29
YIL: 47 SAYI: 10-11-12 Ekim-Kasım-Aralık 2010 ISSN: 1301-3572 ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ GEZİNTİSİNE NE DERSİNİZ!..

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

  • Upload
    others

  • View
    32

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

YIL: 47 SAYI: 10-11-12 Ekim-Kasım-Aralık 2010 ISSN: 1301-3572

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE

BİR GÜZ GEZİNTİSİNE NE DERSİNİZ!..

Page 2: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

İçindekiler

TMMOB ORMANMÜHENDİSLERİ ODASI ADINA SAHİBİ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

YAYIN KURULU

YAYIN KOŞULLARI

YÖNETİM YERİ

TMMOB

TASARIM - BASKI

Muhammet SAÇMA

1Okan ÇANÇİN

Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3Beştepe Yenimahalle - ANKARATel: (0.312) 215 00 33 pbxBelgegeçer: (0.312) 215 01 81E-posta: [email protected]

ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASIHesap No: T.C. Ziraat BankasıNecatibey Şubesi: 132953

On Medya - On OfsetErciyes İş Merkezleri201. Cadde No: 53İstanbul Yolu 06370 MacunköyYenimahalle - ANKARATel: (0.312) 397 87 87www.onmedya.web.trwww.onofset.com

ISSN: 1301 - 3572

Kapak Fotoğrafı:

1 Orman Mühendisi

2 Ağaç İşleri Endüstri Mühendisi

3 Orman Endüstri Mühendisi

YAYIN SORUMLUSU Osman TURUNÇ

1Sevda ERGİZ1Hüseyin AYTAÇ

1Serkan ERİKGENOĞLU1Ali İzzet BAŞER

2Fatih SARAÇ3Emre TOPBAŞ

Dergimizde yayınlanması istenilen yazılar bilgisayardayazılmalı, daha önce başka bir yerde basılıp,yayınlanmamış olmalıdır. İmzalı bir dilekçe ekindekağıda yazılı olarak, ayrıca elektronik ortamdadergimizin yönetim yerine posta ile gönderilmelidir.Yazılar 7 sayfayı (A4) geçmemelidir. 7 sayfayı aşanyazıların birbirini izleyen sayılarda yayınlanabileceğidüşünülerek bölümlere ayrılmalıdır. Fotoğraflar netve temiz olmalı, slayt dışında sayısal gönderilecekfotoğrafların çözünürlüğü yüksek olmalıdır. YazılardaTürkçe kelimeler kullanılmalı ve Türkçe dil kurallarınauyulmalıdır. Yayınlanacak yazı ve çevirilerdeki düşünselve teknik sorumluluk yazarına ait olup, oda yönetiminive Dergi Yayın Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergideyayınlanan yazılardan kaynak göstermek koşulu ilealıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansınya da yayınlanmasın geri verilmez. Yazılar YayınKurulu tarafından incelenir. Yayın Kurulu yayınlanacakyazılarda gerekli düzenlemeleri yapabilir ve uygungörülen yazıları yayınlar.

1Okan ÇANÇİN

YIL: 47 SAYI: 10-11-12 Ekim-Kasım-Aralıkl 2010

İyi Yıllar...

Hasan Selçuk 49BİR ORMAN BİR İNSAN

BAŞYAZI 02. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

>

04>

05> 06>

08> 09> 10>

11>

11> 11>

12

Ormancılığın Kurumsal Kimliği ve Kültürel Hafızasının Kalbi Olan,Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesinin Elden ÇıkarılmasınaYönelik Gizli ve Açık Girişimlere Dur Diyoruz! 2010 Yılının Son "SMM Sınavına Hazırlama Eğitimi" ve" TEMDEM Değerlendirme Sınavı" Tamamlandı Danıştay Davaları Orman Mühendisi Dışında Atama Yapılmasını Üzüntü ile Karşılıyorve Düzeltilmesini BekliyoruzTORİD 14'üncü Olağan Genel Kurulu YapıldıAntalya'da Konferans Orman Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi ve Bolu Temsilciliği Ziyaret Edildi Uluslararası Kuruluşlarda Görevlendirmek ÜzereStajyer ve Uzman Personel İhtiyacı VefatMeslek Mensupluğu ile Ormancılık ve Orman Ürünleri Büroları, Ormancılık Şirketlerinin İrdelenmesi ve 5531 Sayılı Kanuna Yönelik Mesleki Uygulama

ODAMIZDAN

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

> 16> 21> 22> 25

Ormanlarda Karbon Birikimi ve EkonomisiBüyük Orman Yangınlarına Karşı Aktif Savunma Planı Kestane KanseriYenişarbademli Yöresi ve Ekolojisi

UZMAN SAHASI. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ÜYELERİMİZDEN>

28> 42> 45> 48

İstanbul'daki Hafriyat Rant'ından Dolayı Orman Kanununun Değiştirilmesi Sürecinde Yaşanan Olaylar ve Bu Değişikliğin Doğuracağı Vahim SonuçlarKurumsal Kimlik Böyle mi Kazandırılır?Görevlendirmede ve Tayinde KriterlerBir Karadeniz Gerçeği: Sel ve Taşkınlar

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

> 50

> 51

> 51

> 52

NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa” - “Doğa ve İnsan” KonuluFotoğraf Yarışması Sonuçlandı Meslektaşımız Murat ÇAVGA'nın Kayıp Kitap Adlı RomanıYayınlanmıştır "3. Köprü Katliamdır!, Ormanıma, Suyuma,Toprağıma Dokunma!.." Etkinlikleri

HABERLER

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Page 3: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

Başyazı

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

0302

B A Ş Y A Z I

itibarıyla idari binaların bulunduğu kısımların elden çıktığı ve lojmanların bulunduğu

kısımlarında elimizden alınabileceği telaşında oldukları izlenimi edinilmiştir.

Orman Genel Müdürlüğünün üst düzey yetkilileri;

Orman teşkilatı çalışanlarının kalbi olan yerleşkenin, her ne şekilde olursa olsun elden

çıkarılması, bu teşkilata yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir takım mazeretler üreterek

vicdanınızı rahatlatmaya çalışmayın. Başarılı olamazsınız…

Her ne şekilde olursa olsun, “GAZİ YERLEŞKESİNİN” verilmesine yönelik yapılan veya

yapılacak olan tüm baskılara boyun eğmeyiniz, imza koymayınız, meslektaşlarımızın

kemiklerini sızlatacak tasarruflarda bulunmayınız, mesleğimizin menfaatini şahsi ikballerinizin

üstünde tutunuz.

Bütün ormancılık camiasının tek yumruk, tek güç, tek ses olduğu bu mücadelede birlikte

hareket etmek en doğru olanıdır. Yoksa, tarih önünde hesap vermek zorunda kalırsınız. Gelecek

nesillerin, İŞTE GAZİ YERLEŞKESİNİ BİZLERE LAYIK GÖRMEYENLERLE BİR

OLUP YERLEŞKEYİ VEREN ADAMLAR olarak birbirlerine gösterdikleri eski yöneticiler

olmayın.

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Ormancılık Araştırma Enstitüsünün ormancılık araştırmaları yapması amacıyla 1954'te gerçek

kişilerden satın alınan, camiamızın yaptığı çalışmalar sonunda, Atatürk'ün vasiyetine uygun

olarak birinci derece doğal sit haline getirilen ve orman camiasının adeta kalbi olan GAZİ

YERLEŞKESİNİ her kim olursa olsun elimizden alma girişimlerine karşı tüm toplumun

gıptayla baktığı bir duruş sergileyerek, hukuk kuralları içerisinde demokratik haklarımızı

kullanmalıyız.

Orman Mühendisleri Odası olarak, GAZİ YERLEŞKESİNİN elden çıkarılmasına yönelik tüm

girişimleri kınıyoruz. Yerleşkenin başka kurumlara verilmemesi için, hukuk kuralları

çerçevesinde her türlü mücadeleyi yapacağımızı tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz.

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Bu başyazımızda alışılan başyazılarımızın aksine tek bir konu irdelenecektir.

Konumuz, ormancılığın kurumsal kimliği ve kültürel hafızasının kalbi olan GAZİ

YERLEŞKESİNİ idari baskılarla orman camiasının elinden alma girişimleri...

Bilindiği üzere, yaklaşık beş altı aydır Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesinin Başbakanlığa

veya Başbakanlığa bağlı bazı kurumlara devri konusunda bir takım gizli çalışmaların yapıldığı

yönünde meslek camiamızı rahatsız eden ciddi duyumlar gelmektedir.

Meslek kamuoyunu ciddi şekilde etkileyen ve bir o kadar yaralayan bu duyumlar karşısında, tüm

orman teşkilatı çalışanlarının kalbi olan “GAZİ YERLEŞKESİNİN” orman camiasının ortak

paydası olması, meselenin büyüklüğü ve önemi karşısında tek yürek, tek ses olunması halinde

daha etkin mücadele edilebileceği bilinciyle ORMANCI MESLEK, DEMOKRATİK KİTLE

VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ olarak ortak bir platform oluşturulmuş ve platformun

sekretarya vazifesi odamıza tevdi edilmiştir. Platform, Orman Mühendisleri Odası ile birlikte

Türkiye Ormancılar Derneği, Orman Teknikerleri Derneği, Emekli Ormancılar Derneği, Yeşil

Türkiye Ormancılar Derneği, Türk Tarım Orman-Sen, Tarım Orman-İş, Tarım Orkam-Sen,

Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (ORKOOP), Toç Hak-Sen olmak üzere 10

örgütten oluşmaktadır.

Platformun Sayın Bakan ile Oda Yönetim Kurulunun Sayın Orman Genel Müdürü ile yaptığı

görüşmelerde, Gazi Yerleşkesinin Başbakanlığa veya Başbakanlığa bağlı başka kurumlara devrine

ilişkin yazılı veya sözlü herhangi bir talep ya da talimatın gelmediği belirtilmiştir!..

Ancak yerleşkede, son bir aydır kurum dışından bazı kişiler tarafından ölçümler (zemin etüdü,

röleve planları vb.) yapıldığı da bilinmektedir.

Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri ile yapılan görüşmede, “Başbakanlık merkez teşkilatının

istemesi halinde kendilerince yapılabilecekleri çok fazla bir şeyin olmadığı, yerleşkedeki idari

binaların ve lojmanların çok eski ve sağlıksız olduğu, en küçük şiddetteki depremler için bile güvenli

olmadığı, Ankara gibi bir yerde bu konumda bu tür arazilerin korumasının çok zor olduğu ve bu

sebeple bir kısmının verilerek ancak korunabileceği” gibi mazeretleri öne sürmeleri, şu an

Orman Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

Page 4: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

04

O D A M I Z D A NO R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

05

Odamızdan

Ormancılığın Kurumsal Kimliği ve KültürelHafızasının Kalbi Olan, OrmanGenel Müdürlüğü Gazi YerleşkesininElden Çıkarılmasına YönelikGizli ve Açık Girişimlere

Dur Diyoruz!

Geçmişte her kademedeki ormancı büyüklerimizin türlerinin bulunduğu adeta bir "Botanik Bahçesi" ya yoğun çabaları sonucunda, Türkiye'nin dört bir da "Arberatum" gibidir. Ancak bu yerin yanında bin bir zorluklarla temin edilen, Orman Başbakanlığa veya Başbakanlığın istemi üzerine Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller üzerine, son diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilmesi yıllarda bir kâbus gibi çöken karabulutlar, hızını daha yönünde gizli çalışmaların yapıldığına ilişkin da artırarak, ormancılığımızın kurumsal kimliği ve meslek kamuoyumuzu rahatsız eden ciddi kültürel hafızasının kalbi olan Gazi Yerleşkesi duyumlar alınmıştır.üzerinde park etmiştir.

Ormancıların üstün gayretleri sonucunda, Gazi Yerleş-Kamuoyumuz, Orman Genel Müdürlüğü gayrimen- kesinin ormancılığa yakışır hale getirilmiş olmasının, kullerinin son beş-altı yıl içinde, haraç mezat elden bu camiaya teşekkür ve takdir edilme nedeni olması çıkarılmasını sessiz, derinden büyük üzüntü ve gerekirken, aksine başka kurumlara verilmek ibretle yakından takip etmektedir. Yurt çapındaki istenerek camiamız cezalandırılmaktadır.Orman Genel Müdürlüğü gayrimenkullerinden;

O nedenle, bizimle beraber aynı kaygıyı taşıdıklarını öncelikle tüm eğitim ve sosyal tesislerimizden

umduğumuz Orman Genel Müdürlüğü üst düzey başlayarak ormancılığımızın sembolü olan TAŞ

yetkililerine diyoruz ki; her ne şekilde olursa olsun, BİNA, Atatürk'ün emriyle 1925 yılında kurulan ve

bu yerin verilmesine yönelik yapılan veya yapılacak Ankara halkına ucuz ve kaliteli fidan temin eden

olan baskılara boyun eğmeyiniz, imza koymayınız, Söğütözü Fidanlığı, Ankara Orman Tamirhane

meslektaşlarımızın kemiklerini sızlatacak tasarruf-Müdürlüğü arazileri, İstanbul Alemdağ Orman

larda bulunmayınız. Mesleğimizin menfaatini Fidanlığı ve çeşitli fidanlık arsaları, halkımıza şifa

şahsi ikballerinizin üstünde tutunuz.dağıtan Oylat Kaplıcası, Orman Bölge Müdürlüğü ve

Gazi Yerleşkesini almaya göz koyan her türlü güç Orman İşletme Müdürlüğü yerleşkeleri elden odaklarına da diyoruz ki; Türkiye'nin üçte birinde çıkarılmış, adeta peşkeş çekilmiştir. En son Ankara çalışma yapan, tüm ülkemizi ağaçlandırmalarla Fidanlık Lojmanlarının bulunduğu yer bir devir yeşile boyayan, canla başla mücadele edip doğayı protokolü ile TOBB'a verilmiştir. Öte yandan

koruyan, bu uğurda onlarca şehit veren, vefakâr ve dağıtılmaya aday bölge ve işletme müdürlüğü cefakâr ormancıları yok saymayınız. Karşınıza da yerleşkelerinin devirlerinin planlandığı söylenmek-almayınız. Şayet böyle bir düşünceniz var ise, tedir.bundan vazgeçiniz.

Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesi; Atatürk'ün Ormancı meslek ve sivil toplum örgütleri olarak, Gazi kurduğu orman çiftliği ile manen ve fiilen özdeşleşmiş

Yerleşkesinin her ne şekilde olursa olsun, Orman olup,ormancılığımızın kurumsal kimliği,kültürel hafızasını Teşkilatının elinden alınmasına şiddetle karşı olduğu-temsil eden, 171 yıllık mesleki birikimlerin ülkemiz ve muzu, hukuki çerçevede tüm demokratik haklarımızı milletimiz yararına kamuoyu ile paylaşıldığı başkentin kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.önemli bir yeşil dokusudur. Geçmişte ve günümüzde

Ankaralının sık sık ziyaret ettiği çeşitli ağaç ve bitki 15/12/2010

Odamız Genel Merkezinde 13-16 Aralık 2010 tarihleri Mesleki deneyim kazanma çalışmalarını başarı ile arasında "Serbest Meslek Mensupluğuna Hazırlama tamamlayıp 08-09 Ocak 2011 tarihlerinde Ankara'da Eğitimi" konusunda uzman eğiticiler tarafından yapılan Serbest Meslek Mensupluğu sınavları 31 aday tamamlanmıştır. Ayrıca Temel Eğitim ve Mesleki Deneyim mühendisin katılımı ile gerçekleştirildi. Kazanma Merkezi (TEMDEM) kurulu tarafından 17 Aralık 2010 Cuma günü "Mesleki Deneyim Kazanma Değerlendirme Sınavı" yapılmıştır.

ORMANCI MESLEK, DEMOKRATİK KİTLE VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİTMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ORMAN TEKNİKERLERİ DERNEĞİ

EMEKLİ ORMANCILAR DERNEĞİ YEŞİL TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ TÜRK TARIM ORMAN-SENTARIM ORMAN-İŞ TARIM ORKAM-SEN TARIM ORMAN VE ÇEVRE HAK SENDİKASI

TÜRKİYE ORMANCILIK KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞİ

2010 Yılının Son"SMM Sınavına Hazırlama Eğitimi" ve" TEMDEM Değerlendirme Sınavı"

ile Serbest Meslek Mensupluğu SınavlarıTamamlandı

Page 5: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

0706

O D A M I Z D A NO D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Odamız, 20/10/2010 tarihli ve 27735 sayılı Resmi Gazete'de Başkanlığının görüşü alınmadan Resmi Gazete'de yayım-yayınlanan “Orman Genel Müdürlüğü Disiplin Amirleri landığı, Orman Genel Müdürlüğünün kuruluş ve çalışma Yönetmeliği”nin yürürlüğünün durdurulup iptali için özellikleri dikkate alınmadan hazırlandığı ve Odamız Danıştay'da 17/12/2010 tarihinde dava açmıştır. üyelerinin özlük haklarını ihlal edici hükümler içerdiğinden,

6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve Dava konusu Yönetmelik, usul ve esas açısından 657 sayılı bu Kanuna dayanarak çıkarılan Orman Mühendisleri Odası Devlet Memurları Kanununun 134'üncü maddesine göre Ana Yönetmeliği'nin verdiği yetkilere istinaden yürütmesinin çıkarılan, 24/10/1982 tarihli ve 17848 sayılı Resmi Gazete'de durdurulması ve iptaline yönelik dava açılması zorunlu yayımlanan “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında olmuştur. Yönetmelik” 16'ncı maddesine göre Devlet Personel

"Orman Genel Müdürlüğü Disiplin Amirleri Yönetmeliği" ninYürütmesinin Durdurulup İptali için

Danıştay'da Dava Açıldı

Odamız, 20/10/2010 tarihli ve 27735 sayılı Resmi Gazete'de olarak hazırlanmış ve Odamız üyelerinin özlük haklarını ihlal yayınlanan “Orman Genel Müdürlüğü Sicil Amirleri edici hükümler içermektedir. O nedenle, 6235 sayılı Türk Yönetmeliği”nin yürürlüğünün durdurulup iptali için Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve bu Kanuna Danıştay'da 17/12/2010 tarihinde dava açmıştır. dayanarak çıkarılan Orman Mühendisleri Odası Ana

Yönetmeliği'nin verdiği yetkilere istinaden dava konusu Bu Yönetmelik, usul ve esas açısından 657 sayılı Devlet Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptaline yönelik Memurları Kanununun 112'nci maddesi ile 121'inci olarak dava açılması zorunlu olmuştur. maddesine göre çıkarılan “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği” Kanundaki ifadeyle genel yönetmeliğe aykırı

"Orman Genel Müdürlüğü Sicil Amirleri Yönetmeliği"ninYürütmesinin Durdurulup İptali için

Danıştay'da Dava Açıldı

Odamız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanıp 3'üncü fıkrasının; diğer taraftan 3213 sayılı Maden 06.11.2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de Kanununda her hangi bir hüküm olmamasına rağmen, bu yayımlanarak yürürlüğe giren “Madencilik Faaliyetleri Yönetmelik'te düzenlenen 104, 105, 106, 107, 108 ve Uygulama Yönetmeliği”nin mesleki haklarımızı ihlal eden 110 109'uncu maddelerinin öncelikle yürütmenin durdurulup uncu maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 57'nci iptali için Danıştay'da dava açılmıştır. maddesindeki mesleğimizin konusuna giren 120'nci maddesi

“Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği”ninMesleki Haklarımızı İhlâl Eden Hükümlerinin

Yürürlüğünün Durdurulup İptali içinDanıştay'da Dava Açıldı

Odamız, 30.09.2010 tarih ve 27715 sayılı Resmi Gazete'de yer alan “Rehabilite maksadı ile bu alanların orman yayımlanarak yürürlüğe giren “Orman Kanununun 16'ncı yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile Maddesinin Uygulama Yönetmeliği”nin 4'üncü maddesinin doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için birinci fıkrasının (ff) bendinde “Tesis” tanımı içerisinde yer büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, alan “işleme tesisleri kapsamında hazır beton ve asfalt diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında üretimi yapılan tesisleri” ibaresinin, 18'inci maddesinin 1'inci izin verilebilir.” hükmü ile verilecek izinlerin, anayasal güvence ve 2'nci fıkralarının ve 22'nci maddesinin 9'uncu fıkrasında altında bulunan Devlet ormanlarında telafisi mümkün yer alan “Ancak, kendi sorumluluğu devam etmek şartıyla izin olmayan zararların oluşmasına hukuki dayanak olacak bu alanını başkasına işlettirebilir.” cümlesinin öncelikle cümle, Anayasa'ya aykırılık teşkil edeceğinden, Danıştayca, yürütmenin durdurulması ve iptali; ayrıca dava konusu yürürlüğün durdurulması ve iptali istemli olarak Anayasa Yönetmelik maddelerine dayanak teşkil eden 6831 sayılı Mahkemesine gönderilmesi talebiyle 26/11/2010'da Orman Kanunu'nun 16'ncı maddesinin dördüncü fıkrasında Danıştayda dava açılmıştır.

“Orman Kanununun 16'ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği”ninBazı Hükümlerinin Yürütmesinin Durdurulup İptali için

Danıştay'da Dava Açılmıştır.

Orman Mühendisleri ile

Orman Endüstri Mühendisleri

Çevre GörevlisiOlabileceklerdir.

Bilindiği üzere, Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanıp, Temmuz/2010 ayında Bakanlığın internet sayfasında görüşlere açılan yönetmelik taslağının 5'inci maddesinde, çevre görevlisi olacaklar arasında orman mühendisleri ile orman endüstri mühendisleri bulunmamaktaydı. Bu husus ve yaptığımız girişimler Odamız yayın organı Orman Mühendisliği dergisi ile ve Odanın internet sayfasında sizlerle paylaşılmıştı.Odamızın Çevre ve Orman Bakanlığı nezdinde yaptığı girişimler olumlu sonuç vermiş, ilgili yönetmeliğin 5'inci maddesi içerisine orman mühendisleri ile orman endüstri mühendislerinin dahil edilerek hazırlanan “Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik”i 12/11/2010 tarihli ve 27757 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.Böylece bir hakkın teslimi yerine getirilmiştir. Oda olarak, Bakanlık ve Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğüne teşekkür ederiz. Meslektaşlarımıza hayırlı olsun.Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan ve 12/11/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğin 5'inci maddesi 1'inci fıkrası (b) bendi aşağıdadır. “Çevre görevlisinde aranılacak nitelikler MADDE 5 – (1) …b) En az dört yıllık üniversitelerin balıkçılık teknolojisi mühendisliği, endüstri mühendisliği, fizik mühendisliği, gıda mühendisliği, hidrojeoloji mühendisliği, inşaat mühendisliği, jeoloji mühendisliği, jeofizik mühendisliği, kimya mühendisliği, makine mühendisliği, metalurji ve malzeme mühendisliği, maden mühendisliği, orman mühendisliği, orman endüstri mühendisliği, su ürünleri mühendisliği, tekstil mühendisliği ve ziraat mühendisliği, fizik, kimya veya biyoloji bölümlerinden mezun olmak ve Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak sınavda başarılı olmak.”

Odanın 42'nci döneminden itibaren yakından takip ettiği, bu bağlamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İş Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü yetkili-leriyle yaptığı görüşmeler sonucunda,, diğer mühendis-lik disiplinleri gibi, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi ve ağaç işleri endüstri mühendisleri de İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI olabileceklerdir. Bu konudaki “İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik”i 27 Kasım 2010 tarihli ve 27768 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik ve ekleri bu duyurumuz ekindedir.

İş güvenliği uzmanı olmak isteyen Odamız üyeleri, ilgili yönetmeliği inceleyerek gerekli girişimlerde bulunmalarını önemle duyururuz. Bilindiği üzere ilk yönetmelik taslağında Odamız üyeleri yer almamak-taydı. Odamız yönetim kurulunun, ilgili bakanlık yetkililerini yaptığı ziyaretler ve yakın takibi sonucunda, üyelerimizin iş uzmanı olması konusu olumlu olarak sonuçlandırılmıştır. Özellikle, orman endüstri mühendisi ve ağaç işleri endüstri mühendislerinin, çözümünü Odamızdan ısrarla istedikleri bu konunun üyelerimizin istemleri doğrultusunda sonuçlanmasından mutluluk duymaktayız. Bu konuda emekleri geçen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İş Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ederiz. Odamız üyelerine hayırlı olsun.

EKİ: İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğ i t imler i Hakk ında Yönetmel ik i ç in www.ormuh.org.tr

Yönetmeliğe ilişkin ekler için www.ormuh.org.tr

Odamız Üyesi Orman Mühendisi,

Orman Endüstri Mühendisi ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri

İş Güvenliği UzmanıOlabileceklerdir.

açıklayıcı bilgi için, www.ormuh.org.tr

açıklayıcı bilgi için, www.ormuh.org.tr

açıklayıcı bilgi için, www.ormuh.org.tr

açıklayıcı bilgi için, www.ormuh.org.tr

Page 6: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

08

O D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

09

Odamız genel başkanı Muhammet SAÇMA ile Odamız orman endüstrisi alanında üyelerimizin yararına yapılacak

AR-GE komisyonu başkanı ve onur kurulu üyesi Eşref faaliyetlerin atılım yılı olarak düşündüğünü, bu bağlamda,

GİRGİN; dernek Başkanlığını Odamız üyesi orman orman endüstri alanında iş yapan gerçek ve tüzel kişilerin

mühendisi Sabri AVCI'nın yaptığı Türkiye Orman üst örgütleri ile bir ön görüşme yapmayı planladığı ifade

İthalatçıları ve Sanayicileri Derneğinin (TORİD) 27 Kasım edilmiştir.

2010 tarihinde Gebze'de yapılan 14'üncü olağan genel

kuruluna yapılan davet üzerine katılmışlardır. Oda başkanı ve AR-GE başkanının, genel kurul sonunda,

TOBB Orman Ürünleri Sektör Meclisi Başkan Vekili Sabri

Bu dernek üyelerinin işyerlerinde, çoğunlukla, Odamız AVCI ve TORİD derneği başkanı Kenan SARAÇ ile yaptığı

üyelerinden orman endüstri mühendisi ile ağaç işleri ikili görüşmeler sonucunda, 2011 yılı Ocak ayı içerisinde,

endüstri mühendisleri ve kısmen de orman mühendisleri Ankara'da, TOBB Orman Ürünleri Sektör Meclisi ile bir ön

çalışmaktadır. O nedenle, yapılan davete icabet edilerek görüşme yapılması kararlaştırılmıştır.

genel başkan ve AR-GE başkanı birer konuşma

yapmışlardır.

Bu konuşmalarda, 5531 sayılı Orman Mühendisliği,

Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri

Mühendisliği Hakkında Kanunun meslektaşlarımıza ve iş

sahiplerine yüklediği yükümlülükler belirtilmiştir. Dernek

üyelerinin iş yerlerinde çalışan üyelerimizin, mutlaka

Odaya kayıtlı ve ruhsatlı olmaları gerektiği, yeni mezun

mühendislerin bir yıllık mesleki deneyim kazanma

çalışmalarını yapmadan, 5531 sayılı Kanunun 4'üncü

maddesindeki faaliyet konularına ilişkin 5'inci madde-

sinde sayılan mühendislik hak ve yetkilerini kullanmaya-

cakları vurgulanmıştır. İş yeri sahiplerinin iş yerlerinde

çalışan mühendislerin bu niteliklere sahip olup olmadık-

larını aramaları istenmiştir. Ayrıca Odamızın, mesleki

deneyim kazanma çalışmaları ve bu husustaki eğitim-

lerde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve TORİD ile

işbirliği yapılabileceği belirtilmiştir. Odamız, 2011 yılını,

Türkiye Orman İthalatçıları ve Sanayicileri Derneğinin14'üncü Olağan Genel Kuruluna Genel Başkan Muhammet Saçma ile

Odamız AR-GE Komisyon Başkanı Eşref Girgin Katıldı

TORİD 14'üncüOlağan Genel Kurulu Yapıldı

Bilindiği üzere, Çevre ve Orman Bakanlığının “Ormancılık etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebileceği

Araştırma” faaliyetleri, Bakanlığın doğrudan merkeze şüphesizdir.

bağlı 8 adet Ormancılık Araştırma Müdürlüğü ve ülke Ayrıca, OGM işbirliğinde “Orman Ekosistemleri İzleme bazında hizmet veren 3 adet Konu Araştırma Müdürlüğü Programı”nın yürütülmesi, Avrupa Ormanlarının marifetiyle yürütülmektedir. Esasen Bakanlığın başka bir Korunması Bakanlar Konferansı'nda alınan kararların araştırma birimi de yoktur. Bu faaliyetlerin merkezden gerçekleştirilebilmesi için bu konulardaki araştırma koordinasyonu, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı çalışmalarının yürütülmesi, ülkemizin de onayladığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile ana hizmet birimi Avrupa Orman Enstitüsü (EFI) Sözleşmesi kapsamında olarak kurulan “Araştırma ve Geliştirme Dairesi ormancılık araştırmaları konusunda işbirliğinin koordinas-Başkanlığı”nca sağlanmaktadır.yonu AR-GE Dairesi Başkanlığınca sağlanmak-tadır.

Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Dairesi Başkanlığının iş Diğer taraftan, Ormancılık araştırma faaliyetleri orman-yükünün tamamına yakınını ormancılık araştırma faaliyet-cılık sektörünün özelliğine bağlı olarak diğer araştırma-leri oluşturmaktadır. Halen bu araştırma müdürlüklerince lardan farklılık arz etmekte, ormancılıkta uzun idare süresi 138 adet ormancılık araştırma projesi yürütülmekte olup ormancılık araştırma faaliyetlerinin uzun yıllara yayılarak söz konusu proje konularının belirlenmesi, projelerin sürdürülmesini ve orman ekosisteminin uzun yıllar hazırlanması, değerlendirilmesi, onaylanması, yürütül-izlenmesini gerekli kılmaktadır. Bu yüzden ormancılık mesi, izlenmesi ve sonuçlandırılarak yayın haline araştırma faaliyetlerinde görevli teknik personelin getirilmesinde gerekli olan tüm teknik, idari ve mali ormancılık konularında uzman olmasının yanı sıra konularda koordinasyon görevi AR-GE Dairesi Başkan-sürekliliği de önem arz etmektedir.lığınca gerçekleştirilmektedir.

Dolayısıyla, ARGE Dairesi Başkanlığının görevleri ve Araştırma konuları ağaç ıslahı, hızlı gelişen orman ağaçları, mevcut faaliyetleri dikkate alındığında, ARGE Dairesi ağaçlandırma, erozyon kontrolü, fidan yetiştirme, tohum Başkanlığına Orman mühendisliği meslek disiplininde kalitesi, gen koruma ormanları, orman içi, orman kenarı eğitim almış, uzman bir teknik personelin atanması ve orman üstü mera ıslahı, korunan alanlar, yaban hayatı, gerekirken yapılan atamada, bu hususların dikkate odun-dışı orman ürünleri, orman köylerinin kalkındırıl-alınmadığı ve kamu yararının göz ardı edildiği ması, orman koruma, orman yetiştirme, orman görülmektedir. Bu nedenle, Çevre ve Orman Bakanlığı envanteri, amenajman ve hasılat, dikim aralık ve Ana Hizmet Birimlerinden AR-GE Dairesi Başkanlığına mesafesi, ormancılık ekonomisi, orman ekolojisi vs. gibi Orman Mühendisi dışında atama yapılmasını on iki bin ormancılık konularını içermektedir. Dolayısıyla bu üyemiz adına üzüntü ile karşılıyor ve bu atamanın konularda yapılan araştırma faaliyetlerinin koordinasyo-gerekçesini atamayı gerçekleştirenlerden merakla nundan sorumlu kişinin kamu yararı da dikkate alınarak beklerken, bu yanlış tasarrufun düzeltileceğini ümit orman ve ormancılık konularında eğitim almış ve uzman ediyoruz. teknik personel olması halinde Bakanlığın amaçlarının

Orman Mühendisi DışındaAtama Yapılmasını Üzüntü ile Karşılıyor

ve Düzeltilmesini Bekliyoruz

O D A M I Z D A N

Çevre ve Orman Bakanlığı Araştırma ve Geliştirme (AR-GE)Dairesi Başkanlığına Orman Mühendisi Dışında Atama Yapılarak

Kamu Yararı Gözardı Edilmiştir

Page 7: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Muhammet Mensuplarının vize işlemleri ve yeni kayıtlarda karşılaşılan Saçma, Genel Yazman Cemal Sunar, Yönetim Kurulu Üyesi sorunlar görüşmelerin temelini oluşturdu.Osman Turunç ve AR-GE Komisyonu Başkanı Eşref Girgin

AR-GE Komisyonu Başkanı Eşref Girgin, toplantılara Sakarya Şubesi ve Bolu Temsilciliğini ziyaret ettiler.katılan meslektaşlarımıza meslek yasamızla ilgili

Şube ve temsilcilik üyelerimizin ve kamuda ve serbest açıklamalarda bulundu. Meslek yasamızın ardından çalışan meslektaşlarımızın da bir araya geldiği görüşme- yürürlüğe giren yönetmelikler ve yönetmeliklerde yapılan lerde; şubelerimizde ve temsilciliklerimizde karşılaşılan değişiklikler hakkında üyelerimizin sorduğu çeşitli sorunlar ve sorunların giderilmesine yönelik yapılması soruların Eşref Girgin tarafından cevaplanmasıyla gerekenler üzerinde duruldu. Özellikle Serbest Meslek ziyaretler tamamlandı.

10

O D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

11

değişikliklerle ortaya çıkan 2/b olgusunun da yasal değişikliklerle nasıl bir gelişim gösterdiği vurgu-lanmıştır.

l Her orman işgalinin 2/b olarak algılanmaması gerektiğini, Yasada belirtilen ormanların nitelik değişi-minin ülkemizde doğal süreçlerle ortaya çıkmadığını, niteliğinin de-ğiştirildiğini,

l 2/b den kaynaklanan alanların Orman Mühendisleri Odası Batı Akdeniz Şubesi mülkiyeti ile ilgili yasal mevzuatta da eksikliklerin tarafından hazırlanan ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesi bulunması nedeniyle bu alanların sahipliliği ile ilgili Onursal Başkanı Ferruh ATBAŞOĞLU’nun konuşmacı çok sayıda yeni davaların ortaya çıkacağını,olarak katıldığı “ormanlarımız ve 2/b gerçeği” konulu

l2/b konusunun tam olarak çözümlenebilmesi için konferans 06. 01. 2011 tarihinde Antalya Büyükşehir yapılacak çalışmanın her şeyden önce 2/b olgusunun Belediyesi AKM Perge salonunda gerçekleştirilmiştir.tamamen ortadan kaldırılması gerektiği, bunun gerçekleşebilmesi için de Anayasamızın 169. Maddesinin 4. Fıkrasının ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesi ile ilgili yönetmeliklerin tümüyle yürürlükten kaldırılması gerektiğini,

l2/b ile ilgili ortaya çıkan fiili alan kullanımlarına konu olacak tüm olguların çok net bir şekilde envanterinin çıkarılması gerektiği, böyle bir döküm için gerekli teknik düzenlemelerin yapılması gerek-tiğini,

lOrman kadastro komisyonları gibi özel ve teknik içerikli çalışma gerektiren komisyonların yapıla-rının çıkarılan yasalarla vb şekillerle bozulmaması ve orman kadastro çalışmalarının bu komisyonlar marifetleriyle gerçekleştirilmesinin gerektiği, vurgu-Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Muhammet lanmıştır. SAÇMA'nın katıldığı toplantıya Antalya Büyük Şehir

Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa AKAYDIN, TMMOB Konferansa katılan avukat, orman mühendisi meslektaş-Yürütme Kurulu üyesi Gürel DEMİREL, TMMOB’ye bağlı larımız ve katılımcı vatandaşlarımızın konuya ilişkin Odaların Başkan ve üyeleri, TMMOB İl Koordinasyon soruları tartışılarak Sayın Ferruh ATBAŞOĞLU tarafından Kurul Sekreteri, Kent Konseyi, Meslek Odaları Eşgüdüm yanıtlanmıştır.Kurulu temsilcileri, orman mühendisi meslektaşlarımız ile

çok sayıda kentli ve köylü vatandaşımız konferansa izleyici olarak katılım sağlamışlardır.

Konferansta;

lOsmanlı dönemi ile Cumhuriyet döneminde orman-larımızın geçirdiği ormansızlaşma süreci vurgulan-mıştır.

lOrman ve ormancılığımızın yasal süreçlerine ilişkin genel bilgiler sunulmuştur. Bu çerçevede 2/b olgusu-nun hangi yasal süreçler sonucunda meydana geldiğine değinilmiş, 6831 sayılı yasada yapılan

O D A M I Z D A N

Orman Mühendisleri Odası Sakarya Şubesive Bolu Temsilciliği Ziyaret Edildi

Uluslararası Kuruluşlarda Görevlendirmek ÜzereStajyer ve Uzman Personel İhtiyacı

İngilizce, Arapça, Rusça ve Farsça Dillerinden herhangi birini veya bir kaçını iyi derecede bilen ve ayrıca şuan itibari ile herhangi bir yerde çalışmayan genç meslektaşlarımız;

Uluslararası kuruluşlar bünyesinde STAJYER olarak değerlendirilmek üzere Genç Orman Mühendisi meslektaşlara ihtiyaç vardır. Bu özelliklere sahip meslektaşlarımız, Türkçe ve ilgili yabancı dilde hazırlamış oldukları özgeçmişlerini (CV) Odamızın "[email protected]" adresine e-posta yolu ile göndermeleri gerekmektedir.

İngilizce, Arapça, Rusça ve Farsça Dillerinden herhangi birini veya bir kaçını iyi derecede bilen meslektaşlarımız;

Uluslararası kuruluşlar bünyesinde UZMAN olarak istihdam edilmek üzere Orman Mühendisi meslektaşlara ihtiyaç vardır. Bu özelliklere sahip meslektaşlarımız, uzmanlık alanlarına göre Türkçe ve ilgili yabancı dilde hazırlamış oldukları özgeçmişlerini (CV) Odamızın “[email protected]“ adresine e-posta yolu ile göndermeleri gerekmektedir.

