Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ll. VAN GÖLÜ HAVZASI
SEMPOZYUMU
EDiTÖR
OKTAY BELLi
3
VAN GÖLÜ HAVZASI'NDA HALK İNANÇLARI
GİRİŞ
Ue • zerinde duracağımız inançlar halk
arasında yaşayan ve insanlar tarafından yaşatılması başarılan, genel karakteri ile
sözlü olarak aktarılan bir kültür ve inançlar bütünüdür. Burada tek değil çok yönlü kültür söz konusudur. Ermişliğine inanılan şahsa saygı ve onun üstün konumundan yararlanma arzusu yanında, insanlarda dilekierin yerine gelmesi temennisi bulunmaktadır.
Bunları benimsernek ve kabul edip etmemek kişilerin kendi tercihi olmakla beraber, bizim burada vurgulamak istediğimiz bir gerçeğin tespitidir. Bunlar halkın realitesi ve uyguladığı işler arasında yer almaktadır.
Türbelerin çokluğu bu yörede geçmişte iyi kimselerin yaşadığının, vefatları sonrası da türbelerinin yapımına değer görüldüğünün
delilidir. Onların vefatından sonra da halkın kendilerine ilgisi devam etmiş ve onlara saygı her dönemde sürdürülmüştür.
Halk inançları Müslümanlar kadar Hıristiyanlar gibi diğer din mensuplarının da ilgi duyduğu bir alandır. Çoğu kez türbe gibi ortak unsurlar ilgi görmüş ve benzer beklentiler olmuştur. Burada sıradan halkın ilgisi ise daha yoğun olmaktadır. Bu bir halk bilincidir. Bu mekanları ziyaret sırasında bir takım ibadetler yapılmaktadır. Yeşil sarık gibi farklı kıyafetli
kimselerin yardıma geldiğine inanmak ve velilerin zor zamanda yardım ettiği fikri yaygınlık kazanmıştır. Bu zatlar iyi ve güzel kimseler olup doğruluktan ayrılmamışlar,
mükemmel insanlar olarak tanınmışlar ve halk onlara yakın ilgi duymuştur. Allah'ın değer
verdiği ve O'nun katında itibarı olan veliler Allah'ın has kulları olarak bilinmişlerdir. Onların iyi insan oldukları çevrelerindekilerce
İsa YÜCEER*
de kabul edilmiştir. Onları izlemek yaygınlık kazanmış, davranışlarını Allah rızasına uygun bulmanın sonucu olarak onlara ilgi duyulmuştur.
Bu inançlar yazıya geçmeden önce de insanlar tarafından sözlü olarak nesilden nesle sürdürülmüştür. Fertler arasındaki ilişkileri
düzenleyen kurallardan birisi de bu inançlardır. Ümit, korku, beklenti gibi yönleriyle insan üzerinde etkili olmuştur. Bu otorite sayesinde çaresizlik içindeki insan bu inançların teşviki ile cesaret bulmakta, kendine çeki düzen vermekte ve bir takım beklentilere girmektedir.
İlk insandan itibaren var olagelen bu inançlar bazı kimselere olumlu etki yaptığı gibi, bazıları da kötü etki altında kalabilmektedir. Bu nedenle bu inançlar karamsarlık ve korku nedeni olmamalı, insanı iyiliğe yönlendirmelidir. İnsanların ortak kültürü ve inançları arasında halk inançları önemli bir yer almaktadır. Bu nedenle bunlar insanların ortak yönü olması
nedeniyle sadece bir yöreye mahsus olmayıp genel inanışlar olarak görülmektedir.
Bunlar hayatta devam eden ve varlığını koruyan anlayışlardır. Tamamını batıl inançlar kategorisinde görmek yanlış olur. Halk inançlarını bilme, halkı doğrudan doğruya
tanımayı sağlamaktadır. İslam ise tertemiz ve hurafesiz olarak varlığını koruma gücüne sahiptir. Burada halkın İslam' a bağlılığı yanında bazen İslam' dan alarak bazen de kendi deneyimlerini katarak onu anlama biçimi oluşmuştur. Hurafesiz İslam herkesin arzusu ve kabul ettiği bir din anlayışıdır. Bunun yanında halkın değer ·verdiği inanışlar dinin özüyle ters düşmemesi halinde kabulünde bir sakınca bulunmamaktadır.
* Doç. Dr., isa YÜCEER, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Van-TÜRKiYE e-mail:[email protected]
343
c.. isa YÜCEER
Balkın inanç dünyası tespit edildiginde önemli bir kültür ortaya çıkmaktadır. İnancın çok unsurlu bir yapısı olduğu realitesinden hareket etmek gerekmektedir. Halk inançları rnahiyet itibariyle onu kabul edeni uygularnaya yönlendirrnektedir. Böylece geniş rnuhtevalı bir anlayış ortaya çıkmaktadır. Kişilerin söyledikleri yanında ifade etmekten çekindikleri beklentileri vardır. Halk inançlarının pek çoğunun temeli ayet ve hadisiere dayanmaktadır. Bunlar İslam inançlarının alternatifi değildir. Bunların şirk
olarak kabul edilmesi yanlış bir anlayış olup, istenmeyen sonuçlara götürür. Halkın eğitim
noksanlığından kaynaklanan problemler bulunmaktadır. Eğitim eksikliğinin giderilmesi soruna çözüm getirecek ve yanlış uygularnalara son verilmesini sağlayacaktır. Bunlar çoğu kez hudut tanımayan ve bir yöre ile sınırlı olınayan inançlardır. Herhangi bir şekilde eğıtırnı
verilmediği halde sözlü kültürle süreklilik arz eder. Pek çoğu Coğrafi de olınayıp genel yaygın olabilmektedir. Halk inançlarının farklı yerlerde benzer oluşları Müslümanlar arasında ileri boyuttadır. Ortak özellikler ortak kültürün ve milleti oluşturan unsurlardan birisinin yansımasıdır.
Vangölü Havzasında yaygın olan halk inançlarını diğer bölgelerden ayıran bariz bir özellik bulunmarnakla beraber, şahıs olarak Hz. Peygamberin soyundan olduğu kabul edilen kesime karşı saygı daha ileri boyuttadır. Mekan bazında ise ziyaret yerlerine olan ilgi ve saygı başka bölgelerden çok daha ileri düzeydedir. Oralara tazirn ve bu çerçevede ki etkinlikler daha yoğun olarak görülmektedir. Halk inançlarını kendi içinde guruplara ayırarak değerlendirrnek onları anlama ve tahlil etmeye katkı sağlayacaktır.
