565

Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

  • Upload
    others

  • View
    23

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu
Page 2: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KİTABINORİJİNALADITHEOTTOMANCENTURIES

YAYINHAKLARI

©LORDKINROSSAKCALItelifhaklarıajansı

ALTINKİTAPLARYAYINEVİ

VETİCARETAŞ

YayıneviSertifikaNo:10766

YAYINAHAZIRLAYAN

MURATMETİNSOY

KAPAK

GÜLHANTAŞLI

BUKITABINHERTÜRLÜYAYINHAKLARI

FIKIRVESANATESERLERIYASASIGEREĞINCE

ALTINKITAPLARYAYINEVIVETICARETAŞ’YEAITTIR.

ISBN975-21-0955-1ALTINKİTAPLARYAYINEVİ

GöztepeMah.KazımKarabekirCad.

No:32Mahmutbey-Bağcılar/İstanbul

YayıneviSertifikaNo:10766

Tel.:0.212.4463888pbxFaks:0.212.4463890

http://www.altinkitaplar.com.tr

[email protected]

Page 3: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

LORDKINROSS

OSMANLIİMPARATORLUĞUN

YÜKSELİŞİVEÇÖKÜŞÜTÜRKÇESİ

MERALGASPIRALI

Page 4: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

YazarınYayınevimizdenÇıkanKitabı

ATATÜRK

Page 5: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

FreyaStark’a

Page 6: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ÖNSÖZ

Göçer dalgaları yüzyıllar boyunca yüksekAvrasya bozkırlarından batıya,ÇinsınırlarındanbaşlayarakTürkistanüzerindendahaöteleredoğruaralıksızaktıdurdu.Kırsalkesimlerdeçadırlardayaşayan,hayvancılıklauğraşan,besinve giyim kaynağı olan sürülerini beraberlerinde taşıyan bu insanlar dönemdönemmevsimlikmeralara doğru yer değiştiriyorlar; daha verimli bölgelerbulmak veya kendilerini izleyen akraba göçerlerin baskısından kaçmak içinsürekli ilerliyorlar; bazen sürülerinden elde ettikleri ürünleri kentlilerleçiftçilerin ürünleriyle takas ediyorlar; daha seyrek olarak kendileri de sulakbir vahaya yerleşip çiftçilik yaşamını benimsiyorlardı. Kırsal yaşamlarınadevam etmek için doğaya karşı aralıksız bir savaş sürdürmek zorunda olandüzensiz akraba kabilelerinden oluşan bu bozkır göçebeleri kendi özelenerjilerini,hünerlerini,gelenekleriniveâdetlerinigeliştirdiler.

Sonradan Türk adıyla anılacak olan güçlü bir halk da aralarında yaygınşekildeyeralıyordu.Çinlilerlediğerkomşuları içinonlarTu-Kueh’leryadaDürkö’lerdi.Bu savaşçı ırk, adını (söylendiğinegöre)bölgelerindekimiğferbiçiminde bir tepeden almıştı. Erken dönemlerde Hunlarla özdeşleştirilenTürkler,Moğollarla ve sonradan Finler,Macarlar olarak bilinecek halklarlaakrabaydılar.

MS altıncı yüzyılda kendilerine benzer bir ulusu fethederek sonradanMoğolistan olarak bilinecek bir ülkeye egemen oldular. Buradan itibarenbozkırın kuzeyine, güneyine ve batısına doğru uzanan geniş bir alanayayılarakşimdiyekadarbilinenlerinenbüyüğüolanbirgöçebeimparatorluğukurdular.Yayıldıkçabütünlükleriniyitirmekleberaber,belirginbirırkvedilözelliğinikorudular.OrtakkimlikduygularıokadarkuvvetliydikiŞamanistinançları uyarınca toprağa, havaya, ateşe ve suya taparken bu doğaöğelerindenTürkolaraksözediyorlardı.Çokgeçmedengelişerekbasitkırsalbarbarlığı geride bırakan bu Türkler, kendi ataerkil klan toplumlarınınsınırlarıiçindesıradanaşiretreislerindendahafazlasıolanhükümdarlarlaveegemenliklerialtındakivassalkabilelerlekendilerineaitbiruygarlıkkurdular.

Oğuz adıyla bilinen boylar efsanevi bir bozkurt rehberliğinde ve batıyadoğruyolalaraksekizinciyüzyılbaşlarındaMaveraünnehir’dekiSemerkant’aulaştılar. Bu boya ait SelçukKabilesiOrtaAsya’nın batısına egemen oldu.Yayılmacıbirpolitikaizleyenyenibirırkolan,İslamHalifeliği’ninArapları

Page 7: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

da, aynı tarihlerde Arabistan’dan kuzeye ve batıya doğru yayılarak Persİmparatorluğu’nufethetmişlerdi.Türkkuvvetleriönlerindedağıldılar,amaikiulusarasındakiticaretvekültürilişkilerisürdü.Kervanyollarıboyuncatemeltarım ve hayvancılık ürünlerinin ticaretini yaparak bundan iki yanlı olarakyararlandılar. Dahası, Türkler, dokuzuncu yüzyıldan itibaren putperestlikinançlarınasırtçevirmeyeveİslamiyetibenimsemeyebaşladılar.

Araplar, Türklerin savaşçı özelliklerini kısa zamanda fark etti. GöçebeyaşambiçimiTürklerdedirenç,özdisiplinveöngörügibiahlaksaldeğerlerdenbaşka, savaşçı ruhu, hareketlilik, binicilik hüneri ve at üstündeki nişancılıkalanındaolağanüstübirbecerigibiözelliklergeliştirmişti.Abbasihalifelerininorduları böylece Türkleri de saflarına katmaya başladı. Müslümanlığıbenimseyenbuinsanlarhernekadarüstünderecelikölelikstatüsündeiselerde, terfi yoluyla yükselme olanağına sahiptiler. Sonuç olarak dokuzuncuyüzyıl sonlarında Arap-İslam İmparatorluğu’ndaki çoğu askeri komuta vebirçok idari konum Müslüman Türklerin elindeydi. On birinci yüzyıldaimparatorluğun yıldızı sönmeye başlarken Selçuk hanedanı kendine ait birimparatorluklaboşluğudoldurdu.Abbasihalifeleriningeleneklerinedayananve diğer Türk-İslam beyliklerini özümseyen bu İslam devleti, ok ve yayıhükümranlığının simgesi olarak kabul ederek İran’ı, Mezopotamya’yı veSuriye’yihâkimiyetialtınaaldı.Bozkırlarıngöçerhalkıböyleceyerleşikbirdüzenegeçmişoldu.

SelçukluTürkleri,Hunlar,MoğollarvekısaömürlüAvarlargibi tarihtekidiğer göçer halklardan farklı olarak yerleşik yaşamın sorunlarıyla başaçıkarakkalıcıveüreticiolmayıbaşardılar.Kendigelenekleriylegörenekleriniyerleşik bir uygarlığın amaçlarına uydurdukları gibi, yapıcı bir devletyönetimine sahip imparatorluk kurucuları olarak ortaya çıktılar ve İslamdünyasıyenibirtoplumsal,ekonomik,dinselveentelektüelgelişimsürecinegirerkentariheolumlubirkatkıdabulundular.Bozkırlarınbusavaşçıveçobankökenli göçebeleri kentli-yönetici, tacir, yapımcı, arazi sahibi, çiftçi, yol,kervansaray, cami, okul ve hastane yapımcıları oldular. Perslerle Araplarınonlardan önce yaptıkları gibi bilimi, felsefeyi, edebiyatı, güzel sanatlarıgeliştirdilerveteşvikettiler.

Bununla birlikte, göçer olarak yaylalarda dolaşan kalabalık ve hemenhemen özerk bazı Türk toplulukları Selçuklu Devleti’nin yerleşik vemerkezileşmişyaşamınındışındakalmıştı.Şamanizmdenvazgeçmemişdiğerçoban topluluklarıylabirleşmişhaldekisavaşçıgruplar,başlangıçtaSelçuklusavaşkuvvetlerinindayanağıolmuşlardı.Oysaşimdiyerleşiklerineyaletlerine

Page 8: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

baskınlaryapıyorvekuraltanımaz,çapulcukarakterleriylemerkezihükümetiuğraştırıyorlardı. Devletten ayrı, kendilerine ait bir kültür ve karşıt görüşsahibi bir toplum oluşturarak kolektif biçimde Türkmen adını aldılar. BuisminsadeceTürkmenlerinMüslümanüyeleriiçinkullanıldığınıbelirtelim.

Daha önceki bir halk hareketinin ürünleri olan “dinin kutsal savaşçıları”Gaziler bunların arasında başı çekiyordu. Gönüllüler, çok kere serseriler,kaçaklar, hoşnutsuzlar ve karınlarını doyurmanın peşindeki işsizler gibikarışıkbirkalabalığınarasındantoplananbukişilereverilengörev“kâfirlere”karşı savaşmaktı, asıl amaçları ise yağmaydı. Geleneksel olarak yayasavaşçılar olarak savaşırlar, İslamın sınırlarının ötelerine akınlar yaparlardı.On birinci yüzyılda batıda, Küçük Asya’da Selçuklu ve Bizansimparatorlukları arasındaki oynak sınırlarda faaliyet gösteriyorlardı.Buralarda Akritai namındaki Yunan sınır savaşçıları ve akıncılarıylakarşılaştılar. Bunların savaş gelenekleri ve herhangi bir merkezi otoritedenyalıtılmışlıkları o dereceydi ki çoğu kez herkese neredeyse askerlikarkadaşlarıgibigözüküyorlardı.DiğerTürkmenöğelerinineğilimideBizanssavunmalarının zayıfladığı bir dönemde sınırlarını yeni sömürü alanlarıpeşindegenişletmekvesınırötesindekiakınlardaGazilerekatılmaktı.

TarafsızlığıylaSuriyeyönünügüvenaltındatutanBizansİmparatorluğu’ylasavaşmak, güneyde bir İslam İmparatorluğu’nun fethine kararlı Selçuklusultanlarınınpolitikasınınparçasıdeğildi.SavaşçıGazilerleçapulcuTürkmenkuvvetlerininortakgücünedeniylebiremrivakiolarakbuhareketekatıldılar.SelçukluHükümeti bu duruma saygı göstermek ve eğermümkünse bundançıkar sağlamak durumundaydı. Selçuklu Sultanı Tuğrul böylece kutsalsavaşçıları, Bizans’ın asi bir eyaleti olan Hıristiyan Ermenistan Devleti’nekarşıpeşpeşesavaştırmaklaMüslümaneyaletleriniyağmalamaktanalıkoydu.Bu savaşçıların savaştaki başarılarını, kapsamı ve cüretkârlığı artan akınlarıizledi. Böylece, doğudan Orta Anadolu’ya, hatta Ege kıyılarına kadarsızabildiler.

Bizans İmparatoru IV. Romanus Diogenes giderek zayıf düşen ülkesineyapılanbu akınlaramisillemedebulunmamecburiyetini hissetti.Ermenistanüzerinde tekrar hâkimiyetini kurmak amacıyla büyük ölçüde yabancı paralıaskerlerden oluşan karışık bir orduyla Türklerin üzerine yürüdü. 1071’dekiMalazgirt (Manzikert) tarihi sınır savaşı imparatorun yenilgisi ve SelçukluSultanı Alpaslan’a (Yiğit Aslan) esir düşmesiyle sonuçlandı. Yunanlılartarafından “korkunç gün” diye sonsuza dek hatırlanacak bu savaş, ikiimparatorlukla iki dinin tarihi karşılaşmasıydı ve Türklere temelli olarak

Page 9: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KüçükAsya’nınyolunuaçacaktı.

Malazgirt Savaşı gelecekte daha ilerilerinin fethinin çok ciddi işaretlerinitaşıyordu.Ancakşimdilikfethedilentopraklarındurumundaanibirdeğişiklikiçermiyordu. Çünkü Selçuklu Devleti’nin muvazzaf kuvvetlerinden çoksavaşçı milisler tarafından kazanılmış bir zaferdi. İvedi sonucu Gazilerinkarışık sınır bölgesi uygarlığının Küçük Asya’nın doğusundan KüçükAsya’nınortasınauzamasıydı.Türkmengöçerlerşimdionlarınarkasındasınırengeliylekarşılaşmadanyeniülkelereyayılıyorlardı.

Onlarınkisi,fethedenleedileninortakveTürkleritamamenyabancıolarakgörmeyenAnadolulularlaErmenilertarafındandapaylaşılanbiryaşambiçimive kültürdü. Paul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilasıkaybolmuş, yerini İslamiyet almıştı. Yerel alt tabaka ayakta kalmıştı.” ÖteyandangözünühâlâİslamdünyasınadikmişolanSelçukluDevleti,Bizans’ınbir bölümünün fethini zorlamakta acele etmiyordu. Yöneticileri tutsakimparatoru salıverdikten sonra fethedilen bölgeleri Süleyman adında birSelçuklu beyinin işgalinde bırakmakla yetindiler. Öte yandan, on birinciyüzyılın sonlarına doğru Birinci Haçlı Seferi Küçük Asya’yı hedef alarakİslamveHıristiyandünyalarıarasındaakışkanbirsınıryarattı.

Selçuklular ancakon ikinci yüzyılın ortalarında eski İslamdünyasına sırtçevirerek Küçük Asya’da kendi sultanlar hanedanı olan sağlam temellerüzerindeki bir devlet kurdular ve Orta Anadolu’yu Konya kentindekibaşkentlerinden yönetmeye giriştiler. Hanedanları diğer İslam devletleriarasında Rum Sultanlığı olarak tanındı. Arap dilinde “Roma”imparatorluğunun bu son kalıntısına miras yoluyla konacağını farz eden“Roma Sezarları”ydılar. Bizans Hıristiyanları Malazgirt’ten bir yüz yılsonraki Miryakefelon (Myriokephalon) Savaşı’ndan sonra Batı Anadolu’daüzerinde anlaşmaya varılmış bir sınırın ya da “sınır bölgesi”nin arkasındagüçlübirSelçukluDevleti’ylebarışçılilişkileriçindehükümsürmeyedevamettiler. Böylece, İslam dünyasında Büyük İran Selçukluları geçmişlerisayesinde prestij kazanan Anadolu Selçukluları güçlü ve zengin bir devletoldularveonüçüncüyüzyılınilkyarısındagüçlerinindoruğunaulaştılar.

Ama bu uzun sürmeyecekti. Çünkü şimdi yeni ve daha güçlü bir göçerakını üzerlerine boşanmıştı; gelenler akrabaları Moğollardı. Kendilerindenönce Türklerin de yaptıkları gibi Avrasya bozkırlarına boşandılar; kuzeydeRusya’ya, doğuda Çin’e aktılar, batıda da Asya’yı aşarak İslam dünyasınısardılar. Onlarınki, yüzyılın başlarında Cengiz Han tarafından başlatılan,şimdidevârisleritarafındansürdürülenbiristilaydı.Türkgöçerleriönlerisıra

Page 10: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sürüldüler, ta ki yeni Türkmen kavimleri Küçük Asya’ya akarak AnadoluSelçukluDevleti’ni boydan boya güvensizliğe düşürene dek.Bu kavimlerinardı sıra vahşi bir hamleyle Moğol orduları geliyordu. 1243’de o zamanakadar yenilmemiş olan, üstelik Bizans askerleri ve normal paralı askerlertarafından desteklenmiş Selçuklu Ordusu’nu Sivas’la Erzincan arasındakiKösedağ’da bozguna uğrattılar ve ülke topraklarıyla kentlerinin istediklerikadarını işgal ettiler.KüçükAsya tarihi bir günün içindedeğişmişti.BüyükİranSelçuklularıgibi,AnadoluSelçuklularınındaiktidarıartıkyokolmuştu.Konya’daki Selçuklu sultanları Hülagu’nun kumandasındaki bir MoğolDevleti’ninuyruklarıoldular.Ancakdiğergöçeruluslarınyerleşikbirtoplumüzerindeki hükümranlığı gibi,Moğolların iktidarı da geçici oldu ve KüçükAsya’da sadece bir kuşak boyunca sürdü. Ne var ki onları izleyen iktidarSelçuklularınkiolmayacaktı.

KüçükAsya’nınyönetimmodelibuaradaherhangibirmerkeziotoritedenbağımsız eski sınır bölgesi uygarlığına dönüş yapmıştı. Yaya savaşçılar birkez daha yürüyüşe geçmişlerdi. Bizans sınır bölgesinde hiçbir engellekarşılaşmadan kentleri yağmalıyor, hatta zapt ediyorlardı. Çok geçmedenyalnızca eskisi gibi Türkmen aşiretleri değil, aynı zamanda eski SelçukluDevleti’nden mülteci kafileleri, hatta “kutsal kişiler”, Türkistan’la İran’dankaçan ve Türklerin “kâfirlere” karşı savaş heveslerini hortlatan farklımezheplerdenşeyhlerledervişlerdeonlarakatıldılar.

Güç şimdibuGazilerinelindeydi.Bizans savunmalarındaki zayıflamadanyararlanarak ve eskisi gibi bağnazlıktan başka toprak ve yağmagereksinmeleri tarafından güdülerek bölünmüş ve güvensiz bir YunanHükümeti tarafından ihmale uğramış, “kardeş düşmanlar”Akritailerin fazlabirdirenişiylekarşılaşmayarakvehemenhemenhiçengelgörmedenKüçükAsya’nın batısına aktılar. 1300 yılında buradaki eyaletlerin çoğu Bizans’ınelindençıkmıştı.Aralarındasavaşanaşiret reisleriyaklaşıkonyerleşikGaziBeyliği’nin başbuğu oldular. Bunlardan biri olan Osman’ın beyliğininkaderinde büyüyüp büyük bir dünya gücü, Osmanlı İmparatorluğu olmakvardı.Bizans İmparatorluğu’nunçöküşününbıraktığıboşluğudolduracakveaynıhanedanınönderliğindealtıyüzyıldanuzunbirzamansürecekti.

Page 11: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BirinciBölüm

İMPARATORLUĞUNDOĞUŞU

Page 12: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((1))OsmanlıHanedanı’nın ilk günleri efsanelerle sarmalanmıştır. Söylentilere

göre kurucusuErtuğrul adında küçük bir boyun lideriydi.Ertuğrul dört yüzkadaratlınınbaşındaKüçükAsya’dagöçyolculuğuyaparkentanımadığı ikisavaşçıgrubuarasındakikavgayatanıkolmuştu.Şövalyelikruhununetkisiyleadamlarınadadanıştıktansonrakaybetmekteolan tarafıseçti,böylecesavaşşansı tersinedöndüvekaybetmekteolan tarafınzaferigarantilendi.Sonuçtabunların birMoğol birliğiyle savaşanKonyalı Selçuklu SultanıAlaaddin’inbirlikleri olduğu anlaşıldı.Alaaddin, Ertuğrul’u Eskişehir yakınlarındaki birtımarla ödüllendirdi. Bu, Anadolu yaylasının batısındaki Söğüt’te yazın vekışınkalınabilecekarazilerikapsıyordu.Butımar,sultanınbukezBizanslılarakarşı girişilen bir savaşta Ertuğrul’dan destek görmesi üzerine daha dagenişletildi.BuradadaOsmanlı ailesiyle iktidardaki sülalearasındakimeşrubirbağlantıyailişkinbirefsanedevreyegiriyor:buefsanesonradansultanın,Ertuğrul’un oğlu Osman’a bir bayrak ve davul biçimindeki saltanatsimgelerinibahşetmesiüzerinedoğrulanmışoldu.

OrtaçağveEskiAhit’inikitarihkitabındasaltanatmitolojisineözgübenzerbaşka efsaneler Ertuğrul’la oğlu Osman’ın gördükleri anlamlı bazı düşlerleilgilidir.Denildiğinegöre,OsmanbirkeresindegeceyiMüslümanbirâliminevindegeçirmişti.Osmanuykuyadalmadanönceevsahibiodasınabirkitapbırakmıştı. Osman kitabın adını sorduğunda, “Bu Kuran’dır, Allah’ın,peygamberiMuhammetvasıtasıyladünyayaduyurduğubuyrukları,”yanıtınıalmıştı. Rivayete göre, Osman kitabı okumaya başlamış ve gece boyuncaayakta durarak okumaya devam etmişti. Sabaha karşı, Müslümanlarıninanışına göre kehanet rüyalarına en elverişli bir saatte uykuya dalmıştı.Uyuduğu sırada bir melek ona görünerek, “Kelamımı böylesi büyük birsaygıylaokuduğunagöre,çocuklarınveçocuklarınınçocuklarıkuşaklarboyuonurlandırılacaklar,”diyemüjdelemişti.

DahasonrakibirdüşOsman’ınevlenmekistediğiMalHatunadındakibirgençkızlailgilidir.MalHatun,ŞeyhEdebali’ninkızıdır.ŞeyhEdebaliikiyılboyuncabuevliliğeonayvermemişti.DerkenOsmanbirdüşdahagörür.BudüşteayyanyatanşeyhingöğsündedoğupyükselirvedolunayhalinegelinceOsman’ıngöğsüneiner.Dahasonra,Osman’ınbedenindenbirağaçfışkırırvebüyüdükçe güzel yeşil dallarının gölgesiyle bütün dünyayı kaplar. Osmanağacınaltındadörtdağsırasıgörür:Kafkasları,Atlasdağlarını,ToroslarıveBalkandağlarını.Ağacınköklerindendörtnehir fışkırır:Dicle,Fırat,Nilve

Page 13: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Tuna. Tarlalar ekin dolu, dağlar ormanlarla kaplıdır. Vadilerde kubbeler,piramitler, dikili taşlar, sütunlar ve kulelerle bezeli şehirler vardır; hepsininüstünde de hilal dikkati çeker.Minarelerin şerefelerinde okunan ezanlar, içiçegeçmişmiskokuludallarınarasınatünemişbülbüllerinşarkısınaveparlakrenklipapağanlarınsesinekarışır.

Derken bu dallardaki yapraklar uzamaya ve kılıca dönüşmeye başlar…Çıkan bir rüzgâr o zamanki Bizans başkenti Konstantinopolis (İstanbul)kentiniişaretediyordu.“İkidenizleikianakaranınbuluştuğugüzelimİstanbuliki gökyakutla iki zümrüdün arasına oturtulmuş bir pırlantaya benziyor,böylece bütün dünyayı kucaklayan büyük bir ülkenin biçimlendirdiğiyüzüğün değerli taşını oluşturuyordu.” Osman yüzüğü tam parmağınageçirecekken uyandı. Düşünü anlattığı Edebali bunu Allah’ın yolladığı birişaretolarakyorumladıvekızınıOsman’averereksoylarınıbüyükbirgücünvezaferlerinbeklediğinihaberverdi.TörenGerçekİnancınensıkı ritüelleriuyarınca yerine getirildi. Nikâhı kıyan kutsal dervişe Osman sonradan birtekkeinşaettirdiveonazenginköylerlearazilerbağışladı.

Bu iki efsanenin ilki, Osman’la halkının -yani Osmanlıların- EskişehiryakınlarınayerleşirkenhenüzMüslümanolmadıklarınıbelirtiyor.Onbirinciyüzyıldan itibaren Anadolu’ya akan ilk göçmen dalgası, yani Selçukluordularının öncüleri ve izleyenleri Müslüman-Arap dünyasıyla ilişkilerinedeniyle büyük ölçüde İslamiyeti kabul etmiş topluluklardan oluşuyordu.FakatonüçüncüyüzyıldakiikincidalgadahaçokŞamanistlerdivegörünüşebakılırsa Osmanlılar da bunlardandı. Bunların çoğu, putperest Moğolordularının istilası tarafından batıya sürülerek göçmen değil,mülteci olarakgelmişlerdi. Birçokları Moğollar çekildikleri zaman belki de yurtlarınadönmek üzere doğu bölgesinde kalmışlardı. Fakat daha savaşçı ruhlu olanbaşkalarıSelçuktopraklarınagirdiler.

BuikincigruptanolanOsmanlılarSultanAlaaddin’inkorumasınagirdiler.Buhükümdaronlarıkendiordusunaparalı askerolarakkatmaktansa,onlarakarışıklıkiçindekisınırbölgelerindetopraklarbahşetmeyiyeğledi.

Burada yerel olarak düzeni sağlayabilecekleri gibi, yeni edindiklerimülkleriBizanslıRumlarakarşıkorumakiçinsavaşabileceklerdi.Ertuğrul’laOsman’ın adamları büyük bir olasılıkla bu evrede Müslümanlığı kabuletmişlerdi. Bu değişim, göçebelik erdemlerine ve Türkmen piyadesavaşçılarının dövüş özelliklerine esasen sahip olanOsmanlı halklarına, birGaziler topluluğu olarak kâfir Hıristiyanlara karşı Müslümanlık davasınıüstlenmeyiesinledi.

Page 14: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Kendilerini sadece Türk olarak değil (bu ad genellikle bütün Türkistanhalklarını kapsamına alıyordu), aynı zamanda Osmanlı ve Osman’ınizleyicileri olarak gören bu insanlar, ilk günlerde başka Türkkomşularınınkinden pek farklı özelliklere sahip değillerdi. Selçukluİmparatorluğu’ylaMoğolkorumasındanartakalanonküçükdevlettenbirivehâlâ en küçüklerinden biriydiler. Osmanlılar ileride bir imparatorluk olmayazgılarını başlangıçta bir coğrafi rastlantıya borçluydular: Anadolu’nunkuzeybatı köşesinde gerileme dönemindeki Bizans İmparatorluğu’nunAsyasınırlarınınhemendibinde,ayrıcadenizlebununötesindekiBalkanAvrupasıülkelerininoldukçayakınındaolmalarına.

Osmanlılar, askeri fetihlerininmeyvelerini etkin bir siyasal örgütlenmeyedönüştürebilmeleri açısından yürüyüş halindeki bu savaşçılar arasında tekolduklarınıkanıtladılar.Osmaniyibiraskerolduğukadariyibiryöneticiydive bunda vezir konumundaki kayınpederi Edebali’nin büyük payı vardı.Osman akıllı ve temkinli bir yöneticiydi. Adamları, savaşçılığı ya da yarıtanrısalİslamstatüsüiçindeğil,halkınınönderiolaraksakinveyüreklendiricikişiliği nedeniyle ona saygı duyuyorlar ve ona hizmet etmeyi seviyorlardı.Osman’da hiçbir zaman hükmederek zorla kabul ettirmeye çalışmadığı vesavaşta ya da fikir alanında kendisiyle eşit, hatta üstün yetenekte olanlarınbilesaygıduyduklarıdoğalbirüstünlükvardı.Onlararekabetyerinesadakatesinleyenve(tarihçiH.A.Gibbons’undaifadeettiğigibi)“üstünyöneticilerikullanabilecekkadarbüyük“olanbiradamdı.Çevresindekileronunlauyumhalinde çalışıyorlar, büyümekte olan küçük devletinin toplumsal kalıcılığınıgarantileyecek temelleri kurmasına bilinçli olarak yardımcı oluyorlardı. Buarada kendi ordularına kumanda ediyorlar ve hemen hemen özerk beylerolarak kendi fetihlerini gerçekleştiriyorlar, ancak eşgüdümlü olarak faaliyetgöstermeyivegerektiğindebaşbuğlarınınbuyruklarınaboyuneğmeyihiçbirzamanihmaletmiyorlardı.

Dinsel heyecan ruhununateşlediğiOsmanBey, beyliğine, büyükatası veadaşı Halife Osman’ın esinlediği yalın iman ile taze şevki getirdi. Onlarıngelenekleriuyarıncaadaletigüçveservettenüstüntutarakyerinegetiriyordu.Aynı zamanda ardıllarının da yaptığı gibi, bireysel ve tam bir egemenliktemeline göre saltanat sürüyordu. İlk Osmanlılar böylece Selçuklubeyliklerindeki rekabetlerden arınmışlardı.Yeni bir çevrede yeni bir hayatabaşlarken sabır, irade ve hoşgörüyle silahlıydılar; bu kez hüküm sürdükleriülkeninsosyalveekonomikkoşullarınaayakuydurmakiçingereklipratikveyapıcıdeneyimleredindiler.

Page 15: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlılar kendi kaynaklarını yarattılar ve bu komşu devletlerin dahakentsel ortamında etraflarındaki entelektüel ve dinsel, verimli ve tecimselkaynaklardanyararlanmayı bildiler.Bu arada zamangeçtikçedahauzaktakikaynaklaradaelatarakbusınırbölgesindeiçtekikarışıklıklardanveyenibirhayatla yeni bir geleceğin beklentilerinden kuvvet aldılar. Bu arada ayrıca,ölmekte olan Bizans İmparatorluğu’nun bu son Asya bölümünde hükümetetme yöntemlerini kurnazca gözlemleyerek Rumların yönetsel ve başkahünerlerinden yararlandılar. ÇünküOsmanlılar, daha erken çağlardakiArapistilaları döneminde dışarıya vurulan İslam imajından farklı olarakdüşmanlarına karşı dinsel bağnazlıktan arınmış bir ruhla davranıyorlardı.Türklerden çok Rumların arasında yaşıyorlardı zaten. Osman’ın komşuköylerindeki ve kalelerindeki aşiret reisleri dostça ilişkiler içinde olduğuHıristiyanlardı. Mihaloğlu (Kösemihal) ve Markosoğlu (Malkoçoğlu)adındaki Rum aileleri en yakın dostları arasındaydılar. Bunlar eskidenOsman’ın düşmanlarıyken zaman içinde sıkı dostları ve destekçileriolmuşlardı.Onunlabuilişkilerisonucundaİslamdininibenimsediler.

Osmanlı topraklarındaHıristiyanların toplu şekilde İslamlaştırılması -helebuişinzorlayapılması-diyebirşeyyoktu.FakatbirmiktarHıristiyan,kendidürtüleri ve çıkarları doğrultusunda isteyerek Müslüman oldular.İstanbul’daki merkezi yönetim yavaş yavaş çöktükçe kendilerinihükümdarları tarafından unutulmuş hissediyorlar ve gerçekçi bir görüşleOsmanlıyönetimininnisbidüzeniylegüvenliğiniyeğliyorlar,buaradatabiikiMüslümanlariçindahabüyükolanfırsatlarıvekülfetlivergilerdenarınmışlığıgözönündetutuyorlardı.

OrtodoksKilisesi’ninotoritesindekigerilemedeayrıcabuAsyaRumlarınıyeni bir dinin uyarıcı etkisine yanıt vermeye itmişti. Sınır komşularıOsmanlılardansosyalaçıdanfazlabirfarklarıyoktu,ortamlarıveâdetleridebenzerdi. Müslüman olsunlar ya da olmasınlar, Osmanlı yaşam biçiminekolaycaayakuydurabildiler.TürklerleRumlararasındakievliliklerdedeartışolmasıyenibirkarmatoplumundoğmasınavegelişmesinekatkıdabulundu.

OsmanlıTürklerininartıkyalnızgöçerlerolmayıpaynızamandayerleşik,yaratıcı ve yapıcı bir halk da oldukları çok geçmeden ortaya çıktı. Zamangeçtikçe Anadolu’nun dağlık kuzeybatısındaki sınırları içinde bir tür halkkültürüne dayalı kendi sınır uygarlıklarını geliştirdiler. Asyalı ve Avrupalı,Müslüman ve Hıristiyan, Türk ve Türkmen, göçer ve yerleşik öğelerin busentezi pragmatik görüş açılıydı ve doğudaki feodal yapıdaki Türkbeyliklerinde egemen olan daha tutucu kültürel ve sosyal kısıtlamalardan

Page 16: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

arınmıştı. Bizans’ı devralacak ve değişime uğratacak bir toplumunprototipiydi onlarınki. Selçuklu Türklerinin imparatorluğu aynen böyleAraplarınimparatorluğununarkasındabıraktığıboşluğudoldurmuştu.BizansdaaynenböyleRoma’nınvârisiolmuştu.

Osman’ın kendisine miras kalan toprakları komşularının zararınagenişletmekte acelesi yoktu. Ağır, fakat garantili planı, gözlemlemek vebeklemek, yaşamak ve öğrenmek, Bizans topraklarına ancak adım adımsızmaktı. Tahkim edilmiş üç imparatorluk kenti, Bizans’ın Asya’da kalantopraklarına egemendi. Güneydeki Bursa Olimpos Dağı’nın (Uludağ’ın dadahil olduğu dağ kitlesi) yamaçlarından itibaren zengin Bithynia(Anadolu’nunkuzeybatısındakibölge)ovasınahâkimdi.Merkezdebirgölünbaşındaki Nikaea (İznik) fiili başkentti. Kuzeyde Nikomedia (İzmit) limanıİstanbul’a uzanan denizyoluna ve Karadeniz’e uzanan karayoluna hâkimdi.Bunların hepsi Osman’ın başkentine sadece bir günlük mesafedeydiler.Osmanlılar, Ertuğrul’un saltanatını izleyen altmış yıllık aralıklı çarpışmalarsonundaEskişehirkentindenitibaren-eskişehirdenyeni“Yenişehir”kentinekadar-sadecealtmışmililerlediler.Burasınınzaptıİznik’leBursaarasındakiiletişimesektevurdu.

Fakat, İstanbul için yaşamsal önemi olan bu bölgedeki kent duvarlarınıngücünün ve kendi nisbi zayıflığının bilincinde olan Osman, uygun zamanıbekliyordu.Kendikuvvetleribuaradaartıyordu,şöylekiErtuğrul’undörtyüzkişilik savaşçı birliklerinin dört bine ulaştığı söyleniyordu. Asker toplamakiçinbaşkakaynaklarkomşudevletlerindurağansınırlarınınötesindengelerekiş arayan savaşçılarveRumasıllı sınır savaşçılarıAkritailerdi.Bunlarınbirkısmıihmal,gelirlerineelkonulması,İstanbul’unzulümvebaskısınedeniyletarafdeğiştirmeyerazıedilmişlerdi.

Osmanancakondördüncüyüzyılınilkyılında,iktidaragelmesindenonikiyıl sonra Bizans’ın imparatorluk kuvvetleriyle Koyunhisar’da (RumlarınBaphaeon’u) karşılaştı. İzmit önlerindeki bereketli bir vadide Osmanlıakınının önünü kesmeye çalışan Rumlar, güçlü ve seri bir süvari saldırısısonucunda darmadağın oldular. Bir imparatorluk ordusunun adı sanıbilinmeyen bir Türkmen aşiret reisinin karşısındaki yenilgisi Bizans’ıendişeye düşürdü. Osman’ın beyliğinin artık yabana atılamayacağıanlaşılıyordu. Osman böylece ün sahibi oldu. Kutsal savaşçılar artıkAnadolu’nun dörtbir yanından ona katılmaya koşuyorlar, Osmanlı diyetanınmaktangururduyuyorlardı.OsmanlıDevletigerçekanlamdakurulmuştuartık.

Page 17: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ancak Osman zaferini sürdürmek için İzmit’e saldırmadı, birlikleri bukentin etrafındaki arazileri yakıp yıkmakla yetindiler. Osman’ın kendini,Sakarya Nehri’nin İzmit’in arkasındaki ovaya inişine hâkim bir noktadakiAkhisar Kalesi’ne (Rumların Sangarius’u) saldıracak kadar kuvvetlihissetmesinekadararadanyediyılgeçecekti.BukaleyizaptederekböyleceOsmanlılara denize inen yolu açmış oldu. Osmanlılar ilk kez Boğazkıyılarında gözüktüler, bunun doğusundaki yarımadada Karadenizkıyılarındakiiskelelerivekalelerizaptettiler,sonundadaMarmaraDenizi’neaçılarakKaloliminiAdası’nı (İmralı) zapt ettiler.OsmanböyleceBursa’dansonraİzmit’tenİstanbul’agidendenizyolunutıkamışveikikentibirbirindenyalıtmışoluyordu.Bursabundansonrakarayanındanistilaedildivesonunda1326’daOsmanölümdöşeğindeykenzaptedildi.

Kentinvaroşlarınındüşmanelinegeçtiğiyediyıllıkbirkuşatmadansonra,rakip imparatorlar arasındaki hanedan kavgalarından perişan haldekiİstanbul’dan destek alamamak Bizans garnizonunun cesaretini kırdı.Kumandanları Evrenos sonunda başka belli başlı Rumlarla birlikte kentiteslimettiveMüslümanlığıkabuletti.OsmanlılarburadaUludağ’ınbereketliyamaçlarında ilk imparatorluk başkentlerini kurdular ve onu bir yandanölümsüz mimari eserleriyle zenginleştirerek uygar bir sanat ve kültürmerkezinedönüştürdüler.

Osmanlılar sonradan Avrupa’ya yerleşince, Bursa başkent olmaktançıktıysa da, daima imparatorluklarının kutsal kenti olarak kaldı. Özellikleilahiyatveİslamyasalarıylageleneklerininokutulduğumedreseleriyleönemlibir bilim merkezi olmak vasfını kazanmıştır. Gazilerin hür ve çok kezbiçimsel olmayan savaşçı ruhlarına karşın, ulema sınıfı Eski İslamıngeleneksel ilkeleriyle özdeşleşmiş olup bu taraflarıyla yüzyıllar boyuncarehber veya kısıtlayıcı olarak Osmanlı Devleti üzerindeki baskın etkisinikorumuştur.

Osman şimdi burada Bursa’da deniz üzerinden İstanbul’a bakan birtepedeki mezarında yatıyordu. Ardıllarının mezarlarının da onunkisinekatılmalarıylaBursa bir tür İslam ziyaret yeri olacaktı.Mezar taşındaki çiftkenarlı kılıcıyla çerçeveli yazıt yüzyıllar boyunca her şehzadenin Osmanlıtahtınaçıkışındatekrarlanacakbirduayıiçeriyordu:“Osmankadariyiolsun!”Osmangerçektendeoilkgünlerinİslamgeleneğinegöreiyibirinsandı,hattaölümyatağındaykenoğluna,“Adaletiyerinegetirkidünyadahagüzelbiryerolsun.Göçen ruhumubirdizigüzelzaferle sevindir…Silahlarınladiniyay.BilgiliolanlarıözendirkiİlahiYasaegemenolsun,”diyeöğütvermişti.

Page 18: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osman’ın tarihsel rolü bir halkı etrafında toplayan aşiret reisi olmasıydı.Oğlu Orhan Bey bu halkları kaynaştırarak bir devlet yaratacaktı; torunu I.Murat ise devleti büyütüp bir imparatorluğa dönüştürecekti. Politikaalanındaki başarıları on dokuzuncu yüzyılın bir ozanı tarafından aşağıdakisözlerleövülmüştü:“Biraşirettendünyayaboyuneğdirenbirgüçyarattık.”

Osmanlılar devletlerini ve imparatorluklarını kurarlarken Gazilerin,coşkuyla bağlı oldukları dinin o savaşçılarının geleneklerine ve toplumsalkurumlarına çok şey borçlu olduklarını biliyorlardı.Bu geleneklerin kökleriahlaksal ilkeler üzerinde kurulu bir toplum hayatına ve erdemli davranışlargöstergesi bir İslami kurallar dizinine bağlı kardeşliklere dayanıyordu. Önplanda dinsel amaçlı olan bunlar, kuraldışı güçlü bir mistisizm içeren vesomutbirbiçimalansoyutfikirleriçeriyorlardı.Kentlerdeesnafvezanaatkârloncalarını kucaklamaya uyarlanıyorlardı. Sınır bölgeleriyle köylerdeAhilergibiaskerikardeşliklereveyabağnazcabirdinvesavaşarzusununesinlediğisilah arkadaşlıklarına dönüşüyorlardı. Onurlu ruhlarıyla şövalyetopluluklarına benziyorlar, karşılıklı olarak görevler yüklüyor ve kabulediyorlar, daha eski çağlardaki mistik İslam kardeşlik cemiyetlerininkinebenzertoplantıyerlerindebuluşuyorlardı.

On dördüncü yüzyılda yaşamış gezgin İbni Battuta bu kardeşliklerhakkındaşunlarıyazıyor:

Dünyanın hiçbir yerinde yabancılara konukseverlik göstermek, yiyecekvermekve ihtiyaçlarınıgidermek, zalimleri engellemekve çıkarcılığı temsiledenlerle onlara katılanları öldürmek açılarından onlarla kıyaslanabilecekbaşkaları bulunamaz. Onların dilinde bir Ahi, zanaatinin toplu üyelerinin,başka genç bekâr erkekler ve bekârlık yaşamını benimseyenlerin, liderleriolmasıiçinseçtikleribirkişidir.

İbni Battuta pejmürde kılıklı ve başında keçe başlık olan bir ayakkabıcıtamircisinin daveti üzerine bir misafirhaneyi ziyaret etti. Burasını, gençAhilerin bir şeyhi sıfatıyla kendisi ve “çeşitlimesleklerdenyaklaşık iki yüzkişi”, yolcuları ve başka konukları ağırlamak için bina etmişler ve güniçindekibütünkazançlarıylabuortakamacakatkıdabulunmuşlardı.

İbniBattuta’yabakılırsa:

Burasıgüzelbirbinaydı.YerlerigüzelAnadolukilimleriylekaplıydı,Irakcamından çok sayıda avizeden ışık alıyordu… Uzun entarili ve ayaklarıçizmeli bir dizi genç adam odada sıralar halinde duruyorlardı… Başlarındabeyaz yünlü başlıklar vardı, her başlığın tepesine de yaklaşık bir kol boyu

Page 19: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kadar bir örgü kumaş iliştirilmişti… Bizim aralarında yerimizi almamızdansonra bize meyveler ve tatlılarla ziyafet çektiler, sonra da şarkılarına vedanslarına başladılar. Her yönleriyle bizi hayran ettiler. Cömertliklerine veAllahvergisiasaletlerineşaşmıştık.

İbniBattutaBursa’daSultanOrhantarafındankabuledildi.

O, Türkmen krallarının en büyüğüdür. Servet, toprak ve askeri güçalanlarındada en zengini.Kale derseniz, yüze yakın kalesi var, vaktinin enbüyükkısmınıdaonlarıgezipdenetlemeklegeçiriyor…Herhangibirşehirdebütünbirayıgeçirmediğisöyleniyor.Kâfirlerledesürekliolaraksavaşıyorveonlarıkuşatmahalindetutuyor.

Orhan, Osman’ın iki oğlundan küçüğüydü. Babası, askerlik alanındakiyeteneklerini göz önünde tutarak onu kendine vâris olarak seçmişti. BüyükoğulAlaaddin tersinekendinibilimeadamışolan, hukukvedin alanlarındaçalışan bir kişiydi. Efsaneye bakılırsa, mirası aralarında paylaşmaları içinküçükkardeşininyaptığıteklifireddetmiş,Orhanbununüzerine,“Kardeşim;sanateklifettiğimsürülerivehayvanlarıalmadığınagöre,halklarımınçobanıol. Vezirim ol,” demişti. Alaaddin yedi yıl sonraki ölümüne kadar bukonumda kalmış, devletin yönetimi, ordunun düzeni ve yeni yasalarınhazırlanmasıylameşgulolmuştu.

Bursa’yıkendinebaşkentyapanOrhan,“Sultan,gazilerinsultanınınoğlu,gazinin oğlu gazi, dünyalar kahramanı kumandan,” gibi unvanlarlayüceltilmişti. Bursa’da ilk kez gümüşten bir Osmanlı sikkesi bastırdı.Selçuklu parasının yerini alan bu sikkenin üstünde, “Allah, Osman’ın oğluOrhan’ın devletini yaşatsın,” ibaresi vardı. Orhan’ın görevi babasınınçalışmalarını tamamlamaktı: Osman’ın etrafında topladığı karışık halklarıbaşarılı bir devlet biçiminde pekiştirmek, fetihlerini toparlamak vetopraklarınıgenişletmek,buralardakihalklarıkaynaştırmak,böylecedevletiniyenibirOsmanlıgücümerkezihalinegetirmek.Babasındandahaaçık tenli,dahauygar tavırlıvedahagörkemlibiryapıdaolanOrhan’ınbabasınınkilerkadar sade zevkleri ve Osman’ınki kadar adil bir karakteri vardı. Ayrıca,bağnaz, dalavereci veya zalim de değildi. Osman’ınkinden daha engin birvizyonuvardı.Savaştavedevletyönetimindedahagüçlüydü,tükenmeyenbirenerji, bir azim, hepsinden de çok, devlet yönetiminin incelikleriylediplomasininhünerlerineolanüstünyeteneğiyleamaçlarınaulaştı.

Her şeyden önce, İznik ve İzmit kentlerinin zapt edilmeleri gerekiyordu.Yüksek savunma duvarlarının içinde ani bir saldırıyla ele geçirilemeyecek

Page 20: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olanbirerkaleydiler.Bursa; İstanbul’danyardımgöremediği içindüşmüştü.Orhan, yüz yıl önce İstanbul’un Latinler tarafından işgali sırasındaimparatorluğun başkenti olan İznik’e dikkatini çevirince, İmparator III.Andronikusbukentinimdadınayetişmeyikendinegörevbildi.Fakat1329’daOsmanlılarla Pelekanon’daki (Manyas) karşılaşmasında yaralanıncaordusununenbüyükkısmınıterkederekkaçtı.Adamlarındanhayattakalanlarda peşinden kaçtılar. İznik garnizonu böylece teslim oldu. Sekiz yıl sonraİzmitgarnizonudaOsmanlılaraboyuneğecekti.

Kentlerin üçü de büyük ölçüde ekonomik nedenlerle düşman elinegeçmişlerdi. Gelişmek için çevrelerindeki kırsal bölgelerle bağlantılarınınolması gerekirdi. Çevredeki araziler, yalnız akıncı olarak değil, İstanbul’unonayıyla göçmen olarak da gelen Osmanlıların eline geçince, kendikaderlerine terkedilenhalkındüşmanaboyuneğmektenbaşkaçaresiyoktu.Bu arada teslim olurken üzerinde anlaşmaya varılmış koşullar uyarıncaİstanbul’a gitme koşulundan fazla bir yararlanan çıkmadı. Oldukları yerdekalıp zanaatlarını ve ticaretlerini sürdürmeyi, eski dünya yerine etraflarındaoluşan yeni dünyada hisselerine düşeni yapmayı yeğliyorlardı. Şöyle kiOrhan’ın saltanatının sonlarına doğru devletinin nüfusu -öyle sanılıyor ki-yarım milyona ulaşmıştı… bu ise Ertuğrul’un efsanevi dört yüz atlısındandağlarkadarfarklıydı.

Osmanlılar, Hıristiyanlara hoşgörüyle yaklaşmalarına karşın, esas olarakmilliyetlerinin ölçüsü din olanMüslüman bir devlet olarak kaldılar. Barışçıortak yaşamlarına rağmen, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında bir ayırımgözetmek gerekliydi. Bu ayırım esas olarak toprak ve toprağınbölüştürülmesinde kendini gösteriyordu. Yalnız Müslümanlar askerlikyapmak durumundaydılar, dolayısıyla topraktan yararlanma hakkı onlarındı.Toprak hizmet karşılığında ödül olarak dağıtılıyor ve vergidenmuaf askeritımarlar şeklinde asker toplanmasına araç oluyordu. Hıristiyanlar askerihizmetten muaf oldukları için, toprak üzerindeki bu tür haklardanyararlanamıyorlardı. Askerlik yapmak yerine orduya destek olarak kellebaşınabirvergiödüyorlardı.

Bu yöntem kırsal alanlarda onları toprak sahibi Müslümanların yanındaikinci sınıf vatandaş konumuna düşürüyordu. Bu nedenle bu türyetersizliklerin ekonomik avantajla denkleştirildiği kentlerde yaşamak veçalışmakeğilimindeydiler.AncakHıristiyanlargönüllüolarakMüslümanlığıkabuletmekleotomatikolarakbirerOsmanlıoluyorlar,busayedekökenleriunutuluyor, vergiden muafiyetten, toprağı işleme hakkından, ilerleme

Page 21: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

fırsatlarından ve Müslüman yönetici sınıfının avantajlarından pay almadurumundan yararlanıyorlardı. Asya’daki Osmanlı tarihinin bu evresindeMüslümanlığıkabuledenlerbunedenleçokolmuştur.

Osmanlıların askeri tımarlar yoluyla toprağı kullanım hakkı, feodalyapısına rağmen, toprakların genelde ufak ve daha önemlisi, ender olarakkalıtsal olmaları açısından Avrupa’daki feodal sistemden farklıydı. Çünkütopraktümüyledevletinmalıydı.BunedenleAvrupa’dagörülenarazisahibisoyluluk Osmanlı egemenliğinde yoktu. Fethettikleri toprakların mülkiyetikayıtsızşartsızsultanlarındı.Fethetmeyedevametmelerisonucundadahaçokaskere ödül olarak daha çok tımar ve zeamet dağıtmak mümkün olmuştu.Orhan, ağabeyiAlaaddin’in önerisi üzerine bu sistem uyarınca hükümdarınkumandasındabirmuvazzafordu,süreklisavaşahazırprofesyonelbiraskerikuvvet düzenledi. Benzeri ordular Avrupa’da ancak iki yüzyıl sonra taklitedilecekti.

Osman’ınordusuyalnızcadüzensizTürkmenlerden,akıncıdenilengönüllüatlılardanoluşmuştu.Köylerde“savaşmakisteyenler”inbellibirtarihtesilahaçağırılması suretiyle toplanan bu erler usta süvarilerdi ve hep birlikte “birduvar gibi” hareket ediyorlardı. Askerlerini askeri tımar ve zeametsahiplerindentoplayanOrhan,kuvvetlerindenbiratlıkeşifkuvvetioluşturdu;bunların görevi tasarlanan bir saldırıdan önce yolu açmaktı. En büyüktehlikelerlekarşıkarşıyakalacakolanbuaskerlerinbağlılığıenzengintoprakbağışlarıylagarantileniyordu.BukeşifbirlikleriçavuşdenenrehberlerdenveSipahidenilenparalısüvaribirliklerindendestekgörüyorlardı.

Orhan ayrıca başıbozuklardan azaplar denilen piyade birlikleri topladı.Bunlar savaşlarda en ön saflarda bulunarak düşmanın ilk saldırısına hedefolacakgözdençıkarılabilirbirkuvvetti.Düşmanbunlarınarkasındadisiplinli,seçmebirliklerdenoluşançokgüçlüikincibiraskersırasıylakarşılaşıpgafilavlanıyordu. Kapıkulu Ocağı denilen paralı asker birliklerinden seçilen busavaşçılar, tanıdıkları ve saygı duydukları komutanların idaresinde birliktesavaşmak üzere eğitilmişlerdi. O devirdeki paralı askerlerden farklı olarakbunlar hükümdarlarına bağlılıkta yekpare bir kitle oluşturuyorlar, onundavasını paylaşıyorlar, onun hizmetleri karşılığında terfi veya başka ödüllersağlayarakçıkarlarınıkoruyacağınagüveniyorlardı.Prensipolarak,“Sultanınçadırınınkapısından”ayrılmıyorlar,onunmutlakotoritesineboyuneğiyorlar,ona şahsen ya da onun adına hareket etmek üzere görevlendirilmiş birkomutanın emrinde dolaylı şekilde hizmet ediyorlardı. Bu yeni Osmanlımuvazzaflarının gücü birliklerindeydi. Aynı zamanda da sürekli olarak

Page 22: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

savaşmayahazırolmadurumundaydılar.

Osmanlılarheranhazırdılar,hiçbirzamangafilavlanmıyorlardı.Ordularıbirincisınıfbirhaberalmateşkilatıylaörgütlenmişolduğundandüşmanınnezaman ve nereden geleceğinden haberleri oluyordu. Ayrıca, askerlerine yolgösteren mükemmel bir rehberlik hizmetleri vardı. Bertrand de BroquièreadındabirgezginbuOsmanlıbirliklerihakkındaşunlarıyazmıştı:

Birdenbire harekete geçebiliyorlardı, yüz Hıristiyan askeri de on binOsmanlı’dan daha fazla gürültü yapıyordu. Davul çalındığı zaman anidenyürüyüş düzenine geçiyorlar, hiç adımlarını bozmuyor, rahat emri verilenekadar durmuyorlardı. Hafif silahlı olduklarından bir günde Hıristiyanhasımlarınınüçgündealdıklarıyolukatediyorlardı.

Yüzyıllardır göçerlerin hız ve devingenlik âdetleriyle örgütlenmiş güçlü,azimli ve disiplinli bir ırk, düzen ve taktik ilkelerinin de katılımıylamükemmel bir savaş makinesi olmuştu. Yenilmezlikleriyle OsmanlıDevleti’nibirimparatorluğadönüştürmelerikaçınılmazdı.Göçerlerinkalıtsaldürtüleriyle güdülerek batıya doğru planlanmış bir yol üzerinde yeni“otlaklar” aramaya çıkmışlardı. Müslümanlığı kabul etmeleriyle birlikte buarayışkutsallaşmış,Gazilerolarakkâfirleriarayıponlarlasavaşmak,akınlarlakâfirin topraklarını vemallarını zapt etmek, insanlarını öldürmek veya esiretmek, toplumlarını İslamyasasınabendetmekonlar için İslaminançlarınıngereği olmuştu. Genişlemeye ve yayılmaya duydukları sosyal ve ekonomikgereksinmedeonlarıayrıcagüdüyordu.Şöyleki;Anadolu’nunortalarındakibeyliklerden taşan göçer, karşıt Müslüman veya maceraperest başkagöçmenlerin sınır bölgelerine sürekli akışı da onları devamlı ileri süren birbasınç aracıydı. Böylece Orta Asya bozkırlarını arkalarında bırakan buTürkler şimdikendilerineyabancıvehasımbirortamda-denizde-şanslarınıdeneyeceklerdi. On dördüncü yüzyıl ortalarında kuvvetleri Avrupa’yageçmeyehazırdı.

Page 23: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((2))TürklerinAvrupa’yagirişleri,MoğollarınAsya’yıaşmalarıgibianibirakın

biçimindeolmamıştır.Onlarınki adımadımgelişenbir sızma süreci,Bizansİmparatorluğu’nun gerilemesiyle çöküşünün kaçınılmaz bir doğal sonucuolmuştur.Hıristiyangüçlerininteolojik,dolayısıyladapolitikalandakiyapısaluyumsuzlukları;Batı’nınDoğu’ya,Katolik’inOrtodoks’a,RomalınınYunanacephe alması bunda ön planda rol oynamıştır.On üçüncü yüzyıl başlarındaDördüncü Haçlı Seferi’nin Latin şövalyelerinin, önceleri planlandığı gibiKutsalTopraklar’dakiMüslümanlaryerine İstanbul’dakiHıristiyanRumlarakarşı giriştikleri haince saldırı bu tutumun doruk noktasını oluşturmuştur.1204’te şehri zapt edip yağmaladıktan sonra Avrupa’da Bizans’ın elindekalan toprakların en büyük kısmında bir Latin İmparatorluğu kurmuşlardı.Ancak, kendi Hıristiyan öğelerinin arasındaki uyumsuzluk nedeniyle bu,geçici bir imparatorluk olmuş, yarım yüzyıldan fazla sürmemişti. Bu süreiçinde ellerinde kalan Asya topraklarını İznik üzerinden yöneten Rumlar,1261’deİstanbul’utekrarelegeçirebilmişlerdi.

Fakatimparatorluklarınınaldığıdarbeensonundaölümcülolmuştu.Bizansgerçi iki yüzyıl daha ayakta kalabilecekti, ama eskisinin bir hayali gibi.Dünyaçapındakibirgüçveuygarlıkmerkeziolduğugünlertarihekarışmıştı.Eskikuvvetinevegüvenliğineaslabirdahakavuşamayacaktı.Topraklarıçokazalmıştı. Bulgaristan, Sırbistan, Makedonya peş peşe elinden çıkmıştı.İstanbulhemenhemenharabeolmuş,hazinelerindenyoksunedilmiş,nüfusuçokazalmıştı.Doğuylaolanticaretibaşkalarınınelinegeçmişti.BatıylaolanıiseartıkVenediklilerleCenevizlilerinelindeydi.PapalıkveLatindevletleriyleolan dinsel kavgaları olanca hızıyla sürüyordu. İçerideki yönetsel çözülüş,sosyalçalkantılarvefinansaldarboğazlardaçöküşekatkıdabulunuyordu.

Üstelik,Bizanstarihininbukritiknoktasındaimparatorluğunayaktakalanöğelerini birleştiripBizans’a yeni bir hayat verecek büyük bir hükümdarlarhanedanı da ortaya çıkmamıştır. Tam aksine, İstanbul’un yenidenfethedilişinden sonra ilk Palaiologos hanedanının imparatoru -sanat dünyasıdışında-birRönesansyerineuzunbirgerilemedönemininbaşlangıcıolmuştu.HıristiyanınHıristiyanakarşıgiriştiğiuğursuzsavaşınsonrasıisekendiiçindebölünmüşbirimparatorhanedanınınbünyesindekiuyumsuzluk,oğulbabaya,torun dedeye, gasp eden yasal hükümdara karşı savaşırken bir sülaleyikıskıvrak bağlayan aralıklı bir iç savaştı. Bu uyumsuzluk, İslamın kutsalsavaşının birleştirdiği Türklerin ekmeğine yağ sürmüştü. Bu bağlamda

Page 24: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Avrupa’yı istila etmeleri bile gereksiz kılınmıştı. Oraya adeta davetedilmişlerdi.

BaşlangıçtaburadaüçyüzyılönceAbbasiHalifeliğidönemindeyaptıklarıgibiparalıaskerlikyaptılar.Bunuilkyapanlar,Dobruca’yayerleşmişolanbirTürkmenkolonisioldu.Latinişgalisonucu,SelçuksarayınasığınanilkVIII.Mihail Palaiologos’un Bizans imparatorluk tahtına çıkması üzerineKaradeniz’in batı kıyısında bulunan bu yörenin yolunu tutmuşlardı. BuTürkmenler,tahttanindirilerekbukezkendisiBizans’asığınanSelçukSultanıİzzeddin’in imdadına koştular. İmparatora karşı bir tehdit gösterisinegirişmeleri üzerine, sultanın serbest bırakılmasını sağladılar ve onunlaKırım’a çekildiler. Fakat sultanın oğluyla bir muhafız birliği İstanbul’dakalmıştı, Hıristiyan oldular ve Bizans ordusunu takviye edecek bir Türkbirliğininçekirdeğinioluşturdular.

BizansİmparatoruII.AndronikusdaondördüncüyüzyılınbaşındaKatalanGrand Şirketi’nden kalabalık bir Hıristiyan paralı asker gücünü yardımınaçağırdı. Bu birlik Roger de Flor adında yasadışı bir maceracınınkumandasındaydı. Katalanlar İstanbul’da karışıklık çıkarınca, Roger onlarıAnadolu’ya geçirdi. Orada Türklere karşı başarıyla savaştılarsa da,ganimetlereelkoymalarıüzerineRumlarlaaralarıaçıldı.SonuçtaGelibolu’daAvrupa karargâhlarını kurdular ve burasını kendilerine ait bir devletedönüştürmeye çalıştılar. Roger de Flor imparatorun sarayında katledilinceKatalanlar Rumlara karşı cephe aldılar ve savunmaya geldikleri imparatorakarşıeskidüşmanlarıolanKüçükAsya’dakiTürkleriyardımlarınaçağırdılar.

Sonuçta Türkleri Avrupa’ya sokmaktan ve örgütlü bir kuvvet olarakRumlarakarşısavaşmalarındanilkkezKatalanlarsorumluoldular.KatalanlarsonundaTesalya’yaçekilince,Trakya’ylaMakedonya’daarkalarındaortalığıkarıştıran kalabalık bir Türk kuvveti bıraktılar. Türklerin lideri Halil,Boğaz’dan güvenceli bir geçiş karşılığında onları geri çekmek üzere biranlaşmayavardı.FakatRumlar anlaşmayıbozarakTürkleri ganimetlerindenyoksunetmeyekalkıştılar.Halil,Asya’dandestekçağırdı,gençİmparatorIX.Mikhail’i yenip kaçırdı ve küstahça bir hareketle imparatorluk başlığınıbaşına geçirdi. İmparator sonunda Sırp birliklerini yardımına çağırarak buTürklerdenkurtulabildi.

BundansonraBizans’ınAvrupa’dakiadalarıylakıyılarıondördüncüyüzyılsüresince Anadolu beyliklerinden gelen Türklerin bir dizi saldırısına hedefoldu. Beylikler arasındaki rekabet, Rumlar hesabına savaşan TürklerinRumlara karşı savaşanlardan az olmadığı bir dönemde toplu bir istila

Page 25: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olamayışının tek nedeni oldu. Savaşan Türklerin arasında Karadeniz’inkuzeyinden gelen Tatarlar da vardı. Benzer ırklardan gelen ve aşağı yukarıaynıgelenekleripaylaşanbuinsanlar,GüneyRusya’danKırım’ayayılmışlar,hatta batıda Macaristan’a kadar gitmişlerdi. Bu arada Aydın beyliğindengelen Türk korsanları Ege adalarını haraca kesiyorlardı. Sonunda Papakuvvetlerininbir“haçlıseferi”nenedenolmalarıylabukuvvetlerİzmirşehrinizaptettiler.

Rakip Türk komşularıyla akrabalarını zayıf düşüreceğini kurnazcahesaplayanOsmanlılar,buçarpışmalarapekkatılmadılar.1330’daİstanbul’unkarşısında Boğaz’ın kıyılarını işgalleri altında bulundurmalarına rağmen,sabır ve ihtiyat politikalarına bağlı kalarak yedi yıl sonrasına kadarAvrupakıyılarınaçıkmadılar.

Sonundagaspçınaip IoannesKantakuzen’indavetiüzerinebunuyaptılar.Yasal çocuk, İmparator Ioannes Palaiologos’a karşı kendini imparator ilanedenbuyetenekliveharislider,çıkaniçsavaştaTürkdesteğinegereksinmeduymuştu.KantakuzenşimdiaskeriyardımakarşıkızıTeodora’yıOrhan’aeşolarak teklif etti. Öneri hemen kabul edildi. 1345’de altı bin kişilik birOsmanlı kuvveti Avrupa’ya geçti. Burada gaspçı imparatorun Karadeniz’inkıyı şehirlerini Ioannes Palaiologos’un elinden koparmasına, Trakya’yıharabeye çevirmesine, Edirne’yi tehdit etmesine yardımcı oldular. Sonundadaİstanbul’ukuşattılar.

ErtesiyılBizansprensesiyleOsmanlısultanınındüğünüAvrupakıyısındagörkemli bir törenle kutlandı. Üsküdar’da karargâhını kurmuş olan Orhan,gelini imparatorun Silivri’deki kampında kurulu halılarla kaplı görkemlibüyükçadırdanalmak içinotuzgemilikbir filoylabir süvaribirliğiyolladı.TarihçiGibbonbuolayışöyleanlatıyor:

Teodora,ipeklivealtınperdelerleçevrilitahtaçıktı.Askerlersilahlıydılar,ama yalnız imparator at üstündeydi. Verilen işaret üzerine perdeler anidenaçıldı ve gelin ya da kurban, önünde diz çökmüş hadımlar ve düğünmeşaleleriortayaçıktı.Flütvetrompetnağmelerimutluolayı ilanediyordu.Gelinin sözde mutluluğu çağın ürünü olan şairlerin okudukları düğünşarkısının konusuydu. Teodora kilise töreni olmaksızın efendisine teslimedildi.AmaBursaharemindedininimuhafazaetmesişartkonulmuştu.Babasıdabumuğlakdurumdagelininhayırseverliğinivedindarlığınıkutladı.

TeodoragerçektendeçoksayıdaHıristiyanköleninsatınalınışıveserbestbırakılmasıyladindaşlarınayardımetmiştir.

Page 26: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlılarla evlilik ve askerlik alanlarında yapılan bu ittifak 1347’deKantakuzen’in İstanbul’a girişi, Elena adındaki bir başka kızın IoannesPalaiologos’a verilmesi ve iki rakibin ortak imparatorlar olarak tanınmalarıtarafındanizlendi.OsmanlıTürkleriböyleceAvrupa’yaresmenayakbasmışoluyorlardı,hemdedüşmandeğil,Bizans’ınmüttefikleriveakrabalarıolarak.Sultanları bir imparatorun damadı, ikincisinin bacanağı, komşu Bulgaristançarınındadamadıydı.

Bu Orhan’ın, Bizans’ın bir düşmanıyla benzer bir ittifaka girmesiniönleyemedi. Bu kişi komşu Sırbistan’ı genişleterek bir “imparatorluğa”dönüştürmüş, kendine, “hemen bütün Roma İmparatorluğu’nun efendisi”sanını yakıştırmış, hatta Venedikliler tarafından bile “İstanbul İmparatoru”olarak kabul edilmiş olan Stefan Duşan’dı. Bununla birlikte, İstanbul’asaldırmak için Venedik’in desteğini elde edemeyen Stefan bunun yerineOrhan’dandestekistedivekentekarşıortakbirsaldırı içinSırpveOsmanlıordularınınittifakınıönerdi.

İttifakıresmileştirmekiçindekızınıOrhan’ınoğluylaevlendirmeyiönerdi.Orhan ittifakıkabulettiğinedairStefan’aelçileryolladı.NeçarekibuplanKantakuzen tarafından önlendi. Kantakuzen elçilerin yolunu keserekbazılarını öldürdü, bazılarını hapsetti ve Sırp “imparator”una yollananarmağanlara el koydu. Amaçları uzlaştırılamayacak kadar yakından tanınanStefan’laOrhanbirdahapazarlığaoturmadılar.Stefanzamaniçinde,1355’de,seksen bin kişilik bir kuvvetle kendi başına İstanbul’a saldırmayı denedi.Fakatyürüyüşün ikincigünündeöldü.Sırp İmparatorluğudaonunlabirliktesonbuldu.

Kantakuzen bu arada 1350’de, Sırp kuvvetlerini Makedonya’nın kıyıkentlerinden söküp uzaklaştırmak suretiyle Selanik’i Duşan’dan kurtarmakiçin yirmi bin Osmanlı atlısını daha yardımına çağırdı. Selanik kurtarıldı.Bununla birlikte Türk kuvvetleri bu kıyı kentlerini işgal etmeyereksultanlarınındaonayıylabolganimetleyüklüolarakAnadolu’yadöndüler.İkiyıl sonraOrhan ticarettekigeleneksel rakipleriVenediklilere,daha sonradaKantakuzen’inkendinekarşıgiriştikleribirsavaştaCenevizlilereyardımetti.Venedikliler 1352’de Bulgarlarla birlikte rakibi Ioannes Palaiologos’unaçıkça tarafını tutunca, Kantakuzen yine yirmi bin kişilik bir Osmanlıbirliğinin yardımını istedi, onlara para ödemek için İstanbul’un kiliselerinisoydu ve Orhan’ı Trakya’da bir kaleyle ödüllendirmeyi vaat etti. BöyleceEdirne’yi kurtardı, Trakya’yla Makedonya’nın büyük kısmında konumunusağlamlaştırdıveoğluMatthaios’uortakimparatorilanetti.

Page 27: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Orhan’ın oğlu Süleyman Paşa, Orhan’a vaat edilen Gelibolu’yla EgeDenizi arasındaki kaleyi teslim almak için 1353’de bir Osmanlı kuvvetiyleÇanakkale Boğazı’nı geçti. Gelişinden az sonra bir deprem Gelibolusurlarınınbirkısmınıyıktı.Süleymanvakitkaybetmedenbukaleyidefethetti.Surlarını onardıktan sonraAsya’dan ilkOsmanlı göçmen kolonisini burayagetirtti.BenzerkolonilerdepeşpeşekaçakHıristiyanbeylerinintopraklarınakendiMüslümanbeylerininyönetimindeyerleştiler.BubeylerOrhan’ınsilaharkadaşlarıydılarvesultanabirefendidendeçok,aralarındakibirleştiricigüçgözüyle bakıyorlardı. Kalabalık kişisel orduları Orhan için yeni OsmanlıDevleti’nin Avrupa’daki temelini oluşturacaktı. Bu arada çeşitli eyaletlerdeköylüler dışındaki Rumlar kalelerle kentlere sığındılar ve gönüllü olarakboyuneğmelerikarşılığındarahatbırakıldılar.

İştebu,yavaşyavaşbatıyadoğruilerleyen,böyleceAvrupa’yauzananveBizanstopraklarınayenibirOsmanlımodelinikabulettirenişgalinbaşlangıcıoldu.Osmanlılarınesasordusu,yollarıkesen,ekinlerimahvedenvegenelbirekonomik karışıklığa yol açan hızlı bir öncü kuvveti izleyerek ana yürüyüşyollarınınüstündeveTunaNehri’neinendörtnehirvadisindebaşkaAnadoluTürklerikolonilerikurdu.Fakat,buralarabitişikolanveyerlihalkınbüyükbirkısmının sığındığı dağlık bölgelere hemen girmedi. Bu çalkantılı Balkantoplumunda çoğu kez boyun eğmeye hazır bir halkı kurtaran istilacılaranispeten zayıf bir direniş oluyordu. Dervişler, yeni Türk köylerininçekirdeğini oluşturacak misafirhaneler kurdular. Müslüman beyler dekontrollerialtındakitopraklardaHıristiyanköylülerleadetabirsosyaldevrimolarak nitelenebilecek yeni bir ilişki kurdular. Rum olsun, Latin olsun, ozamanakadarfeodalköylülerinisömürmüşolankalıtımsaltopraksahiplerinikovdular. Bunun yerine, gevşek ve dolaylı bir kontrol sistemi oluşturdular;eski ücretsiz çalışma sistemini iptal ederek sınırlı bir vergilendirmeuyguladılar. Çünkü Osmanlı yasalarına göre, kendileri toprak sahibi değil,sadecefethedilmişolsunveyaolmasınbütüntopraklarınsahibiolansultanlaköylülerinarasındaaracıydılar.

Böylece, Bizans İmparatorluğu’ndaki bu sosyal ve siyasal parçalanmadöneminde Osmanlılar, bu parçalanmışlığın yerini güçlü bir merkeziyetçidevlet kontrolüyle doldurdular. İşgal geliştikçe zapt edilmiş Osmanlıbölgesine bitişik topraklardaki yerel Hıristiyan beyler de sultanınegemenliğinikabulettilerveboyuneğişlerininbedeliolarakküçükbiryıllıkvergi ödemeye başladılar. Devlet baştan itibaren Hıristiyanlara karşıuzlaştırıcı bir politika izleyerek köylülerin, düşman işgaline karşı direniştefeodal derebeylere katılmamalarını, hatta onları derebeylere baş kaldırmaya

Page 28: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

cesaretlendirmeyiamaçladı.Balkanlıköylü,Müslüman istilacılarınkendileriiçin, manastır arazilerinin artışıyla kötüleşen Hıristiyan feodal baskısındankurtuluşanlamınageldiğinikavramayabaşladı.Osmanlılaşmakşimdionlaraöngörmemiş oldukları yararlar sağlıyordu. Bir Fransız gezgini sonraki birtarihteşunlarıyazacaktı:“Ülkegüvenli;haydutlarveşakilerle ilgilihaberlerduyulmuyor.” O sıralarda Hıristiyan dünyasındaki başka bölgeler hakkındaaynışeysöylenemezdi.

Bu erken dönemde Gelibolu yarımadasıyla Marmara Denizi’ninİstanbul’un birkaç kilometre uzağına kadar Avrupa kıyısı Osmanlılarınkontrolü altındaydı. Durumu nazikleşen Kantakuzen, Orhan’ı sözündendönmekle suçladı ve Trakya’da Osmanlılara bıraktığı kaleyi on bin dükaaltınınagerialmayıteklifetti.KaleyiistediğizamanişgaledebileceğinibilenOrhanrazıoldu.Ancakkaleduvarlarınınsilahgücüdeğil,Allah’ıniradesiyleonun olduğunu iddia ettiği Gelibolu’yu terk etmeyi kesinlikle reddetti.Pazarlığadevametmeyidekabuletmedi.Osmanlılar ilahigücünyardımıylakalmayagelmişlerdi.

Kantakuzen saygınlığından çok şeykaybetmişti.YurtdışındaBalkanlar’ınHıristiyangüçleriSırbistanveBulgaristanimparatorluğayardımçağrısınıgeriçevirdiler.Bulgaristançarı,bunun,Türklerleyaptığıuğursuz ittifakınbedeliolduğunu ileri sürdü. Bizanslılar varsınlar kendi başlarının çaresinebaksınlardı. “Türkler üzerimize geldikleri takdirde, kendimizi nasılsavunacağımızı biliyoruz,” dedi. Yurtiçinde de İstanbul halkı IoannesKantakuzen’e karşı ayaklandı, onu sarayına kapattılar ve IoannesPalaiologos’atarafoldular.HalkınkarşısındaaşağılananveşehriOsmanlılarateslim etmeyi istemekle suçlanan Kantakuzen istifa etmekten başka çarebulamayarak Isparta yakınlarındaki Mistra’da bir manastıra kapandı.Hayatının kalan otuz yılını Joasaph adı altında burada geçirdi ve yaşadığızamanlarıngüzelbirtarihiniyazdı.

SüleymanPaşaisefetihlerinivekolonioluşumlarınıülkeniniçlerineyaydı,Dimetoka’yı zapt etti ve Çorlu’yu da alarak İstanbul’la Edirne arasındakibağlantıyı kesti. Bu göç yerel Rum halkının ve Ioannes Kantakuzen kadarOsmanlılarınelindeoyuncakolanIoannesPalaiologos’unfazlabirdirenişiylekarşılaşmadı.Orhan’laTeodora’nınoğluolanyeğeniHalil1357’dekorsanlartarafındanesir edilince, sultan imparatordanFoça’yagidiponukurtarmasınıbuyurdu. Böylece, Osmanlılar Trakya’da ilerlerken imparator da Foça’yıkuşatıyordu.

İstanbul’a dönüşünde Orhan ondan kuşatmanın başında bulunmasını

Page 29: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

emredince, imparator tekrar yola çıktı. Ne çare ki daha oraya varmadandonanmasıyla karşılaştı. Kuşatmaya son vermişlerdi ve devam etmeye razıedilemediler. İmparator bunun üzerine Orhan’dan başaramayacağı bugörevdenaffedilmesiniyalvardı.

ArtıkBizans imparatorundandahaüstünkonumdaolanOrhanNuhdiyor,peygamber demiyordu. V. Ioannes 1359’da hükümdarını yatıştırmayı umutedenbirvassalgibiÜsküdar’daonunyanınagitti.Sultanimparatorabirbarışanlaşması yazdırdı. Buna göre, Orhan’ın oğlu için istenen fidyenin yarısınıödemeyiveTrakya’davarolandurumukabulediyordu.Halil’ikurtardıktansonra imparator ona on yaşındaki kızını eş olarak verecekti. İmparator,Orhan’ın zoruyla Foça’ya döndü, yüklü fidyeyi ödedi ve Halil’i İznik’egetirdi.DelikanlınınHıristiyanprensesleolannişanıburadaİslamâdetlerinegöre yapıldı. Ioannes Kantakuzen Osmanlıları asker olarak Avrupa’yasokmuştu, rakibi Ioannes Palaiologos da bundan sonra göçmen olarakvarlıklarınıkabuletti.

Orhan 1359’da öldü. Büyük oğlu Süleyman bir yıl önce Geliboluyarımadasındaavlanırkenatındandüşerekölmüştü.KüçükoğluI.Murattahtaçıktı. ÜçOsmanlı kurucudan ikincisi, bir savaşçının hünerlerinden çok, birdiplomatın becerisiyle amacına ulaşmıştı. Devletini bir “ulus”adönüştürdüktensonraarkasındamodernbirorduylaAvrupa’yagirmişti.Amadoğrudan güç sarfıyla değil, gücünü pazarlık için dolaylı olarak kullanarak.Kendiiçindebölünmüş,zayıfbirdüşmanlakarşılaşınca,tezcanlıdavranmakyerine örnek alınacak bir sabırla ve insan kullanmayla entrikanın bütünkurnazlıklarına başvurmuştu. Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’dakitemelleriişteböyleatılmışoluyordu.

Şimdi fetihlerinin kapsamını genişletmeye, Bizans İmparatorluğu’nunkalıntılarına ve sınırlarının içindeki ve ötesindeki Balkan Hıristiyandevletlerine boyun eğdirmedeOsmanlıOrdusu’nukullanmaya sıra gelmişti.Bu da gerek askeri bir lider gerekse zamanındakilerin en büyüğü olan birdevletadamıolarakikiöncelinigeridebırakmasımukadderbirsultanolarakkırk yaşındaki I. Murat’ın görevi olacaktı. Yunanlılarla RomalılarındönemindeDoğu’nunBatı’nınelinegeçmesigibi,şimdideilkolarakMuratsayesindeBatıDoğu’nunelinegeçecekti.

Page 30: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((3))Orhan Bey, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki öncüsüydü; ama

Murat ilk büyük sultanı olacaktı. On dördüncü yüzyılın son bölümünde birkuşak boyunca saltanat sürdü. Dövüşmek hevesi hiç dinmeyen, güçlüliderliğiyle de etrafındakilere esin kaynağı olan bu sultan, OsmanlıtopraklarınıBalkanyarımadasınınenuçsınırlarınakadargenişletmiş,beşyüzyıl sürecek olan fetihlerini sağlam temellere oturtmuştu. Vizyon ve politikdirayet sahibi bir adam olarak gelecek için güçlü bir hükümet modelininçerçevesini inşa etmişti. Bu da zaman içinde Bizans’ın karışık kalıntılarınıbirleştirip onlara yeni bir hayat vermiş, tarihin bu diliminde başka hiçbirgücündolduramadığıbirboşluğudoldurmuştu.Çeşitliırk,dinvedilöğelerinikaynaştırmasıaçısındandaeşsizyenibirOsmanlıuygarlığınınbaşlangıcınınhabercisiolmuştu.

Dahası, Osmanlı’nın Doğu Avrupa’ya yayılması Batı’daki bir gerilemedönemiyleçakışıyordu.OnüçüncüyüzyılortalarındaKudüs’ünnihaiolarakelden çıkması ve Moğolların Küçük Asya’ya dolmasıyla birlikte feodalHıristiyanlık sınırlarını artık Doğu’ya doğru genişletemiyordu. Haçlılıkdürtüsü, Latin Hıristiyanlarının kavgaya tutulup birbirlerine karşısavaşmalarıyla birlikte kendi kendini yenik düşürmüştü. Doğu’yla kârlı birticaretibaşlatmışveHaçlıSeferleri’nifinanseetmişolanİtalya’nınbankacılıkmüesseseleribirerbireriflasasürüklendiler.Finansalveekonomikdurgunlukuzayanbirgenelsosyalkrizeyolaçtı.Esnekliktenyoksunvehayatiyetiyokedilmiş Avrupa toplumu bozulmuştu. Köylülerin ister feodal beyler istermanastırlar olsun toprak sahiplerine, işçilerin de tüccarlara karşıayaklanmalarıaldıyürüdü.

DoğudangetirilenKaraÖlümnamındakivebasalgınıAkdeniz’invebütünBatı Avrupa’nın halklarını kırdı geçirdi. Yeni dünyaların keşfi gençliğinenerjisini daha batıya, Atlantik’in ötesine yöneltecekti. Ortaçağların budönüm noktasıyla başlayan aydınlanma Osmanlı Türklerinin yeniimparatorluğunaancakyararverebilirdi.

Murat’ın tahta çıkmasındanönceplanlananve ehil komutanlar tarafındanyönetilen Avrupa’daki büyük saldırısı 1360’da başladı ve ilk evresi hızlatamamlandı. Osmanlılar, kilit noktalardaki kaleleri ve Balkan dağınıneteklerine kadar uzayan zengin ovasıyla Trakya’ya on beş ay içinde hâkimoldular. Çorlu’da tüm garnizonun katledilmesi ve kumandanının başınınkesilmesiyleTürkistilacılarbütünBalkanlar’dabirterörhavasıestireceklerdi.

Page 31: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Edirne istilacılara kapılarını açtı ve çok geçmeden Osmanlıİmparatorluğu’nunbaşkentiolarakBursa’nınyerini aldı.Osmanlılarbundansonra İstanbul’u es geçerek batıya doğru yollarına devam ettiler.Artık eskiimparator konumunun gölgesi haline gelen Ioannes Palaiologos, imzaladığıantlaşma uyarıncaTrakya’da uğradığı kayıpları geri almaya kalkışmayacak,Osmanlı ilerleyişine direnişlerinde Sırplarla Bulgarlara destek vermeyecek,ayrıcaOsmanlılarıKüçükAsya’daki Türk rakiplerine karşı destekleyecekti.On yıl sonra bir vassal olarak Murat’ı hükümdarı olarak kabul edecek veOsmanlıOrdusu’ndaaskerlikhizmetiyapmayaboyuneğecekti.

Türkler Avrupa’nın içerilerine doğru ilerlerken, Bulgaristan,Makedonya,Sırbistan,çokgeçmedendeLatinKilisesi’ninbirkalesiolanMacaristan,V.Papa Urban’ın da desteğiyle Hıristiyanlığı savunmak için Yunanlıların dakatılımıyla birleşmek için bir dizi yararsız denemede bulundular. 1363’deSırplardanveilkkezMacarlardan(Yunanlılarkatılmamıştı)oluşanbirkuvvetEdirne yönünde Meriç Nehri’ni aştı, ama direnişle karşılaşmadan nehriaşmanın duyurduğu sevinci gece şölenlerle kutlarlarken Türklerin ani birsaldırısıyla (Türk tarihçiSadeddin’in sözleriyle“inlerindekivahşihayvanlargibi kıstırıldılar, sonra da rüzgârın önü sıra sürdüğü alevler” gibi) nehredöküldülervehementümüyokedildi.

Ayrıca,denenenbutür“haçlıseferleri”LatinveYunanOrtodokskiliseleriarasındakiçekişmelernedeniylebelalıoluyordu.İtalyanyazarPetrarca,PapaUrban’a yazdığı bir mektupta bunu şu şekilde yansıtıyordu: “Osmanlılarsadece düşmandırlar, ama hizipçi Yunanlılar düşmandan da beterler.”İmparatorIoannesPalaiologosancakRumlarınRoma’nınKatolikKilisesi’nebağlanmasını vaat ederek müttefikler bulabildi. Macarlara yaptığı gizli birziyarette bu vaatte bulundu.Memleketine dönerkenBulgarlar tarafından birkalede alıkonuldu. Bu davranış, Savoia prenslerinden Amedeo’nunmüdahalesine yol açtı. Bu soylu 1366’da yeni bir papalık haçlı seferidüzenledi. Gelibolu’yu Türklerin elinden aldı, fakat olduğu yerde kalıponlarla savaşacakyerde,BulgarHıristiyanlarıyla savaşmak içinKaradeniz’eaçıldı.İmparatorukurtarırken,Macarlarındayaptıklarıgibi,RomaKilisesi’neboyuneğmesindeısraretti.RetyanıtıalıncaAmedeodönüpbukezRumlarlasavaştı.

İmparator boyun eğdi ve 1369’da Roma’ya hareket etti. OradaHıristiyanlığın prenslerinin Türklere karşı yardımı karşılığında yanlışlarınıikrar ettiği OrtodoksKilisesi’ne sırt çevirdi. Fakat hiçbir yardım gelmediğigibi, imparator da dönüş yolunda borçları yüzündenVenedik’te alıkonuldu.

Page 32: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BüyükoğluAndronikusfidyeparasınısağlamayıreddettiysede,küçükoğluManuel bunu yaptı. Fakat Ioannes’in Roma’ya boyun eğişi İstanbul’da çokkötü karşılandı. Dolayısıyla serbest kalınca Ioannes, Murat’ın vassallığınıkabuletti.

Balkan Hıristiyanlarının Latin Kilisesi’ne duydukları nefret kadar farklıuluslarınkarşılıklısiyasalnefretlerindendeOsmanlılarınkazanabileceğiçokşey vardı. Bu da Katolik Kilisesi’nin zararına Ortodoksluğu resmen kabuledişlerineyolaçtı.BudaisterRumyadaSlav,SırpveyaBulgarolsun,herırkın Osmanlı yönetimini komşularınınkine -özellikle de Macarlarınkine-yeğlemeleriyle sonuçlandı. Bu ruh halinin, Kara Ölüm’ün Balkanlar’da yolaçtığı moral bozukluğuna eklenmesi, zaferleriyle Osmanlıların Avrupa’dakikonumunu sağlamlaştıran I. Murat’ın devlet adamı olarak başlıca görevinikolaylaştırıyordu. Osmanlı fatihler sayıca nispeten azdılar. Şimdi iseAvrupa’da,Asya’daki fetholunmuşülkelerinnüfusundançokdahakalabalıkhalklarla karşı karşıyaydılar.Üstelik ırk, din ve siyasal özellikleri açısındançokdaha çeşitli vekarmaşıktı bunlar.Budurumdanasıl özümseneceklerdi?Başarılı seferler birbirini izlerken kapsamlı bir devlet yönetimi gereksinenMurat’ınsorunubuydu.

İslamiyethakkındaçokazşeybilenyadahiçbirşeybilmeyenBalkanlar’ınHıristiyan nüfusu, Asya Hıristiyanları’nın aksine gönüllü olarak dindeğiştirerekasimilasyonapekelverişlideğillerdi.YerlerinialacakMüslümansömürgecilerinyetersizliğinedeniylefatihtarafındanortadankaldırılmalarıdadüşünülemezdi. Hâlâ savaşmakta olan Murat, dahası burada yaşayan halkıpolisbaskısıylakontroletmekiçinyedekaskeriolanaklardanyoksundu.ZorlaMüslüman edilme politikası ise bu durumdaHıristiyanları kışkırtmaktan veoluşturdukları tehdidi artırmaktan başka işe yaramazdı. Murat bu durumdaBalkanlar’dakivassaldevletlerinyerliHıristiyanhalkınakarşıbirtürhoşgörübenimsedi.Asker sınıfının üyeleriniOsmanlı hizmetine aldığı gibi, çok kezhâlâkendiprensleriylederebeylerininkumandasındaolanbinlerceHıristiyanbirliğini savaşçı olarak kullandı. Karşılığında vergiden muaf tutulmaları vedevlet arazilerinin kendilerine ayrılmış bölümlerinden yararlanmalarıgarantileniyordu.

Fakat asimilasyon sorunu çeşitli şekillerdeki bir köleleştirme politikasıtarafından büyük ölçüde çözümleniyordu. Türklerin kendileri de öncekitarihleri sırasında böylesini yaşamışlardı. Köleleştirme işlemi savaştutsaklarınavezaptedilenyerlerinhalkınauygulanıyordu.BiryasaOsmanlıaskerine tutsaklara sahip olma hakkını veriyordu. Meğer ki o kişiler

Page 33: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Müslüman olup bu dinin gereklerini yerine getirsinler. Bir Osmanlı askerionlarıevhizmetigörmeleriyada tarlalardaçalışmaları içinalıkoyabilir, elegeçen paranın beşte biri hükümete bırakılmak kaydıyla pazarda satabilirdi.Tutsaklık Rumlar için dayanılmaz bir aşağılanmaydı. Bizans imparatorlarıkölelerinözgürleştirilmesinedoğruönemlibiryolkatetmişlerdi.Türkyasalarıböylece din değiştirmeyi özgürlüklerini kaybetmeye yeğleyen Hıristiyanlararasındaepeyikişiyiİslamakazandırmışoldu.

Fakat sistem esnekliğini koruyordu. Birçok Rumun din değiştirmedenözgürlüklerinikazanmafırsatlarıvardı.Bubir saldırı sonucundadüşmüşbirşehirde, bazen teslime ilişkin koşullar çerçevesinde olabiliyordu. Murat’ınilerleyen orduları da çoğu zaman tutsaklar yüklenmektense fidye parasınıyeğliyordu.Kırsalkesimlerdeköleliktehlikesidahadüşüktü.Dağlarakapağıatmak kolaydı, ordu ilerlerken de kaçanları kovalamaya fazla vakit yoktu.Bazı topraklar belli bir vergi karşılığında yenik düşmüş sahiplerinin elindekalıyordu. Başka ülkelerde düşmanın elinden alınmış topraklarda yeniOsmanlı sahipler tarlalarını işleyecek adamlar gereksiniyorlardı ve buadamlardanpekçoğudinlerinideğiştirmediler.

Diğer yandan kadınlar; savaş dulları ya da Rumların, Sırpların veBulgarlarıngençkızları,geneldekendikadınlarınıgetirmemişolan fatihlereeşyadacariyeolmalarıiçinköleediliyorlardı.Bununsonucundakanıkarışıkolan güçlü bir Osmanlı ırkı gelişti. Türklerin damarlarında akan Doğulukanına -Tatar, Moğol, Çerkez, Gürcü, Acem ve Arap kanlarına- şimdiBalkanlar’ın ve bunların ötesindeki Avrupa’nın kanları da karışıyordu.Böylece, bir yüzyılın içinde Rumlarınki, Romalılarınki ve Bizanslılarınkikadarkozmopolitbiruygarlıkvücutbuldu.

Sonunda,gönüllüolarakdindeğiştirmeksuretiylekurtulunabilenbuserfliksistemine ek olarak, Murat Hıristiyanların arasından bizzat sultana hizmetedecekseçmevesıkıdisiplinlibirpiyadekuvvetioluşturdu.BunlarYeniçeri,yani “Yeni Asker” birlikleriydi. Orhan tarafından muhafız olarak tanıtılanYeniçeriler, şimdi Murat tarafından Avrupa’daki fethedilmiş Hıristiyanbölgelerini elde tutmak ve savunmak için tasarlanmış bir ordu olarakgeliştiriliyordu.Zorunludindeğiştirmeesasınadayananbusistemdebirlikler,fethedilmiş her bölgeden bir kelle vergisi ödemek suretiyle askerlikhizmetindenmuaftutulmaayrıcalığınınbelliyaştakiHıristiyanoğlanlarındanesirgenmesi ilkesinden hareketle toplanıyordu. Osmanlımakamları bunlarınarasından uygun adayları seçiyordu. Bu çocuklar ailelerinden alınıyor veMüslüman olarak yetiştiriliyordu. Görevleri sultana hizmet etmekti. Şahsen

Page 34: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ona bağlıydılar ve onun tarafından başka birliklerden biraz daha fazla ücretalıyorlardı. Erkeklik, beden yapısı ve zekâ gibi faktörlere göre titizlikleseçilen, sıkı bir disipline tabi olarak acımasızca eğitilen, her türlü zorluğagöğüs gerecek şekilde yetiştirilen gençlerin, tıpkı keşişler gibi evlenmeye,mal, mülk sahibi olmaya ve başka iş görmeye hakları yoktu. Hayatlarısultanınyönetimialtındaaskerlikhizmetineadanıyordu.

Hıristiyanlık yerine Bektaşilerin farklı Müslüman kurallarına göreyetiştiriliyorlardı. Orhan bu tarikatın inançlı bir hamisi olmuş, onlar içinmanastırlardaki gibi hücreleri olan tekkeler inşa ettirmişti. Şeyhleri HacıBektaş Veli onları kutsar ve onlara kırmızı renkteki hilalle Osman’ın çiftkenarlıkılıcıylabezelisancağınıverirdi.Ceketininkolunuilkaskerinbaşınınüzerindengeçirerekforsuadlandırdıvegeleceğiniöngördü:“Yüzüparlakveışıltılı, kolu güçlü, kılıcı keskin, oku sivri uçlu olacak. Girdiği her savaştakazanan tarafolacakveancakzaferledönecek.”BukutsamadansonrayayasavaşçılarınınkinebenzeyenYeniçerilerinbörkdenilenbeyazkeçebaşlığına(dervişlerin şeyhinin koluna benzeyen) at kılından bir tür sorguç takıldı veponponyerinebirtahtakaşıklasüslendi.Forsun,başkabirliklerinkindendahaüstün bir yaşam düzeyini simgeleyen işareti kazanla kaşıktı; subaylarınınunvanlarıbileordugâhmutfağındanalınmaydı;çorbacılargibi.Alayınkutsalcismi,Yeniçerilerinyalnızyemekyemekiçindeğil,birbirlerinedanışmakiçinetrafındatoplaştıklarıkazandı.

Avrupalılar, doğudan gelen bu Türklerin, Hıristiyanlara bir kan vergisikoymak, genç tutsakları köleleştirmek, onları ailelerinden koparmak, onlarıyabancı bir dini kabule zorlamak ve bundan böyle bağlı kalacakları yaşambiçimini saptamak gibi âdetlerine insanlık dışı damgasını vurarak varsınöfkelerini dile getirsinler. Ancak bunların düşmanlara karşı savaşmanınyaşamınbirparçasıolarakkabuledildiğibirsavaşçılarçağınınilkeleriolduğugöz önünde tutulmalıdır.Hıristiyanların kendileri bile o yüzyıldaHıristiyanyadakâfirolsun,başkalarınakarşıçoğukez insanlıktanuzakdavranırlardı.Üstelik Balkanlar, Hıristiyan askerlerinin sürekli olarak Türkler hesabınasavaştıkları karmaşık bir savaş sahnesiydi. Murat’ın Müslüman ordularıHıristiyan kumandanların komutasında başka Hıristiyanlara karşı bilinçliolarak savaşan “kâfir” birliklerinden hiçbir zaman yoksun olmamıştı. Bukuvvetler, yüzyıllar geçtikçe sayıları artsa bile Osmanlı’nın silahlıkuvvetlerinde nispeten küçük bir azınlık oluşturanYeniçerilerden çok dahakalabalıktılar. Murat’ın zamanında bin kişiden fazla değillerdi. Şüphesiz,zorunlu askerlik korkusu zamanla köylüleri, tarlalarda çalışmak içingereksindikleri güçlü kuvvetli oğullarını feda etmektense gerçekçi bir

Page 35: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

çıkarcılıkla Müslümanlığı kabul etmeye itmiş, dolayısıyla da Yeniçerilerinsayısıdahadaazalmıştır.

Bir kez askere alındıktan sonra bu gençler, üstün bir bedensel eğitim veteknik beceri, yetenekleriyle uyumlu bir öğretim, kışla disipliniyle kampeğlenceleri arasında adil bir denge ve hayat boyu sürecek bir kariyer gibiavantajlara kavuşuyorlardı. Aralarında alaylarından duydukları gurur,hükümdarlarına bağlılık ve dinsel kardeşlik gibi etkenlerden oluşan birdayanışmaruhuvücutbulmuştu.Yeniçerilerböylecehaklıbiravantajlayeniyaşamlarına başlamış oluyorlardı. Osmanlı yüzyılları ilerledikçe haklıgüçlerindendahadafazlasınakavuşacaklardı.

BuaskeriköleliksistemiHıristiyandünyasındaşoketkisiyapıyordu.Amaİslamdünyasına,özellikleTürklerinkendilerinehiçyabancıdeğildi.Türklertarihlerinin ilk zamanlarında bu sistemden süfli biçimde yararlanmışlardı.Abbasi Halifeliği zamanında Orta Asya’nın bozkırlarında tutsak edilenMüslüman olmayan Türkler haraç olarak alınmışlar ya da köle olaraksatılmışlar, Müslümanlığı kabul etmeye zorlanmışlar, daha sonra Bağdat’taaskerveyaidareciolmaküzereeğitimgörmüşlerdi.ClaudeCahen,“Statüleridoğal olarak özel kişilere ait ve evlerde hizmetkâr olarak çalıştırılankölelerinkinden çokyüksekolanbu tür tutsakların sağlanması hiçbir zamangüçolmadığıgibi,ilgiliTürktopluluklarıarasındaiçerlemeyeyolaçmamıştır.Kölelikherkesinarasındasonradanesinlediğiduygularayolaçmıyordu,”diyekaydetmişti.Bu şekildeköle edilenTürkler çokzaman terfi yoluylayüksekaskerirütbelereveyaidarikonumlarayükselmekteydiler.

DahasonrakiSasaniler1devrindebuTürklersülaleninkorunmasındagüçlübir rol oynamış, ancak daha sonra Sasaniler hanedanını devirmişler, yerinekendilerine ait bir köle hanedanını geçirmişlerdi. Köle kökenli Türklertarafından kurulan benzer sülaleler Mısır’da da hüküm sürmüştür; örneğin,Tuluniler, ondan sonra da eskiden Eyyubiler hanedanıyla Salahaddin’inköleleri olan Memluklular. Bunlar Eyyubileri devirerek köleliğe dayalı veOsmanlırejimialtındadasürecekkendihanedanlarınıkurmuşlardı.

I. Murat’ın kumandasındaki Osmanlılar şimdi bir sınavla karşıkarşıyaydılar.TarihçiArnoldToynbee’ninsözleriyle:

Yerlibirtopluluğunfizikseldoğayladidiştiğibozkırdakidoğalortamındanalınarakkuraklığınfizikselbaskısındankurtulduğu,fakatbunakarşınyabancıinsantopluluklarınaegemenolmakgibiyenibirsorunlakarşıkarşıyakaldığıyabancıbirçevreyenakledilmesi.

Page 36: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Aynısorunlakarşılaşanbaşkagöçertopluluklarıkendilerinisadece“koyunçobanlarındaninsançobanlarınadönüştürmeyi”denemişlerdi.

Bunda genellikle başarısızlığa uğradılar. Avarların Slavlar üzerindekiegemenliğisadeceelliyılsürmüştü;BatıHunlarınınMacarlarüzerindekiiseAttila’nın yaşam süresini aşmamıştı. Moğolların birbirini izleyenimparatorluklarının hepsi de kısa ömürlü olmuştur. Bu göçer egemenliğiilkesininyanılgısıkenditopraklarındaçiftçiolarakkalanveyinedeekonomikaçıdan verimli olan “insan sürüleri”nin, vakit kaybetmeden “insançobanları”nı kovmak veya özümsemek için işbirliği edeceği yolundaydı.Çünkü bunlar bu yerleşik çevrede sadece verimsiz asalaklar, “işçi arılarısömüren erkek arılar”dı. Dolayısıyla çoğu göçebe imparatorlukların hızlıyükselişiniaynıderecedehızlıgerilemesiveçökmesiizliyordu.

Şimdi yerleşik göçerler olanOsmanlıların tarihteki biricik istisna olacağımeydana çıkacaktı. “Padişahın insan sürülerini ve insan komşularını hizadatutmak için insan bekçi köpeklerini seçmek ve eğitmek” uygulamasınıgeliştirdiler. Bu insan yardımcılar Hıristiyan asıllı kölelerdi. Sultan Muratböylece askerliğin boyutlarının sınırları içinde Osmanlı İmparatorluğu içinYeniçerilerinin de katkısıyla tutsaklığa ve padişaha bağlılığa dayalı egemenbir kurumu geliştirmişti. Bu çok geçmeden sivil alana da kayarak kamuhizmetlerinin bütün kollarını kapsamına almıştı. Sonuç olarak,imparatorluğun Hıristiyan tebaaları bundan böyle hemen tamamıylaHıristiyankökenliMüslümanolanadamlartarafındanyönetileceklerdi.Özetlebu, Müslüman veya Hıristiyan olan tebaalarına Hıristiyan yöneticilerinaracılığıyla egemen olmak yolunu seçen uzun bir Müslüman hükümdarhanedanınınbaşlangıcıolmuştu.

Bu arada Roma’nın Pretor muhafızlarına benzer ve zamanın Hıristiyanordularında bir eşi daha bulunmayan bir piyade kuvveti olan ufakYeniçeribirliğiMurat’lapaşalarınınBalkanlar’dakisürekliseferlerindevefethedilmişülkelerin barışa kavuşturulup yerleşime açılmasında aktif bir rol oynadı.Gibbon’un da belirttiği gibi: “adamlar, putperest memleketlilerine saldıranmuhtedilerinşevkiylesavaşıyorlardı.”

Trakya’nın fethi Osmanlı orduları için Bulgaristan’ın, sonra daMakedonya’nın yolunu açmıştı. Asimilasyon için uygun bir aradan sonraMurat Bulgaristan’ı istila etti. Çarın ölümünden sonramemleketin rakip üçkardeş prens arasında bölünmüş olmasından yararlanmıştı. KardeşlerinbüyüğüolanPrensŞişman’ladahagençikikardeşininarasındakibölünmeokadarbelirgindikiülke,“ÜçBulgaristan,”diyeanılırolmuştu.Murat’ınişine

Page 37: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yarayan başka karışıklıklar da oldu. Batı Bulgaristan, Macarlar tarafındanistila edilirken, Papa’nın onayıyla Hıristiyanlara karşı bir Haçlı Seferidüzenlenmişti.Bunun sonucu, iki yüz binBulgarınFransiskenmisyonerleritarafından Ortodoksluktan Katolikliğe zorla döndürülmeleri oldu. Buzulümdenusananbirçokları, ibadetözgürlüklerinekavuşmakiçinMüslümanfethinisevinçlekarşıladı.

1366’yı izleyen üç yılın içinde Osmanlılar bütün Meriç vadisini elegeçirebildiler, böylece Bulgaristan’ın güneyini topraklarına katmış oldular.Ioannes Palaiologos’u örnek alan Şişman, Murat’ın prensi oldu. Kızı daMüslümanlığı kabule zorlanmaması kaydıyla sultanın haremine katıldı.Şişman, Osmanlı birliklerinin yardımıyla Macarları Bulgaristan’dan dışarısürdü, ama tüm umuduna karşın küçük kardeşinin payına düşen topraklarıelde edemedi. 1371’de batıya doğru ilerlemekte olan Osmanlılara karşıSırpların da yardımıyla cephe aldı, ama Samakov’da kesin bir yenilgiyeuğrayarak dağlara kaçtı, böylece Sofya’nın önündeki büyük ovaya açılangeçitleriTürklereterketmişoldu.

Bununla birlikte, Murat Sofya’yı zapt etmekte acele etmiyordu. Sadeceakıncıolmayıpaynızamandabirimparatorlukkurucusuolanbiradamolarakilkelerine sadık kaldı ve acele edecek yerde çok iyi planlanmış hızlıseferlerinin arasında Struma ve Vardar vadilerini istila ederek önce solkanadınıgüvenealdı.SonradaMakedonya’nınVardarNehri’nekadar işgaledilmesiniemretti.

Makedonya’yla Sırbistan, Bulgaristan’dakinden de ciddi kargaşalıklarınpençesindeydi. Stefan Duşan’ın 1355’de İstanbul üzerine yürümeyehazırlanırken ölümü ve halkının “Nejaki” yani “güçsüz” diye küçümsediğioğlunun tahta çıkması, eski “imparatorluğu”nu anarşi ve iç savaşınpençesinde bırakmıştı. Sırp Ordusu 1371’de bir kez daha Meriç Nehri’neyürüyüncetarihtekrarlandı.SırpOrdusuyineÇirne’deOsmanlılartarafındanyenilgiyeuğratıldı,prenslerininüçüdeboğulduyadaöldürüldü.

DoğuMakedonyaböyleceonyılönceTrakyakadarhızlıfethedildi.DramaveSerezkentleriOsmanlılartarafındansömürgeleştirildi,kiliseleridecamiyedönüştürüldü. Struma Vadisi’ndeki ve etrafındaki köyler Osmanlıegemenliğini kabul ettiler; daha vahşi bölgelerde ise Sırplar Osmanlılarınvassalıolarakhükümsürüyorlardı.Osmanlıorduları1372’deVardarNehri’nevardılar ve nehri aştılar. Vadinin doğusundaki halkı Osmanlılaştırdılar,kuzeyde ise Sırp krallarının vârisi olmak üzere seçilen, fakat artık halkınınpekufakbirkısmıtarafındankabulgörenPrensLazarvassallaştırıldı.Stefan

Page 38: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Duşan’ınMakedonyaİmparatorluğu’nunsonuiştebuoldu.

Murat bu başarılı seferinden sonra fetihlerini dengede tutmak için savaşaonyılaraverdi.Macaristan’ıistilaetmeyekalkışmakiçinvaktinhenüzerkenolduğunudüşünerekdikkatiniAnadolu’dakifaaliyetlerineçevirmişti.NeçarekinefretettiğioğluSavcıBey,İmparatorIoannes’in,gözdendüşenveyerinekardeşi Manuel geçirilen büyük oğlu Andronikus’la ittifak yapınca MuratAvrupa’ya dönmek zorunda kaldı. Savcı’yla Andronikus Trakya’dababalarınabaşkaldırdılar.AmaDimetoka’dayenilinceçokgeçmedenteslimolmak ve Murat’ın korkunç intikamına katlanmak zorunda kaldılar. Rumasiler birbirine bağlanıp Meriç Nehri’nin sularında boğulmak için kentinsurlarındanaşağıatıldıktansonra,Muratoğlunungözlerinemilçektirdi,sonraonunkellesiniuçurttu.İsyanakatılangençTürklerinbabalarınadaonungibioğullarınıköredipidametmeleriniemretti.Hemenhepsibuemreitaatettiler,emrine karşı koyan iki kişi ise oğullarının yerine idam edildiler. Murat,imparatorundakendiasioğluylatorununungözleriniköretmesindeısraretti.Buişkaynarhaldekisirkeyleyapıldı,amaherhaldeetkiliolmamışolacaktıkiprensler görme duyularına kavuştular.Bizanslı prenslerin hayatta kalmaları,kendi oğlunun rekabetinden korkmuş olan, fakat Andronikus’la babasıimparator arasındaki rekabeti yaşatmak işine gelen Murat’ın çıkarlarınauyuyordu. Böylelikle İstanbul’a ilişkin Osmanlı amaçlarına hizmet edeceğikanısındaydı.

Aradan çok geçmeden gözden düşme sırası imparatorun küçük oğluManuel’deydi. Selanik valisi konumundayken Murat’ın Serez’dekiegemenliğine son vermek için hazırlanan bir komploya karışmıştı. Girişimbaşarısızlıkla sonuçlanıp Osmanlılar Selanik’i kuşatınca Manuel İstanbul’akaçtı. Ama Murat’tan korkan babası onu kabul etmeyi reddetti. SonundaBursa’da Murat’tan merhamet dilenmek zorunda kaldı. Sultan, Manuel’ibağışlamakyücegönüllülüğünügösterdivebabasıylabirlikteBizans tahtınıpaylaşmayayolladı.

Manuel’in kardeşi Andronikus bir süre sonra babasının onu hapsettiğikaleden kaçtı. Ceneviz ve Osmanlı birlikleriyle işbirliği halinde İstanbul’ukuşattı,şehregirdi,babasıylakardeşiManuel’ikendisininhapsedildiğikaleyetıktıktansonraIV.Andronikusolaraktaçgiydi.Üçyılsonrababasıylakardeşide kaleden Boğaziçi’nin karşı yakasına kaçtılar ve ricacı olarak Murat’ınkarşısınaçıktılar.Bizanslılarınhanedankavgalarındaherikitarafıkuklagibioynatmadaki hünerine güvenenMurat,Andronikus’un affedilerek kendisineSelanik’lebirliktebaşkaşehirlerindevaliliğininverilmesindeısraretti.Fakat

Page 39: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

büyük bir yıllık vergi, Osmanlı Ordusu’nda hizmet edecek kalabalık birkuvvetveAnadolu’dakalansonBizansşehriolanPhiladelphia’nın(bugünküAlaşehir) Osmanlı’ya verilmesi karşılığında Ioannes’le Manuel’e Bizanstahtını iadeetti.Philadelphia’lılar itirazedinceIoannes’leManuelHıristiyankardeşlerini Müslüman boyunduruğuna sokmak için Osmanlı Ordususaflarında savaştılar. Bir Bizans imparatoru bir Türk sultanının lütfuylasaltanatsürmekiçinancakbuderecealçalabilirdi.

Balkanlar’daki konumunu garantilemek için Murat’ın üç şehri daha elegeçirmesi gerekiyordu:KuzeyBulgaristan’daki egemenliğiniTuna’ya kadaruzatmakiçinSofya’yı;Sırbistan’ınanahtarıolarakNiş’i;şimdiyekadaryalnızakıncıların girebildikleri Vardar’ın batısında Osmanlı egemenliğini kurmakiçinManastır’ı.Murat’ınAsya’dakiseferlerindendönüşünüizleyenaltıyılıniçinde kumandanları bu hedeflerin üçünü de gerçekleştirdiler. KuzeyindekiPirlepe’yle birlikte Manastır 1380’de Osmanlı İmparatorluğu’nun bir uçkalesi oldu. Osmanlı birlikleri henüz bitişikArnavutluk ve Epir bölgelerinifethetmeyegirişmedilersede,kendilerineaitdüşmanlarakarşıdestekarayanyerelprenslerindavetiüzerineoralaradagirdiler.

Sırbistan’ın daha içerilerine girmek için şimdi Sofya ovasına egemenolmak zorunlu olmuştu. Bu kent Balkanlar’ın kalbinde, kuzey ve güneyyönlerindeTuna’yaveAkdeniz’eakanüçönemlinehrinvadilerinehâkimüçdağ sırasının birleştiği noktada yer alıyordu. Sofya 1385’de hiç karşıkoymadan düştü. Şehrin komutanı, güvendiği şahincisi olan genç bir Türkmültecisi tarafından kandırılarak şehir dışına sürüklenmiş ve boğulmuştu.Sırbistan’ın Morava Nehri üstündeki Niş şehrine giden yol artık açılmıştı.Burasıdaertesiyılpatırtısızgürültüsüzdüştü,şehrinhâkimiPrensLazariseOsmanlılara artan bir vergiyle orduları için belli bir kuvvet vermekdurumundakaldı.

Altı Balkan şehrinin sahibi olanMurat, eski Roma yolunun İstanbul’danBelgrad’a giden beşte dördüne ve aynı yolunBelgrad’la Selanik arasındakibir bölümüne hâkimdi. Boğaziçi’yle Adriyatik arasındaki yolculuğun songünü dışındaki tümü artık Osmanlı toprağından geçiyordu. Küçük Asya’daAnkara’yla İstanbul Boğazı arasındaki bölüm de Osmanlılarındı, şöyle kiOsmanlıİmparatorluğu’nundoğuylabatısınırlarıarasındakiyolculukkırkikigündü. Murat yirmi yedi yıl önce tahta çıktığı sırada iki sınır arasındakiyolculuksüresisadeceüçgündü.

Murat’ın Bizans İmparatorluğu’nun vârisi konumu 1335 kadar erken birtarihteAdriyatik kıyılarında kabul görmüştü.O yılRagusaCumhuriyeti bir

Page 40: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ticari anlaşma için girişimde bulunmuştu. Bu, gelecek yıllarda Osmanlıİmparatorluğuilebaşkagüçlerarasındakiaktedilenlerinilkioldu.Ragusa’lılaryüklübiryıllıkvergikarşılığında imparatorlukta ticaretyapmakveOsmanlımüdahalesi olmadan açık denizlerde seyretmek hakkını elde ettiler. Buanlaşma, okuma yazması olmayan Murat tarafından parmak damgasıylaimzalandı.YazılışeklibirbiriniizleyenbütünsultanlarınzamanındaOsmanlıHanedanı’nın resmi imza mührü olarak kalacak olan tuğra’nın başlangıcıbudur.

YirmiyılsonraVenedik’leCenova,Bizansİmparatoru’ylabirerantlaşmaimzaladılar. Buna göre onu, “Murat Bey’le Türkleri” dışındaki bütündüşmanlarınakarşısavunmayıüstleniyorlardı.Cenevizlilerhemenarkasından“Sultanların sultanı güçlü ve görkemli Murat Bey”le resmi bir dostlukantlaşması aktettiler. Ancak bu, hemen ertesi yıl “Hıristiyan ırkına haincesaldırmaya kalkışan haksızlık ve şerrin oğlu ve Kutsal Haç’ın düşmanı oTürke,MuratBey’lehizibi”ne, karşı saldırı amaçlı bir ittifakakatılmalarınaengelolmadı.

Muratdönüşümlüolarak ikiayrıcephedesavaşmaktaydı.BiriAvrupa’da,ötekiiseAsya’daydı.Birtanesindekiilerlemeyi,eşzamanlıolarakikicephededesavaşılmasıtehlikesindenkaçınmakiçin,ötekindekibirilerlemeizliyordu.Asya’da sahip olduğu toprakları içteki Türk beyliklerinin zararınagenişletmeyi ve emniyete almayı gereksiniyordu. Gazilerin genişleyen uçbeylikleri güçlendikçe ve prestijleri arttıkça bu iş daha kolaylaşmaktaydı.Murat saltanatının ikinci yılında Anadolu’nun ortasındaki Ankara’yı zaptettikten sonra kuvvetlerini daha çok Avrupa’da yoğunlaştırdı. AncakBalkanlar’ın insan ve para kaynakları, özümlenmiş Hıristiyan öğelerinindesteğiyle Küçük Asya’nın özümlenmesine emin olabileceğini kurnazcahesaplamıştı. Bu arada önünde Hıristiyan âleminin oluşturduğu tehdit,arkasındakiMüslümanlarınkindendahabüyüktü.ŞimdilerdeBalkanlar’dabutürlü bir Haçlı Seferi beklentisi zayıflamıştı. Güney Slavları Macarlarlakavgalıydılar.Sırbistan’daanarşiegemendi.Bulgaristanönderdenyoksundu.Bizans da hanedan kavgalarının pençesinde perişandı. Dahası Murat şimdiprenslikleri dolayısıyla Hıristiyan prenslerinin sultana sağlamak durumundabulunduklarıyedekaskerikuvvetlerledahadakuvvetlenmişti.Öyleoluncadaönce Makedonya’yı, arkadan da Trakya’yı ve Güney Bulgaristan’ıfethettikten sonra kuvvetleriniAvrupa’danAsya’ya geçirecek kadar kendinigüvendehissetti.

Aslında Küçük Asya’daki ilk hedeflerine savaşmadan ulaşabilmişti.

Page 41: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlı Beyliği’ne komşuGermiyanBeyliği’nin, en önemli şehriKütahyaolan topraklarının büyük bir kısmı, oğlu Bayezıt’ın Germiyan Beyi’ninkızıylaBursa’daevlenmesiyleonageçmişti.Buevlilikgeniştopraklariçerenbir çeyizle gerçekleşmişti.Töreninbüyükgörkemi,Murat’ın dahamütevazıatalarınıngelenekleriyleçelişiyordu,öteyandanBizanssarayının,Osmanlılartarafından benimsenmeye başlanan âdetlerine daha çok benziyordu. Muratbundan sonra Germiyan’la büyük Karaman Beyliği arasındakiHamitoğulları’ndantoprakedindi.BuralarıKütahya’dakiOsmanlıişgalindendolayı kendini tehlikede hisseden Hamitoğulları Beyi’nden satın almıştı.Bunun güneyindeki Teke arazisi içinMurat savaşmak zorunda kaldı. Amagöller bölgesinin çevresindeki yaylaların fethiyle yetinerek güneyde TorossıradağlarıylaAkdenizarasındakivadilerivealçakarazileriburalarınemrinebıraktı.

Artık ortak bir sınırının bulunduğu daha büyük ve güçlü KaramanBeyliği’ni ele almaya sıra gelince Murat Kütahya’da bir ordu toparladı.Bunun sol kanadı, anlaşmaları gereğince İmparator Ioannes’le kendihükümdarları tarafından sağlanmış Rum, Sırp ve Bulgar birliklerindenoluşuyordu.Savaş1387’deKonyaönlerindekigenişovadagerçekleşti.Sonuçbelirsiz kaldı; her iki taraf da kazandığını ileri sürüyordu. Konya şehridayandı; sonuçtaMuratnearazineganimetnedevergiveyaaskeriyardımeldeedebildi.Bütünkazancı,KaramanBeyi’nineliniöpmesişeklindetecelliedenbirbarışmaolabildi.Balkanlar’dakiHıristiyanlarıezenMurat,bugüçlüMüslüman beyinin karşısında boyunun ölçüsünü aldı ve Asya’dakitopraklarınıdahafazlagenişletmeyibaşaramadı.

Bu savaş dolaylı olarak onu Balkanlar’daki başka bir önemli savaşabulaştırdı. Murat, Küçük Asya’nın Müslümanlarını kızdırmamak içinbirliklerineyağmaveşiddettenkaçınmalarınıbuyurmuştu.Buemir,yağmayısavaş kurallarına göre hizmetlerinin karşılığında bir askerin hakkı olarakgörenSırpbirliklerinizıvanadançıkardı.Sonuçtabirkaçıitaatekarşıkoyduvehemenoracıktaidamedildiler.Gerikalanlar,öfkeiçindeSırbistan’adöndüler.Bu olay Sırbistan Prensi Lazar’a, Niş’in zapt edilmesinden sonra şimdiYukarı Sırbistan’ın kalan kısmıyla Bosna’yı tehdit eden Osmanlı istilasınaSırplarıdirenmeyekışkırtmakfırsatınıverdi.EgemenliğiAdriyatikkıyılarınakadaruzananBosnaPrensi’nindedesteğiylebir ittifakkurdu.OsmanlılarınyanıtıVardar’ıaşıpBosna’yıistilaetmekoldu.Amakarşıtarafdahakalabalıkolduğundan Ploşnik’te yenilerek kuvvetlerinin beşte dördünü kaybettiler.Osmanlı zaferleri zincirinin böylece kırılması Balkan Slavlarının arasındaçılgınca bir sevince yol açtı. Sınır eyaletlerinin Sırpları, Bosnalıları,

Page 42: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Arnavutları,Bulgarları,EflaklılarıveMacarlarıTürkleriAvrupa’dankovmakkararıylaLazar’ınetrafındatoplaştılar.

Murat bir süre Küçük Asya’da kaldı. Ploşnik’teki yenilgisinin öcünüalmakta acele etmiyordu. Yalnızca kayıplarını telafi etmek değil, aynızamanda da düşmanlarının, ilk güven ve umut sevincine alıştıktan sonra nekadarzamanbağlıkalacaklarınıgörmekistiyordu.GeçmişdeneyimlerinevekendipolitikyargısınadayanarakbuSlavuluslarınınarasındakidayanışmanıngelipgeçiciolduğunubiliyordu.

Böylece, dikkatini bir kez dahaSırplara çevirmeden önceMurat 1388’deBulgaristan’ın fethini tamamlamak için kolları sıvadı.PrensŞişman savaşınerken bir evresinde Tuna’daki bir kaleye çekilerek barış istedi. Murat’ınkoşullarını kabul ettikten sonra fikrini değiştirdi ve sonbir çaresiz direniştebulunmayakararverdi.

Ama Osmanlıların gücünü azımsamıştı. Onu kısa zamanda yendiler vetutsak ettiler. Osmanlılar bunun sonucunda Tuna’ya kadar Kuzey ve OrtaBulgaristan’ı egemenliklerine aldılar, bu arada nehrin kıyılarındaki stratejikkonumdakiçeşitlikalelerizaptederekBalkanDağları’ndakigeçitlerehâkimoldular. Prens Şişman her ne kadar sultanın bir vassalı olarak kaldıysa da,yenibüyükittifaktakiSlavkardeşlerineyardımdabulunabilecekkadargüçlübirkonumdadeğildi.

BulgaristanişinibuşekildehalledenMuratartıkyetmişyaşındaydı.Bizzatkumanda ettiği kalabalık bir orduyla Sırplara karşı son bir sefere girişti.Dönme bir Bulgar, iki de dönme Sırp kuvveti ona katıldı. Üçüncü bir Sırpbirliğinindekatılmasıbekleniyordu.BağımsızbirSırbistan’ınkaderinitayinedecek çarpışmaKosova’da ıssız ve dağlık “KaratavukVadisi”nde yapıldı.Burası, Sırbistan, Bosna, Arnavutluk ve Hersek’in buluşma noktasıydı.Osmanlı Ordusu Sırplarla müttefiklerininkinden daha az kalabalıktı. Amagüven ve moral açılarından üstündü. Murat zaferinden o kadar emindi kibölgedeki kalelerin, kentlerin ve köylerin savaş sırasında tahrip edilmemesigerektiğinibuyurdu.Zenginbirmemleketesahipolmakiçinsavaştığınagörekaynaklarınıyoketmekyadainsanlarınıkendisinedüşmanetmekçıkarlarınauygundeğildi.

Öte yandan, Sırplar yenilgi önsezileri içindeydiler, bu da birbirlerinegüvenmemelerinden ve kendi saflarında ihanet belirtileri fark etmelerindenilerigeliyordu.ZatenotoritedenyoksunolanPrensLazar savaşın arifesindeyaptığıkonuşmadakendidamadıMiloşObraviç’iaçıkseçikihanetlesuçladı.

Page 43: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Murat da düşmanın bulunduğu yönden esen rüzgâr yüzünden Osmanlılarıngözlerinintozladolmasındanendişeediyordu.Söylendiğinegöre,bütüngeceAllah’ın himayesi ve gerçek iman uğruna ölme lütfu, mutluluğu hak edenbiricikölümolanşehitölümüiçinduaetmişti.

Ertesisabahrüzgârdurmuştu.OsmanlıOrdusuherzamankisavaşdüzeninegirdi:Sultan,Yeniçerileriveatlımuhafızlarıylaortadaydı;sağkanattakioğluBayezıt (savaş Avrupa’da olduğuna göre) Avrupa birliklerine kumandaediyordu; soldaki küçük oğlu Yakup ise Asya birliklerinin başındaydı.Osmanlılar iki bin okçudan oluşan öncü kuvvetleriyle saldırıya geçtiler.Sırplar, Osmanlıların sol kanadını yaran bir karşı saldırıyla misillemedebulundular. Bayezıt bulunduğu sağ kanattan muazzam bir karşı hamleylekardeşinin imdadına yetişti. Büyük bir yiğitlikle savaşıyor, düşmanlarınıkendikullandığıağırbirdemirsopaylayerevuruyordu.

Savaşın sonucu daha henüz belli olmadan ve Osmanlılar hâlâsavunmadalarken Lazar’ın Vuk Brankoviç adlı diğer bir damadı, belki deMurat’la önceden anlaşarak on iki bin kişilik kuvvetiyle savaştan çekildi.Brankoviç’inkaçışıSırplarıöylesinezayıflattıki,dağılarakkaçtılar.

Murat, Slavların savaş meydanındaki uyumsuzlukları hakkındakitahmininde haklı çıkmıştı. Fakat Tanrı’ya yaptığı akşam duası tam olarakyerine gelecekti. Savaş meydanında hayatını kaybetti. Bu trajedi çeşitlikaynaklar tarafından birbirleriyle çelişen şekillerde hikâye edilmiştir.Bunlarınenolasıolanınagöre,cinayetsavaşsırasındayadasonrasındaMiloşObraviçtarafındanişlenmiştir.KayınpederiLazar’ınbirakşamöncekiihanetsuçlaması karşısında fena halde incinen Miloş, Sırplara olan sadakatinikanıtlamaya karar vermişti. Osmanlılara iltica numarası yaptı ve yüksekrütbesine dayanarakMurat’ın huzuruna kabul edilmeyi talep etti. Bu isteğiyerine getirilince,Miloş, güya teslimiyet içinde sultanın önünde diz çöktü,sonra bir kamayı sultanın göğsüne sapladı. Sonradan, “iki hamle yaptığı vekamanınucununsultanınsırtındandışarıçıktığı”söylendi.

Kaçmayı başaramayınca Osmanlı askerleri tarafından katledildi. Murat,yedeklerini savaşa sokacak ve Osmanlılara kesin zaferi kazandıracak kadaryaşadı.ÖlmedenöncekisongirişimiLazar’ıkarşısınagetirtmekveonuidamamahkûmetmekoldu.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk büyük sultanı işte böyle yenilenlerin birdahadoğrulmasınaolanakvermeyecektarihisavaşınzaferanındabirdenbireölüyordu.I.Murat,babalarınınOsmanlıDevleti’nibirkuşakiçindedünyada

Page 44: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

güçlübirkuvvetolarakyüzyıllarcaayaktakalmasımukadderbirimparatorlukdüzeyine yükseltmişti. Ancak sultan olarak tarihin gözünde daha güçlü ikihükümdar olan Fatih Mehmed ve Kanuni Süleyman tarafından gölgedebırakılacaktı.Enbüyükbaşarısı, fetihleriyleveçokgeniş topraklaraegemenolmasıylatorunlarının,üstündeimparatorluğukuracaklarıvegenişletecekleritemelleriatmışolmasıdır.

Murat sadece bir savaşçı değildi. Savaş sanatında bir usta olduğu gibi,strateji alanında kurnaz, savaşta acımasız, hatta zalimdi. Kurmaylarınagüveniyordu; kumandayı her an onlara bırakmaya hazırdı. Fakat asıl hüneribarışsanatıalanındaydı.Çarpıcısiyasalbasiretsahibibirliderdi.Birsavaşbirkez kazanıldıktan sonra, fethedilen Hıristiyan bölgelerindeki sosyal veekonomik hayatın en az karmaşayla devam etmesine özen gösteriyordu.Osmanlıların hükümet etme geleneklerinin hiçbiri bu Avrupa ülkelerininyapısınatamolarakuymuyordu.Zaman,yerveâdetkoşullarıylauyumluyeniidari sistemlerin geliştirilmesi lazımdı; bu da yöneticilerine en azkurmaylarına olduğu kadar güvenen Murat döneminde oldukça adilane birtemelegöregerçekleştirildi.

Murat, Yunanlı olsun, Slav olsun tebaalarının karakterlerini tahmindekeskinbirpsikolojiksezgisergiliyordu.

Dinsel inançlarında koyu bir Müslüman olmasına karşın, yeniimparatorluğunun “kâfir” Hıristiyanlarına, Katoliklerin kendi dindaşlarınakarşı tutumuyla taban tabana zıt bir hoşgörü gösteriyordu. Hıristiyanlarınhırpalanmasına kesinlikle izin vermediği gibi, Yeniçeriler olayı hesabakatılmadığı takdirde, Hıristiyanları İslamiyeti kabule de zorlamıyordu.Ortodoks Patriği bile 1385’de Papa’ya yazdığı bir mektupta sultanın,kilisesinetambirözgürlüktanıdığınatanıklıkediyordu.

I.Muratböylesibir asimilasyon süreciylegelecekyüzyıllarda ardıllarınınyönetimi altında etkin şekilde işleyecek çok ırklı, çok dinli, çok dilli biryönetimin tohumlarını ekmiş oluyordu. Bu yöntem geniş bir alanda dahaerkenbirçağdakiPaxRomana’yla(RomaBarışı)karşılaştırılmayıhakedecekbir Pax Ottomanica (Osmanlı Barışı) yarattı. Osmanlı İmparatorluğu’nunkarma dünyası böylece, liberal politikaları sayesinde Romaİmparatorluğu’nungerçekbir ardılı olacaktı.Nedenideyabancıuyruklularayurttaşlık vermeyi ve olanaklarını kendilerininki kadar imparatorluğun daavantajıiçinkullanmalarıyolundacesaretlendirmeyiiçerenRomageleneğinibenimsemesiydi.Busistem,sultanınHıristiyanolarakdoğmuşyurttaşlarınınaynenMüslümanolarakdoğanlargibibirinci sınıfyurttaşlarolarakdevletin

Page 45: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

en yüksek kademelerine yükselmelerine olanak veriyordu. ProfesörToynbee’ye göre, benzer bir uygulama: “Romalıların önce bir imparatorlukkurmalarını, sonradaonu tekrar tekrarcanlandırmalarınımümkünkılmıştı.”Toynbee buna dayanarak,Osmanlıların, “gerçekteRoma İmparatorluğu’nunYakın veOrtadoğu’daki beşinci canlanışı olan” ve bu yirminci yüzyılın ilkçeyreğinin içlerine kadar sürecek “bir imparatorluk kurabildiklerini” ilerisürecekkadarilerigitmişti.1HorasanveMaveraünnehir’dehükümsürenİrankökenliMüslümanhanedan.

Page 46: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((4))MuratkatledilinceoğlunuvakitkaybetmedenKosovasavaşmeydanındaI.

Bayezıt adıyla padişah ilan ettiler. Devlet büyüklerinden gördüğü baskıüzerine ve tahta oturmasının karışıklığa yol açmasından korkan Bayezıt’ınsultanolarakilkgirişimiküçükkardeşininboğularaköldürülmesiniemretmekoldu.Bu,savaşmeydanındabaşarılıolmuşvebirliklerininsevgisinikazanmışolankendisigibiordukomutanıkardeşiYakup’tu.BayezıtböyleceOsmanlıHanedanı’nıntarihindeköksalacakolankardeşkatliuygulatmasınıbaşlatmışoldu. Cinayet, bir sultanın kardeşleri tarafından sık sık başvurulan isyankışkırtmacılığından daha iyi olduğu savına dayandırılıyordu.Kuran’daki birayetdeayrıcaBayezıt’ıngirişiminihaklıgösteriyordu:“Fesataveisyanaherbaşvuruşlarında mahvolacaklardır; senden uzaklaşmayıp sana barışönerdikleri ve sanakarşı savaşmaktankaçındıkları vakit deonları bulduğunyerdetutveöldür.“

Bundan sonraki yüzyılda bu insanlık dışı gelenek Bayezıt’ın soyundangelen bir sultan tarafından yasallaştırılacaktı. II.Mehmet, yani Fatih SultanMehmet daha önce bebek yaşındaki bir kardeşini hamamda boğdurtmuştu.Osmanlı liderleri bu ardıllık yasaları bahsinde şimdiye kadar esnekdavranmışlardı. Ama bundan sonra her saltanatın başında bu acımasızuygulamaya bağlı kalarak kendi insanlık dışı yöntemlerine göre bölünmezsaltanatlarının ilkelerini koruyacaklar, böylece yüzyıllar boyuncahanedanlarınınkesintisizbekasınıgarantileyeceklerdi.

Bayezıt’ın babasının sağlam erdemlerinin daha azına sahip olduğu çokgeçmeden meydana çıktı. Doğası bakımından aceleci ve fevri olduğu gibi,devletadamıolarakneyapacağıkestirilemeyenbirkişiolupöncekiOsmanlıatalarının planlı tarzlarına ters düşüyordu. Ama öte yandan, çalımlı veyetenekli bir kumandan olmasının yanı sıra savaşta şaşmaz sezgileri vardı.OrdusunuAvrupa’daveAsya’dabiryerdenbiryerevebirkıtadandiğerinehızlagötürmesindendolayıonaYıldırımlakabınıyakıştırmışlardı.Gibbon’undaifadeettiğigibi,buda“ruhununateşineveyokediciyürüyüşününhızına”uygunbiraddı.

Avrupa’da,Kosova savaş alanındaSırp soylularının çoğunuyokedenbirkatliamla babasının ölümünün intikamını alan Bayezıt, Prens Lazar’ın oğluStefan Bulkoviç’le anlaşmakta gecikmedi. Sırpların kendisi için artık birtehdit oluşturmadığına karar vermişti. Ancak birliklerine (aynen babasıMurat’ın Küçük Asya’daki seferleri için yaptığı gibi) daha korkulur

Page 47: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Macarların tehditlerine karşı Tuna vadisinin savunması için ihtiyaçduyduğundanStefan’latümsaltanatıboyuncasürecekolandostçabiranlaşmayaptı. Sonuçta Sırbistan, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olmadı veözerk bir vassal devlet olarak kaldı. Sırbistan’ın gümüş madenlerininsağladığıyıllıkbirödemekarşılığındaStefanbabasınınbütünayrıcalıklarınakavuşmuştu. Kızkardeşi Despina’yı Bayezıt’a eş olarak verdikten sonra,OsmanlıOrdusu’ndakibirkuvvetekumandaetmeyiveBayezıtgereksindikçeOsmanlılara Sırp birlikleri temin etmeyi üstlendi. Ganimetleri aralarındaadilanebölüşmeleriöncekişikâyetleriunutturmuştu.BuaradafetholunanSırpbölgelerine yer yer Müslüman kolonileri yerleştiriliyordu. Kosova böylecebağışlandıysada,Sırpdestanlarındahiçbirzamanunutulmadı.

Bayezıt bundan sonra gözlerini Küçük Asya’ya çevirdi. Burada fetihplanlarınıyürürlüğekoymadakiaceleciliğisonundamahvınanedenolacakvebütün imparatorluğunun geleceğini tehlikeye atacaktı. İlk fetih evrelerindebaşarılıoldu.AydınBeyi’nikendinevassalyaptığıgibi,SaruhanveMenteşeBeyleri’nisavaştayenilgiyeuğratarakOsmanlıları,kendilerindenöncebaşkaTürksoylarınınarkasındanEge’yeyerleştirdive ilkkezAkdeniz’eçıktı.BudaOsmanlı’nın gelecekte denizlerdeki hâkimiyetlerine giden yolu açıyordu.Osmanlılar bu arada İzmir’i Haçlı Hospitalier veya St. Jean şövalyelerininelinden alamayınca Chios (Sakız) Adası’nı yakıp yıkarak, Yunanistan’daAttikakıyılarınıyağmalayarakvediğerEgeadalarını ticariablukayaalmayıdeneyerekdenizdedekendilerinigösterdiler.Fakatdenizciolarakİtalya’nınkentdevletleriVenedik’leCenova’nınhâlâdengideğillerdi.

Bayezıt daha sonra Hıristiyan vassallarının ve sultana Osmanlıkarargâhında hizmete gelen geleceğin Bizans İmparatoru ManuelPalaiologos’un yardımıylaKaraman’ı istila etti ve ondan önce babasının dayaptığı gibi Konya’yı kuşattı. İki savaştan, arada bir barış anlaşmasınınKaramanlılar tarafından bozulmasından; derken Avrupa’dan gelentakviyelerin durumu yıldırım hızıyla değiştirmesinin arkasından Karaman,Akçay Savaşı’nda yenildi ve toprakları Osmanlılar tarafından işgal edildi.Bunu bitişik beylikteki Kayseri’yle Sivas’ın, kuzeyde de OsmanlılaraKaradeniz üzerindeki Sinop limanına çıkış olanağını veren Kastamonu’nunişgaliizledi.BayezıtartıkAnadolu’nunenbüyükbölümününsahibiolmaklaövünebilirdiveövünüyordu.

Fakatbuegemenliksadeceyüzeydeydi.ÇoğuzamanBayezıt’ın fethettiğitoprakların sadece yüzeyini kaşımakla yetiniyordu. Murat ileri görüşlü birasimilasyon politikasının sayesinde Hıristiyan Avrupa’nın geniş bölgelerini

Page 48: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlı egemenliğine sokmuş ve bu durumu orada yaşayan halklaraistemeyerekdeolsakabulettirmişti.

Bayezıt Asya’da yıldırım hızıyla başardığı fetihlerine bu asimilasyonpolitikasını uygulamayı denemedi. Oysa Anadolu’nun büyük bölümleriniOsmanlı egemenliğine sokmuştu. Ama bazı istisnalar dışında bu bölgelergerçek anlamda Osmanlı egemenliğinde değildi. Buralarda yaşayan halkınçoğunluğu eski hükümdarlarının sürgünden dönmelerini bekliyordu. Dahaçok Avrupa’da saltanat süren Bayezıt, bu fetihlerin içerdiği sorunlarınhiçbiriyle uğraşmadı. İki sefer arasında Bizans’ın altın çağındaki lüksüyleyarışmaya çalışan bir sarayın çeşitli zevklerinin koynunda keyif çatmayı,serbestçe yiyip içmeyi ve haremindeki kadınlarla sefahat hayatı sürmeyiyeğliyordu.Bütünbuaşırılıklarınakarşın,doğasıylaçelişkihalindebirdindaryanı vardı. Bursa’daki camiinin tepesinde kendine küçük bir odadüzenlemişti;oradauzunzamankalarakmistikbirtefekküredalarveİslamınilahiyatçılarıylagörüşalışverişindebulunurdu.

KüçükAsya’dakizaferlerindensonrakazandığıtopraklarıvalilerininelindebırakanBayezıtAvrupa’yadöndü.Burada,başlıcadüşmanıolanMacaristanKralı Sigismund sorunuyla uğraşıyordu. Bayezıt sırf meydan okumak içinMacaristan’aveötesineOsmanlıseferleribaşlatmış,TürklereçokgeçmedenOrta Avrupa’nın kâbusu gözüyle bakmaya başlanmıştı. Akıncıları Tuna’yıaşarak Macar toprağındaki ilk savaşlarını gerçekleştirmişler, bu işte Macaregemenliğinden kurtulmaya çalışan Eflaklılardan yardım görmüşlerdi.Osmanlı tehdidinin bilincinde olan Sigismund, Bayezıt’a bir mesajyollayarak, Macar korumasında olan Bulgaristan’a müdahale etmesindenyakınmıştı. Bayezıt yanıt vermeyi reddetmiş, sadece çadırında asılı olansilahlarakralınelçisinindikkatiniçekmişti.

Sigismund ‘un yanıtı Bulgaristan’ı istila etmek oldu. Tuna üzerindekiNikopolis (Niğbolu) kalesini zapt etti, fakat kalabalık bir Osmanlı kuvvetiüzerine doğru harekete geçince orasını terk etmek zorunda kaldı.Bulgaristan’ın hükümdarı Şişman’ı yenilgiye uğratan Murat, bu ülkenin,vassal bir devlet olarak bir dereceye kadar özerkliğini korumasına izinvermişti. Bayezıt şimdi bir Macar istilası durumunda Şişman’agüvenmeyerek,Bulgaristan’abirorduyolladı,Şişman’ıidamettirdiktensonradaBulgaristan’ıolduğugibiOsmanlıİmparatorluğu’nakattı.BulgaristanartıkTrakya’ylaMakedonyagibiimparatorluğunayrılmazbirparçasıydı,birvassaldevletolanEflak’ındayardımıylaTunaüstündeMacaristan’akarşıgüçlübirtamponoluşturuyordu.Bayezıtbu türyerelhanedanlarıortadankaldırmakla

Page 49: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Balkanlar’da merkeziyetçi bir imparatorluk hükümetinin yaratılışına doğruönemlibiradımatmıştı.FakatBulgaristan,Osmanlılaştırmavebiryerekadarİslamlaştırma süreci içinde yalnız bağımsızlığını değil, Bulgarların bir ulusolarakcanlısimgesiolankendibağımsızOrtodoksKilisesi’nidekaybetmişti.Eskiden kısmen Latin ritüeline tabiyken, şimdi Rum Ortodoks Kilisesi’ninpapazlarının egemenliğine girmişti, ki buna katlanmak çoğu zamanMüslümanpaşalarınakatlanmaktandahazordu.

Bayezıt bu arada kuvvetlerini İstanbul üzerine yollamaya hazırlanıyordu.İmparatorV. IoannesPalaiologos1391’deölmüştü.VârisiManuel, sultanınuysalbirvassalıolmasınınyanısıraefendisininsarayındayarıaç,yarıtokbiruşak seviyesine düşürülmüştü. Ioannes ölünce Manuel İstanbul’a kaçarakimparatorluk tahtına oturdu. Ölen babası şehrin surlarını onarmaya vekiliseleri yıkarak şehrin kapısının yanlarındaki kuleleri ustalıkla kamufleedilmiş tahkimat olarak yeniden inşa etmeye başlamıştı. Bayezıt bunuduyunca bunların yıkılmasını emretmişti, aksi halde misilleme olarakManuel’in gözlerinemil çekileceğini ileri sürerek imparatoru tehdit etmişti.İmparator Ioannes’in ölmeden önce son yaptığı şey sultanın emrine uymakoldu.

TahtaçıkanManuel,Bayezıt’ınültimatomuylakarşıkarşıyakaldı.Sultan,Manuel’in vassallık konumunun devamı ve ödediği verginin artırılmasıdışında İstanbul’a Müslüman halkı için bir kadı atanmasını istiyordu. Butalebin hemen arkasından bir Osmanlı Ordusu şehrin surlarına dayandı.Osmanlılar gelirken Güney Trakya’da hâlâ Hıristiyan olan Rumları tutsaketmişleryadakatletmişlerdi.Böylece, İstanbul’unOsmanlılar tarafından ilkkuşatmasıbaşlamışoldu.

Şehrinkuşatmasıyediaysürdü.Bayezıttalepettiğindendahasertkoşullarkarşılığında kuşatmayı kaldırdı. İmparator Manuel surların iç tarafında birİslammahkemesikurmayaveşehrinbirçeyreğiniMüslümangöçmenlereterketmek zorunda kaldı. Altın Boynuz’un (Haliç) karşı tarafındaki Galatalimanının yarısı altı bin kişilik bir Osmanlı kuvveti tarafından işgal edildi.Osmanlılar artan vergiye ek olarak şehir surlarının dışındaki bağlarlabostanlardan bir aşar bekliyordu. İki caminin minarelerinden okunanMüslüman ezanı artık bütün şehirde yankılanıyordu. Osmanlılar üstelikBizans’ın Konstantinopolis’ine Rumca is tin poli, yani “şehre doğru”kelimeleriniyozlaştırarakİstanbuladınıtakmışlardı.

Bayezıt şehri kara tarafından abluka altına almayı sürdürdü. İki yıl sonraİstanbul, onun kışkırtması ve Osmanlı birliklerinin yardımıyla Manuel’in

Page 50: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yeğeni olan ve tahtın yasal vârisi olduğunu bir dereceye kadar haklı olarakileri süren Ioannes Palaiologos’un saldırısına uğradı. Fakat saldırıpüskürtüldü. 1395’de Bayezıt “Sezarların vârisi” olduğunu farz ederekSerez’de saltanat sürmeye girişti. Vassalları olarak imparatoru, erkekkardeşini ve yeğenini yanına çağırttı ve aniden aklına eserek bütünPalaiologos ailesinin öldürülmesini emretti. Bu hüküm yerine getirilemedi.Sadrazam Ali Paşa, idamı sultan fikrini değiştirene kadar erteletmişti.Bayezıt,Palaiologoslarıidamettirmekyerine,birçokBizansilerigelenlerininellerinikestirmeyevegözleriniçıkartmayarazıolmuştu. II.Manuelböylecesaltanat sürmeye devam ederek işinin ehli bir hükümdar olduğunukanıtlayabildi.

Bu arada yeni bir tehdit Bayezıt’ın dikkatini çekmişti. Osmanlılarınakınlarından ve Tuna üzerindeki kalelerinin tehdidinden bıkan MacaristanKralıSigismund,TürkleriyoketmeyiamaçlayanyeniHaçlıSeferiiçinBatılıHıristiyangüçlerindenyardımaramayakoyulmuştu.Muratikiseferarasında,güçlerini hiç de azımsamadığı Hıristiyan ordularını gereksiz yerekışkırtmamaya dikkat etmişti. Ama Bayezıt Hıristiyanlara karşı güttüğüpolitikada babası kadar temkinli değildi. Abartılı konuşmaktan çekinmediğiiçin,saltanatınınbaşlarındaİtalya’dangelenelçilereMacaristan’ıfethettiktensonra Roma’ya giderek St. Pierre Katedrali’nin mihrabında atına arpayedireceğinibildirmişti.BundansonradakendineİslamınkoruyucususüsünüvererekHıristiyanlığa karşı saldırgan niyetlerini açık seçik övgümalzemesiyapmıştı.

Sigismund işte bu tehditlere karşı gelmek için şimdi Haçlı Seferi’nidüzenlemeyeçalışıyordu.Amadinadamlarınınpekazındancesaretbulabildi.Venedikliler, Macarların gücünden Osmanlılardan daha fazlaçekindiklerindenkaçamakbir dil kullanıyorlardı.Cenovalılara gelince onlarBayezıt’tan ticari ayrıcalıklar koparmada Venedik’li rakipleriyleyarışıyorlardı. Bu arada Napoli’yle Milano Osmanlılarla dostça temaslarsürdürüyordu. Sigismund “Türkleri Avrupa’dan kovacak” bir sefer içingönüllüler bulmak amacıyla elçilerini Fransa’ya, zaman zaman deliliknöbetlerigeçirenKralVI.Charles’ınsarayınayollamakzorundakaldı.Kralınamcası olan Burgonya Dükü, kendi amaçları için girişimi desteklemeyehazırdı; oğlu Nevers Kontu’nun kumandasındaki şövalyeler ve paralıaskerlerdenoluşanbirkuvvetiyollamayıSigismund’avaatetti.

YüzYılSavaşı’nın sona erdiği veKutsalRoma İmparatorluğu’nabarışınhâkim olduğu bu anda Sigismund’un çağrısı bütün feodal Avrupa’da çok

Page 51: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olumlu karşılandı. Fransız kuvveti dışında İngiltere, İskoçya, Flemenk,Lombardiya, Savoia ve Almanya’nın bütün bölgelerindeki soylu sınıfındanşövalyeler, ayrıca Polonya, Bohemya, İtalya ve İspanya’dan maceracılarSigismund’un sancağı altında toplandılar. Avrupa şövalyeliğinin eşsizörnekleri,Bayezıt’ınyıldırımhızıylailerlemesinikesecekveTürklerisonsuzadekBalkanlar’danuzaklaştıracakbirhaçlıseferiiçindinselolduğukadarlaikdürtülerlesonkezbirarayageldiler.Böylece,Sigismund’unkendikuvvetleri,şövalyelerle maiyetleri ve paralı asker birliklerinden oluşan yüz bin kişilik“uluslararası” bir ordu1396yazınınbaşlarındaBuda’da toplandı.Kâfirlerinkarşısına çıkan en kalabalık Hıristiyan kuvvetiydi bu. Ayrıca Karadeniz’deTuna ağzının açıklarında bekleyen ve daha sonra nehrin yukarı boylarınadoğru yola çıkacak bir filonun yedek desteğine sahipti. FilonunmürettebatıHospitalierşövalyelerinden,VenediklilerdenveCenovalılardanoluşuyordu.

Sigismund mayıs ayından beri Macaristan’ın, Bayezıt’ın Tuna üzerindengelecek istilasını bekliyordu. Korktuğu olmayınca, keşfe yolladığı adamlarıdadüşmanın izine rastlamayınca,TürklerikandırıpMacaristan’a sokmakveonlara orada saldırmak için bir strateji geliştirdi. Fakat şövalyeler zaferlesonuçlanacak hızlı bir saldırının peşindeydiler. İstila yine degerçekleşmeyince,coğrafyabahsindekicehaletlerininetkisiyle(AmurathveyaMurat’la karıştırdıkları için) Bayezıt’ın “Babil’deki Kahire”de gönüllüleraradığını,kuvvetleriniİskenderiye’yleŞam’datopladığını,kendisine“Bağdatve Küçük Asya Halifesi’nin kumandasında ve dualarıyla MüslümanlarlakâfirlerdenoluşanveTataristan,İran,Media,Suriye,İskenderiyevekâfirlerindahapekçokülkesinin insanlarındanoluşanbirorduverildiğini zannettiler.Bayezıt gelmediği takdirde akıllarınca Türk topraklarında Persİmparatorluğu’na kadar yürüyecekler, “Suriye’yle Kutsal Toprakları” veFransız tarihçi Froissart’ın dediğine göre: “Kudüs’ü sultanla düşmanlarınınelindenkurtaracaklardı.” İstanbul’unkuşatmasıylameşgulolanBayezıtyinedegelmedi.

Haçlılar bu arada, “Aylak aylak oturmalarının bir anlamı olmadığını,buradabulunmalarınınnedenibuolduğunagöresilahlarınıkullanıpbirşeylerbaşarmaları gerektiğine karar verdiler.” Böylece Tuna Vadisi boyuncailerlediler,DemirKapılar’ınyakınındakiOrsova’yavardılar,sekizgünsürenbir çabadan sonra da nehri geçtiler.Macarlar hiçbir direnişle karşılaşmadanSırbistan’dayayıldılar,MoravaNehrivadisiboyuncailerledilerveburadaiyişaraplar buldular. “Şarap içmeleri yasayla yasaklandığı, cezası ise ölümolduğu için Türkler şarapları keçi postlarına doldurup Hıristiyanlarasatıyorlardı.”Macarlar Niş’i zapt ederek, “Erkekleri, kadınları ve çocukları

Page 52: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kılıçtan geçirdiler. Hıristiyanlar kimseye acımıyorlardı.” “Kâfir” Osmanlıakıncılarındanbiledahaacımasızdılar.

Bulgaristan’da Tuna kalelerinden ilki olan Vidin’in kapıları onlaraHıristiyan komutanı tarafından açıldı, Türk garnizonu da katledildi. Nehriizlemeyi sürdüren Hıristiyanlar bundan sonraki kale olan Rahova’yasaldırdılar. Frenklerle Macarlardan oluşan bütün Hıristiyan Ordusu’ylakarşılaşanburadakiTürkgarnizonuteslimoldu,sonuçtahalkınbüyükkısmı,buaradabirçokHıristiyanBulgarkılıçtangeçirildi.HıristiyankuvvetlerikilitkonumundakikaleolanNiğboluönlerindekampkurduklarısıradahâlâistilacıbir TürkOrdusu görünürlerde yoktu. FakatBatıdan gelen tedbirsiz birliklerkuşatma içingerekliaraçgereçlerigetirmediklerigibi,Sigismunddasadecebir savunma için hazırlık yapmıştı. Teçhizatları yetersiz olunca, surlarınönüne oturdular ve şehrin açlık sonucunda teslim olmasını beklemeyekoyuldular.

Dövüşecek düşman bulamayan Batılı şövalyeler operasyona bir piknikgözüyle bakmaya başlamışlardı; kadınların, şarapların ve beraberlerindegetirdikleri lüks yiyeceklerin tadını çıkardılar, sefahate daldılar, Türklerinonlar için tehlikeli bir düşmanolabileceğine inanmamaya başladılar.Aksiniileri sürmeye cüret eden askerlerin, moral bozdukları için ceza olarakkulakları kesildi. Bu arada çeşitli yedek birlikler arasında kavgalar çıktı;bunlardanözellikleEflaklılarlaTransilvanyalılaragüvenmeyegelmiyordu.

Aradanonaltıgüngeçmişti,amaBayezıthâlâortadayoktu.Dahasonraherzamankibaşdöndürücühızıylabirdenbireöncedendeikikezzaferkazandığışehrinönündebelirdi.Sigismund’abildirildiğinegöre, ikiyüzbinkişilikbirkuvvetlegelmişti.Sigismunddüşmanınıiyitanıyor,iyibireğitimdengeçmişsıkı disiplinli ve Haçlılarınkinden daha hareketli Osmanlı Ordusu’nu hafifealmaya gelmeyeceğini biliyordu. Üzerinde dikkatle anlaşmaya varılmış birharekât planında ısrar etti. Keşif için bir ön harekete girişen De Courcyadındaki deneyimli bir Fransız şövalyesi, bir dağ geçidinde bir Türk öncübirliğiyle karşılaştı ve, “Meryem Ana, De Courcy için,” bağırışlarıylasaldırıya geçerek Türkleri yendi. Bu başarı diğer Fransız şövalyelerininkıskançlığını uyandırdı ve De Courcy’yi kendini beğenmişlikle suçladılar.Sigismund onlara savunmada kalmanın gereğini kabul ettirmeye çalıştı.Macarlarla Eflaklıların piyadeleri ilk saldırıyı durduracaklar, süvariler veşövalyelerin paralı askerleri saldırı ya da savunma için ikinci bir hatoluşturacaklardı. Fransız şövalyeleri buna çok kızarak Macaristan kralının“günün şanını” çalmaya çalıştığında ısrar ettiler. İlk çarpışma onlara ait

Page 53: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olmalıydı.

Elu Kontu, başkalarından da destek alarak Sigismund’a itaat etmeyireddettive sancaktarına, “TanrıveAzizGiorgi adına ileri, çünkübugün iyibir şövalyeolduğumugörecekler,” diyebağırdı.Askerler böylece “MeryemAna’nın sancağının altında” düşünmeksizin ileri atıldılar. Hor gördüklerikâfirleriyeneceklerinegüveniyorlardı.OndördüncüyüzyıldayaşamışFransıztarihçi Froissart, “Fransız şövalyeleri mükemmel silahlanmışlardı. Amaduyduğuma göre Türklere karşı saldırıya geçtikleri sırada yedi yüz kişidendahakalabalıkdeğillerdi.Çılgınlığıdüşünün.Nekadaryazık!EnazonaltıbinkişilikbirkuvvetiolanMacaristankralınıbeklemişolsalardı,büyükişlerbaşarabilirlerdi.Amagururmahvlarıoldu,”diyekaydediyor.

YokuşyukarısaldırıyageçerekBayezıt’ınilerikarakollarınıgafilavladılarve katlettiler. Osmanlı süvarilerini dağıttıktan sonra atlarından inerekBayezıt’ın piyadelerine karşı saldırıya geçtiler. Bu piyadelerin konumunukoruyan kazık sırasının başına gelince durdular, sonra sürekli bir devinimlebukuvvetleridedağıttılar.Şövalyelerinkılıçlarındankandamlıyordu.Savaşıkazandıklarınaartıkemindiler.Amatepenindoruğunavarıncasultanınaltmışbinkişilikasılordusuylakarşılaştılar.Sırplarındesteğiyledahadagüçlenmişolan Osmanlılar, zirvenin hemen arkasında savaşa hazırdılar. Bayezıt,Sigismund’un çok iyi bildiği her zamanki taktiğiyle düşmanı yormak içinkolayca harcayabileceği deneyimsiz adamlarını savaşın ön hattınayerleştirmişti. Hemen arkasından, Bayezıt’la dostlarının atlılarıyla arabalarıtamsavaşteçhizatlıolarakşövalyelerinkarşısınaçıktı.Atlarındaninmişolanveağırzırhlarınıniçindehareketsizleşenşövalyelersaldırıkarşısındaçaresizkalmışlardı. Tabii ki bozguna uğradılar. Atları binicisiz olarak dörtnalakarargâha döndüler. Avrupa’nın en seçkin şövalyeleri artık Niğbolu savaşmeydanındaölüolarakyatıyorlardıyadaTürklerinelindetutsaktılar.

Haçlılar zamanın normlarına göre hâlâ amatör askerlerdi; geçmişte veromantik bir ruh hali içinde savaşıyorlardı. Yüzyıllar içinde gelişenprofesyonel savaş sanatı, Türklerin askeri yetenekleri, üstün disiplinleri,eğitimleri, brifingleri, taktikleri, hepsinden önemlisi de hafif zırhlıkuvvetlerinin devingenliği ve at üstündeki okçularıyla ilgili hiçbir şeyöğrenmemişlerdi. Bunlar, Sigismund’la Macarlarının deneyim sonucuöğrenmeyebaşladıklarıderslerdi.KralkuvvetlerininbaşındaHaçlıları izledi,amaöğüdügözardıedilincesavaşınkaybedildiğinianladı.“Ah,neettilerdesözümü dinlemediler, düşmanlarımızla savaşmak için bol adamımız vardı,”diyeyakındı.Oysasavaştanönce,“Gökordumuzunüstünedüşse,onututup

Page 54: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kaldırmayayetecekkadarmızrağımızvar,”diyeböbürlenmişti.

Sonunda Hospitalier şövalyelerinin büyük üstadıyla birlikte Tuna’dakigemilerine kapağı attı. Ordusundan hayatta kalanlar o sırada ölümdenkurtulan şövalyelerle birlikte Osmanlılardan kaçıyorlardı. Bazıları gemilereulaşabildiler, ama binlercesiKarpat dağlarını aşarken akıl almaz güçlükleregöğüs gerdiler. Bayezıt ertesi gün savaş meydanını teftiş edip kayıplarınısaptamayaçalışırkentutsaklarıntopluhaldekatledilmeleriniemretti.BuaradayüklübirfidyeumuduylayalnızNeversKontu’yladanışmanlarınıvezengingiyimli birkaç şövalyenin hayatını bağışlamıştı. Hayatta kalanlar, kollarıbirbirine bağlı olarak yere diz çökmüş arkadaşlarının kellelerininuçurulmasınısultanınyanındadurduklarıyerdenseyretmekzorundakaldılar.

Ogünölenlerinsayısınınonbinibulduğukaydedilmiştir.Haçlıseferlerininsonuncusu böylece Hıristiyan Avrupa’nın kalbinde Müslümanların elindefelaketli bir yenilgiyle sonuçlanmış oluyordu. Bu zaferden memnun olansultan arkasını getirmeye yeltenmedi. Aşağılayıcı bir veda konuşmasındaşövalyeleredönüpbiryenilgidahayaşamayadavetetti.BayezıtbundansonraordusuylaYunanistan’ı istila etmeye girişti. Tesalya’da önemli kaleler zaptetti ve başka bir Hıristiyan gelin Helene Kantakuzen’in kızını aldı.Fethedilmesini kurmaylarına bıraktığı Mora’da Anadolu’dan getirtilenTürklerle Müslüman kolonileri kuruldu. Fakat Atina Hıristiyanların elindekaldı.

Bizans’ınmirasıartıkavucundaolsabile,Bayezıt,kuşattığı İstanbul’abirsaldırı daha düzenleyerek şansını zorlamadı. Onu durduran, Niğboluyenilgisinin arkasından Venedik ve Cenova cumhuriyetlerinin ona şiddetlekarşıolduklarışusıradadenizkuvvetininolmayışıydı.CenevizlilerlePera’dayaptığıbirçatışmadansonra1399’daonbinkişilikbirkuvvetleşehregirmeyeçalıştı. Ancak Fransız mareşali Boucicault’un kumandasındaki küçük birkuvvetingelişiüzerinegeriçekildi.Boucicault,Niğbolu’dahayattakalanlarınarasında sultanın meydan okumasına yanıt veren tek şövalyeydi.Cenevizlilerle Venediklilere yardım etmek için arka arkaya iki seferdüzenledi, kendisini karşılayan bu iki ulusun kuvvetleriyle birlikteOsmanlılarla çarpıştı. Osmanlı tarihinin bu ilk deniz savaşında Bayezıt’ınfilosunu Çanakkale’de yendi ve kalyonlarını İstanbul Boğazı’nın Anadolukıyılarınakadarizledi.BoucicaultgitmedenönceşehirdebirFransızkuvvetibıraktıveManuel’innefretettiğiyeğeniIoannes’eamcasıylabirlikteBizanstahtınıpaylaştırdı.

Manuel yeğeniyle birlikte yardım dilenmek için Avrupa’ya gitti. Artık

Page 55: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kendikendisiningölgesihalinegelmişti. İtalya’da,Fransa’daveİngiltere’debir imparatora layık şekilde karşılanınca umutlandı, fakat eli boş olarakİstanbul’a döndü. Bundan böyle ağza alınmaya değecek haçlı seferiolmayacaktı.Buaradaaltıyıldırkuşatılmışdurumdaolan imparatorluğununbaşkenti açlığın pençesindeydi. İstanbullular iplerle surlardan aşağı kayıyorve Osmanlılara teslim oluyorlardı. İmparatorluk hazinesi boş, şehrin teslimolmasıyakındı.Heryerdeveburada,Mora’da,Arnavutluk’taveAdriyatik’teBayezıtBizansİmparatorluğu’nasondarbeyiindirmeyehazırdı.

Ama son dakikada, yani 1402 ilkbaharında doğudan gelen muazzam birtehlike Bayezıt’ı engelledi. Bütün seferlerden vazgeçildi; Balkan ya-rımadasındaMüslümanyadaHıristiyanbütünkuvvetlerhızlaKüçükAsya’yageçirildiler. İstanbul’la imparatorluğun son kalıntıları kısa bir süre nefesalacaklardı. Dünyayı sarsan yeni bir fatih batıya doğru ilerliyordu. CengizHan’la Moğol Ordusu da hemen hemen iki yüz yıl önce Avrasyabozkırlarında aynen böyle ilerlemişlerdi. Bu yeni fatih Cengiz’in soyundangelenbiriydi,adıTimurlenk’di,amaayrıcaTatarTimurolarakdabiliniyordu.

Page 56: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((5))TatarlarDemirYumruğutanıdıklarındaiçlerindeenkuvvetliolanlardiğer

metalleri olduğu gibi yumruğunu da bükemeyince, yüzeyinin altındabilmedikleri bir maddenin bulunduğunu farz etmişlerdi. Bu yüzden onadolgulubircisimanlamınagelentimuradınıtakmışlardı.Büyükliderlerinebuadıveripondanormalgücünötesindebirşeyinvarlığınıkabuletmekonlardaâdet haline gelmişti. Bu liderlerin arasında Timur, DemirdenAdamların enbüyüğü sıfatına layık görülmüştü. Çünkü o dünyanın fethinden daha azıylayetinmiyordu,şöylekigökyüzündebirtekTanrıolduğunagöre,dünyadadabirtekhükümdarolmalıydı.

Timur küçük bir Tatar aşiretinde dünyaya gelmiş, gençliğinde ise buaşiretin reisi olarakSemerkant’laHindistan’ın dağlık sınırları arasındaki birbölgeyehükmetmeyebaşlamıştı.Büyükbircesaret,tükenmezbirenerji,eşsizbirliderlikyeteneğiveenüstdüzeydebiraskeridehasahibiydi.Çokgüçlübirordu kurarak askerlerinin başında baş döndürücü bir hızla zaferden zaferekoşmuş, üç imparatorluğun İran, Tataristan (Türkistan dahil) ve Hindistanimparatorluklarının hükümdarı olmuştu. Timur dokuz hanedanın kökünükurutmuş, merkezi Semerkant’tan İslam adına Asya’nın büyük bir kısmınıyönetmeyekoyulmuştu.

Timur’un kişisel yönetimi mutlaktı. Bakanlar kurulu yoktu. Kaslı biryapısı, geniş omuzları, çok iri bir kafası ve aşırı derecede yüksek bir alnıvardı.Sakalınınaltındateniaçıkrenkti.Canlıbirtenrengivardıveçokgençyaşından beri saçları beyazdı. Topallayarak yürüyor, bunun doğuştan mıolduğu, bir kazadanmı ya da savaşta aldığı bir yaradan (ayağına bir okunsaplandığısöyleniyordu)mıilerigeldiğibilinmiyordu.DolayısıylakendisineAksakTimur(Timurlenk)dedeniyordu.Sakatlığıbazenöylesineartıyorduki,örneğin, ordusu Bağdat üzerine yürürken olduğu gibi atın üstündeoturamamış,adamlarıtarafındanbirtahtırevandataşınmasıgerekmişti.

Sessiz bir adamdı. Dinine çok bağlı, adalet konusunda son derece katıolduğu gibi, bir hesap ve planlama dâhisiydi. Uzun saatlerini çoğu zamanyalnız olarak, gecelerini ise büyük bir satranç tahtasının başında geçirirdi.Satranç taşlarıyla son derece karmaşık savaş stratejileri geliştirir, “herhangibir hasma karşı giriştiği savaşımutlak surette kazanırdı.” Her zaman üstünkonumda olan ordusundaki atların sayısı altı haneli sayılarla ifade edilirdi.Asker kafilelerini yalnız deve değil, fil sürüleri de izlerdi. Bu dev hayvanyalnız savaş meydanında değil, efsanelerin konusu olan başkenti

Page 57: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Semerkant’ın inşaatında da büyük iş görmüştü. Timur on dördüncü yüzyılsonlarındadoğudaBüyükÇinSeddi’ne, kuzeydeRusya steplerinin içlerine,güneydeGanjNehri’yleBasraKörfezi’ne,batıdadaİran,Ermenistaniçlerineve Fırat ile Dicle nehirlerinin üst boylarına, dolayısıyla Küçük Asyasınırlarınakadaruzananbirimparatorluğahükmediyordu.Busınırınötesindediğer büyük Müslüman imparatorluğu, Osmanlılarınki uzanıyordu. BuimparatorluğunsultanlarıolanMurat’laBayezıt’ınzaferlerionunkilerleaynızamana rastlamıştı. Şimdi ise rakip iki büyük imparator, Timur’la Bayezıt,Tatar ve Osmanlı, bu sınır üstünde karşı karşıya geleceklerdi. TarihçiGibbon’unyaptığıanalizegöre:“Timurbireşitekarşıtahammülsüz,Bayezıtisekendisininbirüstünündenhabersizdi.”

Yaşamsal önemi olan bu tarihsel anda iki tarafın kendi alanlarındakiçıkarlarının çekişmesiz olarak süregelmesi gerekirdi. Timur’un o sıralardaOsmanlı komşusunun topraklarında gözünün olduğu şüphe götürür. Askerolarak Türklerin askeri gücüne büyük saygısı vardı. Bir imparatorlukkurucusuolarakdatopraklarınıbütünlemekiçinfethetmeyitasarladığıbaşkaülkeler vardı. İzlediği yol güneye Suriye’ye, Kutsal Topraklar’a,Mezopotamya’ya,Mısır’aaçılıyordu.BayezıtdaaynışekildeBalkanlar’dakifetihlerine er veya geç eline geçecek olan İstanbul’un fethini eklemeninpeşindeydi. Timur ayrı çıkarlarının nerede olduğunu görebiliyordu, amaBayezıtgöremiyordu.Biryandantekbiryenilgiyaşamadangeçirdiğionyılınduyurduğu abartılı gurur ve yenilmezlik saplantısı, öte yandan belki deçevresitarafındanhasmıngücünüküçümsemeyeteşvikedilmesi,Bayezıt’ıhiçgereği yokken Timur’u ona karşı harekete geçmeye kışkırtacak şekildedavranmayaitti.

Anadolu’nun bu kadar büyük bir bölümünü istila eden, fakat oradakiinsanlarla kaynaşmayan Bayezıt, fethettiği beyliklerde topraklarınıOsmanlılardangeri almayıvehâlâonlara sadıkeskiyurttaşlarınıyönetmeyihayal eden öfkeli beyler bırakmıştı. Bunların bir kısmı Timur’un sarayındasürgünhayatıyaşıyordu.BununlabirlikteTimurbusoylularınderdiyleveyasultanın faaliyetleriyleciddiolarak ilgilenmiyordu.TakiOsmanlılarSivas’ızapt edinceye kadar. Bayezıt ihtiyatlı olmuş olsa, bu tahkim edilmiş şehresavunması için bir karakol olarak bakardı. Ne çare ki 1399’da orayı oğluSüleymankumandasındakibirlikleriçindahadoğuya,yukarıFırat’ınsularınadoğruyayılmakiçinbirüsolarakkullanmayıseçti.OsmanlıbirlikleriburadaTimur’un koruması altındaki bir Türkmen beyinin topraklarına girmektegecikmediler.KaraYusufadındakibuprensideellerinegeçirmişlerdi.

Page 58: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Timur ilk kez Bayezıt’a öfkelendi. O sırada Avrupa’ya dönmüş olansultanabirmektupyazaraktutsağıniadeedilmesini talepetti.Gibbon,İranlıtarihçiŞerefeddin’inelindekibirmektuptanalıntıyapıyor:“Küstahlığınınveçılgınlığının dayanağı nedir? Anadolu ormanlarında birkaç savaş yaptın:zavallı zaferler.” İslamiyetin bir destekleyicisi olarak ikinci destekleyicininyinedehakkınıtanıdı:“AvrupaHıristiyanlarınakarşıbirkaçzafereldeettin.Kılıcın Tanrı’nın elçisi tarafından kutsandı. Kâfirlere karşı savaşarakKuran’ınsözüneitaatetmen,İslamdünyasınınsınırıvesiperiolanülkeniyoketmektenbizialıkoyantekneden.”Dahasonraısraretti:“Artıkakıllan,düşünve nadim ol; böylece, başının yukarısında tetikte bekleyen intikamımızdankaçın. Bir karıncadan başka bir şey değilken, niçin filleri kışkırtmayaçalışıyorsun?Heyhat,seniayaklarınınaltındaçiğneyecekler.”

Bayezıtbunuvebir sonrakimesajıküçümsemekyolunuseçti:“Ordularınsınırsız kalabalık; varsın olsunlar, ama Tatarların uçan okları yenilmezYeniçerilerimin palalarıyla savaş baltalarının yanında nedir ki? Bendenkoruma isteyen beyleri alıkoyacağım. Onları çadırlarımda ara.” Daha dateklifsizcebirhakaretletamamladı:“Silahlarındankaçarsam,karılarımüçkezboşansınlar, ama savaş meydanında karşıma çıkmaya cesaretin yoksa,karılarınbiryabancıtarafındanüçkerekullanıldıktansonrasanadönsünler.“

Timur hemen Sivas üzerine yürüdü. Elinde sadece küçük bir atlı birliğiolanSüleyman,şimdiTesalya’daolanbabasınaacele takviyeyollaması içinbir mesaj iletti, ama bir yanıt alamadı. Bunun üzerine cesurca bir çıkışhareketi yaptı, ama düşmanın kendisinden çok daha kalabalık olduğunugörünce şehri terk etti. Timur on sekiz günün içinde duvarlarını yıkıp şehrizapt etti, sonra şehrin en inatçı savunucuları olan Hıristiyan Ermenilerinbinlercesini kale hendeklerine diri diri gömdü. Arkasından, Küçük Asyaiçerilerine daha fazla ilerlemek yerine güneye yürüdü, arka arkayaHalep’i,Şam’ı, Bağdat’ı zapt etti, şehirlerde taş üstünde taş bırakmadı vesavunucuların kafalarından piramitler oluşturdu. Timur ancak 1401sonbaharındaKüçükAsyasınırlarınadöndü.BuradakışlıkkonutunaçekilerekOsmanlı İmparatorluğu’na tekrar saldırıp saldırmamayı kafasında tartmayabaşladı.

Bayezıtbuaradaböylesibir tehdideyanıtvermek için şaşılacakkadarazşey yapmıştı. Sivas’ın elden gitmesi uğradığı ilk ciddi darbe, Avrupa’ylaAsya’da güçsüz prenslere karşı bir dizi kolay zaferden sonra gerçektenkorkulacak bir düşmanla ilk karşılaşmasının yüz kızartıcı sonucuydu.Hayatında ilk kez dengi olan bir hasımla karşılaşan Bayezıt sanki felce

Page 59: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

uğramış,yaşadığıyenilgidensersemlemişti.Bukrizkarşısındatepkivermedeçok yavaş davrandı.Giderek artan sefahat düşkünlüğü bedensel ve zihinselgirişimciliğini yok ediyordu. Sivas’ı zapt ettikten sonra Suriye veMezopotamya seferlerine girişen Timur, bir yılı aşkın bir süre KüçükAsya’dan uzaklaşmış, Ermenistan’daki ön karargâhını Bayezıt’a Yıldırımlakabını kazandıran türden böylesi bir saldırıya açık bırakmıştı. Fakat gökgürültüsüsusmuştu,yıldırımdaartıkçakmıyordu.Kararvermedevehareketegeçmede her zamanki hızını göstermeyen Bayezıt, ne Timur’a birmisillemedebulundunedeonuyatıştırmayaçalıştı.OnaAvrupa’dazaferlerkazandıranokararlılık,oaskerivediplomatikhünerlerneredekalmıştı?

Timur1402yazındaensonundaBayezıt’ınüzerineyürümeyekararverdi.ŞimdilerdeCenevizlilerveHıristiyanAvrupagüçleri tarafındanOsmanlılarakarşıbirmüttefikolarakaranıyordu.Suriye’yi fethetmesindensonraİslamındiğer güçleriyle dayanışma peşinde koşmaya artık gerek görmüyordu.Böylece,muzaffer ordusuyla Sivas’ın üzerine yürüdü.Bayezıt ancak şimdi,şehrin ilk kez elden gidişinden hemen hemen iki yıl sonra silkinerekİstanbul’un kuşatmasını kaldırdı ve ordusunun en büyük bölümünü Asyaiçerilerine nakletti. Kavurucu yaz ortası sıcağında Bursa’dan yola çıkarakgüneşte kurumuş Anadolu yaylasında ülkenin kalbindeki Ankara kalesineyürüdü.

Bayezıt’ınordusucesaretveaskerihüneraçılarındanTimur’laOrtaAsyaTatarlarınınkine denk güçlü ve disiplinli bir kuvvetti. Ama geçmişteki gibibirleşik ve onunla barışık bir ordu değildi bu. Askerlerinin bir çeyreği deTatardı, dolayısıyla ona bağlılıkları şüphe götürürdü. Birlikler uzunyürüyüşlerindendolayısusuzkalmışveyorgundüşmüştü.ÖyleykenBayezıtonlara dinlenmek ve kuvvet toplamak için vakit tanımadı. Birliklerdeki birbaşka hoşnutsuzluk kaynağı sultanın cimriliği, hazineyi açmayı reddetmesi,dolayısıyladaücretlerininaskerlerinellerinegeçmesindekigecikmeydi.

Buaradakomutanlarıdasultanınmuharebeplanınıonaylamıyorlardı.Çokdaha kalabalık bir düşmanla karşılaşınca, Bayezıt’ın, geleneksel Osmanlıaskeritaktikleriuyarıncaöncesavunmadakalması,böylece,çarpışmaalanınıseçebilecekkonumdaolmasıgerektiğinidüşünüyorlardı.Timur’akarşıhemensaldırıya geçecek yerde, birkaç günlüğüne dağlara çekilmeli ve Timur’uyaylanınkavurucusıcağındaonuarayıpbulmakzorundabırakmalıydı.FakatBayezıt her türlü yargıyı ve nefis kontrolünü bulandıran bir inatla göğüsgöğüsebir çatışmayı iple çekiyordu.OrdusubunedenleSivasyoluüstündedoğuya doğru hareket etti. Halys (Kızılırmak) Nehri’nin bir kıvrımının

Page 60: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

başında bir ileri konuma geçti ve geldiği zaman Timur’la savaşmayahazırlandı.

Aradan günler geçti, ama Bayezıt’ın öncüleri Timur’dan hiçbir izbulamadılar. Sonunda Timur’un, keşif kollarını atlatıp Türk kuvvetlerinikuşattığı ve arkadan üzerlerine yürüdüğü haberi geldi. Sivas’tan itibarendağlıkarazidenkaçıpnehirvadisiboyuncagüneye,Kayseri’yedoğruhareketetmiş, yolda askerleri için olgun tahıl hasat etmiş, sonra kuzeye dönerekAnkara’nınsurlarıönündekibiryeregelmiş,Türkleridoğusundabırakmıştı.Bayezıt o sırada hızını yerde sürünen bir sümüklüböceğinkine benzettiğidüşmana meydan okurcasına birliklerini ava yollamak suretiyle her türlüönlemi sıfıra indirgemişti.Çevredeki arazi susuzdu, askerlerinbinlercesi isesusuzluklayorgunluktanöldü.

BuaradaAnkaraçevresindekiaraziyikeşfeçıkanTimur,Bayezıt’ınşimditerkedilmişolaneskikarargâhına rastladı.TürklerinarkalarındabıraktıklarıçadırlarıyağmalayanTatarlarburasınıkarargâhlarıyaptılar,amabundanönceAnkara’ya doğru akan bir akarsuya set yapıp kullanımları için yöndeğiştirttiler. Timur bundan sonra Türklerin yolları üstündeki bir kaynağıntahripedilmesivekirletilmesiemriniverdi.Bayezıtböylecearkasındasusuzve yorgun bir orduyla kendi Ankara şehrinin önünde mevzilenmiş birdüşmanlakarşılaştı.

Oysakendisininbukonumdakalıpdüşmanıkarşılamasıgerekirdi.Sonuçtasavaş şehir duvarlarının dışında uzanan ve tarihte ün yapmış olan büyükovadayapıldı.

Sadık olduğu bilinen Anadolulu erlerden oluşmuş olan Bayezıt’ınordusunun sol kanadı büyük oğlu Süleyman’ın kumandasındaydı. Arkakanadın başında en çok kayırdığı ikinci oğluMehmet vardı. Sağ kanat iseSırplarladiğersadıkAvrupalıyedeklerdenoluşuyorduvekayınbiraderiolanSırp Stefan Lazareviç’in kumandasındaydı. Bayezıt’ın kendisi etrafındakiYeniçerileriyleortadaydı.Ancaksavaşdüzeninikurarkençokönemlibirhatayapmıştı.Düşmansaldırısınınilkşokunuatlatmakiçindahazayıfbirkuvvetiön safa geçirmek gibi bir taktik ilkesine bağlı kalarak, Anadolulu Tataratlılarını ön safa geçirmişti. Savaş henüz başlamıştı ki bunlar, kendihemşerilerine karşı savaşmak zorunda bırakılan birliklerden bekleneceğiüzere Timur’un tarafına geçtiler. Sultan böylece bütün kuvvetinin birçeyreğinibirkalemdekaybetmişoldu.

Bayezıtşimdiancaksoldansaldırıkomutunuverebilirdi.Süleymanbunun

Page 61: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

üzerineAnadolulusüvarileriylesaldırdı.Atlılarbirokyağmurununaltındave“Yunanateşi”ninnaftaalevlerinekarşıbüyükbircesaretlesavaştılar.Ancak,Tatarsaflarınıyaramayıncasonundadağılarakgeriçekilmekzorundakaldılar.Bu arada on beş bin kişilik bir kayıpları olmuştu.Timur’un ordusu bundansonra saldırıya geçti, süvarileri sağındaki Türkleri kovalarken, solunda daaslanlaralayıkbirdirenişgöstererekhükümdarınbeğenisinikazananSırplarıdağıttı.Timur’unkuvvetlerisonundaOsmanlısultanınınYeniçerilerivekalanOsmanlıpiyadeleriyledurmaktaolduğumerkezdebuluştular.

Düşmanın üstün manevrası karşısında Bayezıt ağır ağır, adım adım geriçekilmek zorunda kalarak kendini küçük bir tepenin üstünde savunmadabuldu. Burada muhafızları ve kaçan kuvvetlerinden kalanlarla saatler boyudövüşmeyisürdürdü.Herşeyinyokolduğubusıradabütünazmivecesaretiiçinde şahlandı. Bir Türk tarihçisi, “Yıldırım ağır bir savaş baltasıyladövüşmeyedevametti.Açbirkurdunbirkoyunsürüsünüdağıtmasıgibi,odadüşmanıdağıttı.Korkunçbaltasınınherdarbesiokadar şiddetliydiki ikincibir darbeye gerek kalmıyordu,” diye yazıyor. Timur’un ana kuvvetiOsmanlıların kalan bölümünü kuşatmaktan ve bozguna uğratmaktandöndüğünde onu böyle buldu. Bayezıt atına atlayarak, Tatar okçularınarasındantepenindiğeryanınageçipkaçmakiçinsonbirdenemedebulundu.Ama ona yetişildi, ele geçirilip kıskıvrak bağlandı ve oğluyla sakin sakinsatrançoynamaktaolanTimur’unçadırınatutsakolarakgötürüldü.

Bayezıt fatihinkarşısındavakurdavrandı.Timurönceonabirhükümdaralayık biçimde davrandı, ama sonra bir tutsak olarak aşağılamaktan gerikalmadı. Anadolu’daki yürüyüş sırasında Timur tutsağını parmaklıklı birtahtırevanda taşıtarak Tatar askerlerinin ve eski Asyalı tebaalarının alayınahedef etti. Timur’un Bayezıt’a reva gördüğü davranış hakkında çok şeyanlatılır: örneğin, geceleri zincirleniyordu. Timur’a ayak iskemlesi göreviyapıyordu. Bayezıt’ın haremini sahiplenen Timur, Bayezıt’ın Sırp eşiDespina’yı eski efendisiyle onu yenen fatihin karşısında çıplak olarak sofrahizmeti yaptırarak aşağılamıştı. Bu acılar sonunda Bayezıt’ın sağlığına,arkasındandaaklınamaloldu.Sekizayıniçindeinmedenölmüşyadabelkicanınakıymışbulunuyordu.

Bayezıt sınırlarını aşması sonucunda mahva uğramıştı. Küçük Asya’ylaAvrupa’daki atalarınınGazi geleneklerine karşı gelmişti.Vakitsiz olarak veyeterli kaynak yokluğundaMüslüman doğunun bir imparatorluğuyla savaşagirişmiş, kutsal Bursa şehrinin ilahiyatçılarının o kadar önemsediği İslamındünyayı fethetme geleneklerini izlemeye kalkışmıştı. Böylece, Timur’un

Page 62: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

dünya imparatorluğuna toslayıp kendimahvını hazırlamıştı.OysaTimur’unbatı sınırlarının ötesindeki Gazi Osmanlı Devleti’yle barış içinde yaşamakdışındabiristediğiyoktu.

Timur Küçük Asya’yı çok çabuk istila etti. Tatar sürüleri Bursa’yı elegeçirdiler, genç kadınlarını alıp götürdüler, atlarını ahırmış gibi şehrincamilerinde barındırdılar, şehri yağmaladılar ve yaktılar, fakat onlaryaklaşırken kaçıp Avrupa’ya kapağı atan Bayezıt’ın oğlu Süleyman’ıyakalayamadılar.BundansonraTimurkuvvetleriylesonHıristiyankalesiolanİzmir’eyüklendi, ikihaftanın içindeşehrizaptetti,Hospitalierşövalyelerinikadırgalarına ve Rodos’a kaçırdı, kadırgalara ulaşamayan birkaçınınkellelerini kestirdi ve kafataslarını âdeti üzere piramit biçiminde üst üsteyığdı. Kâfirlere karşı yapılan bu gösteriyle İslam dünyasının onayınıkazanmayıamaçlanıyordu.

Timur’un kuvvetleri Ankara’dan sonra on binlercesi yaylaları ve dağlarıaşarakkaçanOsmanlılarıÇanakkaleBoğazı’nadoğrukovaladılar.Onlarıseveseve Asya’ya geçiren Cenevizlilerle Venedikliler şimdi de Avrupa’yakaçırdılar ve böyle yapmakla onları kötü niyetlilikle suçlayan Timur’ukızdırdılar.BuAvrupalılartanıdıklarıdüşmanıtanımadıklarınayeğliyorlardı.Gerçek şu ki Osmanlılar iki kuşak içinde Balkanlar’a yerleşmişler ve buülkelerin Hıristiyan halkları tarafından Bizans’ın vârisleri olarak kabuledilmişlerdi. Timur Anadolu’da şimdi vassal olarak elinde olan Bayezıt’ındörtoğlunubirbirinekarşıkışkırttı,herbiriniOsmanlıtahtınınvârisiolmaklaümitlendirdi. Süleyman’ı ise bir Tatar vassalı olarak Avrupa’daki Osmanlıarazilerininbaşınageçirdi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceği artık elinde olduğundan Avrupalıgüçlerin yakınlaşma girişimlerini de lütfen kabul etti. Fakat Bizansİmparatoru onun hükümdarlığını kabul edip bunun sonucu olarak ona vergiödemeyiönerinceTimuraskerleriniboğazlardanAvrupa’yageçirmekiçinbirfilo hazırlamak suretiyle tepki gösterdi. Bu davranışı İstanbul’u kuşatmayaniyetlendiğisavınayolaçarakpaniğenedenoldu.FakatTimur’unAvrupa’ylailgiliplanlarıyoktu,aslındaAnadolu’ylailgiliolarakdayoktu,sadeceburadaGazi geleneğini canlandırıp beylere topraklarını iade etmek istiyordu.Dolayısıyla seferine yüceltilmiş bir akın gözüyle bakıyordu. İmparatorlukkurucusu olarak gözü doğudaydı. Bayezıt’ın ölümünden kısa bir süre sonra1403’de Küçük Asya’dan ayrılarak bir daha geri gelmemek üzereSemerkant’adöndü.Çin’infethinehazırlandıysadaBayezıt’tansadeceikiyılsonra yoldayken öldü. Ölümünün, yorgunluğun ve (Gibbon’un sözleriyle)

Page 63: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

buzlusuiçmeninhızlandırdığıbirateştenilerigeldiğisöylendi.Tatarordularıdaarkalarındabirkaosbırakarakgittiler.

Anadolu’daki bu büyük yenilgi kısa ömürlü Osmanlı İmparatorluğu’nundağılması anlamına gelebilirdi. Küçük Asya’daki Selçuklular da öncekiMoğol istilası sonucunda dağılmamış mıydılar? Bu yenilginin yol açtığıhemen hemen on yıllık karışıklık, zıt güçler iktidarı ele geçirmek içinbirbiriyleboğuşurkenneredeyseanarşiboyutlarınaulaştı.Busüreçtemerkeziotoritenin, diğer İslam devletlerinde olduğu gibi eyalet beylerinin elinegeçmesi tehlikesivardı.Bayezıt’ındörtoğlu taht içinyarışırlarkensonradanbeşinci oğul olduğunu iddia eden bir diğeri daha onlara katıldı.Her birininhak iddiası, yerel sülalelerden oluşan ve her biri kendi ayrıcalıklarınıkorumaya çalışan yandaş grupları tarafından destekleniyordu. Bizansİmparatoru da bir yandan çıkarlarına hizmet etmesi en olası adayıkışkırtıyordu. Balkanlar’ın Hıristiyan vassal devletleri ise kaybettikleritopraklarınbirkısmınıtekrareldeetmeninpeşindeydiler.

İmparatorluk toprakları sonunda şöyle ya da böyle ikiye bölündü: büyükoğul Süleyman’ın Edirne’den yönettiği Avrupa’ya ve en küçük oğulMehmet’in Bursa’dan yönettiği Anadolu’ya. Hiçbir imparatorluğun böylesibirbölünmeyedayanamayacağınınbilincindeolduklarındanherbiriyönetimalanını diğerinin zararına genişletmeye bakıyor, diğer iki oğul olan İsa’ylaMusa’nındakatıldıklarıbiriçsavaşsürdürüyorlardı.Süleyman’ıöldürdüktensonraMusa’nındaMehmet tarafındanezilmesinesırageldi.MehmetÇelebibundan sonra Boğaziçi’nin karşı yakasından imparatoru yardımına çağırdı,böylecemücadeleningalibioldu.

MehmetÇelebi1413’deI.Mehmetolaraktahtaçıktı.Arkasındaikibüyükgücün desteği vardı: önce babası Bayezıt’ın düşman ettiği, fakat Timur’unona tekrar kazandırdığı Anadolu beylerinin, ikincisi de iç işlerine Osmanlıtarihinde ilk kez ama kesinlikle son kez değil burunlarını sokan ve onu“Osmanlı prenslerinin en adili ve en ahlaklısı” olarak alkışlayanYeniçerilerinki. Böylece, karışıklığın hüküm sürdüğü ve merkeziyetçiliktenuzaklaşıldığı bir hükümdarsızlık döneminden sonra en güçlü olanlar zaferikazandılar.Merkeziotorite tekrarkurulduveOsmanlıDevleti I.Mehmet’inetrafındabirleşti.

Sadece sekiz yıl tahtta oturan I.Mehmet’in uzağı gören devlet adamlığısayesindeOsmanlıİmparatorluğutekrarsağlamtemellereoturmuş,birliğeveeski gücüne kavuşmuş olarak ve yıkılmasına kaçınılmaz gözüyle bakanHıristiyanlığın umutlarını boşa çıkararak yeniden hayat bulmuş oluyordu.

Page 64: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bizansİmparatorluğudurdurulamazşekildegerilemeyedevamederken,artıkbölünmüşlükten kurtulan Osmanlı Hanedanı, üstün çaplı hükümdarlarınortaya çıkmasıyla sağlığına kavuşmuş ve canlanmış bulunuyordu.Bu kuşakOsmanlıfatihlerininenbüyüğüII.Mehmet’idünyasahnesineçıkaracaktı.

Page 65: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İkinciBölüm

YENİBİZANS

Page 66: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((6))İstanbul’u ele geçirmesi alnında yazılı olan Fatih Sultan Mehmet, I.

Mehmet’intorunuveII.Murat’ınoğluydu.BabasıMuratotuzyıllıksaltanatıiçindeşerefveadaletanlayışı,içtenliği,sadeliğiveesenliklerineduyduğuilginedeniyle Osmanlı ulusunun sevgisiyle saygısını kazanmış aydın birhükümdardı.Esasolarakbirbarışadamıydı.Fakatsavaşlarvesavaştehditleriyağmur gibi tepesine iniyordu. Babasının durdurduğu on yıllık çözülmeninarkasından içdüzenininvedengesininkurulmasını istediğiülkesi içinbarışıözlüyordu.Barışıaynızamandakendisiiçindeistiyor,yalnızbedenindeğil,aklın ve ruhun zevklerini yaşamak için boş zamanı ve huzuru özlüyordu.Doğasının bu yanı uğruna tahtını iki kez genç oğluna terk etti, ama herdefasındayerinedönmekzorundakaldı.

Murat’ın barış arayışı saltanatının daha başından itibaren gerek Avrupagerekse Asya’daki düşmanları tarafından baltalandı. Bunlar onukışkırtmalarıyla harekete geçirerek içinde gizli savaşçı ruhunu ve askeridehayı canlandırdılar. Murat aynı zamanda mümkün olduğu ölçüde kendiaskerlerini korumaya çalışıyor, barış pazarlığında ve anlaşmalarauyulmasındaadilvedürüstdavranıyordu.

İlkolarakbabasınınhükümdarlığı sırasındaBizans İmparatoru’na sığınanve saltanat üzerinde şüpheli bir hak iddiasında bulunan birinin çıkardığıayaklanmayı Yeniçerilerinin yardımı ve ulemanın desteğiyle bastırmıştı.Bundansonraİstanbul’ukuşatarak,şehrinsurlarınıbombardımanetmekiçinilkkeztoplarvesurlarasaldırmakiçinhareketedebilirkulelerkullandı.FakatKutsal Bakire’ninmucizevi şekilde görünmesinden esinlenenRumlar, şehrikahramanca savundular. Asya’da çıkan olaylar sonucunda Murat dakuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı. Ancak bir nesil sonra oğlunun tahtaçıkışına kadar bu kuşatma tekrarlanmayacaktı. Bu arada Manuel’in ölmesiüzerineMurat yeni imparatorVIII. Ioannes ile bir anlaşma imzaladı. Bunagöreİstanbulkuşatmasıerteleniyor,fakatBizansİmparatorluğu’nunboynunageçirilen boyunduruk biraz daha sıkılıyor, imparatorluğun elinde şehirsurlarınındışındapekaztoprakkalıyordu.

Murat bu kez kuvvetlerini Anadolu içlerine sürdü. Burada Mustafaadındaki küçük kardeşi ona karşı ayaklanmış ve bütün beyler deayaklanmışlardı.Mustafa,KaramanBeyliği’ninkuvvetleriniarkasınaalmıştı,amapekçabukyenildiveasıldı.İsyanı,güçte“BüyükTürk”lesözdeyarışanazgın vassal “Büyük Karaman”ın eseriydi. Karaman Beyi iki kez daha

Page 67: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ayaklandı ve Murat tarafından iki kez daha yenik düşürüldü, fakat her ikidefasında daMurat’la yaptığı bir anlaşmaya göre vassal statüsünü korudu,toprakları da Osmanlı İmparatorluğu’nunkilere katılmadı. Murat o vaktekadarBatıAnadolu’nunkalanbeyliklerinikontrolüaltınaalmıştı.

Şimdi Avrupa’daki iki güç, Macaristan’la Venedik, Bizansİmparatorluğu’nun parçalarını sahiplenmek için yarışıyorlardı. Macarlar,İstanbul’udakapsayacakbirPan-Slavİmparatorluğu’nunhayalinikuruyorlar,Venedikliler de denize hâkimiyetlerini perçinlemek istiyorlardı. İmparator,uzunsüredirOsmanlılarlaRumlararasındakavgakonusuolanönemliSelaniklimanını Venedik Cumhuriyeti’ne satınca Murat harekete geçmek zorundakaldı. 1430’da şehre saldırdı ve orasını zapt etti. Selanik böylece Osmanlıİmparatorluğu’na katıldı; bu işte Venediklilerin kaybı müthişti. Murataskerlerinin şehir halkını katletmesini önlediği gibi, bir barış antlaşmasıylaVenediklilereülkedeserbestçedolaşmak,sahipolduğubütünbeldelerdedenizticaretiniellerindebulundurmak,osıralarSt.Mark’ınsancağınındalgalandığıPeloponez’deki adalarla şatoları hiç müdahale edilmeksizin ellerindebulundurmahaklarınıtanımıştı.

Kral Sigismund’un 1437’de vâris bırakmadan, dolayısıyla da hanedanınason vererek ölümü Balkanlar’da Macarların saldırganlık ruhunu uyandırdı.Tuna’nın güneyindeki bölge üzerinde egemenlik kurmanın, böyleceOsmanlılarınSırbistanüzerindekikontrolünüpekiştirmeninpeşindekiMuratertesiyıl,dahaönceSırpların inşaetmesine izinverdiğiSemendinekalesinizapt etti, sonra da giderek artan gücünden çekindiği, şimdi Macarlarınyardımınıveonlarlaittifakı isteyendespotGiorgiBrankoviç’ikovdu.MuratbirkaçaylıkbirkuşatmadansonraBelgrad’ıelegeçirmeyibaşaramadı.FakatSigismund’un ölümünden yararlanarak Eflak üzerinde otorite sağladı veTuna’nın üzerinden Macaristan içlerine akınlarını sürdürdü. O sırada birhükümdar arayışı yüzünden çalkantı içinde olan Macaristan, Lehistan’ınhükmüaltınagirmekyolunuseçti.LehhükümdarıIII.Ladislasşimdiherikiülkeyi yönetiyordu. O sırada ona destek olacak Hunyadi adında birMacarulusal kahraman ortaya çıktı. Hunyadi bundan sonra yirmi yıl boyuncaTürklerinbaşınabelaolacaktı.

HunyadiyadaTürklerinYankodedikleriJanosCorvinusHuniades,annesi,babası belli olmayan Romanyalı bir soyluydu. Ona müteşekkir olan KralLadislas adına Transilvanya’nın büyük bir bölümünü, zaman içinde deMacaristan’ı yönetmeye başladı. Macarlarla Sırplar için arkasında gümüşzırhıyla süvarileri savaşa süren, yiğit davranışlarıyla DoğuHıristiyanlığının

Page 68: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

umuduolan,butopraklarıensonundakâfirTürklerdenkurtarmayıvebirliğinisağlamayı vaat eden romantik “Beyaz Şövalye” idi. Güney Macaristansınırının iki yüz milini kontrol eden Hunyadi, Osmanlı kuvvetlerine karşıbirkaç zafer kazandı ve onları büyük kayıplara uğrattı, kiliseleri ele geçenOsmanlı bayrakları ve yadigârlarıyla süslemeye başlaması Hıristiyanlarınşevkini artırdı. Hunyadi’nin, Kral Sigismund’un Niğbolu Savaşı’ndandönüşünde oluşmuş yasadışı oğlu olduğu söylenir. Her kim olursa olsun, oşimdi Kral Sigismund’un yaptığı gibi, Türkleri Avrupa’dan sürmeyiamaçlayanyenibirhaçlıseferiyletarihitekrarlamayahazırlanıyordu.

TarihinbuevresindeBatı’dan,Papa’nınelçisiKardinal Julian’ınduasıylakendisinin bizzat ordunun içinde bulunması dışında bir destek bulamayanHaçlılar, sadece Macaristan’la Lehistan’dan, sonra da Eflak’tan, biraz daSırplar, Bulgarlar, Bosnalılar veArnavutlar gibi Balkan halklarından askeriyardım aldılar. İlerlemeleri yine de başarılı oldu. 1443’de Tuna’yı geçtiler,oradakiTürkgarnizonunabüyükkayıplarverdirerekNiş’izaptettiler,despotGiorgi Brankoviç’i Sırbistan’daki topraklarının başına geçirdiler, Sofya’yagirdiler, sonra da kış havasında karlı ve buzluBalkan dağlarının ötesindekiTrakyaovasınainmeküzerehareketegeçtiler.

Dağ geçitlerinden geçen yollar çoğu kez Türkler tarafından düşürülenkayalarla tıkanmış oluyordu. Bir noktada dağların yamaçları gece boyuncasürenbirsubaskınıylabuzdanduvarlaraveyollaradönüştürüldü.Haçlılarınyürüyüşü tarihte benzeri görülmemiş bir askeri başarı örneği oldu. Amasonunda Noel günündeki bir zaferlerinden sonra hava koşullarıyla bununsonucu olan erzak ulaştırmadaki güçlükler ve giderek artan Türk baskısınayenikdüştüler.ÖylekiHunyadiBuda’yaçekilmeleriemriniverdi.SoğuktanbitkindüşmüşveaçlıktaniskeletedönmüşHaçlıaskerleriHıristiyanilahileriokuyarak ve ellerinde Osmanlı bayrakları sallayarak başlarında KralLadislas’la oraya vardılar. Macar halkı tarafından zafer sevinciylekarşılandıktan sonra da tehlike anında Tanrı’dan gördükleri yardımaşükretmekiçinkatedralinyolunututtular.

BarışadamıMuratHaçlıkuvvetleriniTuna’nınötesinekadarkovalamaktanvazgeçmişti. Segedin’de on yıllık barışın pazarlığını yaptı. Buna göre,Sırbistan’la Eflak Osmanlı İmparatorluğu’na bağımlı olmaktan çıkıyor,MacarlariseTuna’yıaşmamayıveBulgaristanüzerindehakiddiaetmemeyiyükümleniyorlardı. Anlaşmaya bağlı kalacaklarına Ladislas İncil,Murat iseKuranüzerindeyeminettiler.

Osmanlı Devleti’nde birliğin sağlandığı şu sırada Murat, güçlü bir

Page 69: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

merkeziyetçihükümetkurmakiçinyapıcıadımlaratmayagirişti.BaşlıcaaracıolarakYeniçerilerinsayısınıartırdıveetkialanlarınıgenişletti.ŞimdisavaştatutsakalınangençlereekolarakçeşitlieyaletlerdekiyerliHıristiyanhalklarıniçindendeYeniçeriyapılacakgençlerseçiliyordu.Sayılarıyaklaşıkyedibinibulan Yeniçeriler, devletin temel taşı olarak onlar da tutsaklıktan gelensultanın Sipahileri ve askeri idareciler tarafından destek görüyorlardı.Bayezıt’ınsebepolduğuzararböyleceiçeridevedışarıdaonarılıyor,II.Murathanedanınıngeleceğisağlamtemellerüzerineoturtuluyordu.

II. Murat ilk kez devlet yönetiminin stresinden kurtulup Manisa’dakisarayındainzivayaçekilmeplanlarıyapmayabaşlamıştı.Bunahazırlıkolarakon iki yaşındaki oğluMehmet’i Edirne’ye getirtti. SadrazamÇandarlıHalilPaşa’nın denetiminde imparatorluğun Avrupa eyaletlerinin valiliğiniyapacaktı.BuadımHalil’lediğervezirlerarasındakaygıyayolaçtı.Çocuğun,yaşına göre uyanık ve erken gelişmiş olmakla beraber, böylesi birsorumluluğahenüzhazırolmadığınıdüşünüyorlardı.

II. Mehmet uğursuz addedilen bir dönemde, iki amcasının hayatına malolan bir hastalık salgını sırasında dünyaya gelmişti. Ayrıca mutsuz birçocuklukgeçirmişti.İkiüveyağabeyini,AliileAhmet’ionayeğleyenveonutahtın vârisi olarak düşünmeyen bir babanın üçüncü oğluydu. İki büyükoğulun anneleri saygın ailelerdendi, oysa Mehmet’inki belirsiz, büyük birolasılıkla da Hıristiyan kökenli bir köle kızdı. Babası ve dedesininkilerleçelişen karakter özellikleri belki de damarlarında akan kandankaynaklanıyordu.

DahaçokdadısıtarafındanbüyütülenMehmetikiyaşındaykenkardeşiAliilebirlikteEdirne’denalınarakondörtyaşındakiağabeylerininvalilikyaptığıAmasya’ya götürülmüştü. Burası Kuzey Anadolu’da merkezdeki yaylaylaKaradeniz kıyısının arasında kalan dağlık bir eyaletti. Amasya’da eski venüfuzlu aileler oturuyordu, hatta Murat’ın babası bunlardan birinin kızıylaevlenmişti.Amasyaayrıcahemİslamimüesseseiçinhemdeİran’dankaçankarşıt inançlı gezici dervişlerin sığındığı bir dinimerkezdi. SultanMurat’ınkendisideAmasya’dadoğmuştu.GerekMurat’ın,gerekseondansonragelensultanlarınzamanındaşehzadelerigüvenilirmemurlarındenetimindebaşkenteuzakAsyaeyaletlerinegöndermek,böyleceonlarıhalkınbüyükkısmınınvebaşkentedahayakınolasıisyanhareketlerininuzağındatutmakâdetolmuştu.Buaynızamanda fesatlarakarşıbir türgarantivededesiBayezıt tarafındanbaşlatılan, sonra da bu sultanın oğlu I. Mehmet tarafından yasallaştırılanerkekkardeşkatlindendahauygarbiruygulamaydı.

Page 70: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Fakat Mehmet’in ağabeyleri erken öleceklerdi. Ahmet daha yirmisinegelmeden Amasya’da öldü. Mehmet daha altı yaşındayken onun yerineeyaletinvaliliğinegetirilirken,hayattakalantekağabeyiAlideManisavalisiolmuştu.İkiyılsonraMurat’ınemriyleyerdeğiştirdiler,birkaçyılsonraAlideöldü.Amasya’dakiyatağındaşüphelibirboğulmasonucuölmüş,buölüm,babasınınensevdiğioğluolmasıdolayısıylaMurat’ıkedereboğmuştu.

Şimdi tek vâris konumunda olan on bir yaşındaki Mehmet, babasıtarafından Manisa’dan Edirne’ye çağırıldı. Oğlunun eğitimsizliği Murat’ınüzerinde şok etkisi yaptı. Oğlanın öğretmenleri onun öğrenmeye hevesiolmayan, özellikle dini eğitime karşı duyarsız güç bir öğrenci olduğunugörmüşlerdi. Babası bu nedenle ona Kuran ve dini bilgiler konularındaöğretmenlik yapması için Ahmet Gürani adlı ünlü bir mollayı seçti. AslenKürt olan Gürani, İslam yasalarıyla Kuran’ı Kahire’de okumuştu, şimdi deBursa’dakiünlümedresededersveriyordu.

Söylenildiğine göre sultan öğretmene bir değnek vermiş, gerektiğindeşehzadeyi dövmek için yetkilendirilmişti.Molla elinde değnekleMehmet’inkarşısına dikildi ve, “Baban seni eğitmem için beni yolladı, ama aynızamandabana itaat etmediğin takdirde seni hizayagetirmemi istiyor,” dedi.Mehmetbusözleregüldü.Mollabununüzerineonunüstünesopaylaöylesinedarbeler yağdırdı ki, Mehmet o günden sonra hocasına büyük bir saygıgösterdi ve ondan bütün Kuran’ı öğrendi. Böylesi aydın bilginler vedanışmanlartarafındaneğitilenMehmet,fikirvedüşüncebahsindeadamakıllıbilgilendirilmişolarakyetişti.

Şimdi Edirne’deki sarayda babası tarafından, Murat Anadolu’yaçekildikten sonra da Sadrazam Halil Paşa ve çevresi tarafından devletişlerindebilgilendirilecekti.SonderecegururluveyaşınagöreçokbilmişolanMehmet çok geçmeden kendi bildiğini yapmak kararlılığını göstermeyebaşladı. Babasının Edirne’den ayrılmasından kısa süre sonra İranlı birmisyonerin şahsındaki sapkın bir dinsel hareketi desteklemeye başlayarakEdirne’dekaygıyarattı.Bukişi,İslamlaHıristiyanlıkarasıvegenelinançlaraaykırı görüşler savunan bir tarikatın lideriydi. Mehmet bu dervişinöğretilerineyakınlıkduyarakonu sarayındakonuketti ve şehirdeki insanlararasındayandaşaradı.

Bu tutumubaşındaMüftü’ylemuhafazakâr birMüslümanolanSadrazamHalil Paşa’nın bulunduğu dinselmüessesenin telaşını ve öfkesini uyandırdı.Hezeyanlarınıyaymaktaolanİranlıyıyakalamakiçinhareketegeçtiler.Fakatadam kaçarak Mehmet’in sarayına sığındı. Ne çare ki Mehmet konuğunu

Page 71: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Müftü’ye teslim etmek zorunda kaldı. Müftü de camisindeki mihraptanİranlıyı öylesine suçladı ki galeyana gelen kalabalık adamı kazığa çakarakyaktı. Ateşi canlandırmak için fazlaca yaklaşanMüftü’nün bu arada sakalıtutuşmuştu.Sapkınfikirlininmüritlerideaynışekildeyokedildiler.BuolayMehmet’te İranlılara ve karşıt görüşlere araştırmacı karakterine uygun birmeyilyaratmıştı.Bunun isegelecek için rahatsızlıkverici etkileriolabilirdi.GençşehzadeninOsmanlı’nındinselvetoplumsalkurumlarıylaolanilişkileriaçısındankötübirbaşlangıçtıbu.BuaradagururununzedelenmesiMehmet’teyoğunbiriçerlemenintohumlarınısaçtı.

Dolayısıyla Halil’i hiçbir zaman bağışlamayacaktı. Çocukluğundan beriiçine kapanık olanMehmet’te bu türden krizler soğukvemesafelimizacınıdahadakuvvetlendirecekti.

Bu, aradan çok geçmeden Yeniçerilerin ayaklanmasına yol açanetkenlerden biri oldu. Efendileri kabul ettikleri Murat’a sadık ve saygılıolmalarınakarşın, şimdisultanındeneyimsizvemütehakkimgençoğlundanemiralmakzorundakalışlarınaiçerliyorlardı.Kendilerineyapılanödemelerinartırılmasını istediler. Bu istekleri önce geri çevrilince, bütün Edirne’yeyayılan bir yangın çıkardılar. Büyük pazar semtini kül eden bu yangınıyağmalar ve katliam izledi. Düşmanca duygularının hedefi Mehmet’indanışmanı olan hadım Şehabettin Paşa oldu. Paşa çaresiz saraya sığınmakzorunda kaldı. Yeniçerileri yatıştırmak için sonunda ulufelerin artırılmasınarazıolundu.

Halil Paşa ile Mehmet’in arasındaki soğukluğu daha da artıran bu olayMurat’ınYeniçeriliğealınmasisteminiyenidendüzenlemesindenberigelişenyeni bir anlaşmazlık kaynağının belirtisiydi. Şöyle ki devşirme yönteminingenişletilmesiyle Hıristiyanların yalnız askeri görevlerin değil, kamusalolanların da başına getirilmesinin yolu açılmış oluyordu. Böylece,Şehabettin’in de dahil olduğu Hıristiyan devşirmeler en yüksek devletgörevlerinegetirilebileceklerdi.BöylelerigiderekdahaçokÇandarlıHalil’inbir örneği olduğu eski kalburüstü yönetici Müslüman ailelerin zararınayükseldilerveonlarıyavaşyavaşarkaplanaitmeyebaşladılar.

Yeniçerilerin Şehabettin’e karşı ayaklanmasını, kendi gücünü kanıtlamakve gençMehmet’e bir ders vermek içinÇandarlıHalil’in kışkırtmış olmasımümkün. Burada eskiyle yeni, gelenekçi Müslüman ve dönme Hıristiyanarasındabirçatışmaortayaçıkıyorveimparatorluğunyönetimindebölücübiriçdevinimtehdidininmesajınıveriyordu.Murat’ısahnedençekilmeyeitenveşahsen karışmak istemediği bir sorunu çözümlemeyi Halil’e bırakmasının

Page 72: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

nedenibuolabilir.

Ama bu geri çekiliş sadece üç ay sürecekti. Henüz vakit erkendi.Hunyadi’nin seferi dışta heyecan uyandırmıştı. Hıristiyan davasına destekvaadi boğazlardan geçişi koruyacak bir deniz kuvveti içeriyordu. Murat’layapılan anlaşmaya tepki büyüyordu. Mora’daki sefer için kuvvetleriniseferberedenBizansİmparatoru,Ladislas’amektupyazarak“HıristiyanlığınKalkanı”nınödünvermemesiniyalvardı.Ladislasdaanlaşmayıonaylayacakyerde “Muhammet’in kâfir topluluğu”nu denizin ötesine püskürtmeyiamaçlayan Haçlı Seferi’ni sürdürme kararını bildirdi. Bunda büyük ölçüdePapalıkelçisiKardinalJuliantarafındanetkilenmişti.

Murat’ınAsya’daolmasından,dahası,ÇanakkaleBoğazı’nınbirHıristiyandeniz filosu tarafından kontrolü sayesinde orada tutulmasından yararlananJulian, Ladislas’ı “bir kâfire verilen sözün geçerli” olmadığı bahanesiyle“İsa’nın düşmanlarına verdiği acele ve kutsallığa ters düşen söz”den affetti.İncil’e el basarak imzalanan anlaşma, Kutsal Üçlü, Bakire Meryem, AzizEtienne ve Aziz Ladislas adına bozuldu ve Haçlıların “zafer ve kurtuluşyoluna devam” amaçları kutsandı. Böylece, Osmanlılara karşı düzenli birordu yola çıkarıldı. Ancak Haçlılar Sırplardan destek bulamamışlardı;anlaşmadan istediğini elde etmiş olan despot Brankoviç, anlaşmanınfeshedilmesine karşı çıkıyor ve Eflak’tan gönderilen Sırplarınkinin yarısıkadar bir kuvvete güvenerek sözde tarafsızlıkta direniyordu. Sultanınyokluğu, ordusunun da uzakta oluşu hepsinin içini zafer umuduyladoldurmuştu.

Fakat 1444 Kasım’ında Murat, Varna’da birdenbire karşılarına çıktı.Denizdeki nöbetçileri atlatarak, uygun rüzgârlardan yararlanarak ve ulaşımiçin kalleş Cenevizlilere rüşvet vererek kıyı bataryalarının desteğindeboğazlarıaşmışveonlarınkininüçkatıbirkuvvetleHıristiyanlarıkarşılamıştı.Yapılan çarpışmada Murat’ın Yeniçeri duvarı Hıristiyanların başlıcasaldırısınıpüskürttüveikitarafıdabüyükkayıplarauğratmakpahasınazaferielde etti. Ladislas atından düşürüldü ve savaş meydanında öldürüldü.Miğferinin içindeki başı bir mızrağın ucunda yükseğe kaldırıldı, bu aradaHıristiyanlara ders olması için ikinci bir mızrağa bozulmuş olan anlaşmageçirilmişti. Bu çarpışmanın ilham kaynağı olan Kardinal Julian selametikaçmakta buldu ve dirisini ya da ölüsünü bir daha gören olmadı.Hunyadi,EflaklıliderVladDracul’lebirliktekaçtı.BukişieskibirhesabınintikamınıalarakHunyadi’yibirsüreEflak’tatutsaketti.SavaştansonraKralLadislas’ınbaşı bal içinde muhafaza edilerek Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti

Page 73: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bursa’yagönderildi,oradanehirdeyıkandı,sonrayinebirmızrağageçirilereksokaklardadolaştırıldı.

Bu zafer Murat’a, Tuna’ya kadar ki bütün bölgeler üzerindeki kontrolütekrar kazandırmıştı. Şimdi daha kalıcı şekilde emekliye ayrılmaya kendinihazır hissediyordu. 1444’ün sonunda tahtı bu kez Mehmet’e terk etti.DelikanlıartıkyalnızAvrupaeyaletlerinivaliolarakyönetmeklekalmayacak,birpadişahıntümyetkilerinesahipolacaktı.Muratkendietkinlikalanıolarak,fakat aynı zamanda Anadolu’da oğlunun yasal yetkesinde olan Manisayöresinde üç bölge seçti. Çok hoş bir çevre yarattı, geniş bir vadiye bakanbahçelerle sarılı yeni bir saray inşa ettirdi. Burada şairleri, sufileri,ilahiyatçılarıveediplerietrafındatoplayarakGaziatalarınınyaptıklarıgibibirdinsel topluluğun hayatını sürmeye, öğrenmeye, yazmaya, tefekkürle vakitgeçirmeye ve dervişler gibi ibadet etmeye çalıştı. Türk dilinin AcemceyleArapçadan ayrı bir kültürel ifade aracı olarak geliştirilmesini esinlemeyegirişti.Türktarihiincelemelerindeyenibirhareketiteşviketti.Osman’ınünlüatalarının kahramanlıkları ve atalarının ait olduğuOğuz aşiretinin kökenleri“romantik” tarzda araştırılacaktı. Arada sırada ziyaretine gelen yabancıdiplomatlar, onları resmi kabul salonları yerine kendi özel dairesinde kabulettiğinianlatıyorlardı.

