8
CMYK M ersin’de dış ticaretin gelişmesi adına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü ile ko- ordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Önümüzdeki süreçte de düzenlene- cek periyodik toplantılarla bir araya gelecek olan taraflar, yaşanan sorun- ları masaya yatırarak çözümleri bir- likte arayacak. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şe- rafettin Aşut ile Orta Akdeniz Güm- rük ve Ticaret Bölge Müdürü Murat Kahraman’ın başkanlığında Divan Otel’de düzenlenen toplantıda sektör temsilcileri bir araya geldi. Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Gümrük Müdürleri ve Şube Müdürle- ri, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri, 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı, 20 No’lu Ulus- lararası Yük ve Eşya Taşımacılığı, 21 No’lu Deniz Yolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi başkan ve üyeleri ile MTSO’nun ilgili birim yetkililerinin buluştuğu top- lantıda mevcut sorunlar görüşüldü. A nkara’da bu yıl ikinci kez düzen- lenen Mersin Tanıtım Günleri, Ankaralıların yoğun ilgisiyle karşı- landı. Açılış gününde Başbakan Yar- dımcısı Lütfi Elvan, MHP Genel Baş- kan Yardımcısı Oktay Vural, Mersin Milletvekilleri, Güney Afrika Cumhu- riyeti Büyükelçisi Pule Malefane ve STK Genel Başkanları da Mersinlileri yalnız bırakmadı. Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen et - kinlik 1 Mayıs’ta sona erdi. Mersin Valiliği’nin himayesinde Mer- sin Büyükşehir Belediyesi’nin orga- nizasyonu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) başta olmak üzere kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve STK’ların desteğiyle Ankara’da bu yıl ikinci kez Mersin Tanıtım Günleri düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan tanıtım günlerinde Mersin’in ekono- mik zenginlikleri, kültürel değerleri, damak tadı, müziği, el sanatları baş- kentlilere tanıtıldı. Mersin Tanıtım Günleri’nde, yöresel sanatçılar ve ozanlar sahne alırken halk oyunları, defileler, sergiler ve imza günleri ger- çekleştirdi. T ehlikeli ve çok tehlikeli işletme- ler için 2014’ten itibaren geçerli olan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu Temmuz’dan iti- baren resmi kurumlar ve az tehli- keliler için de zorunlu hale gelecek. Bu zorunluluğun ihmal edilmemesi uyarısında bulunan 31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Uğur Temiz, “Resmi ku- rumların özel sektör gibi imza atıp hizmet alması mümkün değil. Bu ne- denle geç kalmamaları adına şimdi- den ihale prosedürünü başlatmaları gerekiyor” dedi. 31 No’lu komite olarak işletme destek hizmetleri verdiklerini ve grup bünyesinde yedi sektör bu- lunduğunu anlatan Uğur Temiz, bu sektörleri, özel güvenlik şirketleri, iş sağlığı ve güvenliği firmaları, te- mizlik firmaları, muhasebeciler, patent ofisleri, ilaçlama firmaları ve laboratuvarlar olarak sıraladı. Ardından sektörlere ilişkin değer- lendirmelerde bulunan Temiz, ilk olarak iş sağlığı ve güvenliği sektö- ründe yaşanan gelişmeleri anlattı. E t fiyatlarında son dönemlerde yaşanan artışlar restoran ve ye- mek şirketlerini de olumsuz etkiledi. İşletme sahipleri artan maliyetleri fiyatlara yansıtamamaktan şikayet- çi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 24 No’lu Lokanta, Kafeter- ya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Necmi Göçtü, bu sıkıntının çözümü için Türkiye’deki et yetiştiriciliğine mutlaka çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. MTSO 24 Nolu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Necmi Göçtü, komite ça- lışmalarını anlatarak ardından sek - töre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde lokanta, kafeter- ya, pastane işletmecileri ile yemek firması sahiplerinin bulunduğunu kaydeden Göçtü, 400’e yakın üyeye sahip olduklarını bildirdi. Komite olarak sektördeki güncel sorunları takip ederek çözüm önerilerini oluş- turduklarını anlatan Göçtü, ardın- dan bu çözüm önerilerini ilgili mer- cilere taşıdıklarını anlattı. Ardından sektöre ilişkin değerlen- dirmeler yaparak sektör sorunlarına değinen Komite Başkan Yardımcısı, ilk olarak istihdam yükü üzerinde durdu. G üneşi dezenfeksiyon amaçlı kul- lanarak Türkiye’ye model olan Mersin’in, biberde nematod zarar- lısıyla mücadelesi ve paralelinde kalıntı sorunuyla savaşı sonuç ver- di. “Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi”nin ikinci yılında düzenlenen “Tarla Günü” etkinliğin- de elde edilen sonuçlar kamuoyu ile paylaşıldı. Uygulanan yöntemler so- nucunda biberde yüzde 50’ye yakın verim artışı sağlanırken hastalık dü- zeyinin yüzde 5’lere indiği açıklandı. Geçen yılın sonuçlarını gören bölge çiſtçisi, solarizasyonla mücadele yöntemini benimsedi. Hedef, sürdü- rülebilir ve güvenli tarım uygulama- larında Mersin’i markalaştırmak. Mersin’de Kazanlı bölgesinde “örtü altı biber yetiştiriciliğinde sorun olan nematod ve kök hastalıklarına karşı toprak dezenfeksiyonuna yö- nelik demonstrasyon ve eğitim ça- lışmaları” 2015-2016 sezonunda da devam etti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) desteği, Adana Biyo- lojik Mücadele Araştırma Enstitüsü, Mersin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Alata Bahçe Kültür- leri Araştırma Enstitüsü işbirliğinde yürütülen mücadele sonuçları Ka- zanlı’da deneme uygulamaları ya- pılan seralar arasında düzenlenen “Tarla Günü” etkinliğinde açıklandı. Daha sağlıklı ürün tüketilmesi, çev- renin korunması amacıyla hazırla- nan “Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi” kapsamında 2014 – 2015 sezonunda 10 serada deneme üretimleri yapılırken 2015 – 2016 sezonunda buna 5 sera daha eklen- di. “Tarla Günü” etkinliğine Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Ta- rım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Politikalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Doç. Dr. Birol Akbaş, Mersin Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Çiſtepala da katıldı. A rap Yarımadası’nın doğu kıyısın- da yer alan Katar, önümüzdeki yıllarda inşaat sektörü için gelecek vaat ediyor. 2022 yılında düzenle- necek Dünya Futbol Şampiyonası’na evsahipliği yapacak olan Katar’da açıklanan 2030 yılı vizyonu da ülke- de irili ufaklı birçok alt ve üst yapı in- şaatı yapılacağının sinyalini veriyor. İş çevrelerinin ortak kanaati ise bu yatırımların büyük bir bölümünün 2017’ye kadar tamamlanacağı yö- nünde birleşiyor. Ekonomi Bakanlığı tüm bu gelişmeler nedeniyle ülkeyi, 2016 – 2017 döneminde dış ticarette öncelikli ülkeler arasında gösteriyor. 2022 Dünya Futbol Şampiyonası için 9 adet orta ve büyük ölçekli stadyum yapılması planlanan ülkede, yapıl- ması planlanan diğer önemli proje- ler metro istasyonu, Katar – Bahreyn Köprüsü, Doha Limanı ve çeşitli ka- rayolları inşaatı olarak sıralanabilir. Ülkede yabancı yatırımcı için po- tansiyel arz eden en önemli sektör olarak müteahhitlik gösteriliyor. Katar’da önümüzdeki 5 yılda plan- lanan 200 kadar yatırım projesinin toplam tutarı yaklaşık 150 milyar doların üzerinde. Bunun yüzde 43’ü altyapıya giderken, kalanının sağlık ve eğitim sektörleri için kullanılması bekleniyor. Sektörde Türk firmala- rının en önemli rakipleri ise İtalya, Almanya, İngiltere ve Çin. Pazarın küçük olması ve inşaat sektöründe yoğunluklu olması rekabeti berabe- rinde getiriyor. Türk firmalarının Katar’daki varlı- ğının aslen müteahhitlik sektörüne bağlı olduğu söylenebilir. Türk mü- teahhitlik firmalarının tamamladığı veya sürdürdüğü projelerin toplam tutarı yaklaşık 6,7 milyar dolar sevi- yesinde. YAYIN ADI VE SAYFA NO YAYIN ADI VE SAYFA NO www.mtso.org.tr | YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 >8’de >5’te > 6’da >8’de >4’te > 2’de > 3’te > 7’de > 7’de > 4’te Ankara’da Mersin rüzgarı esti Sorunlara ortak çözümler aranıyor Ahşap ambalaj üreticileri ISPM – 15 konusunda bilgilendirildi Mersin’in ilk multimedyasergisi açıldı Mersin Müzik Festivali açılışı 9. Senfoni ile yapacak Karayolu taşımacılığına düzenleme Yeni nesil ticari bilgi ile ihracat başlıyor Et fiyatlarındaki artış restoranları da etkiledi MTSO 24 Nolu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Necmi Göçtü Resmi kurumlar Temmuzda İSG hizmetine başlıyor 31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Uğur Temiz Biberde kalıntıyla mücadelede güneş etkisini gösteriyor 2022 Dünya Futbol Şampiyonası Katar’da yeni fırsatlar sunuyor >5’te >2’de Tarihin gizemli kenti; Kanlıdivane Tehditler ve fırsatlar… MTSO ÇAĞRI MERKEZİ 0 850 304 33 33 Orta, küçük ya da büyük sanayi iş- letmelerinde yaşanan yerel sorun- ların tespiti ve yerel çözümlerin üretilmesi adına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa İşlet- meler Ağı Projesi Kapsamında ‘Mer- sin Sanayisi Gelecek Vizyonunda Sorunlar, Çözümler ve Eylem Pla- nı Arama Konferansı’ düzenlendi. Konferans sonunda sanayicilerin tespit ettiği sorunların başında ara eleman eksikliği, kentte OSB ve Kü- çük Sanayi Siteleri kurulumu için arazi bulma konusunda yaşanan zorluklar ile teşvik ve desteklere ulaşmada yaşanan sıkıntılar geliyor. Düzenlenen konferansta kamu ku- rum temsilcileri ve akademisyen- lerle bir araya gelerek ortak çalışma yürüten sanayiciler kurumlarla ya- şadıkları sorunları da bire bir ifade etme fırsatı buldu. Tüm gün devam eden toplantı sonrasında tespit edilen sorunlar ışığında bir sonuç raporu hazırlanarak “Mersin Sana- yi Strateji Belgesi” oluşturulacak. Konferansın açılış konuşmasını ya- pan MTSO Yönetim Kurulu Başka- nı Şerafettin Aşut, sanayinin hem ülke hem de Mersin’in omurga sektörlerinden olduğunu belirtti. Arama Konferansı ile sanayicilerin bir masa etrafında toplanıp ortak sorunlarını tespit etmek için çalış- tığına değinen Aşut, katılımcıların tespit edeceği sorunlar, getireceği çözümler, ortaya atacağı alternatif düşünceler ve vizyonun Mersin sa- nayisinin sıçrama tahtası olacağına inandığını söyledi. Sanayici sorunlarını tespit etti Mersin’de sanayide yaşanan sorunların çözümü için sektör paydaşları Mersin Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda düzenlenen ‘Sanayi Arama Konferansı’nda buluştu. > 8’de > 3’te

MTSO Haber Sayı 309

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Haber Gazetesi Yıl: 18 Sayı: 309 / 8 - 21 Mayıs 2016

Citation preview

Page 1: MTSO Haber Sayı 309

CMYK

Mersin’de dış ticaretin gelişmesi adına Mersin Ticaret ve Sanayi

Odası (MTSO), Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü ile ko-ordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Önümüzdeki süreçte de düzenlene-cek periyodik toplantılarla bir araya gelecek olan taraflar, yaşanan sorun-ları masaya yatırarak çözümleri bir-likte arayacak.

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şe-rafettin Aşut ile Orta Akdeniz Güm-rük ve Ticaret Bölge Müdürü Murat Kahraman’ın başkanlığında Divan

Otel’de düzenlenen toplantıda sektör temsilcileri bir araya geldi. Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Gümrük Müdürleri ve Şube Müdürle-ri, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri, 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı, 20 No’lu Ulus-lararası Yük ve Eşya Taşımacılığı, 21 No’lu Deniz Yolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi başkan ve üyeleri ile MTSO’nun ilgili birim yetkililerinin buluştuğu top-lantıda mevcut sorunlar görüşüldü.

Ankara’da bu yıl ikinci kez düzen-lenen Mersin Tanıtım Günleri,

Ankaralıların yoğun ilgisiyle karşı-landı. Açılış gününde Başbakan Yar-dımcısı Lütfi Elvan, MHP Genel Baş-kan Yardımcısı Oktay Vural, Mersin Milletvekilleri, Güney Afrika Cumhu-riyeti Büyükelçisi Pule Malefane ve STK Genel Başkanları da Mersinlileri yalnız bırakmadı. Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen et-kinlik 1 Mayıs’ta sona erdi.

Mersin Valiliği’nin himayesinde Mer-sin Büyükşehir Belediyesi’nin orga-nizasyonu, Mersin Ticaret ve Sanayi

Odası (MTSO) başta olmak üzere kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve STK’ların desteğiyle Ankara’da bu yıl ikinci kez Mersin Tanıtım Günleri düzenlendi.

Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan tanıtım günlerinde Mersin’in ekono-mik zenginlikleri, kültürel değerleri, damak tadı, müziği, el sanatları baş-kentlilere tanıtıldı. Mersin Tanıtım Günleri’nde, yöresel sanatçılar ve ozanlar sahne alırken halk oyunları, defileler, sergiler ve imza günleri ger-çekleştirdi.

Tehlikeli ve çok tehlikeli işletme-ler için 2014’ten itibaren geçerli

olan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu Temmuz’dan iti-baren resmi kurumlar ve az tehli-keliler için de zorunlu hale gelecek. Bu zorunluluğun ihmal edilmemesi uyarısında bulunan 31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Uğur Temiz, “Resmi ku-rumların özel sektör gibi imza atıp hizmet alması mümkün değil. Bu ne-denle geç kalmamaları adına şimdi-den ihale prosedürünü başlatmaları gerekiyor” dedi.

31 No’lu komite olarak işletme destek hizmetleri verdiklerini ve grup bünyesinde yedi sektör bu-lunduğunu anlatan Uğur Temiz, bu sektörleri, özel güvenlik şirketleri, iş sağlığı ve güvenliği firmaları, te-mizlik firmaları, muhasebeciler, patent ofisleri, ilaçlama firmaları ve laboratuvarlar olarak sıraladı. Ardından sektörlere ilişkin değer-lendirmelerde bulunan Temiz, ilk olarak iş sağlığı ve güvenliği sektö-ründe yaşanan gelişmeleri anlattı.

Et fiyatlarında son dönemlerde yaşanan artışlar restoran ve ye-

mek şirketlerini de olumsuz etkiledi. İşletme sahipleri artan maliyetleri fiyatlara yansıtamamaktan şikayet-çi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 24 No’lu Lokanta, Kafeter-ya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Necmi Göçtü, bu sıkıntının çözümü için Türkiye’deki et yetiştiriciliğine mutlaka çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.

MTSO 24 Nolu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Necmi Göçtü, komite ça-lışmalarını anlatarak ardından sek-

töre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde lokanta, kafeter-ya, pastane işletmecileri ile yemek firması sahiplerinin bulunduğunu kaydeden Göçtü, 400’e yakın üyeye sahip olduklarını bildirdi. Komite olarak sektördeki güncel sorunları takip ederek çözüm önerilerini oluş-turduklarını anlatan Göçtü, ardın-dan bu çözüm önerilerini ilgili mer-cilere taşıdıklarını anlattı.

Ardından sektöre ilişkin değerlen-dirmeler yaparak sektör sorunlarına değinen Komite Başkan Yardımcısı, ilk olarak istihdam yükü üzerinde durdu.

