10
Karı-Koca Boylarından Büyük İş Başardı Köylü de Artık Tüketici Oldu 08 09 09 Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Ka- radeniz, köylünün üreten değil tüke- ten toplum olma yolunda hızla iler - lediğini söyledi.Prof. Dr. Karadeniz yaptığı açıklamada, 1970’li yıllarda üreten köylü Kabadüz Kaymakamlığı’nın cüce karı-kocaya verdiği koyunlar ailenin geçim kaynağı oldu. Kaba- düz Merkez Mahallesi’nde yaşayan 90 cm boyundaki Asım Uzunçak- mak(46) ve eşi Gülçin Uzunçakmak (45) Gelinlerin el emeği göz nuru ile hazırladığı çeyizi, umutlarını, has- retlerini koydukları çeyiz sandığın- da son dönemler yaşa- nıyor. ‘Fındık üreticisine 3 yıldır ödenen alan bazlı destek öde- melerinin 3 yıl daha ödenecek olmasının başta fındık üreticile- ri olmak üzere herkesi mutlu ettiğini İlk etapta Özel İdare Genel Sekreterliği proje ortağı oldu. Gülyalı’da havaalanına 250 met- re mesafede 60 dönümlük bir alana inşa edilecek 5 milyon 700 bin TL’lik Psikolog Nagihan Akarsu, “Son araştırmalara göre toplum- da antidepresan kullanımı yüz- de 160 arttı. Bu da gösteriyor ki stres kaynaklarımız art- tıkça baş etme 05 04 08 Son Dönemlerini Yaşıyor Ordu’da Çikolata Park Seferberliği Antidepresan Kullanımı Arttı 3 Yıl Daha Sürecek Destekten Mutlu Olduk Satırbaşı Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN 03 “İlimizde Kesme Çiçekçiliğin Yay- gınlaştırılması Projesi” Valiliğimizin hi- mayesinde, İl Özel İdaresi, Tarım İl Müdürlüğü, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları, Tarım ve Kır - sal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve Sosyal Yardımlaşma Daya- nışma Vakfı (SYDV) 3’TE “İlimizde Kesme Çiçekçiliğin Yaygınlaştırılması Projesi” Bimeks son bir ayda beş mağa- za açarak mağaza sayısını 69’a yükselt - ti. Bimeks Ordu ilinde Fatsa’dan sonra ikinci mağazasının açılışını gerçekleş- tirdi. Ordu mağazasının açılışıyla, daha önce açılan Edirne, Çanakkale, Diyar - bakır ve Derince mağazalarıyla birlikte 1 ayda tam 5 yeni mağaza 8’DE 2012 Yılının Son Mağazası Kumru Belediyesi, Elekçi Deresi projesine hız verdi. Belediye tarafından bir proje dahilinde yapımına başlanan Elekçi Deresi çevre düzenleme çalış- maları havaların da iyi gitmesiyle bitiril- me aşamasına geldi. Özellikle Turgut Özal Caddesi üzerinde çalışmalarına yoğunlaşan belediye 8’DE Elekçi Deresi Çevre Düzenlemesi Ordu’da 5 yıl önce ‘test amaçlı’ olarak döşenen borlu beton yol, ara- dan geçen yıllara rağmen en küçük bir aşınma göstermedi. Aynı güzer - gahta 5 yılda iki kez asfalt çalışması yapılırken, test amaçlı döşenen borlu yolda çalışma yapılmasına gerek gö- rülmedi. 5’TE Köy Yollarına Borlu Beton Fatsa İlçe Tarım Müdürü Ahmet Doğru- ca 31 Aralık 2012 tarihi itibari ile sona ere- cek olan Mazot Gübre Desteği ile ilgili 11 bin 333 başvurunun gerçekleştiğini söyle- di. 7’DE Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76. yıl dö- nümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ha- marat mesajında, “Mehmet Akif Ersoy’un Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemimizin en abide şahsiyetlerinden biri 9’DA 7 Fındık Üreticileri Dikkat! Son 5 gün Hamarat: “Akif’i Minnet ve Dualarla Yad Ediyoruz” GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE 27 ARALIK 2012 Perşembe YIL: 1 SAYI: 269 FİYAT: 50 KR. www.gazetekuzey.com Sen Gülerken Dişlerin de Gülsün Kaya; “Küçük esnafımıza karşı büyük mağaza- ların açılmasından dolayı esnafımızın zora düştü- ğünü biliyorum. Mesela Ordu’da her marka her firmanın araçları var seviniyoruz tabi Ordu’da her araç satılıyor diye ama o araçların tüm bakımları acentelerin servislerinde yapılıyor” dedi. “Kredi Talebi Dahi Yok” Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yüksel Kaya yaptığı açıklamada esnafın durumunun son aylarda özellikle içler acısı olduğunu belirterek, “Piyasada hiç nakit para dönmüyor, bunun içinde bölgemiz Esnaf Kefalet Kooperatifi tarafından her gün haberleşiyoruz.” “Piyasada Hiç Nakit Para Dönmüyor” Diş macunu ve diş fırçası dağıtım programının açılış ko- nuşmasını yapan TOKİ İlkokulu Müdürü Turgay Dilber, eğitimin en önemli ayağını hiç kuşkusuz okullar olduğunu belirtti. Eğitim Okuldan Geçiyor Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yüksel Kaya Fatsa’da gerçekleştirdi- ği esnaf ziyaretinde basın mensup- larına yaptığı açıklamada zor günler geçen esnaflara çağrıda bulunarak güzel günlerin geleceğini söyledi. Fatsa İlçe Milli Eği- tim Müdürlüğünün başlattığı “Ağzımdaki İnciler” projesi kap- samında TOKİ İlko- kulunda diş macunu ve diş fırçası dağıtımı yapıldı. 7 Fatsa’ya Yakışanı Yapılmış 9 Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama Kredi Alan Yok Yüksel Kaya Ahmet Doğruca Ayhan Baş Zabıtadan AT Operasyonu Fatsa Belediyesi Zabıta görevlileri, trafiği tehlikeye sokan, kentte çirkin görünüme neden olan sahipsiz atları topladı. 7 Fatsa Belediye Başkanı Hü- seyin Anlayan Fatsa AK Parti Kadın Kollarına Spor Komp- leksini gezdirdi. Daha önce yapımına başlanan ve Ocak ayında bitirilmesi hedeflenen Spor Kompleksinde bayanlar tek tek bütün bölümleri gezdiler. Zanlı Ünye’de Yakalandı Kumru’da geçtiğimiz aylarda Şen- yurt köyünde yaşanan olayda Mustafa Zorba adlı vatandaş gece geç saatler - de köyde dövülerek ıssız bir yerde bı- rakılmış. Tesadüfen köy halkı tarafından bulunan Mustafa Zorba hastaneye kal- dırılarak tedavi altına alınmıştı. 9’DA

MİR KUZEY 269 SAYI

Embed Size (px)

DESCRIPTION

MİR KUZEY 269 SAYI

Citation preview

Page 1: MİR KUZEY 269 SAYI

Karı-Koca Boylarından Büyük İş Başardı

Köylü de Artık Tüketici Oldu08 09 09

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Ka-radeniz, köylünün üreten değil tüke-ten toplum olma yolunda hızla iler-lediğini söyledi.Prof. Dr. Karadeniz yaptığı açıklamada, 1970’li yıllarda üreten köylü

Kabadüz Kaymakamlığı’nın cüce karı-kocaya verdiği koyunlar ailenin geçim kaynağı oldu. Kaba-düz Merkez Mahallesi’nde yaşayan 90 cm boyundaki Asım Uzunçak-mak(46) ve eşi Gülçin Uzunçakmak (45)

Gelinlerin el emeği göz nuru ile hazırladığı çeyizi, umutlarını, has-retlerini koydukları çeyiz sandığın-da son dönemler yaşa-nıyor.

‘Fındık üreticisine 3 yıldır ödenen alan bazlı destek öde-melerinin 3 yıl daha ödenecek olmasının başta fındık üreticile-ri olmak üzere herkesi mutlu ettiğini

İlk etapta Özel İdare Genel Sekreterliği proje ortağı oldu. Gülyalı’da havaalanına 250 met-re mesafede 60 dönümlük bir alana inşa edilecek 5 milyon 700 bin TL’lik

Psikolog Nagihan Akarsu, “Son araştırmalara göre toplum-da antidepresan kullanımı yüz-de 160 arttı. Bu da gösteriyor ki stres kaynaklarımız art-tıkça baş etme 05 04 08

Son Dönemlerini Yaşıyor

Ordu’daÇikolata Park Seferberliği

Antidepresan Kullanımı Arttı

3 Yıl Daha Sürecek Destekten Mutlu Olduk

Satırbaşı

Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN

03

“İlimizde Kesme Çiçekçiliğin Yay-gınlaştırılması Projesi” Valiliğimizin hi-mayesinde, İl Özel İdaresi, Tarım İl Müdürlüğü, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları, Tarım ve Kır-sal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve Sosyal Yardımlaşma Daya-nışma Vakfı (SYDV) 3’TE

“İlimizde Kesme Çiçekçiliğin Yaygınlaştırılması Projesi”

Bimeks son bir ayda beş mağa-za açarak mağaza sayısını 69’a yükselt-ti. Bimeks Ordu ilinde Fatsa’dan sonra ikinci mağazasının açılışını gerçekleş-tirdi. Ordu mağazasının açılışıyla, daha önce açılan Edirne, Çanakkale, Diyar-bakır ve Derince mağazalarıyla birlikte 1 ayda tam 5 yeni mağaza 8’DE

2012 Yılının Son Mağazası

Kumru Belediyesi, Elekçi Deresi projesine hız verdi. Belediye tarafından bir proje dahilinde yapımına başlanan Elekçi Deresi çevre düzenleme çalış-maları havaların da iyi gitmesiyle bitiril-me aşamasına geldi. Özellikle Turgut Özal Caddesi üzerinde çalışmalarına yoğunlaşan belediye 8’DE

Elekçi Deresi Çevre Düzenlemesi

Ordu’da 5 yıl önce ‘test amaçlı’ olarak döşenen borlu beton yol, ara-dan geçen yıllara rağmen en küçük bir aşınma göstermedi. Aynı güzer-gahta 5 yılda iki kez asfalt çalışması yapılırken, test amaçlı döşenen borlu yolda çalışma yapılmasına gerek gö-rülmedi. 5’TE

Köy Yollarına Borlu Beton

Fatsa İlçe Tarım Müdürü Ahmet Doğru-ca 31 Aralık 2012 tarihi itibari ile sona ere-cek olan Mazot Gübre Desteği ile ilgili 11 bin 333 başvurunun gerçekleştiğini söyle-di. 7’DE

Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76. yıl dö-nümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ha-marat mesajında, “Mehmet Akif Ersoy’un Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemimizin en abide şahsiyetlerinden biri 9’DA

7

Fındık Üreticileri Dikkat! Son 5 gün

Hamarat: “Akif’i Minnet ve Dualarla Yad Ediyoruz”

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE27 ARALIK 2012 Perşembe YIL: 1 SAYI: 269 FİYAT: 50 KR.

www.gazetekuzey.com

Sen Gülerken Dişlerin de Gülsün

Kaya; “Küçük esnafımıza karşı büyük mağaza-ların açılmasından dolayı esnafımızın zora düştü-ğünü biliyorum. Mesela Ordu’da her marka her firmanın araçları var seviniyoruz tabi Ordu’da her araç satılıyor diye ama o araçların tüm bakımları acentelerin servislerinde yapılıyor” dedi.

“Kredi Talebi Dahi Yok”

Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yüksel Kaya yaptığı açıklamada esnafın durumunun son aylarda özellikle içler acısı olduğunu belirterek, “Piyasada hiç nakit para dönmüyor, bunun içinde bölgemiz Esnaf Kefalet Kooperatifi tarafından her gün haberleşiyoruz.”

“Piyasada Hiç Nakit Para Dönmüyor”

Diş macunu ve diş fırçası dağıtım programının açılış ko-nuşmasını yapan TOKİ İlkokulu Müdürü Turgay Dilber, eğitimin en önemli ayağını hiç kuşkusuz okullar olduğunu belirtti.

Eğitim Okuldan Geçiyor

Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yüksel Kaya Fatsa’da gerçekleştirdi-ği esnaf ziyaretinde basın mensup-larına yaptığı açıklamada zor günler geçen esnaflara çağrıda bulunarak güzel günlerin geleceğini söyledi.

Fatsa İlçe Milli Eği-tim Müdürlüğünün başlattığı “Ağzımdaki İnciler” projesi kap-samında TOKİ İlko-kulunda diş macunu ve diş fırçası dağıtımı yapıldı.

7

Fatsa’ya Yakışanı Yapılmış

9

Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama

Kredi Alan Yok

Yüksel Kaya

Ahmet Doğruca

Ayhan Baş

Zabıtadan AT Operasyonu

Fatsa Belediyesi Zabıta görevlileri, trafiği tehlikeye sokan, kentte çirkin görünüme neden olan sahipsiz atları topladı. 7

Fatsa Belediye Başkanı Hü-seyin Anlayan Fatsa AK Parti Kadın Kollarına Spor Komp-leksini gezdirdi.

Daha önce yapımına başlanan ve Ocak ayında bitirilmesi hedeflenen Spor Kompleksinde bayanlar tek tek bütün bölümleri gezdiler.

Zanlı Ünye’de YakalandıKumru’da geçtiğimiz aylarda Şen-

yurt köyünde yaşanan olayda Mustafa Zorba adlı vatandaş gece geç saatler-de köyde dövülerek ıssız bir yerde bı-rakılmış. Tesadüfen köy halkı tarafından bulunan Mustafa Zorba hastaneye kal-dırılarak tedavi altına alınmıştı. 9’DA

Page 2: MİR KUZEY 269 SAYI

2 27/12/2012 Perşembe

Yeni anlaşmalar ve birliktelikler sizi meşgul ediyor. Ha-yatınıza hareket ge-tiren paylaşımlarla

canlılık kazanıyorsu-nuz. Alacağınız yeni teklifler karşısında esnek olabilirsiniz.

Bazı düşünce ayrılıklarını dikkate alarak süregelen

ortak projeler rahat ilerletilebilir. Sizi ye-nileyebilecek değişik

ilişkiler yanında keyif alacağınız

arkadaşlıklar dikkat çekecek.

YAY

Size fayda sağlayacak sosyal organizasyonlar içindesiniz. Daha çok başkaları ile

ortak hareket ederek çalışmaları-nızın sonuçlarından memnunluk duya-bilirsiniz. Geleceğe dönük yeni planlar yaparken esnek

olmanızda yarar var. Artık daha kalıcı ve uzun vadeli projeler üretmeniz gereken önemli değişimler

söz konusu.

ASLAN

Gündeminiz pek çok yeni konu ile

doluyor. Eğitim ça-lışmalarında göster-diğiniz performans ile yeni girişimler

yapacaksınız. Aynı zamanda bilgile-rinizi paylaştığınız çalışmalar oldukça hareketli zamanlara işaret ediyor. Yeni haberler ve iletişi-min getireceği hız zihinsel uğraşların içine gireceğinizi gösteriyor. Yakın-larla ilgili ziyaretler

de var.

KOÇ

Eldeki kaynakları ve maddi durumunuzu etkileyen gelişmeler var. Daha temkinli olmalı yatırım plan-larınızın üzerinde

ısrarla durmalısınız. Tamamlanması ge-reken işler ve ailede olup biten konular sizi bağlayabilir.

