31
1 İSTANBUL TİCARET ODASI MAKARNA SEKTÖR PROFİL ARAŞTIRMASI HAZIRLAYAN HİLAL USTA Güncelleme Tarihi: 2.12.2002

istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

  • Upload
    ngoliem

  • View
    236

  • Download
    10

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

1

İSTANBUL TİCARET ODASI

MAKARNA

SEKTÖR PROFİL ARAŞTIRMASI

HAZIRLAYAN

HİLAL USTA

Güncelleme Tarihi: 2.12.2002

Page 2: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

2

İ Ç İ N D E K İ L E R

Sayfa No I. ÜRÜN TANIMI, KAPSAMI VE TARİHÇESİ

1) Makarna Çeşitleri ve Kapsamı 3 2) Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Numaraları 4 3) Makarnanın Tarihçesi 5 II. MAKARNALIK BUĞDAYIN ÖZELLİKLERİ VE MAKARNA ÜRETİM YÖNTEMLERİ 1) Makarnalık Buğdayda Kalite Özelliklerini Belirleyen Unsurlar 6 2) Düşük Kalitede Makarnalık Buğday Üretilmesinin Nedenleri 7 3) Makarna Üretim Yöntemleri 9 4) Makarna Üretim Maliyeti 10 III. MAKARNA SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU VE PERFORMANSI 1) Sektördeki Kuruluşlar ve Kapasiteleri 11 2) Sektörde Yeralan Firmaların Pazar Payları Ve Dağıtım Kanalları 13 3) Sektöre Verilen Teşvikler 15 4) Makarna Üretim Ve Tüketimi - Üretim 16 - Tüketim 17 IV. DIŞ TİCARET 1) Makarna İhracatı 20 2) Makarna İthalatı 25 3) Durum Buğdayı İthalatı 26 4) Durum Buğdayı İhracatı 28 V. TÜRKİYE VE AB’DE HUBUBAT İLE MAKARNALIK BUĞDAYA UYGULANAN TARIM POLİTİKALARI 1) Türkiye’de Uygulanan Hububat Politikaları 28 2) AB’de Uygulanan Hububat Politikaları 32 VI. GÜMRÜK BİRLİĞİNİN SEKTÖRE ETKİSİ 33 VII. SEKTÖRLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER 36 VIII. SEKTÖRÜN YAPISAL VE GÜNCEL SORUNLARI 38 IX. KAYNAKÇA 40 MAKARNA SEKTÖRÜ I ) MAKARNANIN TANIMI, KAPSAMI VE TARİHÇESİ 1) Makarna Çeşitleri ve Tarifleri Gıda sanayinin buğdaya dayalı belli başlı mamulleri arasında yer alan makarna; Tr.durum buğdayından elde edilen irmiğin su ve bazı zenginleştirici maddeler ile karıştırılması ve istenilen biçimler verilip kurutulması suretiyle elde edilen yarı hazır gıda maddesidir.

Page 3: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

3

Bu gün buğdaydan yapılan sanayi ürünleri içerisinde tüketim miktarı ve beslenmedeki önemi bakımından ekmekten sonra gelen makarna, yapısında bulunan kompleks karbonhidratların hızlı bir şekilde parçalanıp enerjiye dönüşebilmesi, mineral ve vitamin açısından oldukça zengin olması yüzünden önemli bir besin kaynağı olarak tanımlanmaktadır. Makarna üretim teknolojisinin ekmek üretim teknolojisine benzer bir yapıya sahip olması, makarnanın uygun ambalajlama ve uygun saklama koşulları altında uzun süre dayanabilen bir ürün olması nedeniyle, buğdayın makarna şeklinde tüketimi ekmek şeklinde tüketimine oranla son yıllarda tüm dünyada artış göstermektedir Tekniğine uygun olarak hazırlanan makarna içeriği açısından sade, katkılı ve zenginleştirilmiş makarna olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Makarna hamuruna yumurta, sebze, baklagil unu vb. ilavesiyle elde edilen ürünler “katkılı makarna” protein, vitamin ve mineral madde ilavesiyle hazırlanan ürünler ise “zenginleştirilmiş makarna”olarak tanımlanmaktadır.

Makarna, içeriği açısından sade, katkılı ve zenginleştirilmiş makarna olarak çeşitlendirilirken, biçimlerine göre ise, “uzun makarna” (çubuk, lazanya, yassı, uzun erişte vb.), “kesme makarna” (tırtıl, burgu, kabuk, boncuk, erişte, fiyonk, kuskus kalem, mantı vb), ve “şehriye” (tel, arpa, yıldız) olarak isimlendirilmektedir.

Beslenme değeri açısından ise, ekmek, bulgur, bisküvi ve pirinç ile karşılaştırdığımızda verdiği protein, karbonhidrat ve kalori miktarı açısından üstün olduğunu görmekteyiz Enerji Protein Kalsiyum Demir A vit B1 vit B2 vit Niasin Sodyum K.Kal. gr mg mg mg mg mg mg mg Sade Makarna 369 12.5 27 2.1 0,06 0.02 0.08 1.7 120 Besin Değerlerinin Karşılaştırılması Protein Yağ Karbonhidrat 100 Gr’da Kalori Ekmek 8 0.8 57.5 275 Bulgur 10.3 1.2 78.1 357 Makarna 12.5 1.2 75.2 369 Bisküvi 6.6 7.9 85.4 418 Pirinç 6.7 0.4 80.4 363

Makarna ve benzeri ürünlerin uluslararası ticarete konu olmasının yakın bir geçmişe dayanması nedeniyle sektörde kesin bir terminaloji tam anlamıyla yerleşmemiş dolayısıyla spagetti, makarna ve şehriye kelimelerinin genel olarak hangi isimle adlandırılacağı hususunda görüş birliğine varılamamıştır. Bunun sonucu olarak bu tür ürünler değişik ülkelerde değişik isimlerle anılmaktadır.

Dünyanın en önemli makarna üreticisi ve ihracatçısı olan İtalya’da “Pasta Alimentare” (Alimentary Paste) adıyla tanınan Makarna ve spagetti gibi ürünler Almanya’da “Teigwaren” (Paste Goods), Amerika ve İngiltere’de ise “Pasta” olarak isimlendirilmektedir. 2) Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Numaraları

Makarna, Spagetti ve benzeri ürünler Uluslararası Standart Ticari sınıflandırmasında (SITC) 048.3, Brüksel Tarife Nomenklatürü (BTN) Mal sınıflandırılmasında ise 19.03 pozisyonunda yer almaktadır.

Page 4: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

4

Ülkemizin uluslararası normlara uygun olarak kullanıldığı Armonize Sistem Nomenklatörü esas alınarak düzenlenen İstatistik pozisyonlarına bölünmüş Gümrük Giriş Tarife cetvelinde ise 19.02 pozisyonunda yer almaktadır.

19.02 Makarnalar ( pişirilmiş veya et ile veya diğer maddelerle doldurulmuş veya başka şekilde hazırlanmış olsun olmasın) (spagetti, makaroni, şehriye, lazanya gnocchi, ravioli, canelloni gibi) kuskus (hazırlanmış olsun olmasın) Pişirilmemiş Makarna (dondurulmamış veya başka şekilde hazırlanmamış): 1902.11 Yumurta içerenler 1902.11.00.00.11 Sadece yumurta ve makarnalık buğday unu ve

İrmiği içerenler 1902.11.00.00.19 Diğerleri 1902.19 Diğerleri 1902.19.10.00.00 Ekmeklik buğday unu veya irmiği içermeyenler Diğerleri 1902.19.90.00.11 Sebzeli olanlar 1902.19.90.00.12 Sade olanlar 1902.19.90.00.13 Fenilketonüri hastaları için düşük proteinli 1902.19.90.00.19 Diğerleri 1902.20 Doldurulmuş makarnalar (pişirilmiş veya başka şekilde hazırlanmış olsun olmasın) 1902.20.10.00.0 Ağırlık itibariyle % 20 den fazla balık,yumuşakça,kabuklu hayvan ve diğer

su omurgasızları içerenler,Ağırlık itibariyle % 20 den fazla sosis ve benzerlerini,her cins et ve sakatatı içerenler (her türlü katı yağ dahil)

19.02.20.30.10.00 Et ve Sakatat içerenler 19.02.20.30.90.00 Diğerleri 19.02.20.91.00.00 Pişirilmiş 19.02.20.99.00.00 Diğerleri 1902.30 Diğer Makarnalar 1902.30.10.00.00 Kurutulmuş 1902.30.90.00.00 Diğerleri 1902.40 Kuskus 1902.40.10.00.00 Hazırlanmamış Kuskus 1902.40.90.00.00 Diğerleri 3) Makarnanın Tarihçesi

Tahıl ürünleri içerisinde çok eskiden beri bilinen ve dünyada yaygın olarak tüketilen gıda maddelerinden olan makarna, M.Ö. 1700 yıllarında Çin’de kullanılmış,1292 yılında ise Marco Polo tarafından makarnanın ana vatanı sayılan İtalya’ya getirilmiştir. İtalya’da hızla gelişen makarna üretimi kısa zamanda Fransa ve diğer Avrupa ülkelerine yayılırken, 1789 yılında ABD’ye göç eden İtalyanlar beraberinde makarnayı da bu ülkeye götürmüşlerdir.

Yurdumuzda önceleri tamamı ev yapımı olan “Erişte” adı altında tüketilen makarnanın sanayi olarak giriş tarihi 1922’dir. Bu tarihten de anlaşıldığı üzere Türkiye’de buğdaydan imal edilen irmik ve makarna tesisleri ilk kurulan gıda sanayi dallarından birisidir. İlk makarna tesisi İzmir-Bayraklı’da kurulmuş ve daha sonra üretim 1960’lı yıllara kadar küçük kapasiteli tesislerde yapılmıştır.

1960 yılından sonra ülkemizdeki makarna fabrika sayısı ve üretim kapasitesinde artışlar olmuş, özellikle 1970’li yıllarda büyük fabrikaların açılmaya başlaması ve 1980’lerde yeni fabrikaların yanı sıra diğer fabrikaların kurulu kapasitelerini arttırmaları sonucu Türkiye makarna üretiminde sayılı ülkeler arasına girmiştir.

Page 5: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

5

II) MAKARNALIK BUĞDAYIN ÖZELLİKLERİ VE MAKARNA ÜRETİM YÖNTEMLERİ 1) Makarnalık Buğdayda Kalite Özelliklerini Belirleyen Unsurlar

Makarnanın hammaddesi olarak, Tr.durum buğdayının çeşitleri ile Tr. aestivum buğdayının sert çeşitleri kullanılmaktadır. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri Tr. vulgare (ekmeklik buğday) çeşidinin sert taneli olanlarından üretilen irmiği belirli oranlarda katarak makarna üretebilirken,ülkemizde yalnız Tr.durum buğdayından elde edilen irmiğin kullanılması zorunludur. Makarna üretiminde bazen sert ve yumuşak buğday karışımı da kullanılmaktadır. Son yıllarda özellikle Avrupa ülkelerinde soya unu tam tane unu, pirinç, mısır gibi tahıl unları kullanılarak egzotik makarnalar üretilmektedir.

Ülkemizde üretilen başlıca makarnalık (Tr.durum) buğday çeşitleri; Şahman, Kunduru 1149, 414/44, Karakılçık 1133, Berkmen 469, Akbaşak, Beyaziye,Gediz 75, Tunca 79,073/ 44, Dicle 74, Diyarbakır 81, Balcalı 85,Kızıltan 91 ç-1252 ‘dir

Makarna kalitesini belirleyen faktörlerin başında irmiğin üretildiği durum buğdayının kalitesi gelmektedir.

Durum buğdaylarının makarnalık kalitesini, tanenin fiziksel özellikleri, endosperm yapısı, protein miktarı, enzim aktivitesi ve pigment içeriği gibi bir çok özellik belirlemekte olup bunlar kısaca su şekilde açıklanabilir. - Dönme : Dönme terimi daha çok cansı makarnalık buğday danelerinde beyaz ve unsu görülen

lekeler için kullanılmaktadır. Dönme irmik imali sırasında ince yapılı daneciklerin artmasına neden olduğundan, irmik verimini düşürmekte ve dane kalitesinin azalmasına neden olmaktadır. Makarnalık buğdayda dönme katılımının oldukça karışık olduğu kesin olarak anlaşılamadığı saptanmış olup çeşit ve çevre koşullarıyla ilişkilidir.

