32

Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

Citation preview

Page 1: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı
Page 2: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı
Page 3: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 3

HABERLER SAYI 1ÖNSÖZ

Bilindiği üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1989’da başlattığı uygulamayla, bütün İslam dünyasında ‘Mevlid Kandili’ olarak kutlanan

Hz. Peygamber’in doğum gününü (20 Nisan 571) içine alan hafta “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan edilmiş ve Türkiye’de bir hafta boyunca süren etkinliklerle anılmaya başlanmıştır.

14-20 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Peygamber Efendimiz’in (sav) dünyaya teşriflerini yad etme program-ları da diyebileceğimiz “Kutlu Doğum Haftası” etkinlik-leri, büyük bir coşku ile başladı. Ay yılı ile Güneş yılı ara-sındaki farkı dikkate alarak, etkinlikleri Güneş yılına göre ayarlayan Diyanet İşleri Başkanlığı Nisan (re-biulevvel) ayını merkeze alarak bu haftayı kutla-ma haftası olarak tayin etti.Bu cümle-den olarak “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri kapsamında, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli programlar, konfe-ranslar, paneller, İslami araştırma ödülü, üniversitelerde İslam konulu konferans-lar, şiir yarışmaları gibi etkinlikler düzen-lenmeye başlandı.

Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Hollanda’da daha önce camilerde düzenle-nen küçük çaplı programlar zamanla yerini bölgesel programlara bıraktı. Hollanda Diyanet Vakfımız 2008 ve 2009 yıllarında bir ilke daha imza atarak Kutlu Doğum programlarını sadece Türklere yönelik değil, için-de yaşadığımız topluma da yani Hollandalılara da hitap edecek şekilde değişik bir formata dönüştürdü. Bu şekilde ilk program, 2008 yılında Hollanda’nın Noordwijkerhout şehrinde bulunan konferans merkezinde düzenlenen Kutlu Doğum programı oldu. Programın konusu “Living To-gether” adını taşıyordu. Bu programda konuşmacı olarak Hollanda’nın tanınmış ilahiyatçılarından Maurits Berger de yer almıştı. Yine 2009 yılında aynı yerde düzenlenen Kutlu Doğum programında ise bir başka Hollandalı ilahi-yatcı Prof. P. S. Van Koningsveld konuşmacı yer alıyordu.

2010 yılına gelindiğinde ise daha önce Avrupa çapında geniş katılımlı Kutlu doğum programları başlatılmış sı-rayla önce Almanyada geçen yıl da Belçika’da yapılmıştı. Sıra Hollanda’daydı. Ancak Hollanda’da yapılacak Kutlu Doğum programı katılımı en geniş olan bir program ola-caktı. Öncelikle Hollanda’da mevcut hizmet kuruluşlarına ve cemaatlerine “birlik” çağrısı yapıldı. Bütün kuruluşlar “Peygamber sevgisinde buluşmaya evet” dedi. İşte bu niyet ve azimle çalışmalarına başlayan Hollanda Diyanet Vakfı, Amsterdam Arena stadyumu yetkilileriyle görüşe-rek bu stadyumu Kutlu Doğum Avrupa 2010 programı-nın yapılacağı yer olarak belirledi. Çalışmalara önce Vakıf

Merkezinde Kutlu Doğum Çalışma Komisyonu oluş-turularak başlandı. Programın operasyonel

altyapısını hazırlamak üzere bir et-kinlik düzenleme bürosuyla (Eve-nementenburo) anlaşma yapıldı. Camilerimizde çalışma grupları

oluşturuldu. Bütün bu çalışmaların meyvesi nihayet 4 Nisan 2010 tari-

hinde gerçekleşti. Havanın o gün yağ-murlu olması dahi, insanları olumsuz

etkilemedi. Peygamberimizin dünyayı teşrifini anmak üzere Avrupa’da ilk defa bu kadar geniş katılımlı bir program ya-

pıldı.

Bu programın bu kadar geniş bir katılımla herhangi bir aksaklık ve istenmeyen durumlara sebep olmadan sükünet-le olması da insanlarımızın Hz. Peygamber’e (s.a.v.) olan sevgi ve saygılarının bir tezahürüdür diye düşünüyorum.

İşte bu mutlu günün anısına olmak üzere “Kutlu Do-ğum Avrupa 2010” programının tekrar yaşatılması düşün-cesiyle bu özel sayının çıkartılmasına karar verildi.

Bu özel sayıda 4 Nisan yapılan Avrupa’nın en geniş ka-tılımlı programının ayrıntılarını bulacaksınız. Sizleri Kutlu doğum özel sayımızla başbaşa bırakırken tekrar selam ve saygılarımı sunuyor, bir sonraki programda buluşmak üze-re Yüce Mevla’ya emanet ediyorum.

Cevdet KESKİNHollanda Diyanet Vakfı

İdari Koordinatör

Değerli okuyucular,

Kutlu Doğum Avrupa 2010 Özel Sayı

Page 4: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

4 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Değerli Dostlar,

Sözlerime Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (sav) e salat u selam ile başlıyorum. Dünyanın dört bir tarafında O’na sevgisini, gözyaşlarıyla ve sala-u se-

lamlarla ifade eden milyonlarca Müslümanın hatırına O Yüce Peygamber manevi varlığı ile aramızdadır diye ümid ediyoruz.

Ey Allah’ın Rasulü Efendimiz! bugün burada 10 binler ve gelemeyen ama gönülleri bizimle olan yüz binler toplandık …. Seni Özlüyoruz… Seni Seviyoruz… Sana salatu selam yolluyoruz… bizi de şefaatine nail eyle…Rabbimize dua ediyoruz ki havz-ı kevserde seninle buluşanlardan olsun bu topluluk….

DOSTLARIM…. Bugün burada bir tarih yazılıyor. Bu kadar insanı biraraya getiren nedir? diye soruyorlardı. Ce-vabımız net: Peygamber Sevgisi. Bugün anlamlı bir BİR-LİK günü. Kutlu Doğum Avrupa Coşkusu’nun burada Arena’da yaşanışı, Hollanda’da din özgürlüğünün en güzel ifadesidir. Yarınlara bir ümit kaynağıdır burada bu toplan-tı. Modern çağda Peygamber Sevgisi, modern topluma, samimiyetin, insan sevgisinin, dostluğun, yaradılanı sev Yaradan’dan ötürü anlayışının, iyliğin, diğergamlığın, ih-lasın HATIRLATILMASIDIR. Birbirinizi sevin, birbirini-ze buğzetmeyin, haset etmeyin, sırt dönmeyin, küçüklere merhamet, büyüklere saygı gösterin, kolaylaştırın, güçleş-tirmeyin, sevdirin nefret ettirmeyin diyen bir Peygamberin İzinde giden insanlardan hiç kimseye zarar gelmez. Kutlu Doğum bunun iradesidir ve yansımasıdır.

Kuran-ı Kerim “başkasının kutsalı”na saygıyı emreder. Müslümanlar başkalarının dini değer ve kutsallarına say-gılıdırlar. Kendi kutsallarına birazcık da olsa saygı istemek onların da hakkı. Bugün anlamlı bir gün. Müslümanlar Hollanda’da 50 bin kişi toplanıp Arena stadında en önemli manevi beraberliklerinden birisini coşkuyla kutlayabiliyor-lar. İşte yarınların Hollandası bu. Hollanda devleti, ken-disini, “bütün dinlere eşit mesafede olan ve her bir dinî topluluğun kendi dinî eğitim ve hizmetlerini organize ede-

bilmesine imkân veren” bir “din-toplum ilişikileri” politi-kası uyguladığı şeklinde tanımlamaktadır.

Hollanda kanunları açısından bakıldığında, muhtelif va-tandaşlık kanunları çerçevesinde Müslümanlar resmen bir dini topluluk olarak tanınmıştır. Bu durum, Hollanda’da-ki sistemi ifade eden “pilarizasyon” (müstakil sütun yapı-sı/farklı etnik ve dinî grupların birbirinden bağımsız bir arada müstakil olarak yaşamasına atfen) kelimesi ile ifade edilmektedir. Hukuk ve siyasette bu yaklaşım, Hollanda’da Müslümanların demokratik süreçte kamusal alanda dinî özgürlüklerinin önünü ilkesel olarak açmaktadır. Hollan-da Anayasası’nın 1. maddesi, din ve etnik temelli ayrımcılığa izin verilmeyeceğini ve bu çerçevede tüm vatandaşların eşit-liğini öngördülüğünün ifadesidir. 1983 yılında yayınlanan Azınlıklar Kanunu’nda, dinin “kendine saygı”yı geliştirip, toplumsal katılıma katkı sağlayabildiği ifade edilmiştir. Dinî toplulukların din hizmetleri ihtiyacının karşılanması-na izin verilmesinin temelinde bu genel kabul vardır.