Vefat

Hayrettin Uluışık 27.10.2010, Arif Selman 29.10.2010, Musa Kesici 04.11.2010Lütfi Sarıgöl 08.11.2010, Bilal Buldu 23.12.2010, Cahit Tutak 23.12.2010

Hüseyin Bilgin Dinçer 25.12.2010tarihlerinde vefat etmişlerdir.

Kendilerine rahmet, kederli ailelerine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu.

Antalya'da Konferans

Page 8: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

ait ikincil mevzuatta konumuza ait hususular aşağıdaki bir iş yerine bağlı olmaksızın kendi nam ve hesaplarına kısımlarda irdelenmiştir. serbestçe yapabilecekleri ormancılık ve orman ürünleri

büroları veya faaliyet konularına göre ayrı ayrı olmak 1- 5531 SAYILI KANUN VE BU KANUNA İLİŞKİN İKİNCİL üzere serbest ormancılık büroları ile serbest orman MEVZUATTA MÜHENDİS, MESLEK MENSUBU, ürünleri büroları kurabilirler.ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ BÜROLARI İLE ŞİRKETLERE AİT HÜKÜMLER: Odaya kayıtlı ve ruhsatlı meslek mensubu kişiler,

ormancılık ve orman ürünleri büroları, ortaklık bürosu Bu Kanunun 2'nci maddesi; ormancılık, orman ve ağaç ya da şirket şeklinde birleşebilirler. Bürolarda yapılan endüstrisiyle uğraşan gerçek ve tüzel kişilere ait yerlerde faaliyetler ticarî faaliyet sayılmaz. Şirket şeklinde çalışanlar ile mühendislik mesleğini, hizmet akdi ile her çalışılması halinde, yapılacak işlerden doğacak cezaî hangi bir iş yerine bağlı olmaksızın, kendi nam ve sorumluluk, işi yapan meslek mensubuna aittir.” hükmü hesaplarına serbest olarak icra edenleri kapsadığı hüküm yer almaktadır.altına almıştır. Böylece kamu ve özel hukuk tüzel kişileri de bu Kanun kapsamındadır. 5531 sayılı Kanun'da sayılan işleri yapan gerçek ve özel

hukuk tüzel kişilerinin mühendis istihdamında uymak Bu Kanunun 4'üncü maddesi 1'inci fıkrası (a) bendinde 19 zorunda olduğu esaslar, Bakanlığın uygun görüşü alınarak alt bent halinde orman mühendislerinin, (b) bendinde 4 Odanın hazırladığı “Orman, Orman Endüstri ve Ağaç İşleri alt bent halinde orman endüstri mühendislerinin ve (c) Endüstri Mühendisleri ile Serbest Meslek Bürolarının bendinde 2 alt bent halinde ağaç işleri endüstri Çalışma Alanlarına Dair Yönetmelik” i 10/10/2009 tarihli mühendislerinin faaliyet konuları sayılarak belirlenmiştir. ve 27372 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikte

belirlenmiştir.Kanunun 5'inci maddesinde; 4'üncü maddede belirtilen faaliyet konuları ile sınırlı olmak kaydıyla, meslek Oda, Kanunun öngördüğü tüm mesleki konuların mensuplarının hak ve yetkileri ile gerçek ve özel hukuk uygulanmasına dair yönetmelikleri çıkarmakla yetkilen-tüzel kişilerinin mühendis istihdamında uymak zorunda dirilmiştir. (Kanun Md:4, 5, 6, 7, 12, 14) Oda, Kanunda oldukları esaslar, Bakanlığın uygun görüşü alınarak Odaca öngörülen Yönetmelikleri çıkararak Resmi Gazete'de çıkarılacak yönetmeliğe bırakılmıştır. yayımlamıştır. Bakanlar Kurulunca çıkarılan Tüzük'te ile bu

Yönetmeliklerde büro ve şirket tanımları yapılmıştır. Kanundaki mühendis, meslek mensubu ve ormancılık ve orman ürünleri bürolarının tanımları irdelendiğinde, Buna göre; Orman Mühendisliği, Orman Endüstri mesleki hakların meslek mensuplarınca bürolarda ve Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Serbest şirketlerde kullanılabileceği görülmektedir. Buna göre, Yeminli Meslek Mensupları Tüzüğü'nün (3/e) madde-Kanunun 3/c maddesinde “c) Mühendis: En az dört yıllık sinde ortaklık bürosunu “e) Ortaklık bürosu: Birden çok lisans eğitimini bitirmiş orman mühendisi, orman yüksek serbest yeminli meslek mensubunun bir araya gelerek mühendisi, orman endüstri mühendisi ve ağaç işleri kurdukları ve mesleki faaliyetlerini yürüttükleri büro-endüstri mühendisini”, 3/ç maddesinde “ç) Meslek yu,”olarak, (3/ı) maddesinde de şirketi “ı) Şirket: Serbest mensubu: Mühendis unvanını haiz olup bu Kanun yeminli meslek mensuplarının, Kanunda sayılan mesleki çerçevesinde ormancılık ve orman ürünleri bürosu faaliyetlerini, hizmet akdi ile bir iş yerine bağlı olmaksızın kurmak üzere 5'inci madde uyarınca yetkilendirilen kendi nam ve hesaplarına serbestçe icra etmek amacıyla kişileri”, 3/g maddesinde “g) Ormancılık ve orman bir araya gelerek 29/6/1956 tarih ve 6762 sayılı Türk ürünleri büroları: Mühendis unvanına sahip olanların, Ticaret Kanununun ilgili hükümlerine göre kurdukları ve mesleklerini hizmet akdi ile bir iş yerine bağlı olmaksızın ortaklarının tamamının serbest yeminli meslek kendi nam ve hesaplarına serbestçe icra edebilecekleri, mensubu olduğu şirketi” olarak tanımlanmış, şirket teknik müşavirlik ve danışmanlık yapabilecekleri serbest ortaklarının tamamının serbest yeminli meslek mensubu ormancılık ve orman ürünleri büroları ile serbest yeminli olması öngörülmüştür. ormancılık ve orman ürünleri bürolarını” olarak tanımlanmıştır. Aynı şekilde Ormancılık ve Orman Ürünleri Bürolarının

Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği'nin (4/gg) Mühendisler Kanunda sayılan hak ve yetkilerini; ancak, maddesinde şirketi “çç) Şirket: Aynı mesleki unvana Odaya kayıtlı olmak, ruhsatlı olmak, çalışanlar listesine sahip ruhsatlı birden çok meslek mensubunun Kanunda kayıtlı olmak yani meslek mensubu olmak koşuluyla, sayılan mesleki faaliyetlerini hizmet akdi ile bir iş yerine ormancılık ve orman ürünleri büroları veya ortaklarının bağlı olmaksızın kendi nam ve hesaplarına serbestçe icra tamamının meslek mensubu olan şirketlerde kullana- edebilmek, teknik müşavirlik ve danışmanlık yapabilmek bilirler. (Kanun Md: 5,7 Tüzük Md: 11, Bürolar Yön. amacıyla bir araya gelerek Ticaret Kanunu hükümlerine Md:12, 13, 33, 34) göre kurdukları şirketleri,” olarak tanımlanmış, şirket

ortaklarının tamamının aynı unvana sahip serbest meslek Kanunun 7 inci maddesinde, “MADDE 7- Odaya kayıtlı mensubu olması öngörülmüştür. ve ruhsatlı meslek mensupları, 4'üncü maddede sayılan

ve sınırları yönetmelikle belirlenen faaliyet konularında; Bu tanımların ortak yönü, şirket kurucularının tamamının eksperlik, danışmanlık, teknik müşavirlik ve benzeri işleri aynı unvana sahip meslek mensubu olmalarıdır.

12

O D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

13

mensuplarının, işin başında Oda'dan Oda kayıt Belgesi GİRİŞalmaları ve işin bitiminde de ürettikleri mesleki çıktıyı

Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Oda'ya vize ettirmeleri gerekmektedir. Hukuk Devletinin Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği disiplinlerinin mesleki gereği olarak, kamu kurumları başta olmak üzere, gerçek faaliyet konuları ile hak ve yetkilerinin sınırları, 5531 sayılı ve tüzel kişiler, danışmanlık sunucularından satın aldıkları Meslek Yetki Kanunu'nda belirlenmiş ve yasal güvenceye danışmanlık hizmetine ait mesleki çıktılara ait dosyanın alınmıştır. Bu üç mühendislik disiplininin yetkili olduğu içinde Oda kayıt belgesi ile Oda vizesinin bulunup konulara yönelik hizmetler, 4734 sayılı Kanunun 48'inci bulunmadığını mutlaka aramalıdırlar.maddesine göre Danışmanlık hizmetidir. Bu danışmanlık

I-5531 SAYILI ORMAN MÜHENDİSLİĞİ, ORMAN hizmetini satın alacak gerçek ve tüzel kişiler, bu konuda ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ hizmet üreten danışmanlık hizmet sunucularından MÜHENDİSLİĞİ HAKKINDA KANUN İLE İKİNCİL almaları gerekir. Bu husus, 4734 sayılı Kanun ile buna dair MEVZUATINDAKİ KONUMUZA İLİŞKİN HÜKÜMLERİ VE çıkarılan ikincil mevzuatta açıkça belirtilmiştir. UYGULAMASI

Ormancılık, orman ve ağaç işleri endüstrisine yönelik Orman Mühendisleri Odası, 5531 sayılı Kanunun verdiği danışmanlık hizmetlerini ihtiyacı olan gerçek ve tüzel yetkiler uyarınca gerekli olan Yönetmeliklerini çıkararak kişiler; bu hizmetleri üreten ormancılık ve orman ürünleri yürürlüğe koymuştur. Ayrıca Bakanlar Kurulunca Orman büroları ile ortaklarının tamamı meslek mensubu olan ve Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Oda'dan tescilli ormancılık şirketlerinden satın almaları Endüstri Mühendisliği Serbest Yeminli Meslek Mensupları gerekmektedir. Bu hususun disipline alınabilmesi için, Tüzüğü çıkarılmıştır. Gerek Kanun ve gerekse bu Kanuna öncelikle tüm mesleki hizmetleri üretecek meslek

O D A M I Z D A N

Meslek Mensupluğu ile Ormancılık ve OrmanÜrünleri Büroları, Ormancılık Şirketlerininİrdelenmesi ve 5531 Sayılı Kanuna Yönelik Mesleki UygulamaEşref GİRGİN*Orman Yük. Müh.

ÖZET

5531 sayılı “Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun” un 4 üncü maddesinde sayılan faaliyet konularındaki hak ve yetkiler; Kanunun 7'nci maddesine göre kurulan serbest ormancılık ve orman ürünleri büroları, ormancılık şirketleri ile 8'inci maddesine göre kurulan serbest yeminli meslek mensupları büro ve şirketleri kanalıyla kullanılır. Ancak bu yetkiler, Kanunun 5'inci maddesine göre mesleki uzmanlık alanları ile sınırlı olarak kullanılabilir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 48'inci maddesi, tüm mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Danışmanlık hizmeti olduğuna amirdir. Bu hizmetler, danışmanlık hizmet sunucularından alınabilir. Kamu İhale Genel Tebliğinin, hizmet alımı ihalelerine ilişkin özel hususlar bölümünde yer alan 64'üncü maddesinde, 5531 sayılı Kanunun 4'üncü ve 5'inci maddelerindeki sayılan mesleki konularındaki mühendislik hizmetlerinin, danışmanlık hizmeti olması gerektiği belirtilmiştir.

Ormancılık şirketlerinin; Bakanlar Kurulunca çıkarılan 24/7/2009 tarihli ve 27298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Serbest Yeminli Meslek Mensupları Tüzüğü” nün (4/i) maddesi ile 5531 sayılı Kanuna dayanarak Orman Mühendisleri Odasınca çıkarılan ve 8/4/2009 tarihli 27194 sayılı Resmi Gazete yayınlanan “Ormancılık ve Orman Ürünleri Bürolarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği”nin (4/gg) maddesine göre ortaklarının tamamının meslek mensubu olması gerekmektedir.

TMMOB mevzuatına göre; serbest çalışan meslek mensuplarının gerçekleştirdikleri mesleki uygulamalara ilişkin olarak ürettikleri mesleki çıktıların tamamının, Orman Mühendisleri Odasının vizesine tabi olma zorunluluğu bulunmaktadır. O nedenle serbest meslek mensupları, mesleki işlere başlamadan önce yapacakları tüm işler için, işin başında Odadan oda kayıt belgesi almaları gerekmektedir. Nitekim Oda, 01/Ocak/2011 tarihinden itibaren yapılacak tüm mesleki hizmetler için işin başında Oda Kayıt Belgesi alınması için vize tebliğinde değişiklik yapmış ve değişikliği tüm şubelere göndermiştir.

*OMO AR-GE Komisyon Başkanı

Page 9: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

Kurumdan görüş talep edilmektedir. tutarının altında kalan danışmanlık hizmetleri, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğine göre

90.1.1. Yukarıdaki hususların uygulanmasına ilişkin yetki gerçekleştirilebilecektir. ve sorumluluk, Kanunun amir hükümlerine ve ihale konusu işin gereklerine uygun biçimde idarenin 84.2. Anılan Yönetmeliğin “Hizmet alımı ihalesiyle takdirinde bulunduğundan, söz konusu hususlara ilişkin gerçekleştirilecek danışmanlık hizmetlerinde iş deneyimini olarak Kurumdan görüş istenilmemesi, ihale mevzuatı gösteren belgelerin düzenlenmesi, verilmesi ve çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.” değerlendirilmesi” başlığını taşıyan 44'üncü maddesinde,

yapımla ilgili hizmet işleri dahil Kanunun 13'üncü 90.1.3. … Mevzuat gereği bütün eylem ve işlemlerinde maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt hukuka uygun davranmak zorunda olan ve işlemleri bendinde hizmet alımları için öngörülen üst limit hukuka uygunluk karinesinden faydalanan idarelerin, tutarının altında kalan danışmanlık hizmeti alımı duraksamaya düştüğü konularda kendi danışma ihalelerinin Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetme-birimlerinden görüş almaları ve ilgili mevzuat liğine göre gerçekleştirilmesi halinde, iş deneyimini çerçevesinde hukuka uygun buldukları işlem ve eylemleri gösteren belgelerin düzenlenmesi, verilmesi ve gerçekleştirmeleri gerekmektedir.” düzenlemeleri ile ilgili değerlendirilmesinde Danışmanlık Hizmet Alımı mevzuat çerçevesinde ihalelere ait hususların belirlenme- İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde yer alan hükümlerin sinde idareler yetkilidir. uygulanacağı belirtilmiştir.Kanunun 5'inci maddesi 2'nci fıkrasında ki “Aralarında 84.3. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, hizmet kabul edilebilir doğal bir bağlantı olmadığı sürece mal alımı ihalesiyle gerçekleştirilecek danışmanlık hizmeti alımı, hizmet alımı ve yapım işleri bir arada ihale alımlarında Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama edilemez.” (Kanun Md:5, Hiz. Al. Yön. Md:4/2, Dan. Hiz. Yönetmeliğinin ekinde yer alan iş deneyimine ve ortaklık Al. Yön. Md:4/2) hükmü ile ihalelerin ayrı ayrı yapılması durum belgesine ilişkin standart formların kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, aralarında doğal bir bağlantı gerekmektedir…”bulunanlar hariç tutulmuştur. İhale konusu işin bileşenleri arasında böyle bir bağlantının bulunup bulunmadığı, III- SONUÇ:idarece ilgili mevzuat çerçevesinde irdelenip ortaya

Yukarıdaki mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; 5531 konulması gerekmektedir. sayılı Kanunun 4'üncü ve 5'inci maddelerinde sayılan

Danışmanlık hizmetleri, Kanunun 48'inci maddesinde konulardaki mühendislik hizmetlerinin tamamının danış-belirlenmiş ve bu hizmetlerin danışmanlık hizmet manlık hizmeti olduğu ve bu hizmetlerin danışmanlık sunucularından alınacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, hizmet sunucularından alınmasının zorunlu bulunduğu “Madde 48- (Değişik: 20/11/2008-5812/18 md.) net bir biçimde ortaya çıkmıştır. Mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve

Bu hususlar ormancılık mesleği uygulaması açısından kadastro, her ölçekte imar planı, imar uygulama, ÇED değerlendirildiğinde; 4734 sayılı Kanun kapsamındaki raporu hazırlanması, plan, yazılım geliştirme, tasarım, kamu kurumlarının, ormancılık, orman ve ağaç endüstrisi teknik şartname hazırlanması, denetim ve kontrolörlük alanında satın alacakları danışmanlık hizmetlerini (plan, gibi teknik, mali, hukuki veya benzeri alanlardaki proje yapımı, rapor ve keşif tanzimi vb.), mutlaka bu hizmetler, DANIŞMANLIK HİZMET SUNUCULARINDAN alanda danışmanlık hizmeti sunan, ormancılık ve orman alınır.ürünleri büroları ile ormancılık şirketlerinden satın

Danışmanlık hizmetleri, bu bölümde yer alan hükümlere almaları gerekmektedir. uygun olarak sadece belli istekliler arasında ihale usulü

Ayrıca, bu hizmetleri sunan danışmanlık sunucularının ile ihale edilir. Ancak yaklaşık maliyeti 13'üncü Orman Mühendisleri Odasının mevzuatına göre Odaca maddenin (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde hizmet yetkilendirilmiş oldukları dikkate alındığında; kamu alımları için öngörülen üst limit tutarının altında kalan kurumlarının, hukuk devleti olmanın vazgeçilmez danışmanlık hizmetleri, hizmet alımı ihalesiyle şartlarından olan kurallara uymak bağlamında, Oda kayıt gerçekleştirilebilir.” denilmektedir.belgesi ile Odanın vizesinin yapılıp yapılmadığını mesleki

Kamu İhale Genel Tebliği'nin hizmet alımı ihalesiyle çıktılarda aramak zorundadırlar. Bu duruma, Oda kayıt gerçekleştirilecek danışmanlık hizmeti alımlarına yönelik belgesi alınmamış ve vizesi yapılmamış olan mesleki 84 üncü maddedeki açıklamalarda aşağıdaki hususlara çıktılara ait işlem dosyalarını kabul etmemeleri gerekmek-uyulması istenmektedir. tedir.

“Madde 84: Hizmet alımı ihalesiyle gerçekleştirilecek danışmanlık hizmeti alımları:

84.1. 4734 sayılı Kanunun 5812 sayılı Kanunla değişik 48'inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, yaklaşık maliyeti Kanunun 13'üncü maddesinin (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde hizmet alımları için öngörülen üst limit

14

O D A M I Z D A N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

15

2-5531 SAYILI KANUNUN 4'ÜNCÜ VE 5'İNCİ belirtilen konulara ilişkin hak, yetki ve çalışmalarını MADDELERİNDE SAYILAN MESLEKİ HAK VE YETKİLER, serbest ormancılık ve serbest orman ürünleri büroları ile ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ BÜROLARI VE şirketler DIŞINDA KULLANAMAZLAR.” denilmektedir.ORMANCILIK ŞİRKETLERİ DIŞINDA KULLANILAMAZ

II- 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU VE İKİNCİL a) Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği MEVZUATTA KONUMUZA İLİŞKİN HÜKÜMLER:ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Serbest Yeminli

Kamu kurum ve kuruluşları, Kanunun 3'üncü madde-Meslek Mensupları Tüzüğü: sindeki bazı istisnalar hariç olmak üzere mal, hizmet ve

Kanunun 8'inci maddesine göre çıkarılan Tüzüğün 11'inci danışmanlık konularına ilişkin yapacakları satın almaları maddenin 3'üncü fıkrasında, mesleki hakların bürolar ve 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre yapmak zorundadır.şirketler dışında kullanılamayacağına amirdir. Şöyle ki, “(3)

Kanunun 4'üncü maddesinde hizmet ve yapım tanımları Bürolar ve şirketler dışında, Kanundan ve bu Tüzükten sayılarak düzenlenmiştir. Tanımların sonunda “…benzeri kaynaklanan hak ve yetkiler kullanılamaz.” denilmek-… işler…” ifadesiyle sayılanlar arasında yer almayan tedir.benzer hizmet ve yapım işlerinin belirlenmesinde, kamu

b) Ormancılık ve Orman Ürünleri Bürolarının Kuruluş ve ihale uygulama yönetmeliklerinde yer alan “Benzer iş: Çalışma Esasları Yönetmeliği: İhale konusu iş veya işin bölümleriyle nitelik ve büyüklük

bakımından benzerlik gösteren, aynı veya benzer usullerle Kanunun 7'nci maddesine göre çıkarılan bu Yönetme- gerçekleştirilen, teçhizat, ekipman, mali güç ve uzmanlık liğin, ormancılık ve orman ürünleri ve ortaklık büroları alt ile personel ve organizasyon gerekleri bakımından benzer başlıklı 12'nci maddesi 1'inci fıkrasında, mesleki özellikler taşıyan işleri” tanımına uygun ve ilgili olduğu faaliyetlerin serbest olarak icra edilebilmesi için mevzuat hükümleri de dikkate alınarak idarelerce belirle-ormancılık ve orman ürünleri bürolarının açılmasının necektir. zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bu fıkrada, “(1) Meslek mensupları, mesleki faaliyetlerini serbest icra etmeleri Kamu İhale Genel Tebliğinin, hizmet alımı ihalelerine halinde, ormancılık ve orman ürünleri büroları açmak ilişkin özel hususlar bölümünde yer alan 64'üncü zorundadırlar…” denilmektedir. maddesinde, 5531 sayılı Kanunun 4'üncü ve 5'inci

maddelerindeki sayılan mesleki konularındaki mühen-Bu Yönetmeliğin 13'üncü maddesine, göre mesleki dislik hizmetlerinin danışmanlık hizmeti olmasının hakları kullanabilmek için Oda çalışanlar listesine kayıt gerektiği, ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve fidan dikim zorunluluğu bulunmaktadır. “Madde 13– (Res.Gaz. işlerinin de hizmet olduğu belirtilmiştir. 31.12.2009 Tar. 27449 Mü. Sayı-4 Değ.) (1) Ruhsat almış olan meslek mensupları, bağımsız olarak tek başına, Şöyle ki; ortaklık veya şirket kurarak mesleki faaliyette bulunmak

“Madde 64-Ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve fidan istedikleri takdirde Odaya başvurarak çalışanlar listesine dikim işlerinin niteliği 64.1. 4734 sayılı Kanunun 4'üncü kayıt olmak zorundadırlar.” maddesinde, hizmet alımı ve yapım işleri tanımlanırken

Bu Yönetmeliğin 33'üncü maddesine göre, mesleğin işler sayma yöntemiyle belirlenmiş ve sayılan yapım konusuna giren işleri, yalnızca mesleki faaliyette bulunan işlerine nitelik itibarıyla benzer olan işler de yapım işi meslek mensupları yapabilir. “Madde 33– (1) Mesleğin kapsamında kabul edilmiştir. Bu çerçevede, ….. konusuna giren işleri, serbest meslek faaliyeti olarak ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve fidan dikim işlerinin, yalnız mesleki faaliyette bulunan meslek mensupları bir işin yapım işi sayılabilmesi için gereken ve yukarıda yapabilir.” belirtilen şartları taşımaması nedeniyle “hizmet” tanımı

kapsamında hizmet alımı olarak ihale edilmesi Bu Yönetmeliğin 34'üncü maddesine göre, birden çok gerekmektedir. Ancak, 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı meslek mensubunun ortaklık bürosu ve şirket kurarak Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve mesleki faaliyette bulunabileceklerine amirdir. “Madde Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanunun 34– (1) Birden çok meslek mensubu, ortaklık bürosu veya 4'üncü ve 5'inci maddelerinde sayılan ormancılık, şirket kurarak mesleki faaliyette bulunabilir.” orman endüstrisi ve ağaç işleri endüstrisi işlerine ait

mesleki konulara ilişkin mühendislik hizmetlerinin ise c) Orman, Orman Endüstri ve Ağaç İşleri Endüstri DANIŞMANLIK HİZMETİ KAPSAMINDA değerlendiril-Mühendisleri ile Serbest Meslek Bürolarının Çalışma mesi gerekmektedir.”Alanlarına Dair Yönetmelik:

Nitekim Kamu İhale Genel Tebliğinin (22/8/2009 gün ve Kanunun 4'üncü ve 5'inci maddelerine göre çıkarılan bu 22327 sayılı Resmi Gazete) diğer hususlara ilişkin 90'ıncı Yönetmeliğin Ormancılık ve orman ürünleri büroları ile maddesinde, “90.1. İdarelerce, ihtiyaçlarının karşılanma-şirketler alt başlıklı 11'inci maddesi 1'inci fıkrasında, sında hangi ihale usulünün uygulanacağı, ihale meslek mensuplarının faaliyet konularının serbestçe icra dokümanında düzenledikleri hükümlerin mevzuata uygun edilebilmesi için ormancılık büro veya şirketlerinde olup olmadığı, bazı belgelerin ne şekilde düzenleneceği, yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bu fıkrada, “(1) ihale komisyonunun kimlerden oluşacağı gibi hususlarda Serbest meslek mensupları, Kanun ve bu Yönetmelikte

O D A M I Z D A N

Page 10: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

1716

U Z M A N S A H A S I

azalma gerçekleştireceğini ortaya koymuştur [3]. Avrupa 1.GİRİŞBirliği uyum süreci içerisine Enerji Bakanlığından AB'ye

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren toplumların, yollanan yazıda, "Türkiye'nin Kyoto Protokolünü bireylerin, firmaların tüketim alışkanlıklarında önemli imzalaması halinde enerji politikasının çökeceği ve bunun değişiklikler yaşanmıştır. Hızla artan tüketim düzeyi ve Türkiye ekonomisine 20 milyar dolarlık ek yatırım yükü nüfus toplumlarda çevrenin adeta bir “serbest mal” getireceği belirtilmiştir [4]. Türkiye, Protokol kabul olarak görülmesine ve bilinçsizce kullanılmasına yol edildiğinde sözleşmeye taraf olmadığı için Protokolün EK-açmıştır. Genişleyen tüketim sınırları ve buna bağlı olarak B listesinde yer almamış ve ilk yükümlülük döneminde değişen üretim mantığı çevreye verilen zararı artıran (2008-2012) sayısallaştırılmış sera gazı emisyon azaltım göstergeler olarak kabul edilebilmektedir[1]. Doğal veya sınırlama yükümlülüğü dışında tutulmuştur[5]. kaynakların bilinçsiz kullanımının bir sonucu olarak da Ancak Türkiye'nin 2013 yılından itibaren yerine getirmesi 2000'li yılların en önemli sorunlarından biri ve gün gereken yükümlülükleri ve sorumlulukları olacaktır.geçtikçe etkisini artıran küresel iklim değişikliği insanlığın

Ekonomik açıdan gelişmiş ülkeler iklim değişikliğine karşı karşısına çıkmıştır.daha kolay önlem alabilirken, az gelişmiş veya gelişmekte

Atmosferde artan sera gazı yoğunluğu ve küresel iklim olan ülkeler, ekonomik büyümelerini ve gelişmelerini değişikliğinin neden olabileceği zararların engellene- etkileyeceğini düşündükleri için iklim değişikliğini azaltma bilmesi ve atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun önlemlerine şimdilik pek sıcak bakmamak-tadırlar [6]. dengelenebilmesi için bir çok uluslararası çalışma Ülkemizde DPT, “Küresel Isınma Alanında Rasyonel başlatılmıştır [2]. Bu çalışmaların en önemlisi Birleşmiş Adımların Tespiti Raporu Projesi” gibi iklim değişikliği ile Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içerisinde mücadele konusunda sektörel maliyetlerin tespit 11/12/1997 yılında Japonya'nın Kyoto kentinde edilmesine yönelik projeler yaparken [7], Çevre ve Orman imzalanan Kyoto Protokolü'dür. Protokol 1997 yılında Bakanlığı iklim değişimi ve özellikle ormanlarda tutulan imzalanmasına karşın ancak 16/02/2005 tarihinde karbon miktarını belirlemeyi amaçlayan projeler yürürlüğe girebilmiştir. Bu gecikmenin nedeni protokolün yapmaktadır [8]. Ancak atmosfere salınan ve atmos-yürürlüğe girebilmesi için, onaylayan ülkelerin 1990'da ki ferden bağlanan karbon miktarının hesabı birtakım karbon emisyonlarının (atmosfere saldıkları karbon zorluklar içermektedir. Karbon miktarının belirlenme-miktarının) yeryüzündeki toplam karbon emisyonun sinin arazi kullanım biçimiyle ilgili olması hesaplamalarda %55'ini bulması zorunluluğudur ve bu orana ancak 8 yıl zaman içinde değişen arazi kullanım biçimlerinin dikkate sonra Rusya'nın katılımıyla ulaşılabilmiştir. Türkiye, alınmasını gerekli kılmaktadır. Ayrıca karbon hesabı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine konusunda değişik bilimsel yaklaşımların bulunması ve taraf olmasına karşın Kyoto Protokolünü hemen ülkelerin sahip oldukları envanter bilgilerinin standart imzalamamış, 5 Haziran 2008 tarihinde Protokolün olmaması da düşünüldüğünde bu konuda kullanılabi-imzalanmasına ilişkin tasarı meclise sunulmuş ve lecek bir kılavuzun gerekliliği ortadadır [9].Türkiye'nin, Kyoto Protokolüne katılmasının uygun

Birleşmiş Millletler Çevre Programı (IPCC) kapsamında bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı 05.02.2009 tarihinde düzenlenen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşmıştır. (UNFCCC)'ne uygun olarak 2001 yılında hazırlanan Devlet Planlama Teşkilatı Türkiye'nin Kyoto Protokolüne dökümanlardan birisi olan Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım müzakere etmeden taraf olması halinde ekonomik Değişikliği ve Ormancılık (Land Use, Land Use Change and yönden büyük sıkıntılar yaratacağı konusunda çalışmalar Forestry-LULUCF) konusunda bir kılavuz hazırlanmış ve yapmıştır. DPT'nin bu çalışması Kyoto protokolünün milli sera gazlarının atmosfere salınan ve atmosferden emilen gelirde %10-37 ( 40 ile 148 milyar dolar arasında) arasında

miktarlarının hesaplanmasında nasıl bir yöntem izleneceği bu kılavuzda ayrıntılı olarak açıklanmıştır [10]. Ülkemizde ise ormanlarımızdaki karbon birikimine ilişkin bazı çalışmalar yapılmasına karşın [11,12,13] IPCC kılavuzuna uygun olarak ormanlardaki karbon birikiminin hesaplanması henüz yapılamamıştır.

2. DÜNYA VE TÜRKİYE ORMANLARINDAKİ KARBON BİRİKİMİ

Yerküre bünyesinde CO deposu olarak görev yapan 3 ana 2

havuzdan bahsedilebilir. Bunlar atmosfer, okyanuslar ve karasal biyosferlerdir. Biyosferin önemli bir kısmını teşkil eden ormanların ise küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda önemli bir rolü olduğu kesindir. Fotosentez yapan canlılar olarak orman ağaçları ve diğer yeşil bitkiler atmosferdeki serbest CO 'i özümleyerek, daha stabil 2

kompleks bileşikler halinde sabitlemekte ve uzun süre depolanmasına katkıda bulunmaktadırlar. Nerede, ne kadar CO depolanacağı ve depolanan bu gazın 2

geleceğinin ne olacağı hususunda ise öncelikle ormansızlaştırma ve ağaçlandırma gibi faaliyetlerin etkisi kaçınılmazdır [14].

tutulan karbonun hesaplanmasında, yalnız göğüs çapı 8 cm.den büyük ağaçlarla ilgili veriler kullanılmıştır. Geleneksel ormancılık envanterlerinde göğüs çapı 8 cm.den küçük olan ağaç, ağaççık ve çalı türleri ile otsu bitkilerle ilgili veri olmadığından, bu alt florada tutulan karbon miktarı ile ölü örtü tabakası, ağaç enkazları, humus ve orman toprağı karbonu hesaba katılmamıştır. Ayrıca, Akdeniz maki vejetasyonu ile Karadeniz Bölge-sinde orman alt tabakasında yoğun yayılış gösteren orman gülünün canlı kütlesi de hesaba katılmamıştır. Bu nedenle gerçekte, Türkiye ormanlarında tutulan toplam karbonun, hesaplanan karbon tutarından fazla olduğu

Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda ormancılık raporda belirtilmiştir. Tablo 2'de Türkiye ormanlarının sektörü olarak ele alınan en önemli strateji atmosferik orman tiplerine göre karbon tutma kapasitesi verilmiştir CO 'in orman ekosistemi bünyesinde (bitki, ölü örtü ve 2 [17].toprakta) depolanmasıdır. Bu strateji genelde karbon

IPCC'nin kılavuzuna tam uygun olmasa da ASAN'ın [12] depolama olarak tanımlanır. 1980'ler de yapılan çalışmasında 1960-1995 yılları arasındaki 35 yıllık değerlendirmelere göre, yerküredeki bütün ormanların dönemde Türkiye ormanlarında biriken biyokütle ile bu toplamda 830Pg karbon (petegram=1015, g= 1 gigaton= kütle içindeki karbon miktarı ve buna karşılık gelen 1 milyar ton) depoladığı ve toprakta depolanan miktarın CO 'nin yıllar içindeki değişimi de Tablo 3'de verilmiştir.2vejetasyonda depolanandan 1,5 kat daha fazla olduğu

bildirilmektedir[15]. Tablo 1'de küresel ölçekte vejetasyon ASAN yaptığı bir diğer çalışmada, Türkiye ormanlarında ve toprakta (1 m'ye kadar) depolanan karbon miktarı her yıl giderek artan oranda karbon biriktiğini, böylece, verilmiştir [16]. ülkemiz orman kaynaklarının kullanım biçiminin sera

etkisinden olumsuz etkilenmediğini aksine giderek artan 8. Beş Yıllık kalkınma Planı İklim Değişikliği Özel İhtisas karbon birikimi yaparak, global iklim değişimini olumlu Komisyonu raporunda Türkiye ormanlarının 1973-1999 yönde etkilediğini ortaya koymuştur[11]. Ayrıca, ülke yılları arasındaki karbon tutma kapasitelerine ilişkin ormanlarının yarısının halen bozuk nitelikte olduğu kalan veriler verilmiştir. Bu raporda ülkemiz ormanlarında

OrmanlardaKarbon Birikimi ve EkonomisiArş. Gör. Mahmut M. BAYRAMOĞLU* Doç.Dr. Devlet TOKSOY*

* KTÜ Orman Fakültesi

Tablo 1. Küresel ölçekte vejetasyon ve toprakta (1 m'ye kadar)depolanan karbon miktarıKaynak: IPCC, Land Use , Land Use Cahnge and Forestry: Summary for Policymakers,A Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change, 2000.

Ilıman ormanlarBoreal ormanlarTropikal savanlarIlıman çayırlarÇöl ve yarı çöllerTundraBataklıklarTarım alanlarıTOPLAM

Tropikal ormanlar

BİYOM ALAN9(10 ha)

Küresel Karbon Stoğu ( Gt C)

Vejetasyon Toprak Toplam

1,041,372,251,254,550,950,351,6

15,12

1,76 212598866986153

466

216100471264295191121225128

2011

428159559330304199127240131

2477

Tablo 2. Türkiye ormanlarının orman tiplerine görekarbon tutma kapasitesiKaynak: 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı,2001.

197319741975197619771978197919801981198219831984198519861987198819891990199119921993199419951996199719981999

178568601788006917909417179451461798753118036868180934901815776018230086183109211840076818500190186098201873037118862648190075641916615719339627195293541973695119964325202137672048809120790895211270802150427821964711

293236392932035929341005293860392945594729551234296724252982007029994739301970263042754730686949309758963129508431645237320271053244147732889176333710753388810534441277350317233566075936330036370418823780035738872363

13731343133678281301624912676614123489421203326511729634114381191115882610891895106375231039598510167655995304797528749568137940024592512279124035902306289549988930303896588990902829354555986047411288541

319892387322427042325050531327764481330570615334707373336466756339560687342754682346051036349452218352960916356580059360312891364163054368134691372232628376462626380831756385349012390026317394880219399934953405228333410824304416845770424349388

Yıl

258978572261856812264781885267754706270776218273847392276969228280142758283369050286649212289984397293375808296824703300332403303900308307529897311222760314980606318805301322698902326663724330702432334818219339015124343298790347678663352221774

NormalKoru

BozukKoru

NormalBaltalık

BozukBaltalık

Toplam(Ton)

Uzman Sahası

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Page 11: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

İngiltere emisyon ticaret (UK ETS) sistemini resmi olarak yarısının ise yine önemli seyrek ve yaşlı meşçerelerden 11-12 Mart 2002 tarihinde yapılan teşvikli kamu ihalesi oluştuğu dikkate alınırsa Türkiye'nin karbon depolanması neticesinde 2 Nisan 2002 tarihinde faaliyete geçirmiştir. yönünden büyük bir potansiyele sahip olduğu da ifade İhaleye “doğrudan katılımcı” denilen toplam 34 adet edilebilir [18].kuruluş katılmıştır. Sistemin oluşması İklim Değişikliği Anlaşması (Climate Change Agreement: CCA) kapsamın-daki “birim katılımcı” denilen yaklaşık 6.000 adet şirkete de UK ETS'ye dahil olma fırsatı tanımıştır. Teşvikli kamu ihalesi sırasında doğrudan katılımcılar 2002-2006 döneminde mutlak emisyon azaltma hedefi üstlenmeye finansal teşvik kapsamında gönüllü olmuşlardır. Hükümet şirketlerin sisteme katılımını teşvik amacıyla 215 milyon Sterlin (310 milyon Euro) tahsis etmiştir. UK ETS'nin ticaret hacmine bakıldığında ilk yıl (2002) şirketler arasında 1,2 M.ton CO işlemi görülmüştür bu rakam 2

2003 yılında 0,3 Mton CO azalmıştır [22].2

Bir diğer ticaret sistemi “AB Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS)” 1 Ocak 2005'te faaliyete geçmiştir. EU ETS dünyada ki ilk çok uluslu emisyon ticaret sistemidir ve tamamlanan

3. ULUSLARARASI KARBON PİYASASI en büyük listedir. EU ETS'nin 2008 yılı ticaret hacmine bakıldığında şirketler arasında finansal değeri 67 milyar Kyoto Protokolünün 3. maddesine göre ülkeler karbon Euro olan 3,093 Gt CO işlem görmüştür, bu piyasada salınımlarını 2008-2012 yılları arasında 1990 yılına göre 2

2009 yılı rakamlarına göre ise 89 milyar Euro'luk bir ticaret %5 düşürmek zorundadır. Ayrıca aynı madde ile ülkelere hacmine karşılık 6,326 Gt CO işlem görmüştür. [23,24].ve sektörlere karbon emisyon kotaları getirilmiş, ülkeler 2

bu hedef doğrultusunda bazı sektörlere sınırlamalar Güney Doğu Avustralya Sera Gazları Azatlımı Projesi getirmiştir. Bu durum emisyon ticaretine imkan sağla- (NWS GGAS) 01/01/2003 tarihinde faaliyete geçmiştir. mıştır. Bu uygulama özellikle Avrupa Birliği'nde uygulan- NWS, dünyada ilk defa zorunlu sera gazı salımı ticaretinin maktadır. şeklini ve ilkelerini ortaya koyan kurumlardan bir

tanesidir. NSW'nun amacı elektrik üretimi ve kullanımıyla Yamanoğlu [19] emisyon ticaretini; “Emisyon oranlarını birlikte sera gazı salınımını azaltmaya çalışan projelerin kendilerine tanınan kotanın altına indirebilen şirketlere, uygulanmasının sağlanmasıdır. Projeler NSW tarafından fazla kotalarını, kotalarını aşan şirketlere satma imkanı takip edilir, eğer proje belirlenen hedeflere ulaşamazsa tanıyan bir sistem” olarak tanımlamaktadır. Bağısız Fiyatlandırma ve NSW Düzenleme Mahkemesi

Bu sistem içerisinde Kyoto Protokolünün Ek-A'da tarafından cezai uygulama yapılır.

belirtilen 6 sera gazı; [Karbondioksit (CO ), Metan(CH ), 2 4

Şikago İklim Borsası (CCX), Kuzey Amerika'nın Kyoto'da NitrözOksit(N O), Hidrofluorokarbonlar(HFCs), Perflu-2

belirtilen 6 sera gazıyla ilgili global iştirakçilerin yer aldığı orokarbonlar (PFCs) ve Kükürtheksaflorür (SF )] 6

ve dünya çapındaki projelerin işlem gördüğü tek ticaret bulunmaktadır.sistemidir.

