14
ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Sayı: 1/4 ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4 1 NIETZSCHE’YE GÖRE SANAT VE “TRAGEDYANIN DOĞUŞU” Banu Tümkaya ÖZET Bu çalışma, sanatı bilinç yetilerinden biri olarak ele alan ve antik zamanlardan beri bilince eşlik eden bir değer yaratım aracı olarak kabul eden yaklaşımı, sanatı Antik Yunandaki formu üzerinden inceleyen Nietzsche’nin perspektifi aracılığıyla bir yana bırakmayı önermektedir. Bu yazıda, Nietzscheci sanat perspektifi özellikle ve sadece onun ilk eseri olan “Tragedya’nın Doğuşu” üzerinden incelenecektir. Nietzsche’nin felsefesinin temellerini attığı bu eser hem sanatı bir yeniden değerlendirme aracı olduğunu hatırlatmakta hem de günümüz batı düşüncesinin Antik yunan toplumunun unutulmuş zengin mirasıyla bağlantısızlığını yermektedir. Anahtar Kelimeler: Tragedya, Mitos, Sanat, Apollo, Diyonisos, Komedya, Hayal Etme, Esrime, İllüzyon, Diyonisyak Nesnellik, Primal Oneness, Apollocu Öznellik, Pirincipium Individuationis, Müzik, Estetik Yaratım, Trajik Koro, Satir, Euripides. ABSTRACT This work offers a suggestion to lay aside the approach which accepts art as a faculty of mind and that it has been only an accompanying instrument to create new values. Instead, it suggests trying to see art through Nietzsche’s perspective which deals with its role in the context of Ancient Greeks. His first work, “The Birth of Tragedy” , containing considerable account of Nietzschean perspective of art, is the main inspiration to this work and bares all the references. The Birth of Tragedy reminds us about the art as a power to attribute different senses and meanings to the universe and also criticizes the contemporary western thinking marching forward oblivious of their rich heritage of Ancient Greeks. Akdeniz Üniversitesi/ Felsefe Bölümü/ Araştırma Görevlisi İletişim: [email protected] Bu yazıdaki bütün alıntılar bir tek bu esere referans vermektedir. Nietzsche, F. (1993) The Birth of Tragedy, London: Penguin Books.

Nietzscheye Gore Sanat Ve Tragedyanin DoĞUŞU

  • Upload
    baybay

  • View
    229

  • Download
    4

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Nietzscheye Gore Sanat Ve Tragedyanin DoĞUŞU

Citation preview

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    1

    NIETZSCHEYE GRE SANAT VE TRAGEDYANIN DOUU

    Banu Tmkaya

    ZET

    Bu alma, sanat bilin yetilerinden biri olarak ele alan ve antik zamanlardan beri bilince

    elik eden bir deer yaratm arac olarak kabul eden yaklam, sanat Antik Yunandaki formu

    zerinden inceleyen Nietzschenin perspektifi araclyla bir yana brakmay nermektedir.

    Bu yazda, Nietzscheci sanat perspektifi zellikle ve sadece onun ilk eseri olan Tragedyann

    Douu zerinden incelenecektir. Nietzschenin felsefesinin temellerini att bu eser hem

    sanat bir yeniden deerlendirme arac olduunu hatrlatmakta hem de gnmz bat

    dncesinin Antik yunan toplumunun unutulmu zengin mirasyla balantszln

    yermektedir.

    Anahtar Kelimeler: Tragedya, Mitos, Sanat, Apollo, Diyonisos, Komedya, Hayal Etme,

    Esrime, llzyon, Diyonisyak Nesnellik, Primal Oneness, Apollocu znellik, Pirincipium

    Individuationis, Mzik, Estetik Yaratm, Trajik Koro, Satir, Euripides.

    ABSTRACT

    This work offers a suggestion to lay aside the approach which accepts art as a faculty of mind

    and that it has been only an accompanying instrument to create new values. Instead, it

    suggests trying to see art through Nietzsches perspective which deals with its role in the

    context of Ancient Greeks. His first work, The Birth of Tragedy , containing considerable

    account of Nietzschean perspective of art, is the main inspiration to this work and bares all the

    references. The Birth of Tragedy reminds us about the art as a power to attribute different

    senses and meanings to the universe and also criticizes the contemporary western thinking

    marching forward oblivious of their rich heritage of Ancient Greeks. Akdeniz niversitesi/ Felsefe Blm/ Aratrma Grevlisi letiim: [email protected] Bu yazdaki btn alntlar bir tek bu esere referans vermektedir. Nietzsche, F. (1993) The Birth of Tragedy, London: Penguin Books.

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    2

    Key Words: Tragedy, Mythos, Art, Apollo, Dionysos, Comedy, Dream,

    Intoxication, Illusion, Dionysiac Self Negation, Primal Oneness, Apolline Subjectivity,

    Pirincipium Individuationis, Music, Aesthetic Creation, Tragic Chorus, Satyr, Euripides.

