112
Önsöz Yl:48 • Say:569 • EKM 2009 Sahibi Türk Standardlar Enstitüsü Adna Tahir BÜYÜKHELVACIGL Genel Yayn Yönetmeni Ahmet PELT Sorumlu Yaz leri Müdürü Y. Selim ÇELEB Yayna Hazrlayanlar O. Murat PERÇN • A. Sabit YÖNEY Türkay BRBEN • Aslhan KÖKER Canan DOAN • Ebru CEM Yönetim Yeri TSE Pazarlama ve Tantm Dairesi Bakanl Necatibey Cad. No:112, 06100 Bakanlklar / ANKARA Tel: 0312 416 63 12 • 416 63 25 Faks: 0312 416 65 84 e-mail: [email protected] Reklam ve Abone Aye Nedret GÜNE Tel: 0312 416 63 17 e-mail: [email protected] 2009 Yl Abone Bedeli Aylk : 7 TL (KDV dahil) Yllk : 70 TL (KDV dahil) (Bir yllk aboneliklerde Öretim Görevlileri, Örenciler ve Enstitümüzden belgeli rma, kurum ve kurululara % 50 indirim uygulanr.) 2009 Yl Reklam Tarifesi Arka Kapak : 2000 TL + KDV Kapak çleri : 1500 TL + KDV Son Sayfa : 1500 TL + KDV ç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV Grak Tasarm Erhan KOÇ Tasarm, Bask, Datm SARAY MATBAACILIK Ticaret ve Sanayi Ltd. ti. Merkez Mah. Polat Sok. No:2 Pursaklar-Ankara • 0312 527 28 90 Yayn Türü: Yerel Süreli Basm Tarihi: 23.10.2009 Standard hakemli bir dergidir. Dergimize gönderilen makaleler ihtiyaç duyulduunda uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazlar yaynlansn veya yaynlanmasn iade edilmez. E kim ay TSE açsndan ayr bir öneme sahiptir. 1970 ylnda dö- nemin Türk Standardlar Enstitü- sü ve Uluslararas Standardizas- yon Tekilat (ISO) Bakan Fa- ruk Sunter’in teklifi ile ISO Yönetim Kurulunda kabul edilen ve o yldan itibaren bütün ulusal ve uluslararas standard kurulular tarafndan kutlanmakta olan 14 Ekim Dünya Standardlar Günü, tüm Dünyada standardizasyonun gün- deme gelmesini salamtr. Ayrca ülkemizde 14 Ekim’in yer ald hafta Türkiye Standardlar Haftas olarak kutlanmaktadr. Dünya Standardlar Günü dolaysyla, ISO ve Uluslararas Elektroteknik Komisyonu (IEC) bakanlar ile Uluslararas Telekomünikasyon Birlii (ITU) Genel Sekreteri, yaymladklar or- tak mesajlarnda standardlarn iklim deiiklii- nin azaltlmasnda kullanlabilecek bir araç ol- duunun altn çizerlerken, yeni teknolojilerin gelitii ve olgunlat bir ortamda, gelecek- te iklim deiikliinin etkilerini hafifletmede de standardlarn rol oynayabileceini belirttiler. Dünya Standardlar Günü dolaysyla Babakanmz Recep Tayyip Erdoan, Sanayi ve Ticaret Bakanmz Nihat Ergün ve Enstitü Bakanmz Tahir Büyükhelvacgil ile ISO, IEC ve ITU’nun ortak yaymladklar dünya standardlar günü me- sajlarn yaynlyoruz. Bu ay dergimizde Metroloji ve Kalibrasyon konusunu ele aldk. Ölçü bilimi ve uygulamalar olan metroloji, dier bi- lim alanlarndaki gelimelere dorudan etki eden, ayn zamanda uluslararas ölçü birlii temin eden ve sistemleti- ren bir unsurdur. Ülkemizde bilimsel metroloji alannda TÜBTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, Yasal Metroloji alannda Sanayi ve Ticaret Bakanl ve Endüstriyel alanda da Türk Standardlar Enstitüsü hizmet vermektedir. Saylar her geçen gün artan kalib- rasyon laboratuvarlar da bu alanda faaliyet göstermektedir. Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Genel Sekreteri Atakan Batürk bu ayki konuumuz. Kurumunu, görevlerini bize tantan Batürk, akreditasyon konusunda aklmza taklan sorularmz cevaplad. Yasal Metroloji alannda Kalibrasyon konusunda yaplan çalmalar Sanayi ve Ticaret Bakanl Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürü srafil Çelik’in, TÜBTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, Ulusal Ölçüm Sistemi, Metroloji ve Ölçüm Teknoloji- leri konular hakknda bilgileri de TÜBTAK UME Müdürü M. Sermet Süer’in çalmalarnda bulabilirsiniz. Dr. Sedat Gülay, tbbi cihazlarn düzenli ve programl bakm ve kalibrasyonlarnn, doabilecek tbbi hatalarn önlenme- sindeki önemini vurguluyor ve cihazn kullanm ömrünü uzatarak etkin kullanmn salayacan belirtiyor. Metroloji eitiminin bugünkü durumunu ve geleceini Prof. Dr. Ahmet T. nce’nin yazsnda buluyoruz. Dergimizde metroloji ve kalibrasyon konularnda bilgi alabileceiniz birçok makale var. Bunlar; “Metroloji”, “Kalibras- yon”, “Ne Kadar Risk Alabilirsiniz?”, “Ülkemizde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi”, “Yasal Metroloji”, “Üretim Teknolojisi, Ölçme, Kalibrasyon”, “Kalibrasyonun Yararlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar”, “Günlük Hayatmzda Ölçüm Be- lirsizliinin Önemi”, “TSE Gebze Kalibrasyon Müdürlüü ve Akreditasyonu”, “Metroloji Eitiminin Durumu ve Gelece- i”, “Kalibrasyon Faaliyetlerinde Ölçüm Belirsizlii çin yiletirme Yöntemleri”, “Akreditasyon”, “Gda Sektöründe Ka- librasyonun Yeri ve Önemi”, “Ürün Belgelendirmede Kalibrasyonun Önemi”, “naat Sektöründe Kalibrasyonun Öne- mi”, “Tekstil Sanayinde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi”dir. Dergimizde sizi metroloji-kalibrasyon konularndan biraz uzaklatrp, düz ve geni alanlarda yaayan bozkr kuu Toy’un dünyasna götürüyoruz. Yaam alan kayb ve yasa d avclk nedeniyle Toy kuu, tüm dünyada nesli tüken- me noktasna gelmitir. Eray Çalayan, Toy nüfusunun yaatlmas için ülkemizde yaplan ulusal eylem plan çalma- larn özetliyor. Türkiye, 2010 ylnda dünyann en büyük ve en prestijli basketbol organizasyonuna ev sahiplii yapmann gururunu yaayacak. Bu organizasyon hakkndaki detayl bilgileri Türkiye Basketbol Federasyonu 2010 FIBA Dünya ampiyona- s Yerel Organizasyon Komitesinden Sancar Sönmez veriyor. Dünya Standardlar Gününüz ve Türkiye Standardlar Haftanz kutlu olsun. Sayglarmla. Ahmet PELT Genel Yayn Yönetmeni

Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

ÖnsözY�l:48 • Say�:569 • EK�M 2009

SahibiTürk Standardlar� Enstitüsü Ad�na

Tahir BÜYÜKHELVACIG�L

Genel Yay�n YönetmeniAhmet PEL�T

Sorumlu Yaz� ��leri MüdürüY. Selim ÇELEB�

Yay�na Haz�rlayanlarO. Murat PERÇ�N • A. Sabit YÖNEY

Türkay B�RBEN • Asl�han KÖKERCanan DO�AN • Ebru CEM

Yönetim YeriTSE

Pazarlama ve Tan�t�m Dairesi Ba�kanl���Necatibey Cad. No:112, 06100

Bakanl�klar / ANKARATel: 0312 416 63 12 • 416 63 25

Faks: 0312 416 65 84e-mail: [email protected]

Reklam ve AboneAy�e Nedret GÜNE�Tel: 0312 416 63 17

e-mail: [email protected]

2009 Y�l� Abone BedeliAyl�k : 7 TL (KDV dahil)Y�ll�k : 70 TL (KDV dahil)

(Bir y�ll�k aboneliklerde Ö�retim Görevlileri, Ö�renciler ve Enstitümüzden belgeli � rma,

kurum ve kurulu�lara % 50 indirim uygulan�r.)

2009 Y�l� Reklam TarifesiArka Kapak : 2000 TL + KDVKapak �çleri : 1500 TL + KDVSon Sayfa : 1500 TL + KDV�ç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV

Gra� k Tasar�mErhan KOÇ

Tasar�m, Bask�, Da��t�mSARAY MATBAACILIK

Ticaret ve Sanayi Ltd. �ti. Merkez Mah. Polat Sok. No:2

Pursaklar-Ankara • 0312 527 28 90

Yay�n Türü: Yerel SüreliBas�m Tarihi: 23.10.2009

Standard hakemli bir dergidir. Dergimize gönderilen makaleler ihtiyaç duyuldu�unda

uzmanl�k alan�na göre, konusunda uzmanla�m�� ki�ilere incelettirildikten sonra yay�nlan�r. Dergide yay�nlanan yaz�lardaki

görü�ler yazar�na ait olup Derginin ve yazar�n ad� al�narak iktibas edilebilir.

Dergimize gönderilen yaz�lar yay�nlans�n veya yay�nlanmas�n iade edilmez.

Ekim ay� TSE aç�s�ndan ayr� bir öneme sahiptir. 1970 y�l�nda dö-nemin Türk Standardlar� Enstitü-sü ve Uluslararas� Standardizas-yon Te�kilat� (ISO) Ba�kan� Fa-

ruk Sunter’in teklifi ile ISO Yönetim Kurulunda kabul edilen ve o y�ldan itibaren bütün ulusal ve uluslararas� standard kurulu�lar� taraf�ndan kutlanmakta olan 14 Ekim Dünya Standardlar Günü, tüm Dünyada standardizasyonun gün-deme gelmesini sa�lam��t�r. Ayr�ca ülkemizde 14 Ekim’in yer ald��� hafta Türkiye Standardlar Haftas� olarak kutlanmaktad�r.

Dünya Standardlar Günü dolay�s�yla, ISO ve Uluslararas� Elektroteknik Komisyonu (IEC) ba�kanlar� ile Uluslararas� Telekomünikasyon Birli�i (ITU) Genel Sekreteri, yay�mlad�klar� or-tak mesajlar�nda standardlar�n iklim de�i�ikli�i-nin azalt�lmas�nda kullan�labilecek bir araç ol-du�unun alt�n� çizerlerken, yeni teknolojilerin geli�ti�i ve olgunla�t��� bir ortamda, gelecek-te iklim de�i�ikli�inin etkilerini hafifletmede de standardlar�n rol oynayabilece�ini belirttiler.

Dünya Standardlar Günü dolay�s�yla Ba�bakan�m�z Recep Tayyip Erdo�an, Sanayi ve Ticaret Bakan�m�z Nihat Ergün ve Enstitü Ba�kan�m�z Tahir Büyükhelvac�gil ile ISO, IEC ve ITU’nun ortak yay�mlad�klar� dünya standardlar günü me-sajlar�n� yay�nl�yoruz.

Bu ay dergimizde Metroloji ve Kalibrasyon konusunu ele ald�k. Ölçü bilimi ve uygulamalar� olan metroloji, di�er bi-lim alanlar�ndaki geli�melere do�rudan etki eden, ayn� zamanda uluslararas� ölçü birli�i temin eden ve sistemle�ti-ren bir unsurdur.

Ülkemizde bilimsel metroloji alan�nda TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, Yasal Metroloji alan�nda Sanayi ve Ticaret Bakanl��� ve Endüstriyel alanda da Türk Standardlar� Enstitüsü hizmet vermektedir. Say�lar� her geçen gün artan kalib-rasyon laboratuvarlar� da bu alanda faaliyet göstermektedir.

Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Genel Sekreteri Atakan Ba�türk bu ayki konu�umuz. Kurumunu, görevlerini bize tan�tan Ba�türk, akreditasyon konusunda akl�m�za tak�lan sorular�m�z� cevaplad�.

Yasal Metroloji alan�nda Kalibrasyon konusunda yap�lan çal��malar� Sanayi ve Ticaret Bakanl��� Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürü �srafil Çelik’in, TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, Ulusal Ölçüm Sistemi, Metroloji ve Ölçüm Teknoloji-leri konular� hakk�nda bilgileri de TÜB�TAK UME Müdürü M. Sermet Süer’in çal��malar�nda bulabilirsiniz.

Dr. Sedat Gülay, t�bbi cihazlar�n düzenli ve programl� bak�m ve kalibrasyonlar�n�n, do�abilecek t�bbi hatalar�n önlenme-sindeki önemini vurguluyor ve cihaz�n kullan�m ömrünü uzatarak etkin kullan�m�n� sa�layaca��n� belirtiyor. Metroloji e�itiminin bugünkü durumunu ve gelece�ini Prof. Dr. Ahmet T. �nce’nin yaz�s�nda buluyoruz.

Dergimizde metroloji ve kalibrasyon konular�nda bilgi alabilece�iniz birçok makale var. Bunlar; “Metroloji”, “Kalibras-yon”, “Ne Kadar Risk Alabilirsiniz?”, “Ülkemizde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi”, “Yasal Metroloji”, “Üretim Teknolojisi, Ölçme, Kalibrasyon”, “Kalibrasyonun Yararlar� ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar”, “Günlük Hayat�m�zda Ölçüm Be-lirsizli�inin Önemi”, “TSE Gebze Kalibrasyon Müdürlü�ü ve Akreditasyonu”, “Metroloji E�itiminin Durumu ve Gelece-�i”, “Kalibrasyon Faaliyetlerinde Ölçüm Belirsizli�i �çin �yile�tirme Yöntemleri”, “Akreditasyon”, “G�da Sektöründe Ka-librasyonun Yeri ve Önemi”, “Ürün Belgelendirmede Kalibrasyonun Önemi”, “�n�aat Sektöründe Kalibrasyonun Öne-mi”, “Tekstil Sanayinde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi”dir.

Dergimizde sizi metroloji-kalibrasyon konular�ndan biraz uzakla�t�r�p, düz ve geni� alanlarda ya�ayan bozk�r ku�u Toy’un dünyas�na götürüyoruz. Ya�am alan� kayb� ve yasa d��� avc�l�k nedeniyle Toy ku�u, tüm dünyada nesli tüken-me noktas�na gelmi�tir. Eray Ça�layan, Toy nüfusunun ya�at�lmas� için ülkemizde yap�lan ulusal eylem plan� çal��ma-lar�n� özetliyor.

Türkiye, 2010 y�l�nda dünyan�n en büyük ve en prestijli basketbol organizasyonuna ev sahipli�i yapman�n gururunu ya�ayacak. Bu organizasyon hakk�ndaki detayl� bilgileri Türkiye Basketbol Federasyonu 2010 FIBA Dünya �ampiyona-s� Yerel Organizasyon Komitesinden Sancar Sönmez veriyor.

Dünya Standardlar Gününüz ve Türkiye Standardlar Haftan�z kutlu olsun.

Sayg�lar�mla.Ahmet PEL�T

Genel Yay�n Yönetmeni

Page 2: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

14 Ekim Dünya Standartlar Günü Kutlama Mesajlar�

Ba�kan'dan:

Metroloji-Kalibrasyon ve TSE

22

Ay�n Konu�u:

Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Genel SekreteriM. Atakan BA�TÜRK

30

Yasal Metrolojide KalibrasyonMetroloji

26

64

TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü,Ulusal Ölçüm Sistemi, Metroloji ve Ölçüm Teknolojileri

Üretim Teknolojisi, Ölçme, Kalibrasyon

5846

TSE Gebze Kalibrasyon Müdürlü�üve Akreditasyonu

Kalibrasyon Faaliyetlerinde Ölçüm Belirsizli�i �çin �yile�tirme Yöntemleri

Çiftçinin Dostu, Bozk�r�n O�lu: TOY

74 80 86

16. Dünya Basketbol �ampiyonas�

Metroloji E�itiminin Durumu ve Gelece�i Akreditasyon

70 78 84

içindekiler

Yasal Metroloji

53

Page 3: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Bili�im Teknolojileri ve Bankac�l�k Sektörü

20

Ülkemizde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi

Ne Kadar Risk Alabilirsiniz?Ne Kadarl�k Riski Kar��layabilirsiniz?

�yi Haz�rlanm�� Orta Vadeli Plan,Türkiye'nin Kredi Notunu Düzeltti

10 Soruda Kalibrasyon

Haberler

Kalibrasyon Nedir?Yararlar� ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

62

4438

16

36

12

Ürün Belgelendirmede Kalibrasyonun Önemi

Tekstil Sanayiinde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi

Konya �li Sanayi Sektöründe A��rl�kl� Olarak Yer Alan Üç Sanayi Sektörü

94 100 110

G�da Sektöründe Kalibrasyonun Yeri ve Önemi

�n�aat Sektöründe Kalibrasyonun Önemi

Yüksek Ö�retimde Kalite Çemberleri

92 96 102

Sa�l�k Hizmetlerinde Kalibrasyonun Önemi

66

Günlük Hayat�m�zda Ölçüm Belirsizli�inin Önemi

64

Page 4: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Ba�kan'dan

Ölçme ilminin geli�tirilmesi gayretleri insanl�k tarihi ile birlikte ba�lar, 16. yüzy�lda sarkac�n bulunmas�yla birlikte ölçmede tekrarlanabi-lirlikle ilgili ilk gerçek geli�meler kaydedilme-ye ba�lan�r. Uluslararas� ticaretin geli�tirilme-

si ve ölçme tekrar�n�n temini için tarihte bilinen en eski ulus-lararas� anla�ma, Osmanl� �mparatorlu�u’nun da içinde oldu-�u 17 ülke taraf�ndan 25 May�s 1785 tarihinde Paris’te imza-lanan Metre Konvansiyonu ile birlikte at�lm��t�r. Bu anla�mayla birlikte ülkemizde metroloji alan�nda uluslararas� izlenebilirli�i olan ilk metroloji te�kilatlanmas� tesis edilmeye ba�lanm��t�r.

Günümüzde, Dünya her alanda bir de�i�im süreci içerisine girmi� bulunmaktad�r. Ekonomik, ticari, siyasi ve sosyal ili�-kiler yeniden �ekillenmektedir. Dünya ülkeleri, kendi insan�n�n hayat standard�n�n yükseltilmesi, ya�an�labilecek bir çevre gü-venli�inin tesis edilmesi, tüketici haklar�n�n korunmas� gibi bir çok konuda birlikte çal��ma ihtiyac� duymaktad�r. Bu amaca ula�mak için, en önemli araçlar ürün kalitesinin temini için haz�rlanan standardlar yan�nda kalite yönetim sistemleri yani k�saca kalitedir. Kalitenin ilk aya�� ise do�ru ölçme sanat� ve ilmidir. Ba�ka bir deyi�le bu ilimin teorisini ve uygulama aya-��n� te�kil eden izlenebilir metroloji ve kalibrasyon sisteminin bir ülkede tesis edilmesidir.

Türkiye’de sanayi kurulu�lar�na yönelik olarak izlenebilir ka-librasyon hizmetleri verilmesiyle ilgili ilk çal��malar Türk Standardlar� Enstitüsü bünyesinde ba�lat�lm��t�r. �zlenebilirli-�i temin edilmi� do�ru ölçme ve elde edilen ölçme sonucu-nun dünyan�n neresinde olursa olsun tekrar edilebilmesi, gü-nümüzde ölçme ilminin (metrolojinin) temelini olu�turmak-tad�r. Günümüzde, her geli�mi� ülkede metroloji konusunda ilmi, yasal ve endüstriyel olmak üzere üç ayakl� bir te�kilat-lanma mevcuttur.

Bu te�kilatlanman�n endüstriyel alan�nda yer alan Türk Stan-dardlar� Enstitüsü, ülkemizin kalite alt yap�s�n�n olu�turul-mas�nda, hemen her alanda göstermi� lider kurulu� kimli-�ini endüstriyel metroloji ve kalibrasyon alan�nda da göster-mi� ve bu manada ilk kalibrasyon laboratuvar�n� 1987 y�l�nda Ankara’da kurarak pek çok konuda Türk Sanayisinin hizmetine sunmu�tur. Enstitünün bu dönemde yapt��� yat�r�mlar aras�n-da en önemlilerinden biri, sa�l�k sektöründe kalibrasyon hiz-meti sunmak üzere kurulan laboratuvarlard�r. Sa�l�k sistemin-de kalibrasyon, do�ru te�his ve tedavi için vazgeçilemeyecek, hayati bir öneme sahiptir.

Ülkemizde kalite alt yap�s�n�n geli�mesinde daima ilklerin ad-resi olan Türk Standardlar� Enstitüsü, laboratuvar hizmet-lerinin önemli ayaklar�ndan biri olan Akreditasyon kavram�-

METROLOJ�-KAL�BRASYON ve TSE

Page 5: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

n�n ülkemizde yerle�mesinde ve uygulanmas�nda da öncü-lük yapm��t�r. Nitekim Enstitümüz kalibrasyon laboratuvarla-r�n�n 1992 y�l�nda, Avrupa Akreditasyon Birli�i’nin (EA) kuru-cu üyesi olan Alman Akreditasyon Kurumu (DAR) taraf�ndan akredite edilmesini sa�lam��, böylece Alman Kalibrasyon La-boratuarlar� Birli�i (DKD) laboratuvar� statüsüyle hizmet ve-ren laboratuvarlar zincirine dahil olmu�tur. Avrupa Akreditas-yon Kurulu�u’nun dünyadaki tüm bölgesel kurulu�larla kar��-l�kl� tan�nma/tan�ma anla�malar� yapm�� olmas� nedeniyle EA taraf�ndan tan�nan laboratuvarlar�m�z�n verdi�i sertifika ve de-ney raporlar�, ikinci bir inceleme veya sorgulamaya u�rama-dan tüm dünyada geçerli ve tan�n�r bir statüye sahip olmu�tur.

Türk Standardlar� Enstitüsü mevcut kalibrasyon hizmetleri a��-n� aral�ks�z olarak geni�letmeye ba�lam��, ülke sanayisinin ih-tiyaçlar� çerçevesinde Gebze ve Bursa’da TSE’ye ait olan la-boratuvarlar�n yan�nda,TSE-Sojuztest Metroloji Kalibrasyon Ltd. �irketi i� birli�i ile metroloji ve kalibrasyon hizmetlerine devam etmektedir.

�ftiharla belirtmek isterim ki, Türk Standardlar� Enstitüsü ge-çen süre zarf�nda endüstriyel metroloji alan�nda yürütmü� ol-du�u bu faaliyetlere ek olarak metroloji ve kalibrasyon kav-ramlar�n�n anla��lmas� ve do�ru ölçme �uurunun yayg�nla�-mas� amac�yla y�lda ortalama en az 2000 ki�iye e�itim ve-rerek yine bu alandaki önemli bir misyonu yerine getirmekte-dir. Türk Standardlar� Enstitüsünün metroloji alan�nda günü-müze de�in yapm�� oldu�u çal��malar, ülkemizde ölçüm bi-limin yani metrolojinin geli�mesine sanayicimizin ve hizmet sektörlerimizin küreselle�en dünya ekonomisi içinde yurt içi ve yurt d��� piyasalarda rekabet gücünün art�r�lmas�na önem-li katk�lar sa�lam��t�r.

Bizler h�zl� geli�en ve de�i�en Dünyay� takip etmek, ülkemizde ya�am kalitesini yükseltmek için gerekli olan kaynaklar� elde edip korumak için üreten tüm sektörlerimizde ve özellikle uy-gunluk de�erlendirme sektöründe rekabet gücümüzü art�rmak mecburiyetindeyiz. Bu ise kalite ile ve her alanda oldu�u gibi kalitenin ilk ad�m� olan metroloji ve kalibrasyon alan�nda da dünyada mevcut sistemin içinde di�er ülkelerle birlikte ha-reket etmekle ve ülke içindeki tüm kalibrasyon faaliyetleri için bu sistem içinde izlenebilirli�i temin etmekle mümkün olabi-lir. Türkiye’nin vizyonuna bakarsak, küresel rekabet gücünün art�r�lmas� çerçevesinde; ülkemizin AB’ye tam üyeli�inin ger-çekle�mesini, ülkemizin dinamik gücü olan KOB�’lerin tümü-nün bilgi ça��na gereklerine uyumunu, tüm sektörlerde in-san kaynaklar�m�z�n geli�tirilmesi, sürdürülebilir ekonomik bü-yüme gibi konular� belli ba�l� hedefler aras�nda görmekteyiz.

Ülkemizin kalk�nmas� için, her alanda ve üretim sektöründe kalite bilincinin yayg�nla�t�r�lmas� ve hakim k�l�nmas� kaç�n�l-

maz bir zorunluluk olarak kar��m�za ç�kmaktad�r. Standardlar art�k milli, bölgesel veya milletleraras� seviyede ticarette kul-lan�lan ortak dil haline gelmi�tir. Bu manada, milli ve millet-leraras� piyasalarda art�k öncelikli tercihin standardlara uygun kaliteli mal ve hizmet üretmek oldu�u herkes taraf�ndan kabul edilen bir gerçektir. Türk Standardlar� Enstitüsü tüm sanayi ve hizmet sektörlerimiz için sadece milli standardlar�n haz�rlan-d��� bir platform de�il ayn� zamanda, uluslararas� veya ülke-mizin s�k� ekonomik ili�kiler tesis etti�i bölgesel standardlar�n haz�rlanmas� çal��malar�na kat�labilmek için her olana�� sa�-layan bir payda�t�r.

Kaliteli mal ve hizmet üretmenin temelinde ise bir ülkede mev-cut metroloji ve kalibrasyon imkânlar� ile bu altyap�n�n bi-linçli olarak kullan�lma seviyesi belirleyici faktör olarak orta-ya ç�kmaktad�r. Bu aç�dan sanayi ve teknolojide önder durum-daki ülkelerin metroloji içindeki yerine bak�ld���nda ön saflarda yer ald�klar�, ülkede mevcut imkânlar�n da ilgili sektörler tara-f�ndan yo�un olarak kullan�ld��� görülmektedir. Bildi�iniz gibi do�ru ölçülemeyen hiçbir büyüklük kontrol edilemez, ölçersek biliriz, bilgiye sahip olunca strateji koyabiliriz. Bu çerçevede, ülkemizde endüstriyel, yasal ve ilmi metroloji alan�nda faali-yet gösteren tüm kurum ve kurulu�lar�n öncelikli hedefi ülke-mizin metroloji ve kalibrasyon altyap�s�n�n geli�tirilmesi, var olanlara yeni alanlar�n eklenmesi yan�nda, toplumumuzda bu konuda bilinç seviyesinin yükseltilmesi olmal�d�r. Türk Stan-dardlar� Enstitüsü bir yanda ulusal yasal ve ilmi sistemlerimizi en üst seviyede desteklerken, bu alanlarda çal��an kurum ve kurulu�lar�m�zla son derece s�k� bir i� birli�i içerisindedir. Bu çerçevede, Türk Standardlar� Enstitüsü, ülkemizin metroloji ve kalibrasyon altyap�s�n�n geli�tirilmesi ve güçlendirilmesi kap-sam�nda devam ettirmekte oldu�u son projelerden biri “Statik Tork Ölçme Sistemi” çal��malar�d�r.

Metroloji ve kalibrasyon, cihaz, ekipman, milli standard vs. ve insan kaynaklar� yeteneklerinin olu�turulmas� son derece maliyetlidir. Ancak, bu tür alt yap� yat�r�mlar�n�n mevcudiyeti ve en önemlisi bilinçli bir �ekilde kullan�lmas�n�n genel olarak ülke ekonomisine getirdi�i art� de�er yat�r�m için harcanan pa-rayla ölçülemeyecek kadar yüksektir. Bu nedenle Türkiye’de, ülke menfaatleri ve önceliklerinin gözetilmesi, metroloji ve ka-librasyon alan�nda yat�r�m yapan ve hizmet alan tüm kurulu�-lar�n yöneticileri için k�sa, orta ve uzun vadede izlenen asli po-litika olmal�d�r. Türk Standardlar� Enstitüsü faaliyet gösterdi�i tüm alanlarda öncü ve lider kimli�inin vermi� oldu�u sorum-lulukla ülke menfaatlerini daima ön planda tutarak ba�ta sana-yicilerimiz olmak üzere tüm sektörlere gereken deste�i sa�la-m��, bundan sonra da sa�lamaya devam edecektir.

Page 6: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

D

6

EK�M

200

9M

ESA

JLA

R

�klim değişikliğinden gıda sağlığına, teknoloji üretiminden enerji tüketimine kadar her alanda bütün düzenlemelerin artık tüm dünyada geçerli standartlarla yapılmasının şart olduğu bir çağda yaşıyoruz.

Çünkü bozulan çevre dengesi ile birlikte artan iklim değişikliklerinden, gelişen ekonomik ya-pıyla birlikte sınırları genişleyen uluslararası ticarete kadar her alanda hızlı bir küreselleşmey-le karşı karşıyayız.

Bu süreçte, Türkiye olarak her alanda etkinliğimizi artırarak sürdürmek, onun için de standart ve kalite konusunda yeni mesafeler kat etmek zorundayız.

Biliyoruz ki, uluslararası her alanda rekabet edebilmek, öncelikle bütün dünyada en iyi uygulamalar olarak belirlenen stan-dartlara ulaşmak, bunları uygulamak ve ileriye taşıyabilmekle mümkündür.

Bunu gerçekleştirebildiğimiz ölçüde, bir yandan ekonomik alanda dünya pazarlarıyla bütünleşme sağlayabilir, diğer yandan iklim değişikliği, enerji tüketimi gibi konularda sadece ülkemizin değil tüm dünyanın geleceğini gözeten bir anlayış ve uygu-lama standardının belirlenmesine katkıda bulunabiliriz.

Memnuniyetle ifade etmeliyim ki, ekonomik alanda yeterli üretim kapasitesine sahip, dünya standartlarını yakalayan ve hat-ta bu standartları daha da ileri noktalara taşıyan verimlilik ve toplam kalite anlayışından asla taviz vermeyen üreticileri-miz gurur kaynağımızdır.

Türk Standartları Enstitüsü, geliştirdiği standartlar, Ar-Ge ve laboratuvar çalışmalarıyla kurulduğu günden bu yana üreti-cilerimize yol gösterdiği gibi, bugünden sonra da her alanda hepimiz için yol gösterici olacaktır.

Türk Standartları Enstitüsü’nün bu çalışmaları, dünya piyasalarına sunduğumuz mal ve hizmetlerin standartlara uygunlu-ğunun sağlanarak rekabet gücünün artırılmasına da büyük katkı sağlamaktadır.

Bu düşüncelerle Dünya Standartlar Günü’nü kutluyor, her konuda dünya standartlarını yakalama bilincinin yaygınlaşarak yerleşmesinde bu anlamlı günün katkıları olacağına inanıyorum.

Bu vesileyle Türk Standartları Enstitüsü’nün değerli mensuplarına başarılarının devamını diliyor, tüm vatandaşlarımı sev-giyle selamlıyorum.

Ba�bakan

Recep Tayyip

ERDO�AN’�n

14 Ekim Dünya

Standartlar Günü

Mesaj�

Page 7: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

MES

AJL

AR

Sanayi ve

Ticaret Bakan�

Nihat ERGÜN'ün

14 Ekim Dünya

Standartlar Günü

Mesaj�

MES

AJL

AR

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

7

Son yıllarda bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan ilerlemelerin sonucunda küreselleşme ciddi bir ivme kazanmıştır. Gelinen noktada, ulusal sınırlar ve coğrafi mesafeler artık önemini yitirmeye başlamıştır.

Hızlı gelişmenin meydana getirdiği yeni boyutlardan biri de çevredir. Teknolojik gelişmeler bir taraftan yaşam kalitesini artırırken, diğer taraftan ekolojik dengenin bozulmasına zemin hazırlamaktadır. Küresel ısınma ve kaynakların hızla tükenmesi son yıllarda dikkatleri baş-ka bir yöne çekmiştir. Teknoloji alanındaki gelişmelerin negatif etkilerinin bertaraf edilmesi

için uluslararası boyutta önlemler alınmaktadır. Yeni gelişen teknoloji ve iklim değişikliğinin yol açacağı zararların önlenme-sinde standartlar büyük önem taşımaktadır.

Gelişen sanayinin temel taşlarından birini de yine standardizasyon teşkil etmektedir. Standartlar, küreselleşmenin getirdiği yoğun rekabet ortamında sanayinin vazgeçilmez unsurları olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam kalitesinin yükseltilmesinde, insan sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında, bölgesel ve uluslararası ticaretin gelişmesinde, ekolojik dengenin korunmasında ve tüketicinin korunmasında son derece büyük öneme sahiptir.

Türk Standartları Enstitüsü de, üstlenmiş olduğu misyon ile ülkemiz sanayisi ve ekonomisi için stratejik öneme sahip kuru-luşlardan biridir. Kendini gelişen dünyaya en iyi şekilde adapte edebilen kurumlarımızdan biri olan Türk Standartları Ens-titüsü gerek hazırladığı standartlarla gerekse belgelendirme, kalite ve tüketiciye yönelik çalışmaları ile ülkemizi geleceğe taşı-yan bir rol üstlenmiştir.

Bu vesile ile Dünya Standartlar Günü ve Türkiye Standartlar Haftası’nı kutluyor, bu anlamlı günlerin konuya duyarlılığı artırmak için iyi bir vesile olduğu inancıyla tüm üretici ve tüketicilerimizi standart ve kaliteye davet ediyorum.

Page 8: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

D

8

EK�M

200

9M

ESA

JLA

R TSE Ba�kan�

Tahir BÜYÜKHELVACIG�L’�N

14 Ekim Dünya

Standartlar

Günü Mesaj�

Büyüyen ve gelişen teknik, ekonomik ve sosyal sistemler ticaretin önündeki teknik en-gellerin kaldırılması için yapılan çalışmalar tüm dünyada uluslararası ve milli stan-dardların öneminin artmasına neden olmaktadır. Ayrıca, teknolojik gelişmeler, tüm

dünyada ve ülkemizde tüketicilerin güvenli ve kaliteli ürünler elde etme yönündeki talepleri ve artan çevre sorunları gibi konular, günümüzde standardlara olan ihtiyacı artırmaktadır.

Ülkemizde, piyasa ihtiyaçlarını karşılamak, insan sağlığını, can, mal güvenliğini korumak ve aldatıcı uygulamaları önlemek için standardlar modern toplumların vazgeçilmez araçları haline gelmiştir. Standardizasyon, günlük hayatımızda önemli bir rol oynayan ve aynı zamanda ülkelerin ekonomik gelişimine katkı sağlayan başlıca araçlardan biridir. İnsan sağlığı ve gü-venliğinin en üst seviyede sağlanmasında, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde, bölgesel ve uluslararası ticaretin gelişmesinde, ekolojik dengenin ve tüketicinin korunmasında standardlar büyük katkılar sağlamaktadır.

Türk Standardlarının hazırlanması aşamasında her türlü bilimsel- teknik incelemeyi yapan, yabancı ülkelerdeki benzer ça-lışmaları takip eden, uluslararası ve yabancı standard kurumları ile yakın iş birliği içinde çalışan Türk Standardları Ensti-tü, bu anlamda, kaliteli ve ihtiyaçlara cevap veren mal ve hizmet üretiminde Türkiye’nin dünya ile irtibatını temin eden bir konumdadır.

Türk Standardları Enstitüsü, Türk sanayisinin gelişmesinde, Türk ürünlerinin dünya piyasalarında rekabet edebilmesinde anahtar rol oynayan milli bir kuruluşumuzdur. Türkiye’de Türk Standardlarını hazırlamak ve hazırlatmakla yükümlü olan Enstitü, aynı zamanda uluslararası standardların hazırlanması çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. Enstitünün kuru-luşundan itibaren yürüttüğü, Türk Standardlarının uluslararası standardlarla uyumunu temin eden politikaları, sanayi ve hizmet sektörlerinin ihracat çabalarını destekleyen önemli unsurlardan biri olmuştur. Bu görevi yerine getiren ya da benzer bir işleve sahip olan başka bir milli kuruluş yoktur.

Ürün güvenliğinin sağlanması konusunda da Türk Standardları Enstitüsü, 55 yıldır yürüttüğü standardizasyon ve 45 yılı

Page 9: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

9

aşkın bir süredir yürüttüğü deney ve ürün belgelendirme faaliyetlerinde edindiği tecrübe ve yetişmiş uzmanlarıyla sanayi-cimizin hizmetindedir. Türk Standardları Enstitüsü TSE Markaları ülkemizde tüketicinin güvencesidir. Enstitümüz, TS-EN-ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi, TS-EN-ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, TS 18001 İş Sağlığı ve Güvenli-ği Yönetim Sistemi, TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri-Gıda Zincirindeki Tüm Kuruluşlar İçin Şart-lar, TS ISO IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, TS EN ISO 13485 Tıbbi Cihazlar Yönetim Sistemi, Personel Bel-gelendirme Sistemi belgelendirme hizmetleriyle ülkemizde modern yönetim bilincinin yaygınlaşmasına, Türk ekonomisinin gelişmesine ve toplumumuzun yaşam kalitesini yükselten yeni mekanizmaların hayata geçirilmesinde katkı sağlamaktadır.

Enstitümüz, aynı zamanda CE işaretini zorunlu kılan Yeni Yaklaşım Yönetmelikleri dahil olmak üzere mevzuatla düzen-lenen çok sayıda konuda görev alarak tüketici ve sanayicimize yönelik hizmet alanlarını her geçen gün genişletmektedir. Türk Standardları Enstitüsü, günümüzde tüm uygunluk değerlendirme faaliyetlerinde standardların kullanılmasını, kaliteli ürün ve hizmet üretimini teşvik eden bir hizmet anlayışı ve hizmet kalitesiyle Avrupa’da ve Dünyada saygın ve lider kuruluşlar arasında yer almaktadır.

İnsanoğlu geliştirdiği uygarlıkla, dünyanın kaynaklarını ölçüsüz ve bilinçsiz bir şekilde kullanarak kendi geleceğini tehdit eden küresel ısınma, okyanusların ısınması, buna bağlı metan emisyon oranının yükselmesi ve öngörülemeyen iklim olayları gibi çok olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Günümüzde insanoğlunu bu nedenle kaynakları farklı çok sa-yıda çevre sorunuyla karşı karşıya olup, bunların etkilenme düzeyinin hafifl etilmesi, bu olumsuz etkilerin ortadan kalkması ve gelecekte ortaya çıkmalarının önlenmesi için çözüm üretmek zorundadır. Önlem alınmaması halinde iklim değişikliğinin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerinin büyük ve olumsuz olacağı beklenmektedir. Bu kapsamda, alternatif arayışlar sürdürül-mektedir. Örneğin enerji konusundaki arayışlar bizi temiz ve yenilenebilir enerji noktasına getirmiştir. Ülkemizde de bu ko-nuda sarf edilen çabalar her geçen gün artmaktadır.

Önümüzdeki sorunlara dikkat çekmek ve önemli çözüm önerileri sunmak amacıyla bu yıl, Uluslararası Elektroteknik Komis-yonu (IEC-International Electrotechnical Commission), Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO-International Orga-nization for Standardization) Başkanları ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU-International Telecommunica-tion Union) Genel Sekreterinin Dünya Standardlar Günü Ortak Mesajının ana teması “Standardlarla İklim Değişikliği-nin Düzenlenmesi” olarak belirlenmiştir.

İklim değişikliklerinin etkilerini en aza indirmek için yapılan çalışmalarda kullanılabilecek araçlardan biri de uluslararası teknik standardlardır. Bu alanda, Dünyadaki hızlı gelişmeleri yakından takip etme ve bunları da mücadelede standardizas-yon ve kalite çalışmalarına katkıda bulunarak dünya ülkeleri ile birlikte hareket etmek bir zorunluluk haline gelmiştir. Türk Standardları Enstitüsünü, başka bir deyişle ülkemizdeki uzmanların da katkılarıyla geliştirilen ve bugün Türk Standardı olan çok sayıda teknik standard, iklim değişikliği ile mücadele için çok sayıda çözümü bünyesinde barındırmaktadır.

Türk Standardları Enstitüsü olarak bugün ulaşılan noktada Enstitümüz tarafından benimsenen ve uygulanan standard po-litikalarının büyük yararı olduğuna inanıyoruz, ülkemizde yaşam kalitesini yükseltme gayreti içindeyiz. Türk Standardları Enstitüsü, bugüne kadar yaptığı ciddi ve titiz çalışmalarıyla başta sanayi sektörleri olmak üzere Türk Standardlarını kulla-nan tüm sektörlerde daima yol gösterici rol oynamıştır. Önemli bir hususu hatırlatmak isterim; Türk Standardları toplumu-muzun her bireyi, resmi veya özel her kurumu veya kuruluşu tarafından bilinçli olarak kullanıldıkları ve güncel ihtiyaçları karşılayacak seviyede yaşatıldıkları takdirde ülkemizin iklim değişikliğiyle ortaya çıkan olumsuzluklarla mücadelesinde etki-li olabilir. Bu konuda vatandaşlarımızın, gelecek nesillerimize yaşanabilir bir Dünya bırakmak için diğer ülkelere örnek ola-cağına inanıyorum.

İklim değişikliğinin düzenlenmesi için çözümler arama çalışmalarını hassasiyetle devam ettiren Enstitümüz adına Dünya Standardlar Günü ve Türkiye Standardlar Hafta’nızı kutluyorum.

Page 10: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

D

10

EK�M

200

9O

RTA

K M

ESA

J

Uluslararas� Elektroteknik Komisyonu (IEC),

Uluslararas� Standardizasyon Te�kilat� (ISO)

Ba�kanlar� ve Uluslararas� Telekomünikasyon

Birli�i (ITU) Genel Sekreteri’nin

Dünya Standardlar Günü Ortak Mesaj�

(14 Ekim 2009)

STANDARDLARLA �KL�M

DE����KL���N�N

DÜZENLENMES�

Dünya kritik bir mücadele ile karşı karşıya bulunmaktadır. Artan sera gazı emisyonları dünyanın ortalama sıcaklığını yükseltmektedir. Bunun sonucun-da, dramatik iklim değişikliği beklenmekte olup küresel düzeydeki bilimsel düşüncelere göre, gezegenimizde çok büyük çapta gelişimle ilgili, ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerin olacağı tahmin edilmektedir.

İklim değişikliği konusuyla ilgilenen belli başlı uzmanlar, iklim değişiklikleri ile başa çıkabilecek bir dizi pratik çözümler or-taya koymuşlardır. Dünyanın üç büyük uluslararası standardizasyon teşkilatı tarafından yayınlanan teknik standardlar bu çözümleri içermektedir. Bu kuruluşlar; Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC), Uluslararası Standardizasyon Teşkila-tı (ISO) ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU)'dir.

2007 yılında düzenlenen Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) sonucunda yayınlanan çarpıcı raporda, teknik standardların; iklim değişikliğini azaltmada günümüzde kullanılabilecek bir araç olduğunun altı çizilirken, IEC, ISO ve ITU’nun standardlarına benzer bu standardların yeni teknolojilerin geliştiği ve olgunlaştığı bir ortamda, gelecekte iklim de-ğişikliğinin etkilerini hafifl etmede de rol oynayabileceği belirtilmektedir.

2007 yılında yayınlanan ve bir ilke imza atan bu raporda, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC); IEC, ISO ve ITU tarafından yayınlanan standardlar gibi iklim değişikliğini azaltan teknik standardları gündeme getirmiş ve yeni tek-nolojiler gelişirken ve olgunlaşırken gelecekte iklim değişikliğinin etkilerini azaltan bir potansiyeli de önermiştir.

Üç küresel organizasyon; sürdürülebilir gelişmeyi kolaylaştırırken, enerji etkinliğinin artırılması yoluyla küresel iklim deği-şikliği ile mücadelede yardımcı olmak ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına destek olmak için hükümete, iş dünyasına ve topluma gerekli araçların sağlanmasını temin etmek amacıyla çalışmalarını koordine etmektedir.

Bu üç kuruluş tarafından yayınlanan standardlar; enerji kaynakları, ulaşım, inşaat, endüstri, tarım, ormancılık ve atıklar gibi alanlar dahil az gelişmiş teknolojilerden, politikalar ve tedbirlerden, kısıtlamalardan ve fırsatlardan bahsedildiği IPCC raporundaki tüm sektörlere ulaşabilmektedir.

Page 11: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

11

IEC, ISO ve ITU, sonuçlarının standardları kapsadığı bir standardizasyon sistemini önermekte olup bu sistemde iklim değişikliğine karşı yapılan mücadele için aşağıda belir-tilen konular belirtilmektedir.

- Sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve ölçümü,

- Şebeke ve ürünlerdeki karbon ayak izlerinin ölçümü,

- Ev ve iş yerlerinde enerji etkinliğinin inşa edilmesi ve tasarımı,

- Çevresel etki ve enerji etkinliğinin belirlenmesi için iyi uygulamaların karşılaştırılması,

- Çevresel yönetim ve tasarım ve aynı zamanda enerji yönetimi için iyi uygulamaların geliştirilmesi,

- İklim değişikliği etkilerini azaltmaya yardımcı olacak yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması,

- Yeni enerji etkinliği teknolojilerin ve hizmetlerin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi.

Uluslararası standardlar; politika geliştirenlere, endüstriye ve kullanıcılara iklim değişikliği ile yapılan mücadelede birlik-te çalışabilmeleri için ihtiyaç duydukları yaygın araçları sunmaktadır. Bu üç ortak kuruluş; önümüzdeki yıllarda iklim deği-şikliği ile yapılacak mücadeledeki önceliklerin belirlenmesi için ulusların ve özel sektörün içinde yer alabileceği bir sistemi de önermektedir. Böylece katılanlar, pratik çözümlerini Kyoto Protokolü çerçevesindeki herhangi bir uluslararası anlaşmanın bir parçası olarak kullanılabilecek bir potansiyel gibi önerebileceklerdir.

IEC, ISO ve ITU tarafından yayınlanan standardlar; dünya hükümetleri ve endüstrisine, gelecekte iklim konusunda yapı-lacak anlaşmalarda ve alınacak politik kararlarda referans olarak kullanılabilecek en iyi uygulamaları sunmaktadır. Bu üç kuruluş; 7-18 Aralık 2009 tarihleri arasında Kopenhag/Danimarka’da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na iştirak edecek katılımcıların, mevcut olan ve gelecekte yayınlanacak standardlar tarafından sunulan çözümler-den tamamıyla haberdar olmalarını temin etmek amacıyla diğer uluslararası kuruluşlarla birlikte çalışmaktadırlar.

Jacques REGIS / IEC Ba�kan� Dr. Alan MORRISON / ISO Ba�kan� Dr. Hamadoun TOURE / ITU Genel Sekreteri

Page 12: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

D

12

EK�M

200

9H

AB

ERLE

R

Belarus Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi TSE’yi Ziyaret Etti

Belarus Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Valery Kolesnik ve Büyükelçilik Müste�ar� Andrei Ermolovich, 29 Eylül 2009 tarihinde TSE Ba�kan� Tahir Büyükhelvac�gil’e nezaket ziyaretinde bulundu. Görü�melere TSE Genel

Sekreteri Ahmet Pelit, Genel Sekreter Yard�mc�s� Co�kun �entürk ve D�� �li�kiler Müdürü �hsan Övüt de i�tirak etti.

Görü�mede, Enstitümüz ile Belarus Cumhuriyeti Devlet Standardizasyon Komitesi (BELST) aras�ndaki i� birli�i durumu gözden geçirildi. Kolesnik, iki ülke aras�nda 300 milyon ABD Dolar� civar�nda ticaret hacmine ula��ld���, iki standard kurulu�u aras�nda 30 Nisan 1997 tarihinde yap�lm�� olan teknik i� birli�i anla�mas�n� yenilemek istediklerini, iki kurulu�un faaliyet alanlar�n�n birbirine çok

benzedi�ini, AB teknik mevzuat� uyumu, tekstil, meyve ve sebzeler, mühendislik ve in�aat sektörü alanlar�nda yeni i� birli�i f�rsatlar�n�n bulundu�unu dile getirdi. Ayr�ca TSE Ba�kan� ve beraberindeki bir heyeti ülkelerine davet ettiler.

TSE Ba�kan� Tahir Büyükhelvac�gil de Büyükelçinin ziyaretinden onur duyduklar�n�, Enstitümüz ile Belarus Cumhuriyeti Devlet Standardizasyon Komitesi (BELST) aras�nda 1997 y�l�nda ürün kalite tayini, belgelendirme, metroloji ve standardizasyon alanlar�nda teknik i� birli�inde bulunmak amac�yla imzalanm�� olan anla�may� güncellemeyi uygun gördü�ünü ifade etti. Ayr�ca BELST yetkililerini ülkemizde misafir etmekten memnuniyet duydu�unu dile getirdi.

Görü�melerde iki karde� kurulu� aras�ndaki i� birli�i imkânlar�n� geli�tirilmesi ve taraflar�n bu amaçla en k�sa sürede bir araya gelmesi uygun görüldü.

Page 13: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

13

Uluslararas� Standardizasyon Te�kilat�n�n (ISO) 32. Genel Kurul Toplant�s� Yap�ld�

IECEx Belgelendirme Sistem Toplant�s� Yap�ld�

Patlay�c� ortamlar, konumu ve i�letme �artlar� ne-deniyle patlay�c� hale gelebilen ortam olarak ta-n�mlanmaktad�r. Bunlar tehlikeli ortamlar olarak da bilinmekte ve yan�c� s�v�, buhar veya tozlar�n yang�na veya patlamaya sebep olabilecek mik-

tarda oldu�u veya olma ihtimali olan ortamlar olarak da ta-n�mlanabilmektedir.

Bu tür ortamlarda kullan�lan ekipmanlar ile ilgili Avrupa Birli-�i yeni yakla��m yönetmeliklerinden 94/9/AT “Muhtemel Pat-lay�c� Ortamlarda Kullan�lan Ekipmanlar Yönetmeli�i” (ATEX)

ülkemizde uyumla�t�r�ld�. Ayr�ca Patlay�c� Ortamlarda Kullan�-lan Ekipmanlar ile �lgili Standardlara Göre Uluslararas� Elektro-teknik Komisyonu (IEC) Belgelendirme Sistemi (IECEx) mev-cuttur.

Enstitümüz tehlikeli ortamlarda kullan�lan ekipmanlar ile ilgi-li olarak Kalite Uygunluk Belgelendirme ve laboratuvar hiz-metlerini uzun y�llard�r vermektedir. Sanayicilerimize daha iyi hizmet vermek amac�yla ATEX Yönetmeli�i kapsam�nda da onaylanm�� kurulu� alt yap�s�n� olu�turmak için çal��malara ba�land� ve Physikalisch-Technische Bundesanstalt (PTB) ile görü�meler yap�larak i� birli�i protokolü imzaland�.

PTB ile imzalanan protokol çerçevesinde yap�lan çal��malar sonucunda Enstitümüz IECEx Belgelendirme Sistemine ülke-mizi temsil eden kurulu�, belgelendirme kurulu�u ve labora-tuvar kurulu�u olarak üye oldu. 31 A�ustos – 4 Eylül tarih-leri aras�nda Melbourne-Avusturalya’da yap�lan IECEx Bel-gelendirme Sistemi toplant�s�na Genel Sekreter Ahmet Pe-lit, Ba�kanl�k Mü�aviri Lütfi Öksüz ve ÜBM B�k Yrd Mehmet Çetin’den olu�an heyet kat�ld�. Toplant�da üye ülke temsilcile-ri ile ikili görü�meler de gerçekle�tirildi.

HA

BER

LER

Türk Standardlar� Enstitüsünün üyesi bulundu�u Uluslararas� Standar-dizasyon Te�kilat�n�n (ISO) 32. Genel Kurul toplant�s� ve ISO’nun po-litika geli�tirme komitelerinden biri olan “Geli�mekte Olan Ülkelerle �l-gili Komite (DEVCO)” toplant�s� 14-18 Eylül 2009 tarihleri aras�nda Güney Afrika’n�n Cape Town �ehrinde yap�ld�. Enstitümüz söz konu-

su toplant�larda TSE Ba�kan� Tahir Büyükhelvac�gil, TSE Yönetim Kurulu Üyesi �b-rahim Ça�lar ve TSE Genel Sekreter Teknik Yard�mc�s� Hakan Ergin taraf�ndan tem-sil edildi.

Gündemleri kapsam�nda ba�l�ca ISO teknik komite faaliyetlerinin, 2005-2010 ISO Stratejik Plan�n�n, ekonomik krizin uluslara-ras� düzeydeki standardizasyon faaliyetlerine etkisinin, ISO/IEC/ITU i� birli�inin, uluslararas� standardizasyon konusunda e�iti-min öneminin ve geli�mekte olan ülkelerin ISO faaliyetlerine daha aktif kat�l�mlar�n�n görü�üldü�ü toplant�larda ayr�ca ISO’nun üst düzey yönetim organlar�ndan biri olan ISO/Konsey seçimleri de yap�ld�. Buna ilaveten 17 Eylül 2009 tarihinde “Energy-Why

International Standards are vital?” konulu bir aç�k oturum da düzenlendi.

ISO Ba�kan� Dr. Alan Morrison Genel Kurul s�ras�nda yapt��� konu�mas�nda, ekonomik krizin i� dünyas�n�n sektörlerini ve dün-ya ekonomisini büyük ölçüde etkiledi�ini vurgulayarak i� dünyas� ve hükümetle olan ili�kilerin geli�tirilmesi için bir güven orta-m� olu�turulmas�n�n ba�l�ca �art oldu�unu belirtti. Dr. Morrison, ayr�ca faaliyetlerinin devaml�l���n� temin etmek amac�yla daha iyi idare edilecek bir risk yönetimine gereksinim oldu�unu ilave ederek bu çerçevede uluslararas� standardlar�n i� dünyas� ve ekonomik geli�me için olu�turulacak güven ortam�na yard�mc� olaca��n� ifade etti.

�x

Page 14: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

D

14

EK�M

200

9H

AB

ERLE

R

�zmir’den Dünya’ya 78. kez ‘MERHABA’

Onur konu�u ülkenin Etiyopya, onur konu-�u ilin Çanakkale, temas�n�n ‘�leti�im Tek-nolojileri ve Telekomünikasyon’ oldu�u 78. �zmir Enternasyonel Fuar�, 28 A�us-tos 2009 tarihinde Kültürpark Atatürk Aç�k

Hava Tiyatrosu`nda düzenlenen törenle aç�ld�. Fuar�n aç�l�-��nda konu�an �zmir Büyük�ehir Belediye Ba�kan� Aziz Ko-cao�lu, �zmir Enternasyonel Fuar�n�n `öncü` rolüne dikkat çekti. Fuarc�l���n Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk taraf�n-dan �zmir`e b�rak�lan bir miras oldu�unun alt�n� çizen Ba�-kan Kocao�lu, `Bu yolda devrald���m�z bayra��, yere dü�ür-meden, bizden sonrakilere devretmenin sorumlulu�unu ta-��d���m�z�n bilincindeyiz. �lk olmak, öncü olabilmek önemli-dir. Ama bir o kadar önemli olan da, bu önderlik vasf�n� ya-�atabilmek ve gelece�e ta��yabilmektir. Bu kararl�l���m�zdan en küçük bir taviz bile vermeyece�iz` diye konu�tu.

