188

Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri Mayis 2010

Citation preview

Page 1: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri
Page 2: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri
Page 3: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖZGÜRLÜK YOLUNDAMİLİTANLAŞMA

ve ÖNDERLEŞME!

Özgürlükçü Gençlik

1. Konferans› Belgeler

Page 4: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans›, 15-16 May›s 2010 tarihlerinde, 16 ilden 105 delegenin kat›l›myla, Bo¤aziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü E¤itim Sen Temsilcili¤inde yap›ld›.

Page 5: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Gençlik ve Özgürlük Eylemi

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim

Kürt Özgürlük Hareketine Bak›fl Aç›m›z

Özgürlükçü Laiklik ve ‹nançlar

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri

Ö¤renci Gençlik Sendikas›’na ‹liflkin Önerge

Liseli K›v›lc›m ve Örgütlenmesi Üzerine De¤erlendirmeler

Kad›n Hareketi ve Faaliyeti Üzerine Önerge

Heteroseksizm ve LGBTT Toplumu Üzerine

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge

E¤itim ve Kadro Politikam›z Üzerine

Eylem Hatt›m›z

Birlik ve ‹ttifaklar Üzerine Önerge

Yay›n Faaliyeti Üzerine Önerge

Özgürlükçü Gençlik Tüzük Tasla¤›

Özgürlükçü Gençlik ve Sanat

De¤erlendirme: Özgürlük Bayra¤› Daha Daha Yukar›!

7 - 21

22 - 35

36 - 43

44 - 50

51 - 75

76 - 83

84 - 91

92 - 98

99

100 - 112

113 - 133

134 - 144

145 - 153

154 - 159

160 - 165

166 - 171

172 - 180

181 - 185

Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeleri

Page 6: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Zaman›n çivisi ç›km›fl ve ne yaz›k ki onu yerine oturtmak için

ben seçilmiflim.

Sheakspeare, Hamlet

Page 7: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

GENÇLİKve ÖZGÜRLÜK EYLEMİ!

Yolcu, yol senin ayak izlerindirYol, baflka bir fley sanma;

Yolcu, yol yokturYol yürüdükçe yol olur.

Antonio Machado

2006 y›l›nda Özgürlükçü Gençli¤in yolculu¤una flu sözlerlebafll›yorduk:

“Özgürlükçü Gençlik’te ortak bir gerçe¤in farkl› yüzleri ola-rak bir araya geliyoruz. Bölge bölge alan alan kendimizi kuruyo-ruz. Farkl› kesimlerden gençler, sorunlar› ortak taleplerimizleçözmek ve hedefimize yönelmek için bulufluyoruz.

“…Özgürlük için bir serüvenle bafllad›¤›m›z yolumuzda…Yenilgiler içinden kurulduk ve kendimizle yüzleflmeye ç›kt›k.Bilinmezlere çevirdi¤imiz rotam›zda, yelken aç›p rüzgar›n gö-türdü¤ü yerleri keflfe gittik. Rüzgar durmadan tarihin upuzunbir hikaye oldu¤unu, bizlerin de bafl›bofl hayalciler oldu¤umuzuf›s›ldasa da, bu bafl›m›z› döndürmedi, bizi yolumuzdan çevirme-ye ve gürdaplar içinde kaybetmeye gücü yetmedi rüzgar›n. Herfleye ra¤men ilerledik… ‹çimizdeki ses inat etmeye ça¤›rd› bizi,sürdürecektik bu serüveni. Israrla direndik ve ufka bakarak iler-ledik, yenilgilerimizle ve yetmezliklerimizle yüzlefltik, tarihin na-s›l flimdide gizli oldu¤unu, gelece¤in bugünden nas›l kuruldu¤u-nu bir kez daha gördük, egemenlerin alçakl›klar›yla hesaplaflt›k.

Page 8: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

8 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Ve geldik bugüne gördük ki art›k sonunday›z, buradan ötesi yokarkadafllar… Arkam›za ald›¤›m›z tarihe ve deneyime yaslan›pburadan ötesini art›k biz yarataca¤›z.

“Yeniden ç›k›yoruz yola… fiimdi yeniden do¤arak, yenidendo¤rularak, teknemizi ba¤lay›p, aya¤›m›z› topra¤a basma zama-n›, dalgal› denizlerden, sa¤lam, s›cak ve bereketli topra¤a… Butoprak ki, kahramanl›klara ve direnifllere gebe kalm›fl, ac›laragö¤üs germifl, y›llanm›fl ama y›lmam›fl bir co¤rafyan›n anas›d›r.Ve her zaman yeni isyanlar› yaratmaya gebedir.

“‘Gençler gelece¤imizdir’ diyen ve gelece¤imizi karartan,flimdimizi elimizden alan egemenlere karfl›, hemen flimdiden ha-rekete geçmemiz gerekiyor. Bafllamam›z gerekiyor. Tutuklukyapmadan ad›m atmal›y›z. Antonio Machado’nun flu dizeleriyle

‘Yolcu, yol yokturYol yürüdükçe yol olur.’K›z›ldere’de Mahirlerin ve Cihanlar›n, dara¤ac›nda Denizle-

rin, Gabar’da Mahsun Korkmaz’›n, Samanda¤’da Mehmet Lati-feci’nin cüretkârl›kla açt›¤› direnifl ve özgürlük çizgisinin bizegösterdi¤i yol da bu de¤il midir? Ayn› yazg›n›n tafl›y›c›lar› olarakflimdi bizler düflece¤iz yola…

Art›k yeter! Sorun varolufl sorunudur. Biz gençler varolmakistiyoruz. Yar›na kalmadan hemen flimdi istiyoruz.”

