57
İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI EKİM 2013 • SAYI: 23 METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU BAKİEL ÇALIŞTAYINDA İHRACATIN YOL HARİTASI BELİRLENDİ ALTERNATİF PAZARLAR-İSVEÇ İDDMİB EKİM AYI İHRACATI YÜZDE 4 ARTTI

METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI

EKİM 2013 • SAYI: 23

METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

BAKİEL ÇALIŞTAYINDA İHRACATIN YOL HARİTASI BELİRLENDİ

ALTERNATİF PAZARLAR-İSVEÇ

İDDMİB EKİM AYI İHRACATI YÜZDE 4 ARTTI

Page 2: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

1

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

BAŞKANDAN

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

Tahsin ÖZTİRYAKİ

Bu sene ülke ihracatımızın çarpıcı şekilde artış göstermeyeceği, geçen yıla oranla bir miktar azalacağı düşünülse de, sektörel anlamda altın dışı ihracatta, dünya dış ticaretinin daralmasına rağmen, rakamın 150 milyar dolar civarlarında seyredeceği öngörülmektedir. İstanbul

Demir ve Demir Dışı Metaller Birliği olarak çalışmalarımıza son hızla devam ederken, geçen yıla oranla yüzde 4 artış sağlayarak ihracatımızı 6,8-6,9 milyar dolar aralığına yükseltmeyi öngörerek koyduğumuz 7 milyar dolarlık hedefimize çok yaklaşmış bulunuyoruz. Her alt sektörümüzü ayrı ayrı ele alarak eksik gördüğümüz konularda ihracatçı firmalarımızla birlikte el ele hedefimize doğru yol kat ediyoruz. Alüminyum sektörüne ait 3-5 Ekim’de gerçekleşen Aluexpo Fuarı’na eş zamanlı olarak düzenlediğimiz Alım Heyeti programı ile Makedonya, Irak, Rusya, Ukrayna ve Bosna-Hersek’ten 18 katılımcı firma ile Türk firmalarımız görüşerek ihracat potansiyelimiz hakkında detaylı görüşme fırsatı bulmuşlardır.Ayrıca Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri üretim ve ticareti ile uğraşan firmaların oluşturduğu sektörün, 2023’te Türkiye için öngörülen 500 milyar dolar ihracat hedefi içindeki “gerçekleştirilebilir azami payına” erişmek için gereken rekabet gücünü kazanmasına yol gösterici bir strateji belgesinin çerçevesini çizmek üzere, sektör paydaşlarının ortak akıllarına başvurmak amacıyla, 128 sektör üye firmalarımızla 7-10 Kasım tarihlerinde BAKIEL Çalıştayı’nı gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Sektör sorunlarının belirlenerek beyin fırtınasıyla çözümlerin üretildiği ik günlük yoğun programda; bağlantı elemanları, kilitler ve el aletleri sektörlerindeki firmalarımız bu zamana kadar ilk defa böyle bir çalışmayla bir araya gelmiş ve ortak bir güç yaratabilmenin mutluluğunu yakalamışlardır. Çalıştay sonunda bir kez daha önemi vurgulanan konular AR-GE çalışmalarının artırılması ve inovatif bakış açısının yaygınlaştırılması olmuştur. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi AR-GE harcamalarının GSYİH’e oranını aşamalı olarak yükseltmek ve 2023 yılında yüzde 3’e ulaşmasını

sağlamak hedefiyle yaptığımız çalışmalardan biri olan Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı’nı geçen sene başlatmıştık. Geçen sene “İşleyen Fikir Işıldar!” söylemiyle yola çıktığımız ve üniversite-girişimci-sanayici işbirliğiyle metal sektörünün ihtiyaç duyduğu hammaddelerin özelliklerini ve çeşitliliğini artırarak ana ürün gruplarından yarı mamul ürünlere inovasyon özelliği katan projeleri metal sanayisine kazandırmak ve bu vesileyle sektörün yüksek katma değerli üretim yapmasını sağlamak amacıyla başlattığımız AR-GE Proje Pazarı’na 410 proje başvurusu yapılmış, bu projelerden 100 tanesi sanayiciye sergilenmiş, her kategorinin ilk 10 projesine patent ve faydalı model desteği sağlanmış, 4 proje sanayici tarafından hayata geçirilmiş, bir yıl boyunca projeler takip edilerek gerekli basın desteği sağlanmıştı. Bu sene, Metalik Fikirler proje ekibi olarak 254 öğrenci, 118 akademisyen, 79 girişimci ve 72 sanayiciden gelen tam 523 proje ile rekora imza atmış bulunuyoruz. Bu tablo bize doğru yolda yürüdüğümüzü gösterirken ülkemizde bu yönde ne kadar güçlü bir potansiyelin olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye’nin her iline ulaştığımız projemizdeki başvurular 40’a yakın farklı üniversiteden olmak üzere; demir-çelik-paslanmaz, kompozit metaller, özel metal grubu, alüminyum ve bakır gibi alanlara ayrılmaktadır. Bu zamana kadar geliştirdiği projeleri kendi çabalarıyla hayata katamamaktan şikayetçi olan birçok öğrenci ve akademisyen, profesyonel bir el aracılığıyla sanayici ile buluşmanın memnuniyetini yaşamaktadır. Sanayicilerin daha fazla ilgi göstermesinin gerek gördüğümüz bu organizasyonda, ödül kurulumuz seçilen 100 projeyle birebir görüşerek AR-GE’ye verilmesi gereken önem vurgulamıştır. 31 Ekim’de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda bu 100 projenin sergilenmesinin ardından düzenlediğimiz törende 12 proje ödüllendirilmiş, her kategorinin en çok proje gönderenlerine plaket verilmiş, tüm projelerin hayata geçirilebilirlikleri, patent desteği ve proje-sanayici eşleştirmesi konusunda çalışmalara başlandığını belirtmekten de kıvanç duyarım.

İşleyen Fikir Işıldar...

Page 3: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

22

1 BAŞKANDAN

4 HABERMetalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı’nın ikincisinin ödül töreni başta olmak üzere İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin haber ve etkinliklerini sayfalarımıza taşıdık.

16 İHRACATİDDMİB’in Ekim ayı ihracatı yüzde 4 oranında arttı.

20 KAPAK KONUSUBağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri Çalıştayı Muğla Dalaman’nda 128 kişinin katılımıyla gerçekleşti.

28 SANAYİNİN SESİSanayicinin Sesi bölümümüzün bu ayki konuğu Teknik Alüminyum Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Başer oldu.

32 İNOVASYONKOSGEB’in, KOBİ’lere ve girişimcilere sağladığı AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı’nın detaylarını İnovasyon sayfamızda bulabilirsiniz.

36 FABRİKA TANITIMIDemisaş Genel Müdürü Hakan Yaşar, Bilecik’te bulunan fabrikalarını ve Demisaş’ın uyguladığı özgün Japon yönetim sistemi Toplam Üretken Bakım prensiplerini anlattı.

40 KÖŞE YAZISIDünya Gazetesi Köşe Yazarı Rüştü Bozkurt’un ““Ödünsüz gözetim ve denetim yoksa kriz olacaktır” başlıklı yazısını bu bölümde bulabilirsiniz.

42 ENDÜSTRİYEL TASARIMCILARDünyanın en büyük oyuncak firmalarından Hasbro’da şef tasarımcı olarak çalışan Hakan Diniz ile Türkiye’deki oyuncak sektörü ve endüstriyel tasarımın geleceğini konuştuk.

48 ALTERNATİF PAZARLARKuzey Avrupa’nın huzurlu ülkesi İsveç bu ayki Alternatif Pazarlar bölümümüzde yer alıyor.

İÇİNDEKİLER

48

36

28

32

2 0

Page 4: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

3

İmtiyaz Sahibi

Coşkun Kırlıoğlu

Yönetim Yeri

Çobançeşme Mevkii Sanayi Cad.

Dış Ticaret Kompleksi 34350

Yenibosna - İstanbul

Tel: 0212 454 00 00

Faks: 0212 454 00 46

[email protected]

Yayın Kurulu Başkanı

Tahsin Öztiryaki

Yayın Kurulu

Çetin Tecdelioğlu, Ayşegül Çapan,

Aynur Ayhan, Fatih Özer,

Muharrem Kayılı, Özlem S. Erkan,

Özgür İnan, Müge Ataçkarapınar

Yapım

Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş

Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız

Görsel Yönetmen Yavuz Karakaş

Editör Arzu Demirezen

Düzeltmen Editör Ersel Ergüz

Fotoğraflar Murat Güney, Damla Salor

Reklam Rezarvasyon Nazlı Demirel

Tel: 0212 440 27 69

[email protected]

İletişim

Yazı işleri: (0212) 440 27 83

Pazarlama: (0212) 440 27 65

[email protected]

Baskı

Dünya Yayıncılık AŞ

Globus Dünya Basınevi

100.Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar /İstanbul

Tel: 0212 440 24 24

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

İÇİNDEKİLER

52 BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

54 İMMİB EĞİTİM PROGRAMI

56 KANUN DEĞİŞİKLİKLERİ

Page 5: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

4

METALİK FİKİRLER

Page 6: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

5

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

METALİK FİKİRLER

Page 7: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

6

METALİK FİKİRLER

Türkiye’nin geleceğini inovasyon, AR-GE ve tasarımda gören İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından bu yıl ikinci kez

düzenlenen “Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı” yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Yarışmanın önemine değinen İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, temel hedeflerinin, ihracatın teknoloji yoğunluğunu ve değerini artırmak olduğunu söyledi. Törene katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de “İhracatta konteynerlerimizi yükte hafif pahada ağır ürünlerle dolduracağız. Bunları sizlerin akıl terinizle dolduracağız” diye konuştu.

İHRACATTA ELDE ETTİĞİMİZ GELİRİ ÜÇE KATLAMALIYIZTörende konuşan İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, Türkiye’nin ihracattan elde ettiği geliri üçe katlamak

zorunda olduğunu belirtti. Bunun için çok çalışılması, katma değerli üretim yapılması gerektiği ve bununda AR-GE, inovasyon ve tasarım ile mümkün olabileceğini dile getiren Öztiryaki, sözlerini şöyle sürdürdü:“Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılı ile bugünkü rakamları karşılaştırmak istiyorum. 1923 yılında Türkiye’nin kişi başına gayri safi milli geliri 80 dolar, bugün ise 10 bin 800 dolar. Milli gelirimiz 952,6 milyon TL iken, bugün 1,5 trilyon TL. İhracatımız 50,7 milyon dolarken, bugün 153 milyar dolar, ithalatımız 86,8 milyon dolar iken, bugün 236 milyar dolar. Yani 2 bin 700 kat büyük. 1923 yılında enerjisini üretemeyen ülkemizin bugün kurulu gücü 60 bin megavat. Yani 1800 kat büyüklükten bahsediyoruz. 1923 yılında ülkemize gelen tahmini turist sayısı 50 bin iken bu rakam bugün 36 milyona yükseldi. Yani 720 kat büyüdü. 1923 yılında en gelişmiş iletişim aracı telgraf ve telefon iken, bugün akıllı telefonlarla, akıllı bir dünyada yaşıyoruz. 90 yıllık süreçte köy köy dolaşıp mal satan

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NİN (İDDMİB) DÜZENLEDİĞİ “METALİK FİKİRLER 2. AR-GE PROJE PAZARI”

YARIŞMASINDA ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU. İDDMİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAHSİN ÖZTİRYAKİ, HEDEFLERİNİN YÜKSEK KATMA

DEĞERLİ İHRACAT OLDUĞUNU SÖYLEYEREK, GEÇEN YIL OLDUĞU GİBİ BU YIL DA SERGİLENEN 100 PROJEYİ HAYATA GEÇİREBİLMEK İÇİN

ÇALIŞACAKLARINI DİLE GETİRDİ. TİM BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ DE İHRACATTA YÜKTE HAFİF PAHADA AĞIR ÜRÜNLERİN ÖNEMİNE DEĞİNDİ

VE BUNU AKIL TERİYLE BAŞARACAKLARININ ALTINI ÇİZDİ.

522 PROJE İLE REKOR BAŞVURU‘Metalik Fikirler 2. AR-GE Proje Pazarı’na akademisyen, sanayici, girişimci ve öğrenci olmak üzere 4 kategoride 522 proje katıldı. 127 proje ile en çok başvuruyu Süleyman Demirel Üniversitesi’nin yaptığı yarışmada gerçekleştirilen ön eleme sonrasında başarılı bulunan 100 proje ödül töreni süresince sergilenerek sanayicilere tanıtıldı. 4 kategoride ilk üçe giren projelere toplamda 100 bin TL ödül verilirken, atıl talaşlardan metal köpük üretimi, her türlü antenin geri kazanımı, yoğunlaştırılmış-soğutulmuş güneş ışığı, termokromik kaplamalı akıllı camlar, yakıtsız araç, bor metali ile enerji depolama gibi projeler ilgi çekti. Yarışmada akademisyen kategorisinde Yard. Doç. Dr. Ayşe Kalemtaş, ‘Personel koruma amaçlı hafif ve ekonomik seramik metal kompozit zırhların üretimi’, girişimcilik kategorisinde Ali Kalkanlı ‘Toz ekstrüzyon Al-Fe-V-Si alaşımlarının üretimi’, sanayici kategorisinde Dr. Savaş Sönmezoğlu ‘Atık alüminyum kullanılarak ince film güneş pili üretimi’, öğrenci kategorisinde de Miray Çelikbilek ile proje ortağı Dr. Ali Erçin Ersundu ‘Termokromik kaplamalı akıllı camlar’ projeleriyle birinci oldu. Yarışmada birinciler 12 bin, ikinciler 8 bin, üçüncüler ise 5’er bin TL para ödülü kazandılar.

Page 8: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

7

METALİK FİKİRLER

çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya kavuştu. 1950’li yıllarda temelleri atılan Türk otomotiv sektörü bugün Avrupa’nın merkez üssü oldu. 2012 yılında Türkiye, Avrupa hafif araç üretiminde 1’inci, otobüs üretiminde 2’inci, otomobil üretiminde 8’inci ve dünya otomotiv üretiminde 17’inci sırada. Sümerbank ile temelleri atılan hazır giyim ve tekstil sektörümüz bugün dünyanın her yerinde 26 milyar dolar ihracat yapar hale geldi. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında en küçük inşaat çivisini dahi ithal eden

Türkiye, bugün 20 milyar dolarlık inşaat malzemesi ihraç ediyor.”

BU PROJELERİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZMetalik Fikirler ve diğer ihracatçı birliklerinin düzenlediği yarışmalardaki projelerin hayata geçirilmesiyle katma değeri yüksek üretimle 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşılabileceğini dile getiren Öztiryaki, İDDMİB’in 2023 yılı ihracat hedefinin ise 25 milyar dolar olduğunu yineledi. Bu rakama ulaşmanın kolay olmadığını

söyleyen Öztiryaki şöyle devam etti:“Bu hedefe ulaşmak için 5 bin üyemizin yoğun şekilde çalışması gerekiyor. Cari açığın panzehri AR-GE- inovasyon ve tasarımdır. Bugün burada öğrenciler, sanayiciler, girişimciler ve akademisyenlerimiz var. Dışarıda sergilenen 100 tane proje var. Dün bu 100 projenin sahipleriyle sabah 08.00’den akşam 20.00’ye kadar yüz yüze görüştük. Bu 100 projeyi “nasıl hayata geçirebiliriz, sanayiye nasıl katabiliriz ve ihracatımıza nasıl katkı sağlarız” diye bazen bir saat süren görüşmeler yaptık.

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

Page 9: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

8

METALİK FİKİRLER

Geçen yıl düzenlenen yarışmada dereceye giren projelerin geliştirilmesi konusunda sürekli takipçi olduklarını belirten İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, projelerden bazılarının kamu ve özel sektör firmalarının ilgisini çektiğini, üniversitelerin bazı projeler üzerinde destek çalışmaları yaptığını söyledi. Öztiryaki, “Yarışmaya katılan ve beğenilen faydalı projelerin peşini bırakmıyoruz. Öncelikle Ulusal ve uluslararası patent hakkının alınması, ardından sanayi ile buluşturulması ve üretime geçmesi için projeyi sürekli destekliyoruz. Metalik Fikirler Proje Pazarı, araştırmacıların önünde bir ufuk açıyor” diye konuştu. 1. Metalik Fikirler Ar-Ge Proje Pazarı’na katılarak dereceye giren bazı projelerin 1 yıl içinde aldıkları mesafe ve projelerin son durumları şöyledir.

“CANDENİZ UYSAL - “Akıllı Kart Çiplerinin Geri Kazanımı “ - (ÖĞRENCİ KATEGORİSİ ÜÇÜNCÜSÜ)Projenin Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı yarışmasında ödül almasından bu yana geçen bir senede yatırımcı arayışıyla beraber projeye yönelik iyileştirme çalışmaları da sürüyor. Temin edilen yüksek miktarda atık sim kart ile optimizasyon çalışmalarına devam ediliyor. Ayrıca geri kazanım işleminin daha yüksek katma değerle gerçekleşmesi için elde edilen metalik değerlerin farklı formlarda ürüne

DERECEYE GİRDİLER,

ÜRETİM AŞAMASINA

GELDİLER

Page 10: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

9

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

METALİK FİKİRLER

dönüştürülmesine yönelik iyileştirme çalışmaları sürüyor. Atık kartların da işleme alınması için gerekli olan AEEE geri dönüşüm geçici izin belgesi için çalışmalar devam ediyor. Yatırımcıyla beraber büyük ölçekte ve yüksek kâr payı ile uluslararası ölçekte hayata geçirilmesi planlanan bu sistem uygun yatırımcı bulunmaması durumunda yarışmacı tarafından kurulan şirketin kaynakları ve uygun AR-GE destekleri ile çalışabileceği minimum kapasitede hayata geçirilecek hale geldi.

HÜSEYİN KÜÇÜK - “Kablo Geri Dönüşüm Makinesi”- (GİRİŞİMCİ KATEGORİSİ İKİNCİSİ)Proje 2012 yılında bir çizim iken 2013 yılında tamamlandı. 100 kilogram kabloyu rahatlıkla geri dönüştürebilen makine, hurda halindeki kabloları 3 ürüne dönüştürüyor. Başta bakır olmak üzere tuz ruhu ve yakıt halinde ürünler veriyor. Proje TİM’in düzenlediği İnovasyon Haftası’na katıldı. Metalik Fikirler 1. AR-GE Proje Pazarı yarışması sayesinde Sarkuysan firması projeye destek verdi. Ayrıca projenin ulusal patent belgesi alındı.

TURGAY KAMIŞLI - “Metal ve Cevherlerin (alüminyum, demir, bor vs) Atıklarının Değerlendirilmesi ve Enerji Üretilmesi”- (GİRİŞİMCİ KATEGORİSİ ÜÇÜNCÜSÜ)Proje, Ekonomi Bakanlığınca ve Enerji Bakanlığınca en iyi desteklenecek proje kapsamına alındı ve Bilişim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da destek verdi. Proje ile çevre kirliliği oluşturan atıklar pastörize yöntemiyle ıslah ediliyor. Reaksiyondan sonra oluşan materyal ekonomiye katkı sağladığı gibi suyu bu atıklarla ayrıştırma yöntemi ile çok ekonomik seviyede hidrojen enerjisi üretilebiliyor. Şu an itibariyle ODTÜ, Selçuk Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi’nin metalurji, makine, kimya, ısı sistemleri bölümleriyle konsorsiyum halinde danışman kadro oluşturuldu ve çalışmalar devam ediyor.

Page 11: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

10

METALİK FİKİRLER

Bu anlamda ödül alamayan arkadaşlarımız üzülmesin hepsi çok değerli ve hayata geçirilebilir projeler. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Metalik Fikirler Ödül Töreni’nde Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan bazı projeleri sanayicilerle eşleştirdi. Bu projelerin de arkasını bırakmıyoruz. Takibini yapıyoruz. Ayrıca Metalik Fikirlerin yanı sıra Türk Patent Enstitüsü’nün raflarında duran 10 binlerce projeyi hayata geçireceğiz. ”

KONTEYNERLER YÜKTE HAFİF PAHADA AĞIR MALLARLA DOLMALITİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise TİM bünyesinde sekiz AR-GE Proje Pazarı düzenlendiğini ancak en çok başvurunun geçen yılda, bu yılda Metalik Fikirler’in aldığını hatırlatarak sözlerine başladı. Cumhuriyetin 100’üncü yılı için 500 milyar dolar ihracat, 2 trilyon dolar GSYİH, kişi başı 25 bin dolar ve dünyanın en büyük 10

ekonomisi arasına girmek gibi büyük hedefler konulduğunu dile getiren Büyükekşi, “Bunun için inovasyon, tasarım ve AR-GE’ye önem vermek gerekiyor. Bundan sonra ihracat konteynerlerimizi yükte hafif pahada ağır mallarla dolduracağız. Bu, sizlerin akıl terinizle olacak. Sizler çalışmanızın karşılığını alacaksınız, bizler de sizlerin aklını ticarete dönüştüreceğiz. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girerek

Page 12: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

11

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

METALİK FİKİRLER

BİRİNCİBaşvuru sahibi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Kalemtaş Muğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiProje ortakları Doç. Dr. Gürsoy Arslan Anadolu ÜniversitesiProje Adı Personel Koruma Amaçlı Hafif ve Ekonomik Seramik-Metal Kompozit Zırhların ÜretimiBu projede, seviye 4 sınıfındaki tehditlere karşı tam koruma sağlayabilen seramik-metal kompozit zırh geliştirildi. Laboratuvar çalışmaları tamamlanan projenin askeri standartlara göre gerçekleştirilen testlerinden başarılı sonuçlar elde edildi. Proje ticarileşme aşamasına gelmiş, yatırımcı bekliyor.

İKİNCİBaşvuru sahibi Yrd. Doç. Dr. Eren Kalay Orta Doğu Teknik Üniversitesi Proje Adı Al-NTE Bazlı Alaşımlardan Hacimli Amorf/Nanokristal Kompozit Malzeme ÜretimiBu projede metalik cam oluşturma kabiliyeti yüksek olan Al-NTE iri hacimli ve yüksek mukavemete sahip amorf/nanokristal kompozit malzemelerin üretimi inceleniyor. Ülkemiz için yeni olan bu malzeme savunma sanayi ve havacılık endüstrisinde stratejik öneme sahiptir.

ÜÇÜNCÜBaşvuru sahibi Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu Atılım Üniversitesi Proje ortakları Halil CesurProje Adı Kesici Takımlar İçin Kübik Bor Nitrür (CBN) Kaplama Sürecinin GeliştirilmesiBu projede, fiziksel buharlaştırma yöntemiyle büyütme sistemi kullanılarak kesici takımların yüzeylerine kübik bor nitrür kaplamalar yapıldı. Bu kesici takımların kesim performans analizleri gerçekleştirildi. Deneylerinden başarılı sonuçlar elde edilen bu projenin, kalıp yüzeylerinin iyileştirilmesi gibi birçok yaygın kullanım alanı bulunuyor.

BİRİNCİBaşvuru sahibi Ali KalkanlıProje ortakları TÜBİTAKProje Adı Toz Ekstrüzyon Al – Fe – V – Si Alaşımlarının ÜretimiBu çalışmada, toz metalürjisi ile yüksek sıcaklık uygulamaları için kararlı alüminyum, demir, vanadyum, silisyum alaşımlarının üretimi ve ekstrüzyon sonucu üretilen alaşımların iç yapısal ve mekanik özelliklerine toz tane boyutu aralığının ve ekstrüzyon oranının işlevi inceleniyor. Bu sayede ülkemize yeni bir üretim yöntemi ile yeni bir hammadde kazandırıldı.

İKİNCİBaşvuru sahibi Ahmet ÇaylakProje ortakları Cüneyt DenizProje Adı Sürgü ve Mandal Fonksiyonları Birleştirilmiş KilitBu proje ile sürgü ve mandal işlevleri tek elemanda toplayan kapı kilidi tasarlandı. Böylece aynı eleman birinci kademede mandal, ikinci kademede emniyet sürgüsü işlevini görüyor. Kapıların kilit kısmında emniyet sağlandı. Kilit üretiminde kullanılan kalıp sayısını yarıya indiren bu tasarımın faydalı model belgesi alındı, ticarileşme aşamasına gelindi.

ÜÇÜNCÜBaşvuru sahibi Mehmet AkgünProje Adı Galvaniz Külünden Külçe Çinko ve Bileşenleri Geri Kazanım ProjesiBu proje ile genelde sıcak daldırma çinko galvaniz kaplama sanayi ikincil hammadde atığı olan galvaniz külünden, çinko döküm sanayi atığından ve gereğinde atık metalik çinko hurdalardan külçe çinko ve bileşenlerinin geri kazanımı sağlandı. Katma değeri yüksek geri dönüşüm prosesi olan bu yöntemin pilot ölçekli laboratuvar çalışmaları tamamlandı, seri imalat aşamasına gelindi.

Türkiye’nin refah seviyesini artıracağız” diye konuştu. İnovasyonun sadece üniversite düzeyinde kalmaması için 50 dezavantajlı ilköğretim okulunda inovasyon atölyesi kurduklarını belirten Büyükekşi, “Her yıl bu atölyelerde 7’nci ve 8’inci sınıflardan itibaren 1200 çocuk eğitim alacak. Bu çocuklar derslerinde en başarılı çocuklar olmayacak, inovatif düşüncede başarılı olan çocuklar olacak” dedi.