Aç�l�� törenine CHP Genel Ba�kan� Deniz Baykal, Sanayi ve Ticaret Bakan� Nihat Ergün ile onur konu�u ülke Etiyopya`n�n Sanayi Bakan� Girma Birru, Tar�m Bakan� Yakop Yala, Kültür Bakan� Tadelech Daloche Dande, 8`i bakan düzeyinde 37 ülke temsilcisi, �zmir Büyük�ehir Belediye Ba�kan� Aziz Ko-cao�lu, �zmir Valisi Cahit K�raç, il Çanakkale Valisi Abdülka-dir Atal�k, Çanakkale Belediye Ba�kan� Ülgür Gökhan, mil-letvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, üst düzey bürokratlar ile TOBB Ba�kan� Rifat Hi-sarc�kl�o�lu ve beraberinde çok say�da i� dünyas� temsilci-si kat�ld�.

�zmir Enternasyonal Fuar�`n�n temellerinin 1923 y�l�nda �zmir`de toplanan �zmir �ktisat Kongresi ile at�ld���n� hat�rla-tan Deniz Baykal, ` �ktisat Kongresi `nin toplanmas�yla yeni devletin ekonomisini �ekillendirme çal��mas�n�n �zmir`de

ba�lad���n� belirtti. Baykal, "�lk ad�m �zmir" de at�ld�. O za-mandan bu zamana geçen bu kadar uzun bir zaman dilimin-de dünyada devirler geçti, rejimler y�k�ld�, ekonomi politika-lar� de�i�ti, ekonomideki temel anlay��lar de�i�ti. Büyük bir tarih geçti. Türkiye, �zmir`de �ktisat Kongresi`nde ba�latt�-�� tarihi yolculu�u giderek daha kararl� biçimde sürdürme-ye devam ediyor. Bu hepimizin gö�sünü kabartan bir tablo-dur` diye konu�tu.

Sanayi ve Ticaret Bakan� Nihat Ergün de yapt��� konu�ma-da �zmir Enternasyonal Fuar�`n�n önemine de�inerek, ‘Fuar’ sosyal ve ekonomik alandaki olumlu etkisinin yan� s�ra ulus-lararas� arenada da kabul gören bir etkinlik olmas� sebebiy-le dünyan�n en önemli fuarlar� aras�nda yer almaktad�r` diye konu�tu. Konu�mas�nda yat�r�mc�lar� Türkiye`ye davet eden Bakan Ergün `Uluslararas� fuarlar bu ça�r�n�n yerini bulma-s� aç�s�ndan çok önemli rol oynamaktad�r. Bu vesileyle fua-r�n düzenlenmesinde eme�i geçen tüm yöneticileri kutluyo-rum` diye konu�tu.

�zmir Valisi Cahit K�raç konu�mas�nda, �zmir Enternasyo-nal Fuar�`n�n dünyadaki belli ba�l� fuarlardan birisi oldu�u-nu söyleyerek, `�zmir olarak, �zmirliler olarak geldi�imiz bu noktan�n mevcut potansiyelimiz aç�s�ndan son nokta olma-d���n� biliyoruz. Pay�m�z� mutlaka art�rmam�z ve fuarc�l��� �e-hir ekonomisinin lokomotifi durumuna getirmemiz gerekiyor. Bunu geli�tirmek için çal��malar da yap�l�yor. �zmir, köklü fu-arc�l�k tarihi, turizm ve tarih potansiyeli, ula��m imkânlar�, otel kapasitesi ve zengin- donan�ml� insan potansiyeli ile fu-arc�l�k sektörünü besleyecek donan�ma sahiptir` dedi.

Türk Standardlar� Enstitüsü’nün de bir standla yer ald��� 78. �EF`ye 15 farkl� ürün grubunda 1003 firma kat�ld�. Fuarda ayr�ca, 61 ülke de delegasyon, ticari ve kültürel kat�l�mda bulundu.

Page 15: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak
Page 16: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Ekonomik Koordi-nasyondan Sorumlu Ba�ba-

kan Yard�mc�s� ve Devlet Bakan� Ali Ba-bacan, 2010-2012 y�llar� aras�n� kapsayan

Orta Vadeli Ekonomik Program� (OVP) aç�klad�. Babacan'�n yapt��� aç�klaman�n üzerinden 36 saat

yani 1.5 gün geçmesinin hemen ard�ndan Standard and Poors ve Moody's adl� iki kredi derecelendirme

(rating) kurulu�u Türkiye'nin kredi notunu bir parça da olsa düzelttiler. Üzerine titizlikle e�ilerek ciddi biçim-de haz�rlanm�� bir ekonomi yönetimi metninin, d��

ekonomik dünyada nas�l olumlu etkiler yaratabi-lece�i ilk kez somut olarak görüldü. "Demek ki

Türkiye'nin 5 y�ld�r prati�ini geli�tirdi�i OVP haz�rlama sistemi, yabanc� dünya tara-

f�ndan yak�ndan izleniyormu�" dedirtti.

EK�M

200

9ST

AND

ARD

16

Page 17: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Geçti�imiz günlerde Türkiye'de ekonomi yönetimi, bütçe po-litikalar� ve uluslararas� ekonomik ili�kiler aç�s�ndan olduk-ça ilginç bir geli�me ya�and�. Ekonomik Koordinasyondan Sorumlu Ba�bakan Yard�mc�s� ve Devlet Bakan� Ali Baba-can, 2010-2012 y�llar� aras�n� kapsayan Orta Vadeli Eko-

nomik Program� (OVP) aç�klad�. Babacan'�n yapt��� aç�klaman�n üzerinden 36 saat yani 1.5 gün geçmesinin hemen ard�ndan Standard and Poors ve Moody's adl� iki kredi derecelendirme (rating) kurulu�u Türkiye'nin kredi no-tunu bir parça da olsa düzelttiler. Standard and Poors, Türkiye'nin kredi notu görünümünü "negatif"ten "dura�an"a yükseltti. Kurulu�, Türkiye'nin döviz ve lira cinsinden kredi notunu s�ras�yla "BB-/B" ve "BB/B" olarak teyit etti. Ku-rulu� oysa Türkiye'nin kredi notu görünümünü Kas�m-2008'de negatife dü-�ürmü�tü. Standard and Poors, Türkiye'de 's�f�rc� hoca' lakab� ile biliniyor. Bu kurulu�, 1994 y�l�nda Türkiye'nin notunu dü�ürerek ya�anan ekonomik krizi ba�latan kurulu� olarak da haf�zalarda yer etmi�ti.

Standard and Poors, son not düzeltimi karar�na gerekçe olarak Türkiye'nin d�� finansman risklerinin hafiflemesini ve OVP sonras�nda mali alanda azalan belirsizli�i gösterdi. Kurulu�un Türkiye analisti Farouk Soussa, "Görünüm-deki revizyon, Türkiye'nin azalan d�� finansman riskini k�smen de hükümetin OVP aç�klanmas�n� yans�tmaktad�r. Bize göre harcamalar�n kontrol alt�na al�n-mas� ve mali reform aç�s�ndan iddial� olmayan bu program, Türkiye'de mali alanda ileriye yönelik belirsizli�i azaltmaktad�r" dedi. Standard and Poors, du-ra�an görünümün, Türkiye'nin ekonomi ve maliye alan�nda orta vadede kar-�� kar��ya oldu�u zorluklar� yans�tt���n�, ancak bunlar�n sa�duyulu yönetim ve Türkiye'nin d�� �oklar kar��s�nda kan�tlad��� dayan�kl�l�kla dengelendi�ini kay-detti. Kurulu�un notun görünümünü yükseltmesi, olas� bir not art���n�n önünü de açm�� oldu. Çünkü, kredi derecelendirme kurulu�lar� not de�i�ikli�i yap-madan önce görünüme yönelik revizyon yap�yorlar.

Daha Standard and Poors'un karar�n�n anlam� tart���l�rken, birkaç saat sonra Moody's de Türkiye'nin kredi notu görünümünü düzeltti�ini bildirdi. Moody's, Türkiye'nin kredi notu görünümünü dura�andan olumluya çevirdi ve görü-nümdeki de�i�ikli�in Türkiye ekonomisinin �oklara kar�� direncinin artmas�n� yans�tt���n� belirtti. Kurulu�, Türkiye piyasalar�n�n sermaye giri�indeki azalma ve kredi ko�ullar�ndaki daralmayla iyi ba� etti�ini kaydetti. Moody's, d�� bor-

Cahit UYANIKReferans Gazetesi

Ankara Haber Müdürü

�yi Haz�rlanm�� Orta Vadeli Plan,

Türkiye'nin Kredi Notunu Düzeltti

EKO

-AN

AL�

ZST

AND

ARD

EK�M

200

9

17

Page 18: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

EK�M

200

9

18

STAN

DAR

D

cu yüksek özel sektörün devlet müdahalesine ihtiyaç duyma-dan bu borcu çevirebilece�ine dikkat çekti. Moody's böylece, 2005 sonundan bu yana ilk kez görünümü de�i�tirmi� oldu. Moody's, bir hafta önce yapt��� aç�klamada da hükümetin mali geni�lemeyi kontrol edecek önlemler almas� durumun-da Türkiye'nin notunun artabilece�ini belirtmi�ti. Moody's'in bu tavr� da önümüzdeki günlerde bir not art�r�m� olabilece�i anlam�n� ta��yor.

Burada uzun uzun Türkiye'nin hak etmedi�i halde neden no-tunun hâlâ dü�ük kald���, bu reyting kurulu�lar�n�n nas�l ve ne zaman not art�rabilece�i konular� üzerinde durmayaca��m. Benim dikkat çekmek istedi�im nokta, d�� ekonomik dünya-n�n art�k Türkiye'yi orta vadelik (yani 1-3 y�l) periyodlarla de-�erlendirmeye ba�lamas�. Türkiye'de 2005 y�l�nda ç�kar�lan Kamu Mali Yönetimi ve Mali Kontrol Kanunu gere�i (5018 sa-y�l� Kanun), ertesi y�ldan itibaren 3'er y�ll�k orta vadeli planlar haz�rlanmaya ba�land�. Yani 2006 y�l�ndan bak�ld���nda 2008 y�l�nda Türkiye ekonomisinin nereye ula�maya çal��aca�� or-taya konuldu. Bu OVP her y�l yinelenecekti. Ba�lang�çta yük-sek enflasyon döneminin etkileri ve ekonomi yönetimindeki istikrars�zl�klar�n etkisi alt�ndaki Türkiye'de, kimse OVP'ye bir �ans tan�mad�. Ço�u uzman "Devlet, nas�l y�ll�k bütçeleri ha-z�rlay�p hedefleri tutturmak konusunda çok da titiz davranm�-yorsa, 3 y�ll�k bir program da ayn� kadere u�rar" dedi. Bu dü-�üncelere birçok özel sektör yetkilisi de kat�ld�. Türkiye, Ey-lül ay�nda yay�nlad��� 2010-2012 OVP'si ile 5'inci defa böy-le bir doküman haz�rlay�p (biraz gecikmeli de olsa) yay�nlad�. Yay�nland�ktan 2 gün geçmeden de, üzerine e�ilerek ciddi bi-çimde haz�rlanm�� bir ekonomi yönetimi metninin d�� ekono-

mik dünyada nas�l olumlu etkiler yaratabilece�i ilk kez somut olarak görüldü. "Demek ki Türkiye'nin 5 y�ld�r prati�ini geli�tir-di�i OVP haz�rlama sistemi, yabanc� dünya taraf�ndan yak�n-dan izleniyormu�" dedirtti.

Peki o zaman bu OVP'yi biraz daha yak�ndan tan�yal�m; ney-mi�, ne i�e yararm��?... 5018 say�l� Kanun’un 16’nc� madde-si uyar�nca çok y�ll� bütçe haz�rl�k süreci Bakanlar Kurulu'nun May�s ay�n�n sonuna kadar makro politikalar�, ilkeleri, hedef ve gösterge niteli�indeki temel ekonomik büyüklükleri de kap-sayacak �ekilde Devlet Planlama Te�kilat� Müste�arl���nca haz�rlanan orta vadeli program� kabul etmesiyle ba�l�yor. OVP, bütçe sürecini ba�latarak stratejik amaçlar temelinde kamu politikalar� ve uygulamalar�n� �ekillendiriyor ve kaynak tahsi-sini bu çerçevede yönlendiriyor. Ayn� zamanda, kamu ve özel kesim için öngörülebilirli�i art�racak bir yol haritas� niteli�in-de olan bu Program, son y�llarda sosyal ve ekonomik alanda sa�lanan geli�melerin daha sa�lam bir zeminde sürdürülme-si suretiyle güven ve istikrara katk�da bulunmay� hedefliyor. Çe�itli alanlarda birbirleriyle tutarl� bir amaç, politika ve önce-likler seti sunan OVP, makro politikalar�n yan� s�ra temel ge-li�me eksenlerini ve ana sektörleri kaps�yor. Bakanl�k ve ku-rum bütçelerinin haz�rlanmas�nda, idari ve yasal düzenleme-lerin gerçekle�tirilmesinde, kurumlar�n karar alma ve uygula-ma süreçlerinde Program�n amaç ve öncelikleri esas al�n�yor. Dinamik bir yap� arz eden ve 3 y�ll�k perspektife sahip olan Program, y�ll�k uygulamalar�n sonuçlar� ve genel �artlardaki de�i�meler dikkate al�narak, her y�l yenileniyor. Bu kapsam-da, Program uygulamalar� ile Program� etkileyebilecek d��sal geli�meler etkili bir �ekilde izleniyor ve de�erlendiriliyor. Prog-ramda yer alan amaç ve öncelikler bak�m�ndan uygulaman�n izlenmesi, de�erlendirilmesi ve Bakanlar Kuruluna bilgi su-nulmas�ndan Devlet Planlama Te�kilat� Müste�arl��� sorumlu.

OVP'de ekonomi-deki daralman�n istihdam azal-

mas�na da neden oldu�una de�ini-lerek, bu y�l�n tamam�nda yüzde 14.8'lik

bir i�sizlik rakam� beklendi�i, i�sizli�in 2010 y�l�nda yüzde 14.6, 2011'de 14.2 ve 2012 y�l�n-

da da yüzde 13.3 olarak tahmin edildi�i anlat�l�-yor. OVP'ye göre bu y�l�n ba��nda 10 milyar lira ola-rak öngörülen bütçe aç��� ise 63 milyar liraya re-vize edildi. Yine y�l�n ba��nda 30 milyar civar�n-

da fazla vermesi beklenen program tan�m-l� faiz d��� fazlan�n (FDF) da y�l�n sonun-

da 21 milyar lira aç�k vermesi bek-leniyor.

Page 19: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

19

OVP yay�nland�ktan 15 gün sonra ise bütçe haz�rl�k sürecinde yer alan ikinci doküman Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) ç�ka-r�l�yor. Bu doküman ise OVP ile uyumlu olmak üzere gelecek 3 y�la ili�kin toplam gelir ve gider tahminleri ile birlikte hedef aç�k ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek tek-lif tavanlar�n� içeriyor. Maliye Bakanl��� taraf�ndan haz�rlanan OVMP, Haziran ay�n�n onbe�ine kadar Yüksek Planlama Ku-rulu taraf�ndan karara ba�lanarak Resmî Gazete'de yay�mla-n�yor. Genel ve özel bütçe kapsam�ndaki idareler, bu iki belge ile belirlenen s�n�rlar içinde kendi kurumsal önceliklerini sap-tayarak bütçelerini haz�rl�yorlar. Bütçenin haz�rlanmas� ve uy-gulanmas�nda etkinli�in art�r�larak mali disiplinin güçlendiril-mesi, kamu maliyesi politikas� hedeflerinin ba��nda geliyor.

�ki kredi derecelendirme kurulu�unun dört gözle bekledi�i sonradan anla��lan ve Türkiye'nin kredi notu görünümünü dü-zelten be�inci OVP'de neler var acaba? Bu dokümana göre Türk ekonomisi bu y�l yüzde 6 oran�nda küçülecek, ard�ndan 2010 y�l�nda ise yüzde 3.5 ve 2011'de ise yüzde 4 büyüye-cek. OVP'de Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürü-lebilir bir büyüme dönemine girmesinin hedefledi�i belirtile-rek, "Yeni dönemde Türkiye ekonomisinin 2010 y�l�nda tek-rar büyüme sürecine girmesini, 2011 y�l�ndan itibaren ise bü-yümenin ivme kazanmas�n� öngördüklerini” bildirildi. OVP'de ekonomideki daralman�n istihdam azalmas�na da neden oldu-�una de�inilerek, bu y�l�n tamam�nda yüzde 14.8'lik bir i�sizlik rakam� beklendi�i, i�sizli�in 2010 y�l�nda yüzde 14.6, 2011'de 14.2 ve 2012 y�l�nda da yüzde 13.3 olarak tahmin edildi�i an-lat�l�yor. Devlet Bakan� Babacan, "2009'dan 2010'a toplam is-tihdamda yakla��k 300 bin ki�ilik bir art�� bekliyoruz. Peki "�s-tihdam art�yor, niye i�sizlik oran� çok dü�müyor?" diye sora-cak olursan�z, ekonomimiz yava�lasa da h�zlansa da nüfusu-muz her y�l 800 bin civar�nda art�yor. Dolay�s�yla 2008'deki

0.9'luk büyüme, arkas�ndan 2009'daki yüzde 6 oran�ndaki da-ralma; i�sizlikte bir defal�k bir s�çramaya sebep oldu. Ancak bunun eritilmesi zaman alacakt�r. Bizim ekonomik büyüme-miz istihdam art���n� sa�layacak. Örne�in 2009'dan 2010'a istihdamda 300 bin ki�ilik, 2010'dan 2011'e 400 bin ki�ilik, 2011'den 2012'ye 550 bin ki�ilik art�� bekliyoruz. Yani top-lamda program döneminde istihdamda 1 milyon 250 bin ki�i-lik bir art�� bekliyoruz" dedi.

OVP'ye göre bu y�l�n ba��nda 10 milyar lira olarak öngörülen bütçe aç��� ise 63 milyar liraya revize edildi. Yine y�l�n ba��nda 30 milyar civar�nda fazla vermesi beklenen program tan�m-l� faiz d��� fazlan�n (FDF) da y�l�n sonunda 21 milyar lira aç�k vermesi bekleniyor. FDF böylece bu y�l eksi yüzde 2.1, 2010 y�l�nda eksi 0.3 olacak. FDF, 2011 y�l�nda 0.4 ve 2012 y�l�n-da da 1 olarak belirlendi. OVP'ye Merkez Bankas�'n�n enflas-yon tahminlerini koyduklar�n� ifade eden Babacan, buna göre enflasyonun bu y�l için 5.9, gelecek y�l için 5.3, daha sonra-ki y�llar için de 4.9 ve 4.8 �eklinde seyretti�ini söyledi ve enf-lasyonla mücadeleden taviz vermeyeceklerini vurgulad�. Cari i�lemler aç���n�n da bu y�l 11 milyar Dolar olarak tahmin edil-di�ini söyleyen Babacan, borç sto�unun milli gelire oran�n da bu y�l yüzde 47.3'e yükselece�ini öngördüklerini kaydetti. Borç sto�unun oran� 2010 y�l�nda yüzde 49, 2011'de 48.8 ve 2012 y�l�nda da yüzde 47.8 olaca�� tahmin edildi.

�ki kredi derecelendir-me kurulu�unun dört gözle bek-

ledi�i sonradan anla��lan ve Türkiye'nin kredi notu görünümünü düzelten OVP'de ne-

ler var acaba? Bu dokümana göre Türk ekonomi-si bu y�l yüzde 6 oran�nda küçülecek, ard�ndan 2010 y�l�nda ise yüzde 3.5 ve 2011'de ise yüzde 4 büyüye-cek. OVP'de Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme dönemine girmesinin he-deflendi�i belirtilerek, "Yeni dönemde Türkiye eko-

nomisinin 2010 y�l�nda tekrar büyüme sürecine girmesini, 2011 y�l�ndan itibaren ise büyüme-

nin ivme kazanmas�n� öngördüklerini” bildirildi.

Page 20: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

20

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Page 21: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

21

B�L

���M

Bili�im Teknolojileri ve Bankac�l�k Sektörü

Memet ÖZKANYönetim Dan��man�

[email protected]

Finans ve bankac�l�k sektörünün do�al olarak en yak�n ili�kide oldu�u sektörlerden birisi de bili�im tekno-lojileridir. Son aylarda bu sektörlere yönelik ortak olarak ç�km�� haberlere k�saca bir göz gezdirelim, gün-dem nerede ve nas�l �ekilleniyor?

Dünyaca ünlü yaz�l�m firmas� SAP’nin dünya üzerindeki 71 bankan�n yöneticileri ile yapt��� ara�t�rma so-nuçlar�na göre bankalar�n temel i� süreçleri olan finansal süreçleri otomatikle�tirmek, verimlilik ve veri

bütünlü�ünü sa�lamak için en önemli ad�m olarak görülüyor. Banka yöneticileri, bankalar�n finansal süreçlerinde ya-�anan en büyük problemin, i�lemlerin “manuel” yürütülmesi oldu�unu belirtiyor. Otomasyonun en büyük yarar�n�n, daha az hata yap�lmas�n�n sa�lanmas� olarak görülüyor. Finansal süreçlerin otomatikle�tirilmesi için gerekli olan yük-sek miktarda yat�r�m ihtiyac�, bu konunun önündeki tek büyük engel olarak tan�mlan�yor. Ara�t�rmaya kat�lan banka-lar�n yüzde 82’si, baz� i� süreçlerini otomatikle�tirmeyi denemi� ve kayda de�er somut sonuçlara ula�m��. Bankalar otomatikle�tirmeyi denedikleri i� süreçlerinde; i�lemlerin yüzde 74 h�zland���n�, yüzde 65 daha az kontrol hatas� ya-p�ld���n�, yüzde 52 oran�nda daha az insan gücüne ihtiyaç duyuldu�unu ve yanl�� karar almalarda yüzde 49 oran�nda azalma görüldü�ünü belirtiyor.

Bir ba�ka habere göre finansal aç�dan pazar�n daha da belirsiz hale gelmesi, finans kurumlar�n� birbirini sat�n almaya ya da birbiriyle birle�meye itiyor. Tek yongal� ya da paketlenmi� uygulamalar� birbiriyle entegre etme ve birle�tirme ça-bas� çok büyük. Çevik bir BT altyap�s�na sahip finans kurumlar� için önemli maliyet tasarruflar� ve yeni i� f�rsatlar� bu-lunuyor. Software AG CEO’su Karl-Heinz Streibich, bu tür altyap�ya sahip kurumlar için birle�me ve sat�n alma faali-yetlerinin kolayla�aca��n�, faydalar�n çok daha k�sa zamanda birikece�ini belirtiyor.

Öte yandan bankalarda CRM (Mü�teri �li�kileri Yönetimi) uygulamalar� önem kazan�yor. CRM sistemleri çok say�da �ubeden �nternet, e-posta, telefon bankac�l���, faks vb. ile gelen mü�teri taleplerini tek bir platformda entegre ediyor. CRM sistemleri ile Türkiye’deki bir bankan�n kazand��� somut sonuçlar �öyle: Bir sorunu çözmek için harcanan zaman 3 günden 2 güne iniyor, ilk temasta çözüm oran� yüzde 65’ten yüzde 90’a ç�k�yor, mü�teri memnuniyeti indeksi yüzde 20 oran�nda art�yor. Uygulama sayesinde bankan�n mü�teri �ikayet yönetimi temsilcileri daha az dokümantasyon kul-lanmaya, bürokratik uygulamalara bo�ulmadan, do�rudan mü�teri ili�kilerine daha çok zaman ay�rmaya ba�l�yorlar.

Donan�m taraf�nda ise mobil cihazlar�n giderek daha çok finans sektörünün gözdesi olmaya ba�lad�klar�n� görüyoruz. Türkiye’de iPhone’a özel ilk finansal uygulamay� geli�tiren bir bankam�z�n iPhone kullan�c�lar�, bulunduklar� noktaya en yak�n �ube ve ATM’lerinin listesine telefonlar�ndan ula�abilecek ve yerlerini harita üzerinde görebilecekler. Ayn� model uygulama, farkl� telefonlarda wap sistemi kullanarak halen uygulanmakta.

Hizmet taraf�nda ça�r� merkezleri de finansal hizmetlere odaklanmaya ba�l�yorlar. Finans kurulu�lar� için ba�lat�lan bir hizmet arac�l���yla, kredi kart�, kredi ve poliçe borcu bulunan mü�terilere yönelik özel aramalar yap�l�yor. Gerçekle�tiri-len aramalar arac�l���yla, ilk dönem gecikmeye dü�en kredi kart� sahiplerine hat�rlatma yap�larak bilgi veriliyor ve son ödeme günü ve tutar� sözü al�narak borç durumlar� aktar�l�yor. Böylece kredi kart�, kredi ve poliçe ödemelerinde ya�a-nan gecikmelerin ilk a�amas�nda müdahale edilerek, gecikme gün say�s�n�n artmas�na izin verilmeden alacaklar�n en h�zl� �ekilde tahsil edilmesi mümkün oluyor.

Page 22: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Metr22

EK�M

200

9ST

AND

ARD

MET

ROLO

J�

Metroloji

Page 23: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

rolojiST

AND

ARD

EK�M

200

9

23

Elektronik Müh. Tuncay Ç�MENTSE Kalibrasyon Merkezi Ba�kan�

Dünyada yürütülen tüm bilimsel faaliyetle-rin temel hedefini, insan o�lunun ya�am�n� kolayla�t�rmak, ya�am standard�n� yükselt-mek, daha ya�an�labilir bir dünya için ge-rekli olan altyap� ve sistemleri kurmak �ek-

linde özetlemek mümkündür. Dünyada yürütülmekte olan bi-limsel faaliyetlerin temelini olu�turan bilim dal� ise Metroloji-dir. Hemen akl�m�za �u soru gelebilir. “Neden bilimsel faali-yetlerin temelini Metroloji olu�turmaktad�r?” Bu sorumuzun cevab� Metrolojinin tan�m�nda yer almaktad�r. Zira Metroloji ölçme ile ilgili bilim dal� olarak tarif edilmektedir. Metrolojinin bilimsel faaliyetlerin temelinde yer almas� da bu tan�mdan kaynaklanmaktad�r. Bilimsel faaliyetleri bir ölçümler zinciri-nin sonuçlar� üzerinden kararlar verilerek yürütülen faaliyetler olarak görebiliriz. Metrolojik yani ölçme ile ilgili faaliyetlerin yürütülmesinde ise tüm dünya ülkeleri taraf�ndan kabul edil-mesi gereken ölçüm birimlerinin referans al�nmas� gereklili�i gerçe�i çerçevesinde ölçme standardlar� konusunda evren-sel birli�i sa�lamaya yönelik ilk çal��malar, Frans�z hüküme-tinin giri�imi ile aralar�nda Osmanl� �mparatorlu�u’nun da bu-lundu�u 17 devlet temsilcisinin kat�l�m�yla 25 May�s 1875’te Paris’te imzalanan Metre Konvansiyonu imzalanm��t�r. Dün-yada bugün geçerli en eski uluslararas� anla�malardan biri olan bu Konvansiyon ile a�a��da k�saca özetlenen üç temel yap� kurulmu�tur.

� CGPM (Conférence Générale de Poids et Mesures): Ulus-lararas� A��rl�klar ve Ölçü Konferans�: Uluslararas� metroloji sisteminin koordinasyonundan sorumludur. Türkiye CGPM üyesidir ve Sanayi ve Ticaret Bakanl��� taraf�ndan temsil edilmektedir.

� BIPM (Bureau International de Poids et Mesures): Ulusla-raras� Metroloji Enstitüsü: Bütün dünyada yap�lan ölçümle-rin do�rulu�undan ve farkl� ülkelerde yap�lan ölçümlerin bir-birleri ile denkli�inden sorumludur. Bu Enstitünün her en-düstrile�mi� ülkede teknik bir muhatab� bulunmakta (ulusal metroloji enstitüleri) ve BIPM’in uzmanlar� ulusal metroloji enstitülerinin uzmanlar� ile beraber çal��arak ülkeler aras�n-daki ölçüm denkli�ini olu�turmak için faaliyet göstermekte-

dir. BIPM metroloji dünyas�n�n en sayg�n yay�n� olan Met-rologia Dergisini de yay�nlamaktad�r. Türkiye, TÜB�TAK Ulu-sal Metroloji Enstitüsü (UME) ile BIPM’in faaliyetlerine kat�l-maktad�r.

� CIPM (Comité International de Poids et Mesures): Ulusla-raras� A��rl�klar ve Ölçü Komitesi Metre Konvansiyonu tara-f�ndan olu�turulan ve uluslararas� metroloji sisteminin gün-lük i�leyi�inden sorumlu kurulu�tur.

Page 24: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

24

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Kurulan bu yap� çerçevesinde ülkeler metroloji alan�nda ken-di ulusal yap�lar�n� kurarak bu alanlarda faaliyet göstermek-tedirler. Nitekim ülkemizde de bilimsel metroloji alan�nda TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, yasal metroloji alan�n-da Sanayi ve Ticaret Bakanl��� ve Endüstriyel alanda da Türk Standardlar� Enstitüsü olmak üzere bugün itibar�yla say�lar� 60’�n üzerinde olan kalibrasyon laboratuvarlar� faaliyet gös-termektedir.

Bu yap�lanmalar�n insanlar�n hayat standardlar�n�n yükseltil-mesi ve daha ya�an�labilir bir çevreye sahip olabilmek gaye-siyle yap�ld��� göz önüne al�nd���nda metrolojinin hayat�n her sahas�n� kapsad���n� söyleyebiliriz. Dolay�s�yla ticaret, bilim ve teknoloji, endüstri, t�p, sa�l�k, güvenlik, telekomünikasyon gibi hayat�n her sahas�nda karar verme a�amas�nda kullan�-lan ölçüm cihazlar�n�n Uluslararas� Birimler Sistemine uygun olarak üretimi, kullan�m� ve denetimi, ülkenin ekonomik men-faatleri, vatanda�lar�n�n güvenli�i ve ya�am standard� aç�-s�ndan büyük önem arz etmektedir. Bu durumu teyid için sa-dece a�a��daki sorular�n cevaplar� bile yeterli olacakt�r.

�� Acaba insanlar, do�ru ölçmeyen bir t�bbi te�his ve

tedavi cihaz� ile muayene olmak veya tedavi olmak

isterler mi?

�� Acaba bakkal�n�zdan, marketinizden ald���n�z mad-

delerin yanl�� ölçen bir terazide tart�lmas�n� nas�l

kar��lars�n�z?

�� Acaba hangi i� adam� hatal� ölçen bir cihazdan do-

lay� maddi ve manevi kay�plar�na kay�ts�z kalabilir?

�� Acaba evlerimizde kullan�lan elektrik, su ve do�al

gaz gibi hizmetlerin ücretlendirilmesine esas te�kil

edecek olan sayaçlar�n hatal� çal��mas�n� kabulle-

nebilir miyiz?

�� Yükseklik göstergesi hatal� de�er gösteren bir uçak-

la yolculuk etmek ister misiniz?

Tabi ki bu ve benzeri sorular� ço�altabiliriz. �nsan hayat�n�n do�umundan ölümüne kadar olan sürecin her an�nda bu

Page 25: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

25

tip sorularla veya bu sorular�n sonuçlar� ile kar�� kar��ya-y�z. Yine bu sorular�n ortak noktas�na bakt���m�zda insanla-r�n sa�l���n�, ya�am standard�n�, güvenli�ini etkileyen alan-larda karar verme a�amas�nda kullan�lan ölçüm cihazlar� ol-du�unu görmekteyiz. Dolay�s�yla hayat�n her sahas�nda ka-rar verme a�amas�nda kullan�lmakta olan ölçüm cihazlar�-n�n göstermi� olduklar� ölçüm de�erinin gerçekte ne oldu�u-nun bilinmesi hususu kritik faktör olarak öne ç�kmaktad�r. Bu noktada yürütülen faaliyetler ise bir metrolojik faaliyet olan “Kalibrasyon”dur.

Tüm geli�mi� ülkelerin alt yap�lar�na bak�ld���nda metrolo-ji alan�nda hep önde olduklar� görülmektedir. Bu ülkelerde metroloji ve kalibrasyon alan�nda bu faaliyetlerin gereklili�i yan�nda anlam� konusunda da toplumda yeterli bilinç olu�-mu�tur. Ülkemizde kalibrasyon alan�nda yürütülmekte olan faaliyetlere bak�ld���nda kalibrasyonun gereklili�i yönünde oldukça ilerlemeler kaydedilmi�, anlam� konusunda ise ayn� ölçüde mesafe al�namam��t�r. Kanaatimizce bu manada tüm taraflarca bu yöne e�ilmekle ülkemizin geli�mi�lik seviyesine katk�da bulunmu� olaca��z. Ülkemizde mevcut duruma bak-t���m�zda verilmekte olan kalibrasyon hizmetleri sonucunda düzenlemi� olan sertifika ve raporlar�n ço�u mü�teri taraf�n-dan yeterince ve etkin olarak de�erlendirilmedi�i konusunda birçok tecrübe ya�anmaktad�r. Bu durum da bu tip hizmet al-mak isteyen kurulu�lar�n hizmet almadaki önceli�inin kalite-li hizmetten ziyade ucuz hizmete yönelmesine sebep olmak-tad�r. Ne yaz�k ki bu sonuç beraberinde kalitesiz üretimi veya hizmet riskini getirmekte, bu da uluslararas� alanda reka-bet edebilir bir sanayiye ve geli�mi�li�e sahip olma hedefin-den uzakla�maya sebep olma durumunu ortaya ç�karmak-tad�r. Bu sonuçlar�n ortaya ç�kmamas� için özellikle sanayi-cilerimizin kalibrasyon hizmet taleplerinde bu konuda gerek-li metrolojik alt yap�ya, tecrübeye, güvenilirli�e ve yetkinli�e sahip olan kurulu�lar� tercih etmeleri gerekir. Dolay�s�yla bu hizmeti talep edenler, hizmet alacaklar� kurulu�lar� bu mana-da de�erlendirmelidirler. Ayr�ca di�er bir kriter de hizmet ala-caklar� kurulu�lar�n hizmet talep ettikleri konuda akreditasyo-na sahip olup olmad�klar�d�r. Ancak akreditasyon sorgulama-s� yap�l�rken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, kuru-lu�lar�n akreditasyon kapsamlar�n�n hizmet talebini kar��lay�p kar��lamad���d�r. Zira bu husus ne yaz�k ki yeterince sorgu-lanmamakta, dolay�s�yla hedeflenen hizmet kalitesi mü�teri-ce temin edilememi� olmaktad�r.

Di�er bir husus da kalibrasyon hizmeti sunan kurulu�lar�n bu hizmeti sunarken önceliklerinin ticari kayg�lar olup olmad�-��n�n de�erlendirilmesidir. Keza bu tip hizmetleri verebilmek için ciddi bir alt yap� ve yetkin personele sahip olmak gerek-mekte olup ticari kayg�lar�n ön plana ç�kmas� durumunda bu özelliklerden vazgeçmek gerekecektir ki bu da alaca��n�z ka-librasyon hizmetinin niteli�ini ve kalitesini dü�ürecektir. Hiz-met al�m�nda bu belirtti�im hususun ön plana ç�kart�lmas�

durumunda kalibrasyon hizmetlerindeki rekabet ortam� da makul �artlara çekilmi� olacak ve rekabetin niteli�i do�ru ve güvenilir hizmette dönecek, böylece de ülkemizin metroloji alan�ndaki seviyesi ve kalitesi yükselmi� olacakt�r. Bu duru-mu tesis etmenin her �eyden önce bir vatanda�l�k görevi ol-du�u kanaati ile sanayicilerimizi ve ilgili tüm taraflar� bu nok-tada hem sosyal sorumluluklar�n� yerine getirme aç�s�ndan hem de do�ru ve güvenilir hizmet alma ve sunma aç�s�ndan daha duyarl� olmalar� gerekti�i kanaatindeyiz.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün koymu� oldu�u Muass�r Medeniyetler seviyesine olu�ma hedefi do�rultusunda ölçüm bilimi olan metrolojinin alt�nda yer alan ve bilimsel bir faaliyet olan kalibrasyon hizmetlerin-de de toplumsal olarak ayn� gaye ile hareket edilmesi, ka-librasyon hizmeti alma noktas�nda asli görevi kamu hizme-ti sunmak olan ve bu manada ticari kayg� gözetmeksizin hiz-met sunan Türk Standardlar� Enstitüsünün tercih edilmesi, hem sanayicilerimizin hem de kamu menfaatinin korunmas� aç�s�ndan büyük önem arz etmektedir.

Page 26: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

26

EK�M

200

9ST

AND

ARD

YASA

L M

ETRO

LOJ�

DE

KA

L�B

RASY

ON Yasal Metrolojide

Kalibrasyon

Page 27: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

27

�srafil ÇEL�KT.C. Sanayi ve Ticaret Bakanl���

Ölçüler ve StandartlarEski Genel Müdürü

Sözcük anlam� olarak ölçme bilimi demek olan metrolojinin kökeni metre’den gelmektedir. Metro-lojinin, ölçme sistemini bilim ve teknolojinin kulla-n�m�na sunmak ve dünyada yap�lan bütün ölçüm-lerin güvenilirli�ini sa�lamak gibi temel bir görevi

vard�r. Ölçüm ise bir büyüklü�ün de�erinin bulunmas�na yö-nelik i�lemler dizisi olarak tan�mlanmaktad�r.

Metroloji pek az kimse taraf�ndan bilinen, fakat pek çok kimse taraf�ndan metre, kilogram, litre, watt vb. sözcüklerin kullan�-m�nda ayn� kavram olarak alg�land���ndan, güvenle kullan�lan derin bir bilginin görünürde sakin yüzeyini ortaya koymakta-d�r. Bu güvenlik, metrolojinin insan etkinliklerini co�rafi ve pro-fesyonel s�n�rlarda birle�tirebilmesi için ya�amsald�r. Bu gü-ven, farkl� ülkelerin artan i� birli�i a�� ortak ölçüm birimleri ve ortak ölçüm prosedürleriyle oldu�u kadar, tan�nma, akreditas-yon, ölçüm standartlar�n�n ve kalibrasyon laboratuvarlar�n�n kullan�m�n�n artmas�yla kuvvetlenir. �nsanl�k, ki�ilerin metroloji konusunda i� birli�i yapmalar� durumunda ya�am�n daha ko-lay oldu�una dair binlerce y�ll�k deneyime sahiptir.

Metrolojinin temel amac�, bütün ölçümleri ba��ms�z birimlere dayand�rmak olup üç temel etkinli�i kapsamaktad�r.

- Uluslararas� kabul edilen ölçüm birimlerinin tan�m�,

- Ölçüm birimlerinin bilimsel yöntemlerle gerçekle�tirilmesi,

- Ölçümün de�erinin ve do�rulu�unun kay�t alt�na al�narak ve bu bilgiyi yayarak izlenebilirlik zincirinin kurulmas�.

Bu amaca paralel olarak metroloji üç temel kategoride ele al�nmaktad�r.

1- Bilimsel Metroloji: ölçüm standartlar�n�n organizasyonu, geli�tirilmesi ve sürdürülmesiyle ilgilenir.

2- Endüstriyel Metroloji: endüstri, üretim ve testlerde kulla-n�lan ölçüm cihazlar�n�n olmas� gerekti�i gibi çal��mas�n� garanti alt�na al�r.

3- Yasal Metroloji: ekonomik i�lemler, sa�l�k ve güvenlik ko-nular�ndaki uygulamalar�n saydaml���n� etkileyen ölçüm-lerden sorumludur.

Bu üç kategori içerisinden kamuyu do�rudan ilgilendiren ve

toplum hayat�n�n vazgeçilmezi olan “Yasal Metroloji”dir. Yasal metrolojinin temel amac� ise a�a��daki alanlarda do�ru ölçüm sonuçlar� konusunda toplumun güvenini sa�lamakt�r.- Resmi ve ticari i�lemlerde,- �� ortamlar�nda sa�l�k ve güvenlik konular�nda.

Kamuyu do�rudan ilgilendiren ve ticarete konu olan ölçümle-rin denkli�inin ve güvenilirli�inin temini ile ilgili metrolojik faali-yetler yasal metroloji kapsam�ndad�r. Güvenilir ölçüm, özellik-le ihtilafa dü�üldü�ünde veya do�ru olmayan ölçümler ki�iler veya toplum için kar�� risk te�kil etti�inde önem kazanmakta-d�r. Bu ba�lamda yasal metroloji; ulusal, bölgesel ve uluslara-ras� düzeyde etkili ticareti sa�layan ölçüm güvenilirli�i için te-mel te�kil etmektedir ve bu nedenle devlet, yasal metroloji dü-zenlemelerine ihtiyaç duymaktad�r. Yasal metroloji, adil ticareti sa�lama ihtiyac�ndan do�mu�tur. Topluma olan katk�lar�n�n en önemlisi, ölçümlerin güvenilirli�ini sa�layarak ve i�lem mali-yetlerini dü�ürerek ticaret verimlili�inin art���nda oynad��� rol-dür. Devletin, ki�ileri i� ili�kilerinde koruma sorumlulu�u, ya-sal metroloji uygulamalar�n�n tarih boyunca ticarete konu olan i�lemler üzerinde odaklanmas�na sebep olmu�tur. Ölçme ci-hazlar�n�n ve tekniklerinin geli�mesiyle yasal metroloji düzen-lemeleri, ki�ileri do�ruluktan yoksun ölçümlerin yarataca�� et-kilerden koruma ihtiyac�n�n do�du�u sa�l�k, güvenlik ve çev-re gibi di�er alanlara da geni�lemi�tir. Çevreyi, toplumun sa�-l���n� ve güvenli�ini sa�lama ihtiyac�, bu alanlarda yasal met-rolojinin önemli geli�meler kaydetmesine yol açm��t�r. Yasal metroloji, bütün bu ihtiyaçlar� kar��lamaya yönelik faaliyetleri-ni yasal düzenlemeler ve kanunlar yoluyla yürütmektedir.

Yasal Metroloji uygulamalar�, kamu için veya kamu taraf�ndan kullan�lan ölçü ve ölçü aletleri için haz�rlanan düzenlemelerin yürütülmesidir. Birer tüketici, vatanda� ve insan olarak bizle-rin korunmas�nda, ticaret, güvenlik, sa�l�k ve çevre konular�n-da yap�lan ölçümlere güvenilmesi temel esast�r. Dolay�s�yla, ölçüm güvenilirli�i tüm toplum için temel bir �art olmaktad�r. Bu sistemde yer alan gereksinimlerin uyumla�t�r�lmas�, sade-ce ölçüm güvenilirli�inin temeli olmakla kalmay�p uluslarara-s� ticarette teknik engellerin kald�r�lmas�nda da önemli bir rol oynamaktad�r. Yasal metroloji düzenlemeleri, ulusal metroloji sisteminin içinde yer alan ve bu sistem ile s�k� ili�ki içinde olan kamu otoritesi taraf�ndan yürütülmelidir. Baz� ülkelerde, yasal

Page 28: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

28

EK�M

200

9ST

AND

ARD

metroloji biriminin sorumluluklar� ticaret ile ilgili i�lemlerle s�-n�rl� olup çevrenin korunmas� veya güvenli�in sa�lanmas� gibi belirli metrolojik düzenlemelerin di�er kurumlarca yürütülme-sinden ibarettir. Ancak, metrolojik kontrol, izlenebilirlik ve öl-çüm birimleri için metrolojik ko�ullar�n temini tek tip uygula-ma gereksinimini do�urmaktad�r. Ço�u zaman tek çat� alt�nda toplanm�� bir yap�, di�er ulusal düzeydeki yasal metroloji ku-rulu�lar�n�n faaliyetlerinin koordinasyonunda etkili olabilmek-te ve bu durum ülkelerin tercihi olarak kar��m�za ç�kmaktad�r.

�ZLENEB�L�RL�K

�zlenebilirlik, zinciri belirlenmi� belirsizliklere sahip kesintisiz kar��la�t�rmalard�r. Bu, ölçüm sonucunun birincil standartla-ra kadar giden en yüksek standartlarla ili�kisinin güvencesidir. Metroloji sistemi içerisinde �zlenebilirlik, genellikle sertifika-land�r�lm�� referans malzemelerle ve referans prosedürler kul-lan�larak olu�turulmaktad�r.

Son kullan�c�, en yüksek derecedeki uluslararas� izlenebilirli-�i do�rudan bilimsel metrolojiden sorumlu kurulu�tan veya ikincil seviyede bir kalibrasyon laboratuvar�ndan elde edebi-lir. Pek çok kar��l�kl� tan�nma düzenlemelerinin sonucu olarak, izlenebilirlik kullan�c�n�n ülkesinin d���ndaki laboratuvarlardan da elde edilmektedir.

Bir ölçümün izlenebilirli�in sa�lanmas�nda en temel araç, öl-çüm cihaz�n�n veya referans malzemenin kalibrasyonudur. Ka-librasyon bir ölçüm cihaz�n�n veya referans malzemenin per-formans kriterlerini belirler. Ölçüm standartlar�yla veya refe-rans malzemelerle do�rudan kar��la�t�rma yoluyla elde edilir. Bir kalibrasyon sertifikas� düzenlenir ve ço�u kez kalibre edi-len cihaza bir etiket yap��t�r�l�r. Ölçümlerin güvenilirli�i ve do�-rulu�u, ülke çap�nda olu�turulan bir kalibrasyon a�� ile olu�tu-rulabilir. Bu a��n olu�turulmas� ve uluslararas� sisteme enteg-re olabilmesi için kurulan metroloji sistemleri, ülkelerin tekno-lojik kalk�nmalar�nda bir altyap� niteli�i ta��maktad�r.

Page 29: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

29

Bir cihaz�n kalibrasyonu için üç ana neden vard�r.- O cihazdan yap�lan okumalar�n di�er ölçümlerle uyumlu

olmas�n� garanti alt�na almak,- O cihazdan yap�lan okumalar�n do�rulu�unu belirlemek,- Cihaz�n güvenilirli�ini olu�turmak.

Kalibrasyon, bir ölçüm cihaz�n�n göstermesi gereken de�er-le, gerçekte gösterdi�i de�er aras�ndaki fark�n belirlenip dokü-mante edilmesidir. Metroloji sisteminin i�leyi�ini anlatan kritik bir kavram olan kalibrasyon, bir laboratuvar taraf�ndan ölçüm-lerde kullan�lan cihazlar�n bir üst laboratuvardaki daha has-sas sistem ve cihazlarla kontrol edilmesidir. Kalibrasyon ci-hazlara fiziksel olarak “dokunmaya” veya “müdahale etme-ye” de�il, pasif bir gözleme dayan�yor ve “bu cihaz do�ru ça-l��sayd� ne göstermesi gerekirdi” noktas�ndan ba�l�yor, “ger-çekte ne gösteriyor” noktas�n� belirliyor ve aradaki fark� belge-liyor. ��te bu belgelemeye kalibrasyon denmektedir. Kalibras-

yon, ba�lang�çta gözlem a�amas�nda oldu�u gibi sonras�n-da da cihaz�n ayarlanmas�n� içermiyor, yani bütünüyle gözle-me dayan�yor. Metrolojinin “hiyerar�ik yap�s�” içinde bak�ld�-��nda, en alt seviyeden itibaren, cihazlar� kalibre eden cihaz-lar da sonunda ulusal laboratuvarda kalibre ediliyor ve ulusal seviyede elde edilen referanslar uluslararas� sistem içerisin-de di�er ülkelerin referanslar�yla “uluslararas� kar��la�t�rma” diye adland�r�lan bir mekanizmayla senkronize ediliyor. K�sa-cas� dünyadaki ölçümlerin denk olmas� için belli bir sistemle garanti alt�na al�n�yor.

Yasal metroloji sistemi içerisinde kullan�lmakta olan ölçüm ci-hazlar�n�n kalibrasyonu ise bu garantinin temel ta�lar�n� olu�-turmaktad�r. Nihai tüketicilerin hizmet ald��� bu ölçüm cihaz-lar�n�n kalibrasyonlar�n�n süreklili�i ise olmazsa olmaz �art-lardand�r.

Bu nedenden dolay� ülkeler yasal metroloji sistemleri içerisin-de kalibrasyonu sistemin i�leyi�inin bir parças� olarak alg�la-makta ve yasal düzenlemeleri bu paralelde olu�turmaktad�rlar.

Ülkemizde kurulmu� olan yasal metroloji sisteminin tamam-lay�c�s� olarak bölgesel esasa dayal� hizmet vermek üzere 10 adet “Kalibrasyon Laboratuvar�” kurulmu�tur. Bu laboratuvar-larda temel olarak sistem içerisinde kamu otoritesi taraf�n-dan kullan�lmakta olan ölçüm cihazlar�n�n kalibrasyonlar� ya-p�lmakta ve izlenebilirlik zincirinin ilk halkas�n� olu�turmakta-d�r. Bu labortuvarlarda kullan�lmakta olan cihazlar�n kalibras-yonlar� kalibrasyon labratuvarlar�na ve Ulusal Metroloji Ensti-tüsüne yapt�r�larak ulusal izlenebilirlik zinciri tamamlanm�� ol-maktad�r.

Ulusal metroloji yap�s� içerisindeki izlenebilirlik zinciri a�a��-da verilmi�tir.

Ülkemizde Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) taraf�ndan akredite edilen kalibrasyon laboratuvar� say�s� halen 61 adet olup bunlardan 56 tanesi yasal metroloji alan�nda hizmet ver-mektedir. Üreticilerimiz bu laboratuvarlardan hizmet alabile-ceklerdir.

�ZLENEB�L�RL�K Z�NC�R�BIPM

(Uluslararas� Ölçüler ve A��rl�klar Bürosu)

Ulusal birincil standartlar

(UME)

Yabanc� Ulusal birincil standartlar

Kalibrasyon laboratuvarlar�

Kullan�mdakiölçü aleti

�l Müdürlü�ü

Ulusal metroloji yap�s�

Page 30: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

AYI

N K

ON

U�

U

Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Genel Sekreteri

30

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Son yirmi yıllık döneme baktığı-mızda akreditasyon uygunluk değerlendirmesi hizmeti vermek-

te olan kuruluşlar için "akreditasyon ko-nusunun" öneminin giderek yükseldiği-ni vurgulayan TÜRKAK Genel Sek-reteri M. Atakan Baştürk ile Akredi-tasyon konusunda aklımıza takılanla-rı konuştuk.

M. Atakan BA�TÜRK

ulayan TÜRKAK Genel Sek-M. Atakan Baştürk ile Akredi-konusunda aklımıza takılanla-tuk.

Page 31: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

31

M. Atakan BA�TÜRK Kimdir?

10/07/1956 Yalova do�umlu olan Atakan Ba�türk, 1977'de �stan-bul Devlet Mühendislik ve Mimar-l�k Akademisi’nde (�DMMA) ba�lad�-�� yüksek ö�renimini 1982 y�l�nda Ma-kine Mühendisi diplomas� alarak ta-mamlad�.

1984 y�l�na kadar makine imalat sek-töründe çal��an Ba�türk, 1985 y�l�nda askerlik görevini tamamlad�ktan sonra Türk Standardlar� Enstitüsünde (TSE) Uluslararas� Standardlar Te�kilat� (ISO) ve Uluslararas� Elektroteknik Komisyo-nu (IEC)'den Sorumlu D�� �li�kiler Uz-man� olarak göreve ba�lad�.

1986'da Çekoslovakya Standardlar Te�kilat�n�n Metroloji Hizmetleri konu-sundaki bir tetkik program�na kat�ld� ve Türk Hükümetine sa�lanan bir burstan istifade ederek Japonya’ da 7 ay süre-li, ”Ulusal Ölçüm Standardlar�” konulu bir e�itim program�n� tamamlad�.

1987 y�l�nda TSE bünyesinde Metro-loji ve Kalibrasyon hizmeti verecek bir birimin kurulmas� için görevlendirilen Ba�türk, ayn� y�l içinde Almanya Hükü-metinin “deney laboratuvarlar�, met-roloji ve standardizasyon altyap�s�n�n güçlendirilmesi” için ba�latt��� teknik yard�m�n koordinasyonunda sorumlu-luk ald�.

Alman Teknik Yard�m Program� kapsa-m�nda kalibrasyon laboratuvarlar� yö-netimi için 6 ay Almanya'da bulunan Ba�türk’ün yöneticisi oldu�u TSE Met-roloji ve Kalibrasyon Dairesi, 1989'dan itibaren hizmet sunmaya ba�lad�.

Ölçme tekni�i, laboratuvar yönetimi ve kalite konular�nda 1989-1991 döne-minde çe�itli yurt d��� ve yurt içi semi-ner ve sempozyumlara kat�lan Ba�türk 1991 y�l�nda Rusya’n�n GOSSTAN-DART Kurulu�u ile TSE’nin ortakl���n-da Kayseri’de bir kalibrasyon merkezi kurulmas� için görevlendiridi.

1991–1993 aras�nda Dünya Banka-s�nca finanse edilen "Teknoloji Geli�tir-me Projesi"nin haz�rl�k döneminde ça-l��ma grubu içinde yer ald�.

1992-1993 y�llar� aras�nda TSE ile So-juztest (Rusya) kurulu�unun hissedar oldu�u bir �irketin yöneticili�ini yapt�. Bu �irkete ait Kayseri'deki endüstriyel kalibrasyon laboratuvarlar�n�n kurulu-�unu planlad� ve gerçekle�tirdi.

1992'de ISO 9000 Sistem Tetkikçisi kursunu tamamlad� ve kalite güven-ce sistemi tetkikçisi olarak çal��malar yapt�.

1993 y�l�nda Güney Kore Ulusal Met-roloji Enstitüsünde "Ölçme Standard-lar�" konusundaki bir e�itime kat�ld�. 1994 y�l�nda TSE'de olu�turulan Akre-ditasyon ve Belgelendirme Özel Daimi Komitesi’nde görev yapt�.

M.Atakan Ba�türk Akreditasyon ve Belgelendirme Özel Daimi Komitesin-deki görevi esnas�nda ISO 9000 Stan-dardlar�n�n revizyonu, TS-EN 45000 Serisi Standardlar�n haz�rlanmas� ve akreditasyonla ilgili rehber doküman-lar�n tercüme edilmesi çal��malar�na kat�ld�.

TSE'deki görevinden 1994 içinde ayr�-lan Ba�türk, Özel Daimi Komitede ça-l��malar�n� sürdürdü.

1995-1999 y�llar� aras�nda kurmu� ol-du�u dan��manl�k �irketi bünyesinde kalibrasyon teknikleri, ISO 9000 Kali-te Yönetim Sistemleri konular�nda da-n��man ve e�itimci olarak görev yapan Ba�türk, birçok endüstriyel i�letmede kalibrasyon laboratuvar� kurulmas� ve kalite sistemi olu�turulmas�na katk�da bulundu.