Birinci Kısım: Malzeme ve Materyal Tasnifi I- İnsan Faktörü 1- Ulu Kişinin CinsWeti: Halk inançlarında
ulu kişiler öneınli bir yerde durmaktadır. Bu şahısları kendi içinde iki kategoriye ayırmak rnürnkündür.ı
a) Bayan; ulu kadın, ana, bacı vb. üstün kadın kişilerdir. Anadolu'nun pek çok yerinde
344
ll. Van Gölü Havzast Sempozyumu
bunların türbeleri yaygın aldığımız yörede sık
dururndur.2
olmakla beraber, ele rastlanmayan bir
b) Erkek; baba, dede, ata vb. kimseler öne çıkmaktadır. Yörede türbeler geneliyle bunların rnekanıdır. Hazretleri, şeyh, efendi vb. şeklindeki övgü ifadeleriyle anılrnaktadırlar.
c) Sıradan insan; halk inançlarının büyük bir kısmı doğum öncesinden başlayarak
vefatından sonrasına kadar insanla ilgilidir. Çok yönlü olarak farklı boyutlarıyla insan öznesi konu olarak ele alınrnakta, ona yönelik düşünceler geliştirilmektedir. Temelinde insanın sağlıklı yetişmesi, kötülüklerden korunınası ve iyiliklerle donatılması düşüncesi vardır. İnsanın iyi bir evlilik yapması, güzel, iyi ve gürbüz çocuklarının olması, bunların konuşmasında,
yürürnesine, yetişmesinden gelişınesine kadar tüm işleri için düşünce ve bir yerde inançlar geliştirilmiştir.
2-İlgili Şahsın Meziyeti a) V eli/Eren; büyük veli kategorisi
insanlar arasında önemını her dönernde korumuştur. Büyüklükleri kabul edilirken, insanlar bu velilere saygının ve bağlılığın rnurada errnede faydalı olduğu kanaatindedirler. Şahıslara yüklenen öneınli misyon halkın bir takım beklentiler içinde olmasına neden olabilmektedir. Bu şahsiyetlerin geçmiştedineve insanlığa büyük hizmetler vermiş ulu kişi olduğu kabul edilmektedir. Bu yaklaşım o kirnselerle ilgili olarak anlatılan rnenkıbelere
yansımaktadır. 3
b) Şehit; her yerde türbedeki kimse veli olınarnakta, bazen şehit veya şehitler olarak kabul edilmekte ve onlara da durumlarına uygun ayrı bir saygı gösterilmektedir.
c) Ulu kişi; bunlar halk arasında saygınlığı kabul edilen kimselerdir. Tamarnında ulu kimse olına özelliği bulunmaktadır. Burada esas olan bu şahsiyerin erkek veya hanım olması değil, ulu kişi olınasıdır. Bunlar insanlar arasında saygın kişiler olup misyonları sadece sağihayatta
old~kları zaman değil, vefatları sonrasında da önemini korurnaktadır. Defnedildikleri yerde kabirieri zjyaret edilmektedir.
d) Ashap; sahabe oluş pek çok şahsiyete isnat edilmektedir. Hz. Peygamberin ashabının dünyanın çeşitli yerlerine dağıldığı
~
& isa YÜCEER
büinmektedir. Bunlardan kimlerin o türbedeki şahsiyet olduğunun tespıh kolay görülmemektedir. Ziyaretçiler o türbedeki kimseyi sahabe kabul etmekte ve ona olan sevgisini yansıtmaktadır. İslam Tarihinde Hz. Peygamberin vefahndan kısa zaman sonra onun ashabı İslam'ı yaymak için gittikleri yerlerde şehit olmuş veya yerleştikleri yerlerde vefat etmiş ve orada defnedilmişlerdir. Onların
öneminden dolayı mezarlarının üstüne türbe yapılmış ve burası her dönemde saygınlığını korumuştur.
II-Mekan Unsuru- İnançlarla İlgili Mekanlar a) Türbe, yahr, mezar; bu mekan oraya
defnedüen kimsenin üstün manevi öneme haiz kimse olmasından dolayı diğer yerlerden ayrı bir değere layık görülmüştür. Bu mekanlar yörede yaygınlık kazanmış, cami civarı veya kabristan gibi yerlerde yoğunlaşmışhr.
b) Mescit, cami; mabet olma yönünden buralar diğer mekanlardan farklı görülmektedir.
c) Bir coğrafi alan; Van'da Zeve Köyü halkının çevreden gelen ve kargaşa ortamında oraya sığınan diğer Müslümanlada birlikte, tümüyle ErmenÜer tarafından şehit edilmeleri ve köyün yakılarak imha edilmesi nedeniyle, bu köyün yerleşim birimi şehitlerin mekanı olarak bilinmektedir. O coğrafi bölgede toprağın
altındaki şehitlerin mezarı •bulunmamakla beraber, komple saygın yer olarak görülmektedir. Bunun benzerleri başka yerlerde de yaygındır.4 Bu önemli şahsiyetlerin hatıralarının korunması, oralara hizmet sunulması ve yerlerin ziyaret edilmesi sürdürülmüştür. Genelde mekanların kutsallığı ve saygınlığı orada türbesi bulunan şahsiyetle Ügili bulunmaktadır.
III-Zaman Faktörü 1- Gün, Günler ve Geceler: Mübarek
gecelerde kutsal mekanlarda farklılık olduğu, ışık yandığı gibi inançlar yaygın halde bulunmaktadır.
a) On Muharrem; bu zaman biriminde yapılan merasimler ve ziyaretler belirli kesimlerde çok daha yaygın konumdadır.
.c._ b) Al h Mayıs, Hıdrellez; bir takım
işlemlerin yapıldığı beklentilerin olduğu gündür.5 .
c) Nevruz; yeni gün anlamında olmakla
345
/1. Van Gölü Havzas1 Sempozyumu
beraber, baharın gelişini temsÜ eder. d) Bayram Arifesi; özellikle mezarlık
ziyaretinin yoğun olduğu gündür. 2- Ay: Ramazan ayı ve üç aylar, ibadet ve
ziyaretyoğunluklu bir zaman birimidir.6 3-Yıl: Türkiye'de fazlayaygın olmayan bir
anlayışhr? 4-Mevsim Faktörü: Bu konuda önemli bir
ayrım söz konusudur. a) Kış; genelde etkinliklerin fazla
yapılamadığı dönemdir. Bu da kış şartlarının
zorluğurrdan kaynaklanmaktadır. Hicri takvimin yılın tüm zamanlarına uğrayacak şeküde
düzenlenmiş olması nedeniyle, üç aylar ve dolayısıyla Ramazan ayı, dini bayramlar, kandaler hangi mevsime rastlamışsa bu zaman biriminde yapılması gerekenler yerine getirüir. Ayrıca, cenaze, taziye vb. de bu zaman birinıinde yaşanmışsa, bunda yaygın gelenekler ve uygulanan merasimler vardır.
b) İlkbahar; özellikle Mart, Nisan ve Mayıs ayları halk inançlarının yoğun şeküde uygulama zamanıdır. Zira bu inançlar Hicri değÜ miladi takvimle Ügilidir. Zamanı değişmez ve yılın belirli gününde yerine getirüir. En belirginleri şunlardır:
1- Mart; Nevruz uygulamalarınınyapıldığı zamandır.
2- Nisan; bu ayda yağan yağmurun bereketli olduğuna inanılır ve mümkün olduğu kadar bu bereketten bir şeküde yararlanma yoluna gidilir. Yağmur yağarken bir kap konup yağmur suyunun ona dolması ve o sudan istifade etme veya yağan yağınurda büerek ısianma bunlar arasındadır. Kişi bereket elde ettiğine,
pek çok soruna iyi geldiğine ve şifa bulacağına inanmaktadır.