Murat ne çare ki 1446’da yineEdirne’deydi.GençMehmet’le arasındakiilişki dahadakötüleşenHalilPaşa tarafından apar topar çağırılmıştı.OradaMurat’ın sade ve cana yakın tavırları duyarlı halk tarafından sevinçlekarşılandı. Bu ikinci dönüşün nedeni görünüşe göre, Osmanlı orduları hemYunan hem de Arnavutluk sınırlarında operasyonlarla meşgulken gençşehzadeninİstanbul’asaldırmakiçinhiçpolitikvehiçdepratikolmayanbirplanyapmasıydı.Bu,yöneticilersınıfınıniçinde,barışpeşindekoşanHalil’lesavaş isteyen ve tahtın kavgacı genç vârisinin şahsında istekli bir yandaşbulan bir kumandan grubu arasındaki çatışmanın ürünüydü. AmaYeniçerilerinvetekraristifaetmeyecekolanMurat’ındesteğinesahipHalil’ingücünü aşmayı ve kırmayı başaramadılar. Manisa’ya çekilme sırası şimdiMehmet’teydi.Orada,tahtındakalanbabasınınbeşyılsonrakiölümünekadaryaptığıyanlışlarıveengellenenplanlarınıdüşünecekti.

İstemeyerek de olsa Murat’ın yazgısında yine savaş vardı. Macaristanşimdilik sakindi. Fakat Mora’daki Bizans despotlarının tekrar güçlenmesiMurat’ıYunanistanüzerineyürümeyemecburetti.Burada,Korentkıstağınısavunmak için inşa edilmiş Hexamilion surlarına başarıyla saldırdı vekuvvetlerini bunun ötesindeki toprakları yağmalamaya yolladı. Yunanlı

Page 74: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

despotları yine vassallığa iade etti ve Yunanlıların sınır dışı ettikleri Latinvassallarınıtekrariktidarageçirdi.

Bu kez Arnavutluk’ta karışıklık başgösterdi. Burada da Macaristan’dakiHunyadi’ye benzer yeni bir direnişçi ortaya çıkmıştı. George Kastriotaadındaki Hıristiyan vassal prens sultanın sarayına rehine olarak gelmiş,Müslüman edilmiş, eğitim öğretim görmüş ve Osmanlı Ordusu’nda hizmetetmişti. Kendisine verilen İskender Bey adı Skanderbeg olarak tanınmasınayolaçmıştı.YiğitvevatanseverbirsavaşçıolarakTürkleriterkederekkendiinancıveülkesiiçinsavaşmayagittiveHunyadi’nindirenişiyleaşağıyukarıeşzamanlı olarak yurttaşlarının başında Türklere karşı ayaklandı. İki liderin1448’de işbirliği yapmasıylaTürklerekarşı yeni birMacar saldırısı başladı.Sırbistan’laBosnadaonlarakatıldı.Muratonları,atasıI.Murat’ınaltmışyılönce Sırplarla Macarlara karşı kazandığı zafer anında öldürüldüğü Kosovasavaş meydanında yenilgiye uğrattı. Bu yenilgi Sırp bağımsızlığının sonudemekti. Macaristan’ın askeri gücü de uzun bir zaman için felç olmuştu.Bosna,Osmanlılarınvassalbireyaletioldu.AmaArnavutluk’taİskenderBey,ele geçirilemez Kruje Kalesi’nden tüm fetih girişimlerine etkin gerillasavaşlarıylakarşıkoydu.II.Murat’ınkalanyaşamısüresincesürenbudirenişII. Mehmet döneminde yirmi yıl daha devam etti. Mehmet bu aradaManisa’daArnavut ya daHıristiyanRumkökenliGülbahar adında bir kölekıza (II. Bayezıt’ın annesi) tutulmuştu. Bu kızı veliahta layık bir eş olarakgörmeyenII.Murat,MehmetonyediyaşınagelinceonuönemlibirTürkmenbeyinin,Dulkadiroğlu’nunkızıSitteHatun’laşaşaalıbirdüğünleevlendirdi.Fakat Mehmet bu eşini hiçbir zaman sevmedi; Sitte Hatun ona çocukdoğurmadı; Mehmet zaman içinde sarayını İstanbul’a taşıyınca daEdirne’deki sarayın hareminde unutulup gitti. Aslında Gülbahar’dan başkahiçbirkadınII.Mehmet’inyaşamındaönemlibirroloynamadı.

Murat hayatının son yıllarında onuEdirne’de ziyarete gelen oğluna dahafazlaısındı,Mehmetdebabasınınbirçokseferlerinekatıldı.Şehzade,düşmanateşiyle ilk kezAnadolubirliklerininkumandanı olarakkatıldığıKosova’datanıştı. 1450’de de Arnavutluk’taki başarısız Kruje kuşatmasında babasıylabirlikte savaştı.Murat ertesi yıl beyinkanamasındanöldüğü sıradaMehmetManisa’daydı. Söylenildiğine göre, haberi alınca hemen Arap atına atlamışve, “Beni seven arkamdan gelsin!” sözleriyle kuzeye,ÇanakkaleBoğazı’nadoğruyolaçıkmıştı.

MaiyetiningelişinibeklemeküzereGelibolu’da ikigünmolaverdi, sonraEdirne’yedoğruyolunadevametti.Oradakalabalıkbirtopluluğunkarşısında

Page 75: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tahtınaçıktı.HalilPaşa’ylababasınınenyakındostuolan ikincivezir İshakPaşa’nın geleceklerinden endişe eder gibi biraz geride durduklarını farkedince baş hadım vasıtasıyla her zamanki yerlerine geçmelerini buyurdu.Bundan sonra Halil’i eski mevkiinde bırakırken İshak Paşa’yı AnadoluBeylerbeyliği’ne atadı ve babasının cenazesini Bursa’ya götürmeklegörevlendirdi.

Soylu bir Osmanlı ailesinden gelen Murat’ın dul karısı bundan sonraMehmet’e babasının ölümünden dolayı baş sağlığı dilemeye ve cülusundandolayıonukutlamayageldi.OdakikalardabebekyaşındakioğluAhmetyenipadişahınemriüzerinebanyosundaboğuluyordu.KendisibirkölekızınoğluolanII.Mehmet’inönlemolarakbaşvurduğubirkardeşkatliörneğioldubu.YaslıanneiseİshakPaşa’ylazorlaevlendirilerekAnadolu’yayollandı.

Mehmet bir süre sonra Bursa’da yeni bir Yeniçeri ayaklanmasıylakarşılaştı.Bunukanlışekildebastıransultan,birçok isyancıyıYeniçeriliktenuzaklaştırdı, fakatgerikalanlarınulufeleriniyükseltmekönleminebaşvurdu.Buönlem işe yaramakla beraber, daha sonra gelecek sultanlar için kötü biremsaloluşturdu.Mehmetaynı zamanda sarayınavcılarıyladoğancılarından,yani muhafızlarından yeni birlikler oluşturdu. Hizmetindeki ağalarla sarayçalışanlarını bunların arasından seçecekti. Yeniden düzenlenen YeniçerilerOsmanlıOrdusu’nuneskisindendegüçlünüvesinioluşturdular.Mehmetuzunzamandan beri kararlı olduğu büyük girişimine, yani İstanbul’u kuşatmayaartıkhazırbulunuyordu.

Page 76: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((7))HıristiyandevletleriII.Mehmetadındakigençsultanhakkındapekolumlu

birfikresahipdeğillerdi.İlkzamanlarındakibaşarısızlıklarınadayanarakonahâlâbabasınınfetihlerineilavelerdebulunamayacakolan,üzerindedurulmayadeğmez,deneyimsizbirgençgözüylebakıyorlardı.AncakMehmetönemlibirkişi olmak yolundaydı. Kısa boylu olmakla beraber, güçlü yapılı veyakışıklıydı. Vakur bir görünüşü, nazik, fakat mesafeli bir mizacı vardı.Kemerli burnu, keskin bakışı, ayrıca soğuk ve ketum karakteriyleetrafındakileri huzursuz ediyor, fakat işlek zekâsı, yılmaz enerjisi ve iradegücüsaygıesinliyordu.Bütünbunlarnepahasınaolursaolsunmutlakiktidaragidenhesapçıbirhırsıniticigüçleriydi.Saltanatınınilkyıllarındabarışçıniyetsahibigörünmekişinegelmişti.

Gibbon, “Dudaklarında barış, fakat kalbinde savaş vardı,” diye yazıyor.YabancıelçilerikabulettiğizamanbabasınınVenediklilerveCenevizlilerle,Hunyadi’yle, Sırbistan’la, Eflak’la, Ragusa’yla, Ege adalarıyla, Rodosşövalyeleriyle, Aynaros’daki manastır cemaatiyle yaptığı anlaşmalarıonaylamayayatkıngörünüyordu.İmparatorKonstantin’inelçilerideöncelerisultantarafındandostçakarşılandılarveondanBizans’aaitbölgeleresaygılıolmakvetahtüzerindehakiddiaedenakrabasıOrhan’ın(Bayezıt’ıntorunu)İstanbul’da tutulmasına karşılık Struma (Karasu) vadisindeki bazı Rumşehirleriningelirlerinibırakmakvaadinieldeettiler.

AmaKüçükAsya’dakikampınabundansonragelenelçiler,serkeşbirtavırtakınarak vaat edilen paraların ödenmediğinden yakındılar, hatta zamistediler, ayrıca, taht üzerinde hak iddia eden şehzadeden bir şekildeyararlanabileceklerini ima etmek ihtiyatsızlığında bulundular. EfendisinionlarıntahminedemediğiölçüdeiyitanıyanSadrazamHalilPaşabunoktada,Gibbon’agöre,şöylebiruyarıdabulundu:

”Hey, akılsız, sefil Rumlar, sizin numaralarınızı biliyoruz, siz ise karşıkarşıya olduğunuz tehlikeden habersizsiniz!Vicdan sahibiMurat artık yok;tahtında ise hiçbir yasanın bağlayamayacağı ve hiçbir engelindurduramayacağıgençbirfatihoturuyor…Niçinbiziboşveörtülütehditlerlekorkutmaya çalışıyorsunuz? İsterseniz kaçakOrhan’ı serbest bırakınveonuRomanya sultanı ilan edin; Tuna’nın ötesinden Macarları çağırın; Batılıuluslarıbizekarşıkışkırtın;butakdirdeinanınbana,sadeceenkısazamandamahvolmakdışındabirşeyeldeetmezsiniz.“

Sultan elçileri tatlı sözlerle yatıştırdı. Fakat imparator, ona, Bizans

Page 77: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

topraklarına saygılı olmak için verdiği sözden dönmek için mükemmel birbahanesunmuştu.Edirne’yedönünce,StrumaırmağıyöresindekişehirlerdekiRumlarınsürülmesivegelirlerineelkonulmasıemriniverdi.KüçükAsya’yadönünce, daha önce Asya yakasındaki Anadoluhisarı’nda Sultan Bayezıttarafından yaptırılmış kale hizasındaki en dar yerinden geçtiği Boğaz’ın bukezAvrupayakasında,Bizansarazisindeyenibirkalenininşasınakararverdi.Bu yeni kale ona boğazları kontrol olanağını vereceği gibi, tasarladığıİstanbulkuşatmasıiçinbirüsvazifesinigörecekti.

İmparator,aralarındakianlaşmanınbozulmasınıprotestoetmekiçinsultanahemen bir heyet yolladı ve Bayezıt’ın kendi kalesini inşa etmek için önceBizans’tan izin istediğini hatırlattı, fakat Mehmet elçileri kabul etmeyerekBizans’ı aşağıladı. Kale inşaatı başlayınca, imparator yine elçiler vearmağanlarla yiyecek, içecek gibi levazım yollayarak Boğaziçi’ndeki Rumköyleri içinkoruma istedi.Sultan, elçileri yineumursamadı.Sonuncuheyetdegelerekkaleinşaatınınİstanbul’asaldırıanlamınagelmediğinedairgarantiisteyince,sultanelçilerihapsettirdivekafalarınıkestirdi.Bubirsavaşilanıylaeşanlamlıydı. İstanbul’a bundan sonra korku egemen oldu. İnsanlar, “Bu,şehrimizin sonu, ırkımızın sonu demek. Hıristiyanlığın düşmanlarının günügeldi,”diyeyakınıyorlardı.

Sultan 1451 kışında imparatorluğun bütün eyaletlerinden beş binduvarcıyla işçidenoluşacakbir işgücünün toplanması emriniverdi.Oradanburadan inşaatmalzemesine el konuldu, ertesi ilkbaharda da inşaat alanıylaçevresini açmak ve işçilere taş sağlamak için kiliselerlemanastırlar yıkıldı.Kale duvarlarını sultanın kendisi planladı, ilkbaharda da inşaatı denetlemekve hızlandırmak için bizzat kendisi geldi. Kale dört buçuk ayın içindetamamlandı ve Boğazkesen olarak adlandırıldı, yani kesilen, boğazolabileceği gibi, gırtlak da olabilirdi. Rumlar ise buraya karşısındakiAnadoluhisarı’ndanfarklıolarakRumelihisarıdiyeceklerdi.

Kale tamamlandıktan sonra sultan ordusunun başında İstanbul surlarınakadar ilerledive tahkimatıgözdengeçirmeyeüçgününüharcadı.SonrakışıgeçirmekiçinEdirne’dekisarayınadöndü.Kaledebeşyüzkişilikbirkuvvetbırakmıştı.Verdiğiemregöre,Boğaz’danherikiyönedoğrugeçenhergemiyelkenleriindirmekvekaleninönündedemiratmak,yolunadevametmekiçinizin almak, geçiş hakkı için ise bir bedel ödemek zorunda kalacaktı. Reddurumunda söz konusu gemi, suya yakın bir kulede stratejik konumdabulunanüçdevtopunateşlenmesisuretiylebatırılacaktı.Hertopyüzellikiloağırlığındataştanbirmermiyiseçilenhedefesavurabilecekti.

Page 78: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BusilahlarUrbanadındabirMacarmühendisineseriydi.Bukişi topgibiağır silahların yapımında uzmanlaşmış bir dökümcüydü. Önce Bizansimparatoruna başvurmuş, fakat imparator Urban’a istediği ücreti vemalzemeyivaat edememişti.Oda sultanınkapısını çalmış,yalnızBizans’ındeğil, Babil’in bile duvarlarını indirebilecek bir top yapabilecek kabiliyetteolduğunu söyleyerek övünmüştü. Askeri bilimin her yeni gelişmesiyleilgilenen Mehmet, kuvvetlerini en güncel silahlarla donatmaya kararlıydı.Modern kale ve kuşatma makinelerinin yapımıyla ilgili teknik kılavuzlarıinceliyor, sarayına çektiği donanım bahsinde uzman yabancı kişileredanışıyordu.BöyleceUrban’ıhemenyüksekbirücretleişealdıvehünerininilk sınavı olarak yeni Boğazkesen kalesinin kulesi için bütün Boğaz’ımenziline alacak bir top yapmasını emretti. Üç ayın içinde hazır olan topsonuçta sınavı en parlak şekilde verdi. Bir tahıl yüküyle İstanbul’a gitmeküzereBoğaz’dangeçerkendurmayanbirVenedikgemisibir topmermisininisabetiyleanındabattı.

Mehmet o zaman Urban’a Edirne’deki bir dökümhanede ilkinin ikisibüyüklüğünde başka bir top dökmesini emretti. Top hazır olunca yedi yüzkişilikmüfrezeonukullanmakve taşımaklagörevlendirildi.Görevlendirilenonbeş çift öküz topu ancak kımıldatabiliyordu. Sekiz buçukmetreye yakınuzunlukta ve yirmi santim çapındaki canavar silaha yaklaşık yüz yirmi kiloağırlığında bir gülle yüklendi. Halk gürültüden korkmaması için uyarıldı.Bundan sonra fitil tutuşturuldu ve top sultanın yeni sarayına yakın birmevkidenateşlendi.Patlamaonbeşkilometredendahauzaktanbileduyuldu,top güllesi de bir buçuk kilometre yol aldıktan sonra toprağın iki metreyeyakınbirderinliğinesaplandı.

Budeneylerinbaşarısındanhoşnutkalansultan,yolundüzleştirilmesiniveköprülerinin sağlamlaştırılmasını emretti. Top böylece ilkbaharda İstanbulsurlarının dışındaki bir noktaya nakledilebilecekti. O sırada sultanındökümhanelerinde daha küçük başka toplar da dökülmekteydi. Mehmetböylece, bir yüzyıldan beri Batı’da kullanıldığı halde, Doğu’da yeni olanbarutla ateşlenen bir ağır silah gücü yaratmış oluyordu. İstanbul’unortaçağlardankalmataşduvarlarıherhaldebunakarşıkoyamayacaktı.

Sultan 1452 kışı süresince şehri kuşatma hazırlıklarıyla meşgul oldu.Uykusunu feda ederek İstanbul’un savunma planlarını gözden geçiriyor,saldırı hatlarını, birliklerinin konumunu, kuşatma makinelerinin,bataryalarının, patlayıcılarının yerlerini saptıyordu. Gece yarısı sıradan birasker kılığında birkaç arkadaşıyla birlikte Edirne sokaklarında dolaşıyor,

Page 79: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

halkın ve askerlerinin ruh hallerini araştırıyordu. Gece yarısından sonrasabahakarşıSadrazamHalilPaşa’yıyanınaçağırttı.Mevkiibahsindekaygılıolan Halil yanına bir kap dolusu altın para almak önlemine başvurdu.Bunların neye yarayacağı sorusuyla karşılaşınca, beklenmedik bir sıradaefendileri tarafından çağırılan sultanın hizmetkârlarının yanlarındaarmağanlargetirmelerininusuldenolduğuyanıtınıverdi.Mehmetkabıeliylekenara iterek,“Benyalnızbir tekşey istiyorum.Banaİstanbul’uver,”dedi.Bundan sonra sadrazama kuşatmanın kısa bir zaman sonra başlayacağınıhaberverdi.Arkasındanonuyanındansavarakyineplanlarınınbaşınadöndü.

İmparatorluğunun her eyaletinden adam getirterek Trakya’da toparladığıordu çok geçmeden birkaç yüz bin kişiyi buldu. Aralarında yirmi bin debaşıbozuk asker vardı. On iki bin Yeniçeri ordunun çekirdeğinioluşturuyordu. Ordunun donanımıyla sultan bizzat ilgilendi. Topraklarınındörtbir yanındaki silahhanelerde göğüs zırhları, kalkanlar, miğferler,mızraklar,kılıçlarveoklaryaptırdı.Mühendisleridebuaradamancınıklarilekalenin surlarını ve kapılarını yıkmak için koçbaşı denen unu demirli kalınsopalaryaptırmaklameşguldular.

Nüfusu şimdilerde elli binin altına düşmüş olan İstanbul’da Rumlar bukuvvete ancak yedi bin kişiyle karşı koyacaklardı. Bunların arasında“Tanrı’yla Hıristiyanlığın şanı adına” onların yardımına koşan, birçoğuCenevizlilerle Venediklilerden ve Altın Boynuz’daki (Haliç) gemilerinmürettebatından oluşan iki bin yabancı da vardı. Bizans bu birliklerleuzunluklarıyirmikilometreyigeçensurlarıkoruyacaktı,hemdeyalnızhafiftoplarla.

Surlarla çevrili şehirleri savunmada usta Giovanni Giustiniani adlıCenevizli uzmanın yedi yüz kişiyle birlikte gelişi, Bizanslılara biraz moralverdi. İmparatorun başkomutanlığa atadığıGiustiniani halkın da yardımıylasurları kuvvetlendirmek, hendekleri boşaltmak ve savunmaları geliştirmekiçinhemenkolları sıvadı.Buarada şehirdekibütün silahlar toplanıpgerekliyerleredağıtılıyordu.Yalnızadamdeğil,parasıkıntısıdaçekenimparatorunkurduğu savunma fonuna sıradan kimseler, manastırlar ve kiliseler katkıdabulundular. Bir taraftan da gümüş eşyalar kiliselerde eritilerekmadeni parabasılıyordu.

İstanbul’unöncekikuşatmalarınınbaşarısızlıklasonuçlanmasınınnedenininşehre yalnız karadan saldırılması olduğunun sultan farkındaydı. Bizanslılardenize hâkim olmalarının yararını görmüşler, su yoluyla malzemegetirtebilmişlerdi.OysaTürkler,birlikleriniAsya’dantaşımakiçinHıristiyan

Page 80: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gemilerinebağımlıkalmışlardı.Mehmetşimdiyalnızbirkarakuvvetideğil,bir deniz kuvveti de oluşturmanın yaşamsal önemi olduğunu açıkçagörüyordu.Denizkuvvetininöneminikavrayarakbukonuyaözelbirdikkatyöneltti.Yalnızeskigemilerdendeğil,Ege’dekitersanelerdehızlainşaedilenyenilerindendeoluşanfiloçeşitlibüyüklüklerde125gemiyleçeşitliyardımcıteknelerdenoluşuyordu.

Bir Bulgar amiralin kumandasındaki bu donanma 1453’de Gelibolu’danhareketle Marmara Denizi’nde boy gösterince, Rumlar, Türklerinkendilerininkininbeşkatıolanbirfilosahibiolduklarınıgörerekşaşırdılarvefena halde bozuldular. Savaş planlarını açıklamak ve onaylarını almak içinkurmaylarını toplayan sultan, şimdi denize de hâkim olduğuna onlarıinandırabildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun, tüm geçmiş zaferlerine rağmen,İstanbul ele geçirilene kadar güvende olamayacağında ısrar ediyordu. Şehirzatenbirçoksebeplerdendolayızaptedilemezdeğildi.Kendisiİstanbul’udaiçeren bir imparatorluğu yönetmedikçe hiç yönetmese de olurdu. Divansultanıittifakladestekledi.

II. Mehmet peygamberlerin de desteğine sahipti. Sultanın ordusumensuplarının inancınagöre, peygamberHazretiMuhammet şehre ilk girenaskerecennetteözelbiryerbahşedecekti.“Konstantinopolis’i fethedecekler.Bunubaşaracakprensleorduyaşükürlerolsun,”diyekehanetetmemişmiydi?Sultan bu prensin kendisi olacağını ve İslamiyet adına kâfirleri yenilgiyeuğratacağınıtekrartekrarsöylüyordu.

O sonu gelmeyen uzun kış boyunca depremler, sel gibi yağmurlar, subaskınları, yıldırımlar ve kuyrukluyıldızlar gibi uğursuz belirtiler yüzündenRumlarınmoralleri bozulmuş, bu alametlerin imparatorluklarının sonunuveHıristiyanlığın düşmanlarının gelişini haber verdiğinden korkmayabaşlamışlardı. Büyük Ayasofya Kilisesi’nde Noel’den önce büyük bir ayinyapılmış,bundadahaönceFloransa’dayapılananlaşmayagöre,RumveLatinkiliselerininbirleştiğiilanedilmişti.FakatRumlarböylebirbirleşmeyikabulehevesliolmadıklarındanpekazıkiliseyegirmiş,ancakbirleşmeyidestekleyenruhbansınıfıgörevyapmıştı.

İlkbahar gelince sultan büyük ordusuyla Trakya’da şehrin duvarlarınadoğruyürüyüşegeçti.Ağırtoplarıkendisindenöncegelmişti,sultansonuncubirliğiylegeldiğindetarih2Nisan1453vePaskalya’nınikincigünüolanbirpazartesiydi.Sultankarargâhınıkarasurlarınınortasınabakanbiryükseltiyekurdu.Yeniçerileryakınındakampkurmuşlardı;canavar top isedahaküçükiki toplabirlikteyakındakibiryerdeydi. İmparator, sultanınkarşısındaAziz

Page 81: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Romanus kapısının önünde mevzilendi, Giustiniani’nin kumandasındakiCenevizlibirliklerideyantarafındaydı.İmparator,Venedik’liHıristiyanlarında desteğine sahip olduğunu göstermek için Venedik’li denizcilerden bintanesine Türklerin görmesi için çok özel üniformalarının içinde surlarboyuncaresmigeçityaptırdı.

Rumlarlayapılandiplomatikgörüşmelerbir sonuçvermeyince İmparator,sultanaşöylebiryazıgönderdi:

Barıştan çok savaşı arzuladığınız belli olduğuna, içtenliğime ve sadakatyeminime sizi inandıramadığıma göre, varsın istediğiniz gibi olsun. ArtıksadeceTanrı’yagüveniyorum.ŞehrinsizinolmasınıOistediğitakdirde,bunakarşıgelmekkiminhaddine!TanrısizeBarışarzusuesinlerse,bençokmutluolurum.Herneolursaolsun,sizibütünyeminlerinizdenveanlaşmalarınızdanazat ediyorum ve başkentimin kapılarını kapayarak halkımı kanımın sondamlasınakadarsavunacağım.Adilolanlauyumhalindesaltanatsürün.YüceTanrınasılsaikimizideyargısınınkatınaçağıracaktır.

Böylece şehrin kapıları kapandı, hendeği aşan köprüler de tahrip edildi.Deniz surlarının korunması için Cenevizlilerin denetiminde Altın Boynuzlimanının ağzına kocaman kütüklerden oluşan bir zincir çekildi, böyleceHaliç’in içindeki yirmi altı gemi korumaya alındı. Altısı Girit’e, biri deVenedik’e ait yedi gemi daha önce kuşatmadan kaçmak için yedi yüzİtalyanla çekip gitmişti.Ama başka kaçan olmadı. Bizans’ta insanlar bütünKutsal Hafta süresince kiliselerinde kurtuluş için dua ettiler. Haftanınsonundaİslamyasalarıuyarıncasultanhabercileriylebirateşkesteklifivesonbirbarışönerisiyolladı.Gönüllüolarak teslimolmalarıdurumunda İstanbulhalkına Osmanlı koruması altında yaşam ve mülk hürriyeti vaat ediyordu.Ama onlar teslim olmayı reddettiler. Böylece 6 Nisan’da bombardımanbaşladı. Bir hafta sonra bombardıman yoğunlaştı ve altı hafta süresincearalıksızdevametti.

Sultan şehrin surlarını aşmak için insan gücünden çok, ağır silahlarınagüveniyordu;yalnıztoplarlahavanlaradeğil,aynızamandamancınıklarada.Fakat kuvvetleri hızlı bir ilerleme kaydedemiyordu. Büyük top güllelerisurlarıbirçokyerlerindentahripettiyse,birtakımkuleleryıkıldıysada,esaslıbir geçit açılamadı, Osmanlı birliklerinin dört saat süren saldırısı dabaşarısızlıklasonuçlandı.Giustiniani’ninkumandasındakiRumlarzararıhızlaonardılar,surlarınzayıflayanbölümlerinideacelesağlamlaştırdılar,hattabuamaçlayünbalyalarındanvekatkatderilerdenyararlandılar,amatehlikeninen fazla olduğu yerlerde kerestelerden ve toprakla doldurdukları fıçılardan

Page 82: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

setlerinşaettiler.

Saldırı, sultanın gemilerinin Altın Boynuz’daki engeli tam iki kezaşamadıkları denizde de başarılı olamadı. Üstelik silah ve erzak yüklü üçCeneviz kadırgası, Sicilya’dangelenbirRumnakliyegemisinin refakatindeÇanakkale’dengeçebildiveşehrinönündebelirdi.Bukonudabilgilendirilensultan, hemen atına atlayıp kaptan-ı deryasına bizzat komut vermeye gitti.Gemileri zapt edip batırmalı, bunu yapamadığı takdirde sağ olarak geridönmemeliydi. Bütün gün boyunca şehir halkının gözleri önünde bir denizsavaşıolancaşiddetiylesürdü.FakatHıristiyangemileriüstündonanımlarıiledenizcilikleri sayesinde Türklerin elinden kaçmayı başardılar ve güvenleAltın Boynuz’un korumasına girdiler. Boğaziçi kıyısından gemilerininyenilgisiniizleyensultanöfkesindendeliyedönmüştü.Atınıdenizesürdüvedenizcilik bahsindeki cehaletine rağmen kaptan-ı derya ile mürettebatınakomutlar yağdırmaya başladı. Savaştan sonra da kaptan-ı deryayaöfkelenmeye devam ederek onu kırbaçlattı ve kazığa oturtmakla tehdit etti.Sonunda adamı görevinden aldı ve mallarına el koyarak Yeniçerilerinedağıttı.

Mehmet, İstanbul’un yalnız karadan saldırmakla ele geçirilemeyeceğinianlamıştı; şimdi deniz saldırısı da fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Mehmet çareolarak, belki de hizmetindeki bir İtalyanın aklına uyarak, gemilerinikarayoluylaBoğaziçi’ndenAltınBoynuz’a taşımak, böyleceHaliç’in ağzınıkapayan kütük köprüsünün arkasından dolanmak gibi dâhiyane bir fikrekapıldı.Mühendisleribumaksatlabirvadiyi,arkasındanbirdağsırtınıaşan,sonra da başka bir vadiden limana inen bir yol inşa ettiler. Yola metaltekerleklikızaklarıtaşımakiçinbütünuzunluğuboyuncayağlanmışkerestelerdöşendi.Gemiler bukızaklara bağlandı, sonra bir palangayla suyun içindençıkarıldılarveöküzlerlekaradaçekildiler.

Yelkenleraçıldı,bayraklardalgalandırıldı,kürekçilerdehavadaküreklerinisalladılar,böyleceşaşkınadönenHıristiyangemicilerlegözcüleriçintepedenlimanlarına inen bir deniz filosu görüntüsü yaratıldı. Çok geçmeden yetmişTürk gemisi Bizans’ın deniz savunmalarının arasında Altın Boynuz’unsularındayüzüyordu.

Venediklilerle Cenevizlilerin hafif silahlı iki gemiyi, arkasından da ikibüyük kadırgayı aralarına sevk etmek girişimi, sürpriz yaratmaması veTürklerin kara bataryalarının ateş açarak iki gemiyi batırması nedeniylesonuçsuz kaldı. Rumlar böylece Altın Boynuz’da kontrolü kaybettiler,Türkler de arkalarında faaliyette bulunabildiler. Pera’da Cenevizlileri

Page 83: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kuşatmayıvedenetimlerialtınaalmayı,şehrinyukarısındadubalardanlimanıaşan bir köprü kurmayı, böylece birliklerinin arasında iletişimi sağlamayı,liman surlarını tehdit etmeyi, bu suretlegerek limangereksekara surlarınınsavunmasınızayıflatmayıbaşardılar.

Türklerinbudenizzaferinihemenbirkarasaldırısıizlemedi,sadeceherikicephedededüşmanıbezdirmeyedevamedildi.Şehrin içinde erzak azalmış,gıdamaddelerigetirecekolanbirVenedikgemisiisebirtürlügörünmemişti.Savunucuların moralleri bozuktu. Hıristiyan Batı’dan yardım gelmeyince,bazıları imparatoru şehirden ayrılıp dışarıda direniş göstermeyi sürdürmeyerazı etmeye çalıştılar. Fakat imparator, “Gitmek benim için imkânsız.Tanrı’nın kiliselerini ve hizmetkârları olan ruhban sınıfını, tacı ve halkımınasıl böylesi kötü bir durumda bırakabilirim?… Size yalvarırım, dostlarım,gelecekte bana, ’Olmaz efendim, sakın bizi terk etmeyin,’ dışında bir şeysöylemeyin.Evet,sizihiçbirzamanterketmeyeceğim,”sözleriylebuöneriyireddetti.

O, ’koyunları için hayatını öne süren İyiÇoban’ın (İsa) izinden gitmeyi’yeğliyordu.

Fakat en modern donanımla yapılan hemen hemen yedi haftalık birkuşatmadansonrahiçbirTürkaskerihenüzşehreadımınıatmamıştı.Surlarıtahripetmekvehendeğiaşmakgirişimleribaşarısızlıklasonuçlanmıştı.AltınBoynuz’dakioperasyonlarisesonuçsuzkalmıştı.İşinbaşındanberikuşatmayıfazla desteklemeyen Sadrazam Çandarlı Halil bu noktada daha yaşlımeslektaşlarının desteğiyle ve genç meslektaşlarına karşı gelerek sultanıRumlarlabarışyapmakiçinsonbiröneridebulunmayarazıetti.Mehmetbirelçi aracılığıyla imparatoru ağır bir yıllık vergi ödemekle şehri terk etmekarasındabir tercihyapmakdurumundabıraktı. İmparatorunyurttaşlarıbütünmallarıyla şehri terk edecekler, imparatora da Peloponez’de bir krallıkverilecekti. İmparator seçeneklerin ikisini de geri çevirdi. Sultan bununüzerineRumlariçinteslimolmaktan,kılıçtangeçirilmektenveyaİslamdininikabuletmektenbaşkaseçenekkalmadığınıbildirdi.

Mehmet 29 Mayıs Salı günü surlara bütün kuvvetlerle son bir saldırıyapılmasına ilişkin planlarını açıkladı. Bir önceki pazar günü ordusununsafları arasında at üstünde dolaşırken yanındaki haberciler, İslam usullerigereğince askerlere şehri yağmalamak için üç gün verileceğini, şehrinhazinelerinin aralarında adilane paylaştırılacağını bildirdiler. Surları ilkaşacak olan asker, bir tımar ve yönetimde yüksek bir mevkiyleödüllendirilecekti.Yalnızbinalarlasurlarsultanaayrılacaktı.Şehrin içindeki

Page 84: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

savunucular dışarıdaki birliklerden gelen sevinç çığlıkları ve, “Allah’tanbaşka Tanrı yoktur; Muhammet de onun peygamberidir,” bağırışlarınıduyabiliyorlardı. Türkler gece boyunca hendekleri doldurmakla, kaval veborusesleriarasındasilahyığmaklameşguloldular.Fişeklerinvemeşalelerinaydınlığıyla ışıltısını gören karartılmış şehrin içindekiler önce Türkkarargâhınınalevalevyandığınısandılar.GerçeknedenitahminedenRumlariçinyeredizçöküpduaetmektenbaşkaçarekalmıyordu.

Ertesi gün Türk kuvvetleri yaklaşan saldırıdan önce dinlendikleri içinsurların dışında uğursuz bir sessizlik hüküm sürdü. Surların iç yüzünde isesessizlik,kiliseçanlarınınçalışıveikonlarlakutsaleşyadualararasındaşehirsokaklarından geçirilirken indirilen gong darbeleriyle bozuluyordu. Sultangenel bir denetim turundan sonra kurmaylarıyla komutanlarını çadırınaçağırdı. Hıristiyanların başkentini zapt etmenin yüzyıllardan beri imansahiplerinin kutsal bir görevi olduğunu, geleneklerin ise başarı vaat ettiğinionlara hatırlattı. Ertesi gün adamlarını dalga dalga saldırtacağını ve bununsavunucular yorgunluktan ve bezginlikten boyun eğene kadar devamedeceğini bildirdi. Subaylarına cesaret göstermelerini ve disiplinikorumalarınıbuyurdu.

Kendi liderlerine hitap eden imparator da insanın dini, vatanı, ailesi vehükümdarı için her an ölmeye hazır olması gerektiğini bildirdi. Şimdi isedördü için de ölmek zorundaydılar. Büyük imparatorluk başkentininzaferleriyle geleneklerinden, Gerçek İnancı yok etmeye ve İsa’nın yerinesahte bir peygamber oturtmaya çalışan kâfir sultanın hiyanetinden bahsetti.Bizanslılar ataları olan Yunanla Roma’nın eski kahramanlarına layıkolmalıydılar.Cesurvevefalıolmalıydılar.Tanrı’nınyardımıylazaferonlarınolacaktı.Gibbon’unsözleriylebu,“Romaİmparatorluğu’nuncenazesöylevi,”oldu.

29 Mayıs 1453 sabahının erken saatlerinde sultanın saldırısı ani bir sescurcunasıyla başladı; topların gümbürtüsü arasında savaş çığlıkları, zillerintangırtısı, borazanların gümbürtüsü, surların bir ucundan öteki ucuna kadaryayılan kavalların iniltisi birbirini izliyordu.Nöbetçilerin alarmı vermesi vesavaşınbaşladığınıherkesinduymasıiçinçankulelerinindevreyegirmesiylekiliseçanlarıçalmayabaşladıvebuseslersaldırgantaraftangelenlerleanındadayanılmaz bir çelişki yarattı. Savaşçılar görevlerinin başına koşarkenkadınlar taşlar ve surlar için gerekli kalasları taşıyarak onları izliyordu; buaradaihtiyarlarlaçocuklardaevlerindenkiliseleredoluyor,günahçıkartmayave şehirlerinin kurtuluşu için Tanrı’ya son bir niyazda bulunmaya

Page 85: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hazırlanıyorlardı.Cemaatlarşafaksökünceyekadarduaettiler.

Osıradasultanınsurlarasaldırısıüçdalgahalindegelişti.Öncefarklıdillerkonuşanbaşıbozukaskerlerinsaldırısıbaşladı.Duraksamalarıolasılığınakarşıbir askeri polis dizisi tarafından kayışlar ve sopalarla itekleniyorlardı.Kendilerinden daha iyi silahlanmış ve eğitim görmüş birliklerlekarşılaşmalarına rağmen iki saate yakın dövüşmelerinden sonra düşmanıyormagörevlerinitamamlamışolduklarındanMehmet’tengeriçekilmeemrinialdılar.

Bundan sonraçok iyi silahlıvedisiplinliAnadolubirliklerinin saldırısınasırageldi.Kiliseçanlarıbirkezdahaalarmverdiler,amatınlamalarıbukezsurlarıdövencanavartopunvediğerağırsilahlarıngökgürültüsündenfarksızgümbürtüsü tarafından boğuldu. Birlikler bir yandan da önceki birbombardımanın surlarda açtığı gediği doldurmak için Giustiniani’ninkalaslarla ve toprakla dolu fıçılarla yaptırdığı sete yükleniyorlardı. Setemerdivenler dayayıp surların tepesine tırmanmaya çalışırken savunucularıntaş yağmuruyla karşılaştılar ve göğüs göğüse bir dövüş başladı. Sayıları bukadardarbircepheyegöreçokfazlaolduğundankayıplarıbüyükoldu.Fakatşafağa bir saat kala Urban’ın büyük topu savunma noktasına tam isabetkaydetti ve surların büyük bir kısmını yerle bir etti. Üç yüz kadar Türktenoluşan bir kafile, şehrin onların olduğunu haykırarak gedikten içeri daldı.FakatbirRumbirliği,başındaimparatorolduğuhaldesaldırıyageçerekonlarıkarşıladı,birçoğunudoğradı,kalanlarıdatekrarhendeğiniçinesürdü.

Elinde demirden bir topuzla askerlerini öne süren, onları kâh öven kâhazarlayansultanşansıntersgitmesineçokbozulmuştu.Bununlabirlikte,plangereği, ana saldırı için yedekte bekletilen Yeniçerileri savaşa sokmanınzamanı gelmişti. Şimdi daha fazla gecikmeden koşar adımlarla kazıktanduvara yaklaşıyorlar, savaş ezgilerinin eşliğinde daha hevesli olarak veüzerlerineyağanmermilere rağmen saflarını bozmadan ilerliyorlardı.BizzatMehmethendeğekadaronlaraöncülüketti, sonraoradadurarakYeniçerilerdalga dalga saldırırken onlara cesaretlendirici sözlerlemoral verdi. Bir saatsüren göğüs göğüse çarpışmalardan sonra fazla bir ilerlemekaydedememişlerdi. Dört saatten beri nefes almadan savaşan Hıristiyanlar,çaresizlikiçindemücadeleetmeyisürdürüyorlardı.

Derken ölümcül iki şanssızlık yaşadılar.Önce surların kuzey köşesindekiküçük bir arka kapı olan Kerkoporta Türklere karşı yapılan bir akınsonrasında dikkatsizlik sonucu açık bırakıldı, kapatılmasına vakit kalmadanbirTürkgrubuiçeridalarakyukarısındakikuleyetırmanmayabaşladı.İkinci

Page 86: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

şanssızlıkolmasabelkihaklarındangelinebilirdi.NeçarekiyakınmesafedenatılanbirkurşunungöğüszırhınıdelmesiyleGiustinianiağıryaralandı.Istırapiçindekıvranırkencesaretikırıldıvesavaşmeydanındanuzaklaştırılmasıiçinyalvardı. İmparatorun, “Bu tehlike anında beni terk etme. Bu şehrinkurtulmasısanabağlı,”diyeyakarmalarıboşagitti.İçkapıaçıldı,adamlarıdaGiustiniani’yi şehrin sokaklarından geçirerek Altın Boynuz’a indirdiler veorada bir Ceneviz gemisine taşıdılar. Cenevizli birlikler onun gittiğinigörünce,birçoklarısavaşınkaybedildiğisonucunavararakonuizlediler.

Arkası moral bozukluğu ve panik oldu. Bundan yararlanmak fırsatınıkaçırmayan sultan, “Şehir bizim,” diye bağırarak Yeniçerilerinin AzizRomanusKapısı’nasonbirsaldırıdabulunmalarınıemretti.SaldırınınbaşındaHasan (Ulubatlı) adında Anadolulu bir dev vardı. Arkadaşları tarafındanizlenerek dövüşe dövüşe kütük duvarının tepesine tırmandı. Orada dizüstüdüşürüldü ve arkadaşlarının yarısıyla birlikte öldü. Fakat hayatta kalanlarkütükten seti bırakmadılar. Çok geçmeden onlara katılan başkaYeniçeriler,Rumlarıoradanuzaklaştırdılar,yukarıdanonlaraateşaçtılar,aşağıdadaonlarıkatlettiler. Böylece birçok Yeniçeri iç duvara ulaştı ve bir direnişlekarşılaşmadanbunatırmandılar.Aynıdakikalardaarkakapınınyukarısındakikulede Türk bayrakları dalgalanmaya başladı ve, “Şehir alındı!” naralarıyükseldi.

İmparator bu arada dörtnala almış başını gidiyordu ve arka kapıyayetişmişti.Amaburadakarışıklıkalmışbaşınıgidiyordu,kapıyıkapamakiçinartık çok geçti, Türkler içeri akıyordu, üstelik onlara direnecek pek azCenevizlikalmıştı.KonstantinbununüzerineAzizRomanusKapısı’ndakianaçarpışmaya katılmaya koştu. Türkler burada kazık duvarlardaki gediklerdeniçeri akıyorlardı. Rumları toparlamak için yapılan son denemeden sonraimparator savaşın kaybedilmiş olduğunugördü. “Şehir zapt edildi, amabenhâlâhayattayım,”diyerekatındanindi,üstündekinişanlarıkoparıpattı, içeriakanYeniçerilerinarasınadaldıvenedirisinedeölüsübirdahagörülmedi.Gibbon, “Umutsuzluğa düşen imparator her şeyini üzerinden silkip attı,karışıklık arasında meçhul biri tarafından öldürüldü, cesedi de dağ gibicesetlerinarasınagömülüpkayboldu,”diyeyazıyor.

Kapıdan disiplinli şekilde geçtikten sonra zafer kazanmış ordu dağıldı,askerlerşehirsokaklarındaönlerineçıkanlarıöldürerekveâdetgereğiyağmaederekkoşuyor,kiliselerivemanastırlarıboşaltıyorlar,bunlarıniçindekilerleyetinmeyerekoralardakiinsanlarıdaalıpgötürüyorlardı.BinlerceRumbüyükAyasofyaKilisesi’nesığınmayakoşuyorlardı.

Page 87: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Tarihçi Mikhail Ducas şöyle yazıyor: “Dev tapınak bir saatin içindeerkeklerle ve kadınlarla doldu… sayılması olanaksız bir kalabalık. Büyükkapıyı kapayarak orada duruyor, meleklerden medet umuyorlardı. DerkenTürklerdahagününilksaatidolmadan,dövüşerek,öldürerek,tutsaklaralarakkiliseye geldiler. Kapıyı kapalı bulunca acımayarak onları baltalarlaparçalamayakoyuldular.

Papazlarmihrabınbaşındailahilerokumayadevamederken,duaedenlerinçoğu ip niyetine yeleklerle ve kadınların başından koparılan başörtüleriylebağlandılar ve böylece sokaklardan geçirilerek askerlerin kampınagötürüldüler.Askerlerburadaengüzelkızlarladelikanlılaravezengingiyimlidokuzsenatöresahipolmakiçinaralarındakavgaediyorlardı.

SultanMehmet fethettiği şehre zafer alayıylagirişini aynı gününöğledensonra saatlerine erteledi. Sonra Yeniçeri muhafızlarının ve vezirlerinineşliğinde atının üstünde sokaklardan geçerek Ayasofya Kilisesi’nin yolunututtu.Kiliseninkapısındaatından indi, eğilipyerdenbir avuç toprakaldıvedoğuya has bir simgecilikle toprakları Allah’ının karşısında bir tevazunişanesiolarakbaşındanaşağıserpti.Kiliseyegirincehemenmihrabadoğruyürüdü. O sırada bir Türk askerinin yerdeki mermerlerin bir parçasınıkırdığınıgördü.Sultan,onadönerekniçinyerleritahripettiğinisordu.Asker,“Din adına,”diyeyanıt verdi.Sultano zamanonakılıcıylavurarak, “Seniniçin hazinelerle tutsaklar yeter de artar bile. Şehrin binaları benim payımadüşüyor,”dedi.Türkayaklarındantutularaksürüklendivedışarıatıldı.

HâlâköşelerebüzülmüşbirkaçRumuvepapazlarıserbestbıraktıktansonraMehmet kilisenin camiye dönüştürülmesini emretti. Bir Müslüman dingörevlisivaizkürsüsüneçıkarakbirduaokudu.Sultanınkendisidemihrabınbasamaklarını çıktı ve onu zafere ulaştıran tek Tanrı olanAllah’a biat etti.Binadandışarıçıktığındasokaklarsakindi.Düzenkurulmuştu:birtekgününyağmasıaskerleriçinyeterlibirödülolmuştu.Sultanatınınüstündemeydanındiğerucundakiharapdurumdaki imparatorluk sarayınakadargitti.O sıradabirAcemşairininmısraları aklınagelmişti: “ÖrümcekSezarlar’ın sarayındaperdeleriniörer;baykuşEfrasiyab’ınkulelerindenöbettutar.”

KazıklıVoyvodadiyedebilinir.Düşmanlarınızevkalarakkazığaoturtupişkenceyleöldürmekleünlüydü.

Page 88: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Fransızkralhanedanınınsimgesiydi.

Birtürdinselmeclis.

Page 89: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((8))İstanbul’undüşüşübütünBatıHıristiyanları içinacıbirdarbeoldu.Şehri

kurtarmak için pek bir şey yapmamış olan ülkelerden feryatlar yükseldi;kederi daha da artıran, son dakikadaki bir yardım girişiminin fiyaskoylakarşılaşması oldu. Venedik kadırgalarından oluşan bir Papalık DonanmasıEge kıyılarından daha öteye ulaşmayı başaramamıştı. Ama artık çok geçti.Batı’nın,arkasındaokadaruzunzamandırsaklandığıveyalancıbirgüvenlikiçinde hırgürle vakit geçirdiği Hıristiyanlığın son kalesi yıkılmıştı işte. Bufelaket hiç kuşkusuz Batı uygarlığının kendisini tehdit ediyordu. Şehrindüşüşünün doğurduğu duygular bunlardı. Bunlar dürtüleri açısındanpsikolojikti. Gerçekte İstanbul bir yüzyıldır kaybedilmişti; düşüşü, bu sondakikada sadece ertelenmiş bir olayın gerçekleşmesinden başka bir şeydeğildi. Fakat kendi küçük dertleriyle uğraşan, olacakları öngöremeyen vekendi ortaçağ duvarlarının arasında, büyük bir modern ordudan gerek sayıgereksedonanımaçılarındançok,hemdeçokgeribiraskerigarnizonlailgiligerçeklerigörmezliktengelmişBatılılariçinolayınşokuherşeyerağmençokbüyüktü. Güneydoğu Avrupa’nın en büyük bölümündeki Osmanlı işgali,başkentisadecekültürdışında,coğrafi,politik,ekonomikveaskeriaçılardanyalıtmış, orasını istihkâm olmaktan çıkararak sadece Batı’nın bir ilerikarakoluna, bir İslam okyanusunun ortasındaki bir Hıristiyan Adası’nadönüştürmüştü.

İstanbul’undüşüştarihiolan29Mayıs1453tarihinefsanelerineortaçağlamodern zamanlar arasındaki dönüm noktası olarak geçmiştir. Bu ancaksimgesel açıdan doğrudur. İstanbul’un Fethi gerçek anlamda bir kademelideğişikliksüreciiçindekigeçicietkenlerinsadecebirtanesiydi.TarihaslındaBizans İmparatorluğu’nun sonunu ve son imparatorunun ölümünü işaretediyordu.Bu arada bir boşluk,Osmanlı aşiret devletinin bünyesindeki sınırGazileri arasında gelişen yeni imparatorluk tarafından 150 yıllık bir süreboyuncaöncedenağırağırdoldurulmuştu.Gelecek450yılsüresincegenişveyaygın arazileri yöneteceği gibi, bundan böyleAvrupa veAsya anakaralarıarasındakiodaknoktasınaegemenolacaktı.

II. Mehmet tahta çıktığı andan itibaren kendini klasik Romaİmparatorluğu’yla Hıristiyan ardılının vârisi hissediyordu. İstanbul’ufethetmesi bunu doğrulamış oldu. Bizans yeni anlamıyla dirilmiş olacaktı.Mehmet eğitimi ve önceki yönetim deneyimi süreci içinde büyükimparatorlukemelleriveyaygınbirufkuolangençbiradamolarakgelişmişti.

Page 90: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Derinbir tarihbilgisininsahibiolarakmutlakbirgücesahipolmakvebunukullanmak yeteneğine büyük inanç duyuyor, bir dünya fatihi olarak Büyükİskender’le Sezarların başarılarıyla yarışmayı, hatta geçmeyi özlüyordu.SonrakibirtarihtesarayınaçağırılanGiritlitarihçiYorgiTrapezuntiosonabuyönde teminat verdi: “Romalıların imparatoru olduğunuzdan kimse şüpheetmiyor. İmparatorluğun başkentine yasal olarak sahip olan imparatordur,İstanbul iseRoma İmparatorluğu’nunbaşkentidir.” II.Mehmet,Augustus’laKonstantin’inardılıolarakRumKayzeriveAcemceanlamıylaPadişah,yaniAllah’ınvekilyardımcısıydı.

Mehmet bunları başarırken kendi Osmanlı hükümranlık gelenekleriuyarınca eskiden beri süregelen İslamın dünyaya hâkimiyet idealini desahipleniyordu. Şöyle ki; Batı’yameydan okuyarak iki ülkeyle iki denizin:Rumeli ile Anadolu’nun, Akdeniz’le Karadeniz’in hükümdarı oluyordu.İstanbul’ufethetmekleöncekihalifelerinbaşaramadığınıgerçekleştirmişti.İlkdörthalifedenberienbüyükMüslümanhükümdarıolarakhayranlıkvesaygıuyandırıyor,büyükbir İslamgeçmişiylebirleşenbirhanedanınvârisiolarakkutsal bir misyonu yerine getiriyordu. Hanlığı, Gaziliği ve Sezarlığıkendisiyle özdeşleştiren veTürk, İslamveBizans geleneklerini temsil edenevrensel bir hükümdar olarak bu şehri bir tek dünyanın ve bir tekimparatorluğunmerkeziyapmalıydı.

Üstlendiği görevBizans İmparatorluğu’nu yok etmek değil, onu yeni birOsmanlımodelinegörediriltmek,buaradaadıartıkKonstantinopolisdeğil,İstanbul olacak olan bir başkentin imparatorluk görkemini yeni baştan imaretmek ve yeniden canlandırmaktı. Paul Wittek’in sözleriyle “bu devletintemelözelliğiolacakolangerçek imajı, yani eskiBizans etki alanınınyerelkültür geleneklerinin, hatta Batı’nın etkilerinin eski İslamın gelenekleriylekaynaştırılışını”yansıtacaktı.

Bu, İslamın hem dünyevi hem de dinsel yönetimindeki bir imparatorlukolacaktı. Ama aynı zamanda tıpkı Bizans gibi kozmopolit bir imparatorlukolacak, halkları birbiriyle düzen ve uyum içinde yaşayan bütün ırkları veinançlarıiçerecekti.Sonimparatorundüşüşündenberi,kiliseyledevlettekbirotorite oluşturmuyordu.HıristiyanKilisesi şimdi İslamdevletine tabi vebirvergi ödemekle yükümlüydü. Ama bunun karşılığında halkı ibadetözgürlüğünüvekendineözgükurallarınıveâdetlerinikoruyacaktı.

Müslüman hâkimiyetindeki topraklarda dinsel azınlıkların statüsünükapsamakiçintasarlananveyürürlüğekonulansistemböyleydi.Buinsanlar,milletlerşeklindeorganizeedilmişreayalar,halkınınyönetimivedavranışları

Page 91: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bahsindemerkezigücekarşı sorumlubir dini liderinyönetimi altındakendiyasalarıyla âdetlerini muhafaza eden topluluklardı. Bunun emsalleri ArapHalifeliği’nin eski imparatorluklarındaki ve tabii Osmanlıİmparatorluğu’ndaki Doğu Hıristiyanlığı patrikliklerinde görülmüştü;İstanbul’un Ortodoks Patrikliği de uzun zamandan beri Asya’da veyaAvrupa’daMüslümanegemenliğialtındakicemaatlerindensorumluolmuştu.Şimdi bu sistem eski Bizans İmparatorluğu’ndaki bütün Hıristiyantopluluklarına uygulanacaktı. Fethedilmiş bir halk olarak birinci sınıfyurttaşlık veya siyasal özgürlük ayrıcalığına sahip olamayacaklardı. Fakatbarışınverefahınnimetlerindenyararlanmafırsatlarıbusınırlardahilindeaslazarar görmeyeceği gibi, giderek genişleyen ticaret alanında fazlasıylaartacaktı.Mehmetşimdiİslamotoritesinitemsiledenulemanınyanıbaşındaİstanbul surlarının içinde RumOrtodoks Patriği, Ermeni Patriği ve YahudiHahambaşısı’nınyeralmasınıistiyordu.

Fatih şehrin içindeki en büyük; en zengin ve en kültürlü Müslümanolmayan topluluğu temsil eden Rumlara karşı oldukça olumlu bir tavırsergiliyordu. Türklerin paylaşmadıkları endüstri, ticaret ve denizcilikalanlarındaki becerileri sayesinde imparatorluğu için büyük yararlarıolabileceğininetolarakgörüyordu.

AyrıcaRumlarınbiliminesaygısıvardı.EğitimikapsamındaYunan tarihihakkında bilgi sahibi olmuştu. Damarlarında annesi tarafından Rum kanıbulunmasıdamümkün.BabasıMurat’ınSırpveRummelezikarısıMara’yaözel bir saygı ve ilgi gösteriyordu. Bu kadın, kocasının ölümünden sonraİmparatorKonstantiniçinolasıbireşolarakbiledüşünülmüştü.

FatihböylecevakitkaybetmedenRumOrtodoksKilisesi’neyenibirPatrikbulmaya girişti. Patriklik tahtının son sahibi 1451’de İtalya’ya kaçtığındanistifaetmişsayılıyordu.SultanbüyükünsahibiolankeşişGennadios’useçti.Gennadios, şehre Batı’nın yardımının son çaresi olarak önerilen Rum veRoma kiliselerinin birleşmesine karşı çıkanların başını çekmişti, dolayısıyladaBatı’dakiHıristiyanlarlaentrikayagirişmeolasılığızayıftı.

Sultanın huzuruna çağırıldığında fetih zamanında keşiş hücresindenalınarak zengin bir Türke köle olarak satıldığı ve bu kişiyi engin bilgisiyleçok etkilediği ortaya çıktı. Alıcısından alınarak Fatih’in karşısına getirildi.Sultan ona büyük saygı gösterdi, Patriklik tacını kabul etmeye razı etti veOrtodoks topluluğuna sağlanacak yasaların maddelerini onunla tartıştı. BuyasaRumlara,enazındanprensipolarak,dinselolsun,dünyasalolsunkendiişlerini müdahalesiz ve rahatsız edilmeden yönetme özgürlüğü garantisini

Page 92: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sağlıyordu. Gennadios’un Patrikliğe atanması, sultanın önerisi üzerine usulgereğiOrtodokslarınruhanimeclisiKutsalSinodtarafındanonaylandı.

Gennadios 1454yılınınocak ayında sultanınhimayesindePatriklik tacınıgiydi.Bizans imparatorlarınınyetkilerinesahipolacakveonlarıngelenekseltören ritüellerini uygulayacaktı. Gennadios’a makamının alametlerini,giysilerini, asasını ve kaybolan eskisinin yerine gümüş kaplama yenipiskoposlukhaçınıbizzatsultansağladı.Sonraonu,“Patrikolveşansyüzünegülsün,dostluğumuzagüven,sendenöncekiPatriklerinsahipolduklarıbütünayrıcalıklardanyararlan,”sözleriylekutsadı.GennadiosDoğuRoma(Bizans)topluluğu üzerinde mutlak otorite sahibiydi. Ona ayrıca, Fener adlı Rumsemtindekendisivilmahkemesivekendihapishanesinesahipüçtuğlupaşalıkunvanıverildi.Ayasofya şimdi camiyedönüştürüldüğü için,Patriğin takdisive makamına oturtulması töreni, Fatih’in patriklik kilisesi olarak hizmetgörmesi için özellikle yıkımdan koruduğu Havariyun Kilisesi’nde yapıldı.Yeni Patrik, sultandan zengin bir altın bağışı aldıktan sonra yine sultanınarmağanıolangüzelbirbeyazatüstündetörenalayıylaşehirdengeçti,sonradaHavariyunKilisesi’neyerleşti.

Havariyun Kilisesi fetihten sonra birçoğu, yönetsel bölgelerinin sultanateslimi karşılığında, Hıristiyanların ibadetine bırakılan birkaç kilisedenbiriydi. Diğerleri ise camiye dönüştürülmüştü. Bu arada Ayasofya Kilisesicami olarak Büyük Ayasofya Camii adı altında adını korudu, yalnızcakubbesinin tepesindeki Haç yerini Mekke’ye bakan bir Hilal’e bırakmıştı.Türklerin geleneksel alameti olanHilal, en eski tarihlerinden beriTürklerinsancaklarında yer almış, ancak sonraki bir devirde önüne bir yıldızeklenmiştir.FatihbirminareeklediğiAyasofya’yabaşındanitibarensaygıylayaklaşmış, sanatta insan şeklini yasaklayan İslam yasağına rağmen insantasvirlimozayiklerinikorumuştu.

Yeni Patrik cesaretlenerek sultana, Papa’nınkine karşın Rum OrtodoksKilisesi’ninvelinimetivekoruyucusugözüylebakmayabaşlamıştı.GücüveprestijiBizans’ınsonzamanlarındakiöncellerininhepsininkiniaştıveönceki“LatinlerolmaktansaTürklerolsun!”bağırışlarınıdoğrularcasınaonahemenhemenbir“RumPapası”statüsüverdi.Mehmet,Gennadios’layakınbirilişkikurarak onunla teoloji konularında dostça tartışmalara girişti ve bilgisiniartırırken Hıristiyan dinine dikkate değer bir ilgi gösterdi. Gennadios onunisteğiyleOrtodoksinancıüzerineTürkçeyeçevrilenbiryazıyazdı.

Bu,Batı’da sultanın din değiştiripHıristiyanlığı kabul edebileceğine dairdindarcaumutlarayolaçtı.İstanbul’unfethindensonraİtalyanasıllıünlübir

Page 93: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yunan dostu olan Francesco Filfelfo, Fatih’e mektup yazarak bir Rumfilozofun kayınvalidesi olan İtalyan asıllı dulunun serbest bırakılması içinyalvardı.Bu arada hükümdara övgüler yağdırmış veHıristiyan dinini kabuletmesini içten dilediğini belirtmişti. Papa V. Nikola’nın da Mehmet’inkendiniTruvalıHektor’unardılıveintikamınıalacakkişiolaraktanıttığıbirmektupalışverişindensonrasultanındindeğiştirmesiiçinduaettiğisöylenir.

Daha sonra daha inanılır bir olasılık olarak sultanın OrtodoksdoktrinlerindenetkilenmesindenkorkanPapaII.Pius,onabirmektupyazarakKatolik doktrinlerinin üstünlüğünü anlattı ve ona vaftiz olmayı önererekPapalığınkorumasındaHıristiyanprenslerininenbüyüğüolabileceğiönerisiniyaptı.İstanbul’daiseGiorgiosAmirutzesadlıRumfilozofudasultaniçinbirinceleme yaparak İslamla Hıristiyanlık arasında bir ortak zemin aradı veikisininsentezininyapılmasınıyadaenazındanherikidininbirbirinidostçatanımasınıönerdi.

Bu gibi yaklaşımlar, kendini Allah’ın aracı ve halifelerin vârisi olarakgören,dolayısıyladaruhenvesiyasalaçıdanİslamlaözdeşleşmişolansultanıetkileyecekdeğildi.BununlabirlikteyinedeOrtodoksHıristiyanuygarlığınınsağlıklıdevamınıgarantiliyordu.DaimaHıristiyanlarakarşıhoşgörülüolarakkaldıvebabasınınyaptığıgibi,HıristiyanlıktandönenleriveözelliklekendiaçıkfikirlerinipaylaşanlarıgörevlendirerekonlarıeskimodelMüslümanlaratercihetti.

Fatih dinsel konulardanekadar hoşgörülüolursa olsun, politik vekişiseldurumlarda aynen savaş meydanında olduğu gibi pervasız, hatta zalimolabiliyordu. Fetihten sonra imparatorun nazırlarından birkaçını hapistençıkarmıştı. Bunların arasında, kiliseler arası müzakerelerden usanarakİstanbul’da sultanın sarığını bir kardinal şapkasını görmeye yeğ tuttuğunusöyleyen Megadux Lukas Notaras da vardı. Sultan nazıra önce saygılıdavrandı, hatta onu şehrin valiliğine atamayı bile aklından geçirdi, bununlabirliktekuşkuludanışmanlarıtarafındanbuiştenvazgeçirildi.

Notaras bu arada sultana, Sadrazam Halil Paşa’yı Rumlarla anlaşarakrüşvetaldığınadairispiyonlamıştı.Mehmet,uzlaşmalıbirbarışiçinonabaskıyaptığındanberizatenHalil’denşüpheleniyordu.Sadrazamderhaltutuklandı,görevinden alındı ve Edirne’ye yollandı. Söylendiğine göre, sultan bir günsarayının kapısına bağlı bir tilki görerek hayvana alay kabilinden, “Zavallısersem, sana özgürlüğünü vermesini Halil’den niye istemedin?” demişti.

Page 94: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bunu duyan ve akıbetinden korkan Halil hemen Mekke’ye hacca gitmekistediğini söylemişti. Sultanın yolladığı mesaj üzerine içi rahatlayan adamhacca gitmedi. Ama çok geçmeden onun da kellesi gitti. Mehmet böyleceçocukluğundan beri içini kemiren olayların hıncını almış ve uzun süredirnefretettiğibirdüşmandankurtulmuştu.

Halil, sultanın sarayında sadrazamlık görevini peş peşe yerine getirenÇandarlı ailesinin dördüncü üyesi olmuştu. Mehmet, babasının zamanındagörev yapan eski Osmanlı rejiminin diğer vezirlerini de işlerinden almıştı.Bundanböyle etrafındayalnızcaHıristiyankenMüslümanlığı kabul edenvegiderek gelişen yönetici sınıfından danışmanlar bulunduracaktı. Böyleleridoğrudan sultanın lütufunabağımlıolduklarındanMehmet talepleriniyerinegetireceklerine güvenebilecekti. Yeni sadrazamı Zağanos Paşa da Arnavutkökenliydi.

Fatih’in şimdi en zorunlu görevi dünyanın en büyük başkenti olmasımukadder olan İstanbul şehrinin yeniden canlandırılmasıydı.Bu iş özellikleşehir nüfusunun artırılmasını içeriyordu. Yalıtılmışlığı nedeniyle şehirönemini yitirme yoluna gittiğinden beri nüfusu otuz veya kırk bin kişiyedüşmüştü.Şehrinbüyükbölümleriterkedilmişti.Zatenfazlasıylaharapolanşehir, fetih sonrasında harabe durumundaki sarayları ve başka binalarıylatamamen viran bir görünüm almıştı. İlk iş olarak sokaklardaki molozlarınhemenkaldırılmasınagirişildi, surlaronarıldıveOsmanlımodeliyleuyumluyenibiryönetimgörevbaşınagetirildi.Şehri terkedenlerinhepsi,kibunlarözellikle Ortodoks Hıristiyanlardı, mallarının ve dinlerinin korumayaalınması, vergiden muaf tutulma ve evleriyle dükkânlarının onarımındahükümettenyardımalmavaatleriylehemengeriçağırıldılar.Türkkuvvetleritarafından ele geçirilen tutsaklar da serbest bırakılarak Fener bölgesineyerleştirildiler ve bir süre vergilendirilmediler. Gerek Rumeli gerekseAnadolu’daki eyalet valileri İstanbul’a Hıristiyan veya Müslüman dört binaile gönderme emrini aldılar. Çeşitli seferlerde ele geçmiş otuz bin köylüİstanbul çevresindeki terk edilmiş köylere yerleştirilerek şehre yiyeceksağlamaklagörevlendirildiler.

Fethedilen kentlerdeki varlıklı kişiler, tüccarlar ve zanaatkârlar, sultanınemri üzerine seçilerek ticaretle endüstrinin gelişmesine katkıda bulunmalarıiçinİstanbul’anakledildiler.BunlarınarasındakalabalıkbirYahuditopluluğuolan Selanikli göçmenler ve önemli ölçüde Avrupalı Yahudiler de vardı.Kendi toplulukları olan Yahudiler yirmi beş yıla kalmadan şehirde

Page 95: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Müslümanlarla Hıristiyanlardan sonra üçüncü en kalabalık grubuoluşturacaklardı. Sultanın fetihlerinin daha ileri bir evresinde Trabzon’laçevresinden, ayrıca Anadolu’nun başka yerlerinden, Mora’dan ve EgeAdaları’ndan da beş bin aile geldi. Bunlara şehirde kendilerine ait semtlerayrıldı, Karaman’dan gelenler örneğin, yerleştikleri yere Aksaray adınıverdiler. Gelenlerin arasında soylu ailelerden başka, esnaf ve imar işineyardımcı olmaları için daha çok zanaatkâr ve duvarcı da vardı. Zamangeçtikçe Rumlar da, Yahudilerle, Ermeniler gibi, şehrin giderek artanrefahından yararlanmak için kendiliklerinden göç etmeye başladılar. Aynızamanda Altın Boynuz’un karşı kıyısında surları yıkılan Pera, Galatalimanıyla birlikte yenilendi ve eskisi gibi Cenevizlilerle başka LatinkökenlileribarındıranbirTürkşehrioldu.

Bir Türk yazar fetihten kısa bir süre sonra, “Bu İstanbul şehri ne kadargarip bir yer. Bir tek bakır sikke karşılığında insan kayıkla Rumeli’denFrenkistan’ageçirilebiliyor,”diyeyazmıştı.Fatih’insaltanatınınsonununçoköncesinden İstanbul bir kez daha atölyeleri ve pazarları dolup taşan, sanayifaaliyetleriylekaynayan, fetihzamanındakindenüç,dörtkezdahakalabalık,karışık bir nüfusu olan hareketli bir şehir olmuştu. Bir yüzyıla kalmadan,yalnız yüzde 50’sinden biraz fazlası Türk olan yarım milyonluk bir halkıolacaktı.

Mehmet ekonomik hayatın geliştirilmesi konusunda özellikle faaldi; buamaçla imaret denilen geleneksel İslam müessesesini büyük boyutlardageliştirdi.EskibaşkentlerolanBursaveEdirne’deçokiyibilinenbusistem,pazarlar ve kamu hizmetleri sağlamasıyla şimdi İstanbul’un gelişmesinekatkıda bulunuyordu. İmaret gerçekte vakıf denilen ortak bir dini, kültürel veticari oluşum ya da devlet tarafından veya kişisel bağışlarla finanse edilen,büyük ölçüde devlet tarafından denetlenen dinsel kökenli hayırsever birtesisti.Bircamietrafındatoplanmışbirkamubinalarıkompleksi,biryükseköğrenim müessesesi olan bir medrese, bir hastane ve yolcular için bir haniçeriyordu. Öte yandan, hanın, pazarın, kervansarayın, değirmenlerin,hamamların,boyahanelerin,ambarların,mezbahalarınveaşhaneleringelirleridinselbağışlaraekleniyorveonlarınfinanseedilmesineyardımediyordu.

Mehmet, İstanbul’un ilk büyük camisi Ayasofya vakfının bir bölümüolarak içinde yüzlerce dükkânla depo bulunan bir bedesten veya kapalıçarşıyla etrafındaki sokaklarla pazarlarda bin dükkanın inşasını emretti.Burasıgerçekte tüccarlarınmallarınıgüvenledepolayabilecekleri, işyapmakiçin toplaşabilecekleri bir iş ve ticaret merkeziydi. Mehmet kendi büyük

Page 96: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

camisiniyaptırdığısıradabununetrafındaaltıyüzöğrencininhergünöğrenimgördükleri sekizmedrese, bir ilkokul, bir kütüphane; gezginler için iki han,bir yemekhane, yoksulların karnının doyurulduğu aşhaneler; bedava hizmetvermeleri içinbirgözhekiminin,bir cerrahın,bir eczacınınbulundurulduğubirhastanevehekimlerintalimatınagöreyemekyapmalarıiçinaşçılarvardı.Bunlarbirortaçağİslamdevletininparasızeğitimvesağlıkhizmetleriydi.

Sultan Mehmet imparatorluğunun ileri gelen kişilerinden şehrin başkayerlerinde de ikamete mahsus yeni semtlerin merkezi olacak imaretlerkurmalarını talep ediyordu. Ticaret geliştikçe kamu hizmetlerine mahsusbaşkabinakompleksleri deülkenindörtbir yanındauzayankervanyollarınıişaretledi. Karadeniz ve Akdeniz bölgeleriyle Asya anakarasından geçenticaretyollarınahâkimolanİstanbuliseimparatorluğunbüyükticaretmerkeziolarakBursa’ylaEdirne’yeyetiştivesonundaonlarıgeçti.

Mehmet’inteşvikettiğivedahasıkıbirdevletdenetimialtınaaldığıİslamekonomihayatınınbir başkagelenekselmüessesesi de çalışanhalkınbüyükkısmınınaitolduğuzanaatkârloncalarıydı.KökenleribelkideGreko-Romendünyanın kurumlarına dayanan ve ortaçağ Avrupası’nın da yabancısıolmadığı bu oluşumlar İslam dünyasında kendilerine özgü bir karakterebürünmüşler,buradaaynızamandabirdinselve toplumsalkardeşlikkisvesialmışlardı. Güçlü bir merkezi otoritenin bulunmadığı Osmanlı sınırtoplumundaAhilerinliderliğindeönemlibirroloynamışlarvezanaatkârlarlaişçilerepolitikkorumasağlamışlardı.Loncalarticaretintürünegöreorganizeedilmişlerdi. Her biri, özerkliklerini korumak ve hükümet karşısında kendiloncakurallarınagöreçıkarlarınısavunmaküzerezanaatkârustalartarafındanseçilmişbirlidertarafındantemsilediliyordu.Loncalarhernekadarkuramsalolarak devlet kontrolünden bağımsız çalışıyor idiyseler de, ölçüler, çalışmamaliyetleri,kârmarjı,malınkalitesi, sahtekârlıklavurgunculuğunönlenmesigibiticaridüzenlemeleraçısındandevletekarşıyasalsorumluluktaşıyorlardı.Devletdebirdüzenveistikrarkaynağıolarakloncalarıngelenekselyapısınasaygıduyuyor, iç işlerinekarışmıyor, sadecehazinesiylehalkınınçıkarlarınıkorumaklailgileniyordu.

Lonca sisteminin bu evriminin yanı sıra kentleşmenin gelişimi vepazarlama kolaylıklarının artması, şimdi kemale ermiş Osmanlıİmparatorluğu’ndaki ekonomik evrimin yeni bir evresini yansıtıyordu. Budurum, on beşinci yüzyılın son on yıllarında Osmanlı’nın Avrupadevletleriyle ilişkilerinde en önemli konuma oturan ticaretin büyük ölçüdegelişmesi şeklini alıyordu. Bizans artık var olmadığına, HaçlılarınDoğu’ya

Page 97: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yönelikgerçekbir tehdididegeçmiştekaldığınagöre, imparatorlukticaretinesaslıbirmerkeziolupçıktı.Asya’ylaAvrupaarasındayaşamsalönemiolanbirticaretbağıgöreviyaparak,karşıtikidünyaarasındakisosyalvekültürelilişkileri de etkileyen daha geniş bir ekonomik değiş tokuş alanı yarattı.Bizans’ın ekonomik bakımdanVenedik’e bağımlı olmasına karşın, toplumuçok ırklı Osmanlı İmparatorluğu bütün devletlerle koruyucu bir gümrüktarifesiesasınagöreeşitkoşullarlaticaretyapıyordu.TüccarlarızamaniçindeDoğu Avrupa’dan başlayarak, Orta, hatta Batı Avrupa’nın içlerine kadarsızacaklar, en önemli kentlerde ticaret merkezleri kuracaklar ve Doğu’nuntarımsal, endüstriyel ürünlerini Batı’nın silahları, madenleri ve diğerhammaddeleriyletakasederekkendikredisistemlerinigeliştireceklerdi.

YerleşikdurumageçmişbirdizigöçertopluluğundangelenekselbirDoğudevleti temeline dayalı bir İslam imparatorluğuna dönüşen Osmanlı, köklüekonomik müesseselere ve ilkelere göre yönetiliyordu. Toplumun bütünsınıflarının ve tüm refah kaynaklarının hükümdarın gücünü korumaklayükümlüolduğuülkedehalkbaşlıcaikisınıfaayrılıyordu.Birtanesisultanınotoritesini temsil eden yöneticiler, ordu ve din adamlarından; ikincisi isereaya’dan, toprağı işleyenlerden ve zanaatkârlardan oluşuyordu. Ülkeninüreticileri ve vergi mükellefleri onlardı. Üretim yöntemleri ve kâr paylarısosyal,politikdüzenyararınadevletinsıkıdenetimialtındaydı.Veherbireyinkendisınıfındakalmasıkatıbirmantıksilsilesisayesindesağlanıyordu.

Ancakşimdigiderekönemiartanüçüncübirsınıfdavardı:buda,yasalvesosyal kısıtlamaların dışında kalan, kapitalist olabilecek tüccarlar sınıfıydı.Küçüktüccarlarıvezanaatkârlarıkapsamayanbubüyükişadamları,bölgelerarasındaki ticaretten ve uzaktan getirilenmallardan kâr sağlıyorlardı. SinanPaşa’nınPrensler içinBirOsmanlı’nınAynasıadlıeserionbeşinciyüzyılınbudönemindehükümetinticaretegösterdiğiilgiyişuşekildeyansıtır:

Ülkenin tüccarlarına ayrıcalık tanıyın, onları destekleyin, kimsenin onlarıhırpalamasınaizinvermeyin,çünküülkeonlarınyaptığıticaretlezenginleşir,onlarınmalları sayesinde dünyaya ucuzluk gelir, onların sayesinde sultanınünüçevreülkeleretaşarveyineonlarınsayesindeülkeniniçinderefahartar.

Mehmet şehrin surlarını yeniden inşa ettirmeye ve berkitmeye başladı.İstanbul’umimariaçıdanBizanszamanındakigibigörkemlibirimparatorlukbaşkentinedönüştürmeye,SelçukluSultanlığı’nınsinesindendoğanOsmanlı

Page 98: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İmparatorluğu’nun zaferlerine layık bir imaj yaratmaya kararlıydı. VakitkaybetmedenFatihCamiiolarakbilinecekolankendicamiiniinşaettirmeyegirişti. Bu iş için Rum kökenli birmimar kullandı; Rum Patriği Kilisesi’niAltın Boynuz’un Rum semti Çarşamba’daki Pammakaristos Manastırı’nanaklettiğizamanyıkılanHavariyunKilisesi’ninyerinivemateryalleriniyenibina için uygun gördü. Mehmet, camisiyle dış eklentilerinin toplamboyutlarıyla Ayasofya’yı aşmasıyla böbürleniyordu. Marmara Denizi’yleAltınBoynuzarasındaki tepelerinbatıdoruğuna taçgibioturmuşolanFatihCamii, yüzyıllar içinde İstanbul şehrine yeni bir profil verecek olan büyükkubbeli camiler dizisinin ilki oldu. Başlangıçta Ayasofya’nın Bizansüslubundanesinlenenbucamiler,yenibirmimarlardizininingörkeminiİslamimajı doğrultusundan yansıtacaklar veHıristiyanlarınkini gölgede bırakacakbirMüslümanmetropolüyaratacaklardı.

Mehmet aynı zamanda, surların önünde şehit olan ve mezarı kuşatmasırasındarastlantısonucubulunanpeygamberinarkadaşıiçinyapılacakEyüpCamii’nin temelini attı. Bizans imparatorlarının sarayları enkaz halindeoldukları, üstelikkendi imparatorluknormlarınagöreyetersizolduklarındanFatih,tepeninortayerindePantokratorManastırı’nınbüyütülmesiylekendinebir saray yaptırttı. Edirne’den gelerek yerleşeceği bu saraya daha kolayulaşılması için bir dizi taş döşeli yeni sokak oluşturdu. Bunlarla ve diğerinşaatlarıylasaltanatınınkalanyirmibeşyılıboyuncasürdürdüğüseferlerininarasındakikışaylarındaşahsenyakındanilgilendi.

Page 99: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((9))Fetholunan başkenti yanlarıyla arkasını güvenceye alan bir üs haline

getirenSultanMehmet’in şimdiki askeri görevi, imparatorluğunuberkitmekveçevresindekisınırlarıgenişletmekti.Deniztarafındabüyütülmüşvetahkimedilmiş bir limanı vardı, deniz kuvvetlerini de büyütüyordu. Bir yandan daRumeliveAnadoluhisarı’nınboğazlarakuzeydenhâkimolmasıgibi,buradadaÇanakkale’ye güneyden hâkimolmak içinBoğaz’ın iki yanında yeni birkale inşa edildi. Sultan ordularının başında savaşa gidiyor, paşalarınakumanda ediyor, hiç savaşmeclisi toplamıyor, her yıl hemAvrupa hemdeAsya’dan topladığı askerlerle oluşturulan sıkı disiplinli ordularının hedefineilişkinhiçbirplanaçıklamıyordu.Birkeresindebirpaşasıbirsonrakiseferinhedefininneresiolacağınadaironasorusorunca,sultan,sakalınınbirtekkılıbileniyetlerinibilecekolsaonukoparıpateşeatacağıyanıtınıverdi.

Babasınındüşmanları,Macaristan’daHunyadi,Sırbistan’daDespotGiorgiBrankoviç, Arnavutluk’ta Skanderberg, Yunanistan’la Ege’de Venedik’lileronamiraskalmıştı.Sistematikşekildebirbiriarkasındanonlarakarşıhareketegeçti. Fetihi peş peşe izleyen 1454’le 1455’deki seferlerinin hedefi,Macarlarla Türklerin rekabet alanı olan tampon devlet Sırbistan’dı. Oradababası Murat’ın Varna Savaşı’ndan sonra ayağa kaldırdığı prensliğin enbüyük kısmını işgal etti, değerli gümüş madenlerine el koydu ve ülkeyiOsmanlı İmparatorluğu’na daha sıkı bağlarla bağladı. Fakat Macaristan’ayüklenmesinekarşıaradahâlabirengelvardı:TunaüzerindekiBelgradşehri.

BabasınınyapamadığınıyapıpbuşehrizaptetmeyiaklınakoyanMehmet,1456’da çok iyi silahlanmış 150.000 kişilik bir kuvvet ve Tuna üstündeVidin’ekadargelenhafifteknelerdenoluşmuşbirfilooluşturdu.Gemilerdenbüyüğü kuşatmada kullanılacak ağır silahları taşıyordu. Daha hafif toplar,büyükölçüdeithaledilmişBatılıişçilertarafındanSırbistan’dainşaedildiler.Silahlar,cephaneveerzakçokiyidüzenlenmişdevekervanlarıvediğeryükhayvanlarıtarafındankarayoluylanakledildiler.Şehrikuzeydenablukaaltınaalmak için Mehmet kalenin üst başına nehrin kaynağı yönünde bir gemizinciri dizdi. Nehrin kıyılarında dizili ağır topları şehrin kara duvarlarınaçevrilmişti. Haziran başlarında tahıllar olgunlaşırken sultanın çadırı birtepenin doruğuna oturtulmuştu, Yeniçerilerinin barınakları ise tepenineteklerinekonuşlandırılmıştı. İstanbul’ubaşarıylazaptetmesinden fazlasıylacesaretbulanMehmet,Belgrad’dabirgüçlüklekarşılaşacağınısanmıyordu.

Türk Sipahileri temmuz başında çevre arazileri harabeye çevirdiler.

Page 100: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bombardıman da başladı ve on dört gün sürdü. Fakat kale duvarları ağırhasara uğradıysa da, Belgrad fazla bir kayıp vermedi. Sonra Hunyadi’ninnehirfilosuTuna’nınaltbaşındabelirdi,süvarileridetakviyeleringelmesiniengellemek ve Türklerin geri çekilme yolunu kesmek için kıyılardatoplandılar. Savaş beş saat süresince olanca şiddetiyle devam etti. Türklerçaresizkalacakbirdirenişgösterirken,Tuna’nınsularıakankanlardankızılaboyandı. Gemileri daha hafif olan ve manevra yapma kabiliyeti bulunanMacarlar,hantalTürkgemilerizinciriniyararakonlarıdağıttılar.İkikadırgayımürettebatlarıylabirliktebatırdılar,dördünüdebütünsilahlarıylabirlikteelegeçirdiler. Türk filosunun kalan gemileri ölüler ve can çekişen yaralılarlayüklüolarakkaçmayıbaşardılarsada,düşmanınelinedüşmeleriniengellemekiçinsultanınemriüzerineyakıldılar.

Macarlarınzaferikesindi.Hunyadi’ylesavaşçıkeşişCapistrano,kuşatılmışgarnizonutakviyeetmekvecesaretlendirmekiçinbirlikleriylebirliktekaleyegirdiler.Duvarlardakigedikleralelaceleonarıldıvesilahlargözdengeçirildi.Nehirdeki yenilgisinin deliye döndürdüğü ve kaleyi ele geçirmeye kararlıMehmet,bizzatkendisiYeniçerilerininbaşınageçtivegecevaktişehrekarşıbüyükbirsaldırıyagirişti.Sonundaşehrinaltbölümünegirmeyibaşardıklarıgibi, içlerinden bazı gruplar kale içine girmek için duvarlara tırmandılar.Ganimet peşindekiYeniçeriler boş sakaklarda dağılırkenHunyadi kurnazcabirmanevraylabirlikleriniduvarlardanuzaklaştırdıvesaklanmalarınıemretti.Yeniçerilerin zafer bağırışları, önceden kararlaştırılmış bir sinyal üzerineMacarlarınsavaşçığlıklarıtarafındanbastırıldı.Yeniçerilertekrartoplanmayavakitbulamadanküçükgruplarhalindeetraflarıçevrildiveçoğuyokedildiler.

Hayattakalanlarkendilerinikaleduvarlarındanaşağıyabırakıncadahadakorkunç bir sürprizle karşılaştılar. Hunyadi’yle Capistrano küme kümedallarınüstünekükürdebatırılmışçalıçırpıyığmışlardı.Sabaholuncabunlarıtutuşturup aşağıda gerilemekte olan düşmanın üstüne fırlattılar. Her taraftayangınlarpatlakverdi.SayısızTürkkaçamadanhendekleriniçindecayırcayıryandılar;hendeklerböyleceçokgeçmedenkömürleşmişcesetlerletıkandıvearkadangelenlerinyolunukesti.Başkakaçaklardakoşupkaçarkenalevlerlegiriştikleriyarışıkazanamadılar.PanikhalindekiTürklersilahlarınıbıraktılarve sultanın karargâhının önündeki üçüncü savunma hatlarına sürüldüler.Çılgına dönen Mehmet savaşın orta yerine atıldı, ama Haçlılardan birininkellesini uçurduktan sonra baldırına rastlayan bir okla yaralandı ve savaşmeydanından çekilmek zorunda kaldı. Yeniçerileri şaşkınlık halindedağıldılar.BöylesibirdisiplinsizliğefenahaldekızanMehmetYeniçerilerinağasınaküfretti.GecebastırdıktansonraHasanAğaadındakibukişi savaşa

Page 101: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

katıldı ve efendisinin gözleri önünde öldürüldü. Gece bastırdıktan sonrasultangeriçekilmeemriniverdi,amabudasonundayozlaşarakdarmadağınbirkaçışşeklinedöküldüveönemlimiktardatop,cephaneveerzakdüşmanınelinegeçti.

HıristiyanlarınzaferibütünAvrupa’dabüyüksevinçgösterilerineyolaçtı.Ama kuşatmanın üzerinden uzun bir zaman geçmeden Hunyadi’yleCapistrano’nun her ikisi de Belgrad çevresini kasıp kavuran bir salgındaöldüler.BirkaçaysonraGiorgiBrankoviçNoelarifesindeihtiyarlıktanöldü.Sırbistan şimdiMacaryanlısı veOsmanlı yanlısı hiziplerin, hanedanvedinkavgalarının pençesinde bölünmüştü. Sonunda birbirini izleyen iki seferinardından ülkeMehmet tarafından istila edildi veOsmanlı İmparatorluğu’nabağlanarakkuzeyyönündekiyayılmacıhareketler içinelverişlibirüshalinegetirildi. Sırbistan bundan sonra beş yüz yıl süresince Osmanlıların elindekalacaktı.

Mehmet,Belgradbozgunundasavaşmalzemelerinikaybetmesininardından1457’de hiçbir sefere çıkmadı. Bunun yerine Meriç Nehri’ndeki bir adadainşaatı yeni tamamlanmış Edirne sarayında kalmayı yeğledi. Bu aradaİstanbul’daki sarayı da inşaat halindeydi. İki genç oğlu -Amasya’dakiBayezıt’la Manisa’daki Mustafa- getirtilerek yabancı elçilerin veimparatorluğun her tarafından toplanmış din, hukuk ve edebiyat âlemininünlülerininhazırbulunduğugörkemlibirtörenlevebüyükşenliklerarasındasünnetedildiler.

Mehmet ertesi yıl -1458’de- Yunanistan’ı boyunduruk altına almak içintasarladığı seferlerin ilkine çıktı. Bizans yönetici sınıfının büyük bölümü,Palaiologos hanedanının sağ kurtulan iki üyesinin -Dimitri ile Tomas’ın-etkisizyönetimialtındakibölünmüşikiMoradespotluğunasığınmışlardı.SonİmparatorKonstantin’inanlaşamayanbuikikardeşibatıdaPatras’tandoğudaMistra’ya kadarki toprakları ayrı ayrı yönetiyorlar ve sultana bir vergiödemek yükümlülüğü altında bulunuyorlardı. Bu da çok geçmedenödenmeyince sultan harekete geçti. Ordusuyla birlikte Korent’i aşarak batıMora’yıbütünuzunluğuboyuncaistilaetti.Buaradagöstermelikbiryönetimaltında milliyetçilikleri gelişme fırsatını bulamamış bir halkın pek fazladirenişiylekarşılaşmadılar.SultanbatıMora’nınenbüyükkısmınıfethettiveyakıp yıktı, fakat kuzeye dönüş yürüyüşüne kadar kilit kale Korent’esaldırısını erteledi. Burada halkaMüslümanlığı kabul etme şartı olmaksızınşerefli bir teslim önerdi. Ret yanıtı alınca, kalenin üç sırasını kuşattı, tarihi

Page 102: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kentinkalıntılarındanyontturduğumermergüllelerlekentitopatışlarınahedefetti. İlk iki duvar yıkıldıktan sonra garnizon teslim oldu ve meydanıYeniçerilerebıraktı.Palaiologoslarda,eskiKonstantindespotluğununbüyükkısmını Osmanlılara bırakan bir barışa razı oldular. Böylece ellerinde birmiktar toprak kalıyor ve sultana vergi ödemek yükümlülükleri devamediyordu.

Mehmet bundan sonra, iki yıl önce Floransa dükünün elinden Türklertarafından alınan Atina’ya bir ziyaret yaptı. Burası Osmanlılar arasında“Bilgeler Şehri” olarak biliniyordu, Osmanlıların “Yunan hayranı bilgehükümdarları”daşehirdekiantikçağkalıntılarındançoketkilendi.ÖzellikleAkropol onda derin bir hayranlık uyandırmıştı. Mehmet Atina’lılara çokcömertdavrandı, toplumsalözgürlüklerine saygıgösterdiveonları vergidenmuaf tuttu. Ayrıca Latin Kilisesi’nin çöküşünden sonra Ortodoks ruhbansınıfınaayrıcalıklarbahşederekonlarıözelliklemutluetti.

SultanıngidişindenkısabirsüresonraikiPalaiologosdespotununarasındakardeş kavgası başgösterdi. Bu arada Dimitri Türkleri ve anlaşmalarınıdesteklerken, Tomas bu anlaşmayı bozarak Papa’nın kuvvetlerini yardımaçağırdı.Mehmet1460’daordusuylatekrarYunanistan’ayürüdü.Dimitriönceondan kaçtı, ama sonraMistra kentiyle despotluğununMonemvasia bölgesidışındaki bölümünü teslim etti. Bu sonuncu bölge Papalığın kuvvetlerininyardımıyla Türklere karşı koymuştu. Mehmet daha sonra despot Tomas’ınkuvvetleriniyenmeküzereyolaçıktı.BudespotdasonundaBatı’yakaçarakhalkınıTürklerinelineteslimetti.

Osmanlılar böylece bütün Yunan Yarımadası üzerinde egemenliklerinikurdular.Sadecedenizyoluyla takviyeedilebilenbirkaçkıyıyerleşimbirimiVenediklilerinelindekalmıştı.ArtıkburayaFrenklerarasıkavgayerinePaxOttomaica(OsmanlıBarışı)egemendi.Yunanhalkınabirölçüdehoşgörüyledavranılıyordu,aşırıvergidenveçocuklarıntabitutulduğuharaçtanmuaftılar,ticaret yapma ve kendi yerel yönetimlerini seçme özgürlükleri tanınıyordu.Oysa Batı Hıristiyanlığı onları kâfirlerin baskısı altında ezilmiş ve Latinlertarafından kurtarılmayı bekleyen bir halk olarak görmeyi yeğlerdi. Zamangeçtikçe hümanist Yunanistan Avrupa’nın Haçlı hevesinin hedefi olarakİstanbul’unveKutsalTopraklar’ınyerinialdı.

Türk tarihçilerinin kayıtlarına bakılırsa Bizans İmparatorluğu’nu kendiegemenliğinde canlandırmayı hedef edinmiş II.Mehmet, Bizanslı Rumların

Page 103: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

arasındakralunvanıüzerindehakiddiaedebilecekhiçkimseyibırakmamayakararlıydı. Palaiologosları ortadan kaldırmıştı. Şimdi sıra Komnenoslarageliyordu.Trabzon’dakiimparatorluğuortadankaldırmanınzamanıgelmişti.BüyükKomnenosdiyetanınanİmparatorIV.Ioanneszatensultanayüklübiryıllık vergi ödemek suretiyle özgürlüğünden vazgeçmişti. Onun ölümüüzerine küçük kardeşi İmparatorDavid, sultana karşı gelmek içinVenedik,CenovavePapalıkgibiAvrupalıdüşmanlarınındışında,Asya’dakiaçıkseçikdüşmanı olan Akkoyunlulardan Türkmen Beyi Uzun Hasan’la anlaşmaktançekinmedi.DamarlarındaHıristiyankanıakanbuMüslüman,evlilikyoluylaKomnenoslarla akrabaydı.UzunHasanDoğuAnadolu’daOsmanlılarakarşıgüçlübirmuhalefet kurdu.Bu ittifakaSinopveKaramanlı beylerin dışındaHıristiyanolanGürcükrallarıdakatıldılar.

David, sultandan babasının ödediği verginin bağışlanmasını istedi ve buisteğini Uzun Hasan’ın İstanbul’daki elçileri yoluyla iletti. Bunlar zatenMehmet’ten olmayacak şeyler istiyorlardı. Sultan bu zararlı ittifaka sonvermenin ve en sonundaAnadolu’daki işleriOsmanlı’nın çıkarlarına uygunbiçimde çözümlemenin zamanının geldiğine karar verdi. 1461’de Asya’yakara ve denizyoluyla ceza amaçlı bir sefer düzenledi. Önce CenevizlilerinKaradeniz’deki son ticaret üssü olan Amasra’yı zapt ederek pazarlıklaryoluylaSinop’ueldeetti.SonraUzunHasan’ıntopraklarınagirdi.KaramanlımüttefiklerindenyardımalamayanAkkoyunluBeyliği,doğuyadoğruçekildi.SuriyeliHıristiyanannesiPrensesSaraarmağanlarlayüklüolarakonunadınasultana gitti. Yapılan barış anlaşmasına göre Uzun Hasan, TrabzonluKomnenoslara yardım etmemeyi kabul ediyordu. Ama Prenses, Mehmet’işehre saldırmanın tehlikelerine karşı uyarmak isteyince, Mehmet, “Anne,”dedi.“İslamınkılıcıbenimelimde.”

Askerleriyle yürüyüşe geçerek büyük eziyetlerle Pontus sıradağını aştı.Filosu bu arada Trabzon’u kuşatmıştı, ama bir sonuç alınamadı. SultanınsadrazamıMahmutPaşa’nınkumandasındakiöncükuvvetleronsekizgünlükbir yürüyüşten sonrakara surlarınınönünevardılar.Beraberlerindekuşatmasilahları ve hemen hiç süvari getirmemişlerdi, üstelik ikmal yolları güvenlideğildi. Ama İmparator David bir savaşçı değildi. En güçlü müttefikitarafından terk edildiğine göre, kendisinden yürekli akrabası İmparatorKonstantin’in yaptığı gibi şehriyle imparatorluğunun yıkıntıları arasındaölmeyeniyetiyoktu.BarışıvehayatıyeğlediğindenMahmutPaşa’nınkaypakbirRumilerigeleniyoluylailettiğiönerileridinlemeyehazırdı.SultandaöteyandanPrensesSara’nınbarışyalvarışlarınakayıtsızkalmamıştı.

Page 104: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Elde edilen sonuçRumlar için şerefsiz bir barış anlaşması oldu;OsmanlıOrdusuböylecedirenişlekarşılaşmadanTrabzon’agirdi.Sonuncuimparatorlaailesi,sarayerkânı,altınlarıvediğerdeğerlieşyalarısultanınlütfuylaözelbirgemiye bindirilerek İstanbul’a yolcu edildiler. Mehmet arabuluculuğukarşılığındaSara’yıbiryığınmücevherleödüllendirdi.Şehrin insanlarınabuyüce gönüllülük gösterilmedi. Erkeklerle kadınların hepsi köle edilereksultanla ilerigelenleri arasındapaylaştırıldılar.OğlanlarYeniçerilerin safınakatılırken, birçok aile mülklerinden yoksun edilerek İstanbul’un nüfusunuartırmayagönderildiler.

Komnenosların günleri zaten sayılıydı. İki yıl sonra İmparator David birkez daha Uzun Hasan’la sultanın aleyhinde entrikalar çevirmeye başladı.Mehmet tarafından İstanbul surlarının içindeki Yedikule zindanlarındahapsedildi,birkaçaysonradaoveailesininkalankısmı-erkekkardeşi,yedioğlu ve yeğeni- orada katledildiler. Üstelik sultan cesetlerinin gömülmedenbırakılmalarınıemretti.

Mehmet, Trabzon seferi sırasında Küçük Asya’nın kuzey kıyısıbölgelerininenbüyükkısmınıveburadakiüçönemlilimanıimparatorluğunakatmıştı. Büyük Karamanlı Beyi İbrahim’in 1464’deki ölümünden veülkesinin anlaşamayan yedi oğlunun arasında bölünmesinden sonraki birseferinde, son 150 yıldır Osmanlıların en kavgacı rakibi olan Karaman’ınhemenhemenbütününüfethetti.BudazamaniçindeOsmanlı’nınKilikya’ya(Adana ve çevresi) veAnadolu’nunAkdeniz kıyısına hâkim olmasına yoluaçacaktı.

Mehmet böylece Doğu’da arkasını güvence altına aldıktan sonra askeriaçıdan tümdikkatini bir kez dahaBatı’ya çevirebildi.Burada hedefi, bütünBalkan Yarımadası’nda tartışmasız Osmanlı egemenliğini kurmaktı. BunubaşarmakiçinşimditopraklarınıçeşitliuçlarındaYunanistanYarımadası’ndaolduğu gibi yuvarlamak ve Batı Avrupa’ya düzenlenecek seferler için biratlamatahtasıolarakberkitmekzorundaydı.Tuna’nınkuzeydoğusundaEflakülkesiyeralıyordu.BuranınhâkimiolanvedahaönceadıgeçenVladDrakul2(veyaDrakula),yaptığıgaddarlıklaryaşanılanzulümçağındakibenzerlerininhepsini gölgede bırakan, tarihin canavarlarından ve efsanelerdekişeytanlardanbiriydi.

Sultan buna rağmen vergisini ödediği ve Osmanlı komşularını rahatsızetmediği sürece Drakul’u rahat bırakmaktan yanaydı. Ne çare ki bu kişi

Page 105: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

1461’de Macaristan kralı olarak Hunyadi’nin yerine geçen MatyasCorvinus’la Türklere karşı bir anlaşma yaptı. Mehmet, geciken vergilerinibahane ederek Drakul’u Osmanlı Ordusu’na katılacak bir grup Eflaklı ilebirlikte İstanbul’agetirmek içinbirelçiyolladı.BundansonradaTuna’dakibirliklerininkumandanınaDrakul’ayoldagelirkenbaskınyapıpelegeçirmekiçin talimat verdi. Fakat işler ters gitti. Drakul’un muhafızları Türklerikaçmakzorundabıraktılar.Drakul’unemriüzerinedeelçiylekumandanınherikisi de kazığa oturtuldular. En uzun kazık ise rütbesi daha yüksek olanaayrıldı. Vlad Drakul bundan sonra Tuna’yı geçerek başında bulunduğuorduylaBulgaristan’agirdiveOsmanlıülkesindetaşüstündetaşbırakmadığıgibi,halkınbüyükbirkısmınıkatletti.

Bunun üzerine intikam almaya karar veren sultan, kalabalık bir orduylaEflak’a girdi. Sefer sırasında bir “ceset ormanı”yla karşılaştılar. Yirmi binBulgarlaOsmanlı’nıncesediburadakazıklaraoturtulmuşveçarmıhagerilmişolarak çürümekteydi. Bu da Drakul’un kendi eğlencesi ve komşularınıürkütmek için başvurduğu kitle imhalarının korkunç örneklerinden biriydi.Sultanınordusualışılmadıkgerilla saldırılarıyla rahatsızedilmesine rağmen,sonundadüşmanıezipVladDrakul’uMoldavya’da(Boğdan)sürgüneyolladı.OsmanlıpaşasıbuaradaikibinEflaklınınkellesinihükümdarlarınınayağınındibine bırakmıştı. Eflak hükümdarı olarak Vlad’ın yerine kardeşi Radugeçirildi. İstanbul’da rehine olarak tutulan bu prens bir şekilde sultanınilgisini çekerek onun emrinde görevlendirilmişti. Eflak onun egemenliğindevassalbirdevletoldu,fakatbirTürkeyaletikonumunagetirilmedi.

Ancak iki yıl sonra sultanın bu gözdesi komşu ülkenin prensi BoğdanlıStefantarafındanülkesindensürüldü.Hunyadiçapındabirhükümdarolanbukişi, Osmanlı’nın Radu’ya tacını iade etme çabalarını emrindeki köylüordusuyla iki kez başarısızlığa itti. Stefan sonunda, Ceneviz kolonisininKaradeniz filosu tarafından zaptı üzerine Kırım’da topladığı bir TatarOrdusu’nunbaşındakisultanMehmet tarafındanyenilgiyeuğratıldı.TatarlarMoldavya’ya kuzeyden saldırmışlardı. Burada Tuna deltasından itibarenHunyadi’nin ülkesinin bu kanadı için yeni bir olası Osmanlı tehlikesioluşuyordu. Ama Sultan Mehmet şimdilik, geri çekilecek kuvvetlerineTransilvanya üzerinden gelebilecek bir Macar tehdidini hesaba katarakMoldavya’yıboşaltmakzorundakaldı.

1463’de sultan dikkatini haraca bağlanmış bir başka devlet olankuzeybatıdaki Bosna’ya çevirmişti. Sırbistan’la ittifak halindeki bu ülkeyi

Page 106: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

daha Batı’ya yapacağı saldırılar için bir üs olarak gereksiniyordu. Bosna,yalnızhanedandeğil,diniayrılıklarnedeniyledenazikbirkonumdaydı.BirzamanlarOrtodoksikenPapa’nınbirbakımagörünürdekidesteğiyleKatolikolmuştu. Ayrıca kilise inanışlarına karşı kalabalık bir mezhepten olanBogomilleribarındırıyordu.PapabunlarıFransiskenkeşişleriyollayarakyolagetirmeyeçalıştıysada,buayrılıkçılar,onlaraOsmanlıeyaletlerindekorumasağlayan Türklerle dostluğa yönelttiler. Osmanlılar böylece Bosna’da olanbitenlerdenhaberliydiler,ayrıcayerelköylüleriözgürlükvaadiylekendilerineyaklaştırmışlardı. Bosna kralı Stefan, “Egemenlik arzusu doymak bilmez,”diyerek Papa’yı, sultanın istilasına karşı uyardığı 1461 yılından beribeklemişti. Papalıktan destek dilenen Stefan, krallığının fethedilmesininMacaristan’ın,arkadanVenedik’inveİtalya’nındiğerbölümlerininistilasınayolu açacağını belirtti. Ayrıca, “Sık sık ulaşmayı hayal ettiği Roma’dan dasözediyor,”diyeekledi.

Papa yanıt olarak bir elçi yolladı, bu kişi de Papa’dan aldığı yetkiyleStefan’a taç giydirdi veMacaristan kralını onunla anlaşmaya zorladı. Amabunu ancak Stefan’ın Osmanlılara ödediği vergiyi kesmesi koşuluylayapmıştı.Buişsultanıfazlasıylakızdırdı.Bosna’yahemenbirorduyolladıveönemli Bobovats kalesini teslim aldı. Âdeti üzere kalenin halkını üç grubaayırmıştı, birinci grup şehirde kalacaktı, ikinci grup paşaları arasındapaylaştırılacaktı,üçüncügrupiseİstanbulnüfusunuçoğaltmayayollanacaktı.Daha sonra sadrazam Mahmut Paşa’yı bir öncü kuvvetle Kral Stefan’ıyakalamaya ve ordusuyla sığındığı kaleyi zapt etmeye yolladı. Stefan,hayatının bağışlanması koşuluyla teslim oldu. Mahmut bu koşula razıolduğunuStefan’ayazılıolarakbildirmişti.

Bu vaat, yendiği herhangi bir prensin ailesini öldürtmeyi politika halinegetirenMehmet’ikızdırdı.Bukonudasarayındabulundurduğuİranlıbirdinadamınadanıştı.Dinadamı,kendisindendüşükkonumdakibirkişitarafındanbir kâfire verilmiş bağışlanma sözünün İslam yasalarına göre sultan içinbağlayıcı olmadığına dair fetva çıkardı. SonuçtaBosna’nın son kralının sözkonusu din adamı -ya da belki sultanın kendisi- tarafından kafası kesildi.Bosna üzerindeki Osmanlı egemenliği bundan sonra en azından kalabalıkgruplar halinde İslamiyeti kabul edenBogomiller tarafından onaylandı.AdıHersekolankomşudağlıkarazibirsüreiçinnazikbirbağımsızlıksürdürdü,ama sonunda orası da Fatih’in oğlu II. Bayezıt tarafından Osmanlıtopraklarınakatıldı.

Page 107: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bu ülkelerin ötesindeki Arnavutluk, istilacı Türklerle İtalya’ya aitDalmaçya kıyıları ve adaları arasındaki son kale olarak ayakta kalmayadevam ediyordu.Burada Papa’nın “İsa’nın savunucusu” olarak adlandırdığıSkanderbeg,yirmiyılıaşkınzamanönceII.Murat’ınhayatındaolduğugibi,şimdi deMacarların veVenediklilerle diğer İtalyan devletlerinin desteğiylehâlâsavaşmayıveyönetmeyisürdürüyordu.ZamaniçindeHıristiyanBatı’nıngözündehemenhemenefsanevibirkahramanolmuştu.Arnavutluksüregelenbağımsızlığını büyük ölçüde gerek coğrafyasının gerekse insanlarınınoluşturduğu doğa kuvvetine, geçit vermeyen sıradağlarına Skanderbeg’inbirleştirdiği ve üzerlerinde hâlâ sıkı bir hâkimiyet sürdürdüğü dağların buaşiretinsanlarınaborçluydu.Türklerülkeninvadileriniellerindetutabilirlerdi,amaMehmet’in paşalarının çok geçmeden fark edecekleri gibi doruklarınasaldırıpellerindetutmadasüreklibaşarısızlığauğrayacaklardı.

Sultan1466’daşahsenbaşındabulunduğubirkuvvetleArnavutluk’agirdi.Öncü birliklerinin çevredeki arazileri yakıp yıkmasından sonra kendisi deordusuylaçıkagelerekkayalıkbirarazidekiKroyakalesinikuşattı.Fakatkaleduvarlarının sağlamlığı ve içerideki garnizonun yiğitliği sayesinde kuşatmaağırgelişiyor,Skanderbeg’lekuvvetleridebiryandankuşatmacıOsmanlılarıarkadan hırpalıyor, ağır kayıplara uğratmaya ve çok zaman ikmal yollarınıkesmeye devam ediyordu. Sultan sonunda öfkeyle Durazzo yönündeuzaklaştı.

Kalenin kuşatmasını sürdürmeyi paşalarından birine bırakmıştı.Ama çokgeçmedengerilemekvedarmadağınhaldeülkedenkaçmakzorundakaldılar.

Elbasan’daki sınırlarının içinde kendi kontrolü altındaki bir kaleyaptırdıktan sonra Mehmet ertesi yıl yine saldırıya geçti. Sonunda elinegeçirdiğiDurazzo’danbinlercemülteciİtalya’yakaçtılar.Fakatİşkodrahâlâdayanıyorduvesultanburadafazlabirilerlemekaydedemiyordu.Skanderbeg1467’de öldükten sonra birleştirdiği aşiretler dağılıncaya kadar da başarılıolamayacaktı.EfsaneyebakılırsaSkanderbeg’inölümünüduyansultanbirazvakitsiz olarak, “Sonunda Avrupa’yla Asya bana ait! Vay şanssızHıristiyanlık.Hemkılıcınıhemdekalkanınıkaybetti,”diyebağırmıştı.

Osmanlı İmparatorluğu şimdi, Skanderbeg’in, topraklarınımiras bıraktığıVenedikCumhuriyeti’yleaçıkçasavaşhalindeydi.BaşlangıcıhâlâVenedik’inelindebulunanbazıdenizüsleriüzerindehâkimiyetkurmakolanbumücadelearalıklıolarakonaltıyılsürecekti.

Page 108: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Avrupa ancak sultanın dikkati Asya’daki seferlere çevrildiği zamanrahatlıyordu.Buradada,Venedikveİtalya’dakiPapalık,Hıristiyangüçlerinindiplomasi yoluyla Uzun Hasan ve Akkoyunlularla anlaşmaları, gerilimiyoğunlaştırmıştı. Batı, Osmanlı ilerleyişini durdurmak amacıyla Doğu’ylaDoğu’yu birbirine düşürüyordu. Uzun Hasan bu gibi girişimlere olumlubakıyordu.KaramanlılarındayardımıylaOrtaAnadolu’yuveMehmet’inzaptettiği,İran’daUzunHasan’dankorumaisteyenbaşkayerlerideelegeçirerekTimur’un izinden gitmeye hevesleniyordu. O bu amaçla Erzincan’damuazzam bir ordu kurarkenmüttefikleri de Tokat’ı zapt edip tahrip ettiler.Sultanın oğlu Bayezıt’ın vali olarak bulunduğu Amasya’ya saldırılarıpüskürtülürken Kayseri’yi zapt ettiler, Ankara çevresini yakıp yıktılar vebatıdaAkşehir’ekadarilerlediler.

Büyük ölçüdeki bir Osmanlı misillemesinin zamanı gelmişti. Timur’laYıldırım Bayezıt arasında olduğu gibi bu karşılaşmaya da iki hükümdarınarasında tehdit dolu birmektup alışverişi öncelik etti. İran’daki fetihleriyleövünen ve artık hiçbir düşmandan korkmadığını ileri süren Uzun Hasan’ınküstahçabirmesajınaazametleverdiğiyanıttaMehmet,onusadeceİranlıbirhan olarak gördüğünü belirtti. Gururu nedeniyle ona serzenişte bulundu vekısabirsüresonrabiruçurumunonuyutmayıbeklediğinedairuyardı.

Mehmet 1472’de önemli bir karar öncesinde âdeti üzere falcılarınadanıştıktan sonra kalabalık bir orduyla Asya’ya geçti ve Doğu’ya doğruyürümeye girişti. Kışlık karargâhını Amasya’da kurmasının arkasındanilkbaharda daha doğuya, Erzincan’a doğru yürüdü. Sel gibi akan sultanınordusu karşısında telaşa kapılan Uzun Hasan, sağ kanadını Yukarı Fırat’a,arkasını da bir sıradağa vererek düşmanı beklemeye başladı. Sultanın çokdeğer verdiği en genç generallerinden biri olan ve yakın zamanda RumeliBeylerbeyliği’neatananPalaiologossoyundanHasMuratPaşa,burada,yaniTercan’da hafif bir süvari birliğine kumanda ediyordu. Gençlik ateşininetkisiyle giriştiği tedbirsizce bir saldırı onu dosdoğru düşmanın pususunadüşürdü. Kuvvetleri kuşatıldı ve büyük bir kısmı imha edildi. Has MuratPaşa’nınkendisideFırat’ınsularındaboğuldu.

SadrazamMahmut Paşa’yı sorumlu tuttuğu bu yenilgi yüzünden çılgınadönenvegözdepaşasınınölümünedeniylemoralibozulansultangeriçekilmeemrini verdi.Ama söylendiğine göre önce hoşuna giden bir düş görmüş veaskerlerine moral vermek için bunu paşalarına anlatmıştı. Bu düşte UzunHasan’la göğüs göğüse dövüşüyordu. Önce dizüstü çökmüş, ama sonrakuvvetinitoparlayarakkalkmışvedüşmanınaöylesinebirdarbeindirmiştiki,

Page 109: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Uzun Hasan’ın yüreğinin bir parçası koparak yere düşmüştü. Gerçekte iseSultanMehmet ordusuylaErzincan’ın kuzeyindeki dağlara doğru çekilirkenUzun Hasan’ın kuvvetleri birdenbire sağlarındaki tepelerde belirmişti.Otlukbeli’ndekiçarpışmasekizsaatsürdü,bununsonucundaAkkoyunlularınhükümdarıyenikdüştü,ordusudakaçmayıseçti.BuaradaOsmanlılarınkininonkatıkayıpvermişlerdi.UzunHasan’ınkarargâhı içindekibütünmalzemeOsmanlıların elinegeçti.Sultanınkendisi üçgün süreyle savaşmeydanındakalarak tutsakların idamını denetledi; sanat ve bilimin bir hamisi olarak birgrupbilgin ile zanaatkârın hayatlarını bağışladı ve onları İstanbul’a yolladı.Osmanlı Ordusu batıya doğru çekilirken üç bin Türkmen tutsak ona eşlikediyordu. Bu tutsaklar yürüyüş sırasında günde dört yüz kişi olmak üzereidamedildiler.

UzunHasanveçokgenişbiralanayayılmışAkkoyunlularısonundatambiryenilgiye uğramadılar, hatta Venedik savaştan hemen sonra onlarladiplomatik ilişkilerini yeniledi. Uzun Hasan herhalde tekrar toparlanacaktı.AmaSultanMehmetşimdilikoyöndenbir tehlikeummuyordu…gerçektendeUzunHasan1478’deöldü.

Skanderbeg’in ölümünden yararlanan sultan dikkatini yine Arnavutluk’açevirdi.SüleymanPaşaadındakiBosnalıbirhadımınkumandasındakigüçlüordusu, Kroya kalesinin önünde kamp kurdu. Adriyatik’in yukarısında yüzmetre yüksekliğindeki bir kayanın üstüne tünemiş olan bu kaleyi sultan,Adriyatik ötesi operasyonları için arkasını güvene almak amacıylagereksiniyordu. İşkodra Gölü’ndeki balıkçı tekneleri tarafından desteklenenVenedikDonanması şehre levazımsağlamak içinkıyıboyuncadolaşıyordu.Sultanınuygulamasıgereğihemen savaşyerindedökülen toplarlabaşlatılankuşatma altı hafta sürdü. Surların büyük bir bölümü bu arada un ufakolmuştu. Sonuncu saldırıları Osmanlılara binlerce kayba mal oldu.Düzinelerle komutan şehit olduğu gibi, binlerce asker de susuzluktan veçevredeki bataklıklardan yayılan salgın hastalıklardan ölmüştü. Süleymansonunda kuşatmayı kaldırdı, toplarını parçalattı vemetallerini deve sırtındataşıttı.İşkodralılarınarasındabüyüksevinçgösterileribaşgösterdi.Büyükbirsusuzlukvepissularıfazlaiçmeklekötühavakoşullarınınyolaçtığıölümleryine de mutluluklarını frenliyordu. Zaten hiç kimse Arnavutluk savaşınınsona erdiğini düşünerek kendi kendini aldatmıyordu. Büyük Türk herhaldegeri dönecekti. Üç yıl sonra gerçekten de döndü ve Kroya denilen kartalyuvasını bir kez daha kuşattı. Bir yıldan biraz fazla süren bir kuşatmadan

Page 110: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sonra kale sonunda teslim oldu. Şehir halkını kedilerle köpekleri yemeyekadaritenbirkıtlıkonlarıbunamecburetmişti.Osmanlıişgalinebiralternatifolarakonlaraşehirdengüvencelibirçıkışvaatedilmişti;bunarağmensultanınemriylehalkınenbüyükkısmınınbaşlarıkesildi.

Sultan şimdi tüm dikkatini Batı’nın elindeki son kale olan İşkodra’yayöneltmişti. Kaleden bakılınca rastgele dolaşan Türk kafileleri tarafındanateşeverilmişArnavutköylerindenyükselendumanlargörülüyordu.Kaleniniçindekişehirdeyağlakatranlabulanmışaleviçindekipaçavralardanyapılmamermilerle bombardıman ediliyordu. Bunlar sonuçta büyük zarar verdi.İhtiyarlarlaçocuklarevlerininmahzenlerinesığınırkengüçlükuvvetlierkekleralevlerlebinalarındamlarındasavaşmakzorundaydılar.Yangınınyayılmasınıönlemekiçinçokkezçatılarısöküyorlardı.Türkleringiriştikleriçokbüyükikisaldırı fazlabirbaşarı sağlamadı.Sultandakuşatmaylaablukayı sürdürmekiçingeridebirliklerbıraktıktansonraordusununenbüyükkısmıylaçekilmeyekararverdi.İşgalaltındakibirbölgedehemenhemenyalıtılmışdurumdaolanşehirlilerçokgeçmedenyineaçlığınpençesinedüştüler.Yaşamalarıiçinet-hatta sıçan ve fare bile- kalmadığından sadece ekmek ve suyla hayattakalmayaçalışmakzorundaydılar.

Dalmaçya kıyılarına Osmanlı akınları yoğunlaştıkça karşıdaki İtalyakarasınakorkuvebezginlik egemenoluyordu.Osmanlılarkarşıdayangınlarçıkardıkça, Venedik’te SanMarko Kilisesi’nin çan kulesinde alarm çanlarıçalınıyordu.BosnavadilerindenyolaçıkarakMacaristan’ındağlıkeyaletleriniharacakesenakıncılar1477’debirsüvarikuvvetiyleİtalyaYarımadası’nınüstbaşındakiFriuli’yeyöneldiler. IsonzoveTagliamentovadilerindekiköylerlekasabalarıyağmaladılarveVenediklileriVenedik’inkuzeyindebuikivadininarasındaki ovada yenilgiye uğrattılar. Piave’nin kıyısına vardıklarında kampateşleriveyaktıklarıköylerdekiyangınlarVenediklisenatörlertarafındanSanMarko’daki çan kulesinden üzüntüyle seyrediliyordu. Akıncılar sonbahardabol bol ganimetle geri çekildiklerinde arkalarında ambarlarla villaları,şatolarlasaraylarıküledenbiryangındenizibıraktılar.

Fakat ertesi yıl tam hasat yapılacağı zaman Isonzo’nun ötesinden gelenakınlar dahabüyük çaptabaşladı.BinlerceOsmanlı başıbozukaskerülkedebüyük bir paniğe yol açtılar. Mehmet’in kutsal savaşçıları şimdiden Allahadına, “Mehmet, Mehmet, Roma, Roma!” diye bağırıyorlardı. “HerkesinbildiğigibibudenlikuvvetliolanTürkünİtalyakapılarınageldiği”ogünlerdeta uzaklardaki İngiliz Sarayı’na kadar bütün Avrupa Hıristiyanlığın hedefolduğubüyüktehlikeyeuyanmıştı.

Page 111: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Venediklilerin barış istemelerinin zamanı gelmişti. Sultan da Kroya,İşkodra veLimni ileNegropont (Eğriboz) adaları veMora’nın güneyindekidağlıkManiYarımadası’nınOsmanlı’yageçmesikoşuluylarazıoldu.Onaltıyıl süren savaş sırasında Venedik’in ele geçirdiği diğer yerler Osmanlılaraiade edildi, ancak Venedikliler garnizonlarını, silah ve cephanelerinimüdahale görmeksizin geri çekebileceklerdi. Öte yandan Osmanlılar daMora’da, Arnavutluk’ta ve Dalmaçya’da kendi kuvvetlerinin işgal ettiğiyerleri geri vereceklerdi. Venediklilere yüklü bir yıllık vergi yüklendi,karşılığında onlara ticaret yapma özgürlüğü ve yurttaşlarının haklarınıkorumakiçinİstanbul’dabirkonsoloslukaçmahakkıtanındı.SultanMehmetEge’yle Akdeniz’in en güçlü deniz kuvvetine kendisinden barış istetmeyibaşarmıştı. Böylece, İtalya’nın Osmanlı Donanması ve Gedik Ahmet Paşakumandasında bir ordu tarafından işgaline yolu açmıştı. Sultan barışantlaşmasının imzalanmasından bir, iki ay sonra İtalya kıyılarına yapacağıyeni bir saldırı için bir deniz üssü olarak kullanmak üzere bazı İyonyaadalarınızaptetti.

Bu saldırı 1480’de yarımadanın topuğundaki Otranto’ya yapıldı. Burasıkıyı savunmalarının yokluğundan dolayı ilk tercih olan Brindisi’ye yeğtutulmuştu.ŞehirbirSipahibirliğitarafındangafilavlanmış,buaradasayısızyangınçıkmış,bolkandökülmüştü.ŞehirhalkındansekizyüzkişiMüslümanolmayı reddettikleri için idam edildiler ve sonradan Papa tarafından azizlikmertebesineyükseltildiler.Çevredekiköylerdeyağmaedildi.Brindisi,LecceveTarantoyönündehamleleryapıldıysada,TürklerNapoli’dengelenbüyükbir kuvvet tarafından püskürtüldüler. Sultan İtalya’nın ilerideki fethi içinOtranto’yubirköprübaşıolarakelindebulundurmayıtasarlıyordu.Amaşehirhalkıkaçmıştıvegeridönmeyiveişgalkuvvetlerineyiyecekikmaliyapmayıreddediyordu.SonuçtaTürklerkuvvetlerininenbüyükkısmınıgeriçektilervegeride Adriyatik sahilinden denizyoluyla -belki de Venedik’in yardımıyla-beslenecek küçük bir garnizon bıraktılar. Mehmet’in bir ordunun başındabizzat İtalya’yageleceği söylentileri dolaşıyordu.BüyükbirTürk istilasınınkorkusu öylesine arttı ki Papa Fransa’da Avignon’a kaçmayı bile düşündü.AmabunuyapacakyerdeCenova, İspanyavePortekizgibiçeşitliyerlerdenyardımeldeetti.Nevarkisultanlaordusugözükmediler.MehmetşimdilerdedikkatinidoğudakiRodosAdası’naçevirmişti.Osmanlıkuvvetleridezamanıgelinceİtalyatopraklarındangeriçekildiler.

Haçlıların sonuncuları olan Hospitalier veya Saint Jean şövalyelerinin

Page 112: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Rodos Adası’ndaki kalesi Anadolu’nun savunması ve Osmanlıların doğuAkdeniz’deki deniz kuvvetleri için kilit konumundaydı.YılmazbüyüküstatPierre d’Aubusson’un liderliğindeki şövalyeler birkaç yıldan beri adaya birsaldırıolmasınıbeklemişlervekaleyiyenilmezhalegetirmekiçinellerindengeleniyapmışlardı.Ayrıca,üçyılayetecekkadarerzakdepolamışlar,Mısır’laTunus’un Müslüman liderleriyle anlaşmalar yapmışlardı. Bu savunmaönlemlerini azımsayan Osmanlılar, Palaiologosların hanedanından MesihPaşa adında bir kaptan-ı deryanın kumandasında 1479’da adanınkuzeybatısında bir keşif hareketinde bulunmuşlar, fakat kaleye sürpriz birsaldırı yapma umutları kırılmıştı. Birlikleri adadan sürülünce Mesih karşıkıyıdakiMarmaris’edönmüşve ilkbahardadahabüyükbirkuvvetingelişinibeklemeyekoyulmuştu.

Sert bir direniş karşısında haftalar süren bir bombardımandan sonratemmuzun son haftasında, Akdeniz’in öbür ucunda tam OsmanlılarOtranto’ya çıktıkları günde ana saldırıya girişildi. Olayın ciddiyeti bir günönce düşmana, şafaktan günbatımına kadar süren savaş şarkıları, borular,zillervedavullarınkulakzarlarınıyırtıcışamatasıyladuyuruldu.Türklerehasbusavaşâdetionlarıhernekadarsürprizöğesindenyoksunbıraksadakendimorallerinigüçlendirmeye,düşmanınkini isebozmayayarıyordu.Şövalyelerbuna trompetlerini öttürerek ve kilise çanlarını çalarak karşılık verdiler.Kaleye bir mesaj yağmuru ateşlendi. Bunlara göre paşa kara bayrağıdalgalandırmıştı,şehiryağmalanacak,halkıdakatledilecekyadaköleolaraksatılacaktı.Bundan sonra dalga dalga başıbozuklar yıkılan surlardan içeriyeaktılar ve İtalyan kulesine çıkarak buraya Osmanlı sancağını diktiler.BaşıbozuklarıkoşaradımlarlaaralıksızsıralarhalindeYeniçerilerizledi.

Zaferi kazandığını sanan Mesih Paşa, askerlerine yağmanın yasak veRodos’un hazinelerinin sultana ait olduğunu bildirmek için tam o zamanıseçti. Bunun askerlerin savaşçı ruhunu zayıflatması kaçınılmazdı.Oysa İsa,MeryemveSaintJeansancağıaltındasavaşanşövalyeler,kuleyegidenyolukesmeye koşmuşlardı. Kulenin altındaki dar duvarın üstünde istilacılarlagöğüs göğüse geldiler ve onları katlettiler. Duvarlarla hendekleröldürülenlerincesetleriyledolmuştu.Bir şövalyemüfrezesikuleyegirebildi,oradakileri öldürdü ve sancaklarını yere attı. Cesareti kırılan Osmanlıaskerleri bunun üzerine kaçmaya başladılar, ilerleyen kendi arkadaşlarınıyarıpgeçtilervesavaşçığlıklarıatarakonlarıkovalayanşövalyelertarafındankılıçtangeçirildiler.

Kuşatma kaldırıldı. Osmanlı kuvvetleri gemilerine bindiler ve İstanbul’a

Page 113: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

doğru yürüyüşe geçmek üzere Marmaris’te toplandılar. Kaptan-ı deryagörevindenalındıveGelibolu’daönemsizbirkonumagetirildi.Rodos şehriharabeye dönmüştü. Fakat şehrin yukarısında Saint Jean’ın kırmızı zeminüstündekibeyazhaçı-Hıristiyaninancınınzafersancağı-dalgalanıyordu.Veyarımyüzyıldahaoradadalgalanmayısürdürecekti.Çünküsüreklisavaşlarlageçen bir kuşaktan sonra Fatih Sultan Mehmet’in günleri sonunayaklaşıyordu.2KazıklıVoyvodadiyedebilinir.Düşmanlarınızevkalarakkazığaoturtupişkenceyleöldürmekleünlüydü.

Page 114: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((10))Fatih Sultan Mehmet yeni bir İslam Dünya İmparatorluğu yaratmaya

çalışırkenyalnızBizans topraklarınıberkitmevegenişletmekle ilgilenmiyor,aynızamandayönetsel,yasal, ekonomikve sosyalalandakiyenikurumlarlayapısal olarak da yeni bir devlet yapmak istiyordu. Tüm farklılıklarınarağmen devletin temelini oluşturmak için birleşen hemen hemen bağımsızsınır beyleri, şimdi merkeziyetçi bir imparatorluğun sosyal ve politikyapısıylabütünleşiyorlardı.

Bu devlet gerçekte Bizans’ın olduğu gibi, “Tanrı tarafından yönetilme”ilkesini temsil eden bir askeri teokrasiydi. Sultan en üst düzeyde organizeedilmiş bir bürokrasinin aracılığıyla bu yönetim üzerinde mutlak bir güçsahibiydi.Mehmet’in kendisince görevi, kişisel otoritesini tehdit edebilecekveyaonunlarekabetedebilecekheröğeyiortadankaldırmakyadaenazındandeğiştiripkontrolüaltınaalmaktı.Tanrıtarafındanatanmışbiriolarakyalnızoyönetecekti. Hanedanına bu kutsal hükümdarlığı garantilemek içinimparatorluğunda zaten var olan kardeş katli uygulamasını yasallaştırdı:“Allah’ınsultanlığıbahşettiğioğullarımdanbiri,devletinselameti içinerkekkardeşleriniyasalolarakkatlettirebilir.Buuygulamaçoğuulemanınonayınıalmıştır.“

Sadrazamı,öncekipadişahlarınsaltanatlarındakiöncellerindenfarklıolaraksultanınhizmetkârı,komutlarınınuysalaracıydı.Devletişleriüzerindekararavarmakyetkisindenyoksunolmakla birlikte, görevlerinin limitleri dahilindeöncellerininkindendahakapsamlıbirotoritedenyararlanabiliyordu.Sultanbunoktayakadargöçeratalarınınyüzyıllarönceçadırlarındanyönettikleridevletkonseyi(yadaDivan)toplantılarınaoturduğuyerdenbizzatkendisibaşkanlıketmişti. Fakat Mehmet saltanatı zamanında bu yetkiyi sadrazama bıraktı.Artık Divan toplantılarında bulunmuyor, “Sultanın Gözü,” diye anılanyüksekteki kafesli bir bölmeden kendisi görülmeden izliyordu. Bu dakendisindensonragelecekleriçinbiremsaloluşturacaktı.

Anlatıldığına göre, sistemdeki değişiklik beklenmedik bir olaydankaynaklanmıştı. Pejmürde bir Türkmen bir Divan toplantısına dalmış vebölgesinin kaba lehçesiyle, “Mutlu hükümdar hanginiz?” diye sormuştu.Sultanöfkesindendeliyedönmüş, sadrazamda ilerideböylesiküstahlıklarınönlenmesi için Divan işlerinin vezirlerin ellerine bırakılmasına onu razıetmişti.Sadrazamböylecehükümetindevletmührünüelindebulunduranbaşıolmuştu. Sultanın yardımcısı olarak sivil otoriteye büyük ölçüde hâkimdi;

Page 115: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sivil idarenin bütün kollarının sorumluluğunu üstleniyor, memurlarınınatanmalarınıveçalışmalarınıkontrolediyordu.

Sadrazamın efendisi adınabaşındabulunduğu sivil yapı, “İmparatorluğundört temel direği” üzerindekuruluydu.Buda adını eskiOsmanlı beylerininsavaştaki çadırlarının dört direğinden alıyordu.Dört sayısının ise kutsal biranlamıolupKuran’agöretahtıtaşıyandörtmeleği,sonradandörthalifeolanpeygamberinarkadaşlarınıveyacennetindörtrüzgârınısimgeliyordu.

İlkdireksadrazamınkiydi.Bütündiğeryüksekdüzeydekidevletmemurlarıgibipaşaunvanınasahipti,kibununkelimeanlamı“Sultanınayağı”ydı.Eskiİran’dayüksekdüzeydekimemurlaradlarını aynenböylekralıngözlerindenve ellerinden alıyorlardı. Sadrazam, paşalık alametleri meyanında beş tuğsergilemekayrıcalığınasahipti,biraltındakiüçpaşanınisesadeceüçertuğlarıvardı. Bu Türk bozkırlarındaki at sırtında göçerlik günlerinden kalma birsemboldü. Bu nazırlar genel konular, yasalar ve maliyeyle ilgili kendi işalanlarındabağımsızolmaklaberaber,doğrudansultanakarşısorumluolmakdurumundalardı.

İkinci direk adalet mekanizmasının sorumlularını kapsıyordu. Bunlar ikikazaskerdi (kadı-asker). Görevleri diğer yargıçları atama olan bu orduyargıçlarının birinin yasal yetki alanı Anadolu, diğerininki ise Rumeli’ydi.Üçüncüdirek,birermuhasebeciolandefterdarlardı.Dörthazinedardevletinfinansal ve parasal işlerini yönetmekten sorumluydular. Dördüncü direğioluşturan ise nişancılardı, devletin nazırlarıyla kâtipleri. Bunlar sultanınfermanlarını hazırlar, üzerlerine imza niyetine sultanın tuğrasını ya danişanını basarlardı. Son olarak iki sınıfa ayrılan ağalar, kumandanlar veyasubaylarvardı.Bunlarınbirkısmıaskeri alandagörevyapanYeniçeri ağasıgibidışa,birkısmıdayalnızcasultanınsarayınabağlıiçeaitgörevlilerdi.

Fatih Sultan Mehmet tarafından değiştirilen ve genişletilen bu sistemKanunname’de yer almaktadır. Yunanca kanon ve Arapça kanunkelimelerindentüretilmişbukanunkitabı,ayrıcasaltanatınınsonlarınadoğrusultanın buyruğu üzerine düzenlenmiş tüzükleri de içermekteydi. Devletinhiyerarşisini, gelenekleriyle davranış kurallarını, görevleriyle kurumlarını,gelirleriyleuygulamayayetkiliolduğucezalarıkapsıyordu.

Kanunname İslam değil, Türk devlet geleneklerini yansıtıyordu. DiğerMüslüman devletler gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda geleneksel olarak enbaşta Kuran’ın yasaları, yani kutsal Şeriat Yasası tarafından yönetiliyordu.Fakat imparatorluğun kapsamı ve karmaşıklığı artınca, Kuran’ın yasalarını,

Page 116: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

koşullarını genişleten ve zamanın değişen durumlarıyla uyumlu bir devletyasasıyla takviyeetmekgerekti.Budeğişikliği I.Muratbaşlatmış, II.Muratisebiradımdahaileriyegötürmüştü.Arayagirenyüzyılıngetirdiğiçokbüyüksayıdaki idari fonksiyonlarla görevler II. Mehmet’in yeni bir yasamayabaşvurmasınıgerektirdi.Yüzyıllargeçtikçebuyasalarındagenişletilmesiveyerlerineyenilerininkonmasıkaçınılmazolacaktı.Bunlar, sultanın,OsmanlıgeleneğinegörePadişahyada İmparatorolarak İslamyasamekanizmasınınmüdahalesi olmaksızın yürürlüğe koymaya yetkili bulunduğu kendinizamlarıylaemirlerinikapsıyordu.Ancaksultan,bütünleyicidiyetanınanbudevletyasasınınötesindeyinedeŞeriatYasası’nınfarzlarıylakısıtlamalarınıkabuletmekdurumundaydı.Şeriat,Kuran’ınilkİslamikaynaklarına,Allah’ınyazılı emrine,Sunna ya daMüslüman âdetlerinin bütününe, ilk dört büyükhalifenin bildirilerine dayanıyordu. İmparator olarak buyrukları veya Hatt-ıŞerifdenenkararnameleribunlarabağımlısayıldığıgibi,sultanınherhangibirsiyasal karar veya yaptırımının İslamın yasalar bahsindeki başta gelenotoritesiMüftütarafındanbirfetva’ylaöncedenonaylanmasıgerekiyordu.

Kanunname aynı zamanda katı hiyerarşisi, görkemiyle lüksü ve ayrıntılıtörenselliği açılarından Bizans modeline (özellikle de onuncu yüzyıldaKonstantin Porfirogenitus tarafından saptanmış teşrifat düzenine) çok şeyborçlu olan sultanın sarayının âdetleriyle biçimselliğini de içeriyordu. Buözellikle Bizans imparatorları gibi yabancı elçilerin sultanın karşısındagöstermekzorundaoldukları saygıgösterileriyle ilgiliydi.Sultanayöneltilengeleneksel selam çağrısı Basileus’a (Rum ve Roma imparatorlarına verilenunvan)yöneltilenebenziyordu.Her ikihükümdarın tebaalarıdaefendilerinekölelikgöreviyapıyorlardı.OdöneminBizansvakayinameleri gerçektendesultandanBasileus-birİslamBasileus’u-olaraksözediyorlardı.

Sarayteşrifatı,kıyafetlerveadabımuaşeretkurallarıBizans’taolduğugibiburadadaenküçükayrıntılarınakadarsaptanıyordu.SultanMehmethersaraygörevlisinin rütbesiyle görevlerinin, giysilerinin rengiyle belirtilmesinibuyurmuştu.Örneğin, vezirler yeşil,mabeyinciler kırmızı renk giyiyorlardı.İslam hiyerarşisinde de müftülerin giysilerinin beyaz, ulemadanolanlarınkilerin mor, mollalarınkilerin ise gök mavisi olması gerekiyordu.Çizmelerle potinlerin renklerinin de kendine göre önemi vardı. Hükümetmemurlarınınkiyeşil, saraygörevlilerininki ise açıkkırmızıydı.Birgiysininrengidışında,biçiminindekendinegörebiranlamıvardı;özelliklekollarınınkesiminin,kürksüslerinin,enönemlisidesarığınbiçimiylekişininsakalınınşeklinin. Çünkü bir İslam toplumunda başa giyilen şey simgesel bir önemesahipti. Sarık Müslümanlara özgüydü. Ama Frenk ya da Rum olsunlar,

Page 117: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gayrimüslimlerin de kırmızı, siyah veya sarı bir başlıkla gezmelerigerekiyordu. Potinlerinin de Müslümanlarınkinden farklı renkte olmasılazımdı.Rumların,ErmenilerinveYahudilerinpotinleriyleçizmelerisırasıylasiyah,morveyamavirenkteydi.

II.MehmetyalnızbirkonudaOsmanlıatalarınıngeleneklerindenayrılarakdoğrudan Bizans örneğini izledi. Tebaaları eskiden sultanlara ulaşabilirler,sultandanisbibirteklifsizliklehalkınınarasınakarışabilirdi.

Ama Osmanlı’nın Avrupa’daki fetihlerinin sonrasında ve de Bizans’ınetkisiyle hükümdarın şahsının kutsallığı giderek daha fazla önem kazandı.Padişahlığaözgüinzivayalnızağalarınsıkıgözetimialtındakiharemedeğil,sultanın kendisine de uygulanıyordu. Mehmet daha şimdiden yemeklerinitebaalarıyla birlikte yiyen ilk atalarının, hatta sofrasında onunla yemekyiyeceklerin sayısını on kişiyle sınırlayan babası II. Murat’ınuygulamalarından uzaklaşmıştı. Bütün vezirleri ve diğer görevlilerisofrasından dışlayan bir ferman çıkardığından beri yemeklerini yalnızyiyordu. “İradem o ki Osmanlı Hanedanı kanı taşıyanlar dışındakiler benPadişahHazretleri’yleaynısofrayıpaylaşamazlar.”

Üçüncü tepenin üstünde bina edilmiş ilk sarayında yetersiz surlarınarkasında ve Majestelerinin azametiyle bağdaşmayacak kadar kalabalık birsemtteolmasınedeniyleyeterlibiryalnızlık sağlayamıyordu.Bunoktayenisarayının,yaniTopkapıSarayı’nın,yerininseçimindeetkilioldu.EskiBizansAkropolisi’ninyerinde,üçdenizin-AltınBoynuz,BoğaziçiveMarmara’nın-birleşmenoktasınahâkimburunda -kiburasıSarayburnuolarak tanınacaktı-inşaat 1465’de başladı. İranlı, Arap ve Rum mimarlara yaptırılan sarayınplanları o kadar görkemliydi ki, önceleri tamamlanmasının yirmi beş yılsüreceği hesaplandı. Ama yüksek düzeydeki ücretlerin, işçilere dağıtılancömertce bahşişlerin ve sultanın kişisel denetiminin sayesinde inşaatöngörülensürenindörttebirikadarbirzamandatamamlandı.Üçkapılıyüksekkaleduvarlarınınarasındave iki içavludaçoğunluklazarifköşklerşeklindetasarlanmışsayısızbinalaryeralıyordu.FatihSultanMehmet’inçağdaşıolanRum biyografi yazarı Kritobulos’un kaydettiğine göre de her bir yanında,“Birbirindengüzelbüyükbahçelerbulunuyor.Bunlardaaklagelebilecekhertürlü bitkilerlemeyveler yetişiyor, her yanda bol berrak içme suları akıyor,yenilebilir veyaöten cinstenkuş sürüleri şakıyıpötüyor, evcil vedeyabanihayvan sürüleri otluyordu.” Sultan, seferlerinin arasındaki kış mevsimindeburadahalkıngözüönündenuzaklaşıyor,ancakdevlettörenlerisırasındasıkıbirkorumaaltındaşehrinsokaklarındagörülüyordu.

Page 118: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Mehmet bu sarayı yaptırmakla gelecek yüzyıllardaki Osmanlı sarayhayatınınmodelinioluşturacaktı.Saraybaşlıcaikibölümeayrılmıştı.Dışavluresmihizmetlerevesultanınişleriniyürüttüğümekânlaramahsustu.

Divan da buradaydı. İç avlu ise taht odasıyla sultanın dairesini, ayrıcaharem ağalarıyla iç oğlanlarınınkini kapsıyordu. Bir yüzyıl sonra burasıkadınlarının dairelerini kapsayan “Mutluluk Evi”ni, böylece Harem’ioluşturacaktı. Mehmet’in kendisi burada yaşamayı, 370 hadımı barındıranüçüncütepedekieskisarayınayeğliyordu.

TopkapıSarayı’napeşpeşeüçkapıdangiriliyordu.Sarayışehrebağlayanilk kapı Bab-ı Hümayun’du, yani Saltanat Kapısı. Bunun üstündeki yazıt,“Sultan Mehmet, insanların arasında Allah’ın Gölgesi ve Ruhu, bu dünyaküresinin hükümdarı, iki kıtayla iki denizin, Doğu’yla Batı’nın efendisi veİstanbul şehrinin fatihi” sözleriyle kurucusunu anıyordu. Adaleti yerinegetirmek içinsaraykapılarınıkullanmakTürklerineskiâdetlerindendi.Türkhükümetine Babıâli adının yakıştırılmasına sultanın dört direkli görkemliçadırkapısınınyerinialanbukapınedenolmuşolabilir.

Sultanın sarayı iledışdünyaarasındaki iletişimi sağlayankapıkethüdası,sarayın resmi işlere ayrılmışbölümüylepersonelinikontrol edenve teşrifatıda düzenleyen hadım Akağaların başıydı. Sultanın aynı zamanda gizliajanıydı. Emrinde sarayın iç işlerine bakan başkaAkağalardan oluşmuş birhiyerarşivardı.HadımKaraağalarınbaşıönemceonunlaaynıdüzeydeydi.Bukişi de zaman içinde sarayın içineyerleşenharemdairesini kontrolü altındatutacaktı. Eski Osmanlı sultanlarının zamanında bilinmeyen bu hadımlarıkullanmasıBizansİmparatorluğu’ndandeviralınmışbirâdetti.BizanslılardabunuDoğuülkelerindenithaletmişlerdi.ErkeklerihadımetmekİslamdininceyasakolduğundanhadımlarOsmanlılar tarafındanHıristiyanülkelerinden,odevirdede ençokKafkasya’dan ithal ediliyorlardı.Buda,köle ticareti gibigenişkapsamlıbiriştivebüyükölçüdeYahudilerinelindeydi.

Akağalarınbaşıolanhadım,sarayın350kişidenoluşanbütünpersonelinidenetliyordu. Sadrazamla vezirleri dahil, Osmanlı Devleti’nin eyalet valisi,tımar,zeametsahipleri,vergi tahsildarlarıveçeşitli rütbelerdekipersonelinevarıncayakadarbütünsivilveçoğuaskerierkâneskiHıristiyanlardı.Çünkübunların hepsi sarayın ilk örneğini oluşturduğu sultanın köleler ordusununüyeleriydiveulaştıklarımevkiveyarütbeneolursaolsunhayatlarıboyuncaefendilerininkölesiolarakkalıyorlardı.Budaikimüessesenin-sivilveaskeriolanın- kaynaşmasının ürünüydü. Kökeni, Avrupalıların “Haraç ÇocuklarıYasası” diye adlandırdıkları devşirmelik sistemiydi. Bu sistem ilk etapta

Page 119: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yeniçeri birliklerinigeliştirmiş, bunlar II.Murat’ın zamanındayalnız askeribir güçten başka sivil hükümeti de meydana getirmişti. Murat böyleceeskisinin yerini almak üzere daha yeni ve güçlü bir yönetim kadrosuoluşturmuş, bu mirasa konan oğlu Mehmet de bunu daha büyütmüş vegeliştirmişti.

Sistemin gücü ve önemi, öncelikle unvanların babadan oğula geçmeyişi,böylece eskisinden farklı olarak yerli bir aristokrasinin doğuşunuengelleyerek saltanatın mutlak gücünü rekabetlerden korumasındankaynaklanıyordu. Sultanın kölesi olsalar Müslümanların bu ayrıcalıktanyararlanmaya kalkışacakları ileri sürülüyordu. Eyaletlerdeki akrabalarıköylüleri ezecekler, vergi ödemek istemeyecekler, yerel otoritelerebaşkaldıracaklardı. Sonraki tarihlerde İstanbul’u ziyaret eden BaronWenceslas Wradislaw bunu şöyle ifade etmişti: “Ama Hıristiyan çocuklarİslam dinini kabul ettikleri takdirde, yeni dinlerinde fazlasıyla faal ve eskiakrabalarına düşman oluyorlardı. Ayrıca, İstanbul’daki ya da Türkiye’ninherhangi bir yerindeki bir paşanın Türk olarak doğduğunu hiç duymadım;aksine,kaçırılmışlarveyatutsakedilmişlerveyadevşirilmişlerdi.”

Bu sistemin esas kaynağı sultanın saray duvarlarının arasındaki içoğlanlarınamahsus SarayOkulu’ydu.Buranın amacı kalıtımsal bir sultanınegemenliğinde, kalıtımla geçmeyen, sadece değer ve liyakat ilkesine dayalıbir yönetici sınıfının seçimi ve geliştirilmesiydi. Böylece, Osmanlı Devletiiçin o devrin aristokrasi dünyasında eşi olmayan liyakata dayalı bir sınıfgeliştirilmiş oluyordu. SultanMehmet’in ideali bu okulu daha da genişletipgeliştirmekti;yenisarayıiçinyerolarakSarayburnu’nuseçmesinigenişleyenokul için daha fazla yer gereksinimi etkilemiş olabilir. Burası, SultanMehmet’ineğitimeveakıllabilgiyikullanmayaduyduğubüyüksaygıdanvesivil ya da askeri alanda aydın ve bilgili görevlilere duyduğu ihtiyaçtanesinlenerek, onun gözetiminde çok iyi organize edilmiş ve özgün şekildeplanlanmışbirbüyükdevletokulunadönüşecekti.

Sultanın Hıristiyan doğmuş tebaalarının arasında seçkin bir yöneticisınıfının geliştirilmesine böylesi bir araç fikri, başlangıçta iç oğlanlarınındikkatedeğersadakatininvesürekliayaklanmaeğilimliYeniçerilerekarşıbirgüç olarak potansiyel değerlerinin fark edilmesi etkin olmuştu.Hedef, aynızamanda savaşçı, devlet adamı ve dini bütün Müslüman olan bir Osmanlıdevlet memuru tipi yaratmaktı. On altıncı yüzyılın bir İtalyan yazarınındeyişiyle, bu kişi aynı zamanda “bir edip, çok güzel konuşan, son derecenazikvedürüst ahlaklı bir centilmen”olmalıydı.SarayOkuluböylesi umut

Page 120: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

vaatedenmezunlarınınarasındanbundansonrakibeş sadrazamdandördünüçıkaracaktı.Buokul,FatihSultanMehmet tarafındansaptanmışanaçizgileruyarıncaüçyüzelliyıl,bundansonrakiyüzelliyılboyuncadadeğiştirilmişolarakOsmanlıtarihineyaşamsalönemlivekalıcıkatkılardabulundu.

Akağaların başının yönetsel kontrolü altındaki okul, öğrencilerin yaşınagöre iki hazırlık okulundan, iki de mesleki eğitime mahsus okuldanoluşuyordu. Entelektüel ve el becerisi yetenekleri esasına göre yapılan birayırımdansonraöğrenciler,yediveyasekizyıllıkbiracemilikdönemininyeraldığı on dört yıllık bir öğretim süresine tabi tutuluyorlardı. İç oğlanlarınınçoğubuacemilikdöneminiaşamayaraksultanınözelhizmetinegiremiyorlar,birhazırlıkeğitimindensonraaskeriyedeveyayönetimdeönemsizgörevleregetiriliyorlardı.SultanMehmetsaltanatınınsonyıllarındaüçüncübirmeslekokulukurdurdu.BuradaKılıççıbaşı,Esvapçıbaşı,Sarıkçıbaşı,Ahırcıbaşıgibisubayların kumandasında kırk öğrenci vardı. Her okulun başında düzen vedisiplindensorumlubirsubay,ikincibirsubay,birkâhya,birkütüphaneci,biryazıcı, bir haznedar, bir de imam bulunuyordu. Yetenek, girişimcilik veliderlikkabiliyetlerini seçebilmek içinöğrencilerinbireyselyetilerinebüyükbir dikkat gösterildiği gibi, kendi seçtikleri konuları okumayacesaretlendiriliyorlardı. SarayOkulu’nda, daha sonra da devlet görevlerindeterfiler, iç oğlanlarının efendilerine en küçük hizmetleri içinödüllendirildikleri,enküçükkusuryüzündendecezalandırıldıklarıbirsistemedayanıyordu.

SarayOkulu’nunamacı,Kuran’la İslam ilahiyatıveyasalarıkonusundakieğitimdensonratemeldedünyeviydi.Buaçıdanbakılıncaİslamdabirbenzeridahayoktu.Öğretmenkadrosuönplandaulemasınıfındanseçiliyordu.AmaMehmet bunlara sarayındaki bilimve fen adamlarıyla edipleri de eklemişti.Bu sonuncuların sayesinde okulda Yunan ve Latin modeline göre öğretimfırsatı vardı; şöyle ki Osmanlı Devleti, Platon’un Cumhuriyeti’yle bilekıyaslanmıştır. Fetih sırasında İtalya’ya kaçan Bizans Rumları bu“Cumhuriyet”eyavaşyavaşdönmeyebaşladılar.

SarayOkulu’nunSultanMehmettarafındanönerilenprogramıeşitdüzeydeolmaküzereliberalbilimler,bedenegzersizleriveelişleriylemeslekieğitimikapsıyordu. Türkçe, Arapça ve Acemce dersleri liberal bilimlerinkapsamındaydı.ÖzelönemtaşıyanTürkçeeğitimindebulisanatümçapraşıkyanlarıyla esaslı ve akıcı biçimde hâkim olmak gerekiyordu. Arapçanınalfabesinin,gramerininvecümleyapısının,Acemceninşiiriyleşövalyelikveromanstutkusununkavranılmasıdaönemtaşıyordu.Türktarihivearitmetikle

Page 121: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

geometrinin de yer aldığımatematik öğretilenler arasındaydı.Öğrenciler busanatlarla bilimleri okuyorlar, çok titiz öğretmenlerin elinde istidatgösterdikleri konuyu seçiyorlardı. Savaş ezgileri ve sesli Türk müziği dederslerarasındaydı.SarayKorosusultaniçindüzenliolarakkonserlerverdiğigibi, şafaktan yarım saat önce ve güneşin batımından bir buçuk saat sonraşarkılarlaselamlıyor,başkavesilelerledeonamüzikliselamlaryöneltiyordu.

Beden eğitimi, iç oğlanlarına dikkate değer bir kuvvet, sağlık düzeyi veçeviklikverenjimnastikhareketlerindenoluşuyordu.Tümsporlara,okçuluğa,güreşe, kılıç ustalığına, mızrak atmaya ve bir ipe bağlı bir topla oynananpolonun eski bir şekliyle çalışıyorlardı. İç oğlanlarının birçoğu Sipahilikhizmetineayrıldığındanat sporugiderekartanbirönemkazanıyordu.Zatenbukadarmükemmelbirordununmensubuolarakyalnızatçılıktadeğil,başkasilahlarınkullanımındaustalaştılar.

Son olarak, Yeniçeriler dışındakilerin hepsi çeşitli meslek okullarındaseçilmişbirticaretyadazanaatiuyguluyorlardı.II.Mehmetustabirbahçıvanolmuştu;boşvakitlerininbüyükkısmındakendisarayınınbahçelerindeyalnızçiçekler ve ağaçlarla değil, örneğin sebze yetiştirmekle de ilgileniyordu.Ağızdan ağıza dolaşan bir öyküye göre bir gün özellikle büyük bir hıyaryetiştirmişvebundangururduymuştu.Gelgelelim,hıyarortadankaybolmazmı?… Öfkeye kapılarak şüphelendiği bir bahçıvanı kestirmiş ve hıyardankalanları adamınmidesinde bulmuştu. I. Selim ile II. Süleymanda altındansüs eşyaları yapan usta kuyumcular olmuşlardı. II. Abdülhamit ise zarifkakmalarla bezeli möblelerin yapımında ustalaşmıştı. Hanedanın diğersultanlarıdayayyapımı,bıçaklarlakılıçlarınbilenmesigibisanatlarüzerindeçalışıyorlardı. İç oğlanları karışık içkiler yapmada ve sultanın en sevdiğiyemekleri pişirmede, çamaşırların yıkanmasında, sarık sarmada, saçkesiminde, tıraşta, manikürde ve Türk hamamındaki hizmetlerde eğitimgördüler.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi başkentle hükümetinin dışındaordununteşkilatıvegelişmesiylesıkısıkıyabağlantılıydı.Komutanlarsarayıniç ağalarındanayrılandıştakiveyaaskeri ağalardı.Ulema sınıfından seçilenkadılarınsultanınyasalotoritesinitemsiledişlerigibi,komutanlardasultanınyönetimsel otoritesini temsil ediyorlardı. Osmanlı topraklarının sıkı birmerkezi kontrol altındaki eyaletlere bölünüşü, askeriyeye ilişkin faktörlertarafından koşullanıyordu. İmparatorluk ilk etapta iki yarıya bölünmüştü:Anadolu’ya ve Rumeli’ye. Her biri bir beylerbeyi -iki tuğlu bir paşa-

Page 122: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tarafındanyönetiliyordu.Heryarıdadahaküçükparçalarabölünüyor,askerivaliler, sancak beyleri tarafından yönetiliyor, bunların her birine sultanınotoritesinin simgesiolarakbir sancakveriliyordu.Sancakbeyi tek tuğlubirpaşaydı, görevi de sultanın o bölgedeki kuvvetlerini denetlemek vekomutanlıklarınıyapmak,halkıngüvenliğiadına“polis”ekumandaetmekvevergilerin düzenli şekilde ödenmesini sağlamaktı. Fatih’in zamanındaAsya’dayirmi,Avrupa’daiseyirmisekizsancakvardı.

Bu eyaletlerin her biri ayrıca, ilk sultanların zamanında olduğu gibi, iriliufaklı feodal topraklar olan tımar ve zeamet gibi dirliklere bölünmüştü.Bunlar, köylüleri üzerindebazı haklarla birlikteTürkolarakdoğmuşSipahidenilen süvarilere bahşedilmişti. Bu taburlar imparatorluğun askerikuvvetlerininanakitlesinioluşturuyordu.Sancakbeyininemrettiğiandabellisayıdaki adamlarını silah başına çağırmaya hazır durumda olmakzorundaydılar. Bu başarılamadığı takdirde Sipahi tımar olarak verilmiştoprağından mahrum ediliyordu. Ayrıca, bu Batı’daki gibi kalıtım yoluylageçmiyordu. Sipahinin ölümü durumunda tımarın ancak küçük bir kısmıoğlunaveriliyor,bukişiancakaskerialandabaşarıgöstermekledahabüyüktopraklarahakkazanıyordu.

İmparatorluğa ait bölgelerde tarım topraklarının en büyük kısmı devleteaitti ve özel mülkiyet hakları hesaba katılmaksızın merkezi hükümetinkontrolünde bulunuyordu. Sultan Mehmet Hıristiyan beylerininmülkiyetindeki büyük topraklarla manastır arazilerini tımar’laradönüştürmüştü.Şimdiözelveyaortakmülkiyethalindekimülklerededevletadına el koyarak bu süreci devam ettiriyordu. Bunlardan bazıları, kalıtımabenzer sınırlamalarla tımar ve zeamet olarak vezirleriyle diğer adamlarıarasında bölüştürülüyordu. Fakat en büyük bölümleri süvari kuvvetlerinibüyütmekamacıylasancakbeylerinedağıtıyordu.

Yaygınolanvegiderekgenişleyen tımar sistemi, büyük bir imparatorlukordusunabirortaçağekonomisinintemeliüzerindedestekolmakihtiyacındandoğmuştu. Finansal, sosyal ve tarımsal politikalarını sultanın askerigereksinmeleriylebağdaştırmakzorundaolanbiryönetiminsonucuoldu.Bu,devlet, Sipahi ve köylünün, toprakla ilgili hak ve sorumlulukları aralarındapaylaştıkları bir “parçalı mülkiyet” sistemiydi. Toprak aslında devlete aitti.Sipahi,kendisiylesüvarilerininaskerihizmetlerikarşılığındadevletinverdiğiyetkiyleköylüdenbelirlenmişbazıgelirlertopluyordu.Köylü-reaya- toprağıişliyor, ödediği vergiler ve emeği karşılığında ailesini geçindirmek için otopraktanyararlanmahakkınıkullanıyordu.Buhakonunölümündeoğullarına

Page 123: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

geçiyordu.Sağlamtemellerüzerineoturmuş,heryönüyleuyumluişleyenveSultan Mehmet’in yönetiminin sıkı denetimi altındaki bu sistem, üreticisınıflarıyla savaşçı kuvvetleri karşılıklı çıkarları doğrultusunda birbirinebağımlıkılanortaçağmodelibirfeodaldüzendi.

Yay, kılıç, kalkan, mızrak ve topuz gibi geleneksel ortaçağ silahlarıylabezeli bu tımar sahipleriyle atlıları SultanMehmet’in saltanatının sonlarınadoğru kırk bin kişiden kalabalık bir kuvvettiler veOsmanlı Ordusu’nun enbüyük kısmını oluşturuyorlardı. Başkentin Sipahilerinden ve sultanın kendisaray birliklerinden ayrıydılar. Bir savaş durumunda kuvvetler, Osman’ınzamanındaki gibi halkın arasından toplanan ve işgal ettikleri yerlerdekiyağmalarlageçinenakıncıadlıyedeksüvarilerveSultanOrhan’ınbaşlattığıbirsistemolanazabnamındakipiyadelerlekatlanıyordu.

Ama ordunun en büyük gücü yine de Yeniçerilerdi. Topraksız olan veHıristiyanolarakdoğmuşkölesınıfındanbupiyadelerMehmet’inzamanındaonbinkişiyibuluyorlardı,ozamanagöreiyibirücretalıyorlarvegeliştirilmişmodernateşlisilahlartaşıyorlardı.SüvarilerinağırbastığıDoğu’daozamanagöre eşsiz bir piyade kuvvetinin çekirdeğini oluşturdukları gibi, Batı’da daTürklerin karşı karşıya geldikleri hiçbir ülkenin kuvvetlerinde benzerleriyoktu.Başkentte kendi ağalarının kumandasında sultanın sarayında yaşayanbiricik muvazzaf kuvvettiler. Yeni fethedilmiş kalelere yerleştikleri vesorumluluklarıkaleduvarlarınınötesineuzanansavaşalanlarındaYeniçerilerhiçbir taşra otoritesinin denetimine tabi değildiler, emirlerini doğrudandoğruya başlarındaki komutanlarından, o da kendisini atayan sultandanalıyordu. Böylece, imparatorluk arazisinde çıkabilecek herhangi bir yerelmuhalefete karşı etkin bir kuvvet oluşturarak merkezi hükümete hizmetediyorlardı. Böylelikle, Sultan Orhan zamanından beri ortaçağAvrupası’ndakine benzer bağımsız bir feodal soylu sınıfının gelişmesinifrenlemeye kararlı güçlü bir Osmanlı sultanları hanedanının sadıkhizmetkârlarıolarakkendilerinedüşengöreviyapıyorlardı.

SultanMehmet’ineskiyöneticisınıfını lağvetmesindenveyerlerinekendikişisel köleleri olan vezirlerini yerleştirmesinden beri imparatorlukta sadecerütbe payeleri vardı, bunlar da terfi için büyük fırsatlar içeriyorlardı. Birhizmetkârın efendisinin, efendinin de kendi üstünün ötesine yükselebildiği,bir zanaatkârın sadrazamlık mertebesine ulaşabildiği, bir sadrazamın isezanaatkârlığadüşebildiğivebutehlikelerinkabulgördüğüesnekbirtoplumdubu. Bu İslam imparatorluğunun, Hıristiyan Batı’daki herhangi birdevletinkinden farklı olarak sadece sultanın lütuflarına ve başarıların

Page 124: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ödüllendirilmesine dayalı sosyal ve yönetsel yapısı böyleydi. O devirdekiOsmanlıİmparatorluğu’ndadoğuştanvesoysoptankaynaklananayrıcalıklaryoktu.Mutlak hükümdarın düzeyinin altındaki herkes yasaların veOsmanlıyurttaşlarının gözünde eşitti. Ayrıcalıkların kazanılmasının gerektiği,başarılaraveyeteneklerebağımlıbirtopluluktuonlarınki.

Devletin başlıca gelirleri fethedilmiş gayrimüslimlerin baş vergisindengeliyordu. Bu kişiler, özellikle Avrupa Türkiyesi’nde köylü nüfusununçoğunluğunuvekentnüfusununbüyükbirkısmınıoluşturuyordu.MüslümanTürklerin kendileri ve Müslümanlığı kabul edenler geçmişte bu vergidenmuaftılar, ancak bölgelerinde savaş olması durumunda sürüleri, tahılları,pirinçrekoltesinivearıkovanlarınıkapsayanmallarınınbirondalığıkadarbirmiktarı ödemek zorundaydılar. Savaş sırasında denizin kıyısında ya da birgeçidin veya ormanın ağzındaki bir yer stratejik önem kazandığı takdirde,buralarda oturanlar, reaya olsunlar olmasınlar, vergilendirme dışındakalıyorlar, ancak karşılığında çoğunluğun yararına olan ya da birliklereyardım olarak bazı angaryaları yerine getiriyorlardı. Diğer vergi kaynaklarıEflak, Moldavya ve Ragusa (Dubrovnik) Cumhuriyeti gibi bazı devletlertarafındanödenenharaçlardı.

Fakat imparatorluk gelirlerinin ana kitlesi çeşitli devlet kurum vegirişimlerinden kaynaklanıyordu. Bunlar gümrük vergileri, liman rüsumu,geçitparaları,kantarvergileri,tuz,sabunvebalmumugibimallarıntekeliydi.Bunlarvebirtakımüretimler,gümüş,bakırvekurşunçıkarmakiçinkullanılanmadenler çoğu zamandevlet tarafındanbazı bayilere kiralanırdı.Buher ikitarafındayararınaydı,amasosyalvefinansalsuiistimallere,aşırıüretimeyolaçabiliyordu. Sultanın, o sıralarda askeri kuvvetlerini sürekli savaşhazırlığında tutmak üzere devlet gelirlerini artırmak için başvurduğu diğeryöntemler,yeniparalarbasmakveeskiparalarıdüşükbirfiyatasatınalmaksuretiyletekrartekrardevalüasyonyapmaktı.Gerçektegümüşparaüzerindenvergialmakanlamınagelenbuönlem,özelliklede“gümüşarayıcıları”olarakbilinen memurlar, evleri arayıp gizlenen paralara el koymak için taşralaragönderildiklerivakithoşnutsuzlukyaratıyordu.

AmaSultanMehmetdahayapıcıbirönlemebaşvurarak, savaşlarınıuzunvadede ticari ve ekonomik gelişmelerle ve bunun sonucunda devletingelirindeki artışlarla finanse etmeyi başardı. Frenklerin Yakındoğu’daBizans’ınsonyıllarındankalmaayrıcalıklıpolitikhâkimiyetinesonvermeyeçalışanöncüleri,bukişileringümrükresimlerindenmuafiyetleriniiptaletmiş

Page 125: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ve ellerinden geçen mallara yüzde 10’luk bir vergi bindirmişti. SultanMehmet’inşimdibubedeliikiyekatlamasıFrenktüccarlarınıferyatettirmişti.Oysa fetihten sonra sultanın topraklarında daha büyük bir politik istikrarınhüküm sürmesi ve uzak bölgelerle daha güvenli bir haberleşmeningerçekleşmesi sayesinde ticaretleri artacaktı.Böylece daha sıkı ve genel birekonomikbütünleşmesayesinderefahdüzeyiyükselecekti.Fakatmemleketiniçinde başka gayrimüslimler, en başta da Rumlar, Ermeniler ve Yahudilerİtalyantüccarlarınınyerinialmaküzereydiler.

Hızlagelişenyalnızİstanbuldeğildi,Bursa,EdirneveGelibolu limanıdabu ticari gelişmeden yararlanmaktaydı. Batı Anadolu’da pamuk endüstrisi,Ankara çevresinde tiftik endüstrisi, Batı pazarlarının ihracat merkezi olanİstanbul’la Batı Bursa’da ipek endüstrisi altın çağını yaşıyordu. Özellikleİran’dan gelen kervanların ipekyolunun son durağı olan Bursa, ticaretmallarının uluslararası antreposu olmuştu. Bu malların arasında ŞamüzerindengelenHindistan’laArabistankökenlibaharatlardavardı.Bumallarya Anadolu’yu kat eden ve Adana’yla Konya’dan geçen eski karayoluüzerinden ya da Mısır ve Suriye limanlarından denizyoluyla Antalya’ylaAlanya’ya geliyordu. Anadolu’nun demir cevheri ve diğer malları da bulimanlar üzerinden Mısır’a satılıyordu. Bursa karşıt yönde AvrupayünlülerininDoğu’yaihracıiçinbirmerkezolmuştu.

Ülkesinin kaynaklarını azami ölçüde geliştirmenin peşindeki Fatih SultanMehmet korkunç enerjisinin en büyük kısmını, Batılı danışmanların dayönlendirmesiyle ticaret ve finans konularına adamıştı. Saltanatınınbaşlarından beri yönetimsel dairelerin ve özellikle de hazinesinin yenidenyapılanmasına girişmişti. Bu ikincisini vergi yöntemlerinin işlevsel şekildeıslahedilmesiylebaşaracaktı.Bugibipratikkonulardababasınıçokaşıyordu.Gecikmeli bir başlangıçtan sonra birinci sınıf bir eğitim almasını babasınaborçluydu.Altıdili;Türkçe,Rumca,Arapça,Latince,Acemceveİbraniceyiakıcı şekilde konuşmanın dışında, çok sayıdaki eğitmenleri sayesinde İslamve Yunan edebiyatı, felsefe ve daha az ölçüde fen bilgileri hakkındabilgilendirildi.

Doğu kültürü kadar Batı kültürüne de derin bir saygı duyuyordu.İstanbul’un fethinden itibaren sarayına çok sayıda İtalyanı, bu arada Latinhümanist bilginleriyle başka bilim kollarının uzmanlarını çağırmıştı. Böyleyapmasınınnedenihiçkuşkusuzkısmenpolitikti;fethetmeyiarzuladığıdünyahakkındabilgiedinmek,Batı’nınveözellikleApeninYarımadası’nıntarihiyle

Page 126: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

coğrafyası, yönetim biçimleri, dinsel inançları, içteki rekabetlerle diplomasientrikaları, silahlıkuvvetleriveaskeri stratejisiniöğrenmek istiyordu.Bilimadamlarınınyardımıylasarayındakikütüphanesine;çalışmalarınatemelolarakalacağıçoksayıdaklasikyazmalar,onuniçinTürkçeyeçevrilmişolanYunaneserleriveHıristiyandinihakkındakieserlertopladı.

İnsanın görüntüsünün betimlenmesiyle ilgili İslami sınırlamalarıumursamadığından ve saltanatının son evrelerinde Batı resmiyle heykelinedestek sağladığından birçok İtalyan sanatkârı sarayını ziyaret etti. SultanınVenedikDükası’ndankendisine“iyibirressam”yollamasınıistemesiüzerine1479’da gelen Venedik’li Gentile Bellini bunların içinde en önemlisiydi.Bellini İstanbul’da on beş ay geçirdi ve bu süre içinde çok itibar gördü.Sultanla sarayındaki diğer kişilerin portrelerini yaptı. Anlatıldığına göre,Bellini bir gün sultana azizlerden Vaftizci Yahya’nın başının kesilmesikonulu bir resimgöstermişti. Sultan resme uzunca bir süre baktıktan sonra,insan boynunun, kafanın kesilmesinden sonra, sanatkârın betimlediğindendaha kısa ve daha büzülmüş gözüktüğünü kişisel deneyimlerinden bildiğiniileri sürerek eleştiride bulunmuştu. Bellini sarayın iç duvarlarını duvarresimleri ve başka tablolarla süsledi. Rönesans ürünü bu eserler SultanMehmet’in ölümünden sonra tutucu oğlu II. Bayezıt tarafından saraydanuzaklaştırılıpsatıldı.Sonuçtaçoğuortadankayboldu:Sadecesultanınportresiyüzyıllardan sonra Londra’daki National Gallery’de ortaya çıktı. SultanMehmetVenedik’ten iyi bir ressamdan başka, tunç üzerinde çalışan iyi birheykeltıraş da istemişti. Bu istem karşılığında kimin gönderildiği kesinliklebilinmiyorsa da, sarayın ziyaretçilerinden biri olan Ferrara’lı Costanzo,sultanınbirmadalyonunuyapmıştı.

Fakat Mehmet’in kendisi bir Rönesans hükümdarı değildi. Ortaçağlarınimparatorluk düzeyindeki bir hükümdarıydı, üstelik geleneklerinin içinebattığı İslamın kutsal bir savaşçısı olarak eski Ortodoks Hıristiyanİmparatorluğu topraklarında bir Pax Ottomanica sürdürmeye çalışmıştı.Kültürel açıdan Batı’dan çok Doğu’ya ve özellikle İran’a bağlıydı. İran’ınaykırı İslamiyetiyle derviş toplulukları ona çekici geliyordu. Ancakuygulamada bu mezhebin karşıt düşüncelerini kendi Ortodoks İslamdevletinindahakatıSünniilkeleriyleuzlaştırmayıbaşaramıyordu.ÇünkübirOsmanlıatasözüşöyleder:“Acemceyiokuyaninancınınyarısınıkaybeder.”

Sultan Mehmet buna rağmen Acemceyi okudu; öncelikle bunun nedenientelektüeldi. Ve sonrasında çoğunlukla yönetimsel alanlarda İranlılarıözellikle kayırmasının Türklerin kıskançlığını kışkırtması kaçınılmazdı.

Page 127: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlıİmparatorluğu’ndayaşayanveyazanİranlılarınsayısıondanöncekive sonraki devirlerden fazlaydı.Hukukçular hesaba katılmazsa, çoğu şairdi.Osmanlı şairleri de bir yandan İran şiirini kendilerine örnek aldılar,değiştirdiler ve Türkçeye uydurdular. En çok da Firdevsi’nin büyükdestanlarıyla Hafız’ın lirik dizelerini. Sultan Mehmet’in kendisi de Türkçeolarak üstün kaliteli olmayan seksen şiir yazarak “Kafiyeci Sultan” olaraktanınacaktı. Şairlerle ediplere maaş bağlayarak edebiyatı teşvik etti. Aynızamanda, her biri entelektüel açıdan ve diğer alanlarda birer kıymet olankendieskiöğretmenlerininkariyerleriniilerletmekiçinçokşeyyaptı.Kendisisarayındabilginlerleilahiyatçılardanoluşançevresiylesohbetetmektenbüyükhazduyuyordu.

Amaböylesibirçevredebilimvefennispetenağırgelişmekaydediyordu.SultanMehmetastronomiyle ilgileniyordu,amabununenönemlinedenibubilim dalının astrolojiye bir zemin oluşturmasıydı. Sarayındaki astrologlaradanışmadanaskerialandahiçbirzamanönemlibirgirişimdebulunmazdı.Birtarihin, hatta bir saatin ancak gezegenlerin tam konumları göz önündetutularak saptanması gerekiyordu. Tıp ilmi Türklerin arasında hâlâ çokgeriydi, sultanın sağlık danışmanları ise daha çok İtalya’dan gelenYahudilerdi.BunlarınençokdikkatiçekenlerindenbiriJacopodeGaete’ydi.Yakup Paşa adıyla vezir olan bu kişi, yalnızca sağlık konularında değil,maliye ve finansta da sultanı büyük ölçüde etkiliyor ve onunla bütünseferlerine katılıyordu. Mehmet’i katletmeyi akıllarına koyan Venediklileryirmiküsuryıllıkbirsüreiçindeonuzehirletmekiçinenazondörtdenemedebulunmuşlar,buamaçlaJacopo’nunyardımınıeldeetmeyeçalışmışlardı,amaboşuna.

Mehmet’in sağlık durumu parlak değildi. Otuzlu yılların başlarında aşırışişmanlamasıilkalarmsinyallerinioluşturmuştu.Kalıtsalolanakutbirartrit,seferlerinde at üstünde yol almayı onun için ıstıraplı bir hale getiriyordu.Bedenselzevklere,yemeyeve-bukonudakötübirMüslümandı-içmeyeaşırıdüşkünlüğü nedeniyle sürekli şişmanlıyordu. Akut gut ve bağırsak sancısıkrizleri nedeniyle zaman zaman uzun süreler boyunca sarayındankımıldayamıyordu. Osmanlı hükümdarlarının ömürleri son birkaç kuşaktırkısalmıştı. Son yüz elli yılın içinde onlardan yalnız biri ellinci yaşınıaşabilmişti. Henüz kırklı yaşlarının ikinci yarısında olduğu 1479 yılındaMehmet’inbacağındaortayaçıkantümördoktorlarınışaşırtmıştı.Bellini’ninportresiniyaptığıyılınertesindeMehmetçokhastabiradamdı.

1481yılıilkbaharındaordularıylaAsya’dagüneyyönündeyürüyüşegeçti.

Page 128: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Buseferinhedefiherzamankigibigizlitutulmuştu.BirkezdahaRodos’abirharekât planlaması mümkündü. Ya da Mısır’ın Memluk sultanınıntopraklarında gözü vardı belki. Fakat yolda şiddetli bir kolite yakalanması,esasenvarolangutileartritilletlerinidahadaazdırdı.İranlıolanözelhekimi,oğlu Bayezıt’ın direktifiyle ona düşmanlarının ölümcül bir afyon dozuolduğunu ileri sürdükleri bir ilaç içirdi. Yakup Paşa sonunda efendisininyanına vardığında verilen dozun ölümcül olduğunu bildirdi: Sultanınbağırsakları tıkanmıştı. Fatih Sultan Mehmet 4 Mayıs 1481 günü ikindinamazıvaktindesonnefesiniverdi.Sadecekırkdokuzyaşındaydı.

“Büyük kartal öldü.” Bir haberci Venedik Cumhuriyeti’ne bu müjdeyiyetiştirdi.Doğu’dangelentehdittenkurtulanBatı,kırkyılboyuncaartıkrahatsolukalabilecekti.GerçekteSultanMehmetsavaşlageçenbirkuşakboyuncasınırlarını pek fazla genişletememişti. Belgrad, Rodos ve Otranto önlerindebaşarısız olmuştu. Buna rağmen, iddia ettiğine göre, iki denizle iki kıtanınhâkimiolmuştu.Birfatiholarakbüyükbirİslamİmparatorluğu’nuntemeliniatmış ve sağlamlaştırmıştı. Devlet adamı olarak kurumları, gelenekleri vepolitikaları açısından bu sınırların içinde klasik Roma ve Hıristiyan Yunanuygarlıklarının devamı olmaya layık büyük, kalıcı bir İslam devletiniyapılandırmış, bir şekilde Ortodoks Hıristiyanlığın sıkı bir koruyucusukesilmişti.Yalnızbubüyükbaşarısınedeniylebiletarihiperspektifaçısındanortaçağınenseçkinhükümdarıolmuştur.

Page 129: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ÜçüncüBölüm

İMPARATORLUĞUNZİRVESİ

Page 130: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((11))On altıncı yüzyılda Osmanlı sultanlarının en büyüğü olan ve dünyanın

MuhteşemSüleyman,kendi tebaalarının iseKanuniSultanSüleymanolaraktanıdığı I. Süleyman tarih sahnesine çıkacaktı. II.Mehmet’in torun çocuğu,Osmanlı İmparatorluğu’nu Fatih Sultan Mehmet’in hayal ettiğinden dahafazla genişletecek ve gücüyle prestijini daha büyük doruklara yükseltecekti.AmaoaradaOsmanlıHanedanı’nınyapısındakikardeşkatliruhuMehmet’inölümünden sonra hortlayacak ve sultanın ölümünden sonra iki oğlu, II.BayezıtileküçükkardeşiŞehzadeCemarasındauzunbirmücadelesürecineyolaçacaktı.

BabasınıntamzıddıbirkarakteresahipolanBayezıt,barışsevervebilgebirbilimadamı,mistikinançlarasahip,fazlasıylaağırbaşlıveoorandahoşgörülübir hükümdardı. Fetihler yapmayı düşünmüyor, çağının yazarları arasında“Veli”“KanunaSaygılı”olarakbiliniyordu.Kendiordularınınbaşındasavaşagitmekuygulamasına sırt çeviren ilkOsmanlıpadişahıdır.On ikiyaşküçükkardeşi Cem ise onun aksine, son derece dinamik ve romantik, güçlü veyürekli,hayatınzevklerinedüşkünbirkişiliğesahipti.Güzelsanatlaradeğerveriyor, şairlerin arasında günlerini geçiriyordu, kendi de yetenekli bir şairolmuş çıkmıştı. Biyografisini kaleme alan yazar, “Cemşid’in Kupası onunelinde Süleyman’ın Mührü’nün yerini almış, ozanlığın sesi onda zaferdavulununkiylebirlikteduyuluyordu,”diyeyazmıştı.

Fatih’in ölümünden hemen sonra Cem vakit yitirmeden silaha sarıldı vetahtüzerindehakiddiaetti.NeçarekiOsmanlıHanedanı’ndaardıllıkgiderekYeniçerilerin gücüne bağımlı olmuştu.Yeniçeriler iseGazi geleneğini dahaiyi temsil ediyor diyeBayezıt’ı tutuyorlardı. Yönetimin ve halkın desteğinialarak Fatih’in son sadrazamı Karamanlı Mehmet Paşa’yla politikasınaşiddetlekarşıçıktılar.PaşayıdestekleyenCem,başkentiKonyaolanKaramanülkesinin valisiydi. Bu kentin İstanbul’a uzaklığı, Bayezıt’ın valisi olduğuAmasya’nınkinin yarısı kadardı. Ancakmuhalefetin desteğini alan Bayezıt,başkente daha önce varmayı başardı. Burada Yeniçerilere gerekliarmağanlarlaödünlerivaatettivecülusunugarantiledi.

Cem’in gelişine karşı gerekli hazırlıkları yapan Yeniçeriler, bu aradabaşkenti kontrolleri altına almışlardı. Burada sarayın bazı yetkilileriyleanlaşarak sadrazamı katlettiler ve başını bir mızrağın ucunda şehirsokaklarından geçirdiler. Bundan sonra Karamanlının Cem’e yolladığıhabercilerin yolunu keserek onları da öldürdüler. Bayezıt, karşılığında

Page 131: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

babasınınhalkınhoşunagitmeyenparadevalüasyonuuygulamasınasonverdiveelkoyduğubazıtopraklarıtımarolaraksahipleriyledinimüesseselereiadeetti.Özetle,babasınınpolitikalarınasırtçeviripbüyükbabasıII.Murat’inkileribenimsemekeğilimindeydi.

AncakCembirsavaşçıydıveboyuneğmekniyetindedeğildi.Karaman’danve Toros’un Türkmen aşiretlerinden topladığı bir kuvvetle Bayezıt’a karşıayaklandı,Bursa’yıişgalettiveoradakendinisultanilanetti.Kendiparasınıdöktürdü,kendiadınahutbeokuttuveonsekizgünsaltanatsürdü.Ağabeyineimparatorluğu aralarında paylaşmalarını teklif etti.BayezıtAvrupa’da,Cemise Asya’da hüküm sürecekti. Fakat Fatih’in başta gelen komutanı veYeniçerilerin bir kahramanı olan Gedik Ahmet Paşa’nın kumandasındakiBayezıt’ınkuvvetleriCem’inüzerineyürüdüler.PaşabuamaçlaArnavutluküzerindenİtalya’yayapılacakseferinintekrarınıertelemişti.

GedikAhmetPaşa,Cem’iarkaarkayaikikezyenilgiyeuğrattıysadaonuele geçirmeyi başaramadı, ama onu kaçıp sürgüne gitmek zorunda bıraktı.CemönceOsmanlıtopraklarındanMemluklularınülkesinekaçtı.Halep,ŞamveKudüsüzerindenKahire’yegelerekMemlukSultanıKayıtbay tarafındanbir hükümdar gibi karşılandı. Oradan kutsal Mekke ve Medine’ye hacziyaretinde bulundu. Hamisinin yardımıyla Anadolu’ya dönerek Karamanlıdestekçilerini tekraretrafınatopladı,fakatordusuonuAnkaraönlerindeterkedinceyineyenilgiyeuğradıveKilikya’ya(Adanaçevresi)kaçtı.

Uzlaşmacı bir tavır takınan Bayezıt, Cem’e, Kudüs’te sessiz sedasızbarınmasıkoşuluylayönettiğiKaramanBeyliği’ninoldukçayüklügelirleriniönerdi. “İmparatorluk rakipler arasında paylaşılamayan bir gelindir,” diyeiddia ediyordu. Ama Cem şimdi Kudüs’ün Saint Jean ve Rodos’takiHospitalier şövalyelerinin korumasını tercih etti ve Rodos’ta büyük üstatD’Aubusson tarafından imparatorlara layık bir tantanayla kabul edildi.Sonradan imzalananbir antlaşmayagöreBayezıt, kardeşiningözetimlerindekaldığısüreceşövalyelereyıldakırkbeşbinaltınödemeyiüstlendi.

Cemönceleri fark etmese de şövalyelerin ona gösterdikleri ilgi tamamenpolitikamaçlıydı.GerçekteHıristiyanlığınelindeOsmanlı saldırılarınakarşıdeğerlibir rehineydi.ÖnceFransa’da, sonradaRoma’nınVatikan’ındaonuağırlayanlar gerçekte gardiyanları ve olası sömürücüleriydiler; “Türkünkardeşi”ni korkunç ortak düşmanlarının üzerine salmak için uygun zamanıbekliyorlardı. Çekişen Hıristiyan prenslerinin entrikalarında bir piyon gibikullanıldı.SonundaNapoli’deöldü.EldekikanıtlarabakılırsabelkideBorgiaPapası tarafından Frenk kralına inat olsun diye ve öz kardeşinin göz

Page 132: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yummasıyla zehirletilmişti. Osmanlı sultanı ne de olsa böylesi bir cinayeteyasalbirbahaneolarakkardeşkatliyasasınıönesürebilirdi.

Bayezıttümbarışçılıkeğilimlerinekarşın,Cem’inölümündenönceolduğugibi, sonrasında da Avrupa diplomasisinin manevralarına çaresizcebulaşmıştı. Avrupa devletleri Osmanlı desteği tehdidini birbirlerine karşıkullanmayı standart bir uygulama haline getirmişlerdi. Osmanlıİmparatorluğuşimdiyalnızkaradadeğil,Akdeniz’dedeyabanaatılmayacakbirfaktördü.HaçlıserüvenlerinekesinbirsonvermeyekararlıolanBayezıt,kendisinden önce babasının yaptığı gibi, Osmanlı Donanması’nıkuvvetlendirmeyi sürdürdü. Akdeniz’de üstünlüğü sağlamak için yoğun birgemi inşaatı programını uygulamaya koymuştu. Bu güçlü konumundanVenedik’e tekrar savaş açmakta yararlandı, kara ve deniz kuvvetleri desırasıylaLepanto,Modon,KoronveYunanistan’daNavarino’yuzaptettiler.Bayezıt Milano’yla Napoli’ye destek teklif etti, Napoli hükümdarındankarşılığında Otranto’yu koparmayı umuyordu. Ama kendisi AdriyatikDenizi’niaşmayıdenemedi.VenediknedeolsaFransız,İspanyolvePortekizdenizkuvvetlerinindenizdenyapabilecekleriyardımlaragüveniyordu.

1503’de sultanla Venedikliler ve sadece statükoyu onaylayan çeşitlimüttefikleri arasında bir barış antlaşması imzalandı. Fakat savaşmakVenedik’indenizgücünüyıpratmıştı.BuisebundanböyleAkdeniz’inyalnızdoğu değil, batı sahillerine de baskınlar yapan Osmanlı Donanması’nınyararınaydı. İspanya’yla Kuzey Afrika’nın Müslümanları Osmanlılara,“Deniz Gazileri” diye kucak açtılar. Bayezıt eşzamanlı olarakimparatorluğunun ticari ve ekonomik alanlarda büyük ölçüde büyümesiniteşvik etti. Kendisi de İtalyan devletlerinin tüccarlarıyla kârlı bir ticaretyapmasınınyanısıra,onbeşinciyüzyıldaİspanya’dansürüldüklerivakitdahaçokYahudinintopraklarınagöçetmesiniteşviketti.

O sıralardaAsya’daOsmanlılarınTürkmen göçerleriyle başları dertteydi.En eski zamanlardan beri Anadolu kırlarında dolaşan bu serkeş aşiretler,şimdiSuriyeileİransınırlarınınötesindengelendürtülerinetkisiylemerkeziotoriteye karşı sürekli bir ayaklanma durumundaydılar. Osmanlılar onlarüzerinde egemenlik kurmak amacıyla arka arkaya altı savaşla Suriye’deMemluk sultanının kuvvetleriyle çarpıştılar, barışa ise ancak OsmanlılarınsınırlarındaMemluklularaödünlervermelerikarşılığındaulaşılabildi.

Türkmenlerin şikâyetleri, imparatorluk kuvvetlendikçe onları denetim

Page 133: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

altınaalmayavevergilendirmeyekalkışan,öncekibağımsızlıklarınısınırlayanve yerleşik çiftçileri yıkıcı akınlarından koruyan merkezi bir yönetiminkuruluşundankaynaklanıyordu.Kızılbaşlıklargiyen,dolayısıyladaKızılbaşolarak tanınan Türkmenler İran’ın sınır bölgelerinde İsmail adında yeni birhükümdarın ruhani ve politik liderliğinden teşvik görüyorlardı. 1502’dekendini İran Şahı ilan eden İsmail’e, Uzun Hasan’ın emelleriyle veAkkoyunlularınınaşiretilişkilerimiraskalmıştı.OdaUzunHasan’ıkendineörnekalarakVenedikleanlaşmayaçalıştıveOsmanlı topraklarınasaldırılaragirişti. Kızılbaşların asi kuvvetleri bu arada onun adına Bursa surlarınındibine kadar geldiler. Bayezıt’ın sadrazamı Ali Paşa buradaki savaşta şehitoldu. Hazreti Muhammet’in damadı Ali’nin, dolayısıyla da peygamberinsoyundangeldiğini iddiaeden İsmail,Şiilikbayrağınıdalgalandırdı. İslamınbu kolu Ali’nin Halifelik üzerindeki iddialarının yasallığına arka çıkmıştı,İran halkı ise mistik ve sezgisel yanlarıyla birlikte bu mezhebe sıkı sıkıyabağlıydıvebölgenin tek resmidiniolduğunu iddiaediyordu.AksineEmeviailesinin iddialarını destekleyen Sünni İslam, İslam topluluğunun hâkiminancıolmuştuvebundanböyle“Ortodoks”olaraktanınacaktı.

Büyük Sufi diye tanınan İsmail’le aykırı inançları Doğu ve GüneyAnadolu’dabüyükdestekgördü.MistikeğilimleriolanBayezıtbileSufiliğinfelsefidoktrinlerineyakınlıkduymuştu.Amabunlarınyabancıbirhükümdartarafındankendi sınırları içinde siyasal açıdanaleyhinekullanılmasıüzerineSufiliğe sırt çevirecekti. Osmanlı orduları böylece İsmail’e karşı koydular,ama İranlıyı savaşa zorlayamadılar. Ne var ki İsmail’in ortaya çıkmasıOsmanlı Hanedanı içinde bu kez dini etkileri olan yeni bir çekişmeninoluşmasına yol açacaktı. Üçü de eyalet valisi olan sultanın hayattaki üçoğlunun en genci Selim, hepsinin en güçlüsü ve dövüşken olanıydı. Buyanıyla babasıyla çelişiyor, buna karşın dedesi Fatih Sultan Mehmet’ebenziyordu. Bayezıt’ın favorisi ise, yönetmeye kardeşlerinden daha istidatlıolanikincioğluAhmet’ti.

Bayezıt’ınsağlığınınbozukolduğunubilenvesaltanatüzerindekiiddiasınısağlamlaştırmak isteyen Selim, İstanbul’a sürpriz bir ziyaret yaptı. OradaBayezıt’ın askeri alandaki pasifliğine, dolayısıyla da fetihlerin maddiürünlerinden yoksun kalmalarına içerleyen Yeniçerilerin desteğini elde etti.Bayezıt, Selim’in o sırada önünü kesebildi ve kendisine sadık adamlarınındesteğiyle Ahmet’i kayırmayı sürdürdü. Selim bunun üzerine oğluSüleyman’ın (geleceğin büyük padişahının) vali olarak bulunduğu Kırım’akaçtı.BuradabirordukurduveKaradeniz’inkuzeyindenhareketleEdirne’yiişgaletti.OsıradaAnadolu’daAhmetİslamiyetetersdüşeninançlaredinmiş,

Page 134: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Kızılbaşların kızıl başlığını takmış ve Bursa’yı almak üzere bir kuvvetihareketegeçirmişti.Böylecebabasınındesteğiniyitirmişoldu.Yeniçerilerindesteğindeki Selim, kurduğu bir ordunun başında İstanbul’a yürüdü.Bununüzerine Bayezıt tahtı ona bırakmaya razı oldu. Tahtından inen Bayezıtdoğduğu yer olan Dimetoka’ya gitmek için izin istedi. Ancak -belki deoğlununemriylezehirlenerek-yoldaöldü.

I. Selim’in ya da daha iyi bilinen adıylaYavuz Sultan Selim’in saltanatıböylece başlamış oldu. Tahta çıkınca ilk yaptığı iş iki erkek kardeşini ipleboğdurmak oldu. Kardeş katlini beş yaşını geçen beş yetim yeğenini deboğdurmaya kadar götürdü. Memleket içinde konumunu bu şekildegarantiledikten sonra silahlı kuvvetleriniAsya içlerine gönderdi.Avrupa’yaşimdilikilişmiyordu.

Dindarlığı fanatizm düzeyine çıkaran bu padişah, sapkınlık olaraknitelediği Şiiliği İmparatorluğu’nda yok etmeye girişti.Başlıca düşmanı, bumezhebinenbüyüksavunucusuolanİranŞahıİsmail’di.OnakarşıkutsalbirsavaşagirişmedenönceSelim, İsmail’inAnadolu’dakikırkbinkadardinselyandaşınıkatletmeyegirişti.BuhareketiaynıdönemdeHıristiyanAvrupa’dagirişilen Aziz Bartolomeus Katliamı’yla kıyaslanabilir. Dinin kabul edilmişşekliuğrunayaptığıgirişimleronaAdillakabınıkazandırdı.

Planladığı seferi, bir Gazi’nin sapkınlara karşı savaşı olarak niteleyenSelim, Şah’a bir dizi kışkırtıcı ve kavgacı mesaj yolladı. İsmail tahrikolmaktan kaçınarak barışçı ilişkiler önerdi. Selim’le kuvvetleri ilerlerken, osınırlarının ötesine çekildi, ama sonunda Çaldıran Ovası’nda savaşı kabuletmekzorundakaldı.SavaşıkazananYavuzSultanSelimTebriz’izaptettivetutsaklarınıkatletti,amaşehrinününeünkatanzanaatkârlarlaustalarınbirkaçbinini, işlerini yapmaya devam edip Osmanlı mimarisini zenginleştirmeleriiçin İstanbul’a yolladı. Bundan sonraki seferlerinde birçok şehri ve bölgeyiele geçirdi; en sonunda yüksek Doğu Anadolu yaylasını da topraklarınakatarakOsmanlıİmparatorluğu’nadoğudangelebilecekolasıistilacılarakarşıdoğal bir stratejik duvar sağladığı gibi, böylece Asya’da güç dengesini dedeğiştirdi.

İran’akarşıekonomiyisilaholarakkullanarakülkeninBatı’yabaşlıcaihraçmetaliolangümüşvealtıngelirininenbüyükkısmınıoluşturanipekticaretiniyasakladı. Bursa’nın İranlı ipek tüccarlarını ise Balkanlar’a sürdü. Aynıekonomi savaşı zihniyetinden hareketle sonradan MemluklularınKafkasya’danÇerkezesirticaretinidurdurmayaçalıştı.

Page 135: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İran’akarşızaferkazananSelim1516’daMemluklularıkendinehedefaldı.BuhalkbiryandanŞahİsmail’inoluşturduğutehdidekarşı,öteyandanVascoda Gama’nın Afrika ve Hint seferlerinin ürünü olarak Portekizlilerin yenitehditlerine karşı şimdiye kadar Osmanlı desteğine güvenmişti. Portekiztehdidine karşı çıkmak için Memlukluların gemi yapımı için Osmanlı’dankerestelikağaç,ayrıcabarutvesilahlaralmayaihtiyaçlarıvardı.

AmaSelim’inkuvvetleri şimdiSuriye’ninsınırbölgelerinegirdiklerindenyaşlı Memluk Sultanı Kansu Gavri daha fazla tarafsız kalamazdı, o daMısır’dan kuzeye doğru harekete geçti. Bu davranış Selim’i Halep üzerineyürümeye sevk etti, sultanı kentin önünde yenilgiye uğrattı ve savaşmeydanında bir inme sonucunda ölmesine neden oldu. Selim bundan sonrabirbiriarkasındanŞam’ı,Beyrut’uveFilistin’dekiGazze’yizaptetti.BuradapeygamberlerinmezarlarınıveKudüs’teHazretiİbrahim’inKayası’nıziyaretetti.

Fethedilen şehirlereOsmanlı valiler atandı.BunlarLübnan’ın prenslerinesözde vassalmış gibi davrandılar, Hıristiyanlarla Yahudilere hoşgörügösterdiler, Kudüs’e gelen hacıların ödeyeceği vergilerle ücretlerde indirimyaptılar. Selim ne de olsa Hıristiyanlara Müslüman sapkınlara olduğundandahahoşgörülüdavranıyordu.

Sultan Selim Mısır sınırında durdu. Yenik Memluk sultanının ordusunaeşlikedenSünniAbbasiHalifesiEl-Mütevekkilşimdielindeydi.Onaihtiyatlakarışık bir saygıyla davrandı. Kansu Gavri’nin Kahire’deki vârisi TumanBey’e yazarak halifeyle adamlarının kendisine bağlılık yemini ettiklerini veşimdi kendisinin bütün Memluk topraklarının gerçek sultanı olduğunubildirdi. Bununla birlikte, Memluk İstanbul’a vergi ödeyen vassal bir valiolarakKahire’dekalabilecekti.

Tuman Bey teslim olmayı reddedipmeydan okurcasına kendiniMemluksultanıilanedince,SelimordusuylaSinaÇölü’nüaştı.Başarılıbirönsavaştansonra halifeyi ordusuyla Kahire’ye yolladı ve hükümdarlarına değilse bileMısır halkına iyi davranmayı vaat etti. Böylece korkularını hafifletmeyiumuyordu.ErtesigünhutbeyikendiadınaokutmasıylaMemlukrejimininsonbulduğunuilanetti.Kahire’niniçindeveçevresindesavaşmaklageçenbirkaçgünün sonunda Tuman Bey Piramitlerin yakınındaki bir savaşta resmenyenildivegelenekgereğidarağacıolarakkullanılanşehirkapısınaasıldı.

SelimKahire’dealtıaykalarakbiruydudevletolarakMısır’ıngeleceğini

Page 136: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

planladı. 1517 sonbaharında arkasında bir genel vali bıraktıktan sonraordusuyla İstanbul’a dönmek üzere yola çıktı. Abbasi halifesi sarayındatutulmaküzereondanönceyola çıkarılmıştı, halifelikkonumunun ise şimdiOsmanlı sultanlarına geçtiği kabul ediliyordu. Peygamberin sancağıylacüppesinin İstanbul’a gönderilmesi ise, bunlara sahip olmak, sultanlarınMekke’yleMedine’deki kutsal yerlerin,Hicaz’ın hac yollarının, dolayısıylada İslamın koruyuculuğu statüsünü simgelediği için, daha somut bir anlamtaşıyordu. Selim şimdi, ondan önce Memluk sultanlarının yaptıkları gibi,İslamın lideri olduğunu iddia edebilecekti. İslam dünyasının en güçlühükümdarı olduğuna göre, kuramsal olarak bu dünyanın bütün liderlerineonunüstünotoritesinetabigözüylebakılabilirdi.

AradanikiyılgeçtiktensonraSelim,Edirneyolundakibirköydekanserdenacılar içindeöldü.Ölümündenkısabir süreönce, ahretdışındagideceğibiryer kalmadığını ileri sürmüştü. Öfkeli yüzlü, şiddet eğilimli bir karakteresahip iriyarı bir adamdı. İnsan hayatına hemen hemen hiç önem vermezdi.Fevri şekilde yaptığı zulümlere ilişkin hikâyelerin haddi hesabı yoktu.Anlatıldığına göre, saltanatının başlarında Yeniçerilere ödünler vermesininarkasından kendi gelirlerinin de artırılmasını ihtiyatsızca isteyen bir eyaletvalisiniherkesinönündebirkılıçdarbesiyleöldürmüştü.Selim,onunla fikirayrılığına düşen ya da şu veya bu şekilde hoşnut kalmadığı herhangi birkimseyihizmetindekidilsizlerehemenoracıktaidamettirirdi.

Sadrazamlarının hayatlarının ve meslek yaşamlarının bu durumda kısaolması kaçınılmazdı. Sultanın emriyle, içlerinden yedisinin, birçok devletmemurunun ve paşanın da kellesi gitmişti. “Selim’e vezir olasın” sözleriTürkçede “Canın çıksın!” anlamında kullanılır olmuştu. Sultanın huzurunaçağırılınca vezirler vasiyetnamelerini de üzerlerinde taşımak önleminebaşvururlardı. Bir tanesi sultana, işlerini yoluna koyabilmek için idamfermanınınnezamançıkacağınıöncedenbilmekistediğinişakayollusoracakolmuştu. Selim bunun üzerine yüksek bir tonlamayla gülerek şöyle karşılıkvermişti:“Seniöldürtmeyibirkaçzamandanberidüşünmekteyim,neçarekişimdilik elimde senin yerini dolduracak uygun bir kimse yok. Aksi haldesorunuhemenyanıtlardım.”

Böylesi tehlikelerine rağmen yüksek düzeydeki görevlere aday olmakisteyenler az değildi. Çünkü ödülleri tehlikeleri kadar büyüktü. Ayrıca,Selim’insarayındakivesultanınhuzurundakihayathareketli,heyecanvericiolmasının yanı sıra, gizliden gizliye neşe ve tehlikeyi umursamazlıkiçeriyordu. Selim’in, zamanının ruhunu yansıtan gaddarlıkları, acımasız

Page 137: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olmalarınakarşındedesiFatih’insoğukhesapçılığıylaçelişiyordu.Selim,tümbarbarlığınarağmen,edebiyatadüşkünveşairliğeistidatlısonderecekültürlübir adamdı. Farsça bir kaside kitabı kaleme almıştı; ayrıca bilginleridestekliyor, olayları kaydetmeleri ve Osmanlıların kahramanlıklarınıölümsüzleştirmeleri için ozanlarla tarihçileri seferlere beraberindegötürüyordu.

Her şeyin ötesinde yaman bir savaşçıydı. Dedesiyle atalarının HıristiyanAvrupa’daki fetihlerine İslam Asya’daki kendininkileri ekleyerek Osmanlıİmparatorluğu’nun yüzölçümünü on yılın içinde iki katına çıkardı. Öldüğüsıralarda imparatorluğun sınırları Tuna’nın kıyılarından Nil’e, Adriyatikkıyılarından Hint Okyanusu’na kadar uzanıyordu. Oğlu Süleyman’a ikikıtanıniçerilerinekadaruzananişteböylesinemuhteşembirmirasbırakmıştı.

Page 138: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((12))Süleyman’ın 1520’de Osmanlı tahtına oturması Avrupa uygarlığının bir

dönüm noktasıyla aynı zamana rastlamıştı. Feodal kurumların can çekiştiğiortaçağların son yıllarının karanlığı Rönesans’ın altın renkli parlaklığınayerini bırakıyordu. Üstün çapta genç hükümdarların egemenliğindeki uygarve olgun devletler ortaya çıkıyordu.On altıncı yüzyılV.Karl ileHabsburgİmparatorluğu’nun;Fransa’daI.François’laValoishanedanının;İngiltere’deVIII.HenryileTudorlarınçağıydı.Bugüçlüüçhükümdarınkarşısındaşimdi“ikincibirHazretiSüleyman”vardı:yirmialtıyaşındakiSultanSüleyman.

Sultan Süleyman Batı’da Hıristiyanların güç dengesinin bütünleyici biröğesiolacaktı.MüslümanDoğu’daonun içinbüyükzaferleröngörülüyordu.Hicretin onuncu yüzyılının başında tahta oturan onuncu Osmanlı Sultanı,Müslümanların gözünde kutsal on sayısının (insanoğlunun on el ve ayakparmağının, on duyunun, Kuran’ın on bölümünün, Eski Ahit’in ilk BeşKitabı’ndakiOnEmir’in, peygamberin onmüridinin, İslam gökyüzünün onkatınınveiçlerindekionkoruyucuruhun)canlısimgesiydi.Doğugeleneğiheryüzyılın başında o yüzyılı kavraması, ona egemen olması ve onun simgesiolmasıkaçınılmazbüyükbir adamınortaya çıktığını anlatır.Obüyükadamşimdi “Kusursuz Sayının Simgesi” dolayısıyla Göklerin Meleği olanSüleyman’dı.

Konstantinopolis’in (İstanbul) düşüşünden ve Mehmet’in bunu izleyenfetihlerinden sonra Batılı devletler Osmanlı Türklerinin ilerleyişiniönemsemek zorunda kalmışlardı. Bunu kalıcı bir endişe kaynağı olarakgördüklerinden durumu askeri savunma açısından olduğu kadar diplomasialanındadaelealmayahazırlandılar.BirOsmanlımüdahalesitehdidi,gizlibirOsmanlıanlaşmasısöylentisiİtalyandevletleriarasındayararlıbirdiplomasisilahı yerine geçiyordu. Bu dinsel çalkantı döneminde bir Türk istilasınınAvrupa’nıngünahlarınaTanrı’nınverdiğibircezaolacağınainanankimselervardı;“Türkçanları”nıninansahiplerinihergünkefareteveibadeteçağırdığıyerler vardı. Haçlı efsaneleri Türk fatihlerinin kutsal Köln şehrine kadarilerleyeceklerini, ancak orada bir Hıristiyan imparatoru -bir Papa değil-tarafından büyük bir yenilgiye uğratılacaklarını ve ordularının Kudüs’ünötelerine sürüleceğini kehanet etmişti. V. Karl (Şarlken) Kutsal Romaİmparatoruolunca,bubağlamdaHıristiyanlığınsavunucusuolarakalkışlandı.

Karl’ın imparatorluğu, bazı diplomatik evlilikler ve zamanlı ölümlersayesinde Baltık’tan Akdeniz’e, Hollanda’dan itibaren, Almanya’yla

Page 139: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Avusturya’nın üzerinden İspanya’ya kadar uzanıyordu. Napoli ve Sicilyakrallıklarınıdakapsadığıgibi,Meksika’ylaPeru’dakolonilerkurmayaolanaksağlıyordu. Karl, mirasla kendisine geçen Alpler’in ötesindeki Avusturyatopraklarında komşuOsmanlı Türklerinin tehdidiyle karşı karşıyaydı, şimdiisebutehlikeSüleyman’ıntahtageçmesiyledahadaartıyordu.

Karl bu tehdidin giderek daha fazla bilincinde oladursun, daha ivedidüşmanı,KutsalRomaİmparatorluğuiçinyapılanseçimdeyenilgiyeuğrattığırakibiFransaKralıI.Françoisidi.Süleyman’ıncülusundankısabirsüresonraI. François ile savaşa girişti. Karl, Batı Hıristiyanlığını Habsburgegemenliğindeki bir Kutsal Roma İmparatorluğu şemsiyesi altındabirleştirmeyihayalediyordu.FakatFransabuhedefiylearasındabirengeldi.Almanya’daki topraklarıyla İspanya’dakilerin arasına girdiği gibi, ikihükümdarın sürekli sınır kavgaları içinde bulundukları Kuzey İtalya’dakiemellerinesetçekiyorveKarl’ınaskeriaçıdangüvenliğininveticarirefahınınbağlı olduğu deniz iletişimini tehdit ediyordu. Başlıca iki büyük HıristiyanDevleti’nibirbirinedüşürenbukavga,kâfiriortakbirdüşmanyapacakyerde,çokzamanolasıvearzuedilirbirmüttefikhalinegetiriyordu.

I. François bunu çok geçmeden keşfedecekti. Daha önceleri PapalığıTürklere karşı büyük bir haçlı seferine girişilmesine razı etmeye çalışırken,şimdi ortak düşmanları olarak gördüğü Habsburg İmparatorluğu’na karşıonlarındesteğinieldeetmekiçingirişimebaşladı.Gizlilikiçindevekarşılıklıpolitikçıkarlarıdoğrultusundayalandolanabaşvurarak“Zambakla3 Hilal’inhezeyanlı birleşme”sini gerçekleştirmeye girişti. Önceleri Hıristiyanlarındünyasındangizlemeyeçalıştığıbuanlaşma,kopukluklarlave inişçıkışlarlaüçyüzyılsürecekti.Süleymanonabirçokkezdesteksağladı,1533’deiseV.Karl’a karşı İngiltere veAlman prensleriyle bir koalisyon kurması için yüzbin altın yolladı. François iki yıl sonra birmilyon duka’lık birmali destekistedi. Venedik büyükelçisine de Osmanlı İmparatorluğu’nu Avrupadevletlerinin Habsburg İmparatoru karşısındaki varlıklarının tek garantisiolarakgördüğünüitirafetti.

Karl onu Müslümanlara sempati duymakla suçlayarak alaya aldıkça,Françoisbirhaçlıseferinekatılacağınıaçıkçavaatediyor,sonraİstanbul’dakielçisi vasıtasıyla bir açıklamada bulunarak sözünden dönüyordu. Bu gibiaçıklamalar,kurnazsultanıtatminediyordu.FransızlarınOsmanlılarlaittifakkurmakihtiyaçlarınıanlıyordu,kendisidebundandışpolitikasınınbir temelöğesi olarak yararlandı. Süleyman böylece on altıncı yüzyıl Avrupası’ndakendini Osmanlı İmparatorluğu’nun gücüyle prestijini diplomatik olduğu

Page 140: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kadaraskerialanlardadayüceltendengeleyicibirroldebulmuştu.

Osmanlılar, gelişen bir uluslararası gücün gerektirdiği gibi, onları BatıAvrupa’daki olaylar ve trendler konularında bilgilendiren bir haber almahizmeti oluşturmuşlardı. Başlıca muhbirler Venediklilerdi. Bunlar yüzyılıniçinde büyük bir güç olma niteliklerini yitirmekle beraber, daima olaylarlabağlantıhalindeoluyorlarvesultanınsarayındasürekliolarakbirdiplomatiktemsilci bulunduruyorlardı. İki taraflı bir anlaşma gereğince aynı zamandaSüleyman’ın karakteri ve faaliyetleri hakkında Batı’ya raporlarulaştırıyorlardı.

Yeni sultanın ilk betimlemelerinden biri, Venedikli Elçi BartholomeoContarini’nineseriydi.Contarini, tahtaçıkışınıizleyenilkbirkaçhaftasonraSüleymanhakkındaşunlarıyazıyordu:

Yirmi beş yaşlarında, uzun boylu, fakat sırım gibi ve narin görünüşlü.Boynubiraz fazlauzun,yüzüzayıf,burnukemerli.Belirlibelirsizbıyığıveküçükbirsakalıvar.Tenisolukçaisedehoşhavalıbiri.Bilgebirhükümdarolduğu, okuyup öğrenmeye meraklı olduğu söyleniyor. Herkes onunhükümdarlığındaniyişeylerumuyor.

İstanbul’unsarayokulundaöğrenimgörenyenihükümdar,bütüngençliğisüresince sarayın uygar göreneklerine ve etkinliklerine aşina olmuştu.İstanbulveEdirnehalklarınınsaygısınıvesevgisinidekazanmıştı.

Arka arkaya üç eyaletin genç valisi olarak yönetim bahsinde deneyimsahibi olmuştu. Böylece, vizyonu pratik yeteneklerle birleştiren bir devletadamı, aynı zamanda kültür ve zarafet sahibi ve yaşadığı Rönesans çağınalayık,dinamikbirkişiydi.Sonolarakiçtendinselinançlarıvardıvebuyanı,onu, babasının fanatikliğinin zerresini bile yansıtmayan iyi bir karakter vehoşgörü sahibi etmişti. “İnanç Sahiplerinin bir Lideri” olarak görevlerininbilincindeydi. Atalarının Gazilik geleneklerini izlediğinden saltanatınınbaşlarından itibaren askeri gücünü Hıristiyanlarınkine karşı kanıtlamanınpeşindeki bir kutsal savaşçı olmuştu. Giriştiği fetihlerle babası Selim’inDoğu’dakibaşarılarınıBatı’dauygulamayaçalışacaktı.

Yayılmacılık ufku Batı’da atası Fatih Sultan Mehmet’inkinden dahailerilere uzanmıştı. Büyük İskender’in öyküsünden etkilenen Süleyman’ınidealiaynenİskender’inkigibi,Doğu’ylaBatı’nıntopraklarınıveinsanlarını

Page 141: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

birleştirmekti. Benzer bir dünya imparatorluğu kurmak emeliyle DoğuAvrupa’nın o tarihteki sınırlarından daha ötelere, Orta Avrupa’nınimparatorlukkalbinekadargirecekti.

BuradaİmparatorKarl’lakarşılaşmaya,onuyenmeyevetopraklarınıişgaletmeye kararlıydı. “Çağın en güçlü efendisi” olarak onu silip geçecekti.Süleyman’ın ona karşı kara ve deniz olmak üzere ilk iki harekât alanlarıHabsburg egemenliğindeki toprakların paravanası olan Macaristan krallığı,Hıristiyan adaları ve İspanya’yla Kuzey Afrika’daki kıyılarıyla Akdeniz’di.En ivedi hedefleri ise Fatih Sultan Mehmet’in zapt etmeyi başaramadığıBelgradşehriyleRodosAdası’ydı.

İlkhedefinigerçekleştirirkenHabsburg savunmaları zincirininMacaristanhalkasınıno sıradaki zayıflığındanyararlandı.Başarıyla sonuçlanankısa birseferle Belgrad’ı kuşattı, sonra onu Tuna’daki bir adadan şiddetli birbombardımanahedefetti.Günlüğüneşöyleyazacaktı:“Düşmansavunmaktanvazgeçtiği şehri ateşe verdi ve Kale’ye çekildi. “Burada surların altındakilağımların patlatılması, Macar hükümetinden yardım almamış olangarnizonun teslimini hızlandırdı. Belgrad’ı Yeniçerilerden oluşan birgarnizonaemanetettiktensonraSüleymanİstanbul’adönerekbüyük törenlekarşılandı. Macar ovalarıyla yukarı Tuna havzasının artık Osmanlıkuvvetlerinin önünde açık olduğuna güveniyordu. Ama yine de çelişenhedeflerinedeniylesultanın,fetihlerinedevametmesinekadararadandörtyılgeçecekti.