Güneşi dezenfeksiyon amaçlı kul-lanarak Türkiye’ye model olan

Mersin’in, biberde nematod zarar-lısıyla mücadelesi ve paralelinde kalıntı sorunuyla savaşı sonuç ver-di. “Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi”nin ikinci yılında düzenlenen “Tarla Günü” etkinliğin-de elde edilen sonuçlar kamuoyu ile paylaşıldı. Uygulanan yöntemler so-nucunda biberde yüzde 50’ye yakın verim artışı sağlanırken hastalık dü-zeyinin yüzde 5’lere indiği açıklandı. Geçen yılın sonuçlarını gören bölge çiftçisi, solarizasyonla mücadele yöntemini benimsedi. Hedef, sürdü-rülebilir ve güvenli tarım uygulama-larında Mersin’i markalaştırmak.

Mersin’de Kazanlı bölgesinde “örtü altı biber yetiştiriciliğinde sorun olan nematod ve kök hastalıklarına karşı toprak dezenfeksiyonuna yö-nelik demonstrasyon ve eğitim ça-lışmaları” 2015-2016 sezonunda da

devam etti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) desteği, Adana Biyo-lojik Mücadele Araştırma Enstitüsü, Mersin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Alata Bahçe Kültür-leri Araştırma Enstitüsü işbirliğinde yürütülen mücadele sonuçları Ka-zanlı’da deneme uygulamaları ya-pılan seralar arasında düzenlenen “Tarla Günü” etkinliğinde açıklandı. Daha sağlıklı ürün tüketilmesi, çev-renin korunması amacıyla hazırla-nan “Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi” kapsamında 2014 – 2015 sezonunda 10 serada deneme üretimleri yapılırken 2015 – 2016 sezonunda buna 5 sera daha eklen-di. “Tarla Günü” etkinliğine Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Ta-rım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Politikalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Doç. Dr. Birol Akbaş, Mersin Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Çiftepala da katıldı.

Arap Yarımadası’nın doğu kıyısın-da yer alan Katar, önümüzdeki

yıllarda inşaat sektörü için gelecek vaat ediyor. 2022 yılında düzenle-necek Dünya Futbol Şampiyonası’na evsahipliği yapacak olan Katar’da açıklanan 2030 yılı vizyonu da ülke-de irili ufaklı birçok alt ve üst yapı in-şaatı yapılacağının sinyalini veriyor. İş çevrelerinin ortak kanaati ise bu yatırımların büyük bir bölümünün 2017’ye kadar tamamlanacağı yö-nünde birleşiyor. Ekonomi Bakanlığı tüm bu gelişmeler nedeniyle ülkeyi, 2016 – 2017 döneminde dış ticarette öncelikli ülkeler arasında gösteriyor. 2022 Dünya Futbol Şampiyonası için 9 adet orta ve büyük ölçekli stadyum yapılması planlanan ülkede, yapıl-ması planlanan diğer önemli proje-ler metro istasyonu, Katar – Bahreyn Köprüsü, Doha Limanı ve çeşitli ka-rayolları inşaatı olarak sıralanabilir.

Ülkede yabancı yatırımcı için po-tansiyel arz eden en önemli sektör olarak müteahhitlik gösteriliyor. Katar’da önümüzdeki 5 yılda plan-lanan 200 kadar yatırım projesinin toplam tutarı yaklaşık 150 milyar doların üzerinde. Bunun yüzde 43’ü altyapıya giderken, kalanının sağlık ve eğitim sektörleri için kullanılması bekleniyor.  Sektörde Türk firmala-rının en önemli rakipleri ise İtalya, Almanya, İngiltere ve Çin.  Pazarın küçük olması ve inşaat sektöründe yoğunluklu olması rekabeti berabe-rinde getiriyor.

Türk firmalarının Katar’daki varlı-ğının aslen müteahhitlik sektörüne bağlı olduğu söylenebilir. Türk mü-teahhitlik firmalarının tamamladığı veya sürdürdüğü projelerin toplam tutarı yaklaşık 6,7 milyar dolar sevi-yesinde.

YAYIN ADI VE SAYFA NOYAYIN ADI VE SAYFA NO

www.mtso.org.tr | YIL: 17 | SAYI: 298 | 6-19 ARALIK 2015 www.mtso.org.tr | YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016

>8’de

>5’te

> 6’da

>8’de >4’te > 2’de > 3’te

> 7’de

> 7’de

> 4’te

Ankara’da Mersin rüzgarı esti

Sorunlara ortak çözümler aranıyor

Ahşap ambalaj üreticileri ISPM – 15 konusunda bilgilendirildi

Mersin’in ilk multimedyasergisi açıldı

Mersin Müzik Festivali açılışı 9. Senfoni ile yapacak

Karayolu taşımacılığına düzenleme

Yeni nesil ticari bilgi ile ihracat başlıyor

Et fiyatlarındaki artış restoranları da etkiledi

MTSO 24 Nolu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı

Necmi Göçtü

Resmi kurumlar Temmuzda İSG hizmetine başlıyor

31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı

Uğur Temiz

Biberde kalıntıyla mücadelede güneş etkisini gösteriyor

2022 Dünya Futbol Şampiyonası Katar’da yeni fırsatlar sunuyor

>5’te >2’de

Tarihin gizemli kenti; Kanlıdivane

Tehditler ve fırsatlar…

MTSO ÇAĞRI MERKEZİ0 850 304 33 33

Orta, küçük ya da büyük sanayi iş-letmelerinde yaşanan yerel sorun-ların tespiti ve yerel çözümlerin üretilmesi adına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa İşlet-meler Ağı Projesi Kapsamında ‘Mer-sin Sanayisi Gelecek Vizyonunda Sorunlar, Çözümler ve Eylem Pla-nı Arama Konferansı’ düzenlendi. Konferans sonunda sanayicilerin

tespit ettiği sorunların başında ara eleman eksikliği, kentte OSB ve Kü-çük Sanayi Siteleri kurulumu için arazi bulma konusunda yaşanan zorluklar ile teşvik ve desteklere ulaşmada yaşanan sıkıntılar geliyor.

Düzenlenen konferansta kamu ku-rum temsilcileri ve akademisyen-lerle bir araya gelerek ortak çalışma yürüten sanayiciler kurumlarla ya-

şadıkları sorunları da bire bir ifade etme fırsatı buldu. Tüm gün devam eden toplantı sonrasında tespit edilen sorunlar ışığında bir sonuç raporu hazırlanarak “Mersin Sana-yi Strateji Belgesi” oluşturulacak. Konferansın açılış konuşmasını ya-pan MTSO Yönetim Kurulu Başka-nı Şerafettin Aşut, sanayinin hem ülke hem de Mersin’in omurga

sektörlerinden olduğunu belirtti. Arama Konferansı ile sanayicilerin bir masa etrafında toplanıp ortak sorunlarını tespit etmek için çalış-tığına değinen Aşut, katılımcıların tespit edeceği sorunlar, getireceği çözümler, ortaya atacağı alternatif düşünceler ve vizyonun Mersin sa-nayisinin sıçrama tahtası olacağına inandığını söyledi.

Sanayici sorunlarını tespit ettiMersin’de sanayide yaşanan sorunların çözümü için sektör paydaşları Mersin Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda düzenlenen ‘Sanayi Arama Konferansı’nda buluştu.

> 8’de

> 3’te

Page 2: MTSO Haber Sayı 309

CMYK

Genç girişimcilerde kazanç istis-nasına uygulanacak gelir vergisi

indirimlerine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

Maliye Bakanlığının Gelir Vergisi Ge-nel Tebliği Resmi Gazete’de yayım-landı. Buna göre, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet baş-langıç tarihi itibarıyla 29 yaşını dol-durmamış tam mükellef gerçek kişi-lerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri ka-zançlarının 75 bin liraya kadar olan kısmı, belli şartlara bağlı olarak ge-lir vergisinden müstesna tutulacak. Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulu-

nan mükellefler de ayrı ayrı istis-nadan yararlanabilecek. Bu du-rumda mükelleflerin istisnadan yararlanabilmeleri için tüm or-takların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekecek. Ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamayacak. İstisnadan, 10 Şubat 2016 tarihin-den itibaren ticari, zirai veya mes-

leki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan ilgili kanunda öngörü-len şartları taşıyanlar faydalanacak. İstisna, her vergilendirme dönemin-de yıllık 75 bin lira olarak uygulana-cak. Bir vergilendirme döneminde istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi durumunda istisnadan ya-rarlanılmayan tutar ertesi yıla dev-redilmeyecek.

2 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş.Ceyhan Yolu Üzeri 5.km

Yüreğir / ADANA0322 346 30 93

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet BinasıKat: 2-3-4 / MERSİN

Derya GÜLEÇ

Şerafettin AŞUT

Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat )238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

A. Kadir DÖLEK

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN

ÜYELERE DUYURU

5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde öden-meyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince ay-lık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır.

Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kre-

di kartları ile 6 taksitte ödenebilir.

Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası

kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir.

Sayın üyelerimize duyurulur.

Bireysel sulama sistemleri ku-rulmasında, hibeye esas mal

alım tutarının KDV hariç yüzde 50’sine hibe yoluyla destek veri-lecek.

Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsa-mında Bireysel Sulama Sistemleri-nin Desteklenmesi Hakkında Teb-liğ, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Program, tarla içi damla sulama, yağmurlama, mik-ro yağmurlama sulama sistemleri kurulması, lineer sistem, center pivot sistem veya tamburlu sistem yağmurlama sulama makinesi alınması ve güneş enerjili sulama sistemi kurulmasını kapsayacak. Tarla içi damla sulama sistemi ku-rulması için program tüm illerde uygulanacak.

Kabul edilen başvurulara ilişkin olarak başvuru sahibiyle il müdür-lüğü arasında hibe sözleşmesinin imzalanmasından sonra mal alım-ları en fazla 45 gün içinde tamam-lanacak.

Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olmak şartıyla, başvuru sahibi yatırım konularından sadece biri için tek bir parselde başvuru yapabilecek. Türk Ticaret Kanununda tanımla-nan kollektif şirket, limited şirket ve anonim şirket şeklinde kurul-muş olan şirketler, ana sözleşme-lerinde tarımsal üretim yapabi-leceklerinin belirtilmesi şartıyla tüzel kişilik olarak başvurabilecek. 

Gerçek kişiler ve belirtilen şirket-ler, “lineer sistem, center pivot sis-tem veya tamburlu sistem yağmur-lama sulama makinesi alınması” hariç kendilerine ait arazilerde veya en az üç yıl ve üzeri süreyle kiralama yaparak başvuruda bulu-nabilecek. Sulama kooperatifleri ve tarımsal kalkınma kooperatifle-ri de ana sözleşmelerinde tarımsal üretim yapabileceklerinin yer al-ması şartıyla kendilerine ait arazi-lerde veya kamu arazilerinden 10 yıl ve üzeri kiralama yaparak tüzel kişilik olarak başvuru yapabilecek.

Bireysel sulama sistemlerine hibe desteği

Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) dahil olan çiftçilere bu yıl dekar başı-

na 11 lira mazot ve gübre destekle-me ödemesi yapılacak.

Bakanlar Kurulu’nun 2016 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararı Resmi Gazete’de ya-

yımlandı. Buna göre çiftçilere bu yıl verilecek tarımsal destekler be-lirlendi. ÇKS’ye dahil olan çiftçilere dekar başına 11 lira mazot ve güb-re   destekleme ödemesi yapılacak. Kilogram başına yapılan fark öde-mesi desteği ise şöyle belirlendi:

Yağlık ayçiçeğinde 40 kuruş, kütlü pamukta 75 kuruş, soya fasulyesin-de 60 kuruş,   kanolada 50 kuruş, dane mısırda 2 kuruş, aspirde 55 kuruş, zeytinyağında 80   kuruş, buğday, arpa, çavdar, yulaf, triti-kalede 5 kuruş, çeltikte 10 kuruş, kuru  fasulye, nohut ve mercimekte

30 kuruş, çayda ise 13 kuruş.

İyi tarım uygulamaları yapan çift-çilere dekar başına meyve, sebze için  50 lira, örtü altı için 150 lira ve süs bitkileri, tıbbi aromatik bitkiler için  de 100 lira destekleme ödeme-si yapılacak.

Çiftçilere tarım destekleri belli oldu

Kültür ve Turizm Bakanlı-ğı’ndan belgeli konaklama

ve deniz turizmi tesislerinin ihracatçı sayılması için sağla-maları gereken döviz miktarına ilişkin karar Resmi Gazete’de

yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’nin 5 Mayıs tarihli sayısında yer alan Bakanlar Kuru-lu Kararı’na göre, Turizm Teşvik Kanunu’nun 13’üncü maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakan-

lığı’ndan belgeli asli fonksiyonu konaklama olan işletmeler ile de-niz turizmi tesislerinin ihracatçı sayılabilmeleri için yurt dışından 750 bin dolar ve üzeri döviz mikta-rı sağlaması gerekiyor.

Deniz turizmi tesislerinin ihracatçı sayılma koşulları belli oldu

Genç girişimcilere gelir vergisi istisnası

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile Türk Standartları

Enstitüsü Belgelendirme Grup Başkanlığı işbirliğinde ‘TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Versiyonu ve Farklılık-ları’ konulu eğitim toplantısı düzenlenecektir. TSE Belgelen-dirme Grup Başkanı Mesut Duru tarafından verilecek eğitim 12 Mayıs Perşembe günü MTSO 4. Kat toplantı salonunda gerçek-leştirilecektir. Eğitime talebin yoğun ve kontenjanın sınırlı ol-ması nedeniyle başvuruların en geç 9 Mayıs Pazartesi gününe kadar yapılması gerekmektedir. Konuyla ilgili detaylı bilgi ve ka-tılım formuna www.mtso.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

ISO 9001 değişiyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Çalışma ve İş

Kurumu İl Müdürlüğü, Toros Üni-versitesi, Girişimci İnsan Kaynakları Grubu işbirliğinde Toros Üniversite-si’nde Kariyer Günü Etkinliği düzen-lendi.

Etkinlik kapsamında, öğrencilerin işgücü piyasasını tanımaları ama-cıyla ‘Özel Sektör Ne İster?’ paneli düzenlendi. Kurumsal firmaların insan kaynakları yetkilileriyle ger-çekleştirilen ‘Kariyer Söyleşisi’ et-kinliğine, MTSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayla Harp katıldı. Ayla Harp, girişimciliğin artmasının ekonomiye, dolayısıyla istihdama olumlu katkı sunacağını söyledi. Girişimci adaylarına, girişimcilik

sürecinde fırsatları görmeleri, ihti-yaçlarının ne olduğunu tespit etme-leri, cesaretli, özgüvenli, yenilikçi olmaları gerektiğini anlatan Harp, teknolojiyi de yakından takip etme-leri tavsiyesinde bulundu. “Peşin-den gidecek cesaretiniz varsa, tüm rüyalar gerçek olabilir” diyen Ayla Harp, girişimci adaylarının neden başarısız olduklarını ise şu madde-lerle sıraladı:

“Riski bölmemek, fikri icra edeme-mek, yanlış kişilerle yola çıkmak, değişime ayak uyduramamak, odaklanamamak, işleri delege ede-memek, finansal kaynakları yanlış kullanmak, gerçekçi olmayan bek-lentilere girmek, başarısız olma kor-kusuna kapılmak ve mentörsüz yola

çıkmak.”

Mersin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Mustafa Kutlu ise, özellikle üniversite öğrencilerinin işgücü pi-yasasını tanımalarında anahtar rol oynayan işbaşı eğitim programını Kariyer Günü etkinliğiyle tanıtma-ya çalıştıklarını belirtti. Kutlu, 2015 yılından itibaren üniversitelilere İŞKUR olarak daha yakın oldukla-rını ve birçok programla öğrencileri desteklediklerini belirtti. Oturum sonunda üniversite öğrencilerinin soruları panelistler tarafından ce-vaplanırken, panel sonrasında Mer-sin İŞKUR Danışmanları tarafından açılan bilgilendirme masalarında üniversitelilere danışmanlık hizme-ti verildi.

Toros Üniversitesi’nde ‘Özel Sektör Ne İster’ paneli

Mersin Ticaret ve Sanayi Oda-sı (MTSO), 23 Nisan Ulusal

Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklara yönelik düzenlediği et-kinlik ile hayallerindeki 23 Nisan’ı çizmelerini istedi. Çocukların yo-ğun ilgi gösterdiği etkinlikte, birbi-rinden güzel eserler ortaya çıktı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda MTSO Sanat

Galerisi’nde düzenlenen etkinlik, MTSO Sanat Galerisi Yöneticisi Seda Şahbaz ve Bilimkent Koleji Resim Öğretmeni Aliye Altunbi-lek organizasyonunda gerçekleşti. Etkinliğe, MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ve ço-cukların aileleri katıldı. Çok renkli bir bayram kutlayan çocuklara, re-sim malzemeleri hediye edildi.