3- Mayıs; bu aydaki en belirgin uygulama Hıdrellez, 6 Mayıs'da yapılanlardır. Yörede en yaygın olan da budur.
c) Güz; genelde yoğun iş ve çalışma
zamanıdır, ancak fırsat bulabüenler veya yolu düşenler türbeziyareti vb. uygulaması yaparlar. Bun1:1n bolluk ve berekete etki edeceği düşüncesi hakimdir.
d) Sonbahar; kişi yoğun hasat zamanı olması nedeniyle sevap elde etme, berekete ermek için fırsat arar. Elde ettiği sebze, meyve, gibi mahsulden bol miktarda ölülerinin ha yrı için verir. C ünkü bir dahaki hasat zamanına kadar yaşayı; yaşamayacağını bil~emektedir. Adı
& isa YÜCEER
"başının · gozunun sadakası olsun" şeklinde belirlenmektedir. Çoğu zaman "ölmüşlerinin
hayrına" ifadesi kullanılır. O haneden vefat edenler kastedilir. Kişinin tüm ölmüş yakınlarına sevap gitmesi düşünülerek kişi yetiştirdiği
mahsulden özellikle muhtaçlara verir. Komşular ihmal edilmez; Hatta "göz hakkı" olarak oradan geçeniere de verilir. Bir türbeye götürüp orada dağıtmak da yaygındır. Bu sadece toprak mahsulleri, sebze ve meyve değil, süt, vb. yi de kapsar, hayvanın doğum yapmasıyla elde edilen ilk sütten verilmesi bunlar arasındadır. Bunlar ziyaretierin yoğun olduğu zaman birimleri ve muayyen döneınlerdir.
IV-Farklı Objeler I-Üstünlüğü Kabul Edilen Zatların Özel Eşyası: O şahsiyede ilgili objeler, ona
ait eşya, tespih, kullandığı malzeme, bir türbedeki velinin sarığı vb. önemli bulunmaktadır. O zatın öneminden dolayı onun kullandığı eşyası ve bulunduğu yer önemli görülmektedir.
2- Hayvanlar: Bunlarla ilgili oluınlu ve olumsuz farklı halk inançları bulunmaktadır.
a) Horozun ötmesi; ötüşüyle namaz vaktinin geldiği özellikle sabah namazının
kılınma zamanını ilan ettiğine inanılır. Bu bakımdan horoz değerli bir hayvan olarak görülür, bu ötüşü ibadete çağrı olarak kabul edilir. Aynı hayvanın zamansız ötmesi özellikle akşam ötüşü uğursuzluk olarak kabul edilmekte ve iyi sayılmamaktadır. "Vakitsiz öten horozun başı kesilir" sözü belki de bu hayvanın yanlış zamanda ötmesi nedeniyle kesilmesi gerektiği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Normalde horoz akşam vaktinde ötmez. Bir hayvanın alışılmışın dışında bir davranış ortaya koyması tabii görülmemiş, bir anormalliğin varlığı,
uğursuzluğun olabileceği mülahazasıyla o horozun kesilmesi gerektiği fikri yaygınlık kazanmıştır.
b) Hayvan davranışlarının anlamı;
hayvanlardaki olağan dışı hareketlerin bir anlamının olduğu kabul edilir. Horozun ötmesinde ve hareketliliğindeki düzensizlik yanında, diğer hayvanlardaki tedirginlik türünden alışılmışın dışındaki faaliyetler onların depre~ olacağı haberini verdiği tespitleri bulunmaktadır.8 ·
346
ll. Van Gölü Havzasi Sempozyumu
c) Domuz ve köpek; bu hayvanların necis olduğu, bu nedenle onlardan uzak olma fikri vardır. Köpeğin ulumasının insan ölümünün habercisi olduğu inancı yaygındır. Hayvanlarda bir takım hassasiyetierin varlığı ise bilinen bir realitedir.
d) At; atta bereketin varlığı bu nedenle beslenmesi gerektiği düşüncesi bulunmaktadır.
3- Canlı ve Cansız, Maddi ve Manevi Adaklar:Dinde nezir/adak bir ibadettir. Kişi onu yapacağına söz vermektedir. Bu bir kurban kesme şeklinde olabildiği gibi çeşitli ibadetlerin yapılması, hayırların işlenmesi şeklinde de olmaktadır. Adak dinde bir ibadet türü olmakla beraber halk inancına yansıyan yönü özellikle kurbanın tür be civarında kesilmesi. şeklindeki anlayıştır.
4-Rakaınlar: Genel anlayış olarak on üç rakamı uğursuz kabul edilmiştir. Birler, üçler, yediler, kırklar gibi özellikle de tek rakaınlar öneınli bulunmaktadır. Türbelerdeki kimselerin büyük velilerden en büyüğü veya onun bir altı olan üçler, yediler, kırklar gibi adlandırılan · kimselerdir. Kırk rakamı kırk veli yanında kırk bayan, kırk çocuk vb. olabilmekte, yer ve türbe isimlerine bu durum yansımaktadır.9
5- At Nalı Üzengi ve Gem: Halk inançlannda bunlar geniş yer alır. Belirli yerlere takılınaları nazara karşı korunma ve bereketle ilgili bir inanç olarak algılanmaktadır.
İkinci Kısım: Halkın Dini Algılama ve Yansıtma Biçimi I- Sevgi: İnancın mahiyeti ne olursa olsun
halkın düşüncesine yansıdığı bilinmektedir. İlahi aşk, bu veli kimselerde ileri düzeyde kabul edilmektedir. Allah'ayakın bu kimselerin sevgisi de Allah rızası için devam ettirilmekte, inanan insan sevgiyle bunu sürdürmektedir.
II- Meziyetler: Bu şahsiyetler üstün hasletlere sahip kimseler olarak kabul edilince, onlarla ilgili üstünlüklerin varlığı fikri kabul görmektedir. Onlar ölmeden evvel ölmüş, nefsini yenmiş, gururunu kırmış, halini ıslah etmiş, kamil-insan, samimi mürnin olarak saygıya layık görülmektedir.
III- Sosyal Statüleri: Öneınli bulunan bu veli şahsiyetler birçok sosyal statüleriyle anılmaktadırlar.
1-Ehl-i Beyrten Olmak: Bu kavraınla o 1
Cı. isa YÜCEER
şahsiyetin Hz. Peygamber soyundan olduğu
kabul edilir. Bu da Hz. Hasan veya Hz. Hüseyin soyundan olmakla gerçekleşir. Bir şahsın Ehl-i Beyte mensup olması, onun soy itibariyle Hz. Ali ve Hz. Peygamberin kızı Fahma'dan dağına kimselerin neslinden gelen bir kimse olma hasletidir. Şüphesiz bu konu incelerneyi gerektirir. O kimse hakkındaki bu iddiayı
belideyip tarihi incelemesini yapmak gerekmektedir.
2- Sahabi: Sahabeden bir şahsiyetin
soyundan gelmiş olmak veya sahabenin bizzat kendisinin o türbede yahyor olmasıdır.
3- Takva Sahibi Olma: Soy üzerinde durmaksızın bir veli, şehit, salih kişi, takva sahibi saygın kimselerin kendisi veya soyundan gelmiş olmak saygınlık nedeni olarak algılanmaktadır.