M. Atakan Ba�türk 1999'da TSE'de Genel Sekreter Teknik Yard�mc�s� ola-rak tekrar göreve ba�lad�.

2000 y�l� Haziran ay�nda Türk Akre-ditasyon Kurumu Yönetim Kurulunca TÜRKAK Genel Sekreterli�ine atand�. Ba�türk, Genel Sekreterlik görevi dö-nemi içinde TÜRKAK'�n te�kilatlanma-s�, hizmete ba�lamas� ve uluslararas� tan�nabilirlik kazanmas� için çal��ma-larda bulundu.

TÜRKAK Genel Sekreteri olarak 2000 - 2008 y�llar� aras�nda akreditasyon ko-nusunun uluslararas� kurulu�lar� olan EA, ILAC ve IAF'nin de komite ve ge-nel kurullar�nda üye ve temsilci ola-rak bulundu.

Evli ve iki çocu�u olan Atakan Ba�türk, �ngilizce ve Almanca dillerini bilmekte-dir ve halen TÜRKAK Genel Sekreteri olarak görevini sürdürmektedir.

Page 32: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

32

EK�M

200

9ST

AND

ARD

STANDARD- Atakan Bey, bize TÜRKAK’� tan�t�r m�s�n�z? Kurum ne zaman hangi amaçlarla kuruldu, görevleri ne-lerdir?

M. A. BA�TÜRK- Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), la-boratuvar, belgelendirme ve muayene hizmeti veren yurt içi ve yurt d���ndaki Uygunluk De�erlendirme Kurulu�lar�n� ak-redite etmek, bu kurulu�lar�n belirlenen ulusal ve uluslara-ras� standardlara göre faaliyetlerde bulunmalar�n� ve bu su-retle ürün/hizmet, sistem, personel ve laboratuvar belgele-rinin ilgili taraflar nezdinde güvenilir hale gelmesini ve böy-lece ulusal ve uluslararas� alanda kabul edilebilirli�ini temin etmek amac�yla 4 Kas�m 1999 tarihli Resmi Gazete’de ya-y�mlanan 4457 say�l� Kanun’la kurulmu�tur. Kurum, merkezi Ankara’da olmak üzere Ba�bakanl�kla ilgili (2002 y�l�nda ya-p�lan düzenlemeyle Sanayi ve Ticaret Bakanl��� ile ilgilendi-rilmi�tir) özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel ki�ili�i haiz, idari ve mali özerkli�e sahip bir kurulu�tur.

Kurum, 2000 y�l� May�s ay�nda ilk genel kurul toplant�s�n� yapm�� ve bilahare te�kilatlanma çal��malar�n� tamamlad�k-tan sonra 2001 y�l� içinde akreditasyon hizmetini sunmaya ba�lam��t�r.

STANDARD- Akreditasyon nedir? Akreditasyon kurulu�la-ra ne kazand�r�r? Akredite olma ihtiyac�n�n kayna�� nedir?

M. A. BA�TÜRK- Akreditasyon, 4457 say�l� Kanun’un aç�-s�ndan bak�ld���nda, uygunluk de�erlendirmesi faaliyetleri olarak nitelendirdi�imiz deney, kalibrasyon, muayene ve bel-gelendirme faaliyetlerinin ilgili uluslararas� standardlara göre yap�lmakta oldu�unun görevli resmi otorite taraf�ndan yap�-lan denetimlerle görülmesi ve tescil edilmesidir. Günümüz-de uygunluk de�erlendirmesi faaliyetleri ve sonuçlar�, piya-saya sunulan mal ve hizmetlerin standardlara, normatif do-kümanlara uygunlu�unu tespit etmekte belirleyicidir. O halde uygunluk de�erlendirmesi faaliyetleri güvenilir olmal�d�r. ��te bu güvenirlilik, yap�lan denetimler sonucunda uygunluk de-�erlendirmesi faaliyetlerinin akredite edilmesiyle ortaya ç�k-maktad�r. Bu noktada hemen akla gelen bir husus ise akre-ditasyon çal��malar�n�n profesyonelli�i ve ciddiyetinin nas�l sa�land���d�r. Elbette bunun için ilgili uluslararas� çal��malar gerçekle�tirilmekte ve akreditasyon i�inde kullan�lacak stan-dardlar, akreditasyon kurulu�lar�n�n uymas� gereken politi-ka ve prensipler ortakla�a belirlenerek ba�ta Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) olmak üzere ISO, CEN/CENELEC, ILAC, IAF gibi ilgili kurulu�larca üyelerinin uymas� için gündeme ko-nulmaktad�r.

Son 20 y�ll�k döneme bakt���m�zda akreditasyonun uygunluk de�erlendirmesi hizmeti vermekte olan kurulu�lar için öne-

minin giderek yükseldi�ini görmekteyiz. Art�k akredite ol-maks�z�n verilen uygunluk de�erlendirmesi hizmetine daya-l� olarak verilen deney raporu, muayene, kalibrasyon belge-leri ve uygunluk sertifikalar�n�n uluslararas� ticarette bir gü-ven unsuru olarak dikkate al�nmad��� günlere gelmi� durum-day�z.

STANDARD- TÜRKAK akredite edece�i kurulu�larda han-gi kriterleri arar?

M. A. BA�TÜRK- TÜRKAK ve uluslararas� kar��l�kl� tan�n-ma anla�malar�na dahil olmu� di�er akreditasyon kuru-lu�lar�, akredite edece�i uygunluk de�erlendirmesi kuru-lu�lar�nda, profesyonellik, teknik birikim, uzmanl�k gücü, kurumsal anlamda istikrar, mali yeterlilik ve sürdürülebi-lirlilik, yapt��� i�lerde �effafl�k, mü�terisine ait bilgileri re-kabeti bozucu olmayacak �ekilde mahfuz tutma, taraf-s�z hizmet verme (ay�r�mc� olmama), politika olu�turma ve karar vermede ba��ms�zl�k, sürekli iyile�tirme yapabil-me kapasitesi ve hizmette ilgili ulusal veya uluslararas� güncel standardlarda gösterilen uygunluk de�erlendirme-si metotlar�n� kullanabilme yetene�i gibi özellik, kabiliyet ve �ar tlar� aramaktad�r. Esasen tüm bu aranan hususlar, ISO 17000 serisi ve EN 45000 serisi standardlarda ifa-de edilmektedir.

Bütün bunlar�n öncesinde ise elbette akredite edilecek ku-rulu�lar�n bir müessese olarak uymalar� gereken her tür-lü yasal mevzuatta gösterilen hükümleri ve �ar tlar� sa�-lam�� halde akreditasyon sürecine intikal etmeleri gerek-mektedir. Tabi olduklar� mali, ticari yasal �ar tlar, çal��ma hayat�na ili�kin mevzuat, kamu sa�l��� ve güvenli�ine dair düzenlemeler, tüketici ve mü�teri haklar�na ili�kin düzen-lemeler kar��s�nda yetersizli�i, noksanlar� bulunan uygun-luk de�erlendirme kurulu�lar�n�n akredite edilmeleri dü�ü-nülemez.

STANDARD- Bugün itibar�yla ula�t���n�z akreditasyon sa-y�s� nedir?

M. A. BA�TÜRK- TÜRKAK’a yap�lan akreditasyon ba�vu-rular� y�llar itibar�yla art�� göstermi� ve halen akreditasyon ba�vurusu 600’e yakla�m��t�r. Bu ba�vurular�n içerisinden 239 adet deney laboratuvar�, 61 adet kalibrasyon laboratu-var�, 38 adet sistem belgelendirme kurulu�u, 44 adet mua-yene kurulu�u, 15 adet ürün belgelendirme kurulu�u ve 9 adet personel belgelendirme kurulu�u, yap�lan denetimler sonucunda yeterlilikleri tespit edilerek akredite edilmi�lerdir. Özellikle deney laboratuvarlar� alan�nda ba�vuru yo�unlu�u-nun sürece�ini, personel belgelendirme alan�nda da tedrici art�� olaca��n� tahmin etmekteyiz.

Page 33: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

33

STANDARD- Kalibrasyon ve deney laboratuvarlar� ile ürün/hizmet, sistem ve personel belgelendirmesi yapan kurulu�lar�n akredite olma zorunlulu�u var m�d�r?

M. A. BA�TÜRK- Akreditasyon uygunluk de�erlendirmesi kurulu�lar� için genel anlamda bir zorunluluk de�ildir. Bu ko-nuda genel bir yasal düzenleme yap�lmas� ve zorunluluk ha-line getirilmesi, serbest piyasa ekonomisi uygulayan ülkeler-de söz konusu olamaz. Ancak kamu sa�l���, güvenli�i, çev-re koruma alanlar�nda sorumluluk ta��yan baz� resmi otori-telerin, kendi görev alanlar� içinde uygunluk de�erlendirme-si i�i yapan kurulu�lar�n verdikleri deney raporlar�, güvenilir-lik sertifikalar�n� resmen tan�yabilme noktas�nda ortaya ç�-kan ihtiyaçtan dolay� bu tür deney ve belgelendirme yapan kurulu�lara akredite olmalar� �art�n� getirmelerine s�kça rast-lanmaktad�r.

STANDARD- Akreditasyon çal��malar�nda görevlendirile-cek denetçilerin seçimi ne �ekilde gerçekle�iyor?

M. A. BA�TÜRK- Bir akreditasyon kurulu�unun en büyük gücü, onun uygunluk de�erlendirmesi hizmetlerinin niteli�i-ni de�erlendirmekte kulland��� uzmanl�ktan ortaya ç�kar. Bu ba�lamda akreditasyon denetimlerinde görev alan denetçi-

ler ve teknik uzmanlar�n kalifikasyon durumu ve yetkinlikle-ri çok önemlidir.

Çe�itlilik arz eden uygunluk de�erlendirmesi i�lerinin de-netlenmesinde sadece akreditasyon kurulu�unun esas per-sonelinin denetimlerde görevlendirilmesi mümkün de�ildir. Hiçbir akreditasyon kurulu�unun buna yetecek say� ve konu-da uzman personeli yoktur. Bu noktada çözüm, ülkede mev-cut uzmanlar�n dahil olabilece�i �ekilde bir denetçi/teknik uzman havuzu olu�turulmas� ve gereken hallerde bu havuz-da yer alm�� uzmanlara görev verilmesidir.

Elbette akreditasyon denetimlerinde görevlendirilmek üzere denetçi havuzuna dahil edileceklerin uygun �ekilde de�er-lendirilip seçilmesi önemlidir. TÜRKAK bu hususta en ba�-tan beri aray�� içinde olmu�tur. Denetçilerden istenen genel nitelikler ISO 19011 Standard�nda verilmi�tir. TÜRKAK da bu niteliklerin yan� s�ra denetçilerin, güncel deney, muayene ve belgelendirme uygulamalar� hakk�nda mesleki bilgi sahibi ol-mas�, laboratuvar/muayene kurulu�u i�letmecili�i tecrübesi-ne sahip olmas�, yönetim sistemleri (ISO 9000 vb.) hakk�n-da uygulay�c� tecrübesine sahip bulunmas�, denetim, sorgu-lama, rapor verme tekniklerini bilme, yeterli zaman ay�rabil-me gibi �artlar� denetçilerden talep etmektedir.

Page 34: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

34

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Ayr�ca ba� denetçi ve denetçilerin uluslararas� akreditasyon prensipleri hakk�nda bilgili olmas� (ISO 17011 ve EA/ILAC/IAF Rehberleri) talep edilmektedir.

Düzenlenen e�itim programlar� ile bilgilendirilen veya beceri-leri güçlendirilen denetçi adaylar� bir de�erlendirmeden son-ra TÜRKAK’�n denetçi havuzuna kaydedilmektedir.

TÜRKAK’�n denetçisi veya teknik uzman� olarak akreditas-yon denetimlerinde görev almak amac�yla denetçi havuzuna giri� ba�vurular�n�n al�m� sürekli aç�k tutulmaktad�r.

STANDARD- TÜRKAK’�n akreditasyon çal��malar�nda Ulu-sal Metroloji Enstitüsü (UME)’nin yeri nedir?

M. A. BA�TÜRK- Bir ulusal ekonomi içindeki deney, ölçüm ve kalibrasyon çal��malar�n�n do�ru ve güvenilir olmas� için ulusal ölçü standardlar�n�n varl��� ve uluslararas� standardla-ra izlenebilir k�l�nmas� gerekir. UME ülkemizde bu önemli gö-revi yerine getirmektedir. �ayet ulusal ölçü standardlar�n�n gerçekle�tirilmesi, izlenebilirli�inin sa�lanmas� ve alt metro-lojik seviyelere kalibrasyon hizmeti sunulmas� UME taraf�n-

dan yerine getirilmeseydi TÜRKAK’�n deney ve kalibrasyon laboratuvarlar�n� akredite etmesi neredeyse imkâns�z hale gelirdi. UME’nin fonksiyonel olmad��� bir ortamda deney ve kalibrasyon laboratuvarlar�n�n muhtaç oldu�u teknik altyap�-n�n varl��� da söz konusu olmayaca�� için ulusal ekonomi-nin üretim gücü, ölçüm güvenilirli�i tamamen d��a ba��m-l� hale gelir, büyük maliyetler ortaya ç�kar ve akreditasyon sistemimiz sürdürülebilir olamaz. Bu itibarla TÜRKAK olarak UME’nin yerinin vazgeçilmezli�i hakk�nda fikrimiz çok aç�kt�r.

STANDARD- Belgelendirme yapan kurulu�lar aras�nda TSE’nin yeri ve rolü nedir?

M. A. BA�TÜRK- TSE’nin belgelendirme kurulu�lar� aras�n-daki tart���lmaz a��rl��� ve konumu, onun bu alandaki tarihi varl��� ve belgelendirme konusunda emek vermi�, vermekte olan çal��anlar�n�n mühim katk�lar� ile ortaya ç�km��t�r.

Geleneksel olarak ürün belgelendirmesi alan�n�n ülkemizde-ki en önemli aktörü olan TSE, kalite sistem belgelendirmesi, çevre yönetim sistem belgelendirmesi konular�n�n da öncü-

Page 35: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

35

lü�ünü yapm��, bu konularda ö�retici rol oynam�� ve üreti-ci kurulu�lar�n rekabetçi boyut kazanmalar� için belgelendir-me denetimlerini bir araç olarak ba�ar�l� �ekilde kullanm��t�r.

Bütün bu çal��malar�n ve harcanan kaynaklar�n tabii bir so-nucu olarak TSE’nin bugün de belgelendirme çal��malar�n� ihtiyaçlara cevap verecek �ekilde ve geni� çapl� olarak yü-rüttü�ünü mü�ahade etmekteyiz.

STANDARD- TÜRKAK olarak Türkiye’de kalitenin geli�imi-ni nas�l de�erlendiriyorsunuz?

M. A. BA�TÜRK- Bugün, bir ulusal ekonominin gücünün, o ekonomiyi meydana getiren sektörlerce üretilen mal ve hiz-metlerin kalitesinden geldi�i herkesçe kabul edilen bir ger-çektir. Üretti�ini d��ar�ya satmak ve iç pazarda da d��ar�dan ithal edilen ürünlerle rekabet etmek mecburiyetinde olan üre-tici kurulu�lar�m�z kaliteli ve verimli üretim yapmadan elbet-te ki bu mecburiyetler kar��s�nda ayakta kalamaz. Dolay�-s� ile ülkemizde kalitenin son y�llarda ö�renilmesi ve geli�ti-rilmesi, bir tercihten ziyade kaç�n�lmaz gereklilik olarak gün-deme girmi�tir. Asgari kalite için gerek �art olan standardla-ra uygun üretimde bulunmak, Sanayi ve Ticaret Bakanl���n�n ilgili politikalar� ve TSE’nin yayg�n belgelendirme çal��mala-r� ile 1985’lerden itibaren bir mayalanma sa�lam��, i�letme-lerimiz bazen deneme yan�lma ile de olsa tutturulan asgari kalitenin geli�tirilmesi do�rultusunda ba�ar� sa�lam��lard�r. Bence bu geli�me daha az kaynak israf ederek, daha süratli ve yayg�n sa�lanabilirdi, ancak Devletin kalitenin geli�tirilme-sine yönelik daha kapsaml� deste�i ve rolü 1980’den sonra DPT’nin fonksiyonelli�inin azalmas�ndan dolay� biçimlendi-rilemeyince bu konuda planl� kaynak tahsisi ve kullan�m�n� gerçekle�tirecek bir te�kilatlanma devreye girmemi� ve kali-tenin tüm üretim sektörlerinde geli�tirilmesi için sadece TSE, KOSGEB, MPM, UME gibi kurulu�lar�n gayretleri itici güç ol-mu�, ancak s�n�rl� kalm��t�r. Büyük özel sektör kurulu�lar�m�-z�n ve do�rudan d�� sermaye yat�r�m� ile kurulan i�letmele-rin, kalite konusundaki ihtiyaçlar�n� kar��lamalar� için gerek-li kaynaklar� ay�rmas� mümkün olmas�na ra�men KOB� öl-çe�indeki kurulu�lar�n (1985-2005) döneminde kalite konu-sunda daha da iyile�ebilmeleri ancak bu konunun daha or-ganize bir devlet politikas� halinde ele al�nmas�yla mümkün olabilirdi görü�ündeyim.

STANDARD- Standard Dergiye, okuyucular�m�za TÜRKAK olarak iletmek istedi�iniz bir mesaj�n�z var m�?

M. A. BA�TÜRK- Standard Dergi TSE’nin hizmetleri ara-s�nda kayda de�er bir yer tutmaktad�r. Ülkemizde kalite ve standardizasyon alan�nda ba�l�ca referans� te�kil etmekte-dir. Derginin tiraj�n�n 10.000 civar�nda olmas�, etki alan�n�n geni�li�ini göstermektedir. Düzenli olarak y�llard�r takip et-

ti�im Standard Dergi’nin çal��anlar�na ba�ar�lar�n�n devam�-n� diliyorum.

TÜRKAK’�n kurulu�undan itibaren 9 y�l geçmi�tir. TÜR-KAK art�k tam olarak fonksiyonel ve bütün uluslararas� ta-n�nabilirlik anla�malar�na dahil vaziyettedir. Bundan son-ra TÜRKAK’�n istikrarl� bir kurum halinde sürdürülebilirli-�i önemlidir. Ülkemizde kamu kaynaklar�n� kullanarak hiz-met veren kurulu�lar üzerinde etkili olan iktisadi, sosyal, si-yasi çevre �artlar� ayn� �ekilde TÜRKAK’� da etkilemektedir. TÜRKAK’�n di�er kamu kurum ve kurulu�lar�ndan fark�; hiz-mette uluslararas� teknik kriterlere yeterlilik, �effafl�k, taraf-s�zl�k ve ba��ms�zl�k aç�s�ndan düzenli olarak Avrupa Akre-ditasyon Te�kilat� (EA) taraf�ndan denetleniyor olmas�d�r. Bu denetimlerde ba�ar�y� sürdürmesi için TÜRKAK’�n çevrele-yen �artlardan olumsuz etkilenmeden tarafs�z, ba��ms�z, gü-venilir hizmet vermesi gerekmektedir. Bu itibarla akreditas-yon sisteminin bütün payda�lar�na dikkatli davranmak, yap�-c� tenkitlerle akreditasyon sistemini do�ru yolda tutmak ve akreditasyon hizmetinin istikrarl� verilmesine sahip ç�kma görevi dü�mektedir.

Standard Dergi’de görü�lerimizi sunma imkân�n� verdi�i için TSE’ye te�ekkür ederiz.

Page 36: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

36

EK�M

200

9ST

AND

ARD

10 Soruda Kalibrasyon

KA

L�B

RASY

ON

Page 37: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

37

Fizik Müh. Ayhan TÜRKEL TSE Ankara Kalibrasyon Müdürü

1987 y�l�nda Ülkemizde ilk defa Türk Standardlar� Enstitüsü Kalibrasyon Merkezi Ba�kanl��� bünyesinde ba�lat�lan ve hali haz�rda yürütülmekte olan kalibrasyon faaliyetleri çerçevesinde edindi�imiz bilgi ve tecrübelerimizi siz say�n okurlar�m�zla 10 soruda kalibrasyon ba�l��� alt�nda payla�mak istiyoruz.

1- Kalibrasyon nedir?Kalibrasyon, do�rulu�undan emin olunan (izlenebilirli�i sa�lanm��) referans ölçüm cihaz� ile do�rulu�undan emin olunamayan bir ölçüm cihaz�n� mukayese ederek ölçüm sonuçlar�n� raporlama i�lemidir.

2- Kalibrasyon ne de�ildir?Kalibrasyon bir ayarlama, bak�m veya tamir i�lemi de�ildir.

3- Hangi cihazlar kalibre edilmelidir?Karar verme a�amalar�nda ölçüm sonuçlar�ndan yararland���m�z (deney, muayene, tasar�m, ar-ge, tan�, te�his, tedavi, müdahale vb) izleme ve ölçme cihazlar� kalibre edilmelidir.

4- Kalibrasyon yapt�rmak niçin gereklidir?Ölçüm cihaz�n�n gösterdi�i de�erlerin gerçek de�erlere ne kadar yak�n oldu�unun tespiti için gereklidir.

5- Kalibrasyon yapt�rmak zorunlu mudur?Endüstriyel alanda kalibrasyon tercihe ba�l�d�r. Ancak ISO 9000 veya benzer standardlara göre belge al�nacaksa standard�n gere�i izleme ve ölçme cihazlar� zorunlu olarak kalibrasyona tabi tutulmaktad�r. Ayr�ca nitelikli ve kaliteli üretimin veya hizmetin ilk ad�m�n� güvenilir kalibrasyon olu�turur.

6- Kalibrasyon ne zaman yapt�r�lmal�d�r?Cihaz ilk al�nd���nda, tamir, ayar, bak�m sonras�, cihaz�n ölçüm sonuçlar� ile ilgili herhangi bir �üphe olu�tu�unda ve kullan�c�s� taraf�ndan belirlenen periyotlarda kalibrasyon yap�lmal� veya yapt�r�lmal�d�r.

7- Kalibrasyonu yap�lan cihaz, hatas� s�f�r olan cihaz m�d�r?Kalibrasyon bir ayar ya da hata giderme i�lemi de�ildir, dolay�s�yla kalibrasyonu yap�lan cihaz, hatas� s�f�r olan cihaz anlam�na gelmez.

8- Hangi durumlarda kalibrasyon geçersiz olur?Cihaz kalibrasyondan sonra çarpmaya, dü�meye maruz kalm��sa, hasar görmü�se, kalibrasyon süresi geçmi�se kalibrasyonu geçersiz olur.

9- Kalibrasyon sertifikalar� nerede muhafaza edilmelidir?Kalibrasyon sertifikalar� cihazlar�n bulundu�u yerlerde muhafaza edilmeli ve ölçüm sonuçlar� dikkate al�narak cihazlar kullan�lmal�d�r.

10- Kalibrasyon yapt�rmazsam ne olur?Do�ru kararlar ancak güvenilir verilere ba�l� olarak verilebilir. Hatal� ölçümlere ba�l� al�nan kararlar ve uygulamalar prestij, i� gücü ve para kayb�na neden olur.

Page 38: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

38

EK�M

200

9ST

AND

ARD

NE

KA

DA

R R�

SK

Ne Kadar Risk Alabilirsiniz?Ne Kadarl�k Riski Kar��layabilirsiniz?

Page 39: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

39

Üzeyir KARAGÖZElektronik Yüksek Mühendisi-Uzman

TSE, Metroloji ve Kalibrasyon Merkezi Eski Daire Ba�kan�TÜRKAK Ba� Denetçisi

Çok de�il, bundan sadece on onbe� y�l geriye gitti�imizde Standard - Kalite-Mü�teri Memnuniyeti- Kalibrasyon –Metroloji kavramlar�n� konu�man�n ne denli bo� ve muhatap kitle bulman�n da ne kadar zor oldu�u san�r�m çok itiraz görmeyecek bir söylemdir.

Zira, uluslararas� rekabetin ülkemiz için anlaml� olmad��� (ithal ikame sistemlerinin uyguland��� y�llar), ne ya-parsan yap, kalitesi sorgulanmadan sat�labildi�i bir zaman diliminde, kimsenin kalite üretmek, rekabet etmek

hem de kalite eksenli rekabet etmenin ütopik saplant�lar olarak de�erlendirildi�i zamanlar.

Biz seksenli y�llarda, rekabetin, Standard-Kalite ekseninde yap�lmas� mecburiyeti ve ö�retisi ile tan��t�k. Hele uluslararas� reka-bette var olabilmenin, üretti�iniz ürünün mü�teri taraf�ndan alg�lanma, kabul görme ve süreklili�inin sa�lanmas�n�n, ekonomik istikrar ve gelece�e güvenle bakman�n temel gere�i oldu�u olgusuyla tan��t�k.

�ster uluslararas� ister ulusal çapta ticaretten ve rekabetten bahsediliyorsa, ticaretin en temel gere�i kar��l�kl� güvendir. Kar��-l�kl� güvenin tesis edilmesi ise hiç de kolay bir faaliyet de�ildir.

Seksenli y�llar�n ba��nda, bir ürünü kullanan tüketici, e�er bu üründen mü�teki ise, bu ürünün ay�pl�- kusurlu oldu�unu ispat et-mek zorunda idi. Dü�ününüz, bir tüketici olarak yüzlerce çe�it ürün kullan�yorsunuz ve bunlardan herhangi birilerinden �ikayet-çi iseniz bu ürünlerin kusurlu-ay�pl� oldu�unu tüketici olarak ispat edeceksiniz ki ma�duriyetiniz belki giderilsin.

Mümkün müdür?

Tabii ki de�il. ��te bu nedenle ve uygulama imkân� son derece s�n�rl� bu anlay��, seksenli y�llarda WTO taraf�ndan tamamen de-�i�tirildi. Ne oldu? E�er bir tüketici- kullan�c� herhangi bir üründen �ikayet ediyorsa, üretici, ürününün kusursuz ve ay�ps�z ol-du�unu ispatla mükellef k�l�nd�. Bu de�i�iklik, tüm sektörlerde tam bir bomba etkisi olu�turdu. Bu mükellefiyettin gere�ini na-s�l kar��lanaca�� aray��� ba�lad�. Yine uluslararas� bir konsensüsle (mutabakatla). E�er bir üretici, ham madde temininden ser-vis hizmetine kadar tüm üretim zincirini kontrollü-kay�tl�, yönetimine ait politika ve prosedürlere (ISO 9001 vb standardlar) sa-hip ve gere�inde bu kontrol-kay�t yönetimini üçüncü taraflar�n denetimine aç�k tutabiliyorsa (Yönetim Sistemi Sertifikasyonu) bu mükellefiyeti yerine getirmi� say�ld�.

Burada esas amaç TAM MÜ�TER� MEMNUN�YET�N�N sa�lanmas�d�r. Mü�teri bakkaldan peynir alan kom�unuz, uluslarara-s� ticaret yapan bir tüccar, otomobil üreticisi, uydu yap�mc�s�, te�his koymaya çal��an bir hekim, t�bbi tetkik yapan bir biyolog vs, vs olabilir. Tüm bu insanlar, icra ettikleri faaliyetler için güvenilirli�inden emin olduklar� bilimsel nitelikli verilerle çal��abil-dikleri sürece ba�ar�l� olabilir ve muhataplar�na güven telkin edebilirler. Hiç kimse bu zincirin, bu kavram�n ve kapsam�n d���n-da de�ildir. Olamaz da. Zira sadece bir ürün veya hizmetin üreticisiyiz, ama yüzlerce ürünün tüketicisi-kullan�c� durumunday�z.

Buraya kadar bahsetmeye çal��t���m temel olgu, bundan sonra bahsedeceklerimizin sadece belli kimseleri etkileyen dar bir çer-çevede konu�ulup sürdürülen bir kavram ve uygulama de�il, tam tersine hayat�m�z�n her a�amas�nda belki de ço�u zaman far-k�na bile varmadan ya�ad���m�z, faydas�n� gördü�ümüz, ama genelde bilmemekten ve sorgulamamaktan dolay� telafisi müm-kün olmayan tahribata sebep olan bir kavram ve uygulamalard�r.

BEL�RS�ZL�K NED�R?

Ad� üzerinde kesin olmayan, sorgulanmas� gereken, emin olunamayan, kontrol d��� vs kavramlar�n�n kar��l���d�r.

Herhangi bir olayda uygulamada PLANLANAN-GEÇEKLE�EN aras�ndaki öngörülemeyen, kontrolümüz d���nda etkenler-den kaynaklanan MUHTEMEL SAPMALARIN hepsinin tarifidir belirsizlik.

Mesela, Ankara-�zmir seyahatinizi planlad�n�z. Yakla��k dokuz saatlik bir sürede ula�aca��n�z� var say�yorsunuz. Bu hesaba yol durumu, konaklama süreleri, yemek molalar� dahil. Her bir �eyi öngörüyorsunuz. Ancak hava �artlar�ndaki ya�muru, onun

Page 40: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

40

EK�M

200

9ST

AND

ARD olu�turaca�� yol bozulmalar�n�, konaklama tesisindeki yo�un-

lu�a ba�l� gecikmeleri, yemek servisindeki gecikmeleri tah-min isabetiniz ço�u zaman öngörülemeyecek, ama MUHTE-MEL SAPMALARd�r.

Buna benzer �ekilde, sa�l�k sektöründe bir hekimin te�his isa-betinin TETK�KLER�N do�ruluk ve güvenilirli�ine ba�l� oldu-�u a�ikard�r. �laç sektöründe, kar���ma giren maddelerin öl-çümlerinin kesinli�inin ilaçtan beklenen etkinin elde edilme-sinde ne kadar önemli oldu�u san�r�m yeterince aç�kt�r. Özel-likle ileri teknoloji ürünlerinin üretimindeki imalat, hata ve öl-çüm toleranslar�n�n nihai ürünün kalitesi üzerindeki etkisi tar-t��ma götürmez gerçeklerdir.

O halde yap�lan bir deneyin, te�hisin- tedavinin isabeti, ürü-nünün en az kusurla elde edilmesi, yap�lan faaliyetlerin güve-nilirli�i ile do�rudan ili�kilidir.

Bu güveni sa�lamak, tatmin edici bir GÜVEN�L�RL��� elde etmek için, yap�lan faaliyetlerin MUHTEMEL HATALARINI da birlikte irdelemek, analiz etmek son derece gerekli ve bilim-sel bir u�ra�t�r.

Demir ya da bor ticareti yapan bir tüccar, bir gemi dolusu maddeyi mü�terisine ula�t�rd���nda e�er mü�terisi teslim ala-ca�� mal�n miktar�na itiraz ederse ne olacak?

Gemideki mal�n tart�m sonuçlar� al�c� firmaya gönderilecek,

al�c� firma da kendi tart�m sonuçlar�n� ortaya koyacak. Ara-da fark olmas� durumunda ikinci s�rada sorgulanacak husus, hangi ölçüm �ZLENEB�L�Rdir? olacak. Her ikisi de izlenebilir-se, bu kez hangi ölçümün güvenilirli�ine itibar edilecek ve ina-n�lacak? ��te bu sorunun cevab�;

HANG� ÖLÇÜMÜN BEL�RS�ZL��� DAHA KÜÇÜK ise ve tes-cil edilmi� (Akredite: üçüncü taraf tespit ve onay�) ise öl-çüm ulusal ve uluslararas� sistemde daha güvenilir ve iti-bar edilir sonuçtur.

Bir di�er örnek olmak üzere; günümüz ticaretini yönlendi-ren en önemli gereklerden olan CE direktifleri kapsam�na gi-ren ürünlerin serbest dola��m� konusundaki �artlard�r. Bu kap-samdaki direktiflerden EMC (Electromagnetics Compatibilite) Direk-tifi kapsam�nda bir ürünün (telefon, i� makinesi, TV vs) AB (Avru-pa Birli�i) piyasas�na arz�nda, ürünün EMC direktiflerine uy-gunlu�u yine, deney güvenilirli�i tescil (akredite) edilmi� bir kurulu� (compettit body: uzman kurulu�) taraf�ndan yap�labi-lir. Güvenilirli�in en temel dayana�� ise; yap�lan deney sonuç-lar� ile MUHTEMEL HATALARIN birlikte sunulmas� ve kullan�-c�n�n do�ru bilgilendirilmesine ba�l�d�r.

Bu noktadan itibaren sistematik bir tan�mlama yap�lmas� ge-rekirse;

DENEY: Herhangi bir olaya ya da ürünün istenen �artlar� sa�-

Page 41: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

41

lay�p sa�lamad���n�n bilimsel olarak gözlenmesi ve sonuçlar�-n�n yorumlanmas�d�r.

KAL�BRASYON(*): Deneyde kullan�lan ölçüm teçhizat�n�n do�-ru ölçüm yapmas�n� sa�lamak maksad�yla yap�lan izlenebilir mukayeseli ölçüm faaliyetidir(*).(VIM deki bilimsel tan�m esasd�r. Sadece anlat�m bütünlü�ü aç�s�ndan böyle tan�mlan��t�r)

BEL�RS�ZL�K(*): measurement uncertainty (uncertainty of measurement)

uncertainty VIM 2.26 (3.9) JCGM 200:2008 (JCGM: Joint Committee for Guides in Metrology)

(*)Burada bahse konu dokümanda daha filozofik bir tan�m yap�lm�� olsa da uygulay�c�lar�n anlama-s� gereken sade ifade verilmi�tir.

Bir ölçme ve/veya deney i�leminde gerçek de�eri içinde bulunduran de�erlerin da��l�m durumunun karakterizasyo-nudur.

Örnekler:Terazi ile ölçülen 100 mg �eker ölçümünde: 150 mg/ ltTansiyon ölçümündeki 130 mmHgH�z ölçümünde 115 km/saatAlkol ölçümündeki 240 promil vs, vs

De�erler bilimsel olarak eksik ve tart��maya aç�k verilerdir. Yukar�daki her bir örnek için, kabul edilen kanuni veya tek-nolojik s�n�rlar, bu ölçüm de�erleri ile çak���k veya yak�n�nda iseler, haks�z ve/veya teknik olarak yanl�� karar verme ris-

ki çok yüksektir. Zira bu ölçüm sonuçlar�n�n BEL�RS�ZL�KLE-R� (Muhtemel hatalar�) ve GÜVEN�L�RL�K SEV�YELER� ta-n�ml� de�ildir. Metrolojide bu verilere HAM VER�LER (estima-ted values) denir. Zira bir ölçme i�lemi ancak ve ancak o öl-çüm i�leminin ta��d��� belirsizlikle ve onun güvenilirli�i ile ifa-de edilirse anlaml� olur.

Mesela; 100 promil alkole müsaade edilen bir uygulamada e�er alkolmetre 102 promil ölçerse ne olacak? Alkolmetre ka-libreli mi? Kalibreli ise, hangi belirsizlikle ve ne güvenilirlik se-viyesi (confiedence level) ile kalibre edilmi�tir? Varsayal�m ki Kalibrasyon de�eri 100 promil için (100±8) promil ise, me-mur bu sürücüye ceza yazma hakk�na sahip midir?

Ba�ka bir sürücü, 110 km/ saat h�za müsaade edilen bir ma-halde 118 km/saat sürat yapt��� ve h�z limitlerini ihlal etti-�i gerekçesiyle ceza görse ne kadar hakl� ve hukuki bir i�lem olabilir. RADARla h�z ölçüm sisteminin belirsizli�i acaba ne kadar? Ya bu sistemin belirsizli�i (115±10) km/ saat ise bu sürücü ma�dur edilmi� olmayacak m�?

Sa�l�k sektöründe, ilaç sektöründe, havac�l�kta vs, vs bu bil-gisizli�in veya ihmalin nelere mal olabilece�ini insan dü�ün-mek bile istemez.

O halde yukar�daki de�erlerin do�ru metrolojik gösterimi ve tan�m�

Terazi ile ölçülen (100 ±5) mg

�eker ölçümünde: (150 ±20) mg/ lt

Page 42: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

42

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Tansiyon ölçümündeki (130±12) mmHg

H�z ölçümünde (115 ±10)km/saat

Alkol ölçümündeki (240±8) promil

olmal�yd� ki bir anlam ta��s�n.

Daha da önemlisi, kullan�c�lar bu verileri do�ru anlas�n ve de-�erlendirsin.

Arz etmeye çal��t���m bu örneklerle ÖLÇÜM BEL�RS�ZL���nin hayat�m�zda hiç de fark�nda olmad���m�z halde ne roller oyna-yabilece�ine i�aret etmek istedim.

NASIL TESP�T ED�L�R, NASIL HESAPLANIR?

Ölçüm belirsizli�i, sadece ölçme i�leminde kullan�lan cihaza ba�l� bir de�er de�ildir. Cihaz ba�ta olmak üzere, numune alma, ta��ma, depolama, haz�rlama, deney /kalibrasyon me-todu, uygulama �ekli, gözlem say�s�, çevresel faktörlerin hep-sinin etkiledi�i bir sonuç de�erdir. ISO GUM -93-95-97 veJCGM 100:2008. Evaluation of measurement data | Guide to the expression of uncertainty in mea-surement(GUM). Joint Committee for Guides in Metrology.JCGM 101:2008. Evaluation of measurement data | Supplement 1 to the \Guide to the expression ofuncertainty in measurement” | Propagation of distributions using a Monte Carlo method. Joint Com-mitteefor Guides in Metrology.

Adl� ISO ve BIPM dokümanlar� ile bu teorik dokümanlar�n pratik uygulama örnekleri ile desteklenmi� ve EA (Europeean co-

orperation for Accreditation) 4 /02 Daha sonra EURAMET cg olarak yay�nlanm�� dokümanlar, en temel dokümanlard�r. EUROC-HEM ve EUROLAB kurulu�lar�n�n yay�nlar� da bu dokümanla-r�n sektörel uygulamalar�d�r.

ISO GUM (JCGM 100:2008.) Tüm ölçme/deney sistemini bir bü-tün olarak ele al�p bu sisteme matematik bir modelle tan�mlan-mas� ve modelde yer alan tüm etkileyici girdilere ait belirsizlik-lerin nihai ölçüm büyüklü�ünün belirsizli�ine katk�lar�n� irde-lemesi esas�na dayand�rmaktad�r.

Bu yakla��mla Y ölçülen de�er veya Ç�kt� büyüklü�ü olmak üzere, bu de�erin elde edilmesindeki tüm etkileyici giri� bü-yüklükleri (Xi i: 1,2 3) lerdir. Bu tan�m�n matematik ifadesi ise;

Y= f(X1,X2, X3,,,,,,,,Xn) dir.

Bu tan�mda

X: Etkileyici her bir giri� büyüklü�ünü tarif eder ki bu de�er

Xi=xi±uxi den olu�ur

xi: Tahmini (ham:estimated), uxi xi giri� büyüklü�ünün Standard belirsizli�ini

tarif eder.

Ölçülen (Measurand) büyüklü�ün belirsizli�i uy ise; tüm gir-di büyüklüklerinin katk�lar�, katk� dereceleri (duyarl�l�k katsay�-lar� (ci), olu�ma s�kl�klar� (PDF:probablity distrubution) ile �e-killenir. Böylece; Kombine (birle�tirilmi�) Standard belirsizlik

Uy2= � ci

2uxi2 (*)

�ekilde varyans (uy2) bilaharede Standard belirsizlik

(uy =� ci

2uxi2 ) hesaplan�r.

Elde edilen bu de�er, güvenilirlik seviyesi aç�s�ndan de�erlen-dirilerek belli bir geni�letme faktörü ile çarp�larak kritik aral�-��n d���na ta��n�r. Bu çarp�m de�eri de yine istatistiksel ma-temati�in kurallar� ile uyumlu olarak tespit edilmi� bir de�er-dir. Yaz� kapsam�n�n d���nda olan bu de�erlendirmenin sade-ce kayna�� (ISO 3534-1:2006. Statistics { Vocabulary and symbols { Part 1: General Statistical Terms and Terms Used in Probability.)(*) Non correalatif sistemler için

ve genelde kullan�lan de�erler (Coavarage factor) k= 1, 2, 3 ) verilecektir. Bu geni�letme olarak laboratuvar�n imkân ve kabiliyetlerine göre belirlenir. Standard belirsizlik, geni�-letme faktörü ile çarp�larak GEN��LET�LM�� BEL�RS�ZL�K (Uy=k x uy) elde edilir.

Tam bu noktada bu de�erin ölçülen de�erle gösterimi ve an-lam�n� kaydetmek gerekir.

Rapor ya da sertifikalarda ölçülen de�er (Y),

Y= y ± Uy , k= 2, ve güvenilirlik seviyesi (gs; cl: confiden-ce level % 95,%98 ..) birlikte verilmelidir.

Bu gösterimde:

Y : ölçüm büyüklü�ü, deney sonucu

Y : ölçüm büyüklü�ü, deney sonucunun ham (estimated) de-�eri

Uy: ölçüm büyüklü�ü, deney sonucunun geni�letilmi� belir-sizlik de�erini tan�mlamaktad�r.

Ba�taki örne�e dönersek;Tansiyon ölçümündeki (P=130 ±12) mmHg

Page 43: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

43

H�z ölçümünde (V=115 ±10) km/saat �eklinde gösterilmeli ve kullan�lmal�d�r.

TOLERANS-BEL�RS�ZL�K �L��K�S�

Tolerans; müsaade edilen s�n�rlar� tarif eden bir kavramd�r. Deney veya Ölçüm sonucunun yorumlanmas� s�ras�nda s�kça gerek duyulan bir husustur.

TOLERANS- BEL�RS�ZL�K �L��K�S� deney veya ölçümü yapan kurulu� ya da laboratuvardan ziyade, ölçüm /deney sonucu-nu yorumlamak ve/veya hüküm kurmak durumunda olan ser-tifikasyon ve muayene kurulu�lar�n�n ihtiyaç duydu�u önem-li bir uygulamad�r.

Bu konuda üç farkl� durumun burada de�erlendirilmesi yap�la-rak yaz�n�n bu bölümü sonland�r�lacakt�r.

Öncelikle a�a��da sunulan sembolik gösterim dikkatle in-celenmelidir. Örnek ve tart��ma bunun üzerinden yap�lacakt�r.

±T deney veya ölçümün toleranslar�,

±Uy belirsizlik de�eri,

ÖD: Ölçülen de�er,

AL: Belirsizlik alt de�eri,

ÜL: Belirsizlik üst de�eri olmak üzere,

Deney veya ölçüm i�leminde elde edilmi� üç farkl� durum mevcuttur.

A durumunda ölçülen de�er tolerans s�n�rlar�ndan oldukça uzak olup herhangi bir tart��maya mahal vermeyecek �ekilde uygun gözükmektedir.

B durumunda ÖD de�eri +T s�n�r� d���ndad�r. Ancak bu de-�er ±Uy kadar belirsizlikle ölçülebilmi�tir. Yani ÖD +T için-de olma ihtimali çok yüksektir. Karar�n�z?

C durumunda ÖD de�eri -T s�n�r� içindedir. Ancak –T d���nda olma ihtimali de kesinlikle vard�r. Karar�n�z?

Bu yaz�n�n kapsam� daha fazla ayr�nt�ya müsait de�ildi. �lgi-lenenler için bu konuda TSE taraf�ndan verilen e�itimlere i�ti-rakiniz tavsiye edilir.

Sayg�lar�mla.

REFERANSLAR:

1- JCGM 200:2008 JCGM 200:2008

(JCGM: Joint Committee for Guides in Metrology)

VIM 2.26 (3.9)

measurement uncertaintyuncertainty of measurementuncertaintynon-negative parameter characterizing the dispersion of the quantity values being attributed to ameasurand, based on the information used

NOTE 1 Measurement uncertainty includes componentsarising from systematic effects, such as com-ponentsassociated with corrections and the assigned quantityvalues of measurement standards, as well as the

definitional uncertainty. Sometimes estimated systematiceffects are not corrected for but, instead, associatedmeasurement uncertainty components are incorporated.

NOTE 2 The parameter may be, for example, a standarddeviation called standard measurement un-certainty (or a

specified multiple of it), or the half-width of an interval,having a stated coverage probability.

NOTE 3 Measurement uncertainty comprises, in general,many components. Some of these may be evaluated

by Type A evaluation of measurement uncertainty fromthe statistical distribution of the quantity va-lues from series

of measurements and can be characterized by standarddeviations. The other components, which may be

evaluated by Type B evaluation of measurementuncertainty, can also be characterized by Standard deviations, evaluated from probability density functions based on experience or other information.

NOTE 4 In general, for a given set of information, it is understood that the measurement uncertainty is associated with a stated quantity value attributed to the measurand. A modification of this value results in a modification of the associated uncertainty.

2- EA 4 /02

2.2 The uncertainty of measurement is a parameter, associated with the re-sult of a measurement, that characterises the dispersion of the values that could reasonably be attributed to the measurand [ref. 2]. In this document the shorthand term uncertainty is used for uncertainty of measurement if the-re is no risk of misunderstanding.

JCGM 100:2008. Evaluation of measurement data | Guide to the expression of uncertainty in measurement

(GUM). Joint Committee for Guides in Metrology.

3- JCGM 101:2008. Evaluation of measurement data | Supplement 1 to the \Guide to the expression of

uncertainty in measurement” | Propagation of distributions using a Monte Carlo method. Joint Committee

for Guides in Metrology.

4- JCGM 200:2008. International Vocabulary of Metrology|Basic and gene-ral concepts and associated terms,

3rd Edition. Joint Committee for Guides in Metrology

ISO 3534-1:2006. Statistics { Vocabulary and symbols { Part 1: General statistical terms and terms used in

probability.

5- ISO 3534-2:2006. Statistics { Vocabulary and symbols { Part 2: Appli-ed statistics.

6- ISO 3534-3:1999. Statistics { Vocabulary and symbols { Part 3: Design of experiments.

-T

+T ±T

ÜL AL

Uy

ÖD

A

ÜL AL

Uy

ÖD

B

ÜL AL

Uy

ÖD

C

Page 44: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

44

EK�M

200

9ST

AND

ARD

KA

L�B

RASY

ON

Ülkemizde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi

Page 45: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

45

Mak. Müh. Abdulmuttalip AKTO�TSE Ankara Kalibrasyon Müdürlü�ü

Bilindi�i üzere ülkemiz bir deprem ku�a��nda yer ald���ndan belirli aral�klarda çok y�k�c� depremler mey-dana gelmektedir. Bunun en son örne�i 1999 y�l�ndaki Marmara depremidir.

Bu depremde binlerce vatanda��m�z hayat�n� kaybetmi�, binlercesi de yaralanm��t�r. Bu can kay�plar�n�n sebebi, depremler de�il, depremlere dayan�ks�z yap�lan binalard�r. Marmara depreminden sonra bir dizi önlemler al�nm�� ya da al�nmaya çal���lm�� ise de bu tedbirlerin amac�na istenildi�i düzeyde ula��lama-

mas�n�n sebepleri ile ilgili olarak yap� malzemelerinin kontrolü ve muayenesi öne ç�kmaktad�r. Yap�lardaki en önemli malzeme, bilindi�i gibi demir ve çimentodur. Bu malzemelerin kalibrasyonlar� yap�lm�� “Malzeme Test Makineleri” ile bu konuda deneyimli teknik elemanlar taraf�ndan muayene ve deney standardlar�na uygun test edilmi� olmalar� gerek-mektedir. Burada ço�u zaman gözden kaçan, asl�nda muayene ve deneylerin geçerlili�i ve niteli�i aç�s�ndan en önem-li faktör, testlerde kullan�lan ölçüm cihazlar�n�n kalibrasyonu hususudur.

Türkiye’de kalibrasyon hizmetleri, ülkemizde kalite alt yap�s�n�n kurulmas�nda her zaman öncü olmu� olan TSE ta-raf�ndan 1980'li y�llar�n sonuna do�ru, yurt d���nda e�itim görmü� deney mühendisleri taraf�ndan verilmeye ba�lan-m��t�r. Bu çal��malar esnas�nda özellikle imalatç�lar standardlara uygun üretim yapmalar� konusunda bilgilendirilmi�tir. TÜRKAK’�n kurulmas�ndan sonra bu i�le i�tigal eden özel kalibrasyon laboratuvarlar�n�n say�s� h�zla artm��t�r. Bu labo-ratuvarlar TÜRKAK’tan akretide olarak piyasaya kalibrasyon hizmeti vermeye ba�lam��lard�r. Özel laboratuvarlar�n sa-y�s�n�n h�zla artmas� ile birlikte kendi aralar�nda ticari yönden de bir rekabetin do�mas� kaç�n�lmaz olmu�tur. Kalibras-yon hizmetlerinde en önemli faktörün nitelikli ve deneyimli teknik personel istihdam� oldu�u hususu göz önüne al�n-d���nda istihdam edilecek nitelikteki personelin maliyeti, haliyle çok yüksek olacakt�r. Bu durum ticari alanda rekabet-te bir zafiyet olarak ortaya ç�kmaktad�r. Bu alanda ço�u kurulu� ne yaz�k ki kalibrasyon hizmetlerinde nitelikten ziyade ucuz hizmeti tercih etmekte, dolay�s�yla bu hizmeti sunan kurulu�lar için de rekabetteki tek faktör olarak ucuz kalibras-yon hizmeti ön plana ç�kmaktad�r. Bunu sa�layabilmek için de tasarruf edilebilecek en önemli kalemi istihdam edilecek olan teknik personel olu�turmaktad�r. Bu durum beraberinde bu alanda hizmet veren kurulu�lar�n birço�unda ne yaz�k ki niteliksiz teknik personel istihdam�n� getirmi�tir. Ucuz personel istihdam politikas� sonucunda ne yaz�k ki e�itimle-ri ve tecrübeleri yetersiz olan sadece kendilerine gösterilen i�i yapan, Malzeme Test Makine hakk�nda her türlü yorum yapabilecek bilgiden yoksun ki�ilerin üretmi� oldu�u kalibrasyon hizmetlerinin do�rulu�u ve güvenilirli�inin de her za-man sorgulanabilir olaca�� a�ikard�r. Burada en çok zarar gören tabi ki tüketiciler olmaktad�r.

Bu manada haz�r yap� malzemeleri sektörüne hizmet veren kurulu�lar�n laboratuvarlar�nda kullan�lmakta olan baz� test cihazlar�n�n standardlardan geri kalmalar�, bu malzeme ve test makinelerinden al�nan test sonuçlar�nda malzeme mu-kavemetini olmas� gerekenden çok yüksek göstermektedir. C20 s�n�f� bir beton bu test sonucunda C30 s�n�f� bir be-tonun mukavemetini verebilmektedir. Çünkü makine deney kuvvetini numuneye ne eksenel ne de homojen olarak ile-tebilmektedir. Bu da yap�lar�m�z�n test raporlar�na göre çok güçlü, ama gerçekte ise ne kadar çürük oldu�unu ortaya koymaktad�r. Bu tip test cihazlar�n�n kalibrasyonlar�n�n teknik yeterlili�e haiz güvenilir kurulu�lardan yapt�r�lmas� du-rumunda bu problemlerin en az�ndan tan�m�n�n yap�laca�� gerçe�i göz önüne al�nd���nda birçok kazan�mlar�n olaca-�� a�ikard�r. Tabi burada problemin ad�n�n konmas�nda en önemli faktörün kalibrasyon oldu�u dü�ünüldü�ünde kalib-rasyon konusunda al�nacak hizmette ucuza yönelme e�ilimi, hem problemi gizlemekte hem de sonuçlar�n� daha a��r hale getirmektedir.

Bu tip problemlerin önüne geçebilmek için toplumun yeterli bilince kavu�mas� gerekmektedir. Bunun da en önemli yolu, kamuya veya özel sektöre ait deney veya kalibrasyon laboratuvarlar�, yap� sektöründe faaliyet gösteren tüm ku-rum ve kurulu�lar, akreditasyon kurulu�u gibi tüm taraflar�n üzerlerine dü�en görevi yerine getirmede hassasiyet gös-termeleri ve ucuz hizmetten ziyade nitelikli ve güvenilir hizmet alma ve sunma noktas�nda birlikte hareket etmeleridir. Bu, toplumsal sorumlulu�umuzun yan�nda ülkesel menfaatimiz ve güvenli�imiz aç�s�ndan büyük önem arz etmektedir.

Page 46: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

46

TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü,Ulusal Ölçüm Sistemi, Metroloji ve Ölçüm Teknolojileri

M. Sermet SÜERTÜB�TAK UME Müdür V.

TUB

�TA

K-U

ME

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Page 47: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

47Metroloji, k�saca ölçüm bilimi ve uygulamalar�d�r. Metroloji, çok di-siplinli bir bilim dal� olmas� nedeniyle di�er bilim alanlardaki ge-li�melere do�rudan etki eden, ayn� zamanda uluslararas� ölçü bir-li�ini temin eden ve sistemle�tiren bir unsurdur. Teknolojinin ba� döndürücü bir h�zla geli�ti�i günümüzde, bilimsel ara�t�rma, sa-

nayi, ticaret, savunma, sa�l�k gibi alanlarda yap�lan çal��malar�n ba�ar�yla sonuçland�r�l-mas�, hassas, güvenilir ve do�ru ölçümlere ba�l�d�r. Bu yeteneklerin yayg�nl�k derecesi, ülkelerin teknolojik seviyesini belirleyen temel unsurlar�n ba��nda gelmektedir. Yeni kali-te anlay���n�n bir ön �art� olan kalibrasyon, izlenebilirlik, akreditasyon ve piyasa deneti-mi kavramlar�, organize olmu� bir ulusal ölçüm sisteminin gereklili�ini ortaya koymakta-d�r. Klasik metroloji anlay���ndan farkl� olarak günümüzün metroloji felsefesi temel ölçüm tekniklerinin yan� s�ra fizik, elektronik, mekanik, kimya, otomatizasyon, informatik, ista-tistik ve en önemlisi metroloji ve kalibrasyon/ölçmeye özgü terminolojinin iyi bilinmesini gerektirmektedir. Bugün ölçü birimlerini yeniden tan�mlamak, referans ölçüm sistemleri-ni olu�turmak, muhafaza etmek ve akredite laboratuvarlara transfer etmek, ölçülebilirlik, ölçülebilirli�in evrenselli�i ve ölçmenin güvenilirli�i, metrolojinin ana felsefesini olu�tur-maktad�r. Bu çal��mada, TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, Ulusal Ölçüm Sistemi, Met-roloji ve Ölçüm Teknolojileri konular� hakk�nda bilgi sunulmu�tur.

�çinde ya�ad���m�z ça�da, bilginin meydana getirdi�i “Bilgi Toplumlar�”n�n geleneksel üre-tim, tüketim ve yönetim modellerini a�arak sürekli geli�me, mü�teri odakl�l�k, üretilen ürünle-rin kalitesinin teminine yönelik denetim, tak�m çal��mas�, proses yakla��m� ve e�itime önem verme gibi kaliteyi art�r�c� unsurlara yat�r�m yapt�klar� görülmektedir. Günümüz toplumlar�nda sanayi, bilim, teknoloji, standartlar, metroloji ve kalite altyap�s� “olmazsa olmaz temel kav-ramlar” olarak günlük ya�ant� ile do�rudan ili�kili olarak yer almaktad�r.