Miniklerin hayalleri renklerle buluştu

Sanatçı Utku Şenbayrak, Mer-sin Ticaret ve Sanayi Odası

Sanat Galerisi’nde bir ilke imza attı. Mersin’in ilk multimedya sergisini açan Şenbayrak, klasik resim ya da heykel sergisi yerine daha çok çağdaş sanatın anlatım dilini kullanmayı tercih ettiğini söyledi.

Sergisinde, üzerine dijital mü-dahale yaparak imgenin mani-pülasyonu sonucu oluşturulan fotoğrafları sergilediğini anlatan Şenbayrak, “Mersin’de ilk kez böyle bir sergi düzenleniyor. Bundan sonraki çalışmalarım da yeni medya üzerine olacak” dedi. Toplam 15 eserin yer al-dığı serginin 8 tane fotoğraf, 5 video ve 2 de enstalasyondan (yerleştirme) oluştuğunu kayde-den Şenbayrak, Glitce adını ver-diği sergisi için şunları söyledi: “Bu sergim ile zihin, bellek ve mekan kavramlarını dijital bir anlatımla bozulmaya uğ-

ratıp algıya müdahale etmeyi planlıyorum. İmajlarımı çağ-daş yaşamın içinden seçtim.” MTSO Sanat Galerisi’ndeki sergi açılışına MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek, Başkan Danışmanı Ercan Akın, MTSO Sanat Gale-risi Sorumlusu Seda Şahbaz ile çok sayıda sanatsever katıldı. 1990 yılında Adana’da dün-yaya gelen Utku Şenbayrak 2011’de Çukurova Üniversitesi Bilgisayar Destekli Tasarım ve Animasyon bölümünü bitirdi. Sanat eğitimine 2011’de Musta-fa Kemal Üniversitesi’nde Seher Kurt ve Cüneyt Kurt atölyesin-de başlayan sanatçı, 2013’te Mersin’e gelerek eğitimini Or-çun Çadırcı ve Gülcan Şenyu-valı atölyelerinde sürdürdü. 16 Mayıs Pazartesi gününe kadar açık kalacak olan sergi hafta içi, 08.30 – 18.00, Cumartesi günleri ise 10.00 – 17.00 saatleri arasın-da ziyaret edilebilir.

Mersin’in ilk multimedya sergisi açıldı

MTSO Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi tarafından 4 adımda

nokta atışı ihracatı KOBİ saha çalış-ması başlıyor.

Çukurova Kalkınma Ajansı hibe programı kapsamında Mersin Tica-ret ve Sanayi Odası Projeler Müdür-lüğü tarafından yürütülen “TR62 (Adana, Mersin) Bölgesi’nde Yer Alan Firmaların Rekabet Edebilir-liği İçin Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Kurulumu” Projesi çerçe-vesinde hizmet verecek olan MTSO Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi pilot saha çalışmaları başlıyor. Çalışma kapsamında “4 Adımda Nokta Atışı İhracat” Programı dü-zenlenecek. Programa katılmak

isteyen firmalar için başvurular başladı. 10 firma ile sınırlı olacak pilot çalışma kapsamında MTSO Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi uzmanları ile program katılımcısı firma birebir çalışacak. Bu çalış-mada “Hedef Pazar Araştırması ile Analizi” ve “Potansiyel Müşteri Bilgisi ve Rakip Analizi” yapıla-rak, program katılımcısı firma için belirlenen hedef pazarda, hedef müşteri bilgileri verilerek nokta atışı ihracat yapması sağlanacak. Son başvuru tarihi 17 Mayıs Salı günü olup program hakkında de-taylı bilgiye www.mtso.org.tr adre-sinden veya MTSO Projeler Müdür-lüğü’nden ulaşılabilir.

Yeni nesil ticari bilgi ile ihracat başlıyor

Irak’a yapılan ihracatta sevk öncesi incelemelere yönelik düzenlemeler yapıldı. Konuyla ilgili Akdeniz İhra-catçı Birliği’nden yapılan yazılı açık-lamada şu ifadelere yer verildi:

“Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan bir yazıya atıfla; Irak’a yapılan ih-racatta, yetkilendirilen gözetim firmalarınca ürünlerin mal ihraç ülkesinde iken sevk öncesi incele-me uygulamasına tabi tutulması uy-gulamasının, Merkezi Irak Yönetimi tarafından 01/07/2011, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından ise 12/05/2012 tarihinde başlatıldığı ifade edilmektedir. Gözetim yapmak-la sorumlu olan firmaların doğrudan Merkezi Irak ve IKBY yetkili otorite-lerince atandığı belirtilmektedir.”A-nılan yazıda, özellikle ihracatçıların

konuyla ilgili doğru ve zamanında bilgilendirilmesini teminen, haliha-zırda sevk öncesi inceleme yapmak-ta olan kuruluşların sözleşmelerinin devam edip etmediğine dair Bağdat Ticaret Müşavirliği ve Erbil Ticaret Ataşeliği’nden alınan bilgi şöyle:

“2016 yılı itibariyle, TÜV Rheiland ve Bureau Veritas firmalarının hem Merkezi Irak, hem de IKBY; SGS, Co-tecna ve Baltic Control firmalarının ise sadece IKBY adına sevk öncesi inceleme yapmak üzere görevlendi-rildiği ifade edilmektedir. Ayrıca, Co-tecna ve Baltic Control firmalarının 2015 yılında Merkezi Irak adına yap-makta olduğu sevk öncesi inceleme görevine son verildiği bildirilmekte olup, adı geçen firmaların iletişim bilgileri ekte sunulmaktadır.”

Irak’a ihracatta sevk öncesi incelemede düzenleme

Page 3: MTSO Haber Sayı 309

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

3 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Şerafettin AŞUTMTSO Yönetim Kurulu Başkanı

Akdeniz’e yaz geldi. Parklara, bahçelere, sahillere akın eden

çocuklar, yaşlılar ve aileler; 3 ay gibi gözüken ancak 6 ay devam eden Akdeniz yazının tadını çıkarmayı hedefliyor. Akdeniz’de yaz ayı; uzun geceler, bitmeyen sohbetler, yeni arkadaşlıklar, ılık hava, gezilecek yerler, kestirme yollar, yazlıklar, eğ-lence, spor, deniz, kum, güneş, kar-puz, kavun, yayla ve çok daha fazlası demek aslında. Akdeniz’in incisi pırıl pırıl parlıyor şu günlerde. Çün-kü yaz geldi, Mersin çiçek açtı. Tüm endamı ve doğal güzelliğiyle Mersin, sizi bekliyor. Siz daha bavulunuzu toplamadınız mı?

Mersin, 321 kilometrelik sahiliyle boylu boyunca uzanır Akdeniz’de. Toros Dağlarını arkasına alan Mer-sin, mavinin yeşille buluştuğu, gü-neşin 300 gün gökyüzünden inme-diği adeta yeryüzü cenneti. Tarihin Mersin’i ilk yazdığı günden bugüne kadar birçok medeniyete ev sahip-liği yapmış olması, doğal güzelliği-nin yanı sıra bereketli topraklarıyla yaşanabilir bir yer olması cazibesini artırıyor. Antik şehirlerden kalan iz-ler ve kalıntılar yine Mersin’in eşsiz tarihini gün ışığına çıkarıyor. Kanlı-divane de, M.S 4’üncü yüzyıldan bu yana günümüze ulaşan en önemli tarihi eserlerden biri. Kanlıdivane,

30 metre derinliğindeki geniş bir ob-ruk etrafında kurulmuş antik kent. Efsaneye göre Kanlıdivane ismi, Roma döneminde suçluların obruğa atılıp vahşi hayvanlara yem edil-mesinden geliyor. Bazı kaynaklarda ise antik dönemde Olba Krallığı’nın sınırlarında yer alan dinsel bir mer-kez olduğu söylense de son yapılan araştırmalar Kanlıdivane’nin zey-tinyağı üretimi ile dikkat çeken ayrı bir kent olduğu yönünde. Bu gizemli kent tam da tatil ve tarihi bir arada sevenler için. Yaz tatili programınıza eklemeyi unutmayın.

Kanlıdivane, günümüzde Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alıyor. MÖ 3’üncü yüzyılda kurulan ve MS 4’üncü yüzyılda adı Neapolis olarak değişen kentin, Elaiussa Sebaste’nin sur dışında yer alan uzantısı oldu-ğu tahmin ediliyor. 19’uncu yüzyıl ortalarında Fransız gezgin Victor Langlois tarafından keşfedilen kent, 1970’li yıllarda yapılan kazılarla or-taya çıkarılmış. Yöredeki ilk arkeo-lojik araştırmaları ise Semavi Eyice gerçekleştirmiş.

Efsanelerle Kanlıdivane

Kent, doğal bir çökük olan 30 metre derinliğindeki geniş bir obruk etra-fında kurulu. Semavi Eyice’ye göre

Kanlıdivane isminin kökeni hakkın-da iki ihtimal var. İlk ihtimal isim-deki ‘kanlı’, kentin antik ismi olan Kanitellis’ten ya da obruğun içinde yağmur sularıyla toprak rengine bu-lanan kabartmaların kırmızıya çalan renginden geliyor. ‘Divane’ kısmı ise, burada dağınık olarak yaşayan Türkmen topluluklarının zaman zaman divan adı verdikleri toplan-tılarından geldiği. İkinci ihtimal ise, Roma döneminde suçluların obruğa atılıp vahşi hayvanlara yem edildiği için kente Kanlıdivane denildiği.

Kanlıdivane’nin tarihçesi

Olba Krallığı’nın kutsal yerleşim yeri olan kentin tarihi, MÖ 3’üncü yüzyıla kadar gidiyor. İlk kez He-lenistik Dönem’de yerleşim gören kent, Roma ve Geç Antik dönem-lerde en yoğun dönemini ve MS 4’üncü yüzyılda en parlak dönemini yaşamış. Ayrıca obruğun içerisinde yer alan merdivenler ve mağaralar-dan, obruk içerisinin de yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılıyor. Merdivenlerle inilen obruğun bü-yüklüğünden ötürü tanrısal olduğu düşünülmüş ve kent tarihi boyunca dinsel bir merkez olmuş. Son olarak Bizans İmparatoru II. Theodosius burada kutsal bir Hıristiyanlık mer-kezi kurmuş. Kentte gerçekleştirilen

yüzey araştırmalarında tespit edilen 15 atölye ile presler, pres yatakları, vida ağırlıkları, pres ağırlık taşları, kırma tekneleri ve kırma taşları gibi üretim araçları kentin özellikle Geç Antik Dönem’de önemli bir zeytinya-ğı üretimi merkezi olduğunu ortaya çıkarmış. Tarım ekonomisinin ge-liştiği ve bölgenin tarım ürünü olan zeytinden gündelik hayatta yararla-nıldığına dair büyük bir iz olan bu kalıntılar, aynı zamanda ticaret ya-pısı hakkında da fikir veriyor. Antik Liman ile bağlantısı da ortaya çıka-rılan Kanlıdivane antik kentinde çok sayıda sarnıç tespit edilmiş.

Kalıntı ve buluntular

Kentin çevresinde kurulduğu obru-ğun içerisinde Armaronxas ailesine ait kaya kabartması bulunuyor. 4 metre genişliğinde, 2 metre yük-sekliğindeki bir niş içerisinde yer alan kabartmanın sağ tarafında beş satırlık bir yazıt yer alıyor. Yazıtta ailenin isimleri yazıyor. Obruğun batı duvarlarında ise Kilikya askeri olduğu düşünülen bir savaşçı ka-bartması var. Obruğun etrafındaki ana yerleşim yerinde ise kesme taş-tan yapılmış bazilikalar, caddeler, kaya mezarları, sarnıçlar yer alıyor. Yerleşim yerinin güneybatısında MÖ 2’nci yüzyılda inşa edildiği düşünü-len kule, kentteki günümüze kadar ulaşan en eski yapı. Kitabesinde yazdığına göre kule, Tanrı Zeus için rahip krallardan Olbalı Tarkyaris’in oğlu Teukros tarafından yaptırılmış. Obruğun çevresindeki bazilikalar ise 4’üncü yüzyıl sonları ile 6’ncı yüzyıl ortaları Bizans dönemi eserleri.

Nekropoller

Kentin çevresinde üç nekropol (ar-keolojik şehirlerde mezarlıklar) tes-pit edilmiş. Kuzeye doğru uzanan ve yüksek bir noktada bulunan kuzey nekropolü 4,5 hektarlık bir alanı

kapsamakta. Burada çok sayıda la-hit ve üç tapınak mezar yer alıyor. Bu nekropolün en yüksek yerinde Kraliçe Aba’nın kocası ve iki oğlu için yaptırdığı anıtsal mezar var. Obruğun bir kilometre güneybatısın-daki Çanakçı olarak anılan çöküntü alanında ise soylulara ait birçok

kaya mezarı ve lahit yer alıyor.

Kanlıdivane’ye nasıl gidilir?

Mersin’in 50 km batısında yer alan, Kanlıdivane Ören Yeri’ne Erdemli ilçesine bağlı Yemişkumu Mahalle-si’nden kuzeye sapan 3 kilometre uzunluğundaki yolla ulaşılıyor.

Tarihin gizemli kenti; Kanlıdivane

Savaşların arkasında her zaman milli veya dini bir neden ve mo-

tivasyon olduğu düşünülür. Aslında tüm savaşlar ve ülkeler arası sorun-ların temel nedeni ekonomiktir. Bu gün dünya, özellikle çevremizdeki bölgeler ciddi sorunlar yaşıyor. Sa-vaşlar, isyanlar, Arap Baharı hatta Avrupa ve Amerika’da bile işçi ve sendika ayaklanmaları gündemden düşmüyor. Olaya bütüncül baktığı-nızda ve bu sorunların arka planına baktığınızda, 2008-2009 küresel finans krizinin hala aşılmamasının etkilerini açıkça görüyorsunuz. Evet, dünya ticaret hacmi hala 2008 ön-cesi düzeyi yakalayamadı. Dünya devleri küçüldü, işsizlikleri arttı, ihracatları azaldı, ithalatları düştü. Yani, dünya ekonomisi 8 yıldır ba-taklıkta çırpınan insan gibi. Eskiden böylesi krizlerde elinde petrol, do-ğalgaz gibi yer altı zenginlikleri olan-lar zarar almadan yollarına devam ederdi. Bu gün 47 dolara inen petrol varil fiyatı ile petrol ve doğal gaz üreten ülkeler bile borç alır duruma geldiler. Aslında Rusya’nın agresifli-ğinin arkasında yatan şey de budur. Dünya, tarihinde görmediği ekono-mik ve siyasi bir buhran yaşıyor. Ve elbette bunun olumsuzlukları, eko-nomisi KOBİ’lere dayanan, ihracata dayanan bir Türkiye olarak iş dünya-mıza sert bir şekilde yansıdı. Eğer bu gün ülke olarak dünyanın en büyük 17’inci ekonomisi isek, bunun arka-sında Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana yaratılan 1 milyon 500 bin girişimcinin varlığı bulunmaktadır. Eğer bu rakam 3 milyon olsaydı bu gün bu sorunlar çok daha az ola-caktı. Evet, ABD ve AB bile sorunlar yaşıyor ama yine de girişimci sayıla-rının çokluğu bu ülkeleri hala dünya devi yapmaktadır.

“Sorunların zirve yaptığı anlar iyileşmenin başladığı noktadır”

Öte yandan devletçi bir Çin çok fazla büyüyemiyor. İhracatı ve ithalatı dü-şüyor. Afrika, Asya, Latin Amerika yalnızlaşırken, ABD ve AB Serbest Ticaret Anlaşması ile yeni bir güç oluşturuyor, 2008 krizinin bataklı-ğından kurtuluyor. ABD bütçesinde işler düzelirken, ülke tekrar bir sana-yi ve imalatçı devrimini tetikleyerek KOBİ’leri ve girişimcileri destekler-ken, Avrupa Birliği’nde ilk kez istih-dam artışı yaşanıyor. Bu arada Tür-kiye olarak bu kıtaların hiç birine ait olmayan konumumuz ile biraz daha yalnız ve çevremizdeki sıkıntılarla biraz daha kırılgan hale geliyoruz. Ancak sorunların zirve yaptığı an-lar aslında iyileşmenin de başladığı noktadır. Ekonominin psikolojik et-kisi unutulmamalı ve umutlu olma-lıyız. Sürekli çevremizdeki karanlığa odaklanmaktansa, biraz kendi ışığı-mıza bakmalıyız. Bu süreci kendi ek-siklerimize odaklanarak bir avantaja çevirmeliyiz. Çünkü hiçbir sorun sonsuza kadar sürmez ve talih hep hazır olana güler derler.

