9
1.9 BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ KURULTAYI 10-11 ŞUBAT 2018, BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ-İSTANBUL Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi Prof. Dr. Halit OĞUZTÜZÜN ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Mesleki tanımlamalar konusunda Avrupa Birliğinde yürütülen çalışmaları buradan (European e- Competence Framework: http://www.ecompetences.eu/) izleyebilirsiniz. Burada sadece birkaç nokta üzerinden tartışacağım; fakat bu siteden oldukça kapsamlı çalışmalara siz erişebilirsiniz. Bu grup, Avrupa Yeterlikler Çerçevesini (European e-Competence Framework) tanımlıyor ve güncel tutmaya çalışıyor. Evet “competencedeniyor, Türkçede yeterlikolarak söylüyoruz. Burada ICT, yani bilgi ve iletişim teknolojileri kapsanıyor. Kusura bakmayın; bunları Türkçeye çevirmeye vaktim ve kaynağım olmadı. Organize edilmiş vaziyette yedi tane aile var burada. Yedi bölüm halinde: Süreç iyileştirme, iş, teknik, tasarım, geliştirme, servis ve işletim ve destek şeklinde faaliyet alanlarına ayrılıyor “yeterlikdediğimiz kavram. Şimdi sorunun nereden başladığına biraz geri dönelim. Daha önceki konuşmalarda da hep bunu hissettik. Birçok iş yapılıyor, birçok iş konumu var, pozisyon var. İnsanlar birtakım işler yapıyorlar. Kartvizitlerde gördüğümüz iş unvanlarını hatırlayın; kadro unvanlarını düşünün. Ne kadar çeşitlidir, değil mi? Korkunç bir çeşitlilik vardır. Bunlarla nasıl baş edeceğiz? Olaya bir bilgisayarcı olarak yaklaşacak olursak, modüler yaklaşmamız lazım. Bunun parçaları nelerdir? Bütün bu karışıklığın altında birtakım modüller var mı daha az sayıda olan? Buna bakarız. Ondan sonra acaba bu parçaları bir araya getirerek gerçek hayatta karşılaştığımız pozisyonlara, işlere, unvanlara, sorumluluklara yer verebilir miyiz? Dolayısı yla yeterlik kavramı burada temel olarak alınıyor. Yeterlik, bir insanın bildiği, pratiğe aktarma becerisine sahip olduğu, pratiğe aktarabildiğini gösterdiği (ölçülebilir ve gözlemlenebilir bir şekilde) bir yetenek, kabiliyet olarak tanımlanıyor. Bu alanlar altında birtakım yetenekler var. Bu yedi aile ya da bölüm altında otuz tane yeterlik tanımlanmış [Y ansı-1]. Gerçek hayatta karşılaşacağımız iş tanımları, mesleki roller olarak tanımlanıyor. Burada bazıları üzerinde durmak isterim. Demin Funda (Çetintaş) arkadaşım siber güvenlikten bahsetti. Mesela “siber güvenlik yöneticisidiye profesyonel bir rol var (cyber security manager”); bu bir profesyonel rol yani mesleki rol olarak tanımlanıyor. Bunun gibi örneğin iş tarafına bakarsak “CIO-Chief Information Officer”; böyle insanlar görüyoruz, duyuyoruz. İşte, bir şirketin CIO'su oluyor. Biz şimdi daha teknik insanlar olarak kendimizle ilgili alanlara bakalım. Mesela sistem analisti oluyorlar, "Ben sistem analistlik yapıyorum," diyorlar; rollerden bir tanesi bu. Veya sistem mimarı oluyorlar. "Sen ne yaparsın?" diye sorunca "Sistem tasarlıyorum," diyor; bu da bir rol. Bir meslek değil, bir iş de değil, mesleki rol olarak terminolojide tanımlanıyor. Bu şekilde tanımlanmış otuz tane rol var; fakat burada baktım, Funda arkadaşımın tanımladığı auditingyani denetçilikişini göremedim; tanımları yapanlara söylemek lazım. Şu “businessin altında, yani “business information managementveya bu managementolarak tanımlanan şeyler; denetçiliği, denetimi de kapsıyor olmalı. Çünkü denetim neticede bir iş fonksiyonudur; yani business”in bir parçası.

Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

1.9

BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ KURULTAYI

10-11 ŞUBAT 2018, BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ-İSTANBUL

Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

Prof. Dr. Halit OĞUZTÜZÜN

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi

Mesleki tanımlamalar konusunda Avrupa Birliğinde yürütülen çalışmaları buradan (European e-

Competence Framework: http://www.ecompetences.eu/) izleyebilirsiniz. Burada sadece birkaç

nokta üzerinden tartışacağım; fakat bu siteden oldukça kapsamlı çalışmalara siz erişebilirsiniz. Bu

grup, Avrupa Yeterlikler Çerçevesini (European e-Competence Framework) tanımlıyor ve güncel

tutmaya çalışıyor. Evet “competence” deniyor, Türkçede “yeterlik” olarak söylüyoruz. Burada ICT,

yani bilgi ve iletişim teknolojileri kapsanıyor. Kusura bakmayın; bunları Türkçeye çevirmeye

vaktim ve kaynağım olmadı. Organize edilmiş vaziyette yedi tane aile var burada. Yedi bölüm

halinde: Süreç iyileştirme, iş, teknik, tasarım, geliştirme, servis ve işletim ve destek şeklinde

faaliyet alanlarına ayrılıyor “yeterlik” dediğimiz kavram.

Şimdi sorunun nereden başladığına biraz geri dönelim. Daha önceki konuşmalarda da hep bunu

hissettik. Birçok iş yapılıyor, birçok iş konumu var, pozisyon var. İnsanlar birtakım işler yapıyorlar.

Kartvizitlerde gördüğümüz iş unvanlarını hatırlayın; kadro unvanlarını düşünün. Ne kadar çeşitlidir,

değil mi? Korkunç bir çeşitlilik vardır. Bunlarla nasıl baş edeceğiz? Olaya bir bilgisayarcı olarak

yaklaşacak olursak, modüler yaklaşmamız lazım. Bunun parçaları nelerdir? Bütün bu karışıklığın

altında birtakım modüller var mı daha az sayıda olan? Buna bakarız. Ondan sonra acaba bu

parçaları bir araya getirerek gerçek hayatta karşılaştığımız pozisyonlara, işlere, unvanlara,

sorumluluklara yer verebilir miyiz? Dolayısıyla yeterlik kavramı burada temel olarak alınıyor.

Yeterlik, bir insanın bildiği, pratiğe aktarma becerisine sahip olduğu, pratiğe aktarabildiğini

gösterdiği (ölçülebilir ve gözlemlenebilir bir şekilde) bir yetenek, kabiliyet olarak tanımlanıyor. Bu

alanlar altında birtakım yetenekler var. Bu yedi aile ya da bölüm altında otuz tane yeterlik

tanımlanmış [Yansı-1]. Gerçek hayatta karşılaşacağımız iş tanımları, mesleki roller olarak

tanımlanıyor. Burada bazıları üzerinde durmak isterim.

Demin Funda (Çetintaş) arkadaşım siber güvenlikten bahsetti. Mesela “siber güvenlik

yöneticisi” diye profesyonel bir rol var (“cyber security manager”); bu bir profesyonel rol yani

mesleki rol olarak tanımlanıyor. Bunun gibi örneğin iş tarafına bakarsak “CIO-Chief Information

Officer”; böyle insanlar görüyoruz, duyuyoruz. İşte, bir şirketin CIO'su oluyor.

Biz şimdi daha teknik insanlar olarak kendimizle ilgili alanlara bakalım. Mesela sistem analisti

oluyorlar, "Ben sistem analistlik yapıyorum," diyorlar; rollerden bir tanesi bu. Veya sistem mimarı

oluyorlar. "Sen ne yaparsın?" diye sorunca "Sistem tasarlıyorum," diyor; bu da bir rol. Bir meslek

değil, bir iş de değil, mesleki rol olarak terminolojide tanımlanıyor.