4- Kutsallık: Kutsiyet isnat edilmesi. Halkın değer vermesini gerekli kılan bir haslet olmaktadır.
IV- İnanç Kökenleri: İnançlar farklı kökenierden kaynaklanarak sürdürülmektedir.
1-Türklerin Müslüman olduktan sonra mensubu bulundukları yeni din İslam'ın gereği olarak inandıkları dini inançların kaynağı Kur'an ve hadislerdir.
2-Eski din ve inançlardır. Müslüman olmadan önce insanların eski dinlerinde sahip oldukları inançları İslam'a ters düşmediği takdirde devam ettirilmiştir.
Üçüncü Kısım: Merkeze Neyin Konduğu Beklentiler ve Uygulamalar I- Beklentiler 1- Çocuk: Çocuğu olmayanın hamile
kalma, çocuk sahibi olma beklentisi ve bunun için başvurulan yöntemlerdir. Çocuğu olmayan veya olduğu halde yaşamayan kimseler bulundukları yerdeki bir türbeyi ziyaret ederek orada yatan zahn şefaat edeceği beklentisi içindedirler. Bu nedenle burada dilekler sunulmaktadır. Bu zatların mübarek olduğu düşünülmekte ve dilekiere olumlu cevap alınacağı beklenmektedir.l O
·': a) Hiç çocuğu olmayanın çocuk beklentisidir. b) Kızı olup oğlu olmayanın oğlan çocuk
beklentisidir.
347
ll. Van Gölü Havzast Sempozyumu
c) Çocuğu olup yaşamayan kimsenin doğan çocuğun uzun ömürlü, sağlıklı ve iyi olması talebidir.
2- Bereket: Bu beklentinin umulan şekilde meydana gelmesi için başvurulan yöntemler vardır. Bunların yerine getirilmesinin bereketin gerçekleşmesine sebep olacağı düşünülür.
a) Siftah inancı; dükkana gelen ilk müşterinin verdiği para yere atılır, tekrar alınır, ağza konmaz, yüz veya sakala konur gibi yapılır, alına sürülür, sonra kasaya yerleştirilir. Ayrıca ilk müşterinin iyi davranması, pazarlık
yapmaması, kolaycı olması önemli bulunur. Bunun aksini yapanların ise kötü olduğu,
uğursuzluk getirdiği düşünülür. Böylece dükkandaki yetkili kimse dükkana gelenler hakkında insan sarrafı olmakta, tiplerneler yapmakta, bir kimsenin dükkana ilk gelen kimse olmasının çok sayıda müşterinin geldiğini tespit etmekte, bir başka şahsın ise uğursuzluk
getirdiğini düşünmektedir. Bir yerde dükkana ilk giren müşteri konusu ayağın uğurlu gelmesi, işin iyi gihnesi, müşterinin bol olması veya bunun aksi . değerlendirmelere sebep olmaktadır.
b) Ekmek kırınhsı; ekmeğin bereketine inanılır, az da olsa zayi olmasının bereketin gihnesine sebep olacağı düşünülür. Bu nedenle ekmek kırınhsı dahi yere düşmüşse kaldırılıp bir kenara, duvar üstü gibi yüksek bir yere konur. Ekmeğe bir nimet olarak ayrı bir yer verilir ve saygı duyulur. Ona hakarete kimse tahammül edemez ve süratle tepki gösterir.
3- Gönül Meselesi: Evlenmesi geciken kimsenin bu ziyaretler sonunda arhk evlenme imkanı bulacağı düşünülür.
4- Doğumun Kolay Olması Beklentisi: Ziyarederin bu konuda yararlı olacağı, kıymetli kimselerin bereketiyle kolaylıkların sağlanacağı ve zorlukların önleneceği düşünülür. ll
5- Tedaviler: Tedavi için başvurulan
rahatsızlık türleri genelde akıl ve ruh hastalıklarıdır.
a) Ruhsal rahatsızlıkların tedavisi beklenmektedir. Ziyaret yerine veya ilgili şahsa deli gelenin iyileşerek geri döndüğüne inanılır. Bu konuda örnekler sunulur tavsiyeler yapılır.
b) Şifa verileceği ümidi vardır. Ziyareti yapan kimsenin şifa beklentisi ileri düzeydedir.
6- Yoksulluktan Kurhılma Beklentisi: Bu beklenti temel beklentiler arasıvdadır.
"&. isa YÜCEER
7- Sıkıntıların "uzaklaştırılması Ümidi: Bu da genel anlamdaki beklentilerdendir.
8- Askere Uğurlama: Askere gidenlerin sag salim gelmesi dilekleri ifade edilir.
9- Genel anlamda probleınlerin halli için ziyaret yapılması; çocuk edinme, saglık ve birçok ihtiyacın giderilmesi için dua edilir. Kişi samimi duygulada dileklerini ifade eder.
10-Rüyalar: Kişiler beklentilerinin rüya yoluyla da kendilerine iletilebilecegi güzel rüyalar görecekleri düşüncesine sahip olmaktadırlar. Çogu kez o türbedeki kimsenin veya nurlu bir şahsiyetin rüyada görünerek uyarı yaptıgı veya müjde verdigi düşünülmektedir. Rüyanın etkinligi vardır.
İnsanın yaşantısında etkili oldugu kabul edilir. Kişi rüya yoluyla yönlendirildigi veya bazı işlerden sakındırıldıgı ve uyarı aldıgı hatta korkutuldugu kanaatindedir.
ll-Uyarılar: Tür be ve çevresine zarar verenlerin uyarıldıgına, hatta çarpılacagına
inanılınaktadır .12 O bölgedeki agaçların kesilmesi hatta budanmasının dahi uygun olmadıgı anlayışı bulunmaktadır. Bunun oluınlu tarafı ise agaçların koruıımuş olmasıdır.
12-Türbedeki zatın feyzinden istifade etıne beklentisi: Bu beklenti genel ve yaygın bir anlayış olarak sürdürülür ve bu türden bir istifadenin saglanacagı düşünülür.
13-Allah'a güvenerek korunma: Temel düşünce Allah ınancı ve O'na dogru tevekküldür. Böylece kulun içten gelerek dile getirdigi dileklerinin gerçek olacagı inancı vardır.
14-Saglık saadet ve rızık dilekleri: Bunların yanında herkesi sevindirme ve ölülere rahmet olması dilekleri vardır. Medet beklenir, kursakta haram lokma olmaması arzu edilir.
15-İlkler: Çocuk dogumunda ısım koymaktan ilk saç ve ilk diş için yapılan uygulamada iyilik dilekleri bulunmaktadır.
Bunlar o çocukla ilgili olarak öneınli bulunan uygulamalardır.
16-Niyet taşı yapıştırma:l3 Çakıl taşı
büyüklügündeki taşların ziyaret edilen yerin duvarına sürtülerek tutturulmasının dilekierin gerçekleşecegine delalet ettıgı anlayışı
blllunmakla beraber, bunun tutarlı bir yönünün oldugu düşünülemez.