Page 48: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

48

EK�M

200

9ST

AND

ARD Bu nedenle ürün ve hizmet üretiminde rol oynayan kurumla-

r�n, aç�k pazar haline gelen dünya ekonomisinin yo�un reka-bet ortam�nda bilinçli bir üretici ve tüketici olmalar� hususla-r�nda bilgilendirilmi� olmalar� büyük önem ta��maktad�r. AB ile uyum süreci içinde ve sonras�nda üretimin söz konusu oldu�u bütün sektörlerin uymas� gereken yeni normlar�n, standartla-r�n ve direktiflerin uygulanmas� a�amas�nda ihtiyaç duyacak-lar� tüm ürün ve hizmetlerin, uluslararas� izlenebilir bir ölçüm sistemi içinde sa�lanmas�n� gerektirmektedir.

Serbest Ticaret Anla�malar�; kom�u ve çevre ülkelerle d�� ti-caretimizin geli�tirilmesi, ihracatç�lar�m�z�n d�� pazarlarda ba�ta AB ülkelerinin giri�imcileri olmak üzere rakipleri ile e�it �artlarda rekabet edebilmelerinin temini, kar��l�kl� yat�r�mlar�n desteklenmesi ve ortak giri�imlerle ülkemizin uluslararas� re-kabet gücünün art�r�lmas� bak�m�ndan önem ta��maktad�r.

Ülkemizin ticaret politikas� dikkate al�nd���nda d�� ticaret hac-mimizin bilim ve teknoloji alan� ile desteklenerek art�r�lmas�, öncelikli hedeflerimiz aras�ndad�r. Metroloji, bir ülkenin kalite altyap�s�n�n temel ta�lar�ndan biri olup ticarette teknik engelle-rin kald�r�lmas� konusunda en önemli araçt�r. Ülkemizde bilim-sel, yasal ve endüstriyel metroloji alt yap�lar�n�n ve uygulama-lar�n�n güçlü olmas� ile Avrupa Birli�i teknik mevzuat�na uyum sürecinde ülkemizin kalite altyap�s� güçlenecek, iç ve d�� pa-zarlarda ürünlerimizin rekabet gücü artacak, piyasaya güven-

li ürünlerin arz� sa�lanarak tüketicilerin haklar�n� ve ç�karlar�-n� koruyacak araçlar sa�lanarak ülkemizin dünya pazarlar� ile entegrasyonunda önemli ad�mlar at�lm�� olacakt�r.

Kaliteyi ölçülebilir hale getiren ölçme ekipmanlar�ndan, ölçü kalibrasyon sistemlerine ve koordinat ölçme makinelerine, deney/test, ölçüm/kalibrasyon ve kalite hizmeti veren firma-lardan, laboratuvar test/deney ekipmanlar�na kadar tüm bile-�enler “Ulusal Ölçüm Sistemi” içerisinde “Uluslararas� Ölçüm Sistemi”ne izlenebilir olmak durumundad�r.

Metroloji Tarihçesi

Ölçme ve ölçme ile ilgili referans standartlar� olu�turma çal��-malar�n�n, insanl�k tarihi ile beraber yürütüldü�ü söylenebilir. Tarihçilerin bu konuda yapt�klar� incelemeler, ilk ölçme refe-rans standartlar�n� olu�turma çal��malar�n�n Babillerde, daha sonra da eski M�s�r ve Romal�larda yap�ld���n� göstermekte-dir. Orta Ça� döneminde toplumlararas� ili�kilerin s�kla�mas� ile birlikte özellikle a��rl�k ve uzunluk birimlerini kar��la�t�racak ve bu konuda birli�i sa�layacak bir ölçme sistemine ihtiyaç duyulmaya ve bilimsel bir yakla��m aranmaya ba�lanm��t�r.

Yaz�l� tarihle ba�layan ölçme teknikleri içinde ilk uzunluk stan-dard�, parmak kal�nl���, el geni�li�i, kar��, ayak gibi orta boyut-taki bir insan�n vücudundaki parça veya mesafelerden yola ç�-k�larak olu�turulmu�tur. Örne�in, Nil üzerinde Chaldees’te MÖ

Page 49: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

49

4000 y�llar�nda Firavun’un Dirse�i yayg�n bir standartt� ve 1 dirsek, 1/2 ayak, 2 kar��, 6 el geni�li�i ya da 24 parmak kal�n-l���na e�it say�l�yordu.

Bugünkü birimlerde, Firavun Dirse�i 463,3 mm’ye denk gel-mektedir. Bu ölçme referans standard� granitten imal edilmi� olup, ölçüler bunun yard�m�yla uygulama alanlar�na transfer edilirdi.

MS 1101 y�l�nda Kral I. Henry taraf�ndan standart olmas� öne-rilen ve I. Henry’nin burnundan el ba�parma��na kadar olan mesafe olarak tan�mlanan “Yarda” k�smen de olsa bugün hâlâ kullan�lmaktad�r.

Tart�m konusunda ise ilk çal��malar Babiller döneminde 80 cm uzunlu�unda e� kollu bir terazi yard�m�yla de�erli maden-lerin tart�m� için kullan�l�rken a��rl�klar�n ölçülmesinde ya a��r-l��� bilinen bir “kül” veya “ta�” kullan�l�rd�.

Kütle standartlar�n� olu�turmak için 17. yüzy�l ortalar�nda ba�-lat�lan çal��malar 1793 y�l�nda tamamlanm�� ve referans a��r-l�k olarak +4°C’deki 1dm3 suyun a��rl���n�n kabul edilmesiy-le, metrik sistemin temelini olu�turan ilk do�al ve evrensel ifa-de �ekli ortaya ç�km��t�r. 1799 y�l�nda daha pratik bir kullan�-m�n� sa�lamak amac� ile a��rl�k biriminin platinden imal edilen bir referans kütle standard�na aktar�lmas� kararla�t�r�lm��t�r. Bu yeni a��rl�k referans standard� da Fransa Cumhuriyeti’nin ar-

�ivlerinde korundu�undan ismi “Ar�iv Kilogram” olarak adlan-d�r�lm��t�r. O y�llarda metre ve kilogram�n yan� s�ra farkl� stan-dartlar ve ölçü birimleri de kullan�lmakta idi. Örne�in 1871 y�-l�nda orta Avrupa’da Württemberger �nç’i, Ren �nç’i ve Viyana �nç’i olmak üzere üç çe�it �nç kullan�lmaktayd�. Ülkeler aras�n-da yap�lan ürün al��veri�lerinde farkl� ölçü standartlar�n�n kul-lan�lmas� bir tak�m kar���kl�klara yol açm��t�r. Bu nedenle ulus-lararas� ölçüm birli�i için yap�lan çal��malar 1850-1880 y�lla-r� aras�nda h�zlanm��t�r.

Atalar�m�z�n Anadolu topraklar� üzerinde tesis ettikleri uygar-l�k örneklerinden biri de standardizasyon ve ölçü birli�i olu�-turulmas� konusunda göstermi� olduklar� çabalard�r. Bur-sa, Edirne, Sivas, Erzurum, Diyarbak�r, Çank�r�, Ayd�n, Mar-din, Karahisar, Musul, Rize, Amasya, �çel, Arapkir, Karaman ve daha pek çok yerin mahalli özelliklerine göre yakla��k 500 y�l önce bugünün e�de�eri olan standart kurallar konulmu�-tur. Standard�n bugünkü anlam�n� ta��yan yaz�l� en eski bel-ge ise Sultan II. Bayezid taraf�ndan ferman olarak haz�rlanan “Kanunname-i �htisab-� Bursa” belgesidir. Bu belgede kalite, boyut, ambalaj gibi konularda yaz�l� kurallar getirilmi�, narh ve ceza hükümlerine de yer verilmi�tir. Fermanda bugünkü stan-dardizasyon sistemine benzeyen bir sistem tesis edilmi� ve birçok maddenin özellikleri ayr� ayr� belirtilerek ilk standartlar olarak tarihe geçmi�tir.

Bu dönemde ülkemizde çe�itli a��rl�k, uzunluk, hacim, alan birimleri kullan�lmakta ve bu birimlerin do�rulu�unun Ahilik kurumu arac�l�yla kontrol edilmekteydi. Bu dönemde kullan�-lan baz� ölçü birimleri Okka, Çeki, Kantar, Ar��n, Rub, Endaze, Kirâh, Hilal, Çuvald�z, Masura, Kam��, Lüle olarak ifade edil-mekteydi.

Ayn� dönemde, Avrupa’da 700’den fazla ölçü birimleri kulla-n�lmaktayken mal ve hizmetler için herhangi bir standardizas-yon bulunmamaktayd�.

Türkiye’de Metrolojinin Geli�imi

Türkiye’de kalite altyap�s�n�n olu�turulmas� ile ilgili çal��ma-lar Cumhuriyetimizin kurulu� sonras� ilk sanayi devriminin so-nucunda sistematik bir �ekilde ortaya ç�km��t�r. Bu dönem-de ilk kalite çal��malar�na 19 Haziran 1930 tarihinde yürür-lü�e girmi� olan 1705 say�l� “Ticarette Ta��i�in Men’i ve �h-racat�n Murakabesi ve Korunmas� Hakk�nda Kanun” ile ihra-catta standardizasyon ve kalite kontrol faaliyetlerinin devreye al�nmas�yla ba�lanm��t�r. Bu dönem sonras�nda 26/03/1931 tarihli 1782 say�l� Ölçüler Kanunu ile 1 Ocak 1933 öncesin-deki tüm ölçü birimlerinde “metrik sistem”e geçilmesi kabul edilmi�tir. Gümrük vergileri ve miktar k�s�tlamalar�, uluslara-ras� ticarette en çok bilinen ve etkileri en fazla hissedilen ön-lemlerdir. Buna kar��n, miktar k�s�tlamalar�n�n büyük ölçüde kald�r�lmas� ve gümrük vergilerinin kademeli olarak indirilme-si uluslararas� ticaretin tam olarak serbestle�mesini sa�laya-mam��t�r. Me�ru amaçlar� d���nda kullan�lan standartlar, tek-nik düzenlemeler ve uygunluk de�erlendirmesi prosedürleri

Page 50: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

50

HAZ

�RAN

200

9ST

AND

ARD

serbestle�en ticaret ortam�nda uluslararas� ticaretin önünde-ki yeni engeller halini alm��t�r. 1960 sonras� ülkemizde ba�la-m�� olan sanayi hamlesi ölçme, kalite ve belgelendirme konu-lar�n�n önemini ön plana ç�kartm�� ve bu alanda gerekli yat�-r�mlar yap�lmaya ba�lanm��t�r. TSE bünyesinde Kalite ve Bel-gelendirme altyap�s� sistemati�i olu�turulmas� için ilk ad�mlar at�lm��t�r. 1981 y�l�nda ise modern anlamda ulusal ölçme alt-yap�s�n�n olu�turulmas�na yönelik ilk çal��malar Ba�bakanl���n talimat� ile TÜB�TAK bünyesinde ve di�er kurum ve kurulu�la-r�n koordinasyonu ile ba�lat�lm��t�r. Ba�bakanl�k, 1981 y�l�nda “kamu ve özel sektörün ihtiyaçlar�na topluca cevap verecek, birincil seviyede ve ulusal ölçekte bir metroloji merkezi”nin kurulmas�na karar vermi� ve fizibilite çal��malar�n� yürütmek üzere TÜB�TAK’� görevlendirmi�tir. Ba�bakanl�k, TÜB�TAK ta-raf�ndan haz�rlanan fizibilite çal��mas�n�n bütün ilgili kurum ve kurulu�lar taraf�ndan uygun bulunmas� üzerine, 1984 y�l�nda merkezin kurulmas� için TÜB�TAK’� görevlendirmi�tir. 1982 y�-l�nda tamamlanm�� olan ilk fizibilite çal��mas�nda Ulusal Ölç-me Sistemi �u �ekilde tan�mlanm��t�r: “Hassas ve do�ru öl-çümler yapabilme kabiliyeti günümüzde sanayile�menin kaç�-n�lmaz gereklerinden olup bu kabiliyetin yayg�nl�k derecesi ül-kelerin teknolojik seviyesini belirleyen temel k�staslardan biri-dir. Ancak, do�ruluk derecesi ne olursa olsun yap�lan ölçüm-lerin uluslararas� geçerlili�inin sa�lanmas� ve ba�ka yerlerde yap�lan benzeri ölçümlerin e�de�erlili�in tescil edilmesi için bu ölçümlerin uluslararas� standartlara ispat edilebilir bir refe-rans� olmas� gerekmektedir.

1986 y�l�nda “Milli Fizik ve Teknik Ölçme Standartlar� Mer-kezi” kurulmu� ve ilk laboratuvarlar ayn� y�l A�ustos ay�nda faaliyete geçmi�tir. 11 Ocak 1992’de TÜB�TAK Bilim Kuru-lu karar�yla, Milli Fizik ve Teknik Ölçme Standartlar� Merke-zi, Marmara Ara�t�rma Merkezi bünyesinde Ulusal Metrolo-ji Enstitüsü (UME) statüsüne dönü�türülmü� ve faaliyetleri-ne devam etmi�tir. 1 Ocak 1997 tarihinde UME TÜB�TAK Mar-mara Ara�t�rma Merkezi’nden ayr�lm�� ve do�rudan TÜB�TAK Ba�kanl���’na ba�l� olarak faaliyetlerini yürütmeye ba�lam��-t�r. Ülke kalk�nma hedeflerine ve ekonomik geli�melere para-lel olarak UME’de metroloji ile ilgili yat�r�mlara devam edilmesi kararla�t�r�lm��t�r. II. Dünya Bankas� Projesi kapsam�nda UME yeni bina in�aat�na 1999 y�l�nda ba�lanm�� ve bina 2003 y�l�n-da tamamlanarak geçici kabulü yap�lm��t�r. 2004 y�l� itibar�yla yeni bina altyap�s� gerekli cihazlarla teçhiz edilmi�tir.

Ulusal Ölçüm Sistemi

“Ulusal Ölçüm Sistemi”, ölçüm referans laboratuvarlar� zinci-rinin, ülke s�n�rlar� içinde kullan�c� seviyesine kadar tam olarak ba�lant�s�n� sa�layan sistem olarak tan�mlan�r ve sistem en üst noktas� Paris’te bulunan merkez BIPM (Bureau Internatio-nal des Poids et Mesures) ile do�rudan ili�kilidir.

“Ulusal Ölçüm Sistemi”nin yap�s� itibar�yla birbirini tamamla-mas� gereken be� temel unsurdan olu�tu�u dü�ünülebilir:

1. Planlanm�� ölçüm sistemi,

2. Temel teknik altyap�, 3. Gerçekle�tirilmi� ölçüm kabiliyetleri,4. Elde edilen do�ruluk ve hassasiyetin kullan�c� seviyesine

iletimini ve uygulamas�n� sa�layacak ölçme a��,5. Kullan�c�lar.

Özellikle son üç seviyenin ve savunma sanayi sektörünün ölç-me problemlerine çözüm getirebilecek derecede olgunla�ma-s� sistemin ba�ar�s� için �artt�r. De�i�ik ülkelerde farkl� �ekil-ler alabilen Ulusal Ölçüm Sistemi’nin en üst seviyesinde “Ulu-sal Metroloji Merkezi” bulunur. Ülkenin birincil seviye referans ölçüm standartlar�n�n/sistemlerinin olu�turuldu�u ve muhafa-za edildi�i bu merkez, uygun say�da ve uygun bölgelerde ikin-ci seviye kalibrasyon laboratuvarlar� ve kullan�c� seviyesinde kalibrasyon yapan laboratuvarlar ölçüm sistemini tamamlar. Ulusal Metroloji Enstitüleri büyük ölçüde kendi içinde yeterli, ancak uluslararas� geçerli hassasiyet ve do�rulukta ölçme ya-pabilme kabiliyetinde olmal�d�r.

Geli�mi� ülkelerin ölçme altyap�s� incelendi�inde ölçme ile il-gili teknolojilerin, sanayinin geli�imine paralel bir süreç izledi-�i görülmü�tür. Ülkemizde ise bu süreç tersine i�lemi� ve ölç-me altyap�s� yukardan gelen emirler do�rultusunda olu�turul-mu�tur. Ulusal Referans Standart sistemleri geli�tirmeye yö-nelik çal��malar h�zla sürdürülmektedir. Ulusal Ölçüm Siste-mi ülkede gerçekle�tirilen ölçümlerin uluslararas� tan�n�rl��� ve bu alandaki faaliyetlerinin süreklili�ini sa�lamak amac�yla ge-rekli yap�sal organizasyon ve teknik altyap�dan olu�an bir sis-temdir. Ülke içersinde gerçekle�tirilen ölçümlerin do�rulu�u, bilimsel ölçüm metotlar�na uygun olarak ölçüm sonuçlar�n�n güvenirlili�ini ve do�rulu�unu ispat eder, ülkenin ölçme orga-nizasyonunun ve ölçme altyap�s�n�n di�er ülkelerin ölçme sis-temleri ile koordinasyonunun sa�land���n� ve uyumlu oldu�u-nu gösterir.

Metroloji, Standardizasyon, Test ve Kalite konular�n� kapsa-yan “Ulusal Ölçüm Sistemi”mizin ana oyuncular�, D�� Ticaret Müste�arl��� Standardizasyon Genel Müdürlü�ü, T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanl��� Ölçüler ve Standardlar Genel Müdürlü�ü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Türk Standardlar� Enstitüsü, Türk Akreditasyon Kurumu ve TÜB�TAK UME’dir.

�ekil 1- Ulusal Ölçüm Sistemi’nin Oyuncular�

Page 51: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DH

AZ�R

AN 2

009

51

TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü

Bir ülkede yap�lan ölçümlerin uluslararas� alanda kabul gör-mesi, o ülkede yap�lan ölçümlerle di�er ülkelerdeki ölçümle-rin uyumlu olmas�na ve di�er ülkeler taraf�ndan tan�nmas�na ba�l�d�r. Ölçme alan�nda dünyadaki geli�meleri esas alarak, bu alandaki çal��malar� koordine etmek, referans ölçüm stan-dartlar�n� kurmak/olu�turmak, muhafaza etmek ve ülke içine transfer etmek suretiyle ait oldu�u ülkede yap�lan ölçümleri güvence alt�na alarak uluslararas� sisteme entegrasyonu sa�-layan kurulu�a Ulusal Metroloji Enstitüsü denir. Türkiye’de bu amaçla görevlendirilmi� kurum TÜB�TAK Ulusal Metroloji Ens-titüsü (UME)'dür.

TÜB�TAK UME’nin görevleri ise;

�� Ulusal ölçüm referans standartlar�n� olu�turmak, muha-faza etmek, uluslararas� ölçüm sistemine entegrasyonu sa�lamak,

�� Temel ve türetilmi� SI birimlerinin tan�mlar�na uygun ola-rak referans ölçüm standartlar�n� olu�turmak,

�� Temel metroloji, ölçme teknikleri, kalibrasyon metotlar� alanlar�nda uluslararas� Ar-Ge faaliyetlerinde bulunmak,

�� Sahip oldu�u geli�mi� altyap�s�yla yeni metroloji alan�n-da fark�ndal�k yaratarak ülkemizde ölçme sanayisinin ge-li�imine katk� sa�lamak,

�� Metroloji ile ilgili konularda uluslararas� kurulu�lar nez-dinde temsil etmektir.

TÜB�TAK UME bugün 37.500 metrekarelik kapal� alan içerisin-de yer alan 100 laboratuvar ile gerçekle�tirdi�i, kalibrasyon/deney ve ölçümler, uluslararas� düzeyde yay�n, kat�ld��� ulus-lararas� kar��la�t�rmalar ile ülkemizde ihtiyaç duyulan üst dü-zey kalibrasyon ihtiyac�n�n % 90’�n� kar��layabilmektedir.

Faaliyetler Adet

Kalibrasyon/Deney Say�s� 3870

Gerçekle�tirilen Ölçüm Büyüklü�ü 68

Birinci Seviye Ölçüm Referans Standard� 105

Yay�n 33

Laboratuvarlararas� Kar��la�t�rmalar 26BIPM’ e Beyan Edilmi� CMC (en iyi ölçüm belirsizli�i) Verisi

355

Tablo 1 - 2008 Y�l�nda Gerçekle�en Faaliyetler

TÜB�TAK UME bugün yürüttü�ü 25’i a�k�n proje ile ülkemizde bilimsel metrolojinin geli�imine katk� sa�lamaktad�r.

�ekil 2- 2008 Y�l�nda TÜB�TAK UME’nin Yürüttü�ü Projeler

TÜB�TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü tan�mlar�na uygun olarak gerçekle�tirilen ulusal referans standartlar ile ülke içinde öl-çüm bilirli�ini sa�lamak üzere yo�un çal��malar yapmakta ve sahip oldu�u bilgi birikimini payda�lar�n�n kullan�m�na sun-maktad�r. Bu amaçla yap�lm�� olan projelerden biri de “Tork Metrolojisi” alan�nda geli�tirmi� oldu�u teknolojinin, TÜB�-TAK 1007 destek program� çerçevesinde Türk Standardlar� Enstitüsü’nün kullan�m�na sunuldu�u projedir. Yine ayn� �ekil-de Emniyet Genel Müdürlü�ü için geli�tirilen “Polis Radar Ka-librasyon Cihaz� Projesi” de örnekler aras�nda yer almaktad�r.

�ekil 3- TÜB�TAK UME Tasar�m� 1000 kNm Tork Makinesi

TÜB�TAK UME, SI birimlerinin elde edilmesi, ulusal standart-lar�n olu�turulmas�, muhafazas� ve sanayiye aktar�m� faaliyet-lerinin yan� s�ra metrolojide kimyasal ölçümler, güne� pille-ri ile ilgili ölçümler, DNA alg�lama ve t�ptaki ölçüm problemle-ri ve buna benzer birçok geleneksel olmayan alanlar için re-feranslar olu�turmaya ve bu alandaki ölçümlerin SI birimle-rine izlenebilirli�inin sa�lanmas� için yeni çal��malar ba�lat-m��t�r. Bugün ula�t���m�z noktaya bak�ld���nda sa�l�k, güven-lik, çevre ve sanayinin farkl� dallar�ndaki uygulamalar metro-loji kar��s�nda yeni ufuklar çizmekte ve yeni hedefler koymak-tad�r. Bu yeni hedeflere ula�man�n yolu, çok yo�un ara�t�rma geli�tirme faaliyetlerinden geçmektedir. Sorunlar�n birden faz-

Page 52: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

52

HAZ

�RAN

200

9ST

AND

ARD

la disiplini içermesi ve ola�anüstü geni� kapsam� nedeniyle hedeflere ula�mak çok kat�l�ml� projelerle ancak mümkün ola-bilmektedir. Avrupa Birli�i ülkelerinin 7. Çerçeve Programlar� kapsam�nda yürütülen birçok ortak ara�t�rma projesi, sorun-lar�n ortak çözümü için bir ba�lang�ç noktas�d�r. Ortak çözüm aray��lar�nda ülkemizi temsilen TÜB�TAK Ulusal Metroloji Ens-titüsü sahip oldu�u ara�t�rma altyap�s� ve tecrübesiyle aktif olarak kat�ld��� çal��malarda görev almaktad�r. TÜB�TAK UME, ülke içinde sa�lanm�� olan izlenebilirli�e ek olarak ülkelera-ras� ölçüm sistemine entegrasyona da büyük önem vermek-tedir. Bu entegrasyon, uzun y�llar boyunca ulusal standartla-r�n di�er ülkelerin ulusal standartlar�yla gerçekle�tirilen anah-tar kar��la�t�rma ölçümleriyle sa�lanmaktad�r. Bugün ise ülke-mizin de imza atm�� oldu�u BIPM MRA Kar��l�kl� Tan�nma An-la�mas�, farkl� ülkelerin ulusal standartlar� aras�ndaki denklik derecesinin belirlenmesine ve bu ülkelerin metroloji enstitü-leri taraf�ndan düzenlenen sertifika ve raporlar�n kar��l�kl� ola-rak tan�nmas�na olanak sa�lam��t�r. 1999 y�l�nda imzalanm�� olan bu anla�man�n kat�l�mc� ülke say�s� bugün 70’i geçmi�tir.

TÜB�TAK UME; BIPM, CIPM teknik komiteleri, IMEKO ve EU-RAMET gibi metroloji alan�nda çal��makta olan çe�itli ulusla-raras� kurulu�lar nezdinde ülkemizi temsil etmekte ve ülke-mizin menfaatleri do�rultusunda etkin görev almaktad�r. TÜ-B�TAK UME, Avrupa Metroloji Enstitüleri Organizasyonu olan EURAMET’in AB üyesi olmayan tek kurucu üyesidir. Ayr�ca bu kurulu�lar�n düzenledi�i teknik komite toplant�lar�n�n, kong-re ve konferanslar�n ülkemizde gerçekle�tirilmesini sa�lamak suretiyle ülkemizin ve sahip oldu�u bilimsel alt yap�n�n ulusla-raras� tan�t�m�na da katk� sa�lanmaktad�r.

H�zla geli�en üretim teknolojileri, kalite kavramlar�ndaki yeni yakla��mlar, metroloji, kalibrasyon, üretim, ölçüm ortam ko-�ullar�, izlenebilirlik gibi kavramlar�n üretim sürecine girme-si akreditasyonun önemini daha da art�rm��t�r. Tarafs�zl���n

sa�lanmas� ve verilen hizmetin do�rulu�una tüketicinin gü-venebilirli�inin temin edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla TÜ-B�TAK UME’nin birincil seviye metroloji faaliyetleri beyan usu-lü çerçevesinde EURAMET Kalite Teknik Komitesi taraf�ndan onaylanm�� ve 2008 y�l�nda yap�lan uluslararas� TC-Q dene-timinden ba�ar�yla geçilmi�tir. Ülke içinde akredite laboratu-varlara verilen kalibrasyon/deney hizmetlerini TÜRKAK’a ak-redite ettirerek tarafs�zl���n� ve faaliyetlerini ulusal ve ulusla-raras� kurulu�lar�n denetimine aç�k hale getirmi�tir. TÜB�TAK UME, TÜRKAK’�n daha etkin faaliyet göstermesine katk� sa�-lamak amac�yla, TÜRKAK ile 2009 y�l�nda i� birli�i protoko-lü imzalam�� ve bu i� birli�i protokolü çerçevesinde ülkemiz-de akreditasyon süreçlerinde izlenebilirli�in temin edilmesin-de, ülke içinde laboratuvarlar aras� kar��la�t�rma (LAK) ve ye-terlilik testleri düzenlenmesinde pilot laboratuvar olarak görev almaktad�r. Ayr�ca TÜRKAK’a teknik denetçi ve teknik uzman katk�s� sa�lanmakta ve TÜRKAK’�n sektör komitelerinde aktif görev al�nmaktad�r.

Sonuç

Sanayile�mi� ülkelerin bugünkü düzeylerine gelmelerinde, uy-gulanan do�ru kalk�nma stratejilerinin ve Ar-Ge politikalar�-n�n rolü yads�namaz. Türkiye’nin kalite altyap�s� de�erlendi-rildi�inde TÜB�TAK UME bir mihenk ta�� olarak yer almakta-d�r. Ta��d��� misyon gere�i ölçme ve ölçme teknolojileri ile ilgi-li kültürün ve fark�ndal���n� sa�lamak, ölçme sanayi olu�umu-na katk�da bulunmak, ülkemizi bu alanda standart takip eden ülke statüsünden standart üreten ülke statüsüne ta��mak du-rumundad�r.

Gönüllü alanda yer alan endüstriyel metroloji ve zorunlu bir alan olan yasal metrolojinin önemli bile�enleri olan sa�-l�k, elektrik/su sayaçlar�, polis radarlar�, taksimetreler, alkol-metreler, teraziler telefon kontürleri, ticarette kullan�lan uzun-luk ölçerler ve do�rudan ölçüm cihazlar� izlenebilirli�i TÜB�-TAK UME’den sa�lanarak uluslararas� ölçüm sistemine enteg-re edilmelidir. Dolay�s�yla ülke kalite altyap�s�n� olu�turan tüm oyuncular beraber ve koordinasyon içinde çal��mak zorun-dad�r. Ülkemizde metroloji fark�ndal���n�n art�r�lmas� için son 25 senede TÜB�TAK UME ve TSE önemli çabalar harcam�� olup, günümüzde beraberce metrolojinin Türk Cumhuriyetle-rine, Arap Yar�madas�na, Balkanlara, Kuzey Afrika’ya yayg�n-la�t�r�lmas�nda beraberce çal��maktad�r.

KAYNAKÇA1. A.B. Altan ve Di�erleri, Ulusal Ölçme Merkezi Kurulmas� Üzerinde �nce-

leme, 1982, TÜB�TAK.

2. M.S. Süer, “TÜB�TAK UME, TT Magazin, Mart-Nisan 2005, Say�:6.

3. �. Baytaro�lu, H.Ö. Özbay, “Metre Konvansiyonu ve Ulusal Kütle Pro-totipinin Geçmi�i”, I. Ulusal Ölçümbilim Kongresi Bildirileri, Ekim 1995.

4. S�nai Mevzuat, “Türkiye AT Mevzuat Uyumu Sürekli Özel �htisas Komis-yon Raporlar�”, Cilt 3, Kas�m 1995.

5. BIPM, Uluslararas� Metroloji Sözlü�ü: �lgili Terimler, Temel ve Genel Kavramlar (VIM), JCGM200:2008(TR/EN/FR/DE).

6. C. H. Page, P. Vigoureux, “The International Bureau of Weights and Me-asures 1875-1975”, May 1975.

Page 53: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

EK�M

200

9

53

Yasal Metroloji

Metroloji, çal��ma konusu ölçüm olan, 20 May�s 1875’te Paris’te Metre Konvansiyonu’nun imzalanmas�ndan sonra kabul görmeye ba�lam�� bir bilim dal�d�r. Metrolojiyi ölçüm bilim olarak adland�r�labiliriz. Metroloji, bilim ve teknolojinin her alan�ndaki ölçümler ile bu ölçümlerin birbirinden ba��ms�z belirsizliklerini teorik ve pratik bü-tün uygulamalar� ile inceler. Metroloji bilimin temel olarak ilgilendi�i alanlar;

- Ölçüm teorileri,

- Ölçüm birimlerinin fiziksel tan�mlamalar� ve birbirleri ile ili�kileri,

- Ölçüm metotlar� ve prosedürleri,

- Ölçüm bilimi ile u�ra�an personel ve kurulu�lard�r.

Metroloji yukar�da bahsedilen uygulamalar� ile dünya üzerinde üç temel konuda s�n�fland�r�lm�� olup bu s�n�flar Bilimsel Met-roloji, Endüstriyel Metroloji ve Yasal Metroloji olarak adland�r�lmaktad�rlar.

Elektrik Elektronik Müh. Gürsel ERATAKTSE Ölçü Aletleri Belgelendirme Müdür V.

YASA

L M

ETRO

LOJ�

STAN

DAR

D

Page 54: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

54

EK�M

200

9ST

AND

ARD

54

EK�

EK�M

2M

200

900

9

Bilimsel Metroloji, bütün metrolojik uygulamalarda kar��la��la-bilen, ölçülenin miktar�ndan ba��ms�z olarak kaynaklanan ge-nel ölçme sorunlar�, temel ve türetilmi� ölçüm birimleri, ölçüm birimlerinin uygulanmas�n�n sa�lanmas� esnas�nda kar��la��-lan teorik ve pratik problemler, ölçüm cihazlar�n�n metrolojik özelliklerinden kaynaklanan problemler ile ölçümler s�ras�nda kar��la��lan hatalar ve ölçüm belirsizlikleri ile ilgilenir.

Endüstriyel Metroloji, üretim ve kalite kontrol prosesleri içinde yer alan metrolojik ölçümler, kalibrasyon i�lemleri, kalibras-yon aral�klar� ve kontrol ölçümleri ile ilgilenir.

Yasal Metroloji, yasalar ve yönetmelikler ile tan�mlanm�� alan-da, kamu düzeninin sa�l�k hizmetleri, çevrenin ve di�er can-l�lar�n korunmas�, tar�msal faaliyetler, ticaretin do�ru i�leme-sinin tesis edilmesi, tüketicinin korunmas� vb. gibi konular-da hizmet verir.

Dünya üzerinde ticaretin ba�lamas� ile hayat bulan Yasal Met-rolojinin oldukça uzun bir tarihsel geçmi�i vard�r. Yasal Met-roloji ilk ça�larda uzunluk ve kütle ölçümleri ile ba�lam��, za-manla ölçüm sonuçlar� ile ticaret ve vergilendirme gibi hizmet-lerde de�er belirleyici olmu�tur.

Son yar�m yüzy�lda yasal metroloji alan�nda önemli de�i�iklik-ler olmu�tur. Önceki yüzy�llarda ulusal boyutlarda faaliyet gös-termi� olan Yasal Metroloji bugün h�zla geli�en ve küreselle-

�en mal ve hizmet al��veri�leri, canl�lar�n ve çevrenin korun-mas�, tar�msal faaliyetler uygulamalar� ile uluslararas� bir hüvi-yet kazanm��t�r. Yasal Metrolojinin art�k bugün küresel olarak faaliyet gösteriyor olmas�, dünya üzerinde bölgesel ve ulus-lararas� metrolojik kurumlar�n olu�turulmas� gere�ini do�ur-mu�tur.

Bu geli�melerin sonucu olarak dünya çap�nda Yasal Metro-lojik faaliyetlere öncülük eden Uluslararas� Yasal Metrolo-ji Organizasyonu (OIML) ile IMEKO (Birle�mi� Milletler UNI-DO Bünyesinde) ve bölgesel olarak bu tür faaliyetleri organi-ze eden WELMEC (Avrupa), NIST (Amerika), AIST (Japonya), SADCMEL(Afrika) gibi kurumlar olu�turulmu�tur. Bu kurum-lar ba�ta OIML ile birlikte hareket ederek, Yasal Metroloji ko-nusunda uygulanan düzenlemelerin ve metrolojik kontrollerin uyumla�t�r�lmas� amac�yla hizmet vermektedirler.

Yasal Metroloji Hizmetlerinin dünya çap�nda düzenleyicisi olan OIML hükümetler aras� bir organizasyon olup hizmetlerini iki ana kategori üzerinden gerçekle�tirmektedir;

Uluslararas� Tavsiyeler (OIML R), belirli ölçü aletlerinin uy-mas� gereken metrolojik özellikleri ortaya koyan ve uygunluk-lar�n�n kontrol edilmesine yönelik yöntem ve ekipman� belirle-yen model düzenlemelerdir; OIML Üye Ülkeleri bu tavsiyeleri mümkün olan en yüksek seviyede uygular.

Uluslararas� Belgeler (OIML D), bilgi verme amaçl�d�r ve metroloji kurumlar�n�n çal��malar�n� iyile�tirmeye yöneliktir.

OIML Taslak Tavsiyeleri ve Belgeleri Üye Ülkeler taraf�ndan olu�turulan teknik komiteler veya alt komiteler taraf�ndan ha-z�rlanmaktad�r. Belirli uluslararas� ve bölgesel kurulu�lar da fi-kir alma düzeyinde katk� sa�lamaktad�r.

�stenen �artlar�n birbiriyle çeli�memesi amac�yla OIML ile ISO ve IEC gibi belirli kurulu�lar aras�nda i� birli�i anla�malar� ya-p�lm��t�r; dolay�s�yla ölçü aleti üreticileri ve kullan�c�lar�, test laboratuvarlar� vs. OIML yay�nlar�n� bu di�er kurulu�lar�n ya-y�nlar� ile ayn� anda uygulayabilirler.

Yasal Metroloji uygulamalar�, ölçüm metotlar�, ölçüm birim-leri, ölçüm belirsizlikleri ve hata s�n�rlar� belirlendikçe küresel anlamda bir bütünlük sa�layabilecek olmakla birlikte bu konu-da kabul edilebilir ve sürdürülebilir birlik metrolojik denetim-ler ile sa�lan�r.

Metrolojik denetim, yetkili kurumlar�n ölçü aletlerinin, ölçü-lerin, mallar�n, haz�r ambalajlar�n, hizmetlerin veya Metroloji Kanun’una veya ilgili di�er mevzuata tabi di�er konular�n uyu-munu tespit etmeye yönelik metrolojik, teknik ve di�er faali-yetlerinden olu�ur.

Metrolojik Denetimin Yap�s�

Metrolojik denetim hedefli hareketlerinin planl� periyodik faa-liyet veya periyodik olmayan faaliyet halinde yürütüldü�ü du-rumlarda bilgi toplama (planlama) gerçekle�tirilir. Planl� peri-yodik faaliyetler, hedefli hareketlerin daha sistematik bir özel-

Page 55: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

55

li�e sahip oldu�u ve genellikle bir y�l için olu�turulan çal��ma plan� çerçevesinde tamamland��� düzenli ara�t�rmalard�r. Peri-yodik olmayan faaliyetler, halktan, rakiplerden veya di�er kay-naklardan al�nan �ikayet veya bilgilere yan�t olarak yürütülebi-lir. Baz� durumlarda, özel metrolojik denetim konular�nda, hile-den �üphelenildi�inde tek bir konuya odakl� olan de�i�tirilmi� bir prosedür kullan�labilir. Metrolojik denetim s�ras�nda belirli denetleme faaliyetlerinin planlanmas�na yönelik bilgi kaynak-lar� �öyle özetlenebilir:

• Çe�itli kurum ve bireylerin bildirimleri,

• Risk de�erlendirmesi,

• Piyasa analizi,

• �lk do�rulama (uygulan�yorsa) ve özellikle müteakip do�-rulama,

• Uygunluk de�erlendirme prosedürlerini yürüten kurulu�lar-dan gelen bilgi,

• Di�er ilgili kurulu�lar (denetimin opsiyonel çe�itlerinde).

Periyodik olmayan faaliyetler, halktan gelen �ikayet veya bildi-rimler, aletlerde rasgele bulunan sistematik veya teknik hata-lar veya yasal metrolojiyle ilgili di�er uygunluk de�erlendirme kurulu�lar�ndan gelen bildirimler do�rultusunda ba�lat�labilir. Periyodik faaliyetler en iyi �ekilde, tercihen elektronik formda olan özel veritabanlar� kullan�larak planlan�r. Periyodik faaliyet-ler, ç�kar çat��mas� olmamas� �art�yla, ziyaretler ve ek faaliyet-ler (aletlerin do�rulanmas�, metrolojik denetimin di�er biçim-leri) �eklinde etkin bir �ekilde organize edilebilir. Periyodik ol-mayan faaliyetler haricinde, metrolojik denetim normalde yet-kili kurumlar�n emri alt�nda çal��an denetçiler taraf�ndan yürü-tülür. Denetçi, faaliyetlerini ilgili mevzuat�n gereklerine uygun olarak gerçekle�tirir.

Ölçü aletlerinin veya haz�r ambalajlar�n test numuneleri dene-time dahilse, denetleme i�levi a�a��da belirtilen unsurlara da-yan�r:

- Aksi belirtilmedi�i sürece, muayene edilecek ölçü alet-lerinin ve haz�r ambalajlar�n say�s�n�n belirlenmesi (ör: bir lot içerisindeki bütün birimler veya temsili numune-nin büyüklü�ü) ve uygun bit numune alma plan�n�n se-çilmesi,

- Muayene yönteminin belirlenmesi (sökülmeden bulun-du�u yerde ve/veya söküldükten sonra do�rulama istas-yonunda), testin yap�laca�� yöntem, kapsam ve prose-dürün ve kullan�lacak test cihaz�n�n belirtilmesi,

- Ölçü aletinin bir veya birden çok göstergesinin kont-rol standard�n�n göstergeleri ile kar��la�t�r�lmas� yoluyla veya önceden belirlenen, önerilen veya seçilen do�rula-ma yöntemi kullan�lmak üzere kontrol edilmesi (tam, ba-sitle�tirilmi�, müteakip veya özel do�rulama),

- Haz�r ambalajlar�n depodan veya sat�� noktas�ndan al�n-

mas� ve içeriklerinin OIML R 87 [5] do�rultusunda kont-rol edilmesi,

- Ölçü aletinin veya haz�r ambalajl� ürünün ayr�nt�l� muaye-nesinin yap�lmas� (onaylanan tipe uyumu, i�aretleme, ge-nel durum, dayan�kl�l�k, yasal olmayan müdahaleler,vb.),

- Muayene sonuçlar�n�n de�erlendirilmesi ve ç�kar�mlarda bulunulmas�.

Numunelerin test edilmesi muayenenin bir parças�n� olu�tur-maktaysa, kalite onay� denetimine ili�kin standard kullan�lma-l�d�r.

Üçüncü taraflarca yürütülen bu denetleme �ekli, test ve ka-librasyon sonuçlar�n�n kalitesini garanti etmek amac�yla, ISO/IEC 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlar�n�n Yeterlili�i �çin Genel �artlar Standard�nda ([6] par. 5.9.1) belirtilen �art-lardan biriyle de�i�tirilebilir: c) ayn� veya farkl� yöntemler kul-

lan�larak test veya kalibrasyonlar�n tekrarlanmas�.

Genelde, bu durumda uygun kalite standard� ISO/IEC 17020 Çe�itli Tipteki Muayene Kurulu�lar�n Çal��t�r�lmalar� �çin Genel

Kriterler standard�d�r [7]. Muayene yaln�zca testten olu�mak-taysa uygun standard ISO/IEC 17025’tir.

Denetleme a�a��da belirtilen temel �ekillerde gerçekle�tirile-bilir:

Yerinde Denetim

Bir ölçü aletine veya haz�r ambalajl� ürüne ili�kin testlerin ko-layca yerinde yap�labilece�i durumlarda, bu denetimler gerek-li olabilir veya tercih edilebilir (ör: terazilerin metrolojik özellik-leri). Yerinde denetimler ayr�ca ölçü aletinin ta��namamas� (ör: kantarlar, otomatik tart� aletleri, akaryak�t dispenserleri) veya performanslar�n�n kuruluma ba�l� olmas� durumunda da kul-lan�l�r. Yetkili kurum bütün testleri gerçekle�tirmek için uygun ekipmanlara sahip olmal�d�r.

Yerinde gerçekle�tirilen testler a�a��da belirtilen yerlerde ya-p�l�r:- Üreticilerin, tamircilerin veya bunlar�n temsilcilerinin bina-

s�,- Ölçü aletinin kullan�c�s�n�n binas�,- Haz�r ambalajlar konusunda sat�� noktas�nda veya da��t�-

c�n�n binas�nda.

Yetkili Kurumun Laboratuvar�nda Yap�lan Denetim

Laboratuvarda denetim, ölçü aleti veya haz�r ambalajlar�n de-netleme için numunelerinin al�nmas�, yetkili kurumun uygun ekipmana sahip laboratuvar�nda muayene ve test edilmesi ve teknik ve metrolojik özelliklerinin de�erlendirilmesini içerir. Bu laboratuvar örne�in belediye binas�, okul veya kiralanan bir oda gibi kamu binalar�nda yer alan “geçici laboratuvar” �ek-linde olabilir. Test i�levi, teknik yeterli�e sahip bir kalibrasyon veya test laboratuvar�na devredilebilir (ta��y�c� firma). Ta��y�c� firma kullan�m� özellikle elektrik, gaz veya su sayac� gibi alet-

Page 56: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

56

EK�M

200

9ST

AND

ARD

lerin toptan do�rulanmas�n�n denetlenmesi için uygun olabilir, çünkü bu durumda do�ru tip test ekipman�n�n mevcut olmas� garantilenir. Uygun olan durumlarda, yukar�da aç�klanan pro-sedürlerin yürütülmesinde ilgili uluslararas� standardlar veya OIML tavsiyeleri izlenmelidir.

Yukar�da aç�klanan yap�ya uygun olarak metrolojik denetim yetkili kurumlar taraf�ndan iki �ekilde yap�labilir.

�lk yöntem bütün faaliyetlerin (planlama, denetleme ve yürüt-me) ilgili kurum taraf�ndan gerçekle�tirilmesine dayan�r. Met-rolojik denetim s�ras�nda gözetilmesi gereken temel prensip tarafs�zl���n en üst düzeyde sa�lanmas� ve kamu yararlar�n�n Devlet taraf�ndan korunmas�d�r. Dolay�s�yla, metrolojik dene-tim yaln�zca yetkili kurumlar taraf�ndan gerçekle�tirilir.

�kinci yöntemde yetkili kurum, metrolojik denetim yapma gö-revini uygun �ekilde tan�nm�� kurumlara verir (devlet kurumu, devletin sahip oldu�u kurulu�lar, kâr amaçl� olmayan kuru-lu�lar veya “tamamen” özel kurulu�lar). Planlama faaliyetle-ri özel bir yetki veya sözle�me ile iki kurum aras�nda bölü�tü-rülür veya payla��l�r. Genel sorumluluk ve kanuni yürütme i�-levi her zaman yetkili kuruma ait olmal�d�r; yaln�zca denetle-me i�levi di�er kurulu�lara devredilebilir; dolay�s�yla bu kuru-lu�lar uygunluk de�erlendirme kurulu�u özelliklerine (denet-leme veya yönetim sistemi sertifikasyonu) sahip olur. Genel uygunluklar�, ilgili düzenlemede belirtilen �artlar do�rultusun-da de�erlendirilir. Uygun yetkinin verilmesine ili�kin resmi ak-reditasyon, uluslararas� standardlara (denetleme kurulu�lar�-na ili�kin ISO/IEC 17020 [7], yönetim sistemlerinin denetim ve sertifikasyonunu gerekle�tiren kurulu�lara ili�kin ISO/IEC 17021 [9], kalibrasyon ve test laboratuvarlar�na ili�kin ISO/IEC 17025 [6]) uyumlu olan metroloji konulu ulusal düzenle-meler do�rultusunda gerçekle�tirilir. Ancak, üreticilere yöne-lik kapsaml� serbestle�me olana��n�n sa�lanmas� ve akredi-tasyon kurulu�unun tekel olmas� halinde denetleme kurulu�u-nun talebi üzerine, uygunlu�unun kan�tlanmas�na ili�kin alter-natif bir yol sunulmal�d�r (ör: uygunluk de�erlendirme prose-dürleri yayg�n bir �ekilde kullan�lmaktad�r).

Sanayi ve Ticaret Bakanl��� �l Müdürlüklerince ve belediyeler-ce yap�lan kantar, terazi, uzunluk ölçer vb. gibi cihazlar�n y�l-l�k muayeneleri birinci yönteme örnek olarak verilebilir. �kinci yönteme örnek olarak Eski Yakla��m Direktifleri kapsam�nda Türk Standardlar� Enstitüsü olarak kurumumuzun verdi�i mu-ayene deney hizmetleri gösterilebilir. Devletimizin Avrupa Bir-li�i uyum çal��malar� bünyesinde Yasal Metroloji alan� Avrupa Birli�i ile ayn� yap�ya sahip k�l�n�lmaya çal���l�rken, Türk Stan-dardlar� Enstitüsü de bu konuda üzerine dü�enleri yaparak Av-rupa Birli�i Yeni Yakla��m Direktifleri içinde yer alan Ölçü Alet-leri Yönetmeli�i bünyesinde onaylanm�� kurulu� çal��malar�-n� tamamlam�� ve TÜRKAK taraf�ndan gerçekle�tirilen ba�ar�l� bir tetkik geçirmi�tir. Türk Standardlar� Enstitüsü Su Sayaçla-r�, Do�al Gaz Sayaçlar�, Aktif Elektrik Sayaçlar� ve Taksimetre-ler konusunda onaylanm�� kurulu� olarak Bakanl�kça atanma sürecinin tamamlanmas�n� beklemektedir.

Metrolojik Denetimin Türleri

Metrolojik denetimin hedef alanlar� (türleri) �öyledir:- Yasal birimlerin kullan�m�,- Piyasa gözetimi,- Kalite sistemi gözetimi,- Alan gözetimi,- Ölçü aletlerinin tamiri ve kurulumu.

Yasal Birimlerin Kullan�m�

Metrolojik denetimin bu alan�n�n amac�, birimlerin ve i�aretle-rin uygulanmas�n�n a�a��daki alanlara ili�kin mevzuata uyum-lu olup olmad���n�n tespit edilmesidir:- Ölçü aletleri,- Haz�r ambalajlar,- Reklamlar,- �lgili di�er yay�nlar.��lem, a�a��dakilerin kontrol edilmesinden olu�ur:- Yasal birimlerin ve önceden belirlenmi� alt ve üst katlar�-

n�n kullan�m�,- Birimlerin isimlerinin ve alt veya üst katlar�na ili�kin ön ek-

lerin do�ru kullan�m�,- Birimlerin, alt ve üst katlar�n�n sembollerinin do�ru kulla-

n�m�,- Do�ruluk s�n�f�n�n önceden belirlenen �ekilde, tam olarak

ve uygun yerde belirtilmesi (ölçü aletlerinin üzerinde yer alan üreticinin i�areti, haz�r ambalajl� ürünlerdeki tolerans-lar),

- Miktarlar�n isim ve sembollerinin do�rulu�u,- Haz�r ambalajl� ürünlerin üzerine yaz�lmas� zorunlu olan

bilgilerin (varsa) do�ru yerde bulunmas�,- Ambalaj�n içerik ve hacmi aras�ndaki oran�n yeterli olmas�

(“yan�lt�c� ambalajlar�n” önlenmesi için).

Piyasa Gözetimi

Denetimin bu �ekli, gerekli i�aretlere sahip olan ölçü aletleri-nin, yaln�zca ilgili �artlara uygun olmas� durumunda piyasa-ya sürülmesinin ve/veya kullan�ma aç�lmas�n�n temin edilme-si amac�yla kullan�lmaktad�r. Piyasa gözetimi, Kanun taraf�n-dan belirlenen seviyede tüketicilerin korunmas�n�n sa�lanma-s� amac�yla, uygunluk de�erlendirme prosedürlerinin veya ha-z�r ambalajlara ili�kin metrolojik kontrollerin ve gümrük yetki-lilerinin ithalata ili�kin i�lemlerinin ülke çap�nda veya serbest ticaret alan�nda uygun ve etkin bir �ekilde yürümesini temin eder. Aletlere ve haz�r ambalajlara yönelik piyasa seviyesinde yap�lan metrolojik kontrollere ek bir faaliyettir.

Piyasa gözetiminin iki amac� vard�r:

- Özellikle serbestle�tirilmi� bir uygunluk de�erlendirmesi sisteminde, ürünün men�ei önemli olmaks�z�n, belirli bir alan içerisinde tüketicilerin e�it �ekilde korunmas�n�n sa�-lanmas�,

Page 57: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

57

- Haks�z rekabetin engellenmesine yard�mc� olmak üzere, ekonomik i�letmecilerin ç�karlar�n�n korunmas�.

Kalite Sistemi Gözetimi

Kalite sistemi gözetimi, uygunluk de�erlendirme sistemi (var-sa) içerisindeki yetkili özel kurulu�lar ve/veya alet üreticileri ve temsilcilerinin, onaylanan kalite sisteminden do�an yükümlü-lüklerini yerine getirmelerini temin eder.

Kalite sistemi gözetimi, ulusal mevzuat ile belirlenen kalite sistemin türüne dayan�r. Ölçü aletlerinin do�rulanmas� veya onaylanan tipe uygunluk (uygunluk de�erlendirme sistem-lerinde ilk do�rulaman�n yerine uygulan�r) durumunda kalite sistemi, yasal metrolojinin ilgili �artlar�yla desteklenen ISO/IEC 17025’e dayan�r. Üretim konusunda kalite sistemi, ilgili mevzuatta belirtilen �ekilde, ISO/IEC 17025’ten baz� ek teknik gereklilikler al�nmak üzere (ör: belirsizlikler) ISO 9001:2000 Kalite Yönetimi Sistemi – Gereklilikler [10] ‘e dayan�r (bkz. OIML D 27 Üreticinin kalite sistemi kullan�larak ölçü aletleri-

nin ilk do�rulamas� [11]).

Yukar�da belirtilen standardlarda yer alan gerekliliklerin en önemlileri �unlard�r:

- Ölçüm standardlar� (etalonlar) ve test ekipmanlar�na (özel-likle kalibrasyon durumlar�na) ili�kin �artlar�n gözlenmesi,

- Düzenlemelerde belirtilen test ve muayenelerin tamamlan-mas� ve denetlenen kurulu�lar�n bu talimatlara uyumu,

- Önceden belirlenen veya önerilen (ulusal veya uluslarara-s� seviyede, özellikle OIML taraf�ndan) ölçüm metotlar� ve prosedürlerinin, ölçümlerin de�erlendirilme yöntemlerinin gözlenmesi,

- Ölçüm sonuçlar�n�n izlenebilirlik prensiplerinin gözlenmesi.

Denetlenen kurulu�, uygunluk de�erlendirme kurulu�unun de-netleme amac�yla tesislerine girmesine izin verir ve ba�ta a�a-��dakiler olmak üzere gerekli bütün bilgileri sa�lar:

- Kalite sistemi belgeleri,

- Üretici olmas� durumunda tasar�m belgeleri,

- Kalite kay�tlar�, ör: denetim raporlar�, test ve kalibrasyon verileri, çal��anlar�n niteliklerine ili�kin raporlar, vb.,

- Yetkilendirme �artlar�n�n kontrol edilebilmesi için varsa tam yetkilendirme kararnamesi.

Alan Gözetimi

Alan gözetimi, düzenli aral�klarla gerçekle�tirilen zorunlu mü-teakip do�rulama sistemi olmayan ülkeler için çok önemlidir. Alan gözetimi için denetim, Yerinde Denetim veya Yetkili Ku-

rumun Laboratuvar�nda Yap�lan Denetim yöntemlerine uygun

olarak gerçekle�tirilebilir.

Denetimin bu �eklinin amac�, mevzuatta belirtildi�i �ekilde, a�a��da belirtilenlerin sorumluluklar�n�n gözetilmesidir.

- Ölçü aletlerinin son kullan�c�lar�,

- Yerinde (varsa) ilk ve (mümkünse) müteakip do�rulama ya-pan yetkili özel kurulu�lar,

- Ölçü aletlerinin kullan�ma aç�lmas�na dahil olan di�er kuru-lu�lar (kurulumcular ve tamirciler),

- Düzenlenen ölçüler ve ölçü aletlerinin kullan�m� ve uygun bir �ekilde bertaraf edilmesine ili�kin sorumluluklar. Bu anlamda bu gözetim, kullan�mda olan ölçü aletleri (ör: müteakip do�ru-lama), özellikle de yerinde do�rulanan ölçü aletleri için yürü-tülen ihtiyati metrolojik kontrollere ek bir faaliyettir.