Dikkati şimdiOrtaAvrupa’danAkdeniz’in doğusuna çevrilmişti. Buradaİstanbul’la Mısır ve Suriye’deki yeni Osmanlı toprakları arasındaki deniziletişimi yollarının tam ortasına Hıristiyanlığın kalesi Rodos Adasıçöreklenmişti. Adaya hâkim olan Kudüs’ün Saint Jean tarikatindenHospitalier şövalyeleri Türklerin “kana susamış profesyonel katiller vekorsanlar” gözüyle baktıkları gerçekten yetenekli denizciler ve savaşçılardı.Osmanlıların İskenderiye’yle ticaretini sürekli tehdit ediyorlar, Mısır’akerestelik odun ve diğermalları taşıyanTürk ticaret gemilerinin ve SüveyşüzerindenMekke’ye gidecek hacıların yolunu kesiyorlardı.Dahası, sultanınkendi korsanlarının operasyonlarına müdahale ettikleri gibi, Suriye’deOsmanlıyönetiminekarşıbaşlatılmışbirayaklanmayadestekvermişlerdi.

Süleyman bunun üzerine Rodos’u zapt etmeye karar verdi. Bu amaçlagüneyyönünedörtyüzgemilikbirdonanmayolaçıkardıktansonra,kendiside ordusunun başında Anadolu’da adanın tam karşısına düşen bir kıyınoktasınageldi.

Page 142: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Şövalyelerinyenibirbüyüküstatlarıvardı.Villiersdel’Isle-Adam,kendiniaskercebir ruhlaHıristiyandinineadamışolandinamik,kararlıvecesurbiradamdı. Kuran geleneği uyarınca bir saldırıya öncelik eden sultanın barışönerisine, büyük üstadın yanıtı, Fatih Sultan Mehmet’in öncekikuşatmasındanberiduvarlarıberkitilmişolankaleninsavunması içinyaptığıplanlarıhızlandırmakoldu.

Garnizon da tarikatin Avrupa’daki çeşitli komutanları tarafındangönderilmiş kuvvetlerle takviye görmüştü.BöyleceRodos’da o vakte kadargörülmüş en büyük kuvvet olan yedi yüz şövalyelik bir birlik oluşmuştu.Büyük üstat buna ek olarakVenedik’in tarafsızlığına rağmen,Girit’ten beşyüzokçugetirtmiş,bunlarGiritşarabıveyiyecekyüklügemilerdenhamalvetayfakisvesindeadayaçıkmışlardı.

Fakat bu bir kuşatma olduğundan yaşamsal önemi olan silah toplardı.Türklermühendisliktekiustalıklarıylanamsalmışlardı, topları isedünyadakieniyilerleboyölçüşecekdüzeydeydi.Türklerözellikledetahkimedilmişbirmevziye karşı planlı ve sürekli bir saldırıyı sürdürmekte ustaydılar.Süleyman’ın amacı Rodos’ta bombardımanı barutla patlatılacak lağımlarlatakviyeetmekti.Başlıcataktiksilahıtoplardanziyadebuolacaktı.

Donanmalarını oluşturan gemiler toplanınca, Türkler, adaya mühendislerçıkardılar,bunlardaadadabiraygeçirerektoplarınıyerleştirmekiçinuygunyerlerisaptadılar.1522yılındatemmuzayınınsonundasultandabeşbirliktenoluşananakuvvetiyleonlarakatıldı.Askerler surlarınönündekendileri içinhazırlanmışmevzilereyerleşerekFransaveAlmanya,Auvergne,KastilyaveAragon, İngiltere, Provence ve İtalya şövalyelerinin beş kale burcununetrafında bir yarım ay oluşturdular. Böylece kaleyi güney yönünde birdenizden ötekine doğru çevrelemiş oldular. Ertesi gün korkunç birbombardıman başladı. Bu bombardımanla karşıt bombardıman bütün bir aysürereksultanınkaleyihızlazaptetmekumutlarınısuyadüşürdü.

Bununla birlikte bu, kaleyimayınlamaktan ibaret ana operasyona sadecebir hazırlıktı. Lağımcılar taşlık arazide üstü örtülü siperler kazıyorlardı.Toplar bunların içinde kaleye daha fazla yaklaştırılacaklar, sonra, bellinoktalarda duvarların altlarına ve içlerine patlayıcılar yerleştirilecekti.Dahaöncekikuşatmaoperasyonlarındaenderolarakdenenmişyeraltındankademelibiryaklaşmamanevrasıydı,bu.Siperlerikazmakgibien tehlikelivenankörgörev, sultanın kuvvetlerininBosna,Bulgaristan veEflak gibi vassal illerinçoğunlukla Hıristiyan köylülerinin arasından toplanmış gözden çıkarılabilirbölümününpayınadüşüyordu.

Page 143: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Gereklimiktardakuvvetin,kaleduvarlarınınaltlarınagirebilecekderecedeyaklaşmasına kadar vakit eylül başını bulmuştu. Çok geçmeden surlarınçevrelediği alanın en büyük kısmı farklı yönlere giden elli kadar tüneltarafından oyulmuş bulunuyordu. Fakat şövalyeler de Venediklilerinhizmetinde bulunan Martinengo adında bir İtalyan lağım uzmanını eldeetmişlerdi ve o da tüneller kazmakla meşguldu. Martinengo böylece çokgeçmeden kendi tünel ağına sahip olmuştu. Bunlar yer yer Türklerinkilerlekesişiyor ya da onlarla karşılaşıyordu. Çoğu zaman aralarındaki duvar birkeresteden daha kalın değildi. Martinengo ayrıca bir dinleme noktası ağıoluşturmuş, bunlara kendi icadı olan detektörler yerleştirmişti. Parşömenkâğıdı geçirilmiş kasnaklar, titreşimleri yoluyla düşman kazmasının hervuruşunu haber veriyordu. Martinengo’nun Rodoslular arasından seçipeğittiği ekipler bunların başında görevdeydiler. Martinengo bundan sonrakarşıt lağımları ateşliyor ve sarmal oluklar kazmak suretiyle patlamanınbasıncınıdağıtıyordu.

Türklere pahalıyamal olan bir dizi saldırı 24Eylül günü şafak sökerkençokbüyükbirgenelsaldırıyayerinibıraktı.Birgünönceyeniyerleştirilmişbirdizimayınınpatlatılmasıbununhabercisiolmuştu.Topateşininyolaçtığıbirkaradumanparavanınınarkasındanayrıdörtkaleburcunakarşıgirişilenbu saldırıyı yapan Yeniçeriler, birçok noktaya bayraklar diktiler. AmaHıristiyan ve Müslüman savaşları tarihinde ender görülen şiddetteki altısaatlik bir çatışmadan sonra saldırganlar binlerce kişilik bir kayıpla geripüskürtüldüler. Sultan iki ay süresince başka bir önemli saldırı riskinegirmedi,kentingiderekdahaderinineinenvebaşarılıoluncadahaazbaşarılıyerel saldırılar tarafından izlenen lağım operasyonlarıyla yetindi. Türkkuvvetlerininmoralibozuktu;üstelikkışdayaklaşıyordu.

Ama şövalyelerin de morali bozulmuştu. Kayıpları Türklerinkinin toputopu onda biri kadar olmakla beraber, kuvvetlerinin toplamına oranlayeterinceyüksekti.Cephaneylediğerihtiyaçlarıdaenikonuazalmıştı.Ayrıca,aralarında teslimden yana olanlar vardı. Rodos’un, İstanbul’un düşüşündensonra bu kadar dayanmasının bile büyük şans olduğuna, Avrupa’nınHıristiyandevletlerininaralarındakianlaşmazlıklarıhalledipadanınkurtuluşuiçin birleşmelerinin uzak bir olasılık olduğuna, Osmanlı İmparatorluğu’nunMısır’ın fethindenberikarşısında rakip tanımayan tek İslamigüçolduğuna,denizkuvvetlerininhızlageliştiğine,moderntoplarınınkarşıkonulamayacakkadar güçlü olduğuna, Osmanlılarla şerefli bir barışın, şövalyelere,fethedilerekHıristiyanlığakazandırılacakyenidünyalarıarayışlarındayenibiryaşam gücü vereceğine dair fikir yürütüyorlardı. Fakat de l’Isle-Adam,

Page 144: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ölesiyebirdirenişleherşeyifedaedebilecekgelenekselSt.Louisekolündenromantik bir şövalyeydi ve kâfir Türklere karşı son bir haçlı seferiyleHıristiyanlığınyolunuışıklandırmayahazırdı.

Başarısızlıkla sonuçlanan büyük bir saldırıdan sonra, sultan 10 Aralık’taonurlubirbarışınşartlarınıgörüşmeyedavetolarakşehirsurlarınındışındakibir kilisenin kulesine beyaz bir bayrak çekti. Fakat büyük üstat bir konseytopladı: şövalyelerin de beyaz bayrağı dalgalandırmalarıyla üç günlük birateşkes üzerinde karara varıldı. Kendilerine iletilen Süleyman’ın şartları,şövalyelerin ve ada halkından gitmek isteyenlerin taşınabilir eşyalarıylarahatsızedilmedenadayıterketmelerinideiçeriyordu.Kalmayıyeğleyenlereevlerinivemallarınımuhafazaedebilecekleri, tambirdinselözgürlüktenvebeşyıllıkbirvergibağışıklığındanyararlanabileceklerivaatediliyordu.Ateşlibir tartışmadansonrameclisinçoğunluğubarış istemeninveböyleliklebasitinsanların, kadınların ve çocukların hayatlarını korumanınTanrı’nın gözünedaha hoş görünebileceği konusunda anlaşmaya vardı. Büyük üstat hâlâdirenişten yanaydı. Fakat garnizon daha fazlasına katlanacak durumdaolmadığıgibi,halkdaayaklanmaylatehditediyordu.

Sonunda 145 gün sürmüş bir kuşatmadan sonra Rodos’un teslimiantlaşması imzalandı.Sultanvaadini yinelediği gibi, ekolarakRodoslularınadadan ayrılmaları için gemiler yollamaya söz veriyordu. Ayrıca, kalanlaradinselözgürlükvegelecekbeşyılboyuncavergiyükümlülüğündenbağışıklıkvaat ediyordu. Rehineler değiş tokuş edildi, disiplinli Yeniçerilerden küçükbir müfreze de şehre gönderildi. Sultan barış koşullarına harfiyen bağlıkaldıysa da, yeni gönderilen küçük birkaç birlik düzene sokuluncaya kadarsokaklardabirçokhezeyanyaşandı.

Türklerin törenle şehre girmelerinden sonra büyük üstat sultana resmenteslimoldu ve saygıyla karşılandı.De l’Isle-Adam1Ocak 1523’de hayattakalan şövalyeleri ve hizmetkârlarıyla Rodos’dan sonsuza dek ayrıldı. Giritaçıklarında bir kasırgaya yakalanınca eşyalarının büyük bir kısmınıkaybettiler,fakatSicilya’ylaRoma’yadoğruyollarınadevamedebildiler.Beşyıl süresince evsiz barksız kaldılar. Sonunda Malta’da onlara kalacak yerverildi. Burada Türklerle bir kez daha çarpışmaları gerekecekti. Rodos’tanayrılmaları,Türklerindenizgücü içinEge’yleDoğuAkdeniz’dekisoncidditehlikeyiortadankaldırmaklabirlikteHıristiyanlıkiçinbirdarbeolmuştu.3Fransızkralhanedanınınsimgesiydi.

Page 145: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((13))Gençsultanarkaarkayaikiseferdeordusunungücünükanıtladıktansonra,

bukadarbaşarıylayetinereküçüncübirseferegirişenedeküçyazmevsiminingeçmesini bekledi. Bu arada hükümetinin iç düzeninde birtakım reformlaryaptı.TahtaçıkışındanberiilkkezEdirne’yiziyaretettiveoradaavınzevkiniçıkardı;Mısır’da çıkan bir isyanla ilgilendi. Oradaki Osmanlı valisi AhmetPaşa, sultana olan bağlılığına sırt çevirdiğinden asker zoruyla sindirilmesigerekmişti. Sultan, ordusunun başına geçirdiği Sadrazam İbrahim Paşa’yıdüzeni kurmak ve eyaletin yönetimini yeniden düzenlemek için Kahire’yeyolladı.

Fakat Edirne’den İstanbul’a dönüşünde sultan, Yeniçerilerin birayaklanmasıyla karşılaştı. Bu kavgacı olduğu kadar ayrıcalıklı piyadeler,yalnızsavaşaşklarınıdeğil,gelenekselyağmaimtiyazlarınıda tatminetmekiçinyıllıkseferlerebelbağlamışlardı.Bunedenlesultanınuzayanpasifliğineiçerliyorlardı. Bu durum bir saltanattan diğerine gitgide ciddileşerekgeçmekteydi.Yeniçerilergözgöregörekuvvetkazanıyorlardı;şimdisultanınmuvazzaf ordusunun bir çeyreğini oluşturduklarından beri güçlerinin degiderek daha fazla bilincindeydiler. Savaş zamanlarında genellikleefendilerinin sadık hizmetkârıydılar. Yine de bazen zapt edilen şehirleriyağmalamakonusundasultanınemrinekarşıgeliyorlaryadafazlasıylazorlusavaşların devamını protesto ederek sultanın fetihlerini sınırlıyorlardı. Fakatbarış zamanlarında hareketsizlik sonucunda huzursuzlaşarak açgözlükesilmeye ve tehdit oluşturmaya eğilimleri artıyordu; özellikle bir sultanınölümüyleyenisinincülusuarasındaki süreleriher türlübaşıboşluk için fırsatolarakgörüyorlardı.

1525ilkbaharındagaleyanagelerekgümrüğü,Yahudimahallesini,yüksekdüzeydeki yöneticilerin ve başkalarının evlerini yağmaladılar. İçlerindenbirgrup zorla sultanın huzuruna kadar girdi. Sultanın üçünü kendi elleriyleöldürdüğü, fakat geri kalanlar yayları ve oklarıyla hayatını tehdit edinceboyun eğmek zorunda kaldığı söylendi. Ayaklanma, ağalarının ve suçortaklığındanşüpheedilenbirkaçsubayınidamedilmesisayesindebastırıldı.Ancak askerler, Osmanlı hazinesini giderek zor duruma düşüren öncekiuygulamalar uyarınca para bağışlarıyla yatıştırıldılar. Amayatıştırılabilmelerinin bir nedeni de gelecek yıl bir sefere çıkılmasıbeklentisiydi.İbrahimPaşaMısır’dangetirtildiveimparatorlukkuvvetlerininbaşkomutanlığına atandı. Paşa, Belgrad’ın zaptıyla Tuna’nın yukarı

Page 146: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

boylarının yolunun açılması sayesinde gerçekleşecek Macaristan’ın ikinciistilasındakalabalıkbirordununbaşındakisultanınyardımcısıolacaktı.

Böylece Sultan Süleyman’ın saltanatının en parlak ve güçlüşahsiyetlerindenbiri olan İbrahimPaşa, önplana çıkmışoluyordu.O sıradaotuz bir yaşında olan İbrahim, Rum asıllı bir Hıristiyan olarak doğmuştu.Pergel’li bir denizcinin oğluydu ve Süleyman’la aynı yıl -ve iddia ettiğinegöreaynıhaftaiçinde-dünyayagelmişti.ÇocukkenTürkkorsanlarınınelinegeçmiş, Manisa’da yaşayan bir dula satılmış, bu kadın onu giydirmiş, iyieğitimvermişvebirmüzikaleti çalmasınıöğretmişti.Gençliğindehernasılolduysa o sıradaManisa valisi olan Süleyman’la karşılaşmış ve onun malıolmuş, şehzade bu gencin karizmasından ve yeteneklerinden etkilenmişti.Süleyman,onukişiseluşağı,dahasonraengözdeadamıyapmıştı.

Süleyman tahtaçıkınca,delikanlıönceŞahincibaşılığa,sonra imparatorunsarayındaki bir dizi başka göreve atanmıştı. Efendisiyle arasında olağandışıbir arkadaşlık başlamıştı. İbrahim, sultanın dairesinde yatıyor, yemeklerinionunla yiyor, eğlencelerini onunla paylaşıyor, ayrı oldukları zamanlardadilsizler vasıtasıyla mesajlar ileterek onunla haberleşiyordu. İçine kapanıkmizaçlı, mesafeli tavırlı, sessiz ve melankolik biri olan Süleyman’ın,açılmasınayardımcıolacakvebir hükümdarolarakplanlarınave fikirlerineakıllıcayanıtverecekböylebirineihtiyacıvardı.

İbrahim onun himayesinde büyük bir şaşaayla evlenmiş, eşi, sultantarafından kız kardeşlerinden biriymiş gibi kabul görmüştü. Böylesiolağanüstü bir hızla yükselmesi İbrahim’i telaşlandırdı.Osmanlı Sarayı’ndasadakatla şansın geçiciliğinin bilincinde olduğundan bir keresinde haklı birönseziyle Süleyman’dan, düşüşünün sert olmaması için onu pek fazlayükseltmemesini yalvarmıştı. Süleyman’ın karşılık olarak onunalçakgönüllülüğünü övdüğü ve sarayda ona ne tür suçlama yöneltilirseyöneltilsinyaşadığısüreceidamedilmeyeceğineyeminettiğisöylenir.Fakatgelecek yüzyılın bir tarihçisinin olayların ışığında belirttiği gibi: “İnsani vedeğişikliğe eğilimli olan kralların durumuyla gururlu ve nankör olangözdelerinki Süleyman’ın sözünden dönmesine ve İbrahim’in inancıylasadakatiniyitirmesinenedenolacaktı.”

Yeniçerilerin ayaklanması Süleyman’ın Macaristan’a yürümek kararınıhızlandırmış olabilir. Ama aynı zamanda I. François’nın 1525’deki PaviaSavaşı’nda Habsburg İmparatoru’na yenilmesiyle esir düşmesinin de onuetkilemişolmasımümkün.FrançoisMadrid’dekihapishanesinden İstanbul’aelçisinin ayakkabılarının tabanında gizli bir mektup göndermiş, sultandan,

Page 147: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

“dünyanın hâkimi” olacak Karl’a karşı savaşa girmesi için yalvarmıştı. Buçağrı aslında Süleyman’ınMacaristan’la ilgili planlarına denk geliyordu. Osıralarda vatanseverlikten ve dosttan yoksun olan bu ülke, imparatorudestekleyen,fakatondanpekazdestekgörenzayıfKralLayoşilesoylularınınoluşturduğu “Saray Grubu”, Erdel veya Transilvanya’nın valisi ve gerçekhâkimi Yanoş Zapolya’yla bazı kodamanların “ulusal parti”si ve Türklerikurtarıcı olarak gören ezilmiş bir köylü sınıfının arasında bölünmüştü.Süleymanböylecekrallarıylaimparatorundüşmanıveeyaletkodamanlarıylaköylülerindostupozundaülkeyegirebildi.

TürklerleMacarlararasındakisınırçatışmalarıBelgrad’ındüşüşündenberiaralıklıolaraksürmüştü;kâhbirininkâhötekininkazanmasıkoşuluyla. İkisideTuna’nınkollarıolanSavaileDravaüzerindeikiköprününinşaedilmesinidahaöncedenemretmişolansultan23Nisan1526’dabirkaçyüzbinkişilikbir orduyla batıya doğru yolculuğuna başladı. Bu askerlerden belki yarısıdisiplinli muvazzaf birliklerdi ve piyadelerden (Yeniçeriler), ister paralıaskerler,istertımarsahipleriolsunlar,süvarilerden(Sipahiler)vetopçulardanoluşuyordu.Diğeryarıbaşıbozuklardı,bunlardanbirkısmıpiyadeler(azaplar),birkısmıdasüvarilerdi(akıncılar)vebunlarücretalmıyor,savaşganimetleriylegeçiniyorlardı.Böylelerigözdençıkarılabilenbirkuvvetoluşturuyorlardı;yasaldırınınbaşlarındaönsaflarayerleştiriliyorlardıyadaistilaedilentopraklarıtahrip etmeleri ve insanlarını korkutmaları için salıveriliyorlardı.Muvazzaf,feodal veya başıbozuk olsunlar, ister karargâhta, ister yürüyüş halinde veyasavaştabulunsunlarbütünaskerler,başkomutanvemutlakhükümdarkişiningözü ve otoritesi altındaydılar. Sonuncusu savaşan tebaalarının ortasında vehükümetininvezirleriyleçevriliolarakdaimagözeçarpıyordu.

Orduşimdiçokserthavakoşullarıylakarşıkarşıyaydı:sağanakyağmurlarıve dolu fırtınaları yaz içlerine kadar sürdü.Nehirler çoğu zaman yolları veköprülerle çadırlı kampları sürükleyen taşkınlar nedeniyle geçilemezhaldeydiler. İlerleyiş bu nedenle ağırdı. Süleyman’ın kuvvetleridüşmanınkilerlekarşılaşanakadarhemenhemenüçaygeçecekti. İstilacılarabirkaç yüz tekneden oluşan bir Tuna filosu destek oluyordu; ancak çoğuzaman güçlü bir akıntı tarafından yolları kesildiğinden bunlar karakuvvetlerineyetişmektezorlanıyorlardı.

Disiplinherzamanolduğugibiçoksıkıydı.Sultanıngünlüğünde1526’dakibu yürüyüşe ilişkin şöyle yazılıydı: “10Mayıs. Kemal köyü yakınında birköylünün ekinlerini çiğnediği için bir askerin kafası kesildi. 11 Mayıs. Atçalmakla suçlanan iki askerin kafaları kesildi.” Daha sonra: “5 Haziran.

Page 148: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Atlarını henüz ürünü toplanmamış bir tarlada otlattıkları için iki silahtarınbaşları kesildi.” Süleyman yürüyüş boyunca İbrahim’e yüzde yüzgüveniyordu, bir güçlükle karşılaşıldığı zaman paşa keşifte bulunması vegereklihazırlıklarıyaptırmasıiçinileriyollanıyordu.Böylece,orduBelgrad’ageldiğinde Sava’nın üzerindeki köprülerin tamamlandığı öğrenildi. DüşmanTuna’nın güney kıyısındaki Petervaradin kalesinde bir garnizon bıraktıktansonra, Tuna’nın kuzey kıyısına çekilmişti. Süleyman, İbrahim’e şehri vekalesini zapt etmesini emretti ve, “Bu lokmanın Viyana’daki sabahkahvaltısınakadaronayeteceğini” ileri sürdü.Birdizi saldırıdanvekaleninduvarlarında gedik açmak için iki lağım patlatıldıktan sonra geçit açıldı vesultanın emri yerine geldi. Sultan günlüğüne şunları yazıyor: “Sadrazamgarnizonun500askerininkafalarınıkestirdi.Kalan300tanesiiseköleolaraksatıldı.”

Süleyman’laordusubundansonraDravaNehri’ninstratejikhattıboyuncabatı yönünde yürüyüşe geçti. Macarların burada ilk direnişlerinigöstermelerini bekliyordu.Fakat nehrin kuzeyyakasını savunmasız buluncaçok şaşırdılar. Sınır kaleleri birer birerTürklerin eline geçerken kararsız velevazımlarını organize etmekte ağır davranan Macarlar, aralarındakikıskançlıkları çözümleyip tutarlı bir savaş planı etrafında birleşmeyibaşaramadılar. Güney kıyısında terk edilen Essek’liler böylece isteyereksultanateslimoldular,sultandanehriaşacakbiryüzerköprüinşaedilmesiniemretti.SeferintarihçesinikalemealanTürkTarihçiKemalPaşazade’yegöreuzmanlar bu çalışmanın en az üç ay süreceğini hesaplamışlardı. Fakat“sadrazamınbeceriklidüzenlemeleriveakıllıcaçabalarısayesinde”üçgündetamamlandı. Ordu üstünden geçtikten sonra köprü sultanın emriyle tahripedildi.Süleyman,“kurtuluşagidenbütündiğeryollar tıkanınca,askerlerininsavaşmeydanındadimdikduracaklarını,kafalarındakaçmafikriolmayıncadageri çekilmenin akıllarından, hayallerinden bile geçmeyeceğini”düşünüyordu.

Macarlar da kuvvetlerini kırk beş, elli kilometre daha kuzeydekiMohaçOvası’ndatoparlıyorlardı.GençKralLayoşsadecedörtbinkişilikbirorduylaçıkageldi. Fakat sağdan, soldan takviyeler görünmeye başlayınca Lehleri,AlmanlarıveBohemyalılarıdaiçerentoplamMacarkuvvetleriyirmibeşbinkişiyi buldu. Türklere karşı savaşa birlikler yollamak söz konusu olunca,imparator büyük ölçüde bir dizi Protestan Diyeti’nin4 avucundaydı.Aralarında sultanı değil, Papa’yı başlıca düşman olarak gören barışçılelemanlar bulunduğundan onaylarını bahşetmekte ağır, hatta gönülsüz

Page 149: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

davrandılar.Öteyandan,Habsburg’laOsmanlıarasındakidindışıçekişmeyikendi dinsel amaçları uğruna sömürmekte fazlasıyla acele ettiler. WormsDiyeti 1521’de Belgrad’ın savunmasına kuvvet yollamayı reddettiği gibi,1526’daki Speyer Diyeti de uzun tartışmalardan sonra Mohaç’taki orduyadesteksağlamakiçinçokgeçkararverdi.

Macar komutanları arasında daha zeki olanlar savaş meydanında Budayönündeki stratejik bir çekilişi öneriyorlardı. Böylece, onları izlemekdurumunda bırakacakları Türklerin iletişim hatları uzayacaktı. Ayrıca, şuandasadecebirkaçgünlükbiruzaklıktaolanZapolya’nınordusundanveBatısınırına varmış olan Bohemya birliklerinden takviye alacaklardı. Fakatkendilerine fazla güvenen sabırsız Macar çoğunluğu çabuk zafer kazanmahayalleri kuruyordu. Krala güven duymayan Zapolya’yı kıskanan kavgacıMacarsoylularıdasavaşmaktaaceleediyorlarveanibirsaldırıiçinyaygarayıbasıyorlardı.SonundadedikleriniyaptılarveTuna’nınbatısındakialtımillikbatakbirovadasaldırıyıbaşlattılar.BuyerMacarsüvarilerinehareketolanağıvermek amacıyla seçilmişti, ama Türklerin daha üstün ve daha kalabalıksüvarilerine de aynı olanağı verecekti. Hesapsızca verilmiş bu kararkarşısındailerigörüşlüolduğukadaresprisahibibirpapaz,“Macarulusununsavaşın ilk gününde yirmi bin şehidi olacak, bunların Papa tarafından azizmertebesineyükseltilmeleriyerindeolurdu,”diyekehanetetmiştir.

Stratejide olduğu kadar taktikte de sabırsız olan Macarlar, ağır silahlısüvarileriningereksizbirkafakafayahamlesiylesavaşıbaşlattılar.Süvarilerinbaşında olanKralLayoşTürk hattının tamortasını hedef almıştı.Bu taktikbaşarılıgözüküncehemenarkasındanbütünMacarkuvvetlerihareketegeçti.FakatdüşmanlarınıbuşekildekandırmayıvemahvetmeyiumutedenTürkler,savunmalarını derinlemesine planlamışlar, ana savunma hattını geriyealmışlar ve bir tepenin yamacına dayandırmışlardı. Böylece, hâlâ dört nalayaklaşan Macar süvarileri sultanla sancağının etrafında toplu Yeniçerilerinoluşturduğuduvaratosladılar.Korkunçgöğüsgöğüsesavaşlaroldu,buaradaSultanSüleymanbilebirkeresindezırhınaçarpanoklarlamızraklardandolayıölüm tehlikesi atlattı. Fakat çok daha kuvvetli Türk topçularının özenleyönettiği manevra savaşın sonucunu tayin etti. Binlerce Macar biçilirkenTürkler merkezdeki Macar birliklerini kuşattılar, katledilen ve darmadağınedilen düşmandan hayatta kalanlar ise tam bir bozgun halinde kuzeye vedoğuyakaçıştılar.Böylecesavaşbirbuçuksaatiniçindekazanılmışoldu.

Macaristankralı başındanaldığıyaraya rağmenkaçmayaçalışırken savaşmeydanındaöldü.Miğferindekideğerlitaşlardantanınancesedibirbataklıkta

Page 150: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bulundu. Zırhının ağırlığının altında çökmüş ve düşen atının altındahavasızlıktan boğulmuştu. Vârisi olmadığından krallığı onunla birlikte sonbulurken, Macar soylularının çoğunluğu ve piskoposlarından sekizi deölmüştü.Süleyman’ınkralınölümündendolayıduyduğuüzüntüyüaşağıdakisözlerle ifade ettiği söylenir: “Allah ona şefaat etsin ve deneyimsizliğindendolayıonuyanıltanlarıcezalandırsın.Hayatınvesaltanatınmeyvelerinidahayenitatmayabaşlarkenölmesiniistemezdim.”

Sultanıntutsakalmamakkararıcentilmenceolmaktançok,amacauygundu.AlrenklisancağınınönündeçokgeçmedenMacarsoylularınaaitbinkelledenbir piramit yükseldi. Savaşın ertesi günü, 31 Ağustos 1526’da günlüğüneşunları yazdı: “Vezirlerle beyler altından tahtında oturan sultana saygılarınısundular: 2000 tutsak kıyıma uğradı; bardaktan boşanırcasına yağmuryağıyor.” 2 Eylül’de de şöyle diyordu: “Mohaç’ta mola, 20.000 Macarpiyadesiyle süvarilerinin 4000’i burada gömülü.” Mohaç bundan sonrayakıldı, bütün çevresindeki araziler akıncılar tarafından ateşe verildi.“Mohaç’ınYokEdilmesi”nin“Macarulusununmezarı”olarakbetimlenmesiboşuna değil. Bugün dahi başına bir felaket gelen bir Macarın, “Boş ver,MohaçOvası’ndaçokdahafazlaşeykaybedildi,”dediğisöylenir.

OrganizeMacar direnişi, Türkiye’nin bundan sonraki iki yüzyıl boyuncaAvrupa’nın kalbindeki konumunu belirleyen Mohaç Savaşı’yla son buldu.Savaşın sonucunu etkileyebilecek olan Yanoş Zapolya’yla birlikleri ancakertesi gün Tuna’ya ulaştılar, fakat kardeşlerinin yenilgisinin haberini alıncaalelacele geri çekildiler. Sultanla ordusu 10 Eylül’de Buda’ya girdi. Yoldagelirken: “4 Eylül.Kamptaki kadınlar dışında bütün köylülerin öldürülmesiemri. Akıncıların yağmalamasının yasaklanması.” Sürekli olarak bilmezliktengelecekleri,sultanındazorlamayacağıbiryasaktıbu.

Buda şehri yakıldı ve sadeceSüleyman’ın yerleştiği krallık sarayı ayaktakaldı.Buradaİbrahim’lebirlikteMacarKrallığı’nınhazinelerinitoparladıveBelgradüzerindenİstanbul’ayolladı.BunlarınarasındaMatyasCorvinus’unbütünAvrupa’daünlükütüphanesi,Herkül,DianaveApollon’u temsiledenİtalya menşeli üç bronz heykel vardı. Fakat Osmanlılar için en değerliganimetler, Fatih SultanMehmet’in başarısız Belgrad kuşatmasından sonraterk etmek zorunda kaldığı ve Macarların o zamandan beri yiğitliklerininkanıtıolaraksergiledikleridevikitoptu.

Sultanbundansonravaktinidoğadaavvedoğancılığa,saraydadamüzikle

Page 151: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

eğlencelere harcamaya başladı. Bir yandan da böylesi beklenmedik birkolaylıkla fethettiği bu ülkeyi ne yapacağını düşünüyordu. Bel- grad’laRodos’u yaptığı gibi Macaristan’ı da istila ederek ve buraya askerleriniyerleştirerekimparatorluğunakatacağıvarsayılıyordu.Fakatoşimdiliksınırlıbir zaferle yetinmeyi yeğledi. Tuna Vadisi’nin sert ve bol yağmurlu iklimiesas olarak yazlık bir kuvvet olan ordusunu yıpratmıştı. Artık kış dayaklaşıyordu, sultanın elindeki imkânlar ise bütün ülkeyi kontrol altındatutmak için yetersizdi.Ayrıca,Anadolu’daki karışıklıklar (Adana çevresiyleKaraman’da çıkan ayaklanmalar) sultanın olay yerinde bulunmasınıgerektiriyordu. Buda’yla İstanbul arasındaki haberleşme uzun bir yolizliyordu. Tarihçi Kemal Paşazade’nin sözleriyle: “Bu eyaletin İslamtarafından ilhak edilmesi zamanı henüz gelmemişti… Dolayısıyla bu konudahauygunbirzamanaertelendi.”

Tuna’nınPesth’egeçmeküzere aşılması için sultangemilerdenbir köprüinşa ettirdi. Şehri ateşe verdikten sonra da birliklerini nehrin sol kıyısıboyuncamemleketinegötürdü.

SultanlaordusununçekilmesiMacaristan’dasiyasalalandabirhükümdarlıkboşluğu bırakmıştı. Bu boşluğu doldurmanın peşindeki iki rakip, ölen KralLayoş’untacıiçinçekişmeyebaşladılar.Bunlardanbiri,İmparatorV.Karl’ınkardeşi ve çocuksuz ölen Kral Layoş’un kayınbiraderi olan HabsburgluArşidükFerdinand’dı.ArşidükünKralLayoş’untahtıüzerindeyasalbirhakkıvardı. Rakibi ise Transilvanya’nın hâkimi olan Prens Yanoş Zapolya’ydı.Aslen Macar olan Zapolya, yabancılara ülkesinin tahtı üzerinde haktanımayan bir yasayı yürürlüğe koyabilirdi, öte yandan savaşmadığı içingüçlüveeksiksizolanordusuylakrallığınenbüyükkısmınaesasenhâkimdi.Büyük ölçüdeMacar soylularından oluşan bir Diyet Zapolya’yı seçti, o dakrallık tacını giymek üzere Budapeşte’ye girdi. Bu çözüm, buyruklarınınZapolya tarafından yerine getirileceğine güvenen sultanın işine geliyordu;Zapolya ayrıca I. François ile Habsburg karşıtı müttefiklerinden maddiyardımalıyordu.FakatbirkaçhaftasonrasoylularınAlmanyanlısıbirbölümütarafından desteklenen rakip bir Diyet, daha önce Bohemya krallığınaseçilmişolanFerdinand’ıMacaristankralıilanetti.Bununsonucubiriçsavaşoldu.FerdinandkendihesabınaZapolya’nınüzerineyürüdüveonuyenerekLehistan’a sürgüne yolladı. Bu kez Ferdinand Macaristan’ın krallık tacınıgiydi,Buda’yayerleştiveAvusturya,BohemyaveMacaristan’danoluşanbirOrtaAvrupaHabsburgdevletikurmaplanlarıyapmayabaşladı.

Page 152: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ancakbutürplanlar,politikalarıylabundanböyleAvrupatarihiningidişinietkileyecek olanTürklere bağlıydı.ZapolyaLehistan’dan İstanbul’a bir elçiyolladı, sultanla bir savunma ve saldırı anlaşması yapmaya çalıştı.Zapolya’nın teklifi önceleri İbrahim ve diğer vezirler tarafından soğukkarşılandı.AmasultansonundaZapolya’yakralunvanınıvermeyerazıoldu,ordusunun fethettiği toprakları ona bahşetti ve Ferdinand’a bütündüşmanlarınakarşıkorumasözüverdi.

YapılananlaşmauyarıncaZapolya,sultanayıllıkbirvergiödeyecek,heronyılda bir Macaristan halkının kadın ve erkek onda birini sultanın emrineverecek, Osmanlı kuvvetlerine sonsuza dek topraklarından geçme hakkıtanıyacaktı. Yanoş Zapolya böylece sultanın vassalı, Macaristan’ın ona aitbölümüOsmanlıkorumasıaltındakibiruydukrallıkoldu.

BukezFerdinandbarışısağlamakiçinİstanbul’abirheyetyolladı.Ancakelçileridüşmancakarşılandılar.Sultanonlarınabartılı istemlerini reddettivehepsinihapseattırdı.

Sultan şimdi Zapolya’nın koruyucusu olarak ve İmparator V. Kral’ameydan okumayı isteyerek TunaVadisi’nin yukarı boylarına doğru üçüncübir sefer planlıyordu. Bir Alman halk türküsünün Türkler hakkındaöngördüğüüzere:

Macaristan’danyakındagidecek

GündoğarkenAvusturya’daolacak

Bavyeraikiadımötede

Buradanbaşkabirülkeyeuzanacak

YakındaRen’egelecekbelki.

Sultan10Mayıs1529’daöncekindendebüyükveyine İbrahimPaşa’nınkomutasındakibirorduyla İstanbul’danayrıldı.Yağmurlarherzamankindenşiddetliydi,seferdeplanlandığındanbiraydahageçViyanahavalisineulaştı.ZapolyabuaradaaltıbinaskeriyleMohaçOvası’ndaefendisiniselamlamayagelmişti.Sultan,onutörenlekabulettivekutsalAzizStefantacıylakralilanetti.Kuşatmanın arkasındanBuda zapt edilince Zapolya bir kez daha şehregirerek Kral Yanoş adıyla tahta çıktı. Önce akıncılar afetini bölgeye salan

Page 153: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sultan27Eylül’deViyanasurlarınınönünevardı.Şehirlilerdahaönceyananköylerin alevlerindengecegöğününkızıla boyandığına tanıkolmuştu.Şehirsurlarının etrafındaki arazi göz alabildiğince on binlerce beyaz Müslümançadırıylabeneklenmişti.

Ferdinand Viyana’nın savunması için yeterince asker bulmakta güçlükçekmişti. Hâlâ Batı’daki savaşıyla meşgul olan İmparator, kardeşini, kendikuvvetleri serbest kalıp Doğu’da Türklere karşı savaşabilinceye kadarZapolya’ylageçicibiranlaşmayavarması içinzorluyordu.Ferdinandkardeşöğüdünüdinleyecekyerde asker toplamak için topraklarını dolaşmaya çıktı.Ona her taraftan yardım vaat ettiler, Avusturya’da her on kişiden biri silahaltına alındı. Fakat bu kadarı yeterli değildi. Ferdinand Almanya’dakiimparatorluk prenslerinin de desteğini elde etti. Bunlar önceleri tereddütettilerse de sonunda imparatorluğun savunması için bir miktar askersağlamayıkabulettiler.

FerdinandSpeyerDiyeti’neortakçıkarlarıadınabiryardımçağrısıilettiveSultanSüleyman’ın,RenNehrikıyısındakendinebirzaferanıtıdikenekadarsilahlarıbırakmayacağınadairböbürlendiğinivurguladı.Butehdidinbiretkisioldu. Luther’in Türklere direniş için yaptığı kayıtsız bir başvuru üzerineProtestanlarla Katolikler imparatorluğun savunması için belirli bir kuvvetüzerinde anlaşmaya vardılar. Askerlerin hazırlanması vakit aldı. Şöyle ki,Süleyman yağmurlar yüzünden bir ay kadar gecikmiş olmasa, Hıristiyankuvvetleri şehrin savunmasına katkıda bulunmak için vaktindeyetişemeyeceklerdi. Sonuçta takviyeler Türklerin ufukta görünmesindensadeceüçgünönceyetişerekViyanagarnizonununsayılarınıonikidenyirmiküsurbineyükselttiler.Dahaçokprensliklerden toplamaaskerlerdi, ama iyieğitilmiş profesyonel piyadelerdi ve imparatorun İtalya’daki savaşlarınakatılmışlardı. Üstelik arkasında yarım yüzyıllık bir hizmet süresi bulunanyiğit ve deneyimli bir generalin, Kont Nicholas von Salm’ınkumandasındaydılar.

Viyana’nın savunmaları alelacele fakat etkili bir şekilde onarıldı.Savunucuları bekleyen görev, altı ayak kalınlığında ortaçağ surlarıyla çokyerindeolarak“şehrinçiti”diyeadlandırılmışzayıfbir tahtaduvarla çevriliyarıharapbirşehrigüçlübirkaleyedönüştürmekti.Surlarayakınevleryerlebiredildiler.Dahasonra,saldırganlarınhertürlüavantajınıetkisizkılmakiçinsurların dışında ve topların menzili içinde olan bütün binaların fedaedilmesinekararverildi.Bu,bütünbanliyölerinşehirhastanesini,çoksayıdakilise ve manastırı, Türklere müstahkem mevki olabilecek bir tepenin

Page 154: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

doruğundaki şatoyu da içeren toplam sekiz yüz binanın yakılması anlamınageliyordu.Şehriniçindeyenitopraksiperlerveyenibirhendekleçevrilialtımetre yüksekliğinde yeni bir duvar inşa edildi. Tuna kıyısı da aynı şekildesiperlervetahtaçitlerleçevrildi.

Yiyecek stoku yapmak için bütün kırsal çevre tarandı. Yangınçıkarabilecek oklarla mızraklara karşı önlemler alındı, evlerin üstündekitutuşabilirdamlarkaldırıldı.Sonundaçıkışolasılığınakarşıyalnızbir tanesibırakılmaküzereşehrinbütünkapılarıtuğlalarlaörüldü.Beslenecekağızlarınazalması için ihtiyar erkekler, kadınlar, çocuklar ve papazlar şehirdençıkarıldılar. Fakat birçokları şehirden çıkınca akıncıların eline düştüler.Ayrıca kuşatma başladığı sırada Ferdinand Viyana’da değil, Linz’deydi vehâlâAlmanprenslerindenyardımeldeetmeyeçalışıyordu.

Şans bir yerde savunuculara yardım etti: şöyle ki Süleyman, Rodos’da okadar etkili olan ağır kuşatma silahlarını yağmurların yüzünden arkadabırakmak zorunda kalmıştı. Sadece berkitilen duvarları fazla etkilemeyecekdaha hafif topları vardı, bu durumda da büyük ölçüde lağımlar kazmayagüvenmekzorundaydı.

Öyleyken önündeki işi küçümseyerek garnizonu belli koşullarla teslimolmayaçağırdı.Kendisinin sadeceKralFerdinand’ıbulmayaçalıştığını ilerisürmüştü.Şehrindirenmesidurumundaüçgünsonra,AzizMichaelGünü’ndeViyana’da kahvaltısını edeceğini, şehri yeryüzünden silercesine yokedeceğini,halkıdakılıçtangeçireceğinisöyleyipböbürlenmişti.Fakataradaniki hafta geçtiği halde Viyana’lılar hâlâ dayanıyordu. Aziz Michael Günüberaberinde mevsimsiz yağmurlar getirdi. Türkler hafif çadırlarında acıçekiyorlardı.Serbestbırakılanbirtutsakvasıtasıylasultanayollananmesajdakahvaltısının soğuduğu ve şehir surlarındaki topların sağladığı gıdaylayetinmekzorundakalacağıbildiriliyordu.

Türklerin açtığı ateş o kadar isabetli ve sürekliydi ki herhangi birsavunucunun, vurulma riskini göze almadan surların üstünde görünmesiimkânsızdı. Banliyölerdeki yıkıntıların arasında gizli okçular şehri öylesineöldürücü bir ok yağmuruna tutmuşlardı ki, oklar duvarlardaki mazgaldeliklerinden içeri akıyor, şehirlilerin sokağa çıkmasını bile tehlikeli halegetiriyordu. Dörtbir yanda oklar uçuşuyordu. Önemli mevkideki Türklertarafındanatıldıkları,değerlikumaşlarasarılıveüzerlerineincilerinkakılmışolmasından belli olan bazılarını Viyana’lılar hatıra olarak sakladılar. Türkasıllı lağımcıların patlayıcılarına şehrinmahzenlerinden karşılık verilmesinerağmen, duvarlarda gedikler açıldı. Fakat bunu izleyen Türk saldırıları

Page 155: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

savunucuların cesareti sayesinde püskürtüldü. Savunucular başarılarınıtrompet sesleri ve marşlarla ilan ediyorlardı. Arada kendileri de akınlaryapıyorlar,tutsaklarveganimetlegeridönüyorlardı.Bunlardanbirindeseksendüşmanaskeriylebeşdeveyiberaberlerindegetirdiler.

Süleymanbütünbueylemleri,yerlerihalılar,duvarlarıdeğerlikumaşlarlakaplanmış, değerli taşlar kakılı sedirlerle döşenmiş, tepelerine altındantopuzlar geçmiş küçük kuleleri Türk karargâhının yukarılarına yükselençadırındanseyrediyordu.SultanHıristiyantutsaklarıburadasorguyaçekiyor,onlarıtehditlervevaatlerle,giysilervealtınlarlaşehregeriyolluyordu.Amabütünbunların,halkınarasındaçoktutmuşbirşarkıyagöresultaniçin“insandeğil, şeytan” olan savunucuların üzerinde hiçbir etkisi olmuyordu.KuşatmayıyönetenİbrahimPaşa,birdüşmankafasıyadaönemlibirganimetkarşılığında avuç avuç altın dağıtarak, saldıran tarafı cesaretlendirmeyeçalışıyordu. Ancak moralleri bozuldukça saldırganların değnekler, kamçılarvekılıçlarlailerisürülmelerigerekiyordu.

12 Ekim akşamı kuşatmaya devam edip etmemeye dair sultanınkarargâhındabirsavaşkonseyitoplandı.Çoğunluğungörüşlerinidilegetirenİbrahimgeriçekilmektenyanaydı;morallerbozuktu,kışyaklaşıyordu,erzakazalıyordu, Yeniçeriler homurdanıyordu, düşmana takviye gelmesi anmeselesiydi.Uzuntartışmalardansonravezaferdurumundabirliklerebüyükmaddiçıkarvaatlerikarşılığındadördüncüvesonbirbüyüksaldırıdenemeyekararverildi.Saldırı14Ekim’deYeniçerilervesultanınordusununenseçmebirlikleritarafındanbaşlatıldı.Ancaksaldırganlaramantanımayanvahşicebirdirenişlekarşılaştılar,duvarlardaki50metrelikbirgediktenbilegeçerekşehregirmeyi başaramadılar. Türklerin kayıpları yaygın bir moral çöküntüsüyaratacakkadarkorkunçolmuştu.

Sultanın ordusu esasında bir yazlık kuvvetti, feodal süvarileri atlarınınölmesitehlikesiyüzündenbirkışseferinigözealamıyor,dolayısıyladasefermevsimleri topu topu altı ayla sınırlanmış bulunuyordu. Zaten sultanınkendisi ve yanındaki vezirler de daha uzun bir süre İstanbul’dan uzakkalamazlardı. Şimdi ekim ayının ortasına gelindiğine, sonuncu saldırı dabaşarısız kaldığına göre, Süleyman kuşatmaya son verdi ve geri çekilmeemrini verdi. Türk kuvvetleri karargâhlarını ateşe verdiler, Avusturyatopraklarından topladıkları tutsaklarını katlettiler ya da diri diri yaktılar veancak esir pazarlarında işe yarayacak kadar genç kadın ve erkeği hayattabıraktılar.Ordu,düşmanatlılarınınsataşmalarınaveöncekindendebeterhavakoşullarına katlanarak İstanbul yönünde uzun dönüş yolculuğuna geçmişti.

Page 156: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KuşatmasırasındasusanViyana’nınçanlarıtopsalvolarınınarasındaneşeyleçalıyor, St. Stefan Katedrali’nden taşan Te Deum şükran ilahisinin nağmeleribüyükzaferdendolayıTanrı’ya teşekkür ediyordu.BüyükozanHansSachsbu arada, “Tanrı şehri korumazsa, nöbetçi boşuna nöbet tutar,” sözleriylekendişükranbaladınıbesteledi.

HıristiyanAvrupa’nınkalbiTürklerdenkurtulmuştu.SultanSüleyman ilkyenilgisinitatmış,kendisininkininüçtebirikadarbirkuvvettarafındanbüyükbaşkentin duvarlarından geri püskürtülmüştü. Vassalı Yanoş Zapolya“seferinin başarısı” için onuBuda’da kutlamaya geldi. Süleyman’ın kendisideseferininsonucunutebaalarınabuşekildetanıtmayaçalışmış,beşoğlununsünnet töreninibüyükbirgörkemveşaşaaylakutlayarakdönüşününkeyfiniçıkarmıştı. Viyana’yı işgal etmeye değil, sadece Arşidük Ferdinand’lasavaşmayageldiğini,ancakarşidükünkarşısınaçıkmayacesaretedemediğini,zaten kral değil, üzerinde durulmasına değmeyecek küçük bir Viyana’lıolduğunuilerisürerekayıbınıörtmeyeçalışmıştı.

Ferdinand’ın ikincibirdiplomatikheyetininİstanbul’agelişiSüleyman’ındünyanınkarşısındaonurunubirkezdahakurtardı.Ferdinandbarışyapmakistiyor,Macaristan kralı olarak tanındığı takdirde sultana -ayrıca sadrazamada- yıllık bir vergi ödemeyi, Buda’yı terk etmeyi ve Zapolya’nın peşinibırakmayı kabul ediyordu. İbrahim bunun üzerine pencereyi açtı veSüleyman’ın muazzam servetinin depolandığı ünlü Yedikule’yi gösterdi.Ayrıca, hiçbir kişisel rüşvetin onu efendisine ihanet etmeye razıedemeyeceğini sözlerine ekledi. Öyleyken azametine, arşidükten kastensadece“Ferdinand”diyesözetmesine,Karl’a (sadecesultana layıkgördüğübir unvan olarak) imparator demeyi reddetmesine rağmen atmosferöncekindendahadostçaydı.Bununlabirliktebarışınancaksultanınkoyduğukoşullarınkabulüylemümkünolabileceğielçilereaçıkseçikanlatıldı.

Sultan küçümser bir tavırla “İspanya Kralı” diye söz ettiği İmparatorKarl’ladövüşmektenhâlâvazgeçmiyordu.Sonunda26Nisan1532’debirkezdaha ordusu ve nehir filosuyla Tuna’nın yukarı boylarına doğru hareketegeçti. Belgrad’a varmadan önce Ferdinand’ın başka elçileri tarafındankarşılandı.Bunlardahauzlaşmacıkoşullarlabarışyapılmasını,buaradayıllıkvergiyiartırmayı,hattabazışartlaragöreZapolya’nıniddialarınıkabuletmeyibile öneriyorlardı. Fakat elçileri Fransa kralının elçisinin aşağısındaki birkonumdakabulederekkendileriniaşağılanmışhissetmelerineyolaçansultan,düşmanının Ferdinand değil, Karl olduğunu ifade etti: “İspanya kralı uzun

Page 157: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

zamandanberiTürklerlesavaşmakistediğiniifadeediyordu.BendeAllah’ınlütfuyla ordumla onun üzerine yürüyorum. Eğer yürekli biriyse beni savaşalanında beklesin, ondan sonra Allah ne irade ediyorsa o olsun. Ama kral,benibeklemekistemiyorsa,benİmparatorHazretleri’nevergisinigöndersin.”

Almanya’dakitopraklarınadönmüşolan,Fransa’ylageçicibirbarışiçindebulunan, Türk tehdidinin büyüklüğünün ve Avrupa’yı buna karşı korumazorunluluğunun bilincinde olan imparator, Türke daha önce meydanokuyanların hepsinden daha kalabalık ve çok daha güçlü bir imparatorlukordusu topladı. BununHıristiyanlıkla İslam arasındaki destansımücadeledeyaşamsal ölçüde bir dönüm noktası olduğunu hisseden askerler,imparatorluğununherköşesindensavaşsahnesineakınediyorlardı.Alpler’inötesinden İtalya’yla İspanya’dan koca koca birlikler geldi. Batı Avrupa’dadahaöncegörülmemişbüyüklüktebirorduydubu.

Karl bu kadar askeri toplayabilmek için, o vakte kadar imparatorluğunsavunmasıiçinyeterliparayı,cephaneyivelevazımısağlamamaktadirenmişLutheryenlerle anlaşmak zorunda kalmıştı. Ama şimdi 1532 Haziran’ındaNürenberg’de bir ateşkes anlaşmasına varılıyordu; buna göre, KatolikimparatorProtestanlaraönemliödünlervermişvedinselsorunlarınçözümünüsüresiz olarak ertelemişti. Böylece Osmanlı İmparatorluğu garip bir ikilemsonucunda “Reform’un Müttefiği” olmuş oluyordu. Yapılan ittifak,fethedilmiş Hıristiyan bölgelerinde Türklerin Katolik topluluklarına karşıProtestan davasını desteklemelerine neden oluyordu. Hatta Türkler,reformcularıninancınıyalnızpolitikdeğil,İslamdakigibi,onlarınarasındadatasvirleretapınmanınyasakolmasınedeniyledinselaçıdandaonaylıyordu.

SüleymanşimdiöncekigibiTunaVadisi’ndendoğruViyana’yayürüyecekyerde şehrin önlerinde varlığını göstermek ve çevresini yakıp yıkmak içinileriyebaşıbozukbirsüvarikuvvetiyolladı.Kendisi,ordusununanakitlesini,düşmanı şehirden çıkararak muvazzaf Sipahileri için daha elverişli açıkaraziyeçekmekamacıyladahagüneybiryönde ilerletti.Şehrindoksan,yüzkilometre uzağındaki küçük Güns kalesinin önünde yolundan alıkonuldu.Burası Macaristan’ın Avusturya sınırından önceki son şehriydi. Süleymanburada şehrin zayıf garnizonunun beklenmedik kahramanca direnişiylekarşılaşmıştı. Nikola Yurisiç adında bir Hırvat soylusunun kumandasındakiGünslüler, ağustos ayının hemen hemen tümü süresince Süleyman’ınilerlemesinidurdurmayıbaşardılar.

Page 158: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Türkler surlardaki en hassas noktanın karşısında inşa ettikleri tahta setinüzerinden toplarını şehir yönünde ateşlediler. Savunma duvarlarını birkaçnoktada yarabildiler. Fakat yapılan on iki saldırı hamlesi etkin şekildepüskürtüldü. Surların altına kazılmış çukurlara yerleştirilmiş çok sayıdakipatlayıcı şehir garnizonu tarafından keşfedilerek havaya uçuruldu. Türksiperleri hiç durmayan yağmurdan bataklığa dönüşmüştü. Şehrin teslimolması talepleri nefretle reddediliyordu. İbrahim Paşa sonunda bir uzlaşmazemini tasarladı. Savunuculara yiğitliklerini takdir eden sultanın hayatlarınıbağışlamaya karar verdiği bildirildi. Kumandan İbrahim Paşa tarafındansaygıyla kabul edildi ve “kâğıt üstünde” bir teslim için avantajlı koşullarıonayladı. Bu arada Türklere sözde bir teslim nişanesi olarak şehrinanahtarlarını verdi. Bundan sonra şehrin duvarlarının içlerine numunelikbirkaçbirlikkabuledildi.Bundandaamaç,gediklerikorumakveşehrinkalanaskerlertarafındanyağmalanmasınıönlemekti.

Türkler için çok değerli zamanlar kaybedilmişti, üstelik hava da giderekkötüleşiyordu. Süleyman buna rağmen Viyana üzerine yürüyebilirdi. Bunuyapacakyerde,belkidedüşmanlarınışehirdenaçıkaraziyeçekmekumuduylahedefinin şehir değil, imparator olduğunu duyurdu. Onun ordusuylageleceğini, böylece bir savaş meydanında karşılaşacaklarını ümit ediyordu.KarlaslındaTuna’nınyaklaşıküçyüzkilometreyukarılarındaRegensburg’dabulunuyorduveOsmanlıOrdusu’ylakarşıkarşıyagelmeyehiçniyetiyoktu.BununüzerineağırtoplardanyoksunolanveViyanagarnizonununonudahaönce yenilgiye uğratandan daha güçlü olduğunun bilincinde bulunan sultan,şehre arkasını döndü ve ülkesine doğru yürüyüşe geçti. Bu arada bugünküSteiermark bölgesinin vadileriyle dağlık bölgelerinde geniş çapta yıkıcıakınlarlayetindi, kuvvetli kalelere ilişmeyerekköyleri yakıpyıktı, köylülerihırpaladı ve aşağı Avusturya topraklarının büyük bir bölümünü harabeyeçevirdi.

İki ay sonra İstanbul’a dönen sultan şöyle yazıyordu: “Beş gün süreyleşölenler ve donanmalar… Pazarlar bütün gece açık kalıyor, ama Süleymanoralarıkimliğinigizleyerekdolaşıyor…”AmacıhiçkuşkusuztebaalarınınbuikinciViyanaseferinebiryenilgimi,yoksabirzafergözüylemibaktıklarınıöğrenmekti. İlk seferin sonrasındaki gibi, bu kez de halka yönelik resmiduyuru, sultanın düşmanıyla savaşmak için yola çıktığı, fakat Hıristiyanimparatorun onunla karşılaşmaya cesaret edemeyerek gizlenmeyi yeğlediğimerkezindeydi. Süleyman yitik saygınlığını kurtarmak için en azındandüşmanının tercihi nedeniyle kesin bir boy ölçüşmenin olmadığını iddiaedebiliyordu. BöyleceOsmanlı Ordusu’nun en büyük kısmı yeni bir savaşı

Page 159: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

beklemeküzerefazlabirzarargörmedenİstanbul’adönmüştü.

Barış pazarlıkları yapmanın zamanı gelmişti, Habsburglar da en azındanOsmanlılar kadar buna hevesliydiler. Sonunda Ferdinand’la bir anlaşmayavarıldı.İbrahimtarafındantasarlananbirformüluyarıncaFerdinand,sultana,babasına boyun eğmiş bir oğul diliyle hitap ederek Osmanlı’nın gururunuokşamışvesaygınlıktutkusunutatminetmişti.Süleymandaonabiroğulmuşgibi davranmayı kabul ederek, “yedi yıl değil, yirmi beş yıl değil, yüz yıldeğil,ikiyüzyıliçin,üçyüzyıliçin,hattasonsuzadekbarışvaatetti,yeterkiFerdinand bu barışı bozmasındı.” Macaristan bölünecek, kaleleri ikihükümdar,FerdinandveZapolyaarasındapaylaşılacaktı.

Anlaşmanın gerçekleşmesi zor olacağa benziyordu. Süleyman bir yandan“esirim” dediği Zapolya’yla Ferdinand’ı kendi çıkarları uğruna birbirinedüşürüyorve“Macaristanbenim”diyeısrarediyor,İbrahimaksineanlaşmayıherkesin elindekine sahip olması temeline oturtmaya çalışıyordu. SonundaSüleyman’ın bozulması pahasına ve onun haberi olmaksızın Ferdinand’laZapolyaaralarındaanlaştılar.Bunagöreherbiri,Zapolya’nınölümünekadarülkenin kendine ait bölümünde kral olarak saltanat sürecek, bundan sonraFerdinandbütünülkeyeegemenolacaktı.Buaradakarşılıklı imparatorolmaiddialarını uzlaştıramayan imparatorla sultanın arasında henüz bir barışantlaşmasıyoktu.

Sonuç olarak Süleyman tarihin dönüm noktalarının birinde Viyanaönlerinde uğradığı başarısızlıkla Avrupa’nın kalbine girme fırsatını kaçırdı.İspanya’nın Müslümanları da sekiz yüz yıl önce Tours savaşında aynıbaşarısızlığı yaşamışlardı. Süleyman’ınbaşarısızlığınınkaynağı iyi eğitilmişve iyi yönetilen Avrupalı kuvvetlerin yiğitçe direnişiydi. Bu askerlerindisiplini ve profesyonel becerileri Balkanlar’la Macaristan’da Osmanlılarınkarşısına çıkan feodal ordularınkini kat kat aşıyordu. Süleyman Viyanakapılarındadenginibulmuştu.

Ama coğrafya ve iklim gerçeklerini, sultanın Boğaziçi’yle Orta Avrupaarasındabinikiyüzkilometreyiaşaniletişimhatlarınınaşırıuzunluğunu,hiçdurmayanyağmurları,fırtınaşiddetindekirüzgârlarıvesutaşkınlarıileTunaVadisi’nin iklim risklerini de yabana atmamak gerekirdi. Bu etkenlerin herikisi,kendilevazımınıberaberindetaşımayan,kalabalıksüvarilerinatlarıiçinyem tedarik etmeyi gereksinen (ki kış mevsiminde ve perişan olmuş

Page 160: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

topraklardabuimkânsızdı)birorduiçinesasenkısalmışolansavaşmevsiminidaha da engelliyordu. Süleyman böylece Orta Avrupa’nın ötesine geçipsavaşmanınyararlıolmayacağıbirnoktanınbulunduğunukavramıştı.Oçağınaskeri çerçevesindeki Viyana, İstanbul’daki bir sultanın gerçekteulaşamayacağıbiryerdi.

Avrupa’nınTürktehlikesikarşısındakikorkusuacıdeneyimlersonucundaTürkaskerineduyulansaygınedeniyledahadapekişmişti.KarşılarındaAsyabozkırlarındankopupgelmişbarbarsürülerideğil,Batı’nınoçağdadahaöncekarşılaşmadığıolağanüstüorganizeolmuşmodernbirorduvardı.İtalyanasıllıbiryorumcubuaskerlerhakkındaşöylediyordu:

Askerlerinin disiplini eskiYunanlılarlaRomalıları çok geride bırakan biradalet anlayışı ve ciddiyet içeriyor.Türkler askerlerimizden üç nedenle çoküstün:Komutanlarına anında itaat ediyorlar; savaştahayatları için enküçükbirendişeduymuyorlar;çokuzunbirsüreekmeksizveşarapsız,sadecearpavesuylayetinerekyaşayabiliyorlar.

Ayrıca birçok Avrupalı da Türklerin askerlik alanındaki erdemlerine,savaşmaşevklerine,özdenetimlerine,amaçlarınadürüstçebağlılıklarınatanıkolmuştu.

Arkasında böyle bir ordusu olan Osmanlı İmparatorluğu Batı’nınpolitikasında şimdi her zamankinden etkin bir kuvvetti. Süleyman onu,sonradan Avrupa İttifakı diye adlandırılacak olayın içinde kalıcı bir politiketkenhalinegetirmişti.4Birtürcinselmeclis.

Page 161: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((14))Süleyman gençliğindeOsmanlı tahtına çıktığı sırada İngiliz devlet adamı

Kardinal Wolsey, Kral VIII. Henry’nin sarayındaki Venedik büyükelçisineonunhakkında,“BuSultanSüleymanyirmibeşyaşındaveaklıbaşındabiri.Babası gibi davranacağından korkulur,” demişti. Doj da büyükelçisine,“Sultan genç, çok güçlü ve Hıristiyan ırkına son derece düşman,” diyeyazmıştı. Büyük Türk, Venedikliler için “Sinyor Turco” Batı Avrupa’nınhükümdarlarına, Hıristiyanlığın “güçlü ve dehşet verici düşmanı” olaraksadecekorkuvegüvensizlikesinliyordu.

Süleymanhakkındasavaşçıyanıdışındafazlabirşeysöylenmiyordu.Amaseferlerine ek olarak giriştiği diplomasi savaşları gitgide daha sık gündemegelmeye başladı. Sultanın sarayındaki yabancı temsilciler o zamana kadarVenediklilerdenibaretti.VenedikiseyüzyılınbaşındaTürkleredenizdeyenikdüşmesinden, bunun sonucunda da Akdeniz’deki egemenliğinikaybetmesindenberi“kesemediğieliöpmesiniöğrenmişti”.Venedikböyleceİstanbul hükümeti ile sıkı diplomatik ilişkilere girmiş, orayı başlıcadiplomatik görevi olarak görmeye, İstanbul’a sık sık heyetler göndermeye,orada genellikle üstün yetenekli bir memur ya da bailo bulundurmayabaşlamıştı. Venedik diplomatları Doj’a ve hükümetine sık sık raporlargönderiyorlar, böylece dolaylı olarak Avrupa’yı sultanın sarayındakigelişmeler hakkında bilgilendiriyorlardı. Fransa Kralı I. François birkeresinde onlar hakkında, “İstanbul’dan hiç doğru bir şey gelmez,Venediküzerindengelenlerdışında,”demişti.

Ama şimdi yabancı güçlerle bağlantılar, dolayısıyla da şehirde yüksekdüzeydeki yabancıların sayısı, başka ülkelerden - en başta Fransızlar,Macarlar, Hırvatlar ve kalabalık çevreleriyle Kral Ferdinand ve İmparatorKarl’ın temsilcilerinin gelişiyle artmış bulunuyordu. Batı Hıristiyanlığıonların ve giderek artan yabancı gezginlerle yazarların sayesinde BüyükTürkün şahsı, yaşambiçimi ve yönetimine araç olanmüesseseler, sarayınıngörkemli teşrifatı,halkınınacayipfakatbarbarcaolmaktanuzakgelenekleri,tavırları ve âdetleri hakkında giderek daha çok şey keşfetmeye başlamıştı.Süleyman’ın Batı’ya sunulan imajı, Osmanlı atalarınınkinden farklı olarak,Batı değilse bile Doğu ölçülerine göre uygar bir hükümdarınki idi. Göçer,aşiret ve dinsel kökenli bir DoğuUygarlığı’nı doruklarına yükseltmişti. Buuygarlığı yeni görkemlerle zenginleştirerek şimdi haklı olarak “Muhteşem”lakabınahakkazanmıştı.

Page 162: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Süleyman’ın sarayındaki günlük yaşantısı sabah kalkışından yatmasınakadar ayrıntıları ve ölçüleriyle Versay’daki Fransız krallarınınkinden gerikalmayan bir ritüel izliyordu. Sultan sabahleyin döşeğinden kalkınca sarayerkânının seçme kişileri tarafından giydiriliyordu. Yalnız bir kez giydiğikaftanınbircebindeyirmialtınduka,diğerindebinparçagümüşparabulunurgerek kaftan gerekse sarf edilmeyen para günün sonunda mabeyincisininbahşişiolurdu.Sultanıngünlüküçöğünyemeğikendisinebiriçoğlankafilesitarafındangetirilir,sultanalçakgümüşbirmasanınbaşındainceporselenvegümüş kapların içinden karnını doyururdu. Bu arada şarap yerinetatlandırılmışveparfümlenmişbirsu içer,olasıbirzehirlenmeolayınakarşıyanındanbirhekimeksikolmazdı.

Sultangeceleyinbirinin içikuştüyü,diğerininki isepamukladoldurulmuşkoyukırmızırenkliüçkadifeşilteninüstündeistirahataçekilirdi.Yazınincebirkumaştançarşaflarınüstündeyatar,kışıniseenyumuşaksamurveyakaratilki kürklerine sarınır, başını ise yeşil püsküllü iki yastığın üstüne dayardı.Yatağının yukarısında altından bir sayvan, etrafında ise gümüş şamdanlaratakılı dört büyük mum vardı. Mumların başında gece boyunca silahlı dörtmuhafız bekler, sultanın dönebileceği yandaki mumları söndürürler veuyanıncaya kadar başında dururlardı. Sultan bir güvenlik önlemi olarak hergece kendi seçtiği ve özel görevlilerin kendisi için hazırladıkları başka birodadauyurdu.

Gününün en büyük kısmı resmi kabullerle ve devlet adamlarıyla yaptığıgörüşmelerle yoğun geçerdi.AmaDivan toplanmadığı zaman boş zamanınıbelki de İskender’in Kitabı’nı okuyararak geçirirdi. Bu eser, Büyük Fatih’inserüvenlerininİranlıbiryazartarafındankalemealınmışefsaneviöyküsüydü.Yadabelkidinselvefelsefibirincelemeyiokuyorveyamüzikdinliyoryadacücelerinmaskaralıklarını veya güreşçilerin güreş tutmalarını seyrediyor yadasaraysoytarılarınınesprilerinidinleyerekeğleniyordu.Öğledensonrabirigümüş, diğeri altın işlemeli iki şilte üstünde dinlendikten sonra, çok zamanyakınbirarkadaşıylaBoğaz’ınAnadolukıyısınageçiyor,oradakibahçelerdestresatıyordu.Dahaolmazsasarayınüçüncüavlusundapalmiyeler,selvilervedefneağaçlarıylakaplıbirbahçederahatlamasıveserinlemesisağlanıyordu.Aynıbahçedebulunancamkubbelibirköşkündamınasıcakhavalardapırılpırılsulardançağlayanlardökülüyordu.

Sultanın halka açık eğlenceleri görkemleriyle ününü haklı çıkarıyordu.Viyanakapılarındakiilkbaşarısızlığınınüzerindendikkatiuzaklaştırmakiçin1530yazındabeşoğlununsünnetiniuzunüçhaftasürenşenliklerlekutlamıştı.

Page 163: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Hipodrom,yaniAtmeydanıbuaradagözkamaştırıcıkumaşlardanbirçadırlarkenti olmuştu. Sultan ortadaki gururlu köşkte sütunları lazuritten bir tahttaoturuyordu. Tepesinde değerli taşlar kakılı altından bir sayvan gözkamaştırıyordu.Ayaklarınınaltınaisebirbirindendeğerliveyumuşakhalılarserilmişti. Etrafında akla gelebilecek her renkte çadırlar diziliydi. AmaOsmanlı silahlarına yenik düşmüş ve tutsak olmuş prenslerin çadırlarıparlaklıklarıyla hepsini gölgede bırakıyordu. Hipodromda şaşaalı geçitresimlerivezenginşölenlerinyeraldığıresmitörenlerindışındahalkiçinaklagelebilecekhertürlüeğlencevardı.Oyunlar,turnuvalar,yarışmalar,düzmecedövüşler, atçılık gösterileri bunların arasındaydı. Daha neler vardı neler:danslar, konserler, gölge oyunları, büyük kuşatmalarlameydan savaşlarınınsahnedeki temsilleri, soytarılar, hokkabazlarla sirk gösterileri, gecegökyüzündenyeryüzüneyağmurgibiçağlayangibidökülenhavaifişekler…Vebunlarınhepsişehrindahaöncegörmediğiboyutlardaydı.

Şenlikler son bulunca Süleyman, İbrahim’e, oğulları şerefine düzenlenenbueğlencelerinmiyoksasadrazamınkendidüğünşölenininmidahagörkemliolduğunu gururla sordu. İbrahim, sultanı şaşırtan bir cevap verdi. “Benimdüğünümleboyölçüşecekbir şölenhiçolmamıştır.Düşünsenizepadişahım,benim düğünüme Çağın En Büyük Efendisi. İslamın Kalesi, Mekke’yleMedine’ninsahibi,İslamdünyasınınhalifesi,Atlas’ınyedikızınınkonutununefendisi şeref vermişti. İyi de, sizin eğlencelerinize eşit konumda kimgelebilirdiki?”

Batı’nınbiriciktemsilcileriolanVenediklidörtelçişölendeolanbitenherşeyin gözlemiyle betimlenmesinde her zamanki gibi fazlaca heveslidavranmışlardı.Süleyman’ınkendisionlardanbiriolanVenedikelçisiPietroBragadino tarafından şu şekilde tarif edilmişti: “Sultanın kendisi otuz ikiyaşında, sapsarı soluk yüzlü, kemerli bir burnu ve uzun bir boynu var.Görünürde kuvvetliye benzemiyor, ama onun elini öperken gözlemlediğimgibi eli çok güçlü ve en gergin yayı herkesten daha kolaylıkla bükebildiğisöyleniyor. Doğası itibariyle melankolik biri, kadınlara çok düşkün, liberalruhlu,mağrur,aceleci,öyleykenbazençokdayumuşakhuylu.”

Ama zaman geçip de Süleyman’ın sarayının diplomatik önemi artıncaVenediklilerebaşkadevletlerintemsilcileridekatıldı,bunlariseBatıhesabınaOsmanlı Türkiyesi ve sultanı hakkında kendi gözlemlerini kaydettiler.Bunların arasında en çok dikkati çeken bir Flaman soylusu olan OgierGhiselin de Busbecq’di. Aynı zamanda yabana atılmayacak bir bilgin olanBusbecq1554’denitibarenaralıklıolarakİmparatorV.Karl’ınİstanbul’daki

Page 164: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

elçisi olan açık fikirli ve uygar bir adamdı. Bir arkadaşına yazdığı bolbetimlemelibirdizimektuptaBatı’yaSüleyman’ınsarayıveulusuhakkındayeni,objektifvekişiselbirgörüşsunacaktı.BatılıBusbecqişinbaşındanberiDoğu’nun bu yabancı dünyasının daha uygar yönlerini çabuk kavradı.Busbecq görevinin başına gelmesinin üzerinden fazla bir zaman geçmedenyazdığımektuplardasultanınAmasya’dakikabulsalonunuşöyleanlatıyordu:

Şimdibenimlegelinvemuazzamsarıklıbaşkalabalığına,bedenlerisarankatkatenbeyaz ipeklilere,herbiçimdeveherrenktekiparlakgiysilere,heryerdeki altın, gümüş,mor, ipekli ve satenparlaklığınagöz atın…Gözlerimhiç böylesi güzelmanzara görmemişti. Bununla birlikte onca lüksün içindebüyük bir sadelik ve tutumluluk vardı. Kişilerin rütbesi ne olursa olsun,giysilerinhepsininmodeliaynıydı;giysilerebizdekininaksinehiçbirgereksizşeritvegarnitüreklenmemişti.Obüyükkalabalıktaözellikledikkatimiçekenövülmeyelayıktarafsessizlikvesıkıdisiplindi.Kalabalıktaduyulmasıolağanbağırışlarınvemırıltılarıneseriyoktu.Burada,itişkakışdahiçyoktu.Herkeselindengeldiğincesessiz,kendisineuygungörülenyerdenkıpırdamıyordu.

Busbecq,Süleyman’ınküçükdünyasıolanotoplumuniçerdiğiprensiplerisezmekte gecikmedi. O topluma mutlak bir hükümdarın yönetimi altındayüksekbirdemokratikeşitlikhâkimdi.

Bu kalabalık topluluktaki hiçbir kimse mevkiini kişisel erdemleriyleyiğitliği dışında bir şeye borçlu değildi. Hiç kimse soyu sopu dolayısıylabaşkalarından ayırt edilmemişti. Herkese yerine getirdiği görevler vehizmetler doğrultusunda itibar ediliyordu. Hiçbir öncelik mücadelesi yok;herkesinyerinitayinedensadecebaşardığıgörevoluyor.Herkesegörevlerinivemakamınısultanveriyor,bunuyaparkendezenginliğeveyaboşrütbeyadamertebe iddialarınadikkatetmiyor,bir adayın sahipolabileceğiherhangibiretkiyiveyasevgiyihesabakatmıyor;sadecekişiseldeğereönemveriyor,her bir kişinin karakterini, doğal yeteneklerini vemizacını inceliyor. Böyleoluncadaherinsanlayıkolduğuölçüdeödüllendiriliyor,görevlerlemevkilerbunlardabaşarılıolabileceklereveriliyor.

SultanınkendisiBusbecq’ihuzurakabul etmişti. “Yerdenotuz santimden

Page 165: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

daha yüksek olmayan, nefis işli birçok örtüler ve yastıklarla kaplı oldukçaalçak bir sedirin üstüne oturmuştu. Yayıyla okları yanındaydı. Aslagülümsüyor denemezdi. Yüzündeki ciddi anlam görkem doluydu.Geldiğimizde baş kethüda tarafından huzura alındık… Elini öper gibiyaptıktansonrasırtımızısultanadönmemekiçinduvaradoğrugerigerigittik.“

Busbecqbundansonrayerinegetirmeküzeregeldiğigöreviizahetti,kibu,Türkleri Macaristan’a yaptıkları akınlarını durdurmaya razı etmekti. Buistemle nedenleri sultanın politikasına uygun düşmüyordu. Yüzündeküçümser bir anlamla, “Ya, ya,” dedi ve imparatorun elçilerini geçiştirdi.İstemini sultanın soğuk karşılaması Busbecq’i fazla şaşırtmamıştı. YabancıelçilerikabulündeVenedikveyaFransagibidostbirülkeyledüşmanolaraknitelenebilecekbirülkeninkilerarasındanetbirayırımyapmak,Süleyman’ınolağanuygulamasıydı.

Busbecq’in Süleyman’ın sarayına gelişi olağanüstü görkemli armağanlargetiren daha itibarlı İran elçisininkiyle aynı zamana rastlamıştı. Onun barışistemianındakabuledildi.Busbecq,“İranlıyahertürlüitibargösterildi,”diyeyazdı. “Öyle ki onunla yapılan barış antlaşmasının samimiyeti hakkındahiçbir kuşkumuz kalmadı… Türkler dostlarına itibar etmek ya dadüşmanlarını küçük düşürmek olsun, her işte abartıya kaçma huyundalar.”İran’labarışonaylanırkenBusbecqsadecealtıaylıkbirateşkeseldeedebildi.Süleyman’ınbirmektubuylaViyana’yadönmeyivebelkidebiryanıtlagerigelmeyiyeğlemişti.Birkezdahasultanınhuzurunaalındı.

Ayakbileklerimekadarinenişlemeliikibolgiysiüzerimegeçirildi,zatendaha fazlasını taşıyamazdım. Maiyetime de çeşitli renklerde ipekli giysilerverildi, bunları giyerek bana eşlik ettiler. Böylece bir trajedyadaAgamemnon’u ya da benzer bir kahramanı oynayacakmışız gibi vakur birkafile halinde ilerledik ve altın iplikle dokunmuş bir kumaşa sarılımesajınıaldıktansonrasultanavedaettik.

Busbecq’le kafilesi giden elçilere ikram edilmesi usulden olan resmikahvaltıyıetmedenayrıldılar.“Çünkübuikramancakilişkilerdostaneolduğuzamanyapılırdı,bizimkiisehenüzbarıştemelineoturtulmamıştı.”

Page 166: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Süleyman’ın diplomasi modeli, 1536’da gözden düşene kadar sadrazamıolarakkalanİbrahimPaşa’ylasıkı işbirliğihalindegeliştirilmişti.Sultan,biraskeriyargıçyadabireyaletvalisigibiresmihiyerarşidenbiriyerinekendisaray çevresinden birini sadrazamlığa atamakla kendi öncellerine tersdüşmüştü. Saray çevresinden birini daha iyi tanıyıp yetenekleriniölçebileceğinidüşünmüştü.Böylecekendisindensonrageleceksultanlariçiniyiyadakötübiremsalyaratmışoluyordu.İbrahim’inyabancıhükümdarlarlaelçileri arasındaki statüsü ve etkisi -şüphesiz Hıristiyan Rum geçmişidolayısıyla-odereceydiki,gerekFrançoisgerekseFerdinand’ınherikisideşahsen onamektuplar yazıyorlar, İstanbul’a giden elçiler de herkesten önceonugörmetalimatıalıyorlardı.

Ona “Muhteşem İbrahim” lakabını yakıştıran Venedikliler, İbrahim’insultana her istediğini yaptırabildiği yolundaki sürekli böbürlenmelerine,“Yöneten benim” türünden övünmelerine inanma eğilimindeydiler. Buabartılısöylemlerde,alaylarınaveküçümsemelerineekolarak,hasımlarınıngözünü korkutmayı, kabadayılığı ve meydan okuma taktikleriyle birlikte,rakip güçlerin elçilerini etkilemeyi, burunlarını sürtmeyi ve sindirmeyiamaçlayan diplomasi silahlarının bir öğesiydi. Onları Osmanlı zaferleriyleAvrupa’nınbarışgirişimleriçerçevesindeidareediş,ihtiyatlıdeğil,güçlübiryaklaşımgerektiriyordu.Görünüşebakılırsa,Süleymandavezirininküstahçaiddialarınahiçbirzamanitirazetmemişti.İbrahim’inazametidobrabirşekildedeolsa,sultanın,majestelerinedahayaraşırketumvemesafelibiçimdeifadeedilentutumunadenkdüşüyordu.İkisinin,Süleyman’laİbrahim’inbirbirlerinitamamladıkları söylenebilirdi. Süleyman’ın, gücünü Habsburgların zararınave Fransa’yla ittifak halinde Avrupa’ya yaymayı içeren uzun vadeli dışpolitikası kendisine aitti. İbrahim bunu sadece, acil ihtiyaçlara dayalı taktikyöntemi ve ayrıntıları açısından tamamlıyor, Avrupa’yı efendisininkininötesindeki anlayışı sayesinde sultanı birçok açıdan aydınlatabiliyordu.Osmanlı tarihinin bu önemli noktasında böylece Batı’yla diplomatikilişkilerin başlamasına, dolayısıyla de Osmanlı İmparatorluğu için yeni birAvrupailişkileridöneminingelişmesinekatkıdabulunmuşoluyordu.

İbrahim’in son başarısı 1535’de “yakın dostu” I. François ile birantlaşmanın pazarlığı, tasarlanışı ve imzalanması oldu. Bu, Fransızlara,Türklerin kendilerinin de sultana ödedikleri bir bedel karşılığında Osmanlıİmparatorluğu’nunhertarafındanticaretyapmalarınaolanakverdi.Türklerdekarşılığında Fransa’da eşit haklardan yararlanacaklardı. Antlaşmaimparatorluk içinde Fransız konsolosluk mahkemelerinin yasal yetkisinitanıyorveTürkleringerekirsekuvvetzoruylakonsoloslukyargılarınıyerine

Page 167: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

getirme yükümlülüğünü onaylıyordu. Fransızlara Osmanlı İmparatorluğuiçindekayıtsızşartsızdinselözgürlükvekutsalyerlerebekçiliketmehakkıdatanınıyordu, ki bu bir anlamda Yakındoğu’daki bütün Katolikleri Fransızkoruması altına almak demek oluyordu. Aynı zamanda Akdeniz’deVenedik’in ticari üstünlüğüne son veriyor -Venediklilerinki dışında- bütünHıristiyan gemilerini bir koruma garantisi olarak Fransız bayrağıylaseyretmekzorundabırakıyordu.

Buantlaşma,yabancıgüçlereKapitülasyondenilenbirayrıcalıksisteminintanınmasının başlangıcı olması açısından büyük önem taşır. FransızlartarafındanustalıklamüzakereedilerekveikiülkearasındadeğişmezelçilerindeğiştokuşunayolaçarakFransa’ya,İstanbul’daençokağırlığıolanyabancıgüç olma ve bu konumunu uzun süre koruma imkânını verecekti. Fransız-Türk ittifak ekseni şimdilerde Akdeniz’e kayan kralla imparator arasındakipolitik ve askeri güç dengesini bir ticari işbirliği kisvesi altında sultanınyararına dengeleyebilir. Fakat, yabancı bir güce imparatorluğun sınırlarıiçindeonaylanmışböylesibirstatüvermekle,gelecekyüzyıllariçinsorunlarlayüklü bir örnek oluşturmuştur. Bu, İbrahim’in son diplomasi becerisiolmuştur.Çünkügözdendüşüşüyakındı.

Batı’nın gözünde “Muhteşem” olan Sultan Süleyman kendi Osmanlıtebaaları için “Kanuni” idi. Çünkü yalnızca kendisinden önce babasıyladedesininolduğugibibüyükbirsilahşordeğildi.Onlardanaynızamandabirkalemşorolmasıylaayrılıyordu.Büyükbiryasakoyucuydu,halkınıngözündeyüce gönüllü bir hükümdar ve cömert ruhlu bir adalet yorumcusu olaraksivriliyordu.Seferleriboyuncaatüstündebizzat adaletdağıtırdı.DinibütünbirMüslümanken yıllar geçtikçe İslamın fikirlerine vemüesseselerine dahafazlabağlandı.Bubağlamdabilgeveinsancılbiryasadağıtıcısıydı.

İmparatorluğun bundan önceki Kanuni’si Fatih Sultan Mehmet olmuştu.Yeni Fatih Süleyman şimdi Fatih’in attığı temellerin üstünde büyüyordu.Öylesi tutucu, kapsamlı yasalarla donanmış, ayrıca, bir zaman süreci içindeyazılı veya yazılı olmayan nizamlarla ve önceki sultanların saptadığıemsallerle haşır neşir olmuş bir ülkede kökten bir reformcu veya yenilikçiolmasına gerek yoktu. Yeni bir yasal yapı kurmaya çalışmadı, sadeceeskilerinigüncelleştirmeye,yasalarıyenizamanlarınyenikoşullarınaveçokbüyümüşbir imparatorluğungereklerineuyarlamayaçalıştı.Karışıkbir âdetveuygulamasisteminibelirledi,düzenesoktuvebasitleştirdi.BunuOsmanlıhükümetinin iki ana temelinin: dünyasal ve yönetsel kurumlarlaMüslüman

Page 168: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kurumlarının: dinsel ve yasal yapısının üstünde inşa etti. Bu müessesesultanınmutlak yönetiminin şemsiyesinin altında ve çeşitli fonksiyonlarınınışığında Batı’nın Devletle Kilise arasındaki ayırımının kabataslak bireşdeğerinitemsilediyordu.

Yönetsel kurum, sultanla ailesinin yanı sıra sarayının memurlarından,hükümetin ileri gelen bürokratlarından, muvazzaf ordudan ve bu üçününherhangi birinde hizmet eğitimi gören kalabalık bir delikanlı topluluğundanoluşuyordu.BugençlerinhemenhemenhepsiHıristiyanolarakdoğmuşlardıveya Hıristiyan olarak doğmuş erkeklerin oğulları, dolayısıyla sultanınköleleriydi. Venedikli bailo Morosini’nin ifade ettiği gibi, bunlar “’BüyükSenyörünbirkölesiyim,’demektenbüyükgururduyuyorlardı, çünkübununbir köleler cumhuriyeti olduğunu biliyorlardı.” Barbaro adında başka birbailo’nun söylediği gibi, “Osmanlı İmparatorluğu’nun zenginliklerinin,kuvvetlerinin, hükümetinin, özetle bütün devletinin, hepsi Hıristiyan olarakdoğmuş insanların üzerinde kurulmuş veya ellerine bırakılmış olmasıgerçektenüzerindedurulmasıgerekenbirgerçektir.”

Buyönetimyapısınınkoşutuolan İslammüessesesi iseyalnızMüslümanolarak doğmuş adamlardan oluşmuştu.Yargıçlarla hukukçular, ilahiyatçılar,fıkıh bilginleri, medrese görevlileri Kutsal İslam Yasası’nın bekçileri veuygulayıcıları olarak ulema sınıfını, imparatorluğun her kesiminde bütünöğretim, din ve hukuk yapısını sürdürmekten sorumlu bilginler topluluğunumeydanagetiriyorlardı.

Sultanın, Allah tarafından buyurulan ve peygamberi tarafından havaleedilen Kutsal Yasa: Şeriatın ilkelerini değiştirmeye veya hesaba almamayayetkisiyoktu,kibudahükümdarlıkotoritesinesınırlamagetiriyordu.Ayrıca,dini bütün bir Müslüman olarak bunu yapmaya niyeti de yoktu. Amayurttaşları hızla değişen bir dünyada iyi Müslümanlar olarak kalacaklarsa,yasanın uygulamasında değişiklikler yapmayı gerekli görüyordu. Birincisi,yüzyılın başındaki fetholunmuş topraklarındaki çoğunluk Hıristiyan olduğuhalde, imparatorlukAsya’daki büyük fetihlerle Şam,Bağdat veKahire gibieski İslam Halifeliği’ne dahil şehirleri ve kutsal Mekke’yle Medine’yi dekapsayacak biçimde genişlemişti. Süleyman’ın saltanatının sonlarına doğruyirmi bir farklı hükümetteki yirmi farklı ulustan oluşan tahminen on beşmilyonlukOsmanlınüfusununbeştedördüartıkAsyalıydı.BöylecebirHalifeSultan’ın yetkilerine kavuşanSüleyman artık İslamın koruyucusu, inancınınsavunucusu ve kutsal yasasının savunucusu, yorumcusu ve uygulayıcısıydı.Bütün İslam dünyası artık ona kutsal savaşındaki lideri gözüyle bakıyordu.

Page 169: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Gerçek şu ki imparatorluğun şimdi daha güçlü bir İslam karakteri alması,öncekiyasalarınıtamamlamaküzereyenibiryasamagereksiniyordu.

SüleymandeğerlibirdinbilginivekadıolanHalep’liMollaİbrahim’ibunuhazırlamakla görevlendirdi, ortaya çıkan ve kendisi tarafından engin yapısınedeniyle Multeka-ul-uther “Denizlerin Birleştiği Yer” diye adlandırılanyasaların hepsi on dokuzuncu yüzyıldaki yasal reformlara kadar yürürlüktekalacaktı.BununlaeşzamanlıolarakMısır’dakiyönetimiçinyenibiranayasaolarak algılanabilecek yeni yasalar hazırlandı. Süleyman bütün bu yasamaçalışmalarındaulemasınıfınınhukukçularıveilahiyatçılarıylasıkıbirişbirliğihalinde olacak özgün Kutsal Yasa’yı aşmadan nereye kadar gidebileceğihakkındaonlartarafındanuyarılacaktı.Bubilginleryasanınkoşullarınıonuniçin farklı gruplar halinde sınıflandırmışlar, onlara itaat etmeyükümlülüklerini derecelendirmişler ve esnek yorumlarla sultana yardımcıolmakiçinellerindengeleniyapmışlardı.

Kilise hukukuna bağlı yasalar, Şeriat’tan farklı olarak sadece sultanıniradesine tabiydi.SüleymandabüyükbirözenleveayrıntılaraazamidikkatederekHıristiyan tebaalarının yararına çalıştı. Saltanatının başından itibareneyalet valilerine, din farkı gözetmeksizin yasalarıMüslümanlarla reaya’laratarafsızolarakuygulamalarınıbuyurmuştu.Burada ikiöncelininsonkırkyılsüresince doldurmayı ihmal ettikleri hukuk boşlukları vardı. BunlarıdoldurmakbaşlıbaşınabirreformveFatihSultanMehmet’inkurduğufeodaldevlet sisteminin toprak kullanım hakkı ve vergilendirme koşullarında birayarlamaanlamınageliyordu.

Süleyman zeamet denilen büyük tımarlar bahsindeki suiistimalleri de elealdı. Toprakların, önceki Sultanlar devrindeki gibi kuramsal olarak hayatboyu koşuluyla bahşedilmesi gerekirken kalıtsal olarak vârislere geçmesigenelbiruygulamayadönüşmekteydi.Eyaletvalilerivevezirlerin,erkekevlatyokluğunda sahipsiz kalan tımarları kendi seçimleri olan derebeylerinedevretmeleri de öyle. Bu uygulamalar toprakların mülkiyetinde sık sıksorumsuzdeğişikliklervücutbulmasıgibi suiistimallereyolaçmaktaydı.Budurumayrıca,Tanrı’nın temsilcisi sıfatıylakuramsalolarakher şeyin sahibiolansultanınayrıcalığınıihlalediyordu.

Sultan bu ilkeyi tekrar hayata geçirmek amacıyla valilerin ileride sadecetımarları devredebileceklerini, büyük tımarlar olan zeamet’lerinkininonaylanmaküzereİstanbul’dakimerkezihükümete-başkabirdeyişlesultanın

Page 170: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kendine havale edilmesi gerektiğini buyurdu. Böylece, bir yandan “taşraeşrafı”nın tekrar kontrol altına alınması ve daha büyük toprak sahiplerininoluşmasını önlemek amaçlanırken diğer yandan Sultan, topraklarınıbahşedeceğiaskerigüçlerindahadüzgünveverimliçalışmalarınıgarantilemişoluyordu.Aynızamandadazulüm,cebirleçıkaredinme,haksızlık,yolsuzlukve beceriksizlik gibi kusurları görülen valilerle memurların tarafsız adaletadınagörevdenalınmalarıaldıyürüdü.

Süleyman reformları kapsamında reaya’ların, Sipahilerin topraklarınıişleyen Hıristiyan tebaalarının durumuyla özellikle ilgilendi. Bu aradaçıkardığıKanun-uReayaöşür vebaş vergilerini düzene sokuyor, böyleliklebuinsanlarıhemvergimükellefihemdedahaverimliyaparakonlarıserflikkonumundan Avrupa’daki gibi bir araziyi kullanım hakkı sahibi düzeyineyükseltiyordu.

Haksız yere yerilen “Türk boyunduruğu” altındaki reaya’ların durumuHıristiyanülkelerindebazıHıristiyanefendilerinemrindekiserflerinkindenokadarüstündüki,odevirdekibiryazarabakılırsa,komşuülkelerin insanlarıçok zaman sınırınTürk tarafına kaçmayı yeğler olmuşlardı: “SayısızMacarköylüsünün kulübelerini ateşe verdiklerini, karılarıyla çocukları, sığırları vealet edevatlarıyla Türk topraklarına kaçtıklarını gördüm. Oysa oradaürünlerinin onda birini ödemek durumundan başka, bir sürü sıkıntı vehaksızlığa uğrayacaklarını biliyorlardı.” Aynı eğilim Venedik egemenliğiyerineOsmanlı’nınkiniyeğleyenMorahalkındadagörüldü.

SultanSüleyman’ınkanunlarıahlak,şiddet,yaralama,hırsızlıkveeşkıyalıksuçlarını da kapsıyordu. Cezalar öncekine kıyasla biraz daha yumuşakolmuştu. Her suça göre değişen para cezaları bedensel cezaların yerinialmaktaydı. Ölüm ve sakatlama cezaları daha ender görülmekle birlikte,yalancı şahitlik, sahtekârlık ve kalpazanlık hâlâ sağ elin kesilmesiylecezalandırılabiliyordu. İftiracılarla dedikoducular sebep oldukları zararkarşılığındatazminatödemeyemahkûmediliyordu;verilenborçlarınfaizininyüzdeonbirigeçmemesigerekiyordu;yükhayvanlarına iyidavranılmasıdazorunluydu.

SultanSüleyman’ınvergisistemi,şeriatınaraziveinsanlarüzerindeuygungördüğü geleneksel İslami vergi limitlerinin ötesinde çeşitli ve genişkapsamlıydı. Özel yaşamı ilgilendiren konularda bekârlık ve evlenme devergiye tabiydi. Saray yaşamında törenlerle biçimsel kurallardakideğişiklikler ayrıntılı olarak tarif edilmekteydi. Sultan ticaret alanındapazarlarla loncaları, fiyatları ve ücretleri, imalatı ve perakende satışları

Page 171: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

düzenleyen fermanlar çıkarıyordu… yiyecek maddelerinin ne şekildehazırlanacağını,satılacağınıbiletamveayrıntılıolarakbuyuruyordu.

Çeşitliürünlere,hayvanlara,madenlere,ticarikazançlara,ayrıcaihracatveithalat resimleri biçiminde vergi tahakkuk ettiriliyordu. Devletin vergilerdışındaki önemli bir gelir kaynağı da gözden düşen yüksek düzeydekimemurlarla diğer zenginlerin mallarının müsadere edilmesiydi. Sultanınseferleriyolaçtıklarımasrafıbolbolçıkarıyor, fetholunaneyaletlerdeneldeedilen savaş ganimetleriyleHıristiyan vassal devletlerin yaptıkları ödemelerimparatorlukhazinesinebüyükkatkıdabulunuyordu.

Osmanlı İmparatorluğumaliaçıdangiderekzenginleşiyordu.Süleyman’ınkendimülkleriyletebaalarınıntopraklarınınvergilerindenkaynaklananveçokiyi yönetilen gelirleri günün Hıristiyan hükümdarlarınınkini herhaldeaşıyordu. Saltanat yılları birbirini izledikçe gelirlerinin hızla artışı,toplanılması içingörevlendirilenbürokrasinindeoorandaveabartılı olarakkalabalıklaşmasınayolaçıyordu.

Süleyman’ın reformları, liberal amaçlarına ve ilkelerine karşın, sultanınküçükbiryönetici,hukukçuçevresininönerileridoğrultusundahareketetmesinedeniyle sınırlı etkiliydiler. Sultan, başkentindeki yerinden dağınıktebaalarınınuzağındaoluponlarlailetişimkuramadığından,dahası,ihtiyaçlarıvedurumlarıbahsindekişiseldeneyimdenyoksunbulunduğuiçin,yasalarınınüzerlerindekietkileribahsindeonlaradoğrudandanışamıyoryadasözkonusuyasaların adilane uygulanıp uygulanmadığını izleyemiyordu.Merkezden buuzaklaşmaeyaletlerdegasplarave rüşvetçiliğemeydanveriyor, gelecek içintehlikenintohumlarınıtaşıyanresmiyozlaşmayayolaçıyordu.AmaşimdilikSüleyman’ınhaklaadaletevedüzenedüşkünlüğü,yasalarıngüçlümerkezibirhükümet tarafından yürütülmesi sayesinde yolsuzluklar imparatorluğuntebaalarını fazla etkilemiyor, sultanın yasaları da genellikle hayatlarınıkolaylaştırıyordu.

Süleyman hükümetini özellikle İslami müesseseler açısından bütünmemlekette güçlendiriyordu. Ulema sınıfının başı olan şeyhülislamınyetkileriyle ayrıcalıklarını artırarak onu hemen hemen sadrazamla eşitkonumagetirmiş,böylecedevletinyasamaveyönetselkollarıarasındadengesağlamıştı. Ayrıca diğer müftülerle kadıları da kapsayan ve imparatorluktahukuki danışmanlık görevi yapan ulema sınıfını düzenlemiş vegüçlendirmişti. Bu arada hepsine, özellikle vergilendirilme ve mallarına elkonulmasıkonularındabağışıklıkgibiözelayrıcalıklartanınmıştı.Bıraktıklarımiras babadan oğula geçebiliyor, böylece imparatorlukta eğitimsel ve yasal

Page 172: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

mesleklerdenkalıtsalbirsınıf-toprakdeğilbirbeyinaristokrasisi-doğuyordu,ki bunların ayrıcalıkları zaman geçtikçe her şeye rağmen sorunlara yolaaçacaktı.

Eğitim sistemi Süleyman tarafından geliştirilen ulemanın okulları eskisigibidinselvakıflarcafinanseediliyorvecamilerebağlıbulunuyordu.BunlarMüslüman gençlerine büyük ölçüde parasız olan, üstelik o günlerdekiHıristiyanülkelerindekindençokileridebireğitimsağlıyorlardı.FatihSultanMehmettarafındantemeliatılaneğitimsisteminiyayanSüleyman,cömertbirokulkurucusuydu.Başkenttekiilköğretimokullarınınyadamekteplerinsayısıonunsaltanatısırasındaondördeyükseldi.Bunlardaçocuklaraokuma,yazmaveİslamıntemelilkeleriöğretiliyor,okulubitirenlersünnetgünlerindekişengruplargibisokaklardangeçiriliyordu.

Bu çocuklar istedikleri ve gerekli yeteneğe sahip oldukları takdirde sekizmedrese’denbirindeöğrenimlerinedevamedebilirlerdi.Başlıcasekizcamininyakınındakurulmuşolanbuokullar“sekizbilgicenneti”diyetanınıyorlardı.Medreselerde Batı’daki öğretim temeline dayalı on ders: gramer, sentaks,mantık, felsefe, metafizik, mecaz, anlatımbilim, geometri, astronomi veastroloji öğretiliyordu. Bir de daha ileri medreseler, üniversite düzeyindehukuk okulları vardı, bunları bitirenlerin çoğu da imam veya öğretmenoluyordu.Buöğretimmüesseselerieskisigibicamiavlularınabitişikolanveonları çevreleyen bina kompleksinin bir parçasını oluşturuyordu. Camilerinçevresindeayrıcahazineler,bankalar,yolculariçinmisafirhaneler,aşhaneler,kütüphaneler, hamamlar, çeşmeler ve Osmanlı’nın imaret, hastane ve akılhastanesigibihayırmüesseseleriyeralıyordu.

BuAltınÇağ’ıngörkemiiçindekiKanuniSultanSüleymanhemİslamınbirpadişahı ve halifesi hem de Avrupa Rönesansı’nın geleneklerine uygun birBüyük Senyör’dü. Doğu’nun kutsal azametiyle Batı dünyasının şahanegörkemini şahsında birleştiren sultan, İstanbul’u,mimari görkemi açısındanbu on altıncı yüzyıl uygarlığına yaraşır bir başkente dönüştürmeyiamaçlıyordu. Böylece fetihleri ve gelirleri arttıkça, kendisinden dört yüzyılsonra Marmara Denizi’ni hâlâ süsleyecek olan yuvarlak kubbeler ve sivriminarelerdenoluşanşehirprofiliyavaşyavaşvücutbuluyordu.FatihSultanMehmet’in Bizans mimarisinden geliştirdiği ve İslam diniyle uygarlığınındahaönceİsa’nındinininegemenolduğubirdünyayayayılışınısomutşekildeyüceltenmimarigeleneğiburadadoruğaçıkıyordu.

Page 173: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Çelişkili iki uygarlık arasındaki bağı oluşturan bumimari, bugün tarihinbüyük mimarları arasında yer alan bir adamın eserleriyle doruk noktasınaulaşacaktı.BukişiAnadolukökenlibirHıristiyan taşçınınoğluolanMimarSinan’dı.SinangençliğindedevşirilerekYeniçerilerinsafınakatılmış,askerimühendissıfatıylasultanınseferlerindebulunarakistihkâm,cephanelik,köprüve su kemeri inşaatında uzmanlaşmıştı. Elli yaşındayken sarayın başmimarıolarak çalışmak üzere Süleyman’ın hizmetine alınmıştı. Bu kez askerimühendisolarak teknikbecerilerinigüzeldinselbinalaryaratmayauyarladı.Onaltıncıyüzyılınmimarimirasınıciddivedisiplinlibirüsluplainşaedilmişyüzlerce mezar ve türbeyle zenginleştirecekti. Sadeliği zarafet ve kuvvetlekaynaştıran tipik Osmanlı-Türk üslubundaki bu eserlerin arasında SultanSüleyman’ınkendicamiiSüleymaniye’yletürbesibaşıçekmektedir.Sinanbueseriyle İmparator Jüstinyen’in büyük Ayasofya Kilisesi’ni gölgedebırakmayı amaçlamıştı. Bu eserin mimari özelliklerini incelemiş ve planınıİslam ibadetinin ihtiyaçlarına uyarlamıştı. Sinan, görkemli hamisinindesteğiyleİstanbulşehrindeDoğu’ylaBatıarasındagerçekbirkatalizörolanbirüslubumükemmelleştirecekti.

Bu çağın yaratıcıları, dinsel amaçlı olsun ya da olmasın, OsmanlıbinalarınıniçmimarisindeBatı’dançokDoğu’danesinleniyorlardı.Duvarlarıdaha önceki yüzyılların İran’ında geliştirilen ancak şimdi Tebriz’dengetirtilen İranlı ustalar tarafından İznik’te (eski Nicaea) ve İstanbul’daüretilen parlak renkli ve çiçek desenli çinilerle süsleniyordu. Fatih SultanMehmet zamanından beri olduğu gibi edebiyat alanında da İran’ın kültüreletkisi hâlâ devam ediyordu. Ancak şiire özel bir teşvik veren Süleyman’ındöneminde çokyüksekbir düzeyeyükseldi. İrangeleneğiyleuyumluklasikOsmanlışiirionunaktifhimayesialtındaherzamankindenyüksekdoruklaraulaşacaktı. Sultan bu arada bir tür Osmanlı saray şairi olan bir vakanüvisi,olayları, Firdevsi’yle başka tarih olaylarının vakanüvisleri üslubundaşiirleştirmeklegörevlendirmişti.

Page 174: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((15))Sultan Süleyman artık harekât stratejisinin alanını değiştirecekti. Viyana

surlarının önünde kaynaklarını sonuna dek zorladığından imparatorluğunsınırlarını Orta Avrupa’ya doğru genişletmeyi düşünmüyordu. GüneydoğuAvrupa’da Macaristan’ın büyük bir kısmını kapsayan ancak Avusturyasınırlarında sona eren topraklarındaki egemenliğiyle yetinecekti. KaraeylemlerindeAvrupa’yaarkasınıdöndüvegenişlememanevralarınıAsya’dasürdürerek İran’a karşı uzun üç sefere girişti. “İspanya Kralı”yla hâlâhesaplaşmayı istediğindenHabsburglara karşı savaşımına aynı hırsla devametti,amabaşkabirortamda:FatihSultanMehmet’inattığı temellerüzerindegelişerek gücünün doruğuna ulaşan Osmanlı Donanması’nın çok geçmedenhâkimolacağıAkdeniz’de.

İmparator şu ana dekAkdeniz’in doğu sularına girmediği gibi, sultan daBatıAkdeniz’eilişmemişti.Amaşimdiimparatoruİtalya,Sicilyaveİspanyasularında karşısına almayı düşünüyordu. Büyük kâşiflerle yakın zamandakikeşif seyahatleri sayesinde okyanus, on altıncı yüzyıl dünyasında dünyailetişimininbaşlıcaortamıolarak steplerinyerini almakyolundaydı.Türklerticarette geleneksel karayollarına mümkün olduğunca sadık kalıyorlar,uzaklardaki Osmanlı topraklarından gelerek ele geçmez İstanbul limanındabuluşuyorlardı.Ama denizyollarının karadakilerin yerini aldığı ya da onlarıtamamladığı şu sırada Türkler ister istemez değişikliğe uyum sağlamakzorundaydılar.AsyakıtasınınGazileriböyleceAkdeniz’inGazilerioldular.

Bununiçinzamançokelverişliydi.FatımiHalifeliği’ninçöküşünüuydusuolan İslam hanedanlarının kuvvetten düşmesi izlemişti. Bunun sonucundaKuzey Afrika’nın Berberistan kıyıları, denetleyemedikleri küçük aşiretreislerinin eline geçmiş, onlar da buraları korsanlık yapmak için üs olarakkullanmayabaşlamışlardı.MüslümanGranadakrallığının1492’deHıristiyanİspanyollarınelinegeçmesiüzerineKuzeyAfrika’yakaçanMağrıbilerdenbubakımdan teşvik görüyorlardı. İntikam peşindeki bu MüslümanlarHıristiyanların aleyhineyaygınbirdüşmanlıkyayıyorve İspanya’nıngüneykıyılarınakorsanlarınsüreklibaskınlaryapmalarıyolundateşvikediyorlardı.Kraliçe Isabella’nın yönetimindeki İspanyollar misillemede bulunmakzorunda olduklarından savaşı Kuzey Afrika’ya taşıdılar ve buranın birçoklimanına hâkim oldular. Mağrıbiler ise iki denizci kardeş olan Oruç veBarbarosHayrettingibigüçlüikiliderbuldular.

BirRumpapazının dul karısı ile evlenenyeniçerilikten emekliHıristiyan

Page 175: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

dönmesi bir çömlekçinin oğulları olan kızıl sakallı, güçlü kuvvetlidelikanlılar, Midilli Adası’nda yaşayan Türk vatandaşlarıydılar. Bir adıLesbos olan Midilli Adası, Hıristiyan korsanlığının bir merkezi olupÇanakkale’nin girişine hâkimdi. Barbaros kardeşler hem korsan hem detacirdiler.Tunus’laTrablusgarp’ınarasındaHıristiyanlığınsuyollarıyladenizkıyılarını basmak için bir sıçrama tahtası olmaya elverişli CerbeAdası’ndakarargâh kurdular. Tunus hükümdarının korumasını elde eden Oruç yerelaşiret reislerinin birçoğuna boyun eğdirerek Cezayir’i ve başka limanlarıİspanyolların elinden aldı. Fakat Tlemcen’de kuvvetlerini kara içlerineyerleştirmeyeçalışıncayenildivevakanüvislerebakılırsa“sonnefesinekadaraslangibidövüşmesinerağmen”hayatınıkaybetti.

Oruç’un 1518’deki ölümünden sonra iki korsan kardeşin daha beceriklisiolduğunu kanıtlayan Barbaros Hayrettin Akdeniz’de Türklerin hizmetindebüyük bir komutan oldu. Önce kıyı boyundaki garnizonlarınıkuvvetlendirdiktensonra,karaiçlerindekiArapkabileleriyleanlaşmalaryaptı;arkasından, Sultan Selim’le iletişim kurdu. Suriye’yle Mısır’ın fethinitamamlayan sultanın kuvvetlerinin sağ kanadının Kuzey Afrika boyundakiOsmanlı kuvvetleri tarafından desteklenmesinde yarar vardı. Rivayete göre,Barbaroszenginarmağanlarladolubirgemiyiİstanbul’agöndermiş,sultandaonuAfrikabeylerbeyiyaparakgöreviningeleneksel alametleriolanat, kılıçve çift tuğlu sancak, ayrıca, silahlar, bir askeri müfreze ve Yeniçeriayrıcalıklarıylabaşkaaskertoplamayetkifermanıylaödüllendirmişti.

Selim’in yerine geçen veAvrupa anakarasındaki fetihleriylemeşgul olanSüleyman, Batı Akdeniz’de imparatorun kuvvetleriyle yaptığı çatışmalarıdikkatindenkaçırmadığıBarbaros’laancak1533’debağlantıkurdu.Hıristiyandeniz kuvvetlerinin bir yıl önce Akdeniz’in batısından doğusuna girmişolmaları sultanı telaşlandırmıştı. Hıristiyan filosu, önce Fransa kralınabağlıykendaha sonraHabsburg imparatoruyla anlaşanAndreaDoria adındabecerikli bir Cenevizli amiralin kumandasındaydı. Doria MessinaBoğazı’ndangeçerekTürkkarasularınagirmişveYunanistanYarımadası’nıngüneybatısındakiKorone’yizaptetmişti.BöylecesultanViyanaönlerindekiGüns’ükuşattığısıradabirtaktikşaşırtmacasıyaratmayıumuyordu.Sultanınyolladığı kara ve deniz kuvvetleri, sayıca üstünlüklerine rağmenKorone’yitekrar ele geçirmeyi başaramadılar. Hıristiyanların sonradan limanıboşaltmalarına rağmen, bu başarısızlık Süleyman’ın canını sıkmış, karakuvvetlerini takviye ederken deniz kuvvetlerinin Batı’nınkilerle başaçıkamayacak kadar gerilemelerine izin verdiğini kavramasına yol açmıştı.Sultanİran’akarşıyenibirsefereçıkmaküzereolduğundanyokluğundadeniz

Page 176: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

savunmasını sağlama almak için gecikmeden esaslı düzenlemelere gitmeyigerekligördü.

Sultan bunun üzerine Cezayir’e bir elçi yollayarak Barbaros’a İstanbul’ahuzurunagelmesinibuyurdu.Barbaroskendisidebir liderolduğuiçinaceleetmedi,amasonundaBerberistanfilosununözenledonatılmışkırkgemisiyleÇanakkale’dengeçti, Sarayburnu’nun etrafını döndüvebüyükbir görkemleAltın Boynuz (Haliç) limanına girdi. Barbaros, Süleyman’a sultanınihtişamına layık armağanlar getirmişti; bunların arasında deve yükü dolusualtınla ziynetler, değerli dokumalar, aslanlar ve başka Afrika hayvanları,sultanın haremi için de her biri altın veya gümüş bir armağanla gelenkalabalıkbirHıristiyankızgrubuvardı.Yaşlandıkçasakalıağaran,amahâlâdinçvegüçlükuvvetliolanfırçakaşlıBarbaros,Divan’dakikabuldesultanasaygılarınısundu.Törengiysilerinigiymişolan,büyükücretalanveherbirideneyimli birer deniz kurdu olan on sekiz kadırga kaptanı da kendisiyleberaberdi.Barbarosbutörensırasındakaptan-ıderyalığaatandıvesultandan“tüm yeteneklerini göstererek gemi inşaatını denetlemek” emrini almasıüzerine, devam etmekte olan gemi inşaatını denetlemek, hızlandırmak vegeliştirmek için adamlarıyla birlikte imparatorluğun tersanelerinin yolunututtu.OnlarındaçabalarınınsayesindesultanındenizgücüokışAkdeniz’inbütünsularınaveKuzeyAfrikakıyılarınınbüyükkısmınahâkimolacaktı.

Barbaros Türklerin Akdeniz’de Fransa’yla sıkı bir işbirliğinden yanaydı.Bu ittifakı İspanyol deniz gücüne karşı etkin bir dengeleyici olarakgörüyordu.Budurum, imparatorKarl’lakarayerineartıkdenizdemücadeleetmeyekararvermişolansultanındaişinegeliyordu.DolaylıolarakuzaktakiTuna Havzası yerine imparatorun Akdeniz’deki İtalyan devletlerine karşıdenizdendestekvaatedenbuproje,KralI.Françoisiçinkesinbiravantajdı.Bu politika 1536’da karşılıklı savunmaya ilişkin bir dizi gizlimaddesi olanTürk-Fransızantlaşmasıylasonuçlanacaktı.

Bu arada, sultanın İran’a hareketinden kısa bir süre önce 1534 yazındaBarbarosyenilenenfilosuylaÇanakkale’yigeçtiveAkdeniz’eaçıldı.Oçağınfiloları özellikle günün “savaş gemileri” ön planda savaşta ele geçmişkölelerden oluşan kürekçilerin sürdüğü büyük kadırgalardan oluşuyordu.Daha küçük kalyonlar, yani “destroyerler” daha hızlıydılar ve profesyonelözgür kimseler tarafından sürülüyorlardı. Tamamen yelkenle yol alankalyonlar,ayrıca,kısmenyelkenleyolalan,kısmendekürekçiler tarafındansürülenüçdirekliveağırsilahlıkalyonlardavardı.

Barbaros İtalya’nın Messina Boğazı çevresindeki ve daha kuzeydeki

Page 177: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

NapoliKrallığıarazileriylelimanlarınıyakıpyıkmaküzerebatıyadoğruyolaçıkmıştı.FakatönceliklihedefiTunus’tu.YerelHafsidHanedanı’ndakikanlıkavgaların zayıflattığı bu krallığı sultana vaat etmişti. Bir limanlar zincirihalindeCebelitarık’tanTrablusgarp’akadaruzanacakolankendiyönetimindebir Osmanlı mülkünün hayalini kuruyordu. Hanedanın kaçak bir prensinitahta oturtma bahanesiyle Yeniçerilerini Tunus göl limanına giren kanalınboynu La Goletta’da (Halk el-Uvet) karaya çıkardı. Önemsiz birer korsanoldukları yıllarda kendisiyle kardeşi Oruç’un kadırgalarının burayasığınmalarınaizinverilirdi.Barbarossaldırıyageçmeyehazırdı.Fakatadıvegücüyle öylesine ünlenmişti, ki ülkenin hükümdarı Molla Hasan şehirdenkaçtı, taht üzerinde hak iddia eden prens kovuldu ve Tunus, Osmanlıİmparatorluğu’na ilhak edildi. Böylece Türkler doğu ile batı Akdenizhavzalarınıbirleştirendarkanalagüneydenhâkimolarakstratejikbirkonumelde ettiler. Burası aynı zamanda eski Rodos Şövalyeleri’nin üslendikleriMalta’ya ve önce Kartaca’lılar, sonra da Araplar tarafından zapt edilen veşimdiOsmanlılarınAkdeniz’debundansonrakihedefiolacakSicilya’yaçokyakındı.

İmparator V. Karl, Sicilya’yı saldırılara kolay bir hedef haline getirecekolan tehlikeyi hemen kavramıştı. Önce entrikayla karşı koymaya çalıştı.KuzeyAfrika’yıiyitanıyanCenevizlibirelçiyicasusolarakTunus’ayolladı.Ona, tahtındanolanhükümdarMollaHasan’ındesteğiyleTürklerekarşı birayaklanmadüzenlemetalimatıvermişti.BugirişimişeyaramadığıtakdirdeyaBarbaros’u imparator için sultanı terk etmeye rüşvetle razı edecek ya dakatledilmesini sağlayacaktı. Ama Barbaros’un bu planı keşfetmesi üzerineöldürülenCenevizlicasusoldu.

Hareketegeçmekzorundakalanimparator,İspanyaveİtalyalimanlarındantoplanan muazzam bir donanmayı Andrea Doria’nın kumandasına verdi.İspanyollar, Almanlar ve İtalyanlardan oluşan imparatorluk kuvvetleri debunlarakatıldı.1535’deKartacaharabeleriyakınındakarayaçıktılar.Tunus’avarmadan önce La Goletta Kalesi’nin ikiz kulelerini zapt etmekzorundaydılar.Bukalekaraylaçevrililimanagidennehrikoruyordu.Kuvvetlibir Türk direnişi karşısında büyük kayıplar vererek kaleyi yirmi dört günsüresince kuşattılar. La Goletta göl limanındaki gemilerden nakledilentoplardanyararlananİzmir’libirYahudikorsantarafındançokiyisavunuldu.Ama sonunda Saint Jean şövalyelerinin bir gemisindeki (olağanüstü büyükolan sekiz güverteli bu kadırga o sırada var olan en iyi silahlanmış savaşgemisiydi)toplarınkaleduvarlarındaaçtığıgedikleryüzündendüştü.

Page 178: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BöyleceTunusyolu imparatorlukkuvvetlerininönündeaçılmışoluyordu;onlardagölegirinceBarbaros’undonanmasınınbüyükkısmınıelegeçirdiler.AncakBarbarosolasıbiryenilgiyekarşıbirtürsigortaolarakenbüyükveeniyi silahlı kadırgalarından oluşan bir filoyu yedek kuvvet olarak Tunus’laCezayir arasındaki Bone’a sevk etmişti. Şimdimüthiş sıcakta göl kıyısındailerleyen imparatorun kara ordusunu karşılamaya hazırlanıyordu. Düşmanınyol üstündeki kuyulara ulaşmasını önleyemeyince Barbaros Tunus’un kaleduvarlarına çekildi ve ertesi gün Türklerle Berberilerden oluşan kendiordusuylasavaşmayahazırlandı.

Ancako sıralarda şehrin içindedönmelerdenyardımgörenbirSaint JeanŞövalyesi’nin liderliğindeki binlerce Hıristiyan tutsak, dindaşlarınınyaklaşması üzerine özgürlüklerine kavuşarak cephaneliği ele geçirdiler,böylece silahlanarak Berberilerin yalnız bıraktığı Türklere karşı hareketegeçtiler. İmparator fazla bir direnişle karşılaşmadan şehre girdi, Hıristiyanaskerlerinin, Müslümanların barbarlığından geri kalmayan üç günlük birkatliam, yağma ve tecavüz sürecinden sonra vassalı olarak Molla Hasan’ıtekrar tahta çıkardı veLaGoletta’yı bir İspanyol garnizonunun korumasınaverdi. V. Karl bütünHıristiyanlık dünyasında bir fatih olarak alkışlandı ve”Barbaria”sloganlıyenibirHaçlışövalyesisınıfını:TunusNişanı’nıkurdu.Nürenberg’in mızıkacısı Hans Sachs zaferi bir gösteriyle kutladı: Türkkuklalarının yerleştirildiği bir kale maketi güya kuşatılıyor, buranın kızılsakallıkomutanıdasonuçtaalkışlararasındaalevlereyenikdüşüyordu.

AmaBarbaros’u böyle bir akıbet beklemiyordu. Şehrin elden gittiğini veyağmalandığınıgörünce,karışıklıktanyararlanarakbirkaçbinTürkleBone’akaçtı. İleri görüşü sayesinde gemileri orada onu bekliyordu. Ordusu yakıpyıkmakla meşgul olan imparator Barbaros’u izlemedi; imparatorun emrinerağmenBone’uzaptedememişolanAndreaDoria,onuyakalayabilmek içinçokgeçkalmıştı.Barbarosvakitkaybetmemişti.Stratejivetaktikalanlarınınustası,kadırgalarıveaskerleriylehemendenizeaçıldı,amagerilemekyadadüşmanlarınınöngörebileceklerigibiCezayir’isavunmakiçindeğil.Filosunutakviye ettikten sonra misillemesine hedef olan imparatorun öz malı olanBalearAdaları’nıseçti.

Barbaros’un saldırısı burası için tam bir sürpriz oldu. Birdenbire ortayaçıkan filonun direklerinde İspanyol ve İtalyan bayrakları dalgalandığındanTürkler zafer kazanmış imparatorun filosuymuş gibi sevinçle karşılandılar.Barbaros’un filosu büyükbir Portekiz ticaret gemisini ele geçirdikten sonraMinorka’daki Mago (şimdiki Mahon) Limanı’na girdi. Yenilgiyi zafere

Page 179: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

dönüştüren Barbaros’un birlikleri şehri yağmaladılar ve binlerceHıristiyanıtutsak ettiler. Limanın savunma tesislerini yok ettikten sonra İspanyolhazineleriyle erzağını Cezayir’e götürdü. Tunus’un zaptı, neden olduğupolitik sorunlar hesaba katılmasa bile, imparatora, Barbaros’un tartışmasızhâkimi olduğu denizlerde savaştan savaşa koşarken fazla bir şeykazandırmayacaktı.

Barbaros1536’dayineİstanbul’daefendisinin“payineyüzsürmek”le,yaniefendisinineteğiniöpmeklemeşguldü.Bağdat’ı tekrar fethetmektendönmüşolansultan,Barbaros’u,İtalya’yayapılacakçokönemlibirseferiçinikiyüzgemilik yeni bir filo kurmakla görevlendirdi. Şehrin tersaneleriylecephanelikleri yine canlanmıştı. Andrea Doria Messina’nın su yollarınayaptığı ve on Türk ticaret gemisini ele geçirdiği tecavüzle Süleyman’ıkışkırtmıştı. Cenevizli amiral bundan sonra doğuya hareket ederek İyonyaDenizi’niaşmışvePaksosAdasıaçıklarındabirTürk filosunuyenmişti.Budurumda,batı ileortaAkdenizhavzasınahâkimolduktansonraülkeyedahaYakındoğu havzasında egemenliğini perçinlemesi yolunda Barbaros’unsultanayaptığıöneriçokyerindeydi.

Barbaros1537’deyenifilosuylaİtalya’nıngüneydoğusahilinebirsaldırıdabulunmak, arkadan da Adriyatik’i taramak üzere Altın Boynuz’ danayrılmıştı. Bunun bileşik bir eylem olması planlanmıştı. Sultanınkumandasındaki büyük bir Osmanlı kuvveti aynı zamanda Arnavutluk’tanyolaçıkarakİtalya’dankuzeyeyürüyecekti.BuplanbiryerdekuzeydeKralI.François’nınmüdahalesinebağlıydı.Oda,MarsilyalimanındakışlamalarıylaFransız-Türk işbirliğini açık seçik ilan eden Türk kadırgalarından yardımgörecekti. Barbaros, Otranto’da karaya çıktı ve Apulia (Puglia) yöresikıyısındataşüstündetaşbırakmadı.BuaradayenidonanmasınınbüyüklüğüAndreaDoria’yıöylesineürkütmüştükiamiral,Messina’damüdahaleetmeyekalkışmadı. Fakat kara seferi gerçekleşmedi. I. François her zamankiikiyüzlülüğüyleimparatorlabirbarışpazarlığınaoturmayıyeğlemişti.

ŞimdiArnavutluk’tabulunansultanbununüzerinekuvvetleriniVenedik’inüzerineyollamayakararverdi.İyonyayadaYunanDenizi’ndekiadalaruzunzamandanberi ikidevletarasındabirçekişmekonusuydu.Üstelik şu sıralarTürklerin ticaret alanında Fransızlara gösterdikleri ayrıcalıkları kıskananVenedik’liler, Türk gemilerine karşı düşmanca hareketlerde bulunmuşlardı.Korfu açıklarında ele geçirdikleri bir gemide Gelibolumutasarrıfı yolculukediyordu.Venedik’lilerbugemidekiherkesikatlettiler;yalnızhernasılsabirkalasa tutunarakkaçabilenbirgençhezeyanı sadrazamaduyurdu.Süleyman

Page 180: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hemen Korfu’nun kuşatılmasını emretti. Ordusu gemilerden oluşan birköprüden geçerek adaya çıktı, köyler yağmalandı, ama kale şiddetle karşıkoydu,kışyaklaşırkendekuşatmadanvazgeçildi.

Bu yenilginin öcünü almayı aklına koyan Barbaros’la adamları YunanDenizi’ndengüneyeinipEgeDenizi’negeçerkenokadaruzunzamandanbericumhuriyetin refahına katkıda bulunan adaları yağmaladılar, adalıları tutsakettiler,gemilerinizaptettilervedahafazlasaldırı tehdidiylehalkıİstanbul’açok fazla, bir yıllık vergi ödemeye mecbur ettiler. Barbaros bundan sonrazafer sevinci içinde İstanbul’a döndü. Tarihçi Hacı Halife’ye bakılırsa,“kumaşlar,para,bingençkızvebinbeşyüzgençoğlan -dörtyüzbinaltındeğerinde yağmayla dönmüştü- getirdiği servet en azından böylehesaplanıyordu.”Ertesigünsultanınhuzurunaçıkarkenkaptan-ıderyaikiyüzoğlana allar giydirdi ve ellerine altınla gümüşten şişeler ve kadehlertutuşturdu.Bunlarınarkasındangelenbaşkaotuzoğlanınherbirideomzundabirkesealtıntaşıyordu.Kafileyitamamlayanikiyüzkâfirinsırtındaisebirertopkumaşvardı.“SultanbunlarınkarşılığındaBarbaros’adeğerliarmağanlarverdi.” Çünkü devletin hiçbir devrinde bir kaptan böylesine büyük birhizmette bulunmamıştı. Bir İspanyol tarihçisi tarafından, “TürkDonanması’nınyaratıcısı,amiraliveruhu”olarakbetimlenmiştir.

Barbaros şimdi Hıristiyanlık için bir tehdit oluşturuyordu. Hıristiyandevletleri, Papalık ve imparator bunun üzerine onunla başa çıkmak içinVenedik’le güç birliği ettiler. Her birinin yolladığı ve Andrea Doria’nınkumandasınaverilenkuvvetlertopluolarakikiyüzgemiyi,altmışbinaskerive toplar dahil olmak üzere önemli sayıda ağır silahı içeriyordu.Barbaros’unkindensayıcaçoküstünolanbufilodayeralankareyelkenliellibüyük kalyon, Yeni Dünya’da iyi bilinen, ancak Akdeniz’de görülmemişgemilerdi. Doria gemilerinin ateş gücünün korsanların daha küçükkadırgalarını kolaylıkla yeneceğine ve Türklerin denizlerdeki egemenliğinesonvereceğineinanıyordu.

Hıristiyan gemileri Korfu Adası’nın açıklarında toplanırken YunananakarasınınaçıklarındakiBarbarosgüneydestratejikbirkonumalmaküzeretahkimedilmişPrevezeBoğazı’ndangeçiyor,tarihiAktiumburnununetrafınıdönüyorvehemenhementamamenkaraylaçevriliArta(Narda)Körfezi’ninkorumasına giriyordu. Barbaros böyle yapmakla bin beş yıl öncekiAktiumSavaşı’nda Antonius’la Kleopatra’yı yenecek olan Oktavianus’un (SezarAugustus)rotasınıaynenizlemişoluyordu.Bugüçlükonumdaolduğuhalde,

Page 181: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

körfezin ağzındaki Preveze açıklarında demir atan Doria’yla karmadonanmasınıbekledi.

Barbaros’un güvenli konumundan çıkmaya niyeti yoktu. Doria da Türkkadırgalarının ateşine hedef olma korkusuyla Aktium burnunun etrafınıdönerek körfeze giremezdi. Düşmanla yüzleşmek için tek çaresi karayaaskerlerini ve toplarını çıkarmak, Preveze Kalesi’ni zapt etmek ve limanınağzını tıkamaktı. Böylece Türk Donanması’nı limanda hapsedebilir vekıyıdakiyükseltilerdentopateşinetutabilirdi.Bukarayaaskerçıkarmaeylemiuzun süre müzakere edildiyse de sonunda Doria tarafından geri çevrildi.Amiral yılın bu geç mevsiminde -eylül ayında bulunuluyordu- çıkacak birfırtınanın donanmanın geri çekilmesine ve karadaki birliklerin Barbaros’unYeniçerilerininelinedüşmesinesebepolmasındankorkmuştu.

Sonuçta,Doria,Barbaros’udenizeçekmeye,BarbarosdaDoria’yıkörfezeçekmeye çalıştıysa da iki taraf arasında önemli bir karşılaşma olmadı. Herbirinin yaptığı birkaç parça gemiyi boğazın ağzına göndermekti. Orada iseağzaalınmayadeğmeyecekbir çatışmaolmuştu.SonundaAndreaDoria’ylafilosu geri çekilirmiş gibi Preveze’den güneye hareket ettiler. Belli kiBarbaros’un körfezden çıkıp onları izleyeceğini umut ediyorlardı. Barbarosbekleneni yapınca,Hıristiyan gemilerini kıyı boyunca uzun bir sıra halindedağılmışbuldu.

Doria’nın üstün kuvvetleri, ateş gücüyle filosunu toparlaması ve elverişlibirrüzgârdanyararlanıpTürklerleboyölçüşmekiçinkuzeyedoğruhareketegeçmesinintamsırasıydı.Amahernedensebunuyapmadı.Barbarosdagemisayısı kendisininkinden kat kat üstün bir filoyla karşılaşmaya kalkışmadı.Kadırgaları Venedik’in büyük kalyonuna yetişmekte gecikmedi. Bu yüzerkaleninzamanınengüçlüsavaşgemilerindenbiriolduğusöyleniyordu.Fazlahantal, dolayısıyla da ağır hareketli olduğundan, üstelik yelkenle hareketettiğinden,Doria’nındiğergemileriningerisinedüşmüştü,şimdiiserüzgârsızkaldığındanaşağıyukarıhareketsizleşmişti.

Barbaros deve karşı tedbiri elden bırakmayarak harekete geçti. Kadırgabirliklerigünboyuncabirbiriarkasındanbirdizihamlegerçekleştirdiler.Buaradaateşaltındakalarakzarargördülervekaybauğradılarsada,isabetalandüşman gemisinin ana direği denize yuvarlandı. Venedik’li komutanDoria’nın kadırgalarını Türklerinkilerle savaşmaya çağırdı. Ama hiçbirigelmedi.Doriauzaktademirliolarakyatmayıyadaaçıktabiraşağıbiryukarımanevra yapmayı yeğliyordu. Barbaros düşmanı rahatsız etme taktiğinedevametti.Kalyonasaldırıyor,geridekalangemilerikıyıboyuncaizliyordu.

Page 182: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Buaradaikikadırgaylabeşyelkenliyielegeçirdi,amakendigemilerindenhiçkayıp vermedi. Sonunda, vakit akşama yaklaşırken Doria filosunun kuzeyeyönelmesiniistedi,ancakTürklerinbulunduğuyönedeğil,açığadoğru.BelkideTürkleri peşinden sürükleyeceğiniummuştu.Ertesi sabah şafak sökerkendonanmanınKorfu’yadoğrugerilediğigörülüyordu.Gemileriçokgeçmedendağılacakveaitolduklarılimanlarınyolunututacaklardı.

Gemilerinin savaşmaktan kaçması 1538’de Hıristiyanlar için önemli biryenilgi anlamını taşıyordu. Bu kısmen hem küreklilerden hem deyelkenlilerden, kadırgalarla kalyonlardan oluşan olağanüstü büyüklüktekikarmabirfiloyuyönetmeningüçlüklerindenilerigelmişti.AndreaDoriaiştebunu başaramamıştı. Çeşitli devletlerin kumandanlarını ve çıkarlarınıuzlaştırmak da ayrı bir sorundu. Örneğin, Venedik’liler hemen saldırmayahevesliyken İspanyollar her şeyden önce kayba uğramamaya dikkatediyorlardı. Çıkarları Akdeniz’in batısında odaklanan imparator V. Karl’ındoğudakisulardayeralacakbir savaştankazanabileceği fazlabir şeyyoktu.Barbaros’u rüşvetle sultanın hizmetinden koparmaya çalışmışsa da başarılıolamamıştı. Savaş sona erdiği zaman bunu bir kez daha deneyecekti.Hıristiyanlıkdünyası,aralarındabirleşmevebirleşikolarakkalmaçabalarınarağmen yenilgiye uğramıştı. Sonuç, daha önce karadaki seferlerde olduğugibi, birleşikTürklerin zaferi, bunun sonrasında daAkdeniz’in birOsmanlıgölüne dönüşmesi oldu. “Denizlerin hükümdarı” Barbaros’un başarılarısayesindeAkdenizbirkuşakdahaTürklerinolarakkalacaktı.

Venedik bu noktada imparatorluk ittifakından çekildi ve Fransızdiplomasisinin de desteğiyle Türklerle ayrı bir barış yaptı. OsmanlıDonanması’nın şimdi eylemlerini Akdeniz’in doğu havzasından batıhavzasınakaydırmasınaartıkhiçbirşeyengelolamazdı.Donanmabüyükbirzafer havası içinde Sicilya boğazından geçti ve Herkül’ün Sütunları diyeadlandırılanCebelitarık’ındoğugirişindekikarşılıklı ikiburnakadargittiveCezayir’deki korsan müstahkem mevkiinden Cebelitarık’a sert bir saldırıdüzenledi. İmparator V. Karl ve Hıristiyan müttefikleri 1541 sonbaharındaBarbaros’un İstanbul’da bulunmasından yararlanarak Cezayir’i zapt etmekiçinbüyükbirdonanma,orduylamevsimsizveşanssızbirdenemedebulundu.Bir kasırga nedeniyle sonuç tam bir felaket oldu ve imparatora ilk büyükkişiselyenilgisininutancınıyaşattı.

Böylece Karl’ın, Cezayir seferiyle dağıtmaya çalıştığı “zındık” Fransız-Türk ittifakındaki düşmanları arasında denizlerdeki tam bir işbirliğine birengel kalmadı. Sultan 1543’da Barbaros’u yüz kadırgalık bir donanmanın

Page 183: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

başındatekrarbatıyayolladı.GemidebirFransızelçisidevardı.BarbarosbirkezdahaNapoliveSicilyakıyılarınıharabeyeçevirdi,ReggiodiCalabria’yıyağmaladı. Burada valinin on sekiz yaşındaki karısını tutsak etti ve onunlaevlenmeiznikarşılığındakadınınannesiylebabasınıserbestbıraktı.Roma’yapanik egemen olmuştu. Geceleri görevliler meşalelerle sokaklarda devriyegeziyorlar, dehşet içindeki şehir halkınınkaçmasına engel oluyorlardı.TürkDonanması sonunda Fransız Rivierası kıyılarına ulaştı. Marsilya’da karayaçıkan Barbaros genç Burbon Dükü tarafından kabul edildi. KendisinekarargâholarakhalkınınbirkısmıboşaltılanToulonlimanıverildi.Fransızlarçokgeçmedenburasındansancakbeyleriyledolu ikincibirKonstantinopolis(İstanbul)olaraksözedeceklerdi.

LimanFransızKatolikleri içinonurkırıcıgaripbirgörünümsergiliyordu.Güvertelerde sarıklı Müslümanlar dolaşıyordu; aralarında İtalyanlar,Almanlar, hatta bazı Fransızlar bulunanHıristiyan tutsaklar ise kadırgalarınsıralarına zincire vurulmuşlardı. Türkler, bir hastalık salgınının yol açtığıölümler yüzünden mürettebatlarını tamamlamak için Fransız köylerinibasmaya, kadırgalarında hizmet etmeleri için köylüleri kaçırmayabaşlamışlardı. Bu arada Hıristiyan tutsaklar pazarda açıkça satılıyordu. Birtaraftan da bir Müslüman şehrinde bulunuluyormuş gibi müezzinler imansahipleriniibadeteçağırıyor,imamlarıyükseksesleKuranokuyorlardı.

Türklerden destek isteyen I. François bunun açıklığıyla kapsamından vehalkının gösterdiği hoşnutsuzluktan çok geçmeden rahatsız olmaya başladı.Herzamankigibikuşkucuolduğundanimparatorakarşımüttefiki ileönemlibirdenizsaldırısıkonusundakararsızdı.Aslındadenizdekiolanaklarıbununiçinyetersizdi.Bununyerine,dahagenişkapsamlımaceralarpeşindekoşmakisteyenBarbaros’uncanınısıkmakpahasınadahasınırlıbirgirişimerazıoldu.Bu, imparatorunmüttefikiSavoiaDükü’nünelindeolanve İtalya’nınkapısıkabuledilenNiceLimanı’nayapılacakbirsaldırıydı.

Bir Saint Jean şövalyesinin kumandasındaki Nice Kalesi dayandıysa da,Türk topları tarafından duvarlarında büyük bir delik açılan ve valisi teslimolan şehir çok geçmeden ele geçti. Nice sonradan yağmalandı ve yakıldı.Teslim koşullarına böylece karşı gelinmesi yüzünden Fransızlar Türkleri,Türkler de Fransızları suçlayacaklardı. I. François 1554 ilkbaharında rüşvetyoluyla Türk kuvvetlerine yüklü ödemeler yapmak ve amiralin kendisinedeğerli armağanlar sunmak suretiyle bu can sıkıcı müttefikten kurtuldu.Çünkü bir kez daha V. Karl’la uzlaşmak üzereydi. Böylece Barbaros’ladonanmasıİstanbul’adoğruyolaçıktı.

Page 184: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bu, deniz kurdunun son seferi oldu. İki yıl sonra İstanbul’daki sarayındaateşli bir hastalıktan ileri bir yaşta öldü, bütün İslam âlemi de, “DenizlerinHâkimiöldü!”diyeyasınıtuttu.

Page 185: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((16))SultanSüleymansürekli ikicephedesavaşıyordu.KarakuvvetleriniAsya

içlerine yönlendirirken deniz kuvvetleri Akdeniz’deki egemenlikleriniperçinliyorlardı. 1533 ile 1534 arasında İran’a karşı arka arkaya üç seferyaptı. İran Türkiye’nin geleneksel ve kalıtsal düşmanıydı. Hem de yalnızulusal alanda da değil. Türkler dinsel inançlarına sıkı sıkıya bağlı Sünni,İranlılar ise birçok öğretilere karşı Şii mezhebinden oldukları için budüşmanlık dinsel alanı da kapsıyordu. Süleyman’ın babası Sultan Selim’inÇaldıranZaferi’ndenberiherhangibirbarışantlaşmasıyapılmadığı,OsmanlıSultanı da tehdit dolu tavırlar takındığı halde, iki ülke arasındaki ilişkilernispeten sakin yürümüştü. Şah İsmail öldükten sonra on yaşındaki oğlu veardılı Tahmasp da istila tehditleriyle karşılaştı. Ama tehditler gerçekleşenekadararadanonyılgeçecekti.Buarada,TürklerinbölgedebulunmayışındanyararlananTahmaspTürksınırbölgesindekiBitlis’invalisinihizmetinealmış,Süleyman’a bağlılık vaadinde bulunan Bağdat valisi de öldürülerek yerineŞah’ın bir yandaşı geçirilmişti. Süleyman misilleme olarak Gelibolu’datutulan birmiktar İranlı tutsağın idam edilmesini buyurdu. Sonra SadrazamİbrahimPaşa’yıbirAsyaseferinezeminhazırlamasıiçinöndenyolladı.

İbrahimhayatınınbu son seferinde İran’ınbirçok sınırkalesininTürklereteslimolmasınısağladı.Sonra,1534yazındatekrarŞah’ın,babasınınhatasınadüşmeden şehrin savunması için çarpışacak yerde terk ettiği Tebriz’e girdi.Kurak ve dağlık bir memlekette dört ay süren bir yürüyüşten sonra SultanTebriz önlerinde, sadrazamıyla buluştu, ekim ayında da birleşik kuvvetleridağlık topraklardaki aşırı kış koşullarına göğüs gererek güneye Bağdat’adoğruhareketegeçti.

Sonunda 1534’ün kasım ayı sonunda Süleyman kutsal Bağdat şehrinegirerekinançsahiplerininhükümdarıolarakburasınıİran’ınŞiiyönetimindenkurtardı. İnançları Sünni karşıtı olan Bağdat’lılara örnek bir hoşgörüyledavranıldı. İbrahim de Tebriz halkına aynı hoşgörüyü göstermişti. Oysaimparator V. Karl’ın Tunus Müslümanlarını hedef aldığı zulümunutulmamıştı. Süleyman burada büyük Sünni imamı Ebu Hanife’ninmezarını bularak Sünni yandaşlarını etkiledi. Peygamberin zamanındayaşamışolanünlühukukçuvedinbilginininmezarınınŞiiİranlılartarafındantahripedildiğisöyleniyordu.İmamınkalıntılarısonuçtayaydığımiskkokususayesinde teşhis edildi. Kutsal kişi için hemen yeni bir mezar yaptırıldı.Burası o zamandan itibaren Müslümanların bir ziyaret yeri oldu. Bağdat

Page 186: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kâfirlerinelindenalındığısıradayapılanbumucizevikeşifAllah’ıngözündeİstanbul, Hıristiyanların elinden alındığı sırada peygamberin yol arkadaşıHazretiEyüb’ünölüsününbulunuşuylaeşdeğergörülmüştür.

Süleyman 1535 ilkbaharındaBağdat’tan ayrıldı ve daha kolay bir yoldanTebriz’e döndü. Burada birkaç ay kaldıysa da gidişinden önce şehriyağmalayarakOsmanlı otoritesini ve prestijini vurguladı. Çünkü başkentinebu kadar uzak bir yeri denetimi altında tutamayacağının farkındaydı.Memlekete yapılan dönüş yolculuğunda artçıları İran kuvvetleri tarafındansürekli ve etkin şekildeyapılan saldırılarla taciz edildi.SultanSüleymanensonunda 1536 yılının ocağında İstanbul’a vararak şehre görkemli bir girişyaptı.

İlk İran seferi, sadrazam olarak sultana on üç yıl hizmet eden, şimdi desavaşta ordularına kumanda eden İbrahim Paşa’nın düşüşünün başlangıcıolacaktı.İbrahim’in,buyıllariçinde,bukadarbüyükbirhızlayükselmesini,büyük nüfuzunu ve hesapsız servetini çekemeyenler arasında düşmanlarkazanması kaçınılmazdı. Bazıları Hıristiyanlığa olan eğilimine veMüslümanların duyarlı oldukları konuları önemsememesine içerliyordu.Görünüşe göre İran’da yetkilerini aşmıştı. Süleyman’ın gelişinden önceTebriz’iİranlılarınelindenaldığısıradakendineSultanunvanınıyakıştırmış,buna beylerbeyliği yani başkomutanlığı eklemiş, kendine Sultan İbrahimdenilmesinden hoşlanır olmuştu. Bu unvan buralarda olağandı ve geneldeönemsiz Kürt aşiret reisleri için kullanılıyordu. Fakat Osmanlı sultanınınolayabugözle bakmayacağı, İbrahim’in yakıştırmasını bir tür ihanet olarakanlamlandıracağı ortadaydı. İbrahim üstelik bu seferde uzun zamandan berişahsi bir düşmanı olan defterdar İskender Çelebi’yle beraberdi. İskenderÇelebi İbrahim’in unvanı kullanmasına karşı çıkmış ve bu sevdadanvazgeçmesiniistemişti.

Sonuçta ikisi arasında kavga çıkmış, bu, ölesiye bir savaşa dönüşmüştü.Mücadele İskender’in, sultana karşı entrika ve devletin parasını zimmetinegeçirmesuçlarındangözdendüşmesinevedarağacınaçıkmasınayolaçmıştı.İskender idamından önce kâğıt, kalem istemiş ve İbrahim’i yazılı olarakefendisineihanetlesuçlamıştı.

Bunlar adamın ölmeden önceki son sözleriydi, son sözlerMüslümanlarıngözünde kutsal olduğu için de Sultan İbrahim’in suçlu olduğuna inanmıştı.Türkvakanüvislerinegörebirrüyabuinancınıpekiştirmişti.Burüyadaölen

Page 187: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

adambaşınınetrafındabirhaleylesultanınönündebeliriyorveonuboğmayaçalışıyordu. Sultan hiç kuşkusu yok ki haremindeki haris yeni gözdesitarafından etkilenmişti. Rokselana adıyla tanınacak olan Rus-Ukraynauyruklu bu kadın, İbrahim’in sultana yakınlığını ve kendisi sahip olmakistediğigücünükıskanmıştı.

Süleyman sonuçta hızla ve gizlice harekete geçmeye karar verdi. 1538ilkbaharındaki dönüşünden bir süre sonra İbrahim Paşa büyük saraydakidairesinde sultanla yemek yemeye, sonra da her zamanki gibi geceyi oradageçirmeye çağırılmıştı. Ertesi sabah ölüsü sarayın kapısında bulundu.Boynundaki izler boğulduğunu ve bu arada hayatını kurtarmak için vargücüyle savaştığını gösteriyordu. Cenaze siyah koşumlu bir atın üstündeoradanuzaklaştırıldıveGalata’dakibirtekkedehementoprağaverildi.Yattığıyeri işaret etmek üzere bir taş bile dikilmedi. Hesapsız servetine de hazineadına el konulmuştu. İbrahim’in, meslek yaşamının başlarında Süleyman’aonuokadarfazlayükseltmemesiniyalvarmasınayolaçanönsezisideböylecedoğrulanmışoluyordu.

Sultan Süleyman’ın İran’a karşı girişilecek yeni bir seferin güçlüklerinigöze alması için aradan on yıldan fazla zaman geçecekti. ÇünküMacaristan’daki olaylar dikkatinin bir kez dahaBatı’ya çevrilmesine nedenolmuştu. Aralarındaki gizli bir antlaşma uyarınca ülkenin topraklarıylabirlikte Macaristan Krallığı’nı da Ferdinand’la paylaşan Yanoş Zapolya1540’da ölmüştü. Söz konusu anlaşma, Zapolya’nın arkasında vârisbırakmadan ölmesi durumunda ülkenin ona ait yarısının Habsburglara geriverilmesini şart koşuyordu. Zapolya o sırada bekâr ve çocuksuzdu. Amaaradan çok geçmeden ateşli bir Macar milliyetçisi ve Habsburgların hasmıolankurnazdanışmanıkeşişMartinuzzi’nin teşvikiyleLehistankralınınkızıolanIsabella’ylaevlenmişti.Buda’dakiölümdöşeğindebiroğlunundünyayageldiği müjdesini aldı. Son arzusu çerçevesinde ve sultandan yardımistenmesini buyurması üzerine çocuk Stefan adıyla Macaristan kralı ilanedildi.

Buna Ferdinand’ın vakit kaybetmeden verdiği karşılık, toparlayabildiğikadarparaveaskerleBudaüzerineyürümekoldu.BütünMacaristan’ınkralıolarakşimdiBuda’nınyasalbaşkentiolduğunuiddiaediyordu.Fakatkuvvetişehri kuşatmak için yeterli olmayınca Peşte’de bir garnizon bırakarak vebaşka birkaç kenti de elinde tutarak geri çekildi. Bunun üzerineMartinuzzi’ylaetrafındakiHabsburgaleyhtarıyandaşgrububebekkraladına

Page 188: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Süleyman’abaşvurdular.Gizli anlaşmaylabunu izleyen sinsicemanevralarakızmışolansultan,“Buikikralbaşlarındataçtaşımayalayıkdeğiller.Vefasızadamlar bunlar,” demiş. Yine de Macar elçilerini nezaketle kabul etti.Macarlar ondanKral Stefan’a destek olmasını istediler. Süleyman yıllık birvergi karşılığında kabul etti. Ama Isabella’nın gerçekten bir çocukdoğurduğuna emin olmak istediğinden, o da Macaristan’a bir elçi yolladı.KraliçeTürkübebeğikollarınınarasındaolduğuhaldekabuletti.Sonrazarifbir hareketle göğsünü açarakonunkarşısındabebeğememeverdi.Elçi diz-üstü düştü ve yeni doğmuş bebeğin ayaklarını öperek onunKral Yanoş’unoğluolduğunuonaylamışoldu.

O kış Sultan Süleyman Macaristan’a karşı yeni bir seferin hazırlıklarıiçindeydi. 1541 yazında, Ferdinand’ın kuvvetlerinin yeni bir saldırısınauğrayan, fakat papaz cüppesinin üzerine bir zırh geçiren Martinuzzi’ninbaşarılı bir savunmaya öncülük ettiği Buda’ya girdi. Burada Peşte’yi zaptetmekiçinTuna’yıaşan,böylecedüşmanınkaçakaskerlerinikaçıransultan,Martinuzzi’yle milliyetçi yandaşlarını kabul etti. Bundan sonra, İslamyasalarının Isabella’yı şahsen kabul etmesini yasakladığını bahane ederekçocuğu görmek istedi. Stefan üç dadı ve kraliçenin başlıca danışmanlarıylabirlikte altından bir beşiğin içinde çadırına getirildi. Bebeğe dikkatlebaktıktan sonra Süleyman, oğlu Bayezıt’a onu kollarına alıp öpmesinibuyurdu.Bebekdahasonraannesininyanınagerigönderildi.

Kraliçeye atalarının Yanoş Sigismund adı verilecek oğlunun zamanıgelince Macaristan’ın başına geçeceği garantisi verildi. Ama Isabella’yaşimdilikçocuklaTransilvanya’dakiLippa’yaçekilmesibuyuruldu.Gençkralkuramsal olarak sultanın vassallığı statüsünü alacaktı.Aslında ülkede kalıcıbir Osmanlı işgalinin tüm belirtileri görülüyordu. Buda ile çevresindekiarazilerbirpaşavesadeceTürklerdenoluşanbirekibinyönetiminde,birTürkeyaletine,kiliselerinindecamiyedönüştürülmesinebaşlanmıştı.

Budurum,AvusturyalılarınViyana’nıngüvenliğiaçısındanyineendişeyedüşmesine neden oldu. Ferdinand, sultanın karargâhına elçiler yollayarakbarış girişimlerinde bulundu. Armağanların arasında yalnız saatleri değil,takvimin günleriyle aylarını ve güneş, ay ile gezegenlerin hareketlerinigösteren, böylece uzaya ve gök cisimlerine büyük bir ilgi duyduğu bilinenSüleyman’ımemnunedecekbirdesaatvardı.Bununlabirlikte,efendilerihâlâbütün Macaristan’ın kralı olmayı hayal eden elçilerin aşırı talepleri kabuledilmedi.Sultan,vezirine,“Nediyorlar?Neistiyorlar?”diyesorarakelçilerinaçılış konuşmasını kesti. Sonra, “Söyleyecek daha fazla bir şeyleri yoksa

Page 189: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gitsinler,” diye emretti. Macarları azarlamak sırası şimdi vezirdeydi.“Padişahın aklını kaçırdığını mı zannediyorsunuz, ki üçüncü kez kılıcıylakazandıklarındanvazgeçsin?”

Ferdinand, Peşte’yi tekrar ele geçirmek için bir kez daha silaha sarıldı.Fakat kuşatması bir işe yaramadı ve kuvvetleri dağıldı. Derken Süleyman1543’de bir kez daha Macaristan içlerine yürüdü. Kısa bir kuşatmanınarkasından Gran’ı ele geçirip katedralini camiye dönüştürdükten sonraburasınıBuda’dakiTürkpaşalığınabağladıveAvrupa’yakarşıkuzeybatıdakikarakoluolaraktakviyeetti.Ordularıbundansonrailerlemeyedevamederekbir dizi kuşatma ve çarpışmadan sonra Avusturyalılara ait birçok önemlimüstahkemmevkii ve on iki sancağa bölünecek büyüklükte bir bölgeyi elegeçirmeyi başardılar. Böylece düzenli bir askeri, sosyal ve finansal sistemekavuşturulan Macaristan’ın büyük bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu’nakatılmışoldu.Gelecekbirbuçukyüzyılboyuncadaöylekalacaktı.

Bu, Süleyman’ın Tuna’daki zaferlerinin doruğu oldu. Bütün taraflarınçıkarıuğrunabarışmüzakerelerinebaşlamanınzamanıgelmişti.İmparatorunkendisi de Protestanlarla ilişkilerinde serbest kalmak için bunu istiyordu.Böylece,Habsburgkardeşler,Karl’laFerdinand,sultanladenizdedeğilsebilekarada uzlaşmak için anlaşmış oluyorlardı. Buda paşasıyla üzerinde kararavarılan bir ateşkesten sonra İstanbul’a bir dizi elçilik heyeti yolladılar.Müzakereler, 1547’de statükoya dayalı beş yıllık Edirne barışı sonuçlananadek üç yıl devam etti. Bu anlaşmanın koşullarına göre Süleyman fethettiğibütün toprakları alıkoyuyordu. Macaristan’ın sadece küçük bir kısmıFerdinand’akalmıştı,bununiçindeOsmanlıHükümeti’nebirvergiödemeyikabulediyordu.Augsburg’daimzasınıatanimparatordanbaşka,Fransakralı,Venedik Cumhuriyeti ve Protestanlara karşı tutumundan dolayı imparatorlaarasınınbozukolmasınarağmenPapaIII.Pauldeanlaşmayatarafoldular.

Süleyman için tam zamanıydı. 1548 ilkbaharında İran’a ikinci seferinehazırdı. Ancak bu seferlerden bir sonuç elde edemediler. Sadece TürklerinelindekalacakolanVanşehrizaptedilmişti.

Bundansonra rakkasbirDoğu’ya,birBatı’yadoğrusalınırkenSüleymanyineMacaristan’dakiolaylarlahaşırneşirdi.Edirnebarışıbeşyıllık süresinitamamlayamamıştı. Ferdinand Macaristan’daki üçe bölünmüş payıyla uzunsüreyetinmedi.ÇünküTürkpaşalığıarazileriniTransilvanya’danayırıyordu.DulKraliçe Isabella Lippa’da genç oğlunu bu küçük, fakat zengin devletinbaşına geçirmek için hazırlıyordu. Ama burada haris keşiş Martinuzzi’ninetkisi ağır basıyordu. Isabella, keşişi, Süleyman’a şikâyet edince sultan,

Page 190: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

keşişinyetkilerinesonverilmesiniveMartinuzzi’ninzincirliolarakOsmanlıHükümeti’neteslimedilmesinibuyurdu.

ŞimdiFerdinand’lakendiçıkarlarıuğrunasultanınaleyhindeplanlaryapanMartinuzzi 1551’de Isabella’yı başka yerdeki araziler karşılığındaTransilvanya’yı, Avusturya’nın bir parçası olarak Ferdinand’a bırakmayagizlice razı oldu. Bunun karşılığında bir kardinallikle ödüllendirildi. Fakatsultan bu haberi duyar duymaz Avusturya elçisini Anadoluhisarı’nın karakulesine attırdı. İki yıl sonra Boğaziçi kıyısındaki bu korkunç zindandançıktığındaAvusturyalınınbirölüdenfarkıyoktu.Bundansonrasultanınemriüzerine, geleceğin sadrazamı olacak olan kumandan Sokullu Mehmet buelverişsiz mevsimde Transilvanya’ya yürüyerek Lippa’yı zapt etti vearkasındabirgarnizonbırakarakgeriçekildi.

MartinuzziLippa’yıkuşatıptekrarelegeçirmekiçinFerdinand’laişbirliğiyaparken bir yandan da Türkleri gizlice yatıştırmaya çalışıyor, sultantarafından bağışlanmak ve ödüllendirilmek için zor durumdaki Türkgarnizonuna olağanüstü bir hoşgörü gösteriyordu. Bu ihaneti haber alanFerdinand generallerini Martinuzzi’yi öldürmekle görevlendirdi. Bunuyaptılarda,kâtibinikardinaliyazımasasınınbaşındaotururkenbıçaklamayarazı ettikten sonra silahlı İtalyanlar ve İspanyollarla odaya girerek “İsa!Meryem!” diye bağıran adamın üzerine ateş açtılar. Martinuzzi’ninvücudundaaltmışüçyaraaçılmıştı.

1552’de Türk kuvvetleri memleketi tekrar istila ettiler. Bir dizi kaleyifethederek Macaristan’ın Türklerin kontrolü altında olan bölümünü çokgenişlettiler; Ferdinand’ın yolladığı orduyu yendiler, düşman askerlerininyarısını tutsak ederek Buda’ya götürdüler ve pazarda tutsak bolluğuolduğundan ucuz fiyatlara sattılar. Fakat Türkler sonbaharda Buda’nınkuzeydoğusundakiErlau’dakahramancabirdirenişlekarşılaştılarveuzunbirkuşatmadansonrageriçekilmekzorundakaldılar.

Bir ateşkesin pazarlığını yapan sultan daha sonra 1553’de üçüncüve sonİran seferine çıktı. Şah, Süleyman’ın Macaristan’la meşgul olmasındanyararlanarak -belki de imparatorun teşvikiyle- Türklere karşı girişimleregeçmişti. İran kuvvetlerinin başkomutanlığına getirilen oğlu, paşası pusuyadüşürülenveağırbiryenilgiyeuğratılanErzurum’uzaptetti. İranlılarbaşkazaferlerdeeldeettilerveTorosgeçitlerinizaptettiklerinevebütünSuriye’yitehdit ettiklerine dair Avrupa’ya sevinçli haberlerin yayılmasına neden

Page 191: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

oldular.Sultanartıkmisillemedebulunmayahazırdı.

Halep’te geçirdikleri bir kıştan sonra Süleyman’la ordusu ilkbahardaharekete geçti, Erzurum’u yeniden ele geçirdiler, sonra Kars yakınlarındaFırat’ın yukarı boylarını aşarak önceki seferlerde denenmemiş vahşiyaneyöntemlerle İran topraklarını harap ettiler. Düşmanla karşılaşmalar kâhİran’ın kâh Türklerin başarısıyla sonuçlanıyordu. Sultanın ordusununüstünlüğü,İranlılarınonlarlaaçıkarazidekarşılaşmaktankaçınmalarındanvefethettikleri toprakları onlardan geri alamamalarından belli oldu. Diğeryandan Türkler de, azımsayamayacakları, fakat karşı karşıya gelemedikleribir düşmana karşı uzaktaki bu zaferleri sonsuza dek sürdüremeyeceklerininfarkındaydılar. Sonuç, iki tarafın da yararlanamadığı bir beraberlik oldu ve1554’de İran’ın bir elçisinin Erzurum’a gelmesiyle bir ateşkes imzalandı,bunuertesiyılbirbarışantlaşmasıizledi.

Süleyman’ın Asya seferleri bunlar oldu. Hesapça kazançlı olmamışlardı.Yapılan anlaşmayla Tebriz’le çevresi üzerindeki taleplerinden vazgeçenSüleyman,OrtaAvrupa’yagiremeyişigibi, İran’ınkalbineyerleşememesinede hayıflanıyordu. Buna karşın, imparatorluğunu doğuda genişleterekBağdat’ı, Aşağı Mezopotamya’yı, Fırat’la Dicle’nin ağızlarını topraklarınakatmış, dahası Acem (Basra) Körfezi’nde de tutunmuştu. Bu, şimdi HintOkyanusu’ndan Atlas Okyanusu’na kadar uzanan bir ülke için bile yabanaatılmayacakbirgenişlemeydi.

Bu üç seferin ilki, daha sonra Süleyman’ın gözdesi İbrahim’in idamıyüzünden lekelenmişti. Üçüncüsünün başlangıcı, Osmanlı Hanedanı’nıntarihçesindeki birçoklarından daha iğrenç ve muhakkak ki geleceği dahabelirleyicibirolayayolaçtı.

SüleymansonyirmiyılıniçindeSlavkökenligözdesiningiderekdahafazlabüyüsüne kapılmıştı. Avrupalıların La Rossa veya Rokselana adıylatanıdıkları bu kadın, Ukraynalı bir papazın kızı olup Galiçya’da tutsakedilmişti. Türkler, şen gülümseyişi ve neşeli mizacı nedeniyle ona Hürremveya “Gülen” demişlerdi. İşte bu Hürrem, sultanın gönlünde önceki gözdeGülbahar’ınyerinialmıştı.Danışmanolarakdaİbrahim’inyerinialmış,belkide sonunu hazırlamıştı. Ufak tefek, fakat zarif yapılı bir kadındı;güzelliğindençokneşesiyleetkiliyordu.Zariftavırlarıylabüyülüyor,cingibizekâsıyla kandırıyordu. Rokselana, Süleyman’ın düşüncelerini okumayı veonlara çıkarları yönünde rehberlik etmeyi pek çabuk öğrenmişti. Önce

Page 192: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Süleyman’ın annesi Valide Sultan’dan sonra “başkadın” olan önceliGülbahar’ıyolundanuzaklaştırdı.EskigözdeşimdiyarısürgüngibiyılınbirkısmınıManisa’dageçiriyordu.

Rokselana, sultana bir çocuk doğurduktan sonra İslam yasasına göreSüleyman’ınnikâhlıeşiolmayıbaşardı.GeçmişikiyüzyıliçindebirOsmanlısultanının hiçbir gözdesi bu konuma ulaşamamıştı. Sultanın hareminibarındıran,eskisarayıniçi1541’debüyükbiryangınyüzündenharapolunca,Hürrem, sultanınyaşadığıbüyüksarayın içine taşınarakbiremsalyarattıveyönetmeyeoradandevametti.Mallarıylabirlikteyüznedime,terzisiveonundaotuzkölesiolanvekilharcındanoluşanmaiyetinideyanındagötürmüştü.Dahaöncehiçbirkadınbüyüksaraydayatmamıştı.FakatRokselanaölenedekorada kaldı, zaman içinde de orada, eskisinin yerini almak üzere kendiyalıtılmış avlularıyla yeni bir harem oluşturuldu. Sonunda, İbrahim’inidamından yedi yıl sonra Rokselana, sultan üzerindeki hâkimiyetinifazlalaştırarak sadrazamlığa Rüstem Paşa’yı getirtti. Rüstem Paşa,Rokselana’nın sultandan olma kızıMihrimah’la evlendiğinden Süleyman’ındamadı oluyordu. Oysa İbrahim de Süleyman’ın eniştesiydi. Rüstem asıksuratlıveçalışkanbiradamdı.Özelliklemaliişlerdeolağanüstübeceriklibiryöneticiydi. Sultan hükümetin dizginlerini giderek Rüstem’e terk ettikçe,Rokselanadagücünündoruğunaulaşıyordu.

Süleyman tüm hoşgörülü mizacına, adalete düşkünlüğüne ve duygusalbağlarının sıcaklığına rağmen, içinde çirkin bir soğukluk ve mutlak güçtutkusuyla ona rakip olabileceklere karşı yapısal bir kuşkudan kaynaklananbir gaddarlık taşıyordu. Rokselana, onun bu yanından yararlanmayı çok iyibiliyordu; ona doğurduğu oğullardan üçü Selim, Bayezid ve Cihangirhayattaydı,Hürremise içlerindenbüyüğünetahtıgarantilemeninpeşindeydi.Oysa Süleyman, Gülbahar’dan olma en büyük oğlu Mustafa’yı kendisinevârisolarakgörüyordu.Buyakışıklı gençadamçokparlakbirgelecekvaatediyordu, çok iyi bir eğitim almıştı, temkinliydi ve hükümdarlık tahtınaçıkabilecekyaştaydı.Babasıtarafındanbirdizisorumlulukgerektirengörevinbaşındapadişahlığahazırlanıyordu.ŞimdiiseİranyoluüzerindekiAmasya’davaliydi.YücegönüllülüğüvesavaştakicesaretiyleYeniçerilerindesevgisinikazanmıştı;onlartarafındanbabasınalayıkbirvârisolarakgörülüyordu.

AltmışıncıyaşınagirenSüleymanüçüncüİranseferininbaşlarındaönceleriordularının başına geçmekten çekinmiş ve başkomutanlığı Rüstem Paşa’yadevretmişti. Fakat çok geçmeden Rüstem’in bir habercisinden padişahaYeniçerilerin huzursuz olduklarına ve Süleyman’ın ileri yaşı nedeniyle

Page 193: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

orduların başına Mustafa’nın geçmesini istediklerine dair bir haber ulaştı.Habercinin söylediğine göre, sultanın bizzat düşmanın üzerineyürüyemeyecekkadaryaşlandığınıveMustafa’nınonunyerinegeçirilmesinesadecesadrazamengeloluyordu.Sadrazam,Mustafa’nınbufesatlaraolumlubaktığını söylüyor ve sultandan, tahtının kurtulması için vakit kaybetmedengelip ordusunun başına geçmesi için yalvarıyordu. Bu, Rokselana’nınbeklediği fırsattı.Kadının, sultanın kuşkucu yanını kışkırtması,Mustafa’nınbeklentileriniilerisürerekkıskançlıkdamarınıkabartmasıvebüyükoğlunun,sultanlıküzerinde,babasıYavuzSelim’ikendibabasıII.Bayezıt’ıtahtındanindirmeyeitenemelleripaylaştığınainandırmasıkolayoldu.

Süleymankuşkularıveoğlunakarşıhareketegeçmesibahsindekiahlaksalilkeleri arasında bocalıyordu. Sonunda kuramsal ve tarafsız bir görüşlehuzursuzluğunasonvermekiçinşeyhülislamınkararınabaşvurdu.Busbecq’egöre,şeyhülislamaşunlarıanlatmış:

”İstanbul’da varlıklı bir tüccar yaşarmış. Bir süre için şehirden ayrılmasıgerekince, eviyle mülkünün başına çok güvendiği ve büyük iyiliklerinigörmüşbirkölesinigeçirmiş,karısıylaçocuklarınıdaonaemanetetmiş.Neçare ki tüccar gider gitmez bu köle efendisininmalını çalmaya ve karısıylaçocuklarının hayatına kast etmeye başlamış. Üstüne üstlük efendisinimahvetmek içindolaplar çevirmeyebaşlamış.”Sultanın şimdiyanıtlamasınışeyhülislamdan istediği soru buymuş: “Bu köle hakkında nasıl yasal birhüküm verilebilir?” Şeyhülislam kanısınca kölenin işkenceyle öldürülmesigerektiğinisöylemiş.

Süleyman’ındinsel vicdanıböylece susturulmuşoluyordu.DoğuyadoğruilerleyerekeylülayıiçindeEreğlihavzasınageldiveMustafa’yıAmasya’dançağırttı.Delikanlının dostları, başına gelebileceklerin farkında oldukları içinitaat etmemesini öğütlediler. Mustafa bunun üzerine eğer hayatınıkaybedecekseonukaynağınaiadeetmesininendoğrusuolduğunuilerisürdü.Busbecq, “Mustafa zor bir seçimle karşı karşıyaydı,” diye yazıyor. “Eğergücenmişveöfkelibabasınınhuzurunagidersebüyükbirtehlikeyigözealmışolacaktı.Reddettiğitakdirdeisebabasınaihanetettiğiniaçıkseçikitirafetmişolacaktı.Bunun üzerine o daha cesurane ve tehlikeli yolu seçti.”Babasınınkarargâhınadoğruyolaçıktı.

Gelişi büyük heyecan uyandırdı. Çadırlarını babasınınkinin yanına

Page 194: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kurdurdu.Vezirlerin saygılarını kabul ettikten sonra zenginkoşumlubir atabindi, vezirlerin eşliğinde ve etrafını çeviren Yeniçeriler tarafındanalkışlanarak huzura kabul edileceğini umduğu sultanın çadırına girdi.İçeride…

ortalıksakingörünüyordu.Ortalıktaneaskervardıneuşaknedemuhafız.Bununla birlikte, birkaç dilsiz (Türklerin çok değer verdiği bir hizmetkârsınıfı), katilleri olması kaçınılmaz güçlü kuvvetli adamlar oradaydılar.Delikanlıiççadıragirergirmezkararlışekildeüzerinesaldırdılarveboynunabir ilmik geçirmeye çalıştılar. Güçlü yapılı bir adam olduğu için, Mustafaşiddetlekendinisavundu,yalnızhayatıiçindeğil,tahtiçindesavaştı.ÇünkükaçıpkendiniYeniçerilerinarasınaatabildiğitakdirde,onlar,gözdeleriadınaöylesine bir öfke ve acıma duyacaklardı ki, onu korumakla kalmayıpsultanları olarak ilan ederlerdi. Bundan korkan Süleyman bu sahneylearasındaki keten perdeyi aralayarak başını uzattı, dilsizlere öfkeli bakışlarfırlattı ve tehdit dolu hareketlerle duraksamalarını yerdi. Bunun üzerinetelaşlananveçabalarınıartırandilsizler,talihsizMustafa’yıyerefırlattılarveipiboynunageçirerekonuboğdular.

Vücudu,bütünordunungörmesi içinçadırınönündekibirhalınınüstündesergilendi.Yas ve ağlanıp sızlanmalar aldı yürüdü.Yeniçeriler üzüntüyeveöfkeye kapılmışlardı. Ama kendilerine seçtikleri lider ölü olarak yatarken,yapabilecekleribirşeyyoktu.

Sultan onları sakinleştirmek için -hiç kuşkusuz tamamen iradesi dışındadeğil-Rüstem’ikumandasındanvebaşkaayrıcalıklardanyoksunettiveonuİstanbul’a geri yolladı. Ama aradan iki yıl geçtikten sonra Rüstem, ardılıAhmetPaşa’nınidamıvehiçkuşkusuzısrarıüzerinetekrarsadrazamdı.

Üç yıla kalmadan Rokselana da sultanı acılar içinde bırakarak öldü.SüleymankarısınıyeniSüleymaniyeCamii’ninyanındaonun içinyaptırdığıtürbedetoprağaverdi.Amakadınkötüemellerinigerçekleştirmişti.İkibüyükoğlundanbiri için tahtıgarantilemişti.Bunlar, işeyaramazayyaşınbiriolanoğlanların büyüğü ve annesinin gözbebeği Selim ve çok daha değerli birvâris,babasınabenzeyenveonuniyiyanlarınıpaylaşanYeniçerilerinfavorisiBayezıt’tı.Enküçükoğlanolankambur, kafacavebedenenzayıfCihangir,ağabeyiMustafa’nın hayranıydı. Üvey ağabeyinin katlinden sonra duyduğuacıdanveaynıakıbeteuğramakorkusundanhastalanmışveölmüştü.

Page 195: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Hayatta kalan iki kardeş birbirlerinden nefret ediyorlardı; onlarıbirbirlerinden ayırmak için Süleyman her birine imparatorluğun başka birbölümünde bir kumanda verdi. Ama birkaç yıl sonra her biri kendi yerelaskeri kuvvetleri tarafındandesteklenenkardeşlerin arasında iç savaşpatlakverdi.Selim,babasınınkuvvetlerininyardımıyla1559’daBayezıt’ıKonya’dayenilgiyeuğrattıvedörtoğluveküçük,lakinetkinaskerikuvvetiyleİranŞahıTahmasp’a sığınmak zorunda bıraktı. Bayezıt önce burada bir Osmanlıprensine layık saygıyla ve armağanlarla karşılandı. Bayezıt da benzerarmağanlarla karşılık verdi. Armağanlarının arasında zengin koşumlu elliTürkmenatıdavardı,kisüvarilerininbecerileriyleİranlılarışaşırttılar.Bunu,oğlunun sınır dışı ya da idam edilmesini talep eden sultanın elçileriylekonukseverlik kuralları gereğince iki şıkkı da reddeden Şah’ın arasında birmesaj alışverişi izledi. Tahmasp önceleri sultanın ilk seferinde fethettiğiMezopotamya topraklarını geri almak için rehinesini sömürmeyi umut etti.Amabuumutboşaçıktı.Bayezıtesaretteçürüdü.

Şah sonunda Osmanlı Ordusu’nun üstünlüğüne boyun eğmeye mecburkaldıvebiruzlaşmayarazıoldu.Bunagöre,şehzadeİrantopraklarındaidamedilecekti, ama cellatları sultanın adamları olacaktı. Şah böylece Bayezıt’ıyüklübiraltınyığınıkarşısında İstanbul’dangelen resmicellada teslimetti.Şehzadeölmedenöncedörtoğlunugörüpkucaklamayıisteyince,celladaişinebakması söylendi. Arkasından ilmik şehzadenin boğazına geçirildi veboğuldu.

Dört oğlu da babalarının arkasından aynı akıbete uğratıldılar. Sadece üçyaşındaolanbeşincioğuladaSüleyman’ınbuyruğuüzerineBursa’dabuişlegörevlendirilengüvenilirbirhadımtarafındanaynıakıbeteuğratıldı.

Süleyman’ıntahtınagidenyolböyleceengelsizolarakyozlaşmışSelim’inönünde açılmış oluyordu. Ne var ki bu Osmanlı İmparatorluğu’nungerilemesinegidenyolundabaşlangıcıolacaktı.

Page 196: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((17))SultanSüleyman’ındoğudakaradaki fetihleridenizdekigenişlemealanını

Akdeniz’in sularının ötesine uzatmıştı. Barbaros’la Altın BoynuzDonanması’nın Akdeniz’de V. Karl’ın kuvvetlerine karşı savaştığı 1538yazında, bir başkaOsmanlıDonanması’nınKızıldeniz’de ortaya çıkmasıylaikinci bir deniz cephesi açılmış oluyordu. Bunun kumandanı Mısır ValisiHadım Süleyman Paşa’ydı. Yönü, Portekizlilerin korkulacak bir egemenlikkurdukları Hint Okyanusu’ydu. Planları, Doğu’nun ticaretini Kızıldeniz’leBasra Körfezi’nden saptırıp Ümit Burnu’nu dolaşan yeni bir yolayönlendirmekti.

Bu, babası gibi Sultan Süleyman için de bir kaygı kaynağıydı. BombaykuzeyindekiMalabarsahilindebulunanGucarat’ınhükümdarıBahadırŞah’ınbirricasıüzerinehareketegeçti.Bahadır,DelhigibionundatopraklarınıistilaedenMoğolİmparatoruHümayun’unbaskısıüzerinePortekizlilerinkucağınadüşmüştü. Onların Diu Adası’nda bir kale inşa etmelerine izin vermişkenşimdi onları oradan çıkarmaya çalışıyordu. Süleyman bu Müslümankardeşininsorununuanlayışlakarşıladı.İnançlılarınkumandanıolarakHaç’laçatıştığı zaman Hilal’i desteklemeyi kendine borç biliyordu. Bu durumdaHıristiyan düşmanların Hint Okyanusu’ndan uzaklaştırılmaları gerekiyordu.Üstüne üstlük, Portekizliler Osmanlı ticaretini engellemeleri nedeniyledüşmanlığını körüklüyorlardı. Basra Körfezi’nin ağzına hâkim HürmüzAdası’nı işgaletmişlerdi,şimdideKızıldeniz’inağzınahâkimAden’i işgalehazırlanıyorlardı. Bu yetmiyormuş gibi, Hıristiyan imparatorun Tunus’ufethetmesineyardımetmekiçindenizkuvvetleriyollamışlardı.Budurumda,birkaç yıl önce de tasarlamış olduğu gibi Asya’da onlara karşı bir seferdüzenlemeksultanınişinegelecekti.

Sefere kumanda eden Hadım Süleyman Paşa yaşını başını almış biradamdı.Üstelikokadarşişmandı,kidörterkeğinyardımıylabilezorayağakalkabiliyordu.Fakatdonanması çok iyi silahlanmışvedonanmışyetmiştenfazlagemidenoluşuyorduveYeniçerilerinağırbastığıhatırı sayılırbirkarakuvveti taşıyordu.Kaptan-ı derya önceKızıldeniz’de güneye doğru hareketetti. Bu denizin isyancı şeyhlerin elinde olan Arap kıyıları, Mısır’ın sultantarafından barışa kavuşturulması sırasında bir korsan tarafından harabeyeçevrilmişti.Aden’evarıncaSüleymanPaşaoranınşeyhiniyelkenlisininserenucundan sallandırdı, şehri yağmaladı ve bölgeyi bir Türk sancağınadönüştürdü. Kızıldeniz’in ağzı böylece Türklerin eline geçmiş oluyordu.

Page 197: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

HintliMüslümanmüttefikleriBahadır bu arada öldüğündenSüleymanPaşakutsalMekkeşehrineemanetettiğizenginaltınvegümüşhazinesinisultanaarmağanolarakİstanbul’agötürdü.

Sonra, sultanın emrettiği gibi PortekizDonanması’nıHintOkyanusu’ndaarayacak ve üstün ateş gücünden yararlanacak yerde, paşa elverişli birrüzgârdan yararlanarak Batı Hindistan kıyılarına yelken açtı. Orada DiuAdası’na asker çıkardı ve Süveyş berzahından sürüklenerek geçirilen devyapılı bir dizi topla Portekiz kalesini kuşattı. Garnizonun askerlerikadınlarınındayardımıylacesaretledirendiler.Bahadır’ınGucarat’takiardılı,Aden şeyhinin akıbetinden sonra Türklere Portekizlilerden daha ciddi birtehditolarakbakmaeğilimindeydi.

Bu düşünceyle Süleyman’ın gemisine binmek istemediği gibi, vaat ettiğilevazımı da teslim etmedi. O sırada Portekizlilerin Diu’yu kurtarmak içinGoa’da büyük bir donanma teşkil ettikleri haberi Türklerin kulağına geldi.Süleyman Paşa bunun üzerine ihtiyatlı davranmayı yeğleyerek okyanustangerisin geriye dönerek Kızıldeniz’e girdi. Orada Aden’inki gibi Yemen’inhükümdarınıdaöldürterekülkeyibirOsmanlıvalisininelinebıraktı.SonundaHindistan yenilgisine rağmen kutsal bir savaşçı olarak sultanın gözündekistatüsünü pekiştirmek için, Kahire üzerinden İstanbul’a gitmeden önceMekke’de hac vazifesini yerine getirdi. Gerçekten de İstanbul’da kendisinedivandasultanınvezirleriarasındayerverilmesisuretiyleödüllendirildi.FakatTürkler bundan sonra egemenliklerini doğuya Hindistan kıyılarına kadaryaymayakalkışmadılar.

BununlabirliktesultanHintOkyanusu’ndaPortekizlileremeydanokumayadevametti.AmaKızıldeniz’ehâkimolmasınarağmen,Portekizliler,HürmüzBoğazı’ndaki üstünlükleri sayesinde Basra Körfezi’ne girmesiniengelliyorlardı.BudurumdaFırat’laDicleDeltası’ndakiBasraLimanı’naveBağdat’asahipolmasınıdenizsavaşlarıaçısındanetkisizleştiriyordu.1551’dePortekizlileri Hürmüz’den atmak için deniz kuvvetlerinin başındakikumandan Piri Reis’i otuz gemilik bir filoyla Kızıldeniz’e ve oradanArabistanYarımadası’nın etrafını dönmeyegönderdi.PiriReis,Gelibolu’dadünyaya gelmiş önemli bir denizciydi. Buranın çocukları (bir Türktarihçisinin sözleriyle “timsahlar gibi suyun içinde doğuyorlar. Beşikleritekneler.Gecevegündüzdenizlegemilerinninnisiyleuykuyadalıyorlar”dı.Piri korsanlık yaparak geçirdiği bir gençlikten sonra değerli bir coğrafyacıoldu, denizler hakkında (bir tanesi Ege’yle Akdeniz’de gemiciliğin bağlı

Page 198: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olduğukoşullarhakkındaydı)esaslıbirbilgiyedayalıkitaplaryazdı.Ayrıca,Amerika’nın bir bölümünü de kapsayan ilk dünya haritalarından birini deyaptı.Bu aradaUmmanKörfezi’ndedüşmanboğazınkarşısındakiMuskat’ızaptettiveHürmüz’ünçevresindekiarazileritalanetti.Ancaklimanıkoruyankaleyi fethedemedi. Bunun yerine Basra Körfezi’nde yerel halktan aldığıhazinelerleyüklüolarakkuzeybatıyönündeyelkenaçtı,sonraBasrahalicinegirerek gemilerini buraya demirletti. Portekizliler de peşindeydi.Gemilerinilimanlarındahapsetmeyiumuyorlardı.

Kâfirlerin yaklaşması üzerine Piri Reis zengin hazinelerle yüklü üçkadırgaylakaçtı,Portekizlileriatlatmaksuretiyledaracıkboğazlardangeçerekkurtuldu.Amadonanmasınıdüşmanaterketmişti.Sadecebirtekkadırgasınıkaybederek Mısır’a vardığında Osmanlı makamları tarafından derhalhapsedildi ve sultanın emri üzerine Kahire’de başı kesilerek idam edildi.Hazineleri,buaradaiçialtınladolubüyükporselenvazolarİstanbul’asultanagönderildi.

Piri’nin yerine geçen korsanMurat Bey, sultandan Basra’dan başlayarakHürmüz Boğazı’nı geçmesini ve Türk Donanması’ndan kalanları Mısır’agetirmesi emrini aldı. Başarısızlığa uğraması üzerine görev, ataları İstanbultersanesinin müdürleri olan Seydi Ali Reis adında deneyimli bir denizciyeverildi. Bu kişi “Kâtibi Rumi” mahlasını kullanan değerli bir yazardı;matematik,denizcilikveastronomidenbaşkailahiyatkonulueserleryazmıştı.Ayrıcaünlübirşairdi.Basra’daonbeşgemiyidonattıktansonragemilerininsayısıkendisininkindenkalabalıkolanPortekizDonanması’nınüstünegitmeküzere yola çıktı. Sonradan yazdığına göre, Akdeniz’de Barbaros’la AndreaDoria arasındakinden daha kanlı olan Hürmüz açıklarındaki iki çarpışmasonucundagemilerininüçtebirinikaybetti,amakalanlarlaHintOkyanusu’naçıkmayıbaşardı.

Orada bir kasırgaya yakalandı, Akdeniz’deki fırtınaların yanında çocukoyuncağı gibi kalan bu afet sırasında gece gündüzden ayırt edilemiyor,dalgalar geminin yolu üstünde kocaman dağlar gibi yükseliyordu. SonundaGucarat kıyısına sürüklendi. Burada Portekizlilerin karşısında savunmasızkalınca, yerel sultana teslim oldu. Adamlarından bazıları da sultanınhizmetinegirdi.Kendisiarkadaşlarındanbirgruplaülkenin içerilerinedoğrubir yolculuğa çıktı, sonra Hindistan, Özbekistan, Maveraünnehir ve İranüzerindendönüşyolculuğunabaşladı,yarınesiryarımanzumolarakseyahatizlenimlerinikalemealdı,sonuçtasultantarafındanaylığınınyükseltilmesivekendisiylearkadaşlarınakalanalacaklarınıngereğindenfazlaolaraködenmesi

Page 199: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

şeklindeödüllendirildi.KâtibiRumiayrıcakendideneyimleriyleArapveİrankaynaklarına dayanarak Hindistan’ın denizleri hakkında yararlı bir kitapyazacaktı.

Ama Sultan Süleyman’ın gemileri artık o denizlerde dolaşmayacaktı. Budenizlerdekieylemleri,Kızıldeniz’deTürklerinegemenliğiniperçinlemekvebir Portekiz kuvvetini sürekli olarak Basra Körfezi’nin ağzında tutmaksuretiylebiramacahizmetetmişti.Fakatsultan imkânlarını fazlazorlamıştı,birbirineçokuzakikidenizcephesindekibirsavaşısürdüremezdi.İmparatorV.Karldabenzerbirdurumdaydı.Süleyman’ınAden’ielindetutmasıgibi,odaOran’ı elinde tutmasına rağmen, çelişkili amaçları nedeniyleAkdeniz’inbatısındakikonumunukoruyamadı.

Süleyman, Süveyş’in doğusunda bir sefere daha girişmek zorunda kaldı.Olay, adı Habeşistan olan ücra dağlık krallıkta odaklanmıştı. Mısır’ınOsmanlılartarafındanfethindensonraülkeninHıristiyandevletadamlarıTürktehdidine karşı Portekizlilerden yardım istemişlerdi. Bu, Kızıldenizçevresindeki ve hinterlandındaki Müslüman aşiret reislerine Osmanlıdesteğinin artmasına yol açtı. Bu aşiret reisleri Hıristiyanlara karşı aralıklıolaraksavaşıyorlardı,sonundaHabeşistan’ınbütündoğusunuonlarınelindenkopardılar. Portekizliler 1540’da ülkeye kâşif Vasko da Gama’nın oğlununkumandasında silahlı bir kuvvet yollamak suretiyle karşılık verdi. BunlarıngelişiHabeşistan tahtınaClaudiusveyaGradeusadındaenerjidolubirgençhükümdarın (veya negus’un) çıkışıyla aynı zamana rastladı. Negus hemenhareketegeçtivePortekizlilerleişbirliğiyaparakTürklerionbeşyılsüresincehazır ol durumunda tuttu. Sultan, o vakte dek onları desteklemiş kabileleriyanına çekerek Habeşistan’ı kuzeyden tehdit etmek için Nübye’yi işgaletmeyi amaçlayanbir sefere girişti. 1557’de içteki bütünPortekiz eylemleriiçinüsvazifesigörenMassawaadlıKızıldenizlimanınıelegeçirdi.Claudiusyalnız başına savaşmak durumunda kalmıştı, iki yıl sonra da savaştaöldürüldü.Habeşlerindirenişiçökmüştü.Böylece,budağlıkHıristiyanülkesi,bağımsızlığını korumakla beraber, Müslüman komşularına karşı bir tehditolmaktançıktı.

O sırada Akdeniz’de Barbaros’un ölümünden sonra korsanlar korunuğuTurgut’u onun yerine geçirmişlerdi. Mısır’da eğitim görmüş bu Anadolulumaceracı,Memluklularatopçuolarakhizmetvermiş,ateşlisilahlarkonusundabir uzman olduktan sonra macerayla zenginlik peşinde denizlere açılmıştı.

Page 200: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

TurgutReis’incesaretiylemaceralarısonundaSüleyman’ındikkatiniçekmiş,sultan, onu kadırgalarının komutanlığına atamıştı. Korsan bundan sonraOsmanlı Donanması’nda sultanın sancağının koruması altında eylemyapmaya başladı. Osmanlı’nın deniz kuvvetlerinin 1551’de savaştıklarıdüşman, Rodos’tan atıldıktan sonraMalta Adası’nda konuşlanan Kudüs’ünSaint Jean şövalyeleriydi. Turgut Reis şövalyelerin elinden ilk önceTrablusgarp’ıalarakburanınvaliliğineatandı.

İmparatorV.Karl 1558’de ölünce oğlu ve ardılı II. Felipe Trablusgarp’ıgerialmak içinMessina’dabüyükbirHıristiyanDonanması toparladı.ÖncekarakuvvetleriylebirzamanlarBarbaros’unkalesiolmuşolanCerbeAdası’nıişgal ve tahkim etti. Ama İstanbul’dan büyük bir Osmanlı Donanması’nınzamanındagelişitambirsürprizoldu.PaniğekapılanHıristiyanlargemilerinekoştular.Bugemilerinbirçoğubatırıldı,kalanlarıdaİtalya’yakaçtılar.Kaledekalanlarsonundaaçlıknedeniyleteslimolmakzorundakaldılar.Bunda,bütünkuyularının yerini keşfeden ve onları ele geçiren Turgut Reis’inbecerikliliğininbüyük rolüolmuştu.Buyenilgi, imparatorKarl’ınCezayir’izapt etmeyi başaramaması nedeniyle Hıristiyanlığın bu sularda uğradığı enbüyük felaket oldu. Türk korsanları bu kadarla kalmayarak İspanyollarınelindekalanOrandışındaKuzeyAfrikakıyılarınınenbüyükkısmınahâkimoldular.Bunubaşardıktan sonraCebelitarıkBoğazı’ndangeçerekAtlantik’eçıktılar, KanaryaAdaları’na ulaştılar veYeniDünya’dan dönen hazinelerleyüklüİspanyolticaretgemilerininyolunubeklemeyehazırlandılar.

Bunun sonucunda son Hıristiyan kalesi olan müstahkemMalta Adası’nagidenyolaçılmışoluyordu.ŞövalyelerinSicilya’nıngüneyindekibustratejiküssü, doğuyla batı arasındaki boğazlara hâkimiyetiyle sultanın Akdeniz’intamamına egemen olmasında en büyük engeldi. Sultan Süleyman, TurgutReis’indeyimiyle“engerekyılanlarınınbuyuvasınıyoketmenin”zamanınıngeldiğinin bilincindeydi. Sultanın Rokselana’dan olma kızı ve RüstemPaşa’nın dul eşi olan Mihrimah ilerleyen yaşında sultanı avutuyor veetkiliyordu. Bu seferin kâfirlere karşı kutsal görevi olduğuna Süleyman’ıinandırdı.Venedik’tenİstanbul’agelenbüyükbirticaretgemisininşövalyelertarafındanelegeçirilmesi,saraydaMihrimah’ınyandaşlarbulmasınısağladı.Karaağalar’ınbaşınaaitolangeminin taşıdığı lüksmallardahareminbaşlıcahanımlarınınhisselerivardı.

Artık yetmiş yaşında olan Sultan Süleyman gençliğinde Rodos seferindeyaptığıgibiMalta’yakarşıgirişilecekseferinbaşınageçmeyeniyetlideğildi.

Page 201: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Kumandayı ikiye böldü. Genç kaptan-ı deryası Piyale Paşa’yı denizkuvvetlerinin, eskikumandanıMustafaPaşa’yıdakarakuvvetlerininbaşınageçirdi. İkiside sultanınkişisel sancağınınaltındadövüşeceklerdi.Paşalarınarasındaki uyumsuzluğun farkında olan Süleyman işbirliği sağlamak içinPiyale’ye Mustafa’ya saygın bir baba, Mustafa’ya da Piyale’ye sevgili biroğulolarakbakmasınıbuyurdu.SadrazamıAliPaşadaikikumandanagemiyekadar eşlik ederken onlara takıldı: “Kahve ve afyonla keyif etmeye her anhazır iki paşamız adalara bir keyif yolculuğuna çıkıyorlar. Gemilerinin bolçekirdek kahve ve banotu özü yüklü olduğuna bahse girerim.” Sultanın,Akdeniz’dekisavaşımbahsindeTurgutReis’invegiderekünlenenbirkorsanolan Uluç Ali’nin becerisiyle deneyimine özel bir saygısı vardı. Paşalarıseferindanışmanlığına atadıveher iki komutana, onlarınönerileri veonayıolmadanhiçbirşeyidenememelerikomutunuverdi.

Düşmanları olan şövalyelerin büyük üstadı Jean de laValette,Hıristiyandinininkatıvebağnazsavaşçılarındanbiriydi.Süleyman’laaynıyıldoğmuş,Rodos kuşatmasında ona karşı savaşmış, o zamandan beri de hayatınıtarikatının hizmetine adamıştı. La Valette kaşarlanmış bir savaşçınınbecerisiyle bir din liderinin özverisini şahsında birleştirmişti. Kuşatmakaçınılmazgörününceşövalyelerinesonbiröğüttebulundu:“Bugündinimiztehlikede, bugün İncil,Kuran’a ya yenik düşecek ya da düşmeyecek. Tanrışimdibizdengörevimizgereğionavakfettiğimizhayatlarımızıbizdenistiyor.HayatlarınıfedaedeceklerTanrı’nınsevgilikullarıolacaklar.“

Büyük limandaki Malta’nın kale şehri Marsa kayalık dağ doruklarıylaçevriliydi ve kayalık diller tarafından savunuluyordu.Bunlar limanın güneyyanındasuyuniçineuzanıyorlar,aralarındadahaküçüklimanlaryeralıyordu.En güçlü noktaları merkezdekilerdi: St. Angelo ve St. Michel kaleleritarafından korunan bitişik Il Burgo ve Senglea burunları. Turgut Reistarafından denemesi yapılan kısa bir Türk saldırısı üzerine bu savunmalaryeniSt.ElmoKalesi’nininşaedilmesiylepekiştirilmişti.Tamkarşıdalimanınkuzeyyanınınucundayeralanbukale,BüyükLiman’laparalelbirkoyolanOrta Liman’ın ağzını veya kuzeyindeki Marsa Muscet’i korumak üzeretasarlanmıştı.

Büyük düşman kuvveti 18 Mayıs 1565’de şafak vaktinin sisi arasındaMaltaufkundabelirdi.Başkomutanolaraksultanınyokluğundakaravedenizkuvvetleri“baba”Mustafaile“oğul”Piyalearasındakiuyumsuzlukeylemlerita başından engellendi. Kara kuvvetlerinin paşası önce Gozo’yu veMdina’daki başkentiyle adanın kuzeyini işgal edip arkalarını garanti altına

Page 202: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

almak istiyordu.BundansonraSt.Elmo’yuesgeçerek limanındoğrudanengüçlü ikinoktasına, IlBurgo’ylaSenglea’yasaldıracaktı.Kaptan-ıderya iseherhangi bir kara eylemine girişmeden önce donanmasının gemilerinidemirleyebileceğigüvenlibiryerbulunmasınıngerektiğiniilerisürerekitirazediyordu. Bunun için tek elverişli yer Orta Liman ya da Marsa Muscet’ti.BununiçinönceSt.ElmoKalesi’nizaptetmekzorundaydı.Kaptan-ıderyanınbuistemineboyuneğenMustafakuvvetlerinikarayaçıkardıvekaleyikuşattı.Turgut Reis kendi donanmasıyla beklendiği tarihten iki hafta sonra geldi.FakatgelişininüzerindenbirgüngeçmedenyenivedahagüçlübataryalarlaSt.ElmoKalesi’neaçılantopateşinikatlamış,kuşatmasürdükçebutopateşidörtbiryandankuvvetlenmeyebaşlamıştı.

Sayıları birkaç yüzü geçmeden şövalyeler, sayıları binleri bulan düşmanaskerlerininpeşpeşegelensaldırıdalgalarınakarşıkaleyiölesiyesavundular.FakatdışsavunmahattınınTürklerinelinegeçmesikaleninsonunugetirmeküzereydi. Türkler hemen arkasından kaleye karşı bir dizi korkunç saldırıbaşlattılar. Dervişlerin teşvikiyle ilerleyen Yeniçeri dalgaları kaleninhendeğini aşarak, kalkar kapının parmaklığından içerisini ateş yağmurunatuttular, portatif merdivenleriyle kale duvarlarına tırmandılar, bu aradaHıristiyanların üzerlerine yağdırdıkları “Yunan ateşi”nin alevleriyle bol veuzunentarilerininiçindeçıragibiyandılar.

Türklerin uğradıkları bu ağır kayıplar, kalenin dış savunma hattını elegeçirmeleriyleyinedetelafiedildi.Burasınıalelaceleaşılamazhalegetirdiler,kısa zamandamoloz yığınına dönüştürdükleri duvarların arkasından kaleniniçine de hâkim oldular. St. Elmo’nun birkaç güne kalmadan düşmesikaçınılmaz görünüyordu. Öyleyken kale bir ayı aşkın süre dayandı, çünküİslamuğrunaölmeyehazırTürkler,buHıristiyanşövalyelerininbağnazlığınıazımsamışlardı.OnlardaşövalyelikyeminlerinesadıkkalarakHazretiİsa’nınhizmetindeölmeyehazırkutsalsavaşçılardı.Büyüküstatlarınınemrettiğigibi,şehirlerindetaştaşüstündekalmayıncayavekanlarınınsondamlasınakadarsavaşacaklardı.BombardımanSt.Elmo’yu“fırtınayatutulmuşbirgemigibi”sarsacakkadarşiddetlendi,fakatbüyükölçüdeşövalyelerinsürekliveisabetlitop ateşi sayesinde, saldırılar birbiri arkasından püskürtüldü ve Türklerebüyükkayıplarverdirildi.

Turgut Reis bunun üzerine başarısızlığını isabetli şekilde değerlendirerekMustafaPaşa’ylabirliktekuşatmadandahaçabuksonuçalmakiçinektesisleryaptırmaya başladı. Çalışmaları denetlerken Hıristiyanların ateş hattınınüstünde fazlaca göze çarpıyordu. St. Angelo’dan ateşlenen bir topmermisi

Page 203: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

birden yakınına düşerek kaya kıymıklarını etrafa saçtı. Bunlardan birininkafasınasaplanmasıylaTurgutReisyereyığıldı.Liderlerininölümcülbiryaraaldığının duyulması adamlarının üzerinde olumsuz bir etki yaratacağınıdüşünenMustafa Paşa, Turgut’un üzerine bir cüppe atarak onu karargâhınataşıttı.Turgutaslındayaşıyordu,amabilinçsizcesayıklıyordu.St.Elmo’nunson bir kanlı çarpışmadan sonra sonunda düştüğünü duyacak kadar yaşadı.Söylendiğine göre, o zaman, “Çeşitli işaretlerle sevincini belirttikten sonraTanrı’yaşükredergibibakışlarınıgöğeçevirmişvesonnefesinivermişti.”

Kalede yalnız dokuz Saint Jean şövalyesi hayatta kalmıştı. Türkler deadamlarındanbinlercesinikaybetmişlerdi.BütünbunlarıhesapedenMustafaPaşa kalenin harap mazgallarından Büyük Liman’ın karşı kıyısında heyulagibi yükselen St. Angelo’nun sağlam duvarlarına bakarak, “Allah’ım, buküçük oğul bu kadar pahalıya mal olduğuna göre, baba için daha nelerödeyeceğiz?”diyeferyatetti.

Mustafa böylece, Rodos emsalini göz önünde tutarak şövalyelere barışkoşullarıönerdi.Fakatbüyüküstadınküçümseryanıtı IlBurgo istihkâmınınaltındakihendeğiYeniçerilerinincesetleriyledoldurmasınıönermekoldu.BuhakaretkarşısındaçılgınadönenMustafa,FatihSultanMehmet’inİstanbul’dayaptığıgibi,seksenkadırgalıkbirfiloyukarayoluylaOrtaLiman’danBüyükLiman’a nakletti. Orada kara ordusuyla işbirliği halinde Il Burgo veSenglea’yıSt.AngeloveSt.Michelkaleleriylebirliktekuşatmayahazırlandı.

Tahkim edilmiş iki burnun arasındaki koy deniz yönündeki bir savunmahattıolarakşövalyelertarafındanağırbirzincirlekapatılmıştı.Türklerengelikırmak için baltalı istihkâmcılar yolladılar. Suya dalan askerler, kamalar vebıçaklarla dişlerine kadar silahlı Maltalılar tarafından karşılandılar. Bunlar,kendi sularında tam birer deniz kurdu gibi istilacılarla göğüs göğüseboğuştularvezincirikorudular.

Türkler bundan sonraMalta’nınBüyükLiman’ının çeşitli tahkimedilmişnoktalarınıhedefalanbirdizisaldırıbaşlattılar.Bumücadelehemenhemenaralıksız iki ay sürecekti. Saldırganlar kurnazca taktiklerle ve acımasızcasavaştılarsa da, bir sonuca ulaşamadılar; Hıristiyanlarınkiylekıyaslanamayacakkadarağırkayıplarverdiler.Şövalyelerbuölümcülsavaştaher zamanki gibi büyük bir azim ve inatla savaştılar. Bununla birlikte,moralleri kuvvetli de olsa garnizonları çok zor durumdaydı.Kuşatmacılarındurumu onlarınki kadar bozuk olmasa bile o kadar parlak sayılmazdı.LevazımgetirengemileriHıristiyankorsanlarınelinedüştüğündenyiyecekvecephane sıkıntısı çekmeye başlamışlardı. Hospitalier şövalyelerindeki gibi

Page 204: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sağlık hizmetlerinden yoksun oldukları için ateşli hastalıklar ve dizanterivakalarıhariçbirvebasalgınınınpatlakvermesindenkorkuyorlardı.Moralleribozulmaya, içlerindeki ateş sönmeye başlıyordu. Üstelik eylül gelmiş,havaların bozması tehlikesi başgöstermişti. Bu da kara ve deniz kuvvetlerikomutanlarıarasındayenibirçekişmekaynağıoldu.

Mustafa Paşa gerekirse kışı adada geçirmeye hazırdı. HıristiyangarnizonunuaçlığamahkûmetmeyiveeskibaşkentMdina’yıbirlikleriiçinüsolarak kullanmayı düşünüyordu. Fakat her zamanki gibi donanmanın karakuvvetlerinden daha önemli olduğunu savunan Piyale Paşa gemileridemirleyecek yerinin yokluğunda ve levazım sağlama kolaylıkları olmadangemilerini eylülün ortasından sonra bu uzak Malta sularında riskeatamayacağınıilerisürüyordu.ÜstelikşimdiTürkkomutanlararasındakifikirayrılıklarınıgiderecekbirTurgutReisdeyoktu.

Sorun beklenmedik şekilde çözüldü. Akdeniz’in imparatorluk kumandanıolarakAndreaDoria’nınardılıolanDonGarciadeToledo’nunemrindekionbinkişilikbirHıristiyanDonanmasıgörünmüştü.Sicilya’dangelendonanmaSt.Angelo’nunaçığındangeçtivekaleyiüçparelikbirtopateşiyleselamladı.Donanmayı durdurmak için herhangi bir girişimde bulunmamış olan PiyalePaşa şimdi gitmek için sabırsızlanıyordu. Donanmaya saldırmaya dakalkışmadı.HıristiyanOrdusuböylecehiçbirdirenişlekarşılaşmadanadanınkuzeyindekarayaçıktı.MustafaPaşahemenkuşatmayıkaldırdıveMalta’nınboşaltılması için emir verdi. Karargâhı söküldü, toplar parçalara ayrıldı vegemileretaşındı,Osmanlıkuvvetleridegemilerebindirildi.

Derken Mustafa Paşa düşmana yardıma gelen kuvvetin kendisineinandırıldığındandahazayıfolduğunun farkınavardı.Saldırıyageçmek içinkuvvetlerini hemen tekrar karaya çıkardı. Ne çare ki moralleri bozulanaskerlerin, Malta topraklarında savaşmaya artık hevesleri kalmamıştı. İyieğitim görmüş bir İspanyol piyade birliğinin saldırısına uğrayınca, paniğekapılıp kaçtılar. Kıyıda göğüs göğüse şiddetli çarpışmalardan sonra birazkayıp vererek kuzeyde St. Paul Koyu’nun korumasında onları bekleyengemilereyüklendiler.

TürkDonanmasıçokgeçmedenBoğaziçi’nedoğrubinmillikyolculuğunaçıkmıştı. Toplam gücünün sadece dörtte biri kurtulmuştu. Sultan tarafındannasıl karşılanacaklarından emin olamayan iki Türk kumandan, padişahahaberleri vermek ve öfkesinin yatışmasını beklemek için hızlı kadırgalarlaileriye mesajlar yolladılar. Gerçekten de memleketin sularına girince,donanmanın ortalık kararmadan asla İstanbul limanına girmemesi emrini

Page 205: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

aldılar. Sultan SüleymanHıristiyanların elindeki bu ikinci büyük yenilgininhaberini alınca öfkeden deliye dönmüştü. Viyana’dan geri çekilinmesindensonra görünümü kurtarmanın çaresini bulmuştu. FakatMalta’da çok büyükbir yenilgiye uğradığını gizlemesinin hiçbir yolu yoktu. Sultanın bütünAkdeniz’deOsmanlıegemenliğinikurmagirişimininsonuyaklaşıyordu.

SultanSüleymanbufiyaskohakkındaacıbirşekildeşunlarısöyleyecekti.“Ordularımancakbaşlarındabenolduğumzamanbaşarılıoluyorlar!”Buboşbirövünmedeğildi.GençliğindeaynıacımasızHıristiyandüşmanakarşıonaRodosAdası’nıkazandırangüçlüveuyumlubirkumandanınyokluğu,SultanSüleyman’a yaşlılığında Malta’yı kaybettirmişti. Yalnızca kuvvetlerininüzerinde itirazsız bir kişisel otoritesi olan sultan, böyle bir başarıyaulaşabilirdi.Süleymanböylecebunaeklenenyargıveakılmelekeleri,liderlikgücü ve kararlılığı sayesinde kırk beş yıl süresince Osmanlı’yı aralıksızzaferdenzaferegötürmüştü.Amaodaartıkömrününsonunayaklaşıyordu.

Rokselana’nınölümündenberikişiselyaşamındayalnızolansultan,kendiiçine kapanmış, giderek sessizleşmiş, daha melankolik bir görünüm almış,insanlardan daha fazla kaçar olmuştu. Başarıyla övgüler bile artık onuetkileyemiyordu.PiyalePaşaOsmanlılarınOrtaAkdeniz’dekiegemenliklerinikesinleştirenCerbeveTrablusgarpzaferlerindensonradonanmaylaİstanbul’adöndüğü vakit, Busbecq’e bakılırsa, “Bu zafer anında Süleyman’ın yüzünügörenler ifadesinde en küçük bir yersiz sevinç izi keşfedememişlerdi…Yüzündeki anlam değişmemiş, ciddi yüz çizgileri her zamankimelankolisinden hiçbir şey kaybetmemiş, günün övgüleri ve utkusu ondahiçbirhoşnutlukbelirtisimeydanagetirememişti.”Busbecq,sultanınyüzününbelki de gizli bir hastalıktan kaynaklanan aşırı solgunluğunu; elçilerinvarlığında,yabancıdevletleringüçlüvesağlıklıolduğu takdirdeondandahafazla korkacaklarını düşünerek bunu bir ruj katmanının altında gizlediğinifarketmişti.

Majesteleri yılın birçok ayları süresince bedenen çok halsizdi, guthastalığındanbacakları şişmiş, iştahındaneserkalmamıştı,yüzüşiştiveçoksağlıksız bir rengi vardı. Son mart ayında dört veya beş bayılma krizigeçirmişti.O zamandanberi bir kezdahabayılmış, adamları yaşadığınımı,yoksaöldüğünümüanlayamamışlar, iyileşebilmesindenumudukesmişlerdi.Herkesinortakkanısınagöreölmesiyakındı.

Page 206: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yaşı ilerledikçe batıl inançlara kendini giderek daha fazla kaptırıyordu.Busbecq şöyle yazıyor: “Çalgı çalan ve şarkı söyleyen bir erkek çocuklarkorosunu dinlemekten zevk alıyordu, ama mübarek olarak tanınan birkocakarınınbueğlencedenvazgeçmediğitakdirde,gelecektekihayatındaonucezaların beklediğini söylemesi üzerine bu da son buldu.” Sazlar böylecekırılıp yakıldı. Benzer dinsel kaygılar nedeniyle gümüş kap kacak yerinetoprak olanların içinde yemek yemeye başlamış, şehre, tüketimi peygambertarafındanyasaklanantümşarapithalatınıyasaklamıştı.“Müslümanolmayantoplulukların,yiyecekrejimlerindebukadarköklübirdeğişikliğinaralarındahastalığa,hattaölümlerenedenolabileceğini ileri sürmesiüzerineDivanbirdereceyekadaryumuşamış,haftalıkbirmiktarınonlariçinDenizKapısı’ndakarayaçıkarılmasınaizinvermişti.“

Fakat sultanın donanmasının Malta’da neden olduğu özsaygı yitikliğiböylesi cezalarla giderilemezdi. Savaşlarla geçen bir yaşamdan sonraSüleymankırılanonurunuancak,yaşınavebozuksağlığınarağmen,OsmanlıOrdusu’nunyenilmezliğinikanıtlayacaksonbirzaferleonarabilirdi.Öncelerigelecek ilkbaharda Malta’yı fethetmek için şahsen bir deneme yapmayaahdetmişti.Amasonundadoğalseferortamına,karalaradönmeyekararverdi.Ferdinand’ın Habsburglu ardılı II. Maximilian’ın vergisini ödemeyi ihmaletmesi yetmezmiş gibi, Macaristan içlerine Türklerin zararına saldırılardüzenlemesi nedeniyle bir kez daha Macaristan’la Avusturya’ya karşıhareketegeçecekti.Sultanayrıca,kuvvetlerinindahaönceZigetvarveErlauönlerindepüskürtülmesininintikamınıalmakiçinyanıptutuşuyordu.

BöyleceSüleyman1Mayıs1566’daovaktekadarkumandaettiğienbüyükkuvvetinbaşındasonuncukezİstanbul’danayrıldı.Şahsenbaşındabulunduğuon üçüncü ve Macaristan’a yapılan yedinci seferdi bu. Padişah otağıBelgrad’ınötesindeTunaHavzası’nınolağantaşkınlarınınbirisırasındaharapolduğundan sultan, sadrazamınkine geçmek zorunda kaldı. Geçit törenleridışında at üstünde oturamadığından perdeli bir tahtırevanda yolculukediyordu. Semlin’de,Macaristan tahtı üzerindeki hakkını daha bebekliğindeonayladığıgençYanoşSigismundZapolya’yıhuzurunakabuletti.Sadıkbirvassal olarak Sigismund efendisinin önünde üç kez yere diz çöktü, herdefasında ayağa kalkmaya davet edildi, sultanın elini öptüğünde de sevgilioğlu olarak selamlandı. Bir müttefik olarak destek vaat eden SüleymanmütevazıtopraktaleplerikarşılığındagençSigismund’auzlaşmateklifetti.

Page 207: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultan, Semlin’den sonra Hırvat Kumandan Kont Nikola Zrinyi’denintikam almak amacıyla Zigetvar Kalesi’ne doğru yola çıktı. Viyanakuşatması günlerinden beri Türklerin amansız düşmanı olan Zrinyi kısazaman önce sultanın çok sevdiği bir sancak beyinin karargâhına saldırmış,beyioğluylabirlikteöldürmüş;oradanbeyinbütünvarınıyoğunuveyüklübirmiktarparayıberaberindegötürmüştü.

Zigetvar’a yapılan yürüyüş bir subayın gereksiz işgüzarlığı yüzündenverilenemrerağmenikiyerinebirgündetamamlandıvesağlığıaslındabozukolansultanıdahadayordu.Süleymanokadaröfkelenmiştikiadamınbaşınınkesilmesiniemretti.FakatSadrazamSokulluMehmetsubayıkurtarmak içinarayagirdi.Kurnazcafikiryürütereksultanın,ileriyaşınarağmenbirgünlükyürüyüşügençliğindekigibiyarızamandatamamlamasıkarşısındadüşmanınsineceğini ileri sürdü. Öfkeli ve kana susamış olan Süleyman savaşmeydanındakibeceriksizliğinedeniyleBuda’nınvalisininidamınıemretti.

Bundan sonra Zigetvar Kalesi ortasına bir haç diken Zrinyi’nin inatçıdirenişine rağmen kuşatıldı. Şehrin düşüşünden sonra kumandan kalesineçekilmiş, buranın garnizonu, son adamına karşı çarpışma kararını siyah birbayrak dikerek ilan etmişti. Bu yiğitlikten etkilenen, ama buna rağmenböylesiönemsizbirkalenindüşmektegecikmesine sinirlenen sultan, teslimiiçincömertçekoşullarönesürdü.AmacıZrinyi’yikandırıpHırvatistan’ınfiilihükümdarı olarak Osmanlı hizmetine almaktı. Fakat önerisi nefretle geriçevrildi.TürkistihkâmcılarıbununüzerineSüleyman’ınemriylesonsaldırıyahazırlıkolmaküzereikihaftaçalışarakkaleninanaburcununaltındadevbirlağım kazdılar. Burası 5 Eylül’de patlatıldı ve büyük hasara yol açtı. Kaleduvarları parçalanmış, içlerinde muazzam bir yangın çıkmış, kaleninsavunulacakhalikalmamıştı.

FakatbusonzaferinigörmekSüleyman’anasipolmayacaktı.Ogecebelkibeyin kanamasından ya da aşırı yorgunluktan kaynaklanan bir kalp krizisonucundaçadırındaöldü.Birkaçsaatöncesadrazamına,“Zaferdavuluhenüzçalınmadı,”demişti.Sokullubukezsultanınölümünüaskerdengizledi,onun,ortaya çıkmasına engel olan bir gut krizi yüzünden çadırına kapandığınınzannedilmesini sağladı. Gizlilik uğruna Süleyman’ın doktorunu bileboğdurduğu söylenir. Savaş böylece ta zafere kadar sürdü. Türk toplarıbombardımanlarınatakikalebirtekkulesidışındatahripolana,altıyüzkişidışında tüm garnizonu ölene dek dört gün daha devam etti. Bir törenehazırlanır gibi giyinip süslenen ve tüm ziynetlerini takanZrinyi bu altı yüzkişiyi birerHıristiyan şehidi olmaya hazırlıyordu.Yeniçerilerle karşılaşınca

Page 208: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

büyük bir havan topu ateşledi ve yüzlerceYeniçeri’yi ölüme yolladı. Dahasonraonunlaarkadaşlarıellerindekılıçlarıylakahramancasavaştılar.SonundaZrinyi öldü, o altı yüz kişiden de belki bir tanesi bile hayatta kalmadı.Zrinyi’ninsonyaptığı,kuleninaltındakicephaneliğihavayauçurmakoldu,busayededeüçbinTürküöldürdü.

