8
Kampüs Haber 1 Yaşında Kampus Haber Celebrates Its First Anniversary İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 www.kampushaber.sakarya.edu.tr ÜCRETSİZDİR SAU Commemorates 76 th Anniversary of Ataturk’s Death Atamızı Özlemle Anıyoruz... Öğrenci Konseyi Seçimi Tamamlandı Student Council Elections Concluded Öğrenci Konseyi seçimleri 21 Kasım’da Mühendislik Fakültesi M3 Blok Konferans Salonu’nda yapıldı. Seçim sonucunda Makine Mühendisliği Bölümünden Yavuz Selim Salman, oyçok- luğuyla Öğrenci Konseyi Başkanı seçildi. Student Council election was held at Conference Hall of Faculty of Engineering at November 21. According to the fi nal results, Yavuz Selim Salman from Department of Mechanical En- gineering was elected as Chair of Student Council. Sayfa 2 For an Undisabled University… Engelsiz Bir Üniversite İçin… Sayfa 4-5 İşaret Dili Çevirmeni Neslihan Kurt, Çeviri Top- luluğu’nun düzenlediği Sessizliğe Ses Ver adlı söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında, işitme engelli bir anne babanın çocuğu olduğunu söyleyen Kurt, “Ailesi işitme engelli olanlara “koda” deniyor. Bir koda olarak ben de işaret dilini öğren- mek zorundaydım. İşaret dili benim ana dilim” dedi. Bir televizyon programında işaret dili çevir- menliği de yapan Neslihan Kurt, “Konuşamayan ve duyamayanların ağzı kulağı oluyoruz, onların iletişiminde aracı olduğumuz için çok büyük mut- luluk duyuyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’de 12.5 milyon işitme engelli vatandaş bulunmasına rağmen işaret dili çevirmenliği eğitiminin verilmediğini de belirten Kurt, üni- versitelerde ilgili bölümlerin açılması gerektiğine dikkat çekti. Kurt, işaret dilinin özelliklerinden de bahsettiği konuşmasında, işaret dilinin evrensel bir dil olmadığı, bunun farklı kültür ve bakış açıların kaynaklandığı bilgisini de verdi. Kurt, oldukça ilgi gören söyleşinin sonunda dinleyicilere işaret dili harflerini gösterdi. Sakarya Üniversitesi Esentepe kampüsü, Kasım ayı başında oldukça ilginç bir ey- leme sahne oldu. Endüstri Mühendisliği Kulübü, Türkiye’de okuma alışkanlığının az olmasına dikkat çekmek için kitap okuma eylemi düzenledi. Eylemde çok sayıda öğrenci, okumanın önemine vurgu yapan pankartlar eşliğinde Helikopter pisti yakınındaki çimenlere oturarak ses- sizce kitap okudu. Kulüp üyeleri, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştır- mada, Türkiye’de günde 6 saat televizyon seyredildiği, 3 saat internet kullanıldığı, bununla birlikte yalnızca 1 dakika kitap okunduğu sonucunun ortaya çıktığını, bu duruma tepki göstermek amacıyla okuma eylemine öncülük ettiklerini bildirdi. Ey- lemin sonunda katılımcılara kitap ayracı hediye edildi. ere was an interesting protest in the be- ginning of November at Esentepe Campus, Sakarya University. Industrial Engineering Society organized a demonstration in order to draw attention to the poor reading habits in Turkey. In the demonstration, lots of students showed banners about the impor- tance of reading. en, they sat on the grass and read books silently. Members of society stated some significant facts about reading habits in Turkey; according to the study conducted by Turkish Statistical Institute, people watch TV 6 hours, use internet 3 hours and just read for 1 minute in a day. For this reason, the society led to the reading protest to react to this issue. At the end of the demonstration, participants were given bookmarkers as a giſt. Sign language interpreter Neslihan Kurt, attended the event of ‘Give a Voice to Silence’ organized by Interpretation Society as a guest speaker. In her speech, she stated that she is the child of deaf parents. She said “ose who have deaf parents are called as ‘koda. ’ As being a koda, I had to learn sign language. e sign language is my mother tongue.” Performing as sign language interpreter in a television program- me, Neslihan Kurt said “We have become a voice for those who cannot speak and cannot hear. We are so happy to be a mediator in their communication.” Kurt underlined that the education of sign language interpretation is not off ered although there are 12.5 million hearing impaired people in Turkey. She pointed out that related departments are required to be opened. Kurt also gave information about the features of sign language. According to her, sign language is not a universal language and it stems from diff erent cultures and aspects. At the end of her speech, Kurt showed sign language letters to the participants. İletişim Fakültesi uygulama gazetesi Kampüs Haber 1 yaşını doldurdu. Kampüs Haber ekibi, yıldönümü hatıra fotoğrafı için, bu kez objektif karşısındaydı. Kampus Haber, an application newspaper of Faculty of Communication, celebrates its first anniversary. is time, members of Kampus Haber posed for camera as anniversary photo. SAÜ Sessizliğin Sesini Dinledi Kampüs Kitap Okuyor Reading as Protest in the Campus SAU Listens to Silence

KASIM 2014 Sayısı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: KASIM 2014 Sayısı

Kampüs Haber 1 YaşındaKampus Haber Celebrates Its First Anniversary

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 www.kampushaber.sakarya.edu.trÜCRETSİZDİR SAU Commemorates 76th Anniversary of Ataturk’s Death

Atamızı Özlemle Anıyoruz...

Öğrenci Konseyi Seçimi TamamlandıStudent Council Elections Concluded

Öğrenci Konseyi seçimleri 21 Kasım’da Mühendislik Fakültesi M3 Blok Konferans Salonu’nda yapıldı.

Seçim sonucunda Makine Mühendisliği Bölümünden Yavuz Selim Salman, oyçok-luğuyla Öğrenci Konseyi Başkanı seçildi.

Student Council election was held at Conference Hall of Faculty of Engineering at November 21.

According to the fi nal results, Yavuz Selim Salman from Department of Mechanical En-gineering was elected as Chair of Student Council.

Sayfa 2

For an Undisabled University…

Engelsiz Bir Üniversite İçin…

Sayfa 4-5

İşaret Dili Çevirmeni Neslihan Kurt, Çeviri Top-luluğu’nun düzenlediği Sessizliğe Ses Ver adlı söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında, işitme engelli bir anne babanın çocuğu olduğunu söyleyen Kurt, “Ailesi işitme engelli olanlara “koda” deniyor. Bir koda olarak ben de işaret dilini öğren-mek zorundaydım. İşaret dili benim ana dilim” dedi. Bir televizyon programında işaret dili çevir-menliği de yapan Neslihan Kurt, “Konuşamayan ve duyamayanların ağzı kulağı oluyoruz, onların iletişiminde aracı olduğumuz için çok büyük mut-luluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 12.5 milyon işitme engelli vatandaş bulunmasına rağmen işaret dili çevirmenliği eğitiminin verilmediğini de belirten Kurt, üni-versitelerde ilgili bölümlerin açılması gerektiğine dikkat çekti. Kurt, işaret dilinin özelliklerinden de bahsettiği konuşmasında, işaret dilinin evrensel bir dil olmadığı, bunun farklı kültür ve bakış açıların kaynaklandığı bilgisini de verdi. Kurt, oldukça ilgi gören söyleşinin sonunda dinleyicilere işaret dili harflerini gösterdi.

Sakarya Üniversitesi Esentepe kampüsü, Kasım ayı başında oldukça ilginç bir ey-leme sahne oldu. Endüstri Mühendisliği Kulübü, Türkiye’de okuma alışkanlığının az olmasına dikkat çekmek için kitap okuma eylemi düzenledi. Eylemde çok sayıda öğrenci, okumanın önemine vurgu yapan pankartlar eşliğinde Helikopter pisti yakınındaki çimenlere oturarak ses-sizce kitap okudu. Kulüp üyeleri, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştır-mada, Türkiye’de günde 6 saat televizyon seyredildiği, 3 saat internet kullanıldığı, bununla birlikte yalnızca 1 dakika kitap okunduğu sonucunun ortaya çıktığını, bu duruma tepki göstermek amacıyla okuma eylemine öncülük ettiklerini bildirdi. Ey-lemin sonunda katılımcılara kitap ayracı hediye edildi.