Emisyon ticareti Kyoto protokolünün 17. maddesinde yer Bölgesel Sera Gazı Girişimi (RGGI), Amerika'da ilk defa almaktadır. Bu maddeye göre; “.....Ek-B'deki Taraflar 3. zorunlu sera gazı salımı ticaretinin şeklini ve ilkelerini Maddedeki yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla ortaya koyan kurumdur. Kuzeydoğu Amerika ve Orta salım ticaretine katılabilirler. Böyle bir ticaret, o Atlantikten toplam 10 eyaletin oluşturduğu bu girişim CO 2maddedeki sayısallaştırılan salım sınırlandırması ve emisyonlarını 2018 yılına kadar enerji sektörüyle %10 azaltım yükümlülüklerini karşılamak için olan ülke içi azaltmayı hedeflemektedir. Bu girişim temiz enerji etkinlikleri tamamlayıcı olacaktır”[20]. Bu maddeden yola ekonomisi ile birlikte yenilenebilir enerji kaynakları çıkarak emisyon ticareti havayı kirletme hakkı olarak oluşturmayı ve yeşil iş olanakları yaratmayı da amaçla-tanımlanabilir. Emisyon ticaretinin varlığı her ne kadar maktadır.gelişmekte olan ülkelere bir kaynak aktarımı olarak

gözükse de temelde yayılımcı bir politikanın aracı olarak Emisyon ticareti Kyoto Protokolündeki Ek-I ülkelerinin görülmektedir [21]. veya bu ülke firmalarının emisyon azaltma faaliyetlerini

kendilerine göre daha az maliyetle yapabilen diger Ek-I Kyoto Protokolü küresel ölçekte emisyon ticaretinin ülkelerinden veya bu ülke firmalarından AAU (Assigned yapılmasını ve bunun için bir piyasanın kurulmasını Amount Unit-Tahsis Edilen Birimi) almaları yoluyla önermektedir. Bu çalışmada başlıca emisyon piyasaları yapılmaktadır.tanıtılarak karbon borsasının büyüklüğünden bahsedi-

lecektir.

1918

U Z M A N S A H A S I

Temiz kalkınma Mekanizması (CDM), Kyoto Protoko- 2008 yılında dünyadaki karbon fiyatı ortalama 19 Euro lünde Ek-I ülkelerinin gelişmekte olan ülkelere teknoloji olmuştur. Ancak 2008 yılı başında karbon fiyatı 23 Euro ile transferi yaparak bu ülkelerdeki CO emisyonlarının başlamış ve yıl içerisinde en yüksek olarak 29,38 Euro'ya 2

çıkmıştır[23]. 2009 yılı karbon fiyatı ortalama 14 Euro azaltılmasına yönelik hazırlanan projelerin desteklen-olmuştur. 2009 yılında karbon fiyatı Şubat ayında yıl melerini sağlamayı amaçlamaktadır. CDM yoluyla başına göre yaklaşık 8 Euro ve 2008 Nisan ayına göre 30 gerçekleştirilen projelerle CO emisyonlarındaki azalan 2

Euro değer kaybetmiştir, Mayıs ayı itibariyle kendini miktar CER (Certified Emission Reduction-Sertifikalı toparlamış ve 13-16 Euro arasında işlem görmüştür. 2009 Emisyon Azaltımı) adı verilen bir birimle hesaplanmak-yılında karbon fiyatının 2008 yılına göre düşük tadır. Bu projelerde yer alan gelişmiş ülkeler veya bu olmasından dolayı işlem gören CO miktarının yaklaşık ülkelerin firmaları kazandıkları CER'leri kendi emisyon 2

%100 artmasına karşın işlem hacmi aynı oranda hedeflerini tutturmakta kullanabilmektedirler.artmamıştır[23,24].

Ortak Yürütme (JI) mekanizması yolu ile Ek-I ülkelerinin Şekil 1'de 2008 Nisan-2010 Nisan döneminde ki karbon diğer Ek-I ülkelerinde emisyonlarının azaltılmasına veya fiyatının değişim grafiği verilmiştir.sera gazlarının giderilmesine yönelik faaliyetler

yürütmesine olanak sağlanmaktadır. Ortak Yürütme mekanizması yoluyla gerçekleştirilen projeler sayesinde emisyonlarda kaydedilen azalma miktarı ERU (Emission Reduction Unit - Emisyon Azaltma Birimi) adı verilen bir birimle hesaplanmaktadır. Katkıda bulunan Ek-I ülkeleri ve bu ülkelerin firmaları bu tip projelerden kazandıkları ERU'larla kendi emisyon hedeflerinin tutturulmasında yardımcı olabilmektedir.

Dünya karbon borsaları ve işleyişleri kısaca tanıtıldıktan sonra bu borsalarda işlem gören karbon miktarları ve işlem hacimleri şöyledir; 2007 yılında 2,984 Gt CO işlem 2

görmüş ve 63 milyar Euro'luk işlem hacmi gerçekleşmiştir. 2008 yılında 4,836 Gt CO işlem görmüş ve 86 milyar 2

Euro'luk ticaret hacmine ulaşılmıştır. 2009 yılında ise 8,7 4. SONUÇ VE ÖNERİLERGt CO işlem görmüş ve 103 milyar Euro'luk bir ticaret 2

Ormanlar yeryüzündeki CO 'in yaklaşık yarısını 2hacmi gerçekleşmiştir[23,24,25]. Tablo 3'te 2008-2009 yılı bünyelerinde bulundurmalarının yanında atmosferde ki dünya karbon piyasasında ki CO ve işlem hacmi 2

yoğun CO 'in dengelenmesinde önemli rol oynamak-2verilmiştir. Bu rakamlar incelendiğinde yıllar itibariyle tadırlar. Önceleri bu durum ormanların parayla ifade borsalarda işlem gören CO miktarının ve ortalama 2

edilemeyen faydalarından biri olarak kabul edilse de artık karbon fiyatının düşmesine karşın yükselen ticari karbonun ekonomik değerinin var oluşu, ulusal ve büyüklüğün hızla arttığı görülmektedir.uluslararası borsalarda ticaretinin yapılabilmesi bu durumu değiştirmiştir [26]. Karbon günümüzde gönüllü karbon borsalarında işlem görmekte ve işlem gören karbon miktarı ve işlem hacmi gün geçtikçe de artmaktadır. Bu süreçte bir çok ülke bu piyasadan pay alabilmek(payını arttırabilmek) için ormancılık politikala-rında, ekolojik ve ekonomik uygulamalarında önemli değişiklikler yapmaktadırlar. Ülkemizde bu yönde yeterli çalışmalar yapılmamaktadır. Bu eksikliği ortadan kaldır-mak için Çevre ve Orman Bakanlığı ulusal çıkarlarımız ve ormancılık politikalarımız doğrultusunda özellikle 2012 yılı sonrasındaki gönüllü karbon ticaretine kolayca entegre olabilmek için ulusal karbon envanteri ve ormanların sertifikasyonuna yönelik çeşitli çalışmalar başlatmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığıyla birlikte ilgili meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin karbonun ekolojik (küresel ısınmadaki rolü) öneminin yanı sıra ekonomik önemiyle alakalı kamuoyu bilincinin oluşma-sına yönelik sınırlı çalışmaları vardır.

Tablo 3. Türkiye ormanlarında biriken biyokütle ile bu kütle içindekikarbon miktarı ve buna gelen CO 'nin yıllar içindeki değişimi2

Kaynak: Ünal ASAN, Climate Change, Carbon Sinks and the Forests of Turkey, 1999. * 103

19601965197019751980198519901995

Yıllar1

PeriyodikBiyokütleBüyümesi2

PeriyodikBiyokütleAzalması3

Biyokütle Birikimi(Ton)*4

Karbon Birikimi(4)x0,45(Ton)*5

CO Eşdeğeri2

(5)x3,66(Ton)*6

90 75092 89595 11097 41599 813102 288104 831107 666

48 15858 16873 13284 06083 48179 98864 43159 441

42 55234 72721 97813 35516 33222 30040 40048 225

19 14815 62798906010734910 03518 18021 701

70 19857 28936 25722 03226 89936 78866 64879 557

Tablo 4. 2008 – 2009 yılı dünya karbon piyasasında kiCO2 ve işlem hacmiEU ETS: AB Emisyon Ticaret Sistemi; NSW: Güney Doğu Avustralya;CCX: Chicago İklim Borsası; RGII: Bölgesel Sera Gazı Girişimi; AAUs: Tahsis Edilen Birim;CMD: Temiz Kalkınma Mekanizması; JI: Ortak Yürütme.

Kaynak: State and Trends of the Carbon Market 2010.

2008

EU ETSNSWCCXRGGIAAUsAra Toplam

Ara Toplam

Birincil CMDJIGönüllü PazarAra ToplamGenel Toplam

Miktar(Mt CO2)

Parasal Değer(Milyon Dolar)

2009

Miktar(Mt CO2)

Parasal Değer(Milyon Dolar)

Yatırım Piyasaları

Spot ve İkincil Kyoto Offsets

Proje Tabanlı İşlemler

3,05331696223

3,278

1,072

4042557486

4,836

100,526183309198276

101,492

26,277

6,511367419

7,297135,066

6,3263441805155

7,362

1,655

2112646283

8,700

118,47411750

2,1792,003

122,822

17,543

2,678354338

3,370143,735

Şekil 1. 2008 Nisan – 2010 Nisan dönemi karbon fiyatıKaynak: State and Trends of the Carbon Market 2010.

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Page 12: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

15 dakika olacak şekilde, sabit merkezleri yerine etkili (Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Müdürlüğü ve olunabilecek en avantajlı noktaların yerleri tespit edilecektir.Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü, Gelibolu Orman

İşletme Şefliği ve Örneği) 7- Mevcut yangın gözetleme kulelerinin (şefliğe ait ve etrafındaki görebilen komşu kulelerin) göremediği ölü noktalar ise özel bir

Bu çalışmada 2008 yılında Ege Ormancılık Araştırma Müdür- bilgisayar programı (Global Mapper) kullanılarak Orman Bölge lüğünce yayımlanan 'Büyük Orman Yangınlarının Meteorolojik Md. Koruma Şb.Md. ve Plan Proje Şb.Md. tarafından ortaklaşa Veriler Işığında İncelenmesi' (www.efri.gov.tr internet sayfasında hazırlattırılacaktır.mevcut olan) proje sonuçlarının uygulamaya aktarılması için, Milli 8- Hazırlanan Büyük Orman Yangınlarına Karşı Aktif Savunma Plan Park Md. sınırları ve komşusu Orman Genel Müdürlüğü (OGM)'nün haritasının altlığı üzerine şefliğin kıymetli alanlarını çevreleyen en küçük uygulama birimi olan 'Orman İşletme Şefliği' sınırları baz bölgelerde yangın çıkma riski olan potansiyel kritik noktalar alınarak söz konusu Milli Parkın ve or. işl. şefliğinin mevcut yangın dairesel şablonla işaretlenecektir.(sadece tarım alanları riski gözetleme kuleleri, ilk müdahale ekipleri dikkate alınmak suretiyle varsa sarı halka, ENH ve orman içi yol riski varsa iç içe mavi ve mevcut imkanları daha etkin nasıl kullanılabileceği tespit edilmiştir. turuncu halkalar şeklinde işlenecektir)Aktif savunma planında bölgenin tamamının korunması yerine 9- Şefliğin sınırları içerisinde eğer Meteoroloji İstasyonu seçilen özel ve kıymetli blok alanlara çevrelerinden gelebilecek bulunuyorsa Temmuz- Ağustos ayında öğlen 12.00 ila akşam tehditlere karşı savunma planı hazırlanmış olup; sabotaj vd. ekstrem 18.00 saatleri arasında esmekte olan hakim rüzgar yönü, bu koşullar altında iç kesimlerde çıkabilecek yangınlar ve kıymetli rüzgarın nemli (deniz kökenli) mi, yoksa kurutucu karasal etkili alanların uzağında çıkabilecek diğer küçük yangınlara ulaşım mi olduğu araştırılarak; şefliğin coğrafik konumuna göre sürelerindeki olası gecikmeler kabul edilerek; kısıtlı imkanlarla vadilerde hakim rüzgarın hangi yönde kırıldığının bizzat işletme kıymetli alan savunması yapılmaya çalışılmıştır. şefi tarafından tespiti gerekmektedir. www.meteor.gov.tr Savunma Planı hazırlanırken yapılan işler ise sırasıyla aşağıda sayfasında İl ve ilçelere göre hava durumu bölümünde şefliği sunulmuştur: karakterize edebilecek her saat başı güncellenen ilçe

meteoroloji istasyon verilerinin İşletme Şefi tarafından takip 1- Orman Bölge Md. Plan Proje Şb. Md. bağlı Amenajman Ofisi edilerek aktif savunmanın yapılabileceği; yani ekiplerin tarafından, İşletme Şefliğini kapsayan ve bütün halinde meteorolojik koşulların alarm durumuna geçmeyi gerektirdiği görülebilecek 1/50.000 ölçekli sayısal amenajman haritası anlarda (Rüzgar hızı: 11 km/h ile 32 km/h, Sıcaklık: 29 C- 36,4 üzerine; ilgili yeni tarihli (2000 yılı) askeri paftalar çakıştırılarak C, Nem: % 16- % 32) hakim rüzgar yönüne doğru zaman Aktif Savunma Plan Harita altlığı oluşturularak ilgili İşletme açısında daha avantajlı konumda beklemeleri için kaydırıl-Müdürlüğü ve İşletme Şefliği değerlendirmesi yapılabilecektir.maları gerekmektedir. İşletme Şefliklerinde bulunan ve kıymetli

2- İlgili Orman İşletme Şefi amenajman planlarına bakarak Aktif ormanların hava durumunu karakterize edebilecek 1 adet Savunma Plan haritası üzerinde; şeflik açısından stratejik önemi seyyar el meteoroloji cihazının da, uygun görülen ilk müdahale olan “kıymetli blok alanların” (genç ağaçlandırma sahaları vd.) ekip binasında sorumlu muhafaza memuru veya yangın ekip meşcere haritası üzerinde yeşil fosforlu kalemle dış sınırlarını çavuşuna teslim edilerek her saat başı alınacak verilerin telsiz belirleyecektir. yardımıyla işletme şefine aktarılarak ilçe merkezindeki hava

durumu ile ekip merkezi yakınındaki hava durumunun 3- Tespiti yapılan ve büyük yangın çıkma riski taşıyan bu blok karşılaştırılması sağlanacak, hakim rüzgar yönü ve hızı hakkında meşcerelerin sınırında bulunan “tarım alanları ve yerleşim önemli meteorolojik veriler bizzat işletme şefliklerince yerinde birimleri”(z ve İs rumuzlu) ise sarı renkli fosforlu kalemle üretilebilecektir.belirlenecektir.

10- İlk müdahale ekipleri saat 12.00-18.00 saatleri arasında aktif 4- Yeni tarihli (2000 yılı)1/25.000 askeri paftalarda görülebilen savunma yapmaları gerekebileceğinden öğle yemeklerini 34,5 kw ve 15,4 kw'lık-köylere giden blok ormanların sınırından 11.30'da yemeleri ve söz konusu saatler arasında bölge içinde veya içinden geçmekte olan ve risk taşıyan TEDAŞ'a ait küçük intikal edebilecek şekilde arazözleri ile birlikte hazır olmaları E.N.H (enerji nakil hatları) mavi renkli fosforlu kalemle gerekmektedir. Aktif savunma hakim rüzgar yönüne karşı işaretlenecektir. İşaretlenen hatların altında kalan ormanlık yapılacağından ekiplerin yönü ve gözlemi rüzgarın geldiği yöne alanlarda dalların tellere temas ettiği yerler ilgili orman doğru olacak ve bu yönü tespit edebilmek amacıyla muhafaza memurunca kontrol edilecek, işaretlenen mevcut yakınlarında mevcut olan bayrakların dalgalandığı yönü riskli enerji nakil hatlarının acilen teknik bakımının yapılması ise gözleyeceklerdir.ilgili Tedaş İşletme Şefliklerine yazılı ve haritalı uyarı yapılmak

suretiyle yaptırılacaktır. 11- Ekiplerin etkili mücadele sınırlarının dışından kaynaklanan tehditler için ise (ulaşılması zor uzak bölgeler), Kaymakamlık ve 5- Kıymetli alanların sınırından veya içinden geçen devlet karayolu Belediye Başkanlıklarından yedek arazözleri var ise kritik (asfalt yollar) ile sürekli kullanılmakta olan stabilize yollar ise noktalarda o ekiplerden de devriyeye çıkartılarak ilk müdahale turuncu renkli fosforlu kalemle işaretlenecektir.amaçlı yararlanılması; eğer hiçbir destek yok ise ulaşılması 20

6- Mevcut Yangın Gözetleme Kuleleri ve İlk Müdahale Ekip dakikayı geçen noktalarda yangın ihbarı alınması halinde yer Merkezleri ile Şeflik merkezi ve bölge dışından yardıma ekiplerine ilave olarak hava desteği talep edilmelidir.gelebilecek en yakın komşu ilk müdahale ekiplerinin yerleri de

Bu pilot proje aktif savunma önerileri getirmekte, olası büyük koordinatlarına göre ilgili haritaya işlenecek ve ekibin kıymetli yangınların başlayabileceği potansiyel noktalara eğer zamanında alanların uç noktalarına, belirli kavşak noktalarına, önemli köy varılabilirse büyük maddi ve manevi kayıpları önleyebilmek merkezlerine varış zamanları bizzat işletme şefi ve muhafaza amacıyla uygulama birimleri ile araştırma birimlerinin ortak memuru tarafından ölçülerek haritaya bu zaman birimleri mavi çalışması sonucunda hazırlanmıştır. 26.05.2009tükenmez kalemle işaretlenerek daire içerisinde gösterilecektir.

Böylelikle ekiplerin etkili müdahale zaman yarıçapları en fazla

2120

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Büyük Orman Yangınlarına KarşıAktif Savunma Planı

U Z M A N S A H A S I

Atmosferde artan sera gazlarına karşı uluslararası lTürkiye'de karbon envanteri üzerine çalışmalar alandaki en önemli adım Uluslararası İklim Değişimi yapılmakta, karbon ekonomisine gerekli önem Sözleşmesi Çerçevesinde Kyoto Protokolü olmasına karşın verilmemektedir. Karbon ekonomisi üzerine yapılacak protokolün uygulanabilirliliği konusunda da eleştiriler çalışmaların sayısı arttırılmalı ve teşvik edilmelidir, yapılmaktadır. Özellikle emisyon ticaretinin, gelişmekte

lEmisyon ticareti için gerekli hukuksal zemin hazırlan-olan ülkedeki sera gazı azaltma miktarını gelişmiş ülkeye

malı ve en kısa zamanda AB emisyon ticaret sistemi arttırma olanağı sağlayan bir mekanizma olduğu,

içerisinde işlem gören işletmelere destek vermenin atmosfere yapılan salımların azaltılmasına herhangi bir

yanında yeni işletmelerin kurulmasına destek verilme-katkısının olmadığı ve dolayısıyla, gelişmiş ülkeler için

lidir,gelişmekte olan ülkelerde “ucuza yapacakları” sera gazı

lOrmanlık alanlarımızın artırılmasının yanında mevcut azaltmaları ile kendilerine daha fazla milli gelir yaratma ormanlarımızın rehabilitasyonuna ve ağaçlandırma mekanizması olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca protokol çalışmalarına ağırlık verilmelidir,sürekli değişen(düzeltilen) karmaşık sera gazı salım ve

yutak rakamları nedeniyle bir uluslararası aritmetik oyun lKüresel iklim değişikliği, Kyoto protokolü, sera gazları,

olarak nitelendirilmektedir [27]. Ülkemiz iklim değişimi ormansızlaşma gibi konularda kamuoyu bilinçlendiril-sözleşmesine taraf olmasına karşın Kyoto Protokolünü melidir,05.02.2009 tarihinde imzalamış ve bu tarihe kadar birçok

lYenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmeli, fosil yakıt finansman imkânından da yararlana-mamıştır. Türkiye kullanımını azaltılmalı ve özellikle ucuz ve daha çok 2008-2012 dönemi için yerine getirmesi gereken çevre dostu olmalarından dolayı biyokütle yakıtlarına yükümlülükleri olmamasına karşın 2013 yılından sonraki ağırlık verilmelidir,gelişmelerin ülke ekonomisini nasıl etkileyeceği bilinme-

mektedir. Ülkemizin Kyoto protokolü ile amaçlanan lÜniversiteler, STK'lar ile ilgili kamu ve kurum kuruluşları

hedeflere ulaşabilmesi için; ortak projeler üretmelidir.

lTür bazında biyokütle tabloları oluşturulmalıdır,

lÇevre ve Orman Bakanlığının öncülüğüne ulusal karbon borsası oluşturulmalıdır,

KAYNAKÇA1. Cengiz, C., Çakan, E., Kocaoğlu, Ş., 2008. Küresel Isınma ve Ekonomi İlişkisi: Teorik Bir Korelasyon Denemesi, 11. Uluslararası İktisat Öğrencileri Kongresi (Küresel Isınma: Ekonomik,

Politik ve Sosyal Etkiler), İzmir.2. Murray, B.C., 2003. Economics of Forest Carbon Sequestration, Forests in a Market Economy, Kluwer Academic Publishers, AH Dordrecht, Netherland. 3. URL-1, http://www.euractiv.com.tr 03/06/2008.4. URL-2, http://www.referansgazetesi.com, 03/06/2008.5. ECER, M.,2010,İklim Değişikliği ve Emisyon Ticareti Mekanizmaları,“Uluslararası Karbon Ticareti ve Türkiye'nin Uyumu” Paneli, Ankara.6. Değer, A., Anbar, A., 2008, İklim Değişikliğinin Finansal Sektör Üzerindeki Etkileri, Elektronik Sosyal Bilimler Dergi, Cilt:7, Sayı:23.7. URL-3,www.dpt.gov.tr/DocObjects/Download/5987/iklim_degisikligi.pdf 03/06/2008.8. URL-4, www.cevreorman.gov.tr 03/06/2008.9. Erkan, N., 2005. Birleşmiş Milletler Çevre Programına Uygun Olarak Ormanlardaki Karbon Stok Değişiminin Veri Tabanına Bağlı Olarak Hesaplanması, TMMOB Orman Mühendisleri

Odası, Türk Ormancılığında, Uluslararası Süreçte Acil Eyleme Dönüştürülmesi Gereken Konular, Mevzuat ve Yapılanmaya Yansımaları Sempozyumu, Antalya.10. IPCC, 2004, Good Practice Guidance for Land Use , Land Use Cahnge and Forestry (LULUCF), Technical Support Unit IPCC National Greenhouse Gas İnventories Programme,

Kanagawa, Japan.11.Asan, Ü., 1995, Global İklim Değişimi ve Türkiye Ormanlarında Karbon Birikimi, İÜ Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 41, Sayı1-2.12.Asan ,Ü, 1999, Climate Change, Carbon Sinks and the Forests of Turkey, Proceedings of the International Conference on Tropical Forests and Climate Change: Status, Issues and

Challenges (TFCC '98), Philippines.13. Zengin H., Asan, Ü., Destan, S., Özkan, U.Y., 2005. Küresel Isınmanın Önlenmesinde Ormanların Rolü ve Önemi, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türk Ormancılığında, Uluslararası

Süreçte Acil Eyleme Dönüştürülmesi Gereken Konular, Mevzuat ve Yapılanmaya Yansımaları Sempozyumu, Antalya.14.Gürlevik, N., Karatepe, Y., 2005. İklim Değişikliği ve Ormancılığımız, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türk Ormancılığında, Uluslararası Süreçte Acil Eyleme Dönüştürülmesi

Gereken Konular, Mevzuat ve Yapılanmaya Yansımaları Sempozyumu, Antalya.15.Brown, S., 1997, Forest and Climate Change: Role of Forest Lands as Carbon Sinks. Proceeding of the XI World Forestry Congress, 13-22 October 1997, Antalya.16. IPCC, 2000, Land Use , Land Use Cahnge and Forestry: Summary for Policymakers, A Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change, IPCC, Geneva, Switzerland.17.8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, 2000. İklim değişikliği Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara.18. Şahin, M., 2005.Ormanların Karbon Döngüsü ve Çölleşmeyle Mücadeleye Katkısının İrdelenmesi, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türk Ormancılığında, Uluslararası Süreçte Acil

Eyleme Dönüştürülmesi Gereken Konular, Mevzuat ve Yapılanmaya Yansımaları Sempozyumu, Antalya.19. Yamanoğlu G.Ç., 2006.Türkiye'de Küresel Isınmaya Yol Açan Sera Gazı Emisyonlarındaki Artış ile Mücadelede İktisadi Araçların Rolü, Yüksek Lisans Tezi.20.Arıkan, Y., 2006. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü (Metinler ve Temel Bilgiler), Bölgesel Çevre Merkezi (REC Türkiye), Ankara.21. Şirin, G., Işık, N., Güloz, S.D., 2008. Emisyon Ticareti Uygulaması ve Türkiye'ye Etkileri, 11. Uluslar arası İktisat Öğrencileri Kongresi (Küresel Isınma: Ekonomik, Politik ve Sosyal Etkiler),

İzmir.22.Güçlü,S.B., 2006, Emisyon Ticaret Sistemi Karbon Piyasası, TMMOB Metalurji Mühendisleri odası Dergisi, Sayı 142.23.Point Carbon 2009, Point Carbon's 5th Annual Conference Carbon Market Insights 2009, Copenhagen. 24.Kossoy,A., Ambrosi,P., 2010.State and Trends of the Carbon Market 2010, Carbon Finance at the World Bank, Washington.25.Capoor,K., Ambrosi,P.,2009.State and Trends of the Carbon Market 2009, The World Bank, Washington.26.Bayramoğlu, M.,M., Toksoy, D.,2010. Methods of Estimating Economical Value of Carbon And The Evaluating of Turkish Forestry Regarding This. Fırst Serbıan Forestry Congress

(Future Wıth Forests), Belgrade, Serbia.27. Zanbak, C.,2009. Enerji Verimliliği- Ekonomik Gelişme ilişkileri Bağlamında Kyoto Protokolü'nün Sera Gazı Azaltım Mekanizmaları, Kyoto Protokolü ve Karbon Emisyonları, Türkiye Çevre

Vakfı Yayın No:184, Kocaeli-İzmir.

Cemhan BUCAK*Orman Mühendisi

* Ege Ormancılık Araştırma Md

Page 13: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

2322

U Z M A N S A H A S I

Kestane KanseriNilay ALTINER

Biyolog

öz kısmına su iletimi yapılamadığı için bu organlar, GİRİŞzamanla canlılıklarını kaybeder. Etmen rüzgar ve

Kestane (Castanea sativa Miller), meşe ve kayınlarla yağmurla taşınabildiği gibi aşı kalemi ile de taşınabilir

birlikte kayıngiller (Fagaceae) familyasına girmektedir. (Anagnostakis, 1987).

Kestane meyve ve odun üretimi ile çift üretim Kestane kanserine karşı değişik mücadele yöntemleri kapasitesine sahip, ekonomik önemi olan bir ağaç (kültürel, kimyasal, biyolojik ve dayanıklı çeşitlerin türüdür (Gümüşdere, 1994). Avrupa kestaneleri kullanılması) kullanılmaktadır. Kestane kanseriyle müca-(Castanea sativa Mill.), yayvan büyük taçları, iri yaprakları, delede en etkili yöntem olarak gerek Amerika Birleşik sarı renkli çekici çiçekleriyle dikkat çeken güzel Devletletlerinde (Fulbright, 1984; Garrod ve ark. 1985) görünümlü ağaçlardır (Soylu, 1984). Anadolu, kestanenin gerekse Avrupa'da (Mittempergher, 1978; Palenzone, (Castanea sativa Mill.) gen merkezlerinden ve kültüre 1978; Turchetti, 1978, 1982; Grente ve Berthelay-Sauret, alındığı en eski alanlardan birisidir(Soylu, 1984). 1978; Falcini ve ark. 1980; Bazzigher, 1981; Grente, 1981;

Türkiye 50 bin ton üretim ile dünya kestane üretiminde Bisiach ve ark. 1985) biyolojik mücadele yöntemi ile ilgili

Çin ve Güney Kore'den sonra 3. sırada yer almaktadır birçok çalışma yapılmıştır (Dunn ve Bolve 1993; Piagnani

(Anonymous, 2003). Kestane ağacının en önemli hastalığı ve ark. 1997; Cortesi ve ark. 1998; Robin ve ark., 2000;

kestane kanseridir. Kestane kanserine neden olan etmen Gürer ve ark. 2001). Buna paralel olarak hastalığa karşı

(Cryphonectria parasitica), hem Avrupa (Castanea sativa) çok sayıda dayanıklı çeşit elde etme çalışmaları da

hem de Amerikan (C. dentata) kestanelerinde kuruma-yapılmaktadır (Burnham ve ark. 1986; Bazzigher ve Miller

lara neden olmaktadır (Heiniger ve Rigling 1991; Dunn ve 1991; Kubisiak ve ark. 1997; Seabre ve Pais 1998). Diğer

Bolve 1993; Cortesi ve ark. 1998; Allemann ve ark. 1999). taraftan hastalıkla ilgili sınırlı da olsa kimyasal mücadele

Balıkesir, Edremit Madra Dağı civarında doğal yayılış alanı çalışmaları da bulunmaktadır (Antognozzi ve Proietti,

bulunan Anadolu kestanesinin kanserden dolayı kurumuş 1993; Montecchio ve ark. 1996; Canciani ve ark., 1997).

bir örneği Şekil 1'de görülmektedir.Bu çalışmada Ordu'nun Fatsa ilçesindeki kestane deneme

Hastalık nedeniyle Ülkemizde kestane üretimi yıldan yıla bahçesinde kestane kanserine karşı başta kültürel ve azalmaktadır. Kestane kanserinden dolayı 1990'lı yıllarda kimyasal mücadele olmak üzere biyolojik mücadele de 90 bin ton olan üretimimiz 2002 yılında 50 bin tona ele alınarak hastalığın etkin bir şekilde baskı altına düşmüştür (Anonymous, 2003). Etmen, peritesyum- alınması amaçlanmıştır.lardan çıkan askosporları veya piknidyumlardan çıkan konidileri yardımıyla gövde ve dallar üzerindeki yara ve çatlaklardan enfeksiyonu gerçekleştirir. Hafif nemli havalar sporların yayılması ve enfeksiyonun başlaması için uygundur. Enfeksiyonun ileri aşamalarında kabuk dokusu üzerinde sarımsı veya turuncu kahverenginde yoğun şekilde piknidiyal stroma oluşur. Etmenin konidileri çubuk şeklinde ve renksizdir. Etmenin peritesyumları ise vejetasyon boyunca piknitlerin oluştuğu aynı stroma içinde meydana gelir. Bir stroma içerisinde hem piknidyum hem de peritesyum yapıları aynı dönemde görülebilir. Peritesyal stroma genellikle kırmızımsı kahve renklidir. Hastalık nedeniyle genellikle gövde ve dalların öz kısmındaki kambiyum ve kabuk dokusunda ölü alanlar veya yaralar meydana gelir. Kabuk ve kambiyumun hastalık nedeniyle ani ölümü sonucu çöküntüler ortaya çıkar. Kambiyum dokusundaki ölüm uzun sürede gerçekleşirse hastalıklı bölgede şişkinlik ve kabuk dokusunda çatlamalar görülür. Yaprakların ve sürgünlerin

arasında görülebilir. İnce dal ve sürgünlerde başlayan KONUKÇULARI:hastalık daha sonra daha büyük dallara ve gövdeye yayılır.

Kestane kanseri, tüylü meşe (Quercus pubescens), pırnal Böylece birçok yara, dalların gövdeye birleştiği yerlerde meşesi (Q. İlex) ve sapsız meşede de (Q. petrea) zarar merkezileşmiş olarak bulunur. Kabuk ve kambiyumun yapar. Bu türlerde hastalığın seyri yavaştır. Ekonomik hastalık nedeniyle ani ölümü sonucu düzgün yüzeyli bir önem taşımamakla birlikte, hastalığı taşıyıcı rol çöküntü meydana gelir. Eğer kambiyumun ölümü ani oynarlar(Gürer, M., 1999). olmazsa hastalıklı alanın altında yeni kabuk tabakalarının

oluşması, şişkinliğe ve üst yüzeyde kabuk çatlamalarına BİYOLOJİSİ ve YAYILIŞI: neden olur. Hastalanan ağaçta tipik olarak çok sayıda dip

Gövde ve dallar üzerindeki yaralarda ve çatlaklarda sürgünü görülür.hastalık etmeninin piknit ve peritesleri (etmenin üreme

MÜCADELESİ: yapıları) oluşur. Kabuk kabarıp çatlamadıkça gözle farkedilemez ve hastalığın başlangıçta teşhisi gözden 1- Hastalığın görüldüğü dallar en az 25 cm altından ve kaçabilir. Kabuk üzerinde lekeler meydana geldikten tamamen kurumuş olan kestane ağaçları vakit sonra birkaç hafta içinde, sarımsı veya turuncu geçirilmeden kesilip oradan uzaklaştırılmalıdır. kahverenginde çok sayıda piknidiyal stroma (etmenin Böylece inokulum potansiyeli azaltılmış olur ve yeni üreme yapısı) çıkar veya yarılan kalın kabuğun sürgünlerin oluşması sağlanır. Ayrıca kesilen kısımla-çatlaklarında gelişir. Stroma 3 mm'ye kadar ulaşan rındaki yara yerlerine aşı macunu sürülerek kapatıl-uzunlukta ve genişlikte, yaklaşık 0.5 mm derinlikte ve çok malı veya kesilen yerlere hastalık etmeninin girişini sayıda konidinin oluştuğu üretken bir yapıdır. Konidiler engellemek için "3 kısım ardıç katranı + 1 kısım çubuk şeklinde ve renksizdir. Kabuk nemlendiğinde göztaşı" sürülmelidir.kahverengimsi sarı renkte sızıntılar halinde çıkar ve

2- Aşı kalemleri hastalığın sorun olmadığı yerlerden yağmurla ağacın alt kısımlarına taşınır. Hastalığa alınmalıdır. Yara oluşumunu en aza indirecek bir hasat yakalanan kestanelerin kabukları üzerinde yıl boyunca yöntemi seçilmelidir.çok sayıda bulunur (Gürer, M., 1999).

3- Hastalık etmeni fungus, kestane ağaçlarında çeşitli Peritesyum, vejetasyon süresince piknitlerin oluştuğu nedenlerle (böcek, kuş zararı, sırıkla meyve toplama) aynı stroma içinde meydana gelir. Bir stroma içinde her iki açılan yaralardan girer ve hastalığı başlatır. Bu tip üreme yapısı da aynı zamanda bulunabilir. Stromanın nedenle ağaçlarla yara açılmamasına mümkün görülmesi ve peritesyumun oluşması arasındaki süre, olduğunca dikkat edilmelidir. Meyve toplarken sırık birkaç haftadan, bir yıla kadar değişiklik gösterir. kullanılmamalıdır. Çünkü sırıkla vurulan dallarda Peritesyal stroma genellikle kırmızımsı kahverengindedir. yaralar açılmakta ve fungus için uygun bir ortam İlkbahar başından sonbaharın sonuna kadar yağmurla yaratılmaktadır.ıslanan peritesyumlardan askosporlar dışarı fırlar. Hafif

nemli havalar, sporların yayılması ve enfeksiyonun 4- Budama ve aşı için kullanılan aletler %10'luk çamaşır başlaması için uygundur. Canlı kabuk üzerindeki suyu (sodyum hipoklorid) içinde dezenfekte edildik-yaralardan girerek çimlenen askospoor ve konidiler ten sonra diğer dalların budama ve aşı işlemine enfeksiyonu başlatır. Böcekler ise ağaç üzerinde birkaç geçilmelidir.yara yerinin meydana gelmesine neden olur. Hastalık bir

5- Hastalığın bulunduğu ülkelerden hastalıklı fidan ve ağaçtan diğerine kolayca geçebilir. Askosporlar rüzgarla,

diğer bitki materyali getirilmemeli, sağlık sertifikası pikniosporlar ise yağmurla, böcekler ve kuşlar vasıtasıyla

istenmelidir (Dış karantina). Yurdumuzda da hastalıkla yayılır. Hastalıkla bulaşık aşı kalemi vb. ile de hastalık

bulaşık materyal, hastalığın görülmediği yerlere taşınır (Gürer, M., 1999).

kesinlikle götürülmemelidir (İç karantina).