Ölçü Aletlerinin Kurulumu ve Tamiri

Metrolojinin yasal kapsam�n�n yetersiz oldu�u veya mevzu-ata ili�kin halk bilincinin dü�ük oldu�u durumlarda, ölçü ale-ti üreticileri, kurulumcular� ve tamircilerinin (buradan itibaren “kay�tl� kurulu�lar” olarak adland�r�lacakt�r) zorunlu olarak ka-y�t alt�na al�nmas� tavsiye edilir. Kay�t ve ilgili uygunluk de�er-lendirme prosedürleri, düzenlemelerin s�k� bir �ekilde gözetil-mesini sa�lar. Bu ayn� zamanda, kay�tl� kurulu�lar�n çal��an-lar� aras�nda teknik birli�i de sa�lar. Uygunluk de�erlendirme sistemine tabi olan üreticiler ve temsilcileri bu düzenlemeden otomatikman hariç tutulurlar. Bu derece ihtiyati özellik ta��yan metrolojik denetimin amac�, yetkili kurumun kay�tl� kurulu�-lara akreditasyon de�erlendirmeleri aras�nda daha uzun süre bir tan�yabilmesini sa�lamakt�r (ör: üç y�lda bir). Kay�tl� kuru-lu�lar�n genel performans� dolayl� olarak alan gözetimi yoluy-la denetlenir.

Kay�tl� kurulu�lar�n tesislerinde yap�lan denetimler a�a��da be-lirtilen noktalar� tespit eder:

- Denetlenen kurulu�un gereken sürede ve metrolojiye ili�-kin ulusal mevzuatta belirtilen �ekilde kay�t almas� ve mevzuatta yer alan �artlara uymas�,

- Gerekli belgelerin mevcut olmas� ve uygun bir �ekilde ko-runmas�,

- Personele ili�kin gerekli niteliklerin uygun bir �ekilde sa�-lanmas� ve korunmas� (ör: ölçü aleti üreticileri taraf�ndan kurulumculara verilen uygun lisanslar),

- Yürütülen faaliyetler için kullan�lan standardlar�n (etalon) ve yard�mc� ekipmanlar�n, metrolojik kontrole uygun bir �ekilde korunmas�.

Yukar�da aç�klanan Metroloji Denetim Metotlar�n�n bir ülkede yayg�n ve düzenli olarak uygulanmas�, o ülkede ya�ayan in-sanlar�n sa�l���n�, ya�ad�klar� çevreyi ve bu çevrede bulunan di�er canl�lar�, hakl� rekabeti, kamu düzenin daha kolay te-sis edilmesini sa�lar. Bu anlamda ülkelerin refah�n� sa�layan Yasal Metroloji, devletler aras� organizasyonlar vas�tas� ile de daha müreffeh, çevre kirlili�i ve canl� kay�plar�n�n en aza indi-�i, ticari uygulamalar�n daha adilane sa�land���, bir gezegen üzerinde ya�amam�z� sa�layacakt�r.

Page 58: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

58

Üretim Teknolojisi, Ölçme, Kalibrasyon

Mak. Müh. Özgür ÖZKANTSE Bursa Kalibrasyon Müdürü

ÖLÇ

ME-

KA

L�B

RASY

ON

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Page 59: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

59Teknoloji bir zamanlar hayal dahi edemedi�imiz bulu�lar� insan hayat�na sunmakta ve ba� döndürücü bir h�zla ilerlemektedir.

Teknolojinin geli�imi ile bulunan birçok bulu� (cep telefonu, televizyon, bilgisayar vb.) günlük hayat�m�z�n vazgeçilmezleri aras�nda yerini alm��t�r. Bu bulu�lar günden güne boyut olarak küçülmekte, fonksiyonlar� ise git-

tikçe ar tmaktad�r.

Geçmi� y�llarda 4000 cc motor hacmindeki bir otomobilden elde edilen güç bugünün tek-nolojisi ile 1600 cc motor hacminden elde edilmekte, ebatlar� itibar� ile ilk icat oldugu za-man bir oda hacminde olan bilgisayar bugün seyahatlerimizde yan�m�zda ta��nabilmektedir.

�eker hastalar�n�n sürekli kullanmak zorunda oldu�u insilün i�neleri ebat olarak küçülmek-te, insana verdi�i ac� azalt�lmaktad�r.

Teknolojideki bu geli�im, �üphesiz do�ru kullan�ld���nda insano�lu için büyük kolayl�kt�r.

Acaba ölçme olmadan teknolojide bu geli�imi sa�lamak mümkün müdür?

Tabii ki mümkün de�ildir ve �u bir gerçektir ki ölçüm (metroloji) bilimi yukar�da bahsetti�i-miz bütün bu geli�melerin lokomotifi konumdad�r.

Ölçüm (metroloji) bilimi teknolojik yönden ne kadar ilerler ve bu ilerleme do�ru kullan�l�rsa insan hayat� daha kolayla�acak, dünyam�zdaki kaynaklar daha verimli kullan�lacakt�r.

Ölçüm (metroloji) biliminin hedefi ise en az hata ile gerçek de�ere en yak�n de�eri bulmakt�r.

Hata toleranslar�n�z ne kadar küçük ise üretim teknolojiniz o kadar ilerlemi� demektir.

K�saca bunu �u �ekilde aç�klayabiliriz;

Bir ölçümde gerçek de�er, ölçümü etkileyen çevre (nem, s�cakl�k, titre�im vb.) , insan, ci-haz faktörlerinin etkilerini kontrol alt�nda tutman�z ve ölçme sonucunu etkileyen etki faktör-lerinin de�i�imlerini yok etmenizle mümkündür.

Ölçüm (metroloji) bilimi yukar�da bahsetti�imiz ölçümü etkileyen faktörleri kontrol alt�na ala-

Page 60: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

60

EK�M

200

9ST

AND

ARD

rak gerçek de�ere en yak�n ölçümleri yapabilme çabas� için-dedir, bunun için üst düzey laboratuvarlar kurmakta, ölçme ci-hazlar� geli�tirmekte, insan faktörünü ortadan kald�rmak ad�na yeni ölçüm metodlar geli�tirmektedir. Bu sayede ölçüm (met-roloji) biliminin geli�imine paralel üretim teknolojisi artmakta ve daha küçük hata toleranslar�nda üretim yap�labilmekte kü-çük boyutlara ve yüksek mukavemetlere sahip ürünler elde edilebilmektedir.

Ölçüm (metroloji) bilimi bugün itibar� ile kendini çok geli�tir-mi� ve insan duyular�n�n alg�layam�yaca�� de�erleri rahatl�k-la ölçebilmektedir.

Ölçüm (metroloji) biliminin temelde kabul etti�i ölçüm birim-leri 7 SI birimidir.

Bunlar uzunluk (metre), kütle (kilogram), zaman (saniye), ak�m �iddeti (amper), hacim (mol), ���ma �iddeti (candela), s�cakl�k (Kelvin)'t�r.

Yukarda sayd���m�z 7 SI birimi bütün ölçüm birimlerinin te-melini olu�turur. Geçmi�te bu temel birimlerin fiziksel olarak neye tekabül ettikleri kaba referanslarla ifa edilirken günümüz-de ölçüm (metroloji) biliminin geli�mesi ile bu temel ölçüm birimlerinin ifadesi gerçek de�ere daha yak�n ifade edilebil-mektedir.

Bugün itibar� ile "Ölçümde Uluslararas� kabul görmü� 1 metre, 1 kg, 1s, 1cd, 1 K,.. ne demektir, neyi ifade etmektedir?" diye sordu�umuzda bu sorunun cevab� �u �ekildedir:

1 Metre: Vakum içerisindeki, monokromatik �����n 1/ 299 792 458 sn’de katetti�i yolun uzunlu�udur (1983 17. CGPM).

1 kg: Uluslararas� kilogram prototipinin kütlesine e�ittir (1. CGPM 1889).

1 Saniye: Taban enerjisindeki Cs 133 atomunun iki süper ince düzeyi aras�ndaki geçi�ler s�ras�nda olu�an radyasyonperyo-dunun 9 192 631 770 kat�d�r (9. CGPM 1948).

1 Amper: Bo�lukta birbirine 1 m mesafede paralel duran son-suz uzunlukta ve kesitleri ihmal edilebilen iki iletken aras�nda 2. 10-7 Nm kuvvet olu�turan ak�m�n �iddetidir (cgpm 1948).

1 Kelvin: Suyun üçlü noktas�n�n dinamik s�cakl���n�n 1/273.16 kat�d�r (13. CGPM 1976).

1 Mol: 0,012 kg C 12 elementinin atomlar� say�s� kadar mad-de elemanlar� bulunduran bir sistemin madde miktar�d�r. Bu ifadeyle birlikte madde yap�s� iyon, atom, molekül olarak be-lirlenmelidir.

1 cd: KANDELA ���k �iddeti temel ölçü birimidir. 1 cd, mo-nokromatik ve 540 x 1012 Hz frekansl�, yay�lma do�rultusun-daki radyasyon miktar� 1/ 683 W sr-1 olan �����n �iddetidir (16.CGPM,1979).

7 temel ölçü biriminin bugün itibar� ile anlam� yukarda bahse-dildi�i gibidir. Belki yak�n bir gelecekte bu tan�mlar hata tole-ranslar� daha küçük ba�ka ifadelerle fiziksel büyüklükleri ta-n�mlanacakt�r.

Bununla ilgili olarak ölçüm biliminin bu noktaya nas�l geldi-�ini daha kolay anlama ad�na bugün itibar� ile yukar�da ta-n�mlanan bir metre ifadesinin tarihsel geli�imine bakarsak �u �ekildedir.

Page 61: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

61

Uzunluk ölçümünde 1878 y�l�nda imzalanan A��rl�k ve Ölçme Antla�mas�nda belirtildi�i gibi temel uzunluk birimi olarak Yard ve Metre kullan�lmaktad�r. �nsanlar vücutlar�n�n belirli k�s�mla-r�n� (inç, el, kar��, ayak, kubit, yarda ve kulaç gibi) ya da nes-neleri ölçme aletleri olarak kullanarak ilk standard birimleri ge-li�tirilmi�tir.

Yard; MS 1101 y�l�nda �ngiliz Kral� I.Henry’nin burun ucundan ba� parma��n�n t�rnak ucuna kadar olan mesafe 1 Yard ola-rak belirtilmi�tir.

Ayak, inch ve inch’in alt birimleri Yard’�n alt birimleridir. Bu pratik ölçüm daha sonra geli�tirilerek, �artlar� belli olan bir odada daha hassas olarak belirlenmi�tir.

Yard’�n prototip’i Washington’daki Standardlar Bürosunda tu-tulmaktad�r.

Daha hassas ölçme metotlar�n�n geli�mesiyle bu sistem ar-t�k yeterlili�ini kaybetmi� ve �nternasyonel “inç”, �����n dalga boyu olarak tan�mlanm��t�r.

1790 Frans�z �htilalinden sonra, Paris Akademisinde çal��an baz� Profesörler dünya ekseninden hareketle yeni bir uzunluk biriminin üretilebilece�ini teklif edip, bu konuda ilk çal��mala-ra ba�lam��lard�r.

Uzunluk sistemi olarak, Ekvator veya meridyenin bir çeyre�i-nin ölçülerek bunun belirli oran�n� standard birim olarak kul-lanmay� önermi�ler, fakat Ekvatorun ölçümün zor olaca��n� dü�ünülerek yeni uzunluk biriminin Dünkirche ve Barselona aras�nda, Paris’ten de geçen meridyen uzunlu�unun 10 Mil-yonda biri olmas�nda görü� birli�ine var�lm��t�r.

�� Bu yeni birim, Frans�z Charles de Borda’n�n teklifiyle, Yu-nanca ‘Boyut’ anlam�na gelen “Metron” kelimesinden tü-retilerek “ METRE” olarak adland�r�lm��t�r ve böylece 7 SI ölçü biriminden biri olan “Metre” do�mu�tur.

�� 1793 y�l�nda yap�m�na karar verilen (25 x 40.5) mm ebat-lar�ndaki saf platinyum çubuktan ön metre prototipi yap�l-m��t�r. Yap�lan bu yeni metre prototipi 22 Haziran 1799 y�-l�nda, metrik sistemin standard� olarak Frans�z otoritele-

re (Corps Legislatif) sunulmu�tur ve ayn� y�l Frans�z Ulu-sal Ar�ivine kald�r�larak “Ar�iv Metre” olarak adland�r�lm��-t�r (Geli�en teknolojik ölçümlerle bu ilk metre prototiopinin 0.2 mm daha k�sa oldu�u belirlenlenmi�tir.).

�� 1960’l� y�llarda Uluslarars� Ölçü ve A��rl�klar Komitesi (CIPM) metreyi yeniden tan�mlam�� ve yeni Metre; Krip-ton-86 izotopunun ���k dalga boyunun bo�lukta 1 650 763.73 kat�na e�it olarak kabul etmi�tir.

�� 1983 y�l�nda Uluslararas� Ölçü ve A��rl�klar Komitesi (CIPM-Comite International de Poids et Mesures) taraf�n-dan yap�lan konferans sonucunda Metre; “Vakum içeri-sindeki monokromatik �����n 1/299 792 458 sn’de katetti-�i yolun uzunlu�u” olarak tarif edilmi�tir.

Peki ölçme bu kadar önemli iken, özellikle uluslararas� an-la�malar ile temel birimler ifade edilmi�ken yapm�� oldu�u-muz ölçümlerin veya kulland���m�z ölçüm cihazlar�n�n ne ka-dar do�ru oldu�unu veya uluslararas� geçerlili�inin ne kadar oldu�unu nas�l anlayaca��z?

��te burada da kalibrasyon konusu devreye girmektedir. Ka-librasyonun k�saca tan�m�n� yapar isek; kalibrasyon, belirlen-mi� ko�ullar alt�nda, ölçme sisteminin veya ölçme cihaz�n�n gösterdi�i de�erler veya maddi ölçüt ile gösterilen de�erler-le ölçülen büyüklü�ün bunlara kar��l�k geldi�i bilinen de�erleri aras�ndaki ili�kiyi belirleyen i�lemler dizisi (VIM 6.13).

Çok k�sa bir tan�mlama ile kalibrasyon, bilinen ile bilinmeye-nin k�yaslanmas�d�r.

Kendine göre bir metodu ve gerçekle�tirme �artlar� vard�r.

Ölçüm bilimin en önemli sahalar�ndan biridir.

Uluslararas� ölçümlerde standard birlikteli�ini sa�layan son derece sab�r, titizlik isteyen kâr amac� güdülmeden yap�lmas� gereken bilimsel çal��mad�r.

Kalibrasyon yap�l�rken dikkat edilmesi gereken hususlar k�sa-ca �unlard�r.

�� E�itimli personel taraf�ndan yap�lmal�d�r.

�� Kullan�lan referans büyüklü�ün milli ve milletleraras� pri-mer seviye etalonlara veya kabul edilmi� fiziksel sabitle-re olan izlenebilirli�inin sa�lanmas�, kalibrasyon i�leminde kullan�lan etalonun ve teçhizat�n hatas� bilinmelidir.

�� Is�, nem titre�im, toz, elektro manyetik �iddet, s�cakl�k de-�i�im h�z�, çevre �artlar� kontrol edilmelidir.

�� Uluslararas� kabul görmü� veya geçerlili�i ispatlanm�� öl-çüm metodlar� ile yap�lmal�d�r.

Enstitümüz, ülkemiz sanayisinin geli�imi için k�saca anlat-maya çal��t���m bu bilimsel çal��malar� yak�ndan takip etmi�, ülkemizin ilk kalibrasyon laboratuvarlar�n� kurmu� ve dünya-m�zdaki ölçüm bilimi ile olan geli�meleri y�llar boyu takip ede-rek vermi� oldu�u e�itimler ve seminerler ile sanayimize ak-tarm�� ve bugünkü sanayimizin geli�imine büyük katk�lar yap-m��t�r.

Page 62: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

62

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Kalibrasyon Nedir?Yararlar� ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

TSE-

SOJU

ZTES

T

Page 63: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

63

Hasan ERSOYTSE-SOJUZTEST Metroloji ve Kalibrasyon Merkezi Müdürü

Kalibrasyon nedir dendi�inde ilk akla cihazlar�n tamir ve ayar� gelmektedir. Ancak kalibrasyon ne ayard�r ne de tamirdir.

Kalibrasyon; belirlenmi� ko�ullar alt�nda ve ölçüm standardlar� ile gerçekle�tirilen, ölçme cihaz� veya ölçme sisteminin gösterdi�i de�erler ile ölçülen büyüklü�ün buna kar��l�k gelen de�erleri aras�ndaki ili�kiyi belirleyen i�lemler dizisidir. Ba�ka bir deyi�le kalibrasyon, bir

ölçümler dizisidir; do�rulu�u bilinen bir ölçüm standard�n� ve sistemini kullanarak di�er test ve ölçüm aletlerinin do�rulu�unun ölçülmesi, sapmalar�n�n belirlenmesi ve raporlanmas� i�lemidir.

Son y�llarda firma ve sa�l�k kurulu�lar�na verilen e�itimler ve kalite çal��malar� sonucu kalibrayonun önemi anla��lmaya ba�lanm��t�r. �unu da belirtmeliyim ki, baz� kurulu�lar kalibrasyonun önemini halen kavram�� de�iller. Bu kurulu�lar belge alaca�� standard �art ko�mas�ndan dolay� kalibrasyon yapt�rmaktalar ve kalibrasyonun gereksiz yap�lan bir i�lem oldu�u inanc�ndalar.

�u da bir gerçek ki firmalar�n uluslararas� pazarda yer edinebilmesi için kaliteli ürünler üretmeleri gerekmektedir. Bu da üretimde kalibrasyonu yap�lm�� ve hatas� tespit edilmi� cihazlar kullanmakla mümkün olmaktad�r.

Kalibrasyonun tüm kurulu�lara sa�lam�� oldu�u önemli yararlar� �u �ekilde s�ralayabiliriz.1. Firmada yap�lan tüm ölçümlerin do�rulu�u sa�lan�r,2. Üretim kalitesi istenilen seviyeye yükseltilir,3. Üretim a�amalar�nda do�abilecek farkl�l�klar giderilir,4. Ürünlerin di�er firma ürünleri ile uyumlu olmas� sa�lan�r,5. Hem yurt içinde hem de yurt d���nda rekabet imkân� artar,6. �leri teknoloji ile uyum sa�lan�r,7. Önemli miktarda zaman ve enerji tasarrufu sa�lar,8. Üretimde son kontrolde hurdaya ayr�lan ürün miktar�nda gözle görünür bir azalma olur,9. Tüketici �ikâyetlerini minimize eder,

10. Üretim maliyetlerini dü�ürür.

Türkiye’de birçok kalibrasyon laboratuvar� bulunmaktad�r. Firmalar�n bu laboratuvarlardan kalibrasyon hizmeti al�rken dikkat etmesi gereken hususlar� a�a��daki gibi s�ralayabiliriz.1. Laboratuvar�n akredite olmas�,2. Kalibrasyonda kullan�lan kalibratörün yeterli hassasiyeti sa�lamas�,3. Kalibratörün kalibrasyon sertifikas�n�n olmas� yani izlenebilirli�i sa�lamas�,4. Kalibrasyonda hangi standard veya talimat�n kullan�ld���n�n belirtilmesi,5. Kalibrasyon uzman�n yeterli bilgiye sahip olmas�,6. Laboratuvar �artlar�n�n istenilen seviyede olmas�.

Firmalar�m�z�n yukar�da belirtilen kriterleri sa�lamayan laboratuvarlardan kalibrasyon hizmeti almas� halinde, telafisi zor durumlara dü�ebilirler. Uluslararas� pazarda hatal� üretimden dolay� prestij ve mü�teri kaybedebilir. Bu gibi durumlara maruz kal�nmamas� aç�s�ndan güvenilir ve yukar�da belirtilen kriterleri sa�layan laboratuvarlardan kalibrasyon hizmeti al�nmas� firmalar�m�z�n yarar�na olacakt�r.

Page 64: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

64

EK�M

200

9ST

AND

ARD

ÖLÇ

ÜM

BEL

�RS�

ZL��

Günlük Hayat�m�zda Ölçüm Belirsizli�inin Önemi

Yap�lan herhangi bir ölçümü bir tolerans ile de�erlendiririz. Özellikle üretim sektöründe tolerans olmazsa olmaz bir de�erlendirme kriteridir. Bir ürünün üretim toleranslar�n�n olmas�, bize ayn� zamanda s�f�r hatal� bir üretim olamayaca�� gerçe�ini hat�rlatmaktad�r. Hatas�z üretim mümkün de�ilse o halde olabilecek en az hatal� üretimi yapmak, üretici için bir avantaj demektir.

Ayn� dü�ünceden hareketle ölçümlerin de hatas�z olmayaca��n� görmemiz mümkündür. Herhangi bir ürünün son kontrolünde yap�lan ölçümlerde toleranslar�n içerisinde olup olmad���n� tespit ederiz. Bu tespitimizi yapmam�za yard�mc� olan, ölçümde kulland���m�z bir de ölçü aletimiz vard�r. Peki bu ölçü aleti ile o anda yapt���m�z ölçüme ne kadar güvenebilece-�iz? Cihaz�m�z�n sadece kalibrasyonlu olmas� yeterli mi? Yoksa ba�ka faktörleri de dikkate alarak bir hesaplama m� yapaca��z?

Page 65: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

65

Endüstri Müh. Do�an YAZARTSE Kalibrasyon Merkezi Ba�kanl��� Yönetim Temsilcisi

Bütün bu sorular�m�z�n cevaplar� bize her ölçümün, üretimdeki tolerans kavram�na benzer bir �ekilde bir kavramla anlam ta��d���n� göstermektedir. ��te bu kavram�n ad�na da Metroloji literatüründe Ölçüm Belirsizli�i denilmektedir.

Nedir O Halde Ölçüm Belirsizli�i?

Gerçek de�erinde içinde bulundu�u ölçüm de�eri aral���d�r, bir tahmindir, yakla��md�r, �üphe kavram�d�r.

Hata ve ölçüm belirsizli�i kavramlar� özellikle kar��t�r�lmamas� gereken kavramlard�r. Hata veya di�er ad�yla sapma; ger-çek de�erden + veya – yönlü tespit edilen farklard�r. Ölçüm belirsizli�i ise i�areti olmayan ve her iki yönde olu�an ara-l�k �eklinde ifade edilir. Bu nedenle ölçüm belirsizli�i de�erinin önüne ± i�areti getirilerek rapor ya da sertifikaya yaz�l�r.

Ölçüm belirsizli�i hesab� yapmadan yap�lan bir ölçüm ham de�erlere sahiptir. Böyle bir ölçümde en fazla yapabildi�iniz ölçümde kulland���n�z cihaz�n�z�n kalibrasyon sertifikas�ndaki sapmas�n� dikkate alarak ölçüm sonucuna eklemek veya ölçüm sonucundan ç�karmakt�r. Ancak ölçüm esnas�nda en ba�ta kullan�lan cihazdan kaynaklanan olmak üzere; ortam �artlar� (s�cakl�k, nem, titre�im vb.), ölçümü yapan personel, ölçümü yap�lan nesnenin özellikleri gibi faktörlerin dikkate al�narak hesapland��� bir ölçüm belirsizli�i de�erine ihtiyaç vard�r.

Böyle bir çal��ma ölçümün muhatab� olan taraf ya da taraflara kar��l�kl� hak iddia etme �ans� tan�yacak ve ayn� zamanda güven duygusu verecektir. Örne�in anma de�eri 100 birim olan bir numuneyi ölçtünüz ve 101 birim buldunuz, ölçüm de-�erine bakt���m�zda istenen de�erden farkl� oldu�u dikkatimizi çeker. Ölçüm belirsizli�i literatüründe bu de�er ham de�er-dir. Ayn� ölçüm için ölçümü etkileyen tüm faktörleri dikkate alarak hesaplad���n�z ölçüm belirsizli�i de ±2 birim olsun, bu durum bize �unu ifade etmektedir; asl�nda 101 birim olarak buldu�umuz ölçüm sonucu 98 birim ile 102 birim aras�nda olabilecek herhangi bir de�erdir. Yani bizim bulmak istedi�imiz sonuç olan anma de�eri diye ifade etti�imiz 100 birimde olma ihtimalide vard�r. Böylece ölçüm belirsizli�i hesab�n� dikkate alarak yapt���m�z de�erlendirmede, keskin bir �ekilde bekledi�imizin d���nda gibi görünen ölçüm sonucu asl�nda arad���m�z sonuca da e�it olabiliyor.

Tolerans belirsizlik ili�kisi de yine dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur ve özellikle deney laboratuvarlar�ndaki öl-çüm raporlar�nda önem arz etmektedir. Buldu�umuz bir ölçüm sonucunu toleransa göre de�erlendirirken ölçüm belirsiz-li�ini de dikkate alarak Red veya Kabul karar� vermeliyiz.

Günlük hayat�m�zda da asl�nda bu kavramlarla beraber ya�amaktay�z: �öyle ki; Ankara’dan �stanbul’a seyahat edecek bir otobüsün size verdi�i süre hiçbir zaman kesin süre de�ildir. Seyahat esnas�nda meydana gelebilecek, ihtimal dahilin-de birçok sebepten dolay� belirlenen sürede gecikme olabilir ya da az bir ihtimal de olsa seyahat daha k�sada sürebilir.

Özet olarak ifade edecek olursak, kaç�n�lmaz olarak her ölçümden elde edilen ham de�er, bir ölçüm belirsizli�i aral��� ile anlam bulmaktad�r ve bugün dünyan�n her yerinde hemen her sektörde bu �ekilde de�erlendirilmektedir. Özellikle akre-dite olmu� bir laboratuvar�n ölçüm belirsizli�i hesaplar�ndan uzak kalmas� dü�ünülemez, çünkü akreditasyonun temel �artlar�ndand�r.

Ölçüm belirsizli�i; Enstitümüz bünyesinde Kalibrasyon Merkezi Ba�kanl���m�zca Ankara, Gebze ve Bursa'da konusunda uzman personeller taraf�ndan verilen planl� e�itimlerle, ayr�ca talebe göre gerçekle�tirilen plans�z e�itimlerle de 15 y�l� a�-k�n bir süredir sürekli olarak her sektörden kat�l�mc�lara bilgi olarak aktar�lmaktad�r.

Enstitümüze ait bu merkezler bir nevi ölçüm belirsizli�i konusunda ülkemizde ilgili sektörlerin bilinçlenmesine hizmet eden ve bunu kendisine gaye edinen birer e�itim kurumu özelli�i ta��maktad�r. Kendi personelinin e�itimlerini ise ülke-mizde konunun gündeme girdi�i ilk y�llardan bu yana yurt d���ndan PTB gibi alan�nda en yetkin ve ayn� zamanda dünya-da söz sahibi olan kurulu�lardan tamamlatm��t�r.

Page 66: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

66

Sa�l�k Hizmetlerinde Kalibrasyonun Önemi

Dr. Sedat GÜLAYT.C. Sa�l�k Bakanl���, Ankara �l Sa�l�k Müdür Yard�mc�s�

SA�

LIK-

KA

L�B

RASY

ON

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Page 67: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

67Sa�l�k hizmetlerinde te�his ve tedavide vazgeçilmez en önemli unsurlardan birisi de izleme ve ölçme cihazlar�ndan elde edilen sonuçlara göre veri-len kararlar ve uygulamalard�r. Sa�l�kla ilgili problemlerin çözümlenmesi ve sa�l���n devam� için, hastanelerimizin kaliteli hizmete yönelik çal��malar�n�n süreklili�ini sa�lamas� gerekmektedir. Buna yönelik olarak; hastal�klara ait

verilerin, te�his ve tedavilere ait analizlerin izlenmesi için kullan�lan tüm ölçüm cihazla-r�n�n do�rulu�unun tespit edilmesi sa�lanmal�d�r. Hizmet sunumunda kullan�lan t�bbi ci-hazlar gerek çe�itlili�i, gerekse özellikleri nedeniyle, hastanelerde sunulan hizmetin kali-tesini direkt etkileyebilecek en önemli faktörlerden biridir. Son y�llarda t�bbi te�his ve te-davi sürecinde yo�un olarak kullan�lan bu teknolojinin kalitesinin devam� ise “kalibras-yon” ile sa�lanmaktad�r.

T�bbi teknoloji sa�l�k hizmetlerinin sürdürülmesi ve kaliteli bak�m gerçekle�tirilmesi için kullan�lan elektronik alet, araç gereç ve makinelerdir. Son y�llarda, sa�l�k hizmetlerinde te�histen tedavi a�amas� sonuna kadar, bilgisayar a��rl�kl� t�bbi teknolojinin kullan�ld���n� görmekteyiz. O halde, kaliteli sa�l�k hizmetinde teknoloji önemli bir etken olmaktad�r. Ka-librasyon, “önceden belirlenmi� �artlar alt�nda, bir ölçü aletinin veya ölçme donan�m�n�n gösterdi�i de�erler ya da bir ölçüm sonucu bulunan de�erler ile ölçülerin bunlara kar�� gelen ve bilinen de�erleri aras�ndaki ili�kiyi belirleyen i�lemlerdir.” Bu i�lemler, kullan�lan cihazlardan en az on kat daha hassas vasfa sahip ölçüm sistemleri ile gerçekle�ir. Bu-radaki amaç ise, riskleri minimize etmek, maliyeti dü�ürmek, kullan�c� problemlerini aza indirerek uluslararas� standardlara uygunlu�unu sa�lamakt�r. Sa�l�k hizmeti sunumunda ortaya ç�kan uygunsuzluklar incelendi�inde kalibrasyonun önemli oldu�u görülmektedir. �l Performans ve Kalite Koordinatörlü�ü olarak Hizmet Kalite Standardlar� kapsam�nda saha denetimlerimizde gördü�ümüz uygunsuzluklar�n nedenlerini s�ralarsak;

Page 68: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

68

1- Cihaz�n kalibrasyon sertifikalar�n�n kullan�c�s�na veril-medi�i,

2- Kalibrasyon yapt�r�lmas� gereken cihazlar�n tespit edil-medi�i,

3- Kalibrasyonlar�n rastgele yapt�r�ld���,

4- Cihazlar�n tekrar kalibrasyon tarihlerinin cihaz kullan�c�-lar�na bildirilmedi�i,

5- Kalibrasyon yap�lan cihazlar�n hatas�z çal��t���n�n dü�ü-nüldü�ü,

6- �zleme ve ölçme cihazlar�n�n izin verilebilir veya kabul edilebilir hata tolerans de�erlerinin bilinmemesi ve do-lay�s�yla kalibrasyondan elde edilen ölçüm sonuçlar�n�n mukayese edilememesi,

7- Kalibrasyon hizmetinin öneminin kavranmamas� nede-niyle sat�n al�nan hizmetin sadece belge almak gözü ile bak�lmas�.

Örneklerden de anla��laca�� gibi, kalibrasyon kavram�n�n yerle�memesinden dolay� hizmetin etkin kullan�lmad��� gö-rülmektedir. Teknolojinin yo�un kullan�ld��� sa�l�k i�letme-lerimizde, insandan kaynaklanan hatalar olabildi�ince azal-t�lmaya çal���lmaktad�r. Bu kapsamda, hatalar� ortadan kal-d�rman�n tek yolu, bu teknoloji veya cihaz/sistemleri kulla-nan i� gücünün iyi ve yeterli e�itimidir. E�itim alm�� bir ça-l��an�n kulland��� cihaz/sisteminin verimlili�inin, niteliksiz bir çal��an�n kulland��� cihaz/sistemin verimlili�i ile k�yas-lanmayacak kadar yüksek olaca�� tart���lmaz bir gerçektir.

ISO 9000 çal��malar� ile yayg�n bir �ekilde gündeme ge-len kalibrasyon kavram�, hastanelerin hizmet kalitesini et-

kileyen önemli bir faktör olarak kar��m�za ç�kmaktad�r. Bu bilincin yerle�ti�i hastaneler, hatal� ölçüm yapan bir ciha-z�n te�his ve tedavi sürecini olumsuz yönde etkileyece�i-ni ve sa�l�k gibi geri dönü�ü zor olan bir sektörde orta-ya ç�kacak uygunsuzluklar� bildikleri için, kalibrasyon yap-t�rma noktas�nda hassas davranmaktad�r. Hastanelerimiz-de 1994 y�l�nda ba�layan kalite çal��malar�yla birlikte ka-librasyon bilinci olu�turulmaya çal���lm��t�r. Bu kapsamda, Ankara ili genelinde yatakl� tedavi kurumlar�na ba�l� has-tanelerimize e�itimler ve hastane ziyaretleri düzenlenmi�-tir. Sa�l�k ve kurum güvenli�i aç�s�ndan dü�ünüldü�ünde, hastane yöneticilerimize dü�en görev, kurumlar�nda bu bi-lincin kalite ekipleri ile yerle�tirilmesinin sa�lanmas�, müm-kün olan cihazlar�n kalibrasyonlar�n� kendilerinin yapmalar� veya d��ar�dan kalibrasyon yapt�rd�klar� cihazlar� yapan ku-rumlar�n TÜRKAK’tan akredite olup olmad�klar�na dikkat et-meleri ve kuruma gelen sertifikalar� de�erlendirme kabili-yetinin kazand�rmas�d�r.

Kaliteli hizmet üretimi ve kalitenin devam�n�n sa�lanmas� için üç ana unsurun yerine getirilmesi gerekir. Bunlar; do�-ru ve zaman�nda ölçmek, üretimde standardlar� kullanmak ve i�letmede toplam kalite yönetimi sistemini uygulamakt�r.

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Page 69: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

69Avrupa Birli�i ülkelerinde toplumda ve kurumlarda kalib-rasyon bilinci yerle�mi� olmakla birlikte, her kurum kali-te yönetim sistemi çal��malar� yapt�rmaktad�r. Bu çal��ma-lar ülkemizdeki ISO çal��malar�nda oldu�u gibi, ölçüm gü-venli�ini sa�lama zorunlulu�u getirmektedir. Bundan dola-y� mal ve hizmet üretimi yapan her sektör cihazlar�n kalib-rasyonunu titizlikle yapt�rmal�d�r.

Sa�l�kta Akreditasyon standardlar�n� inceledi�imizde, sa�-l�k kurulu�lar� t�bbi cihazlar� takip etmek, test etmek ve ba-k�m�n� yapmak için planl� bir program uygulamal� ve uygu-lama sonuçlar�n� kaydetmelidir. T�bbi cihaz yönetimi prog-ram� için izleme verileri toplanarak, kurulu�un uzun vade-de cihaz iyile�tirilmesi veya de�i�tirilmesi ihtiyac� planlan-mal�d�r.

TS EN ISO 9001 ve benzeri bir standarda göre hizmetleri-ni belgelendirmek isteyen kurulu�lar�n izleme ve ölçme ci-hazlar�n�n kalibrasyonlar� ilgili standard�n �artlar�n�n kar��-lanmas� aç�s�ndan zorunlu hale gelmi�tir.

Sa�l���n insan ya�am�ndaki önemi sa�l�k sektörüne her ge-çen gün artan yat�r�mlarla görülmektedir. Bu kapsamda ya-p�lan tüm çal��malar incelendi�inde, te�his ve tedavi sü-

recinde kullan�lan t�bbi cihazlar�n kalibrasyonunun sa�lan-mas�, tedavi süreci için hayati öneme sahiptir. Ülkemizde, sa�l�k alan�nda ya�anan t�bbi hatalar�n en aza indirgenmesi için, kalibrasyon bilincinin tüm sa�l�k çal��anlar�na yerle�-tirilmesi gerekmektedir. T�bbi cihazlardan tam verim al�n-mas�n�n ko�ullar�ndan biri de bu cihazlar�n kalibrasyonu-nun sa�lanmas�d�r. Sonuç olarak t�bbi cihazlar�n düzenli ve programl� bak�m ve kalibrasyonlar�n�n yap�lmas� do�abi-lecek t�bbi hatalar�n önlenmesini sa�layaca�� gibi cihaz�n kullan�m ömrünü de uzatarak etkin kullan�m� sa�layacakt�r.

KAYNAKLAR:1- TSE Kalibrasyon Merkezi Ba�kanl���2- Sosyal, M ve Arkada�lar�, 1993, Hastanelerde Bilgisayar Kullan�mlar�,

MPV Yay�nlar�, No:486, Ankara, s.93- 2. MC CUE J.D., 1989, The Medical Cost-Contaiment Crisis, Health

Administration Press Perspective, Muchugan, s.121. 4- V�M-Uluslararas� Temel ve Genel Metroloji Terimleri Sözlü�ü 6.13. 5- Eren O, Akgün S., 2001, Hastanelerde Kalibrasyon Hizmetleri, Modern

Hastane Yönetimi Dergisi, Cilt 5, Say� 1, s.3.6- http://ume.TÜB�TAK.gov.tr/yayinlar/makale/07IB05.pdf 7- VII. Ulusal ÖlçümBilim Kongresi, Sa�l�k Sektöründe Kalibrasyonun Yeri

ve Önemi, s.109.8- http://calibrationlaboratories.blogspot.com/2008/01/hastanelerde-

kalibrasyon.html.9- http://www.korozyon.org/article.php?story=200609151728163810- Pakdil F, ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sisteminin Hastane Sistemleri

Aç�s�ndan Analizi, H.Ü. Sa�l�k �daresi Dergisi, Ankara, 2001

Page 70: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak
Page 71: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

71

Sancar SÖNMEZ Türkiye Basketbol Federasyonu, 2010 FIBA Dünya �ampiyonas�

Yerel Organizasyon Komitesi

NYA

BA

SKET

BO

L �A

MP�

YON

ASI

Türkiye, 2010 y�l�nda dünyan�n en büyük ve en prestijli basketbol organizasyonuna ev sahip-li�i yapman�n gururunu ya�ayacak. Uluslara-ras� Basketbol Federasyonu ‘FIBA’ taraf�ndan 1950 y�l�ndan bu yana her dört y�lda bir or-

ganize edilen Dünya Erkekler Basketbol �ampiyonas�’n�n 16.’s�; 28 A�ustos – 12 Eylül 2010 tarihlerinde Türkiye’de düzenlenecek. �ampiyonada yer alma hakk�n� kazanan 5 k�tadan toplam 24 ülke tak�m�n�n Ankara, Kayseri �zmir ve �stanbul’da yapacaklar� eleme grubu müsabakalar�n�n ar-d�ndan finaller �stanbul’da oynanacak.

2002 y�l�nda ABD’de ve 2006 y�l�nda Japonya’da düzenle-nen Dünya �ampiyonalar�’na kat�lma hakk�n� elde eden ve s�ras�yla 9.’luk ve 6.’l�k derecelerini elde eden Türkiye A Mil-li Basketbol Tak�m� da 2010 y�l�ndaki turnuvaya direkt olarak

kat�larak ev sahibi olman�n heyecan�n� ya�ayacak.

Türkiye Basketbol Federasyonu Ba�kan� Turgay Demirel’in 1998 y�l�nda, henüz 2001 y�l�nda Türkiye’de organize edi-len 32. Avrupa �ampiyonas�’n�n ev sahipli�i hakk� yeni elde edilmi�ken, verdi�i bir demeçte söyledi�i “2001 Avrupa

�ampiyonas� bizim için amaç de�il bir araç, esas hede-

fimiz ise 2010 Dünya �ampiyonas�’n� almakt�r” cümlesi, o tarihte belki de birçoklar� için ula��lmaz bir hayali dile ge-tirmenin ötesinde bir anlam ta��m�yordu.

2010 hedefine kilitlendikten sonra ilk olarak 2001 Avru-pa �ampiyonas� organizasyonu –saha içinde ve d���n-da- müthi� bir ba�ar� ile gerçekle�tirildi. Ankara, Antalya ve �stanbul’un ev sahipli�i yapt��� bu önemli �ampiyonada final oynayarak gümü� madalya kazanma ba�ar�s�n� gösteren

Dünyan�n En Önemli Basketbol Organizasyonuna 2010 Y�l�nda

TÜRK�YE Ev Sahipli�i Yapacak; 16. DÜNYA BASKETBOL �AMP�YONASI

Page 72: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

72

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Türk Milli Tak�m�’n�n ‘12

Dev Adam’ olarak an�lma-ya ba�lamas� ve bir mar-kaya dönü�mesi, Türkiye Basketbol Federasyonu ile Milli Tak�m ana sponsoru Garanti Bankas� aras�nda-ki örnek i� birli�inin, bel-ki de kazan�lan sportif ba-�ar� ile birlikte ülke basket-bolu ve sporu aç�s�ndan en önemli getirisiydi. Daha sonra, basketbolun açt��� bu yoldan tüm spor dallar� ilerleyecekti.

�ampiyonan�n ard�ndan Türk Milli Tak�m� oyuncu-lar�n�n ulusal birer kah-raman olarak görülmesi, tüm yurtta basketbol sev-gisinin ç�� gibi büyümesi, medyada basketbolun es-kiye oranla çok daha faz-la yer almaya ba�lamas�, sponsor firmalar�n Türk basketboluna verdikle-ri deste�in her geçen y�l katlanarak artmas� ve -do-�u�unun üzerinden tam 8 y�l geçmesine kar��n- 12 Dev Adam Mar��n�n bu-gün halen kitlelerce söylenmeye devam etmesi, ulusal baz-da elde edilen getirilerin ba�l�calar� oldu. Uluslararas� arenada ise Türk basketbolu büyük ivme ve prestij kazan�rken, Türki-ye, Avrupa’n�n önde gelen basketbol ülkelerinden birisi olarak gösterilmeye ba�land�.

Türkiye Basketbol Federasyonu, Dünya �ampiyonas� adayl�k süreci için ilk önce yurt içinde fark�ndal�k yaratmaya ve des-tek bulmaya yönelik bir hamle yaparak 2002 y�l�n�n Mart ay�n-da -günümüzde 136. say�s�na ula�m�� olan- “20/10 Basket-bol Gazetesi”ni yay�nlamaya ba�lad�. 15 günde bir yay�nlanan ve içerisinde Türkiye’den, Avrupa’dan ve dünyadan güncel basketbol haberleri, ara�t�rma dosyalar�, istatistiksel bilgiler, röportajlar ve makaleler bulunan yay�n tüm Türkiye’de ba�ta spor camias�n�n fertleri olmak üzere her kesimden insana üc-retsiz olarak da��t�ld�. Yine 2002 yaz�nda 2010 hedefine ���k tutacak dev bir proje hayata geçirildi. ‘12 Dev Adam Basket-

bol Okullar�’ 20 ilde faaliyete geçirilerek, tüm Türkiye’de 6-12 ya� grubundaki binlerce çocu�un basketbol e�itimi almas� ve velilerinin basketbol ile tan��mas� sa�land�. Bugün yurt gene-linde 55 il ve ilçe merkezinde faaliyetlerini sürdüren 12 Dev Adam Basketbol Okullar�, Anadolu’da basketbolun nabz�n� tut-maya devam ediyor. 2002 y�l�nda do�an ve her geçen y�l daha

da büyüyen bu iki projenin de ba�ar�ya ula�mas� ve ilgi gör-mesi ile ülke çap�nda büyük bir 2010 ailesi yarat�lm�� oldu.

Avrupa ikincisi s�fat�yla 2002 y�l�nda ABD’nin Indianapolis kentinde düzenlenen 14. Dün-ya Basketbol �ampiyonas�’na kat�lan ve tarihinde ilk kez Dünya �ampiyonas� finalle-rine giden Türk Milli Tak�m�, �ampiyonada 9. s�ray� elde ederken, burada yap�lan tan�-t�m ve promosyon çal��mala-r� ile 2010 adayl��� uluslarara-s� arenada ilk kez bu platform-da duyurulmu� oldu. Milli Ta-k�m� yaln�z b�rakmayan binler-ce Türk taraftar tribünlerdeki yerlerini üzerinde “2010 Tur-key” ve “Hope to see you in Turkey” yaz�l� t-shirtler giye-rek al�rken, maçlar s�ras�nda saha kenar�nda dönen reklam panolar�nda bulunan ve aday-l�k kampanyas�n�n kalbi olan “Turkey Welcomes You” slo-gan� yüz milyonlarca TV izleyi-cisine ve yüzbinlerce seyirci-ye ula�t�r�ld�. 2002 y�l�nda at�-lan bir ba�ka önemli ad�m olan

ve �stanbul’da 4 k�tadan 8 ülkenin A Milli Tak�mlar�n�n kat�l�-m�yla düzenlenen ‘Efes Pilsen World Cup 1’ organizasyonu da Türkiye’nin bir Dünya �ampiyonas�’na ev sahipli�i yapabi-lece�i fikrini tüm dünyaya a��larken, yakalad��� organizasyo-nel ba�ar� sonras�nda her y�l düzenlenenen geleneksel bir tur-nuva halini ald�.

2003 y�l�nda Nev�ehir’de düzenlenen Y�ld�z Bayanlar Avrupa �ampiyonas�’n�, 2003 ve 2004 y�llar�nda organize edilen Efes Pilsen World Cup organizasyonlar� takip etti. 2004 yaz�nda bir ba�ka sayg�n organizasyona imza atan Türkiye Basketbol Fe-derasyonu, ABD Basketbol Milli Tak�m� ‘Rüya Tak�m’�n 2004 Olimpiyat Oyunlar�’n�n hemen öncesinde �stanbul’a gelerek 12 Dev Adam ile iki haz�rl�k maç� oynamas�n� ve bir hafta sürey-le kamp yapmas�n� sa�lad�. Bu sayede Türkiye, dünya basket-bolunun ilgi oda�� haline gelerek bir kez daha önemli bir bas-ketbol ülkesi oldu�unu kan�tlam�� oldu.

2004 sonbahar�nda, “On the Road to 2010” (2010 Yolunda) ad� alt�nda �ngilizce olarak haz�rlanan ve Türkiye’nin imza att��� ulusal ve uluslararas� spor organizasyonlar�n�n, basketbol fa-aliyetlerinin, spor, sanat, kültür, teknoloji, altyap�, ula��m, ko-naklama vb. alanlarda hayata geçirdi�i majör projelerin anlat�l-d��� haber bülteni tüm ülke federasyonlar�na, FIBA’ya ve dünya

Page 73: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

73

basketbolunun önde gelen ki�i ve kurumlar�na gönderilmeye ba�land�. Büyük ilgi gören ve be�eni toplayan bu bülten y�lda iki kez �ngilizce ve Türkçe olarak yay�nlanmaya devam ediyor.

2010 Dünya Basketbol �ampiyonas�’n�n ev sahipli�i için res-mi adayl�k ba�vurusunun yap�ld��� 2004 y�l�nda, Türkiye’nin haz�rlad��� adayl�k doküman� FIBA yetkilileri taraf�ndan hayran-l�k ve �a�k�nl�k ile kar��lan�rken, ‘e�ine rastlanmam�� mükem-mellikte’ ve ‘zaman�n�n ötesinde’ olarak nitelendirildi. 2010 Dünya �ampiyonas�’n�n ev sahipli�ine aday olan 7 ülkeden birisi olarak, Fransa ve S�rbistan-Karada� ile birlikte finale ka-lan 3 ülke aras�nda yer alan Türkiye, 2004 y�l�n�n Aral�k ay�nda Malezya’da gerçekle�tirilen FIBA Merkez Yönetim Kurulu top-lant�s�nda yap�lan oylaman�n ilk turunda S�rbistan-Karada�’�, final turunda ise Fransa’y� saf d��� b�rakarak bu dev organizas-yonun ev sahipli�i hakk�n� kazand�.

Adayl�k doküman�n yaratt��� pozitif etkiye ek olarak; ko�ulsuz ve somut devlet deste�i de Dünya Basketbol �ampiyonas�’n�n ev sahipli�ini Türkiye’ye kazand�ran tarihi neticenin al�nmas�n-da son derece kritik bir rol oynad�. Ba�bakanl�k ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanl���’n�n k�ymetli destekleri ile birlikte dö-nemin Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay’�n, nihai karar�n al�nd��� toplant�ya kat�lmak için Malezya’ya giden Tür-kiye Basketbol Federasyonu Heyeti’ne bizzat e�lik etmesi ve çok say�daki Türk bas�n mensubunun toplant�n�n yap�ld��� Ku-ala Lumpur kentinde haz�r bulunmas� da elde edilen ba�ar�n�n önemli faktörleri aras�nda yer ald�.

Özverili çal��malar�n�n ve tüm birimleri aras�ndaki etkin koordi-nasyonun hakl� bir sonucu olarak; dünyan�n bir numaral� bas-ketbol organizasyonunun ev sahipli�i hakk�na lay�k görülen Türkiye, ülke sporu ve ülke tan�t�m� aç�s�ndan fevkalade önem ta��yan bu organizasyonu ‘en mükemmel’ �ekilde gerçekle�-tirmek amac�yla haz�rl�klar�n� aral�ks�z olarak sürdürüyor.

Tesisler, pazarlama, sponsorluk, tan�t�m, promosyon, ula��m, konaklama 2010 Dünya �ampiyonas� haz�rl�k faaliyetlerini olu�turan konu ba�l�klar�ndan sadece birkaç�. Basketbol Fede-rasyonu bünyesinde olu�turulan deneyimli ve nitelikli bir ekip tüm mesaisini Türk Spor tarihihinde gerçekle�tirilen en büyük ve en önemli uluslararas� organizasyon olarak nitelendirilen bu �ampiyonan�n haz�rl�klar� için harc�yor. 16 günlük süre zarf�n-da 4 �ehirde toplam 80 maç�n oynanaca�� bu dev organizas-yonu Türkiye’ye ve Türk insan�na yak���r bir �ekilde gerçek-le�tirmenin planlar� ve haz�rl�klar� 7 gün 24 saat kesintisiz ola-rak devam ediyor.

�ampiyonan�n eleme grubu müsabakalar�na; Ankara’da ya-p�m�na ba�lanan yeni salon, Kayseri’de geçti�imiz y�l yap�m� tamamlanan spor salonu, �stanbul’da Abdi �pekçi Spor Salo-nu ve �zmir’de Halkap�nar Spor Salonu ev sahipli�i yapacak-ken, finaller ve klasman maçlar� Ataköy’deki �stanbul Olimpi-yat Salonu’nda oynanacak. Yap�m� uzun y�llard�r devam eden ve iç dizayn� esasen basketbol oynamaya elveri�li olmayan Olimpiyat Salonu’nun projesinde yap�lacak de�i�iklikler ve saha tasar�m�nda gerçekle�tirilecek modifikasyonlar ile bu te-

sisin Dünya Basketbol �ampiyonas� finallerinin oynanaca�� bir arenaya dönü�türülmesi için çal��malar tüm h�z�yla devam ediyor. Tüm bu çabalar neticesinde dört ilimiz modern tesis-lere kavu�urken, daha da önemlisi Türk sporunun gelece�ine önemli ve kal�c� yat�r�mlar yap�lm�� olacak.

Dünyan�n en iyi 24 basketbol ülkesinin kat�laca�� ve aralar�nda Kobe Bryant, Hidayet Türko�lu, Yao Ming, Tony Parker, Dirk Nowitzki, Pau Gasol, Manu Ginobili, Andrei Kirilenko’nun da bulundu�u say�s�z y�ld�z oyuncunun forma giymesine kesin gözüyle bak�lan 16. Dünya Basketbol �ampiyonas�’n� düzen-leme onurunu ya�ayacak olan Türkiye’nin; organizasyon bay-ra��n� ABD ve Japonya gibi iki süper ekonomik güçten devral-mas� da, ev sahibi ülke olarak 2010 y�l�nda ne denli prestijli ve de�erli bir konuma eri�ece�i gerçe�ini çok daha net bir �ekil-de ortaya koyuyor.

2006 y�l�nda Japonya’da düzenlenen �ampiyonada ortaya ç�-kan istatistikler incelendi�inde Dünya �ampiyonas� organizas-yonunun de�erini, önemini ve büyüklü�ünü anlamak çok daha kolay bir hal al�yor. �ampiyona süresince 225,000 bilet sat�l-mas�, müsabakalar�n 132 ülkede yay�nlanmas� ve 779 milyon TV izleyicisine ula�mas�, çarp�c� rakamlar olarak dikkat çeki-yor. �ampiyonay� takip etmek üzere 63 ülkeden 2,800 bas�n mensubunun akredite olmas�, turnuvan�n 4 dilde yay�n yapan resmi web sitesinin 375 milyon gibi rekor bir sayfa gösterimi-ne ula�mas� ve de organizasyonun dünya genelinde 5.3 mil-yar� a�k�n ki�i taraf�ndan takip edilmesi, Türkiye’nin 2010 y�-l�nda tüm dünyan�n ilgi oda�� olaca��na i�aret ediyor.

Tüm bu bilgilerin ����� alt�nda, Türkiye’nin Japonya’ya oran-la çok daha avantajl� bir co�rafi konumda bulundu�u da dü-�ünüldü�ünde, 2010 Dünya Basketbol �ampiyonas�’n�n 2006’ya k�yasla çok daha fazla seyirci, bas�n mensubu, TV izleyicisi, konuk ve en önemlisi ilgi çekmesi kaç�n�lmaz ola-cak. Bu durum da hiç �üphesiz; ülke ekonomisine, ülke tan�t�-m�na ve ülke sporuna fevkalade önemli kazançlar sa�layacak.

Organizasyona yönelik saha d���nda ve saha içinde hedefle-nen ba�ar�lara ek olarak; Türkiye’nin, böylesine önemli bir ta-n�t�m platformunu; sportif, turistik, sosyal, politik ve kültürel aç�lardan en etkin �ekilde de�erlendirerek ve ev sahipli�inden elde edece�i kazan�mlar� maksimize etmek için tüm unsurla-r� ile var gücüyle çal��arak, Türk halk�n�n da büyük deste�i ile 2010 Dünya Basketbol �ampiyonas�’n� bir ülke meselesi ola-rak ele almas� gerekti�i inkâr edilmez bir hakikat olarak ön pla-na ç�k�yor.

Di�er yandan, bu �ampiyonan�n ayn� zamanda Türkiye’nin Olimpiyat Oyunlar�’na ev sahipli�i yapma hayalini de gerçek-le�tirmek ad�na büyük önem arz eden bir referans olarak ni-telendirilmesi ve gerek haz�rl�k faaliyetlerinin, gerekse geli�ti-rilen projelerin uluslararas� spor otoriteleri taraf�ndan oldukça yak�ndan takip edilmesi de organizasyonun önemini ve de�e-rini bir kat daha art�r�yor.

Unutulmamal�d�r ki; 16. Dünya Basketbol �ampiyonas�’n�n ev sahibi Türk halk�, ya�anacak onur da tüm Türkiye’nin olacakt�r...

Page 74: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

74

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Yük. Müh. �ahin ÖZGÜLTSE Gebze Kalibrasyon Laboratuvar�

AKR

ED�T

ASY

ON

Deney veya kalibrasyon laboratuvarlar� ken-di sözcük da�arc�klar�n� özenle olu�turmak durumundalar. Her bir terim, bütün deney veya kalibrasyon personeli için ayn� anla-ma sahip olmal� ve iyi tan�mlanm�� kavram-

la ifade edilmelidir. Bu yüzden laboratuvarlar, TS EN ISO/IEC 17025:2005 Standard�na göre akredite olmal�lar.

TSE kalibrasyon laboratuvarlar�n� ve tüm deney laboratuvar-lar�n� Avrupa Akreditasyon Birli�i (EA) taraf�ndan kabul gören tan�nm�� birer laboratuvar olmas� hedefi do�rultusunda 1992 y�l�nda Elektrik Kalibrasyon Laboratuvar�n�, 1997 y�l�nda Me-kanik Kalibrasyon Laboratuvar�n� ve 2000 y�l�nda da Boyut

(Uzunluk) Kalibrasyon Laboratuvar�n� EA’n�n kurucu üyelerin-den olan Alman Akreditasyon Kurumu DAR üzerinden akre-dite ettirmi�tir.