Sadrazam Sokullu’nun tek düşündüğü, Selim’in olaysız olarak babasınıntahtına oturmasıydı. Şehzadeye babasının ölüm haberini bir ulaklaAnadolu’daKütahya’yaulaştırmıştı.Sırrıbirkaçhaftadahasaklayabildi.

Devletin işleri sultanhayattaymışgibidevamediyordu.Çadırından sözdeonun imzasıyla fermanlar çıkıyordu. Boş yerlere atamalar yapılıyor, olağanşekilde terfiler gerçekleştiriliyor ve ödüller dağıtılıyordu.Divan toplandı veimparatorluğun eyalet valilerine sultan adına geleneksel zafer mektuplarıyollandı. Zigetvar’ın düşüşünden sonra sefer hâlâ onun kumandasındaymışgibi devam etti. Ordu yavaş yavaş Türk sınırına doğru çekilirken yoldasultanın emrettiği önemsiz bir kuşatma gerçekleştirildi. Süleyman’ın içorganları gömülmüş, bedeni mumyalanmıştı. Şimdi sefere gidişindeki gibietrafında muhafızlarla ve canlı bir sultana gösterilen saygıyla kapalıtahtırevanındayurdunagötürülüyordu.

Sokullu ancak Şehzade Selim’in cülus töreni için İstanbul’a vardığıhaberini alınca, yürüyüşteki askerlere sultanlarının öldüğü haberini verdi.Geceyi geçirmek için Belgrad’a uzak olmayan bir ormanın kıyısında molavermişlerdi. Sadrazam hafızları sultanın tahtırevanının etrafına topladı veonlara Kuran’dan parçalar okuttu. Ordu imparatorluk çadırının etrafındakimüezzinlerin çağrısıyla uyandı. Ölümün sesini algılayınca gruplaşarakferyadabaşladılar.SadrazamgündoğmadanonlarınarasındadolaşarakonlaraaskerlerindostupadişahlarınınAllah’ınakavuştuğunubildirerekonun İslamadına yaptığı büyük işleri hatırlattı ve anısına saygılarını feryatlarla değil,şimdi onun yerine tahta çıkacak oğlu Sultan Selim’e itaat ederekgöstermelerini talep etti. Sadrazamın sözleriyle sakinleşen birlikler, yenisultanın vereceği bahşişlerin hayaliyle askeri düzen içindeki yürüyüşlerinedevamederekbüyükhükümdarvekomutanlarınınnaaşınailkzaferinesahneolan Belgrad’a kadar eşlik ettiler. Sultanın naaşı İstanbul’a nakledildi veplanladığıgibibüyükSüleymaniyeCamii’ninçevresindekitürbesindetoprağaverildi.

Süleyman işte böyle yaşadığı gibi öldü… savaşmeydanında askerlerininarasındaki çadırında. Bu da Müslümanların gözünde ona şehitlik payesikazandırmışoluyordu.GününbüyükDivanşairiBaki’denişteağıtmısraları:

Page 209: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

MinnetHuda’yaikicihandakılubsaid

Nam’ıŞerifineyledihemGazi,hemşehid

Büyükaskeribirimparatorluğahâkimbirsultaniçinolgunyaşındavezaferanında en çok yakışan sondu bu. Aksiyon adamı Fatih Süleyman buimparatorluğu genişletmiş, pekiştirmişti. Düzen, adalet ve sağduyu adamıKanuni Sultan Süleyman kurumlarının kuvveti ve politikalarınıninsancıllığıyla aydınlık bir hükümet dokusu kurarak onu kusursuzlaştırmış;Devlet Adamı Süleyman, ona bir dünya gücünün hâkim statüsünükazandırmıştı. Osmanlı padişahlarının onuncusu ve belki en büyüğü,imparatorluğuaşılamazbirgüçvesaygınlıkdoruğunayükseltmişti.

Fakat Sultan Süleyman’ın başarısının büyüklüğü, içinde bozulmasınıntohumlarını taşıyordu. Çünkü arkasından ondan daha önemsiz adamlargelecekti,bunlarfatihdeğildi,kanunadamıveyadevletadamıdadeğillerdi.BöyleceOsmanlıİmparatorluğu’nundoruğubirandaacımasızca,amayinededuraksamadanadımadımuçurumundibineinenbiryokuşuntepesioluverdi.

Page 210: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

DördüncüBölüm

GERİLEMENİNTOHUMLARI

Page 211: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((18))Büyük Türk Kanuni Sultan Süleyman bir Rönesans hükümdarıydı.

Sarayının görkemi ve yaşam stiliyle Batılı Hıristiyan uygarlığının bu AltınÇağı’ndakihükümdarlarınpekçoğunugeridebırakanbirhükümdar.Onları,karakterininyüceliğikadarbaşkalarınınkarakterihakkındakiisabetliyargılarıaçısından da geride bırakıyordu. Yüksek düzeydeki konumlara Osmanlıhizmet hiyerarşisindeki alışılagelmiş kıdem sırası yerine, hükümdarıniradesini yerine getireceklerine yüzde yüz güvendiği kendi seçtiği kimseleriatamıştı. Devrin bir Türk tarihçesinin, o gözdelerin çok büyük servetleredinmelerini ve abartılı bir yaşam biçimi benimsemelerini hoş görmesininçoğukezyolsuzluklaraçanaktuttuğusuçlamasındagerçekpayıolabilir.Amabunedeolsabuçağın trendininbirparçası,SultanSüleyman’ın saltanatınaBatıuygarlığınıngözündegörkemin ışıltısınıveren imparatorluk ihtişamınınbedeliydi.

SaltanatyıllarınınüçteikisinikapsayanHıristiyankökenlisadrazamlarınınenazikisi,kişiselkusurlarınarağmen,buimparatorluğunbüyüklüğünepozitifkatkıdabulundular;kalburüstübirdiplomatvekumandanolanRumİbrahimPaşa’yla imparatorluğun, gelirlerini en az ikiye katladığı bir yayılmacılıkdönemindeOsmanlı hazinesini, tüm karmaşasına rağmen, ekonomist olarakustaca yöneten Bulgar veya Hırvat Rüstem Paşa. Üçüncü ve sonuncusadrazamSokulluMehmetPaşaSultanSüleyman’ınölümündensonrahayattakalarak memleketi yönetmeyi sürdürdü. Çocukluğunda rahip yardımcılığıyapan bu Bosnalı Slav yaşamsal önemi olan bir dönemde ölen efendisiningücünü ve prestijini sürdürecekti. Sultan Süleyman’ın despot rejimiabartılarıylazayıflıklarınıbüyükölçüdedengelemişti;gelecekiçinetkileribuaşamadaöngörülemezdi.AncakzayıfbirpadişahınelindeOsmanlıDevleti’nizayıfdüşürebilirlerdi.

Nekadargariptirki,budurumubizzatSüleyman’ınkendisifelaketgetireniki hareketiyle hızlandırmış oldu. Sağduyu kadar insanlıktan da yoksun budavranışları, Osmanlı taht sırasıyla oynamak için önce büyük oğluMustafa’yı, sonra da en küçük oğlu Bayezıt’ı idam ettirmesi oldu. Buşehzadelerin her ikisi de ilk on Osmanlı sultanının izinden giderekimparatorluğun o zamanın dünyasında saygın bir güç olarak devamınısağlayacak niteliklere sahiptiler. Sultan Süleyman bu hanedanın gelenekselkardeşkatli alışkanlığındandabeterevlatkatligibibuamaçsızveacımasızcürümleriyle özellikle kalitesiz bir hükümdar olan yozlaşmış Selim’in tahta

Page 212: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

oturmasını sağladı. Selim böylece, yüzyıllar geçtikçe Osmanlıİmparatorluğu’nun kısa duraklamalarla ağır ağır gerilemesine tanık olacakyeniyirmibeşOsmanlısultanıhanedanınınilküyesioldu.

Süleyman’ınHürremSultantarafındankörüklenentutkularısağduyularını,yargı gücünü ve devlet adamlığı ergisini öylesine bastırmıştı ki hayatındaOsmanlı’yı yüceltmek için yaptıklarının çoğunu ölümü zamanında yoketmişti. Osman’ın kanının yanılmazlığına güvenmişti. Ancak bu kan şimdionaöylesineihanetedecektikitarihteSelim’ingerçektenbabasınınoğlumu,yoksaSlav annesinin bir kaçamağının ürünümüolduğubahsinde tahminleryürütülecekti.

II.Selim’ingerçektendesultanolarakpekzavallıbirgörünümüvardı.Bukısaboylu,şişmanvekırmızıyüzlüadam,şarabaaşırıdüşkünlüğündendolayı“Ayyaş” lakabını almıştı. Bu gevşek ve sefih karakterli adam, babasınınyeteneklerindenyadaannesininentrikacı,amagüçlükarakterindenbirnebzebilealmamış,hayatınıkendizevklerineadamışbirhiçti,böylecevezirlerinin,hattahalkınınbilesaygısınıkazanamamıştı.Savaşıntehlikelerinigözealmakkadar,devlet işlerinideüstlenmeyeheveslideğildi;kılıçlaçadırdankaçarakvaktini sarayda pinekleyerek geçiriyordu. Burada, arkadaşları vedalkavuklarıylaçevriligününügünediyor,birgünsonrasınıpekazyadahiçdüşünmüyordu.

Selim’in biricik yeteneği şiirdi. Şiirlerini zarif bir üslupla Türkçe olarak,ancakİranlıHafız’ıtaklitederekyazıyordu.Şarabı“bütüngünahlarınanası”olarak mahkûm eden peygamberin aksine Hafız, onu “genç bir kızınöpücüğünden daha tatlı” buluyordu. Selim aşkını dile getiren bir şiirinibugünküdilleaşağıdagörüldüğügibiifadeedenbirbeyitletamamlamıştı:

Selim’everşaraprenklidudaklarınıeysevgili

Sonrayokluğunlagözyaşlarımışarabadöndür,yâr…

Peygamberin yasağına karşı vicdanları rahatlatmak için şeyhülislamkuralları çarpıtan bir fetva çıkarmıştı. Buna göre, padişahın kendisi içmeyiyeğlediği takdirde,şarapiçmekhoşgörülebilecekti;Selim’insaltanatının ilkfermanıyla şarap satış ve tüketimindeki kısıtlamaları kaldırması, halkınarasında bir espri konusu olmuştu. Şöyle ki, “Bugün şarabımız için nereyegideceğiz?Şeyhülislamamı,kadıyamı?”sorusunuesinlemişti.

Page 213: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Selim’inhükümet işlerine ilgisizliğibununlabirliktememleketinyararınaoldu. Çünkü icra gücü, sultanın gerekli saygıyı duyduğu ve kızıylaevlendirdiği Sokullu’nun elinde kalmıştı. Babası Süleyman’ın güvendiğisadrazamın seçimlerini onaylıyordu ve otoriteyi onların elinde bırakmayadündenrazıydı.Böylecegelecekyüzyıllardadaizlenecekbiryönetimmodelikurulmuşoluyordu;bunagöre,çoğuzamanHıristiyankökenligüçlübirvezirortaya çıkarak zayıf bir sultanı dengeliyor ve devlete kriz zamanlarındarehberlikediyordu.Sokullu’nunzamanındadabupolitikasürüpgitti.SultanSüleyman’ınsaltanatınınhızınınbuaradönemdekesilmemesi,cereyanıntersdönmesinibironikiyıldahageciktirdi.

Sokullubüyükemellerivegenişkapsamlıfikirleriolangüçlüveyeteneklibir adamdı. Önce Süleyman’ın Macaristan seferini tamamladıktan sonra1568’de Habsburg imparatoruyla sekiz yıl sürecek ve toprak statükosunukoruyacak onurlu bir barış yaptı. Sokullu bundan sonra Osmanlı ordularınıyenibir yöne…Rusyayönüneçevirdi.BüyükMoskovaDükalığı on altıncıyüzyıl içinde birleşik ve güçlü bir yönetime kavuşmuştu. Türkler önceleriRuslarıbirtehlikeolarakgörmemişlerdi;Ruslarında1492’denitibarenTürktopraklarındaserbestçeticaretyapmalarınagözyumulmuştu.DerkenKorkunçİvantarihsahnesineçıkmıştı.

1547’de çar unvanını almış, dükalığı bir imparatorluğa dönüştürmeyeheveslenmişti. Dedesi ve önceli III. İvan son Bizans imparatorunun yeğeniSophia’yla evlenmişti. Korkunç İvan şimdi Doğu Roma İmparatorluğu’nunmirası üzerinde hak iddia ediyordu. Bizans’ın çift kafalı kartalınıhükümranlığınınsimgesiolarakbenimsemişti.

İvan’ıngüneyedoğruTatarhanlarınınzararınagenişlemesi,HazarDeniziüzerindeki Astrahan’ı eline geçirmesine yol açtı. Azak’la Kırım kıyılarınayaptığı saldırılarla Kırım’ın Tatar hanının arazilerine, dolayısıyla deOsmanlı’ya el atmış oluyordu. Sokullumüdahale etme gereğini hissetti.Bugerekliliğin politik olduğu kadar dinsel bir yönü de vardı, sultanın halife,dolayısıyla da kutsal Mekke’yle Medine’nin koruyucusu olarak prestijinikorumak.ÇünküTürkistan’ınMüslümanlarının,önceİransınırlarınınonlarakapanması, şimdideyeni fethedilmişMoskova topraklarındaMüslümanlarageçişiznininverilmemesivebaşkaengellernedeniylehacıveyatüccarolarakOsmanlı İmparatorluğu’na girişleri önleniyordu. Hanlık yöneticileridolayısıyla Astrahan’ın geri alınması, böylece geleneksel hac yolununaçılmasıiçinOsmanlıHükümeti’nebaskıyapıyorlardı.

Page 214: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İmparatorluğunkaynaklarınavegücünegüvenenSokullubirkaçzamandanberihemRuslarıngüneyeyayılmasınıdurduracakhemdeTürklerindoğuyayayılmasına önayak olacak muhteşem bir projenin peşindeydi. Kuzeybatıyönünden Azak Denizi’ne Don Nehri kuzeydoğudan Hazar Denizi’ne deVolgaNehriakıyordu.Buikinehrinarasınınkırkbeşkilometreyigeçmediğibirnoktadabirkanalaçmayıplanlıyordu.BukanalşimdidenbirOsmanlıgölüolan Karadeniz’le Hazar’ı birleştirecekti. Bu kanal aynı zamanda Türklerinbir Hazar Donanması aracılığıyla İran’a girmelerini, ülkeyi çevirmelerini,uzunve çetin karayolunu atlamalarını,Kafkaslara veTebriz üzerindenOrtaAsya’yayenibirkapıaçılmasınısağlayacaktı.Planaynızamandatarihselbirkıtalararasıyolun,OrtaAsya-Astrahan-Kırımyolunundacanlandırılmasını,böyleceMoskova’lılarınaleyhineİslamiçinyaşamsalönemtaşıyanticarivestratejik avantaj umutları içeriyordu.Sultanın sadrazamınınplanladığı böylebir kanal on sekiz yüzyıl önce bir general veBüyük İskender’in ardılı olanSelevkosNikatortarafındandüşünülmüştü.

Sokullu proje üzerinde çalışmaya başladı. 1568’de büyük bir kuvvetiKaradeniz yoluyla Osmanlıların kontrolündeki Azak’a yolladı. Daha dabüyükbirkuvvetleAstrahan’ızaptetmeyehazırlandı.BirliklergemilerleDonüzerindeyerelTatar güçlerininyardımıyla kanalın kazılacağı noktayakadariletildi.Kanalınönçalışmalarıböylecebaşlatılmışoldu.Ancakkanalınüçtebirikazıldıktansonraçalışmalaronaltıncıyüzyılınteknikkoşullarınedeniylegüçlüklerlekarşılaştı.BudurumdafilonunbirkısmıkaradanVolga’yataşındıveAstrahan’ıkuşatmakiçinnehiraşağıyolaçıkarıldı.Kuşatmatopsuzluktan,giderek şiddetlenen kış koşullarından ve steplerden gerisin geriye Kırım’ayürürken aşırı acı çeken Türk birliklerinin moral çöküntüsünden dolayıbaşarısızlığauğradı.

Sultanın, topraklarına daha fazla sızmasını engellemek isteyen Kırım’ınhırslı ve özgür ruhlu hanı Devlet Giray Osmanlı askerlerini kastederek bukuzey bölgelerinde Müslümanları bekleyen güçlüklerin üzerinde ısrarladurdu.Gecelerinkısalığını-yazınsadecebeşsaat-vurguladı.Askerlerüstelikgüneşbattıktanikisaatsonravegünağarırkenibadeteçağırılacaklarınagöreuykusuzluk çekeceklerdi. Osmanlılar sonunda bu projeden caydılar, dönüşyolculuğunda isekuvvetlerininbüyükbirkısmıKaradeniz’dekibir fırtınadakayboldu.Hayattakalanlar,kuzeyinMüslümanlaragöreyerolmadığınakararverdiler.Hanedan iddiaları olanDevletGiray aslındaKorkunç İvan’ın ülkeiçindeki durumunun kritik olduğu bir dönemde Moskova’ya bir saldırıplanlıyordu. Elinde Tatar atlılarından ibaret saldırı gücünden daha fazlasıolmadığındanşehrinbanliyöleriniyakmaktandahaileriyegidemedi.Buarada

Page 215: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sokullu,SultanSelim’den,“Maliyetlervekayıplarhesaplanacakbudurumdabeklentileri yerine getirmek zorundasın,” ültimatomunu alınca, ünlü Don-VolgaProjesi’ninbirdahakonusuolmadı.

Aradançokgeçmedençarİstanbul’abirelçiyolladıvebirbarışantlaşmasısağlandı.Sultan,KırımHanlığıüzerindekiegemenliğinikoruyorveAstrahanüzerindeki iddialarından vazgeçiyordu.Moskova’lılarlaTatarlar aralarındakianlaşmazlıkları kendileri çözeceklerdi; çarların egemenliği ise doğudaSibirya’ya kadar uzanıyordu. Türklerle Rusların güçlü imparatorluklarıarasındakiilkkarşılaşmaböylecehemenhemenyüzyılsürecekbirbarışlasonbuldu.

Aklı hâlâDoğu’ylayapılacak ticaretteolanSokullu şimdiyenibir teknikgirişimplanlıyordu.Bu,SüveyşGeçiti’niyararakAkdeniz’iKızıldeniz’levebunun ötesindeki Hint Okyanusu’yla birleştirecek olan bir kanaldı. FakatYemen eyaletinde vakit kaybetmeden bastırılması gereken önemli birayaklanmabuplanıengelledi.

SokullubuaradadikkatinibatıyaTunus’açevirmişti.Cezayir’inbaşamiralive valisi Uluç Ali şehri tekrar işgal ederek V. Karl’ın oraya yerleştirdiğiprensikovdu,fakatkaleninkontrolünüİspanyolgarnizonununelindebıraktı.En önemli hedeflerini geleneksel Osmanlı politikası doğrultusundayönlendirenSokulluİspanya’yıhâlâimparatorluğunenbüyükdüşmanıolarakgörüyor ve tercihen Fransızların yardımıyla Akdeniz’de İspanyollara karşıyeni bir sefer başlatmaya çalışıyordu. Şimdi bunu yapmanın tam fırsatıydı.Böylece, Granada Mağrıbilerinin İspanya Kralı II. Felipe’e karşı isyanınıdestekleyerek Türklerin Hıristiyan baskısına karşı İslamın koruyuculuğurolünüvurgulayacaktı.DesteğeKuzeyAfrika’dakikardeşlerindendahafazlagereksinimiolanMağrıbilersultanınmüdahalesiniistemekiçinİstanbul’abirheyetyolladılar.BuradaMüslümankardeşleritarafındançokiyikarşılandılar.

Ne çare ki sultan şimdi ilk kez olarak kendine özgü bir irade sinyallerivermeye başlamıştı ki bu endişe vericiydi. Örneğin, imparatorluğun barışiçindebulunduğuVenedik’lilerekarşıhareketegeçmeyiistiyordu.NedenideVenedik’lilerin Kıbrıs’a sahip olmalarıydı. Bu ada ise pamuk ve şekerbakımından zengin olmasının yanı sıra en başta şarabının üstün kalitesiyleünlüydü. Selim’e bunları hatırlatan, sultanın üzerinde etki sahibigözdelerindenbiriydi.JosephNasi(yakınzamanadekDonMiguez)adındakiPortekiz Yahudisi bu işadamının Venedik’e düşman olduğunu bilmeyen

Page 216: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yoktu. Sultanın bir başka favorisi olan Lala Mustafa’dan da destek bulanNasi, ödülün yalnızca bol miktarda kaliteli şarap değil, aynı zamandaVenedik’inaltındukalarıolacağınıilerisürerekSelim’iKıbrıs’ıistilaetmeyerazıetti.Selimkandı,keyiflibiriçkiâlemisırasındadaNasi’yikucaklayarakistilanın başarılı olması halinde ona Kıbrıs krallık tacını giydireceğini vaatetti.OvaktekadarNasi’yiNaksos,Paros,AndrosveKikladlar’ınbaşkaonadasının dukalığına atadı; böylece, adaların oldukça yüklü gelirlerindenbaşka, şaraplarının satışının getirisinden önemsiz bir vergilendirmeye tabiolarakyararlanacaktı.

Sokullu böylece Selim tarafından ilk ve son kez arka plana itilmiş oldu.SultanbundansonraVenedik’ebirelçiyollayarakcumhuriyettenşikâyetlerinisıraladı ve bunların telafi edilmesini ya da adanın kendisine bırakılmasınıistedi. Venedik senatosu tekrar tekrar red cevabı verince Sokullu’nunMağrıbilerinyardımınayollamayıumutettiğikuvvet1570’deKıbrısüzerineyollandı.

Venedik’liler Akdeniz’deki topraklarının bu en doğudaki ucunu birkaçzamandanberi ihmalediyorlardı,nüfusudahaylieksilmişti.Nüfusunbüyükkısmı Frenk yönetici sınıfı tarafından köle muamelesi gören ve ezilenOrtodoks Rum köylülerden oluşuyordu; bu arada elli bin kadar serfinTürklerin safına katılmaya hazır olduğu hesaplanmıştı. Sultan Selim komşusancak beylerine kitlelerin kalbini kazanmak için ellerinden geleniyapmalarını bir fermanla buyurdu ve adanın ele geçmesi durumunda halkınrahatsız edilmeyeceği ve mallarına saygı gösterileceği vaadini ekledi. Türkyayılmacılığınauzunzamandanberiöncülükedenvesıkısıkıyabağlıkalınanformülbuydu.

Osmanlı kuvvetleri 1570’de kara kuvvetlerinin başında Lala Mustafadonanmanın başında da Piyale Paşa olduğu halde Kıbrıs’a çıkınca,Venedik’liler,birbölgedebelirtilerifarkedilenbirRumayaklanmasıolasılığıyüzündenkaygılandılar.ErkendavranarakdörtyüzRumabaskınyaptılarvekılıçtan geçirdiler. Osmanlılar gelince bölgenin insanlarına özellikle iyidavrandılar ve onlara belli bir süre vergilerden bağışıklık tanıdılar. Bundansonra başgösteren çatışmalarda Rum köylüler Latin efendilerine karşısavaşmaya yanaşmadılarsa da, yiyecek yardımı yapmak ve adadaki durumhakkında bilgilendirmek suretiyle Osmanlılara destek verdiler. Dağlarakaçanlarındageridönüpfatiheitaatetmeyerazıedilmelerizorolmadı.

Osmanlı kuvvetleri Türkiye’nin güneyinden gelerek direnişlekarşılaşmadan adaya çıkmışlardı. Başlıca görevleri Venedik’lilerin iki

Page 217: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kalesiniLefkoşe ileMagosa’yızaptetmekti.KuzeyAfrika’ylaAnadolu’dantakviyebeklediktensonrayaklaşıkellibinaskerleLefkoşeüzerineyürüdüler.OlasıbirTürkistilasınakarşıhazırlıklıolmakiçinVenedik’lileruzmanaskerimühendisleri istihkâmlarını modernleştirmekle görevlendirmişlerdi. FakatLefkoşe savunması beceriksizce yönetiliyordu, kale de altı haftanın içindeTürklereteslimoldu.Garnizondangeriyekalanlarkatledildi,bundansonradaFrenkler tarafından İstanbul’la kıyaslanan ve bir yılın içindeki günler kadarçok sayıda kilisesi olduğu söylenen şehir yağmalandı. Katedral camiyedönüştürüldü. Her iki cinsten genç ve güzel olanlar köle olarak satışaçıkarıldılar.Bununiçinbirkalyonayüklendiler,fakatbugemiİstanbul’adahahareket etmeden cephaneliğini tutuşturan dindar bir Hıristiyan kadıntarafındanhavayauçuruldu.

Geriye yalnız Magosa kalesi kalmıştı, o da sonraki ilkbahar kuşatıldı.Kahramanca savunulan kale üç ay dayandı. Yöneticileri Mark AntonioBragadino’nun konuşmalarıVenedik’li garnizonu ateşliyordu. LalaMustafakuşatmacıları cesaretlendirmek için hasımlarının Lefkoşe’dekilerin eşiolduğunu, savaşmayı bilmeyen deneyimsiz insanlar olduklarını ileri sürdü.Venedik direnişi paşayı yine de etkiledi ve İstanbul’a yolladığı birmesajdaMagosa’nındevlertarafındansavunulduğunubildirdi.İstihkamlarkurmakveatlılarını içine alacak kadar derin siperler kazdıktan sonra Türkler birpatlamayla duvarlarda açtıkları bir gedikten şehre bir dizi saldırıdabulundularsada, inatçıveyüreklibirdirenişlekarşılaştılar.Düşmankaleninönündekihendeğiodun,çalıçırpıvebaşkayanarmaddelerledoldurupbunlarıtutuşturdu. Bu yangını günlerce sürdürdükleri gibi adada yetişen vetutuşturulunca zehirli bir koku salan odunla Türklere daha da eziyet ettiler.Savunmacılarbuaradaatları,eşekleri,köpeklerivebaşkaiğrençyiyecekleriyemek durumunda kaldılar.Üç aylık bir kuşatmadan sonra ellerinde sadeceyedi fıçı barut kalınca, sonuna kadar savaşan Bragadino onurlu bir barışistemektenbaşkaçarebulamadı.

Lala Mustafa bazı koşullar karşılığında bu istemi kabul etti. Şöyle kikalenin teslim olması durumunda bütün hayatlar bağışlanacak garnizonsilahlarıylabirlikteTürkgemileriyleGirit’enakledilecekşehrininsanlarınadaistedikleri yerlere gitmeleri için izin belgesi verilecekti. Bragadino şehrinanahtarlarını teslim etmek için kumandanlarından üçü ve bir askerimüfrezeyle Osmanlı karargâhına gidince, Lala Mustafa önce ona nazikdavrandıvedostçasohbetettiler.AmasonraBragadino’nunTürktutsaklarınıkatlettiğine dair öne sürülen bir suçlama yüzünden ve Mustafa’nın,gemilerininemniyetiçindegeridönmesinegarantiolarakbirrehineistemesi

Page 218: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

üzerineişlerbozuldu.

Bragadino ateşkes koşullarını ileri sürüp bu istemi reddedince, çılgınlıkderecesine varan öfke krizleriyle ün salmışMustafa kudurdu ve bir hakaretyağmuruarasındaateşkesigeçersizilanetti.Bragadinozincirlenerekboynunuuzatmaya zorlandı ve söylenildiğine göre, Mustafa sağ kulağıyla burnunukesti. Adamcağız iki hafta zindanlarda çile çektikten sonra Magosa’nın enbüyükmeydanındaboyundurukdireğinebağlanaraköldürüldü.

Venedik iki yıl sonra adayı, fethinin bedelini bol bol karşılayacak birtazminatkarşılığındasultanaterkedecekti.Kıbrıs’ınbundansonrakiyönetimibu yıllarda fethedilen topraklardaki standart Osmanlı uygulaması uyarıncayeterince aydındı. Ortodoks Rum Kilisesi’nin eski ayrıcalıkları LatinKatoliklerin zararına yeniden gündeme getirildi, malları da iade edildi.Latinlerinserfliksistemiyürürlüktenkaldırıldı.EskidenVenedik’lisoylularaait olan topraklar Osmanlı Devleti’ne mal edildi. Ekonomik ve finansalkaynakların geliştirilmesiyle yerli halka yardım edildi. Orta Anadolu’danönemli sayıdagöçmen, sürülerive tarımaygıtlarıylabirliktegetirtilerekboşarazilereyerleştirildi.

Kıbrıs’ın fethi bundan sonra büyük ölçüde misillemelere yol açacaktı.Adanın istilasıPapaV.Pius’un teşvikiyleHıristiyangüçlerini bir dini cihatruhunda “sürekli” bir Kutsal Birlik’in kurulmasına yol açmıştı. AmaHıristiyandevletlerarasındakarşılıklışüpheveçekişmelernedeniylebirliğinvücut bulması bir yıldan fazla zaman aldı. Venedik bunun İspanya’yıİtalya’nınzararınakuvvetlendirmesindenkorkuyordu.İspanyaiseheranyinesultana bağlanacak Venedik’in yararlanmasını istemiyordu. Fransa’yagelince,odakalıtsaldüşmanıİspanya’nınbüyümesinekarşıydıveeskisigibigizli müttefiği sultandan taraf olma eğilimindeydi. Dolayısıyla bu KutsalBirlik’ekatılmadığıgibi,aksineonuengellemeyeçalışıyordu.

BubirlikPapalık,İspanyaveVenedikarasında1571yazındaTürklerhâlâMagosa’yı kuşattıkları sırada Türklere karşı üçlü bir ittifakla bağlandı.Birleşik donanmaları başka İtalyan devletleri ve Malta Şövalyeleri’ningemilerini de içeriyordu. Böylesi bir karma donanmanın başarısı büyükölçüde başkomutanının seçimine bağlıydı. Seçilen, imparator V. Karl’ınevlilik dışı doğmuş oğlu veKral II. Felipe’in üvey kardeşiDon Juan oldu.Granada’da Mağrıbilere karşı komutanlık yaptığı sırada yeterliliğinikanıtlamışolanDonJuan liderliğedoğalbiryeteneğiolangüçlükişiliklive

Page 219: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ateşlibirgençadamdı.Hıristiyanlarensonundabirlikduygusuaşılayabilecekve bu modern Haçlı Seferi’nin (Osmanlı Türklerine karşı girişilenlerin onüçüncüsü) kuvvetlerini oluşturan uyumsuz öğeleri yüreklendirebilecek birliderbulmuşlardı.

BirliğinTürklerinkindenbirazdahahafifolandenizkuvveti ikiyüzkadarkadırgadanoluşuyordu,fakatVenedik’lilereaitaltı”galezza”avantajıvardı.BunlarovaktekadarAkdeniz’degörülmüşbütünkadırgalardandahabüyükve daha ağır silahlıydılar. Don Juan gemilerinde otuz bin asker taşıyordu.Aşağı yukarı aynı güçteki Türk Donanması’nın başında Müezzinzade AliPaşabulunuyordu.DahaönceadıgeçenUluçAli’denbaşkaikikorsanreisveher biri kadırgalarının pupasına “deniz prensi” olarak kendi sancağınıçekmeyeyetkilionbeşsancakbeyidekomutasındabulunuyordu.

Kutsal Birlik’in donanmasına ait gemiler 1571 Eylül’ünde Messina’datoplandılar ve kâfirleri Doğu Akdeniz’deki kendi sularında aramayahazırlandılar. Bir direkler ormanı oluşturan, bayraklar ve flamalarla bezelikadırgalar, amiral gemisinin arkasından boğazdan geçerken mendireğinucundaki Papalık elçisi tarafından kutsandılar. Don Juan Türklerin etkisizkalanbirkuşatmadansonraçekildiğiKorfu’yagelinceMagosa’nınkaderiveişlenen hezeyanlarla ilgili ilk raporları aldı. Haçlılar böylece Türklehesaplaşmaya daha büyük bir kararlılıkla yollarına devam etmeyehazırlandılar.

TürkDonanmasıbuaradaKorfu’dangüneydePatras’adoğruçekilmişveLepanto(İnebahtı)Körfezi’ndedemirlemişti.Kefalonya’ylaİthakiarasındakiboğazdan geçen Hıristiyan Donanması körfezin ağzında fark edilince Türkkaptan-ıderyasıamiralgemisiSultana’dabirsavaşkonseyi topladı.Fikirler,HıristiyanDonanması’ndaolduğugibiburadadaçelişkiliydi.Bazılarıhemeneylemegeçilmesinisavunuyor,başkalarıihtiyatlıolmayıöneriyordu.SavaşçıUluç Ali, Lepanto’da kapalı kalmayı “ve kadınlarla çocuklara bakmayı”yeğleyenmeslektaşlarınıntutumunuşerefsizlikolarakniteledi.Amagerçekcive deneyimli bir korsan olarak gemide bulunan kara kuvvetleri komutanıPertevPaşa’nınfikrinekatıldı.Bupaşasaldırıyageçmedenöncebiraraveripdonanımlarıylaeğitimlerinitamamlamakiçinvakitkazanmaktanyanaydı.

Kaptan-ı derya Ali Paşa ihtiyatlı olmaktan çok, cesur ve ataktı, üstelikMagosa’dan beri hırçın ve savaşmaya istekli olan sultanın emri üzerineHıristiyan Donanması’nı ele geçirip Altın Boynuz’a getirmek zorundaydı.Dolayısıyla derhal saldırıya geçilmesini emretti. Pertev Paşa da askerlerinisavaşa özendirirken onlara fethettikleri Hıristiyan şehirlerinin çokluğunu,

Page 220: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

asker ve kadırga sayısı açısından üstünlüklerini hatırlattıktan sonrakarşılarındakidüşmanhakkındaküçümserbirdilkullandı.

Türk Donanması böylece Lepanto Körfezi içinde demirledikleri güvenliyerlerinden çıkarak körfezin ağzındaki açık denizde Hıristiyanlarındonanmasıylakarşılaşmayahazırlandı.

Kadırga filoları arasındaki Avrupa tarihinin son büyük deniz savaşındaHilalHaç’lakarşılaşacaktı.Hacın simgesi,üstünde İsa’nınçarmıhagerilmişfigürünün yer aldığı Don Juan’ın Papalık sancağı, Hilal’inki ise üstüneKuran’dan ayetler işlenmiş olan Mekke’den getirilmiş kutsal bir sancaktı.DonJuanbirpazargününerastlayan7Eylül1571sabahıgündoğarkenbütündonanmasında sabah ayininin yapılmasını emretti. Derken ufukta Türklergöründüler.

Donanmalarsavaşoluşumugörünümündebirbirlerininkarşısınadikildiler.Türklerinkigenişbirhilaloluşturuyor,Hıristiyanlarınkibununortasınadoğruçıkıntıyapıyordu.Herbiriüçfiloyabölünmüştü,amirallerinkiiseortayıişgalediyordu. İkikaptan-ıderyaböyleceherbirikendi sancakgemisindeolmaküzerekarşıkarşıyayeralmışbulunuyordu.DonJuan’ınsancakgemisininbiryanındaPapa’nın,diğeryanındaiseVenedik’infilolarıyeralıyordu.AliPaşada bir yanınaPertevPaşa’yı, diğer yanına ise haznedarını almıştı.UluçAlioluşumunsolkanadınakumandaediyordu.Cenevizfilosunukarşısınaalmıştı.Sağ kanadın başında olan İskenderiye Beyi Şoluk Mehmet Bey iseVenedik’lilerlekarşıkarşıyaydı.HıristiyanDonanması’nıntahminindendahakuvvetli olduğunu gören Ali Paşa hilal oluşumunu düzlemek önleminebaşvurdu.DonJuanHıristiyanhattınınbinyarda ilerisineherbiriküçükbirkaledenfarksızolankorkunçgalezza’larınıaralıklıolarakyerleştirmişti.

İkidonanmabirsürehareketsizkalarakbirbirlerinigözlemledilerveölçüpbiçtiler. DerkenOsmanlılar ilk topmermisini ateşleyerek düşmanameydanokudu. Hıristiyanlar da Osmanlı donanımını yıkan ağır bir top güllesiylekarşılık verdiler. Türkler davullarla fifrelerin şamatası arasında bağırarakileriye doğru kürek çektiler. İki donanma birbirine çarpıştıktan sonra savaşhattınınbirucundanötekineyayıldı.Galezza’ların borda salvolarıTürklerinilerleyişinikarıştırdı,gemileröncedağılmayabaşladıktansonratekrardüzenegirdiler;gelenekseltoslamakvebinmektaktiklerinedevamettiler.Savaşçokgeçmedenüçayrıeylemedönüştü.HatlarınınsağındaŞolukMehmetBey’inkumandasındakiTürklerkıyıyadoğrumanevrayaparakdüşmanagöreavantajeldeetmeyeçalıştılar.Fakatçokiyieğitilmişmürettebatlarıvedahaiyi inşaedilmişkadırgalarıolanVenedik’lileronlarıkıyıdakarayaoturtarakdurumu

Page 221: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

lehlerine çevirdiler, Türklerin kaçan mürettebatlarını karada izleyerekkatlettiler,sonuçtadabütünbirliğiyokettiler.KomutanlarıBarbarigogözünerastlayan bir okun beynini delmesiyle ölmüştü. Şoluk Bey de ölümdenkurtulamadı. Yaralı olarak denize düşmüş, düşman tarafından sudançıkarılarakbaşıkesilmişti.

Asılsavaşmerkezdegelişti.İkibaşkomutanıngemileriLaRealveSultanapruvapruvaya, yani kafa kafaya çarpışmak için harekete geçtiler.ÇarpışmaöylesineşiddetlioldukiSultana’nınburnuLaReal’ın donanımına saplandı.İkigemi,Venedik’lePapalık’ınyelkenlileriikiyandaolmaküzere,merkezdebir savaş alanı yaratmak için birbirlerine kilitlendiler. Burada çarpışmaHıristiyanların tüfekli ve yaylı askerleriyle onların dengi olanYeniçerilerinarasında iki saat devam etti. Bu arada yedekteki kadırgalarla kalyonlardangelen askerler gerektikçe gemiye çıkıyorlardı. Savaş, ağır silahları dahakuvvetliolanHıristiyanlarınlehinedönmeyebaşlamıştı.Türklerinneyazıkkigemilerine çıkacak birliklere karşı savunmaları yetersizdi. AdamlarıYeniçerilertarafındanikikezgeripüskürtülenDonJuanbirmüfrezeylebizzatSultana’yaçıktı.SavunucularınbaşındakiMüezzinzadeAliPaşakahramancadirendi.FakatçarpışmasırasındaAliPaşabirmermiylealnındanvurulduveölü olarak güverteye yığıldı. Başı kesilerek Don Juan’a sunuldu. Fakatdüşmanına saygı duymuş olduğu için Don Juan’ın bu işgüzarlıktan hiçhoşlanmadığı, öyleyken kafanın bir mızrağın ucunda amiral gemisindesergilenmesinekarşıkoymadığısöylenir.

Osmanlıamiralgemisi,güvertelerine tırmananHıristiyanlar tarafındanelegeçirildi ve geri alınması için yapılan bir deneme sonuç vermedi. Türkhattının merkezi çökmüştü. Türk kadırgalarındaki Hıristiyan kölelerzincirlerini kırarak ele geçirdikleri silahlarla efendilerine karşı hareketegeçtiler. Üç saatten fazla süren kahramanca bir savaşımdan sonra Lepanto(İnebahtı) Savaşı Hıristiyanlar tarafından kazanıldı. Osmanlıların iki yüzotuzuaşkınkadırgadanoluşandonanmasınınenbüyükkısmıbatırıldıyadadüşmanın eline geçti. Hıristiyanlar on beşten fazla kadırga kaybetmediklerigibi, can kayıpları da Türklerin yarısı kadardı, ancak ölenlerin birçoğuİspanyol ve İtalyan soylularıydı. Savaşan İspanyolların arasında yazarCervantesdevardı.ŞolukMehmetBey’ingemisineyapılansaldırısırasındayaralanmış, sol eli dönüşü olmayacak biçimde sakatlanmıştı. Sonradankendisi hakkında şunları yazmıştı: “Yara çirkin gözükse bile, o bunu güzelolarak görüyor, çünkü yarayı son yüzyılların en unutulmaz ve soyluçarpışmasındaaldı,bundansonrageleceklerdahibirbenzerinigörmeyiumutetmesinler.”

Page 222: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BununlabirliktesolkanattakiTürklerbirsavaşgünüdahayaşayacaklardı.KorsanUluçAlihünerlibirtaktikçiolarakönceonunyoluüstündenkaçmakiçingüneyedoğruyerdeğiştirendüşmanın(ünlüamiralinyeğeniGianAndreaDoria) sağ yanını döndü, sonra savaş kuzeye kayarken Hıristiyan hattındadoğanbirboşluktanyararlanarakkürekçileriyleburadangeçtiveDonJuan’ıarkadan çevirdi. Burada önce Saint Jean Şövalyeleri tarafından durduruldu.Cezayirlilerişövalyelerindenizcilerinevahşiyanesaldırırken,UluçAlibukezSicilya kadırgalarından oluşan bir destek filonun üzenine saldırdı veMaltaamiral gemisini ele geçirdi.Çarpışma şiddetleninceDoria daha kuvvetli birHıristiyan kuvvetine katılmak üzere kuzeye yöneldi. Savaşın kaybedildiğinigörenkurnazkorsanbununüzerinekaranlıktakırkkadırgaylabirliktekaçtı,böyleceTürklerinyenilgisininzararınıkısmentelafietmişoldu.YinedesavaşHıristiyanların zaferiyle sonuçlanmıştı ve (Cervantes’in Don Kişot’un dayazdığı gibi) “Hıristiyan uluslarının Türklerin yenilmez olduklarınainanmakta yanıldıklarının ortaya çıktığı Hıristiyanların şanslı günü” olarakanımsanacaktı.

ZaferhaberiAvrupa’yısevinçtençılgınaçevirdi.ZaferPapaV.Pius’aAliPaşa’nıntamölümüanındamalumolmuş,dinadamıTanrı’yaşükretmekiçinbirıstavrozunönünedizçökmüştü.ŞimdidePapalıktahtındaoturduğuyerdezaferinhabercisiniİncil’denalınmış:“Tanrıtarafındangönderilmişbiradamvardı,adıdaJuan(Giovanni)”sözleriylekarşılıyordu.

Müjdeyi ilk haber alan Venedik oldu. Lagundan gelen bir kadırga topsalvolarıarasındaTürksancaklarınısudaarkasısırasürükleyerekvekıçındasavaş kurbanlarından alınmış Türk kostümleri içindeki mürettebatıyla SanMarko Meydanı’nda belirince, çılgınca bir sevinç dalgası bütün halkıpençesine aldı. İspanya da kâfir Türklere karşı önayak olduğu bu haçlısavaşının gururlanacak sonucunun büyükmutluluğunu yaşadı. Fransa KralıIX. Charles müttefiği Türkün yenilgisini bir Te Deum ayini ve başkakutlamalarla onayladı. Uzaklardaki İngiltere’de bile “Türkün al aşağıedilmesi” ateşler yakılarak, vaazlar ve St.Martin-in-the Fields’in uzun çansesleriyle kutlandı. İskoçya’nın çocuk kralı VI. James olay şerefine binmısralık değersiz bir şiir kaleme aldı. Destansı “Lepanto Savaşı” yüzyıllarboyu bütün Avrupa’da bir efsane olarak yaşayacak ressamlar tarafındanbetimlenecek şairler, halk şarkıcıları ve ısmarlama balat yazıcıları DonJuan’laTürkistilacıyıyokedenleriyücelteceklerdi.

Avrupa zafere böyle sevinirken Osmanlı başkenti ilk önemli

Page 223: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yenilgilerinden dolayı yas tutuyordu. Donanmalarının kaybı ve Lepanto’daordularınınonurununkırılmasınedeniyleTürklerinilktepkisibuoldu.SultanSelimüçgünsüreyleoruçtutupibadetederekAllah’ainsanlarınaacımasıiçinduaetti.

Sonra halk arasındaki karışıklıklara bir karşılık olarak topraklarındakibütün İspanyollarla Venedik’lilerin katlini buyurdu. Allah’tan ki efendisinidahayapıcıbiryolayönlendirenSokulluMehmet’insayesindebuemiryerinegetirilmedi.

Uluç Ali yılın sonuna doğru seksen gemilik bir donanmayla AltınBoynuz’a girdi. Bunların yarısı savaştan kaçarken yanına aldığı filodakigemilerden oluşuyordu, diğer yarısı Doğu Akdeniz limanlarındaki Türkgemilerinin arasından derlenmişti. Sokullu’nun önerisi üzerine Uluç Alisavaşta şehit düşen Müezzinzade’nin yerine kaptan-ı deryalığa yükseltildi.AdıdaçokisabetliolarakUluç’kenKılıç’adönüştürülmüştü.KıdemlidenizciPiyalePaşa’ylaişbirliğihalindevemaddidestekveren,saraydakibahçesininbirbölümünütersaneyapılmasıiçinbahşedenSelim’indesteğiylebütünkışıeskisininyerinialacakyenibirdonanmanınyapımıylageçirdi.

Böylece 1572 ilkbaharında, yaniLepanto (İnebahtı) Savaşı’nın üzerindenaltıaygeçmedenikiyüzelliyelkenligemidenoluşanvesekizbüyük,moderngemi içeren yeni Osmanlı Donanması denizlerde Türklerin üstünlüğünükanıtlamaya hazırdı. O günün hiçbir Hıristiyan Devleti’nin boyölçüşemeyeceğibirgemiinşaatıbaşarısıydıbu.Donanmanın1572’deKıbrısaçıklarında belirmesi, Hıristiyan müttefikleri şaşırttı ve adayı geri almasevdasındanvazgeçirdi.DonanmabundansonraYunansularınayelkenaçtı,yenilenen donanmasında Türk bayrağını dalgalandırdı, Girit Adası’nı tehditedecekkadarilerigitti,fakatbuaşamadadüşmanlarıylaçatışmaktankaçındı.Hıristiyanlar ise donanmaları hâlâ Türklerinkinden büyük olmakla beraber,KılıçAli’ye savaşı kabul ettiremediler veTürkleri İyonDenizi kıyılarındanuzaklaştıramadılar.

BudurumVenedik’inKıbrıs’ıresmenteslimettiğibirbarışantlaşmasınınyapılmasını hızlandırdı. Barış antlaşması yandaşları Osmanlı bölgeleriyleticaretin başlaması için baskı yaptıklarından Venedik zaten antlaşmayadündenrazıydı.İstanbul’dakiVenedikelçisibiruzlaşmabahsindesadrazamınağzını arayınca, Sokullu şöyle yanıt vermişti: “Sizin kaybınızla bizimkininarasında dağlar kadar fark var. SizdenKıbrıs’ı almakla kollarınızdan birinikesmişolduk;donanmamızıyenmeklesizsakalımızıtıraşettiniz.Kesilenkoltekrar uzamayacaktır, ama tıraş edilen sakal eskisinden de gür ve sağlam

Page 224: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

uzayacaktır.“

BarışantlaşmasınınpazarlığıFransaKralı IX.Charles tarafından İstanbulHükümeti’negönderilenelçidendegüçlübirdestekgördü.FransadaVenedikgibi İspanya’nın onlar aleyhineYakındoğu’da kuvvetlenmesinden korkuyorve Kutsal Birlik’i bozmaya çalışıyordu. Hıristiyanlar, denizlerdekiavantajlarıyla böbürlenmelerine karşın çeşitli limanlarına dağılınca önemsizçekişmelere girişmeye başlamışlardı. Ortak dava çok geçmeden karşılıklırekabetlerininveçelişentaahhütlerininyanındaöylesinegölgedekaldı,büyükLepanto zaferlerinin etkisi sıfırlandı. Bu zafer yine de her şeye rağmenmanevi ve psikolojik açılardan bir zafer olarak kaldı. Avrupa’nın gözündeOsmanlı büyüsü bozulmuştu.Bir yüzyıldan uzun zaman önceki İstanbul’unfethinden beri Avrupa’yı esir eden Osmanlı’nın ilk kez yenilmez olmadığıgörülmüştü. Bir efsane tarih olmuş ve Hıristiyanlar artık daha rahat nefesalabiliyorlardı.

Türklerin prestiji açısından bu bir dönüm noktasıydı fakat güç açısındanSultan Süleyman’ın imparatorluğu hâlâ yabana atılamazdı. Maddikaynaklarının üstüne yoktu, pratik yetenekleri zarar görmemişti, yenilgidenkolayca sıyrılmıştı. Sokullu’nun liderliği sayesinde ve Selim’inyeteneksizliğine rağmen, gününde geçmişte olduğu gibi, gelecekte de yirmiyıldahamaddivemaneviolarakbirleşik,eylemlerindegüçlü,politikalarındakararlı ve bunların uygulanmasında gerçekçi olacak, Hıristiyanlarındünyasındakidüşmanlarınaörnekolanuyumlubirİslamdevletiydi.

İmparatorluğun başlıca düşmanı hâlâ İspanya’ydı. Aralarındaki kavganınenönemlinedeni,OsmanlılarınKıbrıs seferi sırasında tekrarelegeçirdiktensonraLepanto’nunertesiyılıDonJuan’ınkumandasındabirİspanyolfilosunakaptırdıklarıTunus’tu.KılıçAliertesiyılLepanto’dasavaşanıkadargüçlübirdonanmaylasaldırıyageçti.Şehri,uzunzamandırİspanyollarınelindeolanLaGoletta (Halk-el-Uved) Kalesi’yle birlikte temelli olarak zapt etti.OsmanlılarınLepanto’dakiyenilgisindensadeceüçyılsonrakorsanamiralbukezzaferkazanmışbirdonanmaylaAltınBoynuz’agiriyordu.

TunusböyleceCezayirveTrablusgarp’labirliktebirOsmanlıeyaletioldu.Osmanlı da gelecek yüzyıllarda Kuzey Afrika kıyısının bu yönetilmesi zorkorsan devletleri üzerindeki otoritesini bir dereceye kadar sürdürebildi.1578’de Fas da Osmanlı etkisi altına girecekti. Fas şerifi, taht üzerinde(dayanaksız olarak) hak iddia eden bir kişiyi destekleyerek kalabalık birkuvveti karaya çıkartan Portekizlilere karşı Türklerden yardım istemişti.Türklerİspanya’nınPortekiz’leişbirliğiyapmasıkorkusuylahemenrazıoldu

Page 225: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ve Alcazarquivir’de Portekizlilere karşı büyük bir zafer kazanıldı. PortekizKralı Sebastian ve ordusunun büyük kısmı bu savaşta öldü ve Portekiz’ingerilemesi böylece başlamış oldu. İspanya Kralı Felipe de bundan vakitkaybetmedenyararlandıveülkeyisilahlıbirkuvvetleistilaetti.

Tunus’un tekrar ele geçmesinden kısa bir süre sonraAyyaş Selim yalnızbaşınayaptığısonbiriçkiâlemisonucundakazaeseriöldü.Doğasıitibariyleyanlış inançlara aşırı derecede inanan sultan gökte bir kuyrukluyıldızıngörülmesiyle İstanbul’da yıkıcı bir deprem,Mekke’yle kutsal yerleri tehditeden bir taşkın ve hepsinden de önemlisi, sarayının mutfaklarında şarapmahzenlerini tahrip eden önemli bir yangın gibi olaylar arasında bağlantıkurmuş, bütün bunları sonunun yaklaşmasının belirtileri olarakanlamlandırmıştı. Üzüntüsü arasında yeni yaptırdığı ve duvarları henüzkurumamış olan bir Türk hamamını ziyaret etti.Korkularını susturmak içinbütünbirşişeKıbrısşarabınıbirdefadaiçti.Sonra,sendeleyinceayağıkaydı,düşerek başını mermerlere çarptı, bu kaza sonucu ölümcül bir hummayayakalandı.Osmanlınınenazsaygıduyulansultanınınsonubuoldu.

Selim’in saltanatı verimsiz olmuştu, ama ölümü zamansızdı. SokulluMehmet,II.Selim’inoğluIII.Murat’ınolaysızolaraktahtaçıkmasınısağladı.Ne çare ki Murat, Sokullu’nun gerçek gücünü sınırlayacak böylece devletadamlığıgörevini,yaniSultanSüleyman’ınimparatorluğunumuhafazaetmekve dengeli hayatını uzatma görevini tamamlamasını engelleyecekti. Sokulludört yıl daha sadaretmakamını işgal ettiyse de Selim’in ona bahşettiği tamyetkiden artık yararlanamıyordu, üstelik sultanı onun aleyhinde etkilemeyeçalışan yeni efendisinin köle gözdelerinin ve haremindeki kadınlarınkaprisleriyleentrikalarınınhedefiydi.

MuratManisa’daki görevinden denizyoluyla gelişinin gecesinde ayağınıntozuylabeşkardeşininboğulmasınıemretmişti.Ertesisabahdevletadamlarınıhuzurunakabuletti.Yenisultanınağzındançıkacakilksözlerihepsiendişeylebekliyorlardı.Doğulularaözgübiryanlışinancagöre,yenisultanınağzındançıkacak ilk sözler saltanatının geleceğine işaret eden bir alâmetti. Geceuykusudeniztutmasındanilerigelenrahatsızlığınıgiderdiğiveiştahınıaçtığıiçinsultanınilksözleri,“Karnımacıktı.Banayiyecekbirşeylergetirin,”oldu.Bu sözler bir kıtlığın habercisi olarak algılandı ve gerçekten de ertesi yılmemleket o kıtlığı yaşadı. Murat, babasının tatlı günahını paylaşmıyordu,çıkardığı ilk fermanlardan biri de şarap tüketimini yasaklamak oldu. Bunukışkırtan bir meyhanenin dışında yeni sultanın şerefine kadeh kaldıran bir

Page 226: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

grup Yeniçeriydi. Fermana başkaldırıp sadrazama tehditler ve küfürleryağdırmaları üzerine karar yürürlükten kaldırıldı, şiddet hareketlerindenkaçınmalarıkoşuluylatekrarşarapiçmelerineizinverildi.

Murat’ınkendineözgügünahlarıvardı,enbaştadahasislikveaşırıcinselarzu. Kadınla altını saplantı olacak düzeyde seviyordu. Devletin hazinesiSultanSüleyman’ınölümünekadarYedikule’dekorunuyordu.Birincikuledealtın, ikinci kulede gümüş, üçüncüsünde altın ve gümüş kaplamalarlaziynetler, dördüncüsünde eski çağlardan kalma değerli emanetler, beşincideİran’la Mısır’da elde edilmiş değerli antika eşyalar bulunurken altıncı veyedinci kule ise devlet arşivlerini içeriyordu. II. Selim pahalıyamal olmuşsavaşlarınınsonrasındahazinedenartakalanlarıözelhazinesinenaklettirmiş,Yedikuledebir hapishaneolmuştu.Ancak III.Murat dahada ileri gitmişti.Hazineiçinüçkilitliözelbirkasayaptırmış,saltanatıboyuncabununüstündeuyumuştu. Kasa, değeri milyonlarca duka olarak hesaplanan yenizenginlikleriniçineyerleştirilmesiiçinyıldasadecedörtkereaçılırdı.

Muratetrafınısayısızdalkavukvesarayadamıylaçevirir,bunlarınarasındatembel bir sefahat hayatı sürer, ancak onların hırslarını tatmin için devletişleriyle uğraşırdı. İmparatorluğun dört temel direğine alay yollu benzetilendört kadın hayatını yönetiyordu.Bir tanesi haremin başında bulunan annesiValide Sultan’dı. İkincisi, etkisi kısa zamanda yok olan kız kardeşiydi:Sokullu’nun karısı. Bir diğeri Safiye adında Venedik’li bir güzeldi. ÜnlüBaffoailesindenolanbabasınınvaliolarakbulunduğuKorfu’yagiderkenbirTürk korsanı tarafından ele geçirilmiş,Murat’ın en büyük oğluMehmet’inannesi olmuştu. Bu kadına âşık olan Murat, ona uzun süre sadık kalmıştı.Safiye’nin nüfuzundan rahatsız olan Valide Sultan, oğlunu bir şehvet vesefahat batağına itmek için elinden geleni yaptı. Murat böylece aşırı birçapkınlıkvezevkhayatınadalarakbirgecedeikiveyaüçcariyeninhizmetinebaşvurur oldu. Bu, İstanbul esir pazarındaki kızların fiyatını ikiye katladığıgibi,Murat’ınyüzdenfazlaçocuğunbabasıolmasıylasonuçlandı.

Bu hanımların arasından bir Macar, sultanın hoşuna gitti ve bir süresaraydabiryerekadaretkisahibioldu.Fakathayatındakidördüncükadınvedanışmanlarından biri, annesinin ölüm döşeğindeki arzusu üzerine haremkethüdası olacak olan Canfeda Kadın’dı. Bu kadın sultanın yatağınıpaylaşmıyordu,başlıcagörevibuişiüstlenecekleribulmaktı.KadınlartektekveyatopluolarakMurat’adevletişlerindeöğütlervermeyecüretediyorlardı.FakatVenedik’liSafiye (Baffo)Sultan saraydaözellikledışişlerindebaşlıcaetki sahibi olmayı sürdürüyordu. Venedik gemilerinin büyük tahriğine

Page 227: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

rağmen, sultanı, San Marko Cumhuriyeti’ne saldırmaktan vazgeçirdi.Venedik aksine Osmanlı Hükümeti’nden kapitülasyonlarının yenilenmesinivebaşka ticariavantajlareldeetti.Safiye sultanınetkisibir sonrakikuşaktaoğluIII.Mehmet’insaltanatısırasındadadevamedecekti.

Murat içinaltınkadınlarkadardeğerliolduğundansarayındaki rüşvetçilikenüstdereceyeulaşmıştı, şöylekidevlet içindekiatamalarancaketki, satınalımveöncedensaptanmışbirtarifeuyarıncagerçekleşiyordu.

Yolsuzluk öylesine aldı yürüdü ki sultanın kendisi de saray adamlarıylavezirlere ödenenmeblağlardan pay alma yoluyla büyük çapta rüşvetler alıroldu. Murat bu uygulamaya Şemsi Paşa adındaki gözde vezirlerinden biritarafındanalıştırıldı.Şemsi,Selçuklulardangeldiğiniiddiaediyor,dolayısıylaSelçukluların yerini alan Osmanlılara düşman gözüyle bakıyordu.Biyografisinin yazarına göre bir keresinde sultanın huzurundan neşeyleçıkmış, mutluluğunu etrafındakilere şöyle açıklamıştı: “En sonundahanedanım adına Osmanlı Hanedanı’ndan intikamımı aldım. Onlar bizimmahvımızı hazırlamışlardı, aynı şeyi şimdi ben onlara yaptım.”Bu işi nasılyaptığı sorulduğunda da şöyle demişti: “Sultanı lütuflarını satmaya razıederekonagerçekteniştahaçıcıbiryemsundum.Kırkbinaltındukaazşeydeğil. Sultan bundan böyle yolsuzlukların öncüsü olacak, yolsuzluklar daimparatorluğuyokedecek.”

Lala Mustafa Paşa gibi Şemsi de Sokullu’nun can düşmanlarındandı.Sadrazam,onasarayındevletüzerindekikötüetkisindenşikâyetettiğinde,tekyapacağı şeyin, asla bir yanlış yapmayacak olan saraya itaat etmek olacağıSokullu’ya söylendi.Murat’ın tahta çıkışının dördüncü yılında Sokullu’nunsonu geldi. İmparatorluk içinKıbrıs’ta,Tunus’ta veYemen’de olduğu gibi,(kalıcıolmayacak)yenikazançlarsağlayacakbirseferinilkaşamalarındahâlâiktidardaydı. Bu sefer (karısı tarafından zehirlendiği söylenen) yaşlıTahmasp’ın ölümünün ve bu ölümü izleyen baş kaldırıların ardından İran’akarşıydı.

Bu durumdan yararlanmak gerekirdi. 1578’de Mustafa Paşa’nınkumandasında, Kırım’dan Tatar yedekleriyle berkitilmiş bir orduyla birOsmanlıistilasınagirişti.Kırım’danyolaçıkankuvvetlerarkaarkayaikiİranOrdusu’nuyendiler,sonuçtadaİranlılarınmüttefikiolanHıristiyanGürcistankrallığının en büyük kısmı fethedildi. Türkler Tiflis’e girdiler ve oradakiliseleri camiye dönüştürdüler. Uysal Gürcü aşiret reislerini sancaklarlaçevirdiler, bütün komşu eyaletleri işgal ettiler ve dört beylerbeyi arasındapaylaştırılmışbirOsmanlıeyaletyönetimikurdular.

Page 228: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Dağıstan’agirdiler,böyleceHazarDenizikıyılarınaulaştılar.SokulludahaönceSultanSelim’insaltanatı sırasındaDon ileVolganehirleriarasındabirkanalaçarakaynışeyiyapmayaçalışmış,ancakbaşarılıolamamıştı.İstilanınöncü birliklerine Karadeniz’in kuzeyindeki steplerde kumanda eden Azakbeyi Hazar’ınKaptan Paşası gibilerinden şaşaalı bir unvanla ödüllendirildi.Fakatİranlılardahaetkinbiçimdedirenmeyebaşlayınca,savaşonikiyıldahauzadı. İran bundan sonra Gürcistan’ı, Azerbaycan’ı, Şirvan’ı, Tebriz’i vebaşkaeyaletleriteslimettiğibirantlaşmaimzaladı.Osmanlılarbuaradaİran’akarşı Kars’ta çok iyi tahkim edilmiş bir üst kurmuşlardı; bu üs gelecekyüzyıllardaDoğu’daimparatorluğunbirsavunmaduvarıgöreviyapacaktı.

Fakatfethedilmişeyaletlerineldetutulmasızordu.NüfusunçoğunluğuŞiiolup İran rejimine sadık kalmıştı. Vergilendirme ve toprakların kullanımısistemine alışık olmadıkları Osmanlı yönetimine içerliyor, göçebe aşiretlerŞah’ın dolaylı sayılacak yönetimini sultanınmerkeziyetçi yönetimine tercihediyorlardı. Türkler daha önceki İran seferlerinde olduğu gibi, her şeydenönceüslerineuzaklıklarıvebundankaynaklanannakliyeveulaşımzorluklarınedeniyle engelleniyorlardı. Sokullu bunları göz önünde tutmuş, askeriamaçlarlabirsubağındanyanaolmaklaberaber,imparatorluğunolanaklarınıaşmasıgerekçesiylebukaraseferinekarşıçıkmıştı.Gelecekelliyılayayılanpeş peşe seferler Sokullu’nun ne kadar haklı olduğunu uzun vadedekanıtlayacaktı.

Sokullu’nunsaraydakidüşmanlarıbuaradabıkıpusanmadanonunaleyhineçalışıyorlardı.Öncedostlarıylakorunuklarınıgözdendüşürmekveidamlarınakolaybahanelerbulmakiçinişbirliğiyaptılar.SonundadervişkılığınagirmişbirsözdericacıDivan’daSokullu’yayaklaşaraksadrazamınkalbinehançerinisapladı. Sokullu’nun kendi gibi Boşnak olan katili, işkence edilmesinerağmen hiçbir şey itiraf etmedi, sonuçta da cinayet bir tımarınküçültülmesinden dolayı duyulan hıncamal edildi.Anlatıldığına göre, dahabir akşam önce bir görevli sadrazama sultan I. Murat’ın Kosova Savaşısırasında hançerlenerek ölmesinin anlatısını okuyordu. Sokullu bununüzerine,“Allahbanabenzerbirölümnasipetsin!”diyebağırmıştı.Gerçektendeöyleoldu.Venedik’libirelçininifadeettiğigibi,“TürkerdemleriSokulluMehmet’lebirliktemezaragirmiş”ti.Sokullu’nunkatledilmesimuhakkakkiOsmanlı’nınuzungerilemedönemininbaşlangıcıolmuştur.

Page 229: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((19))Buşekildebaşlayanimparatorluğunuzungerilemedönemi,devletişleriyle

ciddi şekilde ilgilenmemesinden dolayı sultanın, sorumlulukların ihmaledilmesi ve dağılması, geleneksel ilkelerin önemsenmemesi nedeniylehükümetmekanizmasınınotoritesininzayıflamasıylakendinihemenbellietti.Ovaktekadarhükümdarınustacauygulananmutlakkişiselgücünevekendiyetenekli köle çevresi vasıtasıyla etkin denetimine bağlı kalmış bir devlettebu,kısazamandaçözülmelere,karışıklığaveyaygınbirdüzensizliğeyolaçtı.Durum kısmen imparatorluğun şimdilik Avrupa’da toprak fütuhatıkapasitesinitüketmişolmasındanilerigeliyordu.Oysabufetihlertabaşındanberi devletin başlıca devinim dürtüsünü oluşturmuştu. Yüzyıllar sürensavaşlarOsmanlılaraamaçbirliğiesinlemiş,onlarayalnızganimetbiçimindedeğil, yerleşik bir uygarlık için yeni topraklar biçiminde bir zenginliksağlamıştı.Şimdi iseböylesigüçgösterimleri,böylesiödüllerçokazalmıştı.Yağmalayacak bir düşmanın yokluğunda insanlar birbirlerini yağmalıyorlar,toprakların azlığından şehirlere akın ediyorlar veya bölgede karışıklıkyaratıyorlardı.

Süleyman’ın toprakreformlarındakikusurartıkbelirginleşmişti.Amaç iyiolsada,zamangeçtikçeetkileriiyiolmaktançıktı,şöylekibaşlıcatımarlarındağıtımı, eskisi gibi eyalet otoritelerinin elinde olacak yerde, başkenttemerkezileşiyordu. Böylece çok kez taleplerin adaleti yerine, sarayentrikalarınaveyolsuzlütufdağıtımınabağımlıoluyordu.Budurum,SultanSüleyman’ınhedefinintamtersinebüyükkırsalarazisahipliğinin,bunakoşutolarak da kalıtım ilkesinin gelişmesine yol açtı. Sürekli fetihlerin ve topraksahiplerine sağladığı kazanç döneminin son bulmasıyla, bu kişiler köylüsınıfındandahaağırtaleplerdebulunduklarıgibi,toprağadoymazoldular.

Dahası, topraklarının geliri ve köylülerinin çalışmaları sayesindeyaşadıkları kadar Osmanlı Devleti’nin başlıca dayanağı olmuş olan tımarsahibi Sipahiler, artık askeri açıdan oluş nedenlerini kaybediyorlardı. EskiOsmanlıgelenekleritarafındanyoğurulmuşolanvekısabirsefermevsiminealışık olan bu insanlar, ateşli silah kullanmak üzere eğitilmiş piyadelere vebaşka tekniklerde usta uzman kadrolara dayalı daha modern savaşımyöntemlerine alışık değillerdi. Sonuçta giderek eksilen veya en azındandeğişen bir sınıf -daha doğrusu, giderek gelişen bir serkeşlik ve karışıklıkelemanıoldular.Sipahilerartıkeskisigibimaddiödüllerolmaksızıngüçlüklervetehlikeiçerenseferlerekatılmayıçoğuzamanreddediyorlardı.Aksihalde

Page 230: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

işlerine öylesi geldiği zaman savaş meydanını terk edebilirlerdi; 1596’daMacaristan’daki Mezo-Keresztes (Haçova) Savaşı’nda da aynen böyleyaptılar.BusavaşınsonrasındaotuzbinSipahitımarlarındanuzaklaştırıldılar.Budasisteminartıkyararlıbulunmadığınınaçıkkanıtıydı.

Görevleriniyerinegetirmemelerikarşılığında-eğerhizmetyerinetazminatödemezlerse- böyleleri tımarlarından yoksun edilmek, böylece topraksızhoşnutsuzlarınsayısınışişirmek tehlikesindeydiler.Topraklarınabazenyasalbiçimde, bazen de ilgili yargıçlara rüşvet verilmesi suretiyle başkalarıtarafındanelkonulurdu.Böyleceyenibirtopraksahiplerisınıfıtüredi:bunlarçok zaman memurlar, saray görevlileri ve hizmetkârları, bazen de saraydışındankimselerdivegenellikleşehirlerdeyaşayaninsanlardı.Birtekkişininbu tür yolsuzluklarla çok sayıda tımara sahip olması, böylece büyük topraksahibi kesilmesi mümkündü. Sipahiler tımarlarını ellerinde tutabildikleritakdirde, şimdi yolunu bulup onları çoğu kez miras şeklinde oğullarınageçirebiliyorlar,askerihizmetzorunluluğuolmayanbuoğulların,atsırtındakihayatın zorluklarına katlanmak yerine, tımarları satın alanlar gibi şehirlerderahat bir hayat sürmeleri mümkündü. Böylelikle köylü sınıfının zararınaolmak üzere, önceki sultanlar tarafından özenle kurulmuş devlet sisteminingerek ilkegerekseuygulamada taban tabanazıddıolarak toprağınınbaşındabulunmayanlariçinkalıtsalbirtoprakkullanımhakkıtüredi.Budaköylülerinhayatları ve ilgi alanlarıyla şehir nüfusununkilerin arasında giderekgenişleyenbiruçurumoluşturdu.

Başkenttehükümethizmetinintümkarakteri,enbaştadagörevlereatanmaköktenbirdeğişimeuğradı.Sultanınülkeyiyönetenyakınçevresiozamanadek yalnızca Hıristiyan kölelerin arasından, dolayısıyla köylerde büyüyen,köylü eğilimlerini koruyan ve kırsal bölge işlerinden anlayan köylülerarasından seçilirdi. Fakat bu sistem Süleyman’ın saltanatının son yıllarındagevşemeyebaşlamış,onaltıncıyüzyılsonlarındadasultanınkölehizmetlilerçevresine atamalar Müslüman tebaalarına da açılmıştı. Bu Müslümanlarşehirlerdebüyümüşolanözgürinsanlardı.Çoğuzamanakrabalarınınnüfuzuveya satın alım sayesinde bu görevlere geliyorlardı ve şimdi makamlarınıoğullarına miras olarak bırakabiliyorlardı. Böylece kaçınılmaz iltimasıylakalıtsal sistem hükümette de kök saldı ve etkin bir çevresi, yeterli maddiolanakları, rekabete yatkın ruhu ve politik kurnazlığı olan haris bir gençMüslümanın kazançlı ve ayrıcalıklı görevin birinden diğerine geçerekyükselmesimümkünoldu.Doruğa tırmanmakyinedegeçmişteolduğugibiüstünbirenerjivezekâgerektiriyordu.Amaöyledeolsa,imparatorlukartıkhükümdarı tarafından kişisel değeri ve erdemleri esasına göre seçilmiş

Page 231: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gerçektenseçkinbirtabakatarafındanyönetilmeavantajınıkaybetmişti.

Osmanlı’nın gerilemesinin çeşitli nedenlerinin yapısında ayrıca sosyal veekonomikkarmaşanınbazıtemeletkenleriyeralıyordu.Bunlarınilkiişlenentopraklardakiartışıaşannüfusartışıydı.İkincisiYeniDünya’danbolmiktardaİspanyol-Amerikan külçe altınının gelişinin arkasından fiyatların artışıydı.Bu, Osmanlı gümüş paralarının değerinin düşmesine ve o sıralar AkdenizAvrupası’nın büyük bir kısmındaki gibi yüksek bir enflasyon düzeyine yolaçtı.

Bunları izleyen ekonomik kriz nedeniyle Osmanlı Hükümeti (İran’ıkendine örnek alarak) 1584’de bazı hileli parasal işlemlere başvurmakzorundakaldı.Altınparalaryüzdeellioranında tağşiş,yanidevalüeolurkenaskerinücretinioluşturanstandartgümüşparalar(akçeler)eritilipbakıroranıartırılmışdaha inceparalarbiçimindepiyasaya sürüldü.BuaradagününbirTürktarihçisi,birbademağacınınyapraklarıkadarinceveçiğtanelerikadardeğersiz olduklarını söylemişti. Paranın değerinin düşürülmesi öylesine birdereceyi buldu ki Venedik’teki İspanyol elçisi II. Felipe’ye şöyle diyordu:“İmparatorluk o kadar yoksul ve yorgun ki ortada dolaşan biricik paralartamamen demirden yapılmış akçeler.” Yeni bir yüzyıla girilirken birbirinikovalayankrizler sonucundaOsmanlı ekonomisigerçektendeokadarzayıfdüştüki, tamamen iflas etmesedahi, silahlıkuvvetlerineücretleriverilemezoldu, bunun sonucu olan hoşnutsuzluk ortamında ise merkezi otoritegösterileri,ayaklanmalarıvekarışıklıklarıdenetimaltınaalamazoldu.

İmparatorluğunnüfusubuaradaonaltıncıyüzyıl içinde ikikatınaçıkmışve Avrupa’ya yayılma sınırlı olunca fazla nüfusun yerleşebileceği toprakkıtlığıortayaçıkmıştı.Toprakkıtlığıköylügençlerigeçimlerinisağlamakiçinbaşka yerlere gitmeye zorluyordu. Üstelik Osmanlı Devleti’yle gelenekselortaçağ lonca sistemi toprak ürünleri dışındaki ekonomik kaynaklarıngelişimine elverişli değildi. Ancak Kıbrıs’ın fethi hatırı sayılır çapta biryerleşimeolanaksağladı.Benzerbaşkabirolanakyoktu.ÖzellikleAnadolubaşıbozuk asker olma ya da başka bir resmi görev imkânını arayan, bunubulamayınca da karışıklıklar çıkaran, çok zaman da eşkıyalığa başvurantopraksız, köksüz köylülerle kaynıyordu.Devalüasyon nedeniyle bu işsizliksorununu daha da ciddileştiren etkenler fiyatların ikiye katlanması,kalpazanlık,yüksekfaizoranlarıvetefecilikti.

Açıklarını kapamak için hazine yeni gelir kaynakları aramak, bu arada

Page 232: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

vergileri artırmak zorundaydı. Bunun yükü gerek merkez gerekse eyaletyönetimleri tarafından resmi yoldan daha fazla vergi tahakkuk ettirilmesisuretiyle eninde sonunda köylünün sırtına yükleniyordu. Ama bu yükgayriresmi yoldan suiistimaller ve haksız uygulamalarla çok dahaşişiriliyordu. Çünkü enflasyonun etkileri özellikle şimdi değeri yarılanmışsabit gelirliler, yani asker, sivil veya tüzel olsun, memurların kendileritarafındanhissediliyordu.Budaonlarırüşvetçiliğeveyolsuzluklara,yasadışıharaçlarla köylüleri yolmaya ve canından bezdirmeye itiyordu. On altıncıyüzyıl başlarında görülen bu uygulamaların dökümü 1609’da eyaletyöneticilerine iletilen sultan I.Ahmet’in bir fermanında yer alıyordu. Şöyleki:

Eyaletlerinizi görevlerinizi yerine getirerek dolaşmıyorsunuz. Aksine,yasadışıyollarabaşvurarakinsanlarınparasınıgaspediyorsunuz…Busözümona “devriyeler” sırasında aşağıdaki görevinizi şu şekilde kötüyekullanıyorsunuz: birisi ağaçtan düşerse bunu cinayet diye nitelersiniz, birköyegider,orayayerleşirvesözümonakatiligizlendiğiyerdençıkarmakiçinhalkı zincire vurarak taciz edersiniz. Sonra diyet diyerek yüzlerce altın vegümüş para toplarsınız, resmen isteyerek köylüden bedelini ödemedenatlarına, katırlarına, kölelerine, arpalarına, samanına, odununa, hasırına,koyunlarına, kuzularına, tavuklarına, tereyağlarına, ballarına ve başka gıdamaddelerine el koyarsınız. Gelirlerinizi tahsildarlara aşırı faiz oranlarıylaödünç verirsiniz.Onlar da çok fazla atlıyla gelir, gelirlerinizi yasaya uygunşekildetoplamaklayetinecekyerde,canlarınınistediğikadarparakoparmayaçalışırlar.

Kadılardadiğermemurlarkadaryolsuzluklarabaşvuruyorlardı.Köylülerinşikâyetlerini dinlemek ve nedenlerini saptamak üzere atanmış müfettişlerolarak sultanın fermanlarını çoğu kez kendi yararlarına uyacak şekildeyorumlamak ve suçlananlardan rüşvet koparmak eğilimindeydiler. Vergicetvellerinihazırlarkenvergimükelleflerininsayısınıçokabartmış,kendileriiçin para gasp etmişlerdi. Kendi yasal yetke bölgelerinde vekiller atamayayetkileriolduğundanbuişekendilerineençokparayıverenlerialıyorlardı.Buçeşitli para talepleri köylüleri vergilerini ve borçlarını ödemek içintefecilerdenyüzdeellikadaraşırıfaizlerleparaalmayasevkediyor,sonuçtaokimseleriçinparasızçalışmakzorundakalıyor,onlarınkölesioluyorlardı.

Hükümet,sayılarıgiderekazalanfeodalSipahilerinyerinidoldurmak için

Page 233: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

nizami asker kuvvetlerini artırmak zorunda kaldı. Bu, sultanın Yeniçerilerdışındaki diğer paralı askerleri demekti. Hükümetin nizami Sipahileri de“Sultanın adamları”nın kapsamına giriyordu. Başka askerler toplamak dagerekiyordu.SavaşlardaelegeçenyadasatınalınanHıristiyanolarakdoğmuştutsaklarartıkamaçiçinyeterlideğildi.EskidensivilyönetimdenuzaktutulanMüslüman tebaaların ilk kez olarak büyük ölçüde askeri kuvvetlerekatılmaları gerekmişti.MüslümangençlerYeniçerilerin safına olduğukadarmuvazzaf kuvvetlerin çeşitli kollarına alınmaya başlanmıştı. Yeni karmaöğelerinkatılımıbukuvvetlerinkendineözgükarakterinideğiştirecekbudayalnızdisiplinlerinideğil,takımdayanışmalarınıdaetkileyecekti.

Yeniçerilerin, kışlalardaki avare dönemlerinde zanaatkâr olarakçalışmalarına, bu şekilde imal ettikleri ürünleri satarak gelirleriniartırmalarına izin veriliyordu. Böylece ilk kez ticaret hayatına atılarakİstanbul’la başka garnizon şehirlerinin sivil zanaatkâr nüfusuna karışarakşehirli oldular ve disiplinleri kadar savaşmaya duydukları hevesi de büyükölçüde kaybettiler. Buna bir de Sultan Süleyman’ın saltanatından berievlenmelerine izin verilmesi eklenince, bürokratlarla toprak sahibi sınıflarındaolduğugibionlarındaarasındakalıtımilkesininyeretmesikaçınılmazdı.Bundan sonra oğullarının da Yeniçeri birliklerine katılması doğaldı.Yeniçerilerbirkölelerbirliğiolduklarından,MüslümanolarakdoğmuşbirininkölelerinarasınakatılmasıdayasakolduğuiçinoğullarınınYeniçeriolmalarıancakhileyoluylamümkündü.Fakat II.Selim’indevrindekabul edilmeleriiçin bir kota saptandı. Sonunda IV.Murat’ın dönemindeYeniçeri kıtalarınave sultanın başka görevlerine atanmanın Hıristiyan kölelere mahsus olmasıkuralınıntamameniptaledilmesiyleaslındavarolanbirsüreçyasalolarakdakabulgörmüşoldu.

Onaltıncıyüzyılınsononuncuyılından itibaren,efendileri sultangiderekgücünü kaybederken Yeniçeriler giderek daha azgın oldular ve talepleriniazıttılar. 1589’da kendilerine ücret olarak verilecek değeri düşürülmüş yenimadeni paraları protesto ederek III. Murat’ın uzun zaman başını ağrıttılar.TarihlerindeilkkezolarakDivan’ınoturumhalindebulunduğusarayıbastılarve paranın değerinin düşürülmesinden sorumlu tutulan vezirlerin kellesiniistediler.

Sultan asi birliklerin karşısına çıkacak yerde iki idamı onaylayarakkendisininkinden üstün kuvvete boyun eğdi. Yeniçeriler bundan sonraki üçyılın içinde iki kez daha avantajlarından yararlanarak arka arkaya ikisadrazamıngörevdenalınmasınıistedilerveistedikleriniyaptırdılar.1593’de

Page 234: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

başkaldıranlar sultanınmuhafızları olanSipahiler oldu.Ama bu kez düzenisağlayanYeniçerileroldu;hükümetinilerigelenlerigelecektedeyapacaklarıgibi, iki kuvvet arasındaki rekabeti kışkırtmışlardı. Sultanın muhafızbirliklerinin benzer başka isyanları imparatorluğun eyaletlerinde huzurubozdu. Vassal Moldavya Devleti’nde Yeniçeriler rüşvet karşılığında kendiistedikleribiradamıvaliseçtirecekkadarişiilerigötürdü.Neçarekivalikısabirsüresonravergisiniödemediğiiçingörevindenuzaklaştırıldı,ileridekibirtarihtedeİstanbul’daYeniçerilertarafındansoyulduveöldürüldü.

O vakte kadar sultan, Sultan Süleyman’ın ölümünden sonrakilerindördüncüsü olarak Osmanlı tahtına çıkmıştı. Bu III. Murat’ın on dörtyaşındakitorunuveIII.Mehmet’inoğluydu.BircariyesininrüyasıMurat’ınölümünün habercisi olmuştu. Sultan hemen arkasından mide kramplarıylakıvranmaya başlamıştı. Nakledildiği Boğaziçi’ndeki bir köşkte pencerenindışından geçen gemileri yattığı yerden seyrediyordu. Sazcıları karamsar birezgiçalıyorlar,hastahükümdar,“Bugecegelvebaşımdanöbettut,eyölüm,”diye şarkının sözlerini mırıldanıyordu. O sırada ikiMısır kadırgası, sultanıselamlamak için toplarını ateşlediler. Sarsıntıdan köşkün cam kubbesi tuzlabuz olmuş, sultanın gözleri yaşarmıştı. “Başka bir zaman olsa donanmanınbütün gemilerinin salvoları bu camı parçalayamazdı, oysa şimdi…Bu köşkhayatımın köşkü,” diye inledi. Sultan sarayına geri götürüldü ve ertesi günöldü.

III. Mehmet olarak yerine geçen oğlunun ilk yaptığı iş on dokuz erkekkardeşini dilsizlere boğdurmak oldu. Osmanlı tarihindeki en büyük kardeşkatliamımıydı?III.Mehmetbundansonraonlariçinbüyükbirdevlettörenidüzenleterek sarıklar ve tüylerle süslü tabutların içinde babalarının yanınagömdürdü.Buaradaölenşehzadeleringözdeleriolanaltıhamileköledetahtüzerinde hak iddia edecek oğullar doğurmaları korkusuyla çuvalların içindeboğazınsularınaatılmışlardı.Mehmetbununladayetinmeyerekbirsüresonraen sevdiği oğluMahmut’u da öldürttü.Bu dinamik genç adamAnadolu’daasilerle çarpışan orduların kumandasının kendisine verilmesini yalvarmaklababasının kıskançlık ve şüphesini alevlendirmişti. Şehzadenin annesiylesevgili arkadaşları da hapse atıldılar ve sonradan aynı akıbete uğradılar.Mehmet’inkendisidearadançokgeçmedenölüncemezarınınüstüne,“YüceAllah her şeyin ölüp yok olduğunu, olsa olsa bir yargının kaldığı ve kişiyegeridöndüğünüsöyledi,”gibibiryazıtkonuldu.

III.Mehmeteyaletvaliliğiyapan,böylecebabasınınhayatındadevletişleri

Page 235: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hakkında deneyim edinen sonuncu şehzade oldu. Bundan sonra ayaklanmaçıkarırlarkorkusuylahanedanınbütünprenslerisarayakapatılarakKafesdiyebilinen bir binada dünyadan yalıtılarak böylesi bir deneyimden yoksunbırakıldılar.SaraydakihayatındanmemnunolanMehmet,babasınıngözdesiolan annesi Valide Sultan Venedik’li Baffo’nun otoritesinin altında yaşadı.Vezirleri onun, atalarını örnek alarakMacaristan’a karşı inişli çıkışlı sürüpgiden savaşta ordusunun başına geçmesini istiyordu. Ordunun başındakivarlığının, Gran’la başka Osmanlı kentlerinin kaybından sonra askerinsavaşma şevkini canlandırabileceği fikrindeydiler. Fakat Valide Sultan,sultanın İstanbul’dan çıkmakla etki alanındanda çıkmasındankorktuğu içinbu planı engelledi. Sultanı savaşa gidecek yerde özenle seçilmiş cariyelerleoyalamayıyeğliyordu.

ZayıfkarakterliMehmet’inherşeyerağmenkararlılıkanlarıvardı;sonundabüyük bir depremin ardından ve ikramiye beklentileri içinde olup sultanlarıbaşlarındaolmadandüşmanakarşıyürümeyireddedenYeniçerilerintaleplerikarşısındavezirlerinintavsiyelerinidinledi.1596yazındamevkiineuygunbirşaşaayla Avrupa’da ordularının başındaydı ve Şam’dan özellikle getirtilmişpeygamberinkutsalsancağınınarkasındailkkezcesaretlenipilerliyordu.

Osmanlı kuvvetleri Erlau’yu (Eğri Kalesi) kuşatıp ele geçirdiler, sonraMezo-Keresztes Ovası’nda (Haçova) düşmanın karşısına çıktı. Savaş uzunsürdüve iniş çıkışları oldu.BuaradaSipahilerin topluolarak firarı sultanıncesaretini kırdı. Öyle ki bir devenin sırtında oturduğu yerden ordunun geriçekilmesiniemredecekoldu.Amabirsavaştoplantısındansonrapeygamberinsancağını kaptı, kutsal cüppesini arkasına geçirdi ve kuvvetlerinin başındakalmayarazıoldu.Savaşıngidişibundansonradeğişti.Hıristiyanlardüşmankampınıyağmalamakiçindüzenlerinibozdular.Türksüvarileriişteozamansaldırıyageçincedüşmanaskerleritambirkarışıklıkiçindekaçtılar.

HıristiyanlarınuğradığıbuyenilgiotuzbinMacarveAlmanınhayatınamalolduğu gibi, muazzam bir ganimet Türklerin eline geçti. Bunların arasındaçokincebirişçiliğinürünüolanbirkaçyüztopdavardı.BukesinTürkzaferi,tarihinin bu tehlikeli anında Bulgaristan’ın, Makedonya’nın, Macaristan’ınyarısının ve Tuna’nın kuzeyinde Erdel (Transilvanya) dışında elinde kalançoğu toprakların Osmanlı İmparatorluğu tarafından kaybedilmesinintartışmasızönünegeçti.Osmanlıbutopraklarıbirkaçyüzyıldahakoruyacaktı.Bu arada zaferini en azındanbir seyirci gibi seyretmiş olanSultanMehmetferahlamışolarakİstanbul’adöndüvezafercoşkusuiçindekarşılandı.Buradakendini hareminin zevk-ü sefasını kaptırarak dizginleri Venedik’li annesine

Page 236: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bıraktı.1603Ekim’ininsonlarındakarşılaştığıbirdervişinellibeşgünsonrabaşına bir felaket geleceğine dair kehanette bulunduğu söylenir. Yanlışinançlarınısaplantıhalinegetirensultantamellibeşgünsonraöldü.

Çocuk yaşta tahta çıkan ardılı Ahmet sırf hayatta kalmış tek kardeşiMustafa deli olduğu için Müslümanlar ise delileri kutsal saydıklarındankardeş katili olmaktan kurtuldu. Ahmet bir Türk şairinin sözleriyle “bütünOsmanoğullarının içinde sancağı taşımadan önce imparatorluğa sahipolanların ilki”ydi. Bununla birlikte aradan çok geçmeden sünnet edilerekböylecetahtındaykenbuişlembaşındangeçenilkOsmanlısultanıoldu.Kısabir süre sonra suçiçeği hastalığına yakalanması bayramın gelenekselşenliklerininkısakesilmesineyolaçtı.

Çok geçmeden iyileşen Ahmet daha çocuk yaşta tezcanlılık, hattadinamizmbelirtileri gösterdi.Sadrazamıhazinedenözellikleyüklübirbağışalmadan bir Macaristan seferine çıkmayı reddedince, sultan, ona şöyle birmesaj yolladı: “Hayatına değer veriyorsan, hemen yola çıkarsın.”Yeniçerilerle kapıkulu Sipahileri ücretlerinin bir kısmının ödenmemişolmasından yakınıp subaylarını taşlayınca, çocuk sultan (Halife HarunReşit’inbiricraattabulunacağıgünlerdeyaptığıgibi)allargiydi,bubirliklerinyüksek rütbeli subaylarını karşısına çağırttı ve onları suçladı. Onlara sözkonusu birliklerin ücretlerinin kısa zaman sonra verileceği söylenmişti.Sultan, “Niçin buna inanmıyorsunuz? Ne cüretle hükümetime hakaretedebiliyorsunuz? Suçluları bana teslim edin,” diye kükredi. Şaşkınlığınegemenolduğubirsessizliktensonraağalardanbirisorumluolanlarınsultanınkölelerideğil,Ahmet’inemriüzerineocağaalınanyabancılarolduğunuilerisürdü. Bu kişilerin adları verildi ve hemen o gün idam edildiler. Cesetlerikaldırmaları buyurulan ağalar da uyarıldılar: “İtaat sınırlarını bir dahazorlarsanız,hepiniziayırımsızolarakidamettiririm.”

FakatAhmetyaşıilerledikçeçocukkenverdiğiumutlarıboşaçıkardı.1606Mayıs’ındakiBirDivan’ınoturumundakısabirsüresonraçıkılacakolanbirİranseferininertelenmesini istedi.OysaorduyolaçıkmaküzereÜsküdar’datoplanmıştı bile. Divan’dakiler şaşkınlıktan söyleyecek söz bulamıyorlardı.Bunun üzerine şeyhülislam imparatorluğun tuğlu sancaklarının herkestarafından görülmesi için Asya kıyısına dikilmiş olduğunu söyledi. Şimdibayrakları indirip geri çekilmek şerefsizlik olarak nitelenecekti. Sultanordunun Ferhat Paşa kumandasındaki bir bölümüyle sınırlı bir seferyapılmasını önerdi. Şeyhülislam bunun üzerine sultanın iddia ettiği gibi

Page 237: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hazine eğer boşsa, Sultan Süleyman’ın son seferinde yaptığı gibi, seferinmasraflarınıkendikesesindenüstlenmesininmümkünolupolmadığınısordu.Ahmetbuöneriyezamanlarındeğiştiğini,ozamanlargerekliolanşeyinartıkuygun düşmeyeceği karşılığını verdi. Divan böylece dağıldı. SonuçtaGözüpek,diyebilinenFerhatPaşabellibirkuvvetle,fakatücretlervelevazımiçinyetersizparaylaAsyaiçlerinedoğruyolaçıktı.YürüyüşüçokgeçmedenYeniçerileri arasında çıkan bir ayaklanmayla kesintiye uğradı, YeniçerilerdahasonrakarşılarınaçıkanilkCelaliçeteleritarafındanbozgunauğratıldılar.

Ahmetsaltanatıboyuncakendigirişimiylebunundışındapekazşeyyaptı.Huysuzduvedoğrukararlarvermeyeteneğindenyoksundu.Özelliklede iyidanışmanlar seçmeyi beceremiyor, çoğunlukla haremin etkisiylesadrazamlarını sürekli değiştiriyordu. Kendi bencilce çıkarlarını düşünenharem mensupları ve özellikle efendisininki kadar görkemli bir maiyetedinmiş Karaağalar’ın başı onun üzerinde giderek güçlenen bir otoritekurmuştu.Çağdaşıolanbirİtalyanınbelirttiğigibi,“Hükümdarolanınhangisiolduğubellideğil”di.

Harem bu arada sultanın ailesinden olan kızlarla bürokratlarının vegözdelerininevlenmesisonucundabozguncuetkisinihertarafayayıyordu.Bukişiler, sarayla yakın ilişkilerinden yararlanarak memleketi harap eden veimparatorluğun kamu hizmetlerinin moralini sıfırlayan çeşitli gasplarlayolsuzluklarabaşvuruyorlardı.

I.Ahmet1617’deyirmiyediyaşındaöldü.Tahtınbabadanoğulageçtiğiondört Osmanlı Sultanı kuşağından sonra sultan olma sırası I. Ahmet’in aklimelekeleriyerindeolmayankardeşiI.Mustafa’yageçti.Yenisultanhayatınınon dört yılını geçirdiği sarayın zindanından şaşkın halde çıkarıldı. İngilizelçisiSirThomasRoe’yabakılırsa,Mustafageleceğeilişkinhayallergördüğüiçinbazılarınıngözündekutsalbiradamdı,gerçekteisedeliyleaptalarasıbirşeydi.Tutuklulukgünlerindeeğlencelerindenbiriboğazınbalıklarınaekmekparçaları yerine altınlar atmaktı. Fakat Karaağalar’ın başının isteği üzerineDivanonubuhuyundanvazgeçirdi.Karaağa, altınları,Mustafa tahta çıktığızaman Yeniçerilere vermesi gereken bağışlar için saklamanın daha iyiolacağınıönesürmüştü.

RichardKnolles’in bildirdiğine göre, kendi oğulları doğmaya başladıktansonra tahtın babadan oğula geçmesi âdetini sürdürmek isteyen Ahmet,kardeşiniidamettirmeyiikikezaklındangeçirmişti.Birincidebirgeceönce

Page 238: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

“hayallervekorkunçdüşler”görmesionuengellemişti.İkincikez,kardeşinimuhafızıylasarayınbahçesindegezinirgörüncehiddetlenerekyayıylaokunualmışveMustafa’yıvurmakiçinbirkolunukaldırmıştı.Fakatbirdenkoluylaomzuna dayanılmaz bir ağrı saplanınca, peygamberinMustafa’nın ölmesiniistemediğinekararvererekbuiştenvazgeçmişti.Uzunmahpuslukdönemininbüsbütün aptallaştırdığı Mustafa böylece tahta çıktı. Yönetmeye elverişsizolduğu hemen belli oldu. Kısa bir süre sonra tahttan indirildi vemahpushanesine geri döndü. Ağabeyi Ahmet’in on dört yaşındaki oğluOsmanSultanolarakyerinegeçti.

Mustafa’nın tahttan indirilmesini zorlayan Yeniçeriler olmuştu. Başkentehâkimolan bu askerler şimdi yeni bir padişahın tahta çıkmasıyla sadece üçaylıkbirsüreiçindeikiyüklübağıştanyararlanacaklardı.ÇocukOsman,atasıKanuni Süleyman’la aşık atarak savaşlarda zaferler kazanmanın hayalinikuruyordu. Silah kullanmakta ustaydı ve hünerini savaş tutsaklarını, hattakendi uşaklarını canlı hedef olarak kullanmak suretiyle gösterdiğisöyleniyordu.Herikicephedeşimdinispetensükunethâkimdi,fakatOsmançok geçmeden vezirlerinin önerilerini umursamayarak Lehistan’a savaş ilanetmekte ısrar etti. Sultanın vassalları olan Kırım Tatarlarıyla Lehistan’ıntebaasıolanUkraynaKazakları arasındakölelerve sığırhırsızlıklarıkonulusüreklisınırkavgalarıbununbahanesiolabilirdi.

Bir ilk Osmanlı zaferinden cesaret bulan Osman, 1621’de SultanSüleyman’ınzamanındansonrakilerinhepsindenkalabalıkolduğuönesürülenbir ordu topladı, atasına ait bir zırhı üstüne geçirdi ve orduyu EdirneüzerindenTunakıyısınaveburayıaşarakDinyesterkıyılarınagötürdü.Kışınvakitsiz bastırmasının, asi paralı askerlerin vebaşka sorunların güçleştirdiğiçetinbiryürüyüşoldubu.Sultannehrinüzerindebirköprüinşaettirmesininarkasındanbununötesindeki savunma için iyi donanmışChoczim’e bir dizisaldırı düzenledi. Birlikleri küskündü ve (Knowles’in ifade ettiği gibi),“Düşmanın karşısına çıkmaktansa koşarak ya da yağmalayarak veya yemekyiyerekölmeyiyeğliyorlardı.”Sultanisebirsavaştahayatınıtehlikeyeatmayahazır olmasına karşın, “Benzer durumdaki atalarından farklı olarak,” onlarısavaşmaya razı edemiyordu. Bu yüzden ağır kayıplara uğrayarak geriçekilmek ve Lehlerle barış pazarlığı yapmak zorunda kaldı. Bundan sonrazaferkazandığınıilerisürerekİstanbul’adöndü.AmaLondra’yabildirildiğinegöre,“BüyükEfendi1Ocakgünüadibiraskerkılığındaveşaşaasızolarakşehre girdi.Bu savaştaki kayıpları çok büyük olmuş, özellikle çok fazla atıtelefolmuştu.”

Page 239: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Genç Osman kendilerinin büyük ölçüde sorumlu oldukları bir yenilgikadar, onu suçlamaktan geri kalmadıkları bir kusuru: cimriliği nedeniyleYeniçerileri kendisine düşman etmişti. Bu nedenle ya da imparatorlukhazinesininkronikleşmişboşluğunedeniyleYeniçerilerinaldıklarıücretlervebahşişlerbeklentilerinindüzeyineulaşamıyordu.Örneğin,savaştakesilenbirdüşman kellesine verilen ödülün bir tek dukayı aşmamasından ve adamınbununiçinhayatınıriskeatmakzorundaoluşundanyakınıyorlardı.

Ayrıca, sultanın tebaalarının birçoğu gibi onlar da, sultanın çoğunluklagecelerikılıkdeğiştirerekveyanındasadecebirkaçsaraygörevlisiyleşehrinsokaklarındadolaşmasına,şarapvetütüntüketiminekoyduğuyasağındelinipdelinmediğinigörmekiçinküçükrütbelibirsubaygibievlerivemeyhaneleridenetlemesine, bu suçları işleyenleri tutuklatmasına ve cezalandırmasınaiçerliyorlardı. Bu ziyaretler sonucunda bostancıbaşının meyhanelerdeyakalanan Yeniçerilerle Sipahileri Boğaz’ın sularına attırdığı ve sarhoşaskerlerikadırgalaraköleolarakyolladığısöyleniyordu.

GerçekşukiYeniçerilerimparatorlukiçindegerçekbirtehditoluşturmayabaşlamışlardı.Yüzyıllar süresince fetihlerdeOsmanlıkuvvetlerininengüçlükoluyken şimdi açgözlülükleri ve disiplinsizlikleri nedeniyle yurtdışındasavaş kuvveti olarak yozlaşıyorlar, yurtiçinde de bozguncu bir gücedönüşüyorlardı. Savaş meydanlarında modern yabancı orduların karşısındabeceriksizlikleri, hatta korkaklıklarıyla dikkati çekiyorlardı. Düşmanlarınınşimdilerde gözlemledikleri gibi, Yeniçeriler hâlâ çok hızlı ve keskingörüşlüydüler, ama Sipahilerin bocaladıkları anı hemen fark edip tabanlarıyağlamak için.Yetersiz Sultanlar yozlaşmış sarayın baskısı altında birbiriniizlerkenYeniçerileregemengüçvebirfesatodağıoldular.

“Kendi kölelerine tâbi” olmanın utancına fena halde içerleyen ve reformyanlısı olarak bilinen danışmanlarından teşvik gören on sekiz yaşındakiOsman, hükümranlığının hedef olduğu bu tehdidi gidermek için bir planyaptı. Bunu harekete geçiren kişi, Asya sınırlarından getirtilen ve “Cesur”lakabıyla bilinen aynı zamanda zeki olarak tanınan Dilaver Paşa’ydı. Bucenkçi,Diyarbakırvalisiolarakbubölgelerdegücündendolayıbüyüksaygıgörüyordu. Bu bölgelerin güçlü kuvvetli yerlilerinin arasından eyaletvalilerinin de işbirliğiyle büyük bir Asya Ordusu kurmasına karar verildi.İstanbul’dakikapıkullarınıdengelemekiçinkırkbinkişilikbirorduolacaktıbu. Bu orduda kalabalık bir Kürt ve başka savaşçı aşiretler topluluğuylabirlikteMısır’la Suriye’den getirtilmiş disiplinli birlikler yer alacaktı. Orduhazır olunca Sultan Asya’ya geçecek ve Yeniçerilerle Sipahileri ezmek

Page 240: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

amacıylaordununbaşındaİstanbul’ayürüyecekti.

Bu manevrayı gizlemek için 1622 ilkbaharında sultanın maiyetiyleMekke’ye hacca gideceği bildirildi. Aslında alternatif bir bahane olarak birDürziisyanınıbastırmakiçinŞam’agitmekniyetindeydi.NeyazıkkiOsmangençliği ve deneyimsizliği nedeniyle başarılı olmak için tamamen gizlikalmasızorunluolanbuönemligirişimingerektirdiğitedbirliliktenyoksundu.Üstelikvezirleri planhakkında fikirbirliğinevarmadıkları gibi, şeyhülislambuna tamamenkarşıydıve sultanın “Mekke’ye”hareketiniönlemeyeçalıştı.Dahası, padişahın otağlarının Asya’ya geçirilmesi emri verilince,YeniçerilerleSipahilergizliamaçlardanşüphelenmektegecikmediler.Sultangerçekten de bütün ziynetleriyle hazinesini ve “külçe altınadönüştürülebilecekherşeyi”beraberindegötürüyordu.

Bunun üzerine ayaklanmaya karar verdiler. Atmeydanı’nda toplandılar.Sonra sultana mim koydukları vezirlerin kendilerine teslimi için haberyolladılar.SultanOsman’ın redcevabıüzerine sadrazamlabaşkabirvezirinsaraylarına zorla girerek oraları yağmaladılar. Sultan onlara boyun eğerekAsya’yayapacağıseyahattenvazgeçtiğinibildirdi.Onlarbunarağmensarayahücum ettiler. Burası, Osman’ın içeride kendisine sadık bir kuvvettoparlayamaması nedeniyle büyük ölçüde bahçıvanları tarafındansavunuluyordu. Daha da coşan Yeniçeriler bundan önce görülmemiş bircüretlesultanınşahsınasaldırmayaniyetlendiler.

Asiler avluda toplanırken bir ses, “Sultan olarak Mustafa’yı istiyoruz!”diye bağırdı. Diğerleri de bu çağrıyı tekrarladılar ve sarayın bütündairelerindeonuaramayaçıktılar.Hareminkapılarınıkapalıbulunca,damınınbir kısmını söktüler ve perdeleri ip gibi kullanarak aşağı inince kaçıkMustafa’yı bir mahzende buldular. Son üç günü orada iki siyahi köleninyanında aç ve susuz geçirmişti. Asiler ona su getirdikten sonra, dehşetiçindekiadamıtekrartahtaçıkarmaküzereoradangötürdüler.Çokgeçmedensadrazamla Kızlarağası haremin kapılarından asilerin karşısına çıktılar.Sonuçta, çılgına dönmüş askerler tarafından paramparça edildiler.Mustafa’nın annesi Valide Sultan girişimi eline aldı ve, “Gel, aslanım!”gibilerinden sözlerle onu cesaretlendirmeye çalıştı. Sonra da oğlunun adınayenibirhükümetkurdu.

Birlikler o sırada saraydaki dairesinden kaçmış olanOsman’ı arıyorlardı.Sonunda bir Sipahi, üstünde sadece iç gömleği, başında da takkesi olanpadişahı saklandığı köşede buldu. Sipahi başından kendi sarığını çıkararakacınacak durumdaki Osman’ın başına geçirdi; sonra onu kocamış bir atın

Page 241: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

üstüne oturtarak halkın yuhaları arasında Yeniçerilerin kışlasına götürdü.Yolda giderken asiler tarafından başları kesilen eski sadrazamla adamıHüseyin’incesetleriylekarşılaştılar.Osmanyolunortasındaölülerigörünce,“O suçsuzdu. Onun öğüdünü dinlemiş olsaydım, başıma bu felaketgelmeyecekti,”diyeferyatetti.Kışladaonuyakalayanlaraağlamaklıbiryüzleyalvarmaya başladı. “Beni ne yapacaksınız? İmparatorluğun ve onunlabirlikte siz Yeniçerilerin sonunu hazırlıyorsunuz.” Sonra başından sarığınıçıkararak asilerin liderlerine döndü ve merhamet dilendi. “Bilmeyerek sizikırdımsa bağışlayın. Dün padişahtım. Bugün ise halime bakın. Size örnekolayım. Kaderin yarın size de neler hazırladığını bilemezsiniz.” Boğularaköldürüleceğini anlayınca yeni sadrazamla Valide Sultan’ın karşısındadışarıdakibirliklerehitapetmeyiistedi.

Pencere açılınca bahtsız genç son bir konuşmayaptı. ”Sipahilerimve sizYeniçeri Ağalarım, siz benim babalarımsınız, bir delikanlının akılsızlığıylayanlışkişilerinöğütlerinidinledim.Beniniçinböyleküçükdüşürüyorsunuz?Artıkbeniistemiyormusunuz?”

Onabirağızdanyanıtverdiler.“Neseninpadişahlığınınedeseninkanınıistiyoruz.” Osman bundan sonra kalabalık bir kitlenin eşliğinde herkesititretenYedikulehapishanesinegötürüldü.Dahasonra,yorgunluktanuykuyadaldığısıradakapatıldığıhücredeDavutPaşatarafındanuyandırıldı.Paşanınyanındaki üç kabadayı hemen Osman’ın üzerine atıldılar. Osman genç vegüçlü olduğu için iyimücadele etti, ama sonra (SirThomasRoe tarafındananlatıldığınagöre) izbandutgibi bir adambaşınabir savaşbaltasıylavurdu,diğerlerideüzerineatılarakonuboğdular.Kulaklarındanbirikesilerekidamyetkisini veren acımasızValide Sultan’a götürüldü.Osman hemen o akşamdefnedildi.Kardeş katli olağan olmakla beraber, ilk kez bir hükümdar katliOsmanlı İmparatorluğu’nun tarihini lekeliyordu.KurbanRoe’nin sözleriyle:“Kıydıkları ilk imparatordu. Öyle sanıyorum ki çöküşlerinin meşumişaretiydi.”

Page 242: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((20))SultanOsman’ınkatlininarkasındanYeniçerilerleSipahilerinarasındabir

pişmanlık tepkimesi görüldü. Mantıksızca öfkelenişleri gibi şimdi de ölühükümdarlarının yasını tutuyorlardı.Bir kitle histerisine kapılmışlar, pek azdirenişle karşılaşarak adeta kudurmuşlar, ilk niyetlerinin ve gerçekçıkarlarının ötesine sürüklenerek sonuçta kendilerini geri zekâlı bir sultanınegemenliğindeveeskisindendebeterbirkarışıklığınpençesindebulmuşlardı.Mustafa da yavaş yavaş gerçeğin farkına varınca, Osman’ın ölümündendolayıyeisekapılmışvekatillerinincezalandırılmasıiçinbiremirçıkartmıştı.AmasonrazihniyinebulanıncaOsman’ınöldüğünüunuttu,Sarayiçindeonuaramaya çıktı, kapıları yumruklayarak yeğeninin onu saltanatın yükündenkurtarması için feryat etmeyebaşladı.Memleketi yönetebilmektenacizolanMustafabunarağmenonbeşaysüresincetahtındakalacaktı.

Bu arada memleketteki anarşi Sir Thomas Roe’nun kehanetiniesinleyecekti: “Bütün söyleyebileceğim, hastalığın için için gelişerekimparatorluğunsonunuhazırlayacaktır.Hergünyenideğişikliklerolmasınıvekan dökülmesini bekliyoruz. En akıllı adamlar dümene geçmemektedireniyorlar, sersemler de kendilerini ve başkalarını ölümcül kayalaratoslatacaklar. Becerikli bir el bu avantajdan yararlanacak olsa, dünyadabundan kolay bir av olmazdı.” Roe yazmaya devam ederek şöyle diyordu:“İmparatorluk,gençlikvegüçeldengidincebileyapışıpkalanbirçokgünahınçürüttüğü yaşlı bir bedene benzedi.” Öyle de olsa, o “yaşlı beden”e dünyatarafından“Avrupa’nınhastaadamı”tanısıkonulanakadararadanikibuçukOsmanlıyüzyılıgeçecekti.

Askerlerin de aralarında bölünmüş oldukları şu sırada hükümetin icrakuvveti bir kadının oğlunun tahtının arkasından memleketi yöneten ValideSultan’ın elindeydi. Resmi görevler bu iki hizip arasında bir entrika ürünühaline geldi, bir kapris ya da bedeli karşılığında alınır oldular. Vezirleryükselmekte olan tarafa bahşettikleri terfilerle rüşvetler ve YeniçerilerleSipahilerin her ikisinin de ücretlerine zam bahislerinde cömertdavranıyorlardı. Davut Paşa’nın,Osman’ın idam fermanını çıkarttığı için işişten geçtikten sonra askerler tarafından görevden alınmasının arkasındansadrazamlarkısaaralıklarlabirbirleriniizlediler.

Davut Paşa’nın yerine Arnavut kökenli Mere Hüseyin Paşa geçti.“Herkesinnefret ettiğibir zalim”olarakünyapanbupaşa,meslekhayatınaaşçı olarak başlamış, son zamanlarda da memleketi haraca bağlayan Mısır

Page 243: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

valisi olarak ün yapmıştı. İki görev döneminde Yeniçerilerle Sipahileribirbirine düşürmüş, Yeniçerilere halkın hesabına fazladan ayrıcalıklar vetayınlar bahşetmiş, sonunda da, “Yiyeceğinizi, kandillerinizi ve her neistersenizistediğinizyerdenalın.Allahbiliyorya,padişahyeterincezengin!”uyarısıyla sultanın depolarını Yeniçerilere açmıştı. Bu kez Sipahilerbaşkaldırıp saraydaki bütün gümüş ve altın kap kacağı onlar için eritmesiniistediler.Bütün İstanbul’da kuşatılarak ele geçmiş, şehirdeki gibi yağmalar,cinayetler, kasten çıkarılmış yangınlar arkası kesilmemecesine almışyürümüştü.

Yeniçerilerle Sipahiler o an için Hüseyin’e cephe alınca, Valide Sultanörtülüolarak,amaöyledeolsaKuran’ınyasalarınakarşıgelerekkarşılarınaçıktı ve aşağıdaki adaylardan hangisini sadrazam olarak istediklerini sordu.Askerler aralarındaanlaşamayıncagörev,karısı bir zamanlar sultanındadısıolan bir adama verildi. Yeniçeriler, bir eşek sürücüsüyle bir borazancıyıAyasofya’yla Sultanahmet’in müezzinliğine atadığı gerekçesiyle adamıistemeyince, yerine bir başkası geçirildi, böylece bu, askeriyenin kaprisiyüzünden dört ayın içinde görevden alınan üçüncü sadrazam oldu.“Yeniçerilerinyanındaotoritesinikorumakiçinrüşvetçileribileürkütürcesinedevletin hazinesini hızla tüketen ve özel kişilerden şiddete başvurarak paraalan, içlerindeki sağduyu Sipahilerini bu savurganlık nedeniyle kendisonlarının yaklaştığını görür gibi olarak ürküten” Hüseyin’in dönüşü içinsinyalverilmişti.

Osman’ın idamından kısa bir süre sonra hedefi görünürde bu ölümünintikamını almak olan Erzurum valisi Abaza Mehmet Paşa’nın çıkardığıayaklanmanınarkasındanolaylarhızlagelişerekkrizedönüştü.Yeniçerilerindüşmanı olan paşa bunları ezmek için bir Asya Ordusu oluşturulmasındasultanın müttefiği olmuştu. Kendi kalabalık başıbozuk askerleri ve ülkeninbaşkaasikuvvetlerinindesteğiyleçokgeçmedenOrtaveDoğuAnadolu’nunbüyük kısmına egemen oldu. Bu bölgeye bir yandan sultanın kuvvetlerinisüreklikatlederekbeşyılsüresincehâkimolacaktı. İstanbul’daulemanınbirayaklanma girişiminden sonra hükümetin sivil ve askeri elemanlarıbirbirlerine danışarak dürüst olarak bilinen Ali Paşa’nın sadaret makamınaoturtulmasınısağladılar.SonraMustafa’dantahttanvazgeçmesiniistediler,oda söylendiğine göre “sevine sevine” bu işi yaptı. Osman’ın küçük kardeşiMurat, yani “tahtıngerçekvârisi” tahta çıkarıldı.GerekYeniçeriler gerekseSipahilerbuseçimionaylamışlardı,öylekihazineninperişandurumunugözönüne alarak cüluslarda kendilerine verilmesi usulden olan bahşişten bilevazgeçtiler.

Page 244: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Böylece sultan IV.Murat 1623’de törenle İstanbul’a girdi. Bu da henüzdeneyimsiz olan “tombul, enerjik ve boylu poslu” on dört yaşlarında birçocuktu.Hiçolmazsaşimdilikortalıksakindi.Uçurumunkıyısındankendinizar zor kurtaranOsmanlı İmparatorluğu bir kez daha rahat nefes alabilirdi.İradesini etrafındakilere kabul ettirecek kadar güçlü yeni bir sultanınegemenliğindebirkezdahahayatbulmuştu.

Osmanlı Devleti’nin bu raddede ihtiyacı olan ve hak ettiği şey, silahlıkuvvetlerinin zulmüne ve sivil yardımcılarının açgözlülüğüne karşı çıkacakbirzalim,şiddeteşiddetlekarşıkoyacak,onlarkadaracımasızolan,zavallıbirduruma düşürdükleri yasalara saygı esinleyecek bir hükümdardı. IV.MuratişteböylebiriydiveolgunlaşarakkısasürelisaltanatındabirOsmanlıNeron’uolacaktı. Sarayda çok tutulan ve padişaha büyük hayranlık duyan büyükOsmanlı yazarı ve gezgini Evliya Çelebi’ye bakılırsa “IV. Murat Osmanlısultanlarınıniçindeençokkandökeniydi.”

Genç sultan Eyüp Camii’nde kılıç kuşandıktan sonra saraya yollandı.Orada önce hükümdar olarak hizmetlerinin Allah’la halkı tarafından kabulgörmesi için dua etti. Sonra gelenek gereğince imparatorluğun HazineDairesi’negitti.EvliyaÇelebitarafındankaydedildiğiüzereoradagörünürdealtınkapkacakyoktuvebirmiktarkeresteninyanındasadeceyalnızaltıkesepara (30.000 kuruş), bir küçük torba dolusumercan ve bir sandık porseleneşya vardı. Bu durumu görünce genç sultan boş Hazine Dairesi’nigözyaşlarıyla doldurdu ve iki kez secde ettikten sonra, ”İnşallah. Allahisterse, ben bu hazineyi onu boşaltanların mülkleriyle dolduracağım ve ekolarakbaşkaellihazinedahaoluşturacağım,”dedi.

Devletinparasıgerçektendeokadarazalmıştıkivezirler,geçmiştevergiödemekzorundaolanbazıyabancıdevletelçilerineborçpara istemek için -başarısızca- başvurmuşlardı. Bununla birlikteMurat kendi özel hazinesinde3040 kese altın buldu ve bunlar, bahşişten vazgeçmiş olmalarına rağmen,cülusiçinYeniçerileredağıtıldı.

Murat’ın devlet otoritesinin dizginlerini eline alıncaya dek on yıla yakınzaman geçecekti. Rum kökenli annesi Kösem Valide Sultan oğlunun reşitolmasınakadarodizginleribüyükbirenerjiveyetenekleelindetuttu.Fakattüm gücüne rağmen askerlerin disiplinsizliğini ve memur sınıfınınyolsuzluklarını frenleyebilmek için yapabileceği fazla bir şey yoktu. Diğer

Page 245: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yandan,KüçükAsyaiçsavaşveayaklanmalarınpençesindekalırkenİranlılarBağdat’la Erivan eyaletini tekrar ellerine geçirdiler; Lübnan’daki aşiretlerayaklandılar;Mısır’la başka eyaletlerin valilerinin İstanbul’a bağlılıkları isesallantıdaydı; Berberi devletleri bağımsızlıklarını ilan ettiler; isyan edenKırımTatarlarıokadarçokOsmanlı tutsakettilerkiherbirininpazar fiyatıbir bardak bozaya kadar düştü; bu arada çapulcu Kazaklar Karadenizkıyılarına akınlar yapıyorlar,Boğaziçi içerilerine kadar giriyorlar, başkentindış mahallelerini bile tehdit ediyorlardı. Çocuk Murat’a büyürken örnekoluşturacakkadargelenekselbirotoritekalıntısıvardıyinede,odabilgileriözümlüyor, olayların gidişini devletinin geleceği açısından dikkatlegözlemliyordu.

Muratkaşlarıçatıkvevahşiyüzlü,güçlükuvvetlibirgençadamolmuştu.EvliyaÇelebi,“Böylesiatletik,böylesigüzelendamlı,böylesinedespotolan,düşmanları tarafından bu kadar korkulan, bu kadar vakur modern prensgörülmemiştir,”diyeyazıyordu.Bedenselbecerilerineilişkindestanlardoluptaşıyordu.Okadargüçlübirokçuydukibirokubirtüfeğinkurşunundandahauzağa atarak on santim kalınlığında bir metal levhaya saplayabiliyordu. Okadar usta bir mızrakçıydı ki on devenin derisinden yapılmış bir kalkanırahatçadelebiliyordu.Hafifbirkargıyıinanılmazuzaklıklarafırlatabiliyordu;birkeresindebirbuçukkilometreuzaktakibirminareyekonmuşolankargayıöldürmüştü. Her günAtmeydanı’nda ustalığını sergiliyordu; dörtnala koşanatların birinden kolaylıkla ötekinin üstüne sıçrayabiliyordu. Kaslarınınkuvvetiyle böbürlenen “Peygamber Hazreti Muhammet gibi” yaman birgüreşçiydi.EvliyaÇelebibirkeresindesultanıngüçlükuvvetli ikicengâveriyerden alıp havalandırdığını, başının yukarısına kaldırdığını ve birini sağa,diğerini sola fırlattığını görmüştü.Bir kere deEvliya’yı şaka yollu kendinekurbanseçmişti.“Benibirkartalgibikuşağımdanyakaladı,başınınyukarısınakaldırdı ve bir topaçla oynayan çocuk gibi fırıl fırıl döndürdü.” Muratsonundaonugülereksalıvermişvekırksekiztanealtınlaödüllendirmişti.

Amakısabirsüresonrabuakrobasinumaralarıölümcülbirşekledönüştü.Çünkü olaylar, kapıkullarının alışılagelmiş ayaklanmalarından biriMurat’ınsultan olarak otoriteyi eline almasını hızlandırmıştı. Kapıkulu Sipahiler1632’de Atmeydanı’nda üst üste üç gün toplanırken dükkânlar kapılarınıkapadılarveşehreolduğukadar,sarayadakorkuegemenoldu.

Asilersultanınmemurlarıylagözdelerindenenazonyedikişininkellesiniistiyorlardı. Sadrazam Hafız Paşa’yla şeyhülislam da bunların içindeydi.Hafız,Murat’ınçoksevdiğibireniştesiydivekısabir süreönceki seferinde

Page 246: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sultanı yazdığı şiirlerle eğlendirmişti. Satranç oyunundan alınma teşbihlerleifade edilmiş dizelere, sultan da dizelerle karşılık vermişti.Sipahiler şimdisarayın ilk avlusuna dalarak Hafız’ı taşlamaya başladılar ve Divan’ın biroturumuna giderken onu atından al aşağı ettiler. Maiyeti tarafından sondakikadakurtarılanHafızsadaretmührünüsultanateslimettiktensonraonunemri üzerine kaçtı ve sarayın denize açılan kapısından bir tekneye binerekÜsküdar’akapağıattı.

İsyancılarbundansonra ikinciavluyagirdiler,Divansalonunadaldılarvesultanın Divan’ı karşılarında toplamasında ısrar ettiler. Murat askerlerininkarşısına çıktı ve ne istediklerini sordu. Askerler sultanın etrafını sararakparamparça etmeleri için on yedi hainin kendilerine teslim edilmesiniistediler. Hemen arkasından, aksi halde kötü şeyler olacak diye tehdidebaşvurdular. Şamata arasında ona el kaldıracaklarını hissedenMurat büyükbir vakarla, “Beni duyamayacak olduktan sonra niçin buraya çağırdınız?”diye sordu. Bundan sonra maiyetiyle çevrili olarak oradan çekilen Murat’ıaskerlerürkütücübirşamataylaiçavlununkapılarınakadartakipetti.

Yeni vezir Recep Paşa bundan sonra genç sultana birliklerin isyanınınancak askerlere istedikleri verildiği takdirde bastırılabileceğini söyledi:“Sultanınki yerine varsın sadrazamın kellesi gitsin.” Sultan gönülsüz olarakkabulettiveçağırttığıdostuHafız’ıdenizkapısındakarşıladı.TahtınaçıktıvebirYeniçeriveSipahigrubunanutukçekerekkandökmeksuretiylehalifeliğilekelememelerinibuyurdu.HafızPaşaişteozamansultanınkarşısınaçıkarak,“Ulu padişahım, tahtının güvenliği için varsın Hafız gibi bin köle ölsün.Sizden yalnız bir tek şey yalvarırım; beni siz vurmayın. Beni şu çılgınlarateslimedinkişehitolaraköleyimvegünahlarımonlarınolsun,”dedi.Hafızbundan sonra eğilip yeri öptü, bir dua mırıldandı ve kararlı adımlarlacellatlarına doğru ilerledi. Onlara direnerek ilk saldırganı başına vurmaksuretiyleyereyıktı,diğerleriosıradakamalarlaüzerineçullandılarveonyedikez bıçaklayarak delik deşik ettiler. Bir Yeniçeri bundan sonra göğsününüstüne diz çöktü ve başını uçurdu. Sarayın hizmetkârları bundan sonratoprağavermeküzerecesedi,yeşilipeklidenbirkefenleörttüler.

Arkadaşının kahramanlığı karşısında gözleri yaşaran sultan ağır ağırsarayına döndü. Yalnız sarayın kapılarının önünde durarak güruha, “Allahkorkusu bilmeyen ve peygamberin karşısında ar duygusu tanımayan rezilkatiller,Allah nasip ederse, intikamların en korkuncuna hedef olacaksınız,”dedi. Murat’ın sözlerini önemsemeyen asiler, şeyhülislamın görevdenalınmasını sağladılar,hattaMurat’ın tahttan indirilmesini alenenkonuşmaya

Page 247: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

başladılar. Fakat aralarında ayrılık başgösterdi. Eskiden olduğu gibiYeniçerilerle Sipahiler arasında anlaşmazlık olduğu yetmezmiş gibi, aşırılıkyanlılarıyla küçük bir ılımlılar birliği de birbirlerine ters düştü, yapılanhaydutluklar karşısında dehşete düşen ılımlılar sonuçta kılıçlarıyla birliktesultanınsafınageçtiler.

Onurukırılan,intikamasusayanvesultanOsman’ınakıbetineuğramaktankorkansultanMuratbundansonrasıiçin“öldüryadaöl”politikasındakararkıldı. Ayaklanmanın arkasındaki hainin, sadrazam olarak Hafız Paşa’nınyerine geçen ve teslim olmasını öneren Recep Paşa olduğunu anlayarakhareketegeçmeyekararverdi.Divan’ınbirtoplantısındanevinedöndüğübirsabah bir mabeyinci, Recep Paşa’nın karşısına çıkarak saraya çağırıldığınıhaber verdi. Orada sultan tarafından kabul edilmeyi beklerken sadeceKaraHadımAğaları’yla,felaketinhabercileriyledolubirodayaalındı.Ağalaronayanodayageçmesiniişaretettiler.RecepPaşageçirdiğigutkrizindenıstıraplatopallayatopallayayanodayageçti.Sultanoradaona,“Gelburaya,topalasi,”diye emretti.Adamınmasumolduğuhakkındakigevelemelerine aldırmayansultandevametti:“Aptestalmakiçinsuiste,senikâfir!”Recepitaatetmeyedahafırsatbulamadansultan,hadımlaraemretti:“İşidahafazlageciktirmedenhaininkellesinikesin.” İşyapıldı,Recep’inölüsüanındasarayınkapısındandışarıatıldı.Manzara,efendileriylegelmişolandışarıdakiasibirlikleridehşetiçindebıraktı;hemenpanikhalindedağıldılar.Böylecedurumtersinedönmüşoldu.

Artık vezirlerinin boyunduruğundan ve annesinin korumasından kurtulanIV. Murat’ın saltanatı Recep’in son nefesiyle birlikte gerçek anlamdabaşlamışoldu.Asilerinsivilkoluartıksusturulmuştu.Murat’ınbundansonraaskeri kuvvetlerin zulmüne son vermesi gerekirdi. Bu amaçla BoğazkıyısındakibirköşkteDivan’ıtopladı.Muratburadasadıkmuhafızlarınınbirgrubuylaçevriliolaraktahtındaoturuyordu.Şeyhülislam,enkıdemlikadıları,enyüksekdüzeybürokratlarıveasilerekarşıonuntarafınıtutanikiaskerpaşakarşısındaydı.MuratSipahilerinarasındanbirheyetidekarşısınaçağırdıktansonra,onlardakarşısındadiziliolanYeniçerilerehitapetti.OnlaraKuran’danalıntı yaparak hitap ettikten sonra Sipahi birlikleri arasındaki asilerikorumaktan vazgeçmelerini buyurdu. Onlar karşılığında sultana sadakatyemini ettiler. “Padişahımızın köleleriyiz.Asi korumayız.Onun düşmanlarıbizimdedüşmanlarımız.”BöylediyerekeldeneledolaşanKuranlarüzerindeyeminettiler.

Sultan bundan sonra temsilci olarak Divan’a gelmiş olan Sipahilerin

Page 248: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kıdemlilerinedöndü:

Sizler müstesna bir birliksiniz Sipahiler ve sizlere adaleti anlatmayaçalışmakzor…Kırkbinkişivarsınız,hepinizdegörevistiyorsunuz,oysavarolan yerler bütün imparatorlukta beş yüzden fazla değil. İstemleriniz ülkeyitepe taklak etti, ülkeyi boşalttı.Mevkinin büyüsü aranızdaki hoşnutsuzlarınsayısını çoğalttı. Birliklerinizdeki kıdem ve sağduyu sahiplerinin sözünüdinleyecekyerdesizler,insanlarabaskıyaparakdinivakıflarısoyarakzulümveisyanbahsindeberbatbirünsahibiolarakvaktinizigeçiriyorsunuz.

Sipahiler içindeki kıdem sahipleri bunun üzerine şahsen sultana sadıkolduklarında, fakat saflardaki herkesi denetim altında tutmanın imkânlarıdışında olduğunda ısrar ettiler. Sultan asilerin elebaşılarını kendisine teslimetmeleriveYeniçerilerinyaptıklarıgibionabağlılıkyeminietmelerigerektiğikarşılığını verdi. Sultan sonunda kadıları karşısına çağırdı. Bunlarınkıdemlilerine, “Yargılarınızı para karşılığında satmakla ve imparatorluğuninsanlarını yozlaştırmakla suçlanıyorsunuz,” dedi. Kadılar bunun üzerineiçlerindehiçbirinin insanlarabaskıyapmadığınısöylediler.FakatSipahilerinvergileri toplarkenbaşvurduğu şiddet nedeniyle özgürcevebağımsız olarakadaleti uygulayamıyorlardı.Rumeli’den bir yargıç bu para istemlerine karşıkoyduğu için mahkemesinin saldırıya uğradığını ve evinin yağmalandığınıbildirdi.Asya’danArapasıllıbirkadıayağakalktı,kılıcınıçektiveateşsaçangözlerle şöyle konuştu: “Padişahım, bu adaletsizliklerin tek devası paladır.”Karara bağlanan hüküm bu oldu ve yeminle pekiştirildi. Bu fermanıimzalamaklaimzasahipleriadaletsizlikleriortadankaldırmayıvememlekettedüzeniyenidenkurmayıüstlenmişoluyorlardı.

Sözlerişimdieylemlerizleyecekti.Murat’ınkenditerördönemiaskerlerinarasındaki anarşiyi sona erdirdi. Güvendiği adamları ve eğitimli casuslarıİstanbul şehrini tarayarakbilinen hainlerle ayaklanmanın elebaşılarının izinibuluyor,bukişilerikılıçlaveya iplehemenoracıkta idamediyor,cesetlerinihalkınkarşısındakarayavurmasıiçinboğazınsularınaatıyorlardı.Eyaletlerdedeaynenkangövdeyigötürüyordu.Liderlerindenveyardakçılarındanyoksunkalanbirliklersinmişlervesesleriniçıkaramazolmuşlardı.

ŞimdilerdekendisindenöncekisultanlarıntümündendahaçokkorkulanIV.Murat askerlerin arasında şahsen atının üstünde dolaşıyor, yasal olmayantoplantıları dağıtıyor, polisinin emirlerine karşı gelenleri kendi eliyle

Page 249: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

cezalandırıyordu. Daha sonra da halkı toplantı yerlerinden ve olası belayuvalarından yoksun etmek için imparatorluğun bütün kentlerindekikahvelerlemeyhanelerikapattı-hemdegeçiciolarakdeğil,saltanatınınbütünkalankısmısüresince-vetütüniçmeyibileyasakladı.Geceleyinçubuklarınıtüttürürkenkahveiçerkenveyaşaraptançakırkeyifhaldeyakalananlaranındaasılıyor veya kazığa oturtuluyor, cesetleri de geri kalanlara bir uyarı olmaküzeresokağaatılıyordu.

Zaman geçtikçe Murat’ın kana susamışlığı daha da azdı. İdam kararlarıönceleri karşısındakilerin tartışma kabul etmez suçluluğu nedeniyle haklıgörülebilirdi; çok geçmeden daha yaygınlaştılarsa da yine de bir suçlulukşüphesine dayanıyorlardı, ama sonunda ortada şüphe bile olmadan, rastgelekaprisveyahuysuzluknedeniylesırföldürmekiçinöldürüroldu.Kandökmeyozluğunabattığındaninsanhayatınaolansaygısınıkaybetmişti.Yaklaşmasıher yerde insanları korkudan donduruyor, sultanın dilsizleri gibi davranaraksözler yerine gözlerini kırpıştırarak dudaklarını kıpırdatarak ve dişlerinitakırdatarakkonuşuyorlardı.

Gaddarlıkları efsaneleşmişti. Bir su yakınındaki çayırda dans ederekeğlenenbir kadıngrubunungürültüsünden rahatsız oluncahepsini yakalatıpsuyuniçindeboğdurdu.Hekimlerindenbirinikendiafyonundanyüklübirdozyutmaya zorlayarak katletti. Yanılarak hasekinin bir erkek çocukdoğurduğunu (gerçekte kız doğurmuştu) ona bildiren bir ulağı kazığaoturtmuştu. Bir İran havası çalarak düşmanlarını onurlandırdığı içinbaşçalgıcısınınkafasınıkesti.Gözdelerindenbirdervişona“kasapbaşı”diyetakılınca bu şakaya güldü. “İntikam hiçbir zaman bayatlamaz, ama rengikırlaşabilir,”derdi.Beşyılın içindeyirmibeşbin insanın, birçoğuMurat’ıneliyleolmaküzere,onunemriyleöldürüldüğüsöylenir.

Murat’ın gaddarlıkları her şeye rağmen imparatorluğunu anarşidenkurtarmıştı. Ufak tefek yerel zalimlerin egemenlikleri artık sona ermişti.Murat yalnız insanları değil, onlar üzerinde otorite sahibi olanları dacezalandırıyordu.Demir yumruğu ülkeye düzeni iade etti.Onun zamanındakışlalara disiplin, mahkemelere de adalet geri dönmüştü. Muvazzaf olsun,yedek olsun, orduyu yeniden düzenledi ve güçlendirdi; orduda reformyapmak için planları vardı. Mahkemelere de reformlar uyguladı.İmparatorluğun gelirlerini artırdı, bunların dürüstçe toplanmasını veyönetilmesini sağladı. Sipahileri vakıfların ve başka devlet hizmetlerininyönetimindekiayrıcalıklarındanyoksunetti.Feodaltımarlardakisuiistimallerireformlarlaortadankaldırdıveköylüsınıfınıyasalarladahaiyikorudu.

Page 250: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Murat’ın acımasız askeri güç uygulaması her şeyden önce Osmanlıİmparatorluğu’nun Asya’daki hedeflerini haklı çıkardı. Boğaziçi’ninötesindeki ilk girişimi kısa süreli oldu. Bursa’ya doğru yoluna devamettiğindeyollarıçokbozukbulduvehemenİzmitvalisiniastırdı.Buhareketiİstanbululemasıarasındabüyüköfkeyeyolaçtı.Muratbununüzerinedoğruİstanbul’adönerekşeyhülislamınidamedilmesinibuyurdu;sultanınelindebuakıbete uğrayanların ilki oldu. Küçük Asya’daki ayaklanma beş yıl sonrasonunda bastırılmış, fakat Yeniçerilere duyduğu nefreti paylaşanayaklanmanın lideri AbazaMehmet Paşa’nın hayatını bağışlamıştı. Uzuncabir süre Bosna valisi olarak hizmet gördükten sonra ağaları olmak içinİstanbul’a çağırıldı. Abaza Mehmet Paşa yeni görevini acımasızca yerinegetirdi. Fakat düşmanlarının entrikaları yüzündengözdendüştüveMurat’ınemriyleidamedildi.

Sultan en sonunda 1635 ilkbaharında ilk Asya seferine çıktı. Bu seferOsmanlı’nınAsya’daki topraklarınayapılanbirziyaretolarakbaşladı.Kanlıve sorgulayıcı yürüyüşün her molası, sultanlarının üzengisini öpmek içinkoşuşan eyalet memurları arasında beceriksiz veya şüpheli olanlarınuğradıklarıkırımasahneoldu.Sultan,YeniçeriveSipahisıralarınınarasındaErzurum’agörkemlibirgirişyaptıktansonraErivan’ıİranlılardangerialmakiçin yoluna devam etti. Çok sıkı bir disiplin uyguluyordu, ama atalarınınyaptığıgibibirliklerininihtiyaçlarınıbolbolyerinegetiriyordu.Komutanlığısaygı uyandırıyor, sultan askerlerinin katlandıkları bütün güçlüklere şahsenkatılıyordu. Paşalarını kahramanlıkta bulunmaya itiyor, birliklerini altın vegümüş dolu keselerle cesaretlendiriyordu. “Yorgunluğa boyun eğmeyinaslanlarım. Kanatlarınızı açmanızın vakti geldi şahinlerim,” diye onlarabağırıyordu.

Erivandüştüktensonraİstanbul’ailkutkulugirişinihazırlamayaadamlarınıyolladı.Onlaraayrıca ikikardeşinigizliceboğmalarıemriniverdi.Bu, tahtaçıktığı zaman yapmamayı politik açıdan uygun gördüğü, fakat şimdi zaferanını buna uygun olarak bulduğu bir davranıştı. Kardeşlerinin korkuçığlıklarının zafer bağırışları arasında boğulacağını, iki cenaze kafilesininışıklandırılmış şehrin bayram parlaklığının arasında silineceğini umutediyordu.

Sultan Murat 1638 yazında yedi tuğlu imparatorluk sancağını Üsküdartepelerinin üstünedikti ve ikinci ve son seferine çıktı.HedefiBağdat’ı gerialmaktı.Buranın istihkâmlarınaaynenplanlandığıgibiyüzongünsürenbiryürüyüş sonunda ulaşıldı. İlk kez Sultan Süleyman tarafından ilhak edilen

Page 251: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bağdat’ınancakbirhükümdartarafındantekrarelegeçirilebileceğinedairbirefsane vardı. Şehir eğitimli silahşorlar tarafından çok iyi savunuluyordu veancak kırk günlük bir kuşatmanın sonunda -Süleyman’ın Rodos’u fethininyıldönümünde- sultanın üstün liderliğine yenik düşerek teslim oldu.Murat,Yeniçeri üniforması giyip siperlerde çıplak elleriyle çalışarak ve toplarıhedefe çevirerek adamlarına örnek oldu. Efsaneye göre bir akın sırasındaİranlıbirdevencesurTürkükendisiyledövüşmeyedavet edince,budavetikabuledensultanolmuşvebirtekvuruşladüşmanınkafatasınıçenesinekadaryarmıştı. Arkasından şehir zapt edilmiş ve sultanın emriyle buradakiaskerlerlesivillervahşiyanekatledilmişti.

Sultanbundansonraİstanbul’aikincikezzaferkazanmışolarakdöndü.Bukezarkasında İran işi bir zırhvardıveomzunabir leoparpostu atmıştı.Veüzengisinindibinde zincirli on iki İranlı aşiret reisiylegelmişti.Aradançokgeçmeden İran’la bir yüzyıl önce Sultan Süleyman’ın da kabul ettiğikoşullarla bir barış antlaşması imzalandı. Bu, Gaziler geleneğine göreordularına şahsen kumanda etmiş utkulu bir Osmanlı hükümdarı tarafındansağlanmış sonuncu benzer barış olacaktı. Bunun sonucunda Bağdat,Osmanlı’da kaldı, fakat Erivan aradan geçen sürede bu şehri zaten yenidenzapt etmiş bulunan İran’a iade edildi. Bağdat’tan dönüşünden sonra SultanMuratgutvesiyatikkrizleritarafındanengellenmesinerağmen,Arnavutluk’tabir isyanruhununbastırılışına tanıkoldu,Osmanlı’nındenizgücünün tekrarcanlandırılmasına çalıştı ve Venedik’e karşı yeni bir savaş planladığısöylendi.Uzunvadede köklü askeri reformlar planlıyor; bu plan yüzde yüzprofesyonelücretliaskerlerdenoluşandahaküçükbirorduyuiçeriyordu.

Ne çareki sultan iki haftalıkbir rahatsızlıktan sonra1640yılı başlarındahenüzyirmisekizyaşındaykenöldü.

Tebaalarına koyduğu onca yasağa karşın (birçoğu İranlı olan) ayyaşarkadaşlarlayaptığıiçkiâlemlerininsonunuhızlandırmışolmasıkaderingaripbir cilvesidir. Güneş tutulmasının içerdiği anlam oldubitti kafasınıkurcalıyordu.

Geçirdiği son ateş nöbeti sırasında hanedanının sonuncusu olmaya kararvermiş gibi, Osmanlı Hanedanı’nın erkek kolunun hayatta kalan tek vârisiolan biricik kardeşi İbrahim’in öldürülmesini emretti. İbrahim’in hayatıValide Sultan’ın araya girmesi sayesinde kurtuldu. Valide Sultan emrininyerine getirildiğine ve kardeşinin öldüğüne inandırdı. Murat’ın yüzündeşeytani bir gülümseme belirmişti, buna rağmen cesedi görmek istedi ve buamaçla yatağından kalkmaya yeltendi. Hizmetkârları onu zapt ettiler, IV.

Page 252: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Murat da okunan duaların arasında ve sonunu beklemiş olan imamınkarşısındasonnefesiniverdi.

Bu çok verimli yeniden canlanış ve zulüm döneminden sonra Osmanlıİmparatorluğutekrarbirdüzensizlikvegerilemesürecinesaplandı.HanedanSultan İbrahim’le birlikte eskisinden de beter bir yetersizliğin pençesinedüştü.Şimdiyekadarsaraydahemenhemenbirmahpusyaşamısürmüşolan,çoğu zaman da korkuyu tatmış olan İbrahim, babasının gaddarlığınıdevralmış, fakat erdemlerinin tümünden yoksun kalmış zayıf karakterlibiriydi.Sorumsuzbirşehvetdüşkünü,öfkekrizlerigeçirmeeğilimli,pervasızkarakterli,cimriruhlubiriolaraktamamenharemdairesiylekendihavairuhhallerivearzularıtarafındanyönetiliyordu.

Zevkine hizmet edecek güzeller bulunması için şehrin hamamlarıtaranıyordu. Kuyumcuların ve Frenk asıllı tüccarların dükkânları o anlıkkaprislerini ve zevklerini tatmin etmek için yağmalanıyordu. O gününgözdeleriolanhanımlarpazarlardanbeğendikleriherşeyiparasınıödemedenalmaya yetkiliydiler; gün ışığında alışveriş yapmayı sevmeyenler için dedükkânsahiplerinedükkânlarınıgecedeaçıktutmalarıemredilmişti.Çoközelbircariye,sultanasakalınıdeğerlitaşlarlakaplıgörmekistediğinisöyleyince,İbrahim bu şekilde halkın karşısına çıkmış, bunu Firavunlardan artakalmışuğursuz bir gelenek olarak algılayan birçok Türk bu yüzden endişeyedüşmüştü.Başkabircariyeiçindebüyükmasrafkarşılığındatahtasınadeğerlitaşlarkakılmışbirarabayaptırılmıştı.

Sultanda çok geçmeden koku ve özellikle amber tutkusu, bir de kürktutkusubaşgöstermiş,bunlarınyadabedellerininkarşılanmasıiçintebaalarınabir amber vergisi, bir de kürk vergisi yüklenmişti. İbrahim bunu yaparkengeceleri haremdeki kadınlara bazı öyküler anlatan ihtiyar bir kadındanesinlenmişti. İhtiyarkadıneskiçağlarınbirprensininefsanesini anlatıyordu.Buprenstepedentırnağasamurlarabüründüğügibi,kanepelerini,yerleriniveduvarlarınıdasamurkürküylekaplattırmış.Sultananındasarayınınyerlerinehalı yerine samurlar yaydı, duvarlarını samur kürküyle kaplattı. Kendisarayında prensi taklit etmeyi aklına koymuştu. Bütün gece samur düşlerigördükten sonra ertesi sabah Divan’a imparatorluğun bütün eyaletlerindensamur postlarının toplanmasını emretti. Ulemadan, başkentin sivil ve askergörevlilerinden de benzer taleplerde bulunuldu. Savaştan dönen öfkeli birYeniçeri albayı, amberve samur falanbilmediğini,beraberindeyalnızbarutvekurşungetirdiğini, ayrıcabugibikıvırzıvıraödeyecekparasıolmadığınıbildirdi.

Page 253: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultan İbrahim’inönceleriKemankeşKaraMustafa adındabir sadrazamıvardı.Bağdatfatihiolanbupaşaonunlaaçıkkonuşur,eksiklerinigidermeyeve aşırılıklarını frenlemeye, mali durumunu düzene sokmaya, her zamankigibisultanındakatılımıyladevletgörevleriyleitibarınticaretiylemeşgulolanharem dairesinin olumsuz etkilerine karşı çıkmaya çalışırdı. Kara MustafaPaşa, harem kadınları için beş yüz araba odun teslim etmesi için haremgörevlilerinden birinden aldığı emri yerine getirmemesi yüzünden gözdendüştü. Emre aldırmaması üzerine sultan tarafından o sırada toplantı halindeolan Divan’ı dağıtıp hemen karşısına çıkmaya ve ihmalinin nedeniniaçıklamaya davet edildi. Odunların gönderileceğini vaat ettikten sonra paşapatladı: “Padişahım, sizin temsilciniz olarakDivan’ın toplantısına son veripböylecedeğeribinbeşyüzakçeyiaşmayanbeşyüzarabaodunuğrunaülkeiçin önemli olan işleri ihmal etmemi doğru buluyor musunuz? Niçin beniodunlariçinsorguyaçekiyordatebaalarınızındurumunu,sınırlarlahazineninakıbetinisormuyorsunuz?”

Sonradan şeyhülislam, sultanı hoşnut edecek hiçbir şeyin önemsizolamayacağınadaironuuyarıncaKaraMustafa, “Sultanagerçeği söylememona hizmet olmuyor mu? Onumutlaka pohpohlamammı lazım? Köle gibiyaşamaktansa ölmeyi yeğlerim,” diye karşılık verdi. Sadrazam bu yüzden,ama özellikle de sultanın gözünde olan rakip bir vezir aleyhinde çevirdiğibaşarısızbirentrikayüzündenölecekti,ancakçoğunluğunyaptığıgibiölümekuzukuzuboyuneğmeyecekonuboğmayagelenlerlekılıcınıçekipölümüneboğuşacaktı. Onun yerine sadaret makamına gelenMehmet Paşa inanılmazderecedeyaltakçıbiriydi.Öylekiefendisinin,“Nasıloluyordaiyiveyakötübütünyaptıklarımıonaylıyorsun?”sorusunaşuyanıtıvermişti:“Senhalifesin.Allah’ın bu dünyadaki gölgesisin. Emirlerinin, ilk bakışta mantıksızgözükseler bile, kölen her zaman anlamasa bile daima saygı duyduğuderinbirmantığıvardır.”

Sultan İbrahim’in münasebetsiz havailikleri, onu, imparatorluk adınayetenekli komutanların yönetiminde seferlere çıkan silahlı kuvvetlerinesevdirmiyordu. Bu seferlerin ilki, iç denizi Kırım’la Karadeniz’in kuzeykıyısınahâkimolanveMoskofçarınınsözdevassallarıolanKazaklarınelinedüşmüş Azak’ı hedef almıştı. Buraya Kırım Tatarlarının bir ordusununyardımıyla uygulanan ilk Türk kuşatması, Yeniçerilerin ağır kayıplarauğramasıpahasınapüskürtüldü.TürkkuvvetlerinidestekleyenyüzbinkişilikTatar Ordusu’yla girişilen ikinci kuşatma başarılı oldu. Kazaklar, harabeyeçevirdiklerişehriTürkgarnizonutarafındanonarılmaküzereterkettiler.

Page 254: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Çar,vassallıklarınıreddedergöründüğüKazaklarayardımetmemişti.BunakarşınSultan İbrahim’ebirheyetgöndererekRusya’yla İranarasındakieskidostluğu canlandırmaya çalıştı. Bununla birlikte Kazaklarla Tatarlararasındakisınırçatışmalarısürdü,buaradaherikitarafdahaşarıvassallarınıkontrol etmeye çalışıyordu. Türkler Sultan İbrahim’in saltanatı zamanındabirkaç kez Ruslarla savaştı. KırımHanı Ruslara İstanbul’dan daha düşmanolupbirkaçkeresultanabaşvurmuştu:“OnlarasoluklanacakvaktibırakırsakAnadolukıyılarınıharabeyeçevirecekler.Civardatarafımızdanişgaledilmesigereken iki güçlü nokta olduğunu Divan’a defalarca belirtmiştim. Ruslarşimdioralarahâkimoldu.”

TürklerinikinciseferininhedefiGiritAdası,dolayısıylaadanınaitolduğuVenedik Cumhuriyeti’ydi. Değerli bir yükle konvoy halindeMısır’a giden,aynı zamanda Mekke’ye gidecek hacıları taşıyan çok iyi donanmış birkalyonunMalta korsanları tarafından ele geçirilmesi bu sefere bahaneoldu.Kalyon ele geçirilmesinin önlenmesi için girişilen çarpışma sırasındaöldürülen Karaağalar’ın başının malıydı. Gemide haremden çok önemli birhanımefendi de vardı. Çok iyi giyinmiş olan ziynetler içindeki bu kadınınyanındakibebeğinsultanınoğluolduğutahminediliyordu,gerçekteisebebek,gelecektekiSultanIV.Mehmet’insütkardeşiydi.

Kalyonun korsanların eline düştüğünü duyunca sultan deliye döndü. İlkgösterdiği tepki imparatorluğundaki bütün Hıristiyanların öldürülmesi içinemir vermek oldu. Ama sonra yumuşayarak bütün Hıristiyan elçilerinievlerinde hapsetti ve Frenk asıllı tüccarların yazıhanelerinin kapatılmasınıemretti. Malta Tarikatı’nın hemen hemen tamamen Fransızlardan oluştuğukendisine anlatılınca, sultan bu kez Fransa’ya karşı harekete geçmeyidüşündü.SadrazamıbununyerineMaltakadırgalarının saldırılarından sonraburada barınmalarını bahane ederek Girit’e saldırılmasını önerdi. O sıradaİstanbul’un Venedik’le barış halinde olduğu gözardı edilmişti. AdaVenedik’lilerin elindeki son Yunan toprağıydı, Türklerin eline geçmesihalindedegüneyEge’dekigeçişeetkinbirengeloluşturabilirdi.

Bunun üzerine bir Türk filosu 1645’de sürpriz etkisinden yararlanarakGirit’i kuşattı ve adanın batı ucundaki Hanya’yı zapt etti. Ertesi yıl bu ilkbaşarının arkasından Retimo zapt edildi. Türkler bundan sonra başkentKandiye’yi kuşattılar.Malta Şövalyeleri’yle huzursuz bir işbirliği halindekiVenedik’in etkin deniz ablukası nedeniyle yirmi yıl sürecek olan -Truvakuşatmasının iki katı- bir kuşatma oldu bu. Maltalılar tarafından Türk

Page 255: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kalyonunda ele geçirilen çocuğun -Sultan İbrahim’in oğlu olsun ya daolmasın- kuşatmanın bir evresinde Osmanlı tahtı üzerinde hak iddiaedebileceğiilerisürüldü.BukezPederOsmanadındabirKatolikrahipolarakMüslüman ya da Hıristiyan, bütün Osmanlı tebaalarını Bizans ve Osmanlıimparatorluklarınınkonseptleriniharmanlayacakbirdoğudevletikapsamındabirleştirmeyeçalıştı,fakatbaşarılıolamadı.

BuaradaVenedik’lekavgauzayaraksürerkenİstanbul’dasultanakarşıbirhareketbaşlamıştı.Sultan İbrahim’ekarşı cephealanlaryalnızYeniçerilerleSipahilerin liderleri de değildi, şeyhülislamla ulema da onlarla beraberdi.Osmanlı tahtında bir değişiklik olmasının tam zamanıydı. Çünkü İbrahim,cülusuzamanındaolduğugibi, artıkhanedanının sonbireyideğildi,oğullarıdünyaya gelmişti. Asiler sadrazamın görevden alınmasını sağladılar, adamgizlenirkenasileronunyerinekendiseçtikleribirinikabulettirdiler.Bundansonra sarayı kuşattılar, sultan dağılmaları için yanlarına birini yollayıncaYeniçerilerin kıdemli ağalarından biri ona imparatorluğun kötü durumunuanlattı.

Sultandan üç istekte bulundu: önce görevlerin satışından vazgeçilmesini;ikincisi gözde sultan hanımların uzaklaştırılmasını; üçüncüsü de görevdenalınansadrazamınöldürülmesi.Sadrazamertesigünsaklandığıyerdebulunduve katledildi. Sultan askerlerinin karşısına çıkmayı reddedince, orduylaulemadan bir heyet, gözdelerin entrikaları yüzünden saraydan uzaklaştırılanve şimdi sürgün tehlikesiyle karşı karşıya olan padişahın annesi ValideSultan’abaşvurdu.Kadınonlarıbaşında sarıkveyüzündekarapeçeolduğuhalde iki Karaağa’nın eşliğinde kabul etti. Heyettekiler, sultanı tahtındanindiripyerineyediyaşındaki torunuMehmet’igeçirmeyekararlıolduklarınıValide Sultan’a açıkladılar. Dediklerine göre, şeyhülislam da bu girişimiyasallaştıranbirfetvaçıkarmıştı.

Valide Sultan aklını başına toplayıp davranışlarını düzeltmesini söylediğiiçin İbrahim’ikendinedüşmanetmişti.Şimdioğluadınaheyeteyalvarmayabaşladı,onunkötüvezirlerinkurbanıolduğunu,ulemanınveyenisadrazamınvesayeti altında hükümdar olarak kalmasında ısrar etti. Anadolu kazaskeri,işin fazla ilerigittiğinevebugidişebir sonvermeninzamanıgeldiğineonuinandırmayaçalıştı.Annesinindekeşfettiğigibisultanartıkakıllıcaöğütleridinleyecek halde değildi. Keyfi görev ve rütbe dağıtımı almış yürümüştü,zevk-ü sefa peşindeki sultan doğru yola tamamen sırt çevirmişti;Ayasofya’nınminarelerindenokunanezanseslerisaraydanyansıyanflütlerin,fifrelerin ve zillerin şamatasından duyulmaz olmuştu; sultanın gözdeleri

Page 256: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlı dünyasını yönetirken çarşılar yağmalanıyor, suçsuz insanlaröldürülüyordu.

ValideSultandahasonrayediyaşındakibirçocuğutahtaçıkarmanınnasılmümkünolabileceğinisordu.Kazaskerfetvanıniçerdiğihükümleregöreyaşıneolursaolsun,birdelininmemleketyönetmemesigerektiğikarşılığınıverdi.Aklı başında bir çocuk öylesine göre bin kat iyiydi. Böyle bir çocukhükümdarınyanıbaşındakiakıllıbirvezirmemleketedüzenigerigetirebilir.Oysa aklı olmayan yetişkin bir hükümdar cinayet, utanç ve yolsuzluklarlaimparatorluğunuharabeyeçevirebilirdi.ValideSultansonunda,“Öyleolsun,”dedi. “Torunum Mehmet’i getirip başına sarığı geçireceğim.” Bu sözlerisevinçle karşılandı. Mutluluk Kapısı’nın önüne bir taht getirildi, sarayınağalarınıneşliğindegelenküçükşehzadedeotahtaoturarakimparatorluğunileri gelen devlet adamlarının bağlılık ve saygı gösterilerini kabul etti.Kalabalığınçocuğuürkütmemesiiçinadamlaryenihükümdarınkarşısınatektekçıkarılmışlardı.

Ulemayla vezirler bundan sonra Sultan İbrahim’i buldular. Rumelikazaskeri, “Padişahım,” diye başladı. “Ulemayla devletin ileri gelenlerininkararıylatahtınızdanferagatetmenizgerekiyor.”

İbrahim, “Alçaklar, hainler!” diye bağırdı. “Ben sizin padişahınız değilmiyim?Bunedemekşimdi?”

Şeyhülislam cesaretle konuştu. “Adaleti ve kutsallığı çiğnediğiniz,memleketiharabeyeçevirdiğiniziçinartıkpadişahdeğilsiniz.Bugünekadarkiyıllarınızıoyunla,sefahatlahebaettiniz,imparatorluğunhazinelerinibeyhudeşeylere harcadınız; sizin yerinize yolsuzluk ve zulüm memleketi yönetti.”İbrahim uzun uzun tartışıp niçin tahtından feragat etmesi gerektiğini tekrarsorduktan sonra, “Atalarınızın izledikleri yolu terk edip artık o tahta layıkolmaktançıktığınıziçin,”yanıtınıaldı.

İbrahimkendisine“ihanet”edildiğinedairbirsürüsitemdahayağdırdıktansonra kaderine boyun eğdi. “Demek alnımda öyle yazılmış; Allah böyleistemiş,” dedi ve daha fazla karşı koymayarak saraydaki mahpushanesinegötürülmesinesesiniçıkarmadı.

Hâlâ şüpheli görünen sonunu gürültüyle ona taraf çıkan bir kısımSipahilerin isyanı belirledi. Paniğe kapılan sadrazamla arkadaşlarışeyhülislamdan Sultan İbrahim’in idamını onaylayacak bir fetva almayaçalıştılar. Şeyhülislamın yanıtı İslam yasasının bir ilkesine dayanan öz bir,“Evet,” oldu. “Halife iki taneyse bir tanesini öldürün.” Kadılarla ağalar

Page 257: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

pencereden bakarken şeyhülislamla sadrazam yanlarına iki cellat alarakİbrahim’in odasına yollandılar. İbrahim’i Kuran okurken buldular. İbrahim,ona defalarca hizmet veren baş celladı tanıyınca, bağırmaya başladı.“Ekmeğimiyiyenlerdenaranızdabeniacıyıpkoruyacakhiçmikimseyok?Buzalimheriflerbeniöldürmeyegeldiler.Merhamet!Merhamet!”Cellatlaronadokununca da küfüre başladı ve hükümdarlarına nankörlüklerinden dolayıTürkhalkınalanetleryağdırdı.”

Böylece 1648 yılı Osmanlı tarihinin ikinci hükümdar katli olayına sahneoldu.İkincikezbirçocuğutahtaçıkarmışlardı.Bukriz,Osmanlı’nıniçselgüçdengesiyleilgiliydi.Devletinkarşıtdengelitemeldirekleribukritikzamandayöneticilerinin kusurlarına rağmen ayakta kalmayı, böylece temel yapıyıayakta tutmayı başardılar. Ulemanın sesini yansıtan İslam müessesesi,dejenerebir sultanı tahtından indirmekledinadınakesinyasalbirotoriteylehareketetmişti.Yönetimmüessesesişimdidevletinsosyalvepolitikçıkarlarıadınaaynıkararlılıklahareketediyordu.

Zamanı gelince yönetim müessesesi müstesna bir sadrazamlar“hanedanı”nın ilk üyesi sayesindeyeni güçler edindi.Hepsi bir tek aileden,Köprülü ailesinden gelen bu sadrazamlar çocuk sultanı ergenlik yaşınagötürecekveyetişkinlikdönemiboyuncarehberlikedecekti.Buailenindevletadamlığı sayesinde sultanların mutlak despotluğu aydın bir yönetimledeğişimeuğrayacaktı.

Yönetimin iki temelöğesi:dinivedindışıöğelerOsmanlıDevleti’nin içistikrarını bir dereceye kadar yeniden kuracaktı.Üstelik bu, imparatorluğunAvrupa’nın tehdidi altında olmadığı şanslı bir dönemde oluyordu.Osmanlı’nın gerilemesi on yedinci yüzyılın bütün ikinci yarısı boyuncaböylece durdurulmuş, imparatorluk da nisbi bir güç ve refah dönemiyaşamayabaşlamıştı.

Aslındabusadeceinatçıtutuculuklaaçıklanamazsosyal-ekonomikdüzenleordu düzeni arasında büyük bir bağ vardı. Ordu düzenini bozmak, sosyaldüzenibozmakdemekti.

Page 258: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((21))SonuncubüyükOsmanlıSultanıSüleyman’ınölümününüzerindenartıkbir

yüz yıla yakın zaman geçmişti. Ülkede sorunlar dönemi yaşanıyordu.Avrupa’daOsmanlı fetihlerinin zamanı geçmişti, ama imparatorluk da aynızamanda topraklarının geri alınması tehdidinin ertelendiği bir dönemyaşıyordu.Bu,Avrupa’nınönceKarşıtReformsonradaOtuzYılSavaşı’yla,gerekdingereksepolitikayönündenbölünmüşolmasındankaynaklanıyordu.Bu mücadele sırasında tam aksine deniz kuvveti veya asker açısındanTürklerden destek isteme girişimleri olmuştu. Ne çare ki Osmanlılar budesteği sağlamak için gerekli enerji ve kaynaklardan yoksundular. Çünküimparatorlukları içinbuHıristiyandevletleriyle ilişkilerindeyenibirdüzeyeuyum dönemiydi. Bunun ilk işareti 1606’daMacaristan sınırındaki tarafsızzeminde Osmanlı ve Habsburg imparatorlukları arasındaki ZitvatorokAntlaşmasıoldu.

Eskidenbutüranlaşmalar,dünyayahâkimolmaiddiasındaolanbir“süpergüç”eyakışacağıüzeresultantarafındanbahşediliyordu-yadayükleniyordu-üstelik işine gelecek sınırlı süreler için ve İstanbul’a pazarlık için bir elçiyollayan yalvarma durumundaki bir düşmana bir lütuf olarak. Hıristiyanimparatoruyla yapılan önceki anlaşmalar, “Daima her muzaffer sultantarafındandaimaheryenikkâfirViyanakralınabahşedildiğiüzere,”türündenformüller içerirdi.Bir anlaşma şimdi ilk kez, “İmparatorla sultan bir eşitliktemeli üstünde anlaşacaklar,” diye belirtiyordu. Önceleri Habsburgimparatorundan küçümsemeyle karışık olarak “İspanya kralı” (ya daViyana’nınki)diyesözedensultan,şimdiAvrupadevletlerininâdetineuyarakonueşidiolarakkabulediyorveKayzerunvanınıonaylıyordu.Avusturya’nınovaktekadarsultanaödediğiyıllıkvergideiptaledilerektopluparayayerinibırakıyordu;sonralarıbudaelçilertarafındanulaştırılan,değerleriiseikitaraftarafındansaptanacaküçyıllıkbirhediyedeğiştokuşunadönüşecekti.

Antlaşma, kısa sürelerle sınırlanan önceki barışlardan farklı olarak ikitarafın da onayıyla yirmi yıl sürecekti, gerçekte ise elli yıl sürdü. Türklertoprakaçısındanküçükölçüdedeolsakaybedentaraftılar.FakatEğri(Erlau),GranveKanijesınırkalelerinimuhafazaediyorlardı.Macaristan’ınOsmanlıegemenliğindekibölgeleri deOsmanlı’dakalıyordu;bunlarla ikiyeni eyaletoluşturuldu. Fakat eski Macaristan’ın haraca bağlanmış bazı bölgeleriüzerindeki iddialardan vazgeçildiği gibi, prensi anlaşmaya taraf olanTransilvanya (Erdel) eyaletineönemlibirözgürlükderecesi tanınıyordu.Bu

Page 259: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

antlaşma böylece Doğu ile Batı arasındaki yeni diplomatik bir ilişkidönemininbaşlangıcınaişaretediyordu.Osmanlıordularıiçinbiranlamdabiryüz karası olan antlaşma, Osmanlı fethinin limitlerinin belirlenmesine veHabsburg gücünün resmen onaylanmasına bağlıydı. Uluslararası yasanıngenelilkeleriniveHabsburggücünüsultanınkabulüanlamınageliyordu.

İstanbulHükümeti’yleHıristiyanAvrupaarasındakidiplomatik ilişkilerovaktekadarsavaşgereksinimleriylesınırlıydı. İttifaklarbahsindeOsmanlılarbir yalnızlık politikası gütmüşlerdi; Habsburgların sürekli düşmanı Fransauzunzamanbunun tek istisnasıolmuştu.Amaşimdinisbibirbarışsürecinegirilirken İstanbul yalnızlık kabuğunu kırıyor ve Batı’nın ticari ve benzeravantajlar sağlayabilecek girişimlerine kapısını aralıyordu. Bu, sultanıntebaalarıarasındayarıbağımsızbirstatüuğrunabellibirbedelödeyenırksalvedinsel toplulukları (millet-imesihiye)kapsayangeleneksel sistemindahada genişletilmesi demekti. Sistem bundan sonra yabancı devletlerintebaalarını ve özellikle tüccarları da kapsayacaktı. Böylelerine kendielçilerinin ve konsoloslarının gözetiminde olarak bulundukları yerinyasalarına tabi olmamalarını sağlayan ve kapitülasyonlar olarak belgelenenayrıcalıklar tanınıyordu. Tarihçi Prof. Toynbee bu konuda şöyle yazmıştı:“Osmanlıların Batılı ticaret kolonilerine bakışları, bozkırlardaki göçeratalarının, istedikleri ve kendileri üretemedikleri malları satın aldıklarıvahaların yabancı halklarına bakışından farklı değildi.” On yedinci yüzyılboyunca ve daha sonraları bu kapitülasyonlar imparatorluğun dış ilişkimodelinivekarakteriniköktendeğiştirecekti.

Fransa’nın kapitülasyon nitelikli avantajları Sultan Süleyman’la 1535’ deimzalananantlaşmayadayanıyordu.Buantlaşma tekyanlıolmayıp ikiyanlıoluşu, dolayısıyla bazı benzerleri gibi sultanın arzusu üzerine iptaledilemeyişiveherikitarafiçindebağlayıcıoluşuaçısındandahasağlambirtemele oturuyordu. Fransızlar o sayede yarım yüzyıl süresince OsmanlıHükümetiüzerinderakipsizbiretkisahibiolmuşlardı.

FransaKralıIII.Henry1579’daIII.Murat’ınsaltanatısırasındabuilişkiyidahadagüçlendirmekiçinİstanbul’aöncekilerdendahaüstdüzeydebirelçiyollamıştı.BarondeGermignyadındakibukişiDivan’ıngüveninikazanarakTürk-Fransız Antlaşması’nın yenilenmesini sağladı. Buna göre ticarikapitülasyonlar sağlama bağlanıyor, Fransız elçisine diğer elçilere kıyaslaönceliktanınıyordu.BukapsamdaKudüsveSinagibikutsalyerler,Osmanlıİmparatorluğu’ndaki Hıristiyanlar üzerindeki Fransız korumasınınayrıcalıkları da onaylanıyor, Venediklilerin bu Hıristiyanların dışında

Page 260: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tutulmasına karşın, Cenevizliler, İngilizler, Portekizliler, İspanyollar,Katalanlar,SicilyalılarveDubrovnikliler,ayrıcaeskizamanlardanogünedekFransızadıvebayrağıaltındabütünbulunanlarkorumayadahilediliyordu.

BununlabirlikteGermigny,“BüyükTürklepaşalarınınistisnasızhertaraftabulabildikleridostluklarlaittifaklardankazançsağlamalarını”kabulediyordu.Buyozlaşmaveyolsuzlukçağındayabancıtemsilcilerinpolitiketkikapsamıdışındakibütüngirişimlerindenvezirler,sarayveorduilerigelenleri,sultanınharemindeki ve başka yerlerdeki gözdeleri zengin bir gelir kaynağı olarakyararlanıyorlardı. Bizzat sultan Fransız Kapitülasyonları’nın yenilenmesininüzerinden iki yıl geçmeden “İstanbul Hükümeti’nin koruma peşinde orayagelenlerinhepsineaçıkoluşu”ilkesinionaylıyordu.

Bu arada İngiltere Kraliçesi Elizabeth gemilerinin o vakte kadar olduğugibi Fransız bandırası yerine kendi İngiliz bandırasıyla yolculuk etmesini,tebaalarına da imparatorluk içinde serbest dolaşım ve ticaret hakkıtanınmasını istedi. İngiliz tüccarları Akdeniz’i ticaretlerinin kapsamınaalmakta ağır davranmışlardı. On altıncı yüzyıl başlarında Venediklilerleanlaşarak bu denizin doğu sularına girmişlerdi. Fakat Türk deniz gücününgelişmesiylesaldırgankorsanfilolarıbutürticaretgirişimlerinibaltalamışveİngiltere’ninDoğu’ylaticaretiöneminikaybetmişti.AmaşimdiKapyolununPortekizliler tarafından geliştirilmesinden beri İngiliz tüccarları AnversLimanı’nın Doğu mallarının deposu olarak Venedik’i geride bıraktığıHollanda’ya dikkatlerini çevirmişlerdi. Fakat on altıncı yüzyılın ikinciyarısında Hollanda’daki bir ayaklanma bu alışverişe sekte vururken,Portekiz’inKraliçeElizabeth’inenbüyükdüşmanıİspanyalıFelipetarafındanişgali, Portekiz’in Doğu’yla olan zengin ticaretinin İspanyolların elinegeçmesitehlikesinidoğurmuştu.

Politikaaçısındanbakılıncada, İspanya’yladüşmanlıkartarken,Türklerleanlaşmanın Akdeniz’de İspanyol gücüne karşı etkin bir dengeleyici etkiyapacağı anlaşılıyordu. Fransa Kralı I. François’dan farklı olarak KraliçeElizabeth “kâfirlerle” ittifak kurmayı hoş görecek yapıda değildi. Amakendisi,SultanMurat’ı “gerçek inancınputa tapanlarakarşıyenilmezveengüçlü savunucusu” olarak nitelerken, “İsa’nın adını yalan yere kullananlar”derken özellikle “o putperest başı İspanya kralı”nı kastettiğini açıkçabelirtecekti.DemekoluyorkiTürklerlepazarlığagirişmesininvebir İngilizelçisinin İstanbul’a gönderilmesinin ardında yalnızca ticari değil, siyasalnedenlerdevardı.

Buyönde ilkadımlarLondra’lı ikibüyük tüccar:SirEdwardOsborneve

Page 261: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

meslektaşı Richard Staper tarafından atıldı. Bu kişiler, çeşitli ilgi alanlarıarasında Doğu’yla ticaretin canlanmasının önemini kavramışlardı. 1575’deİstanbul’a iki memur yolladılar. İkisinden biri on sekiz ay kaldıktan sonrasultandan Osborne’un vekili William Harborne için sultandanegemenliğindekitopraklardaserbestdolaşımınısağlayanbirizinbelgesieldeetti. Böylece İngiltere’nin ilk büyükelçisi olacak olan Harborne 1578’deİstanbul’a hareket etti. Denizyoluyla Hamburg’a geçtikten sonra seyahatinkalankısmınıLehistanüzerindenkarayoluylatamamladı.

Diplomasi alanında beceri sahibi biri olan Harborne aktif Fransızmuhalefetine rağmen çok geçmeden Türkiye’de serbestçe ticaret yapmakvaadini elde etti. Bu konu SultanMurat’laKraliçe Elizabeth arasındaki birmektup alışverişiyle doğrulandıktan sonra 1580’de Fransızların dayararlanmakta olduğu kapitülasyonlara dayalı bir antlaşmayla belgelendi.SultanMurat’ınKraliçeElizabeth’eilkmektubuİngilizhükümdarına…“Çoknamlı Elizabeth çok kutsal kraliçe, İsa’ya tapanların en güçlülerinin soyluhükümdarı… Soylu İngiltere ülkesinin sonsuzmutluluğuyla görkeminin ha-nımefendisi ve vârisi,” gibi dalkavukça sözlerle hitap ediyordu. Sultan,kraliçeye, “Buraya İngiltere ülkesinden denizyoluyla geleceklerin, yasalşekilde imparatorluğumuz topraklarına girebileceklerine ve tekrar ülkelerinedönebileceklerine, hiç kimsenin onlara ilişmeyeceğine ve zararvermeyeceğine dair bir emri şahane çıkarıldığını” bildiriyordu. “İngilizler,müttefiklerimiz Fransızlar, Venedikliler, Lehler, Almanya kralı veçevremizdeki başka komşularla aynı serbestliklerden yararlanacaklar, başkaHıristiyanlar gibi her türlü malı kullanmakta ve ticaretini yapmakta özgürolacaklar”dı.

Sonuncu antlaşma belgesinde, hapsedilmeleri durumunda İngilizlerinderhal serbest bırakılacakları, baş vergisi ödemeyecekleri, sadece “yasalgümrük vergisi”ni ödeyecekleri, anlaşmazlıkları kendi ulusları çerçevesindekararabağlayacakkonsoloslarıtayinetmehaklarınınbulunacağı,esiredilmişherhangibirİngilizinsatışbedelininiadeedilmesiyleserbestbırakılabileceği,Türk denizcilerinin, fırtınalar sırasında veya kazaya uğramaları durumundaİngiliz gemilerine yardım edecekleri, mürettebatların da engellenmedenyiyecek maddeleri satın alabilecekleri belirtiliyordu. Türk makamlarıtarafından tam anlamıyla uygulandıkları takdirde bunlar ve benzerleri çokönemli ödünlerdi. Sonucu ise zaman gösterecekti. Harborne, kraliçeninbakanlarına ve kendi tüccar efendilerine gelişmeleri bildirmek üzereİngiltere’yedöndü.

Page 262: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İngilizlerle yapılan bu antlaşma Fransızları öfkelendirdi. Türk sularındaticaret yapılmasına izin verilen bütün gemilerin, bu arada İngilizlerinkilerinde, Fransız bandıralı olması gerektiği yolundaki kendi sözde tekelcianlaşmalarına karşı geliyordu. Harborne gittikten sonra Fransız elçisiGermignyverdiklerikapitülasyonimtiyazlarınıngeriçekilmesiiçinsultanvebakanlarınabaskıyaptı,fakatbütüneldeedebildiğigeçicibirertelemeoldu.Türklero sıralarda İran’layaptıkları savaşyüzündensilah,cephanesıkıntısıçekiyorlardı ve bunları ancak Batı’dan alabilirlerdi. Kendisine başvurulanGermignyİçSavaş’ınFransa’dadabenzerbirsıkıntıyarattığınıönesürerekolumsuz yanıt verdi.Oysa İngiltereTürklere silah yapımı için demir, çelik,kalay ve pirinç gibi ham maddeler sağlayacak durumdaydı. Sağlananmalzemenin içinde kırıkKatolik tasviri parçaları da vardı, bu ise put kıranMüslümanların hoşuna gidebilirdi. Sultan ayrıca Kraliçe Elizabeth’iİspanya’yakarşıolasıbirmüttefikolarakgörüyordu.

Harborne,İngiltere’yedönüncegirişimiiçinKraliçeElizabeth’inbaşbakanıLord Burghley’den aynı zamanda dışişleri sorumlusu Sir FrancisWalsingham’dan büyük destek gördü. Sir Walsingham her ne kadarFransa’ylaVenedik’indiplomasiyoluyla,hattabelkidekabakuvvetlekarşıkoyacağınıöngörüyorsadaİngilizdenizticaretinigeliştirmek,dolayısıyladadonanmaya yararlı olmak amacıyla Harborne’un girişimini destekliyordu.Sonuçta Harborne’un çalışmalarının arkasından Osborne’la heyetinin birşirketteşkiliiçinantlaşmayapmaküzereTürklerebaşvurmasıuygungörüldü.Bunagöre İngiliz tüccarlarınaTürklerin egemenliğindeki topraklarda ticarettekeli veriliyordu. Fransızların entrikalarına rağmen bu antlaşma 1581 yılıeylülayındaİstanbul’dakiyetkililertarafındanyediyıllıkbirsüreiçinvebelliaralıklarla yenilenmek üzere onaylandı. Böylece Levant Şirketi -”TürkTacirleriŞirketi”-kurulmuşoldu.

Türklerin ilk antlaşmayı onaylamadaki tereddütleri kısmen Harborne’unresmi bir statüsü olmayışından kaynaklanıyordu. Bu durumun şimdikraliçeyle şirket arasındaki pazarlık sayesinde çaresine bakılacaktı.Harborne’un İstanbul’a yaptığı ilk seyahatin masraflarını Kraliçe Elizabethkendikesesindenödemişti.Şimdideonunsultanailkelçisiolarakatamasınıyapmaya hazırdı. Ancak, İstanbul’da İngiliz ticaret şirketini denetleyecekelçiliğivekonsolosluklarıylasüreklibirdiplomatikheyet,hepsindenönemlisidebuİngiliz tacirleriylemallarınıTürkmakamlarınahimayeettirecekgüçteve saygınlıkta bir büyükelçi bulundurmak bu aralar İngiliz Hükümeti’ninimkânlarını aşıyordu. Bu nedenle bu heyetinmasraflarının şirket tarafındanüstlenmesi ileri sürüldü, sonunda da bu çözümüzerinde antlaşmaya varıldı.

Page 263: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Böylelikle William Harborne sultanın sarayındaki ilk İngiliz büyükelçisiolarakonurlandırıldı.İkilibirgörevivardı:Biryandansultanınsarayındaönplanda diplomatik görevleri olan bir krallık temsilcisi, diğer yandan isekendisinifinanseedenşirketekarşıgörevleriolanbirticarettemsilcisiydi.

Harborne böylece Susan of London adında büyük bir gemiyledenizyolundan İstanbul’a döndü. Büyükelçi kadırgaların kılavuzluğundalimana giren gemiden top ateşi, borazan ve davul sesleriyle başka sevinçbelirtileriarasındainerekbirsüvarimüfrezesitarafındankarşılandı.PaskalyaöncesindekicumagünüolduğundanşehrinHıristiyanlarıkilisedeayindeydilerve İsa’nın çarmıhta çektiği azaba uygun ilahiler söylemekteydiler. RakipVenedikelçisiTürklerinbile“Luteryen”diyeonuhorgördükleriniveogeceverdiği etli bir şölene katılmayı reddettiklerini bildirdi. Harborne paşalarauygun armağanlar dağıttıktan sonra, getirdiği başka armağanlar ve KraliçeElizabeth’inmektubuylaUluçAlitarafındankadırgasındakabuledildi.AncakHarborne yaşlı korsandan fazla bir destek görmeyecekti.Gemiyle dünyanınçevresini dolaşan İngiliz Amirali Sir Francis Drake bile daha sonraki birtarihte getirdiği çok sayıda gümüş vazo karşılığında fazla bir şey eldeedemeyecekti.

Harborne’la adamları daha sonra sultanın sarayında 150 yemeklik birşölenle ağırlandılar. İçki olarak “şeker ve baharatla demlenmiş gül suyu”içildi. Sonunda brokar kumaşlar içindeki Harborne armağanlarını taşıyanmaiyetiyle birlikte altın iplikleriyle işlenmiş bir halı üstünde yürüyereksultanın huzuruna kabul edildi. Armağanların arasında, “Kırmızı giysileriçinde üçmastı köpek, üç spanyel köpek, iki tazı, bir adi av köpeği, ipekligiysileriçindeikiküçükköpek,”vardı.Fakatarmağanlarınengüzeli,değeri“beşyüzİngilizLirası”olanüstünedeğerlitaşlarkakılıkalebiçimindekibirgümüşsaatti.

Harborne’u “sadece tüccarlardan maaş alan biri” diye küçümseyenGermigny bu resmi karşılamayı şiddetle protesto ederek İngiliz gemilerininkendi bayraklarıyla dolaşmalarına izin verildiği takdirde Fransız-Türkittifakınıniptaledileceğitehdidinisavurdu.VenedikBüyükelçisiMorosiniderüşvet yoluyla sadrazamı İngilizlerin Türkiye’de ticaret yapmalarının Türkgümrükgelirinebüyükbirdarbe indireceğine inandırmayaçalıştı.Harborne,“Fransızlarla Venediklilerin kötü niyetli çabaları aksi tesir yaptı,” diyebildirdi.SadrazamdaGermigny’ye,“Böylesibirkavgayaihtiyaçolmadığını,”söyleyerekkapılarınınbarışisteyenherkeseaçıkolduğunutekraretti.

Harbornegüçlüklerinkolaycaüstesindengeldi.Sakininadı,Germigny’nin

Page 264: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

asabimizacınatabantabanazıttı.

Askıyaalınmışkapitülasyonlarıçokgeçmedenyeniletmeyibaşardığıgibi,rakiplerininzararınaolmaküzereonlarıgümrükresimleriaçısındandahadageliştirebildi.Birvatanseverolarakvatanınınbüyüklüğüyleövünmeyeheranhazırdı. Rakipleri onu alelade bir tüccar olarak kötüledikleri zamansadrazama,“Oradakilerinhepsindendahasoylu”olduğukonusundaısraretti.Zaten, “Onun kişisel konumu üzerinde durmaya hakları yoktu, önemli olanefendisiolankraliçeninbüyükgörkemiydi.”

İngiltere’nin uygulamada Fransa’ya karşı avantajlı olduğu bir nokta daşuydu: İngiliz Kapitülasyonları ticari ayrıcalıklarla sınırlıydı, oysaFransa’nınkilerbütünHıristiyanlarlakiliselerininkorunmasınıdakapsıyordu.

Sultanın şeyhülislamın etkisiyle ve bir dini işgüzarlıkla Hıristiyanlarınaleyhinedöndüğüvebütünkiliselericamiyedönüştürmetehdidinisavurduğubir zaman geldi. Germigny’nin protestosu ve Ortodoks Rumların yaptıklarıbağışlar bu tehlikeyi engellediyse de, Galata’daki üç kilisenin kapılarıkapatıldı ve ancak uygun armağanlar dağıtıldıktan sonra tekrar açılabildi.Fakat Germigny’nin yerine gelen Savary de Lancosme, en büyük kilisedeimparatorluğun elçisine ayrılmış yeri gasp ederek bir kavgaya neden oldu.Kilisebununüzerine sadrazamınemriyleyinekapatıldı ve ancakMösyödeLancosme’unbu türaptallıklaryapmamasıkoşuluyla tekraraçıldı. İngiltere,Fransa’nın bu tür davranışları sayesinde çok avantaj sağladı, Lancosme’unaleyhinedüzenlerkurduğunadairuyarıldığızamandaHarbornegayet sakinve güvenli şekilde, “Beni saf dışı bırakacak kadar güçlü olacağınısanmıyorum,”diyeyanıtverdi.

Fakat avantajlar her iki Avrupa Devleti için politik olmaktan ziyadeekonomik olarak kalmaya mahkûmdu. Osmanlı İmparatorluğu’nun, ayaktakalan donanmasına rağmen, Fransa’nın ya da İngiltere’nin politik çıkarlarıuğruna bir savaşa girmeye isteksiz olduğu çok geçmeden belli oldu. KralFelipe Atlantik limanlarında İngiltere’yi işgal için büyük bir İspanyolarmadası kurmakla meşgul olduğu sırada, Osmanlı Devleti hiç değilseİspanya’nın Akdeniz limanlarına bir saldırı şeklinde İspanyolları meşgulederekİngiltere’yedenizdedesteksağlamasıyolundaHarborne’unricalarınakulaklarını tıkadı. Harborne görevini sona erdirdikten sonra İngiltere’yedönmek üzere İstanbul’dan ayrıldı. Armada’nın yola çıkmasından hemenönce ihtiyatlı olmayı yeğleyerek Cebelitarık Boğazı’ndan geçmektense

Page 265: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

karayoluyla seyahatine devam etti. Armada’nın yola çıktığı haberi üzerineİstanbul’da İngiltere’nin savaşı kaybettiği zannedildi, bu nedenleİspanyolların 1558’deki yenilgisine inanmakta güçlük çekildi. Ama sonraAkdeniz sularına Berberistan korsanlarına benzer silahlı İngiliz korsanlarıgelerek ticaret bahanesiyle ayırım yapmadan Akdeniz devletlerinin ticaretkonvoylarına saldırmaya başladılar. Bunları kontrol edemeyen İngilizbüyükelçisiLondra’danyardımistedi.

Fransa da Hügenot denilen Fransız Protestanı Navarra’lı Henry içinTürklerin desteğini istedi. Kral IV. Henry olarak Fransa tahtına oturan buprens,İspanya’nınFelipe’sinindesteklediğiKatolikmezhebindendüşmanlarıolan Guiselere karşı savaş veriyordu. Sultan, Kraliçe Elizabeth’le KralHenry’nin her ikisine de yazarak Türklerden yardım gelmesini beklemeleriiçincesaretlendirdi.

Türk Donanması’nın, bu kez Protestanlık davası uğruna putperestİspanya’ya karşı birleşen İngiltere ve Fransa’yla işbirliği halinde hareketegeçeceği ümit ediliyordu. Harborne’un yerine geçen Edward Barton,kraliçeninbakanlarınabuyöndebilgi verdi.Fakat ya sultanın cimriliğindenya da hazinesinde yeterli para olmayışından buTürkDonanması hiç ortayaçıkmadı.

1595’de Sultan III. Mehmet tahta çıkınca, Katolik mezhebindendüşmanlarınakarşıhâlâOsmanlıdesteğininpeşindekoşanKraliçeElizabeth,ona bir gemi dolusu armağan yolladı. Bu armağanların arasında, kenditicaretlerine tehdit olarak gördükleri için Venediklileri rahatsız eden yünlügiyimeşyasıveyolculuksırasındaküflendiğinikötüniyetleyaydıklarıtoptopbaşkakumaşlarvardı.Fakatarmağanlariçindeenetkileyiciolanıtasarımınınözgünlüğü ve karmaşıklığı açılarından dünyada bir eşi daha bulunmayankendikendineçalanbirtürorgdu.BuçalgıtasarımınıyapanveonuimaledenThomasDallam’laİstanbul’agönderilmişti.Sultanorgunçıkardığıseslerevebaşkamarifetlerinehayranolmuştu.Bunlarınençarpıcısıyapaykaratavuklarve ardıç kuşlarının ötüşlerini içeren parçanın sonunda bu kuşlar şakıyor vekanatlarınıçırpıyorlardı.

Mehmet, Dallam’la orgunu getiren çok iyi silahlanmış İngiliz gemisiHector’dan özellikle etkilenmişti.Maiyeti bu bağlamda, “Onu herhangi birHıristiyanprensininkuvvetiylesavunmasınabudenlihayrangörmediklerini,”söyleyeceklerdi.HectorziyareteaçıkHaliç’tebüyük ilgiuyandırdı.Venedikelçisibuserginin,“HıristiyanlığazararvermesindenveTürklerinbilmediklerişeyleremeraklarınıuyandırmasından,”korkuyordu.Amaendişeleriyersizdi;

Page 266: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hiçbir ders öğrenilmedi. On altıncı yüzyılın sonunda Uluç Ali’nin deölümünden sonra Osmanlı Donanması ne düşman için bir tehditoluşturabiliyor ne de bir müttefike destek olabiliyordu. İnebahtı’dan sonratoparlanmış,amabundandafazlayararlanamamıştı.Silahyapımıyavaşyavaşfelceuğramıştı.Türkİmparatorluğu’nundenizgücübaşarılıdöneminigeridebırakmış ve söylenildiğine göre “savaş değil, İspanya’yla barışı” tarafındanöldürülmüştü.

Katolik davasının bir destekçisi olan Lancosme’un IV. Henry tarafındangeri çağırılması ve yerine çok daha müthiş bir büyükelçi olan Savary deBrèves’in gönderilmesiyle İstanbul’da İngiliz-Fransız ilişkileri bir kez dahabozuldu. De Brèves’in, İstanbul’da Fransız etkisinin gerek ticari gereksepolitika alanında mümkün oldukça hükümdarının müttefikleri İngilizlerinzararına gelişmesine büyük katkısı oldu. Barton’un ardılı Henry Lelloaşağıdaki şikâyetleri tekrarlayacaktı: “Fransa büyükelçisi yüksek rüşvetlerisayesinde,şimdiüstelikPapa’dandaücretalarakbütünplanlarımıbaltalamakiçin hiçbir fırsatı kaçırmıyor.” İki topluluğun arası öylesine bozuldu kiVenedik büyükelçisi bir kış günü şunları bildirdi: “Dün akşambir kar topumaçı yüzünden Fransız ve İngiliz elçilerinin ev halkı arasında şiddetli birkavgaçıktı.Birsürükişiağıryaralandı,Tanrı’yaşükürvakitgeceydi,yoksabüyükelçiler de kavgaya katılmaya başladıkları için çok daha kötü şeylerolabilirdi.“

İngiliz-Fransız çatışması önce III. Mehmet’in Macaristan’da süregelensavaşı yüzünden patlak verdi (bu Zitvatorok Antlaşması’ndan önceydi).ÇatışmadeBrèvestarafındanKutsalRomaİmparatoruolmahayalibesleyenefendisi IV. Henry hesabına kışkırtılıyordu. IV. Henry’nin bu konuda,“Katolikİttifakıbenikralyaptı,Türkünbenibirdeimparatoryapmayacağınemalum?”dediğisöyleniyordu.Avusturya’nınosıradakizayıflığıdüşünülürse,Macaristan’ın yenilgisi bunu rahatça gerçekleştirebilirdi. Kraliçe Elizabethbunakarşınböylesiverimsizbirkara savaşındabarışı arıyordu.Fransızlarlaİngilizlerarasındakibaşlıcaçatışmakonusuekonomialanındaydı,deBrèvesiseİngilizKapitülasyonları’nınsürdürülmesiniönlemekiçinbualandasürekliçalışıyordu.

Hollandalılar,İspanyolboyunduruğundankurtulmuşolanBirleşikEyaletlerde bu işe karıştılar. Hollandalı tüccarlar Türk sularında ticaret yapmak içinİngiltere ve Fransa’nınkilerle rekabet halindeydi. Bağımsızlık savaşlarınadestek olarak Hollandalılarla sağlam bir bağ kurmuş olan İngilizler bunu

Page 267: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İngiliz bayrağının korumasında yapmalarında ısrar ediyorlardı. FakatHollandalıların hâlâ İspanyol tebaaları olduklarında ısrar eden Fransızlar,onlarıFransızkorumasınaalmakiçinmücadeleediyorlardı.Bununlabirlikte,sadrazam 1601’de İngiliz Kapitülasyonları’nı yüklü ödünler vererek veyenileyerek Hollandalılara Kraliçe Elizabeth’in bandırasında seyretmeleriniemretti.

Birleşik Eyaletler de 1612’de İngiltere’yle Fransa’nınkine benzer, fakatticaretlesınırlıbirkapitülasyonantlaşmasıeldeettiler.Şeyhülislamınşiddetlekarşı çıkmasına rağmen, bundan, tütünüTürkiye’ye sokmakta yararlandılar.OsmanlıTürkleri tütünüöylesine sevdilerki aradanyarımyüzyılgeçmedenpipo ülkenin adeta ulusal simgesi haline geldi. Kahve de zaten SultanSüleyman zamanında ülkeye girmişti. Türkler böylece afyon ve şaraplabirlikte “zevk sedirinin dört yastığının”, “zevk dünyasının dört öğesi”nintadını çıkarabileceklerdi. Fakat bağnaz Müslüman mollalarının gözündebunlar “ahlaksızlık çadırının dört sütunu” ve “Şeytan’ın dört elçisi” olarakkaldılar.

Sonuçta, Sultan Süleyman devrinin sona ermesiyle bütün Osmanlıİmparatorluğu topraklarında bir İngiliz etkisi ve İngiliz-Fransız rekabetidönemibaşladı.

Page 268: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((22))1648’de Sultan İbrahim’in öldürülmesiyle oğlu IV. Mehmet’in tahta

çıkması Osmanlı İmparatorluğu’nda yeniden canlanmayı sağlayamamıştır.Saltanatının ilk sekiz yılı boyunca ülkede Yeniçerilerle Sipahiler arasındakışkırtıcılıkdevametmişti.ÖzellikledeikiValideSultan’ı,Mehmet’inannesiTurhan’la bir zamanlar çok güçlü olan ve birkaç zaman sonra rakibesininisteği üzerine öldürülecek olan Mehmet’in büyükannesi Kösem’i birbirinedüşürmeyeçalıştılar.Bumücadelelereyurtdışındayenilgilerveyenitehditlereşlik ediyordu. Bir türlü sona ermeyen Girit seferi. Artık Türklerindenizlerdekihâkimiyetleriningeçmiştekaldığınınkanıtıydı.Buhâkimiyetonyedinci yüzyılın ortalarından itibaren Venediklilerin eline geçti. Maltalı veToskana’lı korsanlar da bir yandan engelle karşılaşmadanAkdeniz’i haracakeserken Berberistan korsanları da Osmanlı denetiminden çıkmaktaydılar.Türkler artık kendi denizyollarını, hatta kendi kıyılarını bile savunacakdurumdadeğillerdi.

TürklerinGirit’teHanya’yailkçıkışlarındansonraVenediklilerboğazları,Ege kıyılarını ve Mora limanlarını ablukaya aldılar. Kandiye’nin uzayankuşatması için Girit’e levazım ve takviye götüren bir Osmanlı filosunuVenediklililerinÇanakkaleaçıklarındayendikleriveyokettikleriönemlibirsavaşla iş çığırından çıktı. Venedik bu savaşın arkasından boğazlara hâkimkonumdaki Lemnos (Limni) ve Tenedos’u (Bozcaada) zapt etti. Bu olayTürkleringözündedonanmanın İnebahtı’daki ayarındabiryenilgiydi.Sonuçolarak, Venedik’in boğazları ablukası daha da yoğunlaştı, başkente iaşeulaştırılamayınca da fiyatlar fırladı, hoşnutsuzluk aldı yürüdü ve şehrin desaldırıyauğramasıolasılığıpaniğeyolaçtı.

Sultanın annesi Turhan Sultan bu krizle başa çıkmak için işte o zamanhükümdarın hizmetindeki güçlü adamı, konumu ve yeteneği açısındanOsmanlıDevleti’nicanlandırabilecekkişiyigizliceçağırdı.Bukişikendisinesadrazamlık teklif edilen Köprülü Mehmet’ti. Mehmet, ataları KuzeyAnadolu’daki Köprü kasabasına yerleşen mütevazı aileden bir Arnavut’tu.Sultanın saray mutfağında aşçı yamağıyken aşçılığa yükselmiş, daha sonrabirçok devlet görevlerinde ve eyalet valiliklerinde bulunmuştu. O sıradayetmiş bir yaşında ve beyninin sulandığını iddia eden daha genç birçokdüşmanlaçevriliydi.KöprülüMehmetsadrazamlığıancakaçıkseçikkoyduğukoşullarınkabuledilmesidurumundakabuledecekti.Örneğin,alacağıbütünönlemler tartışmasız onaylanacaktı; bütün görevlere uygun gördüğü kişileri

Page 269: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

atamada serbest olacaktı; hiçbir vezir veyamemur ya da gözde otoritesiyleboy ölçüşemeyecekti; saraya ulaştırılacak bütün raporlar onun kontrolündegeçecekti; sultanın tam güvenine sahip olacak; sultan, onun hedefedilebileceği iftiralara kulak asmayacaktı. Özetle, o güne dek sultandanbaşkasınınsahipolamadığımutlakbirgüçtalepediyordu.ValideSultan,oğluadına yemin ederek bu koşulların hepsinin yerine getirileceğini vaat etti.Köprülü,şeyhülislamdanbütünyapacaklarınıpeşinenonaylayanbirdefetvaaldı.Annesininverdiğisözesaygıgösterensultan,onubizzathuzurunakabuletti ve sadrazamlığa atadı. Köprülü Mehmet Paşa böylece padişahın sekizyıllık saltanat süresi içindeki sadrazamların on birincisi oldu. Sadrazamınatanması, yurdu Arnavutluk’la Bulgaristan’daki Hıristiyan dağ aşiretlerindeaskeregönüllüolmaveMüslümanlığıkabuletmedalgasınayolaçtı;böylece,orduylayönetimeyenienerjivesadakatkaynaklarıaşılanmışoldu.

Reformcu öğelerin öğüdünü dinleyen Sultan Mehmet imparatorluğununyönetimini kesinlikle Köprülü’nün, sonra da ardılı olan oğlu Ahmet’in(KöprülüFazılAhmetPaşa)elinebıraktı.Sultanınkendisiyönetmeyehevesliolmadığındansadrazamların ikisinedebütünentrikalaraverekabetlerekarşıkesinkesve tutarlıdesteğinisağladı.BöyleceOsmanlıDevletisonrakiyirmiyıl süresince ve şanssız bir ara dönemden sonra on yedinci yüzyılınsonlarındakibenzerbirsüreboyunca,ovaktekadarhanedandışındakikalıtımilkesine yapısında yer vermemiş olmasına karşın, üstün zekâlı ve yönetselyetenekli bu devlet adamları hanedanının yönetiminde yaşadı. On yedinciyüzyılınbuçokönemlidönümnoktasındanitibarendeimparatorluğunetkinyönetim merkezi sultanın sarayı olmaktan çıkarak kapısındaki sadrazamınsarayıoldu.BurasısonrakiyüzyıllardaBab-ıÂliadıylaanılacaktı.

KöprülüMehmet devlet mekanizması ve zayıf yanları hakkında ince birbilgiye sahip deneyimli bir adamdı. Konuşmayı ikinci plana iten bu eylemadamı,yılmaziradelibirdiktatördüvekilitmevkilerdekigörevlilerintasfiyesive yerlerine başkalarının atanmasıyla saltanatına başlamıştı. Ne pahasınaolursa olsun düzensizlik, yolsuzluk ve yeteneksizliği yok etmeye kararlı,imparatorluğunungüvenliğiniveesenliğinitehditedenherkesikeşfetmedeveacımasızca cezalandırmada bir numara olan bu sadrazamın beş yıllık görevsüresi içindeotuzbeşbinzanlıyı idamettirdiği söylenir.Başcellat,bunlarınarasındaki dört bin mevki sahibi kişiyi bizzat kendisi boğduğunu ilerisürmüştür.

Köprülü bu işi tutkuyla, özellikle de IV. Murat’ın ayırım tanımazgaddarlığıyla yapmamıştı. Yumruğunu ince bir hesapla görevlilerin,

Page 270: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

askerlerin, kadıların, din adamlarının üzerine fark gözetmeden indirmiş,otoritesine ve de devlete yönelik tehlikenin nereden geldiğini büyük birserinkanlılıklakeşfetmişti.Güçlüyumruğuvesağduyusunuvarolanhükümetmekanizmasının bünyesinde bütünüyle çalıştırarak yasaları şiddetleuygulamayakoydurmuş,bunlarısultanın iradesininbiriciketkinaracıhalinegetirmişti. Osmanlı İmparatorluğu’nu içinde henüz hayat varkencanlandırmayı,yalnıziçtekiistikrarınadeğil,dışardaeskiprestijinevegücünedekavuşturmayıamaçlıyordu.

Köprülüherşeydenönceordu içindedisiplinlegururudiriltmeye,orduyuyurtiçindeki anlaşmazlıklardan uzaklaştırarak Osmanlı fetih geleneğiçerçevesi içinde yurtdışında fetihlere yöneltmeye kararlıydı. Çanakkale’yikısa zamandaVenediklilerden temizleyerekBozcaada’yla Limni’yi yenidenzapt ederek ve Osmanlı Donanması’nı kuvvetlendirerek güven kazanmış,boğazların girişini korumak için iki kale yaptırmış, Ege adalarıylalimanlarındabirdereceyekadarotoritesağlamışveGirit’etakviyekuvvetlerigöndermeküzere iletişimhatlarınıyenidenaçmıştı.OsmanlıDonanmasıhernekadarbirdahaAkdenizüzerindehâkimiyetkuramayacaksadaVenedik’ekarşıgirişilensavaştaavantajeldeedilmişveKandiyeKuşatmasıdahafazlakesintiyeuğramamaküzereyenidenbaşlamışoluyordu.

Köprülü Mehmet ayrıca Anadolu’da Abaza adında başka bir asininçıkardığıisyanıbastırdıveAbaza’nınbaşını,başkaotuzasininkilerlebirliktesergilenmeküzereİstanbul’ayolladı.Karadeniz’inötesindeDonileDinyeperüzerinde kaleler yaptırarak Kazaklara karşı Osmanlı savunmalarını berkitti.Transilvanya’ya başarılı bir sefer düzenleyerek Osmanlı kontrolünügüçlendirecek yeni bir eyalet oluşturdu, böylece ardılı tarafındangerçekleştirilecekolanMacaristan’laAvusturya’yabüyükbir seferinyolunuaçmışoldu.

KöprülüMehmet Paşa beş yıllık bir “saltanat”tan sonra 1661’de ileri biryaştaöldü.Sadrazamolarakyerine arzusuüzerineyirmi altı yaşındakioğluAhmet geçirildi. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa memleketi gerçek bir devletadamı gibi on beş yıl süresince yönetecekti. Köprülü Mehmet Paşa ölümdöşeğindeykenosıradayirmiyaşındaolansultanIV.Mehmet’edörtdavranışilkesini miras olarak bıraktı: kadın tavsiyesine hiç kulak asmamalıydı;herhangi bir tebaasının fazla zenginleşmesine hiçbir zaman meydanvermemeliydi;devletinhazinesininherdaimadoluolmasınadikkatetmeliydi;daimaatsırtındaolmalı,ordularısüreklieylemdurumundabulundurmalıydı.

Page 271: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultan Mehmet gerçekten de hayatının büyük bir kısmını at üstündegeçirecekti, ama savaşarak değil, av peşinde koşarak. Çocukken fazla biröğrenimgörmediğigibi,erkenyaştahertürlüoyunaalışmıştı;“GüçlüAvcı”olarak ün yapacaktı. Tarihçi Paul Rycaut, “Şimdiye kadar hiçbir prens bukadargüçlübirNemrutolmamıştır…Hiçsakinbiryaşamsürmüyor,sürekliat üstünde koşturuyordu. Edirne yöresindeki ve Balkanlar’ın çeşitlibölgelerinde spor ’seferleri’ tebaalarına büyük güçlükler ve sıkıntılaryaşatıyordu.Birkeresindeonbeşfarklıbölgedenotuzveyakırkbinköylüüç,dört gün boyunca ormanlardaki hayvanları av gününde sultan tarafındanköpeklerle, tüfeklerlegürültüvekarışıklıkiçindekatledilmeleri içinbellibirçevreyesürmeklegörevlendirilmişlerdi.Buköylügruplarıngeçimiiçinkırsalkesim halkına vergiler yükleniyor, köylüler buna rağmen birçok eziyetekatlanıyor,karakıştauzungeceleriormandageçirmekzorundakalışlarındandolayıkayıplardaveriyorlar,özetleimparatorlarınıneğlencesinihayatlarıylaödüyorlardı,”diyeyazmıştı.

Sultanın kendi adamları da efendilerinin at sırtındaki marifetlerini herzamanhoşkarşılamıyor,saraydakirahathayatlarınıözlüyorlar,“Babanınaşkdüşkünlüğünü oğulun amaçsız kaprislerine ve huzursuz ruhuna yeğleroluyorlardı.”BirkışgünüsultanaEdirne’yedönmezamanınıngeldiğini imaetmeleri üzerine, sultan alaycı bir tavırla onaylar göründü ve yirmi saatboyunca bir kez dahi yere basmadan Edirne’ye doğru at sürdü. Sultan IV.Mehmet avları için yurtdışından ve çoğu zamanRusya’dan cins köpeklerleşahinler getirtiyordu. Avlardaki maceraları, daha önemli atalarının askerialandaki başarıları gibi şiirlerle ölümsüzleştiriliyordu. Avlarıyla ilgili kendieliyle notlar alıyor, öldürdüğü her hayvan hakkında çok doğru ve ayrıntılıraporlarhazırlıyordu.

Köprülü Fazıl Ahmet’in şimdi Tuna’nın yukarı boylarında arka arkayagiriştiğiönemliseferlerekatılmayaenderolarakrazıedilebiliyordu.Sadrazamsavaşırken sultan avlanıyordu. 1663 yazındaki bu seferlerin ilkindeordularıyla Edirne’ye kadar yürümüş, ama peygamberin kutsal sancağınıburadaKöprülü’yevermişveavagitmeküzereaskerleriniyüzüstübırakmıştı.Köprülü Fazıl Ahmet’in Belgrad’a götürdüğü kuvvet, Sultan Süleymanzamanındanberi toparlananlarınenbüyükveengüçlüsüydü.Yapılansavaş,Türklerin Eflak’la Romanya’daki Hıristiyan vassallarından, hatta HabsburgzulmükarşısındaonlarıkurtarıcıolarakgörenMacarköylülerindenaldıklarıdestekaçısındandikkatedeğer.

Tuna’yı aşan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın birlikleri çok geçmeden

Page 272: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Macaristan’la Transilvanya’yı istila ettiler. Drava’ya ulaşınca SultanSüleyman’ınsaltanatızamanındakigibiOsmanlı’yavergiödenmesini istedi.Bu isteğikabuledilmeyinceBudaüzerineyürüdü, sonrakuzeybatıyönündeilerleyerek önemli Neuhäusel kalesini kuşattı ve zapt etti. Avusturyalılarıngafil avlanmasıyla sonuçlanan bu savaş hemen hemen yetmiş yıl öncekiMezo-Keresztes(Haçova)Savaşı’ndanberikazanılmışenbüyükTürkzaferioldu. Gerçekte büyük bir yağmadan ibaret olan bu başarı, Köprülü FazılAhmet’i Viyana’yı zapt ederekMuhteşem Süleyman’ın zaferlerini gölgedebırakmayaheveslendirdi.

KışıBelgrad’tageçirenKöprülü,ertesiyılbatıyadoğruyürüyüşünedevametti. Osmanlı birliklerine öncülük eden Tatar başıbozuk birlikleri, bu aradaSultanSüleyman’ınakıncılarıgibigeçtikleriyerleriharapediyorveinsanlarıkorkudan titretiyorlardı. Şimdi Viyana yolu üstündeki bütün kaleleri zaptetmeyi aklına koyan Köprülü birkaç başarı daha kazandıktan sonraMacaristan ve Avusturya arasındaki sınıra yakın Raab Nehri üzerindekiKörmend kilit noktasına vardı. Tehlikenin bilincinde olan Vasvar’dakiAvusturyalılar barışçıl bir uzlaşma için girişimlerde bulundular. FakatanlaşmadahaonaylanıpresmileşmedenFazılAhmet,Raab’ıaşmakkararıylaharekete geçti.Ancak burada St.GothardManastırı’nın yakınlarında sayıcadahaaz,fakatdahaiyisilahlı, taktikveteknikaçılarındandadahaüstünbirimparatorluk kuvvetinin kararlı ve iyi planlanmış bir direnişiyle karşılaştı.SonuçKöprülüiçinhızlıveonurkırıcıbiryenilgioldu.

Kuvvetlerinin yarısını Raab’ın diğer yakasına yollayan Köprülü FazılAhmetertesisabahnehriaşmakkararıyladiğertarafındakalmıştı.Fakatgeceiçindeki fırtınayla yağmur ve bunu izleyen su baskınları bunu yapmasınıönledi. Öyleyken sonuçtan o kadar emindi ki sultana nehrin başarıylageçildiğinimüjdelettiveİstanbul’davakitsizzaferşenlikleriyapılmasınayolaçtı.Fakatöncükuvvetilkbaşarıdansonrayenilgiyeuğradı.Avusturyalıatlıkuvvetler Türk saflarını yararak binlerce düşmanı nehrin sularına gömmüş,zaferHıristiyanlarınolmuştu.

St. Gothard böylece 1664’de Osmanlı ve Habsburg çekişmesinde çokönemlibirdönümnoktasıoluşturmuş,kâfirTürklerleAvrupa’nınHıristiyankuvvetleriarasındakisavaştaTürklerin ilkbüyükyenilgisinesahneolmuştu.1526’da Mohaç’da başlayan ve yetmiş yıl sonra Mezo-Keresztes’de sürenTürk zaferleri dönemi böylece kesintiye uğramış oluyordu. Avrupaordularının Otuz Yıl Savaşı sonucunda düzen, eğitim, teçhizat, taktik veotoriterliderlikbahislerindeedindiklerideneyiminderecesiilkkezTürklerin

Page 273: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

suratınaçarpılmıştı.OsmanlılarKöprülü’nünilkzaferineveonaltıncıyüzyılkafasıyla duydukları iyimserliğe karşın, on yedinci yüzyıl savaş sanatındakigelişmelereayakuyduramamışlardı.GelenekselyöntemlerebağlıordularınınBatı’nınkilere kıyasla modası geçmiş sayılırdı. Bu, Türkler için gelecekaçısındanhuzurbozucubirkeşifti.

Avusturyalılar St. Gothard’da askeri teknik açısından Avrupa’daki bütünülkelerdenileriolanFransa’nınyolladığıyedekkuvvetlerledestekbulmuştu.BukuvvetlerXIV.Louis tarafındanPapa’nınKutsal İttifak’ını desteklemekamacıyla yollanmıştı. Çünkü Fransızlar prensip olarak Türklerle ittifakpolitikasına hâlâ bağlı olmakla beraber, ilkKöprülü olanMehmet Paşa’nıniktidaragelişindenberibudiplomatikbağkopmaderecesinegelmişti.ElçileriönceleriKöprülü’yüküçümsemişvegücendirmişolduğundankapitülasyonlarşimdiyürürlüktenkalkmadurumundaydı.Fransızyedekler,tıraşlıçeneleriyleyanakları vepudralı peruklarıylayaklaştıklarınıgörenKöprülüFazılAhmettarafındanöncelerihorgörülmüşler,sadrazam,“Bugençkızlardakim?”diyebağırmıştı. Fakat Fransızlar çok geçmeden Türklerin üzerine çullanarakdüşmanınAllahçağrılarını kendiAllons!Allons! Tue!Tue! ”Haydi!Haydi!Öldür!Öldür!”çığlıklarıylabastırdılar.

Tam bir kıyıma uğrayan Yeniçeriler bu çığlığı uzun zamanunutmayacaklar,yaptıklarımanevralardatekraredeceklerveFransızkomutanDucdelaFeuillade’danFouladi“ÇeliktenAdam”diyesözedeceklerdi.

Avusturyalılarınkayıplarıherşeyerağmenağırdı,öylekisavaştanongünsonrasadrazamlabarışınkoşullarınıkonuşmayahazırdılar.Sonuç,ZitvatorokAnlaşması’nıyenilemektenbaşkabirşeyolmayanVasvarAntlaşmasıolduvezaferi kazananlar Avusturyalılar olduğu halde Osmanlılara şaşılacakavantajlar sağladı. İlk fetihlerinden birçoğu, bu arada Neuhäusel onlardakalırken gerek Türkler gerekse Avusturyalılar tarafından boşaltılacak olanTransilvanya’da vassal prens Apafi vergiye tabi olacaktı. Ülkenin batı vekuzeybölümlerinehapsolanHabsburglar doğuyadoğruyayılamayacaklardı.Köprülü böylelikle sultanın topraklarını genişletmiş savaşta kaybettiklerinidiplomasi sanatı sayesinde kazanmış oluyordu. Bir zafer görkemi içindegöklereçıkartılmaküzereİstanbul’adöndü.

Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın bundan sonraki girişimi savunmalarınındaha da zayıfladığı bilinen ve yirmi beş yıldır süregelen bir dizi seferleimparatorluğun kaynaklarını tüketen Girit Adası’nın fethini tamamlamak

Page 274: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

oldu. 1666’da yüklü takviyelerle adanın yolunu tuttu ve orada üç yıl kaldı.BaşkenttenbukadaruzunsüreuzaklaşabilmesiniSultanMehmet’ingözdesiolanGiritli bir köle kızın desteğine borçluydu. Büyük nüfuz sahibi GülnuşSultan, Köprülü’nün davasını destekledi ve sadrazamın otoritesini padişahaonaylattı. Kandiye Kuşatması’nın üçüncü evresi böylece bütün yaz ve kışboyuncadevametti.Rycaut’nuntarifettiğigibi,“Dünyanınenzaptedilemezkalesioçağdaki insanzekâsınınicatedebileceğienüstünsanatvebeceriyleberkitilmişti.” Lağımları ve tünelleri, hendekleri ve ara siperleriylemühendislik harikasıydı. Rodos Kuşatması’nda bu yöntemin öncülüğünüyapanTürkler isehâlâbusanattaüstünbirbecerigösteriyorlardı.YılmadanveyorulmadanKandiye’ninaltınılağımlarvegalerilerlekazıpoydular.

Türkler şimdi seferin her aşamasında adaya deniz kuvvetleriniulaştırabiliyorlardı. Venedikliler ise, başka bir haçlı seferi adına yalnızPapa’ylaİtalyanveHabsburgkuvvetlerinindeğiltaişinbaşındanberionlaragizlice yardım eden Fransızların desteğini görüyorlardı. Fransız onur vekahramanlığının en parlak öğeleri olarak ün yapmış St. Gothard’ın “gençkızları”komutanlarıDucdelaFeuillade’labirlikteMaltabandıralıgemilerleadayahareket etmişlerdi.Burada romantik bir yiğitlik ruhuyla veVenediklikomutan Morosini’nin emrine karşı gelerek ellerinde istavrozlar taşıyankeşişlerin öncülüğünde kaleden bir sorti yaptılar ve oldukça fazla Türkükatlettiler,ancaksonuçtayenilerekgeriçekilmekzorundakaldılar.ErtesiyılNoailles Dükü’nün kumandasındaki daha kalabalık bir Fransız kuvvetiKandiye’ye doğru yola çıktı. Bu kez Papa’nın sancağıyla yolculukediyorlardı. Noailles Morosini’nin Venedikli askerlerinin yardımınıistemeyerekyalnızFransızlarınkatılacaklarıbirsaldırıyapılmasındaısraretti.Bu çıkış başarısız olunca Fransız filosu, Türkleri şehrin önündekisiperlerinden çıkarmayı amaçlayan denizden bir bombardıman eylemindeVenediklilerle birleşti. Bu da kısmen saldırı sırasında bir Fransız gemisininbatırılmasıyüzündenbaşarısızlıklasonuçlandı.OsıradaVenediklilerlearalarıbozuk olan Fransızlar bu olaydan sonra ordularıyla birlikte ülkelerinedöndüler.