Fedakarlık gerekti-ren özel hayatınızda ise gereken ilgiliyi göstermelisiniz. Bu

dönemde alınan sorumluluklar ön planda olacak.

BALIK

Maddi manevi pay-laşımlar açısından olumlu bir dönem.

Kendinizi yaşadığınız değişime adapte

etmeye çalışırken, duygusal paylaşım-

larda temkinli olmalı-sınız. Çift durumların

yaratacağı riskler her açıdan kriz ya-

ratabilir. Borç alacak temalarının rahat

ilerlediği bu günleri doğru değerlendir-meye bakın. Ortak

giderlerin abartılması halinde zor durumda

kalabilirsiniz.

AKREP

Dikkatli davranmalı, aceleci olmaktan

kaçınmalısınız. Sizi kısıtlayan konularla mücadele ederken

aşırı duygusal kararlar alınabilir. Özellikle kafanızı karıştıran etkilerin

geçmesini bekleme-niz en doğrusu. Zira şimdiye kadar gizli kalan bir konunun

getireceği dedikodu-lar büyüyebilir. Sizi

kısıtlayan fedakarlık-lar karşısında esnek

olmaya bakın.

YENGEÇ

Dışadönük ve keyifli çalışmalarını sürü-yor. Hayatın güzel

yönlerini görmek ve sizi mutlu edecek

yeni hobilerle ilgilenmek kolaylaş-makta. Bir yandan

da aşk ilişkilerininde sizi hevesli kılan ge-lişmeler söz konusu. Sosyal konular ise başkalarını içine

alacak şekilde ge-lişmekte. Bu dönem tüm ilişkilerinizde yapıcı ve esnek

olmayı başaracak-sınız.

KOVA

Size yenilik getiren pek çok olanakla

güne başladınız. Ha-rekete geçirici şartlar sayesinde kendinizi geliştirmek, iletişim

içinde olacağınız kişilerle bağlantılar kurmak kolaylaş-makta. Üzerinde çalıştığınız eğitsel bir konunu size

başarı getirebilir. İlgi alanınızı genişleterek değişik bilgiler kaza-nabilirsiniz. Girişken ve yaratıcı olacağınız

bu günler keyfiniz yerinde görünüyor.

TERAZİ

Ay burcunuzda size yeteri kadar öne çıkma olma

şansı veriyor. Son derece hareketli bir dönemden geçiyor-sunuz. Bu dönem öncelikleriniz hızla değişebilir. Kendi

şansınızı yarataca-ğınız imkanlar her açıdan tatmin edici olacaktır. Önemli

başlangıçlar yaşa-dığınız bugünlerde iş ortamında öne çıkan yenilikler ve

çok fazla sorumluluk dikkat çekecek.

İKİZLER

Yenilenen koşullar sayesinde kendinizi

geliştirme fırsatı bula-caksınız. İş ortamında ortaya çıkan fırsatlar becerilerinizi kullan-mak konusunda size destek sağlayacak. Son dönemde iş

hayatında yaşanan olumlu atmosfere

rağmen yeni sorumlu-luklar üstleneceksiniz.

Her zamanki gibi disiplinli olmaya

çalışın. Organize edici yanlarınız size ihti-yacınız olan zamanı

kazandıracaktır.

OĞLAK

Oldukça hareket-lisiniz. Kafanızı

karıştıran sorunları netleştirmek üzere

yeni kararlar alıyorsunuz. İş ve sorumlulukların

ortaya çıkması ile çalışmalarınıza

önem vereceksiniz. İşle ilgili temponun

yanında yeni başarı-lara odaklanabilirsi-niz. Ev ve yerleşimle ilgili konularda ise daha hızlı hareket etme gereği var. Özellikle bugün

organize olmanız

BAŞAK

Kaynaklarınızı genişletmek, kişisel çabalarınızla yeni

kazançlar elde etmekte kararlısınız. Gelirleriniz yanında

beklenmedik giderlerin olabile-ceğinin hesabını

yapmanızda yarar var. İş hayatında ya-şanan olumlu şartlar çalışma kapasitenizi pozitif yönde etki-leyecektir. Yatırım

planlarınızı yaparken risk taşıyan noktaları görmeye çalışma-

lısınız.

BOĞA21 Mart - 20 Nisan 21 Nisan - 21 Mayıs 22 Mayıs - 21 Haziran 22 Haziran - 23 Temmuz 22 Temmuz - 23 Ağustos 24 Ağustos - 23 Eylül 24 Eylül - 22 Ekim 23 Ekim - 22 Kasım 23 Kasım - 22 Aralık 23 Aralık - 20 Ocak 21 Ocak - 18 Şubat 19 Şubat - 20 Mart

Nam

az V

akitl

eri

Hav

a D

urum

u

Ekon

omi

EN DÜŞÜK : 7EN YÜKSEK : 13

4,90

4,30

4,30

GİRESUN

ORDU

TRABZON95,55

154,05

24 AYAR ALTIN (GRAM)ÇEYREL ALTIN

ALIŞ

2,36

1,78

SATIŞ

2,37

1,79

EURODOLAR

Yüzde 50Randımanlı

Kabuklu Fındık

TÜRKİYEPARA

PİYASASI

TÜRKİYEALTIN

PİYASASIİmsâk: 05:11Güneş: 06.45Öğle: 11:37İkindi: 13.53Akşam: 16:16Yatsı: 17:42

ORDU NAMAZ VAKİTLERİORDU’da BUGÜN HAVALAR NASIL?

ParçalıBulutlu

CC

Günün FıkrasıAdamın birinin evinde yangın çıkmış. Kom-şuları yardıma koşmayıp olayı seyretme-ye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışa-rıda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey ge-tirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı

hiçbir şey getirmiyorsun?” diye. - “Kayınvalidem içeride!” demiş adam;

“arada bir girip çeviriyorum!”.

TEBESSÜM

Şifalı Bitkiler

1901 : Japon kimyager Takamike ve Ame-rikalı fizikçi Abel adrenalin hormonunu bul-du.

1907 : Paris’te 2. Jön Türk Kongresi yapıl-dı. Sonuç Bildirgesi’nde Sultan Abdülhamit yönetimi eleştirildi.

1928 : İstanbul Belediyesi, eski harfler-le yazılı tabelalarını değiştirmeyen dükkan sahiplerini cezalandırdı.

1944 : Çapakçur bölgesinin adı Bingöl ola-rak değiştirildi.

1945 : 29 devletin üzerinde anlaştığı ilke-ler doğrultusunda Uluslararası Para Fonu, IMF kuruldu.

1949 : Türkiye- Amerika Birleşik Devletleri Kültür Antlaşması imzalandı.

1979 : Kabil hükümeti düştü; Afganistan’ın başına Babrak Karmal getirildi.

1987 : Ankara Kültür Merkezi, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 68. yıldönümünde yani Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından açıldı.

2007 : Pakistan’da, sürgünden dönen mu-halefet lideri Benazir Butto’nun miting yap-tığı alana intihar saldırısı düzenlendi. İlk belirlemelere göre 20 kişinin öldüğü patla-mada Benazir Butto da hayatını kaybetti.

Tarihte Bugün

Dogal Peeling FormulleriSuna Dumankaya bitkilerle geliştirmiş olduğu pee-

ling formüllerini bizlerle paylaşıyor. Evde cok kolay bir şekilde hazırlanıp uygulanabilecek doğal peeling sa-yesinde, cildiniz olu derilerden kurtulmuş olacaktır. Bunun yanında cildiniz nefes alacak ve canlılık kaza-nacaktır. Doğal ve fresh görünen bir cilt, kadınların en çok istedikleri oluşumlardan biridir. Güzelliğin ilk adımı temiz ve fresh olmaktır. Bu da cildin dokusuy-la doğru orantılıdır. Nefes almayan ve yorgun görünen bir cilt oldukça kötü bir duruş sergileyecektir.

Bunun için 1 kahve fincanı yulaf ezmesi, 2,5 cay kasığı bal, 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ve yarim tatlı ka-sığı sıcak suyu karıştıralım. Elde etmiş olduğumuz ka-rışımı cildimize ovarak yedirelim. Uygulamayı yaptık-tan 15 dakika sonra nemli bir bezle ovarak çıkaralım ve bol suyla cildimizi yıkayalım. Arınmış, temizlenmiş ve kirleri atmış olan cilt nefes almaya başlayacaktır. Biriken yağlar, siyah noktaları derinlemesine temizli-yor ve hiç bir iz bırakmıyor.

1 çorba kasığı çekilmiş badem, 1 çorba kasığı yulaf unu ve 1 çorba kaşığı rendelenmiş limon kabuğunu karıştıralım. Daha sonra bu karışımdan avucumuzun içine bir miktar alalım ve hafif yumuşayıncaya ka-dar su damlatıp cildimize yedirelim. Yaklaşık 3 daki-ka masaj yaparak yedirdikten sonra cildimizi bol suyla durulayalım. Her cilt tipi için uygun olan doğal pee-lingler elimizin altındaki güzellik iksirleridir. Kadınların çabuk yorulan hassas ciltleri için önceden önlem al-maları gerekiyor. Hiç bir kimyasal içermeyen bu hari-ka karışımlar sayesinde bebek gibi bir cilde kısa süre-de kavuşacaksınız.

Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gö[email protected]

yaz’dan kalma

bize yol dayanmaz kar bile vız gelir

maçta uykum geldi işte

Hadi çektiysen üflicem bak

çok acıkmışız bee

böyle nasıl

boş tabağın bu masada ne işi var

Engin bu masayı iyi tanır

Bi maça gelelim dedik yenemediler

beeee

karizmayım dimi

Page 3: MİR KUZEY 269 SAYI

327/12/2012 Perşembe

ürklerin yemek kül-türü üzerine biraz duygusal biraz nes-nel/objektif sorgula-malar yapmak isti-

yordum. Gözlemci algılarıma takılan bir kaç yaşam kesi-ti darbe ile ilgili gündemin sı-kışıklığına rağmen bu konuyu öne almama neden oldu.

Duygusal/ Subjektif (Olum-lu) Yaklaşımlar:

Daha önceki yazılarımda, Türkler’in başlı başına bir ye-mek kültürü olduğunu, yemek kültürü de dolaylı olarak mut-fak kültürünü gerektirmekteydi. Bir ülkenin medeniyet derinlik-leri arasına, o ülkenin yeme-iç-me alışkanlıkları da girmekte-dir. Bin yılları bulan yeme-içmeyle ilgili kültürel derin-liğin uzantısı olarak yemek masası veya sofrasında ge-çirilen saat-leri yadsımak bir bakışla da tukaka etmek fazlasıyla in-citici olacağı-nı düşünüyo-rum.

Diğer dünya ülkelerinde de elbet yemek yenmekte, ye-mek veya sof-ra protokolle-ri olmaktadır. Ama Türkler yemek veya sof-ra olgusunu bütün bireyler, bü-tün zamanlar, bütün mekanlar için içselleştirmiş benimsemiş-tir. Bir sofrada en az bir saat harcamak olması gereken de-ğer yargıları olarak algılanmak-tadır.

Hatta Türklerin kültürel de-rinliğine baktığımızda toplum-sal bazda toplanma yeri ola-rak “cami” olgusunu görürken, küçük ve/veya büyük ailede de mikro ölçekte toplanma zama-nı ve yeri olarak “yemek sof-rası” görülmektedir. Teknolojik gelişmelerin küresel eğilimle-rin etkisiyle fazlaca bireysel-leşen hatta çözülme sürecine gelen aile için son tutanaktır belki de yemek sofrası. Çünkü artık iş yaşamının sıkıştırdığı in-sanoğlu mümkün olduğunca merasim türünden yemekle-re zaman ayırmamaktadır. Ye-mek sofrası bu gün için mikro ölçekte aileyi koruyan bir fak-tördür diyebiliriz.

Toplumsal bağlamda ister Türkler için ister Türk olma-yanlar için iş yemeklerinin fay-dalarını ayrıca belirtmeye ge-rek görmüyorum. Çünkü bu, kimsenin inkar edemeyece-ği evrensel gerçeklerdir zaten. Olumsuz bakış açısı için bu tür yemek organizasyonlarını da-yanak olarak gösteremeyiz.

Nesnel/Objektif (Olumsuz) Yaklaşımlar:

Türklerin yemek olgusu kü-resel eğilimler karşısında (biz istemesek te) yok olmaya mahkumdur. Üst paragraflar-da da belirttiğim gibi, kitlesel iletişim araçları ve teknolojileri-nin gelişimi, iş yaşamının, es-nek çalışmadaki açılımları ye-mek veya sofra keyfini ortadan kaldırmaktadır. Sadece Türk-

lerde değil bütün dünyadaki hızlı bireyselleşme mikro bo-yuttaki sofra-yemek olgusunu gün geçtikçe eritmektedir.

Türklerin toplumsal yemek organizasyonları haricinde ev-lerde ve ikili üçlü yaşam şekil-lerinde 4-5 hatta 6 saate kadar yemek masalarında harcama-ları, bir çok noktada sorun-lar doğurmaktadır. Bu konuda birçok kişi tarafından eleştiriy-le karşılansam bile toplumsal gözlemci ve seçkinci bir ba-kışla olumsuzlukları da ortaya koyma gereği gördüm.

1. Türklerin Yemek Sofrala-rında harcadığı saater muasır mediniyet seviyesinin yakalan-ması için engelleyici bir faktör-

dür.2. Obezi-

te gibi küresel sağlık sorun-ları için temel tetikleyicidir.

3. Yemek süresi çok abartı ldığın-da ve bu ye-meklerin iş, protokol veya program ye-mekleri olma-dığı durum-da, bir saatten fazla geçiri-len her yemek dedikodu ol-gusunu geliş-tirmekte, (kul-lananlar için) içki ve sigara

tüketimini artırmaktadır.4. Ön mezeler, ön soğuklar,

ön ana yemekler, orta yemek-ler, ana veya ağır yemekler, son soğuklar, tatlılar, meyveler vb. adını bile sayamadığım ye-mek aşamaları veya seansları zaman öldürmek için ve tüke-tim odaklı birey için temel ya-şam şekilleridir.

Olumlu yönlerin yanında olumsuz faktörleri fazlaca ar-tırmak istemiyorum. Yeterin-ce olumsuz tekpi alacağımın da farkındayım. Ancak YEME-Ğİ TEMBELLİK DAVRANIŞLA-RIMIZA MASUM BİRER KILIF OLARAK SUNMAK şahsım-ca içler acısı bir savunmadır. Ben şahsen yazının ana tema-sı olarak, “muasır medeniyet-ler seviyesini aşmak için” böy-lesi yemek seanslarının biraz daha kısa tutulması gerektiğini düşünmekteyim. Yoksa böyle giderse, tüketim toplumu olan, bol içki ve sigara tüketen obez bir millet olur çıkarız.

Son olarak tekrar vurgulu-yorum. Bu yazımda iş yemek-leri ve sosyal organizasyon yemeklerini temel argüman olarak kullanmadım. Bireysel, aile içi yemeklerimizin, gayrı resmi arkadaş çevresi yemek-lerimizin bir saatten fazla uza-tılmaması gerektiğini değer yargısı olarak vurgulamak isti-yorum. İlla ki, eş dostla buluş-ma hoşça vakit geçirmek is-teniyorsa, bu zamanın yemek masası üzerinde değil çay kahve oturumlarında yapılma-sı daha isabetli olur diye düşü-nüyorum.

Son cümleme de belki hak-kımda kafayı çalışmayla boz-muş bir şizofren tanısı koyan-lar olsa bile yinelerim kii, çok çalışmamız lazım çokkk.