BELİRTİLERİ: 6- Fidanlarda sağlık kontrolleri için gözlemler daha sık yapılmalı, hastalık daha erken teşhis edilerek daha Kestane kanseri, genellikle gövdede, dallarda öz kısmı ve küçük bir yarayla temizlenmelidir.kambiyum ile kabuğu öldüren yaralar şeklinde ortaya

çıkar. Yapraklar ve sürgünler solar ve lezyonla çevrilen öz 7- Fidanlarda kültürel işlemler (gübreleme, sulama vb) kısmına su iletimi yapılamadığı zaman canlılıklarını çok iyi yapılmalı, fidanlar daha sağlıklı ve kuvvetli kaybeder. Uzaktan ilk belirtiler, dallar üzerinde solan tutulmalıdır.yapraklardır. En sonunda ise ölü ve yapraksız dallar kalır.

8- Kestane kanserine dayanıklı olduğu bilinen Asya Genç ve düzgün kabuklu dallardaki yaralar sarımsı kökenli kestane çeşitlerinden yararlanarak ıslah kahverengi veya turuncu kahverengindedir. Yelpaze çalışmaları yapılmalıdır. Bu amaçla Avrupa kestanesi şeklinde krem rengindeki miselyum, odun ve kabuk anacından seleksiyon yoluyla üretilen hastalığa

Foto 1: Kestane kanserinden dolayı kurumuş bir Kestane ağacı(Castanea sativa Mill.).

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Page 14: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

Yenişarbademli'nin Konumu: Göller yöresinde, Isparta, verilerine göre alanın ortalama yıllık sıcaklığı 11ºC, ve Konya ve Antalya üçgeninde, Beyşehir Gölü'nün Batısında yağış miktarı 800 mm'nin üzerindedir (Kantarcı, 1991; Toros Dağları'nın kuzey uzantısı olan Anamas ve Dedegül Özkan, 2003).Dağları ile bütünleşir. Denizden 1.150 m. yükseklikte İklimlerin ve vejetasyon bölgelerinin geçiş kuşağında yer bulunan Yenişarbademli, Isparta il merkezine Aksu ilçesi alan Yenişarbademli, bir taraftan karasal iklimin ve Irano-üzerinden 105 km, Şarkikaraağaç ilçesi üzerinden 175 km, Turanien fitocoğrafi bölgesinin etkilerini ve elemanlarını Konya il Merkezine 150 km, Antalya İl Merkezine 165 km, gösterirken diğer taraftan da Akdeniz ikliminin ve Ş.Karaağaç ve Beyşehir ilçelerine de 55 km uzaklıktadır Mediterranean fitocoğrafi bölgesinin etki ve elamanlarını (T.C. Yenişarbademli Kaymakamlığı, 2010). gösternektedir. Bu bağlamda bölgenin florası oldukça Orman varlığı: Yenişarbademli'nin ormanları, Akdeniz zengindir (Dutkuner vd., 2001). Türkiye'nin 122 önemli Bölgesi nemli üst orman kuşağından, İç Anadolu step bitki alanından birisi olan Yenişarbademli yöresinde bölgesine geçiş özellikleri taşıyan Kızıldağ Milli parkı alanları belirlenen toplam 67 adet tıbbi ve aromatik bitki sınırları içerisinde yer almakta olup, Dedegül (Dipoyraz) taksonu tespit edilmiş olup bu taksonlar şu şunlardır:dağı yöre içerisinde bulunmaktadır. Bölgede yetişen

Arthemisia absinthium L., Acarus calamus L., Galanthus Anadolu Karaçamı (Pinus nigra Arn. subsp pallasiana elwesii Hook.f., Galanthus gracilis Celak., Falcaria vulgaris (Lamb.) Holmboe), Boylu Ardıç (Juniperus excelca Bieb.), Bernh., Pimpinella tragium Vill., Ceterach officinarum Toros Sediri (Cedrus libani A. Rich), Toros Göknarı (Abies. DC., Rhus coriaria L.,cilicica Carr.), Kermes Meşesi (Quercus coccifera L.), Saçlı

Pistacia terebinthus L., Berberis crataegina DC., Berberis Meşe (Q. cerris L.), Mazı Meşesi (Q. infectoria Oliv.),

vulgaris L., Juniperus oxycedrus L., Gypsophila arrosti Lübnan Meşesi (Q. libani L.) gibi ağaç türlerinin yanı sıra,

Guss., Achillea nobilus L., Matricaria chamomilla Juniperus oxycedrus L. subsp. oxycedrus, J.sabina L., Rosa

L.,Silybum marianum L., Sonchus asper L., Taraxacum canina L., Pistacia terebinthus L., Cornus mas L.,

officinalis Web., Cornus mas L., Cistus creticus L., Capsella Crataegus monogyna Jacq., gibi odunsu taksonlarda yer

bursapastoris (L.) Medik., Nasturtium officinale L., almaktadır (Anonim, 1999). Karaçam ormanları,

Ecballium elaterium (L.) A.Rich., ChenopodiumYenişarbademli'nin hemen üzerinden (yaklaşık 1300 m)

foliosum L., Chenopodium album L., Equisetum itibaren başlamakta ve Dedegül dağında orman üst ramossisimum Desf., Avena barbata Pottex Link., sınırına kadar çıkmaktadır. Orman vejetasyonunun

dağılımında rol oynayan yükselti ve iklim, Beyşehir gölü ve Hypericum perforatum L., Crocus chrysanthus Herb., bu gölün doğusundaki Dedegül dağından (2993m) Viscum album subsp. Album L., Hyacinthusetkilenmektedir. Yenişarbademli merkezinde 1150m orientalis L., Scilla hyacinthoides L., Fritillaria imperialis L., yükseltide bulunan meteoroloji istasyonunun son 14 yıllık

25

U Z M A N S A H A S I

24

dayanıklı batı Asya (Çin kestanesi (Castanea ceği anlaşıldığından, hipovirulent izolatların stabilite-mollissima), Japon kestanesi (C. crenata) kestanesi ile lerinin laboratuar koşullarında kesin olarak belirlen-çaprazlanmasından dayanıklı kestanelerin yetiştiril- mesi gerekmektedir.mesi çalışmalarına hız verilmelidir. Halen bu konuda 12- Biyolojik mücadeleda özellikle anti-fungal, anti-diğer ülkelerde önemli araştırmalar yapılmaktadır. bakteriyel, anti-kanserojen türlere sahip olan

9- Hastalık etmeni fungusun hipovirulent ırkı (hastalan- karayosunu (musci) türlerinin ülkemizde mevcut dırma yeteneği olmayan) ise biyolojik mücadele olanlarından yararlanılmalı. Laboratuar koşullarında tedavi edici özellikte rol oynamaktadır. Hipovirulent bu türlerden elde edilecek çeşitli ekstraklarla ırk ile bulaşık kestanesi ağaçlarındaki belirtiler ise, denemeler yapılmalı alınacak sonuçlara göre hangi gövde ve/veya dal üzerinde kabuğun doğal rengine tür karayosununun kestane kanserine karşı anti-göre biraz daha koyu renkte küçük çatlaklar kanserojen olduğu tespit edilip o tür laboratuar şeklindedir. Ağaca herhangi bir zararı olmadan ortamında çoğaltılmalı ve biyolojik mücadeleye canlılığını sürdürmesine olanak sağlar. Bu hipoviru- başlanılmalıdır. lenslik hastalıklı ağaca taşındığında, ağacın zaman 13- Kestane genotiplerinin kansere dayanım düzeyleri ile içinde iyileşmesine yardımcı olur. Bu nedenle böyle ilgili detaylı araştırmalar yapılmalı, diğer taraftan belirtiler gösteren kestane ağaçlarının belirlenmesi ve hastalığa en dayanıklı tür olan (Burnham ve ark. 1986; izlenmesinde yarar görülmektedir. Gürer, 2000) Çin kestanesi (Castanea mollissima) ile

10- Hastalığın önlenmesinde bazı fungusitlerin kullanıl- Türk kestane çeşitleri arasında melezleme çalışmaları ması önerilir, ancak bu uygulama zordur ve ekonomik yapılarak hem dayanıklı hem de meyve verim ve değildir. kalitesi üstün hibritler elde edilmeye çalışılmalıdır.

11- Biyolojik mücadelede stveart izolat olarak bilinen ırkların doğa koşullarında değişken yapı kazanabile-

KAYNAKÇAGümüşdere, İ., 1994. Ormanlarımızda önemli bir ağaç türü KESTANE. Tabiat ve İnsan 27(4):21-26.Soylu, A., 1984. Kestane Yetiştiriciliği ve Özellikleri. Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Yay. No: 59, Yalova.Heiniger, U. ve D. Rigling, 1991. Biological Control of Chestnut Blight in Europe. Annu. Rev. Phytopath., 12, 581-599.Dunn, M.M. ve G.J. Bolve, 1993. Hypovirulent Isolates of Cryphonectria parasitica in Southern Ontario. Canadian Journal of Phytopathology, 15, 245-252.Cortesi, P., D. Rigling ve U. Heiniger, 1998. Comparison of Vegetative Compatibility Types in Italian ve Swiss Subpopulations of Cryphonectria parasitica. Eur. J. For. Path. 28, 167-176.Allemann, C., P. Hoegger, U. Heiniger ve D. Rigling, 1999. Genetic Variation of Cryphonectria hypoviruses in europe, Assesed Using Restriction Fragment Length polymorphisim (RFLP) Markers. Moleculer Ecology, 8, 843-854.Anonymous, 2003. FAO Kayıtları. http:/apps1.fao.org/servlet/XteSevle...n.Crops.Anagnostakis, S., 1987. Chestnut Blight: The Classical problem of an Introduced Pathogen. Mycologia, 79(1), 23-37.Fulbright, D.W., 1984. Effect of Eliminating dsRNA in Hypovirulent Endothia parasitica. Phytopathology 74:722-724.Garrod, S.W., D.W. Fulbright ve A.V. Ravenscroft, 1985. Dissemination of Virulent ve Hypovirulent Forms of a Marked Strain of Endothia parasitica in Michigan. Phytopathology 75:533-538.Mittempergher, L., 1978. The present Status of Chestnut Blight in Italy. Pp.34-37 (In Proceedings of the American chestnut Symposium. Eds. W.L. MacDonald, F.C. Cech, J. Luchock ve C. Smith. West Virginia Univ., Morgantown, 122p.).Palenzone, M., 1978. Programma di Studio Ed Interventi per la utilizzazione, la Rigenerazione e la Trasformazione Delle Forests Castanili piemontesi. Relazione Tecnica Sull'attivita Svolta Torino, Italia.Turchetti, T., 1978. Attachi di Endothia parasitica (Murr) ve su Innesiti di Castagno. L'Ital. Forest. Mont. 33: 135-141.Turchetti, T., 1982. Hypovirulence in Chestnut Blight (Endothia parasitica (Murr) ve Some Pratical Aspects in Italy. Europ. J. For. Pathol. 12:414- 417.Grente, J. ve S. Berthelay-Sauret, 1978. Biological Control of Chestnut Blight in France. Pp 30-34 (In proceedings of the American Chestnut Sympossium Eds, Eds. W.L. MacDonald, F.C. Cech, J. Luchock ve C. Smith. West Virginia Univ., Morgantown, 122p.).Grente, J., 1981. Les Variants Hypovirulents de Endothia parasitica et la Lutte Biologique Contra le Chancre du Chataignier. Ph.D Thesis, Universite de Bretagne Occidentale, Brest, France, 195p.Falcini, L. M. ıntropido ve M. Bisiach, 1980. Nuove Acquisizioni Sull'ipovirulanza di Endothia parasitica e Implicazioni Relative alla lotta Biologica Contro il Cancro del Castagno. Il Montanario D'Italia 31: 111/53-111/59.Bazzigher, G., 1981. Selection of Blight-resistant Chestnut Trees in Switzerlve. Eup. J. For. Pathol. 11:199-207.Bisiach, M., E. Gobbi ve M. Intropido,, 1985. Esperienze di lotta Biologica Contro il Cancro Della Corteccia del Castagno. La Difesa Delle Piante 2: 187-196.Dunn, M.M. ve G.J. Bolve, 1993. Hypovirulent Isolates of Cryphonectria parasitica in Southern Ontario. Canadian Journal of Phytopathology, 15, 245-252.Cortesi, P., D. Rigling ve U. Heiniger, 1998. Comparison of Vegetative Compatibility Types in Italian ve Swiss Subpopulations of Cryphonectria parasitica. Eur. J. For. Path. 28, 167-176.Piagnani, C., F. Faoro, S. Sant ve A. Vercesi, 1997. Growth ve Ultrastructural Modifications to Chestnut Calli Induced by Culture Filtrates of Virulent ve Hypovirulent Cryphonectria parasitica Strains. Eur. J. For. Path., 27, 23-32.Robin, C. C. Anziani ve P. Cortesi, 2000. Relationship Between Biological Control; Incidence of hypovirulence ve Diversity of Vegetative Compatibilty Types of Cryphonectria parasitica in France. Phytopathology, 90(7), 730-737.Gürer, M., T. Turchetti, P. Biagioni ve G. Maresi, 2001. Assesment and Characterisation of Turkish Hypovirulent Isolates of Cryphonectria parasitica (Murr.) Barr. Phytopathol. Mediterr., 40, 265-275. Burnham, C.R., Rutter, P.A., French, D.W., 1986. Breeding blight-resistant chestnuts. Plant Breeding Reviews 4, 347-397.Bazzigher, G. ve G.A. Miller, 1991. Blight-Resistant Chestnut Selections of Switzerlve: A Valuable Germ Plasm Resource. Plant Disease, 75(1), 5-9.Seabre, R.C. ve M.S. Pais, 1998. Genetic Transformation of European Chesnut. Plant Cell Reports, 17: 177-182.Kubisiak, T.L., F.V. Hebard, C.D. Nelson, J. Zhang, R. Bernatzky, H. Huang, S.L. Anagnostakis ve R.L. Doudrick, 1997. Molecular Mapping of Resistance to Blight in an Interspecific Cross in the Genus Castanea. Phytopathology, 87(7), 751- 759.Antognozzi, E. ve P. Proietti, 1993. Comparison among different kinds of grafting on conversion of chestnut from coppice to orchard. Proc. International Congress on Chestnut, October 20- 23, Spoleto, Italy. p. 243-245.Montecchio, L., R. Causin ve S.M. Accordi, 1996. Trials on the protection of chestnut grafts against Cryphonectria parasitica. Hort. Abst. 66: 10199.Canciani, L., E. Dallavalle, A. Zambonelli ve A.Z. D'aulerio, 1997. Chemical control trials on chestnut grafting. Hort. Abst. 67: 2701.Gürer, M., 1999. Kestane Kanseri. Kızıllar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kumluca- Bartın.

Yenişarbademli Yöresi ve EkolojisiEmre KUZUGÜDENLİ* Orman Yük. Müh.

Canpolat KAYA*Orman Yük. Müh.

Foto 1: Yenişarbademli'nin konumu

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

* SDÜ Yenişarbademli Meslek Yüksek Okulu

Page 15: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

Lavandula stoechas L., Phlomis pungens Willd., Marrubium vulgare L., Teucrium polium L., Sideritis libanotica Labill., Melissa officinalisL., Nepeta italica L., Origanum vulgare L., Origanum onites L., Thymus sp., Mentha pulegium L., Salvia sclarea L., Salvia fructicosa Miller., Salvia officinalis L., Malva sylvestris L., Orchis sp., Paeonia mascula (L.) Miller subsp. mascula., Plantago major L., Abies cilicica Carr., Rumex acetosella L., Sorbus umbellata (Desf.) Fritsch., Rubus idaeus L., Fragaria vesca L., Geum urbanum L., Rosa canina L., Crataegus monogyna Jacq., Eranthis hyemalis Sallib., Anemone blanda (L.), Sch. et. Kot., Hyoscyamus niger L., Digitalis ferruginea L., Ammi visnaga (L.) Lam., Anethum graveolens L., Conium maculatum L., Urtica dioica L. (Akyol vd., 2010)

Toprak yapısı: Yenişarbademli'nin doğusunda tarım alanı olarak kullanılan kısımda, eski ve yeni alüvyonlar bulun-maktadır. Pınargözü Mevkisi'nde bulunan şistlerden ise derin, pek derin, az veya orta taşlı kireçsiz esmer orman toprakları oluşmuştur (Özkan ve Kantarcı, 2008).

Anıt ağaçları: Tabiat tarihinin günümüzdeki temsilcileri olan anıt ağaçlar, tarihin tüm devirlerinde meydana gelmiş olayları yansıtması bakımından önemlidir. Bir başka özellikleri ise ender ve eşsiz oluşlarıdır. Diğer ağaçlara nazaran boy, çap, yaş ve görünümce farklılıkları Yerel Adı: Beyçamvardır. Özellikle ihtişamlı görünüşleriyle insanları etkileyip

Bilimsel Adı : Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) çevreye duyulan saygıyı yaygınlaştırıp daha duyarlı Holmboe (Pinaceae)olmamızı hatırlatmaktadırlar. Anıt ağaçlar sadece bilimsel Yerel Adı: Karaçam,açıdan değil; estetik ve kültürel açıdan da önemli

varlıklardır. Ayrıca eski jeolojik olayların temsilcileri Yeri: Pınargözü mesireliğinin hemen yanında ve yolun olmaları bakımından da yalnızca bulunduğu ülkenin değil kenarında tüm dünya ülkelerinin sahip çıkması gereklidir (Özdemir Bulunduğu yükselti: 1550 m Boyu : 28.5 m,vd., 1986).

Çapı: 1.59 m Çevresi: 4.65 m,Yenişarbademli yöresinde 2 adet anıt ağaç bulun-

Yaşı: 672 Bitkinin sıhhi durumu: İyimaktadır. Bu anıt ağaçlardan ilki olan Karaçam Karagöle doğru çıkarken 1800 m de yer almaktadır. 40 metre boya Yenişarbademli civarındaki adalar ve Pınargözü sahip bu devin çapı 3.25 m'dir. İkinci anıt ağaç olan mağarası: Beyçam pınargözü mağarasının hemen üst tarafında Kızkulesi Adası: Beyşehir Gölü'nde bulunan 33 adadan 1550 m yer almaktadır. 28.5 m boya sahip olan beyçam biridir. Selçuklu döneminde Selçuklu Sultanları tarafından 1.59 m çapa sahiptir (Foto 2). sayfiye yeri olarak kullanılmıştır. Selçuklu döneminde inşa Yerel Adı: Karaçam edilen Kubadabad Sarayı'nın harem bölümü olarak

kullanıldığı belirtilen bu tarihi adada, yeşil doğa ve adayı Bilimsel Adı: Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) çepeçevre saran tarihi yapılar bulunmaktadır (Şekil4). Bu Holmboe (Pinaceae)ada 230 kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Adaya

Yerel Adı: Karaçam, ilkbaharda çıkıldığında, çalılıkların üzerindeki kuş yuvaları Yeri: Dedegöl Dağında Pınar üzerinden Karagöle doğru ve içindeki kuş yavrularını yakından görebilmek çıkarken mümkündür (Foto 3) (Kuzugüdenli vd., 2010).

Bulunduğu yükselti: 1800 m Boyu: 40 m,

Çapı: 3.25 m Çevresi: 7.65 m,

Yaşı: 762 Bitkinin sıhhi durumu: İyi

26

Foto 2: Beyçam

Foto 3: Kız kulesi adası üzerinde yeni doğmuş meke kuşu yavruları

Mada Adası: dekar, Aygır adası ise 2000 dekar büyüklüğündedir. Orman ağaçları ile örtülü adalarda doğal olarak yetişmiş Beyşehir gölünün en büyük adasıdır. Şarkikaraağaç-badem, dut, iğde ağaçlarının yanında, üzüm asmalarına Yenişarbademli karayolunun kenarında, sahile 800 metre da rastlanır. Ayrıca Bizans ve Selçuklular dönemine ait uzaklıkta yer almaktadır. Büyüklüğü 8220 dekar olan kalıntılar mevcuttur. Aygır adasında Osmanlı döneminde adanın en yüksek yeri olan Mada tepesi 1350 metredir. Yenişar tımarlı sipahilerine ait atların bu adada üretildiği Ada içerisinde pırnal meşeleri ve ardıç ağaçları bulun-rivayet edilmiş olup o yüzden bu ismin verildiği makta olup ardıçların gövde formları bozuktur. “Kumluca” varsayılmaktadır. Orta adanın sahil kesimi ince kumlarla adını sahilin bir bölümü kızıl kumlarla kaplı olduğu için kaplı olup bir plaj havası oluşturmaktadır (Karaca, 2005). almıştır. Doğal güzelliklerinin yanında çok güzel bir su

pınarı mevcuttur (Karaca, 2005). Mındıras (Eğrinas) Adası:

Eşek Adası: Kubad-abad sarayının kuzey istikametinde olup, gölün suyuna bağlı olarak bazen ada, bazen de yarım ada Kilise adasının güneyinde yer almaktadır. Çalılarla ve tek halindedir. Büyüklüğü 3000 dekar en yüksek yeri 1240 yıllık otsu bitki türleriyle örtülü olan adada Bizans ve metredir. Kıyıya olan mesafesi ortalama 20 metredir ve Selçuklu dönemlerine ait yerleşim yerleri kalıntıları mevsimsel olarak değişmektedir. Adada asma, dut ve bulunmaktadır. Bu ada üzerinde bir çok martı yuvası badem ağaçları mevcut olup tarihte bu ağaçların bulunmakta olup ayrıca köylüler tarafından 1 yıl önce meyvelerinin bolluğuna atıfta bulunulmaktadır. Adada iki bırakılan 2 adet ev tavşanından doğan onlarca ev tavşanı surlu bir kale, bir mağara, bir mabet harabesi ve tek mevcuttur (Foto 4).taştan yapılmış bir üzüm sıkacağı mevcuttur. Adanın doğu tarafında bugün sular altında kalmış olan bir yerleşim yeri mevcuttur. Ancak suların çekildiği günlerde bu yerleşim yerleri görülebilmektedir (Karaca, 2005).

Pınargözü mağarası ve diğer mağaralar:

Pınargözü mağarası dünyanın en büyük yeraltı gölü mağaralarındandır (Korkmaz, 2001). Mağara, Yenişar-bademli ilçesine 8 km mesafede yer alır. Aynı zamanda bir su kaynağı olan mağara olan pınargözü, etrafında tespit edilen 213 çeşit bitki türüyle de dikkat çekicidir.

Kilise Ada: Mağaraya, girişte bulunan sifondan dalarak girilir. Mağara Mada Adası ile sahil arasında yer almaktadır. Yaklaşık 4 içerisine girip kaybolanlar olduğu için kapısı şuan demir dekar büyüklüğünde olan Kilise ada sahile 80 metre parmaklıklarla kapatılmıştır. Sifonun önünde hızı 150-160 mesafede yer almaktadır. Ada tamamen kale ile çevrilmiş km'ye ulaşan hava akımı oluşur ve su ısısı Ağustos ayında olup, bu kale şuan harap vaziyette olmakla beraber ada bile 5.8º C'dir. Bölgede bulunan dünyanın en büyük yeraltı üzerindeki kilise yarı harap vaziyette bulunmaktadır. ırmağı, Beyşehir Gölü ile Manavgat Çağlayanı arasında Kiliseyi çeviren kale duvarları bazı yıllar suların akar.çekilmesiyle gözlemlenebilmektedir. (Karaca, 2005). Pınargözü Mağarası'nın dışında Yenişarbademli'de, İğdeli, Orta ve Aygır Adaları: Yedigözlü mağara, Mındıras mağarası gibi birçok

mağaralar mevcut olup bunlar akdeniz sahilleri ile ilişki Beyşehir Gölü'nün batı tarafında yer alırlar. Şarkika-içindedirler. Ayrıca Karataş ini, Alataş ini, Çataltepe ini, raağaç-Yenişarbademli karayolunun kenarından sahile İnönü gibi inler mevcuttur.olan mesafesi 200 metredir. Yan yana 50-100 metre

aralıklarla oluşan bu 3 ada, takım adaları oluşturup, eşsiz boğazlara sahiptir. İğdeli ada 3020 dekar, Orta ada 2500

27

U Z M A N S A H A S I

Foto 4: Ada üzerinde martılar ve çalı dibine saklanmış bir tavşan

KAYNAKÇA

Akyol, A., Kaya, C., Yıldırım, A.N., Ulusan, M.D., 2010. Yenişarbademli'nin Tıbbi ve Aromatik Bitkileri. Isparta İli Değerleri ve Değer Yaratma Potansiyeli Sempozyumu. 26 Nisan- 3 Mayıs 2010, ISBN:978-9944-452-40-3, 1190-1202, Isparta.

Anonim., 1999. Kızıldağ Milli Parkı Master Planı Analitik Etüdü, T.C. Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Ankara.

Dutkuner, İ., Büyükgebiz, T., Yeğen, E., 2001. Eğirdir (Isparta) Yöresinin Tıbbi ve Aromatik Bitkileri, 1. Ulusal Eğirdir Sempozyumu, Eğirdir, Isparta.

Kantarcı, M, D., 1991. Akdeniz Bölgesi'nin Yetişme Ortamı Bölgesel Sınıflandırılması. T.C. Tarım ve Orman Köyişleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü, Sıra No: 668, Seri No: 64, OGM Basımevi, Ankara.

Karaca, V., 2005. Belgelerle Yenişar. Kardelen Sanat Yayınları, Isparta

Kuzugüdenli, E., Ulusan, M.D., Göktaş, H., 2010. Yenişarbademli'nin Ekoturizm Potansiyeli. Isparta İli Değerleri ve Değer Yaratma Potansiyeli Sempozyumu. 26 Nisan-3 Mayıs 2010, ISBN:978-9944-452-40-3, 1181-1189, Isparta.

Özdemir, Ü., Göncüoğlu. C, Tütüncü, C. Tanca, N., Tümer, A., 1986. Doğal Anıtlar, E.IL Journal of Science Fac, Ser. B, Vol. 8, p. 221-230.

Özkan, K., 2003. Beyşehir Gölü Havzası'nın Yetişme Ortamı Özellikleri ve Sınıflandırılması. İÜ. Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi (Basılmamış),İstanbul, 189.

Özkan, K., Kantarcı, M.D., 2008. Beyşehir Gölü Havzası'nın Orman Yetişme Ortamı Alt Bölgeleri ve Yöreleri Grupları. SDÜ. Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, ISSN: 1302-7085, s123-135

T.C. Yenişarbademli Kaymakamlığı, www.yenisarbademli.gov.tr, 01.04.2010.

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Page 16: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

28 29

Üyelerimizden

A- GİRİŞ: alanlarda ise ranta dayalı toprak dökümlerine İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından katiyen müsamaha gösterilme-

İstanbul ilinde inşaat sektörünün geliştiği son yıllarda hafriyat miştir. Bundan dolayı, İstanbul'un orman alanları dışındaki kamu toprağına döküm yeri bulunması önemli bir sorun oluşturmuş, bu arazilerine yapılan ranta dayalı organizeli toprak dökümleriyle sorun da yıllık “100 milyon dolar” büyüklüğünde büyük bir rant'a büyük bir çevre katliamı yaşanırken, ormanlarda organizeli ve

3neden olmuştur. Hafriyat toprağı döküm rant'ının üzerindeki ranta dayalı bir m dahi toprak dökümüne asla rastlanılmamıştır. emek ve sermaye gibi ekonomik faktörlerin etkisinin yok denecek Bu durum, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün toprak döküm kadar az olması, bu rant'ın cazibesini İstanbul'da maksimum rantçılarının hedefi olmasına neden olmuştur. Ayrıca, seviyeye çıkarmıştır. İstanbul'da hafriyat toprağının döküm İstanbul'daki siyasi ve bürokratik iradenin birçoğu bu ihalelerin yapıldığı yerlerin çoğunluğunu ya ormanlardaki eski maden yapılmasına hiçbir zaman destek olmamış, engellenmesi adına da ocakları ya da orman dışındaki kamu arazileri oluşturmuştur. Bu denemedikleri yasa dışı yol ve yöntem bırakmamışlarıdır.nedenle, İstanbul'daki hafriyat toprağı döküm rantının kaynağı aynı zamanda da kamu geliri niteliğindedir. Orman dışındaki Ormanlardaki eski maden ocakları dışındaki diğer kamu kamu arazilerine yapılan ve toplam toprak dökümünün % arazilerine yapılan toprak döküm esaslarının ihale şartlarına tabii 80-85'ini oluşturan hafriyat toprağı döküm gelirlerinin tutulmaması ve olabildiğince sübjektif kriterlerden oluşması, bu tamamına yakını sübjektif metotlarla rantiyeye aktarılırken, dökümlerin rantından beslenenlerin iştahını ve cesaretini ormandaki eski maden ocaklarına yapılan ve toplam dökümün fazlasıyla kabartmıştır. Orman dışındaki kamu arazilerine yapılan %15-20'sini oluşturan toprak döküm gelirlerinin tamamı ise ranta dayalı organizeli toprak dökümlerine rekabet oluşturarak 2007 yılının son çeyreğine kadar ihale yöntemiyle kamuya tekelleşmeyi ve aşırı fiyat artışını engelleyen maden ocaklarının aktarılmıştır. 2007 yılının son çeyreğine kadar İstanbul rehabilitasyon ihalelerinin durdurulması ve tıp ki orman dışındaki Büyükşehir Belediye Başkanlığı, orman dışındaki kamu arazilerine toprak dökümlerinde olduğu gibi ihalesiz bir sistemle bu yapılan ve rantiyeye kaynak oluşturan hafriyat toprağı döküm dökümlerin de kendilerine verilmesi, toprak döküm rantçılarının olaylarında yasa dışı birçok eylemi suç işleme pahasına vazgeçilmez ana hedefi olmuştur. Ayrıca, orman dışındaki döküm görmezlikten gelirken, ormanlardaki kamuya gelir getiren maden yapılacak kamu arazilerinin yeterli olmaması ve İstanbul ocaklarının rehabilitasyon ihalelerini de engellemek adına fiili ormanlarında madencilikle tahrip edilmiş takriben “1.5-2.0” yetki gaspı yaratmaya büyük bir gayret sarf etmiştir. 2007 yılının milyar metreküp hacme ve 4-5 milyar dolar potansiyele sahip son çeyreğinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına çukurlaşmış maden ocakları da bu hedefe ulaşmadaki azimleri ne yazıktır ki Orman Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Orman kamçılamıştır. Toprak döküm rantçıları, hedeflerine ulaşmak Bakanlığı da büyük destek vermiştir. amacı ile “süslü ve yaldızlı projelerle” yetkili makamlara

müracaat ederek akla ve hayale gelmeyen gerekçelerle ihalesiz İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, görevden alındığım 2007 döküm yeri almaya büyük bir gayret göstermişlerdir. Bu amaçla, yılının son çeyreğine kadar eski maden ocaklarının İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan rehabilitasyonu amacı ile toprak döküm ihalelerinden kamuya rehabilitasyon ihalelerinin ivedilikle durdurulması ve belediye milyonlarca dolar gelir sağlamanın amansız mücadelesini başkanlıklarına devredilmesi gerekliliği yönünde etkili bir verirken, diğer kurum ve kuruluşlar da değişik projeler adı altında kamuoyu oluşturmaya çalışmışlardır. Amaçlarına ulaşmak için de (mezarlık projesi, mera ıslah projesi, çevre düzenlemesi ve bahçe çalmadıkları kapı, gitmedikleri makam bırakmamışlardır. İstanbul tanzimi projesi, yol bakım ve onarım projeleri vb. gibi) kamuya ait Orman Bölge Müdürlüğünün hem rehabilitasyon ihaleleri hem arazilere yapılan toprak dökümlerinden sadece şahıslara rant de çalışanları hakkında izan ve insaftan nasibini almayan yalan ve sağlamanın peşine düşmüşlerdir. İstanbul Orman Bölge iftiralardan da geri kalmamışlardır.Müdürlüğü, 2007 yılının son çeyreğine kadar İstanbul'daki toprak döküm olaylarından sadece kamuya kaynak yaratan ve kişilere Rantiyecilerin İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından rant sağlamayan tek kamu kuruluşu olmuştur. Ormanlık alan yapılan toprak döküm ihaleleri aleyhinde yürütmüş oldukları dışındaki kamu arazilerinde ranta dayalı organizeli toprak karalama ve iftira kampanyaları karşısında 2007 yılının son dökümlerine yetkili ve sorumlu bir çok kurum tarafından çeyreğine kadar daima dik durularak mücadele edilmiştir. müsamaha gösterilip, adeta teşvik edilirken, ormanlık İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün her toprak döküm ihalesi

İstanbul'daki Hafriyat Rant'ından DolayıOrman Kanununun Değiştirilmesi SürecindeYaşanan Olaylar ve Bu Değişikliğin DoğuracağıVahim SonuçlarFaruk ÇEBİOrman Mühendisi

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

için büyük bir hukuk mücadelesi verilmiştir. Bu mücadelelerde zorunluluğun gereği olan maden ocaklarının hafriyat toprağı ile tabiri caizse kılı kırk yarılarak kamu hakkının korunmasına azami rehabilitasyonundaki yetki tamamen bakanlıkta bırakılmıştır. gayret gösterilmiş, ihaleleri engelleme gayretlerinin tamamı Gerek yapılan atamalardan, gerekse yetkinin bakanlıkta büyük bir başarıyla etkisizleştirilmiştir. İstanbul Orman Bölge bırakılmasından anlaşıldığı gibi yasal ve Anayasal yetkiye sahip Müdürlüğünün bu mücadelesine 2007 yılı son çeyreğine kadar olan Orman Genel Müdürlüğünün ormanlardaki eski maden gerek Orman Genel Müdürlüğünce gerekse Çevre Ve Orman ocaklarının hafriyat toprağı ile rehabilitasyon işlerindeki karar Bakanlığınca her türlü destek kurumsal olarak verilmiştir. 2007 verme inisiyatifinin tamamen elinden alınmasına özel bir gayret yılının son çeyreğinden sonra hiçbir hukuki gerekçe gösterilmiştir. Ne yazıktır ki bu gayret, Orman Genel Müdürünün gösterilmeden bu mücadeleden aniden vazgeçilmiş, rantçıların şahsi desteği ile yaşam bulmuştur. talepleri doğrultusunda yetki gaspıyla rehabilitasyon ihaleleri

Orman Genel Müdürlüğü üzerinde yasa dışı baskı uygulayarak de tamamen durdurulmuştur. Bu durum, ormanlık alan amaçlarına ulaşan toprak döküm rantçıları, TOKİ Başkanlığı dışındaki kamu arazilerine yapılan ranta dayalı organizeli toprak üzerinde ise asla etkili olamamışlardır. Orman Genel Müdürlüğü dökümlerini artırarak İstanbul coğrafyasının bozulmasına, rantçıların baskılara boyun eğerek orman kanununu değiştirirken, ormanlık alanlarında madencilikle yaratılmış olan çevre TOKİ Başkanlığı ise aynı tarihlerde ilk kez hafriyat toprağı döküm bozukluklarının devamına ve kamunun milyonlarca dolar zarar ihalesinden 170 milyon lira gelir elde etmiştir. Ülkenin etmesine neden olmuştur. Nitekim, toprak döküm ihalelerinin ormanlarını korumayı üstlenmiş 170 yıllık bir teşkilat, ne yazıktır yapıldığı yıllarda ciddi kar eden İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, ki TOKİ Başkanlığı kadar basiretli davranamayarak ihalelerin durdurulmasından sonra tekrar eski durumuna İstanbul'daki toprak döküm rantına teslim olmuştur. Siyasi gerileyerek zarar etmeye başlamıştır.otoriteyi karalayarak basiretsizliği ve beceriksizliği örtbas etme

İstanbul'da büyük bir çevre katliamı ve milyonlarca dolar da kamu çabaları da siyasi otoritenin tam merkezindeki TOKİ Başkanlığı'nın zararı oluşturma pahasına toprak döküm rantiyecilerinin yasa dışı ihalesi karşısında tamamen iflas etmiştir. Bu yasal değişikliğin gayretleri 2010 yılına kadar artarak devam etmiştir. Rantiyecilerin nedenini siyasi iradeye bağlayıp yan yatan ve kurumunun gayretleri, 2007 yılının son çeyreğinden sonra Orman Genel milyonlarca dolar zarar etmesine göz yumanlar, TOKİ Müdürlüğü tarafından engellenmeye çalışılmamış, bilakis yasa Başkanlığının bu ihalesinden ibret bile alamamışlardır. dışı uygulamalarla da desteklenmiştir. 21. yüzyıl ormancılığının

İstanbul'da uzun bir süreden beri kamu yararı ile rantiye arasında mutlak gereği olan “hafriyat toprağı ile maden ocaklarının yaşanan mücadeleden kaybeden taraf, ne yazık ki kamu yararı rehabilitasyon” ihalelerinin zorunluluğu konusunda gerek siyasi olmuştur. Fakat ne acıdır ki kamu yararının rantiye karşısında otoritenin gerekse kamuoyu desteğinin alınmasında başarısız yenilmesine de kamu gücü neden olmuştur. Kamu yararına taraf olan Orman Genel Müdürü, ihalelerin durdurulmasından yaklaşık olması gereken bazı kamu güçleri bu mücadelede maalesef 3 yıl sonra, haziran 2010 tarihinde orman yasasını Anayasaya rantiyeye taraf olmayı tercih etmişlerdir. Ayrıca, kamu kaynağı aykırı olarak değiştirmiştir. Hafriyat toprağı döküm rantçılarının niteliği taşıyan toprak döküm gelirlerinin kamuya mal yıllardan beri sürdürmüş oldukları büyük bir baskı ve şantaj edilmesi amacıyla toprak döküm rantçılarına karşı mücadele neticesinde yasal değişikliğe gidilmiştir. Bu yasal değişikliği ile tıp edenler ne yazıktır ki cezalandırılmış, rantçılarla birlikte hareket ki orman dışındaki toprak dökümlerinde olduğu gibi ormanlık edenler de açıktan ödüllendirilmişlerdir. Sanki tarih tekerrür alanlardaki eski maden ocaklarının rehabilitasyonundaki toprak etmiş, “devlete yapılan hizmet asla cezasız kalmaz” özdeyişi bu dökümlerinden de sübjektif kriterlerle rant ve rantiyeye hizmet süreçte de yaşam bulmuştur. edilmek istenmiştir. Nitekim, yasal değişikliğe ait eylül 2010

tarihinde yürürlüğe giren uygulama yönetmenliğinin 22(9). B- RANTA DAYALI VE ORGANİZELİ TOPRAK DÖKÜM