2006 y›l›ndan bugüne Özgürlükçü Gençlik, kendi mücadelealan› içinde birçok mevzi kazand› ve ö¤renci gençlik hareketiiçinde önemli bir pozisyona ulaflt›. Kurulufl süreci sayabilece¤i-miz ilk 4 senelik dönemi art›k geride b›rak›yoruz. 2006-2010 y›l-lar› aras›ndaki dört senenin temel karakterini, “örgütsel ve poli-tik kurulufl ve ö¤renci hareketi içinde eylemsel/pratik varolufl”

Page 9: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

biçiminde tan›mlayabiliriz.Dört y›ll›k prati¤imiz bizi ö¤renci hareketinin bafll›ca mer-

kezlerinde, birçok üniversite ve kampüslerde güçlü ve etkili birpolitik özne olma düzeyine tafl›d›.

‹lk zamanlarda tek tek bireylerin tafl›y›c›s› oldu¤u özgürlükbayra¤›, özveriye dayal› bir çabayla ileriye tafl›nd›. Tek tek öneç›kan bireyler, kurucu özne olman›n a¤›r yükünü omuzlad›lar.Fedakarl›k ve kararl› durufl bu dönemin karakteriydi. Tek tekyanan atefller zamanla birleflti. Organl› faaliyete, komiteli çal›fl-ma tarz›na geçiflle ve -il, bölge ve merkez düzeyinde- inisiyatif-ler, koordinasyonlar oluflturuldu. Böylelikle bireysel özveri vefedakarl›¤›n ön planda oldu¤u ilk aflamadan, örgütlü davran›fl vekolektif bir sorumluluk zeminine geçilmifl oldu.

Kurulufl dönemine bakt›¤›m›zda, kadrolar a¤›rl›kl› olarak83-87 do¤umlu yoldafllardan oluflmufl ve kuruluflun yükünü bukuflak s›rtlam›flt›r. Özgürlükçü Gençlik kurulufl harc›nda bu ku-fla¤›n önemli eme¤i vard›r.

fiimdi bir dönemi geride b›rak›rken, önümüzde yeni bir sü-reç aç›l›yor. Özgürlükçü Gençli¤in 1. Konferans›’yla “Önderlefl-me ve Militanlaflma” rotas›na girece¤iz. Alaca¤›m›z kararlar dabu yolu açacak kararlard›r.

Kendimizi Bilelim: İki Yönümüzfiu an biz neyiz? “Kurulufl dönemi” kendi kimli¤imize ve

mücadele tarz›m›za biçim verme sürecidir ayn› zamanda... Bumücadele süreci içinde oluflan Özgürlükçü Gençlik kimli¤inide¤erlendirmek onu kavray›p bilince ç›karmak için önemlidir.Özgürlükçü devrimci kimli¤imizin iki yönü üzerinde durarak

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 9

Page 10: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

10 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

bunu yapmaya çal›flal›m. Böylelikle “biz kimiz ve nereye gidiyo-ruz” sorular›n›n yan›t›n› kendimize verebiliriz.

Yatay Yönümüz: Öğrenci Hareketinin İhtiyaçlarını Esas Alan Bütünsel YaklaşımÖzgürlükçü Gençlik, üniversiteli gençli¤e yo¤unlaflan alan

prati¤i içinde dar grupçu, sekter ve kendi örgütsel program›n›alana do¤rudan ikame eden anlay›fllardan uzak durmufl ve ortakdurufllara, ittifaklara önem vermifltir. Bu yönelime, rastlant›salolarak yahut bir iyi niyet gösterisiyle veya zay›fl›ktan kaynakla-nan bir beklentiyle girmemifltir. Politik bir yönelimdir bu ve bü-tünsel bir yaklafl›m›n parças›d›r.

Bugüne de¤in, ö¤renci gençlik hareketinin sorunlar› konu-sunda ilkesel ortakl›k zemininin yakalanabildi¤i her durumda veortak faaliyet yürütme konusunda istikrarl› davranan bütün ör-güt ve çevrelerle çeflitli düzeylerde ittifaklar kurduk. Kimisindekonjonktürel, taktik ve lokal olan bu yan yana gelifller, bir “yolarkadafll›¤›” düzeyinin ötesine geçmedi. Bundan çok beis gör-medik, bu taktik ittifak zeminlerinin de önemli oldu¤unun bilin-cinde olduk.

“Yol arkadafll›¤›”n›n ötesine geçen stratejik ittifaklar›m›z› dabu politik sürecin içinde tan›d›k ve gördük. Daha yak›n duruflsergiledik, daha militan eylemler örgütledik, taktik birlik veplatformlar içinde ortak tutum ald›k, Genç-Sen benzeri alan ör-gütlenmeleri içinde ortak bir politik çizgiyi hakim hale getirmekiçin çaba sergiledik. Önümüzdeki dönemde de bu süreçleri ge-lifltirerek sürdürmekten yanay›z.

Bu konuda aç›k yürekli ve cesur bir yaklafl›m sergilemek Öz-

Page 11: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

gürlükçü Gençlik için esast›r. Kimileri taraf›ndan bu yaklafl›m,“birlikçilik” biçiminde bir s›¤l›kta alg›lanabilir ancak, bizimkendi duruflumuza iliflkin yaklafl›m›m›z gayet nettir. Bizde kü-çük burjuva hesapç›l›¤›n›n darkafal›, pragmatik yaklafl›m›na yeryoktur; bütünsel bak›fl ve yapk›n tarz, iflçi s›n›f›na has sorumluve kapsay›c› devrimci tutumun karfl›l›¤› oldu¤u kadar Özgürlük-çü Gençlik’in kimli¤inin temel kurucu ö¤elerinden biridir.