Hollanda Diyanet Vakfı, Hollanda’da Türk toplumunun geniş kesimlerinin irade ve insiyatifiyle, dini sosyal kültü-rel ihtiyaçlar gözetilerek/ Hollanda kanunları çerçevesinde kurulmuş olan ancak modern Türkiye’mizin “din-toplum-devlet ilişkileri tecrübesi”ne dayalı Diyanet hizmetleri vizyonunun yurtdışında yansıyan bir hizmet çatısı olarak bugün Peygamber Sevgisi etrafında bu BİRLİĞE-BÜYÜK BULUŞMAYA ev sahipliği yapmaktadır.Cami içi ve cami dışı din hizmetleri (temel dini hizmetler, hac, kurban, ce-naze, din eğitimi, dini yayınlar, konferans ve sosyo-kültürel etkinlikler, yardımlaşma faaliyetleri – yardım kuruluşları-nınbizimle teması/Gazze’ye- Haiti’ye camilerimizde toplanan yardımlarla) ulaştıran, binlerce çocuğumuzun din eğitimi aldığı, kadın kolları ve gençlik kollarıyla beraber, köklere bağlı ama geleceğe açık millî-manevî kimlik inşası ve mu-hafazasında çok önemli bir aidiyet ve varoluş merkezi ola-rak aynı zamanda Hollanda makamlarıyla “devlet ve dini toplululuklar arası ilişkilerin nasılı ve geleceği” konularında bir istişari stratejik ortak olarak da üzerine düşeni yapmakta-dır. Bütün hizmet kuruluşları, temsilcileri, bugün aramızda bizimle olan tüm hizmet kuruluşları Hollanda’da bu yön-

KUTLU DOĞUM AVRUPA 2010 Programı HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doçent Dr. Bülent Şenay’ın ARENA Konuşması

Page 5: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 5

de bu büyük havuzda hayırlı hizmetlerini sürdürme gayreti içindeler. Birlikten kuvvet doğar. İşte manzara bu.

Değerli Dostlar,sizden bir ricam var şimdi. Bize bu büyük özgür buluşma içinde İslam Peygamberini, Yüce Peygambe-rimizi yâdetme, ona salatu selam getirme vesilesini lutfeden Rabbimizde hamd ile birlikte, biliyorum muhabbet alkışla-rınızı Diyanet İşleri Başkanımız için saklıyorsunuz ama, bu büyük imkanı sağlayan ve Hollanda Türk toplumuna bu şekilde güvenen Hollanda makamlarına, Arena yetkilileri-ne, Amsterdam Belediyesine, Emniyet ve Sağlık Görevlile-rine, hazırlıkta emeği geçen herkese, tüm gönüllülere, bu-rada Arena büyüklüğünde 50 bin ALKIŞLA hep beraber gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz.. Arena, Amsterdam ve Hollanda’yateşekkür ediyoruz. Sevgi Peygamberi, Alem-lere Rahmet Son Elçi Hz. Muhammed’in hatırına O’nun müjdesinin Hollanda’nın yarınlarında “Birlikte Yaşamanın” / “samen het leven” vesilesi olmasını diliyoruz.

Bugün bu KUTLU DOĞUM ile Avrupa tarihinde ve Hollanda tarihinde Müslümanlar için özgürce dinlerini yaşadıklarının en büyük ifadelerinden birisini yaşıyoruz. Hollanda’nın Müslümanlarla ve İslam ile tecrübesi eskilere dayanır. Endonezya irtibatından tutun da Üniversitelerinde özellikle Leiden Üniversitesi’nde İslam çalışmaları Hollan-da’da İslam’ın geleceği için ümit vermektedir.

Burada bulunan Hollanda’da toplumumuzun temsilci-si olan tüm hizmet kuruluşları olarak bu bilinçle biraraya gelinmiş, toplumumuzun ortak temel sorunlarının çözümü yolunda ortak adımlar atılması yönünde irade birliğine va-rılmıştır. Bu BİRLİK, kendisini KUTLU DOĞUM’un be-reketiyle ifade etmek üzere toplanmıştır. Hollanda Diyanet Vakfımızın evsahipliğinde ancak tüm hizmet kuruluşlarının katılımıyla burada Amsterdam ARENA stadında siz 50 bin Peygamber Aşığı ile birlikte ve hepimizin Diyanet İşleri Başkanı olan T.C. Diyanet İşleri Başkanımızın teşrifleriyle bugün gerekleştirdiğimiz Kutlu Doğum Avrupa 2010 açılış programı vesilesiyle tüm Hollanda’ya, Avrupa ve Dünya ka-muoyuna şöyle seslenmek istiyoruz:

Müslümanlar ve Türk toplumu Hollanda’da ve Avrupa’da huzurun ve güvenin garantisidir. Müslümanlar Hollanda’da iş ve aş sahibi olarak hayatlarını sürdürüyorlar. Eğitimli gençlik onların ilk önceliği. İbadet mekanları entegrasyona ve toplumsal katılıma en büyük katkıyı sağlayan mekanlar-dır. Bu bağlamda Avrupa’da camiler huzurun ve minareler birliğin simgesidir. Camiler, kiliselerin, manastırların ve si-nagogların hayırda yarışan kardeşleridir. Avrupa’da ve Hol-landa’da biz Müslümanlar FİTNE istemiyoruz. Hollanda toplumunda, Avrupa’da ve Dünyada BARIŞ, HUZUR ve KARDEŞLİK istiyoruz. Kurân-ı Kerim ve Hz. Peygamber insanın mutlululuğunu eksen alan bir çoğulcu birlikte yaşama modeli öngörür. Kuran’daki ahid, akid, misak, te-aruf kavramları “birlikte yaşama”nın Kurânî bir kavram olduğunu gösterir. Çocuklarımız burada mutlu olsun ve

Hollanda toplumuna katkı sağlasın istiyoruz. Artık enteg-rasyon değil partisipasyon/katılımdan bahsedilsin istiyoruz.Bir bütün olarak baktığımızda Hollanda’da Müslüman Türk toplumu, yerel düzeyde ya da ülke düzeyinde, dernek vakıf,muhtelif kuruluşlar basın mensupları ve iş adamlarıyla beraber Hollanda toplumunun daha iyi bir toplum olarak devam etmesine katkı sağlamak için önemli bir varlık gös-termektedirler.

Yalnız haklarımızın değil sorumluluklarımızın da bi-lincindeyiz. “İslamofobi/Müslüman düşmanlığı” sadece Müslümanların meselesi değildir. Tüm Avrupa’da önüne geçilmesi gereken bir ırkçılık biçimidir. İslam tarihi daha başlangıcından itibaren öteki din mensuplarına hoşgörülü ve koruyucu bir geleneğin örnekleriyle doludur. Avrupa’da, özelde de Hollanda toplumunda huzur ve güvenliğin de-vamı, ancak medyada, siyasette, akademide, ve sanatta, tıpkı antisemitizme karşı olduğu gibi, “Antiİslamizm”in ve ırkçılığın önünde onurlu bir ortak duruşla mümkündür. Avrupa’nın ve Hollanda’nın yürekli ve dürüst insanları bu konuda çalışmaktadırlar. İslam Peygamberi Hz. Muham-med (sav) “la darara ve lâ dıraar“ buyurmuştur; müslü-man için “Zarar vermek de yoktur zarara zararla karşılık vermek de yoktur”. Bu, kamusal alanda uyum ve huzurun ilkesidir, garantisidir. Bu bir hadisdir ve modern toplum ilkesi olarak en zirveye yerleşmesi gereken bir insan hak-ları ilkesidir. İşte bu ilkeye bağlı olarak Hollanda Türk top-lumu ve Müslümanlar Hollanda’nın mutlu yarınlarında bir kültürel zenginlik kaynağı ve Sevgi Peygamberi’nin izinden giderek adil ve huzurlu bir toplumun savunucuları olarak varolmayı sürdüreceklerdir.

Sözü ve Kürsüyü Sahibine hepimizin Diyanet İşleri Baş-kanı Hocamıza arzetmeden önce ve ondan önce de manevi duygularımızı semaya doğru yükseltecek mûsıkîmize meka-nı ve zamanı bırakmadan önce, bu birlikteliğe gönül veren tüm hizmet kuruluşlarının başkan ve temsilcisi dostlarıma Peygamber Sevgisinde bu BİRLİĞE katıldıkları için teşek-kür ediyor,Kutlu Doğum Avrupa 2010 Arena Programının hayırlı olmasını diliyorum. Havz-ı Kevser’de Rasûlüllah ile Habîbullah ile buluşmak dileğiyle duasıyla, Allah’a ema-net olunuz diyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum. Günü-nüz Kutlu olsun.