“Küllerinden doğmasını bilen bir milletiz”

2002 yılından beri sayısız genel ve yerel seçim, hatta tekrarlanan se-çimler yaşadık. Tüm bu süreçleri büyük bir sorun yaşamadan, demok-rasi değerlerini yaşatarak atlattık. Siyasi istikrar devam etti, mali bütçe bozulmadı, makro ekonomik göster-geler bozulmadı, büyüme olumsuz etkilenmedi. Bizce 2002 yılından beri gelip geçen hükümetlerin en büyük başarısı toplumun üzerinde yıllardır ekonomik ve psikolojik bir

kambur oluşturan kamu borçları, IMF ve bütçe sorunlarını artık gün-demden düşürmesi oldu. Bunlar toplumda güven ve psikolojik bir rahatlama oluşturdu. Artık, ülkemiz kendi içinden kaynaklanan krizlere bir son verdi. Ancak, okyanusları geçerken bazen derede boğulduk. Böylesi önemli sorunları çözerken, aslında biraz empati, biraz hoşgö-rü ve her kesimin göstereceği biraz daha siyasi uzlaşma ile yeni bir ana-yasa yapılabilirdi. Siyasetin insan-ları kutuplaştırmasına ve gereksiz rejim tartışmalarına izin verilmeye-bilirdi ve biraz daha nötr bir dış po-litika ile dış olaylar ülke içine daha az yansıtılabilirdi. Elbette dış olay-larda her şey bizim elimizde değil. Dış güçlerin terörü nasıl destekledi-ğini biliyoruz. Ama bunlar bu gün ülkenin gündemi olmayabilirdi. Bu anlamda dış olayları, çevremizdeki sıkıntıları bir yana koyarsak, diğer sorunlar aslında kendi yarattığımız, kendi içimizde çözmeyi başarama-dığımız sorunlardır. Eğer enerjimizi bunlara ayırabilirsek, siyasi kutup-laşmaları ve kavgaları centilmen bir demokrasi yarışması haline ge-tirebilirsek, ortak paydalarda buluş-mayı başarır ve Cumhuriyeti kuran bir millet olarak el ele vererek bir anayasa yapabilirsek, ülkenin sanal konularını bir kenara atıp ülkenin ve toplumun gerçek sorunlarına; yani, ekonomiye, işe, aşa, adalete, eğitime, bilim ve teknolojiye, ül-kenin geleceği olan genç nüfusun ihtiyaçlarına odaklanırsak inanın çok daha parlak günler bizimdir. Biz küllerinden doğmasını bilen bir milletiz. Yok oldu derken yeniden doğduysak, bu gün elimizdeki bu güç ve kazanımlarla çok daha güç-

lü hale gelebiliriz. Yeter ki toplum olarak demokrasinin değerini bile-lim, Cumhuriyetin kazanımlarının değerini, bir vatana sahip olabilme-nin değerini bilelim. Yeter ki, farklı düşüncelerin ortasında ortak payda-larla kürekleri aynı yöne çekebilen bir toplum yaratmayı başarabilelim. Aslında yüz yıllardır bu coğrafyada oynanan oyunlara rağmen, etrafımız neredeyse kabile ve aşiret devlet-lerinden oluşurken ve parça parça olurken, Anadolu insanının tek yü-rek olmayı başarması ve bu tezgah-lara izin vermemesi en büyük cevap-tır ve korunması gereken en büyük güçtür. Vefakar ve cefakar Türk Si-lahlı Kuvvetlerimizin verdiği müca-dele, emniyet teşkilatımızın çabaları takdire şayandır ve iş dünyası olarak arkalarındayız. Ancak, aynı vefakar ve cefakar duruşu, birlik ve beraber-liği sağlama çabalarını, Cumhuriyet değerlerini koruma bilincini, yeni bir dönüşümün yaşandığı bu siyaset ortamında tüm partilerden, tüm si-yasetçilerimizden bekliyoruz.

Türk girişimcisi iş de bulur, aş da verir. Türk girişimcisi üretim de yapar, ihracat da yapar. Yeter ki vatanımızda birlik olsun, huzur ol-sun. Yeter ki evrensel insanlık de-ğerlerinin yaşatıldığı, bireyin mer-kezde olduğu, insanların adaletin varlığına inandığı bir ülke olsun. Yeter ki siyasi kavgaların yerini de-mokrasi temelli saygın bir siyasi rekabet alsın. Bu sadece iş dünya-sının değil, toplumun beklentisidir. Bu konularda ülke olarak çok büyük ilerlemeler kaydettik. Bu kazanımlar ülkemizin geleceğe sıçrama tahtala-rıdır. Kaybedilmemeli, zenginleşti-rilmelidir.

Tehditler ve fırsatlar…

Page 4: MTSO Haber Sayı 309

CMYK

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Mersin Tica-

ret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahip-liğinde, bölgede faaliyet gösteren il ve ilçelerdeki Ticaret ve Sanayi Oda-ları’nda görev yapan, kapasite rapo-ru raportörlerine, “Kapasite Raporu Otomasyon Sistemi ve Raportörler” eğitimi verildi.

TOBB tarafından yürütülen ‘Kapasi-te Raporu Otomasyon Sistemi ve Ra-portör Eğitimi’ Mersin’de düzenlen-di. MTSO evsahipliğindeki eğitime Mersin’in yanı sıra Adana, Aksaray, Antakya, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Sivas, Yozgat ve ilçeleri Ticaret ve Sanayi Odaları’ndan Genel Sekreterler ve kapasite raporu raportörleri katıldı. Eğitim TOBB Sanayi Müdürü Meh-met Ali Bayram tarafından verildi.

Toplantının açılışında konuşan

MTSO Genel Sekreteri Abdulkadir Dölek, kapasite raporunun önemi-ni anlattı. Raporların daha düzenli hazırlanması gerektiğini vurgulayan Dölek, bu noktadan hareketle veri-len eğitimin önemine dikkat çekti ve bu yöndeki eğitimlerin devam ede-ceğini bildirdi.

Eğitimde TOBB Sanayi Müdürü Meh-met Ali Bayram, Odaların kapasite raporlarının ülkenin sınai üretim gü-cünü tespit etmek, ekonomik ve stra-tejik plan ve programlara ışık tutmak amacıyla düzenlendiğini belirtti. Bayram, yaptığı konuşmada, rapor-ların usulüne uygun hazırlanması-nın ve otomasyon sistemine girilme-sinin, verilerin düzgün saklanması ve istatistiklerin oluşturulması açı-sından da büyük önem taşıdığını, bu aşamada en önemli sorumlulu-ğun eksperlere ve raportörlere düş-

tüğünü söyledi.   Bayram, kapasite raporlarının TOBB’dan eğitim almış eksperler ve raportörler tarafından hazırlanması gerektiğine dikkat çe-kerek, Türkiye’nin çeşitli bölgelerin-de bu eğitimlerin gerçekleştirileceği-ni söyledi.

Uygulamalar hakkında da bilgi ve-ren Bayram, çeşitli kullanım de-taylarını anlattı. Toplantı, Odala-rın sorumlulukları, uygulamadaki sorunlar ve çözümlerinin anlatılıp katılımcıların sorularının cevaplan-masıyla sona erdi.

Ankara’da bu yıl ikinci kez düzen-lenen Mersin Tanıtım Günleri,

Ankaralıların yoğun ilgisiyle karşı-landı. Açılış gününde Başbakan Yar-dımcısı Lütfi Elvan, MHP Genel Baş-kan Yardımcısı Oktay Vural, Mersin Milletvekilleri, Güney Afrika Cum-huriyeti Büyükelçisi Pule Malefane ve STK Genel Başkanları da Mersin-lileri yalnız bırakmadı. Ankara Ata-türk Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik 1 Mayıs’ta sona erdi.

Mersin Valiliği’nin himayesinde Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) başta olmak üzere kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve STK’ların des-teğiyle Ankara’da bu yıl ikinci kez Mersin Tanıtım Günleri düzenlendi.

Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan tanıtım günlerinde Mersin’in ekono-mik zenginlikleri, kültürel değerleri, damak tadı, müziği, el sanatları baş-kentlilere tanıtıldı. Mersin Tanıtım Günleri’nde, yöresel sanatçılar ve ozanlar sahne alırken halk oyunla-rı, defileler, sergiler ve imza günleri gerçekleştirdi. 3 bin metrekaresinde yöresel yiyeceklerin tanıtıldığı top-

lam 15 dönümlük alanda düzenle-nen ‘Mersin Tanıtım Günleri’ne baş-kentlilerin ilgisi de yoğun oldu.28 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen tanıtım günlerinin açı-lışında konuşan Başbakan Yardım-cısı Lütfi Elvan, Ankara’da yalnızca Mersin turizminin, sanayisinin, zenginliklerinin, ürünlerinin tanıtıl-madığını, aynı zamanda büyük Türk kültürüne karışan ana damarlardan biri olan Mersin’in kültürel kimliği-nin de anlatıldığını söyledi.

Elvan: “Mersin’e sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmaktır”

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı uygulama çerçevesinde birçok ilin kendisini tanıtma imanı yakaladığını hatırlatan Elvan, bu-nun bir ahilik geleneği olduğunu söyledi. Mersin Tanıtım Günlerinin de bu ahilik geleneğinin devamı ol-duğunu kaydeden Elvan, ardından Mersin’e yönelik planlanan çalışma-ları anlattı. Elvan şöyle konuştu:

“Torosların, Akdeniz’in evladı olarak Mersinle ilgili yapılan her etkinlikte sizinle birlikteyim. Bu konuda bize düşen ne varsa yeri-

ne getirmeye hazırım. Mersin’i bir üniversite şehri olarak, bir liman şehri, deniz şehri olarak tanımla-yabiliriz. Sağlık şehri, ticaret şeh-ri olarak tanımlayabiliriz. Tarım şehri, kültür ve turizm şehri olarak değerlendirebiliriz. Tüm bu özellik-ler ancak markalaştığımız zaman, ilimizin marka değerini üst sırala-ra taşıdığımız zaman mümkündür. Bu ise birlikte hareketle mümkün-dür. Mersin birliğimizin de dirliği-mizin de teminatıdır. Mersin’e sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmaktır.”-Mersin’e sahip çıkılması noktasında her kesime görev düştüğünü vur-gulayan Elvan, hükümet olarak da üzerlerine düşeni yapacaklarını, hız-lı tren, liman, havaalanı, bölünmüş yollar, tarımsal kalkınma yatırımla-rı, sağlık yatırımları gibi her alanda Mersin’in ihtiyacı olan yatırımları gerçekleştireceklerini söyledi.

Mersin, turizm pastasındaki payını artırma hedefinde

Mersin Valisi Özdemir Çakacak

ise açılışta yaptığı konuşmada tu-rizmin dünyada hızla gelişen sek-törlerin başında geldiğini anlattı. Tüm dünya ülkelerinin turizm pas-tasından daha büyük pay alma çaba-sında olduğunu kaydeden Çakacak, bu amaçla ülkelerin hatta kentlerin kendisini tanıtmaya başladığını söy-ledi.

Mersin’in tarihi ve turistik özellik-lerini anlatan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Ko-camaz ise dünyanın neresinde bir turizm etkinliği varsa Mersin’i oraya taşıma gayretinde olduklarını an-lattı. Bugüne kadar Mersin’in tanı-tımında çok zaman kaybedildiğini belirten Kocamaz, “Kaybettiğimiz zamanı bu tür etkinlikleri çok iyi de-ğerlendirerek telafi etmek istiyoruz” diye konuştu.

Açılış töreni MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un da yer al-dığı organizasyonda emeği geçenle-re plaketlerin verilmesi ve açılış kur-delesinin kesilmesiyle son buldu.

4 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Karayolu taşımacılığında ida-ri yaptırım sonucu doğuracak

belli sürelere bağlı hükümlerde sektör lehine düzenlemeye gidildi. Komşu ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde yaşanan daralma ve bunun sektör olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik değişiklikler yapıldı. 

Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönet-melik, Resmi Gazete’de yayımlana-rak yürürlüğe girdi. Buna göre Kara-yolu Taşıma Yönetmeliği’ndeki bazı maddelerin sektör tarafından farklı değerlendirilmesinin, bunun da bir-takım ihtilaflara neden olmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

İdari yaptırım sonucu doğuracak

belli sürelere bağlı hükümlerde sek-tör lehine düzenlemeye gidilirken, komşu ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde yaşanan daralma ve bunun sektöre olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik değişiklikler yapıldı.

Buna göre, yetki belgesi sahibinin taraf olduğu finansal kiralama söz-leşmesinde ayrıca noter onayı aran-maması sağlandı. Tek araçla yetki belgesi almak isteyen gerçek kişiler için ücret indirimi yapıldı. Ulusla-rarası ve yurt içi kargo işletmeciliği yapan firmalara, yurt içi acentelik faaliyeti gösterenlerle de acentelik sözleşmesi yapma imkanı sağlandı. Taşıtların yaşları nedeniyle öngörü-len asgari kapasite şartının kaybe-dilmesi halinde, asgari kapasitenin

kaybedildiği sürelerin toplamına ilişkin sınır, 5 yıllık dönemde 630 güne çıkarıldı. Kamu kurumları-nın 1 yıldan az hizmet alımı sözleş-mesi yapılmasına imkan verildi. Yetki belgesinde kurallara uygun olmayan taşıtların kullanılmasına önlem getirildi. Kargo taşımacılığı-nın araç teminin kolaylaştırmak ve

gereksiz yatırımları önlemek için düzenlemeye gidildi. Mükerrer ce-zalandırmaların önüne geçilmesine ilişkin değişiklikler yapıldı. Tarifeli seferlerde araç bulundurulması zo-runluluğunu yerine getirmeyenlere yönelik yaptırımlar azaltıldı. Faali-yet durdurmayla sonuçlanan çeşitli yaptırımlar ortadan kaldırıldı.

Karayolu taşımacılığına düzenleme

Ankara’da Mersin rüzgarı esti

MTSO’da kapasite raporu raportörlerine eğitim verildi Mersin’de bu yıl ilk kez Ulusal

Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu düzenlendi. 27 – 28 Nisan tarihleri arasında gerçek-leştirilen Sempozyumda ‘Çalışan Sağlığı ve Güvenliğin Temeli’, ‘Çok Küçük ve Küçük İşletmeler-de Çalışan Sağlığı ve Güvenliği’, ‘Çalışan ve İşveren Gözüyle İSG’ gibi tüm sektörleri yakından il-gilendiren konular ele alındı. Büyük işletmelerde iyi uygulama örneklerinin anlatıldığı sempoz-

yumda iş sağlığı ve güvenliği uygu-lamaları ile çalışan dostu işyerleri hakkında bilgi verildi.

Mersin Sanayi Sitesi, Tabip Oda-sı, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi işbirliğiyle 1. Ulusal Çalışan Sağlığı ve Güven-liği Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı ve daire başkanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı yetkilileri, Halk Sağlığı Müdür-lüğü, Mersin Ticaret ve Sanayi Oda-sı (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyen-ler ve meslek odaları temsilcileri katıldı.Sempozyumun açılışında Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Baş-kanı Mehmet Ali Güldağ, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, Mersin Tabip Odası Yönetim Ku-rulu adına Prof. Dr. Gülden Ersöz, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Baş-kan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yetkilendirme Daire Başkanı Furkan Yıldız ve İş Teftiş Kurulu Adana Grup Başkanı Veysel Gül birer konuşma yaptı.