Maddesi de bu gerçeği tartışmasız bir şekilde çok net teyit SEKTÖRÜ:

etmiştir. Yasal değişikliklerle ormanlardaki eski maden ocaklarının hafriyat toprağı ile rehabilitasyonu çalışmalarında (toprak döküm Hafriyat toprağının döküm rantından dolayı uydurma projelerle işi) yetki ve inisiyatif yasal ve anayasal sorumluluğu olan Orman yıllardan beri İstanbul'un ormanlık alan dışındaki bir çok kamu Genel Müdürlüğünden alınarak hiçbir yasal sorumluluğu arazisine gelişi güzel hafriyat toprağı dökümleri yapılmıştır. olmayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devredil- İstanbul'daki ranta dayalı organizeli hafriyat toprağı döküm miştir. Büyükşehir Belediye Başkanlığı da istediği kişi ya da sektörü, özellikle son yıllarda yetki gaspıyla birçok kamu kuruma ihalesiz bir şekilde ormanlardaki maden ocaklarına kurumunu etkisizleştirecek kadar güçlenmiştir. Bu sektörün tek yapılacak hafriyat toprağı döküm işini rahatlıkla verebilecektir. amacı, belli kişi ya da kurumlara rant sağlamaktır. Bu amaca Hukukun üstünlüğünü kabul etmiş kamu yönetim tarihinde ilk ulaşmak adına her türlü etik ve hukuk dışı yol ve yöntemlerden kez ihaleye tabii tutulmaksızın bir kamu kaynağının özel sektör de geri kalınmamıştır. Sadece hafriyat toprağının döküm tarafından kullanılmasına yasal zemin hazırlanmıştır. rantından faydalanmak amacıyla birçok kişi ya da kurum

tarafından değişik isimler altında çok sayıda yapay projeler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında “hafriyat toprağının

üretilmiştir. Bu projelere dayanılarak İstanbul'un değişik döküm işlerini” kontrol ve koordine eden daire başkanlığı ile bu

yerlerindeki kamu arazilerine yapılan ranta dayalı organizeli başkanlığa bağlı ilgili müdürlüğe yasanın değiştirildiği tarihlerde

toprak dökümleriyle vadiler ovaya, ovalar da tepeye yeni atamalar yapılmıştır. Atama tarihi ile atananların kişisel

dönüştürülerek kentin coğrafyası tamamen bozulmuştur. İnşaat ve görev bağlamındaki özellikleri dikkatlerden kaçmamıştır.

faaliyetlerinin yoğun olduğu yerlere yakın su havzalarına yapılan Ayrıca, çevre ve ormancılık adına çok daha önem arz eden ve

ranta dayalı organizeli toprak dökümleriyle havzanın doğal yapısı tercih hakkı bulunan birçok iş ve işlemlere ait izin yetkisi hükümet

bozulmuş, su akışının önü kesilerek çok sayıda suni göletler politikasının da bir gereği olarak bakanlık adına taşra

oluşmuştur. Bu gün İstanbul'un birçok havzasında ranta dayalı teşkilatlarına devredilirken, tercih hakkı olmayıp yasal bir

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

Page 17: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

30 31

Ü Y E L E R İ M İ Z D E NU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 4 - 5 - 6 N i s a n - M a y ı s - H a z i r a n 2 0 1 0

toprak dökümlerinin oluşturmuş olduğu gelişi güzel suni gölet ve devredilemez ve başka kurumlarca da engellenemez olduğu; tepecikler, tıp ki patlamaya hazır bir bomba gibi yaşamı ciddi yargı kararları, Orman Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Orman ölçüde tehdit etmektedirler. Ayrıca, su havzalarındaki doğal Bakanlığının Hukuk Müşavirliklerinin resmi görüşleriyle kesinlik yapının bozulması sel ve heyelan riskini da ciddi ölçüde artırmıştır. kazanmıştır. Madencilik çalışmaları ile bozulan ormanlık sahalar Bu gün, her yağmurdan sonra İstanbul Boğazının kızıl renge genellikle hafriyat toprağı ile rehabilite edilmektedir. İstanbul boyanmış olması ranta dayalı toprak dökümlerinin açık bir resmi, Orman Bölge Müdürlüğünde, bu sahaların rehabilitasyonu amacı gelecekte de aşırı yağmurlardan dolayı İstanbul'daki yaşamı ile “Toprak Döküm İhalelerine” 1996 yılında başlanmış, 2007 boğacak sel ve heyelanların da adeta uyarıcısı olmuştur. İstanbul yılının son çeyreğine (görevden alındığım tarih) kadar ilinde yaşanacak bir sel ve heyelanda sözü edilen ranta dayalı sürdürülmüş, görevde olduğum “2003 - 2007” yılları arasında da organizeli toprak dökümlerinin yıkıcı ve öldürücü etkisi kaçınılmaz zirveye çıkarılmıştır. Bu çalışmalarla tabiri caizse bir taşla üç kuş olacaktır. vurulmuş; hem bozulan ormanlık sahaların rehabilitas-yonunu

gerçekleştirilmiş, hem de İstanbul'un en önemli sorunlarından Ranta dayalı organizeli toprak dökümleri ile sadece İstanbul'un olan hafriyat toprağının neden olduğu çevre kirliliği ve coğrafyası bozulmamış, kamuya ait önemli bir ekonomik coğrafyanın bozulma sorunlarına çözüm getirilmiş, diğer yandan kaynağın da kişilere peşkeş çekilmesine zemin hazırlanmıştır. da kamuya önemli ölçüde gelir sağlanmıştır. Bu çalışmalardan Toprak döküm fiyatlarının düşmemesi için ranta dayalı organizeli dolayı, İstanbul'daki ormanlık alan oranı %45'den % 45.5'e çıkmış, toprak dökümlerinde tekelleşmeye büyük önem verilmiştir. genelde zarar eden Bölge Müdürlüğü 2003 yılından sonra kara Özellikle yasal olup kamuya gelir getiren toprak dökümlerine geçerek 2005 yılında da bölge müdürlükleri arasında karlılıkta 1. yasa dışı yöntemlerle sürekli engel olunmuştur. Tekelleşmeden olmuştur. Bu durum, İstanbul ormancılığının tarihinde kırılması dolayı oluşan yüksek fiyatlar İstanbul ilinde inşaat zor bir rekorun yaşanmasına neden olmuştur.maliyetlerinin artmasına neden olmuştur. Bu gün toprak döküm fiyatlarının inşaat maliyetlerine yansıması en az % 10'dur. 2003 yılı başlarında, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün İstanbul'da hafriyat toprağı döküm rant'ının ortadan kaldırılması kurumsal gayretleri neticesinde “İstanbul'u 2010 yılı kültür halinde inşaat maliyetleri asgari %10 oranında azalacaktır. Ancak, başkentine hazırlayan vizyon projelerden” sayılan bu getirisi çok yüksek olan bu rantın ortadan kaldırılması pek de çalışmaların tamamlanabilmesi halinde; İstanbul'daki ormanlık kolay değildir. Nitekim, rant paylaşım sistemi üzerine kurulmuş alanlar takriben 100 bin dönüm kadar artmış olacaktır. İhalelerin olan bu nevi toprak dökümlerinden genellikle bütün taraflar tamamından 4-5 milyar dolarlık bir katma değer yaratılacak, memnundur ve zora düşülmedikçe hiç kimseden kayda değer bir rehabilite edilecek sahalara dikilecek 5 milyon adet fıstık çamının şikayet duyulmamıştır. Neredeyse bütün güçler, bu sistemin fıstığından da ekonomiye sürekli ve yıllık olarak ortalama 400-devamında olağanüstü çapa sarf etmişler, güçlerini birleştirerek 500 milyon dolarlık katkı sağlanacaktır.de sistemin dışında olan ve kamuya gelir sağlayan orman

İstanbul ilindeki eski maden ocaklarının hafriyat toprağı ile alanlarındaki maden ocaklarının rehabilitasyon ihalelerinin rehabilitasyon çalışmaları uluslararası bilim çevrelerine de durdurulması ve ihalesiz bir sistemle ranta hizmet edilmesi taşınmıştır. Bu amaçla, bakanlığımızın görevlendirmesi ile yönünde adeta seferber olmuşlardır.Japonya'nın Okayama Üniversitesinde bu çalışmaların

İstanbul'un her noktasındaki orman dışı kamu arazilerinde ranta tanıtımına yönelik 2006 yılı mart ayında konferans verilmiştir. dayalı organizeli toprak dökümlerine sık sık rastlamak Konferanstan sonra ilgili üniversiteden bilim adamaları İstanbul'a mümkündür. Nitekim, nisan-2006 yılında Tuzla Orhanlıdaki kamu gelerek çalışmaları yerinde incelemişler, duydukları memnuniyeti oyu gündemini aylarca meşgul eden zehirli variller olayı aslında de büyük bir gıptayla bilimsel toplantılarda sık sık dile ranta dayalı organizeli döküme çok bariz bir örnek olmuştur. getirmişlerdir. Uluslararası bilim çevrelerinde büyük takdir Zehirli varillerin bulunduğu hazineye ait araziye uzun süreden toplayan bu çalışmalar ne yazıktır ki 2007 yılı son çeyreğinden beri yapılan ranta dayalı organizeli toprak dökümleriyle vadi sonra hafriyat toprağı döküm rantına kurban edilmiştirşeklindeki arazi yapısı tepeye dönüştürülmüştür. İstanbul'da

C- 1: 2003-2007 YILLARI DÖNEMİ:buna benzer örnekler, Yenidoğan, Akfırat, Orhanlı ve Kıraç Beldeleri, Alibeyköyü-Sultançifliği yolu Cebeci mevkii yol kenarları,

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, 2003 yılı başlarından 2007 2B ve diğer orman dışı kamu arazilerinde yaşanmıştır.

yılı son çeyreğine kadar rehabilitasyon ihalelerinin devamı için hem “sokak mafyası” hem de “bürokratik mafya” ile amansız C- ORMANLARDAKİ ESKİ MADEN OCAKLARININ mücadele etmiştir. Bu ihalelerin yasa dışı engellenme gayretleri REHABİLİTASYON İHALELERİ:her defasında büyük bir kararlılıkla önlenmeye çalışılmıştır. Bu

İstanbul'da ki devlet ormanlarında 50-60 yıl öncesinden bu mücadele ve kararlılığa 2007 yılının son çeyreğine kadar güne kadar madencilik çalışmaları ile bozulan yaklaşık 100 bin duraksamadan devam edilmiş, bütün engellemelere ve zorluklara dönüm büyüklüğünde ve ortalama olarak da “1.5-2.0” milyar rağmen ihaleler başarı ile sonuçlandırılmıştır. İstanbul Orman metreküp hacminde çukurlaşmış saha bulunmaktadır. Bu Bölge Müdürlüğünün bu mücadelesine 2007 yılının son sahaların İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünce rehabilitasyona çeyreğine kadar gerek Bakanlık gerekse Genel Müdür-lükçe tabii tutularak tekrar ormanlaştırılması Anayasamızın 169. kurumsal destek yeterince verilmiştir.maddesi ile 6831 sayılı Orman Yasasının 16. maddesi gereği

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Orman Bölge Anayasal ve yasal bir zorunluluktur. Bu zorunluluğun yerine Müdürlüğünden toprak döküm ihalesi kazanan şirketlere yasa getirilmesinde yetki ve sorumluluk tamamen mülkün sahibi olan dışı her türlü baskıyı uygulamaktan geri kalmamıştır. Ormanlık Orman Genel Müdürlüğüne aittir. Bu yetki ve sorumluluğun saha dışındaki İstanbul'un değişik yerlerindeki hazine hiçbir şekilde ve değişik ad altında başka kurumlara

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

arazilerine İstanbul'un coğrafyasını bozacak şekilde ranta dayalı 2005 yılında; “15.5 milyon TL”, 2006 yılında; “12.2 milyon TL”, organizeli dökümlere suç işlemeyi göze alarak hiçbir müdahale 2007 yılında; “12.7 milyon TL”ye ulaşmıştır. Toprak döküm edilmezken, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünden serbest ihalelerinin durdurulduğu 2008 yılında Bölge Müdürlüğü karlılığı piyasa koşullarında ihale yoluyla toprak döküm hakkını bir önceki yıla göre tam % 81 azalarak “2.4 milyon TL”ye kazanan şirketlerin döküm faaliyetleri tamamen yasa dışı düşmüştür. İhalelerin etkisiyle 7 yıl aralıksız yüksek kar eden baskılarla sürekli engellenmeye çalışılmıştır. İstanbul Büyükşehir İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, bu ihalelerin durdurulma-Belediye Başkanlığının yasa dışı engelleme gayretleri, 2007 yılının sından dolayı 2009 yılında “ciddi zarara” uğratılmıştır. Bu son çeyreğine kadar bakanlığımızın sadece belediye kökenli üst durum, toprak döküm ihalelerinin İstanbul Orman Bölge düzey yöneticilerince desteklenirken, bu tarihten sonra Müdürlüğünün gelirleri üzerindeki olumlu etkisini açıkça ortaya bakanlığın ve genel müdürlüğün üst düzey yöneticilerinin koymuştur. Yasalarımıza göre, toprak dökümünden elde edilen neredeyse tamamınca desteklenmiştir. İstanbul Orman Bölge gelirler de tıp ki diğer gelirler gibi tamamen kamu geliri Müdürlüğü, bunca engellenme gayretlerine rağmen bu ihalelerin niteliğindedir.devamındaki kararlılığından 2007 yılının son çeyreğine kadar asla

C-3: TOPRAK DÖKÜM İHALELERİNİN ENGELLENME taviz vermemiş, toprak döküm ihalelerinin gerçekleştirilmesine GAYRETLERİ:azami gayret göstermiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çevre ve Orman Toprak döküm ihalelerini engelleme gayretleri ile bu gayretler Bakanlığınca 18 mart 2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi Gazetede karşısında verilen mücadele hem bölge müdürleri toplantısında yayınlanarak yürürlüğe giren “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı bakanlığın üst düzey yöneticilerine hem de il koordinasyon Atıklarının Kontrolü Yönetmenliği”ni dayanak göstererek ihaleyi toplantılarında İstanbul'un yerel yöneticilerine sürekli ve en ince kazanan şirketlere değişik sebeplerle zorluklar çıkararak yasal ayrıntılarıyla yaklaşık beş yıl süreyle bıkmadan ve usanmadan hiçbir geçerliliği olmayan keyfi gerekçelerle çalışmaların devamını devamlı anlatılmıştır. Bir an önce sorunların çözümüne ve siyasi ve kurumsal gücünü de kullanarak engellemeye özel bir kurumlar arasında yaşanan kargaşanın son bulunmasına ısrarla gayret göstermiştir. Bu engellemelerin ciddi bir boyut kazanması destek istenmiştir. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye ve iyi niyetle bağdaşmadığının anlaşılması üzerine İstanbul Başkanlığı ile yaşanan kurumsal mücadelenin sürdürülmesi Orman Bölge Müdürlünce oluşturulan komisyonca rehabilitasyon halinde gelecekte devlet memuru olunmasından dolayı ihalelerinin bu yönetmenlikle ilişkisinin olmadığına ilişkin tanzim bedelinin haksız bir şekilde bu mücadeleyi verenlere edilen “12.11.2004 tarihli rapor” Orman Genel Müdürlüğüne ödettirilebileceği endişesi de sık sık vurgulanarak dile sunularak konu ile ilgili Genel Müdürlüğün görüşü istenmiştir. getirilmiştir. Ancak bu yöndeki ısrarlı talepler hiçbir zaman ciddi Orman Genel Müdürlüğünün 03.02.2005 tarih ve 289 sayılı karşılık bulamamış, dile getirilen endişeler de asla dikkate görüş yazılarında; “maden ocaklarının rehabilitasyonu ile ilgili alınmamıştır. Sorunların tespiti amacıyla Ankara'da yapılan birçok yönetmenlik arasında bir ilişki bulunmadığı emredilmiştir”. Bu toplantıya da taşrada her türlü mücadeleyi veren ve sorunları emre rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının birebir yaşayan hiç kimse katılamamıştır. ihaleleri engelleme gayretlerine yasal hiçbir dayanak olmaksızın

C-2: TOPRAK DÖKÜM İHALELERİ VE BU İHALELERİN KAMU devam edilmiştir.KARLILIĞINA ETKİSİ:

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün toprak döküm ihaleleri, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, 1996 yılından beri maden büyük bir mücadele ve özverili gayretler neticesinde ocaklarının rehabilitasyonundan kamuya ciddi ölçüde kaynak sonuçlandırabilmiştir. Normal bir kamu bürokrasisi ile bu sağlamıştır. 1996-2002 döneminde toplam 17 adet ve 14,5 ihalelerin hiçbirisinin sonuçlandırılabilmesi asla mümkün değildir.

3milyon m hacim kapasiteli saha ihale edilerek yaklaşık 2.1 milyon Aşağıdaki ihalelerde yaşananlar örnek olarak özetlenmiştir. 2dolar gelir elde edilmiştir. Bu dönemde 600.000 m çukurlaşmış

1- İstanbul Orman İşletme Müdürlüğü 8,9,10 no.lu bölmeleri, maden sahası rehabilitasyona tabii tutularak ağaçlandırılmıştır. 3Kemerburgaz-Ağaçlı Köyü mevkiindeki 1.817.2433.73 m Görevde bulunduğum 2003-2007 döneminde ise toplam 28 adet

3 hacmindeki eski maden ocağının 21.10.2005 tarihli ihalesine ve 57.7 milyon m hacim kapasiteli saha ihale edilerek toplam 31 yeterliliği kabul edilen 3 adet firma katılmış, bu firmaların birisi de milyon dolar gelir elde edilmiştir. Aynı dönemde toplam

2 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın şirketlerinden olan 3.500.000 m çukurlaşmış maden sahası rehabilitasyona konu “İSTAÇ A.Ş.”dır. “2.725.865.06 YTL”. muhammen bedelle ihaleye edilmiştir. Görevde bulunduğum son 5 yıllık dönemde (2003-çıkarılan toprak döküm işi , yasal bir zorunluluğun gereği 2007) yapılan rehabilitasyon çalışmaları; önceki 7 dönemde olarak en yüksek fiyatı (4.906.557.11 YTL.) veren firmaya (1996-2002) yapılan çalışmaların adette 2, hacimde 4, alanda verilmiş, “İSTAÇ A.Ş.” 3.089.313.73 YTL. verdiğinden dolayı bu 6 ve gelirlerde de tam 15 katına ulaşmıştır. İhalelerde daima ihaleyi kazanamamıştır. Belediye Başkanlığına ait olan bu kamu yararı ön planda tutulmuş, tabiri caizse bütün işlemler “0” şirketinin ihaleyi kazanamaması üzerine; İstanbul Büyükşehir hatayla gerçekleştirilmiştir. Kamu İhale Kurumuna şikayet edilen Belediye Başkanlığı tarafından ihaleyi kazanan şirketin çalışmaları hiçbir ihale yaşanmamıştır. Bazı ihaleler 5-6 kez tekrarlanmış, yasal hiçbir gerekçe gösterilmeden ve hukuki dayanağı olmayan sadece fiyat farkı ve teminat iradından dolayı milyonlarca lira gelir nedenlerle aylarca engellenmeye çalışılmıştır. elde edilmiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (Çevre Koruma ve Kontrol Geçmişte zarar eden İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü göreve Daire Başkanlığı) ile yapılan bütün yazışmalara ve İstanbul Orman başladığım 2003 yılından itibaren ciddi kar eder duruma Bölge Müdürlüğünce tanzim edilen “bu çalışmaların herhangi geçmiştir. Bölge müdürlüğünün 2003 yılı karlılığı bir önceki yıla bir kurumca ve ne ad altında olursa olsun engellenmeye göre 4 kat artarak “8.4 milyon TL”, 2004 yılında; “17.9 milyon TL”,

Page 18: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

3332

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

çalışılması, yasalara ve Anayasaya aykırı bir durum olduğunu” bu şirketin ormandaki taş ocağına toprak dökme çalışmaları, tespit eden “03.05.2006 tarihli rapora” rağmen, engelleme İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından fiili müdahale gayretleri devam etmiştir. Yasal olmayan gerekçelere dayanılarak edilerek derhal durdurulmuştur. Tamamen yasa dışı bir faaliyete yapılan bu engellemeler, ihaleyi kazanan firma ile belediye kamunun il'deki en etkili kurumunun yasal görevi olmaksızın başkanlığı arasında ciddi anlaşmazlıkların yaşanmasına neden yönlenmesine neden olan güç, toprak döküm rant'ının olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 20.09.2006 dayanılmayan gücüdür. Yaşanan bu olaya kadar İstanbul Orman tarih ve 12734-14-210-800/1704-512 sayılı yazısıyla hukuki hiçbir Bölge Müdürlüğünün toprak döküm ihalelerine destek veren bu dayanağı olmayan gerekçeler ileri sürülerek, Çevre ve Orman kurum, bu olaydan sonra maalesef kurumsal desteğini büyük Bakanlığından söz konusu ihalenin iptali talep edilmiştir. Belediye oranda azaltmıştır. Başkanlığının bu talebi, Orman Genel Müdürlüğünün 28.09.2006

4- Spor tesisi yapmak amacı ile ilgili spor kulübüne tahsis edilen tarih ve 3395 sayılı emirler ile İstanbul Orman Bölge Müdürlünün ormanlık sahaya yıllardır toprak dökümü yaparak haksız kazanç Muhakkiklerince incelettirilmiş, İnceleme neticesi muhakkiklerin sağlanmıştır. Önemli bir spor kulübünün yasal olmayan bu tanzim ettiği “13.11.2006 tarihli inceleme raporunun” sonuç faaliyeti İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ivedilikle bölümünde; “Büyükşehir Belediye-sinin yasal görevi olmadığı durdurulmuştur. Tahsisli sahaya proje gereği yapılacak olan toprak halde, kendi kuruluşlarından olan “İSTAÇ A.Ş.”in ihaleyi döküm işi İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ihale kazanamaması nedeniyle yapmış olduğu suç duyurusu edilmiştir. Bu ihale ile geçmişte rantiyeye giden milyarlarca liralık niteliğindeki yazısının, haklı ve yasal bir nedene dayanmadığı” bir kaynağın kamuya aktarılması sağlanmıştır. Bunun üzerine, sonucuna varılmıştır. Resmi şikayetten sonuç alamayan belediye tahsis edilen ormanlık sahaya yıllardır yasa dışı toprak dökümüyle başkanlığı, gayri resmi şikayetlerini devletin en üst makamlarına haksız kazanç sağlayanlar da ne yazık ki sporu alet ederek Orman kadar gerçekleri de saptırarak sürdürmüştür. Bölge Müdürlüğü'nün ihaleleri hakkındaki iftira kampanyasına

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili şirket arasındaki katılmışlardır. bu anlaşmazlığın idari yazışmalarla çözülememesi üzerine, ilgili

5- Katı atık transfer merkezi adı altında İstanbul Büyükşehir şirket tarafından bu anlaşmazlık konusu yargıya taşınmıştır. Belediye Başkanlığına tahsis edilen Şile ilçesindeki orman alanının İstanbul 2. İdare Mahkemesi, 25.05.2007 tarih ve 2007/482 Esas hafriyat toprağı döküm yeri için ilçe belediye başkanlığınca No'lu kararı, Belediye Başkanlığı ile ihaleyi kazanan şirket yasalara aykırı olarak ihale edilmiştir. Bu ihalenin yasal olmadığını, arasındaki anlaşmazlığın yürütmesini durdurmuş, 26.12.2007 mutlak suretle iptal edilmesi gerektiğini, aksi taktirde verilen iznin tarih ve 2007/3028 sayılı kararı ile de bu anlaşmazlığı şirket lehine iptal edileceğini İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, resmi yazıyla ortadan kaldırmıştır. İstanbul 2. İdare Mahkemesinin bu İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığına iletmiştir. Diğer kararlarında özetle; “Eski maden ocaklarının rehabilitasyonunda taraftan da yasal gereğinin yapılması için de kurum içinde gerekli yetki ve sorumluluğun orman idaresine ait olduğunu, yazılı talimatlar da verilmiştir. Katı atık bertaraf tesisi adına hafriyat sürdürülebilir ormancılığın mutlak gereği olduğunu, Çevre ve toprağı döküm yapmasına izin verilmeyen ilgili belediye başkanlığı Orman Bakanlığınca 18 mart 2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi da toprak döküm ihaleleri hakkında başlatılan iftira kampan-Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Hafriyat Toprağı, İnşaat yasına dahil olmuştur. ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü yönetmenliğine tabii olmadığını,

Belediye Başkanlığının çalışma izni vermemesinin mevzuata ve 6- Beykoz ilçesindeki bir rehabilitasyon ihalesi sadece düşük

hukuka uyarlılığının bulunmadığını” karara bağlamıştır. İstanbul fiyattan dolayı onaylanmamıştır. Düşük fiyattan dolayı ilk ihalesi

Büyükşehir Belediye Başkanlığının bu ihale ile diğer rehabilitasyon onaylanmayan rehabilitasyon ihalesi tam dört kez ihaleye

ihalelerini engelleme gayretlerinin yasal olmadığı, bu çalışmalar-çıkarılmıştır. Son ihale, yine ilk ihaleyi alan şirkete ilk fiyatın

daki yetkinin tamamen Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğu, yaklaşık 3 katına yakın bir fiyatla sonuçlanmıştır. İlk ihale ile son

Bakanlığın ve Genel Müdürlüğün Hukuk Müşavirliklerinin ihaledeki fiyat farkı 1 milyon TL.'ye yakın olmuştur.

görüşlerine ek olarak ayrıca “yargı kararı” ile de kesinlik kazanmıştır. 7- Yıllardır madencilik çalışmaları sonucunda bozulmuş ve atıl

bekletilen bir sahanın rehabilitasyonuna “SİT” kurumunca izin 2- İlk ihalede yüksek fiyat verip ihaleyi kazanmış olmasına

verilmemesi kararının yargı yoluyla ortadan kaldırılarak bu rağmen, ihale bedelini yatırmayıp geçici teminatını yakmasından

sahanın rehabilitasyon ihalesi yapılmıştır.dolayı ihale iptal edilmiştir. İptal edilen ihalenin tekrarlanması ile oluşan fiyat farkı, ilk ihaleyi kazanandan yasal zorunluluktan 8- Yatırım programında olmasına rağmen para harcanarak dolayı talep edilmiştir. Bunun üzerine, fiyat farkı istenilen kişinin yapılması gereken satış deposunun zemin stabilize işinin özel kardeşi de olan bir ilçenin belediye başkanı sadece fiyat farkı şartname hazırlanarak toprak döküm ihalesine konu edilmesi istenmiş olduğundan dolayı yalan ve iftiralarla dolu İstanbul neticesi kamuya ekstradan ciddi gelir sağlanmıştır.Orman Bölge Müdürlüğü ile çalışanları hakkındaki şikayet dilekçesini devletin en yüksek makamlarına belediye başkan- 9- İhaleye konu edilen eski bir maden ocağının ruhsat sahibi lığının 4-5 sayfalık resmi yazısıyla şikayet etmiştir. Yaşanan bu tarafından Maden İşleri Genel Müdürlüğüne yazılı talepte olaydan sonra ilgili belediye başkanlığının muhalif tutumu dozajını bulunması üzerine ilgili kurumun 20 yıl önce madencilik da artırarak devam etmiştir. faaliyetleri tamamlanmış ve atıl olarak bekletilen bu sahadaki

maden rezervi gerekçesiyle yapılacak ihalenin iptal edilmesini 3- Önemli ve etkili bir kamu kurumu, ağaçlandırma yapmak resmi yazıyla Orman Bölge Müdürlüğüne iletmiştir. Yasal amacıyla kuruma tahsisli orman alanındaki eski bir taş ocağına gerekçesi olmayan bu yazı dikkate alınmayarak ihale gerçekleş-rehabilitasyon projesi yaptırarak kuruma ait şirkete yasal olmayan tirilmiştir.hafriyat toprağı döküm yetkisi vermiştir. Kamu kurumuna ait olan

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Yukarıda verilen örneklerde de görüldüğü gibi, bütün toprak dışındaki kamu arazilerine yapılan yasal olmayan ve ranta dayalı döküm ihalelerinde 5 yıl süreyle hukuk zemininde kalınarak kamu organizeli dökümlerle İstanbul ilinin coğrafyası da bozulmuştur. adına benzer mücadeleler verilmiştir. Nitekim, İstanbul'daki Ayrıca, ihalelerin durdurulması ciddi miktarda kamu zararının kamu arazilerine yapılan toprak döküm faaliyetlerinden oluşmasına neden olmuştur. Yıllardır yapılmış olan yasa dışı kamuya ciddi ölçüde gelir sağlayan kuruluşların başında ve açık baskılar nihayet sonuç vermiş, orman yasası da değiştirilerek ara önde İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün gelmesi bu İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ihale yöntemi ile mücadelenin bariz bir sonucudur. Orman dışındaki kamu yıllardır yapılmış olan maden ocaklarının rehabilitasyona yönelik arazilerine yapılan toprak dökümlerinden rahatlıkla rant elde toprak döküm işleri, ihalesiz bir sistemle belediye başkanlıklarına edenler; ormandaki toprak döküm ihalelerinde karşılaştıkları ya da uygun görülecek kişilere verilmesine yasal zemin dirençten dolayı İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünü ve hazırlanmıştır. görevlilerini sürekli hedef haline getirmişlerdir. Hafriyat toprağı

C-6: MUHAKKİK VE MÜFETTİŞ RAPORLARI İLE MAHKEME rant'ından beslenenlerin bu saldırıları karşısında gerek KARARLARI:kamuoyunu bilinçlendirme gayretleri, gerekse siyasi otoriteyi

doğru bilgilendirme çapaları ne yazık ki yetersiz kalmış, Yapılan şifayı görüşmeler neticesinde görevden alınmama kamu

rantiyecilerin saldırıları etkili olmuştur.menfaatleri adına 5 yıl süreyle amansız mücadele edilen toprak döküm rantçılarının ortaya attıkları “mesnetsiz yalan ve iftiraların” C-4: 2007 YILININ SON ÇEYREĞİNDE YAŞANANLAR: neden olduğu anlaşılmıştır. Ne yazıktır ki, rantçıların sadece

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının her türlü engelleme söyleme dayalı iddialarına inanarak idari işlem yapmış olanlar, gayretlerinin yasal olmadığı mahkeme kararı ile kesinlik bu iddialara muhatap olanlara en evrensel ve en kutsal kazanmasına rağmen, bu çalışmaların Orman Genel Müdürlü- haklardan olan “savunma hakkına” bütün ısrarlı taleplere ğünden alınarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına rağmen bir kez olsun fırsat tanımamışlardır. Bunun üzerine, devredilmesi yönündeki baskılar, bıkmadan ve usanmadan aynen Orman Genel Müdürlüğüne İstanbul Orman Bölge Müdürlü-devam ettirilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ğünün 20.09.2007 tarih ve 14172 resmi yazıyla yaşanan sıkıntılar hukuk dışı baskıları karşısında İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü da dile getirilerek o güne kadar gerçekleşmiş olan toprak döküm 2007 yılının son çeyreğine kadar dik durabilmiştir. 2007 yılı genel ihalelerinin tamamının incelenmesi, ortaya atılan iddiaların doğru seçimlerinden sonra bakanın değişmesiyle birlikte toprak olup olmadığının ve varsa sorumlular hakkında gereğinin döküm rantçılarına karşı kamu çıkarları adına yıllardır amansız yapılması için müfettiş talep ettim. Ayrıca, bakana iadeli taahhütlü mücadele verdiğimden dolayı bakanlığının ilk 20. gününde (20 olarak göndermiş olduğum mektup ve iletilerde yaşanan eylül 2007), 5 yıla yakın bir sürede yapılmış icraatlar ile haksızlıklar “bilgi ve belgelerle” dile getirilmiştir. Mektuplarla ve yaşanmış sorunlara ait brifing raporunun sunulmasına bile iletilerle sn. Bakan'a yaşanmış sorunlar ile verilen mücadeleler fırsat verilmeden adeta suçlu kovalar gibi alil acele görevimden hakkında detay bilgiler verilmiş, bölge müdürlüğü icraatlarımın alınarak Trabzon'a gönderildim. Görevimden uzaklaştırma yazısı her yönü ile incelenmesi, suçumun tespiti halinde de en ağır bir cuma günü faks iletisi ile bölge müdürlüğüne gönderilmiş, şekilde cezalandırılmam talep edilmiş, aksi taktirde rantçıların pazartesi günü de görevimi terk etmem yönünde de şifayı talimat isteği doğrultusunda büyük bir haksızlığa neden olunacağı ısrar ve verilmiştir. Suç işleyenlere bile gösterilen tolerans, İstanbul gibi bir inatla dile getirilmiştir.metropolde 5 yıla yakın bir süreyle tabiri caizse “sıfır” hatayla

Müfettiş talebimin üzerine Orman Genel Müdürlüğü, müfettiş bölge müdürü olarak görev yapmış ve 5 yılık görev süresinde göndermeyi uygun görmeyerek ihalelerin bölge müdürlüğü önemli projeleri kadrosu ile yaşama geçirebilmiş bir kamu muhakkiklerince incelettirilmesini uygun görmüştür. Genel yöneticisine gösterilmemiştir. Hiç de etik olmayan şekil ve üslupla Müdürlüğün emirleri üzerine muhakkiklerin düzenlediği görevden alınmış olmam, art niyet ve kasıt'ın varlığını açıkça teyit 02.01.2008 tarihli “inceleme raporunda” toprak döküm etmiştir. Görevden alınmamdan sonra toprak döküm ihalelerinin ihalelerinde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanılmadığı sonucuna gerçekleş-tirilmesi için yıllardır verilmekte olan mücadeleye son varılmıştır. Bakanlıktan nisan 2008'de gönderilen 4 adet müfettiş verilerek rehabilitasyon ihaleleri tamamen durdurulmuştur. tarafından İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün “toprak döküm

C-5: 2007 YILININ SON ÇEYREĞİNDEN SONRAKİ DÖNEMDE ihaleleri” de dahil bölge müdürlüğünün bütün çalışmaları YAŞANANLAR: inceleme ve tahkikata konu edilmiş, yapılan tahkik ve inceleme

neticesinde olumsuz hiçbir olaya rastlanılmamıştır. Görevden Görevden alındıktan (2007 yılının son çeyreği) sonra Orman alınmamdan sonra gerek muhakkik raporları, gerekse müfettiş Genel Müdürlüğünün rehabilitasyon çalışmaların-daki otoritesi raporlarında toprak döküm ihaleleri de dahil İstanbul Orman tamamen yetki gaspıyla İstanbul Büyük Şehir Belediye Bölge Müdürlüğünün 5 yıllık uygulamalarında hiçbir Başkanlığına geçmiştir. Bu tarihten sonra, İstanbul Büyükşehir olumsuzluğa rastlanılmadığı teyit edilmiştir. Ayrıca, İstanbul Belediye Başkanlığının izni olmaksızın İstanbul Orman Bölge Orman Bölge Müdürlüğü görevinde başarılı olduğum iki ayrı yargı Müdürlüğünün hafriyat toprağı ile eski maden ocaklarının kararı(Trabzon İdare Mahkemesinin 31.07.2008 tarih ve rehabilitasyon ihalelerinin yapılmasına Orman Genel Müdürlü- 2008/933 sayılı kararı, Ankara 15. İdare Mahkemesinin ğünce kesinlikle onay verilememiştir. Bu durum, yasal olmayan ve 24.06.2009 tarih ve 2009/847 sayılı kararı) ile de tescil edilmiştir. ranta dayalı organizeli toprak dökümlerini artırarak tekelleşmeye dayalı suni fiyatların yaşanmasına neden olmuştur. Oluşan C-7: İHALELERİN DURDURULMASINDAN DOLAYI OLUŞAN yüksek fiyatlar da organizeli toprak döküm rantını tetiklemiş, KAMU ZARARI:toprak döküm ihalelerinden Orman Bölge Müdürlüğünün

Görevden alınma işleminin yürütmesinin durdurulması üzerine sağladığı gelir “sıfır” seviyelere kadar düşmüştür. Orman alanı

Page 19: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

3534

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

mayıs-2008 tarihinde tekrar eski görevime geri döndüm. coğrafyasının kaçak toprak dökümleri ile bozulmasına göz Görevden uzaklaştırılmamdan sonra Bölge Müdürlüğünün gelir- yumulma-sının meslek ve bilim adına izahını yapmak asla gider dengesi geçmiş yıllara göre anormal derecede gelirlerin mümkün değildir.aleyhine bozulmuştur. Bu bağlamda, 2008 yılının mayıs ayı sonu

C-9: HAFRİYAT TOPRAĞI DÖKÜM SORUNLARIYLA İLGİLİ itibarıyla İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü karlılığında bir yıl TOPLANTILARDA YAŞANANLAR:önceki aynı ay'a göre çok büyük bir düşüş yaşanmıştır. Bölge

Müdürlüğü karlılığının düşme nedenlerini araştırmak ve gerekli İstanbul'da Çevre ve Orman Bakanı'nın başkanlığında ilgili

önlemlerin tespiti için bölge müdür yardımcısı başkanlığında 8 tarafların (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Orman Genel

orman işletme müdürü (işletme müdürlerinin tamamı) ve 4 şube Müdürlüğü, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, İstanbul İl Çevre

müdüründen oluşan 13 kişilik bir komisyon kurulmuştur. ve Orman Müdürlüğü) da katılımları ile “24.06.2008” tarihinde

Komisyonun yapmış olduğu inceleme neticesinde tanzim edilen yapılan “İstanbul Maden Sahaları Toplantısına” İstanbul'daki

16.06.2008 tarihli inceleme raporunda özetle; “İstanbul Orman ilgili kurumların en yetkili kişileri davet edilirken toplantının en