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMuhsin Yılmaz

Genel Yayın YönetmeniMustafa Dalgacı

Görsel Yönetmen Engin YARAN

Sayfa EditörüÖzkan Yıldırım

Muhabirler Resul Koşar

Taner ŞenBeytullah Şeker

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarım

www.yesillermatbaa.com

DağıtımAlp Medya Ajans

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad.

San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım

Reklam ve Matbaa

İşletme MüdürüNusret Yeşiller

Genel KoordinatörBetül Yeşiller

Haber MerkeziAhmet Alkan

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

ReklamErkan KaşAhmet KaytazOğuzhan Yılmaz

GrafikerEmrah Çoşkunİlkay Yeşiller

İnternet EditörüÇiğdem Akyol

Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDUTel : 0452 407 10 11Faks : 0452 407 10 12E-Posta : [email protected]

Gazetemiz İHA Abonesidir.Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder.Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

www.gazetekuzey.com

[email protected]

www.ahmetfidan.com

Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama

T

SATIRBAŞI

Yrd.

Doç

. Dr. Ahmet

FİDAN

Yayın Türü Yerel Süreli

Türklerin yemek olgusu küresel eği-limler karşısında (biz istemesek te) yok olmaya mahkum-dur. Üst paragraf-larda da belirttiğim gibi, kitlesel iletişim araçları ve teknolo-jilerinin gelişimi, iş yaşamının, esnek çalışmadaki açı-lımları yemek veya sofra keyfini ortadan kaldırmaktadır.

Bu kapsamında sahil ve sahi-le yakın ilçelerimizde Kaymakam-larımızın destekleriyle konuyla ilgili tüm tarafların katkısı ve ilgili hedef kitlenin katılımıyla bilgilen-dirme programları düzenlenmek-te olup, ilk program Ünye’de ger-çekleştirilmiştir.

Kesme Çiçek yetiştiriciliğinin sahil ve sahile yakın ilçelerimiz-de yaygınlaştırılması ve İlimizde yetiştirilen ürün çeşitliliğinin art-tırılarak çiftçilerimizin desteklen-mesi amacıyla 20 Kasım 2012 günü, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda “Kes-me Çiçekçilik” ilgili bu bölgede olabilirliğinin ve destek mekaniz-malarının anlatıldığı bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Ünye İlçe Gıda Tarım ve Hay-vancılık Müdürlüğü ve İl Özel İda-resi tarafından ortaklaşa düzen-lenen toplantıya, Vali Yardımcısı Abdullah DEMİR, Ünye Kayma-kamı Mustafa DEMİR, Ordu Vali-liği, AB Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi Koordinatörü Eyüp EL-MAS, İl Gıda Tarım ve Hayvancı-lık Müdürü Musa SAĞLAM, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi De-kanı Prof. Dr. Turan KARADENİZ, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Yetkin ESEN, ÜTSO Baş-kanı Hasan ŞİMŞEK, daire amir-leri ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.

Açılış konuşmasını yapan İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Mü-dürü Yetkin ESEN, toplantı ile ilgili beklentilerini "İnşallah bu toplantı sonunda yöremiz için yeni olan kesme çiçekçiliğinin yaygınlaş-tırılması ve üreticilerimizin bu sektörde de bir girdi elde etmesi için çalışmalarımız neticeye varır." şeklinde ifade etti.

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Zira-at Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan KARADENİZ, kesme çiçekçilik konusunda genel bilgiler verdi.Ordu'nun kesme çiçekçilik yetiş-tiriciliği için çok uygun olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Turan KA-RADENİZ, "Kesme çiçekçilik sek-törü Antalya yerine keşke Ordu'da gelişseydi. Çünkü burası kesme

çiçekçilik için çok ideal. Kesme çiçekçilik Antalya bölgesi dışın-da Yalova da yapılıyor. Bu yörede yapılan her türlü tarımsal işlemle-rin aynısı Ordu ve Giresun'da da oluyor. İsrail bu işi çölde yapıyor-sa, bir durup düşünmemiz lazım. Kesme çiçeğin pazarı 51 milyar dolar. Dünyanın birçok yerinde kesme çiçekçilik yetiştiriliyor an-cak verimli olmuyor. Ayrıca kes-me çiçek ithal etmek isteyen çok sayıda ülke var. Biz bu konuda çok avantajlıyız. Pazar konusun-da sıkıntı yok ve 50'ye yakın ülke-ye çiçek satıyoruz" dedi.

Konuşmasında kesme çiçek-çilikle ilgili detaylı bilgiler aktaran Prof. Dr. Turan KARADENİZ, "Alı-nan çeliklerin dikilmesinin üze-rinden 4 ay sonra hasat zamanı geliyor ve bir çelikten 2-3 yıl hasat yapılıyor. 200 metrekare seranın bir yıllık toplam maliyeti ortalama 3 bin 150 TL. Geliri ise 9 bin TL. Yani 1 seradan yıllık 6 bin TL gelir elde ediliyor. Bu konuştuğumuz 200 metrekare için. Bu ürün fın-dıktan daha değerli" diye konuş-tu.

Kesme çiçek yetiştiricisi Feri-dun SAVAŞKAN konuşmasında, 1.000 m ye kadar üretimin ya-pılabileceğini, kapalı alanın ya-nın da açık alanda da üretimin

düşünülmesini, ürünlerini mezat aracılığıyla Anadolu’nun dört bir tarafına gönderdiğini, 15 yıl-dır Samsun mezat’a gönderdiği ürünlerinin çok azında çöpe git-tiğini dolayısıyla satış sorununun olmadığını, ancak ihracat yapma-ya odaklanmamız gerektiğini vur-guladı.SYDV Müdürlüğü yetkilileri kaymakamlığımızın düşük gelir düzeyindeki vatandaşlarımıza yönelik kişi başına 15.000 TL, 0 faizli, 2 yıl ödemesiz toplamda 8 yılda geri ödemeli kredi desteği olduğunu vurguladı. (15.000 TL ile 400 m2 modern sera yapılabil-mekte olup, yıllık gideri 5.000 TL, yıllık geliri ise ortalama 18.000 TL olup, net kar 13.000 TL civarında-dır.)

TKDK uzmanları konuşma-sında, sera yapımı ve tüm ekip-manlarının destek kapsamında olduğunu, önceden 2.000 m2 olan üst limitin yakında 10.000 m2 ye çıkarılacağını, başvuru sahiplerinin 250.000 AURO ya kadar olan projelerinin % 50 sinin destek kapsamında olduğunu vurguladılar.

Ordu Valiliği, AB Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi Koordina-törü Eyüp ELMAS; hükümetimizin 2023 yılı 500 Milyar $ ihracat he-defini gerçekleştirme ve sektör-

lerimizin ve firmalarımızın ihracat kapasitesinin arttırılmasına yöne-lik 6 başlıktan oluşan ve firmala-rın, dernek, kooperatif vb. işbirliği kuruluşları önderliğinde başvura-bilecekleri, İhtiyaç Analizi, Eğitim ve Danışmanlık, Yurtdışı Pazarla-ma Faaliyetleri, Alım Heyetlerinin getirilmesi, İstihdam, Bireysel Danışmanlık şeklindeki toplamda sektör başına 3 Milyon $’ı bulan desteklerinden bahsetti.

Toplantı, çiftçilerimizin ve yatı-rımcılarımızın; İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne eğitim amaçlı başvuru yaparak İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü uzmanlarının vereceği 3 haftalık kapsamlı eğitimi almaları, eğiti-min içerisinde yer alan büyük öl-çekli serada kesme çiçekçilik ya-pan bölgelere yapılacak ziyarete katılmaları ile konuya başlangıç yapabilecekleri belirtildi.

Bu program Fatsa, Çamaş, Çatalpınar, ilçelerini kapsayacak şekilde Fatsa da, İkizce ve Çay-başı ilçelerini kapsayacak şekilde İkizce de yapılmış olup, 28 Aralık Cuma günü saat 09.30 da Ordu Merkez Atatürk Kültür Merkezin-de Ordu Merkez, Gülyalı, Gür-gentepe, Kabadüz, Perşembe ve Ulubey ilçelerini kapsayacak şekilde yapılacaktır.

“İlimizde Kesme Çiçekçiliğin Yaygınlaştırılması Projesi”“İlimizde Kesme Çiçekçiliğin Yaygınlaştırılması Projesi” Valiliğimizin himayesinde, İl Özel İdaresi, Tarım İl Müdürlüğü, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı (SYDV) koordinasyonunda yürütülmektedir.

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, istihdamın artırılması ve işsizliğin azaltıl-ması amacıyla Ordu'da iş gücü piyasası talep araştırması yaptı.

Ordu Valiliği tarafından açıklanan araş-tırma sonuçlarına göre, Ordu genelinde açık iş oranı yüzde 4 buçuk olarak hesap-landı.

Hesaplamalara göre sektör itibariyle

bakıldığında en yüksek açık iş oranının yüzde 5.8 ile imalat sek-töründe olduğu görüldü.

Toptan ve perakende sektö-ründe açık yüzde 5.5 iken konak-lama yiyecek hizmetleri ile ulaş-tırma ve depolama da yüzde 5’lik açık iş oranı görüldü.

Meslek gurupları itibariyle en yüksek açık iş oranı ise yüzde 9,8 ile tesis ve makine operatörleri montajcıları gurubunda olduğu hesaplandı.

Açık iş oranının yüksek oldu-ğu diğer ana meslek gurupları ise yüzde 6.2 ile sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışan-lar, yüzde 5,3 ile hizmet ve satış elemanları oldu.

İl genelinde açık işlerin en fazla olduğu ilk 4 meslek ise dikiş makinası operatörü, iş makinaları operatörü ve satış elemanı oldu.(orducu.com)

Ordu’da Kim Ne Kadar İşçi Arıyor?Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, istihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılması amacıyla Ordu’da iş gücü piyasası talep araştırması yaptı. araştırma sonuçlarına göre, Ordu genelinde açık iş oranı yüzde 4 buçuk olarak hesaplandı.

Page 4: MİR KUZEY 269 SAYI

4 27/12/2012 Perşembe

Kendisinden sonra gelecek ekibin çok bilgili ve donanımlı ekip olacağını vurgulayan Os-man Atik, Ünye’ye ilkleri yaşat-tıklarını söyledi. Ünye Ticaret Borsası Başkanı Osman Atik, borsanın toplantı salonunda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 2012 yılı borsa faaliyetlerinin değerlendirme-sini yaptı. Atik açıklamasında, “Uzun zamandır birlikte çalışı-yoruz, artık bu birlikteliğimizin yavaş yavaş sonlarına doğru geliyoruz. Seçimlerimiz 2013 yılı mart sonu itibariyle bitmiş olması gerekiyor. Bu da bizim 8

yıllık Ünye Ticaret Borsası’nda yönetim kurulu başkanı sıfa-tıyla yaptığımız dönemin sonu anlamına geliyor. Daha önceki toplantılarımızda ikinci bir seçil-me şansı verilse bile, artık bu-radaki görevimin sona erdiğini, bundan sonra yönetime hiçbir şekilde talip olmayacağımı dile getirmiştim. Bu benim son dö-nemim. Bundan sonra Ünye Ticaret Borsası’nın her üyesi gibi üyesiyim. Ama Ünye Tica-ret Borsası’nın bundan sonraki her faaliyetinde bugüne kadar olduğu gibi hep yanında bulu-nacağım” dedi.

Aday OlmayacağımÜnye Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Atik, yaptığı basın toplantısında 8 yıllık çalışmasını değerlendirirken, 2013 Mart ayın-da yapılacak olan borsa seçimlerinde yeniden aday olmayacağını açıkladı.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şa-hin, Ünye Pazaryeri mevkisinin büyük bir meydana dönüştürüle-ceğini söyledi. Ünye’den 5 gün-lük Bursa - İstanbul gezisi için yola çıkan mahalle ve köy muh-tarları, gezinin sona ermesi ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in elinden katılım belgesini aldı. Bel-ge takdiminde konuşan Bakan Şahin, Ünye Pazaryeri mevkisinin büyük bir meydana dönüştürüle-ceğinin müjdesini verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye-si Zeytinburnu Dinlenme Tesisle-ri’nde gerçekleştirilen programa İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanı sıra Ünye Kaymakamı Mus-tafa Demir, AK Parti Ünye İlçe Başkanı Av. Ahmet Çamyar, İl

Genel Meclis Üyelerinden Fah-ri Şahin, Ali Özkan ve Hüseyin Tavlı, mahalle ve köy muhtarları katıldı.

Şehir düzeni hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Şahin, yolu işgal edenlerin büyük günah işlediğini söyledi. Şahin konuşmasını şu şekilde sürdür-dü: “Maalesef evlerimizin arası dar, neredeyse iki apartmanın balkonları birbirine değiyor. Şe-hirler hava alamaz hale geldi. Bu yapılan hatayı biz şu anda kent-sel dönüşüm ile gideriyoruz. He-pimizin bildiği birçok günah var-dır. Bence yolu işgal edenlerde çok büyük günah işliyor. Ancak vatandaşların bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Mesela köyler

bu konuda bir an önce normal-leşmeli. Daha büyük hatalar ol-madan köylümüz yanlış düzende bina veya ev yapmamalı. Geçti-ğimiz günlerde İtalya’ya gitme fırsatım oldu. Orada gördüğüm, geniş meydanlar şehre nefes aldırıyordu. Bu konu gerçekten

önemli. Daha önce Ünye’de bu-lunan Pazaryeri mevkisinin yıkılıp yerine ne yapılması gerektiğini düşünüyorduk. İtalya’ya gittiğim-de ben kararımı verdim. Orası Ünye Cumhuriyet Meydanı gibi büyük bir meydan olmalı ve şeh-rimiz nefes almalı.”

Kapalı Pazar Meydan OluyorÜnye’de ‘köylü pazarı’ olarak inşa edilen ancak daha sonra kapalı pazara dönüştürü-len alan meydan olacak.

Ordu İl Genel Meclis Baş-kanı Engin Tekintaş, “Bölge için oldukça önemli bir proje olan 'Ordu Fındık ve Çikolata Parkı Projesi' ne tüm kurumların ge-rekli desteği vermesi gerektiğini belirtti.

Ordu İl Genel Meclisi, Gül-yalı ilçesinde gerçekleştirilecek olan 'Çikolata Parkı' projesi için toplandı. Toplantıda proje ortağı olan İl Özel İdaresi'nin katılması, buna ilişkin evrakların ivedi ola-rak hazırlanması, projeye İl Özel İdaresi adına temsil ve imzaya yetkili kişilerin belirlenmesi gö-rüşüldü.

İl Genel Meclisi Başkanı Engin Tekintaş, Ordu Fındık ve Çikolata Parkı Projesi’ne ver-diğimiz önemi anlatmak için toplandıklarını belirtti. Tekintaş, “Projeyi tanıtmak, hedeflerimi-zin neler olduğunu anlatmak için toplandık. Bugüne kadar çi-

kolata ve fındığı ortak konseptte değerlendirmedik, şimdi bunu ortaya koymak istiyoruz” dedi.

Bu projeye Ordu'ya turizm açısından katkı sağlayacağı için çok ayrıcalıklı baktıklarını be-lirten Meclis Başkanı Tekintaş, “Projeye destek veren Gülyalı Belediyesi, Kaymakamlığı ve işadamlarına teşekkür ediyo-rum. Fındığın nasıl değerlendiri-leceğini göstermesi ve gelecek açısından çok önemli bir proje” diye konuştu.