17-Şefaat beklentisi: Ziyaret edilen mekan
348
ll. Van Gölü Havzas1 Sempozyumu
veya zat hakkında beklentiler vardır. Ziyaret edene şifa, rahmet, bereket ve iyilik kapısı
oldugu düşünülür.l4 18-Yagmur yagması dilegi: Yagmtir
yagması için Allah'a yalvarmak inanmış insanın tabii bir talebidir. Bu faaliyet genelde bir türbe civarında yapılır ve o türbedeki şahsiyetleri
Allah katındaki kıymetleri nedeniyle taleplerin gerçek olacagı inancı vardır.
19-Baht açılması: Bahtı kapalı olma düşüncesi evlenmesi geciken kişiler hakkında
yaygındır. Yaş itibariyle evlilik çagına geldigi halde evlenemeyen kimsenin evliliginin gerçekleşmesi için türbeziyareti anlayışı vardır.
Kişi dua etmeye uygun olan her yerde duasını yapabilir. Bunun için özel bir mekanda bulunması gerekmemektedir. Türbe ziyareti yoluyla duaların dile getirilmesi gelenek olmuştur. Hacet için muayyen ihtiyaçlar şifa,
rahmet, yardım için ziyaret ayrımı şeklinde
halkın kendi degerlendirmeleri vardır.
Beklentiler insan hayatına yansımaktadir.
Bunlar kişiyi gelmesi muhtemel olan zararlara karşı tedbir almaya çagırmaktadır.
II-Uygulama Biçimleri 1-Mum yakma, niyet bezi baglama; tür be
civarındaki veya konuyla ilgili belirli yerdeki agaca çaput!bez parçası baglaınak dileginin kabul olacagını temenni etınek yaygınlık kazanmıştır. Bu uygulama dünyanın birçok yerinde görülmektedir.
2-Şefaat dileme; İstekierin sunumu burada genelde dünyevi bir sıkıntının gitmesi ve arzuların yerine getirilmesi gibi temenniler vardır.
3-İbadetler; o civarda bulunan uygun bir yerde namaz kılınır ve dua edilir. O şahsiyetin ilahi bir takım sırlara sahip oldugu ve kerametlerinin varlıgı kabul edilir. Bu sırlar
genelde sahipleri tarafından saklı tutulur. Açıga çıktıgında da o kimsenin öldügü düşünülür. Bunlar çevrelerinde bilinen şahsiyetlerdir.
4-Geyik başı; geyik başınazariçin asılır. lS
5-Nazar takısı; kem gözlere ve gorunmeyen kötülüklere karşı koruyucu olduğuna inanılan nesnelerden yararlanılır. Bu beklentilerin oldugu yerlere o nesneler yerleştirilir. Buralar kapı başları gibi yerlerdir. Arnbarın ve ahırın korunması, degirmen ve evin
\
-ı:s. isa YÜCEER
bereketi gibi bereket be-klentileri vardır. Burada ana beklenti bereketin artacağı düşüncesi ve nazar degmesi ihtimali olan kimselere karşı
koruma tedbirinin alınmasıdır. 6-V eli kimse aracılıgıyla elde edilecek
beklentiler arasında şunlar vardır. a)Hastaların iyileşmesi, özellikle çocukların
hastalıktan kurtulma beklentisi vardır. b) Bekarlann nasibinin bahtının açılınası
dilegi vardır. Genelde kızların bahtının açılınası arzusuyla yapılan uygulamalar yaygındır.
c) Ögrencilerin imtihanlarına yardım gelecegi beklentisi vardır.
7- Ziyaret Ada bı a) Dua okuma; dinde mezar/kabir ziyareti
vardır. Fatiha ve Kur'an okunur, buna ilave olarak gelenekte uygulananlar vardır. Yasin okunınası türbe ziyaretinde temel uygulamadır, mevlit o kutulması da yaygındır.
b) Kurban; horoz kesilmesi ve etinin fakiriere ikram · edilmesi bunlar arasındadır.
Burada bir sektör oluşmaktadır. Hayvanın temin edilmesi, kesimi, dagıtınıı ıçın organize yürütülınektedir. Kurban kesme dinde bir emirdir. Sadece Kurban Bayramı günlerinde yerine getirilir. Gelenekte ise buna ilave olarak türbe ziyaretine giden kimseler bu uygulamayı yapar ve uygun yerde şükür namazı kılar.
c) İkram; açlar doyurulur. Çıplaklar giydirilir. F akirlere yardım edilir. Genel anlamda dinde hayır olan işler yapılır. Bundan yararlanmak isteyenler o çevrede bulunur ve yararlanırlar. Dilek tutan kimse hayır yemegi verir. Etli pilav ikramı yaygındır.
d) Hayır yapılması; ölü için hayır yapma farklı şekillerde uygulanır. Mezar taşına suluk yapılır, ölü aşı verilir, yolcuların içmesi için hayır yapılır.
8- Ulu kimselerin işleri; su dolu bırakılan ibrigin suyuyla abdest alma, orada bulunan havluyu kullanarak kurulanma ile ilgili menkıbeler anlatılır.
9- Ad alına; muradı yerine gelen ve çocugu olan kimse o türbedeki zatın adını çocuguna verir.
a) Çocugu yaşamayanlar yaşaması için ziyarette bulunurlar. O çocugu o zatın koruma gücüne inanılır, adeta çocuk ona satılmaktadır. Sah .(k}z), Satılmış (erkek) ismi verilmektedir.
b) Minnettarlık duyar. Bunun sebebi ise dileginin gerçekleşmiş olmasıdır.
349
ll. Van Gölü Havzas1 Sempozyumu
10- Sudan istifade; oradaki suda banyo yapılır. Bu genelde imkan ve ortam saglandıgında gerçekleşen bir uygulamadır.
ll- Nazar duası; bu konuda duadan istifade ehne yanında başka yollara başvurulur. Göz şekli, akik taşı, yüzük, ortası delik taşın takılınası bunların bir takım etkisine inanılır.l6
12- Zemzem suyu; Zemzemi niyetle kullanmak yaygındır. O niyetİn gerçekleşecegine
inanılır.
13- Kara bayram; ölü (kara) bayramı,
mezar kaldırma seneyi devriyedeki uygulamalar ölünün üç, yedi ve kırkıncı günü uygulamaları bunlar arasındadır.
14- Agız bağlamak; akşam eve gelmeyen hayvana yırhcıların zarar verınemesi için bu hayvan dualada himayeye alınır havyan eve gelince bu bagın çözümü için işlem yapılır burada dua faktörü bulundugu için bu hususta genelde din görevlisi veya okumuş bir kimseye başvurulur.
15- Türbede işlemler; türbede tavaf ehnek yahnak ve şifa niyetinde bulunmak. Kişinin . türbeden yararlanabilmesi ve isteklerini gerçek olması için fiziki olarak da orada bulunmak gibi işlemler yapılmaktadır.
Dördüncü Kısım: Olağan Dışı İşler Efsane ve Kerametler I-Olağan dışı işler beklenir. Efsanelerde
genelde keramet anlatımı söz konusudur. Konuyla ilgili görülen türbedeki kimselerin keramet sahibi oldukları, bazen bunu sakladıkları, bazılarının da kerametlerinin açık oldugu ve bu kerametierin tekrarlandıgı, yeni dönemde de yaşandıgına inanılır.