- Protein Oranı: Makarnalık buğdayın en önemli kalite ölçütlerinden birisi olan protein oranı % 13’ten fazla olması istenmektedir. Mevcut makarnalık buğday çeşitlerinde protein oranı çevre koşulları ve yetiştirme tekniğine göre değişmekte ve % 10-15 arasında bulunmaktadır.

- Bin Dane Ağırlığı Bin dane ağırlığı az olan küçük danelerde endospermin kepeğe oranı,iri danelilere göre daha az olduğunda küçük danelilerde irmik verimi daha düşük olarak ortaya çıkmaktadır.Genel olarak makarnalık buğdaylarda bin dane ağırlığının 40 gr’ın altına düşmemesi gerekmektedir.

- Hektolitre Ağırlığı: İrmik verimi ile hektolitre arasında pozitif bir ilişki mevcut olup bin dane ağırlığının düşük olması hektolitre ağırlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

- Renk: Makarnalık buğdaylarda dane renginin sarı yada amber renkli olması arzulanan bir özelliktir.

- Dane Nemi: Depolama bakımından çok önemli olan dane nemi oranının % 9 düzeyinde olması yeterlidir. Nem oranının daha düşük olması danenin çabuk kırılmasından dolayı öğütülme işlemlerinde arzulanmamaktadır.

- Kül Oranı: Kül oranının yüksekliği makarnanın rengini bozmakta olup,arzulanan kül miktarı kuru maddede % 1.5-1.8 arasında değişmektedir.

- Homojenlik: Dane iriliğinin homojen olması sanayici için önem arz ederken,farklı çeşit karışıklığı ile özellikle ekmeklik buğdayın karıştırılmış olması makarna kalitesi üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.

Kısacası; Buğday çeşitlerinde irmik verimi yüksek (max % 65), camsılığı % 50’nin üzerinde,

proteini % 13.5-14.0 arasında, sarı pigmenti 5-7 ppm civarında bulunan lipoksidoz aktivitesi düşük olanlar makarna üretiminde tercih edilmektedir.

En iyi kalitede makarna üretimi için un içermeyen, irilik bakımından homojen olan orta boyutta kaliteli irmikler tercih edilirken, kaliteli makarnanın yüzeyi parlak pürüzsüz, homojen, kırıldığında kesiti temiz ve şeffaf olmalıdır.

Page 6: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

6

2) Düşük Kalitede Makarnalık Buğday Üretilmesinin Nedenleri Sanayicinin kaliteli ve üreticinin verimli makarnalık buğday taleplerinin yanısıra verim ile kalite özellikleri arasında biyolojik olarak ters bir ilişkinin varlığı bitki ıslahçısının işini daha da zorlaştırmaktadır. Ülkemizde makarnalık buğday üretimi, bitki islahçısı, devlet, üretici ve sanayici çerçevesinde yapılmakta olup, düşük kalitede makarnalık buğday üretiminin nedenleri şu şekilde sıralanabilir. a) Makarnalık buğdayda aranan kalite kriterlerine uygun çeşitlerin bulunmaması Buğdayda kaliteyi belirleyen çeşittir, çeşit performansını ise genetik ve çevre faktörleri etkilemektedir. Islahçı arzu edilen kalite kriterlerini bir çeşitte kombine etmeye çalışır. Bunun için melezleme, introduksiyon, veya mutasyon yoluyla varyasyon yaratır ve istediği tipi bu varyosyondan seçer. Bu güne kadar yapılan bitki islah çalışmaları devlet sektöründeki kuruluşlar tarafından yapılmış olup sanayici islahçı işbirliğindeki yetersizlik nedeniyle sanayicinin istediği yönde ıslah çalışmaları pek fazla yapılamamış, sonuçta elde edilen çeşitlerin kalite düzeyi de istenilen doğrultuda olmamıştır. İslahçı makarnalık buğday ıslah programını sanayicinin istediği kalite kriterlerine göre yaptığı takdirde, gerek fiziksel, gerek kimyasal kalite kriterlerinde istenen düzeylere ulaşılması mümkün olacaktır. b) Makarnalık Buğday Islahında Karşılaşılan Problemler Verim Düşüklüğü; Durum buğdayı üretiminin, ekmeklik buğday üretimine göre daha zahmetli olup uzmanlık gerektirmesi ve verimin daha düşük olması nedeniyle son yıllarda islah edilen, hastalıklara dayanıklı yüksek verimli ve kaliteli ekmeklik buğdaylar üretilmektedir. Sektörde yaşanan bu sorun izlenecek doğru fiyat politikalarıyla ortadan kalkabilecektir. Soğuğa ve Kurağa dayanıklılık; Makarnalık buğdaylar ekmeklik buğdaya nazaran soğuk ve kurağa daha duyarlı olup ekmeklik buğdaylara göre daha geç oluma girerler. Ülkemizde bahar dönemindeki 25-30 c nin üzerindeki sıcaklıklar makarnalık buğdaylarda embriyo kırışıklığına yol açarak verimi % 40 düşürmektedir. Bu nedenle, soğuğa dayanıklı genotipler belirlenerek bunların melezleme ıslah programlarına alınmasıyla soğuğa dayanıklı yeni çeşitler geliştirilebilir. Bunun için çok sayıda melezin farklı kuraklık eğilimleri gösteren bölgelerde düzenlenecek denemelerde uygun seleksiyon kriterleri bulunarak test edilmesi gerekmektedir. Kalite; Geçmiş yıllarda makarnalık buğday ıslah programlarında verime ağırlık verilmesi verimle ters ilişkisi içerisinde olan kaliteyi düşürmüştür.Sanayici tüketicinin istekleri doğrultusunda oluşturduğu kalite kriterlerini, ıslahçının geliştirdiği çok sayıda melez hattı labaratuarlarında test ederek seçimini kendisi yaptığı takdirde hem sanayici hem tüketici tatminkar olabilecektir. -Islah edilen Yeni Çeşitlerde Sulama ve Gübreleme gibi Yetiştirme Tekniklerinin Belirlenmesi Islah edilen makarnalık buğday çeşitleri genellikle doğal yağış koşullarına uygun olarak geliştirilmiştir. Ülkemizde özellikle GAP bölgesi gibi sulamaya uygun alanlarda rotasyonla makarnalık buğday üretiminin yapılabilmesi için sulu koşullarda ekmeklik buğdayla yarışabilecek ve kaliteli makarnalık buğday çeşitlerinin ıslah edilmesi de gereklidir.Ayrıca verimi ve kaliteyi önemli düzeyde etkileyen azotlu ve çinko katkılı gübrelerin makarnacılık buğday yetiştiriciliğinde hangi

Page 7: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

7

gelişme dönmelerinde ve ne miktarda kullanılması gerektiği gibi tekniklerin araştırılması da gerekmektedir. c) Makarnalık Buğday Üretiminde Destekleme Politikasının Olmaması

Ülkemizde kaliteli makarnalık buğdayın ekim alanı ve ne miktarda üretim yapılacağına dair tarımsal politikanın olmaması, sadece alım garantisi ile destekleme alımının yapılması ve sanayicinin ihtiyacını karşılamak amacıyla sert buğday üretimini artıracak, teşvik edecek önlemleri içeren politikanın olmaması kaliteli makarnalık buğday üretiminde karşılaşılan sorunları oluşturmaktadır. 3) Makarna Üretim Yöntemleri

Makarnalık buğday irmiğe dönüştürülmeden önce buğday tanesinin fiziksel yapısı öğütülmeye uygun duruma getirilmelidir. Tavlama olarak isimlendirilen bu işlem ise belli bir sıcaklık derecesinde belli bir sürede taneye rutubet verilmesi veya uzaklaştırılmasıdır. Tavlama sonucunda tane içindeki rutubetin dağılımı ve miktarı değişikliğe uğramaktadır.

Makarna yapımında ilk aşama, durum buğdayından elde edilen irmiğe % 27-33 oranında su katılarak elde edilen hamurun yoğrulmasıdır. ( Su miktarı irmiğin iriliğine, öz miktarına makarna şekline ve su sıcaklığına göre değişmektedir).

Tekniğine uygun olarak su ile karıştırılan irmiğin yoğrulması sonucu hazırlanan hamur kurutulma işlemine tabii tutulur.

Makarna yapımında kurutma tekniğinin önemi büyüktür. İçinde % 28-35 su bulunan makarna hamuru preste veya kesilerek şekillendikten sonra su oranı % 12.5-13.0 olana dek kurutulur.

Kurutma işlemi ön kurutma, dinlendirme ve son kurutma olmak üzere üç aşamada gerçekleşir.

Ön Kurutma: Önemli ve kritik bir devre olup,bu dönemde makarnadaki nem buharlaşır,böylelikle makarnanın dış yüzeyinde makarnaya sertliğini kazandıran ince bir tabaka oluşurken, Küf gelişmesi önlenir,makarna şeffaf bir görünüm alır,son kurutma dönemi kısalır ve makarnanın şekli sabitleşir.

Dinlendirme (Yumuşatma): Makarna dinlendirilerek iç kısmındaki suyun düzgün şekilde dağılması sağlanır.

Son Kurutma: Sıcak hava akımı uygulanarak makarnadaki su miktarı % 12.5-13.0 getirilerek işlem tamamlanır. Kurutmanın süresi kullanılan ekipmana ve makarnanın şekline göre değişir.

Soğutma : Makarna üretiminin son adımıdır. Kurutması tamamlanarak dışarı alınan makarnalar soğutularak elevatörler ve kayar bantlar yolu ile dinlendirme silolarında depolanır.

Teknolojik olarak üretim şekline göre çubuk ve kesme olmak üzere iki türlü makarna bulunmaktadır. Çubuk makarna, spagetti, tırnak ve bamya çeşitleri Kalıplarla ve basınçla üretilmektedir. Diğeri ise pasta hamuruna muhtelif şekiller verilerek hazırlanan kesme makarnalardır. Şehriyeler (tel, arpa, harf) ve fiyong şeklinde olan makarnalar bu yolla işlenmektedir. a) Kesme Makarna İmalat Şeması İrmik Ön Kurutma Kurutma Su- Karıştırıcı Şekillendirici--Sallama ---I. Tünel--II.Tünel--Soğutucu-Paketleme (Karma-Yoğurma)

Page 8: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

8

b ) Çubuk Makarna İmalat Şeması İrmik Ön kurutma Kurutma Su Karıştırıcı - Press- (Sallama)-I.Tünel—II. Tünel-III.Tünel-Soğutucu-Paketleme (Karma Yoğurma)

4) Makarna Üretim Maliyeti

Makarna üretim maliyetlerinin en büyük kalemini % 54.5 ‘lik oranla üretimin temel hammaddesi olan makarnalık buğday oluşturmaktadır. Dolayısıyla makarnalık buğday fiyatlarındaki değişmeler makarna sanayicilerinin maliyetlerine doğrudan yansımaktadır.

Destekleme alım fiyatlarının dünya fiyatlarına göre yüksek olması ve ithal edilen makarnalık buğdaya % 40 oranında vergi uygulaması pahalı hammadde sorununu ortaya koymaktadır. Son yıllarda bu sorunun giderilmesine yönelik olarak TMO dünya fiyatlarından üreticiye kaliteli durum buğdayı sunmaktadır. İrmik / Makarna Maliyet Kombinasyonu (*)

GİRDİLER İRMİK (%) MAKARNA (%) Makarnalık Buğday 88 - İşçilik 2 5 Elektrik 3 3 Amortisman 3 - Yardımcı Servis 4 4 İrmik - 62 Isıtma - 1 Ambalaj - 5 Amortisman - 8 Satış Giderleri - 8 Finansman - 4 TOPLAM 100 100 (*) Girdilerin tümü yerlidir. Kaynak: 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı Makarna Sanayi Komisyonu Özel İhtisas Raporu III) MAKARNA SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU VE PERFORMANSI 1) Sektördeki Mevcut Kuruluşlar ve Kapasiteleri

Çoğunluğunu küçük ve orta boy işletmelerin oluşturduğu makarna sanayinde, 1962 yılında 33.000 ton olan kurulu kapasite, 1970 yılında 100.000 ton, 1980 yılında 250.000 ton, 1993 yılında 530.000 ton, 2000 yılında 900.000 ton, 2001 yılında ise 1.153.368 ton olarak gerçekleşmiştir.

Sektördeki mevcut üretim tesisleri, coğrafi olarak ana girdi olan makarnalık (durum) buğdayın yetişme alanları olan Güneydoğu Anadolu, Orta ve Batı Anadolu’da yoğunlaşmış olup, mevcut üretim kapasitesinin ortalama % 37,0’ı Gaziantep, % 36,0’ı Orta Anadolu, % 27,0‘ı ise Ege Bölgesinde gerçekleştirilmektedir.