Aşut: “İnsanımız, en değerli sermayemiz”

Sempozyumda konuşarak tehli-

keler, kazalar, riskler ve güvenlik kültürünün yalnızca iş dünyası ile sınırlı olmadığına dikkat çeken MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şe-rafettin Aşut, şunları söyledi:

“Bunlar hayatın ne yazık ki bir parçasıdır. Ancak, önemli olan bu tehlikelerden kaynaklanan riskleri belirlemek; buna uygun tedbir ve önlemleri alarak kişisel mağdu-riyetleri sınırlandırmak amacıyla etkin bir eğitim programı oluş-turmak gerekir. İşin merkezi her

şeyde olduğu gibi bilinçtir ve bu bi-linci yaratacak olan şey eğitimdir. Hem işverenlerin hem de çalı-şanların eğitiminin eş güdümlü şekilde yapılması işin kalbidir.” Aynı zamanda bir işveren olarak iş yerindeki en değerli şeyin in-san kaynağı olduğunu vurgulayan Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bundan dolayı en değerli var-lığımızı korumak birincil dere-cede önemlidir. Elbette olaya iş dünyası ve çalışma yaşamı açısından baktığımızda; İş ka-zaları, önlemler ve çalışan sağ-lığı daha da önemli hale geliyor. Çalışanlarımızın iş sağlığını ve güvenliğini korumak, gereken önlemleri almak, bilgilendirme ve eğitimleri düzenlemek işve-ren adına yasal bir yükümlülük-tür. Ancak bu konu, Türkiye gibi özellikle sanayileşme oranı hızla artan, hızla gelişen ve büyüyen ekonomiler için yükümlülükle-rin de ötesinde, sürdürülebilir, kaliteli bir ekonominin gereğidir. Yani, bu sadece bir yasal zorun-luluk adına değil, iş dünyasının, ekonominin, kalitesi, verimliliği ve sürdürülebilirliği adına gönülden ve bu bilinçle yapılması gereken bir şeydir.”

İşçi ve işverenlere çalışan sağlığı ve güvenliği anlatıldı

Page 5: MTSO Haber Sayı 309

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

5 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Güneşi dezenfeksiyon amaçlı kul-lanarak Türkiye’ye model olan

Mersin’in, biberde nematod zararlı-sıyla mücadelesi ve paralelinde ka-lıntı sorunuyla savaşı sonuç verdi. “Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi”nin ikinci yılında düzenlenen “Tarla Günü” etkinliğin-de elde edilen sonuçlar kamuoyu ile paylaşıldı. Uygulanan yöntemler so-nucunda biberde yüzde 50’ye yakın verim artışı sağlanırken hastalık dü-zeyinin yüzde 5’lere indiği açıklandı. Geçen yılın sonuçlarını gören bölge çiftçisi, solarizasyonla mücadele yöntemini benimsedi. Hedef, sürdü-rülebilir ve güvenli tarım uygulama-larında Mersin’i markalaştırmak.

Mersin’de Kazanlı bölgesinde “örtü altı biber yetiştiriciliğinde sorun olan nematod ve kök hastalıklarına karşı toprak dezenfeksiyonuna yö-nelik demonstrasyon ve eğitim ça-lışmaları” 2015-2016 sezonunda da devam etti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) desteği, Adana Biyo-lojik Mücadele Araştırma Enstitüsü, Mersin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Alata Bahçe Kültür-leri Araştırma Enstitüsü işbirliğinde yürütülen mücadele sonuçları Ka-

zanlı’da deneme uygulamaları ya-pılan seralar arasında düzenlenen “Tarla Günü” etkinliğinde açıklandı. Daha sağlıklı ürün tüketilmesi, çev-renin korunması amacıyla hazırla-nan “Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi” kapsamında 2014 – 2015 sezonunda 10 serada deneme üretimleri yapılırken 2015 – 2016 sezonunda buna 5 sera daha eklendi. “Tarla Günü” etkinliğine Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Politikalar Genel Mü-dürlüğü Daire Başkanı Doç. Dr. Birol Akbaş, Mersin Tarım Gıda ve Hay-vancılık İl Müdürü Kadir Çiftepala da katıldı.

Tanrıöver: “İyi tarım uygulamalarını merkeze almalıyız”

“Tarla Günü” etkinliğinin açılış ko-nuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, tarım ve gıdanın yalnız-ca basit bir beslenme aracı olarak görülmemesi gerektiğini, toplum ve çevre sağlığı adına büyük önem ta-şıdığını söyledi. Son yıllarda yanlış kullanılan kimyasal gübre ve hatalı tarım uygulamalarının gerek toprak

gerekse insan sağlığını tehdit eder duruma geldiğini vurgulayan Tan-rıöver, çözüm yolu olarak iyi tarım uygulamalarını gösterdi. “İşte bu noktada sektörün tüm düzeydeki temsilcilerini bilinçlendirme, eğit-me ve örnek uygulamaları gösterme adına Mersin Ticaret ve Sanayi Oda-sı olarak öncü olduk” diyen Tanrıö-ver, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu anlamda biber seralarında ör-nek demonstrasyon denemelerini Kazanlı’da «örtü altı biber yetişti-riciliğinde nematod ve kök hasta-lıklarına karşı toprak dezenfeksi-yonuna yönelik demonstrasyon ve eğitim çalışmaları” adı altında uyguladık. Bu proje ile tüketicinin daha sağlıklı ürün tüketmesini ve çevrenin korunmasını amaçladık. Kimyasallar olmadan, verim kaybı olmadan, eskiden biberde yüzde 30 ile 60 arasında olan kök çürük-lüğü ve solgunluğun, uygulamanın yapıldığı alanlarda yüzde 5 ile 15 düzeyine düştüğü görüldü. Buna ek olarak, uygulamanın yapıldığı alan-larda verimliliğin ise yüzde 80 art-tığı tespit edildi. Bu ticari anlamda da olağanüstü bir katma değerdir, kazanımdır.”

Tanrıöver sözlerini, daha sağlıklı ürünler, sağlıklı bir çevre ve parale-linde sağlıklı bir toplum adına MTSO olarak tarımı öncelikli konular arası-na almayı sürdüreceklerini belirte-rek tamamladı.

Hekimoğlu: “Hedefimiz Mersin’in gıda güvenliğinde söz sahibi olması”

MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Hekimoğlu ise proje ve uygulama-ları hakkında bilgi verdi. Dünyada

gıda güvenliğinin öneminin her ge-çen gün arttığına dikkat çeken Heki-moğlu, Türkiye ve özelinde ise Mer-sin’in gıda güvenliğinde söz sahibi olması hedefiyle hareket ettiklerini anlattı. Tarım ilaç kalıntıları, yer altı sularının kirlenmesi gibi sorunlar nedeniyle Kazanlı’da biber üreticile-rinin 150 milyon TL’ye varan verim ve kalite kaybı yaşaması sonrasında 2013’te harekete geçtiklerini hatırla-tan Hekimoğlu, yaptıkları çalışma-larla Türk çiftçisinin bilinçli, doğru zamanda, doğru uygulamalarla güzel sonuçlar alabileceğini gös-terdiklerini söyledi. Mersin’i mey-ve-sebze üretiminde, gıda güvenli-ğinde dünyada marka kent yapmak istediklerini kaydeden Hekimoğlu, “Yaptığımız çalışmalar sonucunda güvenli gıda üretimi gerçekleştiril-di. Artık hiçbir halk sağlığı endişesi duymadan yenilebilecek ürünler yetiştirmeye adayız” değerlendirme-sini yaptı. Mersin’de gerçekleştirilen pilot çalışmanın Türkiye’ye örnek olduğunu vurgulayan Hekimoğlu, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakan-lığı ile bu alandaki işbirliklerinin önümüzdeki sezonda da devam etmesini talep ettiklerini söyledi. Solarizasyon ve azaltılmış fumigas-yon kombinasyonu ile sağlanan bu uygulamanın meyve sebzede diğer örtü altı üretimlerde de kullanılabi-leceğine dikkat çeken Hekimoğlu, “Bu örnek çalışmanın Türkiye’de yıl-lardır konuşulan pestisit tarım ilaç-

ları kalıntısını ortadan kaldıracağını düşünüyoruz” dedi.

“Gübre konusundaki çalışmaların da takipçisiyiz”

Tarım ilaçları kadar bitki besleme ürünleri, kimyevi gübrelerin de top-rağa zarar verdiğini, yer altı sularını kirlettiğini anlatan Enis Hekimoğlu, “Bugün dünyada hammadde dahi olarak kullanılmayan gübreler, bit-ki besleme ürünleri Türk çiftçisine satılıyor” dedi. Tarım Bakanlığı’nın gübre üzerine çalıştığını bildiren Hekimoğlu, yakın bir zamanda bu alandaki yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle çiftçilere doğru ve uy-gun maliyetli yeni nesil teknolojik

ürünlerin sunulacağını anlattı. He-kimoğlu, “MTSO olarak sürdürüle-bilir tarım, kalkınma, eko sistemin vazgeçilmez kaynağı toprağı ve çev-reyi korumak için bu tür konuların takipçisi olacağız” diye konuştu.Adana Biyolojik Mücadele Araştır-ma Enstitüsü adına söz alan Doç. Dr. Seral Yücel, çiftçiyi doğru uygulama yöntemleri hakkında bilgilendirir-ken üreticiler Ali Atlı ile Uğur Çetin-kaya yaptıkları çalışmaları ve aldık-ları sonuçları katılımcılarla paylaştı. Mersin’de önemli bir çalışmaya imza atıldığını dile getiren Tarım Bakan-lığı Tarımsal Araştırmalar Politika-lar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Doç. Dr. Birol Akbaş ise emeği geçen-lere teşekkür etti.

Biberde kalıntıyla mücadelede güneş etkisini gösteriyor

2015 – 2016 sezonunda nematod ve toprak hastalıkları ile mücadele çalışmaları kapsamında solarizasyon uygulaması Adanalıoğlu ve Kazanlı’da gerçekleştirildi. Seralarında bu uygulamayı gerçekleştiren çiftçiler isimleri ise şöyle:

Mahmut Seçkin (Adanalıoğlu), Metin Tamoz (Adanalıoğlu) Mehmet Kurultay (Kazanlı), Ali Atlı (Kazanlı) ve Uğur Çetin (Kazanlı)

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 34 No’lu Ağaç ve Or-

man Ürünleri Meslek Komitesi or-ganizasyonu ile Ahşap Ambalaj Mal-zemeleri ve ISPM – 15 bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya konunun hassasiyetine dikkat çekerek, önümüzdeki süreçte ilgili şartları yerine getirmeyen firmaların disiplin kuruluna sevk edilebileceği-ni bildirdi.

Son dönemlerde ihracatta kullanılan ahşap malzemelerin standartlara uygun olmadığı gerekçesiyle ürün-lerin geri gönderilmesi oranının art-ması üzerine MTSO’da düzenlenen toplantı ile Mersinli ahşap ambalaj

üreticileri ISPM – 15 standartları konusunda bilgilendirildi. Bilgilen-dirme toplantısı öncesinde konuş-ma yapan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya, bir dış ticaret kenti olarak, sıkıntı yaşanmaması adına Mersinli firmaların ihraç ettikleri ürünlerin içeriği ve ürünlerin amba-lajlanmasında hassas davranmaları gerektiğini vurguladı. İhraç ürünle-rinin taşınmasında kullanılan ahşap paletlerle zararlı organizmaların yurtiçinden yurtdışına, yurtdışın-dan da yurtiçine giriş çıkışını, yayıl-masını önlemek için yönetmelikler bulunduğunu hatırlatan Maya şun-ları söyledi:

“Ahşap ambalaj malzemelerinin ısıl işleme tabi tutulmuş ve ISPM-15 işa-

retlemesinin yapılmış olması gereki-yor. Oysa son zamanlarda kullanılan ahşap malzemelerin bu normlara uygun olmadığına dair AB ve diğer ülkelerden sıkça geri bildirim alıyo-ruz. Bu durum ülkemizin ve ürünle-rimizin imajını olumsuz etkiliyor. Bu sorunun önüne geçilmesi için kamu kurumları denetimlerini sürdürür-ken bizlerin de maksimum düzeyde hassasiyet göstermemiz gerekiyor.” Konuyla ilgili olarak gerek ilgili Bakanlık gerekse TOBB tarafından sıkça uyarı yapıldığını hatırlatan Maya, tüm bu çalışmalar sonrasın-da şikayete konu olan firmaların tespiti aşamasına geçildiğini ve tu-tumunu devam ettiren firmaların MTSO tarafından disiplin kuruluna

sevk edilebileceğini açıkladı. Maya sözlerini, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentimizin ihracatını artırmak önceliğimiz olmaya devam edecektir” diye tamamladı.

Mersin Zirai Karantina Müdürü Ali Erden de ISPM-15 standardının önemine dikkat çekti. “ISPM -15 uy-gulaması farkındalık oluşturmakta geç kaldığımız ancak uluslararası ti-carette her geçen gün canımızı yak-maya devam eden bir faktör” diyen Erden, ambalaj üretim firmalarının işyeri sahibinden sahada çalışanına kadar tüm personelin bu konuya hassasiyet göstermesi gerektiğini vurguladı. Erden aksi halde ülkenin uluslararası alanda her geçen gün değer enflasyonu yaşamayı sürdüre-

ceğini söyledi.

34 No’lu Meslek Komitesi Başkanı Tarık Ciğer ise ISPM -15’in dünyada 56 ülkede uygulandığını bildirdi. Türkiye’de 792 firmaya konuyla ilgili yetki belgesi verildiğini ifade eden Ciğer, bunların 229’unun belgesinin ise iptal edildiğini anlattı. Konunun öneminin daha iyi anlatılması ge-rektiğini vurgulayan Ciğer, “Bu sı-kıntının bir bacağı üretici ise diğer

bacağı kullanıcıdır. İkinci el olarak tabir edilen ahşap taşıma paletleri ve ambalaj malzemeleriyle sevki-yat yapılmamalıdır” diye konuştu. Toplantıda Mersin Zirai Karantina Müdürlüğü adına konuşan Orman Mühendisi Nurullah Özkahraman ISPM -15 standartlarının nasıl uy-gulanacağına yönelik teknik bil-giler verirken Entomolog Suat Yıl-dız ise orman zararlılarını anlattı. Toplantı sonunda katılımcılara pla-ket verildi.

Ahşap ambalaj üreticileri ISPM – 15 konusunda bilgilendirildi

Tarım sektörü, Silifke’de bu yıl ilki düzenlenen ‘Silifke Tarım Günle-

ri’nde buluştu. Silifke Kaymakamlı-ğı öncülüğünde, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Silifke Ticaret ve Sanayi Odası koordinas-yonunda, Toprak Ana Fuarcılık or-ganizasyonunda düzenlenen Silifke Tarım Günleri, çevre il ve ilçelerden

gelen sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

Ekonomisinin yarısına yakınını ta-rım sektörü oluşturan Silifke, bu yıl ilki düzenlenen önemli bir organi-zasyona evsahipliği yaptı. Silifke Ta-rım Günleri adı altında düzenlenen organizasyonun açılışına Mersin Ti-

caret ve Sanayi Odası Yönetim Kuru-lu Başkanı Şerafettin Aşut başta ol-mak üzere Mersin’in ilçeleri ile çevre illerden Oda ve Borsa Başkanları ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. Etkinlik kapsamında muzlu baklava, çörekotu yağı gibi farklı ürünler ka-tılımcılara tanıtılırken diğer yandan sektör temsilcileri gerek tarım maki-nelerinde gerek seralarda kullanabi-lecekleri son teknolojilerle tanıştı. Etkinliğin açılış konuşmasını ger-çekleştiren Silifke Ticaret ve Sana-yi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, “Çiftçilerimiz, üreticilerimiz bu et-kinlik ile eğitim, dayanışma ve kay-naşma fırsatı bulacak. Bu nedenle çok önemsiyoruz” diye konuştu. Ta-rımın istihdama ve kalkınmaya kat-kı sağlayan stratejik bir sektör oldu-ğunu vurgulayan Kaynar, “İnsanlık var oldukça tarım, stratejik önemini kaybetmeyecektir. Silifke’nin yüzde 50’si tarımla uğraşıyor. Bu nedenle bu tür etkinliklerin yapılması son derece anlamlı” ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin, sanayicilerin yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri bu tür et-kinliklerle tanıma fırsatı yakalayaca-ğını dile getiren Kaynar, “Hedefimiz önümüzdeki süreçte bölgesel etkin-likler düzenlemektir” diye konuştu. Açılışta, İlçe Gıda Tarım ve Hayvan-cılık Müdürü Abdullah Süngü, Silif-ke’nin tarımdaki önemini anlattı. 12

ay aktif üretim yapılabildiğini ifade eden Süngü, özellikle çilek dendiği zaman akla Silifke geldiğini söyledi. İlçe Belediye Başkanı Mustafa Turgut ise konuşmasında, “4 mev-sim üretim yapıyoruz. Yalnızca çilek ihracatımız toplam ihraca-tımızın yüzde 40’ını oluşturuyor.