Th ere was an interesting protest in the be-ginning of November at Esentepe Campus, Sakarya University. Industrial Engineering Society organized a demonstration in order to draw attention to the poor reading habits in Turkey. In the demonstration, lots of students showed banners about the impor-tance of reading. Th en, they sat on the grass and read books silently. Members of society stated some significant facts about reading habits in Turkey; according to the study conducted by Turkish Statistical Institute, people watch TV 6 hours, use internet 3 hours and just read for 1 minute in a day. For this reason, the society led to the reading protest to react to this issue. At the end of the demonstration, participants were given bookmarkers as a gift .

Sign language interpreter Neslihan Kurt, attended the event of ‘Give a Voice to Silence’ organized by Interpretation Society as a guest speaker. In her speech, she stated that she is the child of deaf parents. She said “Th ose who have deaf parents are called as ‘koda.’ As being a koda, I had to learn sign language. Th e sign language is my mother tongue.” Performing as sign language interpreter in a television program-me, Neslihan Kurt said “We have become a voice for those who cannot speak and cannot hear. We are so happy to be a mediator in their communication.” Kurt underlined that the education of sign language interpretation is not off ered although there are 12.5 million hearing impaired people in Turkey. She pointed out that related departments are required to be opened. Kurt also gave information about the features of sign language. According to her, sign language is not a universal language and it stems from diff erent cultures and aspects. At the end of her speech, Kurt showed sign language letters to the participants.

İletişim Fakültesi uygulama gazetesi Kampüs Haber 1 yaşını doldurdu. Kampüs Haber ekibi, yıldönümü hatıra fotoğrafı için, bu kez objektif karşısındaydı.

Kampus Haber, an application newspaper of Faculty of Communication, celebrates its first anniversary. Th is time, members of Kampus Haber posed for camera as anniversary photo.

SAÜ Sessizliğin Sesini Dinledi

Kampüs Kitap Okuyor Reading as Protest in the Campus

SAU Listens to Silence

Page 2: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 02

Achieving TogetherBirlikte BaşarıyoruzBir yükseköğretim kuru-munun evrensel olabilme parametreleri bellidir. Geçtiğimiz dönemde, bu parametrelere uygun-luğun şeff af bir biçimde görülebilmesini sağlaya-cak ve Türkiye’de diğer kurumlara model olacak bir sistemi, tamamen kendi kaynaklarımızla Sakarya Üniversitesi’ne kazandırdık.

Sakarya Üniversitesi, eği-tim ve yönetim alanında dünya çapında bir sistem kurarak, tüm akreditas-yon ve kalite kurumların-dan kolayca onay alacak duruma gelmiştir. Elbette kurduğumuz bu sistemle parametrelere kolay ulaşılabilmesinin büyük bir avantajı var. Eğitimde ulusal ve uluslararası standartların sağlanması anlamına gelen akredi-tasyon sürecine, üniversi-temiz bünyesindeki tüm programlar başvurabile-cek seviyeye gelmiştir.

Üniversitemiz mevcut enerjisini doğru yönde kullandığı takdirde, 2018 yılında tüm program-larda akreditasyon, her fakültede İngilizce prog-ram, öğretim üyesi sayı-sının artırılması, EFQM Avrupa Kalite Ödülü’nün alınması, yabancı aka-demisyen sayısının artı-rılması gibi daha birçok hedefe ulaşacağımıza olan inancım tam. Bunlar yapıldığı zaman Türkiye sıralamasında ve girişim-cilik endeksinde ilk 20’ye, dünya sıralamasında ise ilk 600’e girerek dünya-nın sayılı üniversiteleri arasında yerimizi almış olacağız.

Bu yolda bana büyük destekte bulunan ve beni bu göreve tekrar layık gören tüm akademik ve idari personelimize ve öğrencilerimize teşekkür-lerimi sunarım.

Parameters of being univer-sal for a higher education institution are evident. In the recent period, we have presented the system which shows the properness of these parameters transpar-ently and offers a model for other institutions in Turkey. We have formed it through our own sources and brought to Sakarya University.

Establishing a worldwide system in the field of edu-cation and management, Sakarya University has be-come an institution which can be approved easily by accreditation and quality agencies. This system offers a great advantage for reach-ing parameters easily. All programs in the university have qualifications to apply for accreditation process which means providing national and international standards in education.

As long as the university makes progress, we expect to accomplish our goals by 2018 including accredita-tion of all programs, adding an English program in each faculty, increasing the num-ber of faculty members and foreign academicians, and receiving EFQM European Quality Award. When we achieve these aims, we will be listed on top 20 univer-sities in Turkey’s ranking and entrepreneurship index. Besides, we will be placed among prominent universities of the world by being listed on top 600 universities.

I would like to thank all SAU members, acade-micians, administrative staff and students of the university who provided their supports in this way and encouragements for the position of president of the university again.

Prof. Dr. Muzaff er Elmas - Sakarya Üniversitesi RektörüProf. Dr. Muzaff er Elmas - Rector of Sakarya University

Engelsiz Bir Üniversite İçin…For an Undisabled University…

Engelsiz bir SAÜ için yürütülen ça-lışmalar ve atılması gereken adımlar hakkında Engelli Öğrenci Birimi Sosyal Hizmet Uzmanı Sedanur Bozkurt’la ve engelli öğrencilerle konuştuk.

Engelli Öğrenci Birimi, engelli öğrencilerin fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının belirlenmesi ve karşılanması yönünde çalışmalar yürütüyor. Birimin işe, engelli öğren-cileri kayıt esnasında tespit etmekle başladığını belirten Sosyal Hizmet Uzmanı Bozkurt şunları söylüyor: İlk kayıt sırasında bir stant açıp tanı-şıyoruz engelli öğrencilerle. Görme, işitme, bedensel engelli ya da süreğen hastalığı olan öğrencileri saptıyoruz. Okul açıldıktan sonra da hepsiyle, ilçedekilerin okullarına giderek, kampüstekilerle ofisimizde, sorun ve beklentilerin tespiti için bireysel görüşmeler yapıyoruz. 2014-2015 öğretim yılı itibariyle, 49’u örgün, 33’ü uzaktan eğitim olmak üzere kayıtlı toplam 82 engelli öğrencimiz var. Bunlardan 38’i ortopedik, 22’si görme, 9’u işitme engelli. Diğer 13’ü de kalp damar rahatsızlıkları gibi sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıkları olan öğrenciler. Bozkurt’un ifadesine göre, engelli öğrencilerin eğitim ortamlarının uygunlaştırılması, engellilere yönelik araç gereç temini, özel ders mater-yallerinin hazırlanması, kampüs içindeki açık alanların engellilere uygun hale getirilmesi, Birim’in temel faaliyet alanlarını oluşturuyor. Bozkurt bu yönde atılan somut adımlar hakkında ise şu açıklamayı yapıyor: Örneğin görme engelliler bölümü açıldı kütüphanede. Kitap okuma makinesi, ekran okuma ve ekran büyütme programları var. Geçen yıla kadar kitaplar ve ders notları gönüllü öğrenciler tarafından seslendiriliyordu, kitap okuma ma-kinesi bu uygulamanın yerini aldı. Ayrıca bu yıl, engelli öğrencilerin, engel grubuna göre ders ve sınav uygulamalarının ne şekilde olacağını açıklayan senato esasları belirlendi.

Haft ası’nda görme engelliler futbol maçı düzenledik. Bu yıl 3 Aralık’ta yine sesli betimlemeli film gosterimi yapılacak. Sesli betimlemeli film gösterimlerine katılan öğrencilere göz bandı verilmesini istiyoruz ki, engelli arkadaşlarıyla empati kura-bilsinler.Bozkurt’un ifadesine göre engelli öğrencilere kredi ve burslarda ön-celik tanındığı gibi, bu öğrenciler kısmi zamanlı çalışma olanağından da yararlanabiliyor. TESYEV (Tür-kiye Engelliler Spor Yardım ve Eği-tim Vakfı) bursu başvuruları da yine Engelli Öğrenci Birimi aracılığıyla yapılıyor.