Sektörde dış pazarlarda pay sahibi olan entegre tesislerin yanı sıra, mahalli özellik arz eden tesislerle birlikte 31 civarında fabrika bulunmaktadır. Durum buğday üretimi oldukça yüksek olan Türkiye’nin makarna üretimi ve kalitesi artarak uluslararası pazarda makarna fabrikaları ile teknolojik olarak rekabet edecek düzeye ulaşmıştır.

Özellikle ihracata yönelen firmalarımız oldukça modern 2000’li yılların teknolojisi ile bilgisayar destekli entegre tesislere sahiptir. Kapasite kullanım oranı ortalama % 50.0 olan makarna

Page 9: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

9

sektörü, iç ve dış talebi karşılayacak düzeyde bulunmaktadır. Türkiye’deki tüm makarna fabrikaları üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretmekte olup, Avrupa üreticilerinde yaygın olmayan bu sistem Türk üreticilerine öncelikle düşük maliyet standardizasyonu, araştırma-geliştirme ve yüksek kalite gibi avantajlar sağlamaktadır. Yıllar İtibariyle Sektörün Kapasite Kullanım Oranları Yıllar KKO 1996 66.0 1997 63.0 1998 56.0 1999 45.0 2000 44.0 2001 40.2 Kaynak: Makarna Sanayicileri Derneği

Kurulu Kapasitesi yüksek olan sektöre son yıllarda yeni fabrika kurulması için yatırım teşvikleri verilmesiyle KKO yıllar itibariyle azalış göstermiştir.1996 yılında % 66.0 olan KKO’nı, 1999 yılında % 45.0’a, 2000 yılında % 44.0’a, 2001 yılında ise % 40,2’e gerilemiştir.

Sektörde yeni fabrikaların kurulmasına yönelik yatırım teşviklerinin verilmesine devam edildiği takdirde atıl kapasite sorununun giderek artacağı ve ortalama Kapasite Kullanım Oranının gelecek yıllarda % 25.0’a kadar düşeceği tahmin edilmektedir. Türkiye’deki Makarna Fabrikalarının Yerleri Ve Kapasiteleri (2001) Fabrika Adı

İli

Kapasite (Yıllık Ton)

Nuh Ankara 114.000Nuh Çankırı 21.600Oba Gaziantep 104.400Kombassan Karaman 101.088Filiz Bolu 99.000Kartal-Pastavilla İzmir 72.000Maktaş Piyale İzmir 72.000Beslen Gaziantep 61.200Tat Gaziantep 54.000Sultan Manisa 36.000 Faal DeğilSelva Konya 54.000Mutlu Makarna Gaziantep 72.000Mer Gıda Mardin 25.920Türkmen Çankırı 30.240Barsan Denizli 25.200Narin Hatay 28.800Ece Gaziantep 25.000Doyum Burdur 21.240Doğa Gaziantep 23.400Göymen Gaziantep 18.000 Faal DeğilDost Gıda Çorum 18.000Can Burdur 31240Yayla Ankara 18000Öğün Gaziantep 17280Tadım Konya 14400Ünal Uşak 10800

Page 10: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

10

Barrak Çankırı 5400Örnek Gaziantep 5400TOPLAM 1.153.368Kaynak:Makarna Sanayicileri Derneği 2) Sektörde Yeralan Firmaların Pazar Payları ve Dağıtım Kanalları a) Sektörde Faaliyet Gösteren Firmalar ve Markaları Sektördeki mevcut üretim tesisleri coğrafi dağılım açısından makarna üretiminde ana girdi olan sert durum buğdayının yetişme alanları olan Güney Doğu Anadolu, Orta ve Batı Anadolu bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Bölgeler kurulu kapasite açısından incelendiğinde Güney Doğu Anadolu Bölgesinin başta Gaziantep ili olmak üzere (% 40.0) ilk sırayı aldığı, bu bölgeyi başta Anakara ili olmak üzere Orta Anadolu (% 35.0) bölgeleri izlemektedir. Sektörde faaliyet gösteren ve her birinin kurulu kapasitesi 170 ton/gün’ün üzerinde olan 6 büyük firma kapasite açısından yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Firma Adı Marka Yerleşim Yeri Maktaş Makarnacılık ve Tic.A.Ş. Piyale İzmir Filiz Gıda San ve Tic.A.Ş. Filiz / Barilla Bolu Nuh’un Ankara Makarnası San ve Tic A.Ş. Nuh Ankara Pastavilla Makarnacılık San ve Tic.A.Ş. Pastavilla İzmir Beslen Makarna Gıda San ve Tic A.Ş. Beslen Gaziantep Oba Gıda San ve Tic.A.Ş. Oba Gaziantep Doğa Makarna A.Ş. Doğa Gaziantep Mutlu Makarnacılık San ve Tic A.Ş. Mutlu Gaziantep Selva San A.Ş. Selva Konya Sultan Makarna Sultan Manisa Konya Makarnacılık Tic.Ltd.Şti. Tadım Konya Tat Makarnacılık San ve Tic A.Ş. Tat Gaziantep Yayla İrmik ve Makarna San A.Ş. Yayla Ankara UluKartal Makarnacılık San ve Tic A.Ş Kartal İzmir Uğur Gıda San ve Tic A.Ş Doyum Burdur Gap Tarım Ürünleri San ve Tic A.Ş. Öğün Gaziantep Dost Gıda Sanayi Dost Çorum Can Gıda San ve Tic. A.Ş Can Burdur Örnek Makarna San ve Tic A.Ş. Örnek Gaziantep Kaynak:Makarna Sanayicileri Derneği b ) Makarna Sektöründe Pazar Payları ve Dağıtım Kanalları Firmalar 1996 1997 1998 1999 2000 2001 Nuh’un Ankara 26.3 30.4 28.8 28.8 25.4 24.4 Filiz 25.1 23.5 24.6 24.7 22.7 23.8 Piyale 18.3 16.6 15.2 15.4 15.0 13,1 Pastavilla 13.0 11.3 8.1 9.1 8.9 10.9 Oba 7.0 8.0 8.9 5.2 1.9 1.2 Beslen 7.4 7.9 9.5 4.4 4.7 4.2 Diğer 2.8 2.1 4.9 12.4 22.2 226 Kaynak: Zet Nielsen,Makarna Sanayicileri Derneği Makarna sektöründe 19 firma faaliyet gösterirken, Pazar payının büyük bölümünü dört firma (Nuh’un Ankara, Filiz, Piyale, Pastavilla) elinde bulundurmaktadır. Söz konusu firmalar 1996 yılında pazarın % 82.7’sini elinde bulundururken bu oran, 1997 yılında % 81.8, 1998 ‘de % 76.7, 1999’da %

Page 11: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

11

78.0 ,2000 yılında % 72.0, 2001 yılında ise % 72,2 olarak gerçekleşmiştir. Kurulu kapasiteleri fazla olmasına rağmen birkaç firmamızın pazar paylarının düşük olması, bu firmalarımızın ihracata yönelmelerinden kaynaklanmıştır. Makarna Pazarı Dağıtım Kanalları Türkiye ....................................2000 Miktar Büyüme % 11.8 2001 Miktar Küçülme % 5.0 Yurt içi Satış Dağılımı 1999 Ağustos 2000 Ağustos 2001 Mart % % % Dağıtım Kanalları Süper marketler................... ..... ...43.0......................47.0............... .50.0............. Marketler.................... ......... ..... ..15.0..................... 15.0................ 10.0............. Bakkallar..................... ............... 43.0..................... 39.0.................40.0............. Toplam Makarna pazarındaki perakendeciliğin ağırlığı süpermarketler lehine gelişmekte olup, bakkal ve orta büyüklükteki marketlerin oranı azalmaktadır.1999 Ağustos ayı itibariyle toplam makarna satışlarının % 43.0’ı süpermarketler de gerçekleştirilirken bu oran 2000 Ağustos ayında % 47.0, 2001 Mart ayında ise % 50.0 olmuştur. Dağıtım kanalları içinde orta ölçekteki marketlerin payı 2001 yılında önemli ölçüde azalırken bakkalların makarna satışından aldıkları pay aynı kalmıştır. Bölgeler İtibariyle Makarna Satışları 2001 Haziran Marmara...................................... 38 Ege.............................................. 18 İç Anadolu................................... 17 Akdeniz........................................ 15 Karadeniz...................................... 7 Doğu ve Güneydoğu Anadolu ...... 5 Kaynak: A.C. Zet Nielsen

Bölgeler itibariyle makarna satışlarının dağılımda % 38.0 ile Marmara bölgesi ilk sırayı alırken,bunu % 18.0 ile İç Anadolu, % 17.0 ile Ege Bölgesi izlemiştir. Ev yapımı erişte ve bulgurun daha fazla tüketilmesi ve milli gelirden aldıkların payın az olması nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde üretilen makarnanın ancak % 5.0’ı satılmaktadır. 3) SEKTÖRE VERİLEN TEŞVİKLER

Belge

Sayısı Toplam Yatırım (Milyar TL)

Döviz İhtiyacı ($)

İstihdam (Kişi)

1997 12 15.113 65.531 554 1998 11 25.594 52.555 1.052 1999 3 3.298 3.091 154 2000 2 1.280 1.771 100

1980’li yıllardan itibaren sektörde yer alan küçük kapasiteli tesisler yerini fabrikalara bırakmıştır. Sektöre verilen teşviklerle fabrikalar kurulu kapasitelerini artırırken,diğer ülkelerle rekabet edecek modernizasyona da sahip olmuştur. Ancak yeni fabrikaların kurulmasına yönelik verilen teşvikler zamanla sektörde atıl kapasitenin oluşmasına neden olmuştur. Sektöre 1997 yılında

Page 12: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

12

15.113 milyar Tl tutarında teşvik verilirken 554 kişiye iş imkanı tanınmıştır.1998 yılında verilen teşvikler % 69.4 artışla 25.594 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Kurulu kapasitenin yıllar itibariyle artış göstermesi ile sektöre yönelik verilen teşvik tutarında 1999 yılından itibaren azalışlar yaşanmış 1999 yılında 3.298 milyar TL. olan yatırım tutarı, 2000 yılında % 61.2 azalış ile 1.280 milyar Tl seviyesine gerilemiştir.

Sektörde yıllar itibariyle atıl kapasitenin artması nedeniyle komple yeni yatırımlara yönelik verilen teşviklerin modernizasyon, yenileme, araştırma geliştirme, kalite düzeltmeye yönelik olarak verilmesi böylelikle sektörde oluşan atıl kapasite probleminin çözülmesi gerekmektedir. 4) MAKARNA ÜRETİM ve TÜKETİMİ a) Makarna Üretimi Türkiye ekilen alanlarının üçte birini buğday tarımına ayırmakta, ortalama her yıl 9.5 milyon hektar araziye buğday ekilmektedir. Dünya buğday üretiminde yedinci sırada bulunan ülkemiz makarna üretiminin temel hammaddesi olan durum buğdayı üretiminde de dünyanın önemli üretici ülkeleri arasında yer almaktadır. Yıllar Üretim

(Ton 000) Talep

(000 Ton) 1985 217 208 1990 295 282 1996 463 354 1997 504 399 1998 480 376 1999 428 401 2000 440 414 2001 430 418 Kaynak: Makarna Sanayicileri Derneği,DPT Ülkemizde makarna üretimi yıllar itibariyle artış göstermekle birlikte son yıllarda iç ve dış talep gelişmeleri sonucu dalgalı bir seyir izlemektedir. Üretimi belirleyen unsurların başında sert durum buğdayının rekoltesi gelmekte ve rekoltenin düşük olduğu yıllarda üretim artışı yavaşlamaktadır. 1990’lı yıllara kadar talep üretim artışına paralel bir seyir izlerken bu yıldan sonra ihracat artışına bağlı olarak üretim yurt içi talepten daha fazla artmıştır. 1985 yılında 217 bin ton olan makarna üretimi 1990 yılında % 35.9 oranında artarak 295 bin tona, 1995 yılında ise % 43.4 artışla 423 bin tona ulaşmıştır. 1996 yılında firmalara sağlanan teşviklerin etkisiyle üretimde % 9.4 artış sağlanmış ve makarna üretimi 463 bin tona ulaşmıştır. İhracattaki artışa bağlı olarak talep artış hızı ise % 9.6 ile üretim artış hızının üzerinde gerçekleşmiş ve 354 bin tona ulaşmıştır. 1997 yılında, iç pazarda süper marketlerdeki hızlı gelişim ve perakende gıda ticaretindeki paylarının artması, AB ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması sonucunda sektörde kullanılan her türlü yardımcı madde ve ekipman ithalatındaki kolaylık, yeni yatırımların gerçekleştirilmesi ile makarna üretimi 504 bin tona, yurt içi talebi ise 399 bin tona ulaşmıştır. 1998 ve 1999 yıllarında dünyada yaşanan global kriz ve Rusya Krizine bağlı olarak sektörde faaliyet gösteren firmalar özellikle Rusya ve Bağımsız Devlet Topluluğu Ülkelerinde büyük pazar kaybına uğramış, ihracattaki azalışa bağlı olarak, üretim 1998 yılında % 4.8 azalışla 480 bin tona,

