80
■ни |y¡№Éte,:lij ¡i іштпсіїщіїі ж:

Louis Althusser - özelestiri ögeleri

  • Upload
    beto

  • View
    272

  • Download
    3

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

■ н и

|y¡№Éte,:lij¡i іштпсіїщіїі

ж :

Page 2: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

L o U IS ALTHUSSER' in düçüncesini en iyi temsil eden ça-

hçmalarmin, 1960'larda kaleme aldigi K a p ita l'i Okm nak ve

M arx Için adii kitaplan o ldugunu biliyoruz. Bunlar dü jünürün

"temei yapitlan" sayilabilider. Fakat 1960'larin sonuna dogru ,

gerek kuramsal planda bazi tarti§malarin zorlamasi ile, ve ge-

rekse siyasal plandaki geliçmelerin itkisi ile, A lthusser bu temei

yapitlarmdaki makalelerde öne sürdiigü savlan gözden ecirme

ihtiyaci duydu ve bir dizi yeni makale yazdi. Birikim Yaymlan

bunlardan bazilarmi Lenin ve Felsefe, Ideoloji ve D evle tin Ide­

olojik A yg itlam ve John Lewis'e Cevap adii üç kitapçik halinde

yayinlamiçti. Bu yazilann Althusser’in düçüncesinde önemli bir

degi§imi simgeledigi ve yazarin ” ikinci " ya da "olgunluk" dô-|

nemi yazilari oldugu genel kabul gören bir gôrüçtür. Sôzkonusu

gözden geçirmenin boyutlanm en geni§ biçimde açiga vuran

Ôzeleftiri Ôgeleri ' nin Türkiye'de yaymlanmasi için ise, uzun

sûre beklemek gerekti. (Elinizdeki çevirinin ilk basimi 1991 yi-

knda yapildi).

B u yazilari K a p ita l'i Okum ak' a bir sonsöz kadar önsöz ola­

rak da düçünmek m iim kündü. Ç ünkü K a p ita l'i Okum ak »çin

1995 yilmi beklemek gerekti. (Belge Yayinlan). M arx Için ise.

hala dilimize kazandirlmadi.

Page 3: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

BELGE YAYIN LARIDüçünce Dizisi

© Louis Althusser, 1974

ÖZELEßTIRi ÖGELERIELEM ENTS D ’AU TO CRITIQ U E

Düzelti Sema Erdemli

Dizgi Yön Dizgi

Kapak Diizeni Yusuf Asian

Îç / Kapak BashGüler Ofset

lç I Kapak Monta] Adim Grafik

CiltGüven Mücellithanesi

Birinci Baski : Mart 1991 ikinci Baski: Agustos 2000

BELGE ULUSLARARASIYAYINCILIKDivanyolu Caddesi Binbirdirek l§ham No: 15-4

Sultanahmet / Istanbul Tel / Faks: (0212) 517 44 53 / 638 34 58

Page 4: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Louis Althusser

ÖZELE§TiRi ÖGELERi

Türkçesi: Lev ent TARGU

iwbeigeyaymlan

Page 5: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

OKUYUCUNUN DiKKATlNE

Bu kiiçük kitapçik daha once yayirdannwni§ iki de- nemeyi içermekiedir. Bunlardan birincisi Haziran 1972 tarihini щітакга olup, bu metnin John Lewis'e Ce- yap'fg g en ite saçilmi§ olan ve hatirlanacagi üzere, sade­ce felsefenin tamminin düzeitilmesiyle sinirh kalan oze- le§tiri ôgeleriyle birlikte yer almasi gerekiyordu. Ama bir yandan sade bir dergi makalesinin simrlanni a§mamak, ôte yandan da Fransizca olarak yayinlanan о metnin bir- lik ve bütünlügiinü. bozmamak için bunlan yazmaktan vazgeçmem gerekii.

Marx için ve Kapital'! Okuma adii yapitlarimin ya- yinlanmalanndan iìà sene sonra Kapital’i Okuma'лш italyanca baskisinin önsöziinde, «teorisist bir egilim»den etkilendiklerini belirttigim söz konusu bu iki yapitin ele¡- tirisel bir incelemesini ilk kez bu denemede bulacagiz.

Bu Özele§tiri Ogeleri'/re ek olarak da, gene Marx'in evrimini копи alan ve benim hangi istikamete yöneldigi-

Page 6: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

mi gösteren daha önceki bir tarihte (Temmuz 1970) yazil- mij bir denemeyi de Have etmeyi uygun gördüm.

Tabii ki burada diijüncemizi çeldikleri biçimiyle «manuk» ve iç argiimanlanni geli§tirdigim bu özele§tiri tamamen iç bir görüngü degildir. Ancak tamamen ba$ka bir «mantigin» benim John Lewis'e Cevap'ta eie aldigim siyasi olaylann di§ «manügi»rci/i neticesi olarak eie alin- diginda anlaçiiir olabilir.

Prati gin teoriye yani ikiisat ve siyasetteki sim f sava- fiminin, teorideki sim f sava§imina öncelligini gözden ka- çirmadigi taktirde okuyucu bu iki «mantik» arasmdaki gerekli ili§kiyi kendiliginden kuracaktir.

20 May is 1974

6

Page 7: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Özele§tiri Ögeleri(Haziran 1972)

Page 8: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Spinoza'ya hayran olan ve 1966 haziramnin bir günii bana ondan uzun uzun söz eden

Waldeck Rochet'ye

Page 9: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Makalelerimden ilki 1960 tarihli Marx için adii ese- rimde yer aldigina göre, buglin yedi ila oniki yillik bir geçmiçleri olan denemelerin üzerine nasil ki John Lewis ve daha nice рек çok eleçtirmenin kendilerine özgü birer bakiç açilan varsa, onlardan sonra benim de kendi dene- melerim hakkmda ne düçündügümü sôylemem sanmm gerekiyor.

Penemelerimi hiçbir zaman inkâr etmedim: bunu y j yapmak da gerekmedi. Fakat yaymlanmalanndan iki sene sonra 1967 de, Kapital'i Okumâxvm. bir italyanca basi- mmda (ve diger yabanci basimlarda da), bu yapitlann ha- tali bir eSilimin etkisinde kaldiklanm kabul ettim. Bu ^ yanhçin varligim belirttìm ve ona bir isim verdim: teori- sizm. Bugün ise bu yanli§m ayirt edici «nesne»sini, b i l i ­ca biçimlerini ve yankilanmn getirdigi sonuçlan açikliga kavuçmrarak daha da ileriye gidebilecegim inancinda- yim.

Eklemem gerek ki: burada bir yanhÿan ziyade bir \ sapmadan söz etmek gerekiyor. Teorisist sapma. Benim burada kategori cinsinden terim degiçtirmeyi neden ôner- digimi: Ve bu küçük faikm felsefi ve siyasi onemini [en- je iu r ileride görecegiz.

Hepsi bir kaç sözcükle özetlenebilir.Buijuva ideolojisinin gerçek tehditlerine kar$i Mark­

sizmin savunusunu yapmak istiyordum: onun devrimci yeniligini göstermek aynca Marksizmin buijuva ideoloji- siyle uzlaçmaz oldugunu ve onun ancak buijuva ideoloji­sinden sürekli ve köklü bir kopmayla. ve yine bu ideoloji- nin saldmlanna karçi yüriittügü kesintisiz bir

Yazar tarafindan рек çok yerde kullamlan enjeu terimi kmnaurda ortaya копал para, bir giriçimde riske edilen ya da kazaiùimasi umulan çeyi belirtmektedir. Biz bu sôzcügii kimi yerterde cümle- nin geliçine göre kimi yerlerde de kazamlacak çey olarak çevirme- yi uygun gördük.

9

Page 10: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

miicadeleyle Marx'ta ve iççi smifi hareketinde geliçebile- cegini «kanitlamak» gerekiyordu. Bu tez uygundu: uy- gundur. [Juste }0-‘

Ama ben bu tarihsel olguya tüm toplumsal, siyasal, ideolojik ve teorik boyutunu vermek yerine, onu smirli teorik bir olgu düzeyine: yani .1845 yilindan itiharen Marxin eserlerinde gözlenebilen epistemoloiik «kopun- tu»va indirgedim. Bunu yapinca da Maricsizmle buijuva ideolojisi arasindaki uzla§mazli|m özel bir durum aldigi «bilim»le genel anlamda «ideoloji»nin spekülatif kar§iüi- gi tarzinda dogruyu [vérité] уап іщ karçitlayarak «kopun­tu »nun rasyonalist bir yorumuna sürüklenmi§ . buldum kendimi. índirgeme + yorumlamadan oluçan bu rasyona- list-spekülatif sahnede smiflann savaçimi hemen hemen yoktu.

Teorisizmimin bütün sonuçlan, bu rasyonalist- spekülaüf indirgeme ve yorumlamadan kaynaklamyordu.

Bu yüzden bu konuyla ilgili dü§üncemi belirtmek için, bütün eleçtiriyi yeni bastan ele almak: (konuyu dagi- tacak) baçka §eylerden bahsetmeden, tekrardan o çiki§ noktasma, yani benim teorisist egilimimin takilip kalma- sma neden olan, o ayncalikli «konu»ya, sözün tosasi «kopuntu»ya, yani Marxin eserlerinde 1845 yilmdan iti­baren beliren ve önemli bir rol oynayan o olaganüstü si- yasal-kuramsal deneyime gen dönüp, onu nasil mdirge- yerek yorumladigimi göstermem gerekiyor.

**Juste sözciigii dogru, yerinde, uygun anlamlarma gelmekte- dit». Yazar Vjrav ve Juste1 sozcükJerini farkli anlamlarda kullandi- gmdan (bakiniz bu konuda «Felsefe ve Bilim Adamiannin Kendili­ginden Felsefesi» Felsefe ve Uygunluk baçlikli bölüm, sayfa 45. Birey ve Toplum yayinlan 1984) bizde bu ayruna haryerde riayet etmek ve <Ш»8гсййіІпй. dogru sözciigüyle Juste sözcügvinii de uy­gun sözciigiiyle karçilamak zorunda kaldik. Ama uygun sozcügü tam olarak juste sôzcugünü karçilayamadigi için herhangi bir yan- h§ anlaçilmayi onlemek için her defasmda Fransizcasuu kôçeli pa- rantez içinde yarnna yazdik (çev.).

10

Page 11: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

«Кор un tu»

1

Çünkü «kopuntü?» John Lewis’in dedigi gibi ne bir yanilsama ne de «bastan açagi bir uyduiraa»dir. Üzgü- nüm: bu noktada pes etmeyecegim. «Kopuntu»yu dedi- gim gibi indirgemeden yoramlamak gerekir. Fakat olay- lar bakmiz nasil geliçiyon ben «kopuntu^yu basit bir rasyonalist-spekülatif kar§itliga indirgiyordum; oysa beni eìe§tirenlerin büyük bir çogunlugu onu bir hiçe indirgi- yorlarl sildiler, karaladilar, inkâr ettiler. Hem de bu yi- kim ve ortadan kaldirma içinde ne büyük bir tutkuyla!Açik olalim: Marx’in teorik düçüncesinin tarihinde bir hiç olmayan. ama tüm iççi simfi. hareketinin tarihi için bir oneme sahip, «kopuntu» gibi bir çey рек âlâ mevcuttur. «Kopuntu» olgusunu kahul eden!er ve nnii hiçe indirge- yenler arasmda bir karçithgm oldugunu ve bu karçitligm da netice itibariyle siyasi bir karçitlik oldugunu iüraf et­mek gerekir.

Bunu biraz daha yakmdan görelim.Lénin'den sonra Marx’m vapitlanm oncelleyen teo- <>:<'

rik eserlerin, Alman Felsefesi (yani Hukuk ve Tarih Fel- sefesi), IfipiËz ~Sîÿâsi-ikt!Mgfa ve Fránsiz Sosvalizmi (üto- pik veya proleter) gibi baçliklar altmda toplanmasi, bu

11

Page 12: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

eseiier hakkinda biraz bilgi sahibi olan her okur için ga- yct açikür çünkü Alman ideolojisCnden itibaren deneyie ve mukayeseyle (ama hertiangi bir yalitilmi§ formülle ya- piìan bir çôzümlemeyle degil de, metìnlerin içlevsel biçi- mi ve yapisi göz önüne almarak yapilan bir çôzümlemey­le) saptanabilen bir §ey, emsali ve geriye dönü§ü olmayan bir olay olarak aniden ortaya çikiverdi. Bu tam anlamiyla tarihsel bir olaydir; ama teoriyle ilgili ve teoride yani be­nim bir metaforla «Tarih-Kitasi*'nm açiliçi» dedi|im §ey. Bundan böyle elimizdeki metaforiara göre (ve iki taoesini alikoymak ve farid an üzerine oynamak gerekir^), bu olaydan «Tarih-Kitasi'nm bilimsel dü$ünceye açiliçi» ve­ya (ve) bilimsel teori içinde Tarih-Kitasi'nm ortaya çik- masi, ani bastoni çeklinde söz edecegiz.

Gerçekten de, terminolojisini2 ve yeni nesnesini ara­mada çogu kez becejiksiz ve kararsiz davranan, hatta eski felsefe kategorileri3 arasma sikiçip kalmiç ve dünyaya gelmekten korkan, kokten yeni bir §ey, gayet güzel bir §e- kilde teoride ortaya çikan e§i benzeri olmadan ilk defa ve aradan geçen bunca zamandan sonra diyebiliriz ki, bir da­ha geriye dönmemek üzere.

Eleçürmenlerimin рек hoçgorülü davranmadiklan bu

Miiiyük bilimsel kitalar. jJMatematik-Kitasi (Yилапіііаг Ura- fmdan açildO ̂ l/Fizik-Kitasi (Galile tarafindan açildi) З/Tarih- Kitasi (Marx tarafindan açildi) kr§. Lenin ve Felsefe sayfa 25, 39 ve 66. îletiçim yayinlari 1989 (çev.).

( Ç Ve daha sonra farklanna ve farkliliklanna oynamaya ara vermeden daha uygunlanm §ekillendirmek. Çünkü felsefede ancak metaforlarla yani ôdünç alman mevcut kategorilere bir çeki düzen yermek [ayarlamak] ve onlardan da teoridèki kanummvin gerektir- digi tertibat çerçevesinde yenilerini üretmekle düçünülebitir.

(JÍ) Kr?. Alman ideolojisindeki Verkehrsverhaltnisse terimi bü­tün yeni kavramlann çevreledigi teorik bir merkezdir: ama kendisi de heniiz mevcut olmayan ve kesin biçimini almamiç ba^ka bir kavramm çevresinde «döner»: üretim ilifkileri kayrami.

{jpKrç. Alman ideolojisi'vde yabancilajma kavrammm ikamesi türünden bir içlev gösteren «iç bölümüne» bakimz. Bu yazidaki bi- rey, «kifilik» ve komünizm teorisini buradan bulgulanz.

12

Page 13: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

tezi oldugu gibi komyorum. Tabii ki ileri sürdügüm ve ele aldigim çekliyle çok çematik olan, uzun ara$armalar ve çôzümlemeler gerektiren bu tez sadece bir hipotezdir. Ama ona karji sürülen itirazlardan hiçbiri yeterince ciddi olmadigindan, ilkelerini bile sarstigiru рек zarmetmiyo- rum. Zira bu tez tüm yalmligiyla topu topu bir olguyu be- lirtmekten ba?ka bir§ey yapmiyordu.

Söylsdigim^uydu: Alman ideolojisCndeki ani am ka- nçikliklannda ve tereddütleiinde bile, Marx'm daha ônce- ki metinlerinde bulunmavan ve onlann tarih-öncesinden çok farkli bir biçimde içlevsellik gôsterebilen temei teo­rik kavramlann yerli yerine yerleçtigi saptanabilir. Ben burada, ôzgün tertiplerinin о siralar yepyeni bir anlam ve içlev kazandirdigi üreüm biçimi, üretim iliçkileri, üretici güçler, üretim iliçkileri ve üretici güçler içine kök salmi? toplumsal smiflar, hakim sinif /ezilen simf, hakim ideolo­ji/ tahakküm altmdaki ideoloji, smiflar mücadelesi vb. gi­bi bu yeni kavramlann incelemesine. reddedilmez bir mukayese imkam veren. ?u ômegi yeniden vermek için girmeyecegim. Hatirlatmm ki, 44 Elyazmalan'nm teorik dizgesi çu üç temei kavrama dayanmaktaydi: insamn Özü/Υ abancila§ma/Yabancüaçmi§ emek.*"

4- Рек çok eleçtirmen gibi John Lewis’te kapital, birikim, reka- bet, içbolümii, iicret, kâr, vb. gibi klasik Siyasi-ikiisadm kavramla- rmdan рек çogunun 44 Elyazmalarïnda. bulundugunu bana kar§i one sürebilir. l$in dogmsu: bunlar klasik Siyasi-iktisadin kavram- landir. Marx bunlan orada nasil bulduysa, en kiiçük yerinde bile degiçiklik yapmadan, onlara hiçbir yeni kavram katmadan ve teo­rik tertiplerindeki hiçbir §eyi degistirmeden ôdünç almijür. Ger­çekten de Marx, 44 Elyazmalarïnàa. Iktisat iizerine son sôzû sôy- lercesine Iktisatçilardan bahseder. Kavramlanna el sürmez, eger onlan eleçtiriyorsa, bu «felsefi bakimdan»dir, yani diçaridan, adini saklamadigi fïlozof adma: «Siyasi-iktisadux pozilif bir eleftirisi asti temelini Feuerbach'in bulgularina borçludur.» Marx'm-belir- leyici olarak dikkate aldigi «gerçek bir teorik devrim»in yaraüci- si (Rrç. 44 Elyazmalari Ed. Sociales s. 2-3).

Farki daha iyi degerlendirmek için birkaç ay sonra Tjezlefde Feuerbach'tan kopuçunu haurlamak ve bu olguyu saptamak yeter-

13

Page 14: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Ve §unu da belirtirim ki, bu yeni dizgenin «Ì§leyi§ biçirai» y a -da teorik tertibi, daha önceki dizgelëri'n «i§leyi§ biyimj»nden. iam amen far Idi ( aralannda «dogai» ya da devamíiiik veyahut «ters çevrilme» ili§kisi bulun- maz) olarak ortaya çikti. Çünkü burada bir «zemin degi- §ikligi»ne (ben bu onemli metaforu çok erken onerdim), yani «yeni bir zemin»e tamk oluvoruz. Ve bu zeminde, yeni kavramlar bilimsel bir teorinin temellerini uzun bir hazirhk çallumasi pahasma atacak veya zorunlu olarak bir bilim, hem de olaganüstü devrimci bir bilim haline gele- cek olamn, geliçimine «yol açacakür» (ba§ka metafor). Ama bilimlerde bulguladiklanmiza bagli bir teoridir, çün­kü nesnel bilgiler üretmektedir. Ve nitekim, bu yeni ze­min üzerinde, somut tarihin gerçek sorunlanm, bilimsel problemler halinde, tek tek eie almak ve bunlarla ispat- lanmi§, yani siyasal véS’bilimsel pratik tarafindan teyidlidir: Alman ule lo loj is inde ortaya çikan ve daha önce mevcut ol­mayan, bu tertibin temelini teçkil eden, ba§tanba§a yeni bu kavram üçlüsü Elyaznuilan'T\di söz konusu degildir: Üretim biçimi/üretim iliSkiìeri/Uretici güçler. Alman ideolojisinden itibaren, bu yeni ter­tibin ortaya çikiçi, klasik Siyasi-iktisadin kavramlannm yeniden diizenlenmesine sebebiyet verecek, yer, anlam ve rollerini degiçti- recektir. Ve bunun hemçn akabinde, arti-degerñi «ke;fi» (Engels) ve kapitalist üretim biçiminin merkezine yerleçtirilmesi (arti-deger = kapitalist sömürü = smif sava$imi), bu altüst olmayi hizlandira- caktir. Ve boy lece Elyazmalari ndaki «felsefi ele$tiri»yle (Feuer- Sachçi) hiç bir ilgisi olmayan, bambaçka bir siyasi-iktisat d e lir is i olujur ki; bu artik «Feuerbach'm büyük bulu§lan»na degil, hem neden hem de sonuç olan, kapitalist üretim biçiminin ve uzlaçmaz smiflar sava§imimn çeliçkili süreci gerçekligine temellendirilmi?- tir. Böylece Siyasi-iktisadm ele§tirisi (KapitaTin alt ba^ligi) klasik Siyasi-iktisadin ve onun gibi (srnif sava$imi ve sömürü iliçkileri diçmda tasarlanmiç) Siyasi-iktisadm ekonomizminin açiga vurul- masi ve aym zamanda da, kapitalist üretim biçiminin çeliçkilerinin iç açiklamasi, kapitalist üretim biçiminin kendi açismdan, yani iççi simfimn mücadelesi sonucunda ortadan kalkacagmi haber veren kendi egilim yasalan yönünden eleçtinsi haline gelir. Bütün bunlar eldeki metinlerle ispatlanabilir.

( З у .Рек tabii ki bu küçük «ve» (siyasal ve bilimsel pratik) onem­li sorunlar ortaya atar. Bunlan burada hatirlatmak gereksiz. Bu so-

14

Page 15: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

edilebilen ve belirii düzeltmelere açik. kuramsal sonuçla- ra vannak (Marx'm KapitaFde yapugi gibi) ilk kez müm- kün olur.

Oysa bu yeni bilimsel kitanin tarihsel64)eliri§i ve bu yeni temei teorik kavramlann tertibi, eski temei nosyon- lann teorik reddediliçi ve (veya) onlann уапіц olarak ka- bul veya red görmu§ tertibiyle atbaçi gitmiçtir. Bu süreci çeliskili bir görünümde de olsa ampirik olarak Marx'ta görebiliriz.

Dikkap : burada büyuk teorik ve siyasi hassasiyeti olan ilk noktaya deginmi§ oluyoruz.