AKADEMİSYEN KATEGORİSİ

GİRİŞİMCİ KATEGORİSİ

Page 13: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

12

METALİK FİKİRLER

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME İÇİN İHRACAT ŞARTİhracatta son dönemde dünyadaki ekonomik ve siyasi krizler nedeniyle zorluklar yaşandığını ancak bütün bunlara rağmen geçen yıl yüzde 5 artış kaydettiklerini dile getiren Büyükekşi, demir ve demir dışı metal sektörünün de aynı oranda artış göstererek 6,5 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaştığını

hatırlattı. Ancak üretimde katma değerin artmasının gerekliliğini vurgulayan Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:“Çünkü bir ülkenin kalkınmasında, sürdürülebilir en önemli imkan ihracattır. İhracat olmadan büyümeye çalışırsanız gerek cari açık gerek ithalatta büyük sıkıntı yaşanır. Sürdürülemez bir büyüme gerçekleşir. İhracat aynı zamanda

Metalik Fikirler AR-GE Girişimci Kategorisi’nde birinci Ali Kalkanlı, ikinci Ahmet Çaylak,

üçüncü ise Mehmet Akgül oldu.

Akademisyen Kategorisi’nde birinci Yard. Doç. Dr. Ayşe Kalemtaş, ikinci Yard. Doç. Dr. Eren Kalay,

üçüncü ise Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu oldu.

Sanayici Kategorisi’nde ise birinci Dr. Savaş Sönmezoğlu, ikinci Dr. figen Kadırgan,

üçüncü ise Niyazi Sarımaden oldu

Öğrenci Kategorisi’nde ise birinci Miray Çelikbilek, ikinci Mert Nazım Serin,

üçüncü ise Bahram Dovletov oldu.

Page 14: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

13

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

METALİK FİKİRLER

istihdam ve üretim gücüdür. İnovasyonu kalkınmanın itici gücü haline getirmemiz lazım. Bunun için üniversite sanayi işbirliğine önem vermemiz gerekiyor. TİM olarak bir çalışma başlattık ve İstanbul’da 10’a yakın rektör ve 90’a yakın dekanla bir araya geldik. Benzer toplantıları Ankara ve İzmir’in rektörleri ve sanayicileri ile de yapacağız.”

BİRİNCİBaşvuru sahibi Dr. Savaş Sönmezoğlu Sinerji AR-GE FirmasıProje Adı Atık Alüminyum Kullanılarak İnce Film Güneş Pili ÜretimiBu projede atık alüminyum kullanılarak ince film güneş pili üretimi gerçekleştirildi. Çalışma sonucunda Türkiye’ de ilk kez güneş enerjisi sistemlerinde kullanılan göze üretildi. Projenin prototip ve pilot çalışmaları tamamlandı. Seri imalat için de çalışmalar devam ediyor.

İKİNCİBaşvuru sahibi Dr. Figen Kadırgan Selektif Teknoloji FirmasıProje Adı Metal Bir Yüzey Üzerine Seçici Absorplayıcı Film Kaplama YöntemiProje kapsamında, bakır, sac, alüminyum veya diğer metal levhaları elektrokimyasal olarak nano kalınlıkta bir film ile kaplayarak spektral olarak seçici yüzeylerin oluşturulması ve bu yüzeylerin korozyona direncinin artırılması sağlandı. Projenin prototip ve pilot çalışmaları tamamlandı. Seri imalat için girişimler devam ediyor.

ÜÇÜNCÜBaşvuru sahibi Kemal Kurtçu Medel Elektronik Firması Proje Adı Doğrudan Sürüşlü Asansör Tahrik Sistemleri için Güç-Moment Yoğunluğu Yüksek Elektrik Motoru-Sürücü GeliştirilmesiBu projede doğrudan sürüş yeteneğine sahip, dişli kutusunu ortadan kaldıran asansör motoru ve sürücü sistemi geliştirildi. Projenin temel hedefi asansör uygulamaları için mıknatıs kullanmayan düşük hızlı ve yüksek moment yoğunluklu elektrik motorunun geliştirilmesidir. AR-GE çalışmaları devam eden projede üniversite-sanayi işbirliği bulunmaktadır.

BİRİNCİBaşvuru sahibi Miray Çelikbilek İstanbul Teknik Üniversitesi Proje ortakları Dr. Ali Erçin Ersundu Proje Adı Termokromik Kaplamalı Akıllı CamlarBu proje kapsamında, binaların gün ışığı denetimi ve iklim kontrolünü sağlayan dış cephe sistemlerinde kullanım alanı bulunan ve değişen sıcaklığa bağlı olarak optik özelliklerini değiştirerek ışık ve ısı enerjisi kontrolü sağlayan “vanadyum oksit” esaslı ince film kaplamalı yeni nesil termokromik akıllı camların üretilmesi hedefleniyor. Gerekli tüm literatür incelemeleri tamamlanan ve ön deney çalışmalarına başlanan iş fikri için yakın zamanda prototip üretimi gerçekleştirilecek.

İKİNCİBaşvuru sahibi Mert Nazmi Serin Atılım Üniversitesi Proje ortakları B. Baranoğlu, E. U. Aydın, S. Yürük, C. Yıldız, S. Anmak, Ş Tütüncü,Proje Adı Elektromanyetik Şişirme (Kalıpsız Sac Şekillendirme)Bu proje ile elektromanyetik alandan yararlanılarak, yüksek hammadde, imalat giderlerine sahip olan kalıp ve kalıp donanımları gerekmeksizin, bunlarla beraber herhangi bir metal şekillendirme pres çeşidine dahi gerek kalmadan şekillendirilen ürün elde edilmesi sağlanıyor. Şekillendirme işlemi için temassız manyetik alan etkisi kullanılıyor. Bu proje, Atılım Üniversitesi bünyesinde lisans altı projesi olarak, üniversitenin imalat mühendisliği ve elektrik elektronik mühendisliği öğrencileri tarafından yürütülüyor.

ÜÇÜNCÜBaşvuru sahibi Bahram Dovletov Adnan Menderes Üniversitesi Proje Adı Çelik Konstrüksiyondan Yapılacak Çok Yönlü Venturi Tüplü Güneş BacasıBu çalışma bir güneş –rüzgar hibrit sistemidir. Elektrik üretiminde sürekliliği sağlamak için tasarlandı. Böylece güneş olmadığı zamanlarda rüzgardan elektrik üretilebilir. Projenin pilot uygulama çalışmaları devam ediyor. Yakın zamanda pilot çalışmanın tamamlanması bekleniyor.

SANAYİCİ KATEGORİSİ

ÖĞRENCİ KATEGORİSİ

Page 15: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

14

HABER

Telafi Edici Vergi Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Dış Ticaret Kompleksi’nde 4 Kasım 2013’de, Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin

katılımıyla “Telafi Edici Vergi” hakkında değerlendirme toplantısı yapıldı.

Toplantıda, Avrupa Birliği Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) yönetmeliği çerçevesinde 1 Ocak 2014’den itibaren çok sayıda yararlanıcı ülkenin GTS’den çıkartılacağı hatırlatıldı. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) çerçevesinde 1 Ocak 2014’den

önce GTS kapsamındaki ülkelerden indirimli gümrük vergisi oranları ile ithalat yapan ihracatçılar, bu tarihten sonra ihracatın yapıldığı tarihte geçerli olan Ortak Gümrük Tarifesi (OGT) üzerinden Telafi Edici Vergi (TEV) tahsil edilecek.

BAKİEL UR-GE ihtiyaç analizi belirlendiBağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri Yurtdışı Pazarlama Takımı Projesi İhtiyaç Analizi Sonuç Toplantısı, Dış Ticaret

Kompleksi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Tahsin

Öztiryaki, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Vekili Coşkun Kırlıoğlu katıldı. Toplantıda kümede

bağlantı elemanları sektöründen Çetin Cıvata, Belpa Bağlantı Elemanları, Özçelik Cıvata, Atlas Vida, Genç Rondela ve

Nurmak Vida, kilit sektöründen Mesan Kilit ve Yelken Kalıp; el aletleri sektöründen ise Cetaform, Kanca ve Yaparlar

firmaları katıldı. Toplamda 13 firmadan 13 kişinin katılımı ile sektöre, Fütürist Yaklaşımlar, Mevcut GTIP’ler ve Ürün Analizi

Simulasyonu, Eğitim ve Danışmanlık İhtiyaçları ve İhracat Yol Haritası Örnek Simulasyonu’nu içeren bilgiler aktarıldı.

Page 16: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

15

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

HABER

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ilgili tüm tarafları davet ettiği, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye İnovasyon Haftası

öncesinde 25 Ekim tarihinde bir toplantı gerçekleştirildi. Organizasyonun stratejik sponsorluğunu Arçelik, Brisa ve Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) üstlenirken, Türk Hava Yolları (THY) destekçi kuruluş görevi aldı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, bir ülkenin gelişim ve kalkınmasının en önemli dinamiklerinden olan inovasyonun, günümüzde yalnızca teknolojide değil yaşamın her alanında hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Büyükekşi, bütün sektörlerde dönüşümün sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, “Birçoğumuz bir ürünü eskidiği için değil yenisi çıktığı için satın alıyoruz. Akıllı telefonun son modeli çıktığında öncekini bırakıyoruz. O yüzden artık yeni olan, farklı olan rağbet görüyor. O sebeple bizler de katma değerimizi artırmak için yeni olanı üreteceğiz ve öne çıkacağız” dedi. Türkiye’deki inovatif dönüşümün ivme kazanması için geçen yıl ilkini gerçekleştirdikleri Türkiye İnovasyon Haftası’nı geleneksel hale getirerek her yıl düzenleme kararı aldıklarını hatırlatan Büyükekşi, “İnovatif girişimlerin yaşama kalite ve artı değer kattığı artık bilinen bir gerçek. Bu noktadan yola çıkarak 7’den 77’ye herkesin bilim, teknoloji, pazarlama, tasarım, kent, iş ve sanayi dünyası, pazarlama, enerji ve tıp alanında inovatif gelişimin gücüne inanmalarını istiyoruz” diye konuştu.

ÖZTIRYAKI: GELECEĞIMIZ INOVASYONDATürkiye İnovasyon Haftası Organizasyon Komitesi Başkanı ve TİM Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki ise inovasyon kültürünün gelişmesi konusunda TİM olarak büyük çaba gösterdiklerini bildirdi. Türkiye

Fark yaratanlar İstanbul’da buluştu

TÜRKIYE IHRACATÇILAR MECLISI (TIM) TÜRKIYE INOVASYON HAFTASI ILE DÜNYADA FARK YARATAN PROFESYONELLERI ISTANBUL’DA BIR ARAYA GETIRDI. ISTANBUL KONGRE MERKEZI’NDE GERÇEKLEŞEN ETKINLIK, BÜYÜK ILGI GÖRDÜ.

İnovasyon Haftası’nda, alanında önemli başarılara imza atan konuşmacıların yer aldığını vurgulayan Öztiryaki, etkinlikte ayrıca, ihracatçı birlikleri tarafından bu yıl düzenlenen 8 farklı AR-GE Proje Pazarı ve 17 farklı tasarım yarışmasından seçilen ödüllü tasarımların ziyaretçilerle buluştuğunu dile getirdi. Organizasyona yönelik başarılı bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Tahsin Öztiryaki, “Türkiye’de inovasyonu güçlendirerek ülkemizin gelişimine katkı sağlamanın yanında, Türkiye’deki başarılı tasarımcılarla üretici firmaları buluşturarak sektörü kaliteli tasarımlarla beslemek de bizim için büyük önem taşıyor” dedi. Gençlerin tasarım yönlerini geliştirerek, yüksek katma değerli üretimin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını ifade eden Öztiryaki, “İhracatta rekabeti artırmak, sektörlerin gelişimine katkıda bulunmak, çevreyi daha fazla korumak, işlevselliği ön plana çıkarmak ve gelecekte söz sahibi olabilecek ürünlerin geliştirilmesine öncü olmak hedefiyle çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.

Page 17: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

16

HABER

Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü ihracatımız, Ekim 2013 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4’lük bir

artışla 538 milyon dolar oldu. Söz konusu dönem ihracatını 2013 yılı Eylül dönemi ile karşılaştırdığımızda ise yüzde 10,2 oranında azalış görülüyor. Demir ve demir dışı metaller sektörü ihracatımızın toplam ihracatımızda payı Ekim 2013 dönemi itibarıyla yüzde 4,4 oranında gerçekleşti. Ürün grubu bazında baktığımızda Ekim 2013 döneminde en çok ihraç ettiğimiz ürünlerde; 188 milyon dolarla alüminyum ürünler birinci, 123 milyon dolarla demir çelik mamulleri ikinci, 118 milyon dolarla metal ürünler üçüncü ve 102,1 milyon dolarla bakır ürünler dördüncü sırada yer alıyor.

AVRUPA’YA IHRACAT YÜZDE 9,2 YÜKSELDIAvrupa Birliği ülkeleri 275,7 milyon dolarla 2013 Ekim döneminde sektör ihracatımızın en fazla yapıldığı ülke grupları arasında ilk sırada yer aldı. Bu ülkelere yönelik

ihracatımızı geçen senenin aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda, yüzde 9,2’lik bir artışın, Eylül 2013 dönemi ile karşılaştırdığımızda da yüzde 5,3’lük bir azalışın olduğu görülmektedir. Sektör ihracatının ikinci önemli pazarı durumunda bulunan diğer Avrupa ülkelerine geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 2,0 oranında azalışla 93,3 milyon dolarlık ihracatın gerçekleştirildiği, geçen aya göre bu rakamın yüzde 4,1 azalış kaydettiği görülüyor. Üçüncü önemli ülke grubu olan Yakın, Orta, Doğu Asya ülkelerine Eylül 2013 döneminde yüzde 16,1’lik artışla 72 milyon dolarlık ihracat yapılırken, bu rakam geçen aya göre yüzde 19 azalış gösteriyor. Kuzey Afrika ülkelerine Ekim 2013 döneminde yüzde 16,1 azalışla 27,7 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatımızı Eylül 2013 dönemi ile karşılaştırdığımızda yüzde 12,6 azalış olduğunu görüyoruz. Kuzey Amerika ülkelerine Ekim 2013 döneminde yapılan ihracat geçen sene aynı döneme göre yüzde 21,8 azalışla 14,2 milyon dolar olurken, bu oran Eylül 2013 dönemi ile karşılaştırıldığında ise yüzde 25,6 oranında azaldı.

IRAK’A IHRACAT YÜZDE 15,8 ARTTI2013 yılı Ekim döneminde sektör ihracatının gerçekleştirildiği önemli ülkeler arasında, Almanya yine diğer dönem ihracatlarımızda olduğu gibi 63,3 milyon dolarla ilk sırada yer alıyor. Bu ülkeye olan ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3’lük artış gösterdi. 2013 yılı Ekim döneminde yapılan toplam demir ve demir dışı metaller ihracatının yüzde 11,7’sinin yapıldığı ülke olan Almanya sektörün en önemli pazarı olmayı sürdürüyor. Irak 43,7 milyon dolarla 2013 yılı Eylül döneminde demir ve demir dışı metaller ihracatımızın en fazla yapıldığı ikinci ülke olurken, bu ülkeye yapılan ihracatta 2012 yılı aynı dönemine göre yüzde 15,8 oranında arttı. Bu dönemde demir ve demir dışı metaller ihracatı yapılan ülkeler arasında Irak yüzde 8,1’lik pay aldı. Eylül 2013 döneminde 3’üncü sırada yer alan İtalya’ya olan ihracatımızın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 oranında azalarak 37,9 milyon dolara oldu. Eylül 2013 döneminde demir ve demir dışı metaller ihracatı yapılan ülkeler arasında İtalya yüzde 7,0 pay aldı.

ISTANBUL DEMIR VE DEMIR DIŞI METALLER IHRACATÇILARI BIRLIĞI’NIN ÜRÜN GRUBU

BAZINDA EKIM 2013 DÖNEMINDE YAPTIĞI IHRACAT (USD)

DEMİR ÇELİK

MAMULLERİ

123.

049.

001

-20.000.000

40.000.000

80.000.000

60.000.000

100.000.000120.000.000140.000.000160.000.000180.000.000200.000.000

120.

189.

242

187.

977.

691

118.

170.

436

BAKIR ALÜMİNYUM ALÜMİNYUM

Ekim ayı ihracatı yüzde 4 arttı

Page 18: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

17

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

HABER

İDDMİB, MSV Fuarına 13 firmayla katıldı

Çek Cumhuriyeti’nde 07-11 Ekim 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen ve ülkemizin “Partner Ülke” olduğu MSV 2013 Uluslararası Mühendislik Fuarı’na, İstanbul Demir ve

Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) üyesi 13 firma katılım gösterdi. Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen fuar bu yıl 55’inci kez kapılarını açtı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Şubat 2013 tarihinde Çek Cumhuriyeti’ne yaptığı resmi ziyarette gündeme gelen fuar, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın imzaladığı Karma Ekonomik Komisyonu Protokolünde de yer aldı.

ISTANBUL DEMIR VE DEMIR DIŞI METALLER IHRACATÇILARI BIRLIĞI (IDDMIB) BU YIL 55’INCI KEZ KAPILARINI AÇAN ÇEK CUMHURIYETI’NIN

ULUSLARARASI MÜHENDISLIK FUARI MSV 2013’E 13 FIRMAYLA KATILDI.FIRMALARIMIZ FUARDA BÜYÜK ILGI GÖRDÜ.

FUARI 75 BIN KIŞI ZIYARET ETTIMühendislik makineleri ve ekipmanlarının sergilendiği fuara, başta Almanya, Hindistan, Rusya, Slovakya, İtalya, Avusturya ve Polonya olmak üzere 28 ülkeden 1.551 firma katıldı. Fuarda her türlü makine ve ekipmanları, madencilik, metalurji, döküm sanayi, makine, kimya, elektrik, elektronik, çevre ve depolama teknolojileri ürünleri sergilendi. 41 ülkeden yaklaşık 75 bin profesyonel ziyaretçi tarafından gezilen fuar, Orta ve Doğu Avrupa bölgesinin makine ve mühendislik sektöründeki en önemli fuarı konumunda yer alıyor. Fuarda yer alan Türk pavyonunun açılışı Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever

ve Çek Sanayi ve Ticaret Bakanı Jiri Ciencala tarafından gerçekleştirildi. Bakan Yardımcısı Sever, fuara katılan 13 firmanın stantlarını ziyaret etti. Aynı gün Bakan Yardımcısı Sever, Udmurtya Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Mikhail Zaitsev ile toplantı gerçekleştirildi ve ülkenin alım firmaları ile firmalarımız arasında birebir görüşme sağlandı. Aynı günün akşamında resmi açılış töreninde Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Brno Belediye Başkanı Roman Onderka, Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Necas, Çek Cumhuriyeti Sanayi ve Ticaret Bakanı Jiri Ciencala, Slovak Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı L’ubomir Jahnatek ve Brno Fuarı Genel Direktörü Norbert Schmidt birer konuşma yaptı. Konuşmaların sonunda Türk Sanat Müziği ve semazen gösterisi sunuldu.

ALIM HEYETLERI ILE BIREBIR GÖRÜŞÜLDÜMSV 2013 fuarı ikinci gününde ise Bakan Yardımcısı Sever ve İstanbul Elektrik Elektronik Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği Başkanı Fatih K. Ebiçlioğlu’nun da konuşmacı olarak katıldığı Çek Cumhuriyeti- Türkiye İş Forumu gerçekleştirildi. Aynı gün ayrıca, Türk ve Çek firmaları arasında birebir alım heyeti görüşmeleri yapıldı. Fuara, İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Rıdvan Mertöz ile Cemil Tayman firmaları ile katıldı. Fuar katılım organizasyonuna 13, bireysel 4 İDDMİB üyesi firma katıldı. Milli katılım organizasyonunda 4A Elektrik Elektronik Teknoloji, Arçelik, Çel-Mer Çelik Endüstrisi, Cetaform El Aletlerı, Çetin Cıvata, Ermaksan Makine, Eurotec Mühendislik Plastikleri, Makel Elektrik Malzemeleri, Mesan Kilit, Miksan Motor Sanayi, Sistem Teknik Sanayi Fırınları, Makine Tanıtım Grubu ve Yılmaz Redüktör Sanayi yer aldı.

Page 19: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

18

HABER

ALUEXPO2013 “3.Alüminyum Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı” 3-6 Ekim 2013 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde açıldı. 9-10-11

no’lu hollerde gerçekleştirilen fuar, dört gün süreyle sektör temsilcileri tarafından ziyaret edildi. Fuara 32 ülkeden 151 yabancı ve 163 yerli firma katıldı. Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD) tarafından da desteklenen ALUEXPO 2013 İhtisas Fuarı, sektörün önde gelen uzmanlarıyla, yeni yatırımlar için Türkiye’nin potansiyel fırsatlarını değerlendirmek isteyen firmaları bir araya getirdi. Fuarda ayrıca 3-4 Ekim 2013 tarihlerinde ALUS’06 6.Alüminyum Sempozyumu düzenlendi. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin de

(İDDMİB) sponsor olduğu sempozyumda 13 oturumda 46 bildiri ve yabancı katılımcılar tarafından 8 poster sunuldu. Fuarın açılışına İDDMİB Yönetim Kurulu Üyeleri Sabri Başer ve Ayşegül Çapan katıldı.

ALUEXPO HER YIL BÜYÜYORFuarın açılışında konuşan Hannover-Messe Ankiros Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Anıl ALUEXPO’ya katılan firma sayısının 2012 yılından bu yana yüzde 7 arttığını söyledi. Sektörün büyümesine bağlı olarak ALUEXPO’nun da her yıl büyüdüğünü belirten Anıl, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile reklam ve PR bütçesini artırdıklarını dile getirerek, fuara yurt dışından ziyaretçi ve alım heyetlerinin de geldiğini vurguladı. TALSAD Yönetim

Kurulu Üyesi ve Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Remzi Örnek ise alüminyum sanayinin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek, gerçekleştirilen sempozyumun sektörde farklılık yaratacağını dile getirdi. Örnek, Türk alüminyum sektörünün rekabet gücü yakaladığını söyleyerek, “Kendi içimizde de kabiliyetlerimizi geliştirmek için katkı koyan ve katkı alan bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Sempozyumda 13 oturumda 46 sunum yapılacak ve yurt dışından gelen katılımcılarımız 8 poster sunacak” dedi.

GERI DÖNÜŞÜM YETERSIZTMMOB Metalürji Mühendisleri Odası Başkanı Tunçay Şulan ise fuar ve sempozyumun bağımsız kuruluşların teknolojik ve ekonomik alandaki gelişmeleri değerlendirebilecekleri bir katılım olduğunu söyledi. Alüminyumun, 3 bin yaşındaki demir ve bronza göre 1950’lerde hayatımıza giren genç bir metal olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Şulan, şöyle devam etti:“Ancak 90’lı yıllardan sonra geleceğin malzemesi olarak görüldü. Alüminyum hafif, korozyona dirençli, yüksek ısıl ve

Yurtdışı tanıtım faaliyetleri ve uluslararası ziyaretçi profilinin artırılması için, Ekonomi Bakanlığı’nın yurt dışı Alım Heyetleri programı kapsamında verdiği destek ile alüminyum sektörünün hedeflediği Avusturya, Almanya, Bosna Hersek, BAE, Cezayir, Fas, Hollanda, Irak, İran, İsrail, Karadağ, Lübnan, Libya, Makedonya,

Mısır, Umman, Ukrayna, Ürdün, Rusya ve Sırbistan’ı içeren 20 ülkeden sektörel ziyaretçileri içeren alım heyetleri oluşturuldu. Programa dahil olan delegelerin talepleri doğrultusunda fuar süresince, katılımcı

firmalar ve ziyaretçiler arasında İMMİB’in koordinatörlüğü altında ikili görüşmeler de düzenlendi.

ALIM HEYETI DÜZENLENDI

Alüminyum sektörü

’da bir araya geldi

Page 20: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

19

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

HABER

elektrik iletkenliği olan bir metaldir. Ancak alüminyumda yoğun ithalatımız var. 65 bin ton üretimimiz, 700-800 bin ton tüketimimiz söz konusu. 100 bin ton ise geri dönüşümden elde ediyoruz. Geri dönüşüm konusunda yetersiziz. Türkiye’de alüminyumun ağırlıklı olarak kullanıldığı alan inşaat sektörüdür. Ancak dünyada en çok kullanıldığı alanlardan biri otomotiv sektörü. Şu anda araçlarda 100 kilograma kadar kullanılıyor. ABD, Avrupa ve Japonya 2020 yılında 250-300 kilogram arasında kullanımı zorunlu hale getirecek.”

SEKTÖRÜMÜZ ISTIKRARLI BÜYÜYORTALSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise alüminyum sektörünün geçmiş yıllarda yüzde 10-15 oranında istikrarlı

büyüme gösterdiğini hatırlattı. Alüminyum sektörünün dünya iş hacminin 130 milyar dolar olduğunu belirten Kibar, Türkiye’deki iş hacminin ise 4 milyar dolar seviyesini aştığını iletti. Alüminyumun bugünün ve geleceğin metali olduğunu belirten Kibar, Türkiye’deki büyümenin otomotiv, beyaz ve kahverengi eşya üretimindeki artışa bağlı olduğunu söyledi. Kibar, “Sektörümüz yükselen trendle alüminyum üretimini başta Avrupa olmak üzere dış pazarlara artan oranda ihraç ediyor. Türkiye, alüminyum sektörü için önemli üretim merkezi oldu. Bunda ALUEXPO fuarlarının rolü çok büyük” dedi. Türk alüminyum sektörünün dünyada profil ihracatında 7’nci, yassı ürün ihracatında ise 12’nci sıraya yükseldiğini dile getiren Kibar, düzenlenen sempozyum ile Türk

alüminyum sektörünün geldiği nokta ve yeniliklerin tartışılacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:“Dünya alüminyum pazarı 130 milyar dolarlık bir pazar. Türkiye’nin ihracatı ise 4 milyar dolar seviyesinde. Alüminyum, bugün dünyadaki en kıymetli metallerden biri. Geri dönüşümü mümkün ve kullanım alanları çok geniş. 2012 yılında sektörümüz yüzde 7’lik büyüme gösterdi. Kırsal alanlardan kente göçle birlikte altyapı ve inşaat sektörüne talebin artması sektörün büyümesindeki en önemli etkenlerden biridir.”

