Kültür Sanat Merkezimiz Açıldı

Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Yenilendi

Tıp FakültemizdeYeni Öğrenme Merkezi Açıldı

Yüzücülerimizden121 Madalya ve Türkiye Rekoru

5’te

Anıtkabir’inİnternet Sitesini

01-30 Kasım 2016 • Basım Tarihi: 13 Aralık 2016 • Sayı: 200 • www.ankara.edu.tr

Kültür Sanat Merkezimiz Açıldı

Skolyoz’daYeni Uygulama25’te

Hukuk Fakültemiz91 Yaşında

32’de

Yüzücülerimizden

Ankara ÇocukÜniversitesi”Adı Tescillendi

Turizmi ve Dinamikleri Kongresi 31’de

POSCO’nun Burs Geleneği Sürüyor 12’de

14’te

Engelsiz Yapıyoruz

Arabuluculuk Hukuk Klinikleri Kuruluyor

3. Yaş Baharı

8’de

Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Yenilendi

18’de

9’da

121 Madalya ve Türkiye Rekoru

2’de

Fen Fakültemiz Akredite Oldu 22’de

Öğrenci Konseyi’ninYeni Yönetimi Oluştu13’te

“

27’de

Ankara ÜniversitesiKültür Sanat Merkezi AçıldıÜniversitemiz Sağlık

Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın (SKS) Tıp Fakültesi Cebeci Yerleşkesi içinde bulunan eski hizmet binası, “Ankara Üniversitesi Kültür Sanat Merkezi” olarak yeniden yapılandırılarak 9 Kasım 2016 tarihinde hizmete açıldı. SKS’nin öğrencilere yönelik düzenlediği kültür ve sanat kursları bundan böyle bu binada verilecek. Kültürel ve sanatsal etkinlikler için irili ufaklı 63 mekanın oluşturulduğu binada, Üniversitemiz üyeleri ve vatandaşlara yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.

Sanat Galerisi de Yapılacak

Üniversitemiz Kültür Sanat Koordinatörü Doç. Dr. Ömer Adıgüzel, Merkezin oluşturulması sürecinde yoğun olarak öğrencilerin fikirlerinden yararlanıldığını söyledi. Yaratıcı Drama Topluluğu öğrencilerinden oluşan bir grubun bu binadan yararlanması beklenen çalışanlar, yöneticiler ve öğrencilerle yoğun bir şekilde iletişime geçerek, söyleşiler yaparak, yazılı dönütler yaparak bir rapor hazırladığını, bu çalışmanın aynı zamanda bir doktora tezi olarak devam ettiğini belirten Doç. Dr. Ömer Adıgüzel, “Binaya yakın zamanda bir kafeterya ve bir sanat galerisi de yapacağız. Belki mini müzelerimiz olacak. Müziğin, ritmin,

resmin, sanatın pek çok türünde etkinlikler devam edecek” dedi.

“Öğrencilerimize, Akademik ve İdari Personelimize Seslenmeye Çalışacağız”

SKS olarak bu yıl 21 ayrı kültür sanat kursu açtıklarını, bu kurslara 1348 öğrencinin kaydolduğunu belirten Doç. Dr. Ömer Adıgüzel “Halk müziğinden Türk sanat müziğine, tiyatrodan dramaya, diksiyondan beden diline, kemençeden

bağlama ve gitara kadar sanat ve kültür adına hemen her şeyi burada bulacağız. Öğrencilerimize, akademik ve idari personelimize olabildiğince seslenmeye çalışacağız, onların kültür ve sanat adına yapmak istedikleri her şeyi burada yapmaya

çalışacağız” dedi.“Çok Sayıda Birimin

Emeği ve Katkısı Oldu”SKS Koordinatörü

Doç. Dr. Duygu Özel Demiralp da bu merkezin oluşmasında Üniversitemizin çok sayıda biriminin emeği ve katkısı olduğunu belirterek, “Kültürü, sporu, sosyal hizmetleri, öğrenci yurtları, diğer hizmetleri ve diğer daire başkanlıklarıyla bir aile olduk” dedi.

“Toplumsal Farkındalık Yaratma Anlayışına Yönelik Çalışmalar Olacak”

Rektörümüz Prof. Dr.

Üniversitemiz Kültür Sanat Koordinatörü

Doç. Dr. Ömer Adıgüzel:“Bu merkezimiz, öğrencilerin istekleriyle oluştu. Yaklaşık

olarak % 85 civarında onlar bizden ne istediyse

gerçekleştirmeye çalıştık.”

Ankara Üniversitesi Bülteni

2

SKS’nin Eski Binası Kültür ve Sanatla Buluştu

KÜLTÜR-SANAT

Ankara Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından T. C. Kültür ve Turizm

Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla bu yıl ilki düzenlenen Ankara Üniversitesi Kısa Film Yarışması’nda dereceye giren filmlere ödülleri 4 Kasım 2016 tarihinde Tıp Fakültesi Ord. Prof. Dr.

Abdülkadir Noyan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törenle verildi.

Kısa Film ve Belgesel olmak üzere iki kategoride düzenlenen yarışmaya 194’ü kısa film ve 58’i belgesel olmak

üzere toplam 252 film başvurdu. 17 Eylül-5 Ekim 2016 arasında gerçekleştirilen

ön jüri değerlendirmesinin ardından 30 kısa film ve 13 belgesel seçici kurulların final değerlendirmesine kalmaya hak kazandı. Değerlendirme sonucunda da Belgesel Kategorisi Seçiçi Kurul Özel Ödülü Doğacan Aktaş’ın yönettiği “Ayva Göbeği”, Kısa Film Kategorisi Seçici Kurul Özel Ödülü ise Gülistan Acet’in yönettiği “Güneh (Günah)”e verildi. Belgesel Kategorisi Birincilik Ödülü’nü Volkan Güney Eker’in yönettiği “Kemik”, Kısa Film Kategorisi Birincilik Ödülü’nü ise Gökalp Gönen’in yönettiği “Golden Shot (Altın Vuruş)” kazandı.

Ödül kazanan filmlerin ödüllerini, Yarışma Ödül Töreni’nde Üniversitemiz İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun ile Kültür Sanat Koordinatörü Doç. Dr. Ömer Adıgüzel sundu.

Törende, ödül kazanan filmlerin gösterimleri de yapıldı.

Erkan İbiş de buranın akademik ve idari çalışanlara, öğrencilere ve halka açık bir birim olacağını, burada çok önemli sanatsal etkinlikler yapılacağını, toplumsal farkındalık yaratma anlayışına yönelik çalışmalar gerçekleştirileceğini söyledi. Kültür Sanat Merkezi’nin kurulmasının, Doç. Dr. Ömer Adıgüzel’in hayali olduğunu ve bugün

gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Ben daha Rektör olmadan önce böyle bir merkezimiz olması gerektiğini anlatırdı. Kültür Sanat Merkezi’ni Ömer’in duruşu sayesinde gerçekleştirebildik. Burayı her türlü kültürel sanatsal etkinliğe açık hâle getirebilmek önemlidir. Buradan binlerce öğrenci geçiyorsa benim mutluluğum o zaman başlar” dedi.

3Ankara

Üniversitesi Bülteni

Yarışmanın Seçici Kurulları, Öğr. Gör. Bülent Özkam başkanlığında, Ankara Üniversitesi mezunu

yönetmen, yapımcı ve sinema uzmanlarından oluşturuldu. Kısa Film Kategorisi Seçici Kurulu’nda Ozan Açıktan, Ali Taner Baltacı, Ozan Onat ve Defne Deliormanlı, Belgesel Kategorisi Seçici Kurulu’nda ise Yrd. Doç. Dr. Nihan Gider Işıkman ve Ali Emrah

Bakkaloğlu yer aldı.

Exlibris Sergisi- Kültür Sanat Merkezi, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. K. Özlem Alp’in “Solo Exlibris Sergisi” ile sanatseverlerin karşısına çıktı. Sergi, 9-18 Kasım 2016 tarihlerinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Exlibris’in ülkemizdeki temsilcilerinden olan ve yurtdışındaki çalışmaları ile bilinen Doç. Dr. K. Özlem Alp, Kültür Sanat Merkezi’nin açılış sergisini gerçekleştirdiği için çok mutlu olduğunu belirtti.

Kısa Film Yarışması ÖdülleriSahiplerini Buldu


4

Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük

Önder Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 78. yıldönümünde, 10 Kasım 2016 tarihinde Üniversitemiz Rektörlüğü’nde düzenlenen törenle anıldı. Törene Üniversitemiz yöneticileri, öğretim elemanları, idari personel ve öğrenciler katıldı.

Törende, Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencileri Bahadır Uludağ ve Aleyna Güven “Şiirlerle Ata’ya Özlem” başlıklı sunumu yaparken, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdür Vekili Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan da “Dolmabahçe’den Etnografya Müzesi’ne, Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir”e başlıklı konuşmasında Atatürk’ün iki cenaze töreninde yaşananları fotoğraflar eşliğinde anlattı.

“Kimse Atatürk’ten Ayrılmak İstemedi”

Atatürk’ün na’şını Ankara’ya götüren trenin tüm istasyonlarda durduğunu; çünkü, bu istasyonlarda Atatürk’le vedalaşmak için toplanmış insanların

olduğunu belirten Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan, kimsenin Atatürk’ten ayrılmak istemediğini kaydetti. Atatürk’ün ilk cenaze organizasyonunu Dumlupınar Meydan Muharebesi sonrası Yunan Ordusu’nun geri çekilmesini sağlayarak İzmir’e giren Türk süvarilerinin komutanı Orgeneral Fahrettin Altay’ın yaptığını da belirten Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan, 10 Kasım 1953’te yapılan ikinci cenaze töreninin de ilki kadar üzüntü yarattığını kaydetti.

“Tüm İnsanlığa Örnek Oldu”

Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sibel A. Özkan, insanlığın tarih boyunca yetiştirdiği en büyük liderlerden biri olan Atatürk’ün, hem yaşamı boyunca hem de yaşama veda ettiği günden bu yana kahramanlığı, bilgisi, hoşgörüsü, barışçı ve demokrat kişiliği ile tüm insanlığa örnek olduğunu söyledi. Atatürk’ün, ilk gençlik yıllarından itibaren en büyük amacının özgürlük ve ülkesinin bağımsızlığı olduğunu belirten Prof. Dr. Sibel A.

Özkan, “Türk Ulusu için daha pek çok düşü, pek çok arzusu vardı. Henüz küçük bir çocuk olan Türkiye Cumhuriyeti daha da büyüyecek, demokrasi ile yoğrulacak, refah seviyesinin daha da yükselmesi ile yıllarca verdiği büyük mücadelelerden sonra muasır medeniyetlerin üzerine yükselmesini daha hızlı gerçekleştirecekti” dedi. Atatürk’ün aramızdan ayrılmasından sonra da nice kuşakların yetişmeye devam ettiğini belirten Prof. Dr. Sibel A. Özkan, “İdil Biret’ler, Suna Kan’lar dünyanın dört bir yanında başarıdan

başarıya koşacaktı. Bir büyük bilim insanı, Prof. Dr. Aziz Sancar çıkacak, Nobel Ödülünü kazanacak ‘Bu Ödülü Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde kazandım’ diyecek ve onu Atamıza armağan edecekti” dedi.

“Birey Olabildiysek Atatürk’ün Sayesinde”

Prof. Dr. Sibel A. Özkan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Anadolu’nun her köşesinde analar, babalar umudunu çocuklarının okumasına, eğitimine bağlamışsa, kız çocukları da en az erkek çocukları kadar eğitim alsın diye aileler bir yarış içindeyse ve en önemlisi birey olabildiysek, vatandaş olabildiysek, işte bu Atatürk’ün sayesindedir. Atatürk bedenen aramızdan ayrılalı 78 yıl olsa da bizler O’nu canlı olarak hiç görememiş olsak da O, on milyonlarca Türk’ün gönlünün en önemli

Atatürk’ü AndıkAramızdan Ayrılışının 78. Yıldönümünde

SOSYAL SORUMLULUK

Ankara Üniversitesi

Bülteni

5

noktasında yaşamaya devam ediyor.

Atatürk yüzyıllardır beklediğimiz bir umudun sembolü oldu. Geçmişimizle bugünümüz, bugünümüzle geleceğimiz arasında kopmayacak bir bağ oldu Atatürk.

Bizler bu büyük mirası daha da ileri taşımak için hep daha güçlü adımlarla ilerleyeceğiz. Bu bir bayrak yarışıdır. Geçmişten devraldığımız, yere düşürmeden geleceğe emanet edeceğimiz bir bayrak yarışı…

En büyük görevimiz Atatürk’ü ve kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşamak ve yaşatmak olacaktır.

Unutmayalım ki Atatürk yaşıyor… Türk Ulusu’nun kalbinde ve düşüncesinde yaşıyor. Kurduğu Cumhuriyetle, başlattığı ve bizlere emanet ettiği Türk Devrimleri ile yaşamaya devam ediyor.”

Anıtkabir’in resmi internet sitesindeki

görsel ve işitsel unsurların bir bölümü Anıtkabir Komutanlığı ve Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) işbirliği ile görme ve işitme engellilerin erişimi için uygun duruma getirildi. Atatürk’ün ölümünün 78. yılında yayımlanmaya başlayan yeni uygulamada Atatürk’ün naaşının Anıtkabir’e getirilme videosu işitme engelliler için işaret diline tercüme edilirken, “Sonsuzluğa Yolculuk” bölümündeki 76 fotoğraf görme engelliler için sesli olarak betimlendi. Projenin engelsiz erişim

koordinatörlüğünü ve sesli betimlemelerini Uzman Hatice Kurt yaparken, içeriğin işaret dili tercümelerini İşaret Dili Tercümanı Oya Tanyeri gerçekleştirdi.

www.anitkabir.tsk.tr sitesinin tamamının engellilerin kullanımına açılması için çalışmalar sürdürülüyor.

Anıtkabir’inİnternet Sitesini Engelsiz Yapıyoruz


6

Üniversitemiz Kadın Platformu Koordinatörlüğü, 8 Kasım 2016 tarihinde “Atamızı Anıyoruz” başlıklı bir toplantı düzenledi. Rektörümüz Prof.

Dr. Erkan İbiş, Rektör Yardımcıları, Dekanlar, kadın öğretim üyeleri ve idari çalışanlar ile öğrencilerin katıldığı toplantıda, Üniversitemiz Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları Yrd. Doç. Dr. Hepşen Okan ve Çağla Güray, Atatürk’ün sevdiği türkülerden oluşan bir konser verdi. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut da “Atatürk Döneminde Toplumsal Dönüşüm ve Kadın” başlıklı bir konferans sundu.

“Özel Eğitim Programları Düzenliyoruz”Kadın Platformu Koordinatörü Prof. Dr. Neslihan

Alkış, Koordinatörlüğün çalışmaları hakkında bilgi verdi. Üniversitemiz genelinde kurdukları ağ sayesinde Üniversite ve şehir işbirliğini sağlamak için eğitimler düzenlediklerini, projeler oluşturduklarını ve Üniversitemiz dışındaki kadınlara yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Neslihan Alkış, “Özellikle belediyelerde ev kadınlarıyla buluşmalar yapıp özel eğitim programları düzenliyoruz, yardım kampanyaları düzenliyoruz” dedi.

Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, Atatürk’ün kadınlara büyük haklar sağladığını belirterek, “O koşullar içinde bize öyle bir ülke armağan etti ki bugün pek çok dünya ülkesinden önde olduğumuz yönleri gururla söylüyoruz. Seçme ve seçilme hakkı 70’li yıllara kadar pek çok dünya ülkesinde yoktu. Demokraside öncü olduğunu iddia eden ülkelerde bile bizden çok sonra gerçekleşti” dedi.

“Cumhuriyetten Önce Çalışmalar Yaptı”Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut, Atatürk’ün, daha Cumhuriyetin ilanından önce

kadın haklarıyla ilgili çalışmalar yaptığını, kadınların her alanda yükselmesi için uğraştığını belirtti. 1935 seçimlerinde Atatürk tarafından teşvik

edilip seçilen çok sayıda kadın milletvekilinin TBMM’de yerini aldığını, bunların içinde yüksek eğitimliler olduğu gibi, ev hanımı ya da çiftçilerin de bulunduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut, “Yeni kurulan devletin yalnızca ekonomik ve siyasi açıdan değil, aynı zamanda kültürel yönden de

değişime gereksinim duyduğuna inanan Atatürk, bu anlamda Türk kadınının çağdaş bir görünüm ile dünyada yerini almasına

çok büyük önem vermiştir. Bu süreçte eğitim, hukuk, siyasi yaşam ve benzeri düzenlemeler sonucunda kadınlar erkeklere özgü olarak görülen ev dışı kamusal alanlarda varlık göstermeye başlamışlar ve çağdaşlaşmanın önemli bir unsuru olarak toplumsal yaşama katılmışlardır” dedi.

Kadın Platformu’ndan

Atatürk’ü Anma Toplantısı

Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi

öğretim üyelerinden Doç. Dr. Alev Keser ve Doç. Dr. Filiz Yıldırım ile DTCF öğretim üyelerinden Doç. Dr. Melike Kaplan’ın editörlüğünde hazırlanan “Hastalıkta Sağlıkta Kadın Olmak” adlı kitap Nobel Kitabevi tarafından yayımlandı. Kadına yönelik sorunların çok boyutlu ve multidisipliner bakış açısıyla 16 yazar tarafından ele alındığı 359 sayfalık kitapta “Toplumsal Cinsiyet Temelli Sorunlar”, “Ruhsal Sorunlar ve Şiddet” ve “Sağlık ve Beslenme Sorunları” başlıklı üç ana bölüm bulunuyor.

Kitapla ilgili şu açıklama yapıldı:

“Kadın ve sağlık ilişkisi tarihsel ve kültürel bir vurgu taşır ve her kültürde kadının toplumdaki yeri farklıdır. Bu nedenle kadın sağlığına ilişkin araştırmalar kuşkusuz kültür merkezinde değerlendirilmektedir. Diğer yandan kamusal alanda çalışmalarına ek olarak, anne ve eş gibi temel toplumsal rolleri de göz önünde bulundurulduğunda kadınların yükü artmaktadır. Bu bağlamda sağlıklı ailelerin ve nesillerin devamı ve toplum refahı açısından bu sorunların tartışılmasına ve çözümüne katkıda bulunabilmek için sağlık politikalarına ve sosyal politikalara yön verilmesi hedeflenmelidir.”

Kadın Sorunlarını Araştırdılar


Bülteni

7

ULUSLARARASI PROJE-ETKİNLİKLER

Ankara Üniversitesi Kadın Platformu üyesi kadın öğretim üyeleri, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi

Dekan Yardımcılığına atanan Kadın Platformu Danışma

Kadın PlatformuKadın Yöneticileri Destekliyor

Kurulu üyesi Doç. Dr. Necla Türkoğlu’nu 14 Kasım 2016 tarihinde makamında ziyaret ederek yeni görevini kutladı.

Ankara Üniversitesi’nin proje ortağı olduğu

ve 2013-2016 yıllarında Prof. Dr. Çiler Dursun koordinatörlüğünde gerçekleştirilen 7. Çerçeve Programları destekli “Genovate: Transforming Organisational Culture for Gender Equality in Research and Innovation” başlıklı AB projesinin uluslararası kapanış konferansı 2-3 Kasım 2016 tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapıldı. Proje ortağı olan İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, İsveç ve Slovakya delegasyonlarından, toplumsal cinsiyet uzmanı 50’yi aşkın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta Ankara Üniversitesi delegasyonu, Prof. Dr. Çiler Dursun, Doç. Dr. Emel Memiş, Uzm. Murat Çınar, Doç. Dr. Mustafa Sever, Prof. Dr. Güzin Yamaner ve UNFPA’den uzman Meltem Ağduk tarafından temsil edildi. Gün boyu süren konferansta, delegasyonlar kendi üniversitelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin akademide güçlendirilmesi adına gerçekleştirdikleri “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planları”nın

Ankara Üniversitesi Göz DoldurduGenovate Projesi Kapanış Konferansında

uygulama süreçlerini paylaştılar. Projenin sonlanmasından sonra devamı için yapılabilecek ortak çalışmalar gözden geçirildi.


8

Hukuk Fakültesi Öğrencilerinin Pratik Eğitim Yapmalarına Yönelik

Arabuluculuk Hukuk KlinikleriKuruluyorHukuk Fakültesi

öğrencilerinin arabuluculuk konusunda teorik ve pratik eğitim almalarının yanı sıra adalet hizmetinden yeterince yararlanamayan toplumun dezavantajlı kesimlerine, adalete erişim konusunda destek olmalarını sağlayacak “Hukuk Klinikleri Protokolü”, 3 Kasım 2016 tarihinde Adalet Bakanlığı ile aralarında Ankara Üniversitesi’nin de bulunduğu 13 üniversite arasında imzalandı.

“Öğrenciler Uygulama ile Tanışacak”

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Alpaslan Azapağası, yükseköğrenimin tüm alanlarında olduğu gibi hukuk alanında da öğrencilerin meslek yaşamına girmeden önce uygulama ile tanışmalarının

gerektiğini, günümüzde hukuk alanında bunun en önemli aracının klinik hukuk metodları olduğunu söyledi.

“Öğrenciler Farkındalık Yaratacak”

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Feyzullah Taşkın da Hukuk Klinikleri uygulamalarına katılan öğrencilerin, arabuluculuk kurumu hakkında farkındalık yaratarak arabuluculuk uygulama sayısının artmasına önemli bir katkı sunacağı kanaatinde olduğunu söyledi.

“İnternlik Sistemine Benziyor”

Protokole taraf olan tüm üniversiteler adına ise Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş bir konuşma yaptı. 2015 yılında Adalet Bakanlığı’yla birlikte “Aile İçi Şiddetle Mücadele

Hukuk Klinikleri”ni başlatıldığını, bundan son derece olumlu sonuçlar alındığını hatırlatan Prof. Dr. Erkan İbiş, “Hukuk Klinikleri uygulamasının, insanların hukuktan etkin yararlanması, hukuk fakültelerinin toplumla buluşmasının önünün açılması, üniversite, halk ve hukuk sisteminin birlikte hareket etmesi, öğrencilerin gerçek sorunlarla yüz yüze gelmesi ve daha donanımlı hukukçular yetişmesi gibi çok ulvi amaçları var” dedi. Hukuk Kliniklerini, tıp fakültelerinde uygulanan internlik sistemine

benzeten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Arabuluculuk Kliniklerinin pek çok köklü soruna çözüm getireceğini, daha hızlı uzlaşma noktaları yakalanabileceğini düşünüyorum” dedi.

“Teoriyle Pratik Bir Araya Gelecek”

Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcısı Bilal Uçar ise teoriyle pratiği bu şekilde bir araya getirerek iyi hukukçu yetiştirmek amacında olduklarını belirterek, “Klinik eğitimine ne kadar çok öğrenci katılabilirse, ne kadar çok arkadaşımızı buraya alma imkânı bulabilirsek amacına daha fazla ulaşacaktır” dedi.

Hukuk Fakültesi öğrencilerinin daha öğrenciyken gerçek dava ve kişilerle karşılaşmalarına olanak tanıyacak protokolü Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Anadolu

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali

Haberal, Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Bilgili, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Kutlu Gürsel, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı

Prof. Dr. Fethi Gedikli, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihat Bulut, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.

Dr. Süleyman Baykal, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. M. Fatih Uşan imzaladı.

9Ankara

Üniversitesi Bülteni

PROJELER-ETKİNLİKLER

Elmadağ MYO’dan

Üniversitemiz Elmadağ Meslek Yüksekokulu, Oracle Academy ile ortaklığı sayesinde,

öğrencilerine diploma yanında, Cisco Networking Academy’de olduğu gibi ücretsiz olarak dünya çapında kullanabilecekleri Oracle Veri Tabanı ve Java Programlama diline ait bilgiler aldıklarını gösterir bir mezuniyet belgesi de vererek iş yaşamına atılma olanağı sunacak.

Elmadağ Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Ünver konuyla ilgili şunları söyledi:

“Yüksekokulumuz bünyesinde bulunan programlara yönelik gelişmeleri takip etmeye, ilgili iş alanlarında öğrencilerimiz açısından fark yaratacak kurumsal ortaklıklarla büyümeye

özen göstermekteyiz ve bu hedef doğrultusunda 2010 yılından bu yana devam eden ve bilgisayar

ağları konusunda dünyanın en saygın sertifikasyon eğitimlerinden olan Cisco Networking Academy eğitimlerimizin yanına, yine dünyanın en saygın veri tabanı ve Java Programlama Dili sertifikasyonuna yönelik eğitimleri barındıran Oracle Academy ile bir ortaklık kurmuş

durumdayız. Bu üyeliklerin öğrencilerimize ve Üniversitemize hayırlı olmasını dileriz.”

Öğrencilerimize Bir Altın Bilezik Daha

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün emriyle 5 Kasım 1925 tarihinde kurulan

Hukuk Fakültemiz, kuruluşunun 91. yılını 5 Kasım 2016 tarihinde düzenlediği törenle kutladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Hukuk Fakültesi Marşı dinlendi ve tanıtım filmi izlendi. Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Muharrem Özen ile Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Abdulkadir Gürer’in birer konuşma yaptığı törende açılış dersini Prof. Dr. Hasan Seçkin Ozanoğlu verdi. Açılış dersinin ardından da “Ankara Hukuklu Olmak” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Törende son olarak Hukuk Fakültesi’ni 2016-2017 eğitim öğretim yılında derece ile kazanan öğrencilere ödüllleri verildi.

Hukuk Fakültemiz 91 Yaşında

Üniversitemiz Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Cumhuriyetin 93. yılı etkinlikleri çerçevesinde

31 Ekim 2016 tarihinde “Cumhuriyet Bayramı Özel Konseri” gerçekleştirdi. Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nın sunduğu konserde, Üniversitemiz Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İvan Çelak’a ait “Gagauz Suiti” ve R. Gliere’ye ait “Korno Konçertosu, Op.91” seslendirildi. Konseri, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, Üniversitemiz yöneticileri, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci izledi.

Cumhuriyet Bayramında

Özel Konser

10Ankara Üniversitesi Bülteni

Erasmus+ Programı projeleri için 2017

Teklif Çağrısı Avrupa Komisyonu’nun sayfasında (http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=uriserv:OJ.C_.2016.386.01.0014.01.ENG) yayımlandı.

2017 Yılı Erasmus Program Rehberine ise http://ec.europa.eu/programmes/erasmus-plus/sites/erasmusplus/files/files/resources/erasmus-plus-programme-guide_en.pdf bağlantısından ulaşılabiliyor.

Teklif Çağrısı ile duyurulan Erasmus+ Yükseköğretim projeleri için 2017 son başvuru tarihleri aşağıdaki gibidir:

Proje Türü• KA1 Eğitim ve

Öğretim Alanında Bireylerin Hareketliliği (KA 103; KA 107) (Son tarih 2 Şubat 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

• KA1 Yükseköğretim Hareketlilik Konsorsiyumu Akreditasyon Başvuruları

(KA 108) (Son tarih 2 Şubat 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

• KA2 Eğitim ve Öğretim Alanında Stratejik Ortaklıklar (KA 203) (Son tarih 29 Mart 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

• KA1 Erasmus Mundus Ortak Yüksek Lisans Dereceleri (Son tarih 16 Şubat 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

• KA2 Bilgi Ortaklıkları (Son tarih 28 Şubat 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

• KA2 Sektörel Beceri Ortaklıkları (Ayrı bir Teklif Çağrısı ile alınacaktır)

• KA2 Yükseköğretim Alanında Kapasite Geliştirme (Son tarih 9 Şubat 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

• Jean Monnet Faaliyetleri - Kürsüler, Modüller, Mükemmellik Merkezleri, Kurum/Kuruluş ve Derneklere Yönelik Destek, Ağlar, Projeler (Son tarih 23 Şubat 2017, saat 12.00 ‘Brüksel saati ile’)

Erasmus+ ProgramıTeklif Çağrısı Yayımlandı

2017 yılında Erasmus Programından yararlanmak üzere başvurmayı planlayan adayları bilgilendirmek ve Programın Üniversitemiz genelindeki tanınırlığını artırmak için planlanan “Erasmus Tanıtım Toplantıları” fakülte ve yüksekokullarımızda gerçekleştirilmeye başlandı. Kasım ve Aralık ayları içerisinde düzenlenecek toplantıların yer ve saat bilgilerine, AB Eğitim

Programları Koordinatörlüğü’nün “erasmus.ankara.edu.tr” adresli sayfasından ve akademik birimlerimizdeki duyurulardan ulaşılabilir.

Erasmus Tanıtım Toplantıları Başladı

Ankara Üniversitesi Erasmus Öğrenci

Topluluğu (ESN Ankara Üniversitesi) üyelerinden, Fen Bilimleri Enstitüsü öğrencimiz Burcu Laçin, ESN International tarafından düzenlenen ve Portekiz Coimbra’da gerçekleşen “Social Erasmus” toplantısında Ülkemizi ve Üniversitemizi temsil etti. Her ülkeden temsilcilerin kendi sosyal proje fikirlerini sergiledikleri etkinlikte ayrıca tanıtım amaçlı fuar bölümü de yer aldı. Söz konusu etkinlikte, katılan üniversite şubeleri arasından en iyi takım, en iyi iletişim, en iyi proje ve en iyi ortaklık kategorilerinde en iyiler seçildi. Temsilcilerimiz, ESN Türkiye olarak bu 4 kategorinin 3’ünde (en iyi takım, en iyi proje, en iyi iletişim) birinci seçildi.