Engelli Öğrenci Birimi, Bozkurt’un açıklamalarından da anlaşıldığı üzere, engelsiz bir SAÜ için hizmet veriyor. Peki ya engelli öğrencilerin SAÜ’deki sorunları ve engelsiz bir SAÜ için beklentileri neler? Engelli öğrenciler, engelsiz bir SAÜ için atılacak daha bir çok adım olduğu görüşünde birleşiyor. En büyük talep, yollarda, kaldırımlarda ve bazı binalarda yaşamlarını kolaylaştıra-cak düzenlemelere gidilmesi yönün-de. Engelli Öğrenci Birimi’nin varlı-ğından, Kütüphane hizmetlerinden

are advisor instructors for disabled students in each faculty and school.”Bozkurt gave information about cultural activities organized by Disability Support Unit and said “Last year, instructors from Depart-ment of Social Work gave seminars to raise awareness for problems of disabled people. In March, the unit organized audio described movie screening for ‘Çanakkale 1915.’ In April, we organized an activity together with Autism Association as part of awareness days for au-tism. In May, we organized football tournament for visually impaired people in disabled week. Th is year, an audio described movie screening will be held on December 3. We want participant students of movie screening to wear eye patch to deve-lop empathy. Bozkurt stated that disabled stu-dents can get scholarships with priority and they can work as part time students. Th e scholarship app-lications for TESYEV (Th e Disabled Sports Support and Education Foundation Turkey) are made through Disability Support Unit. As it is clear from the explanations of Bozkurt, Disability Support Unit off er service for an undisabled SAU. What about the problems and ex-pectations of disabled students in

ve bölümlerinde birer danışmanları olmasından genel olarak memnun-lar. Bozkurt’un da değindiği asansör yokluğu, temel sorunlardan biri olarak gündeme getiriliyor. Özel-likle ortopedik engelli öğrenciler, bazı birimlerin alt katlarında uygun derslik olmayışından ve yüksek merdivenli dersliklerden yakını-yor. Bir öğrencinin üniversiteden taleplerini sıraladığı şu cümleler, aslında engelliler için atılması gere-ken adımların da işaretini veriyor: Bir talebim var benim okuldan. Her fakültede belli saatlerde okul içindeki ana duraklara kadar servis hizmeti olabilir. Akşam saatlerinde fazla yol katetmek zorunda kalıyor, zorlanıyoruz. Sınavlarda engelliler için ilk katlar tercih edilse çok iyi olur. Engelli WC’leri her blokta yok; olanlarda da ya kilitli ya da temizlik malzemeleri için kullanıldığından kapalı oluyor. Ayrıca yemekhanede engelli asansörü var ama maalesef kullanamıyoruz. Asansör olmayan binalar ve rampasız kaldırımlar za-ten bizim için başlıbaşına bir sorun.

Fatma ParlakHavva Paşalioğlu

SAU? Disabled students come to the conclusion that there are many thin-gs to do for an undisabled SAU. Th e biggest demand is for adjustments in the roads, sidewalks and in some buildings. In general, they are happy to have Disability Support Unit, lib-rary services and advisor instructors in the university. As Bozkurt exp-resses, absence of elevator is seen as one of the fundamental problems. Especially, orthopedically handicap-ped students complain about the absence of proper classes and classes with lots of stairs. Th e following statements of a student show the immediate concerns: “I have a requ-est from the university. A shuttle can be provided for each faculty in determined hours for going to the bus stops. In the evening, we have to walk a long road and have diff iculty in that. For the exams, classes on the first fl oors can be organized for disabled students. Rest rooms for disabled students are not available in every building. Some of them are available but cannot be used since there are cleaning items in it or it is locked. Furthermore, there is an elevator for disabled people in dining hall but we cannot use it. Th e buildings without elevator and pavements without raise are exactly problems for us.

We interviewed with Sedanur Boz-kurt, Social Work Expert in Disabi-lity Support Unit, about conducted projects for an undisabled SAU and required steps for disabled students. Disability Support Unit carries out studies to meet physical, psychologi-cal and social needs of disabled stu-dents. Social Work Expert Bozkurt stated that they took the names of the disabled students during register time. She said “We meet with disab-led students at our stand when they register to the university. We detect students with visual impairment, hearing impaired or chronic illness. Th en, we make individual inter-views to determine problems and expectations in our off ice with stu-dents studying at the campus and in their schools with students studying at district campuses. By academic year of 2014-2015, we have 82 disabled students in total including 49 students in formal education and 33 students in distance education. 38 of them are orthopedically han-dicapped, 22 of them are visually impaired and 9 of them are hearing impaired. 13 of them have illnesses require continuous care like cardio-vascular diseases. Bozkurt stated that the main ac-tivities of the unit are creating ap-propriate educational environments

Geçen yıl Yapı İşleri’nden bir tekni-kerle fiziksel koşulların incelenmesi için üniversitedeki tüm binaları gezmiştik, onun raporu tamam-landı. Malum, dersliklerin çoğu üst katlarda ve çok eski binalara asansör yapılamaması durumu, özellikle bedensel engelliler için büyük sorun oluşturuyor. Duraklara rampa ya-pılması konusunda çalışmamız oldu bir de, öğrenciler artık duraklarda çok sorun yaşamadıklarını söylü-yorlar. Öğrencilere şikayetlerine ilişkin bölümlerine dilekçe yazma-larını öneriyorum. Her fakülte ve yüksekokulda engelli öğrenciler için danışmanlar mevcut. Engelli Öğrenci Birimi’nin çeşitli kültür sanat faaliyetleri ve farkın-dalık etkinliklerine de imza attığını belirten Bozkurt konuya ilişkin şun-ları söylüyor: Geçen yıl sonu Sosyal Hizmet bölümü öğretim elemanları engellilerin sorunları konusunda farkındalık geliştirmek amacıyla seminer verdi. Mart ayında Çanak-kale 1915 filminin sesli betimlemeli gösterimi yapıldı. Nisan’da Otizm farkındalık günleri kapsamında, Otizm Derneği ile ortak bir etkin-liğimiz oldu. Mayıs’ta Engelliler

for disabled students, providing materials for them, preparing spe-cial course materials and making open space areas in the campus suitable for these students. Bozkurt explained some studies carried out in the university and said “In the library, a section was prepared for visually impaired students. Th ere are reading machine and programs for reading screen and zooming. Till last year, books and course notes were vocalized from volunteer students and now reading machine is doing this task. Besides, senate decisions for disabled students class and exam procedures were deter-mined this year. Last year, I visited and examined all buildings in the university with a technician from Directorate of Construction and Technical Works. Th e report of this study has been completed as well. As you know, most of classes are on the upstairs and elevators cannot be built to very old buildings. Th ese are really big problems for disabled students, especially for physically handicapped students. We condu-cted some studies to build raise for bus stops and students express that there is no problem anymore in bus stops. I suggest disabled students to write a petition to their departments related to their complaints. Th ere

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

Yayın Türü: Yerel SüreliBasım Yılı: Kasım 2014

MuhabirlerYeliz GökmenKübra KızıldağFatma ParlakMelih KaracaMustafa ŞahinKürşat Aşkın

Tayyib HoşbaşHavva Paşalioğlu

ÇevirmenUzm. Yeliz Ünal

Tasarım-UygulamaYusuf Tercan

Page 3: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 03

Happy Anniversary for Kampus Haber

Kampüs Haber’in 1. Yaşı Kutlu Olsun

İletişim Fakültesi, son bir yılda yayıncılık anlamında önemli gelişmelere imza attı. Yeni kurulan bir fakül-te olmaktan kaynaklı eksiklerimize rağmen, öğrencilerimiz için uygulama ortamları yaratmaya, buna dair gelişmeleri ve tekno-lojiyi takip etmeye çalışıyoruz. ABD’deki uygulamaları bizzat inceleyerek kurduğu-muz SAÜ Web TV ve Kampus Haber gaze-tesi/ internet sitesi, bu gayretimizin somut örnekleri.

1 yaşına basan Kam-pus Haber, öğrenci-lerimizin, ağırlıkla üniversitemizdeki etkinlikleri takip ede-rek, içeriğini tamamen kendilerinin oluştur-duğu bir uygulama gazetesi. Öğrenciler gazetemizde kısmi zamanlı öğrenci statü-sünde çalışarak hem haberciliği öğreniyor, hem de bütçelerine katkı sağlıyorlar. Ayrı-ca gazetemiz, SMYO Basın Yayın ve Halkla İlişkiler programların-daki öğrencilerimize 3+1 Uygulamalı Eği-tim Modeli kapsamın-da çalışma olanağı sunuyor.