2001 y�l�nda Ulusal Akreditasyon Kurumumuz olan Türk Akre-ditasyon Kurumu’nun (TÜRKAK) hizmete ba�lamas� ile Kalib-rasyon Laboratuvarlar�m�z�n Akreditasyonu 2002 y�l�nda TÜR-KAK taraf�ndan temin edilmi�tir. TÜRKAK’�n 2006 y�l�nda EA taraf�ndan kar��l�kl� tan�maya yönelik MLA Anla�mas�n� imza-lamas�ndan sonra akreditasyon hizmetinin milli kurulu�umuz TÜRKAK taraf�ndan sürdürülmesine karar verilmi� ve bu an-la�man�n gere�i DAR ile yap�lm�� olan akreditasyon TSE’nin talebiyle sona ermi�tir.

TSE Gebze Kalibrasyon Müdürlü�üve Akreditasyonu

Page 75: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

75

Yap�lan deney veya kalibrasyonlar�n ülkeler aras�nda geçer-li olabilmesi için her ülkede geçerli olan, ayn� standard, ayn� deney metodu ve ayn� belge kullanmak gerekir. 14 Ekim 1999 tarihinde Paris’te (CIPM-MRA) Ulusal Metroloji Enstitüleri ta-raf�ndan olu�turulan ulusal ölçüm standardlar�n�n, kalibrasyon ve ölçüm sertifikalar�n�n kar��l�kl� tan�nma anla�mas�na ülke-miz de imza atm��t�r.

Akreditasyon, yetkili bir kurulu�un, belli i�lemi yapan bir ku-rulu� ya da ki�inin yeterlili�ine resmi tan�n�rl�k verilmesi i�le-midir. Laboratuvarlar�n yeterlili�i mü�teriler için aç�k hale ge-tirmektir. Bu laboratuvarlar�n verdi�i kalibrasyon sertifikalar� veya deney raporlar�n�n güvenirli�inin art�r�lmas�d�r. Bu saye-de uluslararas� ticareti kolayla�t�rmakt�r. Uluslararas� Labora-tuvar Akreditasyon Birli�i (ILAC) kar��l�kl� tan�nma anla�malar� (ILAC MRA) 2 Kas�m 2000 y�l�nda imzaya açm��t�r. Bu saye-de kalibrasyon veya deney laboratuvarlar� uygun dokümanla-r�n kullan�m�, kalite sisteminin uygulanmas�, temel fiziksel bi-rimlerin izlenebilirli�inin garanti alt�na al�nmas� ve yeterlilik de-ney faaliyetleri gerçekle�mesini sa�lam��t�r.

TS EN ISO/IEC 17025

Ölçümlerlerin güvenirlili�i, kalite yönetim sistemi, personel, ortam �artlar�, cihaz, kullan�lan referanslar�n temel fiziksel bi-rimlere izlenebilirlikleri, ölçüm yöntemleri gibi etkenlere ba�l�-d�r. “TS EN ISO/IEC 17025:2005 Deney ve Kalibrasyon Labo-ratuvarlar�n�n Yeterlili�i için Genel �artlar” Standard�, kalibras-

yon veya deney laboratuvarlar� için olu�turulan uluslararas� bir standardd�r. Akreditasyon kurumlar� bu standarda göre deney veya kalibrasyon laboratuvarlar�n� akredite ederler.

Bu standard, ISO/IEC Guide 25 ve EN 450001’in uygulamala-r�nda elde edilen kapsaml� deneyimlerin sonucu olarak haz�r-lanm��t�r. Deney veya Kalibrasyon Laboratuvarlar�, kalite yö-netim sistemi ve teknik olarak yeterli olduklar�n� göstermek için bu standard� kullan�rlar.

TS EN ISO 9001:2000 Standard�n� uygulayan kurulu�lar, TS EN ISO/IEC 17025:2005 Standard�n gereklili�ini yerine ge-tirmi� olmazlar. Ama TS EN ISO/IEC 17025:2005 Standard� uygulayan laboratuvarlar ayn� zamanda ISO 9001:2000 Stan-dard�n gerekliliklerini de kar��layan bir kalite yönetim sistemi uygulam�� olurlar. TS EN ISO/IEC 17025:2005 Standard�n�n 4. maddesi yönetim �artlar�n� tan�mlarken, 5. maddesi ise labo-ratuvarlar�n teknik �artlar�n� içermektedir.

YÖNET�M �ARTLARI

- Laboratuvar veya laboratuvar�n ba�l� oldu�u kurulu� yasal olarak sorumlu tutulabilecek bir kurum olmal�d�r. Labora-tuvar, kalite yönetim sisteminin uygulanmas�, sürdürülme-si ve iyile�tirilmesi için gerekli yetki ve kaynaklara sahip ol-mal�d�r.

- 132 say�l� Yasan�n 2. Maddesinin J bendinin TSE’ye yük-ledi�i görevler aras�nda “Metroloji ve Kalibrasyon ile ilgi-

Page 76: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

76

EK�M

200

9ST

AND

ARD

li ara�t�rma ve geli�tirme çal��malar� yapmak ve gerekli la-boratuvarlar� kurmak” bulunmaktad�r. Bu görev 132 say�l� Kanunda 1985 y�l�nda yap�lm�� olan de�i�iklikle Türk Stan-dardlar� Enstitüsü’ne verilmi�tir.

- Laboratuvar faaliyetlerinin kapsam�na uygun bir yönetim sistemi olu�turmal�, uygulamal� ve sürdürmelidir. Deney veya kalibrasyon sonuçlar�n�n kalitesini güvence alt�na al-mak için gereken bütün politika, sistem, program, prose-dür ve talimatlar� doküman haline getirmelidir.

- Laboratuvar bir kalite sisteminin kalite el kitab�, güncel ve iyi bir mesleki ve teknik uygulama ve mü�teriye hizmet ve-rirken sa�lad��� deney ve kalibrasyon hizmetinin kalitesi-ne dair laboratuvar yönetim taahhüdünü içermelidir. Teknik yöneticisinin ve kalite yöneticisinin, bu standarda uygunlu-�unu sa�lama sorumluluklar� da dahil görevleri ve sorum-luluklar� kalite el kitab�nda tan�mlamal�d�r. Kalite el kitab�nda ana listelere ve prosedürlere at�flar bulunmal�d�r.

- Kalite yönetim sistemi için ve laboratuvarda kullan�lan pro-sedürler ve talimatlar, "kim, ne, nerde, ne zaman, nas�l?" sorular�na cevap verecek �ekilde haz�rlanmal�d�r. Bu prose-dür ve talimatlar, konusu, uygulama alan� ve nas�l uygula-naca��, referanslar, terimler, tan�mlar, tarifler, ekler içerme-lidir. Laboratuvar, teknik ve kalite kay�tlar�n� tan�mlanm��, dokümanlarla da��t�m�, düzenlenmesi, ula��labilirlili�i göz-den geçirmesini yapmal�d�r.

- Laboratuvar, faaliyetlerini kalite sisteminin �artlar�na uygun olarak sürdürüldü�ünü kan�tlamak için bunlara ili�kin iç de-

netimler düzenlemelidir. Bu denetimler, kalite el kitab�nda ve di�er ilgili dokümanlar�nda belirlenen �artlar�n, yap�lan i�in her a�amas�nda uyguland���n� kontrol etmelidir. �ç de-netimler y�lda en az bir kez yap�lmal�d�r.

- Laboratuvar üst yönetimi, yönetimin gözden geçirmesini y�lda en az bir kez yapmal�d�r. Yönetiminin gözden geçi-rilmesinde organizasyon, laboratuvar, cihazlar, prosedür-ler veya laboratuvar faaliyetlerinde yap�lan veya yap�lma-s� gereken de�i�iklikleri ele almal�d�r. Yönetimi gözden ge-çirilmesinde, sistemde de�i�iklik yap�lmas� ihtiyac� iç veya d�� kalite denetimleri, laboratuvarlar aras� kar��la�t�rmalar veya yeterlilik deneyleri, akreditasyon kurulu�u taraf�ndan yap�lan gözetim ziyaretleri veya denetimler veya mü�teri �ikâyetlerinden elde edilen bulgu sonucu da ele al�nmal�d�r. Kalite politikas� ve hedefleri gerekti�inde gözden geçirilmeli ve revize edilmelidir. Gelecek y�l için kalite hedefleri ve faa-liyet plan� belirlenmelidir.

- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Dünya Bankas� aras�n-da imzalanan Teknoloji Geli�tirme Projesi kapsam�nda ku-rulan TSE Kalibrasyon Merkezi Ba�kanl���’na ba�l� Gebze Kalibrasyon Müdürlü�ü 6 Kas�m 1998 tarihinden itibaren Çay�rova /Gebze/Kocaeli de faaliyete geçmi�tir. TSE De-ney Merkezi Ba�kanl���na ba�l� Deney Laboratuvarlar� ve Gebze Kalibrasyon Müdürlü�ü Kalibrasyon Laboratuvarlar� aç�k alan� 350 000 m2, kapal� alan ise 40 000 m2 d�r. Geb-ze Kalibrasyon Müdürlü�ü, Türkiye’nin en önemli endüstri-yel bölgesinde kurulmu� olup, amac� sanayiye hizmet ver-mektir.

TEKN�K �ARTLAR

Page 77: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

77

- Laboratuvarda özel cihazlar� çal��t�ran, deney veya ka-librasyon yapan, sonuçlar� de�erlendiren ve raporlayan personel gerekli bilgi, tecrübe ve beceriye sahip olmal�-d�r. Laboratuvarda çal��an personel, teknik bilgiye, dene-yime, sunum becerisine, kural ve yasalara uyan, teknik yönden kendini geli�tiren, sab�rl� ve güvenir bir ki�ili�e sa-hip olmal�d�r.

- Laboratuvar�n yerle�im ve çevre �artlar�, kalibrasyon veya deney hizmetinin do�ru bir �ekilde yap�lmas�n� imkân ver-melidir. Çevre �artlar� olan s�cakl�k, nem, titre�im, ses, radyasyon, kimyasal ve biyolojik kirlilik, yer çekimi gibi etkenler ölçülmeli, kontrol alt�na al�nmal� ve kay�tlar� tu-tulmal�d�r.

- Deney ve kalibrasyonlarda kullan�lan metotlar ulusal veya uluslararas� kabul görmü� metotlar olmal�d�r. E�er bu me-totlar mü�teri ihtiyac�n� kar��lam�yorsa, bu metotlarda de-�i�iklik yap�l�yorsa veya yeni bir metot geli�tiriliyorsa, la-boratuvar bu metotlar� geçerli k�lma i�lemini yapmal�d�r.

- Laboratuvar, kalibrasyon veya deneylerinde kulland��� ci-hazlar�, uluslararas� birimler sistemine (SI) göre izlenebi-lir olmas�n� sa�layacak bir kalibrasyon program�n� uygu-lamal�d�r.

Deney veya kalibrasyon laboratuvarlar�, ölçüm belirsizlikle-ri BIPM, IEC, IFCC, ISO, IUPAC, IUPAP ve OIML taraf�ndan “Ölçüm Belirsizli�inin Hesaplanmas� K�lavuzu/ Guide to the Expression of Uncertainty in Measurement (GUM)” ad� al-t�nda yay�nlanan uluslararas� dokümanda belirtilen yöntem veya bu dokümana at�fta bulunan EA k�lavuzlar�nda aç�klanan yönteme göre hesaplamal� ve raporlanmal�d�r. Deney veya kalibrasyonlar�n belirsizlik hesaplar� için matematiksel mo-dellenmesi yap�lmal� ve hesaplanarak bulunmu� belirsizlikler tahmini dokümante edilmeli ve yap�lan tahmini de�erler için destekleyici deliler sa�lanmal�d�r.

Laboratuvar, deney ve kalibrasyon sonuçlar�n�n güvencesi için laboratuvarlararas� deney veya kalibrasyon kar��la�t�r-ma ölçümlerine girmelidir. Laboratuvar, metotlar�n geçerli k�-l�nmas�, referans malzemelerin nitelendirilmesi ve laboratu-var�n kalite sisteminin gözden geçirilmesi hususunda labo-ratuvarlar aras� kar��la�t�rma ölçümlerine girmelidir. Metotla-r�n geçerli k�l�nmas� hususunda yap�lan deney kar��la�t�rma ölçümleri, laboratuvarlar�n verimlili�ini ve kapasitesine ili�kin tekrarlanabilirlik, benzerlik, ölçüm belirsizli�i gibi verilerin be-lirlenmesine bir araçt�r.

Laboratuvar taraf�nda yap�lan deney veya kalibrasyon so-nuçlar�, kullan�c�y� kapsaml� bir �ekilde bilgilendiren, do�ru, aç�k, kesin ve tarafs�z olarak uygun bir format da deney ra-poru veya kalibrasyon sertifikas� haline getirilmelidir.

S�cakl�k Kalibrasyonu, Elektriksel Kalibrasyon, Mekanik Ka-librasyon, Boyutsal Kalibrasyon, Bas�nç Kalibrasyonu, Biyo-medikal Kalibrasyon konular�nda hizmet verilmektedir. Biyo-medikal Kalibrasyon ve Mekanik Kalibrasyon tamamen Gezi-ci Kalibrasyon olarak hizmet vermektedir. Di�er laboratuvar-lar�m�z ise k�smi olarak baz� kalibrasyonlar� firmalarda ver-mektedir. Bu laboratuvarlar�m�za ilaveten TSE Deney Merke-zi Ba�kanl���na ba�l� Deney laboratuvarlar�n�n imkânlar�nda kullan�larak; Tork Kalibrasyonu, Hacim Kalibrasyonu, Nem Ölçen Cihazlar�n Kalibrasyonu, Gaz Ölçen Cihazlar�n Kalib-rasyonu konular�nda hizmet vermektedir.

AKRED�TASYON

Akreditasyon; yap�lan deney veya kalibrasyonlar�n güveni sa�layabilmesi için laboratuvarlar�n teknik yeterlili�i ulusla-raras� tan�nm�� ve yetkili bir kurulu� taraf�nda TS EN ISO/IEC 17025:2005 Standard�na göre gerekli �artlar�n sa�lad�-��n� de�erlendirilmesi, onaylanmas� ve sonra da denetlenme-si faaliyetidir. Laboratuvar, deney veya kalibrasyon faaliyetle-rinin bir k�sm� veya tamam� için akredite edilmeyi istedi�i tak-dirde, ISO/IEC 17011’e uygun olarak faaliyet gösteren bir ak-reditasyon kurulu�u seçilmesi gerekmektedir. Akreditasyon bir zorunluluk de�ildir. Ama serbest piyasa ekonomilerini uy-gulayan ülkelerde, laboratuvarlar�n ba��ms�zl���n� ve güveni-lirliklerini kan�tlamak için akredite olmak zorundalar.

Gebze Kalibrasyon Müdürlü�ü bünyesinde bulunan Boyutsal Kalibrasyon Laboratuvar�, Mekanik Kalibrasyon (mobil hiz-met de vermekte) Laboratuvar�, Elektriksel Kalibrasyon La-boratuvar�, S�cakl�k Kalibrasyonu Laboratuvar�, Bas�nç Ka-librasyonu Laboratuvar ve Hacim Kalibrasyonu Laboratu-var� TÜRKAK'dan akreditasyonu gerçekle�mi�tir. Bu labora-tuvarlar�n kapsamlar� www.turkak.org.tr web sayfas�nda ya-y�nlanm��t�r.

SONUÇ

TS EN ISO/IEC 17025:2005 Deney ve Kalibrasyon Laboratu-varlar�n�n Yeterlili�i �çin Genel �artlar Standard�, laboratuvar-lar�n kalite yönetim sistemi ve teknik �artlar� geli�tirmek üzere kullan�lmaktad�r. Bu standard, mü�teriler, yasal yetkililer veya akreditasyon kurulu�lar� taraf�nda deney veya kalibrasyon la-boratuvarlar�n yeterlili�i onaylanmas� ve tan�nmas� için kul-lan�lmaktad�r. Bu laboratuvarlar TS EN ISO/IEC 17025:2005 Standard�na göre akredite oldu�u zaman mü�terilerinin bek-lentilerini kar��layan, laboratuvar�n ba��ms�z ve tarafs�z ça-l��t���na kan�t olmaktad�r. TS EN ISO/IEC 17025:2005 Stan-dard�n� uygulayan ve akredite olan laboratuvarlar�n ürettikleri deney raporlar� veya kalibrasyon sertifikalar� uluslararas� ge-çerlili�ini sa�lam�� olurlar.

Page 78: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

78

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Prof. Dr. Ahmet T. �NCEYeditepe Üniversitesi, Fizik Bölümü

E��T

�M

Avrupa Gümrük Birli�i Anla�mas�nda standardizasyon, belgelendirme ve metroloji konular�nda Avrupa Birli�i-nin ilgili mevzuat�na ve uygulamalar�na uyumun sa�lanmas� �art� mevcuttur. Bu nedenle Türkiye’de mutlaka Metroloji ve Kalibrasyon a��n�n olu�turulmas� gerekmektedir. 1990 y�l�n�n ba�lar�ndan ba�lamak üzere TÜB�-TAK bünyesinde primer düzeyde metroloji laboratuvarlar� kurulmas� çal��malar� ba�lat�lm�� olup, 1993 y�l�nda Ulusal Metrolji Enstitüsü (UME) kurulmu�tur. Son on be� y�lda UME’nin kurulu�u ile birlikte, primer düzeyde

ölçüm standardlar�n�n olu�turulmas�nda ciddi art��lar kaydedilmi�tir. Tabi ki buna ba�l� olarak, ikinci derece kalibrasyon labora-tuvarlar�n�n say�lar� Türkiye genelinde h�zla artm��t�r. Metroloji alan�ndaki geli�melerin do�rultusunda, 1999 y�l�nda Türk Akredi-tasyon Kurumu (TÜRKAK) kuruldu ve 2002 tarihinde TÜRKAK’�n Avrupa Akredite Laboratuvarlar Birli�ine tam üyeli�inin kabu-lü ile kalibrasyon/test laboratuvarlar�n�n akreditasyon faaliyetleri de h�z kazanm�� oldu.

Metroloji E�itiminin Durumu ve Gelece�i

Page 79: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

79

Bütün bu geli�meler, Türk endüstrisinin y�llard�r üretimde sü-rekli kar��la�t��� problemlerden biri olan aletlerin kalibrasyon-lar� ile ilgili sorununu bir nebze hafifletmi�tir. Gelecekte say�lar� h�zla artacak olan akredite olmu� ölçüm laboratuvarlar�yla bir-likte, Türk endüstrisinde üretilen hemen hemen bütün ürünle-rin Avrupa ve di�er d�� pazarlarda, kaliteli ve standardlar� uy-gun ürünler olarak yerlerini alacaklard�r.

Yukar�da özetlenen güzel geli�melerin yan� s�ra bu sektörle-re Metroloji ve Kalibrasyonlar konusunda e�itimli üniversite mezunlar�n�n yeti�tirilmesi de en az�ndan metroloji ve kalib-rasyon a��n�n ülkemizde kurulmas� kadar önem arz etmekte-dir. Bu nedenle mühendislik ve fen bölümlerinden mezun ola-cak mezunlar�n teknik olarak metroloji alan�nda yeti�tirilmele-ri önem ta��maktad�r.

Metroloji alan�nda çal��anlar ve bu alanda metrolojiyi kendile-rine meslek edinmi� ki�iler, sistematik olarak insanlar�n met-roloji alan�nda sürekli e�itilmesi gereklili�inin önemini bilmek-tedirler. Fakat buradaki önemli noktan�n, bu e�itimlere ki�ilerin ne zaman ba�lanmas� gerekti�i, e�itimlerin içeri�inin ve süre-sinin nas�l olaca��, ne türlü bir program�n içinde olmas� gerek-ti�i veya ayr� bir program olarak metroloji e�itiminin verilmesi gibi konular sürekli tart��ma kayna�� olmu�tur.

Metroloji e�itimlerine �öyle bir bakt���m�zda, �u ana kadar en çok yayg�n olan, k�sa süreli e�itim paketleri halinde özel �ir-ketler, askeri kurulu�lar ve di�er devlet kalibrasyon laboratu-varlar� taraf�ndan gerçekle�tirilmi�tir.

Boyutsal Metroloji alan�ndaki ölçümlerin önemli oldu�u 1940’l� y�llar�n ba��nda Amerika’da öncelikle askeri laboratu-varlar�n ve sonra bu laboratuvarlar�n üniversiteler ile i� birli-�i do�rultusunda metroloji e�itimlerini verdi�i gözlenmektedir. Metroloji alan�ndaki ölçümler birçok alana yay�lm�� olmas�na ra�men, metroloji e�itimi di�er e�itim disiplinleri gibi (örne�in: Makina Müh., Elektrik & Elektronik Müh., Fizik ve vb.) tam an-lam�yla kendi ba��na bir bölüm program� haline gelememi�tir. Bunlar�n en önemli nedenlerinden biri, bu konuda ö�renci ta-leplerinin yeterli olup olamayaca�� endi�esi ve di�eri metroloji alt yap�s�na sahip bölümlerin olu�turulmas� ile ilgili maliyetle-rin yüksek olmas�d�r. Yine de bunlara ra�men birçok Amerikan ve Avrupa üniversiteleri, özellikle Mühendislik Fakültelerinde, ö�rencilerin temel e�itimlerin yan� s�ra metroloji içerikli e�i-timlerin verilmesine özen göstermi�lerdir. Metroloji alan�nda uzman e�itimcilerin, endüstri temsilcilerinin ve devlet labora-tuvarlar�na ait temsilcilerden olu�an 14 uzman grup 1976 y�-l�nda Amerika da “National Foundation Metrology” taraf�ndan bir araya getirilmesiyle yap�lan çal��mada, üniversite düzeyin-de olu�turulacak metroloji e�itimindeki alanlar�n ve akademik

derslerin a�a��daki gibi olabilece�ini tespit etmi�lerdir [1].

Metroloji ile ilgili alanlar: Mekanik, Elektrik/Elektronik, Optik/Boyutsal, S�cakl�k, Elektro-Optik, Kimya/Çevre, Nükleer.

Akademik dersler: Analiz, Cebir, Geometri, Trigonometri, �s-tatistik, Grafik Çizimi ve Kullan�m�, Fizik, Kimya, Kompozis-yon, Okuma, Dil Bilgisi, Teknik Çizim.

Temel Metroloji dersleri: Ölçüm Prensipleri, Belirsizlik Anali-zi ve Hesaplamalar�, Ölçüm �zlenebilirli�i, Laboratuvar Uygula-malar�, Standardlar, Rapor & Sertifikalar Yaz�mlar�, E�itim Do-kümanlar�n�n Yaz�mlar�, Ulusal/Uluslararas� Metroloji Sistemi, Laboratuvar Emniyeti: Kimyasal ve Nükleer, Kalite Kontrol: �s-tatistiksel Proses Kontrol, Laboratuvarlararas� Kar��la�t�rmalar ve ISO Standardlar� ve vb.

Yukar�daki alanlar� ve akademik derslerin tamam�n� kapsaya-cak bir metroloji e�itiminin ba�ka bir bölüm program� ile birlik-te yürütülmesi çok zor gözükmektedir. Bu konular�n her alan�-n�n i�lenmesi ve ölçüm belirsizliklerinin ilgili standardlara göre hesaplanabilmesi, ancak dört y�ll�k bir metroloji e�itimi sonu-cunda mümkündür.

Ülkemizde de metroloji e�itiminin mühendislik ve fen bölüm-leri mezunlar� aç�s�ndan art�k kaç�n�lmaz bir durum oldu�u bi-linmektedir. Ülkenin kalk�nmas�na büyük katk�lar� olacak met-roloji e�itimi alm�� mühendislerin ve fizikçilerin yeti�tirilmele-ri, ancak metroloji a��rl�kl� lisans (veya lisansüstü) programla-r�yla mümkündür. Bu manada, Yeditepe Üniversitesi Fizik Bö-lümü, Türk endüstrisinin öncelikli gereksinimleri do�rultusun-da yürüttü�ü metroloji içerikli lisans/lisansüstü programlar�y-la, ülke endüstrisinin geli�mesine ve bat� ülkelerin de üzerinde hassasiyetle durdu�u alanlarda metroloji a��rl�kl� e�itimli me-zunlar vermeyi benimsemi�tir.

Bu konuda di�er üniversitelerin de, özellikle teknik alanlardaki e�itim programlar�n�n belli bir k�sm�n�n metroloji içerikli ders-lere yer vermesi, mezunlar�n h�zla geli�en metroloji sektörün-de i� bulma imkânlar�n� art�racakt�r.

Metroloji e�itiminin, ya�am standardlar�m�z�n art�r�lmas�nda, uluslararas� ticaretin geni�letilmesinde ve di�er birçok alanda ülke endüstrisine ve insan�na önemli katk�lar� olacakt�r. Bu ko-nuyu ciddiye alan ve uygulama baz�nda da gerçekle�tiren ül-keler hem endüstriyel hem de bilimsel olarak büyümeye e�i-limli olacaklard�r. Di�er bir deyimle metroloji hayat�m�z�n ar-t�k vazgeçilmez bir parças� olup, 21. yüzy�l�n ula�t��� tekno-loji ça��n�n daha da ilerliyebilmesi, metrolojideki geli�melere ba�l�d�r. [1] J.Lyle Bagley, “Metrology Education in the New Millennium”

Page 80: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

80

EK�M

200

9ST

AND

ARD

ÖLÇ

ÜM

BEL

�RS�

ZL��

� Kalibrasyon Faaliyetlerinde Ölçüm Belirsizli�i �çin �yile�tirme Yöntemleri

Page 81: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Elektronik Müh. Adem CENG�ZTSE Gebze Kalibrasyon Laboratuvar�

Kalibrasyon faaliyetlerinin sonucu olarak elde edilen ölçüm sonucu ve buna ili�kin ölçüm-belirsizli�i de�erlerinin iyile�tirilmesi önemli bir çal��ma konusudur. Bu konudaki iyile�tirmeler bazen elde mevcut imkânlarla sa�lana-bilece�i gibi, ço�u zaman ilave yat�r�mlar da gerektirebilir.

Bu çal��mada, ba�l�ca iyile�tirme metotlar� ele al�nm�� ve bunlar detayl� olarak aç�klanm��t�r.

Bilindi�i gibi hiçbir ölçüm, ölçüm belirsizli�inden ayr� dü�ünülemez. Ölçüm belirsizli�i, ölçümün gerçek de�eri-nin içinde bulunmas�n�n olas� oldu�u bir aral��� tan�mlar. Ölçümün kalitesi, ölçüm belirsizli�i ile do�rudan ili�kilidir.

E�er tüm hata kaynaklar� elimine edilebilseydi, ölçüm sonucunun “bir tane” gerçek de�eri söz konusu olurdu. Ne var ki teknik nedenlerle, insan etkisi vb. sebeplerle bu mümkün de�ildir.

Ancak hata kaynaklar� ne kadar gerçekçi tespit edilebilirse, ölçüm belirsizli�i analizinde de o kadar do�ru sonuca ula��labilir. Hata kaynaklar� e�er do�ru analiz edilemez ve bunun do�al bir sonucu olarak gere�inden büyük belirsizlik katk�lar� seçilirse, öl-çüm belirsizli�i de gerçekte oldu�undan daha büyük hesaplan�r [1].

Ölçüm belirsizli�i tahmininde GUM metodu kullan�lmaktad�r. Bu metot ayr�nt�l� olarak EA-4/02 yay�n�nda ele al�nm��t�r. Metodun önceli�i ölçüm belirsizli�i analizini gerçekçi bir �ekilde yap�lmas�n� sa�lamakt�r.

GUM’A GÖRE ÖLÇÜM BEL�RS�ZL��� ANAL�Z�NDE ADIMLAR

ÇALI�MA ADIMI YAPILMASI GEREKEN ��LEMLER

1. Ölçüme ili�kin matematiksel e�itli�in ( model fonksiyon ) olu�turulmas�

Matematiksel ve fiziksel veriler yard�m�yla model fonksiyonun olu�turulmas�

2. Mevcut verinin haz�rlanmas�

Ölçüm sonucunun kaydedilmesi

Ölçüm sonucu üzerinde önemli etkisi olan ölçüm ko�ullar�n�n kaydedilmesi ( Laboratuvar s�cakl���, nem vb.)

3. Sonuçlar�n hesaplanmas�

Ölçüm serilerinin haz�rlanmas�, ortalama de�er hesab�, min / max tespiti, standard sapma ve varyans hesab�

Ölçüm belirsizli�i hesaplanmas�

Ara hesaplamalar�n gözden geçirilmesi

4. Ölçüm sonucunun ifade edilmesiÖlçüm sonucunun ifade edilmesi

Ölçüm sonucuna ölçüm belirsizli�inin eklenmesi

Optimizasyon, GUM’a göre ölçüm belirsizli�i analizinde yukar�daki ad�mlar dikkate al�narak yap�labilir.

OPT�M�ZASYON METOTLARI

1- Ölçüm sonuçlar�n�n grafiksel olarak gösterimi sonucu elde edilen veriler yard�m�yla iyile�tirme.

2- Kullan�lan ölçüm cihaz ve donan�m�n�n geli�tirilmesi ( ilave yat�r�m vb. ).

3- Ölçüme ili�kin matematiksel modelde yap�labilecek modifikasyonlar.

4- Ölçüm metodunun de�i�tirilmesi.

5- Bilimsel geli�meler sonucunda elde edilen yeni veriler.

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

81

Page 82: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

82

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Grafik Gösterim

Özellikle çok boyutlu ölçümlerde (Koordinat ölçümü, uydu yard�m�yla say�sal harita çizimi vb.) ayn� noktaya ili�kin öl-çüm serileri olu�turuldu�unda bunun grafik üzerinde gösteril-mesi sayesinde, sistematik hatalar ile rastgele hatalar birbirin-den ayr��t�r�labilir. Salt ölçüm sonuçlar�na bak�larak sistematik hatay� fark etmek imkâns�za yak�nd�r. A�a��daki �ekilde siste-matik hatan�n bariz oldu�u durum grafik yard�m�yla görülmek-tedir. Sa�daki ölçüm dizisinin olu�turdu�u grafikte bariz siste-matik hata söz konusudur.

�ekil 1. Ölçüm Dizilerinin Grafiksel Gösterimi ile Sistematik Hatan�n Fark Edil-

mesi

Kullan�lan Ölçüm Cihaz ve Donan�m�n�n Geli�tirilmesi (�la-ve Yat�r�m vb.)

Bu seçenek en son dikkate al�nmas� gereken husustur. Çünkü ço�u zaman ölçüm cihaz ve donan�m�n�n geli�tirilmesi mali-yet engeline tak�l�r. Ancak ölçüm belirsizli�i bütçesi yard�m�y-la maliyet-etkin bir ölçüm belirsizli�i analizi yapmak mümkün-dür. Ölçüm belirsizli�i bütçesinde önemli k�smi katk�lar� olan ölçüm donan�mlar� mümkünse yenileriyle de�i�tirilebilir.

Ölçüme �li�kin Matematiksel Modelde Yap�labilecek Modi-fikasyonlar

Ço�u zaman bir ölçüm çal��mas� farkl� yöntemler kullan�larak gerçekle�tirilebilir. Baz� durumlarda ölçüme ili�kin model fonk-siyonun ve buna ba�l� olarak ölçüm yönteminin de�i�tirilmesi ile daha küçük ölçüm belirsizli�i elde edilebilir.

Örne�in bir tüketicinin harcad��� gücün belirlenmesi çal��ma-s�n� ele alal�m:Bilindi�i gibi;

IVP IV ��, formülü ile güç hesaplanabilir. Bu ayn� zaman-

da gücün, bir devrede gerilim ve ak�m�n ayr� ayr� ölçülerek he-saplanmas�na ili�kin Model Fonksiyon olarak da kullan�labilir.Alternatif olarak;

RVP RV

2

, �

formülü kullan�larak da düketicinin harcad��� güç hesaplanabi-lir. Ne var ki bu durumda tüketicinin kulland��� sistemin toplam yük direncini ve �ebeke gerilimini ölçmek gerekir.

Bir ba�ka ifade ile;

2, IRP IR ��

formülü ile de yol al�nabilir. Hatta bu üç formülden yola ç�k�-larak

22

31

31

31 IRIVRVP ��������

model fonksiyon olarak kullan�labilir.

Güç ölçümü için yap�labilen bu çal��ma örnek olarak a�a��da-ki ölçümlerde de uygulanabilir.

�� Yans�ma ölçümleri: RF hatlar üzerindeki gerilim, empedans ili�kileri yard�m�yla.

�� Uzunluk ölçümü: Fark ölçümü ya da mutlak ölçüm meto-du ile .

�� Bas�nç ölçümü: Yüzey üzerine etkiyen kuvvet yard�m�yla veya kompanzasyon (kar�� bas�nç üretme) metoduyla ya da c�va sütunu yard�m�yla.

Model fonksiyon de�i�imi bir �ekilde ölçüm metodu de�i�i-mi ile ili�kilidir. Bu de�i�im, yukar�da da oldu�u gibi daha çok ölçüm sonucunun dolayl� ölçümlerle elde edildi�i çal��malar-da uygulanabilir.

Ölçüm Metodunun De�i�tirilmesi

Ölçüm metodunun de�i�tirilmesi bazen yararl� olabilir. Ancak bu halde ili�kili model fonksiyon da uygun �ekilde de�i�tiril-melidir. Seçilen bir ölçüm metodu ve buna ili�kin model fonk-siyon üzerinde çal���ld���nda, e�er baz� belirsizlik katk�lar�n�n belirlenmesinde güçlükler varsa, ayn� ölçümü farkl� yöntem-lerle ölçme alternatifleri irdelenmelidir.

Örne�in, bir kompanzasyon terazisi ile kütle ölçümünde:�� Yerel yerçekimi ivmesinin kesin olarak bilinmemesi,�� Hava yo�unlu�unun tam olarak tespit edilememesi,�� Ölçülen nesnenin yo�unlu�unun bilinmemesi (Hacim he-

sab� için),

gibi zorluklar olabilir.

Buna alternatif olarak:

�� Ölçümün vakum ortam içinde yap�lmas� (Havan�n kald�r-ma kuvveti bertaraf edilir. Ancak vakum ortam olu�tur-man�n güçlü�ü de dikkate al�nmal�d�r),

�� Yak�n a��rl�kta bilinen kütleler kullan�larak kar��la�t�rma ölçümü metodu (Bu surette, havan�n kald�rma kuvveti et-kisi kar��la�t�r�lan her iki kütleye de benzer derecede etki edece�inden, elimine edilmi� olur. Ayr�ca terazinin skala, do�rusall�k vb. hatalar� da bertaraf edilmi� olur.),

�� Kuvvet kompanzasyonu terazisi yerine ba�ka tipte ( Kom-paratör terazi vb.) teraziler kullan�lmas�, uygulanabilir.

Page 83: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

Bilgi Birikiminin Artmas� Sonucunda Elde Edilen Yeni Veriler

Bir kalibrasyon laboratuvar� kurulma a�amas�nda “En iyi ölçüm belirsizli�i” bütçesi olu�turulurken eldeki mevcut veriden yarar-lan�l�r. Bu veri, örne�in y�ll�k kayma de�eri için üretici toleranslar� olabilir. Ne var ki laboratuvar faaliyetlerine devam ederken, pe-riyodik olarak yapt�r�lan referans cihaz kalibrasyon sertifikalar�n�n de�erlendirilmesi sonucunda y�ll�k kayma de�eri için daha kü-çük katk�lar elde edebilir. Çünkü üreticiler, cihazlar�n tolerans de�erlerini, uzun süreli kararl�l�k de�erlerini en kötü duruma göre verirler. Bu ise daha büyük ölçüm belirsizli�i hesaplanmas�na yol açar.

Y�ll�k kayma için bahsedilen analiz yap�larak daha küçük katk�lar elde edilmesi sayesinde ise nihai ölçüm belirsizli�i de�erlerin-de daha küçük sonuçlar elde edilebilir.

Bunun gibi ölçüm belirsizli�ine katk�da bulunan kimi parametreler, daha zengin bilgi birikiminin ve laboratuvar geçmi�inin olu�-mas�yla, daha do�ru ve ço�u zaman da say�sal olarak daha küçük de�erlerde tahmin edilebilir.

A�a��daki tabloda RF ölçümlerinde kullan�lan 10 dB zay�flat�c�n�n y�llara göre davran��� görülmektedir.

Tabol 1. Zay�flat�c� Kalibrasyon Geçmi�i

YILLARÖLÇÜM SONUCU( ZAYIFLATMA )

GEN��LET�LM�� BEL�RS�ZL�K ( k= 2 )

B�R ÖNCEK� KAL�BRASYONA GÖRE SAPMA

1995 9,985 dB 0,5 dB

1996 9,972 dB 0,004 dB

1998 9,977 dB 0,004 dB 0,005 dB

2000 9,977 dB 0,004 dB 0,000 dB

2002 9,973 dB 0,004 dB -0,004 dB

Üretici, zay�flat�c�n�n (2 y�ll�k) tolerans de�erini 0,5 dB olarak vermektedir. Bu haliyle bu zay�flat�c�n�n kullan�ld��� bir ölçüm dü-zene�inde 0,5 dB ölçüm belirsizli�i dikkate al�nmak durumundad�r. Oysa zay�flat�c�lar pasif elemanlar oldu�undan, uygun labo-ratuvar ko�ullar�nda bu düzeyde kayma de�erlerinden daha iyi bir kararl�l�k sergilerler. Ancak bunun analizini yapabilmek için en az üç y�ll�k bir cihaz geçmi�inin olmas� gerekir [2].

Tablo bu gözle analiz edilerek zay�flat�c�n�n kalibrasyon sertifikalar� incelendi�inde sapma de�erlerinin, ölçüm belirsizli�i ile ayn� say�sal mertebelerde oldu�u görülebilir.

Dolay�s�yla cihaz�n kayma de�eri olarak üretici tolerans� yerine bu y�ll�k sapmalardan ve kalibrasyon sertifikas� belirsizliklerin-den yola ç�k�larak elde edilen bir verinin kullan�lmas� daha küçük belirsizlik katk�s� sa�layabilir. 2 y�ll�k kalibrasyon periyodu 4’e bölünerek, 0,004 dB olarak saptanan kayma de�eri, 6 ay için 0,001 dB olarak indirgenebilir.

Böylece üretici tolerans� yerine;

dBdBdBU 008,04

004,04004,095 ���� kullan�labilir.

Görüldü�ü gibi ilk ba�ta 0,5 dB olan üretici tolerans� de�eri yerine ölçüm belirsizlik bütçesine zay�flat�c�n�n 2 y�ll�k kayma katk�-s� 0,008 dB al�nabilir. Bu da nihai ölçüm belirsizli�inde önemli bir küçülmeye yard�mc� olabilir.

SONUÇ

Bu çal��mada da görüldü�ü gibi ölçüm belirsizli�i bütçesinde ço�u zaman optimizasyon-iyile�tirme f�rsatlar� vard�r. Bu f�rsatlar kimi zaman ilave yat�r�mlar gerektirebilece�i gibi, kimi zaman da yaln�zca say�sal analizler, farkl� bak�� aç�lar�, tekrar gözden ge-çirmeler ile de mümkün olabilir. Mümkün k�l�nabilir en iyi ölçüm belirsizli�i bütçesi haz�rlan�rken öncelikle ilave yat�r�m gerektir-meyen bu iyile�tirme ad�mlar� da göz önünde bulundurularak daha gerçekçi belirsizlik bütçelerine ula��labilir.

KAYNAKLAR

[1] DAP-TM 18 Ermittlung und Angabe der Messunsicherheit nach Forderungen der ISO IEC 17025

[2] Bernd Pesch Bestimmung der Messunsicherheit nach GUM, Boks On Demand GmbH, ISBN 3-8330-1039-8

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

83

dB dB dB95

Page 84: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

84

EK�M

200

9ST

AND

ARD

TSE-

ELEK

TR�K

LA

B.

Akreditasyon

Page 85: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

85

Elekt. Elektro. Müh. Hülya ÖCALTSE Elektrik Laboratuvar� Müdürlü�ü

Günümüzde elektrikli cihazlar, de�i�ik çe�it ve modeller ile hayat�m�-z�n bir parças� haline gelmi� durumdad�r. Elektrikli cihazlar�n haya-t�m�zdaki yeri artt�kça, insan ve çevre sa�l��� için güvenlik problem-leri de sürekli artmaktad�r. Ürünlerin AB ülkelerinde ve ülkemizde pi-yasaya arz edilebilmeleri için CE i�aretlemesinin uygun �ekilde ya-

p�lmas� gerekmektedir.

Bu nedenle Ankara Elektrik Laboratuvar�m�zda Alçak Gerilim Direktifi (LVD) kapsam�n-daki standardlara uygun olarak cihazlar�n çevreye, insanlara ve hayvanlara kar�� se-bep olabilece�i elektriksel ve mekanik tehlikeler ile ilgili güvenlik test ve muayeneleri yap�lmaktad�r. Bu güvenlik deney raporlar�, ürün üzerinde CE i�aretlemesi yap�labilme-si için gerekmektedir.

Ulusal ve Uluslararas� Akreditasyona sahip laboratuvar�m�zdan ç�kan deney raporlar�-n�n güvenilirli�i ve kar��l�kl� tan�nmas� önem arz etmektedir.

Akreditasyon belirli bir alanda tan�mlanm�� hizmeti sunan bir kurulu�un teknik yeterlili-�inin resmi olarak onaylanmas� anlam�na gelmektedir. Akreditasyona esas te�kil eden ba�l�ca standardlar ele al�nd���nda, do�ru ve güvenilir bir ölçüm, test ve analiz i�lemi-nin yap�labilmesi için kullan�lan cihaz ve ekipmanlar�n ulusal veya uluslararas� stan-dardlara göre izlenebilir olmalar� gerekmektedir. Yani bir ölçüm sonucunun standard-larda belirlenen �artlarda yap�lmas�, yap�lan kar��la�t�rmal� deneylerde hedeflenen ka-liteyi tutturmas� ve her kar��la�t�rma i�leminde ortaya ç�kan belirsizli�in tahmin edile-rek ölçüm sonucuyla birlikte rapor veya sertifikalarda verilmesi önem arz etmektedir.

Laboratuvarlar�n akreditasyonunda temel doküman olan TS EN ISO/IEC 17025 Stan-dard�na bak�ld���nda deney i�leminde kullan�lan cihaz ve ekipmanlar�n izlenebilirli�in-den birçok maddede bahsedilmektedir:

-5.5 Cihazlar Maddesi

Sonuçlar üzerinde önemli etkileri olan cihazlar için kalibrasyon planlar� haz�rlanarak ci-hazlar her kullan�m öncesinde kontrol ve/veya kalibre edilmesi sa�lanmal�d�r.

-5.6 Ölçümlerin �zlenebilirli�i Maddesi

Deneylerin do�rulu�u ve geçerlili�i üzerinde önemli etkisi olan tüm cihaz ve ekipman-lar, kullan�ma al�nmadan önce kalibre edilmelidir.

TS EN ISO/IEC 17025 Standard�nda aç�kland��� gibi akreditasyon ve/veya belgelendir-me i�lemleri için kullan�lan standardlarda, ölçüm test ve analiz i�lemlerinde kullan�lan ve sonuçlar üzerinde etkili olan cihaz ve ekipmanlar�n uygun bir �ekilde izlenebilirli�inin sürdürülmesi, olmazsa olmaz bir �art olarak ele al�nmaktad�r.

Kalibrasyonun; bir deney laboratuvar� taraf�ndan dokümante edilmi� prosedürler kul-lan�larak ve ilgili kay�tlar� tutularak yeterli bigi ve tecrübeye sahip personelce, izlenebi-lir referans standardlar ve ölçüm cihazlar�ndan faydalanarak uygun ortam �artlar�nda, sahibi oldu�u cihazlar için yap�lmas� ve/veya yapt�r�lmas� akreditasyonun bir gere�idir.

Page 86: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

EK�M

200

9ST

AND

ARD

86

DO

�A

Çiftçinin Dostu, Bozk�r�n O�lu:

TOY

Toy (Otis tarda,) düz ve geni� alanlarda ya-�ayan bir bozk�r ku�udur. Ya�am alan� do�al bozk�rlar, tar�m alanlar� ve meralard�r. Kü-resel ölçekte tehdit alt�nda olup Dünya Do-�ay� Koruma Birli�i (IUCN) tehlike katego-

risi Hassas (Vulnerable) olarak belirlenmi�tir. Türkiye’de, Bern ve CITES gibi uluslararas� anla�malarla korunma al-t�na al�nm��t�r. Bunun yan�nda Avrupa Birli�inin Ku�lar� Ko-ruma Yönetmeli�i’nde belirtildi�i üzere tüm Avrupa Birli�i üye ülkelerince korunmas� gerekmektedir (Avrupa Komis-

yonu, 1996). Günümüzde Türkiye’de tahmin edilen toy nü-fusu, 764 – 1250 birey aras�ndad�r (K�l�ç ve Eken, 2004). Ayn� kaynakta yer alan Türkiye Ku�lar� K�rm�z� Listesine göre toy, Tehlike Alt�nda (Endangered) olarak s�n�fland�r�l-m��t�r. Toy, özellikle bozk�r ya�am alanlar� için bayrak tür görevi görmektedir. Ya�am alan� kayb� ve yasa d��� avc�-l�k nedeniyle toy ku�u, tüm dünyada yok olma s�n�r�na yak-la�m��t�r (Morales ve Martin, 2002). Günümüzde toy için acil olarak ulusal çapta koruma çal��malar�n�n ba�lat�lma-s� kaç�n�lmaz olmu�tur.

Eray ÇA�LAYANDo�a Derne�iBüyük Memeliler Ara�t�rma ve Koruma Sorumlusu

Page 87: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

87

Türkiye’de toyun yok olmas�na sebep veren ana tehditler ve tehdit s�ralamas� �u �ekildedir:

• Ya�am alan�n�n tümüyle kayb� – kritik,

• Ya�am alan� kalitesinin bozulmas�, a��r� otlatma – yük-sek,

• K�rsal insan faaliyetlerinin yuva ve yavrulara do�rudan etkileri – yüksek,

• Tar�m ilac� veya di�er kimyasallarla zehirlenme – yük-sek,

• Yasa d��� avc�l�k – yüksek,

• Enerji nakil hatlar� ile çarp��ma – bilinmiyor.

Toyun, Dünyadaki Durumu

Toyun en dikkat çekici özelli�i, çok büyük bir ku� olmas�-d�r. Toylar (Otididae) familyas�n�n, Bat� Palearktik’te bulu-nan 4 türünden en büyük olan�d�r ve erkek toy, uçabilen en büyük karaku�lar�ndan biridir. Ba�� ve boynu gri, s�rt� k�-z�l üstüne enine siyah çizgili, alt taraf� beyazd�r. Üreme giy-sisinde erke�in beyaz b�y�klar� ve k�z�l gö�üs ku�a�� orta-ya ç�kar. Erkek bireyin beyaz b�y�klar� her y�l uzar ve ya�l� bireylerin b�y�k uzunlu�u 20 cm geçer. Uçu�ta kanatlar�n�n içi beyaz, kenarlar� siyaht�r. Uyar� sesi havlamaya benzer. Eri�kin erkek ve di�i bireylerin görünümleri oldukça farkl�-d�r. Toy, omurgal�lar aras�nda en fazla e�eysel görünü� far-k� bulunan türlerden biridir. Bu farkl�l�k, erkek ve di�i birey-lerin ço�u zamanlar farkl� gruplar halinde bulunmalar�n� ve bu nedenle erkek ve di�i bireylerin beslenme, göç ve ya-�am alan� gereksinimlerinde baz� farkl�l�klar�n olmas�na se-bebiyet vermi�tir. Di�ilerin gruplar�, akrabal�k ili�kisi olan bi-reylerce olu�ur ve do�duklar� yere ba�l�l�klar� erkek birey-lerden daha çoktur. Boyutlar�ndaki fark�n do�al bir sonucu olarak, cinsiyet oran�nda di�i bireylerin say�s� erkek birey-lerden daha fazlad�r.

Üreme evresinde üç ana dönem vard�r. �lk dönem e� seç-medir. E� seçmek için erkek ve di�i bireyler bir alanda bu-lu�up kur davran���nda bulunurlar. �kinci dönem ise yuva yapma ve kuluçkad�r. Burada di�i bireyler tüm rolü üstlenir-ler ve yakla��k 4 hafta sonra yumurtalar çatlar. Art�k üçün-cü dönem ba�lar ve yavrular 1 ayl�k süre sonunda uçmaya ba�larlar (BirdLife International 2000).

Do�al Ya�am Alan� Gereksinimleri

Toy, ya�am alan� olarak do�al ve ikincil bozk�r alanlar�, ot-laklar� ve yo�un tar�m yap�lmayan arazileri tercih eder. Al-çak, düz ve aç�k araziler, nehir ta�k�n alanlar� tür için çok uygundur. A�açl�k ya da ta�l� ve dik arazileri kullanmazlar. Etraflar�n� rahatça görebilecekleri ve engelsiz olarak hareket edebilecekleri bir araziye ihtiyaç duyarlar. Yuvalama alanlar� deniz seviyesiyle 3,000 metre aras� yükseklikte olabilir. Ço-�unlukla tah�l ekilen tar�m alanlar�nda yuva yaparlar (Gür-

kan ve ark., 2003). Tarih içerisinde toylar, önceleri do�al bozk�r alanlar� ya�am alan� olarak kullan�rken, insan etki-siyle yarat�lan ve çok çe�itli beslenme olanaklar� sunan ta-r�m ve mera arazilerini tercih etmeye ba�lam��lard�r. Bunun yan�nda yuvalama alanlar� yak�n�nda nadasa b�rak�lan alan-lar, gerekli besin ihtiyac�n� sa�lamak için oldukça önemli rol oynamaktad�r (Tucker ve Heath, 1994). Erken biçilmi� olan yonca ve özellikle yoncan�n tah�lla kar��t�r�ld��� tarlalar�n ise

Foto�raf: Franz Kovaks

Page 88: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

EK�M

200

9ST

AND

ARD

88

üreme yo�unlu�unu azaltt��� bilinmektedir. Toylar, fazla ya-��� alan ya da çok kurak bölgelerden kaç�n�rlar. Tüm bunla-ra ra�men toyun ülkemizde bulundu�u yerlerin habitat uy-gunlu�u aç�s�ndan niteli�i tam olarak bilinmemektedir. K��la-ma yerlerindeki ya�am alanlar� ise genellikle nadasa b�rak�l-m�� olan geni� kolza (Brassica napus) ve yonca tarlalar�d�r.

Nüfus De�i�imi

Toy, Avrupa’da en geni� da��l�m�na 18. yüzy�l sonlar�nda orman alanlar�n�n aç�k araziye çevrilmesiyle ula�m��, an-cak daha sonra bu alanlar�n sürülüp ekilebilir araziye çev-rilmesiyle gerilemi�tir (Cramp ve Simmons, 1980). Toy,

Fransa, Bat� Almanya, Polonya ve �ngiltere’de tamamen yok olmu�tur (Avrupa Komisyonu, 1996). Toy nüfusu, tüm orta ve do�u Avrupa ile �ber Yar�madas�’nda h�zl� bir dü�ü� ya�am��t�r. Önümüzdeki 10 y�l içerisinde de tüm dünya nü-fusunda % 20’lik bir azalma daha görülmesi oldukça muh-temeldir. Dünya nüfusu 41,000 – 45,000 birey aras�nda tahmin edilmektedir. Avrupa’daki nüfus büyüklü�ü ise 24, 945 – 29,983 birey aras�ndad�r. Türkiye nüfusu, son yap�-lan çal��malardan önce 800 – 3000 birey aras�nda tahmin ediliyordu. Ancak en güncel çal��malar sonucunda, toyun Türkiye nüfusu 764 – 1250 birey olarak Türkiye Ku�lar� K�rm�z� Listesi’nde yer alm��t�r (K�l�ç ve Eken, 2004).

Foto�raf: Franz Kovaks

Page 89: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

89

Üreme Davran���

Üreme dönemi, eri�kin tüm erkek bireylerin geleneksel e� seçme alan�nda toplanmas� ile ba�lar. Bu e� seçme alan�-na bilimsel terminolojide “lek alan�” veya “nümayi� ala-

n�” denir. Yo�un tar�m yap�lmayan alanlardaki aç�k düzlük-leri ve hiç bozulmam�� mera alanlar�n� nümayi� alan� ola-rak kullan�rlar. Erkek bireyler k���n ve bahar�n ilk yar�s�nda bu alanlara gelerek grup hiyerar�isi içerisinde güçlü bir po-zisyon elde etmeye çal���rlar. Bahar geldi�inde tüm eri�-kin erkek bireyler, tüylerini kabartarak di�ilere gösteri� ya-parlar. Gruptaki en iyi erkek bireyler çiftle�meye hak kaza-n�r ve baz� erkekler birçok di�i birey ile çiftle�ebilir. Yuvan�n

yap�m�, kuluçka ve yavrunun büyütülmesi i�leri tamamen di�i birey taraf�ndan gerçekle�tirilir. Yuvas�n�, genellikle ta-h�l tarlalar� veya otlaklardaki ç�plak topra��n kenarlar�nda olmak üzere yere yapar. Yuvalama yeri, di�i birey taraf�n-dan seçilir ve kur davran��� yapt�klar� yerlerin çevresinde-dir. Toylar genellikle 2 yumurta yumurtlarlar (çok az s�kl�k-

ta 1 veya 3 de olabilir). Yumurta ye�ilimsi renkte olup üze-rinde kahverengi lekeleri vard�r. Kuluçka süresi 25–27 gün aras�nda de�i�iklik gösterir. Özellikle üreme döneminin ba-��nda, di�i birey herhangi bir rahats�zl�k sonucunda yuva-y� kolayl�kla terk etmektedir. Toylar�n yapt��� yuvalar 25–35 cm. çap�nda olup, 5–10 cm. derinli�inde olabilirler. Yavru-nun palazlan�p uçmas� 30–35 gün sürer ve gelecek e�le�-me dönemine kadar yavru, di�i bireyle kalabilir. Erkek toy-lar�n tamamen eri�kin hale gelmesi 5-6 y�l sürer. Di�iler için bu süre 3-4 senedir.

Beslenme

Yavrular ya�amlar�n�n ilk aylar�nda sadece küçük böcekler-le beslenirler. Yeti�kin bireyler ise böceklerin yan�nda bit-kilerle de beslenirler. K�� mevsimi boyunca toylar�n ba�l�-ca besinleri lahanagiller (Brassicaceae) ve yonca (Medi-

cago sativa), hasat dönemi sonundaysa yerde bulunan to-humlard�r. Bahar ve yaz aylar�nda ba�l�ca besinleri bitkiler (yapraklar, tomurcuk, filiz ve tohumlar), böcekler ve hatta küçük omurgal�lard�r. Yuvalama alanlar�n�n tek ürün tipiyle

Foto�raf: Eray Ça�layan

Foto�raflar: Franz Kovaks

Page 90: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

EK�M

200

9ST

AND

ARD

90

ekili olmas� ve bu ekili tarlalar�n çok büyük olmas� nedeniy-le, yavrular�n beslenme zenginli�i çok dü�üktür. Beslenme zenginli�inin dü�ük olmas�, üreme ba�ar�s�n� etkilemekte-dir (BirdLife International, 2002).