Bu şekilde tanımlanmış otuz tane rol var; fakat burada baktım, Funda arkadaşımın tanımladığı

“auditing” yani “denetçilik” işini göremedim; tanımları yapanlara söylemek lazım. Şu “business”in

altında, yani “business information management” veya bu “management” olarak tanımlanan şeyler;

denetçiliği, denetimi de kapsıyor olmalı. Çünkü denetim neticede bir iş fonksiyonudur; yani

“business”in bir parçası.

Page 2: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

2.9

Yansı-1: ICT Yeterlik Alanları ve Mesleki Roller

“Data scientist” var mesela; hep duyuyoruz işte “veri bilimcisi”. Veri bilimcisi olmak isteyen

insanlar var veya olduğunu iddia eden insanlar var. Böyle bir faaliyet sahası, bir rol var. Bunlar

gördüğünüz gibi tanımlanmış vaziyette.

Bundan sonra bu tanımları alıp işe yarar hale getirmemiz gerekiyor. Mesleki Yeterlilik Kurumu

gibi kuruluşlar veya bizim Oda gibi kuruluşlar burada devreye giriyor. İş hayatı bağlamında bu

rolleri yorumlamamız gerekiyor. Niçin yorumlamamız gerekiyor? Mesela iş tanımları için. Bir bilgi

işlem müdürü ne yapar? Çeşitli rolleri vardır. O roller nelerdir? Şu, şu, şu rolleri yapar diye

gösterebilmemiz lazım. Bir denetçi ne yapar? Sistem denetçisi ne yapar? Şu, şu, şu rolleri oynar.

Bunları gösterebilmemiz lazım. Bu, bağlama dayalı bir çalışma.

Bunların ayrıca eğitim müfredatı çalışmasına uygulanması gerekiyor. Diyelim ki bir ders

alınıyor; “Operating Systems” okuyor çocuklar. Peki bu hangi role hizmet ediyor acaba? Buradaki

rollerden hangisi olabilir? Bakmamız lazım. Eğer hiçbir kutuya denk düşüremiyorsak bunu, bayağı

kötü. O zaman "Bunu niçin öğretiyoruz?" gibi sorular çıkar. Genel manzara bu şekilde.

Profesyonel roller var. Bunlar tanımlanırken nasıl bir sistematik izleniyor? Burada iş süreçleri,

geliştirme süreçleri kabaca gruplandırılmış vaziyette [Yansı-2]. Bunlar iş süreçleri yani “business”

anlamındaki iş. Teknik süreçler var. Bunlar yönetim süreçlerinin parçası olarak geliyor. Bir yönetim

işlevi var, en temel işlevlerden bir tanesi. Planlama, üretme ya da geliştirme... İşletme, yani

sistemleri çalıştırma süreçleri var. Destek süreçleri var. Destek süreçleri teknik olabilir ya da süreç

geliştirme süreçleri olabilir. Bunlar geniş alanlar. "Bu roller tanımlanırken neye göre tanımlanıyor?"

diye sorabilirsiniz. İşte, bu çok temel süreç alanlarına göre tanımlanıyor. Bunlara denk düşüyor.

Page 3: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

3.9

Yansı-2: İş Süreçlerinde Profesyonel (Mesleki) Roller

Bütün bunlara bakıldığı zaman denebilir ki "Bu şelale yaklaşımı gibi gözüküyor". Yazılımcılar

kendi hallerine bırakılırlarsa şelale yaklaşımını pek kullanmak istemezler. Çevik süreçler vb. daha

modern ve hafif, daha çok seviliyor. Bu yüzden çevik süreçlere yönelik bir gruplama da var;

bunların dışarıda bırakılmadığı iddia ediliyor. Fakat bu, tartışmaya açık bir konu. Bundan önce

yapılan tartışmaların bir çoğunda şelale tipi süreçlere atıflar yapılıyordu. Bu çevik süreçler işleri

değiştiriyor biraz. Mesela imza yetkisi falan konusunda. Neye imza atacaksınız? Bir dokümana

imza atacaksınız. Ama bu çevik yaklaşımların dokümanları biraz daha farklı ve daha az oluyor

genelde, bildiğiniz gibi. O zaman ne olacak? Çevik olmayalım mı, imza atacağız diye? Neticede bu

rollerin tanımı bir kullanım aracı.