Kurumsal kimliğimizi oluşturma gayretimi-zin bir ürünü olarak hayata gelen Kampus-haber gazetesi, kısa zamanda bu kimliğin önemli bir bileşeni oldu. Öğrencilerimize İletişim fakültesinde olduklarını hisssetti-ren bir aidiyet alanı haline geldi. Her geçen gün de fakültemizin görünen yüzü ve sizin sesiniz olma yolunda gelişme kaydediyor. Kampus Haber’in sizlerden gelen katkı, öneri ve yapıcı eleşti-rilerle güçleneceğine inanıyoruz.

Kampus Haber’e uzun soluklu bir yayın hayatı diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Faculty of Commu-nication has achieved significant successes in terms of broadcasting in the recent year. In spite of some deficien-cies stemming from be-ing a newly-established faculty, we try to create appropriate environ-ments for practice, follow technology and latest developments. SAU Web TV which was established after analysing the sample studies in USA and application newspaper entitled Campus News are the products of this endeavour. It is now just over a year since Campus News started to be published. Our students prepare the newspaper following the events in the uni-versity and deciding about the content of it. These students work part-time in the fac-ulty. In this way, they both learn journalism and earn their pocket money. Besides, the newspaper offers the opportunity of working as part of 3+1 Educa-tion Model for students studying at Public Relations and Publicity.

Campus News has become an important part of corporate iden-tity of the university in a short span of time. It has created a place attachment for the students of Faculty of Communication. With each passing day, Cam-pus News is progressing for being the represent-ative of our faculty and your voice. We believe that Campus News will experience impressive progress through your contributions, sugges-tions and criticisms.

I wish successful years for Campus News and I would like to thank everyone for their con-tributions.

Prof. Dr. Aytekin İşman - İletişim Fakültesi DekanıProf. Dr. Aytekin İşman - Dean of Communition Faculty

‘İhracat açığını kapatabilmek nitelikli insangücüyle mümkün’‘Decreasing export deficit is possible through qualified work force’

Doç. Dr. Mahmut Bilen Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümünü TanıttıDirector of KUBYO Introduces International Trade and Logistics

Kaynarca Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu (KUBYO) Müdürü Doç.Dr. Mahmut Bilen’le, bu yıl eğitime başlayan Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü hak-kında konuştuk.

Uluslararası Ticaret ve Lojistik bölümü ve kuruluş amacı hakkın-da bilgi verir misiniz?

Yüksekokulumuzun kurulması aşamasında iki bölüm açılması düşünüldü. Bunlardan biri henüz eğitime başlamayan Bankacılık ve Sigortacılık, diğeri de bu yıl öğren-ci aldığımız Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü. Bu bölümler, Türkiye’nin küresel dünyaya açık perspektifini dikkate alarak, ülkemizde de hızla büyüyen bu sektörleri destekleyecek insan gücünü yetiştirmek üzere açıldı. Uluslararası ticaret ve lojistik, bilindiği üzere, Türkiye’nin gide-rek büyüyen ihracat hedefi, gelişen dış ticaret hacmi doğrultusunda önem kazanmakta ve bölümümüz de, bu alanlarda sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları ye-tiştirmeyi amaçlamakta. Nitekim ihracat açığını kapatabilmek de önemli ölçüde nitelikli insangü-cüyle mümkün. Ayrıca bölgemiz, endüstriyel ihracat sektörlerinin oluştuğu bir alan ve bu nedenle, iş bulma, uygulama, sektöre destek açısından Sakarya’da böyle bir bölümün açılması önemli.

Öğrenci sayınız ve akademik kadronuz hakkında da bilgi alabi-lir miyiz?

Ticaret ve Lojistik Bölümü örgün öğretimde 40 öğrenci alarak eği-time başladı. Sınıf mevcudunu, öğrencilerimizle birebir ilgilene-bilmek için özellikle az tuttuk. 5 öğretim üyemiz, 10 farklı dersimiz var. Diğer fakültelerden öğretim üyeleri de geliyor. Sektörün ihti-yaçlarına cevap vermeye dönük öğrenci yetiştirme amacımız doğrultusunda, sektörle bir parça

irtibatı, tecrübesi olan, uygulama içerisinden gelen akademisyenleri okulumuza kazandırmaya çalışı-yoruz.

Ders programı ve staj konusunda-ki planlamalarınızdan bahsedebi-lir misiniz biraz da?

Bölümümüzde dersler yedi ya-rıyıl teori ağırlıklı, son yarıyıl da staj dönemi. 7. yarıyılda ayrıca uluslararası ticaret ve lojistik ko-nusunda seçimlik derslerle uz-manlaşma imkanı da sağlanıyor. Bununla birlikte öğrencinin, 2. ve 3. sınıftan itibaren, 7. yarıyıldaki seçimlik dersi alabilme şansı var. Böylece staj 7. yarıyıl başlayıp bir yıl sürebiliyor. Öğrencinin bir yıl stajdan sonra diplomasını alıp doğrudan staj yaptığı yerde işe devam edebi-leceği biçimde bir program tasarladık. Ay-rıca bir öğretim üyemiz şu sıralar öğrencilerimizin stajlarını sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da yapabilmeleri amacıyla üniversitelerle ikili anlaş-ma çalışmaları yürütüyor.

KUBYO Müdürü olarak şunu da sormak isteriz size. İlçede, kampüs dışında olmak öğrencileriniz açı-sından dezavantaj yaratıyor mu?

Sosyal aktivite alanları az olduğu için bu ögrenci açısından deza-vantaj oluyor. Fakat ilçemız küçük ve öğrenciler bunu bir çok açıdan avantaja dönüştürebilir. Biz de bu yönde gayret sarf ediyoruz. Ayrıca kampüsten kopuk değiliz, öğren-cilerimizi otobüslerle kampüsteki etkinliklere götürüyoruz.

Melih Karaca - Tayyib Hoşbaş

We talked with Director of Kay-narca School of Applied Sciences (KUBYO), Assoc. Prof. Dr. Mahmut Bilen, about Department of International Trade and Logis-tics which has started education this year.

Can you give information about Department of International Trade and Logistics and its objec-tives?

During the establishment of the School, two departments were planned to be opened. One of these is Department of Banking and Insurance and the other one is Department of International

Trade and Logistics. These departments were founded to train labour force which will support the field considering Turkey’s broad perspective for global world. As it is known, in-ternational trade and logistics gain importance with Turkey’s grow-

ing export target and developing foreign trade volume. Based on these facts, our department aims to train qualified individuals who are wanted in the sector. In fact, decreasing export deficit is possible through qualified work force. Be-sides, our region is a place where industrial export sectors take place. For this reason, it is signif-icant to have that department in Sakarya in terms of employment, application and support for the sector.

How many students and academi-cians are there in the Department?

40 students are placed in De-

partment of International Trade and Logistics. Smaller class size is planned purposefully to guide students one by one. We have 5 faculty members and 10 different courses. Guest instructors come to lecture courses also. As part of our aim of raising students who meet the needs of the sector, we try to invite academicians who are experienced and have some con-nections in the sector.

What are your plans for curricu-lum and internship?

In the department, theoretical courses are given for 7 semesters. In the last semester, students do in-ternship and find opportunity for specializing in the field of interna-tional trade and logistics through elective courses. In addition, students can take elective courses of 7th semester as from 2nd or 3rd year. In this way, internship lasts for a year. We designed a program in which students can start to work in the place of internship after completing internship for a year and getting the diploma. Besides, one of our faculty members is trying to sign cooperation agree-ments to offer opportunity of doing internship in other countries.

Lastly, we wonder one more ques-tion. The campus is located in the district of Sakarya. Does this situ-ation bring disadvantage for your students?

There are limited spaces for social activities so this case is disadvan-tage for the students. On the other hand, the district is small and students use the advantages of this matter. We also show great effort on this point. Moreover, we have connection with the campus and we take students to the main cam-pus for the events.

SAÜ TV’de Basın İlan Kurumu Konuşuldu Press Announcement Association Discussed on SAU TV

SAÜ Web TV de yayınlanan Yerel Medya Söyleşileri prog-ramına Basın İlan Kurumu (BİK) Sakarya İl Müdürü Ömer Faruk Çakır konuk oldu.

Köklü bir yerel basın hayatı olan Sakarya’da, basın özgürlüğünü güçlü kılmak için basın kuru-luşlarını ayrım gözetmeksizin desteklediklerini ifade eden Çakır, “Genel müdürümüz

Mehmet Atalay’ın deyimiyle “yük olmaya değil, yükü almaya geldik” dedi. Çakır konuşma-sında İletişim Fakültelerinin istihdam sorununa ve BİK’in bu konudaki tavrına da değindi. Çakır BİK’in otuzu aşkın şube müdürünün ve çok sayıda çalışanının İletişim Fakültesi mezunu olduğunu kaydetti.