Yapılan ikramda sunulan yiyecek ve içecegin az bir miktarda olmasına rağmen çok sayıda kimseye yehnesi kerameti er arasındadır. Halk bunlara yorum getirir. Burada yapılan telkin ve sunulan fikir, menkıbesi anlahlan şahsın dognılugu, dürüstlügü, güzel hasletleri, mert ve cömert oluşu, az miktardaki malını
paylaş.hgı ve tok gözlü oluşu dile getirilir. O şahsiyet mütevazi ve sevgi doludur. Çogu kez Ehl-i beyt mensubu kimseler, Hz. Ali'nin çocukları ve · eşi ile ilgili önemli menkıbeler anlatılır .17
2-Genelde halka zulmeden bir yönetici söz konusudur. Halkın zulüm görmesine
1
Cı. isa YÜCEER
dayana~ayan iyi kims~, zulme karşı direnmiŞ ve belki de yönetici tarafından zor görmüş veya öldürülmüştür. Onların mezarı halkın değer
verdiği yer olmuş, onlarla ilgili menkıbeler anlatılmıştır.
3-Düşman karşısında yapılan duaların
kabul olması temennisi vardır. Güçlü düşman karşısında zayıf ve mazlum mürnin özellikle de bayanlar yaptıkları içten gelen dualarında
samimi olmuşlar ve bu duaları kabul edilmiştir. Sonuçta bir şekilde onların dilekleri yerine gelmiş ve muratlarına ermişlerdir. Onların
hatırası kendilerinden sonra korunmuştur. 4-Menkıbeler bazen dağ, tepe, kaya, ağaç,
ayak izi, kale ile ilişkili görülmektedir. Halk nazarında geçmişte hatıraları olan ve kendisiyle ilgili menkıbeler anlatılanlar bu yerlerle bağlantılıdır.
5-Van/Erciş'te Gülhandan, Van/Gürpınar ilçesi Zernek köyünde Hanımzade türbesi, Van/Dermeryema (Meryem Ana) eski bir kiliseden dönmedir. Sultanlı türbelerinden birisi de Van ili Erciş ilçesi Y ılanlı köyündeki Sultan Zübeyde'dir. Halime Hatun türbesi ise Van'ın Gevaş ilçesindedir. Ömer Halan atıyla gömülü ulu bir kabir olup, Van ili Başkale ilçesindedir. V anlÇatak Karagöz köyünde Süt Ziyareti vardır. Dere köyünde de Süt Ziyareti bulunmaktadır. Sütü olmayan bayaıılar bir miktar su içince sütlerinin artacağına inanılır. Erciş Tekler köyündeki ziyaretin ismi ise Kavgalı İki Bacı veya Kavgalı Bacılar ziyaretidir. Ziyaret köyünde ise Bacı!Kardeş ziyareti vardır. Erciş/Ernis
köyündeki Gelin Alayı ziyareti, Gürpınar
Değirmen köyünde Gelin Taşı, Gelin-Güvey Kayalar ise Van Derebey köyündedir. Bitlis'te Baciyani Rum inancının uzantısı olarak Üç Bacılar türbesi üç kız kardeş aıılanıında olabilir.
Beşinci Kısım:
İnançların Bağlamları I-Halk İnançlarının Bağlantıları I-Cinsiyeti ilgilendiren İnanışlar; konuyla
ilgili aıılayış ve değerlendirmeler vardır. Yolda yürümekte olan erkeğin önünün kadın tarafından kesilmesi bir uğursuzluğa neden olacağı ve erkeğin işinin rast gitmeyeceğine inanılır.
İşleı:-ipin iyi gitmeyeceğini düşünen erkek· geri döne bilir. Bayandan beklenen ise erkeğin yolunu kesmemesi ve önünden geçmemesı, erkek
350
ll. Van Gölü Havzas1 Sempozyumu
gittikten sonra bayanın yoluna devam etmesidir. 2-Evle İlgili İnanışlar; evin kapısının
önünde oturmak iyi değildir. Duvar dibinde uyunmaz, evin çevresindeki çöplük gibi yerlerde insan çarpılır. Evin temiz turulmaması
meleklerin gelmemesine sebeptir. Bu nedeııle
oraya şeytan girer ve o evde huzursuzluk olur. Evden şayet bir kimse gurbete gidecekse, aynı gün ev süpürülmez. Daha sonra temizlik yapılır. Evin en çok sakınılacak yeri kapı eşiğidir, oraya oturulmaz. En kötü ihtimal insanın fakir düşmesine neden olmasıdır. Bunlar halkın
genelde riayet ettiği düşünce şekilleridir. 3-Bereket ve Kısmet İnan cı; bir kimsenin
üzerindeki giysileri giyilmiş halde iken bir yeri dikilmez. Şayet kişi kıyafetlerini giyinmiş
haldeyken dikiş dikilirse o kimsenin kısmeti
bağlanır. Ekmek kırıntıları yere atılmaz, ayakla çiğnenmez buna dikkat edilmemesi durumunda bereket gider.
4-Karaıılık ve Işık inancı; karaıılıkta bir takım işlerin yapılması uygun görülmemektedir. Evden dışarı verilecek ikramlar veya eve alınacak emanet ve hediyeler verilmesine sınırlama getirilmiştir. Evin kapısının önü süpürülmez. Bir evden diğerine tuz ve acılar
(biber, soğan, sarımsak) verilmez. Bu bir yerde acı verme anlaını taşır. Gece ıslık çalınmaz. Islık çalan günah işlemiş olur. Y oğurt, süt, peynir, ayran, tereyağı türünden gıdalar bir başkasına verilmesi mutlaka gerekiyorsa, bir yerde dikkati başka tarafa çekmek ve nazar değmesini
öıılemek için buııların üzerine çörek otu, yeşil dal veya kömür vb. konur.
5-İnsan Vücudu İle İlgili inançlar; hamile hanım aşerdiği sırada neye bakarsa doğacak çocuk ona benzer olur. Bu nedeııle bu bayaıılar güzel sirnalara bakmayı tercih ederler. İnsanın kesilen saçları, tırnakları, düşen veya çekilen dişleri gibi parçaları atılmaz, bir yere gömülür. Bir kimseye bir şey verir veya ikram ederken sol değil sağ el kullanılır. Sol el temizlik işindel8 kullanılır. Buna uyulmaması bir yerde uğursuzdur. Eller yıkanırken sağdan başlamalıdır. Parmak çıtırdatmak sağlık için iyi de olsa her yerde yapılmaz, elleri kavuşturnıak parmakları birbirine geçirip el bağlamak kısmetin bağlanmasına neden olur. Göz seyirmesi, el ve ayak altlarının
kaşınmasının bir takım aıılamları vardır. Kişi
sonuçta o durumlarla karşılaşır. Bu nedeııle
& isa YÜCEER
belirtilen uyarıları gö~ önünde bulundurrı:iak durumundadır.
6-Tarım ve Bitkilerle İlgili inançlar; incir agacının altında uyunması kötülük getirir. Beddua ederken "ocagına incir agacı dikilsin" denir. Ceviz agacının altında da uyunması zarar getirir. Nar tanelerini yere dökmek günahtır. "O cennet meyvesidir" düşüncesi hakimdir.