Dikey Yönümüz: İddia Sahibi,Örgütlü ve Direnişçi YaklaşımÖzgürlükçü Gençlik, alan faaliyeti içinde kendi örgütlülü¤ü-

nü gelifltirmenin yol ve yöntemlerini gelifltirmeyi de esas al›r. Ö¤renci gençli¤in, genel söylemde kolektif bir kimli¤e iflaret

ediyor görünmesi, karmafl›k ve çok yönlü karakterini perdele-mez. Ö¤renci Gençlik diye bahsettti¤imiz toplumsal kesim, ken-di içinde heterojendir, birçok eflitsizli¤i ve farkl›l›¤› bünyesindetafl›r. Özellikle s›nav sistemi ve e¤itimin ticarileflmesiyle yaflananyar›lma “ö¤renci gençlik” kolektif kimli¤ini parçalar.

“Seçim yapmak öldürmektir” der varoluflçular, biz de örgüt-lenirken asl›nda kimi seçimlerle yüzyüze geliriz. Ve görünüfltebasit gibi görünen konular, gerçek sorunlar ve ikilemler biçi-minde önümüze gelir; Güneyde mi örgütlenece¤iz, Kuzey’demi, Türkleri mi, Kürtleri mi, Araplar› m›, yoksullar› m›, orta s›-n›f› m›, bilinçlileri mi, lümpenleri mi, kad›nlar› m›, erkekleri mi,LGBTT bireyleri mi, çevrecileri mi...vd. örgütleyece¤iz gibi...Eflitsiz geliflmelerin ve yeterli yo¤unlaflmayla bütünsel bir hamleyapam›yor olmam›z›n getirdi¤i sorunlard›r bunlar...

Bu sorunlar› çözmekle yükümlüyüz. Kimi zaman birini di¤e-

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 11

Page 12: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

12 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

rine tercih etmeden çok yönlü hamleler yaparken, kimi zamançubu¤u bir yönden di¤erine bükerek ve dengeler kurarak ilerle-memiz gerekebilir. Bu esnada nesnel süreci do¤ru okumam›z,kendi bilincimize vak›f olmam›z, örgütsel durumumuzu ve ger-çekli¤imizi gözden kaç›rmadan hareket etmemiz esast›r.

Peki Özgürlükçü Gençlik, “Ö¤renci Gençlik” içinde nas›lörgütlenir? Nas›l etkili olabilir? Bu bütünün parçalar›n›n hangi-siyle ne düzeyde iliflki gelifltirmeliyiz, do¤ru ve yerinde karar ver-meliyiz.

Buradan bakt›¤›m›zda flimdiye kadar yürüttü¤ümüz alan fa-aliyetinde çok sorun yaflamad›¤›m›z› ve temel örgütlenme man-t›¤›m›zda bir sorun olmad›¤›n› söyleyebiliriz. Ö¤renci hareketi-nin ihtiyaçlar›n› esas alarak davrand›k ve kadro faaliyetinden degeri ad›m atmad›k. ‹kisi atbafl› beraber gitti. Alan›n kendi gün-demi ve örgütsel program›m›z (kamplar, e¤itimler ve kampanya-lar...vs.) birbirlerinin önünde -kimi liberallerin sand›¤› gibi- en-gel teflkil etmedi ve birbirini zaafa düflürmedi. Böyle sorunlar ya-flamam›fl olmam›z, kadro x kitle diyalekti¤i biçiminde tan›mla-nagelen tarzda bir istikrar yakalad›¤›m›za iflarettir.

Özgürlükçü Gençlik bundan sonraki süreç içinde de, geniflfaaliyet içerisinde yer alacak ve örgütlülü¤ünü bir s›r gibi dumanperdesi ard›na gizlemeden duracakt›r. Örgütlü olmay› her za-man ön planda tutacakt›r. Özgürleflmeye daha üst düzeyde ihti-yac› olanlarla ve bunu talep edenlerle yoldafllaflmay› esas alacakve kadro faaliyetinin nesnel zeminini burada kuracakt›r.

Devrimci Birlik...Özgürlükçü Gençlik ayr›ca nesnel bir ihtiyaç olarak devrim-

Page 13: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ci birli¤in karfl›l›¤›n› üretme yolunda -yak›n politik öznelerle-aralad›¤› politik ve pratik süreci kararl› bir flekilde sürdürecek-tir. Gençli¤in aç›kyürekli ve ön yarg›s›z karakteri birli¤in üretil-mesi için verimli bir ortam› da sunmaktad›r. Cephesel tarzdabirlikten, ortak bir çat›da örgütlenmeye ve en sonunda varabili-yorsak örgütsel birlik düzeyine kadar Özgürlükçü Gençli¤in ya-p›c› yaklafl›mla ilerleyece¤i bilinmektedir.

* * *Özgürlük Ama Nasıl?“Özgürlük zorunlulu¤un kavranmas›d›r” der Engels. Özgür-

lük ve zorunluluk ilk bak›flta birbirine karfl›t görünüyor da olsa,asl›nda biraradad›r. Özgürlük hayat›n içinde sorumlulu¤a kop-maz ba¤larla ba¤l›d›r. Ve kendisine ulafl›lmas› için yapmam›z ge-rekenleri bizden titizlikle ister. Özgürlük inatç› bir fleydir.