Page 13: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

13

1999 yılında ise % 10.8 azalışla 428 bin tona gerilemiştir. 2000 yılında ise % 2.8 üretim artışı sağlanarak 440 bin tona ulaşılmıştır. 2000 yılının Kasıma ayından sonra ülkede yaşanan ekonomik kriz ve bu krizin 2001 yılında da devam etmesi aşırı rekabet içinde zor durumda bulunan sektörü olumsuz yönde etkilemiş, iç talep daralmıştır. Krizle birlikte bazı firmalar üretimlerine ara vermek durumunda kalmıştır. Özellikle Gaziantep’ te yeralan 11 adet makarna fabrikasından sadece 5 tanesi faaliyetlerini sürdürmekte olup kapasite kullanımları % 25.0’lere kadar gerilemiştir. Artan maliyetler ve ekonomik belirsizlik sonucu firmalar üretimlerini kısmış ve üretim % 2,3 azalarak 430 bin tona gerilemiştir. Firmalar daralan talep karşısında yurtiçi talebi canlandırmak için artan maliyetlerine rağmen fiyatlar seviyesini aynı tutmaya çalışmış ayrıca TL’nın aşırı değer kaybı sonucu ihracat faaliyetlerine önem vererek ihracatlarını artırmışlardır. b) Makarna Tüketimi

Ülkemizde un ve unlu mamullerin tüketiminin yüksek oluşu karşısında makarna tüketimi yetersiz kalmıştır. Günlük karbonhidrat ihtiyacını ekmekten alan Türk insanı makarnayı gerek bulgur gerekse pirinç pilavında olduğu gibi ana devam yemeği olarak kabul etmemiştir. Ancak son yıllarda yüksek enflasyon, hızlı nüfus artışı, makarnanın ucuz olması, pazarlama ve ulaşım olanaklarının artması, hızlı kentleşme sonucunda çalışan kadınların hazır gıdaları tercih etmeleri makarna tüketimini artıran etmenleri oluşturmuştur. Ülkemizde kişi başına makarna tüketiminin gelişimini incelediğimizde toplam talebe benzer olarak artış gösterdiği görülmektedir.1962 yılında tüketim 1.2 kg düzeyinde iken 1978’de 3.8 kg’a 1991’ 5.0 kg, 1999 yılında ise 5.9 kg’a yükselmiş,2001 yılında ise 5,2 kg seviyesine gerilemiştir.

Türkiye’de makarna tüketimini bölgesel olarak incelediğimizde ise : Kişi başına yıllık ortalama makarna tüketimi 5.0 kg iken Marmara Bölgesinde 6.4 kg, Doğu Anadolu Bölgesinde ise 3.6 kg olmaktadır.

Bölgelerarası bu dengesizliğin nedenini doğuda ev yapımı erişte, bulgur ve ekmek tüketiminin yoğunluğu ile gelir dağılımındaki dengesizlik nedeniyle alım gücünün zayıflığı oluşturmaktadır. Bölgesel bazda son üç yıllık tüketim eğilimini incelediğimizde; İç Anadolu Bölgesinde tüketimin hızla gelişim gösterdiği, Akdeniz bölgesinde ise büyük ölçüde turizm etkisiyle talep canlanması yaşayan “Catering” sektörünün ihtiyaçlara cevap verecek şekilde arttığı görülmektedir. Yıl

Tüketim (Kg / kişi)

Üretim (kg/kişi)

1990 4,99 5,22 1991 5,00 5,98 1992 5,29 6,31 1993 5,46 6,33 1994 5,24 6,64 1995 5,28 7,06 1996 5,60 7,32 1997 5,86 7,84 1998 5,90 6,67 1999 5,94 6,05 2000 5,55 5,03 2001 5,20 5,89

Kaynak: DPT,DİE AB ÜLKELERİNDE KİŞİ BAŞINA MAKARNA TÜKETİMİ

Page 14: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

14

1990 1994 1999 2000 2001Belçika 4.1 4.5 4.3 4.5 4,6Almanya 4.8 4.5 5.4 5.5 5,7Yunanistan 7.6 8.5 8.7 8.9 8,6İspanya 4.7 4.1 4.5 4.6 4,5Fransa 6.6 6.7 7.2 7.3 7,4İtalya 25.7 27.0 27.9 28.0 28,5İngiltere 1.5 2.0 2.4 2.5 2,5Hollanda 3.8 4.1 4.4 4.4 4,6Kaynak:UN.I.P.I

Yıllar itibariyle dünyada makarna tüketimi artma eğilimi içinde bulunmasına rağmen Türkiye’de kişi başına makarna tüketimi ve tüketim artış hızının oldukça düşük olduğu görülmektedir. 1990 yılında Yunanistan’da kişi başına makarna tüketimi 7.6 kg iken 2000 yılında % 17.1 artarak 8.9 kg‘a , Hollanda’da 3.8 kg iken % 15.8 artarak 4.4 kg’a, Fransa’da ise 6.6 kg, olan kişi başına tüketim 2000 yılında % 10.6 artarak 7.3 kg’ yükselmiştir.

Sağlıklı, ucuz bir gıda maddesi olan makarnanın tüketimini artırmak ve sektörde yaşanan atıl kapasite sorununu çözmek için son yıllarda firmalar sos kültürünün geliştirirken ürün çeşitlerini artırma yoluna gitmişlerdir. Makarnanın ülkemizde tüketiminin düşük olmasının sebepleri arasında; - Sos tüketim kültürünün Türk mutfağında yerleşik olmaması - Üretimde çeşitliliğe son yıllarda gidilmesi - Makarna pişirilmesi konusunda halkımızın yeterince bilgi sahibi olmaması - Makarnanın besleyici değerinin yeterince anlatılamaması ve tüketiciler arasında “makarna

şişmanlatır” inancının yer alması gibi hususlar ülkemizde makarnanın diğer ülkelere nazaran daha az tüketilmesine neden olmaktadır.

Son yıllarda makarnayı sevdirmek ve bugüne değin makarnayla ilgili yanlış algılamaları azaltmak

amacıyla sektörel reklam kampanyası başlatılmıştır. Tüketicileri aydınlatıcı reklam kampanyaları son derece başarılı olmuş ve sektör yıllık % 2-3 civarında olan Pazar büyümesini % 5-6’ya çıkarmıştır.

Makarna tüketiminin artırılabilmesi için; öncelikle makarnanın taşıdığı özellikler konusunda tüketicilerin aydınlatılması ve kalitenin yükseltilmesi sağlanmalıdır. Makarnanın fazla besleyici olmadığı ve kilo yaptığına dair yaygın olan inancın kırılması için öncelikle aile içi mutfak ihtiyaçlarının saptanması ve damak zevklerinin yönlendirilmesinde etkili olan hanımlara makarnanın enerji veren ancak kilo aldırmayan bir besin maddesi olduğunun çeşitli yollarla anlatılması gerekmektedir.

Bunun yanısıra vitaminlerce zenginleştirilmiş ve çocuklara yönelik olarak üretilecek makarnaların etkili bir reklam kampanyası ile piyasaya sunulması makarna tüketimini artıracak bir faktördür.

Tüketim artışında etkili olacak bir diğer faktör ise belirli sayıda ürün alan kişilere yemek tarifleri içeren kitaplar veya çeşitli hediyelerin verilmesi, genelde yoğurt, ketçap vb. gibi ürünlerle tüketilen makarnaya yönelik Türk tüketicisinin damak tadına uygun makarna soslarının piyasaya sunulması söz konusu ürüne olan talebi artıracaktır.

Tanıtımın yanısıra talebi artıracak faktörlerden birisi de makarnanın kalitesidir. Makarnanın kalitesini etkileyen faktörlerin başında da makarna üretiminde kullanılan irmiğin elde edildiği durum buğdayının kalitesi gelmektedir. Bazı firmalar tarafından özellikle dökme makarna olarak nitelendirilen makarnanın üretilmesinde düşük kaliteli durum buğdayı ve ekmeklik buğday kullanmaktadır.

Page 15: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

15

Dökme makarna tüketiminin kırsal kesiminde ve gelir düzeyinin düşük olduğu bölgelerde daha

fazla olduğu bu kesim insanlarının makarnadan ziyade bulgur,erişte vb gıda maddelerini daha çok tükettikleri bilinmektedir. Bu tip piyasalara sunulan düşük kaliteli ürünler alışkanlıkları değiştiremediğinden potansiyel talebi de yok etmektedir.Bu nedenle üretici firmaların iç piyasada TSE standartlarında kaliteli makarnayı pazarlaması yurt içi talebin artması açısından önemli görülmektedir. Bu durum kısa dönemdeki yüksek kar marjı yerine uzun dönemde sağlıklı bir Pazar yapısı oluşturulması açısından da önem arz etmektedir. IV) DIŞ TİCARET 1) Makarna İhracatı

Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde rahatlıkla üretilebilen makarnada yaklaşık 12 milyon tonluk ticaret hacmi bulunurken, İtalya, Rusya, Brezilya Fransa, Almanya ve Türkiye en önemli üretici ülke konumunda bulunmaktadır.

Türkiye, makarnalık buğday üretiminde yaşadığı tüm sıkıntılara karşın 1997 yılında İtalya’dan sonra ikinci büyük ihracatçı konumuna gelmiştir. Ürün çeşitliliği ambalajlama ve dağıtım açısından rakip ülke olan İtalya ile bir farklılığı bulunmayan ülkemizin makarnası % 100 durum buğdayı ile üretildiği için İtalyan makarnasından daha kaliteli olarak kabul edilmektedir. MAKARNA İHRACATI

Yıl Miktar (Ton) Değer ( 000 $) 1970 13,0 2,0 1980 2.197,0 779,0 1985 8.723,4 2.708,2 1990 13.015,4 6.189,1 1991 48.104,6 19.595,5 1992 59.732,3 18.393,7 1993 52.936,6 23.538,2 1994 85.462,6 37.448,9 1995 111.230,1 53.213,9 1996 108.894,4 58.106,2 1997 135.988,8 70.129,1 1998 90.949,4 45.199,8 1999 23.988,8 9.984,1 2000 25.514,9 9.803,4 2001 34.285,7 11.586,6

Kaynak: DİE

ÜLKELER İTİBARİYLE MAKARNA İHRACATI (Ton)

1996 1997 1998 1999 2000 2001

Rusya Federasyonu 77.698,9 101.316,9 71.702,7 2.824,3 178,3 666,7 Ukrayna 9.675,2 4.931,9 3.196,5 799,2 781,3 994,3 Gürcistan 2.333,5 2.376,6 1.395,2 531,9 358,3 2.953,9 Azarbeycan 687,5 749,1 1.162,1 1.236,8 2.207,9 2.625,4 Özbekistan 1.380,0 664,9 114,7 141,5 85,9 123,1 ABD 2.921,5 1.489,0 916,0 1.331,2 1.299,6 2.033,0 Kuzey Kıbrıs T.C 1.182,6 1.631,3 1.655,2 1635,0 1.659,3 1.499,6 Almanya 911,0 611,5 645,5 813,4 1.724,3 901,7 Belçika 1.281,3 1.311,8 1.941,8 2.057,7 2.729,3 1.900,9

Page 16: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

16

Hollanda 447,3 530,5 505,3 536,3 525,6 823,5 Suudi Arabistan 808,6 994,0 698,1 639,1 796,6 1003,1 Lübnan 600,8 1.017,4 649,1 961,5 2.414,8 2.849,5 Angola 555,2 630,0 803,6 1.502,9 1.318,9 1.529,7 Nijerya 157,4 312,5 - 344,9 395,5 682,9 Diğer 8.253,6 17.421,1 5.563,6 8.633,0 9.039,3 13.698,2 TOPLAM 108.894,4 135.988,8 90.949,4 23.988,8 25.514,9 34.285,7 Kaynak: DİE ÜLKELER İTİBARİYLE MAKARNA İHRACATI (Bin $)