ALUEXPO MARKA OLDUEkonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cemalettin Damlacı ise ALUEXPO’nun alüminyum sektöründe marka haline geldiğini belirtti. Alüminyumun birçok sektörde kullanıldığını hatırlatan Damlacı, Türk alüminyum sektörünün de 5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğini dile getirdi. Damlacı, global krizin etkisiyle ihracatın 2009 yılında düşüş yaşadığını ifade ederek, “2010’dan itibaren tekrar toparlanmaya başladı ve bugünkü seviyesi ulaştı” dedi.

Dernekler, üniversiteler ve sektörel yayınların da aralarında yer aldığı 48 kuruluş tarafından desteklenen fuar, Türkiye’nin tek, Avrasya Bölgesi’nin ise en önemli alüminyum sekörü fuarı olma özelliğini taşıyor. Türkiye’nin önde gelen üreticilerine, alüminyumun kullanıldığı inşaat, otomotiv, ambalaj, gıda ve içecek, havacılık ve savunma, ulaştırma, denizcilik, kimya sektörlerine katkı sağlayan fuarda ziyaretçilere, birincil alüminyumdan, yarı bitmiş, bitmiş ürünlerin yanı sıra alüminyum yapı sistemleri, cephe ve çatı kaplama malzemeleri ve her türlü mühendislik uygulamalarına yönelik çözümler tanıtılıyor. Alüminyum ürünlerin yanı sıra ülkemizin ve dünyanın önde gelen tedarikçi firmalarının sergilediği alüminyum üretiminde kullanılan en yeni teknolojilere sahip makine, ekipman, hammadde ve sarf malzemeleri de ALUEXPO’ da alıcılarla buluştu.

FUARDA KIMLER YER ALIYOR?

Page 21: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

20

İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçılar Birliği’nin iki günlük Bağlantı Elemanları, Kilit ve El Aletleri Çalıştayı (BAKİEL) ile 2023’te 500 milyar dolar yüksek katma değerli ihracat hedefi için sektörün gerçekleştirilebileceği azami

ihracatın yol haritası, ortak akılla belirlendi. Geniş katılımın olduğu çalıştayda sanayinin tüm kesimlerini ilgilendiren çözüm önerileri ortaya konuldu. Enerji, hammadde temini,

markalaşma, eğitim gibi konularda görüş ve önerilerin paylaşıldığı toplantının moderatörlüğünü Yönetim Danışmanı Tınaz Titiz üstlendi. Sektörün sorunlarını ortaya koyan, 10 soru, bağlantı elemanları, kilit ve el aletleri sektörünün temsilcileri, Ekonomi Bakanlığı yetkilileri ve akademisyenlerden oluşan 128 katılımcının yarattığı beyin fırtınasıyla cevaplandı. Çalıştaya, İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

DERNEK KURMAK ISTEYEN BAKIEL’E IDDMIB’TEN TAM DESTEKÇalıştay’da konuşma yapan İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, sektörün bir araya gelerek dernek kurma fikrine ellerinden gelen tüm desteği vereceklerini söyledi. Çalıştay’da sektörün sorunlarını yüz yüze tartışma imkanı bulduklarını dile getiren Öztiryaki, sözlerini şöyle sürdürdü:“İDDMİB olarak sektör temsilcilerini bir araya getirecek çalışmaları, tasarımlarla

KAPAK KONUSU

Page 22: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

21

ilgili çalışmaları, üniversite ve sanayi işbirliği ile ilgili çalışmaları yapıyoruz. Ancak BAKİEL’de yer alan firmalar bugüne kadar hiç biraraya gelmemiş. Herkes kendi başına bir şeyler yapmış ve 1,2 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştirmiş. İDDMİB’in 25 milyar dolarlık 2023 yılı ihracat hedefi içinde sizin de sektör olarak 5 milyar dolarlık borcunuz var. Unutmayın. Haksız ithalat ile ilgili yaşadığınız sıkıntıları eğer birliğimize iletirseniz biz sizler adına bunun takipçisi oluruz. Yüksek

katma değerli ürün için istediğiniz laboratuvarları biz kurabiliriz. Hatta çeşitli birlikler bünyesinde kurulu laboratuvarlardan yararlanmanızı sağlayabiliriz.”Enerjinin Türkiye’nin en önemli cari açık kalemi olduğunu ancak bunun çözümünün şu an için olmadığını dile getiren Öztiryaki, bunu tartışmak yerine nasıl daha az enerji tüketilebileceğinin yollarının bulunmasını istedi. Daha az enerjiyle daha çok iş yapılması için katma

değeri yüksek ürünler üretilmesini isteyen Öztiryaki, “Bugün 160 milyar dolarlık ihracatımızı 500 milyar dolara getirmek için 3 kere büyümemiz lazım. Bu mümkün değil. Bunu sadece fiyatlarımızı artırarak bir yere getirebiliriz. Bunun yolu da hepinizin bildiği gibi tasarım, AR-GE ve inovasyondan geçiyor” diye konuştu. Öztiryaki, bu yıl ikinci kez düzenlenen Metalik Fikirler Proje Pazarı’nda önümüzdeki yıl BAKİEL için de bir kategori açılacağı müjdesini verdi.

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

KAPAK KONUSU

Page 23: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

22

SEKTÖRÜN POTANSIYELI BÜYÜKİDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Tecdelioğlu ise BAKİEL ihracatının son 10 yıllık süreçte 150 milyon dolardan, 1,2 milyar dolara yükseldiğini hatırlattı. İDDMİB’in ihracat rakamları ile ilgili de bilgi veren Tecdelioğlu, son 10 yılda 0,9 milyar dolardan, 6,5 milyar dolara ulaştıklarını söyledi. 2013 yılı için 7 milyar dolar ihracat hedeflendiğini ve buna ulaşacaklarını dile getiren Tecdelioğlu, şöyle devam etti:“Son 5 yıllık ihracatımız yüzde 50’ye yakın artış gösterdi. Türkiye ihracatından daha fazla büyüme gerçekleştirdik. İDDMİB son on yılda yüzde 617 oranında büyüdü. Türkiye ihracatı ise yüzde 322 oranında arttı. Bağlantı elemanları sektörü 2002 -2012 yılları arasında 68 milyon dolardan 521 milyon dolara, kilit sektörü 58 milyon dolardan 533 milyon dolara, el aletleri sektörü ise 21 milyon dolardan 150 milyon dolara ulaştı. Son 10 yılda ihracatı en çok artan sektör yüzde 714 ile bağlantı elemanları sektörü oldu. En hızlı büyüyen pazarlar ise sırasıyla Almanya, Irak, İtalya, Fransa, İngiltere, Bulgaristan, Rusya, Azerbaycan, Romanya oldu. Bu çalıştayda kendimize hedef ülkeler seçeceğiz. Hangi ülkelerde hangi fırsatları yakalayacağımız ile ilgili çalışma yapacağız ve yol haritası çizeceğiz.” BAKİEL’in 141 milyar dolarlık dünya işlem hacmi içinde yüzde 1’in altında pay sahibi olduğunu vurgulayan Tecdelioğlu, “Ancak BAKİEL son 10 yılda 148 milyon dolardan 1,1 milyar dolara ulaşan ihracat başarısı ile üzerinde çalışılması gereken bir sektör. Rakamlar daha yukarılara taşınabilir. Sektörü büyütmek için beyin fırtınaları yapmalıyız” diye konuştu.

UNVAN VE KRAVATLARI BIR KENARA BIRAKIN Çalıştayın moderatörü Yönetim Danışmanı Tınaz Titiz ise herkesten eşit katkı almak istediklerini söyledi. Bu nedenle konuşmaların başına ya da sonuna unvan koymadan konuşulmasını isteyen Titiz, “Lütfen kravatlarınızı da çıkarın. Çünkü

insanlar üzerinde etkisi oluyor. Profesör olarak konuştuğunu bildiğiniz kişiden etkileniyorsunuz. Ama amacımız herkesin aklından yararlanmak” diye konuştu. Vizyon 2023’ün hedefinin 500 milyar dolar ihracat olmadığını, “500 milyar dolar yüksek katma değerli ihracat” olduğuna vurgu yapan Titiz, çalıştayın amacı ve nasıl işleyeceği ile ilgili kısa bir bilgi vererek, şunları söyledi:“Amacımız bu hedef doğrultusunda, bağlantı elemanları, kilit ve el aletleri sektörünün yüksek rekabet gücüne erişebilmesi için stratejik yol haritasının çerçeve çizgilerini belirlemek istiyoruz. Hikayenin özü budur. Önemli kararlar ortak akılla belirlenir. Böyle olmazsa, iş hayatı, aile hayatı, siyaset ve demokrasi işleyemez. Bu toplantı, bağlantı elemanları, kilitler ve el aletleri sektörünün büyük resmi ile ilgili. Sizlerin ortak aklı bu nedenle gerekiyor.”

SORUNUN ÇÖZÜMÜ IÇIN 10 SORU BELIRLENDIÇalıştayda belirlenen sorunun çözümü için 10 soruya cevap verilmesi istendi. Bu 10 sorunun yarısı BAKİEL yönetim kurulu ve moderatör işbirliği ile belirlenirken, geri kalan yarısı ise katılımcıların beyin fırtınası yoluyla üretecekleri sorular olması öngörüldü. Her bir soruyu cevaplamaya yardımcı olmak, çalışma gruplarının verecekleri cevap ipuçlarını derleyip kendi görüşlerini katarak az sayıda değerli ipucu üretmek adına 10 soru için 10 soru sorumlusu (host) belirlendi. Hostlar, çalışma gruplarını sırayla ziyaret ederek, katılımcılardan ipuçları topladı. Hostlar, bu ipuçlarını derleyerek tüm katılımcılara, yaklaşık 10’ar dakikalık sunumlar halinde ve sonra da 5’er dakika kadar katılımcıların nihai görüşleri alınarak sunulabilecek hale getirdiler. Çalıştayda ayrıca Yeminli Mali Müşavir Kubilay Bolkol, “2023 İhracat Hedefine Giderken Yabancı Sermayenin Rolü”, Kariha Danışmanlık’tan Yard. Doç. Dr.Ayşenur Topçuoğlu, “Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri URGE Projesi İhtiyaç Analizi

Süreci”, NRW.INVEST Türkiye’den Dr. Adem Akkaya, Eximbank’tan Özlem Coşkun ve Esin Yertutanol Güven, “Eximbank kredileri” ve Atılım Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu, “Atılım Üniversitesi Metal Şekillendirme Mükemmeliyet Merkezi” ile ilgili sunum yaptı.

Soru 1Sıkı rekabet nedeniyle katma değerlerin marjinal olabildiği ürünlerin dışına çıkabilecek rekabet gücüne erişildiğinde katma değer üzerindeki baskılar da azalacak ve fiyatlar daha serbestçe belirlenebilecektir. Bu, bileşenlerin çeşitlenmesi ve bilginin bileşenler içinde önemli bir yer tutmasıyla mümkündür. O halde, çeşitli girdilerden oluşan ve özellikle de bilgi katma değeri yüksek bileşik ürünlere yönelmek gerekir. Bunun için sektörler ya da firmalar arası işbirlikleri yoluyla bileşik ürünler üretmek mümkün olabilir. Bu işbirliklerini sağlayabilecek etkili ve gerçekçi önlemler nelerdir?

Cevap 1KATILIMCI KATKILARIFarklı alanda iştigal eden firmaların bir araya gelerek kümeler oluşturulması vekümelenen firmaların dernek çatısı altında toplanması sağlanabilir. Dernek , kaliteli yüksek katma değerli bileşik ürünler için gereken iş kültürü ve iş ahlakını geliştirecek eğitimler verebilir.

MODERATÖR KATKILARISosyoloji bölümü güçlü bir üniversitede, kültürümüzün ortaklığa pirim vermeyen özelliğinin nedenleri araştırılabilir. Küçük kuruluşların kendi kimliklerini kaybetmeksizin birleşmelerini mümkün kılabilecek bir mevzuat taslağının oluşturulması ve hukuk sistemimizin birleşmeler için yeterli güveni sağlayıp sağlamadığını tespit edecek çalışma grubu oluşturulabilir. “Küçük olsun benim olsun” anlayışına sahip kuruluşlar arasında

BAKIEL’IN BUGÜNE KADAR HIÇ BIRARAYA GELMEDIĞI HALDE 1,1 MILYAR DOLARLIK IHRACAT GERÇEKLEŞTIRMESININ ÖNEMINE DEĞINEN TAHSIN ÖZTIRYAKI, SEKTÖRÜN DERNEK KURMA ÇALIŞMALARINA

IDDMIB OLARAK ELLERINDEN GELEN HER TÜRLÜ DESTEĞI VERECEKLERINI SÖYLEDI.

KAPAK KONUSU

Page 24: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

23

derinlemesine araştırma yapılarak, bu anlayışa yol açan nedenler daha iyi anlaşılabilir. Dış ülke örnekleri incelenebilir. Bütün bunlar sonunda bir iletişim kampanyası düzenlenerek, birleşmenin getirebileceği avantajlar tanıtılabilir. Hemen her sorun alanında geçerli olan “nedenlerini sorgulamadan çözüm üretmek yaklaşımı”, harcanan kıt kaynakların amacına erişmesine engel oluyor. “İşbirliği kavramıyla tam olarak ne kastediliyor?”, “işbirliğinin düzeyini ve kalitesini ölçebilecek metrikler nelerdir?”, “işbirliğini yüksek düzeyde ve kalitede gerçekleştirebilmiş dünya örneklerinde bulunup da bizde bulunmayan nelerdir?” sorularını cevaplamak için, yerli ve yabancı katılımcıları dikkatle seçilen bir haftalık çalışma önerilir. Kümelenme, bileşik ürün konsepti için uygun bir ortam yaratacaktır. Bileşik ürünün yüksek katma değer sağlaması nitelikli ve pazara uygun tasarıma sahip olmasına bağlıdır.

Soru 2Haksız ithalattan doğan rekabetin önüne geçilmesi, sektör temsilcilerinin danışmanlığı yoluyla, sektörü tehdit eden ürünlerin tespit edilip, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilecek ve zaman içindeki değişimlere uyum sağlayabilecek bir sistem için birkaç “değerli ipucu” neler olabilir?

Cevap 2KATILIMCI KATKILARITek yanlı etik güvenceler beyan etmek, haksız ithalattan dolayı rekabete uğrayan GTİP’li ürünlerin, doğru GTİP kodları ile ithalatını, kalitesinin Türkiye ve dünya standartlarına uygun olup olmadığının saptanmasını ve hatta ithalatçının sattığı maldan tüketici kanunları çerçevesinde sorumluluğunun artırılması için özel denetleme biriminin kurulması, bu birimin gümrüklerle koordineli çalışması sağlanabilir. Bu konuda Ekonomi Bakanlığı’na bağlı

Piyasa Gözetim ve Denetim Müdürlüğü veya TSE’den destek alınarak altyapısı oluşturulabilir. Dışa bağımlılığı azaltmak için üretimde kullandığımız ürün ve teçhizatın temin edilebilmesini sağlayacak girişimler desteklenebilir.

MODERATÖR KATKILARIYeni bir birim kurulmaksızın, söz konusu suiistimallerin boyutunun ne olduğu ve mevcut denetimlerin niçin yetersiz kaldığı incelenmelidir.

Soru 3Sürekli cari açık yaratan bir ihracat modeline yol açan en önemli 2 neden ve giderilebilmesi için birkaç değerli ipucu neler olabilir?

Cevap 3KATILIMCI KATKILARIHammadde, yarı mamul madde ve enerjide

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

KAPAK KONUSU

Page 25: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

KAPAK KONUSU

24

dışa bağımlılık cari açığın en önemli nedenleridir.

ÇözümYüksek katma değerli ürünler imal edip, ihracat yapmalıyız. Bunun için ortak AR-GE merkezleri kurarak kısıtlı imkanları birleştirip daha verimli olabiliriz. İthal ürün listesi oluşturup bunlara uygulanacak tedbirler belirleyerek, emek yoğun ürünlerden, teknoloji yoğun üretim tarzına geçiş için firma analizleri yapıp, ithalat ürünlerinin yurt içinde sektör tarafından üretilmesini özendireceğiz. Ülke toplam talebini sektörel analizi yaparak, ürün arzının hangi seviyede olduğunu tespit edip, üretimi yönlendireceğiz. Cevherden hammaddeye gidiş yolunun paydaş katılımlı olarak belirlenmesini sağlayıp, bunu diğer hammadde kaynakları için uygulayacağız. Bilinçli tüketici için tanıtım faaliyetleri düzenleyerek israfı önleme politikaları oluşturacağız ve enerjiyi daha verimli kullanarak katma değerli üretim nasıl yapılabilir, bunun analizini yaparak sektöre uygulayacağız. Verimliliği artırıcı çalışmalar yaparak, sektör firmalarına eğitimler vereceğiz. Sektörün ihtiyaç duyduğu makine ve teknolojiler tespit edilecek ve bunların ithal edilmesinin yerine, kurulacak ortak firma tarafından üretilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılacak. Tüm bu yukarıdakileri uygulayabilmemiz için bir örgüt ya da birlik kuracağız. Böylelikle, birbirimizi daha iyi tanıyacak, diğer

birliklerle iş birliği yapacak, baskı grubu oluşturacak, sektör standartlarını tespit edip ilan edeceğiz. Ayrıca, GTIP alt gruplarını oluşturup, sektör ayırımını yapıp, hedeflere ulaşmada ortak bir ruh oluşturacağız.

MODERATÖR KATKILARIYukarıda açıklanan katılımcı yaklaşımları mükemmel olarak nitelenmelidir. Sunumu, bir mal ve hizmetin ithal ve ihracında gözetilmesi gereken “olmazsa olmaz”ı açıklıyor. Buna göre, her iki halde de mal ve hizmet mal ve hizmet ne tarafa doğru hareket ederse etsin, değer akımının yönü, ithal ya da ihracı yapana doğru yönelmiş olmalıdır. Yani, ithalat ya da ihracat tek amaçla yapılmalıdır: Değer ithal etmek! Diğer bir deyişle, ihracat, ihraç edilen mal ve hizmetin pazardaki cari değerinden daha yüksek değer elde etmek için yapılmalıdır. Gerek ithalat gerekse ihracat süreçlerinde “değer açısından kazançlı” olmanın ancak yaratıcılık temelli katma değer yaratmakla mümkün olabileceği, bu yapılamadığında, ihracatın cari açık ithali demek olduğu görülüyor. Enerjide dışa bağımlılık cari açık için bir neden sayılmamalıdır. İster iç üretim ister ithalat yoluyla olsun enerjinin bir maliyeti vardır ve içeride enerji üretmek bu maliyeti son tahlilde azaltmaz. Enerji maliyetleri yer çekimi gibi dikkatten uzak tutulamayacak bir girdidir. Ayrıca, her şeyin, enerjinin türevi olduğu dikkate alındığında, cari açığı enerji giderleriyle açıklamanın doğru olmayacağı görülecektir. Soruna

nereden yaklaşılırsa yaklaşılsın çözüm yüksek katma değer üretmekten geçiyor.

Soru 4Endüstriyel tasarımın, görsel güzelleştirme düzeyinden öteye geçebilmesi, insan kaynağımızın yetişmesi sırasında “tasarım” kavramının yaşamının ayrılmaz bir parçası haline getirilmesine bağlıdır. Okul-aile-toplum yoluyla sağlanan eğitim ise bunu gerçekleştiremiyor. Bunun en önemli 3 nedeni ile bunların giderilebilmesi için en önemli birer önlem neler olmalıdır?

Cevap 4KATILIMCI KATKILARIÖzgür düşünce, fikir üretme, yaratıcılık aile-okul ve toplumda yeterince desteklenmemesi önemli bir sorun. Yaratıcı tasarım fikirleri, yaratıcı düşünceler sosyal hayatı güçlü bireylerde oluşabiliyor. Türkiye’de bireylerin sosyalleşmesine yönelik destek yok veya çok az ve eğitim sistemi ezberci.

ÇözümAile, okul ve toplum bireyleri yeteneklerine göre yönlendirilmeli, serbest, yaratıcı düşünceyi teşvik etmeli. İtaat eden çocuklar değil sorgulayan, merak eden çocuklar yetiştirilmeli. Eğitim sisteminin içine ilkokuldan itibaren tasarım dersleri programa alınmalı. Tasarımların patent yoluyla koruma altına alınması kolaylaştırılmalı. Bu şekilde tasarımcılar

Page 26: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

25

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

KAPAK KONUSU

fikirlerinin çalınmayacağını, koruma altında olduğunu bilerek daha motive ve etkin çalışacaklardır. Gençler arasında farkındalık yaratıcı çalışmalarla, öğrenci kulüpleriyle, proje pazarlarıyla destek vererek, endüstriyel tasarım konusunda düşünmeye teşvik edilmeli. Bu çalışmalar sivil toplum kuruluşları, üniversiteler tarafından yapılmalı, özel sektörde bu çalışmalara gereken ilgiyi göstermeli, firma içi birimlerde tasarıma yönelik network oluşturulmalı. Belli dönemlerde bir araya gelerek, beyin fırtınası yaparak yaratıcı fikirler oluşturulmalı. Firmalar kendi içlerinde daha çok öneri gelmesini teşvik etmeli, yaratıcı fikirleri desteklemeli, ödüllendirmeli.

MODERATÖR KATKILARI“Değer Mühendisliği” meslek olarak topluma tanıtılmalı. Tasarımın görsel güzelleştirmenin çok ötesinde, işlevsellik ve maliyet azaltma aracı olduğu firmalara anlatılabilmeli. Orta öğretim kurumlarında önceleri 6-7-8’inci sınıflarda bulunan Teknoloji ve Tasarım dersleri şimdilerde 7 ve 8’inci sınıflarda okutuluyor. Bu bağlamda; derslerin tekrar 6’ncı sınıflara da konulması, bu dersin temelini oluşturan sorgulama ve yaratıcılık öğelerinin, diğer derslerin dokuları içine yerleştirecek girişimlerde bulunulması gereklidir. Yarının yaratıcı genç insanları ancak bugünün çocuklarına bu alanda uygun ortam yaratmakla sağlanabilir. Fikri mülkiyetin yeterince korunamayışının önemli nedeni, konunun hırsızlık olarak algılanmayışı

ve ahlaki yaptırım araçları yerine daima yasal yaptırımların tek araç olarak kullanılmasıdır. Bu algılama yanlışının kökleri okul çağlarında başlar ve sınavlarda çekilen kopyanın toleransla karşılanıp bir tür yaramazlık olarak kabul edilmesiyle perçinlenir.

Soru 5Demir ve demir dışı metaller sektörünün 2023’te 25 milyar dolar hedefi, muhakkak ki bir dizi varsayıma bağlıdır. Bu varsayımlarda bugün için değişiklikler olmuş mudur? Olmuşsa, ne kadar ve niçin olmuştur? Bundan sonrası için ne yönde değişimler beklenmelidir? Bu değişimler karşısında 25 milyar dolar hedefinde değişiklik beklenmeli midir? BAKİEL’in 2012’deki 1,1 milyar dolar ihracatının 2023’te ne olması hedeflenmelidir?

Cevap 5KATILIMCI KATKILARIVarsayımlar açısından, hedefler konulduğunda 2008 krizi henüz gerçekleşmemişti. Bölgemizde bulunan ve ihracatımızın yoğun olduğu ülkelerdeki karışıklıklar henüz yoktu, Çin’den ithal ettiğimiz mamul, yarı mamul ve hammadde fiyatları, şimdiki fiyatlara kıyasla daha düşüktü ve devletin bu ürünlere uyguladığı gözetim vergisi gibi vergiler henüz bu seviyelerde değildi. İDDMİB’in bünyesinde, şu anda kendi başlarına birer sivil toplum kuruluşu olan başka sektörler de bulunmaktaydı. Bu olumsuz gelişmelere rağmen: Sektörel büyüme son on yılda, yıllık ortalama yüzde 19,3 olmuştur. (Hedefe varmak için gereken yıllık ortalama büyüme yüzde 13,9 dur.) İhracat yaptığımız bölgelerdeki krizler ve karışıklıklar durulduğunda, büyüme rakamlarımızın teoride daha da büyüyeceği şüphesizdir. Hali hazırda ihracat yapan firmaların kapasiteleri, ürün kalite ve fiyatları ve firmaların pazarları bellidir. Eğer bugün gerçekleştirdiğimiz ihracatın 4 katını 10 yıl içerisinde yapmayı hedefliyorsak, bu ihracat rakamını yakalayabilmek için gereken

üretim kapasiteleri, ürün fiyatları ve yeni pazarları şimdiden planlamak ve ivedilikle hayata geçirmek gerekmektedir. Sektör, kendi içinde birbirinden çok da haberi olmayan irili ufaklı birçok firmadan oluşuyor. Öncelikle firmaların birbirini tanıyabileceği ortak ve çalışan bir platform oluşturulmalı, maliyet bileşenlerine gelebilecek olağanüstü fiyat artışlarının önüne geçilmesi için devlet destekli koruma politikaları hayata geçirilmeli, ihracata yönelik üretim kapasitelerinin artırılması için gerekli olan yatırımlar planlamalı, bu yönde büyümek isteyen firmalara verilecek olan devlet teşviklerinin oluşturulması gerekmektedir. Bu teşviklerin, şu anda olduğu gibi bölgesel teşvikler olduğu kadar aynı zamanda birçok ülkede olduğu gibi sektörel bazda da yapılması gerekmektedir. İnovatif, katma değeri yüksek ürünler üretilmelidir. Firmaların, yönetim kadrosundan başlayarak tüm fonksiyonlarında profesyonelleşmeleri, kurumsallaşmaları ve özellikle ihracat departmanlarının, pazarlama altyapıları ile desteklenerek güçlendirilmesi gerekmektedir. Firmalarımız makine parkurlarını yenileyerek ve otomasyona geçerek üretimlerini artırmalıdır.