Zorunluluklar›m›z› bilmek demek asl›nda kendimizi bilmek-tir. Kendimizi bilmek içinde yaflad›¤›m›z gerçekli¤i bilmeyi geti-rir. Bu sayede olaylar içindeki varl›¤›m›z› tespit edebilir, kendiyetmezliklerimizi, imkan ve potansiyellerimizi görebiliriz. Veböyle oldu¤u ölçüde mücadelemizi ileriye do¤ru götürebiliriz.Özgürlük kendimiz ve mücadelemiz üzerinde söz sahibi olmak-t›r.

Rusçada özgürlük ve irade kelimeleri ortak kökten türer,“volya”. Bu iki kavram›n ayn› kaynaktan do¤mas› rastlant› de¤il-dir. ‹radeyi, insan›n de¤ifltirme, dönüfltürme gücü ve yetene¤inesahip olmas› gibi tan›mlayaca¤›m›z gibi, kendine söz geçirebil-mesi ve kendi üzerinde hüküm sahibi olmas› biçiminde de ta-n›mlayabiliriz. Bireyin bilinç aç›kl›¤›na ve kendine has bir duru-

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 13

Page 14: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

14 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

fla sahip olmas›, özgür tercih yapabilmesi ve özgür irade göstere-bilmesi için zorunludur.

Burjuva anlay›fla kal›rsa, “özgürlük, baflkas›n›n özgürlü¤ü-nün s›n›rlar›n›n bafllad›¤› yerde biten bir fleydir”. Bu tan›mda birkadercilik gizlidir. Çünkü, özgürlük asl›nda, bireyin kendi s›n›r-lar›na geldi¤i yerde bafllatt›¤› bir mücadeledir. Mevcut düzendeve s›n›fl› toplum içinde, kendi s›n›rlar›m›za raz› olmak, kendimi-zi bilmeyi de¤il, haddimizi bilmeyi içerir ve böylece “özgürlük-süzlü¤e” boyun e¤eriz.

Özgürlükçü Gençliğin SınavıBiz ciddi dönemeçteyiz, zorlu bir sürece girece¤iz. “Önder-

leflme ve Militanlaflma” temel parolam›z, bu yolda verece¤imizs›nav bir sonraki ataca¤›m›z ad›mlar›n kaderini belirleyecek. F›r-t›nan›n yaklaflt›¤›n› ve uzaktan çakallar›n u¤uldad›¤›n› duyuyo-ruz. ‹çinde bulundu¤umuz flu süreçte gerilimlerin usul usul bi-ze sokuldu¤unu, içimizde dolaflt›¤›n› hissediyoruz. Ve flu andayaflad›¤›m›z sorunlar yak›n bir gelecekte belki 20-30 misline ç›-kacak. fiimdi bizi zorlayan, iç gerginli¤e sebep baz› sorunlar, ozaman kimisinde daha ciddi zararlar vermeye, k›smi kay›plar ya-flamam›za yol açacak. O halde ne yapmal›y›z? Hangi hamlelerledevam etmeli, nas›l önlemler almal›y›z? Bu s›nav› lay›¤›yla vere-bilmemiz, yeni bir mücadele sayfas›n› açabilmemiz için bunlarönemli...

Politik Yoğunlaşma Konferans›m›zla birlikte önümüzde aç›lan süreç, bizden po-

litik yo¤unlaflmay› çok yönlü olarak artt›rmay› talep ediyor. S›ra-

Page 15: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

dan bir yaklafl›mla bunun üstesinden gelemeyiz. S›radanl›k, ka-bulleniflin ve kadercili¤in en s›k› müttefikidir... Politik yo¤unlafl-man›n gerilimini tafl›mak için s›radanl›¤›n uyuflturucu etkisindens›yr›l›p ç›kmam›z gerekiyor.

Politik yo¤unlaflma ise, büyük ve güçlü öznelerin üstte vekarfl›m›zda yerald›¤›, yüksek düzeyde bir gerginlik içinde, bir-çok ç›kar hesab›n›n ve entrikan›n yap›ld›¤›, tuzaklar›n döflendi-¤i bir ortamda dövüflebilmemizi zorunlu k›l›yor.

Yo¤unlaflmak, özgürlü¤ü daha üst seviyede istemektir. Öz-gürlü¤ü talep etmekse, Ikarusun günefle ulaflma tutkusu gibidir.Ulafl›ld›kça ulafl›lmaz olur.

Ciddi bir politik özne ve iktidar gücü olabilmek için, özgür-lükçü militan›n fetihçi bir kimlikle davranmas› gerkir. Kaderimi-zi avucunda tutan, sermayenin politik iktidar odaklar›n›n kalele-rine karfl› sald›r›ya geçmeli ve oralar› kendi taleplerimizle fethet-meliyiz.

‹ktidar›n karanl›k dehlizlerdeki yap›lan egemenlik ve ç›karhesaplar›n› bozabilmek için oraya ulaflan ateflten yollardan geç-meye haz›r olmal›y›z. Politik yo¤unlaflma, bu haz›rl›¤›n ad›d›r.Ve e¤er ki özgürlü¤e olan ihtiyac›m›z, devrim tutkumuz gerçekise, bunun üstesinden gelebiliriz.

Her kazand›¤›m›z baflar› önümüzdeki yolu açacakt›r. Ve herad›m›m›zda kendi kaderimiz üzerinde daha çok söz sahibi olu-ruz ve insanlafl›r›z.