Bu belirgin.rg¿ süiBCi 1845’ten itibaren Alman ideo- lojisi'nde ballar. Söz konusu bu yapitta, çok soyut ve ge- nel bir biçim altmda, ideolojimn ve özellikle de artik sa­dece bir ideloloji, hem de en iistiin ideoloji olarak tasarlanan felsefenin anlaçilmazhklanna, yarulsamalanna ve zirvalanna karçit olarak, ampirik gerçekliklerin «pozitif bilimbi konur. Ama 1847’den itibaren FelsefeninSefaleti'nàç «hesapla^ma» doërudan yeni...bilimsel«zemiri»de olur ve üç vil ônce Kutsal Ailede, Fransiz |ай -letaryasinm bilimsgl ku^ 0151 olarak çanlandinlan Его/ udhon’un sahte-bilimsel kavramlannm hesabi göriilür.runlann konumu ve çôzümü Marksist teorinin ve iççi hareketinin «kaynaçmasi» veya «birligi»dedigimiz çeyle ilintilidin Jjenlti, Gramsci ve &iaó bu sorunlar hakkmda belirleyici metinler yazdi- íar.

(^)Yapmiç oldugum «indirgeme»yi daha iyi hissettirebilmek için az once «kopuntu»nun basit «teorik olgu»sunu ve Marksizmin buijuva ideolojisinden kopuçunun «tarihsel olgu»sunu karçi karçi- ya getirdim. Àma kendi açismdan dikkate almdiginda kopuntunun «teorik olgu»su aym zamanda tarihsel bir olgudur. Tarihsel: çünkü tarihi teorik olaylardan söz etmek hakkma sahibiz. Tarihsel: çünkü o der есе tarihsel õnemi olan bir olay söz konusu ki, bu noktada $u türden bir mukayese de bulunulabilir ve Marx’in buJiiçundan Yu- nanistan'da bir yerde TâISîadi çevresinde matematigin ortaya çiki- çmdan bu y ana bilgi tarihinin en önemli olayi olarak söz edilebilir. Ve biz bu teorik olaym ve onun siyasi sonuçlannm boyutlarmi tam olarak ôlçmekten bir hayli uzagiz.

Page 16: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Oysa burada belirieyici olan bu «hesapla§ma»nm bi· çiiajdir. Artik bu, en azmdan lusmen de olsa «ters çevril- m e^den kaynaklanan ya da durum elverdigi ôlçüde on­dan kaynaklanabilecek felsefi bir «eleçtiri» olmayip, yanhçlann yanli§ oldugunun bilimsel bir dille açiklanma- si, elenmeleri ve açikça карі di§an edilmeleridir Marx yanliç olarak niteleyebilecegi tüm teorik yanliçlann ege- menligine son verir; çünkü о «dogralam ve bilimsel kav- ramlan ileri süimektedir. Bundan sonra da bu çok ôzel «hesapla$ma» biçiminin ardi arkasi kesilmez. Marx'm bü-

xW tün eserieri boyunca Kapitatte ve ötesinde de devam eder (sosyal-demokrat yôneticileri Gotha programindaki teorik yanliçlar için, Wagner1! de kullamm ve degiçim de- geri «aynmi» ve «deger» kavramindaki Hegelci zirvalar için nasil haçladigim hatirlayalim). Bu «hesapla§ma» bi- çimi Lenin'dè de (popülarist [narodnik] ve «roman- tik»lerle polemik, Rosa Luxemburg’la Kapital üzerine po- lemik, Kautskyle devlet ve emperyalizm üzerine pole­mik, vb.) Gramsci'de de (tarih ve materyalizm üzerine Buharinle polemik vb.) ve Mao'da da devam eder. Hiçbir zaman durmayacaktir. Bir bilim asla durmaz QLeniu tarih­sel materyalizm konusunda bunu araliksiz tekrarlar).

7- «Ters çevrilme» sorunu hakkmdaki ôzele§tiri. Hk deneme- lerimde felsefeyi bilimle aym kefeye koydum [bilime indirgedim] ve dolayisiyla «ters çevrilme» figürünün felsefi Uiçkiler tanhinde yeri oldugunu kabule yanaçmadim §ubat 1968'de «Marx’m He- gel’le iliçldsi üzerine» kisa açiklamamda konumumu düzeltmeye- ba§ladim. Felsefenin (bir) bilim olmadigmi ve felsefe «tarih»inde felsefi konumlarm ili$kisinin bilimsel ônermeler ve onlann tarihi öncesi (bilim-öncesi) arasmdaki iliçkiyi yansitmadigmi kabul et­mek gerekir. «Ters çevrilme» felsefi konumlar arasmdaki iç diya- lektigin zorunlu figürlerinden biridir: yalmzca belirli bazi koçullar- da. Çünkü aym iliçkinin farkli koçullarda çok baçka figürleri de mevcuttur. Bir tek figür tammak («ters çevrilme») spekülatif idea- lizme gôtürür. Materyalizm belirli koçullar alnndaki ili§ki figürle- rinin çogullugunu ciddiye alir.

16

Page 17: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Her bilim® ballar. Рек tabii ki her zaman içinden çiktigi bir tarih-öncesi vardir ve buradan çikar. Ama ilei anlamda çikan basit anlamda ve onu yalmzca teoride kendisine eçlik eden felsefeden ayirmakla kalmayan ayni zämanda da teorik ve felsefi ideolojiler gibi öteki gerçek- liklerden de ayiran kendine özgü baçka bir anlamda bir çiki§.

Basit anlamda çikar derken: bilimin bir hiçten dog- dugunu söylemek istemiyoruz, aksine; karmaçik, çeçitli, kimi zaman da bir §im§egin çakiçiyla aydmlanmiç bir ha- zirhk çaliçmasindan dogdugunu, ama nercye dogru yayil- digim, bir yere varsa da bunun nereye açilacagim kestire- mediginden karanlik ve kör bir çaíiçmamn sonucu dogdugunu anliyoruz. Bu anlam da bilim ideolojik, siya­sal, bilimsel (öteki bilimlerden açiga çikan), felsefi, vb. gibi ögelerin inamlmaz derecede kan§ik, paradoksal, tah- mini olanaksiz, ama kendi içinde gerekli bir rastla§ma ve yardimla§masindan dogar. Ve bütün bunlar birbirlerini tanimadan dogmakta olan bir bilimin teorik çerçevesinde kar§ila§tiklanna göre bir ah9 gelir geq de olsa birbirlerini aradiklanm «kerfederler». Bu ilk anlamiyla bir bilim, "atomlardan tutun da kendi üreme kodlanm içeren canilla­ra ve insanlara degin, her dünvaya gelen sev gibi tarihi- öncesinden çikar.

Ama bir bilim tarihi-öncesinden bir de kendisi için çikar hiç olmazsa teoride, tamamen kendisine özgü fark-

8- Bunun devanu spekiilatif olabilecek bir «bilim teorisbne geri dönmek çeklinde algilanmamalidir. Bu somut bir konu üzeri­ne düçünebilmek için zorunlu as gari genellemedir. Bilim_yarol- maz. Ama «genel anlamda üretim de varolmaz>. Buna ragmen Marx, somut üretim biçimlerini çôzümleyebilmek için hiç tered- düt etmeksizin bile bile «genel anlamda üretim»den bahseder.

9- Belirli bir giinde olmasa da — son raddede oldugu kadar is- tisnai koçullarda da olabilir: Pascal'dan sonraki bazi bilginlerin «gece» diye adlandirdiklan §ey, yani bu an’i «gördüklerinde» ani besbelìilik «gündüz»ü — bu an tarih ve periyotlannda üç açagi be; yukan saptanabilir.

17

Page 18: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

li bir biçimde, çünkü bu çiki§ biçimi onu felsefenin tari- hinden «çiki§» biçiminden aymr. A§agi yukan diyebiliriz ki bu ikinci anlamiyla bir bilim kendi tarih-öncesinden Margin komünist Weitling'in odasmdan о ünlü ceyabi vererek: «cehalet asla bir argüman olamaz!» dedikten sonra kapiyi çaφ lp çikügi gibi çikar. Tarih-öncesini kis- men veya tamamen red ederek ve onlan yanliç olarak ni- teleyerek: yanli§.

■ Ve en azindan ilk açamada onun fazla «aynntiya gir- medigi» olur. Yargismin «haksizlik» simnnda olmasmm da рек bir ônemi yoktur. Sorun ahlak sorunu degildir. ideologlann akillannm baçlanna çok sonra gelmesi de ônemli degildir — tam tersi! — bubabasiz çocugu orta- dan kaldiramayacaklanm anlaymca, onu10 gargaraya ge- tirmek için ona kendi tarih-ôncesinden seçtikleri resmi bir soy kütügü yaparlar ve ona sahip çikmasi (biraz rahat durmasi için) geieken Babay\ kabule zorlariar. Gerçek anlamda ve рек tabii ki oldukça sapkin [hérétique] ara§- tirmacilann çok daha geç gelmeleri de рек ônemli degil — bilakis çok ônemli! — bu araçtirmacilar sonuç olarak babasiz bir çocugun (tanimlanabilir-tek) dogumunu kabul ettiren bôylesine kan§ik ve gereksinimlerinde о denli zo- runlu olmayan aile iliçkilerinin varligim yeniden düzene sokarlar: her ne çekilde olursa olsun, bu gerçegi kabul et- meli ve bu olguyu anlamaya çaba göstermeUdir. Kabul gôrmü§ bir bilim daima kendi tarih-ôncesinden çikti ve hâlâ da (kendi tarih-ôncesi onun için her zaman çagdaç

10- Böylcliklc burjuva ideologlan : Marx'm Ricardo'dan baçka birjey olmadigmi Уъ КарааГт de Hegel'in Hukuk Felsefesi'ndeki Sittlichkeit (aile hariç) üzerine bölümden baçka bir §ey olmadigmi keçfettiler: sivil TopUim + JÍeyleL, tCTs.,çevrilmÍ5 (hiç jüphesiz). Piìliiromanlarrnm geleneksel bilgeligi «kadin»i [e§/benzer] araym der. «Baba» bu §ekilde aranirsa tabii ki çocuga bir iyilik dü§ünü- iür: ortadan kaldirmak. Lenin bu aynnülara girmeden §ôyle bir de- ginerek Marksizmin üç «kaynagi» oldugunu sôyler, daha az degi)! Рек iyi anlaçilmamiç bir baba sorunu dehleme çekli.

Page 19: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

kaliyon kendisinin Öbür yarn olarak) bitip tiikenmezcesi- ne, yarúi§ olarak reddetme biçiminde, Bachelàrd'in a -V «epistemolojik корц§» diye adlandirdigi biçimde çikma- ya devam ediyor.

Ben bu fikri ona borçluyum. Tüm keskinligini belli etmek için küçilk bir kelime oyunu yaparak «epistemo: loiik kopuntu» dedim. Ve onu ilk denemelerimin merkezi kategorisi yapam.

Neler dememiçüm! Bu deyim tarn anlamiyla kutsal ! bir birligi pakt halinde bana kar§i kenetledi: imparator- \ luklanna ve kesintisiz geleceklerine inanilmasi için onla- \ ra gerekli çehreyi kazandiran «Kültür»ün ve hükmettikle- ri Tanhin JDevamliMim ölesiye savunan burjuvalardan tutun da — devrimin olmasi ve sosyalizmin kurulmasi için insan bilgisinin tüm olanaklannm seferber edilmesi gerektigini Lenin'den beri bildikleri halde, Gotha progra- irtmin Marksistleri gibi birlik platformundaki «yersiz» birkaç bilimsel kavram ugruna müttefiklerini kaybetmek- I ten kaygilanan komünistlere ve — ayni siyasi argüman- I larla olmasa da, sik sik ayni felsefi argümanlarla vani \ Marksizme «burjuvax» kavramlar sokma suçlamasiyla analizan olanlann bana yaptiklanna degin; çünkii ¿en ondan «bilim». «kopuntu»dan da nnun ba^langici dive söz etmiçtim.

Öyleyse sadece daha ba§ka degil, ayni zamanda da- ha iyi ayarlanmiç, yani daha uygunlan [juste] önerilene degin, yanli$lanmi düzelterek tezlerimi koruyacagim. Bir kez daha söylüyorum: tezlerimi hem çok açik siyasi ne- denlerden hem de zorlayici teorik nedenlerden dolayi ko- ruyacagim.

Kendimizi aptal yerine koymayalim: sonuç olarak . siyasi bir tartiçma ve çati§ma söz konusudur. Yalmzca kemikle§mi§ burjuva ele§tirmenlerimle degil, aym za­manda digerleriyle de. îççi hareketi tarihi tarafindan ve aynca Marx, Lenin ve Mao'nun açiklamalanyla belki bin

19

Page 20: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

kez onanmiç olmasina ragmen Marksist teori ve Marksist bilim deyimlerinin bizim maruz kaldigimiz1 1 — eger ba- sit bir laf tam§masi söz konusu olsaydi! — bunca firtma- yi koparabilecegine ve bunca öfke ve kinamaya sebebiyet verebilecegine inanmak safbgmi kirn gösterebilir. Bu bir filolog tarti§masi degildir! Bu sözcüklerin konmmasi ya da ortadan kaldinlmasi, onlann savunulmasi ya da yok edilmesi siyasi ve ideolojik karakteri çok belirgin gerçek miicadeielerin ortaya koydugu ve íizerine oynadigi §ey- dir. Bu laf kavgasmin aiicasindaki nedenin kisaca Leni- nizm oldugunu söylemek de рек a^inya kaçmaz sanmm. Yalmzca Marksist teori ve bilimin varliginm ve rolünün taninmasi degil, ayni zamanda i§çi hareketinin ve Mark­sist teorinin kayna§masinm somut biçimlerinin ve de di- yalektik ve materyalizm anlayiçlannm da tamnmasidir.

Her zaman adii olmarun kolay olmadigmi biliyorum. ideolojik savaçin çogu zaman kançik olmasim, kamplann iç içe geçmesini ve argiimanlann mücadele verenlerin ba- §1 íizerinde kesiçmesini çok isterim. Bir partiden oldugu- nu beyan edip de, gerçekte o konumda olmayanlann, ya da bir hedefe ni§an almiçken çok baçka bir hedefi vuran- lann oldugunu kabul ediyor ve Marksist bir bilim ideasi- na karçi yapilan hiicumlann onlann bazi argiimanlanyla seke seke bazi su götürmez yanliçlara yaracagim da bili- yorum.-§unu da kabul edelim ki, açiklanan konumlan, neden olduklan etkiler ve ele geçirdigi konumlar dizgesi açismdan yargilamak gerekir. Ömegin sadece bir yanda göriinmek için Marksist teori yandaçi olundugu belirtile- bilir ama Marksist olmayan spekiilatìf konumlarda savu- nulur; ve gene ayni §ekilde Marksist bilim yanda§i olun-

, f p _Diinün tarihini ta§imadiklanm hatirlatmak gerekli mi... Raymond Aron'dan çok önce. Benedetto Croce — de degildi bunu i!k yapan — KapitaCìn tüm bilimsel degerini inkâr etmemi? miy- ni? ki Stimer’in «anti-teorik» gericiligine kadar gitmeden, Mark­sist bir bilim düçüncesinin «sol»dan eleçtirisi gen«; C-usacs, Korschj Pannekoeki vb. ye kadar uzanmiyor mu?

20

Page 21: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

dugu beliitilebüir ama Marksist olmayan poziùvist ko- numlarda savunulur, hem de beraberinde getirdigi tiim sonuçlaria biriikte. Oysa Marksist bilim ve teori ancak spekillatif ve pozitivist olmayan diyalektik materyalist konumlarda savunulabilir, tam anlamiyla olaganiistii olan §u gerçegi düçünmeye çabalayarak, zira bir e§i daha yok; devrimci teori olarak Maricsist teori, devrimci bilim ola­rak Marksist bilim.

Bu deyimlerdeki tam anlamiyla olaganiistii olan taraf- sa, teori'yi devrimci '»le birle$tirmek («Nfisnel olarak/ devrimci/teori olmadan. Nesnel olarak/devrimci/hareket olmaz». Lenin) ve bilim teorinin nesnelliginin göstergesi olduguna göre bilim 'i devrimci 'vie birlestirmektir. Ciddi olarak eie almdigmda bilim ve teorinin kabul görmü§ ide- asrni altiist eden bu ikili de hâlâ daha: teori ve bilim te- rimleri yer almaktadir. Bu. ne «feti$izm» ne buijuva «§eyle§mesi» ne de kalem sürçmesidir. Teorik ve siyasal açidan bu sözcüklerden vazgeçemeyiz: çünkü aksi ispat- lanana degin mevcut pratikler ufkunda daha ba§kalarina ve daha iyiterine sahip degiliz. Ve eger Marx, Engels ve) Lenin bu sözcükleri siyasal sa vallan ve teorik eserleri^ boyunca araliksiz olarak birer rehber i§aret ve birer silah gibi kullamyorlarsa teorik ve siyasal mücadeleleri için: proletaryanm devrimci kurtuluçu için elzem olduklanna inandiklanndandir.

Öyleyse hiçbir bakimdan teorisizme ya da spekülas- yona düçmemek çartiyla, bütiin klasiklerin yaptigi gibi bizim de Marksist teoriden ve onun sinesindeki bir bilim- den söz etmek hakkimiz ve görevimiz. Ve fazia uzatma- dan en hassas noktaya gelelim:bilim anlayiçimizdaki be- lirleyici bir §eyi «yerinden oynatan» bu olaganüstü ikilinin sebebini koçullanm ve anlammi açiklamakla ./ mutlak yiikiimlii oldugumuz devrimci bir bilimin Mã?X tarafindan kuruldugunu soylemek ve Marksizm- Leninizm konusunda «bilim» felsefi kategorisini açikça

21

Page 22: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

ele almak ve savunmak teorik bakimdan hakkimiz, siya- sal bakimdan da görevimizdir. Bu baglamda ve program- da «bilim» sözcügünü ele аіщашіг ve savunmamiz gere- kiyor: bunu daha lafmi duyar duymaz «pozitivizm» oldugunu haykiran bü'tün buijuva öznel idealistlerine ve küçük burjuva Marksistlerine karçi yapmaliyiz; çünkü bir bilim pratiginden ve tarihinden, haydi haydi Marksizm- den oluçturmak istedikleri, hiç §üphesiz kaba ya da klasik burjuya tasanmidir, nesnelligin «yabancilaçmasi» ve «çeyleçmesi» diye (vaktiyle Stimer’in «Aziz» diye bagir- masi gibi) yaygara eden Marksist ya da Marksist olmayan küçük buijuva ideologlan kar§isinda da bunu yapmamiz gerekiyor, çünkü buijuva felsefi ve türel ideolojisinin te- melini teçkil eden Ki§i (Özgürlük = irade = Hak) ve §ey12

i f - Basil bir hukuk veya türebilim el kitabina föyle bir göz at- mak bile Hukukun kendi ideolojisiyle bir bütün oluçturan tek olgu oldugimu görmek için yeterlidir, zira «i§leyebilmek» için ona ge- reksinimi vardir, öyleyse türel ideoloji son kertede ve çogu zaman ça§irtici derecede saydam bïçîmief3e burjuva ideolojisinin temeli- dir. Bunun boyle oldugunu göstermek için Marksist olan, anlamak içinse filozof olan bir hukukçu yeterlidir. Filozoflara gelince onlar içinde bulunduklan sisi henüz delmiç degiller, felsefenin ta kendi- sinde, dü^üncelerinde, türel ideoloji ve Hukukun buluiunasmdan рек §üphe duymuyorlar. Buna ragmen §u basit gerçegi kabul etme- miz gerekiyor : egemen klasik burjuva ideolojisi (ve alt-üriinleri, hatta modemleri bile) türel ideoloji üzerine kurulmu§tur ve «felsefe nesneleri» (felsefenin nesnesi yoktur.kendine ait nesneleri vardir) türel zatiyetler [entité] ve kategorilerdir : Özne, Nesne, Öz- güriük, Irade, Mülkiyet(ler), Temsil, Ki§i, Çey, vb.dir. Ama bu ka- tegorilerin burjuva türel karakterini hisseden ve eleçtiren Marksist- ler için bir de tuzaklarm tuzagmdan sakinmak kahyor geriye: bir «bilgi ieorisi»nin program ve ideasi. Hâlâ egemen burjuva klasik felsefesinin temei taçi. Eger bu deyimi «çikmak»i (Lenin ve Mao'nun yaptiklan gibi) gösteren baglamda bilimsel biçimiyle de­gil de, «nereden çikilacagini» gösteren baglamda felsefi biçimiyle kullarunca, bu ideayi felsefenin — buna bir «Marksist felsefe»de dahil — kurucu ögesi olarak eie ahr, burjuva ideolojisinin о büyük tuzagmda sikiçir kalmz. Zira «bilgi teorisi»nin cevap verdigi basit soru, hâlâ daha bilgi geçerliligi vasfmda, konmu§ bir Hukuk. soru- nudnr.

Page 23: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

karçithgmi bile hiç çekinmeden benimsiyorlar. Evet Maiksizmde haflan tam olarak çizilemeyen tartiçma gô- türmez bilim sel bir çekirdekten sôz etmekte hakliyiz ve bu tarihsel materyalizmin çekirdegi oldugundan, bir ta- rafta sinif kar§itlanm lafta degil de olgularda ait edebil- mek için nesnel, kontrol edilmi§ veya edilebilir, y ani sö- zün kisasi bilimsel bilgiye gereksinim duyan proleterlerin oldugu, ôte tarcÿta da sadece Marksizmin biitiin bilimsel niteliklerini inkâr eden buijuvalann degil, aym zamanda küçük burjuva «arzu»lanndan ya da hayallerinden dev§i- rilmiç, §ahsi veya tahmini bir «teori»yle yetinenlerin ya da her bilim hatta her teori özü bakimmdan «§eyle§tiri- ci»13, yabancila§ünci yani buijuva olacakür bahanesiyle bilimsel teori ideasim inkâr eden ve hatta bilim ve teori sözcükltnnt dahi tahammül edemeyenlerin bulundugu bu iki yaka arasma hayati, net ve ikircilsiz bir sinir çizgisi (pozitivizme ve spekfflasyona dü§meyi önlemek için çiz- gi boyunca alabildigine çaliçmak gerekse de — ve gere- kiyor) çekmeliyiz.