Dört gün sonra Morosini artık daha fazla direnemeyeceği düşüncesiyleKandiyeşehriniTürklereteslimetti.KuşatmaTruva’nınkuşatılmasındanbiledaha uzun sürmüştü. Köprülü Fazıl Ahmet barış için onurlu koşullar önesürdü ve bunlara sadık kaldı. Tükenmiş Venedik garnizonunun giderkensilahlarınınbirkısmınıberaberlerindegötürmelerineizinverildi,Giritlileriseistedikleri takdirde başka yerlere göç etmede serbest bırakıldılar. VenedikTürk toprağı haline gelen adada bazı limanları elinde tuttu. Girit böylece

Page 275: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Güney Ege’de doğal bir engel oluşturarak Doğu Akdeniz’i bir Türk gölühaline getirdi. Adanın Ortodoks Rum halkı Latin Katolik egemenliğininbaskılarındansonraTürklerikurtarıcıgibikarşıladı;zaman içindebüyükbirkısmıüstelikdindeğiştirerekMüslümanoldu.

KöprülüMehmetPaşa,oğlunabuikibüyüksavaşınsonuylabirlikte,bunutamamen başaramasa da, Sultan Süleyman’ınkiyle boy ölçüşen bir askeriorganizasyonumirasolarakbırakmıştı.FazılAhmetPaşagerçektesadecebirsavaşçı değildi. Aynı zamanda devlet adamı olarak birçok erdemleri vardı.Türk tarihçileri tarafından bu bakımdan imparatorluğu büyüten ve ölümünüizleyen dönemde de imparatorluğun gerilemesini durduran SultanSüleyman’ın son sadrazamı Sokullu’yla kıyaslanmıştır. Yarı cahil babasıFazıl Ahmet’e hukuk eğitimi verdirmiş, Fazıl Ahmet’in kendisi, öncekisultanların yaptıkları gibi iki eyaletin valiliğini yürüterek bilgisini devletişlerine ilişkin deneyimleriyle perçinlemişti. Babasının gücünü devralmıştı,ama Köprülü Mehmet’in gaddarlığı onda yoktu. Bunu yapacak kadargüçlendiğinihissedinceKöprülü rejimininsertliğiniyumuşatmışve insancıl,adilvehemenhemenyolsuzluktanuzakbiryönetimkurmuştu.Açgözlülüktenöylesine uzak ve rüşvete karşı öylesine bağışıklıydı ki, kendisine birarmağanın sunulması, verene sempati duyuracak yerde aleyhine dönmesineyolaçıyordeniliyordu.

Dini bütün bir Müslüman olmakla beraber bağnazlıkla ilgisi yoktu,başkalarınıninançlarınakarşısaygılıydı,HıristiyanlarlaYahudilerihaksızlığauğramaktan koruyordu. Kilise inşaatına konmuş kısıtlamaları kaldırdı.Alışılmış inançlara uymayan şeyhlerle dervişleri sürgüne yollayan ve birHıristiyan ayaklanmasını kışkırttığı iddiası üzerine Rum patriğini astıranbabasından bu bakımdan farklıydı. Net yargılara varan ve sorunun köküneinen keskin bir zekânın sahibi Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, az konuşan, iyiniyet sahibi bir adamdı. Vakur bir görünüşün yanı sıra nazik ve mütevazıbiriydi.Milletçedürüstvesözünesadıkolarakbiliniyor,erdemlerisayesindeherkesinsaygısınıvesevgisinikazanıyordu.

FazılAhmetPaşa’nınsivilalandabaşlıcagörevi,babasınınbaşlattığıçeşitlireformları sonuçlandırmak oldu. İslami yasalarıyla sultanların kanunlarınaitaati sağlamak için önlemler aldı. Finansal bir yük ve devlet içinde birkargaşa unsuru olan saray birliklerinin sayısını azalttı. Hazinenin yükünühafifletti ve düzeltilmiş bir vergi ve düzen sistemi sayesinde köylü sınıfınakoruma sağladı. Ayrıca, siyasal ve askeri konulara çok vakit ayırmasına

Page 276: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

karşın, zaferlerini ve diğer başarılarını ölümsüzleştirmeye çalışan yazarlara,şairlerevetarihçileredestekolmakfırsatınıbuldu.

FazılAhmetPaşayenifetihlerindepeşindenkoştu.1672’deKaradeniz’inötesindegelecekteTürkleriçinenönemlibirsavaşsahnesiolacaktopraklaragözünüdikti…butopraklarRusya’ylaLehistan’dı.FazılAhmetözellikleikigüçarasındatartışmakonusuolan,dolayısıyladaTürkmüdahalesineelverişlibirzeminoluşturanUkrayna’yagözünüdikmişti.RuslarlaLehlerkısazamanönce bağımsız ve şiddetli Kazakların gerek Ukrayna’daki gerekse dahagüneyde Karadeniz’e dökülen Bug ve Dinyeper nehirlerinin ağızlarıçevresindeki bölgelerini aralarında paylaşmaya çalışmışlardı. Rusya çarı dadaha doğudaki Don Kazaklarının topraklarına hâkim değil miydi? LehUkraynası’nın Kazakları efendilerine karşı ayaklandılar ve Jan SobieskikumandasındabirLehistanOrdusu’nunsilahlımüdahalesineyolaçtılar.

Kazak lider bunun üzerine sultandan yardım istedi ve karşılığında onatopraklarının hükümdarlığını önerdi. İstanbul’da şerefli bir kabul gördü veSultan IV. Mehmet tarafından kendisine iki tuğlu bir sancak verilerekUkraynaeyaletininOsmanlısancakbeyliğineatandı.KırımhanınaKazaklarınliderinedestekvermesibuyuruldu.BuhareketLehistankralıylaRusyaçarınınher ikisinindeprotestosunayol açtı veOsmanlı sultanınakarşı açılacakbirsavaşta işbirliği yapacakları tehdidini savurdular. Osmanlı bu ültimatomuazametlekarşılarkenSadrazamLehistanelçisineşunlarıyazdı:

Özgür bir halk olan Kazaklar Lehlere boyun eğdiler. Fakat, hedefedildikleri gaddarlığa, adaletsizliğe, baskıya ve aşırı isteklere daha fazlakatlanamayarakKırımhanınınkorumasınıistediler,şimdiiseonundesteğiyleTürksancağınınaltındalar…Birülkenin insanlarıözgürlüklerinieldeetmekiçin kudretli bir sultanın desteğini isterlerse, böyle bir koruma altındaykenonlarıkovalamakakılmıdır?

Lehistan kralı bu mesajı umursamayınca, sultan 1672’de kalabalık birorduyla Moldavya’dan Dinyester kıyılarına yürüdü ve orada Tatarkuvvetleriyle buluştu. Bu kez sultan sefere bizzat katılmış, kuvvetlerininbaşındailerlemediysebileonlaraeşliketmişti.

Türklernehriaşarakkısazamandaönemliikikaleyielegeçirdiler.LehistanKralıBuczacs’dakionurkırıcıbirbarışantlaşmasıylaUkrayna’nınDinyeperile Dinyester arasındaki Podolya eyaletini Osmanlı’yı, Ukrayna’nın bir

Page 277: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

parçasınıdaKazaklarabıraktı; ayrıca,Osmanlı’yavergiödemeyikabuletti.Bu antlaşma, Sobieski tarafından reddedildi ve Osmanlı’ya karşı değişkensonuç veren üç sefere daha kumanda etti. Fakat 1676’da Türklere kesinyenilerekZuravno’daki yeni bir barışta kendilerineönceleri vaat edilenlerindaha fazlasını talep etti. Böylece Karadeniz’in kuzeybatısında bir süre içinOsmanlı egemenliği kuruldu ve Lehlere baskı yapılarak Rusların Ukraynaüzerindekiemelleribaltalandı.

BuimparatorluğunyenikaynaklarınıustacakullananKöprülüFazılAhmetPaşa’nınbaşarısıoldu.Fakatkısasüreliolacaktı.Buzatenpaşanınsonseferioldu.Zaferinüzerindenbirkaçgüngeçtiktensonrakırkikiyaşındaöldü.Aşırışarapvekonyaktüketiminin,örnekbirliderinbugünahınınsonucuolanguthastalığınınkurbanıolmuştu.

Page 278: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((23))Küçük yaşta bir oğlu olanKöprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın yerine kardeşi

Mustafa’nın geçmesi umut ediliyor ve bekleniyordu. Böylesi, gerilemekteolan imparatorluğu son yirmi yıldır içeride ve dışarıda canlandıranKöprülülerin aile yönetimini uzatacaktı. Ne çare ki şimdi ardışıklıkta esefedilecek bir kesinti meydana gelecekti. Sultan IV.Mehmet kendi kendisinikanıtlamak istediği şanssız bir anında o vakte kadar kullanmadığı yetkisiniyürürlüğe koymaya karar verdi. Sadrazamlığa Fazıl Ahmet Paşa’nın sonzamanlarda damadı da olan kayınbiraderi Kara Mustafa Paşa’yı atadı. Bukapris,imparatorluğaonarılamazzararlarıdokunacakolanonüçyıllıkbiraradönemyarattı.

Çok esmer oluşundan dolayı böyle adlandırılanKaraMustafa son derecegururlu ve haddini aşan ihtirasları olan bir adamdı. Yaşamındaki gösteriştutkusunubilmeyenyoktu.Haremindebinbeşyüzcariyevebirokadarkadınköle, onlarla ilgilenmeleri için de yedi yüz zenci haremağası bulunduğusöyleniyordu. Sayısız atları, köpekleri ve şahinleri bulunmasıyla sultanıngözüne girmişti. Sadrazam olunca açgözlülüğü nedeniyle görevleri satma,kapitülasyonlar için yabancı elçilerle pazarlığaoturmave sultanınhuzurunaçıkılmasıiçinkendiyararınafiyatbiçmegibiçeşitliyolsuzluklarakarıştı.

KaraMustafabütünbunlarındaötesindebüyüklüktutkusununetkisiylebirimparatorlukfatihiolarakdünyaçapındabirünekavuşmayıhayalediyordu.Bağnazlık derecesinde bir Hıristiyan düşmanı olarak günün birindeRoma’dakiSt.Pietro’yuatlarıiçinahırolarakkullanacağınıveViyana’yıelegeçirdikten sonra XIV. Louis’le karşılaşmak için Ren Nehri üzerineyürüyeceğini söylediği ağızdan ağıza dolaşıyordu. Geniş Avrupatopraklarında sözde hükümdar temsilcisi, fakat gerçekte hükümdar gibisaltanatsürmesevdasındaydı.Fakatkomutanolarakşaşılacakderecededüşükçapta olduğundan savaş meydanlarındaki hatalarıyla Köprülülerin askerialandaki becerileri ve güçlenen olanakları sayesinde imparatorluğakazandırdıklarınınpekçoğunuziyanetti.

Onun yönetimindeki Osmanlılar, Köprülü’nün onlara kazandırdığıUkrayna’dakitopraklarıbeşyılıniçindeRuslarakaptırdılar.Sertiklimvegüçarazide Türklerin giderek daha çok korkar oldukları bir düşmana karşıgirişilmiş, büyük çapta asker ve malzeme kaybına mal olan iki seferinsonucunda Ukrayna’daki toprakları yitirdiler. 1681’de Ruslarla imzalananbarış antlaşmasıyla Türkler Ukrayna üzerindeki bütün iddialarından

Page 279: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

vazgeçiyorlar ve bölgedeki askerlerini geri çekiyorlar, her iki tarafın daBug’laDinyester arasında kale inşa etmemeleri koşulunu kabul ediyorlardı.BöylecegelecekyüzyıllardadahabüyükbiryaşamsalönemiolacakbirsavaşalanındakiköprübaşıgerilemekteolanOsmanlılartarafındanbüyümekteolanRusİmparatorluğu’nakaptırılmışoluyordu.

FetihemellerininhedefiOrtaAvrupa’nınortasıolanKaraMustafaPaşa’yıUkrayna’daki topraklar fazla ilgilendirmiyordu. Büyük Süleyman’ınyapamadığını yapıp Viyana’yı ele geçirmeye kararlıydı. HoşnutsuzProtestanların Habsburg Katolik zulmüne karşı ayaklanması ona bu fırsatıverdi.Ayaklanmanın lideriKontEmmerichTekeli imparatorunkuvvetleriniyenipsonrakabuledilemezbirbarışıgeriçevirdiktensonrasultandanyardımistemişti.Tekeli’yiOsmanlıegemenliğialtındakiBatıMacaristankralıolarakkabul eden sultan, yardım etmeyi vaat etti. Tekeli, onun desteğiylemücadelesine tekrar başladı. Yardım için Fransızlara da başvurmuştu.HabsburglarıngücünüdengelemekisteyenXIV.LouisdahaönceonlarakarşıTransilvanyaprensiolarakApafi’yedestekvermişti.ŞimdideTekeli’yimaliaçıdan destekliyordu. Macar elçisi de İstanbul’da sultana tarafsızlık vaatediyor,böylelikleAvusturya’yabirOsmanlısaldırısınıteşvikediyordu.

İstanbul’daki Avusturya elçisi Köprülü’nün Vasvar Antlaşması’nınyenilenmesinisultandanisteyince,sadrazamelçininönerilerinigeriçevirdiveonabirültimatomverdi.BarışkoşuluolarakönemliGyörKalesi’nin teslimedilmesini ve savaşa hazırlanırken oluşanmasrafların ödenmesini istiyordu.Avusturyaelçisininbu isteğeyanıtı şöyleoldu: “Birkale silahgücüyle fetholunabilir,amaçenegücüylefethedilemez.”BöyleceOsmanlılarlaHabsburgimparatorlukları arasında savaş bir kez daha kaçınılmaz oldu. 1682 yılısonbaharında sultanın tuğlarla bezeli sancağı bir kez daha İstanbul’dakisarayın önüne dikilerek sultanın şehirden ayrılacağını haber veriyordu.GerçektendeIV.Mehmet1683’dekalabalıkbirordununtoplandığıEdirne’yehareketetti.Ordudakalabalıkbirmühendis, topçugrubuvebakımüniteleri,ayrıca Kırım Tatarlarından oluşan birliklerle başka atlı başıbozuklar yeralıyordu.Ordudaherzamanolduğugibi işçiler, tacirlervekamp izleyicileride vardı. Bunlar katır, manda ve deve gibi binek hayvanlarıyla OsmanlıOrdusu’nugerçekteolduğundandahakalabalıkgösteriyorlardı.

Bu,HıristiyanAvrupa’yakarşıdinadınaveeskiOsmanlıgeleneğiuyarıncayolaçıkarılansonuncubüyükMüslümanOrdusuoldu.Buordununkarşısınaçıkmak için İmparator Leopold, Dük Charles de Lorraine kumandasındasayıcadahaazkalabalık,fakatPapa’nınmaddiavantajvaatlerindengüçalan

Page 280: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

birordutoparladı.BuorduaynızamandayalnızAlmanprenslerindendeğil,İstanbul’la arasındaki anlaşmanın bozulması pahasına Lehistan Kralı JanSobieski’den de destek alıyordu.Bu durum,Leopold zararınaKutsalRomaİmparatorluğu’yla ilgili tasavvurları olan ve böylesi bir ittifakı engellemeyeçalışan Kral XIV. Louis’in planlarıyla çelişiyordu. Dolayısıyla, önceki gibiyineTürk-Avusturyaordularınınkarşıkarşıyagelmelerindenyanaydı.

Sonunda Osmanlı Ordusu başında sultanla 1683 ilkbaharında hareketegeçti.Belgrad’avarılınca sultankumandayıpeygamberin sancağıylabirlikteKara Mustafa Paşa’ya devretti. Tekeli’nin karşıt görüşlü Macar kuvvetleriburada Kara Mustafa’yla karşılaştılar. Üstünde Latince “Tanrı ve Vatanadına”yazısıveKRUCZES,yani“Hac’ınAdamları”adıbulunançelişkilibirsancakla yürüyorlardı. Sultan Süleyman’la Yanoş Zapolya’nın müttefikolarak karşılaşmalarını anımsayan sadrazamın gözünde burada tarihin birtekrarısözkonusuydu.

Kara Mustafa Paşa henüz Viyana’yı kuşatma niyetinden söz etmemişti.Tuna’nın Buda’yla Avusturya sınırının arasında çok sayıdaki koluylabuluştuğunoktalardabaşkenteyaklaşanlarıgözdengizleyenimparatorluğaaitbir araziparçasıbulunuyordu.KaraMustafa’nınViyanaüzerineyürümedenönce en önemlileri Györ ve Körmendi olan bu düşman garnizonlarınıhalledeceğivarsayılıyordu.

Sadrazam,Raab önlerinde içlerinden biriKırımhanı olan komutanlarıylabirtoplantıyaptı.Burada,söylenildiğinegöre,deneyimliBudapaşasıİbrahimtarafından ihtiyat önlemlerine başvurması için uyarıldı. Paşa görüşünüdesteklemek için bir halının orta yerine bir altın kümesi bırakan ve bualtınların onları halıya basmadan alabilecek adama ait olacağını söyleyenpaşanın öyküsünü anlattı. Kazanan, halıyı kenarından itibaren ödülüalabileceğinoktayakadaryuvarlayankişioldu.İbrahim’egöreKaraMustafada önce kalelerine hâkim olmak ve kente saldırıyı sonbahara veya gelecekilkbahara dek ertelemek suretiyle bu düşman sınır bölgesini “yuvarlayarak”adıViyanaolanödülüneulaşmayaçalışmalıydı.Ozamanşehirkendiliğindenavucunadüşerdi.

Sadrazam,“Senin seksenlikbir ihtiyarolarakbunadığınmuhakkak,”diyeyanıt verdi. Kırım Hanı Selim Giray da paşanın görüşüne katılaraksadrazamındüşmanlığınıkazandı.Buharekettarzınıdestekleyenbaşkalarıdavardı. Fakat Kara Mustafa doğrudan doğruya Viyana üzerine yürümekararında olduğunu bildirdi. Çünkü bu başkent düştükten sonra “bütünHıristiyanlarOsmanlılara itaat edeceklerdi.”SadrazammühendislerineRaab

Page 281: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

üzerinde dubalardan bir köprü inşa etmelerini emretti. Yapılan köprüdenordusuylageçtivebatıyadoğruyürümeyedevametti.İbrahimPaşalevazımlailgilenmek üzere geride kalmıştı. Küçük bir kuvvet de sözde Györ’ü eldetutmak için arkada kalmıştı. Tatar başıbozuklar Tekeli’nin kuvvetleriylebirlikte önündeki ve etrafındaki bölgeleri yağmalamakta… Orta Avrupa’yabirkeredahadehşetsalmaktaserbestbırakılmışlardı.

KaraMustafaböylece13Temmuz’datekmilordusuylaViyanakapılarındabelirdi.Toplaruygunyerlereyerleştirildiktensonraşehrin tesliminiveşehirhalkının İslam dinini kabul etmesini ya da halkın güvenli geçişininsağlanması koşuluyla şehrin boşaltılmasını talep eden resmi yazı bir Türksubayı tarafından surlara getirildi ve şehrin valisi Kont Stahremberg’everilmesi için bir askere teslim edildi. Fakat Türk tarafı bir yanıt alamadı.İmparatorla maiyeti batıda Passau’daydı, komutanı Charles de Lorraine deküçük Avusturya Ordusu’nun üçte ikisiyle Tuna’nın daha yukarısındakiLinz’e çekilmişti. Ordunun kalan üçte biri ise on iki bin kişiyi bulan şehirgarnizonunudesteklemekiçinsurlarıniçindebırakılmıştı.

ŞehrinbatısındayarımaybiçimindekurulmuşTürkkarargâhı,içindeyirmibeşbinçadırveellibinyükarabasıbulunanbrandabezindenbaşlıbaşınabirşehirdi. Bu kalabalığın merkezinde Kara Mustafa görkemleri SultanSüleyman’ın unutulmaz otağlarıyla boy ölçüşen bir çadır kalabalığınınortasında bir padişah gibi oturuyor, kuşatmayı ve hükümet işleriniyönetiyordu. İmparator Leopold, Türk ordularının geri püskürtülmesi vebaşkentinin kurtarılması için büyük ölçüde Avrupa’daki müttefiklerine,BavyeraveSaksonyaelektörlerineveenbaştaLehistanKralıJanSobieski’yegüveniyordu. Fakat Viyana için tehlike ancak kapıya dayanınca onlarıyardıma çağıracaktı, oysa tehlike bir türlü gerçekleşmiyordu. Diğer yandanKaraMustafaüstünkuvvetleriyleşehreanidensaldırarakzaptetmekdururkenbekliyordu. Bu konuda cimriliğinin etkisinde kaldığı anlaşılıyor. Şehir birsaldırı sonucunda düştüğü takdirde, içindeki ganimet çapulcu askerlerininelinegeçecekti.Yok,şehirteslimolduğutakdirde,ganimet,sultanıntemsilcisiolaraksadeceonunolacaktı.

Kuşatma başladığında savunucuların ağır silahlar konusunda üstünkonumda oldukları ve kuşatanlardan daha iyi toplara sahip oldukları çokgeçmeden belli oldu. Ağır topları bulunmayan Kara Mustafa böylece,toplarını bu kadar uzağa nakledemeyen Sultan Süleyman’ın hatasını tekrarediyordu. Kullandığı hafif ve orta çaplı toplar sahadaki düşmanlara karşıyeterinceetkiliolmaklaberaber,kuvvetlikaleduvarlarınakarşıyetersizdiler.

Page 282: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

AyrıcaBuda’daimaledilencephanelerinbüyükkısmıkalitesizdi.Mermileriçoğu zaman patlamıyordu. Toplara sadece yardımcı gözüyle bakmayıyeğleyenTürkler, başka yerlerdeki kuşatmalarında, özellikle deKandiye’deüstünsonuçaldıklarılağımkazmayönteminegüveniyorlardı.

Kara Mustafa önce şehrin büyük kısmıyla etrafındaki araziyi kuşattı veTuna’nın büyük bir bölümünde düşman kuvvetlerinin yolunu tıkadı. SonraHıristiyan tutsaklarıçalıştırarakbirhendeklerağıkazdıvebirçokyerlerindemayınlamak üzere surlara ve kulelerine yaklaşmayı denedi. Fakat surlarıntaşları sağlam, savunucular ise cesurdular, hareketsiz kalmaktansa sık sıkgüçlü akınlar yapıyorlar ve savunma hatlarındaki hasarları çok çabukonarıyorlardı. Palalı Türkler çok kez teberler, tırpanlar ve savaş baltalarıylasilahlı Almanlara karşı etkisiz kalıyorlardı. Fakat mayınları duvarlardadelikleraçmıştı.4Eylül’debüyükbirpatlamanınarkasındanStahremberg’inadamlarını dış savunma hattından içeri sürdüler ve Allah, diye bağırıpkargılarınısallayaraksurlardakibirdeliktenkentiniçineboşandılar.İkitarafada epeyi kayıp verdiren iki saatlik bir çarpışmadan sonra Türkler geripüskürtüldü.Amasavunucularındurumuherşeyerağmenkritikti.

AmatamosıradaLehistan’ındestekkuvvetlerininyaklaştığıhaberigeldi.Kral Jan Sobieski’nin Varşova’da başlayarak Krakov’da mola vererekilerleyişi Mustafa’nın saldırısı kadar ağır aksak olmuştu. Yolda pek azdirenişle karşılaşmıştı. Çok geçmeden Lorraine dükünün kumandasındakiAvusturyaOrdusu’nunanakitlesideBavyera’ylaSaksonya’dangelenyedekkuvvetlerle birleşmek üzere gemilerden yapılma bir köprüden Tuna’yıaşıyordu.Birsavaştoplantısıyaptıktansonrayinebirdirenişlekarşılaşmadançetinormanpatikalarıtırmanaraküçgünsüreyleyürüdüler.Viyana’yahâkimKahlenbergyükseltisindenbakıncaşehrinişgaledilmemişolduğunugördüler.Kuşatılmışşehrinduvarlarıayaktavebirhendekağıylaçevrili,ancakyeryermoloz kümeleriyle kesilmiş bulunuyordu. Düşman kampı ise sipersiz veyığınaksızolarakyayılmışdurumdaydı.Kralbumanzarayıgördüktensonra,“Buadamınkarargâhındaişyok.Savaşsanatıhakkındabirşeybilmiyor.Onumutlakayeneceğiz,”diyefikiryürüttü.

Dikkatini kuşatmaya veren Kara Mustafa kuşatma durumundakikuvvetlerininböylebirdüşmankurtarıcıkuvvetikarşısındakisavunmasıiçinönceden plan yapmayı ihmal etmişti. Osmanlı karargâhı tahkim edilmemiş,tepelerdegözlemnoktaları, ovadada atlı birlikleri tarafındankorunmamıştı.Üstelikdüşmanındestekkuvvetleriningelmeküzerebulunduğunubildiğişusırada bile bunların saldırısını karşılamak üzere kuvvetlerinin herhangi bir

Page 283: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bölümünü harekete geçirmeyi geciktiriyordu. Avusturya veya Lehistanbirliklerini Tuna’yı aşmamaları için uyarmayı, kendi kumandasındaki iyisilahlanmışbirkuvvetibuişigörmeyeyollamaktanoluşanoperasyonuihmaletmiş,Kırım’ınTatarhanınıbuişlegörevlendirmiş,düşmanıengelleyemediğiiçinsonradanonugünahkeçisiolaraksuçlamıştı.BunungibiKahlenberg’indik ve kayalık yamaçlarında düşmanın ilerlemesini durdurmayı denemediğigibi, bu yükseltileri elinde tutarak onu engellemeye de çalışmadı. Ancaktepeninyamaçlarıyladoruğudüşmanıntoplarıveateşiyletutuşupalevaldığızaman bunu yapmak için çok geç kaldığını anladı. Bundan sonra tekyapabileceği şey, tepelerin aşağı yamaçlarına bir kuvvet yollamak veSobieski’ninyokuşaşağıhamlesinibeklemekolacaktı.

12EylülgünüşafaksökerkendisiplinliHıristiyanlarsıkıbirdüzenvesırahalinde inişegeçtiler, fakatTürklere“dağdaninerekyoluüstündekiherşeyitüketenbir kara zift seli” gibi görünüyordu.KaraMustafabir atlı birliğinindüşmanı geri püskürtmeye yeteceğini sanıyordu. Ancak Kırım hanıYeniçerilerin kullanılmasını önerince, bu amaçla ana kuvvetten birmüfrezeayırdıveanakuvvetişehrinönündekisiperlerindebıraktı.Artıkyeterlisayıdatopgetirmeyedevakityoktu.

Türkkuvvetlerinin iyi silahlanmışbirgarnizonla iyiyönetilenbir takviyekuvvetinin ateşi arasında kaldığı çarpışma gün boyunca sürdü. Önce dağınyamacınınkayalarıylavadiler arasındakikarışıkbirdizikarşılaşmaşeklindeoldu. Daha sonra ovada Türk atlılarıyla Lehlerinkiler, sonra daAlmanlarınkiler arasındaki kanlı çatışmaların arkasından Sobieski en güçlükuvvetlerinisadrazamınçadırınıngözeçarptığıTürkkuvvetlerininmerkezinesürdü.TatarhanıHıristiyanfatihinigörünce,“Allah,Allah!Kralgerçektendearamızda,”diyebağırarakadamlarıylabirliktekaçtı.OsmanlıOrdusu’nunanakuvveti dağılıp karmakarışık halde kaçarken savaş meydanında on bin ölübıraktı.

Bir saldırıya girişmeyen, fakat geri de çekilmeyen Yeniçeriler şehrinönlerindeki siperlerinin içinde önlerindeki savunucularla arkalarındakimuzaffer Lehlerin arasında paramparça edildiler. Panik arasında Osmanlıkarargâhı bütün topları, yüz bin öküz, değerli taşlarla bezeli silahlarlakemerler,zenginhalılar,kumaşlarvekürklergibiganimetleriyle terkedildi.BuzenginliklerSobieski’yleOrdusu’nunoldu.Ne çarekiTürkler kaçarkengötürdükleri için çok az para ve altın bularak hayal kırıklığına uğradılar.Ganimetlerin arasında boynu vurulmuş bir dişi devekuşu, bir türlü elegeçmeyenbirpapağan,altınyaldızlıkafesleriniçindebirsürüdeğişikkuşve

Page 284: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hepsindenönemlisi,Viyana’nınilkkahvehanesininaçılmasınayolaçacakbolmiktardakahvebulunuyordu.

Sadrazam yalnızca peygamberin sancağını ve yüklü bir miktar parayıkurtarıpkalanaskerleriylebirliktekaçabilmişti.Görkemliçadırını terkettiğiLehistan kralı, zafer nişanesi olarak kraliçesine Mustafa’nın atından kalanaltından bir özengiyi yolladı. Armağana eşlik eden mektupta bütünzenginliğiylebirliktekâfirinkarargâhınızaptetmesiyleövünürkenbiryandandakendiyaptığıyağmayıgöklereçıkarıyor,mektubuşusözlerlebitiriyordu:“Birdeveler,katırlarveTürk tutsaklarordusunuönümüzsıra sürmekteyiz.”Kont Stahremberg, Viyana’nın kurtarıcısı olarak Sobieski’ye saygılarınısunmakiçinOsmanlıotağınageldi.Çadırınönündealtınipliklerledokunmuşkumaştan büyük bir sancak, altın yaldızlı çomakların arasında sultanıntuğlarını taşıyordu. Bu ertesi gün törenle Viyana sokaklarında taşınırkenHıristiyan kumandanlar da atlarının üstünde bu zafer kafilesinitamamlıyorlardı.

YaklaşıkbirbuçukyüzyılöncemuhteşemSüleyman,büyükölçüdeulaşımsorunları ve levazım kıtlığı yüzünden Viyana Kuşatması’nda başarısızlığauğramıştı. Ama Viyana duvarlarının önünden ordusunu eksiksiz olarakçekmişti.OysaKaraMustafaPaşa,sayıcakendisindendahazayıfbirorduylasavaşmış ve kaybetmişti. Askerlerinden hayatta kalanlar ise dağınık haldekaçarak canlarını kurtarmışlardı. Bu öylesine bir yenilgiydi ki, OsmanlıTürklerininfatihbirmilletolarakprestijinisonsuzadekkaybettiriyordu.

Kazandıkları zaferden sonra Sobieski ile Lorraine’in kumandasındakiHıristiyanordularıvakitkaybetmedenkaçanTürklerikovalamayabaşladılar.KaraMustafaPaşabiryandankaçarkenkuvvetlerindenkalanları toparlamakvekomutalarıbölüştürmekiçinRaab’damolaverdi.Öfkesiarasındadüşmanıolan ve uyguladığı taktiklere karşı çıkan Buda Valisi İbrahim Paşa’yı,birlikleriyle birlikte herkesten önce savaş meydanından kaçmak, böylecediğer birliklerin de kaçmasını hızlandırmakla, özetle hiyanetle suçladı.Bundansonradagünahkeçisiolarakseçilenbaşkayüksekrütbelisubaylarlabirlikteidamedilmesiiçinemirverdi.

Yenik ordu Buda’ya doğru gerilerken düşman elinde kalan çeşitlikalelerdekiAvusturyalıaskerlertarafındantacizedildiler.Tatarbaşıbozuklardabiryandan,ilerlerkenyaptıklarıgibi,geriçekilirkendeMacartopraklarınıyağmalıyorlardı. Türkleri kovalayan Lehler Parkany’de pusuya düşürülerek

Page 285: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

saldırıya uğradılar, ama çok kanlı bir çatışmadan sonra Türkleri Tunakıyılarına sürebildiler. Türkler bir gemi köprüsüne doluştuklarında köprükaçanların ağırlığının etkisiyle çöktü, sonuçta yedi bin Türk boğuldu ya dakıyıma uğradı. Bu olay Gran’ın kuşatılmasına ve teslim olmasına yol açtı.Gran böylece Sultan Süleyman zamanındaki gibi Türklerin bir kalesiolmaktan çıkarak bu avantajıAvusturyalılarlaAlmanlara kaptırıyordu.Türkkuvvetleri bundan sonra Belgrad’a çekildiler. Sultan daha önce çekildiğiEdirne’denbaşmabeyincisinisadrazamınkellesiyledönmesiiçinyolaçıkardı.Böylece,birçokkişininboynunuvurdurmasıgibiKaraMustafa’nınkendisideidam edildi. Askeri alandaki yeteneksizliği yüzünden Osmanlıİmparatorluğu’na tarihinin en büyük yenilgisini yaşatanmağrur, açgözlü vegörkemlivezirinsonuiştebuoldu.SonViyanaKuşatması’nınbüyüktarihselönemiolanbuyıldaböylecesonbulmuştu.Ancakbukuşatmanınbaşlattığısavaşınsonugelinceyekadararadanonaltıyılgeçecekti.

Hıristiyan dünyası imparatorluk başkentinin kurtuluşu haberini büyüksevinçlekarşıladı.Müslümansaldırganlığınınölümçanı,Avrupa’daTürkleringelişinin çaldırdığı tehlike çanlarını sonsuza dek susturuyordu. Dinkitaplarındaki kehanetlere göre Osmanlı İmparatorluğu’nun 1691’deyıkılacağıanımsandı.Demekkikehanetgerçekleşmişti.BirHıristiyanzaferiiçin dua etmiş bulunanPapa, bunubir şükran ayiniyle kutladıktan sonra ondördüncühaçlıseferininyapılmasınıteşvikederkenMüttefikkomutanlarıdaavantajlarından yararlanmaya karar verdiler. Papa’nın çoktandır hayal ettiğiKutsalİttifak1684ilkbaharındaLinz’dekioluşumuylagerçekleşti.BuittifaküçHıristiyanDevleti’nden,Avusturya,Lehistan veVenedik’ten oluşuyorduve ek olarak İran’ın işbirliğinin elde edilmesi umudu vardı. Her devletçıkarlarını en çok ilgilendiren bölgede harekete geçecekti; Avusturya,Macaristan’ı ve Balkan geçitleri yönündeki Orta Tuna havzasını vuracaktı;LehistanKaradenizkıyılarınainecekti;Venedik’infaaliyetsahasıDalmaçya,Yunanistan ve adalar olacaktı. İttifakın üç “kahramanı”nı: İmparatorLeopold’u,LehistanKralıSobieski’yiveVenedikDoju’nuananbirmadalyadöküldü. Ancak geçmişte de olduğu gibi, üçlerin politik çıkarları çokgeçmeden sınırları ve ilgi alanları konusunda çelişti.Yine de İttifak beş yılboyuncaaskeribiraraçolarakyeterinceetkinoldu.

VenedikCumhuriyeti 1684’de ilk kez bir sefer planlayarak sultana savaşilan etti.Morosini’nin kumandasındakiVenedikliler,Malta’yla Toskana’nındayardımıylabirdonanmakurarakPreveze’yiveSantaMauraAdası’nızapt

Page 286: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ettiler. Arkasından yerel korsanların da yardımıylaDalmaçya’ya çıktılar veArnavutluk’la Bosna’ya kuvvet yolladılar. Morosini ertesi yıl Mora’nınfethini tamamladı. Türklerin sıkı direnişine rağmen Mani’nin yaygaracıhalkınındesteğinieldeettive“Peloponnesiaco”lakabınıkazandı.

İsveçli bir komutanın yönetiminde olan ve önemli ölçüde Almanyedeklerden oluşan kara kuvvetleri bir yıl sonra kuzeye Korent’e doğruilerlediler,sonradaAtina’yıkuşatıpelegeçirdiler.Venedik’inbombardımanısırasında ikibinyıldırözenlekorunanParthenon’abirmermi isabetetti.Bupatlama oraya Türkler tarafından saklanmış bir barut deposunu da havayauçurdu ve tapınağın büyük kısmını yıkarak geleceğe bir harabeyi mirasbıraktı. Venedikliler bundan sonra hâlâ Thebes’i ellerinde tutan TürklerinmisillemesindenkorkarakAtina’yıboşalttılar,fakatgiderkenbugünVenediksilahhanesini süsleyen Pire Aslanı’yla Delos’un bir dişi aslanını daberaberlerindegötürdüler.

“Yiğit” Hıristiyan müttefiklerinin üçüncüsü olan Lehler Podolya’da birTürk kalesi olarak kalacak olanKameniçe önlerinde başarısızlığa uğradılar.Fakat Sobieski’nin, kontrolü altına almayı arzuladığı Moldavya’ylaTransilvanya’da daha abartılı emelleri vardı. Burada çok geçmedenimparatorla arasında bir çıkar çatışması başgösterdi ve imparator vakitkaybetmeden bölgede hak iddia etti. Sobieski böylece 1686’dakiMoldavyaseferiiçinyardımeldeedemeyerekbusavaştakesinbirsonucaulaşamadı.

Bu arada Avusturya kuvvetleri 1684’de çok geçmeden bir Avusturyaeyaleti olacak olan Hırvatistan’ın büyük bir kısmını işgal etmişlerdi.AvusturyalılaraynızamandaGran’danyolaçıkarakgüçlüOsmanlıdirenişinekarşınNeuhäusel’i tekrar elegeçirdiler.Biryıl sonraBuda’yıbirkeredahakuşattılar. Türkler bir dizi artçı harekât yoluyla kuşatmayı kırmayı üç kezdenedi. Fakat şehir buna rağmen imparatorluk kuvvetlerinin eline geçti veburadakiOsmanlıkumandanlarıylaaskerleriöldürüldüler.BudaşehriböylecebirbuçukyüzyıllıkTürkyönetimininarkasındanvealtıkuşatmayıatlattıktansonra1686’daMacarlarınelinegeçerekbütünAvrupa’yısevinceboğdu.

Bir yıl sonra yeni Sadrazam Süleyman Paşa bir karşı saldırı hareketinegirişerek kalabalık bir Osmanlı Ordusu’yla Drava’ya doğru hareket etti.Burada Kanuni Süleyman ordularının Macaristan’a doğru ilk önemlisavaşlarını kazandıkları tarihi Mohaç Ovası’nda Charles de Lorraine’inkuvvetleriylekarşılaştılar.Tarihbukeztersinedönecekvesadrazamınordusu

Page 287: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

korkunç bir yenilgiye uğrayarak yirmi bin adamını kaybedecekti.Macaristan’ınbüyükbirbölümüböyleceİmparatorLeopold’ünelinegeçmişoluyordu; o da ileride sırası gelince imparator olacak büyük oğlu Joseph’eMacaristantacınıgiydirdi.GerialınantopraklarınetkinbiçimdesavunulmasıiçinşimdidayanaklarıolacakolanBelgrad’ızaptetmekgerekiyordu.Budabir yılın içinde kısa bir direnişten sonra Bavyera Prensi Ludwig tarafındanbaşarıldı.Belgrad’ın düşmesiniTuna havzasındaki başka önemli kalelerinkide izledi ve imparator tarafından geri alınmayı bekleyen bölgeleri doğudaBulgaristan’daNiğbolu’yaveSırbistan’ıngüneyindeNiş’ekadargenişletti.

O sırada Mohaç’taki yenilgi Osmanlı Ordusu’nda bir başkaldırıya,başkenttedebirayaklanmayanedenolmuştu.BununsonucundaIV.Mehmettahttanindirildi.İdamedilmediysede,gittiğisürgündeensevdiğiuğraşolanava çıkması bile yasaklandı. İki erkek kardeşinden büyüğü II. Süleymanolaraktahtaçıktı.İnzivadayaşamasınarağmenağabeyindendahasorumlubirhükümdarolduğunukanıtlamakvegiderek tırmanankarışıklıklarıbastırmakiçin Edirne’de Divan’ın Fevkalade Konsey’ini topladı. Danışmanlarınınönerilerine uyarak sadrazamlığa, on üç yıl önce ağabeyi Ahmet’in ölümüüzerine Merzifon’lu Kara Mustafa Paşa’nın lehine es geçilen Köprülülerinüçüncüsü Fazıl Mustafa’yı geçirdi. Babasıyla ağabeyinin mutlak koşullarıuyarıncagörevikabuledenFazılMustafavezirleritopladıveimparatorluğunkarşıkarşıyabulunduğutehlikelerkonusundauyardı:“Böyledevamedersek,başka bir sefer sonucunda düşmanı İstanbul kapılarında görmemiz iştendeğil.”

Geldiği hanedanın yöntemleri bahsinde hayli eğitimli olan III. Köprülüenerjiyle kolları sıvadı, hazineyi yenidendoldurdu, yönetimde reformyaptı,kaybedilenleri geri alacak bir sefer için orduyu güçlendirdi. Sürekli olarakpeygamberinadınıveyasalarınıyadederekTürklereHabsburglarakarşıyenibirmücadeleiçinilhamverdi.TesadüfbuyaAvusturyaimparatoruosırada,1688’de, daha uzaktaki olaylara dikkatini vermişti. Bunlar, İngiltere’dekidevrim ve Orange’lı William’ın sahneye çıkmasıydı. AugsburgAntlaşması’nın devletlerini içeren Büyük İttifakı’nın yanı başında çokgeçmedenXIV.Louis’lesavaşhalindeydiveikincibircepheiçinimparatorunyardımınaihtiyacıvardı.İmparatordabucepheyeikikumandanınıCharlesdeLorraine ileBavyera’lı Ludwig’i şahsında yedek kuvvetlerle yolladı.Bu daOsmanlılara biraz soluk almak için fırsat veriyordu. Fransız büyükelçisiİstanbul’un Orange’lı William’ı tanımaması için Köprülü’ye ısrar edince

Page 288: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sadrazamkendihükümdarlarınıokadarsıktahtlarındanindirenOsmanlıların,İngilizlerinaynışeyikendihükümdarlarınayapmahaklarınıtartışamayacağınıileri sürerek reddetti. Ancak büyükelçinin ikinci istemini yerine getirmeye,yaniimparatorlasavaşmayahazırdı.

1690’da peygamberin kutsal sancağını taşıyarak vaadini yerine getirdi.Tatarların karıştığı hazırlık niteliğinde bir dizi eylemden sonra, Köprülü,Tekeli’yibirkezdahaTransilvanya’yasalarakiyizamanlanmışbirşaşırtmacauyguladı. Sonra ordusunun başında Sırbistan içlerine yürüdü. Niş’le başkabazı kaleleri ve kaybedilen toprakların bir bölümünü fethetti ve Belgrad’ıkuşattı. Bu şehir, kalenin içindeki büyük bir barut deposunun ateş alarakhavaya uçması sonucunda aniden teslim oldu. Büyük ölçekli bir sefer içinvaktinçokgeçolduğunakararverenKöprülü,AvusturyalılarakarşısavaşanTekeli’yidesteklemekiçinTransilvanya’yaküçükbirkuvvetyolladı.KöprülüFazıl Mustafa bundan sonra Belgrad’da küçük bir garnizon bırakarakİstanbul’a döndü. Sultan burada zaferini kutlamak için sadrazamını törenlekabuletti.

Köprülükışaylarıboyuncadahabüyükbirordukurduve1691yazındabuorduylaBelgrad’danTuna’nınyukarıboylarınayürüdü.KısabiryoldansonraTürk Ordusu Petervaradin’den inen deneyimli Prens Ludwig’in ordusuylakarşılaştı. Sadrazam saldırıya geçmenin mi, yoksa savunmada kalarakdüşmanınsaldırısınıbeklemeninmidahaakılcıolacağıkonusundaemrindekipaşalara danıştı. Onlar, Tatar desteğinin gelmesi beklentisiyle beklemedenyana oldular. Fakat askeri strateji alanındaki yargısı yönetim yeteneğindendahazayıfolanKöprülü,hemensaldırıyageçmeyiseçti.Onaüzüntüylekarşıkoyankıdemlisakallıpaşayıhiçesayarak,“Toplarilerlesin!”diyebağırdı.

Gemilerininnehirdeavantajsağlamasınakarşın,savaştabaşındanitibarenTürkler için kötü gelişti. Tez canlılıkla üst üste yaptıkları saldırılar,silahşorlukta daha yetenekli bir düşmanın sürekli, disiplinli ve ölümcülateşiyle karşılaşıyordu. Durumu kurtarmaya azmetmiş Köprülü çaresizlikiçinde umutsuz bir saldırıyı gerçekleştirmeye çalıştı. Allah’a niyaz ederekmuhafızlarıylaçevriliolduğuhaldekılıcıylaileriatıldıveAvusturyasaflarınadaldı. Fakat bu kahramanca atılım bir işe yaramadı. Avusturyalılar amanvermediler. Köprülü bir kurşunun alnına saplanmasıyla hayatını kaybetti.Onun yere yıkıldığını görünce moralleri bozulan muhafızları kaçtılar.Kumandanlar sadrazamın ölümünü askerlerden bir süre gizleyebilecekkenferyadıbasarakkötühaberinyayılmasınayolaçtılarvepaniğesebepoldular.OrdudarmadağınhaldekaçarakTürkkarargâhınıdüşmanaterketti.

Page 289: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Avusturyalılar kendilerine pahalıya mal olsa bile kesin bir zaferkazanmışlardı. Sadece iki yıl görevde kaldıktan sonra son umutları erdemliKöprülü’nün savaş meydanında ölmesi Osmanlılar için büyük bir felaketolmuştu.

Macaristan’ı kesinkes kaybetmişlerdi. Tekeli’nin yenilip sürülmesiyleTransilvanya’yı da kaptırmış oluyorlardı. Sultan II. Süleyman seferinbaşlamasından kısa bir süre sonra dört yıllık bir saltanatın arkasından öldü.Kardeşimahpus tutulduğuyerdençıkarılarakII.Ahmetolarak tahtaçıktı.Oda sonunu hızlandıracak bir utanç ve umutsuzluk yükünün altında ezilerekdörtyılsaltanatsürecekti.

Bu evrede yalnızca Ege’deki eylemler Türkleri biraz olsun avutacaktı.VenediklilerThebai’dekiTürkpaşasınınvarlığı sayesindeMora’yı ellerindetutmaktazorlandıklarıgibi,Girit’tebirüseldeetmeveyabirEgeadasınızaptetme denemelerinde başarısızlığa uğramışlardı. Fakat şimdi çok ileri yaştaolan Morosini 1693’de Doj ve Venedik’in bütün silahlı kuvvetlerininkumandanı olmuştu. İzmir açıklarında bir ada ve Türkler için ÇanakkaleBoğazı kadar önemli bir üs olan Sakız’ı zapt etmeye karar verdi. Fakat bueylemi planlamakla beraber, uygulamaya konmasından önce öldü. Bununlabirlikte Venedik Donanması’nın Papalık ve Malta filolarının yardımıylaSakız’ı ele geçirmesi gerçekte hasta olan Sultan Ahmet’i çok üzdü. FakatVenedik garnizonu adayı yalnız ertesi yıla kadar elinde tuttuktan sonra, birTürkfilosu,takviyeiçingelenbirVenedikfilosunupüskürterekadayıtekrarelegeçirdi.Tamzamanındagelenbuzaferİstanbul’dasevinçlekutlandıysadasultan iyi haberi alacak kadar yaşıyamamıştı. Her iki kardeşinin de başınabelaolanguttanölmüş,yerineyeğeniII.Mustafageçmişti.

Osmanlı bu deniz zaferini yeni bir kaptan-ı deryaya borçluydu. Hasanadındaki bu eski Berberistan korsanı Venediklilerle yapılan bir çarpışmadaölü sanılarak savaş meydanında bırakıldıktan sonra beklenmedik bir sıradaCezayir’de ortaya çıktığı için Mezzomorto yani “yarı ölü” lakabıylatanınıyordu. Venediklilere karşı sürekli, fakat kesin olmayan harekâtlarlaAkdeniz’indoğusundakiTürkdenizgücüneyenibirhayatveumutgetirmişti.

AncakKaradeniz’deyenibirdüşman,Rusyakarşısındauğranılanyenilgilerbusevincigölgeliyordu.TürklerKırımTatarlarınınsayesindeşimdiyekadarbu bölgede hem 1688’de yendikleri Lehlere hem de Sobieski’nin Tatarlarakarşı kışkırttığı ve Kırım’da birbirini izleyen iki seferde yendikleri Ruslarakarşı başarılı olmuşlardı. Ama şimdi çok daha korkunç bir hasım, BüyükPetro iktidara gelmişti. Kırım’daki savaşı 1695’de yeni bir stratejiye göre

Page 290: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yeniledi. Hedefi şimdi Don Nehri’nin ağzındaki Azak’dı. Önce aşağıDinyeper’dekidörtTürkkalesinizaptetti.Ertesiyıl iseküçükbirfilotillayaek olarak nehirden uzakta yaptırdığı ve deneyimli kumandanlarlamürettebatlarınelineverdiğibirdonanmanınyardımıylaAzak’ınkendinidezaptetti.DahasonraTaganrogyakınındabirdenizüssükurdu.Avusturyalı,Hollandalı,İtalyanveİngilizuzmanlarınarasındanteknisyenler,mühendislerve tersane işçileri toparladı, Slavlara ek olarak yabancı denizciler degörevlendirdi veBerberistan korsanlarının gemilerininmodelinde bir filoyudenize indirtti. Filosu hâlâ Azak Denizi’nde hapsolmuştu ve KerçBoğazı’ndaki Türk kaleleri yüzünden Karadeniz’e geçişi engellenmişti. BugeçidesahipolmakvekontrolüaltındabulundurmakartıkPetro’nunbaşlıcahedefiydi.İlkkezolarakOsmanlıİmparatorluğuiçinbirtehditoluşturacakbirRusdenizgücüoluşturuyordu.

OsıradayeniSultanII.Mustafaakıllıveenerjikbirgençadamolduğunu,babasıIV.MehmetgibibiravcıolmakyerinebüyükOsmanlıatalarınınsavaşgeleneklerini canlandırmaya can atan bir savaşçı olduğunu kanıtlıyordu.SultanAhmet’inölümündenüçgünsonradikkatedeğerbirfermançıkararaköncellerinin davranışlarını yerdi ve ordularını Habsburg imparatoruna karşıyola çıkarmayı önerdi. Düşmanlarıyla şahsen çarpışmaya kararlıgörünüyordu.

Bununüzerinesadrazamdiğervezirler,ulemaveordununağalarıtoplanıpimparatora karşı şahsen harekete geçmesi mi, yoksa Edirne’de kalması mıgerektiğine ciddi olarak karar verme emrini aldılar. Divan üç gün süreyledüşünüp taşındıktan ve tartıştıktan sonra kumandayı -askeri konulardadeneyimsizolan-sultanınelinealmasınınaleyhindekararverdi.Böylesihemsultanın şahsı için tehlikeli olur hem de devlet için gereksizmasraflara yolaçardıçünkü.

Mustafa’nın buna yanıtı kısa oldu: “Yürümekte kararlıyım.” 1696’dadediğiniyaparaksevgivesaygıduyduklarısultanlarınınkumandasındasavaşagitmeye hasret kalmış askerlerini sevindirdi. Bir orduyla Belgrad’dan yolaçıkarak birçok küçük kaleyi zapt etti ve Saksonya dükünün TemeşvarKuşatması’na son verdi. Fakatmevsim ilerlediğinden daha ileri gitmeyerekİstanbul’a döndü. Burada gözünü korkutmaya çalışmış vezirler tarafındantörenlekarşılandı.Birzafergörkemiyle,müzikve topateşieşliğindesarayadoğru yoluna devam etti.Halka hepsi general olarak tanıtılmış üç yüz harpesiri ve ordusunun ele geçirdiği çeşitli ganimetler de zafer geçit resmine

Page 291: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

katılmışlardı.

Sultanertesiyılyinebaşarılıbirseferumuduyla tekrarBelgrad’ınyolunututtu.Fakatbukez imparatorundâhiyenikumandanıSavoiaPrensiEugenekarşısına çıktı. Dahası, kendi kumandanları çeşitli savaş konseylerindeizleyecekleriyol…batıdaSlovenya’yamı,yoksakuzeydeMacaristan’adoğrumu ilerleyeceklerikonusunda fikirbirliğinevaramıyorlardı.Sultanınkendiside kararsızdı. Sonunda Tisza Irmağı vadisi boyunca kuzeye yürümeye veZenta’daburasınıaşmayakararverildi.

Fakatölümle tehdit edilenbir savaş tutsağındansultanınkararınıöğrenenPrens Eugene, bu geçişi önlemek için birkaç kararlı ilerlemede bulundu.GeçicibirköprükurmuşolanTürklernehrinyarıyerindeykenprenskalabalıkbir orduyla Zenta’ya geldi. Sultan süvarileri ve topçularının yarısıyla solkıyıya geçmişti bile. Topçuların diğer yarısıyla piyadeler hâlâ sağ kıyıyamıhlanmış durumdaydılar. Ordunun yarısı karşı kıyıda ve savaşa hazırdeğilken Türkler, Prens Eugene’in ordusuna piyadelerin ve topçularındesteğiylesaldırmışolsalardı,onugeripüskürtebilirlerdi.Neçarekisultanınkumandanları arasında hâlâ uyumsuzluk egemendi; sultan sol kıyıda kaldı,piyadeler de siperlerinden kımıldamadılar, böylece Eugene’in saldırı içinhazırlanmasınaolanakverdiler.Güneşinbatmasınasadeceikisaatkaldığı,birsavaşriskinigözealmamasıemriyleViyana’danbirkuryeningelmişolmasınarağmen, Eugene daima riskleri göze almaya hazır bir adamdı, böylece,cesuranebirkararlılıklaemirlerigözardıetti.

Düşman siperlerinin önünde kuvvetlerini bir yarım ay biçiminde dizereksoldan, sağdan ve merkezden olmak üzere Türk hattının bütününe karşıbileşik bir saldırı düzenledi. Sonuç Prens Eugene’in de betimlediği gibi“korkunç bir kan gölü” ve Türkler için hızlı bir yenilgi oldu. Birliklerkarışıklığa düştüler, kumandanları arasında iletişim kopukluğu başgösterdi,birYeniçeribirliğiayaklandıvesubaylarınıkatletmeyeçalıştı.BuaradayirmibinTürköldü.Sadrazamdiğerdörtvezir,çoksayıdapaşavedokuzYeniçeriağası da ölenler arasındaydı. On bin asker daha nehri aşmaya çalışırkenboğuldu ve ancak bin kadarı nehrin diğer yakasına ulaşabildi. İmparatorabildirildiğinegöre,Eugene’inadamlarıcesetlerdenoluşanbiradanınüstündeduruyorlardı.Geceolurkenherşeybitmişti.

Sultan ordusunun yok edilişini nehrin karşı yakasından çaresizlik içindeizliyordu.DahasonrasüvarileriyleTemeşvar’açekildi,oradandaBelgradveİstanbul yolunu tuttu. Levazım sıkıntısı ve kötü havaların başlaması PrensEugene’i zaferinin arkasını getirmekten alıkoydu. Fakat parayla silahlardan

Page 292: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

başka,dokuzbinaraba,dokuzbindeve,binbeşyüzbaşsığır,yediyüzatvesultanın yetkisinin simgesi olan ve o vakte kadar hiç düşmanakaptırılmayan… sadrazamınmührünü ele geçirmişti. Tüm cesaretini yitirengenç Sultan Mustafa bir daha hiç ordusunun başına geçmeyecekti. Askerialanda deneyimi ve atalarının kalıtsal yeteneğinden yoksun, canlanan BatıAvrupa’nındeneyimlikumandanlarıylaboyölçüşmekveülkesininkurtarıcısıolmakyolundakicesuranedenemesiacıbirsonlanoktalanmıştı.

Sultan Osmanlı’yı kurtarmak için bir kez daha Köprülü ailesine muhtaçolmuştu;KöprülüMehmetPaşa’nınağabeyininoğluveFazılAhmetPaşa’nınkuzeniolanKöprülüHüseyin’i(AmcazadeHüseyinPaşa)sadrazamtayinetti.Bu paşa, hanedanının dördüncüsü olarak ülkenin yönetsel ve ekonomikdurumunudüzeltmekiçinelindengeleniyaptı.FakatAvrupa’dayapılabilecekfazla bir şey kalmamıştı. Habsburg imparatorluk kuvvetleri ViyanaKuşatması’ndan beri önemli dört zafer kazanmışlar ve dokuz önemli kaleyielegeçirmişlerdi.HüseyinPaşabirönlemolaraksavaşahazırlanıyorsadaeskibir Belgrad valisi olarak, imparatorluk kuvvetlerinin bilincinde olduğundanbarışyanlısıydıveufuktabarışvardı.

Uzun savaşın son bulmasının yalnız (cesurane artçı harekâtlardabulunmaklabirliktezamanzamanbarışaramışolan)yenikTürklerdenbaşka,zafer kazanmışAvrupalı düşmanlarının da işine geldiği bir zaman gelmişti.Venedik tükenmişti. Sobieski’nin 1696’daki ölümünden beri Lehistan tarihsahnesindensiliniyordu.İmparatorLeopoldAvrupa’dakisorunlarla,özelliklede İspanya’daki Habsburg mirasıyla meşguldu. Ayrıca, Boğaziçi’ne doğruyürüyerek fetih alanlarını genişletmektense, daha gerçekçi bir görüşle elinegeçirdiği Osmanlı topraklarındaki fetihlerini değerlendirmeyi vesağlamlaştırmayı yeğliyordu. Savaşı uzatmak isteyen yalnızca, gelecekdönemlerde Osmanlı’nın başını ağrıtacak Rus saldırganlığı kariyerinebaşlamışolanBüyükPetro’ydu.BuamaçlabirittifakkurmakiçinViyana’yıziyaret etti.Ama geç kalmıştı.Çünkü doğrudan savaşa karışmamış olan ikidevlet-İngiltere’yleHollanda-ovaktekadarbarışgirişimlerindebulunmuştubile.

İngiltere’ninİstanbulHükümeti’yleilişkileriovaktekadarönplandaticariişlerle ilgili olmuştu; özellikle de İngiliz gemilerinin Berberistankorsanlarından korunmasıyla, Girit savaşı sıralarında da Türkler tarafındanVenedik’e karşı askere alınmalarının önlenmesiyle. Ülkelerindeki iç savaşsıralarında İngilizlerin İstanbul katındaki saygınlıkları her iki tarafın rakip

Page 293: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

elçilerinin gelişi nedeniyle yara almıştı. Ama şimdi III. William’ın tahtaçıkmasıyla durum değişmişti. Hollanda’yla birlikte XIV. Louis’e karşısavaşanIII.WilliamTürklerlebarışyapılmasıiçinbaskıdabulunmuştu.Şimdibu da son bulmuştu. Ama Fransa’nın, tüccar Venedik İmparatorluğu’ndanboşalan yeri doldurmasını önlemek hem ticari hem de siyasal açıdanİngiltere’yle Hollanda’nın yararınaydı. XIV. Louis’in İstanbul’dakitemsilcisinin,bütünVenediklileri topraklarındanuzaklaştırmayasultanı iknaetmeye çalışmakla başarmak istediği buydu. Kutsal Birlik’le savaş üsteliksultanın sarayının İngiltere’den gelen lüks ürünlere talebini azaltmaklaİngiltere’nin Yakındoğu’yla ticaretinin ciddi şekilde yara almasına nedenolmuştu.

Bunun üzerine İngiltere Büyükelçisi Lord Paget’le Hollandalı meslektaşıJacob Colyer İstanbul Hükümeti’yle Hıristiyan devletler arasında utipossidetis (ülkesel bütünlük) esasına göre yapılacak bir barış antlaşmasındaarabuluculuk yapmayı teklif ettiler. Bu, tarafların ellerindeki topraklarımuhafazaetmelerianlamınageliyor,böyleceanlaşmaAvrupalı’larınTürklereait topraklardaki fetihlerini onaylamış bulunuyordu. Köprülü AmcazadeHüseyin Paşa hemen devlet konseyini topladı, birkaç gün sonra da SultanPaget’e İngiltere kralına iletilmek üzere bir karşı teklif sundu. Bunda bazıdeğişiklikleröngörülüyorveözellikleTransilvanya’nınTürkiye’yeiadesişartkoşuluyordu.İngiltere-Hollandaarabuluculuğubunarağmenkabuledildi.

Barış konferansı 1698’in son aylarında Hırvatistan’da Tuna’nın sağkıyısındaki Karlowitz’de (Karlofça) toplandı. Konferans yenenler veyenilenlerarasındakiöncelikfarklılığınınötralizeedecekşekildedüzenlenmişbir salonda yapıldı. Buraya dört devletin temsilcileri eşit konumda dörtkapıdangiriyorlardı.İmparatoruntalebiüzerinebunlaraRusyadaeklendi.

Karadeniz’e açılan Kerç Boğazı’nda gözü olan Büyük Petro, kendisineyalnız Azak’la zaten egemenliğinde olan komşu bölgeleri tanıyan biranlaşmadan hoşnut kalmamıştı, bu nedenle de yalnız iki yıllık bir ateşkesiimzalamayıkabuletti.Konferanstakiyalıtılmışdurumundandolayı,“onabirköpek kadar değer veren” ve “konferanstan eli boş çıkmasına” neden olanHabsburglara çok içerlemişti. Diğer devletler uzun ve çoğu kez sertpazarlıklardan sonra yirmi beş yıl veya daha uzun süreli anlaşmalara imzaattılar. Anlaşma, uti possidetis ilkesinde ancak önemsiz değişikliklere yerveriyordu. Habsburg İmparatorluğu Slovenya’yı, Transilvanya’yıMacaristan’ınTemeşvar’ındahilolmadığıbüyükbirbölümünüveTisza’nındoğusunda bir miktar araziyi alıkoyuyor ve Türklere Macaristan’daki eski

Page 294: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

topraklarının yalnızca üçte birini bırakarak Balkanlar’ın kapısınayerleşiyordu. Lehistan, Podolya’yı, Kameniçe’yi, Ukrayna’nın batısını veTisza’nın doğusunda bir miktar araziyi geri alıyor, fakat Moldavya’dançekiliyordu. Venedik Mora’yı, Santa Maura Adası’nı ve Dalmaçya’ylaArnavutluk’daki fetihlerinin en büyük kısmını alıkoyuyor, fakat KorentBerzahı’nın kuzeyinde ele geçirdiği bölgeleri terk ediyordu. Türkler,İstanbul’asığınmışbulunanMacarasiTekeli’yiAvusturyalılarateslimetmeyireddettiler ve onu Anadolu’da imparatorluk sınırlarının yeterince uzağınanaklettiler.Müsadere edilmiş çeyizi kendisine iade edilen Tekeli’nin karısı,imparatorunizniyleoradakocasıylabuluşmayagitti.KarlofçaAntlaşması26Ocak 1699’da Türkler tarafından astrolojik nedenlerle seçilmiş bir saatteimzalandı. Antlaşmanın imzalanması Tuna’nın Petervaradin ve Belgradkalelerindenbarışçılamaçlıbirtopateşiylekutlandı.

On yedinci yüzyıl sonuna yaklaşırken Osmanlı İmparatorluğu’nuntarihindekibirdönemdekapanıyordu.Osmanlı,Hıristiyandevletlerin,geçmişüç yüz yıl boyunca çok iyi tanıyıp korktukları topraklarına toprak katansaldırgan güç değildi artık. Asya’da hâlâ güçlü olmakla beraberAvrupa’dagerileme devri başlamıştı ve bu dönemi bir dizi yenilgi ve giderekolumsuzlaşan bir dizi anlaşmayla sürüp gidecekti. Şurası muhakkak kifatihlerin şaşaalı günlerine dönüş olmayacaktı. Osmanlı İmparatorluğu’nunAvrupa’dakiönemsizkonumuveAvrupa’yagiderekartanbağımlılığıbundanböyleAvrupalıdevletadamlarıncasiyasalbirgerçekolarakkabulediliyordu.

Doğan ulusal devletleriyle Batı’nın gücü Doğu’nunkini sonsuza dekaşmıştı.Aralarındakiuçurumbundanböyleyalnızaskeristandartlaraçısındandeğil, temelinde yatan ve onu biçimlendiren ekonomik ve sosyal gelişimbakımındandagiderekderinleşecekti.Osmanlıİmparatorluğuiçselbakımdangeriydi; süregelen gerileme süreci içinde evrimi inatla yavaşlığını koruyor,hattazamanzamandurağanoluyordu.Uluslararasıaçıdangelecektekistatüsüartıkaskerideğilsedediplomatikaçıdangiderekdahafazlakaygıkonusuydu.Artıkkendibaşınabirtehlikeolmasada,saltzayıflığıyüzündensaldırganlığahevesli başka bir gücün aracı olarak tehlikeli olabilecekti. On sekizinciyüzyılınşafağındaimparatorlukRusyasıişteböylebirgüçtü.

Page 295: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BeşinciBölüm

RUSREKABETİ

Page 296: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((24))Büyük Petro iki buçuk yüzyıl önceki Bizans fatihi Mehmet’le

kıyaslanabilecek mutlak bir hükümdardı. Yalnızca “Bütün Rusya’nınHükümdarıveOtokratı”olmaklayetinmiyor,“ÜçüncüRoma”nınimparatoruve çift başlı kartal simgesiyle bezeli “Yeni Konstantinopolis şehrinin yeniÇarıKonstantin”olmakiddiasıylabuşehriOsmanlıTürklerindengerialmayıamaçlıyordu. Sultan gibi o da görkemli fetihlere kendini adamış askeri birdevletin yüce hükümdarı olarak Avrupa’yla Asya’da, kendisinden sonrakiçarların da izleyecekleri geniş çaplı ve saldırgan bir yayılım politikasınagirişmişti.Rusİmparatorluğu’nun,Osmanlılarınovaktekadarkarşılaştıklarıenmüthiş,düşmanolmasıtehlikesivardı.ÇünküHıristiyanAvrupa’nınkalankısmının çelişkili dinsel, politik ve ulusal çıkarlarıyla hiçbir zaman olmayıbaşaramadığıbirleşikbirulusaldevletti;muazzamaraziveinsankaynaklarınasahip bir güçtü; ayrıca dindaşlık nedeniyleMüslüman düşmanınınAvrupalıtebaalarıüzerindegüçlübirpotansiyelotoritesahibiydi.

BüyükPetroher şeydenöncegününadamıydı,oysaOsmanlılargeçmişinadamlarıolarakkalmışlardı.Öncekisultanlar,Batı’yaüstünolduğuçağlardaDoğu’nunkurumlarıylaaraçlarınıbenimsemekveuyarlamaksuretiylebirliksağlamışlardı.ÖnceAsya bozkırlarının Şamanist göçer yaşantısından, sonradaortaçağİslamınınyerleşikuygarlıklarındandeneyimedinmişlerdi.Bunlarıgeliştirerekinsangücüylekaynaklarınınmerkeziyetçidüzenisayesindeüstündisiplinli profesyonel bir orduya sahip aydın ve düzenli bir devletyaratmışlardı. Şehir devletleri ve feodal prenslikleriyle Ortaçağ Avrupası,modası geçmiş ve disiplinsiz bir parçalanmışlığın pençesinde olduğundanOsmanlı’yaetkinbiçimdekarşıkoymayıbaşaramamıştı.

Ama şimdi evrim süreci ve zamanın geçmesiyle birlikte durum tersinedönmüştü.BatıartıkDoğu’dandahagüçlüolmuştu.Dahası,buikidünyanınarasında vurmaya hazır olan yeni bir fatih imparator, vizyon, kararlılık veenerjisahibibirliderortayaçıkmıştı:RusyaÇarıI.PetrohenüzilkelolanbirulusiçinOsmanlılarakarşızaferkazanmayaazmetmişPetro,birBatılılaşmaplanı benimsedi. Aldığı ilk ders, henüz çocuk yaştayken YeniçerilerinMoskova’lıkarşıtıstreltsi tarafından yapılan vahşi hükümet darbesine tanıkolması ve katlanması oldu. Bu askerler altı yıl sonra, 1698’de tekrarayaklanınca Petro bütün teşkilatı aynı şiddetle ortadan kaldırdı. Onungörüşüylebunlar“kötülükyaratıcılarıydılar,askerdeğil”.Streltsi’ninortadankaldırılması,RusOrdusu’nunyenidendüzenlenmesine,modernleşmesineve

Page 297: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

genişlemesine yol açtı. Kurulan yeni askeri birlikler modern Avrupayöntemlerine göre eğitiliyorlardı, askeri açıdan tamamen güncel veyetenekliydiler,üstelikçarlarınınhedeflerinipaylaşıyorlardı.

Petro bir Rus dünya imparatorluğu kurmak amacıyla aşağı yukarı FatihSultan Mehmet’inkine eşit yirmi beş yıllık aktif bir savaşım süresi içindeülkesinin maddi kaynaklarını ve askeri yeteneklerini bol bol kullandı.Osmanlıların buna karşı bütün yapabilecekleri gerileme durumundaki birimparatorluğu desteklemekten ibaretti. Askeri gelişimleri Batı’nınkineyetişmeyi başaramamıştı.Zamanında savaş sanatının öncüleri olan, top gibiağır silahları erken geliştiren, bir süvari ordusu olarak açık arazilerdeyenilmez, piyade siperlerinin arasında saldırılara karşı dirençli olanYeniçeriler, en parlak çağın Türkleri olarak kendilerini görevlerine adamış,eğitimli, disiplinli savaşçılardı. Ayrıca, o tarihlerdeki düşmanlarının aksinesağduyulu,yeteneklikumandanlartarafındanyönetiliyorlarveonlardanilhamalıyorlardı.

Ancak Batı güçleri şimdi fazlasıyla devingen saha toplarının gelişimi vehafif süvarilerin piyadelerin yararına sınırlanmasıyla onları geridebırakıyordu. Bedelinin yüksekliğine aldırmadan kararlı şekilde büyükprofesyonel orduların eğitilmesine, silahlandırılmasına ve yönetilmesinegirişmişlerdi.Bunlarıniyidonatılmışpiyadebirlikleri,tümsüvarisaldırılarınakarşı koyacakgüçteydi.Bütünbunlar, cephanenin, silahların, üniformaların,yiyeceklerinvebaşkamalzemelerinnakledilmesivesağlanmasıgüncelaskeritekniklere dayanan gelişmiş bir savaşmekanizmasına bağımlıydı, hâlâ eskiaskeri uygulamalara yapışmış kalmış Osmanlılar ise bunlara ayakuyduramıyorlar,çokzamaninatçıtutuculuklarındanbunuistemiyorlardıbile.5

Sonuç olarak on sekizinci yüzyıl Osmanlı orduları -on yedinciyüzyıldakiler gibi- düşük kaliteli ve standardize olmamış materyellerinkullanımınedeniyleengelleniyordu;levazımdaireleriylegereklimalzemeninulaştırılması sistemleri yeni çağın normlarına göre rastgele veprofesyonellikten uzak kalmıştı; genel düzenleri gelişigüzeldi; parasalidareleri ise tamamenyetersizdi.Sefere çıkmışkalabalıkvekarmaşıkyapılıbir ordu artık eskiden olduğu gibi sadece yağmayla finanse edilemez veçevredeki toprakların ürünleriyle beslenemezdi. Modern savaşım dikkatlegözdengeçirilmiş, iyiplanlanmışveiyiyönetilmişbirekonominindesteğinizorunlukılıyordu.

Hıristiyan Avrupa son iki yüzyıl içinde bir reformla bir Rönesans’dangeçmiş, ticaret ve teknoloji açısından yeni birBatı uygarlığının temeli olan

Page 298: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ekonomik güçler ve kurumlar tarafından güçlendirilmiş olarak ortaçağdançıkmıştı.Avrupa’yıikiyüzyılgeridenizleyenOsmanlıİmparatorluğuhenüzoaşamaya gelmemişti. Şişirilmiş bir bürokrasinin sınırları içinde ekonomik,ticari,endüstriyelve tarımsalgerilemeninpençesindeçürüyor,gelişmekiçingereklikaynaklardanveiradedenyoksunbulunuyordu.Bunuyapmasıayrıcafinansal ve ticari deneyim yokluğu ve kendince üstün kurumlarının gücüneısrarlainanmasınedeniyleengelleniyordu.

Bunun askeri durumuyla yakından ilgili bir yönü, Osmanlı silahlıkuvvetlerininbağımlıolduklarıkalabalıkvedeneyimlizanaatkârordusuydu.Bu, zanaatkârın ahlak düzeyini ve ustalık normlarını koruyarak geçmişteolumlubirsosyalamacahizmetedenticaretloncalarınınbirürünüydü.Oysabuendüstrinin şimdi ekonomikaçıdandahaesnekyenibuluşlaravegirişimruhuna ihtiyacıvardı.Gelgelelim, sınırlayıcıdoğasıböylebirgelişimekarşıçıkıyordu.Onlar her türlü yeniliğe direnişlerinde,modası geçmiş tekniklerebağlılıklarında,alışılagelmişkurallardaveçalışmasaatlerininkatılığındainatediyorlardı. Dahası, sık sık sorumsuzca tahakkuk ettirilen vergiler ve malikısıtlamalar girişimi sınırlıyor, doğal adaleti arttırıyor, böylece ilerlemeylerefahıengelleyerekOsmanlıendüstrisininAvrupa’dangelenithalürünleriylerekabetini imkânsızlaştırıyordu. Yeniçeriler de loncalara arka çıkıyor,çıkarlarına uymayan askeri reformun en küçük emaresini bile şüpheylekarşılıyor ve reddediyorlardı. Oysa Osmanlı Ordusu’nun düşmanı BüyükPetro’nunbaşardığıbureformabüyükihtiyacıvardı.

Bu tutum gerçekte ekonomik olan bir sorunu ciddileştiriyordu. Büyükölçüde ticari tarımın yayılmasına dayalı parasal bir ekonomi geliştirenOsmanlıİmparatorluğuaslındaAvrupadevletlerinekıyaslaekonomikaçıdanzarardadeğildi.Zarar;parasaleylemlerin,azınlıkların,Rum,Yahudi,Ermenibankerlerin ve tüccarların elinde oluşundan kaynaklanıyordu.Deneyimsizlikleri ve kâfirlere duydukları hor görüden dolayı yöneticiler,yönetimin kurumlarıyla parasal ve ticari sınıflar arasında sıkı bir işbirliğinedayalı tutarlı bir ekonomik sistemi kurmaktan, hatta anlamaktan acizdiler.Hükümetin güçleri ve kapital, insan ve para gücü arasında karşılıklı birbağlaşmaya dayalı böylesi bir sistem, Avrupa toplumlarında gelişmehalindeydi. Oysa hükümetle ticaretin birbirinden kopuk ve soğuk olduğuOsmanlı Devleti’nde ya da o çağın İslam devletlerinin herhangi birinde busistemhemenhemenhiçyoktu.Sonuçta,uzunvadelivegenişçaplıfinansalprojelerin uyumlu planlamasından kendini soyutlayan Osmanlı Devletmaliyesi, endüşükdüzeydekalarak ticaretin değişen trendleriyle rekabettenkaynaklananAvrupabaskısınınaltındaeziliyordu.Örneğin,elemeğinedayalı

Page 299: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yerli endüstrilerin, Avrupa’nın fabrika ürünü tekstil ürünlerinden ve başkaürünlerindendolayızarargörmesigibi.

Butürsorunlarlasavaşamamak,köküİslamadayananbirtutumuneseriydi.Bu da eldeki kanıtlara gözünü kapatarak İslam uygarlığının tartışılmazüstünlüğüne inançtan ve Batı’daki gelişimin yeni uygarlığının karşısındaOsmanlı gücünün gerilemesinin anlamını kavramak istemeyen biryanılsamadankaynaklanıyordu.Aynı zamandakaderciliğinürünüydü. İslameğitim sistemi geleneğe katı bir bağlılığa dayanıyordu. Şöyle ki olaylarıngidişinisözdedeğiştirebilecekbirinsanmüdahalesinerağmenAllah’ıniradesiyerinibulacaktı.SonuçtayalnızYeniçerilerle loncalardeğil, ulema sınıfı damevcut askerive ekonomikdüzen içindeki çıkarlarını sürdürmek içingericibir ruhhali içinde temellideğişikliklerekarşıçıkıyordu.Onsekizinciyüzyılbaşlarken sistem, Allah’ın desteğini İslamdan çekerek Hıristiyanlığageçirdiğinin olası bir işareti gibi kullanılamaz hale gelmekteydi. Rusİmparatorluğu’na tam enerji aşılanırkenOsmanlı İmparatorluğu’nda çürümebaşlamıştı.

Ama eski yapı henüz tamamen çürümemişti. İslamın imparatorluk içinpozitif bir güç olarak ayakta kalmasına devlet kurumlarının katılığı, yanlışkullanımınaveyozlaşmasınarağmen,onahayattakalmayeteneğiveriyordu.Ölümünkatılığınadahavakitvardı.YaşlıTürkdahaölmemişti.Sultanartıkülkeyiyönetmiyordu.Amaonuniçinyönetenlerinarasındagelenekseldevletmekanizmasını çalıştırmak içinhâlâçeşitlidüzeylerdeyöneticilervardı.Bu,yeni bir üstün zümreyi içeriyordu… silah adamları yerine kalem adamları.Bunlarpaşayadabeydençokefendilerdivegeçmiştekibürokratlardanfarklıbirsınıftandılar.ŞöylekiEnderun’dayetişmişHıristiyandandönmelerdeğil,ikinci ve üçüncü kuşak Müslümanlardı. Ama buna rağmen daha önemsizgörevlerdeRumlarıvebaşkaHıristiyanlarıkullanmaeğilimindeydiler.

Karlofça Antlaşması’nın imzalanmasını gerek iç, gerekse dış işlerindefırtınalararasıbirsükûnetizledi.EğitimlivekendinihalkahizmeteadamışbirsadrazamolanKöprülüAmcazadeHacıHüseyinPaşa(ÖncellerininsırasıylaZalim, Siyasi ve Erdemli Köprülü olarak adlandırılışları gibi ona da BilgeKöprülü deniliyordu.) bu dönemden yararlanarak zorunlu gördüğü ve dahaçok yönetsel nitelikli bir içişleri reformunu kabul ettirdi. İmparatorluğunmaliyesinde, adalet sisteminde ve eğitim merkezlerinde reformlar yapmayagirişti. Askeri kuvvetlerin bünyesinde Yeniçerilerin arasında daha etkin birdüzenin ve disiplinin hâkim olması için düzenlemeler yaptı, gerek ordu

Page 300: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gerekse donanmanın donanımının güncelleşmesine çalıştı, onlar için yenikışlalar inşa ettirdi, imparatorluğun savunmasını düzene soktu. Fatih SultanMehmet’lebaşkabüyüksultanlarıngeçmişteyaptıklarıgibi,kendikesesindenya da devlet hesabına kanallar, köprüler, su kemerleri, camiler, okullar vepazarlar gibi halka yararlı tesisler yaptırdı. Daha önemlisi, şimdilerdeacınacak durumda olan Hıristiyan topluluklarının esenliğiyle ilgilendi.Sırbistan’laMacaristan’ın Temeşvar sınır eyaleti halkını bir yıl süreyle başvergisinden muaf tuttu. Bütün Rumeli’de reayaların gecikmiş vergiborçlarının büyük bir kısmını bağışladı. Suriye’de de sürüler için otlatmaözgürlüğütanıdı.

ÇoğunluklaHıristiyanolanköylülerinbağlılığınıkazanmakiçinbaşvurulanbu önlemler çok zamanlıydı.Osmanlı İmparatorluğu üzerinde emelleri olanBüyük Petro, yalnız Osmanlı zararına topraklarını genişletmeyi istemeklekalmıyor, aynı zamanda içeride bozgunculuk yapmaya çalışıyordu.Osmanlı’nın Hıristiyan azınlıkları üzerinde etki sahibi olmanın peşindeydi.Rus Ortodoks Kilisesi uzun zamandan beri ruhani açıdan olduğu kadarmaddeselaçıdandahesabınıyaparakbuaradabaşkaülkelerdekiaynıdindenolanları da etki alanına alarak Hıristiyanlığın Ortodoks savunucusu olmayıtasarlıyordu. Özellikle birçoğu Slav ırkından olan, hepsi de dinsel açıdanLatinlere kuşkuyla bakan Rumlar, Rusları potansiyel kurtarıcılar olarakgörüyorvearalarındakiRusajanlarınakucakaçıyorlardı.BüyükPetroşimdipropaganda yoluyla, finansal destek vaatleriyle ve Osmanlı Hıristiyanlarınıkâfirin boyunduruğundan sıyrılmaya kışkırtarak bu uzun vadeli hedefiizliyordu. Bu amaçla çeşitli Hıristiyan eyaletlerindeki kilise cemaatindekietkin ajanlardan destek buluyordu. Bunların arasında Kudüs başpiskoposuDositheusbaşıçekiyordu.

Ama Balkanlar’da yüksek düzeyli papazlar o sıralarda onlara kendidinlerini kabul ettirmeye çalışmayan Müslüman Türklerden çok, onlarıOrtodoksluktan koparıp kendi mezheplerine kazandırmaya çalışan KatolikAvusturyalılarakarşıRuskorumasınıeldeetmeyeçalışıyordu.Moskova’dan“Türklerle Yahudilerden çok Ortodokslara savaş ilan etmiş PapacılarlaCizvitlerden” kurtarılmak için yalvarıyorlardı. Büyük Petro her ne kadarzamanı gelince kâfirlere karşı Ortodoks Hıristiyanların savunucusu olmayacan atıyorsa da bu rolü benimsemede acele etmemesini bilecek kadar daihtiyatlıydı.İvedistratejikhedefişimdiRusya’yıKaradeniz’debirgüçhalinegetirmekti.

Oysa Divan’da bir barış politikasının hâkim olduğu şu sırada Osmanlı

Page 301: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İmparatorluğu’nun Hıristiyan Batı’yla daha olumlu ilişkileri vardı.Karlofça’dan altı ay sonra antlaşmanın onaylanmasıyla bu dostane ilişkilerİstanbul’da sultanın huzurunda yapılan görkemli bir törenle daha daperçinlendi.Dostanebir havaüretti ve İstanbul’la eskiAvrupalı düşmanlarıarasında eskisinden daha kalıcı şartlarla bir büyükelçi değiş tokuşuylasonuçlandı.O vakte kadar çeşitliAvrupa başkentlerinde aralıklı olarak kısasüreler kalanOsmanlı sefirleri, on sekizinci yüzyılın başından itibaren bazıülkelerdeBatı’nınuygarlığıvekültürüyletanışmayaveyönetimyöntemlerinivepolitiktutumlarınıdahayakındankavramayabaşladılar.

Avusturya İmparatorluğu’na gönderilen yeni elçi, KaraMustafa Paşa’ylabirlikteViyanaKuşatması’nda çarpışmış olan İbrahim Paşa adlı değerli birpaşaydı. İmparator için değerli taşlarla süslü etkileyici sayıda armağanlarlaViyana’yagirdi.Armağanlarınarasındasultanınkinebenzeyendireklerialtıntopuzluvesatenkumaşlaastarlanmışbirçadırdavardı.İmparatorisesultanabir hazine dairesi dolduracak kadar gümüş eşya, bir yapay çeşme ve başkazarifViyanaeşyasıyolladı.İstanbul’daiseAvusturyabüyükelçisinesultanınhuzuruna kabul edilmesinden önce büyük bir ziyafet verildi ve boğazbalıklarından oluşan yiyecekler ikram edildi, ki bu daha düşük statülüelçilerden,örneğin,Lehistantemsilcisindenesirgenenbiritibarnişanesiydi.

Aradan çok geçmeden İngiltere’den yeni bir büyükelçi geldi. Sir RobertSutton,Hollanda temsilcisiyle birlikteKarlofçaAntlaşması’nı hazırlayanvearabuluculuğunuyapanLordPaget’inyerinialacaktı.ÜlkesininbarışayaptığıkatkılardansonraSutton, sultan tarafındandostçakarşılandı.AncaksultanınRusya’ya karşı duyguları dostça olmaktan uzaktı. Büyük Petro, KarlofçaAntlaşması’nı imzalamayı reddetmiş, sadece şimdi yenilenmesi gereken ikiyıllık bir ateşkese razı olmuştu. Bu görevle yollanan Rus elçisi, çarın yenitersanelerindeinşaedilmişbirsavaşgemisiylegelmişvekırkparetopateşiyleşehri selamlamıştı. Sonra da Rus Donanması’nın geri kalanının da gelmesiiçinsinyalverirgibibirRusyortusunukutlamakiçintopateşinitekrarlayarakİstanbul’daşaşkınlığaveheyecanayolaçmıştı.

1700’ün ilkaltıayıboyuncasürengörüşmelergergin,bazende tartışmalıbirhavaiçindegeçti.Osmanlılarsonundabiranlaşmayarazıoldular.BununkoşullarınagöreRuslaröncekiseferdefethettikleriveozamandanberikarailetişimine ve Kırım Tatarlarının step otlaklarına ulaşmalarına engel olanDinyeper’deki dört kaleyi yıkmayı (ama Türklerin istedikleri gibi teslimetmeyi değil) kabul ettiler. Ayrıca Rusların Azak çevresindeki topraklarınasınırlı bir ilave yapıldı. Azak’la Perekop Berzahı arasında çöl ve stepten

Page 302: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

oluşanboşbiralanKırımyarımadasınıdışarıyakapatarakikiimparatorluğunarasındasınırolacaktı.KırımTatarlarıRustopraklarınabaskınlaryapmaktanvazgeçecekler, buna karşın, nehir deltası çevresindeki balık tarlalarıylatuzlalardavekaranıniçlerindenehrinikiyakasındaavcılık,balıkçılık,arıcılıkve odunculuk gibi uğraşlarda Ruslarla eşit haklara sahip olacaklardı. Öteyandan Kırım hanı, Rus çarından pek övündüğü yıllık vergiyi artıkalamayacakolmasınaçokkızmıştı.

Bu arada Rusya, İstanbul’da diğer Hıristiyan devletleriyle aynı düzeydetemsil edilmeve sürekli bir büyükelçi bulundurmahakkını elde etmişti.BugöreveKontTolstoyatandı.AmabunlarınhiçbiriRuslarındenizkuvvetleriniartırmalarını ve Azak Denizi kıyılarında yeni kaleler dikmeleriniönleyememişti.BudaKırımhanınıöfkelendiriyor, tekrarsavaşçıkması içinçabaharcamasınanedenoluyordu.Ruslarİstanbul’daKaradeniz’deseyretmeözgürlüğüveKerç’inkendilerineterkedilmesitaleplerinitekrarladılar.Ancakbu istekleri geri çevrildi. Rus Donanması’nın Azak Denizi’ndekuvvetlenmesinden telaşa düşenTürkler,Karadeniz’in “saf ve el değmemişbir bakire” gibi korunmasında kararlıydılar ve boğazı setle kapatmayıdüşünüyorlardı. Ama bunu yapacak yerdeKerç’i yeniden takviye ettiler vekarşı yakada Taganrog yakınında yeni bir kale inşa etmeye başladılar.Modena’lı bir İtalyan dönmesi tarafından planlanan Yenikale 1703’detamamlandı.Sudüzeyindekitoplarıboğazdangeçmeyekalkışacakhergemiyiyokedebilecekgüçteolanbukaleboğazınkuzeygirişinehâkimdi.

ReformcusadrazamKöprülüAmcazadeHacıHüseyinİstanbul’daenbaştaşeyhülislam ve Karaağalar’ın başı gibi gerici elemanların muhalefetiylekarşılaşıyordu. Bunların entrikaları, yıpranmış olan ve sağlığı da bozulansadrazamın beş yıllık sadaretten sonra görevden ayrılmasına neden oldu.KendiseçtiğiyerolanMarmaraDenizikıyısındakibirçiftliğeçekilmesineveservetiyle mallarını alıkoymasına izin verilmişti. O da giderken en cinsatlarından altmışını vebütün ziynetlerini sultana armağan etti.Ancaküç aysonraşifasıolmayanbirhastalığayenikdüşecekti.

BöyleceOsmanlıİmparatorluğusıksıkdeğişensadrazamları,Yeniçerilerinkazan kaldırmaları ve diğer birliklerin de geciken ücretlerini istemeleriyle1703’deyinekarışıklıklarınpençesinedüştü.Budönemaltıhaftasürdüvebiriç savaşın patlak vermesine ramak kaldı. Edirne’deki Sultan Mustafa,İstanbul’a dönmeyi geciktirmekteydi. İçlerinde öğrenciler de olan kalabalıkbir asiler ordusu peygamberin kutsal sancağı ve şeyhülislamın onayıyla

Page 303: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Edirne üzerine yürüdü. Sultana sözde sadık rakip bir ordu isyanı bastırmakiçinburadatoplanmıştı.FakatotoritedenyoksunYeniçerilerasilerekatıldılarve hep birlikte II.Mustafa’nın tahttan inmesini istediler.Mutsuz hükümdarkarşı koyma istek veya iradesini gösteremedi. Gençlik hayali olan savaştaordularına kumanda etmedeki başarısızlığı maneviyatını çökertmiş, ozamandanberidekeyifsizbiruyuşukluğunpençesindeyaşamıştı.5Aslındabusadeceinatçıtutuculuklaaçıklanamazsosyal-ekonomikdüzenleordudüzeniarasındabüyükbirbağvardı.Ordudüzeninibozmak,sosyaldüzenibozmakdemekti.

Page 304: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((25))Mustafa’nınkardeşiIII.Ahmet’intahtaçıkmasıylakarışıklıklarsonbuldu.

Barışın daha uygar zevklerine kendini adamış olan bu sultan, bir kuşaksüresincesaltanatsürecekti.FransaBüyükelçisiDeFerriol,osıradaİspanyatahtı için savaşmakta olan XIV. Louis adına İstanbul’u Fransa’yla ittifakyapmanın avantajlarına inandırmaya ve Macaristan’da Habsburglara karşıaskeri desteğini elde etmeye çalışıyordu. Fakat Sultan Ahmet birbirleriyleçarpışan kâfirlere yardımcı olmak için bir savaşa katılmayı reddetti. SavaşFransa aleyhine gelişmeye başlayınca Osmanlıların savaşmaya bütün bütünheveslerikalmadı.

Rus Cephesi’nde Büyük Petro’nun da isteğiyle İstanbul için bir barışdönemibaşlamıştı.BüyükRuskarakitlesinigüneydeKaradeniz,kuzeydeiseBaltık yönünde genişletmeye çalışan Petro şimdi kuzeyde eski düşmanıİsveç’i kendine hedef olarak seçmişti. İsveç kralı olan XII. Karl kendiimparatorluğunu Rusya zararına genişletmeye çalışıyordu. Çar 1700’desultanla anlaştıktan sonra İsveç’e karşı Danimarka ve Lehistan’la ittifakkurarakbüyükbirKuzeySavaşı’na“BaltıkSavaşı”nagirişti.BudaTürkleriçin bir soluk alma dönemi olacaktı. Rus-Türk görüşmeleri 1705’de Kırımbölgesindeki sınırın çizilmesi yolunda yeni bir geçici anlaşmaya yol açtı.Fakat Türklerin tehlikeyi göze almaya niyetleri yoktu. Kuzeydekisavunmalarını güçlendirmeye devam ederken bir yandan da Ruslarıngirişimlerini gözlemlemek için Karadeniz’e her yıl bir kadırga filosugöndermeyedevamettiler.

Buaradaçarın1709’daİsveçkralınıPoltava’dayenmesiyleRusyadahadakuvvetlendi.KralXII.KarlovaktekadardiplomatikilişkilerkurmayıihmalettiğiOsmanlılarasığındı;SultanIII.Ahmetiseonubunarağmenkabuletti.Sultan İsveç kralının iadesi için Rus taleplerini geri çevirirken çarlaarasındaki barışı bozmaya ve İsveç kralına tahtını iade etmeye niyetiolmadığınıdaaçıkçabildirdi.ÖyleykenRuslarajanlarınınkarışıklıkçıkardığıMoldavya’ya yaptıkları bir saldırıyla Osmanlı topraklarına tecavüz etmişoldular ve burada bir İsveç birliğini tutsak ettiler. Türkler bunun üzerinekralın korunması için Dinyester üzerindeki Bender’de küçük bir kuvvetkonuşlandırdılar. Savaş yanlılarının baskısı üzerine sultan sonunda Ruslarasavaşilanetmeyerazıoldu.Yeniçerileriniseferberetti,Petro’nunelçisiKontTolstoy’u Yedikule’ye hapsettirdi ve bir orduyu Tuna’yı aşarakMoldavya’dakiPrutNehri’nedoğruhareketegeçirdi.

Page 305: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bu saldırının zamanlaması, hâlâ kuzeyde Baltık’ta durumunusağlamlaştırmaklameşgul olan ve asıl amacı kuvvetleriniKaradeniz’e sevketmeyehenüztamamenhazırolmayançarınişinegelmemişti.FakatuzlaşmagirişimleriyleuzattığıbirertelemedensonrakuvvetlerinibizzataskerinbaşınageçerekPrut’unkıyılarınagötürdü.Hıristiyanlardandestekbulmakumuduylanehriaşançar,kuraklığınpençesindekitopraklardayiyeceksıkıntısıçekmeyebaşladığı gibi, kazanabileceğine emin olmayan ihtiyatlıHıristiyanlardan hiçya da pek az yardım gördü. Zaten bu kez kazanamayacaktı da. KusurluistihbaratsonucundakalabalıkTatarveTürkOrdusu’nunTunahavzasındakihızlı ilerlemesini önleyememiş ve gerçek kuvvetini de tahmin edememişti.Çokiyisilahlanmışvekendikuvvetlerindençokdahakalabalıkolandüşmanşimdi Prut’u çevreleyen yükseltilerin üstündeydi. Türkler buradan itibarenarkalarında nehir kıyısı, yanları ise geçilemez bir bataklık olan Ruslarıkuşatmaya başladılar. Petro’nun ordusu kesin bir yenilgi veya teslimseçenekleriylekarşıkarşıyaydı.BukrizPetro’nunbirsaranöbetigeçirmesineyol açtı. Çadırına kapanarak hiç bu denli umutsuz durumda olmadığını,Türklerinelinedüşmektenkorktuğunu, sonçareolarak tutsaklıkdışındaherkoşulu kabul edeceğini, “sevgili cenneti” St. Petersburg dışında fethettiğibütüntopraklardanvazgeçebileceğiniitirafetti.

Sefere katılmakta ısrar eden çarın azimli köylü karısı Katerina bu kritikandaimdadayetişti.Enerjiksözleriveokşayışlarıylaçaracesaretiniiadeettive aklını başına getirdi.Katerina, subaylarından bir grup tarafından yapılanOsmanlısadrazamıBaltacı’yabarış teklifleriulaştırmasıönerisinikabuletti.Kendi ziynetlerini ortaya koyan, subaylarından da binlerce altın rubletoplayanKaterina teslimiyet koşullarını görüşmeküzere usulden olan, fakatnormalden de daha değerli bu armağanı Baltacı’ya yolladı. Böylece biranlaşmayavarıldı.

Petro tarafından kabul edilen anlaşma koşulları Azak’la çevresindekibölgenin teslimini, Taganrog ve Dinyeper kalelerinin yıkılmasını, Rusordularının Lehistan’dan çekilmesini, dolayısıyla da Kazaklara müdahaleyesonverilmesini,XII.KarliçindeRustopraklarındanülkesiİsveç’egüvencelibirgeçişizninikapsıyordu.Petro’nunKaradeniz’ifetihhayalleriböylecesuyadüşmüş oluyordu.Bu konuda, “YüceTanrıAdem’i cennetten kovması gibibenidebubölgedenkovdu,”dediğisöylenir.Birgüneydonanmasıhayalleride son bulmuştu. Yapımı tamamlanmamış gemiler kızaklarda çürürkenkerestelerSt.Petersburgtersanelerinenakledildi.

Fakat, ruhen savaşçı olmayan bir sadrazam tarafından daha çok savunma

Page 306: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

eğilimli bir imparatorluk adına imzalanan koşullar, Petro’nun umduğundandaha avantajlıydı. Bir kere Osmanlı’nın çıkar çevresi dışında toprak kaybıiçermiyordu. Çarla kuvvetlerinin davul sesleri arasında ve bayraklarınıdalgalandırarakhiçmüdahalesizgeriçekilmesi,engellenmişfatihXII.Karl’ıdeliyeçevirdi.Ruslarıkovalamakiçinboşuboşunabirkuvvetistedivebunda,yenikdüşmüşçarınonaeskisigibivergiödemesigerektiğinidüşünenKırımhanındandadestekgördü.

Fakat büyük ölçüde İngiltere büyükelçisinin etkisiyle daha barışçılpolitikalar ağır bastı. Sir Robert Sutton, Türklerin, İsveç kralıyla Kırımhanının çabalarına rağmen “barışın sonuçlanış biçiminden genellikle hoşnutolduklarını”bildirecekti.TürklerinyenisavaştehditleriüzerineSirSutton’laHollanda büyükelçisinin arabulucuğu sayesinde barış koşulları Edirne’deyeniden gözden geçirildi, böylece Azak’taki Türk toprakları daha dagenişletildiveRuslarınKaradeniz’eçıkışyolu tıkandı.Bukoşullar1712ve1713’deki iki antlaşmayla yürürlülüğe girdi. Sonuç olarak ucuza kazanılanPrut Barış Antlaşması, aşırı cömertliğine karşın Osmanlıların o tarihteRusya’dakisınırlıvegerçektesavunmaamaçlıhedeflerinehizmetediyordu.

İsveç kralına gelince oldukça yaygaracı ve ısrarcı davrandı. Ne çare kiİstanbul’un davasını üstlenmeyeceğini sonunda anlayarak sultanın sağladığıbirliğinonasınırakadareşliketmesinikabuletti,sonradaAvrupa’daBaltıkkıyılarınakadaryolunadevametti.

Büyük Petro’nun Prut’taki yenilgisi sayesinde Osmanlı İmparatorluğuRusya tarafından rahatsız edilmeden çeyrek yüzyıl geçirecekti. Fakatimparatorluk çardan kazandıklarıyla yetinmeyecekti. Orduları hâlâ seferberhalindeydi,dahası,sadaretmakamınıişgaledenkavgacıSadrazamDamatAliPaşa (Silahtar) askeri daha eski bir düşmana Venedik’e karşı hareketegeçirmeye hevesleniyordu. Venedik Cumhuriyeti, Osmanlıİmparatorluğu’ndan da kötü bir gerilemenin pençesindeydi ve görünürdemüttefiklerideyoktu.

Bundan yararlanan Damat Ali Paşa ölmüş olan yaşlı Venedikli generalMorosini’yekaptırılanvekaybıKarlofçaAntlaşması’ylaonaylananMora’yıtekrarelegeçirmeküzerehareketegeçti.AliPaşa1715’deuygunbirbahanebularak ve astrolojik belirtilere danışmayı ihmal etmeyerek bir denizkuvvetinindesteğindekikalabalıkbirorduyuTesalya’dangeçirdi,üçhaftalıkbirkuşatmadansonradaKorent’izaptetti.

Page 307: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Daha önce Kıbrıs’la Girit’te olduğu gibi Rumlar Türkleri, Venedikliefendilerinin Latin zulmüne karşı bir kurtarıcı olarak karşılamakeğilimindeydiler. Ve Venediklilere yardım etmediler. Osmanlı Ordusuböylece Mora’da ilerleyerek bütün Venedik kalelerini zapt etti. Modon,Koron ve Navarino da bunlar arasındaydı. Sefer birkaç ayın içinde sonbulurken Venedikliler ihtiyatı elden bırakmayarak bir meydan savaşındankaçındılar. Venedik Cumhuriyeti 1714’ün sonunda Mora’nın bütününü vetakımadalarıkaybetmişti.OsmanlılarbuaradaGirit’tekalansonikiHıristiyanlimanı da zapt ettikten sonra Korfu’yla İyonya Adaları’na saldırarakVenediklileriYunantopraklarındantamamenkovmakniyetindeydiler.

FakatDamatAliPaşa’nıntarihemalolmuşzaferibaşkabircephedekiaynıderecede önemli bir yenilgiyle gölgelenecekti. ÇünküHabsburg İmparatoruVI. Karl’ın tepkisini hesaplayamamıştı. Avusturya’nın tarafsız kalmasıyolundaki Osmanlı talebine imparatorun verdiği üstü örtülü yanıta ve barışiçinarabuluculukyapmateklifinerağmen,Venediklileryararınayapabileceğiolası müdahaleyi düşünememişti. Şöyle ki Venedik, Osmanlı’nın KarlofçaAntlaşması’nı ihlali nedeniyle imparatorun desteğini isteyince VI. Karl bucumhuriyetle bir savunma ittifakı imzaladı. Bunda Piemonte SardunyaKrallığıSavoia’nınkurnazvetehlikeliPrensEugene’itarafındanetkilenmişti.Bu prens Türklerin hızlı başarısından rahatsız olmuş ve tehlikenin İyonyaAdaları’ndan imparatorun İtalya’daki topraklarına, hatta Türklerin DoğuAvrupa’da bir saldırganlık politikasını sürdürmeleri halinde imparatorunAlmantopraklarınadayayılmasındankorkmuştu.

İstanbul’dabuittifakabirsavaşnedeniolarakbakıpbakmamakkonusundaanlaşmazlıkvardı.Divan’dakibarışyanlılarıimparatorluklabaşkabirsavaşahaklı olarak karşıydılar. Ne çare ki ateşli tartışmalardan sonra kavgacısadrazam tarafından susturuldular, sonunda da şeyhülislam savaş lehine birfetvaçıkardı.

Böylece 1716’da kalabalık bir Osmanlı Ordusu Belgrad üzerine yürüdü.Tarih orada, Osmanlı paşalarının uygulanacak taktikler konusundaanlaşamadıkları Sultan, PrensEugen arasındaki önceki karşılaşmadaolduğugibi tekrarlandı. Kuzeye Temeşvar’a mı yoksa batıda Petervaradin’e miyürümeliydiler?DamatAliPaşadüşmanlarınısusturarakkararıverdi.Sava’yıaştı ve Petervaradin’i kuşatmak üzere Tuna’nın güney yakası boyuncailerledi.

Avusturyalıkumandanlardaönceizlenecektaktikbahsindeanlaşamadılar.Osmanlıkuvvetlerisayıcakendiordularındakiaskersayısınıfazlasıylaaştığı

Page 308: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gibi,Yunanistan’daki zaferlerinden sonraDamatAliPaşa’nınünüdeonlarıkorkutmuştu.Bazıları birmeydan savaşının riskinden kaçınıyor ve Türkleriyıpratacak bir politika izlenmesini öneriyorlardı. Ancak bu, Prens Eugen’inateşli karakterine ters düşüyordu. Prens Türkleri iyi tanıyor, silahlarınınköhneliğini, göğüs göğüse çarpışmanın ustası olduklarını, öngörülemeyentaktiklerle karşılaşınca şaşırdıklarını ve panik halinde geri çekilmeeğilimlerini biliyordu. Sonuçta 1716 yazında saldırıya geçmeye karar verdi.İlk karşılaşmalardan biri, antlaşmanın imzalandığı ve OsmanlılarınAvusturya’nın öncü kuvvetlerini yendikleri Karlofça köyünün yakınındagerçekleşti.

DamatAli Paşa bunun üzerine PrensEugen’in kuvvetlerinin bekledikleriPetervaradinüzerineyürüdü.YeniçerilerilkaşamadaAvusturyaOrdusu’nunmerkezini yararak bir başarı kazandılar. Fakat Eugen bir karşı saldırı içinmerkezitakviyeettiveyancenahtakibaşkabirpiyadebirliğiyleYeniçerileresaldırdı.YeniçerilerbozgunauğrarkenAvusturyalılarınsüvarikuvvetininbirhamlesi de Sipahileri darmadağın ederek panik halinde kaçmalarına nedenoldu. Sadrazam kaçanları sözle ve kılıç darbeleriyle durdurmaya çalıştıktansonra (yirmi yıl önce KöprülüMustafa Paşa’nın Slankamen’e yaptığı gibi)sonbirumutlabirgrup subaylabirlikteboğuşankalabalığın içinedaldı.NeçarekiodaIII.KöprülügibialnındanvurularakölümcülbiryaraaldıveatsırtındaKarlofça’yagerigötürüldü.SadrazamınölümüOsmanlıkuvvetlerininçökmesinihızlandırdı.

PrensEugenbuzaferleyetinmeyerekMacaristan’daİslamınsonkalesiolanve Kanuni Sultan Süleyman zamanından beri Osmanlı elinde bulunanTemeşvar’ı da kuşatarak zapt etti. Buradaki garnizona iyi davrandı, eyaleteAlmanlarla Avusturyalıların yerleşmesine bir başlangıç olmak üzereMüslüman halkın taciz edilmeden gitmelerine yardımcı oldu. Bu dagerçekleştiktensonraTemeşvar“küçükViyana”olarakonlaratanınacaktı.

Temeşvar’ın düşmesi, Eugen’in ertesi yıl Belgrad’ı kuşatmasına hazırlıkoldu. Garnizonlarının imdadına yetişen Osmanlı Ordusu bu kez deEugen’inkinin iki katıydı. Avusturyalıların durumu kritik olmakla beraber,Türklerin safındaki gecikmeler, duraksamalar ve beceriksizce taktiklernedeniyle yakayı kurtardılar. Kendilerine aşırı güvenen Türkler,kuşatmacılara saldırmakta geciktiler. Prens Eugen bu safhada, şansınaleyhindegözükmesinerağmen,cüretkâranebirmisillemedebulunmayakararverdi.Osmanlı hatlarına baskın yaparak düşmanını şaşırttı ve paniğe nedenoldu.Piyadeleri,yanlardasüvarilerolduğuhalde,bayraklarınıdalgalandırarak

Page 309: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ve davul sesleri arasında, başlıca Osmanlı bataryasının şiddetlibombardımanına rağmen ilerledi. Osmanlılara iyice yaklaşana kadar ateşaçmayarak son dakikada süngüleriyle saldırdılar. Bunun Yeniçerilerüzerindekietkisiyıkıcıoldu.Darmadağınolarakkaçmayabaşladılar.

Sonuçta Prens Eugen’in cüretli taktikleri ibreyi bir andaAvusturyalılarınlehine çevirdi ve Belgrad -Petervaradin’de olduğu gibi yenik Osmanlılarabüyük can ve silah kaybına mal olarak- Avusturya’nın eline geçti. PrensEugen’in kendi de imparatorun “tarihin en büyük zaferi” olarak nitelediğisavaşta yaralanmıştı. Bu zafer, kuşaklar boyunca imparator ordusu savaşagiderkensöylenenbirşarkıylaAvusturyafolklorunamalolacaktı.

Artık barış yapma zamanı gelmişti. Karlofça’da olduğu gibi İngiltere’yleHollandataraflarınsavaşınsonundaellerindeki topraklarımuhafazaetmelerikoşuluylabirkezdahaarabulucuolarakdevreyegirdiler.Sırbistan’daküçükbir şehir olan Pasarofça’da 1718’de bir antlaşma imzalandı. Buna göre,Osmanlı İmparatorluğu Macaristan’da elinde kalmış toprakların tamamını(halkı hoşnut olmasa da) Habsburglara terk ediyordu. Antlaşmaya göre,Belgrad’laSemenderedahilSırbistan’ınbüyükbirkısmı,Eflak’laBosna’nında önemli bir kısmı elden gidiyordu. İmparator böylece Avrupa’nındoğusundaatalarınınTürklerinparlakçağındaeldeedemedikleriegemenbirkonumasahipoluyordu.

Yalnız Venedik ayrı bir antlaşmayla Osmanlılar karşısında zararlı çıktı.Mora’nın tekmilini bırakıyor, yalnız Korfu’yu, İyonya Adaları’nı veDalmaçya’yla Arnavutluk’ta birkaç limanı alıkoyuyor, sultana müttefikiDubrovnik’in kapısını açan bir bölgeyi terk ediyordu. Böylece, Osmanlıİmparatorluğu yüzünden ve zayıflığına rağmen, Venedik Cumhuriyeti içinetkinbirpolitikgüçolarakölümçanlarıçalıyordu.Bu,Türkler içinbiryerekadar bir avuntuydu. Fakat bedeli Doğu Avrupa’da imparatorluğungerilemesinindahadahızlanmasıydı.KarlofçaAntlaşmasıTürklerinBatıiçinartıkciddibirtehlikesayılamayacağınıgöstermişti.PasarofçaAntlaşmasıiseonları savunmaya geçirdi. Artık kendi girişimleriyle Avrupa’da birsaldırganlıksiyasetigüdemeyeceklerdi.

Page 310: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((26))Barış adamı III.Ahmet saltanatının sonon iki yılında artık barışın tadını

çıkarabilecekti. Bu yıllar Batılılaşmaya ve reforma doğru ciddi bir trendibaşlatacaktı. III.Ahmetbirsefersırasındababasınınensevdiğigözdesindencephede dünyaya gözlerini açtığından Hareme kapatılmaktan kurtulmuş vekadınlardan hoşlanmakla beraber, genç yaşından itibaren haremin gücüyleentrikalarınabağışıklıolmuştu.Hoşgörülübirhükümdar,görgülüvekültürlübir adamdı, Batı’yla Doğu’nun her ikisinin de uygar zevklerinden anlardı.Müzik,edebiyatvesanattanzevkaldığındanetrafındaçoközelsarayozanlarıtoplamış, sarayına değerli elyazmalarıyla dolan yeni bir kütüphanekazandırmıştı.

III.Ahmet’inkişiselzevkleriestetikleilgiliydi,bununiçinsayısızbinalarınplanlanması ve yaratılması suretiyle bir çıkış yolu buldu. Bir şehir adamıdeğildi, doğanın ferahlatıcı yanlarından -ağaçların gölgesinden, çiçekkokularından,suyunşırıltısından-hoşlanırdı.Topkapı’nınsınırlarındankopupsarayı ve paşaları için çeşitli deniz kıyılarındaki kâşanelerde yeni bir yazyaşamı modası yarattı. Bu yerlerden biri Altın Boynuz’un başındakiAvrupa’nınTatlıSuları’ydı (Kâğıthane).Padişahburada iki ırmağınsularınısaptırarak mermer tabanlı kanallar, yapay göller, çağlayanlar ve çeşmeleryaptırıpböyleceçoksayıdabahçeninsulanmasınısağladı.

Bunun ortasında kendisine Saadabad yazlık sarayını yaptırdı. Saray içinelçisi tarafından planları Paris’ten getirilen Fransızların on yedinci yüzyılşatosuMarly’yi örnek almıştı. Bunun etrafında belki yüz tane başka saray,pavyonveköşkyükseldi.Bubinalareskidenolduğugibitaştanveyontulmuşmermerden değil, daha ekonomik olan tahtayla alçıdan yapılıyordu. Bu daFransız dekorasyon sanatından esinlenen çılgınca stillere yolu açtı. Aynıtarihlerde Paris’te de Doğu’dan esinlenen bir turquerie modası almışyürümüştü. Asya’nın Tatlı Suları ve kıyılarının seçme yerleri benzer “zevkkentleri”yle süslenmeye başlamıştı. Avrupa’dan olduğu gibi Asya’dan dagetirtilen birçok mimarın inşa ettiği binalar -Fransız Büyükelçisi LouisSauveurdeVilleneuvetarafındanbelirtildiğigibi-bazenVersay’yıbazendeİsfahan’ı yansıtıyordu. Bunlar aslında bir dizi sürekli zengin ve olağandışıeğlence için yapılmış dekorları andırıyorlardı. Bir değişiklik ve farklılıkarayışıiçindekiOsmanlısarayısürekliolarakyenibireğlenceicatediyordu:

Bazen ipekli çadırlarla kaplı şık kayıklar Boğaziçi’nin bazen de Altın

Page 311: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Boynuz’un dalgaları üstünde kayar görünüyordu. Bazen uzun bir arabakafilesizevkiçinyaratılmışuğrakyerlerindenbirineyolalmaktaydı…Atlarıngüzelliği ve donanımlarının lüksü bu kafilelere özel bir çekicilik veriyordu.Altından veya gümüşten koşum takımları, tüylerle süslü alınları ve değerlitaşlarlaışıldayanörtüleriyleilerliyorlardı.

Sultan Ahmet’in görkemli saray yaşamının birbirinden parlak şenlik veeğlencelerini tertipleyen kişi, damatlarından İbrahim Paşa’ydı. SultanAhmet’in güzel sanatlara duyduğu aşkı paylaşan Damat İbrahim Paşa,sultanın saltanatının son on iki yılında sadrazam olmuştu. Oysa SultanAhmet’insaltanatınınilkonbeşyılındaonüçsadrazamgörevalmıştı.DamatİbrahimPaşadalüksvegösterişâşığıbiriydi.Geceningeçvakitlerinekadarsüren eğlenceler tertiplerken İstanbul için birbirinden görkemliışıklandırmalaricatedenuzmanlargörevlendiriyordu.Öylekiİstanbul’ayenigelenFransızBüyükelçisigeceleyinPera’danbinalarlabahçeleri,hattasularıalev alev yanan bir şehri seyrediyordu. Bu öyle bir şehirdi ki “camilerininkubbeleri ışıktan sayısız taçla çevriliydi, minarelerinin arasında ise gözegörünmeyenbiraygıtsayesindeKuran’ınayetleriateştenharflerlegökyüzüneyazılmıştı.” Özel vesilelerde İstanbul üç gün ve üç gece aralıksızışıklandırılıyordu. Sultanın kızlarından üçünün, yeğenlerinden ikisinindüğünleri ve oğullarından dördünün sünnetleri için sadrazam bütünimparatorlukta şenlikler yapılmasını buyurmuştu. Taşra illerinden iki binçalgıcı,binbeşyüzgüldürüsanatçısı,güreşçi,hokkabaz,cambazvepekçokaşçı getirtmişti. Sultan saray mutfaklarının denetçisini törenlerinin başınageçirmiş, ona düğün töreni için üretkenlik simgesi dört hurma ağacı imaletmesini, genç şehzadeler için dev boyutlularını, geri kalanlar için dahaküçüklerini hazır etmesini emretmişti. Aşçılar bu arada şekerlemelerdenmucizeler yaratıyorlardı. Bu arada tamamen şekerden yapılma beş metreuzunluğundaki ve dört metre enindeki bir bahçe evliliğin tatlılığınısimgeliyordu.

Kışmevsimindesaraydahelvalıeğlentilertertipleniyordu.Butoplantılardafelsefikonuşmalaryapılıyor,şiirlerokunuyor,dansediliyor,oradakilergölgeoyunlarıylaeğlendiriliyordu,biryandandaherkesetatlılarveönplandahelvaikram ediliyordu. Ama kış sona erince sultan için bir ilkbahar şenliğidüzenlendiki,budahaçokbir lalebayramınadönüşecekti.SultanAhmet’inbüyük bir çiçek sevgisi vardı; gülleri, karanfilleri (ki bıyığının karanfilebenzediğisöyleniyordu),leylakları,yaseminleriçokseviyordu.Amalaleonu

Page 312: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hepsinden de çok büyülüyordu. Zaten “lale” kelimesinin “Allah”labenzerliğindendolayıkutsalbiranlamıolduğukabulediliyordu.SonuçtaIII.Ahmet’insaltanatyıllarınaLaleDevridenildi.

Lale Batı’ya göç ettikleri yıllarda Türklerin yoluna serpilmiş olan Asyabozkırlarınınyabanibirçiçeğiydi.LaleyimeraklıbirbotanikçiolarakBatı’yailktanıtan,yurdunadönerkenlalesoğanlarınıberaberindeFlanders’agötürenon altıncı yüzyılın Avusturya İmparatorluğu büyükelçisi Busbecq olmuştu.ÇiçeğinAvrupadillerindeki adı (Fransızca tulipe,Almanca tulpe)Türklerinona taktıkları tülbent veya Acemce “türban” takma adından türetilmişti.Aradan çok geçmeden lale Avrupalı tüccarlar tarafından ithal edildi veHollanda’dayayılarakzamaniçindeburadabinikiyüzdenfazlatürütanındı.Bu da on yedinci yüzyılda seçkinOsmanlılar arasında bir lale saplantısınınyeralmasınayolaçtı.Buaradaenderlalesoğanlarındanservetlerkazanılıyorvekaybediliyordu.Sonundalale“Avrupa’nınaltını”olaraktanındı.

LaleyitekrarTürkiye’yesokanIII.Ahmet’inbabasıIV.Mehmetolmuştu.IV.Mehmet sarayınbahçelerindebuçiçeğinbirçokçeşidindenbir lale tarhıoluşturmuştu. Fakat büyük miktarlarda laleyi yalnız Hollanda’dan değil,İran’dan da III. Ahmet ithal etmişti. Bahçelerinde lale yetiştirilmesi özenleplanlananbirişlemdivehertarlayayalnızbirteklaletürüekiliyordu.

III. Ahmet’in ilkbaharda büyük sarayın bahçelerindeki Lale Bayramızaman içinde önem itibariyle İslamın geleneksel dini bayramlarını gölgedebırakır olmuştu. Daima nisan ayında arka arkaya iki akşam ve tercihendolunay zamanında kutlanırdı. Sultan bahçelerinin güllerin ekildiği birkısmının limonluk gibi üstünü örttürmüş, laleler buraya dikilmişti. Özenletoplanmış çiçekler, uyumlu renklerine ve şekillerine göre raflarda sayısızvazolar içindeyerlerini almışlardı.Aralarına aralıklı olarakkonulmuş renklicamdan minik lambalar ve farklı renklerde sıvılarla doldurulmuş camkürelerinsankikendiışıklarıylaparlıyorlardı.Ağaçlarındallarındakikanaryave başka ender ötücü kuş kafesleri aynı mekânda kuşhaneyle serayıbirleştiriyordu.Sultandabugüzelliklerinortasındabirçadırıniçindeoturarakziyaretçilerini kabul ediyordu. Şenliğin ikinci akşamı haremin hanımlarıiçindi. Sultan onları tek başına kabul ediyor, müzik, şiirler, şarkılar vekölelerinin danslarıyla eğlendiriyor, bu arada kaplumbağalar laleleriaydınlatmakiçinkabuklarınınüstündemumlarlabahçededolaşıyordu.BazenAvrupa’da Paskalya yumurtaları için yapıldığı gibi, çiçeklerin arasınagizlenenrenklişekerlemelerveincikboncuklarlahazineavlarıdüzenleniyor,cariyeler “lalelerin arasında dolanarak” bunları arıyordu. İbrahim Paşa

Page 313: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

lalelerdenençok“Maviİnci”diyeadlandırılmışbirtürehayrandı,buçiçeğiülkenin iklimine alıştıranlara değerli ödüller veriyor, onları sıcak havalardagüneştenkorumakiçinbeyaztüllerleörtüyordu.

LaleOsmanlılarınçinilerininvebaşkasanateserlerininbelirginbirmotifiolmakla kalmayıp eşlik ettiği ilkbahar kültüyle birlikte, İran etkilerindensıyrılıp kendilerine özgü yeni bir ilham perisi yarattıkları bir dönemdeOsmanlışairleriiçinbiresinkaynağıoldu.III.Ahmet’insaltanatınınbuzarifortamdaki şenlik, lüks ve yaşam zevkinin içindeki başlıca şairi Nedim’di.Gamsızbirfelsefeninsahibizevk-üsefanınşairi,“Hepimizgülüpoynayalım,budünyanınzevklerinintadınıçıkaralım,”diyordu.

LaleTürkşiirininbirtasviriolarakyirminciyüzyılınCumhuriyetdöneminekadaryaşayacaktı.ÇağdaşşairYahyaKemal,“Zafer,gülyüzlüvelalebuseligözkamaştırıcıbirgüzel,”diyeyazmıştı.

ÇünküLaleDevrigelipgeçicibirmodadançokdahafazlasıydı.TemeldeOsmanlı İmparatorluğu’nda modern bir çağın doğuşunu belirtiyordu. Ondayenibirdünyaperestliğin,rasyonelbirincelemeyiveliberalreformuyansıtanyeni bir aydınlanmanın başlangıcını buluyoruz. Esin için bilimsel gelişimi,ekonomik zenginliği ve askeri gücüyle Batı’ya bakıyor, böylece, İslamDoğu’nungelenekseldinideğerlerinekarşıdinindışındabirdengeleyicigüçarıyordu. Osmanlı seçkinlerinin şimdilik sınırlı bir bölümü tarafından bileolsa, giderek zorunlu görülen toplumsal ve kültürel reformun modeli Batıuygarlığında yatıyordu. Lale böylece bir simge, Batı uygarlığının etkisindedoğanTürkRönesansı’nınsimgesioldu.

1720’de Türk Hükümeti XV. Louis’in sarayına (yirmi sekiz) ÇelebiMehmet adında özel bir elçi yolladı. Bu kişinin -bu aşamada başarılıolmadığı- resmi görevi Fransa’yla bir ittifakın yolunu aramaktı. Ayrıcasadrazam tarafından “Fransız uygarlığının kalelerini, fabrikalarını veişyerlerini ziyaret etmek ve bunlardan uygulanabilir olanları hakkında bilgivermek”le görevlendirilmişti. Sonuç, sonradan Türkiye’de gelecekteyapılabilecekdeğişiklikleriçinkılavuzgörevigörecekbirraporoldu.

OğluSaid’lebirlikteseyahatedenMehmetÇelebi,FransızcayıöğrenenilkTürklerdenbirioldu.Parishakkındayenibirdünyakeşfetmişveyenilikleri…tekniği ile tıbbından, hayvanat ve nebatat bahçelerinden, operalarıylatiyatrolarından,hepsindendeçoksosyalâdetlerindenbüyülenmişgibibirdilkullanıyordu.Erkeklerden“dahaüstünbirkonumdagözüken, istedikleriher

Page 314: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yeregitmekteözgürolan”kadınlaraşaşkınlıkvehayranlıklabakıyordu.ParisRasathanesi’ne ve on beşinci yüzyıl Semerkant’ının astronom prensi UluçBey’in burçlarına özel bir ilgi gösterdi. Görkemli tavırları, zevki, kadınlarüzerindekiçekiciliğihakkındayazılaryazanveİstanbul’dabirmatbaakurmafikrinionaylayanFransızdüşünürüSaint-Simon’ladatanıştı.

GericigüçlerinuzunzamandırkarşıçıktığıveOsmanlıİmparatorluğu’nungeleceğiiçinbüyükönemtaşıyanbuyenilik,Fransa’damatbaacılıksanatıvekültürel değeriyle ilgilenen oğlu Said’in eseriydi. 1727’de MacarsoylularındanolupİslamiyetikabuletmişİbrahimMüteferrika’ylabirliktebirİslammemleketinde ilkmatbaayıkurdu.Müteferrikabirkültürelçisiolarakmatbaayı, Batı’nın onlara öğreteceği yeni fikirlerle yöntemleri OsmanlıTürklerinetanıtacakbiraraçolarakgörüyordu.

İbrahimPaşa’yasultanıngörmesiiçinsonradanbasılacakolanbirmuhtıraverdi.Bundaşunusoruyordu:“EskidenMüslümanuluslarınakıyaslaokadarzayıfolanHıristiyanuluslarıniçinmodernçağdaokadarçokülkeyeegemenoluyorlar, hatta bir zamanlar zafer kazananOsmanlı ordularını yeniyorlar?”Bu soruların yanıtını verdikten sonra Müslümanları lakaydi uykusundanuyanmaları için zorluyordu. “Düşmanlarının durumu hakkındabilgilendirilsinler.ÖngörüylehareketederekyeniAvrupayöntemleri,düzeni,stratejisi, taktikleri ve savaşımı hakkında bilgi edinsinler.” Coğrafyayıinceleyerek askeri ve siyasal ufuklarını genişletsinler. Aynı zamandaHıristiyanlara Yeni Dünya’yı keşfettiren ve Müslüman ülkelerinifethetmelerinimümkün kılan deniz haritaları aracılığıyla denizcilik biliminiöğrensinler. Özellikle de, çarları “başka ülkelerden bu bilimlerin ustalarınıgetirterek öğütlerini, tavsiyelerini dinleyen ve yardımlarını sağlayankomşularıRuslarıörnekalsınlar.”

Müteferrika sözlerini şöyle bitiriyordu: “Türklerin kanun ve düzeninkabulünde bütün diğer ulusları geride bıraktıkları öteden beri bilinir. Yeniaskeri bilimleri ve teknikleri öğrenecek olsalar, hiçbir düşman onlarla başaçıkamaz.” Müteferrika kitaplar basma izni için şeyhülislama başvurdu;Kuran’la başka kutsalmetinler dışındaki sözlükler ve bilimsel kitaplar gibidinleilgisiolmayaneserlerinbasılmasıkaydıylabunaizinverildi.

Fakat III. Ahmet’in huzurlu saltanatı sonuna yaklaşıyordu. Çoğu zamanolduğugibiuzunbirbarışdönemindensonraYeniçerilerbuhareketsizliktensıkılarakFrenkmodeliniörnekalmışsarayınsavurganlığınavehavailiklerine,

Page 315: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

özellikle de hükümetin onların çıkarlarına görünürdeki kayıtsızlığınaiçerlemeyebaşladılar.1730sonbaharındaNadirŞahadındasaldırganyenibirhükümdarın iktidarageldiği İran’danOsmanlı sınırlarına saldırılarolduğunadair söylentiler İstanbul’a ulaşmaya başladı. Bu, sivil halkın bazıkesimlerinden destek bulan bir Arnavut Yeniçerisinin liderliğinde birbaşkaldırıya bahane oldu ve çok geçmeden büyüyerek isyana dönüştü.Ayaklanmanın başlıca hedefi, işin başında önemini azımsayan sadrazamdı;kaptan-ı derya ise isyanın başlarında Boğaziçi’nin Anadolu yakasındakibahçesinelalelerdikmeklemeşguldu.

Cesareti kırılan sultan sonunda Yeniçerilerin istemlerine boyun eğdi.Onlara teslim ettiği sadrazam, kaptan-ı derya ve başka bir vezir boğularaköldürüldü. III. Ahmet bundan sonra kendi hayatıyla çocuklarınınkinibağışlanması koşuluyla tahtından istifa etti. Tahtı, kendi özgür gençliğininaksine saraydaki dairesinde tutsak hayatı sürdürdüğü yeğeni I. Mahmut’abırakmıştı.BundansonraIII.Ahmet’inkendisisaraydakidairesinekapandıvehayatınınkalanbirkaçyılınıburadakapalıolarakgeçirdi.

III.Ahmet’insaltanatıherşeyerağmenyenibirOsmanlıreformutrendinebaşlangıçolmuştuvebuhareketgiderekgelişecekti.İbrahimMüteferrika’nınbasılan muhtırası yeni sultana getirildi. Ne çare ki I. Mahmut zayıf birhükümdar olacaktı. İbrahim Müteferrika’nın matbaası buna rağmenMahmut’unsaltanatıboyuncaAvrupa’dakiyenifikirleriveAvrupabilimininyeni keşiflerini yayacaktı.Müteferrika yirmi beş çevirmenlik bir komiteninyardımıyla sel gibi eser bastı. Bu sayede yeni hemşerisi Türklere kendiuzmanlık alanındaki coğrafya ve haritacılık gibi bilimlerin sırlarını, fizikleastronomiyi tanıttı.Bastığı eserlerin arasında teleskoplamikroskopmıknatısve pusula hakkında bilgiler, Aristoteles’in bir çevirisi, Galileo’nunmatematiğin çeşitli kolları hakkındaki teorileri, Descartes’ın fikirlerietrafındaki tartışmalar, son olarak da tıp bilgileri vardı. İbrahimMüteferrika’nın 1745’ deki ölümüyle matbaası da çalışmaz oldu ve birçokçevirilermüsvedde olarak kaldı. ŞartlarTürkiye’dematbaanın yeniden işlerhale gelmesini 1783’e kadar engelledi.Bu ertelemeLaleDevri’ne bir TürkRönesansıkarakteriniverengelişmeyidurdurdu.

Page 316: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((27))Bundan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’yla ilişkilerinde etkin

silah savaştan çok, diplomasi oldu. Hilal’in dinsel gücü ve askeri dehasayesindeHaç’ı yenmeyi umut edebildiği şanlı günler geçmişte kalmıştı.Ogünler, kutsal savaşçıların sonuncusu olan Damat Ali Paşa’nınmodern dindışı savaşım çağının hünerli ve fenni kumandanı Prens Eugen tarafındanPetervaradin’deyenilmesiylesonbulmuştu.OsmanlılarbundanböyleAvrupasiyasetindeki rollerinin savunma ağırlıklı vemüttefiklere bağımlı olduğunu,Hilal’in Haç’a, dolayısıyla İstanbul’da Avrupa devletlerininkiyle uyumlukalıcıbirdiplomasisisteminedayanacağınıkavramışlardı.

HıristiyanAvrupa’yasaldıranAsyalıMüslümanbirdevletolarakOsmanlıTürklerinindiplomasisiKarlofçaAntlaşması’nakadartekyanlıvekarşılıksızolmuştu. Bir uluslararası yasayı umursamayarak kendi başlarına buyrukolmuşlardı: Yabancı devletlerin ülkelerindeki diplomatik heyetleri kabuleden, fakat karşılığında temsilci yollamayan veHıristiyan devletlerini aşağıgören “dünya yüzündeki tek ulus”tular. Türkleri, devletlerin ulus kimliğinebüründüğü anlamlı dönemde Avrupa sisteminden yalıtan bu uygulamaOsmanlı’nın Avrupa zararına genişlediği yüzyıllarda yeterince iyi işlemişti.Ama Avrupa’yla bağlantıların onlar için bir zorunluluk haline geldiği şusırada onları yalnız bırakıyordu. Çünkü her ikisi de uluslararası yasalar veBatıdiplomasininusullerinegöreimzalananKarlofçaondandaçokPasarofçaanlaşmaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı karşısındaki konumunu artıkgenişlemeyen, aksine gerileyen bir devlet olarak saptamıştı. İstanbulHükümeti bundan böyle kuvvet yerine zayıflık temeline göre pazarlığaoturmakdurumundaydı.Birsüredahabututumunukarşılıksızlıkesasınagöre-yurtdışında kalıcı temsilcilikler bulundurmadan- yurtiçinde de dış işleriniyönetmek için kalıcı bir mekanizmanın hemen hemen yokluğundasürdürecekti.

Bununençoksıkıntısınıçekenlertabiikiyabancımisyonlarınkendileriydi.Aldıkları talimatları yerine getirmek için çabalayıp entrikalar çevirirken vehükümetleriadınaOsmanlıçıkarlarıylauyuşabilecekpolitikalarüzerindeısrarederken sürekli düş kırıklıklarıyla dolu bir yaşam sürüyorlardı. Sonugelmeyen zaman farkları ve iletişim güçlükleriyle yurtlarından koptuklarıgibi, burada da diplomasi dünyasındaki rakipleriyle birlikte Pera’nınyabancılarmahallesindetemsilettiklerihükümettenyalıtılmışbulunuyorlardı.Ancak ender vesilelerle İstanbul’un, Altın Boynuz’un diğer yakasındaki iş

Page 317: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

merkezine girmelerine izin verildiği gibi, ayrıca Osmanlı protokolününkatılığıyla, sadrazamların sürekli bir entrika atmosferinin pençesindebirbirleriniizledikleribirhükümettekiiktidardeğişiklikleri,pazarlıksürecininyapısındaki gecikmeler, verilen sözden dönmeler ve kaçamaklarlaengelleniyorlardı.

Yabancı diplomatlar en başta da lisan sorunuyla başa çıkmakzorundaydılar.ÇünkühiçbiriTürkçebilmiyor,güçHıristiyandönmelerindenoluşanhükümetlerdenMüslümanolarakdoğanvezirleregeçtiğiiçindeçokazTürkbirAvrupadilibiliyordu.YabancıelçibudurumdagenellikleRumasıllıveya Latin kökenli bir Levanten olan kendi tercümanına veya casusunagüvenmek zorundaydı. İstanbul Hükümeti’nin görevlileri katında aracılığınıyapan tercüman, kelimeleri çarpıtarak veya kendi yorumunu getirerekkonuşmaları dilediği gibi yönlendirmek, başka tercümanlarla yardakçılarınahesaplıbiçimdebilgisızdırarakkendiçıkarlarınıgözetmekdurumundaydı.

Fakat 1669’dabu sistemRumyadaErmeniolanHıristiyan tebaalar içinTercüme Ofisi’nin oluşturulmasıyla bir yere kadar rayına oturtuldu.GenellikleRumtüccartopluluğundan,Fenerlilerarasındanseçilenbukişininrütbesi hemen hemen hariciye nazırınınkine denkti. Onun etrafındaki başkasorumlu görevler bundan sonra Hıristiyanlara, çoğunlukla da OrtodoksRumlara verildi. Çünkü Rumlar ticaretleri nedeniyle, seçkin MüslümanTürklerinbilmedikleriBatıdillerineaşinaydılar,oğullarınıdaPaduagibiBatıüniversitelerinde okutuyorlardı. Özellikle de özerk Hıristiyan eyaletlerindeçoğu zaman elçi veyavali olarakgörevyapıyorlardı.Böylece, sultanınEsirHizmetlilerikalmamaklaberaber,Osmanlılar,zorunluaskerlikveyazorladindeğiştirtmeyollarına başvurmaksızınHıristiyan tebaalarının yeteneklerindenyararlanmaya devam ettiler. Avrupa’yla ilişkiler geliştikçe tercümanlarınçalışmaları da giderek güçleşti. Yabancı elçilerle işlerin tartışılması içinsürekli bağlantı halinde olmak, sultanın ve sadrazamın katındakigörüşmelerde tercümanlık yapmak, yabancı devletlerle yapılan yazışmalarıntercümanla ekibi tarafından Türkçeye çevrilmesi, yabancı gazetelerin vebenzeri kaynakların okunarak hükümeti Avrupa işleri hakkındabilgilendirmektercümanlarıngörevleriarasındaydı.

Yabancı elçiler, kasti olsun ya da olmasın, her şeye rağmen diplomatikengellerle karşı karşıyaydılar. Son yüzyılın içinde etkinliğini İngiltere’yekaptıranFransa’nınkonumunuİstanbulkarşısındakuvvetlendirmeküzereonsekizinciyüzyılbaşlarındaFransaKralıXV.Louistarafındanelçiliğeatanan

Page 318: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

MarkideVilleneuvedebudeneyimiyaşadı.I.FrançoistarafındansaptanmışFransız-Türk dostluğunun geleneksel çizgilerine bağlı kalan Villeneuve,Osmanlıların zayıflığıyla Moskova’nın kuvveti arasındaki eşitsizliğinAvrupa’da güç dengelerini tehdit ettiği şu sırada, sağlam bağlantılarısayesinde, İstanbul’danFransa’yakarşıdahaolumlubirpolitika izlenmesiniistedi.

Villeneuve, Fransa’nın deniz gücünü simgelemek ister gibi görkemli birkafileyleAltınBoynuz’ageldi.FakatBoğaziçikıyılarındafestivalzamanıydıve zevk her şeye egemendi, dolayısıyla yeni büyükelçinin itimatnamesinisunması gecikti. Sonunda on dakikalık bir görüşme için sultanın huzurunakabul edildi. Birkaç gün sonra da sadrazam büyükelçiyi büyük nezaketgösterileriyle kabul etti. Tütün kullanmadığı halde “on metreden uzun” birçubuk tüttürmek zorunda bırakılanVilleneuve kapitülasyonlar veHıristiyanazınlıklarınkorunmasıgibiikiönemlikonuyuaçmayaçalıştı.SadrazamyanıtverecekyerdeVersay’ınbahçelerininherzamankigibigüzelvebakımlıolupolmadığını sordu. Bundan sonra Avrupa’nın Tatlı Suları’nda yarattığıbenzerindenuzunuzunsözetti.BirkaçgünsonrahükümettercümanıFransızelçiliğine gelerek efendileri adına Fransa’dan bitki ve çiçek soğanı istedi.SabırsızlıktankıvrananVilleneuvetekrarsadrazamınhuzurunakabuledilenedekaradansekizaydahageçecekti.

Çünkü savunma politikasının yeni döneminde İstanbul HükümetiAvusturya elçisini Fransa elçisinden daha fazla önemsiyordu. Belgrad’dakionur kırıcı yenilgilerinden sonra Türkler, imparatorun çeşitli ödünlerlegönlünü alarak yeni bir çatışmayı önlemeye çalışıyorlardı. Pasarofça’daimparatorluk Ostend Şirketi’nin bünyesinde ticaret ayrıcalıkları elde edenimparator,artıkYakındoğuticaretindeönemlibirrakipolmuştu.

ÜstelikFransızlarınhayalkırıklığınauğrattığıHıristiyanLatinler-denbazıhizipler yardım için kendisine başvurmuşlardı. Fakat 1730’da III.Ahmet’intahttan indirilmesi ve sadrazamının idam edilmesiyle bu durum anidendeğişti. Yeni rejim sayesinde Villeneuve sonunda Fransız politikasınaOsmanlıdesteğiolasılıklarıylailgiliolumlubirraporuülkesineiletebildi.

Birkaç aya kalmadan yeni bir kaptan-ı derya aracılığıyla Fransız mallarıüzerinden gümrük resimlerinin kaldırılmasını sağladı. Arkasından Fransızyanlısı olan yeni SadrazamTopal Osman Paşa, Fransa’ya ayrıcalıklı dinselkonumunu iade etti. Öncelik sırasında konsolos rahibi statüsüne düşürülenmisyonerler, bütün Hıristiyan eyaletlerinde eskisi gibi dinsel faaliyetlerinedevam edebileceklerdi. Kutsal yerlerin rahiplerinin bağışıklıkları özellikle

Page 319: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

onaylanmış, Türk makamları kiliselerinden uzaklaştırılmıştı; Hıristiyanlara,Müslümanlar tarafından yakılan kiliselerini onarmak ya da yenilerini inşaetme izni verildi. “Fransız imparatoru” böylece yine Hıristiyanlığın kadir-imutlakkoruyucusuolarakgörülmeyebaşlandı.

Öncellerinin rolünü üstlenen Büyükelçi Villeneuve şimdi İstanbulHükümetine yabancı ülkelerle ilişkilerinde Fransız danışman rolünüüstlenmektesakıncagörmedi.DostusadrazamdaonungörüşlerinekatılarakOsmanlıların uygun bir zamanda bir yandanAvusturya imparatoruna, diğeryandanda(songünlerdeBüyükPetro’nunyerinialan)ÇariçeAnna’yakarşıhareketegeçmesinigerekligördüğünügizlemiyordu.

Fakat TopalOsman Paşa iktidardan düşüp yerini daha az Fransız yanlısıpolitikalar güden bir dizi sadrazama bırakınca o “uygun zaman” bir türlügelmedi.Çünkü1733’deimparatorlaçariçe,Lehtahtınınmirasıiçinpatlayanbir savaşa müttefik olarak katılırken Fransa rakip bir adayı destekliyordu.Avusturya ile Rusya Osmanlıların tarafsız kalması için baskı yaparken buistekleri de kabul edilirken Fransa da İstanbul’a baskı yaparak Rusya’yagüney cenahından saldırılmasını, Kırım’la Ukrayna’dan Lehistan’ayürümelerini istiyordu.Fakatbunun içinTürklerin istedikleribedel, sultanlaFransa kralı arasında sağlam garantilere dayanan bir saldırıyla savunmaittifakıydı. Hıristiyanlarla Hıristiyan Olmayanlar arasında aşikâr bir ittifakanlamınagelenbutalep,I.FrançoiszamanındanberiFransız-Türkilişkilerineegemen olan ve bundan sonra da olması gereken üstü örtülü dostluk vekarşılıklı çıkar anlaşmasından çok öteydi. Versay’da XV. Louis’inarkasındaki güç olan Kardinal Fleury tarafından kışkırtıcı karakteri veAvrupa’nınHıristiyandevletleri,özellikledeİngiltereveHollandatarafındansavaş nedeni sayılması endişesiyle inatla geri çevrildi. Bu red İstanbul’laVersayarasındaonsekizaysürenuzatmalıbirpazarlıkdönemineyolaçarakTürklerin eskiden savaşta olduğu gibi şimdi de diplomasi alanında inatçıolduklarınıkanıtladı.

DerkenRuslar 1734’de İstanbul’un tarafsızlığına güvenerek kalabalık birorduyu Ukrayna’dan kuzeye sürdüler ve başlıca hedefleri olan Danzig’ikuşatmayı ve zapt etmeyi başardılar. Böylece Varşova’daki kendi peykhükümdarlarıaracılığıylaLehistan’ınbüyükkısmınaegemenolmuşlardı.Buda onları Baltık’tan tekrar Karadeniz kıyısına dönmekte ve orada BüyükPetro’nunTürkler tarafındanuğratıldığıPrutyenilgisinin intikamınıalmaktaserbestbırakıyordu.

Rus topraklarından bir bölgenin sultanın vassalı Tatar hanının ordusu

Page 320: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tarafından ihlalini bahane eden birRus kuvveti, savaş ilan etmedenAzak’ayürüdüveorasınızaptetti.RusOrdusu’nunanabölümüaynızamandainatcıbir Tatar direnişine rağmen savunma hattıyla kalesini ele geçirdiği PerekopBerzahı üzerinden gelerek Kırım’ı istila etti. Ruslar daha sonra katliamabaşvurarak ne Büyük Petro’nun ne de ondan önce gelenlerin girebildikleriKırım yarımadasının en büyük kısmını yakıp yıkmaya başladılar. FakatKırım’ın ıssız ve büyük ölçüde kurak bozkırları sonunda onları yenikdüşürdü, yorgunluk, açlık ve hastalığın harap ettiği Rus kuvvetleri kışgelmeden çekilmek zorunda kaldılar. Rusların başlangıçtaki başarısının bubaşarısızlıklagölgelenmesi,sonuçtaTürkleresahtebirgüvenhissiverecekti.

İstanbul Hükümeti buna rağmen savaşa hazırlandı ve bir OsmanlıOrdusu’nuTuna’nın ağzına yürümeküzere seferber durumagetirdi.Gerçekşuydu ki, Azak’ın kaybının Rusların Karadeniz’e çıkmaları ve nehirlerininağzını koruyan başka üç kalenin kuşatılması tarafından izlenilmesiistenmiyorsa, Ruslara direnmek yaşamsal bir önem taşıyordu. Çariçe budenizde savaş gemileri ve ticaret gemileri için dolaşımözgürlüğü istiyordu.Böyle bir durumKaradeniz’i birRus gölü haline getirerekRuslara İstanbulyolunu, sonra da boğazlardan geçişle Rusların Batılı devletlerin zararınaYakındoğuticaretineelatabilecekleriDoğuAkdeniz’inyolunuaçacaktı.

İmparator VI. Karl da ganimetten pay istediğinden Avusturya’yla Rusyaarasındaortakbirsilahlımüdahaleamacıylagizlibiranlaşmayapıldı.FakatTürkler düşmanlarıyla savaşmamakta direniyorlar, Hıristiyan devletlerindenbazılarının arabuluculuğuna başvurmayı yeğliyorlardı. Sonuçta İngilterebüyükelçisiyleHollanda’nın temsilcileri bu işe soyundular.Villeneuve’ün ovakte kadar bağlantı kuramadığı yeni bir sadrazam 1736 yazında ordusunuBesarabya’daTuna’nınağzınayakınBender’egötürmeyehazırlandı.Aslındaburada savaş değil, barış görüşmeleri yapmayı bekliyordu. OrdusuLehistan’daki taht kavgaları yüzünden zayıflamış ve düzenini kaybetmişAvusturya İmparatoru da Türkiye’yle yeni bir savaşa henüz hazır değildi.BöyleceRusya’ylabirlikteİstanbulHükümeti’ylegörüşmemasasınaoturarakvakitkazandı.

1737’deLehistanUkraynası’ndakiNemirov’dabirkongreyapıldı.İkisininde orduları yürüyüşe geçmeye hazır olan Avusturya’yla Rusya buradaOsmanlı İmparatorluğu’ndan isteklerini gizlemeye bile lüzum görmediler.Ellerinde silahlarıyla pazarlığa oturan Ruslar, yalnız Karadeniz’de seyirhakkıyla yetinmeyerek donanmalarıyla boğazlardan Akdeniz’e geçişözgürlüğünü, Rus sınırının Dinyester’e kadar genişlemesini, Karadeniz’in

Page 321: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kuzeyindeki Kuban ve başka Tatar ülkelerinin kendilerine terk edilmesini,Moldavya ile Eflak’ın Rusya’nın denetimi altındaki bağımsız prenslikleredönüştürülmesiniistediler.AvusturyalılarisehemenhemenbütünBosna’ylaSırbistan’ın kendilerine bırakılmasını istiyorlardı. İki tarafın da orduları buarada talep edilen bölgelerde yürüyüşe geçmişti bile. AvusturyalılarSırbistan’daNişkalesinizaptettiler.İkitarafınortakteklifleriaslındapeşinenyenilen bir düşmana verilmiş bir ültimatom niteliğindeydi. Türklerin şimdişartları reddetmek, konferansı dağıtmak ve Osmanlı İmparatorluğu’nunsavunmasıiçinsilahasarılmaktanbaşkaçareleriyoktu.

Türklerin tek kurtuluş umudu şimdi Fransa’ydı. Villeneuve’ün tümzorlamalarınakarşın,XV.LouisHükümetiöncekrizeyaklaşımındaçekimserdavranmış, İstanbul Hükümeti tarafından Azak’ın Ruslara bırakılmasıçözümünetarafgörünmüştü.Ruslarınbununlayetineceğinivarsayarakbununsavaşa tercih edilecek bir alternatif olacağı düşüncesindeydiler. FakatRusya’nın boğazlar yoluyla Akdeniz’e çıkma tehdidi sonunda Versay’ıpolitikayı yeniden değerlendirmeye zorladı. Osmanlı İmparatorluğu’nunRusya’yla Avusturya tarafından ortaklaşa parçalanması olasılığıyla karşıkarşıyakalanKardinalFleuryneyemalolursaolsunbuülkeninbütünlüğünükorumanın önemine inandı. Yakındoğu’nun Fransa için bir ticaret alanıolması bir yana, Osmanlı İmparatorluğu’nun kendisi de tüm zayıflığına veyıpranmışlığına karşın Avrupa’nın dengesi için gerekli bir öğeydi. BöyleceVersay’da oluşturulan yeni ve olumlu bir diplomatik saldırı Viyana’dakiajanlarıaracılığıylaAvusturya-Rusya ittifakındaçatlaklarvücudagetirmeye,ivedi girişimlerle Türkleri de onur kırıcı barış şartlarına boyun eğmektensesavaşmanınyeğolduğunainandırmayaçalıştı.

Avusturya ileRusya tarafındanbudenli aldatıldığını anlayınca, sadrazamFransızların girişimlerine hemen yanıt verdi. Versay’a yollanan bir mektupFransa kralının arabulucuğunu resmen talep ediyordu. Bu, prensip olarakkabuledildi.Türklerbuaradasilkinerekikicephedesavaşmayahazırlandılar.Ordularıyinebaşkabir sadrazamınkumandasındabatıyaAvusturya sınırınadoğruhareketegeçti.Zamançokuygundu:SavoiaPrensiEugenbiryılönceölmüştü; kuvvetleri eksilmiş vemoralleri çökmüş imparatorluk orduları iseyeteneksiz generallerin elinde kalmıştı. Üstelik Avusturyalıların, ortak birsavaşplanlarınınbulunmadığıuzak“müttefikleri”Ruslarlaaralarıherzamaniyi değildi. Batı’da Bosna dağlarında Müslüman olan Hıristiyan Slavlarınfeodal kuvvetlerinin fanatikçe direnişiyle karşılaşıyorlardı. OsmanlıkuvvetleridoğudaNiş’igerialarakMoravaVadisi’ndenBelgrad’agidenyoluaçtılar. Rus orduları Avusturyalı müttefiklerinden daha başarılı oldular;

Page 322: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bug’un ağzında Ochakov ve Kinburn kalelerini zapt ettiler, ama steplerinhaşin sıcağında Tuna’ya doğru yürüyüşlerinde daha ileriye geçmeyibaşaramadılar.

Türk silahlı kuvvetleri başarısını Fransız dönmesi olan bir askere,Avusturya imparatoruna hizmet etmiş bulunan, şimdi de sultanın hizmetinegiren Kont de Bonneval’e (Humbaracı Ahmet Paşa) borçluydu. BonnevalAvrupayöntemlerinegörebirhumbaracı,yanibombacıbirliğieğitmiş,ayrıcaOsmanlısilahlıkuvvetlerinineğitiminiyenidendüzenlemek,modernleştirmekvegeliştirmekiçinmetodikbiçimdeçalışmıştı.

OsmanlızaferleriAvrupa’yışaşırtmışveetkilemişti.VilleneuvedeİstanbulHükümeti için güçlü bir konumdan pazarlık etmenin zamanı olduğunudüşündü. Fakat Türk birlikleri arasında kâfirlere karşı duygular öylesineşahlandı ki ikinci bir sefere girişmeleri önlenemedi, Avusturyalılar şimdiBelgrad’da bir savunma stratejisiyle yetinirken Türkler Tuna üzerindeBelgradönlerindekiSemendria veOrsovakalelerini aldılar.Karadeniz’in içkısımlarında operasyonlarına devam eden Ruslar ise Dinyester’de geripüskürtüldülervehastalıklaiaşesorunlarıyüzündenzaptettikleriOchakovveKinburnkalelerinibırakarakgeriçekilmekzorundakaldılar.

Villeneuve pazarlık etmek için bunun tam zamanı olduğuna karar verdi.Şimdi elinde bir itimatname ve XV. Louis’den, “Sevgili dostum değerliOsmanlı imparatoruna,” diye başlayan bir mektup olduğundan bunlarıFransa’nın çıkarları doğrultusunda sarayında sultana gösterişli biçimdesunmak gerekiyordu. Kalabalık ve görkemli bir heyetle gelen büyükelçi,saygılıbirciddiyetlesultanınhuzurunaalındı.EtrafındaFransa’yakarşıdahaönce İstanbul Hükümeti’nin göstermediği dostça bir hava hissetmek onusevindirmişti. Fransa sefaretine armağanlar akarken sultanın bandosu da birönavludasüreklimüzikçalıyor,büyükelçiyehergittiğiyerdeYeniçerilerdenbirşerefkıtasıeşlikediyordu.

Aradan çok geçmeden büyükelçi sadrazamla buluşmak üzere özel birkonvoyla Edirne’ye hareket etti. Fakat oraya varınca sadrazamın ordusuylaNiş’e gittiğini öğrendi. Büyükelçi oraya vardığında sadrazam Belgradyolundaydı. Sadrazamdan Niş’te kalması mesajını alan Villeneuve,Belgrad’ın aşağısındaki Krotzka’da büyük bir savaş olduğu haberini aldı.Orsova’yı geri almaya niyet eden, fakat Osmanlı kuvvetlerini azımsayanAvusturyalılarbeceriksizcebir taktiksonucundabirboğazdagafilavlanarakbüyükkayıplarverdiktensonraBelgrad’açekilmekzorundakaldılar.Türklerbu zafere o kadar sevindiler ki Villeneuve endişelendi. Belgrad kalesinin

Page 323: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Prens Eugen’in eline geçtikten sonra Alman mühendisler tarafındanmodernleştirilerekAvrupa’dakilerinengüçlülerindenbiriolduğundanhaberivardı. Villeneuve şimdi Osmanlıların zafer sarhoşu olarak arabuluculuğuerteleyerek kaleye saldırmalarından ve büyük bir yenilgiye uğramalarındankorkuyordu. En sonunda sadrazamın karargâhına çağırıldığında Türklergerçektendedoğrudürüsthazırlanmadanşehribombalamayabaşlamışlardı.

Fakat Avusturyalıların morali sarsılmıştı. Villeneuve bundan vakitkaybetmeden yararlandı. İmparator General von Neipperg adında birtemsilcisini, Rusya’yı hesaba katmaksızın İstanbul’la ayrı bir barışmüzakeresi için tam yetkiyle Viyana’dan yola çıkardı. General Osmanlıkarargâhına gelince görüşmeler çerçevesinde imparator adına geniş arazileriOsmanlılaraterketmeyerazıgöründü.FakatBelgradsözkonusuedildiğindeşehri ancaksavunmalarıyerlebir edildiği takdirde teslimedeceğinibildirdi.Sadrazam bu şartları azametle reddederek Belgrad’ın anahtarları elineverilmedikçe barışa razı olmayacağı karşılığını verdi. Fakat kavgacıaskerlerini tatmin etmenin gereğini hissetmekle beraber, şahsen barışistiyordu.

Bunun bilincinde olan ve Avusturyalıların vakit kaybetmeden anlaşmakistemelerindenyararlananVilleneuvekabuledilebilirbiruzlaşmaformülüyleimdada yetişti. Avusturyalılardan kendi inşa ettikleri savunmaları yıkmalarıistenecekti. Fakat özgün Türk surlarına dokunmayacaklardı. İmparatorunFransatarafındangarantilendiğiiçinisteristemezonaylamakzorundakaldığıantlaşmanın şartlarınagöreOsmanlı İmparatorluğuPasarofçaAnlaşması’ylaSırbistan’da,Bosna’daveEflak’dakaybettiğibütün topraklarıgerialıyordu.Tuna,SavavedağlıkTemeşvareyaletibirkezdahaikiimparatorlukarasındasınıroldu.

Avusturya Cephesi’ndeki bu ayrı teslim Türkiye’nin diğer düşmanı içinşanssız bir anda gerçekleşmişti. Çünkü bu an Rus Cephesi’nde ortakseferlerinin bütün gidişatını değiştirebilecek olan Türklere karşı kazanılmışbir zaferle örtüşüyordu.Karadeniz steplerindeki başarısız operasyonlarındancayanRuskomutanıMareşalMünnich,Osmanlı toprakları içerilerinedoğruyeni bir ilerleme hattını izlemişti. Kuzeye yürüyüp Lehistan topraklarınatecavüz ettikten sonra sırayla Dinyester’i ve Prut’u aşarak Moldavya’yagirmişti.BuradagüçlübirsaldırıylakilitkonumundakiChoczimkalesinizaptetti. Oraya, Müslüman zulmünden kurtarmak id- diasıyla Hıristiyanlarıetrafında toplayan bir kuklasını oturttu. Jassy, ona kapılarını açtı, öncüRusbirlikleri de çok geçmeden Tuna’nın kuzey kıyısında keşiflerde

Page 324: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bulunacaklardı. Ruslar bundan sonra Besarabya’ya döndüler ve güneyeyapılacakveRusları ta İstanbul yoluna kadarAvrupaTürkiyesi’nin kalbinesokacak bir operasyon için üs olarak kullanmak üzere Bender’in üzerineyüklendiler.FakatşimdiAvusturya’nınyenikdurumadüşmesisayesinde ikiyüzbinkişilikbirOsmanlıOrdusu,Tuna’dakiRuscenahıüzerineyürümeyehazırdı.MareşalMünnich’in acı acı söylendiği gibi, “TürklerMuhammet’e,Villeneuve’eveNeipperg’eşükretsinler!”

Rusların da Belgrad’da İstanbul Hükümeti’yle kendi antlaşmalarınıimzalamaktan başka çareleri yoktu: bu da Fransız arabuluculuğunun ikincizaferioldu.TürklerAzak’ıRuslarabırakıyorlardı,amakalesininyıktırılmasıve çevresindeki arazinin iki imparatorluk arasında tarafsız bir çöl kuşağıyapılmasıkoşuluyla.

İstanbul aşağı Don’da, Azak’ın altında bir kale yaptırmak hakkınıalıkoyuyordu, böylece Rusların her iki denize girişleriniengelleyebileceklerdi.İstersavaşisterticaretgemisiolsunhiçbirRusgemisiKaradeniz’e giremeyeceği gibi, Bug’la Dinyeper’in arasında sadece dar birşeridinialıkoyacaklarıbudenizinkıyılarındagemitezgâhıkuramayacaklardı.Rusların Kırım, Moldavya ve Besarabya’da fethettikleri toprakların tümüTürklereiadeediliyor,RuslarsadeceUkraynahavzasındakitopraklarınıbirazgenişletebiliyorlardı. Fransız arabulucunun önerisi üzerine, İstanbul, PrutAntlaşması’nda Rusların Lehistan’ın iç işlerine karışmasını men edenmaddeninyenilenmesindeısraretmiyordu.

KısabirsavaşınoktalayanBelgradAntlaşmasıHabsburglariçinonurkırıcı,Ruslar için düş kırıcı, Osmanlı İmparatorluğu için de rahatlatıcı oldu.İmparatorluk, bugerilemedöneminde savunmacı bir zihniyetle sadecebarışistediğişusıralardayeniveengüçlüdüşmanıkarşısındabirkuşaksürecekbirrahatlamaya kavuşuyordu. Eski kalıtsal düşmanı Avusturya’ya karşı hemgururunu kurtarmış hem de son onur kırıcı yenilgi sonucunda güvenliksisteminde açılmış gedikleri tıkamıştı. Türklerin bu cephedeki zaferi her nekadarbüyükölçüdeAvusturyalıkumandanların suçu isede,Osmanlı askeriyeniaskerihünerlereulaşamamaklaberaber,eskicenkçiruhunukoruduğunukanıtlamış, iki cepheli bir savaşla karşılaşan Osmanlı kumandanlarınstratejilerideakıllıcaolmuştu.

Bununla birlikte, zafer ve barış en başta diplomasiyle ve özellikleFransa’nın hüneriyle zekâsının ve öngörüsünün ürünüydü. Kriz anındaTürklerisavaşmakiçincesaretlendirenler,zaferanındabarışiçinmasabaşınaoturmaya razı edenler, pazarlık sırasında da her bir düşmanlarının diğerinin

Page 325: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

zararınakafasınıkarıştıranlarFransızlarolmuştu.Osmanlıİmparatorluğu’nundış işlerinde çağın yeni bir davranış modeli egemendi. Bu artık Osmanlıgücünün bağımsızca ileri sürdüğü iddialara bağlı olmayacaktı. Çünkü buçağda bir zamanlar Hıristiyan Avrupa’nın efendisi olmaya azmetmiş Türk,artık kendi topraklarının dahi tam anlamıyla efendisi olamayacaktı. Çünküimparatorluk, gücünü rakipbir imparatorluğakarşı yaşatmak içinHıristiyanAvrupa’nıngüçleriyleittifakkurmakzorundaydı.

İstanbulbugüçlerdenFransa’nınarabuluculuğusayesindebaşkadevletlerkarşısındatartışılmazbirnüfuzveprestijdüzeyineyükselmişti.1740’dayirmidörtmaddelikbirdostlukveticaretantlaşması,Fransa’nınkapitülasyonlarınıeskisinden daha kalıcı ve avantajlı şartlara göre yeniliyor, böylece DoğuAkdeniz’de Fransa’nın ticaret yapma üstünlüğünü perçinliyordu. İstanbulaynızamandaFransızlarınteşvikiyleRustehdidinekarşıİsveç’leöncebenzerbirdostlukveticaretantlaşması,dahasonradaFransa’ylaarasındaolmasınıistediği gibi bir saldırma ve savunma antlaşması imzaladı. Bu sonuncusu,Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Hıristiyan Devleti’yle imzaladığı bu türdenilk anlaşmadır. Son olarak Fransa’nın Latin Hıristiyanlar üzerindekorumacılık haklarının belirli şartlarla onaylanması, bu ülkeninimparatorluğun önemli bir kısmında nüfuz sahibi olmasını garantiliyordu.Batı’nın on sekizinci yüzyıldaki güç ve uygarlık dünyasında altın çağınıyaşayan Fransa’dan ilham ve destek bekleme sırası şimdi OsmanlıTürklerindeydi.

Page 326: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((28))Osmanlı İmparatorluğu’nunAvrupa topraklarına şimdi bir kuşak sürecek

barış egemendi. Avrupa devletleri ise bu sürenin büyük bölümünde savaşhalindeydiler. Habsburg imparatoru VI. Karl’ın 1740’daki ölümününsonrasındaAvusturyatopraklarınınparçalanmasıylakapılabilecekganimetlervardı.FakatKarl’ınkızıMariaTheresaHabsburg topraklarınınbölünmesiniönleyen “Pragmatische Sanktion”ı kabul ettirerekAvusturya tahtına oturdu.Bu,önceAvusturyaVerasetSavaşı’na,arkasındandaYediYılSavaşı’navePrusyaKralıBüyükFriedrich’inAvrupa’dayükselmesineyolaçtı.

BarışyanlısıveOsmanlıİmparatorluğu’nunkoruyuculuğurolünüüstlenenFransa, her zaman Osmanlı çıkarlarıyla uyuşmayan kendi çıkarları uğrunaOsmanlıları Avrupa’daki kavgalara yalnız pasif değil, aktif bir dengeleyicikuvvet olarak da karıştırmaya niyetliydi. O sıralarda Prusya ve Almanprensleriyle birlikte Avusturya üzerinde planları olan Fransızlar, TürklereMacaristan’ı istilaetmeleri içinbaskıyaptılar;bu şaşırtmacanınkarşılığındaonlarabuülkeninkrallığınıvaatetmişlerdi.FakatIII.Ahmet’inyerinegeçenSultan I.Mahmut bu oyuna kanmadı. Türklerin tarafsızlığında ısrar ederektaraflarabarışiçinarabuluculuğunu,Hıristiyanlararasındakianlaşmazlığabirkâfirin arabuluculuğunu teklif ettiği bir manifesto yayımladı. Avrupadevletleribujestealdırmadılar.

FransızlarbununüzerinesongünlerdekendisinebiremekliaylığıbağlanandönmeBonneval’abaşvurdular.NüfuzusayesindeOsmanlıHükümeti’nebirsavaş kararı çıkartabileceğini umut etmişler, Bonneval’e karşılığındaFransa’ya dönüşü vaat etmişlerdi. Fakat sultanla vezirleri kararlarındandönmemekte direndiler. Bundan sonraki on yıl içinde İstanbul’a Prusya veİsveç’le bir ittifak yaptırma çabaları da boşa gitti. İstanbul savaşmamayaöylesine kararlıydı ki Maria Theresa’nın girişimleri ve İngiltere’ninarabuluculuğu sonucunda Avusturya ve Rusya’yla “kalıcı” bir barışantlaşmasıbileyaptı.

GelecekteonlarıbekleyentehlikeleregözlerinikapayanOsmanlıTürkleri,mizaçlarınauygunokaderciataleteonlarcayılsüresincekendileriniseveseveterkettiler.Seçkinlerinarasındanyalnızküçükbirazınlıkgerçekçidavranarakimparatorluğun o tarihlerdeki zafiyetinin, silahlanma ve yapılanmagereksiniminin bilincindeydi ve bu sakin dönemi, gerçekleşmesi kaçınılmazolan Rusya’yla bundan sonraki ciddi çatışmaya kadar Osmanlı ülkesinidüzenesokmakiçinbirşansolarakgörüyordu.

Page 327: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yönetim müessesesi içinde bunun dışında kayıtsızlık ve tedbirsizlikegemendi.Kusurlaragözyummakyadaenazındanvarlıklarıylayüzleşmeyeinatçıbiristeksizlikbutopluluğunbütünkatlarınıkaplamıştı.BuruhhalininkökleriOsmanlıkurumlarınınşaşmazlığınavedeneyimihesabakatmaksızınkâfirlerin yetersizliğine duyulan geleneksel inançta yatıyordu. Çıkarcılığadönüşereksüreklideğişensadrazamlardanaşağıyavedışarıyayayılarakresmihiyerarşiyi kaplıyor ve giderek genişleyen yolsuzluk alanlarından geçerekhükümet mekanizmasını bütünüyle bozuyordu. Böylece silahlı kuvvetlerinnüvesiYeniçerilerekadariniyordu.SultanMehmet’tendışalımvergilerindenbağışıklık ayrıcalığını elde edenYeniçeriler artık savaşagüvenmekzorundakalmıyor,yanuğraşlarınınticarialanlarınıgenişleterektoplumunkalankısmıgibi çıkarlarını barışa bağlıyorlardı. Barışın bozulması ise onlara çok şeykaybettirirdi.

Sultan Mahmut 1754’de öldü ve yerine kardeşi geçti. O tarihe kadarsarayda kapalı yaşayan III. Osman’ın, kambur denecek kadar şekilsiz birvücudu vardı. Kardeşinin barışçı politikasını sürdüren bu hükümdarınsaltanatı sadece üç yıl sürecekti. III. Osman’ın saltanatının sonuncu yılıylayerine geçen III. Mustafa’nın saltanatının ilk yılı boyunca imparatorlukgerçekte Köprülüler çapında bir sadrazam olan Ragıp Paşa tarafındanyönetilmişti. Dürüst karakterli ve aydın kafalı bu vezir Avrupa bilimikonusunda eğitim görmüştü ve Isaac Newton’un çalışmalarının hayranıydı.Batılılaşmaidealininpeşindeydi,amabuaşamadadüzeninbozulmamasıiçinreformları “var olan kurumların ahengini bozmadan” sürdürmeninzorunluluğunainanıyordu.

Yurtdışında denge arayışıyla ilgili olarak hükümetin barış politikasınısürdürüyordu.Avusturya’ylaRusya’nıngücünekarşıbirdengeunsuruolarak1761’dePrusya’ylabirantlaşmaimzaladı.Olaylaronuaşmamışolsa…bunubirsaldırıvesavunmaittifakınadönüştürmeyiümitediyordu.ÇünküPrusyaOsmanlı İmparatorluğu topraklarında gözü olmayan bir devletti. RustehdidininbilincindeolarakOsmanlıOrdusu’ndareformyaratmanıngereğineinanan Ragıp Paşa silah imalathanelerini yapılandırdı, bir top dökümhanesikurdu,birköprüinşaatçıbirliğioluşturduveyenisavaşgemilerininyapımınabaşladı. Matematik, denizcilik eğitimi, mühendislik ve topçuluk okullarıkurdurdu; Yeniçerilere, lağımcılara, Sipahilere ve Anadolu’nun feodalsüvarilerine programlı manevralar yaptırdı. Yönetimi düzene soktu,imparatorluğun maliyesine de bir düzen getirmeye çalıştı, Anadolu’daeşkıyalığıbastırdıvekutsalMekkeileMedineşehirlerinebüyükgereksinimduyduklarıtahılsevkıyatınıgarantiledi.Kamuhizmetlerinedikkatinivererek

Page 328: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Karadeniz’le Akdeniz arasında bir kanal açmak projesini yeniden hayatageçirdi. Böyle bir kanal Boğaziçi’ni devre dışı bırakarakAnadolu’yu İznikKörfezi’nin başına kadar yararak Marmara Denizi’ne açılacaktı. Sadrazambunun gibi girişimlerle yeni Sultan III. Mustafa’nın enerjisine rehberliketmeye ve huzursuzmizacını kontrol altında tutmaya çalıştı. Hükümdar daişleriyönlendirmeyibaşlangıçtasadrazamınabırakmaktanhoşnutgözüktü.

Fakat III. Mustafa bir barış adamı değildi. Enerjik, çalışkan, halkınarehberlik etmeye ve ülkesinin çıkarlarına hizmet etmeye hevesliydi. Özetleonda atalarını ateşleyen, fakat kendi öncellerinde olmayan fatihlik kıvılcımıvardı. Bununla birlikte, bu kıvılcım onda her zaman serinkanlı yargılarlayumuşamıyordu. Mustafa tahta çıkar çıkmaz sultanlığına yakışır biçimdehüküm sürmeye karar verdi, hatta geleneklerin buyurduğu cülus şerbetiniiçerken Yeniçerilere savaş planlarını çıtlattı. “Arkadaşlar,” dedi. “GelecekbaharabuşerbetisizinleBenderduvarlarınındibindeiçeceğimiziumarım.”

İstanbul’un Avrupa işlerine daha saldırgan bir tutum sergilemesindenyanaydı.AncakRagıpPaşa’nın1763’dekiölümündensonragerçekanlamdadizginleri eline aldı. Bu girişimi yetenekli olduğu kadar pervazız yeni birsavaşçı düşmanın, Çariçe Büyük Katerina’nın hızla iktidara gelmesiyleçakışıyordu.“KuzeyinSemiramis’i”sefihveaylakkocasıIII.Petro’yakarşıgirişilen bir askeri darbeyle tahta çıkarılmıştı. Katerina’nın ideali Osmanlıİmparatorluğu’nun parçalanmasıyla Boğaziçi kıyılarında çariçe olaraksaltanatsürmekti.

BununlabirlikteKralIII.Augustus’unölmesiönceLehistan’ınparçalanıppay edilmesini gerektiriyordu. Eski bir düşman olan Prusya Kralı BüyükFrederick’in şahsında bir müttefik arayan çariçe, taraf değiştirerek 1764’deonunla Leh bağımsızlığına karşı bir anlaşma imzaladı. Bu, Lehistan’ın,Avusturya’nın da suç ortaklığıyla Rus ve Prusya kuvvetleri tarafındanpaylaşılmasına ve bölünmesine, ülkenin tahtına da Katerina’nın eski birâşığınınoturtulmasıylasonuçlandı.

III.Mustafa,Rusya’nınbuhileyollusaldırganlığınaveKaterina’nınkuklaprensinin krallık tahtına oturtulmasına, “Bu kâfirlerin burnunu sürttürmeninyolunubulacağım,”diyeöfkesinidilegetirmektegecikmedi.AmaDivanıhâlâsavaşa karşı olduğu gibi, imparatorluğun askeri kuvvetleri de henüz hazırdeğildi. İstanbul önceleri sadece pasifçe protesto etmekle yetindi ve acıiçindekiLehlerinyalvarışlarınarağmen,RusvePrusyalıelçileringüvenvericisözlerinekandı.Lehistan’ıhalledenekadarİstanbul’ususturmakKaterina’nınişine geliyordu. Rus altınının ise Divan’da etkin oylar satın alabileceğini

Page 329: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

keşfetmişti.

Ama niyetinin Osmanlı İmparatorluğu’nu da aynı akıbete uğratmakolduğunu gizlemiyordu ve bu da çok geçmeden belli oldu. Buna hazırlıkolarak imparatorluğun çeşitli bölümlerinde… Karadağ’da, Arnavutluk’ta,Moldavya’da, Eflak’da, Gürcistan’da ve Kırım’da Rus ajanları tarafındankışkırtmacılık yapıldı. Ruslar “Yeni Sırbistan”da , Bug’la Ukrayna sınırıarasında Belgrad Antlaşması’na göre tarafsız olması gereken bir sınırbölgesini tahkim ettiler, böylece bir savaş durumunda Türklerle Tatarlararasındaki haberleşmeyi kestiler. Son kışkırtıcı davranışları kaçak LehleriTatar hanının Besarabya sınırına yakın Balta’daki vassal bölgesine kadarkovalamakoldu;burasınıkuşatıpyaktılar,buaradaLehlerleTürkleriayırımgözetmedenkatlettiler.Antlaşmanınböylesineihlaledilmesisultanıfazlasıylakızdırdı. Divan sonunda politikasını değiştirerek hemen savaş ilanına kararverdi.BukararayalnızSadrazamMuhsinzadeMehmetPaşa itiraz etti, amaprensip olarak değil, sadece imparatorluğun silahlı kuvvetleriyle sınırsavunmalarınınhenüzhazırlıksızolduğu,gelecekbaharakadarhiçbir askerioperasyonunun başlayamayacağı ve böylesi bir uyarının Ruslara baskın biravantajvereceğigerekçesiyle.

Fakat sabırsız sultan aradığı fırsatı bulduğunu düşünüyordu. Sadrazamıazletti, sonrayeniSadrazamHamzaPaşaaracılığıylaRusElçisiObreskov’aalelacele bir ültimatom vererek çariçenin, kuvvetlerini Lehistan’dançekmesini istedi. Obreskov Petersburg’dan talimat almadığı gerekçesiyleültimatomuimzalamayıreddedinceYedikule’yehapsedildiveRusya’yasavaşilanedildi.“Sadıkmüttefik”FransazatenbirkaçzamandırDivan’abununiçinbaskı yapıyordu. İstanbul’daki büyükelçisi De Vergennes Versay’daChoiseul’den Rusların Lehistan’daki ve başka yerlerdeki eylemlerintehlikelerine karşı Türk vezirlerini uyarması talimatını almıştı. DeVergennes’in bu arada Versay’ı Osmanlıların hazırlıksız olduğu gerçeğinekarşıuyarmasıboşunaolmuştu.Amaşimdigerçeksuyüzüneçıkmıştı.VersaytarafındanaskeridanışmanolarakgönderilenBarondeTott,sultantarafındansilah,cephanedurumunudenetlemeküzereyetkilendirildiğindeİstanbul’dakisilahhanenineksikliklerikarşısındaşaşırdıvedehşetiçindekaldı.

Gördüğükadarıylagelenekselsavaşuygulamasıunutulmuştu.İstihkâmlar,ordumanevraları,eğitimvedisiplinacınılacakdurumdaydı.Resmiçevrelerecoğrafyanın en basit yönlerine kadar cehalet egemendi. Savaş alanındadisiplinsizlik göze batıyordu. Askerlerden koca koca birlikler savaşmayıreddediyorlardı; levazımdairesindeyapılanhırsızlıklar tayınlardakıtlığayol

Page 330: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

açıyordu; tımar sahibi süvariler askerlik görevlerini türlü maceraperestlerehavaleetmişlerdi;Yeniçerilerakıllarınaestikçesubaylarınavuruyorvepiyadeolmalarına rağmen, subayları da yürümediği takdirde savaşa at üstündegitmekte ısrar ediyorlardı.OsmanlıOrdusu yozlaşarak barbar bir kalabalığadönüşmekteydi.

Sadrazam Ragıp Paşa’nın ıslah etmeye ve geliştirmeye çalıştığıdonanmanın gemileri kusurlu yapım, modası geçmiş model ve bozukmalzemekurbanıydı.DeTott’unbildirdiğinegöre:“Altkatındaki topları enküçükfırtınadasualtındakalanyüksekgüverteligemiler,düşmanınkarşısınabol tahta, fakat kıt ateşle çıkıyorlardı.” Güvertelerin yüksekliği denizcilerinmutlakabaşlarındataşıdıklarıkavuklaragöreayarlanmıştı.DeTott“eksiklerigöremeyecekkadarcahiladamlarınkumandasındaolanbudonanmanınbaşkasayısız kusurlarından” da söz ediyordu. Kaptan-ı deryanın bütün gemilerinkumandasını en yüksek teklifi verene devretmeye hakkı olduğu gibi,kaptanlarınadaatamalarıartırmayakoymahakkınıveriyordu.

SultanMustafa’yı hazır olmadan savaşa atılmaya iten tezcanlılığı,ÇariçeKaterina’ya ona karşı beş orduyu seferber etme zamanı sağladı.Bu ordularbatıdandoğuyadoğruMoldavya’yıkapsayanDinyesterhattında,Ukrayna’da,KırımyolunuaçanPerekopGeçidi’ne,DonileKafkasyaarasındakibölgedeveGürcistan’laDoğuAnadolu’yukapsayanTiflisbölgesindekonuşlanmıştı.Osmanlı cephesinde 1769 yılı kışında yalnız Kırım Hanı Kırım Giray birsaldırı düzenledi. Yanında, onun önerisi üzerine Tatar gibi giyinmiş ve onÇerkezatıyladonatılmışBarondeTottvardı.Kendidahanarinatısoğuktanölerek yere yığılınca, alelacele ve özel olarak havyarla yenmek üzeretütsülenmişatetinedönüştürüldü.HanındeneyimliTataratlılarındanoluşankalabalıkordusuDinyesterileBug’danfırtınagibigeçerekYeniSırbistan’ınbuzlusteplerinegirdiler,GüneyRusya’nınbüyükbölümleriniyağmalayarakgeçtiler ve bini bulan tutsaklarla döndüler. Ne çare ki Kırım Giraydönüşündenkısa süre sonraöldü, İstanbul tarafından seçilen ardılı ise onundüzeyineulaşamadı.

Aynışey,sultanınliderseçimindekibeceriksizliğinigösterenyeniOsmanlısadrazamıveBaşkomutanıMehmetEminPaşa içindegeçerliydi.Kendideitirafettiğinegörebirkılıçadamıdeğil,birkalemadamıydıvedolayısıylahertürlü askeri deneyimden yoksun olduğundan 1769 ilkbaharında Tuna’yavarınca paşalarını bir araya topladı ve seferin nasıl planlanacağına dairfikirlerini sorarak onları şaşırttı. Sonuçtaki fikir ayrılığı ordunun belli bireylemplanıolmaksızınTuna’yıaşıpMoldavya’yagirmesiylesonuçlandı.Bu

Page 331: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

girişimikısmeniaşeyokluğuveçevredekibataklıklardansaldırantatarcıkvesivrisinek salgınındankaynaklananbir dizi yenilgi izledi.Bunun sonucundaTürkler geri çekildi, Choczim’i ele geçiren Ruslar Moldavya’yla Eflak’agirdiler; sonunda da sadrazam sultan tarafından görevden alındı ve idamettirildi.BudaOsmanlılarınDinyesterileTunaarasındakiyenilgilerdizisininilkioldu.

Çariçe Katerina o yılın sonlarına doğru düşlediği bir projeyigerçekleştirmeye kalkıştı… bu, Yunanistan’ın istilası ve Hıristiyan halkınıkâfirTürkünboyunduruğundankurtarmaktı.BöylesibirbaşarıherhaldebütünBatı dünyasının hayranlığını kazanacaktı. Rus Ortodoks KilisesiYunanistan’daki ajanları sayesinde birkaç zamandır haçlar, İnciller veayaklanmaları karşılığında Yunanlılara silah vaat etmiş olan Katerina’nınresimleri sayesinde bıkıp usanmadan propaganda yapıyordu. CoğrafyabilgilerikıtolanTürkler,kendilerineduyurulan tehdidealdırmadılar:RuslarbirdonanmayıBaltık’tannasılAkdeniz’eindirebilirlerdi?

Donanma Baltık’ta Kronştadt’la komşu limanlarda toplanmıştı. Denizealışık olmayan iki Rus amiralin resmen, gerçekte ise deneyimli bir İngilizamiralinJohnElphinston’unkumandasındaydı.RusDonanmasıhâlâgeriydi.Gemileri dengeden yoksundu; yeterli bir top dökümcüsü bulmayıdüşünüyordu; mürettebatları acemilerle… sabanlarından koparılmışköylülerle, hastanelerde nekahetlerini geçirenlerle bütünleşmişti. AmiralElphinston’undiğerkumandanlarınnoksanlarıylailgiliyorumlarınaKaterina,“Rusların cehaletleri gençliklerinden, Türklerinki ise köhnemişliktenkaynaklanıyor,” diye karşılık verdi. Rus gemileri demir attıkları İngilizlimanlarında dostça karşılandılar. Donanma Bakanlığı’nın emriyle onlaradonanımveyiyeceklersağlandı,onlaraayrıcabeceriklidümencilervebaşkadenizciler verildi, öyle ki her Rus gemisindeki personelin İngilizbütünleyicilerioluyordu.ÇünküİngiltereotarihlerdedüşmanıFransa’nınkinekarşın Rusya’nın büyümesine olumlu bir gözle bakıyordu; üstelik Osmanlıİmparatorluğu’nunbütünlüğünükorumapolitikasını henüzdesteklemiyordu.İngilizHükümeti böyleceRusDonanması’nınAkdeniz’e girmesinin Fransaveyaİspanyatarafındanengellenmesininsavaşnedenisayılacağınıbelirtmişti.

Rus kuvvetlerinin kumandanı, Katerina’nın gözdesinin kendisi içinYunanistan’da saltanat sürmek için bir taht hayalini kuran kardeşi KontOrloff’du. Rus kuvveti 1770 başlarında Mora kıyısının açıklarında belirdi.Venedikli ajanlar Rum aşiret reisleriyle gizli anlaşmalar yaparak Hıristiyan

Page 332: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

halkın topyekûn ayaklanması vaadini koparmışlardı. Rus bayrağı altındakikuvvetlerMani’dekarayaçıktılar;buranıntezcanlıhalkıTürkzorbalarakarşıayaklanmaya dünden razıydı. Fakat ortak bir savaş planı yoktu, Ruslar daTürkleri gelişigüzel şekildekatletmektenbaşka şeydüşünmeyenyabanidağeşkıyasıüzerindesistematikbirkontrolkurmayıbaşaramadılar.

MoravalisiolaneskisadrazamMuhsinzadeMehmetPaşaşiddetlekarşılıkverdi. Takviye olarak Arnavut çeteleri çağırarak gerek Rum isyancılarıgerekseyabancıistilacılarıyendi,Rusbirliklerinigemilerinesürdü,karadadaHıristiyanasileriöldürdü.Ruslarböyleceyarımadayıboşaltırkenİstanbul’unfethininyıldönümündeMuhsinzadePaşa,Morafatihiunvanınıaldı.

Fakat Rus kuvvetleri Akdeniz’de kaldı. Kara operasyonlarından çokdenizde başarılı oldular. Bir Osmanlı filosunu Sakız Boğazı’nda yenilgiyeuğratarakoldukçadarÇeşmekoyunasığınmakzorundabıraktılar.Türkfilosuburadakuşatıldıvebirininkaptanlığıbirİngilizteğmentarafındanyapılanikiateşgemisininkoyasokulmasıylayakıldı.BarondeTott,“Budâhiyanetuzaksayesindegemiler,barutvetoplarladolulimançokgeçmedenTürklerinbütündenizkuvvetleriniyutanbirvolkanolmuştu,”diyekaydetti.

OsmanlıDonanmasıböyleceİnebahtıSavaşı’ndanberienkorkunçfelaketiyaşamış oluyordu.Katerina zaferi Tsarsko-selo’da bir zafer takı kurdurmakvehersavaşçıiçinüstünde“Oradaydım”diyekayıtlıbirermadalyayaptırmaksuretiyle kutladı. İngiliz amiralinin önerisini dinlemiş olsalardı Ruslarınzaferininkesinvekalıcıetkileriolacaktı.İngilizamiralidonanmanındoğrucasavunmalarızayıfolanÇanakkaleBoğazı’nahareketetmesi,sonraMarmaraDenizi’negirerekİstanbul’ubombardımanaltınaalmasıiçinbaskıyapıyordu.FakatİngilizamiralinRusüstüolanvekısabirsüresonraKaterinatarafındanÇeşmeski adıyla onurlandırılacak olan Kont Orloff tereddüt ediyordu.Boğaz’ın çevresinde kararsız şekilde dolanarak Türklere, Baron de Tott veFrenk mühendislerinden bir ekibin uzmanlığında dört ağır bataryayerleştirmek fırsatını verdi. Bataryaların ikisi Avrupa, ikisi Asya tarafınaboğazı geçmeye yeltenecek bir gemiyi çapraz ateşleriyle tarayacak biçimdeyerleştirilmişlerdi.

Elphinston böylece Bozcaada’dan itibaren boğazları kapadı, Orloff daLimni’yi kuşattı.Altmış gün sonraTürk garnizonu teslim olmak üzereykensultanın eski korsanlık geleneğini yaşatan amirallerinden Cezayirli HasanPaşakuşatmayıkaldırmayatalipoldu.Sadeceİstanbulsokaklarındakifanatikkabadayılardantabancalarvekılıçlarlasilahlıdörtbinkişiistedi.Adanındoğukıyısına sessizce çıkan bu kuvvet, kuşatmacılara baskın yaptı, onları

Page 333: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

siperlerinin içinde kılıçtan geçirdi, kalan Rusların panik halinde kuşatmayıbırakarak gemilerine sığınmalarını sağladı. Hasan Paşa böylece kaptan-ıderyalığaterfiettirildi.

Orloff’un deniz kuvvetleri bir süre daha Akdeniz’de kalarak Türkgemilerini taciz ettiler, başkentle Asya’daki toprakları arasındaki iletişimiengellediler ve Rus usulü uyarınca Mısır’la Suriye’nin içişlerine karıştılar.OrloffbuaradaMemlukbaşbuğuAliBey’inAkkaşeyhiyleortaklaşaolarakİstanbul’akarşıayaklanmasınıaskervemühimmatladestekledi.AliBey,ŞamvalisialeyhineSuriye’ninbüyükbirkısmınıişgalettiysedesonundadörtyüzRus askerinin de öldüğü bir savaşta hiyanete uğrayarak yenildi. İsyancıpaşanın kellesi tutsak edilen dört Rus subayıyla birlikte bundan sonraİstanbul’agönderildi.

O sıralar Rus-Osmanlı sınırları boyunca uzanan ana savaş alanlarındabirbirini izleyen yıllık seferlerde şans Osmanlı kuvvetlerinin yüzünegülmüyordu. Ruslar 1770’de Moldavya’yla Eflak’ı istila ederek TürkleripanikhalindeTuna’nındiğeryakasınakaçırdılar.NehrinkuzeyindekibütünTürk kaleleri ve imparatorluğun geleneksel savunma hatları çok geçmedenRuslarınelinegeçti.YalnızcaBender’inTatarhalkıciddibirdirenişgösterdi.İkiaylıkbirkuşatmayıizleyenşiddetlisokakçarpışmalarındansonrabunlarınsadeceüçtebirihayattakalacaktı.

Dinyester’inkalelerideTuna’nınkilergibiböyleceRuslarınoldu.

1771’desıradaKırımvardı.Burasıdaikiyandan,PerekopgeçidiyleKerçBoğazı üzerinden Ruslar tarafından istila edildi. Kırım toprakları istilaedilirken görülen karışıklık sahneleri Tatarlarla Türkler arasındakianlaşmazlıklarnedeniyledahadaşiddetlenmişti.Türkvaliesirdüştü;Kırımhanı ise en küçük bir direnişe kalkışmadan yüz kızartıcı şekilde kaçarakTatarlarısonotoritekaynaklarındanyoksunbırakmıştı.HanınikioğlunaRushimayesi altında bağımsızlık teklif edildi, bu gençler sonuçta bir heyetlebirlikte St. Petersburg’a giderek Çariçe Katerina’ya bağlılık yemini ettiler.Osmanlı İmparatorluğu böylece Karadeniz’in Oczakov ve Kinburn kaleleridışındakienbüyükkısmınıkaybetmişoldu.Aynı tarihlerdeKafkasya’dadaRuslarMingrelyaileGürcistan’ıelegeçirerekTürklerisınırdışınasürdüler.

Avusturya’yla Prusya bu arada güçlü Rus komşularının süreklifetihlerinden rahatsız oldular ve çariçeye İstanbul’la arasında arabuluculukteklifinde bulundular. Fakat çariçe başka devletlerinmüdahalesi olmaksızın

Page 334: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yalnızca sultanla pazarlığa oturacağını bildirdi. Bunu diğer devletlerleTürkiye arasında karmakarışık bir diplomasi manevraları süreci izledi. Buarada Lehistan’ın planlı bir şekilde bölünmesi de söz konusuydu. İstanbulRusya’ya karşı destek olmaları karşılığında Avusturya’yla, arkadan daFransa’ylaittifakkurmayıgözdengeçirdi.Ensonunda1771yılısonaererkenateşkes konusunda anlaşmaya vardılar, bunu ise önce Fokşani’de, sonra daBükreş’debarışkoşullarınınsaptanmasıizledi.

Müftü ve toplu halde ulema sultan ve halifenin otoritesi altındaki birMüslüman Devleti olan Kırım’ın bir Hıristiyan Devleti’nin himayesinegirmesine karşı çıktıkları için pazarlıklar kesildi. Sultan Mustafa’ylasadrazamı ve vezirleri öne sürülen koşullara taraf olmalarına rağmen,İstanbul’daulemanınbaşkaldırmasıkorkusuylareddettiler.Sonuçta,savaşbiryıllık aradan sonra tekrar başladı. Bu aradan yararlanan sultan, Mora’nınkurtarıcısıMuhsinzadeMehmetPaşa’yıtekrarsadrazamlığagetirdi.

Muhsinzade düzenlediği ve kuvvetlendirdiği orduya yeniden hayat verdi,1773’de de şimdilerde Tuna’nın yalnız güney kıyısıyla sınırlanmış olan veBulgaristan’ın Silistre ve Rusçuk kaleleriyle Karadeniz kıyıları arasındauzananbölümündesürecekbirseferegirişti.TürklerönceSilistre’debirRuskuşatmasına karşı koyarak sokak sokak dövüştüler ve Rusları çekilmekzorunda bıraktılar. Bir Rus birliği savunulmayan Pazarçık kentinin sivilhalkını katletmek suretiyle intikam aldı. Bir Türk müfrezesinin gelmesiüzerine Ruslar hızla geri çekildiler. Kamp ateşlerinde yarı pişmiş etle dolukazanlarını terk etmişlerdi. O sırada başka bir Rus kuvveti Varna üzerineyürüyordu, ama Karadeniz kıyısında dolaşan bir Türk deniz filosundakilertarafındangeripüskürtüldüler.

Bu beklenmedik başarıdan cesaret alan Türkler, 1774’de Balkansıradağlarının eteklerinden itibaren Tuna Vadisi’ne hâkim Şumnu’dakikarargâhlarından saldırıya geçtiler. Bu kez düşmanı Köstence bölgesindekiHirsovaKalesi’ndensürmek içinnehrinağzınadoğru ilerlediler.Fakatöncesaldırıya geçen Ruslar kalabalık Türk Ordusu’nu yenilgiye uğrattılar,karargâhlarını bütün içindekilerle ele geçirdiler ve Türkleri Şumnu’yusavunmak için yetersiz bir kuvvetle bıraktılar. Türkleri kıskaç içine alanRuslar güneye Balkan boğazlarına doğru harekete geçince İstanbul’lahaberleşmedekesilmetehlikesiylekarşılaştı.

Bu sondu. Sadrazam düşman karargâhına bir subay göndererek ateşkesistedi.Bununyerinebarışiçingörüşmeleryapmakiçintamyetkilitemsilcilergöndermesi istendi. İstanbul’un onayıyla görüşmeler başladı ve Küçük

Page 335: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Kaynarca Antlaşması çerçevesinde koşullar saptandı. Yedi saatin içindebüyükölçüdeikiyılöncereddedilenkoşullarçerçevesindeanlaşmasağlandı.Prut Antlaşması’nın yıldönümüyle örtüşmesi ve bu Rus yenilgisinin acıanısını silmesi için antlaşmanın imzalanması Ruslar tarafından dört güngeciktirildi.

Yeni anlaşma Osmanlı İmparatorluğu için onur kırıcı olmakla birlikte,koşulları olabileceği kadar sert değildi. Çünkü çariçe şimdi Rusya’nınzaferlerinin pahalıya patlaması, Rusya’da ve Lehistan’da patlak verensorunlar nedeniyle barış yapmaya hazırdı. Rusya ne Kırım üzerindekikontrolünedevamettinedeülkeyiTürklere iadeetti.BunakarşınKırım’daveLehistansınırınakadarBesarabya’daTatarlarınsiyasalözgürlüğünütanıdı.Ülke, seçimle ve Rusların ya da Türklerin müdahalesi olmadan saltanatsürecek yerel bir prens tarafından yönetilecekti. Tatarlar dini konulardaOsmanlı sultan ve halifesine tabi olacaklardı -bu da Osmanlı sultanınınsınırlarının ötesindeki Müslümanlar üzerindeki haklarının uluslararasıdüzeydeilkkeztanınmasıanlamınageliyordu.

DiğeryandanKerçveYenikalegibikilitniteliğindekiikikalenin,Azak’laKinburngibi şehirlerin elindekalmasıRusya’yaKırımveçevresine istediğianda girip buralara hâkim olma olanağını veriyordu. Hepsinden önemlisi,Rusya’nın hemenhemenbir yüzyıl önceBüyükPetro’nun zamanındanberiarzuladığı Karadeniz’e donanmasının gemilerini indirmesi artık mümkünolacaktı. Karadeniz artık saf bir Osmanlı gölü olmaktan çıkıyordu.Antlaşmanın koşullarına göre,Rusya gemilerininKaradeniz’de seyretmelerihakkını elde ediyordu. Bu maddeye göre her iki devlet kıyılarını yalayansularda aynı haklara sahip olacakları gibi, Rusya da Osmanlıİmparatorluğu’nunçıkarlarınıetkileyenbölümlerindebirkonsolostarafındantemsiledilebilecekti.

Akdeniz’deRusDonanmasıYunantakımadalarındançekilecekti.Asya’daGürcistan ve Mingrelya Osmanlılara geri verildi. Avrupa’da Eflak veMoldavyagibiRomanyaeyaletlerideöyle.Fakatburadaönemlibirkoşulsözkonusuydu. Adil bir yönetim ve Hıristiyan halk için ibadet özgürlüğügarantisiolacağıgibi,Ruslarınİstanbul’dakiyetkililerininHıristiyanlaradınamüdahale hakları bulunacaktı. Bu şartın içerdiği koruma hakları, sonradanRuslar tarafından genişletilerek imparatorluktaki tüm Hıristiyan tebaalarıkapsaması gelecekte birçok uğursuz anlaşmazlığa yol açacaktı. Bu aradaRusya’nın tebaaları baş vergisi ödemeden veOsmanlı yasalarının korumasıaltındahacıolarakFilistin’dekikutsalyerlereserbestçegidebileceklerdi.

Page 336: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Küçük Kaynarca Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu topraklarını henüzdışarıdan parçalama iddiasında değildi. Ama içeriden ciddi bir parçalamapolitikasınınbaşlangıç noktası oldu.Dinsel alandaRusların gelecekte ustasıkesilecekleri bir içsel yıkıcılığın tohumlarını saçtı. Bu arada sultanınİstanbul’da kalıcı bir Rus temsilcisinin oturmasına izin vermesi ve Rushükümdarına padişah statüsünü ve unvanını bahşetmesi bu politikayakolaylaştırıcıetkiyaptı.

SultanMustafa,reformcubirruhtaşıyaniyiniyetliveyapıcıbirhükümdarolduğunu kanıtlamıştı. Bu bağlamda onun teşvikiyle bir matematik okulukuran ve yöneten Baron de Tott’un faaliyetlerini desteklemişti. Bu okul,orduyla donanmanın subaylarını trigonometri’nin unutulmuş gizemlerikonusundabilgilendirdi.

Sultan III. Mustafa cesurane emellerinin yenilgisini ve sonrasındakiüzüntüleri görecek kadar yaşamadı. Bir dünya fatihi, bir cihangir olmakaderine inandığından 1773’de şahsen Tuna Cephesi’ne gitmeye ve oradakumandayı paşalarının elinden almaya karar vermişti. Fakat vezirleri onuengellediler; ulema da sağlığının bozukluğu gerekçesiyle gitmesine karşıçıktı; gerçekten de sultan yeni bir yıla girilirken ıstıraplı birkaç haftanınsonunda hastalanarak öldü. Osmanlı İmparatorluğu’na yeni bir canlılıkaşılamayaveonu,Rus saldırılarınakarşıkorumayakararlıolmaklaberaber,bu padişah yalnızca politik sağduyudan ve sağlam karakterden yoksunolmakla kalmıyordu, aynı zamanda hayalini gerçekleştirmek için gereklimaddiolanaklarınveinsankaynaklarınındasıkıntısınıçekiyordu.Dahagüçlüvedahaünlüatalarınıöykünmesindeengellenensonpadişahlardizininin ilksultanıdeğildio.

KardeşisaraydakapalıolarakgeçirdiğikırküçyıldansonraI.Abdülhamitolarak yerine geçti. Yeni sultan tahta çıktığında hazineyi öylesine boşalmışbuldu ki Yeniçerilere her cülusta âdet olduğu üzere geleneksel paraarmağanını verememişti. Nazik, lakin etkisiz bir hükümdardı; iyi niyetliolmaklaberaberkarakterolarakzayıftı;yinedeyirmiikiçocuksahibiolacakkadardinççıktı.Buçocuklarınçoğuerkenyaştaöleceklerdi.Hayattakalarakileride saygın bir padişah olacak olan II.Mahmut’un damarlarında Fransızkanınınakmasımümkün.AnnesiolduğusöylenenAiméeDubucqdeRiverygelecekteki İmparatoriçe Josephine’in kuzeni ve babasının hareminin engözdeüyelerindenbiriydi.

Page 337: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultanın vezirleri savaşın yıprattığı, fakat bundan sonraki on üç yılsüresince görünürde bir barış dönemiyle rahatlamış bir imparatorluğuyöneteceklerdi. Fakat bu barış oldukça kırılgandı, gerçek olmaktan çokgörünürdeydi.ÇariçeKaterina için iseOsmanlı İmparatorluğu’nuparçalamaprojesine tekrar el atmadan önce ülkesindeki sorunları çözümlemek içingeçicibirsüredenbaşkabirşeydeğildi.

Habsburg müttefiki İmparator Joseph, “O kadının hiçbir şeyindurduramadığı kendine özgü bir iradesi var,” demişti. 1778’de ikinci erkektorunu dünyaya geldiğinde çocuğa imparatorlara layık Konstantinos adıverildi.ÇariçeninsarayındakiİngilizkökenliBayEton’unaçıkladığınagöre:“OnadadıolarakRumkadınlarıverildi,sütüylebirlikteRumcayıemdi,budilhakkındaki bilgisi sonradan âlim Rum öğretmenler tarafındanmükemmelleştirildi;özele,aldığıbütüneğitimonuConstantinople(İstanbul)tahtına hazırladı ve kimse çariçenin planından şüphe etmedi.” Avusturyaimparatoruyla ittifak halinde, fakat St. Petersburg’dan bağımsız olarakBizans’ınparçalanmış topraklarındaEflak,MoldavyaveYunanistan’daeskiAtina cumhuriyeti ve Sparta’dan oluşan bir Hıristiyan İmparatorluğu’nunhükümdarı olarak saltanat sürmesi planlanmıştı. Katerina Yunanistan’ınbütünündepropagandasınıyoğunlaştırdıveülkeninHıristiyanhalkınakâfirekarşısilahlanmaktaonakatılmasıiçinbaskıyaptı.

Bu şekilde cesaretlenen Epir’in dağlı kabileleri ayaklandılar. Genç PrensKonstantinos ergenlik dönemine yaklaşırken bir Yunan heyeti çariçeye birdilekçe sunmak için St. Petersburg’a yolculuk etti. “Dehası sönmemiş birulusun bireyleri olarak sizden hazinenizi istemedik; şimdi de istemiyoruz;sizden sadece satın alamadığımız barutla saçmayı ve savaşa götürülmeyiistiyoruz,” diye ısrar ettiler. Yardım vaat edilince çariçeye torununu onlarahükümdarlarıolarakvermesinde ısrarettilerveözeldairesindeonaBasileusolarakhizmetetmelerineizinverildi.RumlarınimparatoruolarakonabağlılıkyeminiettiklerindegençKonstantinosRumcaolarakonlara,“Gidinveherşeyistediğinizgibiyapılsın,”diyekarşılıkverdi.

Katerina o sıralarda Kaynarca Antlaşması’ndan beri bağımsız bir devletolan Kırım’ı kendi amaçları doğrultusunda kullanmakla meşguldu. Tatarlarprens ailesinden bir bireyi Devlet Giray’ı kendilerine han olarak seçince,Ruslar,onuistediklerigibiellerindeoynatamayacaklarınıanlayınca,halkıonakarşı kışkırtırlar ve onu düzeni kurmak bahanesiyle Kırım’a bir ordu sevkettiler.Sonrahanı tahtındanindirerekyerinekendirakiphanlarınıoturttular.

Page 338: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

St.Petersburg’darehineolarakbulunmuşolanbukişiyiTatarlargibiTürklerdeRuslarındediğiniyapanzayıfbirkuklaolarakniteliyorlardı.Fakatsavaşahazır olmayan Türkler, Kırım’ı feda etmeye karar verdiler. Fransızlarınteşvikiyle 1779’da Rusya’yla bir antlaşma imzalayarak KaynarcaAntlaşması’nı yenilediler, yeni hanın seçimini ve İslamın koşullarına göretanınmasınıonayladılar.

TatarlarRuslarınküstahtavırlarınıvesefihdavranışlarınıbenimseyenyenihana Rusya’nın uşağı, diye isyan edince, adam St. Petersburg’a bir heyetgöndererek çariçeden yardım istedi. Kırım’a bir kez daha bir Rus Ordusugönderildi, asiler de merhametsizce katledildi ya da sürüldü. Çariçeylebaşkomutanı, danışmanı ve başlıca gözdesi Prens Potemkin, Kırım’ın ilhakedilmesizamanınıngeldiğinekararverdiler.Şanssızhantehditlerverüşvetlerkarşılığında tacını çariçeye terk etmeye razı edildi; Katerina da 1783’deKırım’dan başka Kuban’ın ve komşu bölgelerin Rusya tarafından ilhakedildiğini ilan etti. Böylece sorumsuzca feda edilen han bir süre barbarcakoşullar altında hapsedildi, sonra da sınırdan Türkiye’ye geçirildi ve oradabaşıkesilerekidamedildi.

Batı dünyası Rusya’nın Kırım’da büyük bir kuruluş operasyonu yaparakTatar halkını iç savaşın sefaletinden ve Rusya’yla Türkiye sınırındakikonumlarınınonlarıhedefettiğidışsavaştehlikelerindenkurtardığınainandı.Katerina,“RuslarıKırım’agetirendüzenvehuzursevgileridir,”diyeilanetti.Tatarların en soyluları ülkelerinin bağımsızlığı için ölümüne savaşmayıyeğleyince, prensin kuzeniGeneral Paul Potemkin otuz binTatarın kılıçtangeçirildiğibirkatliamlayanıtverdi.BuaradaonbinlerceTatardakalabalıkbir Hıristiyan Ermeni topluluğuyla birlikte sürgüne gitmeyi tercih etmiş,steplerden doğuya Azak Denizi’ne doğru kaçarlarken soğukla açlıktanölmüşlerdi.GeneralbunakarşılıkKaradenizbaşamiraliunvanıylaveyeniadıTauris olan Kırım’la komşu bölgelerinin valiliğiyle ödüllendirilirken PrensPotemkindeşanın,şöhretindoruklarınayükselmişti.

Birkaç yıl sonra Avusturya İmparatorluğu’yla bağlarını sağlamlaştıranÇariçeKaterinamuzafferPotemkinvegörkemlibirmaiyetlebirliktegelişimve sömürgeleştirme sürecinin başladığı bu yeni güney eyaletinde bir zaferturu yaptı. İmparator Joseph deDinyeper kıyısında üzerinde “BizansYolu”ibaresini taşıyanyeniKersonkalesindeonlarakatıldıveçariçeyesaygılarınısundu. Avusturya imparatoruna bu arada Rus savaş gemilerinin demirlibulunduğu Sivastopol limanı gösterildi, sonra Ruslarla birlikte stepleriaşarlarkenOsmanlıİmparatorluğu’nuparçalamaplanlarınıtartıştılar,buarada

Page 339: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

“biçareTürklerin”neolacağıkonusundabirbirleriyleşakalaştılar.

Dünyaya reklam edilen ve Osmanlı İmparatorluğu’nun başkabölgelerindeki ayaklanmalarla çakışan zafer turları, Türkleri kışkırtıp savaşilan ettirmeyi, böylece Rusya ün ve prestij sahibi olurken Türklerin BatıAvrupa aydınlarının gözünde saldırgan damgasını yemesini amaçlıyordu.ÖzellikleFransızyazarlarıKaterina’yıuygarlıkiçinçokşeyvaatedenaydınbirdespotolarakgörüyorlardı.VoltaireiçinKaterina’nınIII.Mustafa’yakarşısavaşıakıllabağnazlık,uygarlıklagerilikarasındakibirsavaşolmuştu.KontdeVolney’ingözündeTürkler“Boğaziçi’ndekibarbarlar”,“Rusyatarafındanistilası İran’ayenidenhayatverecekolanve teşvikedilmesigerekenocahilveyozlaşmışulus”tu.

İstanbul böylece 1787’de savaşı ilan etti; Türklerle arasındaki barışanlaşmasınaBelgradKalesi’neyaptığısinsicebaskınlaihanetedenİmparatorJoseph de ertesi yıl Osmanlı İmparatorluğu’na savaş açarak çariçeyidestekledi.BunuikicephedeherbiriTürkkuvvetleriiçinbirbirindentalihsizbir dizi sefer izledi. Denizde Türklerin şimdi kıdemli Cezayirli korsanHasan’ınşahsındakorkulacakbirkumandanlarıvardı.Kendisikaptan-ıderyaolarak Osmanlı Donanması’nı yenilemiş, o zamandan beri de Suriye’ninbaşkaldıran eyaletlerinde, Arnavutların önceleri Rus müdahalesine karşısavaşırkenburadakanunsuzhaydutlarolarakkaldıklarıMora’da, sonolarakda Memlukluların ayaklandıkları Mısır’da sultanın otoritesini yenidensağlamıştı.

Hasan Paşa şimdi Karadeniz bölgesinde Osmanlı kara ve denizkuvvetlerinekumandaetmeküzereKahire’dençağırıldı.Oczakov’dan (Özi)hareketle Kinburn Kalesi’ni zapt etmeyi, böylece Bug’la Dinyepernehirlerinin ağızları üzerinde kontrol kurmayı amaçlıyordu. Ama buradaçağının kumandanlarının en üstünü olan dâhi Rus generali Suvarov’lakarşılaştı. Kurnaz bir plancı olduğu kadar güçlü bir lider olan Suvarovaskerlikkonusundaüstünbirkavrayışıkumandasındaki insanlarındoğasıveyeteneklerihakkındaincebirsezgiylebirleştiriyordu.KardeşçetavırlarlaköykökenliRusaskerlerininarasınakarışıyor,tehlikeleriverahatsızlıklarıonlarlapaylaşıyor, gururlarını ve vatanseverlik duygularını kışkırtıyordu. Hasan’ınkuvvetlerinin karaya çıkmalarını bekledi, sonra nispeten daha zayıf birkuvvetle saldırıya geçip onları imha etti. Arkasından bir bataryayı gambotfilosununlimanagirişinietkialanınaalacakbiçimdehalicinağzınayerleştirdiveburadanateşaçarakHasanPaşa’nındonanmasınınhemenhementamamınıimhaetti,böyleceKinburniçin“Suvarov’unŞanı”adınıkazandırdı.

Page 340: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ErtesiyılınkışındaPotemkin’idesteklemeküzereOczakov(Özi)istihkammevkiini kuşatıp zapt ederken Dinyester’in ağzında daha başka Osmanlıgemilerinidebatırmışveağırtopateşialtındalimanındonmuşsularıüstündekaleye yürümüştü.Rus kuvvetleri, kendi kayıplarının veTatar steplerindekiuzun yürüyüşleri sırasında çektikleri ıstırapların acısını çıkarmak ister gibi,ayrıca komşu bir Rus köyü halkının Türkler tarafından katledilmesininintikamını almak için, şimdi birmiktar kadın ve çocuk dışında bütün şehirhalkını yok ettiler. Türkler böylece 1788 sonlarında doğu cephelerindekisavaşıkaybetmişbulunuyorlardı.

Ama Avusturya Cephesi’nde kendi kuvvetlerine kumanda edenimparatorun yeteneksizliği sayesinde bir soluk alma süresi elde etmişlerdi.Kalabalık bir Osmanlı Ordusu’nun bir Avusturya kuvvetini yenmek üzereTuna’yı geçmesi üzerine, İmparator Joseph, Osmanlılara karşı koymak içinkendi kalabalık ordusunu toparladı. Fakat zaferden emin olamadığı içinkorktu ve gece vakti Temeşvar yönünde geri çekildi. Avusturyalıların geriçekilmektegecikenkendibirliklerindenbirinikendilerinikovalayanTürklerzannetmeleri üzerinekaranlıktakarışıklıkvepanik egemenoldu.Savunmakiçin gruplara bölünerek dörtbir yöne körü körüne ateş etmeye başladılar.Ancak gün ağarınca binlercesi etraflarında ölen veya can çekişen kendiAvusturyalıkardeşlerineateşettikleriortayaçıktı.Türklerbufelakettençokiyiyararlandılar,vakitkaybetmedendüşmanasaldıraraktoplarınınçoğunuelegeçirdiler, sonra sağlıksız bir bölgede gerileyenAvusturyalıları kovalamayabaşladılar. İmparatorbubölgedesavaştakikayıplarınaekolarakonbinlerceadamını salgın halinde patlak veren hastalıklarla ve vebayla kaybetti.Cephelerde ordularını kumanda etmeye tövbe etmesi Türkler açısından birşanssızlıkoldu.

Avusturya imparatorluk kuvvetlerinin kumandası 1789’da MareşalLoudon’averildi.DamarlarındaİskoçkanıolanbugüçlüvedeneyimliaskererolarakkatıldığıYediYılSavaşı’ndarütbealıpyükselmişti;“bircentilmengibisavaştığı”söyleniyordu.AvusturyaOrdusu’nucanlandırdıveBosna’ylaSırbistan’a yaptığı saldırılarla bu ülkelerin büyük kısmını işgal etti.Coburgprensinin kumandasındaki başka bir kuvvet de Moldavya’da şimdiDinyeper’leTunadeltasıarasındakibölgeyiişgalindetutanPotemkin’inRusOrdusu’ylabuluştu.

YılındahaerkenbirtarihindeSultanAbdülhamitölmüş,yerineyeğeniIII.Selimgeçmişti.Enerjikvevizyon sahibibirgençadamolanSelimülkesini

Page 341: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kurtarmayavebunun içingerekli reformları yapmayakararlıydı.Ordularınaon altı ve altmış yaş arasındaki bütünMüslümanların alınması için hemenemirçıkardı.

Sonra kıdemli asker Hasan Paşa’yı Karadeniz’deki donanmanınkumandanlığından alarak sadrazam olarak Tuna’nın ötesindeki orduyakumanda etmekle görevlendirdi. Hasan Paşa her ne kadar denizde karadaolduğundandahadeneyimliysedekumandasındakiorduMoldavyasınırındaCoburg’unkiniyenecekkadarkuvvetlikabulediliyordu.

FakatHasanPaşabüyükSuvarovçapındabiraskerdeğildi.RuskomutanRus kuvvetleriyle vahşi, dağlık bir bölgede yaptığı geceli gündüzlü biryürüyüştensonradramatikşekildesahnedebelirerekAvusturyakuvvetlerininimdadınayetişti.Suvarov’unaskerlerinesürekliverdiğikomut,“İleriatılınvevurun!”du.ŞimdideHasanPaşa’danöncedavranarakgündoğmadanikisaatönceOsmanlıkarargâhınatopluolaraksaldırdı, tümiaşesini,cephanesinivekuşatmada kullanılan ağır silahlarını ele geçirdi, Türkleri ise korkunç birsüngüsaldırısıylageripüskürttü.TürklerböyleceRuslarınokadarkorkulan“soğukçeliğini”tatmışoldular.