MODERATÖR KATKILARISanayimizin rekabet gücü açısından bugünkü zafiyetinin önemli bir nedeni, serbest rekabet ortamı içinde sürekli korunarak bugünlere gelen, ne ölçeği ne de rekabet gücünün diğer bileşenleri açısından yeterli düzeyde bulunmayan firma profilinin yaygınlığıdır. Özellikle ihracat gibi, ülkelerin tüm kozlarını seferber ettiği bir alanda, kendimize özgü rekabet avantajlarına ve devletin desteklerine sahip olmaksızın yüksek rekabet gücüne erişmek neredeyse imkansızdır. Ancak devlet destekleri birer “harekete geçirici” olarak kullanıldığı takdirde yararlıdır. Aksi takdirde, yapısal rekabet gücü dezavantajı bulunan alanlardaki eksikleri telafi etmek amacıyla kullanılmaya başlandığında sürdürülebilir olamaz.

SEKTÖRÜN SORUNLARINI ORTAYA KOYAN, 10 SORU, BAĞLANTI ELEMANLARI, KILIT VE EL ALETLERI SEKTÖRÜNÜN TEMSILCILERI, EKONOMI BAKANLIĞI YETKILILERI VE AKADEMISYENLERDEN OLUŞAN 114 KATILIMCININ YARATTIĞI BEYIN FIRTINASIYLA CEVAPLANDI.

Page 27: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

26

KAPAK KONUSU

Soru 6Gelişen sektöre paralel olarak eleman ve özellikle de ara eleman sorunu nasıl çözülebilir?

Cevap 6KATILIMCI KATKILARISivil toplum kuruluşları birlik ve kuruluşların bu konuda çalışmaları, fabrika içi eğitimlerin verilmesi, yenileme eğitimi olarak, gelişen teknoloji ve tezgahlar hakkında bilgilendirme, 8’inci sınıftan sonra zorunlu stajların denetlenmesi, daha sıkı ve iyi değerlendirilmeler, sertifika programlarının denetlenip, sertifikaların hak edenlere verilmesi.

MODERATÖR KATKILARIEleman niteliği konusundaki mevcut sorunların daha iyi tanımlanmasına ihtiyaç vardır. Buna göre, “Her eğitim ve öğrenim düzeyindeki çalışanın niteliklerinin rekabet ettiğimiz ülkelerin benzer düzeydeki elemanlarına göre yetersiz oluşunun, üretip ihraç ettiğimiz ürünlerimize de olumsuz yansımaları” tanımı mevcut sorunları daha kavrayıcı görünüyor. Sorun, eğitimi yetersiz kesim ile yüksek bilgi ve beceriye sahip kesim arasındaki ara elemanların niteliklerinin yetersiz oluşu değildir. Öyle

olsaydı sorunun çözümü, daha çok meslek okulu, daha çok sertifika programı gibi önlemler olabilirdi. Sorun, her düzeydeki insanımıza konumlarının gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışların kazandırılamayışı. Ayrıca, sürekli değişen teknolojilerin gerektirdiği yeni bilgi becerilerin insanımızca öğrenilmesindeki yetersizliğin bileşimidir. Dünya bu sorunu öğretme paradigması yerine öğrenme paradigmasını koyarak çözmeye giderken, eğitim sistemimiz onlarca yıldır sürdürdüğü sorgulanamazlığa dayalı öğretme yaklaşımını ısrarla korumaya çalışıyor. Çözüm, her bilinmesi gerekenin birileri tarafından “öğretilmesi” geleneğini terk edip, “kendi kendine öğrenme” geleneğini başlatmaktır.

Soru 7Uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artırmak amacıyla birleşmeler rekabet öncesi işbirlikleri ve kümelenme nasıl sağlanabilir?

Cevap 7KATILIMCI KATKILARIDaha önceki kümelenme modelleri örneğin; Tayvan, Güney Kore gibi incelenebilir. Kapasitenin ortaya çıkarılıp, sanayicilerin

birbirini tanınmasının sağlanmalı. Örneğin Ortak Satın Alma Organizasyonu gibi kuruluşlar, ortak sorunların tespitini yaparak çözümler bulabilir. İhtisas mahkemeleri kurulmalı, birlik üyelerinin hakları korunmalı. “Ben” yerine “biz” bilinci oturtulmalı. Birlikte daha iyiye, daha güzele ulaşmak için rakiplerin kaybetmes değil, kazanması sağlanmalı ve bunlardan ders alınmalı.

MODERATÖR KATKILARISoru 1 için verilen katkılar bu soru için de geçerlidir. Ayrıca, satın alma ve birleşmeler de dahil her türlü işbirliğini caydırabilen bir neden de güvensizliktir. Toplumda yaygın olan birbirine güvenmeme olgusu, küçük ve güçsüz olanın haklarını koruyamama gibi oldukça haklı bir korkuya, dolayısıyla da ticari işbirliklerinden uzak durmaya yol açıyor. Buna göre bir çözüm, bu konuda mevcut mevzuatı gözden geçirip, gereken düzenlemeleri hükümete önerebilecek bir çalışma grubunun kurulmasıdır.

Soru 8Yüksek katma değerli ürünler için kamu, üniversite ve meslek kuruluşları arasında işbirliği nasıl yaratılabilir?

CevapKATILIMCI KATKILARIKamu, üniversite ve meslek odaları farklı mevzuatlarla yönetiliyor. Bu farklılığı giderip kaynakları birleştirerek ortak kullanmamız gerekiyor.

MODERATÖR KATKILARIHer biri farklı mevzuata tabi kuruluşların işbirliği yapmaları ayrı bir kültürü gerektirdiği kadar, mevzuat farklılıklarının caydırıcılığını da aşabilmeli. Ancak bu, mevzuat farklılıklarının “giderilmesi” yoluyla yapılamaz; çünkü her kurumun mevzuatı belirli zorunluklardan doğmaktadır. Bu durumda, farklı bir çözüm modeli bulunması gerekiyor. Modelin esası, “her paydaşın kendi mevzuat sınırlarını aşmaksızın, ortak alanı bulunan paydaşlarla işbirliği yapması”dır. Bu ortak alanlar, ilk bakışta tahmin edilebilecek olandan çok daha geniştir. Gerçekte işbirliğini engelleyen mevzuat farklılıkları değil, her kurumun kendi mevzuatını bahane ederek, işbirliğinden kaçınmasıdır.

MODERATÖR TINAZ TITIZ, BAKIEL SEKTÖRLERININ REKABET GÜCÜNÜN GELIŞTIRILMESINI IRDELEYEN BU RAPORUN ASLINDA TÜM SANAYI YAPIMIZIN RAPORU SAYILABILECEĞINI BELIRTEREK, “ÖNLEMLERIN

BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ, BIRÇOK SEKTÖRE UYGULANABILIR” DIYE KONUŞTU.

Page 28: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

27

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

KAPAK KONUSU

Soru 9BAKİEL hangi alanlara yönelerek yüksek katma değerli ürünler üretmelidir? BAKİEL’in bu bağlamda vizyonu ne olabilir? Sektörün stratejik yol haritası buna göre nasıl olmalıdır?

CevapKATILIMCI KATKILARIYüksek katma değerli ürün mü? Daha fazla milli katma değer yaratacak ürün mü? Hammadde ve ara mamulünde daha fazla yerli sermaye barındıran ürünler daha fazla milli katma değer yaratacaktır. Hedef Pazar konusunda doğru tespitlerin yapılması önemlidir. Yapılacak pazar araştırmaları ile büyümekte olan bakir pazarların belirlenmesi faydalı olacaktır. Gelişmekte olan lokomotif sektörler ve ürünleri belirlememiz gerekir. Örneğin: Otomotiv, uçak sanayi, uzay sanayi, implant üretimi, elektronik kilit üretimi, enerji sektörü için güneş, rüzgar panelleri ile nükleer santrallerdeki bağlantı elemanları üretimi yapılabilir.

MODERATÖR KATKILARIÖncelikle bir noktanın altı çizilerek açıklığa kavuşturulmalıdır. Daha fazla yerli sermaye barındıran, yüksek katma değerli ürünler! İhracatçısına yüksek kâr sağlayabilen, fakat içeriğinin büyük bölümü ithal girdilerden oluşan ürünler uygun pazar bulunup satılabilse dahi, milli ekonomi açısından cari açık artışına yol açacaktır. Milli ekonomiye

zarar, ama ihracatçısına yarar sağlayan böylesi bir yaklaşım benimsenmemelidir. Dikkat edilmesi gereken ikinci nokta, ancak devlet desteği ile katma değer yaratabilen ihraç ürünlerinden zaman içinde vazgeçilmesi gereğidir. Sürdürülebilir rekabet gücü ise temel bilim araştırmalarına dayalı olmalıdır. Buna göre BAKİEL, İDDMİB, TİM yönetimlerinin, ilgili devlet kurumlarının da desteği ile bu tür araştırmaları yapabilecek kapasitedeki üniversitelerle protokoller yapması önerilir. Buna göre:BAKİEL, İDDMİB, TİM’in bir araştırma destekleyerek, yurt içi ve dışındaki üniversitelerdeki lisansüstü çalışmalardan bir bölümünü OEM alanına yöneltebilir.

Soru 10Uluslararası pazarlarda sürdürülebilir rekabet avantajı yaratacak pazar odaklı markalaşma stratejileri neler olmalıdır?

CevapKATILIMCI KATKILARIPazar hedeflerini içeren markalaşmanın sağlanabilmesi için bölgede yaşayan, bölgenin özelliklerini bilen, personelin istihdam edilmesi gereklidir. Güncel web sayfaları oluşturulmalı. Katalog ve fuarlara önem verilmeli, “nasıl marka olunmalı” konusunda profesyonel destek alınmalıdır. Markanın isim ve telif haklarının alınması da gerekmektedir. Ürüne güven için gerekli marka olan firmaların marka oluş stratejilerini incelemek gerekir. Hedef

pazarlardaki ülkelerde satış ve satış sonrası hizmet şirketleri kurarak tedarikçi konumundan çıkarak müşteriye yakın olunmalı.

MODERATÖR KATKILARIMarka hakkındaki maksimler daima göz önünde tutulmalıdır. Bunların estetik bir poster haline getirilerek mesela “Markanın 5 Emri” gibi tüm firmalara dağıtılabilir. Marka konusunda BAKİEL eğitimler düzenleyebilir. Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri sektörleri için ayrı ayrı ya da BAKİEL için toplu olarak bir web portalı oluşturulabilir.

SONUÇBAKİEL sektörlerinin rekabet gücünün geliştirilmesini irdeleyen bu rapor aslında tüm sanayi yapımızın raporu sayılabilir. Burada geçen önlemlerin tamamı değilse de çok büyük bölümü, herhangi bir mal veya hizmet ürününün üretim ve ticareti ile meşgul sektörlere uygulanabilir. Düzenlenmesi mükemmel bir çalıştayın katılımcılarının seçimi de böylesi geniş bir konunun önemine paraleldi. Bundan sonraki ortak akıl çalışmalarında belki biraz daha ağırlık verilmesi gereken yön, özellikle de üniversite – sanayi işbirliğinin aracı durumundaki teknopark ve TEKMER yöneticilerinin daha fazla sayıda katılımlarının teminidir. Benzer şekilde üst düzey kamu ve siyaset yöneticilerinin de katılımcılar arasında bulunması önerilir.

Page 29: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

28

SANAYININ SESI

Page 30: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

29

SANAYININ SESI

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

Metalik Dergisi “Sanayinin Sesi” bölümünün bu ayki konuğu sektörün duayenlerinden Teknik Alüminyum Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Başer oldu. 1961 yılında çalışma hayatına başlayan ve 1967

yılında kardeşleri ile birlikte sanayiciliğe başlayan Başer, gelecekten umutlu. “Şimdiki gençler çok bilinçli, her şeyin farkında ve çok donanımlılar” diyen Başer, bu tespitinin de kendisini gelecek için çok umutlandırdığını söyledi. Başer ile sanayicilik serüvenini ve gelecek beklentilerini konuştuk.

Sektörün en köklü firmalarından birinin yönetim kurulu üyesisiniz. Bu anlamda sektördeki gelişmeleri yakından bilen bir kişi olarak ilk sanayiciliğe başladığınız dönemden bugüne

gelişinizi anlatır mısınız?Okumak için ağabeyim Celal Başer’in yanına İstanbul’a

geldim. Çalışma hayatına 1961 yılında yine ağabeyimle birlikte başladım. Tabii o zaman sanayici değildim.

Askere gidene yani 1964 yılına kadar bu şekilde devam ettim. 1966 yılında askerden döndükten sonra Başer

Kardeşler olarak çalışmaya başladık. Ağabeyim Celal Başer aynı zamanda Teknik Alüminyum firmasının ortağıydı. Diğer

ortak iflas edince firma bizim ailemize geçti. Hep demir dışı metal sektöründe çalıştım. 1967 yılından 1998 yılına kadar

çinko levha işini yürüttük. Ama artık onu yapmıyoruz. Çünkü çinkonun sarf yeri kalmadı. Plastik ve alüminyum çinkonun yerini

aldı. Alüminyuma ağırlık verdik.

BAŞER KARDEŞLER OLARAK SANAYICILIĞE ADIM ATTIKLARI DÖNEMDE PIYASANIN BOŞ OLDUĞUNA VURGU YAPAN SABRI BAŞER, ÇALIŞKAN VE DOĞRU KARARLAR ALAN HERKESIN O DÖNEMDE BAŞARILI

OLACAĞINA INANDIĞINI SÖYLEDI. BAŞER, “1960’LI YILLARDA DOĞRU ÇALIŞTIĞINIZ TAKDIRDE KIMSENIN BAŞARISIZ OLMA ŞANSI YOKTU. PIYASA O KADAR BOŞTU KI” DIYE KONUŞTU.

Foto

ğraf

lar:

DAM

LA S

ALOR

Page 31: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

30

SANAYININ SESI

Sanayiciliğe hızlı bir geçiş yapmışsınız….Bizim çalışmaya başladığımız dönemde sanayici olmak için ortam o kadar boştu ki. Aslında çalışmaya başlarken sanayicilikle hiç ilgimiz yoktu. Ama dediğim gibi ortam boştu. Daha doğrusu kimsenin sanayici olma imkanı yoktu. Bizler de İstanbullu değiliz. Çorum’un Sungurlu İlçesi’nin Ortakışla köyünden İstanbul’a geldik. Demem o ki aslında yaptığımız şey çok başarılı değil bana göre. Çünkü o şartlarda kim başlasa aynı başarıyı yakalardı gibi geliyor bana. Ortamın boşluğunu göz önüne alırsak tabii…

Ama sonuçta o dönemde başlayan ve yok olan çok firma var baktığınız zaman…Doğru çalıştığınız müddetçe diyelim o zaman. Siz doğru çalışırsanız başarısız olma gibi bir durumunuz olmazdı, bizim başladığımız dönemden bahsediyorum. Düşünün biz 4 kardeşiz içlerinde en tahsillisi bendim. Ortaokul mezunuyum. Yani şartlar öyle gelişti ve biz bu günlere geldik.

Sonuçta işinizi geliştirmeyi sürdürmüşsünüz. Yatırımlara devam ettiniz mi?1980’lere kadar genelde işi yürüttük. 1980’den sonra karınca kararınca yatırımlara başladık. Çünkü arkadan gelen nesil, üniversite mezunu olmaya başladı. Zaten kardeşler olarak çocuklarımızı mutlaka okutacağımıza söz vermiştik. Şu anda ailemizde üniversite okumayan kimse yok. Hatta bazıları iki üniversite bitirdi, bazıları doktora yaptı. Hepsi fabrikada görev alıyor.

Türkiye’deki en önemli sorunlardan birinin ortaklık yapamamak olduğunu biliyoruz. Ancak siz kardeşler olarak kurmuşsunuz, sürdürmüşsünüz ve çocuklarınız da sürdürüyor. Bunu başarmanın sırrı nedir? Biz kardeşlerimizle sorunsuz yürüttük. Ancak ikinci nesil geldiğinde kuşak çatışması yaşadık. Hatta bunun için ciddi mücadele verdik. Ağabeyimin oğlu İsmail üniversiteyi bitirip fabrikada çalışmaya başladı. Bu bizi zorlamadı desem yalan

olur. İsmail önümüze planlı programlı iş getiriyor; biz, “öyle olmaz böyle olur” diyoruz. Çünkü biz, yıllarca öyle yaptık. Ama sonra İsmail’in dediği gibi yapmayı kabul ettik. Artık işimizin yönetimi tamamen Genel Müdür olarak İsmail Başer’de. Diğer çocuklarımız da ona yardımcı oluyor. Öyle ki İsmail’in oğlu bile fabrikada çalışmaya başladı.

Sonuçta kabul etmeyebilirdiniz, ya da İsmail Bey vazgeçtim diyebilirdi. Sonuçta siz o vizyonu ortaya koymuşsunuz. Bir vizyon yaratma konusundaki sıkıntıları birebir yaşadık. Despotluk yapıyorduk ama gerçekleri gördüğümüz zaman despotluğu bir kenara bırakabiliyorduk. Planlı programlı konulara destek veriyorduk. Sonuçta İsmail “vazgeçtim, uğraşmayacağım” diyebilirdi, ama demedi. Öyle ki bazen bize karşı verdiği mücadele, iş için verdiği mücadeleden fazlaydı. Düşünün makine mühendisi, işletme mezunu birinin görüşünü reddedebiliyorduk. Bunlar ciddi mücadeleler. Geldiğimiz noktadan çok memnunuz. İşimizden, ailemizden. Tabii bugünlere gelmemizde aile bağlarımızın

Türkiye’nin ilk alüminyum levha üreticisi olarak 1960 yılında kurulan Teknik Alüminyum, 1974 yılında ilk düzeltme makinelerini faaliyete geçirdi. 1978 yılında Avcılar tesislerinde levha üretimine geçen firma, 1990 yılında sürekli döküme başladı. 1997 yılında, parça üretim tekniğinden, rulo üretim tekniğine geçilen fabrika, üretimi Çorlu’daki 100 bin ton/yıl üretim kapasiteli fabrikasında sürdürüyor. Modern makine ve ekipmanlara sahip olan fabrikada levha döküm ve proses soğuk haddelemenin yanı sıra alternatif teknoloji olarak slab döküm ve sıcak haddeleme de gerçekleştiriliyor. Fabrikada AR-GE altyapısına ciddi yatırım yapılıyor. 2000 yılında üretimin yüzde 10’u ile ihracata başlayan Teknik Alüminyum’da ihracat seviyesi bugün üretimin yüzde 50’sine ulaştı.

SEKTÖRÜN KÖKLÜ KURULUŞU TEKNIK ALÜMINYUM

Page 32: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

31

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

SANAYİNİN SESİ

kuvvetli olmasının çok büyük etkisi var. Biz çalışma hayatına başladığımızda ailemizde 4 kardeş olarak biz ve eşlerimiz vardı. Bugün ailemizin sayısı yüzlerce kişiye ulaştı. Hala her üç ayda bir tüm aile bireyleri ile bir araya geliriz ve gençler bize yapacaklarını anlatır. Biz evet ya da hayır deriz. Gençlerle deneyimimizi paylaşırız.

Alüminyum sektörüne gelirsek, sanayiciliğe başladığınız dönemden bu yana nasıl gelişme gösterdi? Sanayiciliğe başladığımız dönemden bu yana sektörümüz inanılmaz gelişme kaydetti. 1961 yılında Türkiye’nin alüminyum ihtiyacı 15 bin tondu. Bugün 1 milyon tonun üzerinde. Gelişme inanılmaz. Halen de büyümeyi sürdürüyor. Bu anlamda gelecekten umutluyum. Tek endişemiz ki bunu sektördeki herkes kabul eder, Türkiye’de alüminyum boksit çok olmasına rağmen enerjisizlikten bu alana yatırım yapılmaması. Devlet dahil kimse bu yatırımı göze alamıyor. Ama demek değildir ki bu iş yapılmaz. Enerjisi bol olan yerlerde yapılır ve çıkan ürün buraya gönderilir. Devletin elinde bir Seydişehir Alüminyum Fabrikası vardı. Onu da özelleştirdi. Keşke

özelleştirmeseydi, belki biraz istihdam açısından yararlı olurdu. Özel sektör haklı olarak kârı ve arazisini düşünüyor. Fabrikanın içindeki barajın elektriğini satıyorlar. Yanlış anlaşılmasın, bunu yapanları suçlayarak söylemiyorum. Ben de alsam aynısını yaparım. Alüminyumda hammadde olarak açığımız olmasına rağmen ithal ettiğimiz alüminyumun çoğunu ihraç ediyoruz. Hammaddeyi de kendimiz üretip ihraç etsek tabii ki harika olur.

Katma değerli üretim hemen hemen her sektörde dile getiriliyor. Alüminyum sektöründe katma değerli üretim hangi aşamada?Katma değer yaratan ürünleri yapmazsak standart malzemelerle para kazanmamız mümkün değil. Tüm sektörlerde olduğu gibi alüminyum sektöründe de rekabet yoğun ve giderek yoğunlaşmaya devam ediyor. Bu durum kâr marjlarının gerilemesine neden oluyor. Kolay üretilebilir ürünlerde rekabet fazla olduğundan fiyatlar sürekli düşüyor. Biz bu durumu fark ettiğimizden 2006 yılında yatırım kararı aldık. 2008 yılına kadar sahip

olduğumuz ürün çeşitliliğimizi 2013 yılı itibarıyla iki misline katladık. Bunun yanında 2000’li yıllara kadar şirketlerin önünü açacak örgütlü çalışmayar yoktu. Ben aynı zamanda İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Üyesiyim. Birliğimizde son yıllarda tüm sektör temsilcilerinin katılımıyla çalıştaylar düzenliyoruz. Bunların olumlu etkilerini ileriki yıllarda göreceğiz.

Türkiye özellikle son 10 yılda hızlı bir büyüme gösteriyor. Türkiye’deki bu değişimi siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye gelişmekte olan ekonomiler arasında yer alıyor. Bunda en önemli faktör artan nüfus ve nüfusun demografik yapısı olarak görülüyor. Genç ve tüketen nüfus yapısına sahibiz. Diğer bir deyişle büyüyen bir pazarın içindeyiz ve büyümek zorundaydık. Şu an Türkiye yarı mamul üretiminde merkez ülke konumuna geldi. Asıl değişim bundan sonra başlayacak. Daha katma değerli olan nihai tüketim alanlarına girmek ve markalar yaratmak zorundayız. Aksi takdirde bu tüketim potansiyeli büyür, buna bağlı olarak cari açığımız da aynı oranda büyüme gösterir.

Page 33: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

32

İNOVASYON

KO

SG

EB

’ten

A

R-G

E, İ

no

vas

yon

ve

En

stri

yel

Uyg

ula

ma

Des

teğ

i

Page 34: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

33

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

İNOVASYON

KOSGEB, AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı ile bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ’ler ile girişimcilerin geliştirilmesi,

yeni ürün, süreç, bilgi veya hizmet üretilmesi, ticarileştirilmesi için yapılan çalışmaları desteklenmeyi hedefliyor.

Nasıl başvurulur?Programdan yararlanmak isteyen işletme ve girişimcilerin öncelikle ilgili KOSGEB birimine proje başvurusu yaparak KOSGEB veri tabanına kayıtlı olmaları gerekiyor. Yapılan başvuru, bilgi, belge ve şekil yönünden incelendikten sonra nihai değerlendirme için kurula sunuluyor. Kurulun değerlendirmesi sonucunda, proje kabul ya da ret edilebiliyor ya da düzeltme istenebiliyor. Proje için kurulun kabule ve redde ilişkin verdiği kararlar nihai karar olarak kabul ediliyor. Projesi kabul edilen girişimci, işletmesini kurmasını müteakiben KOSGEB Veri Tabanına kayıt oluyor ve işletmeden taahhütname isteniyor. Bu program, AR-GE ve İnovasyon ile Endüstriyel Uygulama Programları olmak üzere iki alt programdan oluşuyor.

AR-GE ve İnovasyon Programı neleri kapsıyor?İşlik tahsisi veya kira desteğiProje başvurusu kabul edilen ve destek kararı alınan işletmeye proje süresince işlik tahsisi yapılır. İşlik tahsisi karşılığında işletmeden işlik kullanım bedeli alınmaz.TEKMER’de işlik tahsis edilememesi halinde, girişimci olarak başvuru yapanlara, proje süresince aylık azami 500 TL geri ödemesiz kira desteği verilir.

Makine-teçhizat, donanım, hammadde, yazılım ve hizmet alımı giderleri desteğiProje iş planında yer alan ve kurul tarafından uygun bulunan deneme amacı taşıyan hammadde, makine, teçhizat, donanım, yazılım ve dışarıdan sağlanan hizmet ve işçilik giderleri kapsamında, işletmeye geri ödemesiz olarak üst limit 100 bin TL, geri ödemeli olarak da üst limit 200 bin TL destek sağlanıyor.

Personel gideri desteği Projede çalışan personel giderleri karşılığı olarak, net ücret üzerinden aylık, lisans mezunlarına 1.500 TL, yüksek lisans mezunlarına 2 bin TL ve doktora mezunlarına 2.500 TL olmak üzere, toplam üst limiti 100 bin TL geri ödemesiz destek sağlanıyor. Desteklenecek personel sayısına, niteliğine ve süresine kurul karar veriyor. Personel Gideri Desteği için yeni istihdam şartı aranmıyor.

Proje geliştirme desteğiİşletmelere projeleri kapsamında; danışmanlık, eğitim, sınai mülkiyet ve fikri mülkiyet hakları tescili, tanıtım, yurtdışı kongre, konferans, fuar ziyareti, teknolojik işbirliği ziyareti, test-analiz ve belgelendirme giderleri için toplam üst limit 100 bin TL geri ödemesiz destek sağlanıyor.