Bu arada, ESN (Erasmus Öğrenci Ağı) tarafından 20-23 Ekim 2016 tarihinde İtalya’nın Pescara şehrinde 42.’si düzenlenen SEEP (Güney-Doğu Erasmus Platformu) toplantısında Üniversitemiz, Biyoloji ve Antropoloji bölümleri yüksek lisans öğrencimiz Serhan Koray Çifci tarafından temsil edildi. Azerbaycan, Bosna&Hersek, Bulgaristan, Güney Kıbrıs, Gürcistan, Yunanistan, İtalya, Makedonya, Sırbistan’dan temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, bu ülkelerin ESN topluluklarının gerçekleştirdiği etkinlikler ve Erasmus+ programıyla daha fazla öğrenciye hitap etme yolundaki fikirler paylaşıldı. Üniversitemiz bu ve benzeri ulusal-uluslararası katılımlı etkinliklere verdiği destekler ile Erasmus+ programındaki etkinliğini her geçen gün arttırmaya devam ediyor.

Üniversitemizi Temsil Ettiler

Erasmus Toplantılarında


Bülteni

11

ULUSLARARASILAŞMA

Üniversitemize 2016-2017 Güz

Yarıyılında gelen Erasmus öğrencilerinin Ülkemize ve üniversite yaşamına uyum sağlamalarına destek olmak için düzenlenen uyum haftası toplantı ve etkinlikleri; Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımız ile Erasmus Öğrenci Topluluğu (ESN Ankara Üniversitesi) katkılarıyla, AB Eğitim Programları Koordinatörlüğümüzce gerçekleştirildi.

Öğrenciler için düzenlenen toplantılarda kayıt, ders seçimi, toplu taşım kartı alımı, oturma

Erasmus Öğrencilerimiz İçin Uyum Etkinlikleri

izni başvurusu ve diğer idari konularda bilgi aktarılırken, düzenlenen sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle öğrencilerimiz arasında kaynaşma sağlandı.

Bu çerçevede, öğrencilerimiz için Gölbaşı, Beypazarı, Pamukkale, Efes, Kuşadası ve Yedigöller gezileri gerçekleştirildi.

Düzenlenen gezilere, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımızca da destek verildi ve öğrencilerimiz için spor ve çevre etkinlikleri gerçekleştirildi.

Üniversitemizin Türk ve Uluslararası öğrencileri, Ankara Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor

Daire Başkanlığı (SKS), AB Eğitim Programları Koordinatörlüğü ve Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörlüğü’nün işbirliğinde 13 Kasım 2016 tarihinde Bolu Yedigöller Millli Parkında çevre etkinliği gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi’nin Çevre Topluluğu, Bisiklet Topluluğu ve Erasmus Topluluğu üyeleri olan öğrenciler, milli parkta çöp toplama etkinliği gerçekleştirerek doğanın korunmasının önemine dikkat çektiler.

SKS ve Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörü Doç. Dr. Duygu Özel Demiralp,

Uluslararası Çevreci Etkinlikhem çevre temizliği hem de farkındalık için bu tip etkinliklerin önemini vurgulayarak, “Öğrencilerimizin sosyal ve kültürel etkinlikleri ile bu tip sosyal sorumluluk projelerini çok önemsiyoruz. Üniversite yaşamları boyunca katıldıkları bu tip sosyal sorumluluk etkinlikleri öğrencilerimizin bilinçlenmelerini sağlayarak sonraki kuşaklara aktarmalarını sağlamaktadır. Bu tip etkinlikler, günümüzde özellikle sürdürülebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği konularında zorunlu olduğumuz bilinçlenme ve alternatif kaynakların kullanımı ile sahip olduklarımızın korunarak kullanımı konularında bilinçli bir gençlik yetişmesine vesile olacaktır” dedi.

12Ankara Üniversitesi Bülteni

Güney Kore’nin önde gelen

sanayi kuruluşlarından POSCO’nun, eğitimi ve akademik çalışmaları destekleyen kurumu POSCO TJ Park Foundation’ın Ankara Üniversitesi öğrencilerine desteği sürüyor. Üniversitemiz öğrencilerine 2012 yılından beri burs veren POSCO TJ Park Foundation, bu yıl Dil ve Tarih-Coğrafya, Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinden Aslıhan Sena Topkaya, Ayça Alkan, Evrim Ercan, Fatma Paparoğlu, Pınar Teber, Emrah Ahmet Demir, Ayşe Kuvvet, Buse Korucu, Büşra Türküsev, Burak Yalçın, Sümeyye Nur Günyüzü, Büşra Karadan, Esmanur Sağlam, Gamze Nur Çokakdaş ve Nurefşan Karaman’a burs verdi. “Asya Seçkin Üniversiteler Burs Programı” çerçevesindeki burslarla ilgili olarak 18 Kasım 2016 tarihinde Rektörlükte

bir tören düzenlendi. Rektörümüz Prof. Dr.

Erkan İbiş, POSCO’nun bilime, akademiye, eğitime, araştırmaya ve insan yetiştirmeye özel önem verdiğini, bugün burs alan öğrencilerle birlikte Üniversitemizin 75 öğrencisinin POSCO bursu kazandığını söyledi. Prof. Dr. Erkan İbiş, “Öğrencilerimiz aldıkları burslarla kendilerini çok farklı olarak geliştirdi, geliştirecek. Kore-Türkiye dostluğuna, işbirliğine, ortak çalışmalarına,

değişik pozisyonlarda hizmet edecek” dedi.

POSCO Asya Genel Müdürü Hae-ık Jeong da Türkiye’de kısa süre içinde önemli yer edindiklerini belirterek, “Minnettarlığımızı gösterebilmek için toplamda 10 öğrenci olan bursiyer sayımızı bu yıl 15’e çıkarmış bulunuyoruz. Bugün bursiyer öğrenci olarak seçilmiş olan sizlerin Türkiye’nin refahına katkıda bulunarak, Avrupa ve Asya’yı kapsayan

global liderler olmanızı diliyorum” dedi.

DTCF Kore Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı dördüncü sınıf öğrencisi Büşra Türküsev de bir teşekkür konuşması yaptı. Küçük yaşlardan beri Uzakdoğu kültürüne ilgi duyduğunu, değişim öğrencisi olarak Kore’ye de gittiğini belirten Büşra Türküsev, “İki toplumun ilişkilerinin daha da ilerlemesine katkım olması için çalışıyorum. Bundan sonra da çok çalışacağıma söz veriyorum” dedi.

G. Koreli Sanayi Devi

POSCO’nun Burs Geleneği Sürüyor

POSCO’nun “Asya Seçkin Üniversitelere Burs Programı”, çeşitli ülkelerdeki en iyi üniversitelerle işbirliği anlaşması yaparak, bu üniversitelerdeki başarılı

öğrencileri seçip, onların akademik yaşamlarına odaklanmalarını sağlamak için maddi burslar veren bir sistemdir.

Erasmus öğrenci topluluğumuz (ESN

Ankara Üniversitesi) tarafından, “Sosyal Erasmus” haftası etkinlikleri çerçevesinde Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) Ankara Şubesi’ne ve Sefa Huzurevi’ne birer ziyaret gerçekleştirildi. Ziyaretlere katılan öğrencilerimiz, çocuklara ve yaşlılara hediyeler sunarak birlikte çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.

ZİÇEV ve Huzurevi ZiyaretleriErasmus Öğrencilerimizden

ULUSLARARASILAŞMA-ETKİNLİKLER


Bülteni

13

Üniversitemiz Öğrenci Konseyi, 18 Kasım 2016 tarihinde Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda yapılan

seçimle yeni yönetim ve denetim kuruluna kavuştu. Üniversitemiz Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı yetkililerinin gözetmen olarak katıldığı seçim süreci başarıyla gerçekleştirildi.

Öğrenci Konseyi’nin Yeni Yönetimi Oluştu

Üniversitemiz Hizmet İçi Eğitim

Koordinatörlüğü, özellikle Üniversitemize yeni başlayan akademik personele yönelik “Akademik Personel Oryantasyon” eğitimlerine başladı.

“Sertifika, Atama Kriterlerinde Zorunlu Olacak”

2-4 Kasım 2016

eğitimlerin yılda dört kez tekrarlanacağını kaydetti.

Eğitim Programı çerçevesinde Hizmet İçi Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. İnayet Aydın

“Bilim, Üniversite ve Akademik Etik”, Hukuk Fakültesi öğretim elemanı Arş. Gör. Serdar Yılmaz “Yükseköğretim Mevzuatı” ve Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ergül Demir “Temel Araştırma Kavramları ve Araştırmalarda Nicel ve Nitel Yaklaşımlar” konularını anlattı. Akademik Personel Oryantasyon Eğitimine 52 kişi katıldı. Eğitimin ikincisi de 21-24 Kasım 2016 tarihlerinde yapıldı.

tarihlerinde Rektörlük Senato Salonu’nda yapılan toplantıların ilkine katılan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Sibel A. Özkan, eğitimin sonunda, katılımcılara sertifika verileceğini, bu sertifikanın atama kriterlerinde zorunlu duruma getirileceğini ve herkesin alması gerekeceğini belirtti. Prof. Dr. Sibel A. Özkan, bu

Akademik Oryantasyon Eğitim ToplantılarıAkademik Oryantasyon Eğitim Toplantıları

2016-2018 yılları arasında görev yapacak yeni Yönetim Kurulu’nun Başkanlığına Diş Hekimliği Fakültesi’nden A. Onur Alp Halaçlı seçildi. Mühendislik Fakültesi’nden Oğuzhan Taşçı Başkan Yardımcısı, Fen Fakültesi’nden Gülşah Tanrıkulu Genel Sekreter, Spor Bilimleri Fakültesi’nden Tolga Hato Sayman, Nallıhan MYO’dan

Bekir Cihaner SKS Sorumlusu, Sağlık Hizmetleri MYO’dan Hakkı Faruk Eren Dış İlişkiler Sorumlusu, Eczacılık Fakültesi’nden Sercan Baran Çalışma Grupları Sorumlusu, Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nden Melek Karacaoğlu Eğitim Sorumlusu, Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nden Burak Kaya da Halkla İlişkiler ve Bilişim Sorumlusu olarak görev yapacak.

Denetleme Kurulu’nda ise Veteriner Fakültesi’nden Osman Chousein, Elmadağ MYO’dan Battal Üstüner ve Haymana MYO’dan Burak Samur bulunuyor.

Konsey Yönetim Kurulu, 28 Kasım 2016 tarihinde de Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’le bir araya geldi.


14

Üniversitemiz Tıp Fakültesi’nin,

Cebeci Yerleşkesi’nde öğrencilerin 7/24 yararlanabilmeleri için oluşturduğu “14 Mart Öğrenme Merkezi” 14 Kasım 2016 tarihinde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Daha önce Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği’ne ait olan, bir süre de Gastroenteroloji Anabilim Dalı tarafından kullanılan binanın yeniden yapılanmasıyla oluşturulan 14 Mart Öğrenme Merkezi’ndeki çalışma odalarına ve salonlara, Tıp Fakültesi’ne büyük emek veren öncü öğretim üyelerinin adları verildi.

Törende ilk konuşmayı yapan Tıp

Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Naci

Yılmaz, 14 Mart Öğrenme Merkezi’ni

Tıp Fakültemizde

Öğrenciler İçinYeni Öğrenme Merkezi

öğrencilere armağan eden Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk başta olmak üzere emek veren herkese teşekkür ettiklerini söyledi.

“Kız Öğrenciler Daha Rahat Edecek”

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, böyle bir merkeze, Cebeci Hastanesi’nde uzun bir süredir gereksinim duyulduğunu söyledi. Tıp Fakültesi’nde eğitim alan öğrencilerin yoğun olarak Cebeci bölgesindeki yurtlarda ya da evlerde ikamet ettiklerini belirten Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, “Morfoloji’de her ne kadar 7/24 çalışan bir birim varsa da Cebeci’de de böyle bir merkez olmalıydı. Gece geç saatlere kadar çalışıp ayrılan öğrencilerimiz oluyor. Özellikle kız çocuklarının daha rahat kullanımını da düşünerek

bunu çok önemsiyorum. Burada çalıştıktan

sonra barındıkları yerlere ulaşmaları çok daha kolay olacaktır” dedi.

“Salon ve Odalara

Hocalarımızın Adlarını Verdik”

Buraya “14 Mart Öğrenme Merkezi” adını verme konusunda hem öğrencilerden, hem çalışanlardan, hem de öğretim üyelerinden fikir aldıklarını belirten Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, “Cumhuriyeti kuranların Kurduğu ilk Tıp fakültesiyiz.

Onunla özdeş, onu yaşatacak bir isim bulmak önemliydi. Çünkü 14 Mart bir anlamda eğitim bayramıdır. 1827’de çağdaş anlamda ilk tıp okulunun kuruluşudur, bir eğitim bayramıdır. Ama aynı zamanda 1919’da işgalci emperyalistlere karşı duran tıp öğrencilerini hatırlatan bir gündür, Tıbbiyeli Hikmet Bey’den itibaren. İçerideki çalışma

ETKİNLİKLER


Bülteni

15

Robotik Cerrahiyi Başarıyla Uyguluyor

Göğüs Cerrahisi Kliniğimiz

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde robotik cerrahi ile yapılan ameliyatların sayısı

her geçen gün artıyor. Tıp Fakültemizde, robotik cerrahi birçok klinikte başarıyla gerçekleştiriliyor. Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı da robotik cerrahinin kullanılmaya başlandığı kliniklerden birisi. Göğüs Cerrahisi Kliniği Robotik Cerrahi Ekibindeki Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır, Doç. Dr. Serkan Enön, Doç. Dr. Cabir Yüksel, göğüs cerrahisi alanındaki robotik cerrahi uygulamaları hakkında şunları söyledi:

“Robotik cerrahi ile göğüs cerrahisinin ameliyatlarının pek çoğu gerçekleştirilebilir. Göğüs boşluğunun diğer vücut boşluklarından farkı ve robotik cerrahi için üstünlüğü, rijit olması ve bu boşluğa interkostal aralıklar aracılığı ile kolaylıkla ulaşılabilmesidir. Ama en önemlisi, akciğerin kollabe olması nedeniyle robotik girişimler için geniş bir çalışma alanının sağlanmasıdır. Robotik cerrahi, göğüs cerrahisinde yaygın olarak ön mediasten gibi dar alanlarda uygulanmakta olup miyastenia gravis ve timik tümörlerin cerrahi tedavisinde başarı ile yapılıyor.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisinde ilk robotik ameliyat 19 Ocak 2016 tarihinde anterior mediastinal yerleşimli soliter fibröz tümörlü olguda başarıyla yapıldı. Bu tarihten sonra robotik cerrahi uygulamaları artarak devam ediyor.”

salonlarına, konferans salonu ve odalara Fakültemize emeği olan hocalarımızın adlarını vermeye özen gösterdik. Bunun için bazı ilkleri olan hocaları ya da çalışanları seçmek istedik” dedi.

“Yeni Fikirler, Yaratıcı Düşünceler...”

Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş de cehaleti yenmek için mutlaka eğitimin, kültür ve sanatın çok önemsenmesi gerektiğine işaret etti. 14 Mart Öğrenme Merkezi’ni açmalarındaki amacın öğrencilerin sadece kitap okuyup ders çalışması olmadığını belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Yeni fikirlerle ve yaratıcı düşüncelerle, ekip çalışmasıyla, kendi geleceklerine, Üniversitemizin, Fakültemizin ya da Ülkemizin geleceğine dair fikir yoğunlaşmasını yaşamalarıdır” dedi. Bu merkezden binlerce öğrencinin yararlanacağını da belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Tıpkı bizim o sıralardan geçtiğimiz gibi. Ama bizim çoğumuzun öğrencilik zamanımızda elde edemediğimiz olanakları öğrencilerimiz bu mekânlarda elde edecekler. Bizim için en büyük mutluluk bu. Bizim göremediğimizi, bizim yapamadığımızı genç kuşakların yapabilmesi önemli” dedi.


16

Ankara Üniversitesi ile Ankaralı sanayicilerin

oluşturduğu “Üniversite İş Dünyası İş Birliği Platformu”nun (ÜNİDİP), “Uygulamacıların Gözünden Endüstri 4.0” temasıyla düzenlediği “2016 Güz Dönemi Toplantısı”, 1 Kasım 2016 tarihinde Ankara Sanayi Odası’nda (ASO) gerçekleşti.

“Sanayileşme Politikaları Güncellenmeli”

ÜNİDİP Eş Başkanı Veli Sarıtoprak, ‘Sanayi 4.0’ kavramının Almanya’da 2011 yılında tartışılmaya başlandığını, Avrupa ülkelerinin aradan geçen beş yılda epeyce yol aldığını söyledi. Türkiye’nin, sanayileşme politikalarını süratle ‘4. Sanayi Devrimi’ doğrultusunda güncellemesi gerektiğini belirten Veli Sarıtoprak, “Sanayiciler tedbirlerini almalı ve sanayi dünyasındaki bu gelişmelerin dışında kalmamalıdır. Ülke olarak, bilim adamları ve sanayiciler olarak eğer ‘Sanayi 4.0’a uyum sağlayamazsak kaybederiz” dedi.

“Süreci, Akıllı Bilgisayarlar Denetliyor”

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, rekabet şartlarının verimliliği artırmak için baskı yaptığını belirterek, bundan çıkış yollarından birinin ‘Endüstri 4.0’ uygulamaları olduğunu

Çağa Ayak UydurmadaÖnemli Girişim

Endüstri 4.0 Toplantısı

söyledi. Nurettin Özdebir; “Endüstri 4.0’da bilgisayarlar internet üzerinden birbirine bağlanarak akıllı fabrikaların oluşturulması hedefleniyor. Bu akıllı fabrikalarda bilgisayarlar, üretim süreçlerini sürekli denetliyor, makinaların bakım ve onarım programlarını düzenliyor, satış yerlerindeki bilgisayarlar ile kurdukları iletişim sayesinde yeni siparişlere göre üretim miktarını ayarlıyor ve fabrikadaki insanların aldıkları kararların uygunluğunu denetleyerek gerekirse uyarılarda bulunuyorlar. Birbirleriyle bağlananlar sadece fabrikalar da değil. Evler, arabalar, hastanelerdeki bilgisayarlar da internet üzerinden birbirleriyle sürekli iletişim içinde insanlara yardımcı oluyor, karar alma süreçlerini kolaylaştırıyor” dedi.

Nurettin Özdebir, Ankara’nın hem orta ve yüksek teknolojik üretimde hem de beşeri sermayede kentlerimiz arasında göreli bir avantaja sahip olduğunu belirterek, “Ankara, bölgesel sanayi içinde ileri ve orta-ileri teknoloji alanlarında en çok yatırım yapan bölgedir” dedi.

“Çevre, Toplum ve Etik Kavramları Göz Önünde Tutulmalı”

Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de sanayi devrimlerinin asıl

amacının insana hizmet etmek olduğunu, bu süreçte çevre, toplum ve etik gibi kavramların göz önünde tutulması gerektiğini belirtti. Bu boyutta Üniversitelerin yapacağı çok işler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erkan İbiş, Türkiye’nin şu anda 2.5 seviyesinde olduğunu, çok hızlı çalışarak 4.0’a çıkılabileceğini belirtti. Prof. Dr. Erkan İbiş, “İleri ülke olmak için en iyi tasarımları, en uygun çözümleri, en mükemmel uygulamaları ortaya koymak ve bunu da insan ve toplum refahı için yaygınlaştırmamız gerekiyor. Ne iş yaparsak yapalım hepimizin ortak amacı bu. Girişimcilik, yenilikçilik, değişimcilik, ileri görüşlülük ve yüksek

hayal gücü birleşince birşeyler oluyor. Bunların eksik olmasında ise herşey duruyor” dedi.

“Verimlilik Dijitalleşme ile Artacak”

General Elektrik Türkiye İnovasyon Lideri Ussal Şahbaz, 2008’den beri dünyada yaşanan saniyede verimlilik artışının yavaşlamasına dikkat çekerek, “Sanayide verimliliğin artışı dijitalleşme ile olacak” dedi. Ussal Şahbaz, önemli olanın, makinaların birbiriyle konuşabilmesini sağlamak olduğunu, bunun için de yeni araçlara gereksinim bulunduğunu kaydetti. Roketsan Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Aka da Endüstri 4.0 için kendi şirketleri adına yol haritası çizdiklerini belirtti.

Endüstri 4.0 ile gerçekleşecek yeniliklerin ve bu süreçte yapılması gerekenlerin konuşulduğu toplantıda

General Elektrik Türkiye İnovasyon Lideri Ussal Şahbaz, Roketsan Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Aka ve Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı

Ali Rıza Ersoy, kendi sektörlerindeki “Endüstri 4.0” gelişmelerini aktardılar.

TOPLUMLA BULUŞMA-ARAŞTIRMA


Bülteni

17

Uyuşturucuyla mücadele etkinliklerine bilimsel

olarak katkı sağlamak amacıyla geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurulu’nda YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın katıldığı “Uyuşturucu ile Mücadelede Üniversitelerin Rolü ve Kurumlararası İşbirliği” toplantısı düzenlendi. Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, burada yaptığı konuşmada uyuşturucu kullanımının aşağı yaşlara doğru indiğini belirterek uyuşturucuyla mücadelenin artık bir bilimsel boyutunun olması gerektiğini söyledi ve tüm üniversiteleri mücadeleye davet etti. Toplantının ardından Ankara Üniversitesi’nden somut bir adım atıldı.

Üniversitemiz, uyuşturucuyla mücadele çağrısında 60 bini aşkın öğrencisine aynı anda hem SMS hem de e-posta gönderdi. Ankara Üniversitesi Öğrenci ve Bilişim Koordinatörlüğü’nün imzasını taşıyan SMS’li çağrıda, “İnsanca yaşamı, ahlakı, özgürlüğü, geleceği, sevgi ve saygıyı mahveden uyuşturucuya karşı birlikte ‘dur’ diyelim. Kişinin kendini ve tüm çevresini mahveden bu illetin üstesinden gelmek için Ankara Üniversitesi ailesini topyekûn mücadeleye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi. Mail yoluyla gönderilen bildiride ise “Kendisini milletiyle ve ülkesiyle özdeşleştirmiş bir öğretim kurumu olan Ankara Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana toplumun bütün sorunlarıyla ilgili çözüm üretme

Uyuşturucuya Karşı60 Bini Aşkın Öğrenciye SMS’li Davet

sorumluluğunu yerine getirme çabası içinde olmuştur.

İnsanca yaşamı, ahlakı, özgürlüğü, geleceği, sevgi ve saygıyı mahveden uyuşturucu da çağımızın en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Uyuşturucu kullanımı sadece kişinin kendisini değil, yakın çevresini ve geniş çerçevede toplum sağlığını da tehdit etmektedir. Bu sorun ülkemizin insan varlığını bugün olduğu gibi yarın da tehdit edecek niteliktedir. Hayallerimizi karartmadan, yaşamlarımızı mahvetmeden, insanlığı tehdit eden bu büyük soruna karşı tavrımızı bireysel sorumluluk şeklinde de göstermemiz gerekmektedir.

Elbette bu uyuşturucuya karşı bireysel mücadele çok önemlidir. Ancak toplumsal bir çözüm üretilebilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlara da büyük görev düşmektedir.

Bu kapsamda, toplumumuzu tehdit eden ve her zaman büyük tehlike arz eden bu soruna yönelik Üniversitemizde de bireysel ve toplumsal sağlık, koruma-kollama, ulusal politika, eylem ve strateji konularında, ilgili bölüm ve anabilim dallarıyla işbirliği yapılmakta ve çalışmalar kamuoyuna aktarılmaktadır.

Bu çerçevede, uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığına karşı Ankara Üniversitesi Ailesi olarak tüm birimlerimizle birlikte ‘dur’ diyoruz” denildi.

Mühendislik Fakültemiz Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi

Doç. Dr. Pınar Yılgör Huri, Biyomalzemeler ve Doku Mühendisliği alanındaki çalışmalarıyla 2016 yılı TÜBA-GEBİP (TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllendirme Programı) ödülü kazandı. Doç. Dr. Pınar Yılgör Huri, kas-iskelet sistemi dokularının doku mühendisliği yöntemiyle üretilmesinde biyomimetik stratejiler, biyoreaktörler ve 3D biyoyazıcılar konularında araştırma etkinliklerini sürdürüyor.

Öğretim ÜyemizeTÜBA-GEBİP Ödülü

TÜBA-GEBİP Ödülleri, üstün nitelikli bilimsel çalışmalarıyla öne çıkan

ve Türkiye’de çalışan genç bilim insanlarını, araştırmalarında ve kendi araştırma gruplarını geliştirmede desteklemek

ve genç bilim insanlarını üstün başarılı araştırmalarını Türkiye’de gerçekleştirmeye özendirmek amacıyla her yıl veriliyor.

GEBİP 2016 yılı uygulamasında doğa, mühendislik, sağlık ve sosyal bilimler alanında yapılan değerlendirmeler sonucunda toplam 31 bilim insanı ödül almaya hak kazandı. Ödül sahiplerine 3 yıl boyunca her yıl 20 bin liralık mali desteğin yanında, tez aşamasındaki doktora öğrencileri için de ayrıca 6 bin liralık ek destek sağlanacak.

Üniversitemiz Tıp Fakültesi Cebeci

Hastanesi Yerleşkesi’nde hizmet sunan Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı binası, çağın gereklerine göre yeniden yapılandırılarak, 14 Kasım 2016 tarihinde törenle hizmete açıldı.

Binanın açılışı için düzenlenen törene, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Rektör Yardımcısı ve Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Bahaddin Güzel, Dekanlar, Yüksekokul ve Enstitü Müdürleri, Cebeci Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. A. Rüçhan Akar, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Akbulut, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Kurucu Başkanı emekli öğretim üyemiz Prof. Dr. Fikri İçli’nin yanı sıra öğretim üyeleri, sağlık çalışanları, öğrenciler, hastalar ve hasta yakınları katıldı.

açığa çıkarılmasına ve tarihi dokuya uygun bir restorasyon yapılmasına karar verildi. Binamızın Sultan Abdülmecid zamanında 1851 yılında askeri kışla olarak yapıldığı anlaşıldı. GATA

1942 yılında İstanbul’dan Ankara’ya taşındığında bu binalara yerleşmiş ve burada hizmet vermeye başlamıştır. 19 Ekim 1945 tarihinde Ankara Tıp Fakültesi bu binalarda kurulmuştur. 1952 yılında GATA’nın taşınmasıyla birlikte de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

“Tarihi Yapı Ortaya Çıktı”

Prof. Dr. Hakan Akbulut, bilim dalının tarihçesi, yapılan yenileme çalışmaları ve Kliniğin hedefleri hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Klinikteki

restorasyon çalışmalarının 30 Kasım 2015 tarihinde başladığını

belirten Prof. Dr.

Hakan Akbulut, binanın alt katındaki sıvalar kazındığında tarihi bir yapının ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Hakan Akbulut, “Özellikle pencere ve kapı üzerlerindeki tuğla kemerler ve altlarında yer alan yekpare taş söveler gerçekte Ankara için önemli bir tarihin içinde yaşadığımızı bize göstermişti. Bu gelişme üzerine alt kattaki tüm taş duvarların ve kemerlerin olarak hizmet vermeye

başlamıştır” dedi.“35 Tıbbi Onkoloji

Uzmanı Yetiştirdik”Tıbbi Onkoloji Bilim

Dalı’nın 1988 yılında Prof. Dr. Fikri İçli tarafından kurulduğunu, kurulduğu tarihten bugüne toplam 35 tıbbi onkoloji uzmanı yetiştirildiğini belirten Prof. Dr. Hakan Akbulut, “Bilim Dalımız 2013 yılı sonunda temel onkoloji alanında eksikliği duyulan araştırmacı yetiştirmek ve araştırmalara hız vermek amacıyla Üniversitemizde kanser


18

Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

Yenilenen Yüzüyle Hizmete Açıldı

BİLİMSEL ETKİNLİKLER-AÇILIŞ


Bülteni

19

konusunda çalışan diğer bilim dalları ile işbirliği halinde multidisipliner bir anlayışla Tümör Biyolojisi Yüksek Lisans Programını başlatmıştır. Ağustos 2016’da da Tümör Biyolojisi Doktora Programımız YÖK tarafından onaylanarak aktive edilmiştir. Hâlen mezuniyet sonrası programlarımızda aktif olarak 12 öğrencimiz bulunmaktadır” dedi.

“Yılda 6000 Kanser Hastasına Hizmet Veriyoruz”

Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ndaki klinik hizmetlerinin İbni Sina ve Cebeci Hastanelerinde 42 yatak, 32 gündüz tedavi koltuğu, 4’ü genel ve 4’ü öğretim üyesi olmak üzere 8 poliklinik ile verildiğini,

yılda ortalama 1500’ü yeni tanı almış olmak üzere yaklaşık 6000 kanser hastasına hizmet verildiğini de belirten Prof. Dr. Hakan Akbulut, Kliniğin 2023 hedeflerini de anlattı. Prof. Dr. Hakan Akbulut, “İlgili bilim ve anabilim dalları ile koordineli olarak yürütülen sistem bazlı yataklı servisleri, palyatif bakım ünitesi, kanser aşı ve deneysel tedavi yataklı ünitesi, ayaktan tedavi üniteleri ile yılda yaklaşık 5000 yeni tanı alan kanser hastasına hizmet veren klinik kapasiteye, yılda asgari 200 hastanın randomize edildiği klinik faz çalışmaları ve hastanemize yıllık asgari 1 milyon dolar gelir getiren uluslararası klinik araştırma potansiyeline ulaşmayı ve 2023 sonunda kanser tanı ve takibinde kullanılabilecek asgari 5 ürüne patent almayı ve kendi geliştirdiğimiz ürünlerle yapılacak en az 2 adet faz I/II klinik çalışmaya başlamayı hedefliyoruz” dedi.