7-0cak ve Ateşle İlgili inançlar; sönmüş de olsa külün bulundugu yer tekin degildir. Oradayatılmaz, dikkatli olmak gerekir. Çünkü o yerde cin ve şeytan yerleşir. Ocagı yanmayan evin ocagı her vakit kararır. Kocası ölen hanım efendisinin ocagının yanmasını ışıgının
sönmemesini saglar. Bu da ailelerin devam etınesi ve yuvaların yıkılmamasını temin eden bir faktördür. Tencerede suyun içinde bir şey bulunmaksızın kaynaması iyi degildir. Saçagının devrilmesi o eve yıkım gibi kötü işin geleceginin işaretidir. Yanmış ocak boş bırakılmaz. Onun üzerine konup pişirilecek şeyin geciktirilmeksizin konması gerekir. Bu bir yerde israfın önlenmesine de çagndır. Sabahleyin bir evden ateş verilmesi o hanenin sönmesine neden olur. Ateşe su dökmek gibi işler ugursuzluk getirir. Bunlar uyarı mahiyetindedir.
S-Hayvanlarla İlgili inançlar; köpegin uluması bir degişiklig-in habercisidir. Ölüm bunlardandır. Aynı şey kurt ve çakal gibi hayvanların ulumasıyla da ilgilidir. Bir farklılıgın işareti olarak görülür. O bir bilgi vermekte algıladıgını paylaşmaktadır. Evin baca vb. sinde baykuşun ötmesi o evden ölü çıkması veya oraya bir kötülügün geleceginin habercisidir. Yolda gidenin önünden tavşan
geçmesi durumunda o kimsenin başına
ugursuzluk gelir mümkünse geri dönülür. 9-Ziyaretler, Mezarlık ve Türbe Ziyareti;
bu ziyaretler de belirli mekanlar belirli maksatlada yapılır.
ı O-Sosyal ilişkiler; kişiyi ziyarete gelen ve baş saglıgı dileyen kimselerin mutlaka ayakkabıları düzeltilir. Ayakkabının ters çevrilmesi iyi degildir. Kişinin ayakkabısını çıkardıgında ters dönmesi onun başına felaket geleceginin işaretidir. Bunlar bir yerde sosyal düzenleme içerikli anlayışlardır.
ı ı-Ölü; gece ölen kimsenin üzerine biçak konu; bu durum ölünün şişmesini önler
ı2-Mezarlık ve türbe; mezarlıgın agacı
351
ll. Van Gölü Havzast Sempozyumu
kesilmez türbe çevresindeki agaçları kesenin başına kötü işler gelir. Bu nedenle ziyaret yerlerinin agaçları, otları, bitkileri ve bizzat kendisine zarar verilmez. Türbe eşyası oradan dışarı çıkarılmaz. Şayet götürülürse o kimse çarpılır.l9 Çarpılma endişesi yaygın bir düşünce haline gelmiştir.
II-Halkİnançlarının Mantıgı ve Çözümler Şüphesiz dua Allah'a yapılır, dilekler O'na sunulur. İnsan arzularının gerçekleşmesi için yakarışını O'na yapar. Taleplerinin gerçek olmasını arzu eder. Bu ibadet içten gelerek yapılır. İnsan samimi olarak bu görevini yerine getirir.
Halkın düşüncesinde ise duanın öneınli bir mekanda, degerli bir şahsiyetin huzurunda ondan yardım dileyerek yapılması tercih edilir. Bu yolun izlenerek dua edilmesinin daha makbul olacagı düşüncesi hakim olmuştur. Bu yapılırken kişiler kendilerini günahkar olmaları nedeniyle isteklerinin yerine gelmeyecegi endişesi taşımakta ve iyi bir kimse oldugu kabul edilen bir şahsiyetin · civarında yapılan dua ve sunulan dilekierin gerçekleşecegi anlayışı hakim olmaktadır.
İslam' da ise kişinin samimi olması ve içten gelerek yakarışı esas alınır. Gösterişten uzak olmak öneınlidir. Duanın sunulması için mutlaka bir mekana gitınek gerekmemektedir. Dua kişi ile Allah arasındadır. Duada istenen verilmeyebilir. Onun yerine insana sevap verilir veya gerçek karşılık ahirete geciktirilerek orada verilir.
İnsanlar İslam'da meşru olan kabir ziyaretini yaparken sadaka verme, fakirleri sevindirme gibi birçok ibadeti de ihmal etmemekte, çok yönlü bir faaliyet yürütmektedir. Tüm bunların arkasında
ibadetlerinin kabul olması bu arada isteklerinin yerine gelmesi dilegi vardır. İnsanın arzularının gerçek olmasını dilemesi tabii ve masum bir beklentidir.
. Burada karşı çıkılan konu birtakım
hurafelere yer verilmesidir. İslam kişinin bizzat kendisinin etkin olmasını dileklerini aracısız
olarak kendisinin sunmasını ön görmektedir. Kulun Allah ile ilişkisi onun kendi görevidir. Burada sorun cesareti olmayan, sorunları
1
"2:9. isa YÜCEER
bulunan insanın bunu . aşması, karamsarlıkt~n kurtulması ile ilgilidir. İsteklerinin gerçek olmasını arzu eden kişi bunun için kendisi yükümlü olduğu görevlerini yerine getirecek ve Allah'ayakanşından da geri kalmayacaktır.
Genelde insanlar kendi deneyimlerini başkalarıyla paylaşmakta, tecrübe ettikleri bazı faaliyetleri önermektedir. İnsanlar problemlere çözüm ararken duyumlanndan ve başkalannın tavsiyelerinden yararlanarak bir takım
davranışlar sergilemektedirler. Çoğu kez yaptıkları şuursuzca davranışları, söyledilderi sorumsuzca sözleri bilerek değil duyduklarına
dayanarak yapmakta veya söylemektedirler.
Türbe, mezarlık gibi yerler insanların çok daha duygusal olduğu, derin tefekkürlü deriniiider yaşadığı yerlerdir. Bu içtenlikten yararlanarak dilelderini sunarken, yanlış ifadeler kullanıyorsa bu da kul ile Allah arasındadır.
Halk inançlarında görülen yanlışlıldar halkın dini konularda bilgilendirilmesiyle çözüme kavuşturulacaktır. Bunun yanında
çarpılmak korkusu türünden endişeler kişinin Allah'a güvenmesi, O'na dua ve yakarışları, kendine cesaret kazandırması ile aşılacaktır.
Kişinin okuduğu ayet ve sureler ona moral kazandıracak ve korkularını atmasını
sağlayacaktır. Şüphesiz kulun bir•takım isteideri vardır. Bunları hem Allah'tan isteme hem de kendi yükümlü olduğu işleri yerine getirmesi esastır. O hayat sınavında başarı olma yükümlülüğü taşımaktadır. Görevini yerine getirmeyen, sorumluluğunu idrak etmeyen kimsenin görevini ihmal ederek bir takım
beldentüere girmesi yanlış bir anlayış olacaktır.