Ve §unu da eklerim ki: «epistemolojik kopuntu»dan bu denl\ söz etmeye ve bu felsefi kategoriyi bir bilim- jn— ve tüm e§sizügine ragmen devrimci Maiksist bilim de buna dahil olup, onun tarih-öncesinden çikiçimn görü- nür belirtisi, tarih-öncesinin yanli§larinin reddiyle — do- gu§unun tarihsel-kuramsal olgusunu belirtmek için kul- lanmaya hakkimiz var. Eibette ki basit etkileri neden

13- Bir gün gelecek tüm bu «îeyleçme>> edebiyatinda felsefi mazeret görevi yapan teorinin : Kapitat'm I. kitabmm I. bölümün- de yer alan mal fetiçizmi hakkmdaid teorinin iç yiizünü anlayaca? giz. Bu arada dileyelim ki, Marksist bir bilim hatta teorisinden tik- sinmelerine ragmen, kendilerini Macksist olarak göstermeye çabalayanlar, Reich, (iyileri de oldu) Marcuse (hiç iyisi yoktu) ve digerlerinin berbat pasajlanyla yetineceklerine (Paris'te) çok özel bir giincelligi olan Stimer’i ve Alman tdeolojisi'nde Marx'm ona verdigi yamti okusunlar. «Teori» hakkinda niiktesi eksik olmayan metinlerdir.

23

Page 24: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

olarak almamak «kopuntu»nun içaret ve etkilerìnì, bir bi- ïimin teori tarihinde ortaya çiki§min sosyal, siyasal, ideo- lojik ve felsefi ko§ullanna gönderen teorik görüngüsü olarak dü§ünmek çarüyla.

24

Page 25: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

«Bilim ve ideoloji»

i§te size «kopuntu» konusundaki teorisisb yanlijimi açiklayacagim en önemlj. nokta. Madem kimse bana böy- le bir yardim lUtfetmedi^bari ben açiklayayim.

Tüm önlemlerime ragmen neticede ben bu «kopuri- tu»yu bilim ve bilim olmavan türünden rasyonalist terim- lerle eie almi$ ve tammlami^üm. Açxkça dogru ve yanli§\ kar§itlik olarak koyan (kaynagim men§elerden, Platoncu- luktan alan, «sabitle§mi§» bir kar$itlikla, Dekartçi felse- fede oldugu gibi) «klasik» terimlerle degil. Bilgi ve bilgi- sizlik (Aydinliklar Çagi Felsefesinde oldugu gibi) terimlerin kar§itlxgmda da degil. Hiç tereddüt etmeden daha berbatim söyleyeyim: bilim ve ideoloii* kar$itli ain- da terimlerle.

Neden çok daha beterdi?

14- Tarumadigim birinin bunu yapmi§ olmasi muhtemeldir. Bu ki§i beni affetsin. Ben sadece okudugum, sik sik not aldigim kati çürütmeleri, çok çarpici imalan, ciddi açiklamalan biliyorum. Аша dogru olmalanna ragmen derme inebilen, tutarli, dolayisiyla aydinlatici ve inandmci gerçek bir eleçtiri yok gibi. Kimbilir belki de ben öylesine kör ve sagirdim ki...

* özgün metinde bazi sôzcüklerin tammliklan (article) sôz- ciiklerin tekilligini vurgulamak için italik karakterle yazilmiçtir. (ôrn. la science) Tiirkçede bu imkan olmadigmdan biz bu sôzcük- leri bold karakterle yazdik. (çev.)

Page 26: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

tabi! Jki rasyonalist (=yanilsama ve y anillan açiklama) ilk kullanimmdan bekledigim önem, yorumumu bu nok- tada tamamen teorisizme dogru kaydirdi.

Bunun yam sira Alman ideolojisi'nin ikircilliklerinde bile yanliçin ideoloji olarak bu kilik degi§tirmesinin ba§- ka bir anlami daha olabilirdi ve oldu da. ideoloji vanillin Marksist «adi»ndan baçka bir §ey degildi. Ama Alman Ideolojisfnden — ki о da bu indirgemeyi uyguluyordu — itibaren «pozitif dogru»dan ideolojik yamlsamaya kadar ki karçitligin gerisinde sadece teorik degil, ayni zamanda siyasi ve ideolojik, çok degi§ik boyutlu bambaçka bir kopmanin belirginleçmekte ve tamamlanmakta oldugu gayet iyi hissediliyordu. Bu kopm&Marx'in valmzca ge- nel anlamiyla ideolojiden ve mevcut ideolojik tarih anla- yiçlanndan kopu§u degildi, ayni zamanda hem burjuva ideolojisinden hem de egemen burjuva diinya anlayi§in- dan yani sadece toplumsal pratikler iizerinde degil, ayni zamanda pratik ve teorik ideolojilerde de — ta ki sivasi- iktisat ve ütopik sosyalizm eserlerine kadar egemen — hiikiim siiren, baskin ve iktidar olan burjuva diinya anla- yismdan kopusuvdu. Рек tabii кї bu hiikiimranlik bölü- çümsüz olmadi, çünkü féodal bir dünya anlayi§indan arta kalana ve yepyeni bir dünya anlayiçi olan proleter dünya anlayi§min ôncüllerine karçi yapilan bir sava§in netice- siydi. Bu da Marx'm konumunu anlamamiz için gerekli bir olgudur. Çünkü, Marx, beraberinde bulundugu burju­va ideolojisinden ancak proleter ideolojinin ôncüllerin- den ve bu ideolojinin saglam bir vücut buldugu i§çi simfi- nin о ilk mücadelelerinden etkilenmek §artiyla kopabilirdi. «Pozitif dogru» ve ideolojik yanilsama kar- çitligmin rasyonalist sahnesi ardmda yatan ve bu karçitli- ga tarihsel bir boyut kazandiran içte bu «olay»dir. Burju­va ideolojisini (hümanizm, tarihselcilik, evrimçilik, ekonomizm, idealizm, vb, olarak) tammlamaya ve îrala- maya çabaladigima göre, bu tartiçmanm en can alici nok-

Page 27: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

tahii ki rasyonalist (=yanilsama ve yanliçlan açiklama) ilk kullanimmdan bekledigim önem, yorumumu bu nok- tada tamamen teorisizme dogru kaydirdi.

Bunun yam sira Alman ideolojisi'піп ikircilliklerinde bile yanliçin ideoloji olarak bu kilik degi§tirmesinin ba§- ka bir ardami daha olabilirdi ve oldu da. ideoloji yanli?in Marksist «adi»ndan baçka bir §ey degildi. Ama Alman ideolojisCnden -— ki о da bu indirgemeyi uyguluyordu — itibaren «pozitif dogru»dan ideolojik yamlsamaya kadar ki karçitligin gerisinde sadece teorik degil, ayni zamanda siyasi ve ideolojik, çok degiçik boyutlu bamba§ka bir kopmanin belirgínleçmekte ve tamamlanmakta oldugu gayet iyi hissediliyordu. Bujcopmä Marx'in yalmzca ge- nel anlamiyla ideolojiden ve mevcut ideolojik tarih anla- yiçlanndan kopuçu degildi, ayni zamanda hem burjuva ideolojisinden hem de egemen burjuva diinya anlayiçin- dan yani sadece toplumsal pratikler iizerinde degil, aym zamanda pratik ve teorik ideolojilerde de — ta ki sivasi- iktisat ve ütopik sosyalizm eserlerine kadar egemen — hükiim sürenj 3askm ve iktidar olan burjuva diinya anla- yiçmdan kopu§uydu. Рек tabii ki bu hiikiimranlik bölü- çümstiz olmadi, çünkü féodal bir dünya anlayiçmdan arta kalana ve yepyeni bir dünya anlayi§i olan proleter dünya anlayiçinin öncüllerine kar§i yapilan bir sava§in netice- siydi. Bu da Marx'm konumunu anlamamiz için gerekli bir olgudur. Çünkü, Marx, beraberinde bulundugu burju­va ideolojisinden ancak proleter ideolojinin öncüllerin- den ve bu ideolojinin saglam bir vücut buldugu i§çi sinifi- nin o ilk mücadelelerinden etkilenmek §artiyla kopabilirdi. «Pozitif dogru» ve ideolojik vamlsama kar- §iüiginm rasyonalist sahnesi ardinda yatan ve bu kar§ith- ga tarihsel bir boyut kagandiran i§te bu «olay»dir. Burju­va ideolojisini (hümanizm, tarihselcilik, evrimcilik, ekonomizm, idealizm, vb. olarak) tammlamaya ve irala- maya çabaladigima göre, bu tarti§mamn en can alici nok-

Page 28: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

tasinin burjuva ideolojisinden kopu§ oldugunu gayet iyi «hissetmi§tim». Ama ideolojinin mekanizmalanm, sirnf egilimlenni, içlevlerini, biçimlerini, felsefe ve bilimle olan zornnlu ili§kilerini yeterince anlamadigimdan dola- yi, bir yandan Marx'in buijuva ideolojisinden kopu§uyla, öte yandan da «kopuntu»yla olan mevcut baglan anla§üir bir §ekilde yansitamadim.

Gerçekten de «kopuntu» bir yamlsama degildir.Yanliçm ideoloji kiligma bürünmesinin ardmda bir

olgu yatmaktaydi: do gru ve yanliç çeklindeki bu kar§itlik ifadesi, bir bilimin ortaya çüa§mm, dogumunun, nesnel belirtilerinden biridir (ne zaman durum gerçekten öyley- se). §üphesiz iddia edildigi kadar bilim ve ideolojinin «diyalektik olmayan» karçitliginda diretmedigim: bu kar- çitligin geriye döngiilü yani tarihsel ve diyalektik oldugu- nu göstermemden anla§ilabilir, çünkü bilgin, yalmzca «dogru»nun «elde edilmesi» ve «bulgulanmasi» koçuluy- la ve sadece bu zaptedilmi§ konumda, kendi biliminin ta- rih-ônœsine geji dönebilir ve onun bir kismmi veya tü- münü yanli§ veya «yanliç dokusu» (Bachelard) olarak niteleyebilir, hatta ondan aymp da kabul ettigi kismi dog- rular ve ondan derledigi türetimler olsa dahi (ömegin: klasik iktisat, ütopik sosyalizm): tarih-öncesinin kismi dogrulanni ve türetimlerini §u veya bu §ekilde tanimla- mak ve kabul etmek gibisinden bir istisna bile ancak en sonunda elde edilmiç ve bulgulanmj§ dogrudan yola çika- rak mümkündür. «Habemus enim ideam veram...» (Spi­noza). Gerçekten bunun için (enim) dogru ideaya sahibiz ki. (habemus)... Çoyle de diyebiliriz: «Verum index sui et falsi»; dogru hem kendisini. hem de vanliSL-belirtir. Öy- leyse yanli§m tanmmasi (kismi dogrular olarak) dogru- nun geriye döngüsüdür [dogrudan yola çikarak mümkün­dür].

«Kopuntu»yu ideoloji ve bilim arasmdaki yalmzca bu hem geriye döngülü, hem «devamli», hem de

28

Page 29: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

«sonsuz» karçitliga indirgemek ve yükseltmekten ba§ka yapacak birçey kalmiyor, bilimin kendi iizerine baki§ açi- smi (ve рек tabii ki sadece onun iizerine degil!); daha dogrusu — çünkü bu forniül hâlâ idealist — bilimsel pra- tigin «etmenler»inin kendi ôz pratìkleri ve sonuçlanmn tarihi üzerine olan gôrü§ açisini; daha dognisu — çünkü bu formül hâlâ idealis# '— bir bilimin baniangicinda, ôn- ce ve son arasmda, ke§fedilmi§ dogru (lar) ve atilmi§ yan- liçlar arasmda keskin bir kontrastan ba§ka bir §ey görme- yen «bilginlerin kendiliginden felsefesi*nin (Lenin) baki§ açisim hiç elettirisiz benimsedim. Oysa ben (1967'de «bilim adamlan» için verdigim bir felsefe dersinden beri) «bilginlerin kendiliginden felsefesi»nin kendiliginden ol- madigim ve kimi bilginlerin felsefi imgelemlerinden ileri gelmedigini göstermeye çaliçmi§tim: zira bu kisaca felse­fe tarafindan, yani «filozoflar felsefesi» tarafindan gün içigina çikartilan çeliçik egilimler tezlerinin bilgin ye «bilim adamlan»nca tekrardan ele alimçidir.

«Kopuntu»nun varliguu gayet güzel saptami§üm ama onu yanli§m ideoloji olarak Maricsist kihgi içinde dü§ündügümden ve ona «a$ilama»17ya kalkiçtigim tüm

1§ί Bakin bu konuda tüm ikircillikler Baçhelard'in formiilünün basit açiklamasi sayesinde çil yavrusu gibi dagihyorlar : «kamt emekçileri» [«travailleurs de la preuve»] özellikle de «bilginler kenü»nde («cité des savants»] toplandikJan zaman. Burjuva kol vc kafa emegi aynmmda ve bu aynmi sadece burjuva göriif açi- \mdan onaylayarak ve dogrulayarak ona içlerlik kazandiran burju­va «bilim ve teknik» ideolojisinde «bilginler kenti»nden ba$ka bir jcy yoktur. Bu soninla ilgili proleter gôrü§ açisi ise çok baçkadir : burjuva anlayiçimn hayal bile edemeyecegi yepyeni komünist iç Ixilümü biçimlerine dogru, bilginlerle emekçi ve militanlann «birligi», «bilginler kenti»nin ortadan kaldmlmasi.

17- Herhangi bir tez veya teoriye diyalektigin her türlü ■ u$ilanmasi»nm olumsuz ve kaçmilmaz sonuçlanyla ilgili olarak Marx'm Proudhon la olan deneyimme bakiniz. «Ona Hegel diya- Icktigî açilamaya kalkiçtun...» Ba§ansiz. Bilindigi üzere Sefalet l'elsefesmì yargilayan Febefenin Sefaleti, hatta bir felaketten bile niV¡. etmek miimkün! Diyalektik «açilanamaz», teknik metafor ke-

Page 30: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

tanh ve diyalektige ragmen, neticede rasyonalist olan ka- tegorilerle eie aldigimdan, bu kopuntoyu yönlendiren §e- yin ne oldugunu bir türlü açiklayamiyordum; bu §eyi de- rinlerde hissetmiç de olsam, düçünmek ve ifade etmekten acizdim. 18

/.УК Bu yüzden Marksizmin buijuva ideolojisinden kopu- çunu «kopuntu»ya, ve Marksizmin buijuva ideolojisiyle olan uzlasmazliSim bilim ve ideoloji arasmdaki uzla§- mazliga indirgedim.

Tabiatiyla bu hatali tavir sonuçsuz kalmadi. Sadece oir ya da birkaç cümleyle yetinseydim belki öyle olabilir- di. Ama ben ondan teorik bir argüman yapma ve onu, be- Jelini ödeyecegim ciddi bir akil yürütmeye sokmak safli- |m i (ya da mantikliligim) gösterdim.

Bilim (dogrular) ve ideoloji (yanliçlar) arasmdaki rasyonalist kar§itliginin bu «yanli§»mi etkisiz kalan her türlü sakmmaya ragmen teorisist egilimimi (yani rasyona- list-spekülatif) somutla^tiran ve özetleyen §u üç betide kuramsallaçtirdim:

sinlieivle «uvarlanamaz». Hegel bunu çok önce belinmi?ti. Bu noktada en azmdan Hegelei olmaliyiz. Bu noktada — ötekilerini di§ta birakmaz — Marx ve Lenin Hegelçidir. Diyalektigin a§ilan- masmdan ya da uyarlanmasmdan söz edilemez. Burada çok büyük felsefi hassasiyeti olan bir noktaya (iki basit sözcükle belirtilen)

, v>4- deginiyoruz. Felsefede «sinir cizeileri»mn kesiçtigi noktalar has- sjs noktalar haline gelir: kav§akta rastlaçma.

18- Bunu düçünmekten acizdim diyorum. Çünkü eger ciddi bir çah§ma yapmak isüyorsamz baçkalannm sirtina, için püf noktasi bulunmuf ve yoluna girmi? hissi ve kamsi yükleyen, genel ve be- nimsenmiç formüllerle yetinmeniz söz konusu olamaz. Bu noktada yamlmamak gerekir: problemler hiçbir zaman ortaya atilmasin diye, onlari elinin tersiyle iten ya da problemlerin bir söylevle çô- züldügünü düçünenler, iççi hareketine dahil bile olsalar рек fazla bir i§e yaramazlar. Bir gün gelecek baçkalan bizim ortaya koyma- ya teçebbüs ettigimiz sorunlar üzerinde düçünecek durumda ola- caklar. Böylelerini bizim denemelerimizden esinlenmi? burjuva, sosyal-demokrat ya da öteki türlerden Büyük Hoçnutsuzluk yazar- lan arasmda bulabilmemiz için рек az §ans var.

30

Page 31: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Geneide ideoloji ve bilim arasmdaki farklilik teo- risinin (spekiilatif) taslagi

2- «Pr.i ;k teorik» kategorisi (mevcut baglamda fel- sefi pratigi bilimsel pratige indirgedigi ôlçüde)

3- Bu teorisisti^egilimin yücelim noktasim temsil eden «pratik teorik» teorisi olarak felsefenin (spekülatif) tezi.

Рек tabii ki felsefeyle ilgili bu son tezin tarihsel ma- teryalizmin Marksist bilim anlayiçi iizerine yan etkileri de oldu. Marksist felsefe ve bilim arasmdaki aynmda (il- ke bakimmdan uygun) oynamgim rolden ötürii olmasa da bu iliçkiyi dü§ünü§ biçiminden ötürii (neticede felsefe de aym top kumaçtan kesilmi§ büim gibi teoriydi, üstelik büytik harfle: Teori). Bu da tarihsel materyalizmin Mark­sist bilimin modalitésinin tamtilmasim kötü etkiledi ve kötü sonuçlara sebebiyet verdi: özellikle de Kapital'i Okumadn.

19- Bu üç teze azicik yakla§im bile, sapmami belimigim teri- mi anlamak için yeterlidir : teorisizm. Bu durumda teorisizm, teo­rinin pratige öncelligi anlamma gelmektedir. Teori üzerinde tek ta- rafli ísrár etme ama daha da belirgin bir çekilde söylemek gerekirse : spekülatif-rasyonalizm. Bunun saf hali yalm bir çekilde açiklanabili^Dogru/yanliç karçitligmda düçünmek rasyonalizm- dir. Eide tutulah dogru/atilan yanliç karçitligmi Bilim ve Ideoloji- nin genel bir Teorisi içinde düçünmek bile spekülasyondu. Hiç kuçkusuz «smir»da akil yüriiterek çeyleri a$in zorluyor ve a§in ba- sitleçtiriyorum: zira çôzümlemelerimiz о normal seyrini takipten çok uzaku ve özellikle de*sonuna kadardi. Ama bu faaliyet [egi- lim] inkâr edilemez.

Sik sik ba$a geldigi gibi vasiflann [titre] sorunun diçmda belir- digi bir sôzcügiin belli bir çekline takildi kaldi : EpistemolojL Bizi bu sôzcügii рек sik kullanan Bachelard'a ve daha seyrek kullandi- Λι için рек bahsetmedigimiz Canguilhem'e gönderdi. Biz bu söz- cllgü yiprattik ve laçka ettik (özellikle de ben) ve onu nasil kontroi i-iJcbilecegimizi bilemedik. Bu konu üzerinde israrla duruyorum; Vünkü рек çok okuyucumuz kendilerine özgii felsefi temayüllerini bizim denemeleri-mizin teorisist egilimiyle pekiçtirerek ona bag- landilar.

31

Page 32: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Teprisist egilimimin dolayli alt-ürünü olan yapisalci- lik denilen minik köpek hiç $üphesiz bu firsattan yararla- narak bacaklanmizin arasmdan tüydü.

ΛЛ ____----------------------------------

Epistemoloji den ne anliyoruz? Tam olarak §unu : bilimsel pra- tigin biçim ve koçullannm ve çe?itli somut bilimlerdeki tarihinin

V teorisi. Ama bu tammlama iki farkh anlamda eie almabilir. Matér-ya/ùi.anlarmylà bizi mevcut bilgilerin teorik «iiretim bi^iminin ve süreci»nin özdeksel, toplumsal, siyasal, ideolojik ve felsefi ko§ul- lanni incelemeye yöneltir. Bu durumda uzmanlik alani tarihsel materyalizmin içine girer. Spekùlatif anlamiyla ise Epistemoloji bizi tam alesine bilimsel pratigin teorisini diger pratiklerden far- kiyla $ekillendirmeye ve geliçtirmeye dogra yöneltebilir : ama fel- sefeyle olan hangi fark «pratik- teorik teorisi»ni belirler? Felscfe Epistemoloji olduguna ve ondan ba$ka bir $ey olmadigina göre; о haide biz «diyalektik materyalizm»den bahsediyorduk. УоЦщп kesiçimiydi. Eger Epistemoloji felsefenin ta kendisiyse onlann spekiilatif birligi sadece teorisizmi bektirebilir.

Ama eger Epistemoloji (nesnesini belirleyen kendine özgü as- gari kavramlara ihtiyat kaydiyla) tarihsel Materyalizmle ilgiliyse onu da içine katmak ve ayrn zamanda da yamlsamasmi ve aldatici- ligim kabul etmek gerekir. Onu benimsememek (bizim çoktan beri belirttigimiz gibi) ve tüm Epistemolojinin idealizmini veya idea­list izlerini ele§tirmek gerekir.

32

Page 33: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

з

Yapisalcilik mi?