Ülkemizdeki otlaklar�n ve do�al bozk�rlar�n bakirli�ini

h�zla kaybetmesi nedeniyle, toy nüfusu yok olma ris-

kiyle kar�� kar��yad�r.

Yap�lan son ara�t�rmalar �����nda, toy nüfusunun birkaç alan hariç pek çok yerde eskiden beri do�al bozk�rlar�n bu-lundu�u alanlara do�ru çekildi�i belirlenmi�tir. Ülkemizde-ki otlaklar�n ve do�al bozk�rlar�n bakirli�ini h�zla kaybetme-

si nedeniyle, Türkiye’deki toy nüfusu parçalanma ve yok olma riskiyle kar�� kar��yad�r. Türkiye’deki üreme nüfusun-daki de�i�im % 21-30 aras�nda azalma gösterirken, k��la-ma nüfusu de�i�imi % 51-80 aras�nda azalma göstermek-tedir. Toy, Türkiye Ku�lar� K�rm�z� Listesi’ne göre Tehlike Al-t�nda (EN) olarak s�n�fland�r�lm��t�r (K�l�ç ve Eken, 2004).

Toy Ulusal Eylem Plan�

Ülkemizdeki toy nüfusunun ya�at�lmas� için önemli bir ad�m 2000’li y�llar�n ba��nda at�ld�. Toy Ulusal Eylem Plan� için çal��malar, 2002 y�l�nda yap�lan Do�u Anadolu Bölgesi arazi çal��mas� sonras�nda ba�lam��t�r. Bu arazi çal��mas�-

Foto�raf: Melih Özbek

Page 91: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

91

n� takiben 2003 y�l�nda Bulan�k Ovas�’nda Üreyen Ku� Atla-s� çal��mas� gerçekle�tirilmi�tir.

Ayr�ca bölgesel, ulusal ve uluslararas� çapta yap�lan ça-l��malar da derlenmi�tir. Çevre ve Orman Bakanl���, Do�a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü�ü ve Do�a Derne�i aras�nda 2 Eylül 2003 tarihinde yap�lan Toy Koruma Proto-kolü ve 15–16 Aral�k 2003 tarihinde yap�lan Toy Ulusal Ey-lem Plan� Çal��tay� ile eylem plan� süreci h�zlanm��t�r. Toy Ulusal Eylem Plan�, Do�a Derne�i ve T.C. Çevre ve Orman Bakanl���, Do�a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü�ü taraf�ndan 2004 y�l�nda tamamlanarak yay�nlanm�� ve ül-

kemizdeki toy nüfusunun ya�at�lmas� için yol haritas� ç�k-

m�� oldu.

Toy Ulusal Eylem Plan�’n� www.dogadernegi.org internet

sitesinde yay�nlar bölümünden indirebilirsiniz ve ülkemiz-

deki toy nüfusunun ya�at�lmas�na katk�da bulunabilirsiniz.

Kaynak

Do�a Derne�i ve T.C. Çevre ve Orman Bakanl���, Do�a Ko-

ruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü�ü. 2004. Türkiye’nin

Toylar�. Toy Ulusal Eylem Plan�. Ankara.

Foto�raf: Eray Ça�layan

Foto

�ra

flar:

Mel

ih Ö

zbek

Page 92: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

92

EK�M

200

9ST

AND

ARD

GID

A S

EKTÖ

RÜN

DE

– K

AL�

BRA

SYO

N G�da Sektöründe Kalibrasyonun Yeri ve Önemi

Günümüzün en önemli problemlerinden birisi, giderek artan dünya nüfusunun g�da ihtiyac�-n� sorunsuz bir �ekilde kar��layabilmektir. Bu problemin çözümüne yönelik olarak üretim, depolama ve pazarlama safhalar�nda ger-

çekle�tirilen bilimsel faaliyetlerde kalite kontrol ve standardi-zasyon uygulamalar� ön plana ç�kmaktad�r.

Kalite kontrolünün esas amac�; tüketicilerin isteklerine uygun niteliklere sahip en ekonomik üretimi sa�lamakt�r. Bunun için de günümüzün bilimsel ve teknolojik yöntemlerini uygulaya-bilme imkânlar�na sahip olman�n yan� s�ra kalite kontrol sis-teminin de çok iyi organize edilebilmesi gereklidir. Aksi taktir-de öncelikle tüketici sa�l���nda, toplumun beslenmesinde, ka-nun, tüzük ve standardlara uyulmas�nda ve uluslararas� ticaret-te önemli sorunlar ortaya ç�kacakt�r.

G�da sektöründe kalite kontrol çal��malar�n�n etkin olarak uygu-lanmas� neticesinde, g�da maddelerinin besleyici niteli�inin or-taya konulmas�, tüketilen g�da maddesinin insan sa�l���na k�sa veya uzun sürede zarar verici etkisinin bulunmamas� ve g�da

maddesinin tat, koku, görünü�, renk ve ambalaj yönlerinden tüketiciler taraf�ndan tercih edilebilirli�i sa�lanmaktad�r.

Günümüzde bütün dünyada oldu�u gibi ülkemizde de g�da sa-nayinde büyük geli�meler ya�anm��, yeni mamullerde eskiye oranla kalite aç�s�ndan belirgin farkl�l�klar ortaya ç�km��t�r. Bu-nun sonucu olarak, ürünlerden yararlanma de�erinin artmas�-n�n yan� s�ra teknik seviye ve g�da güvenli�inin sa�lanmas�nda önemli ilerlemeler kaydedilmi�tir. Bu geli�melere paralel olarak, g�da ürünlerini üreten, i�leyen, tedarik eden veya da��tan kuru-lu�lar�n g�da güvenli�i üzerinde etkisi olan �artlar�n kontrol edil-di�inin gösterilmesi ve bunlar�n yaz�l� hale getirilmesine imkân sa�layan yönetim sistem standardlar� da ön plana ç�km��t�r. Bi-lindi�i üzere bu standardlar aras�nda TS EN ISO 9001 “Kalite Yönetim Sistemleri”, TS EN ISO 22000 “G�da Güvenli�i Yöne-tim Sistemleri”, TS EN ISO 14001 “Çevre Yönetim Sistemle-ri”, TS 18001 “�� Sa�l��� ve Güvenli�i Yönetim Sistemi”, TS EN ISO/IEC 17025 “Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlar�n�n Ye-terlili�i �çin Genel �artlar” standardlar� ön plana ç�kmaktad�r.

G�dalar�n sebep oldu�u hastal�klar�n ço�u, tarladan sofraya ka-

Page 93: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

93

G�da Müh. Ercan KURTTSE G�da Laboratuvar� Müdürü

dar geçen a�amalarda biriken hatalardan kaynaklanmaktad�r. Bu nedenle, tarladan sofraya kadar geçen bütün a�amalar çok titiz ve sistematik �ekilde kontrol edilmelidir. G�da ürünlerinin insan sa�l��� aç�s�ndan olumsuz etkiler olu�turabilecek unsur-lar içermemesi ve güvenli olmas� büyük önem ta��maktad�r. Bu nedenle girdi kontrol, proses kontrol ve nihai kontrol a�amala-r�nda kullan�lmakta olan izleme ve ölçme cihazlar�n�n kullan�m amac�na uygun olmas�, uygun ortam �artlar�nda kullan�lmas� ve ölçüm sonuçlar�n�n güvenilirli�i ön plana ç�kmaktad�r ki, bu husus kalibrasyon kavram� ile birlikte ele al�nmal�d�r.

Bilindi�i üzere kalibrasyon, en basit tan�m� ile bir ölçü sistemi-nin ne kadar do�ru ölçtü�ünün bir üst referans ölçüm sistemi ile kontrolü veya mukayese i�lemidir. Referans ölçüm zincirine ba�l� olarak yani izlenebilir olarak yap�lmas� �artt�r. Bu izlenebi-lirlik kesintisiz olarak primer standardlara ba�l� olmal�d�r. Kalite-li ürün imalat� ile ya da kalibrasyonlu ölçüm sistemleri kullan�la-rak yap�lan fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik ölçümlerle kali-tesini art�ran firmalar sektörde di�erlerine nazaran çok daha iyi yerlerde kendilerini göstermektedir. �nsan sa�l���n� direkt ola-rak etkileyen sektörlerin ba��nda gelen g�da sektöründe kalib-rasyon, yukar�da bahsi geçen yönetim sistem standardlar�nda da belirtildi�i gibi olmazsa olmaz kriterlerden birisidir.

G�da maddeleri üretim, depolama, nakil ve servisi içeren zin-cir boyunca bir tak�m kritik etkenler aç�s�ndan kontrol edilme-lidir. Bu kritik noktalardaki kontroller s�ras�nda yap�lan ölçüm-ler limit de�erlerin belirlenebilmesi için önemlidir. ��te bu nokta-da kullan�lan ölçüm cihazlar�n�n güvenilirli�i devreye girer ve bu güvenilirli�in tespiti kalibrasyon i�lemine ba�l�d�r. Örne�in bir süt mamulleri i�letmesinde, pastörizasyon i�leminin kontrollü �artlar alt�nda yürütülmesi için gereken en önemli parametrele-rin s�cakl�k ve süre oldu�u bilinen bir gerçektir. Bu parametrele-rin izlenmesinde kullan�lan cihazlar�n hatal� de�erler gösterme-si i�letmenin çok büyük kalitesizlik maliyetleri ile kar��la�mas�-na sebep olaca�� gibi tüketici sa�l��� için de ciddi problemler yaratacakt�r. Yo�urt üretiminde önemli proses parametrelerin-den birisi olan inkübasyon i�lemi 42-44°C s�cakl�ktaki inküba-törlerde yap�lmaktad�r. Bu i�lem s�cakl�k ve asitlik parametrele-ri izlenerek gerçekle�tirildi�inden kullan�lan izleme ve ölçme ci-hazlar�n�n sa�l�kl� veriler göstermesi, yine istenilen özellikler-de yo�urt üretilebilmesi aç�s�ndan son derece önemlidir. Ka-librasyon kavram� sadece üretim hatlar�nda kullan�lan cihazlar yönüyle de�il, muayene ve deneylerde kullan�lan cihazlar için de dü�ünülmelidir. Ürünün ilgili yasal mevzuata ve/veya stan-dard�na uygunlu�unu gösteren muayene ve deney cihazlar�n�n kontrollü �artlar alt�nda, yetkili ve yetkin personel ile kullan�l-

mas� son derece önemlidir. Ancak bu cihazlar�n sa�l�kl� ve gü-venilir sonuçlar vermemesi, ürünün uygun olup olmad��� hu-susunda belirsizlik yaratabilece�i gibi insan sa�l��� aç�s�ndan da sak�nca do�urabilecektir. Bu husus kurulu�lar�n hem pres-tij kayb�na u�ramas�na hem de maddi ve manevi tazminat da-valar� ile kar��la�mas�na neden olabilecektir. Bu örnekler g�da sektörünün di�er tüm alanlar� için yayg�nla�t�r�labilir.

Yukar�da yap�lan aç�klamalardan da anla��laca�� üzere üretim-de, muayene ve deneylerde, ürünün kalitesine direkt etkisi bu-lunan parametrelerin izlenip ölçülmesinde kullan�lan cihazlar�n kalibrasyonlar�n�n yapt�r�lmas� ve bu �ekilde cihazlar�n güveni-lirli�inin ortaya konulmas�, hem kurulu�un üretmi� oldu�u ürü-nün kalitesinin ispat� ile kalitesizlik maliyetlerinin a�a��ya çekil-mesi hem de tüketici sa�l��� aç�s�ndan son derece önem arz etmektedir.

Ülkemizde endüstriyel alanda izleme ve ölçme cihazlar�n�n ka-librasyonlar�n�n yapt�r�lmas� tercihe b�rak�lm�� olup, bu konuda yasal bir yapt�r�m bulunmamaktad�r. Belirli bir kalite seviyesini sürdüren veya yakalamaya çal��an kurulu�lar karar verme a�a-mas�nda veri olu�turan izleme ve ölçme cihazlar�ndan elde edi-len ölçüm sonuçlar�n�n do�rulu�u ve güvenilir olabilmesi için kalibrasyonlar�n�n yap�lm�� olmas� gerekti�i bilincine ula�t�kla-r�ndan kalibrasyon hizmetini temin etmektedirler. Endüstriyel alanda kalibrasyon faaliyeti zorunlu olmamakla birlikte, TS EN ISO 9001 ve TS EN ISO 22000 gibi yönetim sistemini uygula-yan kurulu�lar için kalibrasyon faaliyetlerinin yerine getirilmesi bu standardlara uygunluk aç�s�ndan zorunludur.

Kalibrasyon faaliyetlerinin gerçekle�tirilmesi s�ras�nda cihazla-r�n kullan�m alanlar�, ürünün kabul kriterleri ve ölçüm tolerans-lar�n�n mutlaka belirlenmesi gereklidir. Kalibrasyon hizmeti d�� kurulu�tan sa�lanacaksa izlenebilirli�i temin edilmi�, güvenilir, akredite edilmi� bir kurulu� tercih edilmelidir. Kalibrasyonu ya-p�lm�� cihazlara ait ölçüm sonuçlar� mutlaka incelenmeli, var-sa sapma ve ölçüm belirsizli�i toplam� tolerans de�erin alt�nda veya e�it ise cihaz kullan�lmal�, aksi taktirde kullan�mdan al�n-mal�d�r.

Sonuç olarak, di�er tüm sektörlerde oldu�u gibi g�da sektö-ründe de izleme ve ölçme cihazlar�ndan elde edilen ölçüm so-nuçlar�n�n do�ru ve güvenilir olabilmesi, ancak bu cihazlar�n�n kalibrasyonlar�n�n yap�lmas� ile sa�lanabilir. Bilinçli olarak ger-çekle�tirilen kalibrasyon faaliyetleri, kalite ve güvenilirlik aç�s�n-dan üretim sistemlerinin vazgeçilmez unsurudur.

Page 94: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

94

EK�M

200

9ST

AND

ARD

ÜRÜ

N B

ELG

ELEN

D�R

MED

E K

AL�

BRA

SYO

N

Ürün Belgelendirmede Kalibrasyonun Önemi

Page 95: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

95

TSE Ürün Belgelendirme Merkezi Ba�kanl���

Bir ülkenin teknolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik geli�me düzeyinin en inand�r�c� kan�tlar�ndan biri, ku�kusuz ki üretti�i mal ve hizmet kalitesidir. Bol, çe�itli ve dü�ük maliyetli üretim bu konuda güvenilir bir kan�t say�labilirse de, kalite bunlar�n üstünde, bilimsel teknolojik ve sosyo kültürel bir birikimi gerektirir. Her�eyin en iyisini yapmak ve ba-�armak, asl�nda, insano�lunun temel e�ilimlerinden biridir.

��letmelerde ve genel olarak tüm kurulu�larda, üretilen mal ve hizmetlerin kalitesinin önemi daha da aç�kt�r. Özel-likle, rekabet ve serbest piyasa düzeninin hakim oldu�u ülkelerde, kalitenin fiyattan da önemli bir yer tuttu�undan ku�ku duyul-mamaktad�r.

Günümüzün geli�en dünya dinami�i, ürün ve hizmet üretiminde rekabet edebilir bir kalite seviyesini yakalamak, firmalar�n devam-l�l���n� sa�lamas� ad�na hayati önem ta��maktad�r.

Ürün üreten veya hizmet sunan i�letmeler, verimliliklerini ve kârl�l�klar�n� art�rmak için öncelikle i�letme içerisindeki kay�plar�n� azaltma, hatal� ürün üretme riskini ortadan kald�rmaya yöneleceklerdir. ��letmelerin ayakta kalabilmesi, rekabetçi konumlar�n� iyi-le�tirerek sürdürmelerine ba�l�d�r. Hatal� ürün veya hizmet üretimini yani kalitesizli�i önlemek için i�letmeler kalite kontrol anlay�-��n� etkin bir biçimde kullanmaya çal���rlar.

Bu anlamda kaliteyi art�rmak için uygulanacak olan kontroller hem geç hem de tek ba��na etkisiz ve masrafl� i�lemlerdir. Kontrol faaliyetleri ürün veya hizmetin kalitesini garanti etmez. ��letmelerde uygulanan kalite kontrol eylemleri; önleyici ve ölçme ve de-�erlendirme faaliyetleri olmak üzere iki �ekilde gerçekle�tirilir. Bu uygulamalar�n do�ru ve gerçekçi olabilmesi için i�letmelerde kullan�lan ölçüm, muayene ve deney ekipmanlar�n�n güvenilir olmas� gereklidir. Bu da ancak kalibrasyonla sa�lan�r.

Üretilen mal ve hizmetlerde yap�lan ölçümlerin bir maliyeti vard�r. Ancak hatal� ölçümlerin maliyeti ölçüm maliyetlerine oranlan�n-ca daha yüksektir. Bu nedenle ölçüm cihazlar�n�n do�rulu�undan emin olmak için mutlaka ürün kalitesini etkileyen ölçüm cihaz-lar�n�n kalibrasyonunun yap�lmas� gerekmektedir.

Kalibrasyonu yap�lm�� bir ölçme cihaz� ile yap�lan ölçümlerin sonuçlar� her zaman gerçek de�ere yak�n bir de�er verece�inden, yap�lan ölçümler daha güvenli olacakt�r. Bu da o proses veya ölçüm noktas�nda olu�abilecek hata oran�n� minimuma indirece�in-den, üretim maliyetini büyük oranda dü�ürecektir.

Kalibrasyon, belirlenmi� ko�ullar alt�nda, do�rulu�u bilinen bir ölçüm standard�n� veya sistemini kullanarak di�er test ve ölçüm aletinin do�rulu�unun ölçülmesi, sapmalar�n�n belirlenmesi ve doküman haline getirilmesi için kullan�lan ölçümler dizisidir. Bir i�-letmede kaliteli ürünün üretimi ve kalitenin devam�n�n sa�lanmas� için üç ana unsurun yerine getirilmesi gerekir. Bunlar; do�ru ve zaman�nda ölçmek ve üretimde standardlar� kullanmakt�r.Kalibrasyon bir ayarlama i�lemi, bak�m veya tamir de�ildir. Karar verme a�amalar�nda kullan�lan (deney, muayene, tasar�m, ar-ge, te�his, tedavi, izleme vb) cihazlar kalibre edilmelidir. Kalibrasyon yapt�rmak ölçüm cihaz�n�n gösterdi�i de�erlerin gerçek de�erle-re ne kadar yak�n oldu�unun tespiti için gereklidir. Do�ru kararlar ancak güvenilir verilere ba�l� olarak verilebilir. Metroloji ve Kalibrasyonun ya�am�m�zdaki önemini ve gereklili�ini vurgulamak için a�a��daki sorular� cevaplamam�z, bu konuda bak�� aç�m�z�n geli�mesini sa�layacakt�r.

- Do�ru ölçmeyen bir te�his veya tedavi cihaz� ile muayene ya da tedavi olmak ister misiniz? - Pazardan ald���n�z meyve sebzelerin bozuk bir terazi ile tart�lmas�n� nas�l kar��lars�n�z? - Yükseklik göstergesi hatal� bir uçakla yolculuk etmek ister misiniz? - Evlerimizde elektrik, su ve do�al gaz gibi hizmetlerin bedellerini tespit etmeye yarayan sayaçlar�n kullan�lan miktardan daha

fazla de�erler göstermesini kabullenebilir miyiz? Kalibrasyon i�lemleri, düzenli olarak yap�lmad��� zaman, örne�in, yüzde 3 sapmaya sahip olan bir metre sayac� ile y�ll�k 3 milyon metre kuma� üretimi yapan bir firman�n kayb�, metresi 3 Euro'dan hesap edilirse, yakla��k olarak 270 bin Euro kayb� olacakt�r. Öl-çülemeyen hizmet veya ürünün kalitesinden bahsetmek mümkün de�ildir. Bu nedenle hatas�z ürün veya hizmet, maliyeti dü�üre-ce�i gibi ayn� zamanda o hizmet veya ürünün kalitesini yükselterek sektördeki rakip firmalara kar�� da rekabet gücünü art�racakt�r.

Page 96: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

96

EK�M

200

9ST

AND

ARD

�N�A

AT

SEKT

ÖRÜ

ND

E-K

AL�

BRA

SYO

N

�n�aat Sektöründe Kalibrasyonun Önemi

Bir mimarl�k terimi olan in�aat, belli bir bölgedeki bina veya yap�n�n olu�turulma a�amas�d�r. �n�aat asl�nda pek çok i�in ayn� anda yürütüldü�ü bir süreçtir. �n�aat, her durumda bilinen anlamda bina yap�m� anlam�na gelme-mektedir. Bina, yap� in�aat�n�n yaln�zca bir alt s�n�f�n� te�kil etmektedir. Toplumlar�n bireysel gündelik ihtiyaçlar�-n�n yan�nda yine toplumsal refah� art�racak birçok tesis ve tesislendirme, in�aat�n kapsam�nda yer al�r. Barajlar, su depolar�, kanallar, aç�k ve kapal� su hatlar�, kald�r�m ta�lar�, kara yollar�, demir yollar�, hava alanlar�, hasta-

neler gibi insanl��a hizmette kullan�lan tesisler, belli hizmet dönemleri için in�a edilirler. Bu nedenle hayat�m�z�n idamesi için ya�ad���m�z ve hizmet ald���m�z mekanlar�n güvenli�ini sa�lamak için in�aat sektöründe de kalibrasyon oldukça önemlidir.

Türkiye yak�n bir tarihte, 17 A�ustos ve 12 Kas�m 1999'da iki büyük deprem ya�am��, a��r kay�plar vermi�tir. Oldukça bü-yük bir bölümü aktif deprem ku�a��nda olan ülkemizde ya�a-nan bu depremlerin ne ilk ne de son olmad��� bilinmektedir.

Bu görüntülerin tekrarlanmamas�, insan�m�z�n maddi ve ma-nevi kay�plara u�ramamas� için 01/01/1998 tarihinde yürür-lü�e giren Deprem Yönetmeli�i’ne göre yap�n�n yük emni-yet kat say�lar�n�n art�r�lmas�, binalar�n kalitesinin yükselmesi ve depreme gerçekten dayan�kl� binalar�n üretilmesi için dep-rem bölgelerinde kullan�lan en dü�ük beton s�n�f� C20 olarak belirlenmi�tir. 1572’de Osmanl� Padi�ah�na yaz�lan bir mektuptan deprem tehlikesine kar�� önlemlerin al�nd���n� ö�reniyoruz. Yani bun-dan 450 y�l önce bile insanlar�n deprem gerçe�ini dikkate ala-rak bina yapt�klar� bilinmektedir.NEDEN DEPREMLER BÜYÜK YIKIMLARLA SONUÇLAN-MAKTADIR ?1. Zemin etütlerinin düzgün yap�lmay���,2. Yap� denetim laboratuvarlar�n�n do�ru ölçüm alamamas�,

TÜRK�YE DEPREM HAR�TASI

Page 97: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

97

Fizik Mühendisi Gül TUNÇTSE �n�aat Laboratuvar� Müdürlü�ü

3. Uygun cihazlar�n kullan�lmamas�,

4. Konular�nda uzman yeti�mi� personellerin olmay���,

5. Kontrol mekanizmas�n�n yetersiz olu�u,

6. Baz� ç�kar sahiplerinin rant elde etmek için sorumsuzca uy-gun olmayan yerlere ruhsat vermeleri,

7. Yap� denetim laboratuvarlar�n� kontrol eden di�er kurulu� personellerinin neleri kontrol edeceklerini eksik bilmelerinden kaynaklanmaktad�r.

Bu bile�enlerin toplam�, depremde büyük y�k�mlara zemin haz�rlamaktad�r.

Belirlenen nedenleri inledi�imizde ölçümlerin ve kontrol me-kanizmalar�n�n yani kontrol için kullan�lan cihazlar�n da do�-rulu�u ve güvenirlili�i için kalibrasyonun gereklili�i burada da belirlenmektedir. Çünkü Kalibrasyon, ölçüm sisteminde bili-nen de�erler ile ölçülenin bilinen de�erleri aras�ndaki ili�kidir.

Günümüzde yap�lar�n ta��y�c� sistemlerini olu�turan belli ba�l� yap� malzemeleri, betonarme, prefabrike beton ve yap�sal çe-lik olarak ifade edilebilir.

Betonarme yap� çeli�i ile betonun birlikte davranmas�n�n ade-rans ile sa�lanmas� ile elde edilen bir yap� malzemesidir. Be-tonarmenin içindeki bile�enler donat� (çelik vb.) çekmeye, be-ton ise bas�nca çal���r.

AB uyum yasalar� gere�i bilindi�i üzere TSE taraf�ndan haz�rla-nan standardlar da AB standardlar�na uyumla�t�r�lm��t�r.

Örne�in:

Haz�rbeton Standard� TS EN 206-1 Standard� beton mukave-met s�n�flar�n�n belirlendi�i bas�nç deneylerinde kullan�lmas� gereken cihaz� da belirlemi�tir.

�n�aat Sektöründe, Kontrol Mekanizmas�n�n En Önemli

Omurgalar�nda Biri TS EN ISO 12390-4 Standard�na Uy-

gun Beton Test Makineleridir.

Beklenen Mukavvamet N/mm²*s kN/sC 15 0,2 5C25 0,4 9C37 0,6 14C50 0,8 18C60 1,0 22

1- Dü�ük h�zla numuneyi k�rarsan�z mukavemet dü�ük ç�kar.

2- Yüksek h�zla k�rarsan�z mukavemet yüksek ç�kar.

3- Burada standard�n belirlemi� oldu�u minimumdan maksi-muma kadar numuneyi ayn� h�zla k�rmas� �art� getirilmi�tir.

4- Ayarlanan numuneyi k�rma h�z�n�n sapmas� % ± 5’ i geç-memelidir.

Yükleme H�z� (%± 5)

Beton üreticileri ve yap� denetim laboratuvarlar�n�n, standar-da uygun olan bu cihaz� kullansalar bile yapt�klar� ölçümlerin do�rulu�u ve güvenilirli�i için Kalibrasyon yapt�rmalar� gerek-mektedir. �lgili standard gere�i üretici, üretti�i beton kalitesini ve mukavemet s�n�f�n� herhangi bir hukuki durum kar��s�nda kan�tlamak zorundad�r. Bunu da ancak cihazlar�n�n Kalibras-yon sertifikalar� ile kan�tlayabilir. Çünkü üretilen ürünün do�ru ölçüm yapan cihazlarla kontrol alt�nda tutuldu�unun belgesi, periyodik olarak yapt�r�lan kalibrasyonlard�r.

Page 98: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

98

EK�M

200

9ST

AND

ARD

S�ZCE A�A�IDA GÖSTER�LEN MAK�NE UYGUN MUDUR ?

Üretilen betonu bir de bu cihazla kontrol etti�imizi dü�ündü-�ümüzde;1- Analog gösterge, 2- S�f�r� ayarlanabilir de�il,3- Dayanak piminin bulunmas�,4- H�z kontrol ünitesinin mevcut olmay���,

nedeniyle ürünün ilgili standard�na uygun bir cihaz olmad���n-dan ve daha da önemlisi, yap�lan ölçümün do�rulu�unu ka-n�tlay�c� Kalibrasyon sertifikas� da olmayaca��ndan kontrolsüz ürünle yap�lm�� bir binada oturmak, bilinçli bir tüketicinin ter-cihi olmamal�d�r.

Beton test makinesi niçin önem arz etmektedir?

1- Üst ba�l�k küresel yatak olmal�d�r.

2- Üst ba�l�k 3º oynar olmal�d�r.

3- Alt ve üst tablan�n sertli�i en az 53HRC olmal�d�r.

4- Düzlemsellik 0,3 mm'yi geçmemelidir.

ALT VE ÜST BASMA TABLALARI UYGUN OLMAZSA NE OLUR?

1- Ba�l�klar�n ortas� çukur ise nu-munenin kenarlarda k�r�lma meyda-na gelecek ve mukavemet dü�ük ç�-kacakt�r.

2- Ba�l�klar orta noktada bombe yapm�� ise bu sefer de kuvvet sade-

ce orta noktada uygulanacak ve mukavemet yüksek ç�-kacakt�r.

3- Küresel yatak iyi i�lenmemi� ise numuneye e�ik basacak-t�r.

4- Alt ve üst basma tablalar� ayn� eksende olmazsa numu-neye bir aç�yla temas edecek ve de�erler yine yanl�� ç�-kacakt�r.

Numunenin Haz�rlanmas� ve Kontrolü:

1- Numunenin haz�rlanmas� uzun süreli olmamal�d�r (ca 20 dak).

2- Numunenin yüzeyi k�l gönye ile ölçülmeli ve sapma 0,1 mm yi geçmemelidir. Geçerse z�mparalanmal�d�r.

3- Numunenin eni*boyu*yüksekli�i standardda verilen tole-ranslar�n içerisinde olmal�d�r.

YANLI� OKUMA ve YANLI� B�R�M

1. Ancak Türkiye’de icraat gösteren bir kalibrasyon la-boratuvar�, bu makinenin ka-librasyonunu yapar ve serti-fikay� kgf veya kg olarak de-�erlendirir.

2. Göstergesi kN olan bir ci-haz� Kgf veya kg olarak ve-

Page 99: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

EK�M

200

9

99

ren bir laboratuvar personelinin kalibrasyonla uzakta yak�nda bir alakas�n�n olmad��� gözlemlenmi�tir. Bu ki�inin e�itim se-viyesi sorgulanmal�d�r.

3. Bu tür laboratuvarlar�n vermi� olduklar� sertifikalar� lütfen iyi denetleyelim.Ve bunlara göz açt�rmayal�m.

Burada sadece in�aat sektörünün kapsam�nda olan yap� mal-zemelerinden biri olan betonla ilgili önemli ölçü parametrele-rinden biri olan bas�nç mukavemeti ile ilgili deney ve cihazla-r�n�n imalatlar�nda dahi her a�amada bir ölçü de�erinin oldu-�unu görmekteyiz.

AB uyum yasalar� gere�i Bay�nd�rl�k ve �skan Bakanl��� taraf�n-dan 89/106/EEC Yap� Malzemeleri Direktifi Yap� Malzemeleri

Yönetmeli�i olarak 8 Eylül 2002 tarihli Resmi Gazete’de ya-y�nlanm��t�r. Bu yönetmelik gere�i üretilen ürünlerin ilgili stan-dardlara uygunlu�unu “Uygunluk Teyit Sistemleri “ile belge-lemeleri gerekmektedir. Teyit sistemlerinin olabilmesi, kalitesi ve güvenirlili�i yüksek ürünleri üretim a�amas�nda kullan�lan ölçüm ekipmanlar�n�n kontrol alt�nda tutulmas� gerekmektedir. Bu kontroller de ancak kalperiyodik kalibrasyonlarla sa�lan�r. Ölçülmeyen de�erler kontrol alt�nda tutulamaz .

Ayn� zamanda üretilen nihai ürünlerinde standardlara uygun-lu�unun ve de�erlendirilebilmesi için deney ekipmanlar�n�n da günümüz teknolojisine uygun ölçüm kalitesinin güvenilir ol-mas� gerekir. Bunun için periyodik kalibrasyonlar�n�n yap�lma-s� gerekmektedir.

Yukar�da da belirtti�imiz gibi kalibrasyonlar deneyimli ve iz-lenebilirli�i teyit edilmi� laboratuvarlar taraf�ndan yap�lmal�d�r.

�n�aat sektöründeki en küçük malzemeden en büyü�üne (kul-lan�lan elektrik dü�mesi, boya, kap�lar vb.) ya�am alanlar�m�z-da güvenli�imizden sa�l���m�za kadar ya�am�m�z�n her nokta-s�nda bizimle birliktedir. �n�aat sektöründe Kalibrasyonun öne-mini yukar�da verilen örnekle detayl� bir �ekilde vermeye ça-l��t�k. Bunu in�aat sektöründe kullan�lan yap� malzemelerine ve yan ürünlerine uyarlarsak �nsan sa�l��� ve güvenli�i aç�s�n-dan ne kadar önemli oldu�unu anlayabiliriz.

KAYNAK

1- Makine Mühendisi Nevzat Yüksel, Kalibrasyon E�itim Notlar�.

STAN

DAR

D

Page 100: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

100

EK�M

200

9ST

AND

ARD

TEKS

T�L

SAN

AY�

ND

E-K

AL�

BRA

SYO

N Tekstil Sanayinde Kalibrasyonun Yeri ve Önemi

Tekstil sanayiinde, elyaf tekstil mamulü oluncaya kadarki bütün üretim süreç ve i�lemlerinin geç-ti�i fabrika ve i�letmelerde, deneylerin yap�ld��� laboratuvarlarda, piyasaya arz ile nihai tüketici-ye ula��ncaya kadarki ticaretinde, her nerede ve

ne a�amada bir ölçüm yap�l�yorsa, orada kalibrasyondan da söz edilmelidir ve önemine binaen göz ard� edilmeden özenle ve titizlikle kontrol edilip yapt�r�lmas� ve takibi gereklidir.

Üniversitede, mühendislik e�itimiyle nazari olarak kalibrasyo-nu ö�renmi�tik. Denizli Tekstil Laboratuvar�nda göreve ba�-lad���mda, bu bilgiler �����nda cihazlar�m�z�n kalibrasyonlar�n� yapt�r�rken, kalibrasyon i�lemini görerek, gözlemleyerek, ka-librasyon raporlar�ndan faydalanarak cihazlar�m�z� daha do�-ru kullanmay� ve elde edilen deney sonuçlar�n�n düzeltilme-si uygulamalar�nda, kalibrasyon kavram�n� çok daha iyi an-lam��t�m.

En iyi cihaz, teçhizat, ekipman, donan�m kullan�larak, en iyi �e-kilde yeti�tirilmi� personellin, en iyi malzemelerle, en iyi labo-ratuvar �artlar�nda deneyleri yapmas�; do�ru, isabetli deney sonuçlar�na ula�mak için yeterli de�ildir. Tabi ki, deneylerin ya-p�labilmesi ve do�ru, isabetli sonuçlar elde etmek için bunla-r�n sa�lanmas� gereklidir. Ama bunun yan�nda cihazlar�m�zdaki sapma ve hassasiyet kay�plar�m�z� mutlaka bilmemiz gereklidir. Kalibrasyon i�lemi bize bu sapmay� ve dolay�s�yla cihaz�m�z�n hassasiyetinin kullan�m�m�za uygunlu�unu gösterir.

Örne�in bir okçunun hedefi vurmak için ni�an ald��� ni�angah-ta; sapma olmamas� ve hedefi vurabilecek hassasiyette olma-s� gereklidir. Ni�angah�nda sapma olan bir yayla en iyi yay�, oku kullanan, en iyi ni�anc� bile hedefi vuramaz. En iyi oku, yay� almak için yap�lan masraflar, okçunun yeti�mesi için gös-terilen emek, çekilen eziyet ve harcanan paralar hep bo�a git-mi�tir.

Hedefe isabet için kalibrasyon �artt�r.

Çünkü kalibrasyon i�lemi ile cihaz�m�zda ölçülen de�erler-le bütün dünyan�n referans ald��� de�er silsile yoluyla kar��-la�t�r�l�p, dünya referans de�erine göre cihaz�m�zdaki sapma, bu sapman�n büyüklü�üne bakarak da; cihaz�n hassasiyetinin kullan�m alan�na uygunlu�unu devam ettirip ettirmedi�i tes-pit edilir. Silsile, kalibrasyonda izlenebilirlik olarak adland�r�l-maktad�r.

Kalibrasyonun, tekstil laboratuvar�m�z için önemini aç�klaya-cak olursak; Tekstil deneylerinin birço�unu yap�labilmesi için % 65+4 nispi nem ve 20+2 C’ laboatuvar �artlar�n�n sa�lan-mas�na gerek vard�r. Bununla birlikte akreditasyon kapsam�-m�zdaki deneylerden üçte ikisi, söz konusu laboratuvar �art-lar�nda yap�lmaktad�r.

Bu nedenle bahis edilen s�cakl�k ve nem �artlar�n sa�lan�p, de-vam ettirilmesi laboratuvar�m�z için çok önemlidir. �stenilen bu �artlar� sa�lamak için Laboratuvar Müdürlü�ümüzde, �artlan-d�rma odam�z vard�r. Resim 1’�artland�rma odam�z ile s�cak-l�k ve nem �artlar�n� sa�layan laboratuvar tipi hassas klima-m�z görülmektedir.

Resim 1 : �artland�rma Odas� ve Laboratuvar Tipi Hassas Klimam�z

Ancak, istenilen s�cakl�k ve nem �artlar�n� s�cakl�k nem ölçerin gösterdi�i de�erlere bakarak sa�lad���m�z� dü�ünmek, deney-leri uygun laboratuvar �artlar� alt�nda yapt���m�z� gösterme-ye yeterli olamaz. �artland�rma odam�z�n s�cakl�k ve nem de-�erlerini ölçen ve kay�t alt�na alan cihaz�m�z�n do�ru ölçtü�ü-nü veya ne kadar sapmayla ölçtü�ünü de bilmemiz gereklidir.

Bunun için cihaz�m�z�n kalibrasyonunu düzenli yapt�r�p takip edersek, laboratuvar �artlar�n� sa�lad���m�zdan ve bu �artlar-da yapt���m�z deneylerin sonuçlar�ndan emin olur, �üpheden kurtuluruz.

Bu nedenle, s�cakl�k nem ölçerler de dahil laboratuvar�m�z-da kalibrasyonu yap�lmas� gerekli bütün cihazlar�m�z kalibras-yonlar�n�, ilk çal��maya ba�lad���m y�llardan itibaren düzen-li olarak yapt�rarak, kontrol ve takibi sa�lam��t�m. Bu bize bul-

Tekstil Yük. Müh. Önder ÖRENTSE Denizli Tekstil Laboratuvar� Müdürü

Page 101: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

101

Tekstil Yüksek Müh. Önder ÖRENTSE Denizli Tekstil Laboratuvar� Müdürü

du�umuz deney sonuçlar�n�n güvenilirlili�ini ve sonuçlardan emin olmam�z� kazand�rm��t�. Resim 2’de cihazlar�m�z�n kalib-rasyonu yap�l�rken çekilen resimler vard�r.

Çünkü, kalibrasyon �üpheden kurtar�r ve akreditasyona sahip bir laboratuvar oldu�umuzdan; akreditasyonda �üpheye yer yoktur. Buldu�umuz sonuçlardan �üphe ediyorsak orada ak-reditasyondan ve güvenilir geçerli deney sonuçlar�ndan söz edilemez.

Laboratuvar�m�z�n akreditasyon dokümanlar�n� haz�rlay�p sis-temi kurmak, devam�n� sa�lamak ve nihayetinde Türkak’a ak-redite olmak için 2003 y�l�nda Yönetim Temsilcisi görevine atand���mda, cihaz kalibrasyonlar�m�z� titizlik ve özenle yap-t�r�p kontrol ve takip etmenin bir faydas�n� daha gördüm; ka-librasyon, akreditasyon için olmazsa olmaz �artlardan biriy-di. Cihazlar�m�z zaten kalibrasyonlu oldu�undan, sadece pro-sedür ve ilgili dokümanlar� haz�rlayarak bu �art� kolayca yeri-ne getirmi�tim.

Tekstil laboratuvarlar�nda oldu�u gibi ayn� �ekilde tekstil ma-mullerinin üretimini yapan bütün tekstil fabrikalar� ve i�letme-leri için de kalibrasyon önemlidir. Elyaf, tekstil fabrika ve i�let-melerinde birçok süreç ve birçok i�lemden geçerek tekstil ma-mulüne dönü�mektedir. Bu süreç ve i�lemler birbirinden çok farkl� olup, hepsi kendine özgü s�cakl�k, süre, nem, h�z gibi �artlarda gerçekle�mektedir.

Tekstil ürünlerinin fabrika ve i�letmelerinde üretilirken, gerek-li s�cakl�k, nem, süre h�z �artlar�n�, bu de�erleri ölçen cihazlar-dan sa�land���n� görmek yeterli de�ildir. Bu de�erleri ölçen ve kontrol eden cihazlar�n da kalibrasyonlu olmas� gerekir ki sa�-lad���m�z �artlar�n do�ru oldu�undan emin olal�m.

Kalibrasyonsuz bir cihazla ölçülüp kontrol edilen veya göster-di�i de�eri baz alarak bizim kontrol etti�imiz bir süreç ve i�-lemde istenilen �artlar�n sa�land��� �üphelidir. Bu süreç ve i�-lem sonucu mü�teri �art ve beklentilerini kar��layan özellik-te yani kalitede tekstil ürününün eldesi de �üphelidir. Bu du-rumda üretim hatt�ndan hatal�, defolu ikinci kalite ürün al�nma-s� daha mümkündür.

Bununla birlikte tekstil üretiminde, teslimat tarihleri belli ve çok önemlidir. Bütün üretim süreç ve i�lemleri neredeyse saatle yar���larak gerçekle�tirilir. Kalibrasyonsuzluk nedeniyle üretim

�artlar� sa�lanamad���ndan ürün ilk seferde istenilen �art ve özelliklerde üretilemezse, teslim tarihi aksar, üretim sürekli bir ak�� �eklinde oldu�undan domino ta�lar� gibi bütün teslim ta-rihleri sarkar. Ürününü zaman�nda almayan mü�terinin mem-nuniyeti sa�lamayaca�� kesindir.

Tekstil üretiminde, tekstil laboratuvar�nda oldu�u gibi tekstil ti-caretinde de kalibrasyon gerekli ve önemlidir. Tekstil piyasa-s�nda pamuk, sentetik, yün, ham maddeler, ham kuma�, ev tekstili, konfeksiyon ürünü, tekstil boya ve terbiyesinde çok-ça kullan�lan yard�mc� kimyasallar, yar� mamuller gibi her tür-lü ticarette konu olan tekstille ilgili ürün ve malzeme; ya met-reyle, ya tart�larak veya litreyle sat�lmaktad�r. Aldanmadan, al-datmadan hak hukuk çerçevesinde tam do�ru ölçüp tartarak ticaret al�� veri� yapabilmek için kullan�lan metre gibi, kantar, terazi gibi ölçüm tart�m araçlar�n�n do�ru ve tam ölçüp tart-mas� gereklidir. Tam ve do�ru ölçüp ölçmedi�ini veya ne ka-dar eksik veya fazla ölçtü�ünü, kalibrasyon yapt�rmadan bile-meyiz. Hak hukuk çerçevesinde adil, dürüst bir al��veri� için kalibrasyon �artt�r.

Kalibrasyon ve önemi hakk�nda yeterli bilgi ve bilince sahip ol-mayan veya hak etti�i de�eri vermeyen, göz ard� eden teks-til i�letmesi sahibi, tekstil fabrikas� sahibi, tekstil ürünü mua-yene ve deneyi yapan laboratuvar, her türlü tekstil sat�c�s� yani tekstil sanayiinde faaliyet gösteren her kim olursa, aç�kland�-�� �eklide kalibrasyonsuz cihaz kullanarak do�ru olmayan öl-çümler yapmas� neticesinde; yanl�� bir deney sonucunu, tam ve zaman�nda ve istenilen özellikte ve kalitede olmayan hata-l� bir ürünü mü�terisine verirse, elbetteki mü�teri teslim mem-nuniyetini sa�layamaz .

Memnun olmayan mü�teri, e�er seçene�i varsa kaybedilmi� mü�teridir. Sadece bununla kalmaz. Memnuniyetsizli�ini her yerde anlatarak, güven, itibar ve hatta gelecekte mü�teri olabi-lecek ki�ilere dahi etki ederek büyük gelir kay�plar�na yol açar.

Bu nedenle, nihai tüketiciye kadar her a�amada sürece, kali-teye, mü�teri memnuniyetine etki edebilen kalibrasyon, kendi-ne yeteri özen ve önemi vermeyip, göz ard� edenlere gün ge-lir bunun bedelini çok a��r ödetebilir. Kalibrasyon ve önemi-ni; hatal� bir ölçüm sonucunda, bir bedel ödemeden ö�ren-meniz dile�iyle.

Resim 2: Müdürlü�ümüzde, Cihazlar�m�z�n Kalibrasyonu Yap�l�rken

Page 102: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

102

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Yrd. Doç. Dr. Selami ÖZCANMustafa Kemal Üniversitesi

KA

L�TE

ÇEM

BER

LER�

YÜKSEK Ö�RET�MDE KAL�TE ÇEMBERLER���letme E�itiminde Kalite Çemberlerinin Uygulanabilirli�i

Son y�llarda bilgisayar, ileti�im ve e�itim tekno-

lojileri konusundaki geli�meler ile küresel kriz

yüzünden meydana gelen de�i�imler nedeniyle

e�itimde kalitenin art�r�lmas� ve kaynak israf�-

n�n önüne geçilmesi için yüksek ö�retimde ka-

liteli e�itim verilme ihtiyac� ortaya ç�km��t�r. Bu ba�lamda

i�letme veya i�letmecilik e�itiminin kalitesinin art�r�lma-

s� ve i�letme e�itiminde kaynak israf�n�n önüne geçilebil-

mesinin için somut bir ad�m olan kalite çemberlerinin i�-

letme e�itiminde uygulanmas�yla mümkün olabilece�i dü-

�ünülmektedir.

Bu çal��man�n amac�, Avrupa Birli�i çerçevesinde üni-

versite bünyesinde i�letme veya i�letmecilik e�itimi ve-

ren kurumlarda Japonya’n�n sanayile�mesinde önemli bir

yer tutan kalite çemberlerinin kullan�labilece�ini göster-

mek ve kaliteli eleman yeti�mesine katk�da bulunmakt�r.

Kalite çemberleri, dünyadaki geli�melere paralel olarak sü-rekli geli�erek de�i�meyi öngören bir anlay��t�r. Bu ba�lamda en üstten en alt kademeye kadar tüm personel ve ö�rencilere sürekli e�itim verilmesi ve onlar�n geli�tirilmesi gerekmekte-dir. Gönüllü olarak kurulan e�itim çemberleri sayesinde dersin içerik ve i�leyi�inde kar��la��lan sorunlar�n çözümleri çok geç-meden yönetime sunulabilme �ans� bulabilmektedir.

Ö�renciler i�letme e�itiminde, pasif veya yar� aktif durumda-d�r. Bu durumdan tam aktif hale gelmelerini kolayla�t�r�c� bir faktör olan e�itim çemberlerinin uygulamaya konulmas�y-la kurtulmak mümkündür. Mevcut yap�da i�letme veya i�let-mecilik e�itimi ile ilgili olan bilgi, beceri ve uygulamalar teo-rik olarak ö�rencilere aktar�lmaktad�r. Ö�renciler teorik olarak ö�rendiklerini e�itim çemberleri ile uygulamaya geçirme f�rsa-t� yakalam�� olacaklard�r. ��letme e�itimi ö�rencilerin niteli�i-ni geli�tirerek ülkenin nitelikli i� gücü ihtiyac�n� kar��lamay� he-

Page 103: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

103

deflemelidir. Fakat mevcut sistemle mezun olan ö�rencilerin uygulamalar konusunda yetersiz olduklar� görülmektedir. Bu yetersizlik e�itim çemberleri ile giderilebilir. Do�ald�r ki e�itim çemberleri ile e�itimcilerin e�itimine de gereken önem veril-mi� olacakt�r. E�itim çemberleri ile ö�retim elemanlar� da ken-dilerini sürekli olarak yenilemi� olacaklar ve uzmanl�k alanlar� ile ilgili alanda güncel geli�meleri takip etmeleri sa�lanm�� ola-cakt�r. Bu çemberler ile tek tarafl� yönetim devri de sona ere-rek yöneti�im devri ba�lam�� olacakt�r. Bu anlay�� ö�renme-nin gerekleri olan kar��l�kl� etkile�im ortam� sa�layarak, insan-lar� yönetmek de�il insanlarla yönetmek �eklinde ortaya ç�kar. Ö�renme için ne kadar do�al bir etkile�im olursa ö�renme o kadar verimli olur. Dersi veren ile alan aras�ndaki resmiyet ö�-renmeyi olumsuz etkilemektedir. Ö�retim eleman� ile ö�renci aras�ndaki yak�n ili�kiler, ö�renme iklimini pozitif yönde etkiler. Ö�rencinin aktif olarak kat�ld��� ö�renme, süreci çok daha ve-rimli sonuçlar verir. Ayr�ca yaparak veya uygulayarak ö�ren-me ezberleyerek ö�renmeden çok daha kal�c�d�r. ��te bu öneri-nin tam anlam�yla uygulanmas�n�n mevcut sistemin olumsuz-luklar�n� ortadan kald�raca�� aç�kt�r. E�itim çemberleri ile mev-cut yap� de�i�meden yeni sistem çok rahatl�kla uygulanabilir ve kar��la�t�rma yapma imkân� da ortaya ç�kabilir.

Çal��man�n önemi mevcut sistemin yap�s�ndan kaynaklan-maktad�r. Bu konuda çal��ma yapma nedenleri ise söyle s�-ralanabilir:

�� Teorik bilgilerin çok yo�un olarak aktar�lmas� ve de�erlen-dirmenin sonuç odakl� olmas�,

�� Önerilen kaynaklar�n güncel geli�melerin gerisinde kalma-s�,

�� Ö�renilen bilgi ve becerilerin günlük hayatta veya e�itim sonras�nda kullan�lma güçlükleri,

�� E�itime tabi tutulan ö�rencilerin kendilerine güven duyma-lar� konusundaki eksiklikler,

�� Mevcut yap�n�n sorumluluk alma bilinci kazand�rmamas�,�� Mevcut yap�n�n ö�rencilere tak�m ruhu veya grup halinde

çal��ma f�rsat� vermemesi,�� Mevcut yap�da ö�renci problemleri göstermekte veya

problemin kendisi olmaktad�r,�� Mevcut sistemin en önemli eksikli�i ileti�im problemidir,

yani ö�renci-ö�retim eleman�; yönetim-ö�renci, yönetim-ö�retim eleman� aras�nda ya�anan ileti�im eksikli�i/bozuk-lu�u,

�� E�it im ö�retim sonras� ö�rencilerin yetersizli�i (uygulama, bilgisayar, �ngilizce ve muhasebe ile ilgili alanlarda)

�� Mevcut yap�da ö�rencilerin derse, hocaya bak�� aç�s� not veya s�n�f geçme �eklinde olmas�,

�� Bireysel çal��ma ve sonuca göre de�erlendirmenin ön planda olmas�,

�� Kalite çemberlerinin sadece üretim sektöründe de�il hiz-

met sektöründe de uygulanabilirli�ini göstermek aç�s�ndan hizmet sektörünün bir kolu olan e�itim alan�nda bu çal��-man�n yap�lmas�, yani e�itim alan�nda bu konuda çal��ma-n�n yap�lmam�� olmas�,

�� Okul bitirme tezleri ile ilgili bu konuda bir çal��ma dene-mesi yaparak ö�rencilerin bu konudaki duyarl�l���n�n orta-ya ç�kmas�,

�� As�l kalite çemberlerinin uygulanmas� gereken alan e�itim sektörü oldu�una olan inanç,

�� E�itim ö�retimle ilgili sorunlar�n kayna��n�n ö�renci olma-s� ve bu sorunlar�n çözümü için de ö�rencilerin yapaca�� önerilerin daha sa�l�kl� ve tutarl� olaca�� dü�üncesi,

�� Görülen derslerin içerikleri ve güncel hayatla ili�kisinin ara�t�r�lmas�nda mezun olmu� ö�rencilerin önerilerinin dik-kate al�nmas� ihtiyac�,

�� Yüksek ö�retimde fakülte, yüksekokul ve meslek yüksek okulunda i�letme ve i�letmecilik alan�nda kar��la��lan so-runlar�n çözümünde ilgili birimlerde kurulacak gönüllü ka-lite çemberleri ile daha kolay ve h�zl� çözülebilece�i fikri-nin olmas�,

�� ��letmecilik e�itiminde kalitenin geli�imi için bu yöntemin çok ba�ar�l� olaca�� kanaatinden dolay� bu konuda çal��-ma yap�lm��t�r.

Yukar�da say�lan gerekçeler nedeniyle e�itim çemberlerinin uygulanmas�n�n önemi ortadad�r. E�itim çemberleri uygula-mas�yla yukar�da say�lan bütün olumsuzluklar k�smen veya tamamen ortadan kalkm�� olacakt�r. Kalite konusunda gerçek-ten çok çal��ma yap�ld��� literatür incelemesinden anla��lmak-tad�r. Fakat e�itimde kalite çemberlerinin uygulanabilirli�i ko-nusunda bilindi�i kadar�yla çal��ma yap�lmad��� görülmekte-dir. Bu konuda çal��ma yap�lmas�n�n önemi büyüktür. Litera-türdeki bu eksikli�i gidermek için bu çal��ma yap�lm��t�r.

TOPLAM KAL�TE YÖNET�M� ve YÜKSEK Ö�RET�MDE KAL�TE

Kalite kavram�n�n temelinde insan bulunur. Bu bir anlamda ki-�ilerin hem bireysel olarak kaliteli ya�am� hedeflemeleri, hem de kaliteli kurumlar�n kaliteli toplumlar�n olu�umunda etkin bir rol almalar� demektir. Ku�kusuz kalite yolculu�u, bir defal�k yap�l�p biten bir i� de�il, bir ya�am biçimi, sürekli bir mükem-mellik aray���d�r. Bu nedenle bireylerin ve kurumlar�n bu yol-culu�a özenle haz�rlanmalar�n�, sistematik bir çaba harcama-lar�n�, de�i�ime ve geli�ime aç�k olmalar�n� gerektirir (www.kalder.org, 2009). Bu aç�klamalardan da anla��ld��� üzere ka-lite kavram� e�itim de dâhil insan�n oldu�u her türlü faaliyet ve hizmeti içine almaktad�r.

Toplam Kalite Yönetimi; mü�terinin beklentilerinin a��lmas�-n� hedefleyen, ekip çal��mas�n� destekleyen ve tüm süreçle-rin gözden geçirilmesini ve sürekli iyile�tirilmesini sa�layan bir yönetim felsefesidir (Ertu�rul ve Karaka�o�lu 2005, http://

Page 104: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

104

EK�M

200

9ST

AND

ARD

www.ekonometridernegi.org 30.08.2009). Bu çal��mada top-lam kalite yönetiminin önemli bir ilkesi olan çal��anlar�n (ö�-rencilerin) kat�l�m�n� sa�lamak için kalite çemberlerinin e�itim-de nas�l uygulanabilece�ini göstermek ve e�itim kalitesini ar-t�rmak üzerinde durulacakt�r.

Türkiye’de üniversite kap�s�nda bekleyen ö�rencilerin çok ol-mas� nedeniyle devlet üniversitelerinin ö�renci bulamama gibi bir kayg�lar� yoktur. Dolay�s�yla ö�renci say�lar� ile ilgili bir re-kabet söz konusu de�ildir. Ancak, kaliteli ö�rencilerin tercihi olmak aç�s�ndan birbirleri ile rekabet halindedirler. Bu rekabet-te öne ç�kmak, kendini rakiplerinden farkl�la�t�rmak için yük-sekö�retim kurumlar�n�n da kaliteye önem vermeleri gerek-mektedir (Türker, 2003: 11).