Örgütsel Genişleme, Yaygınlık ve Etkinlik“‹nsan›m insani olan hiçbir fley bana yabanc› de¤ildir.” diye

yazar Marks’›n ve K›v›lc›ml›’n›n mezar tafl›nda, ikisinin de bugü-

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 15

Page 16: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

16 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ne söyledikleri son sözleri gibidir bu... Biz de “Önderleflme veMilitanlaflma” mücadelemizde baflar›ya ulaflmak için, insanlar›niçinde olabilmeliyiz. Gençlik içinde daha yayg›n biçimde varol-mal›y›z.

Gençlik hareketi içinde baflar›l› olabilmek için, bütün farkl›-l›klar› ve renkleri içinde varolan gençlik dinami¤ine derinleme-sine bir nüfuz edebilmemiz gerekir. Gençli¤in büyük gücünüharekete geçiremeye aday olan ve bu harekete önderlik emeyigözüne kestiren bizlerin, politik yo¤unlaflma ve tarihsel bir du-ruflun yan›s›ra, yayg›n ilifliki a¤›na ve etki alan›na sahip olmas›gerekir. Ve kaç alanda örgütlü oldu¤umuz, toplamda kaç kifli ol-du¤umuz, kaç kifliyle görüfltü¤ümüz, kaç›n› harekete geçirebil-di¤imiz baflar›ya ulaflmam›zla do¤rudan iliflkilidir.

O halde önümüzdeki süreçte, yayg›nlaflmay› ve etki alan›m›-z› geniflletmeyi öncelikli hedeflerimiz aras›na koymal›y›z. Bukapsamda, genifl çevreyle iliflkiler kuracak araçlar›n neler olabi-lece¤i ve varolan araçlar› daha etkin nas›l de¤erlendirebilece¤i-miz konular›n› gündemizin ilk s›ralar›na tafl›nmal›y›z.

Devrimci Yenilikçilik!Özgürlükçü Gençlik yenilikçidir. Bu çok s›k›ld›¤›m›z yahut

sürekli yeni hevesler peflinde koflup, yerlerde sürüklendi¤imiziçin böyle de¤ildir! Gerekti¤i için böyledir! Yeni bir devrimcidönemin aç›lmas› ve yeni bir devrimciler kufla¤›n›n tarihi yazma-s› gerekti¤i için... Diyalekti¤e kimse yabanc› de¤il, nas›l derler“Her fley akar, bir y›kand›¤›n nehirde bir daha y›kanamazs›n.”Biz de ayn› nehirde y›kanamay›z flimdi, ça¤›m›z›n devrimcili¤iniyapmakla yükümlüyüz.

Page 17: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Marks, bir yerde, Ianus adl› bir mitoloji karakterin trajedi-sinden aktar›m yapar, bu “devrimci yenilikçilik” konusunda dageçerli bir örnektir. Ianus adl› varl›¤›n gövdesi ileriye dönük ol-du¤u halde bafl› arkaya do¤ru bakmaktad›r. Yani gövdesiyle ge-lece¤e yönelikken, kafas› geçmifle dönüktür. Kimi “hareketler”s›n›f savafl›n›n günümüz koflullar› içinde yer alamam›fl ve gününihtiyaçlar›na karfl›l›k üretememifl durumdad›r. Ve ne yaz›kki,trajik bir biçimde tarihin büyülü etkisi alt›nda bir seyirci, ruh ça-¤›r›c›s› yahut ölü sevicilik hastal›¤›na düflmüfl durumdad›rlar.Onlar, h›rslar› -ve belki de konumlar›- taraf›ndan trajedilerineba¤lanm›fllard›r ve onlar için yap›labilecek çok fley yoktur.

Özgürlükçü Gençlik olarak bizim de tarihimiz vard›r elbet-te, 2006 y›l›nda gökten zembille inmedik bu co¤rafyaya... Ve ta-rihimizi severiz, ondan gurur da duyar›z ama, onun esiri olma-y›z. Elefltirmek ve ileriye gitmek gerekti¤inde tarihi ayakba¤› ha-line getirenlerden de¤iliz.

Yola Çıkalım...Özgürlükçü Gençli¤in ulaflt›¤› derinlik, mücadelede baflar›-

n›n ve prati¤e boylu boyunca uzanma cüretinin güvencesidir.Kavramlarda, tespitlerde, politik de¤erlendirmelerde, al›nan ka-rarlarda, toplant›lar›n veriminde…vb. belli düzeyde bir kararl›-l›k sa¤lam›flt›r. fiimdi yüksek düzeyde bir politik yo¤unlaflma, fe-tihçi tarz ve önderli¤e aday bir yaklafl›mla ciddi sonuçlar almayamuktediriz.

Ard›m›zda 3 y›ll›k bir mücadele tarihimiz var, yapt›klar›m›zve yapamad›klar›m›zla yüzleflip yola devam edece¤iz ve görünenbir yol olmad›¤›nda biz bu yolu yürüyerek açaca¤›z.

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 17

Page 18: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

18 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Bacon “Bilmek yapabilmektir” der. Ne oldu¤umuzu bildi-¤im ölçüde durmak olmaz gayr›, yola düflmek gerekir...

İcazetçiliğe Hayır!Meşru Militan Eylem Çizgisi!Yapt›¤›m›z eylemler örgütümüzün aynas›d›r. Biz eylemimiz-

le de özdefl olmal›y›z. Çünkü teorik ve lafzi düzeyde iyi olmak,mücadelede, eylemde iyi olmay›, do¤ru parolalar atmay›, kitlele-rin nabz›n› tutabilmeyi ve onlara yön verebilmeyi kendili¤indenyaratmaz. “Düflünce ve davran›fl birbirinden ayr›lmaz” sözünüesas al›yorsak, buna uygun bir hareket etmemiz gerekir.