Page 6: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

6 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Beste mensen,

Mijn woorden begin ik met een groet aan onze barm-hartige profeet Mohammed (vrede zij met hem). Wij hopen met de miljoenen moslimbroeders,

overal op aard, die hun liefde voor Hem uiten met hun tranen en Zijn begroetingen, hopen wij, dat de Verheven Profeet  in de geest bij ons is.

O boodschapper van Allah, o onze Heer! Wij zijn vandaag hier bijeen, met tienduizenden, en met honderdduizenden die niet kunnen komen, maar die in de geest met ons zijn. U missen we .. alleen van U houden we..(alleen) U groeten we ...laat ons de-len in Uw vergevingsgezindheid ..we bidden tot Allah dat deze gemeenschap, de gemeenschap is die U zal ontmoeten bij het water van de Havz-i Kevser...

Broeders en zusters... vandaag wordt hier geschiedenis ge-schreven. “Wat is het, dat zovele mensen bijeenbrengt?” vroeg men... Ons antwoord is duidelijk. De liefde voor de Profeet. Vandaag is betekenisvolle dag, een dag van eenheid. Dat we het enthousiasme in Europa voor de Geboortedag  beleven, hier, in de Arena, is de mooiste uitdrukking van de vrijheid van godsdienst in Nederland. Deze bijeenkomst hier is een bron van hoop voor de toekomst. De liefde voor de profeet in de moderne tijd, herinnert de moderne samenleving aan: oprecht-heid, naastenliefde, broederschap en de liefde voor de Schep-ping door de Schepper te begrijpen, van goedheid, onbaatzuch-tigheid en oprechtheid. Mensen die in de voetsporen treden van een Profeet die zegt: “Houdt van elkander, hekelt elkander niet, hebt vrede met uzelf en met de ander, draait uw broeders uw rug niet toe, wees welwillend tegen de kleinen, toont respect voor de ouderen, maakt het elkander gemakkelijk, niet moei-lijk, laat mensen van elkaar houden, laat ze elkander niet haten en niemand tot last zijn.” De viering van de Geboortedag vormt hiervan een symbool en een afspiegeling...

De Heilige Koran beveelt eerbiedigheid voor het ‘heilige van een ander’. Moslims zijn respectvol jegens de religieuze waar-den en heiligdommen van anderen. Daarom hebben ook zij het recht om eerbied, al is het maar een beetje, te vragen voor wat hen dierbaar is. Vandaag is het een betekenisvolle dag. 50.000  Islamieten kunnen zich in Nederland in de ArenA verzamelen

om en één van de belangrijkste religieuze redenen om samen te komen met enthou-siasme vieren. Dit is dus het Nederland van de toekomst. Nederland bewijst zichzelf op deze manier, waarmee het een politiek van ‘godsdienst en samenleving’ toepast die op gelijke afstand van alle religies staat en elke religieuze gemeenschap de kans geeft het eigen godsdienstige onderwijs en diensten vorm te geven.

Op grond van de Nederlandse wet, in het kader van verschillende rechten als burger, zijn de moslims als religieuze gemeenschap officieel erkend. Deze situatie wordt weer-gegeven met behulp van het woord ‘verzui-ling’ (pilarizasyon) dat gebruikt wordt voor het systeem in Nederland. Deze benadering, die zowel geldt in het recht als in de politiek, opent voor de moslims in Nederland een democratisch proces; het publieke gebied en

het grondbeginsel van de vrijheid van godsdienst. Artikel 1 van de Nederlandse grondwet luidt dat discriminatie op grond van religie en etniciteit niet is toegestaan en drukt uit dat in dit kader de gelijkheid van alle burgers wordt gesteld. In de wet ‘Inzake etnische minderheden’ van 1983, wordt gesteld dat reli-gie ‘het zelfrespect’ ontwikkelt en dat zij een bijdrage kan leve-ren aan de maatschappelijke participatie. In het grondbeginsel staat dat het is toegestaan dat godsdienstige gemeenschappen de behoefte aan religieuze diensten vervullen. Deze algemene acceptatie is aanwezig.

De Islamitische Stichting Nederland is naar de wens en ini-tiatief van brede lagen binnen de Turkse gemeenschap in Ne-derland, met in achtneming van de religieuze, sociale en cultu-rele behoeften, opgericht binnen het kader van de Nederlandse wetten. Maar berust op de ervaringen met relaties tussen gods-dienst, maatschappij en staat in ons huidige Turkije. Daarnaast zijn de visies van het Directoraat Religieuze Zaken die in het buitenland functioneert als een dak waaronder diensten wor-den verleend en vandaag als gastheer functioneert voor deze Eenheid en Grote Eenheid. Onze organisatie, die religieuze diensten zowel binnen als buiten de moskee verzorgt (religieuze basisdiensten, de bedevaart, de offergave, de uitvaart, het godsdien-stig onderwijs, religieuze publicaties, conferenties en socio- culturele activiteiten en activiteiten ten behoeve van goede doelen, contacten met hulporganisaties - hulp die is ingezameld door onze moskeeën voor Gaza en Haïti), waar duizenden kinderen godsdienston-derwijs volgen, die samenwerkt met vrouwen- en jongerenco-mités. Tevens is verbonden aan de wortels maar openstaat voor de toekomst, die in de bouw en het onderhoud van de natio-nale- én de spirituele identiteit is en een belangrijke rol speelt . Tegelijkertijd vervult zij haar rol als een raadgevende strategische partner van de Nederlandse autoriteiten inzake het ‘hoe’ en de toekomst van de relatie tussen de staat en de religieuze gemeen-schappen.

De vertegenwoordigers van alle dienstverlenende organisaties, alle dienstverleners die vandaag bij ons zijn, die in Nederland voor deze kant (van de samenleving) in deze kuip goede dien-sten willen verrichten. Uit eenheid ontstaat er kracht/macht. Dit is ons uitzicht. Beste Broeders en zusters, ik heb één klein

KUTLU DOĞUM AVRUPA 2010 Programı (Doçent Dr. Bülent Şenay in de Amsterdam ArenA

Page 7: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 7

verzoek aan jullie. Ik weet dat jullie je applaus in deze grootse vrije bijeenkomst, bewaren om onze Profeet, de Verhevene, te groeten en om onze, met de liefde en vergevingsgezindheid van Allah, bestemd is om Hem te groeten en voor de voorzitter van het Directoraat Godsdienstzaken. Maar laten wij de Nederland-se autoriteiten die deze mogelijk hebben geboden en die een zo groot vertrouwen hebben in de Turkse gemeenschap, de mede-werkers van de ArenA, de Gemeente Amsterdam, de mensen van de beveiliging en de EHBO, iedereen die heeft bijgedragen aan de voorbereiding, alle vrijwilligers, hier in deze grote ArenA, allen onze oprechte dank betuigen … We danken de ArenA, Amsterdam en Nederland.

De Profeet van de liefde, de laatste Gezant van de Genade der Werelden, Hz. Muhammed, indachtig, hopen wij dat Zijn goede boodschap een manier is voor de toekomst van Neder-land om “samen te leven”. Vandaag, met deze viering van de Ge-boortedag, beleven wij één van de grootste uitdrukkingen van de vrijheid van godsdienst uit de Europese en Nederlandse ge-schiedenis, voor de islamitische gemeenschap. De ervaringen die Nederland heeft met de islamitische gemeenschap en de Islam gaat ver terug. Behalve de banden met Indonesië, wordt er aan de universiteiten, voornamelijk de Universiteit van Leiden, we-tenschap en onderzoek naar de Islam gedaan, welke hoop geven voor de toekomst van de Islam in Nederland. De hier aanwezige dienstverlenende instellingen die onze gemeenschap in Neder-land vertegenwoordigen zijn bijeengekomen met de bedoeling om te komen tot de oplossing van de gemeenschappelijke pro-blemen van onze gemeenschap met gezamenlijke stappen. Deze eenheid is tot stand gekomen, om zichzelf te uiten via de zege-ningen van deze Geboortedag.