“Hastane Yapıları 15-20 Yıl İçinde Yenilenmeli”

Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş de Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’nın, hastalara verdiği hizmetler ve yaptığı çalışmalarla öncü kliniklerden biri olduğunu söyledi. Bu tür hastane yapılarının en fazla 15-20 yıl içinde yenilenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, Ankara Üniversitesi’nin onkolojiyle ilgili bölümlerinin önümüzdeki yıllarda Üniversitemizin Bağlıca Yerleşkesi’nde yapılacak sağlık üssünde yer alacağını kaydetti.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği

Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ungan, kısa adı WONCA olan ‘The World Organization of National

Colleges, Academies and Academic Associations of General Practitioners/

Family Physicians’ın 2016-2019 dönemi Avrupa seçilmiş başkanı ve 2019-2022 dönemi başkanı olarak belirlendi.1972 yılında kurulmuş olan “The World Organization of National Colleges, Academies and Academic Associations of General Practitioners/Family Physicians”, kısa adı ile “WONCA”, aile hekimliği alanında söz sahibi olan akademik ve klinik ulusal akademi, dernek, organizasyonların üye olduğu dünyadaki tek bilimsel temsilcisidir.

Uzm. Dr. Çiğdem Soydal’a

‘FEBNM’ UnvanıAnkara Üniversitesi Tıp

Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’ndan Uzm. Dr. Çiğdem Soydal, 14-15 Ekim 2016 tarihlerinde İspanya’nın Barcelona kentinde yapılan ve

Avrupa uzmanlık yeterlilik sınavı olarak bilinen ‘’European Board of

Nuclear Medicine’’ sınavında başarılı olarak Fellow of European Board of Nuclear Medicine (FEBNM) unvanını aldı.

Dr. Mehmet İlker Gökçe’ye

Birincilik ÖdülüUlusal Ürolojik Cerrahi

Kongresi’nin 3.’sü bu yıl 2-6 Kasım 2016 tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Kongrede yapılan “Kubilay İnci Genç Akademisyen En İyi Konuşmacı

Yarışması”nda birincilik ödülünü, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Üroloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Mehmet İlker Gökçe, ‘Perkütan Nefrolitotomide Supine Pozisyon: Prone Pozisyona Etkin ve Güvenli Bir Alternatif midir?’ başlıklı sunumu ile kazandı.

Prof. Dr. Mehmet UnganDünya Aile Hekimlerinin Avrupa Başkanı


20

Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik

Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOGEM) ve ODTÜ Türk Dili Bölümü işbirliğiyle “Uluslararası Türk Masal Dünyası ve Doğumunun 100. Yılında Oğuz Tansel Sempozyumu” 20-21 Ekim 2016 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Sempozyumda masalın doğası, Türk masal geleneğinin birikimi ve geçirdiği değişim ile şair, halkbilimci, Türk Dil Kurumu 1977 Çocuk Yazını Ödülü sahibi, Edebiyatçılar Derneği Onur Üyesi Oğuz Tansel’in doğumunun 100. yılı anısına şairliği, halk kültürü araştırmacılığı

“Uluslararası Türk Masal Dünyası ve Doğumunun 100. Yılında Oğuz Tansel”

Ankara Üniversitesi ÇOGEM ve ODTÜ Türk Dili Bölümü İşbirliğiyle

ve özellikle de masal derlemeleri çeşitli boyutlarıyla inceleme konusu yapıldı.

Sempozyum, 20 Ekim 2016 tarihinde büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizin anısına saygı duruşundan sonra söylenen İstiklal Marşı’yla başladı. Açılış programında ODTÜ Güzel Sanatlar Bölümü Tuncay Doğu Şan Sınıfı öğrencilerinin piyanist Cem Türkay eşliğinde sunduğu müzik dinletisi büyük bir ilgiyle izlendi. Dinletinin ardından ÇOGEM Tanıtım Filmi ve ünlü yönetmenlerimizden Engin Ayça’nın hazırladığı “Oğuz Tansel’e Güzelleme” başlıklı belgesel film izlendi.

ÇOGEM Müdürü

Prof. Dr. Sedat Sever, Prof. Dr. Aysıt Tansel, ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zeyrek ve Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Ayşıl Özkan’ın açılış konuşmalarının ardından Türk masal dünyasının ve Oğuz Tansel’in çeşitli yönleriyle konu edildiği oturumlara geçildi.

Çağrılı konuşmacıların bildiri sunduğu Sempozyuma, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden katılan araştırmacıların yanı sıra Almanya, İskoçya, Polonya, Ukrayna, KKTC, Azerbaycan, Özbekistan gibi ülkelerden gelen bilim insanları da bildirileriyle katkı sağladılar. Sunulan bildirilerin yanı sıra Prof.

Dr. Sedat Sever tarafından “Çocuğun Gelişim Sürecinde Etkileşim ve Oyun Aracı Olarak Kitap - Edebiyat”, Mustafa Ruhi Şirin tarafından “Masalın Doğası ve Türk Masalının Yeniden Dirilişi”, Emin Özdemir ve Zekeriya Kaya tarafından “Edebiyat Ne İşe Yarar?”, Doç. Dr. Ömer Adıgüzel ve Ozan Cihat Yalçınkaya tarafından “Masal ve Drama İlişkisi” başlıklı konferanslar verildi.

Sempozyum, 21 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirilen kapanış oturumuyla sona erdi.

Ankara Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Sibel Ayşıl Özkan konuşmasında, masalların her ne kadar yaşanmamış ya da yaşanması olanaklı

Sempozyum:

ETKİNLİKLER


Bülteni

21

olmayan olayları konu edinse de aslında insanların ve insanlığın ortak ütopyalarını yansıttığını, daha iyi bir dünya, daha iyi insanlar, daha bilinçli toplumlar ve en önemlisi de iyilerin her zaman kazandığı, kötülerin ise hep kaybettiği bir yaşam sunduğunu, böylece masalların belki de bizler için önemli bir yol gösterici, geleceği kurarken referans alabileceğimiz önemli noktalardan biri olacağını söyledi.

ÇOGEM Müdürü Prof. Dr. Sedat Sever de yaptığı konuşmada, edebiyat yapıtlarının, çocuk ve gençleri kendilerine ve öteki insanlara ulaştıran sezinletici eğitim araçları olduğunu, bebeklikten başlayarak insana, doğaya, yaşama yönelik duyarlılığın, düşüncenin yüreklerde, belleklerde yapılanması için sanatsal

uyaranların çocuk ve

gençlerin yaşamında yer alması gerektiğini

söyledi.Prof. Dr. Sedat

Sever masal hakkında da şunları söyledi:

“Masallar dil dokusunu oluşturan deyim, atasözü, kalıp sözler, ikilemeler, terimler, soyut ve somut kavramları oluşturan sözcükler, kısa, yalın eylem tümceleriyle, bir bütün olarak konuşma dilinin inceliklerini ve zenginliğini yansıtması bakımından anadili ediniminin doğal bir gereci durumundadır.”

Uluslararası Urdu Dili ve Edebiyatı KongresiManavgat ÖRSEM’de Yapıldı

Üniversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Urdu Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ve TİKA işbirliğiyle yaklaşık 10 ay süren çalışmalar

sonucunda hazırlanan “I. Uluslararası Urdu Dili ve Edebiyatı Kongresi” 12-15 Ekim 2016 tarihleri arasında Üniversitemizin Manavgat/Örsem tesisinde düzenlendi. Türkiye’de ilk olarak düzenlenen ve Pakistan’ın ünlü şair ve yazarı Ahmed Nedim Qasmi’nin 100. doğum yılı anısına gerçekleştirilen kongreye, Japonya, Pakistan, Hindistan ve Almanya’dan da çok değerli akademisyen, yazar, şair, bağımsız araştırmacılar, yayıncı ve yapımcılar katıldı.

Urdu Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asuman Belen Özcan, 15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişiminden sonra ülkemizde pek çok uluslararası kongre, panel ve sempozyumun ertelenmesine rağmen başta Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş olmak üzere, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Çiçek’in, kongrenin önceden belirlenen tarihte yapılmasıyla ilgili kararlılıklarından dolayı Türkiye ve Urdu edebiyatı dostu pek çok katılımcının kongreye katıldıklarını belirtti.

Ahmed Nedim Qasmi’nin 100. Doğum Yılı anısına düzenlenen kongre Pakistan’ın ünlü yazar, eleştirmen, köşe yazarı, şair ve akademisyenlerini bir araya getirdi. Prof. Dr. Anwaar Ahmad, Dr. Maghroob Hussain Tahir, Asghar Nadeem Syed, Prof. Dr. Rubina Tareen, Prof. Dr. Aqeela Bashir, Prof. Dr. Shahid Iqbal Karman, Prof. So Yamane, gazeteci Farrukh Sohail Goindni, Prof. Dr. Qazi Abdul Rehman Abid, Prof. Dr. Syed Ali Karim ve Prof. Dr. Yaqoob Ali Khan adlı konuşmacılar kongreye çok önemli katkıda bulundu. Son derece başarıyla tamamlanan kongrenin kapanış konuşmasında bu yıl birincisi gerçekleştirilen bilimsel etkinliğin gelenekselleştirilerek önümüzdeki yıllarda da düzenlenmesine karar verildi. Yine Kongre sonunda Hindistan, Pakistan ve Japonya’daki çeşitli üniversitelerle akademik işbirliği anlaşmaları yapılması için ön çalışmaların da temeli atıldı. Kongre kapanış konuşmasında Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Asuman Belen Özcan, başta Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş olmak üzere, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Çiçek’e verdikleri destek için, Kongre Düzenleme Kurulu Üyelerinden Arş. Gör. Aykut Kişmir, Arş. Gör. Davut Şahbaz ve Öğr. Gör. Emel Siylim’e de kongrenin düzenlenmesindeki özverili çalışmalarından dolayı teşekkürlerini iletti.

Fen Fakültemizin Tüm Bölümleri Akredite Oldu

FEDEK değerlendirme heyeti 27-28-29 Mart 2016 tarihlerinde Fakültemize saha ziyaretinde bulundu. Bir ay sonra, 30 Nisan 2016 tarihinde toplanan FEDEK Akreditasyon Yönetim Kurulu Fakültemize akreditasyon verdi. Böylece Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde sürdürülen eğitim-öğretim etkinlikleriyle bilimsel araştırmaların, yayınların ve diğer akademik hizmetlerin uluslararası ölçütlere uygunluğu FEDEK tarafından onaylanmış ve belgelenmiş oldu” dedi.

“Bölümlerimiz Mutlaka Dış Değerlendirmelere Açılmalı”

Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş de Üniversite yönetimi olarak göreve başladıklarında birçok alanda seferberlik ilan ettiklerini, uluslararasılaşma ve akreditasyon süreçlerinin de bunlar arasında olduğunu söyledi. Üniversitemiz bölümlerinin mutlaka dış değerlendirmelere açılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Oturduğumuz yerde ‘biz iyiyiz,

mükemmeliz’ demeyi bir kenara bırakalım, bize üniversitemiz dışından meslektaşlarımız ‘siz şöyle iyisiniz, ya da şöyle eksiksiniz’ desinler. Desinler ki biz de eksikliklerimizi hızla görelim, tamamlayalım ve o yüksek hedefe doğru hep beraber ulaşalım. Aynı şeyi uluslararasılaşmada da yaptık. Buradan gururla söylüyorum, Fen Fakültemiz her iki hedef doğrultusunda inanılmaz bir çaba ve üstün performans gösterdi ve bu başarısını da ortaya koydu” dedi. Değerlendirme sürecinin,

Üniversitemiz Fen Fakültesi’nin tüm

bölümleri FEDEK (Fen, Edebiyat, Fen-Edebiyat, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteleri Öğretim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) tarafından akredite edildi. Bölümlere akreditasyon belgesi, 11 Kasım 2016 tarihinde Fakültede düzenlenen törenle verildi. Törene Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, Üniversitemiz yöneticileri, öğretim üyeleri, öğrenciler ve FEDEK yetkilileri katıldı.

“Önemli Bir Akademik Başarı”

Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Bereketoğlu, bu akreditasyon belgelerinin Fakülte için önemli bir akademik başarıyı simgelediğini söyledi. Fen Fakültesi’nde verilen eğitimin kalitesini sorgulatmak ve değerlendirmek üzere FEDEK’e 2015 yılı Nisan ayında başvuruda bulunduklarını belirten

Prof. Dr. Hüseyin

Bereketoğlu, “Yedi aylık zorlu bir çalışmanın

sonunda hazırladığımız

öz değerlendirme raporlarını 2015 yılı Kasım ayında FEDEK Yönetim Kurulu Başkanlığı’na teslim ettik. Bunun üzerine 14 kişilik

FEDEK’in yaptığı incelemenin ardından

Biyoloji, Fizik, İstatistik, Kimya ve Matematik bölümleri en yüksek düzey olan beş yıl, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

ise yangın merdiveni ve engelli asansörü

eksikliği nedeniyle iki yıl akreditasyon aldı.

Beş Yıl Akreditasyon

Ankara Üniversitesi’nin Akreditasyon Hedeflerinde Önemli Başarı


22

AKREDİTASYON

Rektörlük Birimlerimizin Kalitesi BelgelendiÜniversitemiz Rektörlüğü’ne bağlı 7 hizmet birimi ISO 9001 KYS ile belgelendi.

Geçtiğimiz aylarda kalite belgesini alan Strateji, Personel ve İdari Mali İşler daire başkanlıklarına, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Belge Yönetimi ve Arşiv Sistemi Koordinatörlüğü, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı da katıldı. Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü, Yapı İşleri Teknik Daire Başkanlığı ve Genel Sekreterlik’te de çalışmalar tamamlanmak üzere.

Kalite belgelerinin verilmesi nedeniyle 22 Kasım 2016 tarihinde Rektörlükte bir tören düzenlendi. Törene Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, kalite belgesini veren kuruluş olan Certification&Inspection (CSI) Genel Müdürü Okay Kayhanlı, Rektör Yardımcılarımız ve belgeleri alan birimlerimizin yöneticileri katıldı.

“YÖK de Ciddi Şekilde Kaliteye Önem Veriyor”Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, denetim süreçleri sonucundaki en önemli

kazanımlardan birinin özgüven yükselişi ve birimler arasındaki ortak dil olduğunu söyledi. Denetim süreçlerini sadece eksikleri tamamlayan süreçler olarak görmediklerini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Denetim süreçlerini geleceğe yönelik bir fitil ateşlemesi olarak görün. Arkasını bizim getirmemiz gerekiyor” dedi.

YÖK’ün de çok ciddi şekilde kaliteye önem verdiğini, devletin ise kalite kurulunu YÖK’ten çok ayrı ve daha güçlü bir yapı olarak yapılandırma beyanları olduğunu anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş, “Bunun bize yukarıdan yansıması olacak. Oysa bizim her zaman olduğu gibi tabandan yukarıya doğru bir yansımayı daha önceden yapmamız gerekiyor” dedi.