Belirtmek gerekir ki, yapi've ögelerld vb. рек о ka- dar olmasa da (çünkü bunlann hepsi Marx'ta mevcut) ör- negin yapisalcidan çok Spinozaci! olan «namevcut nede- nin etkililigi»yle; hem Klasik iktisadm, hem üretim iliçkilerinin, hem de fetiçizmin (bu olgu benimle ilgili de­gil: feti§izm teorisi her zaman bana ideolojik göründü) «yandgilar»mi açiklamak — ve Marksist gelenek içinde (liyalektik materyalist nedensellik de denilebüen bir §eyi, «Marx'in muazzam teorik bulgusu»nu yapisal nedensellik. (Krç. Spinoza) terimi altinda müjdelemek — için, oyun oynamak (Kokettieren) рек çekiciydi. Kritik sonuçlan da göz önüne alinmak §artiyla bu nosyonlar рек yabana ati- lamaz. Ömegin «namevcut neden»20?kategorisi. Ama

20- Üç anlamda:l)Siyasal. ömegin kimilerinin «Stalinizm», kimilerinin de ki§i-

lik putlaçmasi» di ye adlandirdigi nedene «el koyma»nm güçlügü. Sonuçlar ortadaydi : neden mevcut degildi;

T)Bilimsel. Bilimsel bir çôzümlemeyle nedene vardigimizi var- t.iysaik ve onu «Stalinist sapma» olarak adlandirsak da (nitelendir- me riski olsa da) bu «neden»in kendisi de tek ülkede sosyalizmin irrçasinin etkiledigi iççi hareketinin smif savaçimi diyalektigindeki bir halkadan baçka bir $ey degildir, ve bu da bizzat «son kertede» Uretici güçler ve üretim iliçkileri arasmdaki «çeliçki» tarafmdan

33

Page 34: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

1965 bahannda Rapitali Okuma'nm bazi sayfalannda kendimize hakim olamadik, ve yapisalci terminolojiyle yaptigimiz «flört» çizmeyi a§mi§ olmali ki, biikaçi istisna ele§tiimenlerimiz oradaki alayi ve parodiyi hissedemedi- ler. Çünkü yapisalci temalann ve onlann modasimn ano- nim yazarlanndan çok ba§ka bir Ki§ilik vardi kafaraizda! Yakinda kirn oldugunu görecegiz.

Halbuki denemelerimizde düçündürebilecek belli ba­zi belirtiler de bulunuyordu. Qmegin- yapisalciligin nasil olup da «son kertede belirlenim», «tabi kilma/tabi olma» [domination/subordination], «üstbelirlenim» gibi katego- rileri bu kadar kolaybkla yuttugunu ve hazmettigini hep kendi kendime sormu§umdur. Her neyse: bariz sudan se- beplerden, bizim «yapisalci» oldugumuza dair ferman çi- kartildi ve bütün ülkelerin ve partilerin büyük sosyal- demokrat ailesi, bizi tantanali bir §ekilde, «yapisalcilik» tabutunda topraga verdi ve Marksizm, yani kendi Mark- sizmleri adma gömdü. «Tarihin», «pratigin», «diyalekti-

belirlenen, kapitalizmin emperyalist açamasmin diinya çapmdaki srnif mücadelesi içindeki Uluslararasi tççi Harekeü tanhmin bir ugragidir.

Ama bu çelifkiye de «son kertede» neden olarak «el konula- maz». Onu ancak tarihsel varolufu olan srnif savaçimi biçimlerin- de yakalayabilir ve zaptedebiliriz. «Nedenin mevcut olmadigmi» söylemek tarihsel materyalizmde §u ani ama gelir «son kertede çe- liçki» tarih sahnesinde $ahsen hiçbir zaman mevcut degildir («belirlenim saati son kertede asla çalmaz») ve bir «mevcut çahis» olarak dogrudan ele alinamaz. Çeliçki «neden»dir ama diyalektik anlamda, sinif savaçimi sahnesinde «tayin edici halka»mn hangisi oldugunu belirleyen, onun iizerinde yakalanan neden;

* 3) Felsefi. Diyalektigin «namevcut» nedenin tezi oldugu dog- rudur ama bu terimin yapisalci biçiminden tamamen degiçik anla- çilmalidir. Diyalekük hiiküm süren nedeni namevcut kilar, çünkü 5ahsen bilardo topu gibi kavranmiç mekanist, pre-hegelci neden kategorisini siler, gölgeler ve «açar». Ve nedeni töz, özne, vb. ile ozdeçleçmiç olarak yakalayabiliriz. Diyalektik bambaçka bir «nedensellik» tezi sunarak, mekanist nedenselligi ortadan kaldinr.

34

Page 35: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

gin», «somutun», «yaçamin» ve tabii ki «insanm» ve

di. Cenaze merasimi olarak pek.güzel bir merasim oldu. Yalniz §u var ki: Seneler geçti ama tören hâlâ devam edi- yor.

Hiç de önemsiz olmayan ama çok basit bir sebepten ötürii bizi esas meseleden sapnrabilen bu hikayeleri (ge­ne de hangisi oldugunu bilmek gerekir) bir kenara biraki- yorum. О da §u ki, yöneltilen ele§tirilerin normal durutnu ters yüz ettigidir: bizi yapisalcilikla suçladilar ama teori- sizmi bir kôçeye attilar. Bir bakima bir §eyi gömüyorlar- di: Asil sapmayi, teorisizmi ama ikincil bir sapmanm (ve problematigin), yàpisalciligm altma. Ve bunun neden böyle oldugunu anliyoruz: Zaten Marksizme yabanci bir- kaç önemli ara§tirmacmm, (Saussure ve okulu) «yapisal- ci» bazi olumlu düçünceleriyle (anti-psikolojizm, anti- historizm), formüle edilizi bakimmdan «kesi§en» teorik anti-hümanizm Marksist tezi, pnlann hümanist ideolojile- rine aykin dü§mü§tü. Oysa bazi sirnr çizgileri bu §ekilde kesi§ebilir ve çakiçabilir; felsefi mücadele içinde baçkala- п tarafindan (karçit düçünceden de olabüir) i§gal edilmiç bir dayanak noktasi, savunulan konumlara entegre edil- mek üzere yeniden ele almabilir (bambaçka bir tertip içi- ne konuldugunda anlami tamamen degiçebilir); hiçkimse- nin daha ônceden garanti altma alamayacagi bu tür bir цігі§іт bir takim riskier içerir ki, bunlar Mângin Kapi- ta tin I. bölümünde Hegèi ve terminolojisiyle yapagi flör- tü kabul etti|inde i§aret ettikleri de olabilir — hümanizm ve yapisalciligin sahte-uzla§mazli|ma kapilmi§ ve uyar- l.tdiklan karçitlik içinde donup kalmiç elettirmenlerimiz bunu ne gördüler ne tanidilar. I§te bunun için herçeyi yer- li yerine koymak gerekiyor. Zamanla, maruz kaldigim i-lc§ürilerden edindigim deneyim (savsaklamadan dikkate aldim: bazisi çok yerindeydi) ve müteakip dü§ünceyle, l%7 tarihli kisa ama özlü ôzeleçtirimin terimlerini alti

35

ХХГЛ

Page 36: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

sene sonra da korayabilecegim ve ilk denemelerimdeki (Marx için, Kapital'і Okuma) asil teorisist sapmayi (=rasyonalist-spekülatif) ve onun Kapital'i Okuma!daki dolayli alt-ürünü yapisalci terminolojiyle olan gizli « flört»ü belirleyebilecegim inancmdayim.

Ama yapisalcilik da bu i§in içinde olduguna göre, onun hakkinda da bir kaç söz söylemek istiyorum.

Bu Fransiz spesiyalitesi, bir «filozoflar felsefesi» de- gildir: hiçbir filozof kalkip da ona ne ismini vermi§tir ne de damgasmi vurmuçtur, ve yine hiçbir filozof bu karar- siz ve dagmik temalan ele alip da, onlara sistematik bir dü§üncenin bütünlügünii kazandirmaya kalkiçmamiçtir. Bu bir raslann degildir. Bilginlerin kendi pratikleri içinde (dilbilimde Saussure'den bu yana, etnolojide Boas ve Lévi-Strauss’tan bu yana, psikanalizde vb.) kar$ila$tiklan teorik problemlerden dogan yapisalcilik, bir «filozoflar. felsefesi» olmayip, bir «felsefe» veya «bilginlerin felsefi bir ideolojisidir». Smirlan çok kötti belirlenmiç, temalan dagmik ve kararsiz da olsa, bu onun rasyonalist, mekanist ama herçeyden ônemlisi formalist genel egilimini îrala- mamiza engel teçkil etmez. En nihayet (bu Lévi-Strauss ve dilbilimcilerin veya felseife yapan öteki manükçilann bazi metinlerinde göriilebilir) yapisalcilik (bazi yapisalci- lar demek daha dogru olur) kimi ôgelerin kombinatuvari sonucu i§i$inda gerçegi ortaya çikarma idealine dogru yônelir. Рек tabii ki yapisalcilik mevcut disiplinlerden ôdünç aldigi bir takim kavramlan manipüle etse de «onu» yapi kavrammi ilk kullanan olmakla suçlamak рек yaki- §ik almaz.

Burada ônemli olan vapisalciligm tamamlanmamis bir felsefe: nihai-egilimini ancak belli bazi koçullarda gerçekleçtiren dagmik temalann bir beraberligi oldugunu akildan çikarmamakür. Yapisalciliktan «anladigimiza» gore (öm. anti-psikolojizm), kesiçtigimiz sirada ondan odünç aldigimizi — ki o da bunlan odünç almi§ü — san-

36

Page 37: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

digimiz kavramlar olduguna göre, esinlendigi о ôlçüsüz mantiga girdigimize göre, biz yapisalci degiliz ya da az çok öyleyiz veyahut gerçekten öyleyiz. Oysa hiç kimse kalkip da, bizim kimi ögelerin kombinatuvanyla gerçegi ortaya çikarmak gibi bir §ey sayiklayan bu formalist ide- alizme hiçbir zaman boyun egdigimizi ileri süremez. Marx, üretim biçiminin yapismdaki ögelenri «kombine- zon»undan söz eder. Ama bu kombinezon (Verbindung) formel bir «kombinatuvar» degildir: bunu özellikle belirt- tik. Mahsus, bile bile. Gerçekten de en önemli simr çizgi- si tam bu noktadan geçer.

Ömegin farkli «olasi» üretim biçimlerini ögelerin farkli olasi kombinezonunun formel oyunuyla indirge- mek (yani öngönmek) söz konusu olamaz ve özellikle de komünist üretim biçimini bu çekilde ônsel... olarak kur- mak mümkün degildir. Marx, yer, içlev ve Träger («ta§iyicilar») kavramlanm ilüjkilenn destegi olarak hep kullamn ama gerçek insanlan desteklerin saf içlevlerine indirgemek somut gerçekleri kofla$ürmak için degil — mekanizmalan kendi kavrami içinde yakalayarak ani avi­lir kilma ve onlardan yola çikarak (çünkü mümkün olan tek yol budur) soyutlamanm ancak bu dolambaci ile ele geçen somut gerçekleri anlaçihr kilmak içindir. Ama Marx, yapi, ôgeler, yer, içlev, Träger, iliçkilerle belirle- nim, biçimler, dônüçmüç biçimler, yer degiçürme, vb. gi­bi kavramlan kullamyor diye yapisalci olmaz, çünkü о bir formalist degildir. ikinci sinir çizgisi de buradan geçi- yor.

Gerçekten de, Marx'm kavramlan çok hassas sinirla- n içinde к aim 15 ve bu smirlar içinde kullamlmiçtir ve yi- ne bu kavramlar onlann geçerlilik sinirlarmi belirleyen: süreç, çeliçki, egüim, simr, tabi kilma, tabi olma [domi­nation/subordination] vb. gibi diger kavramlara tabidir. Üçüncü simr çizgisi de buradan geçiyor.

Çünkü siirecin yapidan öncelligiyle Maiksizmin ya-

37

Page 38: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

pisalcihktan aynldiguu kimileri söylemi§ olabilir veya bir giingelecek söyleyeceklerdir. Formel olarak yanli§ degil- dir: ama bu ayni zamanda Hegel'in de dogrusudur! Eger sorunun kalbine ula^mak istiyorsak çok daha uzaklara gitmemiz gerekiyor. Çünkü bir süreç formalizmi de (ki buijuva iktisatçilan bize hergün karikatürünü sunuyor) dü§ünülebilir, yani süreç.. yapisalctligi! Marksist teoride belirleyici olan bu kavramin tuhaf statüsü sorununun egi- lim kavrami oldugunu ortaya koyacak noktaya gelinmeli- dir aslinda (egilimsel yasa, bir sürecin egilimsel yasasi vb.) Gerçekten de egilim kavrammda sadece süreçteki iç çeli§ki degil (Maiksizm bir yapisalcilik degildir, sadece sürecin yapidan öncelligini olumladigi için degil, çeli§ki- nin süreçten öncelligini de olumladigi için: buna ragmen bu da yeterli degil) ayni zamanda siyasi ve felsefi açidan çok önemli birçey daha, Marksist büimi devrimci bir bi­lim yapan eçitsiz statü de ortaya çikiyor. Sadece devrim- cilerin devrim için kuDanacaklan bir bilim degil, ayni za­manda benimseyecekleri bir bilimdin çünkü kavramlan- nm teorik tertibi içinde devrimci simfin teorik konumlari iizerine bir bilimdir.

Рек tabii ki bu son meseleyi 1965'de.pek net göre- medik. Yani Marx'in felsefesinde ve Kapital'in kavramsal tertibinde simf mücadelesinin oynadigi rolün istisnai bo- yutunu kavrayamadik. Bu kesin: Marksist bilimin «digerleri gibi bir bilim» olmadigindan kuçkulamp da, bu farkin nerede oldugunu söyleyemememizden dolayi, neü- cede onu «digerieri gibi bir bilim» olarak — böylece teori- sizmin tehlikelerine düçerek— ele aldik. Ama yapisalci degildik.

38

Page 39: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

4

Spinoza Üzerine

Eger yapisalci degil idiysek, neden olmadigimizi ■jimdi pekâlâ açiklayabiliriz: öyle olmadigimiz halde, ne­den öyle göründük, hakkinda kitaplar yazdigimiz bu an- laçilmaz tuhafhk neden. Daha a§m ve daha tehlikeli bir ihtirastan suçluyduk: Spinozaciydik. Etik ve Tractatus I'heologico-Politicus'un yazanna onun müsaade ettigi .ima hiç bir zaman söz etmeye yana§madigi tezler atfe- derken, yaptigimiz elbette ki Brunschvicg'inkine benze- miyordu! Ama her ne kadar Spinozacilik tarihin en bü- yük sapkinlik [hérésie] derslerinden biriyse de, sapkin [hérétique] bir spinozaci olmak hemen hemen Spinozaci- ligin bir parçasi olmakür! Bunun benzeri ender istisnalar- da inançlan ve aliçkanliklan kanlanna i§lemiç sevgili i-le§tirmenlerimiz her nasilsa bunu akil bile edemediler. Kolaylik onlan mahvetti: ne kadar da kolaydi кого halin- dc yapisalcilik var diye yaygara etmek! Yapisalcilik aitik herkese a§ina oldugundan hiç bir kitapta bulunmaz oldu, licrkes onun hakkmda bir fikir yürütebilir. Ama, ya Spi- im/.a, onu okumak ya§adigmi bilmek gerekin bugvin hâlâ y.i^yor. Onu tammak içinse en azmdan birazcik anlamak Kcrckiyor.

39

Page 40: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Öyleyse §u meseleyi birkaç sözcükle açiklayalim. Çünkü uzun lafm kisasi yapisalciligi teorisizme bagla- mak, en azmdan bu birle§medeki bir §eyi her zaman için «muallakta» birakacagindan, рек fazia bir tatmin ve açik- lik getirmiyor. yapisalciligin esasiformalizm, sanki bir te- sadüf! Buna karçilik yapisalcilik ve Spinozacüigi birle§- tirmek söz konusu teorisist sapmadaki bazi noktalan aydinlatabilirve bazi smirian belirginleçtirebilir.

Ama о vakit de i§te bu büyük itiraz: sadece Marksist olmak varken Spinoza'yla iliçkili olmak niye? Bu dolan- ma neden? Böyle bir §ey zorunlu muydu ve ne tür bir be­del kar§iligindaydi? Olay §u: 1960-65 yillan arasinda biz bu dolanmayi yaptik ve bedelini çok agir ödedik. Ama sorun bu degil. Sorun: bu sorunu ne iyi belirtebilir? (Fel- sefede) sadece Marksist olmayi ne iyi belirtebilir? Tarn tamina da benim yapmi§ oldugum, felsefede sadece Marksist olmanrn kolay olmadigimn somut sinamasim yapmi§ oldum (yalmzca ben degildim ama benim о sira- lar ileri sürdügüm sebepler bugün hâlâ azçok güncelligini koruyorlar). Yillar boyu muammali bir sürü yazi ve onla- rm iç karartici yorumlanna takilip kaldiktan sonra, biraz daha geriden dolanmak gerekti.

Bunda büyütecek bir §ey yok; hem üstelik kendi dü- çünsel geçmiçimizde olanlara baçvurmuyoruz: biz hepi- miz kendimizin seçmedigi verili bir noktadan yola çiki- yoruz; bu noktayi tanimak ve bilmek içinse ne yapip edip о noktadan aynlmiç olmak gerekiyor. Felsefi çaliçmamn ta kendisi bu i§in içinde: çünkü bizzat keridisi geri dönüp dolanmayi gerektiriyor. Zaten Marx da bitip tükenmeyen ara§ürmasi boyunca, Hegel’den kurtulmak ve kendini kavramak için ona yeniden dönmekten; ondan aynlmak ve kendini tammlamak için onu yeniden bulmaktan ba§ka ne yapti ki? Zannediyormusimuz ki, bu sadece §ahsi bir mesele, hayranlik, eleme ve bir gençlik tutkusunun nük- setmesiydi? Marx'ta bircyden öte bir §ey rol oynadi: fark-

40

Page 41: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

liligiyla kendini tanimlamak ve kavramak için diger fel- sefelerden dolanmanm her felsefe için zorunlulugu:èû- liinme. Gerçekte (ve savlan ne olursa olsun) hiçbir felse-

" fe mevcudiyetinin basit mutlakligiyla ortaya koymaz kendisini — (hiçbir zaman böyle bir savda bulunmayan) Marksist felsefeyse hepsinden de az. Kendi konumlanm i§gaï edebilmesi için yakinligi ya da kar§itligi araciligiyla ona ne oldugunu gosterebilen, algilatabilen ve kavratabi- len ôteki felsefelerle olan aynmi üzerinde «çaliçarak» va- rolabilir ancak. Aynm tanimlamasindaki çabalanm des- tekleyen «ögeler»i «döküntüler»den ve bir içe yaramayan «karmaça yigini»ndan ауігтауа çaliçan Leninin Hegel? önünde yaptigi gibi. Biz sadece bu zorunlu pratik21 için­de biraz daha berrak görmeye ba§liyoruz. Her felsefe için ve bizzat Marksist felsefe için de vazgeçilmez olan bu prosedür nasil yadsmir. Birçok defalar belirttigimiz gibi Marx sadece Hegel'den dolanmakla yeünmiyor, açik ifa- desinden de anlaçilacagi üzere, bazi kategorilerin de zor- lamasiyla, рек çok defa Aristo'ya «Biçimlerin o büyük dü§ünürü»ne de ba§vuruyor. Ve bu vazgeçilmez dolan- malar için onlann da teorik bir bedel odememiç oldugunu к іт inkâr edebilir? Az çok tahmin etmi| de olsak, henüz tam olarak tespit edemedigimiz bu miktan ancak bu do- lambaçlar iizerine çahçarak saptayabiliriz.

Bütün oranlan koruduk (hiç çüphesiz) ve Spinoza'ya cüretimizde ya da ihtiyatsizhgimizda (nasil isterseniz) bu çekilde yer verdik. Öznel tarihimizde ve mevcut teorik ve ideolojik konjonktürde bu dolambaç kendisini bir zorun- luluk olarak day am.

Neden mi?Eger bir neden, tek bir neden göstermek gerekirse,

içte size nedenlerin §ahi: Marxin felsefesini biraz daha

21- Kr§. D. LECOURT: Une crise et son enjeu. Maspero ya- yinlan. 1973.

41

Page 42: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

iyi anlayabilmek için Spinoza'dan dolandik. Belginleçti- relim: Marx'm felsefesi Hegel'den yaptigi zorunlu dolam- baci konusunda, bizi (іщііптеуе mecbur edince, Marx’m Hegel’den yaptigi dolambaci biraz daha iyi görebilmek için biz de Spinoza'dan dolandik. Bir dolambaç: ama do- Iambaç hakkmda. Kazandiracagi §u olaganüstü çeyle be- raber: Mutlak idealizmin Büyük Manügmdaki «en spekü- latif» bölümleiden ödünc almmis bir diyalekügin, nerelerde ve hangi ko§ullarda materyalist ve eleçtirel ola- bilecegini birazcik daha iyi агЦатак («ters çevrilme» ve «aldatmacadan kurtarma»nm ko§ullanni da anlamak kay- diyla). Qysa idealizmin ve materyalizmin yapmi§ oldugu bu §a§irtici ve muammali de|i§-toku§ [chassé-croisé], iki yüzyü kadar önce hayret edilecek koçullarda ve çok degi- 51k biçimlerde (özellikle Hegel kendini orada tammiçti) bir kez daha vuku bulmu§tu: Spinoza'mn «tín ya da dün- yayla degil de Tannyla» baçlayan, idealizm ve «dogma- tizm»in her çeçidinden ve görüntüsünden hiçbir zaman siynlamayan, devrinin korkutucu bu felsefesi, hangi du- rumda materyalist ve ele§tirel olabilirdi? .Hegel'in Spino­za tarafindan yapilan önceki tekrannda, bir felsefenin bi- çimine kar§m açiklamalanndan ve sessizliginden: veya tam tersi, kendi biçimi bakimindan, yani tezlerinin teorik tertibi bakimmdan, sözün )asasi konumlan bakimmdan materyalizme hizmete yönelik etkileri hangi ko§ullarda üretebildigini ara§tirdik ve ayirt edebilecegimize inandik. Oradan felsefenin, yani bir felsefe ve materyalizmin ne oldugu konusunda i§ik bekliyoruz. Oradan da daha ba§ka i§iklar.