Suvarov’un küçük ateşli silahlara fazla bir güveni yoktu. Savaşlardakişaşmaz düsturu, “Süngüyle bastırın. Mermi yolundan sapabilir, ama süngüasla…Mermiaptalolabilir,amasüngüasla,”idi.

Selim tarafından sevk edilen daha kalabalık başka bir ordu da SuvarovtarafındanRivniknehrindeyenilgiyeuğratıldıveçariçetarafındankomutanaRivnikskiunvanıverildi.Buikiyenilgiİstanbul’dapaniğenedenoldu,sultanda halkı sakinleştirmek için yüz kızartıcı bir davranışta bulunarak vatanınasadakatle hizmet etmiş olan yaşlı savaşçı Hasan Paşa’nın idamını buyurdu.LoudondabuaradaüçhaftalıkbirkuşatmadansonraBelgrad’ıveonakomşuSemendireKalesi’ni ele geçirmişti. Fakat 1790’da İmparator Joseph ölünceyerine geçen kardeşi Leopold Avusturya’nın Türkiye’ye karşı Rusya’ylaanlaşmasına her zaman karşıydı, şimdi de savaştan çekildi. Sistova’daTürklerlebiranlaşmayaptıveelegeçirilenyerleri iadeetti,böyleceprensipolarak eskiden var olan statükoya dönüldü. Türkiye’nin parçalanmasıLeopold’un gözünde kendi imparatorluğuna yararı dokunacak bir politikadeğildi.

Avusturya’nın ittifaktan çekilmesine bozulan, fakat cesareti kırılmayanRuslar 1790’da saldırılarına devam ettiler. Şimdiki hedefleri TürkleriBesarabya’yla Bulgaristan’ın kıyı bölgesinden sürmekti. Bu planın

Page 342: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

karşısındakibirengelTuna’nınağzındakiİsmailiyeKalesi’ydi.

Suvarovbütünkışsürebilecekbirkuşatmayıgözealmaktansa,kuvvetlibirgarnizonunkorumasındakikaleyehemensaldırılmasıemriniverdi.Buaradaalaylakarışıkaşağıdakisözlerieklemişti.“Acımayok,kardeşlerim,iaşekıt.”Saldırı gece vakti başladı. Ruslar ağır kayıplar verdikten sonra kaleduvarlarını zorladılar. Kalenin içinde asker veya sivil, bütün Türklerumutsuzluğun artırdığı bir enerjiyle sokak sokak, ev ev ölesiye dövüşüncedaha önce görülmemiş bir katliam oldu. Öğle zamanında garnizondakiTürklerle Tatarlar pazar yerinde toplanmışlardı. İki saat süren ölesiye birçarpışmadansonrahepsiöldü.TazebirRuskuvvetibundansonraharapşehredoldu ve üç gün süreyle eşi görülmemiş bir yağma ve katliam yaşandı.Suvarov bilemanzaranın vahşeti karşısında sözde gözyaşı dökerek çadırınaçekilmişti.Bundansonraçariçesinebirkısmıdeğersizmanzumolarakutkulubirmesajkaraladı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisini artık hiçbir şey durduramazdı.Arabuluculuk zamanı bir kez daha gelip çatmıştı; ve bu kez Avrupadevletlerinindüşüncelerindeilginçbirdeğişiklikvardı.İngilteredışpolitikasıgereği bütün on sekizinci yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nunkaderine kayıtsız kalmış ve başlıca düşmanıFransa’ya karşı dengeleyici birkuvvet olarak Rusya’nın yanında yer almıştı. Başbakan Lord Chatham’ıngörüşü Türkler lehine bir müdahalenin İngiltere’nin çıkarlarına uygunolmadığı merkezindeydi. Katerina Kırım’ı ilhak edince de İngiltereumursamamıştı. Dışişleri Bakanı James Fox Whig partisinin politikasınıkuzeydevletleriyleittifakın“heraydınİngilizinpolitikasıolduğuvesonsuzadek olacağı” sözleriyle ifade etmişti. Söz konusu devletlerden biriİngiltere’nin kendisi için kazançlı bir ticaret ilişkisi içinde bulunduğuRusya’ydı. Fakat Fransa’nın ihtilalin pençesinde bulunduğu şu sıradaAvrupa’daki güçler dengesi değişiyordu ve Rusya’dan gelecek tehlikebelirginleşmekteydi.

İngiltere’ninRusyayanlısıpolitikasıböylecebaşbakanolanPittleringencitarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun korunması için 1790’da İngiltere,Prusya veHollanda arasında üçlü bir ittifakın yapılmasıyla tersine çevrildi.Bu nedenle İmparator Joseph de savaştan çekilince Avusturya’yla TürkiyearasındaSistovaAntlaşmasıimzalandı.Prusya’ylaİngiltereşimdiSistova’daolduğu gibi fetholunan bölgelerin geri verilmesi esasına göre Rusya’ylaTürkiye arasında da bir anlaşmayı gerçekleştirmeye çalışıyorlardı. Fakat1790’da Katerina’ya arabuluculuk teklif edildiğinde çariçe bağımsız bir

Page 343: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hükümdara böylesine keyfi bir müdahalede bulunulmasından dolayımüttefiklereçattı.Prusyakralınaazametle şöylebildirdi. “İmparatoriçecanıistediğizamansavaşvebarışyapar.”ÇariçeözellikleÖzi’yiveDinyester’leBug arasındaki toprakları geri vermemekte kararlıydı. Fakat müttefiklerkorumalıHaliç’teRusya’nınİstanbul’udoğrudantehditedebileceğibirdenizüssünün kurulabileceğini görerek geri verilmesinde ısrar ettiler. İngilterebunun karşılığında Türklerin Kırım üzerindeki hak iddialarından resmenvazgeçmelerinisağlayacaktı.

Müttefikler bu arada arabuluculuklarını silah zoruyla kabul ettirmeyehazırlanıyorlardı.İngiltereotuzbeşgemilikbirfiloyuBaltıkDenizi’ne,dahaküçüğünü ise Karadeniz’e yollayacaktı. Prusya da Baltık bölgesindekiLivonya’ya yürüyecekti. Bu devletlerin ikisi de toprak kazanmanın peşindedeğillerdi, sadece İstanbul’a daha büyük bir güvenlik sağlamayaçalışıyorlardı. Pitt bu amaçla Parlamento’dan ödenek isterken Osmanlıİmparatorluğu’nunAvrupapolitikasındatartışılamazbirağırlığıolduğunuveRusya’nın Türkiye zararına büyümesinin Prusya’yı ve Avrupa’nın kalanınıtehlikeye düşüreceğini ileri sürdü. AncakAvam kamarasında Fox’la Burkegibisiyasetadamlarıonaşiddetlekarşıkoydular.FoxRusya’nınİngiltere’nindoğal müttefiki olduğunu söylüyordu. Dinyester üzerindeki bir kaleyi veKaradeniz’inkuzeykıyısındakikıraçbirarazişeridinialmasınakarşıkoymakİngiltere’ye ne kazandıracaktı? Burke’ye göre: “Türkler kendilerini Avrupasiyaset sahnesinden tamamen yalıtmış Asya kökenli bir ulustular ve güçlerdengesindeoynayabilecekleribirrolyoktu.”

Müzakereler sırasındamuhalefet Türkleri barbar olarak yererken çariçeyiaksine hükümdarların en yüce gönüllüsü olarak göklere çıkarıyordu. Birkonuşmacı daha da ileri giderek çariçenin İstanbul’u zapt etmesinin veTürklerinAvrupa’dankovulmasının insanlıkadınabirkazançolacağını ilerisürdü.Hükümetbuyanılsamalarıgidermeyeçalıştı.Çariçeninzayıfuluslarakarşı davranışının gaddarlığını ve saldırganlığı frenlenmediği takdirde RusdenizgücününyalnızcaKaradeniz’dedeğil,boğazlardangeçerekAkdeniz’dede egemen olacağını hatırlattı. Pitt’in önergesi her ne kadar küçük birçoğunlukla kabul gördüyse de, gerek parlamentoda gerekse kamu oyundaaleyhindekibaskınedeniylebaşbakansavaşpolitikasınıterketti.BupolitikaancakikikuşaksonraKırımSavaşımünasebetiylehayatageçecekti.PittyinedeAvrupa’da güçler dengesini koruma doktrinini ve bunun ana düsturununRus İmparatorluğu’nun büyümesini, Osmanlı İmparatorluğu’nun iseküçülmesiniönlemekolduğunuinsanlarınkafasınasokmayıbaşardı.

Page 344: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Türkler eğitimsiz askerleriyle iki cephede de arka arkaya yenilgileryaşadıktan sonra Babıâli barış için masaya oturmaya razı oldu. Lehistanüzerinde kontrol kurmanın peşinde olanKaterina da barışa dünden razıydı.1791’de Jassy’de yapılan pazarlıkta Rus İmparatorluğu’nun sınırı olanDinyester’in batısındaki bütün fetihlerinden vazgeçti. Ama Özi’yi veDinyeper’le Bug arasındaki toprakları alıkoymakla ana hedefine ulaşmışoluyordu. Potemkin böylece Tuna’nın kuzeyinde Moldavya, Eflak veBesarabya’danoluşanbirkrallığınbaşınageçmehayalindenyoksunedilmişoldu, zaten kendisi de birkaç gün sonra öldü. Konstantinos’un hükümdarıolacağıbirRumİmparatorluğu’ndandasözedilmezolmuş,YunanistanyineTürklerinelineterkedilmişti.FakatKaterinaartıkTürklerinkindençokdahakuvvetli bir donanmayla Karadeniz’e ve İstanbul’a giden denizyollarınahâkimolabilecekti.AyrıcakaradadaLehistan’danyolaçıkacakmuazzambirorduyla Türklerin üzerine yürüyebilecekti. Yürürlüğe koymak üzere olduğu“büyük plan”ı bu iken 1796’de hiç beklenmedik bir sırada bir inmesonucundaölerekOsmanlıİmparatorluğu’nabirsüredahasolukaldırdı.

BuaradatarihseltabloyalnızBatıdeğil,Doğuiçindeyoğunetkileriolacakbirolayla,FransızDevrimidenenoçokönemliayaklanmayladeğişmekteydi.

Page 345: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

AltıncıBölüm

REFORMÇAĞI

Page 346: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((29))III.Selim,FransızDevrimi’ningerçekleştiği1789’datahtaçıkmıştı.Türk-

Rus Savaşı sona erince yarım yüzyıl önce Lale Devri’nde ve sonrasındaortaya atılan kesinleşmemiş reform fikirlerini somut ve pratik şekildegerçekleştirmeye çalışan aktif bir reformcu olarak ortaya çıktı. FransızDevrimi bu fikirlere önemli bir dürtü oluşturdu. Bu devrim önceleri birülkenin iç işi olarak görüldüyse de çok geçmeden anlayış sahibi bir azınlıktarafındanBatıkadarDoğu içindeyenibir fikir akımınınbaşlangıcıolarakalgılanmaya başlandı. Çünkü Hıristiyan Avrupa’daki Rönesans’ın aksineHıristiyanlıktan soyutlanmış, dinsel olmayan, hatta Hıristiyanlık karşıtı birsosyal başkaldırıydı. Bir laiklik hareketiydi ve İslam dünyasına Batı’dankendidinselinançlarıvegelenekleriyleçelişmeyenverilecekderslerivardı.

Selim tahta, gerileme dönemi içinde olmakla beraber, Osmanlıİmparatorluğu’nun henüz topraklarının büyük kısmını (YalnızMacaristan’ı,Transilvanya’yı, Kırım’ı ve Azak’ı kaybetmişti.) koruduğu bir zamandaçıkmıştı.Amaülkeuzunbirduraklamadönemigeçirmişveiçteniçeçökmeyebaşlamıştı. Sultanın kendi toprakları üzerindeki otoritesine hayatla ölüm vevergilendirme yetkilerini aşan güçlü yerel paşalar tarafından karşıkonulduktan sonra, yönetim serkeş memurlar tarafından da sarsılmaktaydı.Dahası,birçokeyaletlerdeayaklanmalaryadabununtehlikesibaşgöstermişti.ArabistançöllerindekadirimutlakVahabiler,Suriye ileFilistin tepelerindekiDürziler, Epir’le Kuzey Yunanistan’daki Suliot aşiretleri, Babıâli’yiönemsemeyenMısır’dakiMemlukbeyleribunlarınarasındaydı.AyrıcaçeşitliHıristiyantebaalararasındabirbağımsızlıkruhudikkatiçekmeyebaşlamıştı.

İmparatorlukiçinde,feodalHıristiyanAvrupa’daolduğukadaryıkıcıbaşkadüzensizlik ve kargaşa kaynakları da vardı. Kanuni Süleyman,imparatorluğunun o vakte kadar arınmış olduğu kalıtım sistemi kendinigöstermeye başlamıştı. Derebey denilen tımar sahibi küçük prenslerçoğalıyor, topraklarızaptediyor,hükümdarlarınıküçümsüyorvekendilerinebağımlı olanları eziyorlardı. Halkın içinde yoksulluk ve sefalet yaygındı,merkezi hükümetin parasal sorunları da ciddiydi ve bir çözüme ulaşmasızordu. Bu durumla savaşmak için Sultan Selim’in hedefi, Batı modelineuygun, ancak geleneksel Osmanlı kurumlarının yapısına da mümkünolduğunca uyan reformlar gerçekleştirmekti. Kurumların kendilerinindeğişikliklerenedenliengelolduklarıvemodernleştirilmeleriningerekeceğigörülecekti.

Page 347: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultan Selim’in Rusya’yla barış yapılmasından sonra yürürlüğe konanreformplanlarıtopluhaldeNizamıCedit,yaniYeniDüzenadıylatanınacaktı.BuisimDevrim’iizleyenveXVI.LouistarafındansultanayazılarakilgisiniuyandıranFransa’dakiYeniDüzen’denalınmıştı.Selimplanlarınıhazırlarkengörüşmevedanışmaprensibindenyararlanarakçalışmalarını alışılmamışbirzeminedayandırmıştı.

Dönmekteolanordu,henüzTunabölgesindeyken1791’dearalarındaikideHıristiyanbulunansivil,askervedinalanlarındakiyirmi ikidevletadamınahaber yollayarak kendisine -Fransa’nın 1789’daki cahier’lerine benzer-projelersunmalarınıistedi.Bunlarsonradandahaöncehiçgörülmedikşekildedevletişlerinigörmekiçinoluşturulmuşmeclislerdevekomitelerdeserbestçetartışıldı.SultanınikiyıllıkbirsüreiçinplanlananYeniDüzeni’ninkapsamı,ovaktekadarhiçdenenmedikderecedegenişbiralanayayılmıştı.Yalnızsivilve askeri reformları kapsamayacaktı; tartışılarakve toplucaonaylanacakbirplanıdaiçeriyor,ekonomikkalkınmayabüyüköncelikveriyordu.

Fakat en çok vurgulanan yine de askeri reforma duyulan gereksinimdi.Sultan Avrupa’da askeri reform alanında olduğu kadar yönetim, toplum vepolitikfikirlerhakkındadoğrudanbilgiedinmekiçinikiözelelçiyollamıştı.1792’de Avrupa devletlerinin ve özellikle Avusturya İmparatorluğu’nunaskeri sistemleri hakkında ayrıntılı bir rapor aldı. Fakat o yeni silahlıkuvvetlerinin eğitimi ve bilgilendirilmesi için asıl Fransızlara güveniyordu,doldurulmasınıistediğigörevler,subaylarveteknisyenleriçinParis’ebirlisteyolladı, bu konumlar için ilk başvuranlardan biri ise genç NapoleonBonaparte’dı.

Buuzmanlardan,Selim’inbüyükilgiduyduğu,hatta tahtaçıkmadanöncehakkında bir inceleme yazısı kaleme aldığı topçuluk, ayrıca askeridonanımlar, silah dökümhaneleri ve silahhaneler gibi konularda fikirlerisoruldu. Daha önce de var olan mühendislik okulu genişletildi. Topçuluk,istihkâm,denizcilikveekhizmetbilimlerikonularındaeğitimiçinyeniaskeriokullar ve deniz okulları kuruldu. Eğitmenler çoğunlukla Fransızsubaylarıydı; bunlar sultanın yardımı ve teşvikiyle Avrupa kitaplarındanzengin bir kütüphane kurdular. Çoğu Fransızca olan kitapların arasındaDiderot’nunakılvemantığadayalıEncyclopedie (Ansiklopedi)devardı.Buarada Fransız dili bütün öğrenciler için mecburi tutuldu. İstanbul’daki eskiFransızmatbaasınınbukezImprimerieNationaleyaniUlusalMatbaa’nınbirmüdürünün idaresinde ve Paris’ten gelen Fransızmatbaacılardan oluşan birkadroylahayatageçirilmesiyle1795’debusüreçdahadagenişletildi.Böylece

Page 348: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yenikuşağın içinde eğitmenleri vebasılan eserler sayesindeBatı kültürüveuygarlığıylatanışanaydınbirzümreyetişti.

Buetkikısmenmisyonerlik ruhuyla,amadahadaçokbukritikdönemdeİstanbul’daki ve başka yerlerdeki Fransız toplumu tarafından Fransa içinOsmanlı İmparatorluğu’nun siyasal desteğini elde etmek amacıyla sürekliolarakgüçlendirildi.BuFransızların etkinbir bölümüDevrim’i destekliyor,üstlerinde ihtilalci simgeler taşıyarak ve ihtilalci toplantılar yaparakAvusturyalı ve Prusyalı diplomatları kızdırıyorlardı. 1793’de FransaCumhuriyeti’ninbayrağıSarayburnu açıklarındaki ikiFransızgemisinin topateşiyleresmentanıtıldı.AynıgemilerbutörensırasındaOsmanlıbayrağını,Birleşik Amerika Cumhuriyeti’ninkini ve “Despotlar ittifakıyla silahlarınıkirletmemiş birkaç başka devletinkini” de taşıyorlardı. Bundan sonra Türktoprağınatörenlebir“özgürlükağacı”dikildi.Fransızlarınçabalarısonucundaİstanbul toplumunda bir değişiklik başgösterdi. Müslümanlarla Frenklerarasındaki eski ayırım, Türkçe konuşan Fransızlarla Fransızca konuşanTürklerarasındayenibiryakınlığayerinibıraktı.Busüreçtegüncelihtiyaçlarvefikirlerhakkındagörüşalışverişioldu.FikirveesinkaynağıolarakBatı’yagözlerinidikmişküçük,fakatetkinbirTürktopluluğunaFransızlarındevrimheyecanındanbirşeylerbulaştı.

İmparatorluktaki Hıristiyan nüfus, özellikle de İstanbul’daki seçkinRumlarla Ermeniler birkaç zamandan beri Batı’yla yakın ilişkiler içindeolmuş,bunlarhükümetiçinde,özellikledeOsmanlıekonomisiyleilgilietkinkonumlarda bulunmuşlardı. Selim’in reformları çerçevesinde eğitimingelişmesi Batı’nın kitaplarını Türkçeye çevirmelerine, Batı lisanlarınıöğretmelerine ve Batılı öğretmenler için Türkçe olarak çevirmenlikyapmalarına olanak hazırladı. Fakat Fransız Devrimi’ne karşı tutumlarıolumsuz, hatta düşmanca oldu.Özellikle de zenginRumlarmevcut rejimindeğişmesinden çok şey kaybedebilirlerdi. Ancak sonraları Fransızlar,Rumların ve başka Hıristiyan azınlıkların ulusal özlemleriyle ilgilenmeyebaşlayınca,olumlutepkilervermeyebaşlayacaklardı.Amaşimdilerdebaşlıcaeğilimleri Türklerin ticarette olduğu kadar diplomasi alanında da Batı’yladoğrudanbağlantılarınınvebunlarınetkisininhızınıkesmekti.

Gerçekten de Babıâli’nin Batı’ya açılmış kendi yeni resmi penceresiolacaktı.SultanSelim’esunulançeşitliraporlararasındanbirtanesi,“Avrupayöntemlerini gözlemlemeleri ve incelemeleri için Avrupa’ya adamyollanmasını,”öneriyordu.Bu,1793’deenöndegelenAvrupabaşkentlerininbeşindekarşılıklıolarakkalıcıdiplomatikbüyükelçiliklerin tesisineyolaçtı.

Page 349: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

SözkonusubüyükelçiliklerinilkiLondra’daKralIII.George’unsarayınaydı.Büyükelçiler, yollandıkları ülkelerin kurumlarını incelemeklegörevlendirilmişlerdi. Yanlarında her zamanki Rum tercümanlardan başka,gençTürkkâtiplerdegötürüyorlardı.Bunlarıngörevioülkelerindilinehâkimolmaya ek olarak, Avrupa toplumlarının, özellikle de Fransa’nın yaşambiçiminiincelemekti.

Bu yenilik, Avrupa diplomasisinin işleyişinin Fransız Devrimi’nin,arkasından da Napoleon savaşlarının etkisiyle altüst olduğu bir dönemdepolitik açıdan fazlabir fayda sağlayamamışolabilir.Türkiye’ninkendisindedışpolitikanınkaynağıolarakresmenbirdışişleribakanlığınınkurulmasıylakoordine edilmiş de değildi. Ama en azından şimdi askeri kuvvetlerekatılanlaraekolarak,Batı’nındindışındakieğilimlerihakkındadeneyimvebilgi sahibi olan ve hükümette yeni bilgilerinin imparatorluğa yararınındokunabileceği mevkilere yükselen genç Türklerden küçük bir zümreyekatkıda bulunuyordu. Karşılıklı olarak İstanbul’a daha fazla yabancınıngirmesi, SultanSelim’in saltanatı dönemindeAvrupa yaşambiçiminin dahaiyianlaşılmasınayolaçtı.

Yeni Düzen bu arada çeşitli raporlara, belgelere dayanarak sosyal veekonomikreformsorunlarınıelealmayabaşlamıştı.Eyaletyönetimialanındapaşaların gücünü sınırlamak için düzenlemeler yapıldı, bir valinin görevsüresi üç yıla indirildi ve tekrar seçilebilmesi için halkın hoşnutluğusorgulandı. Başka nizamlar eyalet vergileriyle ilgiliydi. Hükümetingelirlerininimparatorlukhazinesitarafındantoplanmasıylailgilibirfermanlaeyaletlerde vergi toplayıcıları sisteminin kaldırılması amaçlandı. MerkezihükümettedesadrazamınyetkileribütünönemlikonulardaDivan’adanışmazorunluluğuylasınırlanmışoldu.Tımarlarıvebaşkafeodalgelirlerikapsayankara reformlarını gerçekleştirmek için denemeler yapıldı. Bunlardan sahibiölenler artık satılamayacak veya işletilemeyecek böylece kanunsuz kalıtsalderebeyleriningelişmesininönünegeçilecekti.Butopraklarşimdihükümdarageri dönecek onların gelirleri de imparatorluk hazinesi tarafından tahsiledilecekti.

Ülkenin durumunun düzelmesi için ekonomik önlemler ciddi şekildegözden geçirildi. Rusya’yla savaşın ekonomik baskısı sonucunda paranındeğeri düşürülüp bunun sonucunda da enflasyon ve devalüasyonbaşgösterince, parasal reform yapmaya, böylece parayı gerçek değerinekavuşturmaya çalışıldı. Tahıl ticareti hükümetin kontrolü altına girecekti.

Page 350: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ülkenin mali esenliğinin olumlu bir ticaret dengesine bağlı olduğuanlaşıldığından Türkler tarafından finanse edilen ve Türkiye’nin ticaretiniHıristiyan tebaalarınelindenalıpMüslümanlarınelinegeçmesinisağlayacakbirOsmanlı deniz ticaret filosu oluşturulması teklif edildi.Yabancı kredilerfinansalkrizebirdevaolarakgörüldü.AncakbirMüslümanHükümeti’ninbirHıristiyan ülkesinden borç alması onur kırıcı sayıldığından bu önlemlereşiddetlekarşıkonuldu,oysakrediverecekhiçbirMüslümanülkesiyoktu.

Değerli metallerle kıymetli taşların dışa satımının yasaklanması vemadenlerin işletilmesinin teşviki planlandı. Hatta barut ve kâğıtimalathanelerinin kurulmasıyla devlet eliyle sanayileşmeye doğru bir adımatıldı. Bu önlemlerin pek azı elle tutulur ekonomik reformlar olarakgerçekleşti. Ama serbestçe fikir ileri süren bir miktar yeni kafa tarafındanplanlandıklarındandahamodernbirulusalekonomiyeduyulangereksiniminbilinciyleyenibirbaşlangıçyaptılar.

Fakat Sultan Selim’inYeniDüzeni’nin ruhu hâlâ askeri alandaydı. Etkinbir reformunetkinbirhükümetebağımlıolduğu,bunundaetkinvemodernbir orduya bağlı olduğu anlaşılıyordu. Askeri okullarda üretilen savaşçımateryalden şimdi Batı esaslarına göre eğitilmiş ve donatılmış yeni birmuvazzaf piyade kuvvetinin oluşturulması düşünülüyordu. Bu deney buamaçla kurulan veDivan’ın vezirlerinden birinin denetiminde olan özel birhazine tarafından finanse edilmişti. Hazinenin gelirleri müsadere edilen; şuveyabuşekildedevletinelinegeçentımargelirlerinden,içki,tütün,kahvevebaşkamallarakonulmuşyenivergilerdengeliyordu.

Önceleri reforma uğramış sistemin bütününe verilmişYeni Düzen deyişiözellikle bu kuvvete uygulandı.Burada büyükölçekli bir askeri reform sözkonusuydu ve Türklerin arasında çelişen tepkilere yol açtı. İmparatorluğunaskerlikalanındakieskizaferlerinieskiOsmanlıaskeriyöntemlerinedönerektekrarhayatageçirmeyiamaçlayantutucularvardı.BununOsmanlıgeçmişinedönüş anlamına geleceği umuduyla Frenk yöntemini benimsemeye taraftaruzlaşmacılardavardı.Sonolarakköktencilervardı;onlareskiordudareformolanağıolmadığına inanıyorve tamamenbirAvrupamodelinegöreyenibirorduoluşturmasıiçinsultanabaskıyapıyorlardı.

Sultan Selim de şimdi bu yöntemi uyguluyordu. Disiplinli ve sadık birsilahlı kuvvetin önce imparatorluk içinde düzeni koruması ve içtekireformlarının uygulanması, aynı zamanda da dıştan gelen tehditlere karşıgüvenliğini sağlaması için. Burada özellikle Batı modelindeki yeni birorduyla içteki ve dıştaki düşmanlarını yenilgiye uğratmış olan Büyük

Page 351: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Petro’yukendineörnekalıyordu.

SadrazamYusufPaşa sonRusSavaşı’ndaÖmerAğaadındabirini tutsaketmişti. Aslen Türk olan, fakat Rusların hizmetinde bulunan bu adamla ikiülkenin askeri sistemlerini konuşmayı seviyordu. Bir deneme niteliğindeolarak küçük bir birlik oluşturmasına izin verdi. Başlıca dönmelerdenmeydanagelenbubirlikAvrupamodelinegöre silahlanacakveeğitilecekti.Savaş sona erince Ömer birliği İstanbul’a uzak olmayan bir köydekonuşlandırdı. “Kâfirlerin nasıl savaştıklarını” görmek isteyen Sultan Selimbumanevralardanbirinegitti.BirliğinateşininkendiTürkbirliklerininkindendahaiyiolduğunugörünceçoketkilendi.Hıristiyandüşmanlarınıngereksilahgerekse disiplin konusundaki üstünlüğünü çok iyi anlıyordu şimdi. Birlikaynenmuhafaza edildi, başka dönmelere ek olarak gâvurların egzersizlerinivesilahkullanımınıöğrenmeyegönülsüzcerazıolanbirkaçMüslümanTürkde birliğe katıldı. Divan, sultanın emri üzerine bu yöntemleri Yeniçeribirliklerinedakabulettirmeyeçalışınca,sonuçkazankaldırmaoldu,padişahdaplanlarındaısraretmedi.

1796’daFransaCumhuriyeti’ninbüyükelçisiolarak İstanbul’açok saygınGeneralAubert-Dubayet geldi.Bu zat Fransız elçiliğinin bütün eski hak veayrıcalıklarıyla iade edilmesini ve Katolik kiliselerinin kurulmasını sağladı.Beraberinde sultana hediye olarak Türklere model görevi yapacak modernağır silahlarla cephanelerini, ayrıca, Türk meslektaşlarını eğitmeleri vesilahhaneleriyle dökümhanelerinin yönetilmesine yardımcı olmaları içinFransız mühendisleri ve topçuları getirmişti. Çabaları Türk toplarınınyapımında, donanımında ve performansında çok önemli gelişmeler sağladı.Fransız piyade ve süvari alaylarından Yeniçerilerle Sipahilere derslervermeleriiçineğitimçavuşlarıdagetirmişti.BiratlıtaburuAvrupamodelinegöre silahlandırıldı ve eğitildi. Fakat Yeniçeriler Frenk piyadelerininsilahlarını kullanmamakta ve manevralarını öğrenmemekte inat edince,FransızbüyükelçisininçavuşlarınaÖmerAğa’nınşimdiTopçudenilenküçükmüfrezesini düzene sokmaktan başka yapılacak iş kalmıyordu. Büyükelçiölüp subayları da Türkiye’den ayrılınca, kaptan-ı derya Hüseyin Paşa iyiyetişmişaskerlerdenbazılarınıhizmetinealdıvedahafazlaMüslümanıbirliğekatılmayarazıetti.Amabirlikherşeyerağmenaltıyüzaskerlekaldı.

ŞöyleyadaböyleFransızDevrimi’ninilericifikirlerinekatılanvesultanınYeniDüzeni’nidestekleyenlerTürklerdensadeceküçükbirazınlıktı.DevrimhükümetçevrelerindekibağnazlariçinsadecebarbarHıristiyanBatı’nınbiriç

Page 352: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

işiydi ve onları doğrudan ilgilendirmiyordu. Sultanın özel kâtibi AhmetEfendi’nin günlüğündeki Ocak 1792 tarihli yorum tutumlarının ifadesiydi:“Allah vere ki Fransa’daki kargaşa imparatorluğun düşmanlarına da frengigibibulaşsın,onlarıbirbirlerinedüşürsün,böyleceimparatorluğumuzayararlıolacaksonuçlaralınsın.Amin.”Selimkendihesabınabuçekişmelerindışındakalmayaözengösteriyordu, çünkübir savaşakarışmak sadece içteki reformpolitikasınazararverebilirdi.

Öyleyken savaş kaçınılmaz oldu. Napoleon şimdilerde Fransa’da iktidariken Selim’in barış umutları gerçekleşemezdi. Bonaparte’ın imparatorlukemelleri öylesine güçlüydü kiOsmanlı İmparatorluğu bunların doğrudan yadadolaylıetkisindenuzunsürekurtulamazdı.1797’deFransa’ylaAvusturyaarasında barış için imzalanan Campo Formio Antlaşması, VenedikCumhuriyeti’nin parçalanmasını da içeriyordu. Fransa’nın payına düşenYunan denizindeki adalarla anakarada bunlara bitişik şehirler, bu ülkeye,Osmanlıİmparatorluğu’ylaözgürlükveeşitlikiçinortakbirsınırveeğeröyleisterseYunanistan’la Balkanlar’da ayaklanmalar kışkırtma fırsatı veriyordu.Napoleon şimdi kuvvetlerini başka rakiplere yöneltmekte serbestti. Amadevrim hükümetinin Direktuvar adlı meclisinin deyimiyle, “İngiltere’ylemücadeleninbirgereğiolarakDoğu’daFransızgücününtekrarkurulması”nakararverdi.

FakatNapoleon,RusÇarıAleksandr’ınaksineOsmanlıİmparatorluğu’nunçökmesinihızlandırmakiçinkollarısıvamadı.Onakalırsaimparatorlukzatençöküyordu.Direktuvar’a,“Yaşamsüremiziçindeçöktüğünügöreceğiz,”dedi.Bu arada imparatorluğun sınırlarında Fransa’nın ticari ve dinsel çıkarlarınıkuvvetlendirirkenbiryandandakarşıtgörüşlüeyaletlerindenbiriolanMısır’ıimparatorluktan ayırmaya çalıştı.Bu konuda, yeni sömürgeler elde etmeninavantajlarından söz eden ve Mısır’ın adını veren Başbakan Talleyrand’ınfikirlerinden etkilenmişti. Kahire’deki Fransız tüccarları da ayrıca,İngiltere’nin Hindistan’daki egemenliğinin zararına Mısır’ın, Fransa’nınDoğu’ylaticaretininbirantreposuhalinegelmesiniistiyorlardı.

Napoleon böylece Toulon’da yönü ve amacı çeşitli spekülasyonlara yolaçan güçlü bir donanmayla ordu topladı. Ancak 1798 Nisan’ında doğuyönündehareketlerindensonrabukuvvetlerinMısır’ı istilaetmek istediklerianlaşıldı. Napoleon’unDirektuvar kanalıyla iletilen ve bizzat kaleme aldığımuhakkak olan “emirleri”, İngilizleri ulaşabileceği Doğu’daki bütüntopraklarından atmak, Kızıldeniz’deki bütün üslerini yok etmek, SüveyşKanalı’nı yarmak ve bu denize Fransa Cumhuriyeti’ni sahiplendirmekti.

Page 353: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Napoleon ayrıca Kızıldeniz’i Akdeniz’le birleştirecek bir kanalın açılmasıolasılığını araştıracaktı. En büyük amacı ise Büyük İskender’in izindengiderekHindistan’dayükselenİngilizİmparatorluğu’nunyerinialmaktı.

Malta’ya saldırarak adayı Saint Jean şövalyelerinin kalıntılarının elindenaldıktansonraNapoleon’laordusu,pekazdirenişlekarşılaşarakİskenderiyekumsallarında karaya çıktılar. Napoleon bundan sonra ordusuyla Kahireüzerine yürüdü. Mısır böylece, Haçlılar döneminden beri ilk Hıristiyankuvvetinin İslamın kalbine girmesiyle uzun uykusundan uyandı. Napoleonİslama duyduğu saygıyı tekrar tekrar dile getirdi, sonra birliklerini “Kırkyüzyıl sizi seyrediyor,” diye cesaretlendirerek 1798 yazında MemluklarıEhramlarSavaşı’ndayendi.Kahire’yigaspçızorbalarakarşıkurtarıcırolüyleele geçirdi. Gerçek düşmanları Türkler değil, Memluklulardı. Fransız-Türkittifakınıönesürerekbunusıksıktekrarlıyordu.Talleyrand’labirlikteonundayanılsaması, Mısır’daki otoritesi Memlukluların keyfi egemenliği altındasadece bir simge olarak kalan Babıâli’nin, Memlukluların Fransızlarcaezilmesini hoş göreceği merkezindeydi. Ama bu çok yanlıştı. Osmanlıhükümdarlığınınçıkarlarıvegururu,1787’denberigeçiciolaraksarsılanbueyalettekihükümranlığınınkesinliklebelirtilmesinigerektiriyordu.

Böylece Babıâli kısa bir tereddütten sonra Rusya ve İngiltere’yle ittifakyaparak Fransa’ya savaş ilan etti. Fransa büyükelçisi Yedikule’yehapsedilirken,başkaFransızuyruklulardabaşkahapishanelerenakledildiler.Bu arada İngiliz Donanması Müslüman makamlarının da yardımıylaYakındoğunun çeşitli limanlarında Fransız tüccarlarının tutuklanmasınısağladı.BirRus filosuKaradeniz’denBoğaziçi’negirdi, oradabizzat sultantarafından karşılandı ve ziyaret edildi. Rus filosu bundan sonra bir Türkfilosuyla buluşmak ve Akdeniz’e çıkmak üzere yoluna devam etti. Rusbayrağı Hilal’le ilk ve son defa birlikte dalgalanırken ortak Avusturya-MüslümanfilosuYunandenizindekiadalarıFransızlardanaldı,buyöreyibirRus-Türk korumasına soktu ve garip bir çelişki sonucunda Papa’ya,Napoleon’unİtalyakıyılarındakimüttefiklerinekarşıyardımetti.

Napoleon’un ikinci yanılsaması kendi büyük donanmasının gücüyleilgiliydi. Büyüklüğüne güvenerek kalitesini ve yeteneğini gözünde büyüttü.Onu Napoli’den beri izleyen Lord Nelson’un daha küçük, fakat üstündonanması,sırfGirit’leAfrikaanakarasıarasındagörüşüyokedenyoğunbirsis yüzünden onun yolunu kesmeyi ve belki de Fransızların İskenderiye’dekarayaçıkmalarınıengelleyemedi.AmasonraAbukirKoyu’ndademiratmışFransızDonanması’ylakarşılaşınca,kaçan,amaçokgeçmedenyakalananiki

Page 354: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gemidışındabütündonanmayıyoketti.Napoleon’unordusuböylecevatanadönmeolanağındanyoksunolarakMısır’daçaresizdurumdakaldı.

Napoleon bunun yerine 1799’da ordusunu, batırılan donanmadan kalanadamlarveMemluklulardangönüllülerle takviyeedilmişolarakkarayoluylaSuriye’yegötürdü.Osmanlıİmparatorluğu’nunhükümetletersdüşmüşçeşitliArap eyaletlerini kendi bayrağı altında toplamayı umuyor, bu aradabirliklerinin yaz ortasında Fırat’ın kıyısında olacağını, sonbaharda daHindistan’a yürümeye hazır bulunacağını söyleyerek böbürleniyordu.Gazze’yleYafa’yıelegeçirdiktensonraHaçlılarınizlerinisürerekAkka’dakiSaintJeanKalesi’nedoğruilerledi.Kaleninvalisiolangüçlü“Kasap”CezzarAhmetPaşaArnavutlarlaBosnalılardanoluşanordusuylanormalzamanlardasultanın kendisi için bile bir tehlikeydi, şimdi ise Suriyeli güçlerle birliktekâfirlerekarşıhareketegeçti.

İngilizlerin denize hâkimiyeti yüzünden yine engellenen Napoleon’unAkka Kuşatması iki ay sürdü. İngiliz Amiral Sir Sidney Smith’in filosu,Napoleon’unçokgereksindiği ağır silahlarıgetirenbirFransız filotillası’nınyolunu kesti.Kendi gemilerinden topçular ve deniz piyadelerini o gemilereçıkarttı, sonunda da denizyoluyla Türk takviyeler getirtti. Bunların arasındaSultanSelim’inyenibirliklerindentüfekvesüngüylesilahlıbirdestekkuvvetdevardı.NapoleonhernekadarŞam’dangelenbirdestekkuvvetiyendiysede, Akka’nın garnizonuyla baş edemedi. “O sefil kalede Doğu’nun kaderiyatıyordu,”diyeitirafetti.SonundaağırkayıplarverdiktensonraçölyoluylaMısır’ageriçekilmekzorundakaldı.

BuradaRodos’tanSirSidneySmith’infilosununeşliğindegelenikincibirOsmanlıOrdusu’ylakarşılaştıveonlarıAbukir’dekibirkarasavaşındahızlayendi. Fransızların süngülerle saldırarak denize döktükleri Türklerinbinlercesi boğuldu. Napoleon böylece Memlukluların arasında yine prestijkazanmıştı. Fakat büyük ölçüde İngiliz deniz kuvvetleri yüzündenDoğu’dabir imparatorluk kurma hayali sonsuza dek kayboldu. Ordusunu GeneralKleber’inemrineverdiktensonra,maiyetiylebirliktegizliceFransa’yadöndü.Oradazaferkazanmışbir fatihhavalarınagirerekdikkatiniBatı’daalternatifimparatorluk hayallerine yöneltti. Bu arada bir hükümet darbesiyleDirektuvar’ıdevirmişvekendinibirincikonsülilanetmişti.

İkiyılsonraGeneralSirRalphAbercromby’ninkomutasındakibirİngiliz-Türkkafilesi,moralibozulmuşFransızOrdusu’nuteslimolmayazorlamakveFransa’yayolcuetmekamacıylaMısır’açıktı.Buoperasyon1802’deAmiensAntlaşması’nın imzalanmasıyla sonuçlandı. Bu anlaşmanın koşulları ayrı

Page 355: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olarak İngiltere’yle Fransa arasında ve ikisinin de yararına olmak üzereFransa’yla Babıâli arasında saptanmıştı. Sultanın Mısır ve başka topraklarüzerindeki hükümranlığı resmen kabul edilirken Babıâli’nin paşalarınınyönetimi bir süre içinMemluklularınkinin yerini aldı. İngiliz kuvvetleri iseMısır’dançekildiler.

Ne var ki Napoleon’unmacerası İngilizleri Kızıldeniz’le ötesinde ileriyedönükbirpolitikaizlemeningerekliolduğunainandırmıştı.Ülkeninsonradanilhakına bir hazırlık olmak üzere Aden sultanıyla bir antlaşma imzalandı.İngiltere, Hindistan’ın Mısır’dan yola çıkılarak işgal edilmesinin mümkünoluşu gibi, Mısır’ın da Hindistan’dan yola çıkılarak işgal edilebileceğiniaçıkladı. Başka Osmanlı topraklarının kıyı bölgelerinde benzer önlemleralındı. Doğu Hindistan Şirketi Basra Körfezi’nde Fransızları Umman’dançıkardı. Bağdat’a kalıcı olarak bir siyasal temsilci yerleştirdi ve “TürkArabistanı’nda Siyasal Ajan” sıfatıyla Basra’daki İngiliz konsolosunungörevlerini üstlendi. Napoleon’un başarısızlığı İngilizlerin başarısınıesinlemişvekesinleştirmişti.

Fransa kısa ömürlü Amiens Antlaşması’na göre Yunan denizi adalarıylaanakara üzerindeki iddialarından vazgeçmiş, Rus-Türk korumasına girentopraklardan adalar Rusya’ya, anakaradaki şehirlerle kaleler ise Türklerekalmıştı.AnakaradakiyerlerdenbirkısmızatenkorkunçYanyaPaşasıAli’nin(TepedelenliAliPaşa)elindeydi.Kendineaitbirhaydutlarordusubulunanbukurnaz ve acımasız Arnavut, çevresindeki aşiretleri -hatta Sulyot adıylatanınan Hıristiyan isyancıları da- hâkimiyeti altına almış, Epir’inhinterlandında ve aşağı Arnavutluk’ta hemen hemen özerk olarak saltanatsürmeyebaşlamıştı.

Fransa’yla yine barış halinde olan gururu tatmin olmuş Türkiye, Fransıztutsaklarını serbest bıraktı ve Fransız mallarını iade etti. FransızKapitülasyonları eski şekilleriyle yenilendiler. Bunlara Karadeniz’de ticaretveseyirhaklarınıneklenmesiRuslarlaİngilizlerdekaygıyayolaçtı.Üçyıllıkbir aradan sonra İstanbul’da Fransızlar yine prestij sahibi olmuş, hattaNapoleon’un ordusunun Mısır’daki başarısıyla yönetimindeki sözdehoşgörününetkisiyleprestijleridahaçokartmıştı. İttifakıneskisigibiyıldızıparlamıştı. Yeni bir Fransız büyükelçisi ülkesinin Babıâli’deki nüfuzunusağlam temellereoturtmayaçalışıyordu.Paris’tekiyeniOsmanlıbüyükelçisideFransızolanherşeyeduyduğuyoğunilgiyigizleyemiyordu.

Page 356: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultan yabancılarla arasını düzeltip rahat bir soluk almaya hazırlanırkenSırbistan’da ciddi iç karışıklıklarla yüz yüze geldi. Bunun nedeni,Memlukluların Mısır’da yaptıkları gibi, Belgrad çevresinde merkeziotoritenin gücünü gasp eden Yeniçerilerin kurdukları gaddar rejimdi.Memleketin resmi valisini öldürdüler, ardılının otoritesini sıfırladılar veülkeyi dört Yeniçeri ağasının arasında paylaştılar. Türklerin feodal atlılarıolanSipahilerin topraklarınıgaspettiler,Hıristiyanköylüsınıfıolanreayayısoydularveezdiler.Hıristiyanlarsultanınkorumasınıistemekiçinİstanbul’akendiyerelvalilerindenoluşanbirheyetyolladılar. “Senbizimpadişahımızdeğilmisin?”diyeyalvardılar.“Ohaldegelipbiziozalimlerinelindenkurtar.Yok gelmeyeceksen bunu açıkça söyle ki ya dağlarla ormanlara kaçmayakararverelimyadasefilhayatımızanehirlerinsuyundabirsonverelim.”

SultanınkendiYeniçerilerinieziporalardatekrarotoritekurmakiçinyeterlibir kuvveti yoktu. Yeniçerileri tehdit etmesi Hıristiyanlar arasında birkatliamayolaçınca, sultanbukezmülklerindenolanyerelSipahiler,Bosnapaşasının sadık ordusu ve birkaç Müslüman ve Türk gönüllüyle Sırpların,Yeniçeriyönetiminekarşıbaşlattıklarıayaklanmayadestekverdi.KöylülerinbuisyanıbirHıristiyanazınlığınMüslümanhükümdarınakarşıolmakyerine,onuniçinayaklanmasıgibialışılmadıkbirolayoluşturdu.YeniçerileriseasiVidinPaşası’ylakentlerdekifanatikbireylerindesteğinieldeetmişlerdi.Yinede yenik düşmekten kurtulamadılar, zulüm rejimleri yıkılırken deHıristiyanlar Sırp kampında Yeniçeri ağalarının kanlı dört kellesinisergilediler.Belgrad’la sultanınbirlikleriningarnizonununbulunduğubirkaçkaledışındabütünSırbistanşimdiSırplarınelindeydi.

Hedefine ulaşan sultanın şimdi bütün istediği Hıristiyan reayalarınsilahlarını bırakıp sürülerinin başına dönmeleriydi. Ne var ki kazandıklarızafer Sırplarda milliyetçilik ruhunu bir türlü bastırılmayacak şekildeşahlandırmıştı.YirmiyılkadarönceSırbistan’ınAvusturya tarafından işgalisırasında askeri eğitim alan ve düşman ateşiyle tanışan Sırplar o zamandanberi güçlü birer savaşçı kesilmişlerdi. Bu durum, barışın imzalanmasındansonra ülkede düzeni kurmaya giden Türk hükümet görevlileri tarafındanşaşkınlıklagözlemlenmişti.OvaktekadarSırplara“silahsızveuysalbirsürü”gözüyle bakmaya alışmış olan görevlilerden biri, bir Avusturya subayına,“Komşular,reayalarımızıneyaptınızböyle?”diyedertyanmış,Sırpbirlikleridehemendağıtılmıştı.

Sultanınçıkarı içinkendilerinikanıtlamışolanSırplarartıkbiryerekadarözerkliği hak ettiklerini düşünüyorlardı. Kendi seçtikleri bir şefin etrafında

Page 357: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

toplandılar.KaraYorgidomuztüccarlığınaterfietmişbirköylününoğluydu.RütbeişaretleriniküçümseyenvedaimasürüçobanıgibigiyinenKaraYorgi,Yeniçerilerekarşıvahşibirgerillasavaşıvermekiçindağlaraçıkmıştı.Sırplaronun teşvikiyle Ortodoks Kilisesi’ne mensup Hıristiyan kardeşler olarakRuslardan yardım istediler. O tarihlerde Türklerin müttefiği olan çar,taleplerini Babıâli’ye iletmelerini isteyerek orada onlara destek vereceğinivaat etti. Sırplar bunun üzerine sultana bir heyet yollayarak ödenmemişvergilerinin affedilmesinden başka, Belgrad’la komşu kalelerin kendilerineterkedilmesiniistediler.

Hor gördükleri Hıristiyanların böylesine küstahça istemleri Divan’dakiMüslümanları öfkelendirdi, sultan tarafından reddedildi, yollanan delegelerisehapsedildi.SultanbundansonraeskiSırpmüttefikleriniezmek içinarkaarkayaüçorduyolladı.FakatbunlarınherbiriKaraYorgitarafındanyabancıyardımı olmaksızın yenilgiye uğratıldı. Sonuçta Kara Yorgi TürkgarnizonlarınıBelgrad’ladiğerkalelerdenkovduveRusya’danyardımsözüaldı. Böylece Kara Yorgi sayesinde Osmanlı yönetimindeki Sırplarbağımsızlıklarına kavuştular. Bu yüzyılda kendi gayretleriyle milliyetçilikbilincinin doğmasına neden olan ilk Balkan Hıristiyanları olarak tarihegeçtiler.

Bu arada İstanbul’da yoğun bir diplomasi faaliyeti vardı. 1805’deRusya’ylaİngiltere,FransaileTürkdesteğiiçinsıkıbirrekabethalindeydiler.Napoleon’ungözleriAmiensAntlaşması’narağmenhâlâDoğu’yaçevriliydi.Yakındoğu’ya François Sebastiani’nin liderliğinde bir heyet yolladı. Birzamanlarpapazolanbufeleğinçemberindengeçmişadam,hemaskerhemdediplomat olarak sivrilmişti. Görünürde Fransızların ticari çıkarlarına hizmetetmekiçinoradaydı.AmagerçekteDoğuAkdeniz’eolasıbirFransızseferininşansınıaraştırıyordu.

Napoleon’unkendiniFransızimparatoruilanetmesindensonraSebastiani,Babıâli’ye büyükelçi olarak geldi ve Rusya’ya karşı askeri müdahale içinTürklere baskı yapmaya başladı. Avusturya’ya karşı kazanılmış Fransızzaferleri elinde fazladan bir kozdu. Fransa’yla Avusturya arasındaki savaş1805’de Pressburg (Bratislava) Antlaşması’yla sonuçlandı. Bu bağlamdaHırvatistan’la Dalmaçya’daki bazı bölgelerin Fransa’ya mal edilmesi buülkeyi Osmanlı İmparatorluğu’yla komşu yaptı. Bu topraklar Napoleon’un,duruma göre Türkiye’yi destekleyecek veya istila edecek bir sınır kuvvetikurmasına olanak verecekti. Fransızların başarısından cesaret alan Sultan

Page 358: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Selim çıkardığı bir fermanla Napoleon’un imparatorluğunu kabul etti, onapadişah unvanını verdi. “Güven, bağlılık ve beğeni duygularını görkemlişekilde ifade etmek” için onabir büyükelçi gönderdi.Napoleonbunakendibüyükelçisinin ağzıyla, “Osmanlılara başına gelecek şanslı veya şanssız herşey,Fransaiçindeşanslıveyaşanssızolacaktır,”diyekarşılıkverdi.Sultanınimparatoru tanımasına İngilizveRusbüyükelçilerinin ikiside şiddetlekarşıkoydular.

Saldırı veya savunma anlaşması biçiminde bir Türk desteği talebiRusya’dandagelmişti.Çardahada ilerigidereksultanınkendisiniOsmanlıİmparatorluğu’ndaki bütün Ortodoks Hıristiyanların koruyucusu olaraktanımasını ve Rus büyükelçisine onların hesabına müdahale hakkınınverilmesini istedi. Bu istem sultanınMüslüman gururuna öylesine dokunduki, Sebastiani’nin tavsiyelerini dinleyerek Eflak ve Moldavya gibi Tunaprensliklerinin Fenerli voyvodalarını azliyle misillemede bulundu. Her ikivoyvodanın çarın casusları olduğu biliniyordu, ayrıca, Kara Yorgi’yikullanarakSırbistan’dakikarışıklıklarıçıkardıkları tahminediliyordu.Ruslarantlaşma koşullarına yapılan bu saygısızlığı şiddetle protesto ettiler; İngilizbüyükelçisi de Ruslara katıldı ve birinin kara, diğerinin ise denizkuvvetlerininheranhareketegeçebilecekleriBabıâli’yeduyuruldu.

Hâlâbarıştanyanaolansultanbiruzlaşmayahazırdı.FakatbirRusOrdusuönce savaş ilan etmedenMoldavya’yla Eflak’a yürüdü, her iki ülkeyi kısazamandaistilaederekBükreş’egirdiveTuna’yıaşmayahazırlandı.Kuvvetekuvvetle karşılık veren Babıâli Rusya’ya savaş ilan etti. İngiltere veRusya’yla yapılmış antlaşmalarının yenilenmesini ve Fransa büyükelçisininkovulmasınıisteyenİngilizbüyükelçisinintehditlerineboyuneğmedi.

Böylece 1807’de İngilizDonanmasımüdahale ederekAmiralDuckworthkumandasında Çanakkale Boğazı’ndan geçti ve Marmara’ya girdi. AmiralBabıâli’ye bir ültimatom yönelterekOsmanlıDonanması’nın teslimini, aksihaldegemileriyakacağınıveİstanbul’ubombardımanedeceğini,bunuhemenyapabilecek konumda olduğunu bildirdi. Türkler İngiltere büyükelçisi veamiralle olan pazarlığında görüşmeleri on gün uzatarak kurnazca vakitkazandılar. Bu onlara, sarayın bahçesinde çadır kurmuş olan Sebastiani’ninyardımıyla toplaryerleştirmekveşehrin istihkâmlarınıkuvvetlendirmek içinfırsatverdi.SultanbuaradakendidonanmasınımenziliçindenuzaklaştırırkenSebastiani’ninaskerimühendislerideÇanakkale’ninistihkâmlarınıonardılar.

Amiral Duckworth fırsatı kaçırmıştı. Bir bombardımanın şimdi kendifilosunubüyüktehlikeyeatacağınakararverdi.Bununüzerinedemiraldıve

Page 359: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Çanakkale Boğazı’ndan geçti. Burada gemileri, Sebastiani’nin hızlıçalışmaları sayesinde dev eski topların bombardımanına hedef oldu. Toplaryüzlerce kilo ağırlığında taş gülleler ateşliyorlardı. Duckworth gemilerininikisinikaybettivedahafazlasınıkaybetmediğiiçinkendinişanslısaydı.Selimbu arada boğazları korumada beş yüz Fransız topçusunu görevlendirdi,böyleceFransızlarlaittifakınıkesinleştirdi.

AmiralDuckorth’unbukötüplanlanmışmacerasınıaynıderecedeşanssızbir ikincisi, Malta üzerinden Mısır’a yapılan bir saldırı izledi. İngilizHükümeti’nin yeni bir Fransız istilasından duyduğu korku tarafındanesinlenenbugirişiminhedefi,İskenderiye’ninveNil’inağzındakiRosetta’nın(Reşit)işgaliylebirköprübaşıkurmaktı.Ancakİskenderiye’ninkızazamandateslim olmasına karşın, küçük İngiliz kuvveti Rosetta’da Türk birlikleritarafından geri püskürtüldü. Mısır’da ortaya çıkan ve ülkeye bir dereceyekadardüzenvermeyeçalışanyenibirgücekarşıMemluklularındesteğinieldeedecekleriniummuşlardı.BuyenigüçMakedonyalıbirArnavutolanMehmetAli’ydi.Napoleon’laaynıyıldünyayagelenMehmetAli,Abukir’deonakarşısavaşmış, sonra dönerek sultanın Arnavut paralı askerlerinin yardımıylaKahire’nin efendisi olmuş ve şimdi Babıâli tarafından Mısır paşalığıonaylanmıştı.

Mehmet Ali, İskenderiye’de İngiliz kuvvetini yalıttı ve kurnazlık ederekuzlaştırıcı koşullarla geri çekilmesinimüzakere etti. Bu da bir zaman sonraAkdeniz’deki İngiliz kuvvetlerine erzak müteahhitliği yaparak kendikendisiyle bereketli eyaletine yarar sağlamasını mümkün kıldı. Mısır’dasultanındenetimidışındakendiözerkhanedanınıkuracakolanbüyükyöneticiböylecesahneyeçıkmışoldu.

Tuna Cephesi’nde Rusya’ya karşı savaş yavaş gelişiyordu. GözleriNapoleon’unüzerindeolanneTürklernedeRuslarbütünkuvvetleriniortayakoyuyorlardı. Sultan Selim, Yeniçerilerinin ana kuvvetinin cephedebulunmasından memlekette askeri Yeni Düzeni’nin (Nizamı Cedit)reformlarına devam etmede yararlandı. Fransızlarca eğitilen topçularıYeniçerilerininkinden üstün bir mevkiye terfi ettirilmişti. Akka’da başarılıolmuşolanÖmerAğa’nınküçükkıtası,dahasonraBulgaristan’laRumeli’deeşkıyayısindirmişvehükümetinkarşıtıeyaletvalileritarafındankışkırtılaraküzerineyürüyenYeniçerileriyenmişti.Sultan,ÖmerAğa’nınkıtasınıFransızmodeline göre silahlandırılmış, donanmış ve eğitilmiş iki alaylagüçlendirmişti.

Page 360: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

1805’deRusya’ya karşı cepheye gönderecek asker sıkıntısı çeken sultan,cesurane bir kararla normal gönüllü asker toplama sistemi yerine yenibirlikleriçinmecburiaskertoplamayolunasaptı.Bununhedefiyalnızcagenelolarakhalkdeğildi,Yeniçerilerarasındanengençveeniyiaskerlerkoparılıpalınacaktı. Belgrad’da reayalar tarafından bozguna uğratıldılarsa da, başkaeyaletlerde hâlâ haşin ve serkeştiler, Edirne’de ise sultanın fermanına kabakuvvetle karşı koydular. Sultanın emrini yerine getirmeye çalışan görevliyeise saldırdılar ve adamı boğdular. Anadolu’dan sultanın reformlarınıdestekleyen Karaman paşasının kumandasındaki yeni birlikler TunaCephesi’nde kalabalık bir Yeniçeri grubunun saldırısına uğradılar ve onlarıkesinşekildeyenilgiyeuğrattılar.

Buçarpışma,Divan’dakifanatiklerdenveulemaarasındakibazıkişilerdendestek gören İstanbul’daki Yeniçeriler tarafından şiddetle protesto edildi.SultanSelim,Rusya’ylasüregelenbusavaşzamanındabirisyanıvebaşkentipençesine alacak bir iç savaşı göze almaktansa reformları ertelemek,Anadolu’dan gelen kuvvetleri dağıtmak, reform yanlısı danışmanlarındanbazılarını görevden almak ve sadrazamlığı Yeniçerilerin ağasına vermekzorundakaldı.

Fakat 1807 yazının başlarında İngiliz Deniz Kuvvetleri’nin gidişininüzerindenfazlabirzamangeçmedenBoğaziçikalelerininmuhafızlığınıyapanYeniçeri yamaklarına Avrupa modelinde hazırlanmış yeni üniformalarladonanımı kuşanmaları emredildi. Bunun üzerine bunlar ayaklanarakİstanbul’daki Atmeydanı’na yürüdüler, burada yüzlerce Yeniçeri de onlarakatılarakartıksultanınvereceğiyiyeceğikabuletmeyeceklerinianlatmakistergibi geleneksel şekilde karargâhtaki kazanlarını devirdiler. Buradaentrikacılığı ile ünlü sadaret kaymakamı KöseMusa Paşa ve yeni atanmışşeyhülislamın rızasıyla sultanın reformlarını veNizamıCedit’i destekleyendanışmanları ve vezirleri yargılamak üzere bir mahkeme kurdular veİstanbul’unayaktakımınıhareketegeçirdiler.Reformyanlılarınınbirkısmınıevlerinde diğerlerini de topladıkları Atmeydanı’nda öldürdüler. On yedireformyanlısınınkelleleriisyanıkışkırtanlarınönündengururlageçirildiler.

Sultan Selim’in büyük şanssızlığı sadık müttefiği olan öncekişeyhülislamın yılın başlarında ölmüş olması, ulemanın çoğunluğunun isereformlara karşı çıkmalarıydı. Şimdi boyun eğmeye zorlanınca NizamıCedit’in iptal edilmesi için ferman çıkarttı.Ama tahtını kurtarmak için çokgeç kalmıştı. Şeyhülislam, Yeniçeri ağalarından oluşan bir heyetin talebinekarşılıkolaraksultanınhükümeti,“Müslümanlarınarasınakâfirlerinâdetlerini

Page 361: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

soktuğuna ve yasayla peygamberlerin gerçek savunucuları olanYeniçerileriyok etmek niyetini belli ettiğine göre, sultan, Müslüman diniyle OsmanlıHanedanıadınatahtındanindirilmelidir,”diyebildirdi.

Şeyhülislamınifadesibirfetvayladuyuruldu,NizamıCeditgüçleridağıtıldıveisyancılarınelebaşısıKabakçıMustafaBoğaziçikalelerininkumandasıylagörevlendirildi. Selim bu arada saraya dönmüş, amca oğluMustafa’ya yenipadişah olarak saygılarını sunmuş, ona çok büyük değişikliklerekalkışmamasını öğütlemiş ve kendisininkinden daha mutlu bir saltanatdilemişti. Sonra da zehir içmeye kalkıştıysa da Mustafa kupayı onunellerinden itipdüşürdüvehayatınınesirgeneceğineyeminetti.Selimbununüzerine vakur bir tevekkül içinde kendisi için bir hapishane olacak olandairesine çekildi, oradan çıkan yeni sultan ise IV. Mustafa olarak tahtayerleşti.

Ancak saltanatı sadece birkaç ay sürecekti. Selim’in hâlâ dostları vedestekçileri vardı. Bunlardan biri ise Tuna’daki Rusçuk paşası AlemdarMustafaPaşa’ydı.Reformyanlısı paşakonumunuSelim’eborçluydu, şimdide tahtını ona iade etmek için bir hükümet darbesi planlıyordu. O sıradaRuslarla bir barış antlaşmasının imzalanması, ön planda BosnalılarlaArnavutlardan oluşan büyük ordusuyla sadık Beylerbeyi’nin Edirne’dekikuvvetlerininpeygamberinsancağıylaİstanbul’ayürümesineolanakverdi.

Hedefi Yeniçerileri ürkütüp sindirmek, sarayı işgal etmek, Mustafa’yıtahttan indirmek ve yerine Selim’i geçirmekti. “Gerçek Sultan Selim’i”görmek isteyip sarayın muhafızları tarafından yolu kesilince, birlikleriylekapılarızorlayıpiçerigirdi.TalebinetepkiverenSultanMustafa,Selim’invekendi kardeşi Mahmut’un hemen boğulmalarını emretti, bu ikisinin ölümüböyleceonuOsmanlıHanedanı’nınsonbireyiyapacaktı.

Cellatlar cesurane direnişine rağmen Selim’i katlettiler, sonra, “İştearadığın sultan,” diye bağırarak cesedini tam iç avluya adımını attığı sıradaAlemdar’ın önüne fırlattılar. Alemdar bundan sonra Arnavutlarıyla birlikteMustafa’yı, “Burada ne yapıyorsun? Bu yeri senden daha layık olanınabırak,” sözleriyle tahtındanaşağı sürükledi.Buaradakatiller, sadıkbirköletarafından bir banyonun ocağının içine gizlenen Mahmut’u bulmayıbaşaramamışlardı.SavaşıkazananArnavutlaronuoradabuldular,dahageceolmadan önce de IV. Mustafa’nın tahttan indirildiği, II. Mahmut’un daOsmanlı İmparatorluğu’nun padişahı ilan edildiği saraydan top ateşiyleduyuruldu.

Page 362: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Alemdar Mustafa Paşa büyük yetkilerin sahibi olarak sadrazam oldu.Katilleri, Mustafa’nın gözdelerini ve Yamak asilerin elebaşısı Kabakçı’yıidamettirdiktensonraSelim’inbaşlattığı reformgirişimlerinikararlı şekildeelealdı.NizamıCedit’inAvrupa yöntemlerine göre eğitilen birliklerini eskiSeymenler adıyla yeniden canlandırdı. Çeşitli reform fermanlarını hayatageçirdi ve bunlara eklemeler yaptı, ilk kez imparatorluğun her tarafındanyüksek düzeyli görevlilerden bir danışma meclisi topladı. İmparatorluksarayında toplanan meclise heyecan verici bir konuşma yaparak belirli birreform programını ilan etti. Bu, Yeniçeri birliklerinin, uzun sürelisuiistimallerininortadankaldırılmasıamacınıiçeriyordu.Aynızamandagüçlüayanladerebeylerinayrıcalıklarıylahaklarınıonaylıyordu.

Sertbirtartışmadansonrakendisinindebirüyesiolduğutaşravassallarıylamerkezi hükümet arasında bir anlaşma sağlandı. Bu pakt, yasal ve siyasalanlamda imparatorluğun çeşitli kademelerinin karşılıklı sorumluluklarınıntanımında önemli bir dönüm noktası oluşturuyordu. Sultan Mahmutyetkilerininbiranlamdaerozyonuanlamınagelebileceğiiçinbunagönülsüzcerazı oldu. Yeniçerilerle ulema da önce onaylamış göründüler. Seymenlerlebaşka yerel kuvvetlerin desteğine güvenen Alemdar ise akılsızlık ederekBosnalıveArnavutbirliklerinigeriyolladı.

Bekledikleri fırsatı yakalayan Yeniçeriler bunun üzerine bir kez dahaayaklandılar. Alemdar’ın sarayına saldırarak binayı ateşe verdiler vesadrazamın sığındığı kuleyi havaya uçurarak adamı diri diri yaktılar.Gericikuvvetler sonunda duruma hâkim olmuşlardı. Suiistimalleriyle birlikte eskidüzensizsistemöncekikadargüçlüolarakyenidenkurulmuştu.

III.Selim’inreformhareketiböylecebirsüreiçingeçiciolarakyürürlüktenkaldırılmış oldu.OsmanlıHanedanı’nın sultanları arasında yalnız o kendinisarsılmaz bir inançla imparatorluğunun kökten reformuna adamıştı. KanuniSüleyman’ın 250 yıl önce Doğu’yla İslamın gelenekleri bahsindebaşardıklarını,SelimBatı’ylayenisekülerlikruhuaçısındangerçekleştirmeyeçalışmıştı. Ama başarılı olamamış ve kısmen de karakterinin amaçlarınıyalanlayan bazı noksanları nedeniyle acı bir hayal kırıklığının pençesindeölmüştü. Osmanlı İmparatorluğu’nu Avrupa uygarlığına doğru ilerletmekamacındagerçekanlamdasamimiolanbuhükümdar,neyazıkkihalkınınenbüyükkısmınıngerçekpsikolojisinigörmektenacizkalmıştı.İyiliğiniistediğiulusuna savaşta büyük öncellerinin yaptığı gibi liderlik yapmayıbaşaramamış,onlarınsadakatinivegüveninikazanamamıştı.Aksine,Batı’yla

Page 363: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

fikirlerini benimsemedeki aşırı şevki ve boşboğazlığıyla kendi safındakireform karşıtlarının kökleşmiş bağnaz önyargılarının hortlamasına ve hertürlüyeniliğedirençlerininkuvvetlenmesineçanaktutmuştu.

Fakat Selim’in başarısızlığı esas olarak olanaksız bir işe kalkışmasındankaynaklanıyordu. Osmanlı tarihinin bu aşamasında yüzyıllar boyuncaoluşmuşvetümzayıflıklarınakarşınhâlâsağlamveinatçıolangelenekselbiryönetim sistemini bir çırpıda değiştirmek elinde değildi. Radikal bir sultanolarakSelim’in,imparatorluğundakibirreformpolitikasınıbaşarıyagötürmekiçin var olan kurumların temel yapısını yeniden düzenlemesi, gerçektekararlarınıyürürlüğekoymakiçinyenibirmekanizmayıvebununişlerliğinisağlamakiçingerekligücüiçerenyenibirdevletyaratmasıgerekirdi.Bununiçin her şeyden önce, kadirimutlak ve saygın bir sultanın emriyleşeyhülislamla ulemanın otoritesinin, yani İslamın gücünün kısıtlanmasızorunluydu. Ne çare ki Selim öyle bir hükümdar değildi, yaşadığı zamaniçindeböylesibirhedefehenüzulaşılamazdı.Selim’in, zamanından ileribiryönetici olarak bütün yapabileceği geleneksel yapı içinde yeniliklerigerçekleştirmekti,oysaobunlarıyapamadı.

Selim’in uygulamaya koyma gücünden yoksun olduğu reform politikası,seçkintabakasının,öncekireformcuLaleDevri’ndekindensadecebirderecedahakalabalıkbirazınlığıngörüşleriniyansıtıyordu.Kalabalıkveçokgüçlütutucuçoğunlukordudan,şişirilmişvegiderekdahaçokyolsuzluklarabatanbir bürokrasiden ve İslamın geleneksel sesi olarak Kanuni Süleyman’ınreformlarından yararlanmış olan ulemadan oluşuyordu. Kanuni’nin onlarateslimettiğivetakviyeettiğimemleketingüçdengesihâlâonlarınelindeydi.

Buçoğunluk,ozamandanberiyozlaşmış,bugücükendidünyasalçıkarlarıuğruna suiistimal etmiş ve sömürmüştü.Görevleri, ayrıcalıkları ve torpillerisatıyor, tefecilik yapıyor, taşınmazlara el koyuyor ve dini vakıflarınkontrolünde yolsuzluk yapıyorlardı. Daha aşağı kademelerdekiler benzerasalakça yöntemlerle çıkar sağlıyor, Yeniçeriler de zaten çeşitli ticarifaaliyetlerde bulunuyorlardı. Her biri bir değişiklik sonucunda çok şeykaybedecek olan bu gruplar, geleneksel statüyü ve bunun kendilerinesağladığınüfuzlavarlığıdesteklemeyiortakdavalarıyapmışlardı.

Böyleleribölücüsınıfçıkarlarınabağımlıolmadıklarıiçinonispettegüçlübir bütün oluşturuyordu. Endüstrinin henüz emeklediği, ticaretin ise büyükölçüdeyabancılarınelindeolduğubumemleketteFransızDevrimi’niyaratan,Avrupa’nın başka yerlerinde de gelecek yüzyılda ihtilalci ruhu besleyecekolan sosyal ve ekonomik çatlaklar yoktu. Arkalarında böylesi bir zorlayıcı

Page 364: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

grupolmayanreformcuazınlık,böylecedahadayalıtılmışoluyor,hükümdarahâkim olmak ya da onu tahtından indirmek istediğinde de tutucu öğelerininsafınakalıyordu.

Fransızsever eğilimleri nedeniyle III. Selim’in akıbeti de bu oldu.Reformlarıgeritepmişolsada,yinedeBatıkaynaklıyeniveaydınfikirlerdenoluşan bir akımı teşvik etmiş oldu. Selim’den sonra bu değişim İslamınkalesinesızacak,ondokuzuncuyüzyılıniçindegelişmemişbirakarsuykenbirsele dönüşecekti. Fransız Devrimi eninde sonunda bu yabancı topraklardaözgürlükilkesinibesleyecek,bu,İslamşemsiyesialtındaönplandahukuksalbir kavramken zaman içinde politik bir anlam kazanacaktı. İslama dayalıgüçlü bir hayırsever geleneği olan ve kabul edilemez servet ve sosyalayrıcalıkuçlarıbulunmayanbirtoplumdaönceleribiranlamıolmayaneşitlikilkesizamaniçindeönemkazanacaktı.DayanışmadazamaniçindeHıristiyanazınlıkları bulunan Osmanlı İmparatorluğu’nda ve bütünüyle İslamdünyasındamilliyetçiliğedönüşecekti.

Buarada,değerlerindensapılmasınarağmenegemenbirsosyalvesiyasalgüçolarakyaşamayadevamedenİslamilkeleri,kısavadedemodernOsmanlırejimi üzerindeki etkileri açısından bozguncudan çok, birleştirici oldu.Durgunluktaherşeyerağmenolumsuzbirgüçvardı.DeneyimlibirOsmanlıdiplomatının sonradan şaka yollu belirttiği gibi: “Devletimiz en güçlüdevlettir. Çünkü siz onu dışarıdan, biz ise içeriden çökertmeye çalıştığımızhalde,hâlâçökmüyor.”

Page 365: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((30))OtarihteOsmanlıHanedanı’nınhayattakitekerkekvârisiolanII.Mahmut

birkuşakboyuncasaltanatsürecekvebusüreiçindekararlıvereformcubirpadişah olduğunu kanıtlayacaktı. O karışık dönem içinde bile Fatih SultanMehmet’leKanuniSultanSüleyman’alayıkbirtorunsayılmaktadır.İçişlerleilgili bir reformcu olarak II. Mahmut kendini Osmanlı İmparatorluğu’nunBüyük Petro’su gibi görmekten hoşlanıyordu. Annesinin Fransız olmasımümkünse de, o hiçbir Avrupa dilini bilmiyordu, aldığı geleneksel İslamieğitim ise ona Batı fikirlerinin kapısını açmamıştı. Ama gençliğinin ilkyıllarında ve özellikle Selim’in tahttan indirilmesiyle kardeşiMustafa’nınkinin arasındaki kısa sürede ikisi de sarayda hapis hayatısürerlerkenkuzenivesırdaşıIII.Selim’dençoketkilenmişti.AncakSelim’ingörevleri kendisine miras olarak kalmış olsa bile, şimdi askeri ve dinikurumların değişikliğe karşı birleşmeleri nedeniyle sabredip beklemekzorundaolduğunun farkındaydı.Gerçektende imparatorluğunyaşaması içinzorunlugördüğüreformpolitikasınısürdürecekkadarotoritesahibiolmasınakadararadanyirmiyılgeçecekti.

Bu arada tüm enerjisini Osmanlı’yla Rusya arasındaki mücadeleyeyöneltmişti.İmparatorluğunyıkılmasınınyakınolduğunuöngörenNapoleon,Rusya çarı Alexander’la bir antlaşma yaparak Osmanlı müttefiklerini terketmişoldu.1807’de imzalananbuantlaşma, çarın İngilizmüttefikini safdışıbırakarakAvrupa’nınRusya’ylaFransaarasındapaylaşılmasınıhedefliyordu.Türkiye’yleRusyaarasındakiçatışmanınsonbulmasını isteyenkadirimutlakimparatorlar,Osmanlıİmparatorluğu’nuparçalamakiçinaralarındagizliplanyapıyorlardı. Osmanlı toprakları Asya’yla sınırlı kalacak, Avrupa’daBalkanlar’ındoğubölümüRusya’yageçecekbu topraklarınbatısındakibazıbölgelerin verilmesiyle Avusturya susturulacaktı. Arnavutluk, Yunanistan,GiritveYunantakımadalarınınbaşkaadalarıFransa’nınolacakileridebaşkabölgeleri de alması imkânı doğacaktı. Babıâli Fransa’nın arabuluculuğunureddettiği takdirdeFransaAvrupa’yı“Türklerinboyunduruğuvederdinden”kurtarmakiçinRusya’ylakaderbirliğiyapacaktı.Böylece,Babıâli,Fransa’nındesteğiyle Rusya’yla iki yıl sürecek olan ve barış koşulları içermeyen birateşkes imzaladı. Bu sürenin sonunda Türk-Rus çatışmaları yenidenbaşlayacaktı.

IV. Mustafa’nın katli ve çocuksuz II. Mahmut’un tahta çıkmasıyla ÇarAlexander,OsmanlıHanedanı’nınardıllığındabirkırığınoluşmasıylaülkenin

Page 366: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kolayca Rusya’ya geçmesini umut etmeye başladı. Bu düşünceyleimparatorluğunbölünmesinihızlandırmayaçalıştı.Neçarekişimdiherhangibir gizli anlaşmayla tarafların ikisine de vaat edilmemiş olan İstanbul’laÇanakkaleBoğazı’nıistemeyekalkışmıştı.St.Petersburg’dakibüyükelçisininçarıinandırmayaçalıştığıgibi,Napoleonböylesibirödüneaslarazıolmazdı.Napoleonimparatorluğununucundakibirtaşraşehriolarakİstanbul’unkendievine açılan bir kapı olduğu ve bunun anahtarını elinde bulundurmasıgerektiğinedairçarıniddiasındandazerreceetkilenmekdurumundadeğildi.

Fransa büyükelçisi şehirle boğazların kıyılarının bir serbest bölge olarakkalmasını önerdi. Fakat pazarlığı yöneten Rus görevli, Rum OrtodoksKilisesi’nin, dolayısıyla da doğal olarak ve tarihsel açıdan da Doğu’nunimparatorluğunun başkenti olarak İstanbul’u talep ediyordu. Fransız,İstanbul’unRuslarabırakılmasıhalindeFransa’nındaSuriye’yeaçılanklasikhacyoluolarakÇanakkaleBoğazı’ylakıyılarınıalmasıgerektiğindeısraretti.Fakat Ruslar Karadeniz’le Akdeniz arasındaki geçidin Fransa’nın elindeolmasınıkesinliklereddediyorlardı.

Böylece bu çıkmaz Napoleon’un Osmanlı İmparatorluğu’nu bölen veyönetenbirFransız-Rusbirliğihayalinisuyadüşürdü.Napoleonganimetlerinen zengini olan Mısır’ın İngiltere’nin eline düşmesi korkusuyla vakitkazanmaya çalıştı. 1808’de Babıâli’ye karşı Rusya’yla ittifakını Erfurt’tagözden geçirdi ve İngiltere’yle bağlarının kopmasına karşılık geçici olarakRusordularınınişgalindebulunanEflak’laMoldavya’nınRusya’nınolmasınıkabuletti.Vebununkarşısındaİngiltere’ningöstereceğitepkiyibekledi.

Tuna prensliklerinin Rusya’nın egemenliğine geçmesinin böyleceonaylanması bu kez Avusturya İmparatorluğu’nu telaşlandırdı. Bu ülkeFransız-Rus ittifakına karşı bir denge unsuru olarak İngiltere’yle Türkiyearasında bir barışmaya arabuluculuk yapmaya çalıştı. Fransa’nın tümtehditlerine karşın bu plan 1809’da Çanakkale Antlaşması’yla gerçekleşti.BöyleceTürkiye’yleRusyaarasında tekrarbaşladı.Düzenibozukve sayıcaeksilmiş Türk kuvvetlerine karşı yürüyüşe geçen Ruslar, Eflak’da Tuna’yıaştılar ve nehrin sağ kıyısında aralarında Silistre’nin de bulunduğu kalelerizapt ettiler, fakat Şumnu’daki müstahkem mevkide sadrazamın ordusunundirenişiylekarşılaştılar.SonuçtaürkütücüBalkansıradağlarınıaşamadılarvebirBoşnakordusunundirenişindensonraRusçuk’uelegeçirebildiler.

Fakat 1811’de Napoleon’la aralarındaki ittifakın bozulmasından sonraFransızların Batı’dan gelecek istilanın beklentisi içindeki Ruslar, TunaCephesi’nde savunmaya geçtiler. Şimdi Babıâli’yle barış yapmayı

Page 367: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gereksiniyorlardı. Napoleon’un büyük ordusunun Moskova üzerineyürümesindensadecebirkaçhaftaönceBükreş’tebirantlaşmaimzalandı.Butarihten itibaren Prut, Rus ve Osmanlı imparatorlukları arasındaki resmenkabulgörensınıroldu.ÇarMoldavya’ylaEflak’ınkalankısmınısultanaiadeetti, amaTuna’nın ağzına ulaşılmasına imkân verenBesarabya’yı alıkoydu.NapoleonkendiçıkarlarıuğrunaTürklerindostluğunukazanmayaçalışmaktaçok geç kalmıştı. Oysa şimdi sultanı bütün kuvvetiyle Tuna Cephesi’ndeRuslarınüzerineyürümeyeteşvikediyor,karşılığındaMoldavya’ylaEflak’ıngüvenliğini ve Kırım’ın Osmanlı İmparatorluğu’na iadesini vaat ediyordu.Fakat Türkler, Rusya’yla barış halindeki İngiltere’nin zorlamasıyla, dahasıimparatorluklarının parçalanmasına ilişkin önceki planını öğrenmeleriyleNapoleon’agüvenmedikleriiçinkararlarınıvermişlerdi.

Bükreş Antlaşması’ndan en çok zarar görenler Rusya’nın korumasıaltındaki Sırplar oldu. Gerçi asileri için genel af ve müphem bir dille içişlerini yönetme hakkını elde etmişlerdi, ama Belgrad’la başka kalelerinsultana iadesi ve içlerine Türk birliklerinin yerleşmesi ve arada Sırplarınkendileritarafındaninşaedilmişkalelerinyıkılmasıylabuavantajdanötralizeedilmiş oluyordu. Ertesi yıl Napoleon’un düşüşünden sonra TürklerSırbistan’ıbirkezdahavassalbirdevletyaptılar.

Napoleon’laAlexander’ınparçalamayıplanladıklarıimparatorlukonlardansonra bir yüzyıl daha yaşayacaktı. FakatMahmut’un zamanında küçülmeyedevam etti. Tüm çürümüşlüğüne rağmen iç organlarını koruyor, fakatbozulma sonucunda dış dallarını kaybediyordu. Bunlardan ilk gidenYunanistan oldu. Yunanlılarınmilliyetçi akımının başlangıcı on dokuzuncuyüzyılın başına dayanıyordu. Baştan itibaren belirsiz bir kültürel canlanışkisvesine büründü. Bu klasik anlamda bir Yunan Rönesansı’ydı, fikirleriniFransızDevrimi’nin liberal filozoflarındanve III.Selim’in zamanındanberiaydınTürklerinarasındaolduğugibiRumlarınarasındadayeredengenelbirbilgi yayılımından alıyordu. Bu, zengin Rumların bağışlarıyla okullardaYunan tarihininokunmasınıncanlandırılmasıvedışülkelerdeYunandiliyleyayımlanmış kitapların yayılması yoluyla geliştirilmiş bir eğitim şeklinialmıştı.

Bütün bunların içinde Yunan milliyetçilik ruhunun kurtuluşunun veyeniden doğuşunun tohumları yatıyordu. Batı’ya göç edenlerin de bundaoynadıkları bir rol vardı. İmparatorluğun içinde Babıâli’nin hizmetindekiFenerliRumların,İstanbul;Selanik,İzmirveYunanTakımadaları’nınçeşitli

Page 368: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

adalarında ticaretlemeşgulRum topluluklarının rolleri de inkâr edilemezdi.Buadalarınbirçoğugerçektekendikendileriniyönetiyorlardızaten.Bunlarınbaşında, Türklerin yerelmemur ve askerler aracılığıyla eski özgür Cenevizşirketlerinin aydın yönetim sistemini alıkoydukları Sakız geliyordu. BuadalardanHydra,Spetsaiveİpsaraisedenizcilerin,gemilerindevetaşıdıklarıyüklerde hisselerinin bulunduğu ve gelecekteki bir Yunan Donanması’nınbeşiğini oluşturacakdenizci topluluklarıydı.Öyle anlaşılıyor ki ülkeninkıyıkesimlerindeBatı’ylayakınvesürekliilişkileriçindeolanRumlarvardı.

Yunananakarasınaisedahaazesnekbirruhegemendi.Osmanlıyönetimihalkın üzerinde, esenlikleriyle güvenliklerine değil, çoğu zaman vergileriyükleyen yozlaşmış paşaların yararına vergi tahsiline yönelik baskılı birkontrol sürdürüyordu. Fakat Türk görevlilerin talepleri halkın dertlerininancak küçük bir kısmıydı. İstermülklerini ve güçlerini korumak için İslamdinini kabul etmiş toprak sahipleri, ister köylerle kasabaların kocabaşı,muhtar, ihtiyarheyetigibi ilerigelenyöneticilerininbaskısıdaöncekilerdengerikalmıyordu.BusonuncularıngöreviTürkgörevlilerintemsilcileriolarakbaşında bulundukları toplulukların vergilerini hesaplamaktı ve bu aradaOsmanlı efendilerinin yöntemlerini benimsiyorlardı. Yerel yasa ve düzenikorumadaki ayrıcalıklı konumlarını suiistimal ederek çoğu kez Hıristiyankardeşlerineyaptıklarıbaskıdasertveacımasızdavranıyorlardı.

SivilteşkilatınbirparçasıolaraksultanınkorumasındanyararlananveRumnüfus üzerinde geniş kapsamlı bir otorite sahibi olan dar ve tutucu görüşlüRum papazları da bir baskı unsuruydu. Dolayısıyla rahip sınıfı, topraksahipleri ve yerel yetkililer, ulusal bağımsızlık adına bir Yunan kültürRönesansı’ndan bir Yunan politik ihtilaline geçişe destek vermekleçıkarlarından çok şey kaybederlerdi. Bir Yunan diniyle dilinden ayrı birYunanulusukavramınınsomutlaşmasıbudurumdaağırbirseyirizliyordu.

Busomutlaşmazamaniçindeulusalhedeflereulaşmakiçinaskerigüçlerinkullanımıyla gerçekleşince,Yunan halkı içindeki kökleri de ikiye katlanmışoluyordu. Önce Türk otoritesinden kaçmak için uzun süredir dağlardakonuşlanan, haydutluk ve şiddetle yaşamlarını sürdüren Kleftes adlı vahşiçeteler vardı. Bunların geleneksel haydutluk meslekleri, şimdi hırs veaçgözlülük kisvesinden çıkarak Osmanlı zulmüne karşı şerefli ve yasal birsilaholarakRumlarınindindeşerefveitibarkazandı.BöylecekleftesYunanmilliyetçilikdavasındavatanseverbirayaklanmaodağınadönüştü.BuçetelerGirit’lediğeradalardışındaanakaranınMora,EpirveRumeligibiayrıdağlıkbölgelerinde geleceğin ayaklanma liderleri olacak güçlü kalıtsal şeflerin

Page 369: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

idaresinde faaliyet gösteriyorlardı. Türkler onlara karşı armatoli denilenHıristiyan jandarma örgütlerini silahlandırmışlardı, gelgelelim bunlar çokzamançeteleretarafoluyorlardı.

Bunların denizdeki karşılıkları, adalarla kıyı bölgelerinin korsanlıklageçinengüçlüdenizcileriydi.Herikizümreninmaceraperestlikruhu1814’deİyonyaAdaları’nınNapoleon’unelindenalınmasıylasonuçlananİngilizdenizve kara operasyonlarının örnek ve deneyimleriyle beslenmişti. Bu adalardaİngiliz bayrağının dalgalandırılması bir özgürlük ateşini tutuşturarak bütünYunananakarasınayayılanbirayaklanmayıkörükledi.

Ancak bunun başarılı olması için sistematik biçimde planlanması vekoordineedilmesigerekiyordu.BundaenbüyükrolYunanistaniçindeolduğukadar dış ülkelerde de bağlantıları olan Rum tüccar topluluğu tarafındanoynandı.Bununaracı,Rumların1770’deRuslarınyardımıylaTürklerekarşıgiriştikleri başarısız ayaklanmanın ürünü olmuş olan Filiki Eterya veya“DostlarTopluluğu”ydu.KurucusuiseyüzyılınsonlarınadoğruayaklanmayaMarseillaise’ini veren Yunanlıların milli şairi Rhigas Pheraios’du. Ulahkökenli, dolayısıylaRomen olan bu kişi, gerçekçi olmaktan çok şairane birüsluplayalnızcakurtarılmışbirYunanistan’ındeğil,aynızamandabağımsızHıristiyan devletlerinden oluşan çokuluslu bir Balkan federasyonunun, yaniminyatürbirBizansİmparatorluğu’nunhayalinikuruyordu.BununresmidilivekilisesiYunanolacaktı.Sırpların,Bulgarların,ArnavutlarınveRomenlerinYunan özgürlüğü ve bir Hıristiyan birliği uğruna seve seve silahasarılacaklarını ümit ediyordu. Kara Yorgi ve sultana karşı ilk Hıristiyanayaklanması liderleri de bu harekete katılacaklardı. Rhigas’ın TürklertarafındanidamedilmesiüzerineEterya’sınınetkisizayıfladı.Ancak1814’deYunanistan’da değil, Rusya’da Odessa’nın üç Rum tüccarı tarafındancanlandırıldı.Atina’daiseTürklerinşüphesiniuyandırmadanfikirleriniaydınYunanlılar arasında yaymaküzere birYunan edebiyat cemiyeti paravanınınarkasındaşekillendi.

Cemiyetin faaliyetleri yine de fazlasıyla cesurdu ve kollarıyla ajanlarınıAvrupa Türkiyesi’yle Anadolu şehirlerine yaydıkça herkesçe tanınır oldu.Sonuçta kendi inceden inceye işlenmiş hiyerarşisi, gizli işaretleri, gizemliritüellerive tantanalıbağlılıkyeminiylebir tür fesatFarmasonluğadönüştü.GizlitertipleriyleentrikalarıBalkantopluluklarıarasınakışkırtıcılıktohumlarısaçıyordu.ÜyelerininarasındaRussubaylarıvardı.Ruskonsoloslukajanlarıtarafından yandaşlarına çarın gizli koruması vaat ediliyor, bir ayaklanmadurumundaaskeridesteksağlamayahazırolduğuimaediliyordu.Rumlarbu

Page 370: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

vaatleregüvenmeyedündenhazırdılar.

EteryabaşkanlığıönceKontJohnCapodistria’yateklifedildi.CapodistriaSt. Petersburg’da çarın hizmetinde büyük nüfuz ve prestij sahibi birKorfu’luydu,hattaÇarİyonyaAdaları’ndaİngilizkorumasınınkurulmasıiçinonunadınabirantlaşmaimzalamıştı.Capodistriateklifireddedince,başkanlıkbu kez Aleksandros Ypsilantis’a verildi. Ailesi Moldavya ve EflakvoyvodalığıyapanbuFenerliRum,çarınyaverliğiniyapmış,RusOrdusu’ndasivrilmiş,büyük itibar sahibiolmuştu.Cemiyet1820’deonu“Enüstotoritesahibigenelmüdür”atadı.

Ayaklanmasına kuzeyde başlamaya karar veren Ypsilantis sağduyununsesini dinleyecek yerde, daha çokmaceracı bir dürtüyle karışık bir kuvvetişimdilerdeRusveTürkimparatorluklarınınsınırıolanPrut’tanMoldavya’ylaEflak’a geçirdi. Yüksek sesli beyanlarına ve gururlu mizacına karşıninsanlarla işler konusunda deneyimden yoksundu. Romenlerle HıristiyanRumların arasında gerçekte var olmayan bir birlik ve dayanışmayagüveniyordu. Moldavya voyvodası tarafından iyi karşılanmakla beraber,Eflak’daHelendavasıiçindestekbulamadıgibibirşey.Yerelbirasionubukonuda aydınlattı: “Yunanistan Rumların, Romanya Romenlerin.” Çar, onureddetti ve ordusundan kovdu. Ekümenik Patrik de sultanın talebi üzerineaforoz etti. Türklerin Bükreş’e yolladıkları ordu Ypsilantis’in “kutsaltabur”unu yok etti. Ypsilantis Avusturya’ya kaçtı, ama orada da imparator,onu hapse attırdı. Fenerli Rumların Tuna’daki egemenlikleri böylece sonaererken, Romen prensleri arasından seçilen voyvodaların egemenliğiyleRomenbağımsızlığıbaşlıyordu.

Yunan bağımsızlığı da eşzamanlı olarak ülkenin büyük bir kısmındabaşgösteren eşgüdümlü bir dizi ayaklanmayla doğacaktı. Bu hamle Eteryatarafından Yunanistan’a Fenerli’yle başka liderlerin yollanmasıylagerçekleşecekti.BuliderlerinarasındaPeloponez’dekumandayıelinealacakolanYpsilantis’inkardeşiDimitridevardı.Kendigirişimleriyleorayagidenbaşkaları da hemen asi liderlerle bağlantı kurdular. Ayaklanma 25 Mart1821’dePatrasMetropoliti’ninbildirisiylebaşladı.

Zamanlamamükemmeldi. Divanı ivedi bir Yunan tehlikesinin bilincindegözükmeyenSultanMahmutsözdevassalıolanasiYanyaAslanıTepedelenliAliPaşa’yıEpir’deezmeyegitmekiçintamoanıseçmişti.AliPaşaArnavutOrdusu’nun yardımıyla çok güçlenip egemenliğini perçinlemiş ve hemenhemen bağımsız bir hükümdar düzeyine ulaşmıştı. Aslında Napoleontarafından da bu yönü kabul görmüştü. 1819’da önemli Adriyatik limanı

Page 371: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Parga’ya hâkim olmuştu. O da Arnavut olan Ali’nin şahsi düşmanı İsmailertesi yıl ondan kaçarak İstanbul’a sığınmış, sultan da onu mabeyinciyapmıştı.AliPaşa,İsmail’inarkasındanikikiralıkkatilyollamış,buadamlartam İsmail’i vurmaya hazırlanırken yakalanmışlardı. Bu olay SultanMahmut’a düşmanını ezmek için aradığı bahaneyi oluşturdu. Ali’yi asi vehaydut ilan etti. Ali’nin paşalığını, kurbanı olmasına ramak kalan İsmail’e(PaşoİsmailPaşa) ihsanettiveAli’yekarşıonunkumandasındabirkuvvetiyola çıkardı. Köşeye sıkışan Yanya aslanı Ali iki yıla yakın bir zamandayanınca, sultanMora’dakikıdemliveacımasızkumandanıHurşitPaşa’yaseferisonuçlandırmasınıbuyurdu.Bukuvvetlerensonundabirgöladasındakikaleyesığınmışihtiyarasiyiyenipyokettiler.Tepedenli’ylebirlikteüçoğluvetorunununkesikbaşlarıİstanbul’dasultanayollandı.

Bu çarpışmalar sırasında Mora kaleleri savunmasız kaldığı için Yunanasileri de çoğu garnizonlara baskın yapmayı başarmıştı. Denizde deeşgüdümlüolarakbüyükmanevrakabiliyetiolansavaşgemilerinesahipRumkorsanlarkıyıdakikilit limanlarüzerindekontrol sahibiolabildiler.Türklerelevazımvecephanesevkıyatıböyleceancakkarayoluylagerillalarınelindekidağlık bölgelerden geçilerek yapılabilecekti. Asiler adalardan Spetsai’yiellerinde bulunduruyorlardı. Burada zengin bir Rum dul kendi gücüyle vemaddiolanaklarıylaNaupliaKörfezi’niablukayaaldı, sonradaİpsara’yavehalkı yüksek rütbeli din adamlarına karşı ayaklandıran bir gemi kaptanınınyardımıylaHydra’yahâkimoldu.

Yarımada boyunca ayaklanmanın popüler şarkısı “Tek Türk kalmayacakMora’da”bütünMüslümanlarakarşıayırımsızolarakkatliamlaryapılmasınıkışkırttı. Ayaklanma Korent Körfezi’nin ötesine de yayıldı ve Livadia’nınHıristiyanolmayanhalkıkatledildi.Köylüler,sultanınkişiselmülküveonbinnüfuslubirtaşrakentiolanAtina’yızaptetmekiçinbirkaleduvarınıaştılar.Fakat Venediklilerin kuşatmasından beri berkitilmiş olan Akropol bir yılıaşkınbirsüredayandı.Batı’daMesolonghi’debüyükbirayaklanmabaşladı.Kuzeyde de Pelion tepelerinde veAthos (Aynaroz) Tepesi keşişlerinin diniolduğukadarulusalamaçlıbirdavauğrunasilahlandıklarıüçlüKhalkidikyayarımadalarında da başkaldırılar çoğalmıştı. Müslüman halkın çoğunluktaolduğubiradaolanGirit’teYunankökenli fanatikGiritliMüslümanlarolanYeniçeriler, Hıristiyanlara akıl almaz vahşi saldırılarda bulundular, hattaKandiyeMetropoliti’yle dört piskoposu katedralin sunağı önünde öldürecekkadar ileri gittiler. Bu kırıma misilleme olarak dağların savaşçı çeteleriayaklandılar ve birYunan filosunun da yardımıyla bir süreHanya limanınıablukayaaldılar.

Page 372: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

SultanMahmutotoritesinemeydanokunulmasınakatlanacakadamdeğildi.Orduları ayaklanmanın ilk şok ve şaşkınlığını atlatır atlatmaz Mora’daTürklerin katledilmesinin acısını Rumlardan fazlasıyla çıkardı. İstanbul’daBabıâli’nin tercümanını ve başka ileri gelen Fenerlileri idam ettirdi.Tripolitza’da Moralı olan Yunan patriğini Paskalya Günü’nde sarayınınkapısınaastırdı.Cesediüçgünboyunca teşhirettirdisonradaRumlarınhorgördükleri Yahudiler tarafından yerlerde sürüklenmesinin ardından denizeattırdı.AsiYunanDonanması’nınbirsavaşgemisiSakızAdasıönlerindebirTürksancakgemisiniamiralivemürettebatıylabirliktebatırınca,Türklerbuzengin adayı tahrip ederek yüz bin kadar Hıristiyanı sürerek ve esaretemahkûmederek intikamaldılar.KorentKörfezi’nin kuzeyinde ayaklanmayıhemen hemen bastırmayı başardılarsa da, Mora’nın istilasında fazla birilerlemekaydedemediler.

Fakat Rumlar askeri alandaki avantajlarını pekiştirecek yerde yerel birmeşruti yönetimin siyasal sorunlarına kendilerini kaptırmakta acele ettiler.İşgalleri altındaki her bölgede bir meclis -Messenia’da bir senato,Peloponez’de bir “merkezi hükümet” Doğu ile Batı Rumeli’de de başkaseçilmiş hükümet kurumları topladılar. Bu topluluklar rakip çıkarları veemelleri olan grupları; din adamlarını, toprak sahiplerini, kilise liderlerini,Fenerlileri, ada tüccarlarını ve kendi yasalarından başkasını dinlemeyenKleftleri yani eşkıyayı temsil ediyordu.Kendilerini ulusal anlamdaYunanlıolarakhissetmedikleriiçinbunlarınarasındabirlikkurmakboşunabiruğraştı.

Peloponez’deTripolis’indüşmesindensonraçıkarlarınıbirmerkeziYunanHükümetibünyesindetoplamakiçinilkdenemeyapıldı.BubağlamdaDimitriYpsilantis Epidaurus yakınında ulusal meclisi toplantıya çağırdı. 1822’ninyılbaşıgünündedecumhuriyetçiilkelerdoğrultusundatasarlanmışyasamaveyönetselorganlarıylaeksiksizbiranayasailanedildi.AnayasabüyükölçüdeBatı’daMesolonghi’dekiasilermeclisininbecerikliFenerlilideriAleksandrosMavrokordatos tarafından hazırlanmıştı, başkanlığa da kendisi seçildi.Ypsilantis bu arada arka planda kalmıştı. Ne çare ki Doğu’nun despotluğualtındageçenyüzyıllardanyeniyeniçıkan,üstelikkendirakiptopluluklarınageleneksel bağlarla bağlı bir ulus içinBatı’nın anayasal düzenine dayalı budeneyçokvakitsizdi.

1822’ninsonralarındadoğuPeloponez’inbaşlıcalimanıvedoğalbaşkentiNauplionbaşlarındakleft lideriKolokotrones’in bulunduğuYunanlı asilerineline geçti. Bu kişi ulusal meclisin Nauplion’da toplanmasına razı olmadı,meclis başka yerde toplanıp yönetim gücünü sınırlamaya çalışınca da

Page 373: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hükümetindörtüyesinikaçırmaksuretiylemisillemedebulundu.HükümetinkalıntılarıHydraileSpetsai’ninkorumasındakiuzakbirburnaçekilipArnavutkökenli zengin Hydra’lı Kunduriotis’i başkanlığına seçti. ÖyleykenKolokotrones Mora’nın gerçek hâkimi olarak kalmıştı. Hiçbir Yunanlınınbaşka bir Yunanlının hükümranlığını kabul etmeyeceği belli olmuştu.ÇözümesonradanBatılıbirprensinşahsındaulaşılacaktı.

Rumlar işin başından beri büyük bir iyimserlikle Batı’nın desteğinegüvenmişlerdi. Askeri açıdan hayal kırıklığına uğramaları uzun sürmedi.BatılıdevletlerNapoleon’unyenilgisindensonraRusya’ylabirliktebirbarışdönemiistiyorlardı.Ayaklanmakarşıtı“hükümdarlarbirliği”olarakbironyılboyunca görünürde barışı devam ettirdiler. Bu nedenle ne İngiltere’yleAvusturya ne de (tüm vaat imalarına rağmen) Rusya, Yunan milliyetçiliğidavası için savaşmaya hazırdı. Ayaklanma patlak verdiğinde devletler onukınamadabirlikoldular,1822’demüttefiklerinVerona’dakibirkonferansındaihtilalci,diyeYunandelegelerinikabuletmeyireddetti.

Ama tebaalarının arasında Yunanlıları yalnız ezilmiş Hıristiyanlar olarakdeğil, aynı zamanda da klasik çağın kahramanlarının yiğit torunları olarakgören yeni ve romantik birGrek dostluğu ruhu gelişmekteydi. Büyük Turaçıkmış gezginler, antika koleksiyoncuları, entelektüeller, edebiyatçılar veşairler onların içindeki Hellas (Yunanistan) aşkını ateşliyordu (kuşkucubilginler ne derlerse desinler).Hâlâ eskiYunanlıların yaşadıkları uygarlığınbudoğumyerinekültür dünyasının ilgisini uyandırdılar veyenilenmesi içinvizyonoluşturdular.

Yunanlılık mesajı iş dünyasında da Yunan tüccar toplulukları tarafındanBatı Avrupa başkentlerinde ve Rusya’da yayıldı. Çabaları somut olarakayaklanma için para toplamaya yönelik Grek dostluğu komitelerininoluşmasına yol açtı. Yurtdışında ve özellikle Rusya’da yaşayan zenginRumlarhatırı sayılırparasalkatkılardabulunurkenyalnızAvrupa’dandeğil,Amerika’dandamaceracıgençler,çoğuzamankendihükümetlerinemeydanokuyarak.Yunandavasıiçinsavaşmayagönüllüoldular.İngilizsiyasetadamıve gazeteci William Cobbet’in alaycı bir şekilde ifade ettiği gibi, Yunanayaklanması “şairlerle borsa simsarları tarafından Rusya yararınadüzenlenmişbirsavaş”tı.

ŞairlerinarasındaYunanistan’ıilkkez1809’daziyaretedenvedizeleriyleölümsüzleştirenLordByronbaşıçekiyordu.Rhigas’ınihtilalcisavaşşarkısını

Page 374: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İngilizceye çevirdi ve İtalya’daMavrokordatos’la yakın dost oldu. 1823’deKefalonyaAdası’nageldiveYunanistan’ageçmeküzereburadabeşaykaldı.Askeri yardım aradıklarında Yunanlıları, “Özgürlük için Franklaragüvenmeyin,” diye uyarmıştı. Şimdi kendisi onlara Londra’daki komiteninaltıhanelikredisişeklindebirparasalyardımgetiriyordu.

Asilerin arasındaki uyumsuzluk şimdi neredeyse bir iç savaşgörünümündeydi. Byron 1824’de Mesolonghi’de Yunan anakarasınaçıktığında Yunanlının yeni bir Peloponez Savaşı’nda Yunanlıya karşısavaştığını gördü. Savaş Kolokotrones’le Kunduriotis’in yandaşlarıarasındaydı.İkisininrakiphükümetmeclislerindenbirikaraiçinde,diğerininise kıyılarla adalardaydı. Bu durumun Lord Byron’u şaşırttığı veya hayalkırıklığına uğrattığı söylenemez. Yunan davasını benimsemekte ne kadarromantikse, Yunan karakterini değerlendirmede de o derecede gerçekçiydi.Buradagördüğü,moralbozucubirdespotluktanancakkısmenkurtulmuşveyeni bir yönetime kavuşma bahsinde fikirleri çelişen, işlevsel uygulamazararınaliberalteorininpeşindenkoşanbirulustu.

Byron’un öncelikli görevi bu anlaşmazlıkları çözümlemekoldu ve bundakısabirsüre içindebaşarılıolacaktı.Çünküaldığı talimatlaragöregetirdiğiparaların harcanması için ancakKunduriotis’e güvenilebilirdi.Kolokotroneshissesi uğruna Nauplion’u teslim etti. Birkaç ay sonra kaçınılmaz olaraktekrariçsavaşpatlakverdi.KolokotronesKunduriotis’inüzerineyürüdü,amaele geçirilerek Hydra’da hapsedildi. Mavrokordatos da bu durumdaniğrenerek sahneden çekildi. Türklere karşı savunma için toplanan İngilizkredisi böylece Yunanın Yunana karşı savaşında heba oldu. Bu krediyisağlayanLordByronçabalarınınsonucunugörmektenkurtuldu;Mesolonghibataklıklarındamalaryadanölmüştü.AmaYunandavasınınbirşehidiolarakölmüş ve Yunanlıların arasında hatırası asla ölmeyecek bir kahramanmertebesine yükselmişti. Şairin ölümü Avrupa’da Yunan dostluğu ateşinidaha da şiddetlendirdi, böylece bir Yunan ulusunun günün birinde uygardünyatarafındantanınmasınavesavunulmasınakatkıdabulundu.

Yunanlılar, Özgürlük Savaşları’nın bu ilk kademesinde, içlerindekikavgalararağmen,geneldebaşarılıolmuşlardı.Başarılarıhattaodereceydikionlarıyalnızbaşınayenmekiçinkuvvetlerininyetersizliğininbilincinevaran,üstelik Asya eyaletlerinden kuvvetlerini desteklemek için gönüllülerbulamayansultan,1825’degüçlüvassalıolanMısır’ınArnavutkökenlivalisiMehmet Ali’yi yardımına çağırdı. Mehmet Ali Paşa’nın ordusu, Napoleon

Page 375: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

zamanındanberiBatıyöntemlerinegöresilahlandırılmışveeğitilmişti.Dahaönce de Arabistan’daki bir ayaklanmayı bastırarak Sultan Mahmut’ayardımdabulunmuştu.II.MahmutşimdideasiYunanlılarıezmekiçinonundesteğiniistiyordu.KarşılığındaMehmetAli’yeGiritvePeloponezvaliliğinivaatediyordu.MehmetAlidahafazlasınıistiyordu:Suriyepaşalığını.

Mehmet Ali’nin oğlu İbrahim Paşa bir deniz kuvvetinin kumandasındaİskenderiye’den yola çıkarıldı. Bu, Avrupalı olmayan bir devlet tarafındanAkdeniz’de sefere çıkarılan deniz filolarının en kuvvetlisiydi. Girit yoluylaMora’nınenbatıucundakitahkimedilmişModonlimanınayollandı.İbrahimburadakarargâhınıkurdu,böyleceYunanözgürlüksavaşınınikinciaşamasınageçilmişoldu.DisiplinlikuvvetleriüçyılboyuncaPeloponez’ehâkimolarakYunanlılara kaptırdıkları mevkileri Türkler için tekrar ele geçirirken ülkeyidehşet ve yıkıma boğacak ve ülkenin en büyük kısmı üzerinde Türkegemenliğini tekrar kuracaktı. Bu olaylar Yunanlılar arasında bir dereceyekadar birlik sağladı. Kolokotrones serbest bırakıldı; tekrar Morabaşkumandanlığına atandıysa da İbrahim tarafından arka arkaya iki kezyenilgiyeuğratıldı.

İbrahim,Mesolonghi’yikuşatanTürkkomutanReşitPaşa’yadestekolmakiçin 1826’da kuvvetlerini Yunan anakarasına geçirdi. İbrahim’in denizkuvveti burada savaş şansını tersine çevirerek bir Yunan destek filosununlimana girmesini engelledi ve Yunan garnizonuyla sivil halkın en büyükkısmınınbaşarısızlığauğrayacakolansonbirumutsuzdirenişekalkışmasınayolaçtı.

Mesolonghi’nin zapt edilmesi Kunduriotis hükümetinin düşmesine ve ikirakipmeclislebaşkanarasındayenibir içsavaşdönemineyolaçtı.Bununlabirlikte, Kunduriotis daha önce yetenekli iki İngiliz subayını İrlandalı SirRichard Church’le İskoçyalı Lord Cochrane’ı Yunan ordu ve donanmasınadönüşümlü olarak kumanda etmeleri için resmen davet etmişti. İngilizlerhizmetleri için rakip iki hizibin uzlaşmasını şart koydular. Böylece ulusalmeclis yeni bir anayasanın ışığındaki yeni oturumunda müstebit biri olanCapodistria’yı başkanlığına atadı. Bu arada daReşit PaşaAtina’yı kuşatmagirişiminde bulundu. Lord Cochrane tarafından kurtarılma girişimibaşarısızlıkla sonuçlanan şehir, 1827 Haziran’ında Türklerin eline geçti.Yunanistan anakarasının işgalini tamamlayan bu zafer Özgürlük Savaşı’nınsonunungeldiğininişaretigibigörünüyordu.

Fakat son daha gelmemişti. Altı yıl süresince kan döküldükten sonraAvrupa devletlerinin işe karışmalarının zamanı gelip çatmıştı. Bunların

Page 376: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

arasındaTürklereençokbaskıyapanRusya’ydı.Metternich’inyönetimindekiemperyalist Avusturyalılar ise asilerin sindirilmesinden yanaydılar.İngilizlerle Fransızlar yeni bir Rus-Türk savaşının sonuçlarındankorkuyorlardı. Diğer yandan Fransa’nın 1824’ten beri X. Karl’ın şahsındaliberalbirhükümdarıvardı.Akdeniz’dekiFransızveİngilizDenizKuvvetleriYunanlılarındenizkuvvetinikorsanlarakarşıbirsigortaolarakgörüyorlardı.

İngiltere’nintutucupartisiTory’lerLordCastlereagh’ındüşmesiveliberalzihniyetli George Canning’in onun yerine geçmesiyle daha liberal birpolitikaya yerlerini bırakmışlardı.GeorgeCanning’inYunan dostu akrabasıStratford Canning şimdilerde Babıâli’ye büyükelçi olarak atanmıştı.Peloponez’i Mısırlılarla doldurmak amacıyla Yunanlıları sözde köle edenİbrahim Paşa’nın gaddarlığıyla ilgili öyküler İngilizlerin kalbini isyanladolduruyordu.LordByron’unbusoyludavauğrunakendinikahramancafedaetmesiisekamuoyunuhareketegeçirmişti.

DevletlerinilkgöreviYunanistan’ıngelecektekisınırlarıylastatüsünütayinetmek oldu. 1826’da St. Petersburg’da İngiltere’yle Rusya arasında kandökülmesine son vermek ve Türklerle Yunanlıları barıştırmak amaçlı birprotokolun imzalanmasıyla bir ön karara ulaşıldı. Taraflar Yunanlılar içinbağımsızlık değil de, sultana yıllık bir vergi karşılığında kendi iç işleriniözgürceyönetmekhakkınıeldeetmekgenelilkesindeanlaştılar.

O yılın sonbaharındaYunanlılar bu protokolun kapsamının genişletilerekFransa’nın da katılması için başvuruda bulundular. Aradan çok geçmedenölecek olan Canning’in girişimiyle 1827 Temmuz’unda Atina’nındüşmesindenbiray sonraLondra’dabuanlamdabiranlaşma imzalandı.ÜçdevletbunadayanarakBabıâli’yearabuluculuklarınıönerdiler.Buşartkabuledilmediğitakdirde,Yunanlılarlauluslararasıilişkilerkurmahakkınıellerindebulunduruyorlardı. Bu durum konsoloslar tayin etme ve asi eyaletlerinbağımsız bir devlet olarak kabulünü içeriyordu. Yukarıdaki şart Yunanlılartarafından kabul edildi, fakat sultan tarafından kesinlikle geri çevrildi.Gerçeklere gözlerini kapayarak bu girişimi yasal hükümranlık haklarınınyabancılar tarafından apaçık ihlali olarak kınıyordu.Bu haklarından feragatetmeyiyadaonlarıdeğiştirmeyiiseherneşekildeolursaolsunreddediyordu.

Anlaşma, karma bir filo tarafından “çarpışmalara katılmadan”uygulatılacak bir ateşkesi içeriyordu. Rusların bir filo gönderdikleriAkdeniz’de üç devletin amiralleri, aldıkları talimatların belirsizliği kadarİbrahimPaşa’ylabağlantıkurmanıngüçlüğükarşısındaşaşkınlıkiçindegörüşalışverişindebulunuyorlardı. İbrahimPaşa’yagelinceodaYunan saldırıları

Page 377: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

nedeniylesultanınemriolmadanateşkesikabuletmiyordu.SonundaamirallerTürklerin önce ateş etmemeleri durumunda ateş açmamak için aralarındaanlaşarak Navarino Koyu’na girdiler ve bir güç gösterisinde bulunarakİbrahim’inateşkesikabulederekgemileriyleİskenderiye’yedönmesindeısrarettiler.

OsıradabirMısırgemisibüyükbirşanssızlıkeseridelegeleritaşıyanüstüaçıkbirtekneyeateşaçtı.Fransızsancakgemisianındatüfekateşiylekarşılıkverdi ve bir deniz savaşı kaçınılmaz oldu.Bu çarpışmada İbrahimPaşa’nındonanması hemen hemen tamamen imha edildi. Navarin Baskını,İnebahtı’dan beri Osmanlı İmparatorluğu’nun denizlerde aldığı en büyükyenilgidir.RuslarlaFransızlarmemnundular.Metternichiçinbu“korkunçbirfelaket”ti. Kısa bir süre sonra başbakan olacak Wellington Dükü için bu“talihsizbirolay”dı.Öyleyken(kısabirsüresonraKralIV.Williamolacak)Clarence Dükü İngiliz Amirali Edward Codrington’u Bath Onur Nişanı’nasahip şövalyelikle ödüllendirdi, ama daha sonra başka bir bahaneyle denizkuvvetlerikomutasındanaziledilmesinionaylayacaktı.Yunanlılarbüyükbirsevinçyaşıyorlardı.Ensonundaözgürolacaklardı.

Ulusal meclisin yeni başkanı Capodistria seçildiğinden beri destek eldeetmek için Avrupa başkentlerini dolaşıyordu. 1828 başlarında görevlerinidevralmakvebarışısağlamakiçinNauplia’yageldi.İlkişolarakkuvvetleriniyeni devleti için talep ettiği bölgeleri İbrahim’in elinden almaya yolladı.Bunda kısmen başarılı oldu. Sonra kendi kontrolü altında yeni bir yöneticikurulu Panhellenion’u oluşturarak kişisel gücünü garantiledi. En kısazamandayenibiranayasayadayalıyenibirulusalmeclistoplamayıvaatetti.Bu arada da kendisine kabine görevi yapan bir “sekreterya” aracılığıylayönetmeyedevametti.

İngilizler,İbrahimPaşa’nınkuvvetleriniçekmesiiçinMehmetAliPaşa’dangaranti aldılar. Bunlardan geri kalanlar sonunda Mora’nın başkentiTripolitza’yı yerle bir ettikten sonra bir Fransız kuvveti tarafından ülkedendışarı atıldılar. Tam o sırada Rusya’yla Türkiye arasında yeni bir savaşınpatlakvermesikesinbiranlaşmayavarılmasınıgeciktirdi.

Ruslar birkaç yıldan beri Türklere diplomatik baskı uyguluyorlardı.1826’daBabıâli’ye onur kırıcıAckermanAntlaşması’nı kabul ettirdiler.Bubelge Bükreş Antlaşması’nın şartlarını garantiye aldıktan sonra Asya’dakibazı Türk kalelerinin teslimi yoluyla bu şartları Rusya yararına

Page 378: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

genişletiyordu.MoldavyalılarlaEflaklılaraeksiksizayrıcalıklar,Sırplarayenipolitikhaklarveriyordu.TürklerşimdiNavarino’dadonanmalarınıkaybedipKaradeniz’de üstünlüğü Ruslara bıraktıklarına göre, savaşçı Çar I. Nikolaartık uzlaşma değil, Moskofların geleneksel düşmanıyla silahlı biryüzleşmeninpeşindeydi.1828ilkbaharındaTürkiye’yiistilaetmeyiplanladığıanlaşılınca,sultanöncedenhareketegeçerekRusya’yasavaşilanetti.

Çar Nikola ertesi ilkbahar ordusunun başına geçip Prut Nehri’ni aştı.PrenslikleriişgalettiktensonrahaziranayıgelmedenTuna’yıgeçerekBalkansıradağlarınaveötesine,sultanınbaşkentinegidenyoluaçmaküzerebirdizikaleyielegeçirdi.Kaleduvarlarınınarkasındaaçıkarazideolduğundandahagüçlü olan Türkler onlara eski cüretkârlıklarıyla karşı koydular. Varna,kısmen birkaç bin kişilik kuvvetiyle düşman tarafına geçen bir Türkkomutanınınhiyaneti,amabundandaçokRusya’nınKaradeniz’ehâkimiyetisayesinde sıkı bir direnişten sonra düştü. Ama Silistre ve dağ geçitlerininanahtarıolanŞumnudireniyordu.

Ruslar büyük kayıplara uğramıştı, ama ertesi yıl daha büyük bir kuvveticepheye yolladılar. Bunun komutanı Mareşal Diebitsch (Baron Moltke’ninsözleriyle) asla yenilmemesiyle ünlüydü. Burada da Sabalskanski, yani“Balkan’ı aşan” adını kazanacaktı.Küçük bir kuvvet bu kez başarılı olarakSilistre’yikuşatırkenordusununbüyükbölümüŞumnuönlerindekiKulewtskabölgesindeönemlibir savaşı sürdürüyordu.BusavaştadahabüyükbirTürkkuvvetidahaküçükbirRusbirliği tarafındanyenilgiyeuğratıldıvetümağırsilahlarınıbırakarakkaçtı.

Diebitsch bu noktada garnizonu ve Kulewtska’dan kurtulanlarla hâlâdayananŞumnuKalesi’niöncezaptetmedenBalkansıradağlarınıaşmakgibicüretkârane bir karar verdi. Reşit Paşa küçük bir kuvvetle Şumnu’yusavunmaya hazırlanırken, Diebitsch kuvvetlerinin en büyük kısmıyla derinboğazlardavedağsırasınınürküntüvericigeçitlerindedokuzgünlükzorunlubir yürüyüşe başladı. Reşit Paşa tam bir öngörü yoksulluğuyla dağlarısavunanbirlikleriniçekerekŞumnu’nunsavunmasınahazırlanırkenDiebitschbüyükbirşanseseribuatılımıhiçbirdirenişlekarşılaşmadanbaşarabilmişti.

OvaktekadarhemenhemenaşılamazgörünenbuengeliaşanRusOrdusu,Karadeniz’deki Rus Donanması’na Burgaz’da bir ikmal yolu açmış oldu.Türklerin birkaç direniş noktasını kırdıktan, sıcak bir karşılama gördükleriHıristiyan köylüleri korumaya da özen gösterdikten sonra Ruslar, Edirnesurlarınınönündekiovalardaortayaçıktılar.Dahaöncehiçaşılmamışbirdağbariyerininhakkındangelmişbirordukarşılarındabelirinceşaşkınlığadüşen

Page 379: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

şehir garnizonu tek bir mermi atılmadan teslim oldu. Rus Ordusu aslındaböylesine zorlu bir yolculuğun sonrasında dizanteri, salgın hastalık veyorgunluk sonucunda eskisine kıyasla çok zayıf düşmüştü. Ayrıca, takviyealmak veya güvenli şekilde geri çekilmek olanaklarından da yoksundu.Türkler, düşmanın sayısını bu denli abartmamış olsalardı, onu yok etmeyibaşarabilirlerdi.Butehlikeninbilincindeolanvesahtebirkuvvetgösterisinekalkışan Diebitsch yanını koruyan Karadeniz Donanması’na da güvenerekİstanbul’laBoğaziçiüzerineyürümeyehazırlandı.Kuvvetleriylebuaradayüzellikilometrekadarilerledi.

Başkenti saran yılgınlık ve panik, düzensizlik ve ayaklanma rüzgârlarıestirdi. Sultan önce soğukkanlılığını korudu. Garnizonunun kuvvetinegüveniyordu; yine deTürkleri şehir savunmasını güçlendirmek için gönüllüolmaya davet etti. Peygamberin kutsal sancağını dalgalandırarakkuvvetlerininbaşınageçmekniyetindeolduğunuaçıkladı.Bunahazırlanırkeneskicengâverlergibiatüstündedeğil,“duyulmamışveuygunsuzbiryeniliğebaşvurarak” bir arabayla ortaya çıkması, halkın şevkini kırdı. Divan’ınkalburüstüvezirleribarışistemesiniönerdiler.Ruslarınzayıflığınınbilincindeolmayan İngiliz ve Fransız büyükelçileri de aynı fikirdeydi. Yüreksizolmaktan uzak olan sultan, bu baskılara boyun eğdi. Böylece Rus blöfünekanarak Diebitsch’i kaçınılmaz felaketten kurtardı. 1829 sonbaharında daEdirne Antlaşması’nın pazarlığını yapmak için Rus karargâhına bir heyetyolladı.

Böylece durumu kurtaran Rus mareşali aldatıcı derecede ılımlı gözükenşartlararazıoldu.Rusya,çaradınatopraklarınıgenişletmektenferagatediyorve savaş sırasında elde ettiği avantajların çoğundan vazgeçiyordu. AmaMoldavya’nınbirbölümünüveTuna’nınSulina’dakibirağzınıeldeediyordu,ki bu ona nehir üzerindeki kontrolü sağlayacaktı. Bazı kalelerin de tahripedilmesiyle nehir Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk savunma hattı olmaktançıkıyordu.Moldavya’yla Eflak her ne kadar sultanın hükümranlığına sözdeiadeediliyorsadagerçekteözerklikihsanlarıylaondankurtulmuşoluyorlardı.Kendi ordularını kurmak ve beylerbeyini atamak hakkını elde ederkenTürklerin işlerine müdahale etmesinden ve çoğu Müslüman olan nüfustankurtuluyorlardı. Sırbistan’ın Belgrad ve Orsova kaleleri dışındabağımsızlığınakavuşmasıdaonaylanmışoldu.BaşkabirseçkingeneralolanPaskieviç’in dikkate değer zaferler kazandığı Asya’da Kars, Erzurum veBayezidTürklereiadeedildi.FakatRuslarbaşkakaleleriellerindetuttularveGürcistan’laKafkasya’nınbirçokbölümlerinitopraklarınakattılar.

Page 380: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

TürkkuvvetlerininşimdiçekildikleriYunanistan’agelince,sultan,LondraAntlaşması’nındahaöncereddettiğikoşullarınıüçdevletinteklifettikleribiruzlaşmaylabirliktekabuletmekzorundakaldı.Bu,artıkhükümranlığıaltındaolmayan tamamen bağımsız bir Yunan Devleti’ni kabul etmek demekti.Sınırlar konusunda Yunanlılarla uzun çekişmeler yaşandıktan sonra yeniYunanistan1830’dageleceğinkrallığıolarakkuruldu.YunananakarasınınenbüyükkısmıylaGiritdışındakiadalarıkapsıyor,sınıreyaletleriolaraksultanayalnızTesalya’ylaArnavutluk’ubırakıyordu.

Yeni devlet İngiltere, Fransa ve Rusya hükümdar ailelerinin dışındanseçilmiş ve Egemen Yunanistan Prensi unvanı kalıtım yoluyla vârislerinegeçecek bir hükümdar tarafından yönetilecekti. Devletlerin ilk seçimiİngiltere Kralı IV. George’un damadı Prens Leopold von Sachsen-Coburgoldu.BirgözüRuslardaneldeedeceğiçıkarlarüzerindeolacakşekildehayatboyu sürecek bir başkanlığı amaçlayan Capodistria’nın manevi baskısıylaadaylıktan ayrılacak… kendini daha sonraBelçikakralı olarakgösterecekti.Capodistria’nın1831’deiktidardandüşüşüvediktatörcetavırlarındanrahatsızolan gururlu Maniot düşmanları tarafından öldürülmesinin arkasındanYunanistan tacı Yunan âşığı Bavyera Kralı Ludwig’in oğlu Otho’ya teklifedildi.SultantarafındantanınarakHelenlerinilkkralıolarakbirsonrakikuşaksüresincesaltanatsürecekti.

Onyıldankısabirsüreiçindeçokönemliüçkayıp,Osmanlıİmparatorluğuiçintelafiedilemezbirşanssızlıktı.Bunlarbirölçüdesultanınyaşamsalönemiolan bir sırada üç Avrupa Devleti’yle onurlu koşullar üzerinde anlaşmafırsatını kaçırmasından kaynaklanıyordu. Bu ona, donanmasının kaybına,Yunanistan’ın kaybına ve başka yaygın Osmanlı bölgelerinin kaybına maloldu. Trajik bir olay olarak bu şanssızlık memlekette Osmanlı Devleti’ninpolitik yapısını ve sosyal anlayışını kökten değiştirecek geniş kapsamlı birreformpolitikasınabaşladığısıradaoldu.

Page 381: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((31))ReformcuMahmut radikal değişimprogramını yürürlüğekoymadanönce

sabırla tam on yedi yıl beklemeyi daha uygun buldu. Çünkü buprogram,Türkiye’yiİslamilkelerinebağlıbirortaçağimparatorluğundanaynızamanda Batı’nın laik prensiplerine de dayanan modern bir anayasalmonarşiye dönüştürmek anlamına geliyordu. Sultan Mahmut’un planladığışey, yeni kurumlar ve o günkü Avrupa’da gelişene benzer daha esnekhükümetkavramlarıylageçmiştenkopmaktı.

Ama geçmişteki reformlar -Fatih Sultan Mehmet’le KanuniSüleyman’ınkilergibi-bunlardaancakçoksertçarelerlegerçekleştirilebilirdi.Mahmut’agöresultanıniradesinin,başkentindeolduğukadarimparatorluğuneyaletlerindedetartışmasıztekvekesinotoritekaynağıolmasıiçinenyüksekgücünsultanaiadesizorunluydu.

II.Mahmutyıllar içindebuhâkimiyetinetekrarsahipolmuştu.İdamveyasürgün gibi nedenlerle III. Selim’e yardım edenler gibi danışmanlardanyoksun olan II. Mahmut kararlılık, azim ve öngörü gibi üstün kişiselniteliklerisayesinde,genişkapsamlıvizyonuveçetinsorunlarıkavrayışındakigerçekçiliği, çözümlerinin planlanmasında etkin sistematik zihinsel güçlerisayesinde,herşeydendefazlakaraktergücü,devletiniçindeöncelininreformplanlarını durduran düşmanların ezilmesinde sarsılmaz bir enerji göstermesisayesindebütüntasavvurlarınıbaşardı.

Kendi merkeziyetçi hükümetinin otoritesini sağlamak için önce bunusınırlamayaçalışaneyaletözerklikleriniyoketmesigerekiyordu.Yabancılarıntecavüzleriyle aslında küçülmekte olan bir imparatorlukta en azından içtekibozgunculuk güçlerini durdurması ve kalan küçülmüş bütünde bir dereceyekadar pozitif bir birlik sağlaması gerekirdi. Kendi asi paşalarından ağır vesabırlıaşamalarlayakasınıkurtardı.Bundansonradaeyaletderebeylerininvebaşka sadakatsiz taşra ileri gelenlerinin bölücülük çabalarını yenmek vesömürülmüş ayrıcalıklarını kısmak için kolları sıvadı. Merkezileştirme,böylecehükümetlehalkarasındakiaraotoritekaynaklarınıyoketmeamacıylamiras, gelenek, âdet ve halk rızasından kaynaklanan bütün yerel güçleriezmeyebaşladı.BusayedeAnadolu’ylaRumeli’ninbüyükbirkısmındakendimerkeziyetçiotoritesininhâkimiyetinikurdu.BuişlemlerindoruknoktasıiseYanya’dakiTepedelenliAliPaşa’yıacımasızcaortadankaldırmasıoldu.

Osmanlı Devleti’nin içindeki en güçlü düşmanın, Yeniçeri Ocağı’nınortadan kaldırılmasının yolu açılmıştı artık. Bir zamanlar devletin en zorlu

Page 382: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

destekçileriyken şimdi özündeki çürümüşlüğün başlıca kaynağı olmuşlardı.Yeniçerilik sonsuza dek yok edilmeden hiçbir reform hareketigerçekleştirilemezdi. Sultan Mahmut bu çok önemli an için 1826 yazını,YunanMesolonghi Kalesi’nin İbrahim Paşa kuvvetlerinin eline geçmesininhemensonrasınıseçti.Zamanlamaçokuygundu.ÇünküvassalıMehmetAliPaşa’nın modern ordusu, imparatorluğun modern bir orduya ihtiyacınınbilincindeolan sultan içinbaşlı başınaüzücübirdersti ve tasarladığı askerireformiçinilkörneğioluşturabilirdi.VassalıMısır’daMemluklularıortadankaldırdıktan sonra Avrupa standardında bir disiplinle eğitimin Hıristiyanbirlikleri kadar Müslüman olanlar tarafından da etkin biçimdebaşarılabileceğinikanıtlamaktaOsmanlısultanlarındandahaerkendavranmışve ona Batı’nın saygısıyla desteğini kazandıran bir reform politikasıuygulamıştı.

Yeniçerilere indirilecek bu darbe için SultanMahmut sokaklarda şiddetliçarpışmalar olacağını öngörerek kendi birliklerini önceden hazırlamış veYeniçeriOcağı’nıyokedebilecektekkuvvetolantopçusınıfınınbüyümesivegeliştirilmesi üzerinde dikkatini yoğunlaştırmıştı. Bunun komutasınısadakatleri göz önünde tutularak seçilmiş subaylara vermiş, başlarına davücut bulacak kıyımda acımasızlığı nedeniyle “Kara Cehennem” lakabınıkazanacak İbrahim Ağa’yı geçirmişti. Gerektiğinde bu kuvvetleri takviyeetmek üzere Boğaz’ın diğer yakasında hatırı sayılır Asyalı kuvvetlerbulunduruluyordu. Çıkarlarına hizmet edeceğini bildiği kişileri yavaş yavaşenyüksekgörevleregetirenSultanMahmut şimdihepsinin imzasını taşıyanbir fetvaçıkararakAvrupayöntemlerinegöre eğitilecekvedonatılacakyenibirkuvvetinkurulduğunuilanetti.

Bütünbunlarhernekadar III.Selim’inNizamıCedit’inin esaslarınagöredüzenlenmişse de, sultan yapılanları sağduyulu bir kararla bir reformpolitikasınınürünüolarakdeğilde,SultanSüleyman’ıneskiaskeridüzeninincanlandırılmasıolarak tanıttı.SultanMahmut’un,Osmanlı İmparatorluğu’nuyükselmedevrinegerigötüreceğinibelirttiğibukuvvetlerHıristiyanlardeğil,modern eğitimli Müslüman subayları tarafından yetiştirilecekti. Sultanböylece şeyhülislamla ulemanın kâfirlere karşı kutsal bir savaş için gereklidesteğini elde etti. Yeniçeri kuvvetlerimuhafaza edilecek fakat başkenttekiher taburu, yeni birlikler için yeni askeri talimlerle eğitilecek 150’şer kişisağlayacaktı.

Sultanın tahminettiğigibiYeniçerilerbukoşulukabuletmediler.Birkezdaha geleneksel ayaklanma restini tekrarlayarak kazan kaldırdılar. 1807

Page 383: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İsyanı’ndaolduğugibibirkezdahakatliamnedeniyleAtmeydanınadoldular,sonra vezirlerin kellelerini istediklerini haykırarak özetle eski âdetlerinitekrarlayaraksarayadoğruyürüyüşegeçtiler.Amasultanbukezhazırlıklıydı.Askeribirlikleriyletopçularhareketegeçmeyehazırdılar.Halkınbüyükkısmıda tahtı korumak için toplanıyordu.Mahmut, peygamberin kutsal sancağınıbizzat kendisi dalgalandırdı ve bütün iman sahiplerini bunun altındatoplanmaya davet etti. Yeniçeri güruhu dar sokaklardan saraya doğruilerlerkentoplarduvarlardanateşaçtılar.AdetatırpanlananYeniçeritaburlarıdarmadağınoldular.ÇaresizAtmeydanı’nadöndüler,sonuçsuzbirdireniştensonradakışlalarınınduvarlarınınarkasınaçekildilervegelecekolansaldırıyıbeklediler.

Fakat bir saldırı olmadı. Mahmut askerlerini tehlikeye atacak değildi.Bununyerineağırtoplarıkışlalaramermileryağdırarakburalarıateşeverdilervetaşüstündetaşbırakmadılar.Sonuçtaisyancılarındörtbindenfazlasıöldü.Avrupa’ya, daha sonra da gerileme devrindeki Osmanlı sultanlarına dehşetsaçan beş yüz yıllık bir askeri kuvvetin nüvesi böylece yarım saatten uzunolmayan bir süre içinde modern silahlarla yok edildi. Bu operasyon,eyaletlerde bin Yeniçeri’nin daha acımasızca katledilmesiyle tamamlandı.SultanMahmutaynıgündebirHattıHümayun’laYeniçeriOcağı’nıortadankaldırdı; adları yasaklandı, sancakları da yok edildi. Bir ay sonra yüzyıllarboyuncaYeniçerileredestekolanveyardımedenBektaşiTarikatı’nıyasadışıilan etti, tekkelerini yıktırdı, başlıca liderlerini idam ettirdi ve yandaşlarınısürdürdü. Vaka-i Hayriye (Hayırlı Olay) böylece Sultan Mahmut’u kendisınırları içindekiher türlüsilahlımuhalefettenkurtardı.Sultanbundansonra“AsakiriMansure-iMuhammediye”adınıtaşıyacakyenibirordukurdu.

Yalnızcabirsaatlikeylemlesonuçlanansabırlıkararlılıkyıllarındansonragüçlüveakıllıbirhükümdar,Osmanlıatalarınınotokrasisiniyenidenkurmuşbulunuyordu. Ancak geçmişi yeni bir gelecek yaratmak için diriltmişti. II.Mahmutdespotikbiramaçtaşımıyor,sadeceesasolarakilericiolanbiramaçuğruna despotik araçlardan yararlanıyordu. Buhükümet darbesi’ni, sultanındaha esnek ve liberal bir toplum yaratmanın planlarını belirlediği bir aydıngelişmedönemi izledi.Zaman içindeBatıuygarlığınadahauyumluyenibirTürkiye yaratacakolangeniş kapsamlı bir reformprogramının ana hatlarınıkendisiyleardıllarıiçinbelirledi.EskiOsmanlıtopraklarınınkaybınıüzülerekfakat gerçekçi bir anlayışla kabullenerek kendisine kalan daha küçükimparatorluğa yeni bir gelişme sağlamak suretiyle gerilemesini durduracakradikalbirhükümetyapısıoluşturacaktı.

Page 384: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultanın Avrupa’yla Asya’daki toprakları, dışarıdan gelecek tehlikeleregöğüsgerebilecekkadargüçlüvebirleşik,öyleykeniçindekiçeşitliuluslarladinlerden insanların çıkarlarını ve bağlılığını sağlayacak kadar esnek birOsmanlıİmparatorluğuolmalıydı.İmparatorluğunondokuzuncuyüzyıldaveyirmincinin bir kısmında ayakta kalmasını garantileyen iç politikasının özü,devletkurumlarıyladinkurumlarınınyavaşçaayrılmasınıhedefleyenlaikbirhükümranlıkiçinyeniilkelerinsaptanmasındayatıyordu.

Yeniçeri Ocağı’ndan kurtulduktan sonra Mahmut’un öncelikli hedefiorduydu. Yeni ordusunu oluşturmakta acele etti. Yeniçeri ağalığı yerineSeraskerlik konumunu ortaya çıkararak eskiden ordu komutanlarına verilenunvanıdiriltti.Seraskerşimdiyenikuvvetüzerindeözelbirsorumluluksahibibaşkomutanlık ve harbiye nazırlığı görevlerini şahsında birleştirecekti.Ağadan ayrıca İstanbul’daki polis görevlerini de kapsayan kamu güvenliğisorumluluğunu devralmıştı. Polis sisteminin devam ettirilmesi vegenişletilmesi başlıca görevlerinden biri olmuştu. Ordu için bir nizamlartoplamıbaşkenttegörevalacakonikibinkişilikbir temelkuvveti içerirken,diğeryandaneyaletleriçinbaşkabirliklertoplanmıştı.Buaskerlerinhepsionikiyılsüreylegörevyapacaktı.

Yeni ordu etkin ve güvenilir bir kuvvet olarak yerini alırken askerireformlarını tamamlamak için SultanMahmut’un hiç olmazsa on yıllık birbarış süresine gereksinimi vardı. Onun, öncellerinin uzun yıllardır yoksunkaldıklarıbirgüçveenerjiyesahipciddibirhükümdarolduğunusezinleyenRuslarbugereksiniminfarkındaydılar.Çarbüyükölçüdeaskeri reformlarınıişinbaşındaengellemekveordusunudeneyimlibirkuvvetolamadanyenmekamacıylasultaniçinbiryüzkarasıolacakEdirneAntlaşması’ylasonuçlanansavaşıkışkırtmıştı.

AntlaşmaimzalandıktansonraSultanMahmutbütünvaktiniyenikuvvetineğitiminevesilahlandırılmasınaadadı.Buaradamodernleştirilmişkuvvetleriona örnek olan Mısır Paşası Mehmet Ali’yle er veya geç hesaplaşmakzorunda kalma korkusu da vardı. Mahmut 1826’da on iki uzman eğitmenyollaması için vassalına başvurmuştu. Bu yardım esirgenince dikkatiniAvrupa’ya yöneltmişti. Fakat Yunanlı asilere gösterdiği sempati, sonra daMehmet Ali’ye verdiği destek yüzünden Fransa Türklerde kuşkuuyandırıyordu.İngilteredeYunansevgisiyüzündenaynıdurumdaydı,öylekisultan 1834’de Lord Palmerston’un, kuvvetlerini eğitmeleri için bir grupsubay yollama önerisini reddetti. Ama sonradan bazı Türk askeri okul

Page 385: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

öğrencileri Woolwich’e gidince, üç İngiliz subayı da ordunun yenidenyapılanmasında öğüt vermeleri için İstanbul’a gönderildiler.Onları 1838’debir denizci grubu izledi. Fakat Türklerin onları hor görür tavırlarınaiçerlemeleriyüzündenbudenizsubaylarıfazlabirşeybaşaramadılar.

Sonunda sultanın amacına hizmet edenler Prusyalılar oldu. Gönderilengenç teğmen Helmuth von Moltke, sultanı çok etkilemişti, onaimparatorluğunsavunmalarıveordununeğitimiyledüzenlenmesikonusundadanışmanolarakgörevverdi.Türkiye’ylePrusyaveAvusturyaarasındaşimdibiröğrencivesubaydeğiştokuşubaşgöstermişti.BudaTürkkuvvetlerinde-her zaman mutlu şekilde sonuçlanmasa da- yirminci yüzyıl içlerine kadardevamedecekbirAlmangeleneğininbaşlangıcıoldu.FakatMoltkedeSultanMahmut’tanfazlaetkilenmemişti,onuBüyükPetrodüzeyindebulmadığıgibi,Türk subaylarının yabancı askeri danışmanlara gösterdikleri saygısızlıktanrahatsızolmuştu. “Albaylar bizeöncelik tanıyorlardı, subaylar dabizekarşışöyle ya da böyle naziktiler, ama sıradan adamlar karşımızda hazır olvaziyetinde durmadıkları gibi, kadınlarla çocuklar zaman zaman bize küfüryağdırıyorlardı. Askerler itaat ediyor, fakat selam durmuyorlardı,” diyeyazacaktı. Her sınıftan Türkler arasında gâvurlar kavramı kökleşmişti. Buarada seraskerlik makamı, yani başkomutanın konumu, güçlü bir HarbiyeNezareti olarak gelişmişti; Osmanlı İmparatorluğu’nun silahlı kuvvetleriüzerinde güçlü bir merkezi kontrol uyguluyordu ve bu gücünü gelecekyüzyılıniçlerinekadartaşıyacaktı.

SultanMahmutbundan sonraulemanıngücünükısıtlamak zorundakaldı.MüttefikleriYeniçerilerin askeri kuruluşun bekçileri oluşları gibi, bunlar dadinselkuruluşlarınbekçileriydi.Sultanınkadirimutlakotoritesinekarşıikinciolası karşı çıkma kaynağı da onlardı. UlemaYeniçerilerle birlik olarak III.Selim’le Yeni Düzen planlarını yok etmişti. Sultan yeni bir yönetimyapılandırmak istediği takdirde, geleneksel yönetimin bu ikinci dayanağınınortadan kaldırılması gerekiyordu. Çünkü Sultan Mahmut’un temel reformpolitikası, dinsel otoritenin dinin dışındakinden ayrılması temelinedayanıyordu.Şusıralardamaddiolsun,ruhaniolsunbütüngörevsahiplerininçoküstündeolan ikidevletadamıvardıvesultanınpadişahvehalifeolarakikili gücünü temsil ediyorlardı. Bunlardan biri görevleri yönetsel olan veyönetimle adalet alanlarını kapsayan sadrazamdı. Diğeri de şeyhülislamdı;onungörevleri iseyorumsaldıvedanışmanlıkla ilgiliydi.Her ikimakamdaçokgüçlüydü, imparatorluğungerilemedevrindeburalarayerleşenler ise iyi

Page 386: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

deolsa,kötüdeolsa,sultanınbüyükgücünüsürekliolaraktehditetmişlerdi.II.Mahmut’unşimdi tasarladığı, sınırsızyetkilikişileredeğil,herbirikendisorumluluklarına sahip danışma gruplarına dayanan bir yönetim sistemisayesindebukişileringücünüzayıflatmaktı.

İlkolarakşeyhülislamındairesidünyevialandançıkarılaraksadecedinselalanakaydırıldı.Ancakşeyhülislambuortamdayalnızdanışmanlıklailgiliveyorumsal olmaktan çıkarak yeni adli yetkiler edindi ve sadrazamdan eskidinsel yargı hakkını devraldı. Bu yetkisini şimdi sultanın Müslümantebaalarınauygulayacaktı.Buaradadindışındakialandayenibir sivilyargıhakkıayrıolarakgelişecekti.

Şeyhülislam şimdiye kadar hepkendi evindenöğütlerini duyurur ve (çokzaman politik anlamı olan) hükümlerini bildirirdi. Oysa şimdi Yeniçeriağasının eski konutuna yerleştirilmiş bir hükümet dairesinin başındabulunacaktı. Yeni statüsü, gelirlerinin, memurlarının ve kurumlarının birzamanlar saraydan bağımsız olan özerkliğini sınırlıyordu. Bu da ulemasınıfının devlet içinde bürokratlaşmasına yol açıyor, bu sistem iseetkinliklerini ve değişikliklere dirençlerini zayıflatıyordu. Finansal veyönetsel bağımsızlıklarından yoksun bırakılınca, sultan karşısında güçlerizayıflıyor,sultandastatüleriniveyetkileriniadımadımküçültüyordu.

OkullarıbirMaarifNezareti’ninyetkisineveriyor,yasalsorumluluklarıbirAdliyeNezareti’neyüklüyor,hattafetvalarınyazılımıylaAdliyeNezareti’ninkontrolündeki bir yasal komiteyi görevlendiriyordu. Artık bir hükümetmemuru olan şeyhülislamın statüsü bile geleneksel güçlerinden çok, kişiselniteliklerininonakazandıracağınüfuzabağlıydı.

Sultan Mahmut son olarak vakıf denilen İslami kurumları doğrudandevletin kontrolü altına soktu. Özellikle şehirlerde toprakların ve başkamülklerin geri alınmamak koşuluyla dinsel amaçlara adanmasını içeren buvakıf’larla yüklü gelirleri genellikle idareci ve tahsildar görevi yapanulemaüyeleri tarafından denetleniyordu. Şeyhülislamla çeşitli müftülerle kadılarınkontrolündekigayrimenkullerdinselkurumlar içinbaştagelenbirekonomikgüçkaynağıolmuştu.

Avantajlarını askeri ve dinsel kurumların zararına ön plana çıkaranMahmut, şimdi unvanı ve düzeni açılarından bir Avrupa yönetim sistemigörünüşünde olacak kendi din dışı yönetimini geliştirdi. Böylece TürkDevleti’ninçağdaşlığıylaBatılılarıetkilemeyiamaçlıyordu.Önceikiyüzyılayakın zamandır şimdiki şekliyle Babıâli’de Osmanlı yönetiminin merkezi

Page 387: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olan sadrazam veya sadrazamlık makamını iptal etti. Sadrazamın yetkilerişimdi ayrı iki nezaret, Hariciye veDahiliye nezaretleri arasında bölünecek.DefterdarıngelenekselmakamıiseMaliyeNezaretiolarakisimdeğiştirecekti.Onlarınüstündehükümdarlahükümetarasındabağoluşturabileceksadrazambaşvekilvarsadasonradaneskiunvanıiadeedilecekti.

Diğer nezaretler de sadrazamın çeşitli görevleriyle ayrıcalıklarını alarakçeşitli bölümler arasında paylaştırdı. Başvekilin başkanlığında toplanannazırlar, yani bakanlar, belli devlet işlerinden sorumluydular. Planlarlaraporlar hazırlamakve kararları sultanın onayına sunmakla görevli danışmakonseyleriolanhükümetdaireleriydiler.Bunlarıniçindeenönemlileriaskeriişlerlegörevliveadlikararlardansorumluyöneticikurullardı.Maarif,Ticaret,ZiraatveSanayinezaretleriönceleriYararlı İşlerKuruluadıaltındabirlikteyönetilmekteydi.Yararıolsunveyaolmasın,buyenibürokrasisistemihemenetkisini gösterdi, en azından eski kurumsal hak ve ayrıcalıklargeleneklerinden kopuşu ve yerlerine modern biçimli yeni kurumlarınoluşturulmasınısağladı.Babıâli’nineskigörevlilerininyeri,eğitim,toplumsalköken ve kültürel görüş açılarından onlardan farklı yeni bir devletmemurukuşağıtarafındandoldurulunca,busistemdahasomutbirnitelikkazandı.

Mahmut’un islah edilmiş yönetimi eyaletlerde merkezi hükümete bağlıolacaktı.Miras,gelenek,âdetveyayerelhalkınrızasındanilerigelenaragüçkaynaklarınınyavaşyavaşsonaerdirilmesiylesultanınotoritesikadirimutlakoldu. Buna başlangıç olarak iki önlem öne sürüldü. Bir tanesi Rumeli’yleAnadolu’nun (Arap eyaletleri bunun dışında kalıyordu) bütün erkeknüfusunun sayımıydı. İkincisi ise bütün toprak mülkiyetlerinin kaydıydı.Bundan amaç yeni bir orduya asker toplanmasını kolaylaştırmak ve bunufinanse etmek için daha doğru ve etkin bir vergilendirme sistemininkurulmasıydı.Mahmutsonolaraktımarsistemini,geçmişteSipahilerinaskerealınmasına temel olan bu toprak bağışlarını sonsuza dek ortadan kaldırdı.Ücretlinizamibirliklerinçoğalmasıyla feodalsüvarikuvvetleriningerilediğionaltıncıyüzyılsonlarındanbeributımarlarmirasyoluylakuşaktankuşağageçer olmuş, sonrada çiftçilere kiralanmıştı. FakatAnadolu’ylaRumeli’ninbazı köşelerinde eski sistem hâlâ sürüyordu. Mahmut Yeniçeri Ocağı’nıortadan kaldırırken bu feodal süvari kuvvetlerinin kalıntılarını da ortadankaldırmıştı. Şimdi bunların aynı şekilde kalıtım yoluyla geçen ve kirayaverilenartakalmıştımarlarınadasonvermeklefeodalizminsonizlerinideyoketmişveOsmanlı İmparatorluğu’nunbütüneyaletlerininüzerindekimerkezidenetiminiperçinlemişoluyordu.

Page 388: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sultan Mahmut hukuk alanına da temel değişiklikler getirdi. Ülkeninyasaları,insanoğlununyetkisininötesindeolanşeriattan,yaniAllah’ınKutsalYasası’ndan ve sultanın halife olarak yetki alanı içinde olarak çıkardığıfermanlardan oluşuyordu. Her ikisi de bireylere düzen ve istikrar adınahakkınıverenfeodaladaletitemsilediyor,amaona,modernanlamdayasalarkarşısındaeşitliksağlamıyordu.SultanMahmut’unülkeninhukukunaüçüncübiradaletkavramıkazandırmasıonaAdlilakabınınverilmesineyolaçtı.Bu,Allah’la hükümdarınkinden ayrı bir yasalar grubuydu. Din dışındaki hukukalanında şeriatla kendi kanunları dışında olmak üzere bir kurul toplayarakyenibirammehukukuesasınagöreyasalarhazırlattı.Buyasalaryargıçlarınsorumluluklarını ve devlet memurları üzerindeki yetkilerini tanımlıyordu.Görevi ihmal yüzünden yapılacak yasal kovuşturmayı saptıyor, rüşvete vebaşka yolsuzluklara ağır cezalar uyguluyordu. Bu yasalar ilk kez, bugörevlilerin kamu hizmetinde olduklarını ve şimdiye kadar süregelendenfarklı olarak hükümdarın keyfi iradesine tabi olmayıp yasalar karşısındadoğrudan sorumlu bulunduklarını vurguluyordu. Bu da Sultan Mahmut’unyönetimi içinhükümetindolaysızotoritesinindışındayenibirkamuhizmetiyaratmakararını yansıtıyordu.Buyasalar geliştikçe, ceza eskisi gibi sadeceyargıcın takdirine tabi olmayıp cezai sorumluluk vurgulanarak ve cezahukuku ile medeni hukuk, din dışı ve dinsel yasalar, özel hukuka ammehukuku arasındaki farkların açıklanması suretiyle büyük bir titizlikle tayinedilecekti.

Bununla birlikte, insanların sosyal ve aile kurumlarının yapısı içindekikişiselyaşantılarındaİslamınKutsalYasasıŞeriatyinekadirimutlaktı.Evlilikve boşanma,mülk ve veraset yasalarında, kadınların ve esirlerin statüsündehiçbirdeğişiklikyoktu.Buradadinhâlâyasanıntemeliydivesultanbilebunudeğiştirmeyeyetkilideğildi.Erkeklerevlerindehâlâortaçağdayaşıyorlardı.

Amadahagenişanlamdaortaçağkavramlarıçökmeyebaşlıyordu.Doğu’dazamanındandahailerideolanII.Mahmut,Osmanlıhükümranlığıiçinyenibirtemelarayışıiçineydi.Bu,halkadayanacaktı.Yenimerkeziyetçibürokrasiyleçeşitliyetkileri insanların ilerlemesineyönelikti.Gelenekseldüzendensapanvekutsalyetkidendecayansultan,artıkimansahiplerininsavunucusudeğil,vatandaşınaydınlatıcısıolacaktı.Mahmutiyilikseverbirdespotluğunkapsamıiçinde kendi su götürmez haklarını sürdürmekten çok, koşullarınıdeğiştirmeye ve geliştirmeye çalıştığı yurttaşlarına haklar bahşetmekistiyordu.

Page 389: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bütünbunlarıniçindeyenibireğitimkavramıyatıyordu.Türklereğitimleriçerçevesinde bilmedikleri şeyleri öğrenecekler, böylece “her şeyi bilen”ulemanın eski inançlarına karşı geleceklerdi. Medreseler geleneksel bilgihazinesinin tekelini ellerinde tutuyorlardı. Ancak onlardan edinilen bilgiler,Allah’a ve insanoğlunun ona ve hemcinslerine karşı görevlerindenoluşuyordu.Üstelik,bütünbunlarbüyükölçüdeağızdanağızadolaşanbilgilerolduğundan insanların yaygın şekilde okur yazar olmamasıylasonuçlanıyordu. SultanMahmut 1824’de ilköğretimi zorunlu kıldı, ama buhâlâdinselçerçeveiçindekalıyordu.Çünküşeriatınuygulanmasınıntümünüşeyhülislama devretmekle, eğitimi dünyasal çerçeveden çıkarmak zorundakalmıştı.

Gelişim aracı olarak daha yüksek bir öğrenime duyulan gereksinmeyiteknik becerilerin öğretilmesi olarak algılıyordu, bu ise askeri teşkilatla,Yeniçerilerin yerini alacak olan yeni ordusunun kurulmasıyla ilgiliydi.Yüksek öğrenim bu aşamada aslında askeri öğrenimdi. Ordu acil olarakeğitimliveyeteneklisubaylardanoluşanyenibirbirlikgereksiniyordu,oysabirkaçBatılıdönme,topçuvemühendishesabakatılmazsaböylelerininciddibirkıtlığıvardı.

Onsekizinciyüzyılsonlarındankalmaikidenizvekaramühendisliğiokuluson zamanlarda canlandırılmıştı; 1827’de ise sultan güçlü şekilde karşıkonulmasına rağmen, daha önce Mehmet Ali Paşa örneğinde olduğu gibi,küçük öğrenci gruplarını Paris’e göndermek gibi cüretkârane bir adım attı.Çeşitli Avrupa başkentlerine dağılmış kara ve deniz okulları öğrencileriylebirliktedönüşlerindeülkelerininmodernevrimindeanlamlıbirroloynayacakolan kesintisiz Türk öğrenci dizisinin öncü birliğini oluşturdular. Bu aradaSultanMahmut subayların eğitimi için sürekli bir okulun kurulmasına dek,askeri birliklerin içinde eğitim birimleri oluşturdu. Bunların öğretmenleriastsubaylarla erlerin arasından seçilmişti; öğrenciler de yetiştikten sonraöğrendiklerini başkalarına da iletebilecekler, böylece gelecek kuşağın TürkOrdusuiçinbirsubaykadrosuoluşturacaklardı.

Sultan zaman içindeYeniçeri geleneği ve din ile askeri bilim arasındakisonbağlarıdakopararakNapoleon’unSt.Cyraskeriakademisimodelinegörebiçimlenmiş bir Askeri Bilim Okulu kurdu. Öğretmenlerinin birçoğununFransız veya Prusya’lı olmasına karşın, bu okul yeni bir ordu geleneğinitemsilediyordu.KöküTürktoplumundaolduğuhaldedevletiniçindegelişenbuokul,entelektüel,sosyalvepolitikalandakikendiilericieğitimsistemiyle

Page 390: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gelecek Türk kuşakları için çok yararlı olacaktı. Mahmut bu arada ordubandolarındaki davulcuları ve borazancıları eğitmek için bir MızıkayıHumayunkurdu.BuokulunBatımüziğikonuluöğretmenlerindenbiribüyükİtalyanbestecisiGaetanoDonizetti’ninkardeşiGiuseppeDonizettiPaşa’ydı.

Hepsinden önemlisi doktorları, daha sonra da yeni ordu için cerrahlarıeğitmek için bir devlet okulunun açılmasıydı. Sivil halk için doktorlar hâlâdinselkurumunhimayesindeSüleymaniyeCamii’ninmedreselerindekısmenklasik Yunan kısmen de Galenos’la İbni Sina’nın yazılarına dayanan birmüfredatagöreeğitiliyordu.

SultanMahmut’un tıp akademisi Türkiye’de ilk ve orta düzeyde din dışıeğitimineşdeğerlisiniverenilkokuldu.1838’deyenibirdüzenlemedensonraBeyoğlu’ndaGalatasaray’dasaraygörevlilerininyetiştirildiğibinaya taşındı.BuradaöğretimAvrupalıöğretmenler tarafındanTürkçeveFransızcaolarakveriliyordu. Okulun açılış töreninde bizzat Sultan Mahmut öğrencilerekonuşmayaptı. Tıp dili olarakArapçanınmodasının geçtiğini ifade ettiktensonra, “Bilimsel tıbbı Fransızca olarak öğreneceksiniz. Size Fransızcaöğretilmesini istemekteki amacım Fransız dilini öğrenmenizi değil, sizebilimsel tıbbı öğretmek ve yavaş yavaş kendi dilimize aktarılmasınısağlamaktır,”dedi.TıbbınFransızcaöğretilmesininMahmuttarafındangeçicibir çareolarakdüşünüldüğüanlaşılıyor,gerçektendebirkuşak sonrayeriniTürkçeye bıraktı. Öğrenimin esası Türkçe olunca yabancı tıp kitapları vebaşka eserler Türk bilginleri tarafından Türkçeye çevrildi. Türkiye’degelenekseltıbbınsonuvemoderntıbbınbaşlangıcıbuoldu.Galatasaray’dakiokul, programına teşrihle otopsiyi almakla ortaçağın İslamcı geleneğinemeydan okumuş oldu. Ulemanın ısrarı nedeniyle anatomi o vakte dekbalmumundan modeller üstünde öğretiliyordu. Ama öğrenciler zamanlaanatomiyi insan kadavralarından, genellikle ucuza temin edilen Nübyelikölelerinkadavralarındanöğrenmeizninieldeettiler.

Zamangeçtikçeokuldahayaygınbilimsel,kültürelveentelektüelöğretileride içine alarak kapsamını genişletmiştir. Avrupa tarihiyle edebiyatınınMüslümanTürköğrencilerineöğretilmesinde-dahaöncesindenfarklıolarak-genellikle Fransız dili kullanılıyordu. Bu arada Fransız edebiyatının yerinigelenekselAcemedebiyatıalmıştı.SultanMahmutaskeriöğretimkadarsivilöğretim ve kollarıyla aynı derecede ilgileniyordu. Yeni hükümetmekanizmasını yönetecek ehilmemurlara acil ihtiyacı vardı.Batı’nınbelirlietkileri tarafından esinlenmiş yeni eğitim trendi, 1838’de Yararlı İşlerKurulu’nundikkatedeğerderecedeilericivegelenekkarşıtıraporutarafından

Page 391: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yansıtılmaktadır:

Dinsel bilgi diğer dünyada kurtuluşu, fakat bilim bu dünyadaki in-sanoğlunun mükemmelliğe ulaşmasını sağlamaktadır. Örneğin, astronomidenizciliğin ve ticaretin gelişimine yaramaktadır. Matematiksel bilimlersavaşımın düzenli idaresi kadar askeri uygulamaya da hizmet etmektedir.Kurul, tarımın, ticaretin ve endüstrinin kalkınması için her projeyi gözdengeçirirken bilimin yokluğunda hiçbir şeyin yapılamayacağına, bilimlerinöğretilmesininveöğretimiıslahetmenintekyolununokullarayenibirdüzenvermekolduğunakararvermiştir.

Söz konusu okullar, kurulun, reformunu laik bir çerçeve içinde gördüğüilköğretim okullarıdır. Kurulun bu konudaki önerileri şeyhülislamın dairesitarafındankesinliklegeriçevrilmişti;sonuçolarakdasivililköğretimyirminciyüzyıla kadar dinsel çevrelerin sorumluluğunda kalmıştır. Ulemanın bubaskısına boyun eğen kurul, önerilerini yeniyetme çocukların okullarına,“rüşdiye”okullarına…uygulamayakararvermiş,böyleceilkokullarındinselöğretimiyle yüksek okulların “dünyasal” öğretimi arasındaki boşluğudoldurmaya çalışmıştır. Burada gelişme ağır olmuş, fakat Sultan MahmutdevrindeSultanAhmetveSüleymaniyecamilerinebağlı ikiyeniokulkamuharcamalarıyla kurulmuştur.Bunların öğretimprogramı daha çokdilbilgiselveedebiydi,kuruluşamaçlarıdagençleridevlethizmetinehazırlamaktı.

Bütün bu planların karşısında biçimsiz bir engel vardı… lisan engeli.Sultan Mahmut hiçbir Batı dilini bilmeyen bir Müslüman halkı Batılı birhükümetevesosyalsistemesokmayaçalışıyordu.III.Selim’indilöğrenimineteşvikettiğigençadamlarla ardıllarındangeriye fazlabirkimsekalmamıştı.Önemli devlet görevlerindeki Rumlar, Babıâli’deki son Rum tercümanınkovulduğu ve yerini dolduracak bir Türkün arandığı Yunanın BağımsızlıkSavaşları’ndan beri gözden düşmüşlerdi. Bu göreve uygun birini bulmakkolaydeğildi,sonundadagörevmatematikokulundakiHıristiyankökenlibiröğretmene verildi. Ve zamanı gelince onun da yerine bir meslektaşı geçti.Sultan sonunda dil sorununuBabıâli’de “çeviri odaları” kurarak çözümledi.Bunlardazamanındagelişerekbiryabancıdilokuluoldu.

III. Selim’in kısa ömürlü ve tamamlanmamış planlarını tekrar hayatageçirenSultanMahmut1834’tenitibarenbaşlıcaAvrupabaşkentlerindeTürkelçiliklerikurmayabaşladı.BuelçiliklerindiplomatpersoneliFenerliRumlar

Page 392: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yerineçoğunluklaMüslümanTürklerdenoluşuyor,Müslümanolmayanlariseyavaş yavaş diplomasideki üst görevlerden uzaklaştırılıyordu. BuMüslümanlar yalnız Batı dillerini öğrenmekle kalmayarakBatı uygarlığınınbazı etkilerini özümsemek fırsatını da buluyorlardı.Böylece gelecek elli yıliçinde Osmanlı İmparatorluğu’na en aydın liderleriyle devlet adamlarınınçoğunuverecekbirdışişleriservisiortayaçıktı.

Bu arada, merkeziyetçi ülkesinde iletişimin önemini kavrayan SultanMahmut, İstanbul’da ilk Türkçe gazeteyi çıkarttı. Bunun Fransızca kopyasıMoniteur Ottoman adını taşıyacaktı. Politikaları ve faaliyetleri hakkındabilgilenmeleri için devlet memurlarının bu gazeteyi okumaları isteniyordu.Bunu 1834’de bir memurun sorumluluğundaki bir posta servisi izledi; bugörevli de imparatorluğun dörtbir yanındaki uygun yerlerde bütün postalarıkaydederek sevkini yapacak ve kendi memurlarını atayacaktı. Üsküdar’laEdirnearasındaki ilkpostayolunubizzatSultanMahmuthizmetesoktu.Bubundansonrakiyollarınilkiolacaktı.

Ordu,hukukveyönetimalanlarındaBatıuygarlığıylabirlikteDoğu’nundaözelliklerini birleştiren ve ağır ağır gelişmekte olan modern bir TürkDevleti’nin böylece temelleri atılmış oldu. Türk yaşam biçimi dış sosyalgörünümüyle de sultanın öncülüğünde Batılılaşacaktı. SultanMahmut artıkOsmanlı yerine Avrupa protokolunu izliyordu. Verdiği resepsiyonlardakonuklarının arasında dolaşıyor, onlarla konuşuyor, hatta eşlerine nezaketgösteriyordu. Artık halka uzak, azametli bir şahsiyet olmaktan çıkarakulusuna görünüyor, törenlerde yer alıyor, dinleyenlerine hitap ediyordu.Vezirlerini karşısındadurmakyerineoturtuyordu.BürolarıAvrupa sitilinde,alçak sedirler ve yastıklar yerine yazımasaları ve dik arkalıklı iskemlelerledöşeniyordu.Üsteliksultanınportresiİslamınyasaklarınameydanokurcasınaçokzamanduvarlardaasılıoluyordu.

Mahmut uzun sakallar bırakmayı hoş görmüyor ve kıyafetlere önemlideğişikliklergetiriyordu.YeniordusuiçindeAvrupastilindetünik,pantolonve çizmeden ibaret kıyafeti öngörüyordu. Yirmi yıl önce erkek giyimindenkopuş, III. Selim’in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan ayaklanmaya yolaçmıştı. Şimdi gönülsüz olsa bile kabul ediliyordu. Aslında hareketleriniengelleyenbolterliklere,şalvargibibolpantolonlaravecüppelerealışıkolanTürk askeri, bu sıkı oturan üniformaları kâfirin simgesi, dolayısıyla da biraşağılıkişaretiolarakgörüyordu.

Ancak askerin, dinsel anlamı nedeniyle özellikle baş giysisindekideğişiklikleri kabul etmesi zor oldu.Mahmut sarık yerine adamlarına önce

Page 393: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

subara’yı tanıttı. Sultan Selim’in yeni birlikleri tarafından giyilmiş olanyumuşak bir madde ile astarlanmış bu başlığın yarı silindir biçiminde birtepesi vardı. Fakat 1828’de bunun yerini daha pratik olan fes aldı. KırmızıfötrdenyapılanbubereKuzeyAfrikaveenindesonundaAvrupakökenliydi.Peygamberingiysilerleilgilisözleribaşlıklarıİslamiinancınözelbirsimgesiyapmıştı.Dolayısıylafesinaskerinbaşgiysisiolarakkabulüiçinönceulematarafından onaylanması gerekiyordu. Bu onay gerçekten İslamiyete uygunolup olmadığı hakkında bazı tereddütlerden sonra verildi, arkasından dakullanılmasıiçinciddiönlemleralındı.FakatSultanMahmut’un,fesederidenbir kenar geçirip böylece askerin gözlerini güneşten koruma teklifi, bunun,askerinbütüngerçekMüslümanlargibinamazdasecdeetmesini,yanialnınıyere dayamasını önleyeceği gerekçesiyle ulema tarafından kesinliklereddedildi. 1829’da çeşitli düzeylerdeki görev sahipleri tarafından giyilecekkıyafetiayrıntılarıylabelirleyenbir fermanınçıkarılmasıyla fesaskerlergibisivillertarafındandabenimsendi.Ortaçağaaitcüppevesarığıböylecedinselbir kimliğin göstergesi, ulemanın din adamı sınıfına özgü bir “üniforma”oldu. Modern kıyafet, Türklerin bol pantolonu yerine Avrupa stilindekipantolon ve -en azından şehirlerde- redingot ve siyah deri çizmelerletamamlandı.

Bu çeşitli alanlarda kararlılıkla hareket eden II. Mahmut’un YeniçeriOcağı’nı ortadan kaldırmasından sonra çoktandır vaat edilmiş köklüreformlarının temellerini atmak ve -kaçınılmaz olarak ancak yüzeyde-uygulamakiçintoputopuonüçyıllıkbirvaktikalmıştı.Mahmut’unyenilmeziradesiniveimparatoratalarındanpekazınınsahipolduğuazminigerektirençetin sorunlarla zorlu yıllardı bunlar. Sultanın başarmak istediği, Osmanlıİmparatorluğu’naçokkısabirsüreiçindeeskidüzeninyerinialacakyenibirdüzen getirmek ve tebaalarını yüzyıllar içinde kökleşmiş bir yaşambiçiminden henüz denenmemiş ve küçük bir azınlık dışındakiler tarafındanbilinmeyen bir yaşam biçimine geçirmekti. Geçmişe bağlı adamlar veözellikle din müessesesinin mensupları önlemeyi başaramadıklarıdeğişikliklere kaçınılmaz olarak düşman oldular. Günün adamları bunarağmenyeni bir bürokrasininürünleri olarakortaya çıktılar veBatılı yaşambiçimiyle kendilerine yabancı ve henüz düzensiz kurumlarda çalışmayıbenimsemek durumunda bırakıldılar. Eski yönetim hiyeraşisinin bünyesineağırlığını koyan güvenlik, kişisel bağlantılar ve bağlılıklardan yoksundular.Yeni yaşam ve düşünce normlarına sahip Batılılaşmış memurlar olarakyöneticiler, önceleri yönetilenlerle yöntemlerinden kopmuş durumdaydılar.

Page 394: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Üstelik, henüz toplumsal bir ahlak düzeyinden yoksun “devlet memurları”olarakeskilerkadaryozlaşmışolabiliyorlardı.

Sultan Mahmut bu sürenin ilk yarısı boyunca en azından sınırlarınınötesinden gelen savaş tehdidinden kurtulmuştu. Ancak bu mola, tehlikelivassalı Mehmet Ali’nin Navarin’da kaybettiği donanmayı tersanelerindeyeniden inşa etmesine ve subaylarının çoğu Fransız olan ordusunukuvvetlendirmesineyaradı.

Mehmet Ali Mora’daki müdahalesi nedeniyle Girit paşalığıylaödüllendirilmiş, ama tüm beklentilerine karşın Suriye’ninkini eldeedememişti. 1832’de sultanın sözünü kendisince yerine getirmemesininintikamını almaya hazırdı. Eyaletin anahtarını elinde bulunduran Akkapaşasıyla arasındaki kişisel bir kavgayı bahane ederekSuriye’yi zapt etmekiçinoğluİbrahim’ikalabalıkbirorduylayolaçıkardı.

Güçlükle karşılaşmadan Gazze’yle Kudüs’ü ele geçiren ve filosununyardımıylaAkka’yıkuşatanİbrahim,böylesinedeneyimlibirdüşmanındengiolmayan Sultan Mahmut’un kuvvetlerine karşı üst üste zaferler kazanarakHalep’le Şam’ın üzerine yürümeye başladı. Anadolu’nun kalbindekiKonya’yızaptetmeküzereTorosDağları’nıaştıveBursa’yakadar ilerledi.BundansonraMehmetAliyokolmayamahkûmgördüğübirimparatorluğunkalıntıları üzerinde egemenliğini kurma hayalinden esinlenerek bakışınıİstanbul’a çevirdi. Başkent paniğe kapılırken Sultan Mahmut, İngilterehükümetinden acele yardım istedi. Ancak İngiltere Büyük- elçisi StratfordCanning tarafından desteklenen bu istem, o sıralarda silahlı kuvvetlerininharcamalarınıazaltmapolitikasıgüdenbaşbakanLordPalmerstontarafındangeri çevrildi. Bu durumda Sultan Mahmut’un yardım için eski düşmanıRuslara başvurmaktan başka çaresi kalmıyordu. Kuvvetleri ve ulaşımaraçlarıyla her an hazır olanRuslar, böylesi bir yardıma dünden razıydılar.1833 başlarında Sivastopol’dan yola çıkan bir Rus filosu şehrin savunmasıiçin Boğaz’ın ağzında altı bin kişilik bir kuvveti karaya çıkardı. Altı haftasonra bunun iki katı kadar bir kuvvet de Odessa’dan geldi. Çarın birlikleriböyleceÜsküdar’ın arkasındaki tepelerden itibaren şehre hâkim olmuşlardı.Şimdi yabancılar arasından yalnız Rusların sultana ulaşma imkânı vardı.Askerleriyle denizcileri İstanbul sokaklarında kol geziyor, subayları Türkbirliklerine manevra yaptırıyor ve kumanda ediyordu. İbrahim’in ordusuBoğaz’adoğruilerlemeyehazırdı.FakatRuskuvvetleriylekarşılaşıncababasıadına pazarlığa oturmayı yeğledi. İngiliz ve Fransız hükümetleri de geç de

Page 395: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olsaRustehlikesikarşısındauyanmışlardı.

Şimdi Palmerston’un başkanlığında sultana Rusların çekilmesi için baskıyapmaya başladılar. Karşılığında Mehmet Ali’ye ödünler verilecek,İngilizlerleFransızlardaTürktopraklarındadahafazlailerlememesinigarantiedeceklerdi.BöyleceMehmetAli’ninMısır’danbaşka,Suriye,Şam,Trablus,HalepveAdanapaşalığısultanınfermanıylaonaylandı.Bupaşalıklarahayatıboyunca sahip olacaktı, ancak ölümünde İbrahim’e veya başka bir ardılınageçirebileceğinin garantisi yoktu. Sultan ayrı bir antlaşma olan Hünkârİskelesi Antlaşması’yla da bir saldırı ve savunma ittifakıyla Rusya’yabağlanmış oldu. Bu antlaşma, Rusya’nın İstanbul’dan çekilmesini içeriyor,ama aynı zamanda gizli birmaddeyleRusya’ya her ne zaman isterse savaşgemileriyle boğazlardan serbestçe geçme hakkını tanıyordu. Bu, Rusya’nınonayı olmadıkça başka yabancı devletlerden esirgenen bir ayrıcalıktı vezorunlu görüldüğünde Rus kuvvetlerinin Boğaz kıyılarına çıkabilmesiniöngörüyordu.

Fakat Sultan Mahmut Asya’daki topraklarının bu kadar büyük birbölümünüasivassalınaterketmeyigözealamıyordu.ÖzellikleonunburalarıBabıâli’denaşağıyukarıbağımsızkalıtsalbirpaşalığadönüştürmesinihayalettiğine göre. Mehmet Ali 1838’de gelecekte Babıâli’ye vergi vermeyireddederek bir anlamda bağımsızlığını ilan etti. Onu ezmeye kararlı olanSultanMahmuthalkınbüyükkısmınınzatensultanınkindendahadespotçabiryönetime karşı olduğu Suriye’yi istila etmek için Fırat kıyılarında bir ordutopladı. 1839’da da Mehmet Ali’ye savaş ilan etti. Aynı zamanda Suriyekıyılarındakarakuvvetiyleişbirliğietmesiiçinbirfilonunyolaçıkarılmasınısağladı. Fakat her iki sefer de felaketle son buldu.Ordusu, birçok kıtalarınMısır altınıyla verilen rüşvetler karşılığında firar etmesi sonucunda ağır biryenilgiyeuğramıştı.Donanmasınınakıbetidahadakötüolmuştu,çünkühainkomutanı doğru İskenderiye’ye yelken açarak donanmayı Mehmet Ali’yeteslimetmişti.

Batılı devletler bunun üzerine Rusya’nın ikinci bir müdahalesindenkorkarak Türkiye-Mısır sorununun çözümlenmesi için bir toplantı yaparakantlaşmakoşullarınıtartıştılar.FransakendiçıkarlarıuğrunaMehmetAli’ninsultanaleyhindeki taleplerinidesteklemeküzere işbirliğiyapmaktankaçındı.Fakat Rusya uzlaşmacı bir tutumla işbirliği yaptı, hatta anlaşma uğrunaÇanakkale Boğazı’ndan kendisine özgü geçiş ayrıcalığından vazgeçti. LordPalmerston’un başkanlık ettiği Londra’daki bir konferansta İngiltere,RusyaveAvusturyaarasındabiranlaşmayavarıldı.BununkoşullarınagöreMehmet

Page 396: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ali’ye birliklerini Suriye’den çektiği, Osmanlı Donanması’nı da Babıâlihükümetineiadeettiğitakdirde,Mısır’ınkalıtımsalpaşasıvehayatıboyuncaSuriye valisi olarak tanınacağı bildirildi. Reddettiği takdirde, üç devletindonanmalarıMısır’laSuriye’yiablukayaalacaklardı.

MehmetAli bu ültimatomu reddedince bir İngiliz filosu Suriye kıyısınınaçıklarında belirdi. Arka arkaya iki operasyonla Beyrut ve Akka kalelerinibombardımana tuttu ve yıktı, daha sonra karaya çıkardığı birliklerMehmetAli’nin sert rejimine isyan eden Arapların da yardımıyla Mısır’ın işgalordularını yendi. Buna kızan Fransızlar, İngiltere’yi savaş ilanıyla tehditedecek kadar ileri gittiler. Ama Kral Louis Philippe’in de belirttiği gibi,savaşlatehditetmeklesavaşagirmekarasındadünyakadarfarkvardı.AmiralNapier’inkumandasındakiİngilizDonanmasıİskenderiye’yegiderekburasınıbombardımanlatehditetti.Akka’daolanlarıntekrarındankorkanMehmetAlipazarlığa oturmaya razı oldu. Sultana donanmasını iade etti. Mısır’ınkalıtımsalpaşalığıkonumuonaylandı.Sultanavergivermeyedevamedeceğigibi, ordusunu küçültmeyi de kabul ediyordu. Diğer yandan Suriye’dentamamençekildiveburasıGirit’lebirlikteBabıâli’nindoğrudanyönetiminedöndü.

1841’de Londra’da imzalanan bir antlaşma uyarınca Fransa’nın da dahilolduğu devletler, Çanakkale’yle Boğaziçi’ni barış zamanında yabancı savaşgemilerine kapalı Türk suları olarak tanıdılar. Bu antlaşma Türkiye içinavantajlı olmakla birlikte, 1838’de Rusya’ya tanıdığı ayrıcalıklarlaçelişiyordu…buantlaşmanınonikiyılsonraTürkiyeiçinçokciddisonuçlarıolacaktı.

FakatSultanMahmutvassalınınkarşısındakionurkırıcıyenilgileriniveyadahaumutverici sonucunugörecekkadaryaşamamıştı. 1Temmuz1839’daöldü. En büyük sultanların arasında yerini almayı hak etmişti. Büyüköncellerinden farklı olarak bir askeri lider değildi. Diplomasi sanatında dausta değildi.Osmanlı İmparatorluğu onun yönetiminde giderek küçülmüştü.Fakat içeride, bir hükümdar olarak yeteneği ve bir planlamacı olaraköngörüsü sayesinde ülkesi gerileme sürecinden belirgin şekilde sıyrılmaya,katı ve gerici bir düzenin zincirlerini kırarakmodernleşmiş ve liberalleşmişbir devlet olma yolunda ağır ağır ilerlemeye başlamıştı. Bu arada on altıyaşındakioğluAbdülmecit,Mahmut’unyerineOsmanlıtahtınaçıkmıştı.

Page 397: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((32))Sultan Abdülmecit, babası Mahmut’un üstün yeteneklerine sahip olmasa

bile, en azından iyi niyetini gösterdi. Babasını kendine örnek almıştı.Babasının kurallarına bağlı kalmaya ve reformlarını tamamlamayaçalışıyordu. Yumuşak tavırları ve zayıf bünyesi nedeniyle “Sultanların enzarifi”olaraktanınırolmuştu,amadiğeryandandüşünceliveciddibirgençti.Onu hükümdarlığa layık bir “öğrenci” olarak gören İngiltere BüyükelçisiStratford Canning onu şöyle tarif eder: “Nazik bir karakteri, sağlam birkavrayışı, bir görev sorumluluğu, gururdan uzak bir vakarı ve atalarının eniyilerindebileendergörülmüşbirinsancıllığasahipti.”Eğilimionureformlarıılımanve liberal ilkeleregöregerçekleştirmeyeyönlendiriyordu.Kendisindeböylesiönlemlerioluşturacakenerjiyoktu,amayürütülmelerinionaylamayavedesteklemeyehazırdı.StratfordCanning,Abdülmecitarasında-büyükelçivehükümdararasındaolağanolmayan-samimi,kişiselbirbağkurmuşvetabaşındanitibarenpolitikalarıüzerindebüyükbiretkisahibiolmuştu.

AnnesiBezmiâlemValideSultan’ıngençliğindenitibarenonun,dolayısıylada imparatorluğun işleri üzerinde güçlü bir etkisi olmuştu.Çerkez, karaktersahibibirkadındı.BabasıgibiyalnızduracakmizaçtaolmayanAbdülmecit’ingüvenilirdanışmanlaraihtiyacıvardı.Stratford’aitirafettiğigibi,“kendisiyleişbirliğiyapacakonpaşabulabilsebaşarısıgarantiliolacaktı”.Ancakşuandabirdizi rakipvezir tarafındanbir sağa, bir sola sürükleniyordu.SaltanatınınbaşlarındabuvezirlerinarasındaMustafaReşitPaşabaşıçekiyordu.Kendisibir diplomat olup Paris’te ve başka yerlerde büyükelçi olarak büyükhizmetlerdebulunmuştu,SultanMahmut’unöldüğüsıradaiseHariciyevekiliolaraközelbirgörevleLondra’dabulunuyordu.AcilolarakyurdadönenReşitkolları sıvadı ve Batı’da yine ayaklanma ve reform fikirleri filizlenirkenOsmanlı İmparatorluğu’nun da modern bir hükümet sistemi kurabileceğinikanıtlamayabaşladı.

Avrupa’nınkamuoyunukurnazcahesabakatarakreformcubiryasataslağıhazırladı. II. Mahmut’un son vasiyeti de buydu. 3 Kasım 1839’da sarayıneskiden güllü lokumların hazırlanması için kullanılan Gülhane Kasrı’nınbahçesinde (ilk kez böyle bir törene davet edilen) bir yabancı diplomatkalabalığının önünde Gülhane Hattı Hümayunu’nu okudu. Bu, Tanzimatdenilenreformvedüzendöneminioluşturançeşitlifermanlarınilkioldu.

Herhangibirİslamülkesindeanayasalbelgelerinilkiolanbubelge;yasal,sosyal ve politik tüzük, imparatorluğun tebaaları için temel ilkelerini ve

Page 398: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ürettiği kararları sultanın riayet etmeyi taahhüt ettiği birMagnaCarta’ydı.6

Sultan Mahmut’un saltanatının son yıllarında şekil alan planlarla fikirlerburada belirginleştirilmiş ve belli şekilde ifade edilmişti. Bunlar şimdiplanlanan yeni bir Osmanlı rejiminin organik temelini oluşturacaklardı.Bunlar bazı başarısızlıklar ve şanssızlıklara rağmen bundan sonraki yirmiyılın içindegelişecekti.Buşekilde ilanedilenTanzimat-ıHayriyeözgürlük,yaşam,şerefvemalgüvenliğini,vergitahakkukvetahsiletmenindüzenlibiryöntemini,has,tımarvezeametsahiplerininyararınavergiiltizamsistemininiptalini, asker toplamanın ve askerlik hizmetinin süresinin saptanmasınındüzgünbiryöntemini,sonundadayasayagöreadilbiryargılamayıveyasalbiryargıolmadancezalandırmamayıgarantiliyordu.

Bu gibi konulara bakan sultanın kurullarına kısmen yasama yetkileriverilmiş,bunlarınkapsamınazırlarıveimparatorluğunbaşkailerigelenlerinide kapsayacak biçimde genişletilmişti. Bunların arasında Adalet Şûrası ilksıralardaydı.1840’dayenidendüzenlenerekvegenişletilerekTanzimatsüresiboyunca çok önemli bir rol oynamıştır. Bu şûraların üyeleri fikirleriniaçıklamaktaserbesttiler,sultandaçoğunluğunkararlarınıonaylamayızorunlugörüyordu. Fermanlarında tüzüğe göre kabul edilen yasaları uyguluyor veiptaletmektenkaçınıyordu.Budurumhükümdarınmutlakgücünükısıtlıyor,onu başkaları tarafından hazırlanan yasalara bağlı bir memur düzeyinedüşürüyor, böylece mutlak hükümdarlıkla ilgili ortaçağ konseptininbünyesindeki ayrıcalıklarını sınırlıyordu. Fakat Gülhane Hattı Hümayunuhükümdarla hükmedilenler arasında yeni bir ilişki sistemini belirleyenanayasal bir tüzük değildi. Kuralları halk karşısında temsil edilmeye kadaruzanmıyordu.Şûralarınüyeleriseçilmiyor,sultanınkendisitarafındanseçilipatanıyordu, çıkardıkları yasalar ise yine sultanın iradesine tabiydi. Böylecesultanınmutlakhükümdarlıkotoritesiaslındazedelenmiyordu.

Tanzimat ilkelerinin en köklüsü ve Batılılar için en anlamlısı, verilenhakların ırk veya imanı ne olursa olsun bütün Osmanlılara eşit olarakuygulanmasıdır.Bu,MüslümanlaHıristiyanveyagayrimüslimarasındakitümayırımı ortadankaldırıyordu.Yasalar vevergilendirme,mülkiyet, sivil veyaaskeri okullarda eğitim, askere veya herhangi bir koldaki memuriyetlerealınmadaherkesegüvenveözgürlüksağlamaktaydı.

Babıâli’deki Rus temsilcisi tarafından başarılı bir “tiyatro oyunu” olaraknitelenenGülhaneHattıHümayunuBatı’daşaşkınlıkuyandırmışvehararetlispekülasyonlarayolaçmıştı.ÖylegörünüyordukiAvrupa’dakiliberalreformsürecindegerileyenOsmanlıİmparatorluğu’ndada-kendigelenekselyönetim

Page 399: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sistemininçerçevesi içindedeolsa-bir tür liberaldeğişimin işaretlerivardı.Bir İslamhükümdarı devletininkapılarını içindekiHıristiyanlara ardınadekaçmıştı. Lord Palmerston’a göre bu, “Gerek burada (İngiltere’de) gerekseFransa’da halkın duyguları üzerinde büyük etki yapan bir politikahamlesi”ydi. Fakat Osmanlı sahnesinin karanlık yanlarının bilincinde olan,dolayısıyla da reformun pratik beklentilerine fazla bir güveni olmayanMetternich’le başkaları bütün bunları biraz da alayla sadece göz boyamaolarakreddettiler.

Şimdilerde yeni fırsatlardan ve belki de kalıcı avantajlardan yararlanmakiçin dışarıdan yeni bir Avrupalı akını oldu. Diğer yandan, imparatorlukiçindekigayrimüslimler,statülerindebirgelişmeolmasını istemeklebirlikte,yenitüzüğeihtiyatlayaklaşıyorlardı.Oçokövülenayrıcalıklarınakarşılıktambirer vatandaş olarak onlardan yeni yükümlülükler bekleniyordu. Örneğin,ödedikleri bir vergi karşılığında şimdiye kadar askeri görevden affedilmişbulunuyorlardı. Ancak şimdi başka Hıristiyanlara karşı çarpışmak zorundakalmaları gibi tatsız bir olasılıkla karşı karşıyaydılar. Aynen Müslümanvatandaşların onların yanında belki de Hıristiyan subayların kumandasındaçarpışma olasılıklarının olması gibi. Osmanlı vatanseverliğinden yoksunHıristiyanlar, eğitim ve ekonomi alanlarındaki gelişmelerine yardımcı olanözel ayrıcalıklarını kaybetmekten korkuyorlardı; dini liderleri ise kendikazanılmış hakları açısından endişeliydiler. Osmanlı Hükümeti’nin gerçekniyetine güvenleri olmadığından, özerklik, bunun sonrasında da bağımsızlıkiçin yabancı güçlerden, özellikle de Rusya’dan… yardım istemeyiyeğliyorlardı.

Müslüman halkının çoğunluğuna gelince onlar kâfirlere eşit bir konumtanınmasına çokkızıyorlardı.Böylesi, İslamınmutlaküstünlüğünevebütündiğer dinlerin aşağılığına olan geleneksel inançlarına ters düşüyordu.Hoşgörüylekorumavetoplumlarınaaitişleriningörülmesindebiryerekadarözgürlükreaya’nınhakkıolarakgörülüyordu.Amabütünbunlaronlaraayrıbir hak olarak verilmişti. Farklı inançları nedeniyle Tanzimat ilkelerininöngördüğülaikbirtoplumdamanenveyatoplumsalolarakhiçbirzamaneşitolarakgörülemeyecekvekabuledilemeyecekolanaşağıdüzeydekiinsanlardı.Bu muhalefet, imparatorluk içinde kararlı bir sultanın yokluğunda kolaycafrenlenemeyenyaygınbirtepkiyeyolaçtı.

Dış ticaretin geliştirilmesini aklına koymuş Reşit Paşa 1841’de yenikurulmuş Ticaret Nezareti’nde ticari kavgaları sonuçlandırmak üzere birmahkemekurdu.Ayrıca,Fransızlarınortaklık,iflasvekambiyosenetlerigibi

Page 400: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

konularıelealanyasasınabenzeyenyenibirticaretyasasıhazırladığındaişlerçığırından çıktı. Müslüman hukukçular bu işi şeriata karşı gelme olaraknitelediler. Reşit konuyu Meclisi Vâlâ’ya7 götürünce şeriatla uyumlu olupolmadığınısordular.ReşitPaşa,“Şeriatınbugibikonularlabirilgisiyoktur,”diye karşılık verdi. Ulema bunun üzerine, “Hezeyan!” diye ayağa kalktı.Yasanın kaldırılması yabancı tacirlerin zararına oldu, sultan da ulemanınbaskısı karşısında Reşit Paşa’yı görevden aldı. Paşa, Paris’e eski görevinesürgün edildi. Valide Sultan’ın tutucu âşığı Rıza Paşa, Reşit’in yerini alıpyabancılarlaBatıfikirlerineduyduğunefretleünlenmişİzzetMehmetPaşadasadrazam olunca, Reşit Paşa’nın reformları durduruldu ve çoğu zaman datersineçevrildi.

Rıza Paşa serasker olunca ordunun ihtiyacı olan düzenlemelerigerçekleştirdi.Orduyuikiyeayırdı,aktifhizmetteolupbeşyılgörevyapacakNizam’laevlerinedöndüktensonrayediyıldahakendibölgelerindegörevdekalan yedektekiRedif birlikleri. Askere alınma zorunluluk esasına göreydi;ancak eğitim, silah, donanım ve organizasyon Batı esaslarına göreyapılıyordu.Böylece ikiyüzellibinkişilikyenibirkuvvetvücutbuldu.BuaskerlereskiTürkcesaretvedisiplininifazlasıylasergiliyor,subaylarınındayeni askeri okulların kurulmasıyla kalitelerinin gelişmesi bekleniyordu.Ancakbu,yenitüzüklerekarşınHıristiyanlarınalınmadıklarıbirMüslüman-Türk ordusuydu. Böylesi bir birleşim yağla suyun karışması ya da LordPalmerston’un ifade ettiği gibi “bir kediyle bir köpeğin aynı kutuyakapatılması”gibibirşeyolurdu.

Müslüman olmayanlar çok geçmeden bir bağışıklık vergisi ödemeksuretiyleaskerlikhizmetiayrıcalığındankurtuldular.FakatHıristiyanlaryinede eskiden olduğu gibi deniz kuvvetlerine alınıyorlardı. Bunlarınorganizasyonu da Rıza Paşa’nın bir dostu olan Adolphus Slade adındakiİngiliz deniz subayının elindeydi. Slade on bin kişilik bir deniz kuvvetiorganize ettiyse de, savaş gemilerinin sayısını artıramadı.Yeni bir ordununoluşumu adaletsizlik, güvensizlik ve tepkimeyle dolu dört yıllık bir devreiçindeRızaPaşa’nınvatanınatekgerçekhizmetioldu.

StratfordCanningbuaradabuyolsuzlukortamındaRızaPaşa’nın,Maliyenazırıyla iki Hıristiyan kapitalistin işbirliğiyle Osmanlı hazinesinin zararınageniş çapta bir spekülasyona giriştiğini haber aldı. Politik olmayacağıdüşüncesiyle genç sultanı bu konuda uyarmadıysa da bir yandan tutucupolitikasını onaylar gözükürken paşanın tüm davranışlarını izledi. Bu aradaAbdülmecit’le kişisel ilişkilerini geliştiriyor, onda “güçten fazla iyilik”

Page 401: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gözlemlediğini, fakat “yeterli ve doğru yönlendirimin Avrupa’nın etkisi veörneğiylebirleşinceçokşeybaşarabileceği”umudunuifadeediyordu.

SoyluilkeleriolanveProtestaninancınayüzdeyüzbağlıStratfordCanningo günden itibaren, çok zaman hükümetinin belirlenmiş politikalarını bileaşarakHıristiyanların şevkli desteği ve koruyucusu kesildi.Müslüman olangençbirErmeniyle genç birRumun tekrarHıristiyanlığa dönünceKuran’ındönmelere uygulanan yasasına göre idam edilmelerini şiddetle ve ısrarlaprotesto etti.Sonunda, “BundanböyleHıristiyanlığın tahkir edilmeyeceğineveHıristiyanlaradadinleriyüzündeneziyetedilmeyeceğine,”dairsultandansözaldı.Bugarantidoğrulandıveresmibirduyuruylaimparatorluğunbütüneyaletlerine ilan edildi. Sultan bu arada İngiltere’nin hükümdarı KraliçeVictoria’danbir tebrikmektubualdı.Esasenvakur tavırlarıvekanaatlerininiçtenliğiyle Türklerin saygısını kazanmış olan Stratford Canning gücününböylesinekanıtlanmasıyladahada fazla saygıgördü.Hıristiyanlar için artıkpadişahların padişahıydı. Birkaç zaman sonra 1845’de Rıza’nın sultantarafındangörevindenalınmasınısağladı.

Rıza Paşa’nın yerini alan Reşit Paşa’nın sadrazam olarak dönmesi vereform politikasının tekrar ele alınması, Canning için bir hoşnutluk vesilesioldu.Reformunbundansonrakiaşamasınıhareketegeçirensultantebaalarınınyararına olacak önerilerin yanlış anlaşıldığını ve vezirleri tarafından yanlışyönlendirildiğiniifadeetti.BununnedeninicehaletolarakniteleyerekbilgininyayılmasıveHarbiyeNezareti’nekazandırılangelişmelerin,hükümetinbaşkabölümlerine de yayılmasının kolaylaştırılması için yeni okullar açılmasınıbuyurdu.BirkomitebüyükbirilkveortaokullarağınaekolarakbirOsmanlıdevletüniversitesi(Darülfünun)önerdi.Böylesiiddialıbirproje,çoksayıdakiengellerkarşısındaancakuzunyıllarayayılarakbaşarılabilirdi.Üniversitenintemeli atıldı ve tamamlanmış binanın betimlendiği bir madalya bastırıldı.Fakat parasal sıkıntılar nedeniyle üniversite tamamlanamadı, inşaat daduvarlarıancakbir,ikimetreyükseldiktensonraterkedildi.

İlköğretim alanında ulemanın ortaya attığı sakıncalar nedeniyle pek azilerleme kaydedilebildi. Fakat ortaokulların sayısı ağır ağır artıyordu. Bukomitenin politik bir davranışla eğitsel bir güç olarak dinin öneminivurgulamasısayesindeolmuştu.Gerçekteiseulemanındenetiminindışındakibir laik öğretim sisteminin çerçevesi içinde yer alacaktı. Zaman geçtikçeokullarıbürokrasininçeşitlikollarıiçinyeniseçkinbirortasınıfüretecekti.

Bu buyruğun arkasından sultan taşra yönetimiyle ilgili cesur bir deneyihareketegeçirdi,şöylekipaşalarıngücünekarşıoluphalkadanışmaesasına

Page 402: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

dayanıyordu.Hereyalettekikalburüstüyurttaşlarınarasındanzekâları, çevrehakkındakibilgileriveişyeteneklerinegöreseçilmişikitemsilciyihuzurunaçağırdı.BunlareyaleteşrafıolarakMeclisiVâlâilegörüşerekgünceldurumvereformgereksinimlerihakkındakigörüşlerinibildireceklerdi.

Bu girişimden bir sonuç çıkmayınca, sultan Meclisi Vâlâ hesabınareformlarındurumunubildirmesiiçineyaletleregezgincikomisyonlaryolladı.Hervaliveyapaşaiçinüyeleriçeşitliyereltoplumlariçindenseçilecekbirermeclis kurdu. Bu yenilik her ne kadar daha sorumlu temsilciler meclislerikurmak amacıyla iyi niyetle tasarlanmışsa da, Türklerin hem her şeyi harfiharfine ele almak hem de reform ruhunu bozma eğilimleri yüzündenuygulamadabaşarısızlığauğradı.Müslümanolmayanlarusulüneuyguntemsiledilmişlerdi. Fakat çoğunlukla ruhen tutucu olan Müslüman Türklerçoğunluktaydılar.Korumak zorundaoldukları azınlığı kolaycayıldırabilirlerve hesaba katmayabilirler, iyi bir valiyi engelleyebilir, bir kötüsünü isedestekleyebilirler,bukişiisesuçumeclisineyükler,böylecepekenderolarakadalet önünde hesap vermek zorunda kalırdı. Bu sistem genellikle baskıyıönlemeyibaşaramadıktansonra,yanlışbiryasallıkgörünümüverebilirdi.

ReformlarıngelişiminiyakındanizleyenStratfordCanningmeclisisultanaresmenkendisisuçladı.Tanzimat’tansonradahaçoksözsahibiolanyabancıkonsoloslar, rüşvetçi paşalara karşı ve Hıristiyan azınlıklar hesabına dahaetkin biçimde müdahalede bulunacak hatta bu azınlıkların koşullarınındüzeltilmesinisağlayabileceklerdi.SultanüzerindekietkisinedeniyleCanningfazladan iki talepte bulunabildi: bunlardan biri Türk gemilerinin köleticaretinin önlenmesi, ikincisi ise arazi vergisinin suiistimale yol açacakşekildebireylerdendeğil,eskisigibitopluluklarınbaşındanalınmasıydı.

Adalet alanında karma hukuk ve ceza mahkemeleri 1847’de kuruldu.BunlardaOsmanlıveAvrupalıyargıçlareşit sayıdaydı,yöntemleriyse İslamuygulamalarından çok, Avrupa’nınkilere dayanıyordu. Düzeltilmiş bir CezaYasası1851’deyürürlüğegirdi.ReşitPaşabundanbiryılönceticaretyasasınıyürürlüğe koymuştu. Oysa on yıl önce aynı yasayı kabul ettirme istemigörevine mal olmuştu. Ticaret mahkemelerinde uygulanan bu yasa,yabancıların -yalnız reaya’nın değil, imparatorluk içinde uzun zamandırticaretyapan,neçarekihaklarınıbirTürkmahkemesindearayamamışolanFrenklerin de- ticari işlemlerini tanımlıyor, koruyor ve kolaylaştırıyordu.Yabancılara kendi elçilik mahkemelerinde hak arama olanağı verenKapitülasyonlar, her ne kadar onları hukuki ve cezai alanlarda korusa da,ticaretalanındabenzerbirkorumadanyoksundular.

Page 403: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Şimdibirticaretmahkemesininkurulmasıylabuhakkakavuşabileceklerdi.Görevleri Türklerle Frenkleri karşı karşıya getiren ticaret davalarınısonuçlandırmakolankarışıkmahkemeheyetlerieşitsayıdaTürkveAvrupalıüyelerdenoluşuyordu.1850’deyürürlüğekonulanticaretyasasıTürkiye’de-dahaöncebazı İslamdevletlerindeolduğugibi-Şeriat’ınkapsamıdışındakikonuları ele alan ulemadan bağımsız bir yasa sisteminin ilk kez resmentanınmasıanlamınageliyordu.Geçmişsononyılayayılmışyenibirekonomikliberalizmin veya özgürlüğün gelişimindeki çarpıcı bir noktayı, TürkekonomisinindahaözgürvesıkıbirticariilişkianlamındaBatı’yadahagenişçaptaaçılışınıişaretliyordu.

BugirişiminkökeniTanzimat’tankısazamanöncekiyenibirİngiliz-Türkticariantlaşmasınadayanıyordu.Serbest ticaret ilkelerine,bellibir ithalatveihracat vergi oranına ve kısıtlayıcı uygulamaların iptaline dayanan buantlaşma, hem Osmanlı hem de İngiliz tüccarlarına yararlı olması içintasarlanmıştı. İngiltere’nin Yakındoğu sularında Fransa’nın zararına başıçeken ticari ulus olarak ortaya çıkışını işaretliyordu. Fakat mevcut ticaretsisteminin tam olarak gözden geçirilmesi ve modernleştirilmesi anlamınagelen şartları, çeşitli Avrupa devletleri gibi Fransızlar ve Hollandalılarladüzeltilmişticaretantlaşmalarınınyapılmasınahemenyoluaçıyordu.

Yabancıtüccarlarböyleceöncekizincirlerindenkurtulmuşoldular.Ticaretönemli ölçüde arttı ve yeni bir ekonomik gelişim ve ticari refah dönemininbaşlangıcıoldu.İmparatorluğuntopraklarıAvrupa’nınendüstriürünlerinebirpazar ve tarım ürünleri veya başka ham maddeler için bir ihracat kaynağıolarakönemkazandı.

Türkiye,ticaretşirketlerinin,bankaların,sigortaşirketlerininvemodernbirekonominindiğerbenzerkuruluşlarınınkurulmasına sahneoldu.Gelenekselbecerilerle endüstriler zanaatkâr sınıfının ve köylülerin zararına geriledikçeeskiortaçağ şehirleriyleköylerdengiderekgenişleyenbüyükşehirleregenelbirgöçbaşladıveşehirnüfusuarttı.Enönemlişehirlerbirkuşak içindeüç,hatta dört kat büyüdü. Barındırdıkları kalabalık Avrupalı ve Levantennüfusları böylece Türklerin iş çevrelerine baskın çıkarak Müslümanolmayanlarla Müslümanlar arasındaki uçurumu daha da derinleştirdiler.Avrupa’nınözgürekonomiketkivenüfuzununsonucubuoldu.

Müslüman Türkler tüccar, işadamı ve banker değillerdi, onlar olsa olsayönetici, asker ve çiftçiydiler. Dolu bir hazineyle sağlam bir para uzun birsultanlar dizisinin yabancısıydı, dolayısıyla hükümet mekanizmaları felçolmuş, hizmetkârları yolsuzluk batağına saplanmıştı. Bütçelerindeki açığı

Page 404: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

paranın değerini düşürmekle çözümlemeyi âdet haline getirmişlerdi. II.Mahmut’un saltanatı zamanında Osmanlı parasının şekli sık sıkdeğiştiriliyordu,değerinindesüreklidüşmesikronikbirenflasyonyaratıyor,bu ise yaşam standardını, dolayısıyla ücretlilerin ücret bütünlüğünü kötüetkiliyordu.SultanAbdülmecit1840’daAvrupamodelinegörevegarantilibirhükümetdesteğiyleOsmanlıBankası’nınkurulmasınıbuyurdu.Bunu,hazinebonoları şeklinde ve dalgalı faiz oranlarına tabi kaime’lerin, yani kâğıtparalarınekonomiyegirmesiizledi.Hükümet1844’deyenibankaylaişbirliğihalindeparanındeğerinikorumakiçinönlemleraldı.Eskiparalartedavüldenkaldırıldı, yerlerine ise Avrupamodeline ve altın lira esasına göre yeni birparageçerlioldu.Budadurumabirkaçzamaniçinistikrarkazandırdı.Fakaton dokuzuncu yüzyılın kapitalizm bağlamı içinde finansın idaresi Osmanlıhükümetlerini aşıyordu. 1858’den itibaren hükümetler yabancılardan arkaarkayaaldıklarıkredilerebelbağlaroldular;buiseonlarıfinansalbirçöküşegötürecekti. İmparatorlukta bankacılıktan ve endüstri yatırımlarındanyararlananlarMüslümanTürklerdeğildi.Okadaruzunzamandıraracıolarakservet üzerine servet yapan Müslüman olmayan azınlıklar, yerli Rumlar,ErmenilerveYahudilerdeartıkdeğildi.Türkiyeekonomisineegemenolmasırası şimdi Avrupa’nın kapitalist girişimlerindeydi. Bu da Avrupalı bü-yükelçilerin imparatorluk üzerinde giderek güçlenen politik egemenliklerinifinansalaçıdanpekiştirdi.

İmparatorluk içindeki reformcu ruh,yüzyılınortalarından itibarengücünükaybetmeyebaşladı.StratfordCanning’inetkisi,tümbaşarılıyanlarınakarşın,hapishaneleri ıslahetme,yol iletişiminisağlama,yolsuzluklarıengellemeveimparatorluğun maliyesini düzeltme çabalarında yetersiz kalmıştı. AyrıcadinselsorunlarbahsindeHıristiyanlarlaMüslümanlararasındatambireşitliksağlayamamıştı. Canning’in soylu çabalarının sağladığı ödünlergerçekleşmekten çok sözde kaldı. Bir zamanların ateşli reformcusu ReşitPaşa’nınreformlarainancızayıflamış,tutucupartiningücükarşısındacesaretikırılmıştı.Borca girdi ve o da yolsuzluklara kendini kaptırdı.Reformlardansıkılan sultan ise memleket işlerinde giderek kararsızlaşarak terbiyelikaçamakları ve pasif erteleme taktikleriyle Büyükelçi Canning’in sabrınızorlamayabaşladı.

Harem hayatına kendini giderek kaptıran sultan, İngiliz gezgin vearaştırmacısıCharlesMacFarlane’ınşaşkınlığınayolaçmıştı.“Cılızdelikanlıdaha yirmisine gelmeden üç yıl içinde hareminde hepsi ayrı kadınlardan

Page 405: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olmak üzere sekiz çocuk babası oldu.” MacFarlane sonradan günlüğüneaşağıdaki satırları karalayacaktı: “Sabahın çok erkenbir saatindemüthiş birtopateşiyleyataklarımızdanfırladık.Sultanınyenibiroğluolmuştu.Dahabirhaftaöncebirkızıdoğmuştu.”

Hazinedeki açıkları ve iflasın eli kulağında olduğuna dair StratfordCanning’in uyarılarını umursamayan ve eski saraydan bıkan sultan,Boğaziçi’nin Avrupa sahilinde Dolmabahçe Sarayı’nı yaptıraraksavurganlığın son noktasına geldi. Bu saray ona bir servete mal olacaktı.Avrupalı bir neo-Rönesans stilinde inşa edilmiş ve zengin rokokobezemeleriyle dikkati çeken sarayın mermer salonları altın varak, kristal,kaymaktaşı ve porfirle ışıl ışıl parlıyordu; tavanları Fransız ve İtalyanressamları tarafından resimlendirilmişti; taht odasında dünyanın en büyükaynalarıvardı;sultanınyatakodasındadayataksomgümüştendi.

Zevki sarayın Batılılaşmış trendlerini yansıtan Dolmabahçe, Topkapı’nınyerini alacak ve yönetimin merkezinden ayrı olarak gelecekteki sultanlarınsürekli konutları olacaktı. Abdülmecit burada konuklarını Avrupa usulüneuygun en gösterişli şekilde ağırlıyordu. İnce birmüzik zevki olan sultanın,geçmişindahailkelmarşlarınınyerineengüzelmodernbesteleriçalmakiçinAlmanveİtalyanhocalartarafındaneğitilmişbirTürkorkestrasıvardı.Sultanayrıca Avrupalı aktörler, baletler ve başka sanatçılar ithal etmiş, busanatçıların sanatlarını sergilemeleri için saraya bağlı bir tiyatro inşaettirmişti. Bu arada imparatorluğun maliyesi ataletten kaosa doğru yokuşaşağıgitmekteydi.

Büyükelçinin, genç padişahın vaat etmiş olduklarını yerinegetiremeyişinden bıktığı bir zaman geldi. Kararsızlık genç sultan kadarsadrazamının da en ölümcül zaafıydı. Palmerston da imparatorluğun,“Hükümdarıyla vezirlerinin pısırıklığı, zaafı ve kararsızlığı yüzündenbaşarısızlığa mahkûm,” olmasından korkuyordu. Büyükelçisini önemlireformlar içindaha fazlabaskıyapmaması içinuyardı.Böylece,Canning’inde, “Büyük gelişim oyunu şimdilik tarih oldu. Burada bulunuşumun ananedenininartıkvarolmadığınıdahafazlagizlememimkânsız,”diyeitirafetti.

Demek oluyordu kiReşit Paşa başlıca görevi olan reformda başarısızlığauğramıştı. Bunun nedeni tamamen kendi zaafı değil, aynı zamanda Türkkamuoyunun buna ayak uyduramaması ve reformları destekleyecek laikeğitim almış bir sınıfın henüz yetersiz oluşuydu. Çünkü gericilik karşıtı bu

Page 406: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ilerici güçlerin bir kısmı bile hâlâ, aslında İslami bir dünya görüşü olan biruygarlığaBatıfikirlerinizorlasokmanınetkilerindenkorkuyordu.Dinveırkfarklılıklarını ortadan kaldırmak yönünde Stratford Canning’inki gibi fazlaacelecibirgirişiminTürklerinzararınagerisekerkenHıristiyanlaradayararıolmayacağındanşüpheleniyorlardı.

Stratford Canning böylece görevinden istifa etti ve 1852 yazındaİngiltere’ye dönmek üzere yola çıktı. Pek az şey başarmış olmasınaüzülüyordu, ama hareketinin arifesindeProtestanErmenilerden,Rumlardan,Amerikalı misyonerlerden ve İstanbul’la İzmir’in tüccar topluluklarındançalışmalarından dolayı aldığı övgüler içini rahatlatıyordu.Belki de bir dahahiç dönmeyeceğini tahmin ediyordu. Fakat olaylardaki beklenmedik birgelişme aradan bir yıl geçmeden bu kezLord Stratford daRedcliffe olarakgeridöndürecektionu.Yaşadığıonyıllıkbarışsüresibirdenbiresonaermişti.Çünkü Osmanlı bir kez daha Rusya’yla çok ciddi bir çatışmaya doğrugidiyordu.

İngiliz soylularının talebi üzerine, 1215’teKral John tarafından çıkartılanilkanayasabelgesi.

Islahat hareketlerinin icap ettirdiği yeni nizamnameleri hazırlamak,memurlarınmuhakemeleriylemeşgulolmak,lüzumgösterilendevletişlerindereyvermeküzere1253(1837)yılındateşkilolunanmeclis.

İtalya’nın kuzeyinde bir nehir: bugünkü Fiumicino. Sezar’ın Galya’sıylaİtalya’yı ayırıyordu. Sezar bunu silah kuvvetiyle aşınca kendini Pompey’inkontrolündeki Roma Hükümeti’yle bir iç savaş içinde buldu. Rubikon’uaşmak,geridönüşüolmayanbirhareketegirişmekanlamındakullanılır.

RuslarayakınlığınedeniyleNedimof,diyebilinirdi.

Disraeli,Osmanlı’nınbütünlüğünüilkeedinenbirpolitikayanlısıydı.

Kastedilen,jurnalcılar,yaniII.Abdülhamitdönemindepadişahayaranmakveyabirinekötülüketmekiçinsarayaihbardabulunankişilerolsagerek.6İngilizsoylularınıntalebiüzerine,1215’teKralJohntarafındançıkartılanilkanayasabelgesi.

7Islahathareketlerininicapettirdiğiyeninizamnamelerihazırlamak,memurlarınmuhakemeleriylemeşgul olmak, lüzum gösterilen devlet işlerinde rey vermek üzere 1253 (1837) yılında teşkilolunanmeclis.

Page 407: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((33))Hedeflerinden asla şaşmayan tam bir mutlak hükümdar olan Rus Çarı I.

Nikola tahta çıktığından itibaren hesaplarını Osmanlı İmparatorluğu’nunyaklaşan çöküşüne göre yapmış ve Batılı devletlere imparatorluğun olasıparçalanması konusunda diplomatik baskısını sürdürmüştü. Konuyuİngilizlere ilk kez 1844’de Londra’ya yaptığı resmi bir ziyaret sırasındaaçmış, fakat olasılıklar üzerinde fikir yürütülemeyeceğine dair ihtiyatlı biryanıtla karşılaşmıştı. Şimdi 1853 yılının başlarında Çar St. Petersburg’daİngiltere Büyükelçisi Sir Hamilton Seymour’la yaptığı bir dizi gayri resmi,ancaktarihigörüşmesırasındaaynıkonuyutekrargündemegetirdi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun düzensiz durumuyla olası çöküşündenbahsederek İngiltere’yle Rusya’nın o ülkeyle ilgili olarak bir anlaşmayavarmalarının ve her ikisinin de diğerinin haberi olmadan o yönde kesin biradımatmamasınınönemliolduğunaişaretetti.Konuşmasınışöyletamamladı:“Elimizde hasta bir adam var, ağır hasta bir adam. Günün birindeavucumuzdan kayıp gitmesi, özellikle de gerekli düzenlemeler yapılmadangitmesiçokbüyükbirtalihsizlikolur.”

Seymourverdiğicevaptabudurumdabircerrahadeğil,birhekimeihtiyaçolduğunu belirtti: iyileşmesine yardımcı olunması için hastaya yumuşakbiçimde davranılması gerekirdi. Çarın başbakanı Nesselrode hastanınyaşamasının sallantıda olduğunu doğruladı. Bununla birlikte mümkünolduğunca uzatılması gerekirdi. İngiltereBaşbakanı LordAberdeen de aynıgörüşteydi.

Birkaç gün sonra çar bu konuda daha açık ve kapsamlı konuştu.Büyükelçiye Çariçe Katerina’nın İstanbul şehriyle ilgili hayallerini veplanlarınıpaylaşmadığını söyledi.Zatenülkesiokadargenişveokadar iyidurumdaydıkidahafazlatoprağaihtiyaçlarıyoktu.DiğeryandanTürklerdenkorkulması için de bir neden kalmamıştı. Ne var ki imparatorluktakimilyonlarca Hıristiyanın çıkarlarıyla yakından ilgileniyordu. Bu insanlarınkorunmasınıbiranlaşmaylaüstlenmiştivebugöreviyerinegetirmeyikendineborçbiliyordu.İmparatorlukçökecekolursabirdahaayağakalkamazdı,onuniçindebudurumdabaşgösterecekkaosuvebunuizleyecekAvrupaSavaşı’nıgöze almaktansa bu olasılığa karşı önceden önlem alınması daha hayırlıolurdu.