“Job” dediğimiz şey, yani “iş”. İşte, “bilgi işlem müdürü” örneğini verdim. O bir iş, siz oraya

başvuruyorsunuz ve birçok rolü yapmanız bekleniyor [Yansı-3].

Bu roller sistematik bir şekilde tanımlanıyor. Bu sayfaya erişerek bu otuz tanımı görebilirsiniz,

fakat tanımlamadaki sistematikten bahsetmek isterim. Bu rolün kısa tanımı, ne iş yaptığı. Diyelim

ki sistem mimarı ne iş yapar? Burada anlatılıyor [Yansı-4]. Bunun yaptığı teslimatlar, yani ürettiği

çıktılar tanımlanıyor. İmza yetkisi tartışılıyorsa buna bakmak lazım. Çünkü çıkardığınız çıktılar

üzerine imza atabilirsiniz. O zaman "Hangi rol, hangi çıktıları üretir?" diye analiz edilmiş; burada

var, onlara bakabilirsiniz. Çıktılar üç kategoride gösteriliyor. Birincisi “accountable” olduğu, bunun

Türkçesi hesap verdiği; ikincisi sorumlu olduğu yani “responsible” olduğu; üçüncüsü katkıda

bulunduğu. Hesap vermeyle sorumlu olma arasında anlam farkı var. Hesap verdiğiniz şey, altına

imza attığınız bir şeydir, o işi siz yapmış olmasanız da. Sorumlu olduğunuz şeyi siz fiilen

yapıyorsunuz demektir. Onun da altına siz imza atıyor olabilirsiniz. Ama katkıda bulunduğunuz bir

Page 4: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

4.9

şeye imza atar mısınız, bilemiyorum. Artık o kuruluşun özelleştirmesine kalmış bir şey. İmza

yetkisini tartışırken hesap verme anlamındaki sorumluluk ile işi yapma anlamındaki sorumluluğu

ayırt etmek ve ona göre sorumluluklar tanımlamak lazım. Yani o imza ne anlama geliyor?

Yansı-3: Profesyonel Roller ve İş Tanımı İlişkisi

Yansı-4: Sistem Mimarı Rol Tanımı

Page 5: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

5.9

Diyelim, “sistem mimarı” rolündeki bir insan hangi işleri yapar; hangi yeterliklere sahip

olmalıdır? Biz şimdi eğitimciler olarak buna bakıyoruz. Mezun ettiğimiz bir öğrenci sistem mimarı

olabiliyor mu acaba? Burada istenen yetkinliklere sahip oluyor mu aldığı derslerle? Bunu

yeterliklerden takip edebiliyoruz. Yeterliklerin nasıl tanımlandığına hızlıca bakacağız.

Ve nihayet KPI (key performance indicator) denen performans ölçütleri alanı var. Biz bu roldeki

insanın performansını nasıl ölçeceğiz? Performans değerlendirmesini nasıl yapacağız? Bu henüz

pek olgunlaşmış bir alan değil. Dolayısıyla bir sistem mimarı ne kadar iyi bir iş çıkarıyor, onu

buradaki ölçütlerden değerlendirebilmemiz gerekiyor.

Bu örnekler, bir rolün nasıl tanımlandığını gösteriyor. Bu şekilde otuz tane tanım var. Bunların

artacağını, çeşitleneceğini öngörebiliriz. Rol tanımlarında yeterlikler önemli bir yer tutuyor.

Yeterlikler rollerin bir nevi yapıtaşları gibi görülebilir. Daha çok örnek görmek isterseniz, mesela

“scrum master” diye bir rol var [Yansı-5]; bu bence rol olmaya iyi bir örnek. “Scrum master” diye

bir adama siz iş vermezsiniz. Çalışanlardan biri “scrum master”lık yapıyordur; yani bu bir roldür.