Başlangıç sermayesi desteği Bu destekten sadece 5746 sayılı AR-GE Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde “Teknogirişim Sermayesi Desteği” başvurusu yapanlar yararlanabiliyor. Bunlar örgün öğrenim veren üniversitelerin herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci, yüksek lisans veya doktora öğrencileri ile başvuru tarihinden 5 yıl önce lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini alan öğretim elemanlarından oluşuyor. Bu destek, belirtilen kriterleri sağlayan girişimcilerin şirket kuruluşu giderleri ile ofis donanım ve giderleri için sağlanıyor. Destek üst limiti geri ödemesiz 20 bin TL olup, destek oranı yüzde 100’dür.

Endüstriyel Uygulama Programı Kira desteği Proje başvurusu kabul edilen ve destek kararı alınan işletmeye, proje süresince aylık üst limiti 1.000 TL olacak şekilde geri ödemesiz kira desteği veriliyor.

Makine-teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve tasarım giderleri desteğiProje iş planında yer alan ve proje süresi içinde ihtiyaç duyulan; test, analiz ve

laboratuvar ekipmanı ile buna yönelik sarf malzemesi giderleri, üretim hattı tasarım giderleri, üretime yönelik makine, teçhizat, donanım ve yazılım giderleri kapsamında işletmeye geri ödemesiz olarak üst limit 150 bin TL, geri ödemeli olarak da üst limit 200 bin TL destek sağlanıyor. Proje başvurusunu girişimci olarak yapan işletmenin, şirket kuruluşu ve ofis donanımı giderleri de bu destek kapsamında yer alıyor.

Personel gideri desteği Yeni istihdam edilecek personel için toplam üst limiti 100 bin TL geri ödemesiz destek sağlanıyor. Buna göre net ücret üzerinden meslek lisesi mezunları 500 TL, ön lisans mezunları 1.000 TL, lisans mezunları 1.500 TL, yüksek lisans mezunları 2 bin TL ve doktora mezunları 2 bin 500 TL aylık için destek alıyor. Desteklenecek personel sayısına, niteliğine ve destekleme süresine kurul karar veriyor.

Proje süresiAR-GE ve İnovasyon Programında, proje süresi en az 12 ay, en çok 24 aydır. Kurul kararı ile 12 aya kadar ek süre verilebiliyor. Endüstriyel Uygulama Programında proje süresi en çok 18 aydır. Buna da kurul kararı ile 12 aya kadar ek süre verilebiliyor.

Destek SüreciDestek başvuruları, değerlendirme, onay ve ödeme koşullarıİşletme, her bir destek için Uygulama Esaslarında belirtilen esaslar dahilinde ilgili KOSGEB Birimine başvuru yapar. İlgili KOSGEB Birimi gerekli değerlendirmeyi yapıyor ve değerlendirme sonucunu işletmeye bildiriyor. İşletme, uygun bulunan başvuruya ilişkin mal ve hizmet alımını gerçekleştirerek, ödemeye ait esas belgeleri ilgili KOSGEB Birimine sunuyor. Destek ödemesi ile ilgili istisnai bir uygulama olacaksa, bu durum programın uygulama esasında ayrıca belirtiliyor. İlgili KOSGEB Birimi, söz konusu belgeleri inceleyerek işletmenin banka hesabına destek ödemesini yapıyor. Ancak işletmenin talebi ve KOSGEB Biriminin uygun bulması halinde, destek ödemesi mal ve/veya hizmetin alındığı tedarikçinin banka hesabına da yapılabiliyor.

Page 35: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

34

İNOVASYON

İzlemeDestek kapsamına alınan her bir projenin faaliyet aşamaları ile proje sonucunun izlenmesi ve değerlendirilmesi, KOSGEB personeli ve ya izleyici tarafından yapılıyor.

Çeşitli ve Son HükümlerHerhangi bir KOSGEB Birimi tarafından başvurusu reddedilen girişimci veya işletme, aynı proje için başka KOSGEB Birimine başvuramıyor. AR-GE ve inovasyon programı kapsamında, işletmenin aynı anda bir projesi destekleniyor. Projenin tamamlanması halinde, yeni bir proje sunulabiliyor. AR-GE ve İnovasyon Programı için belirlenen destek üst limitleri proje bazlı olup, işletmelerin her yeni projesinde destek üst limiti yeniden başlatılabiliyor. Endüstriyel Uygulama Programından işletme bir defa faydalanabiliyor. Projesi tamamlanan işletme tarafından hazırlanan sonuç raporu, kurul tarafından değerlendirilerek, projenin başarı ile tamamlanıp tamamlanmadığına karar veriliyor.İşletmenin tasfiyesi halinde destek süreci sonlandırılıyor. İşletmenin, devri, başka bir işletme ile birleşmesi ve nev’i değişikliği durumunda ise, destek kapsamına alınan projenin devam ettirilmesi şartıyla bu husus kurulda değerlendirilerek; destek sürecinin devamına veya sonlandırılmasına karar

veriliyor. Yurtdışından satın alınan mal ve hizmetlerde, bedelin faturada döviz cinsinden belirtilmesi durumunda, Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden ve faturanın düzenlendiği tarih esas alınarak Türk Lirası olarak ödeme yapılıyor. İşletme, sahip ve ortakları ile bunların eşinden, annesinden, babasından, çocuğundan ve bunların sahibi ya da ortağı olduğu işletmelerden destek kapsamında mal ve hizmet satın alamıyor. Böyle bir durumun tespit edilmesi durumunda destek ödemesi yapılmıyor. Proje süresi bitmeden önce uygun bulunan destek başvuruları kazanılmış hak olarak değerlendiriliyor ve ödeme yapılabiliyor. Geri ödemeli destekler kapsamında yapılacak geri ödemeler, proje bitiminden sonra altı ayı ödemesiz olmak üzere, üçer aylık dönemler halinde sekiz eşit taksitte yapılıyor. Geri ödemeli desteklerde faiz veya komisyon uygulanmıyor. Kurulun oluşumu ve çalışma esasları, programın uygulama esaslarında belirleniyor. Kurul üyesi öğretim elemanları, projeye görüş verecek öğretim elemanları ile izleyiciye ilişkin hizmet bedelinin tamamı KOSGEB tarafından karşılanıyor. Proje kapsamında desteklenerek satın alınan makine, teçhizat, sistem, modül, yazılım ve benzeri taşınırların mülkiyeti

işletme tüzel kişiliğine ait olup, temininden itibaren üç yıl süresince başka şahıs, kurum ve kuruluşlara hiçbir şekilde kiralanamıyor veya devredilemiyor. Program kapsamında yapılan proje başvurularının değerlendirme ve izleme süreçlerinde görev alan kişilere sunulan bilgi ve belgeler, başvuru sahibine ait ticari gizli bilgi olarak kabul ediliyor ve üçüncü kişilere herhangi bir yolla aktarılamıyor. Bu program yürürlüğe girdikten sonra, yeni işbirliği protokolleri yapılıncaya kadar mevcut işbirliği protokolleri kapsamında oluşturulmuş Duvarsız Teknoloji İnkübatörleri bu program kapsamında destek veriyor. 16 Temmuz 2009 tarih ve 27290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı” ile belirlenen bölgelerde değişiklik yapılması veya yeni bir tanım getirilmesi durumunda, program kapsamında başkanlık tarafından gerekli düzenleme yapılıyor.Ödemeye ait esas belgelerde destek tutarı hesaplanırken katma değer vergisi destek kapsamı dışında tutuluyor. Aynı gider gerçekleşmesi için farklı kurum ve kuruluşlardan destek alınamıyor. Bu husus taahhütnamede de yer alıyor.

Uygunsuzluk Programın uygulanması sırasında ve sonrasında KOSGEB mevzuatına uygun olmayan durumların tespiti halinde, KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği kapsamında işletmeye veya girişimciye verilen desteklere ilişkin tüm süreçler durduruyor. Uygunsuzluğun giderilmemesi ve uyuşmazlık halinde, uyuşmazlığa konu olan destek tutarı, KOSGEB alacağını yasal faizi ile birlikte tahsil ediyor. Uyuşmazlık sona erdiğinde ve işletmenin veya girişimcinin müracaatı halinde destek süreci devam ediyor. Bu program kapsamında ortaya çıkan uygunsuzluklarda, Başkanlıkça uygulanan Uygunsuzluk Yönergesine göre işlem yapılıyor.

Destek programının uygulama esaslarıDestek Programının Uygulama Esasları, Başkanlıkça hazırlanıyor ve KOSGEB Başkanının onayı ile yürürlüğe giriyor.

Page 36: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

35

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

İNOVASYON

ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME, İNOVASYON VE ENDÜSTRİYEL UYGULAMA DESTEK PROGRAMI DESTEKLERİ DESTEK ÜST LİMİTİ (TL) DESTEK ORANI %

Ar-Ge ve İnovasyon Programı

İşlik Desteği İşliklerden bedel alınmaz

Kira Desteği 12 75

Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alımı Giderleri Desteği 100 75

Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alımı Giderleri Desteği (Geri Ödemeli) 200 75

Personel Gideri Desteği 100 75

Başlangıç Sermayesi Desteği 20 100

Proje Geliştirme Desteği

Proje Danışmanlık Desteği 25

75

Eğitim Desteği 5

Sınai ve Fikri Mülkiyet Hakları Desteği 25

Proje Tanıtım Desteği 5

Yurtdışı Kongre/Konferans/Fuar Ziyareti /Teknolojik İşbirliği Ziyareti Desteği 15

Test, Analiz ve Belgelendirme Desteği 25

Endüstriyel Uygulama Programı

Kira Desteği 18 75

Makine-Teçhizat, Donanım, Sarf Malzemesi, Yazılım ve Tasarım Giderleri Desteği 150 75

Makine-Teçhizat, Donanım, Sarf Malzemesi, Yazılım ve Tasarım Giderleri Desteği (Geri Ödemeli) 200 75

Personel Gideri Desteği 100 75

ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME, İNOVASYON VE ENDÜSTRİYEL UYGULAMA DESTEK PROGRAMI KAPSAMINDA PROJE DESTEK ÜST LİMİTLERİ VE ORANLARI TABLOSU

Page 37: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

36

FABRİKA TANITIMI

Türkiye’nin en büyük döküm kapasitesine sahip firmalarından biri olan Demisaş, Bilecik’teki 130 bin metrekarelik üretim tesislerinde yılda 80 bin tonun üzerinde üretim gerçekleştiriyor. Özgün

bir Japon yönetim sistemi olan Toplam Üretken Bakım prensiplerini 2010 yılından bu yana uyguladıklarını dile getiren Demisaş Genel Müdürü Hakan Yaşar, üç yıl gibi kısa sürede Japon Fabrika Bakım Enstitüsü’nün her yıl dünyanın en iyi Toplam Üretken Bakım uygulamalarına verdiği, Mükemmellik Ödülü’nü alarak döküm sektöründe ilke imza attıklarını vurguladı. 2012 yılını 140 milyon dolar ciro ile kapattıklarını ve 2013 yılında ciroda yüzde 10’luk bir artış hedeflediklerini belirten Yaşar ile Demisaş’ın çalışmaları ve hedeflerini konuştuk.

DEMISAŞ GENEL MÜDÜRÜ HAKAN YAŞAR, ÜÇ YIL GIBI KISA SÜREDE JAPON FABRIKA BAKIM ENSTITÜSÜ’NÜN HER YIL DÜNYANIN EN IYI TOPLAM ÜRETKEN BAKIM UYGULAMALARINA VERDIĞI, MÜKEMMELLIK ÖDÜLÜ’NÜ ALDIKLARINI VE DÖKÜM SEKTÖRÜNDE ILKE IMZA ATTIKLARINI VURGULADI.

Demisaş’ı tanıtarak, hangi sektörlere yönelik üretim yaptığınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Üretim, satış, ihracat, ithalat, istihdam ya da ciro gibi rakamlar üzerinden 2013 yılının ilk altı ya da dokuz aylık dönemini şirketiniz açısından değerlendirebilir misiniz?Demisaş olarak yaklaşık 40 yıldır hem çalışanlarımız, hem de döküm sanayi adına yaptığımız çalışmalar ile sektörün güvenilir ve yenilikçi bir oyuncusu olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.Darıca Kocaeli’ndeki yönetim merkezimiz, Bilecik’te bulunan 130 bin metrekarelik üretim tesislerimizde yıllık 80 bin ton üzerinde üretim gerçekleştiriyoruz. Avrupa otomotiv markalarına, orijinal ekipman üreticileri ve birincil tedarikçilerine fren ve emniyet parçaları da dahil olmak üzere her cins sfero, gri ve vermiküler dökme demir üretimi gerçekleştiriyoruz. Bunun

yanı sıra pek çok buzdolabı ve klima kompresörlerinin döküm parçalarını da üretiyoruz. Avrupa’daki soğutma endüstrisinin toplam döküm kompresör parçası talebinin önemli bir kısmını biz karşılıyoruz. Hizmet verdiğimiz sektörleri çeşitlendirip pazar riskini azaltmak adına son iki yıldır çok sayıda proje yürütüyoruz. Bu bağlamda, yakın zamana kadar ağırlıklı olarak sadece binek araç ve soğutma kompresör sistemleri için parça üretirken, portföyümüze ticari araç ve su sistemleri parçalarını da ekledik. Başka sektörler ve pazarlar için de çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. 2013 yılı, özellikle ana pazarımız Avrupa ekonomisi için zor ve belirsizliklerle dolu geçti. Ancak birçok yeni sektör ve pazarda yeni projelerimizin devreye girişi sayesinde, 2013 yılını pazardaki daralmayı karşılayarak ve bir miktar büyüme ile kapatacağımızı öngörüyoruz. Genelde tüm döküm sektörü ve özelde Demisaş için önemli bir pazar olan Avrupa ve Türkiye otomotiv sanayisinde, satış ve üretim rakamlarındaki düşüş endişe verici. Geçen seneyi 55 bin tonla tamamladık. Bu sene için de 57 bin ton civarında bir bütçe yaptık, daha sonra bu bütçeyi 60 bin ton olarak revize ettik. Şu anda bütçemize paralel gidiyoruz, ilk altı ayda yaptığımız planlamanın tonaj anlamında yüzde 3-3,5 civarında üstündeyiz. Satış fiyatları anlamında yine bütçemizle aynı paralellikte gidiyoruz, sadece bazı ürün gruplarında özellikle otomotivi birebir çok yakından ilgilendiren üretimlerde toplamda bütçenin üstünde olmamıza rağmen o ürün gruplarında bütçenin gerisindeyiz. Şimdi onlarda tekrar ne yapabiliriz diye çalışıyoruz. 2012 yılı ciromuz 140 milyon liraya yakın bir rakamdı, bu seneyi yüzde 10 civarı bir ciro artışıyla bitirmeyi hedefliyoruz.

Page 38: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

37

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

FABRİKA TANITIMI

Toplam Üretken Bakım Mükemmellik Ödülü’nü alan ilk

döküm firması

Page 39: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

FABRİKA TANITIMI

38

Demisaş’ın kısa, orta ve uzun vadede yeni yatırım planları var mı? Mevcut kapasitesiyle, Türkiye’nin en büyük ikinci dökümhanesi konumundayız. Son dönemde ürünlerimizdeki katma değeri artırmak, müşterilerimizin döküm, talaşlı imalat ve kaplama ihtiyaçlarını tek elden karşılamak yönünde çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca ürün portföyümüzü de çeşitlendirerek hizmet verdiğimiz pazarlardaki dalgalanmalardan kaynaklı risklerimizi en aza indirmek yönünde ilerliyoruz. Bu bağlamda, 2014 yılı hem talaşlı imalat, hem de döküm üretiminde müşterilerimizle birçok yeni projenin devreye girdiği bir yıl olacak. Yeni projelerimizin de etkisiyle 2014’te yine bir miktar büyüme yaşayacağımızı öngörüyoruz. 2011 yılında başlattığımız talaşlı imalat yatırımı döküm prosesinde belirlenemeyen hataların erken fark edilmesine de olanak sağlıyor. Talaşlı imalat yatırım planımızda,

orta ve uzun vadede işlenen bazı parçaları muhtelif montaj çalışmaları yaparak sistemlere yarı mamul olarak teslim etmeyi ve nihayetinde de kendi markamızla bazı ürün gruplarını üretir hale gelmeyi hedefliyoruz. İlk fazını bitirdiğimiz talaşlı imalat yatırımımız sayesinde müşterilerimizin işlenmiş parça ihtiyaçlarını tek elden karşılayabildikleri bir firma haline geldik. Talaşlı imalat üretimimizi, Bilecik’te bulunan üretim tesislerimizin içerisinde 5 bin 200 metrekarelik alana sahip yeni binamızda gerçekleştiriyoruz. Ana amacımız firmayı yaklaşık 10 senelik bir zaman sürecinde ürettiği parçaların yüzde 30’unu talaşlı imalat sonrası satabilecek bir hale getirmek. Ayrıca bugüne kadar üretimini yaptığımız gri ve sfero dökme demir üretiminin yanında, 2011 yılı son çeyreğinden itibaren vermiküler dökme demir (CGI) üretimine de başladık. Türkiye’de üretimi son derece kısıtlı olan

bu malzeme, Avrupa’da da az sayıda firma tarafından üretiliyor. Araçlara getirilen karbon emisyonunu azaltıcı kısıtlamaların artmasıyla hafif ve ısıya dayanıklı bu malzemenin kullanımının artacağını öngörüyoruz. Günümüzde otomotiv firmaları çevreci, alım fiyatı ekonomik, az yakıt tüketen, estetik ve yüksek performansa sahip araç üretme hedefine ulaşma çabasında. Petrol fiyatlarının artışı ve tüketiminin sınırlandırıldığı bir dünyada çevreye duyarlılığın da getirdiği itici güç ile CGI prosesi ve ürünlerinin, önümüzdeki dönemlerdeki önemli pazarlarımızdan biri olacağını düşünüyoruz.

Demisaş’ın, 2023 yılı hedeflerine ulaşmada üretim, ihracat, ciro ve istihdam açısından hedefleri nelerdir?Devletin 2023’teki ihracat hedefi için bizim sektöre koyduğumuz 11 milyar dolarlık hedef var. Sektörün 2008’de 3 milyar dolar

Koruyucu bakım prensiplerinin geliştirilmesiyle bugün özgün bir Japon yönetim sistemi haline gelen TPM’nin, (Toplam Üretken Bakım) Demisaş bünyesinde felsefe olarak benimsenip uygulanması için Haziran 2010’da başlattığımız projemiz, 3 yıl gibi kısa bir zamanda, TPM Mükemmellik Ödülü’nü alarak döküm sektöründe ilke imza attık. Japon Fabrika Bakım Enstitüsü’nün (JIPM-

DEMİSAŞ’IN TOPLAM ÜRETKEN BAKIM KONUSUNDA ÖDÜL ALDIĞINI VE

YAYGINLAŞMASI İÇİN HER PLATFORMDA YER ALDIĞINI BİLİYORUZ. TOPLAM ÜRETKEN BAKIM İLE BİRLİKTE DEMİSAŞ’TA NELER YAPILDI VE BU

YAPILAN DEĞİŞİM KURUMA ÜRETİM KALİTESİ VE EKONOMİK DEĞER OLARAK NELER KATTI?

Japan Institute of Plant Maintenance) her yıl dünyanın en iyi TPM uygulamalarına verdiği bu özel ödüle layık görülen Demisaş, döküm sektöründen 2012 yılında ödül alan tek firma. TPM konusunda her platformda var olmaya ve sektörün de önünü açacak her türlü çalışmaya katkı vermeye çalışıyoruz. Üretimde verimliliği en üst düzeye çıkaracak bir şirket kültürünün nasıl oluşturulacağı, mevcut ekipman

Page 40: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

39

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

FABRİKA TANITIMI

civarında bir ihracatı var, bu rakamı dört kat artırmamız gerekiyor. İhracat potansiyelini dört kat artırmak için üretim kapasitesinin de dört kat artırılması bir işe yaramayacaktır ki bu mümkün de değil. Satış fiyatlarınızı mevcut parçalarda dört kat artırmanız lazım ki, bu da çok mümkün değil. Mümkün olan şey, Demisaş’ın da başlattığı daha katma değerli işleri yapmak, fiyat marjlarını yukarıya çekmek ve onun üzerine birtakım değerler ilave etmek.

2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefinin gerçekleşmesi için özellikle yüksek katma değeri üretim, bunun içinde AR-GE, inovasyon ve tasarıma ağırlık verilmesi sık sık yineleniyor. Demisaş’ın AR-GE, inovasyon ve tasarım konusunda çalışmaları var mı, varsa neleri içeriyor? Gerek personel, gerek kaynak açısından

AR-GE çalışmalarını destekliyoruz. Müşterilerimizin özgün ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunmak için, endüstrideki tüm gelişmeleri takip ediyoruz. Demisaş’ta üretim serüveni, parçaların tasarımı ve bu tasarımın, çeşitli simülasyon programları kullanılarak doğrulanmasıyla başlıyor. Elde edilen çıktılara ve müşteri özel isteklerine göre, tüm seri ve prototip üretim modellerini, CAD-CAM sistemini kullanarak, Demisaş bünyesinde imal ediyoruz. Öte yandan belirttiğim CGI üretimimizi de, AR-GE çalışmalarımızın bir sonucu olarak hayata geçirdik.

Sektörünüz iç ve dış pazardaki durumu hakkında bir değerlendirme alabilir miyim? 2014 yılı için sektörünüzle ilgili öngörüleriniz nelerdir?Türk döküm sektörü, dinamik ve girişimci yapısı sayesinde özellikle son 10-15 yıllık

dönemde yaptığı atılımla Avrupa ve dünyada önemli noktaya geldi. Türkiye, 2011 verilerine göre 1,4 milyon ton üretimle Almanya, Fransa ve İtalya’nın ardından Avrupa’da dördüncü sırada. Dünya sıralamasında ise 2010 yılı verilerine göre 12’nci durumda. Bu tablo bile Türkiye’de döküm sektörünün kendini geliştirme, yatırıma açık farklı pazarlara açılma konusunda cesur olduğunu gösteriyor diye düşünüyorum. Ancak teknoloji kullanımında Avrupa’dan geç kalındı. Ama kapatılmayacak bir fark değil, bu süreçlerden Avrupa’daki ülkelerin hepsi geçti. Özellikle Almanya’da ayakta kalan firmalar teknolojiye yatırım yaparak büyüdüler ve şu anda büyümeye devam ediyorlar.

Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? Varsa sorunlarınızın çözümüne yönelik beklentileriniz nelerdir?Türkiye’deki 1.040 tane dökümhane içerisinde sadece 15 tane firma 30 bin ton ve üzerinde kapasiteye sahip. 10 bin ton ile 30 bin ton arasında 17 tane firma var. Toplam kapasitenin yüzde 70’ni bu firmalar yapıyor. Hâlbuki olması gereken birtakım birleşmelerle, şirket satın almalarla veya daha büyük yatırımlarla bu sayıyı azaltmak ve firmaları daha kuvvetli hale getirmek. İhracat yapabilmek maliyetlere hâkim olabilmekten geçiyor, ERP sistemlerine sahip, teknolojik yatırımı kendinden bir şeyler koyarak yapabilen sınırlı sayıda döküm firması var. Öte yandan AR-GE’ye ve onun bir uzantısı olarak alternatif malzemelerin geliştirilmesi konularına yeterli yatırım yapılmadığını düşünüyorum. Döküm sektöründe bu yönde çalışmaların geliştirilmesi ve döküm firmaları bünyesinde AR-GE merkezleri kurulması, atılması gereken önemli bir adım. Ayrıca hammadde ve enerji maliyeti sektörümüzde firmaların yapısına, proseslerindeki değişkenliklere göre toplam maliyetin yüzde 50 ile yüzde 80’ini oluşturuyor. Bu alanda geçmişte devletin belli teşvikleri varken, bugün maalesef devletten yeterli katkıyı göremiyoruz. Rekabet ettiğimiz ülkelerde hükümetler kendi ülkelerinin sanayisini korumak adına döküm sektörüne dolaylı yollardan yardımda bulunuyor.

ve üretim alanı ile ilgili kayıpların nasıl önleneceği ve çalışanlarda “benim makinem” anlayışının nasıl geliştirileceği konularında çalışanlarımıza yoğun teknik eğitimler verdik. Çalışanlarımızın yüzde 95’inin aktif katılımıyla yürüttüğümüz TPM uygulamaları kapsamında, çalışanlarımızdan gelen binlerce önerinin yaklaşık yüzde 60’ını iyileştirme projesine dönüştürdük. TPM uygulamaları ile üretimde

yaşanan arızaları yüzde 80, minör iş kazalarını yüzde 50 düşürdük ve üç senedir hiç majör iş kazamız olmadı. Genel ekipman verimliliği ise (OEE) yüzde 57’den yüzde 81’e çıktı. TPM faaliyetleri sayesinde yapılan iyileştirmeler ile hem üretkenliğini, hem de verimliğini artıran Demisaş olarak bir sonraki hedefimiz ise, TPM Devamlılık Ödülü’nü alan ilk Türk döküm firması olmak.

Page 41: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

40

MAKALE

RÜŞTÜ BOZKURT

Krizler tarihi üzerine kafa yoranların çoğunluğunun üzerinde birleştiği etkenlerden biri de “ödünsüz gözetim ve denetim eksikliği” dir.