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    3

    NIETZSCHEYE GRE SANAT VE TRAGEDYANIN DOUU

    Nietzsche Tragedyann Douunun yaynlanmasndan 16 yl sonra esere bir z eletiri

    niteliinde ekledii n szde, eserini sanata, ama zellikle antik Yunann Sokrates ncesi

    dnemine zg tragedya denilen sanat dalna, ilikin bir eyler sylemek adna kaleme

    aldn belirtiyor (1993, s. 3). 16 yl sonra, hem kiisel hem de entelektel geliimi bir hayli

    yol kat etmi olduu bir zamanda, geriye dnp Tragedyann Douunu fazlasyla cretkr

    ve amatrln had safhasnda bir eser olarak deerlendirir Nietzsche. Wagner ve

    Schopenhauerun etkisinde kalmln ve naifliini zehir zemberek bir dille yerden yere

    vurur. Ancak bu eser hakkndaki dier dnceleri ise bir o kadar takdire ayan ve zamannn

    ok tesinde bir eyler vadeden, Nietzscheci perspektifin ilk meyvesi olarak enlikli bir ho

    gr deerlendirmesi niteliindedir. Eserde Nietzsche tarafndan en ok takdir edilen yn,

    bir sanat eseri olarak dnya perspektifini barndrmasdr (1993, s. 4-10). Sanat yaam

    olumlayc bir igddr der Nietzsche (1993, s. 9). Bu sebeple, eserle ilgili zellikle, bat

    medeniyetine ynelik politik-kltrel eletiri ve metafizikte Nietzscheci dnm noktas

    temalarn nceleyen, bu temalara kaynaklk eden, yaam olumlayc olanak olarak sanat

    temas zerinde duracam. Sanat iin neredeyse sadece birer malzeme klnm olduunu

    dndm dier temalarn nemine ise ksaca deinilecektir.

    Tragedya nasl bir sanatt? Bu soruyu cevap aramak, Antik yunan insann dnyasna

    derinlemesine nfuz etme giriimine denktir. Sokratesten sonra artk hzla deien ve yok

    olmaya doru yol alan anlamlar ifade eden Mitos ve Tragedya, Antik Yunan insannn her

    trl yaantsna etkisi olan vazgeilmez unsurlard. Tragedya sanat, Nietzsche tarafndan,

    parltl Antik Yunan medeniyetinin eritii en stn nokta, mkemmele en yakn durduu

    seviyede, k ncesi bir delilik, dejenerasyona ve yozlamaya yz tutmuluun az

    ncesinin ifadesi olarak deerlendiriliyor. Bu dnem kltrde, Diyonisyak etkinin Apollo ile

    kurduu dengeli ilikide dengenin Diyonisosu olann lehine bozulmaya balamas ve buna

    karlk, karmak olgularn tesinde, zaman d olduu dnlmek istenen bir hakikatle

    sabitlenme talebi ba gsterir.

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    4

    Tragedya sanat antik yunan toplumunun kendini daha sonra yeniden yaratmasna olanak

    salayacak edilgin bir ruh haline dal, kendi karamsarlnda kendini acl yok edii

    srecinin ifadesidir.

    Mitos ve onun en youn hali olarak dnebileceimiz Tragedya, dnyann estetik bir yorumu

    iken, mitosun yerini alan akl ve tragedyann yerini alan komedya kendini yeniden yaratan

    Antik Yunan iin dnyann rasyonel bir yorumundan baka bir ey deildi (1993, s. 7). Yani

    aslnda Antik Yunan kendine yeni bir yanlsama edinmiti. Yeni ahlak, ynetim anlay,

    sanat ve diniyle Antik Yunan; bat medeniyeti iin rme, fakirleme, yaamdan kopma,

    yaayan bedenden ayrlma sreci balad Nietzscheye gre. nk dnyann varl sadece

    estetik bir fenomen olarak ele alndnda gerekelendirilebilir, meru klnabilirdi (1993, s.

    8).

    te bu ilke Tragedyann Douu adl eserin zerinde durduu temel ilkedir. Bunun yan sra

    bu ilke Nietzschenin kendisinden sonraki dnce dnyasna miras brakt yeni

    huzursuzluk kaynadr. Zira aydnlanma ile birlikte otoritesi iyice pekien akla ynelik,

    Antik Yunan zlemiyle dolu iddetli bir darbe indirilmi olur. Bu nostaljik talep, hep ikinci

    plana atlan estetik yetiyi yeni balanglar ve yaratmlar iin i bana aryordu. Varlkla

    dolaysz iliki kuramama, insann onun hakknda zgr ve yaratc yorumlar getirmesine

    engel deildir ve madem bylesi bir hilii akl gcmz ile aamyoruz, bu gln

    kendisini de yaammzla birlikte sanatsal yorumlamalara tabi tutarak, katlanlr klabiliriz.