Özgürlükçü Gençlik, gençli¤in özgürlük eyleminin çeflitli bi-çimlerdeki varoluflunda etkin biçimde konumlan›rken, bu ey-lemlilik sürecine yön vermek için de çal›flmal›d›r.

Ö¤renci Gençli¤in heterojen yap›s›n›n, tarihsel iktidar bi-çimlerinin günümüze bakiyesi olan ve güncel sermaye birikimsürecinin yap›sal olarak üretti¤i sorunlardan do¤an, farkl› farkl›direnifl ö¤eleri taraf›ndan da belirlendi¤ini görmeliyiz. Bu an-lamda sorunun yafland›¤› yer ve zaman›n içinde örgütlü olmam›zgerekir. Stretejik zeminimize ba¤l›l›kla birlikte, çok yönlü ola-rak, bire bir içinde konumlanmam›z gereken birçok sorun alan›vard›r.

Özgürlükçü Gençlik,• Üniversitelilerin, Liselilerin, Genç kad›nlar›n, LGBTT

bireylerin ve engellilerin sorunlar›na karfl› mücadeleyi önüne ko-yar ve bu alanlarda yürütülen özgün mücadelelerle dayan›flmailiflkisi kurar.

Page 19: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

• Ekolojist olman›n gere¤i olarak, do¤an›n sermaye tara-f›ndan sömürülmesine, kirletilmesine ve ya¤ma edilmesine karfl›eylemler içerisine girer.

• Halklar›n kardeflli¤ini savunur.• Kapitalizmin iflgal ve savafl politikalar›na karfl› bar›fl sa-

vunucular›yla, kendi görüflleri do¤rultusunda, ittifaklar gerçek-lefltirir.

• Özgürlükçü laiklik anlay›fl›n›n bir gere¤i olarak, inan-c›ndan ötürü ezilen ve ayr›mc›l›¤a u¤rayanlarla dayan›flma için-de bulunur.

• Yoksulluk ve yoksullu¤u yaratan nedenlerle mücadeleeder.

* * *Eylem, Özgürlükçü Gençli¤in kendini gerçeklefltirme arac›-

d›r. Eylem an’a, güncelli¤e müdahale edece¤imiz momenttir vebu bizi gelece¤e tafl›r. Devrimci teorimiz, eylem hatt›m›zda daderinleflmenin, eylem tarz›m›zla s›radanl›¤›n ötesine geçmenin,öncü ve örnek eylemlerle inisiyatif al›p ön aç›c› olman›n güven-cesi olacakt›r...

Devrimci Teori Olmadan Devrimci Pratik OlmazLenin, “Devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” der.

Bununla salt pratikçi bir yönelimin ufkunun s›n›rlar›na iflareteder. Sadece dar pratikçi bir faaliyet ön aç›c› olamaz. Pratik, birstrateji içinde anlaml›d›r ve örgüt/kadrolar taraf›ndan kavrand›-¤› ölçüde direniflçi tarzda hayata geçirilebilir. Aksi halde pratik,nereye ç›kt›¤› bilinmeyen bir labirente dönüflme riski tafl›r. Ör-

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 19

Page 20: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

20 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

gütün kendisi ve militanlar pratik bilincin üstüne ç›kamazlarsa,motivasyonlar›n›n azald›¤› koflullarda, kendilerini prati¤in ba-s›nc› ve yo¤unlu¤u içinde kaybolmufl ve takatsizleflmifl bulabilir-ler.

Pratik içinde bilinçli bir durufl sergileyebilmek için, devrim-ci teoriyle devrimci prati¤i birarada yürütmeyi baflarmam›z ge-rekir. Hele ki önümüzdeki süreçte önderleflmeyi esas al›yorsak,bu daha da önemlidir. “Özgürlük kendini bilmekle bafllar, iradeise kendine söz geçime sanat›d›r” demifltik. Ne yapt›¤›n›n bilgi-sine hakim olamayan militan mücadele içinde çok kal›c› olmaya-cakt›r.

Albert Camus, Sisifos Söyleni’nde flöyle bir örnek verir.“'Hay›r’ der fatih, ‘eylemi sevmem için düflünmeyi unutmufl

olmam gerekti¤ini sanmay›n. Tersine, inand›¤›m› kusursuzca ta-n›mlayabilirim. Çünkü ona var gücümle inan›yorum, onu aç›kve kesin bir biçimde görüyorum.'

‘Bunu anlatamayacak kadar iyi biliyorum’ diyenlerden sak›-n›n. Çünkü anlatmay› beceremiyorlarsa, bilmedikleri ya da tem-bellik yüzünden, yüzeyde kald›klar› içindir.”

Serüvenciden Özgürlükçü Militana

Her dilden bir adlar› vard› onlar›n ama hiçbir ülkenin kimli¤ini tafl›mad›lar Sar›fl›nd›lar belki de esmer yani birçok yüzün bileflkesi Ne alt›n aray›c›s›yd›lar ne de aylak bir gezgin

Page 21: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Vurulup düflseler de her kuflatmada serüvencidir onlar ve hiç ölmezler

fiair Ahmet Telli, Soluk Solu¤a yaflayan Serüvencileri anlat›r-ken, genç militan›n öyküsüdür asl›nda önümüze serdi¤i... Gözüpeklik, heveslilik, cüretkarl›k ve inatç›l›k genç militan› etkin k›-lar. Mücadele serüveni içinde çelikleflen genç militan›n her ad›-m› ufkunu daha ileriye tafl›mas›na yol açar.