“Silifke, gelişen turizme ve sana-yiye sahip ama ana geçim kay-nağımız tarım ve bu etkinliği önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir de tarımın bölge için önemine dikkat çekerek etkinliğin hayırlı olmasını diledi.

Tarım sektörü Silifke’de buluştu

Page 6: MTSO Haber Sayı 309

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

6 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Arap Yarımadası’nın doğu kıyısın-da yer alan Katar, önümüzdeki

yıllarda inşaat sektörü için gelecek vaat ediyor. 2022 yılında düzenle-necek Dünya Futbol Şampiyonası’na evsahipliği yapacak olan Katar’da açıklanan 2030 yılı vizyonu da ülke-de irili ufaklı birçok alt ve üst yapı in-şaatı yapılacağının sinyalini veriyor. İş çevrelerinin ortak kanaati ise bu yatırımların büyük bir bölümünün 2017’ye kadar tamamlanacağı yö-nünde birleşiyor. Ekonomi Bakanlığı tüm bu gelişmeler nedeniyle ülkeyi, 2016 – 2017 döneminde dış ticarette öncelikli ülkeler arasında gösteriyor. 2022 Dünya Futbol Şampiyonası için 9 adet orta ve büyük ölçekli stadyum yapılması planlanan ülkede, yapıl-ması planlanan diğer önemli proje-ler metro istasyonu, Katar – Bahreyn Köprüsü, Doha Limanı ve çeşitli ka-rayolları inşaatı olarak sıralanabilir.

Ülkede yabancı yatırımcı için po-tansiyel arz eden en önemli sektör olarak müteahhitlik gösteriliyor. Katar’da önümüzdeki 5 yılda plan-lanan 200 kadar yatırım projesinin toplam tutarı yaklaşık 150 milyar doların üzerinde. Bunun yüzde 43’ü altyapıya giderken, kalanının sağlık ve eğitim sektörleri için kullanılması bekleniyor.  Sektörde Türk firmala-rının en önemli rakipleri ise İtalya,

Almanya, İngiltere ve Çin.  Pazarın küçük olması ve inşaat sektöründe yoğunluklu olması rekabeti berabe-rinde getiriyor.

Türk firmalarının Katar’daki varlı-ğının aslen müteahhitlik sektörüne bağlı olduğu söylenebilir. Türk mü-teahhitlik firmalarının tamamladığı veya sürdürdüğü projelerin toplam tutarı yaklaşık 6,7 milyar dolar se-viyesinde. Takip ettikleri projelerin toplam tutarı da 1 milyar dolar ci-varında. Diğer taraftan, Türk müte-ahhitlik firmalarının hem Katar özel sektörünün sahibi olduğu projeler-den hem de kamu ihalelerinden pay alma şansı oldukça yüksek. Ulus-lararası düzeyde önemli başarılara imza atan Türk firmaları kısa sürede Katar pazarına en prestijli projelerle girmeyi başarmış.

Coğrafi konum

Katar, gerek nüfus gerek yüzölçümü açısından küçük Körfez ülkelerin-den biri. Arap Yarımadası’nın doğu kıyısında yaklaşık 11 bin 521 kilo-metrekarelik bir alana sahip. Kıyı şe-ridi 550 kilometre kara sınırı ise 60 kilometre olup, Suudi Arabistan’la komşu.

Nüfus ve işgücü yapısı

Katar’da yüksek bir nüfus artış hızı

görülmekle birlikte, söz konusu oran ülkenin sanayileşme ve yatı-rım çalışmaları kapsamında özel-likle doğalgaz ve altyapı çalışmaları için bu ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artıştan kaynaklanıyor. Ülkede çalışan yabancıların çoğun-luğu Hindistan, Pakistan, Nepal ve Filipinler’den geliyor. IMF verilerine göre 2013 yılı Katar nüfusu 2 milyon olup 2016’da 2,6 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Ülke nüfusunun yüzde 77’si erkek ve yüzde 47,5’i 29 yaşın altında. Bu oransızlıklar da yabancı işgücüne bağlı olarak ortaya çıkıyor. Nüfu-sun yüzde 90’ı şehirlerde yaşıyor. Başkent Doha nüfusun 45,7’sini, 10 kilometre uzaklıktaki Rayyan ise yüzde 36,7’sini oluşturuyor. Ülkenin işgücü neredeyse tamamıyla yaban-cı işçilere dayanıyor.

Doğal kaynaklar ve çevre

Ülke için hidrokarbon oldukça önemli. Petrol Dukhan ve Qatari’de çıkarılmakta olup Katar ekonomisi petrol ve doğalgaza dayanıyor. Ülke-nin GSYİH’nın yüzde 56’sı, ihracat gelirlerinin ise yüzde 89’u petrol ve doğalgaz sektöründen elde ediliyor. Doğalgaz da ülke için oldukça önem-li bir yeraltı kaynağı. Dünyanın en

büyük 3’üncü doğalgaz rezervine sahip olan Katar’ın rezervleri, dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 15’ine denk geliyor. Katar’ın doğalgaz üre-timini 300 yıl boyunca sürdürebile-ceği tahmin ediliyor. Katar’ın petrol rezervi ise 26,8 milyar varil. İhracat gelirlerinin yüzde 49’unu petrol, yüzde 40’ını LNG oluşturuyor. Ül-kenin tamamına yakını düzlük olup, en yüksek rakım deniz yüzeyinden 40 metre. Ülkenin kuzeybatısında bazı tepeler, güneydoğusunda ise kum tepeleri bulunuyor.

İklimi

Ülkenin iklim yapısı çöl iklimi. Ya-zın hava sıcaklığı 50ºC civarında olup yüzey suları ve bitki örtüsü yok denecek kadar az. Bazı kuyulardan yeraltı suyu çıkarılsa da, suyun ta-mamı denizden arıtma yoluyla elde ediliyor.

Katar’ın dış ticareti

Katar dış ticareti, uluslararası enerji fiyatlarına bağlı olarak şekilleniyor. Diğer taraftan, tamamlanmış veya sürdürülmekte olan petrol ve gaz sektöründeki yatırımlar, altyapı ge-liştirme programı, sanayi, eğitim ve turizm sektöründeki yatırımlarla artan ihracat ve ithalata bağlı olarak dış ticaret hacmi son yıllarda katla-narak gelişiyor.

Genel olarak Katar, önemli ölçüde ticaret fazlası veren bir ülke. 2011’de 92 milyar dolar olan dış ticaret faz-lası, 2012’de 107 milyon dolara, 2013’te 110 milyon dolara, 2014’te 101 milyar dolara ve 2015’te ise 111 milyon dolar olarak seyretti. Son yıl-larda hızla gelişen ekonomi ile bir-likte ithalat artışı ihracat artışından hızlı gelişse de, ihracatta ana kalem olan enerji kaynaklarının uluslara-rası piyasa fiyatlarındaki artışı, do-layısıyla söz konusu ticaret fazlası sürüyor.

Ekonomik yapı

1995’te iktidarı ele geçiren Şeyh Hamad bin Khalifa al Thani’nin, borçlanarak ekonomiyi çeşitlendir-me politikalarına hız verme düşün-cesinin, artan enerji fiyatlarının da etkisiyle ülke ekonomisine önemli katkıda bulunduğu söylenebilir. EIU tahminlerine göre ülkede satın alma gücü paritesi göz önüne alındığında kişi başına düşen milli gelir 100 bin doları aşıyor. Bu itibarla Katar, böl-genin en iyi ekonomik performans gösteren ülkesi. Doğalgazın dünya ekonomisinde giderek artan önemi, Katar’ın güçlü ekonomik kalkınma politikalarının başarısını arttıracak gözüküyor.

Ekonomi politikaları

Katar Hükümeti tarafından uygu-lanan ekonomik politikalar temel olarak, ülkenin zengin yeraltı kay-naklarının da yardımıyla hızlı bir kalkınma sürecini yakalamayı, dışa açık ve dünyaya entegre bir ekono-mi yaratmayı, güçlü ve aktif bir özel sektör oluşturarak ekonomide kamu kesiminin baskın rolünü azaltma-yı amaçlıyor. Ekonomik yapının petrole olan bağımlılığını azaltmak isteyen Katar Hükümeti, 1987’de keşfedilen zengin doğalgaz kaynak-

larını etkin biçimde kullanarak gelir kaynaklarını artırmayı öngören bir politika uyguluyor.

Doğalgaz ihracatı, Katar’ın toplam ihracatının yüzde 40’ına denk geli-yor. Sözkonusu oranın önümüzdeki dönemde daha da artması bekleni-yor. Katar’ın toplam doğal gaz re-zervi 25,3 trilyon metreküp ve yıllık LNG ihracatı 31 milyon ton. Katar LNG ihracatını yılda 77 milyon ton düzeyine çıkarmayı hedefliyor. LNG tesisleri, Katar’ın imalat sanayinin en önemli kolu olarak göze çarpıyor. Ayrıca, doğalgazdan petrol ürünleri üretilmesini ve ihraç edilmesini ön-gören “GTL – gas to liquids” tekno-lojisi konusunda da önemli adımlar atılıyor.

Diğer taraftan, ekonominin çeşit-lendirilmesine ilişkin politikalar sa-dece doğalgaz ve buna bağlı sanayi tesislerinin kurulması ile sınırlı kal-mayıp, enerji dışı alanlarda faaliyet gösterecek firmaların Katar’a çekil-mesine de çalışılıyor.

Türkiye – Katar ticareti

Türkiye ve Katar arasında ikili ticaret hacmi son yıllarda hızla artıyor. Tür-kiye’nin ihracatındaki hızlı artışın en önemli nedeni inşaat demiri ihra-catı. Türkiye’nin 2008 yılı ihracatı-nın yüzde 74’ünü demir-çelik, yüzde

65’ini ise inşaat demiri oluşturuyor. 2008’de Türkiye ile Katar arasındaki ticaret hacmi 1,2 milyar dolar olarak kaydedildi. 2009’da ticaret hacmi 375 milyon dolara geriledi. 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye Katar’a yö-nelik ithalat fazlası vermeye başladı. 2012’de Türkiye’nin Katar’a ihracatı yüzde 37 artarak 257 milyon dolara ulaştı. 2013’te yüzde 5 azalarak 244 milyon dolar oldu. 2014’te Türki-ye’nin Katar’a ihracatındaki artış devam etti. 2014’te ihracat  yüzde 41 artışla 344 milyon dolar olarak gerçekleşti. Katar ile 2014 yılı ticaret hacmi ise 739 milyon dolar oldu.

Dış ticaret istatistikleri

Türkiye’nin 2009’da Katar’a ihracatı ani bir düşüşle bir önceki yıla göre yüzde 73 azaldı. Bunun en önemli nedeni Katar’ın inşaat demiri ithala-tını durdurması.  

Türkiye’nin ihracatındaki düşüş 2010’da da devam etti. Katar’a olan ihracat, 2010’da yüzde 43 azalarak 163 milyon dolara geriledi. Bunun nedenlerini küresel krizin yansıma-larının devam etmesi, yatırım proje-lerindeki duraklama ve en önemlisi Katar’a olan ihracatın çeşitlendirile-memesi olarak sıralanabilir. 2011’de Türkiye’nin ihracatı 2010’a göre yüzde 16 artarak 188 milyon dolar, 2012’de ise yüzde 37 artarak 257 mil-yon dolar oldu. Ancak 2013’te yüzde 5 azalarak 244 milyon dolara geri-ledi. Söz konusu azalış ağırlıklı ola-rak kablo ve teller ile transformatör ihracatındaki düşüşten kaynaklanı-yor. 2014’te yüzde 41 artarak ihracat 345 milyon dolara yükselirken artış trendi 2015’te de sürdü. Türkiye’nin 2015’te Katar’a ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 22’lik artışla 424 mil-yon dolara ulaştı.

Türkiye’nin Katar’a 2015’teki ihraca-tı toplam ihracat içinden yüzde 0,2 pay alır ve en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında ise 57’nci sıradadır.

Türkiye’nin ihracatı sektörel bir yak-laşımla incelendiğinde ise şunlar söylenebilir:

Her türlü inşaat malzemeleri, ev tekstil ürünleri ve contract mobilya ürünleri, makarna, zeytinyağı, do-mates salçası,  şekerli ve çikolatalı ürünler, bisküvi, süt ürünleri, doğal taşlar, kuyumculuk ve mücevher ürünleri, porselen, seramik ve cam ürünleri, beyaz eşya ve oto yan sa-nayi gibi ürünlerin ihracatımız açı-sından Katar pazarında önemli bir potansiyel vardır. Katar’dan ithalat-ta ise ağırlıklı olarak işlenmemiş alü-minyum, kimyasal maddeler, plastik ve plastik mamulleri bulunur.

İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Ticareti etkileyen kültürel faktörler

Katar, yerel halkın tüm nüfusa ora-nının yüzde 20 düzeyinde olduğu oldukça kozmopolit yapıda bir ülke. İş görüşmesi yaparken hangi etnik gruptan kişiyle temas halinde bulu-nulduğuna dikkat edilmeli ve ona göre davranılmalı. Yerel tüccarlar uzun zamanlardan gelen bir ticaret kültürüne sahip olup ticari müza-kerelerde oldukça başarılı oldukları söylenebilir. Alışveriş yapılan dük-kanlarda ürünler her zaman pazar-lığa tabidir. 

İş görüşmelerine hızlı şekilde geçil-memelidir. İş görüşmelerinden önce kişisel konularda sohbet edilmeli,

belirli bir zaman geçtikten sonra iş konuşulmaya başlanmalıdır. Arap-lar sert eleştirilere açık değillerdir. Bir eleştiri yapılacağı zaman dolay-lı yollar kullanılması uygun olur. Toplantılar belirlenenden daha geç başlayabilir. Dakiklik konusuna faz-la önem verilmez. Ancak, sizin top-lantılara zamanında gitmeniz uygun olacaktır. Tüm sözlü anlaşmaların aynı zamanda sözleşmeye dökülme-sinde fayda vardır.

Katar’da işe başlamadan önce karşı-lıklı güvenin oluşturulması oldukça önemlidir. Katarlı iş adamları bir tanıdık vasıtasıyla iş yapmayı tercih eder. Kişisel temas oldukça önem-li olup, hiç tanımadıkları kişilerle e-posta aracılığıyla ticaret yapılması tercih edilmez. Majlis denen yerde toplanarak konular daha rahat bir ortamda ve kahve içerek tartışılır. Toplantılar genellikle sabah ya da akşam saatlerinde gerçekleşir.

Katar’da aile hayatına çok fazla önem verilir. Bu nedenle, aile prob-lemleri nedeniyle iş görüşmeleri ya-rıda kesilebilir ya da iptal edilebilir. Katar’da iş yapabilmek batıya göre biraz daha zor ve yavaş gerçekleşir. İş görüşmeleri sırasında sabırlı ol-mak gerekir.

Bu ülkede misafir ağırlamaya çok büyük önem verilmelidir. Yemeğin elle yenmesi Araplar arasında ol-dukça yaygındır. Sol el ile yemek yenmesi uygun karşılanmaz, ayrıca sol el ile hiçbir koşulda yemeğe uza-nılmaması veya bir şey iletilmemesi gerekir.

Yılın en sıcak ayı olan Ağustos ayın-da, Ramazan ayı ve dini bayramlar-da iş görüşmeleri planlanmaması tavsiye edilir. İslam takviminde ay takvimi kullanılır. Ay 28 çeker ve 12 ayda 354 gün bulunur. Bunun neti-cesinde dini bayramlar her yıl fark-lı zamanlarda uygulanır. Randevu talep edilmeden önce bayramların hangi tarihe geldiğine dikkat edil-melidir. İş görüşmeleri için Cuma gününe randevu talep edilmesi hoş karşılanmayacaktır. Cuma günü iba-det ve aile içi toplantılara ayrılmıştır.