Bölge Müdürlüğünün mayıs- 2008 ayı sonu itibarıyla karlılığının önemli muhatabı olan İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünü

bir yıl önceki aynı aya göre % 94 oranında azalarak temsilen bölge müdürü (bendeniz) kasıtlı olarak davet

7.516.789.00 YTL. eski bakiye vermesinin temel nedeninin eski edilmemiştir. Sorunların tespiti ve çözümüne İstanbul Orman

maden ocaklarının rehabilitasyonu amacı için yapılan toprak Bölge Müdürü olarak yıllardır edinilen tecrübeyle önemli

dolum hakkı ihalelerinin 2007 yılı eylül ayından itibaren katkılar sağlayabileceğim dile getirilerek söz konusu toplantıya

gerçekleştirilmemesi nedeniyle meydana gelen gelir kaybından görevimin gereği katılmamın zorunluluğuna ve bu doğrultudaki

kaynaklandığını, gerçekleşmeme nedeninin ise ihale için önceki 23.06.2008 tarih ve 08885 sayılı resmi talebime rağmen,

tarihlerde Orman Genel Müdürlüğünün onayına sunulan 5 adet toplantıya katılımım özellikle engellenmiştir. Toplantının ana

ihale talebine onay verilmemesinin olduğunu , kamu gündemini maden ocaklarının rehabilitasyonu amacı ile İstanbul

gelirlerindeki bu eksilmeyle 19.10.2006 tarihli ve 26324 sayılı Orman Bölge Müdürlüğünün yıllardan beri yapmış olduğu toprak

Resmi Gazetede yayımlanan “kamu zararlarının tahsiline ilişkin döküm ihaleleri oluşturmuştur. Bu toplantıda; Sayın Bakan,

usul ve esaslar hakkında yönetmenliğin” tanımlar maddesinde toprak döküm işlerinin Yasalara, Mahkeme Kararlarına, Orman

açıklandığı üzere “kamu zararına” neden olunduğu” tespit Genel Müdürlüğünün Emirlerine, Bakanlığın ve Genel

edilmiştir. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünce tanzim olunan Müdürlüğün hukuk müşavirliklerinin yazılı görüşlerine aykırı

bu rapor, gereğinin yapılması için Orman Genel Müdürlüğüne arz olarak “Bakanlık olarak orman alanlarındaki maden ocakları ile

edilmiş olmasına rağmen, Orman Genel Müdürlüğü bu rapora ilgili hafriyat döküm ve doldurma işlemlerini tamamen

tamamen seyirci kalmıştır. 2007 yılının son çeyreğinden sonra Büyükşehir Belediyesine vermeyi ve onun kontrolünde buraların

İstanbul ilinde toprak döküm ihalelerine asla izin verilmezken işletilmesini prensip olarak kabul ettiklerini, işin doğrusunun da

İzmir'de ihalelere devam edilmesi konusunda yazılı emir bu olduğunu, şehirde 40 kişinin bir işe karışamaz olduğunu, şehri

verilmiştir. Maden ocaklarının toprak döküm yöntemi ile şehremini idare ettiğini, diğer kuruluşların ona yardım etmesi

rehabilitasyon ihalelerinin sadece İstanbul ilinde durdurulmuş gerekir” şeklindeki beyanını kamuoyu önünde açıkça deklere

olması, Orman Genel Müdürlüğünün kurumsal otoritesinin bu etmiştir (EK:60). Sayın Bakanın bu beyanı, maden ocaklarının

ilde rant karşısında ne ölçüde zaafa uğratıldığını da açıkça ortaya rehabilitasyonu amacına yönelik toprak döküm işlerinin İstanbul

koymuştur. Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmesine yönelik ilk işaret fişeği olmuştur.C-8: 2008-2012 YILLARI DÖNEMİ AĞAÇLANDIRMA

KAMPANYASI:Sayın Bakanının göreve başlamasından sonra konu ile ilgili toplantılar yukarıda verilen toplantının öncesinden de sık sık İstanbul'u 2010 yılı kültür başkentine hazırlayan vizyon tekrarlanmıştır. İlgili taraflardan olan ve yaşanan sorunlara da projelerden biri olan ve aynı zamanda kaynağını da kendi neden olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının tek taraflı bünyesinde barındıran, bütçeye yük olmayıp, ayrıca kamuya olarak görüşü defalarca alınmış ve her defasında da İstanbul gelir sağlayan özelliği de bulunan maden ocaklarının Orman Bölge Müdürlüğünün çalışmaları ve çalışanları aleyhine rehabilitasyon projesinin; Bakanlığımızın başlattığı ve Başbakan-yanlış ve maksatlı bilgiler verilmiştir. Ne acıdır ki, bakanlığının bir lığımızca da desteklenerek teşvik edilen, başarılı olunması için de mensubu olarak bakanlığının çıkarları adına yıllardır amansız büyük bir kamuoyu oluşturma gayretleri gösterilen “2008 - 2012” mücadele vermiş olmama rağmen, bu toplantıların hiçbirine bir dönemine ait ağaçlandırma kampanyasına dahil edilmemiş kez olsun katılmama hiçbir zaman izin verilmemiştir. En acısı ise; olması izaha muhtaç önemli bir çelişkidir. Başlatılan ağaçlan-yıllardır gerek yazılı gerekse sözlü emirleri ile bu mücadelenin dırma kampanyasının hedefe ulaştığını kamuoyuna lanse verilmesine neden olanlar, bu haksızlık karşısında doğruyu etmek adına ülkemizin değişik noktalarında yıllardır yapılmakta söyleyemedikleri gibi yıllardır mücadele edilenlerle birlikte olan rutin orman bakım faaliyetlerini ve verimsiz ormanlardaki hareket etmekten de geri kalmamışlardır. Bütün iyi niyetli iyileştirme çalışmalarını yeni sahaların ağaçlandırılması gibi gayretlerime rağmen, verdiğim mücadeleyi ve yaşadığım abartılmış rakamlarla gösterilirken, yasal ve anayasal sorunları sayın bakana anlatabilmeme asla fırsat verilmemiştir. çerçevede kalınarak devam ettirilmesi tercihten öte yasal bir İftira atan ve suçlayanlara tanınan fırsat, ne gariptir ki iftira ve zorunluluk, sürdürebilir ormancılığın da mutlak gereği olan ve suçlamalara muhatap olanlara asla tanınmamıştır. başlatılan kampanyanın finansını da sağlayabilecek gerçek

rehabilitasyon ve ağaçlandırma projesinin; on beş milyon C-10: HAFRİYAT TOPRAĞI DÖKÜM SORUNLARIYLA İLGİLİ

nüfusun yaşadığı İstanbul gibi tüm insanlığa mal olmuş bir RAPORUN SAYIN BAKANA İLETİLMESİ:

dünya kentinde ve küresel ısınmanın yaşamı tehdit ettiği bu yüzyılda ranta kurban edilerek durdurulmasının ve İstanbul

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

21 eylül 2007 tarihinde görevimden uzaklaştırıldıktan sonra C-12: İHALELERDE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE Trabzon İdare Mahkemesinin yürütmenin durdurulması kararı BAŞKANLIĞINI YETKİLİ KILMAK AMACIYLA İHALE üzerine Mayıs-2008 tarihinde eski görevime geri döndüm. ŞARTNAMESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ:Mahkeme kararıyla göreve döndükten yaklaşık 2 ay sonra

Sayın Bakan başkanlığında İstanbul'da 24.06.2008 tarihinde Ağustos-2008 tarihinde tekrar görevimden alınarak Ağaçlandırma yapılan toplantıda alınmış olunan kararının yerine getirilebilmesi ve Erozyonla Mücadele Genel Müdür Yardımcılığına atandım. amacıyla yıllardır uygulanan “ihale ilanı” yasal hiç bir dayanak Gerek sayın bakanın göreve atandığı süreçte, gerekse yargı kararı gösterilmeden değiştirilmiştir. Yenilenen ihale ilanının 9. ile tekrar eski görevime geri dönüşümde yaşanan sorunlarla maddesinde “işe ait diğer bilgiler” yan başlığı altında Orman verilen mücadeleyi ve mücadeleden dolayı uğradığım haksız Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Orman Bakanlığı Hukuk saldırıları brifing olarak sayın bakana sunma gayretlerim her Müşavirliklerinin resmi görüşlerine, Orman Genel Müdürlüğünün defasında karşılık bulmamış, bu gayretlerim bizzat Orman Genel yazılı emirlerine ve İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 26.12.2007 Müdürlüğü tarafından engellenmiştir. Yaklaşık 5 yıl süreyle tarih ve 2007/3028 sayılı kararına açıkça aykırı olarak “Mülkiyetin yaşanan sorunlar ile bu sorunlar karşısında verilen mücadelelerin gayri ayni toprak dolum hakkı tesis edilecek sahaya toprak ve sayın bakana bizzat anlatabilme şansımın kalmadığının dolgu malzemesi depolanabilmesi için, İstanbul Büyükşehir anlaşılması üzerine, yaşanan sorunlar ile verilen mücadele bölge Belediyesi ile diğer ilgili kuruluşlardan izin ya da izinlerin müdürü sıfatıyla Ağustos-2008 tarihinde kaleme aldığım alınmasının zorunlu olması halinde, bu izin ya da izinlerin “İstanbul ormanlarındaki eski maden ocaklarının alınması müşteriye ait olup, müşteri gerekli izin ya da izinleri rehabilitasyonunda 2003-2008 yılları arasında yaşanan alamadığını ileri sürerek idareden herhangi bir talepte sorunlar” başlığındaki bir raporda özetlenmiştir. Görev müdrikiyle bulunamaz ve hak iddia edemez” hükmü eklenmiştir.hazırlamış olduğum bu rapor, ayni tarihlerde sayın bakanla birlikte

mesleki sivil toplum kuruluşlarına ve üniversitelerin orman İhale ilanına eklenen bu hüküm, madencilik çalışmaları ile

fakültelerindeki bazı öğretim görevlilerine iletilmiştir. bozulan ormanlık alanların rehabilitasyon çalışmalarıyla tekrar ormana kazandırılması amacıyla İstanbul Orman Bölge C-11: RAPORUNUN SABAH GAZETESİNDE 2 GÜN ART ARDA Müdürlüğünce yapılan toprak döküm ihalelerinin İstanbul ANA MANŞETTE HABER OLMASI:Büyükşehir Belediye Başkanlığınca keyfi ve hukuk dışı yöntemlerle

İstanbul Orman Bölge Müdürü sıfatı ile kaleme aldığım Ağustos- yıllardır uyguladığı engelleme gayetlerini açıkça desteklemiştir. Bu 2008 tarihli raporun sayın bakana iletilmesinden sonra da hiçbir hüküm, toprak döküm ihalelerine İstanbul Büyükşehir Belediye şey yaşanmamış gibi en ufak bir tepki dahi gösterilmemiştir. Bu Başkanlığınca izin verilemeyebileceğinin Orman İdaresinin de raporda; yaşanan birçok sorunun yanında, ranta dayalı organizeli kabul etmesini zorunlu kılmıştır. Oysa, “Anayasaya” ve “6831 toprak dökümleri ile İstanbul coğrafyasının bozulduğu, gerekli Sayılı Orman Yasasına” göre madencilik çalışmaları ile bozulan tedbirlerin alınmaması halinde ileride yaşanacak sel ve ormanlık sahaların tekrar ormanlaştırılması için İstanbul heyelanlardan dolayı can ve mal kayıplarının yaşanabileceği de Büyükşehir Belediye Başkanlığından ve diğer kurumlardan dile getirilmiştir. Raporun kaleme alınmasından yaklaşık 1 yıl alınması zorunlu hiçbir izin yoktur. Kaldı ki böyle bir izin olsa bile sonra Eylül-2009 tarihinde İstanbul'da yaşanan büyük bir sel ve bu izni almakla sorumlu ve yetkili olan kişi ihaleyi kazanan değil, heyelan felaketi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. işin sahibi ve ihale yetkilisi Orman Bölge Müdürlüğünün bizzat İstanbul'da yaşanan bu felaketin, felaketten tam bir yıl önce kendisidir. Bu ihale ilanı değişikliği ile Orman Bölge Müdürlüğüne tahmin edilerek rapora bağlanmış olması, konu ile ilgili sorumlu ait olan yasal ve kurumsal yetki ve sorumluluk, ihaleyi kazanana ve yetkili kişilerin de kaçak toprak dökümlerinin felaketin devretme cihetine gidilmiştir. Eğer alınması gerekli yasal bir izin oluşmasında etkili olduğunu kamuoyu önünde deklere etmiş varsa, o iznin alınmasında yetkili ve sorumlu olan ihalenin sahibi olmaları, bu raporu manşet habere taşımıştır. 13,14 Eylül 2009 olan İstanbul Orman Bölge Müdürlüğüdür. Orman Bölge tarihli Sabah Gazetesinin ana manşet haberi, bu rapor ve raporda Müdürlüğü bu yetki ve sorumluluğunu ihaleyi kazanan kişi ya da dile getirilen sorunlardan oluşmuştur. Gazete manşetine şirkete devredemez. Bu yetki devri yasal olmadığı gibi, yasal dayanılarak bazı yazarların köşelerinde de ilgili rapor konu zorunluluğu olmayan izinlerin alınmamasından da ihaleyi kazanan edilmiştir. 2 yıla yakın bir süreyle yaşanan haksızlıkları ve sorumlu tutulamaz. Ayrıca bu yetki devri ile de Orman İdaresi İstanbul'da işlenen çevre cinayetlerini dile getiren feryat ve sorumluluğundan asla kurtulamaz. Değiştirilen bu ihale ilanı, isyanlar karşısında sessiz kalanlar, bu haberlerden sonra da olayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yetkisi olmadığı halde içeriği konusunda da yine aynı sessizliği sürdürmüşlerdir. uygun görmeyeceği firmaya ihalenin verilmesinin mümkün

olamayacağının önünü açmıştır. Başka bir deyişle, hukuki İstanbul'da yaşanan sel felaketinden sonra gazete haberlerine ve dayanağı olmayan bu “ihale hükmü” ile İstanbul Büyükşehir köşe yazılarına gündem oluşturan ilgili raporumdan dolayı Belediye Başkanlığının ihaleler üzerindeki belirleyiciliği açıkça hakkımda soruşturma açılmıştır. Soruşturmanın kapsamı sadece kabul edilmiştir. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün kamu raporun gazetelerde ve köşe yazılarında yer alma şekliyle sınırlı çıkarları adına yıllardır vermiş olduğu hukuksal mücadeleden “bu kalmış, raporun içeriğine asla girilmemiştir. İdare ile yaşadığım değişiklik” ile vazgeçilmek istenmiştir.hukuk mücadelesinden dolayı şahsıma karşı oluşan kişisel husumetten dolayı sudan sebeplerle sık sık soruşturma C-13: DEĞİŞTİRİLMİŞ İHALE ŞARTNAMESİYLE YAPILAN İLK VE açılırken, ulusal gazete manşetlerine ve önemli köşe yazılarına SON İHALE:gündem oluşturan raporda dile getirilen çok önemli iddialar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının kurumsal baskısıyla hakkında hiçbir zaman soruşturma açılmamıştır. Bu durum da yasalara aykırı olarak durdurulmuş olan “toprak döküm raporda dile getirdiğim olayların doğruluğunu açıkça teyit etmiştir. ihalelerine” yaklaşık 2 yıl aradan sonra değiştirilmiş “İhale İlanı” ile

Page 20: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

3736

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

Şile Orman İşletme Müdürlüğünde 18.02.2009 tarihinde yapılan yazışmalarında ihalelerin durdurulduğu gerçeği resmen kabul ihale ile yeniden başlanılmıştır. Değiştirilmiş bu “ihale ilanı” ile edilirken, durdurulma gerekçesi arz/talep dengesine bağlı fiyat İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünden “toprak döküm” düşüklüğüne bağlanmıştır. İstanbul Orman Bölge Müdürlünün ihalelerini kazanmış olmalarına rağmen, yıllardır İstanbul raporuna yaklaşık bir yıl sonra verilen cevapta, ihalelerin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile birçok sorun yaşamış ve durdurulma gerekçesi İstanbul için ileride yapılması düşünülen mahkemelik olmuş firmalarla belediyenin uygun görmeyeceği ekolojik bir makro planlama gerekliliğine bağlanmıştır. Orman diğer firmaların bu ihaleleri alabilmeleri yasaya ve yargı kararına Genel Müdürlüğünün gerek gazetelere verilen beyanlarında aykırı olarak fiilen engellenmek istenmiştir. İhale ilanına eklenmiş gerekse T.B.M.M. de Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2010 yılı yeni hüküm ile sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının bütçe görüşmelerinde; resmi yazışmalarda dile getirilenlerin uygun göreceği firmaların ihaleleri kazanabilmelerine zemin aksine ihalelerin durdurulmadığı iddia edilebilmiştir. İdarenin hazırlanmıştır. Bu hüküm, en yüksek teklif vererek ihaleyi almayı yaşamış olduğu bu çelişki, tartışılmaz bir yönetim travmasıdır. hak eden firmayla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını karşı

Orman Genel Müdürlüğünün ihalelerin durdurulma gerekçesi karşıya getirmiş, ihaleyi alabilmesini Belediye Başkanlığının iznine olarak ortaya koymuş olduğu arz/talep dengesine göre oluşan bağlamıştır. İhale ilanının değişikliği, ihalenin kazanılması için fiyat düşüklüğü de, hem kendi icraatları ile hem de diğer sadece en yüksek teklif vermenin yeterli olmadığını, ihaleyi gelişmelerle açıkça geçersiz kılınmıştır. Genel Müdürlüğün iddia alabilmek için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının da ettiği gibi, arz/talep dengesine göre hiçbir zaman fiyat düşüklüğü izin vermesini şart koşmuştur. Bu değişiklik ile, İstanbul Orman yaşanmamıştır. Bu süreçte ihalelerin durdurulmasının gerçek Bölge Müdürlüğü ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı nedeni, fiyatların düşüklüğü olmayıp, onay için makama arasında yıllardır sürmekte olan hak ve yetki mücadelesine son gönderilen ihalelere izin verilmemesidir. Ekonominin kurallarına verilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yasalara, göre ihale yapılmaksızın “arz/talep” dengesine göre fiyatın yargı kararına ve yazılı emirlere aykırı olarak yetkili kılınmıştır. Bu oluşması mümkün değildir. Oluşmayan bir fiyatın kritiğinin şartname değişikliği ile İhalelerde olması yasal bir zorunluluk olan yapılmasının da bilimsel hiçbir geçerliliği ve bilimselliği de yoktur. “serbest rekabet şartları” da tamamen ortadan kaldırılmıştır. Kaldı ki, gerek 2009 yılında Şile Orman İşletme Müdürlüğünün, Toprak döküm ihalelerinde İstanbul Büyükşehir Belediye gerekse 2010 yılında TOKİ Başkanlığının yapmış olduğu toprak Başkanlığı ile yaşanan sorunlardan ve kamu yararı adına yıllardır döküm ihalelerinde fiyat düşüklüğünün yaşanmadığı kesinlik verilen amansız hukuk mücadelesinden sonra ihale şartname-kazanmıştır. Her iki toprak döküm ihalesinde de fiyatlar geçmiş sinin yasalara ve yargı kararına aykırı bir şekilde değiştirilmesinin yıllara göre düşmemiş, aksine büyük ölçüde artmıştır. Genel hukuki hiçbir izahı yoktur. 2004-2007 yılları arasında İstanbul Müdürlüğün ihalelerin durdurulmasına ait diğer bir iddiası olan Orman Bölge Müdürlüğünden İhale alan kişi ve firmaların İstanbul için ileride yapılması düşünülen makro ekolojik planlama tamamı üzerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığının uygulamış gerekliliği ise, suni bir gerekçe olup genel müdürlüğün geçmiş olduğu hukuksuz ve keyfi baskılar ile ihaleleri engelleme gayretleri icraatları ile tamamen çelişmiştir. Gerek geçmişteki İstanbul dikkate alındığında, değiştirilmiş olan ihale şartnamesinin nedeni Orman Bölge Müdürlüğünün rehabilitasyon çalışmalarında, ve yaptırım gücü daha iyi anlaşılmış olacaktır. Değiştirilmiş ihale gerekse TOKİ'nın yapmış olduğu ihalesinde böyle bir planlamanın ilanı ile yapılan ihalede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının gerekliliği hiçbir zaman gündeme dahi gelmemiştir. Orman Genel etkinliğine rıza gösterilmiş, Belediye Başkanlığının uygun Müdürlüğünün bu gerekçeyi ortaya attıktan sonra yapmak görmediği her hangi bir firmaya ihale verilebilmesine engel zorunda kaldığı Şile'deki ihalede de bu gerekçe asla dikkate olunmak istenmiştir. (Şiledeki söz konusu toprak döküm alınmamıştır. ihalesinde şartname değişikliği ile “ihaleye fesat karıştırma”

suçu işlendiği iddiası ile Şile Cumhuriyet Başsavcılığına Orman Orman Genel Müdürlüğü, toprak döküm ihalelerinin durdurul-

Genel Müdürü ve İstanbul Orman Bölge Müdürü hakkında Türk duğundan dolayı ortaya çıkan başarısızlığı ve kamu zararının

Tarım Orman Sendikası'nın 26.03.2010 tarihli dilekçesi ile suç oluşmasını; “maden ocaklarını rehabilitasyon çalışmalarının

duyurusunda bulunulmuştur.) ormancılığın temel sorunu olmadığını, bu yolla da elde edilen bir başarının veya başarısızlığın bir ölçüt olamayacağını, ormancılığın C-14: YAŞANAN OLAYLARA RAĞMEN ORMAN GENEL buna ilişkin bir sorumluluğu da bulunmadığını” iddia edecek MÜDÜRLÜĞÜNÜN GERÇEKLERİ GİZLEME GAYRETLERİ: kadar büyük bir aczi yete düşmüştür. (Ankara 15. İdare

Orman Genel Müdürlüğü, gerek konuyla ilgili basına yansıyan Mahkemesinin 2008/ 1267 esas sayılı davadaki davalı idarenin haberlere vermiş olduğu beyanlarında, gerekse idari davalardaki 24.04.2009 tarih ve 3721 sayılı II. Savunmasının 2/a maddesi). Bu savunmalarında; İstanbul Orman Bölge Müdürlüğündeki toprak iddianın ne bilimsel ne de yasal hiçbir geçerliliği olmadığı hem döküm ihalelerinin durdurulma gerekçesini, hem kendi bakanlığın ve genel müdürlüğün hukuk müşavirliklerinin resmi icraatlarıyla çelişkiye düşerek hem de yaşanmış gerçekleri ört pas görüşleri hem de yargı kararı ile kesinlik kazanmıştır. (İstanbul 2. ederek anlatmaya özel bir gayret sarf etmiştir. İstanbul Orman İdare Mahkemesinin 26.12.2007 tarih ve 2007/3028 sayılı kararı Bölge Müdürlüğünün 16.06.2008 tarihli tespit raporuna yaklaşık bu ihalelerin sürdürülebilir ormancığın mutlak gereği olduğunu 1 yıl sonra Orman Genel Müdürlüğün 27.03.2009 tarih ve 1956 kesin hükme bağlamıştır) Kaldı ki, madencilikle tahrip olunan sayılı cevabi yazısında da aynı gayret ne yazık ki resmen tekrar ormanlık alanların tekrar ormanlaştırılması yasal ve anayasal bir edilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü, bu süreçte yaşanmış olan zorunluluktur. Ayrıca, çevre değerlerinin önem taşıdığı ve sorunları tamamen saptırarak suni gerekçelerle hem kamuoyunu ormancılığın sadece odun üreticiliği olmadığı, aynı zamanda hem de mahkemeleri yanıltmaya çalışmıştır. İstanbul Büyükşehir yaşamı etkileyen çevresel faktörleri de yönetebilen bir sektör Belediye Başkanlığının siyasi ve yasal olmayan idari olarak kabul edildiği 21. yüzyılda, bu şekilde bir savunmanın baskılarından dolayı bu ihalelerin durdurulduğunu asla dile dile getirilmiş olması meslek ve teşkilat adına büyük bir getirememiştir. Orman Genel Müdürlüğünün resmi talihsizlik olmuştur. 15 milyon nüfusa sahip büyük bir

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

metropoldeki su havzalarında madencilik çalışmaları ile tahrip bulunduranlar, kişisel husumetlerine esir düşerek hukuk dışı baskı edilen ormanlık alanların rehabilitasyonunu ve bu yolla gelir elde ve yıldırma taktiklerinden asla geri kalmamıştır. Bütün bu etme çalışmalarını ormancılığın gereği olarakgörmeyen bir gelişmeler göstermiştir ki, yaşamış olduğum haksızlıklara sadece ormancılık anlayışının ne hukuksal ne de bilimsel hiçbir geçerliliği toprak döküm rantçılarının yalan ve iftiraları neden olmamış, yoktur. rantçıların yalan ve iftiralarına sığınabilecek kadar art niyetli ve

basiretsiz olan Orman Genel Müdürlüğünün yasa dışı tutum ve Orman Genel Müdürlüğü, bir taraftan ihalelerin durdurulmasının davranışları da neden olmuştur. gerekçesini zorlama ve yasa dışı yorumlarla örtbas etmeye çalışırken, diğer taraftan da İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün D- ORMAN YASASININ DEĞİŞTİRİLEREK YETKİNİN 7 yıl aradan sonra ilk kez zarar ettiğini görmezlikten gelerek BELEDİYELERE DEVREDİLMESİ:ihalelerin devam ettiğini dile getirebilmiştir. Ayrıca, ormancılığın

Yaşanmakta olan baskılara, haksız yere görevden almalara ve her yasal ve anayasal olarak ta vazgeçilmez faaliyetlerinden olan türlü zorlamalara rağmen, yasalar, bakanlık ve genel müdürlüğün ve uluslar arası bilim çevrelerinde taktir toplayan madencilik hukuk müşavirliklerinin resmi görüşleri ve yargı kararları, maden çalışmaları ile çukurlaşmış ormanlık alanların “hafriyat toprağı ocaklarındaki toprak döküm işlerinin İstanbul Büyükşehir ile rehabilite edilerek tekrar ormana kazandırma çalışmaları” ile Belediye Başkanlığı'na devredilmesini engellemiştir. Yıllardır “rantiyecinin göz diktiği kamu geliri niteliğindeki önemli bir uygulanmış olan ihale şartnamesinin yaşanmış tecrübelere ve kaynağı gelire dönüştürerek kurumu kara geçirme çabalarını” kesinleşmiş yargı kararına aykırı olarak değiştirilmiş olması da bu ormancılığın bir gereği olmadığını iddia edebilmiştir. İstanbul engeli ortadan kaldıramaya yetmemiştir. Buna rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yıllardır sürdürdüğü yasal ilinde büyük bir rant olan ve belli kişileri besleyen ormanlık alan olmayan baskılarının değil bertaraf edilmesinde, kamuoyu dışındaki “toprak döküm rantında” olduğu gibi “ormanlık önünde dile getirilmesinde bile gerekli cesaret ve feraseti sahalardaki maden ocaklarının rehabilitasyonundaki” kamu geliri gösteremeyenler, kamuoyunun doğru olmayan bilgilerle sürekli niteliğindeki “toprak döküm işinde” de İstanbul Büyükşehir yanıltılmasına ve kamunun milyonlarca dolar zarar etmesine Belediye Başkanlığının yetkili kılınması gayretlerinden asla neden olmuşlardır. 170 yıllık bir teşkilat olan Orman Genel vazgeçilmemiştir. Yasaları da zorlayarak yapılmış olan her türlü Müdürlüğünün yaşamış olduğu yönetim travmasına, herkesten idari tasarruf ve görev değişiklikleri ile amaçlarına önce teşkilatımın ve mesleğimin menfaatleri uğruna yıllar önce ulaşamayacaklarını nihayet anlamışlar, amaçlarına ulaşmanın mesleğimin ilk yıllarında eşkıyaların kurşunlarına hedef olmayı tek ve kalıcı yolunun yasal değişiklik olduğu sonucuna açıkça göze alabilenleri çok daha fazla üzülmüştür.varmışlardır. Bu amaçla, 6831 Sayılı Orman yasasında değişikliğe

C-15: KAMU GÜCÜNÜN KİŞİLEŞTİRİLEREK KÖTÜYE gidilerek 08/03/2010 tarihinde meclise sunulan “Avcılık Yasasının KULLANILMASI GAYRETLERİ: Kara Avcılığı Kanununda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Hakkında” yasa taslağına geçici 2007 yılı son çeyreğinde, görevimden alındıktan sonra yaklaşık 12 bir madde eklenerek “Madencilik faaliyetleri neticesinde tabii yıl süreyle İstanbul'da kamu yararı adına yapılmış olan toprak yapısı bozulan alanların, inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile döküm ihalelerini gerçekleştirebilme mücadelesine son doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi maksadıyla verilmiştir. Mücadeleyi kaybeden taraf Orman Genel Müdürlüğü mücavir alanlarda büyükşehir belediyelerine ve il belediyelerine olmuş, mücadelenin faturası da İstanbul Orman Bölge Müdürü bedeli karşılığında izin verilebilir” hükmü yasalaştırılmak olarak şahsıma kesilmiştir. Bu sonucun yaşanmasına gerçeklerin istenmiştir. Bu yasal düzenleme girişimi, baştan beri Orman Genel değil, rantçılar tarafından yetkili makamlara ulaştırılan yalan ve Müdürlüğü tarafından zorlama yorum ve yasal olmayan iftiralar neden olmuştur. Olay, tayın ve terfi olayından tamamen gerekçelerle gizlenmeye çalışılan gerçek amacı apaçık ortaya çıkmış, kamu yararı adına ve görev gereği mücadele edenlerin çıkarmış, yıllardır verilen mücadelenin yasadan kaynaklanan bir ranta ve rantiyeye kurban edilmesine dönüşmüştür. Bu haksızlığın zorunluluk olduğunu da teyit etmiştir. Ayrıca, Orman Genel yaşanmasına neden olan yöneticilerin zan altında kalmaması Müdürlüğünün İstanbul'da rant kaynağı olan büyük bir ekonomik adına sadece gerçeklerin ortaya çıkabilmesi için büyük bir hak değerin yönetilmesinde yasal zorunluluğuna rağmen kurumsal arama mücadelesine girişilmiştir. Bu amaçla, müfettiş ve yetkisini kullanamadığının da tescili olmuştur.muhakkik raporları ile Sn. Bakana ulaştırılan 2 adet mektup ve çok sayıda e-mail iletileri yanında atama ve terfiler de yargıya İstanbul ilinde toprak döküm ihalelerinden sağlanan milyarlarca taşınmıştır. Yargı kararları, hem atama hem de terfi işlemini dolarlık kamu gelirlerinin Orman Genel Müdürlüğünden alınarak hukuka uygun bulmayarak iptal etmiştir. Bakana ulaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmesini mektup ve iletilerde de dile getirilen gerçekler, hem müfettiş ve amaçlayan yasa değişikliğinde meclisteki rutin işlemlerin muhakkik raporları hem de her iki yargı kararları ile teyit edilmiş, beklenmesine bile tahammül edilememiştir. 08/03/2010 yaşananların büyük bir haksızlığa neden olduğu ve hiçbir şekilde tarihinde meclise sunulan “Avcılık Yasasının Kara Avcılığı de hukuka da uygun olmadığı tescil edilmiştir. Ne var ki, toprak Kanununda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun döküm rantçılarının sadece söyleme dayalı yalan ve iftiralarına Tasarısı Hakkında” yasa taslağı ekindeki teklif alınarak meclis çok kolay inanlar, ne kendi yönetimindeki yöneticinin bilgi ve gündeminde bulunan “Maden Kanununda Ve Bazı Kanunlarda belgelere dayalı mektup ve iletilerine ne de muhakkik, Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifine eklenmiştir. müfettiş ve mahkeme kararlarına asla inanmak 10/06/2010 tarihinde mecliste kabul edilen ve 24 haziran 2010 istememişlerdir. Aksine, sadece hak arama mücadelemden tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe dolayı yönetim tarafından şahsıma karşı anlamsız ve hukuk dışı giren 5995 sayılı “Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda husumet beslenmiştir. Bu husumet, zamanla kamu gücünün Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 19. Maddesi ile 6831 Sayılı kötüye kullanılmasına dönüşmüştür. Kamu gücünü elinde Orman Yasasının 16. maddesinin üçüncü fıkrasından sonra

Page 21: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

3938

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

“Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye şahsımı hukuka aykırı olarak görevden aldıran ve 1996 yılından teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman beri sürekli olarak yapıla gelen toprak döküm ihalelerini kamu alanları rehabilite edilir. Rehabilite maksadı ile bu alanların zararına rağmen durduran güç, 2010 yılında orman kanununu orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile da Anayasaya aykırı olarak değiştirmiştir. Sadece orman doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için kanununu değiştirmekle yetinmemişler, yasaya aykırı büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, yönetmenlikle de hedeflerine tamamen ulaşmışlardır. 2007 diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin yılının son çeyreğine kadar kamu yararı adına verilen kurumsal verilebilir” hükmü getirilerek amaçlanan hedefe ulaşılmıştır. mücadeleden vazgeçilerek görevden alınmama neden olan İstanbul ilindeki hafriyat rant'ının yarattığı yetki gaspıyla büyük bir rantçıların istekleri doğrultusunda yasal değişikliğe gidilmiştir. çevre katliamı ve milyonlarca dolar kamu zararı yaşatılarak Ne acıdır ki, 2007 yılının son çeyreğine kadar kamu yararı adına “Orman Yasası” değiştirilmiştir. Bu yasal değişiklikle İstanbul yasal yetkimiz dahilinde mücadele ettiğimiz güçlerle görevimden Orman Bölge Müdürlüğünün yıllardan beri sürdürmüş olduğu uzaklaştırıldıktan sonra işbirliği yapılmıştır. Bütün bu gelişmeler haklı mücadelesine ne yazık ki dur denilmiştir. göstermiştir ki Orman Genel Müdürlüğünün kurumsal çıkarları

korunamamış, Anayasa ve yasalardan alınan güce ve bir önceki D-1: YASAL DEĞİŞİKLİĞE AİT UYGULAMA YÖNETMENLİĞİ: dönemde olayla ilgili verilmiş olan yazılı ve sözlü emirlerin

hiçbirine sahip çıkılamamıştır. Orman Genel Müdürlüğü, 2007 yılı Yasanın uygulama yönetmenliği 30.09.2010 tarih ve 27715 sayılı

son çeyreğine kadar vermiş olduğu emirlerinin ve yasal Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmenliğin

yetkilerimin uygulanması adına vermiş olduğum amansız 22/(9). maddesindeki “İzin sahibi kendisine verilen rehabiliteye

mücadeleden dolayı uğradığım haksızlığı önleyememiş, haksız-hazırlık maksatlı dolgu alanını başkasına devredemez. Ancak,

lığın oluşmasına da yetki ve sorumluluklar aşılarak bizzat katkı kendi sorumluluğu devam etmek şartıyla izin alanını başkasına

sağlanmıştır.işlettirebilir” hükmü yıllardan beri sürdürülen gayretlerin esas hedefini açıkça ortaya koymuştur. Yönetmenliğin bu maddesine E- TOKİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN YAPILAN HAFRİYAT göre, yasa değişmeden önce kamu yararı adına ihale yöntemi ile TOPRAĞI DÖKÜM İHALESİ:verilen “hafriyat toprağı ile maden ocaklarının rehabilitasyon işleri” yasa değiştirildikten sonra ihale yapılmaksızın belediye Orman Yasasının T.B.M.M'de değiştirildiği tarihlerde, İstanbul'da başkanlıklarına ya da belediye başkanlıkları üzerinden uygun Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ) tarafından Küçükçekmece-görülecek kişi ya da kurumlara verilebilecektir. Bu durum, daha Kayabaşında toplu konut alanı içerisindeki bir taş ocağının önce ormanlık alanlar dışındaki kamu arazilerine yapılan ranta rehabilitasyonu amacı ile “toprak döküm ihalesi” yapılarak dayalı organizeli toprak dökümlerindeki sistemin bundan böyle kamuya 170 milyon TL.'den fazla gelir sağlanmıştır. TOKİ ormanlık alanlar-daki eski maden ocaklarına da taşınmasına Başkanlığı, bu işi ihale etmeksizin istediği fiyatla istediği neden olmuştur. Gerek yasal değişiklik, gerekse yasanın kişiye verme yetkisine sahip olduğu gibi yasal olarak ta bu işi uygulanmasına ait ilgili yönetmenlik hükümleri, 2007 yılı son yapanlara ayrıca para ödeme hakkına da sahiptir. TOKİ çeyreğine kadar kamu adına verilen mücadelenin haklılığını teyit Başkanlığının bu ihaleyi yapmasını zorunlu kılan hiçbir yasal etmiş, 2007 yılı son çeyreğinden sonra da yaşanan olayların yaptırım söz konusu değildir. Buna rağmen, sadece yönetim gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Hafriyat toprağı rantından vizyonundan ve görev misyonundan kaynaklanan irade ile faydalanan rantçılar, dün ihale ile alamadıklarını bu yönet- kamuya gelir kazanma yöntemini tercih etmiştir. Bir taraftan menlikten sonra ihalesiz alabilmenin yasal hakkına kavuşarak Anayasal sorumluluğu olan Orman Genel Müdürlüğü, yıllardan amaçlarına ulaşmış-lardır. İhalelerin durdurularak kamunun zarar beri uygulamış olduğu eski maden ocaklarının rehabili-tasyon ettirildiğine dair orman bölge müdürlüğünün 16.06.2008 tarihli ihalelerini durdurarak kurumun zarar etmesine neden olmuş, tespit raporuna yaklaşık 1 yıl sonra Orman Genel Müdürlüğünün orman yasasını değiştirerek de elindeki ekonomik kaynağın verdiği 27.03. 2009 tarih ve 1956 sayılı 3 sayfalık cevabi belediye başkanlıklarına devredilmesinin yolunu açmıştır. Diğer yazısındaki gerekçelerin hiçbirisi bu yönetmenlikte yer almamıştır. taraftan da yasal hiçbir zorunluluğu olmayan TOKİ Başkanlığı, Yönetmenlik, Orman Genel Müdürlüğünün gerek, söz konusu sadece kurumsal gücünü ve yönetsel vizyonunu kullanarak ilk kez emirdeki gerekçelerinin gerekse, Genel Müdürlüğün diğer bütün toprak döküm ihalesinden kurumuna milyonlarca lira gelir gerekçelerinin tamamını geçersiz kılmıştır. sağlayabilmiştir.