Havva Paşalioğlu

The guest of Local Media Inter-views, live-streamed program of SAU Web TV, was Sakarya Provincial Director of Press An-nouncement Association (BIK) Ömer Faruk Çakır. Çakır emphasized that they support all media institutions to sustain freedom of press in Sakarya which has long-established local press life. He said “As our Ge-neral Director Mehmet Atalay

says ‘we are here not to be a burden but to carry the burden.’

In his speech, Çakır also talked about employment problem of Faculty of Communication and the aspect of the association on this matter. He stated that most of personnel and department managers in the association are graduates of Faculty of Com-munication.

Page 4: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 04

Üniversite okumak için gelinen şehirde yeni bir hayat kurmak zor. Yapılacak ilk iş, şüphesiz barınacak bir yer bulmak. Yurtlar, pansiyonlar, apartlar, tek göz stüdyo

daireler…ve tabii ki birkaç arkadaş bir arada ya-şanan, hakkında asker anılarını aratmayacak

hikayeler anlatılan şu meşhur öğrenci evleri… Sakarya’daki öğrenci evleri-nin, öğrencilerin o renkli dünyasının kapısını araladık.

-Bu akşam ne yemek yapsak?-Makarna, patates!

-Hep bunları yiyoruz zaten.-O zaman makarna domatesli, patates de haş-

lama olsun…Diyalogdan da anlaşılacağı üzere öğrenci evlerinden bahsediyoruz. Her öğrenci için rahatlığı ve güzelliği de, eziyeti ve sıkıntıyı da içinde barındıran öğrenci yuvalarından...Üniversiteye yeni başlayan herkesin en

az bir kere aklından geçirdiği eve çıkma pla- nının hayata geçmesi zorlu bir süreç. Eve çıkacakların biraraya gelebilmesi, büt-çeye uygun bir ev bulmak, içine yine bütçeye uy- gun eşya bulabilmek, alkış ve kapanış…

-Çok güzel 2+1 daire buldum.-Kirası ne kadar?-500 TL-Ben salonda yatsam, kirayı az ver-sem???Öğrenciye ev vermeme mantığı yü-

zünden bu ana kadar zaten her şey zor ilerliyor. Ardından da eve yerleşme ve

sistemi oturtabilme süreci başlıyor. Kolay gibi görünse de en çok zorlanılan bu kısım…

Eşyaları taşımak, fatura abonelikleri, evi te-mizlemek derken kolay gözüken her şey bir anda

dağ gibi dikiliyor insanın karşısına. Örneğin sokakta kendi başına yürüyen bir koltuk görmek ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Oysa biraz eğilip bakarsa nız, mut-

laka zar zor bulduğu koltuğu eve taşımaya çalışan iki öğrenciyle karşılaşırsınız. Muhtemelen biraz ileride, koltuğu sağa bir ağacın gölgesine çekip üstünde dinle-niyor olurlar.Satın alınan ve evin her bireyinin kendi evinden getir-diği malzemelerle ev dolar taşar. Gereksiz sayılabile-cek eşyalar bir kenara ayrılır ve asla çöpe atılmazlar. Çünkü o eşyalarda elbet bir gün işe yarayacaktır.-Evden fiskos takımı getirdim. -Gümüş kahve seti de getirseydin! Masanın üstüne koyar, yalnızlığa mahkûm ederdik!Gelelim ev yaşantısına… Sene başında konuşulan ve onaylanan her kural, ilk aylarda uygulansa da ilerleyen zamanda az uygulanmaya, daha sonra ise uygulanma-maya başlar. Bunun en güzel örneği bulaşık kuralı... Kural basit: “Yemeği yedikten sonra bulaşık hemen yıkanacak.” Bu kural zamanla sıkmaya ve bulaşık tezgahta birikmeye başlar. Bir gün, iki gün, üç gün derken bir tencere ve dört tabaktan oluşan o bulaşık, çatal, kaşık ve bardaklarla ittifak kurup adeta evi ele geçirir. Bu durumdan sonra “Bulaşık makinesi mi al-sak?” sorusu gündemi oyalamaya başlar. Tabii bu olay genellikle erkek öğrenci evlerinde olur. Zira kızların bu konuda dayanışma halinde oldukları yönünde duyumlar söz konusudur. Genellikle her evde nöbet sistemi uygulanır. Her güne bir kişinin kurban seçildiği nöbet sisteminde kurbanı-mız yemeği yapmak ve bulaşığı yıkamakla görevlidir. Mutfakta verdiği mücadeleden sonra yemeğini gö-rücüye çıkaran kurbanımız, o dakikadan sonra günün kahramanı olur.Öğrenci arkadaşımız Şafak’ın bu sistemin kendi evin-de nasıl uygulandığına dair beyanı şöyle: “Bizde nöbet sistemi ikişerli gruplar halinde oluyor. Ben yemek yapmaktan anlamam. Benim nöbetçi olduğum günler-de yemeği Mustafa yapıyor. Haliyle bulaşık da bana kalıyor. Her gün bulaşık yıkamaktan ellerim benliğini kaybetti.” Bu nöbetleşme sistemi sadece yemek ve bulaşık için geçerli değil tabii ki. Kira, faturalar ve apartman aidatı

Öğrenci Evlerinin Kapısını AraladıkOpening the Door of Student Houses

Bu akşam ne

yemek yapsak? Hep bunlarıyiyoruz zaten.

500 TL

Makarna,Patates!

Ben salonda

yatsam, kirayı

az versem???

Abur cubur eşliğinde internette gezinmenin keyfine diyecek yok...Kız ya da erkek öğrenci, manzara değişmiyor...

Surfing the internet by eating some junk food…The picture is the same for a girl and a boy.

Bir öğrenci evi klasiği boş

buzdolabı... Ketçap ve mayonez

imkansızlıklara rağmen varlığını

koruyor.koruyor.koruyor.

The traditional student house

with an empty fridge… Ketchup

and mayonnaise bottles are still

there.

Çok güzel 2+1

daire buldum.

Kirası nekadar?

Page 5: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 05gibi maddi konularda da her ay ‘’Ayın Elemanı’’ seçilir. Tüm parayı topladıktan sonra (eğer ortalıktan kaybol-mazsa) tüm borcu öder.Para konusuna değinmişken devam edelim. Her öğrenci-nin az ya da çok aylık bir geliri vardır. Burs, kredi gibi devlet imkanlarıyla geçinen öğrencilerin yanı sıra ailenin gönderdiği parayla veya bir işte çalışıp kazandığıyla idare edenler de vardır. Bu para az veya çok olsun, genel olarak yetmez kimseye. Dört gözle beklenen ay sonu bir türlü gelmek bilmez.Ayın 7’si…-Bursumu/Kredimi çektim zenginim.Ayın 8’i…-Para kalmadı. Ne zaman gelecek bu ayın 7’si ?Öğrencilerin pratik zekalarını en üst seviyede kullandığı bu evlerde, su ısıtıcıda çay demlemek ya da ütüyle yemek pişirmekten tutun çatalı anten niyetine kullanmaya kadar her şey görülebilir. Soğuk havalarda 3+1 evde sadece tek odanın kullanılması ya da sobalı evler için dışarıdan odun toplanması rastladığımız durumlar. Ziyaretine gittiğimiz bir öğrenci evinde bize pasta ikram eden Hikmet’in bu konudaki sözleri de çok manidar: “Öğrenci evi burası. Pratik olmak, basit düşünmek gerek. Ama bazen de insan kendini aşmak istiyor. Mesela pastayı ben yaptım. Yap-ması hiç de düşündüğüm kadar kolay değilmiş. Mutfağı bir güzel batırdım. Çırptım, çırptım karıştırdım. İçine sevgimi de kattım. Ortaya böyle çirkin bir şey çıktı.”