    Varlkla iliki kurma iddiasnda bulunan akl ve bu ilikiye uygun eylemleri belirlediini

    sanan ahlak yerine, ncelikle varl aramaktan vazgemeyi nerir Nietzscheci metafizik.

    nk insan gerek varlkla dolaymsz bir iliki kuramaz ve varlk hakknda daima

    yanlsama zerine kurulu bir vizyona mahkmdur. te bu sebeple sanat, insann temel

    metafiziksel aktivitesidir. nk varlkla ilgili bu katlanlmas zor durumu ancak olumlayc

    sanatsal yetimizle katlanlr klabiliriz. Sanat, yaamla ilgili her trl elikiyi iinde

    barndran hem yaratc hem yok edici, kimi zaman kty kimi zaman da iyiyi ycelten her

    trl yanlsamann kaynadr. Nietzsche tm kltr elerinin yanlsama ihtiyacndan,

    katlanlmas imknsz, sama gerekliin olumsuzlanmas isteminden doduunu belirtir

    (1993, s. 4-9).

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    5

    Bu sebeple Nietzsche, Antik Yunanlnn, var oluun btn korku ve dehetli bilinmezlikleri

    karsnda varln srdrmek iin bu korkularla kendisi arasna Olimpik tanrlar dnyasn

    yerletirmesini zellikle nemli bulur. Bir orta dnya olarak bu renkli hayal rn tanrlar

    dnyas ile varoluun tm dehetli bilinmezlii bir rtyle gizlenerek, stesinden gelinmitir

    (1993, s. 22). Bu orta dnya, baka bir deyile mitos, kltrn estetik ve yaratc bir tutumla

    zenginlemesine, reticiliine katkda bulunur. Bu arada, Yunan mitolojisinde, tanrlarn

    kendileri de yaayarak, oluu insanla paylaarak, insan yaamna bir meruiyet, bir gereke

    kazandrrlar. Bu tip bir teoloji Nietzsche tarafndan en tatmin edici teoloji olarak

    deerlendirilir (1993, s. 23). yisiyle ktsyle yaamla ilgili her eye kendileri de maruz

    kalan tanrlarla bir teoloji

    Tragedyann Douunun giriinde, sanatn geliiminin Apollocu ve Diyonisyak ikililie bal

    olduu belirtilir. Bu dualite iinde kimi zaman kartlk ve atma kimi zaman da birleme ve

    karma biiminde ilikinin, antik Yunan kltrnde, kavramsal bir kaynaa dayanmad,

    sahip olduklar doal evren kavrayndan ortaya km olmas zellikle vurgulanr. Apollo

    heykeltralk gibi grnmsel, biimsel sanat yaratmlarna etki eden g, Diyonisos ise

    mzik gibi biimsel olmayan sanatsal yaratmlara etki eden gtr. Tragedya bu 2 farkl

    sanatsal gcn eleip karmasndan ortaya kan sentetik bir sanat rndr (1993, s. 14).

    Nietzsche, insann estetik yaratmnn iki temel yeti zerine kurulu olduunu belirtir. Bunlar

    hayal etme ve esrimedir (1993, s. 14). Hayal dnyas, biimsel olann en gzel, en mkemmel

    ekilde tasarland, duyularla alglanan dnyann yanltc bir grnmnn -bir illzyonun-

    yaratld bir alandr. Parlayan k, k tanrs olan Apollonun Antik Yunan kltrndeki

    yerini Nietzsche, isel fantezilerin gzel illzyonlarn ynetici g olarak, doann

    kavranndaki eksiklii tamamlayan, hayat yaamaya deer klnmasna yardm eden bir g

    olarak yorumluyor. nk Apollonun zerinde parlad eyleri bireysel ve kendine

    zg (pirincipium individuationis) klarak gereklii trl biimlerde yeniden sunar (1993, s.

    16).

    Esrime ise kendinden geme, kendini unutma, dier her eyle birlikte ayn, tanmlanamaz

    gereklii (primal oneness) paylat hissi ile bireysellik ve zgllklerin reddi,

    olumsuzlanmasdr. Bireysel ve zgn imgeler, insann doasndan ykselen, esriyen itkilerle

    bir anda karanla gmlp, anlamlarn kaybederler. znellik bir anda aynlk (primal

    oneness) ve dolaysyla hilie dnr. Apollonun Maya adl yanltc tl Diyonisyak

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    6

    itkilerin uyan karsnda yrtlr ve tln ardndaki genel hilik tm dayanlmazl ile

    ortaya kar (1993, s. 17).