“Ortak Dil Konuşulmaya Başlandı”Certification&Inspection (CSI) Genel Müdürü Okay Kayhanlı, dışarıdan farklı

bir gözle Üniversiteyi gözlemlemeye çalıştıklarını, 18 aylık süreçte de inanılmaz bir ilgi olduğunu söyledi. Süreç sonucunda birimler arasında dokümanter birliktelik açısından önemli oranda ortak bir dil konuşulmaya başlandığını belirten Okay Kayhanlı, “Ama henüz yeterli değil. Belki % 50’sindesiniz. Bir % 50 daha ortak dili konuşma zorunluluğunuz var. Hatta bu ortak dilin fakültelere yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bahaddin Güzel ise işlerin daha standart hale getirilmesi ve kişiselleşme yerine kurumsallaşma sağlanmasının çok önemli olduğunu belirterek, “Bir iş bir kişiye bağlı olduğu zaman o iş yürümüyor. Bu şekilde olduğunda herkes kendi görev tanımını da daha iyi bilecek. İşlerin bu şekilde adım adım daha iyiye gideceğini düşünüyorum” dedi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Elmalı da pek çok üniversitenin aynı alanlarda diploma verdiğini, bu durumda da üniversiteler arasında kalite konusunun ön plana çıktığını söyledi. Prof. Dr. Ayhan Elmalı, “Kalite belgesini almamız, yaptığımız işin belli bir standardı yakaladığını gösteriyor. Kalite belgesine sahip olmak son nokta değil. Bundan sonra da bu belgeyi hep alabilmek için daha dikkat etmemizi, hep daha ileri götürmemizi gerektiriyor” dedi.

belgenin alınmasıyla bitmediğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Mutlaka bizim çok daha ileriye, çok daha iyiye gitmek için çaba sarfetmemiz gerekiyor. Bu çalışmaların diğer fakültelerimize de güzel bir örnek olmasını diliyorum. Bu yönde de başarılı adımlar atmış olan birçok fakültemiz var” dedi.

“Bu Belge Sizleri Öne Çıkardı ve Farkındalık Yarattı”

FEDEK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Z. Gökay Kaynak da Ankara Üniversitesi’nin, Türk yükseköğretimindeki yeniliklerin ve değişimlerin önünde giderek farkındalık yaratan üniversitelerimizden birisi olduğunu söyledi. Günümüzde üniversitelerin ne kadar bilgi ürettiklerine ve çıktılarının topluma ne kadar katkı sağladıklarına bakarak değerlendirildiğini belirten Prof. Dr. Z. Gökay Kaynak, “Yükseköğretimde akreditasyon, rekabet etmek, karşılaştırılabilir dereceler, şeffaflık ve tanınırlık açısından önemlidir. Bugün burada aldığınız değerlendirme belgesi, sizleri fen programları arasında öne çıkarmakta ve farkındalık yaratmaktadır. Ancak bilinmelidir ki akreditasyon bir hedef değil, daha kaliteli bir öğretim için devam eden bir süreçtir” dedi.


Bülteni

23


24

Bilim ve Toplum Çalışmaları Konferansları Başladı

nörobilim sayesinde büyük ölçüde bilinir hale geldiğinde bilimin ve felsefenin

nasıl konum alacağı sorusunu öne çıkardı. Klasik beyin çalışmaları, nörobilim çalışmaları ve yapay zekâ çalışmaları ile gelinen noktada beyne ilişkin ontolojik kabullerin nasıl değiştiği sorusu göz ardı edilerek eskisi gibi sosyal bilim yapmanın olanaksızlığını

belirtti. Daha da ötede öğrenme kuramlarının, sosyalliğe bakışın,

bilgi kuramı belirlenimlerinin ve planlama kuramlarının yeniden gözden

geçirilmesi gerekliliğinin altını çizdi. Tüm bu çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir sosyal bilişe dayanan yeni bir özgürlük kavramının geliştirilip geliştirilemeyeceği sorusunu sordu.

Konuşmanın sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. İlhan Tekeli, uzun bir sohbet gerçekleştirdi. Nörobilim çalışmalarının gösterdiği gibi beyinde gerçekliğe ve bilgiye dair bir yeniden inşa süreci gerçekleşiyorsa, bunun nesnel bilgi kavrayışımıza etkisi üzerine Prof. Dr. İlhan Tekeli ile dinleyiciler arasında bir tartışma yürütüldü. Doğa bilimleri “daha hızlı giderken”, sosyal bilimlerin ondan esinlenerek kendisine paraleller çizdiğini belirten Prof. Dr. İlhan Tekeli, yeni gelişmelerin ‘felsefeci’sinin ise henüz ortaya çıkmadığını söyledi.

Etkinliğin sonunda Bilim ve Toplum Çalışmaları Anabilim Dalı’nın gelenekselleştirmeyi amaçladığı “Nusret Hızır Söyleşileri” ve “Aydın Sayılı Söyleşileri”ne bu konferansla birlikte bir üçüncü diziyi ekleyeceği haberi dinleyicilerle paylaşıldı.

Üniversitemiz Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı Bilim ve

Toplum Çalışmaları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “Aydın Sayılı Söyleşileri” ve “Nusret Hızır Söyleşileri” ana başlıklı etkinlik dizilerini tamamlayıcı nitelikte olan “Bilim ve Toplum Çalışmaları Konferansları”nın ilki 26 Kasım 2016 tarihinde Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde gerçekleştirildi. Prof. Dr. İlhan Tekeli, “Nörobilim Alanındaki Gelişmelerin Sosyal Bilimler ve Planlama Alanlarında Getirebileceği Açılımlar Üzerine” başlığı altında verdiği konferansta nörobilim alanında gerçekleşmekte olan gelişmelerin sosyal bilime etkisi üzerinde durdu.

Prof. Dr. İlhan Tekeli, nörobilimle paralel bir gelişme çizgisi izleyen yapay zekâ çalışmalarında etkili olan sembolik mantık alanında Türkiye’de ilk dersleri verenler arasında yer alan Nusret Hızır’ı anarak konuşmasına başladı. Bununla birlikte özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gelişmekte olan nörobilim ve yapay zekâ çalışmaları konusuna Türkiye’de sosyal bilimcilerin uzak kaldığının ve bu alanda bir geç kalmışlığın söz konusu olduğunun da altını çizdi.

Prof. Dr. İlhan Tekeli, konuşmasının ilk bölümünü “beyin”, “akıl”, “zekâ”, “sinir sistemi” kavramları üzerine oturtarak, tarihçesiyle birlikte nörobilimin güncel durumunun ana hatlarını çizdi. Beynin bilinmediği ve bir “kara kutu” olarak konumlandırıldığı dönemin ardından, beyin artık

Üniversitemiz Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr.

Tevhide Kargın, Doç. Dr. Çevriye Ergül ve Yrd. Doç. Dr. Birkan Güldenoğlu, okuma yazmayı öğrenmede güçlük yaşayabilecek çocukların erken dönemde farkedilmesi amacıyla “Erken Okuryazarlık Testi (EROT)” geliştirdi. EROT, 5 yaş grubunda yer alan çocukların erken okuryazarlık becerilerinin değerlendirilmesine yönelik bir değerlendirme aracı olarak hazırlandı.

EROT Erken Teşhis Edecek

Sağlık Bakanlığı tarafından sosyal medya hesaplarından halkın sorularına cevap

vermek üzere 14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde “Diyabet ile İlgili Cevapsız Soru Kalmasın” etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Alev Keser davet edildi.

Diyabet Sorularını Yanıtladı

PROJE-ETKİNLİKLER


Bülteni

25

Üniversitemiz Teknoloji Transfer Ofisi (Ankara

TTO), Tıp Fakültemiz öğretim üyesi Prof. Dr. Tarık Yazar ve Minyatip firmasının ortak girişimi ile yaşama geçirilecek olan ‘Skolyoz Takibi İçin 3D Tarama Sistemini Kullanma ve Uygulama Projesi’nin imza töreni 25 Kasım 2016 tarihinde Rektörlükte gerçekleştirildi. KOSGEB tarafından da desteklenen proje kapsamında, skolyoz hastalarının izlendiği evrede çekilen röntgenler dolayısıyla maruz kaldıkları radyasyonu azaltmaya yönelik, aynı zamanda tedavi sürecinde tıbbi açıdan net bulgular ortaya koymayı amaçlayan bir 3D tarama sistemi tasarlanması planlanıyor. Proje çerçevesinde yaşama geçirilecek 3D tarama sisteminde, radyolojik izlemeye bir alternatif olarak fotogrametri tekniği kullanılacak. Fotogrametri tekniği ile hastanın birçok açıdan çekilen fotoğrafları kullanılarak 3D dijital modeli oluşturulacak,

işin Ankara Üniversitesi Teknokenti ve Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş sayesinde yaşama geçtiğini belirten Prof. Dr. Tarık Yazar, literatürde bu konuda başarısız çalışmalar olduğunu; ama, kendilerinin problemden yola çıkarak çözüme ulaştıklarını, Amerikan Kanser Birliği Derneği’nin istediği kriterlere hemen hemen geldiklerini kaydetti.

Minyatip CEO’su Sercan Akduman da ortaya konulan iş nedeniyle Ankara TTO’ya, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’e ve Prof. Dr. Tarık Yazar’a teşekkür ettiğini dile getirdi. Doç. Dr. Asım Egemen Yılmaz ile birlikte bu projeyi yürütmeye başladıklarını,

kendisinin de Ankara Üniversitesi mezunu olduğunu belirten Sercan Akduman, “Skolyoz hastalarının belki çocuklarını belki kendilerini kanserden koruyacak, ülkemize yararı olacak bir projeyi ortaya çıkarmak çok önemli” dedi.

Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş de Ankara Üniversitesi’nin, kimsesizin kimsesi bir Üniversite olduğunu ve kamu bilinciyle hareket ettiğini söyledi. İnsan dostu teknolojileri de desteklediklerini ve her zaman bunların başarısı için çaba gösterdiklerini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Bu proje de bunların güzel bir örneği. Bugüne kadar X ışınları kullanılarak üç boyutlu modelleme sağlanıyordu. Bu tür uygulamalarda hem hastaya hem kullanana, hem de ortama yüksek radyasyon veriliyor. Bunun yerine radyasyonsuz yöntemlerin kullanılması çağdaş bir yöntem. Bununla ilgili uygulama üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde ortaya konuldu. Daha pratik, maliyeti çok daha düşük ve radyasyon etkisinden arındırılmış bir sistem” dedi.

röntgen ile yapılan inceleme yerine, 3D dijital modeller ve 3D baskılar incelenecek. Hastaların daha az radyasyona maruz kalacağı uygulama, kanser olma riskini azaltmayı, aynı zamanda tedavi sürecinde tıbbi kararlar almayı sağlayacak bulgular ortaya koymayı amaçlıyor.

Ankara TTO yöneticisi Prof. Dr. Atila Yücel, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde gerçekleştirdikleri çalışmalardan birini daha yaşama geçirdiklerini, bundan büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi.

Prof. Dr. Tarık Yazar da bu projenin sağlık açısından çok önemli olduğunu, bugüne kadar yapılmış çalışmalardan daha fonksiyonel, kullanımı daha kolay ve daha çok şey söyleyen bir model olduğu için kıymetli olduğunu belirtti. Bu

Skolyoz hastalarının, izlendiği evrede çekilen röntgenler dolayısıyla maruz kaldıkları radyasyonun azaltılması amaçlanıyor.

Skolyoz Hastaları İçin Yeni Uygulama

Ankara Üniversitesi TTO, Minyatip Firması veProf. Dr. Tarık Yazar’ın İşbirliğiyle

Ankara Üniversitesi BAP

Koordinatörlüğü’nce 2012-2015 yılları arasında desteklenen “Trafik Bilincinin Oluşturulmasında Oyun Temelli Trafik Eğitiminin Etkisi” başlıklı projenin sergisi, araştırmacılarının katılımı ile “7. Karayolları Sergi ve Sempozyumu”nda açıldı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden Prof. Dr. Figen Gürsoy’un yürütücüsü olduğu proje çerçevesindeki üç günlük sergide yüzlerce öğretmen ve aileye trafik eğitimine ilişkin bilgi verildi ve 1200 çocukla çeşitli etkinlikler yapıldı.

“Trafik Bilincinin Oluşturulmasında

Oyun Temelli Trafik Eğitiminin Etkisi” başlıklı projede kullanılan ölçme araçlarına ilişkin görseller, sempozyum ve sergi katılımcısı yetişkin ve çocuklar için alanda sergilendi. Ayrıca çocuklara trafik bilinci oluşturulması amacıyla hazırlanan oyun temelli eğitim programında hangi yöntemlerin kullanıldığı, eğitimlerin süresi ve içeriğine ilişkin ilgililere bilgi verildi. Anasınıfı ve birinci sınıf öğrencileri ile yürütülen projede oyun temelli bir program tercih edilmesinin gelişimsel gerekçeleri ve trafik bilincinin gelişmesindeki etkileri de ziyaretçi öğretmenler, alan uzmanları, aileler ve

çocuklarla paylaşıldı. Serginin bir bölümünde

de kendileri için hazırlanan küplerin üzerinde bulunan trafik işaretlerinin ne anlama geldiği hakkında tahminlerde bulunan çocuklar, eğitimcilerle sohbet ederek trafik işaretleri ve anlamları ile ilgili ayrıntılı bilgi aldılar.

Ardından eğitimcilerin sergi alanında yere hazırladıkları iki kişilik oyunu kendi hazırladıkları küplerle oynarlarken arkadaşlarınca desteklenen çocuklar, hem hareket ederek eğlendiler hem de trafik işaretleri ile isimleri hakkında farkındalık kazandılar.

Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü,

çocukların güvenliği ile ilişkili Türkiye’nin en büyük trafik güvenliği etkinliğine katılım sağlayarak çocuklarla buluştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımı ile 17-19 Kasım 2016 tarihlerinde Ata Congresium’da gerçekleşen “7. Karayolu Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi”ne davet edilen Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü üç gün boyunca davetli katılımcılara stantta bilgilendirmelerde bulundu ve çocuklarla çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.

Oyun Temelli

Trafik Eğitimive Sergisi

Çocuklarla Buluştu

Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü,“7. Karayolları Sergi ve Sempozyumu”nda


26

Türkiye’nin ilk Çocuk Üniversitesi olan

Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü, “Ankara Çocuk Üniversitesi” adı ve logosu ile Türkiye Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulundu ve 26 Ekim 2016 tarihinde adını ve logosunu 10 yıllığına tescil ettirdi.