Onze Islamitische Stichting Nederland als gastvrouw, teza-men met alle instellingen wil hier in de Amsterdamse ArenA met 50.000 aanhangers van de profeet en wij allen, in de aanwezig-heid van de directeur van het Directoraat voor Godsdienstzaken van de Republiek Turkije, we willen via het openingsprogramma van de Geboortedagviering Europa die we vandaag hebben gere-aliseerd, aan heel Nederland, Europa en de wereld het volgende laten weten: De Islamitische en Turkse gemeenschap in Neder-land en in Europa is de garantie voor vrede en trouw. Moslims in Nederland gaan voort in het leven met hun eigen werk en bedrijf. HUN EERSTE PRIORITEIT LIGT BIJ ONTWIK-KELDE JONGEREN.

Gebedsruimtes zijn de plekken die de grootste bijdrage le-veren aan integratie en maatschappelijke participatie. In deze context zijn in Europa de moskeeën een symbool voor vrede en de minaretten voor eenheid. Moskeeën, kerken, kloosters en synagogen zijn allen broeders die concurreren in weldaad.

Wij moslims willen geen chaos in Europa en Nederland. In Nederland, in Europa en in de wereld, wensen wij VREDE, RUST en BROEDERSCHAP. De Koran en de Profeet verkiest het pluralistische samenlevingsmodel dat het geluk van de men-sen centraal stelt.

Dit toont dat de begrippen in de Koran belofte, over-eenkomst, pact en elkaar kennen en ‘samen leven’ kora-nische begrippen zijn.Vandaag is het Paasfeest van onze christelijke broeders en zusters. Laat de theologische fij-

neslijperij even voor wat ze is, we wensen hen een geluk-kig feest toe en spreken uit dat ons heilig boek het geloof in alle profeten leert; wij zijn alle profeten tot en met de profeet Mohammed lief, en ook Jezus. Wij hebben de liefde voor God en de profeten en de eerbied voor het heilige van de profeet Mo-hammed geleerd. Wij willen dat onze kinderen hier gelukkig zijn en een bijdrage leveren aan de Nederlandse samenleving. Wij willen dat er niet langer meer over integratie, maar dat er over participatie gesproken wordt. Als we de Nederlandse Turks-islamitische gemeenschap als geheel bekijken, op lokaal of op nationaal niveau, zien we tal van organisaties, diverse stichtin-gen, journalisten, ondernemers die er in belangrijke mate toe bijdragen dat de Nederlandse samenleving steeds beter wordt.

We zijn ons niet alleen bewust van onze rechten, maar ook van onze plichten. De angst voor de islam (islamofobie) is niet alleen een zaak die moslims aangaat. Het is een vorm van discrimina-tie die in heel Europa moet worden bestreden. De geschiedenis van de islam is vol van voorbeelden van goedwillendheid jegens en bescherming van vertegenwoordigers van andere religies. In Europa en in het bijzonder in Nederland, is de voortzetting van de vrede en veiligheid slechts mogelijk door een gemeen-schappelijke eervolle houding tegen de anti-islam-beweging en racisme in de media, de politiek, scholen en de kunst, net als tegen het antisemitisme. Moedige en betrouwbare Europeanen en Nederlanders werken hieraan. De Profeet van de Islam, Mo-hammed (vrede zij over hem) zei: la darara wa la diraar, d.w.z. de moslims brengen geen schade toe en zullen schade niet met schade vergelden. Dit is in het publieke domein het beginsel en de garantie voor de harmonie en vrede. Dit is een overlevering van de profeet en dient te gelden als principe voor een moderne gemeenschap en een mensenrecht dat als eerste genomen dient te worden. Het is uit dit principe dat de Turkse gemeenschap in Nederland en de moslims in de gelukkige toekomst van Neder-land een culturele rijkdom zullen vormen. De weg van Liefde van de Profeet volgend, zullen zij voortgaan als de verdedigers van een rechtvaardige en vreedzame gemeenschap.

Voordat ik het woord en het spreekgestoelte aan ons aller Di-recteur van het Directoraat voor Religieuze Zaken overlaat, na-dat ruimte en tijd heb gegeven aan de muziek die onze gevoelens naar de hemel brengt, wil ik mijn vrienden, de directeuren en vertegenwoordigers van alle instanties die hebben bijgedragen aan deze bijeenkomst bedanken dat ze aan deze Eenheid in de Liefde van de Profeet hebben deelgenomen, en ik spreek de wens uit dat het Programma in de ArenA ter gelegenheid van de Ge-boortedag 2010 u zal bevallen. Met de bede dat we bij de Havz-i Kevser de Profeet mogen ontmoeten, zeg ik u, ga met Allah, ik groet u. Een goede Geboortedag!

Page 8: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

8 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

“Kutlu Doğum Avrupa 2010” programının tanıtım toplantı-sı 15 Mart 2010 tarihinde Den

Haag Ambasador Otelde yapıldı. Top-lantıya Hollanda Diyanet Vakfı Baş-kanı Doç. Dr. Bülent Şenay ile prog-rama destek veren Hollanda’da mevcut yedi üst kuruluş-federasyon başkan ve temsilcileri ile basın mensupları ka-tıldılar. Kutlu Doğum Avrupa 2010 programına destek veren kuruluşlar;

1. Türk İslam Kültür Dernekleri

Federasyonu,

2. Hollanda İslam Merkezi Vakfı,

3. Hollanda İslam Federasyonu,

4. Hollanda Türk Federasyonu,

5. Eğitim ve Kültür Merkezleri

Federasyonu,

6. Nizamı Alem Hollanda,

7. Hollanda Türk İslam

Kuruluşları Birliği.

Bilindiği üzere, Hollanda Diyanet Vakfı’nın (HDV) organize ettiği ve Hollanda’ da mevcut üst hizmet kuru-luşları tarafından desteklenen “Kutlu Doğum Avrupa 2010”programı için, Amsterdam’daki Arena Stadyumu ki-ralanmştı. 4 Nisan’da yapılacak ve Di-yanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bar-dakoğlu’nun da katılacağı programa kırkbin kişinin katılması bekleniyor. ‘Kutlu Doğum Avrupa 2010, Pey-gamber Sevgisinde Buluşalım’ isimli programla ilgili olarak düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, birlikteliğin önemine vurgu yaptı.

“Kutlu Doğum Avrupa 2010” Programı Tanıtım Toplantısı Den Haag’da Yapıldı

Amsterdam’da düzenlenecek progra-ma Hollanda dışından özellikle Al-manya ve Belçika’dan da çok sayıda kişinin gelmesi bekleniyor. Ücretsiz olacak programın giriş kartları ise HDV’den ve etkinliğe destek veren kuruluşlardan temin edilebilecek. Öte yandan HDV’nin yanı sıra tüm ku-ruluşların farklı bölgelerden program için otobüsler kaldıracak.

Toplantıda bir konuşma yapan Bü-lent Şenay, Hollanda’da bulunan 400 kadar caminin yarısının Türk toplu-muna ait olduğunu ve bu camilerin bağlı bulunduğu dernek ve vakıfların hepsinin Peygamber Efendimizin do-ğumu münasebetiyle bir araya gel-diğini hatırlattı. Hollanda’daki Türk toplumunun temsilcileri olan hizmet kuruluşlarının ortak bir bilinçle bir araya gelip, toplumun temel sorunla-rının çözümü yolunda ortak adımlar atılması konusunda irade birliğine vardıklarını belirten Şenay, bu birliğe Kutlu Doğum bereketinin kaynak-lık etmesinin ise son derece önemli

Page 9: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 9

olduğunu söyledi. Şenay, İslam Pey-gamberi’nin “Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir.” Hadis-i Şeriflerinde buyurdukları müjdeye nail olabilmek için bir araya gelindiğine dikkat çekti.

Türk toplumunun Hollanda’da di-nini özgürce yaşayabildiğini, zaman zaman İslam ve Müslümanlara yö-nelik ortaya çıkan haddini bilmez polemik ve saldırıların ise marjinal olduğunu kaydeden Şenay, bu mar-jinal İslam düşmanlıklarını dikkate almak yerine, ötekinin kutsalına say-gıyı ve özelde milyonların sevgilisi İslam Peygamberi’ne saygıyı vurgula-yan dinler arası diyalog etkinliklerin-de manevi varlığımızı göstermenin daha önemli olacağına vurgu yaptı. “Avrupa’nın mutlu ve huzurlu ge-leceği bir anlamda Müslüman top-

lulukların huzuru ve mutluluğuyla paralel olacaktır.” diyen Şenay, son dönemlerde sıkça dile getirilen İsla-mofobi’nin sadece Müslümanların meselesi olmadığına işaret etti. İslam tarihin daha başlangıcından bu yana öteki din mensuplarına hoşgörülü ve koruyucu geleneğin örnekleriyle dolu olduğunu anımsatan Din Hiz-metleri Müşaviri, şöyle devam etti: “Avrupa’da ve özelde de Hollanda toplumunda huzur ve güvenliğin devamı ancak medyada, siyasette, akademide ve sanatta ‘Anti İsla-mizm’in’ önünde onurlu bir ortak duruşla mümkündür. Avrupa’nın yürekli ve dürüst insanları bu ko-

nuda çalışmaktadır. Onlara elimizi uzatıp güç vermeliyiz. Bir bütün olarak baktığımızda Hollanda’da toplumunun entegrasyon sorunu yoktur. Yerel düzeyde ya da ülke-sel bazda dernek ve vakıf, muhtelif kuruluşlar, basın mensupları ve işa-damlarıyla beraber Hollanda toplu-munun, daha iyi bir toplum olarak devam etmesine katkı sağlamak için önemli bir varlık göstermektedir.” Tanıtım programında daha sonra söz alan Türk kuruluş temsilcileri ise, birlikteliğin önemine vurgu yaparak, ‘Ortak payda Peygamber Efendimiz-dir.” dediler.