It is hard to start a new life in the city you came for studying in university. The first thing you are supposed to do is finding an accommodati-on. Dormitories, students’ hostels, flats… and student houses in which a couple of friends live together with lots of funny memories… We open the door of student houses in Sakarya. -What are we cooking tonight?-Pasta or potatoes!-We eat these every day.-Then, pasta with tomato sauce and boiled po-tatoes… As you see in the dialogue, we are talking about student houses. These are student houses inclu-ding comfort and problems at the same time… The plan of staying in the house which is ima-gined by all new students is a difficult process. Bringing together the friends who will stay in the same house, finding a cheap and an appropri-ate house and finding cheap furniture…-I find a perfect flat, 2+1.-How much is the rent?-500 TL-How about staying on the hall and paying rest???

The procedure is already so difficult since many people do not want to rent houses for students. After that, the process of settling in the house starts. Although it seems easy, the most difficult stage is this one… Carrying the properties, applications for bills and cleaning the house are among the stuff which seems easy at first. For example, you can see an armchair walking on the

Eğlencenin hiç eksik olmadığı öğrenci evlerinde sabaha kadar sohbet edilir, oyun oynanır ama vize haftası gel-diğinde ev tam anlamıyla etüt salonuna dönüşür. Her şey bir anda tersine döner ve sabaha kadar ders çalışılır. Bir haftalık kampın sonunda sınavların sillesini yiyen öğrenci “Önümüzdeki finallere bakacağız” havasına çoktan girmiştir.Bu konuda ev arkadaşının sınavlara ilgisiz-liğinden yakınan arkadaşımız Burcu şöyle söylüyor: “Sınav geceleri ev arkadaşım Fat-ma’ya ders çalışmaya başlayalım diyorum. ‘Bir saat sonra başlarız’ diyor. Bir saat sonra tekrar soruyorum. ‘Ben yatayım sabah erken kalkar çalışırım’ diyor. Sa-bah uyandıktan sonra ‘Okula erken gider çalışırım.’ diyor. Okulda 5 dakika çalışıp dersi geçiyor. Hayret ediyorum…”Öğrenci evlerinin bir başka ve belki de en güzel özelliği, bize kazandırdığı her zaman baki kalan güzel dostluklar. Nazım Ustanın da dediği gibi, O gider, bu gider, şu gider, Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın.

Melih Karaca - Tayyib Hoşbaş

street. When you look into closely, you see that two students are trying to carry this armchair to their house. Most probably, they have a rest on this armchair on the corner few minutes later. Students buy new items for the new house or they bring some stuff from their hometown so the house is filled with household items. Unne-cessary things are kept and they never go to waste since they will be needed one day. -I have brought coffee table set from my home-town.-You should have brought silver coffee pots also! We put them on the table and watch their loneliness!

Let’s talk about life inside the house… Every rule decided by the house members in the begin-ning of the year loses its validity in the long run. The best example of this is washing rule… The rule is quite simple: “After eating the dinner, dis-hes are washed immediately.” This rule becomes boring in time and kitchen is filled up with dirty dishes. First day, second day, third day and then all dishes conquer the kitchen. Then, the question appears at the top of the agenda, “Should we buy a dish washer?” Of course, this happens at the houses of boys. There is a rumour that girls are in solidarity for this issue. Generally, there is a turn in every house. If that day is your turn, you are a victim of the day and you have to cook and wash the dishes. After a big struggle of cooking, the victim is seen

as a hero of the day. Şafak, one of our friends, explain how this system works in their house: “In our home, two people have the turn. I do not know anything about cooking. When it is my turn, Mustafa cooks dinner. Naturally, I wash the dishes. My hands have gone pale because of washing dishes every day.”This system is applied not only for cooking and washing of course. Every month “employee of the month” is chosen for the issues like paying the rent, bills and maintenance charges. After collecting money, this person pays all charges (unless he disappears). Now that we mention it, we give some more information about money issues. Each student has monthly income more or less. Some students get scholarships, some of them use the money sent by parents and others work and so earn their pocket money. Whatever amount it is, this money is not enough. Students look forward to end of the month and it never comes. It is the 7th day of the month…-I withdraw my scholarship, I am rich.8th day of the month…-No money left. When is the 7th of next month?

At this stage, students use their ingenuity and find practical solutions like brewing in the boiler, cooking with iron and using forks instead of an-tenna. We heard that students use just one room of the house with 4 rooms in cold weathers or they collect firewood for stove-heated houses.

We visited one of student houses and Hikmet, a hospitable member of the house, said “Here is a student house. We need to be practical and think simple. However, a person wants to go beyond himself sometimes. For example, I make this cake. It is not as easy as I imagined. I have made a mass in the kitchen. I stirred it up and I add my love. As you see, it is so unattractive.” There is always fun in these houses, students chat, play games and stay up early in the mor-nings. However, the house turns to a studying hall in the midterm week. Everything becomes reversed and students study until mornings. After study camp and exams, students feel the mode of “waiting for final exams.” On this point, Burcu complained about her flat-mate who is indifferent to the exams and said: “I want to study for the exams with my flatmate Fatma. She says ‘Okey, we are gonna start an hour later.’ After an hour, I ask her to study aga-in. She says ‘Okey, I am gonna sleep and wake up early to study.’ After she wakes up, she says ‘Okey, I am gonna go to school early.’ She stu-dies just for five minutes and passes exams. I am astonished at her attitude…” Another and maybe the most charming feature of student houses is friendship which lasts forever. As Nazım Hikmet says,O gider, bu gider, şu gider, (everything disap-pears)Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın. (friendship has been right beside us)

Öğrenci Evlerinin Kapısını AraladıkOpening the Door of Student Houses

Bursumu / Kredimi

çektim zenginim.

Ayın 7’si…

Ayın 8’i…

Para kalmadı. Ne zamangelecek bu ayın 7’si ?

Küçük ev aletlerinin çok

fonksiyonlu kullanıldığı

rivayet değil gerçek...

Dağ gibi bulaşık...

Bugün kim nöbetçiydi?Bugün kim nöbetçiydi?Bugün kim nöbetçiydi?Bugün kim nöbetçiydi?

Washing mountains of dishes…

Whose turn is it?

Multifunctional

small home

appliances…

Page 6: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 06

Türk Dili ve Edebiyatı okuyorum. Dolayısıyla Türkiye’yi tercih ettim. Hendek’te öğrenim görüyorum ama kam-püsün manzarasını çok seviyorum. Burada olmaktan çok memnunum.

I am studying at the Department of Turkish Language and Literature. For this reason, I preferred Turkey. My classes are held in Hendek but I like the view of main campus. I am glad to be here.

Türkiye burslarında Sakarya’yı tercihlerim arasında yaz-dım. Sakarya Üniversitesi’ne geldiğim için çok memnu-num. Üniversitenin bütün imkanlarından faydalanıyorum. Eğitimi çok iyi ve istediğim her şey bir arada.

I wrote Sakarya for my preference list in Turkey Scholarship. I am so happy to study at Sakarya University. I can use all facili-ties of the university. Education is quite good and the university offers everything I want.

Sakarya Üniversitesi’ne gelirken bir ön bilgim yoktu. En-dişelerim kısa zamanda memnuniyete dönüştü. Ben böyle düşünmemiştim, ortamımız çok güzel. Burada yabancı öğrencilere çok değer veriliyor.

I had no background information about Sakarya University before I came in. My concerns have turned to content in a short span of time. I didn’t imagine like this. Our atmosphere is great. Here, international students are respected.

Saidislomtek Umorov, Özbekistan- Temel İslam Bilimleri (Doktora)

Sakarya Üniversitesi’ne gelmeden önce internetten araştır-dım. Doğru bir tercih yaptığımı düşünüyorum. Ülkemden herkesi üniversitemize davet ediyorum. Sakarya’nın insanı-nı çok sevdim. Burada olmaktan çok mutluyum.

Before I came here, I search Sakarya University on the internet. I think I made the right decision. I invite everyone from our country to the university. I like Sakarya people a lot. I am really happy to be here.

Elchin Memmedli, Azerbaycan-Felsefe

Sakarya tercihlerim arasındaydı çünkü yaptığım araştırma-larda göre şehrin yapısının sakin ve yaşamaya elverişli ol-duğunu öğrendim. Öğrenci şehri olması da tercih sebebim. Burada olmaktan memnunum. Ülkeme olan benzerlik ve kentin çok büyük olmaması, sorun ve sıkıntıları azaltıyor.

Sakarya is among my preference list since I have learnt through my search that the city is quiet and liveable. It’s a student city so that is also my reason for preference. I am so glad to be study here. The country is similar to my hometown and the city is not big. These advantages lessen the problems.