Tiegerden ve Büyük Mantik'tan söz ediyordum. Hakli olarak. Hegel Manükla ba§lar «dünyanm yaradili- çindan önce Tann». Ama Mantik Doga’da yabancila§tigi gibi Doga Tin'de yabancila§ir. Tin Manük'ta tamamlamr, bu kendi içinde sonsuza dönen bir dairedir. Mantxgin ba§- langiç sözleri bunu söyler Varlik hiçliktir. Konulan ba§-

42

Page 43: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

langiç hiçlendi: baçlangiç yoktur, о halde Men§e de yok- tur. Spinoza, о ise Tann ile ballar ama tek sonsuz gücü- nün evrenselligi içinde onu Vaiìik (Özne) olarak hiçle- mek için (deus = Natura). Bu yolla Spinoza da Hegel gibi Mençe, Açkmlik, Öte-dünya tezini — Özün mutlak içsel- liginde gizliydi — bir kenara atar. Ama bu farkla (çünkü Spinozaci olumsuzlama Hegelei olumsuzlama degildir) hegelci Varligin boçlugunda olumsuzlamanm o- lumsuzlamasi araciligiyla bir Telos (Telos = Erek) diya- lektigi tasarlanir, tarih içinde Ereklerine ulaçan bir Telos diyalektigi : öznel, nesnel ve mutlak Tin’e; anla§ilabilir- likte mutlak mevcudiyet. О halde «Tannyla baçlamiç ol- mak» ( bos Varlikla deffil) Spinoza'vi her zaman Erekten korur Erek ona içkinlikte «yolunu açsa» bile, vine de bir açkinlik tezi ve figüriidür. Spinoza'dan dolanmak He- gel'de kusur olusturan radikal bir özelligi fariciyla bize gösterdi. Olumsuzlamanm olumsuzlanmasmda, Aufhe­bung 'ta (=a§ilanx muhafaza eden açma) Eregi bulgulama- miza olanak tamyordu: Hegelei diyalektigin çok özel yut- turmaca biçimi ve y eri.

Spinoza'mn her tür Erek kullammmi kendine yasak- ladigim, zorunlu yani iyi temellenmiç yanilsamasmin ku- ramirn yaptigmi eklemeye gerek var mi? Nitekim Etigin I. kitabmin ekinde ve Trac tatus Theologico-Politicus da hiç çüphesiz ilk ideoloji kurami olan §eyi buluyoruz, §u üç karakteriyle hiç düçünülmemi^ t/iVn^rae/ «gerçekligi» 2І iç tamevirmesi [inversion inteme] 3?«merkez»i : özne- nin yanilsamasi. Soyut ideoloji kurami desek! Çok iste- rim: ama Marx'tan öncesini daha iyi bulgulayin, o, bu so- run üzerinde fazla durmadi, Alman ideolojisi hariç, orada da çok fazla. Ve özellikle de: bir teoridir deyip geç- memek lazim, madem ki bir tezler tertibati, o halde nasil rol aldigim yani red ettigi ve izin v.erdigi §eyi görmek ge- rekir. Spinoza'mn «teori »si ideoloji konusundaki her ya- mlsamayi ve o zamamn bir numarali ideolojisini, dini,

43

Page 44: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

imgesel olarak tanunlayarak reddetti. Ama ayni zamanda ideolojiyi basit bir yanli§ ya da yalin bir bilgisizlik say- mayi da reddetti, çünkü yeryüzündeki insanlann iliçkisi konusunda bedensel duramlanyla ifade edilen о imgesel- lik tezini kurdu. Bu imgesellik materyalizmi Birinci Cins Bilgi* anlayiçma yol açu: bir «bilgi»den çok ba§ka bir §ey, insanlann özdeksel dünyasi, yaçadiklari dünya, so- mut ve tarihsel varolu§landir. Suistimal mi? Bir bakima belki öyle ama Spinoza böyle de okunabilir. Gerçekten de onun kategorileri ibrärii halki, peygamberleri, dini ve siyaseti tarihinde bu §ekilde korkusuzca görev üstlendiler ve buradan da MachiaveMen sonra bir tarih teorisi ortaya atan ilk yapittaki siyasetin dinden öncelligi çekillendi.

Ami bu imgesellik teorisi daha da ötelere gidiyordu.^ Spinoza imgesel yamlsamamn merkezi kategorisini Öz-

ne'de radikal bir çekilde eletti rerekXIVcü yüzyildan beri öznenin türel ideolojisinin temelini olu^turan buijuva fel- sefesini kalbinden yaraladi. Onun azimli anti-dekartçiligi bu noktada рек sik rol aliyor ve ünlü «ele§tiri» gelenegi orada da yandmiyordu. Spinoza bir kere daha bu noktada da Hegel'den önce geliyor ama daha uzaga gidiyordu. Çünkü öznellik tezlerinin tümünü ele§tiren Hegel en az onun kadar Özne'ye yer verdi, sadece «Tözün olu§- Özne»sinde degil (Spinoza'yi Tözde takilip kalma «kusuru»ndan dolayi «eleçtirir») ayni zamanda olumsuz- lamanin olumsuzlamasi araciligiyla ideanin çerçevesini ve mukadderatim gerçekleyen Öznesiz Telos sürecinin içselligmdt de. Bu yolla Spinoza bize Hegelei diyalektigi yamltan Özne ve Erek arasmdaki gizli ittifaki bulgulat- mi§ oldu.

Spinoza'da bir bilgi dereceleri teorisi bulunmaktadir. Çok basit bir çekilde açiklamak gerekirse, yaklaçik olarak : birinci eins [düzey] bilgi duyularla edinilen, ikinci cins bilgi akilla edinilen, üçüncü cins bilgi sezgiyle edinilen bilgiye karçilik gelmektedir (çev.)

44

Page 45: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Bu yolda devam edilebilir. Ben sadece son bir konu- ya daha deginmekle yetinecegim: su meshur «verum in­dex sui et falsi». Bunun bize geriye döngülü bir «kopun- tu» anlayiçma miisaade eder gibi göriindügünü belirtmiç- tim ama sadece bu ani ami yoktu. Spinoza «dogru hem kendini, hem de yanliçi belirtir»i olumlamak suretiyle «dogruluk ¡criteri» sorunsalini da saf diçi ediyordu. Eger elimizde bulundurdugumuz herhangi bir «kriter»le dog- rulugu yargilayabilecegimfei savlarsak, bu kriterin de kri- teri sorusu karçimiza çikar, çünkü hem dogru hem de sonsuzda olmasi gerekir. ister di§ (Aristotelesçi gelenek- teki Tin ve §ey upuygunlugu) ister iç (Dekartçi besbelli- lik) kriter olsun, her iki durumda da kriter iskartaliktir: çünkü Dogrunun geçerliligini göstermesi ve garanti et- mesi gereken bir Yargiçtan ya da Yargilama biçiminden baçka bir §ey degildir. Ve yine ayni çekilde, Spinoza Dogruluk istemini de saf di§i eden iyi bir nominalist ola­rak (öyleyse nominalizm materyalizm için geçici bir a§a- ma olabilirdi, Marx onu tamdi) Spinoza yalmzca «dogru»dan bahseder. Gerçekten de Dogruluk ve Yargi- lama Kriteri her zaman atbaçi gider, çünkü dogrunun Dogrulugunu göstermek kriterde içlev olarak vardir. Bir bilgi teorisinin kertelerini (idealist) saf di§i edince, Spi­noza «dogru»nun «kendisini de belintigini» salik verdi, mevcut olarak degil de, Üriin olarak; kendi üretiminde ortaya çiktigi için «ünin» teriminin çift anlamiyla (onu «bulgulayan» bir süreç çaliçmasinm neticesi). Oysa bu konumun Marksist felsefenin en önemli tezi «pratik krite­ri »yle de benzeriigi yok degildi: çünkü bu Marksist «kriter» pratige diçsal degil, içseldir; ve pratik bir süreç oldugundan (Lenin bunu israrla belirtir: pratik mutlak bir «kriter» degildir : sadece süreci ispatlayicidir) kriter bir Yargilama degildir, bilgilerin dogrulugu onlann üretim sürecinin içinde ortaya çikar.

Yine burada da Spinoza farki araciligiyla bize He-

45

Page 46: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

gel'in kusurunu gösterdi. Hegel dogruyu, sürecine içsel olarak düçünerek, her türlü dogruluk kriterini men ediyor ama Dogrulugun faziletini kendi sürecine içsel Telos ola­rak yeniden kumyordu; çünkü orada her ugrak kendisin- den önce gelen ugragm «dogrulugu»ndan ba§ka bir §ey degildi. Hüküm süren pragmatizme ve her tür (idealist) Yargilamaya kar§i, Leniri’in sözünü («Marx'm ögretisi çok güçlüdür çünkü dogrudur») kiçkirüci bir formülle ele alip da bilgiyi «üretim» olarak tanimladigimda ve bilim- seüigin biçimlerinin «pratik-teorik»e içselligini olumla- digimda, sirtimi Spinoza'ya dayami§tim: cevap yetiçtir- mek için degil, hüküm süren idealizmden aynlmak ve Spinoza'dan dolanarak materyalizme yol açmak için, ve eger materyalizm riski göze alirsa, bu yolda laftan baçka çeyler de bulabilir.

Anlaçilacaktir ki, bu nedenlerin arkasinda onlan des- tekleyen ba§ka tezler de bulduk Spinoza'da, ve hatta а§ш- ya kaçarak onlara da oyunumuzda yer verdik.

Spinoza Hegelci diyalektigin «aldatmaca»smi olu§- turan Ózne/Erek ikilisini gormemize yardimci oldu: ama Marksist diyalektìk materyalizmi kurmak için basit bir çi- kartma y_e ters çevirmeyle Hegelci diyalektikten aynlmak yeterli mi? bundan emin olamayiz: çünkü yeni diyalektìk bu ayak baglanndan kurtulsa bile, ona materyalizm dam- gasim vuran ve Hegel tarafindan bilinmeyen yeni biçim- lerle donaülmamiçsa yeniden idealizmin boçluguna döne-Шг.

Oysa Marx Felsefenin Sefaleti'nde, Ekonomi Politi- gin Ele§tirisine Katkida, ve Kapital'dt tam olarak bize ne anlatiyordu. Materyalist diyalektigin düzgün çali§masimn bir Торік * düzenegine bagimli oldugunu. Ünlü yapilan- ma metaforuna aniçtirmada bulunuyorum; çünkü burada

* ön/arka, üst/alt, sag/sol bagintilariyla yer (topos=yer;) belli ede- rek soyutlamaya deggin ya da bununla ilgili diizen. (çev.).

46

Page 47: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Marx, toplumsal bir olu§umun gerçekligini kafasmda to- parlamak için bir altyapi (iktisadi «yapi» ve «temei») ve onun üzerine de bir üstyapi yerle§tiriyor. Bu düzenleme- nin ortaya koymu§ oldugu teorik problemlere am§tirma yapiyorum: «iktisat (altyapi) tarafindan son kertede (iist- yapmm) belirlenim»i, «üstyapinin*(ögelerinin) göreli oto- nomisi» , «dönü§te altyapiya eylem»leri, belirlenim ve ta­b i kilma [domination] arasmdaki birlik ve farklilik vb. Ve en nihayet altyapiya içsel belirleyici bir probleme, üretim ili§kileri altinda üretici güçlerin ve iiretim iliçkile- rinin birligine, yani bir taraftan ili§kilerle belirlenim problemine (bu problemin izi Marx'ta araliksiz devam eder: Kr§. yapi/ôge,yer, i§lev, destek, vb. kavramlan), ôte taraftanda tabi kilma [domination] problemine amçtirma yapiyorum.

Ôyleyse Marx'in kaleminden veya dikkatinden kaç- mi§ birkaç formül degil, materyalizm için onemli bir ko- num ifade eden bir gereksinim söz konusu, ve iizerinde ciddiyetle durulmasi gerekiyor. Zira hiçbir yerde Hegel’in Торік figiirü içinde düçündügünü gormüyoruz. Bu demek degildir ki, Hegel topik aynmi ônermiyor: çünkü sadece bu omegi eide tutmak için, soyut hukuktan, öznel hukuk- tan (ahlakiyat) ve nesnel hukuktan (aile, sivil toplum, devlet) epeyce söz eder, ve önlardan küreier olarak bir о kadar daha söz eder. Ama Hegel kürelerden hiçbir zaman söz etmez, ettimi de «kürelerin küreleri» der, keza daire- lerden de «dairelerin daireleri». Topik aynmmi yanlizea onlan askiya almak, karalamak ve a§mak (Aufhebung) için ône sürer, çünkü «dogruluklan» herbiri için kendisi- nin diçinda ve ötesindedir. Bu idealist yadsimamn netice- sini biliyoruz: en ba^ta soyut hukuk gelir! ahlakiyat hu- kukun «dogrulugu»dur! Aile, sivil toplum ve Devlet, ahlakiyatin «dogrulugu»dur! ve bu son kürenin içinde (Sittlichkeit) sivil toplum (Marx'm altyapisi diyelim) aile- nin «dogrulugu»dur! ve Devlet, sivil toplumun «dogrulu-

47

Page 48: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

gu»dur! Außiebung’un igleri tikinnda: her Topik'in aufhe- bung’u. Ama daha da beteri van «küreler» bu yadsimaya mümkün olan en yüksek çansi tamyan bir düzen içine de yerleçtirilmiçtir. Huk.uk Felsefesinin bütün küreleri huku- kun figürierinden baçka birçey degildir, Özgürlügün varo- lu§u. Ve Hegel bunun «tamtlamasini» yapmak için iktisa- di soyut hukuk ve ahlakiyattan sonra aile ve Devlet arasma siki§tmr. ì§te olumsuzlamanm olumsuzlanmasi saçmaligina terk edilen diyalektigin ba§ma geleceklerden endiçe duymamiza yol açan §ey: Varlik = Hiçlikten «yola çikan» ve içinde rol aldi gì, y ani diyalektigi oldugu tüm fi- gürleri, olumsuzlamanm olumsuzlanmasi araciligiyla biz- zat kendisi üreten bir diyalektik, ba§ka bir deyi§le varolo- §unun kendi öz «küreler»ini üreten bir diyalektik, kabaca söylemek gerekirse de kendi özdegini üreten bir diyalek­tik. Kapitali üreten (kapitalistin) emegidir §eklindeki bur­juva ideolojisinin temei tezini kelimesi kelimesine ba§ka bir dille ifade eden bir tez.

Marksist Topik'in materyalist özelligi §imdi anlaçili- yor. Yapilanma metaforunun bir metafor oluçu önemli degü: felsefede sadece metaforlarla dü§ünülür.Ama bu metaforun altinda metaforik hiç bir yam bulunmayan teo­rik problemlerle karçilaçiyoruz. Marx Topik'i araciligiyla gerçek ve seçik küreleri yerli yerine koyar, bin digerine Aufhebungen uzlaçtirmasiyla bagli olmayan küreler: «açagida» iktisadi altyapi, «yukanda» farkli belirlenimle- riyle üstyapi. Altüst olmuç Hegelci düzen: Devlet hep yu­kanda ama hukuk artik ne en önde ne de her yerde; ve bundan böyle iktisat da aile ve «dogrulugu» Devlet ara­smda sikiçmiyor. Altyapmm yeri çok geni? bir gerçekligi belirtiyor: son kertede iktisat tarafindan belirlenim. Bu yüzden altyapi ve üstyapi arasmdaki iliçkinin Hegelci «.... nin dogrulugu» iliçkisiyle artik hiç bir alakasi yoktur. Devlet her zaman «yukanda» ama iktisadm «dogrulugu»

48

Page 49: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

olarak degil: bir «dogruluk» ili§kisinin tarn aksine Devlet sömürii iizerine kurulmu§ ideoloji ve zor kullaramiyla ga- rantilenmi? bir aldatmaca iliçkisini icra eder.

Sonuç çok açik: Marksist topik'in konumu diyalekti- ge kendi öz maddesini üretmek gibi idealist bir saçmali- gtyasaklar. ve bilakis ondan etkililiginin özdeksel ko§ul- lanmn cebren taninmasim ister. Bu koçullar yerlerin («küre» lerin) tanimina simrlanna ve bir toplumsal olu§u- mun «toplam»indaki belirlenim biçimlerine baglidir. Bu gerçeklikleri kavramak için materyalist diyalektik sadece Hegelei diyalektikten arta kalan biçimlerle yetinemez. Ona Hegelei diyalçktikte bulunmayan ba§ka biçimler de gereklidir. i§te bu noktada Spinoza'mn (bazen çok yakm bazen çok uzak) tamkligi bize rehberlik etti: onun «üstün mertebe»de olmayan (yani a§kin olmayan) geçi§siz (De- kartvari) ve ayni zamanda ifadesiz (Leibnizvari) bir ne- denselligi kavrama çabalanndan yarariandik. Bütünün parçalan üzerindeki etkililigini ve Bütün içindeki parça- lann eylemini açiklayan bir nedensellik — parçalann et- kin ili$kilerinden baçka bir §ey olmayan ve kapanmayan bir bütün. Spinoza ilk ve hemen hemen tek tarnk olmasi- na ragmen bize çok uzaklardan yardim etti.

Eibette ki bir Marksist hiç bir bedel ödemeksizin Spinoza'dan dolanamaz. Çünkü bu macera çok tehlikeli- dir ve ne yaparsak yapalim Hegel'in Marx'a verdigi $ey her zaman Spinoza'da eksik olacaktin çeli§ki. Sadece bir tek ömek vereeegim; bu «ideoloji teorisi» ve imgesellik özdekselligi (içinde) yaçiyan insanlann tarihi ve somut dünyalan olarak «Birinci Cins Bilgi»nin bu yorumu beni dosdogiu (vasiflanni Alman ideolojisinde buldugumuz) bir anlayi§a yöneltti: özdeksellik/imgesellikAamevirme [inversion]/özne. Ama ideolojiyi tarihsel varoluçun ev- rensel ögesi olarak görüyon ve bu yüzden daha öteye gi- demiyordum. Böylece ideoloji bölgelerinin faridiligmi ve

49

Page 50: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

onlan kesen, bölen, tekrardan gruplaçtiran ve zitla§tiran uzlaçmaz sinif egilimlerini ihm al ettìm. «Çeli§ki» yoklu- gu yapacagmi yapiyordu: ideolojide sirnf sava§imi söz konusu olmuyordu. Bu ideoloji «teorisi»nin gediginden teorisizm içeri girebilirdi: bilim/ideoloji. Devami da ha- keza.

Ama herçeye ragmen samyorum hesap bo§a çikma- di. Marx'in Hegel'den yaptigi dolambaci anlamak istiyor- duk. Spinoza'dan dolandik: materyalizme argüman ara- maya. Birkaç tane bulduk. Рек fazia akla gelmemiç degilse de, beklenmedik bu dolambaçla biikaç soru orta­ya atamadik veya öneremedikse de en azmdan Kapitalen kapali sayfalan arasmda ebedi besbelliligin dingin uyku- sunda uyuklamayi sürdüren biikaç soruyu «uyandirmayi» (çali dibi tarlar gibi) baçardik. Baçkalan onlann geçicili- gini gösterene veyahut onlara daha uygun bir cevap vere- ne degin iddiaya girerim ki biz yine yapisala olarak suç- lanmaya devam edecegiz...

50

Page 51: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

s

Felsefede Egilimler

Biraz yukanda teorisist yanlupzn söz ettìm. Çimdi de teorisist ¿¿{fänden bahsedeyim. Bu ilk terhni hiçbir §ey- den kaçip kurtulmak ya da sakinmak için kullanmadim. Ama söylemeye dilim vanrsa ikincisi daha vahim çünkü yerinde [juste] : hatali egilim, daha dogrusu kötü yönlen- dirilmiç egilim yani sapkm. Sapma. Çünkü Marksist ba- ki§ açisindan felsefede yanliçtan — en azindan felsefenin kendisi rasyonalist kategorilerie (dogru/yanli§) [vérité/ erreur] yani Marksist olmayan tezlerle dü§ünülmedikçe — icabmda söz de edilemiyor. §ayet ben sadece felsefi «yanli§»imdan söz eder de bunu egilim ve sapma terimle- riyle düzeltmezsem dogru ve yanliçm [vérité et erreur] rasyonalist karçitligmm pençesine dü§erim ve о zaman da geçmi§teki «yanli§»imi §imdi elde ettigim bir «dogru» adma: bunlann ba§ima neden geldigini bilmeden ve fel­sefe pratiginde 15 ba§)nda olan çok ôzel bir diyalektige al- dinnadan açiklami§ olurum; 0 pratik (bir) bilim degil teo- rideki simflann sava§imidir.22 Bir tez ileri sürelim : bir bilimin (ona çagda§ kalan tarihinin Öbür yam olarak ken- disine eçlik eden) kendi tarih-ôncesiyle sürdürdügü geri-

22- John Lewis'e Cevap'iâ ônerilen formül

51

Page 52: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

ye döngülü iliçkisi içinde bilimsel oldugu kadar teorik yanli§lar da bulunmaktadir. Mevcut teorik «savaç ala- manda çarpi^an egilimlerle halledecek çok içimiz var fel- sefede. Bu egilimler son kertede idealizm ve materyalizm uzlaçmaziigi çevresinde kümelenirler ve «felsefeler» §ek- linde varolurlar. Felsefeler bu egilimleri, onlann çeçitle- melerini ve kombinezonlanni simf teorik konumlanmn içlevi biçiminde gerçekleçtirir ki, ortaya konulan §ey de toplumsalpratiklerdir (siyasi, ideolojik, bilimsel, vb. ).