Page 10: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

10 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

2010 Avrupa Kutlu Doğum Hazırlık Toplantısı Harderwijk’teYapıldı2010 Avrupa Kutlu Doğum Hazırlık Toplantısı Harderwijk’teYapıldı

Hollanda Diyanet Vakfı ta-rafından organize edilecek olan “Avrupa 2010 Kutlu

Doğum Programı” hazırlık çalışmaları hakkında HDV Şube cami yönetici-leri ve din görevlilerini bilgilendirme amacıyla, Harderwijk HDV Mehmet Akif Camii konferans salonunda bir toplantı düzenlendi. 27.02.2010 ta-rihinde düzenlenen toplantıya Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Di-yanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. Fevzi Hamurcu, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, HDV camilerinde gö-rev yapan din görevlileri, HDV Şube Yöneticileri, Kadın ve gençlik kolları temsilcileri katıldılar.

Avrupa 2010 Kutlu Doğum progra-mı hakkında şube yöneticileri ve din görevlileri ile kadın ve gençlik kolla-rı temsilcilerine hazırlık çalışmaları hakkında bilgi verildi. Organizanin sıhhatli ve Kutlu Doğum ruhaniyetine yakışır bir şekilde düzenlenebilmesi için alınan tedbirler anlatıldı. Orga-nizasyonu düzenleyecek Colors adlı büro yetkilileri tarafından yapılan ve yapılması planlanan organizasyonel çalışmalar hakkında bilgi verildi.

Bilindiği üzere son üç yıldır, Kutlu Doğum programı Diyanet Vakıfları öncülüğünde Avrupa çapında yapılı-yor. 2008 yılında Almanya’da, 2009 yılında Belcika’da yapılan bu organi-zasyon 2010 yılında da Hollanda’da yapılacaktır.

4 Nisan 2010’da Amsterdam’ın ünlü Ajax takımının Arena adlı sta-

dında 40.000 kişilik kapasitede plan-lanan bu yıl ki Kutlu Doğum progra-mına sadece Hollanda’dan değil Bel-cika ve Almanya’dan da katılım bek-lenmektedir. Son üç yıldır uluslararı düzeyde düzenlenen ve Diyanet İşleri Başkanı prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun konuşmacı olarak katılacağı program-da ayrıca Diyanet İlahi Korosu, Grup 571 Çocuk ilahi korosu ve Tasavvuf müzüğü sanatcısı Fatih Koca, okuyu-cu İsmail Coşar gibi sanatcılar da yer almaktadır.

2010 Avrupa Kutlu Doğum progra-mı Hollanda’da mevcut bütün cemaat ve hizmet grupları tarafından da des-teklenmekte ve iştirak edilmektedir.

Page 11: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 11

PROGRAM

13:00-13:30 Geliş (Yerleşim)

13:30-13:40 Takdim (Sunucu)

13:40-13:45 İstiklal Marşı

13:45-13:50 Hollanda Milli Marşı

13:50-14:00 Kur’an-ı Kerim (Menduh Karslı)

14:00-14:10 Açılış Konuşması (Doç. Dr. Bülent Şenay, Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı)

14:10-14:20 Prof. Dr. Henk Vrom (Amsterdam VU Üniversitesi)

14:20-14:40 Diyanet Türk Tasavvuf Mûsıkîsi Korosu (Fatih Koca ve Ekibi)

14:40-14-50 Çift Ezan (İsmail Coşar, Fazlı Çoban)

14:50-15:10 Çocuk Korosu-Grup 571(İlahiler)

15:10-15:40 Diyanet İşleri Başkanı (Prof. Dr. Ali Bardakoğlu)

15:40-15:50 Çocuk Korosu-Grup 571(İlahi-Sevdim Seni)

15:50-16:00 İlahiler (Din Görevlileri Korosu)

16:00-17:00 Diyanet Türk Tasavvuf Mûsıkîsi Korosu (Fatih Koca, İsmail Coşar, ve ekibi)

17:00-17:00 Programın Sonu

KUTLU DOĞUM AVRUPA 20104 Nisan 2010 Pazar (Amsterdam ARENA)

Page 12: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

12 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Kırk Hadis; belli bir konu çerçevesinde toplanmış kırk hadisten oluşan yapıtlara verilen isimdir. Arapça’da erbaun hadis, Farsça’da çihil hadis ve Türkçe’de kırk hadis diye anılan kitap türü, ikinci yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkmıştır.

Kutlu Doğum Avrupa 2010 program hediyesi olarak 40 Hadis kitabı cep boyutunda bastırılarak 30.000 adet dağıtıldı

Kırk Hadis

Bazı alimler müslümanların bilmesinde fayda gördükleri konuları pratik buldukları

bu yolla halka ulaştırmak düşüncesiy-le kırk veya kırktan fazla rivayeti farklı metodlarla biraraya getirmişler, kimi itikat, ahiret, kimi fıkıh ve ahkam, kimi zühd, ahlak ve nefis terbiyesi, zikir ve dua, kimileri de Kur’an sûrele-rinin ve ibadetlerin, fazileti konuların-daki kırk hadisleri derlemişlerdir.

Alimler zümresinde yazılıp, şehidler zümresinde haşredilme ümidi, bir çok alimi Kırk Hadis kaleme almaya sevketmiş, Kırk Hadis yazma gelene-ği yerleştikten sonraki dönemlerde de sırf bu geleneği devam ettirmek, oku-yanların duasını almak, sevap kazan-mak veya bir hastalıktan kurtulmak için bu yönde eserler verenler olmuş-tur. Sufi meşrep bazı alimler de, genel-likle tasavvufi mahiyette Kırk Hadis derlemişlerdir.

İlk örnekleri basit derlemeler halinde II. Yüzyı-lın sonlarına doğ-ru ortaya çıkan Kırk Hadis’ler bir yönüyle dini, di-ğer yönüyle edebi, ahlaki ve içtimai

özelliklere sahip olduğundan zaman-la İslam edebiyat ve tefekkürünün de temel türlerinden biri haline gelmiştir.

İslam dünyasında özellikle Türk kül-türünde Kırk Hadis, en geniş anlamda bir manevi ilham kaynağı olarak ku-şaktan kuşağa aktarılmıştır. Hollanda Diyanet Vakfı, Kutlu Doğum Avrupa 2010 açılış kutlamasında, Peygamber Efendimiz’i yad etmenin en güzel ve-silelerinden birisi olarak O’nun (s.a.v.) hadislerini paylaşmak üzere bu Kırk Hadis kitapçığını sizler için hazırla-mıştır.

Açılış Kur-an’ı Kerimi HDV Roermond Fatih Camii Din Görevlisi

Menduh Karslı tarafından okundu

Page 13: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 13

4 Nisan 2010 Amsterdam Arena (Kutlu doğum Avrupa 2010)Sunucular: Cevdet Keskin & Şenay Cemek

Page 14: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

14 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Geachte voorzitter van Diyanet, geachte consulent (musavir) van Religieuze zaken van Diy-

anetin Nederland enbeste mensen.

Als coördinator van het Centrum van Islamitische Theologie aan de Vrije Uni-versiteit te Amsterdam, wil ik jullie, op deze, voor mij, dubbele gedenkdag,eerst begroeten met een islamitische groet, zo-als jullie het zeggen: Essalamu alaikum.

Het is een bijzondere dag vandaag, zo-wel voor moslims als voor christenen. U gedenkt de geboortedag van de Profeet Mohammed, voor christenen is het Pasen.Allen eren wij de ene Allah-God, en we weten dat die namen hetzelfde zijn, het ene woord in het Arabisch en het andere in het Nederlands en andere Germaanse talen. Wij eren God en danken God die Hij zich met mensen inlaat en zijn schep-ping niet in de steek laat.