Projeyi tanıtmak için söz alan Gülyalı Kaymakamı Yemen Bayrak, çikolata parkının Ordu ve Giresun illeri için yararlı ve başarılı bir proje olacağına de-ğindi.

Projenin, bölge halkının ve havaalanını kullanacak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeke-cek bir proje olacağına değinen Bayrak, “DOKA bize bu projeye ilimizin diğer önemli kurumları-nın da ortak edilmesi gerektiğini belirtiyor. Dolayısıyla Ordu Vali-liği, Ordu İl Özel İdaresi, Ordu Ticaret Ve Sanayi Odası, Ordu Ticaret Borsası bu konunun bel kemiğini oluşturuyor" şeklinde konuştu.

“İlimiz bir cazibe merkezine dönecek”

Çikolata Parkı'nı 60 dönüm-lük bir alana kurmayı düşün-düklerini kaydeden Bayrak, şöyle konuştu:

“Projede Karadeniz mimari-si olsun istiyoruz. İnsanlar bu-rayı ziyaret ettiklerinde hoşça vakit geçirebilecekler. Koşu yol-ları, tematik parklar, sosyal te-sisler olacak. Havaalanına 250 m. uzaklıkta olacak.

En önemlisi de projenin ana fikrine hizmet edecek olan bir AR-GE Merkezi olacak. Bu merkez yöresel ürün çeşitliliği-ne katkı sağlayacak ve ilimiz bir cazibe merkezine dönecek.

AR-GE Merkezi bölgede inovasyonu sağlayacak. Proje-nin kalbi bu merkezin yapacağı çalışmalar ile atacak. Elimizdeki altın değerinde olan fındığı ge-rektiği gibi kullanmıyoruz. Bu proje ile hem fındığın tanıtımını, hem de fındığı farklı ürünlerle bir arada kullanarak ürün çeşit-liliğini ortaya koyacağız. Fındı-ğın yanında yöresel ürünlerde burada sergilenecek. Bölgenin tanıtımı adına büyük katkı sağ-layacak bir proje olacak. Ay-rıca burada bir fındık müzesi oluşturmak istiyoruz. Yaklaşık 500-600 m. civarında bir müze olacak. Bu proje ile yeni fındık ürünlerini ortaya çıkarıp, taklit edilebilir ürünlere ilham kaynağı olmak hedefleniyor"

Her şeyin planladıkları gibi giderse Ocak ayında projeyi uy-gulayabileceklerini dile getiren Bayrak, “Proje maliyeti 5 milyon 700 bin. İşler plana uygun gi-derse Ocak ayında ilk kazmayı

vururuz. Çünkü proje için başka bir prosedür öngörülmüyor. İl-gili ortakların meclislerinde ala-cakları kararlar, DOKA yönetim kurulu kararı sonucunda Ocak ayında ilk kazma vurulabilecek. Başından sonuna kadar bütün hususları en iyi şekilde başlatıp, en iyi şekilde takip edip, sonuç-landırmak gerekiyor. Başarıyı yakalayabilmek için baştaki he-yecanın sonuna kadar devam etmesi gerekir. İnanır ve sahip çıkarsak proje başarılı olur. Bu ilimizin ileri gitmesi için bizim görevimiz” dedi.

Toplantıda söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Sebayittin Gürbüz, bu işi kimin nasıl yö-neteceği konusunda endişeleri-nin olduğunu ve projeye Ziraat Odası'nın destek vermemesini anlayamadığını belirtti. Projenin komisyonda ortak olarak görü-şülüp bir karara bağlanmasının oylama sonucunda kabul edil-mesi ile toplantı son buldu.

Çikolata Park Seferberliğiİlk etapta Özel İdare Genel Sekreterliği proje ortağı oldu. Gülyalı’da havaalanına 250 metre mesafede 60 dönümlük bir alana inşa edilecek 5 milyon 700 bin TL’lik Çikola-ta Park projesi için ilk kazmanın Ocak ayında vurulması hedefleniyor.

Engin Tekintaş

Yemen Bayrak

Ordu’da İş Kazası: 1 Yaralı

Ordu’nun Eskipazar mevki-sinde bulunan 186 dönümlük fidan üretim sahasında 116 dö-nüm üzerinde yapılması planla-nan ‘Botanik Bahçesi’ çalışma-ları yağan yağmura ve soğuk havaya rağmen sürüyor.

Çevre ve Orman Bakanlı-ğı’nca başlatılan ve Ordu Valiliği koordinatörlüğünde sürdürülen çalışmalar kapsamında botanik bahçesinde ilk etapta zeminde gerekli hafriyat ve tesviye çalış-maları yapıldı. Bu çalışmaların bitirilmesinin ardından Botanik Bahçesinin giriş kapısının inşa-atına başlandı. Halen botanik bahçesinin iki adet nizamiye kapısı inşası sürerken, parke yolun döşenmesi tamamlandı. Çalışmaların bitirilmesinin ardın-dan idari üniteler ve otoparkın yapımına başlanacak. Tüm ça-lışmaların bitirilmesinin ardından botanik bahçesi içerisinde plan-lanan Türk Bahçesi, Çin Bahçe-si, İtalyan Bahçesi gibi alanların yapımına geçilecek. Türkiye'de sadece İstanbul, Adana ve Ya-lova'da bulunan, 4.sü Ordu'da inşa edilecek olan, dünyanın değişik bölgelerinden 3 bin bit-

kinin bulunacağı botanik bahçe-si 22 milyon liraya mal olacak.

İçerisinde çeşitli ağaç ve bitki türlerinin yanı sıra seyir alanları, oturma alanları, çocuk oyun alanı, göletler, mini akü-lü tren yolu ve gezinti yollarının yer alacağı Ordu Botanik Bah-çesi projesi içerisinde, otopark, özürlü araçları, bebek araçları temin alanları, bisiklet park yeri, ziyaretçi emanet eşya kabinleri, kitap, hediyelik eşya, bitkiden yapılan ürünler, kafeterya, bit-ki, tohum satış yeri gibi satış üniteleri, bilgilendirme merkezi, konferans salonu, eğitim sa-lonu, sergi salonu, kütüphane ile alpin serası, sukulent bitkiler serası, su bitkileri serası, tropik seraları, Türk Bahçesi, Japon Bahçesi, Fransız Barok, İtalyan Rönesans, Endülüs Bahçesi, Çin Bahçesi gibi Dünya Bahçe-leri Sevgi Alanları, şifalı bitkiler bahçesi, orman gülü bahçesi, kaya bahçesi, Doğu Karade-niz Endemik Bitkiler Bahçesi, çit gösteri alanı, göletler, bam-bu bahçesi, sarılıcı ve tırmanıcı gösteri alanı, bitki labirenti, ye-me-içme birimleri bulunuyor.

Botanik Bahçesi Tüm Hızı ile Devam EdiyorEskipazar mevkiinde bulunan fidanlık arazi-sinde 116 dönüm üzerinde yapılması plan-lanan ‘botanik bahçesi’ çalışmaları yağmur ve soğuk havaya rağmen hızla sürüyor.

Ordu’da bir inşaat işçisi 3.5 metreden yere düşerek ağır yaralandı.

Edinilen bilgilere göre, Durugöl Mahalle-si’nde Yeni Sanayi Sitesi girişinde 3 katlı bir binada boya yapan Özer Akbulut(33), den-gesini kaybederek yaklaşık 3.5 metreden kafa üstü yere düştü. Düşmenin etkisiyle kafasından ağır yaralanan Özer Akbulut’a ilk müdahale çevredeki vatandaşlardan geldi. Olay yerine gelen 112 ekipleri Özer Akbulut’u Ordu Devlet Hastanesi’ne kaldır-dı.

Akbulut’un durumunun ağır olduğu öğ-renilirken, kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Page 5: MİR KUZEY 269 SAYI

527/12/2012 Perşembe

Her türlü Kitap ve Kırtasiye Araç ve Gereçleri

Anlayan Kitap & KırtasiyeMehmet ANLAYAN

Adres: M.K.P. Mah. A. Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A Dereüstü/FATSA

Tel: 0452 424 20 22 E-Mail: [email protected]

Cep: 0536 855 70 18

Aynı güzergahta 5 yılda iki kez asfalt çalışması yapılırken, test amaçlı döşenen borlu yolda çalışma yapılmasına gerek görül-medi.

Ordu Özel İdaresi tarafından köy yollarına döşenen asfaltın aşırı yağmurlarda tahrip olmasın-dan dolayı köy yollarının 'beton yol' yapılacağının açıklanması gözleri bor'a çevirdi. Ordu-Ulu-bey karayolunun Karacaömer köyü üzerinde 5 yıl önce test amaçlı döşenen 'bor'lu beton yol, aradan geçen yıllara rağmen en küçük bir aşınma göstermedi. Yol 5 yılda iki kez asfaltlanırken, borlu betonun bulunduğu bölüm bütün doğa şartlarına rağmen direnç-li kaldı ve en küçük bir aşınma göstermedi.

Eski Enerji ve Tabii Kaynak-lar Bakanı Hilmi Güler tarafından 2007 yılında test amaçlı olarak Ordu-Ulubey karayolunun 6. ki-lometresine döşenen bor karı-şımlı beton asfalt, döşendiği ilk günkü gibi duruyor. Yağmurlu ve

sert geçen Karadeniz ikliminde 5 yıl boyunca üzerinden geçen ağır vasıtalara rağmen en küçük bir aşınma göstermeyen bor ka-rışımlı beton yol, zift karışımlı as-falta adeta meydan okudu. Aynı güzergahta 5 yıl içerisinde iki kez asfalt çalışması yapılırken, borlu beton asfaltın bulunduğu 1 km'lik bölüm üzerinden geçen binlerce araca ve doğa şartlarına rağmen ayakta kaldı. Borlu yol, 6. yılına girilirken ilk günkü gibi duruyor.

40 Yıl Dayanıklı KalıyorBakanlık yaptığı dönemde

Bor Enstitüsü'nü (BOREN) kura-rak, bu madeni geleceğe hazırla-yan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler, yaptığı açıklamada, bor karışımlı çimen-to ile elde edilen beton ile normal çimentoyla elde edilen betonun farklı olduğuna dikkat çekti. Nor-mal çimento ile atılan betonun çatlamaması için su takviyesi yapıldığını hatırlatan Bakan Gü-ler, bor karışımlı çimento ile elde

edilen betonun asla çatlamadı-ğını söyledi. Güler, "Bor karışımlı çimento ile elde edilen beton asfalt 30- 40 yıl dayanıklı kalıyor. Normal çimento atıldıktan sonra çatlama ihtimaline karşı sulama yapılır ama bor karışımlı çimento-da çatlama ihtimali bulunmuyor. Bor karışımlı çimento ile asfaltı attıktan sonra daha bakım ge-rekmiyor. Asfalt ise sürekli bakım istiyor. Ayrıca normal çimento 1450 derecede üretilirken, borlu çimento 1200 derecede üretiliyor. Hem yakıt tasarrufu sağlıyor hem de havaya karışan emisyon ora-nı düşüyor. Nükleer santrallerin dış duvarlarında kullanıldığında, kalkan görevi yapıyor ve bir kaza anında dışarıya sızıntı vermesini önlüyor. Açık söylemek gerekir-se borlu çimento normal çimen-todan yüzde 70 oranında daha dayanıklıdır. Borlu çimento ile ya-pılan asfaltın 40 yıl sonra ekono-mik ömrü bitse bile toprak oluyor, yani aynı zamanda çevre dostu. Bugünkü asfalt ise atıldığı toprağı kirletiyor. Yani bor karışımlı beton asfalt hem ekonomik hem çevre açısından Türkiye için kabuğu-nu kıracak büyük bir potansiyel" dedi.

Güler ayrıca, "Bor karışım-lı çimento önümüzdeki yıllarda beton gövde yapılan barajlar-da, uçak pistlerinde, depreme dayanıklı yapılarda, yollarda ve özellikle köy yollarında kullanıla-bilir. Bu madenden elde ettiğimiz çimento tüm sektörlerde müthiş bir çığır açacak" açıklamasında bulundu.

Köy Yollarına Borlu Beton YolOrdu’da 5 yıl önce ‘test amaçlı’ olarak döşenen borlu beton yol, aradan geçen yıllara rağmen en küçük bir aşınma göstermedi.

Fındık üreticileri için son derece önemli olan bu geliş-me karşısında sektörün bun-dan olumlu etkileneceğini ifade eden Necdet Gürsoy, şunları kaydetti:

''Bölgemizde yaşayan üre-ticilerimizin neredeyse tamamı fındıktan geçimini sağlamakta-dır. Bu üreticilerimize zaman za-man yetiştirdikleri ürün de ma-alesef yetmemektedir. Bunun üzerine devreye giren yetkililer geçen 3 yıl içerisinde fındık üre-ticisine alan bazlı destek öde-meleri adı altında dönüm başı-

na desteklemede bulunmuştur. Ancak bu yıl biten bu ödemenin yeniden başlayıp başlamama-sı konusunda, ya da süresiyle ilgili bazı soru işaretleri vardı. Bu soru işaretlerini hafta sonu Ordu'da bulunan İçişleri Baka-nımız sayın İdris Naim Şahin katıldığı bir programda yaptığı konuşmada gidermiştir. Sayın bakanımızın sözlerinden de an-laşılacağı gibi Alan Bazlı Destek Ödemeleri bir 3 yıl daha devam edecektir. Fındık üreticisine 3 yıldır ödenen alan bazlı destek ödemelerinin 3 yıl daha ödene-

cek olması başta fındık üretici-leri olmak üzere hepimizi mutlu etmiştir. Bu anlamda yetkililere teşekkür ediyoruz. Üreticilerin ve bizlerin sesini duydukları için.''

Gürsoy, konu ile ilgili daha önce UFK ve OTB olarak ilgili bakanlığa dosya sunduklarını, bu dosya içerisinde alan baz-lı destek ödemelerinin devam ettirilmesi ile ilgili gerekli bilgile-rin yer aldığını ve bu hazırlanan dosyanın alınan kararlarda son derece etkili olduğuna inandık-larını da sözlerine ekledi.

3 Yıl Daha Sürecek Destekten Mutlu Olduk

‘Fındık üreticisine 3 yıldır ödenen alan bazlı destek ödemeleri-nin 3 yıl daha ödenecek olmasının başta fındık üreticileri olmak üzere herkesi mutlu ettiğini belirten Ulusal Fındık Konseyi (UFK) ve Ordu Ticaret Borsası (OTB) Başkanı Necdet Gürsoy, bunun için ilgili herkese teşekkür ettiklerini söyledi.

Necdet Gürsoy

Uğur Yüce,yaptığı açıklama-da, Gülyalı ilçesinde yeni bir şe-hir planına ihtiyaç duyulduğunu, bu bölgeye talebin olabilmesi içinde alanların imara açılması-nın şart olduğunu söyledi. "Gül-yalı'da çok fazla imara açık alan olmadığı için havaalanının yapıl-ması bile buradaki arsalara ta-lep artmadı" diye konuşan Yüce, "Genel olarak yerler büyük top-rak sahiplerinin elinde olduğun-dan, toprakların parçalanıp par-selleşme olmadığından dolayı

bu alanlar tarım arazisi diye ge-çiyor. Gülyalı'da şehircilik planı olmadığı için buranın çok fazla albenisi olmadı. Arazi sahipleri şimdi havaalanının yapılmasıyla fiyatları istedikleri gibi yükselte-biliyorlar. Bu sebeplerden dolayı ben bu bölgemizde yerleşimin yaygınlaşacağını düşünmüyo-rum" diye konuştu.