Konuyla ilgili şu açıklama yapıldı:

“Çocukların erken yaşta bilim ile tanışması, bilim okuryazarlığı edinmesi, bilimsel düşünme, sorgulama, eleştirel yaklaşım becerilerini kazanması ve tüm bunların sanatın desteği ile gerçekleştirilmesinin önemi dünyada kavranmış ve bu amaçla çocuk üniversiteleri oluşturulmuştur. Ankara Üniversitesi’nde 2007 yılında TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı’nın destekleri ile başlayan çocuklara yönelik yenilikçi bilim eğitimi çalışmaları hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma

“Ankara Çocuk Üniversitesi”

Projeleri (BAP) Koordinatörlüğü’nün desteği ile ‘Yenilikçi Bilim Eğitimi Yöntemleri: Çocuk Üniversitesi Projesi’ Mayıs 2009’da kabul edilmiş ve bu tarihten itibaren Çocuk Üniversitesi çalışmalarına başlanmıştır. Şubat 2009’da EUCU.NET’e (Avrupalı Çocuk Üniversiteleri Ağı) üye olunmuş, yurtdışında bu alanda yürütülen çalışmalar incelenerek taraflar ile bilgi alış-verişinde bulunulmuştur. Zaman içerisinde farklı fakülteler tarafından açılan programlar ile Ankara Çocuk Üniversitesi Türkiye’deki çocuk

üniversiteleri içerisinde en kapsamlı bilim eğitimi programlarına sahip çocuk üniversitesi olmuştur. Çocuk Üniversitesi, okulun sahip olmadığı uzmanlık bilgisi ile bilimsel farkındalığa önemli bir katkı sağlamanın yanı sıra, doğru soru sorma yöntemlerini ve derinlemesine öğrenmenin doğasını, özgür tartışma ve ifade ortamı içinde çocuklarla paylaşır ve

bu ortamdaki çocuklar dünyaya kendi gözleri ile bakabilme olanaklarını keşfederler. Bu misyon doğrultusunda çalışmalarına aktif olarak bilim okulları, projeler, farklı kurumlarla iş birliği aracılığıyla devam eden Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü, Türkiye’nin ilk çocuk üniversitesi olarak ‘Ankara Çocuk Üniversitesi’ adı ve logosunun marka tescilini almış bulunmaktadır.”

Adı Tescillendi

Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü’nden Önemli Girişim

Çocuk Bilim Merkezi

Koordinatörü Prof. Dr.

Neriman Aral

TOPLUMLA BULUŞMA


Bülteni

27


28

Ankara Üniversiteliler Derneği’nden

Yeni BirlikteliklerAnkara Üniversitesi mezunları ve mensupları arasında birliktelik sağlamak üzere bilimsel ve sosyal etkinlikler gerçekleştiren Ankara Üniversiteliler Derneği, son dönemde çok sayıda etkinliğe imza attı. Dernek üyeleri 9-16 Eylül 2016 tarihlerindeki Çin, 22-25 Eylül 2016 tarihlerindeki Kazdağları-Çanakkale-Bozcaada-Gökçeada ve 30 Ekim 2016 tarihindeki Çamlıdere gezileriyle bir araya geldi.

Ankara Üniversiteliler Derneği’nce 9-16

Eylül 2016 günlerini kapsayan “Gizemli Çin Turu” 36 üyenin katılımı ile gerçekleşti.

Pekin’den başlayıp (3 gün), Xıan (1 gün) Shanghai (2 gün) olarak programlanan gezi unutulmayacak anılarla tamamlandı. Pekin’de Dünyanın en büyük savunma duvarı olan, 2007 yılında Dünyanın yedi harikasından biri olarak seçilen muhteşem Çin Seddi, Cennet Tapınağı, Tiananmen Meydanı ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Miras listesine alınan Yasak Şehir ve Hutong ile Yaxiu pazarı gezilerek Xıan’a geçildi. İpek yolunun en önemli merkezlerinden ve 11 Çin hanedanının yaşadığı Xıan’da ünlü Tarracotta ordu heykelleri ya da diğer adı ile Toprak Askerler Müzesi gezildi. Tarihi Xıan’da M.Ö. 210 yılında ilk Çin İmparatorunun ruhunun kötülüklerden korunması için yapılmış 6000 askerin bire bir boyutlardaki heykelleri

Çin Turu

Dernek üyelerinin 22 Eylül sabahı başlayan Kazdağları-

Çanakkale-Bozcaada-Gökçeada yolculuğu, Assos’taki otelde verilen mola ve gün batımının izlenmesi ile devam etti. 23 Eylül Cuma günü kahvaltı sonrası Kazdağları eteklerindeki Adatepe Köyü’ne hareket edilerek, Edremit Körfezi’ne hakim bir noktada bulunan Zeus Altarı’nı görebilmek için kısa bir yürüyüş yapıldı. Adatepe köy meydanında çay-kahve molası ardından köyde yürüyüş sonrası Geyikli Yükyeri İskelesi’nden feribot ile Bozcaada’ya gidildi. Üzüm bağları ve bağevleri ile adanın önemli plajları

Çanakkale Ziyareti

ve şehir duvarları gezilerek akşam Tang Dynasty Show izlendi.

Son durak olan Shanghaı’da Yuyuan Mutluluk Bahçeleri ile Uzak Doğu mimarisi tarzında yapılmış binalar ve kırmızı Çin lambalarıyla süslü sokaklar gezilip, Huangpu Nehrinde tekne gezisi yapıldı, akşam yemeğinden sonra muhteşem akrobasi gösterisi izlendi

İkinci gün Oriental Pearl TV Tower’da Shanghai izlendi. 5.5 km uzunluğundaki Çin’in ilk caddesi olarak anılan Nanjing alışveriş caddesinde doyasıya alışveriş yapılarak Türkiye’ye dönüldü.

görülerek, rüzgar enerji santraline gidildi. Bozcaada merkezinde, Bozcaada Müzesi ziyaret edildi. 24 Eylül sabahı, Çanakkale-Eceabat güzergahından Kabatepe Limanı’ndan keyifli bir feribot yolculuğu ile Gökçeada Kuzu Limanı’na varıldı. Gökçeada merkez gezisi ardından deniz kenarında yer alan Kaleköy Limanı’nda günün keyfi yaşandı. Geleneksel yapıları, köy dokusu, kahvesi, tatları ile ilgi çeken Rum yerleşim yerleri ziyaret edilerek merkezde yer alan otele yerleşildi.

25 Eylül’de Çanakkale Savaşları’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ile 57. Piyade Alayı Şehitliği ziyaret edildi.

ETKİNLİKLER-ULUSLARARASILAŞMA


Bülteni

29

Çamlıdere Gezisi

Ankara Üniversiteliler Derneği üyeleri 30

Ekim 2016 tarihinde de Çamlıdere’ye günübirlik bir gezi düzenledi. Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can tarafından organize edilen gezinin ilk durağı Çamlıdere Yaylası Göl Parkıydı. Çamlıdere Kaymakamı Aydın Erdoğan’ın da katıldığı grup, yaylada keyifli bir yürüyüş gerçekleştirdi. Grup üyeleri Çamlıdere’nin kültürel ve doğal zenginliklerini görme olanağı buldu.

Rusya Üniversitesi’yle Akademik İşbirliğiRusya Halkların

Dostluğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Larisa Efremova ve beraberindeki heyet, 28 Kasım 2016 tarihinde Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’i ziyaret etti. Ziyarette, iki üniversite arasında akademik işbirliği anlaşması imzalandı.

Geleceğin Afrikası SemineriDiyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Müşaviri Doç. Dr.

Enver Arpa, 17 Kasım 2016 tarihinde Üniversitemiz Afrika Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde

(AÇAUM), “Afrika: Tarih, Kültür ve Ekonomi Seminerleri” çerçevesinde “Geleceğin Afrikası” başlıklı bir seminer verdi.

Doç. Dr. Enver Arpa, gerek insan kaynakları ve gerekse tabii kaynakları bakımından diğer kıtalardan bir eksiği bulunmamasına karşın uğradığı acımasız sömürgeci işgallerle sistematik bir şekilde geri bırakılmış olan Afrika’nın, başta insanının kerameti olmak üzere pek çok değerinin insafsızca tahrip edildiğini, sömürgeci ülkelerin, kıta insanının sadece altın, elmas gibi doğal kaynaklarını çalmakla yetinmediğini, bunun yanı sıra uyguladığı kültürel ve sosyal politikalarla zihinsel bir tahribat da oluşturduklarını söyledi.

Üniversitemiz Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü’nün, 20 yıl ve üzeri hizmeti bulunan idari personele yönelik düzenlediği “Güdüleme-Motivasyon” eğitimleri devam ediyor. Son olarak Ekim 2016’da

Üniversitemizin Manavgat ÖRSEM tesislerinde eğitim alan personelimiz için 31 Ekim 2016 tarihinde Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda madalya töreni düzenlendi.

20+ Yılın Madalyası


30

Afet Bilinci EğitimleriHizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü ve Afet ve

Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yetkililerinin ortak çalışmasıyla, Üniversitemiz çalışanlarına yönelik olarak “Afet Bilinci” ve “Acil Durum Ekipleri Eğitim Programı” düzenlendi. Üniversitemiz birimlerinde acil durum eylem planları çerçevesinde oluşturulan ekiplere yönelik olarak düzenlenen eğitim, Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda teorik olarak ve Eczacılık Fakültesi Binası ön bahçesinde uygulamalı yangın tatbikatı da olmak üzere 15 gruptan 902 personele verildi.

Üniversitemiz Cebeci Hastanesi personeli için Cebeci Hastanesi’nde düzenlenen eğitime ise 281 personelimiz katıldı. İbni Sina Hastanesi ekiplerine de benzer eğitimler verilecek.

Ocak 2017’de çıkması planlanan Ankara Üniversitesi Hizmet İçi Eğitim Planı (2017-

2020) ile ilgili olarak Üniversitemizdeki tüm çalışanların temsilcilerinin katılımıyla, “Hizmet İçi Eğitim İhtiyaç Saptama Çalıştay Toplantıları” gerçekleştirildi. Üniversitemiz Yönetim Kurulu ve 100. Yıl Salonları’nda toplam 26 ayrı grup ile düzenlenen toplantılara personel işlerinden sorumlu dekan yardımcıları, enstitü müdür yardımcıları, yüksekokul müdür yardımcıları, fakülte, yüksekokul ve enstitü sekreterleri, öğrenci işleri birimleri şef ve sorumlu memurları, personel işleri birimleri şube müdürü, şef ve sorumlu memurları, kütüphaneciler, koruma ve güvenlik amirleri, makam sekreterleri, şoförler, hastane yöneticileri, hastane danışma ve kayıt birimi çalışanları, hemşireler, hasta bakıcılar, laborantlar, biyologlar, sağlık teknisyeni ve sağlık teknikerleri, mühendisler, iç denetçiler, mali hizmet uzmanları, daire başkanları ve şube müdürleri, mali işler birimleri şef ve sorumlu memurları, destek hizmetleri çalışanları, santral memurları, araştırma görevlileri ve hizmetliler katıldı. Toplantılar, Ankara Üniversitesi Hizmet İçi Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. İnayet Aydın ile birlikte Eğitim Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlileri Özge Erdemli Sıldıroğlu, Tuğba Güner Demir ve Burcu Toptaş tarafından gerçekleştirildi.

2017-2020 Yılları Hizmet İçi

Eğitim Planı Belirleniyor

Üniversitemiz Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü, yeni göreve başlayan idari personel için 31 Ekim-

4 Kasım 2016 tarihleri arasında oryantasyon eğitimi düzenledi. Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu Binası’nın 6. katındaki “Hizmet İçi Eğitim Salonu’nda yapılan eğitime 25 kişi katıldı.

Eğitimler çerçevesinde Prof. Dr. İnayet Aydın tarafından “Kurum Kültürü”, Arş. Gör. Özge Erdemli tarafından “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri” ve Doç. Dr. Aslı Yağmurlu tarafından “Protokol ve Görgü Kuralları” dersleri verildi. Ayrıca, Üniversitemizin yerleşkelerine geziler yapıldı ve ofis eğitimleri verildi. Remziye Çelikbaş da Ankara Üniversitesi hakkında genel bilgiler verdi ve akademik ve idari yapılanmayı anlattı.

Yeni Personele Oryantasyon Eğitimi

ETKİNLİKLER


Bülteni

31

Kongrenin açılışında konuşan Medikal Turizm Derneği Başkanı Dr. Sinan İbiş, toplantının Türkiye’de eksik olan yaşlı bakımı ekonomisini harekete geçirmek ve turizm kavramıyla geliştirmeye çalışmak amacıyla düzenlendiğini söyledi.

Yaşlı turizminin, dünyanın en verimli turizm alanı olduğunu, yaşlı turizminin, bir tatil turistine karşılık 40-100 kat daha fazla gelir bırakan, risklerden de en az etkilenen turizm alanı olduğunu belirten Dr. Sinan İbiş, “Ülkemizin bu turizm alanında dünyada kendine iyi bir yer edinmemesi için hiçbir neden yok” dedi.

“Ömür Uzuyor”Ankara Üniversitesi

Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de Türkiye’de ortalama ömrün uzadığını söyledi. Gün geçtikçe insanın ataklığının, dinamikliğinin yok olduğunu ve yalnızlık, yaşlılık, sağlık ve ölüm kaygısı gibi durumların ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Erkan İbiş şunları söyledi:

“Tüm bunlar yaşlılığın olumsuz etkisi. Bunun yanında yaşlılığın

olumlu etkileri de var. Yaşlanmayla birlikte gelen olgunluk, tecrübe birikimi, hayata daha pozitif bakma, tolerans ve hayırseverliğin yükselişi olumlu etkisi. Dualarımız, kendi kendine yetebilen, sağlıklı, üretken, katılımcı bir yaşlanma içindir. Yaşlılık döneminin en güzel şeyi merak, anlama, görme, tanıma duygusunun çok daha yükseldiği bir dönem olmasıdır. Umudun ve inancın yükseldiği bir dönemdir. Bütün STK’ların tüm bu konuda elini taşın altına koyması gerekmektedir. Bunları yaparken de odakta insanın olduğunu unutmamamız gerekir.”

“Potansiyel Var”Kültür ve Turizm

Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman da Türkiye turizmini daha ileri götürmek için bütün bileşenlerin ortak hareket etmesi gerektiğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve önceki Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu da yaşlı bakım turizminde istenilen noktaya gelecek potansiyel bulunduğuna vurgu

yaparak, coğrafyanın, iklimin ve Türkiye insanının yaşlı bakımına uygun olduğunu dile getirdi.

Uluslararası KatılımAlmanya, Hollanda,

Belçika ve Polonya’dan uzmanların katıldığı Kongrede, nitelikli turizmin gelişmesine yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ‘Sağlığa Yolculuk ve Üçüncü Bahar’ adlı belgesel filmlerinin gösterimleri de yapıldı.

Medikal Turizm Derneği’nin gerçekleştirdiği çalışmalar kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından sahneye konulan ve Türkiye’de ilk defa yaşlılığın ve alzheimer ile yaşamın konu edildiği “Annemin Son Çılgınlıkları” adlı tiyatro oyunundan bir fragman izletilirken, kongrenin etkinliği olarak ilköğretim okullarında düzenlenen “Yaşlılık ve Teknoloji”, “Yaşlılıkta Sosyokültürel Hayat” konularındaki resim yarışmalarında ödül alan resimleri yapan çocuklara teknoloji hediyeleri verildi.