Çok muhtemel ki “sistem mimarı” diye birini işe almazsınız; ama o rolü biri oynar. Veya “veri

bilimcisi” (“data scientist”) rolü [Yansı-6]. Tüm bunların e-yeterlikler çerçevesinde yeri var.

Yansı-5: “Scrum Master” Rol Tanımı Yansı-6: Veri Bilimcisi Rol Tanımı

Bir yeterlik nasıl tanımlanır? Bu çerçeve, dört boyutta tanımlıyor. Bir defa alanlar var, alanlar

burada sıralanmış vaziyette [Yansı-7]. Örneğin “system engineering”, “purchasing” (satın alma).

Bunlara eğitimci gözüyle bakarak kısa bir yorum yapmak isterim. Liseden sonra verilen herhangi

bir dört yıllık eğitimde bütün bunların tamamını kapsamaktan bahsedemeyiz bile. Bilgisayar

mühendisi olarak mezun ediyorsak birini, buradaki birkaç tane şeye dokunabiliyorsak iyiyiz. Daha

fazlasını ummamak lazım. Burada hayat boyu öğrenmenin önemi ortaya çıkıyor. Buna baktığımız

zaman ben karamsar bir tablo görüyorum. Dört yıllık lise sonrası eğitim; şunu öğrenir, bunu bunu

öğrenir, yani o kadar...

Page 6: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

6.9

Yansı-7: Yeterlik Tanımları

Kırk tane yeterlik var ve her bir yeterlik beş seviye ile tanımlanıyor. O seviyeler ilginç oluyor;

çünkü Oda olarak Mesleki Yeterlilik Kurumuyla o yüzden mahkemelik olmuştuk. Bu yeterliklerin

ne olduğu konusu ilginç olabiliyor. İşte örnekler; bu kişi ne bilir, neden anlar, neyi yapabilir

şeklinde. Bunları yapabilmek için mühendis olması gerekir mi? Mesela bu yeterlik tanımı, deminki

“sistem mimarı” rolünün sahip olması gereken yeterliklerden bir tanesi, mimari tasarım yeteneği

[Yansı-8]. Bunun gibi üç tane daha var. Burada da mimari tasarım yeterliği ne demektir, o

tanımlanıyor. Bunu tek tek okumaya gerek yok fakat şu seviyelere dikkat edelim. Bu beşinci seviye,

en üst seviyeyi gösteriyor. Mimari tasarımda üst düzey, ilk defa rastlanan konulara mimari çözümler

bulabilen, son derece yetkin mimari tasarım yeteneğinden bahsediyoruz. Dört, üç diye aşağıya

doğru iniyor; ama üçten de aşağı inmiyor. Bu oldukça sofistike bir yeterliği temsil ediyor.

Dolayısıyla mimari tasarım yeterliği değişik ustalık seviyelerinde gerçekleşebiliyor ve bunlar

tanımlanmış vaziyette. Bir sistem mimarının sahip olması gereken başka yetenekler de var. Burada

birtakım örnekler veriliyor. Bunlar, neyi bilmesi lazım, ne kadar iyi bilmesi lazım vb. Bir sistem

mimarının sahip olması gereken yeterliklerden bir tanesi olarak “sistem mühendisliği” gösteriliyor.

Sistem mühendisliğinden herkes farklı bir şey anlayabilir, ama o da burada tanımlanmış vaziyette:

Bileşenlerin belirlenmesi, arayüzlerin tasarlanması, bunların entegre edilmesi, entegrasyon

testlerinin yapılması ki bu bileşenler yazılım ya da donanım veya proses veya insan veya herhangi

bir şey olabiliyor, örneğin veri olabiliyor. Sistem mühendisliği yeterliği bu şekilde tanımlanmış

vaziyette [Yansı-9]. Öğrencilerimizi mezun ettiğimiz zaman, bilgisayar mühendisi diploması

verdiğimiz zaman acaba sistem mühendisi yeterliğine sahip oluyor mu? Veya oluyorsa hangi

seviyede oluyor?