“Ödünsüz gözetim ve denetimin” olmadığı örgütlerde sistemin kendini neden yeniden üretmediğini kavramamız mümkün olmaz ve krizler kaçınılmaz hale gelir.Mal ve hizmet üreten örgütlerde gözetim ve denetim ne anlama gelir?Soruya verilecek ilk yanıt, aile gibi doğal kurumlar dışında, ekonomideki bütün kurumların insan tasarımına dayalı yapılar olmasıdır. İş örgütleri, belli amaçlara ve hedeflere ulaşmayı sağlamanın araçlarıdır. İnsanların tasarlayarak oluşturdukları iş örgütlerinin yapıları evrimin binlerce yıl ayıklayarak kristalleştirdiği doğal örgütlenmeler gibi sağlam değildir.İş örgütlerini tasarlayan insanlar, ilk kez Hegel’in piyasaya sunduğu kavram olan “zamanın ruhunun” etkisi altındadır. Richard Dawkins’in işaret ettiği gibi, bütün toplumlarda on yıllar geçmeden değişmeyen, oldukça gizemli bir ortak görüş vardır ki, biz onu ‘zamanın ruhu’ diye adlandırırız. O nedenle, bir metnin tarihini belirlemede, önyargılar, gerçekten anlamlı ip uçlarıdır. Hepimiz kendi zamanımızın hakim anlayışından şu ya da bu ölçüde etkileniriz.

Dünya Gazetesi Yazarı

İNSANIN OLDUĞU YERDE “GÖZETİM VE DENETİM” YOKSA,

HAKSIZLIK VE EŞİTSİZLİK VARDIR. TOPLULUK AŞAMASINDAKİ

ÖRGÜTLENMELERDE İNSANLAR BİRBİRİNİ ÇARŞIDA, PAZARDA, TOYDA, OYUNDA, DÜĞÜNDE,

DERNEKTE, TARLADA, TAPANDA GÖZLE VE SÖZLE DENETLER.

“Ödünsüz gözetim ve denetim” yoksa “kriz” olacaktır…

Üretim sürecinde kaynakları etkin değerlendirerek insanlarımızın refahını artırabilmemiz için “kaynakları verimli kullanmamız” önemli sorunlarımızdan biridir; piyasada, verimliliklerin hepimiz üzerinde kurduğu olağan dışı baskıyı başka hiçbir güç kuramamıştır.İnsan ömrü 30 bin gün bile değildir. Çocukluk ve yaşlılıkta gücün yetersizliğini de dikkate aldığımızda, aktif ömür daha da kısalır. Ölümsüz canlının olmadığını hepimiz biliyoruz; o nedenle ölüm bilinci tüm insanoğlunun yaşamını derinden etkiliyor. Bireylerde kısa ömre çok şey sığdırma güçlü eğilimlerden biridir.Bireylerin ben-merkezci tutumları ve davranışları her zaman topluluk ya da toplumların çıkarları ile örtüşmez. Çünkü bireyin ömrü kısa ve sonlu; topluluk ya da toplumların ömürleri ise görece sonsuzdur. Bu doğal yapı, bireyin çıkarları ile toplumun çıkarlarını çatıştırabilir. Bireyler kendi geçimlerini, kurumlar ise gelecek nesilleri düşünmek zorundadır. Söz konusu çatışma “iyi yönetim” dediğimiz olgunun merkez sorunsalıdır. İyi yönetim, Mehmet ile memleketin çıkarlarını dengeleyebilen yönetimdir.İnsanın olduğu yerde “gözetim ve denetim” yoksa, haksızlık ve eşitsizlik vardır. Topluluk aşamasındaki örgütlenmelerde insanlar birbirini çarşıda, pazarda, toyda,

Page 42: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

41

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

MAKALE

oyunda, düğünde, dernekte, tarlada, tapanda gözle ve sözle denetler. Eğer aşiret örgütlenmesi binlerce yıl yaşamlarını sürdürebilmişse, nedenlerinden biri de gözetim ve denetim sisteminin işleyişindeki yeterliliktir. İlerleme sağlamak ve ilerlemeleri güven altına alabilmek için topluluk aşamasındaki gözle ve sözle denetimi, toplum aşamasında “kurumsal işlerliğe ” taşımak gerekiyor. Yüz yüze birincil ilişkileri, “kapsayıcı kurumlara ” dayalı ikincil işlemlere taşıyabilen toplumlar hızlı kalkınıyor; insanlarının refahını artırabiliyor.Gözetimi ve denetimi gerek şart haline getiren bir başka olgu, “kıt kaynak” ilkesidir… İsteklerin sonsuz, kaynakların kıt olduğu bilinci, bizi kısa dönemli bakışlardan, uzun dönemli geleceği düşünmeye taşımalıdır. Potansiyel kaynakların analiz edilmesi, erişebilebilir hedeflerin belirlenmesi, kaynak verimini gözeten sistemin kurulması gözetim ve denetim ciddiyeti olmaksızın anlamlı sonuçlara ulaşamayız. Gözetim ve denetimin bir başka gerekçesi, hak ve çıkarlarımızın, diğerlerinin hakları ve çıkarları ile sınırlı olduğunun bilinmesidir. Eğer biz kendi içsel ilkelerimiz ve toplumsal düzenin ilke ve kuralları ile karşılıklı hak ve çıkar dengesi kuramıyor; o dengeleri de ödünsüz gözetim ve denetimle güven altına alamıyorsak, güvenli bir gelecek inşa etmemiz mümkün olamaz.İş örgütlerinin doğal olmadıklarını, tasarlanarak oluşturulan yapay yapılar olduklarını kavramalıyız. Son çözümlemede iş örgütlerinin ağırlıklı bir bölümü “kâr amaçlı” çalışır. Böyle bir varsayımı kabul ediyorsak; bireyin çıkarı ile toplumun çıkarını dengelemek için elimizdeki yegane araç da “ödünsüz gözetim ve denetim” mekanizmaları olacaktır. İyi yönetimin temel araçlarından birinin de “işleyen hukuk sistemi” olmasının nedeni de tam da bu nedene dayanır. Etkin bir hukuk sistemi olmadan güçlü karşısında zayıf olanın hakkını korumamız mümkün olmayabilir; hukuk bugün başkasına gerekli ise başka bir

gün de bizim için gerekli olabilir. Karşılıklı-bağımlılık ilişkilerinin bu çok temel kuralı, gözetim ve denetim ihtiyacına verilen yanıttır.Kaynakların etkin ve verimli kullanılması için “gözetim ve denetim” aracına ihtiyacımız varsa, o zaman gözetim ve denetim niteliği üzerinde de düşünmeli ve ilkeli bir yaklaşım sergilemeliyiz. Gözetim ve denetimin “yargılama-odaklı” olmaktan çıkarmalı, doğru algılamaya götüren “sorgulama-odaklı” olmalarını sağlamalıyız. Gözetim ve denetim bir baskı, yıldırma ve korkutma aracı olarak algılanmamalı, tam tersine, “sapmaları belirleyen” ve “düzeltme” imkanı yaratan rehber olma özelliği titizlikle korunmalıdır. Gözetim ve denetim, bizi alışkanlıkla yönetme saplantılarından arındırarak, analizle yönetme aşamasına taşımalıdır.Gözetim ve denetimin sürekli analizlerinden elde edilen geri-bildirimler, sapmaları tam zamanında öğrenmenin ve anlamının yoludur. Yaratmak istediğimiz sonuca ulaşmamızı engelleyen nedenleri açıklayabiliyor; sapmaları düzelterek gelişme ve ilerlemenin önündeki engelleri kaldırabiliyorsak, kaynak verimini hedeflediğimiz düzeye çıkarabiliriz.İnsanoğlu, uzun demokrasi deneyinde, siyasi iradelerin popülist uygulamalarını

azaltabilmek için başta hukuk sisteminin gözetimleri

olmak üzere değişik araçlar

geliştirmiştir; o araçlardan biri de özerk kurumlardır. Özerk kurumların yöneticileri, siyasi iradenin kararlarından bağımsız olma derecesine göre Mehmet’ini çıkarları ile memleketin çıkarlarını dengeleyen tutum ve davranışı sürdürebilmektedir. Yönetimdeki bu deneyim, gözetim ve denetimin yaşamın vazgeçilmezlerinden biri olduğunun temel göstergesidir.Yakın geçmişi düşünürsek, banka sistemleri gerekli gözetim ve denetimden yoksun olduğu için ’saadet zinciri” oluşturan uygulamaları pervasızca yayabilmiş, ülkemizde de dünya genelinde de krizler banka sisteminden kaynaklanmıştır. Özellikle ülkemizde 2000’lı yıllar krizinden sonra Kemal Derviş’in “Makroekonomik stabilizasyon reformları” banka sistemini gözetim ve denetim altına almış, son yaşanan büyük krizi ülkemizin hafif atlatabilmesi bu sayede olabilmiştir.Gelecekte krizlerin yaşanmaması, insanların sıkıntı çekmemesi, servet ve sermayelerini yitirmemesi isteniyorsa, siyasi iradelerin, gözetim ve denetimden uzaklaşma eğilimine karşı direnmek, kitlesel reaksiyonu geliştirmek gerekiyor.“Ödünsüz gözetim ve denetim” bize önemli kazanımlar sağlar: Öncelikle entelektüel kapasitemizi ilkeler ve kurallar üzerinde düşünmeye odaklamış oluruz. İkincisi, standartlar ve somut ölçüler belirleyerek, gidişatı nesnel biçimde ölçerek alternatif tepki biçimlerini geliştirebiliriz. Üçüncüsü, kullandığımız yöntemlerin işlerliğini kavrar, eksiklerini tamamlar, etkilerini artıracak eklemeler yapabiliriz. Dördüncüsü, açıklık ve gizlilik arasındaki dengeleri bulabilir; ilkeli gizlilik ile aşırı yalıtımcı anlayış arasındaki dengeleri

kuracak kritik eşikleri yakalayabiliriz. Beşincisi ,işbirliği yapacağımız alanları ve aktörleri belirleyerek kapsayıcı bir

anlayışı ilerletmemizin önünü açabiliriz.Ödünsüz gözetim ve denetim yapma

alanında boşluklar bırakan kuruluş ve kurumlar, entelektüel kapasitelerini

kullanamadıkları gibi, etkili bir sistem kapasitesi de yaratamazlar. O zaman kapsayıcı kurumlar yerine, sömürücü

kurumların şark kurnazlıkları toplumun kaynaklarını israf

edebilir.

Page 43: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

42

ENDÜSTRİYEL TASARIMCILAR

Page 44: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

43

TASARIMCI

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

Amerika’da yüksek lisans yaparken dünyanın en büyük oyuncak firmalarından Hasbro’da şef tasarımcı olarak çalışan Hakan Diniz, bilgi birikimini

Türkiye’ye aktarmak için çalışmalarını StudioHDD’de sürdürüyor. Lisans ve yüksek lisans eğitimini birlikte aldığı endüstriyel tasarımcı Merve Bayram ile birlikte dünyanın en büyük oyuncak firmaları Hasbro, Zynga, Spinmaster ve Disney için tasarımlar yapan Diniz, Türkiye’ye kırgın ama umutlu. “Dünyanın en büyük oyuncak firmaları, hatta sadece adımızı duyup gelen firmalar bile varken Türkiye’den hiçbir oyuncak firmasının kapımızı çalmamasına kırgınız” diyen Diniz, sanayicilerin tasarımdan korkmamaları gerektiğini vurguladı. Dünyadaki tasarımcıların, enstitülerin tasarımın ilk etabını başarısızlık olarak kabullendiğini dile getiren, “ Tasarım deneme ve yanılmadır. Sanayicilerimizin yanılma ve başarısızlık korkusunu üzerinden atması lazım” dedi. Diniz ile endüstriyel tasarımı, oyuncak sektörünü ve neden özellikle oyuncak sektörü için tasarım yaptığını konuştuk.

Neden Endüstriyel tasarım?Endüstriyel tasarım form ve fonksiyon üzerinden katma değer yaratan bir meslek. Ben de eskiden yani küçüklüğümden beri form ve fonksiyon üzerine bir şeyler yaratma tutkusu vardı. Hatta oyuncak tasarlamayı “küçüklüğümden” kısmına bağlayabilirim.

Peki, o zaman hemen sorayım neden oyuncak tasarımı?Oyuncak tutkum, tek çocuk olmaktan kaynaklanan bir durum sanırım. Tek çocuk olunca uzun süre oyuncaklarla oynamak durumunda kalıyorsunuz haliyle. En çok “Risk” oynamayı severdim. Hatta yeni bir versiyonunu da tasarlamak kısmet oldu ve piyasaya çıktığı zaman olay yarattı. Belki birazcık kaderin de çizdiği bir şey endüstriyel tasarımcı olmak bilemiyorum. Oyuncak sektörünün bizim için parlamasının sebebi aslında ciddi potansiyeli oluşu. Hem yaratıcılık ve hem eğitim anlamında. Diğer konvansiyonel ürün tiplerine göre çok daha zengin. Söz gelimi elektrikli mutfak eşyalarının formu üç aşağı beş yukarı birbirine yakınken, endüstriyel tasarımcı olarak sizin çok fazla oynama alanınız yokken, oyuncakta yaratıcılık sınırı gökyüzü. Üstelik tasarladığınız ürünü karşınızdaki kullanıcıya verdiğinizde, o obje ile çok farklı

anlamlar üretebiliyor. Çocukla aranızda çok zengin iletişim söz konusu. Eğitsel olarak ciddi potansiyeli var. O nedenle yaptığımız bir objenin kullanıcıda yaratacağı algı gelişimi bize özellikle yeni ürün tasarlarken çok ciddi heyecan katıyor.

Tasarım sürecinde nerelerden besleniyorsunuz? Oyuncak, hayal gücü diyorsunuz ama fonksiyon açısından soruyorum? Ruhun genç kalması önemli. Çocukları gözlemleyene kadar biz burada çok oyun oynuyoruz zaten. Öncelikle bizim bu tecrübeyi yaşayabilmemiz, çocuğun gözünden görebilmemiz önemli. O yüzden biraz genç kalmak önemli. Bunun dışında bütün tasarımcıların yaptığı gibi, müzedir, sergidir, piyasadaki ürünlerdir çok ciddi araştırmalar yapıyoruz. Özellikle oyuncak pazarının en önemli merkezi olan Amerika’dan getirdiğimiz oyuncağın haddi hesabı yok.

Amerika oyuncak sektörü ile Türkiye’yi kıyaslayabilir misiniz? Amerika’da çocuk başına harcama yıllık 150-160 dolar civarında. Türkiye’de bu rakam 20 dolar. Ayrıca 20 dolarlık rakamın içinde bisiklet, bebek, tabanca gibi belli

ENDÜSTRIYEL TASARIMIN FORM VE FONKSIYON ÜZERINDEN KATMA DEĞER YARATTIĞINI DILE GETIREN HAKAN DINIZ, STUDIOHDD OLARAK ISE MOTTOLARINI, “HER KONUDA TASARIM YAPARIZ AMA ASLA SIKICI OLMAZ”

SÖZLERIYLE IFADE EDIYOR. DINIZ, ÇOCUKLUĞUNDA DA YARATICI OLDUĞUNU BELIRTIYOR.

Page 45: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

44

ENDÜSTRİYEL TASARIMCILAR

başlı ürünler. Zeka geliştiren oyuncaklar, masaüstü oyunları Türkiye’de çok eksik.

Tüketmediğimiz gibi aynı zamanda üretmiyoruz bildiğim kadarıyla. Oyuncak sektöründe en büyük üretici birçok konuda olduğu gibi Çin sanırım. Türkiye’de üretim ne aşamada?Türkiye’de de üretim var. Ama ileri teknoloji, elektronik ürün üretimi noktasında Çin tekel. Amerika’da artık üretim yapılmıyor. Ama Amerika ve Avrupa’da tasarım yapılıyor, Çin’de imalat yapılıyor. Türkiye’de bu tasarım kısmı da yapılmıyor. Doğrudan Çin’den yüksek teknolojili ürünler getiriliyor. Türkiye’de yapılan üretim ise buraya transiti, kargo edilmesi zor olan, büyük ürünler, plastik kova gibi hacmi büyük fiyatı düşük ürünler olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü orada fiyatta Çin ile rekabet etme şansı var. Tasarımda bulunduğumuz nokta ise Avrupa ve Amerika’da yapılan tasarımı kopya etmek. Kalıpçı tasarımı yani… Şöyle söyleyeyim. Biz StudioHDD olarak dünyanın en büyük oyuncak firmaları ile çalışıyoruz. Hasbro, Zynga, Spinmaster aramıza yeni katılan Disney. Bunlar gerçekten çok büyük firmalar. Ama Türkiye’de bir tane bile oyuncak firması ile bir proje yapmadık.

Bunu neye bağlıyorsunuz?Bakış açısıyla çok ilintili tabii. Artı değer yaratmak için bu işte oyunun adı orijinallik. Farklılaşamazsınız rekabet edemezsiniz. Çünkü alıcınız çocuk. Bunun yanında oyuncak kültürel olarak da çok önemli. Çocuğun ilk etkileşime girdiği objeler oyuncaklar. Çocuğun kültürel şekillenmesini istediğiniz noktada oyuncak devreye giriyor. İşte birazcık onun yansıması gibi herhalde Türkiye’de genelde hala silah tadında oyuncaklar, bisikletler ve bebekler var.

Hasbro ile tanışmanız nasıl oldu?Ben ODTÜ mezunuyum. Daha sonra önce Finlandiya’da bir yüksek lisans programına katıldım. Sonra Amerika’ya bursla gittim. Orada da yine dünyanın en iyi okullarından birinde bursla okudum. Okurken üniversite ile Hasbro’nun işbirliği kapsamında tanışıklığımız oldu. Daha sonra bana iş teklif edildi. Şef tasarımcı

olarak Hasbro’da 1,5 yıl çalıştım. İlk tasarladığım şey amiral battı oyunu oldu. İlk göz ağrımız diyebilirim. Eskiden amiral battı kağıt kalemle oynanırdı. Hatta bunun filmi yapıldı ve Rihanna başrolde oynadı. Düşünün ne kadar önemli. Sadece bir oyun olarak bakmamak lazım. Twister diye bir oyun var. Biliyorsunuzdur. Amerikalıların çok sevdiği bir oyun. Bizim müşterilerimizde ağırlıklı olarak Amerikalı. Yeni tasarladığımız Twister reklamında da Britney Spears oynadı. Kültürel bir obje diyoruz ya oyuncak için. Mesela dans, Britney Spears gibi bu tecrübenin tamamını satıyorlar. Biz de bunun tasarım kısmını yükleniyoruz.

Sizin tasarladığınızın farkı ne?Bir çarkı döndürüp seçmek yerine Twister’ı elektroniğe geçirdik. O bu ürünün patenti paylaşımlı ama tasarımı tamamen bize ait. Yeni versiyonu çıktı onun tasarımı da bize ait. Şu anda 2014 yılı için yaklaşık 15 yeni tasarladığımız ürün piyasaya çıkacak. ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı

bölümünü bitiren Hakan Diniz Helsinki Aalto Universitesi’nde yüksek lisans

eğitimi aldı. Ardından Fulbright Bursu ile dünyaca ünlü Rhode Island

School of Design’da eğitimine devam eden Diniz, yüksek lisans eğitiminin

ardından dünyanın en büyük oyun ve oyuncak üreticilerinden Hasbro’da

şef tasarımcı olarak çalıştı ve birçok başarılı projeye imza attı. Okul

yıllarından itibaren kariyerine 17 ulusal ve uluslararası ödülü sığdırmayı

başaran Hakan Diniz kurucusu ve yöneticisi olduğu StudioHDD’de

Transformers, Zynga, Disney, Twister, Battleship, Scrabble, Monopoly, Spin Master gibi markalarla çalışmalarına

devam ediyor. Bu firmaların Monopoly, Transformers, Battleship, Taboo,

Connect 4, Draw Something, Scrabble, Twister, Bop It gibi tanınmış markaları

için yaptıkları tasarımlar 59 ülkede milyonlarca adet satılıyor. Yakın tarihte

en yeni tasarımları 2013 New York Toy Fair’de segilendi.

Page 46: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

45

TASARIMCI

ülkeye pazarlanıyor. İhracat değerini de düşünün tabi. Çok ciddi bir artı değer söz konusu. Maliyetine baktığınız zaman plastik ve kalıp makinesinden çıktığını düşünürseniz 1 dolar belki. Ama o ürünü 10 dolara satıyorsunuz. Neden çünkü siz fikri satıyorsunuz. Muazzam bir kâr marjından bahsediyoruz burada.

Bunu siz tasarlıyorsunuz ve burada tasarlıyorsunuz ama Amerikalı bir firma kazanıyor. Bu çok üzücü değil mi?Tabii ki… Bütün artı değer yurtdışına gidiyor. Ürettiğimiz bazı ürünlerde teknoloji ya da elektronik aksam olarak hiçbir şey olmuyor. Sadece basit bir mekanizma olabiliyor. Amerika’da daha önce çalışmadığımız firmalar bizim yaptığımız işleri görüp tasarım için geliyorlar. Sadece Amerika değil İngiltere’den de müşterilerimiz var. Ama Türkiye’den yok. O yüzden biraz kırgınız ama yine de umutluyuz

Oyuncak çok zevkli tercih etmenizi anlayabiliyorum ama başka sektörler için tasarımlarınız da var mı?Mobilya tasarımı yaptık. Işıklandırma, elektronik, mutfak aletleri gibi konularda da tasarım yapıyoruz ama bu aralar faaliyetlerimizi oyuncak, daha doğrusu eğlenceli ürünlere odakladık. Genel olarak mottomuz şu, her konuda tasarım yaparız ama asla sıkıcı bir şey olmaz. Mobilya bile yapsak hayal gücünü çalıştıran bir şey olması gerektiğini düşünüyoruz.

Pazarladığınız ürünler dünyada satışa sunuluyor ve çok büyük firmalardan bahsediyorsunuz. Büyüklüğü anlatabilmek adına rakam verebilir misiniz?Mesela en basitinden bu refleks oyuncağı Bop it Smash 1 milyon adetle satışa çıktı. 19,90 dolar satış fiyatı. Yaklaşık 20 milyon dolarlık bir rakamdan bahsediyoruz. 49

Diğer sektörlerde çalıştığınız firmalar, oyuncak sektöründe olduğu gibi yabancı firmalar mı?Mobilya sektöründe Türk firmalarla çalıştık. Mobilya sektörü plastik sektöründen daha iyi durumda gibi görünüyor. Mobilya sektöründe çok vizyon sahibi firmalar var.

Genel olarak Türkiye’de endüstriyel tasarımcılar açısından bir değerlendirme yapar mısınız? Türkiye’deki endüstriyel tasarım için ciddi potansiyel var. Ben aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi’nde part time ders veriyorum. Genç tasarımcıların gerçekten dünya standartlarında çalışmaları var. Çok azimliler ve çalışkanlar. Vizyon olarak dünya ile örtüşüyorlar. Fakat istihdam konusunda ciddi sıkıntı var. 2005 yılında Türkiye’de sadece 6 üniversite endüstriyel tasarımcı mezun ederken bugün bu sayı 30’un üzerine çıktı. Çok ciddi endüstriyel tasarımcı fazlası var. Ayrıca Türkiye’de çok değerli akademisyenler var. Yurt dışında yüksek lisans programlarına katılan biri olarak söylüyorum, Türkiye’de endüstriyel tasarım eğitimini son derece başarılı buluyorum. Akademisyenlerimiz tecrübe ve azimde yurtdışındaki meslektaşlarıyla yarışır.

Endüstriyel tasarımcıların çalışabilecekleri alanlarda aynı yeterlilikte mi? Tabii ki yeterli değil. Sanayimizin katma değerden korkmaması lazım. Şöyle ki bizde artı değer yaratmaktansa maliyeti düşürerek kâr elde etme anlayışı var. Zaten bir şey üretiliyor. “Daha ucuza nasıl mal ederim de

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

Page 47: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

46

ENDÜSTRİYEL TASARIMCILAR

ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünü 2006 yılında bitiren Merve Bayram, Fulbright

Bursu ile dünyanın en iyi tasarım okullarından University of Cincinnati’de yüksek lisans

eğitimi aldı. Bu dönemde P&G, LG, Kraft gibi firmalarla projeler yürüten Merve Bayram,

yüksek lisans eğitiminin ardından University of Cincinnati’de yaratıcı düşünme ve oyun teorisi üzerine ders vermeye başladı. Yakın zamanda

“Tasarımcıların Dünyasında Oyun” konulu makalesi dünyaca ünlü tasarım yönetimi dergisi

olan Design Management Institude tarafından yayımlanan Bayram, şu anda StudioHDD’nin şef tasarımcısı olarak yaratıcı projelere imza

atıyor. Amerika maceraları sona erdikten sonra Türkiye’ye döndüklerini ve birikimlerini

Türkiye’ye aktarmak istediklerini söyleyen Merve Bayram, şunları söyledi: “ Hakan ile birlikte

çalışmak üniversiteden bu yana hayalimizdi. İkimizde Amerika’da kalabilirdik ama burada

olmak istedik. Gitmeden önce de amacımız orada alabileceğimiz en iyi eğitimi alarak

yaşayabileceğimiz en iyi tecrübeleri yaşayıp öğrendiğimiz her şeyi buraya aktarmaktı.

Bunu yapabilmenin fırsatını bulmak çok güzel. Hasbro, bağlantısının olması da bu işleri burada

yapabilmemizi kolaylaştırdı. Oradan aldığımız kaynağı buraya aktarıyoruz. Sektörde bazı

sıkıntılar var bunların aşılması ancak çabayla oluyor. Ama önceki yıllara kıyasla çok daha iyi

noktadayız.”

MERVE BAYRAM

bundan kâr ederim” anlayışı var. Bu anlayış artık bütün dünyada terk edildi. Sadece Çin gibi, kaliteyi sağlayamadığı için ucuz işçilik gücüyle yoğun üretim yapabilen, bu yönüyle rekabet eden ülkeler tarafından tercih ediliyor. Aslına bakarsanız şu an ucuz maliyet stratejisi Çin gibi büyük ülkeler yüzünden bitti. Ne yapmak lazım? Artı değer üretmek lazım. Aslında devletin bu konuda birçok programı var. Turquality, Design Turkey. Sanayicilerin, hem tasarımcıların hem devletin bu çabasını sahiplenmesi lazım.