Uw religie en de mijne zijn met elkaar verwant.

De Islam wil vrede met God en met mensen. Het christendom wil vrede met God en met mensen.

Wij weten dat christenen en moslims op een aantal plaatsen in deze wereld tegenover elkaar hebben gestaan, in de afgelopen jaren. Zelf ben ik op twee van die plaatsen geweest. In Jos, midden in

Nigeria. Daar hebben moslims en chris-tenen gevochten.Eind vorig jaar zijn er weer honderden doden gevallen.In janu-ari was ik in het stadje Posso op het In-donesische eiland Sulawesi. Daar hebben christenen duizenden moslims vermoord, en moslims duizenden christenen. Nog geen tien jaar geleden. Het groen van het oerwoud overdekt alweer de plaatsen waar mensen woonden waarvan de huizen zijn verbrand.

Ongelovige mensen zeggen dat onze godsdienst strijd brengt. Oorlog tussen landen. Strijd tussen partijen. Fricties tussen moslims en christenen. Sommige politici vallen moslims aan en zeggen dat De Islam niet deugt en een gevaarlijke godsdienst is.U weet daar alles van.

Maar wij weten dat onze godsdienst vrede wil. Laten we dan beginnen met elkaar de hand te reiken als moslims en christenen! Laten we de mensen tonen dat religie vrede is.

Ze zeggen dat religie dwang is, mensen knecht en klein maakt. Laten we duide-lijk maken dat er in de religie geen dwang is, zoals de Koran zegt. Laten we duide-lijk maken dat de waarheid mensen vrij maakt, zoals er in de Bijbel staat.

Ze zeggen dat de Islam geen gods-dienstvrijheid kent – laten we tonen dat de Islam mensen oproept om God te die-nen maar hen vrij laat.

Ze zeggen dat christenen mensen niet hun vrijheid willen laten – laten we tonen dat we ieder mensen respecteren omdat wij allen geschapen zijn door God en aan Allah verantwoording moeten afleggen.

Mensen denken dat we als gelovigen trots op anderen neerkijken, maar laten we hun vertellen dat wij van vergeving le-ven – zoals overal in de Koran staat: God weet wie we zijn en wat we doen, maar als je probeert het beter te doen: Allah is vergevingsgezind. En zoals christenen met Isa bidden: vergeef ons onze zonden zoals wij vergeven wat mensen ons misdoen.

Aan onze theologische faculteit stude-ren moslims en christenen en nog ande-ren. In sommige colleges zitten ze naast en moeten ze aan elkaar uiteggen wat hun religie inhoudt.Ze mogen elkaar vragen stellen – nee, ze moeten elkaar vragen stellen. Want in dit land ,moeten chris-tenen mensen met ander geloof weten wat moslims echt geloven, en moslims moeten weten wat christenen geloven en wat humanisten denken. Onze Faculteit is zo een spiegel van de samenleving – een kleine proefpolder van gelovigen. Die hun eigen traditie grondig bestuderen en leren om goed met elkaar om te gaan. Dat is een universiteit met een christelijke achtergrond waaraan ook veel moslim studenten studeren. Omdat we vinden dat de islamitische gemeenschap recht heeft op een Nederlandse theologische opleiding, heeft onze universiteit 5 jaar geleden dit centrum geopend. Vandaag de dag hebben we 60 studenten theologie en al 15 afgestudeerden.We hebben 7 do-centen en 5 daarvan zijn moslims.

Dit kleine land is groot geworden door-dat mensen samen dijkenhebben gelegd en steden gebouwd. 50 jaar gelden zijn hier Turkse en Marokkaanse moslims ko-men werken en ze hebben geholpen het land op te bouwen. U bent nu met ve-len. We hebben elkaar nodig om het land verder op te bouwen en met elkaar goed te leven. God heeft ieder mens begaafd-heden gegeven, niet voor zichzelf maar voor allen. Laten we in vredesnaam als moslims en christenen elkaar aanvaarden, eerlijk en open zijn tegenover elkaar en rechtvaardig, barmhartig en vredig met elkaar leven. Dat hebben de profeten ons geleerd.Laten wij gaan in het spoor van Mozes, Isa en Mohammed en leven van goedheid van Gods hart.

Het is me een genoegen u met deze feestdag geluk te wensen.

Moge God/Allah deze herdenkingsda-gen zegenen

Met de hartelijke vredes groetHenk.

4 april, gedenkdag geboorte van de profeet Mohammed en Pasen, ISN viering in de Arena

Page 15: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 15

Pek muhterem Diyanet İşleri Baş-kanı, Değerli Din Hizmetleri Müşaviri ve Muhterem misafirler;

Amsterdam Vrij Üniversitesi İslam İla-hiyat Merkezi Koordinatörü olarak benim için bu çifte kutlama gününde sizleri, sizin selamladığınız gibi, Allahın selamıyla se-lamlıyorum.

Bugün gerek müslümanlar, gerek hırıs-tiyanlar için müstesna bir gün. Siz Peygam-beriniz Hz. Muhammed’in doğumunu kutlarken hıristiyanlar da, Hz. İsa’nın di-rilişini kutlamaktadırlar. Hepimiz bir olan Allah’ın (God) adını anıyoruz ve biliyoruz ki bu isimlerin hepsi, biri Arapça , diğeri Holandaca olarak O’ nu ifade etmektedir. Biz insanları gözetip kollayan, yarattıkları-nı yanlız bırakmayan Allah’ı daima anıyor ve O’na şükrediyoruz.

Dinlerimiz biribirine gayet yakındır.İslam Allah’la ve insanlarla barış istiyor.

Hırıstiyanlık Allah’la ve insanlarla barış is-tiyor.

Geçen yıllarda dünyanın bazı yerle-rinde müslümanlarla hırıstiyanların karşı karşıya geldiğini biliyoruz. Bu yerlerden ikisini yakında ziyaret ettim: Birisi Nijerya ortalarında bir yer: Jos. Burada hıristiyan ve müslümanlar çatışmıştı. Geçen sene sonu burada , bu çatışmalarda, 200 kadar ölü oldu. Ocak ayında Endonazya’nın Su-lawesi adasının Posso şehrinde idim. Bu-rada hıristiyanlar binlerce müslümanı ve müslümanlar binlerce hıristiyanı öldürdü. Henüz on yıl bile geçmeden eski ormanlar

insanların oturduğu ve evlerinin yakıldığı yerleri yeşile boyadı.

Dinsizler dinlerimizin savaşa sebep ol-duğunu söylüyorlar. Ülkeler arası savaş, partiler arası çekişmeler. Hırisitiyanlar ve müslümanlar arası kavgalar. Bazı politika-cılar İslama saldırarak İslamın faziletten yoksun ve tehlikeli bir din olduğunu söy-lüyorlar. Bunları hep biliyorsunuz.

Ama biz biliyoruz ki, dinlerimiz barış istiyor. O halde gelin müslüman ve hiris-tiyanlar olarak birbirimize barış elini uza-talım! Gelin dinin barış olduğunu göste-relim.

Onlar dinin insanları baskı altına aldığı-nı, küçülttüğünü ve köleleştirdiğini söylü-yorlar. Onlara, Kur’anın dediği gibi, dinde zorlama olmadığını, İncil ve Tevratta den-diği gibi Gerçeğin isanları özgürleştirdiğini anlatalım.

Onlar İslamda din özgürlüğü olmadı-ğını söylüyorlar. Onlara İslamın insanları Allah’a ibadete çağırdığını, ancak onları bunda serbest bıraktığını anlatalım.

Onlar hıristiyanların insanları serbest iradelerine bırakmadıklarını söylüyorlar. Onlara bizim herkese saygımız oldugunu, zira hepimiz Allah (God) tarafından yara-tılmış olduğunu ve O’na hesap vereceğimi-zi gösterelim.

İnsanlar bizi, inananlar olarak, başkala-rına aşağılayıcı bir edayla baktığımızı sanı-yorlar. Ama, gelin olara bizim affediciliği kendimize bir hayat düsturu olarak aldı-ğımızı ifade edelim. Kur’anda da dendigi gibi: “Allah sizin ne yaptığınızı, ve nasıl ol-duğuzu gayet iyi bilir, ama daha iyi olmaya çalışırsanız: Allah affedicidir.”

Nitekim hıristiyanlarda İsa’nın ögrettiği gibi şöyle dua etmektedirler: (Allahım), bi-zim bize kötülük yapanları affettiğimiz gibi sen de bizim günahlarımızı affeyle.