    Antik Yunan bu iki yaratc gc kltrlerinde dengelemeyi baardklar iin, barbar

    kavimlerden ayrlrlar. Ayn dnemde, kendini Diyonisyak glere teslim eden dier

    topluluklarn, salt esriklik iinde kalp, kendilerinden geer, cinsel igdlerin ve sarholuun

    esiri elencelerde mahvolurlard (1993, s. 19). Ancak, bylesine dengeli bir yaratclk

    baars sergiledii iin Antik Yunann, yceltilmi belirli bir ahlak anlay, belirli bir dini

    inan, kutsallk veya ruhanilik biimlerine ynelmenin yanl olduunun alt izilmelidir.

    nk Antik Yunanda var olan her ey zengin ve muzaffer bir varolu iinde kavranr (1993,

    s. 22). dev veya ruhanilik gibi kendini yaamdan alkoyan, asketik hibir tutuma yer

    vermeyen btnsel bir kavraytr Antik Yunan kltr.

    Diyonisyak yaratm, sanatnn kendini tm olua hakim, ac ve elikilerle dolu birlii ile

    birletirmesi ve bu her eye ncel birlii ancak ve sadece her trl imge ve kavramdan

    bamsz olan mzik ile taklit ederek ifade etmesidir. Mzik olarak ifade edilmedike bu

    deneyim ac ekmek ve hilikten baka hibir ey deildir. Diyonisyak olann nesnel bir

    nitelie sahip olmas, sanatnn bu her eye ncel birlik ile birlemeye ynelerek her trl

    znelliini geride brakmasn gerektiinden kaynaklanr. znellik Apollocu naif sanatnn

    hayal dnyasnda tasarlad bir gereklik ile ortaya karken her trl bireysel istemi susturan

    Diyonisyak nesnellik eseri gerek bir estetik yaratma dntrr.

    te Yunan Tragedyasnn esasl bir sanat eseri olarak bileenleri Homer ve Archilochusun

    iirsel katklarndan oluur. Homerin ben diyerek balatt msralar Apollocu znellii,

    Archilochusun yerme ve hicivlerindeki karamsarl ve nefret ve tutkularndan sz eden

    msralar ise Diyonisyak nesnellii temsil eder (1993, s. 28). Archilochusun Yunanda

    grd takdir ve isminin Homer ile birlikte anlmas onun halk arklarn edebiyata katm

    olmasndan kaynaklanr. Nietzsche halk trklerinin en youn ekilde retildii dnemlerin

    kltrde Diyonisyak etkinin kendini en ok hissettirdii zamanlara denk geldiini ner srer.

    nk Diyonisyak etki ona gre halk trklerinin temeli ve n kouludur (1993, s. 32-33).

    Nietzscheye gre, mzikal bir ruh hali iir yazmn nceler, iirin nesnesini oluturan

    kavramlar dnceler ancak bu ruh halinden sonra ortaya karlar (1993, s. 29). Yani

    Diyonisyak etki estetik yaratmn kaynadr. lham denilen eye karlk gelir. Evrensel ve

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    7

    her eye ncel olan melodi, iiri dourur. iirde taklit bu kez dilin mzii taklit etmesi

    eklinde karmza kar.

    Trajik sanat eseri izleyicilerin geliimi veya eitimi iin canlandrlmaz. Sanat eseri, yaratcs

    bizler olan, imgeler ve estetik grnmlerin dnyasdr. nk dnyann var oluu sadece

    estetik bir fenomen olarak hakllatrlabilirse (1993, s. 32), insan iin yaamak katlanlabilir

    bir ey haline gelir. Bu, dnyay imgeler ve estetik grnmler klma ii olarak seyirci

    tarafndan yaamn etkin bir biimde olumlanmas iidir. Bu sebeple antik Yunan

    tragedyasnda seyircinin konumu nemli bir yer igal eder. Tragedyann Yunan gndemindeki

    etkisinin zayflayp yerini brakt yeni tr olan Komedyada veya gnmz Modern temsil

    sanatlarnda olduu gibi edilgin bir seyreden topluluu deildir tragedyann seyircisi. Seyirci

    koroya karan, oraya koronun arklarnda kendinden gemeye gelen topluluktur.

    Koro ise tragedyann en nemli unsuru, hatta Nietzscheye gre tragedya sanatnn

    kendisinden doduu ilham kaynadr (1993, s. 36). Koro, Satir ad verilen yar insan yar

    kei bedenli mitolojik karakterlerden oluur. Satir, Diyonisyak mzii insana tayan bir arac

    olarak insan kltr tarafndan uydurulmu bir varlktr (1993, s. 38). Nietzsche Tragedyada

    bilfiil sergilenen oyuna katlan koronun, seyirci topluluunun kendisi olduunu ne sren

    grlere tam olarak katlmaz. Byle olsayd, sergilenen anlatdan etkilenen ve tepki veren bir

    seyirci topluluunun kendini emprik bir gerekliin paras saymas sz konusu olurdu. Oysa

    tragedya emprik bir gereklik deil bir sanat eseridir. Tragedyadaki mitik figrlere fiziksel bir

    grnm verilmesini seyirci, estetik bir biimde grr. Bu sebeple Nietzsche koroyu

    tragedyann kendi etrafna ektii yaayan bir duvar olarak gren yoruma daha yakn durur.