Özgürlükçü Genç, kendini güncel olanla yahut tarihsel olan-la s›n›rlamaz, ikisinde birden konumlan›r. Serüvenci oldu¤u öl-çüde ön yarg›s›z ve aç›k yürekli, bilinçli oldu¤u ölçüde ise serin-kanl› ve dirençlidir. Birinden biriyle kendini s›n›rlamas› duru-munda ise, ya tarihsel bir konumdan bakarak, olaylara “bilirki-flilik” yapacak ve seyirci konumuna düflecektir ya da güncellikiçerisinde, “an”›n, “flimdi”nin canl› ak›fl› içinde bilinçsizce kofl-turarak, nereye gitti¤ini bilmeksizin kaybolacakt›r.

Özgürlükçü Gençlik 1. Konfernas›’yla “Önderleflme ve Mi-litanlaflma” yoluna giriyoruz, o halde iki ifli birden yapabiliriz.Hem geçmifle dan›flarak ve onu elefltirerek dersler ç›kartaca¤›zve tarih bilincine s›rt›m›z› verece¤iz, hem de somut koflullar içe-risinde kendimize yer açmay› ve güncellik içinde dövüflmeyi bi-lece¤iz.

Gençlik ve Özgürlük Eylemi - 21

Page 22: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

TÜRKİYE DEMOKRATİK HAREKETİ ve DEMOKRATİK DEVRİM

GİRİŞTürkiye’de yaflayan halklar›n gelece¤ini belirleyecek en

önemli dinamiklerden biri gençliktir. Gençli¤in insan hayat›n-daki atak ve isyankar rolü meselelere farkl› ve dinamik bak›fl›n›ortaya ç›kar›r.

S›n›fl› sistemlerden koparak yeni bir medeniyete yönelmek,ayr›cal›ks›z, ortaklafla üretilen toplumsal yaflam ortam›n› yarat-ma iradesi ve do¤an›n bize verdi¤i yaflama hakk›n› hakk›yla kul-lanma arzusu, gençlik ça¤›nda insan›n kafas›n› meflgul eder.

Egemenler de, bu yüzdendir ki, içinde devrimci cesaret vedevrimci arzu bulunan gençli¤e en büyük sald›r›lar› düzenler.Sistem gençli¤in bedenini ve bilincini çarçur ediyor. Öyle ki, sis-tem bununla da yetinmez; gençli¤in içgüdülerini ve bilinçalt›n›bile kontrölü alt›na almak ister. Tüm bu gayret zaman› gelinceistedi¤i gibi gençli¤i yönlendirebilmeyi amaçlar.

Bugün Türkiye’de de yaflanan budur. ‹nsan› insana k›rd›ran,insan› insandan nefret ettiren sistemin varl›¤›; bu lanet ç›kmaz,sistemin gençlik üzerinde oynad›¤› oyunlarla tazelemektedir.Egemenler, saltanatlar›n› devam ettirebilmek için, gençli¤in bi-lincine flovenizm zehirini pompalamaktad›r.

Sistemin tek tiplefltirici uygulamalar›n› kabul etmeyenlerilinç etmeye kalkanlar›n önünde “Türk gençli¤i” yürümektedir.

Kürt halk›n›n asgari taleplerini dillendirmesine bile ilk tepki

Page 23: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

gösterenlerin faflistlefltirilmifl gençlikten oldu¤unu görüyoruz.Alevi inanc›na özgürlük talebi, yine günümüz gerici-faflist genç-li¤i taraf›ndan tepkiyle karfl›lanmaktad›r.

Daha da ötesi, bugün Türkiye gençli¤inin büyük bir bölümü“s›n›fl› toplumu” yaflanabilecek tek gerçek sistem olarak göre-bilmektedir. Ütopyalar, hayaller, ümitler bo¤ulmufltur.

Gerici, faflist veya yozlaflm›fl gençli¤in günümüzdeki duru-mu, elbette egemenler taraf›ndan alk›fllanmaktad›r. 15-25 yaflaras› gençlere dayat›lan magazinel, günlük, apolitik, i¤reti, yoz,gerici ve pesimist hayat tarzlar›, gençli¤in bugünkü halini kavra-mam›zda kolaylaflt›r›c›d›r.

Günümüzde yaflanan rejim krizlerine, iç savafla ve emekçikesimin hak taleplerine, gericilefltirilen gençli¤in duyars›zl›¤›n›tahlil etmek istedi¤imizde, karfl›m›za Türkiye’nin kendine özgüflartlar› ç›kar.

Politik-Ekonomik İktidar ve Kapitalizmin Türkiye OrjinalitesiBugünkü yaflanan reel politik durumu de¤erlendirmeye kal-

k›flt›¤›m›zda, önümüze öncelikle tarihsel flartlar içerisinde birtablo ç›k›yor. Türkiye’nin kurucu dinami¤i tefeci-bezirgan ser-maye kökenli Anadolu burjuvazisi; 20. yüzy›l›n bafl›nda, Anado-lu halklar›n›n büyük bedeller ödeyerek elde etti¤i kazan›mlara elkoyarak ve asalak bir flekilde devlet fideli¤inde yetifltirilip güç-lendirilerek günümüze kadar kendini idame ettirdi.

“‹leri” kapitalist ülkelerde kendi yolunu açmak için bizzatburjuvazinin üstlenmek zorunda kald›¤› kimi ekonomik, de-mokratik ve teknik geliflmeleri, bizdeki burjuvazi, yapmak bir

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 23

Page 24: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

24 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

yana dursun, yapmamak için ç›rp›n›p durdu. O, sadece el koy-may›, cebine atmay› ve vurgunculu¤u bilir. Bu özellik onun ha-murunda vard›r.