Peki, sanayicinin bunu sahiplenmesi nasıl sağlanabilir?Şöyle sağlanabilir. Tasarım büyük risk. Bunu kabullenmeliyiz. Yani her yeni tasarlanan ürün tutacak diye bir kural yok. Bu bir realite… Ama kesin olan bir şey var tasarlanmamış ürün kesinlikle tutmayacaktır. Artık rekabet edebilmek için bu riski almalı ve tasarım yapmalıyız. İyi tasarım yönetimiyle, iyi tasarımcıyla riskinizi minimize ederek başarı şansını artırabilirsiniz. Dünyada bütün büyük ofislerin ve tasarımcıların bütün enstitülerin kabullendiği bir şey var. Tasarımın ilk etabı başarısız olmaktır. Tasarım deneme ve yanılmadır. Yanılma ve başarısızlık korkusunu üzerimizden atmamız lazım.

Türkiye’de hangi sektörler bunu sağladı?Bazı sektörlerde gerçekten ciddi hamleler var.

Page 48: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

47

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

TASARIMCI

DRAW SOMETHINGiPhone’larda çizim ve tahmin üzerine oynanan oyunun plastik versiyonunu yaptıklarını da belirten Hakan Diniz, oyuncağın çok basit ve mekanik olduğunu söyledi. Kartta yazılanı çizerek karşı tarafa anlatmak olarak ifade edilebilecek oyunun 2013 yılında yaş grupları arasında en iyi oyuncaklar kategorisinde yer aldığını söyledi. Diniz, “Amerika’da bütün oyuncak sitelerinde ya da satış noktalarında değerlendirmelerde ilk beşte yer alıyor. Tamamı bizim tasarımımız. Bu oyuncakta teknoloji olarak elektronik olarak hiçbir şey yok. Bakarsanız içeriye doğru açılan bir mekanizma, bir ışık ve kalem var. Tasarlayanda biziz. Biz de zaten buradayız. Ama Amerika’ya tasarlıyoruz” diye konuştu.

BOP IT SMASH Bop it Smahs bir refleks oyuncağı. Diniz, bu oyuncağı Amerika’dayken tasarlamış ve patenti ona ait. Oyunun çok tutmasının ardından Tetris versiyonunu da tasarlayan Diniz, oyuncağın çocuklar için alındığını ancak kısa bir süre sonra babaların elinden düşmediğini söyledi. Alıcısı farklı, kullanıcısı farklı tek ürünün oyuncak olduğunu hatırlatan Diniz, “Bazı oyuncaklar çocuklar için alınma kisvesi altında büyüklerin satın aldığı oyuncaklar. Mesele Bop it Smash’te, oyunun başında en yüksek skoru söylüyor. Baba hemen gaza geliyor. (Çocuk bu kadar yaptıysa ben bundan fazlasını yaparım) diyerek eline alıyor” dedi.

Mobilya, vitrifiye, cam. Bunlar cesur sektörler. Tasarıma önem veriyorlar ve karşılığını da alıyorlar. Mesela mobilya sektöründe çok cesur hamleler yapan Çilek Mobilya örneğinden bahsedebiliriz. Çok cesur bir hareketti. Yatağı arabaya çevirdiler, orijinal bir tasarım. Bunun karşılığını da alıyorlar. Yapılan iş çok başarılı. Düşünün çocuklar yatmayı sevmez, yatağa gitmeyi istemezler. “Yatağa git” denildiğinde, “Biraz daha oturayım” derler. Çocuklar yatağa koşarak gidiyor. Bu anlamda çok takdir ettiğim bir firma. Çocukların yatak gibi bir şeyi ağlayarak “ben Çilek istiyorum” dediğini düşünüyorum. Bir iki sene sonra araba modeli değiştirir gibi yatağını değiştirmek isteyen çocuklar var. Tasarımın tüketimi artırmasının en güzel örneği aslında.

Türkiye ekonomisinde endüstriyel tasarımın geleceğini nasıl görüyorsunuz?Türkiye’nin geleceğini tasarımda çok iyi görüyorum. Çünkü başka çaremiz yok. Tasarım, rekabette kullanabileceğiniz en keskin silahlardan biri. Bugün sadece işlevle sadece fiyatla rekabet ederek bir yere gelmeniz mümkün değil. Rekabetçi olmak istiyorsanız endüstriyel tasarım kaçınılmaz bir gerçek. Akıllı telefon sektörüne bakın. Hemen hemen aynı işi yapan bu cihazlardan bazı firmalar sadece birkaç tasarımsal fark yüzünden inanılmaz satış rakamları

yakalarken, bazıları iflas ediyor. Nokia’nın düştüğü duruma bakın.

Birçok endüstriyel tasarım yarışması düzenleniyor. Birçok ürün tasarlanıyor ama üretime baktığınızda piyasada bulamıyorsunuz. Siz bu tür yarışmalara katılıyor musunuz? Yaptığınız tasarımlardan üretilen var mı?17 tane tasarım ödülümüz var. Bunlardan sadece biri üretildi. O da Hollanda’da üretildi. Hollanda firmasından ödül almıştık onlar üretti. Türkiye’de de birçok ödül aldık. İçlerinde çok prestijli ödüller var. Amerika’nın Endüstriyel Tasarım Mükemmeliyet Ödülü IDEA gibi. Dayson Tasarım Yarışması’nda finalistliğimiz var. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’ndan ödülümüz var.

Türkiye’de açık var. Üretim aşamasına geçmeyi düşünür müsünüz ?Aslında ufak çaplı üretimi hep düşünüyoruz. Ama böyle şeylerin işbirliği ile çözüleceğine inanıyorum. Düşünün bir üretici var ama tasarımcısı yok, bir tasarımcı var ama üreticisi yok. Neden bir araya gelip bir şey yapmasınlar? Türkiye’de maalesef iş birliği konusunda sıkıntılarımız var. Yurtdışında aynı mesleği yapan ve birbirini tanımayan insanlar bir araya gelerek güvenle ortaklık kurup çalışabilirken, Türkiye’de baba mesleğini yapan insanlar bile bölünüyor.

Page 49: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

48

ALTERNATİF PAZARLAR

skandinavya’nın 450 bin kilometrekarelik yüzölçümü ile en büyük ülkesi İsveç, batıda Norveç, doğuda Finlandiya ile komşudur. Güneybatıda Danimarka ile arasında denizden sadece 4 kilometre mesafe bulunur. İsveç’in Malmö kenti ile Danimarka’nın Kopenhag şehirleri arasındaki tünel ve köprü iki ülke arasında karayolu bağlantısı sağlar. İsveç’in Kuzey Denizi’nde Skagerra’dan başlayıp, Baltık Denizi’nin iç kesimindeki Bothina Körfezi’ne kadar uzanan toplam 3 bin 218 kilometrelik sahil şeridinde fiyordlar, adalar ve adacıklar yer alır. Başkent Stokholm, 795 bin

nüfusu ile ülkenin en büyük şehri olurken, Göteborg, Malmö, Upsala ve Linkoping diğer büyük ve önemli şehirlerdir. Yüzölçümünün yüzde 9’u göllerle kaplı olan ülkede yaklaşık 100 bin göl bulunur. Ülkenin yüzde 16’sı dağlıktır. Baltık kıyısı ve Stokholm’ün güneyindeki alanlar ise genelde düzlüktür. Toplam yüzölçümünün yüzde 8’i ekilebilir toprak, yüzde 54’ü ise ormanlarla kaplıdır. İsveç’in yaklaşık 1/6’sı Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyinde yer alır.

SIYASI VE IDARI YAPIİsveç, Kralın rolünün törensel görevlerle sınırlı bulunduğu anayasal bir krallıktır. Bununla birlikte, hali hazırda Bernadotte ailesinden gelen Kral Carl XVI. Gustav ve Kraliçe Silvia tarafından temsil edilen Kraliyet, geniş halk kitlelerinden saygı görür ve ülkede milli birlik duygusunun güçlenmesine katkıda bulunur. İsveç, gücünü doğrudan halktan alan parlamenter demokrasi ile yönetilir. Ulusal düzeyde halk yasama yetkisi olan ‘Riksdag’ (meclis) tarafından temsil edilir. 1974’de kabul edilen anayasa ile oy kullanma yaşı 18’dir ve monarşinin statüsü semboliktir. Nispi temsil prensibine dayanan demokratik genel seçimler her dört yılda bir, Eylül ayının üçüncü Pazar günü yapılır. 2010 yılı seçimlerinde 4 partili merkez sağ ittifakı seçimi yeniden kazandı ve Ilımlı Parti Başkanı Fredrik Reinfeldt başkanlığında hükümet kuruldu. 28 Şubat 1991’de Avrupa Birliği’ne üyelik için resmi başvuruda bulunan ve 1994 yılında ülkede bu amaçla yapılan referandumun lehte sonuçlanmasını ardından 1 Ocak 1995’te AB üyesi olan İsveç, Eylül 2003’te yapılan referandum sonucu para birimi olarak avroyu kullanmayı reddetti.

Page 50: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

49

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

ALTERNATİF PAZARLAR

Page 51: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

50

ALTERNATİF PAZARLAR

NÜFUS VE IŞGÜCÜ YAPISIYüzölçümü ile Fransa ve İspanya’nın ardından Batı Avrupa’nın 3’üncü büyük ülkesi İsveç’in 2009’da nüfusu yaklaşık 9,3 milyon civarındadır. Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri ve 1990’dan sonra diğer Doğu Avrupa ülkelerinden hızla göç alan İsveç’te 2007–2012 yılları arasında nüfusun yılda ortalama yüzde 0,46 oranında artması bekleniyor. Ancak, genç nüfus artış oranının yaşlı nüfus artış oranına göre oldukça az olması nedeniyle genç nüfusun azaldığı görülüyor. Nüfusunun yüzde 84’lük kısmı kentsel alanlarda yaşayan İsveç’te yerleşim daha çok güney kısımda yoğunlaşıyor. Gelişmişlik ve refah düzeyinin üst seviyede olması, ortalama yaşam beklentisini artırdı. Doğum oranı sabit kalırken ölüm oranının azalması İsveç nüfusunun yaşlanmasına neden oldu.

DOĞAL KAYNAKLAR VE ÇEVREOrman ve maden gibi doğal kaynakların ekonomideki öneminin anlaşılması üzerine neredeyse son 50-60 yıldır İsveç’te doğal kaynakların israfı oldukça azaldı. İsveç topraklarının dörtte biri çam, ladin ve diğer yumuşak gövdeli ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplıdır. Özellikle iç savaş dönemine kadar ekonomide belirleyici rolü olan ormancılık ürünleri halen Kuzey İsveç bölgesinde başlıca sanayi sektörü olmaya devam ediyor. Kanada ve Finlandiya’nın ardından İsveç, ormancılık ürünleri

ihracatında 3’üncü sırada yer alırken ülkenin ormancılık ürünlerinin yüzde 60’lık kısmı kağıt, kağıt hamuru ve kereste olarak ihraç ediliyor. İsveç, demir ve kükürt cevherlerinin çeşitli formlarının üretimi ve ihracatında da dünyada önemli bir konumdadır. 1970’lerden sonra üretimin modernize edilmesi sonucu, sektör katma değeri fazla olan ürünlere odaklandı. Doğal kaynaklar bakımından oldukça zengin olan ülkenin kuzey bölümünde, demir, kükürt cevheri ve diğer değerli madenlerden altın, gümüş, bakır ve kurşun çıkarılıyor. Elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını sağlayan hidroelektrik enerjisi, ülke ekonomisinde önemli rolü olan bir doğal kaynaktır. Petrol, nükleer enerji, hidroelektrik enerji ve biyo yakıtlar ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasında başlıca kaynaklardır. İsveç’te ticari olarak kullanılabilir petrol, gaz ya da kömür kaynakları olmamasından dolayı İsveç enerji hammadde ihtiyacının yüzde 70’ini ithal ediyor. İsveç’te 2’nci Dünya Savaşı’na kadar endüstriyel gaz emisyonlarının çevreye olan etkisi sadece yerel bir problem olarak görülürken, binlerce göl ve geniş bir alana yayılmış ormanların yok olması sonucu, özellikle 1960 ve 1970’li yıllardan sonra pek çok İsveçli bunun sadece ulusal sorun olmadığının farkına vardı. Emisyonu önlemek için yapılan ölçümler başarıya ulaştı ve oluşan çevre bilinci sayesinde İsveç’te, kimyasal, ağır metal ve diğer zararlı maddelerin kullanımını azaltmaya

yönelik yaşam standardı oluştu. İsveç yönetimi, 1990 ve 2012 yılları arasında ülkenin toplam gaz emisyonunu yüzde 4 oranında azaltmayı ve 2020 yılına kadar da, İsveç’in enerjide petrol bağımlılığını ortadan kaldırmayı taahhüt etti. Gaz emisyonlarının yüzde 75’i enerji ve ulaşım sektörlerinden kaynaklanan İsveç’te, alternatif enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ile karayolu ulaşımı dışında petrolün kullanımı azaldı.

DÜNYANIN 20’INCI BÜYÜK EKONOMISIIMF 2011 yılı verilerine göre, dünyanın 20 büyük ekonomisi içinde olan İsveç, AB’nin 9’uncu büyük ekonomisi. 2011 yılında kişi başına düşen 41 bin 227 dolarlık GSYİH’sı ile zengin Batı Avrupa ülkeleri ortalamasının üzerinde yer aldı. Global Competitiveness Index-2011’e göre, İsviçre ve Singapur’un ardından dünyanın üçüncü en rekabetçi ve üretken ekonomisi oldu. İsveç, küresel krizin olumsuz etkilerini AB ülkeleri arasında en fazla hisseden ülkelerden biridir. Ancak, ihracat odaklı ekonomiye sahip olan İsveç, faiz ve vergi oranlarının düşürülmesinin olumlu etkisiyle hem iç hem de dış talebini artırdı ve 2010 yılından itibaren diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça hızlı bir toparlanma sürecine girdi. 2011 yılında İsveç ekonomisi yüzde 4 büyüdü. İsveç’in GSYİH’sının 2012 yılında yüzde 0,3, 2013 yılında ise yüzde 1 oranında artması bekleniyor. İsveç, İsviçre ve Benelux ülkelerinin yansıra nüfuslarına oranla en

KUTUP IŞIKLARI VEYA AURORA BOREALIS, KUTUP BÖLGELERINDE GÖKYÜZÜNDE GÖRÜLEN, DÜNYANIN MANYETIK ALANI ILE GÜNEŞTEN GELEN YÜKLÜ PARÇACIKLARIN ETKILEŞIMI SONUCU ORTAYA ÇIKAN DOĞAL IŞIMALARDIR.Aurora kelimesi Roma Şafak Tanrıçası’nın isminden gelir. Boreas’da Yunanca kuzey rüzgarına Pierre Gassendi tarafından 1621’de verilen isimdir. Cree (kri) halkı bu ilginç olaya Ruhların Dansı adını verdiler. Avrupa’da orta çağlarda auroraların Tanrıdan işaretler olduğuna inanılırdı. Bu ışımalar, genellikle geceleri gözlemlenir, ağırlıklı olarak iyonosferde meydana gelir. Kutup aurorası veya kutup ışıkları olarak da anılır. Bu olgu yaygın olarak 60 ve 72 derece kuzey ve güney enlemleri arasında görünür, bu da arktik ve antarktik kutup dairelerinin içine düşer. Aurora borealis’in görünme olasılığı, kuzey manyetik kutbuna yaklaştıkça artar. Manyetik kutbun yakınlarında oluşan auroralar tam 90 derece, fakat uzaktan kuzey ufkunu yeşilimsi bir parlaklıkla, bazen de güneş alışılmamış bir yönden doğuyormuş gibi soluk bir kırmızıyla aydınlatırlar. Aurora borealis sıklıkla gündönümlerinde oluşur. Güney’deki oluşum, aurora australis veya güney kutup ışıkları benzer özelliklere sahiptir. Ancak Antartika’da, Güney Amerika’da ve Avustralya’da daha yüksek enlemlerden görülebilir. Australis anlamı ‘güneyin’ olan Latince bir kelimedir. Auroralar bütün dünyadan ve diğer gezegenlerden de gözlemlenebilir. Daha uzun süreli karanlık ve manyetik alan dolayısıyla, kutuplara yakınlaştıkça daha çok görünür olurlar.

Page 52: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

51

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

ALTERNATİF PAZARLAR

fazla çokuluslu şirkete ev sahipliği yapan ülkeler arasındadır. Çokuluslu şirketlerin yüzde 56’sı, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomik bölgelerinden birisi olan Baltık Denizi bölgesinde merkez üssü olarak İsveç’i seçti. GM (ABD), Henkel (Almanya), Procter and Gamble (ABD), UPS (ABD), Honda Motor (Japonya), Unilever (Hollanda) ve Roche (İsviçre) bunlardan bazıları. İsveç’teki yabancı şirketlerde 500 binden fazla kişi istihdam ediliyor. Yapılan araştırmalar Baltık Denizi bölgesine yapılan doğrudan yatırımları en fazla çeken ülkenin de İsveç olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, uluslararası düzeyde faaliyet gösteren ABB, Ericsson, H&M, IKEA, Saab, Volvo, Scania, Tetra Pak, Securitas, Electrolux gibi birçok İsveç kökenli firma bulunuyor. Başlangıçta, İsveç ekonomisinin bel kemiği olan tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün 20’nci yüzyılın başlarından itibaren zamanla ekonomiye olan katkısı azaldı. 1900’lu yıllardan itibaren ekonomide ön plana çıkan imalat, maden ve inşaat sanayinin 1990’lı yıllara kadar ekonomiye olan katkısı arttı. 1990’lı yıllardan itibaren dünyadaki tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi katma değeri diğer sektörlere göre en fazla olan hizmet sektörü, İsveç ekonomisinde önemini artırdı. 2010 yılı itibarıyla İsveç ekonomisinde hizmetler sektörü GSYİH’nin yüzde 73’üne ulaştı. İsveç ekonomisinde 2’nci önemli sektör olan sanayinin GSYİH’ye oranı yüzde 25,2’dir. Ekonomiye katkısı sembolik

düzeyde kalan tarım sektörünün GSYİH’ iye oranı ise sadece yüzde 1,7’dir.

EKONOMI POLITIKALARIİsveç’in resmi ekonomi politikasını oluşturan başlıca unsurlar arasında, istikrarlı kamu maliyesi, düşük enflasyon, geniş kapsamlı yeniden bölüşüm politikası, yüksek vergi sistemi ve kayıtlı işsizliği düşük tutmaya yönelik hizmet içi eğitimi de içeren çok yönlü işgücü piyasası politikası yer alır. İstikrarlı kamu maliyesi oluşturmak adına giderleri azaltan İsveç, bu hedefine ulaşmak için sağlık, emeklilik, konut teşviki, çocuk ödeneği gibi harcamaların düşürülmesine yönelik bir dizi ekonomik tasarruf programları ile başta bankacılık, kamu hizmetleri ve telekomünikasyon olmak üzere özelleştirme yoluna gitti. Özellikle 2001–2002 yıllarında kamu maliyesini iyileştirmek için vergi oranlarında yapılan artış ile uygulanan yüksek vergi oranları, 2006 yılından sonra işsizlik oranını düşürmek ve işgücünü teşvik etmek için tekrar düzenlendi. Ekonomik büyümeyi ve dolayısıyla işgücü talebini artırmayı hedefleyen İsveç yönetimi, ayrıca kaliteli ve verimli işgücü sağlamaya yönelik eğitim programlarının desteklenmesi, kamu sektörlerinde daha fazla istihdam yaratılması, işsiz gençlere yönelik staj programlarının hazırlanması ve işgücünü teşvik için vergi muafiyeti ya da indiriminin sağlanması gibi teşvik programları uyguluyor.

İsveç’in krallık tarihinin yaşı kesin olarak belli değildir. Başlangıç tarihi, İsveç’in eski Cermen kabilelerinden olan Svearların, Svealand’ı kurmasıyla da başlayabildiği gibi, kimi tarihçiler de bu kabilenin Gotlar ile birleşerek yeni bir devlet kurmasını İsveç’in siyasi tarihinin başlangıcı olarak kabul eder. Tarihçiler genellikle İsveç monarşisini Svealand ve Götaland’ı tek kralın yönetmesiyle başlatır, bunlar 10’uncu yüzyılda Galip Erik ve oğlu Olof Skötkonung adındaki krallardır. Kral Gustav Vasa hükmü altında 1527 ile 1544 yılları boyunca meclise, tüm dört sınıfın da (ruhban, soylular, şehirliler ve köylüler) temsilcileri

de üye olmak üzere ilk kez çağrıldı. Monarşi 1544 yılında soydan geçer hale geldi. Yürütme gücü, tarihsel olarak 1680 yılına kadar Kral ve soylu bir Danışma Meclisi arasında paylaşıldı. Kralın otokratik kurallarını takiben parlamento genel yapıya kavuştu. Büyük Kuzey Savaşı’ndaki başarısızlığın sonucu olarak, 1719 yılında ülke parlamenter sisteme geçti, bunu 1772, 1789 ve 1809 yıllarında üç farklı yapıda anayasal monarşinin takip etmesinin ardından, 1809 İsveç anayasası ile birçok sivil hak garanti altına alındı. Krallık resmi olarak yerini korumuşsa da, sadece törensel görevleri ile devlet başkanlığı semboliktir. Riksdag Meclisi iki farklı kısımdan oluşur. İsveç 1866 yılında iki meclisli parlamento ile anayasal monarşiye geçti. Birinci Meclis yerel hükümetler tarafından ve İkinci Meclis direkt olarak halk tarafından her dört senede bir seçilir. 1971’de Riksdag tek meclisli hale geldi. Bu tarihten iki yıl sonra yani 1973 yılında Karl XVI Gustav tahta geçti ve o tarihten bu yana İsveç kralı olarak tahtta oturuyor.

TAHT

TA 1

6’IN

CI G

USTA

V OT

URUY

OR

Page 53: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

52

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Dünya ülkeleri ihracat sıralamasında son yıllara kadar ilk sırada yer alan Almanya, dünya ticaretinde kaliteli üretimi, markalı ürünleri ve iş

disiplinine verdiği önemle de zihinlerde yer etti. Bir fuarda sergilenen eşdeğer ürünler arasında fiyatı yüksek olmasına rağmen ürünleri diğer ülkelere göre tercih edilen Almanya, bu avantajlı konuma ulaşmak için oldukça uzun yol katetti. “Müşterinin güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi göze alan” bu anlayış ülkeyi ticari alanda farklı bir yere getirdi. Sanayi devrimini ilk yaşayan ülkelerden olan Almanya’da firmalar genelde istikrarlı ve sürekli büyüme modeli sergiledi. Alman firmalar, yatırım yapmayı düşündükleri ülkede öncelik olarak devletin özel sektöre sunduğu yasaların güvenilirliğini ve kârlılığını göz önünde bulundurur. Alman firmaların benimsediği iş modeli, gelecek vaat eden pazarları tüm ülkelerden önce kendi teknolojileriyle kendi ülkelerinde oluşturmak ve sonrasında gelişen pazarlarda ciddi pay sahibi olmaktır. Firma çalışanları ise ülke genelinde benzerlik gösterir. Disiplin, çalışkanlık, şirkete olan sadakat ve kuralların denetlenmesi en

önemli prensiplerdir. Oluşan düzende şirketin içerisindeki istikrar devam ettirilir. İş yapacakları firmaların referansları oldukça önem taşısa da ilk etapta görmek istedikleri etken o firmanın kendi düzenlerine benzerliğidir. Ülkelerinin ve şirketlerinin düzenliliğine verdikleri önem, iş stratejilerini oluşturur. Kendi yasalarına ve şirket prensiplerine uygun sözleşme imzalanmadığı sürece bilgi paylaşımına açık değillerdir ve karşı tarafın kendilerine bildiklerinden fazla katacağına inanmazlar. Her konuda plan yapmayı ve işlerin plana

uygun şekilde akmasını sağlarlar. Planlama ters giden durumlarda zorlandıkları pek çok olay görülmüştür. Özetle Alman firmaları ve çalışanları işlerini planlı olarak yürütmeyi ve karşı tarafın da kendilerine aynı şekilde yaklaşmasını beklerler.

ALMAN IÇIN ÇALIŞMAK HAYAT GEREĞIDIRFirmalarla detaylı görüşme yapmadan önce, fuar ve benzeri bir organizasyonda tanışmak önemlidir. Birkaç e-posta yazışması ve telefon görüşmesinden sonra randevu almak gerekir. Görüşülecek

BUNLARI BILIYOR MUSUNUZ BÖLÜMÜMÜZDE BIRKAÇ AY BOYUNCA ULUSLARARASI TICARETTE KÜLTÜR KONUSUNU IŞLEYECEĞIZ VE MARMARA ÜNIVERSITESI SOSYAL BILIMLER MESLEK YÜKSEKOKULU DIŞ TICARET ÖĞRETIM ÜYESI DOÇ. DR. MEHMET MELEMEN TARAFINDAN HAZIRLANAN ULUSLARARASI TICARET KÜLTÜRÜ KITABINDAN ALINTILAR YAPACAĞIZ. TÜRKIYE’NIN DIŞ TICARETINI GERÇEKLEŞTIRDIĞI ÜLKELERIN KÜLTÜRLERININ IŞ ILIŞKILERINI NASIL ETKILEDIĞINI AKTARAN VE DIKKAT EDILMESI GEREKEN KONULARA DIKKAT ÇEKILEN KITAPTA YAŞANAN SIKINTILAR VAKA ÖRNEKLERIYLE AÇIKLANIYOR. BÖLÜMÜMÜZÜN BU AYKI ÜLKESI ISE IDDMIB IHRACATINDA ILK SIRADA YER ALAN ALMANYA OLDU.