1996 1997 1998 1999 2000 2001 Rusya Federasyonu 40.458,3 57.580,7 35.920,2 1.140,1 64,9 219,1 Ukrayna 4.941,8 2.897,4 1.607,4 299,7 238,5 291,5 Gürcistan 1.224,9 1.229,6 695,4 240,3 122,5 946,8 Azerbeycan 383,2 492,9 618,5 513,3 812,0 863,3 Özbekistan 903,6 333,1 28,2 62,1 38,9 45,0 ABD 1.616,3 578,6 473,8 589,9 551,1 768,0 Kuzey Kıbrıs T.C 703,3 898,4 898,4 710,8 602,1 500,9 Almanya 639,9 347,6 362,5 358,7 322,9 346,2 Belçika 195,7 588,2 846,0 788,0 867,2 547,1 Hollanda 291,5 318,4 324,6 271,2 202,1 259,3 Suudi Arabistan 469,4 598,9 388,1 330,5 433,8 474,2 Lübnan 378,0 560,5 409,5 757,4 855,0 883,4 Angola 363,8 166,5 368,2 553,8 438,5 472,2 Nijerya 83,5 162,8 - 708,2 135,1 245,9 Diğer 5453,0 3375,5 2.259,0 2.660,1 4.118,8 4.723,7 TOPLAM 58.106,2 70.129,1 45.199,8 9.984,1 9.803,4 11.586,6 Kaynak: DİE

Türkiye’de makarna ihracatının gelişimini 1970-1990 ve 1990 sonrası dönemleri olmak üzere iki ayrı dönem halinde incelediğimizde, 1970-1990 yılları arasında makarna ihracatı yeni açılan makarna fabrikalarının devreye girmesi ve mevcut olanlarında kapasitelerini artırmaları sonucu istikrarlı ve hızlı bir artış göstermiştir. Ancak bu artışlar makarna ürünlerine yönelik yurt içi talebin bu ürünlerin arz miktarlarıyla paralel seyretmesi ve aradaki miktar farklarının yüksek dış satım rakamlarına izin vermemesi nedeniyle yüksek seviyelere ulaşamamıştır

İlk makarna ihracatı 1970 yılında 13 ton olarak gerçekleştirmiştir. 1980 yılında bu oran 169 kat artarak 2.197 tona, 1980-1990 yıllar arasında da 6 kat artarak 13.015 tona ulaşmıştır. 1990 ve sonrasını kapsayan ikinci dönmede ise ihracata yönelik sanayileşme stratejisinin ağırlıklı olarak uygulanmasıyla ihracat potansiyeli olan firmalar üretim miktarları ve kapasite kullanımlarını artırarak yarattıkları yurtiçi talep fazlası üretimlerini ihracata yöneltmişlerdir.

Özellikle 1996 yılından itibaren uygulamaya giren Gümrük Birliği anlaşması ve Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ihracatçılara son yıllarda dünya fiyatları üzerinden makarnalık buğday alım imkanını sağlanması gibi etkenler makarna ihracatımızın yıllar itibariyle artmasına destek olmuştur. Yüksek teknolojiye sahip işletmeler ve üretilen kaliteli ürünler sonucu Türkiye dünya makarna ticaretinde payını yavaş yavaş artırmaya başlamıştır. Ancak makarna ihracatının 30 yıllık seyrinde kaydedilen bütün gelişmelere karşın sektörün ihracat gücünü olumsuz yönde etkileyen önemli olaylar makarna ürünleri ihracatının 1999 ve 2000 yılları itibariyle 1988 yılı seviyelerine kadar gerilemesine neden olmuştur.

Page 17: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

17

1995 yılına kadar ABD pazarı ihracatımızda ilk sırada yer alırken, 1995 yılı Ekim ayında bu

ülkenin Türk makarnaları için başlattığı antidamping soruşturması ve akabinde uyguladığı yüksek antidamping ve telafi edici vergiler, bu ülkeye yapılan ihracatı hemen hemen durmuştur. ( Filiz % 14.72, Maktaş, Piyale % 19.8, Oba % 21.25, diğer Türk makarnaları için % 17.92)

ABD Tarım Bakanlığı 17.06.1996 tarihli bir talimatla telafi edici vergi oranlarını Filiz makarna için % 3.87, Maktaş için % 13.12, Oba için % 15.82 ve diğer Türk makarnaları için % 9.70, antidamping marjlarını ise Maktaş için % 56.87, Filiz için % 63.29, Diğer Türk makarnaları için % 56.87 olarak belirlemiştir. Tüm bu gelişmeler sonucu 1995 yılında 23.914,7 ton olarak gerçekleşen ihracat, 1996 yılında 2.921,5 tona gerilemiştir.1997 yılında 1.489,0 ton, 1998 yılında 916,0 ton, 1999 yılında 1.331,2 ton,2000 yılında ise1.299,6 ton olarak gerçekleşen ihracat, 2001 yılında % 56,4 artış göstererek 2.033,0 tona yükselmiştir. 1999 yılında iki Türk firmasına yönelik ihracat vergileri kaldırılmasına karşın bu ülkeye yönelik ihracat artışı sağlanamamıştır.

1995 yılından itibaren ABD pazarının yerini Rusya almış, bunu diğer Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri izlemiştir. Rusya’ya 1996 yılında 40.458,3 bin dolar, 1997 yılında 57.580,7 bin dolar, 1998 yılında ise 71.702,7 bin dolar değerinde makarna ihraç edilirken, bu ülkede yaşanan ekonomik kriz sonucu söz konusu ülkeye yönelik ihracatımız önemli ölçüde azalarak 1999 yılında 1.140,1 bin dolara, 2000 yılında ise 64,9 bin dolara gerilemiştir.

2001 yılında ülkemiz ekonomisinde yaşanan ekonomik daralma makarna sektöründe de yaşanmış ve sektördeki firmalar krizi ihracatla aşmaya çalışmıştır. Rusya’ ya yönelik Pazar geliştirme faaliyetlerine önem veren firmalarımız 2001 yılında 219,1 bin dolarlık ihracat gerçekleşmiştir.

1993 yılından itibaren Azerbeycan, Gürcistan ve Ukrayna önemli pazarlarımız arasına girmiştir. Azerbeycan’a 1996 yılında 687.5 ton olarak gerçekleştirilen makarna ihracatı yıllar itibariyle düzenli artış göstererek 2001 yılında % 281,9 artışla 2.625,4 tona ulaşmıştır.

1995 yılında Ukrayna’ya 1.843,5 ton olarak gerçekleşen ihracatımız, 1996 yılında % 424,8 artışla 9.675,2 tona yükselmiş ancak daha sonra Pazar kayıpları yaşanarak 1997 yılında bu oran 4.931,9 tona, 1998 yılında 3.196,5 tona, 1999 yılında 799.2 tona 2000 yılında ise 781,3 tona gerilemiştir. 2001 yılında makarna ihracatındaki artışa bağlı olarak bu ülkeye yapılan ihracat % 27,3 artarak 994,3 tona ulaşmıştır.

1997 yılında Toprak Mahsülleri Ofisi uzun süredir sektörce talep edilen ve bir türlü gerçekleşmeyen dünya fiyatlarıyla durum buğdayı satma projesini hayata geçirmiş ve makarna ihraç etmek kaydıyla dünya fiyatları baz alınarak makarnalık buğday satmaya başlamıştır. Ancak, bütün bu olumlu gelişmelere rağmen ABD’nin antidamping uygulamasına devam etmesi, Rusya’da meydana gelen ekonomik kriz ihracatımızı olumsuz yönde etkilemiştir.

Diğer taraftan Türkiye ile Avrupa Birliği arasında gerçekleştirilen Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde işlenmiş tarım ürünlerinden makarnada tarım payı olarak ton başına karşılıklı 106 ECU ve AB tonda 74 ECU vergi ödemeyi kabul etmişken anlaşmanın imzalandığı günlerde AB, GATT anlaşmasının kendine tanıdığı hakkı kullandığını ileri sürerek Türkiye’den yapacağı ithalattaki tarım payını tonda 362 ECU’ya çıkarmıştır. Bunun sonucu Avrupa Birliğine yıllık ortalama 5 milyon ECU olarak gerçekleştirilen ihracatımız önemli miktarda azalmıştır.

Sektörde ABD pazarının kaybedilmesinden sonra, ekonomik kriz ile Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin Azerbeycan hariç stabil pazar olmadıkları anlaşılmış, bunun sonucu yeni pazarların arayışı içine girilmiştir. Makarna ihracatımız için en uygun pazarlar Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Asya-Pasifik ülkeleri görülmektedir. 1990’lı yılların başında Japonya hedef pazar olarak belirlenmiştir. Ancak Japon

Page 18: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

18

tüketicisi makarnayı İtalya ile özdeşleştirmiş durumda olduğundan bu pazardan önemli pay alınamamıştır.

Uygun ve etkili tanıtım kampanyaları ve pazarlama yoluyla tüketicilerin beğenisinin Türk makarnasına yönlendirilmesi ile büyük bir pazar elde edilebilecektir.

Ayrıca, Avrupa Birliği ülkelerinden özellikle Almanya, İngiltere ve Belçika makarnanın

yüksek oranlarda tüketildiği ve ithal edildiği potansiyel birer hedef pazar konumunda yer almaktadır.1999 yılı itibariyle BDT ve Rusya pazarında yaşanan kayıplar sonucu OECD ülkelerinin payı artış göstermiştir.

1999 yılında Almanya’ya 813,4 ton olarak gerçekleştirilen ihracatımız 2000 yılında 1.724,3 tona Belçika’ya gerçekleştirilen ihracatımız ise 1999 yılında 2.057,7 tondan 2000 yılında 2.729,3 tona ulaşmıştır. Ancak İtalya ile bu pazarlarda rekabet etmek zorunda olan makarna üreticilerinin bu ülke pazarlarından pay alabilmesi için öncelikle dahili buğday satış fiyatlarının dünya fiyatlarından çok yüksek olması ve ihracatta teşvik uygulamalarının yetersizliği ve sürekli olmamasından kaynaklanan sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Bu olumsuz koşullar altında 2001 yılında Almanya’ya gerçekleştirilen ihracatımız 901,7 tona, Belçika’ya gerçekleştirilen ihracatımız ise 1.900,9 tona gerilemiştir.

Makarna ihracatımızı ürün bazında incelediğimizde ise yumurtasız makarna çeşitlerinin ağırlık kazandığı görülmektedir.1999 yılında gerçekleştirilen ihracatımızın miktar bazında % 66.7’sini yumurtasız makarnaların, % 9.2’sini yumurta ihtiva eden makarnalar binde 3’ünü doldurulmuş makarnalar,% 23.4’ünü ise diğer makarnalar oluştururken bu oranlar 2000 yılında yumurtasız makarnalar için % 71.8, yumurta ihtiva eden makarnalar için % 3.3, doldurulmuş makarnalar için binde 4, diğer makarnalar için % 24.5 olmuştur.2001 yılında bu oranlar yumurtasız makarnalar için % 76.9, yumurta ihtiva eden makarnalar için % 1.8, doldurulmuş makarnalar için binde 3, diğer makarnalar için % 21.3 olmuştur

İhracat Pazarımızın Geliştirilmesi İçin;

1-Ülkemiz üreticileri her dönemde kolaylıkla yurt içinden ve dışından dünya fiyatlarıyla kaliteli durum buğdayı temin edebilmelidir.

2- ABD’deki antidamping ve telafi edici vergi uygulamalarının kaldırılması yönünde gerçekleştirilen girişimlere yoğunluk kazandırılmalı,firma bazında kazanılan başarılar tüm sektöre yayılmalıdır.

3-Yeni pazarlar konusunda devlet ve sektör yetkilileri özel çabalar sarfederek özellikle Çin, Hindistan, Bangladeş ve Afrika’da İtalya’dan önce pozisyon alınmalıdır.

4-Rusya ve BDT ülkelerinde ortak yatırımlar yapılıp öncelikle Türk durum buğdayının ve irmiğinin bu ülkelerde kullanılması konusunda çaba harcanmalıdır. Çünkü gerek durum buğdayı hasatımızın gerekse kurulu kapasitenin yeterli seviyede olması bu konuda sektöre imkanlar sunabilmektedir.