Felsefeler tezleri eie alir ya da öne sürer : tamamen te­orik bilimsel onermelerin modalitesine sahip olmayan onermeler ama tsonk-pratik olan bu ônermeler kazanila- cak toplumsal çeyler için srnif teorik savaçimina girmi? güçlerin iliçkilerinde son kertede kazamlacak bu §eyleri oluçturan simf toplumsal pratiklerinde etki üretmeye ya- rarlar. Bu yiizden de bu fariu daha iyi göstermek için si- yaset pratiginde ve Marksist teorik düçüncede ba§ roi oy- nayan bir kategoriyi felsefi egilimler ve tezler konusunda i§in içine sokmak gerekiyor : uygunluk [justesse] katego- risi. Bu nedenledir ki, felsefi ônermelere, tezlere (veya konumlara: ortaya konan bir копит bir konumu i§gal ederek ôteki konumlarla ilgili ve onlara kar§i tavir alir) dzgü «doga»yi niteleyebilmek için bu kategoriye baçvur- mayi (bilim adamlan için felsefe dersleri 1967) ônerdim : «felsefe tez olan onermeler ileri surer : bir tez için uygun- dur [juste] ya da degildir deniD>. Aym çey egilimler için de sôylenebilin tezler tertibinin bir sonucu. Uygun ya da sapkm egilim (ya diiz [juste] bir çizgi çizer yada azdan çoga dogru sapar, ta ki uzlaçmaz olana degin). Uygunluk [justesse] gökten dü§mez : her zaman dikkate deger ve her zaman tekrardan ele almmasi gerekli bir çaliçmanm sonucudur : ayarlama. Felsefenin bir de teoretik i§levi ol- sun dive, buna hiç çiiphe yok ama sorun : hangi biçimde у с liangi kogullarda oldugudur. Bunu göstermek uzun ¿i ::aiamalar gerektirir. Yaçadigimiz §u zaman ve cotam*

52

Page 53: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

da Marksizm için belirieyici gördügüm bir §eyi hissettir- mek istedim; sadece felsefenin pratik ve teoretik i§levinin «karman çormanligmi» degil, aym zamanda felsefede pratik iflevin teoretik içlevden öncelligini de. Bu konu- mun (tez) belirieyici önemini göstermek ve pratik i§levi- nin öncelligini aydinliga kavu§turmak için bir tez öne sürdürn: «felsefe son kertede teorideki smiflann savaçi- <>' \ midir».

Tezler uygun, egilim uygun [juste], sapma... Bu kate- goriler bize bir «felsefe»de neler olup bittigini veren ras­yonalist tasanmdan çok ba^ka bir tasanm verme olanagi tamyor. Bu tasanm- dogru/yanliç [vérité/erreur] ikilisinin hükmüne sunulmu§ bir türdeç onermeler Bütünü degildir.Bir konumlar (tezler) dizgesidir ve bu konumlar aracili- giyla smif teorik mücadelesinde bizzat yer alir. Bu ko- numlan mücadelede karçit diiçünceyle ilgili olarak ve ona kar§t i§gal eder. Ama karçit düçünce de tek bir vücut degildir : ôyleyse felsefi sava§ alani basit bir rasyonalist dogru ve yanliç [vérité et erreur] karçitligmm kar§it «dizgeler» biçimindeki yansimasi degildir. Bir tarafta tür- de§ iyiler kampi, ôte tarafta da türdeç kötüler kampi yok- tur. Kar§it düçüncedekilerin konumlan çogu kez birbirine kançiktir. Bütün hasimlar aym vasifta degildir ve dala§m içinde onlan asil hasim kalabaligindan aym etmek her zaman kolay degildir ve yine bunun da altmda eski ko- numlarda sava§an (cephe sanki hiç degi§memi§ gibi) ya da kazamlmasi istenilen «kismi» §evler için ya da ba^ka yône kaydmlmi§ bazi §eyler için mücadele veren ikincil hasimlann bulundugunu saptamak kolay olmayabilir. Ôyleyse aym anda her yerde olmasa da en azindan bir çok cephede asil egilimi ve ikincil egilimi ve asil kaza- mlacak §eyi ve ikincil kazanilacak §eyleri göz önünde bu- lundurarak ve uygun konumlan i§gale «çali§arak» müca­dele etmek gerekir. Elbette ki bütün bunlar herseyi tüm benakligiyla kavrayan saglam bir bilincin mucizesiyle

53

Page 54: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

yoluna girmez. Mucize yoktur. Teorik sinif mücadelesin- de miidahalede bulunabilecek Maiksist bir filozof, iççi hareketi tarihinin teorik mücadelesince önceden tamnmi§ ve saglamla§tinlrm§ konumlardm yola çikmak zorunda- dir — ama teorik ve ideolojik «zemin»in güncel durumu- nu ancak : miicadeleyle ve mücadele içinde hem teorik, hem de pratik olarak tanimak ko§uluyla bilebilir. Sakli ya da açik hasimlanm vurmak için yaptigi giriçiminde, sag- lam konumlardan yola çiksa dahi, hedefledigi çizgiden çok farkli sapkin konumlar arz eden bazi konumlarda yer almak da ba§ma gelebilir. Bunda §a§ilacak рек bir §ey yok. Ônemli olan yaptigi sapmayi bilmesi ve daha uygun [juste] konumlar için onlan diizeltmesidir.

Ama biraz daha ileriye gidelim. Eger felsefenin son kertede «teorideki simflann sava§imi» Engels, Lenin ve Mao’nun söz ettikleri egilimlerin (idealizm ve materya- lizm) arasina konmuç bu çatiçma oldugu dogruysa, bu sa- va§ havada degil de teorik bir zemin üzerinde sürdügiin- den ve bu zemin tarih boyunca ilinek degiçtirdiginden, bu arada da kazamlacak çeyler yeni biçimler aldigindan, de- nilebilir ki, sava§ alanmda filozoflann her türlü mücade- lelerinde kar^i kar^iva gelen idealist ve matervalist egi- limler hiçbir zaman hiçbir «felsefe»de saf durumda gerçekle§mezler. Her «felsefe» iki büyük uzlaçmaz egi- limden bir tanesini mümkün oldugu kadar «tutarli» ve açik bir çekilde temsil etse de, her «felsefe»de ôteki tfci- limden hatm savilir miktarda y a da gizil bir takim ogeler mevcuttur. Eger her felsefenin ozgülügü hasmm konum- lanm kuçatmaya kalkiçmak yani hakimiyeü saglamak için sürtüçmeyi içe atmaksa bunun nasil önüne geçilebi- lin oysa bu hakimiyet onu kurmak isteyenin de elinden kaçabilir. Basit bir nedenden: felsefi tezlerin kaderi onla- nn basit konumlanna bagli degildir — çünkü teorideki si­nif savasimi kisaca srnif savasumna jö re her zaman ikin- cildir, çünkü felsefeyi felsefe olarak oluçturan bir

54

Page 55: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

divarisi vardir felsefede, özellikle de bundan bahsedilme- sinden hoslanmiyorsa.

Bunun için ve bir felsefeden bahsetmek ve onun hak- kinda yargi yiiriitmek için Mao’nun çeliçki konusundaki kategorilerinden yola çikmak uygundur (juste]. Herçey- den önce siyasetten söz eden Mao, felsefi metinlerinde bile — kusku gôtürmez bir noktada haklidir— Engels ve Lenin'in yazdikìanna uyan ve yalnizca idealizmin mut- lakligini, Hegel'i degil, aym zamanda istisnasiz tiimfel- /( sefelerin,(Engels. Lenin. Mao da dahil) «matervalist oku- ma sanatim» teoride kuran §eyi bize vererek §unu da olumlatiyor ; her felsefede ve her felsefi konumda, esili­mi çeliskisi içinde dikkate almak ve bu çeü$kide. çeliçki- _ rdn asil vc ikincil ейЛіщіпі. her egilimde asil gftriiffi ve ikincil görüsii dikkate almalc; ygJaLavm sekilde devam ^ eder. Ama burada formei vetsññsúzTTaffinca hir hflliinme ^ söz konusu degildir. Bu böliinmenin bir (jizi diigüm ha- V linde nasil sabitleçtigjnLve siyasi-teorik konjonkttiriin bu dizideki merkezi dügümü («beliiieyici halka») ve ikincil dügümleri belirledigini görmek gerekir. Metafor degiçti- relim : asü «cephe» ve ikincil «cepheler» hücurn noktasi ve asil savunma, hücum noktalan ve ikincil savunmalar. Kuçkusuz bu biçimiyle çok çematiktir, skolastik bile de- nilebilir! bölünmeyi (bir simf egilimini aynmlar yoluylá gerçekle§tiren felsefe pratiginin en önemli içlemi) nesne- Ieri ve özleri var eden basit ayrunlara dônüçtürerek kari- katürize eden £lc>ìièìfe'in filozofu buna «distinguo» diyor. AmaJLenih ve Mao'nun «aynmlan» bir sonucu sabitleçti- ren aynmlar degildir : onlar, izi bir yol açan aynmlardir. Burdan baçlayarak ve çaliçma gereçlerini alabildigine iyi- leçtirerek «felsefede» ve «bir felsefede» neler olup bitti- gini biraz daha iyi anlamak için.i§e,koyulabiliriz.

Niçin bu genel açiklamalar? ilk denemelerimdeki «egilim»i biraz daha yukandan, biraz’daha iyi nitelendi- rebilmek için. Onlara yönelttigim sert eleçtirilere karçm,

55

Page 56: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

asil egilimleri bakimmdan, muayyen bir konjonktürde, elden geldigince «kendi olanaklannla», Marksist teori ve proleter srnif mücadelesi için y ararli konumlan, buijuva ideolojisinin en tehditkâr biçimlerine : hümanizm. tarih- selcilik, pragmatizm. evrimcilik, ekonomizm . felsefi ide- alizm, vb. na kar§i savunuyorlardi. Ama teorisist ikincil egilimleri bakimimdan, bu aym denemeler, Marksist srnif mücadelesi ve konumlan için, zararli bir sapma gösteri- yorlardi.

Lakin, bir yandan/öte yandan gibisinden basit bir de- kontla yetinmemeli, bunun yam sira bütiinü, yani her egi- limin, digeri iizerindeki· etkilerini ve toplam neticeyi, na- zan dikkate almalidir. Ôyleyse çeliçik (uygun [juste J kümedeki asil egilimle sapkm ikincil egilim) bir birlikten bahsedebiliriz. Bu birlik içinde teorisist egilim asil egili- inin tezlerine etkisiz kalmadi. Eleçtiimenlerimin en siya- sileri bunu gayet güzel açiga çikardilar. Marx için ve Ka- pital'i О кита'da. kendisi için sinif sava§irm рек о kadar söz konusu olmuyor, ideolojinin toplumsal ve pratik i§le- vinden bahsettigimde bu söz konusu degil ve tabii ki (çüphesiz Marksist felsefe denemelerinde en vahim ku- surdur) teorideki simf konumu da yok. Ama ôte yandan çeliçkilerinin bagnnda asil egilimin (uygun) [juste] ikin­cil egilim (sapkm) üzerine olan etkilerini de ihmal ede- meyiz. Özellikle de Spinoza'ya dayanan asil egilim tara- fmdan çarpitilan bazi teorisist tezlerim de mücadelede bir roi oynadi.

Bu giri§imin neticesinin ne oldugunu, Marx'in adirn taçiyan olaganüstü teorinin bize sunduklan, tahsis ettikle- rini, belki de daha iyi anlamamizi saglayan hangi katego- rilerin ve kavramlann ônerildigini, hangi problemlerin gün îçigina çikanldigiru ve daha ba§ka nelerin aydmlanl- gim sôylemek bana düçmez. Ama bir «cephe»nin açilmiç oldugundan bahsedebilecegimi samyomm; ve bu cephe eçit derecede uygun [juste] argümanlaria aym çekilde bü-

56

Page 57: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

tiiniiyle cutulmami§ ve savunulmami§sa da, en azindan için özü (asil egilim) söz konusu oldugunda diyalektik materyalist konumlarda tutulmu§tu. Hedeflediklerim onun zayif noktasim iyi buldular. «Toplu görünümünü» yakalamayi beceremedilerse de (kimileri için bu gerekli- ligin рек bir önemi yok) detaylardan yararlanabilecekleri kadar yararlandilar, gerisini de uydurdular. Oyunun kura- lma yaraçiyor. Yalmz önemli olan baçka bir$ey daha var ki, о da saldirdigimiz bazi tezlerin gerilemek zorunda kaldigidir : humanist, tarihselci, vb. tezler.

Ama çimdi «уагііі$і kabul etmemenin onu yapmaktan daha vahims» oldugunu Lenin'den ögrenerek, «pratik» dersi aldigima göre, bu geçmiçe dönerek ve tezlerimi on- lftnn yakasina yapiçan çeli§kinin îçiginda yeni bastan gözden geçirerek «eleme» yapabilirini.

Güncel durumlannda yanli§ (kötü yönlendirilmi§) ya­ni zararli oldukianndan ba§imizdan savmamiz gereken tezler de var eibette. Qmegin felsefenin «pratik-teorik té- orisi» olarak tanimlanmasim savunulmaz görüyorum ve yasaklanmasi gerekiyor. Ve bir formülii ortadan kaldir- mak yeterli degildir : tmlamasmm yol açtigi tiim yankila- п ve etkileri teorik tertiplerinde diizeltmek gerekir. Yine aym §ekilde ba§ka bir baglamda çok yararli olan pratik- teorik kategorisi bilimsel ve felsefi pratigi aym biinyede birleçtiren ve oradan da felsefenin (bir) bilim olabilecegi sonucuna giden ikircilligi yiiziinden tehlikelidir : ama bu ikircilligi spekülatif karmaça haline sokmayan bir durum- da bu kategori gerekirse gene i§e yarayabilir, çünkü pra- tigin materyalist yineleme [rappel] «teori»sinin belirtisi- dir. Bilim/ideoloji karçitligma gelince, pratik ideolojilerin simf sürtü§melerinin, teorik ideolojilerin, mevcut bilimle- rin ve felsefenin birbirleriyle bagda§tigi bilgilerin «üretim»inin karmaçik sürecinin ögelerinde onu parçala- maktan geri kalmayacak bir görü§ açisiyla onun üzerinde «tekrardan' çaliçmak» için genelligirim rasyonalist-

57

Page 58: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

spekülatif figürüne aldinnaksizm ondan vazgeçilmesi ge- rektigi anla§ilsm diye bu konudan yeterince söz ettim.

Ama zaman zaman yerlerini degi§tirmek — hatta usulca (Lenin'in «nüanslan») — ve daha uygun, daha iyi ayarlanmiç tertiplerde toplamak koçuluyla, eski biçimle- riyle bile mücadele ve araçtirmada siyasal ve teorik hiz- metlerde bulunabilecek ba§ka tezler ve kategoriler de var- dir. Ben bunlan gözden geçirmeyecegim : herkes kendine göre bir kam oluçturabilir.

Bütiin mesele smif hasimlanm yani varolan teorik ze- minde (bu zeminde daha iyi tanimak gerek) felsefi hasim- lan daha iyi tanimak ve bilmek için teorik simf savaçum- nin yol gösterici imlerini ciddiye almak ve daha iyi düzenlenmi§ bir cepheyi tutmak ve savunmak için daha uygun [juste] simf teorik konumlanm i§gal etmektir.

ilk denemelerimde esasen eksik olan : smif sava§imi ve teorideki etkileriydi — i§te onlan (daha) uygun [juste] yerlerinde oynatmaya olanak tamyan §ey, hareket etmi§ oldugum kategorilerden bazilan. Böylece tekraidan §u meçhur «kopuntu»ya dönmek için. ismi alünda kullam- mim koruyorum ama onu fevkalede zararli idealist bir rasyonalizmin atmosferinde tehlikeli bir dalgalanmaya bi- rakmak yerine, onun yerini degiçtirerek ya da ona diya­lektik materyalist cephenin ana karasmda yer tahsis ede- rek koruyorum. Ama ne anlama gelir : daha iyi ayarlanmi§ bir tertip içinde onu yerine koymak. Herçey- den önce — yapmasmi bilmedigim §eyi — kabul etmeli ki göstergesi oldugu özgül ve reddedilmez olgulardan do- layi kopuntu gerçek bir öneme sahipse meselenin son sö- zü degildir. Çünkü kopuntu, teorik bir olaym ürettigi so- nuçlann ve belirtilerin yahn olgusunu, bir bilimin tarihsel ortaya çikiçmi saptamakla yetindigine göre, onun tek ba­cina kendi i|igi olmadigim belirtmek yeterli degildir. Ay- m zamanda, bu tarihsel teorik olayin onu yönlendiren öz- deksel, teknik, toplumsal, siyasal ve ideolojik çartlann

58

Page 59: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

çakiçmasi açismdan da açiklanmasi gerckir. Ve bu çartlar arasindan, bazi durumlarda, çüphesiz Marx'in durumunda da en baçta sim f teorik konumlannin i§e kan§masi veya felsefi «kerte»nii^ [instance] için içine ginnesi diye ad- landirabilecegimiz çeyi hesaba katmamiz gerekir.

Marksist teorinin durumunda ise, yukandaki çekliyle «babasiz bir çocuk» olarak tanimladigim «kopuntu» de- mien olay, Lenin'in iiç kaynak dedigi çeyin birleçmesiyle, daha uygun bir deyiçle, kendi giriçikligi neticesinde kesi- §en, amaçsiz ve her biri kendi için olan, çok karmaçik te­orik ve ideolojik aynm çizgilerinin ve «soylamn, 1840- 48 yillanndaki (buijuva/proleter simf savaçimmin tarih­sel feodalite/buijuva simf sava^imina üstün geldigi yillar- daki) smif sava§imi çerçevesinde birle§mesi ya da giri§ik- ligiyle meydana çikmiç bulunmaktadir.

§imdi, bu çeliçkili süreçte, Marx-Engels tarihsel «birey»inin sim f teorik konumlannin degnimi diye ad- landirabilecegimiz çeyi ba§at olarak yalitmak miimkün ve zomnludur. Bu smif teorik konum degiçimi siyasi si- nif miicadelesinin ve felsefedeki deneyimlerinin etkisi al- tmda meydana geldi. Eger felsefe ônerdigim gibi gerçek- ten son kertede simflann savaçimiysa bu saptamamn tuhaf lûç bir yani yoktur.

Bu noktada israrla dumyomm : nitekim beni dosdogru

23- Belirgin bir omek daha : bu(kertè) [instance] terimini kasten ele aldigim düçünülüyor. Yerli yerinde kullanmak çartiyla korun- masi gereken daha iyi ayarlanmiç bir baçkasmi bekleyen bir kate- gori daha. Oysa §u yakm zamanda komünist fïlozoflarda tüm ker- teleri ba§ açagi eden bir rüzgâr esti. Bazilan «kerte»yi ilgisiz heryerde, içlerini gören küçük kombinatuvarlarda kullamyor diye aym çeyi yapacak degiliz. В ana gelince о siralar daha iyisi olmadi- gindan çüphesiz «kerteler»i biraz laçka ettim;, bundan bôyle «iktisadi kerteler»den bir daha söz etmeyecegim, ama bu kiymetli kerte terinimi Üstyapi için koruyacagim : Devlet Hukuk ve Felse­fe.

59

Page 60: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

ilk denemelerime gönderiyor. О siralar sövle divordum : Marksist felsefenin esas sorunu budur. Her zaman bunu düçünüyorum. Ama 1960-65'de esas sorunun ne oldugu- nu gördüysem de bunu рек iyi anlamadigimi çimdi görii- yorum... Тек bir «teori» terimi altmda ona bilimle aym statüyü vererek onu «pratik-teorik teorisi» olarak tammli- yordum. Teorik açidan felsefeye yiiksek deger biçerek, simf savaçimmi «için içine sokma»maktan beni hakli ye- re eleçtirenlerin de belirttigi gibi siyasal açidan düçük de- ger biçtim. Bununla birlikte yeni bir felsefe tammiyla («teorideici siyaset») sapmamn esasim dilzelttigim Lenin ve Felséfëde de buna çahit oluyoruz; Bilimler ve Siyasal düzeyinde e$it agirlildi «çifit tasanm» dizgesi ve He- gel'den rasgele alinmamiç olan Tez : felsefe her zaman giin batarken dogar, eçsiz bir olaym tarihi akabinde, siya- sal-ideolojik bir devrim olayimn degil, yalniz Bilimlerin doguçu ya da degiçimi olaymin akabinde. Yine de gelisi güzel vani bilimler tarihinin olavlanna ve onlann felsefi tepkilerine katkida bulunarak uygun katkida [juste] bu- lunmavan. ama önsel olarak gayet güzel katkida bulunan yan-uzlaçmiç bir çôzümdü. Eger ben bugün yeni bir for- mül ôneriyor : «felsefenin son kertede teorideki smiflann savaçimi» oldugunu sôylüyorsam, felsefeyle olan «iliçkileri» içinde simf savaçimi (son kertede) ve öteki toplumsal pratikleri (bilimsel pratik olani) yerli yerine koymak iç in d ir^

Bu temelden yola çikarak yeni araçtirmalar mümkün- dür.

Page 61: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Genç Marx'm Evrimi Üzerine

(Temmuz 1970)

61

Page 62: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

“Genç Магх'т Evrimi Üzerine” baçlikli bu makale daha önce K em n Som&r tarafindan türkçeye çevrilmiç ve bir dergide yaymlanmiçtir. Bu bôlümün çevirisinde söz ko­nusu о çeviriden de yararianilmiçtir (çev).

Page 63: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Eger benden felsefi denemelerimde savunmak istedi- gim ana Tez'in birkaç sözcükle özetlenmesi istenseydi §öyle derdim : Marx veni bir bilim kurdu : Tarih bilimi. Sunu da eklerdim : bu bilimsel bulgu insanlik tarihinde e?i benzeri görülmemis teorik ve siyasi bir olavdir. Ve belginlestirirdim : bu olaym dönü$ü voktur.