    Tragedya bu yaayan duvarla kendini gerek dnyadan tamamen koparr ve bylece kendine

    zg zeminini ve zgrln srdrebilir (1993, s. 36-37).

    Satir koronun tragedyay, kendini somut gerekliin zemini olarak gren kltrden ayran

    yaayan bir duvar olduu dncesinden sz etmitik. Bizi bu yoruma gtren, Satir koronun

    var oluu daha otantik, daha btnlkl olarak resmetmesinden kaynaklanr. Tragedyann

    sunduu metafizik avuntu, gereklik ve grn dnyas arasndaki ztl gzler nne

    serercesine, insan kltr dnyasna kar bir ztlk sunar. Satir koro ile sembolize edilen,

    kendinde eyler ile grnler dnyas arasndaki temel ilikidir (1993, s. 41). Satir, koroda

    Ditriamblar syleyerek, fiziksel bir grnme girer ve insan kltryle iliki kurar, ifadesini

    ettii ey ise, tanrsnn bilgelii, var oluun zdr. Satir, Diyonisos ayinleri kutlanrken

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    8

    insanlarn iine girdikleri ruh hali ve i gr ile doalarn yeniden kurmalar, kendilerini yle

    hissetmeleri ile ortaya kan bir imgedir.

    Koroyu oluturan satirler ile seyirci arasnda temel bir kartlk yok; yle ki, dans eden, ark

    syleyen satirler ile ve bu temsilin kendilerine sunulduu iki kesim vardr ama koro

    tragedyay izleyen tek seyirci topluluudur. Sahnede yaratlan estetik dnyay kendi

    mziinden yaratp seyreden izleyicidir. nk Antik Yunanda bizim bildiimiz anlamda bir

    seyirci topluluu yoktur. Bu durum, canlandraca rol gzlerinin nnde apak bir ekilde

    izleyebilen bir aktr gibi dnlmelidir. Nietzsche, trajik koronun temel dramatik

    fenomeninin koroyu oluturanlarn zgn durumlar ile ilgili olduunu sylyor. Koroyu

    oluturanlar kendilerini adeta baka bir bedene girmi gibi baka bir karaktere dntrrler.

    Ve iinden kp geldikleri gemi yaamlar, sosyal durumlar tamamen unutulur. Korodaki

    tek statleri tanrlarna ibadet edenler olmalar olur. Ditriamblar syleyenler, Apollocu

    arklardakinden farkl olarak, bilinsiz ve tamamen farkl karakterlere dnm bir aktrler

    topluluundan oluur. Bu aktrler grubu kendilerini satir zannederler.

    Yunan Tragedyas Diyonisyak koronun kendini Apollocu imgeler dnyasnda zgrletirdii

    bir alan olarak dnlmelidir (1993, s. 43) Baka bir deyile tragedyadaki olay rgs

    Diyonisyak bilgi ve etkilerin Apollocu yollardan sembollere dkl tazdr. O halde aka

    anlalyor ki, Tragedyada birinci planda olan olay rgs deildir. Olay rgs sergilenirken

    trajik koro orada bulunan herkese Diyonisyak ruh halini canl ve cokun tutma grevini

    stlenir.

    Diyonisyak esrime olu snrlarna meydan okuyan, bir unutu durumu olduu iin ister

    istemez kiiyi gndelik hayatndan tamamen farkl bir ruh haline tar ve gndelik hayattan

    koparr. Bu nedenle tragedyada Diyonisyak etkinin altna giren kiinin iradesini tamamyla

    yadsmas gibi bir durum olasdr. nk varln asli zeminine Diyonisyak itki ile yneltilen

    dehetli baklar eylemde bulunmay gereksiz klar. Eylemde bulunmak hibir eyi

    deitirmeyecektir. Bu sebeple salt Diyonisyak etki edilgin bir nihilizm durumu yaratmaktan

    baka bir ey deildir. Apollocu etki burada devreye girerek, kiiyi eylemde bulunmaya ama

    yanlsama tlnn ardndan dnyaya bakmaya tevik eder. Bu eylem, deitirmek, dzen

    vermeye almak deil, hakikate bir perspektifle bakmaktr. Bu da iyiletirici bir g olarak

    sanat yoluyla baarlabilecek, yeniden yaratma ve deerlendirmedir baka bir deyile etkin

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    9

    nihilizmdir. Sanat varoluun dehet ve samaln, yaamla badatrr. Deheti ycelik ve

    stnle, samal ise komediye dntrr.