Duaları kabul etmek Allah'a mahsustur. Bunun yanında kulun her isteğinin gecikme olmaksızın yerine geleceği beldencisine girmesi doğru olmayan bir anlayıştır. Genelde olağan dışı yolla beldenci içine girenler keramet yoluyla istelderin yerine gelmesi talebinde bulunurlar. Sıkıntı ve felaket yaşayan insan, ünıitli olmak, Allah' a güvenmek ve yararlı işler yapmak durumundadır. Cehaletle mücadele verilmesi, yanlış 'bilgilerin sebep olacağı sorunları önleme çabasıdır. Doğru inançların sunulmasıyanlışlara
352
ll. Van Gölü Havzast Sempozyumu
engel olacaktır. Bilinçsizlik ve dine sokulan asılsız iddialar yanlış inanışlar dinin aslıyla
bağdaşmamaktadır. Dini olanla dine ters olanın birbirinden ayrılması gerekmektedir. Yanlış
inanışiara fırsat verilmemesi doğruların etkisini artıracaktır.
Yanlış inanışlar değil doğrular dinin sunduğu ve teşvik ettiği esaslardır. Dinin metinlerinin sunduğu bilgiler kişi ve toplumları İstİkarnet üzere tutacaktır. İnanç ve düşüncenin doğru olması kişilerin söz ve davranışlarına
yansıyacak toplumda doğruluk ve dürüstlük hakim olacaktı.
Sonuç Vangölü Havzası'nda Halk İnançları
olarak yöreye özgü inançlardan öte, genel yaygın olan Halk İnançlarının bir görünümü tespit edilmektedir. Dinin getirmiş olduğu inanç esaslarının yanında halkın yaşantısına giren, değer verilen ve varlığını sürdüren inançlar bulunmaktadır. Bunlar mekan itibariyle farklı · yerlerde uygulansa da biçim ve beklenti itibariyle benzerlik göstermektedir.
Bazen bir şahsiyet birden fazla yerde tür be veya makama sahiptir. Bu yerleşim birimlerinde bulunanlar o şahsiyete değer vermişler, onu kendi mekanlarında görmek ve kabul etmek istemişler, onunla gönül bağı kurmuşlardır. Müslümanların halk arasında yaygın olan inançlar karşısında duyarlı, bilinçli ve şuurlu hareket etmeleri ve yanlış iş yapmamaları beklenir. Dinin temel prensipleriyle bağdaşmayan davranışta bulunmamalan inancın gereğidir. Yanlış inançların önlenmesinin yolu ise halkın büinçlendirilmesidir.
Dinin gerçelderi yanında halk arasında bir takım efsaneler, menkıbeler ve yücelik isnat edilen şahıslar olabilmektedir. Esas kabul edilmesi gereken husus dinin metinlerinde sunulanlardır. Diğerleri ise kendi düzeyinde görülÜr ve o ölçüde değer ifade eder. Bu inançlar yazıya geçmeden önce insanlar tarafından sözlü kültürle sürdürülmüştür. Burada çok kültür ve inançlar bütünü söz konusudur. Bunları halk benimseyip özümserken dine muhalefet değil ona uygun hareket etmeyi hedeflemektedir.
1
& isa YÜCEER
DİPNOTLAR
Bk. İsa Yüceer, İnanç Prob!emıizden (Halk
İnançfarma) Yan,ll!nafar, Günümiiz İnanç
Problemleri, Erzurum, 2001, s. 127-161.
2 Diğer iliere kıyasla ermiş bacı faktörü Bitlis'te
diğerlerinden daha fazla yaygınlık gösterir.
3 Menkıbe, m·enakıb olarak adlandınlıp kitap
isimlerine yansıyan ifade, üstün halleri dile
getirmeyi esas alır.
4 Bk. Anonim, Yayayan Kültür Ah/at, Kültür
Bakanlığı yay., Ankara, 2001, s. 26.
5 Van, Akköprü adıyla anılan yerde o gün erken
saatlerde insanların, özellikle de gençlerin, bunlar
arasında da lazların dilek sunduğu, bunu genelde
yazılı olarak belideyip bir kilğıda yazarak zarf
içinde derenin suyuna bıraktıkları veya bir taşın
altınayerleştirdikleri görülür. O zaman biriminde
samimi duygulada yapılan isteğİn yerine geleceği
savunulmakta, bu uygulama yaygın biçimde
yapılmaktadır.
6 B k. Abbas Güven, Van {Jan EJLiztifer, Van Valiliği
yay., Van, 1998, s. 93 vd.
7 On iki hayvan motifli Türk takviminin Türki
Cumhuriyetlerde yaygınlık gösterdiği görülür.
8 Ho ro zun Y ezidilik gibi kesimlerde mitolojik
izahları bulunmaktadır. Bu duyarlılık ve has
sasiyet bir takım olayları önceden sezme ile ilgili
görülmektedir.
9 Kırklar inanç kültüründe tasavvuf yanında halk
kültüründe yaygındır. Bir velinin kırk talebesi,
kırk şehit gibi anlayışlar olabilmektedir.
10 Bk. Anonim, Van Kütüğü, YYÜ. Basımı, 1993,
Ankara, s. 408 vd.
ll Kapsamlı bilgi için bk. Yaşar Kalafat, Doğu
Anadolu 'c)a Elki Türk İnançlarmlll İz/eri, Ank.,
2006, s.l20-14l.
12 Van, merkez Elmalı Köyündeki şehidin kabri
üzerindeki söğüt ağacı bu nedenle kesilınemektedir.
13 Van, merkez, Abdurrahman Gazi türbesinde
türbenin arka kısmındaki taş duvara küçük çakıl taşı
yapıştırma uygulaması bulunmaktadır.
14 Aynı durum İran'da imamların türheleriyle ilgili
uygulamalarda görülür.
15 Bursa' da, Safranbolu'da ve daha birçokyerde
geyik baba geyikli baba ismiyle anılır. Van 1
Çatak'ta geyik başı uygıılaması bulunmaktadır.
16 Bunların takı olarak kullanımı yanında şeklinin
y::ı-eılması gibi uygulamalar vardır.
17 İran'da bu durum on iki imamla ilgilidir. Bu türden
menkıbeler orada daha fazladır.
353
ll. Van Gölü Havzas1 Sempozyumu
18 Burun temizliği, büyük ve küçük abdest
temizliklerinde kullanılır.
19 Van ve Bitlis'te anıt mezar olarak şunlar en
meşhurlardır. Şehy Necmeddin Havai Baba (ö.
619/1222), Ergezen mah. Ahlat; Ulu Kümbet
(Usta Şakirt Kümbet) Tatvan çıkışı Ahlat; Hasan
Padişah Kümbeti Ahlat; Hüseyin Timur Tekin
Kümbeti Ahlat; Şirin Batıın-Boğatay Aka
Kümbeti Ahlat; Alimoğlu Hürşit Kümbeti Ahlat;
Karınday Ağa Kümbeti Güroymak Mırza
Muhammed Kümbeti Ahlat; Emir Ali Kümbeti,
Erzen Hatıın Kümbeti; Emir Bayındır Kümbeti;
Usta Kümbeti; Şehit İsmail Kümbeti Ahlat;
Halime Hatıın Kümbeti Gevaş; Anonim Kümbet
Erçiş; Kadem Paşa Hatıın Kümbeti Van Yolu
Erciş. Geniş bilgi için bk. (Süleyman Bülbül
Vangölü Haı>za.Jt Türbe ı>e Kümbetferıiz{)e
;11imari Sii.Jeme, Van, 1995).