İlahiyat Fakültemizde müslümanlar, hı-ristiyanlar ve diğerleri eğitim görmekteler. Bazı derslerde yanyana otururak, dinleri-nin içeriğini bir birilerine anlatmak zorun-

dalar. Birbirilerine soru sorabilirler, hayır, soru sormak mecburiyetindeler. Çünkü bu ülkede hıristiyanlar diğer inananlarla be-raber, müslümanların gerçekte nasıl inan-dıklarını bilmek zorundalar. Müslümanlar da hıristiyanların neye inandığını ve Hu-manistlerin nasıl düşündüğünü bilmek zo-rundalar. Bu haliyle fakültemiz toplumun küçük bir aynasıdır, inananların imtihan sahasıdır.

Fakültemizin bağlı olduğu Amsterdam Vrij Üniversitesi hıristiyan bir geçmişe sa-hiptir ve burada bir çok müslüman öğrenci eğitim görmektedir. Zira biz Hollanda’da müslüman toplumun ilahiyat eğitimine hakları olduğunu düşündüğümüz için, Üniversitemiz 5 yıl önce İslam İlahiyat Merkezini açmış bulunmaktadır. Bugüne kadar 15 müslüman mezun vermiş olan Fakültemizde şu an 60 müslüman ögrenci ilahiyat eğitimi görmektedir. Şu an mev-cut 7 eğitim üyemizin 5 ‘ i müslümandır.

Bu küçük ülke insanların beraberce de-nize setler çekerek şehirler oluşturmasıyle büyüdü. 50 yıl önce buraya Türk ve Fas-lı müslümanlar çalışmak için geldi ve bu ülkenin inşası, refahı için yardım ettiler. Sizler de bunlardan birisiniz. Hep bera-ber daha iyi bir yaşam ve ülkenin daha da gelişmesi için biribirimize ihtiyacımız var. God/Allah herkese sadece kendine karşı değil, ama herkese karşı iyi olma kabiliyeti vermiştir.

Geliniz, hep beraber, Allah rızası için, biribirimizi kabul edelim. Biribirimize karşı samimi ve açık olalım. Adaletli, mer-hametli olalım ve beraberce barış içinde ya-şayalım. Peygamberlerimiz bize bunu öğ-retti. Gelin hep beraber Musa’nın, İsa’nın ve Muhammed’in izinde olalım ve Allah’ın istediği gibi yaşayalım.

Size bu kutlu doğum günüzde mululuk-lar dilemekle mutluyum.

Allah/God bu tür anma günlerimizi mübarek kılsın.

En içten barış selamlarımla,Henk Vroom

4 Nisan Kutlu Doğum 2010

Page 16: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

16 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Gerek ses güzellikleri üslup ve uyumları, gerekse şiir okumadaiddialı oluşları ile gönüllerde taht kurdular. En önemlisi tertemiz yürekleri ve günahsız dillerden dökülen nağmeleri seslendirmek üzerebiraraya geldiler.

Grubun müzik yönetmenliğini İsmail USLU, sanat yönetmenliğini de eşi Gülay USLU yapıyor.

Grup 571, yaşları 6 ile 14 arasında değişen çocuklardan oluşuyor

Page 17: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 17

Page 18: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

18 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Hollanda Diyanet Vakfının Amsterdam Arena stadyumunda düzenlemiş olduğu ve Muhammed Peygamberin anıldığı Kutlu Doğum programı beklenenin üzerinde ilgi gördü. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’ın da katıldığı programa Hollanda’da var olan pek çok federasyon ve kurum destek verdi. Girişin ücretsiz olduğu programa 40 binin üzerinde Müslüman katıldı.

Bardakoğlu: Peygamber Sevgisi Farklılıkları Kaldırdı

Hollanda Lahey T.C bü-yükelçiliği din hizmetle-ri müşaviri ve Hollanda

Diyanet Vakfı başkanı Doç.Dr. Bü-lent Şenay özel gayretleri ile Hollan-da’da bulunan 9 Türk federasyonu ve kurumu bu program için birkaç kez bir araya getirerek desteklerini ve gö-rüşlerini aldı.

Kırk bin kişi katıldı

4 Nisan Pazar günü 50 bin kişilik kapalı Arena stadyumunda yaklaşık 40 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen prog-rama Türkiye’den Diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun yanı sıra ünlü mevlithan İsmail Çoşar ve ilahi sa-natçısı Fatih Koca ve ekibi, çocuk ilahi grubu Grup 571 gelerek sahne aldılar.

Entegrasyon değil, partisipasyon

Kur’an okunmasi ile başlayan Programda ilk konuşmayı yapan Şenay sözlerine şöyle başladı; ‘özgür ülke Hollanda’nın özgür Müslüman-ları, bu gün coşkulu bir gün, mutlu bir gündür. ‘Bu kadar insanı bir ara-ya getiren nedir’ diye soruyorlardı. Cevabı burada; Peygamber sevgisi’ dedi. ‘Artık uyumdan değil partisi-pasyondan (katılımcılıktan) bahset-meliyiz’ diyen Şenay ibadet mekân-larının entegrasyona ve toplumsal katılıma en büyük katkıyı sağlayan mekânlar olduğunu savunurken; Avrupa’da camilerin huzurun ve mi-narelerin birliğin simgesi olduğunu söyledi. Şenay konuşmasının sonun-da; ‘Hollanda’da Türk toplumu ve Müslümanlar Hollanda’nın mutlu yarınlarında bir kültür zenginlik kaynağı ve Sevgi Peygamberi’nin izinden giderek adil ve huzurlu bir

Page 19: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 19

toplumun savunucuları olarak var olmayı sürdürecekler’ diyerek sözle-rini tamamladı.

Hepimiz aynı Allaha inanıyoruz

Ardından Amsterdam Vrij üniver-sitesi İslam Teolojisi bölümü koor-dinatörü prof. Henk Vrom Kısa bir konuşma yaptı. Dinlerin, kökenle-rinde hiçbir şekilde şiddet öğütleme-diklerini söyleyen Vrom Allah inancı

konusunda ise hepimiz aynı Allaha inanıyoruz ama batıda O’nun adına God denmiş Arabistan’da ise Allah denmiş diyerek dinler arasındaki bir-liği savundu.

Bardakoğlu: uyum açısından önemli bir buluşma

Diyanet İşleri başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ‘buraya gelen 40 bine ya-kın insanımız Peygamber sevgisi et-

rafında buluştu. Sadece peygamber sevgisini değil bu bizim birliğimizi, beraberliğimizi, karşılıklı saygımı-zı, sevgimizi ve içinde yaşadığımız toplumla olan uyumumuzu da gös-termesi açısından son derece önemli bir buluşma’ dedi. Bardakoğlu bu programı düzenleyen Hollanda Di-yanet Vakfı Başkanı Bülent Şenay’a ve ona destek veren tüm diğer kuru-luşlara teşekkür etti. Bardakoğlu, bir gazetecinin ‘Uyumdan söz ettiniz. Burada aşırı sağcı siyasetçiler var.Bu konuda ne söylersiniz şeklindeki sorusuna, ‘Hollanda’daki Türk top-lumunun uyumunu, içinde yaşadığı toplumla olan ahengini göstermeye bu tablo yeter. Ebetteki farklı düşü-nenlerde olabilir. Biz onlara da te-şekkür ederiz ve demek ki biz kendi-mizi ve Peygamberimizi anlatmakta yeteri kadar çaba göstermemişiz diye düşünürüz’ diyerek cevap verdi.

Karikatür krizi gibi çok incitici şeyler, yaygın olmasa da, oluyor di-yen Bardakoğlu bunlara ise, gereken cevaplar, aynı ülkelerin sağduyulu insanları tarafından veriliyor. Bu da umut verici bir şey dedi.

Page 20: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

20 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Hollanda’daki Türk Sivil Toplum Kuruluşları Bu Yıl Bir İlke İmza Atarak,

Kutlu Doğum’u Amsterdam Arena Stadı’nda Hep Birlikte Kutladı. Hol-landa Diyanet Vakfı’nın (Hdv) Ön-cülüğünde Düzenlenen ve Yedi Farklı Kesime Ait Federasyonun Destekle-diği Dev Programı Hollanda’nın Yanı Avrupa’nın Değişik Ülkelerinden Ge-len 40 Bin Kişi İzledi. Hollanda’daki Türk sivil toplum kuruluşları bu yıl bir ilke imza atarak, Kutlu Doğum’u Amsterdam Arena Stadı’nda hep bir-likte kutladı. Hollanda Diyanet Vak-fı’nın (HDV) öncülüğünde düzen-lenen ve yedi farklı kesime ait fede-rasyonun desteklediği dev programı Hollanda’nın yanı Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen 40 bin kişi izle-di. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun da iştirak ettiği ‘Peygamber Sevgisinde Buluşalım’ isimli programa, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen ile Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Diyanet Vakfı Başkanı Bülent Şenay’ın yanı

sıra diğer Avrupa ülkelerinde görev yapan Din Hizmetleri Müşavirleri de katıldı.