D-2: ANAYASAL VE YASAL YETKİNİN KULLANILMAMASI: TOKİ Başkanlığının toprak döküm ihale şartnamesinde; “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını yetkili kılacak bir tek kelime dahi

Yukarıda tarih silsilesine göre izah edildiği gibi, İstanbul Orman yoktur. İhale şartnamesinde her türlü yetkinin TOKİ Başkanlığına Bölge müdürlüğü görevinden alınmamın tek nedeni hafriyat ait olduğu vurgulanarak belirtilmiştir.” TOKİ Başkanlığının 2010 toprağı döküm rantçılarının çıkarlarına ters düşen eski maden yılında toprak döküm ihalesi yoluyla kamuya 170 milyon TL. gelir ocaklarının hafriyat toprağı ile rehabilitasyonu amacıyla yapılmış kazandırmış olması, her yönü ile takdir edilecek büyük bir olan toprak döküm ihaleleridir. İstanbul'daki hafriyat toprağı başarıdır. Bu ihale; gerek kamu kaynaklarını yönetmekle görevli döküm rantçılarının uzun bir süreden beri sürdürmüş oldukları olan kişi ve kurumlara, gerekse yıllardır İstanbul Orman Bölge gayretler neticesi orman kanunu da değiştirilmiştir. Yargı Müdürlüğünün ihalelerini durdurmaya çalışanlara önemli bir kararlarının yanı sıra yaşanan bütün olaylar da şahsımı haklı ders vermiştir. Ayrıca, bütün ezberleri bozduğu gibi, siyasi çıkarmış, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünde yaklaşık 5 yıl iradenin zan altında kalmasının da önüne geçmiştir. Dün, süreyle edindiğim tecrübemle yıllar önce görevden alındığım beceriksizliklerini ve basiretsizliklerini siyasi otoriteye çamur günlerde ortaya koyduğum tespitlerin tamamı günümüzde atmakla örtmeye gayret edenler, bu ihaleden sonra bu gün hangi eksiksiz olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılının son çeyreğinde mazeretlere sığınacaklardır acaba? 6-7 yıldan beri birçok yetkili

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

ve sorumlu kurum ya da kişileri kendi çıkarları doğrultusunda Müdürlüğü, ne yazık tır ki sorumluluğunun gereği olarak ne yönlendirerek Orman Genel Müdürlüğünün ihalelerinin doğruların anlatılmasında ne de uygulanmasında tutarlı ve durdurulmasına ve orman yasasının değiştirilmesine neden basiretli davranamamıştır. Bu duruma, “aşağıdan arz edilen olanlar, TOKİ Başkanlığının ihalesinde kesinlikle etkili makul ve hakkaniyetli taleplere hayır, yukarıdan rica edilen haksız olamamışlardır. Bu durum, sadece izaha muhtaç önemli bir emirlere de evet diyebilmeyi “misyon”; ahlaki ve etik olmayan açmazlığın yaşanmasına neden olmamış, 170 yıllık anayasal yöntemlerle daima güçlüye yaranabilme gayretlerini de “vizyon” yetkisi bulunan ormancılık teşkilatının daha dün kurulmuş olan ve olarak kabul eden” bir yönetim anlayışı neden olmuştur. Bu bu konuda yasal hiçbir yetki ve sorumluluğu olmayan TOKİ yönetim anlayışından dolayı, yasa ve Anayasadan alınan güç Başkanlığı kadar irade gösteremediğini de ortaya koymuştur. ranta teslim edilmiş, dün yapılan doğru işler bu gün Vahim sonuçları doğuracak bu durumun yaşanmasını “at binenin savunulamamıştır.kılıç kuşananındır” deyişiyle geçiştirmek de mümkün değildir.

F- REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI VE YAŞANAN OLAYLARIN Mesleğimiz ve geleceğimiz açısından çok detaylı analiz edilmesini BASINA YANSIMASI:gerekli kılmıştır.

Toprak döküm rantının emek ve sermeye gibi ekonomik TOKİ Başkanlığının bu başarısı, haklı olarak gazetelere haber girdilerinin “sıfır”a yakın olmasından dolayı İstanbul ilindeki birçok konusu olmuş, kamuya toprak dökümü ihalesinden kaynak kişi ve kurum bu ranttan faydalanmak istemişlerdir. Onun içindir sağlaması da büyük bir başarı olarak gündeme taşınmıştır. Kurum ki, İstanbul ormancılığının 100 kaleminden 99'u ile hiç kimse yöneticileri taktir ve teşekkür duyguları ile yad edilerek, diğer ilgilenmezken maden ocaklarının hafriyat toprağı ile rehabilitas-kurumlara da örnek olması temennisi dile getirilmiştir. TOKİ yonu ile neredeyse herkes ilgilenir olmuştur. Bu durum, maden Başkanlığının 2010 yılında bir kez olarak yaptığı bu ihaleyi, ocaklarının rehabilitasyonunun kamuoyu gündeminde geniş bir İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü 1996 yılından 2007 yılı son yer tutmasına neden olmuştur. Bu nedenle, Turkishtime çeyreğine kadar İstanbul ilinde onlarca kez yapmış tek kamu Dergisinin 2006 yılı 146. sayısının “Küresel Şehrin Yaratıcıları” kurumudur. İstanbul ilinde toprak döküm ihalelerinden kamuya ana başlığında “5 Bin Futbol Sahalık Yeşil Alan” haberi, Hürriyet gelir getirmeyi başarabilen ilk kamu kurumudur İstanbul Orman Gazetesinin 29.06.2006 tarihli “Kemerburgaz'ın Çukurları 20 Bölge Müdürlüğü. Toprak döküm ihaleleri yukarıda da dile Milyon Dolarla Dolacak” haberi, Türkiye Gazetesinin 17.04.2006 getirildiği gibi 2003-2007 döneminde tarihi zirvesine ulaşmıştır. tarihli “Madenler Çiçek Açtı” haberi, Yeni Şafak Gazetesinin İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünde toprak döküm 24.07.2006 tarihli “Maden Ocaklarına Geri Dönüşüm Projesi” ihalelerinde tarihi başarıyı elde edilmesinde olağanüstü gayret haberi, Sabah Gazetesinin “Ormanlar Para Bastı” haberi, Türkiye gösterenlere 2007 yılı son çeyreğinden sonra sadece Gazetesinin 31.07.2006 tarihli “Ormancılıkta Devrim” haberi, gösterdikleri bu gayretten dolayı tabiri caizse zulüm yapılırken, Sabah Gazetesinin 13.09.2009 tarihli “İstanbul'un Taşı Toprağı Bölge Müdürlüğünün ihaleleri örnek alınarak 2010 yılında Rant Oldu” ana manşet haberi, Sabah Gazetesinin 14.09.2009 yapılan toprak döküm ihalesinden dolayı ihaleyi yapan kurum tarihli “Kaçak Rantın Resmidir” manşet haberi, wow TURKEY. ve yöneticiler alkışlanmıştır. Sadece basiretsizlik ve Com sitesinin “İstanbul'un 2010 Rüyası” haberi, Radikal beceriksizliklerinden dolayı telafisi olmayan kurumsal ve kişisel Gazetesinin 09.04.2010 tarihli “İstanbul'un Çukuru da Bazıları haksızlıkların yaşanmasına neden olanların değil yöneticilik İçin Altınmış” haberi, Radikal Gazetesinden Funda Özkan'ın misyonları; hak, hukuk ve adalet gibi vicdani değerlerinin de 20.11.2007 tarihli “İstanbul'u Yeşillendiren Müdür Tayin Edildi” sorgulanması kaçınılmaz olacaktır. köşe yazısı, Hürriyet Gazetesinden Vahap Münyar'ın 24.09.2006

Toplu Konut İdaresi Başkanlığının kamuya 170 milyondan fazla tarihli “Molozdan 20 Milyon Akıyor İstanbul'da Orman gelir getiren haziran 2010 tarihindeki hafriyat toprağı döküm Canlanıyor”, 7.08.2009 tarihli “Molozdan 35 Milyon Dolar ihalesi; Orman Genel Müdürlüğünün 2007 yılı son çeyreğinden Kazandıran Müdür Göreve Dönecek mi” ve 23.08.2009 tarihli sonra maden ocaklarının rehabilitasyon ihalelerinin durdurulma “Toprak Dolgu Gelirini Duran İnşaat Ve Açılan Davalar Olumsuz ve kamunun zarara uğratılması gerekçelerini tamamen ters yüz Etkiledi” başlıklı köşe yazıları, Hürriyet Gazeteden Yalçın Bayer'in ederek hiçbirinin doğru olmadığını, İstanbul Orman Bölge 30.07.2009 tarihli “Toprak Döküm İşinde Bizans Oyunları”, Müdürlüğü tarafından 2007 yılının son çeyreğine kadar 01.08.2009 tarihli “Kemerburaz'a Toprak Döküm İşi gerçekleştirilmiş olan toprak döküm ihalelerinin engellenme Tartışması”,12.09.2009 tarihli “İddia Ediyoruz İstanbul Toprak gayretlerinin de yasal olmadığını, toprak döküm ihaleleri için Rantının Kurbanıdır”, 25.03.2010 tarihli “Orman İdaresine yıllardır verilmiş olan mücadelenin haklılığını ortaya koymuştur. Darbe Büyükşehir'e Kıyak” ve 16.08.2010 tarihli “Hafriyat İşinin Ayrıca, İstanbul'un coğrafyasını bozan ve ormancılığı teslim alan Perde Arkası” başlıklı köşe yazıları, Sabah Gazetesinden Mahmut “toprak döküm rantının”, orman yasasını değiştirebilecek kadar Övür'ün 12.09.2006 tarihli “Moloz Savaşına Erdoğan El Koydu”, Orman Genel Müdürlüğünde etkili olduğu, Toplu Konut İdaresi 03.01.2008 tarihli “Bakan Atadı Müdür Devralmadı”, Başkanlığında ise dikkate dahi alınmadığı sonucunu doğurmuştur. 01.08.2009 tarihli “Bu Toprak İçin Kavga Edilir”, 04.09 2009 Bu sonuç, kamu vicdanını da yaralayan izaha muhtaç vahim bir tarihli “Toprak Döküm İşleri Sürüyor”, 12.09.2010 tarihli durumdur. “Ayamama Bizi Islah Ediyor” başlıklı köşe yazıları, Sabah

Gazetesinden Erdal Şafak'ın “Ah İstanbul” başlıklı köşe yazısı, Ormanlık alanlardaki eski maden ocaklarının toprak döküm Hürriyet Gazetesinden Yalçın Bayer'in 27.11.2010 tarihli yöntemi ile ihalelerinin gerekliliğini ve önemini hem siyasi “Hafriyat Ballı Börektir” başlığındaki köşe yazısı, Taka Gazetesinin otoriteye hem de kamuoyuna anlatılmasında değil TOKİ Politik kulis Köşesindeki “Faruk Çebi'nın İsyan Mektubu” haberi, Başkanlığı, rantçılar kadar bile başarılı olunamamıştır. Ne TOKİ ne Vatan Gazetesinden Mustafa Mutlu'nun 13.05.2006 tarihli “Eski de birçok kurum ve kuruluşla kıyaslanamayacak kadar köklü Taş Ocakları Zehir Yuvası mı?” başlıklı köşe yazısı, Vatan geçmişe ve Anayasal sorumluluğa sahip olan Orman Genel Gazetesinin 16.04.2006 tarihli “Taş Ocakları Ormana

Page 22: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

4140

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

Dönüşüyor” haberi, Hürriyet Gazetesinin 01.05.2007 tarihli ve yasalara rağmen böyle bir görevi bile kabul edemez duruma “İstanbul'un Ormanları Arttı”, Sabah Gazetesinin 26.06.2010 düşmüşlerdir. Bu yönetim iradesinin devamı halinde yakın bir tarihli “Toki Taştan 173 Milyon Çıkardı Yeni Taksim Meydanı gelecekte Orman Genel Müdürlüğünün döner sermaye bütçesi Yapacak” haberi gibi haberler ve köşe yazıları ile gerek astronomik zararlardan da kurtulamayacaktır. Korkarım ki çalışmalar, gerek ise yaşanan olaylar sık sık kamuoyu gündemine gelecekte odun hammaddesi ürününde de tıp ki toprak döküm taşınmıştır. Yukarıda verilen gazete ve dergi haberleri ile köşe işinde olduğu gibi rantın yüksek olması durumunda da benzer yazılarının incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, İstanbul sorunlar yaşanabilecektir. Orman Bölge Müdürlüğünde eski maden ocaklarının

Bu yasal değişikliği savunanlar, İstanbul'da değişik yerlere zaman rehabilitasyonu amacı ile yapılan “toprak döküm ihaleleri” ile zaman yapılan zehirli atıklara sığınmışlardır. Sözüm ona bu ihalelerden dolayı yaşanan olaylar tamamen kamuoyuna savunmalarında, toprak döküm yerlerinin zehirli atıkların mal olmuştur. Olayların basında da bu denli yer bulmuş olması atılmasına en uygun yerler olduğundan bahisle, bu atıkların hiç şüphesiz ki olayın önemindendir. Olayın maddi boyutunun önlenmesinde belediye başkanlıklarının orman idaresinden daha büyüklüğü ve kamu kaynağı olması, yaşamsal ve çevresel bir etkili olabileceğini dile getirmişlerdir. Belediye ve belediye kökenli değer taşıması, 15 milyon nüfusun yaşadığı büyük bir metropolde bakanlığımız görevlilerinin dile getirdikleri ve gerçekle asla gerçekleşmiş olması yaşananların kamu-oyuna mal olmasında bağdaşmayan bu savunmalarına ne yazık tır ki her türlü tehdit büyük etken olmuştur.karşısında vatan ormanlarını koruma ve kollamada şehitler

G- DEĞERLENDİRME: vermiş teşkilatımızın üst düzey yöneticileri de destek verebilmişlerdir. İstanbul'da gelişigüzel ya da organizeli zehirli atık

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Orman Genel kirliliği tamamen ormanların dışındaki alanlarda yaşanmıştır. Bu Müdürlüğü arasında yıllardan beri yaşanmış olan mücadele güne kadar, kara ve hava koruma filosuna sahip olan, 24 saat nihayet yasal değişiklikle son bulmuş, milyarlarca dolar aralıksız görev anlayışına göre hizmet veren ve sorumluluğundaki değerindeki kamu kaynağının yönetilmesi, Orman Genel sahanın her bir metrekaresinin sorumlusu olan ormancılık Müdürlüğünden alınarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan- teşkilatının denetimi altındaki ormanlık alanlarda ne ranta dayalı lığına “Anayasaya” ve “meslek teamüllerine” aykırı olarak kaçak ve organizeli toprak dökümlerine ne de zehirli atıklara devredilmiştir. Bu durum, “Türk Ormancılık Tarihinde” kara bir kesinlikle rastlanılmış değildir. Kaldı ki gerçekten bu gerekçe leke olarak yerini almakla kalmayacak, ayrıca bu değişikliğe katkı dikkate alınmış olsaydı bu tereddüt, koruma faaliyetlerinde sağlayanlar da tarihin derinliklerinde daima lanetle anılacaklardır. rüştünü ispatlamış Orman Genel Müdürlüğü için değil de, hiçbir

koruma gücü ve görevi olmayan TOKİ Başkanlığı için olması TOKİ Başkanlığı, yasal hiçbir sorumluluğu olmaksızın sadece

gerekmez miydi?kaynak yaratmak ve çevreyi düzenlemek amacı ile toprak döküm ihalesini gerçekleştirirken, yasal ve Anayasal sorumluluğu İstanbul'daki ormanlık alanlardaki eski maden ocaklarının bulunan, 2009 yılında yaklaşık 85 milyon TL. zarar eden, küresel tamamının hafriyat toprağı ile rehabilitasyonundan elde edilecek ısınma ile mücadelede çok önemli yasal görevler üstlenen ve toplam kamu gelirinin (2010 yılı rayiçlerine göre) en az “4-5 küresel ısınmanın panzehiri olan ormancılığa kaynak bulmak milyar dolar olması”, bu mücadelenin önem ve şiddetini amacı ile zaman zaman yardım kampanyaları düzenleyen, orman artırmıştır. Orman Genel Müdürlüğü yıllardır kamu yararı adına yangınları ile mücadele eden çalışanının “yangın tazminatını” verdiği mücadelesinden hiçbir yasal gerekçe olmaksızın kaynak yetersizliğinden dolayı ödememek için her türlü baskıyı vazgeçmek zorunda bırakılmıştır. Orman Genel Müdürlüğü, Yasa uygulayan, TOKİ Başkanlığının yaptığı ihale gibi İstanbul'daki görev ve Anayasaya rağmen (6831 sayılı Orman Yasası, Anayasanın alanında milyarlarca dolar gelir sağlayacak potansiyelde eski 169.maddesi), bu denli büyük bir kamu kaynağının belediye maden ocaklarına sahip olan Orman Genel Müdürlüğü bu başkanlıklarına devredilmesine engel olamamıştır. Kaldı ki ihaleleri sadece rantiyecilerin baskıları neticesi durdurmak toprak döküm ihalelerinin sürdürebilir ormancılığın mutlak gereği zorunda kalmıştır. Orman Genel Müdürlüğü bu ihaleleri olduğu ve Orman Genel Müdürlüğünce yapılması zorunluluğuna durdurmakla kalmamış, milyarlarca dolarlık bir ekonomik ilişkin yargı kararları da görmezlikten gelinmiştir. Bu yasal kaynağın Büyükşehir Belediyesine devredilmesi için de bizzat değişiklikle, sadece ormancılığa büyük bir darbe vurulmakla “Orman Kanunu” değiştirebilmiştir. Bu değişiklikle Orman Genel kalmamış aynı zamanda da mesleğimize de açıkça ihanet Müdürlüğünün Anayasal gelirlerine el konularak ranta ve edilmiştir.rantiyeciye hizmet edilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü, bu yasal değişikliğe varoluş misyonunun gereği olarak engel olması 2007 yılının son çeyreğine kadar kamu yararı adına verilen gerekirken ne yazık ki bizzat destek olmuştur. Bu durumun kurumsal mücadeleden vazgeçilerek İstanbul'daki toprak döküm yaşanmasının yönetim travması dışında başka hiçbir gerekçeyle rantından beslenen rantçıların istekleri doğrultusunda yasal izahı mümkün değildir. değişikliğe gidilirken 2007 yılının son çeyreğine kadar kamu yararı

adına mücadele edilenlerle işbirliği yapılmış, mücadele edenler 2003 yılı başlarında, ormancılığın odun hammaddesi dışındaki ise görevlerinden uzaklaştırılarak cezalandırılmışlardır. 2007 gelirlerinin artırılması için ormanların oksijen üretiminden, yılından önce toprak döküm rantından beslenen sokak ormandaki taşa kadar bütün değerlerden faydalanılmasını; bu eşkıyalarıyla mücadele edenler, ne acıdır ki 2007 yılından sonra bağlamda, uluslararası karbon borsasının kurulmasını, kendi teşkilatıyla mücadele eder durumuna düşürülmüşlerdir. İstanbul'daki toprak döküm ihalelerinin diğer illerde de Yasa değişikliğine destek ve katkı sağlayanlar ise, ya siyasi unvan yaygınlaştırılmasını büyük bir inanç ve heyecanla savunanlar, ve görev kazandırmak ya da görevinde uzun süre tutulmakla ne yazıktır ki 2010 yılı başlarında değil yeni kaynaklarla ödüllendirilmişlerdir. gelirleri artırmak, mevcutlarına bile sahip çıkamamışlar, yargı

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

İstanbul ilindeki hafriyat toprağı döküm rantından dolayı etik ve belediye başkanlıkları ise, madencilikle tahrip edilen ormanları ahlaki olmayan yöntemlerle siyasi irade yanıltılarak tam bir yetki rehabilite ederek ağaçlandıran bir teşkilat olarak kamuoyu gaspının yaşanmasına neden olunmuştur. Yaşanan bu yetki gaspı, nezdinde algılanmış olacaktır. Oysa bu yasa değişikliği, toprak sorumlu birçok kurum ve kuruluşu etkisizleştirerek toprak döküm döküm rantının olmadığı ormanlık sahalarda hiçbir zaman rantının önünü açmıştır. 21. yüz yılda ve 2010 yılı Avrupa Kültür uygulanmayacaktır. Ormancılıkta diğer birçok olayda da olduğu Başkentine aday olan bir dünya kentinde yaşanan bu çağdışı gibi bu olayın da nimetini başkaları külfetini de ormancılar “bürokratik ve siyasi zorbalığa” ne yazıktır ki sadece ranttan yaşayacaktır. Nimetler dağıtılırken en arka saflarda gizlenmeyi, dolayı alenen göz yumulmuştur. Bu durum, ormanlardaki külfetler üstlenirken de en ön saflarda talip olmayı kader kabul madencilik çalışmaları ile bozulan çukurlaşmış sahaların hafriyat eden ormancılık mesleği ne yazık ki bir kez daha kaderine yenik toprağı ile rehabilitasyon çalışmalarının durdurulmasına, ormanlık düşürülmüştür. Ancak, bilinmelidir ki bu olayda sadece ormancılık saha dışındaki kamu arazilerine yapılan ranta dayalı organizeli mesleği kaderine yenik düşürülmemiş, kamu menfaatleri de toprak dökümlerinin de büyük ölçüde artmasına neden olmuştur. rantiyeye yenik düşürülmüştür. Bir taraftan, rehabilitasyon edilerek tekrar ormanlaştırılması için

Değiştirilen orman yasası ile Orman Genel Müdürlüğü de hafriyat toprağına ihtiyaç duyan ormanlık sahalardaki binlerce İstanbul'daki toprak döküm rantının en önemli taraflarından birisi dönüm çukurlaşmış maden ocaklarının rehabilitasyonu engelle-olmuştur. Meslek ve teşkilatla hiçbir ilgisi olmayan kurum ve nirken diğer taraftan da orman dışındaki kamu arazileri tahrip kişilerin neden olacağı rant paylaşımından dolayı kamuoyu edilmiştir. İstanbul'da yaşanan bu olay, ranttan dolayı çevrenin ve nezdinde dürüstlüğü ile temayüz etmiş kurumların başında ormanların katledilmesidir. Ne yazık tır ki bu katliamı engellemesi bulunan Orman Genel Müdürlüğü de sorumlu tutulacaktır. gerekenler, bırakın engellemeyi katliamın devamına orman İstanbul'daki ormanlık alanlar dışında yıllardan beri yaşanmakta yasasını değiştirerek destek vermişlerdir.olan ve geniş kamuoyu kitlelerinin ilgi alanında bulunan ranta

H- SONUÇ: dayalı toprak döküm olaylarındaki her türlü çürümüşlük ve kokuşmuşluk, orman alanlarındaki toprak dökümlerine de sirayet

Orman yasasında yapılan değişiklikle, tıpkı Ormanlık alanlar edecektir. Bu durum, ormancılığın kamu-oyundaki algısının dışındaki kamu arazilerinde olduğu gibi ormanlık alanlardaki olumsuz yönde etkilenmesine, yılların kazanımı olan saygınlığının maden ocaklarının rehabilitasyonundaki “toprak döküm gelirleri” da büyük bir zafiyete düşmesine neden olacaktır. Bu yasanın bundan böyle kamuya değil, büyük oranda rantiyeye mal uygulanması halinde İstanbul'da ormancılık tarihinin en büyük edilecektir. Artık bu değişiklikten sonra İstanbul Orman Bölge yolsuzlukları yaşanacaktır. Müdürlüğünün “toprak döküm ihalelerinden” gelir sağlaması tarihe karışacak, geçmişte bu ihalelerden önemli gelirler elde Bu yasal değişiklik, gelecekte çevre ve ormancılık açısından telafisi ederek büyük karlılıklar yaşayan İstanbul Orman Bölge mümkün olmayan vahim sonuçların yaşanmasına neden Müdürlüğü maalesef bundan böyle ciddi ölçüde zararlar olacaktır. Bu sonuçlar, sadece ormancılığa ve kamu ekonomisine yaşayacaktır. Gelirlerin azalması, ormancılık yatırımlarını da değil aynı zamanda da yaşama büyük bir darbe vurmuş olacaktır.olumsuz etkileyecektir. Bu durum, küresel ısınmanın panzehiri

Bu makale, tarihe bugünden not düşmek, mensubu olmakla olan ormanların korunması ve geliştirmesinde yasal ve anayasal daima gurur duyduğum ve 170 yıllık şanlı bir tarihe sahip olan görevleri olan ve özel bütçeli tüzel kişiliğe sahip bulunan Orman “Orman Genel Müdürlüğünün” İstanbul'daki hafriyat toprağı Genel Müdürlüğünün çalışmalarını olumsuz etkileyecektir. döküm rantçılarının çıkarlarına alet olmasına engel olabilmek

Orman yasasının değiştirilmesi ile birlikte ormanlık alanlar dışında amacıyla bizzat yaşamış olduğum olaylardan ve edindiğim yıllardır uygulanmakta olan ve ranta dayalı toprak döküm tecrübelerden faydalanarak tarafımdan tanzim edilmiştir.işlerindeki her türlü menfaat ilişkileri bundan böyle de ormanlardaki maden ocaklarının rehabilitasyon çalışmalarına da bulaşacaktır. Ormanlık alanlardaki eski maden ocaklarının rehabilitasyonunda Orman Genel Müdürlüğünün yasal otoritesi büyük ölçüde belediyelere geçmiş olacaktır. Bu durum, maden ocaklarının rehabilitasyon çalışmalarındaki disiplini tamamen ortadan kaldırarak tıpkı orman dışında olduğu gibi ormanlık alanlarda da organizeli ve ranta dayalı kaçak dökümlerin yaşanmasına neden olacaktır. Ayrıca, İstanbul'daki yaşamı direkt etkileyen ormancılık faaliyetlerinden olan maden ocaklarının rehabilitasyon çalışmaları rantın etkisi ile büyük ölçüde sekteye uğrayacaktır.

Orman yasasının değişikliği, madencilikle tahrip edilen ormanların rehabilitasyonunda belediye başkanlıklarına yeni bir misyon yüklemiştir. Bu durum, kamuoyu önünde ormancılık misyonun büyük bir yara almasına neden olacaktır. Belediye başkanlıkları, maden ocaklarının rehabilitasyonu sadece toprak döküm rantından dolayı yapacak olmalarına rağmen, kamuoyunda algılanması hiç de öyle olmayacaktır. Orman Genel Müdürlüğü, madencilikle ormanları tahrip eden bir teşkilat,

Page 23: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

4342

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

Anayasamızın 124'üncü maddesine göre, bakanlıklar, Amaç, kamu yararı adına kamu hizmeti sunmakla görevli Başbakanlık ve kamu tüzel kişileri tarafından, kendi görev biz kamu görevlilerin; kamu hizmetini etkin, verimli ve alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulan- iller arasında uyum içerisinde sunmamız içindir. Bundan masını göstermek, sağlamak ve bunlara aykırı olmamak dolayıdır ki, bölge müdürlüğü düzeyinde teşkilatlan-kaydıyla yönetmelikler çıkarabilirler. Bilindiği gibi, masını yapan kamu kurum ve kuruluşları, görevlerini düzenleyici bir işlem olan yönetmelik düzenlenirken etkin, verimli ve hızlı bir şekilde yerine getirebilmek için “Dayanak” diye bir bölüm bulunmaktadır. Amaç, idarenin genel hükümlere değil, kendi çıkaracakları özel çıkarmak istediği düzenleyici işlemin yasal dayanağını hükümlere tabi tutulmuşlardır. oluşturan genel yönetmelik, tüzük, kanun ve anayasaya

Bu bağlamda 8/9/1986 tarih ve 86/10985 sayılı Bakanlar atıfta bulunmak ve aykırı olmamasını sağlamaktır. Kurulu kararı ile “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği”

Orman Genel Müdürlüğü'nün çıkarmış olduğu Sicil yürürlüğe konulmuştur. Bu yönetmeliğin 30'uncu Amirleri Yönetmeliği'nin yasal dayanağını da 657 sayılı maddesinin 5'inci ve 6'ncı fıkraları, bölge müdürlüğü DMK'nın 112'nci maddesi ile 8/9/1986 tarih ve 86/10985 düzeyinde teşkilatlanmasını yapan kamu kurum ve sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren “Devlet kuruluşlarını ilgilendirmektedir. 5'inci fıkraya göre “Bölge Memurları Sicil Yönetmeliği” oluşturmaktadır. İşte bu müdürlerinin birinci sicil amiri bölge kuruluşunun nokta da, ironik bir durum ortaya çıkmaktadır. Yönet- merkezinin bulunduğu ilin valisidir. Bölge kuruluşuna melik hazırlanırken, yasal dayanakları merak edilip hiç dahil diğer illerin valileri lüzum gördükleri takdirde bölge okunmaz mı? Okumuş olsalardı, bölge müdürlüğü müdürleri hakkında ek sicil raporu düzenleyerek ilgili şeklinde teşkilatlanmasını yapmış OGM'nin, bölge kurum merkezine gönderebilirler. Ek sicil raporları ilgili müdürlüğü şeklinde teşkilatlanmış diğer genel bölge müdürünün sicil notu ortalamasının tespitinde göz müdürlükler gibi, Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılacak önünde tutulur.” denilmektedir. Yönetmeliğin 6'ncı fıkrası olan özel yönetmelik hükümlerine tabi olmaları gerekmez ise “Bölge kuruluşu bulunan kurumlar sicil amirleri miydi? yönetmeliklerini kaymakamların ilçede, valilerin ise illerin

merkezinde görevli bölge memurlarının gereğine göre Malumunuz olduğu üzere Orman Genel Müdürlüğü Sicil birinci, ikinci veya üçüncü derecede sicil amiri olmalarını Amirleri ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği 20 Ekim 2010 sağlayacak şekilde düzenlemek mecburiyetindedirler.” tarih ve 27735 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. denilmektedir. Bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluşları 3046 sayılı kanuna göre kurulmakta ve Yine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun “Sicil Amirleri” faaliyetlerini sürdürmektedir. ni konu alan 112'nci maddesinin 2'nci fıkrası ise

“Kurumların taşra teşkilatlarında bulunan memurların Orman Genel Müdürlüğü, 3046 sayılı, Bakanlıkların sicil amirleri Vali ve Kaymakamlardır.” Bu maddeye ek bir kuruluş ve görev esaslarına göre kurulmuş olan Çevre ve fıkra: 07/01/1988 - KHK 309/1 md.) “Ancak, birden fazla Orman Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliğe sahip, özel bütçeli il'de faaliyet gösterecek şekilde bölge müdürlükleri olarak bir kuruluştur. Aynı zamanda Orman Genel Müdürlüğü, teşkilatlanmış olan kurumlardan hangileri hakkında ikinci Anayasamızın 126'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasına göre fıkra hükmü uygulanmayacağı Bakanlar Kurulu'nca “Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum belirlenir.” hükmü eklenmiştir.sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği'nin 30'uncu düzenlenir.” amir hükmüne uygun olarak birden fazla ili maddesine ek 12/1/1988 tarih ve 88/12511 sayılı kapsayacak şekilde “Bölge Müdürlüğü” düzeyinde Bakanlar Kurulunca belirlenen “kurumların bölge teşkilatlanmasını yapmış bir kuruluştur. kuruluşlarında görevli memurları hakkında kurumların

özel yönetmeliklerindeki hükümler uygulanır.” denilmek- de bölge müdürlüğü düzeyinde teşkilatlanmış, Çevre ve tedir. Orman Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliğe sahip, özel bütçeli

bir kurumdur. Tıpkı Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ İşte tam da bu esnada, bölge müdürlüğü düzeyinde Genel Müdürlüğü gibi zamanında Bakanlar Kurulu'na teşkilatlanan Karayolları Genel Müdürlüğü ile Devlet Su müracaat edilerek biz de çıkaracağımız özel yönetmelik İşleri Genel Müdürlüğü; kamu hizmetini etkin, verimli ve hükümlerine göre memurlarımızın sicil amirleri belirlen-hızlı bir şekilde sunabilmesi için Bakanlar Kuruluna meliydi.müracaat ederek, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 112'nci maddesinin 2'nci fıkrasından muaf tutulması ve Çünkü, yapılan işin gerekleri ve mevzuatımız açısından kendi çıkaracakları özel sicil yönetmeliği hükümlerine tabi sürekli kaymakam ya da vali'den izin alınması işlerin olmaları için 2/2/1988 tarih ve 88/12631 sayılı Bakanlar yavaşlamasına, verimin düşmesine ve her şeyden de Kurulu kararı çıkarılmıştır. önemlisi kamu hizmetinin etkin yapılamamasına neden

olacaktır. Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği'nin yürürlüğe girdiği 1986 yılından günümüze kadar, Orman Genel Müdürlü- Sadece Devlet memurları Sicil Yönetmeliği'nin 30'uncu ğünü idare edenler ne yazık ki, kendi mevzuatımız ve maddesinin 5'inci fıkrasına göre, eskiden olduğu gibi görevimizin gerekleri açısından Bakanlar Kurulu'na bir bölge müdürlerinin birinci sicil amiri bölge kuruluşunun başvuruda bulunmamışlardır. Nitekim 2010 yılında merkezinin bulunduğu ilin valisi olarak kalmalıydı.Danıştay kararı sonucunda Orman Genel Müdürlüğü,

Burada hiç şüphesiz sorumluluk, yalnızca bugünkü bölge müdürlüğü şeklinde teşkilatlanmamış da, il idarecilerin değil, genel yönetmeliğin yürürlüğe girdiği müdürlüğü şeklinde teşkilatlanmış bir kurum gibi sicil 1986 yılından bu güne kadar Orman Genel Müdürlü-yönetmeliğini yayımlamıştır.ğünü idare edenlerindir.

Buna göre; 17/9/1982 tarih ve 8/5336 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile

OGM Sicil Amirleri Yönetmeliği'nin Taşra Teşkilatında; İl'de yürürlüğe konulan “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri görev yapan teknik kariyerli orman mühendisinin birinci Hakkında Yönetmelik”in, 16'ncı maddesinin 9'uncu sicil amiri işletme müdürü, ikincisi bölge müdür fıkrasında “Bölge müdürlerinin disiplin amiri bölge yardımcısı, üçüncü sicil amiri ise bölge müdürüdür. Buna müdürlüğünün merkezinin bulunduğu ilin valisi, üst karşın, ilçede görev yapan teknik kariyere sahip orman disiplin amiri ise bakanlıklarda müsteşar veya bakan, bağlı mühendisinin birinci sicil amiri işletme müdürü, ikincisi veya ilgili kuruluşlarda müsteşar, başkan veya genel kaymakam ve üçüncü sicil amiri ise bölge müdürüdür. müdürlerdir.” denilmektedir. Yeni yürürlüğe konulan

Orman Genel Müdürlüğü Disiplin Amirleri Yönetmeli-Ayrıca, il merkezinde görev yapan orman işletme şefi ve ğinde, bölge müdürünün disiplin amiri vali, üst disiplin işletme müdür yardımcıları ile ilçede görev yapan orman amiri ise bağlı bir kuruluş olmamız nedeniyle Genel işletme şefi ve müdür yardımcılarının sicil amirleri de Müdür'dür. Bu durum genel yönetmeliğin 9'uncu farklıdır. İl merkezinde görev yapan orman işletme şefi ve fıkrasına da uygundur.işletme müdürünün sicil amiri Bölge Müdürlüğü birim yöneticileri iken, ilçede görev yapan orman işletme şefi ve 17/9/1982 tarih ve 8/5336 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile müdür yardımcılarının sicil amirlerinden birisi yürürlüğe konulan “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri kaymakamdır. Oysa, Devlet Memurları Sicil Yönetme- Hakkında Yönetmelik”in, 10'uncu fıkrasında “Bölge liği'nin 30'uncu maddesinin 6'ncı fıkrasına göre il müdürlüklerinin ilçe teşkilatındaki birimlerinin başında merkezinde görev yapan memurların birinci, ikinci veya bulunan ilçe idare şube başkanlarının disiplin amiri üçüncü sicil amirleri de vali olmalıydı kaymakam, üst disiplin amiri vali; il teşkilatındaki il idare

şube başkanlarının disiplin amiri ise vali olup, bu il idare Tabi ki ortada bir yargı kararı var. Yargı kararının bir gereği şube başkanları hakkında özel yönetmeliklere ekli olarak, yönetmeliğimizi genel yönetmeliğe uygun olarak cetvellerde üst disiplin amiri tespit edilmez.” denilmek-çıkarmak zorundayız. Bu gibi durumda ne yapılması tedir. Bu fıkraya göre ilçede görevli işletme müdürünün gerekirdi? disiplin amiri kaymakam, üst disiplin amiri ise vali

olmalıdır. Oysa, yeni yürürlüğe konulan Orman Genel Yapılması gereken; yönetmeliğin dayanağını oluşturan Müdürlüğü Disiplin Amirleri Yönetmeliğinde, ilçede görev mevzuatın içeriğine hakim olduktan sonra, bölge yapan işletme müdürünün disiplin amiri kaymakam, üst müdürlüğü düzeyinde teşkilatlanmış olan kurumlar nasıl disiplin amiri ise bölge müdürüdür. İl'de görev yapan bir bir yol izlemişlerse Orman Genel Müdürlüğünün de aynı işletme müdürünün ise, disiplin amiri bölge müdür yolu izlemesi gerekirdi. Çünkü Orman Genel Müdürlüğü

Kurumsal KimlikBöyle mi Kazandırılır?Ahmet Başkan*Orman End. Müh.

* Kamu Yön. Uzm.