Yaşlılıkta turizm çözümlerinin

geliştirilmesinde öncü olan ve geleneksel hale gelen kongrelerin dördüncüsü, “Uluslararası 3. Yaş Baharı Turizmi ve Dinamikleri Kongresi” adıyla 24-25 Kasım 2016 tarihlerinde Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi.

Geniş Katılım ve Destek

T.C. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleriyle ve Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Samsung Türkiye, Flavius Klinikleri A.Ş., PricewaterhouseCoopers, Ankara Kalkınma Ajansı ve Globalp Media BvBa gibi kuruluşların işbirliğiyle gerçekleştirilen kongrede, yaşlı bakımı, turizmi ve ekonomisi için yapılması gerekenler, yaşlı bakımı ve turizmi ekonomisinde dünyadaki trendler, pazarlama stratejileri, yaşlı bakımı desteğinde yüksek teknolojinin yeri, yerel yönetimlerin çözüm örnekleri, yaşlılıkta inovasyon gibi başlıklarda bildiriler sunuldu.

3. Yaş Baharı Turizmi ve Dinamikleri Kongresi

Dördüncü Uluslararası


32

Master Yüzücülerimizden 121 Madalya ve Bir Türkiye Rekoru

Ankara Üniversitesi Spor Kulübü

adına yarışan master yüzücülerimiz, Ankara’da 28-30 Ekim 2016 tarihlerinde Atatürk adına düzenlenen “Uluslararası Master Yüzme Cumhuriyet Şampiyonası”nda 121 madalya kazandı.

Bireysel kategorilerde 25 altın, 24 gümüş ve 8 bronz madalya alınırken, 24 altın, 32 gümüş ve 8 bronz madalya da “Bayrak Yarışı”nda kazanıldı.

Yarışmalarda, yarışçımız Ayberk Furkan Öztürk 100 m. yarışını 56.97 saniyede tamamlayarak rekor kırdı.

25-74 yaş arasında 61 kişiden oluşan master yüzücülerimizden temsilciler, Ankara Üniversitesi Spor Kulübü Başkanı Prof. Dr. Yetkin Güngör ve Master Yüzme Branş Sorumlusu Kln. Psk. Dr. Başak Alpas öncülüğünde 17 Kasım 2016 tarihinde Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’i ziyaret ederek çalışmaları ve başarıları hakkında bilgi verdi.

Ankara Üniversitesi Spor Kulübü Başkanı

Prof. Dr. Yetkin Güngör, her katıldığı yarışmada madalyalar alan master yüzücülerimizin en son katıldıkları yarışmada 14 kulüp arasında ikinci olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yetkin Güngör, SKS’nin yarışçılarımıza her türlü olanağı sağladığını, yarışçıların da tüm masraflarını kendilerinin karşıladığını belirtti.

SKS Koordinatörü Doç. Dr. Duygu Özel

Demiralp da master yüzücülerimizin birbiriyle iyi anlaşan ve başarılı sonuçlar alan insanlardan oluştuğunu söyledi.

Takımın yurt içi ve dışındaki bağlantılarını Kln. Psk. Dr. Başak Alpas’ın sağladığını belirten Doç. Dr. Duygu Özel Demiralp, “Başak hoca anahtar rol oynuyor. Bu başarıda büyük rolü var. Daha büyük başarıların gelmesini umut ediyorum” dedi.

AUSK Master Yüzme Takımı, 2009 yılından bu yana ülkemizde düzenlenen kapalı olimpik havuz ve açık su

yarışmalarına katılıyor. Takım, yaşları 25 ile 75 arasındaki farklı meslek gruplarından, yüzmeye gönül veren ve yüzmeyi

yaşam biçimi olarak kabul eden yüzücülerden oluşuyor.

Master Yüzme Takımımız, 29 Ekim Mustafa Kemal Atatürk adına düzenlenen Cumhuriyet Kupası’nda aldıkları madalyalar (toplam 121 madalya) ve Türkiye ikinciliği belgesi ile Rektörlüğümüzü ziyaret ederek, Rektörümüz

Prof. Dr. Erkan İbiş’e teşekkür plaketini sundu. Plaketi takım kaptanı Kln. Psk. Dr. Başak Alpas verdi.

SPOR


Bülteni

33

Master Yüzücülerimizden 121 Madalya ve Bir Türkiye Rekoru

“Büyümeye Devam Edeceğiz”

Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı’nda Klinik Psikolog Dr. Başak Alpas da takımın her geçen gün büyüdüğünü, şu anda 29’u kadın olmak üzere 61 kişi olduklarını söyledi. Değişik meslek

gruplarından yüzücülerin Ankara Üniversitesi çatısı altında toplandığını ve bundan sonra da büyümeye devam edeceklerini belirten Kln. Psk. Dr. Başak Alpas, “Aramızda milli yüzücülerimiz var, rekorları kıran üyelerimiz var. Mümkün olduğu kadar Ankara Üniversitesi’nin

adını taçlandırmaya devam edeceğiz” dedi.

“Önemli Olan Sporu Yaygınlaştırmak”

Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş de takım içinde Ankara Üniversitesi üyesi olanlar kadar olmayanların da bulunduğunu ama sonuçta tüm takımın Ankara Üniversitesi gönüllüsü,

dostu ya da aidiyetini yaşayan insanlardan oluştuğunu söyledi. Prof. Dr. Erkan İbiş, “Spor çok önemli; sporu yapmaktan daha önemlisi de onu yaygınlaştırmak. Eminim onu da hedeflerinizin en başına koymuş durumdasınız. Toplumumuzda spor sevgisi yeterince yüksek düzeyde değil. Bu bağlamda yaptığınız iş bireysel değil toplumsal. Önemli olan, bu konunun yaygınlaşması için gönüllü çaba göstermek, toplumsal farkındalık yaratmak ve toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmek” dedi.


34

Ukrayna Büyükelçisi ÜniversitemizdeydiUkrayna’nın Ankara

Büyükelçisi Andrii Sybiha, 24 Kasım 2016 tarihinde Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’i ziyaret etti. Görüşmede, Ukrayna üniversiteleri ile Ankara Üniversitesi arasında yapılabilecek akademik işbirliği olanakları görüşüldü.

Üniversitemiz Kültür ve Sanat Evi’ninAralık ayı etkinlikleri aşağıdadır:

• 28 Kasım-5 Aralık 2016, Ceren Ay “Akış” adlı sergi.

• 5-16 Aralık 2016, Perin Kılıç-Nurten Ercan Coudraıns “Renkler..Renkler Porselende Tuvalde” adlı sergi, (Açılış, 5 Aralık 2016, Saat: 18.30)

• 6 Aralık 2016, Ayşe Sucu söyleşisi, “Kadın Hakları”, (Saat: 19.00)

• 19-30 Aralık 2016, “Birleşmiş Ressamlar (BİRESKU) Türkiye 7” adlı sergi, (Açılış, 19 Aralık 2016, Saat: 18.00)

• 20 Aralık 2016, Öğrenci Destek Komisyonu Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan “Biblo Tasarım” sergisi, (Açılış, 20 Aralık 2016, Saat: 11.30)

• 22 Aralık 2016, Cihangir Gener “Kuantum ve Eğitim İlişkisi” adlı söyleşi, (Saat: 19.00)

• 27 Aralık 2016, Naile Ahmedova Piyano Resitali, (Saat: 18.30)

• 28 Aralık 2016, Zeynep Olgun Pamuk- Nalan Olgun, “Bitiyor mu, Başlıyor mu, Gidiyor mu, Geliyor mu Sence” adlı söyleşi , (Saat: 19.30)

ANKÜSEV Etkinlikleri

Kültür ve Sanat Evi’nin (ANKÜSEV) adresi:Kuleli sk. No:42 Gaziosmanpaşa/Ankara

Üniversitemiz Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Sağlık Eğitim

Fakültesi’nin kurucu Dekanı Prof. Dr. Latif Sezai Yaman vefat etti.

Prof. Dr. Sezai Yaman’a Allah’tan rahmet, yakınlarına ve bilim dünyasına başsağlığı dileriz.

KaybettiğimizAnkara Üniversiteliler

Üniversitemiz Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Doğan’ın

yeni kitabı “Türk Aile Sosyolojisi (Tarih-Gelenek-Modern Zamanlar) yayımlandı.

Prof. Dr. İsmail Doğan, Türk aile yapısı üzerinde tarihsel ve sosyolojik bir değerlendirmeye olanak veren bir çalışmanın ürünü olan kitapla ilgili şunları söylüyor:

“Bu çalışmada ailenin Türk kültüründe geçirdiği evrim, toplumsal tarih tanıklığında sosyolojik bir yaklaşıma konu olmaktadır. Bu amaçla Türklerin İslâm öncesi ve sonrasındaki siyasal örgütlenme biçimleri, Türk kültürünün sosyolojik evreleri olarak ele alınır. Bu çerçevede ‘İslamiyet Öncesi Türk Ailesi’, ‘Selçuklu Ailesi’, ‘Osmanlı Ailesi’, ‘Cumhuriyet Döneminde ve Modern Zamanlarda Türk Ailesi’, söz konusu evrelere tekabül eden ana konular olarak tasarlanmıştır. Kitapta bu temel konular altında Türk ailesinin geleneksel ve güncel sorunları da yer almaktadır.

Türk Aile Sosyolojisi (Tarih-Gelenek-Modern Zamanlar)

Prof. Dr. İsmail Doğan’dan Yeni Bir Kitap

ETKİNLİKLER- EMEKLİLERİMİZ

Ankara Üniversitesi RektörlüğüYayın Organıdır. Parayla satılmaz.

Ankara Üniversitesi Adına Sahibi: Prof. Dr. Erkan İbiş (Rektör)

Genel Yayın Yönetmeni:Prof. Dr. Ayhan Elmalı

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:Uzm. Özkan Kı[email protected]

Dağıtım Koordinasyon:Şb. Md. Ahmet Özmaya

Yayın İdare Merkezi:Ankara Üniversitesi Rektörlüğü,Basın Halkla İlişkiler Birimi,Tandoğan 06100, Ankara

Yayın İdare Merkezi Telefon:(0 312) 212 79 08

(0 312) 212 60 40 / 2055Faks: (0 312) 221 16 43www.ankara.edu.tr

Yayının Türü:Yerel Süreli Yayın(5.000 adet basılmıştır)

Baskı: Ankara Üniversitesi Basımevi, İncitaşı Sok. No:10, Beşevler/AnkaraTel: (0 312) 213 66 55, 222 28 40

Basım Tarihi: 13 Aralık 2016

Renk Ayrımı: Vadi GrafikSerhat Mahallesi İvedik Organize San. Sit., Oto 88 3. Bl., 2284 Sok. No:101 Yenimahalle/Ankara


Bülteni

35

Kasım 2016’da Emekli Olan Akademik ve İdari Personelimiz

Üniversitemizden,Kasım 2016’da 15 üyemiz emekliye ayrıldı.

Ankara Üniversitesi’ne verdikleri değerli hizmetler için emekli olan hocalarımıza ve personelimize teşekkürlerimizi sunar; bundan sonraki yaşamlarında sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür dileriz.

Ayhan Uzuner Ömer Özdemir Bekir Elmir İsa Tufan

Ergün Çelik Ahmet Namlı

Prof. Dr. Ayşe Gülay Toksöz

Prof. Dr. Ali Rıza Uysal

Prof. Dr. Ziya Özcan

Prof. Dr. Özer Kolsarıcı

Prof. Dr. E. Cem Atbaşoğlu

Prof. Dr. Alev Özkazanç Kozaklı

Prof. Dr. Nizamettin Koç

Okt. Sibel Songül

Akademik PersonelADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ

Prof. Dr. Ayşe Gülay Toksöz Siyasal Bilgiler Fakültesi 01 Kasım 2016

Prof. Dr. Ziya Özcan Veteriner Fakültesi 01 Kasım 2016

Prof. Dr. Ali Rıza Uysal Tıp Fakültesi 05 Kasım 2016

Prof. Dr. Özer Kolsarıcı Ziraat Fakültesi 09 Kasım 2016

Prof. Dr. Eşref Cem Atbaşoğlu Tıp Fakültesi 16 Kasım 2016

Prof. Dr. Nizamettin Koç Eğitim Bilimleri Fakültesi 19 Kasım 2016

Prof. Dr. Alev Özkazanç Kozaklı Siyasal Bilgiler Fakültesi 21 Kasım 2016

Okt. Sibel Songül Yabancı Diller Y.O. 16 Kasım 2016

İdari PersonelADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ

Ayhan Uzuner Ziraat Fakültesi 14 Ekim 2016

Ömer Özdemir Siyasal Bilgiler Fakültesi 01 Kasım 2016

Bekir Elmir Rektörlük 14 Kasım 2016

İsa Tufan Ziraat Fakültesi 14 Kasım 2016

Ergün Çelik Ziraat Fakültesi 14 Kasım 2016

Ahmet Namlı Tıp Fakültesi 15 Kasım 2016

Havva Toptaş Tıp Fakültesi 25 Kasım 2016

Havva Toptaş

Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı çatısı altında Modern Dans Bölümü öğrencileri tarafından

2 Mart 2007 tarihinde kurulan Ankara Üniversitesi ‘ADA’ Ankara Dans Araştırmaları Kültür ve Sanat Topluluğu, 7-12 Kasım 2016 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda “Ada Uluslararası Geleneksel Dans Günleri’nin VII.’sini düzenledi.

‘ADA’, Devlet Opera ve Balesi’nin değerli sanatçılarının ve yurtdışından gelen Ido Tadmor, Mafalda Deville ve Susana Manso’nun bir hafta boyunca gerçekleştirdikleri atölye çalışmalarıyla, özellikle çağdaş dansla ilgilenen dans severlere eşsiz bir deneyim ve

ADA Uluslararası Geleneksel Dans Günleriolanak sundu. Festivale Girne Amerika Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi Dans Bölümü, ODTÜ Çağdaş Danslar Topluluğu, Galip Emre Dance Company, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri ve profesyonel-amatör dans severler katıldı ve aynı zamanda Goethe Enstitüsü ve İsrail Büyüklelçiliği ile ortak çalışmalar yürütülüp Goethe Enstitüsü sahnesinde İsrailli koreograf Ido Tadmor’un Gates (Kapılar) adlı eseri Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Modern Dans Bölümü öğrencileri tarafından sahnelendi. “ADA”nın aynı zamanda 10. yıl etkinliklerinin ikinci bölümü, Mayıs 2017’deki kapanış festivaliyle yapılacak.

Üniversitemizin fakültelerine 2016-2017 eğitim öğretim

yılında birincilikle giren öğrencilerimiz ödüllendirildi. Ankara Üniversitesi Senatosu’nun 29 Kasım 2016 tarihindeki toplantısına katılan öğrencilere YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın kutlama mektubu ve Üniversitemizin armağanları verildi. Mektubu ve armağanları, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş ile dekanlar sundu.

Fakültelerinin Birincileri Ödüllendirildi

Documents

Kültür Sanat Merkezimiz Açıldı