Katar son yıllarda modernleşmesine hız vermiş bir ülkedir. Ancak, ülke-nin modern görüntüsüne bakarak halkın geleneksel yapısı göz ardı edilmemelidir. Halk oldukça kader-cidir. Kadercilik insanların çok uzun vadeli planlar yapmasını engelleye-bilir. Dinin politika, sosyal davranış-lar ve iş dünyası üzerinde önemli bir yeri vardır.

Karşılıklı konuşmalarda bir kişinin eşi hakkında soru sorulmamalıdır. Bunun yerine çocukların nasıl ol-duğu sorulabilir. Kadınlara karşı her türlü fiziksel temastan kaçınılma-lıdır. Kadının el sıkışmak için elini uzatması durumunda tokalaşılma-lıdır. Erkekler arasında el sıkışması

yaygındır. El kalbin üzerine götürü-lerek de karşı taraf selamlanabilir. En sık rastlanan selamlaşma şekli “Salam alaykum”, “Wa alaykum as-salam” şeklindedir. Selamlaşma için bazı temel Arapça sözcüklerin öğrenilmesinde fayda vardır.

Konuşma sırasında göz teması önemlidir. Ancak, bayanların göz-lerinin içine bakılmamalıdır. İsrail ve Filistin sorunu ile ilgili konular sohbetten kaçınılması gereken ko-nulardır. Ülke yemekleri ile ilgili konuşmak uygun bir konu olacaktır. Ülkede futbol oldukça popüler olup, konuşma için uygun bir konudur. “İnşallah” kelimesi İngilizce konuş-malarda bile sık sık kullanılmaktadır.   Pasaport ve vize işlemleri

Diploamatik, hususi ve hizmet pasa-portlarına vize uygulanmaz. Umuma Mahsus Pasaport hamilleri Katar’da bir otelde rezervasyon yaptırmaları halinde, Doha Uluslararası Havali-manı’nda 30 dolar karşılığı 10 gün-lük vize alabilir.

Resmi tatiller ve çalışma saatleri

Resmi Tatiller:

Emir’in tahta çıkması: 27 Haziran

Bağımsızlık günü: 3 Eylül

Eid al Fitr: 21-24 Eylül

Eid al-Adha: 28 Kasım

Yeni Yıl: 7 Aralık

Milli gün: 18 Aralık Çalışma saatleri resmi kurumlar; Pazar-Perşembe: 07:00-14:00, bankalar için; Pazar-Perşembe: 07:30-13:30, özel sektör için ise; 08:00-13:00 ve 15:30-18:30 (Cuma hariç) arasıdır.

Yerel Saat

Türkiye yaz saati uygularken Türki-ye saati ile saat farkı bulunmamak-tadır. Ülkemizde yaz saati uygula-ması sona erdiğinde ise Katar saati Türkiye saatinden 1 saat ileridedir.

İklim

Yazlar sıcak, kışlar ılıman. En sı-cak aylar Mayıs-Eylül. Bu aylarda en yüksek sıcaklık 45 dereceye ulaşmaktadır. En soğuk aylar, Ara-lık-Mart. Bu aylarda ortalama sıcak-lık 10-20 derece arasında değişmek-tedir. En kurak ay Ağustos en yağışlı ay ise Aralık’tır. Yıllık yağış miktarı 39 mm.’dir. Ülkede su kaynakları ol-dukça kısıtlı olup deniz suyu arıtma sistemi ülkenin su ihtiyacını karşıla-maktadır.

KAYNAK: Ekonomi Bakanlığı

2022 Dünya Futbol Şampiyonası Katar’da yeni fırsatlar sunuyor

Page 7: MTSO Haber Sayı 309

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

7 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Uğur Temiz

Taşeronların kadroya alınmaları söz konusu. Bu durum ihaleye girmiş, aldığı ihale için yatırım yapmış, bankalara borçlanmış güvenlik ve temizlik firmalarını olumsuz etkileyecek. Konu, firmalar mağdur edilmeden çözülmeli.

Necmi Göçtü

Tehlikeli ve çok tehlikeli işletme-ler için 2014’ten itibaren geçerli

olan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu Temmuz’dan iti-baren resmi kurumlar ve az tehli-keliler için de zorunlu hale gelecek. Bu zorunluluğun ihmal edilmemesi uyarısında bulunan 31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Uğur Temiz, “Resmi ku-rumların özel sektör gibi imza atıp hizmet alması mümkün değil. Bu ne-denle geç kalmamaları adına şimdi-den ihale prosedürünü başlatmaları gerekiyor” dedi.

31 No’lu komite olarak işletme destek hizmetleri verdiklerini ve grup bünyesinde yedi sektör bu-lunduğunu anlatan Uğur Temiz, bu sektörleri, özel güvenlik şirketleri, iş sağlığı ve güvenliği firmaları, te-mizlik firmaları, muhasebeciler, patent ofisleri, ilaçlama firmaları ve laboratuvarlar olarak sıraladı. Ardından sektörlere ilişkin değer-lendirmelerde bulunan Temiz, ilk olarak iş sağlığı ve güvenliği sektö-ründe yaşanan gelişmeleri anlattı. Bu alana yönelik 6331 Sayılı Ya-sa’nın 1 Ocak 2014’te yürürlüğe gir-diğini hatırlatan Temiz, o dönemde firmaların az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olmak üzere üç sınıfa ayrıldığını bildirdi. Tehlikeli ve çok tehlikeli gruba giren işletmelere Ya-sa’nın çıktığı tarihten itibaren işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bu-lundurma zorunluluğu getirildiğini kaydeden Temiz, “Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Türkiye genelin-de bu anlaşmaları yapmayan işyeri oranı yüzde 55” diye konuştu. Bu uygulamanın tüm firmalar tarafın-dan hayata geçirilmesi adına bir öneri geliştirdiklerini dile getiren Temiz, “Her işyeri aylık olarak SGK hizmet belgesi veriyor. OSGB hizmet anlaşması olmayan firmaların aylık prim ve hizmet belgesini elektronik ortamda göndermesi yasaklanabilir. Bu uygulama ile yasa çerçevesinde zorunlu tutulan OSGB anlaşma ora-

nı da doğrudan yüzde 100’e çıkar” dedi.

Bu alanda bir diğer sıkıntıyı illerde konuya hakim personel bulma nok-tasında yaşadıklarına değinen Uğur Temiz, konuyu şöyle özetledi:

“OSGB’lerin sorunlarını taşıyabile-ceğimiz, destek alabileceğimiz iller bazında yetişmiş personel bulmak-ta zorlanıyoruz. Firmalarımız doğ-rudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yönlendiriliyor. Bu durum çalışmaları yavaşlattığı gibi kimi zaman da sorunları çözümsüz-lüğe götürüyor. Bakanlıkla telefonla irtibat kuramıyoruz. Elektronik or-tama yönlendiriliyoruz. Elektronik ortamdan işlemler standart ve elekt-ronik imza ile yapılıyor. Sistemdeki standardın dışında bir sorun varsa sorunu yine yönlendiremiyorsunuz. Bu da Ankara’ya kadar gitmemize neden oluyor.”

Bakanlık personelinin bu konuda çok deneyimli olduğunu vurgulayan Temiz, 81 ilin tamamında SGK İl Mü-dürlüklerine konuyla ilgili uzman personel gönderilmesini bekledikle-rini veya illerdeki personelin konuy-la ilgili olarak eğitilmesini istedikle-rini söyledi.

Sektör için en önemli gelişmenin ise Temmuz ayından itibaren İSG uygu-lamasının resmi kurumlar için de geçerli olmasını gösteren Temiz, bu sürecin de istihdama önemli bir kat-kı sağlayacağını vurguladı.

“Taşeronluk 30 bine yakın kişiyi işsiz bırakır”

Ardından bir diğer sorun olarak ta-şeronluk sistemine değinen Uğur Te-miz, böyle bir uygulamanın Türkiye genelinde 30 bine yakın kişinin işsiz kalmasına neden olacağını anlattı. Özellikle güvenlik ve temizlik hiz-meti veren firmaların kapanacağını ve bu nedenle bu firmalarda çalışan

idari kadroların ve sekreteryanın işsiz kalacağını dile getiren Temiz, şunları söyledi:

“Taşeronların 3 yıllık sözleşmeyle kadroya alınmaları söz konusu. Bu durum ihaleye girmiş, aldığı iha-le için yatırım yapmış, bankalara borçlanmış güvenlik ve temizlik firmalarını olumsuz etkileyecek. Bu konunun firmalar mağdur edilme-den çözümlenmesi gerektiğine ina-nıyorum. Sözleşme bedelinin yüzde 5’inin müteahhit firmaya tazmin bedeli olarak ödenmesi durumu var ama bu yeterli değil çünkü sorun sa-dece ihalenin zararının karşılanması değil, bu firmalar kapanacak ve gele-ceğe yönelik iş yapamayacak.”

Mersin’de kamu ile çalışan 60’ın üzerinde firma bulunduğunu bildi-ren Temiz, “Kapanacak firmaların mağduriyetini azaltmak için banka-lar teminat mektubu limitini kapatıp yeni kredi vermemeye başladı. An-cak bu da firmalar için büyük sıkıntı” değerlendirmesini yaptı.

“KDV’lerde düzenleme yapılmalı”

Asgari ücrete yönelik sıkıntı ya-şandığını da anlatan Uğur Temiz, kişi başı maliyetlerin yükseldiğini, yabancı uyruklu kişilerin kayıtdışı çalışmasının beraberinde geldiğini ve bu durumun sektörü olumsuz et-kilediğini söyledi. Hizmet sektörün-deki KDV oranlarının yüksek olma-sının da maliyetleri artırdığını ifade eden Temiz, “KDV muafiyeti olan, siteler, apartmanlar gibi yerlere de hizmet veriyoruz ancak yine yüzde 18 KDV’li fatura kesmek durumunda kalıyoruz. En azından vergi mükelle-fi olmayan yerlere kesilen KDV’lerde oranın yüzde 1 ya da 8’e düşürülme-sini arzu ediyoruz” diye konuştu.

“İlaçlamada denetimler artmalı”

Bir diğer sorunun ilaçlama sektö-ründe yaşandığını dile getiren Uğur

Temiz, bu alanda kayıt dışılığın çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Mer-sin’de 12 tane lisanslı ilaç firması bulunmasına rağmen rehberlerde bu sayının 200’e kadar yükseldiği-ni belirten Temiz, bu alanda Halk Sağlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmeler yaptıklarını söyledi. İlaç firmalarının faaliyet gösterebilmesi için İl Sağlık Müdürlüğü’nden yetki belgesi alması gerektiğini, bunun da ağır şartları bulunduğunu kaydeden Temiz, kayıt dışı çalışan firmaların bu şartları yerine getirmediğini, in-san sağlığını tehdit eden, kanserojen etkileri olan ilaçlar kullandıklarını anlattı.

Denetim noktasında ise bir karmaşa yaşandığını bildiren Temiz, “İl Sağlık Müdürlüğü denetimi belediyelerin, zabıtanın yapacağını, zabıta ise Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün yapacağını söylüyor. Nereye gideceğimizi şaşır-dık” ifadelerini kullandı.

“Devlet kurumları yükü mali müşavirlere aktardı”

Son olarak da mali müşavirlerin durumuna değinen Uğur Temiz, sektör angaryanın yüksek seviyele-re ulaşmasından şikayetçi. Devlet kurumlarının verilen bir şifre ile iş yükünü mali müşavirlere aktardığı-nı kaydeden Temiz, mali müşavirle-rin vermek zorunda olduğu beyan ve bildirge sayısının her geçen gün art-tığını söyledi. Verilmeyen beyan ve bildirgelerle ilgili mükelleflere ağır para cezaları getirildiğini ifade eden Temiz, bu noktada mali müşavirlerin mağdur olduğunu anlattı.

Mali müşavirlere de konularıyla ilgili olarak, avukatlar gibi vekaletle mü-kellefini mahkemede temsil hakkı verilmesini talep ettiklerini vurgula-yan Temiz, “ticari konularda konuya asıl hakim olan kişiler mali müşavir-lerdir. Onların da davalara girmesi gerektiğine inanıyorum” değerlen-dirmesini yaptı.

Resmi kurumlar Temmuzda İSG hizmetine başlıyor

Et fiyatlarında son dönemlerde yaşanan artışlar restoran ve ye-

mek şirketlerini de olumsuz etkiledi. İşletme sahipleri artan maliyetleri fiyatlara yansıtamamaktan şikayet-çi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 24 No’lu Lokanta, Kafeter-ya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Necmi Göçtü, bu sıkıntının çözümü için Türkiye’deki et yetiştiriciliğine mutlaka çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.

MTSO 24 Nolu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Baş-kan Yardımcısı Necmi Göçtü, komi-te çalışmalarını anlatarak ardından sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde lokanta, kafeterya, pastane işletmecileri ile yemek firması sahiplerinin bulun-duğunu kaydeden Göçtü, 400’e ya-kın üyeye sahip olduklarını bildirdi. Komite olarak sektördeki güncel so-runları takip ederek çözüm önerile-rini oluşturduklarını anlatan Göçtü, ardından bu çözüm önerilerini ilgili mercilere taşıdıklarını anlattı.

Ardından sektöre ilişkin değerlen-dirmeler yaparak sektör sorunlarına değinen Komite Başkan Yardımcısı, ilk olarak istihdam yükü üzerinde durdu. Hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor olmaları nedeniyle kent-te istihdama katkı sağlayan önemli

işletmeler arasında yer aldıklarına dikkat çeken Göçtü, şunları söyledi:

“Çok sayıda kişiye iş imkanı tanın-ması paralelinde ciddi istihdam yükü getiriyor. En küçük işletme-mizde dahi en az 4-5 kişi çalışıyor. Bu sayının 300 – 350 kişiye ulaştı-ğı firmalarımız bulunmakta. Ancak istihdam üzerindeki vergi yükü her geçen gün artıyor. Asgari ücret artışı bizleri ciddi sıkıntıya sokuyor. Girdi maliyetlerimiz artıyor.”

Emek yoğun bir sektör olmasının girdi maliyetleri dışında etkileri ol-duğuna da değinen Necmi Göçtü, özellikle kalifiye eleman bulma nok-tasında sıkıntı yaşandığını anlattı. Komite olarak bu sorunun çözümü noktasında çalıştıklarını bildiren Göçtü, zaman zaman Mersin Vali-liği ve MTSO desteği ile ara eleman yetiştirilmesine yönelik kurslar aç-tıklarını söyledi. Göçtü ayrıca Mer-sin’deki Turizm Meslek Yüksekoku-lu ile Turizm Lisesi’nden de stajyer öğrenci alıp fiili olarak yetişmelerine katkıda bulunduklarını anlattı.

Sektörlerinin turizmle doğrudan bağlantılı olduğuna da dikkat çeken Necmi Göçtü, bu nedenle zaman za-man özellikle servis elemanlarına turizme yönelik eğitimler düzenle-diklerine değindi. Bunların arasında

dil kursları ve beceri kurslarının yer aldığını kaydeden Göçtü, önümüz-deki süreçte de bu eğitimlere devam edeceklerini bildirdi.

Sektörün turizm sektörüyle yakın-dan ilişkili olması nedeniyle Mer-sin’de turizmin gelişmesini çok önemsediklerini de vurgulayan Göçtü, “Kentimize yönelik çok özel lezzetlerimiz bulunmakta. Bu ürün-lerimizin daha çok tanıtılıp gurme turizminin hareketlenmesini isti-yoruz” dedi. Turizme yönelik yapıl-ması planlanan yatırımları takip ettiklerini de kaydeden Göçtü bu yatırımların hızlanmasını bekledik-lerini söyledi.

“Et üretimine çözüm üretilmeli”

İstihdamın ardından maliyetleri etkileyen bir diğer girdi maliyetle-rine değinen Necmi Göçtü, özellikle son bir yıldır et fiyatlarındaki yüzde 30’a varan artıştan şikayetçi oldu. Maliyetler artsa da piyasa koşulları nedeniyle bunları fiyatlara yeterince yansıtamadıklarını ifade eden Göç-tü, kar marjlarında ciddi düşüşler yaşadıklarını söyledi. Ülke olarak et yetiştiriciliği noktasında mutlaka çözüm üretilmesi gerektiğini vur-gulayan Göçtü, aksi halde kaçak et kesimlerinin çoğaldığına işaret etti.