Adilet Cayloobek, Kırgızistan-BESYO

Araştırmalarım sonucunda burada yabancı öğrencilere sunulan imkanların fazla olduğunu öğrendim. Aynı zamanda okulun ver-diği eğitimin kaliteli olması sebebiyle tercih ettim. Okulda sunulan hizmetler, sorunları engelliyor. Yurttan çok memnunum, çok rahat. Kampüs de çok güzel. Aynı zamanda Müslüman bir ülkede olmak eğitimimi rahat bir şekilde devam ettirmemi sağlıyor.

I did some search and learned that there are many opportunities for foreign students in Sakarya University. Besides, I preferred here because of quality offered by the institution. The services provided by the university prevent the problems. The dormitory is good. Campus is also great. In ad-dition, studying at Muslim country enables to study in a comfortable way.

Orhan Valiyev, Azerbaycan – Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (Doktora)

Bazı arkadaşlarım daha önce burada eğitim aldı ve çok memnun kalmışlar. Ben de Sakarya Üniversitesi’ni tercih ettim. Doktora öğrencisi olarak en çok kütüphaneden memnunum.

Some of my friends studied here and they were pleased with the opportunities of the university. Therefore, I chose Sakarya University, too. As a PhD student, I like the library most.

Natig Khalilov, Azerbaycan – İktisat

Kardeş ülke Azerbaycan’dan geldim. Türk insanı çok sıcakkanlı. Kendimi evimde gibi hissediyorum. Şuanda TÖMER’de Türkçe eğitimi alıyorum. Bölümüme başlamak için sabırsızlanıyorum.

I came from Azerbaijan, the brother country. Turkish people are so friendly. They make me feel like I am at home. Nowa-days, I am learning Turkish at TOMER (language centre). I can’t wait to start studying at my department.

Yabancı Öğrenci Gözüyle SAÜInternational Students’s Opinions About SAUSakarya Üniversitesi’nde öğrenim gören yabancı öğrencilere, Türkiye’yi ve SAÜ’yü neden tercih ettiklerini, SAÜ’den memnun olup olmadıklarını sorduk.

Fatma Parlak - Mustafa Şahin

We interviewed with international students studying at Sakarya University and asked them some questions like “Why did you prefer to study in Turkey and Sakarya University?” and “Are you pleased with Sakarya University?”

Türkiye’de yüksek lisans yapmak istiyordum. Eğitiminin kaliteli olduğunu düşündüğüm için önceliğim Sakarya Üniversitesi oldu. Türkiye’de yaşayan akrabalarım ve arka-daşlarımdan da bilgi aldım. Üniversitemi ve arkadaşlarımı çok seviyorum.

I wanted to study for master degree in Turkey. My first option was Sakarya University since it offers quality education in my opinion. I obtained information through my relatives and friends who live in Turkey. I really love my university and my friends.

Baldauryen Idan, Moğolistan – Uluslararası Ticaret (YL)

Baldauryen Idan, Mongolia – International Trade Rinad Abu Ammar , Jordan – Turkish Language and Literature Mukhitzhan Rakhmanov, Kazakhstan - Theology

Rinad Abu Ammar, Ürdün – Türk Dili ve Edebiyatı Mukhitzhan Rakhmanov, Kazakistan- İlahiyat

Sayyael Sadrıalıbabalu, İran – Ortadoğu Çalışmaları (Doktora)

Sayyael Sadrıalıbabalu , Iran – Middle East Studies (PhD) Saidislomtek Umorov, Uzbekistan- Basic Islamic Science (PhD) Elchin Memmedli, Azerbaijan-Philosophy

Adilet Cayloobek, Kyrgyzstan-School of Physical Education and Sport Orhan Valiyev, Azerbaijan – Political Science and Public Administration (PhD) Natig Khalilov, Azerbaijan – Economics

Page 7: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 07

Sakarya Üniversitesi Dans Topluluğu, geçtiğimiz yıl başladığı dans kurs-larına bu dönem de devam ediyor. Ücretsiz olan kursta daha önce dans eğitimi almış öğrenciler tarafından Salsa, Bachata ve Hip Hop-Step Up dersleri veriliyor. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Aynalı Salon’da de-vam eden dersler Çarşamba ve Cuma günleri yapılıyor. Derslerin çok renkli ve eğlenceli geçtiğini söyleyen Dans Topluluğu Başkanı Selim Tiğiz, iste-yen herkesin topluluğa üye olup kursa katılabileceğini ifade ediyor. İyi olan grupları çeşitli yarışmalara yönlendi-rerek destekleyeceklerini de belirten Tiğiz, sözlerini şu çağrıyla noktalıyor: Dans etmek isteyenleri piste davet ediyoruz!

Sakarya University Dance Society carries on the dance courses which were started last year. In free courses, Salsa, Bachata and Hip Hop-Step Up lessons are given by students who were trained in previous dance courses. Courses are held at School of Physical Education and Sport on Wednesday and Friday. Selim Tiğiz, Chair of dance Society, states that they have fun during the courses and everybody who wants to dance can join the courses after becoming member of the society. Tiğiz adds that they will support successful groups by directing them to some competitions. He finish-es his speech with an invitation: We invite everyone to join us on the dance floor!

Dansa Davet Var Invitation to the Dance

Sakarya’da Ekim ayının son günlerindeki Resul Dindar, Cem Adrian ve Zakkum konserlerine öğrenciler yoğun ilgi gös-terdi.

Atatürk Spor Salonu’nda 22 Ekim akşamı düzenlenen Resul Dindar konserinde sahneye önce Sakarya Üniversitesi Çev-re Mühendisliği mezunlarından Melih Kahveci ve ekibi çıktı. Modern Karadeniz müziğiyle dinleyenlere keyifli anlar yaşa-tan Kahveci, ilk albümünün 2015 yılında çıkacağı müjdesini de verdi. Karadeniz’in sesi olarak ünlenen Resul Dindar konse-rinde, öğrencilerin coşkusu görülmeye değerdi.

Dindar ile aynı gün yeni albümü “Sana

Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazı-yorum”un tanıtım konserleri kapsamında sahneye çıkan Cem Adrian, SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde sevenleriyle bu-luştu. Güçlü sesi ve özgün yorumuyla öğrencilerin beğenisini toplayan Adrian, Sakarya’da her yıl konser vermekten bü-yük mutluluk duyduğunu ifade etti.

Ayın son konserinde ise Zakkum sahne-deydi. Alternatif rock müziğin temsilcisi grup, SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde, 28 Ekim akşamı düzenlenen konserde dinleyicilerine adeta bir müzik ziyafeti verdi. Soma’daki maden faciasında yaşa-mını yitiren madencileri de unutmayan Zakkum, “Gökyüzünde” adlı şarkısını madencilere ithaf etti.

On the last days of October, students in Sakarya showed great interest to the con-certs performed by Resul Dindar, Cem Adrian and Zakkum.

The concert of Resul Dindar was held at Ataturk Sport Centre on October 22. At first, Melih Kahveci, a grad of Environmental Engineering Department of Sakarya Uni-versity, and his band took the stage. Kahveci showed great performance of Modern Black sea music and announced that his first al-bum would be released in 2015. After that performance, Resul Dindar, known as voice of Black sea, came to the stage and there was a ripple of excitement among students.

On the same day, Cem Andrian took

stage at SAU Culture and Congress Cen-tre as part of his new album campaign, “Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum” (I am writing these lines to you from somewhere you will never know). Adrian was admired by students with his great voice and unique performance. He stated that he was glad to give a concert in Sakarya every year.

For the last concert of the month, Zakkum was on the stage. The group, a representa-tive of alternative rock music, performed at SAU Culture and Congress Centre on October 28. Zakkum commemorated min-ers who died in Soma mine disaster and dedicated their song, “Gökyüzünde” (In the sky), to the miners.

SAÜ Öğrencileri Konserden Konsere KoştuConcert Series for SAU Students

Mustafa Şahin - Tayyib HoşbaşMelih Karaca - Fatma Parlak

Kübra Kızıldağ - Kürşat Aşkın

Page 8: KASIM 2014 Sayısı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ UYGULAMA GAZETESİ

www.kampushaber.sakarya.edu.tr

KASIM - NOVEMBER 2014 SAYI - VOL 11 08

Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gör-sel İletişim Tasarımı Bölümü öğrencilerinin çalış-malarından oluşan Foto Portre adlı fotoğraf sergisi yoğun ilgi gördü. GSF Sanat Galerisi’nde 3-14 Kasım tarihleri arasında açık kalan ve deneysel çalışmaların öne çıktığı sergide, 9 öğrenciye ait 18 fotoğraf yer aldı. Görsel İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Suzan Orhan, danışmanlı-ğını yaptığı serginin, öğrencilerin geçtiğimiz Bahar döneminde Fotoğraf Estetiği dersi kapsamında hazırladıkları portre çalışmalarıyla hayata geldiği-ni kaydetti. Orhan ayrıca, sergiye gösterilen ilginin öğrencilerin motivasyonunu artırdığını ifade etti.