5- İhracatta teşvik uygulamalarında sürekliliğin sağlanması, Ar-Ge çalışmalarında gerekli desteğin sağlanması gerekmektedir. 2) Makarna ithalatı

Ülkemizde makarna sektörünün üretim kapasitesi yurtiçi talebi karşıladığından makarna ithalatı oldukça düşük miktarlarda gerçekleşmektedir. Makarna ithalatı genelde lüks oteller ve

Page 19: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

19

lokantaların tüketimindeki çeşitlilik amacıyla yapılmakta olup çok pahalı olduğu için piyasada fazla rağbet görmemektedir. YILLAR İTİBARİYLE MAKARNA İTHALATI (Ton)

Yıllar Miktar ( Ton)

Değer (000 $)

1990 45,9 70,6 1991 51,1 84,7 1992 138,5 145,9 1993 320,2 329,1 1994 136,1 187,4 1995 178,9 177,6 1996 357,7 399,8 1997 305,0 351,1 1998 221,7 349,8 1999 309,0 631,5 2000 289,4 499,9 2001 307,4 443,2

Kaynak: DİE

ÜLKELERE GÖRE MAKARNA İTHALATI (Ton)

1996 1997 1998 1999 2000 2001 İtalya 271,5 209,9 162,8 126,9 191,7 173,9 Tayland 11,1 9,4 8,7 13,9 14,6 4,0 Federal Almanya 46,8 1,6 0,3 1,3 0,5 - Hong Kong 12,8 15,5 - 7,6 - - Japonya 7,2 9,3 4,7 17,1 7,3 - Diğer 8,3 59,2 45,2 142.2 75,3 129,5 TOPLAM 357,7 304,9 221,7 309,0 289,4 307,4 Kaynak. DİE

ÜLKELERE GÖRE MAKARNA İTHALATI (Bin $)

1996 1997 1998 1999 2000 2001 İtalya 332,5 267,2 269,4 219,2 321,3 319,1 Tayland 13,8 15,7 9,9 21,9 26,3 10,4 Federal Almanya 20,2 2,2 2,0 2,0 1,4 - Hong Kong 17,7 15,3 - 14,8 - - Japonya 8,4 9,9 6,7 31,6 31,0 - Diğer 7,2 40,8 61,8 342,0 144,7 113,7 TOPLAM 399,8 351,1 349,8 631,5 524,7 443,2 Kaynak: DİE

Makarna ürünlerinin üretiminin temel hammaddesi olan durum buğdayına bağımlılığı ve makarnalık sert buğday türünün dünyanın belirli bölgelerinde yetişiyor olması bu ürünlerin talep edildiği ancak yurt içi talebi karşılamaya yetmediği veya üretimin yapılmadığı ülkeleri net ithalatçı

Page 20: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

20

konuma sokmaktadır.Ayrıca bazı ülkeler kendi iç pazarlarında ürün çeşitliliğini sağlamak amacıyla da ithalat yapabilmektedir.

Makarna ürünlerinin dünyadaki en önemli ithalatçıları Almanya, Fransa, ABD ve İngiltere olurken, Türkiye’nin Makarna ithalatında ilk sırayı İtalya oluşturmaktadır. İtalya’nın ithalatımızdaki payı 1997 yılında % 68.8 iken bu oran, 1998 yılında % 73.4,1999 yılında ise % 41,1 2000 yılında ise % 66.2, 2001 yılında ise % 56,7 olarak gerçekleşmiştir. 2001 yılında İtalya’dan sonra en büyük ithalatçı ülke Çin olup ithalatın % 10,0’u bu ülkeden gerçekleştirilmiştir. 3) Durum Buğdayı İthalatı Türkiye uzun yıllar dünyanın önde gelen makarnalık buğday üreticisi konumunda iken, son yıllarda izlenen yanlış politikalar sonucu durum buğdayı ithalatı yapmak zorunda kalmıştır

Durum buğdayı üretiminin ekmeklik buğday üretimine göre daha zahmetli, veriminin düşük ve uzmanlık gerektirmesi, durum buğdayı ile ekmeklik buğday arasındaki fiyat farkının çok düşük olması nedeniyle üretim ekmeklik buğdaya kaymıştır. Geçmiş yıllarda toplam buğday üretiminin % 30’unu durum buğdayı oluştururken, bu gün bu oran % 8-10’lara gerilemiştir. Ayrıca, tohumluk dejenerasyonu, üretimin iklim koşullarına göre değişmesi, depolama imkanlarının sınırlı olması gibi nedenlerle ülkemiz durum buğdayında ithalata bağımlı hale gelmiştir. Türkiye’de durum buğdayına ekmeklik buğdaydan % 20 daha fazla fiyat ödenirken Avrupa ülkelerinde bu oran % 40-45’e yükselmektedir. Uluslararası piyasalarda talebi ve fiyatı daha yüksek olan durum buğdayının üretiminin teşvik edilmesi yerine talebi karşılamak amacıyla makarnaya ikame ürün olarak kabul edilen pirincin ithalatı yapılmaktadır. DURUM BUĞDAYI İTHALATI Yıllar Miktar

(Ton) Değer (Bin $)

1992 9.574 1.527 1993 244.971 38.815 1994 159.618 35.486 1995 124.607 30.633 1996 148.969 40.169 1997 113.094 27.312 1998 26.769 4.868 1999 20.745 3.790 2000 6.998,3 1.238 2001 5.337,0 864,9 Kaynak: DİE

1992 yılında 9.574 ton olan durum buğdayı ithalatı,1993 yılında büyük bir artışla 244.971 tona ulaşmış ,1994 yılında ise 159.618 ton olarak gerçekleşmiştir. Özellikle 1994 yılında makarnaya ikame ürün kabul edilen pirinç ithalatı yapılmıştır. Ancak 1995 yılında fon uygulaması ile pirinç pahalı hale getirilmiştir.1996 yılında pirinçte fon uygulamasının devam etmesi sonucu durum buğdayı ithalatı 148.969 tona yükselmiştir.

1998 yılından itibaren ihracat ve üretimdeki azalmaya bağlı olarak durum buğdayı ithalatı azalarak 1998 yılında 26.769 ton,1999 yılında 20.745 ton, 2000 yılında 6.998 ton olarak gerçekleşmiştir. 2001 yılında ise buğday rekoltesinde büyük azalma yaşanmasına rağmen üretimdeki azalışa paralel olarak durum buğdayı ithalatı bir önceki yıla göre azalarak 5.337 tona gerilemiştir. Ancak TMO’ nun 2003 yılında faaliyetinin sınırlanması ve yeniden yapılanması planlanmakta olup,

Page 21: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

21

bu uygulandığı takdirde 2002 yılında son alım yapılacağından ileride durum buğdayı ithalatında aşırı artış beklenmektedir. 4) Durum Buğdayı İhracatı

Dünyanın en önemli durum buğdayı üreticisi olan ülkelerinden olan Türkiye aynı zamanda ihracatçı konumundadır. Yıllar itibariyle düzenli olarak artış gösteren durum buğdayı ihracatımız özellikle rekoltedeki artışa bağlı olarak 2000 yılında % 209,3 artış göstererek 817,2 bin tona ulaşmıştır.

Makarnalık buğday ihracatımız genel olarak Kuzey Afrika ve Ortadoğu Ülkeleri gibi makarna sanayinin henüz gelişmediği, dolayısıyla bu ürünlerin daha çok kuskus tüketiminde değerlendirildiği ülkelere yönelmiş iken, bir miktar ürünümüzde makarna ticaretinde rakibimiz durumunda bulunan ülkelerce satın alınmaktadır. DURUM BUĞDAYI İHRACATI Yıllar Miktar

(Ton) Değer (Bin $)

1995 421,3 205,5 1996 354,4 140,4 1997 3.892,7 1.274,7 1998 95.362,9 35.809,7 1999 264182,3 41.104,4 2000 817.159,7 101.013,7 2001 411.726,3 59.315,6 Kaynak: DİE V) TÜRKİYE ve AB’DE HUBUBAT İLE MAKARNALIK BUĞDAYA UYGULANAN TARIM POLİTİKALARI 1) TÜRKİYE’DE HUBUBAT VE MAKARNALIK BUĞDAYA YÖNELİK UYGULANAN TARIM POLİTİKALARI Ülkemizde tarımsal politikalar; a) fiyat müdahaleleri b) sübvansiyonlar c) doğal afet ödemeleri d) süt teşvik primi ödemeleri e) bazı yıllarda ödenen destekleme primleri f)araştırma, eğitim, yayım ve denetim gibi genel hizmetlerle ilgili kamu faaliyetleri g) büyük ölçüde kamu tarafından sürdürülen tarımsal alt yapı yatırımları h) yatırım ve ihracat teşvik gibi araçlarla sürdürülmektedir. Son yıllarda ise tütünde kota uygulamasına dayalı tazminat, çayda gençleştirmeye yönelik budama tazminatı, tütün ve pamuk için uygulanan prim sistemi uygulaması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, iç pazar fiyatlarının istenilen düzeyde tutulması için hayvansal ürünler, çay şeker ve hububat gibi ürünlere yüksek ithalat korumaları uygulanmaktadır. Son yıllarda Destekleme alımları kapsamının bütçe harcamalarının azalması ve dünyada egemen olan liberalleşme eğilimleri yönünde daralması ile tarım politikası müdahalelerine konu olan ürün sayısı da azalmıştır. Böylelikle tarım ürünleri fiyatlarına devlet müdahalesinin en aza indirilmesine çalışılmaktadır. Ayrıca üreticilere doğrudan gelir desteğinin sağlanması, girdi desteklerinin arz fazlası olan ürünler yerine iç ve dış talebin yoğun olduğu ürünlere yönlendirilmesi de planlamaktadır. Ancak hububat bu arada makarnalık buğdaylar destekleme kapsamında kalmışlardır. Makarnalık buğday üreticileri ayrıca gübre sübvansiyonlarından da yararlanmaktadırlar. Ancak bu sübvansiyonun ürünlere

Page 22: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

22

yönelik bir uygulama değil de genel bir uygulama olması nedeniyle üreticilerin makarnalık buğday üretimine yönelik olarak teşvik edilmesi söz konusu olmamaktadır. Türkiye’de müdahalelerin AB’ye göre çok dar kapsamlı olması ve “sanayicinin ihtiyacının karşılamak amacıyla sert buğday üretimini artıracak önlemler alma “şeklinde bir görüşün oluşmaması sektörün yaşadığı en önemli problemlerden birisidir. Üretim politikalarımızda makarnalık buğday ekmeklik buğday gibi değerlendirilmekte, makarnalık buğdayın üretimi, tüketimi ve sanayide kullanımı konuları üzerinde durulmamaktadır. Bu nedenle sadece alım garantisi ve destekleme alımının yapılması ile hedeflere ulaşmak mümkün olamamaktadır. Ayrıca ekmeklik ve makarnalık buğday fiyatları arasındaki fiyat farkının yeterli olmaması çifçinin verimi daha yüksek olan ekmeklik buğdayı tercih etmesine neden olmaktadır. Avrupa ülkelerinde ekmeklik ve makarnalık buğday fiyat farkı çok daha yüksek olup buğday ekimi için ayrıca teşvik yapılmaktadır. Ülkemizde böyle bir uygulama yoktur. Bu nedenle makarnalık buğday üretimi ekmeklik buğdaya göre çok daha yüksek fiyat vererek desteklenmeli, fiyat destekleme politikalarının yanı sıra sübvansiyon ve kredi gibi desteklemelerin de yapılması gerekmektedir. - TMO’NUN MİSYONU Türkiye’de ilk destekleme 1932 yılında hükümetin buğday ve üzüm piyasasına müdahale etmesiyle başlamıştır. Destekleme politikasının kapsamı Tarım Satış Kooperatifleri ve Toprak Mahsulleri Ofisinin faaliyete geçirilmesiyle genişletilmiştir. Destekleme alımlarıyla görevlendirilen kuruluşların finansman ihtiyacının karşılanması ödemelerin zamanında yapılması bakımından büyük önem taşımaktadır. 1938 yılında 3491 Sayılı yasa ile kurulan TMO faaliyetlerinde özerk sorumluluğu sermayesi ile sınırlı ve tüzel kişiliğe sahip bir iktisadi devlet teşekkülüdür. TMO’nun görevlerinin başında tahıl ürünleri piyasasını düzenleyici önlemler almak, ülkede üretilen hububatı alıp muhafaza etmek ve alıcı talep ettiğinde satmaktadır. Ayrıca TMO tohum iyileştirme dağıtım,ilaçlama ile araştırma gibi çeşitli işlevleri yerine getirmekte ekimle ise ancak Tarım Bakanlığı tarafından kendine görev verildiği takdirde tohumluk dağıtımıyla ilgilenmektedir. TMO her yıl alacağı buğday miktarlarının tahminlerini de yapmaktadır. TMO 1988 yılında başlayarak çifçiye ödediği fiyatlarda en kaliteli ürün için ilan ettiği baş alım fiyatı sisteminden ortalama kalitede ürüne verilen destekleme alım fiyatına geçmiştir. Bu sistemde ortalama alım kalitesi üzerindeki ürüne ek prim verirken kalitesi ortalamanın altında olan üreticinin elindeki ürünleri asgari alım fiyatı ile almaktadır. TMO ayrıca hasattan önce açıkladığı fiyatları kademeli alım fiyatı sistemine bağlı olarak genel fiyat artışlarını kısmen karşılayacak biçimde aylık olarak artırmaktadır. 1992 yılında çıkarılan bir kararname ile TMO’nun üreticiden satın aldığı buğday yada başka tahılları satın aldığı fiyatın en az % 15 ‘in üzerinde bir fiyatla satma zorunluluğu getirildi. Böylelikle özel sektörde TMO’nun yanında piyasaya girerek alıma geçmiş ve TMO’nun yükü hafifletilmiştir.TMO’nun kullanmadığı siloları özel sektör kiralayarak buğdayı bu silolarda depolarken,1996 yılında TMO’nun depolama ve finansman yükü göz önüne alınmadan buğdayın alım fiyatından satışına olanak sağlandı.1997 ve 1998 yıllarında TMO mali sektörü ve tahılı kullanan sanayicileri desteklemek amacıyla alım yapmıştı TMO’NUN YILLARA GÖRE UYGULADIĞI BUĞDAY ALIM POLİTİKASI