“Bir dost vebir centilmen”olarakbüyükelçiylekonuşan çar, İngiltere’yeterkedemeyeceğiİstanbul’ungeleceğihakkındaaçıkkonuştu.Kendihesabına

Page 408: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

şunları ekledi: “Oraya sahip olarak yerleşmeyeceğimi vaat etmeye hazırım.Diğeryandangelipgeçicibirkiracıolarakoradabulunmayahayırdemem.”Örneğin Türkiye’ye yapılacak bir Fransız seferi, Rus birliklerinin Türkiyesınırlarını aşmasına yol açabilirdi. Çar konuşmanın sonraki aşamasındaEflak’laMoldavya’dankorumasıaltındakibağımsızdevletlerolaraksözetti.Sırbistan’la Bulgaristan da benzer bir koruma şemsiyesi altına alınabilirdi.Mısır’a gelince, çar bu ülkeye ve Girit’e İngiltere’nin yerleşmesine itirazetmeyecekti. Seymour buna karşılık İngiltere’ninMısır’la ilgili emellerinin,“Britanya Hindistanı’yla anavatan arasındaki güvenli bir iletişim”den ilerigitmediğinibelirtti.

Dışişleri Bakanı Lord John Russell bu girişime karşılık on sekizinciyüzyılın başlarındaki bir örneği, hükümdarı “çocuksuz, aklen ve bedenenmalül ve görünüşe göre bir ayağı çukurda” olan bir imparatorluğu peşinenpaylaşan İngiltere’yle Fransa arasındaki İspanya Veraset antlaşmalarınıanımsattı.Türk“hastaadam”ınölmesibunakarşınuzunsürebilirdi:yirmi,elliveya yüz yıl daha yaşayabilirdi. Öyle olunca da Türk eyaletleri,İspanya’nınkilerden farklı olarak, önceden paylaşılamazdı. Çarın aklındangeçen böylesi bir gizli anlaşmanın su yüzüne çıkması “Sultanı korkutur vedüşmanlık duygularını harekete geçirir… ayrıca bütün düşmanlarını dahafazla şiddete ve daha azimli birmücadele için kışkırtırdı.” İstanbul bahsinegelince, Lord John Rusların şehre geçici yerleşmesine ilişkin olarakendişelerini dile getirdi, böyle bir yerleşmeyi ilhakın izleyebileceğini imaediyordu.İngiltereadına,“İstanbul’usahiplenmekarzuveniyetindenferagatettiğini”taahhütetti.

Kesin bir dille ifade edildiğine göre, Doğu Meselesi’yle ilgili olarakİngiltere’nin Türkiye’yle Rusya’ya karşı tutumu bu idi. Kısa bir süre sonradışişlerinde Lord John’un yerini alan Lord Clarendon, Sir HamiltonSeymour’a bir mesajında iyimser bir dille şöyle söyledi: “Türkiye yalnızömrünü uzatmak için değil, aynı zamanda geleceğine ilişkin endişenedenlerini ortadan kaldırmak için, müttefiklerinden hoşgörü kadar,taleplerini sultanın vakarını ve bağımsızlığını incitecek biçimde ilerisürmemelerini, özetle, bireyler kadar devletler arasında da zayıf olanlarınkuvvetlilerdenbeklemeyihakettikleridostçadesteğeihtiyacıvardı.”

Avusturya’yla ortak çıkarlar iddiasında bulunan çarın, Fransa’yı yalnızbırakmak için İngiltere’nin dostluğunu elde etmeye çalıştığı büyükelçi içingün gibi ortadaydı. Özellikle Filistin’deki kutsal yerlerin vesayetinde vegenellikle de Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Hıristiyanların korunması

Page 409: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

konularındaBabıâli’yleyapılanpazarlıklardaFransızlarınkesinlikledüşmanıolduğunaşüpheyoktu.

BuradabiriOrtodoksRumların,diğeriiseKatolikKilisesi’ninhamisiolanÇar Nikola’yla İmparator III. Napoleon’un arasında dinsel konuda politiketkileri de olan çok önemli bir diplomatik çıkar çatışması vardı. İki önemlidevlet de bu konuda bir uzlaşmaya varamazlardı, bu durumda da savaşkaçınılmaz gibi görünüyordu. Kudüs ve Beytüllahim’deki kutsal yerlerleetraflarındaİsa’nınayaklarıtarafındançiğnenmişkutsaltopraklar,HıristiyanşövalyelerininHaçlıSeferleri’neesinkaynağı,ozamandanberidedünyanındörtbir yanında bulunan Hıristiyanların hac yolculuklarının hedefi olmuştu.Buraların efendileri şimdi, kendi kutsal yerleri Mekke’yle Medine olanTürklerdi. Türkler Hıristiyanların kutsal yerlerine ve misafirhane görevi deyapanmanastırlarınasaygılıydılar…ayrıcahacılardanhatırı sayılırbiryıllıkgelir de elde ediyorlardı. Bu gelirin rakip Hıristiyan kiliseleri arasındapaylaştırılmasıvebununla ilgili denetimOsmanlımakamlarınakalmıştı.Bupaydağıtımısüreklibirkavganedeniydi.

Fransa 1740’da Kapitülasyon anlaşması uyarınca sultandan Filistin’deLatinKilisesi’ninayrıcalıklarınısaptayanvedahadagenişletenbirihsaneldeetmişti. Fakat Fransızların dinsel şevklerinin zayıflaması ve Rusya’nınemperyalistgücününkuvvetkazanmasıüzerinebuayrıcalıklarRumOrtodoksKilisesi tarafından ele geçirilmişti. Ortodoks Kilisesi’nin müritleri haccagitmeye Latin Katoliklerden daha hevesli oldukları gibi, ruhban sınıfıRusya’dansürekliolarakdestekalıyorveFransızlarınzararınaavantajlareldeediyordu.

On sekizinci yüzyılın sonlarında Beytüllahim’deki Latin keşişlerkurtarıcınındoğumyerininLatinleridışlayanbir ferman sayesindekırk, elliyıldırRumlarınelindeolduğundanhayıflanıyorlardı.Rumlarınnüfuzu,kutsaltopraklarda önemli ölçüdemülk alımları veOrtodoks Patriği’ne bağlı hayırkuruluşlarıyla okulların gelişmesi sayesinde on dokuzuncu yüzyıl boyuncaLatinlerin zararına sürekli olarak arttı. Patrik seçimi Rusların baskısısonucunda İstanbul’dan Kudüs’e nakledildi, böylece yüzyıllardır süren birbağımlılıktan kurtuldu. Rus Hükümeti’nden Filistin’e finansal yardımyağıyordu. Rusya’nın Avrupa’yla Asya topraklarının en uzak köşelerindençetinyolculuklaryapanhacılardanehirgibiFilistin’eakmaktaydı.AltınlarıKutsal Kabir Kilisesi’nin başlıca zenginlik kaynağı oldu. Ürdün ırmağınınsuları, Beytüllahim’de İsa’nın doğduğu mağara, Getsemani bahçeleri gibibaşkakutsalyerler sayesindeKutsalTopraklar,Rusulusu içinbüyükdinsel

Page 410: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

birdeneyimkaynağıoldu.Hükümdarlarıiçinisebunlaryararlıbirpolitiketkioluşturdu.

Fransızlar ancak yüzyılın ortalarındaRuslar henüz zayıfken kazanılan vekuvvetlenirlerken ihmal yüzünden ihtiyatsızca kaptırdıkları Filistin’dekiayrıcalıklarını tekrar elde etmeye çalıştılar. Fransa en sonunda durumudeğiştirmekiçinkollarısıvadı.Fransacumhurbaşkanıolanimparatorolmayahevesli Prens Louis Napoleon Katolik Partisi’nin politik desteğine ihtiyaçduyduğundan 1850’de büyükelçisine 1740 antlaşması uyarınca LatinKilisesi’ne yapılan bağışların yerine getirilmesini Babıâli’den talep etmesitalimatınıverdi.BuRumKilisesi’netanınmışzıthaklarınbirfermanlaiptaliniiçeriyordu. Bu da, İngiltere dışişleri bakanının ifade ettiği gibi, “İsaPeygamber’in insanlara barış ve iyiniyet duyurusunda bulunduğu yerde,”Rusya’yla Fransa arasında silahlı müdahale tehditlerinin ve bir çatışmanınhabercisiydi.

Daha basit bir dille ifade etmek gerekirse tartışmanın ana konusu şuydu:LatinkeşişlerineBeytüllahimKilisesi’ndenmağaralarınageçebilmekiçinanakapıyıaçanbiranahtarlayemliğinikikapısınınbireranahtarıverilmelimiydi;dahası İsa’nın doğumuna sahne olan barınağa Fransa’nın armasını taşıyangümüş bir yıldızı yerleştirmeliler miydi (bu yıldız gerçekte yemliğinkayasındankoparılmışvebirçatışmasırasındaRumlartarafındanaşırılmıştı)son olarak Getsemani’de Bakire Meryem’in mezarında “bir dolap ve birlamba”haklarınıkorumalılarmıydı?

ŞimdilerdeAvrupalıdiplomatlarınzihninikarıştıranvesonucusavaşyadabarış olabilecek görünürdeki önemsiz konular bunlardı. Bu anahtar birsimgeydi yoksa kapıyı açmaya yarayan bir araç mı? Görünüşe bakılırsadiplomatikyanıtbuanahtarın,gerçektebiranahtarolmaklaberaber,Rumlarıdışarıda tutmaya değil, Latinleri içeri almaya yarayacak bir kötülük aracıolmasıydı.

Babıâli’deuzunsürenüstükapalıgörüşmelerdensonraRuskarşıtıyenibirsadrazam, Rumlara mostralık ödünlerde bulunmakla beraber, Fransızlaraönemli ödünler bahşetti. Bunlar Beytüllahim’in gümüş yıldızının Fransatarafından yerine konulması ve Latinlerin papasına kutsal yeri açacakanahtarların sunulmasıydı. Noel günü törenle yapılan anahtarların teslimi,üstünlüğünbirkilisedenötekinegeçtiğinin resmikanıtıydı.BudaRumlarınvedeRuslarınyenilgisianlamınageliyordu.

Page 411: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Sonuçta iki büyük devletin arasındaki diplomasi savaşı hızlandı. III.Napoleon’un son günlerde imparator ilan edilmesini kabul etmeyi reddedenÇar Nikola, 1852’nin sonlarında Tuna bölgesindeki Besarabya’da iki ordubirliğini gereğinde Türk sınırını aşmak üzere seferber etti. Aynı zamandaSivastopol’daki donanmasını da hazır ol durumuna geçirdi. Sonunda 1853Şubat’ındabirbüyükelçiyisözdeuzlaştırıcıbirmisyonlaİstanbul’agönderdi.PrensMençikof Türkleri küçümsemekle ün yapmış, ayrıca İngilizlerden dehoşlanmayan küstah bir generaldi. Özetle, diplomasiyi savaş alanının serttaktikleriyleelealankabadayıbirtipti.

The Thundercr adlı bir savaş gemisinde kalabalık bir kurmay heyeti veKaradenizfilosununkumandanınıneşliğinde“nazikbir tehdit”havası içindegelen Mençikof, Türkleri ikna etmeye değil, zorlamaya geldiğini çokgeçmedenbelli etti.MisyonuRumlarınkutsal yerlerdeki haklarının sultanınfermanıyla onaylanması gibi dinsel bir uzlaşmanın çok ötesine gidiyordu.Politik karakterde olup Küçük Kaynarca Antlaşması’nın bir yorumunadayanıyor ve Ruslara Osmanlı İmparatorluğu’ndaki bütün Ortodokslarınkorumacılığını garantileyen ikinci bir ferman talebini içeriyordu. Bu daRusya’yla Babıâli arasında gizli bir savunma akdi anlamına gelebilecekkontrathükmündebiranlaşmanınkapsamındayeralıyordu.

Babıâli yabancı bir devlet tarafından içteki bağımsızlığına yapılan ve“kucaklaşmalar ve silah sesleri arasında” sunulan bu tehdidi korku veüzüntüyle karşıladı. Fransa’nın tepkisi Boğaziçi’ne değil, Ege’deki SalamisAdası’nabirfilogöndermekoldu.İngiltere’nintepkisidahaölçülü,fakataynıderecede etkili oldu. AtaşesininMalta’dan bir filo yola çıkarılması talebinigeriçevirdibunakarşın,LordStratforddeRedcliffe’ibirkezdahabüyükelçiolarakİstanbul’ayolladı.

1853Nisan’ınıngüzelbirsabahınınerkensaatlerindekubbelerleminarelerİstanbul şehrini kaplayan sisin yukarılarına sivrilirken bir savaş gemisininMarmara Denizi sularını yara yara yaklaştığı görüldü. Sultanla vezirleri“gemide kimin olduğunu” biliyorlardı. (Alexander William Kinglaketarafından anlatıldığına göre) “öğleyin dış dünyada görünürde hiçbirdeğişiklikyoktu.Oysaherşeydeğişmişti.LordStratforddaRedcliffebirkezdaha İngiltere Büyükelçiliği’nin sarayına girmişti. Olay bir güvenlik hissi,amaaynızamandahuşuuyandırıyordu.”PrensMençikofşimdikorkulacakbirhasımlakarşıkarşıyaydı.

Page 412: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Stratford gündemdeki iki talebi birbirinden ayırarak becerikli bir taktikuzmanıolduğunuhemenbellietti.Bu ikikonukutsalyerlerle ilgili tartışmavedahagüçlübirülkeninmandasıaltınagirmeönerisiydi.İlksorunNoel’deLatin taleplerinin sağlam ayrıcalıklara dönüştürülmesiyle çözümlenmişti.Şimdi geriye sadece kaybeden tarafların onurunu kurtarmak için yaşamsalönemiolanbirkaççarpıcıayrıntıyıhalletmekkalmıştı.

Büyükelçi çekişen taraflar arasındaaracılıkyaparakazametliprensekarşıdiplomatça davrandı; beklenmedik bir saygı gösterisi ve kutsal yerlerüzerindeki Rus taleplerinin haklılığını itiraf etmek suretiyle onu yumuşattı.LordStratford, Fransızların onurunada aynı saygıyı gösterdi, sorununolasıuluslararası boyutlarını işaret ederek Fransız meslektaşlarını ılımlıdavranmayadavetetti.

Sonundaüzerindeanlaşmayavarılamayantekkonukiliselerin,özellikledeKutsalKabirKilisesi’ninkubbesininonarımınıLatinlerinmi,yoksaRumlarınmı göğüsleyeceğiydi. Latinler bu işi Rumların üstlenmesine şiddetle karşıçıkıyorlardı, ancak Türklerin araya girerek bu işi sultan adına üstlenmeleriüzerine,Rumlar,onarımınRumOrtodoksPatriği’nindenetimindeyapılmasıkoşuluyla uzlaşmaya razı oldular.Büyükelçi böylece gelişinin üzerinden onyedigüngeçmedendevletleriüçyılayakınzamandırbirbirinedüşürenbelalıdiplomasikavgasınıtatlıyabağlamışoldu.

Fakat PrensMençikof henüz diplomatik hedefine ulaşmamıştı. Hiç vakitkaybetmedenBabıâli’yeyenibirkongreiçinzorlayıcıbirtaleptebulundu.Bu,OrtodoksdiniyleruhbansınıfınagelenekselhakvebağışıklıklarınısağlamakkisvesialtındaHıristiyanRumlarüzerindekalıcıbirRuskontrolüvehimayesikurulması anlamına geliyordu. Çünkü söz konusu korumacılığın yalnızruhban sınıfı üyelerini değil, bunların dışındaki on iki milyon Ortodoksreaya’yı da kapsayacağı açıkça belirtilmişti. Emsal olarak ileri sürülenFransızların, Latin din adamlarıyla kendi Katolik uyrukluları üzerindekorumacılıkhaklarıvardı.AncakFransızlar,sayılarımilyonlardeğil,binlerlesınırlı olan ruhban sınıfı dışındaki Katolikleri korumak iddiasındabulunmamışlardı.Mençikof’untalepleribellikidinselkadarpolitikkorumayıdakapsıyordu.

Rusya’nıngelecekteİstanbulüzerindekipolitikhâkimiyetinindindışındakihedefleriningerçekkapsamıHollandalıtemsilciyeihtiyatlıbirdilleaçıklandı.Bu arada Stratford’un yorumuyla “uygulamaları er veya geç Babıâli’nin

Page 413: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bağımsızlığına öldürücüdarbeyi indirebilecek garantileri” de. “Gizli ittifak”imalarıyla kongre, Stratford’un gözünde, Rusya’nın İngiltere, Avusturya vePrusya’yla birlikte katıldığı “Avrupa’da barış garantisi olarak Osmanlıİmparatorluğu’nun bütünlüğüyle bağımsızlığını korumak arzusu”ylabağdaşmadığıgibi,Rusyaüstelik1841’deFransa’nındakatılımıylasultanınegemenlikhaklarınındokunulmazlığınıtaahhütetmişti.

Çarın sabırsız mizacını yansıtanMençikof, Babıâli’yi “yüce efendisi”nintaleplerini kabule ikna etmek için kaba ve diktatörce taktikler benimsedi.Bunları bir ültimatomun düşmanca havası içinde arz ederek verilecek yanıtiçinkısasürelertanıdı,gecikmeveyareddurumlarındadiplomatikilişkilerinkesilmesi ve kendisiyle birlikte tüm çalışanların da, elçilik kapatılarakİstanbul’dan ayrılacaklarını söyleyerek tehdit etti. Neyse ki çok saygıduydukları büyükelçi bu kez de Türk vezirlerinin yanındaydı. Bu akıllı vegüvenilir danışman korkularını giderdi, kararlılıklarını perçinledi, sultanın“egemenlikonurunuvebağımsızlığı”savunmakadınasabırlıbirölçülülüklesarsılmaz bir azmi birleştiren bir tutumu benimsemesini öğütledi. Onlara,Tuna prensliklerinin işgali durumunda bile savaşmak yerine manevi birdirenişiesinlemeyeçalıştı.

Bu arada özel bir görüşme sırasında sultana, almış olduğu talimatlarıaçıkladı.Akdeniz’dekiİngilizamiralinefilosunuhazırhaldebekletme,fakatancakİstanbul’akarşıbirtehditbaşgösterdiğitakdirdehareketegeçirmeemriiletilmişti. Çar Nikola da o sıralarda “adıyla Babıâli’deki politik nüfuzunuDoğu Meselesi’nin simgesi olarak gördüğü bu Redcliffe’in baş belasıdiktatörlüğü”neiçiniçinöfkeleniyordu.

Rustarafındankaba,TürktarafındanisenazikbirnotaalışverişindensonraPrensMençikofBabıâli’yihedefleyenzorbacabiriçdarbeylehareketegeçti.Sadrazamı hesaba katmamak suretiyle adamın istifasını hızlandırdı. Sultanıkendiamaçlarınahizmetedecekyenibirveziriatamayazorladı.SempatisininRuslardanyanaolduğunusandığıReşitPaşahariciyenazırıolacaktı.SultanlayaptığıbirgörüşmedeTürkiye’yleRusyaarasındaAvrupadevletlerinihesabakatmaksızın dolaysız bir anlaşma yapılmasında ısrar etti. Ve başaracağınaeminolarakhuzurdanayrıldı.

Reşit şimdi prensin tehdit dolu son notasına karşılık vermek zorundaydı.Eski müttefiki Lord Stratford birkaç günlük bir erteleme isteği içerenkaçamaklı bir yanıt kaleme almasına yardım etti. Bu yanıt şu ana kadarReşit’e uysal bir hizmetkâr gözüyle bakan prense iletildi. Mençikof bunuöfkeyle reddetti, isteği yerine getirilene dek diplomatik ilişkileri kesti ve

Page 414: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Babıâli’nin razıolmamasınınyolaçacağıhesapsızkötüsonuçlara işaretetti.İstanbul’dan ayrılmasını iki veya üç gün erteledi. Sultanın yeni kurulmuşMeclisiVâlâ’sıbuaradabuönemliveacildurumutartışmaküzere toplandıvekırkbeşüyedensadeceüçüRusya’ylaanlaşmayolundaoykullandı.

Reşit Paşa ertesi gün Stratford’la ayrıntılı olarak hazırladığı önerileriMençikof’asözlüolaraksundu.BunlaragöreRusya’nınkutsalyerlereilişkinbütün talepleri kabul ediliyordu. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu’nunOrtodoks Rum tebaaları üzerinde herhangi bir korumacılık veya sultanınbağımsızlığını etkileyen “antlaşma hükmündeki taahhütler” kesinkesreddediliyordu. Yeni “müttefiki” Reşit tarafından böylesi aldatılan ve eskihasmı Stratford’a yenilmesinden dolayı gururu kırılan Mençikof ilişkilerikesti, misyonunu tamamladı, kararından dolayı Babıâli’ye tehditler savurduveberaberindegelendiplomatlarlabirlikteprensinhemenhareketedeceğinivurgulamakistergibianındademiralanyatınadöndü.Amabunarağmensondakikadabirdeğişiklikolmasıumuduylayatdörtgündahaetraftaoyalandı.Stratford, “Niçin böyle düşünüldüğünü tahmin etmek kolay değil,” diyeyazdı.

LordStratford’unkendisidiğerüçAvrupaDevleti’nin,Avusturya,FransailePrusya’nıntemsilcileriylebirtoplantıdüzenlediveböyleyapmaklaDoğuMeselesi’ni ait olduğu yere, ortak bir Avrupa kararının sağlam zeminineoturttu. Babıâli’nin Rusya’nın aşırı taleplerine karşı koyması gereksinimihakkında ittifakla karar verilince Avusturya maslahatgüzarı iki devletarasındabir kopmayıönlemekamacıylaortakbir notaylaPrensMençikof’agitti. Mençikof, Babıâli’yle diğer devletlerden bağımsız bir anlaşma içindüzeltilmişbirformülortayaçıkardı.Bununkabulügitmektenvazgeçmesinisağlayabilirdi.Buformülhernekadarantlaşmaylataahhütlerdenvazgeçiyorveşeklen farklıolsada,anlamıönceki taleplerinkininaynıkalmıştı.ÜstelikOrtodoksların ruhban sınıfı üyeleriyle ruhban sınıfından olmayanlara dauygulanmasışartınıaçıkseçikbelirtiyordu.

OnuruaslındaincinmişolansultanöfkelenerekRuslarıntaleplerinin“kabuledilemez”olduklarınıbildirdi.Prensbunlardabirdeğişiklikyapmayıreddettive en sonunda 21 Mayıs 1853 günü öğle vakti gemisiyle Boğaziçi’ndenKaradeniz’e açıldı. Çarın imparatorluk kartalıyla bezeli arması da aynızamanda Rus Elçiliği’nin içinde bulunan saraydan sökülüyordu. Odessa’dakaraya çıkan prens görevinde başarılı olamadığını bir raporla “yüceefendisi”ne bildirmek zorunda kaldı. Rusya’nın bu yenilgisinin suçunu,Kinglakeşöyleifadeetti:“Tanrı’nınbirsüreiçinçarlakilisesiniçiğnemesine

Page 415: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

müsaadeettiğioHıristiyanlıkdüşmanınınkötülüktekibecerisineyükledi.”

Gerçekte barışın sonu gelmiş, ama savaş henüz başlamamıştı. RuskuvvetleribirdirenişlekarşılaşmadanPrutNehri’niaşarakMoldavyaveEflakprensliklerini işgal ettiler, çar da burasını koruması altına aldığını ilan etti.İngiliz savaş gemileri küçük bir Fransız filosunun eşliğinde ÇanakkaleBoğazı’nın ağzına kadar geldiler. Şimdilik 1841 Antlaşmasıyla başkadevletlerekapanmışolanboğazlarındışındabulunuyordu.KuvvetlibirİngilizDonanması böylece kuvvetli bir Rus Ordusu’nu göz hapsinde tutuyordu.Ancakkarşılıklıolarakikisininderollerişimdilikihtiyatlılıkçerçevesindeydi.İki tarafın da kuvvet gösterileri savaşı değil, güvenliği hedefliyordu.Ruslarhâlâ Türklerin gözünü korkutarak en azından çarın gururunu kurtaracak birtürödünkoparmayıümitediyorlardı.İngilizleriseölçülüadımatmakruhuyladörtdevletinanlaşmasıkoşuluylabarışçıbirçözümünsağlanabileceğinihâlâumutediyorlardı.

Bu diplomatik taahhüdün iki ana hamlesi vardı. İlki, St. Petersburg’dangelen ve belli Rus taleplerini yineleyen tehdit dolu bir notanın nazikânereddinin arkasından Lord Stratford tarafından esinlendirilen ve St.Petersburg’a iletilmek üzere Viyana’da Dört Devletler Konseyi’ne havaleedilen Babıâli kaynaklı bir notaydı. Yanlışlıkla “Türk ültimatomu” diyeadlandırılan bu belge, sultan tarafından dinsel azınlıklarına bahşedilenfermanların kopyalarını içeriyordu. Bu fermanlar Rum Kilisesi’ne sonsuzadekbahşedilen bütün ayrıcalıkları doğruluyor ve bunları diğer dört devletintanıkolduklarıbirakitaracılığıylagarantiliyordu.

Fakatbunotaçarailetilmedi.Viyana’yavarışındakonferanstakidörtdevlettarafından alıkonuldu ve yerine kendilerine ait bir Viyana notası geçirildi.BununhazırlanılmasındaLordStratford’adanışılmamıştı.

Bu ikinci nota istila edilen prensliklerin ilgili komşuları Avusturya’nınaracılığıyla düzenlenmişti. Sonuçta, çar tarafından kabul edildiyse de sultantarafından kabul görmedi. Türk ültimatomu Türkiye’nin Rusya’ya karşı birgirişimi olarak yalnızca dört devlet tarafından görülmüş ve garantilenmişti.Viyana notası Rusya ve Fransa tarafından garantiler içeriyor, Babıâlitarafından yükümlülüklerine bir değişiklik getirilmesi için önceden buülkelerin rızası gerekiyordu. Babıâli’nin kanısınca ve Stratford’un da farkettiği üzere burada Türkiye’yle Rusya arasında bir eşitsizlik iması vardı.Koşullar Türkiye’nin bağımlılığını belirtiyor ve geçmişte olduğu gibi yine

Page 416: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Rusya’nın sultanla Hıristiyan tebaaları arasındaki ilişkiye müdahalesinekapıyı açık bırakıyordu. Böylece Türk ültimatomuna onay veren sultanınMeclisiVâlâ’sışimdiViyananotasınıittifaklareddediyorveRusyatarafındankabuledilmesiolanaksızolacağıbilinendüzenlemeleröneriyordu.

İngiltereHükümetinotanınreddindenStratford’usorumlututtuveistifasınıistemeyi düşünecek kadar ileri gitti. İbre şimdi kaçınılmaz şekilde savaşadoğru kayıyordu. Eylülde İstanbul’da gösteriler ve kargaşa yaşanmayabaşlandı. ŞeyhülislamHarbiyeNazırı’nın da teşvikiyle Rusya’ya savaş ilanedilmesi için bir camiden halka bir duyuru yapılmasını onayladı. Diğeryandan,ulemanınyüzlerceüyesikalabalıkbirilahiyatöğrencisigrubunundakatılımıylasultanlameclisinibirdinigörevolarakcihatilanetmeyezorlayanbir bildirge yayınladı. Paniğe kapılan vezirler düzenin sağlanması içinyabancıbüyükelçilerdenyardımistediler.

İmparator Napoleon ülke içindeki stresi ülke dışındaki serüvenlerlegidermeyeçalıştığındanFransaDoğuMeselesi’nekarşıbaşındanberikavgacıbir tutum sergilemişti. Şimdilerde hâlâ aynı politikayı güden Babıâli’dekiFransa büyükelçisi, yabancı uyrukluların güvenliği açısından kaygıduyduğunubelirterekStratford’aİngiliz-FransızfilosununşehregetirilmesinionaylamasıiçinbaskıyaptıvebukonudaAvusturyalımeslektaşındandestekgördü. İkisinden de baskın çıkan Stratford savaş gemileri getirerek 1841Antlaşması’nı ihlal etmeyi reddetti. Çünkü bunun savaşa yol açacağınıbiliyordu. Fakat antlaşma, filoyla başkent arasında başka gemilerin gidipgelmesigibiistisnalaraizinveriyordu.Startfordböyleceikisiİngiliz,ikisideFransız dört buharlı geminin gelipAltın Boynuz’dakilere katılmalarına razıoldu. Gemilerin gelişi arzulanan etkiyi sağladı: ayaklanma şevki yatıştı,ulemanınsuçluüyeleridesürgünegönderildi.

Fakat büyükelçinin barışçı çözümünün etkisi uzun ömürlü olmayacaktı.BununhaberidahaLondra’yaulaşamadaneylülortalarındaTürklerinViyananotası üzerinde yaptıkları değişikliklerin çar tarafından kabul edilmediğihaberigeldi.AynızamandaİngiltereDışişleriBakanıLordClarendonnotayaRus başbakanı Nesselrode tarafından özel bir yorum getirildiğini öğrendi.Bunun haberi Alman basınına sızdırılmıştı. Nesselrode, Rum Kilisesi’ninayrıcalıklarıyla ilgili olarak, notanın koşulları uyarınca Türklerinbağışıklıklara dokunmak şöyle dursun, “Rusya’nın, dindaşı olan Türklerekarşı aktif kaygılarınıhesabakatmalıydılar.”BuaçıklamaRuslarınOsmanlıİmparatorluğu’na karşı gerçekten saldırgan niyetlerinin maskesinidüşürüyordu.İngilizHükümeti iştebunufarketmedegecikmişti.Clarendon,

Page 417: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Rusların niyetlerini şiddetli olarak niteledi. Stratford’un ta başından berianladığışeyi,TürklerinViyananotasınıreddetmektehaklıolduğunuşimdioda itiraf ediyordu. İngiliz basını bu kez çara yüklendi ve sert önlemleralınmasını istedi. İngiliz ve Fransız hükümetleri Rusya’ya çıkışarakViyananotasını geri çevirdiler. Bu da İngiliz politikasının ibresinin barıştan savaşadoğrubirazdahakaydığınıgösteriyordu.

Napoleon’un büyükelçisi İstanbul’daki kargaşalıklarla ilgili haberlerüzerine Londra’da Fransız baskısını artırdı ve hükümetinin, filoların derhalyola çıkarılmasını zorunlu olarak düşündüğünü bildirdi. İngiliz Hükümeti,Stratford’un durum hakkındaki raporunu beklemeden ona, kendi sözleriyle“Rubikon’u aşması”8 emrini verdi. Başbakan Aberdeen ihtiyatlı bir dillegirişiminin korumacı yanını vurguladı ve Rusya’ya karşı herhangi birdüşmanca niyetin olmadığını iddia etti. Fakat Clarendon sonradan kararınFransa imparatorunun (daha önce iki kez reddedilen) talebi üzerinealınmadığını, buna karşın, Rusya’nın davranışı nedeniyle savaşa doğru biradım daha atılmasının kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı. Barışın hâlâkorunabileceğindenfazlabirumudukalmamıştı.

Filoların yola çıkarılmasından önceki son barış umudu Olmütz’deAvusturyaveRusyaimparatorlarıarasındakibirarabuluculukkonferansıydı,çar şimdi uzlaştırıcı görünüyordu, savaşın yaklaşmasından dolayı belli kikaygıduyuyorduvebugeçsaattebarışiçinödünlerdebulunmayahazırdı.BudaHıristiyanlarıkorumagörevininsultanaaitolmasınadairçarıngüvencesiniiçeren yeni bir öneriydi. Fransız imparatoru bile bu girişimi destekliyordu.Fakatİngiltere’ninRusya’nınniyetlerineduyduğukuşkuartıkbastırılamazdı.Bu nedenle Stratford’a filoyu getirmesi için kesin emir verildi. Bu daİngiltere’de kamuoyunun Rusya’ya ne denli karşı olduğunu açıkçayansıtıyordu.

Babıâli’de de Rusya’ya karşı husumet artıyordu. Savaş yanlısı olanlarınyıldızı giderek parlarken sultan bunakarşı otoritesini gösterecekgüce sahipdeğildi.SavaşadoğrubelirginbiradımolarakvezirlerineöfkelibirkonuşmayaptıvepeygamberinkılıcınıkuşandıktansonraMeclisiVâlâ’sını toplantıyaçağırdı. Bağnazca bir oturumdan sonra ittifakla karara varıldı: “Savaşabaşvurmakzorunluhalegelmiştir.”Bukararsultantarafındanonaylandıktansonra şeyhülislam da gerekli fetvayı çıkardı. Böylece 4 Ekim 1853’deRusya’ya resmensavaş ilanedildi.Stratford filoyugetirmesiemrinideaynıgünde almıştı. Gemilerin gelişinin savaş ruhunu daha da kızıştıracağınınbilincinde olduğundan ve çatışmaları engellemek değilse bile, ertelemeye

Page 418: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

çalıştığından girişimi iki hafta daha geciktirmenin yolunu buldu. FakatsonundaFransızmeslektaşınaParis’tentalimatgelmesiylesavaşındahafazlaertelenmesineimkânkalmadığıbirangeldi.BöyleceNavarinoSavaşı’nınyıldönümüolan20Ekim’deİngilizamiralinegerekliemriverdi.İngiliz-FransızfilolarıbayraklarınıdalgalandırarakÇanakkale’dengeçtilervesonundaAltınBoynuz’agirdiler.

GelişlerininertesigünüsabırsızbirgeneralinkumandasındakiTürkaskerikuvvetleri Tuna’yı aştılar. Ömer Paşa iki hafta önce karşı tarafın Ruskumandanınaprenslikleriboşaltmalarıiçinbirültimatomyollamıştı.Türkler,gelen kış mevsimi çatışmalara son verinceye kadar arka arkaya dört zaferkazandılar. Çar Sivastopol’daki Rus Donanması’na savaşa hazır olmalarıemriniverdi.BuradaRusveOsmanlı imparatorlukları arasındaki çatışmalarKırımSavaşı’nınilkaşamasıoldu.

Artık umutlar zayıfladığı halde Avrupa’nın dört devleti hâlâ barışısağlamanın peşindeydiler. Lord Stratford da Redcliffe de bu yöndekiçalışmalarına devam ediyordu. Çarın, Rusya’nın savunmada kalarak“Türklerinsaldırısınıbekleyeceği”yolundakibirdemecinihesabakatarakbirTürkfilosunun“düşmanfilosunarastlamak”umuduylaKaradenizkıyılarındabir kışkırtma seferine çıkmasını önledi. Diğer yandan, küçük bir Türkfilosunun Türkiye’nin Sinop limanına gitmesini ne İngiliz ne de Fransızamirali engelledi, sadece amacın agresif değil, barışçıl olduğunda ısrar etti.Sivastopol’dan yola çıkan Rus Donanması bu sıralarda Karadeniz’inortalarındabirdenizgücügösterisindebulunuyordu.Sivastopolkaleleriüstünbir kuvvet karşısında savunmasız kalacak Sinop’a sadece yüz yetmiş, yüzseksenkilometreuzaklıktaydı.SinoplimanınavaranTürkkomutanı,altıRusgemisininlimanınaçıklarındaseyrettiklerinibirmesajlaİstanbul’abildirdivetakviye istedi. Diplomasi ve deniz alanlarındakimüttefik İngiliz ve Fransızdanışmanların kararsızlık ve şaşkınlıkları nedeniyle bu takviyeye izinverilmedi. Sinop’ta ağır silahlarla donanmış savaş gemisi bulunmayan,dolayısıyla da etkin bir savunma yapamayacak olan Türkler, teslim olmayıreddettikleri gibi, ilk ateşi onlar açtılar. Şiddetli bir Rus bombardımanısonucunda Türklerin bir tanesi dışındaki bütün gemileri battı ve üç bindenfazlaTürkkatledildi.

Rusların düşman toprağına saldırısı olan “Sinop Katliamı” TürklerinTuna’nın ötesindeki kara saldırısını takiben yapılmış meşru bir savaşhareketiydi. St. Petersburg’da La Bataille de Sinope, yani “SinopMuharebesi” adında müzikli bir tiyatro gösterisi ve bol şenlik ve ışık

Page 419: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gösterisiyle kutlandı. Londra’da ise vahşi ve kalleşçe bir hezeyan diyekarşılanarak Rusya’ya karşı bir savaş ateşi tutuşturdu. Fransa imparatorusavaşagirilmesiiçinzorlamalarabaşladı.Karadeniz’inRusDonanması’ndanarındırılması gerektiğini ileri sürerek müttefik İngiliz ve Fransızdonanmalarının bu denizin sularının tümüne hâkim olmaları için ısrardabulunuyordu.Harekâtın diplomasinin yerini alması kaçınılmaz anı gelmişti.1854 yılının başlarında Clarendon’un uyarı mesajının arkasından müttefikdonanmalarLondra’nınemriyleKaradeniz’eaçıldılar.

İngilizbüyükelçileriRuslarahâlâbununbirsavaşharekâtıdeğil,birgösteriolduğundaısrarediyorlardı.Çarisevakitkazanmayaçalışıyordu.Biryandansonsavaşhazırlıklarınıaceleyegetirirkenolasıbirbarışantlaşmasıiçinkarşıttekliflerini bir delegeyle Viyana’ya yolladı. Bunlar dört devlet tarafındanoybirliğiylegeriçevrildiler.Londra’ylaParis’tekidiplomatlarınıgeriçekmişolan çar, şubat ortalarında Sir Hamilton Seymour’la Fransız meslektaşınınpasaportlarının ellerine verilmesini emretti. Aynı tarihlerde İngiltere’yleFransa’dan,TunaprensliklerindenbütünkuvvetleriniçekmesiiçinAvusturyave Prusya tarafından daha az desteklenmiş bir çağrı aldı. Bu çağrıyauyulmaması savaş ilanı olarak anlamlandırılacaktı. Çar bu notalara yanıtvermedi.

27 Mart’ta Fransa imparatoru Rusya’yla savaş halinde olduklarınısenatosuna duyurdu. Ancak bu, geçmişteki gibi fetih amaçlı bir savaşolmayacaktı, “tehlikeli tecavüzleri önlemek” için İngiltere’yle yapılanittifakın gereğiydi. Bununla eşzamanlı olarak Kraliçe Victoria’nın “sultanaaktif olarak yardımda bulunmak boynumuzun borcudur” mealindeki birmesajıParlamento’yaRusya’ylayapılanpazarlığınkesildiğinihaberveriyor,ertesigündesavaş ilanediliyordu.Bunuonbeşgünsonraçarınsavaş ilanıizledi. Sözde, “Dünyasal şeyler için savaşmıyor.” İngiltere’yle Fransa’nınHıristiyanlığındüşmanıylaaynısaftabulunduğubirsavaştaOrtodoksinancınısavunmayayönelik“kutsalmisyon”unuyerinegetiriyordu.

Rus kuvvetleri aşağı Tuna’yı aşarak İngiltere’yle Fransa’nın yeni birantlaşmaylasavunmayıtaahhütettikleriTürktopraklarınagirdiler.İngilizlerleFransızlar ayrıca sultanın topraklarınıkurtarmayıveAvrupa’nıngüvenliğinisağlamayı amaçlayan bir anlaşma daha imzaladılar. Bu, Kinglake’insözleriyle Kırım Savaşı’nın “güçlü lokomotifi” olacaktı. Böylece, çarınölçüsüzhırsıvediplomasisininküstahçayöntemlerisayesindeRusyakendiniAvrupa’yla Osmanlı İmparatorluğu’nun birleşik kuvvetlerine karşımüttefiksizolarakçarpışırbuldu.

Page 420: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Kalabalık bir Rus Ordusu 1854’ün ilkbaharında Tuna’yı aşarak Türktoprağına girdi ve kilit kale Silistre’yi kuşattı. O sırada İngiltere’yleFransa’dan gelen ve donanmaları tarafından desteklenen seferi kuvvetlerBulgaristan’da Varna’da toplanıyordu. Burası Avrupa Türkiye’sininBalkanlar’a giden yollara hâkim olan başlıca Karadeniz limanıydı. Rusistilasına karşı Türk direnişi Osmanlı silahşorluğunun gururlu bir kanıtınısağlıyordu. Çünkü Yeni Düzen’in modernleştirilmiş kuvvetleri erginlikevresine ulaşmıştı. Düzenleri açısından her ne kadar Batı standartlarınınaltında, liderlik açısından da acınacak kadar kusurlu iseler de, birliklerisavaşta yeni bir özgüvenle ve özsaygısıyla canlanıyor, savaşçılık kaliteleriatalarının geçmişinin kutsal cengâverlerine layık şekilde Rusya’ya karşıateşleniyordu.

Silistre garnizonu uğradığı kayıplara rağmen zorlu kuşatmaya cesaretledayandı. Kumandanları öldürülünce hayatta kalan liderleri iki genç İngilizsubayının ortak rehberliğinde cesaretle dayanmayı sürdürdüler. HindistanOrdusu’ndan gelen bu gönüllüler yeni savunma noktaları yaratırken Ruslağımcılarının kazılarını etkisiz kılarken ve saldırıları acımasız kıyımlarlapüskürtürkenTürkaskerlerinetartışmasızbirgüvenvebağlılıkesinliyorlardı.“Türklerin tehlike karşısındaki kayıtsızlığı” yeni gelen bir İngiliz subayınınhayranlığını uyandırmıştı. Genç subaylar, her türlü teslim düşüncesini biryandan yasaklarken, İngilizlere özgü sporculuk ruhuyla Silistre’ninkurtarılabileceğitarihisaptamakiçinbirbahisoyunudüzenlemişlerdi.

Şumnu’dakiOsmanlıordularınıtakviyeedenvekuvvetlendirenÖmerPaşa,Silistre’nin imdadına giderek Rus kuşatmacılarla açık bir alanda savaşmayıgöze alamayacakkadar ihtiyatlıydı.Kaledeki topların sürekli gümbürtüsünükarargâhlarından duyabildikleri haldeMüttefik kuvvetler ulaşım kıtlığındandolayıbirkurtarmaoperasyonunahenüzhazırdeğillerdi.Haziransonlarındabirgüngeceninilerisaatlerinekadarsürenbirtopateşindensonrabirdenbiremutlakbir sessizlikhâkimoldu.MüttefiklerSilistre’nindüşmüşolmasındankorktular.Oysabununtersidoğruydu.BeşhaftalıkbirbombardımandansonraRuslarkuşatmayıkaldırmışlardı.Böyleceistilacıçarın,sultanınAvrupa’dakitopraklarınagidenyolukesinşekildetıkanmıştı.

O sırada Tuna’nın daha yukarılarında sağ kıyıdaki Rusçuk’la soldakiGiorgevo(Giurgiu)arasındabirTürkkuvvetiaşağıyukarıaynıgüçtebirRuskuvvetiyle karşılaşıyordu. İkisi de o an kavga aramıyordu. Ama genç birİngiliz subayıgrubuyinedurumu tersine çevirdi.Buyedikişi gelerekTürk

Page 421: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kumandanıHasanPaşa’yayardımteklifindebulundular.TemmuzbaşlarındaTuna’nın diğer yakasında Rus komutanın, kuvvetlerinin büyük bir kısmınıçektikten sonra kampkurmakta olduğunun bazı işaretleri vardı.HasanPaşabir keşifte bulunulmasına izin verdi. Hindistan Ordusu’nun subaylarındanolupBehramPaşaadıylaTürkOrdusu’ndahizmetverenGeneralCannonbirTürk piyade taburuyla Tuna’yı geçti. Bir direnişle karşılaşmayınca karşıkıyıdaküçükbirgölünyanınayerleşmeyebaşladılar.BirRuspiyadebirliğigizlendikleri siperlerden çıkarak onlara saldırdı; sonuçta bir miktar kayıpvererek geri püskürtüldüler. Genç İngiliz subaylarından biri, bir grupsavaşçıyla birlikte takviyeler karşı kıyıdan yetişene dek düşmanı zapt etti,böylecekıyıyaçıkankuvvetgüvenlişekildeorayayerleşti.

Buaradanehrindahayukarısındabeşİngilizsubayınınrehberliğindedahakalabalık başka bir kuvvet ayrı ayrı gruplar halinde nehri aştı vebombardımanlarla Rus saldırılarının yol açtığı kayıplara rağmen ilerlemeyedevam etti. Çok geçmeden, arada daha fazla kuvvetlenmiş olan birincikuvvetle bağlantı kurdu, öyle ki Türklerin şimdi Tuna’nın ötesinde beş binkişilik bir kuvvetleri vardı. İki gün süreyle bir direnişle karşılaşmadan buköprübaşını uzattılar ve pekiştirdiler. Ama sonra Rus generali PrensGorçakov, Silistre kuşatmasının kaldırılmasıyla serbest kalmış kalabalık birkuvvetletepelerdebelirdiveTürkleriertesigünTuna’yadökmekiçintertibataldı.Amageceçöküncebeklenmedikbirsıradaaşağısındaküçükbirgambotfilosubelirerekikiordununarasındakibirkoydademirattı.Prensbelkidebudeniz kuvvetini fazla önemseyerek tereddüt ettiği sırada İngilizlerleTürklerTuna’nın üzerinde teknelerden bir köprü kurdular ve Rusları Ruşçuk’tamevzilenmiş bütün Türk Ordusu’yla çarpışma olasılığıyla karşı karşıyagetirdiler.

PrensGorçakovbununüzerinegeriçekilmeemriverdivebütünordusuylaBükreş yolunu tutarak Tuna’nın aşağı boylarını tamamen Türklerin elinebıraktı. Bir aya kalmadan sonuncu Rus askeri de Prut’un diğer yakasınageçmişti. Yakın zamanda Babıâli’yle imzalanan bir antlaşmanın maddeleriuyarınca Avusturya’nın savaş tehdidiyle karşılaşması, Rus ordularıylabürokratlarının Eflak’laMoldavya’yı boşaltmalarına yol açtı. Yerlerini alanAvusturya işgal ordusu Rusların Avrupa içine olası ilerleyişlerinin yolunukesti.

Böylece ilk İngilizültimatomuhedefineulaştı.Onurkırıcıkısabir savaş,çarın ordusuna yenilgi ve Avrupa Türkiye’si üzerindeki planlarına hızlı birsongetirmişti.Avrupaordularıtarafındandeğildeuzunzamandırhorgörülen

Page 422: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Osmanlıordularıtarafındancesaretlerivecanlananaskeribecerilerisayesindeve birkaç İngiliz subayının yardımıyla indirilmiş olması, çarın onuruylasaygınlığınıhedefalmışdarbeyetahammülübirkatdahazorlaştırıyordu.

SavaşOsmanlıİmparatorluğuiçinesassavunmaamacınıyerinegetirmişti.Rusların Osmanlı topraklarından kovulması ve yakın bir gelecekteBalkanlar’dailerlemeleritehlikesininbaşarıylaönlenmesiyleTürklerinbütünhedeflerine ulaşılmış oluyordu. Sultanla orduları Avrupa’da zaferkazanmışlardı. Rusya’ya karşı daha ne gibi bir operasyon düzenlenmesigerekiyordu? Türkiye açısından başka bir şey yapılması gerekmiyordu.Hedeflerine ulaşan Avrupa devletleri için de onurlu bir barış yapmanınzamanıydı. Karada tarihte ender görülmüş biçimde kenetlenmiş birAvrupa’yla, denizde de İngiltere’yle Fransa’nın ezici deniz gücüyle karşıkarşıyaolanRusyaiçinbaşkaseçenekyoktu.

Fakat İmparator Napoleon yeni hanedanını yüceltmek için bir savaşaihtiyacıvardı.İngilizulusuisevatanseverbirmacerapeşindeydi.Gözleri,ÇarNikola tarafından son yirmi beş yılın içinde sayısız tersaneleri ve zaptedilemez istihkâmlarıyla güçlü bir müstahkem mevkiye dönüştürülenSivastopol’un üzerindeydi. Barındırdığı donanmayla Osmanlıİmparatorluğu’na olası bir ezici saldırıda bulunmak üzere tasarlanmış buliman, İngilizlerin emperyalist emelleri için dayanılmaz bir tahrikoluşturuyordu. Sonuçta halkın baskısına yenik düşerek profesyonelsağduyuyu görmezden gelen İngiliz kabinesi, başkomutan Lord Raglan’a,“Sivastopol’ü kuşatmak için ortak önlemlere başvurmasını,” emretti.Gönülsüz olarak verilen bu emir Fransız Başkomutan Mareşal St. Arnaudtarafından aynı derecede gönülsüz olarak desteklendi. Müttefik kuvvetlerböylece Varna’dan yola çıkarak bir direnişle karşılaşmadan kaleninkuzeyindekiYeopatoriya’yı (Gözleve)elegeçirdi.Tuna savaşıkazanılmıştı.KırımSavaşışimdibaşlıyordu.

Bu, ön planda İngiltere’yle Fransa’nın savaşıydı; savaşın nedeni olanTürkiyesonundasonuçlarındanfaydalansabilesavaşıngidişatındaönemlibirroloynamayacaktı.AltmışbeşbinİngilizveFransızaskeriylebirliktebirtekTürktümenikarayaçıktı.KomutanlarıLordLucan’ıngözündeTürkaskerlerikuralına uygun üniformaları bile olmayan başıbozuklardı. Türklerin üstünsavaşçılık niteliklerini, yakın geçmişteki savaşçılıktaki üstün başarılarını vemüttefik komutasına kanıtlanmış uyumlarını takdire yanaşmıyordu Lord

Page 423: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Lucan, alışılagelmiş İngiliz tutumuyla Türkleri eşkıya diye hesabakatmıyordu.

Kısmen savaşmak aşkına, fakat uzun vadedeRusya’yla Batı arasında birgüç mücadelesi olarak girişilen bu savaş, tarihte basın tarafından başındansonuna dek izlenilenlerin ilki oldu. Böylece bütün İngiliz gözleri bir yılboyunca Sivastopol kuşatmasının dramatik destanıyla buna öncelik edenAlma, Balaklava ve İnkerman savaşlarının ve onları izleyen Redan veMalakov Kalesi saldırılarının üzerinde yoğunlaşmıştı. Bütün bunlar Homertarzında düzenlenmişti; karayla çevrili limanı çarın Rus İmparatorluğu’nunkapılarına bekçilik eden derli toplu küçük yarımadanın sınırları içindebandolar çalıyor ve bayraklar dalgalanıyordu. Halk savaşın abartılmışkahramanlıköyküleriylemutluolurkentrajedilerineboyuneğerken,uyumsuzİngiliz-Fransızkomutasınınşaşkınlıklarıylafalsolarınakızarkenvatanseverlikduyguları coşuyordu. Toplar gürlerken ve hafif süvari birliği topraklarıtitreterek “Ölüm Vadisi”ne saldırırken yürekler gururla doluyor, salgınhastalıkların kol gezdiği acımasız çetin kış boyunca insanlarla hayvanlarınçektikleriacılarkarşısındadehşettentitriyor,Üsküdar’ınhastanekoğuşlarındaölüm meleğinin kanat çırpışlarını susturmaya çalışan Lambalı Leydi’yi(FlorenceNightingale)görüncerahatbirnefesalıyordu.

BirTürkkuvvetiBalaklava’nınsavunmasınakatıldı.AncakTürksubaylarıdüşman karşısında yetersiz kaldılar. Ertesi yılın başlarında Ömer Paşa’nınkumandasındabaşkabirTürkkuvvetiYevpatoria’yayollandı.Doğalortamıolan toprak tabya savunmasında cesaretle çarpıştılar. Üstün güçte bir RuskuvvetinipüskürterekÇarNikola’nınsonbirkezdahaonurunukırdılar.Çarikihaftasonraöldü,yerinegeçenII.Aleksanderdaçokgeçmedenbarışistedi.OsıradaKüçükAsya’nındoğusınırındaİngilizsubaylarınınkumandasındakibir Türk kuvveti Kars kalesinde soylu bir savunma sergiliyordu. KaleninsonundaRuslarınelinegeçmesininnedeniaçlıktı;buiseTürkmakamlarınınkuşatılanlaraiaşeulaştırmadakiihmalininsonucuydu.

Müttefikler ancak savaşın bu geç evresinde İngiliz subaylarınkumandasındakiyirmibinkişilikbirkuvvetiKırım’ayollamayıdüşündüler.Ama çarpışmak için değil. Çünkü 1855 Eylül’ünde Malakov Kalesi’ninFransızlar tarafından zapt edilmesi Sivastopol’ün düşmesine ve KırımSavaşı’nın son bulmasına yol açmıştı. Bu sonuç savaşmaya devam etmekisteyen İngilizlerin hoşuna gitmezken, hedeflerine ulaşarak İmparatorNapoleon’uhoşnutedenFransızlarbarıştaısraretmişlerdi.

Savaşınsonu1856ilkbaharındaParisPaktı’nınimzalanmasıylasonuçlandı.

Page 424: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bu paktla ona eşlik eden antlaşma, Rusya’nın Asya’da, müttefiklerin iseAvrupa’da zapt ettikleri toprakların iadesini içeriyordu. Bölgeseldeğişikliklere yol açmıyor, sadece çarın 1812’de ilhak edilmiş güneyBesarabya’ylaTunadeltasınınMoldavya’yaiadesinigerektiriyordu.Buaradaiki Tuna prensliği Rusya’nın özel korumasından çıkarılarak sultanınegemenliğinintanınmasıkoşuluylabüyükdevletlerinortakkorumasınagirdi.Buraların halkının bağımsız ve ulusal bir yönetimi olacak, ibadet ve ticaretözgürlüğündenyararlanacak,kendisilahlıkuvvetlerinikurmakhakkınasahipolacaklardı.

Bu koşullar Tuna üstünde serbestçe seyretmenin yolunu açarken nehiruluslararasıbirkomisyonundenetiminebırakıldı.Karadenizdeaynıbiçimdenötralize edildi, sularıyla limanları bütün ticaret gemilerine açılırken denizkuvvetlerine kapandı. Bu arada kıyılarında donanmaya ait tersanelerbulunmayacaktı. Çanakkale ve İstanbul boğazları ise 1841 Antlaşması’nınyinelenmesiylesavaşgemilerinekapanacaktı.

BütünHıristiyandevletleribuanlaşmaçerçevesindearabuluculukyoluyla,gerekirsedesilahlımüdahaleyleOsmanlıİmparatorluğu’nunbağımsızlığıylatoprak bütünlüğüne saygı göstermeyi taahhüt ediyorlardı. Kırım Savaşı’ndaMüttefiklerinzaferi,muazzaminsankaybıylafinansalharcamayıuzunvadedemazur göstersin ya da göstermesin, Batılı devletlerle Rusya tarafındanimzalanan Paris Antlaşması en azından Doğu Meselesi’nin yol açtığıçekişmeleri bir yirmi yıl daha durultacaktı. Bu şimdi yeni bir anlamkazanacaktı. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde sultantartışmalıstatülerisavaşınnedeniolmuşolanHıristiyan tebaalarınıkorumakiçinyenibirgirişimdebulunmuştu.8 İtalya’nın kuzeyinde bir nehir: bugünkü Fiumicino. Sezar’ın Galya’sıyla İtalya’yı ayırıyordu.SezarbunusilahkuvvetiyleaşıncakendiniPompey’inkontrolündekiRomaHükümeti’ylebiriçsavaş içinde buldu. Rubikon’u aşmak, geri dönüşü olmayan bir harekete girişmek anlamındakullanılır.

Page 425: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((34))LordStratfordKırımSavaşı’nınsonuylaParisAntlaşması’nınimzalanması

arasındaki sürede Babıâli’yle Osmanlı İmparatorluğu için yeni bir reformyasasıüzerindesürekliçalışmalaryapmıştı.Buyasa1856başlarındayenibirfermanolanHattıHümayun’lailanedildi.Paris’tepazarlığıyürütendevletleriimparatorluğuniyiniyetleriveuygarbirdevletolarakBatı’nınsaygısınalayıkolduğu bahislerinde ikna etmek ve on dokuzuncu yüzyılın Türk MagnaCarta’sını tamamlamak için bu yasa Tanzimat reformlarının ilkelerinitekrarladıvekapsamlarınıgenişletti.

HattıHümayun,dinleri, ırklarıveyadillerineolursaolsunbütünOsmanlıvatandaşlarının vergilendirilme, eğitim, adalet ve mülk sahibi olma, devletgörevlerine uygunluk, devlet işlerini yönetmeye seçilme gibi konulardakiözgür ve eşit statülerini sınıf ve inanç önyargısı olmadan her zamankindendaha somut bir dille vurguluyordu. Ek olarak ülkenin mali ve parasalsistemleriiçinsomutreformönlemleri,ticaretvetarımiçinolumluözendirmeçareleri, yollarla kanalların inşaatını tasarlıyordu. Tüzük Osmanlıİmparatorluğu’nunMüslümanhusumetineveAvrupa’nınilgisizliğinerağmenyeniden canlandırılmasını içererekLord Stratford’un reformculuk kariyerinibaşarılışekildesonaerdiriyordu.

Ama iyimserliği uzun sürmeyecekti. Mucize gerçekleşmedi. Tüzükgerçekten de Paris Antlaşması’nın maddelerinin arasına katılmıştı. Bu da,“Sultanın imparatorluğunun Hıristiyan halkına karşı şefkatinin ve iyiniyetlerinin” kabulü sayılırdı. Fakat bu iyiniyet, uygulanması için gerekliönlemlerin alınmasının reddi yüzünden sıfırlandı. Çünkü devletler sultanlatebaalarının arasındaki ilişkilere veya imparatorluğun içişlerinin yönetiminekarışmahakkınıüstlenmiyorlardı.

Genelolarakbu, İngiltere’nin,nepahasınaolursaolsunbarışyapılmasınıve Rusya’nın yatıştırılmasını isteyen Fransa tarafından ihanete uğramasıolarak görülmüştür. Stratford’un gerçekçi bir gözle gördüğü gibi, bu,imparatorluktakireformaölümdarbesiolabilirdi.İngiltereveyaFransayadatopluolarakmüttefikdevletlerolsun,dışarıdanbirtazyikgörmedikçeBabıâli“doğal gevşekliğine yenik düşüp reform fermanını kendi haline bırakacaksadece sağduyulu ilkelerin bir kaydı olarak değeri olan bir kağıt parçasıdurumunaindirgeyecekti.“

DolayısıylaStratfordParisAntlaşması’nınimzalanmasınailişkinşöylebirgözlemde bulunmuştu: “O antlaşmanın altına imzamı atmaktansa keşke sağ

Page 426: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

elimikesseydim.“Müttefiklersavaşınsonevresindeolduğugibi,pazarlığınbaşından beri de sürtüşme içindeydiler; Fransızların prestijinin ve Babıâliüzerindeki etkisinin artması, Stratford’un görüşüyle,Türkiye’deki kariyeriniadadığıyüceemelleritersineçevirebilirdi.

YinedetümcesaretininkırılmasınakarşınStratfordhakkında,haklıolarak,kendilerineözgüyaşambiçimleriyleDoğu’ylaBatı’yıondokuzuncuyüzyılınilkonyılındahayalbileedilemeyeceğişekildebirarayagetirdiğisöylenebilir.Lord Stratford’un misyonu kısa süre sonra sona erecekti. Ama daha öncetarihi olduğu kadar alaycı bir anlamı olan bir tören uyguladı. SultanAbdülmecit’e hükümdarı Kraliçe Victoria adına İngiltere’nin en yüksekşövalyelikunvanıolandizbağınişanınıtaktı.BoynundaAzizGeorge’unmavikurdelasıylabirİslamhükümdarıolansultandanİsa’nınbirşehidiveaskerinebenzemesi talepediliyordu.Büyükelçi1858Ekim’indeTürkiye’yevedaettive büyükelçi olarak yerine Sir Henry Bulwer atandı. Lord Stratfordkendisininkinden çok farklı görüşleri olan bu diplomatın şahsında uğrundaçaba harcadığı her şeyin tersine döndüğünü ve bütün kazandıklarının terkedileceğiniöngörebiliyordu.

Gelgelelim, Osmanlı İmparatorluğu yöneticilerini bundan sonrakaygılandıranveBatı’ylailişkileriniyönlendireniçreformlardançokborçlarsorunuolacaktı.ReformcularımaliyekonusundaoldumolasıparlamamışolanTürkiye ağır ağır, fakat kaçınılmaz şekilde iflas durumuna gelmekteydi.İthalatın ihracattan fazla olması ve ülkenin içinde verimli kaynaklarıngeliştirilememesi bu süreci hızlandırıyordu. İmparatorluk hazinesi hemenhemen boşalmıştı. Silahlı kuvvetlerin ücretleri ödenmiyordu, hayatpahalılaşıyordu, yoksullaşan halk da reformculara ve yabancılara düşmankesilmişti. Babıâli, Kırım Savaşı’nın bedelini karşılamak için İngiliz veFransız müttefiklerinden önemli miktarlarda borç almıştı. Şimdi savaşıizleyenyirmiyıl boyuncaulusal ekonominin iyi yönetilememesi sonucundaAvrupa’dan borç alma alışkanlığı yüz milyonlarca sterlinle bir borcunbirikmesine neden olmuştu. Finans adamlarına ödenen yüksek komisyonlarulusalborcuarttırmıştı.

1861’deSultanAbdülmecitotuzsekizyaşındaöldü.Batı’yasempatiduyanve liberal hedeflere yatkın bu yumuşak tabiatlı ve insancıl hükümdar, iyiniyetleriniuygulamayakoymakiçingereklikararlılıkveenerjidenyoksundu.Doğası açısından pasif, zevke ve rahata düşkün, harcamalarında sorumsuzolduğundanreformcuolarakbaşarılıolamamış,bunedenledeneMüslüman

Page 427: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ne de Hıristiyan tebaalarını memnun edebilmiş, memleket içinde birliğisürdürememiş, Tanzimat Fermanı’ndaki çoğu ilerici önlemlerigerçekleştirememişti.

YerinegeçenkardeşiAbdülazizonunlaşahseniyi ilişkiler içindeolmaklaberaber,buaradagericigüçlerlesiyasiaçıdanentrikalarçevirmişti.Abdülazizgörünüş itibariyle yakışıklı ve güçlü kuvvetli bir sultandı.Kaslı bir bedeni,buna karşın eğitimsiz bir kafası kaprisli ve aniden sinirlenen bir karakteresahipti. Saltanatının başlarında öncellerini örnek alan reformcu eğilimlersergilemişti.Sarayınharcamalarınıdenetlemeyivedevletinolanaklarınıidareetmeyiüstlenmişti.Amaçokgeçmedenbuiyiniyetleriniyalanlamayabaşladı.Saraydakardeşininsayısızcariyeleriniemekliyeayırdıktansonra,kendisideüç bin harem ağasının görevlendirilmesini gerektirecek kadar kalabalık birharem kurmuştu. Politika alanında vezirlerini her türlü reform planlarındaengelliyor, böylece gericileri sevindiriyordu; bu arada yabancı devletlerbaşlangıçtaParisAntlaşması’nahürmetenBabıâli’yebaskıdankaçınmışlardı.AncakFransızHükümetiİngiltere’yleAvusturya’nındadesteğiyledahaaktifbir reform politikasına zorlayan bir nota verince 1867’de toplu haldemüdahale ettiler. Sultanın karşı koyduğu nota, iki ilerici veziri olanAli veFuat paşalar tarafından çok iyi karşılandı. Bu vezirler her şeye rağmengelecek üç yılın içinde Meclisi Vâlâ’yı yeniden düzenlemeyi ve adaletleeğitimalanlarındayeniliklerkabulettirmeyibaşardılar.

Amabir yandanda tamamen farklı bir reformhareketi filizleniyordu.Buyalnızca yönetenlerden değil, yönetilenlerden de kaynaklanıyordu ve yalnıztoplumsaldeğil,anayasaldeğişikliklerdehedefliyordu.ReformcuMahmutondokuzuncu yüzyılın başlarında koruyucu, ama aynı zamanda hükmedici birsultan olmuş, iyilikçi bir despotluk ruhuyla halkına destek olmuş, onlarayararlar sağlamıştı. Saltanatının başından beri şöyle bir ikilemi kavramıştı:kabullendiği liberallik görevinde ancak geçen yüzyıllarda aşınmış bulunanmutlak otoritesinin önündeki engelleri tek tek ortadan kaldırarak başarılıolabilirdi. Böylece atalarınınkinden daha mutlak yetkiler benimsemişti. Buyetkilerin, aydın tasavvurlarını yürütmeye kararlı, güçlü iradeli bir sultantarafından kullanılması en azından gelişmenin ilk evresini gerçekleştirmişti.II.MahmutBatılılaşmışbir toplumla İslamınyapısındakiuyumsuzluklardanbazılarınıçözümlemeyebaşlamıştı.

Ama çalışmalarının devamı aynı derecede güçlü iradeli bir ardılınınolmasına bağlıydı, ki tüm ilerici emellerine karşın Abdülmecit öyle birideğildi.Babası,hükümdarındışındakitümalternatifgüçkaynaklarınıortadan

Page 428: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kaldırmaklaarkasındaancakkendiçapındakibirhükümdarındoldurabileceğiolası bir boşluk bırakmıştı. Tanzimat’ın reformları şekillenirken işlevselyapısının boşluğu fazlasıyla göz önüne serilmişti. Reformların sultanıntebaalarının haklarıyla çıkarlarına etkin biçimde uygulanması, bu durumdaulemaylataşraotoritelerinisağladığıhiçbiryeniarakuruluşabağlıolamazdı.Tüm danışma mekanizmasına ve tumturaklı garantilerine rağmen, buuygulamatamamensultanınfermanlarınınotoritesinebağlıydı,kibunlarçokzamansorumsuzvezirlerinetkisiyleşekilleniyordu.

Abdülmecit ruhen değilse bile aslında babası II. Mahmut’un ona mirasbıraktığıotokratikyönetimibelkidahaazkasıtlıolarakuyguluyordu.Buaradönemden sonra Sultan Abdülaziz’in tahta çıkmasıyla kontrolsüz birotokrasininveyamutlakiyetinartangücüdoruğayükseldi.Görüşleriaçısındangerici olan ve liberal ilkelerden etkilenmeyen Abdülaziz, güçlü birmerkeziyetçi hükümet ve inatçı iradesine sıkıca kenetlenmiş bir bürokrasiaracılığıylatambirmutlakdespotolarakülkeyiyönetecekti.BöyleceOsmanlırejimi on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında sorumlu bir otokrasidensorumsuzunadönüşmüştü.

Bu, sert bir tepki süreci sonucunda yepyeni bir reform evresine,demokrasinin gerçek anayasal ilkelerine dayanan eskisine kıyasla dahatemeldentasarlanmışvedahagenişkapsamlıbirevreyeyolaçtı.II.Mahmut,onunarkasındandaAbdülmecitaydınlanmaylagelişimimevcutsistemiçindebilim, hukuk, eğitim ve hükümet mekanizması açılarından Batılılaşmayoluyla aramışlardı. Ancak şimdi yönetime kattığı olgunlaşmış seçkinlerinarasında yabancı dil ve düşünce bilgisi ve Batı’daki yaşam deneyimleriylekulakları dolan orta tabakadan genç bir aydınlar sınıfı türemişti. Bunlarreform sorununa ideolojik temelli siyasal bir çözüm aramaktan yanaydılar.Çünkü Batı gözlerinin önünde liberal demokrasinin ilkelerini anayasal veparlamenterhükümetuygulamasınamaletmekteydi.Abdülaziz’inbiryandansaltanatı sürerken Tanzimat’ın sınırlı Batılılaşma reformlarına ön ayakolmakla yetinmeyip daha ileri gitmeyi ve devletin otokratik gücünü Batılıanlamdasınırlamanınçareleriniaramayabaşladılar.

Avrupalı ulusların 1848 Devrimi’nden beri aktif olarak ulaşmayaçalıştıkları milliyetçilik yoluyla özgürlük idealine burada da özenen birmuhalefetgrubuvardı.ÇoğunluklalaikbiröğrenimgörmüşbugençTürkleryeni ve cesurane bir yol tutturmuşlardı. Sloganları Hürriyet’ti, oysaTanzimat’ınki sadece Adalet’ti. Bu gençler böylece reformun öncekilimitlerini aşarak ancak ihtilale gidebilecek bir yolda ilerlediler. Hedefleri

Page 429: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Türkiye’debirmeşrutiyethükümetikurmaktı.BununbiryandanBatılıliberaldüşüncelerini savunurkenaynızamanda İslamın fikirleriylegeleneklerindekieniyiunsurlarlakaynaştırmayaçalışıyorlardı.

Bireyselfikirleriylebukişilerhedefleriningerçekleşmesininşekliaçısındanideolojikvekişiselolarakbirbirlerinetersdüşüyorlardı.Fakat1865’deonlarıtemsilen küçük bir grup Boğaziçi’nin yukarı taraflarındaki BelgratOrmanı’ndaki tarihi bir piknikte Türkiye tarihindeki ilk siyasi parti olacakolanbirittihatkurdular.GençOsmanlılaryadaJönTürkleradıylatanınacakbu birliğin çok geçmeden 250 üyesi olacaktı. Düzenlenmesinde İtalya’dakiCarbonari’yi ve Polonya’daki başka bir topluluğu örnek alan bu gizlicemiyetin üyeleri bir dizi ayrı gizli hücre şeklinde çalışıyorlardı. Aslındakurdukları bir ihtilal komitesiydi. Yeni reformcular değişikliği yukarıdankabul ettiren politikacılar değil, aşağıdan değişiklik isteyen aydınlardı.Edebiyat ve özellikle giderek gelişen gazetecilik yöntemiyle çalışıyorlardı.KırımSavaşı’nınsonuçlarındanbiriTürkbasınınınkapsamveetkiaçısındanyaygınşekildegüçlenmesiydi.

GençOsmanlılar’ınikisi1858’deölenReşitPaşa’nınkorumasıaltındaydı.Bunlardan biri 1848 Devrimi sırasında Paris’te öğrenci olan, İstanbul’daönemli bir gazete çıkaran, aynı zamanda şair ve oyun yazarı olan İbrahimŞinasi’ydi.Diğeriisesarayınhizmetindeolan,dahabaşkaönemsizgörevlerdeçalışan, 1867’de de gönüllü olarak sırasıyla Paris, Londra ve Cenevre’desürgün hayatı süren Ziya Paşa’ydı. Paşa meşruti bir hükümetin tok sözlüsavunucusu kesildi ve sultan tarafından parlamenter yetkileri giderekgelişecek bir millet meclisinin kurulması için çalışmaya başladı. NamıkKemalondandahagençvedahaköklüdeğişikliklerinyapılmasınıisteyenbirıslahatçıydı. Yüksek rütbeli bürokratlar yetiştirmiş bir hanedandan gelenNamık Kemal siyasal bir gazeteci ve deneme yazarı olarak çalışmış, ikibirleşikkavramolanHürriyetveVatanilkesinibenimsemişti.

Yasalar çerçevesindeveyurttaşların siyasalhaklarınaözellikle saygılı birhürriyetveözyönetimgörüşüortayaatmıştı.Gelişmişihtilalcimesajı,halkınegemenliğiniveyönetimyetkilerininyönetilenlerdenkaynaklanmasıgerektiğifikrini içeriyordu. Bunun içeriğindeki istişare ilkesine göre “yasama yetkisihükümetinelindenalınıyordu.”

Gerçek bir Müslüman olan Namık Kemal programını İslam ilkeleriyleuzlaştırmaktazorlanıyor,İslamıngeçmişindebunaemsallerarıyor,istişarivetemsilihükümetilkesiniKuran’ınbirayetinegörehaklıçıkarmayavebununbir şeklinin ıslahat hareketinden önce Osmanlı İmparatorluğu’nda

Page 430: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

uygulandığını göstermeye çalışıyordu. Bunun İslam yasalarıyla ilahiyatınınışığında kanıtlanması zor olsa bile, Batı değerlerine bağlanarak artıkgeleneksel İslamla tatmin olmayan eğitim görmüş yeni bir kuşağa çekicigelmek avantajı vardı. İslamda bir paraleli olmayan bu temsili hükümetmodeli için Namık Kemal, III. Napoleon döneminde fazla otoriter düzenyanlısı bulduğu Fransa’nınki yerine İngiltere’nin liberal parlamentoanayasasını yeğlemişti. Diğer yandan Londra’nın “otoriteye karşıkamuoyunun boyun eğmeyen gücü”nü siyasal ilkeler açısından “dünyayaörnek”olarakgörmüştü.

Londra ve Paris’le ilgili doğrudan deneyimi bir sürgün dönemindenkaynaklanıyordu. Seyahatlerine Genç Osmanlılar’ın güçlü bir yandaşı olanzenginveharisMısırlı PrensMustafaFazılPaşadestekveriyordu.MustafaFazıl Mısır hanedanının vârisiyken, kendisinden kırk gün büyük ağabeyiİsmail Paşa sultandanHidiv unvanını elde etmiş veMısır veraset yasasınınoğlu lehine değiştirilmesini sağlamıştı. Fazıl Mısır Hidivi olamasa bilemeşruti bir Osmanlı İmparatorluğu’nu sadrazam olarak yönetmeyi hayalediyordu. Paris’ten sultana Fransızca olarak yolladığı bir açık mektuptaimparatorluğunun durumunu ayrıntılı şekilde eleştiriyor ve yazısını biranayasa talebiyle bitiriyordu. Bu belge Namık Kemal ve arkadaşlarıtarafından Türkçeye çevrildi ve yazı işleri müdürlüğüne atandığı gazetevasıtasıylahalkaduyuruldu.

Bunahükümetingösterdiği tepkisertoldu.Gazetelerin tutumunuçoksıkıkurallarlasınırlayanvebunlarınmahkemelerceuygulanmasınısağlamakiçinbirbasınkomisyonukuranyeniçıkarılmışbasınyasası resmen ihlaledilmişoluyordu. Hükümet memuru olan Kemal’le Ziya Paşa’nın böylece taşrayatayinleri çıktı. Fakat onlar Prens Fazıl’ın daveti üzerine gizlice Paris’ekaçtılar. Prens orada onları Fransa’nın siyasal ve resmi çevrelerine soktu;eviniGençOsmanlılar’ınkarargâhıolarakkullanmalarınaizinverdi.BuradasürüldüğüAnadolu’dankaçanAliSuaviadındabaşkabirgazeteciylebirlikteHürriyetadındaTürkçebirgazeteçıkardılar.

SultanAbdülaziz1867yazındaönceParis’e,sonradaLondra’yabirresmiziyaretyaptı.Böyleceordusununbaşındakiler sayılmazsa, imparatorluğununsınırları dışında seyahat eden ilk Osmanlı hükümdarı oluyordu. FransızHükümeti’ninnazikâneistemiüzerineveTürkbüyükelçisininzoruylaNamıkKemal’le grubu Londra’ya geçtiler. Prens Mustafa Fazıl bundan sonrakibirkaç yıl boyunca oradaki faaliyetlerini finanse edecekti. Sultan orayagelince, Crystal Palace’daki resmi bir havai fişek gösterisi sırasında halkın

Page 431: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

arasınakarıştılarsadakırmızıfesleriyleAbdülaziz’indikkatiniçektiler.SultanonlarınkimolduklarınısorduğundaHariciyeNazırı’ndan,“Onlarefendimizekarşıolanlar,”yanıtınıaldı.

AradageçensüreiçindehukukveekonomiöğrenimigörmüşveFransızcaeserleri Türkçeye çevirmiş olan Namık Kemal, Viyana’ya yaptığı birziyaretten sonra1870yılının sonundaTürkiye’yedöndü.OradadestansıbirdramolanVatan’ı (VatanyahutSilistre)yazdı.Eser İstanbul’dacoşkulubirseyircikitlesininkarşısındaoynandıveKemal’in editörüolduğuetkili İbretgazetesinde aynı derecede coşkulu bir dille övüldü. Kırım Savaşı’ndaSilistre’nin Ruslara karşı kahramanca direnişini anlatan oyunun ana temasısadakat ve bağlılıktı, ama sultana veya İslam topluluğuna değil, daha azbilindik olan “millet” kavramına. Bununla ilgili basın yorumu hükümetingözündeihanetlehemenhemeneşanlamlıydı.Gazetemeydanokuyansonbirbaşyazıdan sonra kapatıldı, Namık Kemal de sıkı bir gözaltıyla Kıbrıs’aMagosazindanınasürüldü.Bundansonrakiüçyılıburadabirmahkûmolarakçileçekerekgeçirecekti.

Buarada1871’deTanzimatDönemi’ninaydıngörüşlüdevletadamlarınınsonuncusuolanAliPaşaölmüştü.ArkadaşıvekafadengiFuatPaşadaondaniki yıl önce ölmüştü. Bütün vezirleri arasında yalnız Ali Paşa’nın SultanAbdülaziz’inüzerindebir tür kontrolüolabilmişti, öyleki ölümünden sonrahükümdarın,“Ensonundaözgürbiradamım,”dediğisöylenir.Gerçektendedizginsiz iradesini Babıâli’ye kabul ettirmekte, İslami gericiliğe, Avrupakarşıtı şovenizme ve mutlakiyete doğru yoluna devam etmekte, bunlarlabirlikte dizginsiz harcamalarda bulunmakta özgürdü artık. III. Napoleon’unFransa-Prusya Savaşı’ndan yenik çıkması ve bunun sonucunda prestijindençok şey kaybetmesi sayesinde Fransızların engelleyici liberal etkisinden dekurtuldu.Tanzimat’laondansonrakitüzüğünreformlarınınhükmükalmamış,böylece Lord Stratford da Redcliffe’in karamsar tahminleri gerçekleşmişgörünüyordu. Osmanlı İmparatorluğu 1871’den itibaren gerilemeyi vebağnazlığınkaranlığıylafinansaluçurumunkıyısınagidişinihızlandırdı.

BöyleceoluşansiyasalboşluktagüçmerkeziBabıâli’denyinesarayakaydı.Zaten sultan da Rus çarı gibi saltanat sürme niyetinde olmasıylaböbürleniyordu, şöyle ki vezirleri bir sadrazama değil, doğrudan doğruyakendisinekarşısorumluolacaklardı.SadrazamlığaharisvesorumsuzMahmutNedim’i9 atamakla işe başladı; gerekçe olarak onun, vezirlerinin içindekendisinin, sultanın,dedikleriniyerinegetirenlerin ilkiolduğunu ileri sürdü.

Page 432: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Nedim çok geçmeden idare mekanizmasında kaos yarattı, eski vezirlerisürgüne yolladı, memurlara yol vererek veya yerlerini değiştirerek onları“sürekli bir rotasyon” halinde tuttu. İçlerinden hiçbirinin onun nüfuzuylarekabet etmemesine veya efendisi sultanın kişisel mutlak yönetimine karşıçıkmamasınakararlıydı.

MahmutNedimPaşa’yı 1872’de görevinden aldıktan sonraAbdülaziz üçyıllıkbirsüreniniçindealtısadrazamatadı.İradesineboyuneğmelerindeısrarederek ve başka vezirlerin atanmasında kendilerine danışmayı reddederekonları sadece yetkisiz birer kukla olarak görüyordu. Bunların ilki ve enönemlisiMithatPaşa’ydı.MeşrutireformunbutemeldireğiNedimPaşa’nıngörevden alınmasını hızlandırmıştı. Babıâli’nin hizmetinde üstün bir taşraidarecisi olarak sivrilmiş, ıslahat görmüş sisteme göre yönettiği eyaletlereuzun zamandan beri görmedikleri güvenlikle refahı tattırmıştı. FakatMithatPaşaçokgeçmedensultanıngözünefazlaetkilivebağımsızgöründüveçoksayıdaentrikasonucundaancaküçaygörevdekalabildi.BöyleceNedimPaşabirkezdahasadaretmakamınaçağırıldı.

Sultanın kaprisleri şimdilerde akli ve duygusal dengesi konusunda şüpheyaratacak kadar fazlalaşmış ve acayipleşmişti. Giderek daha buyurganoluyordu, vezirlerin, önünde secde etmelerinde ve oğlunun ayaklarınıöpmelerindeısrarediyor,adıonungibiAzizolanmemurlarınresmibelgelerebaşka bir adla imza atmalarını talep ediyor, askerleriyle oyuncak gibioynuyor, yalancıktan savaş oyunları oynamalarını emrediyor, çok fazlayumurta yiyordu. Favori eğlencesi olan horoz dövüşlerine öylesine meraksarmıştı ki, kazananlara madalyalar ve nişanlar dağıtıyor, kaybedenlerisürgüneyolluyordu.

AbdülazizAvrupabaşkentlerineyaptığıgezidendöndüğünde,bunlarınonuçoketkileyenlüksünüvezenginliklerinitaklitetmeye,hattadoğuölçütlerinegöreaşmayakalkıştı.KralailesindenyabancıkonuklarınıniadeziyaretlerindeDolmabahçeSarayı’ndagörkemli eğlencelerdüzenlediveçokgeçmedenbuuğurda yılda iki milyon sterlin harcama yapmaya başladı. Gezisi sırasındaAvrupa teknolojisinin harikalarından çok etkilendiğinden zırhla kaplanmışgemilerin inşaatınaveimparatorluğununtopraklarınademiryollarıdöşemeyemuazzam paralar harcadı. Devletin finansal krizi ciddileşince meydanokurcasınaBağdatdemiryolunukendiparasıylayaptıracağınıduyurdu.

Kendisosyal listesizaten imparatorlukhazinesinin toplamharcamalarınınyüzde on beşini yutuyordu. Batılı bankerlerden ödünç para almak isefazlasıyla kolaydı. Türkiye’nin zengin doğal kaynaklarının iyimser

Page 433: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tanıtımından heveslenen Avrupalı yatırımcılar, bu arada ülkenin bunlarıişlemedeki ve mali meselelerini çözümlemedeki yeteneksizliğinigörmezlikten geliyorlardı. Osmanlı hazinesinden elde edilen faiz girdileriçoğu İngiliz yatırımlarının iki katıydı. Biriken faizlerin ise Türklerin artandevlet gelirlerinden değil, ilave yabancı kredilerden ve tahvil ihraçlarındanödenmesiveRichardCobden’insözleriyleTürkiye’nin“isehiçfaizödemesiyapmayıpfaizleriödemekiçingerekenparayıborçalması”yatırımcıyıfazlarahatsızetmiyordu.Osmanlı’nınborcubuşekildeçığgibiartarakyirmiyılıniçinde dört milyon sterlinden iki yüz milyon sterline fırlamıştı hem dedevletin gelirlerinde buna karşı bir artış olmadan, öyle ki bu işlemlerinmasraflarıhükümetinyıllıkgelirlerininyüzde50’sindenfazlasınıkapsıyordu.Ekonomikbirfelaketineşiğindeydi.

Hükümet 1873’den itibaren Anadolu’da bir kuraklık ve açlık süresiyle,bunun sonucunda da yaygın sefalet ve hoşnutsuzlukla karşı karşıya kaldı.Bunu izleyen kış mevsimi ise o kadar sert geçti ki kurtlar İstanbul’unvaroşlarında dolaşmaya ve gelen geçenleri parçalayıp yemeye başladılar.Korkunçsayıdakoyunlasığırölüyor,köylerdeinsanlaraçlıktancanveriyor,sokaklarda yığılıp kalanların cenazeleri kalkmıyordu. Tarım alanındakiyokluklar zorunlu vergilerin toplanmasına bile engel oluyordu. Öyle kiimparatorluk hazinesinin hükümet işleri için gereken parayı bulamadığı birzamangeldi.

Sonuçmuazzambirmaliçöküşoldu.OsmanlıHükümeti1875Ekim’indebüyükbirbütçeaçığınedeniyleBabıâli’ninalacaklılarının,hesaplarınadüşenfaizin yalnız yarısını alabileceklerini duyurdu. Kalan yarı gelecek beş yılıniçindeyüzdebeşoranındafaizverenbonolarlakarşılanacaktı.İştebuOsmanlıHükümeti’nin yurtdışındaki kredisiyle itibarını yok eden bir aksamaydı.Yurtiçinde de hükümet bonolarına yatırım yapan Ermenilerle Rumlardanbaşka,sorumlugörevlerdebulunanTürklerinarasındadasultanlahükümetinekarşı içerlemeyi körüklemişti. Bu duyurunun arkasından bir Boğaziçivapurundakiyolcuların,biletlerinyarıparasınınakitödeyipdiğeryarısıiçinsebeşyıllıkbonolarteklifettiklerialaymisalisöylenmeyebaşladı.

Hükümetinmaliiflassorunlarıyurtiçindekiayaklanmahaberleriyledahadaciddi bir görünüm aldı. Kötü bir hasatın arkasından vergi toplayıcılarınınzorlamalarının kışkırtmasıyla Hersek’de yerel makamlara karşı bir isyanpatlak verdi. Bosna’ya da yayılmasıyla çok geçmeden Hilal’le Haç’ınarasında iç savaş başladı. Karadağ’la Sırbistan da (hoş, ikincisinin aşağıyukarı bağımsız bir devlet olmak dolayısıyla Babıâli’den ciddi şikâyet

Page 434: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

nedenleri yoktu ya) silahlı gruplarla müdahale ettiler. 1876 yazında iseBulgaristan’ınkalankısmınınkışkırtmasıylaayaklanmaateşiyayıldı.OlaybirBalkanihtilalhareketininbaşlangıcıolacak,bu,gelecekkuşaktaarkaarkayasavaşlara yol açacak, sonunda da Balkan yarımadasının bütün görünümünüdeğiştirecekti.

Bulgaristan’da kendini bir Slav Napoleon’u olarak gören bir asi lider,yandaşlarını teröristyöntemleresürüklüyordu.BulgarlarMüslümanTürkleresaldırıponlarıvahşicekatletmeyebaşladılar.Fakataradanongüngeçmedenbuisyanintikampeşindekibaşıbozuklartarafındandahakorkunçbirvahşetlebastırıldı. İşledikleri korkunç cinayetler İstanbul’daki İngiliz delegetarafından, “Belki de yüzyılın en tiksindirici cürmü,” olarak damgalandı.Başıbozuklarsayısızköyüyakıpkülettiler.

Buhikâye,KırımSavaşı’nınmuharebelerigibiDailyNewsadındakiİngilizgazetesininmuhabiritarafındandünyayaduyuruldu.Türklerin“kutsal”savaşyüzyıllarıboyuncainsanlıkböylesiortaçağmanzaralarınınyabancısıdeğildi.Şimdi daha uygar on dokuzuncu yüzyılda genellikle Tatar olan ilkel vebağnazbaşıbozuklartarafındantekrarlanıpmünasebetsizbirbasıntarafındanilkkezdünyayaduyurulmasıumumibirdehşetveöfkeyarattı.LiberalBayGladstone,“BulgaristanDehşeti”adındaçoksatanbir risaleyazdı:“Türklerhezeyanlarınımümkün olan tek şekilde onarsınlar, yani pılı pırtıyı toplayıpharap ettikleri ve pislettikleri eyaletten çıkıp gitsinler,” diye istemini dilegetirdi.

OsmanlıhazinesininödemelerinibüyükölçüdeaksatmasıylaaynızamanadenkgelenbuBulgaristankatliamlarıTürklerhakkındakorkunçyenibirimajoluşturdu. İngiltere’ninheryerindeTürkiye’yekarşıbirnefretalevlendi.Budurum, “Yarım uygar olduğunu bildiğimiz bir ulusu destekledik,” diye biraçıklama yapan İstanbul’daki İngiltere Büyükelçisi Sir Henry Elliot’uşaşırtmadı. Türkiye’ye Kırım Savaşı’nda destek sağlayan İngilterekamuoyunun sempatisinden aniden eser kalmamıştı. İngiltere’nin Tory(muhafazakâr)Partisi’ndenDışişleriBakanıLordDerbydebukışkırtmanınetkisiyle, “Rusya şimdi Babıâli’ye savaş ilan etse bile majestelerininhükümetibirmüdahaleyiolanaksızbulacaktır,”diyeiddiaetti.GerçektendeGladstone’un risalesinin yayımlanmasından sonra çar Babıâli’deki RusBüyükelçisi General Ignatiev tarafından, “Bulgaristan katliamları Rusya’yadaha önce sahip olmadığı bir şeyi… İngiliz kamuoyunun desteğinikazandırdı,”diyebilgilendirildi.

Rusya 1820’den beri Balkan eyaletleri Slavlar arasında isyan

Page 435: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kışkırtmacılığı yapma politikasını aralıksız sürdürmüştü. Eşzamanlı olarakBabıâli’de de Rus çıkarları için canla başla çalışmıştı. General Ignatiev bubağlamdaBatıetkisinikuvvetlendirecekbütünreformpolitikalarınaduyduğuhusumeti paylaşan Sadrazam Mahmut Nedim Paşa’nın şahsında güçlü birmüttefik bulmuştu. Reformcu Mithat Paşa kısa bir süre iktidara gelinceIgnatiev sinsice ona karşı çalışmıştı.Mithat Paşa -kuşkusuz entrikaların dakatkısıyla- görevden alınınca Ignatiev, Abdülaziz’e Rusya’da olduğu gibihükümdarın kayıtsız şartsız egemen olduğu bir yönetim biçimi için ısrardabulundu.

Mahmut Nedim tekrar iktidara dönünce Ignatiev, “İstanbul’da durumahâkim oluşuyla, böbürlenir olmuştu. Bir meslektaşının bildirdiği gibi,Rusya’ya bağlı bir sadrazam ve Batı’ya düşman bir sultan, Rusya’nınhasımlarının önerilerini dinlemektense onun gösterdiği yolu izlemeye dahahevesliolacaktı.İngilizveFransızbonosahiplerininrahatsızlığınabiryandanhoşnutluk duyarken Türklerin, genellikle teşvik ettiğinden şüphelenilenborçlarınıödemeyiaksatmalarınaiçiniçinseviniyordu.Amasonuçtafazlacaabartmış oldu. Çünkü iktidardan düşen Mahmut Nedim oldu; aradan çokgeçmedendeAbdülazizöldü.

1876 yazının başlarında altı bin softa veya ilahiyat öğrencisi İstanbul’unbaşlıcaüçcamiininmedreselerindekiderslerinibırakarakbirgövdegösterisiyapmak üzere Babıâli’nin önünde toplandılar. Sadrazam Mahmut NedimPaşa’yla şeyhülislamın görevden alınmasını istiyorlardı. İçlerindenbazılarının, sadrazamın asılması için yeterince yüksek olup olmadığınıgörmek içinbinanınönündekiparmaklıkları ölçtükleri söylenmiştir. İlahiyatöğrencilerininbaşkaldırılarıhernekadaronaltıncıyüzyıldanberiTürkiye’ninsosyal ve siyasal tarihinde geleneksel bir uygulama olmuşsa da, bu seferkiayaklanma hükümette bir değişiklik başlatmak için önceden ücretlerininödenmiş ve düzenlenmiş olması itibariyle eskiden olanlardan farklıydı.Böylece Avrupa’nın bazı bölümlerinde olağan karşılanan fakat buradagelecekiçinuğursuzbiremsaloluşturacakolanbirgelenekTürkiye’yedemaledilmiş oldu. Bu başkaldırının, şimdilerde Genç Osmanlılar’ın MeşrutiyethareketineönderlikedenMithatPaşatarafındanorganizevefinanseedildiğisöyleniyordu.

Sultan öğrencilere boyun eğerek şeyhülislamla Mahmut Nedim Paşa’yıazletti. Mahmut Nedim’in yerine atadığı Mütercim Rüştü Paşa sadrazamolurken Mithat Paşa da Şurayı Devlet’in başkanı olarak hükümete döndü.

Page 436: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ama bu sadece bir başlangıçtı. Bundan sonra İngiliz büyükelçisininbildirdiğine göre “Kanun-i Esasi” kelimesi herkesin dilindeydi. MithatPaşa’nın bununla kast ettiği, hürriyet, eşitlik ve hükümetin sorumluluğuilkelerinedayananve imparatorluk içinde sınıf ayırımıolmaksızınbütün ırkve inançların temsil edileceği gerçek bir ulusal istişare meclisininkurulmasıydı. Sultanla vezirleri de bundan böyle bu meclis karşısındasorumluolacaklardı.Sultanınvarolanmutlakgücü İngiliz hükümet sistemimodelinegöremilletinistişareveiradesinetabiolaraksınırlanacaktı.

Bunu haklı göstermek için Kuran’daki nispeten demokratik emirlervurgulanıyordu. Sultanın şimdiki mutlak otorite uygulaması, bunlarınyorumunun ışığında ulusunun haklarını gasp ediyor, böylece de KutsalYasa’ya karşı geliyordu. Çünkü bunun ilkelerine göre devletin çıkarlarınıihmal eden bir hükümdara itaat etmek gerekmiyordu. Mithat Paşa’nınönerilerikısazamanönceölenPrensMustafaFazılPaşa’nın1867’desultanayazdığı ve bu değişiklikleri yapmasını istediği mektubundaki önerilerin biryansımasıydı. Ancak şimdi değişikliklerin yukarıdan beklenmeyip aşağıdantehditle zorlandığı imaediliyordu.Plan“MüslümanVatanseverler” imzasınıtaşıyan bir bildiriyle duyuruldu. Bildiri, Osmanlı’nın iyiniyetinin birgöstergesi olarak yurtdışında Avrupa’nın devlet adamlarına da dağıtıldı.Ancak şimdilik yurtiçinde gizli tutuluyordu. Çünkü içinde “zavallı deli”olarak nitelenen sultanın tahttan indirilmesinin olasılığından da sözediliyordu.

Nazırlarının niyeti de bu idi. İlk iş olarak yeni şeyhülislamdan sultanıntahttanindirilmesinionaylayanbirkararçıkarttılar.30Mayıs1876günüdahaşafak sökmeden Dolmabahçe Sarayı kara tarafından iki tabur, BoğaziçiyanındansavaşgemileritarafındankuşatılırkenbirbaşkagemideIgnatiev’inbir müdahalesinin önüne geçmek için Boğaz’ın daha yukarısında Ruselçiliğinin yazlık binasının karşısına yerleştirildi. Mithat Paşa’yla diğernazırlarbundansonraharbiyenezaretindebuluştular;şeyhülislamdasultanın“akli denge bozukluğu” siyasimeselelerden anlamamak, devletin gelirleriniözel harcamaları için kullanmak, devletle topluma zararlı davranışlardabulunmakgibigerekçelerletahtındanindirilmesiiçinçıkarılanfetvayıokudu.Nazırlar bundan sonra daha önce özel dairesinden getirtilmiş olan sultanınyeğenivevârisiV.Murat’asadakatyeminiettiler.

Şafaksökerkendonanmanıngemilerdenyapılan101parelik topatışıyenisultanıntahtaçıktığınıhaberveriyordu.AbdülazizhiçbirdirenişgöstermedenferagatnameyiimzaladıveTopkapıSarayı’nahapsedilmesineboyuneğdi.Bu

Page 437: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kansız hükümet darbesi İstanbul halkı tarafından sevinçle karşılanırkennazırlardan biri tarafından Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıylakıyaslanabilecek uğurlu bir olay olarak nitelendi. Yarım yüzyılın içindeöğrenci topluluğununvedevletiniçinde,despotluğunaracıolacakyerdeonakarşıkullanılanbirgüçkaynağıtüremişti.

SultanMurat’ın tahta çıkması ülkedeki liberal unsurlar tarafındanolumlukarşılanırken Yeni Osmanlılar’dan birçoklarına sarayda görevler verildi.Bunların içinde başı çekenNamıkKemal, Kıbrıs’tan dönerek yeni sultanınözel sekreteri olmuştu. Davalarına sempatisi olduğu öteden beri bilinenMurat, imparatorluk içindeKanun-iEsasi reformu için bir ümit olacak gibigörünüyordu. Ne yazık ki bu beklenti gerçekleşmeyecekti. V. Muratgençliğindezekâsıyladikkatçekmişti.İyibiröğrenimgörmüş,DoğukültürükadarBatıkültürünedeilgiduymuştu.AyrıcaAbdülaziz’eeşlikettiğiAvrupaseyahatindeyabancılarüzerindeolumlubiretkibırakmıştı.Fakatdönüşündeyurtiçindeki ve sürgündeki liberallerle gizlice bağlantı kurmaya başlayıncasultan,onakuşkuylabakmayabaşlamıştı.Abdülazizböyleceyeğeninisıkıbirgözaltında yalıtılmış bir hayat sürmeyemahkûm etmişti.Murat’ın yay gibigerginbünyesineyazıkkibubaskıcıhayatavealkoleyenikdüşmüştü.

Sinirkrizlerininpençesindeyaşamıştı,tahtaçıkmasıiçingecevaktianidençağırılmasıbileonuşokesokmuştu.Birkaçgünsonraonundaasabidengesizayıf olan ve bir atardamarını keserek intihar eden Abdülaziz ölü olarakbulununca Murat bir sarsıntı daha geçirecekti. Eski hükümdar sakalınıkırpmakbahanesiyleeldeettiğiküçükmakaslayapmıştıbu işi.Olayın şokuMurat’ınaklidengesiüzerindeyıkıcıbiretkiyaratmıştı.HarbiyeveHariciyenazırlarının bir kabine toplantısında sözde Sultan Abdülaziz’inöldürülmesinin intikamını almak isteyenöfkeli birÇerkez subayı tarafındanvurulması,Murat’ındurumunudahadakötüleştirdi.

Kılıç kuşanarak sultan ilan edilmesi gereken Murat halkın karşısınaçıkamayacak ya da devlet işleri göremeyecek durumdaydı. Kendisinimuayene eden Türk ve yabancı doktorların tanısı, sultanın, tedavisi zamanisteyen bir sinir krizi geçirdiği doğrultusundaydı. Yurdun içindeki vedışındaki siyasal krizin önemliliğini göz önünde tutan nazırları gönülsüz deolsabu sultanıda tahtından indiripyerinedahaaktifveetkilibirhükümdargeçirmeyidüşünmeyebaşladılar.Sıradaki,Murat’ınyaşçadahaküçükkardeşiAbdülhamit’ti. O da inziva içinde yaşatıldığından nasıl biri olduğubilinmiyordu.

Mithat Paşa nazır arkadaşları tarafından Abdülhamit’e başvurup Murat

Page 438: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

iyileşinceye kadar naip olarak görev yapmaya razı olup olamayacağınısormakla görevlendirildi. Osmanlı tarihinde böylesi bir tedbirin bir emsaliyoktu.Abdülhamitkesinolarakreddetti.Tahttagerçigözüvardı,amaşartsızolarak.Ayrıca,Murat’ınhükümdarlıkyapacakdurumdaolmadığınadairbirdoktor raporu alınmasında ısrar ediyordu. Amacına ulaşmak için bazıvaatlerdebulunmayahazırdı.MithatPaşa,onutekrarziyaretetti.Beraberindeteklif edilen yeni Kanun-i Esasi’nin taslağını getirmişti. Bu, o yılın dahaöncekibir tarihindedevletadamlarıylaulemaüyelerindenoluşanbirkomitetarafından kendisinin de yardımıyla Belçika’yla Prusya’nın on dokuzuncuyüzyılanayasalarıörnekalınarakhazırlanmıştı.Abdülhamitüçşartauymayıtaahhüt etti: Kanun-i Esasi’yi uygulayacaktı, ülkeyi sorumlu danışmanlararacılığıylayönetecekti,kardeşininsaraykâtiplerinigörevlerineiadeedecekti.

Bu kâtiplerden biri olan Namık Kemal, Murat’ın tahttan indirilmesininertelenmesini adeta gözyaşlarıyla yalvardı. Ama yalvarmaları boşa gitti.ŞeyhülislamdanalınanbirfetvaylaV.Muratüçaylıkbirsaltanattansonraaklidengesizlik gerekçesiyle tahttan indirildi. Sadakat yemini edildi. II.Abdülhamit böylece Murat’ın yerine sultan ilan edildi. Boğaziçi’nin dahayukarısında Çırağan Sarayı’na nakledilen Murat yirminci yüzyılın ilkyıllarındaölümünekadarburadabirmahkûmhayatısürecekti.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni Kanun-i Esasi’si 1876 Aralık’ta yenisultantarafındanyürürlüğekonuldu.YasanınsonşekliAbdülhamittarafındandahaöncesadrazamlığaatanmışolanMithatPaşa’nınbeklentilerinetamamenuymuyordu.Sultanözgüntaslaktabazıdüzenlemeleryapmış,Şeriat’asıkısıkıriayet zorunluluğunu vurgulamış, kendisine ait bazı ayrıcalıkları korumuş,bazı şartları atlatmış, Mithat Paşa’nın kesin bazı tanımlarını belirsizgenellemelere dönüştürmüş, son olarak da meşrutiyet hükümetinin aceleyegetirilmemesini sağlayacak önlemlere başvurmuştu.Bu kusurlar gelecektekisorunlarınhabercisiydi.

Biranayasanınsultan tarafındankabulüveyürürlüğekonulması,herşeyerağmen reform nedenlerinin kaygısını taşıyan bir yüzyıla yakışır bir sonuçgibi görünüyordu. Bu en azından Osmanlı halkının gelecekte kendilerinedanışılmavesesleriniduyurmahaklarınınoluşugibitemelbirilkeyedayanansiyasalgelişimaracıydı.CoşkulubirseslesultanateşekküredenMithatPaşa,“sürekli ve yeni bir refah dönemi”nin başladığını müjdeledi. Geleneklerekarşın -normalolarakkendilerisadrazamınayağınagelmelerigereken-Rumve Ermeni patriklerine de giderek bu meşruti rejimde tüm inançlara sahipkişilerin eşit sayılacakları garantisini verdi. Rum Patriği yanıt olarak,

Page 439: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

“Kanımızca sizOsmanlı İmparatorluğu’nu yeni baştan yarattınız,” dedi. Buarada top atışları İstanbul’unMüslümanveHıristiyan halklarına kendilerinibekleyenyeniözgürlükhaklarınımüjdeliyordu.9RuslarayakınlığınedeniyleNedimof,diyebilinirdi.

Page 440: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((35))Kanun-i Esasi’yi selamlayan top salvolarının zamanlaması o sırada

İstanbul’da konferans masasında olan altı Avrupa Devleti’nin delegeleriniyumuşatmak için yeni sultan tarafından kurnazca ayarlanmıştı. Konferansıngenel oturumu sultanın duyurusuyla aynı zamana rastlıyordu çünkü.Konferans,İngilizleringirişimiüzerineBalkanlar’dakidurumveAvrupa’dakiHıristiyan vatandaşlarının belirlenen yönetsel değişikliklerle daha iyikorunması için Rusların da katılımıyla sultana bir öneri sunmak amacıyladüzenlenmişti.

Balkanlar’daki ayaklanma 1876’da Rusya’nın kışkırtması ve desteğiyleSırbistan ve Karadağ tarafından Babıâli’ye apaçık bir savaş ilanınadönüşmüştü. Türkler üç ay gibi kısa sürede Sırpları yenmişlerdi. Belgratüzerine yürümeleri sırf bir ateşkeste ısrar eden Rusya’nın doğrudanmüdahalesiyleengellendi.AlmanyatarafındandesteklenenRusveAvusturyaimparatorları o zaman bir Berlin Antlaşma Taslağı çıkardılar. TaslakBabıâli’yireformlaryapmayazorluyorvebuişiçinsertbirdilleİngiltere’ninişbirliğinitalepediyordu.

Daha önce üç devlet tarafındanFransa ve İtalya’yla birlikte kendisine dedanışılmamış olan İngiltere, talebi aynı sert dille reddetti. İngiltere zatenöneriyi -o tarihte başbakan olan Disraeli’nin sözleriyle şöyleanlamlandırıyordu: “Bizden Türkiye’nin gırtlağına bıçak dayamalarınıonaylamamızıistiyorlardı.”AnlaşmataslağıbirbakımaOsmanlıtopraklarınınsonunda ortaklaşa askeri işgal anlamına geliyor, oysa bu tasavvur, ülkeninİngiltere tarafından taahhüt edilen bağımsızlığı ve bütünlüğüyleuzlaşmıyordu. Babıâli’yi İngiliz desteği bahsinde rahatlatmak için AkdenizDonanması’ndan bir filo Çanakkale Boğazı’nın ağzına yollandı. Bundansonraİngiltere,Rusya’nınbellikiçıkarmayahazırlandığısavaşıdurdurmayaçalışarakbununyerine“İstanbulKonferansı”nıtopladı.

Kanun-i Esasi’nin ilanı delegelerin yelkenlerini suya indirdi. Çünkü tümanayasal reform paketiyle Babıâli’nin yabancı devletlerin müdahalesine veyardımına ihtiyacının kalmadığını anlatıyordu. Devletler, öncekideneyimlerinin ışığında bunu, bilinen bir dolap bir tür gösteriş olup aynenTanzimat’ın daha önceki iki fermanı gibi yaklaşan Rusya tehlikesine karşıTürkiye’ye Batı’nın iyi niyet ve desteğini sağlamayı amaçladığı şeklindealgılayıp önemsemediler. Ama bu durumda kendi amaçları uğrunayapabilecekleri fazla ya da hiçbir şey yoktu. Böylece bir pazarlık

Page 441: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

denemesinden sonra konferans 1877’nin ocak ayında başarısız olarakkapandı.AradançokgeçmedendeBabıâliileSırbistanvarolandurumagöreayrı bir barış antlaşması imzaladılar. İngiliz Delege Lord Salisburyİstanbul’danayrılırkensavaşamuhakkakgözüylebakıyordu.

Savaşı önlemek için gösterdiği çabalar, Bulgaristan katliamları, İngilizbakanları arasındaki görüş ayrılıkları ve risalesinden sonra ülkenin dörtköşesinde yaptığı konuşmalarla Türk Hükümeti aleyhindeki kampanyasınıdaha da yoğunlaştırmış olan Gladstone’un davranışları yüzünden daha dagüçleşmişti. Bu konuşmalarda Türkleri kötü bir hükümetlerinin oluşuylasuçluyor, Bulgaristan’da yönetsel güçten yoksun edilmeleri için ittifaklakararlar çıkartıyor ve “inanılmayacak Türk” aleyhinde kamuoyunu genişçaptakışkırtıyordu.Gladstone’unfikirlerineyakınlıkduyanLordStratforddaRedcliffe bile İngiltere’nin korumasını Balkanlar’ın her köşesinde ezilenHıristiyanlarıkapsayacakbiçimdeyaymaktanyanaydı.

Kıdemli liberaldevlet adamıpartipolitikasının sınırlarını aşarakkabineyidahibölenbirhareketeöncülüketmişti.DışişleriBakanıLordDerby,TürkleriAvrupa’dan atma yolundaki Gladstone planına şiddetle karşı olmasınarağmen,hükümetiadınasultana,bucinayetlerinİngilizhalkınınhaklıolaraköfkesine yol açtığını bildirerek suçluların cezalandırılmalarını ve acıçekenlere yardım edilmesini talep etti. Bu tutum Türkiye’ye savaş açmayıplanlayan ve şimdi İngilizlerin müdahale olasılığının zayıfladığını görenRusya’nınçokhoşunagitmişti.LordDerbybirsavaşdurumundaİngiltere’ninİstanbul’la boğazlara veya Mısır’la Süveyş Kanalı’na bir tehdide izinvermeyeceğini bildirerek Rus Hükümeti’ni uyardı. Çar için bu uyarıİngiltere’nin başka yerlerde Rus operasyonlarına müdahale etmeyeceğininişaretiydi, böylece İngiltere büyükelçisine Rusya’nın barışçıl niyetlerikonusunda garanti verildi. Zaten İngiliz kabinesinde de Türkiye adınaRusya’ylasavaşakarşıolanbirçoğunlukvardı.

Oysa kısa bir süre sonra Lord Beaconsfield olarak soylulaştırılacak olanBaşbakan Disraeli daha fazla genişlemesinden sakındığı ve verdiği sözleregüvenmediğiRusya’yakarşıdahasavaşçıbirtavırsergiliyordu.Disraeliuzağıgören bir emperyalist olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun daha öncePalmerston tarafından ifade edilen ve şimdi de Paris Antlaşması’ylagarantilenen bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumanın büyük önemtaşıdığının bilincindeydi. Doğu Meselesi’ne bu yaklaşım Britanyaİmparatorluğu’nu bütünlüğünü korumak açısından Süveyş Kanalı’nınaçılışındanberiyaşamsalbirönemtaşıyordu.Yanlardangelecekbirsaldırıya

Page 442: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

karşı imparatorluğun uzak köşeleriyle iletişimi korumak ve genellikle Rusyayılmacılığıtehditlerinekarşıtetikteolmakgerekiyordu.

Bulgaristan’daki canavarlık havadislerini önce kuşkuyla karşılamış,muhalefetin bir gazetesinde yayımlanan doğrulanmamış raporların abartılıolduğundanhaklıolarakşüphelenmişti.Bunlara“kahvehanededikoduları”veaslında Doğu Meselesi’nin daha kapsamlı perspektifinde tali bir sorungözüylebakıyordu.Konsoloslukkovuşturmalarıölümsayısınınönceleriraporedilen rakamın yarısı kadar olduğunu saptadığı halde, orada dehşet vericiolaylarınolduğukesindi.Amabu,Britanyaİmparatorluğu’nunantlaşmalarınaihanet etmesi ve geleneksel politikasını değiştirmesi için yeterli bir sebepmiydi?Britanya’nınçıkarları içinherşeydendahaönemliolan,Türkiye’ninher türlü durumda Kırım Savaşı zamanında olduğu gibi Rusya tarafındanistilaedilmesiniönlemekti.

Başbakan eski seçimbölgesi olanAylesbury’deki bir parti konuşmasındaGladstone’unheyecanvetelaşını“vatanseverlikkarşıtı”İngiltere’ninsürekliçıkarları açısından zararlı ve Avrupa’daki barış için ölümcül olarak kınadı.Lady Bradford’a bir mektubunda Gladstone’un “Bulgaristan’daki zulmündünyayı katliama uğratmak suretiyle intikamını almak peşinde olduğunu”yazdı. Londra’da Guildhall’daki belediye toplantısında da Türkiye’ninbağımsızlığı lehinde ve aslında Rusya’dan yayılan “o korkunç savaşyakarışları”nakarşıgüçlübirnutukçekti.

Lord Derby ile Salisbury’nin daha düzeyli bildirilerinden çok LordBeaconsfield’ingüçlükonuşması,SultanAbdülhamittarafındanİngiltere’ninresmipolitikasıolarakyorumlandıveRusya’yakarşıbirsavaştaİngiltere’dendestek alacağına inandırarak konferans tarafından önerilen uzlaşmalarıreddetme kararını perçinledi. Bu arada Çar II. Aleksander Avrupa’da dayankılanan Moskova’daki bir açıklamasında düşmanca niyetleri konusundahiçbir şüpheye yer bırakmadı. Rusya’nın Babıâli’den yeterli garantileralamaması durumunda kendi başına harekete geçeceğini ve Rusların daçağrısınaolumluyanıtverecekleriniaçıkladı.

Rusyaşimdidevletlerarasındauzlaşmalıbiranlaşmaiçinsonbirdenemeyaparak taktik avantaj ve zaman kazanmaya çalışıyordu. Fakat teklifleriBabıâlitarafındanParisAntlaşması’ylauyuşmazolarakgeriçevrildi.RusyaozamanOsmanlıİmparatorluğu’nasavaşilanetti.BuaradaAvusturya’ylagizlibir paktla onaylanan bir antlaşma yapmıştı. Bu pakt, iki ülkeninBalkanlar’daki etki çevrelerini tanımlıyor ve tarafsızlığı karşısındaAvusturya’nın Bosna’yla Hersek’i işgal etmesini kabul ediyor, böylece

Page 443: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Rusya’nın, yaklaşan savaşta kendi sınırlarını Batı’dan gelebilecek birsaldırıyakarşıgarantiyealıyordu.

Sultan Abdülhamit çok geçmeden İngiliz desteği beklentilerinde hayalkırıklığına uğradı. Bölünmüş bir kabineye başkanlık yapan LordBeaconsfield, Gladstone’la liberal Haçlıların Türkiye’ye karşı Rusya’ylabirlik olmak baskısı ve Kraliçe Victoria’nın, “Her türlü özgürlüğü veuygarlığıgeciktirenbüyükbarbarlarınayaklarınıöpenbirülkeninhükümdarıolarakkalmaktansatahtıbırakmak,”tehditlerikarşısındabirortayolizlemekzorunda kaldı. Sonuç olarak, İngiltere Hükümeti’nin Rusya’nın davranışınıkınaması gerektiğini, fakat İngiliz halkının Türklere karşı sempatisinin sonbulması nedeniyle, Kırım Savaşı’nda olduğu gibi müdahale edemeyeceğinibildirdi. Kabinesinin kararı temkinli bir tarafsızlık olacaktı. SultanAbdülhamit böylece Rusya’ya karşı müttefiksiz olarak yalnız başınasavaşmakdurumundakalıyordu.

1877 Nisan’ında iki Rus Ordusu sultanın imparatorluğunu işgal etmeyebaşladı.BirtanesiAvrupa’daPrutNehri’niaşarken,diğeriAsya’daKafkaslaryönünden Kars, Ardahan ve Erzurum üzerine yürüyordu. Türkler SultanAbdülaziz’inzırhlıgemileri sayesindeKaradeniz’ehâlâegemenolduklarınagöre, Avrupa karası yönünden bir istila zorunluydu. Bu istilanın anahtarı,Eflak ve Moldavya prenslikleri özerk bir vassal devlet olarak birleşmişbulunan Romanya’ydı. Çar Aleksander’ın meclisi Rus birliklerininRomanya’yagirmelerinionayladı.TürklerRomanya’yaaitbirTunakalesinibombalamak suretiyle misillemede bulundular. Romanya (daha önceSırbistan’ın yaptığı gibi) Türkiye’ye savaş açarak bağımsızlığını ilan etti.Toprakları ve silahlı kuvvetleri, Ruslar için çok geçmeden Bulgaristan’ıişgallerindeetkilibirdestekoluşturacaktı.

Çar Aleksander ordusunun başında Bulgaristan’a girişinde bir kurtarıcıolarakcoşkuylakarşılandı.RuskuvvetleriülkeniniçerlerindeilerlerkenyerliBulgarların katılmaya davet edilecekleri yeni bir sivil yönetim Türkleringücününyerinialacaktı.Çar,“Rusmakamlarınaitaatedin,”diyeemretti.

Maceraperest Rus generali bir birliği Tırnova’daki karargâhından yolaçıkararak Balkan sıradağlarının ötesindeki Trakya Ovası’na soktu, sonradağlardakiŞıpkaGeçidi’nedoğrudöndüveoradasavunmadaolanbirTürkkuvvetini yendi. Bulgar Hıristiyanlarının da çok geçmeden katıldıkları bubirlik,MeriçVadisi’ndeTürklere karşı akınlar düzenleyerekEdirne için birtehlikeoluşturmayaveİstanbul’udatelaşavermeyebaşladı.

Page 444: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

FakatTürklerinyakıntarihtekibirçoksavaşlarındaolduğugibisavaştalihisultanın yetenekli iki generali atamasıyla tersine döndü. Girit’te valilikyapmış olan Prusya’lı dönme Mehmet Ali Paşa Avrupa’daki Osmanlıkomutanı oldu ve Rus kuvvetini Bulgar yandaşlarıyla birlikte yenilgiyeuğratarak Balkan sıradağlarına doğru sürdü. Daha kuzeyde ise KırımSavaşı’nın kahraman komutanlarındanOsman Paşa’nın kumandasındaki birTürk kuvvetinin Tuna bölgesine gönderilmesiyle anaRusOrdusu’nun dahafazlailerlemesiengellendi.

OsmanPaşa,Niğbolu’nunyirmimilkadargüneyindederinvekayalıkbirvadide bağlarla çevrili bir şehir olan Plevne’nin önünde ve etrafındamevzilendi. O vakte kadar yalnızca doğanın surlarıyla korunmuş bu yerdeyeteneklimühendislerin yardımıyla toprak tabyalar dikerek siperler kazarakveağırsilahlariçinmevzileroluşturarakkısazamandagüçlübirkaleyarattı.Böylece ordusu çok geçmeden Plevne’den Bulgaristan içlerine giren anastratejikyollarahâkimoldu.

Düşmanı azımsayan ve çok üstün kuvvetlerine güvenerek kuşatmanınsorunlarını önemsemeyen Rusları, temmuz ayındaki ilk saldırılarındanitibaren sürprizler bekliyordu. Çok iyi yönetilenTürk savunmacılar vahşicekarşıkoyduktansonraSultanAbdülaziz’inAmerika’dangetirttiğikuyruktandolma tüfekler,Rusların daha ağır, namlu ağzındandolma tüfeklerini devredışı bırakıyordu. BöyleceRuslar Plevne kuşatmasının ilk gününde bozgunauğradılar.

Ruslar, ortak orduya kendisinin kumanda etmesi şartını koyan RomanyaPrensi Carol’dan destek almaya çalışırken Osman Paşa altı haftalık aradansavunmalarını kuvvetlendirmek ve yeni istihkâmlar yaptırmada faydalandı.Bir sonraki saldırı üç ayrı yönden yapıldı. Ortak Rus-Romen Ordusu’ndanzaferbekleniyordu.GerçektendeamanvermeyenkuşatmanınilkikigünündetabyalardabirsüreRusveRomenbayraklarınındalgalandığıgörüldü.Fakatüçüncü günde Türklerin aynı derecede amansız bir karşı saldırısınınarkasındanRomenlerkuvvetlerinigeriçektilervePlevneüzerindeHaç,RusKartalı’nın yerini aldı. Bu ikinci yenilgi üzerine Ruslar Plevne’yi yıldırımharbiyle ele geçiremeyeceklerini anladılar ve imparatorluk muhafızlarınınyetenekli bir mühendisinin idaresinde Romenlerle birlikte kaleyi kuşatmayıve şehirdeki garnizonu açlıktan yenik düşürmeyi planlıyorlardı.Kendisininkindenikikatkuvvetlibirorduyakarşıikibüyükzaferkazananveböylece Rusları çetin bir kış savaşına zorlayan Osman Paşa, gerçekçidavranarakişiştengeçmedenPlevne’yiboşaltmayıistemişolabilir.

Page 445: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Fakat basının diline doladığı kahramanca savunması Avrupa’nınhayranlığını uyandırarak kamuoyunda barbar Türk imajını silmiş, yiğit birsavaşçı olarakTürkü yüceltmiş, böyleceOsmanlı İmparatorluğu lehinde bircereyanyaratmıştı.Batı’daprestijininartmasındanyararlanmayıaklınakoyanAbdülhamit,OsmanPaşa’yaneolursaolsundayanmasınıemretmişvebüyükbirorduyuyardımınagöndereceğinivaatetmişti.OsmanPaşabununüzerineinatlaPlevne’detutundu,songirişnoktasıdaRuslartarafındankapatılanavekaledörtbiryandankuşatılanakadardagüneydeniaşegetirtti.Abdülhamit’invaatettiğiordugecikmeliolarakufuktagöründüğünderastgeletoplanmışbirkuru kalabalık olduğu görüldü ve çok geçmeden Ruslar tarafından geripüskürtüldü.

Kış ortasında kurtarılma umudu olmadan Balkanlar’ın karlarına yenikdüşen,cephanesiazalanveRussubaylarıhavyaryerkenkendiTürkaskerleriaçlıktan ölmemek için küçük av hayvanlarıyla yetinmek zorunda kaldılar.Osman Paşa tek kurtuluş umudunun garnizonuyla kaleden sürpriz bir çıkışyapmak olduğunu anlamıştı. Böylece Türkler aralık başlarında geceninkaranlığında Batı’ya yöneldiler. Vid Nehri üzerinde köprü kurdular, sonradüzenli bir oluşumla şaşkın Rus ileri karakollarının üzerine ilerlediler. İlksiperlere ulaştıktan sonra Rus Ordusu’nun ana kitlesinin saflarına doğruakmayabaşladılar.Buradasüngülerlegöğüsgöğüseçarpıştılarsada iki tarafdabiravantajeldeedemiyordu.DerkenOsmanPaşaüstündeoturduğuatınıöldüren serseri bir kurşunla bacağından yaralandı. Paşanın öldüğüdedikoduları askerler arasında paniğe neden oldu. Kendilerini komutansızkalmış zanneden cesur, fakat açlıktan ölme safhasındaki birlikler dağılıpkaçmayabaşladılar, böyleceRusların kalenin istihkâmlarını ele geçirmesineimkânverdiler.

Plevne’nin üzerinde beyaz bir bayrak dalgalanmaya başlamıştı. Çarbirliklerininbaşındaşehregirdi.OsmanPaşateslimbelgesiniimzaladı.RuslarPaşa’ya hak ettiği saygıyı gösterdiler, fakat esarete giderken askerlerininbinlercesi karların arasında öldü. Ağır yaralı olanlar sahra hastanelerindekalmışlardı,onlardaBulgarlartarafındanfecişekildeyokedildiler.

Plevne’nin 1877 yılının sonunda düşmesi, beş aylık kuşatma sırasındaşehrinetrafınamıhlananbirkaçyüzbinRusaskerinihareketsizliktenkurtardı.OrdularınınbiriBalkansıradağlarınıaşarakSofya’yızaptetmeyegirişti;birdiğeri Şıpka Geçidi’nde kalabalık bir Türk Ordusu’nu teslime zorladı veEdirne’yegirerek İstanbul’u tehdit etmeyebaşladı.Sırbistanda tekrar savaş

Page 446: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ilan ederek Niş’i ele geçirdi. Karadağlı’lar Hersek’te başarılar elde ettiler.Slavlar Balkanlar’ın her köşesinde zaferler kazanıyorlardı. Yunanlılar dasavaş tehdidinde bulundular ve imparatorluğun Rumların oturduğu, Giritdahil, tüm eyaletlerindeki ayaklanmaları desteklediler. Asya’da Ruslartarihinde üçüncü kez Kars kalesini ve Ardahan’la Erzurum’u da Türklerinelindenaldılar.

Karşısında ona direnecek Türk kuvveti kalmayan Grandük Nikola’nınordusuİstanbulyönündeyürüyüşegeçerekşehriniçindepaniğe,Londra’dadakaygıyayolaçtı.Türkler1871’dekianlaşmayadayanarakmüdahaleetmeleriiçin Avrupa devletlerine başvurdularsa da çabaları büyük ölçüde Prusyatarafından önlendi. Babıâli destek vermeyi reddettiği için özellikleİngiltere’yegücenmişti; saraykontrolündekibasındaİngilizlerikorkakdiyealayaaldı.

İngiliz kabinesi daha önceki gibi barış ile savaş yanlıları diye ikiyebölünmüştü; Lord Beaconsfield ise İstanbul’un Rus işgaline uğramasını nepahasına olursa olsun önlemeye kararlıydı. Batı’dan akan yüz binlercemülteci İstanbul’a dolmuştu. Hasta, eli ayağı donmuş ve açlıktan kıvrananerkekler, kadınlarve çocuklar ilerleyenRuslardankaçıyordu. İçlerindenbeşbini Ayasofya’da barındı. İlahiyat öğrencileri yine karışıklık çıkarmayabaşlamışlardı.Sultandaİngilterebüyükelçisindengerekirseilticahakkıistedi.Abdülhamit hatta Kraliçe Victoria’ya bizzat bir telgraf çekerek bir ateşkesiçin arabuluculuk yapmasını istedi. Sultanın başvurusu çara iletildi, ama okaçamakcevapvererekkonuyucephedekikomutanlarınaaktardı.

AncakGrandükNikolaygerçektedikte edilmişbir barıştanbaşkabir şeyolmayan şartlar kabul edilmeden ateşkes görüşmelerine oturmayayanaşmıyordu. İlerlemeye devam ederek şehir surlarına topu topu on beşkilometreuzaklıktabulunanMarmaraDenizikıyısındakiAyastefanosköyüne(Yeşilköy) kadar geldi. LordBeaconsfieldRusları engellemek için sonundamuhalefete baskın çıkarak İngiliz Donanması’nın beş savaş gemisiniMarmara Denizi’ne soktu. Görünürde İngilizlerin hayatını ve mallarınıkorumak için geliyorlardı; böylece adaların açığında Rusların gözü önünedemirleyeceklerdi.

Ruslarla Türkler o vakte kadar bir ateşkes anlaşması yapmışlardı, ancakBeaconsfieldbunuhaklıolarak“komedi”olarakniteledi.ÇünküGrandükbiryandan ilerlemesine devam ederek İstanbul’a Londra borsasında neredeysepaniğeyolaçacakkadaryaklaşmıştı.AncakbudurumLordBeaconsfield’inişini kolaylaştırdı. Silahlı kuvvetleri savaş konumuna sokmak ve deniz

Page 447: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kuvvetleriyle birlikte gerektiği takdirde Gelibolu’ya bir çıkarma hazırlığıyapmaküzereparlamentodanaltımilyonsterlinlikbirkredi içingereklioyualmayıbaşarabildi.

Başbakan parlamento meydanını dolduran vatansever bir kalabalıktarafından coşkuyla alkışlandı. Rusya’nın bu yeni tehdidine tepki gösterenİngiliz kamuoyu, canlanan Kırım Savaşı ruhuyla her zamanki gelgeçliğinikanıtlayarak yine Türklerden yanaydı. Londra müzikholleri İngilizşovenizmininürünüyenibirşarkıylaçınçınçınlıyordu:

Savaşmakistemiyoruz:

AmaTanrıbilirya,eğersavaşırsak,

Askerlerimizdevar,gemilerimizde,

Veparamızdavar.

Ruslar, İngiliz tehdidine yanıt olarak İstanbul’a girmekten kaçınıncaşovenizm tatmin oldu. Çar da ayrıca sultana bir telgraf çekerek şehri işgaletmek için önemli bir nedeni olmadığını bildirdi. Rusya böylece“Boğaziçi’nde saltanat sürmüşolanlarınyasal ardılı olarak”uzunzamandanberi süregelen hayaline: İstanbul’da Türklere bir barış dikte etmeye vedaetmekzorundakaldı.Bundaniseİngiltere’yi,özellikledekurnazbüyükelçisiSirHenryLie-Hard’ısorumlututuyorlardı.

3 Mayıs 1878’de Rusya’yla Türkiye arasında Ayastefanos’ta ikili biranlaşma imzalandı. Bunun ilk başlarda Avrupa devletlerine açıklanmayankoşullarına göre, Ruslar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’dakitopraklarını parçalamayı planlıyorlardı. Yalnızca imparatorluğun Slavtebaalarının yararına, Hıristiyan ve Müslüman diğer halklarının zararınatasarlanmışbirplandıbu.Anlaşma, ikisideSlavlarınçoğunluktaolduğu ikibüyük Balkan Devleti’nin kurulmasını sağlıyordu. İkisi de yüzde yüzbağımsız olacak, sultana vergi ödemekten de kurtulacaktı. Bu devletlerdenbiri,komşularınınzararınaolarakyüzölçümüüçkatına,nüfusuda ikikatınaçıkacakolanKaradağ’dı.TopraklarıgenişleyenvesınırlarıKaradağ’ınkilerlehemen hemen komşu olacak olan diğer devlet Sırbistan’dı. Bosna-Herseksultana bağlı kalmakla birlikte, kurumları özerk olacaktı. Romanya’nınbağımsızlığı onaylanıyordu, ancak Katolik bir devlet olmak dolayısıyla

Page 448: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

savaşta Rusya’ya verdiği destek karşılığında (!) Besarabya’yı Rusya’yakaptırıyor ve yine Rusya yararına bir bölge değiş tokuşuna maruzbırakılıyordu.

Savaştan en büyük yararı Bulgaristan görecekti. Bu ülke, ortaçağlarınBulgar İmparatorluğu’nu canlandırırcasına genişliyordu. Tuna’nıngüneyindekitopraklardanKaradeniz’eveEgeDenizi’nekadaruzanacak,heriki denizde de limanları bulunacak, Yunan taleplerinin zararına Trakya’ylaMakedonya’nın en büyük kısmını topraklarına katacak, batıda iseArnavutluk’a dayanacaktı. Sözde hâlâ sultanın egemenliğinde olacak olanBulgaristan,aslındaRusyatarafındanseçilmişbirprensveRuslaştırılmışbiridare tarafından yönetilecekti. Böylece Balkanlar’ın kalbinde Ruslarındenetiminde, gerektiğinde doğuda İstanbul yönündeki bir saldırı içinköprübaşı oluşturabilecek geniş bir bölge meydana geliyordu. Avrupa’dakiTürkiyeböylece,başlıcaikişehriarasındabirBulgarengelibulunanayrıikiparçayabölünüyordu.

AyastefanosAntlaşmasıAvrupa’daolduğugibiBalkanlar’dada etnolojikilkelerinbelirginbirihlali,buaradahaklıtarihiistemleri,dinselayrılıklarıveSlav olmayan ulusların gelişen milli duygularını hesaba katmayan birdüzenleme olarak görüldü. Lord Beaconsfield durumu şöyle özetliyordu:“Türkiye sultanı Rusya’nın kesin yönetimi altına girme durumunadüşmüştür…Dolayısıylabizler,AvrupadevletlerininBabıâli’ninyönetiminebıraktıklarıorakipsizkonumuvekaynaklarıyalnızRusya’nın,emrineverenbuanlaşmayıprotestoediyoruz.“

Lord Beaconsfield işin başından beri Rusya’nın, Türkiye’yle yapacağıherhangi bir antlaşmanın koşullarını koyarken Avrupa’nın fikrinebaşvuracağını hesaplamıştı. Avrupa devletleri, onayları olmadandeğiştirilemeyecek1856ve1871anlaşmalarındansorumluolmuşlardı.Rusyabu amaçla bir konferans toplanmasına prensip olarak razı olmuştu, amaanlaşmanın hangi maddelerinin tartışmaya açılabileceğine kendisi kararvermek koşuluyla. Oysa İngiltere Hükümeti anlaşmanın bütünüyle masayaoturtulmasında ısrar ediyordu. Rusya bunu reddedince Lord Beaconsfieldyedekleri harekete geçirdi veHintli birliklerdenoluşanbir kuvvetinSüveyşKanalı’ndanMalta’yageçmesiniemretti.

İngiltere’nin bu kuvvet gösterisi, konferans fikrini ilk önce ortaya atanAvusturya-Macaristan’ın Balkan topraklarındaki çıkarları için seferberlikemrini vermesiyle aynı zamana rastladı. İngiltere ayrıca RomenlerleYunanlıların davasını ve iddialarının konferansta ele alınmasını

Page 449: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

destekliyordu. İngiltere Hükümeti Yunanlılara, “Yunanlı nüfusun bir SlavDevleti tarafından yok edilmesini önlemek için bütün nüfuzunukullanacağını,” bildirmişti. BalkanMüslümanları da yüzmilyonMüslümantebaası olması dolayısıyla Kraliçe Victoria katında haklarını aramayakalkmışlardı. Arnavutlar, toprakları üzerindeki herhangi bir girişime karşı“son nefeslerine kadar direnmek” kararıyla bir ittifak kurmuşlardı. Çar buatmosferin etkisiyle tutumunu değiştirdi. İngiltere’yle Rusya arasında kısazaman sonra açıklanacak gizli bir anlaşma bağlamında Londra’daki Rusbüyükelçisi özgün “büyük Bulgaristan” planını değiştiriyordu. Böylece birAvrupa kongresinin yolu açıldı. Bu kongre de 1878 yazında Bismarck’ınbaşkanlığındaBerlin’deaçıldı.

Bir ayın içinde altı devlet tarafından imzalanan Berlin AntlaşmasıAyastefanos Antlaşması’nı resmen sıfırlıyordu. “Büyük Bulgaristan” planıRuslar tarafından terk edildi. Bunun yerine Bulgaristan iki eyaletebölünüyordu. Bunlardan Tuna, Varna limanıyla Karadeniz, Sırbistan’laMakedonya sınırları ve Balkan sıradağlarının arasında olup Ege’ye çıkışıolmayankuzeydekininsultanınegemenliğindesiyasalözerkliğiolacaktı.Bellibaşlı hanedanların üyesi olmayacak hükümran prensinin seçiminin yalnızRusya tarafından değil, devletlerin de desteğiyle Babıâli tarafından daonaylanması gerekiyordu. Doğu Rumeli adını taşıyacak ikinci bir özerkBulgar eyaleti Balkan sıradağlarının güneyinde oluşturulacak ve Osmanlıİmparatorluğu’nun Avrupa sınırı olarak sultanın doğrudan politik ve askerihükümranlığıaltındabulunacaktı.

Ruslaröncebunaitirazettiler.FakatLordBeaconsfield’ınısrarıkarşısındasonunda boyun eğdiler ve Bismarck’ın ifade ettiği gibi “Bir kere dahaAvrupa’da bir Türkiye var”dı. Doğu Rumeli’nin düzeni bundan sonra birAvrupa komisyonuna havale edildi. Doğu Balkanlar’a Rusların tecavüzükontrol altına alınırken diğer yandan Batı’da Bosna ve Hersek’in işgali,yönetimi yoluylaAvusturya-Macaristan daha fazla kuvvet kazanıyordu.Bu,Rusya’ylaAvusturyaarasındaikiülkenintarafsızlığıkarşılığındayapılangizlibir antlaşmanın sonucuydu.KongreninkanısıncapekazTürkünbulunduğu,bunakarşınkarışıkbirMüslüman,SlavvebaşkaHıristiyannüfusubulunanbu uzak eyaletlerin güçlü bir yabancı devlet ve özellikle AvusturyaİmparatorluğugibikenditebaalarıarasındaHırvatlarlaSırplarbulunangüçlübir yabancı devlet tarafından idare edilmesi daha iyi olurdu. Bu çözümüstelik, Ayastefanos’da Karadağ’a vaat edilen toprakların Bosna-Hersek’everilmesisuretiyleKaradağ’ıntoprakkazancınınüçkattanikiyedüşürülmesi,Sırbistan’ın ise Türkiye yerine Bulgaristan’ın zararına büyümesi suretiyle

Page 450: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Balkanlar’daönerilenSlavdevletleri blokunuparçalıyordu. İkiSlavDevletiarasında tampon olarak Türklere ait Novipazar sancağı kalıyordu.Arnavutluk’la Makedonya’ya potansiyel giriş yolu olan bu bölgedeAvusturya-Macaristan’ındabazıhaklarıvardı.

Ayastefanos’ta olduğu gibi Berlin’de de haksızlığa uğrayan başlıca ülkeolan Romanya, kongreden Rus adaletsizliğinin kurbanı olarak çıktı. KendisınırlarınıPruthattının tümünekadaruzatmanınpeşindeolanRusyaburada,Romanya’nınbağımsızlıkşartıolarak,güneyBesarabya’yıistediveeldeetti.OysaTuna’nınkuzeyindeolanbubölgetarihselveetnikaçılardanRomendi.Karşılığında Rusya, Tuna’nın ötesinde ıssız bir bölge olan ve TürklerleBulgarların yaşadığı Dobruca’yı Bulgaristan zararına Romanya’yabırakıyordu.

Yunanistan Berlin’de kayda değer bir toprak artırımıylaödüllendirilmediyse de, büyük ölçüde İngiliz arabuluculuğu sayesinde,TürklereaitEpirveTesalya’ylaolansınırlarındabazıavantajlıdüzenlemeleryapıldı. Bu arada Türkiye’ye bırakılanMakedonya eyaleti Bulgar yönetimitehdidinden kurtulmuş oldu. Diğer yandan, Yunanistan’ın ilhak etmeyiumduğu Girit, Hıristiyan halkının protestolarına rağmen, Türklere kaldı.Osmanlı İmparatorluğu’nun Makedonya, Trakya, Arnavutluk ve Epir’inbüyük bölümü gibi Avrupa’da kalan toprakları için özel bir yeni yönetimsağlanmadı.Girit’tekilergibioralarınHıristiyanhalklarıdaonyılöncekigibive büyük olasılıkla öyle kalacak olan özel temsilci komisyonlarla yetinmekdurumundaydılar.

Diplomasi sayesinde büyük bir savaşı önlemiş olan Berlin Antlaşması,Lord Beaconsfield tarafından “onurlu bir barış” olarak alkışlandı.Balkanlar’ın Batı yarısında Avusturya-Macaristan’ı kuvvetlendirerekRusya’ya karşı Prusya’nın çıkarlarına katkıda bulunan Bismarck tarafındanaynıderecedeetkilenmişbirbarıştıbu.Türklerindüzenikoruyamadıklarıbubölgede Avusturyalılar Hıristiyan ve Müslüman olan karışık nüfusundurumunu düzeltebilirlerdi. Avrupalı devletler Berlin Kongresi’nde çeşitliihlallere rağmen bir kuşak boyunca Balkanlar’a bir noktaya kadar huzursağlayacak tartışmalı bir imtiyaz sağlamışlardı. Osmanlı İmparatorluğu’nuson dakikada yok edilmekten kurtararak giderek zayıflayan son bir şansvermişlerdi.Hepsindenönemlisideönceleri tarafsızlıklarındancesaretbulanRusların, Osmanlı topraklarının tümünü çarın imparatorluğuna katmakemellerinidenetimealmışlardı.Balkanlar’dabundansonrabirdereceyekadarRusbaskısıgörülebilirdi.AmaRusyönetimihayır.

Page 451: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yükselişte olan, Rus emperyalizmi yerine Balkan milliyetçiliğiydi.Yüzyılın daha öncesinde Sırplarla Yunanlıların peş peşe ayaklanmalarıylaortaya çıkmış olan ulusal bilinç ruhu, Batı Avrupa’nın giderek güçlenenmilliyetçilikbilincindenesinlenerekkalanazınlıklarınözgürlükmücadelesineyolu açacaktı. Berlin Antlaşması’nın ortaya attığı ilke “Balkanlar Balkanhalkları için”di.Osmanlı İmparatorluğu’nunzayıfdüşeneyaletlerindendahagüçlüolanbağımsızbirBalkandevletleritopluluğuRusemperyalizminekarşıbirengelolarakvücutbulmuştu.Birkereözgürleştiktensonrabuuluslarınbirimparatorluğungücünepasifşekildeboyuneğmeleriolasılığıkalmıyordu.

Beaconsfield’inümidiyeniBulgaristan’ınRusya’yakarşıTürkiye’ninbiristihkâmıgöreviyapmasıydı,Türkiye’yekarşıRusya’nınkideğil.Bismarck’ınsonradan belirttiğine göre: “Bütün bu ırklar Türklerden kurtulmak için Rusyardımını seve sevekabuletmişlerdi; amaözgürlüklerinekavuştuktan sonraçarısultanınardılıolarakkabuletmeyeherhangibiristekgöstermemişlerdir.”Böylece Rus-Türk savaşlarının sonuncusunun arkasından DoğuMeselesi’niçözümleme çabasındaki Berlin Kongresi, Doğu Avrupa için öncekiçatışmalardan sonra ortaya çıkanlardan esas itibariyle farklı bir politikamodeliüretmişoluyordu.

Asya’daRuslarAyastefanosAntlaşması’nagöreErzurum’uTürklere iadeetmişler, fakat Kars, Ardahan, Doğu Bayezıt ile Batum’u alıkoyarakErzurum’la Trabzon ve Karadeniz arasındaki sıradağları Türkiye’nin Asyasınırıyapmışlardı.BukezbüyükölçüdeBeaconsfield’inçabalarıylaTürkiyedahaDoğu’daİran’agidentransityolüzerindebirkilitsavunmanoktasıolanDoğu Bayezıt’ı alıkoyabildi; buna karşın “Rus işgali altında” olmasınarağmen Batum, çarın teşebbüsüyle, tahkim edilmemiş serbest bir ticaretlimanı olacaktı. Bu ödün karşılığında İngiltere Çanakkale Boğazı içinsavaştan önceki statüyü iade etmeye razı oldu. Türkler de DoğuErmenistan’da alıkoydukları topraklar için yörenin Ermeni halkları içinreformlarla gelişmeler ve Çerkezlerle Kürtlere karşı güvenlik garantisi vaatettiler.

İngiltere’ye bu korumacı rolünde özel bir sorumluluk düşüyordu. ÇünküKongre’ninbaşlamasındanönceİngilizHükümetiRusya’nınçeşitlifetihlerinialıkoyması beklentisine karşı Babıâli’yle gizlice anlaşmıştı. Asya’dakidengeyekarşınAvrupa’daRusbüyükelçisiyleyapılanbirantlaşmauyarıncaBulgaristan’ın bölünmesine razı oluyordu. İngiltere, Asya’daki diğertopraklarınıkorumakiçinsultanlaişbirliğiyapmakarşılığındaKıbrıs’ıelindebulundurup yönetecek ve sultana gelir fazlası üzerinden yıllık bir vergi

Page 452: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ödeyecek, sultan da İngiliz işbirliğiyle adada gerekli reformları yerinegetirmeyitaahhütedecekti.

Böylece,ilkdefaaçıklandığınagöre,Rusya’yıDoğuAkdeniz’dendışlamakiçin“yenibirCebelitarık”oluşuyordu.BuüsleTürkİmparatorluğu’nunkarakitlesinden başka, İngiltere’nin Hindistan’daki kendi Müslümanimparatorluğuyla iletişim hatlarını korumak amaçlanıyordu. Aynı zamandaİngiltere’nin Doğu’daki prestiji yeniden var ediliyor, böylelikle Rusya’yaverilmiş başka ödünler etkisiz hale getiriliyordu. Sonuçta, Osmanlıİmparatorluğu’nun doğu yanına olduğu gibi Batı yanına da Rusemperyalizmine karşı İngiltere’yle Avusturya-Macaristan’ın imparatorlukkuvvetleribekçilikedeceklerdi.

O sıralarda Osmanlı Hükümeti’nin İstanbul’daki merkezinde Avrupadevletleri -tümüyle doğru sebepler için olmasa da- yeni anayasanın başarışansıyla ilgili şüphelerinde haklı çıkmışlardı. Türklerin nedenleriyle ilgilişüphecilikleri bir yana, Mithat Paşa’yla anayasal rejim yanlısı yenireformcular inançlarında ve amaçlarında samimiydiler. V. Murat’ın sağlıkdurumusultanlığınyüklerivestresiylebaşedebilecekkadargüçlüolmuşolsa,gençliğindeki reform yanlılığı belki de sürer, kendisi de tahtında oturarakgelişenanayasalbirrejimebaşkanlıkederdi.

FakatkardeşiAbdülhamit’inöylebirniyetiyoktu.Eğilimlerive inançlarıaçısından tam anlamıylamutlak bir hükümdar olupKanun-i Esasi’yi kabuletmedekinedenlerikurnazbirfırsatçıolduğunugösterir,şöylekiyasanınanataslağında yaptığı değişiklikler halk yerine hükümdarın haklarını korumayıamaçlamaktaydı.Kanun-i Esasi’yi İstanbul’daki konferansta imparatorluğunAvrupa devletleri tarafından bölünmesini engellemek için paravan gibikullandı. Konferans son bulur bulmaz Kanun-i Esasi’yi esinlemiş vegeliştirmişolanMithatPaşa’yısadrazamlıktanazlettivehalkınonunlehindegösterilerde bulunması korkusuyla yatıyla İtalya’ya sürgüne yolladı. Bueylemkomikdeğilmi,Kanun-iEsasi’ye,dahadoğrususondakikadasultanıngüçlü bir muhalefete karşın üzerinde ısrar ettiği bir maddeye dayanılarakyapılmıştı. Bu madde sultanı, “polis teşkilatının güvenilir bilgilendirmesisonucunda devletin güvenliği için tehlikeli görülenleri imparatorluktopraklarından uzaklaştırmakla” yetkilendiriyordu. Üç yıl sonra sürgündengeri getirilen Mithat Paşa yargılandı ve ölüm cezasına çarpıldı. Bu kararArabistan’dakibirkaledemüebbethapseçevrildiysede,MithatPaşa1884’deoradakatledildi.

Page 453: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Tanzimat tüzüğünün içeriğindeki bireysel özgürlükler için böylece ölümçanı çalınmış oluyordu. Bu iddiacı genç sultanın hayal ettiği gelecektekiOsmanlıDevleti’ndeMithat Paşa gibi iddiacı ve de halk tarafından sevilendevlet adamınayer yoktu.Paşanıngüçlühareket ve ilkeözgürlüğü sultanınayrıcalıkları için bir tehdit oluşturuyor ve mutlak otoritesinde eksilmeanlamınageliyordu.Abdülhamit’inkanısıncaulussultanakarşısorumluydu,sultanulusakarşıdeğil.Ancakkendisi,ülkenintekefendisiolarak,ulusabiranayasa bahşedebilirdi. Hükümet mekanizmasına kumanda etmek veyönlendirmehakkıyalnızonaaitti.

Görünüşü korumayı sürdüren Abdülhamit, Kanun-i Esasi’nin şartlarınadayanarakbirgenelseçimyapılmasınıbuyurdu-tarihtebirİslamDevleti’ndeyapılanlarınilkiydibu.İlkOsmanlıparlamentosu1877’detoplandı-busenatoatanmış yirmi beş makam sahibi memur ve resmi baskıyla ve anayasalolmayan biçimde seçilen 120 mebusluk bir meclisten oluşuyordu. Yine deMithat Paşa’nın niyet ettiği gibi Hıristiyanlarla Yahudilerden, TürklerleAraplardan oluşuyor, tüm halk tabakalarına sayılarıyla orantılı olmasa bilesözhakkıveriliyordu.Abdülhamitparlamentosunuyasalgeçerlilikvekabulettirmeyiseçtiğitedbirlerehalkonayıgörünümüvermekiçinoluşturulmuşbirkuklalarmeclisiolarakgörüyordu.

Bununla birlikte, çok uzaklara açılmış Osmanlı İmparatorluğu’nuneyaletlerindençok farklı temsilciler ilkkezbir arayagelip fikirvedeneyimdeğiş tokuşu yapınca, ortak sorunlar ve şikâyet nedenleri keşfedince çokgeçmeden kendine özgü bir kimlik edindi. Konuşmalarında saldırılardabulundular, amahiçbir zaman sultanın kendine değil, çok zamanvezirlerinivebaşkapaşalarıkendilerinehedefaldılar,buaradabütünülkedehükümetinbünyesinde radikal reformlara duyulan gereksinimi her zamankinden fazlavurguladılar. Mebusların arasında olaylara bakışları sağduyulu ve özgürdüşünceli zekâ sahibi adamlar vardı. Eleştirel fikir alış verişleri vetartışmalarıyla reformcu bir sultana memleket içindeki yapıcı bir programıbiçimlendirmede değerli bir rehberlik sağlayabilirlerdi. Meclis böylecegerçekte değilse bile en azından manen Kanun-i Esasi’yi haklı çıkarmıştı.Paşalarınyönetiminebelirginhusumeti,bazınazırlarınbellibazısuçlamalarayanıtvermekiçinkarşısınaçıkmalarınıtalepedecekraddeyibuldu.

Sultan bu itaatsizlik karşısında üç ay süren faaliyetinden sonra meclisidağıttı.Altıaysonra13Aralık1877’demeclisyinetoplantıyaçağırıldı.RusSavaşı’nın kritik durumu şimdi idaresini kolaylaştırıyordu. Sultan meclisinaçılışında “ulusun temsilcilerine” dayanışma için “benimle birlikte meşru

Page 454: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

haklarımızıkorumakiçintebaalarımınişbirliğivevatanseverliğiniistiyorum.Allahgazamızımübareketsin,”diyebaşvurabiliyordu.Arkasındanhükümettarafından pazarlığı edilen ve -meclise bildirildiğine göre- ülkenin Avrupatarafından terk edilmesiyle ateşkes geldi ve 31 Aralık 1878’de imzalandı.Hasım durumundaki mebuslar şimdi tekrar konuştular. Bu kez üç nazırınadını verdiler ve onlar aleyhinde belirgin suçlamalarda bulunarak mecliskarşısındahesapvermeleriniistediler.Sultanbukezparlamentoyubelirsizbirsüreiçintatiletti.Bundansonraotuzyılsüresincetoplanmayacaktı.

Abdülhamit ayanlarlamebuslardanoluşanbirkomiteninkarşısındaalayladedesi reformcu Sultan Mahmut’u liberal kurumlarla ve yetki isteyerekreformları gerçekleştirmeye çalışmış babası Abdülmecit’le karşılaştırdı.“Şimdi anladığım kadarıyla yüce Allah’ın bana emanet ettiği halk ancakkuvvetle harekete geçirilebilir,” diye bildirdi. Daha sonra Avrupalı birmuhabire bir reform karşıtı olmadığını ifade etti: “İnsanın alışık olmadığıözgürlükfazlalığıözgürlükyoksunluğukadartehlikelidir.”

O tarihten sonra sultanın şahsi yönetimi bebeklik dönemindeki Kanun-iEsasi’nin yerini aldı. Tanzimat’ın aydınlık çağının son havarileri olanYeniOsmanlılarçokgeçmedensürgünlezulmünetkisiyledağılarakyokoldular.Oda sürgün olan Namık Kemal’in tarif ettiği gibi, memleketteki “casuslarordusu”10nakarşıgurbette“ihtilalciyedönüşenbirsürgünlerordusu”oldular.HayalkırıklığınınpençesindekiarkadaşıZiyaPaşa’nınsözleriyle:

Buimparatorluğasadıkolanlarıolsaolsakederbekliyor;

Bumilletevebudevletebağlılıksadeceçılgınlıktır.

Builkcemiyetinadıİttihad-ıOsmaniidi.

UşiAntlaşması.

Görevlerini ikimeslektaşıylabölüşenvebuşekildeüçlübirgrubakatılandevletgörevlisi.Otoriteyieşitbiçimdetemsiledenüçlügruptanherhangibiri.

Kinrossburada31MartAyaklanması’nıkastediyor.10Kastedilen,jurnalcılar,yaniII.Abdülhamitdönemindepadişahayaranmakveyabirinekötülüketmekiçinsarayaihbardabulunankişilerolsagerek.

Page 455: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

YedinciBölüm

SULTANLARINSONUNCUSU

Page 456: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((36))Abdülhamitmutsuz bir adamve zalimbir sultandı.Yedi yaşındaÇerkez

olan annesini kaybettikten sonra onun için, “O hiç kimseyi sevmemiştir,herkesten az da kendisini,” denmişti. Küçük yaşlardan beri kendi içinekapanmış, yaşıtlarından ve etrafında bulunan diğer insanlardan kaçmış,atalarının kafesinde yaşamamış (amcası Abdülaziz’le birlikte genç yaşındaAvrupa’yıziyaretetmişti),bununyerinekendieseriolanmanevibirkafesiniçindegençliğinisürüklemişti.

Bu yaşam biçimi, tahta çıkınca Boğaziçi’nin yukarısındaki bir tepedeyükselen Yıldız Sarayı parkının aşılamaz duvarlarının arkasında somut birşekilaldı.KendiiçinedönenAbdülhamit,babasınıneseriolanvegörkemiylealtındaki sulara hava atanDolmabahçeSarayı’na arkasını dönmüştü.Bununyerine insanlardanuzakyaşamak için bir zamanlar bir sultanıngözdesi içininşa edilmiş, “Yıldızlı Köşk”ünü genişletmişti. Köşkün etrafındaki evleriyıktırmış ve bahçeleri için tebaalarının çevredeki arazilerini, bu arada ikiHıristiyan mezarlığını da bir köşk ve şale, sekreterlik ve hükümet dairesi,kışlalarvebekçievlerini içerenkendikendineyeterli, rastgelebirkompleksyaratmak üzere sahiplenmişti. Bu binalar yeni iktidar merkezi olacak olanimparatorluksarayınıoluşturacak,yeni sultanburadabüyükbiryalnızlıkveyalıtılmışlık içinde tarihte eşi görülmemiş mutlak bir hükümdar olaraksaltanatsürecekti.

Burasıaynızamandabirkorkumerkeziydi.Abdülhamit’inözgüvenliğiiçinduyduğu mantıksız korku ve insanlara karşı derin güvensizliği bütünetrafındakilerdedebirvehimvekuruntuatmosferiyaratmıştı.Sultanınsinirlihalisaltanatınilkyıllarındaİstanbul’dapatlakverenliberalbirayaklanmanınarkasından kronikleşti. Bu hareketi esinleyen Ali Suavi, sürgünden yenidönenYeniOsmanlıların lideriydi.HedefiAbdülhamit’i tahtından indirmekveyerinedahaöncetahttanindirilmişolankardeşiveselefiV.Murat’ıbirkezdahatahtaçıkarmaktı.

Silahlı destekçilerinden kalabalık bir grupla Murat’ın hapis tutulduğuBoğaziçi’ndekisarayagirdiveannesinindedesteğiylekılıcınıkuşanmasınıveonunlagelmesini istedi.Fakatkorkanprensböylesibirolasılıktansakınaraktekrar hareme kaçtı. Gecikme, bir güvenlik ekibine yetişmek için vakitkazandırmıştı. Amirleri Ali Suavi’yi bir matrakla vurarak öldürdü. Suçortaklarındanbirkaçıdaöldürüldüyadayaralandı,diğerleridedivan-ıharptarafından sınır dışına sürüldüler. Murat’ın kendisi ise daha güvenli olur

Page 457: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

düşüncesiyleYıldızSarayıarazisindekibirköşkekapatıldı.

Saray casuslarının sultana yaygın bir komplo olarak yorumladıkları AliSuavi’nin başarısız darbesi sultanın ruhsal dengesini öylesine sarstı kiİngiltere Büyükelçisi Layard diplomatik bir konuda onunla görüşmekisteyince Abdülhamit, onu bir İngiliz savaş gemisine nakledip işinibitireceklerini ve Murat’ı tahta çıkarmak isteyeceklerini sandı. Sonradananlattığına göre Henri Layard, sultanı muhafızlar ordusu iki adımötesindeyken yüzünde büyük bir korkuyla geniş salonunun bir köşesindeotururbulmuştu.

Abdülhamit’in kuşkularıyla korkuları bu olaydan sonra nörotik birsaplantıya, Yıldız da gerçek bir kaleye dönüştü. Sarayın kapılarını içeridenkilitledi, etrafına ikinci bir duvar ördürdü, bunun dibine ise sayıları binleribulanArnavutmuhafızlarıiçinbüyükbirkışlainşaettirdi.Duvarlarıniçindehâkimyerleregözlemnoktalarıdikildi.

Buradaki güçlü teleskoplar herhangi bir yönden saraya gelebilecek birtehdide karşı Boğaziçi’nden Haliç’e kadar bütün çevreyi tarıyordu.Abdülhamit çok geçmeden Yıldız’ın duvarlarının dışına çıkmaz oldu.Kapılarınyanınabirdecamiinşaedildi.Sultanhercumasaraydanuzaklaşıpşehirdekicamileregitmektenseburayageliyordu.

Solgun,sessizvemelankolikAbdülhamitnaziktavırlarınıyalanlayan“sinsive dikkatli” bakışıyla etrafı gözleyerek her yanda tehlike sezinliyor veetrafındaki herkesten kuşkulanıyordu. Etrafını bir casuslar ordusuyla, gizlipolislerlevegayriresmimuhbirlerleçeviriyor,bukişilerdenhergünraporlaralıyordu.İstanbulnüfusununyarısınındiğeryarısıhakkındacasuslukyaptığıbirzamangeldi.

Abdülhamit bütün devlet işlerini kişisel kontrolü altında tutan birhükümdardı.Sabahtangeceyarılarınakadardurupdinlenmedençalışıyordu.Azyiyipaz içenvekronikhazımsızlıkçekenbuadam,yalnızbir lokmabirşeyyemekvebirdamlasuiçmekiçinçalışmasınaaraveriyordu.Busuisebirfalcının kolera ya da başka salgın hastalık bulaştırmayacağını açıkladığı birtek kutsal kaynaktan alınıyordu. Sultan bütün haberleşmelerini kendisiyönetiyor, kontratların, imtiyazların, esnafın faturalarının ve dilekçelerin enküçükayrıntılarıylabile ilgileniyor, işyapılacakkişileribizzatkendisikabulediyordu.

Bütün nazırlarını vememurlarını “riyakârlar ve asalaklar” olarak görerekaralarındakianlaşmazlıklarıkışkırtıpsömürüyor,birinindiğerinekarşıbilinen

Page 458: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

düşmanlığını hesaba katarak atamasını yapıyor, ona ihanet için birleşmeleriolasılığına karşı herkesi birbirine düşürüyordu. Gücü kendi elleri arasındatekelleştirerekonlaradoğrudandoğruyaveyabirkâtiplerkadrosuaracılığıylaemirlerini ve direktiflerini ulaştırıyordu. Bunlar çoğu kez sadrazamaverilenlerleçeliştiğindensadrazamıngelenekselstatüsünüsarsıyordu.Çünküsadrazam artık sultanın yetkilerini havale ettiği kişi olarak geçmişteki gibisultanlanazırlarınınarasındayeralmıyordu.

YönetmeninTanrı’nınonaverdiğihakolduğunusananmutlakbirdespotunyönetim modeli bu idi. Gerçekte ise onunkisi bir polis devletiydi. YıldızSarayı’nda merkezileşmiş bir bürokrasi, üstüne üstlük atalarının elindekigüçlerdenkatkatetkinyenibiristibdataracıyladahafazlakuvvetkazanmıştı.Bu istibdat aracı telgraftı. Kırım Savaşı sırasında Müttefikler tarafındanülkeye sokulmuş, daha sonra bir Fransız imtiyazı tarafından imparatorlukiçindegeliştirilmiş,arkasındandaAbdülhamittarafındanyenioluşturulanbirPosta-Telgraf Nezareti aracılığıyla kullanılmış, okullarda telgraf memurlarıyetiştirmek için kurslar düzenlenmişti. Bir telgraf tel ve kablo ağı çokgeçmedenimparatorluğunundörtbiryanınayayılarakhemenhemenotuzbeşbin kilometre kat etmiş, başkenti bütün taşra merkezlerine bağlayarakAbdülhamit’in daha önceki sultanların hiçbirinin yapamadığı biçimdebürokrasisini doğrudan denetlemesine fırsat vermişti. Bir vali artık kenditakdirvesorumluluğuna tabiolarakyönetmeyetkisinesahipdeğildi.Çünküsultan artık telgraf kanalıyla ona, “Emirler yağdırabilir, ne yaptığınıöğrenebilir, onu kınayabilir, onu görevinden alabilir, emri altındakilerinhakkında rapor vermelerini sağlayabilir, onu gerçek otoritesinden yoksunedebilirdi.” Herhangi bir politik muhalefet veya anayasal sınırlamaylaengellenmeyen katışıksız otokrat Abdülhamit liberal hükümetlerin hertürlüsündennefretediyordu.LiberalhükümetleriolanBatılıdevletbaşkanları(onungörüşüyle)tebaalarıtarafındanyönetilmelerineboyuneğiyorlardı.

Bununla birlikte, politika bir yana, o bağnaz bir gerici değildi. Tanzimatdönemindeki atalarının yaptığı gibimodernleşme yolundaBatı’dan çok şeyaldı.Hemdeyalnızkendiözelamaçlarıiçinveteknolojialanındadeğil,aynızamanda hukuk ve özellikle eğitim reformlarında da. Bu konuda otokratikyöntemlerisayesindeönceki reformcularınplanladıkları, fakatancakkısmenbaşarabildikleri pek çok şeyi yapabildi ve gerçekleştirebildi. Bu zamandaimparatorluğun her şeyden önce hâlâ gereksindiği şey, devlet işlerini,yasalarını ve maliyesini sultanın iradesiyle uyumlu şekilde yönetebilecek

Page 459: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kadargenişletilmiş,böylecedüzenlivesüreklibirgelişimsağlayabilecekbirkamugörevlileriservisiydi.

Batı’ya-aynızamandakendiHıristiyannüfusuna-ayakuydurabilmekiçin.Sultanın gözünde zorunlu olan, eğitimde reform ve gelişmeydi. Etrafındagözden düşenlerin veya sürgünde olanların yerini dolduracak ve gelecekteemirlerini yerine getirmede ve devlete hizmet etmede güvenebileceklerininsayısınıçoğaltacakgüvenilirveeğitimlibirmemursınıfınaihtiyacıvardı.Buamaçla imparatorluğun ilk yüksek devlet hizmeti merkezi olanMülkiye’yetekrar düzen verdi, öyle ki bu eğitim müessesesinin babasınınzamanındakindenonikikatdahafazlaöğrencisivardı.

AskerlikalanındaHarbiyesavaşokulu,denizlekaramühendisliğivesivilve askeri tıbbiyeyle birlikte genişletildi. Abdülhamit eğitim sistemininkapsamınıonsekizyenivedahayüksekdüzeylimeslekokuluylagenişletti.Buokullarmaliye,güzelsanatlar,inşaatmühendisliği,polisvegümrükçülükgibikonulardaydı.SultandahasonraİstanbulÜniversitesi’nidekurdu;yarımyüzyıl önce Tanzimat döneminde görüşülen, fakat girişim aşamasınagiremeyenbirprojeninsomutlaşmasıydıbu.Buyeniüniversitelereöğrencilerve personel bulmak için ilk ve ortaöğretim okulları ve öğretmen okullarıçoğaltıldı. Başkentte Fransız-Türk Lisesi Galatasaray’ın genişletilmesi veTürkleştirilmesi ortaöğretimin zirvesini oluşturdu. Adı şimdi imparatorlukOsmanlı Lisesi olan okul Türkiye’nin üst yönetici sınıfının çocuklarınınokuduğubirliseoldu;öğretmenlerideenönemliTürkbilginveedebiyatçılarıarasındanseçiliyordu.

Tanzimat’ıngecikeneğitimidealleriböyleceAbdülhamit’inkararlıçabalarısayesinde gerçekleşmiş bulunuyordu. Eğitimli yeni bir sınıfın, Abdülhamitrejiminin geniş memur kadrosunu doldurmak için mesleki eğitim görmüşseçkin elemanların ve bundan sonra gelecek Abdülhamit karşıtı rejimingiderekgenişleyençekirdeğiburadaydı.

Abdülhamit hukuk reformu alanında önceleri daha az başarılı oldu.Osmanlı’nınlaikhukukundayabancıkomisyonlartarafındankabulgörmesinisağlayacak değişiklikler oluşturulmaya başlandı; böylece bu komisyonlarınKapitülasyonlarkapsamındaeldeettiklerihukuksalayrıcalıklarsınırlandırıldı.Fakat yabancı heyetler karma mahkemede usulle ilgili yeni yasaları vekararların uygulanmasını kabul etmeye yaklaşmadılar. Sonuçta ülkeleridışındaki ayrıcalıkları aynen kaldı. İletişim alanında Türkiye’nin

Page 460: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

modernleşmesine diğer bir katkı basılı sözün gazeteler, dergiler ve kitaplararacılığıylayayılmasıydı.Bunlarokadarsıkıbirsansürdengeçiyorduki(biryabancı gözlemcinin sözleriyle) “bu iğdiş edilmiş gazeteler” siyasal önemiolan hiçbir şeyi yansıtmıyordu. Yine de yaygın bir sirkülasyonları vardı.Okuyan yeni bir okur kitlesi edebiyat, fen ve başka bilim dalları gibipolitikaylailgiliolmayankonulardaufkunugenişletebilecekti.

Osmanlı İmparatorluğu maliye alanında her zamankinden de fazlaAvrupa’nın avucundaydı. İlgili devletler Berlin Kongresi’nde Osmanlıborcununödenmesindekiaksamasorununu ilkkezelealmışlardı.Resmibirprotokolla İstanbul’da bir uluslararası mali komisyonun kurulmasınısağladılar. Bu komisyon Babıâli’nin mali durumuyla uyumlu olarak senetsahiplerininistemleriniyerinegetirebilmekiçinçarelerarayacaktı.Avrupa’daOsmanlı topraklarının kaybı yetmezmiş gibi, imparatorluk şimdi de kendiyurdundakiegemenliğininAvrupatarafındansınırlanmasıgibionurkırıcıbirdurumla karşı karşıyaydı. Bu, Türkiye’nin gururunaAbdülhamit’in öncelerikatlanmakta zorlandığı bir darbeydi. Fakat sonra, hazinesi acil olarak nakitihtiyacı içinde kalınca, sultan, Avrupalı alacaklıları yumuşatma gereğiniduydu ve böyle yapmakla yurtdışında Türkiye’nin prestijini biraz olsunonarabildi.

1881’de Muharrem Kararnamesi’ni çıkarttı, bu ise Avrupalı senetsahipleriyle anlaşmalı olarak Düyun-u Umumiyei Osmaniye Meclis-iİdaresi’ni kurdu. Osmanlı ve yabancı temsilcilerden oluşan bu meclis, dışborçların yeniden ödenmeye başlamasını sağlayacaktı. Kararname sultantarafındankurnazcakalemealınmıştı,öylekiAvrupalılarınTürkiye’yekarşıyinebirdereceyekadar iyiniyetbeslemelerinisağlarkensultanınegemenlikgücünü zayıflatıyor görünmeyecekti. Bu meclis, daha önce Berlin’detasarlandığı gibi yabancı hükümet temsilcilerinden oluşan resmi biruluslararasıkomisyondeğildi.Bununyerine,Babıâli’ylealacaklılarıarasındasultanındaonayladığıikiyanlıbiranlaşmanınürünüydü;karakteriitibariyleyarı resmi olmakla beraber, taraflarca diplomatik müdahale olmaksızınözgürcekabuledilmişbulunuyordu.

Şartları Osmanlı hazinesini borç miktarının yarıya düşürülmesi suretiylekayırıyordu.Yüzmilyonsterlinibirazaşanbakiyeninfaizoranıyüzdedördüaşmıyor,çoğunluklaiseyüzdebirkadardüşükoluyordu.HazinekarşılığındaDüyun-u Umumiye idaresine, faizler ve senetlerin geri alınması içinhükümetin yıllık gelirlerinin büyük bir kısmını bırakıyordu. Tuz ve tütüntekelleri,Bulgaristan’laDoğuRumeli’ninödediğivergi,KıbrısHükümeti’nin

Page 461: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gelirfazlasıvebirmiktarvasıtalıvergiveaşarvergisidebunadahildi.Amafaizlerle senetlerin geri alınması için yapılan ödemelerden sonra bu yıllıkgelirlerdenkalanmiktarOsmanlıhazinesinegeriödenecekti.Babıâliüzerindeağır bir yük oluşturmasına rağmen Düyun-u Umumiye İdaresi, bu türmüesseseleregelenekselsaygılarınedeniyleTürklerindüzenliverasyonelbirdüşünceyle bağlı kalacakları bir müessese oldu. Osmanlı Hükümeti’nin,Abdülhamit’in Muharrem Kararnamesi’nin yükümlülüklerinden kendinikurtarmagirişiminekadarçalkantılıkırkyılgeçecekti.

Osmanlı’nın borç ödeme anlaşması, ülkenin ekonomik gelişmesininDüyun-uUmumiyeİdaresikanalıylaAvrupalıyatırımcılartarafındanfinanseedilmesi anlamına geliyordu. Bunun sonucunda Türkiye’de refah düzeyiyükseldi,ancakdahaçokyabancılarınyararına.NeysekiişlerinçoğalmasıvedevlethizmetlerininkapsamınıngenişlemesiyleMüslümanTürklerdebundanyarar gördüler. İhmal edilmiş tarım ve endüstri olanakları ayrıcalıklıyabancılar tarafından kullanıldı. Kamu borcu Bursa’nın ipek endüstrisinicanlandırdı. Fransız sermayesi Karadeniz kıyısındaki Zonguldak’ın kömürmadenlerini işletti. Tütün tarımı bir Fransız-Avusturya şirketinin tekelinegirdi ve Makedonya’dan Doğu Akdeniz kıyılarına ve Kuzey DoğuAnadolu’yakadarkibölgelerdeonbinlerceMüslümanTürkişçiyeişsağladı.Düyun-u Umumiye İdaresi’nin sağladığı hamle sayesinde imparatorluk,yapımına Abdülaziz tarafından başlatılan ve giderek hızlanan demiryoluinşaatıyla dışarıya açıldı. Abdülhamit’in zamanında imparatorluğun başlıcakentleri,çokzamanfazlayolunbileolmadığıyerlerdebinlercemillikraylarlabirbirlerine bağlandı, bunun ise endüstrilerine ve çevrelerindeki tarımbölgelerine yararı oldu. Türkiye 1888’de Viyana’dan ilk trenin (OrientEkspres’in öncüsü) trompet sesleri arasında İstanbul’a gelişiyle ilk kezBatıAvrupa’yabağlandı.

Doğu ile Batı arasındaki duvarların bu dramatik yıkılışının SultanAbdülhamit’in fazla hoşuna gittiği söylenemez. İmparatorluğunun dışpolitikasında -özel yaşamında olduğu gibi- giderek tecrit yanlısı davrananhükümdar, Rusya’yla son savaşında onu yalnız bırakan ve amaçları onakronik güvensizlik esinleyen Batı devletlerine giderek arkasını dönüyordu.Kanısınca ona ihanet eden, savaşta ona destek vermeyi reddeden, devletiniiflasettiren,kendiekonomikegemenliğinineredeysesıfırlayan,konsoloslarıise eyaletlerde istenmeyen reformların yapılmasındaki ısrarlarıylaimparatorluğunun içişlerine karışan İngiltere’ye özellikle kırgındı. Bu arada1880’deyineiktidaragelen,“BayGladstone’dannefretediyor,”Gladstonedazaten sultanla hükümetini, “Dipsiz bir sahtekârlık ve yalan dolan kuyusu,”

Page 462: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

olarakgörüyordu.

1885’deİngiltere’demuhafazakârTory’lertekrariktidaragelinceİngiltereBüyükelçisi SirWilliamWhite Lord Salisbury’ye Londra, Paris ve Viyanahükümetlerinin Babıâli üzerinde hiç etkilerinin kalmadığından bahsetti:“Eskiden onlara çok fazla danışılırdı, şimdi ise önerileri dinlenmiyor, hattaters veya küçümsenerek karşılanıyor. Notalarına ve başvurularına kaçamakyanıtlarveriliyoryadahiçyanıtverilmiyor.”ÇünküAbdülhamitgelenekselmüttefiklerine sırt çevirerek yağcı taktikleriyle Babıâli’nin gönlünü alangeleneksel düşmanı Rusya’ya yanaşmıştı. Daha önemlisi, sultan yeni birdestekarayışıylahâlâBismarck’ınegemenliğindeolupşimdiRusya’nınaktifbir müttefiği olan ve Avusturya’yla birlikte “Üç İmparatorlar” adı altındaÜçlü İttifak kuran giderek güçlenmiş bir Almanya’ya yanaşmıştı. Almansubaylarının Osmanlı Ordusu’nu eğitip geliştirmeleri için Türkiye’yeyollanması,Almanetkisininçokgeçmedensomutkanıtıoldu.

Abdülhamit Berlin’in sonrasında antlaşmanın şartlarının uygulanmasındaartçı bir erteleme taktiğine girişmişti. İlk yenilgisini, antlaşmanınAdriyatiküzerinde Antivari’de bir limana sahip bağımsız bir devlet olarak tanıdığıKaradağ’da yaşadı. Antivari’nin bir Rus Donanma üssüne dönüşmesikorkusuyla liman, Karadağ veya yabancı savaş gemileri tarafındankullanılmaması koşuluyla Karadağ’a bırakılmıştı. Abdülhamit şimdi limanıteslim etmeyi üzerine basa basa reddediyordu. Bu redAvrupa devletlerininlimanın önlerinde gemileriyle bir gösteriye girişmelerine yol açtı, amaAbdülhamit bunu da önemsemedi. İngiltere sonunda Gladstone’unBüyükelçisi Vikont Goschen kanalıyla sultanın boyun eğmemesi halindeİngilizgemilerinin-sonradanİzmirolduğuanlaşılan-başkabirTürklimanınıişgal edecekleri tehdidini savurdu. Abdülhamit yine reddetti ve o akşamgeçirdiğibiröfkekrizisırasındaLondra’nınyokedilmesinesevineceğiniilanetti. Fakat İngiliz Donanması yola çıkmaya hazırlanırken bir teknenin sondakikada kıyıdan hareket ettiği ve içindeki görevlinin telaşla bir kâğıdısallayıpdurduğugörüldü.Sultanyumuşamıştı.

Yıldız Sarayı yönünden başka ertelemeler,Yunanlılar savaşa katılmaktankaçındığıiçinkongretarafındanertelenenYunanistansınırlarınınsaptanmasıişlemini de etkiledi. Abdülhamit’in devletler arasındaki uyumsuzluğukullanmak taktiği burada daha etkili oldu. Tesalya’nın tamamıyla Epir’iYunanistan’a bırakması önerisini geri çevirdi. Yunan Ordusu seferberdurumdabeklerkenuzayanpazarlıklarsonucundabütünTesalya’yıveEpir’in

Page 463: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

MüslümanlarınyaşadığıbölümlerindışındakiüçtebiriniYunanlılarabıraktı.AmaYunanistantümumutlarınakarşınGirit’iyineeldeedemedi.

SultanenyakınAvrupalıkomşusuBulgaristan’ınkarşısındadahaaziddialıdavrandı.BerlinAntlaşması’nınarkasındanburadahemantlaşmanınkoşullarıuyarınca hem de imparatorluğunun yararına müdahale etme fırsatlarınındoğduğu bir durum olmuştu. Fakat sultan her zamanki pasif ve inatçıtutumuyla bir şey yapmamayı yeğlemişti. Balkan sıradağlarının ötesindekiözerkKuzeyBulgaristan’daönceleri“KurtarıcıRusya”nınetkisiağırbasacakgibi görünmüştü. Ülkenin prensi Aleksander von Battenberg sonradandağıttığı bir meclis tarafından seçilmişti. Battenberg önceleri Ruslarındesteğinesahipti.AncakRuslararkaplandakigüçgibidavranırkenbiryandandaprenslehalkıçaradınabirbirinedüşürmetaktikleriniuyguluyorlardı.FakatAleksander von Battenberg Almanların Ruslara karşı besledikleriküçümsemeyipaylaşıyor,egemendurumlarınaiçerliyorve,“Rusya’nınbütünbeş para etmez takımı buraya akın ederek memleketi pisletiyor,” diyeyakınıyordu. Bulgarlar da zaten bu yabancı patronların kaba ve otoritertavırlarına;sözümonaliberalbirhükümetinişlerineamiranemüdahalelerinekatlanamıyorlardı.Yoksabirtürtutsaklıktankurtulupbirbaşkasınamıboyuneğmişler,Ruslarınonlaraaşağı tabakadanAsyalılargibidavranması içinmireaya olarak Türklerin egemenliğinde yaşamaya son vermişlerdi? Çokgeçmeden “kurtarıcı Aleksander Battenberg”i tercih etmeye ve portresinievlerinin başköşesinde bulundurmaya başladılar. Ülkede milliyetçi“BulgaristanBulgarlara”çağrısıyankılanmayabaşlamıştı.

Bu girişim iki Bulgar Devleti, Kuzey ile Güney arasında Berlin’desaptandığı üzere bir birleşme hareketine yönlendi. Balkan dağlarınıngüneyinde daha zengin Doğu Rumeli toprakları, henüz sultanınkorumasındaki özerk Bulgar Devleti yer alıyordu. Rus birlikleri ancakanayasasıdevreyegirinceyekadarburadakalmışlardı.AbdülhamitdahasonraburayaHıristiyanvaliolarakTürklerin“ÖğretmenBaşkan”olarakbildikleriGavril Paşa’yı atamıştı. Gavril Philippopolis’e (Filibe) gelir gelmezBulgarlaraTürkfesininyerineBulgarkalpağınıgiydirdi.Milliyetçihalk,sırfaksihaldesultanantlaşmanınonaverdiğiyetkiyleRumeli’yeaskeryollarvegüvendikleriBulgarOrdusu’nuyenerkorkusuylaGavril’ekatlanıyordu.

Bununla birlikte birleşmenin gerçekleşmesine sabırsızlanıyorlardı.Babıâli’nin, Rumeli yasalarını veto etme hakkında ısrar etmesi olaylarınakışını hızlandırdı. Sultan bu arada Bulgar bayrağının sergilenmesiniengelleyenkışkırtıcıbiryasakçıkardı.Halkmeydanokurcasınabayraklarını

Page 464: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

başkent Filibe’de dalgalandırmakta devam etti; Bulgar birlikleri dekarşılarında bir direniş görmeyince milliyetçi “Yaşasın birleşme” çağrılarıarasında “kansız bir ayaklanma” düzenlediler. Birkaç gün sonra KralAleksander asilerin lideri Stambulov’un ısrarı üzerine Filibe’ye yürüyerekDoğu Rumeli’nin hükümdarı olarak alkışlandı.Meclisleri de bu birleşmeyionayladı. Diğer yandan Türk vali Gavril yanında kınından çıkmış kılıcıylaalayla sokaklardan geçirildi ve tekrar fesini giymek üzere sınırın ötesindekiTürkiye’yegerigönderildi.

Bu davranış Osmanlı İmparatorluğu’na, Berlin Antlaşması’na da açıkçaters düşenbir hakaretti.Birleşmeyekarşı olduğunu açıkça belirten sultanın,antlaşmanın kendisine verdiği haklarda ısrar ederek Türk kuvvetleriniyollamasından endişe duyanBulgarlar, kendilerini savunmaya hazırlandılar.Ama hiçbir kuvvet gelmedi. Abdülhamit disiplinsiz askerlerinin Avrupadevletleriniöfkelendirenkatliamlarınıtekraretmelerindenendişeduyduğunuduyurdu.BununyerineemrivakiyikabulederekPrensAleksander’ıbeşyıllıkbirsüreiçinDoğuRumelivaliliğineatadı.İkidevletinmeclisleridebundanböyleSofya’datekkitlehalindetoplandılar.

Bulgaristan’ın büyüyerek bu kadar geniş arazilere sahip olması, komşusuSırbistan’ın kıskançlığını körüklemişti. Bu ülkenin hükümdarı Prens Milanarazi tazminatı istedi, sonra batıdan Bulgaristan üzerine saldırıya geçti.Aleksander’ın ülkedeki başarısı karşısında öfkelenen Ruslar, BulgaristanOrdusu’ndaki bütün eğitimci subaylarını geri çektiklerinden Bulgarlar zordurumda kalmışlardı. Bununla birlikte milliyetçilik heyecanıyla ve esinkaynakları Prens Aleksander’ın kumandasında daha deneyimli Sırpbirliklerine karşı inatla karşı koydular.Üç gün sonraSofya yolu üzerindekiSlivnitsa’daki bir geçitte düşmanı Sırp sınırının ötesine sürdükleri gibi,Belgrad üzerine yürümek durumundaydılar. Sırbistan’ın koruyucusuAvusturya burada barış için müdahale etti ve savaştan önceki durumadönüldü. Böylece Sırplar karşısında bir Avusturya-Macaristan mandasıylasonuçlanabilecek bir yenilgiden kurtulan Bulgarların, ulus olarak düşmanateşiyleilktanışmalarıbuşekildeoldu.

Abdülhamit egemen devlet olarak ülkeye girme hakkını ikinci kezkullanamamıştı. Oturduğu yerde protesto etmek ve savunma önlemlerialmakla yetindi. Bu pasifliği şimdi İngiltere dahil, Batı devletlerinin işinegeliyordu.LordSalisbury,Balkanlar’daRusya’ya karşı birleşmiş,milliyetçibir Bulgaristan’ı, ordusu zayıf düştüğünden büyükelçisinin görüşüyle birsavaşagirmeye isteksizgörünenTürkler tarafındankorumasızbırakılmışbir

Page 465: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sınırdandahaetkinbirengelolarakgörüyordu.

PrensAleksander’ıncüretkâranehükümetdarbesiçarıöfkedendelietmişti.Misilleme olarak Sofya’daki askeri ataşesi tarafından desteklenen subaylarıAleksander’a karşı bir komplo düzenlediler. Prensi kaçırdılar, ona bir istifabelgesi imzalattılar ve Rus sınırının ötesine naklettiler. Fakat patlak verenkarışıklıklar arasında Bulgar halkını galeyana getiren asi Stambulov,Aleksander’ındönüşünüveonakarşıkomplodüzenleyenlerintutuklanmasınısağladı. Bununla birlikte Aleksander yılmıştı. Belirsiz konumunungetirisinden sıkılarak kaldığı takdirde katledilmekten, hatta Rusların ülkeyiişgal etmelerinden korkarak istifasını doğruladı ve çara Bulgar kamuoyunuşaşırtanbirmesajyolladı:“TacımıbanaRusyavermişti,şimdiiseonuülkeninhükümdarına iade etmeye hazırım.”Bundan sonra yerine geçmek üzere birnaiplerüçlüsütayinettivebirdahadönmemeküzereülkeyiterketti.

Bulgaristan’ın başında şimdi Stambulov’un önderliğinde üç naipbulunuyordu. Meclis tarafından yeni bir prens seçilene kadar ülkede birhükümdarsızlık dönemi başladı. Ruslar Varna’ya bir filo yolladılar, ülkeyiyine etkileri altına almak ve seçimleri önlemek için entrikalara giriştiler.Abdülhamit Rus girişimine rağmenmüdahale etmemekte direndi. Bu aradaKaulbars adında küstah bir Rus generali Bulgarlara akıl hocası olarakSofya’yayollandı.Yaptığıöneri,tutuklukomplocularınserbestbırakılmasıveseçimlerin ertelenmesi yolundaydı. Fakat memlekette dolaşıp atıp tutarkendikkafalı Bulgar köylülerinin sempatisini kaybetmekte ve kavgacımilliyetçilik ruhlarını coşturmakta gecikmedi. Seçimler vakit kaybetmedenyapılıncadaRusgeneralihükümetininbunlarıyasalolarakkabuletmediğiniduyurdu. Çar Bulgaristan’la diplomatik ilişkilerini keserek generalle bütünRus konsoloslarını geri çekti. Rusya böylece Balkanlar’da milliyetçilerinelindeçokanlamlıbiryenilgiyeuğramışoluyordu.

Naiplik bu arada Bulgaristan’ı dışarıdan yardım almadan pekâlâyönetebileceğini göstermiş, Avrupa devletleri de bunun kısa zamandabilincine varmışlardı. Bu da ülkenin diktatörü olmakta gecikmeyenStambulov’un sayesindeydi. Bulgaristan ve Bulgarlar için birliğin budestekleyicisi,kendiulusunuiyitanıyanvekendisinionlarındavasınaadayangerçekleri iyi kavramış bir adamdı. Bir ulus olmanın eşiğinde bulunmaklaberaberpolitikaalanındadeneyimsizolanBulgarlarınşuandagüveneceklerive izleyecekleribir lidere ihtiyaçlarıvardı.Stambulov sınırları içindekiRusdüşmanabaskınçıkmaklaonlarabirulusolarakyepyenibirgururvegüçlübirBulgarvatanseverliğiaşılamıştı.

Page 466: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yeniulusiçingeriyeyenibirönderprensseçmekkalmıştı.1887’demeclisoybirliğiyle Prens Ferdinand von Coburg’u seçti. Rusya her ne kadar buseçimigeçerlisaymadıysada,prens,BerlinAntlaşması’nagörediğerAvrupadevletlerininonayıyla tahtaçıktı.1887’de tekrarlanan seçimlerFerdinand’ınprenslikkonumunusağlamlaştırdı.Halkülkeiçindegeziyeçıkanprensivakurbir nezaketle, kahraman Stambulov’u ise coşkuyla karşıladı. PrensinhükümdarlığıRusyaveTürkiye tarafındankabulgörmemekleberaber,LordSalisbury tarafından onaylandı. Coburglar ne de olsa Kraliçe Victoria’nınakrabasıydılar.YediyıldahaRusya’yameydanokumayadevamedenülkeninbaşbakanı Stambulov “Bulgar Bismarck’ı” olarak İngiltere’nin hayranlığınıkazanacaktı.

Abdülhamit son çare olarak Bulgaristan’a sinsice bir darbe indirmektenkendini alamayarak bütün Bulgar ürünlerinin ithalatını vergilendirdi. Fakatgerektiğinde imparatorluğunun kalan kısmı için savaşmamakla savaşçı birhükümdar olmadığını göstermişti. Barış Antlaşması’ndan sonra yeni birsavaşın risklerinden ve ters etkilerinden ürkerek Bulgaristan’daki sontoprakların üzerindeki haklarından vazgeçmeye razı olmuştu. Oysa fatihOsmanlıataları,DoğuRumeli’yi,Avrupa’dakibüyükbirimparatorluğadoğrubir atlama taşı olarak görmüşlerdi. Gelgelelim Abdülhamit burayıimparatorluğunsavunmasındakisonsiperolarakelealmaktanbilekaçınmıştı.“HastaAdam”birkadercilikruhuylaAvrupa’yaarkasınıdönmüştü.

Page 467: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((37))Sultan böylesi bir kasıtla değilse de, aynı pasif ve kaçamak diplomasi

yöntemiyleAfrika anakarasına da arkasını dönüyordu.Afrika’daFransa’nınmandasınagirecekolanTunus’u,dahaönemliside,“sultanıntacınınenparlakelması” Mısır’ı kaybedecekti. Mısır’ı yöneten ve sözde hâlâ sultanınegemenliğinde olan Hidiv İsmail Paşa’nın Mehmet Ali Paşa’yla başlayanhanedanısonyarımyüzyıldırmemleketinbaşındaydı.İsmaildesonOsmanlısultanları gibi savurganlığı ve lüksüyle yüzmilyon sterline yakın bir borcagirmişti. 1876’da, yani Türkiye Hükümeti’nin borçlarını ödeyemediği yılİsmail Paşa da iflas durumundaydı. Uluslararası bir komisyon tarafındanhazırlananplanuyarıncamaliyesininyönetiminibirİngilizvebirdeFransızkontrolörünün ikili denetimine teslim etmek zorunda kalmıştı. Bu kişilerinısrarı karşısında yeni bir kabine kuruldu. Bunun maliye nazırı İngiliz,bayındırlıknazırı iseFransızdı. İsmailPaşada1879’dasadeceMısırlılardanibaret olan bir kabine kurma sevdasıyla iki nazırın görevine son verince,İngiliz ve Fransız hükümetleri de “istifa edip memleketten ayrılmasını”önerdiler.DiğerAvrupadevletleribukonudaonlarıdestekliyorlardı.

İsmail Paşa belli bazı koşullarla istifa etmeyi reddettiği takdirde, ikihükümet sultana başvurmak zorunda kalacaklardı. Vakit kazanmak isteyenİsmailPaşapahalırüşvetlergötürenbiraracıvasıtasıylameseleyisultana,ikiyabancıdevletinhükümranlıkhaklarınıönemsememegirişimleriolarakiletti.Avrupalınınkafasınıherzamankigibiyanlış tanımasınedeniyleAbdülhamitAvrupa devletlerinin bu istifayı onun onayını almadan dagerçekleştirebileceklerini düşünememişti. Yurtiçinde ve dışında gücüyleprestijini tehdit eden bu durum karşısında paniğe kapılarak nazırlarını birarayatopladı,onlardabugirişiminmümkünseönlenmesigerektiğihususundaanlaştılar. Her zamanki gibi zaman kazanmaktan yana olan Abdülhamitertelemeiçinpazarlığaoturulmasınıönerdi.

Ancak nazırların arasında yalnız bir tanesi, Berlin’de sultanın HariciyeNazırı olarak bulunmuş Kara Todori Paşa adındaki bir Hıristiyan Rum buönemli durumdaherhangi bir ertelemegirişimininölümcül olarakdevletlerisultanın rızasını almadan harekete geçmeye sevk edebileceğini ileri sürdü.Cüretkârane bir karar vermenin zamanıydı, sultan da sonunda bir fermançıkararakİsmailPaşa’nıngörevdenalınıpyerineoğluTevfik’ingeçirildiğiniduyurdu.BöylecesondakikadaAvrupadevletlerininmüdahalesiniönleyerekhükümdarolarakprestijinikorudu.

Page 468: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İki yıl sonra yine prestijini tehdit eden yeni bir kriz ortaya çıktı.Ordudayerli Mısırlı subayların, içinde bulundukları koşullardan duyduklarıhoşnutsuzlukHidivTevfik’ekarşımilliyetçibirhükümetdarbesineyolaçtı.Bu hareketin başında Ahmet Arabi adında fellah kökenli bir albay vardı.Hükümet darbesi başbakanının görevden alınmasına yol açarak Hidiv’inotoritesini sarstı. Ayaklanmanın sonrasında Gladstone’la müdahale yanlısıolmayan nazırları, Mısır’a herhangi bir askeri müdahalenin ülkeninhükümdarı sultanın sorumluluğu olduğunda ısrarla ilk önce bir diplomatikgirişimdendahafazlasınıyapmak istemediler.1882başlarındaGladstone’ungönülsüzlüğüne rağmen ve çıkarları sultanınkilere ters düşen FransızlarınbaskısınabircevapolarakİngilizveFransızhükümetleriHidiv’edesteklerinivemevcutfinansaldenetimsisteminindevamınıteyitettiler.

Bu Mısır’da yeni bir patlamaya yol açtı. “Mısır Mısırlıların” çağrısıylaArabi, Hidiv’i kendisi harbiye nazırı olmak üzere güçlü bir milliyetçihükümetkurmayazorladı.İngiltere’yleFransabununüzerinedüzenikorumakveHidiv’inyenidenotoritekurmasıumuduylaİskenderiye’yesavaşgemilerigönderdiler.Fakatbundabaşarılıolamadılar,askeripartideiktidardakalarakyenikarışıklıklarayolaçtı.Arabi’ninülkedenbütünHıristiyanlarınatılmasınıamaçladığı sanılmaktadır. Ordunun subayları Hidiv’in tahtından indirilmesiiçin baskıya başladılar.Yabancı savaş gemilerinin varlığıMısırlı güruhlarınyabancı düşmanlığını körükledi. Avrupalılar, birçoklarının ülkenin içindekikarışıklıklardankaçaraksığındığıİskenderiye’detacizedildilerveüzerlerinetükürüldü. Bir şeyh sokaklarda, “Ey Müslümanlar, gelin ve Hıristiyanlarıöldürmeme yardım edin!” diye bağırdı. Sonunda kan da döküldü ve elliAvrupalıgaddarcakatledildi.

Arabi’nin ezilmesinin zamanı gelmişti. Milliyetçilerle gizli bir antlaşmayapmayıplanladığındanşüphelenilenFransa,işbirliğiyapmayıreddettiğindenbuiş tekbaşınaİngiltere’yedüşüyordu.İngilterekabinesindekigüçlüüyelerşiddetlemüdahaleedilmesiiçinbaskıyaptıklarındanGladstonedapolitikasınıçaresiztersinedöndürdü.

İngiliz Amirali Seymour, Arabi’nin, İskenderiye’de iki donanmayı hedefalan kale inşaatına son vermesini istedi. İsteminin geri çevrilmesi üzerineamiral aldığı direktifleri de aşarak şehri bombardımana tuttu. Fransızlarbombardımana katılmayı reddetmişlerdi, aradan çok geçmeden de filolarınıgeri çektiler. Bu durum, başlıca Hıristiyan devletleri arasındakiuyumsuzluklar sayesinde imparatorluğunun sonsuza dek yaşayacağını sananAbdülhamit’i sevindirdi. Bu arada Arabi de Hidiv tarafından asi olarak

Page 469: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

nitelendivekendisinekarşıcihatilanedildi.

BundanönceİngilizveFransızhükümetleri, sultanında işbirliğiyleMısırkrizine bir çözüm aramak için İstanbul’da Avrupa devletlerinin dekatılacakları bir konferans düzenlemişlerdi. Sultan konferansa katılmayıreddettiği gibi, yine kaçamak yoluna saptı. Mısır’a çelişkili direktiflerleyolladığıikiayrıtemsilcihiçkuşkusuzbirşeybaşaramadı.Sultanıntemsilcisiolmadan devam eden konferansta Mısır’da düzeni korumak için silahlı birmüdahale tartışıldı ve sultandan bu amaçla birlikler yollaması istendi.Abdülhamitüçhaftasürenoyalanmadansonrabirtemsilciatamayasonundarazıolduğunda,İskenderiyebombardımanınıönlemekiçinçokgeçkalınmıştı.Oysa sultan, İngiltere’nin, onun onayını almadan böyle bir girişimekalkışmayacağınainanıyordu.

ŞimdiFransızdesteğiolmadan-yaniİngiliz-Fransızikilikontrolüzararına-Gladstone’unsözleriyle“MısırDevleti’nianarşiveçıkarçatışmasındanbarışve düzen ortamına dönüştürmek” yalnız İngiltere’ye kalıyordu. Hükümeti,ilerideiyibiryönetimiolmasıiçinMısır’ıancakgeçicibirsüreişgalaltındatutmayı planlıyordu. Bundan sonraki iki ay boyunca askeri hazırlıklarsürerken Babıâli’deki İngiltere Büyükelçisi Lord Dufferin, sultanın İngilizkuvvetiylebirliktebirTürk taburuyollamasında ısrarederekbunun ikilibirişgal olması çabalarından vazgeçmedi. Böylesi bir girişim, sultanın Mısırüzerindeki hükümranlık haklarını doğrulayacağı gibi, aynı zamandaİngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğüyle bağımsızlığınasaygısınıkanıtlardı.

Bu konuda askeri bir antlaşma hazırlandı ve imzalanması içinAbdülhamit’e sunuldu. Ancak İngiltere’nin onsuz hareket edemeyeceğihayalinekapılansultan,sürekliitirazlarvemetindeyapılmasınıistediğiküçükdeğişikliklerle işi uzattıkça uzattı, öyle ki İngiliz Hariciye Nazırı LordGranvillesonundabüyükelçisineyolladığıbirmesajla,“Acildurumgeçtiğinegöre, majesteleri artık Mısır’a birlikler göndermeye gerek görmeyecektir,”diyebildirdi.

Çünkü 13 Eylül 1882’ye rastlayan o günde daha önce İskenderiye’yeçıkmışolanGeneralSirGarnetWolseleybir İngilizseferikuvvetiniSüveyşKanalı’ndan İsmailiye’ye taşımış, İngilizler oradan kara içine girerekArabi’nin Mısır Ordusu’nu Tel-el-Kebir Savaşı’nda darmadağın etmişlerdi.Ertesi gün de bir süvari kuvveti Kahire’ye girmişti. Sultan Abdülhamitkızmayadevametsinİngiltere’yekarşıbirkezdahafırsatıkaçırmış,Hidivdesonuçta zafer sevinci içinde başkentine dönmüştü. Sultanın, Doğu ile Batı

Page 470: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

diplomasisiarasındakitempofarklılıklarınaayakuydurmasıgerekecekti.

İngiltere’nin başından beri samimi olarak niyeti hâlâ Türk egemenliğialtında dengeli bir yerli yönetim kurulur kurulmaz kuvvetlerini Mısır’dançekmekti. Abdülhamit Kahire’deki ajanları aracılığıyla İngiliz yönetiminekarşı entrikalar çevirirkenLordDufferinMısır’da bir dereceye kadar özgürbir yönetim yerleştirmeye çalışıyor, İngiliz askeri otoriteleri de iki veya üçyılın içinde ülkeyi boşaltmak için bir programı tartışıyorlardı. 1885’demuhafazakârbirhükümetiktidaragelinceLordSalisburybaşbakanolarakSirHenriDrummond-Wolff’uözelbirgörevleİstanbul’ayolladı.Görevihâlâbirİngiliz-Türk dostluğu çerçevesinde iki ülke arasında, ikisinin de çıkarınahizmet edecek, İngiliz etkisini korurken sultanınMısır üzerindeki haklarınıdoğrulayacakbiranlaşmayazeminhazırlamaktı.

SonuçtaordusuylayönetimindekireformudenetlemeküzereMısır’aİngilizve Türk temsilciler yollamak üzere bir ön anlaşmaya varıldı. Ama ciddipazarlıklarbaşlayanadekzamangeçecekti.Bupazarlıklar1887’deikitarafınhükümdarları tarafından onaylanması gerekecek bir İngiliz-Türkantlaşmasının imzalanmasıyla sonuçlandı. Bu anlaşmayla içten veya dıştangelecek ciddi bir tehlike Mısır’ı tehdit etmedikçe İngiliz Hükümetikuvvetleriniüçyılıniçindegeriçekecekfakatİngilizlerbir istilaveyaiçtekikarışıklıklar tarafından tehdit edildiğinde tekrar ülkeye girme haklarınıkoruyacaklardı. Geri çekilme, Mısır’ın tarafsızlığıyla ilgili uluslararası birgaranti eşliğinde yapılacak, böylece antlaşmanın koşullarının Avrupadevletlerincekabulünebağlıolacaktı.

Mısır’da İngilizlerin statüsü açısından dolaylı olarak anlamı göz önünegetirildiğindeantlaşmayaşimdiFransatarafındanşiddetlekarşıkonuluyordu.Bu ülkenin Babıâli’deki büyükelçisi, Rus meslektaşıyla anlaşmalı olarak,sultana onayını vermemesi için tehditle karışık baskı yapmaya başladı. Buşekilde gözü korkutulan Abdülhamit yine son dakikada anlaşmayı Türkiyeadına onaylamayı reddetti. Sir Henri Drummond-Wolff görevinitamamlamamış olarak İngiltere’ye döndü,Mısır’daki İngiliz işgali de sürüpgitti.Kısazamandageriçekilmeplanlarıdabiranlamdaunutuldu.

Önceleri İngiltere’ye karşı diplomatik bir zafer kazandığını zannedenAbdülhamit çok geçmeden ciddi bir gaf yaptığının farkına vardı. Bununüzerine görüşmelerin tekrar başlaması için Lord Salisbury’ye bir mesajyolladı. İngiltere başbakanı nazik, fakat kararlı bir dille reddetti. Bundan

Page 471: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sonraki beş yıl boyunca Türkiye, Fransa ve Rusya tarafından İngilizleriMısır’dan çıkarma çabaları sonuç vermedi. Mısır’ın bir İngiliz-Mısırlıyönetimininiçerdiğisorunlarbununbaşarılmasınıengelledi.

Ülkeninİskenderiye’debirdonanmaüssübulundurularakkontrolügiderekdaha ihtiyaç haline geliyordu. Çünkü Doğu Meselesi yön değiştirmişti.Uluslararası güç mücadelesinin ekseni Türkiye’den Mısır’a, Boğaziçi’ndenSüveyş Kanalı’na, Yakındoğu’dan Uzakdoğu’ya kaymıştı. Osmanlıİmparatorluğu’naRusya’dangelen tehditvebununsonucunda sonyüzyıldırsüregelmekte olan Balkanlar’dan veya boğazlardan Akdeniz’e sızmasıtehlikesi, Rusların emperyalist emellerle daha doğuya, Asya’nın içerilerinebakmayabaşlamalarıylaöneminikaybetmişti.Budabirİngiliz-Rusçatışmasıtehlikesini Hindistan sınırlarına kaydırarak şimdilerdeMısır’ın kontrolündeolan denizyollarının önemini büyük ölçüde artırmıştı. Ülke 270 yıldan beriOsmanlı egemenliğindeydi.OysaSultanAbdülhamit şimdiMısırüzerindekisözdeegemenliğininsonkalıntılarındandacaymıştı.

Sultan despotça yalnızlığı içinde, yabancıyı yenmek ve onlara kıyaslaüstünlüğühayallerinekapılarakakıllıvegüvenilirdanışmanlıkhizmetlerindenkendini mahrum etmişti. Kötü niyet ile acemice diplomasi birleşimisonucundadışişlerinin idaresinde birbiri arkasında fırsatlar kaçırmıştı.Mısırbunların en çarpıcı örneklerinden biri oldu. Burada İngiltere’nin sürekli iyiniyetine ve cesaretlendirmesine rağmen Abdülhamit kendi çıkarlarıylaimparatorluğununkilere hizmet etmemekte inatla direnmişti. Balkanlar’dakalan son topraklarına açılan kapı olan Bulgaristan’la ilgili pasifliği hiçkuşkusuz Batı’daki imparatorluğunun nasılsa yok olmaya mahkûm vetamameneldengitmesininsadecezamanmeselesiolduğuyolundakigerçekçikanısının sonucuydu. Ama Mısır’ı terk etmesi hem gereksiz hem deakılsızcaydı.

Ülkeüzerindekiegemenliği,büyükölçüdesembolikolmaklaberaber,Mısırdinsel anlamdaAbdülhamit’in şimdi yürüttüğü politika için yaşamsal önemtaşıyordu.ÇünküHıristiyanAvrupa’daki imparatorluğunun kalıntılarına sırtçevirirkensultanenazındanayaktakalabilmekiçinyüzünü,yaygıntopraklarıbüyük ölçüde olduğu gibi duran Asya’daki Müslüman İmparatorluğu’naçevirmişti. Ağırlık merkezini şimdi doğuya İslamiyet yönüne kaydırıyordu.Asya yalnızca kendi ırkının ve hanedanının değil, aynı zamanda dininin veulusunun en büyük kitlesinin de beşiğiydi. Sultanları, bu insanların yalnıztopraklarınınvehayatlarınındeğil,inançlarınındasavunucusuydu.

Mısır’ınönemideburadaydı.ÇünküKahirebinyıldanuzunsüredirİslamın

Page 472: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

büyük bir ruhani merkezi, Türk işgalinden önce de birkaç yüzyıldırHalifelik’in de merkeziydi. Geleneklere bakılırsa, 1517’de Kahire’yegirdiğindeOsmanlı fatihi I. SelimAbbasi halifelerinin son vârisi tarafındanresmen halife olarak tanınmış, daha sonraki bir tarihte de Mekke şerifitarafından İslamın kutsal yerlerinin hamiliğiyle onurlandırılmıştı. Bu,Osmanlıimparatorlarıiçinbütünİslamdünyasınınmaneviliderliğianlamınageliyordu. İstanbul böylece -su götürür de olsa - yaygın şekilde halifeliğinmerkezi ve İslamın şehri veya “İslambol” olarak tanınmıştı. Her OsmanlısultanıozamandanberidünyasalvetinselkişiliğinedayanarakSultan-Halifeunvanınıkabullenmişti.Buiddianıniçerdiğihaklarınİslamdevletlerinintümütarafından kabul gördüğü söylenemezdi. Fakat Abdülhamit halifeliği şimdiaraç olarak kullanarakOsmanlıHanedanı’nın gücünü ve saygınlığını yalnızkendi Asya topraklarında değil, İslam dünyasının tümünde kabul ettirmekistiyordu.BunedenledehalifelikteneldeettiğibutinselegemenliğinkaynağıolanMısır üzerindeki dünyasal egemenliğini feda etmesi için çokuygunsuzbirzamandı.

Abdülhamit’in politikasına yön değiştirtmesi, Kuzey Afrika’dan OrtaAsya’ya ve Hindistan’a kadar Müslüman topraklarına giderek daha fazlahâkimolanBatı’ylaRusemperyalizminekarşıbütünİslamdünyasınıngeneltepkisini yansıtıyordu. Türkiye böylece, Batı’yla arasındaki bağları koparanbirhükümdarolarakAbdülhamit’esaygıduymayateşvikedilenemperyalizmkurbanlarının bir buluşma noktası oldu.Ayrıca imparatorluğunun da tarihçiArnold Toynbee’nin deyişiyle “var olan en güçlü, en verimli ve aydınMüslüman Devleti” olduğunu görebiliyorlardı. Tanzimat reformcularınındevletle din ikiliğinin yapısındaki çatışmayı çözümlemedekibaşarısızlıklarının arkasından Abdülhamit bunu sadece mutlak yönetimiyleortadankaldırmıştı.Modernteknikvebiliminaracıylagücünüperçinlediktensonra, bir tür “anayasal mutlakiyet” rejimi kurma iddiasında bulunarakbürokratikbirseçkinzümreniniçindeveonlaryararınaTanzimatgeleneğiyleuyumluvedekendiseçimiolanreformlarıuygulattı.

Halkının büyük çoğunluğunun gözünde, yabancı müdahalelerden veetkilerinden arınmış, kendilerine ait, anlayabildikleri ve saygı duyabildiklerigüçlü, geleneksel bir İslami rejim kurmuştu. Türkler halife sultanlarındatutucu bir ruhtan esinlenen ağırbaşlılık, sağduyu ve dindarlık gibi kişiselerdemlerigörerekbunagururlakarışıkbirsaygıduyuyorlardı.Sultanböyleceyalnızvezirlerivehükümetmekanizmasıtarafındandeğil,bugüçlerindışındakalan ulema sınıfı tarafından da içten destekleniyordu.Hızla çoğalan çeşitlikademelerdeki “din adamları” sınıfı da İslam birliği adına bu sadakat ve

Page 473: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bağlılığıpaylaşıyordu.Tarikatlarınınbirçoğusultanıntopraklarındakayırılan,inançlarıgelenekselyoldanazçoksapmışmedreselerlederviştekkelerindekibilginlerlekeşişlerdeayrıcasultandanyanaydı.

Abdülhamit başkentinin yalıtılmışlığının içinde çok uzak ve yabancı birdünyaymış gibi Batı’ya tamamen sırtını dönmüştü. Yanlış ve hatalı kabuledilen politik görüşler, kurumlar ve davranışlar ağır bir sansürün baskısıaltındaki basın tarafından bilmezlikten geliniyordu. Aydınlarının kafası birortaçağ İslami geçmişinin üstün kültür inancıyla doldurulmuştu. Reform vemodernleşme planlarını İslami kurumlara açıklarken Yeni OsmanlılarbunlarınBatı’dantüretildiğiniitirafetmişlerdi.Abdülhamitböylebirşeyiaslaitiraf etmiyordu. Onun görüşüne göre, Arap uygarlığı Avrupa uygarlığınınkaynağıydı,Avrupauygarlığısadeceanayasalsisteminideğil,cebir,kimyavefiziğinkaynağıolanArapbilimveteknolojisini;pusulavebarutgibimodernicatları;edebiyatıvetarihyazmayı,özetleBatı’dabeğeniuyandıranherşeyiİslamdan almıştı. Öyleyse Müslümanlar, geliştirmeye çalıştıkları birkaçicatları dışında Avrupa’dan ve Avrupalılardan ne isteyebilirlerdi? Bu tezitekrarlayan bir kitap, “Çağdaş uygarlığın temelleri Hazreti Muhammed’ineylemlerivegeleneklerindenbaşkabirşeydeğildir,”diyebaşlıyordu.

Bu,bütünolarakİslamdünyasınınhoşunagidecekbirmesajdıvesonradanPanislamizmkavramıçerçevesindemodernleştirilecekti.Asya’dakitopraklarıhenüzyerliyerindeduranOsmanlıİmparatorluğu’ndaisegüvence, ilhamveliderlik arayışı içindeki Müslümanların başvurabilecekleri bir odak güçtü.Abdülhamitsaltanatınınilkyıllarındanitibarenkendisiyleimparatorluğuiçinböylebir rol hayal etmişti. İlkkezAvrupa’yageçişlerindeTürklerin atlamataşıgibikullandıklarıAnadolu’nunkalbineçekildiğişusıradakendiniburoleadayarak çok yaygın sınırlarının içindeki ve dışındaki çeşitli İslamtopluluklarıylailişkilerinigeliştiriyordu.

Abdülhamit sadrazamlığa, normal uygulama uyarınca bir Türkü ya datebaalarındanbiriyerineTunusbeyininbaşvekiliolaraknamsalmışHayrettinPaşaadındakiÇerkezasıllıbirdevletadamınıatayarakİslampolitikasınıilkkez açığa vurmuştu. Sultan, emsale sırt çevirmesini, ilgili fermanda, halifeolarak İslam dünyasındaki bütün Sünni Müslümanların hizmetini talepetmeye hakkı olmasıyla açıklıyordu. Bu bağlamda yönetiminde vesarayındaki görevlerdeHıristiyanların yerineMüslümanlara, hatta Türklerinyerine imparatorluğundaki başka Müslümanlara ayrıcalık tanımaya çalıştı.Uzaktan gelen Arap şeyhleri imparatorluk sarayında kendi dairelerininbulunmasıylaonurlandırılıyordu.SultanoturduğuyerdenArapların,Kürtlerin,

Page 474: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Arnavutların ve Hıristiyan sınır bölgelerindeki başka Müslümanlarınsorunlarıyla ilgilenerek ve daha uzaktaki ülkelerin Müslüman halklarınayardımcı olarak Müslümanların bağlılığını kazanmaya çalışıyordu. Kendisınırlarının içineçekilenAvrupa’nıneskiHastaAdamı,şimdilerdeAsya’nınKuvvetli Adamı olmaya çalışıyordu. Ama böyle yapmakla Avrupa’yı veBatı’nınuygardünyasınıkendineherzamankindendefazladüşmanedecekti.ÇünküsınırlarınıniçindegiderekdahafazlakuşkuduyduğuveplanlarınabirengelolarakgördüğükalabalıkbirHıristiyanazınlığıyaşıyordu.

SalisburyhernekadarsultanıntahttanindirilmesiiçinRusya’nındesteğinialmak üzere kamuoyu yoklaması yaptıysa da, karşılığında boğazlarla ilgiliödünler vermeye razı değildi.DiğeryandanRusyadaErmenistan’ınKüçükAsya’dayeniBulgaristan’ınAvrupa’daoynadığırolü tekrarlamasındanyanagözükmüyordu. Avusturya-Macaristan Balkan meselelerine fazlacabulaştığındanbirsavaşriskinigözealamıyordu.

Osmanlı’da büyük yatırımları olan Fransa statükonun korunmasındanyanaydı.KüçükAsya’daavantajlarkoparmayıümit edenAlmanya, sultanınkoruyuculuğurolünedevametmişti.Osmanlıİmparatorluğu’nubölmekveyatopraklarını bir uluslararası komitenin denetimine vermek planları böylecesonuçsuzkaldı.1897’desonbirkonferansın,sonbirreformplanınıBabıâli’yezorlakabulettirmeyönündebiranlaşmayavarmakbaşarısızlıklasonuçlandı.

Avrupa devletleri arasındaki uyumsuzluk ve kararsızlık küçülenOsmanlıİmparatorluğu’nabirkeredahakısasürelideolsayenibiryaşamgücüverdi.AmansızinadıAbdülhamit’eBatı’yakarşınegatifbirzaferkazandırmıştı.

Page 475: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((38))Avrupa devletlerinden sadece bir tanesi sürekli sultanla dostluğunu

sürdürüyordu. Bu da Almanya’ydı. Bismarck geçmiş yirmi yıl boyuncagözlerini Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayırmamışsa da, bakışı Almanya’nınTürklerin zararına genişleme emelini yansıtmıyordu. Hedefi daha çokİngiltere’nin eksilmekte olan politik etkisinden pay kapmaktı. Bismarckbunun dışında Doğu’yla ilgili taahhütlerinde temkinli davranıyordu. BerlinKongresi’nde“dürüstaracı”olarakhizmetettiktensonra,şimdideAlmanyaİmparatorluğu’nun rolünü Avrupa’nın hakemi ve Avusturya-Macaristanİmparatorluğu’yla Balkan devletleri arasındaki ittifakın hâkim ortağı olarakgörüyordu. Buradaki başlıca ilgi alanı Rusya’yla bir güç dengesisürdürebilmekti. Osmanlı İmparatorluğu bu bağlamda önemli bir roloynamıyordu: Bismarck’ın gözünde Doğu Meselesi “Bir tek Pomeranyalıbombacıaskerinkemiklerikadarönemlideğildi.”