Üniversiteler yap�lan i�e göre üç farkl� tür hizmet üretebilir: e�itim-ö�retim, ara�t�rma-geli�tirme ve topluma hizmet. Bu hizmetlerin mü�terisi de farkl�d�r. Örne�in üniversite ara�t�r-ma ve topluma hizmet yap�yorsa bunlar�n mü�terileri genel-likle ö�renci veya velilerden farkl�d�r. Özellikle bu tür hizmet ve projelerde çal��an üniversite çal��anlar� hizmet ç�kt�lar�n�n han-gi mü�teriyi memnun etmeyi hedefledi�ini dü�ünmek zorun-dad�r. Yüksek ö�retimde hizmeti sa�layan, e�itim kurumudur. Ancak e�itim kalitesini belirleyen çok say�da unsur vard�r ve bu unsurlar�n sa�lanacak hizmete katk�s� de�i�ebilir. Yüksek

ö�retimde temelde dört bile�en bulunur: devlet/vak�f üniversi-teleri, YÖK, akademisyenler ve ö�renciler. Bu unsurlar�n hepsi e�itim kalitesinde etkilidir. Hepsinin, verilen hizmetlerin kalite-sinde belli bir pay� vard�r (Bengisu, 2009). Yüksek ö�retim ku-rumlar�n girdileri (sermaye, bilgi, i� gücü ve yönetim) ve ç�kt�-lar� (mezunlar, yay�nlar, projeler ve di�er hizmetler) bulunmak-tad�r. Bu girdi, süreç ve ç�kt�lara bakarak yüksek ö�retimin ka-litesi belirlenmelidir. Yüksek ö�retimde e�itim kalitesinin belir-lenmesinde �u hususlara dikkat edilmelidir:

�� Dersin içeri�i ve i�leni�i, mü�terilerin istek ve ihtiyaçlar�na cevap verebilme durumuna göre düzenlenmeli ve ders içe-rikleri ve dersle ilgili kaynak ve sunular elektronik ortamda veya doküman olarak yay�nlanmal�,

�� Ö�renciler s�nav sonuçlar�na (sonuç odakl� de�erlendirme) göre de�erlendirilecekse, en iyi ve en kötü s�nav kâ��d� elektronik ortamda veya panoda yay�nlanmal�, yok e�er performansa (süreç odakl� de�erlendirme) göre de�erlen-dirilecekse bir dönem boyunca dersin i�leni�ine kat�l�m ve katk�s�na bak�l�r veya her ikisine göre de de�erlendirilebilir.

�� Ö�rencilerin dersin i�leni�i ve ö�retim elemanlar� hakk�nda-ki görü�leri anket vb yolla düzenli olarak al�nmal�,

�� Tüm ö�rencilerin devam durumlar� ve derse katk�lar� bilim-sel yollarla tespit edilmeli,

�� Ö�rencilerin bilgisayar ve internet kullanma imkânlar�, bil-gisayarlar�n kalitesi ve internetin h�z� çok önemlidir.

�� Kütüphanenin (kitap, dergi, e dergi vb) alan�, çal��ma saat-leri ve engellilere uygunlu�u,

�� Ö�retim eleman�n�n bilimsel çal��malar� (ki�i ba��na dü�en yay�n say�s� ve yay�nlardan yararlanan ki�i/kurum say�s�), de�erlendirme ölçütleri ve ba�ar�l� olanlar için te�vikler,

�� Ö�retim üyelerinin haz�rlad�klar� projelerin nicel ve nitel ola-rak büyüklü�ü,

�� Bir ö�retim eleman�na dü�en ö�renci say�s�,

�� Yeni kay�t yapt�ran, kay�t sildiren ve mezun olan ö�renci sa-y�lar�, e�itimi tamamlama süresi,

�� Mezunlar�n istihdam durumu, ortalama ald�klar� ücret ve geri bilgi ak�� oran�,

�� E�itimin kalitesi ve geli�imi hakk�nda belirli dönemlerde mü�teriler bilgilendirilmelidir.

Toplam kalitedeki “mü�teri odakl�l�k”, yüksek ö�retimde �u �ekilde ele al�nabilir: iç mü�terilerin (idari personel, ö�retim üyeleri) ve d�� mü�terilerin (ö�renci, mezunlar, i�verenler, ö�renci aileleri, toplum vb.) istek ve beklentilerinin neler oldu-�unun bilinmesi gerekmektedir (Gencel, 2001:206). Üst yö-netim ve idari kadronun birden çok mü�terisi vard�r: Ö�renci-ler, ö�retim elemanlar�, veliler ve i�verenler say�labilir. Hizme-ti sunan ve hizmeti alan aç�s�ndan mü�terileri iç ve d�� mü�te-ri diye ikiye ay�rabiliriz.

Page 105: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

105

Tablo 1: Yüksek Ö�retimde Hizmeti Sunan ve Alan

E�itim Hizmeti Sunan E�itim Hizmeti Alan

Milli E�itim Bakanl���na ba�l� bütün özel ve devlet okullar�Yeti�mi� elemanlar

Yüksek Ö�retim Kurumlar� Özel ve Devlet Üniversiteleri

�ç mü�teriye derslik, laboratuvar, kütüphane, yemekhane, spor alanlar�, bilgisayar, internet vb. fiziki alanlar�n ve

rehberlik (dan��manl�k, burs, oryantasyon, kariyer planlama vb.) hizmetler ve d�� mü�teriye yeti�mi� kaliteli ve üretken

mezunlar sunanÜst Yönetimi ve �dari Kadro

Ö�retim Elemanlar� (iç mü�teri)Ö�renciler (iç mü�teri)Veliler (d�� mü�teri)

��verenler (d�� mü�teri)Toplum (d�� mü�teri)

Fiziki, akademik alt yap� ve mali destek hizmetleri sunan Üst Yönetim ve �dari Kadro

�� güvencesi sa�lanm��, i�inden memnun, akademik özgürlü�ü, uluslararas� yeterlili�i, bilgiye ula�ma kaynaklar� olan ve toplumun

sorunlar� ile ilgilenen Ö�retim Elemanlar�

Kaliteli e�itim olanak ve hizmetleri sunan Üst Yönetim, Ö�retim Elemanlar�, �dari Kadro

Bilgiye ula�may�, bilgi üretmeyi ve alan�nda uluslararas� rekabet edecek kabiliyete sahip ö�renmeyi ö�renmi�

Mezunlar

Teorik ve uygulamal� bilginin ve bilgiye ula�ma yollar�n�n sunumunu yapan

Ö�retim Elemanlar�

Sürekli iyile�me felsefesi ve bilgi al��veri�i olan ve grup halinde çal��abilen Ö�renciler

Üst Yönetim, Ö�retim Elemanlar�,

�dari KadroKaliteli Mezunlar

Aileye her türlü katk�y� sa�lamaya haz�r ki�ilerin varl��� ve huzurlu bir aile yap�s�na sahip Veliler,

Uluslararas� rekabet edebilecek i� gücüne sahip, kurum içinde sorunlar�n çözüldü�ü mutlu i�verenler,

Bilgili,sorgulay�c�,kültürlü ve sosyal de�er yarg�lar� olan Toplum

Yüksek ö�retimde gerçek anlamda kaliteli e�itim sunulmak isteniyorsa girdi (ö�renci seçimi, ö�retim elemanlar�n�n özellikle-ri, mali kaynaklar, fiziki alt yap�, programlar ve destek hizmetler), ç�kt� (ö�rencilerin ba�ar�s�, mezun, ayr�lan/at�lan ö�renci sa-y�s�, i�e/yüksek lisansa giren say�s� vb) ve e�itim ö�retim sürecine (tasar�m, planlanma, uygulanma, kontrol ve geri besleme) yönelik de�erlendirmeler yap�lmal�d�r. Yüksekö�retimdeki kaliteyi, ona ayr�lan kaynaklar�n ve girdilerin kalitesi ve düzeyi belirler (Gencel 2001:208; www.genbilim.com, 30.08.2009). Bu ba�lamda yüksek ö�retimin sundu�u hizmeti alan hedef kitlenin do�-ru tespit edilmesi ve d�� mü�terinin istek ve ihtiyaçlar�n� kar��lamaya yönelik çal��malar�n eksiksiz yap�lmas� çok önemlidir. �u da hiç unutulmamal�d�r ki, d�� mü�teri memnuniyeti iç mü�teri memnuniyetinden geçer.

Bir yüksek ö�retim kurumunun (üniversite/fakülte/bölüm/program) performans�n� de�erlendirme kriterleri ise a�a��daki gibi-dir: (Tosun, 2003) Akademik popülaritesi % 25, ö�renci kabul etmede seçicilik % 15, ö�retim üyesi kayna�� % 20, ba�ar� oran� % 20, mali kaynaklar % 10, mezun ba���� % 5, mezuniyet performans� % 5 �eklindedir.

Tüm faaliyetlerde ö�rencilerin ö�retimi ve e�itimi odak noktad�r. Çünkü ö�rencilerin ö�retimi ve e�itimi üniversitelerin en temel fonksiyonudur. Yüksekö�retimde kalite yönetimi, e�itimin her a�amas�nda ve e�itimi etkileyen tüm alanlarda fiziki altyap� (bina, spor tesisleri, aç�k alan vb.), akademik altyap� (laboratuvar, kütüphane, dokümantasyon, ileti�im, bilgi i�lem vb.), ders progra-m�, s�nav ve de�erlendirme sistemi, akademik/idari personel temin ve geli�tirme sistemi, ara�t�rma ve yay�nlar, kurumsal geli�-me plan� (stratejik planlama), üniversite-sanayi-toplum ili�kileri sa�lan�rsa kaliteli insan gücü yeti�tirilebilir (www.genbilim.com, 30.08.2009; Gencel, 2001:209-210; Aktan 2009).

��LETME E��T�M�NDE KAL�TE ÇEMBERLER�

Ishikawa (1995), sanayideki kalite çemberlerini okul aile birli�ine benzetmektedir. Bu ba�lamda e�itimde kalite çemberleri-ni, e�itim çemberi olarak adland�r�rsak; e�itim çemberi a�a��daki gibi tan�mlanabilir (Ishikawa, 1995; Miyauch, 1999; Özcan, 2001; Y�ld�r�m 2002).

E�itim Çemberi: Ayn� okul/bölüm/s�n�fta olan, benzer dersleri alan, düzenli toplant�larla toplanan, kendileri ile ilgili sorun te�-kil eden konular� saptayan, inceleyen, çözüm önerisi haz�rlayan ve bunu yönetime sunan, gönüllü kat�l�m�n esas oldu�u küçük ö�renci toplulu�udur.

Page 106: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

106

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Çember Üye Say�s�: �deal üye say�s� 7-8 ki�idir. En az 5 en çok 15 ki�i aras�nda olmal�d�r (Düren, 1990:95; Bozkurt ve E�it, 2002:16). 50 ki�ilik bir s�n�fta s�n�f�n tamam� gönüllü ola-rak kat�lmak isterse ortalama 6-7 çember kurulabilir. Fakat ka-t�lmak isteyen ö�rencilerin s�rayla veya dönerli olarak belir-lenmesi uygun de�ildir. Burada tamamen gönüllülük esast�r. Çembere kat�lmak isteyen herkes üye olabilir.

Kimlik Kart� Örne�i: Yukar�da e�itim çemberleri için bir kimlik kart� örne�i görülmektedir (Özcan, 2001).

Çember Üyelerinin Toplant� S�kl��� ve Süresi: Çember üye-leri haftada 1 ya da 2 kez toplanmal�d�r. 1 kez toplan�rsa top-lant� süresi 1 saat, 2 kez toplan�l�rsa süre 30 dakika olmal�d�r.

E��T�M ÇEMBERLER�N�N KURULMA A�AMALARI

��letme veya i�letmecilik e�itimi yapan bir kurumda e�itim çemberi kurmak için 10 a�amadan geçilmelidir. Bu on a�ama:

1. A�ama: Ön Haz�rl�k

Bütün personelin ve ö�rencilerin ön e�itimden geçirilmesi ge-rekir, k�sa bir konferans verilebilir. Herkesin kat�l�m� sa�lanma-l�, yoksa konferansa kat�lmayanlar�n daha sonra çember faali-yetlerini engelledi�i görülmektedir.

2. A�ama: Yürütme Kurulu

Yürütme kurulunun olu�turulmas� gerekir. Yürütme Kurulu (YK), üst seviyede gönüllü yöneticilerden meydana gelecek �ekilde olu�turulur. Gönüllü olmayan yöneticilerin daha son-ra faaliyetleri engelledi�i görülmü�tür. Gönüllü yönetici yoksa bir alt seviyedeki gönüllülerden olu�mas� gerekmektedir. Yü-rütme Kurulu, çemberlerin yönetim kurulu olarak dü�ünüle-bilir (Efil, 1999).

Yürütme Kurulu: Dekan, Dekan Yard�mc�lar�, Müdür, Müdür Yard�mc�lar�, Bölüm Ba�kan� ve Bölüm Ba�kan Yard�mc�lar�, Anabilim Dal� Ba�kanlar� ve di�er ö�retim elemanlar� ile koor-dinatör, rehber varsa sendika temsilcisinden olu�an kurul 15 ki�iyi geçemez, ideal 7-8 ki�idir. Görevleri; (Ak�n, Erol, Çetin, 1998; Bozkurt ve E�it, 2002; Özcan, 2001)�� Önce kendi aras�ndan bir ba�kan seçmek,

�� Grup faaliyetlerini de�erlendirmek,�� Amaç ve hedefleri belirlemek, çal��ma plan� haz�rlamak,�� Rehber ve lider e�itimlerini organize etmek,�� Pilot bölge ve liderleri seçmek, her ay düzenli toplant� yap-

mak,�� Varsa sendika ile iyi ili�kiler kurmak, ödüllendirme sistemi-

ni olu�turmak,�� Tan��ma faaliyetlerini organize etmektir.

3. A�ama: Ana Hedefler

Ana hedefler tespit edilir. Kaç kalite çemberinin kurulaca��, hangi konularda çal��acaklar�na karar verilir. Bu çal��malar� yürütme kurulu yapar.

4. A�ama: Rehber, Koordinatör ve Lider Tespiti ve E�itimi

Rehber, koordinatör ve liderleri belirlemek ve onlara gereken e�itimleri vermek gerekir. Rehber, koordinatör, çember lideri a�a��da belirtilen konularda gerekli e�itimi almal�d�rlar (Dewar, 1989; Özcan, 2001).�� Çemberin amac�, çal��ma �ekli ve ilkeleri,�� Problemlerin belirlenmesi ve önem s�ras�na konmas� için

“Pareto Analizi”,�� Sebeplerin ara�t�r�lmas� için “Sebep-Sonuç Diyagram�”

(Bal�k K�lç���),�� Veri toplama ve de�erlendirme yöntemleri yani basit ista-

tistik teknikleri,�� Çözüm önerileri geli�tirmek için “Beyin F�rt�nas�” (Brains-

torming ),�� Grup çal��malar�, rapor etme ve sunu� teknikleri konusun-

da e�itim görmelidirler.Koordinatör: Rehber say�s�n�n, dolay�s�yla çember say�s�n�n fazla oldu�u i�letmelerde rehberleri koordine eden bir ki�i gö-revlendirilir. Çemberle ili�kisi yoktur. Sadece rehberleri denet-ler ve yönetime destek sa�lar (Tekin, 2007: 193). Raporlar� yönetim kuruluna iletir ve di�er birim veya bölümlerden bilgi al��veri�inde yard�mc� olur.

Rehber: Gerekti�inde çember faaliyetlerinin yürütülmesinde yönlendirici, destekleyici ve yol gösterici rol üstlenen ki�i/ki�i-

LLOGOLOGOO ABC Üniversitesi

ABC Fakülte/Yüksekokul/MYO, ��letme Bölümü/Program�AdÇembeerin � : Üretim/Kalite Çemberi (Önce bir isim belirlenmeli, buna çember üyeleri karar veerir)

Kuruluu� arihi : T …/…/20...onusu :Faaliyeet K 3. s�n�f�ff n üretim ve kalite dersi ile ilgili problemler ve uygulamalar

Rehberr : ideri : Çembeer Li

Üyelerr : 7 veya 8 ki�inin ismi�htiyaççlar : Çember faaliyetinin ba�lamas� ve devam� için gerekli olan araç gereç ve k�rtaasiyee

ihtiyaçlar� vb.Yürütme Kuurulu Ba�kan�(Ad�, Soyadd�, vee �mzas�)

Page 107: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

107

lerdir. Rehber olarak ara�t�rma görevlileri, ö�retim görevlileri, uzman ve okutmanlar belirlenebilir. Tam gün çal��an bir rehber 20 çember çal��t�rabilse de ideal olan 10 çember çal��t�rmas�-d�r (Düren, 1990:12-15; Bozkurt ve E�it, 2002:51).

Rehberin Özellikleri: Kurumda ve grup çal��malar� konusun-da tecrübeli, planlama ve koordinasyon yetene�i olan, ayn� zamanda e�itimci ve kolay ileti�im kurabilen bir ki�i olmal�d�r (Düren, 1990; Ak�n vd., 1998; Bozkurt ve E�it, 2002).

Rehberin Görevleri: (Düren, 1990; Bozkurt ve E�it, 2002; Özcan, 2001)

�� Yönetim deste�ini sa�lamak,

�� Planlama, faaliyetleri duyurma ve kamuoyu olu�turmak,

�� E�itim ihtiyaçlar�n� çember lideri ile koordineli olarak belir-leyerek üyelerin bu konularda bilgilendirilmesini sa�lamak,

�� Gerekti�inde toplant�lara kat�larak veri analizi, problem çöz-me teknikleri konular�nda ve çal��malar�n sunumunda üye-lere yard�mc� olmak,

�� Çember etkinli�inin devaml�l���n� sa�lamak ve kontrol et-mek,

�� Yeni gönüllüler kazanmak olarak say�labilir.

5. A�ama: Pilot Çemberler Olu�turulmal�

Çember üyeleri belirlenmeli ve aras�ndan çember liderinin se-çimi yap�lmal�d�r. Liderin seçiminde iki yol izlenir: (Efil, 1999; Bozkurt ve E�it, 2002; Özcan, 2001)

1. Belirli ki�ilere lider olmas� için teklif yap�l�r. Bu ki�iler konuy-la ilgili gönüllü ki�ileri toplayarak çemberi kurarlar.

2. Gönüllüler üst komiteye ba�vururlar ve konuyla ilgili olanla-ra çember kurma izni verilir. Lider: Çemberin bir üyesidir. Li-der üyeler taraf�ndan belirlenir. Kalite çemberi sistemini duy-mu� veya bilen ki�iler, ba�lang�çta kalite çemberlerini bilen ki-�inin lider olmas�, ba�ar� �ans�n�n daha yüksek oldu�unu gös-termektedir. Liderin Görevleri: (Ak�n vd. 1998; Düren 1990; Efil 1999; Bozkurt ve E�it 2002; Özcan 2001)

�� Çember faaliyetlerini yönlendirmek ve koordinasyonunu sa�lamak,

�� Çemberi fiilen yönetmek ve üyeleri e�itmek/geli�tirmek,

�� Çemberle di�er birimler aras�nda ileti�imi temin etmek,

�� E�itim ihtiyaçlar�n� kalite rehberi ile koordineli olarak belir-lemek,

�� Toplant�larda görü�ülen konular ve al�nan kararlar tutanak-lar ile belgelemek,

�� Gerekti�inde kalite rehberini toplant�lara davet etmek,

�� Çember faaliyetlerinin yürütülmesinde di�er üyelerle birlik-te görev almakt�r.

Çember Üyeleri: Çembere üyelik için gönüllülük ilkesi izlen-melidir. Üyeler tek ba��na bireyler olarak de�il ekip olarak çal�-��r (Bozkurt ve E�it, 2002: 17). Çözülecek problem tamamen

üyeler taraf�ndan seçilir. Yani problemin seçimi ve çözümü ile ilgili bütün süreçlere üyeler aktif olarak kat�lmal�d�rlar. Üyelerin e�itimi lider taraf�ndan haftada 10-20 saat aras� ve 8-10 hafta sürebilir (Bozkurt ve E�it, 2002:17).

Üyelerin Görevleri: (Özcan, 2001: 6)

�� E�itim alanlar�yla ilgili iyile�tirme olanaklar�n� belirlemek,

�� Belirlenen iyile�tirme olanaklar�na ili�kin verileri toplamak,

�� Verileri problem çözme teknikleri arac�l���yla analiz etmek,

�� Çözüm önerileri haz�rlamak, iyile�tirme faaliyetlerini planla-mak ve yürütme kuruluna çember faaliyetleri ve sonuçlar� hakk�nda bilgi vermek,

�� Yap�lan çal��malar� ve sa�lanan geli�meleri birim yönetimi-ne/ yönetim kuruluna raporlamak ve gerekti�inde çal��ma sonuçlar�n� sözlü ve görsel olarak üst yönetime sunmak,

�� Onaylanan çözüm önerilerinin planlanmas�nda, uygulan-mas�nda, izlenmesinde, standardizasyonunda görev al-makt�r.

6. A�ama: Ele Al�namayacak Konular

Çemberlerin konu�amayaca�� konular�n belirlenmesi gerekir. Konu�amayaca�� konular a�a��daki gibi olabilir: (Bozkurt ve E�it, 2002:21; Özcan 2001; Dewar 1989)

�� Personel politikalar�, ki�isel konular,

�� Ücret, terfi ve disiplin yönetmelikleri, sözle�meler, çal��ma düzenleri,

�� Kurumun de�erlendirme, ödüllendirme ve cezaland�rma yöntemleri hakk�nda konu�mak uygun de�ildir.

7. A�ama: Devam, Devams�zl�k Konusu

Devaml�l�k sa�lanmal� ve tüm üyelerden istifade edilmelidir. Devam konusunda kurallar önceden belirlenmeli ve uygulan-mal�d�r.

8. A�ama: Takdim veya Yönetime Sunu�

Grup üyelerinin projelerini tamamlamak için kulland�klar� ana-liz yollar�n� ve önerilen çözümleri yöneticilere sunmakt�r.

�� Yönetime Sunu�ta Yap�lmas� Gerekenler: (Bozkurt ve E�it 2002; Özcan 2001)Tüm üyelerin kat�l�m� sa�lanmal�, karar almaya yetkili olanlar davet edilmeli,

�� Sunum yap�lacak mekan (rahat, temiz ve sessiz) önceden düzenlenmeli,

�� Sunum araçlar�, ka��t, kalem, flip-chart, tepe göz, slayt, projektör, video, bilgisayar cihazlar� vb. haz�r olmal�,

�� Sunumun 15-20 dakika sürmesi sa�lanmal�,

�� Sunum basit/ilgi çekici olarak haz�rlanmal�,

�� PUKÖ (Planla, uygula, kontrol et ve önlem al) döngüsü ha-z�rlanmal�,

�� Sunu�u yapacak ki�i belirlenmeli ve bu ki�i aç�k anla��l�r ve yava� konu�mal�,

Page 108: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

108

EK�M

200

9ST

AND

ARD

�� Soru cevap tarz� ortam olu�turulmal� ve sorular dikkatlice dinlenilmelidir.

9. A�ama: Ödüllendirme Sistemi

Ödüllendirme sistemini kurmak, maddi de�eri olan ve mane-vi de�eri olan ödüllendirme �eklinde olu�turmak gerekir. Mad-di sistem: sürekli ve bir sefere mahsus olmak üzere haz�rlan-mal�d�r (Dewar 1989; Bozkurt ve E�it 2002; Özcan, 2001: 6).

Maddi De�eri Olan Ödüllendirmeler:

�� Sa�lad��� katk�n�n bir k�sm�n� komisyon olarak vermek,

�� Öneri ba��na burs veyahut problem çözümlerine göre üc-ret tahsis etmek,

�� Para ödülleri vermek, kredi vb. imkânlar sunmak,

�� Grup üyelerine kitap k�rtasiye yard�m� yapmakt�r.

Manevi De�eri Olan Ödüllendirme: (Bozkurt ve E�it 2002; Dewar 1989; Özcan 2001)

�� Promosyon vermek, tatile göndermek, toplu halde geziler düzenlemek,

�� Toplant�larda sahneye ç�karmak, toplum içinde gruba pla-ket vermek,

�� Maddi de�eri küçük manevi de�eri büyük hediyeler ver-mek,

�� Üyelere özel park alan� tahsis etmek,

�� Bülten tahtalar�nda isimlerini ilan etmek, uygun yerlere re-simlerini yap��t�rmak,

�� Kurumun gazete/dergisinde grup üyelerinin toplu foto�raf-lar�n� yay�nlamak,

�� Aileleri de içine alan tan�t�m gezileri düzenlemek,

�� Grup halinde kurum d��� bir etkinli�e kat�lmak vb.

10. A�ama: Çemberlerinin Görevlerinin Sona Ermesi

Sonuçlara ula�t�klar�nda görevleri sona erer. Bu süre 2-3 ay ile 1 y�l aras�nda de�i�ir. 1 y�ldan daha uzun sürelerden sonuç al�-namamaktad�r. Sonuca ula��lamayaca�� üyeler taraf�ndan an-la��lan görevler de sona erdirilebilir.

ÇALI�MANIN HEDEFLER�, HEDEF K�TLE ve R�SKLER

Yüksek ö�retimde kalite ve e�itim çemberlerinin uygulanabilir-li�i çal��mas�n�n hedefleri �u �ekilde s�ralanabilir:

�� Tüm kurumda sürekli e�itim anlay���n�n yayg�nla�t�r�lmas�-na ve ö�rencilerin i�lerini sorun önleme anlay��� ile yürüt-melerine katk�da bulunmak,

�� Bütün ö�rencilerin sürekli iyile�tirme faaliyetlerine kat�l�m�-n� ve ki�ilerin gizli yeteneklerinin ortaya ç�kar�lmas�n� sa�-layarak kurum geli�imine ivme kazand�rmak,

�� Ekip çal��mas�n� te�vik etmek ve ö�rencilerin motivasyo-nunu art�rmak,

�� �rencileri kendi sorunlar�na kar�� daha duyarl� hale ge-tirmek,

�� Ö�rencilerde sorun çözme yetene�inin geli�imine katk�da bulunmak,

�� Kurum içi ileti�imi art�rmak,�� E�itim sisteminin etkinlik ve verimlilik oranlar�n� art�rmak,�� Kuruma ba�l�l��� art�rmak,�� Maliyeti azalt�c� ve/veya geliri art�r�c� yöntemler geli�tirmek,�� E�itim kalitesini iyile�tirmek,�� �ç (ö�renci ve ö�retim eleman�) ve d�� mü�teri (kamu ve

özel kurum/kurulu�lar, toplum ve aileler) memnuniyetini art�rmak,

�� Mutlu, huzurlu ve aktif çal��an bir kurum olu�turmak,�� ��lemlerin yeniden yap�lma oran�n� azaltmak ve/veya ön-

lemek,�� Bürokratik süreçleri ve yap�lan i�leri kolayla�t�rmak,�� Bilgi ak���n� h�zland�rmak, enerji tasarrufu sa�lamak,�� E�itim ortam�n� iyile�tirmek olarak say�labilir.

Bu çal��man�n uygulanmas�ndan yararlanacak olan ki�i ve ku-rumlar �unlard�r: Ö�renciler, ö�retim elemanlar�, yönetim ve idari personel, kamu ve özel kurum ve kurulu�lar, aileler, top-lum say�labilir. Riskler ise yenili�e ve de�i�ime kar�� direnç en önemli risktir. Yetkilerin üst yöneticide topland��� ve ba�ka hiç kimseye yetki verilmedi�i kurumlarda risk çok fazla olur. Birbi-rine kar�� güven duygular�n� tamamen yitirmi� ki�ilerden olu-�an kurumlarda yönetim, ö�retim eleman� ve ö�renci aras�n-da iyi niyet ve güven ba�lar� tamamen kopmu�tur. Bu kurum-da uygulamak büyük risktir. Yenilikleri gerçekte benimseme-den ve gereklerine uymadan yapm�� veya modaya uymak için tatbik eden kurum ve yöneticiler en büyük risk faktörüdür. K�sa sürede büyük beklentiler içine girilmesi yan�lg�s�d�r. ��letmeci-lik e�itiminde e�itim çemberleri uygulamas�nda kar��la��lacak en büyük risk; yöneticilerin/ö�retim elemanlar�n�n de�i�imi ve yenili�i istememesi, bilmemesi/anlamamas�, sonuç odakl� bir yönetim anlay���ndan vazgeçilememesi say�labilir.

SONUÇ

E�itimde kalite çemberleri, özel bir üniversitenin i�letme bölü-münde çok rahatl�kla uygulamaya aktar�labilir. Kamuda yönet-meliklerden veya yöneticilerden kaynaklanan baz� problemler ortaya ç�kabilir. Bu öneri, i�letme ve i�letmecilik e�itimi yapan bütün kurumlarda rahatl�kla, uygulanabilece�i dü�ünülmekte-dir. Bunun uygulamas� için de çok büyük maliyet ve sistem de�i�ikli�i de gerekmemektedir. Önce birinci s�n�flardan ba�-lanarak dördüncü s�n�fa kadar e�itim çember faaliyetleri uy-gulanmal�d�r. Birinci s�n�ftan ba�lanmal�, çünkü e�itim çem-beri önerisinde süreç odakl� bir de�erlendirme gerekmekte-dir. Bu da birinci s�n�f ö�rencileri e�itim ö�retim ba�lang�c�n-da gerekli çember e�itimini ald�ktan sonra isteyen ö�renciler gönüllü olarak çember kurabilir veya üye olabilir. �stemeyenler de normal e�itime devam ederler. Ö�rencilerin ba�ar� de�er-lemesi de çember üyelerinin ki öneri say�lar�na (nicel ve nitel olarak) göre de�erlendirilmeli, çember faaliyetlerine üye olma-

Page 109: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

109

yanlar�n de�erlendirmesi, mevcut s�nav sistemine göre yap�l-mal�d�r. Bu �ekilde yap�lmas�, sonucu her iki durumun bir kar-��la�t�rmas�n� görme imkân� da olmaktad�r. Bütün dersler seç-meli olmal�d�r. Ders isim ve içeriklerinin bu dersi daha önce al-m�� olan çember üyelerinden gelen teklifler do�rultusunda be-lirlenmesidir. Bu çal��man�n i�letme veya i�letmecilik e�itimi veren bir yüksek ö�retim kurumunda uygulanmas�ndan bek-lenen faydalar ise �öyle s�ralanabilir:�� �� birli�i ve ekip çal��mas�n�n geli�mesi ve yerle�mesi sa�-

lan�r.�� Problem getirme yerine çözüm getirme al��kanl��� yerle�ir.�� Çare buluculuk yetenekleri geli�ir ve problemlere uygula-

nabilir çözümler üretilir.�� Tüm payda�larda yüksek moral ve motivasyon olur.�� Birimler veya ki�iler aras� ileti�imin geli�mesi ve daha etkin

olarak yap�lmas� sa�lan�r.�� Dengeli yönetici-ö�renci ili�kileri ve sorumluluk duygusu-

nun geli�mesi temin edilmi� olur.�� Ö�rencilere bir gruba ait olma ve ba�arma duygusu verir.�� Bilgiye dayal� karar verme sürecini geli�tirir.�� Ö�renciler gerçek hayatta yararl� olacak bilgi ve beceriler

kazanm�� olurlar.�� E�itim sürecinde yap�lan i�lerin do�ru, ak�c� ve ak�lc� ola-

rak yap�lmas� sa�lan�r.�� Kurum kaynaklar� etkili ve verimli kullan�lm�� olur.�� Liderlik özelli�i olan ö�renciler bu özelliklerini ortaya ç�kar-

ma f�rsat� bulurlar.�� ��letmecilik e�itimin ç�kt�lar� sanayinin girdileri olaca�� için

sanayinin problemlerini bilen, nitelikli i� gücü sayesinde sanayideki geli�meye büyük bir ivme kazand�r�r.

�� Kurum günlük olaylar�n çözüme kavu�turuldu�u örnek bir uygulama alan�na dönü�ür.

�� �rencilerin, elde edilen ba�ar�larla gurur duymalar� sa�-lan�r.

�� Bireysel ba�ar� yerine tak�m anlay��� içerisinde en yüksek etkinli�i ve ba�ar�y� yakalayan aktif ve uzla�t�r�c� insanlar�n yeti�mesine katk� sa�lanm�� olur.

�� Örgüt kültürü geli�erek etkile�imli yöneti�im ortaya ç�kar.�� Kurumdaki bütün personelin ve ö�rencilerin özgüveni artar.�� Çat��ma ortam�ndan i� birli�i ortam�na geçilmi� ve e�itim-

de esneklik sa�lanm�� olur.�� Ö�renciye hayat boyu ö�renme ve geli�me bilinci kazan-

d�r�lm�� olur.�� Uzun dönemde sorumluluk alan ve kendine güven duyan

ki�ilerden ola�an bir toplum olu�ur�� D�� mü�terilerin ihtiyaç duydu�u iyi yeti�mi� elemanlar on-

lar�n hizmetine sunulmu� olur. Bu sayede d�� mü�teriler memnun olur ve piyasada rekabet etme �anslar� artar.

�� Kalite çemberleri uygulayan kurumda sürekli e�itim ve ö�-renme yoluyla ö�renen organizasyon olu�turulmu� olur.

Çal��man�n en büyük dezavantaj� ise resmi olarak örnek bir çember kurularak test edilmemi� olmas�d�r. Kaliteli elemanla-r�n yeti�tirildi�i en önemli kurumlardan biri olan yüksek ö�re-

tim ve özellikle i�letme veya i�letmecilik e�itimi yapan fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokulunda sunulan e�itim hizme-tinin kalitesi tüm hizmet ve sanayi sektörünün kalitesini etki-leyen bir yap�da olmas�ndan dolay� kalite çemberlerinin kurul-mas�na ve uygulamaya geçmesine gereken önem verilmelidir.

KAYNAKLAR1- Ak�n B., Erol V., Çetin C., (1998) Toplam Kalite Yönetimi ve ISO 9000 Kalite Güven-

ce Sistemi, �stanbul: Beta Bas�m Yay�m

2- Aktan C. C., “Yüksek Ö�retimde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanmas�”, http://www.canaktan.org/egitim/universite-reform/toplam-kalite.htm 2009

3- Balc� A A., (1999) Yüksek Ö�retimde Toplam Kalite Yönetimi ve Ankara Üniversite-sinin Sosyal Bilimler Alan�ndaki Fakültelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabi-lirli�i Ara�t�rmas�”, �stanbul: Kalder 8. Ulusal Kalite Kongresi 3-4 Kas�m

4- Bonstingl J. J., (2000) Kalite Okullar� E�itimde Topla Kalite Yönetimine Giri�, �s-tanbul: Dünya Yay�nlar�

5- Bozkurt R. ve C. E�it, (2002) Kalite Çemberleri, Ankara: MPM Yay�nlar� No:662

6- Cafazo�lu Z., (1996) E�itimde Toplam Kalite Yönetimi, �stanbul: Avni Akyol Ümit Kültür E�itim Vakf� Yay�n�

7- Çelik V., (1997) “Yüksek Ö�retimde Örgütsel Ö�renme ve F�rat Üniversitesi Teknik E�itim Fakültesi Örne�i”, Yüksekö�retimde Sürekli Kalite �yile�tirme Sempozyumu, Ankara: Ba�kent Üniversitesi

8- Devar D.,L., (1989) Kalite Çemberleri E�itimi El Kitab�, �stanbul: �i�ecam Yay�n�

9- Do�an E.,(2002) E�itimde Toplam Kalite Yönetimi, Academyplus Yay�nlar� 5

10- Düren Z., (1990) ��letmelerde Kalite Çemberleri, �stanbul: Evrim Bas�m Yay�m�

11- Efil �., (1999) Yönetimde Kalite Kontrol Çemberleri ve Uygulamadan Örnekler �s-tanbul: Alfa Bas�m Yay�m

12- Ertu�rul �. ve Karaka�o�lu N., Toplam Kalite Yöntemi Aç�s�ndan Performans De�er-lendirme ve Denizli �malat Sanayinde Uygulanabilirli�ine �li�kin Bir Çal��ma 7. Ulu-

sal Ekonometri ve �statistik Sempozyumu, �stanbul Üniversitesi, �stanbul, 26-27 May�s 2005, http://www.ekonometridernegi.org 30,08,2009

13- Esin A., (2002) ISO 9001:2000 I����nda Hizmette Toplam Kalite, Ankara: Metu Press

14- Gen Bilim, Yüksekö�retimde Toplam Kalite Yönetimi Yakla��mlar� ve ABD Örnekleri www.genbilim.com, 30.08.2009

15- Gencel U., (2001)Yüksekö�retim Hizmetlerinde Toplam Kalite Yönetimi ve Akredi-tasyon, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 3, Say�:3, http://www.sbe.deu.edu.tr/adergi/dergi10/gencel.pdf 30,08,2009

16- Glasser W., (1999) Okulda Kaliteli E�itim, Beyaz Yay�nlar�

17- Ishikawa K., (1997) Toplam Kalite Kontrol, �stanbul:, Kalder Yay�nlar� 7

18- Kalder, “E�itim Kurumlar�nda Toplam Kalite Yönetimi”, http://www.kalder.org, 05.03.09

19- Koçal S., (1996) “Yüksek Ö�retimde Kalite” Atatürk Ara�t�rma Merkezi Dergisi, Say� 35, Cilt XII

20- Külahç� S. G.; M. Gürol; M. Ta�p�nar, (1997) “Ö�renmede Kalitenin Geli�tirilme-si Aç�s�ndan Modüler Ö�retim Yakla��m� (F�rat Üniversitesi Uygulamalar�)”, Ba�-

kent Üniversitesi Yüksek Ö�retimde Sürekli Kalite �yile�tirme Sempozyumu, Bil-diriler Kitab�. 2 May�s 1997, Ankara: (Haberal E�itim Vakf� Yay�n�), ss. 145 - 155,

21- Langford D. P., (1999) E�itimde Kalite Yönetimi, �stanbul: Kalder Yay�nlar�,

22- M�yauchI I., (1999) Quality Management In Japon, �stanbul: Mess Yay�n No: 304

23- Ö�ütveren Ö., (1997) “Sürekli �yile�tirme Çerçevesinde Bir Ö�retim-Ö�renim Stra-tejisi: Ba�kent Universitesi, ��BF Örne�i”, Sürekli Kalite �yile�tirme Sempozyumu, Ankara: Haberal E�itim Vakf�

24- Özcan S., (2001) “Sorularla Kalite Çemberleri”, Sivas Ticaret ve Sanayi Odas� Ha-

ber Bülteni, Sivas: Ticaret ve Sanayi Odas� Yay�n Organ�

25- �i�man M.; S. Turan, (2001) E�itimde Toplam Kalite, Ankara: Pegem Yay�nlar�,

26- Tekin M., (2007) Bilgi Ça��nda Toplam Kalite Yönetimi Konya: Güney Matbaas�

27- Tosun �., (2003) “Yüksek Ö�retimde Kalite” Ankara www.che.metu. edu.tr/~itosun/data/Degerlendirme.ppt, 11.03.09

28- Y�ld�r�m H. A., (2002) E�itimde Toplam Kalite Yönetimi, Ankara: Nobel Yay�nlar�

29- Türker A. R., (2003) “Yüksek Ö�retimde Kalite”, Bilim, E�itim ve Dü�ünce Dergi-

si, Aral�k 2003, Cilt 3, Say� 4, http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=165 2009

Page 110: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

110

EK�M

200

9ST

AND

ARD

Konya �li Sanayi Sektöründe A��rl�kl� Olarak Yer Alan Üç Sanayi Sektörünün (Ayakkab� ve Deri �malat�, Mobilya ve Otomotiv Sektörleri) Kümele�me Ba�lam�nda De�erlendirilmesi

ÜÇ

SA

NA

Y� S

EKTÖ

Küreselle�me sonucu h�zla ya�anan ekonomik ve sosyal de�i�imlerle birlikte firmalar�n rekabet ortam� fark-

l�la�maya ve yeni süreçleri de beraberinde getirmeye ba�lam��t�r. Farkl�la�an rekabet ortam�, mekân�n da

yeniden organize edilmesine neden olmaktad�r. Dolay�s�yla da mekândaki de�i�im ve dönü�ümler, üretim

süreçlerindeki de�i�im ve dönü�ümler ile beraber aç�klanmaya ba�lanm��t�r. Yenilik süreçlerinin yarat�lma-

s� ve rekabet ko�ullar�n�n olu�turulmas�, özellikle de yeni teknolojinin geli�tirilmesi, geli�en a�larla birlikte

yeni bölgesel kalk�nma anlay���nda ve mekân�n örgütlenmesinde çok önemli rol oynamaya ba�lam��t�r. Bu süreç sanayi sek-

töründeki esnek üretim sürecinin geli�mesiyle beraber firman�n kümele�me e�ilimleri de artm�� rekabet, yenilik, bilgi al��-

veri�i, ö�renme, i� birlikçi aktiviteler ön plana ç�km��t�r.

Bu noktadan hareketle rekabet edebilmenin ve yenilik üretiminin kümele�me sürecinde ve bölgesel kalk�nma ve de mekân�n

örgütlenmesinde önemli bir rolü oldu�u göz önünde bulundurularak, Konya ili sanayi yap�s� ele al�narak kümele�me özelli�i-

ne ve potansiyeline sahip olabilecek sektörlerin ara�t�r�lmas�na ve bunlar�n geli�tirilmesine yönelik olarak neler yap�labilece-

�inin tespiti için alanda öne ç�kan üç sektörün kar��la�t�r�lmal� olarak kümele�me potansiyelleri incelenecektir. Ortaya ç�kan

sonuçlar çerçevesinde hangi sektörlerin nas�l ve ne yönde geli�tirilmesi gerekti�i ortaya konmu� olacakt�r.

Anahtar Sözcükler: Kümele�me, Yenilik, Rekabetçilik, Konya, Sanayi

Page 111: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

STAN

DAR

DEK

�M 2

009

111

Dr. Neslihan KARATA�Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarl�k Fakültesi,

�ehir ve Bölge Planlama Bölümü

Küreselle�me ile birlikte s�n�rlar�n kalkmas� ve üretim süreç-lerindeki de�i�im, ulus ötesi sermayenin dola��m�n� h�zlan-d�rm��, bu da kalk�nma süreci içerisinde bölge, yerellik, ulus vb. kavramlar�n de�i�mesini ve yeni söylemler kazanmas�n� sa�lam��t�r. Küreselle�me, sürdürülebilirlik, yat�r�mlarda ulu-sal s�n�rlar�n ortadan kald�r�lmak istenmesi, �effafla�ma, ti-caretin uluslararas�la�mas�, sermayenin özgürce ve h�zl� bir �ekilde dola�t�r�lmas� ile kalk�nman�n önemli bir unsuru olan sanayi yat�r�mlar� da yeniden tan�mlanmaya ba�lanm��t�r.

Küreselle�me süreci ile birlikte yeni bilgi sistemlerinin orta-ya ç�k���, geli�mi� eri�im-ula��m a�lar�n�n varl��� ve teknoloji ile birlikte zaman ve mekân boyutunda göreceli bir küçülme söz konusu olmu�, bunlarla birlikte politik süreçlerde de de-�i�imler meydana gelmi�tir. Ya�anan tüm bu de�i�im ve ge-li�imlerle birlikte pazar�n bölünmesini de�il bütünle�mesini ve s�n�r� a�an ili�kileri zorunlu k�lm��t�r. Çok uluslu �irketlerle beraber, hizmet firmalar�, pazarlama firmalar� ve uluslarara-s� örgütler, rekabet edebilmek için yenilik yaratmada ve tek-nolojilerini geli�tirmede yerel kar��l�kl� ili�kileri ve yerele gö-mülü bilgiyi de kullanarak küresel a�da yer almaya çal��ma-ya ba�lam��t�r.

�� birlikçi aktivitelerin olu�mas�nda yerel ba�lant�lar önem kazan�rken, küresel ba�lant�larda özellikle limitlerin d���nda-ki ili�kilerden yarar sa�lamada (yani uzun mesafeli ili�kiler-de) önem kazanmaktad�r. Mekânsal yak�nl���n, i� birli�ini ko-layla�t�rd���, belirsizlikleri azaltt���, güvenilir ili�kiler yaratt��� ve kodlanm�� ve kodlanmam�� bilgilerin her ikisinin de gi-rebildi�i, i� birlikçi ö�renmeye olanak verdi�i ve etkili bilgi transferine yard�m etti�i görülmektedir. Firmalar�n rekabetçi ortamda ayakta kalabilmesi için bu süreç içinde yenilik yap-mas� gerekti�i de görülmektedir. Özellikle, ö�renmenin yeni-lik üretme sürecindeki önemi dü�ünülürse ve bunun da kar-��l�kl� etkile�im sürecine ba�l� oldu�u göz önüne al�n�rsa, fir-malar�n kümele�melerinin do�al bir süreç oldu�u fark edile-bilir. Böylelikle rekabet geli�irken ve kar��l�kl� i� birli�i uyum-lu bir �ekilde sa�lan�rken firman�n uzun dönemde ekonomik ömrü de uzayacakt�r.

Ya�anan h�zl� de�i�imler ve bunlar�n ortaya ç�kard��� reka-bet, Türkiye’yi de ça�� yakalamak amac�yla ekonomik an-lamda köklü yap�sal de�i�im ve dönü�ümlere zorlamaktad�r. Yerel bilgi, ili�kiler ve motivasyon gibi yerel unsurlar giderek daha büyük önem kazanmaktad�r. Türk sanayinin de etkin bir

�ekilde yurt d��� ile rekabet edebilmesi için özellikle bu ye-rel unsurlar�n� kullanarak, bölgesel ve özellikle de küresel pa-zarlarda kendilerini kabul ettirebilmesi için kümele�meyi be-nimsemesi gerekmektedir.

Bu ba�lamda, bu çal��mada Konya’da yo�un olarak yer alan ve özellikle ön plana ç�km�� üç temel sanayi sektörü (deri-nin tabaklanmas� ve i�lenmesi; bavul, el çantas�, saraçl�k, ko�um tak�m� ve ayakkab� imalat� ile mobilya imalat� ve oto-motiv sektörü) kümele�me ba�lam�nda kar��la�t�rmal� olarak incelenip de�erlendirilmeye çal���lm��t�r. Bu amaçla, Avrupa Birli�i Düzey 2 Bölgeleri Kalk�nma Program� kapsam�nda ha-z�rlanan “Konya Sanayi Bölgelerinde Kümele�me Potansiyeli ve Bir Pilot Uygulama Projesi” çal��mas� için yap�lm�� 1400 firma anketi sonuçlar�ndan yararlanarak sektörel kümele�-me özellikleri incelenmi�tir. Bu üç sektörün seçilme nedeni özellikle Konya ili s�n�rlar� içerisinde yer alan sanayi sektörle-ri içerisinde en çok firma say�s�na sahip olanlard�r. Böylelikle kümele�me ve rekabetçilik ba�lam�nda, firmalar�n nicel var-l���ndan öte nitel olarak belirli bir düzeye eri�mesinin gerek-lili�i sonucu ba�ar�ya ula��labilece�inin gösterilmesi amaç-lanm��t�r. Yöntem olarak da elde edilen anket verilerinin kar-��la�t�rmal� bir analizi yap�larak elde edilen bulgular kümele�-me ba�lam�nda de�erlendirilmi�tir.

KÜMELE�ME KAVRAMI, ÖZELL�KLER� ve YARATTI�I FAYDALAR

Kümele�menin kavram olarak ortaya ç�k��� çok yeni olma-makla birlikte, günümüze kadar içeri�i geli�mi� ve geni�le-mi�tir. Kümelenme 1890’larda ilk ortaya ç�kt���nda “belir-li yerlerde uzmanla�m�� sanayinin toplanmas�” �eklinde ta-n�mlanm��t�r. Bundan bir yüzy�l sonra 1980’lerin sonu ve 1990’lar�n ba��nda Porter’�n kümele�me kavram� ortaya ç�k-m��t�r. Bu tan�mlamada kümele�me, ulusal rekabetçi avantaj ve uluslararas� rekabetçili�e dayan�r. Porter firma stratejisi, yap�s� ve rakipli�i, faktör girdi ko�ullar�, talep ko�ullar� ve ilgili ve destekleyici sanayiler aras�nda ne kadar çok geli�-mi� ve yo�un etkile�im olursa o kadar büyük firma üretken-li�inin olaca��n� savunmu�tur. Bu ba�lamda Porter kümele�-meyi �u �ekilde tan�mlam��t�r:

“�lgili sanayilerdeki birbirine ba�l� �irketlerin, firmalar�n, uz-

manla�m�� tedarikçilerin, servis sa�lay�c�lar�n�n ve rekabet

eden, fakat i� birli�i yapan belirli alanlardaki ortak kurulu�la-

Page 112: Önsöz - TSE...uzmanlk alanna göre, konusunda uzmanlam kiilere incelettirildikten sonra yaynlanr. Dergide yaynlanan yazlardaki görüler yazarna ait olup Derginin ve yazarn ad alnarak

112

EK�M

200

9ST

AND

ARD

r�n (örne�in üniversiteler, standard ajanslar, ticari kurulu�lar)

co�rafi olarak toplanmas�d�r.” (Karata�; 2006).

Kümele�menin ba�l�ca özellikleri; co�rafi olarak yo�unla�-m��lard�r, birlikte çal���rlar, i� birli�i yaparlar, rekabet ederler ve konular�nda uzmanla�m��lard�r. Yani kümele�me, birbirle-rine katma de�er ekleyen üretim zinciri ile ba�l�; �irketler, bilgi üreten kurumlar (üniversiteler, ara�t�rma kurumlar�, mühen-dislik �irketleri), destekleyici kurumlar (acenteler, dan��man-l�k �irketleri, bankalar, sigorta �irketleri) ve mü�teriler taraf�n-dan olu�turulmu� a� olarak tan�mlanabilir. Ana hedef; sürdü-

rülebilir ve rekabetçi sektörler olu�turmak için sektörel

de�er zincirinin tüm halkalar�n� belirli bir bölgede topla-

mak olarak özetlenebilir. Kümele�me sanayile�meyi güç-lendirme, innovasyonu gerçekle�tirebilme, ulusal rekabette yer alabilme, küresel rekabette yer alabilme ve etkin bir i� birli�i içinde olmak için ortaya ç�km��t�r.

Kümele�menin faydalar�; firmalar için yenilikçi ve üretken bir yap� sa�lar, yenili�in yay�lmas�n� kolayla�t�r�r, yeni ve tamam-lay�c� teknolojiye eri�imi kolayla��r, sinerji ekonomisi ya da kar��l�kl� ba��ml� faaliyetler ekonomisi elde edilir, d�� ili�kile-rin koordinasyon maliyetlerini dü�ürür, tedarikçiler ve kullan�-c�lar ile ortak Ar-Ge çal��malar� yap�l�r, risk yay�l�r, tamamla-y�c� varl�k ve bilginin birle�tirilmi� kullan�m�ndan sa�lanacak

kar��l�kl� faydalar elde edilir, ö�renme sürecini h�zland�r�r, i�-lem maliyetlerini dü�ürür, engellerin üstesinden kolayl�kla ge-linmesini sa�lar, i� gücü ve ürün kalitesi, verimlilik ve istih-dam�n artmas�n� sa�lar, tedarik avantaj� sa�lar, yerel rakip-lerle yar��may� ö�retir, AR-GE, pazarlama, finansal kaynak-lara ula��m gibi kaynaklar�n daha etkin kullan�lmas�n� sa�lar, taklit edilmesi güç rekabet avantaj� ile bölgesel kalk�nman�n desteklenmesini sa�lar, yerel ortak gereksinim ve menfaat-ler için çal���l�r, yat�r�mc�lar için ilgi merkezidir, üniversite/ sa-nayi i� birli�ini destekler ve yeni i� ve giri�im say�s�n�n art-mas�n� sa�lar.

KONYA �L� GENEL SANAY� YAPISI ve SEÇ�LEN ÜÇ SEKTÖ-RÜN REKABETÇ�L�K ve KÜMELE�ME BA�LAMINDA KAR-�ILA�TIRILMASI

Konya Sanayisinin Genel Yap�s�

Konya sanayisinin en önemli özelli�i; belli tür ürünlere dayal� olmay�p oldukça geni� bir sektörel alanda üretim yapmas�d�r. Di�er bir ifade ile makine sanayisinden kimyaya, tekstilden otomotiv yedek parçaya, elektrik-elektronikten g�daya, am-balajdan kâ��t sanayine kadar oldukça de�i�ik üretim alan-lar�nda faaliyet göstermektedir. �stanbul, Ankara, �zmir, Bur-sa ve Antalya’dan sonra Türkiye’de en fazla istihdam oran�na sahip Konya’n�n tüm istihdam oran� % 1’dir. �lde 50 ve daha fazla i�çi çal��t�ran firma say�s� 263’tür (D�E). Dünya ticare-tini ve teknolojisini yak�nda takip edebilmek, düzgün altyap�-l� modern sanayile�meyi yakalayabilmek amac�yla Organize Sanayi Bölgelerini kurmu� ve teknolojisini geli�tirme yönün-de önemli ad�mlar atm��t�r. Bunun yan� s�ra Konya’da Konya Sanayi Odas� ba�ta olmak üzere sivil toplum örgütleri, Selçuk Üniversitesi ile ortak Teknopark kurulu�unu tamamlam��, ay-r�ca KOSGEB’in ortakl���yla da Teknoloji Geli�tirme Merke-zi – TEKMER’i kurmu�tur.

Konya Sanayisinde 80 de�i�ik alanda üretim yap�lmakta-d�r. Makine ve teknolojik altyap� yeterlidir. ��letmelerin yak-la��k % 40’�nda özellikli makine ve donan�m bulunmaktad�r. Bunlar yeni teknolojik ürünlerdir. Bunun için yerli ve yaban-c� yat�r�mc�n�n her alanda yan sanayi ve lojistik destek dâhil olmak üzere bunu kar��layacak kapasiteye sahiptir. Konya sanayi odas�n�n yapt��� saha ara�t�rmas� sonuçlar�na göre Konya’daki sanayicilerin % 64’ü ihracat yapmaktad�r. Bu sa-y�ya üretti�ini kendi ihraç edenlerin yan� s�ra ihracata mal ve-ren yani fason üretim yapan firmalar da dâhildir. 2005 y�l�nda yap�lan ihracat, 1 milyar ABD Dolar�n�n üstündedir ve düzen-li olarak artmaktad�r. �hracat�n�n % 60’� Avrupa ülkelerine ya-p�lmakta olup, s�ras�yla Kuzey Afrika ve Ortado�u Ülkeleri ile Uzak Do�u ve Latin Amerika ülkelerine otomotiv yedek par-ça, mermer, makine, g�da, plastik ve di�er s�naî ürünler ihraç edilmektedir (http://www.kso.org.tr/).

Devam� Kas�m Say�s�nda