Gülyalı Belediyesinin ilçe merkezinden Giresun'un Piraziz ilçesi girişine kadar olan yerleri imara açma düşüncesi olduğu-nu belirten Yüce, "Burayı imara açıp parselleştirebilirlerse va-tandaş hem buradan arsa al-mak isteyecek hem de bu böl-gemizin değeri artmış olacak. Şu an için eğer hükümetimiz ve yerel yönetimlerimiz Ordu ve Gülyalı'nın kalkınmasını istiyor-larsa acilen bir şehir planı hazır-lamaları gerekiyor. Havaalanının Gülyalı ilçemize katkı sağlaması isteniyorsa bölge de alanların

imara açılmasını şart olarak gö-rüyorum. Arsa fiyatları da tüm bu şehir planlamasından sonra gündeme gelmeli" şeklinde ko-nuştu.

Gülyalı'da ki imar durumu ile ilgili olarak Ordu Üniversitesi'ni örnek gösteren Yüce, şöyle ko-nuştu: "Bakın örneğin Ordu Üni-versitesi'nin nüfusu on bine yak-laştı. Ama bana göre Ordu'nun büyümesi açısından üniversite bugünkü alandan daha değişik bir alana yapılmalıydı. O zaman Ordu'ya daha çok katkısı olurdu. Mevcut üniversite çevresi imara açık bir alan. Ancak daha önce yatırımcıların ele geçirdiği, sa-tışa sunmadıkları veya inşaata açmadıkları bir alan. Bu nedenle Ordu Üniversitesi alanında hiç-bir gelişme olmadı. Eğer Gülyalı ilçesinde bir şehir planı hazırlan-mazsa havaalanı bittikten sonra orada olacak durumun özeti de budur"

Ordu’da Arsa Fiyatlarında ArtışOrdu Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Uğur Yüce, Ordu-Giresun hava-alanının faaliyete geçmesiyle birlikte emlak fiyatlarının oldukça yükseldiği-ni belirterek, “Gülyalı’nın etrafı tarım arazisi. Arazi sahipleri fiyatlar oldukça yüksek tuttu. Ayrıca Gülyalı’nın imar planı olmadığı için havaalanı ile birlik-te yerleşimin yaygın olacağını düşünmüyoruz” dedi.

Bu sene az çıkan ve balık tezgahlarında yerini alan yerli hamsi vatandaşın talebini arttı-rırken, palamut ve sıcak havala-rın artması hamsinin çoğalması-nı önlüyor.

Ünye balık hali balıkçı esnaf-larından Ufuk Taslı, bu seneki

hamsinin geçen seneki ham-sinin onda biri bile olmadığını söyledi.

Geçen yıl 1 liraya hamsinin kilosunun satıldığını ama bu yıl hamsi azlığından dolayı fiyatla-rın yüksek olacağını söyleyen Taslı, “Şu an çarşıda satılan hamsilerin yüzde 90’ı uzaktan gelen Marmara hamsileridir. Bu-nunla birilikte Zonguldak, Ereğ-li hamsileri var. Yerli hamsinin çıkması daha yeni başladı ama yerli hamsi de az çıkıyor. Bu da ister istemez fiyatlara yansıyor. Havaların sıcak gitmesi ve pala-mutun bol olması hamsinin üre-

mesini ve çoğalmasını önledi. Dolayısıyla da hamsi az çıkıyor ve pahalı oluyor. Yerli hamsi 4 lira, ama birkaç gün evvel 8 li-raydı. Hamsinin fiyatı tutarsız. Vatandaş gelip yerli hamsi az çıksa bile Marmara hamsisi ye-rine yerli hamsiyi tercih ediyor.” dedi.

Yerli hamsinin diğer balık-larlar arasında daha çok tercih edildiğini söyledi. Tezgahta ba-lık fiyatları ise tirsi 4 TL, sarıka-natlar 20 TL, barbun 5 -15 lira arası, palamut 5 TL, karagöz 12 TL, mezgit 5 ila 12 arası ve is-tavrit 3,5 TL. (ünyekent)

Palamut Hamsiyi EtkilediGeçen sene hamsi bolluğu yaşayan Ünye, bu sene palamudun bol olması ve suların sıcak olmasından dolayı yerli hamsilerin çıkmamasına sebep oldu. Bu nedenle yerli hamsinin az çıkması vatandaşı ve balıkçıları üzdü.

Ordu’da genel olarak aile işletmeciliği şeklinde yapılan hayvancılık sektöründe her ge-çen gün gerileme yaşandığını belirtildi.

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nın (OTSO) hazırladığı ‘Rakamlarla Ordu’ raporunda,

hayvancılık sektöründe geçen yıllara oranla gerileme yaşan-dığı kaydedildi. Rapora göre, 2004 yılında 123 bin 294 olan sığır sayısının 2008 yılında 112 bin 770’a, 2011 yılında ise 104 bin 256’ya gerilediği vurgulandı.

Aynı şekilde küçükbaş ve ka-

natlı hayvan sayısında da yıllara göre azalma yaşandığı belirtilen raporda, “2004 yılında yaklaşık 500 bin olan kanatlı hayvan sa-yısı 2011 yılı sonu itibariyle 208 bine gerilemiştir” denildi.

Süt ve Et Üretimi de DüştüOTSO’nun raporuna göre, et

ve süt üretiminde de dalgalı bir seyir yaşanıyor.

Buna göre süt üretimi 2007’de 124 ton iken 2010 yı-lında 97 tona düştüğü, 2011 yılında tekrar yükselişe geçerek tekrar 124 bin tona yükseldiği belirtildi.

Et üretiminin ise 2007 yılında yaklaşık 9 bin ton iken 2011 yılı sonunda 7 bin 200 tona gerile-diği kaydedilen raporda, yumur-ta üretiminin de 2007’de 67 bin adet iken 2011 yılında 39 bine düştüğü vurgulandı.

Hayvancılık Bitmek ÜzereOrdu’da hayvancılık sektöründe gerileme yaşanıyor. Sığır sayısı her yıl düşerken, et, süt ve yumurta geriliyor.

Page 6: MİR KUZEY 269 SAYI

6 27/12/2012 Perşembe

Beslenme Uzmanı Nesrin Artan, kış aylarında metabolizma ve beslenme alışkanlıklarında da bazı değişiklikler meydana gel-diğini söyledi.

Kış mevsiminde; metabolizmanın, havanın soğuması nede-niyle vücut ısı dengesini sağlamak için enerjiye gereksinim duy-duğunu ve gerekli ısıyı da vücudun enerji kaynağı olan besinler-den sağladığını belirten Artan, “Bu nedenle kışın iştah artışı ile beraber devamlı bir şeyler tüketmek ihtiyacını hissederiz. Bu dö-nemde özellikle karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklerin tüketiminde artış olmakta ve sonuçta da kilo artışı yaşanmaktadır. Kış mev-siminde fazla kiloların oluşmasının bir diğer nedeni de; metabo-lizma hızının yavaşlamasıdır. Meydana gelen enerji harcamasın-daki azalmanın yanında kışın soğuk havanın etkisiyle daha az hareket etmeye başlanır. Aktivite iyice azalır. Bu hareketsizlik ve metabolizmada yavaşlama durumu besin tüketim miktarını ve tüketilen besinin çeşidini daha da önemli bir hale getirmektedir. Çünkü bu dönemde eğer harcanan enerjiden daha fazla ener-ji alımı olursa kilo artışı başlar. Fazla enerji alımı olsa bile denge-siz bir beslenme düzeni ve besin seçimi hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Vücut mevsimsel değişikliği fark ettiği anda aldı-ğı enerjinin bir kısmını stoklamaya ve daha az yakmaya başlar. Özellikle ortam ısısının düşmesi ile vücut arasında bir denge ku-rulması gerekir. Vücut, daima kendi ısısını dengede tutabilmek için harcadığı enerjiyi de dengede ve kontrol altında tutmak zo-rundadır. Bu nedenle kor-tizol dediğimiz hormonun mevsimsel olarak sentez miktarları değişir. Bu hormon vücudumuzda yağ dokusunu arttırıp soğuğa karşı vücut sıcaklığımızı dengede tut-mayı sağlar.

Yine bu dönemde havanın erken saatte kararması ve gece-nin uzun olması da diğer bir kilo alma nedenidir. Sürekli bir şey-ler atıştırılmasına neden olabilen bu durum bütün yaş grupları ve özel durumdaki bireyler için en kolay kilo alım yoludur” dedi.Mevsim değişiklerinde evde yapılan yemeklerin türlerinin de de-ğişebileceğini belirten Artan, “Yazın bolca bulunan taze sebze ve meyveler tüketilirken sonbahara girerken sebze ve meyve-lerde önemli ölçüde azalma görülür ve bir süre sonra kış mey-ve ve sebzeleri görmeye başlanır. Kış mevsiminde; yazın yapılan konserveler turşular salamuralar yavaş yavaş günlük beslenme-ye girmeye başlar. Kışın günler kısalmaya başladığı için özellik-le çalışan kadınlar için yemek yapma zamanı yaza göre daha kısıtlı olur. Bu nedenle yazın olduğu gibi teferruatlı beslenmede zor olur.

Kışın mevsim değişikliğinden dolayı soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara yakalanma riski artar. Bu nedenle yeni çıkmaya baş-layan turunçgillerden bol bol yemekte fayda vardır. Kışın hava-ların yağmurlu kapalı geçmesi insan psikolojisini olumsuz yön-de etkilediği için iştahsızlık görülmesi de doğaldır. Özellikle B1, B6, B12 ve A vitaminlerinden zengin besinler alınması gereklidir. Bu besinler ayçekirdeği, turunçgiller, muz, limon ve yeşil yaprak-lı sebzeler olabilir. Ayrıca; özellikle kuşburnu, kırmızı ve yeşil siv-ri biber, kivi, maydanoz ve rokada bulunan C vitamini miktarının, portakal, mandalina ve limonda bulunan C vitamini miktarından daha fazla olduğunu unutmamak gerekir” dedi.

Uzmanlar C vitamini, karoten ve vücut direnci-ni artıran polifenollerden zengin olan muşmula-nın, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi kış hastalık-larının doğal ilacı olduğu-nu belirtiyor.

Muşmulanın, yeni-dünya ile yakın ilişki-li olduğu düşünüldüğünden, Japon muşmulası olarak da ad-landırıldığını belirten Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, ‘’Muşmula, çeşitli şekerler, organik asitler, pektin maddeleri yanında, C vitamini, karoten, polifenoller, antioksidan ve antikanserojen maddelerce çok zengin olduğunu söyledi.

“Muşmula özellikle, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi kış has-talıklarının doğal ilacıdır. Aynı zamanda doğal bir lif deposudur” diyen Gerçekçioğlu, muşmulanın Türkiye’de neslinin tehlikede olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Resul Gerçekçioğlu, meyvenin genetik kaynakların-daki çeşitliliğin saptanması, toplanması ve korunmasının, sürdü-rülebilirlik bakımından son derece önemli olduğunu vurguladı.

Sağlık

Kış aylarında meta-bolizma hızlandırma

Kış Hastalıklarının Doğal İlacı; Muşmula

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü Öğretim Üye-si Profesör Doktor Selim Şeker, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öğretim hayatı boyunca elek-tronik cihazların insan bedeni üzerine etkilerini araştıran Şeker, yaydığı radyasyon miktarı olarak en tehlikeli elektronik cihazların başında sinyal bozucu olarak kullanılan 'jammer'ların geldiği-ni belirtti. Jammer cihazlarının çok güçlü radyoaktif dalga da-ğıttığını belirten Şeker, "Bunlar yüksek güçlü radyasyon yayan

cihazlar. Bir politikacı, 10 sene ofiste durduğu zaman devamlı olarak jammer'ların ve etraftaki kuvvetli radyasyonun etkisinde kalıyor. Böyle bir insanın kan-ser olma riski çok yüksek. Gü-ney Amerika’da ülke liderlerinin kansere yakalandığı haberlerini duyuyoruz, bunun nedeni elek-tromanyetik radyasyondur" diye konuştu.

“Isıtıcalarda Kanser Tehlikesi Var”Şeker, sinyal kesici olarak

kullanılan jammer'lardan sonra en büyük risk grubunun günlük hayatta sıklıkla kullanılan ısıtıcılar olduğunu belirtti. Isıtıcıların kuv-vetli radyasyon kaynağı olduğu-nu söyleyen Selim Şeker, "Bu ısı-tıcılar infrared radyosyon yayıyor. Bu, kanser yapma ihtimali çok yüksek olan bir dalga boyutu. Hatta bir keresinde bir dergi, bu ısıtıcılar için ‘Evinizdeki Çernobil’ başlığını atmıştı" dedi.

“X-Ray Cihazları Gereksiz”Bütün alışveriş merkezleri ve

devlet kurumlarının girişlerinde bulunan detektörlerinin de insan sağlığına olumsuz etkileri oldu-ğunu savunan Profesör Doktor Selim Şeker, bu cihazlardan her gün geçen bir insanın kansere yakalanma riskini, geçmeyen ki-şilere göre yüzde 40 daha fazla olduğunu söyledi.

“Cepteki Tehlike Giderek Artıyor”Çoğu elektronik cihazın rad-

yasyon yaydığını belirten Şe-ker, cep telefonunun sürekli

kullanılmasının kanser tehlikesi oluşturduğunu belirtti. Elektro-nik cihazlardan kaynaklanan kanser vakalarının birden ortaya çıkmadığını söyleyen Prof. Dr. Selim Şeker, “Vücut herhangi bir elektronik cihazın yaydığı rad-yasyonu, kendi bağışıklık siste-mi içinde yok edebilir ancak cep telefonu insanlar tarafından çok sık kullanılan bir cihaz, o yüz-den en fazla kanser riski yaratan elektronik alet cep telefonudur" dedi.

Şeker, Ekim ayında ABD’de büyük bir cep telefonu şirketinin kullanım talimatına ‘kulaklıkla kullanınız’ ibaresi koyduğunu, bu durumun cep telefonlarının kanser tehlikesine yol açtığının açık bir göstergesi olduğunu ileri sürdü.

Selim Şeker, okullarda rad-yasyonu arttıracağı iddiasıyla tablet bilgisayarlı eğitimi de eleş-tirdi. Bu tarz konuların kamuo-yunda sıkça konuşulmadığına değinen Şeker, halkın medya yayınlarıyla bilinçlendirilmesi ge-rektiğini söyledi.

Tehlike AltındalarBoğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Doktor Selim Şeker, “Jammerler yüksek oranda radyasyon yayıyor, devlet büyüklerimiz kanser riskiyle karşı karşıya” dedi. Şeker, bina girişlerinde bulunan x-ray cihazları ve infrared ısıtıcıların da kansere yakalan-ma riskini yüzde 40 arttırdığını savundu.

6. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası'nın açılış oturumu TOBB Birlik Merkezi'nde yapıldı. Açılış oturumuna Başbakan Yardımcı-sı Babacan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Bilim, Sa-nayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TOBB Başkanı Rifat Hi-sarcıklıoğlu ile çeşitli sektörlerin temsilcileri katıldı. Açılış otu-rumunda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Baba-can, Avrupa'nın yaşadığı yapı-sal sorunların, bundan sonraki dönemde çözülmesi zor olan sorunlar olduğunu vurguladı. Babacan, dünyanın içinde bu-lunduğu ekonomik krizin etkile-rinin, 2. Dünya Savaşı'nın etkileri kadar büyük olduğunu ifade etti. Babacan, Türkiye'nin yaşa-nan krizlerden güçlü çıktığına işaret ederek, Türkiye'de gelirin artık sadece bir kesim için değil, toplumun tamamı için arttığını ifade etti. Enflasyondaki düşüş trendinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Babacan, enflasyo-nun bu yıl yüzde 5-6 arasında olacağını belirtti. Merkez Ban-kası'nın faiz politikasına da de-ğinen Babacan, "Reel açıdan bakıldığında Merkez Bankası şu

anda eksi reel faiz uygulamakta-dır" diye konuştu.