    Bilgelik, zellikle Diyonisyak bilgelik doaya kar ilenen bir sutur (1993, s. 47). Nietzsche

    antik yunan kltrnde var olan mitosun bize bunu gstermeye altn ileri srer. Oidipus

    adl mitosu gz nne alarak bu iddiay gzden geirirsek, bu mitte doal olmayan eylemler

    araclyla doann srlarn amaya zorland bir durum sz konusudur. Asil ve bilge bir

    adam olan Oidipus, tm bilgeliine ramen kaderi yanlglar ve sefalet ile izilmitir. Oidipus

    gnah ilemez ama eylemleri dolaysyla her yasay, ahlak anlayn ve doal dzeni

    bozacaktr. Theba kentinin Kral Laius ve Kralie Jokastann olu olarak dnyaya gelir.

    Ancak Defli khinin sylediklerine gre babasn ldrecek ve annesiyle cinsel ilikiye

    girecektir. Bu kehanetin stne annesi bebeini ayaklarndan balayarak ldrlmesi iin bir

    hizmetliye teslim eder. Ancak bebek bir oban tarafndan kurtarlr ve ona ayaklar bal

    anlamna gelen Oidipus ismi verilir. oban bebei Corinth kentinin ocuklar olmayan Kral

    ve Kraliesine verir ve Oidipus byyene kadar onlar gerek ailesi olarak bilir. Ancak aksine

    sylentiler de kulana gelmektedir. Oidipus phesini gidermek iin Defli khinine gider ve

    kahin ona biyolojik ailesinin kimler olduunu sylemez ama babasn ldrp annesiyle

    birlikte olacan syleyince Oidipus bana gelecekleri engellemek adna Corinth kentini terk

    etmeye karar verir. Yolda Theba kentinin yneticisi ve asl babas olan Kral Laius ile

    karlar. Hangisinin vagonlarnn dierine yol vermesi gerektii ile ilgili kan kavgada

    Oidipus bilmeyerek biyolojik babasn ldrr. Yolda Theba kentinin Sfenks denilen kt

    ans getirmesi ve ykcl ile tannan eytani bir g tarafndan esir alndn renir.

    Sfenksin insanlara sorduu bir bilmece vardr. Bilmecesi cevaplanana kadar Sfenks sorduu

    herkesi boarak ldrecektir. Oidipus Sfenksin karsna kp bilmecesini cevaplar ve

    Sfenks bunun zerine kendini uurumdan atp ldrr. Theba kentini bu uursuzluktan

    kurtaran Oidipus, kentin kral olur ve ldrd kraln karsn yani kendi annesini yine

    bilmeden kendine e olarak alr. Tanrlar, bilinsizce de olsa Oidipusun bu eylemini doa

    dzenine aykr olduu iin lanetleyerek Theba kentini veba salgnyla cezalandrr. Halk

    vebann, Krallar Laiusun ldrlmesi nedeniyle tanrlardan geldiini dnerek, Oidipusa

    Laiusun katilini bulup cezalandrmas iin yalvarr. Olay rgs bu ekilde devam eder gider.

    Babasnn katli ve ensest ile birlikte doa kanunlar inenmi olur ancak doann kanunlarn

    ineyen onun zln izlemek, bu zl kendisi de yaamak durumunda kalr.

    Nitekim Oidipusun devam eden hikyesi kt talih ve sefalet ile doludur. Oidipus yazgsna

    kar gelmek zere giritii her bilinli eylemde doal belirlenimini pekitirmekten te bir

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    10

    sonu alamaz. Bilgi araclyla olua mdahale giriimi, rnts zlmek istenen doayla

    birlikte mahvolmaya mahkmdur.

    Aeschlusun iirine konu edindii mitos ise Promethe adl titann Olympos tanrlarnn

    zulmlerine kar gelmek, kendi gibi akl, duygular ve iyi niyetleri olan varlklar oaltmak

    iin insan yaratmas-insan kendi gzya ve toprak karm bir balktan yaratr- ve ona

    tanrlardan ald atei vermesi mitosudur. Promethenin bu davran Zeus tarafndan 30 bin

    yl boyunca Kafkas danda zincire vurulu vaziyette kalmas eklinde cezalandrlr. Promethe

    yar tanr yar insan Herakles tarafndan kurtarlr. Nietzsche tanr ile insanlar arasnda

    tasarlanan bu atmann her trl kltrn zenginlemesi ve ykselmesi iin bir zemin

    yarattn syler. nsan rknn kendi geliimi iin edinebilecei en deerli ara dine, kutsal

    olana, tanrlara kar saygszlkla kazanlmtr. Ancak insann, bunun ac ve sknt

    dalgalaryla onu vuracak sonularna katlanmayaca sanlmasn. nk Zeus insanlardan

    cn almak iin onlara elinde ktlk ve aclarla dolu bir kutuyla Pandoray yaratp

    gnderdi.