Page 23: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

23

1998 Öncesi -Tavan (Baş) Fiyat Uygulaması -Baş Fiyattan tenzilat yapılarak alım -Peşin Ödeme 1988 -İlk Destekleme Alım Fiyatı -İlk kez asgari alım Fiyatı (garanti fiyat) -Ödeme % 50’peşin,% 50’si ise 20ay sonra 1993-1994 -Kademeli Fiyat -Alım Fiyatı İle satış Fiyatı aynı anda ilan -Peşin ödeme -Borsa uygulaması 1995 -1993 ve 1994 yıllarında uygulanan alım politikalarından sadece borsa uygulaması yapılmamış -Alım Fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark % 20 olarak uygulanmış 1996 -1995 yılındaki politikalara devam edilmiştir. 1997 - Kademeli fiyat uygulandı - Alım Fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark % 20 olarak uygulanmış - Borsa uygulaması 1998 - Kademeli fiyat - Satış fiyatları TMO tarafından belirlendi - Peşin ödeme yapıldı - Makbuz senedi ile alım yapıldı - Depolar Kiraya verildi 1999 - Kademeli fiyat - Satış fiyatları TMO tarafından belirlendi - % 50’ si peşin,% 50’si 45 gün sonra ödendi - Makbuz senedi ile alım yapıldı - Depolar Kiraya verildi 2000 - Kademeli fiyat - Alım ve satış fiyatları birlikte ilan edildi

Page 24: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

24

- Ödeme % 50’si peşin,geri kalanın bir ay içinde ödeniyor - Makbuz senedi ile alım yapıldı - Depolar Kiraya verildi 2001 - Kademeli fiyat - Alım ve satış fiyatları birlikte ilan edildi - Ürün bedellerinde peşine yakın ödeme planı uygulaması - Makbuz senedi ile alım yapıldı - Depolar Kiraya verildi 2) AVRUPA BİRLİĞİNDE HUBUBAT VE MAKARNALIK BUĞDAYA YÖNELİK UYGULANAN POLİTİKALAR

1992 Tarım Reformu öncesi Toplulukta izlenen hububat politikaları şu şekilde idi; Topluluk içinde en yüksek tutulan ve çifçinin eline geçmesi arzu edilen fiyatlar eğer piyasa dengeleri nedeniyle düşerse ve belli bir müdahale fiyat düzeyinin altına inerse müdahale alımları başlamaktaydı.

Topluluk içinde fiyatların yüksek tutulduğu dönemlerde, dünya fiyatlarının düşük düzeyde kalması ile topluluk üreticisi ithal hububat karşısında aradaki fiyat farkının vergi (prelevman) olarak kesilmesiyle korunmuştur.Durum buğdayı fiyatları yumuşak buğday fiyatının üstünde belirlenmekte ve minumum bir üretici fiyatı ile müdahale arasındaki fark, fark giderici ödeme olarak çiftçiye verilmekteydi.

Hububat ve makarnaya yönelik uygulanan politikaların aynı zamanda çok sayıda ürün için uygulanması ve Avrupa Birliği ülkelerinin bir çok ürün açısından dünyanın en büyük ihracatçı ülkeleri olması sonucu, dünya piyasaları izlenen bu politikadan olumsuz yönde etkilenmiştir.

Bu yüzden 1986’da başlayan Uruguay Görüşmelerinin ana konusunu tarım oluşturmuş ve AB ‘nin politikalarını değiştirmeye yönelik baskı kurulmuştur. Bunun neticesinde AB ‘de tarım reform çalışması başlatılmış ve 1992 yılında uygulamaya konulmuştur.

1992 reformunun ana ilkesi, 1988 den itibaren başlatılan iç fiyatlardaki yıllık gerilemeyi daha yaygın ve etkin hale getirerek, sektörün fiyatlar yoluyla desteklenmesini terketmek olarak özetlenebilir.

Ancak, fiyat desteğinden mahrum kalan üreticilerin kendi hallerine bırakılmamaları için fiyat etkisi olmayan yardımlarla desteklenmelerine devam edilmiştir. Ayrıca ekim alanlarına el konulması ile üretimin azaltılması da sağlanmıştır. Hububat piyasasına yönelik düzenlemeler bu ilkeler çerçevesinde oluşturulmakta olup, piyasa mekanizmasının unsurları şunlardır.

-Telafi edici ödemeler; Fiyat indirimlerinin üreticiler üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmek için ton başına yapılan ödemeler olup, her işletmenin gerçek üretimi üzerinden değil içinde yer alınan bölgenin ortalama verimleri üzerinden yapılmaktadır.

-Üretim Kontrolü: Her bölge için ekili alan üzerinden yapılacak ödemelerin bir tavanı vardır. Bu tavan her bölge için 1989-1991 yılları arasında o ürünün ortalama ekim alanı genişliğine göre belirlenmektedir. Yardım almak için yapılan başvurularda belirtilen toplam alan bu tavanı aşarsa, yardımlarda aşan miktar her başvuru sahibi için belli oranda olmak üzere düşürülmektedir

-Ekimden Alıkoyma: Küçük üreticiler hariç yardımdan yararlanmak için başvuran bütün üreticiler yardımın ön koşulu olarak bir yıl önce ektikleri alanın bir kısmını nadasa bırakmak zorundadır.

Page 25: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

25

-Müdahale Mekanizması: Müdahale alımları belli bir hububat çeşidinin önemli miktarda üretildiği bölgeler için söz konusudur.

Ayrıca bunun için belirli kalite özelliği aranmaktadır. Müdahale şekilleri ürünlere göre değişmekte olup,müdahaleler kasım ayından sonra başlamaktadır. Asgari alım 51 ton olup,satın alma fiyatı kaliteye göre belirlenmekte ve para mal teslim edildikten sonra ödenmektedir.

Ülkemizin tarımsal yapısının AT ülkelerinin tarımsal yapısından farklı oluşu,yapısal sorunların aşılmasına imkan verecek önlemlerin alınamaması, mevzuat uyum çalışmalarının tamamlanamaması ve bu amaç için gereken kaynağın sağlanamaması gibi başlıca nedenlerden ötürü Ortak Tarım Politikasına tam uyum sağlanamamıştır. VI) GÜMRÜK BİRLİĞİNİN SEKTÖRE ETKİSİ

1.1.1996 tarihinde Türkiye ile AB arasında gerçekleştirilen Gümrük Birliği çerçevesinde sanayi ürünlerinin ticaretinde sıfırlanan gümrük vergileri tarım ürünlerinde devam etmektedir.

İşlenmiş tarım ürünlerinin Topluluk ile Türkiye arasındaki ihracat ve ithalatında alınan vergiler tamamen uygulamadan kaldırılmamış, ancak sanayi payına uygulanan kısmı kaldırılmıştır. Tarım payına karşılık gelen kısmın vergilendirilmesine ise devam edilmektedir.

Ankara Anlaşmasında yer almayıp Katma Protokolde belirtilen İşlenmiş tarım ürünleri, Ortaklık Konseyi Kararında üç ayrı grupta ele alınmıştır. Birinci gruptaki ürünlerde hesaplanan tarım payı, mevcut korumadan çok düşük olmadığından ve bazı ürünlerde de indirimin yerli sanayii fazla etkilemediğinden 1.1.1996 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 1902.11,1902.19 ve 1902.40.10 GTİP numaralı makarnalar bu grupta yer almaktadır.

İkinci grup ürünler Katma Protokolün III.Sayılı ekinde yer almakta ve 22 yılda indirim ve uyum yapılması öngörülen sanayi ürünleri kapsamında bulunmakta olup makarnalar bu grupta yer almamaktadır. (çikolata ve çikolatalı ürünler ile şekerlemeler ve hazır gıdalar)

Üçüncü grupta ise; Bazı makarna çeşitleri ,bisküvi ve pastacılık ürünleri ile ciklet çeşitleri, bu ürünlere uygulanacak vergi oranları 01.01.1996 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup 01.01.1999 tarihi itibariyle yapılan son indirimlerle hedeflenen tarım payına ulaşılmış bulunmaktadır.

Bu ürünler için sanayi payının AB’ye karşı sıfırlanmasının yaratacağı olumsuz etkiyi azalmak amacıyla mevcut sanayi payının bir kısmı tarım payına eklenmiş ve yükseltilmiş tarım payının 1.1.1996 ‘dan başlayarak her sene başında indirime tabi tutularak 1.1.1999 itibariyle hedef tarım payına ulaşılması planlanmıştır. 1902.20,1902.30 ve 1902.40.90 GTİP numaralı makarnalar bu grupta yer almaktadır.

Bu grupta yeralan, pişirilmiş makarnalarda 100 kg başına tarım payı 1.1.1996 itibariyle 50.89 ECU, 1.1.1997’de 31.58, 1.1.1998’de 17.1 ve 1.1.1999 itibariyle 2.61 ECU seviyesine çekilmiştir. Kurutulmuş diğer makarnada ise 1.1.1996 itibariyle 40.27 ECU iken 1999 yılında 10.67 ECU’ luk tarım payına ulaşılmıştır.

AB ile yapılan görüşmelerde gümrük vergisinin düşürülmesi talep edilmiş ve sonuçta taraflar 10.67 Ecu/100 kg’lık bir verginin karşılıklı olarak uygulanması konusunda görüş birliğine varmışlardır. Ancak,makarna ihracatımıza 2.5 milyon Ecu’luk değer kotası çerçevesinde ve Topluluk menşeli bazı işlenmiş tarım ürünlerine uygulanmak üzere aynı değer çerçevesinde ve Topluluk menşeli bazı işlenmiş tarım ürünlerine uygulanmak üzere aynı değer seviyesinde kota tavizi karşılığında bir tarife kontenjanı açılmıştır. Bütün bu gelişmeler sonucu Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilen ihracatımız büyük ölçüde düşmüştür.

Page 26: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

26

Topluluğa 1994 yılında 10.762 ton makarna ihraç edilirken 1995 yılında bu oran % 47.2 azalarak 5.685 tona, 1996 yılında % 59.0 azalarak 2.333 tona gerilemiştir.1997 yılında 2.899 ton olan ihracatımız 1998 yılında % 29.7 artışla 3.760 tona ,1999 yılında ise % 4.6 artışla 3.933 tona, 2000 yılında ise % 17.2 artışla 4.608 tona ulaşmıştır. 2001 yılında makarna ihracatımızda artış sağlanmasına rağmen Birliğe gerçekleştirilen ihracat % 9,6 azalarak 4.167 tona gerilemiştir.Burada özellikle Almanya ve Belçika pazarlarında yaşanan kayıplar önemli rol oynamıştır. Avrupa Topluluğuna Gerçekleştirilen Makarna İhracatı

Ton 1992 7.840 1993 7.978 1994 10.762 1995 5.685 1996 2.333 1997 2.899 1998 3.760 1999 3.933 2000 4.608 2001 4.167

Kaynak: DİE

Topluluktan ülkemize yapılan makarna ithalatı çok az olduğundan,topluluk üyesi ülkeler alınan bu kota kararından etkilenmezken ülkemiz makarna ihracatçıları bölgeye satışlarımızın artması veya en azından 3.18 milyon dolarlık 1995 seviyesine gelmesi halinde bile bu karardan önemli ölçüde etkilenecektir.