Kübra Kızıldağ - Kürşat Aşkın

An exhibition entitled “Photo Portraits” was prepared by students of Visual Communication and Design Department of Faculty of Fine Arts, Sakarya University. The exhibition was held at Art Gallery of Faculty of Fine Arts on November 3-14. In the exhibition, 18 photographs of 9 stu-dents were displayed and experimental studies were shared. Assist. Prof. Dr. Suzan Orhan, Head of Department of Visual Communication and Design, was the supervisor of the exhibition. She stated that the exhibition includes students’ works which were prepared in the course of Aesthetics of Photography last spring semester. Orhan also added that the interest shown to the exhibition increased the motivation of students.

GSF Öğrencilerinden Foto Portre’ler Photo Portraits from Fine Arts Students

Farklı bir şehre gittiğimiz zaman herhalde aklımızdan ilk “Buranın Nesi Meşhur?” diye sormak geçer.

Çoğumuz Sakarya’ya farklı illerden gelmiş ol-duğumuz için buraya hem yabancılık duyduk hem de burayı tanımaya çalıştık. Kafamızdaki sorulara cevap ararken, ilk sorunun cevabını kimimiz okulun ilk haftası şehirde avare avare gezinirken tanımadığımız bir sesin yardımıy-la, kimimiz de boğazına düşkün bir arkada-şımızın muhabbetinde bulduk: “Sakarya’nın ıslama köftesi bir harika.”Bilmeyenler için bir de biz söylüyoruz: “Isla-ma Köfte Sakarya’da yenir.” Sakarya Cadde-si’nde gezinirken tarihin kokusunu alırsınız önce, sonra meşhur Köfteci Mustafa Usta’nın mekânının. Sizi orada karşılayacak olan şey, Sakarya’da her insanda bulabileceğiniz güler-yüz, daha sonra da girişte solda kalan ızgara ve üzerindeki enfes köfteler olur.

Tarihini kısaca özetlersek, Köfteci Mustafa 1912 yılında Yugoslav göçmeni Mustafa Top-luoğlu tarafından kurulmuş. Kurtuluş Savaşı ve Sakarya Depremi (1943) atlatan Köfteci Mustafa 1947’de şu anki yerine taşınmış. O gün bugündür de aynı mekanda aile işletmesi olarak kalmış. Unutmadan hatırlatalım, şu ünlü deyimin de bu dükkândan çıkma oldu-ğu söyleniyor: “Ne ka ekmek o ka köfte.”Biraz da tarifinden ve ıslama köfteyi bu kadar meşhur eden sırlardan konuşuyoruz ızgara

Farklı bir şehre gittiğimiz zaman herhalde aklımızdan ilk “Buranın Nesi Meşhur?” diye sormak geçer.

Çoğumuz Sakarya’ya farklı illerden gelmiş oldu-ğumuz için buraya hem yabancılık duyduk hem de burayı tanımaya çalıştık. Kafamızdaki sorula-ra cevap ararken, ilk sorunun cevabını kimimiz okulun ilk haftası şehirde avare avare gezinirken tanımadığımız bir sesin yardımıyla, kimimiz de boğazına düşkün bir arkadaşımızın muhabbetin-de bulduk: “Sakarya’nın ıslama köftesi bir harika.”

Bilmeyenler için bir de biz söylüyoruz: “Islama Köfte Sakarya’da yenir.” Sakarya Caddesi’nde gezinirken tarihin kokusunu alırsınız önce, sonra meşhur Köfteci Mustafa Usta’nın mekânının. Sizi orada karşılayacak olan şey, Sakarya’da her insanda bulabileceğiniz güleryüz, daha sonra da girişte solda kalan ızgara ve üzerindeki enfes köfteler olur.

Tarihini kısaca özetlersek, Köfteci Mustafa 1912 yılında Yugoslav göçmeni Mustafa Topluoğlu tarafından kurulmuş. Kurtuluş Savaşı ve Sakarya Depremi (1943) atlatan Köfteci Mustafa 1947’de şu anki yerine taşınmış. O gün bugündür de aynı mekanda aile işletmesi olarak kalmış. Unutma-dan hatırlatalım, şu ünlü deyimin de bu dükkân-dan çıkma olduğu söyleniyor: “Ne ka ekmek o ka

başında duran Mehmet Usta’yla. Usta, ıslama köfteye adını veren ekmeği yapmanın köfteyi pişirmekten daha zor olduğunu söylüyor. Kemik suyuna ve özel sosa bastırılan ekmek, ustanın ifadesiyle, oldukça meşakkatli bir süreçten geçip bütün ızgarayı dolduruyor-muş. Ekmeğin doyumsuz lezzeti, bir yiyenin bir daha istemesi, anlaşılan odur ki, “Ne ka ekmek o ka köfte” deyimini ortaya çıkarmış.

Yemeğin ardından tatlı olarak ne tavsiye edersiniz sorumuz karşısında dışarda duran balkabaklarını gösteriyor işletme çalışanları. Sakarya’nın Islama Köftesi kadar kabak tatlı-sının da meşhur bir tat olduğunu anlatıyorlar. Sakarya’nın balkabağından yapılan tatlı için bizim söyleyeceğimiz, bal ve kabak kelime-sinin ilk kez bu kadar birbirine yakıştığı olur herhalde.

Sakarya bu eşsiz tatları içine alan gizli bir ma-bet gibi. İçinde gezdikçe, kendimizi sokakla-rında kaybettikçe adeta geçmişe tutunuyoruz. Yanıbaşımızdaki tarihi tatları, tarihin tozlu sayfalarında aramak yerine, bugün kendinize ve midenize bir ödül verin. Ayrıca siz siz olun, bu tatları unutturmayın. Aslında doğruyu söylemek gerekirse şöyle de bir şey var: Islama köfte ve kabak tatlısının tadını alan, bu tadı ömrü boyunca unutamaz.

Yeliz Gökmen - Kürşat Aşkın

köfte.”Biraz da tarifinden ve ıslama köfteyi bu kadar meşhur eden sırlardan konuşuyoruz ızgara başın-da duran Mehmet Usta’yla. Usta, ıslama köfteye adını veren ekmeği yapmanın köfteyi pişirmekten daha zor olduğunu söylüyor. Kemik suyuna ve özel sosa bastırılan ekmek, ustanın ifadesiyle, ol-dukça meşakkatli bir süreçten geçip bütün ızgara-yı dolduruyormuş. Ekmeğin doyumsuz lezzeti, bir yiyenin bir daha istemesi, anlaşılan odur ki, “Ne ka ekmek o ka köfte” deyimini ortaya çıkarmış.

Yemeğin ardından tatlı olarak ne tavsiye edersiniz sorumuz karşısında dışarda duran balkabaklarını gösteriyor işletme çalışanları. Sakarya’nın Islama Köftesi kadar kabak tatlısının da meşhur bir tat olduğunu anlatıyorlar. Sakarya’nın balkabağın-dan yapılan tatlı için bizim söyleyeceğimiz, bal ve kabak kelimesinin ilk kez bu kadar birbirine yakıştığı olur herhalde.

Sakarya bu eşsiz tatları içine alan gizli bir mabet gibi. İçinde gezdikçe, kendimizi sokaklarında kaybettikçe adeta geçmişe tutunuyoruz. Yanıba-şımızdaki tarihi tatları, tarihin tozlu sayfalarında aramak yerine, bugün kendinize ve midenize bir ödül verin. Ayrıca siz siz olun, bu tatları unuttur-mayın. Aslında doğruyu söylemek gerekirse şöyle de bir şey var: Islama köfte ve kabak tatlısının tadını alan, bu tadı ömrü boyunca unutamaz.

Sakarya’nın Meşhur Lezzeti: Islama KöfteFamous Taste of Sakarya Kitchen: Traditional Meatball