    Mitin lmekte oldu srada sahneye kan Euripides mitin tarihsel bir olguya indirgenmesi,

    evren kavray olmaktan karlmas iin nemli katklarda bulunmu yeni bir sanatdr. Ve

    ncs olduu yeni sanat anlay komedyadr. Nietzsche, mitin ve Tragedyann lm

    (1993, s. 54-55) gibi karamsar ifadelerle betimliyor bu durumu. Bunun nedeni, tragedyann,

    siliklemeye balayan dier sanat dallar gibi yava yava batarken kendinden kan

    tohumlarla yeni sanat dallarnn ortaya kmas gibi bir ans olmamasdr. Onun yerini alan

    komedya, Helen ruhunun ve evren kavraynn esasl bir deiime uramas, mitik hibir

    unsura kesin bir ekilde yer vermemeye kararl ilerleyiinin sonucu olarak ortaya kar.

    Komedya artk iine girildiinde doann, yaamn estetik bir olumlamasnn yapld, d

    dnyadan bir anlna syrlp herkesin ayn eit gereklii paylat bir yer deil, gndelik

    sorunlarn ele alnp, elenme, renme gibi amalara hizmet eden, soylunun soylu, klenin

    de kle olarak belirdii, bireyselliklerin n plana kt bambaka bir anlam dnyasn temsil

    etmeye balad. Koro artk bir ef nderliinde ynlendirilip konuan, cevap veren, kendisine

    sunulan ncllere gre akl yrten tamamen bilinli ve esriklii dlayan bir tutumdan oluan

    ve kendini seyircilerden ayran bir topluluktan oluuyordu (1993, s. 54-59).

    Nietzscheye gre Euripidesin niyeti tragedyadan ilkel ve gl Diyonisyak unsuru

    karmak, onu Diyonisyak olmayan bir temelde yani felsefe ve ahlakla yeniden ina etmekti.

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    11

    Promethe, Oidipus ve dierleri, Nietzsche bu kahramanlarn hepsini Diyonisosun maskeleri

    olarak deerlendiriyor (1993, s. 51). Diyonisosun trajik sanatta kendileri araclyla

    konutuu mitlerdir onlar. Dolaysyla mitos tragedyann en belirgin ieriidir. Mitosun

    silikletirildii yeni sanat artk komedya olarak adlandrlacakt.

    Nietzscheye gre Euripidesin kendisi de aslnda sadece bir maskeydi. Ancak bu maske

    araclyla konuan Diyonisos veya daha iyi bir ihtimalle Apollo da deildi. Euripides

    maskesinin ardndan konuan yeni doan tanrnn ad Sokratesti (1993, s. 60). Apollocu ve

    Diyonisos arasndaki yaratc kartlk tragedyada artk, Diyonisosla Sokrates arasndaki

    ykc kartla dnmt. Euripides ak ve basit bir biimde Diyonisyak temalarn

    gerekliini sorgulamtr. Sorgulamasnn sonucunda, yani mitosun insann salt akli yetileri

    ile kavranlmas mmkn olmayan temalar anlamadn grp, estetik olann ncelikle

    anlalr olmas gerektii ilkesini kabul etmiti.

    Komedyada gsterinin banda biri kp kim olduunu, sergilenecek oyunun ne ile ilgili

    olduunu, karakterlerin kimler olduunu ve olay rgsnn genel seyrini anlatan bir n

    konuma yapar. Nietzsche, bunu Descartesin d dnyann gerekliini kantlamasna,

    Tanrnn drstl ve bundan dolay insan aklna yanltc bir d dnya gstermesinin

    mmkn olamayaca postulatyla girmesine benzetir (1993, s. 62-63). Euripides bunu

    kendinden nceki trajik performanslarda seyircinin yaadn dnd kafa karkl, her

    an ne olacan bilemeden korkuyla bekleyii gibi durumlarn nne gemek zere akl

    etmiti. Bylelikle seyirci iirsel gzelliklerin ve dier heyecanlarn onu rahatsz edici hibir

    unsur olmadan tadna varabilecekti. Seyirciye ynelik, onlarn kavrayn kolaylatrmaya

    ynelik tutumu ile seyircisi tarafndan en ok sevilen oyun yazar haline geldiini sylyor.

    Seyirci onunla birlikte, sergilenen korku ve zdraplara nefesini tutarak katlmak zorunda

    kalmaktan kurtulmu oldu.

    Mziin dorudan iradenin taklidi olmaktan karlp fenomenlerin, emprik nesnelerin veya

    durumlarn taklidi haline getirilmesi Euripides tarafndan gelitirilen yeni tragedya anlaynn

    eseridir. Mziin bu yeni ierii ile yoksun kaldmz ey, rnein sava temsil eden bir

    mzii dinlerken hayal gcmz sava imgelerine taklp daha ileri gidemeyecektir. Oysa

    Diyonisyak mzik evrensel bir iradenin, hayal edilemeyecek kadar geni tanmlanamazlnn

    temsili olmaya alt iin sonsuz bir yaratcla gebeydi. Ancak yeni Ditriamblarda mzik

    fenomene esir klnmtr (1993, s. 83).