Page 54: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

53

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

konu netlik kazanmadan ve ilgilerini çekmeden randevu vermeye sıcak bakmazlar. Yoğunluklarından dolayı bir ay önceden görüşmenin günü belirlenmeli, iki hafta öncesinde ise saati ve planı yapılmalıdır. Kısa süre içinde karşı tarafa ziyarete gelineceğinin belirtilmesi olumlu sonuç vermeyebilir. Şirket çalışanlarının sosyal bir ortamda bulunmasını isterler, o yüzden giyim tercihleri oldukça rahattır. İlk görüşmelerde, çok resmi olmasa da pantolon, gömlek giymek önemlidir. Almanya’da çalışma saatleri 8.30 ile 18.00 arasındadır. Randevu saatleri önem taşır. Karşı taraftan da aynı hassasiyeti beklerler. Almanlar çalışmayı hayat gereği olarak görür ve ciddiye alır.

ÖZEL SEKTÖRÜN DEVLETLE ILIŞKISI KUSURSUZDURİş görüşmeleri, iş saatleri içinde yapılır. Yemek saatini ya da akşam vaktini sohbet zamanı olarak görürler. Tartışılacak konular şirket sınırları içinde tartışılır.

Anadilleri Almanca olsa da ülke genelinde İngilizce çok iyi konuşulur. İş görüşmeleri ve yazışmaları İngilizce yapılır. Karşı tarafın Almanca kullanarak gün içinde birkaç genel cümle kurulması hoşlarına gider. Yapılacak işin kendi başlangıç parametrelerine uymasını isterler. Başkaları tarafından oluşturulan normlar altında yapılacak çalışmayı garanti etmek istemedikleri için kendi iş modelleri her zaman geçerli olsun isterler. Türkiye’nin aksine, devletin, özel sektörü zorlayacağına önemli teşvikler sunmasını beklerler. Özel sektörün devletle olan ilişkisi kusursuzdur.

HEDIYE VERIRKEN DIKKAT İş ilişkilerinin başında hediye, özellikle pahalı hediye vermek karşı tarafça yanlış anlaşılabilir. Karşı taraftan hediye alınmadığı sürece hediye verilmemesine özen gösterilmelidir. Ancak Almanlara çiçek ve çikolata götürmek nezakettir. Fakat bunlarda da dikkat edilmesi gereken

Bağlantı elemanları üretimi gerçekleştiren bir firma, Veritas AG ile Almanya’da görüşmeye gidiyor. Firma istenen bağlantı elemanları örnekleri, teknik çizimler ve alternatifleri hazırlıyor. Firma kendisinden istenen bağlantı elemanları ile ilgili yaptığı çalışmaları anlattıktan sonra istenen mallardan bazılarının farklı kaplama ve modelde olmasının hem kalite hem de maliyet yönünden daha uygun olacağına, zamandan kazandıracağına yönelik bilgi veriyor. Daha önce başka firmalarda yaptıkları ve başarılı olan alternatif ürün sunumunun ardından Alman yetkililerle yapılan toplantı olumlu havadan birden olumsuz havaya geçiyor. Veritas yetkilileri kendilerinin bu konuda araştırma yaptıklarını ve daha işe başlamadan kendi isteklerinin karşılanmasının dışında farklı önerilerde bulunulmasını hoş karşılamadıklarını ve gelecekteki iş ilişkisi açısından şimdiden endişe duyduklarını dile getiriyor. Firmanın, bu konunun uzmanlık alanı olduğunu ve alternatiflerin bunlarla ilgili olduğunu anlatmasına karşın olumsuz hava değişmiyor. Almanya seyahati öncesi sürekli telefon ve e-mail iletişimi kurulan Veritas, o tarihten itibaren telefonlara ve gönderilen maillere net bir yanıt vermiyor. Veritas’ta çalışan Türklerden alınan bilgiye göre, şirketin sert Alman ekolünü tamamen yansıttığı, istenen malın aynen ve hatasız olması gerektiği, iş ilişkisi başladıktan sonra alternatiflerin söylenmesinin gerektiği, ilk görüşmede böyle bir tutumun, bu kültürde güven sarsıcı olacağı belirtiliyor.

noktalar vardır. Örneğin sarı gül vermek iyi algılanırken, kırmızı gül vermek romantik karşılanabilir. Karanfil ya da kasımpatı cenaze ve yas durumu olarak algılanır. Eğer şarap hediye edecekseniz İtalyan ya da Fransız olmalıdır. Alman şarabı kalitesiz olarak algılanır. Hediyeler verildiğinde açılmalıdır. Verilen hediyelerin sayısının 13 olmamasına dikkat edilmelidir. Karşı tarafın doğum gününü not edip zamanı gelince mesaj göndermek çok iyi bir hediye olabilir.

ALMANLAR SOĞUK, MESAFELI VE BIREYCIDIRAlman iş ortağı Türk firmasını evine davet etmişse, davet saatinden önce orada olunmamalı, tam olarak yemek saatinde ziyarete gidilmeli. Ev sahibi yemek masası için yer göstermeden oturulmamalıdır. Yemeğe başlarken önce ev sahibi herkese afiyet olsun (Guten Apetit) der. Yemekten bir gün sonra nezaket mesajı gönderilmelidir. Alman kültürünü net olarak yansıtan şirketlere karşı ilk görüşmelerde referans şirketlerden alınan ödüller ve iş başarılarının anlatılması görüşmelerin devamı açısından oldukça güven verici bir durum olacaktır. Alman insanı soğuk, mesafeli ve bireycidir. Çok düzenli olup sürprizlere iş yaşamlarında yer yoktur. Yapılan ani değişiklikler, işlerine yarayacak dahi olsa hoşlanmazlar. Anlaşma süreci devam ederken karşı tarafın faydasına dahi olan alternatifler sunmak yerine, isteneni tam olarak karşılayabileceğinizi gösterir belgeler ortaya koymak doğrudur. Alternatif sunum karşı tarafın güven duymasının ardından yapılmalıdır. Belirledikleri fiyatın dışına çıkmaları zor olabilir. Başka alternatifler varsa pazarlığa gerek duymayabilirler.

IŞE BAŞLAMADAN ALTERNATIF SUNMAYIN

Page 55: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

İMMİB EĞİTİM PROGRAMI

54

Adı Dış Ticaretin Finansmanı Kodu EDU-X915257 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 03.12.2013 Eğitimin Tarihi 02.12.2013 - 03.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Gökhan AKSAY [MİDA]

Eğitimin Amacı Şirketlerin üst ve orta kademe yöneticileri, muhasebe, finans departmanı çalışanlarına dış ticaret ve finansman ile ilgili bilgilerin örnek olaylar üzerinden anlatılmasının amaçlandığı eğitimde, uluslararası ticari terimler, uluslararası ödeme şekilleri, uluslararası ticari işlemlerde kullanılan belgeler, akreditifli işlemlerde bankalar arası rambursman düzenlemesi, ithalat mevzuatına ilişkin düzenlemeler, ithalat bedelinin ödenmesi, ithalat hesabının kapatılması, ihracat mevzuatına ilişkin genel bilgiler, forfaiting, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı faaliyetlerin finansmanı amacıyla Türkiye’de yerleşik kişilere kullandırılan krediler ve Türk Eximbank kaynaklı krediler hakkında bilgi verilecek.

Adı Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi Kodu EDU-B280179 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 04.12.2013 Eğitimin Tarihi 03.12.2013 - 04.12.2013 Eğitimin Saati 09.30 – 17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Serap GENCER [NMT]

Eğitimin AmacıTedarik Zinciri Yönetiminin temel felsefesi, fonksiyonları, alt süreçleri, bileşenleri ve yöntemlerinin katılımcılara açıklanması ve lojistik kavramı ve temel faaliyetlerinin incelenmesi eğitimde ele alınacak konular arasında yer alıyor. Eğitim sonunda katılımcılar tedarik zinciri kavramı, global yaklaşım modelleri içinde tedarik zinciri yönetiminin yeri ve önemi, satın alma faaliyeti ve satın alma süreçlerini tanıma, satın almada risk yönetimi ve boyutlarını irdeleme, risk hesaplama yöntemlerine bakış, tedarik zinciri yönetimi kavram, önemi, evrimi, satın alma yönetimi ve tedarikçi ilişkileri, üretim planlama ve kontrol, dağıtım planlaması ve lojistik yönetimi, tedarik zinciri tasarımı, tedarik zincirinde performans, tedarik zincirinde talep tahminleme ve üretim planlaması, tedarikçi ilişkileri yönetimi, tedarikçi değerlendirme teknikleri, tedarikçi geliştirme politikaları, tedarikçi denetimi, lojistik nedir, tedarik zinciri yönetiminde dağıtım planlaması ve lojistik yönetimi, araç rotalama ve yükleme, tersine lojistik, dağıtım kanalları, cross- dock ve milkrun yöntemleri, stok konsolidasyon, kamçı etkisi ile ilgili bilgi sahibi olacaklar.

Adı İstatistiksel Proses Kontrol-IPK Kodu EDU-Z307423 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 04.12.2013 Eğitimin Tarihi 03.12.2013 - 04.12.2013 Eğitimin Saati 09.30 – 17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Ahmet GÜREL [NMT]

Eğitim AmacıKalite, üretim ve teknik departmanda çalışan her kademedeki yöneticiler, mühendisler ve teknisyenlerin katılması beklenen eğitim programında istatistiksel proses kontrol tekniklerini kullanarak kalite sistemlerini geliştirmeleri amaçlanıyor. Eğitimde, “İlk seferde doğrusu” mantığının uygulamaya geçirilmesine yardımcı olarak, prosesin gidişini izlemek ve kontrol altına alarak prosesten olabilecek değişimleri denetlemek, hataları oluşmadan önlemek konularına odaklanılıyor. Bu eğitim sonunda katılımcıların veri toplama ve analizi ile ilgili temel teknik ve araçlar, değişkenleri kontrol altına alabilmek, proseslerde çıkabilecek sorunları önceden kestirip yerinde ve doğru müdahaleleri yapabilmek, kontrol altına alınan proseslerin istenen sertifikasyonları sağlayabilme yeteneklerinin analizi, kuruluşa özgü istatistiksel proses kontrol uygulama planını çıkarabilmesi için gerekli temel unsurları ve organizasyon yapısının oluşturulması konularında kazanımlar elde edecekler. Bu kazanımlar, istatistiksel çözümleme araçları, veri türleri ve kaynakları, veri toplama, özetleme, dağılımlar, örnekleme, olasılık, sıklık dağılımları, histogramlar, süreçler ve süreç yönetimi, süreç iyileştirmesi, kıyaslama, süreç yapılandırılması, ölçme ve deneyler, varyasyon, dağılma ölçüleri, kontrol kartları, kontrol kartları türleri, kontrol kartlarının oluşturulması, süreç kalitesinin değerlendirilmesi ve takibi konularının ele alınmasıyla sağlanacak.

Adı Mülakatta Yetkinlik Ölçme ve Değerlendirme Kodu EDU-Z922177 Tarihi 16.09.2013 - 10.12.2013 Tarih 09.12.2013 - 10.12.2013 Eğitimin Saati 09.30 – 17.30 Kontenjan 15 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Altay ERGENÇ [MASTERS]

Eğitimin AmacıEğitimde genel görüşme çeşitleri ve işe alma modelleri, üye seçiminin genel performansa etkisi, olası yetkinlik ve kriterler, bilinçaltı okuma, cinsiyet, yaş, tecrübe gibi özelliklerin olası olumlu ve olumsuz etkileri, test/envanter uygulamalarında nelere dikkat edilmeli, adayda ilk aranacak profil ve özellikler, insan kaynakları ve yöneticinin aynı dili konuşma problemi, amaca odaklı sorular, kriterleri belirleyici doğru soru örnekleri ve olası cevaplar, yetkinlik bazlı mülakat, yetkinlik nedir, her bir yetkinliğin mevcut ve mevcut ve ideal seviyeleri, öz değer, memnuniyet, genel yetkinliklere ve şirket değerlerine uygunluk, pozisyona özel olası yetkinlikler, davranış boyutları, davranışa dayalı mülakat ile yetkinlik sorgulama, ST.A.R. ve ST.A.R.AR metotları, spontane yetkinlik sorgulama, yetkinlikleri çapraz sorgulama, ipleri elde tutma - raydan çıkma, yetkinlik bazlı mülakatta değerlendirme, role-play, mülakat sonrası işlemler, referans sorgulama konuları ele alınacak.

Adı Çatışma Çözme, Olumsuz Duygular ve Zor İnsanlarla Başa Çıkma Kodu EDU-W648717 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 11.12.2013 Eğitimin Tarihi 11.12.2013 - 12.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Meral ALGUADİŞ [BALTAŞ]

Eğitimin AmacıFarklı beceri, beklenti ve değerlere sahip insanların bir arada çalışmaları sırasında çatışmaların ortaya çıkmazı kaçınılmaz olduğu fikrinden yola çıkılan eğitimde, çatışmanın iyi yönetildiği zaman, kurumlarda büyümenin, yapıcı değişimin, yaratıcılığın ve dinamik bir ortamın egemen olmasına olanak vermesi ile ilgili bilgiler aktarılacak. Bu eğitim sonunda katılımcılara, zorlanmadan kendini ifade etme, galip-galip yaklaşımını benimseme, çatışma çözme tarzlarını tanıma, çatışma çözümünde iletişimin altın anahtarlarını kullanma, çatışmada kızgın tarafı kazanma ve güven yaratma, taviz ile uzlaşmanın farkını anlama olumsuz duygulara yol açan davranışları tanıma becerileri kazandırılacak. Bu beceriler aynı zamanda kurumlara da kurum içindeki çatışmaları anlama ve fırsata dönüştürme, grup düşüncesi ve kendiliğinden görüş birliğinin sakıncalarını fark etmek, iş yerinde enerjinin doğru hedefe yöneltilmesini sağlama, çatışmadan meydana gelen zaman kaybını önleme, çeşitliliğe dayalı bir kurum kültürü yaratma konularında katkı sağlayacak

Adı İç Tetkikçi (ISO 9001:2008 ve ISO 14000 Standartları İçin) Kodu EDU-N653182 Tarihi 16.09.2013 - 11.12.2013 Eğitimin Tarihi 11.12.2013 - 12.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / Bahçelievler

Eğitimin Amacı Bu eğitimle ISO 19011 İç tetkik standardında belirtilen esaslara göre kuruluş içinde tetkik işlemini gerçekleştirecek iç tetkikçiler yetiştirmek amaçlanıyor. Eğitim sonunda uygulanacak sınavdan geçerli puan alan katılımcılar İç Denetçi Başarı Sertifikası sahibi olacaklar. Eğitimde tetkik nedir, terimler ve tarifler, tetkik prensipleri, tetkik programının yönetilmesi, tetkik faaliyetleri, saha tetkik faaliyetleri için hazırlık yapılması, saha tetkik faaliyetlerinin yapılması, tetkik raporunun hazırlanması, onaylanması ve dağıtılması, tetkikçilerin değerlendirilmesi ve yeterliliği, eğitim, iş deneyimi, tetkikçi eğitimi ve tetkikçi deneyim, yeterliliğin sürdürülmesi ve iyileştirilmesi, tetkikçi değerlendirmesi konuları ele alınacak.

Page 56: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

İMMİB EĞİTİM PROGRAMI

55

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • E K İ M 2 0 1 3 • S A Y I : 2 3

Adı Temel Koçluk Becerileri Kodu EDU-H416522 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 17.12.2013 Eğitimin Tarihi 16.12.2013 - 17.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Serap GÖKMEN [EĞİTİM AKADEMİ]

Eğitimin Amacı Özünde yaratıcılık ve çözüm seçeneklerini artırmak olan koçluğun temelinde kendini tanımak ve yönetebilmek yatar fikrinden hareketle verilen eğitimde, kişinin temel koçluk becerilerini öğrenerek çalışanlarına, arkadaşlarını, ailesine kısacası tüm çevresine koçluk yapabilme becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Eğitimde katılımcılara, koçluk nedir, nasıl uygulanır, koçluk özellikleri ve becerileri, hedef belirlemek ve hedeflere ulaşma yolculuğu, P.O.W.E.R koçluk modeli, soru sorma sanatı, dil kalıpları üzerine uygulamalar, uyum kurmak ve yargılamamak, kişiliğinizin yapı taşları ve düşünce süreciniz, hayatta 3 beceri, dünyayı nasıl algıladığınız ve düşünme süreciniz, G.R.O.W modelini kullanarak koçluk yapmak, aksiyon planını çıkartmak, harekete geçmeyi sağlamak, bir başkasına koçluk yapabilmek konuları ele alınacak.

Adı Proje Yönetimi Kodu EDU-X363982 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 16.12.2013 Eğitimin Tarihi 16.12.2013 - 17.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Özgü KAYNAK [CASE LEARNING]

Eğitimin Amacı Proje Yönetimi eğitimiyle hedeflerin gerçekleşmesi için gereken yaklaşımın, tekniklerin katılımcılara kazandırılması hedefleniyor. Proje süreçlerinde gerekli araçların, proje yönetimi tekniklerinin ve projelerin başarısı için gereken becerilerin kazandırılmasıdır. Bu eğitimle şirket çalışanlarının yaratıcılık ve girişimciliğini, şirketin rekabet gücünü koruma amacına yönelik kullanması, amacına yönelik olarak proje hedefini belirlenmesi, projenin başarısında kullanılacak kriterlerin tanımlanması, projedeki kişilerin görevlerinin tanımlanması, proje sonuçlarından faydalanacak kişilerin ihtiyaçlarının belirlenmesi, proje maliyetinin belirlenmesi, risk değerlendirmesinin yapılması, zaman akışının belirlenmesi, projenin başarısı için ne tür liderlik tarzlarının gerektiğinin belirlenmesi, proje detaylarının izleme ve programlama tekniklerinin öğrenilmesi, iletişim becerilerinin artırılması konuları katılımcılara aktarılacak.

Adı İhracat Operasyon Uzmanlığı Kodu EDU-K467247 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 18.12.2013 Eğitimin Tarihi 18.12.2013 - 19.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / Bahçelievler

Eğitimin Amacı Uluslararası ticaret yapan firmaların operasyon departmanı çalışanları, satış temsilcileri, orta ve üst düzey yöneticileri, dış ticarete ilgi duyanlar, çalıştığı şirkette pozisyon değiştirmeyi düşünen çalışanlar ve asıl işi dış ticaret olmayan muhasebe, satın alma ve finans gibi bölümlerin çalışanları ile uluslararası ticarete yeni başlayanlar bu eğitime katılabilir. Eğitimle katılımcılara ihracat işlemlerinin operasyon boyutunun detaylandırılması, uluslararası ticarette sıklıkla karşılaşılan temel bilgilerin aktarılması hedefleniyor. Eğitim sonunda katılımcıların, teslim şekilleri, ödeme çeşitleri, uluslararası ticarette kullanılan temel belgeler ve iş akışları gibi konularda bilgi sahibi olmaları sağlanacak. Eğitimde genel olarak dış ticaret, dış ticarette sözleşme analizi ve teslim şekilleri, taşımacılık ve sigorta uygulamaları açısından analiz, teslim şekillerinin ihracat – ithalat maliyetleri açısından analiz ile sorunlar ve pratik çözüm yolları, uluslararası ödeme şekilleri ve risk analizi, peşin ödeme, mal mukabili ödeme, vesaik mukabili ödeme, akreditif, akreditifli bir işlemde sürecin ihracat, ithalat ve bankalar açısından incelenmesi gibi konular ele alınacak.

Adı 6331 Sayılı Yeni İş Güvenliği Kanununun Getirdikleri Kodu EDU-P386016 Kayıt Tarihi 06.09.2013 - 20.12.2013 Eğitimin Tarihi 20.12.2013 - 20.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Hacer KAYHAN [HİZMED]

Eğitimin AmacıYürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndaki değişiklikler ile ilgili katılımcıların bilgilendirilmesi hedefleniyor. Şirket üst yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği yöneticileri, ara yöneticiler ve firma içesinde yönetim sistemi temsilcilerinin katılabileceği bu eğitimde işçi sağlığı ve güvenliği bilinci, tarihçesi, tanım ve terminoloji kavramları, yeni kanunun çıkarılma gerekçeleri, eski kanun ile karşılaştırma gibi konular ele alınacak.

Adı Takım Çalışması ve Liderlik Kodu EDU-NaN Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 23.12.2013 Eğitimin Tarihi 23.12.2013 - 24.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yer Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Efsun YÜKSEL TUNÇ [İNDUS]

Eğitimin AmacıBu eğitimle “biz” olan takımlar yaratmak isteyen liderlerle, ortak amaç ve işbirliğiyle ulaşabilecek hedefleri yakalama, takımlara başarılı liderlik yapabilme bilgileri ve deneyimlerinin uygulamalı olarak paylaşılması hedefleniyor. Eğitimin içeriğinde takım ve takım çalışması, başarılı takımların özellikleri, takım sinerjisi ve motivasyonu, “biz” olan takımlar ve uygulama örnekleri, liderlik iletişimi, doğru iletişim ile takım olabilmenin gücü, karşımızdaki kişiyi anlamak, önyargılar, alışkanlıklar ve şartlanmalar, bütünü görebilme, uzağa bakabilme: vizyoner liderlik, zor insanlarla başa çıkma, çatışmalar ve çözümleri, uygulama: zor sorular ve kolay yanıtlar, farklılıkların gücünü keşfetmek, durumsal liderlikle ekip üyelerinin farklılıklarını yönetmek, takım ruhunu yakalamak gibi konular yer alacak.

Adı Stratejik Satış Yönetimi Kodu EDU-Y499422 Kayıt Tarihi 16.09.2013 - 26.12.2013 Eğitimin Tarihi 26.12.2013 - 27.12.2013 Eğitimin Saati 09.30-17.30 Kontenjan 20 kişi (aynı firmadan en fazla 3 kişi katılabilir.) Şehir İSTANBUL Yeri Dış Ticaret Kompleksi- Çobançeşme Mevkii A Blok Yenibosna / BahçelievlerEğitmen Sinan BAYRAKTAR [PARANTEZ]

Eğitimin AmacıGünümüz satış teknikleri yanı sıra, satışta özellik arz eden planlama, strateji ve inovasyon nitelikli bir eğitim programı ile nitelikli ve deneyimli satış ekibinde yer alan personelin yetkinliklerinin artırılarak bilgilerinin güncellenmesi amaçlanıyor. Eğitimle katılımcılar, yüksek düzeyde satış profesyonelliği edinerek müşterilerin önceliklerini, ihtiyaç ve isteklerini anlamaları, rakiplerin davranışlarını daha iyi analiz edebilmeleri ve satış ekiplerinin daha etkin yönetimle ikna becerileri kazanarak, yüksek verimlilikte bir satış yönetimi sağlamalarını hedefleniyor. Eğitimin içeriğinde ise satış kavramı ve satış yönetimi, satış yönetiminin görevleri, satış gücünün örgütlenmesi, satış gücünün amaçları, satış gücünün büyüklüğünün belirlenmesi, satış yöneticisinin görevleri, satış elemanlarının sahip olması gereken nitelikler, satış elemanlarının seçimi, satış elemanlarının eğitimi, ücretlendirilmesi ve motivasyonu gibi konular ele alınacak.

Page 57: METALİK FİKİRLER’DE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ …7 METALİK FİKİRLER çerçilerden modern alışveriş merkezlerine ulaşan perakende sektörümüz, 200 milyar dolarlık ciroya

56

KANUN

Kuzey Irak’a ihracat yapacakların dikkatine

uzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bölgeye gerçekleştirilen ithalatta, ihracatçıların ihraç mallarını sevk etmeden

önce, yetkilendirilen Bureau Veritas ile SGS gözetim şirketlerinden uygunluk belgesi edinmeleri gerektiği

daha önce iletildi. Türkiye İhracatçılar Birliği’ne (TİM) Ekonomi Bakanlığı’ndan gönderilen yeni bir yazı

ile uygulumadaki değişiklikler bildirildi. Yazıda, Merkezi Irak ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (KIBY) tarafından gerçekleştirilen sevk öncesi inceleme uygulaması çerçevesinde, Merkezi Irak’ın Bureau Veritas, Baltic Control, TÜV ve Cotecna şirketlerini, KIBY’ın ise Bureau Veritas ve SGS şirketlerini yetkilendirdiği belirtiliyor. Yazıda ayrıca ihracatçılar, Merkezi Irak ve KIBY’ye ihracatta, bu şirketlerin dışındaki gözetim şirketleri ile çalışmamaları hususunda uyarıda bulunuluyor.

Eximbank’ın Sevk Sonrası Reeskont Kredisi’nde yaptığı değişikler

Türk Eximbank’tan Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne (TİM) iletilen yazıda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca (TCMB) sektörün talep ve

ihtiyaçları doğrultusunda 20/08/2013 tarihinde İhracat Reeskont Kredisi Uygulama Talimatı’nda kredi vadesi ve firma limitlerine ilişkin olarak değişiklik yapıldığı hatırlatılıyor. Ardından bu değişikliklere paralel Eximbank’ın Sevk Sonrası Reeskont Kredisi’nde firmalar lehine yaptığı değişiklikler şöyle sıralanıyor.-Kredi vadesinin 240 güne uzatıldığı,-Firma limitlerinin Dış Ticaret Sermaye Şirketleri için 240 milyon ABD dolarına, diğer firmalar için 180 milyon ABD dolarına yükseltildi ve limitlerin yarısının 120 gün, diğer yarısının 240 gün vadeli olarak kullandırılacağı, -Sevk Sonrası Reeskont Kredisi faiz oranlarının ise 0-120 güne kadar vadeli LIBOR/EURIBOR +yüzde 0,75 ve vadesi 121-240 gün arasında ise LIBOR/EURIBOR + yüzde 1 olarak belirlendi.