Teorik bir olay. Marx'tan önce «Tarih-kitasi» dive ad- landmlabilecek §ey, va dinsel. va ahlaki. va da hukuki- siyasi esinli ideolojik görü§ler,kisacasi tarih felsefeleri ta­rafindan içgal edilmiçti. Bu felsefeler toplumlarda ve ta- rihte olup bitenin bir tasanmmi verme savmdaydilar. Gerçekte, toplumlan ve tarihi yöneten mekanizmalan, bozucu ve yamloci nosyonlar altinda gizlemekten baçka bir §ey yapmiyorlardi. Bu aldatmaca bir raslanu degildi: bu ideolojik gôrüçlerin içleviyïe yekviicuttu. Bu gôrüçler, gerçekte asil içlevi simili toplumlann üretim (=sômürü) iliçkilerini yeniden-üretmek olan pratik ideolojilerin (din, ahlak, hukuksal ideoloji, siyasal ideoloji vb.) teorik müf- rezelerinden baçka bir §ey degildirier. Marx i§te bu go- rüçlerden koparakur ki, «Tarih-kita»yi «açmi§»ür. Açik: tarihsel materyalizmin ilkeleri araciligiyla, Kapital ve öteki yapitlan araciligiyla. Açik : çünkü Leniñ'in dedigi gibi MaDÍ aidillannm keçfetmeyi sürdürdükleri muazzam bir alaran »kö§e ta§lan»ni koymaktan ba§ka bir §ey yap- mamisQr. Ama bu engin alan ve yeni sorunlar ardi arkasi kesilmez çabalan da gerektirmektedir.

Siyasi bir olay. Çünkü Marxin bilimsel bulgusu, daha baçlangiçta zorlu ve yatiçmaz bir siraflar savaçimimn ko- nusu ve bu savaçimm kazanilacak §eyi idi ve gitgide daha çok öyle oldu. insan tarihinin smifli toplumlar tarihi vani sömürii ve sinif egemenligi yani eninde sonunda similar savasimi tarihi oldugunu göstererek. kapitalist sömürü ve egemenlik mekanizmalanm hozarak, Marx egemen simf-

I

63

Page 64: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

lann çikarlanna cepheden saldmyordu. Egemen simflann ideologlan ona karçi zincirlerinden bo§aldilar ve daha da çok boçaliyorlar. Buna karçilik sömürfflertler, ve en ba$ta da proleterler, Marx'in bilimsel teorisinde «kendi» ger- çeklerini gördüler, bu teoriyi benimsediler ve onu kendi devrimci simf mücadelerinde bir silah duramuna getirdi- ler. Bu benimseme tarihte bir ad ta§ir : ¡$çi hareketiyle Marksist teorinin birleçmesi (ya da Lenin'in dedigi gibi Kayna$masi). Bu Kar§ila§ma, bu Birleçme, bu Kaynaç- ma, ne kendiliginden, ne de kolaylikla oldu. Çünkü, Marksist teorinin oluçmasindan ve yayilmasmdan çok on­ce varolan iççi hareketi, ütopyaci sosyalizm, anar§izm, vb. gibi küçük buijuva ideolojik gôrüçlerinin etkisi altm­da bulunuyordu. Bu Birligin biçimlenmesi ve tarihsel bir varoluç kazanmasi için çok uzun bir çaliçma ve çok uzun ideolojik ve siyasi mücadele gerekti. Gerçekleçme ve va- roluç koçullan sonucu bu Birlik bir kez kurulduktan sonra hiç bozulmayacak bir birlik degildir. Simf sava§imma ta­bi bu birligin çetin bir smif savaçimi içinde onu tehdit eden sapmalara ve bunalimlara karçi hiç durmaksizm sa- vunulmasi gerekmiçtir : dün II Entemasyonalin ihaneti, bugün de Uluslararasi Komünist Hareketin bölünmesi bu birligi tehdit eden sapma ve bunalimlara tanikhk ederler.

Yüzyildan beri tüm insanlik tarihinin i§çi (ve ezilen halklar) Hareketi ile (Marksist-Leninist Teori haline gel- mi§) Marksist Teorinin Birligine bagli olmasi reddedil- mez bir olgudur. Azicik geriye gitmek ezilen halklann ve proletaryamn emperyalizme karçi yürüttügü savaçm bun- dan boyle degiçik ama yakmsak biçimler altmda dünya tarih sahnesini üstten belirledigini görmek için yeterlidir. Emperyalizme kar§i proletarya ve ezilen haidann sava§i- mi olgusu dônüçsüzdür.

64

Page 65: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

πBu saptamalaria yetìnebilirdik. Bununla birlikte eger

(bu savaçimda шtu gumuz yer ne olursa olsun) «Tarih- Kita»nm açimlamasmda ilerlemek ya da (bir bakima aym anlama gelmek üzere) proleter smif savagimmm çagda§ biçimlerini etkin bir §ekilde anlamak istiyorsak daha da öteye gitmeliyiz. Kendi kendimize : Marx’rn bilimsel bul- gusu hangi koçullarda miimkün oldu? sorusunu sormali- yiz.

Bu soru bir dolambacm tiim gömnümlerine sahip. , Ama bir dolambaç degil. Teorik bir sorunun tvim görii- nümlerine sahip. Getçekte apaçik bir giincellikte siyasal sonuçlan var.

ΠΙ

Daha önceki denemelerimizde Marx’in bilimsel bul- gusunun daha önceki ideolojik gôriiçlerte olan bir «kopuntu»yu ya da «kopma»yl temsil ettigini gösterdigi- miz zaman ne vapok? Bilimle ideoloji arasmdaki «kopuntu» ya da «kopma»dan söz ederken ne yaptik? ideolojiden söz ederken ne yaptik?

Çimdi yönünün gösterilmesi ve simrlanmn çizilmesi gercken fonnel bir çôzümleme geliçtirdik.

Herçeyden önce bir saptamaya giriçtik. Bir olguyu, te­orik bir olayi saptadik : о zamana kadar ideolojik nitelen- dirdigimiz gôriiçlerin içgal ettigi bir alanda bilimsel Tarih teorisinin ortaya çikiçi.Çimdilik §u ideolojik nitelendir- mesini bir kenara birakalim.

Marx'm teorisiyle bu gôriiçler arasmda yok edilmez bir aynligm bulundugunu gösterdik. Bunu gösteimek için onlann kavramsal içeriklerini ve içleme biçimlerini karçi- la§tirdik.

65

Page 66: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Kavramsal içerikleri. Marx'in tarih felsefesinin (nos- yonlar olarak adlandirdigimiz) eski temei kavramlanm. eski gôrüçler içinde «bulunmayan», yepyeni çiçegï bur- nunda kavramlarla degiçtirdijini gösterdik. Tarih felsefe- lerinin insandan, iktisadi özneden, gereksinimden, gerek- sinim dizgesinden , uygar toplumdan, yabancilaçmadan, hirsizliktan, haksizliktan, finden, özgüriükten söz ettikleri ,yerde — hatta «toplum»dan söz ettikleri yerde —М ай üretim biçiminden, üretici güçlerden, üretim iliçkilerin- den, toplumsal kuruluçtan, altyapidan, üstyapidan, ideolo- jilerden, simflardan, smiflar savaçimmdan, vb. söz etme- ye koyuldu. Bundan Marksist kavramlar dizgesiyle Marksizm-öncesi kavramlar dizgesi arasmda (hatta klasik siyasi-iktisat olgusunda bile) süreklilik iliçkisi bulunma- digi sonucunu çikardik.

Bu süreklilik iliçkisi yokluguna, bu teorik aynliga, bu diyalektik «siçrama»ya, bir «epistemolojik kopuntu», bir «kopma» adrni verdik.

içleme biçimleri. Maricsist teorinin pratikte Marksizm- öncesi görü§lerden bambaçka bir çekilde içledigini göster­dik. Marksist teorinin temei kavramlar dizgesi bize bir bilim «teori »si çeklinde içler göründü : konusunun «sonsuzlugu»na (Lenin) açik yam yeni bilgiler üretmek için durmadan sorular sormaya ve sondarla karçüaçmaya yönelik «temei» bir kavramsal aygit gibi. §öyle diyelim: yeni bilgilerin (sonsuz) fethi için bu ilk dogruyu [vérité] (bazi konjonktürlerde) yenilemeye yetenekli (geçici) bir do gru [vérité] gibi. Karçilaçtirmayla eski gôrüçlerin temei teorisi bize yeni bilgiler üretmek için (geçici) bir dogru [vérité] olarak içlemek çôyle dursun, tam tersine kendini pratik bakimdan Tarihin dogrulugu [vérité] onun eksik- siz, kesin ve mudak bilgisi olarak ortaya koyan, kisacasi terimin bilimsel anlamiyla konusuz oldugu için geliçme- siz olan ve bunun sonunda da gerçek içinde kendi öz yan- - sismdan baçka bir çey görmeyen kendi içine kapali bir

Page 67: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

dizge olarak göründü. Buradan da Marx'm teorisiyle daha önceki görü|ler arasmda köklü bir ayriligin oldugu sonu- cunu çikardik ve «epistemolojik kopuntu» ve «kopma»dan söz ettik.

Geriye, bu görii§leri ideolojik olarak nitelendirdigimiz ve saptamiç oldugumuz «epistemolojik kopuntu»yu ya da «kopma»yi. Marksist bilimit onun ideolojik tarih-öncesi arasmda teorik bir süreksizlik olarak dü§ündiigümüz ka- lir. Belginleçtirelim : genel olarak bilim ile genel olarak ideoloji arasmda degil, Marksist bilimle onun kendi ide­olojik tarih-öncesi arasmda.

Bununla birlikte Marksist gôriiçlerin ideolojik olduk- lanru bize söyletmi$ olan nedir? Ya da ayni anlama gel- mek üzere ideolojik terimine ne anlam yükledik?

Bu sözcüge ne anlam verilirse verilsin ideolojik bir görü§ ne alnmda ne de gögsiinde ideolojik damgasi ta§ir. Bilakis kendini Dogru [vérité] olarak tamtir. О ancak di- §andan ve sonradan Mailcsist Tarih biliminin varligi açi- smdan ideolojik olarak nitelendirilebilir. Bir defa daha söylüyorum : sadece bilim olarak Marksist bilimin varligi açismdan degil, ayni zamanda Tarih bilimi olarak Mark­sist bilim açismdan da.

Gerçekte.her bilim teoriler tarihi içinde ortaya çikar ve bilim oldugunu ortaya koyar koymaz, kopmuç oldugu kendi öz teorik tarih-öncesini hatali uydurma ve dogru olmayan §eklinde gösterir. Ona pratik olarak bu §ekilde davramr: bu davram? onun tarihinin bir ugragidir. Ama bundan bu geriye döngülü (gerilek) pratik üzerine Dogru ve Yanli§ [Vérité et l'Erreur] arasmda, Bilgi ve Bilgisiz- lik arasmda ve hatta (ideoloji terimini Marksist olmayan bir anlamda almak ko§uluyla) Bilim ve ideoloji arasmda idealist bir karçitlik teorisi kumiak üzere hidayete erdirici sonuçlar çikaracak filozoflar her zaman bulunur.

Bu geriye döngü etkisi (gerileklik) kendini Marksist bilim olgusunda da gösterir : Marksist bilim ortaya çikti-

67

Page 68: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

gl zaman kendi öz tarih- öncesini zoninlu bir biçimde ha- tali olarak ama aym zamanda ideolojik olarak da gösterir ve üstelik terimin Marksist anlamiyla. Dahasi kendi tarih- öncesi ideolojik oldugu için onu hatali olarak gösterir ve pratik bakimdan ona bu çekilde davramr. Sadece yanhçli- gi göstermekle kalmaz, yanhçligin tarihsel sebebini de verir. Böylece bilimle onun tarih-öncesi arasindaki «kopuntu»nun Dogru ve Yanliç [la Vérité et l'Erreur] ara­smda Bilgi ve Bilgisizlik arasmda bir karçtthk olarak sö- mürülmesini de yasaklar.

Bu benzersiz ayrüik ve üstünlük hangi ilkeye dayan- maktadir. Marx tarafindan kurulan bilimin toplumsal olu- §umlann tarih bilimi oldugu gerçegine. Bu nitelikle bu bilim ideoloji kavramina ilk kez olarak bilimsel bir içe- rik kazandmr. ìdeolojiler katiksiz yamlsamalar (Yanli§) olmayip кигищіаг ve pratikler içinde varolan birer tasa- ninlar bütvinüdiin iistyapida yer ahriar ve simf sava§imi- na dayamrlar. Eger Marx'in kurdugu bilim kendi tarih- öncesindeki teorik görü§leri ideolojik olarak gösteriyorsa, bu sadece onlann yanliç olduklanm açiklamak için degil, aym zamanda bu gôrüçlerin kendilerini dogru olarak sun- duklanm, dogru olarak kabul gördüklerini ve görmekte olduklanm söylemek—ve bu zorunlulugun sebebini ver- mek içindir. Eger Marxin koptugu teorik gôrüçler (basit- leçtirmek için tarih felsefeleri diyelim) ideolojik olarak nitelendirilmeye müstahaksalár bunun nedeni bu gôrüçle­rin beili bir toplumdaki üretim iliçkilerinin yeniden üreti- minde zorunlu içlevler üstlenmiç pratik ideolojilerin teo- rik miifrezelerì olmalanndandi.

Eger bu böyieyse Maricsist büimle onun ideolojik ta- rih-öncesi arasmdaki «kopuntu* bizi bilim ve ideoloji arasindaki bir aynlik teorisinden, bir epistomolojiden çok baçka birçeye götüriir. Ви kopuntu bizi bir y andan içinde Devlet ve ideolojilerin yer aldigi bir üstyapi teorisine (bu konuda Devletin ideolojik Aygitlan üzerine makalemde

Page 69: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

bir kaç söz söylemeyi denedim) öte yandan da bilgi iireti- mi sürcçlerinin bir özdeksel (iiretim), toplumsal (içbôlü- mü, smif savaçimi), ideolojik ve felsefi koçullan teorisme götürür. Bu iki teori de son kertede tarihsel materyalizm- le ilintilidir.

Аша ege г bu böyleyse Marxin bilimsel teorisini biz- zat, kopmu$ oldugu ideolojik görü$ler alanmdaki kendi öz «beliriç» koçullan üzermde sorgulатак geiçkir.

IV

Marksizmin ustalan (en ba$ta Marx, Engels sonra Le­nin), yeni bir bilimin ortaya çikiçim saptamamn yeterii olmadigini, bu ortaya çikiçm ko§ullannm Marksist bilim ilkelerine uygun bir çôzümlemesinin de verilmesi gerek- tigini gayet iyi sezmiçlerdi. Bu çôziimlemenin ilk ôgeleri- ni Marksizmin «Üç kaynagi» teorisi biçiminde Engels ve Lenin'de bulmaktayiz : Alman felsefesi, íngiliz siyasi- iktisadl ve Fransiz sosyalizmi.

Eski «kaynaklar» metaforunun idealist nosyonlar (kô- ' ken, akimm içselligi, vb.) tarm asi bizi yanliça siiriilde- mesin. Bu «klasik» teoride asil dikkate deger olan çey, bu teorinin Marx’m bulgusunu bireysel deha ya da yazar de- hasi terimiyle degii de, ayn ve bagimsiz ögelerin (üç kay- nak) birle§mesi terimiyle düçünmesidir. Ancak bundan sonradir ki, bu birieçmeyi, bu birie§meye kaülan ôgelere göre tamamen yeni bir sonuç veren bir birieçme olarak sunar : materyalist diyalektigin en önemli kategorisi olan «nitel siçrama» ya da «atlama» ômegi.

Bununla biriikte Engels ve Lenin orada kalmazlar. Maiksist bilimin ortaya çikiçmin salt içsel, salt «epistemolojik» bir anlayiçuu savunmazlar. Bu üç teorik ögenin bizi pratik bir arica plana : üretim güçleri ve iliçki- íerinde belirieyici dönü§ümlerie yükselen buijuvazinin

69

Page 70: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

féodal aristokrasiye kar§i yüzyillar süren srnif savaçiyla ve son olarak proleter simf sava§iminm ilk büyük eylem- leriyle belirlenen özdeksel, toplumsal ve siyasal bir tarihe gönderdiklerini de: hatirlatirlar. Kisacasi bunlann Alman felsefesinde, ingiliz siyasi-iktisadmda ve ve Fransiz sos- yalizminde az ya da çok soyut biçimler altmda dü§ünül- тщ pratik gerçeklikler (iktisadi, siyasi, idelojik) oldugu- nu hatirlatirlar.

тщ, yalanlanmi§ ve gizlenmi§tir, çünkü bu teorik ögeler epeyce ideolojik bir özlüktedir. Kesin sonin içte o zaman ortaya çikmaktadir.

Gerçekten de bu üç teorik ögenin birleçmesinin Mark­sist bilimin ortaya çikiçiyla sonuçlandigim saptamak ye- terli degildir. Bu ideolojik birleçmenin nasil olup da bi­limsel bir aynlma, bu kar§ila§manm da nasil olup da bir «kopma» sonucuna varabildigini kendi kendimize sorma- miz gerekir. Baçka bir deyiçle Maiksist düçüncenin bu birle§me vesilesiyle ideolojiden nasil ve neden çikabildi- gini : ya da bu olaganüstü donüçümü meydana geüren yer degi§tirmenin ne oldugunu, gizleneni gün îçigina çikaran, ögrenileni altüst eden ve olgular içinde bilinmeyen bir zo- runluluk bulan baki§ açisi degiçikliginin ne oldugunu da kendi kendimize sormamiz gerekir.

Bu soruna §u tezi üeri sürerek bir cevabm ilk ögelerini vermek isterim : Marx tarih biliminin dogdugu teorik bir-

\

simf konumlan üzerinde yer degi§tirerek harekete geçir- mi|tir.

70

Page 71: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Genç Marx'in düçünce «evrim»inin «ugraklamm ana hatlanyla ele alarak bunun boyle oldugunu gosterebiliriz. Rheinische Zeitung’un (1841) makalelerini Feuerbach üzerine tezler ve Alman ideolojisi içinde «eski felsefe bi- lincimizle hesapla§ma»yi ve dünyayi «dônü§türmek» üzere «onu yommlamak»tan vazgeçen, yeni bir felsefe­nin dogu§unu açiklayan ünlü formüllerle kayda geçen, 1845 deyrimci kopuçundan dort yil aymr. Bu dört yil içinde Renanya buijuvazisinin genç çocugunun radikal- burjuva siyasi ve fèlsefi konumlanndan, hümanist-küçük buijuva konumlara daha sonra da komünist-materyalist (yepyeni bir devrimci materyalizm) konumlara geçtigini gôrüyoruz.

Bu «evrim»in çeçitli yönlerini belginleçtirelim.Genç Marx’m birbirine bagli olarak düçünce konusur._

degiçtirdigini (genel çizgilerle Hukuktan Devlete, sonra da Siyasi-iktisada geçer) felsefi konumunu degi§tirdigini (Hègel'den Feuerbach'a sonra da devrimci bir materyaliz-

juva liberalizminden küçük buijuva hümanizmine, sonra da komünizme geçer) gôrüyoruz. Zaman icindeki üncelik ve sonraliklannda bile bu degiçiklikler birbirine siki siki- ya bagli dir. Gene de bunlan yapisiz bir birlik içinde bir­birine kançürmamaliyiz; çünkü ayn ayn düzeylerde içe kançirlar ve genç Marx’m düçünce dônüçümü süreci için­de herbiri ayn bir roi oynar.

Konunun sahnenin tam önünde yer aldigi bu süreç içinde siyasi (smif) konumun belirieyici yeri i§gal ettigini ama felsefi konumun da tam ortadaki yerde bulundugunu sôyleyebiliriz; çünkü-.5iyasi konumla düçünce konusu arasmdaki teorik iliçkiyi felsefi konum saglamaktadir. Bu genç Marx'tn tarihi içinde ampirik olarak dogrulana- bilir. Onu bir konumdan öbürüne (§ematik olarak : basin

Page 72: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

üzerindeki yasalardan deviete sonra da siyasi-iktisada geçircn §ey siyasaldir ama bu geçi$ her defasmda yeni bir felsefi konum biçimi altmda gerçekleçir ve her defa- smda kendini yeni bir felsefi konum biçimi altmda düe getirir. Bir yandan felsefi konum simf siyasi (ve ideolo­jik) kenumunun teorik ifadesi olarak göriinür. Ôte yandan da siyasi konumun teorideki (felsefi konum biçiminde) bu çevirisi düÿince konusuyla teorik ili§ki koçul olarak belirir.

Eger bu bôyleyse ve felsefe teorideki siyaseti temsil ediyorsa genç Marx’rn felsefi konumunun da degiçiriikle- ri içinde dü$üncesinin teorik sinif ko§ullaruu temsil etti- gini söyleyebiliriz. Eger bu bôyle ise yeni bir bilimin ku- rulu§unu baratan 1845 kopu$unun kendini ilkin felsefi bir kopu§, daha ônceki felsefi bilincin bir «tasfiye»si ve geçmiçte e§i benzeri olmayan bir felsefi konum bildirisi biçiminde dile getirmesi bizi §a§irtmayacaktir.

Bu §a§kmlik verici diyalektigin 1844 Efyazmalan'náa ijba§mda oldugunu görebiliriz. Bu Elyazmalan yakindan incelenirse; Marx'm bu metinde yaçamak zorunda kaldigi teorik dramin boyutu kavranabilir (Manebu metni hiç bir zaman yayinlamadi hiçbir zaman da ondan söz etmedi). Étyazmalarimn bunahmi, konu üzerine, Siyasi-iktisat üzerine düçüncede kar§i karçiya gelen siyasi konumla fel­sefi konum arasmdaki dayamlmaz çeliçkide ôzetieni r. Si­yasal bakimdan, Marx, Elyazmalarim burjuva iktisatçila- nnm nosyon, çôzümleme ve çeli§kilerini kendi inançlan yaranna kullanma gibi olanaksiz bir teorik çabaya giriçe- rek CLSualarda kapitalist sömürii olarak dü§ünemedigi §e- yL «yabancila§mi$ emek» olarak adlandirdigi §eyi on pla­na çikararak komünist olarak y azar. Teorik bakimdan bu metni emekten yabancilaçma içinde, Tarihten de tnsan içinde söz edebilmek için, Feuerbach içine Hegel sokma gibi olanaksiz bir siyasi çabaya giriçerek küçük buijuva felsefi konumlannda y azar. Elyazmalan kendi ideolojik

72

Page 73: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

simrlan içinde kapali kalmi§ Ыг konuyu bagda^maz siya­si ve teorik sinif konumlanyla yiiz yüze getiren dayanil- maz bir burtaliram heyecan verici ama dizginsiz bir pro- ̂tokolüdür.