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    12

    Sokrates trajik sanat ve mitosun hakim olduu yaamn igd nderliinde nafile bir aray

    olmasn eletirdi. Amacnn irrasyonel olan rasyonel olanla deitirmek olduunu biliyoruz

    ve bunun iin kulland yol da; hi bir ey bilmediini syleyerek Atina sokaklarnda

    dolamak ve karlat insanlara ne biliyorlarsa bunu igdsel olarak bildiklerini itiraf

    ettirmektir. Ancak Nietzsche Sokratesin igdsel belirlenimini bu kadar hor grrken, onun

    daimonion dedii iinden konuan bir ses tarafndan ynlendirildiini iddia etmesini bir hayli

    tuhaf bulur. Bu ses bilgisinin yetersiz olduu durumlarla karlatnda onu eletiren, konuyla

    ilgili soruturmasn en temelden almas gerektiini syleyen bir sestir. Bu da bir eit igd

    olsa gerek. Nietzsche retici insanlar iin i gdnn yaratclk gc olarak i grrken,

    Sokrateste igdnn eletiri ve caydrclk rolne brndn syler (1993, s. 66).

    Sokrates Tragedya sanatnn bsbtn irrasyonel olduunu dnr. Neden ve etkilerin

    zincirlenii belirgin deildir ve doru drst bir srada takip etmemektedir. Tragedyann yeteri

    kadar akl olmayanlara hitap ettiini dnr. Bu sebeple Tragedyay ho ama bir ie

    yaramayan sanat dallarndan biri olarak adlandrr ve byle felsefi olmayan eylerden uzak

    durulmasn salk verir. Sokratesin dnn etkisini Platonun stnde apak grmek

    mmkndr. Platon Sokrates ile karlamadan nce gen bir tragedya yazardr. Ancak

    sonrasnda eserlerini ykleyici, lirik iirle dzyaz aras bir ekilde vermeye balar.

    Nietzsche bu sanat trnn roman dediimiz trn ilk rnei olarak grlebileceini ve iirin

    bu ekilde ikincil bir duruma itildiini ileri sryor. Bylelikle sanat, felsefi dnce ile alan

    ve diyalektiin bir dal haline getirilen bir fenomene dntrlm olur.

    Euripidesin yapt, Diyonisyak olan doal duygulanmlar olarak yeniden temsil etmeye

    almakt. Bylece yeni sanat anlaynda iyimser bir hava esebilecekti. Ayrca diyalektik

    ilkelerden doan aklk ve gvenlik hissi ile trajik belirsizlik ve teslim olunmas gereken

    kader gibi engellerden kurtulma ve zgrleme mmkn olabilecekti. Bu ilkeler: Bilgi

    erdemdir, Btn ktlkler bilgisizlikten doar, Erdemli insan mutlu insandr. Bu ekilde

    bilgi ile erdem kader ile ahlak arasnda elle tutulur balar kurulacak ve kontrol insan aklna

    gemi olacaktr.

    Teorik insann prototipi (1993, s. 72) olarak Sokrates rasyonel dnceye sarslmaz bir inanc

    simgeliyordu. Oluun derinliklerine nfuz ederek hakkndaki her eyi bilmeye ve hatta oluu

    dzeltmeye (1993, s.73) dahi muktedir gcn kiisi olarak belirgin bir illzyondu Sokrates.

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    13

    Bilgi ve bilime bylesine byk bir ilgiyle balayan ve tm dnyaya yaylan bilgi alnn,

    gnmze kadar biriktirdiimiz bilgi miktarnn, yasalarn, bulularn ve icatlarn miktarnn

    bugn ne amalar iin kullanldn grnce, Sokratesin insanlk tarihinde nasl bir dnm

    noktas yarattn hayal etmek daha kolay olacaktr. phesiz insanln bilgi sayesinde

    edindii kazanmlar bugn bilgi edinmenin kendisine deil ama bencil, yok edici ve ktcl

    amalara hizmet etmektedir.

    Tragedyann lm mzikten al konmas ile olmutu, o halde yeniden douu ancak

    mziin ruhundan sz konusu olabilir. Tragedya ve trajik felsefe, diyalektik itkilerle yolundan

    alkonulup, bilgi ve bilime doru baka bir yry balatldysa da tragedyann yeniden

    douu iin hala bir olaslk vardr. nk Nietzscheye gre, bilimsel dnce ve akl

    kanlmaz bir ekilde kendi snrlarna doru hzla ilerlemektedir (1993, s. 74). Bilgi ve

    bilimselliin kendisinden kaamayacaklar kaderleri, sanata ve trajik kavraya olan ihtiyacn

    bir kez daha ortaya kmasn salayacaktr.

  • ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar // Temmuz 2008 // Say: 1/4

    ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences // July 2008 // Volume 1/4

    14

    KAYNAKA

    Nietzsche, F. (1993) The Birth of Tragedy, London: Penguin Books.