Bir diğer maliyet artırıcı unsurun kiralar olduğunu kaydeden Necmi Göçtü şu bilgileri verdi:

“Alışveriş Merkezleri’nde (AVM) artan kiralar tüm sektörü olumsuz etkiliyor. Bu artış AVM’ler dışın-daki kiralara da yansıdı ve yüksek bedellerle karşılaşıyoruz. Tüm bu olumsuz gelişmeler sektörün önünü tıkıyor.”

“Yemek fişlerinde KDV düzenlemesi yapılmalı”

Sektör olarak yemek fişleri ve kart-larına yönelik sıkıntılar yaşandığını da anlatan Necmi Göçtü, şu bilgileri verdi:

“Yemek fişleri ya da kartlarına yönelik yaptığımız anlaşmalarda KDV sıkıntısı yaşıyoruz. Yemek sektöründe KDV oranları yüzde 8 olmasına rağmen, yemek fişi ve kartları için kestiğimiz hizmet be-dellerinde KDV oranı yüzde 18. Aradaki farkı ise işyeri sahibi cebin-den ödemek durumunda kalıyor. Bu durum, kurumlarla anlaşma yap-mamızın önüne geçiyor. Daha önce bu sıkıntılarımızı dile getirmemize rağmen sonuç alamadık ancak önü-müzdeki süreçte de bu konuya yö-nelik çalışmalarımız devam edecek.”

Et fiyatlarındaki artış restoranları da etkiledi

İstihdam üzerindeki yükler, etteki fiyat artışı ya da AVM’lerde artan kira bedellerinin AVM dışındaki restoran, kafeterya ve pastane kiralarına da yansıması rekabetçi yapımızı zorluyor, kar marjlarımızı düşürüyor.

31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı

MTSO 24 Nolu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı

Page 8: MTSO Haber Sayı 309

CMYK

Avrupa Festivaller Birliği (EFA) üyesi  olan ve bu yıl 15’incisi

düzenlenen Mersin Uluslararası Müzik Festivali, Beethoven’in 9. Senfoni’si ile perdelerini açıyor. Pek çok orkestranın ve festivalin kuruluş ve organizasyonunda yer alan Prof. Rengim Gökmen yönetiminde ses-lendirilecek konserde, Türkiye’nin opera yıldızları; Bengi İspir Özdül-ger, Ezgi Karakaya, Aykut Çınar, Teyfik Rodos solist sanatçı olarak yer alacak. Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ve Kültür ve Turizm Ba-kanlığı Devlet Çoksesli Korosu’nun da yer aldığı açılış konseri, 11 Mayıs 2016 Çarşamba günü saat 20.00’de Mersin Kültür Merkezi Opera Sahne-si’nde sanatseverlerle buluşacak.

İlk seslendirilişi 07 Mayıs 1824 ta-rihinde Viyana’da gerçekleştirilen, dünyanın başlıca orkestralarının repertuarlarında halen başyapıt ola-rak yer alan eser, bu kez Çukurova

Devlet Senfoni Orkestrası ve Devlet Çoksesli Korosu’nun eşsiz yorumu ve Prof. Rengim Gökmen’in yöneti-minde seslendirilecek. İnsan sesinin bir senfonide ilk kez kullanıldığı ese-rin son bölümünde; Kardeş olun ey insanlar / Bunu ister tanrımız / Bu

dünyada her şey geçer / Yalnız sana dost kalır / dizeleriyle başlayan, Shiller’in “Neşeye Övgü” şiiri yer al-makta. Eserin koro şefliğini, Cemi’i Can Deliorman üstleniyor.

Biletlerinizi, Mersin Uluslararası

Müzik Festivali Bürosu’ndan, haf-tanın her günü 13.00/19.00 arası Forum Mersin Atıf Yılmaz Meyda-nı’nda kurulan festival standından temin edebilirsiniz. Detaylı bilgiye 0324 237 78 10 nolu telefondan ula-şılabilir.

YAYIN ADI VE SAYFA NO

8 YIL: 18 | SAYI: 309 | 8 - 21 Mayıs 2016 | www.mtso.org.tr

Mesai Dışı: 0324 325 86 05Tel: 0324 231 25 25

MTSO - EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI EKONOMİVE YAŞAM DERGİSİ EKİM AYI İTİBARİYLE

YAYINA BAŞLADI. 2 AYDA BİR DARABA FİLM MEDYA EVENT

TASARIM AJANSI TARAFINDAN HAZIRLANANVE 10 BİN ADET BASKIYLA OKUYUCUYLA BULUŞAN

MTSO EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI EKONOMİVE YAŞAM DERGİSİ İÇİN

REKLAM REZERVASYON:0324 327 81 82

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa İşletmeler Ağı

Projesi kapsamında ‘Mersin Sanayi-si Gelecek Vizyonunda Sorunlar, Çö-zümler ve Eylem Planı Arama Konfe-ransı’ düzenlendi. Hedef orta, küçük ya da büyük sanayi işletmelerinde yaşanan yerel sorunları tespit ede-rek yerel çözümler üretebilmek. Or-taya çıkan sonuçlarla Mersin Sanayi Strateji Belgesi’ni oluşturabilmek.

Konferansta söz alan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, yeni bir ekonomi dünyasının doğduğu-na dikkat çekerek yeni bir sanayi devrimi geldiğini ve Mersinli sana-yicilerin bu devrime hazırlanması gerektiğini anlattı. 21. yüzyılın sana-yideki tüm gecikmeleri telafi edecek yeni fırsatlar sunduğunu vurgulayan Aşut, bu fırsatın kaçırılmaması ge-rektiğini dile getirdi.

Mersinli sanayiciler, kamu kurum temsilcileri ve akademisyenler “Sa-nayi Arama Konferansı”nda buluştu. Konferansta oluşturulan yuvarlak masalarda sektörlerini ilgilendiren kamu kurum, kuruluş temsilcileri ve akademisyenlerle bir araya gelen sanayiciler sorunlarını tespit etti. Ardından her grup kendi çözüm önerilerini belirledi. Tüm gün de-vam eden toplantı sonunda ayrı ayrı masalarda tespit edilen sorunlar ve geliştirilen çözüm önerileri katı-lımcılarla paylaşıldı. Önümüzdeki süreçte sorunlar ve çözüm önerle-rinden oluşan sonuç raporu sanayi-cilerle paylaşılarak çözümler nokta-sında çalışma başlatılacak.”

Aşut: “Ar-ge ve teknoloji ile geç tanıştık”

Konferansın açılış konuşmasını ya-pan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut,  sanayinin hem ülke hem de Mersin’in omurga sektörle-rinden olduğunu belirtti. Gerek sağ-ladığı istihdam, gerek ihracat odaklı

olup ülkeye döviz sağlaması gerek-se tetiklediği yüzlerce yan sektörle sanayinin önemli bir katma değer olduğuna dikkat çeken Aşut şunları söyledi:

“80’li yılların başına kadar ihraca-tımızın yüzde 90’ı tarım ürünleriy-ken bugün ihracatımızın yüzde 90’ı sanayi ürünleridir ve bu bir toplum için olağanüstü sıçramadır. Ancak, 80’li yıllarda sanayi yarışına aynı anda ve aynı seviyede başladığımız Güney Kore gibi bazı ülkeler bugün sanayide, teknolojide bir dünya devi haline gelirken, biz ne yazık ki bu hızda bir başarı gösteremedik. Bu-nun altındaki nedenleri o dönemler-de araştırma ihtiyacı göstermedik. Çünkü kendi sorunlarımızı çözebi-len bir toplum ve böyle bir ortak akıl kültürü yoktu. Ar-ge ile markalaşma ile yüksek teknolojiye geçişle yeni-likçilik, patent ve kalite kavramları ile çok geç tanıştık. Bir masada otu-rup ortak akıl aramayı yeni yeni öğ-rendik. Meğer tüm sorunların cevabı buradaymış.”

“Mersin Sanayi Strateji Belgesi” oluşacak

Arama Konferansı ile sanayicinin bir masa etrafında toplanıp ortak sorun-larını tespit etmek için çalıştığına değinen Şerafettin Aşut, katılımcıla-rın tespit edeceği sorunlar, getirece-ği çözümler, ortaya atacağı alternatif düşünceler ve vizyonun Mersin sa-nayisinin sıçrama tahtası olacağına inandığını söyledi. Ortak akıl ve bir-likteliğin, var olan sorunların tespit ve çözümünde, hem de geleceğe ait sanayi politikalarının ve “Mersin Sanayi Strateji Belgesi”nin ortaya çıkmasında çok önemli olduğunu vurgulayan Aşut şöyle konuştu:

“Bu konferansın sonuç raporu, Kal-kınma Ajansımızın vereceği destek-lerin daha etkin, daha gerçekçi ve sektörü daha motive edici olmasının

temel alt yapısı olacaktır. Sorunlar bizim. O halde çözümler de bizim ol-malıdır. Hiç kimse bizim derdimizi, bizden daha iyi anlayamaz.

Bundan dolayı sanayimiz ile ilgili bu yerel sorunlara bulacağımız ye-rel akıl ve yerel çözümler, özellikle, kendi iç dinamiklerimizin olaya odaklanması, daha ayağı yere basan,  daha gerçekçi sorunlar ve çözümler reçetesi ortaya çıkartacaktır. Buraya ne suçlu aramaya geldik,  ne de bi-rilerini veya birbirimizi eleştirmeye geldik. Tek hedefimiz ortak akıl ya-ratmak, Mersin sanayisi önündeki engelleri kaldırmak.”

“Hepimiz kendi penceremizden sorunları anlatmalıyız”

Arama Konferansı ile kentin istih-damına, refahına katkı koyan sana-yicilerin bir araya geldiğini belirten Aşut, herkesin kendi penceresinden bir diğerinin göremediği sorunları aktarma fırsatı bulduğunu dile getir-di. Aşut, “Özgürce yapılacak tecrübe paylaşımını sağlamaz ve birlikte ha-reket etmezsek 21. yüzyılın değişen ve gittikçe acımasız bir rekabet içine giren ekonomisinde ayakta durma şansımız kalmayacaktır” dedi.

Yeni bir ekonomi dünyasının doğdu-ğunu, yeni bir sanayi devrimi geldi-ğini vurgulayan Şerafettin Aşut ko-nuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugünün sanayisi bizi belki bir 10 yıl daha idare edebilir ama daha sonrası inanın yok. Yeni bir ekono-mi dünyası doğuyor, yeni bir sanayi devrimi geliyor. Ancak, 21. yüzyıl bize tüm gecikmelerimizi telafi ede-cek yeni fırsatlar da sunuyor. İşte “Endüstri 4.0” denen yeni sanayi devrimi. İşte merkezinde internet olan, bilgi ve iletişim teknolojileri-nin sunduğu yeni bir dünya. Ya bu sürece ve çağa, sorunlarımızı aşarak uyum sağlayacağız ve ayakta kalaca-

ğız ya da 80 öncesinde olduğu gibi sadece tarım toplumuna, sanayi en-tegrasyonu olmayan bir tarım toplu-muna geri döneceğiz. Nüfusu yakın zamanda 100 milyona yaklaşacak olan bir toplumu böylesi bir ekono-mi ile geleceğe nasıl taşıyacağımızı sormak bile istemiyorum. Çünkü bunun sanayi olmadan,  yüksek teknolojili bir üretim olmadan, bilgi ve iletişim teknolojilerini sanayiye entegre etmeden, doğru bir mesleki eğitim ve doğru yetişen yeni bir in-san kaynağı olmadan olamayacağını biliyoruz.” 

“Kentin sanayisinin gelişmesinde ciddi adımlar attık”

Kentin sanayisinin gelişimine ve kalitesinin artmasına yönelik ciddi adımlar attıklarını vurgulayan Şera-fettin Aşut, bunu tüm kent dinamik-leriyle birlikte yaptıklarını söyledi. Tırmıl Sanayi Sitesi’nde yer alan MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Laboratuarı’nın sanayiciye gerek test laboratuarı olarak gerekse üç boyutlu yazıcı imkanı ile tersine mühendisliğin yapıldığı önemli bir hizmet sunduğuna dikkat çeken Aşut sözlerini şöyle tamamladı:

“Yakında Mesleki Yeterlik Akreditas-yonu da alacak olan Odamız, sanayi için zorunlu olan meslek dallarına bu hizmeti kendisi vermeye başlaya-cak. Üretim kadar, bir malı satabil-menin, ihraç edebilmenin önemini biliyoruz. Bu anlamda; MTSO olarak Adana ve Tarsus Ticaret Odalarımı-zı da yanımıza alarak oluşturduğu-muz, firmalarımızın dış pazarlarda daha rekabetçi, risk almadan, daha güvenle iş yapmalarını sağlayacak olan Ticari İstihbarat ve Bilgi Merke-zimiz yakında hizmetinizde olacak. Bunlar Odamızın projesi olsa da; as-lında bir ortak aklın ürünüdür. Aynı şekilde, sanayi yol haritamız için Arama Konferansının sonuç raporu da önemli bir basamak olacaktır.”

Mersinli sanayici sorunlarını masaya yatırdı Mersinli sanayiciler, kamu kurum, kuruluş temsilcileri ve akademisyenlerle ‘Sanayi Arama Konferansı’nda bir araya geldi. Sanayinin sorunlarının tespit edildiği konferansta katılımcılar çözüm önerilerini paylaştı.

Mersin’de dış ticaretin gelişme-si adına Mersin Ticaret ve Sa-

nayi Odası (MTSO), Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdür-lüğü ile koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Önümüzdeki sü-reçte de düzenlenecek periyodik toplantılarla bir araya gelecek

olan taraflar, yaşanan sorunları masaya yatırarak çözümleri bir-likte arayacak.

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ile Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdü-rü Murat Kahraman’ın başkanlı-ğında Divan Otel’de düzenlenen toplantıda sektör temsilcileri bir araya geldi. Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Güm-rük Müdürleri ve Şube Müdürleri, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lo-jistik Hizmetleri, 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı, 20 No’lu Uluslararası Yük ve Eşya Taşıma-cılığı, 21 No’lu Deniz Yolu Taşıma-cılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi başkan ve üyeleri ile MTSO’nun ilgili birim yetkilileri-nin buluştuğu toplantıda mevcut sorunlar görüşüldü. Toplantıda sektör temsilcileri bir taraftan ya-şadıkları sıkıntıları dile getirir-ken diğer taraftan uygulamalara yönelik merak ettikleri soruların cevaplarını yetkili kişilerden doğ-rudan duyma fırsatı buldu.

Açılışta konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut sektörün önünü açmak, yaşanan sıkıntılara ortak çözümler üret-

mek adına bir araya geldiklerini ifade etti. Bu tür buluşmalarla ko-nunun taraflarının birbirini daha iyi anladığını vurgulayan Aşut, “Bizler zaman zaman sıkıntılar yaşıyoruz oysa idari birimdeki ki-şiler bizden çok daha fazla sorun yaşayabiliyor. Böylesi çalışmalar

tarafların birbirini anlaması için önemli bir fırsat. Bölge Müdürü-müze ve ekibine bizimle birlikte oldukları için teşekkür ediyorum” dedi.

Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Murat Kahraman ise, MTSO ile bugüne kadar her zaman koordineli çalıştıklarını söyledi. Önümüzdeki süreçte ise bu koordinasyonu bir adım ileri taşımak istediklerini vurgulayan Kahraman, sektör temsilcileriyle periyodik olarak bir araya gelip, sorunları düzenli olarak görüşüp ortak noktada buluşmak istedikle-rini dile getirdi.

Toplantıda ilk olarak Mersin Güm-rük Müdürü Yılmaz Dokumacı, birkaç hafta sonra Mersin’de, 1 Aralık’tan itibaren de tüm Tür-kiye’de uygulamaya başlayacak olan Konteyner ve Liman Takip Sistemi hakkında bilgi verdi. Top-lantıda ayrıca Liman ve Serbest Bölge arasındaki koridorun kulla-nımı esasında güvenlik mührü uy-gulamasından, ithalat ve ihracatta muayene uygulamaları, x-ray’de yaşanan sıkıntılar, stajyerlerin gümrükte refakati, ekspertiz rapor taleplerine kadar çok sayıda konu ela alındı.

Sorunlara ortak çözümler aranıyor

Mersin Müzik Festivali açılışı 9. Senfoni ile yapacak