Bu bunahmm çôzümü hiç degilse bu çôzümün haberi- ni, «yeni bir dünya görii$ü»nün «tohum»unu (Engels), Feuerbach Üzerine Tezler1 de ve Alman Ideolojisinde bu- lunuyoruz. Tezler’in içigmda degiçen, Marx'insiyasi ko- numu degil, felsefi konumudur. Marx Feuerbach’i kesin- K kiejerk eder, «dünyaran yorumlanmasi» §eklindcki felsefe gelenegiyle tiim ili§kisini keser ve devrimci bir materyalizmin biiinmeyen topraklannda ilerler. Öyleyse bu yeni konum, Marx'm felsefedeki siyasi konumunu ifa- de ctmektedir. §öyle de diyebilirim : Marx, teorik (felse­fi) proleter srnif konumlanna dogru, ilk ama dônüçü ol­mayan kesin bir adim atmiçtir.

Belirieyici unsur. burada da sfvasal olmüÿtur: profetar- ' .ß y yanin siyasi sava$imma gitgide daha derin bir katilma.Gene burada da teorik açidan merkezi yeri tutan felsefe- d ïr.' Çünkü bu teorik smif konumundan itibaren Marx'm konusu üzerindeki, Siyasi-iktisat üzerindeki düçüncesi yepyeni bir anlam kazanacaktir: Tarih biliminin ilkelerini saptamak ve geli§tirmek üzere, tüm ideolojik görü§lerle ili§kiyi kesme.

«Uç kaynak» teorisini i§te bu çekilde yommlamakta bir sakmca görmeyecegim. Üç teorik ögenin (Alman fel- sefesi, íngiliz siyasi-iktisadi, Fransiz sosyalizmi) birle§- mesi sonucunu (Marx'm bilimsel bulgusu) ancak ve an- cak genç Marx'm sadece siyasi proleter simf konumlanna degil, aym zamanda teorik proleter simf konumlanna da götüren Ыт y er deglutirne araciligiyla verebilirdi. Siyasal olmasaydi hiçbir §ey olmayacakti : ama felsefe de olma- savdi siyasal konumun bilimsel bilgisi için gereken teo­rik jfadesini bulamayacakti.

Sadece bir kaç söz ekleyecegim.

73

Page 74: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Önce Tezler'de haber verilen yeni felsefi konumun, orada sadece haber verildigini yani bir defada ve dort ba- 51 rnamur bir çekilde verilmedigini, Marx ve ardillanran daha sonraki teorik ve siyasi yapitlannda daha da genel bir biçimde îççi Harcketiyle Marksist teorinin Birlik tari­hi içinde, sessiz sedasiz ya da açikça içlenip geliçtirilmek- ten geri kalmadigim ve bu içlenip geliçtirmenin de bu ye­ni konum üzerinde Marksist-Leninist bilim ve siyasi pratiginin ikili etkisi oldugunu belirtmek için.

Sonra da (hatta «tohum halinde»ki) bir proleter felsefi konumu benimsemenin Tarih biliminin kurulmasi yani si- mf sömürü ve egemenlik mekanizmalannm çôzümlenme- si için gerekli olmasinda çaçilacak bir çey bulunmadigim belirtmek için. Her simili toplumda bu mckanizmalar, Tarih felsefeleri, vb. nin teorik biçimlerinden baçka bir- çey olmayan çok kalin bir ideolojik gôrüçler tabakasi ile ôrtülmüç-gizlcnmiç-yalanlaçtinlmiçtir. Bu mekanizmala- nn görünür duruma gelmeleri için bu ideolojilerden çik- mak yani bu ideolojilerin temei teorik ifadesi plan felsefi bilincin «hesabim görmek» gerekir. Öyleyse egemen si- mflann teorik konumunu birakmak ve bu mekanizmala- nn görünür duruma gelebilecekleri gôriiç açismda yani sömürü ve egemenlik altmda yaçayan simfln, proletarya- nin gôriiç açismda yer almak gerekir. Proleter bir siyasi konumu benimsemek de yeterli degildir. Proletaryanm gôriiç açismda görünür olan çeyin nedenleri ve mekaniz- malan içinde kavramlip düçünülmesi için siyasi konumun teorik (felsefi) konum halinde içlenip geliçtirilmesi gere­kir. Bu yerdegi§tirme olmaksizin Tarih bilimi düçünül- mez ve olanaksiz bir çeydir.

VISon olarak sôzümün baçma dönmek için, Tarih bilimi­

nin ortaya çikma koçullari içindeki bu dolambacm bir de- rin-bilgi dnlambaci olmadigmi ekleyece»im. Tam tersi-

74

Page 75: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

Çünkü Marx’tan beklenen bugün her zamankinden da­ha çok bir biçimde bizden de istenmektedir. Marksist teo- riyi «gelistirmek» yani kapitalist-empervalist sömürü veepemenli ginin yeni biçimlerini çozümlemek , için;.J§.çiHareketivle Marksist-Leninisl Te.fliLar.asmda uygun [jus­te] bir Birlik kurmak için, her zamankinden daha çok bir biçimde proleter. teorik. (felsefi) kontimlar. üzerinde yer almaliyiz : bu konumlar üzerinde yer аішак demek, ege- men sinifin tüm idcolojilerinin, koklü bir eleçtirisi araciy- la, bu konumlan proleter siyasi konum lanndan baçlaya- rak içleyip geliçtirmck demektir. Devrimci teori olmadan devrimci ha rckei. n lm nz, riiyorriiÆ èn in . Biz de jôyle va- zabiliriz : proleter teorik ffelsefH konum olmaksizm Marksist teorinin «gcliçmcsi» ve i$çi Hareketi ile Markist Теогі arasmda uygun fjuste] bir BirliLolmaz.

75

Page 76: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

ÎÇÎNDEKÎLER

Okuyucunun Dikkatine....................... ..................·......... 5

ÔZELEÇTÎRÎ ÖGELERI................................................. 71) «Kopuntu».................................................................... 11

2) «Bilim ve ideoloji».......................................................253) Yapisalcilik mi?............................................................ 334) Spinoza Üzerine........................................................... 395) Felsefede Egilimler...................................................... 51

GENÇ MARX’IN EVRÌMÌ ÜZERINE.......................... 61

Page 77: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

KURAM SAL ve SIYASAL ÎNCELEMELER

B u d izide agirhkla m arksist kuram sal m etin le re , aynca to p lu m sa l p ra tig in tarihsel ö rn ek le rin in ird e len d ig i m etin le re yerveriliyor. B u d iz id e , Grams­

ci, Lukács, Riazanov, Luxemburg, P. Anderson, Buharin- Preobrajenskiy, Í. Deutscher ve d igerleri yer aldi. K o m in te rn 'і, iççi kon- sey ve k o m ite le ri, sovyet d en ey in i, d ev le t so ru n u n u , len in izm , sosyalizm , p ro le tarya d ik ta tö rlü g ü , ulusal so ru n gib i so ru n la n ayrm tili b içim de tar- tiçan m etin le r yayin landi. E m peryalist d ü n y a sistem ini ve d ev rim sonrasi

to p lu m lari irdeleyen , "Genel Bunahmin Dinamikleri", "Emperyalizm, Dünya Bunahmi ve Siyasal Yapilar", "20. Yüzyil Eçiginde Sosyalizm"

ve "Soguk Savaç" da b u d iz ide özellik le am m sanm ali.

AVRUPA i§Ç Î HAREKETLERÍ T A R ÌH Ì/ Wolfgang Abendroth

A v ru p a 'd a so n yüzelli yihn p o litik ve to p lu m sa l ta rih in d e en belirleyici yeri i§çi smifi h areketi alir. Iççi h a rek e ti, sendikacilik ve sosyal d em okrasi tarih i

a lan inda yaptig i çaliçm alarla tan in an yazar Abendorth, C h a rtis t ha- re k e tte n B irinci E n te rn asy o n ale , sen d ikalardan façizm d ö n e m in d e i§çi ha- rek e tin e o rad an îk inc i D ü n y a Savaçi sonrasi iççi h a reketine k ad ar geniç b ir

a landa çôzüm leyici b ir tarih perspektifi sunuyor. A v ru p a 'n in p o litik ve top lu m sa l tarih in i iççi sm ifi açism dan o k u ra sunuyor.

MARKSlZM ve GERÌLLA SAVAÇI/ W illiam Pomeroy

"D ünya siyasetinde devrim ci silahli m ücadele , yaklaçik 30 yildan beri önem li b ir yer içgal etm içtir. " Gerilla savaçimn m arksist politika içindeki yeri önem li

tartiçm a baçliklarm dan birisini o luçtu rm uçtu r. William Pomeroy'u n der- lem esi b u bag lam da önem li bir kaynak n ite lig ine sahip. G erilla savaçi de- neyim lerin in o lu ç tu rd u g u b ö lü m ler karçilaçürm ab okum aya olanak sag-

layarak o k u ru n kendince b ir sonuca ulaçm asirun da ö n ü n ü açiyor...

UYGULANAB ÍLÍR BIR SOSYALIZMÍN ÍK TlSA D I/4fec Nove

"G erçek te b u k itap , savaç sonrasi d ö n e m d e sosyalizm hakk in d a ve so s­yalizm için , açikça m arksis t ge len eg in d içinda yazilm ij belki de ilk tem ei

çahçm adir" d iyo r Perry Anderson Nove'un kitabi için. Piyasa sosyalizm i tartiçm alarinda kaynak o lan k itap k o n u y u z en g in b ir olgusal m alzem e de-

m etiy le içliyor.

Page 78: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

G eçm içten g ü n ü m ü z e m arksistlerin g ü n d em in i sürekli içgal e d en bir k o n u o lan p a rti so ru n u Ín g iliz m arksist John Molyneux ta ra fin d an irdelen iyo r. Marx, Lenin, Luxemburg, Trotskiy ve Gramsci'nin p a rti k o n u su n d a yak la jim lan yazar tarafindan d eg erlend iriliyo r. Molyneux'un kitabi ül-

k em izde de m arksist so lu n g iince l tartiçm alarina katki su nuyor.

KAPlTALiZM , SINIFLAR VE DEVLET / H a ld u n G ü la lp

"Yeni Emjperyalizm Teorilerinin Eleçtirisi" ve "Geliçme Stratejileri, Geliçme Ideolojileri" adii k itap larindan so n ra , H aldun Gülalp b u ki-

tab in d a d ev le t ile serm ayen in karm açik iliçkiler b ü tü n ü n ü so rg u lu y o r. G ü­lalp kapita lizm i b ir top lum sal iliçki o larak , serm aye b irik im süreci o larak

ele aliyor ve farkli serm aye birikim i sü reçle rinde , farkli s in if ko- alisyonlarinm ik tidari ele g eç ird ig ine içaret ed iyor.

2 1 . YÜZYIL EÇlGÍNDE S O S Y A L tZ iA /D e r le m e

D ü n y ad a sosyalizm k o n fe ran sin in o n u n c u su n u n tartiçm a k o n u su n u " 2 1 . Yiizyilda Sosyalizm" o lu ç tu rd u . D ü n y an in degiçik ü lk ele rin d en 2 0 ka-

tilim cin in gô rüç lerin in d e rlen d ig i b u k itap , farkli kesim ve ak im lardan sos- yalistlerin tartiçm a to p lan tis in in ü rü n ü . Farkli yaklaçim larin d ü jü n ce le rin i

b ir arada bu lab ilm e açisindan ô n e m ta§iyan k itap ü lk em iz sosyalistlerini de yak indan ilg ilendiriyor.

KOM ÍNTERNDEN KOMlNFORMA/jFemewrfo C la u d m

Iki c iltte n o luçan k itab in "Komünist Enternasyonalin Bunalimi" baç- likli b irinci c ild inde, 1 9 4 3 'd e K o m ü n ist E n te rn asy o n a l'in dag ilm a karari

ve b u karara yol açan geliçm eler incelen iyor. 1 9 2 0 ve 1 9 3 0 'la rd a Al- m an y a 'd a y abanan trajed iler; 1 9 3 6 Ispanya lç Savaçi; Ç in D e v rim i'n in b i­

rinci evresi ele alim yor. "Stalinizmin Dorugu" baçlikli ikinci c iltte ise, K o m in te rn 'in kap an m asin d an K o m in fo rm 'u n k u ru luçuna kadarki süre ele a lim rken ; Ç in , F ran siz , Italyan k o m ü n is t p a rtile rin in yükseliçi ve b u par-

tilerdeki tem ei tartiçm alar ay n n tilan y la yansitiliyor.

LEN lN D Ö N EM IN D E LEN ÎN lZM /Ж яга;/ L ieb m a n

"Leninizm içinden çikngi ve geliçtigi tarihsel o rtam dan aynlam az. Leninizm in çôzüm lenm esi canli evrimi içinde Leninizm in bir tarihi olm ak zo rundad ir ve

L eninizm in tarihi Rus devrim inin tarih inden aynlam az... Ö zelde L enin 'in po- litákasi ve kuram lan, kitlelerin eylemleriyle Sovyet to p lu m u n u n gerçekliginin

etkilerinden aynlam az. B u kitap aym zam anda R us halkim n devrim ci zalerleri ve L en in 'in Rusya'sinda politik, ekonom ik, toplum sal ve kiiltürel yaçamin ilk

geliçmeleriyle ilgilidir. " Iki cilt olarak hazirlanan kitabin birinci cildi "Mu- halefet Yillari" ikinci cildi ise "Iktidar Yillan" baçligini taçiyor.

MARKSÌZM ve VА К Т І/John Molynenx

Page 79: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

"9 0 'la rm baçi d ü n y a ta rih in in en büyük a ltü stlü k le rin d en b irine tanik o ld u . Ve ulusal so ru n , geçm içte ken d in i "sosyalist" o larak tam m layan ül-

kelerin g ü n d e m in e en can yakici so ru n olarak o tu rd u . M o n th ly R eview ya- zarla rm d an Davis, b u c an a lla k o n u y u tartiçm aya açiyor.

U lu s, u lusalhk , e tn ik g ru p , a 'in lik la r , ulusal ku rtu lu ç m ücadelesi, an ti em - peryalizm vb. gib i kavram lan sosyalizm b ag lan u n d a irdeliyor. M arksist ku- ram sal yaklaçim lar genel o larak ta rü ç ih rken , S ovyetler Birligi, Y ugoslavya, Ç in ve d ig er ü lkelerin ôzelin de d e k o n u eleçtiri sü zg ec in d en geçiriliyor. "

ÍÇÇÍ HAREKETI, MARKSÍZM VE ULUSAL SORUN / H orace B .D a v is

"D em o k ras i, u lu scu lu k ve sosyalizm ; 19. yüzy ihn b u üç b ü y ü k hareketin i b irbiriyle iliçki içinde an lam ak gerekir. Sosyalizm aslinda dem o k rasin in b ir

ko lu y d u ve рек çok araçtin r.a sosyalizm ile dem okrasi arasindaki iliçkiye ay rilm içnr..." S o ru n u 1 9 1 7 'y e k ad ar ineeleyen D av is 'in sonrasm i ele alan "Sosyalizm ve Ulusallik" adii çahçmasi da yayinevim izce yayinlanm i? bu-

lu n m ak tad ir.

D izin in Piper K itaplan

ADORNO-BÍR G ÎR l§ 'W illem van R eijen · A R TI-D EG ERTE- ORÌLERI C ilt l / K a r M arx h a z ir la m y o r · A V R U PA ÎÇ Ç Î H A -

R E K E T L E R Î T A R lH l ' A bendroth · AYAKLANMA ÜSTÜNE / H .O rtega S aavedra · B A K Ü K O M Ü N Ü / R .G .S un y · B ÎR IkIM BU

N A L I M I / Jam es O 'C onnor · B ÎT M E M lÇ D E V R lM / Deutscher · BÜYÜK SÍYASÍ T E M 'Z L ÎK L E R //. Deutscher h a z ir la m y o r · D E V ­

R lM Y A Z IL A R l/R o b esp ierre-D a n to n -B a b eu f-M a ra t · DÍK- TATÔRLÜKLERlN BUNALIMI/ Nikos P ou lan tzas h a z ir la m y o r · D O G U 'D A U L U S A L K U R T U L U Ç H A R E K E T L E R l / V .l.L enin ·

EM EKÇÍNÍN KÌTA PLIG I[E g itim Ü re tim I ç in d ir /K a p i ta ls i z K a - p i ta l is t le r /D e v r im c in in S ô zlü g ü \ / H . K a ra d e n iz · Eçitlikçi T o p lu m la r / M ustafa C em a l · EKONOM Í PO LÍTÍG ÍN iL K E L E R I/R ica rd o ·

F IN A N S K A PIT A L C lL T I / H ilferd in g · FÍNANS KAPITAL C ilt I I / R u d o lf H ilfe rd in g h a z ir la m y o r · H ap ish an e D efterle ri / G ram sci ·

ID EO LO JÍ VE PO LiT iK A / E. L aclau h a z ir la m y o r · ÌK lN C l E >T E R N AS YO N A L / Jam< -s Joli h a zir lam yor · tKTÌSAT NED ER? / Rosa L uxem burg · IR L A N D A ’N IN K U R T U L U Ç U IÇ lN /J a m e s Connoly ha­

z ir la m yo r · t§Ç Í D EN ETÍM Í VE SOSYALlST DEMOKRASI /С .S iria n i · ÎÇ Ç t H A R E K E T I, M A R K S iZ M V E U L U S A L S O R U N / H orace В. D a v is · ÍTALYA'DA ÍÇÇÍ KONSEYLERÍ / A . G ram sci °

K A P IT A L ’I O K U M A K / Louis A lthusser · KAPITALIST DEVLET / R .M ilib a n d · K A R L M A R X V E F R IE D R IC H E N G E L S / D .R ia za n o v ·

KAPiTALiZM NASIL ÍÇLER? / P. Jalee · K A P lT A L lZ M lN G E -

SOSYALIZM ve ULUSALLIK/Horace B.Davis

Page 80: Louis Althusser - özelestiri ögeleri

L ÍÇ M E SI Ü S T Ü N E Í N C E L E M E L E R / M.Dobb · KAPÍTALÍZM, SI- NIFLAR VE DEVLET / H a ld u n Gülalp · K o m in te rn 'd e n Ko-

n iin fo rm a ( M I ) / F .C laudm · KOM ÜNIST PARTÍYE D OGRU / A ntonio Granisci · K O M Ü N ÍZM lN ABECES! / N. Buharin,

T.Preobrajenskiy · LATÍN AMERIKA M A R K SlZM l/ M ichael Löwy · L E N lN D Ö N E M IN D E L E N lN ÍZ M (I-II) / M .Liebm an · LEN ÍN 'ÍN

DÜÇÜNCESÎ / G.Lukács · M A R K S ÍZ M V E D tN / Michael Löwy · MARKSÍZM VE GERÍLLA SAVAÇI / Pomeroy · M A R K S ÍZ M V E

P A R T Í / J.M olyneux · PÍYASA SOSYALÍZMÍ TARTIÇM ASI/ Nove, M andel, Harris, Brus · PR O L E T A R Y A D lK T A T Ö R L Ü G Ü TA R -

TIÇ M A SI / H .D r aper · RUSYA'DA Í § Ç Í M UHALEFETÎ / A.K ollontay · SÎYASAL í X T lD A R V E T O P L U M S A L S IN IF L A R / Po ulantzas · SPARTAKISTLER NE ÍSTÍYOR?/R o s a Luxem burg ha-

z i r la n iy o r · SOSYAL R E F O R M M U , D E V R iM M i? / R . Luxem burg » SOSYALIZM VE Ö ZG Ü RLÜ K / G.D. Volpe · S O SY A L IZ M V E

U L U S A L L I K / H .B .D a ns · TA RÍH ÍN iR O N ÌL E R l / Deutscher · T A R IH S E L M A T E R Y A L ÌZ M lN I Z lN D E / P. Anderson · T A R lH VE

SIN IF BÍLÍNCÍ/G yö rsy Lukács · U L U S A L E K O N O M ÍY E G lR ÍÇ / Rosa Luxem burg · UYGULANABÍLÍR BÍR SOSYALÍZMÍN ÍK-

TÎSADI / Alee Nove · I I I . E N T E R N A S Y O N A L B E L G E L E R Í / Der- leme · 21. YÜZYIL EÇÍGÍNDE SOSYALlZM / Derleme

Beine'nin Yeni Mare Nostrum ICitaplan

PONTOS KÜLTÜRÜ Ö m e r A sa n

"P o n to s k ü ltiirü n ü n K araden iz bö lgesindek i izlerin i sü ren , ayni zam an d a h a len bö lg ed e ik ib in yi’i a§km sü red ir anad il olarak k o n u ç u k n yerel, an tik

d ilin soz lük ve g ram er çaliçm asini yapan ilk, ö z g iin çaliçm a . "

EGE HiKAYELERiI l ia s V enezis

"Ayvalikli yazar Ve ne zi s 'in d ilim izde ilk kez yaym lanan kitabi. V enezis, b a rtja o lan öz lem i ve yaçanan trag ed y ala rin e n duyarli, e n iyi tan ig i o larak

da tan in d i. E g e D en izi b ir d ah a asla kararm asin ö z lem in i yansitti."

iB R A H lM v e HARRAN G lZEM IM ü slü m Y ü cel

"M üsliim Yücel, O r ta D o g u 'n u n en g izem li bö lg es in in ta rih in in izlerini kovahyor. H a rra n 'in m istik ta rih i y an in d a Ib rah im P e y g a m b e r 'in m irasm a,

S in M ab ed in in ve Sabilig in öykü lerin i ak tan y o r. V e tiim b u k ü ltü r m i- rasinin nasil su larin te h d iti a ltina so k u ld u g u n u anlatiyor.