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Page 24: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

4544

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

Medeniyetler kurulur belli bir süre hüküm sürer bir süre iş, san'at ve kabiliyet başka şeyler olduğu için, salih sonrada yıkılıp giderler. olmayan bir adam güzel çobanlık yapabilir; ayyaş bir

adam ayık olduğu zamanlarda iyi saat tamir edebilir. Yani Anadolu birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olup bu noktada salahat ve maharet ayrılır.bunların bir kısmı uzun ömürlü bir kısmı ise kısa ömürlü olmuştur. Kısa bir izahattan sonra bir sorunun cevabını vererek konu

hakkında izahata devam edelim.Medeniyetlerin kurulmasında ve yıkılmasında iki vasıf öne çıkar. Acaba bir işe bir kişinin tayininde ve görevlendirilme-

sinde kriter hangisi olmalıdır? Salahat mı, Maharet mi?1- Maharet: Yetenek, el becerisi, ustalık, mahirlik

Doğrusu hem salih hem de mahir olanlar yani hamiyetle 2- Salahat: Salihlik, günahsız ve temiz olma, dindarlıkta fazileti birleştiren, kalbi ve fikri münevver olanlar tercih

çok ileri olmak edilmelidir. Bu vasıfları beraberce bulunduran insanlar yeterli sayıda değilse ya maharet ya da salahat esas Tarihe bakıldığında görülecektir ki bu iki vasfı kendinde alınmalıdır. İslam'a göre ikisini birleştiren bir eleman birleştiren milletler birçok medeniyetler kurmuşlar ve yoksa san'atta ve iş de maharet tercih sebebidir. İslam daima uzun soluklu olmuşlardır.tarihinde bu yolla yapılan tercihlerin olduğu dönemlerde başarılı olunmuştur. (Bilimde, fende, San'atta, Gelişmiş-Yıkılan bütün medeniyet ve devletlerin altında ise likte vb.)mutlaka bu iki vasıftan birinin veya ikisinin yokluğunun

yattığı görülür.Bir Kur'andan birde yaşanmış meslek hayatımızdan örneklerle konuyu açıklamaya çalışalım.Şimdi bu iki vasfı tanımlamaya çalışalım.

Bir kısım İslam hukukçuları ve tefsircileri tarafından, 1- Maharet: Kişinin kendi mesleğinde ehil, uzman ve özellikle idari yetkiye sahip devlet adamlarına hitaben kabiliyetli olmasıdır.indirildiği söylenen Kur'anın şu ayeti bu konuda

2- Salahat: Kişinin din ve ahlakça yüksek bir seviyeye manidardır.ulaşmasıdır.

“Haberiniz olsun ki, Allah sizlere muhakkak şunları Önemle belirtmek gerekirse salahat ve maharet emrediyor. Biri emanetleri ehline vermeniz, biride birbirinden ayrıdır. insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hareket

etmenizdir. Allah size ne güzel öğüt veriyor (Herhalde bu Hamiyet, vatanperverlik, sadakat ve adalet gibi ulvi emirleri tutmalısınız). Zira şüphesiz ki, Allah verdiğimiz duygular salahat'ın meyvesidir ve o bahçede yetişir.kararları işitir ve emanetler hakkında yaptıklarımızı görür.

İslam dininin temel direği olan Kur'an birçok ayetinde Bu ayetin şu olay üzerine indiği rivayet edilir.salahatın içeriği konusunda açıklama yapar. Özellikle

adalet, sadakat, hamiyet, temiz olma (Bedenen ve ruhen) İslamın ilk yıllarında Kabe'nin anahtarı henüz müslüman konularında birçok defa değişik ayetlerinde anlatımda olmayan Osman bin Talha'nın elindedir. Mekke'nin bulunur. fethinden sonra Hz. Ali, Talha'nın elinden anahtarı almak

ister. Bu ayet inince Hz. Peygamber (S.A.V) anahtarın ehli İş, san'at kabiliyet ve benzeri hususlar ise, maharet olan eski sahibine iadesini emreder bunun üzerine bahçesinden derlenebilen meyvelerdir. Kalb ve vicdanı anahtar sahibine iade edilir.manevi duygularla bezenmeyen bir insandan gerçek

manada hamiyet, sadakat ve adalet beklenilemez. Ancak Hz. Peygamber (S.A.V) “Emaneti ehline ver ve sana hainlik

Görevlendirmede veTayinde KriterlerSıtkı ÖZTÜRKOrman Mühendisi

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

yardımcısı, üst disiplin amiri bölge müdürüdür. Bu durum, çalıştığımız uzmanlık alanlarında görev yapmaları daha il ve ilçe'de görev yapan yalnızca orman işletme rasyonel olanıdır. müdürlerinde değil, orman işletme şefleri ve müdür

Müfettişlik kariyer bir meslektir ve sınavla girilir. Kurumda yardımcıları arasında da farklı uygulamalara ve eşitsizliğe görev yapacak olan müfettişlerin bir kısmını yasal neden olacaktır.zorunluluktan dolayı Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)

Bir başka konu ise, Orman Genel Müdürlüğüne Kamu sonuçlarına göre alınabilir. Büyük çoğunluğunu ise, tıpkı Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonuçlarına göre 15 adet İçişleri Bakanlığı'nda olduğu gibi (sekiz yıl kaymakamlık Müfettiş Yardımcısı alınacağı ile ilgili haberdir. Habere yaptıktan sonra sınavla müfettiş yardımcısı olunabiliyor) konu olan alınacak müfettiş yardımcılığı dağılımında 10 Orman Genel Müdürlüğünde belirli bir süre çalışmış adedinin Orman Fakültesinin Orman Mühendisliği Orman Fakültesi mezunu olanlar arasından sınavla Bölümü mezunu, 2'sinin Hukuk, 3'ünün de Siyasal, alınması daha rasyonel olanıdır.İşletme ve İktisat Bölümü mezunu olma şartı

Bir kuruma, kurumsal kimlik kazandırmak, bir şeyler getirilmesine karşın, Orman Fakültemizin diğer bölümü yapıyormuş gibi gözükerek olunmuyor. Öyleyse, kuruma olan Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarına kimlik kazandırma nasıl olur? Kurumun geçmişten kontenjan ayrılmamıştır.bugüne kadar ki kazanımlarına, değerlerine, ilkelerine,

Orman Endüstri Mühendisi olarak şunu söylemekten kültürüne ve çalışanlarına sahip çıkılarak kazandırılabilir. kendimi alamıyorum. Bu Teşkilatta bir Orman Endüstri Kurumsal kimlik, Toplam Kalite Yönetiminin omurgasını Mühendisine bir iktisatçı, bir işletmeci ya da bir siyasalcı oluşturan çalışanlara değer verilmesiyle, yöneticiler kadar ihtiyaç yok mu? Bir başka deyişle bir Orman tarafından çalışanların farkındalığının tespit edilmesiyle Endüstri Mühendisinin bir iktisatçı, bir işletmeci ya da bir ve faydalı ve verimli olacağı yerlerde değerlendirmesiyle siyasalcı kadar da mı değeri yok? Bu soruma aklıselim olur. Değilse, 171 yıllık köklü bir tarihi geçmişi olmakla ve düşünen Orman Mühendisi meslektaşlarımın birçoğu- Türkiye yüzölçümünün yaklaşık 1/4'üne hükmediyoruz nun “olur mu Ahmet Bey, tabii ki diğer meslek dallarından diye övünmekle olmaz.çok daha fazla Orman Endüstri Mühendisine ihtiyaç var”

Son söz olarak İstiklâl Marşımızın şairi Mehmet Akif dediklerini hissediyorum. Öyleyse, neden bir adette olsa ERSOY”un dizeleriyle noktalamak istiyorum.Orman Endüstri Mühendisi yok? Bu konuyla ilgili olarak

araştırma yaptığım zaman dendi ki; Teftiş Kurulu “Sahipsiz kalan vatanın batması haktır,Yönetmeliği'nde Müfettiş Yardımcısı olarak alınacaklar

Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”arasında Orman Endüstri Mühendisi yok. Efendim! yoksa bu yönetmelik sonuçta idari bir düzenlemedir. Bu yönetmeliği günün şartlarına uygun, hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak “Orman Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun olmak” ibaresi eklenemez miydi? Orman Endüstri Mühendislerinin alınmamasıyla ilgili bir diğer gerekçe ise; “Bu bölümde okuyanlar silvikültür, amenajman gibi dersleri okumadılar.” Burada şu soruyu sorma hakkımız olsa gerek diye düşünüyorum. Müfettiş yardımcılığına alınması düşünülen diğer branşlar, bu denilen derslerden hangilerini okumuşlardır? Bu sorumun cevabını İlgililerden doğrusu bekliyorum. Tabii şu söylenebilir. “Onlar idari inceleme, teftiş yapıyorlar” denebilir. Biz de Orman Endüstri Mühendisinin kendi uzmanlık alanına giren üretim, standardizasyon, tasnif ve pazarlama gibi konularda görev yapmaları önemli değil mi? Orman Genel Müdürlüğü gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturan orman ürünlerinin gereği gibi üretim ve değerlendirilme-sinin yapılmaması sonucunda önemli gelir kayıplarının olduğu bütün meslektaşlarımızın genel kabulüdür. Bu amaçla Orman Genel Müdürlüğüne alınacak olan müfettiş yardımcıları arasında Endüstri Mühendislerinin de olması ve yukarıda açıklamaya

Page 25: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

4746

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

devamlı üzerinde oynanarak bozulmalara sebep hoşgörü sahibi mi?olunmuştur. Sorunlar bilinmesine rağmen çözüm yoluna

15- Daha fazla başarı için isteği var mı?gidilmemiştir.

16- Tek başına yapamayacağının bilincinde mi? Peki ne yapılmalıdır;

17- Sadece kendinin değil ekip hedeflerine ulaşmada 1- Eğitim sistemi ihtiyaçlarımız doğrultusunda yeniden Taahhütte bulunabiliyor mu?dizayn edilmeli, öğretim yerine eğitime odaklanıl-

malıdır. 18- Dürüst mü?

2- Personel alımlarında kabiliyete, bilgiye kısacası 19- Güçlü ve zayıf yönlerine ilişkin gerçekçi algıları var maharet ve salahat'a önem verilmelidir. mı?

3- Herkes her işi yapar mantığı yerine işe uygun eleman 20- Stresle etkin olarak başa çıkabilir mi? alımı yapılmalıdır. Bunun için aşağıdaki kontrol listesindeki soruları bilenler arasından seçim yapıl- 4- Yönetim kademesinde bulunacaklar ileri görüşlü, malıdır. ehliyetli, ufku açık, kuruma bir şeyler verebilecek

kurumun daha ileri atılım yapmasını sağlayacak Doğru Ekip Elemanı Seçmede Kontrol Listesi vasıflarda olmalıdırlar. Kısacası bir liderin vasıflarına

sahip olmalıdırlar.Görev Evet Hayır

5- Çalışanlar yetenekleri ölçüsünde işlendirilmelidir. 1- Teknik olarak yetenekli mi?Örneğin; İşletme Şefliği yapamayacak pozisyonda

2- Güncel bilgi ve beceriye sahip mi? bulunanların ısrarla bu görevde çalıştırılmaması gerekir. Aynı durum diğer görevler içinde geçerlidir.

3- Bilgi becerileri diğer ekip elemanlarınınkini tamamlıyor mu? 6- Çalışanların memnuniyeti önde tutulmalıdır. Çalışan

işinden memnunsa daha verimli olur ve müşteri 4- Birlikte çalışma ve sonuçlarda mükemmelliği memnuniyetini ileri seviyelere ulaştırır.

Yakalamak için güdülenebiliyor mu? 7- Kurumların temeli adalet üzerine inşa edilmelidir.

5- Daha önceki çalışmaları yukarıda sıralanan Kurumda adalet varsa ilerlemede söz konusudur. Değerlendirmelere uyuyor mu? Adaletin olmadığı yerlerde her türlü yozlaşma ve

kuralsızlık da kendini gösterir. 6- Bütünleştirme ve ara yüz yönetimi olarak proje Yönetim bilgisine sahip mi?

7- Karar alma ve problem çözmede diğer ekip elemanlarıyla Sürtüşme yaratmadan çalışabile-cek mi?

8- İyi iletişimci ve özellikle iyi bir dinleyici mi?

9- Hedeflere ulaşmak için fazladan çalışma arzusu var mı?

10- Ekip içinde faklı görevlere uyum sağlayacak esnekliği var mı?

11- Saldırgan olmadan diğerlerine fikrini kabul ettirebiliyor mu?

12- Ekip moralinin artmasına katkıda bulunabiliyor mu?

13- Yeni fikirlerin savunulmasında diğerlerini cesaret-lendirecek Katkıda bulunabiliyor mu?

Birey

14- Mizah duygusuna sahip mi, diğerlerine karşı

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

edene hıyanetle mukabele etme” hadisi de bu konuya Sonuç itibarıyla denilebilir ki Osmanlılar, zeka ve güzel bir örnektir. Nitekim bu olanlardan sonra Osman kabiliyetten çok azim, gayret ve liyakata önem bin Talha Müslüman olmuştur. vermişlerdir. Zaten çalıştırılmadan işletilmeden sadece

zeka ve kabiliyetin bir işe yaramayacağı aşikardır. İlim azim Hz. Ömer zamanında ordunun başına harp bilen, tedbirli, ve sebat ile elde edilir.tecrübeli, ileri görüşlü birinin atanması gerekir. Hz. Ömer valilerine “Bera İbn-i Malik'i kumandan olarak tayin Genel olarak mevcut okullarda (Medrese, Enderun vb.) etmeyiniz. Zira o İslam ordusunu tehlikeye sokar” diyerek imtihansız ve icazetsiz kolay kolay sınıf geçmek mümkün maharet yönünden yeterli olmayan birinin ordunun değildi. Söylendiği üzere Ayasofya Medresesi'nden oda başına komutan olarak gelmesini engellemiştir. Halbuki isteyen Fatih Sultan Mehmed bile ancak yapılan imtihanı bu kişi salahat yönünden iyi idi. Peygamberimiz kendisi kazanarak buradan bir oda alabilmiştir. Benzeri misaller hakkında iyi şeyler söylemiştir. Ancak harp sanatında çoktur. Böyle olduğu içinde cihan devleti olunabilinmiştir.yetersiz olduğundan komutan yapılmamıştır.

Zaman içerisinde yapılan bu güzel uygulamalar terk 1950'li yıllarda Tokat ilimizi sık sık seller basmaktadır. 1949 edilmiş terkle birlikte ülkede bozulmalar ve gerileme selinden sonra bir büyük kurumumuz şehre en yakın iki başlamıştır.derenin mahsabına 10'ar metre yükseklikte iki baraj

18'inci asırda yanlış uygulamalar nedeniyle Osmanlı yapar. 1951'de yine bir sel gelir ve yapılan barajların Devleti'nde artık uygulamada bozulmalar görülmektedir. arkasını tamamen toprak vb. ile doldurur, fayda sağlamaz Zamanın Padişahı bu durumu fark etmiş vezirine hale getirir. Bunun üzerine mevcut barajların üzerine 2'nci (Sadrazam) ehil kişilerin görevlere getirilmesini emretmiş bir baraj daha inşa edilir. Kendilerine, bir başka büyük bu konuda ferman yayınlamıştır.kurumumuz teknik elemanlarınca bu barajlarda

dolduğunda ne yapacaksınız şeklinde sorulduğunda, Zaman Osmanlı padişahını haklı çıkarmış ve ehliyetsiz üzerlerine birer baraj daha yaparız şeklinde cevap verirler. kişilerin kayırma, rüşvet, hatır-gönül hesabıyla devlet

hizmetlerinde istihdamı Osmanlı Devletini çökerten en Dere ıslahı ve havza amenajmanı konusunda eğitim önemli sebepler arasında yer almıştır.almamış yeterli bilgiye sahip olmayanlar ancak bu şekilde

çözüm üretirler. Halbuki dere ıslahı ve sellerle nasıl 1887'de bir Hollandalı hukukçu bu durumu görmüş ve mücadele edileceği konusunda eğitim alanlar tarafından devletin ehil olmayan ellere düşmesinin yıkımın sebebi yapılan çalışmalar sonucunda (Bir başka büyük olarak ortaya koymuştur.kurumumuz tarafından) sel yatakları ıslah edilir, saha ağaçlandırılır, otlandırılır ve Tokat'ı bir daha hiç sel Bu örneklerden şu sonuçları çıkarmamız mümkündür.basmaz. Tokat ilinin üst havzası bugün yeşillikler içerisinde

1- Bir iş ehlince yapılmalıdır.orman ağaçları ile kaplıdır. Bir müddet sonra zamanın Devlet Su İşleri Genel Müdürü sahayı gezer ve işte bu, 2- İş konusunda eğitimli ve bilgili olunmalıdır.yapılması gereken bu diyerek kendi kurumunda Orman Mühendislerinden müteşekkil (15 Orman Mühendisi işe 3- İleri görüş sahibi olunmalı ve sorun bir bütün halinde alınmıştır.) bir Şube Müdürlüğü kurarak çalışmaların bu ele alınarak çözülmelidir.birimin katkıları alınarak yapılmasını sağlar. Ancak yinede

4- Herkes her işi yapar mantığı terk edilmelidir.bu konuda yeterli çalışma yapıldığı söylenemez.

5- Vizyon sahibi olunmalıdır.İslam alimlerinin sahabeden sonra en adil hükümdarlar olarak vasıflandırdığı Osmanlı'da durum nasıldır?

Vizyon: Görme organı yardımı olmaksızın (Zihinsel) görme ya da algılama.Osmanlı Devleti'nin yükselme devrini tetkik edenler

neden kısa bir zamanda dünya devleti haline geldiğini ve 6- Adaletli, adil olunmalıdır. (Özellikle kurumların başında

salahat ile maharete ne derece riayet ettiklerini çok iyi bulunanlar)

bilirler. Rumeli'deki kavimlerin kendi arzuları ile neden Osmanlı hakimiyetini tercih ettiklerinin sebebi olarak Günümüze gelincehakperest ve cesur padişahların yanında (Yavuz, Fatih,

Özellikle çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden bu Kanuni gibi) Osmanlı hukuk abidesi Ebussuud'da da yana meydana gelen bozulma, erozyon nedeniyle aramak gerekir. Devleti harici ilişkilerde temsil eden geçmişte atalarımızın yaptığı güzel uygulamalar bir kenara nişancıların, diplomatik ve diplomasi ilminin mütehas-itilmiştir.sısları ve kazaskerlerden titizlikle seçildiği, Enderun

denilen okulda, devletin ihtiyacı olan memurların ülkede Osmanlının, daha nice devletin yıkılmasına sebep olan

yaşayan her milletten seçilerek çok iyi bir eğitimden kabiliyetsiz, yetersiz ve adam kayırma yoluyla görevlere

geçirildikten sonra ilgili görevlere atandıkları da başarılı getirilme uygulaması yine sirayet etmiştir. Okullarımız

olmanın sebepleri arasında sayılmalıdır.yeterince eğitim veremez kurumlar olmuş, eğitim sistemi

Page 26: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

2010 yılı Ağustos ayında Rize ili, Gündoğdu ilçesinde meydana nin verimini ve bitkinin ürün kalitesini düşürmektedir. Yöre gelen sel felaketi bölge insanını derinden yaralamıştır. Bu insanı bırakın bu türleri meyve ağacını bile çay bahçelerinden felaket ne ilk ne de sonuncusu olacaktır. kesip çıkarmaktadır. Bölge insanı çayla o kadar özdeşleşmiş ki,

çay bitkisi için çay tarlasındaki meyve ağacından bile vazgeçe-Doğu Karadeniz bölgesinin arazi yapısının genellikle yüksek biliyor. eğimli ve dağlık arazilerden oluştuğunu bilmekteyiz. Ordu,

Giresun, Trabzon illerindeki fındık, bölgenin gelir kaynağı iken, Sel ve taşkınların sebebi şunlardır:Rize ilinde yerini çay bitkisine bırakmaktadır. Çay bitkisi Rize 1- Yanlış arazi kullanımı (ormanlık alanların açma ile çay ilinin tek geçim kaynağıdır. Bunun dışında balıkçılık, gemi yetiştirilen bahçelere dönüştürülmesi),sanayi, arıcılık ve yayla turizmi diğer gelir kaynaklarıdır. Son

2- Çay bahçelerindeki yanlış arazi hazırlığı (eğimli arazilerde yıllarda çaya alternatif olarak gösterilen kivi yetiştiriciliği seki terasların yapılmaması),yapılmış olsa da daha ziyade ailelerin ihtiyacı kadar

üretilmektedir. Ticari amaçla üretimi yapılması düşünüldü- 3- Son yıllarda iklim değişikliği ile yağışların şiddeti, yağış ğünde kivi bitkisi, hem ekonomik olarak hem de bakım ve süreleri, mevsimlere dağılışı ve tekerrür aralıkları meydana hasadındaki zorluklardan dolayı, çaya alternatif olması bir gelen değişiklikler,yana, sadece bölgede yetişen yeni bir meyve türü olmaktan

4- Bütün bunlardan sonra bölgenin imarı ile ilgili öncelikler ile öteye gidememiştir. Bölgenin tek geçim kaynağı olan çay yapılaşma ile ilgili mevzuatın yetersizliği ve uygulanmasın-yetiştiriciliği halen bir numara olup, olmaya da devam daki eksiklikler (bugün hala ana derelere bile devlet bina-edecektir. Bölge insanının çay yetiştiriciliği ile özdeşleşmişliği, ları, evler, işyerleri, ticaret yapan işletmeler yapılmakta, % hasadının kolaylığı, bakım masraflarının azlığı ve alışkanlıklar, 80-90 eğimli arazilere bile 5-7 katlı bloklar inşa çayı her zaman bir numara yapmıştır. Çay yetiştiriciliği Rize'de edilmektedir),siyasete bile yön vericidir. Yanlış uygulanan politikalar veya

Sel ve taşkınların önüne geçmek için çözüm öneriler:düşük fiyat politikası bile çay yetiştiriciliğinden insanları vazgeçirememiştir. 1- Yanlış arazi kullanımının önüne geçilmelidir.Çay yetiştiriciliği tek gelir kaynağı olunca bölge insanın bulduğu 2- Bölgenin sel, taşkın ve çığlara karşı risk haritaları her boş araziyi çay bitkisi ile kapatmanın hesaplarını yapmış, oluşturulmalıdır.eğimli arazileri ve ormanlık alanları açmalar yaparak çay

3- Ormanlarda yapılan açmaların önüne geçilmelidir.bahçelerine dönüştürmüştür. Yanlış arazi kullanımı sonucunda yüksek rakımlarda verim ve ürün kalitesi düşmesine rağmen, 4- Bölgenin imar mevzuatı ile ilgili radikal kararlar alınmalıdır. ormanlık alanlar açma ile çay yetiştiriciliğine açılmıştır. Üstelik % (5-7 katlı blokların halen % 80-90 eğimli arazilerde 70-80 eğimli yerlerde seki teraslar yapılmadan çay bahçeleri yapımının önüne geçilmelidir).oluşturulmuştur. Çay bitkisinin derin kök yapmaması, Çay

5- Ana dere kenarlarında her türlü yapılaşmanın önüne yetiştiriciliğinde kullanılan suni gübrenin toprağın fiziksel ve

geçilmelidir.kimyasal yapısında meydana getirdiği değişiklikler, dağınık

6- Çayla özdeşleşmiş çay tarımı yapan yöre halkı çay tarımının yerleşimler gibi gerekçelerle sel ve taşkınların sorumlusunun yanında gelir getirici faaliyetlere yönlendirilmelidir. (Arıcılık, çay bitkisi gibi gösterilmesi son derece yanlıştır. Bölgede dağınık seracılık, özel fidanlık, Likapa (Yaban Mersini) yetiştiriciliği, yerleşmenin önüne geçilememiştir. Çünkü toplu yerleşmeyi kivi vb. gibi).yapacak alanların yokluğu, bunun en büyük sebebi olmuştur.

Sel ve taşkınların bir nedeni de dağınık yerleşmeler gösterilse 7- Toprak kaymalarının olduğu alanlar zaten erozyon de, dağınık yerleşimlerin hangi alanlara yapılmasına müsaade açısından bir risk oluşturmadığından buralara müdahale edildiğini sorgulamak daha gerçekçi olur. etmeden kendi kendine rehabilite etmesini beklemek

daha doğru olacaktır. (Kızılağaç zaten doğal olarak Toprak kaymalarının meydana geldiği ve çay tarımının yapıldığı gelecektir.)alanlarda, kızılağaç, kestane, ıhlamur, söğüt gibi türlerle şeritler

veya 100 - 300 m²'lik gruplar halinde ağaçlandırma çalışmaları 8- Toprak kaymalarının olduğu alanlara bir şeyler yapılacaksa yapmak doğru bir tercih değildir. Çünkü kızılağaç bölgede sürgün verme kabiliyeti olan örme çitler yapılıp tekrar yakacak amaçlı kullanılan bir tür olup, zaten dere yataklarından vatandaşın çay tohumu ile ekim yapmasına yardımcı yöre insanı tarafından yetiştirilmekte, 8-10 yılda bir kesilip olunmalıdır. Bu alanlar bedelsiz olarak likapa (yaban yenilenmektedir. mersini) türü ile desteklenmelidir.Kestane yapacak amaçlı kullanılan bir tür olup, kestanelikler 9- Süt inekçiliğinin desteklenmesi ile çay bahçesinde bir evi, bölgede yöre insanı tarafından ihtiyaç doğrultusunda (Kovan bir de büyükbaş süt ineği her ailenin rahatça yaşamını yapımı ve yapacak olarak) yetiştirilmektedir. idame ettirebilmesi için yeterlidir. Bu modelin dışında hiçbir

alternatif yöre halkının geneline hitap etmemektedir. Bu Ihlamur türü ise kovan yapımında kullanılan bir tür olup, yöre gerçek üzerine yukarıda bahsedilen ilave gelirler ile refah halkı ihtiyacına göre tarla kenarlarına tek veya kestane ile karışık düzeyi bir nebze daha arttırılırsa orman üzerindeki baskı da küçük meşcereler kurarak yetiştirmektedir. Kaldı ki çay azalacaktır. 27.10.2010bahçelerinin ortasında veya kenarında bu türlerin hiç biri

bulunmamaktadır. Çünkü bu ağaçların gölgeleri çay bahçeleri-

Yusuf Ziya ERGENEOrman Mühendisi

Bir Karadeniz Gerçeği: Sel ve TaşkınlarBir Orman Bir İnsan

Dile kolay. Tam doksan sene. bildiğimiz yer, o zaman Kavak-Odamızın 75 kayıt numarası ile çılık İstasyonu olarak hizmet kurucu üyelerinden. 14 Şubat veriyor.” 2011 günü meslek büyüğümüz

Ardından yapılmaya başlanan 90 yaşından gün almaya başla-

lojmanları anımsamak ise ayrı yacak. Bu satırları okurken

bir keyif olduğu her halinden doksan yıl öncesini anımsamak

belli oluyor. Lojmanların biti-bize gerçekten zor gelecek.

minde dönemin hükümetince Neredeyse bir asırlık yaşama

itirazların başlaması ise ayrı sığdırılmış yüzlerce anı.

mücadele gerektiriyor o gün-1946 orman fakültesinden lerde. Dönemin bakanı bütün mezuniyet. itirazları göğüslüyor diye anım-

sıyor. Ve o gün bu gün ormancıların elinde Ankara'nın en Bu anıların başında belki de; bugün anlamlandırama-yaşanır yeri olmuş. dığımız, fakülteden mezuniyet için Sinop, Ayancık, Zingal

Ormanlarında mezuniyet sınavı gelir. Bugünlerde duyduğu dedikoduların doğruluğunu kabullenebilmenin güç olduğunu dile getiriyor Hasan Orman mühendisi olarak ilk görev yeri Bingöl, Selçuk.Çapakçur'da onca anı…

Yarım asırdır üzerinde yaşadığımız, Ardından klasik olmaya aday görev; neredeyse yoktan var ettiğimiz, bütün Amenajman ve ver elini Kazdağları. Artık bunlar olurken onca meslektaşımızın meslek büyüklerimizden dinlediğimiz yaşadığı sıkıntılar hafızalarda tazeliğini anılar klasik olmaya başladılar bile. korurken kazanılan bu güzelliğin orman-Geçtiğimiz yıllara kadar fakülteden cılara yakışmadığı anlamına gelen onur mezuniyetin tamamlayıcısı genelde kırıcı planların gerçekleşmesine meslek-amenajmanda çalışmak olurdu.taşlarının asla alet olmayacağını çok iyi

Ormanların devletleşmeye başladığı biliyor Hasan Selçuk.dönemi Bolu Araştırma İstasyonu'nda

90 yılını geride bıraktığı bu günlere gelirken ormancılık yaşamak ve kazanılan sınav ile Almanya da doktora mesleğine şükran ve minnet borcumu asla ödeye-çalışmaları, anıların yurtdışında olanları.mediğimi çok biliyorum derken gözlerindeki o heyecanı

Altı yılda bir yapılan ve 11'incisini ülkemizde gördüğümüz ne yazık ki bugün meslektaşlarımızda galiba nadiren Dünya Ormancılık Kongresinin 6'ncısını anılarına katmış yakalayabiliyoruz. bile meslek büyüğümüz. Şu anda 14'üncüsüne hazır-lanıyoruz.

Bolu Ormancılık Araştırma İstasyonunun, Ankara'ya gelişi ve Ormancılık Araştırma Enstitüsü oluşu 1957'de yaşanan anı. Ardından enstitüye müdür olmak.

Bugün o anıları anlatırken canı sıkkın Hasan Selçuk'un. Başlıyor anlatmaya… “O günlerde Çiftlik de çalışıyoruz. Enstitü binası yapacağız. Bakan Nedim Ökmen. Binamızın yapılacağı arsayı da almak için para vermeye razı geliyor. Ve bugün OGM Tesislerinin bulunduğu 29 Ha. Araziyi metre karesi 7 liradan satın alıyoruz. Paramız döner sermayeden geldiği için tapusunu Merkez Orman İşletme Müdürlüğüne teslim ediyorum. I nolu Bina olarak tanıdığımız yapı o günlerde Araştırma Enstitüsü olarak böylece ormancılarla tanışıyor. Bugün yine konukevi diye

Hasan SelçukOrman Yüksek Mühendisi

4948

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0 O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

Page 27: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

5150

H A B E R L E R - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0 H A B E R L E R

Haberler

NETCAD Ormancılık UygulamalarıKonulu Sertifikalı Eğitim ProgramıTamamlandı Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezinde 04 Kasım 2010 Perşembe günü başlayarak 4 gün süren ve Sinop, İzmir, Konya, Kastamonu, Muğla, Ankara, Manisa, Karabük, Trabzon, Şanlıurfa, Siirt, Balıkesir, Bartın, Çankırı gibi çeşitli illerimizden gelen yeni mezun, serbest çalışan, emekli ve kurumda çalışan meslektaşlarımızın katılımları ile “NETCAD Ormancılık Uygulamaları” konulu sertifikalı eğitim programı 7 Kasım 2010 Pazar günü yapılan

3- Arazi Modeli – Münhani İşlemleri ve Analizler uygulamalı sınav ile tamamlanmıştır.- Sayısal Arazi Modeli Oluşturma (Üçgen Model, TIN

Eğitim semineri süresince katılımcılara; İşlemleri)- Eş Yükselti ve Eş Potansiyel Eğrilerinin Geçirilmesi 1- Genel Kavramlar-Coğrafi Referanslama- Analizler - Temel Harita ve Projeksiyon Bilgisi

- Coğrafi Referanslama, Raster Dönüşüm İşlemleri 4- Kesit, Profil ve Kübaj İşleri - Güzergah İşlemleri*En kesitlerin Oluşturulması2- Veri Üretimi-GPS ve Dönüşüm İşlemleri - Kübaj Hesaplamaları ve Raporlama - Proje Veri Üretim İşlemleri, GPS'ten Veri Aktarımı ve

Tablosal Verilerin Kullanımı 5- Paftalama Çıktı İşlemleri ve Google Earth'e Aktarım- 3 derece 6 derece Dönüşüm İşlemleri - Ülke ve yerel Koordinatlarla Paftalama Konuları- Yerel Koordinatlı Paftaların Ülke Koordinatlarına NETCAD Firmasının Uzman Eğiticisi tarafından katılımcı

Dönüştürülmesi meslektaşlarımıza anlatılmıştır.

Odamız tarafından düzenlenmiş olan III. “Doğa” ve “Doğa M. Akif OKUTUCU, Ragıp SARI, Serdar AKYAY, ve İnsan” konulu fotoğraf yarışmasına; doğa Katego- Hasan UYSAL, Talip KAVLAK, Burcu UYSAL, risinde katılan 147 eser, Doğa ve İnsan Kategorisinde Özcan KUKKUK, Ayhan ERCAN, Rasim ÇETİNER, katılan 91 eser değerlendirmeye alınmıştır. Etkinliğimize Alper ÇİMEN, M. Salih TOMAÇ, Ahmet NEZİR, ilgi gösteren tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. Arif GÜNGÖR ve Turgut BALIK'a başarılarının devamını

dileriz.Değerlendirme sonucunda derece, mansiyon ve sergilendirmeyle ödüllendirilen; Rüknettin TEKDEMİR, Değerlendirme sonucu fotoğrafları odamız ağ sayfasında Tamer YILMAZ, Burak Yavuz KARA, Süleyman ALKAN, g ö r e b il i r siniz.

III'üncüsü Düzenlenen“Doğa” - “Doğa ve İnsan” KonuluFotoğraf Yarışması Sonuçlandı

MeslektaşımızMurat ÇAVGA'nınKayıp Kitap Adlı RomanıYayınlanmıştır

Meslektaşımız Murat ÇAVGA'nın “Kayıp Kitap” Adlı “YANIK” adlı romanları yayımlan-romanı İskenderiye yayınlarından çıktı. 1970 yılında mıştır.Trabzon'da doğan Murat ÇAVGA, 1991 yılında Orman

www.muratcavga.com Fakültesini bitirmiştir. Orman Entamoloji kürsüsünde Araştırma görevliliğini kazanan meslektaşımız almış

Murat ÇAVGA'ya başarılarının olduğu DSİ bursunu kazanarak halen Devlet Su İşleri

devamını diliyoruz.Edirne Bölge Müdürlüğünde Orman Mühendisi olarak aktif görev yaşamını sürdürmektedir. Meslektaşımızın daha önce “PEYMANİ”, “BEYAZ SES-LEY HATLARI”,

Page 28: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”

Orman Fakültesi Öğrencileri Etkinliği

21 Aralık 2010 günü İ.Ü. Orman Fakültesi kantininde, köprü gibi doğayı yok sayan projelerin etkilerini anlatan maketler, karikatürler sergilendi. Vokalor (İ.Ü. Orman Fakültesi Vokal Topluluğu) tarafından düzenlenen müzik dinletisinin ardından, Orman Fakültesi öğrencileri, İstanbul doğasına uygun olmayan 3. Köprü ve doğaya uygun olmayan HES’lerin doğuracağı doğa felaketlerini imgeleyen “GELDİLER” adlı oyunu sergilediler. Etkinlik, “Köprü değil orman! İnsanca yaşam!” sloganlarıyla son buldu.

Miting Düzenlendi projelerini, nükleer santralleri, doğal mirasların sular altında kalacak olmasını

Birçok siyasi parti, dernek, emek ve protesto ettiler.meslek örgütü, platform ve öğrenci 3. Kortejin miting alanına ulaşmasının Köprüye, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği ardından saat 14.00'te miting programı Koruma Kanunu Tasarısı'na karşı Kadıköy başladı. İlk konuşmayı TMMOB Orman mitinginde bir araya geldi. Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Mitinge katılanlar; 3. Köprü yapımını, suyun ticarileştiril- Yönetim Kurulu üyemiz Kader Cihan gerçekleştirdi. mesini ve tabiatı talan yasalarını, uygulanan kentsel Yapılan diğer konuşmalar ve müzik dinletilerinin ardından dönüşüm projelerini, termik santralleri, uygulanan HES miting sona erdi.

İstanbul Şubesi

52

H A B E R L E R - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 7 S A Y I : 1 0 - 1 1 - 1 2 E k i m - K a s ı m - A r a l ı k 2 0 1 0

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

KREDİ KARTI FORMU KREDİ KARTI FORMU

Banka - Kredi Kartı CinsiKredi Kartı NumarasıKredi Kartı Son Kullanma TarihiOda Sicil NoAdıSoyadıEv AdresiSoyadıEv AdresiEv Telefonuİş Adresiİş TelefonuCep Telefonu

T.C. Kimlik No.

Sayın Üyemiz,aidatlarınızı Kredi Kartı ile otomatik olarak ödeyebilirsiniz.

KREDİ KARTI FORMU

Adı, Soyadı

Tarih, İmza

Orman Mühendisleri Odası'na ödemem gereken geçmiş borçlarımın toplamı olan...................(............................................................... TÜRKLİRASI) TL'nin,............(..................) taksitte ve ...../....../201..... tarihinden itibaren aylık Oda aidatlarımındüzenli olarak yukarıda numarasını vermiş olduğum kredi kartımdan çekilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.

:::::::::::::

: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

İÜ Orman Fakültesinde Panel Düzenlendi 22 Aralık 2010 Çarşamba Saat:12:15'te İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panele, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir ERDİN, Yıldız Teknik Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerrin BAYRAKDAR, Orman Mühendisi Besim Selçuk SERTOK konuşmacı olarak katıldılar. Konuşmacıların yaklaşık 15'er dakikalık sunumlarıyla başlayan panel konferans salonundaki izleyecilerin sorularının yanıtlanmasıyla tamamlandı. Panelde özetle; "İstanbul'un cazibesi arttırılarak ulaşım sorunu çözülemez. İstabul trafiğini çözmenin yolu toplu taşımacılıktan geçer. İki yaka arasındaki nüfus dengelenmeye çalışılmalıdır. Karayolu ulaşımının yanında denizyolu ulaşımına da gereken önem alan yok olmuştur. Ancak burada önemli olan yok olan verilmelidir. Köprünün yapılacağı yer söylenen planlara göre ormanlık alan değil, bu alanla beraber bütün bir ekosistemin İstanbul'un kuzeyi, İstanbul'daki ormanların göbeğidir. Boğaz yok olmasıdır. İstanbul'u İstanbul yapan kuzeydeki ormanlık bir ekosistemdir. Bunun bir parçasının tahrip edilmesi alanların 3. Köprü neticesinde yok olacak olması esas büyük tamamını etkiler. Yapılan hesaplara göre 1. ve 2. Köprülerin tehlikedir."yapımlarıyla beraber yaklaşık 350-400 hektarlık ormanlık

"3. Köprü Katliamdır!, Ormanıma, Suyuma,Toprağıma Dokunma!.." Etkinlikleri

Page 29: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAZİ TESİSLERİNDE BİR GÜZ ...NETCAD Ormancılık Uygulamaları Konulu Sertifikalı Eğitim Programı Tamamlandı III'üncüsü Düzenlenen “Doğa”