Page 7: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

7.9

“Information and Knowledge Management” diye bir şey var [Yansı-10]. Bilgi ve bilgi

yönetimi? Enformasyon diyelim. Enformasyon ve bilgi yönetimi. Bu, “veri yönetimi” değil; o ayrı

bir yeterlik olarak tanımlanmış. Veri yönetmek daha farklı bir şey. Tamamen farklı teknolojiler

içeriyor. Bu şekilde uzun uzun tanımlamalar var.

Yansı-8: Sistem Mimarı - Mimari Tasarım Yeterliği Tanımı

Yansı-10: Enformasyon ve Bilgi Yöneticisi

Yeterlik Tanımı

Yansı-9: Sistem Mühendisliği Yeterlik Tanımı

Page 8: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

8.9

Burada da yeterlik seviyelerinin tanımlanması gösteriliyor [Yansı-11]. Avrupa Birliğinin

standardında sekiz yeterlik seviyesi var. Her türlü yeterlik, mesela badanacılık için de bu geçerli.

İşte, sistem mimarı için de geçerli. Bu seviyeler tüm çalışanlara uygulanıyor, bütün sektörlerde.

Bizimkiler genelde en yüksek beş seviyeyle eşlenmiş vaziyette. İş için insan seçerken veya eğitim

için veya insan kaynakları yönetimi için... Bu gibi amaçlarla kullanabiliriz. İşin teknik kısmı bu

kadar.

Yansı-11: Yeterlik Seviyeleri

Birkaç değişik kavrama daha değinmek isterim. Burada “iş” kavramını gördük, “job” diye.

Onlar yeterlikleri içerebiliyor. İş, sizin başvurduğunuz, atandığınız ve yaptığınız şeydir. Bir insan

kariyeri boyunca pek çok iş yapar. Değişik konumlarda çalışırsınız; değişik roller oynarsınız.

Bunlar sizin kariyerinizi oluşturur. Bilgisayar mühendisliği mesleğinden bahsediyoruz. Peki meslek

dediğimiz şey nedir? Açıkçası ben net bir tanımını görmedim, ama bilenler mutlaka vardır. Benim

anladığım, bir iş silsilesi izliyorsunuz, bir işte çalışıyorsunuz, sonra başka bir işte çalışıyorsunuz, bir

işte daha çalışıyorsunuz. Dünyaya baktığımız zaman, bunların kümelenebileceğini, teknik deyimle

söylersek “cluster” edilebileceğini görürüz. Tabii bilgisayar mühendisi olup yoga öğretmenliği

yapan da var; bunları dışta tutuyoruz. Oluşan bu bütünlüklere “meslek” denebileceğini

düşünüyorum.

Bakıldığı zaman, “bilgisayar mühendisliği mesleği” diye bir şey var mıdır? O bile benim

kafamda net değil. Olayı yeterlikler ya da yetkinlikler açısından tartışmak benim için çok daha net;

onu tartışabilirim. Ama “meslek” dediğiniz zaman onu tartışamıyorum, bilmiyorum. “İş” dediğiniz

zaman biraz anlıyorum. Çünkü ben de çeşitli işlerde çalıştım. Günümüzün karmaşık ve değişken

dünyasında "kariyer nedir, meslek nedir?" bunlar biraz daha belirsiz kavramlar bence.

Page 9: Mesleki Düzenlemeler, Mesleki Denetim ve İmza Yetkisi

9.9

Bilgi kirliliği olmaması açısından bir açıklama yapayım. Burada açıklananlar mühendislikleri

tanımlamıyor; fakat bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yüzlerce iş tanımı yapılmıştır. Ağ

operatörlüğü, “web” tasarımcısı, bilgi güvenlikçisi; şimdi hatırlamak çok zor ama yüzlerce iş tanımı

yapıldı ve yayımlandı. Bunlar mühendislik sınıfına dahil edilmediği için bunu yapabildiler; yani

Mesleki Yeterlilik Kurumu bunları mühendislikten saymıyor, o yüzden de tanımlayabiliyor.

Tanımlanan bazı işlerin mühendislik gerektiren işler olduğu düşünüldü; o yüzden BMO bunu dava

etti ve kazandı. Bunu da şahsen ilk yönetimin en büyük başarısı olarak görüyorum.