Öte yandan halen OTP kapsamında Avrupalı üreticilere verilen destekler,Avrupa makarna pazarının klasik makarna çeşitleri açısından belirli doygunluğa ulaşmış olması ve özellikle uluslar arası pazarlarda en önemli rakibimiz konumunda olan italya’nın üstün rekabet gücüne sahip olması,ihracatçımızın Avrupa pazarında çok daha titiz davranmaları gerekliliğini ortaya koymaktadır.

AB’nin yıllık makarna tüketimi 3 milyon ton, ve Türkiye’nin ise 350 bin ton civarındadır. Bu açıdan AB’nin makarna ihracatımızda uygulamakta olduğu 2,5 milyon Ecu’luk değer kotasının kaldırılması ve gümrüklerin karşılıklı indirilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca, gümrüklerdeki denetimlerin artırılması, yerli ürün kalitesinin yükseltilmesi, ürün çeşitlendirmeye ağırlık verilmesi gerekmektedir. TARİFE KOTALARI AB’nin Türkiye’den İthalatında : CN KODU KOTA (ECU) GÜMRÜK VERGİSİ (ECU/100 kg/net 1902.11.00 2.500.000 10.67 1902.19 10.67 Türkiye’nin AB’den İthalatında

CN KODU KOTA (ECU) GÜMRÜK VERGİSİ (ECU/100 kg/net 1902.20.91 2.500.000 2.61

Page 27: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

27

1902.20.99 7.41 1902.30.10 10.67 1902.30.90 4.21 1902.40.90 4.21 VII) SEKTÖRLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER 1) Sektörde Yer alan Standartlar TS 1620 Makarna (Tadil 1991-11 (1996-04) TS 2974 Buğday TS 3929 Makarnalık Buğday –Dönmeli (Tam Züzci” camsı olmayan) daneler oranının tayini TS 4178 Buğday Unu-Kuru Gluten (Öz) tayini TS 4179 Buğday unu –Yaş Gluten TS 4500 Buğday unu

Makarna sektörü Türk gıda sanayinde kalite bilincinin ilk olarak yerleştiği sektör olmuştur. Sektörde kalite güvence belgesi alan firma sayısı 1999 yılın da 8,2000 yılında 11’e, 2002 yılında ise 13 adede ulaşırken bir çok firmanın bu yöndeki faaliyetleri devam etmektedir.

Diğer taraftan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından “Gıdaların Üretimi,Tüketimi ve Denetlenmesine dair 560 sayılı KHK” kapsamında, gıda maddelerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlamasını sağlamak üzere hazırlanan ve 16.11.1997 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği”içerisinde irmik ve makarna tebliğleri hazırlanıp yayınlanmıştır.

5 Mart 2002 tarih ve 24686 sayılı resmi gazetede yayınlanan makarna tebliğinde makarnanın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, ambalajlama, muhafaza depolama,taşıma ve pazarlamasını ağlamak üzere üründe olması gereken özellikler belirlenmiştir. Sadem makarna üreten işyerleri 1 yıl,sade makarna dışındaki ürünleri üreten ve satan işyerleri ise 2 yıl içinde tebliğde belirtilen şartlara uymadığında faaliyetlerine son verilecektir. 2) Ambalaj

Ülkemizde Makarnalar zorunlu uygulamada bulunan TS 1620 Makarna Standardı’nın ilgili hükümleri gereğince üretilmekte ve ambalajlanmakta ( paketlenmekte) dir. Buna göre makarnanın özel mevzuatında müsaade edilen ve makarnaya kalite açısından olumsuz tesir etmeyen malzemeler ile ambalajlanması gerekmektedir. Bu ambalajlar yeni, temiz, kuru ve kokusuz olmalıdır. Ambalajlar net; 5Kg, 10Kg, 25Kg, 50 Kg’lik büyük veya 250 gr 350 gr, 500 gr’lık ve 1 kg,1.5 kg, 2.5 kg’lık küçük ambalajlar şeklinde olmalıdır.

Makarnalar yaygın olarak OPP+CPP ve OPP+PE ambalaj malzemeleri kullanılarak paketlenmekte ve 500,1000 ve 5000 g’lık perakende paketlerinde piyasaya sürülmektedir. Makarna ürünlerinin dış ambalajları ise kraft kağıtlar yada karton kutular kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. OPP: Oriented Polipropilen CPP: Cast Polipropilen PE: Polietilen 3) İthalat Rejimi

Günümüzde değişik tür ve kalitede ithal makarnalar,yerli makarnaların yanında yerini almaktadır. Yürürlükte olan ithalat rejimine göre makarna ithalatında uygulanan gümrük vergileri şu şekildedir

Page 28: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

28

GTİP AB EFTA

ROM LİT ÇEK SLO EST DİĞER Tarım Payı Olarak Fona Ödenecek EURO (EUR/100 Kg/Net)

AB, EFTA

Lit Est Diğer

1902.20.10 37 37 37 37 37 37 37 1902.20.30.10 37 37 37 37 37 37 37 1902.20.30.90 37 37 37 37 37 37 37 1902.11.00.00.11 0 7.7 7.7 - - - 7.7 10.67 10.67 10.67 10.67 1902.11.00.00.19 0 7.7 7.7 - - - 7.7 10.67 10.67 10.67 10.67 1902.19.10.00.00 0 7.7 7.7 - - - 7.7 10.67 10.67 10.67 10.67 1902.19.90.00.11 0 7.7 7.7 - - - 7.7 11.37 11.37 11.37 11.37 1902.19.90.00.12 0 7.7 7.7 - - - 7.7 11.37 11.37 11.37 11.37 1902.19.90.00.13 0 7.7 7.7 - - - 7.7 - - - - 1902.19.90.00.19 0 7.7 7.7 - - - 7.7 11.37 11.37 11.37 11.37 1902.20.91.00.00 0 8.3 8.3 8.3 - - 8.3 2.61 50.89 50.89 50.89 1902.20.99.00.00 0 8.3 8.3 8.3 - - 8.3 7.41 48.89 48.89 48.89 1902.30.10.00.00 0 6.4 6.4 6.4 - - 6.4 10.67 40.27 40.27 40.27 1902.30.90.00.00 0 6.4 6.4 6.4 - - 6.4 4.21 39.01 39.01 39.01 1902.40.10.00.00 0 7.7 7.7 7.7 - - 7.7 10.67 10.67 10.67 10.67 1902.40.90.00.00 0 6.4 6.4 6.4 - - 6.4 4.21 30.21 30.21 30.21 Kaynak: Resmi Gazete VIII) SEKTÖRDE YAPISAL VE GÜNCEL SORUNLAR 1-Yeterli ve kaliteli hammadde temin edilememesi ve Makarnalık buğday alanlarının ekmeklik buğday çeşitlerinin ekimine ayrılması, 2- Buğday islah çalışmalarının yetersiz oluşu ve buğday çeşitlerinin sayısının fazla olması, 3-Makarnalık buğdaylarda dahili buğday satış fiyatlarının dünya fiyatlarının üstünde olması, ithalatta yüksek gümrük vergisi uygulaması, 4- Dünya ticaretinde rakip ülkelerde makarna sektörü büyük teşvikler alırken yeterli teşvik alamayan Türk üreticisinin düşen dünya fiyatlarına ayak uyduramaması ve bunun sonucu ihracat yapamaması, 5- Sektör yeterli teşvik alamamasına rağmen, mevcut teşviklerin yeni yatırımlara yönelik olarak verilmesine devam edilmesi ve tüketimde yeterli artışın sağlanamaması sonucu sektörde oluşan atıl kapasite, 6- Kurulu kapasitenin talepten çok olması aşırı rekabeti beraberinde getirdiğinden iç piyasada fiyatların maliyetler seviyesine inmesi 6- İhracatta teşvik uygulamalarının yetersizliği ve sürekli olmaması, 7- Kalitesiz ürünlerin Türk malı olarak dış pazarlara satılması ve Türk makarna imajının zedelenmesi, 8- Tarım Bakanlığının ve TMO’nun sektörel bazda uygulama yapmaması ve buğday alım-satım politikalarının süreklilik arz etmemesi, 9- Atıl kapasite sonucu ortaya çıkan aşırı rekabet ortamında KDV’nin % 8 yükseltilmesi ile kayıt dışı faaliyetlerin artması Neler Yapılmalı 1 Kaliteli buğday üretiminin gerçekleştirilmesi için durum buğdayda tohumluk üretimine önem

verilerek yüksek verimli soğuya ve hastalıklara dayanıklı çeşitlerin islahı yapılmalı, kalitesiz

Page 29: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

29

çeşitler üretimden kaldırılmalıdır.Ayrıca hammadde verimliğinin düşmemesi için süne ile mücadelenin iyi yapılmasıda önem taşımaktadır.

2 Tohum ıslahı ve araştırması yapacak çeşit geliştirecek kuruluşlara teşvik verilmeli, kaliteli

tohumluk üreten kuruluşlar desteklenirken tohumluklar çifçiye cazip şartlarla dağıtılmalıdır Ayrıca sertifikalı tohumluk uygulamayı zorunlu hale getirilmelidir.

3 Üreticiler her dönemde kolaylıkla yurt içi ve yurt dışından dünya fiyatlarıyla kaliteli durum

buğdayı temin edebilmelidir. 4 ABD’de Anti damping ve telafi edici vergi uygulamalarının kaldırılması konusunda Dış Ticaret

Yetkilileri bilgi ve kaynak sağlamak konusunda çaba göstermelidir. 5 Yeni pazarlar konusunda her türlü yeni pazar geliştirici teşvikler geliştirilmeli bu ülkelerdeki dış

ticaret yetkilileri aktif hale getirilmelidir. 6 Türk makarnasının dış pazarlarda daha iyi yer edinebilmesi ve ihracat imkanlarını artırabilmesi

için firmaların kendi logo ve markalarıyla ürünlerini ihraç etmeleri hususunda verilen ihracat teşviklerinin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

7 KDV oranının % 1’e indirilmesi ile kayıt dışı satışların cazibesini kaybetmesi sağlanabilecek,

böylelikle kurumsallaşmış firmaların mağduruyeti önlenirken,devletin gelir kayıpları önlenebilecek.

8 İhracatçılar Birliği ve TMO ‘nun sanayicileri sıkıntıya sokacak bürokratik engelleri kaldırması

sağlanmalıdır. 9 Makarna sektöründe yüksek oranda atıl kapasite bulunmaktadır. Atıl kapasite verimliliği,karlılığı ve

rekabet edebilirliği olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle fizibilite çalışmaları yapılmadan,işletme deneyimi olmadan uygun alt yapı kurulmadan faaliyete başlayan işletmeler sektörde bir yandan kurulu tesisi sayısını artırırken diğer yandan kapasiteyi azalmaktadır.Yatırım teşvikleri uygulamasına bir dönem ara verilmesi ve atıl kapasite sorununa çözüm getirilmesi gerekmektedir.

Page 30: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

30

KAYNAKÇA 1. Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler- DPT Kalkınma Planları 2. Makarna Değerlendirme Notu - Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri 3. Türk Makarna Sanayi Sempozyumu- Makarna Sanayicileri Derneği 4. Gümrük Birliği Çerçevesinde Avrupa Birliği ve Türkiye’de İşlenmiş Tarım Ürünleri- İktisadi

Kalkınma Vakfı 5. Un ve Unlu Mamuller Sektörü-Türkiye Vakıflar Bankası 6. Gıda Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler-Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. 7. Tarımsal Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü –Buğday Durum Raporu 8. Dünya Gazetesi Sektör Araştırmaları 9. Un ve Unlu Mamuller Dünyası Dergisi 10. Makarna Sektöründeki Gelişmeler-İGEME 11. Gıda Dergileri 12. Türkiye Tarımında Sürdürülebilir Kısa,Orta ve Uzun Dönem Stratejileri-DPT 13. Gözlem Gıda Dergisi 14. Makarna Dış Pazar Araştırması –İGEME 15. Şarküteri Gıda Dergileri

Page 31: istanbul ticaret odası makarna sektör profil araştırması

31