Fakat1888’de imparatorluk tahtınaçıkanKayzer II.Wilhelm’inçokaşırıemelleri ve hayalleri vardı. Alman subaylarından bir ekiple son beş yıldırTürkOrdusu’nueğiten,AlmanyapımısilahlarvedonanımlamodernleştirenMareşalvonderGoltz,onubuyoldacesaretlendiriyordu.Kayzerbuetkiyleülkeyegenişçaplıbirsızmaplanladı.AsyaTürkiyesiyalnızstratejialanındadeğil, ekonomi, ticaret ve teknoloji alanlarında da Almanya’nın kesinetkisindeolmalıydı.AvrupasınırlarınıaşanbutürdenAlmanemellerinekarşıolan Bismarck’ı Kayzer Wilhelm çok geçmeden başından savdı. Haris birDoğututkusunakendinikaptırmıştı.Almanlarınbuaradaaracı,Berlin’iBasraKörfezi’yle birleştirmesi planlanan Bağdat Demiryolu’ydu. Bu da,Abdülhamit’in, egemenliğindeki Asya topraklarıyla arasındaki iletişimisağlayıp yönetsel denetimleriyle ekonomik gelişimlerini kolaylaştıracakdemiryollarıyla, ayrıca karayolları ve telgraf iletişiminin yapımı planlarıylaörtüşüyordu.

DemiryolununaşamalıolarakyapımıiçinsultantarafındanDeutscheBankgrubuna ayrıcalık sağlandı. Bu, on dokuzuncu yüzyılın son on yılındaOsmanlı İmparatorluğu’na Alman sermaye sahiplerinin, tüccarlarının,mühendislerinin ve her alandaki uzmanlarının akmasına yol açtı. Bu arada,Kayzer II. Wilhelm tahta çıkışını izleyen yıl içinde, Bismarck’ın karşıkoymasına rağmen, İstanbul’a resmi bir ziyaret yaptı. Birkaç zamandırkendisine ait hazine bonolarını Alman bankalarının tarafsız güvenliğinetransfer etmekte olan sultanın, Almanların yüzüne gülmek için çok sebebi

Page 476: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

vardı. Şimdi de Alman imparatoruyla imparatoriçesini rütbelerine layık birkonukseverlikle karşılıyordu. Onları ağırlamak için Yıldız Sarayı’nınarazisinde küçük bir saraydan farksız çok süslü bir köşk yaptırmıştı.İmparatorun şerefine düzenlenen mükellef Avrupa yemeklerinin Paris’tengetirtilmiş som altından tabakların içinde servisleri yapıldı. Sultan bu aradaimparatoriçeyesarayınbahçesindekigüllerdenderlenmişşıkbirbukettakdimetmişti.İmparatoriçegüllerinpetallerininarasındairibirpırlantabuldu.

KayzerWilhelmdokuz yıl sonra sultanın ülkesine bir ziyaret daha yaptı.Bağdat Demiryolu bu arada Konya’ya varmıştı. Hamburg’la İstanbul’unarasında Alman buharlı gemilerle seferler yapılıyordu. Almanya’danTürkiye’ye Almanmalları, Türkiye’den Almanya’ya ise Türkmalları ihraçediliyor, bundan Anadolu halkının tüm tabakaları yararlanıyordu. Avrupadevletleri arasında yalnız Almanya sultanın azınlıkların olaylarını protestoetmediğiiçinKayzerşimdiAbdülhamit’inbirkatdahagözünegirmişti.

Kayzer bu ikinci ziyaretinde yolculuğunu Osmanlı İmparatorluğu’nunbaşka bölümlerine de uzattı. Bir Hıristiyan hacısı kisvesinde Kudüs’egörkemlibirgirişyaptı,kutsal şehrinönünde tozların içinedizçökerekduaettiktensonradabirLüteryenkilisesiniibadeteaçtı.Sonra,ustalıklakılıkvetavır değiştirerek bu kez Müslüman Şam’a geldi ve başında bir sarıklaSalahaddin Eyyubi’nin mezarını ziyaret etti. Bu da sultan halifenin İslampolitikasınıonayladığıanlamınageliyordu.ÜçyüzmilyonMüslümanaAlmanimparatorunun sonsuza dek korumasını da vaat etti. Böylece, BağdatDemiryolu’nun bundan sonraki aşamasının Konya’da başlayarak Torossıradağlarını aşacak ve sonunda Basra Körfezi’ne ulaşacak bölümününimtiyazınıdaeldeetmişoldu.

Süveyş Kanalı’nın sahipliğini ve kontrolünü elde etmiş olan İngilizHükümeti o zamana dek Anadolu demiryoluyla fazla ilgilenmemişti. Fakatdemiryolunun Mezopotamya’yla Basra Körfezi’ne kadar uzaması olasılığı,genelvaliolarakLordCurzon’unHindistanHükümeti’ylesularınınbaşındakiKuveyt şeyhi arasında bir anlaşmayı müzakere ettirmeye sevk etti. Bununsonucunda şeyh İngilizlerin onayı olmadan toprak vermemeyi ve yabancıtemsilci kabul etmemeyi kabul etti. Umman sultanına da bu türdensınırlamalar kabul ettirilmişti. Böylece, İngiltere’nin çıkarları, bir güntamamlanmasıhalindeBağdatDemiryolu’nunsonnoktasınınöncedenönünükesmiş oldu. Rusya da demiryolunun Türkler tarafından Kafkaslar’dakendisinekarşıbirsilaholarakkullanılmasındanendişeduyuyordu.BöyleceTürkleri bir “Karadeniz Antlaşması”na razı etti. Buna göre, kuzey

Page 477: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Anadolu’daki demiryolu imtiyazları sadece Rus çıkar çevrelerine ve çarınonayladığı şirketlere verilecekti. Abdülhamit’in Müslüman dünyasınınliderliği emelleri başkabir gizli projeyi,HicazDemiryolu’nuda içeriyordu.Bu demiryolu Şam’da başlayarak bütün hacıları kutsal Mekke ve Medineşehirlerine götürecek böylelikle sultanın prestijini kendi topraklarında vebunların ötesinde somut bir gerçeğe dönüştürürken Yemen’deki ve başkayerlerdekiAraphalklarıüzerindekipolitikkontrolünüdekuvvetlendirecekti.Kutsal amaçlı bir demiryolu olacağından yalnızca İslam dünyasınınkatkılarıyla finanse edilecek ve yabancı teknisyenlerin denetimi veönerileriyleolmaklaberaber,-TürkOrdusu’nunkidahil-tamamenMüslümanişçiliğiyle gerçekleştirilecekti. İnşaatına 1901 yılında başlanan HicazDemiryolu sekiz yılın içinde Medine’ye varmış, bütün Müslümanlarıngözünde, Osmanlı girişimiyle birlikte, halifenin saygınlığını da artırmışbulunuyordu.

Sırf kendisine yönelik çıkarları gütmesiyle diğer devletlerden ayrılanAlmanya,Hıristiyan yurttaşlarına karşı anlaşmalarla saptanmış taahhütlerinigöz göre göre yerine getirmeyince dahi sultanı suçlamaktan kaçınıyordu.Azınlıklara destek vermeyi reddetmişti. Şimdi Avrupa’nın kalan kısmının,vaat edilmiş reformlarının uygulanmasına çalıştığı Girit’le Makedonya’yakarşıdaaynıtavrısürdürüyordu.OsmanlıbaskısıaltındahuzursuzolanGiritAdası, Yunan Bağımsızlık Hareketi’nden itibaren zaman zamanbaşkaldırmaya koyulmuştu. Ada halkının çoğunluğu Rumca konuşanHıristiyanlardan oluştuğundan Berlin Antlaşması’na göre Yunanistantarafından ilhak edilebilirdi. Çünkü halkın yüzde onunu geçmeyen birMüslümanazınlığınçıkarlarıdoğrultusundayönetilmekteydi.

Sultan, Hıristiyan Ermeni azınlığı gibi Girit Hıristiyanları’nın daezilmesinden yanaydı. Fakat Giritliler savaşçı bir ırk olduklarından onaşiddetlekarşıkoydular.AbdülhamitbudurumdazamanzamanbirHıristiyanvaliatamaklaonlarıyatıştırmayıdahasiyasibuldu.Ancakbuvaliningörevigenellikle kısa süreli oluyor, yerine bir Müslüman geliyordu. Hıristiyanyönetimini aklına koymuş Giritli çoğunluğu, şimdi Yunanistan’a katılmakiçin çaba gösteriyordu. Türkiye’yle savaşa girmekten çekinen YunanHükümeti,Giritlilerin istemlerini temkinli karşılıyordu. Fakat 1889’daki birayaklanma sonucunda Atina’ya bir Hıristiyan akını olunca, halkınduygularına saygıgöstererekGirithalkınadahaadilbiryönetimsağlanmasıiçinBabıâli’yebaşvurdu.Sultanöncekiboşvaatleribir fermanla tekrarlayıp

Page 478: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bazı reformlarıonaylayıncaayaklanmasonbuldu.BaşkabazıkarışıklıklarındabaşgöstermesisonucundasultanyirmiyılönceBulgaristan’daolduğugibi,Müslümanasıllıbaşıbozukbirlikleriyleadayıbasmayıplanladı.

Böylece Hıristiyanlar 1896’da bir kez daha ayaklandılar, ki bu sonuncubaşkaldırılarıolacaktı.MüslümanlarınHanya’dagiriştiklerikatliamlardanveHıristiyan mahallesinin büyük kısmının tahrip edilmesinden sonraHıristiyanlarla Giritli Müslümanlar arasında Müslüman birlikleri tarafındandesteklenen bir iç savaş patlak verdi. Hıristiyanlar, Avrupa devletlerinebaşvurarakYunanistan’labirleşmekistediklerinibildirdiler.Yunanlılarbununüzerine Girit’e asker gönderdi. Önce Türklerin yollayacakları takviyelerinyolunu kesmek üzere küçük bir torpidobot filosu, arkadan da adayı işgaletmeküzerebirkarakuvvetiyolaçıkarıldı.GemileriGiritsularındaolanbeşAvrupa Devleti’nin amiralleri Hanya’yı işgal ettiler. Doğularında iseAlmanlarlaRuslar,Yunanlıları geri çekilmeye zorlamak amaçlı uluslararasıbirablukaiçinbaskıyapıyorlardı.Fakatİngilizlerinbaskısıbeşdevleti,bütünYunanlılarınveTürkkuvvetlerininbüyükbirkısmınıngeriçekilmesişartınabağlıolarakGirit’inözerkliğini istemeye itti.Sultandasonundabunukabuletmekzorundakaldı.

Bu arada Yunanistan’da kamuoyu Türkiye’ye savaş ilan edilmesi içinyaygarayı basıyordu. Ne kral ne de sultan savaşı istiyordu, ama HelenmilliyetçiunsurlarYunanHükümeti’nibunamecburettiler.MilliyetçiçetelerMakedonya ve Tesalya sınırını aştılar; Türkiye’de 1897 ilkbaharındaYunanistan’a savaş ilan etti. Bu kısa Otuz Gün Savaşı Yunanlılar için birfelaketoldu.YunanDonanması,Türklerinkindenüstünolmaklaberaber,belkide devletlerin baskısı nedeniyle, fazla bir başarı elde edemedi. Karada daYunankuvvetleriEpir’leTesalya’nınher ikisindendeperişanolupkaçtılar.TürklerinhızlailerlemesiüzerineAtinapaniğekapıldı.Fakatdevletlerarayagirerekbirateşkesyapılmasınızorladılar.Altıaysonra İstanbul’dabirbarışantlaşması imzalandı. Buna göre, Yunanlılar yüklü bir tazminat ödemeyemecbur kalıyorlardı. Fakat Türkler, Tesalya’yla Epir’den çekilerek buralarabitişik bir arazi şeridinin kendilerine bırakılmasıyla yetindiler. Yunanegemenliği bir kez daha kurtarılmış, yıllar süren yenilgilerden sonra dasultanın prestiji, Almanlara borçlu olduğu bir zaferden sonra artmışbulunuyordu.

Girit’teki mücadele bir yıl daha uzadı. Hâlâ sultanı destekleyenAlmanya’ylaAvusturya,Yunanyanlısıpolitikalarınıprotestoiçindevletlerinittifakındankoparakkendiişgalkuvvetleriniadadançektiler.

Page 479: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Kalan devletler sultanın egemenliğindeki özerk birGirit’e uygun bir valiaradı. İngiliz konsolos yardımcısının ölümüyle sonuçlanan Müslümankarışıklıklarının sonrasındadevletler sultanabütünTürkkuvvetlerinin adayıboşaltmasını söylediler ve dedikleri sonunda yapıldı. Yunan Prensi Yorgiadayavaliolarakyerleşti.Abdülhamitgerçektendeadayıkaybetmişti.Atina,Girit’in bin dokuz yıl önceki Roma işgalinden beri ilk kez özgürlüğünekavuşmasınaseviniyordu.

Avrupa’dakiTürkiye’denOsmanlıİmparatorluğu’nunelindetoputopubirtek önemli eyalet kalmıştı. Bu da Balkanlar’daki bir kilit nokta olanMakedonya’ydı. Bitişiğindeki Bulgaristan ve Sırbistan, Türk yönetimindenkurtulduğundan beri dikkate değer bir düzene ve gelişmeye kavuşmuşlardı.Makedonya eyaleti, onların oluşturduğu örneğe uyacak yerde, giderek dahaaçgözlü, yozlaşmış ve beceriksiz olan ve diğer eyaletlerin kaybına yolaçandandakötübiryönetiminpençesindehızlageriliyordu.Türkkuvvetleriücretlerini alamadıklarından halka yük oluyorlardı; mahkemelerdeHıristiyanlar için adalet hemen hemen yok gibiydi;Müslümanların yasadışıgasplarıalmışyürümüştü.Hıristiyanköylülerintopraklarınıgaspetmişler,bukişiler haklarını arayamaz duruma düşürülmüşlerdi. Abdülhamit buhaksızlıkları ve yolsuzlukları düzeltmek için hemen hemen hiçbir şeyyapmıyordu. Bunun sonucunda Hıristiyanlar bitişik özgür ülkelere veözellikle de Bulgaristan’a akıyorlardı. Çok geçmeden Sofya nüfusununyarısınayakınısınırötesindengelenmültecilerdenoluştu.

Osmanlı İmparatorluğu’nun minyatür bir benzeri olan Makedonya,aralarında belirli coğrafi sınırlar olmayan, kendi aralarında ve Türk eyaletyönetimiyle sürekli bir çatışma halinde olan bir sürü ırkın, dilin ve dininbuluştuğukarmabirtopluluğunvatanıydı.ÜçüncüsınırınındiğeryanındaisekültürügeçmişteMakedonya’yaegemenolanYunanistanyeralıyordu.Fakatyakın geçmişteki Türk-Yunan savaşının zayıflattığı bu kültürün egemenliğişimdilerde en büyük Hıristiyan topluluk olan Slavlar tarafından tehditediliyordu. Bulgar milliyetçilik ruhu, yakın zamanda Makedonya’da RumPatrikliği’nin otoritesine karşı dengeleyici unsur olarak bir BulgarMetropolitliği’ninkurulmasıylaönemkazanmıştı.BudurumYunanetkisinekarşı Bulgar etkisini güçlendirmek için Babıâli tarafından sömürülüyordu.1890’larda da yedi Bulgar piskoposun atanmasını onayladılar. Bu aradaSırplar da kendi kiliselerini temsil etmek üzere ilk kez bir piskoposlukkurdular.Makedonya’daYunanlaSlavarasındakiçatışmanınöğeleribunlardı

Page 480: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ve uzlaşmak şöyle dursun, on dokuzuncu yüzyıl sonuna yaklaşırken buçatışma daha da yoğunlaşacaktı. Abdülhamit’in, Müslüman ArnavutlarıYunanlılarınveSlavlarıntopraklarınaeluzatmayateşviketmesidurumudahadaciddileştirdi.

Selanik’tekurulanbirMakedonyaihtilalcikomitesieyaletinözerkliği içinçalışmaya başladı. Sofya’daki bir rakip komite ise Bulgaristan tarafındanilhakınıistediğigibi,1895’deMakedonya’yabüyükçaptabirakındüzenledi.BulgarhaydutçeteleridağlardadolaşarakTürkköylerinibasıyorlarveonlarda Yunanlı haydutların saldırısına uğruyorlardı. Bu arada başıbozuk Türkbirlikleri de çıkarları gerektirdiği zamanher iki taraf için de savaşıyorlardı.BundanenbüyükzararıisetahripolanMakedonyadoğasıgörüyordu.Eyaletböylece giderek kaosun ve anarşinin pençesine düşmekteydi. 1903’deSelanik’de patlak veren bazı şiddet hareketleri organize bir isyana yolaçmışken,bu,İstanbul’danyetişendestekkuvvetlerinyardımıylabastırıldı.

Bu olaylar sonunda Avrupa devletlerinin dikkatini çekti. Zaten Türkegemenliğine son vermek umuduyla bunları Slavlar planlamışlardı.“Türkiye’nin Avrupa’daki eyaletlerinin böylesine acınacak durumdakalmasına izin verilemeyeceğini” Hıristiyanlar gibi Müslümanlar da kabulediyorlardı; sonunda sultan da yasa ve düzen konularıyla ilgilenmesi içinoralara bir genel müfettiş atadı. Ancak Avrupa devletleri aralarındaanlaşmaktan uzaktılar. Müttefikleri sultanın zararına özerk birMakedonya’nın kurulmasını ne Almanya ne de Avusturya iyi karşılıyordu.Avusturya’ylaRusyaeyalettebiryönetimreformuiçinmütevazıbirprogramönerisiniöne sürmüşlerdibile.Fakatbu, statükoyu tehdit etmek içinpekazşeyyapabildiyadahiçbirşeyyapamadı.

Bunakarşınİngilteredahaolumlubirtavırtakındı.HıristiyantopluluğunaHıristiyanbirvalininyönetimindedahafazlayetkitanıyanvebaşıbozukTürkbirliklerininçekilmesiniiçerenreformlarönerdi.ÇarlaAvusturyaimparatoruViyana yakınındakiMürzsteg’deki bir konferansta İngiliz önerilerinin birazdeğişmiş bir şekli üzerinde anlaşmaya vardılar. Buna göre Türk valininyanındadanışmanlıkkonumundabiriRus,diğeriAvusturyalıolmaküzereiki“sivil ajan” bulunacaktı. Jandarma teşkilatını bir Avrupalı yönetecekti.Devletlerin her biri eyaletin belli bir bölümünün denetiminden sorumluolacak, yönetsel sınırlar ulusal sınır çizgileri hesaba katılarak gözdengeçirilecek bu sınırlar içinde yerel özerklik teşvik edilecekti. ŞehirlerdeHıristiyanlarla Müslümanlardan oluşan karma bir komisyon yerel reformönlemleri üzerinde karara varacaktı. Fakat Türk kuvvetlerinin bölgeden

Page 481: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

çekilmesineİngilteredışındakidevletlerinaltısıdakarşıçıktı.Bunundışındaönerileri desteklemeye razı oldular ve uygulanmalarına hazırlanılması içinkonsoloslarınıbilgilendirdiler.

Sultan bu oybirliği karşısında, istemeyerek de olsa,Mürzsteg programınıprensip olarak kabul etmekten başka bir şey yapamazdı. Fakat tümuygulamalar, sultanın egemenlik haklarının korunması bahanesiyle Babıâlitarafından sürekli olarak geciktirildi ve engellendi. Üzerinde anlaşmayavarılan yeniliklere gelince, onlar da çoğu kez Babıâli tarafından kabuledilemezveyauygulanamazolaraknitelendirildiler.İkiyıllıkbirpazarlıkveuzlaşma çabası süresi böylece gerçek bir reform gerçekleştirilemeden uçtugitti. Avusturya’yla Almanya bu arada reformların gelişmesine katkıdabulunmakiçinçokazçabagösterdilerveyahiçgöstermediler.Buiştesıkıbirişbirliğihalindeçalışıyorlar,kendiçıkarlarınıgözönünde tutarakBabıâli’yebaskı yapmaktan ya da sultanın kıymetli egemenlik haklarına fazlabulaşmaktan kaçınıyorlardı. Almanya’yla Avusturya’nın, Makedonya’nındurumunda iyiye doğru bir gelişmeye karşı oldukları belli oluyordu. HattaTürkegemenliğininyerinidahaistikrarlıbiruluslararasırejiminalmasındansaülkenin geri kalmış bir eyalet olarak kalması daha çok işlerine geliyordu.AvusturyanüfuzununzamaniçindeEge’yevedahadoğuyadoğruyayılmasıyolundabirplangelişmekteydi.Bununmeşumbelirtisiçokgeçmedenortayaçıktı. Avusturyalılar 1908’de Babıâli’denMakedonya’da ekonomik ödünleristediler, karşılığında da, “Balkanyarımadasını etkileyenbütün sorunlarda,”Avrupabaskısınakarşıyardımlarınıvereformiçindesteklerinivaatettiler.

İngiliz Hükümeti iseMakedonya’daki koşulları düzeltmeye giderek dahapozitif bir ilgi göstermeye başlamıştı. Mürzsteg programının hâlâ zayıfdüşereksürüklendiği1905’deİngiltere,sultana,eyaletiçinfinansalreformlarbiçimlendirmek üzere, devletler tarafından atanacak bir uluslararasıkomisyonun görevlendirilmesini istedi.Komisyon birTürk genelmüfettişinbaşkanlığındaolacakveseçilmişyabancı temsilcilerinkatkısıylaçalışacaktı.Sultan böylesi bir yabancı müdahaleyi önce red ederek aksine gümrükresimlerinde artış istedi. Fakat Almanya dışındaki Avrupa devletleri denizkuvvetleriyle bir gösteriye girişerek Midilli’yle Limni gümrüklerini zaptedince sultan boyun eğdi ve Selanik’tekiRus veAvusturyalı sivil ajanlarlaişbirliği yapmak üzere dört Avrupalı finans eksperinin gönderilmesine razıoldu. Ancak bu uluslararası komisyonun icra yetkileri yoktu. İngilizlerin1908’de öne sürdükleri bir öneriye göreMakedonya valisinin, Türk tebaasıolmakla beraber, Avrupa devletlerinin onayıyla atanması ve eyaletingelirlerindenücretalacakbirAvrupalımemurekibininyardımıylaçalışması

Page 482: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

gerekecekti.BuönerigerekFransagerekseRusyatarafındankabuledildiveçarla Kral VII. Edward arasında Reval’da (Estonya’nın başkenti Tallinn’inAlmanca adı) imzalanan antlaşmayla somutlaştı. Bu arada sınırlı olarakişleyenMürzstegprogramınınkoşullarıbiraltıyıldahauzatılmıştı.

Bu arada Makedonya’nın yalnız Hıristiyan değil, Müslüman halkları dagiderekartanhoşnutsuzluklarınınetkisiylesultandancanvemalgüvenlikleriiçin önlemler almasını istediler. Umumi Müfettiş Hüseyin Hilmi Paşa,Hıristiyan veya Müslüman, herkesi hoşnut edecek temel reform projeleritasarlayabilen iyi ün yapmış bir adamdı. Fakat Abdülhamit Avrupadevletlerininkiler gibi, paşanın reform projelerini de bilmezlikten geldi.Kaybettiği Girit eyaletinde en azından Müslüman azınlığın çıkarlarınıgözetmeyeçalışmıştı.OysaMakedonya’daesenliklerineduyduğukayıtsızlıknedeniyle yalnız Hıristiyan değil, Müslüman yurttaşlarını da kendisindensoğutmuştu.

Makedonyaçalkantılı tarihininheranında,gelişenmilliyetçikomşularıylaaynı düzeyde olmasına yardım edecek gelişmeler için feryat etmiş birmemleketti.KibuOsmanlı’nınyararınaydı.Fakat,kastibir ataletle elikolubağlanmışveyabancılarapasifdirenişindekararlıolan,dahası,kendisınırlarıiçindekiMüslümanhalkıihmalindeinsanlıkdışıdavrananAbdülhamitsadecebeceriksiz olmakla kalmayıp tedbirsiz de olan bir irtica rejiminde ısrarediyordu.Böylece,Avrupa’yasırtınıdönmeyekararlıolansultan,buAvrupaeyaletindekiMüslüman kardeşlerinin arasında kendimahvıyla sonuçlanacakbirpatlamanınhazırlığınıyapıyordu.

Bu da garip bir çelişki sonucunda en değerli başarısından, Türk eğitimsisteminin reformuyla kapsamının genişlemesinden kaynaklanacaktı. Gereksivilgerekseaskerialanlardakibugelişmesonkuşakiçindehatırısayılırbiryeniortasınıfınoluşmasınayolaçmıştı.Mutlakiyetekarşısiyasalözgürlüğüntohumlarısultanınkendiilerivemodernokullarınınöğrencileriarasındaköksalmaya başlamıştı. Fransız Devrimi’nin yüzüncü yıldönümü olan 1889’daİstanbul’daki askeri tıbbiyenin dört tıp öğrencisi ilk organize muhalefetgrubunu kurdular.11 Daha önce Yeni Osmanlılar’ın yaptıkları gibi İtalyanCarbonari’nin modelinde hücreler oluşturan bu gizli cemiyet, sivil, askeri,deniz, tıp ve başka yüksek okullardaki öğrencilerin arasında kısa zamandayandaşlarbuldu.Abdülhamit’inmeclisidağıtmasındanberiParis’teyaşayanilk organize liberal sürgünler grubuyla bağlantı kurmakta gecikmediler.Bursa’daönemlibireğitimmüdürüolanvekendinibusiyasalgöreveadamış

Page 483: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bulunanAhmetRızadakısazamanönceonlarakatılmıştı.

Eski bir meclis üyesi olan içlerinden biri La Jeune Turquie yani GençTürkiyeadındabirgazeteyayımlamayabaşlayarakböyleceJönTürkleradınıbenimseyengrubunisimbabasıolmuştu.Rızadabuaradabaşkasürgünlerlebirlikte Meşveret adında bir gazete yayımlıyor ve yabancı postaneleraracılığıyla Türkiye’ye giriyordu. Gazetenin ikinci başlığı İttihat veTerakki’ydi.Grubun bütün ırk ve inançları kapsayacağı düşüncesiyle İttihatveTerakkiCemiyetikurulmuşoldu.

1896’dasultanakarşıbirhükümetdarbesiyapmakiçingirişilmişbaşarısızbir plan, bir grup komplocuyla politik çalkantılardan sorumlu olmalarındanşüphelenilen başkalarının uzak bir eyalete sürgün edilmeleriyle sonuçlandı.Bu arada yurtdışındaki sürgünler arasında muhalefet grupları Paris’tenKahire’ye, Cenevre’ye ve daha az ölçüde Londra’ya kadar yayılıyordu.Bunlarçokkereideolojikaçıdanveşahsenbirbirindenayrılıyordu.Aralarındabirlik olmadığından bazıları, kalanları hayal kırıklığına uğratarak İstanbul’adönmeleriiçinsultanınyağcılıklarındanetkilendiler.

Fakat İstanbul’daki öğrenciler arasında yıkıcı ruh yayılmaya devam etti.Hatta Galatasaray Sultanisi’nde bile. Burada okuyan seçkin yöneticilerinoğulları normal olarak bayramlarla törenlerde, “Padişahım çok yaşa!” diyebağırmayaalışıktılar,ama1906’da“KahrolsunPadişah!”diyebağırıyorlardı.Sarayınyakınetkisinindışındaolantaşraokullarındaburadikaltahriklerdahadabelirgindi.SonuçtadevrimMakedonya’dadoğdu.Selanik’teFarmasonlar,Yahudiler veDönmeler (MüslümanolanYahudiler) gibi organize gruplarıngizlidesteğinieldeedengüçlüİttihatveTerakkiCemiyetietkileriaçısındanParis’teki örgütten daha eylemciydi, zaten iki örgüt çok geçmeden 1907’debirleşecekti. Sultan isyan hareketinin saha düzenindeki subaylara, gücününbağımlı olduğu Osmanlı Ordusu’nun seçkin tabakasına yayılabileceğinitedbirsizliğinedeniyleöngörememişti.Ücretleriningecikmesinevesilahlarladonanımlardaki eksiklere tepki veren bu subaylar, üstün zekâları ve uyanansiyasalbilinçleriylebirdevrimcihareketinpotansiyelöncüleriolacaklardı.

Askerlerin arasındaki çalkantılar 1908’in başlarında Makedonya’dakiÜçüncü Ordu saflarına yayıldı. O yılın yazında çarla Kral VII. Edward’ınReval’daki buluşması, yabancıların eyaleti özerkliğe zorlamak yolundakitehdidiolarakalgılandı.Böyleceimparatorlukiçeridenolduğugibi,dışarıdanda tehdide uğruyordu. Bu da orduda mutlakiyet rejimine karşı Hürriyet veVatan Anayasa ve Millet gibi politik ilkelerin biçimlendirdiği bir isyanhareketini başlatacak kıvılcım oldu. Sayısız casuslarının ona ulaştırdıkları

Page 484: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

raporlarıazımsayanAbdülhamituzunzamanpasifolarakkalmıştı,şimdi isebiremrivakiylekarşıkarşıyaydı.

Hürriyet bayrağı, Selanik’in biraz ötesindeki Resna Tepeleri’nde iki JönTürkbinbaşıtarafındandalgalandırıldı.Bunlardanbiriazkonuşan,fakatcesurbiraskerolarakbilinenEnverBey’di.İkincisiNiyaziBey,İttihatveTerakkiCemiyeti’nin ilk üyelerindendi; kılık değiştirerek Anadolu’da dolaşmış vesultanınyönetiminekarşıolanlarınarasındancemiyeteüyelerkazandırmıştı.Şimdi,davasınabağlıbirlikler,silah,cephanevekenditaburununparalarıyladağlara çıkmıştı. İki subay isyan ettiklerini duyurdular. İttihat ve Terakkionları Selanik’ten destekleyerek Mithat Paşa’nın eseri olan 1876Anayasası’nıncanlandırılmasınıistedi.

Abdülhamit isyancılara karşı Manastır’a bir kuvvet yollayınca bunlarınkomutanıolanŞemsiPaşa,kendisubaylarındanbiri tarafındangündüzvaktivurulurken başka gerici subaylar da aynı akıbete uğradılar. SultanıntaraftarlarıolarakovaktekadargüvendiğiArnavutlardaosıradaTrakya’dakiİkinci Ordu’yu desteklediler. 21 Temmuz 1908’de sultana cemiyet adınayollanantelgraftameşrutibirhükümetinkurulmasıisteniyor,aksihaldevârisiolan şehzadenin sultan ilan edileceği ve büyük bir orduyla İstanbul üzerineyürüneceğibildiriliyordu.

İslamgeleneğiniuygulayanAbdülhamitşeyhülislamabaşvurarakpadişahınotoritesine başkaldıran Müslüman askerlerle savaşmanın haklı görülüpgörülemeyeceğine dair bir fetva çıkarmasını istedi. Şeyhülislam bir durumdeğerlendirmesi yaptıktan sonra, askeri birliklerin, reformlar yapılması vehaksızlıkların giderilmesi isteklerinin şeriata ters düşmediğine dair hükümverdi.Abdülhamitbununüzerinevezirleriyleüçgünsürelibirtoplantıyaptı.Vezirlerin çoğu ordunun istemlerine taraftılar ve kabul edilmemeleridurumunda bir iç savaşın patlak verebileceğinin farkında olduklarındananayasayı oybirliğiyle onayladılar. Bu kararı sultana duyurma görevibaşmüneccimbaşına verildi, bu kişi ise yıldızların da bu reforma olumlubaktıklarınıbelirtti.Sultanbununüzerineboyuneğdive anayasanınbir kezdaha yürürlükte olduğunuve bu yöndeKuran adına yemin ettiğini telgraflaMakedonya’ya bildirdi. 1877’de feshedilen meclis bir genel seçiminarkasından yine toplantıya çağırılacaktı. Sultan Abdülhamit böylece tahtınıkurtarmışoluyordu.

SultanınboyuneğmesiüzerineMakedonya’daEnverBeykeyfihükümetinson bulmasıyla Terakki’yi, “Bundan böyle hepimiz kardeşiz. Artık Bulgar,Rumen, Rum, Yahudi, Müslüman yok, aynı mavi göğün altında hepimiz

Page 485: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

eşitiz, Osmanlı olmaktan gurur duyuyoruz,” sloganıyla da İttihadı ilan etti.Şehrin birinde Bulgar komitesinin başkanı Rum başpiskoposunun boynunasarıldı;birbaşkasındadevriminsubaylarıbirHıristiyanahakaretettiğiiçinbirTürkühapseattılar.TürklerleErmenilerdenoluşanortakbirheyetHıristiyanmezarlığındaErmenikatliamlarınınkurbanlarıiçinbiranmatörenidüzenledi.İstanbul’u sevinçli bir heyecan kaplamıştı; kalabalıklar, “Kanun-i Esasi çokyaşa!” Polis devletinin dağıtılacak olan o korku uyandıran ajanlarını vejurnalcilerini kast ederek, “Kahrolsun casuslar!” diye bağırıyorlardı.Sansürcülermakamlarındankovulurkengazetelerdekutlamalarbirbirinitakipediyordu.Şenliklergünlercesürdü.Arabalıgeçit törenlerindeTürkmollalar,YahudihahamlarveçelişenHıristiyanmezheplerininbaşpapazlarıdayanışmaiçinde yan yana oturuyorlardı. Arabalar yoldaki kalabalıkların hizasındaduruyor, Müslüman ve Hıristiyan din adamları ellerini uzatarak Kanun-iEsasi’yi koruması için dua ediyor, özgürlük nimetinimillete bahşettiği içinTanrı’yaşükrediyorlardı.

Fakat sultandan inayetini esirgememesi için de Tanrı’ya dua ediyorlardı.Başkentinde, “Sultanımız çok yaşasın!” çağrıları hepsini bastırıyordu.Kurnazlıktan ödün vermeyen Abdülhamit milletine özgürlüğü bağışlayanyüce gönüllü meşruti hükümdar pozlarıyla milletinin gözüne girerek JönTürkler’in şanından pay kapmayı başarmıştı. Kalabalık bir halk kitlesi,kendilerine gözükmesi için çok ender olarak çıktığı Yıldız Sarayı’nınkapılarınınönündetoplanmıştı.Sultanertesigünsarayındançıktıda.AlkışlararasındaarabasıylaİstanbulsokaklarındangeçerekçeyrekyüzyıldırgirmediğiAyasofya’ya cuma namazına gitti. Çok geçmeden de 1877’den beri kapalıolan Meclis-i Mebusan’ı da türlü ırk ve inanç sahiplerinin katılımıylaaçacaktı.Türkiyeiçinmutlubirdöneminbaşladığıanlaşılıyordu.

Ama bunun gerçekleşmesi gecikiyordu. Jön Türkler İttihat ve TerakkiCemiyeti’nindesteğiyledeolsabuaşamadaTürkiyeHükümeti’niüstlenmeyehazır değillerdi. Bir miktar sivil tarafından desteklenen vatansever gençsubaylardan oluşmuş bir cunta olarak, darbelerini, despot ve beceriksiz birhükümdarıngücünükısıtlamak,imparatorluğugiderekdahafazlatehditedentehlikelerle başa çıkmaya daha yetenekli bir meşruti hükümet tarafındanyerini doldurmak amacıyla gerçekleştirmişlerdi. Aslında tutucuydular,ideolojilerden de esinlenmemişlerdi, devrimci sosyal değişikliklergerçekleştirmeye özenmiyorlardı. Bütün istedikleri, on dokuzuncu yüzyılınreformhareketinietkinbiçimdedevamettirmekti.

Page 486: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yeni Osmanlılar yönetimin seçkin bir sınıfından çıkmışlardı; kendileriniiktidara geçecek ve anayasanın koşulları doğrultusunda yönetecek niteliktehissediyorlardı. Jön Türkler ise böylesi bir yönetimsel nitelik iddiasındabulunamazlardı.Abdülhamit’inkendieğitimsel,askerivesivil reformlarınınürünü olarak yeni oluşan profesyonel burjuva sınıfından çıkmışlardı.Çeşitlimeslekvegörevlerdeumutvaatetmekleberaber,hâlâolgunlaşmışdeğillerdive yönetmek için gerekli deneyimden yoksundular. Dolayısıyla bu ilkdönemdeki rolleri tahtın arka planında bir tür nöbetçilikti, ağabeyleri olanliberal Türkler yönetirken onlar anayasanın gardiyanları olarakgözlemdeydiler. Yetki böylece hâlâ Babıâli’nin var olan hükümetininelindeydivesarayınzararınaolarakcemiyetlesıkıbirişbirliğihalindeydiler.

Sultanın, anayasal hakkı uyarınca yalnız sadrazamıyla şeyhülislamındanbaşka Harbiye ve Bahriye nazırlarını da atama denemesi nedeniyle çokgeçmedenanlaşmazlıkçıktı.Böylesibiryetkininuygulanmasısultanasilahlıkuvvetler üzerinde etkin bir kontrol sağlayarak cemiyetle genç subaylarınınotoritesinizayıfdüşürecekti.Cemiyettalebianayasayaaykırıolarakreddetti,sultanın sadrazamının istifasını zorladı ve yerine (liberal eğilimli) KâmilPaşa’nın geçirilmesini sağladı. Paşa, saraya bağlı olmayan deneyimli birdevletadamıydı.SonuçtakabuledilebilirbirHarbiyeNazırıatadı.Biryandanyılsonundakiseçimleribeklerkengelenekselbirreformprogramınaöncülüketti.

Jön Türkler önceleri, bütün ırklarla dinlerin serbestçe kaynaşacağıçokuluslu bir devlet bünyesinde Osmanlılık ilkesini yaşatmaya çalıştılar.Fakat bu hayal üç farklı yönden sekteye uğratıldı. Avusturya-MacaristanBosna’yla Hersek’i topraklarına katarak vatandaşlarının anayasal ayrıcalıkiddialarının önüne geçti. Bulgaristan tam bağımsızlığını ilan ederek PrensFerdinand’ıortaçağBulgarimparatorluğumodelinde“BulgarlarınÇarlığına”atadı. Girit de Yunanistan’la birleşmek kararını belirtti. Milliyetçilik ruhuOsmanlılığabaskınçıkmıştı.

17Aralık1908’deSultanAbdülhamitarabasıylaeskiBizansSenatosu’nunyerindekiyeniTürkmeclisiniaçmayagidiyordu.MebuslarıarasındaTürkveTürk olmayan tebaalar aşağı yukarı eşit sayıda, İttihat ve Terakki iseçoğunluktaydı. Meclisin başkanı, İttihad-ı Osmani’nin Paris şubesi başkanıolanAhmetRıza’ydı. Sultan yüksek sesle okunan açılış konuşmasında, sırfmilletinin bir meşruti hükümete henüz hazır olmadığının ileri sürülmesiüzerine önceki meclisi tatil ettiğini ileri sürdü. Ama gelişen eğitim şimdimeclisintekraraçılmasıyolundagenelbir istekbelirtince,kendisianayasayı

Page 487: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

hiçtereddütsüzyenidenilanediyordu,“üstelikbunakarşıçıkangörüşlerönesürenlere rağmen.” Sultan böylece anayasa uyarınca ülkeyi yönetmeyekesinkes kararlı olduğunu belirtiyordu. İsabetli bir pohpohlama yolunasaparak bütün mebuslarını Yıldız Sarayı’nda bir şölene davet etti; kendikutsalkaynağınınsuyunuAhmetRıza’ylapaylaşarakgerçektendemeşrutibirhükümdarolaraksaltanatsürmekniyetindeolduğunabukişiyiinandırdı.

AmaAhmetRıza’nınhayal kırıklığınauğraması yakındı.Çünkügericilikkuvvetleri seferber olmaktaydılar. Politikalarının odak noktası, ülkeninşeriatla İslamın doktrinleri tarafından yönetilmesinden yana olan İttihadıMuhammedi Cemiyeti’ydi. Her türlü liberal reforma karşı olan bu oluşum,Volkanadındakiorganıkanalıylameclistekidahatutucuvedindarkesimlerleordudakierattandestekarıyordu.Diğeryandansultanınkovulanjurnalcileri,kamugörevlilerivesarayhizmetlileriarasındadadestekçileriçoktu.

1909’da nisan ayının ilk günlerinde Birinci Ordu Birlikleri İstanbul’daayaklandılar, subaylarını devre dışı bırakarak Meclis-i Mebusan önündekimeydana yürüdüler ve şeriatın yeniden uygulanmasını istediler. Sayıları,dindarlar ve başka aşırıcılar kalabalığının katılımıyla daha da kabardı.Bunların hepsi şeriatçıların taleplerini tekrarlıyor ve “Kanun-i Esasikahrolsun!”avazeleriyleyürüyorlardı.Çünkügerçeksiyasalhedefleribuydu.Askerlervegöstericilermeclissalonunadoldular,İttihatçımebuslarkaçtılar,sadrazamistifaetti,ardılı ise İttihatçımebuslarınalınmadığıyenibirkabinekurdu.Abdülhamitlütfederekisyancılarıbağışladıveistemlerineboyuneğdi.Bununla eşzamanlı olarak, sultanın saltanatını noktalamak ister gibi,Adana’ylaKilikya’nınbaşkabölümlerindekikarışıklıklarbirkezdahabirkaçbinErmenininkatledilmesinebahaneoldu.

İşte bu karşı devrimdi. Haber Selanik’e ulaşınca, cemiyet anayasayısavunmak için hızla ve şiddetle harekete geçti. Üçüncü Ordu’nun birbölümünü “HareketOrdusu” olarak İstanbul’a yolladılar. Güçlü bir generalolan komutan Mahmut Şevket Paşa’nın yanındaki subaylar arasındaNiyazi’yleEnverBeylervekurmaybaşkanıolarakbüyükumutlarvaatedenMustafa Kemal adında genç bir subay vardı. Birlikler başkenti kuşatmayagirişince,meclisinherikisalonundanmebuslarAyastefanos’agelerekpaşanınemirlerinimilletin iradesini temsil etmesi gerekçesiyle onayladılar.MahmutŞevket Paşa sıkıyönetim ilan edecek, isyancıları cezalandıracak veİstanbul’dakigarnizonuküçültecekti.

Page 488: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Üçüncü Ordu Birlikleri 25 Nisan’da İstanbul’a girdiler. Başlıca iki kışladaha önce sultanın Arnavut muhafızlarının yerini alan, fakat gericilertarafındanakıllarıçelinenSelanik’tengelmişaskerlerinelindeydi.Buaskerlerşiddetlekarşıkoydular,fakattoplarınkullanılmasısayesindebeşsaatiniçindeboyun eğdiler. Yıldız Sarayı çok geçmeden Hareket Ordusu’nun elindeydi.Halkogecesarayınkaranlığagömüldüğünügördü.Kurtarıcılarertesi sabahsaraydan çıktılar ve sultanın hadımlarından, casuslarından ve kölelerindenoluşankalabalıkbirkafileyiönlerisırasürereksokaklardangeçtiler.

Meclis-i Mebusan bu kez sultanın kaderini tayin etmek üzere toplandı.Abdülhamit kurnaz davranarak karşı devrimcilere görünürde destekvermekten kaçınmıştı. Ama bu hareketi esinleyenlere büyük paralardağıttığının kuşkusu yoktu; ona önceleri sadece bir seyirci gözüyle bakankamuoyu da tahrikçi olmasa bile, en azından bir suç ortağı olduğunukavramakta gecikmedi. Meclis-i Mebusan sonunda Abdülhamit’in tahttanindirilmesine karar verdi. Şeriatla uyumlu olarak bu konuda şeyhülislamadanışıldı. Kuran’la şeriatın gereklerine aykırı davranan, kamu parasınıuygunsuz amaçlar uğruna harcayan, yurttaşlarını yasal yetkileri dışındaöldüren, hapseden ve işkence ettiren, gaddarca davranan, ıslah olmaya antiçmişkenbuyemininibozan,fesattohumlarısaçarakhalkınhuzurunukaçıran,böylece kan dökülmesine neden olan “İman sahiplerinin sultanına” neyapılacaktı?Durumböyleoluncatahtındanindirilmesicaizmiydi?Bütünbusorularaşeyhülislamtarafındanverilenyanıtevetoldu.

Oybirliğiyle alınan bir karardan sonra meclis içinden bir heyet sultanıziyaret etti. Sultanın kâtiplerinin ve otuz karaağanın bulunduğu saraydakibüyükbirsalonagirdiler.ÇokgeçmedenAbdülhamitonikiyaşındakioğlunuelindentutarakbirparavanınarkasındançıktı.Heyetinbaşkanıgereklisaygıyıgöstererek sultanı selamladı. Ona, oybirliğiyle, yasal şekilde tahtındanindirildiğini ve kardeşi Reşad’ın yerine sultan ilan edileceğini bildirdiler.Sultan büyük bir vakarla, “Kısmet böyleymiş,” diye karşılık verdi. Sonrabiraz heyecanlanarak hayatının bağışlanıp bağışlanmayacağını sordu.Mebuslar buna karar vermenin adalet ve Türk milleti adına hareket edenMeclis-iMebusan’ıngöreviolduğuyanıtınıverdiler;amaonlaryücegönüllübir ulustular. Kendini haklı çıkarmak için inler şekilde dil döktükten sonraAbdülhamitumutsuzlukiçinde,“Allahkötülerincezasınıversin!”diyeferyatetti. Bir görevli kendi kendine konuşur gibi, “İnşallah!” diye mırıldandı.Küçükşehzadeozamanhüngürhüngürağlamayabaşladı.

Sultanınhayatıbağışlandı.Gecegeçsaatte,dahaöncehiçziyaretetmediği

Page 489: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

garagötürüldüve ikiküçükşehzadesi, evhalkındanbirkaçseçmeadamıveharemiyle birlikteSelanik’e yolladılar.OradabirYahudiye ait olanAllatiniKöşkü’ndehapsedildi.

Bu çağdaş Osmanlı zalimi işte böyle yenilgiye uğratıldı ve küçükdüşürüldü. Önce kansız bir devrime boyun eğen, sonra bir karşı devrimleyenilgiye uğrayan Abdülhamit büyük demokratik reformcu Mithat Paşa’yameydan okurcasına Osmanlı İmparatorluğu’nu mahkûm ettiği mutlakiyetrejiminin sonunu hazırlamıştı. Böylesine gerici bir yönetimin, tümbaşarısızlıklarına ve kusurlarına rağmen, on dokuzuncu yüzyılın ilkçeyreğinden beri yavaş yavaş filizlenen ve Balkanlar’ın komşu ulus-devletlerinin şimdi gözle görülür bir örneğini oluşturdukları liberal gelişimtrendiyle uyuşmadığı kanıtlanmıştı. Kaderin garip bir cilvesi sonucundaAbdülhamit’in kendisi, kendi rejimine neye mal olacağını hesaplamadan,imparatorluğundaıslahedilmişbireğitselveyönetselsistemigerçekleştirerekbutrendiizlemişti.

Tarih perspektifinden bakılınca, tüm insanlıkdışı yönetimine rağmen,Sultan Abdülhamit bir anlamda ilk Osmanlı atalarına layık bir ardıl olarakkabuledilmeyihakediyor. II.MehmetveKanuniSultanSüleymangibibirfatih olacak yerde, bir fatih olmamaya aynı derecede kararlı bir hükümdarolarak, tersinedeolsaonlarındengiolduğunukanıtlamıştır.Onlarhareketinustasıiken,Abdülhamitdurgunluğunustasıydı.Savunmacıbirruhlasavaştanve yabancıların savaşa yol açabilecek tuzaklarından kaçınarakimparatorluğunun kalan kısmını korumaya kendini adamıştı. Tecritpolitikasında inat ederek pozitif askeri eylemler yerine, negatif birdiplomasinin hileleriyle yabancı devletlerin karşısında durmuştu.Hedefi, nepahasına olursa olsun barışı sürdürmekti ve bütün bir kuşak boyunca bunugerçekten de başardı. Böylesi bir politika, Hıristiyan azınlıklarının lehineyabancımüdahalesinikabulüsüreklireddetmeyiiçeriyordu.

FakatgericiAbdülhamitkendiMüslümanyurttaşları içinmodernleşmenindüşmanı değildi.Tam tersine,Tanzimat’la ondokuzuncuyüzyılın reformcusultanlarınınbirçokbakımdangerçekvârisiydi.BüyükreformcuII.Mahmutdemokratik hedeflere ancak despotça çarelerle ulaşılabileceğine inanmıştı.Reformhareketinin,çelişenideolojilervegüçlüilezayıfsultanlarınbirbiriniizlemeleri nedeniyle yüzyıl içindeki şanssızlığı bu görüşün ne kadar doğruolduğunu göstermiştir. Reformların -tüm eksiklerine karşın- gelişmeyeaşağıdan teşvik edilmektense yukarıdan zorlanmasının gerektiğine inanan

Page 490: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

despotAbdülhamit’intahtaçıkmasıylabuçekişmelersonaermişti.

Liberal veya İslamcımuhalefeti umursamayarak daha liberal öncellerininyararsızcadenediklerininçoğunutekkişilikbirrejiminüstüngücüylebaşarılışekilde sonuçlandırmıştı. Şurasımuhakkak ki toplumunun aşağı sınıflarınınesenliğinikabacaihmaletmiş,Türkmilletininkitlelerinicehalet,yoksullukvegenel olarak gelişmemişliğin pençesinde bırakmıştı. Fakat üst sınıflarbünyesindeki eğitimsel reformları sayesinde yeni bir orta sınıf yaratmıştı.Türkiye,modern bir devlet adayı olarak çoktandır gereksindiği eksiksiz birkamu görevlerimüessesesine en sonunda kavuşmuştu.Abdülhamit halkınıngerçek gereksinimlerini kasten görmezlikten gelirken bunu sultan ve halifeolarakövündüğüsınırsızgücününbiraracıolarakkullanmıştı.Amaeğitiminbu arada yayılması yeni bir Türk zümresini olgunlaştırmaktaydı. Bunlarınarasındayalnızaskerlerlememurlardeğil,doktorlar,öğretmenler,gazeteciler,tüccarlar ve yapımcılar gibi profesyonel sınıflar da vardı. Eğitim bunlarıtepkimeyoluyladahagenişvedeğişiklikyanlısıufuklarayönlendirmişti.JönTürkDevrimiiştebununsonucuydu.

Sultan Hamit despotluğunun pençesinde geçen bütün bir kuşağınçelişkisiydi bu. Yöntemlerinde hoşgörüden uzak, hatta acımasız olanAbdülhamit buna rağmen Türkiye için daha liberal bir geleceğin kapılarınıaçmıştı.Yurtiçindekivedışındakibirbarışdönemindedoldurulmasıgerekenbir boşluğu sistematik biçimdedoldurmuştu. İnsani ve kültürel alanda, aynızamanda da telgraf, demiryolu, matbaa makinesi vasıtasıyla haberleşmeninteknikalanındamodernleşmişbirortamyaratmıştı;Türkiyeşimdibuortamdaistediği biçimde gelişmekte serbestti. Temeller atılmıştı, sahne hazırdı,oyunculareğitilmişlerdi.Geriye,gelecekkuşaklarboyuncadeğişimsahnesinioynamakkalmıştı.11Builkcemiyetinadıİttihad-ıOsmaniidi.

Page 491: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((39))Ordu komutanı Mahmut Şevket Paşa’nın desteğiyle İttihat ve Terakki

Cemiyetişimdiimparatorluğunhâkimiydi.İkiyılsürecekbirsıkıyönetimilanederekülkeyigerçekbir askeri diktatörgibi yönetti.Bütünaskeri kuvvetlerhâkimiyeti altındaydı, hatta hükümet bile otoritesine tabi olduğu gibi, etkialanı maliye ve ekonomiyi de kapsıyordu. Ancak o bu gücünü kötüyekullanmıyordu. Anayasal ideale bağlı bir vatansever olan Mahmut Şevketşimdiimparatorlukiçinyenibiryasamaprogramıüzerindeçalışancemiyetinsivilunsurlarıylasıkıbirişbirliğihalindeydi.

İlk iş olarak yeni siyasal değişiklikler 1876 Anayasası’na eklenen yenidüzenlemelerleyasallaştırıldı.Meclisinkayıtsızşartsızotoritesinidoğrulayanbu maddeler, sultanın geleneksel gücüne ve ayrıcalıklarına son noktayıkoyuyordu. Sultanın egemenliği bundan böyle şeriatla anayasaya saygıgöstereceğinevevatanlaulusasadıkkalacağınadairmeclisteedeceğiyeminebağlıydı. Artık nazırları atama veya görevlerine son verme ayrıcalığındanyararlanamıyordu;başkalarınıyüksekdüzeydekikonumlaragetirmesideözelyasalara tabiydi. Sadrazamla şeyhülislamı atamak hâlâ onun yetkisindeydi,ama kabinesine başka atamalar yapmak şimdi sadrazamın göreviydi ve sırfformalite gereği onaylanması için listesini sultana sunuyordu. Meclisinbaşkanvebaşkanyardımcıları iseaynışekildemebuslar tarafındanseçiliyorve bu onaya tabi tutuluyordu. Sultanın eskiden var olan anlaşmalar yapmahakkı da şimdi meclisin onayına tabiydi. Son olarak, devletin güvenliğiaçısındandevletadamlarınısürgüneyollamahakkıise-kibuhakAbdülhamittarafından Mithat Paşa’yla başkalarını sürgüne yollamak için istismaredilmişti-hemenhemeniptaledilmişcesinedeğişikliğeuğratılmıştı.

Sultanın hükümetteki rolü böylece parlamentonun kararlarını onaylamayaindirgenmişti.Meşrutibirhükümdarolarakhâlâsaltanatsürüyordu,amaartıkyönetmiyordu. Hükümetin yetkileri şimdi meclisin sorumluluklarıkapsamındaydı, şöylekibiruyuşmazlıkdurumundamecliskabineyi istifayamecburedebilirdi.Sonuçtasonsözmebusların iyiniyetinebağlıydı.Bunlar,enazındankâğıtüstünde,meclisi,yöneticilerleuygulayıcılarınzararınaşöyleyadaböylekuvvetlendirenanayasaldeğişikliklerdi.

Meclis-iMebusanbuaradakendidurumunupekiştirmekiçinbaşkayasalarda hazırladı. Bunun amacı, muhalefeti sınırlamak ve bireysel eylem ya daprotestomitingleriyoluylakarşıdevrimeyolaçanaşırıhürriyetlerikısmaktı.Bu, sansür olmasa bile, basın özgürlüğünü bir dereceye kadar kısıtlamayı

Page 492: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

içeriyordu.Yeni bir yasa, birlik vemerkezi kontrol adına etnik veya ulusalgruplara dayalı ayrılıkçı cemiyetleri yasaklıyordu. Yasa, Balkanlar’dakiYunan,Bulgarvebaşkaazınlıkkulüpvecemiyetlerininhemenkapatılmasınayol açtı. Bir başka önlem, Balkan eşkıyası gibi silahlı çetelerisilahsızlandırmak ve bastırmak için orduya bağlı “takip taburları”nınoluşturulmasıydı. Son olarak, ırk ve inanç eşitliği adına Müslümanolmayanların da ilk kez Türk silahlı kuvvetlerine alınması için önlemlerebaşvuruldu.

Fakat milliyetçilik kavramı şimdi gelişiminin bir olgunluk aşamasınaulaşmıştı. Enver’in tüm tumturaklı konuşmalarına rağmen, Osmanlı’nınçokulusluveçokdinliimparatorlukhayalinianayasayagöregerçekleştirmekvebiçimlendirmekiçinartıkçokgeçti.İttihatveTerakkiliderlerininiçindeengerçekçiolanTalatcemiyetinSelanik’tekigizlibirtoplantısındabununartık“gerçekleştirilemez bir ideal” olduğunu itiraf etti. “Gâvuru sadık birOsmanlı’ya dönüştürmek için başarısız denemelerde bulunduk. BalkanYarımadası’nın küçük bağımsız devletleri Makedonya halkları arasınaayrılıkçıfikirleryayacakkonumdakaldıkçabutürdençabalarımızınbaşarısızolması kaçınılmaz.” Böylece Osmanlılaştırma başka bir biçim alacaktı.İngiltere büyükelçisinin, Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey’e yazdığı gibi,“Cemiyet için ’Osmanlı’ mutlaka ’Türk’ demek, şimdiki Osmanlılaştırmapolitikası da Türk olmayan unsurları bir Türk değirmeninin içindeöğütmektenibaret.”

Osmanlılaştırma gerçekten de Türkleştirme anlamına gelmeye başladı veArapları,ArnavutlarıyadabaşkaTürkolmayanMüslümanlarıTürk lisanınıbenimsemeye zorlamakla sonuçlandı. Osmanlı’nın yenildiği ve Pan-İslamizm’in gerilediği bu dönemde yeni bir Türk milliyetçiliği bilincigelişiyordu, bu ise ırksal ve kamusal kökeninde Avrupa’daki benzereylemlere benzeyip şimdi Pan-Türkizm denilen politik ve kültürel eylemdeağırağırifadesinibulacaktı.

Reformcu rejimler on dokuzuncu yüzyılda Batı eğitimi tarafındanaydınlatılmış olup Avrupa uygarlığına büyük bir saygı duyan yöneticisınıfındanküçükbirseçkingrubundesteğinegüvenmişti.Onlarınkiyukarıdankozmopolit bir ruhla bahşedilmiş liberal avantajlardı. Ama politik vurguşimdiköktendeğişmişti. İttihatçılaraslındayerlibir eylemdi,OsmanlıdeğilTürktüler, kozmopolit değil milliyetçiydiler, seçkinci değil halkçıydılar,güçleriiçingenişbirsosyaltabanavekarmabirsınıfyapısınagüveniyorlardı.Seçkinler tarafından değil, Meclis ve Abdülhamit’in reformlarının gelişen

Page 493: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ürünüolangenişkapsamlıyeniprofesyonelsivildevletmemurluğukanalıylayöneteceklerdi. Rejimlerini her ne kadar orduyu politikaya katma temeliüzerine oturtmuşlarsa da İttihatçılar, bunun içinde askeri ve sivil öğelerarasındayeterinceiyiişleyenbirdengekurabildiler.

Ülke içinde en büyük desteği o da Abdülhamit rejimi içinde genişlemişolanyeniortasınıftanalıyordu.Buayrıca,İttihatçılarınpolitikkatılımcılığıntohumlarını saçtıkları Türk kitleler tarafından pekiştirilmişti. Onlarınki,geçmişte dinsel kurumların yaptıkları gibi, sokaktaki adama büyük önemverenlaikbirhükümetti;şehirhalkınıkitlemitinglerindeseferberediyorlarvepolitikalarınındesteklenmesiiçingösterilerdüzenliyorlardı.

Amabütünbunlarkitlelerinkendilerinedoğrudanyararlı olacakherhangibir değişiklik habercisi değildi. Çünkü bir kere anayasanın sihirli tılsımıylasilahlandıktansonraJönTürkihtilalcileriyenibirsosyaldüzendüşünmüyor,eskikurumlarıortadankaldırmayıtasarlamıyor,tamtersinevarolanlarıkendipolitik güçlerinin bir kaynağı olarak yaşatmayı planlıyorlardı. YeniOsmanlılarla Tanzimat döneminin reformcularından farklı olarakpolitikalarıyla yöntemlerinde ideolojik olmaktan çok, deneyimlerlegözlemlere dayanıyorlardı. Esas olarak eylem adamıydılar, aralarındateorisyenler ve entelektüeller azdı; temel prensiplerle sonuçlardan çok,imparatorluktan geriye kalanları ne pahasına olursa olsun kurtarmak gibigerçekçibirgörevleilgileniyorlardı.

Soruhâlâyanıtlanmışdeğildi.Bukurtuluşunarkasındayatan fikirneydi?Yeni kimliği neydi? Türkler tarihlerindeki bu dönüm noktasından itibarenhangi uygarlığın bir parçası olacaklardı. İslamınkinin mi, Batı’nınkinin miyoksa her ikisinin bir birleşiminin mi? Osmanlılık kavramının,imparatorluğun beş yüz yıldır üzerinde yükseldiği ırk, dil ve inançbirleşimininartıkmodasıgeçmişti-veuzakAsyaeyaletleridışında-neredeyseyok olmaya mahkûmdu. Avrupa’nın milliyetçilik kavramının kurbanıolmuştu.Abdülhamit’inbirAsyabirliğikurmadenemesininürünüolanPan-İslamizm kısa ömürlü olmuştu; gerçekte somutlaşamayan bir soyutlamadanbaşkabirşeydeğildi.Türkünbağlılığınınodağıbundanböyleneolacaktı?

Bunun yanıtı yeni Türk ulusu kavramında yatıyor olmalıydı. Bu iseOsmanlıDevleti’yleİslamdinindenayrıbirkavramolmaklaberaber,yinedeayrılmaz bir parçası olarak kalıyordu. Balkan halkları uluslar oluşturmaküzeregruplanırkenTürklerdebirulusolaraktarihselvekültürelkimliklerininifadesinde birlik arayarak kendi milliyetçilik şuurlarını geliştirdiler.İlhamlarınıondokuzuncuyüzyıl sonlarındanberiMehmetEmin (Yurdakul)

Page 494: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

adındagençbirTürkşairindenalmışlardı.Halkdilinikullananşair,ovaktekadargöçerveyaköylüstatülükabavecahilbiryaratıkanlamındakullanılanTürk adına yeni bir vakar ve gurur aşıladı.Mehmet Emin şimdi, “Ben birTürküm,dinim,cinsimuludur,”diyekimliğinigururlailanediyordu.Dahasıdavardı:“BizlerTürküz,bukanlavebuadlayaşıyoruz.”

Avrupa’nınyeniTürkolojibilimiylebirleşenbu türşairaneaçıklamaların,Türklerde,İslamiyetöncesindeAsyabozkırlarındangöçlerindenberiinsanlıktarihindeki rollerinin bilincini uyandırması kaçınılmazdı. Bu da ırklarınınTuranlıkökeniniönplanaçıkarıyordu.AncakhayalciPan-Turanizmkavramınedeniyle soyutlama alanına fazlaca kayıyordu. Pan-Turanizm, etnikakrabalıkveolasıpolitikaçerçevesindeyalnızMoğolistan’laÇin’ekadarOrtaAsya’yı değil, Rusya üzerinden Macaristan ve başka devletler yoluylaAvrupa’yıdakapsayanbirleşmehayallerinibesliyordu.

Jön Türkler arasında Pan-Türkizm’in daha gerçekçi ve sınırlı bir görüşükök salmıştı.Bu daOsmanlı İmparatorluğu’nun kalanındamutlakaTürklüküzerinde ısrarla duruyordu. Önceleri kültürel ve sosyal alanlarda etkinkenzaman içindepolitikaalanınadauzandıveTürkcemiyetlerininyayımladığıetkin dergilerde ve 1912’de politik amaçlı olmayan Türk Ocağı adlıkulüplerin kurulmasında ifadesini buldu. Türk Ocakları’nın amacı “ulusaleğitimi geliştirmek, İslam uluslarının içinde en önde geleni olan Türklerinbilimsel, sosyalveekonomikdüzeyleriniyükseltmekveTürk ırkıyladilininiyileştirilmesineçalışmaktı.”

BuaradazamangeçtikçeİttihatveTerakkiCemiyeti’ninegemengrubununsaflarında uyuşmazlık büyüyordu. Ama ancak 1911’de ciddi bir muhalefetpartisi tarafından tehdit edilmeye başlandı. Tutucu görüşlü Hizb-i Cedit,cemiyetin anayasal yöntemlerini ve sosyal yönleriyle birlikte politikalarınıaçıkçayeriyordu.Önesürdüğüistemleriarasındaanayasalyapıiçinde“tarihiOsmanlı geleneklerinin korunmasını”, “Halifelik’le sultanlığın kutsalayrıcalıkları”nıpekiştirmeküzereanayasanınbazımaddelerindedüzeltmeleryapılmasını, aynı zamanda da bir yandan “dini, ulusal manevi ve ahlaksaldeğerler”i korurken imparatorluk içinde “Batı uygarlığının gelişmeleriyleürünlerinden” giderek daha fazla yararlanılmasını içeriyordu. Liderleriniddialarına bakılırsa, ülkede üç eğilim vardı: gerici bağnazlık, fazla hızlıgelişim ve var olan âdetlerle geleneklerin korunmasıyla uyumlu kültürelgelişim.Bununlabaşkamuhalifgruplarınsavları-Selanik’tekilerinsonuncusuolan- parti kongresinde ateşli bir dille tartışıldı. Varılan kararlar etkisiz bir

Page 495: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

uzlaşmaylasonuçlandı.

AradançokgeçmedenDamatFeritPaşa’nınönderliğindeİttihatveTerakkiCemiyeti’nekarşıolanbütünunsurlarınkatılımıylaHürriyetve İtilafPartisikuruldu.(Türkiye’deikirakipadayarasındakiilkgerçekseçimolan)biraraseçimde yukarıdaki partinin adayı ezici bir çoğunlukla seçildi. Bu durumlabaşkadüşmancaişaretler,cemiyetinMeclis-iMebusan’ıdağıtmasınayolaçtı;bunuise1912ilkbaharındabirgenelseçimizledi.İktidardakipartininbaskısıaltında yapılan bu seçim, ezici bir çoğunlukla zaferi kazanmak vemuhalefetteki adayların altısından daha fazlasınamecliste yer kaptırmamakiçin rüşvetler, ayrıcalıklar ve muhalefetin toplantılarının yasaklanması gibiutanç verici çarelerle etkilendirilecekti. Türk tarihinde “sopalı seçim” diyeadlandırılan bu eylem, partiye karşı ihtiyatsızca boğdukları yasal harekettençokdahatehlikeliyasadışıbirmuhalefethareketinikışkırtacaktı.

Makedonya’nın geçmiş imajından etkilenerek baskı ve zulme karşıkurtarıcı rolünü benimseyen bu muhalefet hareketi, bir grup genç subayınArnavutluk’takibirayaklanmayıdesteklemeküzeredağlaraçıktığıaskeribireyleminürünüydü.İstanbul’daki“HalaskârZabitan”adlı liberalbirörgüttençıkmışlardı.“HalaskârZabitan”sultanınyönetimigibibaskıcıkesilenİttihatveTerakkiCemiyeti’ningücünükırmayı,serbestveyasalbirseçimyoluylameşruti hükümeti tekrar kurmayı amaçlıyordu. Aynı zamanda hedeflerinevarırvarmazordununpolitikadanelini çekmesinde ısrarediyorlar, subaylarıbuaradahükümetinönerdiğigörevlerikabuletmiyordu.

Arnavutluk sorunu karşısındaMahmut Şevket Paşa harbiye nazırlığındanistifaetti.BununertesindeMeclis-iMebusan’dahemenhemenittifakayakınbir güven oyu çıktıysa da, bu, hoşnutsuzları yatıştırmadı. Halaskâr Zabitanburadadevreyegirdi.Basındakibirbildirgevesultanayapılanbirduyurununarkasından orduda belirgin bir hareket hazırlığı görüldü. Sonuçta Meclis-iMebusanistifaetti.Halaskârlarbununüzerinekoşullarınıbildirdiler:Sultanınatayacağı bir sadrazamın hükümetine kendi seçecekleri iki nazırlakatılacaklardı. Sultanın seçimi AhmetMuhtar Paşa oldu. Politik kaygılarınötesindeolanveaskerisicilinedeniylesaygınlıkkazanmışbiradamdı.AmaodabirsüresonrasadaretieskisahibiliberalKâmilPaşa’yaiadeetti.Kuşatmakaldırıldı, ama aradan çok geçmeden yine başlatıldı. Görevdeki bütünsubaylar herhangi bir politik cemiyete katılmamaya ve devlet işlerinekarışmamaya and içtiler. Meclis-i Mebusan dağıtıldı, sultan da yeniseçimlerinyapılmasınıemretti.

Page 496: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ama içtekibupartiçekişmeleridevamederken imparatorlukyabancılarlayine savaş halindeydi. Bu kez İtalya devreye girmiş imparatorluğuparçalamaya çalışıyordu. Savaş sahnesi Kuzey Afrika’ydı. BuradaOsmanlı’ya ait Tunus Fransızların mandası altına girmişti. Ganimetten birparça isteyen İtalyanlar, “tazminat” kabilinden Libya topraklarını talepediyorlardı. İki tarihiRomaeyaletiTrablusgarp’laSirenaykaimparatorluğunayrılmaz birer parçası olarak Osmanlı’nın elinde kalan son Afrikatopraklarıydı.İtalyanlargörünürdeticaretamacıylavesözdebarışçıniyetlerlebirkaç zamandır Trablus’a sızmaktaydılar. Fakat İstanbul’da basının önesürdüğütahminleregöre,İtalyaşimdiTrablusgarp’abir“vaatedilmiştoprak”gözüyle bakmaktaydı ve burası Türklerin savunmadaki beceriksizliklerinedeniyle her an “fazla olgun bir meyve gibi ağırlığının etkisiylekendiliğindendüşecekti.”

Oan28Eylül1911’deİtalyanHükümeti’ninanibirültimatomuylageldi.İtalya Türk yetkililerin çare bulamadıkları “düzensizlik ve ihmal durumu”kendi yurttaşlarını tehlikeye düşüren eyaleti işgal niyetinde olduğunuaçıklıyordu.BununiçinBabıâli’ninyirmidörtsaatiniçindeonayınıistiyordu.Babıâli uzlaştırıcı bir yanıtla vakit kazanmaya çalıştı. İtalya’nın iddialarınımasaya yatırmaya ve İtalyan Hükümeti’nin şimdiye kadar saygı gösterdiğiOsmanlı egemenliği sınırları içinde ayrıcalıklar tanımaya hazır olduğunubildirdi.

Ancak şimdi İtalya’da arkasında finansal çıkarlar bulunan milliyetçiliközlemleriuyanmışbulunuyordu;hemenertesigünOsmanlıİmparatorluğu’nasavaş ilan etti. Türkler, büyük ölçüde deniz kuvvetlerinin yetersizliğinedeniyleaskeribirliklerivesilahları içinulaşılamazolaneyaletisavunacakdurumda değillerdi. Oysa bunlar önceki tarihlerde İtalyanların karayaçıkmasını önleyebilirdi. Ancak şimdi sırf Osmanlı Donanması’nınAbdülhamitdevrindekuvvettendüşmesinedeniyleAdriyatik’eegemenolanİtalyan Donanması Trablus’a elli bin kişilik bir kuvvet yollayabildi.İngiltere’nin etkisiyle tarafsızlığını ilan eden Mısır, Türk kuvvetlerininkarayoluyla geçmelerini yasakladığına göre, Babıâli’nin, kuvvetlerinidesteklemek için bütün yapabileceği Trablusgarp’a bir grup Türk subayıgöndermekti.Bunların arasındaEnver ve İstanbul’dakiHareketOrdusu’nunkurmaybaşkanlığınayükselmişolanMustafaKemaldevardı.

İtalyanlar çokgeçmedeneyaletinkıyılarınave limanlarınahâkimoldular.AncakTürklere çöldekiArap aşiretlerinden destek geldi. Türk subayları buArap aşiretlerini askeri bir düzene soktular. İleri karakollarla ulaşım

Page 497: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kanallarınabaskınlaryaparakdüşmanı tedirgin etmekve susuzhinterlanddailerlemesiniolanaksızkılmakiçingerillataktiklerieğitimiverdiler.Durumikiaysonratambirçıkmazagirdi.

İtalyanlar 1912 ilkbaharında donanmalarıyla Beyrut ve İzmir gibi Türklimanlarını bombardımana tuttular; Avusturya-Macaristan’ın korumasındakiYunan Adaları’na dokunmamakla beraber, Rodos’u, İstanköy’ü ve başkaadaları işgal ettiler; ayrıca, Çanakkale Boğazı’nı koruyan iki kaleyi debombardıman ettiler. Bu durum Türkleri Rusya’nın İstanbul Boğazı’na birçıkış yapması korkusuyla boğazları kapamaya sevk etti. İtalyanlar bunarağmensonbahargelmedengirdiklerisavaşlardangalipçıktı.Türkler18Ekim1912’deLozanyakınlarındakiOuchy’de12birbarışantlaşmasınaimzaatarakTrablusgarp’ı İtalya’ya Libya’nın kalan kısmını da boşaltılana dek OnikiAdaları“geçici”olarakİtalyanlarınelindebırakıyorlardı.

Afrika’da barış şimdi Türkler için acil bir zorunluluk haline gelmişti.Çünkü Osmanlı İmparatorluğu hemen ertesi gün Balkanlar’da Yunanistan,Sırbistan veBulgaristan’la savaş halindeydi. Tarihlerinde ilk kez aralarındabirleşenbudevletler, JönTürklerdönemindekidurumuöncekindendaha iyiolmayanMakedonya’yaaskeribirmüdahaleiçin-Karadağ’ındakatılımıyla-bir Balkanlar Birliği kurmuşlardı. Birliğin amacıMakedonya’nınHıristiyanhalklarınınTürkegemenliğindenkurtulmalarıvetopraktaleplerininTürklerinzararınaolarakkarşılanmasıydı.Türklerindıştaaskerialandakimeşguliyetlerive içteki siyasal karışıklıkları göz önüne getirildiğinde zamanlama onlarınaçısından mükemmeldi. Balkan devletleri ittifaklarını iki anlaşmaya;Bulgaristan’la Sırbistan ve Yunanistan’la Bulgaristan arasındakinedayandırıyordu. Babıâli’den eyalete tarafsız bir genel vali atanmasını, yerelyasama meclisleri, yerel zabıta kuvvetleri ve kendileriyle Avrupadevletlerinin denetimi altında ayrıntılı reformların gerçekleştirilmesiniistiyorlardı.Babıâli prensip olarak kabul etti, fakat daha yeni dağılmış olanMeclis-i Mebusan tekrar toplanıp onayını verene dek istenen garantilerisağlamayıreddetti.

Türk basınının yansıttığı kamuoyu, savaşı böylesine ödünlerin onurkırıcılığına yeğliyordu. Avrupa devletleri, Berlin Antlaşması’nın içerdiğireformtekliflerinihareketegeçirereksavaşıönlemeyeçalıştılar.Fakatreformvaatlerine artık inanmayanBalkan hükümetleriAvrupa’nın baskısına boyuneğmediler. Kendi halklarının arasında savaş lehindeki yaygaralar öylesineşiddetliydi ki, duymazlıktan gelinmesi ayaklanmayla sonuçlanabilirdi. Budurumdasavaşkaçınılmazdı.

Page 498: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BalkanSavaşıOsmanlı İmparatorluğu için felaketle sonuçlanacaktı.Silahaltında yedi yüz bin askerlerinin bulunduğu söylenen Balkan devletlerininorduları,Osmanlıİmparatorluğu’nunordusundansayıcaçoküstündü.Türklerüstelikhazırlıksızyakalanmışlardıveseferberolmak içinzamana ihtiyaçlarıvardı. Ordunun politikaya karışması, askeri organizasyonunun dövüşçü birkuvvetolarakgelişmesindeyararlıolmamıştı.Komutası,subaylarınınsiyasalnedenlerle ordudan uzaklaştırılması ve Enver ile başka yüksek rütbelisubaylarınKuzeyAfrika’dabulunmalarınedeniyledahadazayıflamıştı.

Ordunun elinde gerçi Almanların sağladığı modern silahlar çoktu, amabunlardan en etkin şekilde yararlanılabilmesi için yetenekli personeldenyoksundu. Levazım dairesi fena halde ihmale uğramıştı. İnce yazlıküniformalarının içindeki askerler, Balkanlar’daki bir kış savaşına uygunşekilde giyinip kuşanmış değillerdi. Üstelik, yakın zamanda orduya alınanHıristiyanlarındüşmanındavasınayakınlıkduymalarınedeniylesaflarındadaayrılık vardı. Oysa Balkan orduları, son birkaç yıl içindeki belirgingelişimleriyleAvrupa’yı şaşırtacaklardı.Batı yöntemlerine göre eğitildiklerigibi, yeni kazanılmış ulusçuluğun sağladığı coşkuyla ateşlenmişlerdi.YenilmezTürkmitosuna,Avrupadevletleritarafındandeğilde,horgördüğübirzamankitebaalarıtarafındansonsuzadeksonverilecekti.

Birinci Balkan Savaşı üç ayrı yönden gelen ve arka arkaya yenilgileryaşayanTürk ordularının altı hafta bile zor dayandıkları bir yıldırım savaşıoldu. Almanya’da eğitim görmüş veliaht prensleri Konstantinos’unkumandasında ilerleyen Yunanlılar, karşılaştıkları kalabalık bir Türkkuvvetini derin bir vadide kıstırarak bütün ağır silahlarını ve ulaşımvasıtalarını ele geçirdiler. Destek alan Türkler daha güçlü bir konumageçince,bukezYunantoplarıonlarıtaradıvedarmadağınhaldekaçmalarınanedenoldu.YunanlılarbundansonraTürkOrdusu’nunkalankısmınısınırınötesine sürerek Selanik’i kurtardılar ve koruyucu Azizi Demetrios’ungününde şehre girerek çılgına dönmüş Rumların gül yağmuru altındasokaklardan geçtiler. Beş yüz yıla yakın süren Türk egemenliğinden sonramavili beyazlı Yunan bayrağı şehrin bütün pencereleriyle damlarındadalgalanırkenAyYıldız’lısıbirdahadönmemeküzeregitti.

Bu sırada kuzeyden Vardar Vadisi’nden inen Sırplar Kumanova’dakalabalık bir Türk Ordusu’nu, sonra Manastır’da bir ikincisini yendiler.BunlardankalanlararkalarındaonbintutsakbıraktıktansonrasınırötesindekiArnavutluk’a sığındılar. Doğuda Bulgarlar Trakya’yı istila ederek TürkleriKırklareli’ndekiikigünlükbirsavaştayendiktensonra,TürkOrdusu’nunana

Page 499: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

bölümünü Lüleburgaz’da karşılayarakKaradeniz’leMarmara’nın arasındakiistihkâmları İstanbul’danönceki son savunmaolanÇatalcahattına sürdüler.Kuşatma altında daima inatçı davranan Türkler, burada Krupp topları veAnadolu’dan gelen desteklerle düşman ilerleyişini durdururken Bulgarlarfazla uzamış levazım hatları yüzünden engellendiler. Böylece, 3 Aralık1912’de Sırplar ve Bulgarlarla bir ateşkes için anlaşmaya varıldı, amaYunanlılarlaantlaşmayapılmadı.

DurumLondra’dabirkonferansıntoplanmasınayolaçtı.AvrupadevletleriburadaBalkandevletlerininkendibaşlarınabarışyapmadenemelerinekarşınüfuzlarını kullanmaya çalıştılar. Babıâli 1 Ocak 1913’de kendi barışönerilerini duyurdu. Bu özellikle imparatorluğun eski başkenti Edirne’yleilgiliydi. Edirne-Arnavutluk’taki İşkodra ve Epir’deki Yanya sayılmazsa-imparatorluğun Avrupa’daki şehirleri arasında kuşatanlara hâlâ karşı koyanbiricikşehirdi.TürkdelegelerihernekadarEdirne’ninbatısınadüşenTrakyatopraklarını terk etmeye hazır iselerse de, Edirne ilinin, sınırlarda üzerindeanlaşmayavarılandüzeltmelerinyapılmasıkoşuluyla,haracabağlanmışözerkbirdevletolarakkalmasındadirettiler.AncakAvrupadevletleribunureddettiveBabıâli’yeulaştırdıklarıbirnotadaEdirne’ninBulgaristan’abırakılmasınıistediler.

İttihatçı Jön Türkler, savaşın başından itibaren Kâmil Paşa’yı partipolitikası dışındaki ulusal bir işbirliğine razı etmeye boşu boşunaçalışmışlardı.Bukezonunla rejimininböylesionurkırıcı tesliminiönlemekamacıyla 23 Ocak 1913’de bir hükümet darbesi düzenlediler. KuzeyAfrika’dandönmüşolanEnver’lesubaylardanküçükbirgrupBabıâli’yebirbaskın yaptı. Hükümetin yaldızlı toplantı salonunu basarak yenilgidensorumlu tuttukları Harbiye Nazırı Nazım Paşa’yı vurdular; Kâmil Paşa’yısilah zoruyla istifaya zorladılar, sonra sultandan Mahmut Şevket Paşa’nınsadrazamolarakhükümetinbaşınageçmesinisağladılar.İktidaradönenİttihatve Terakki Fırkası Avrupa devletlerinin taleplerini geri çevirdi, Balkandevletlerininateşkesibozmalarıyladasavaştekrarbaşladı.

Edirne uzun ve azimli bir direnişten sonra ortak Sırp-Bulgar saldırısınayenik düştü. Aynı şekilde Yanya Yunanlıların, daha sonra da İşkodraKaradağlı’ların eline geçti. Tekrar toplanan Londra Konferansı ve bunuizleyen anlaşmayla imparatorluğa Avrupa’daki topraklarından İstanbulsurlarıyla Çatalca istihkâmlarının ötesinde, Karadeniz’le Marmara arasındaçizilen bir hattın içindeki küçük bir Trakya parçasından başka bir şeykalmadı.Arnavutluk’laEge’dekiTürkadalarınınkaderinintayinedilmesiise

Page 500: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sonraki görüşmelere bırakıldı. Avrupa milliyetçiliğinin birleşik kuvvetlerisayesindeTürkiyegörünüşegöreAvrupa’dabirgüçolmaktançıkmıştı.

Ama Balkan devletlerinin ittifakı uzun sürmedi. Beklenmedik hızlızaferlerinin ganimetlerini paylaşmaya sıra gelince rakip Balkan devletlerikarşılıklı suçlamalara başladılar ve anlaşmazlığa düştüler. Türklere karşızaferleri Bulgarlar’da geçmişteki büyükBulgaristan hayallerini hortlatmıştı.Ruslar, Balkanlar’da yeni bir savaşın Romanya’nın müdahalesine yolaçabileceğiniveTürkleriyenidenhareketegeçirebileceğiniilerisürerekonlarızapt etmeye çalıştı. Fakat savaşçı hükümetleri, Bulgar silahlı kuvvetlerineduyduğu gururla güvenin,Yunanla Sırp ordularına duyduğu küçümsemeninve iki eski müttefikini yenebileceğine inancının etkisiyle tüm uzlaşmaönerilerinekulağınıtıkadı.

Bulgaristan, Yunanlıların Selanik’i ele geçirmelerinden dolayı duyduğuiçerlemeyi ta başından beri gizlememişti. Hatta kendisi de bir kuvvetyollayarakbunuengellemeyebileçalışmıştı, amabukuvvetçokgeçgelmişve şehirdeortakbirgarnizonkurmak içinoradakalmıştı.Ozamandanberi,hattaLondraAntlaşması’nınbileöncesindenikidevletbuşehirleMakedonyakıyıları için çekişme halindeydi, bu arada daha ötedeki Struma Vadisi’ndearalarında çatışmalar bile olmuştu. Selanik’i ve Makedonya’nın güneybölümünüsilahkuvvetiyleeldeedenYunanistan,buralarınepahasınaolursaolsunkaptırmamayakararlıydı.

Diğer yandan, Vardar Vadisi’ndeki kuvvetleri, Bulgaristan’ın yardımıolmaksızın,TürklerinyenilmesinebüyükkatkıdabulunanSırbistan,savaştanöncekiSırp-BulgarAntlaşması’ylaMakedonya’danhissesinedüşenparçanınküçüklüğüne içerliyordu. Bulgaristan şimdiMakedonya’nın daha büyük birparçasına ekolarakSırpların yardımıylaEdirne’yle birlikteDoğuTrakya’yıda elde ettiğine göre,Balkanlar’daki güçlerin dengesizliği Sırbistan için birtehditti. Arnavutluk’a bağımsızlık verilmesi tasarlandığına göre, Sırbistanüstelik şimdi Adriyatik’e bir çıkıştan mahrum kalacaktı. Yunanistan’laSırbistan bunun üzerine ittifak kurdular. Her iki devlet, bir Bulgaristansaldırısı olasılığına karşı birbirlerine karşılıklı askeri yardımdabulunacaklardı. Ayrıca, başarılı bir savaş durumunda talep edecekleri yenisınırları saptadılar ve destek için Türkiye’nin ağzını aradılar. FakatBulgaristan, inadı ve kavgacılığının etkisiyleRusların arabuluculuğunu geriçevirerekMakedonya’nıntamamınıişgaletmetehdidinisavurdu.30Haziran1913 günü gece yarısı da herhangi bir kışkırtma ve savaş ilanı olmaksızın

Page 501: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

müttefik Yunan ve Sırp kuvvetlerini ayırmak amacıyla Makedonya’ya ikiyöndensaldırdı.BöyleceikinciBalkanSavaşıbaşlamışoldu.

”Enkısaveenkanlısavaş”olaraktarihegeçenBalkanSavaşıbiraysürdüsürmedi, ama peş peşe dramatik Bulgar yenilgileriyle ve Balkan devletleriarasındakigüçdengesinitersyüzederekbütünbeklentileriboşaçıkarttı.Önceşaşkınlığa düşenSırplarlaYunanlılar çok geçmeden toparlanarak kuzeydekinehir vadilerinde ve Selanik’in doğusundaki dağlarda büyük zaferlerkazandılar.Bizansruhuylayenibir“BulgarkatiliBasileus”olarakalkışlananKral Konstantinos’un kumandasındaki Yunanlılar, Serez üzerinden doğuyadoğru ilerlediler.Ateş ve katliam saçarakBulgarları kovalarken arkalarındabıraktıklarıtopraklarıyakıpyıkıyorlardı.DonanmalarıMakedonya’daKavala,doğu Trakya’da ise Dedeağaç limanlarını zapt ederken kara kuvvetleri degeleneksel sınır Meriç Nehri’ne kadar Trakya kıyısında yayıldı. RuslarınöngördüklerigibiRomanyadasavaşakatılmıştı.LondraAntlaşması’nagörealdığı nekesçe ödülden ve Balkanlar’daki Bulgar hegemonyasından hoşnutolmadığından bir ordusuyla Tuna’yı aştı. Bu ordu Silistre kalesini işgalettiktensonrabirdirenişlekarşılaşmadanPlevne’yeyürüdüveSofya’yayirmikilometrekaladurdu.Batı’dandaSırbistan,Bulgar sınırını aşarakTuna’nınVidin Kalesi’ni tehdit etti. Türkler de sonunda intikamlarını alabildiler.Enver’in kumandasındaki bir ordu Çatalca hattından itibaren yürüyüşegeçerek Edirne’yi ele geçirdi ve Doğu Trakya’da Türk egemenliğini tekrarkurdu.

Yenik düştüğü düşmanları tarafından sarılmış Bulgaristan sonundaRusya’nın arabuluculuğu sayesinde barış istemek zorunda kaldı. BükreşAntlaşması sonucunda onuru kırılarak bütün taraflara arazi bırakmakdurumunda kaldı. Önceki yıldaki fetihlerinden yalnız Strumca Vadisi’yleTrakyakıyısındanküçükparçaelindekalmıştı.Sırbistan,BulgaristanzararınaMakedonya’dandahabüyükbirpayaldı.Yunanistan’ınMakedonya’danpayıdaha da büyük olduğu gibi, buna Batı Trakya’daki Kavala da eklendi.Romanya’ya Dobruca ve Tuna’dan Karadeniz’e uzanan stratejik bir sınırverildi. Türkiye ayrı bir antlaşmayla Edirne’yi ve önceki yenilgisine sahneolan Kırklareli’ni, ayrıca Doğu Trakya’da Dimetoka’yı da içeren ve Sofyademiryolunu kesen bir payı geri aldı. Bulgaristan, Berlin Antlaşmasısayesinde son otuz beş yıl içinde Balkanlar’da kurmuş olduğu egemenkonumubirkaprisuğrunakısabirkaçgününiçindekaybetmişti.12UşiAntlaşması.

Page 502: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

((40))OsmanlıİmparatorluğuböyleceonuBirinciDünyaSavaşı’nagötürecekve

kaderini tayinedecekolantarihininsonevresinegirmişti.İttihatçıSadrazamMahmutŞevketPaşa 1913Haziran’ındadaha önceNazımPaşa’nınBabıâlibaskınındaki katline misilleme olarak öldürüldü. İttihat ve TerakkiCemiyeti’ninJönTürklerio tarihten itibaren imparatorluğakesinliklehâkimolarakAbdülhamit’inki kadarmutlak bir otorite kurdular. İttihat veTerakkiFırkası’nın en radikal elemanlarından oluşan becerikli ve acımasız birtriumvira13kanalıylamuhalefetsizşekildeülkeyiyönetmeyebaşladılar.

Talat, Cemal, Enver, triumvira’sının başındakilerin en genci Enver’di.Daha yirmili yaşlarındayken devrimin popüler kahramanı Jön Türközgürlüğünün canlı simgesiydi. O da kendini Napoleon tarzında kaderibiçimlendiren bir adam olarak görüyordu. Şimdi harbiye nazırı ve paşaydı;çokgeçmedenbirOsmanlıprensesiyleevlenipsoyluDamatunvanınıalacakve ihtirasının doruğuna tırmanacaktı. Saygınlığı arttıkça onun hakkındaölçüsüz gururu kastedilerek, “Enver Paşa EnverBeyi öldürdü,” denilecekti.Ailesinin aslı karanlıktı, bir demiryolu hamalının ya da demiryolumemurunun oğluydu. Enver, Harp Okulu’ndan ve Harp Akademisi’ndenmezunolduktansonraordununyeniortasınıfınakatılmıştı.Etrafındakiaskerarkadaşlarına sadakat ve hayranlık esinliyordu. Donuk yakışıklılığıylasoğukkanlıvetemkinlibirhavasıvardı.Kararlarındapervasız,faaliyetlerindeatılganvesavaştakorkusuzdu.Görevdeykenenerjisinireformavehepsindenönemlisi, Türk Ordusu’nun kuvvetlendirilmesine ve güncelleştirilmesineharcıyordu.

Triumvira’nın ikinci adamı, Enver’den dokuz yaş büyük olan CemalPaşa’ydı. Cemal asker kökenli bir aileden geliyordu ve kendisi de çokyetenekli profesyonel bir askerdi. Kara sakallı, kısa boylu, ama son derecedinamikti. Keskin bakışlı kara gözleri etrafındaki hiçbir şeyi kaçırmıyor,daima ani bir kararla harekete geçiyordu. İstanbul’un askeri valisi olarakdarbenin arkasından polis kuvvetini organize etmede ve fırkanın amaçlarıuğruna kullanılmasında büyük başarı gösterdi. Daha sonra sırayla BahriyeNazırı ve Suriye’de ordu komutanı oldu; orayı bir hanedan prensininotoritesiyle yönetti. Nazik tavırlıydı, ama otoritesi dikkatten kaçmıyordu.Soğukkanlı bir zekâsı vardı; sorumluluklarını yerine getirip çıkarlarınıgözetirkençoğuzamangaddarlıkderecesindekatıvekararlıydı.

Üçlününenyeteneklisibirsivildi:TalatPaşa,Edirnehavalisindenbirhalk

Page 503: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

çocuğuydu. Köylü kökeniyle gurur duyardı; hatta damarlarında çingenekanının aktığı söyleniyordu. Sınırlı bir öğrenim gördükten sonra postacı,arkasından telgrafmemuruoldu; çokgeçmedenSelanik’tePosta veTelgrafMüdürlüğü’nde görev aldı. Bu da benimsediği siyasal davaya, İttihat veTerakki Cemiyeti’ne yardım etmesini sağladı. Devrimden sonra fırkamekanizmasınındüzenlenmesindeveyönetilmesindeegemenbir roloynadı;meclislerinde kısa zamanda yükselerek Dahiliye Nazırı ve eyalet yönetimiüzerinde büyük etki sahibi oldu. Talat güçlü ve zevkli bir adamdı; sağlamyapılıydı, esprili konuşurdu, sıcak ve samimi tavırlıydı, hoyrat ve açıksadeliğiçok işlekbirzekâyı,gerçekçiveacımasızbirgörüşümaskeliyordu.Eylemlerinde etkili olduktan sonra bağnazlık düzeyinde bir vatanseverdi,kendiniülkesininçıkarlarınaadamıştı,görünürdekiılımlılığınedeniyle“TürkİhtilalininDanton’u”olaraktanınırolmuştu.

Triumvira’nın dışında kalan, fakatmeclislerinde etkili olan bir kişiCavitBey’di. Yahudi kökenli, fakat Müslüman dininden olan bu dönme, işlekzekâsıvefinansbilgisisayesindeuzmanbirmaliyenazırıolmuştu.Sadrazam,MahmutŞevketPaşa’nınyerinegeçenMısır’ınHidiv ailesindenPrensSaidHalim’di.Daha eski bir liberal rejimin ürünü, aynı zamanda dini bütün birMüslümanolanbu zarif adam, İttihatçılarındavasınakendini kaptırmıştı veimparatorluğunMüslümanhalklarıveBabıâli’yegelenyabancıbüyükelçilerleİttihatçılararasındabirbağgöreviyapıyordu.

İttihatçılarönemlibiratamadaşeyhülislamınatanmasındageleneklere sırtçevirdiler. İslam teolojisi ve yasaları konusunda uzman başlıca din otoritesiolan bu önemli görevli, usulen doğrudan sultan tarafından atanır vemeclishiyerarşisinin dışında yer alırdı.O zamana dek ulemanın üst safları içindenseçilirdi. Ve tutuculuğu nedeniyle liberal reformlara çoğunlukla bir engeloluşturmuştu.BuengeliortadankaldırmayakararlıolanİttihatçılarbugöreviçinMustafa Hayri Bey’i seçtiler. Bu kişi, artık bu seçkin din bilginleriylekendiniözdeşleştirmediğigibi,doğrudansiyasalbirroloynamasıüzerinedinadamlarının simgesi olan sarığı da takmıyordu. Meclis-i Mebusan üyesiolmuş, adalet ve dini vakıfların bakanı olarak laik mahkemelerde görevyapmaya başlamıştı. Böylece, sosyal ve siyasal modernleşme planlarınıgeliştirmek için geleneksel bir dini kurumu kullanan İttihatçılar, onuşeyhülislamlığa atadılar. Bu atama yalnız ulema değil, genellikle tutucuçevreler tarafından da olumlu karşılandı. Atama din branşı üzerindepotansiyelbirlaikkontrolanlamınageliyordu.

Bu kontrol saraya da uygulanıyordu. Saray karşı devrimde İttihatçılara

Page 504: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

direnenkuvvetlerinbuluşmanoktasıolmuş,karaağalarınbaşıayaklanmadansonra askeri mahkemede yargılanıp asılanların arasında yer almıştı. Sarayyine de damatları ve şehzadeleriyle muhalefet rolünü sürdürmüştü. Saray1914 yılının ocak ayından itibaren bu etkiden mahrum edildi. Hanedanailesinin bireyleri politikadan ve siyasal parti üyeliğinden uzaklaştırıldılar,hattadolaşımözgürlükleribilekısıtlandı.Buaradasultanınyakınçevresininbazı üyelerinin yerine cemiyetin yandaşlarının geçirilmesiyle, sarayİttihatçılarınetkinbirdenetimininaltınagirmişoldu.

İttihatçı triumvirlik, acımasız ve baskıcı yöntemlerine karşın, yönetselolarakülkeningereksindiğiyapıcıprojeleredeelattı.Buaradayeniyerelvetaşra idare sistemikurdular. İstanbul’unkinideyenibirbelediye teşkilatıveitfaiye gruplarıyla kamu taşımacılık servisleri gibi enerjik bir bayındırlıkhizmetleriprogramıylamodernleştirdiler.İstanbul’unpolisteşkilatınayenibirdüzen getirdikleri gibi, eyaletlerde Abdülhamit’in Makedonya’ya soktuğuyenimodeljandarmaservisiimparatorluğunbaşkabölümlerinedeuygulandı.İttihatçılar bu işlerde yabancı danışmanların deneyiminden yararlandılar.Hukukreformunadaelattılar.Öğretimitümdüzeylerindeyaygınlaştırdılarveokullarla İstanbul Üniversitesi’ni ilk kez kadınlara da açtılar. Kadınlarınözgürlüğünedoğrubuilkadımlar,sonrakiyıllardakadınlarınmeslekhayatınagirmelerinevekadınhaklarınailişkinyeniyasamalarayoluaçacaktı.

Sonundanormalanayasaluygulamalarasaygıgösterilmişolmakiçin1913kışı içinde imparatorluğun tamamında genel seçimler yapıldı ve üçüncüOsmanlı Meclisi 1914 ilkbaharında toplandı. İngiltere büyükelçisi, “Yüzdeyüz söz dinlemeye hazır makine,” veya “Az veya çok akıllı despotluk,”sözleriylebunuciddiyealmadığınıifadeetti.Aslındameclisbirtekorganizesiyasi partiyi temsil etmekle beraber, genelde yenilikçi kamuoyunu temsileden,amaherzamankayıtsızşartsızpartikontrolüneboyuneğmeyençeşitlielemanların bir birliğinden oluşuyordu. Eskisinden daha sınırlı ölçüde olsabile, ayrılıkçı Hıristiyan toplulukları hâlâ bir yere kadar temsil ediliyordu.Ancak Müslüman Türkler şimdi, Avrupa’nın kaybedilmesinden beriimparatorluk nüfusunun en büyük bölümünü oluşturuyorlar, Meclis-iMebusan’ın Türk üyeleri de imparatorluğun geleceği için yoğun bir kaygıduyuyor, bununla birlikte kurtuluşunu sağlamak için zorunlu olan köktengelişmelerinbilincinipaylaşıyorlardı.

En önemli reform ihtiyacı ordudaydı. Bu da Enver’in alanıydı. Genç birsubayken Alman askeri misyonunun himayesi altında eğitilmiş, devrimden

Page 505: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sonradaHarbiyeNazırıolanİzzetPaşa’nındaeğitimgördüğüBerlin’easkeriataşe olarak gitmişti. Enver çok geçmeden Almanların etkisine girmiş,özellikle Alman askeri sisteminin gücüne ve randımanına hayran kalmıştı.Şimdi Almanların yöntemlerini, Türk Ordusu’nun iki Balkan Savaşı’nınsonrasındakötüdurumdabulunduğukendiülkesindeuygulamayaçalışıyordu.

Özellikle de ordunun gençleştirilmesine çalıştı. Ordunun küçük rütbelisubayları, üstleriyle anlaşmazlık içindeydiler. Bu üstler son iki savaştatereddütlü, hatta yenilgi beklentisi içinde görünen çoğunlukla eski rejimintutucu subaylarıydı.OysakaybedilmişEdirne’yi tekrar ele geçirenEnver’inkumandasındaki genç subaylardı. Harbiye nazırı olan İzzet Paşa da eskisubayların tasfiye edilmesi gerektiğinin farkındaydı, ama bu işi kendisiyapmayıreddediyordu:“Tasfiyeedilecekosubaylarbenimdostlarımçünkü.”Enver bu nedenle 1914’ün ocak ayının ilk günlerinde geçici olarak paşanınyerine geçti. Sultan bile bu atamayı ilk kez bir gazetede okumuş ve bukonuda,“Olamazbu,adamfazlagenç,”diyeatılmıştı.

OtuzikiyaşındakiEnverbirkaçsaatsonrasultanınhuzurunakabuledildi,tasfiye ise imparatorun bir buyruğuyla yürürlüğe girdi. Bu ferman yüzlercesubayı emekliler listesine alıyordu. Bunların arasında Makedonya’dakiuğursuz yenilgiler silsilesinin sorumlusu olan subaylar ve yaşı elli beşinüzerindeolançoğupaşalarvardı.BukonudabiryorumyapanEnver,OsmanlıOrdusu’nda geçmişteki barış faaliyetleriyle uyumlu subaylar, ayrıca savaşauygun subaylar olduğunu söyledi. Bundan sonra yalnız ikinciler ordununhizmetindetutulacaktı.

Dahaönemlibiradım,TürkHükümeti’ninisteğiüzerineAlmanya’dançokkapsamlıyetkileriolanvekırk subaydanoluşanbiraskeriheyetingelişiydi.Heyet, Liman von Sanders adında bir Alman tümgeneralin kontrolüaltındaydı. Bu olay ani bir diplomatik krize yol açtı. Çünkü von Sanders’eİstanbul’la çevresinin garnizonunun dahil olduğu Türklerin BirinciOrdusu’nunkumandasınınverilmesişartını içeriyordu.AlmanHükümeti’ninniyetineolursaolsun,herşeydenöncebiraskerolanvonSanders’insiyasalamaçlarıyoktu.OsadeceTürkOrdusu’nueğitmekleburadabaşkenttegerekliolan reformlaradirenişindahakolayhakkındangelebileceğinidüşünüyordu.Ama Rusya için durum, boğazların bir Alman generalinin kumandasındaolacağı, böylece Almanya’nın İstanbul’da bir siyasal egemenlik kuracağıanlamınageliyordu.

Dışişleri Bakanı Sazonov şiddetle protesto etti. Alman Hükümeti,boğazların Türkler tarafından etkin şekilde savunulmasının herhalde

Page 506: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Rusya’nın çıkarlarınauygunolduğuyanıtınıverdi.FakatSazonov,Türkleremisilleme yapılması ve Almanya’yla savaş olasılığını ima ederek VonSanders’le heyetinin daha az stratejik bir konuma getirilmesini talep etti;İngiliz ve Fransız hükümetleri ise Rusya’nın itirazlarını küçümsemekleberaber, onu ortak bir protestoyla desteklemek zorunda kaldılar. Bununüzerine vaziyeti idare etmek için Von Sanders Alman Ordusu’ndaorgeneralliğe terfi ettirildi, ki bu Türk Ordusu’nda mareşallik anlamınageliyordu.ÖyleoluncaVonSandersbiraskeribirliğekumandaedemeyecekkadar yüksek rütbeli oluyordu; sonuç olarak Türk Ordusu’nun genelmüfettişliğikonumunagetirildi.

Bununla birlikte, Almanla Slav arasındaki artan husumet ortamındaRusların kaygılarında aklıselim payı vardı. Rusya’da kamuoyu olaya,Rusya’yla Almanya arasındaki ilişkilerde kalıcı bir sıkıntı olabileceğişeklindekaramsaröngörülerletepkiverdi.Kahire’dekiİngilizegemenliğigibiİstanbul’da da bir Alman egemenliği olabilmesinden korkan Sazonov,boğazlarla ilgili olarak Rusya’yla Türkiye’nin her ikisinin de çıkarlarınauyacakbiranlaşmaüzerindeçalışmayabaşladı.

İngilterebukonudaihtiyatlıbirpolitikaizledi.ÖncekionyıldaAvrupa’nınHastaAdamı’nıyaşatmayaçalışandevletlerarasında,bunu,içtekireformlarıteşvik ederek ve Osmanlı’nın Avrupa eyaletlerindeki azınlıklara desteksağlayarakyapmıştı.Makedonyakrizisırasındabu1907’deçarlaVII.Edwardarasında Reval’da bir İngiliz-Rus antantıyla sonuçlanmıştı. Anlaşma önplanda İran’daki İngiliz-Rus çıkarlarıyla ilgili olmakla beraber, 1904’dekiİngiliz-FransızAntantı’ylabirleşmesiyleÜçlübir antantoluştu.Amaç,OrtaAvrupa devletlerinin Üçlü İttifak’ları sayesinde yıldızlarının parlamasıylatehlikeye girenAvrupa güçler dengesini korumaktı. İngiltere’nin Rusya’ylayeni ilişkisi Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey’in gözünde fazlaca nazikti,şöyle ki İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünegeleneksel desteğinde değişiklik içeriyordu. Çünkü bu destek ön plandaRusya’nınİstanbul’aveboğazlaradoğruyayılmasınakarşıbirgarantiolarakdüşünülmüştü.Grey1908’deİstanbul’dakibüyükelçisininyolladığıbirnotlailgilişöylebiryorumdabulunmuştu:“LordBeaconsfield’ineskipolitikasınadönemeyiz; Türkiye’den yana olurken artık Rusya’ya karşı olduğumuzşüphesiniuyandırmamalıyız.”

Fakat Grey işin başında Jön Türkler’in anayasa devrimini sıcakkarşılamıştı. Hem de bunun İngiltere’nin Mısır’daki ve Hindistan’dakiMüslüman tebaalarına örnek oluşturmasından çekinmesine rağmen. Diğer

Page 507: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yandan Türkiye’de çıkarları olan iki müttefiğini -Rusya boğazlarda, Fransaise Suriye’yle Yakındoğu’da- düşman etmektense gereksiz İngilizmüdahalesinden kaçınmıştı. Bu politikası sayesinde yeni rejim belirginşekilde İngiltere yanlısı olmuş, İngiltere’yi “Parlamentoların anası” olarakniteleyerekİngilizlerinönerilerinekulakvermişti.

Bununla birlikte İngiliz politikası, iyiliksever, fakat mesafeli birtarafsızlıktan ibaret kaldı. 1908 Kasım’ında Jön Türkler bir İngiliz-Türkittifakı önermek için Londra’ya yüksek düzeyli iki elçi yollamışlardı. BuittifakaFransa’nındakatılacağınıumuyorlardı.Greyyanıtındayenihükümeteen iyidileklerini sunduve İngilizdanışmanlarıyollamaönerisindebulundu.Gerçekten de bu danışmanlar çok geçmeden birçok nezaretlerde boygöstereceklerdi.FakatGrey,İngiltere’nin,politikasıgereğiittifaklardanuzakdurmayakararlıolduğunubildirdi.

Karşı devrimden sonra14, 1909 Temmuz’unda, Alman etkisine karşıkoymanın peşindeki bir Türk parlamento delegasyonu tarafından benzer biryaklaşımda bulunuldu. Bu da benzer şekilde karşılandı. Türklerin BirinciBalkanSavaşı’ndakiyenilgisindensonraAvrupa’nınHastaAdamı’nınöldüğüveartıkkurtarılamazhaldeolduğuanlaşılıyordu.LondraKonferansı’ndaGreyTürk delegasyonuna, Jön Türkler Türkiye’yi Avrupa’da tutmayıbaşaramadıkları takdirde, başka herhangi bir devletin bunu onlar içinyapmaktanbirmenfaatiolamayacağınıaçıkçabelirtti.

BatılıdevletleringözüşimdiAvrupaTürkiyesi’ninyerinialanyeniBalkanblokununüzerine çevrilmişti.OrtaAvrupadevletlerinin tehdidini frenlemekiçin Balkan blokunun Türkiye’nin menfaatine uyacak biçimde ya da başkabakımdan desteklenmesi gerekiyordu. Jön Türkler, kendi kendilerinikurtaramadıkları takdirde,BatıAvrupa’nınmüdahalesiyle kurtarılmayı artıkbekleyemeyeceklerini böylece anlamış oldular. Aynı zamanda zayıfdüştükleri için açgözlü komşularının insafına kaldıklarını ve şimdikurtuluşlarının her zamankinden daha fazla başka büyük bir devletinkorumasınavedesteğinebağlıolduğununfarkındaydılar.

Tevfik Paşa 1913’ün haziran ayında sadrazam olarak Grey’e bir İngiliz-Türk ittifakı konusunu tekrar açtı.Ancak teklifi bir kere daha geri çevrildi.Yeni İngiltere Büyükelçisi Sir Louis Mallet’in deyişiyle, “Türkiye’yle birittifak şimdiki şartlar altındaAvrupa’yı aleyhimize birleştirebilir ve bizimleTürkiyeiçinbirzaafvetehlikekaynağıolur.”TevfikPaşa’nınönerdiğigibiÜçlüAntant’la bir antlaşma,Almanya,Avusturya ve İtalya tarafındanÜçlüİttifak’larınaÜçlüAntanttarafındanbirmeydanokumaolarakalgılanabilirdi.

Page 508: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Grey, “Türkiye’yi tek başımıza ayağa kaldıramayacağımız kesin, korkularıbirazdindiğizamanreformçabalarınakarşıkoyacakvehepsibirleşmedikçedevletleribirbirinedüşürecektir,”diyebelirtmişti.

Grey’ingördüğükadarıylaTürkiye şimdi “Asya’nınHastaAdamı”ydı veAvrupalıdevletlerin,eskidenAvrupa’daolduğugibişimdiortakçıkarlarıiçinAsya topraklarında birleşmeleri gerekirdi. İngiltere, Almanya, Avusturya,Fransaveİtalya1913boyuncaTürklerlevebirbirleriylegörüşmeleryaptılar,bunlar ise Asya Türkiyesi’nde ekonomik etki bölgelerinin kurulmasıylasonuçlanırken olaylar izin verdiği takdirde, Avrupa’nın olduğu gibi AsyaTürkiyesi’nin de sonunda siyasal bölünmesinin taslağı olabilirdi.Hepsindenönemlisi ağustos ayı yaklaşırken İngiltere’yle Almanya’nın BağdatDemiryolu’ylailgiliolarakikitarafındaişinegelenbirantlaşmaimzalamalarıoldu. Almanya bu demiryolundan, tüm ticari avantajlarını elindebulundurarak Anadolu ve Kilikya sektörlerinde yararlanma hakkınıkoruyordu.AncakplanlanmışBasra’nınsonistasyonununötesinegeçmemesiüzerinde anlaşmaya varıldı. Bu da İngiltere’nin Mezopotamya’nın nehirvadilerindeveBasraKörfezi’ndekiçıkarlarınıgarantialtınaalıyordu.

NeçarekiAsya’ylaAvrupaarasındakidahayaşamsalönemlikanallailgiliböyle bir anlaşmaya varılmış değildi. Rusya, şimdi İngiltere’yleRusya içinmüttefikdevletlerolarakrakipdevletlerolduklarızamandandahaönemliolanbir savaştaBoğaz’ın hedef olacağı tehdit yüzünden kaygılanıyordu.RuslaragöreAlmanya’dangelebilecek enbüyük tehlikeburadaydı.Ancakbu,Türktarafsızlığı umuduna bel bağlayan İngiltere’nin engellemek için pek az şeyyaptığıyadahiçbirşeyyapmamasıdabirtehlikeydi.

İstanbul’da Almanya Büyükelçisi Baron von Wangenheim aracılığıylagücünü ve prestijini sergiliyordu. Von Sanders’in askeri sahneye egemenoluşu gibi, Wangenheim de şimdi diplomasi sahnesinin hâkimiydi. Artıkmareşal ve genelmüfettiş olanVonSanders’e yeni rütbesi eskisinden dahabüyük yetkiler veriyor ve büyükelçi gibi kendisinin de Kayzer’in “kişiseltemsilcisi”olarakönceliktalepetmesiiçincesaretlendiriyordu.Almanya’nın,geçmişte olduğu gibi şimdi de DoğuMeselesi’nin anahtarı olan boğazlarınkontrolünüerveyageçeldeetmeyiplanladığıortadaydı.Burada,Türkiye’ninçıkarları, Almanya’yla diplomasi alanında aşırı ihtiyatlı, Türkiye’nintarafsızlığına ise aşırı güvenli olan İngiltere’ninkinden daha cesaretli birdiplomatikyüzleşmegerekiyordu.

Fakat İngilizlerin tutumunun negatif olmak eğiliminde olmasına karşın,Ruslarınkifazlasıylapozitifti.1914ilkbaharındaSt.Petersburg’dakiSazonov

Page 509: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tarafından desteklenen İstanbul’daki Rus Büyükelçisi, Türk nazırlarına,Rusya’yla Türkiye arasında boğazlar sorununu iki tarafın çıkarına uygunşekildeçözümleyecekolanböylebirantlaşmaiçintekliflersundu.RusyabuaradaTürkiye’ye gereksindiği korumayı sağlayacaktı. Bir savaş durumundaTürkiye, Rusya’nın müttefiki olarak, Boğazları bütün düşman güçlerinekapayacaktı. Bir zafer durumunda Türkiye (sonradan belirlenmek üzere)Almanya’nınAsya’dakihaklarınıvekendisınırlarına ilişkinbirgarantieldeedecekti.

Rusların teklifleri Talat tarafından çok olumlu karşılandı.Mayıs 1914’deresmibirTürk-RusittifakınınyapılmasınıönermekiçinSt.Petersburg’agitti.CemaliseertesiayParis’egittivedahaetkinolacağıgerekçesiyleantantınüçdevletiylebirittifakteklifindebulundu.Ancak,örtülübirredanlamınagelentemkinli bir yanıt aldı. Şöyle ki bu, üç devletin kendi aralarındaki biranlaşmayabağlıydı,Fransakendibaşınabirgirişimdebulunamazdı.Sonuçtahiçbir anlaşma gerçekleşmedi. Türklerin, Balkan devletleri zararına talepettikleri toprak garantilerini Fransızlar derhal reddetmişlerdi. İngilizler isegarantileri kabul ettiler, ancak Türklerin tarafsız kalmasında ısrar ettiler veTürkiye’nin, çıkarlarına uygun olduğu umuduyla bu politikayıbenimseyeceğinegüvendiler.

Türkiye’ninBatılıdevletlerlebirittifakkurmaisteğialtıncıvesonuncukezbaşarısız olmuştu. Talat’la Cemal elleri boş ve hayal kırıklığına uğramışolarak İstanbul’a döndüler. Çok geçmeden triumvirliğin savaşçı HarbiyeNazırı Enver Paşa’nın son çaresine istemeyerek de olsa başvurdular. Bu,Almanya’yla bir ittifakın riskli kumarıydı. Gerek Rusya gerekse Osmanlıİmparatorluğu’nunnihaikaderiiçinhiçdehayırlıolmayacakbirdurumdubu.ÇünkübirAvrupasavaşıartıkkesinleşmişti.

Avusturya tahtının vârisi Arşidük Franz Ferdinand’la karısı 28 Haziran1914’de Saraybosna sokaklarından arabayla geçerlerken katledildiler. Katil,Sırbistan’daki gizli bir terörist örgütüne mensup bir öğrenciydi. Bu örgütBosna’ylaHersek’inAvusturyatarafındanilhakedilmeleriniprotestoetmişti,şimdiiseAvusturyazararınabirPan-SırpbirGüneySlavMilliyetçidevletininkurulmasınıplanlıyordu.OrtaAvrupadevletleri ilköncesuikastinyolaçtığıçekişmeyiyereldüzeydetutmayıumutettiler.Almanya’nıntamyetkiverdiğiAvusturya, Sırbistan’a bir ültimatom ileterek Güney Slav cemiyetlerinindağıtılmasınıistedivebuamaçlaSırptopraklarındaAvusturya’nınişbirliğiniteklif edecek kadar ileri gitti. Bu ültimatomun dehşet içinde bıraktığı Sir

Page 510: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

EdwardGrey, “Bir devletten bağımsız olan başkabir devlete hitap eden enkorkunçbelge,”diyeniteleyerekprotestoetti.BunuAvrupabarışınabirtehditolarak gördü ve, “Modern koşullar altındaki büyükbirAvrupa savaşı, dahaönceki savaşlarda emsaline rastlanamayacak çapta bir felaket olur,” diyeöngördü. Fakat Avusturya Belgrad’ın uzlaşmacı yanıtını geri çevirerek 28Temmuz’daSırbistan’asavaşilanetti.

Almanya, bu dönemde savaşa hazırlıksız olduğunu bildiği Rusya’nınmüdahalesini önce beklememişti. Kayzer, Sırbistan’ın Orta Avrupadevletlerinin yönetimi altına alınmasına, Balkan Yarımadası’ndaki Slavlarüzerindeki etkisini yok edeceği için Rusya tarafından karşı konulacağınıhesabakatmamıştı.AmaAvusturya’yızaptetmekiçinartıkçokgeçti.Grey’inyeniarabuluculukçabalarınakarşınAlmanya’nın“Avusturya’nınSırbistan’lakavgasının sadece Avusturya’ya ait bir mesele olduğunda ve Rusya’yıilgilendirmediğinde” ısrar etmesinin bir yararı olmadı. Rusya önceAlmanya’ya bir uyarı mesajı yolladıktan sonra 31 Temmuz’da umumiseferberlik ilan etti.Almanya 1Ağustos’taRusya’ya savaş ilan etti. Fransatarafsız kalması için Almanya’nın talebini reddederek 3 Ağustos’ta savaşakatıldı. Alman orduları Belçika’yı istila ettiler. Belçika’nın tarafsızlığınısavunmayı taahhüt etmiş olan İngiltere’de 4 Ağustos’ta Almanya’ya savaşilan etti. Böylece, Grey’in deyişiyle “insan ırkının başına gelen en büyükfelaketlerdenbiri”başlamışoldu.

İkigünönce,büyükölçüdeEnver’ingirişimiyle,Türkiye’yleAlmanya’nınarasındagizlibir antlaşma imzalanmıştı.Bununkoşullarınagöre,Rusya’nınAvusturya-SırbistankavgasınamüdahaleetmesihalindeTürkHükümetiOrtaAvrupa devletlerinin safında savaşa girmeyi vaat ediyordu. Bu anlaşmadanhenüzhabersizolanfakatTürkiye’ninseferberlikdurumundaolduğunuhaberalanGrey, İstanbul’dakimaslahatgüzarınaTürkiye’nin tarafsızlığı içinbaskıyapmasını bildirdi. “Bununla birlikte, bildirinize Türkiye’nin en eskidostunun bir öğüdü havasını vermeli, onu tehdit ettiğimiz izleniminiuyandırmaktankaçınmalısınız,”diyeeklemişti.

Bu arada, İstanbul’daki Alman etkisinin çok geç farkına varan Grey,“EnverPaşa’nınTürkiye’yiAlmantarafınasürüklemeyekararlıolduğunuveEnverPaşa’nınkatledilmesidışındahiçbirkuvvetinTürkiye’yiAlmanya’nındavasına katılmaktan alıkoyamayacağını anlamıştı. Triumviranın diğer ikiüyesi de şimdi Enver’i destekliyorlardı. Almanya’nın ittifak önermesindensonra Talat, Cemal’e, “Fransa’dan hiçbir şey umut edemeyeceğimizi

Page 511: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

görüyorsunuz.Fransa’nınönerimizigeri çevirmesigibi, sizdeAlmanya’nınönerisini geri mi çevireceksiniz?” dedi. Cemal şöyle karşılık verdi:“Türkiye’yişimdikiyalıtılmışlıkdurumundankurtaracakherhangibirittifakıkabul etmekte tereddüt etmem.” Diğer yandan, uzun seferberlik döneminitamamlamaya vakit kazanmak için savaşa girişi kabil olduğu kadaruzatmaktanyanaydı.Almanlarbunarazıoldular.İttifakıhâlâgizlitutanTürkHükümetideumumiseferberliğindestekleyeceğitarafsızlığınıilanetti.

O sırada Türk kamuoyu İngiltere’nin aleyhine dönmüştü. Nedeni deAvrupa Savaşı patlak verdiğinde İngiliz tersanelerinde Türkiye için inşaedilmekte ya da onarılıp yenilenmekte olan Sultan Osman ve Reşadiyeadındaki iki savaş gemisine İngiliz Hükümeti tarafından el konulmasıydı.Şimdi kendisi de savaş halinde olan İngiltere’nin, Türklerin elinde oluncaKaradeniz’dekidenizgücüdengesiniallakbullakedebilecekgemilerialmayaher türlü hakkı vardı. Zaten gemilerin karşılığında Türkiye’ye yedi buçukmilyonsterlintutarındayüklübirtazminatdaödenecekti.Nevarkigemilerinalımına Türkiye’de memleket çapında bir kampanyaya halkın katılımıylabüyük bir katkıda bulunulmuştu; memurlar bu vatansever amaçlaücretlerinden kesinti yapılmasına göz yummuşlar, son taksit de kısa zamanönce ödenmişti. Babıâli İngiltere’yi uluslararası yasaları ihlalle, halkı dadüpedüzhırsızlıkla suçladı.Alman taraflısıbirgazete ise İngiltere’yebinbirbedduayağdırdı.

Bu olayın, halkın sempatisini İngiltere’den Almanya’ya kaydırmada veTürkleri seferberlik düşüncesiyle barıştırmada triumvirliğe büyük yardımıoldu. Bir başka olay üçlünün işini daha da kolaylaştırdı. Savaş ilanedildiğindenberiAkdeniz’deseyredenGoebenveBreslauadındakiikiAlmansavaş gemisi, peşlerindeki bir İngiliz filosunun elinden kurtulup Çanakkaleönlerinde belirmiş ve boğaza girmek için izin istemişti. Alman askerimisyonunun baskısı üzerine Enver tarafından buna izin verildi ve iki gemiboğaza sığındı. Enver ayrıca, İngiliz savaş gemileri onları izlediği takdirde,kalelereateşaçmaemrinivermişti.HaberiarkadaşlarınaduyuranEnver,“Biroğlumuzoldu!”diyemüjdeledi.

Büyükelçileruluslararasıanlaşmaların ihlaliniprotestoettiler.Fakatertesigün gemilerin Türkiye’ye “satıldığı” duyuruldu. Cemal basına yaptığıaçıklamada, bu gemilerin vefasız İngiliz tarafından gasp edilen iki gemininyerini alacağını ifade etti. “Satış”ın bir şartı Alman kumandanları AmiralSouchon’un, Türk Donanması’nın kumandanı olarak İngiliz Amirali

Page 512: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Limpus’un yerini almasıydı. Böylece isimleri Yavuz ve Midilli olarakdeğiştirilenvemürettebatlarıTürkfesinibaşlarınageçirenikiAlmangemisi,ana direklerinde Türk sancağıyla Marmara Denizi’ne girerek İstanbulaçıklarındademirlediler.GemilerbirkaçgünsonraTürkDonanması’nınkalankısmıyla birlikte sultan tarafından teftiş edildi, adaların açıklarında bunuizleyenbiryelkenliyarışıdaİstanbulhalkıtarafındancoşkuylakarşılandı.

BahriyeNezareti’ninpolitikbaskısınakarşıkoymakotoritesindenyoksunolan İngiliz Amiral Limpus sancak gemisinden çekildi, çok geçmeden deTürk gemilerinde hiç İngiliz subayı kalmadı.Amiral Souchon resmenTürkDonanması’nın başkomutanı ilan edildi. Almanya, Türk ulusunun dostuolarak çarpıcı bir zafer kazanmıştı. Bundan sonraki haftalarda yabancıbüyükelçiler, şimdi Türk Donanması personeliyle bütünleşmiş olan Almandenizcileriningözaltınaalınıpülkelerinegönderilmesiyolundakibaskılarındabaşarıyaulaşamadılar.Bunakarşın,İngilizDonanmamisyonunabirkaçhaftasonrayolverildi.CavitBeykibarbirBelçikalıdostunaAlmanlarınBrüksel’iele geçirdikleri haberini verdiğinde, Belçikalı iki gemiyi işaret ederek aynıderecede kötü bir haberle karşılık verdi: “Almanlar da Türkiye’yi elegeçirdiler.”

TürklerinuzunzamantarafsızkalmayacaklarınıöngörenAmirallikBirinciLorduWinstonChurchill,İngilizFilosu’nunateşaçarakBoğaz’dangeçmesiniveikiAlmangemisiniMarmara’dabatırmasınıistemişti.Fakatmeslektaşlarıyetkilerini kullanarak bunu önlediler. Churchill yeni Harbiye Nazırı LordKitchener’le yaptığı görüşmelerden sonra Yunanlılar tarafından vaat edilenbirkuvvetinyardımıylaGeliboluYarımadası’nıelegeçirmeyolundabirplanıortayakoyduveGrey’iRuslardanbenzerbirdestekeldeetmesiiçinzorladı.FakatRuslarınbuişeayıracaklarıfazlabirkuvvetleriyoktu.KarısıKayzer’inkızkardeşi olan Kral Konstantinos da Yunanlıların, ancak önce Türklerinsaldırmalarıdurumundasaldıracaklarınıbildirdi.DanışmanlarıdaChurchill’ikarakuvvetleriolmadandenizdenyapılacakbirsaldırınınbaşarısızolacağınainandırdılar.Böyleceprojeşimdilikrafakaldırıldı.

Bu olayları ne barış ne de savaş olan bir alacakaranlık dönem izledi.Türkler şimdi her iki tarafla diplomatik bir flört sürdürecek veÜçlü İttifakdevletleriyleÜçlüAntant(İtilaf)devletlerinibirbirinedüşürecekkadargüçlübirkonumdaydı.Türklerindüşmancabirdavranışlaboğazlarıkapamasındankorkan Rusya, 16 Ağustos’ta Türkiye’nin tarafsızlığı ve toprak bütünlüğügarantisi önerisinde İngiltere’yle Fransa’ya katıldı. Ama bu girişim sonuç

Page 513: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

vermedi.ÇünküşimdicesaretlenmişolanTürkler, tarafsızlıklarıkarşılığındadevletlerinkabul edemeyecekleri garantiler veödünler istiyorlardı.Bunlarınarasında Kapitülasyonların kökten kaldırılması, gasp edilen Türk savaşgemilerinin İngiltere tarafından iadesi ve Ege Adaları’yla Batı Trakya’dakitopraklarının iadesidevardı. İkihaftasonragözdengeçirilipdüzeltilmişbirteklif iletildiğindeFransa’daki çokönemli birAlmanzaferi haberi herhangibirantlaşmayıdevredışıbıraktı.

ŞurasımuhakkakkiTürkHükümeti’ninvedeTürkMeclis-iMebusan’ınınbüyükbir kısmı savaşçı azınlıklaAlmanyanlısı politikasınagüvenmiyoryada onu hafife alıyordu. Ama bundan sonraki iki ayın içinde savaşa doğrusürüklenildiğibellioldu.DiplomasisişimdiikilibirhedefeindirgenmişolanSirEdwardGreydebunugörüyordu. İlkolarak, sonundaengellenebilsede,engellenemese de, Türkiye’nin savaşa girişi olabildiğince geciktirilmeliydi.Lord Kitchener Türkiye’nin tarafsız ya da imparatorluğunHintli kuvvetleriSüveyş Kanalı’ndan güvenle geçirilene kadar İngiltere’yle barış halindetutulmasında ısrar ediyordu. İkinci olarak, Grey, korkulan olduğu takdirde,bunun Türkiye’nin kışkırtmasız saldırısıyla gerçekleşmesini, İngiltere’ninbunda bir suçu olmamasını istiyordu. Sonuçta, bu hedeflerin ikisine deulaşacaktı. Hint kuvvetleri Fransa’ya gitmek üzere güven içindeMısır’a veAkdeniz’eulaştılar.

Çanakkale’nin ağzındaki bir İngiliz filosu 27 Eylül’de bir Türktorpidobotuna geri dönmesini emretti. Bu haksız davranış Almanlaraboğazlarıyabancıgemilerekapamak içinaradıklarıbahaneyiverdi.BuemriverenEnveroldu,arkasındandamayınlardöşendi.OvaktekadarbaşkenttekiAlmanlarınsayısıbinleribulmuştu.AlmanveAvusturyabüyükelçileriÜçlüAntantdevletlerinekarşıTürklerinhareketegeçmesiiçinbaskılarınıartırdılar.Enver’leTalat11Ekim’deAlmanya’danalınacakyüklübirkredikarşılığındasilahlı müdahaleyi kabul ettiler. Amiral Souchon’un kumandasındaki eskiGoebenveBreslaumanevrabahanesiyleKaradeniz’de turlamayabaşladılar.Rusları savaş ilanıyla sonuçlanacak bir harekete kışkırtmaya çalışıyorlardısanki.

Sonunda28Ekim’deAlman amirali güçlü birTürk filosunuKaradeniz’eçıkardı. Enver’den, bahriye nazırının nazır arkadaşlarına bile açıklamadığıgizli bir emir almıştı: “Türk Donanması Karadeniz’e mutlaka egemenolmalıdır. Rus Donanması’nı arayıp bulun ve savaş ilan etmeden saldırın.”Amiral bir uyarıda bulunmadanRuslarınOdesa, Sivastopol veNovorossisklimanlarını bombaladı ve bu arada bir sürü Rus gemisini batırdı. Grey’in

Page 514: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yorumu şu oldu: “Bir ülkenin başka bir ülkeye böylesine nedensizce vekışkırtmasız saldırdığı hiç görülmemiştir.” 5 Kasım’da İngiltere, Rusya veFransaOsmanlıİmparatorluğu’nasavaşilanettiler.

Buçokkötüveüzücüsonuçartıkkaçınılmazolmuştu.İngilteredahaerkenbir aşamada daha güçlü bir diplomasi uygulayarak alternatif tarafsızlıkpolitikasının öneminiTürkiye’nin kafasına sokabilirdi.BöylesiÜçlüAntantgibi Türkiye’nin de yararına olurdu.Yakın tarihtekiBalkan Savaşları’ndakikötü yenilgilerinden sonra Türkiye’nin, kendini toparlamak ve ordusunukuvvetlendirmek,BatıveOrtaAvrupadevletleri arasındabirdengekurmakve müdahale edip etmemeye, edeceği takdirde de hangi taraftan olacağınakarar vermek için bir süre olayları gözlemlemeye ihtiyacı vardı. Bu görüşüSofya’ya askeri ataşe olarak yolladığı Mustafa Kemal temmuz ortalarındaEnver’e boşu boşuna anlatmaya çalışmıştı. Mustafa Kemal Almanlarla birittifaka yüzde yüz karşıydı. Almanya savaşı kazandığı takdirde Türkiye’yiuydusuyapacaktı; kaybettiği takdirde ise -kiMustafaKemalkaybedeceğineinanıyordu- Türkiye her şeyi kaybedecekti. Bu sağduyulu görüşü Antantdevletlerindeki birçok kişi de paylaşıyordu. Ama ne yazık ki Enver’inkışkırttığı, hâlâ ılımlılara inanan İngiltere büyükelçisinin ise yeterinceönemsemediği Türklerin ruhi durumu artık mantığın sesini dinleyecek gibideğildi.

Kısa süre önceki yenilgilerinden dolayı gururu incinen, eski ve yenidüşmanlar karşısındaki zayıflığından dolayı kaygılı olan Türkiye’nin,yalıtılmışlıktan derin bir psikolojik korkusu vardı. Ayrıca bir tarafsızlıkpolitikasınıntopraklarınınerveyageçdevletlertarafındanpaylaşılmasınayolaçacağınainanıyordu.EskiBatılımüttefikleritarafındanterkedildikleribelliolanTürkler,bayılarakolmasadaçaresizliktenAlmanya’ylayenibir ittifakıkabullenmeyehazırdılar.

PervasızkumarınakendinikaptırmışolanEnverPaşa’nıniçindebulunduğuduygusal ortam buydu. Haberi duyunca daima ılımlı olan Cavit Bey vedatüründen,“Kazansakbilebubizimmahvımızolacak,”kehanetiyleJönTürkHükümeti’ndenistifaetti.

AltıyüzyıllıkyaşamındansonraOsmanlıİmparatorluğu’nungerilemesiveçöküşüböylecesonşanssızdöneminegirmişoldu.SavaşOsmanlılariçinkötübaşladı. İlk önce 1914’de atılgan Enver Paşa Kafkaslar’da Ruslara karşıhazırlıksız olarak giriştiği bir kış seferinde TürkOrdusu’nun hemen hemen

Page 515: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

tamamını kaybetti. Arkasından, Suriye valisi olan Cemal Paşa, bir keşifkuvvetini susuzSinaÇölü’ndenSüveyşKanalı’nagönderdi.Uyarılmış olanİngilizler tarafından kanal kıyısında durdurulan Türkler çöl yoluylaBeerşeba’daki(BirÜs-Saba)ordukarargâhınaçekilmekzorundakaldılar.

Cephanesiz kalan ve şimdi Türklerin boğazlara hâkimiyeti nedeniyleAkdeniz’le bağlantıları kopan Ruslar 1915 başlarında yardım için GrandükNikola kanalıyla İngiltere’ye başvurarak Türk baskısından kurtarılmayıistediler. Bu da Winston Churchill’in Çanakkale’den geçiş planının tekrarcanlandırılmasına yol açtı. Rus kuvvetlerinin ayakta kalabilmesi içinÇanakkale’denMarmaraDenizi’nezorlagirmekveİstanbul’adevametmesiönerildi. Churchill bunun bütünüyle bir deniz operasyonu olmasını, sadeceyedektebirkarakuvvetinindebulundurulmasınıplanlıyordu.Bununhaberinialmak İngiliz deniz gücüne oldum olası saygısı olan Türkleri dehşet içindebıraktı.ŞimdiKafkaslarlaSüveyş’tekilerinhemenarkasındanüçüncüvesonbiryenilgiyeuğramaktankorkuyorlardı.

Fakat,kurmayheyetindekianlaşmazlıklardandolayıvebüyükölçüdeLordKitchener’ın yüzünden seferin ağırlığı denizden kara boyutuna kaydı vedenizyoluyla Boğaz’a yapılacak bir saldırıdan Gelibolu Yarımadası’nınkaradan istilasına dönüştü. 1915 sonuna yaklaşırken pahalıya mal olan ikibaşarısız saldırı sonucunda İngilizler geri çekilmek zorunda kaldılar veTürklere beklenmedik kesin bir zafer kazandırdılar. Türkler bunu büyükölçüdeOsmanlıİmparatorluğu’nungeçmişindekikomutanlarıneşitiolduğunuböylecekanıtlayanMustafaKemal’inliderliğineborçluydu.

İngilizlerin Gelibolu’daki yenilgisi Jön Türk triumvira’sına biraz nefesaldırdı. Bu arada Doğu vilayetlerinin güvenliği için Ermenilerin tehcirigündemegeldi.

Ruslar 1916’da Kafkas Cephesi’nde yine saldırıya geçtiler. Anadolu’nunistilası içinbirüsolarakErzurum’u,arkasındanKaradeniz iletişimyollarınahâkim Trabzon’u zapt ettiler. İlerlemeleri 1917 Mart’ında Rus İhtilali’ninpatlakvermesiyle durduruldu.BudaTürkleriAsya’dayenilmektenkurtardıve onlara geçici olarak yeniden nefes aldırdı.Ne çare ki Türk orduları yüzbinleri bulan firarlarla giderek zayıf düştüğü gibi, levazım kaynakları datükenmeküzereydi.

BağdatMüttefiklerinelinegeçti,İngilizkuvvetlerideDicleVadisiboyuncaIrak’ıniçerilerinedoğruilerledi.BuaradaOsmanlısaflarındayenibirdüşmanbelirmişti: Araplar. Arap bağımsızlığı adına Hicaz’da bir ayaklanma

Page 516: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

çıkardılar.BuayaklanmabütünArapülkelerineyayılacak,savaşınsonucuvesonrasıüzerinebüyüketkiyapacaktı.

1918sonbaharındasavaşınsonuyaklaşıyordu.Kudüs’üzaptedenMüttefikkuvvetlerişimdiFilistinCephesi’ndeGeneralAllenby’ninkumandasındasonyıldırım harekâtlarına hazırlanıyorlardı. Bu saldırı bir Arap tarihçisininsözleriyle Türkleri “rüzgâra kapılmış şeytan arabaları gibi” Suriye’densüpürüp götürecekti. Savaşın Türk kahramanı bir kez dahaMustafa Kemaloldu.Halep’in yukarısındaki tepelere doğru stratejik bir gerilemeden sonra,Türkiye’nin bu doğal sınırının ötesindeki Türkiye topraklarının kendinisavunan Osmanlı kuvvetlerinin kalıntısının başına geçti. Bu ordu henüzyenilmemişken 30 Ekim 1918’de İngiltere’yle Türkiye arasındaki birateşkesin haberi duyuldu. BöyleceMustafaKemal savaşın sonunda bir kezolsunyenilmemişbiricikTürkkomutanıoldu.KendisiyleulusunungeleceğinibelirleyecekTürkırkınınanayurduAnadoluonubekliyordu.

Jön Türk triumvira’sının liderleri, her üçünü de ölümün beklediğiyurtdışına kaçtılar. Çok geçmeden İstanbul’u işgal eden Müttefikler, ParisBarış Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonraAnadolu anayurdununFransa, İtalyaveYunanistan arasındabölünmesi içinplanlar yaptılar. Buna göre, Türk Devleti kara içlerindeki birkaç eyalettenibaretkalacaktı.

Bir kere daha vatanının haklarını korumak için çarpışmaya hazırlananMustafaKemalAnadolu’da resmibirgöreveldeetmeyibaşardı.Burada ikiTürkOrdusu’nunkomutanlarınındesteğiyleMüttefiklerevekabulettirmeyeçalıştıklarıbarışkoşullarınakarşıbirulusaldirenişhareketibaşlattı.Üçyılıniçinde önce sultanın kuvvetlerine karşı bir iç savaş, arkasından da YunanordularınıAnadolu’danatmakiçingiriştiğibirkurtuluşsavaşınıkazandıktansonra, Türk topraklarını yabancıların istilasından kurtardı. Ve Ankara’dakendiMilletMeclisi’nikurdu.SonundaLausanne’daki(Lozan)yenibirbarışkonferansındaTürkiye için talepettiğiyeni sınırlarıMüttefiklerdenkopardı.Böylece Anadolu’nun tamamını, Avrupa’da da Edirne’nin de içindebulunduğuTrakya’nınbirparçasınıkurtarmışoluyordu.

Saltanatı kaldırdıktan, sonuncu sultanı VI. Mehmet’i de sürgünegönderdiktensonraMustafaKemal29Ekim1923’deTürkiyeCumhuriyeti’niilanetti.Böylece,birdünyaimparatorluğuolarakçöküşündensonraTürkiyeulusalbirdevletolarakayaktakalacakvegelişecekti.

Türkırkınıntarihindeeskisisonaerdiktensonrayenibirdönembaşlıyordu.

Page 517: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

13Görevlerini iki meslektaşıyla bölüşen ve bu şekilde üçlü bir gruba katılan devlet görevlisi.Otoriteyieşitbiçimdetemsiledenüçlügruptanherhangibiri.

14Kinrossburada31MartAyaklanması’nıkastediyor.

Page 518: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

SONSÖZTürkler tarihin en büyük imparatorluklarından birini kurmuşlardı.

Onlarınki, İranlılar, Romalılar ve Arapların da dahil olduğu dört Ortadoğuİmparatorluğu’nun içinde denizlerin buluştuğu ve anakaraların birbirineyaklaştığıengenişalanıkaplayanıvezamaniçindesonuncusuydu.Doğu’dangelenyenibiryaşamgücüolaraktarihekatkılarıikikattı.Önceilksultanlarıaracılığıyla Asya topraklarında İslamı canlandırıp birleştirdiler; daha sonraOsmanlı imparatorluk hanedanı olarak Doğu Hıristiyanlığı’nın Avrupatopraklarına hayat verdiler. Devamlılığın aracı olarak Doğu’yla Batı’yıbirleştirdiler ve Asya’da Arap İmparatorluğu’nun, Avrupa’da da Bizansİmparatorluğu’nun bıraktığı boşluğu doldurarak bu mekânlarda yeni veyaratıcıbirOsmanlıuygarlığıyarattılar.

Osmanlı İmparatorluğu’nun üç belirgin yönü vardı. Önce esas olarak birTürk Devleti’ydi. Sadakatinin hedefi bir Türk aile hanedanıydı; diliTürkçeydi; kökleri, etnik dayanışma ruhuna sahip ve kendi belirginsembolleriyle âdetleri olan Türkistan’ın aşiret toplumlarına dayanıyordu.Doğal bir otorite ruhuyla, sıkı bir düzen ve disiplin duygusuyla, Türkleringöçer bir toplum olarak doğal varlıklarını yansıtan hükümet teşkilindekiyetenekveuyumlarıylakaynaşıyordu.

Fakat onlarınkisi aslında bir İslam Devleti’ydi, ırk ayırımlarına bağlıolmayıp Müslümanlar arasındaki bir ortaklık ruhuna ve paylaştıklarıkurumlara saygıya dayanıyordu. Osmanlı sultanı şeriatın sınırları içinde veİslamın yüksek ilkelerine saygı göstererek ulemanın resmi hiyerarşisikanalıyla saltanat sürüyordu. Ulemanın görevleri ve sorumlulukları iseTürklereözgüsıkıbirdüzenveşeffaflıklabelirlenmişti.

Fakat Türk dayanışması veMüslüman yapısına rağmen Osmanlı Devletiher şeyden önce evrensel bir imparatorluktu. Yönetiminin geniş yapısıçelişkili şehirleriyle ovalarında, nehir vadilerinde, dağlarında ve çöllerindesayısız farklı, sosyal ve özellikle dinsel toplumları kapsıyordu. Bizansİmparatorluğu Katolik ve Ortodoks, Latin ve Rum, Papa ve imparatorarasındaki dinsel kavgalarla parçalanmıştı. İstanbul’un düşmesinden sonraOsmanlı fatihi, farklı inancınavekültürünerağmen,OrtodoksHıristiyanlaradüzenle barış getirdi, onların sadece efendileri değil, aynı zamanda alenikoruyucularıoldu,öylekibu insanlarbirMüslümanpadişahınınyönetiminibirLatin papanın köleliğine yeğler oldular.Çünkü azınlık halkları,merkeziotoritenin yetkilendirmesiyle ayrı etnik, sosyal ve dinsel topluluklar

Page 519: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

oluşturmuştu. Bunların hepsi devletin çatısı altında kendi özel işleriniyönetmekte ve kendi kimliklerini barışçıl bir beraberlik içinde korumaktaözgürdüler.

Burada, Osmanlı istilacının aydın sistemi sayesinde Ortodoks Hıristiyantoplumunun uzun zamandır özlenen yenilenmesi gerçekleşiyordu. BaşkaOrtodokskiliselerineüstünlüğükabuledilenRumEkümenikPatriği,Bizansİmparatorluğu’nda olamadığı kadar evrensel dinsel otoriteye yaklaşmıştı.Burada Müslümanlarla Hıristiyanların arasında Pax Ottomanica (OsmanlıBarışı) yer etmişti, bunun ilkeleri ise Osmanlı ve Roma imparatorluklarıarasındakiyakınbenzerliğiişaretediyordu.RomalılarkendiPaxRomana’larıuğrunasınırlarıiçindekibiryabancıya,benzerbirhoşgörügöstermişler,bazenona Roma vatandaşlığı bahşetmişler ve yeteneklerini kendi yararına veimparatorluğunyararınakullanmasıiçincesaretlendirmişlerdi.

İslam dünyasına öteden beri egemen olan bu gelenek şimdi Osman’ınailesine de miras kalmıştı ve onlar tarafından uygulanıyordu. Osman’ındevletiulusaldeğil,birhanedanınçokırklıimparatorluğuoldu.Halkları,Türkolsun olmasın, ister Müslüman ister Hıristiyan veya Yahudi olsunlar, herşeyden önce Osmanlıydılar, ulusallık, din ve ırk kavramlarını aşan bir teksiyasalbütününüyeleriydiler.Osmanlıotarihtebiletektanrılıdinlerinüçünüdetanıyanvekabuledenbiricikdevletti.

Osmanlılar, fethettikleri Hıristiyan halkların hizmetlerinden daha etkinbiçimde yararlanmak için sultanınKöleEvHalkı’na dayalı eşsiz bir sistemgeliştirmişlerdi. Türklerin, tarihlerinin daha erken dönemlerinde başkaülkelerde boyun eğdikleri ve geliştikleri kölelik prensiplerini yansıtan busistem,Hıristiyankölelerdenoluşanbirkurumhalinegeldi.Savaştaelegeçen,askere alınan, pazarda satın alınan, sultana armağan edilen ya da sultanınhizmetine girmeye gönüllü olan bu Hıristiyanlar, Müslüman olmayı,bekârlığı, ailelerinden ayrılmayı ve tüm mülklerinden vazgeçmeyi kabulediyorlardı.Bunakarşılıködüllerisarayokulunda,yaniEnderun’dakapsamlıbiröğrenimvegüçlüklerekatlanmayı içerenbireğitimdi.Bununsonucundakamu hizmetinde yeteneklerine en uygun görevlere getiriliyorlar, ayrıcadevletin en yüksek konumlarına yükselme fırsatını elde ediyorlardı. Özetlebu, fethedileni kullanarak fatihin çıkarlarına uygun tarzda yönetmekti. Bukölelik Batı’nın gözüne doğal görünmese de, sultanın genç Hıristiyantebaalarının niteliklerini ve hünerlerini imparatorluğun ve de kölelerinkendilerinin yararına kullanmak için oluşturulmuş aydın ve pratik biruygulamaydı. Kölelerin kendileri de çok geçmeden bu zorunlu statülerine,

Page 520: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

içerlemek şöyle dursun, kendilerine sağlanan ve Müslüman doğanlarınyoksun edildikleri ayrıcalıkları için değer vermeye başlıyorlardı. Kendiailelerinden koparılıp sultanın “ailesi” ne katılarak kalıtsal olmayan, sadecedeğereveerdemleredayalıbiryöneticisınıfınıoluşturuyorlardı.

İştebu,imparatorluğunilkyüzyıllarındadevletiMüslümandoğanherhangibir kalıtsal aristokrasinin bozguncu rekabetlerinden ve akrabakayırmalarındankurtaranbirseçkinlersınıfıydı.BudaOsmanlıHanedanı’nıngücününperçinlenmesineve istikrarınıngarantilenmesineyardımcıolacaktı.Sultanlardabir yandanyasalvehanedanlar arası evlilikleryapmayausulenson vermişler ve çocuklarını Harem’de yetişen köle kadınlara doğurtarakOsmanlı Hanedanı’nın damarlarına ister istemez yabancı kanı karıştırırolmuşlardı.

Bu Osmanlı köle gücü erken aşamalarında genç Hıristiyan kölelerinYeniçeri birliklerine kaydedildikleri askeriyeyle sınırlanmıştı. Bedenselnitelikleriiçinözenleseçilenbugençler,sultanınşahsınaöncemuhafızolarakhizmet etmeleri amacıyla eğitiliyor ve disipline sokuluyorlardı; ama sonrasayıları artınca bir piyade kuvveti olarak Osmanlı Ordusu’nun savaştakidirencinin çekirdeğini oluşturdular. Yeniçeriler böylece, feodal temele göretoplanan ve savaşta Osmanlı Ordusu’nun öncülerini oluşturan Müslümanolarak doğmuşSipahi denilen süvari kuvvetini tamamladılar.Doğu’da dahaönce görülmemiş şekilde… barut kullanan topçular ve askere alınanbaşıbozuklarda Osmanlı Ordusu’nun bütünleyici kuvvetleriydi. Bu birliklerhepbirlikteOsmanlıOrdusu’nuiyieğitilmiş,iyisilahlandırılmış,iyiorganizeolmuşve çok sıkı disipline tabi edilmişbüyükvemodernbir askeri kuvvethalinegetiriyordu.Vebuorduböylecekomutasındakibütünlük, silahlarınıngücü ve savaşçı ruhunun azmiyle zamanının tüm Avrupa ordularını çokgeridebırakıyordu.

CephedekendiordularınakumandaedenveonlarailhamverenyaratılıştanaskerbirsultanınliderliğindekiOsmanlı’nınfetihleriikibuçukyüzyılsürdü,ikicephedeveüçkıtada,doğudaAsyaüzerindenBasraKörfezi’ne,güneydeMısır üzerinden Afrika’ya, Kızıldeniz’e ve ötesine, batıda BalkanlarüzerindenTuna’nınötelerineveDoğuAvrupa’nınbüyükkısmınayayılanveancak Orta Avrupa’nın sınırlarında durdurulan bir imparatorluk kurdu.DenizdedebütünAkdeniz’eveKuzeyAfrikakıyılarınınbüyükbirkısmınahâkimolarakdenizyollarıylaAtlantik’iHintOkyanusu’nabağladı.

Tarihte ilk kez Doğu, kurumlarıyla birlikte Batı’nın içerilerine kadargirmiş, birleştirici bir kuvvet olarak Avrupa’nın önemli bir kısmı üzerine

Page 521: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

damgasını vurmuştu. İranlılarla Arapların onlardan önce başarısız olduklarıbir yerde Osmanlılar, silahşorluktaki ustalıkları ve doğal düzen veorganizasyon erdemleri sayesinde çağlarının dünyasında önemli birimparatorluk düzeyine yükselmişlerdi. Diplomasi sanatındaki ustalıklarıylasaygı ve değer kazandıkları gibi, Batı’nın bölünmüş kuvvetlerini kendiamaçlarına göre kullanarak Rönesans Avrupası’nın güçler dengesininayrılmaz bir parçası olmuşlardı. Osmanlı İmparatorluğu on büyük sultandizininin en büyüğü olan -Muhteşem Kanuni- Süleyman’ın devrindeimparatorlukzirveyeulaşmıştı.

Ama bu zirve çok hızlı bir inişin başlangıcı olacaktı. Çünkü Süleyman’ıeline su dökemeyecek çaptaki yirmi beş sultan izleyecekti. Osmanlıİmparatorluğubunarağmenonlarındalgalıyönetimlerialtındainişliveçıkışlıolarak üç buçuk yüzyıl daha ayakta kalacaktı. Ama bu duraklama vetoparlanma anlarına rağmen, sürekli bir gerilemenin pençesindeki birimparatorluktuartık.Geçmişteönplandayönetmeiradeveyeteneğinesahipbir sultanın mutlak otoritesine tabi olmuştu. Sonraki sultanlar genelde bumeziyetlerdenyoksundular.

Kendilerini haremin zevk ve eğlencelerine kaptırmışlar, buranın kadınefendileriçoğuzamansultanlarınarkasındakigerçekgüçolmuşlardı.

Şehzadeler yönetim alanında deneyim sahibi olmaları için artık eyaletvaliliğine gönderilmiyorlardı. Çok ender istisnalar hesaba katılmadığıtakdirde,sultanlarartıksavaştaordularınınbaşınadageçmiyorlardı.Sultanlarartıksaraylarınınduvarlarınınarasındanenderolarakçıkıyorlar,vârisleri isekuşaklar boyunca sarayda hapis hayatı sürerek yönetmek yeteneğindenyoksun olarak yetişiyorlardı. Bu zaaf zaman olarak askeri güç alanındakideğişimleçakışıyordu.

İki cephede düşmanlarını yenebildikleri, ancak boyun eğdiremedikleriaralıksız bir savaş döneminden sonra Osmanlı orduları, fethedebilecekleriyerlerinazalmasıylayayılmacılıklarınınsınırınaulaşmışlardı.Askeriakımüçyüzyıldan sonra Doğu’ya arkasını dönüp endüstri ve ekonomi alanındakigelişimi; savaş alanındaki teknik ilerlemeleriyle Batı’nın lehine dönüyordu.Tutucu alışkanlıklarıyla, üstelik şimdi gerçek bir liderden yoksun olmasıylaDoğu,bununlarekabetedemeyerekhücumdansavunmayaçekiliyordu.

Dahası, kara ve deniz kuvvetlerine yaptığı aşırı harcamalar yüzündenhazinesi hemen hemen boşalmış olan Osmanlı İmparatorluğu, Süleyman’ınölümünün üzerinden çok geçmeden önemli bir ekonomik krizin pençesine

Page 522: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

düşmüştü.Akdenizdünyasınınbüyükbirbölümüdezatenaynıdurumdaydı.Atlantik’in diğer yakasından İspanyol-Amerikan altınlarının Avrupa’yaakması,Osmanlı’nıngümüşparasınındeğerinindüşmesinevefiyatları ikiyekatlayan yüksek düzeyde bir enflasyona, bu da devalüasyona ve vergioranlarınınyükselmesinenedenolmuştu.

İmparatorluk nüfusu son yüz yıl içinde iki katına çıktığı için bu, yenifetihlerin yokluğunda yerleşim için yeni toprak darlığına ve büyük ölçüdeişsizliğeyolaçmıştı.Yalnızcamahrumiyetiçindekitopraksızbirköylüsınıfıyaratmakla kalmamış, barış zamanında ücret alamayan ve eşkıyalıklageçimlerini sağlamaya başlayan başıbozukların arasında hoşnutsuzluğa yolaçmıştı.Aynı zamanda toprak sahibiSipahilerideetkiliyordu.Bunlar şimdimodern savaşlardaki teknik gelişmelerle silahlı piyadelere duyulan dahabüyük ihtiyaç nedeniyle gereksiz bir kuvvet olma yolundaydı. Çok zamantopraklarından da yoksun edildiklerinden başka topraksız hoşnutsuzlarlabirlikte Anadolu’daki aşiret reislerinin çıkardıkları bir dizi ayaklanmayakatılmayahazırdılar.

Budurum, güçlü birmerkezi otoritenin yokluğundaköylülerin büyükbirkısmınıkaçırıyordu;böyleceboşkalanbüyüktoprakparçaları,kendileridahaçokşehirlerdeyaşayanyenibirkalıtsaltopraksahibisınıfınınelinegeçiyordu.Böylesi büyük toprak sahiplerinin türemesi, Osmanlı’nın geleneksel toprakdağılım sisteminde köklü bir değişim anlamına geliyordu. Bu da SultanSüleyman’ın atalarının oluşturdukları ve geliştirdikleri sosyal ve yönetselyapıda hayırlı olmayan bir dengesizlik yaratıyordu. Aynı zamanda gücünmerkezden toprak sahibi sınıflara ve vadilerin eşrafına ve dağlardaki aşiretşeyhlerine kaymasını içeriyordu. Bu ise bir dizi sultanın düzeltmeyibaşaramadıklarıbirsüreçoldu.

Etkileri açısından daha önemli olan bir durum, merkezde yönetimkurumunun karışarak zayıf düşmesi oldu. Sultanın kölelerden oluşan yakınçevresi o vakte kadar bütün Müslüman uyruklulara kapalı kalmış, böylecekalıtsal ayrıcalıkların bulaşıklığından kurtulmuştu. Ama zaman geçtikçe,imparatorluğun da toprakları genişleyip nüfusu arttıkça kendilerini dışlayanböylesi bir sistemin,Müslüman doğmuş eşraf sınıfının öfkesine yol açmasıkaçınılmazdı. Devlete bağlılıkları şüphe götürmeyen, İslamın sadıksavunucuları olan birinci sınıf yurttaşlar olarak kendilerine ayrıcalıklı birtopluluk gibi davranılmasını ve sultanın yakın çevresine alınarak yönetimişindeonlaradapayverilmesinikendilerinehakolarakgörüyorlardı.

Bunun sonucu, kararsız sultanlara yapılan baskıyla sultanın hizmetindeki

Page 523: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

resmi görevlerin bütün özgür Müslümanlara açılması, üstüne üstlük,görevlerini oğullarınamiras olarak bırakma hakkının onlara verilmesi oldu.Budaimparatorluğunfetihyüzyıllarındayönetimebirbirindendeğerlidevletmemurları sağlayan sultanın yakın çevresinin kademeli erozyonuna vesonundayokolmasınayolaçtı.Ancakortaçağlaradayananbusistemkatılığınedeniyle zaten zaman aşımına uğramıştı. Sultan Süleyman’ın ardıllarındandahagüçlüvesezişlisultanlar,iyidüşünerek,ölçüpbiçerekbunudahaesnekbir değişiklik sürecine uydurabilir ve değerli yanlarını korumayıbaşarabilirlerdi. Ne yazık ki yönetim çok geçmeden entrikalar veyolsuzluklarlabezeli-kendinegatifveçıkarcısınırlarıiçinde-geçmişindahapozitif ve çıkarcı olmayan sistemleri kadar katı olan şişirilmiş, hantal birbürokrasiyedönüştü.

Dahaciddisonuçlarıolanbirdurum,Yeniçeribirliklerininşişirilmesioldu.Onların da saflarına Müslümanlar katıldı, üstelik böylelerine evlenmek veoğullarını da Yeniçeri ocaklarına kaydettirme hakkı tanındı. On altıncıyüzyılın son çeyreğinde Yeniçerilerin sayısı on iki binden yüz bineyükselmişti. Bunların birçoğu şimdi ticaret yaparak geçimlerini sağlıyor,ücretlerine sivil zanaatkâr sınıfı gibi işlenmiş ve imal edilmiş ürünlerinsatışıylakatkıdabulunuyorlardı.

Bileşimlerindeki bu değişiklik savaşta takım dayanışması ve özdisipliniruhlarını alıp götürdü. Şimdi giderek sıklaşan barış dönemlerinde merkeziyönetimin çoğu kez kontrol etmeyi başaramadığı bozguncu ve isyancı birkuvvetolacaktı.Ayrıca,görevlerigereğikorumakdurumundaolduklarıhalde,sık sık yağmaladıkları Hıristiyan köylü sınıfı için sürekli bir tehdidedönüşmüştü.Bundan sonraki iki yüzyıl boyunca gitgide daha zapt olunmazolarakpeşpeşeayaklanmalarladevletiniçgüvenliğinitehlikeyeattıklarıgibi,savaşmeydanlarındadabirlikvedisiplindebüyükgerilemegösterdiler.

Avrupa devletlerinin kendi aralarında savaş durumunda bulundukları onyedinciyüzyılınikinciyarısındaimparatorlukKöprülüailesininyönetimindebiriçonarımdönemiyaşadı.Arnavutkökenlibusadrazamlarhanedanınaarkaarkaya üç sultan yetkilerinin büyük bir kısmını devretmişlerdi. Bu daKöprülülerin yolsuzluklarla adaletsizlikleri kurutmalarına, hazineyi borçtankurtarmalarına,Anadolu’ylabaşkayerlerdekiayaklanmalarıbastırmalarınavesilahlı kuvvetleri yenileyip canlandırmaya çalışmalarına imkân verdi.Köprülülerinkigibisüreklibiryönetimhernekadartekrargörülmeyeceksedezaman zaman sorumlu bir sultanın döneminde onların yeteneğinde birsadrazamın ortaya çıkması, yüksek bürokrasinin de desteğiyle yönetimi bir

Page 524: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

süreiçindevletinyararınaişlerliğekavuşturacaktı.Bunungibi,sağduyulubirşeyhülislam da zaman zaman dinsel kurumlar kanalıyla İslamın otoritesinikabulettirecekti.OsmanlıDevleti’ninyapısı,gücününbuikigelenekseltemeltaşı sayesinde gerileme sürecinin tüm evrelerinde ayakta kalabildi.Yolsuzluğunartmasıbilehayattakalmasınayaygınçıkarcıbirdesteksağladı.

Diğer yandan, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşçı prestiji, ordularınınikinci Viyana Kuşatması’nda ve bunu izleyen seferlerdeki onur kırıcıbaşarısızlıkları yüzündenAvrupa’nın gözünde çok büyük bir darbe yemişti.SorumsuzbirsultanındamadıolanveSultanSüleyman’ıgölgedebırakmayıhayaledenkendinibeğenmişveyeteneksizbirsadrazamtarafındangirişilenkuşatma, bir dizi bağışlanamaz gaf yüzünden Osmanlı’nın imparatorlukgeçmişine leke sürecekti. Yeniçerilerin uğradıkları bozgunun sonrasında,ordusu daha disiplinli düşmanın karşısında darmadağın olacak ve Batı’nıngeçmişteki Haçlıları gibi bir kuru kalabalık halinde kaçacaktı. ViyanabozgunuAvrupa’yı sevinçten deliye çevirmişti. Bunu,Müslüman TürklerinHıristiyan halkları için oluşturduğu tehdidin ölüm çanı olarakadlandırıyorlardı.Olay,Osmanlılariçinsebirbiriniizleyentoprakkayıplarınınilki olacak ve bunlar, daha başka yenilgiler ve onları izleyen Türkler içinolumsuzanlaşmalarlayirminciyüzyılıniçinekadardevamedecekti.

ÜstelikşimdionsekizinciyüzyılınbaşındanitibarenyenibirimparatorlukDoğu’yla Batı’nın her ikisini de tehdit ediyordu. Bu Büyük Petro’nunRusyası’ydı. İmparatorluğun ilk dönemlerindeki sultanlar gibi mutlak birhükümdarolançar,şimdiOsmanlılarınyapamadığınıyapıpkendiçabalarıylamodern profesyonel bir ordu yaratmıştı. Batı teçhizatıyla donatılmış buorduyla o da fatihliğe kalkışmak niyetindeydi. Bu yeni saldırı tehdidi, birikilemsonucundaOsmanlıİmparatorluğu’nunhayatınıuzatacaktı.

Osmanlı İmparatorluğu, eskiden büyük gücüyle Avrupa içinde bir güçdengesi sağlaması gibi, şimdi zayıf haliyle de Avrupa devletleriyle Rusyaarasındaki güç dengesi için zorunlu olmuştu. Sultanın imparatorluğu nepahasınaolursaolsunçarınkinekarşıbirtamponolarakyaşatılmalıydı.ArtıksilahkuvvetiyerinekonferansmasasındakipazarlıklarabelbağlayarakBatılıdevletleredahafazlayaklaşanOsmanlılardabubüyükbirdeğişikliğeyolaçtı.Karşılıklı çıkarları uğruna Batılı desteğine bağımlı olarak bir zamansavaşlarda olduğu gibi, şimdi de diplomasi alanında kilit konumunageliyordu.

Yabancılara karşı tutumlarında geleneksel olarak mesafeli olan Türkler,şimdi diplomasi bahsinde yeteneklimemurlardan oluşan bir dışişleri servisi

Page 525: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kurmak zorundaydılar. Müslüman ya da Hıristiyan olsun, o tarihlerdekiTürkler Avrupa dillerini bilmedikleri gibi, dış dünya hakkında da ipe sapagelirbirbilgileriyoktu.SultanbudurumdaşimdiHıristiyanRumtebaalarınave özellikle Fenerlilere başvurmak durumundaydı.Osmanlılar içinde yalnızonlar gemicilik ve ticaret dolayısıyla Batı dünyası hakkında büyük birdeneyim sahibiydiler ve oralarının dilleri, âdetleri ve yaşam biçimlerihakkında bilgi sahibi olmaktaydılar. Şimdi içlerinde en yetenekli olanlarsultan tarafından önemli devlet görevlerine atanıyorlar, böyleceimparatorluğunyönetimiylekontrolündebirgüçpayısahibioluyorlardı.

Bu memurların içinde başta geleni Babıâli’nin tercümanıydı ve aynızamanda dışişleri bakanı görevi yapıyordu. Başka Hıristiyan Rumlar dabüyükelçi veya özerk eyalet valisi olarak sultanın yakın çevresindeki eskiHıristiyan dönmelerinin yerini aldılar. Yönetim şimdi bunlarda ve başkagörevlerdeMüslümanlarla ortak çalışanHıristiyanlar içeriyordu.Osmanlılarböylece uzlaşmacı tutumlarına bağlı kalarak, ırkları veya dinleri ne olursaolsun,bütün tebaalarınınyeteneklerinindevletinyararınakullanılabileceğioesnekprensipleriniuygulamayadevamediyorlardı.

İmparatorluk on sekizinci yüzyıl sonlarında onur kırıcı ikinci bir yenilgidaha yaşadı. Uzun süren bu savaşta Ruslar donanmalarıyla Akdeniz’indoğusunakadargirerekYunanistan’laBeyrut’aaskerçıkardılar.ArkasındanNapoleon Mısır’ı istila etti, Türkler de Fransızları bu zengin eyalettençıkarmakiçinİngiltereveRusya’ylaanlaşmayaptılar.BundansonraBabıâliüzerinde Avrupa’nın etkisi kapsamlı oldu ve sürdü gitti. Önceleriimparatorluğun dağılmasını önlemekte etkili oldu. İkinci olarak da baskısıOsmanlı Hükümeti’ni reformlar yapıp Hıristiyan yurttaşlarının durumunudüzeltmekzorundabıraktı.

On dokuzuncu yüzyıl böylece bir reform çağı oldu. İlk reformcu sultan,Fransız Devrimi’yle onu izleyen askeri dönemi örnek alan III. Selim oldu.Selim, Batı modeline göre biçimlendirilen ve Batılı subaylar tarafındaneğitilen yeni bir ordu kurmayı denedi. Ne çare ki Yeniçerilerin çıkarlarınadokunduğuiçintahtındanoldu,sonundadahayatınıkaybetti.YirmiyılsonraYeniçeri Ocakları, Selim’in ardılı tarafından ustalıkla uygulanan bir plansayesinde ortadan kaldırıldı. II.Mahmut böylecemodern Osmanlı tarihininbüyükreformcusuoldu.

Onunla reformcu yardımcılarının hedefi modern bir ordu kurmak, busayedeeyaletleremerkezihükümetinotoritesiniyerleştirmekyeniyönetimvelaikhukukkurumlarıkurmak,sonrasultanınbütünyurttaşlarınaeşithaklarve

Page 526: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Batılılaşmışmodernbir“uygarlığın”rasyonelveilericiyararlarınısağlamaktı.Bunun sonucu, on dokuzuncu yüzyıl boyunca memlekette yapılacakreformlaraörnekolacakbirıslahatfermanıolanTanzimatoldu.

Tanzimat’ın amacı Osmanlı Devleti’ni yarım yüzyıl kadar kısa bir süreiçinde beş yüz yıl kadar eski bir ortaçağ toplumundan anayasal Batı’nınilkeleriüzerindekurulumodernbir liberaldevletedönüştürmekti.Tanzimat,mutlakiyeti adaletin uygulanması, sorumlu bir bürokrasinin ölçülülüğü vetemsili yönetimin yararlarıyla yumuşatmayı hedefliyordu. Ancak, ulemanındar görüşlü dinsel kurumları ve büyüyen bir aydın seçkinler sınıfının laik,ilerici özlemleri arasında denge kurmaya çalışan Tanzimat’ın gelişimi, birsultanın iyi niyetleriyle bir diğerinin kötü niyetleri arasında bir dizi iniş veçıkışyaşayacaktı.

Amabuelliyılın içindeyönetimveadalettebelirgindeğişiklikler,birçokeyaletlerdegenel reformlarveMüslümanolmayan topluluklarındurumundaiyiye doğru bazı gelişmeler başardı. Sonuç 1870’lerde bir meclis temeliüzerindekikısasürelibirmeşrutiyönetimdönemioldu.OndansonraSultanAbdülhamit zamanında mutlakiyete dönüldü. Ancak, bu otokratın, eğitiminkapsamınıgenişletmesivegeliştirmesi, lehinebirpuansayılır.Böyleceyenifikirlerle yeni sosyal kavramların gelecekteki kuşakların yararına köksalmasınaimkânverdi,kibudakaderingaripbircilvesisonucundasultanınkendisinin felaketine neden olacak, bir kuşak sonra devrimci Jön Türklertarafındantahtındanindirilecekti.

BuaradaimparatorlukAvrupamilliyetçiliğiningelişengücününbaskısıylagiderek daha hızlı çözülüyordu. Çokuluslu bir hanedan imparatorluğununilkelerine aykırı olan bu kavram, Yunan Bağımsızlık Savaşı’ndan itibarensultanın mülklerini birfiil tehdit edecekti. Özgürlükçü amaçlarla Batıtarafından teşvik edilen, kendi amaçları uğrunaRuslar tarafından kullanılanbu akım, yirminci yüzyılın ilk çeyreğindeki Balkan Savaşları ve Osmanlıeyaletlerinin bağımsız ulus devletlerine dönüşmesiyle hemen bütün AvrupaTürkiye’sinin elden gitmesiyle sonuçlandı. Osmanlılar o vakte kadar,özellikle de Berlin Kongresi’nde, Avrupa’nın Hasta Adamı olarak BatılıdevletlertarafındanRuslarınzararınadesteklenmişlerdi.Amaartıkbudesteksona ermişti. Bunun sonucunda da Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’ylaittifakyaptılarveböyleceimparatorluklarınınsonunugetirdiler.

Fakat imparatorluk olarak son bulan Türkiye, bir ulus olarak ayaktakalacaktı. Ortadoğu’lu milliyetçi liderlerin en büyüğü olan Kemal AtatürkçağdaşıolanJönTürkler’egöredahailerisinigörerekimparatorluklarçağının

Page 527: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

sona erdiğine ve ulus devletler gününün geldiğine büyük bir gerçekçiliklegençliğinden itibaren inanmıştı. Türk kardeşleri, atalarının topraklarındaırklarının hayatta kalması için onun liderliğinde tekrar savaşmaya hazırolduklarını kanıtlayınca, Osmanlı İmparatorluğu’nun vârisi olarak TürkiyeCumhuriyeti’ni kurabildi. Hedefi, dışarılara uzanan kollarının kesilişi veemperyalistbirgenişlemeyesonverişiylegüçlüvesağlıklıbirbedeniyenidencanlandırmaktı. Yakındoğu’nun, ataları Selçukluların yurduylakıyaslanabilecek bir alanını kaplayan günümüzün Türkiyesi, karışıklıkiçindeki bir yarım yüzyıl içinde son Ortadoğu İmparatorluğu’nun vârisdevletleriiçindeensağlamvedengeliolanıolduğunukanıtlamıştır.

Kendi sınırları içinde Cumhuriyet’le onu doğuran imparatorluk arasındayüksek derecede bir süreklilik vardır. Artık İslami veya evrensel bir devletolmayıp esas itibariyle bir Türk Devleti’dir. Tanzimat’tan doğan ve laiklikyoluylamantıklısonucunagiden,kuşaklarcaTürkünondokuzuncuyüzyıldanberi yürütmeye çalıştığı özgürlükçü ve anayasal değişiklik ilkeleri üzerinekurulmuştur.

Türkiye’nin modern yöneticileri bu reform çağının canlı ürünleridirler.Mesleki ve askeri orta sınıf yönetim müessesesinin evrimi ve ırksalmiraslarınaduydukları gururu tekrarkazanmanınverdiği ivmeyleolgunluğaerişmişlerdi.Türkulusuyeni laikkimliğindeDoğu’ylaBatı’nınher ikisininde geleneksel kültürlerini birleştirerek Ortadoğu denilen bu karışıklıkortamındanisbibiristikrarvedengeunsuruolmuştur.Bunuhareketegeçiren,haklı olarakGazi unvanıyla onurlandırılmış “Türklerin yeni babası”KemalAtatürk,oyüzyıllaröncekikutsalsavaşçıOsman’alayıkbirvâristir.

Page 528: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KAYNAKÇACahen, Claude, Pre-Ottoman Turkey (Osmanlı Öncesi Türkiye), Londra,

1968

Cantemir,Dimitrie,TheHistoryoftheGrowthandDecayoftheOttomanEmpire(Osmanlıİmparatorluğu’nunGelişimininveÇöküşününTarihi),Çev.N.Tindal,Londra,1734,(alıntılarınyenibasımıBükreş,1973)

Creasy, Edward S., History of the Ottoman Turks (Osmanlı TürklerininTarihi),Londra,1854,(yenibasımıBeyrut,1963)

Eliot, Sir Charles, Turkey in Europe (Avrupa’da Türkiye), Londra, 1900(yenibasımıLondra,1965)

Encyclopaediaofİslam(İslamAnsiklopedisi),yenibaskı,Leiden,1954

Eton, W., Survey of the Turkish Empire (Türk İmparatorluğu’nunİncelemesi),2Cilt,Londra,1799

Forster, Charles Thornton ve Blackburn Danniell, F. H., The Life andLettersofOgierGhiselendeBusbecq(OgierGhiselendeBusbecq’inHayatıveMektupları),2Cilt,Londra,1881

Ganem, Halil, Les Sultans Ottomans (Osmanlı Sultanları), 2 Cilt, Paris,1901-2

Gibb, H. A. R. ve Bowen, Harold, Islamic Society and theWest (İslamToplumuveBatı),2Cilt,LondraveNewYork,1956-57

Gibbon, Edward, The Decline and Fall of the Roman Empire (Romaİmparatorluğu’nunGerilemesiveÇöküşü),EditörJ.B.Bury,7Cilt,Londra,1896-1900

Gibbons,HerbertAdams,TheFoundationoftheOttomanEmpire(Osmanlıİmparatorluğu’nunKuruluşu),Oxford,1916(yenibasımLondra,1968)

Hammer-Purgstall,J.von,GeschichtedesOsmanischenReiches(Osmanlıİmparatorluğu’nun Tarihi), 10 Cilt, Pest, 1827-35 (Fransızca Çeviri, B.Hellert, Histoire de l’Empire Ottoman, 18 Cilt, Paris, 1835-46.) (OsmanlıİmparatorluğuTarihi)

Hasluck, F. W., Christianity and Islam under the Sultans (Sultan’larınDevrindeHıristiyanlıkveİslam),2Cilt,Oxford,1929

İnalcık,Halil,TheOttomanEmpire:theClassicalAge1300-1600(Osmanlı

Page 529: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İmparatorluğu:KlasikÇağ),Londra,1973

Karpat,KemalH.(ed),TheOttomanStateanditsPlaceinWorldHistory(OsmanlıDevletiveDünyaTarihindekiYeri),Leiden,1974

Knolles, Richard, A Generall Historie of the Ottoman Empire (Osmanlıİmparatorluğu’nunUmumiTarihi),Londra,1603vesonrakibasımlar

Lane-Poole,Stanley,TheLifeofStratfordCanning (StratfordCanning’inHayatı),LondraveNewYork,1888

Lewis,Bernard,TheEmergenceofModernTurkey (ModernTürkiye’ninDoğuşu),2.baskı,LondraveNewYork,1968

Lewis, Raphaela, Everyday Life in Ottoman Turkey (OsmanlıTürkiyesi’ndeGünlükHayat),LondraveNewYork,1971

Lyber,AlbertHowe,TheGovernmentoftheOttomanEmpireintheTimeof Suleiman the Magrificent (Muhteşem Süleyman Zamanında Osmanlıİmparatorluğu’nun Yönetimi), Cambridge, 1913 (yeni basım New York,1966)

Miller, William, The Ottoman Empire and its Successors (Osmanlıİmparatorluğu ve Ardılları), 1801-1927, Cambridge, 1927 (yeni basımLondra,1966)

D’Ohsson, Mouradgea, Tableau général de l’empire Ottoman (Osmanlıİmparatorluğu’nunGenelGörünümü),Paris,1788-1824

Pears,SirEdwin,LifeofAbdulHamid(Abdülhamit’inHayatı)1917(yenibasımNewYork,1973)

Penzer,N.M.,TheHarem,Londra,1936(yenibasımLondra,1965)

Ranke,Leopold,TheOttoman andSpanishEmpires in theSixteenth andSeventeenth Centuries (On Altıncı ve On Yedinci Yüzyıllarda Osmanlı veİspanyaİmparatorlukları),Londra,1843

Runciman,Steven,TheFallofConstantinople,1453(İstanbul’unDüşüşü,1453),Cambridge,1965

Rycaut, Sir Paul,History of the Turkes to 1699 (1699’a kadar TürklerinTarihi),Londra,1700

Tott,BaronF.de,MémoiressurlesTurcsetlesTatares(TürklerleTatarlarHakkındaİnceleme)4Cilt,Amsterdam,1784

Page 530: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Wittek,Paul,TheRiseoftheOttomanEmpire(Osmanlıİmparatorluğu’nunYükselişi),Londra,1938

Young,G.,CorpsdedroitOttoman(Osmanlı’daHukukTopluluğu),7Cilt,Oxford,1905-6

Page 531: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

DizinAbaza,327

Abaza,MehmetPaşa,295,302

Abdülaziz,Sultan,515,527,551,557

tahttançekilmesi,526,527

Balkanayaklanmaları,524

Bulgarvahşeti,523,524

ulusalmalikriz,522,523

gericisaltanatı,515,517,526

Avrupa’yaresmiziyaret,5,19,520,522

YeniOsmanlılar,517,520

I.Abdülhamit,Sultan,407,412

AvusturyaSeferi,410,412

BüyükKaterina,410,412

II.Abdülhamit,Sultan,148,528-592,594,595,607,610,635

saltanatınındeğerlendirilmesi,590-592

BerlinAntlaşması,540-543

BerlinAntlaşmaTaslağı,530

Girit,577-580,582

İstanbulKonferansı,531-533,534

MuharremKararnamesi,556,557

tahttanindirilmesi,573

despotluğu,552-553,569-587

eğitimreformu,554-555

Mısırve,564-570

birincigenelseçim,546

Almanyave,559,574-579

Page 532: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Avrupalıyatırımcılarınartanfaizleri,557,574-575

sağduyusuzluğu,551-552

İslamdünyasıve,569-572

Makedonyave,579-583

ulusalmalikriz,556-557

yenianayasa,528-531,545,546

demiryollarıinşaatı,557,574-577

Balkanmilliyetçiliğinindoğuşu,530,543,559-563

Rusyave,534-539,558,563

AyastefanosAntlaşması,543,547

meşrutimonarşitaleplerineboyuneğiyor,584-588

telgrafve,554,575

Yunanistan’lasavaş(OtuzGünSavaşı),578

YeniOsmanlılarve,547

JönTürklerve,583-587

Abdülmecit,Sultan,479,480-518,547

saltanatınındeğerlendirilmesi,514-515

Canningve,480,484,485,489-491,497-505,513,514

ReformBelgesi,513

Hıristiyanlarve,482-485

KırımSavaşı,507

Dolmabahçe,490

AvrupaTicaretAntlaşması,487-488

ulusalborçsorunu,514

reformları,480-487

Rusyave,492-510

ValideSultanve,480,484

Türkültimatomu,501

Page 533: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Abercromby,GeneralSirRalph,430

Aberdeen,Lord,492,504

AckermanAntlaşması,457

Ahmet(II.Bayezıt’ınoğlu),77

Ahmet(II.Mehmet’inoğlu),283

Ahmet(II.Murat’ınoğlu),83

I.Ahmet,Sultan,281,285-287

üzerindehareminolumsuzetkisi,286,287

Yeniçerilerve,286-287

II.Ahmet,Sultan,349,368

III.Ahmet,Sultan,369,376

tahttanferagati,382

BelgradSeferi,372-375

kültüralanındakibaşarıları,376,377

İbrahimMüteferrikave,388

Yeniçerilerve,381-382

PasarofçaAntlaşması,375

BüyükPetrove,368

matbaakuruluyor,381

reformveBatılılaşma,376,380-382

LaleDevri,378-382

VenedikCumhuriyetiSeferi,370-371,374

RusyaSeferi,371,372

sarayyaşamınıngörkemi,377-381

AhmetArabi,565,566

AhmetCezzarPaşa,429

AhmetEfendi,426

AhmetGürani,88

Page 534: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

AhmetMuhtarPaşa,Sadrazam,599

AhmetPaşa(Mısırvalisi),177

AhmetPaşa,Sadrazam,235

AhmetRıza,583,588

Akağalar,başı,144-146

Akritai,11,14

Alaaddin,KonyaSultanı,17,19

Alaaddin,Vezir,26,27

I.Aleksander,Çar,427-448

II.Aleksander,Çar,511,533

VI.Aleksander,Papa,161

Aleksander,von,BattenbergPrensi,559-561

AlGavri,Sultan,165

Ali(II.Mehmet’inüveykardeşi),87,88

AliEl-Mütevekkil,Halife,165

AliBey,403

AliPaşa,(Abdülaziz’insadrazamı),516-520

AliPaşa,(I.Bayezıt’ınsadrazamı),63

AliPaşa,(IV.Murat’ınsadrazamı),371,430

AliPaşa,(I.Süleyman’ınsadrazamı),243

AliPaşa,Yanyalı,427,443,456

AliSuavi,519,551,552

Allenby,GeneralEdmundHenri,623

Almanya,558

II.Abdülhamitve,551,552,555

Meşrutimonarşive,517,519

BirinciDünyaSavaşı,607,608

Alparslan,Sultan,12

Page 535: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Amadeo,Savoia’lı,41

AmiensAntlaşması,430,433

Amirutzes,Giorgios,115

II.Andronikos,İmparator,31,41,49,50

III.Andronikos,İmparator,26

Anna,Çariçe,387

Apafi,TransilvanyaPrensi,337,346

Araplar(İslamHalifeliğinin),10

Aristoteles,382

Armatoli,446

Arnavutluk,50,54,68,92,217,555,595,598

Asya,443

II.Mehmet,132,133,134

I.Murat,51-53

IV.Murat,326

I.Selim,164-166

Attila,46

Aubert-Dubayet,General,425

Aubusson,Pierred’,137,161

III.Augustus,Kral,398

Avusturya,313

Abdülhamitve,407-412

KöprülüMustafave,373

I.Mahmut,382

IV.Mehmet,324,326

AvusturyaVerasetiSavaşı,395

Ayasofya,294,537

AyastefanosAntlaşması,540,541

Page 536: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

BağdatDemiryolu,575,614

Bahadır(GucaratŞahı),237,238

Balkanlar

Abdülazizve,523

milliyetçiliğindoğuşu,445,543

savaşlar,600,616,630

Baltacı,Sadrazam,370

Baki,252

Barbarigo,(Venediklidonanmakomutanı),266

Barbaro(Venediklibakan),204

Barbaros,Hayreddin,212,213,217

Barbaros,Oruç,212,215

Barton,Edward,320,321

BatailledeSinop,la(MüzikliOyun),506

Bayezıt(I.Süleyman’ınoğlu),228,233,235,255

I.Bayezıt,Sultan,52,54,57-69,87,88,95,96,133,336

saltanatınındeğerlendirilmesi,76,77

KüçükAsya’dayayılma,59-61

onakarşıAvrupa’nınhaçlıseferi,63-68

Avrupa’yayayılma,61-69

hanedaniçindekardeşkatlibaşlatan,58,88

İstanbulkuşatması,62-69

TatarTimurve,71-77

II.Bayezıt,Sultan,22,125,131,132,155,156,159-164,233

tahttanferagativeölümü,162-163

Yeniçerilerve,122,123,124,146,147

PrensCemve,159,160

Page 537: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

VenedikCumhuriyetive,132

Beaconsfield,Lord,bak.Disraeli,Benjamin,

BehramPaşa(GeneralCannon),508

Belgrad

III.Ahmetve,372-375

I.Süleymanve,171

BelgradAntlaşması,393-399

Bellini,Gentile,153,154,155

BerlinAntlaşması,541,542,543

BerlinAntlaşmaTaslağı,530

Besarabya,496,512

Bismarck,PrensOttovon,540,541

Bizansİmparatorluğu,12-14,19,20

gerilemesiveçöküşü,30-31,110-112

Orhanve,33-38

Osmanve,22-24

İstanbul’unkuşatılmasıvedüşüşü,62-69,83,94,96-112

Bonneval,Kontde,390,395

Bosna,53,54,86,93,130-131,392,523,533,539,588

Boucicault,Mareşal,68

Bradford,Lady,533

Bragadino,MarcAntonio,262

Bragadino,Pietro,199

Brankoviç,Giorgi,85,86,91,122,124

Brankoviç,Vuk,55

Breslau(savaşgemisi),618,621

Brèves,Savaryde,319

Broquiere,Bertrandde,29

Page 538: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Bulcoviç,Stefan,59-60

Bulgaristan,30,34,36,47,48,61,85,285

Abdülazizve,551,557,559,561,562,577

Bulwer,SirHenri,514

Burghley,Lord,317

Burke,Edmund,415

Busbecq,OgierGhiselinde,233,234

BükreşAntlaşması,445,457

Byron,Lord,452,453

Cahen,Claude,45

CampoFormioAntlaşması,426

Canfeda,273

Canning,George,455

Canning,Stratford,455,477,520

Abdülmecitve,479,480

Capistrano(keşiş),123,124

Capodistria,KontIoannes,448,457,460

Carol,RomenPrensi,536

Castlereagh,Lord,455

CavitBey,608,619

Celaliler,286

Cem,Prens,

II.Bayezıt,161-163

KudüsSaintJeanTarikatiŞövalyeleri,137,138

CemalPaşa,608,616

CenevizCumhuriyeti,51,60,68

CengizHan,13,69

Page 539: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Cervantes,Miguel,267

IX.Charles,Kral,269,270

CharlesdeLorraine,Dük,338,340

Chatham,Lord,414

Choiseul,DucEtienneFrançoisde,399

Church,SirRichard,454

Churchill,Winston,619

Cihangir,233,235

Clarendon,Lord,494,503

Claudius(Gradeus),241

Cobbett,William,452

Cobden,Richard,522

Coburg,Prensvon,460

Cochrane,Lord,455

Codrington,Edward,456

Colyer,Jacob,354

ConstanzodiFerrara,154

Contarini,Bartholomeo,171

Curzon,Lord,576

ÇanakkaleAntlaşması,444

ÇelebiMehmet,380

DailyNews(İngilizGazetesi),524

Dallam,Thomas,321

DamatAli,Sadrazam,371,372

DamatFeritPaşa,598

DamatİbrahimPaşa,Sadrazam,377

Page 540: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

DavidKomnenos,İmparator,127-129

DavutPaşa,Sadrazam,291

DeCourcy,Lord,66

Del’Isle-Adam,Villiers,172

DeliHasan,216

DemetriusPaliologos,İmparator,125-126

Derby,Lord,510,524,532,533

Descartes,Rene,382

Despina,59,77

DevletGirayHan,259

Diderot,Denis,421

Diebitsch,Mareşal,458

DilaverPaşa,289

Disraeli,Benjamin,530-534,538-544

Divan,214,249,251

II.Mehmet,139-141

DoğuRumeli,557,560

DolmabahçeSarayı,551

DonizettiPaşa,471

DonKişot(Cervantes),268

Doria,Andrea,213,215,240

Doria,GianAndrea,268

Dositheus,364

Dracul,Radu,130

Dracul,Vlad,91,129

Dragut(Turgut),241

Drake,SirFrancis,318

Drummond-Wolfe,SirHenri,568

Page 541: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Ducas,Mikhail,108

Duckworth,Amiral,434

Dufferin,Lord,567

Duşan,Stefan,34,48

I.DünyaSavaşı,607,635

EbuHanife,225

Edebali,Şeyh,17,18,19,20

EdirneAntlaşması,459,465

VII.Edward,Kral,582,584,612

Eflak(Wallachia),61,86,91,129,328,389,392,398,401,406,408,416,434,444,493,501,534

I.Elizabeth,Kraliçe,314,315-322

III.Mehmetve,322

Elliot,SirHenry,524

Elphinston,John,401,402

Elu,Kontu,66

Encyclopedie(Diderot),421

Enghien,Dükde,222

EnverBey,585,589,594-605,607-608,610,616,617,618

Ermenistan,543

BüyükBritanyave,572,573

JönTürklerve,623,624

Ertuğrul,17,18,22,27

Eton,Bay,408

Eugene,SavoiaPrensi,352,372-375,382,389,390

EvliyaÇelebi,296,297

Evrenos,23

Page 542: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

I.François,Kral,185,202,315,386,387

V.Karlve,168-170,179,197

I.Süleymanve,168,179,204,213,217-222,229

Ferdinand,BulgaristanPrensi,588

Ferdinand,CoburgPrensi,562

FerdinandvonHabsburg,Kral,185-194,197,202

Ferdinand,MacaristanKralı,227,228,249

FerhatPaşa,286

Ferriol,Büyükelçi,de,368

Feuillade,Ducdela,330-331

Filfelfo,Francesco,114

FilikiEterya(DostlarTopluluğu),447,448

Firdevsi,154,210

Fleury,Kardinal,387,389

Flor,Robertde,31

Fox,CharlesJames,414,415

I.François,Kral,185,202,315,386,387

V.Karlve,168-170,179,197

I.Süleymanve,168,179,204,213,217-222,229

Fransa

Kapitülasyonları,203,314,330,430,487,495

KırımSavaşı,510-512

Fransız-Türkİttifakı,202-204,222

İngiltereve,427,428

I.Mahmutve,386-387,389,390,391,392,394

III.Mehmetve,321,322

III.Muratve,314-315,321

Rusyave,428-431

Page 543: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

III.Selimüzerindekietki,420-423,425-426,430-431

ilesavaş,426-431

I.DünyaSavaşı,616-624

FransızDevrimi(1789),416,419,421-422,426,430

FranzFerdinand,Arşidük,616

Frederick(BüyükFriedrich)Kral,395

Froissart,Jean,64,66

FuatPaşa,516,520

Galenos,472

Galile,382

Gama,Vascoda,165

GarciadeToledo,Don,247

GavrilPaşa,560

Gaziler,11,12,23,29,35,51,91

GedikAhmetPaşa,136,160

Gennadios,113,114

III.George,Kral,422

IV.George,Kral,460

Germigny,Baronde,314,317-330

Gibbon,Edward,33,47,59,71,72,96,105,108

Gibbons,HerbertAdams,20

Girit,542

II.Abdülhamitve,577-579,582

Yunanistanve,577-579,581-582

İbrahimve,307-309

KöprülüAhmetve,330-332

Giustiniani,Giovanni,99-102,107

Page 544: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Gladstone,WilliamEwart,524,531-534,558,565,567,572

Goben(savaşgemisi),618,621

Goltz,Mareşalvonder,574

Gorçakov,Prens,509

Goschen,Vikont,558

Granville,Lord,567

Grey,SirEdward,595,612-614,616

Gülbahar(I.Süleyman’ıngözdesi),231,232,233

Gülbahar(II.Bayezıt’ınannesi),93

Habeşistan,241

Habsburgimparatorluğu,168-173,185

St.GothardSavaşı,329-330

BelgradAntlaşması,393

CampoFormioAntlaşması,426

BüyükKaterinave,410-416

DamatAli’ninSeferi,170,373

KarlofçaAntlaşması,354-356

Köprülü’nünSeferi,347-350

PasarofçaAntlaşması,374

SistovaAntlaşması,413,414

I.Süleyman’ınSeferi,178-194,227-230,249-251

VasvarAntlaşması,330,331,338

ZitvatorokAntlaşması,312-313

HacıBektaş,44

HaçlıSeferleri,13,30,39

Hadımlar

Karaağalar,144,242,287,307,366

Page 545: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

yararlanılması,144

Akağalar,144,146

Hafız,İranlı,154,257

HafızPaşa,Sadrazam,297,298

Halil,32,37-38

HalilÇandarlıPaşa,Sadrazam,87,88,89,90,92-95,98,104,116

HamzaPaşa,Sadrazam,399

Harborne,William,315-321

HasMuratPaşa,133

Hasan(Ulubatlı),107

Hasan(Mezzomorto),350

HasanCezayirli,403,410-414

HasanPaşa,508

Hattı-Şerif,Gülhane’nin,481-483

Hayreddin,General,572

Hector(gemi),321

Hıristiyanlar(Osmanlı)

Abdülmecitve,480-482

İstanbul’unfethive,110

II.Mehmetve,112-116

milletler,112,117,314,315,543

I.Muratve,40-44,54-57

Osmanlılarve,19,27,35-36

reayalar,112,120,149,151,431,432,436

I.Süleymanve,205-209

HicazDemiryolu,576

HizbiCedit,597

HeleneKantakuzen,33,68

Page 546: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

II.Henry,Kral,314

IV.Henry,Kral,320,321,322

VIII.Henry,168,196

Hersek,54,523,533,539,541,588

HilmiPaşa,582

Hunlar,9

Hunyadi(JanosCorvinus),85-86,90-93,122,124,129,130

Hülagu,19

Hümayun,İmparator,237

HünkarİskelesiAntlaşması,477

Hürriyet(gazete),519

HürriyetveİtilafPartisi,598

Hüseyin(Amiral),426

Hüseyin,Sadrazam,291

Ignatiev,General,524,525

VI.Ioannes,Kantakuzen,İmparator,33,34,36,37

IV.Ioannes,Komnenos,İmparator,127

Ioannes,Palaiologos,İmparator,33,34,37,38,41,47,50,63

VIII.Ioannes,Palaiologos,İmparator,62,68,84

Isabella(birPolonyakralınınkızı),226-230

Isabella,Kraliçe,212

İbniBattuta,24-25

İbniSina,472

İbrahim,Halepli,Molla,205

İbrahimMüteferrika,381

III.Ahmetve,389

Page 547: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

I.Mahmutve,382

İbrahimPaşa(BudaPaşası),339,344,365

İbrahimPaşa(MehmetAli’ninoğlu),454-456,462,476,477

İbrahimPaşa,Sadrazam,178,179,181-194,198-201,224-226,232-233

İbrahim,Sultan,304-310,323

Giritve,307-309

Yeniçerilerve,309-310

hükümdarkatli,310-311

Sipahilerve,309-310

ValideSultanve,309-310

İbrahimŞinasi,518

İbret(gazete),518

İmparatorlukOsmanlı(Galatasaray)Lisesi,584

İngiltere

Kapitülasyonları,meşrutimonarşive,612-624

KırımSavaşı,510-512

Mısırve,564-571

Mısır’ınistilası,434,435,436

Fransa,427-429

III.Mehmetve,320-323

III.Muratve,314-320

Rusya’yakarşıkorumacıolarak,544

Türkofobya,524

İran

III.Muratve,274,275

I.Süleymanve,224-227,228-229

İsa,79

Page 548: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İshakPaşa,Vezir,93-94

İskender,Büyük,171,259,427

İskenderÇelebi,226

İsmail,449

İsmail(BüyükSufi),163-165

İsmailPaşa,519,564-565

İsmail,Şah,224

İspanyaVerasetSavaşı,353,368

İstanbulKonferansı,530,-531,545

İstanbul

II.Mehmetve,116-121

I.Süleymanve,209-210

İstanbulKonferansı,531-532,544-545

İsveç,394

İtalya

meşrutimonarşive,600-601

Libyave,600-601

III.İvan,Çar,258

İvan,Korkunç,Çar,258-259

İzzeddin,Sultan,31

İzzetMehmet,Sadrazam,484

İzzetPaşa,610

VI,James,Kral,269

JanSobieski,Kral,334-335,338

JeuneTurquie,La,(gazete),583

Joseph,İmparator,346-347,408

Josephine,İmparatoriçe,408

Page 549: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

JönTürkler,583,597

Juan,Avusturyalı,Don,264-269,271

Julian,Kardinal,85-86,90

Kahve,tanıtılışı,323

KamilPaşa,Sadrazam,587,599,603

Kanun-uReaya,206

Kapitülasyonlar,203,314,322

Karaağalar,başı,144,242

KaraMustafa,Sadrazam,306,365

IV.Mehmetve,336-343

KaraÖlüm,40,41

KaraYusuf,Prens,72

Karadağ,398,523,530,539,558

KaramanlıMehmetPaşa,Sadrazam,160

KaraTodori,HariciyeNazırı,565

KaraYorgi,432,343,447

Kardeşkatli,94

II.Mehmettarafındandüzenlenişi,139

I.Bayezıttarafındanbaşlatıldı,58,59,88

III.Mehmetve,283

I.Selimve,167

V.Karl,İmparator,186,199,225,242,243,260,264

I.Françoisve,168-169,179,196

I.Süleymanve,168-169,186,190,211-217,231

VI.Karl,İmparator,372,374,388,395

X.Karl,Kral,455

XII.Karl,Kral,368-371

Page 550: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KarlofçaAntlaşması,354,363-365,371-375,383

Kastriota,Yorgi(İskenderBey),92,122,131-134

Katerina,(Büyük),Çariçe,398-400,401-410,492,493

I.Abdülhamitve,410-411

III.Mustafave,396-405

III.Selimve,412-416

Türk-RusSavaşı,413-416

Katerina,Çariçe(BüyükPetro’nunkarısı),370

Kaulbars,General,562

Kayıtbay,Sultan,160

KemalAtatürk,MustafaKemal’ebak.

KemalPaşazade,181,184

Kıbrıs,260-264

Kırım,419,445

KırımGiray,400

KırımSavaşı,507,509-512,532

Kinglake,AlexanderWilliam,497,501,507

Kitchener,Lord,619,620

Kleber,General,426

Kleftes,446,451

Knolles,Richard,287,288

Kolokotrones(Yunanasilerininlideri),451-453

Konstantin(İstanbul)

I.Bayezıtve,62-69

II.Mehmetve,94,96-109

II.Muratve,83

Kuşatılmasıvedüşüşü,62-69,83

Konstantinos,İmparator,95,96-107,113,125,128

Page 551: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Konstantinos,Kral,602,605,620

Konstantinos,Prens,408-416

Konstantinos,Porfirogenitus,İmparator,148

Konstantinopolis,(İstanbulKonferansı),530,-531,545

II.KöprülüAhmet,Sadrazam,325-335,336,337

Giritve,331-332

ölümü,334-335

AvrupaSeferleri,327-331

sadrazamolarakönemi,332-333

IV.Mehmetve,328-335

Ukraynave,333-335

Köprülüailesi,311,632

KöprülüHüseyin,Sadrazam,353-354,363-364,366

ölümü,366

II.Mustafave,363-364

reformları,363-364

KöprülüMehmet,Sadrazam,325-327,331,332,333,353,373

sadrazamolarakönemi,324-329,331

IV.Mehmetve,324-328

III.Köprülü,Mustafazade,Sadrazam,336,347-349

AvusturyaSeferi,346-348

sadrazamolarakönemi,345-347

II.Süleymanve,345-348

Kritobulos,143

Kunduriotis,Hidriot,451,453

Kuran,17,58,72,86,88,141,146,168,243,252,265,294,300,310,581,526,585

Kutsalİttifak(1684),345,354

Page 552: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KüçükAsya,I.Bayezıtve,59-61

KüçükKaynarcaAntlaşması,405-407,409

III.Ladislas,Kral,85,86,90-91

LalaMustafaPaşa,261-263,274,275

LaleDevri,378-382

LaValette,Jeande,243

Lancosme,Savaryde,319,320

Layard,SirHenri,539,552

Lazar,SırbistanPrensi,48,50,53-55

Lazareviç,Stefan,75

Lello,Henri,321

Leopold,İmparator,338-340,345,353,413

Leopold,Sachsen-CoburgPrensi,460

Lepanto(İnebahtı)Savaşı,265-271

LevantŞirketi,317

Libya,599-600

Limpus,Amiral,619

LondraAntlaşması,460,603,604

Loudon,Mareşal,412,413

II.Louis,Kral,179,180,181,182

XIV.Louis,Kral,330,337-339,347,368

XV.Louis,Kral,385-391

XVI.Louis,Kral,420

LouisPhilippe,Kral,479

Lucan,Lord,510

Ludwig,BavyeraKralı,460

Ludwig,BavyeraPrensi,347,348

Page 553: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Luther,Martin,187

Macaristan,40,41,46,48,61,85,122,131,172,285,329,345,349,364,419

II.Muratve,83-84,89-90

I.Süleymanve,178-185,228-234

Makedonya,30,32,40,47,48,52,61,285,539,541,579,601,606

II.Abdülhamitve,579-586

MacFarlane,Charles,489

Mahmut(IV.Mustafa’nınkardeşi),437

Mahmut(III.Mehmet’inoğlu),284

MahmutNedim,Sadrazam,521,524,525

I.Mahmut,Sultan,382-394

AvusturyaSeferi,390-391

BelgradAntlaşması,392

Fransave,385-386,388,389,391,392,393

İbrahimMüteferrikave,382

RusyaSeferi,387-390

İsveçve,394

II.Mahmut,Sultan,408,438,442-481,489,516,517,546,591,634

EdirneAntlaşması,465

saltanatınındeğerlendirilmesi,479

ilkTürkçegazete,474

Yunanistanve,445,452

HünkarİskelesiAntlaşması,477

Yeniçerilerve,462-463

LondraAntlaşması,460

MehmetAlive,476-479

Page 554: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Napoleonve,444

reformlar:

eğitim,466-469

hükümet,466-467

hukuk,469-470

ordu,465-466

din,466-467

toplumsal,475-476

Rusyave,442,444,457,460

Sipahilerve,465-466

MahmutŞevketPaşa,589,598,603,607,608

MahmutPaşa,Sadrazam,128,131,133

Makedonya

MalazgirtSavaşı,13

MalHatun,18

Mallet,SirLouis,614

Malta,215,243-248,427

II.ManuelPalaiologos,İmparator,41,47,48,60,62,63,68,84

Mara,Lady,113

Markosoğluailesi,21

MariaTeresa,395

Martinengo(İtalyanmadencilikeksperi),174

Martinuzzi(keşiş),228-230

Matthaios,İmparator,34

MatyasCorvinus,Kral,129-130,184

Mavrokordatos,Aleksandros,452,453

II.Maximilian,Kral,249

I.Mehmet,Sultan,74,79,83

Page 555: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Yeniçerilerve,79

II.Mehmet,Sultan(Fatih),55,58,79,87-156,159,168,171,184,204,209,211,359,442,591

saltanatınındeğerlendirilmesi,155-156

AsyaSeferleri,133-134

TopkapıSarayı’nıyaptırdı,143-144

çocukluğu,87

Hıristiyanlarve,111-115

ölümü,155-156

Divanve,139-140

öğrenimi,88

AvrupaSeferleri,122-129,133-138

İstanbul’unfethi,96-105

yönetimdeyaptığıdeğişiklikler,139-143

kardeşkatlininyasalaştırılması,139

imparatorluğungelirleri,151-153

Yeniçerilerve,91,94,99

yönetimdeenyüksekgörevlerinenyeteneklikişilereverilmesi,146-150

onuniçinsilahyapımı,97-98

II.Muratve,87-88

BüyükPetro’ylakıyaslanma,359-360

İstanbul’unyenidendoğuşu,116-121

BatıveDoğukültürlerininteşviki,152-155

III.Mehmet,Sultan,274,285-285,321,322

Saltanatısırasındaİngiliz-Fransızilişkileri,320-323

ölümü,284

Hollanda’yladiplomatikilişkilerkuruldu,322

AvrupaSeferi,283-284

Page 556: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

kardeşkatli,283

KraliçeElizabethve,320-321

IV.Mehmet,Sultan,307,308,324-347,351,379

Avusturyave,337-346

sürgün,346

Yeniçerilerve,324

KaraMustafave,336-343

KöprülüAhmetve,324-335

KöprülüMehmetve,324-337

Lehistanve,345

VenedikCumhuriyetive,324-345

av“seferleri”,327,328

VI.Mehmet,Sultan,624

MehmetAliPaşa,435-436,454-455,457,462,465,471,476,479,534,564

II.Mahmutve,476-479

MehmetEmin,596-597

MehmetEmin,Sadrazam,401

Mehmet,Sokullu,Sadrazam,230,250-252

MehmetŞoluk,266,267

Mella,Hasan,215,216

Mençikof,Prens,497-501

MereHüseyinPaşa,Sadrazam,294-295

MesihPaşa,137-138

Meşrutimonarşi(Osmanlıİmparatorluğu)

BalkanSavaşları,602-603

İttihatveTerakkiCemiyeti,585,587,593-597

Almanyave,610-611,614-615,617,622

Page 557: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

İngiltereve,611-624

içtepartiçekişmeleri,594-597

İtalyave,600-601

ParisBarışKonferansı,623-624

Parlamenterseçimler,599-600

hükümetinyetkileri,593-594

TürkiyeCumhuriyeti,624

Rusyave,612,615-617,620-624

Sultanınfonksiyonu,593

LondraAntlaşması,460,604-605

JönTürklerve,603,607-611

Meşveret(gazete),583

Metternich,PrensKlemensvon,455,456,482

Mezo-KeresztesSavaşı,330

Mısır,493,600

II.Abdülhamitve,564-571

İngiltereve,564-571

istilası,434-436

Napoleonve,426-431

I.Selimve,165

I.Süleymanve,177

Mihrimah,232,242

Milan,Prens,560

Milletler,112,117,313,543

Mihaloğluailesi,21

VIII.Mikhail,Palaiologos,İmparator,31

IX.Mikhail,Palaiologos,İmparator,32

MithatPaşa,Sadrazam,521,524,525,526,529,585,591

Page 558: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Moğollar,9,14,17-19,30,78

MohaçSavaşı,181-183,330

Moldavya, 281, 334, 389, 400, 401, 404, 408, 416, 434 - 435, 444, 448,493,501,534

Moltke,BaronHelmuthvon,458,466

MoniteurOttoman(gazete),474

Morosini,Francesco,204,319,332,345,349,371

MuharremKararnamesi,557

MuhsinzadePaşa,Sadrazam,399,405

Multeka-ul-uther(denizlerinbirleştiğiyer),205

I.Murat,Sultan,24,37-57,60-64,93,122

saltanatınındeğerlendirilmesi,56-57

devrindeAsya’dayayılma,51-54

Hıristiyanlarve,40-43,56-57

devrindeAvrupa’dayayılma,39-52,53-54

II.Murat,Sultan,83-94,113,122,131,143,160

kültüralanındagelişmeler,91-92

merkeziyetçihükümet,87

Macaristanve,84-86,90-91

Yeniçerilerve,86

II.Mehmetve,86-89,90-93

VenedikCumhuriyetive,84

tahtadönüşü,92

İstanbul’unkuşatılması,83

Sipahilerve,86-87

III.Murat,Sultan,272-283,314,315,316

İngiltere’ylediplomatikilişkiler,314-321

ölümü,283

Page 559: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Fransa’yladiplomatikilişkiler,313-315,320-321

Yeniçerilerve,282-283

İranSeferi,274-275

SokulluPaşave,271-276

Sultanınzayıflayanotoritesi,277-283

IV.Murat,Sultan,282,297-305,326

AsyaSeferi,302-304

ölümü,303-305

Yeniçerilerve,297-301

bedenselbaşarıları,297

korkudevri,299,301-302

sipahilerve,297-301,302

ValideSultanve,296-297,299-300

V.Murat,Sultan,526,527,528,544,552

YeniOsmanlılarve,526-527

MuratBey,240

Musa,79

Mustafa(I.Ahmet’inkardeşi),285

Mustafa(II.Murat’ınkardeşi),83-85

Mustafa(II.Mehmet’inoğlu),125

Mustafa(I.Süleyman’ınoğlu),256

I.Mustafa,Sultan,287-288,290-291

ValideSultanve,293-296

II.Mustafa,Sultan,350-367,368,372

AvrupaSeferi,350-353

BatıAvrupa’ylagelişenilişkiler,365-367

Yeniçerilerve,366-367

KarlofçaAntlaşması,355-356

Page 560: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

KöprülüHüseyinve,362-365

BüyükPetrove,365-367

III.Mustafa,Sultan,396-407,410

BüyükKaterinave,397-405

ölümü,406

KüçükKaynarcaAntlaşması,405-406

RagıpPaşave,397-398

IV.Mustafa,Sultan,437-438,442,443

MustafaBayraktar,437-438

MustafaFazıl,Prens,519,526

MustafaHayriBey,609

MustafaKemal,589,600,623-624,635,636

MustafaPaşa,242-247

MustafaReşitPaşa,480,483-489

Müezzinzade,AliPaşa,264-269

Münnich,Mareşal,392

NadirŞah,382

NamıkKemal,518-520,527,528,547

Napier,AmiralCharles,479

I.Napoleon,421,433,445-451,634

Mısırve,426-431

II.Mahmut,ve,435-440

Rusyave,442,443-445

III.Selim,433

III.Napoleon,494,496,503,506,510,511,519,520

Nasi,Joseph,260,261

NazımPaşa,603,607

Page 561: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Nedim,380

Neipperg,Generalvon,391,392

Nelson,Lord,428

Nesselrode,KontKarlRobert,492-503

Nevers,Kontu,64,67

Newton,SirIsaac,397

NicholasvonSalm,Kont,187

V.Nikola,Papa,115

NikolaYurisiç,192

Nikolay,Grandük,537,538,622

I.Nikolay,Çar,457,492-496,498-512

NiyaziBey,585

Nizam-ıCedit(YeniDüzen),420

Noailles,Dükü,332

Notaras,Lukas,115-116

Obraviç,Miloş,54

Obreskov(Ruselçisi),399

Oğuzkavimleri,10

Orhan(düzmece),96

Orhan,Sultan,24-29,39,43,44

Bizansİmparatorluğuve,33-38

Orloff,Kont,402,403

Osborne,SirEdward,315,317

Osman,Baba,308

Osman,Sultan,14,17-28,44,92,636

Bizansİmparatorluğuve,22-24

ilgiliefsaneler,17-18

Page 562: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

II.Osman,Sultan,288-292

AvrupaSeferi,288-289

Yeniçerilerve,289-292

hükümdarkatli,291-292

Sipahilerve,289-293

III.Osman,Sultan,396

Osmanlılar

Hıristiyanlarve,20-21,27,33-36

gelişimleri,19-21

Otho,Prens,460

ÖmerAğa,415-416,435

ÖmerPaşa,505,508,511

Paget,Lord,354,365

Palmerston,465,477,478,482,484,532

ParisAntlaşması,512-516,531-532

ParisBarışKonferansı,624

PasarofçaAntlaşması,374,383,386,392

Paskieviç,General,459

III.Paul,Papa,229

PaviaSavaşı,179

Petrarca,41

Petro(Büyük),Çar,350,353,355,359-365,368-371,388,425,466,633

III.Ahmetve,369

II.Mehmetilekıyaslanması,359-360

KarlofçaAntlaşması,354-356

II.Mustafave,364-365

Page 563: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Rusyayılmacılığı,350-351

PertevPaşa,265,266

III.Petro,Çar,398

PiriReis,239-240

Pitt,William(Genç),414,415,416

II.Pius,Papa,115

V.Pius,Papa,264,268

PiyalePaşa,242,244,246-248,261,268,269

Polonya,83,333-335,392,397-398

IV.Mehmetve,347

Polonya(Lehistan)VerasetSavaşı,387,388,-389

Potemkin,PrensGrigoriy,409,410,416

Potemkin,GeneralPavel,410-412

PrensleriçinBirOsmanlınınAynası(SinanPaşa),120-121

Pressburg(Bratislava)Antlaşması,433

RagıpPaşa,Sadrazam,400

III.Mustafa,396-398

PrusyaAntlaşması,396

reformları,396-398

Raglan,Lord,510

Reayalar,112,120,151,431,487

I.Süleyman,207

Real,La(sancakgemisi),267

RecepPaşa,Sadrazam,298-299

Redcliffe,LordStradfordde,bak.Canning,Stratford

Reşad(II.Abdülhamit’inkardeşi),590

Reşadiye(savaşgemisi),618

Page 564: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

ReşitPaşa,454,455,458,500,518

Rhigas,Pheraios,447,452

RızaPaşa,484,485

Rivery,AimeeDubucqde,408

Rodos,171-176

Roe,SirThomas,287,291,292,293,321

Rokselana,226,231-236,242,248,256

IV.Romanus,Diogenes,İmparator,12

Romanya,328

Russell,Lord,493,534,539,542,604,606

Rusya

II.Abdülhamitve,533-540,557-563

Abdülmecitve,492-510

AyastefanosAntlaşması,539-540

EdirneAntlaşması,465

III.Ahmetve,369-372

BelgradAntlaşması,393

BerlinAntlaşması,541-542

meşrutimonarşive,612,614-617

Sultanındonanmasınınyenilgisi,403

ilkbüyümesi,257-264

BüyükPetrozamanındabüyümesi,350-351

Fransave,428-429

İngiltere’ninonakarşıkoruyuculuğu,544

Yunanistanve,401-402

KüçükKaynarcaAntlaşması,405-406

I.Mahmutve,386-391

II.Mahmutve,442-443

Page 565: Osmanlı İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü Imparatorlugun Yukselis - Lord Kinross.pdfPaul Wittek bu konuda şöyle yazar: “Sadece Bizans cilası ... imparatorluğunun bu

Napoleonve,442,443,444

III.Selimve,433-434

Rusyaİhtilali,623

RüstemPaşa,Sadrazam,232,235,242,255