TOBB Başkanı Rifat Hisar-cıklıoğlu ise, iş ve yatırım orta-mını iyileştiren pek çok düzenle-meyi, istişare ve diyalog ortamı sayesinde hayata geçirdiklerini anlattı. Türkiye'nin en hızlı reform yapan ülkeler arasında yer aldı-ğını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ekonomi yönetiminde meydana getirilen büyüme vizyonunun, iş dünyasının küresel arenada kendini göstermesini ve başarılı olmasını sağladığını anlattı. Hi-sarcıklıoğlu şunları kaydetti:

"Bugün bu salonda reel sektörlerimize yön veren, eko-nominin büyümesini, istihdamı, ihracatı ve yatırımı sağlayan, ülkemizin önce gelen tüccarları, sanayicileri, yöneticileri ve müte-şebbisleri var. Karşımızda, tüm Türkiye’nin iftihar duyması ge-reken bir tablo var. Etrafımızdaki ülkelerin hemen hepsinde şir-ketler zordayken, devlet yardım-larıyla ayakta kalırken, işte bu camia Türkiye’nin küresel krizi arkasında bırakmasını sağladı. Yatırımda, üretimde, istihdamda ve ihracatta kriz öncesi seviye-leri çoktan geride bıraktık. Şimdi

hedefimiz, bu müthiş perfor-mansı daha da artırarak devam ettirmek. Çünkü 2023 yılında Türkiye’nin adını dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına yazdırmak is-tiyoruz, milli markalarımızla dün-yanın her köşesinde var olmak, bayrağımızı taşımak istiyoruz, dünyada her evde, Türkiye’de üretilmiş bir ürün kullanılmasını istiyoruz. Biz bunları başaraca-ğımıza inanıyoruz. Zira “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.”

2023 hedeflerine koşarken iki temel yaklaşımı benimsedik-lerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Birincisi, yüksek istihdam üre-ten geleneksel sektörlerimizi muhafaza etmeliyiz. İnşaat, tekstil-konfeksiyon, demir-çe-lik, perakende, turizm, gıda ve daha pek çok geleneksel sek-törümüz bizim için vazgeçil-mezlerdir. Ancak odaklanmamız gereken nokta, bu sektörlerde bir üst üretim zincirine çıkmak olmalı. İkinci temel yaklaşım, geleceğin sektörlerinde, mese-

la bio-teknoloji, nano-teknoloji, yapay zeka alanlarında var ol-maktır. Böylece teknoloji ithal edip tüketen, değil, üretip, ihraç eden ülke haline gelmektir. Zira bakın dünyaya. Bildiğimiz, alış-tığımız küresel sistem değişiyor. Güçlü bildiğimiz ekonomiler sallanıyor, güçlü görünen yapı-lar yıkılıyor. Batımızdaki ülkeler ekonomik krizlerle boğuşurken, güneyimizde ve doğumuzdaki ülkelerde siyasi krizler yaşanı-yor. Herkesin kendi sorunlarına odaklandığı bu süreci iyi de-ğerlendirmeliyiz. Batımızda en büyük tüketim pazarı Avrupa var. Doğumuzda en büyük üre-tim pazarı Asya var. Kuzey ve güneyimizdeyse devasa enerji kaynakları var. Biz bunların tam ortasındayız. Önümüzdeki yep-yeni bir fırsat penceresi arala-nıyor. Bu coğrafi avantajı; güçlü fiziki ve beşeri altyapıyla, iş ve yatırım dostu mevzuatıyla, dina-mik müteşebbisleriyle birleştirdi-ğimizi bir düşünün şimdi"

“Enflasyon Yüzde 5-6 Arasında Gerçekleşecek”Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, enflas-yondaki düşüş trendinin Türk ekonomisi için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, bu yıl enflasyonun yüzde 5-6 arasında gerçekle-şeceğini ifade etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, emeklilerin intibak düzenlemesinden do-ğal haklarının Ocak 2013'ten itibaren maaşlarına yansıyaca-ğını açıkladı.

Çelik, Bakanlık'ta düzen-lediği basın toplantısında, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası

kapsamında iş yerlerine risk değerlendirmesi yapma zo-runluluğu getirildiğini söyledi. Çelik, kamu ve özel sektöre ait bütün iş yerlerinin risk değer-lendirmesiyle yeni yıla başlaya-caklarını söyledi.

İntibak düzenlemesi kapsa-mında bin 761 emeklinin maa-

şında 350 liraya kadar iyileştir-me yapıldığını kaydeden Çelik, emeklilerin intibaktan doğan haklarının Ocak 2013'ten itiba-ren maaşlarına yansıyacağını söyledi.

Çelik, 2013 yılı asgari üc-ret rakamının perşembe günü açıklanacağını ifade etti.

Emeklilere müjde

Page 7: MİR KUZEY 269 SAYI

727/12/2012 Perşembe

Fatsa Madeni Eşyalar Odası Başkanı Ayhan Baş ile birlikte Esnaf Kredi ve Kefalet Koope-ratifi Denetim Kurulu Üyesi Ni-yazi Yeşiller’i ziyaret etti. Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yüksel Kaya burada yaptığı açıklamada esnafın durumunun son aylarda özellikle içler acısı olduğunu belirterek, “Piyasada hiç nakit para dönmüyor, bunun içinde bölgemiz Esnaf Kefalet Kooperatifi tarafından her gün haberleşiyoruz. Esnafımızdan kredi talebi dahi yok. Bunun sebebi olarak ben küçük esna-fımıza karşı büyük marketlerin, mağazaların açılmasından do-layı esnafımızın zora düştüğünü biliyorum. Mesela Ordu’da her marka her firmanın araçları var seviniyoruz tabi Ordu’da her araç satılıyor diye ama o araç-

ların tüm bakımları acentelerin servislerinde yapılıyor. Dolayı-sıyla bizim sanayi esnafımızın tamamı müşteri bekler durum-da. Keza büyük marketlerin olması da küçük esnaflarımızı ortadan kaldırdı. Mesela Fat-sa ilçemizde pırıl pırıl bir koo-peratifimiz var. Esnaf Kefalet Kooperatifi Türkiye’nin önemli kooperatiflerinden bir tanesi ama kredi kullandıramıyor. Artık esnafımızda bilinçlendi, öde-meyeceği düzeyde rakamları istemiyor, almıyor. Çünkü esna-fımız ödeme konusunda kendi-ne güvenemiyor. Hükümetimiz de bu işin hassasiyetle, titizlikle üzerinde duruyor bizim hiç kredi yönünden sıkıntımız yok. Tabiri caizse kredi kullanmayan esnafı neredeyse dövüyorlar ama alan yok. Onun için tabi esnaf kesimi

aynı zamanda ülke rejiminin bel kemiğidir. Biz sabırlıyız, inançlı-yız iyi günlerin geleceğini hala bekliyoruz ve umut ediyoruz. Hükümetimizden, devletimiz-den yine bize desteklerin aynen devam etmesini istiyoruz. Ben aynen arkadaşlarıma bilhassa esnaf kardeşlerime dayanmala-rını, direnmelerini, yılmamalarını güzel günlerin geleceğini umu-yorum ve diliyorum” dedi.

“Esnafa Kucak Açıyoruz”Kredi kullanımı ile ilgili Gü-

neydoğu’da bir kooperatifi ör-nek gösteren Başkan Kaya, “Karadeniz bölgemizin bir özelliği var. Her ne hikmetse iş düşüklüğünün, sanayinin olma-yışının göstergesidir. Bizim Tür-kiye’de 34 tane Esnaf Kefalet Kooperatifimiz var ve ülkemizin

önde gelen büyük birliklerinden bir tanesiyiz. 34 kooperatifimizin satabildiği ya da kullandırabildi-ği krediyi Güneydoğu’da, Gazi-antep’te bir kooperatifimiz tek başına diğer kooperatiflerimizin toplamda dağıttığı kadar kredi kullandırıyor. 100 milyon lira 34 kooperatifimizde kullandırabil-mişiz. Orada ki tek kooperatif 120 milyon lirayı kullandırmış. Bu bizim esnafa yaklaşımımız-dan kaynaklanan bir durum de-ğil. Yani biz esnafımıza gelsinler diye kucak açıyoruz. İlanlar ve-riyoruz arkadaş biz sizin emri-nizdeyiz diye ama söylediğimiz gibi bilinçli esnafımız kullanabi-leceği kadar, ödeyebileceği ka-dar kredi kullanıyor. Bu da Ka-radeniz bölgemizin ne durumda olduğunun açık bir göstergesi-dir” diye konuştu.

Kredi Veriyoruz, Alan Yok

Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yüksel Kaya Fatsa’da gerçekleştirdiği esnaf ziyaretinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada zor günler geçen esnaflara çağrıda bulunarak güzel gün-lerin geleceğini söyledi.

Ay sonuna kadar mazot ve gübre desteğinin devam et-tiğini ve çok az bir süre kaldı-ğını ifade eden Doğruca, “Şu an ilçemizde bugün itibariyle 11 bin 333 adet başvuru var. Alan bazlı gelir desteği yılba-şından sonra devam edecektir. Vatandaşlarımız bunu sürekli olarak karıştırıyorlar. Yani birinci dosyayı verdim daha verme-yecek miyim şeklinde sorular soruyorlar. İlk verdikleri dosya mazot ve gübre desteği için ikinci dosya ise alan bazlı ge-lir desteğidir. Biz bir ve iki diye değerlendirme yapıyoruz yani

vermiş oldukları dosya ile alan bazlı gelir desteğini almaya hak kazanamıyorlar. Yılbaşın-dan sonra tekrardan müracaat etmeleri gerekiyor. O konuda arkadaşlarımız bilgilendirme yapacaklardır ama şu anda birinci dosyayı vermeyen arka-daşlar varsa mutlaka versinler. Çünkü alan bazlı gelir desteğini almak için birinci dosyayı ver-mek şart. Geçtiğimiz yıl 11 bin 500 kişi dosyayı getirmişti bu yıl 11 bin 333 yaklaşık olarak 250 civarında eksik dosya var. Onun da 3-4 gün içerisinde ge-leceğini düşünüyorum” dedi.

Fındık ÜreticileriDikkat! Son 5 günFatsa İlçe Tarım Müdürü Ahmet Doğruca 31 Aralık 2012 tarihi itibari ile sona erecek olan Mazot Gübre Desteği ile ilgili 11 bin 333 başvurunun gerçekleştiğini söyledi.

Programa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı, Şube Müdürleri Hüseyin Bibe-roğlu ile Ercan Uçak, Okul Aile Birliği Başkanı Abdullah İstikbal, okul müdürleri ve öğrenciler ka-tıldı.

Diş macunu ve diş fırçası dağıtım programının açılış ko-nuşmasını yapan TOKİ İlkokulu Müdürü Turgay Dilber, eğitimin en önemli ayağını hiç kuşku-suz okullar olduğunu belirte-rek, “Okullarımızda verdiğimiz sağlam eğitimle geleceğimizi

kurtarabiliriz. Bu bağ-lamda bir çok alanlarda öğrenci üzerinde etki bırakacak eğitimler ve-rilerek bilinçli ve sağ-lıklı bireyler yetiştirmek amacındayız. “Ağzım-daki İnciler “ projesi

de bunlardan bir tanesi. Bu projeyle öğrenciyi küçük yaşta ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirmek amacındayız. Projenin uygulanması aşama-sında öğrenci üzerinde olumlu etkiler bırakacak çalışmalarla yapılarak ağız ve diş sağlığının ne kadar önemli olduğu vurgu-lanacaktır. Bu Projeyle; Öğren-cide diş fırçalamayı alışkanlık haline getirmek, Sağlıklı dişlere sahip olmanın gözlenmesi, sağ-lıklı besin yemenin diş sağlığına etkisi ve diş çürüklerini en aza

indirme olarak hedeflenmekte-dir. “Sen Gülerken Dişlerin de gülsün “ sloganıyla yola çıktık. Ve projemizin daha etkin ve somut olması için öncelik ola-rak okulumuz öğrencilerine diş macunu ve fırçası dağıtmayı bi-rinci hedef olarak aldık. Bu gün bu hedefimizi gerçekleştirmenin mutluğunu yaşıyoruz. İnanıyo-rum ki bu projenin uygulaması-nın bittiği Mayıs ayı sonunda bir çok öğrencimizin düzenli olarak dişlerini fırçaladığı ve düzenli beslendiğinde “ güldüklerinde dişlerini de güldüğünü” hep birlikte göreceğiz. Projenin uy-gulama aşamasında bizlerden desteğini esirgemeyen İlçe Mil-li Eğitim Müdürümüz Ahmet Gürsel Avcı’ya, diş macunu ve fırça ihtiyacımızı karşılayan Abı Hayat Eczanesi adına Arif Bibe-

roğlu’na, Proje sorumlusu Hül-ya Şahin’e teşekkür ediyorum” dedi.

“Amacımız Temizlik Alışkanlı-ğını Kazandırmak”

Projenin 24 Kasım 2012 ta-rihinde başladığını ifade eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı ise, “Bu projeyi ilk uygulayan okul TOKİ İlköğretim Okulu oldu. Ben okul müdürü-müze ve öğretmenlerimize son-suz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu projeyle beraber “Kahvaltımı Yapıyorum” projesi de uygula-maya konulmuştu. İnşallah okul idaremizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin katkılarıyla bu projede de gerekli hedef-lerimize ulaşacağız. Buradaki amacımız mensubu olduğumuz dinimiz diyor ki ‘İmanın yarısı te-mizliktir’ bizim de asıl amacımız bu sözde de belli olduğu gibi temizlik alışkanlığını kazandır-maktır. Diş temizliği alışkanlığını kazandırmak için sabahleyin ço-cuklarımıza kahvaltıdan sonra ve akşam yatarken dişlerini fır-çalamasını öğretmek amacımız bundan ibaret. Bu amaç doğ-rultusunda bizleri destekleyen, okulumuza diş macunu ve diş fırçası gönderen Ab-ı Hayat Ec-zanesine de teşekkür ediyorum, sağ olsunlar var olsunlar her konuda gerçekten yanımızdalar. Yine bu projeyi tanıtmamızda her zaman yanımızda olan ba-sınımızın güzide mensuplarına da teşekkürü bir borç biliyorum” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardın-dan öğrencilere diş macunları ve diş fırçaları İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürleri ve okul müdürleri tarafından dağıtıldı.

Sen Gülerken Dişlerin de GülsünFatsa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün başlattığı “Ağzımdaki İnciler” projesi kapsa-mında TOKİ İlkokulunda diş macunu ve diş fırçası dağıtımı yapıldı.