Kura’n-ı Kerim’ in okunmasıyla başlayan programda açılış konuşması yapan Lahey Din Hizmetleri Müşavi-ri Bülent Şenay, camilerin Avrupa’da huzurun, minarelerin ise birliğin sim-

gesi olduğunu söyledi. Kutlu Doğum coşkusunun Are-

na’da yaşanışının Hollanda’da var olan din özgürlüğünün en güzel ifa-desi olduğunu belirten Şenay, bu top-lantının yarınlar için bir ümit kayna-ğı olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Modern çağda Peygamber sev-gisi, modern topluma samimiyetin, insan sevgisinin, dostluğun, ‘yaradıla-nı sev yaradandan ötürü’ anlayışının,

iyiliğin ve ihlasın hatırlatılmasıdır. ‘Birbirinizi sevin, buğzetmeyin, sırt dönmeyin, küçüklere merhamet bü-yüklere saygı gösterin, kolaylaştırın güçleştirmeyin’ diyen Peygamberin izinden giden insanlarda hiç kimseye zarar gelmez.”

“Özgür ülke Hollanda’nın özgür Müslümanları, bugün coşkulu bir gün. Mutlu bir gün.” diye konuşan Şenay, Alemlere rahmet sevgi ve ada-let Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v) dünyaya teşrifinin, bu tarih değiştiren Kutlu Doğum’u hatırlayıp Allah’a şükretmek için toplandıkları-nı söyledi. Kura’an-ı Kerim’ in başka-larının kutsalına saygıyı emrettiğini, bu bağlamda Müslümanların başka-larının kutsalı saygılı olduklarına de-ğinen Şenay şöyle konuştu: “Müslü-manların kendi kutsallarına birazcık da olsa saygı istemeleri de haklarıdır. Bugün anlamlı bir gün. Müslümanla-ra 50 bin kişi toplanıp kendi manevi beraberliklerini coşkuyla kutlayabi-liyorlar. İşte yarınların Hollanda’sı budur. Özgür ve huzurlu. Hollanda devleti kendisini ‘bütün dinlere eşit mesafede olan ve her bir dini toplulu-ğun kendi dini eğitim ve hizmetlerini organize edebilmesine imkan veren’ bir din toplum ilişkileri uyguladığı şeklinde tanımlamaktadır.”

16 milyonluk Hollanda’da sayıları bir milyonu bulan Müslüman top-lumunun dini faaliyetlerini muhtelif organizasyonlar vasıtasıyla sürdür-düklerini hatırlatan Bülent Şenay, “Müslümanlar ve Türk toplumu Hollanda’da ve Avrupa’da huzurun ve güvenin garantisidir. Avrupa’da ‘fitne’ istemiyoruz, barış, huzur ve kardeşlik istiyoruz.” dedi. Bülent Şenay, ko-

“Herkesin özgürlüğüne saygı gösteriyoruz. Bizim özgürlüğümüze de saygı gösterilmesini bekliyoruz”

Amsterdam Arena Stadı’ dındaki Kutlu Doğum çoskusuna 40 bin kişi katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Bardakoğlu:

“İslamofobive önyargının tek çaresi özgürlükleri daha da

artırmaktır”

Page 21: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 21

nuşmasını, “Teolojik hakikat bir yana Hıristiyan kardeşlerimizin de Paskalya bayramlarını kutluyor ve diyoruz ki, Hz. Muhammed’e (s.a.v) kadar tüm peygamberleri seviyoruz.” diyerek bi-tirdi.

“İSLAMOFOBİ VE ÖNYARGI-NIN TEK ÇARESİ ÖZGÜRLÜK-LERİ DAHA DA ARTIRMAKTIR”

İyilik ve güzelliğin adı ve simgesi olan Peygamber Efendimizin bir ah-lak abidesi olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu ise Peygamberimizin bütün söz ve dav-ranışlarının kaba olan her şeyi güzele dönüştürdüğünü söyledi. Umudu tü-kenenlerin Efendimiz’in bağrında çi-çek açtığını kaydeden Prof. Bardakoğ-lu, “Rabbimiz hepimizi ayrım olma-dan Peygamberimizin sancağı altında toplar inşallah.” dedi.

Arena Stadını dolduran 40 bin kişi-ye “Bu toprakların asli unsurlarsınız, geri gidecek değilsiniz” diye hitap eden Prof. Bardakoğlu, Hollanda’yı da verdiği özgürlüklerden dolayı teb-rik etti. İslam ve Müslümanlara kar-

şı zaman zaman ön yargıların ortaya çıktığına değinen Bardakoğlu, bu gibi durumlarda tek çarenin özgürlükleri daha da artırmak olduğunu ifade etti. Bardakoğlu, bir arada sulh içinde ya-şamanın yolunun özgürlüklerden geç-tiğine temas etti.

Avrupa’ da islamofobinin oluşma-sında yanlış ve eksik tanınmanın da etkisinin olduğunu belirten Prof. Bar-dakoğlu, bu yüzden Müslümanları dinlerini daha iyi yaşayıp tanıtmaya davet etmelerini istedi. Diyanet İşle-ri Başkanı, “Müslümanlar insanlığın sağduyusunu temsil ediyor, o yüzden tüm güzellikleri davranışlarıyla göster-meliler.” dedi.

Dini özgürlüklerden yana olduk-larını, herkesin kendi hayat tarzı ve inandığı şekilde yaşama özgürlüğünü savunduklarını da kaydeden Barda-koğlu, “İnsanı insan olarak severiz. Onları Rabbimizin emaneti olarak görüyoruz. Dünyanın neresinde ya-şarsak orası bizim vatanımızdır. Her-kesin özgürlüğüne saygı gösteriyoruz. Bizim özgürlüğümüze de saygı göste-rilmesini bekliyoruz.” diye konuştu.

Programdan sonra basın mensup-larının sorularını yanıtlayan Prof. Bardakoğlu, İslam ve Müslümanlara karşıtı tutumuyla tanınan aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders’ın söz ve ey-lemlerine ilişkin bir soruya ise şöyle yanıt verdi: “Biz anayoldan gider ona bakarız, tali yola saparsak yolumuzu şaşırırız. Hollanda’daki Türk toplu-munun uyumunu, toplumla olan ahengini göstermeye bugün burada-ki topluluk yeter. Bu durumu farklı düşünen veya anlatanlar olabilir. Pro-testo eden de olabilir ama biz onlara da teşekkür ederiz. Çünkü, demek ki, kendimizi onlara anlatmada yete-rince çaba sarf etmemişsizdir. Elbette zaman zaman mesela karikatür kriz-leri, Müslümanların ortak değerleri-ne saldırılar veya çok incitici tavırlar olabilir ama, bunlar yaygın değildir. İnanıyorum ki bu kişiler yaşadıkları sağduyulu toplumdan da gereken tep-kiyi alıyorlardır. Bu tür tavır ve eylem-ler hiç bir zaman barışı sağlamamıştır, devamlı nefret gerilim oluşturmuştur. Kötülüğe kötülükle değil iyilikle kar-şılık vermeliyiz.”

Page 22: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

22 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Fatih Koca yönetiminde ve Kocatepe Camii İmamı İsmail Coşar eşliğinde, Türk Tasavvuf Musıki Korosu dini ve klasik Tasavvuf musıkimizden eserler sundular

Page 23: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 23

Hollanda Diyanet Vakfı camilerinde görev yapan din görevlilerimizden oluşan ilahi grubu sizlere ilahilerden bir demet sunmak sundular. Grup, din görevlileri, Menduh Karslı, Hüseyin Demirci, Kadir Duman ve Adnan Yuvacı’dan oluşmaktadır.

Fazlı Çoban ve İsmail Çoşar’dan ArenaA’da “Çift Ezan”

Page 24: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

24 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Page 25: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 25

Page 26: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

26 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Page 27: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 27

Page 28: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

28 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Page 29: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 29

Page 30: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

30 | KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010

Page 31: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI

KUTLU DOĞUM ÖZEL SAYI 2010 | 31

Page 32: Kutlu Dogum Avrupa 2010 Özel Sayı