Fatsa Belediyesi Zabıta görevlileri, trafiği tehlikeye so-kan, kentte çirkin görünüme neden olan sahipsiz atları top-ladı. Etkisiz hale getirilen atlar, Şehir merkezinden uzaklaştı-rıldı. Fatsa şehir merkezinde ve karayolunda ve yol kenarın-da bırakılan atların yaralamalı ve ölümlü kazalara neden ol-duğunu göz önüne alan Fatsa Belediyesi Zabıta ekipleri, Te-mizlik Müdürlüğü'nde görevli-leri ile birlikte çalışma başlattı. Belirlenen atlar etkisiz hale getirildikten sonra da kement ve ip yardımı ile kamyonlara yüklenerek şehir dışarısına çıkarıldı. Zabıta Müdürü Ce-

mal Beşik yaptığı açıklamada, “Fatsa sahilinde ve karayo-lunda büyük tehlike arz eden başı boş atlar trafiği aşırı teh-dit ediyordu. Bizlerde ekibimi-zi koordine ederek, çalışma yaptık ve 10 adet Atı yakaladık ve gerekli önlemleri aldık. At sahipleri atlarına sahip çıkmaz ise,bundan sonra kendilerine cezai işlemler anında uygula-nacaktır. Atlar trafik canavarı olarak sahilimizde büyük teh-like arz etmektedir. Bundan sonra bu konuda daha cid-di ve kararlı olacağız.Lütfen herkes özellikle At sahibi va-tandaşlar daha titiz olsunlar” dedi.

ZabıtadanAT OperasyonuFatsa Belediyesi Zabıta görevlileri, trafi-ği tehlikeye sokan, kentte çirkin görünü-me neden olan sahipsiz atları topladı.

Page 8: MİR KUZEY 269 SAYI

8 27/12/2012 Perşembe

Kumru Belediyesi, Elekçi De-resi projesine hız verdi.

Belediye tarafından bir pro-je dahilinde yapımına başlanan Elekçi Deresi çevre düzenle-me çalışmaları havaların da iyi gitmesiyle bitirilme aşaması-na geldi. Özellikle Turgut Özal Caddesi üzerinde çalışmalarına yoğunlaşan belediye ekipleri buradaki sanat yapılarının yapıl-masından sonra parke çalışma-larını devam ettiriyor.

Belediye Başkanı Ticabi Cive-lek yatığı açıklamada, “Bu cad-dedeki çalışmalarımızın son saf-halarına geldik. Bu çalışma daha önceden bitecekti ama ilçemizde

yaşanan sel felaketi sebebiyle ta-mamen tahrip olan bu caddemi-zin alt yapısını yeniden yaparak projemizi tamamlayacağız. Bitti-ğinde bu caddemiz ilçemizin en güzel caddesi olacak ve Elekçi Deremizin çevre düzenlemesi de hemen hemen bitirilmiş olacak. Sanat yapıları yapıldı ve şu anda parke döşemelerimiz devam edi-yor. Havaların iyi gitmesi ayrıca şansımız. Şu anda memleketi-mizin her tarafı kar altında ama bizim ilçemizde çalışmaya mü-sait bir hava var. Bizler de bunu değerlendirerek ekiplerimizle ge-ce-gündüz çalışarak bu projeyi bitirmeye çalışıyoruz” dedi.

Elekçi Deresi Çevre Düzenlemesine Hız Verdildi

Bimeks Ordu ilinde Fat-sa’dan sonra ikinci mağaza-sının açılışını gerçekleştirdi. Ordu mağazasının açılışıyla, daha önce açılan Edirne, Ça-nakkale, Diyarbakır ve Derince mağazalarıyla birlikte 1 ayda tam 5 yeni mağaza açarak 42 ilde 69. Mağazaya ulaşmış oldu. Sabahın erken saatlerin-de indirimli ürünlerden yarar-lanmak isteyen müşterilere çay ve simit ikram edildi.

Tarihi ve doğa güzellikleri, kültürü, gelişen yapısı, artan nüfusu ve hızla büyüyen eko-nomisi ile Karadeniz’in güzel ve şirin şehri olan Ordu’da Bi-meks açılışa özel indirimlerle "Büyük Açılışı” gerçekleştirdi.

Açılışa, Ordu Valisi Orhan Düzgün, Ordu Belediye Baş-kanı Seyit Torun, Bimeks Genel Müdürü Arif Bayraktar ve Fran-chise İşortağı Ertuğrul Kara-manoğlu ve çok sayıda vatan-daşın katılımıyla gerçekleşti.

Açılışta konuşan Ordu Va-lisi Orhan Düzgün, “Ordu’da

önemli bir mağazanın daha açılışını gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra bu bölgedeki ticaretin artmasını ilimiz eko-nomisinin canlanmasına bir vesile olacaktır. Yeni istihdam imkanları sunacaktır. Aynı za-manda elektronik eşya konu-sunda vatandaşlarımızın daha ekonomik bir şekilde rekabete dayalı bir ortamda bu ürünleri elde etmesini sağlayacaktır. Ben hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Anadolu’ya yayılma politi-kasını 2012 yılında da aralıksız sürdüren Bimeks’in “Büyük Açılış”a özel yaptığı yüzde 50’ye varan indirimlere de Or-duluların ilgisi büyük oldu. Sa-bahın erken saatlerinde uzun kuyruklar oluşturan müşteriler cep telefonu, bilgisayar, te-levizyon, harddisk, çamaşır makinesi ve daha onlarca çe-şit indirimli ürünleri alabilmek için adeta birbirleriyle yarıştılar. Kuyrukta bekleyen müşterilere çay ve simit ikram edildi.

Bimeks’te Hedef 2015Ordu’daki Bimeks açılışı

sonrası mağaza sayılarındaki artış ve büyümeyi değerlendi-ren BİMEKS Genel Müdürü Arif Bayraktar ,” Çok mutlu gün-lerimizden bir tanesidir. Yılın son mağazasını Ordu’da açtık mağaza sayımızı 69’a çıkarttık. Bir hedef doğrultusunda gece-li gündüzlü çalışan bir ekibiz. Hedefimiz 2015 yılında tüm il-lerimizde ve ilçelerimizde 160 mağazaya ulaşmak istiyoruz. Emin adımlar ile ilerliyoruz. Her

ay iki ya da üç mağaza açı-yoruz. Önümüzdeki yılda açı-lışlarımız devam edecektir. İlk sayımızı 60’a mağaza sayımızı da 100’e ulaştırmak istiyoruz. Ordu bizim biraz geç kaldığı-mız illerden bir tanesi. Şehir merkezi biraz yeni yerler bul-mak açısından verimli değildi. 3-4 aydır araştırma yaptık. Bu-rayı bulduk. Ordu’da tek rakibi-miz vardı. Ordulu hemşehrileri-miz rekabetin onlara getireceği faydalardan yararlanacaklardır. Ordu ilimize bu mağazamız hayırlı olsun” diye konuştu.

Bimeks 2012 Yılında Son Mağazasını Ordu’ya AçtıBimeks son bir ayda beş mağaza açarak mağaza sayısını 69’a yükseltti.

Antidepresan Kullanımı ArttıPsikolog Nagihan Akarsu, “Son araştır-malara göre toplumda antidepresan kul-lanımı yüzde 160 arttı. Bu da gösteriyor ki stres kaynaklarımız arttıkça baş etme gücümüz düşüyor” dedi.

Medical Park Ordu Hasta-nesi Psikologu Psk. Nagihan Akarsu, “Yeni bir yılın yakınlaştı-ğı bugünlerde aynı kalıplaşmış cümleler, yeni umutlar yeni te-menniler söylenir durur etrafta. Bir umut bağlanır yeni bir yıla. Oysaki yeni bir yıla geçmenin bir diğer aydan diğer aya ya da güne geçmekten farkı nedir ki? Belki de umutlarımızı bağ-layacak, sıkıntılarımızı geride bırakacak bir neden arıyoruz. Biliyorsunuz ki son araştırmala-ra göre toplumda antidepresan kullanımı yüzde 160 arttı. Bu da gösteriyor ki stres kaynakları-mız arttıkça baş etme gücümüz düşüyor. Pleasebo (boş ilaç) ilaçların kişi üzerinde hiçbir etki-si olmamasına rağmen, kişilere hastalığına iyi geleceği söyle-nip de bir süre sonra iyileşme düzeyi incelendiğinde, yüzde 60’lara yakın düzelme olduğu görülmüştür. Yani sıkıntılarımıza bir şeylerin iyi geleceğini düşü-nüyor olmak, nesnelere durum veya zamanlara pozitif anlam yüklemek önemli. Böylelikle bir nebze de olsa kendimizi iyi his-setmiş, yapacaklarımız hakkın-da enerji sağlamış ve kendimizi motive etmiş oluyoruz” diye konuştu.

“Biraz Farkında Olarak Yaşayalım Hayatı”Hayatı biraz farklı olarak

yaşayalım diyen Akarsu, “Tüm bunlardan hariç asıl önemli olan; diğer yıllardaki yaşadık-larımızdan ne kadar ders aldı-ğımız ve geçen sene de birçok umutla başladığımız yılda neleri gerçekleştirdiğimizdir. Evet ne-leri gerçekleştirdik? Bu yıl neler yapmak istiyoruz? Ne anlam

yüklesek de iyi hissetsek, şöyle bir kendimize gelsek. Mesela; zayıflamak, diyetisyene gitmek, öğrenciysek sınava daha iyi hazırlanmak, sağlık kontrolü yaptırmak, bir derneğe üye ol-mak, araba almak için para bi-riktirmek, iletişim becerileri için eğitim almak, daha çok film iz-lemek, kitap okumak, huzurevi ya da çocuk esirgeme kurum-larını düzenli olarak ziyaret et-mek. Bunları okudukça sadece ‘evet yaa’ demek yerine, ‘bunu yapmak için ne yapmalıyım’ diye sorun kendinize. Geçen seneden farkı ne? Bu farkı nasıl oluşturmalıyım? Bu sadece bir neden ama bu nedeni iyi kulla-nabilirim gibi kendinizi motive edecek, güçlendirecek telkin-lerde bulunabilirsiniz. Şimdi de geçmişte yapamadıklarımıza, fark edemediklerimize dönüş yapalım” şeklinde konuştu.

“Bu Yılınızı İyi Geçirdiniz Mi?”“Aslında kısaca mutlu ol-

duğunuzu, bu yıl kaç kez fark ettiniz?” diyen Psk. Nagihan Akarsu, “İyi bir yılın, bunlar gibi birçok küçük şeye bağlı ol-duğunu düşündünüz mü hiç? Biraz farkında olarak yaşaya-lım hayatı. Sadece yeni bir yıl değil, her kötü geçen günün akşamı bizim için dönüm nok-tası olsun. Yarın aynı şeyleri yaşamamak adına neler yapa-bileceğinizi gözden geçirip, ha-yatın köşesinden tutun ve hiç bırakmayın. Göreceksiniz ki o da sizi bırakmıyor ve her günün akşamı size yeni bir yılın baş-langıcı gibi oluyor. Bu nedenle 2013 sizin yılınız olsun” ifadele-rini kullandı.

Ünye’de bir apartmanın de-posunda çıkan yangın, itfaiye-nin zamanında müdahalesi ile büyümeden söndürüldü.

Yangın, Kaledere Mahallesi Zincirli Sokak’ta bulunan Emi-roğlu Apartmanı’nın deposunda

meydana geldi. İddiaya göre, apartmanın üçüncü katında oturan Hatice E., ocağı yakmak için kibrit bulamayınca, soba-dan tutuşturduğu kağıtla ocağı yaktı. Daha sonra kağıdın elini yaktığını fark edince panik ha-

linde yanan kağıdı balkondan aşağı attı. Balkondan aşağı inen kağıt rüzgarın da etkisiyle birinci katta bulunan depoya düşerek depoda bulunan mısır saplarını tutuşturdu. Kısa sü-rede alevlerin depoyu sarması

üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Olayda yaralı ve can kaybı ya-şanmazken, maddi hasar mey-dana geldi.

Yangınla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Apartman Deposunda Yangın

Kabadüz Merkez Mahalle-si'nde yaşayan 90 cm boyun-daki Asım Uzunçakmak(46) ve eşi Gülçin Uzunçakmak (45) boylarından büyük koyunları ba-karak iki çocuğunu üniversitede okutuyor, evinin geçimini sağla-yarak da herkese örnek oluyor. Her sabah kuzulara, koyunlara yemlerini veren ve gün boyu farklı köylerde koyun sürülerini otlatan Asım Uzunçakmak’ın en büyük yardımcısı eşi Gülçin Uzunçakmak.

Kendisi gibi eşi de engelli olan Asım Uzunçakmak, sağ-

lam, boyu büyük kişilerin yapa-madığını kendilerinin başardığı-nı söyledi. Kabadüz Kaymakam Engin Avcı’ya teşekkür ettiğini belirten Uzunçakmak, “20 se-nedir hayvancılıkla uğraşıyo-rum. İki yıl önce kaymakamlığın hayvancılık projesine başvur-duk. Başvurumuz sonrası proje kapsamında 17 koyun bizlere verildi. 17 koyun şimdi 37 koyun oldu” dedi.

Kendisine yeniden destek verilirse koyun sayısını artırabi-leceğini ifade eden Uzunçak-mak, “35 değil 50 koyun olsa

biz eşimle bu işin üstesinden geliriz. Koyunların yünlerini , erkek kuzularını ve koyunların gübrelerini satarak iki çocuğu-

mu üniversitede okutuyor, evin ihtiyaçlarını karşılıyorum. Boyu büyük kişilerin yapamadığı işleri biz başarıyoruz” diye konuştu.

Karı-Koca Boylarından Büyük İş BaşardıKabadüz Kaymakamlığı’nın cüce karı-kocaya verdiği koyunlar ailenin geçim kaynağı oldu.

Page 9: MİR KUZEY 269 SAYI

927/12/2012 Perşembe

Kumru’da geçtiğimiz aylarda Şenyurt köyünde yaşanan olayda Mustafa Zorba adlı vatandaş gece geç saatlerde köyde dövülerek ıssız bir yerde bırakılmıştı. Tesadüfen köy halkı tarafından bulunan Mustafa Zorba hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Birkaç gün tedavi gören Mustafa Zorba burada hayatını kaybetmesi sonucu

K. Y. isimli aynı köylü vatandaş tarafından darp edilerek bu hale getirildiği tespit edilmiş fakat aylardır izine rastlanmayan K.Y., Kum-ru Jandarma ekipleri ve Ünye polisinin beraber çalışması sonucu Ünye otogarda yakalandı. Mahkemenin verdiği karar ile tutuklana-rak ceza evine konuldu.

Aylar Sonra Ünye’de Yakalandı/ Mustafa DALGACI

Gençlerin artık çeyiz san-dığına önem vermediklerini söyleyen 35 yıldır çeyiz sandı-ğı yapan Mehmet Engür (52), “Ben bu mesleği babamdan öğrendim. Zamanında kızlar çocukken sandıkları alınırdı. Yavaş yavaş çeyizleri ile bu sandıklar doldurulurdu. Çe-yiz sandığı yetiştiremezdik. Pazarlara sandık satmak için gelmezdik. Şimdi ise, iş ye-rine uğrayan yok. Yapıyoruz

pazara getiriyoruz. Şehir mer-kezlerinde doğup büyüyen yeni nesil zaten böyle bir san-dığa ihtiyaç duymuyor. Benim üzüntüm kültürümüzün yok oluyor olması. Biz zaten bu mesleği yapanların son ku-şaklarıyız. Bizden sonra daha yapılmaz diye düşünüyorum. Biz babamızdan öğrendik çocuklarımıza bu işi yapın deme şansımız yok. Yanımız-da bu işi öğrenmek isteyen gençte yok. Bu kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Bir sandığın hazırlanması bir yıl öncesinden başlar, tahtasını kurutmak, kestirmek tam bir yıllık bir yatırımdır. Piyasada çok fazla emek harcanmamış korsan sandık var. Her şeyin sahtesi çıktığı gibi sandığında sahtesi piyasadadır. Günlük kullanılacak şekilde sandık-lar üretiliyor. Bizim yaptığımız sandığın işlemesi, boyası cila-sı her şeyi el emeğidir. Satılan fiyatı da 200-500 TL arasında değişiyor. Böylesine bir mes-leğe ve böyle bir kültüre sahip çıkılmalıdır” diye konuştu.

Çeyiz Sandıkları Son Dönemlerini YaşıyorGelinlerin el emeği göz nuru ile hazırladığı çeyizi, umutlarını, hasretlerini koydukları çeyiz sandığında son dönemler yaşanıyor.

Prof. Dr. Karadeniz yaptığı açıklamada, 1970'li yıllarda üre-ten köylü oranının yüzde 75 oldu-

ğunu, günümüzde ise bu oranın yüzde 50'lere kadar düştüğünü ifade etti. Her geçen gün köylü-

nün üretmekten uzaklaştığını be-lirten Prof. Dr. Karadeniz, "1970'li yıllarda 'tarımı ancak köylüler yapar' düşüncesi hakimdi. Gü-nümüzde ise köylü kesimi tarımı elinin tersiyle itiyor" dedi.

Kırsal kesim insanına 'sanayi bölgesinde yaşayanların hayat standartları çok daha yüksek' dü-şüncesinin benimsetildiğini vur-gulayan Prof. Dr. Karadeniz, "Bu-gün Hollanda hem tarım hem de sanayiyi aynı anda götürüyor. Biz ise tarım ülkesi olma ruhunu be-nimseyememişiz. Artık üreten bir toplum değil tüketen bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. Köylü kendisinin çok rahat üretebile-ceği sütü, yoğurdu, tereyağını, domatesi, yumurtayı şehirlerden alıp köye götürüyor. Ekmeğini yapmayı bırakıp şehirden ekmek almaya başlamış. Toplumda ta-rımla uğraşan kişilerin köylü ve

ikinci sınıf insanlar olduğu izle-nimi oluşmuş. Dolayısıyla tarımı yavaş yavaş üreten değil, tüketen bir toplum olduk" diye konuştu.

"Köylü-Kentli makası açılıyor" "Köylü, şehirli olma özentisi-

ne girince üretimi bıraktı" diyen Prof. Dr. Karadeniz, sözlerine şöyle devam etti: "Köylü fakirleşti, kentli zenginleşti. Bu arada sos-yal uçurum makası her geçen gün açıldı. Köylüler şehre inince sanayi ve hizmet sektöründe ça-lışan kentliler köylüye satmaya başladı. Köylü bir takım elbiseyi daha önce 5 yıl giyerken şimdi her yıl yeni elbise almaya başla-dı. Sonucunda köylü kesimi yüz-de 75'lerden yüzde 50'lere kadar geriledi. Köylü günümüzde kolayı seçti. Köylü standartlarını yük-seltmek için değil sadece yaşa-mak için üretiyor" (orduhayat)

Köylü de Tüketici OlduOrdu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, köylünün üre-ten değil tüketen toplum olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi.

1967 yılında yapımı ta-mamlanan Ordu Sineması bi-nasında yıkılıyor. Yıkılan bina yerine ise otel yapılması plan-lanıyor.

1967 yılında perdesini, “Kuduz” filmiyle Ordululara açan Ordu Sineması, bir ku-şağın anılarında tarihteki ye-rini almaya hazırlanıyor. Millet Sineması’nın ahşap sandalye ya da koltukları ve bidon so-basından sonra kırmızı kol-tuklarıyla ve kaloriferle ısıtılan Ordu Sineması Avrupai deği-şimin de en önemli gösterge-

lerinden biriydi.Abbas Furtun, Mustafa

Furtun, Haluk Kefeli ve Faruk Kefeli tarafından ilin sosyal hayatına kazandırılan Ordu Sineması, beyaz perdesinde oynattığı sinema filmlerinin yanı sıra, “Barış Manço, İb-rahim Tatlıses, Cem Karaca, Ergin Koray, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Ata Demirer, Ha-luk Bilginer, Yıldız Kenter gibi oyuncuları ağırladı. Ordu Si-neması, 2004 yılındaki Haluk Levent konseriyle faaliyetlerini noktaladı.

Ordu’da Tarihi SinemaZamana Yenik DüştüTürkiye’de üçüncü sinema olma özelliğini taşıyan Ordu Sineması, zamana yenik düştü.

Hamarat mesajında, “Meh-met Akif Ersoy’un Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemimizin en abide şahsiyetlerinden biri oluğunu belirterek Akif yüz yıl-lar sonra bile fikir ve düşünce-leriyle geçmişimize ışık tutan şairlerimizden biri olmaya de-vam edecektir” dedi.

“Mehmet Akif gibi değerleri yaşatmak, fikirlerini, eserle-rini, kişiliğini, edebi kimliğini bugünkü nesillere anlatmak hepimizin ortak sorumlulu-ğu olmalıdır" diyen Hamarat, Merhum Akif’i tanıtmanın çok önemli bir husus olduğunun altını çizdi.

Hamarat devamında, "Bu anma günü vesilesiyle yüksek ahlakı, özgürlüğe adanmış kahraman kişiliği, yaşadığı toplumun inanç ve mücade-le azmini anlayan ve anlatan eserleriyle yarınlarımıza yol gösteren büyük fikir ve dü-şünce adamı, Milletimizin en

önemli milli mutabakat metni olan İstiklal Marşımızın yazarı ve yüreklerimizi titreten şiirle-rin edibi, ilk dönem meclisi-mizin parlamenteri ve istiklal madalyası sahibi Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha rahmetle anıyor, minnet ve dualarla yad ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hamarat: “Akif’i Minnet ve Dualarla Yad Ediyoruz”TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Ordu Millet-vekili Mustafa Hamarat, Mehmet Akif Er-soy’un vefatının 76. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Daha önce yapımına başla-nan ve Ocak ayında bitirilmesi hedeflenen Spor Kompleksin-de bayanlar tek tek bütün bö-lümleri gezdiler. Başkan Anla-yan tüm detayları atlamadan Kadın Kollarına Spor Komp-leksinin tamamını gezdirerek bilgi verdi. Spor Kompleksinin içerisinde bay-bayan ayrı ayrı

Fitness spor salonları, sauna, buhar hamamı, Türk hamamı ve mesaj odaları ve herkesin merakla beklediği yarı olimpik kapalı yüzme havuzunun yanı sıra oyun salonları bulunuyor. Bayanlar Kompleksi gezdik-ten sonra, “Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz, Fatsa’ya yakışanı yapmış” dediler.

Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan Fatsa AK Parti Kadın Kollarına Spor Kompleksini gezdirdi.

Fatsa’ya YakışanıYapılmış

Page 10: MİR KUZEY 269 SAYI

SP R

Türkiye Judo Federasyonu 2012 yılı fa-aliyet programında yer alan Ümitler Ferdi Türkiye Şampiyonası 21-23 Aralık tarihleri arasında Manisa’da yapılırken, 56 ilden 565 judocunun katıldığı turnuvada Ordu İli bu müsabakalara bay ve bayanlar il karma-sı olarak 1 altın, 1 gümüş ve 2 bronz ma-dalya aldı.

Bu turnuvada 66 kilo erkeklerde altın madalya alan Denizhan Çalışkan, 63 kilo kızlarda ikinci olan Gülşah Emeksiz,40 ki-loda 3’üncü olan Rümeysa Yayla’yı Ordu Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Ömer Yılmaz, makamında ağırlayarak sporculara teşekkür etti.

Yılmaz, judoda alınan başarıya şaşır-madığını belirterek, “20-23 Aralık tarihleri arasında Manisa’da gerçekleştirilen Ümit-ler Judo Türkiye Şampiyonası’nda ilimiz 4 madalya ile geri döndü. Bir altın, bir gü-müş ve iki bronz madalya ile döndüler. Ben sporcularımızı tebrik ediyorum. Bu başarı beni çok fazla şaşırtmıyor. Ben geldiğim günden beri söylüyorum. Ordu ili bazı branşlarda Türkiye’nin lokomotifi olan ildir. Bu sporların başında judo geliyor. Boks ve tekvando var. Güreşçilerimizde şuan çok iyi çalışıyorlar. Onlar da bir iki yıl sonra judo sporcularımız gibi madalyalar getirecek-

lerdir. Judoya özellikle bir parantez açmak istiyorum. Türkiye’de bunu söylüyor. Yerli sporcularla olimpiyat madalyası getiren tek il Ordu’dur. Olimpiyat üçüncüsü olan bir sporcumuz vardır. Türkiye’nin en kaliteli an-trenörlerine sahibiz. Ümitler ve yıldızlar ile gençler arasında bir kategoridir. Gelecek sene bu sporcularımız gençlerde müca-dele edecekler. İyi gayret ederlerse genç-ler seviyesinde bunlar onlara katılacaklar ve 2016 olimpiyatlarına aday sporculardır” diye konuştu.

Antrenör Yüksel Çalışkan ise bu başa-rının çalışmalar sonucunda geldiğinin altını çizerek, “Ümitler Türkiye Şampiyonası’na Ordu ili karması olarak 9 sporcu ile katıldık. Biri altın olmak üzere 4 madalya aldık. Bu müsabakaya 56 ilden toplam 565 sporcu katıldı. Ancak bu katılan illerden 15 tane-si madalya alabildi. Bu madalya kazanan sporcuları tebrik ediyorum. Bunlar çalışma imkanın ürünüdür. Çalışıldığı zaman kaza-nılacak bir başarıdır. Sporcularımı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

Öte yandan 70 kiloda 3. olan bronz madalyayı hak eden Kader Keskin ise il dışında olması nedeniyle bu programa ka-tılamazken Müdür Yılmaz, Keskin’i de kutla-dığını ifade etti.

Yıldırım, Vali Kemal Yazıcıoğ-lu Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, ligin ilk yarısını de-ğerlendirerek transfer çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Orduspor'un ikinci yarıya daha iyi hazırlanacağını dile geti-ren Yıldırım, eksiklikler giderilerek ikinci yarı daha iyi bir Orduspor izlettirmeyi planladıklarını kaydet-ti.

Devre arasında, teknik direk-tör Hector Cuper'in raporu doğ-rultusunda transfer çalışmaları-nın yapılacağını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

''Bu doğrultuda hocamız bir stoper ve bir de orta saha oyun-cusu transfer etmek istiyor. Biz de bu rakamı üç olarak düşünü-yoruz. Ayrıca üç oyuncumuzu da gönderme niyetindeyiz. Bu kap-samda transfer görüşmeleri baş-lamıştır. Kulüp olarak amacımız Orduspor'un eksik olan taraflarını tamamlamak ve gerçekleştire-ceğimiz transferlerle iyi olan Or-duspor'u daha da güçlü bir takım oluşturmaktır.''

Yıldırım, Orduspor kafilesinin, devre arası kamp programı için 3 Ocak tarihinde Ordu'da topla-

n a c a ğ ı n ı belirterek, ''5 Ocak'ta ise takımı-mız An-t a l y a ' y a g i d e r e k bir hafta-lık kamp yapacak . Daha sonra-sında da takı-mımız hazırlığına Ordu'da devam edecek'' dedi.

Cuper Hangi Mevkiye Oyuncu İstiyor?Orduspor Basın Sözcüsü Levent Yıldırım, ‘’Hocamız bir stoper ve bir de orta saha oyuncusu transfer et-mek istiyor’’ dedi.

İşte Hector Cuper‘Ordu’sunun KarnesiSpor Toto Süper Lig’de Orduspor, ligin ilk yarısında 4 galibiyet, 5 mağlu-biyet ve 8 de beraberlik alarak 20 puan topladı.

Mor-beyazlı ekip, Mersin İdman Yurdu maçıyla başladığı ligde 17 haftada kendi sahasında 14 puan toplarken, deplasmanda sa-dece 6 puan alabildi. Orduspor, topladığı 20 puanla ilk devreyi 13. sırada tamamladı. Deplasmanda hiç galip gelemeyen Orduspor, rakip fileleri 19 kez havalandırırıken, kendi kalesinde de 19 gol gör-dü.

Karadeniz temsilcisinin, gollerinin çoğunu forvet oyuncuları attı. Stancu attığı 7 golle takımını sırtlarken, Hasan Kabze 5, Barral ve Şamil ise 2'şer gole imza attı. Nizamettin ve Roversio birer gol kay-dettiler.

-46 sarı, 2 kırmızı kart- Ordusporlu oyuncular ilk yarıda 46'sı sarı, 2'si kırmızı olmak üze-

re toplam 48 kez kart gördü. En fazla sarı kartı 6 kez Miguel Garcia, 5 defa İbrahim Kaş, 4 kez Agustin Garci gördü. Kardeniz ekibinde Miguel Garcia ve Nizamettin birer kez kırmızı kart gördü.

Karadeniz ekibinin ilk yarı karnesi şöyle: Mersin İdman Yurdu - Orduspor : 0-0Orduspor - Eskişehirspor : 2-0Gençlerbirliği - Orduspor : 1-1Orduspor - Kayserispor : 3-2Büyükşehir Bld. - Orduspor : 1-1Orduspor - Galatasaray : 2-0Karabükspor - Orduspor : 1-1Orduspor - Elazığspor : 2-2Gaziantepspor - Orduspor : 3-0Orduspor - Sivasspor : 2-0Fenerbahçe - Orduspor : 2-1Orduspor - Trabzonspor : 1-2Kasımpaşa - Orduspor : 1-1Orduspor - Beşiktaş : 1-2Bursaspor - Orduspor : 1-0Orduspor - Antalyaspor : 1-1Akhisar Bld.Genç. - Orduspor : 0-0

1-1 biten karşılaşma ile ilgili bir değerlendir-mede bulunan Burhan Soylu, “İlk yarım saatlik bölümde maçı koparır-dık ama bulduğumuz pozisyonları değerlendi-remedik. Bayağı net po-zisyonlar bulduk. Daha sonrasında Fatsa takımı maçı dengeledi ve onlar-da net pozisyonlar buldu. Zevkli çekişmeli,kalitesi

yüksek bir karşılaşma iz-lettirdiğimize inanıyorum” dedi. Eski takımı hakkın-da da bir değerlendirme yapan Bafrasporlu Bur-han Soylu, “Fatsa takımı geçen senelere göre bek-lenen kadro kalitesinin al-tında kaldığını düşünüyo-rum. Maddi anlamda iyi harcamaların yapıldığını düşünürsek Fatsa takımı daha iyi olabilirdi” dedi.

Fatsa Daha İyi OlabilirFatsa Belediyespor’da 2 yıl forma giyen ve geçtiğimiz Pazar günü eski takımına karşı oynayan 1930 Bafraspor’un sol beki Burhan Soylu, Fatsa Belediyespor’un daha iyi olabileceğini söyledi.

Judoda Dereceye Giren Sporcular Yılmaz’ı Ziyaret Etti Ordu Gençlik Hizmetleri Spor İl Mü-

dürü Ömer Yılmaz, Manisa’da düzen-lenen Ümitler Judo Türkiye Şampi-yonası’nda dereye giren sporcuları makamında ağırlayarak teşekkür etti.

Yıldırım, Ordus-por kafilesinin,

devre arası kamp programı için 3 Ocak ta-rihinde Ordu’da toplanacağını

belirtti.

Burhan Soylu

Hector Cuper