“Kemalizm” flemsiyesi alt›nda Türkiye halklar›na yutturulan“s›n›fs›z-imtiyazs›z, kaynaflm›fl uyumlu bir kitleyiz” demogojisiile s›n›rs›z soygun imkan›n› yakalayan sermaye, kendi birikimsürecini neredeyse haz›ra konarak gerçeklefltirdi. Ne idü¤ü be-lirsiz bir anti-emperyalist söylemle ve dokular›na sinmifl tefecibezirgan kimli¤i ile bizdeki burjuvazi ve onun güçlenmesinin ze-minini yaratan ordu merkezli devlet bürokrasisi, tam tersine, ül-keyi göbekten emperyalizme ba¤lam›flt›r. 20. yüzy›l›n bafl›ndaemperyalizme karfl› mücadelenin açt›¤› yolda ilerleyip, kendidevrimini tamamlamak yerine “devletin” koltu¤u alt›nda yar›myamalak geliflimini tercih eden (tefeci bezirgan kökenli)sermaye,kapitalizm öncesi bir çok özeli¤ini bugüne kadar tafl›m›flt›r.

‹flin özü, bizim “kapitalizmimiz”, geçmiflten kalma vurgun-culuk hastal›¤›ndan malul. Bugün yaflananlar› kavrayabilmemiz,ancak geçmiflte kalm›fl gibi görünenleri görünür k›lmaktan ge-çer.

Kendisini ifade etti¤i siyasi özneler AKP-ANAP-AP-DP s›-ralamas›yla geriye do¤ru götürülebilecek olan Anadolu’daki te-feci bezirgan sermayesinin kökünü, daha da gerilere, Osman-l›’ya hatta yedi bin y›l öncesine kadar götürebiliriz. Tefeci-bezir-gan sermayenin ruhu, üretmeden el koymaya ya da vurgunculu-¤a dayal›d›r. Ayn› zamanda, tefeci bezirgan sermaye,üretimle il-gilenmedi¤i için, yeni üretim biçimine yol açacak giriflimcili¤es›çrama refleksinden yoksundur. Üretim temelinden kopuk olu-flu, faiz vurgunu ve ticaret yollar›yla beslenmesi, onun kaderidir.

Page 25: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Yedi bin y›ll›k antika tarihte medeniyetlerin bat›fl ç›k›fl›nda hepbu gerçeklik, tefeci bezirgan sermayenin üretimi çoraklaflt›rma-s›; ama daha geliflkin üretim biçimine s›çrayamamas› yatar. Bunedenle, tefeci-bezirgan sermaye, iktidar taht›na hiçbir zamanç›plak haliyle oturmam›flt›r.

“Bat›da” kapitalizm geliflip hedefine bütün dünyay› almayabafllad›¤›nda, bizde kapitalist iliflkiler yok denecek kadar c›l›zd›.Bat› kapitalizminin metalar› kapitülasyonlarla Osmanl›ya akma-ya bafllay›nca, liman flehirlerinde Müslüman olmayan Osmanl›tebaas›ndan oluflan komprador burjuvazi, bat› kapitalist flirket-lerinin flubesi oluverdi. Sürecin bak›fl›ml› ilerleyen bir di¤er ka-nal›nda, bizdeki tefeci bezirgan sermayenin en irilerinin kom-prador burjuvazi ile iliflkisi zor olmad›. Tefeci bezirgan sermaye-nin en irileri, “Bat›” sermayesinin üretti¤i mallar›n Osmanl› top-raklar›na girmesine arac›l›k yapan komprador burjuvazinin elin-deki mallar›n Anadolu’daki da¤›t›m a¤›n› oluflturdular.

Kemalist burjuva devrimine kadar gelen süreçte, kapitalizmegeçifl sanc›lar›n›n yafland›¤› y›llarda, “›slahatlar, tanzimatlar vemeflrutiyetler”, hep o komprador burjuvaziye imtiyazlar tafl›-maktan öteye geçemedi. Bu tarihlerde büyüyen Ermeni burjuva-zisi hazin sonunu nerden bilebilirdi ki! Türk burjuvazisi ekono-mi-politik idman›n› Ermeni burjuvazisinin s›rt›nda denedi¤i k›-l›ç oyunuyla yapm›flt›r. Kemalizmin anti-emperyalizmine gelir-sek, Kurtulufl Savafl› öncesi ve y›llar›nda gayrimüslim kompra-dor burjuvazinin tasfiyesi ve mülklerinin Anadolu burjuvazisineaktar›lmas› (Koç, Sabanc›, Çukurova... vb.)Kemalist iktidar ta-raf›ndan bize anti-emperyalizm diye yutturulur. Kemalizmin an-ti-emperyalizmi, büyük oranda, gayri-müslim, ermeni, rum ve

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 25

Page 26: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

26 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

yahudilerden oluflan “komprador sermayesini” kendi (Müslü-man ve Türk) zimmetine geçirme anlam›yla yüklüdür.

TC’ de Yeni Konsept Arayışı ve Günümüzde Yaşanan İktidar ÇatışmasıBugün iktidar oda¤›ndaki ordunun Kemalistli¤ini inceledi¤i-

miz zaman, ulusalc› cilan›n alt›nda “Oyak” bütün ç›plakl›¤›ylaarz-› endam eder. Oyak ‘›n ortakl›klar›na bakt›¤›m›z zaman da,“Bat›” finans kapitalinin ülkenin sözümona “anti-emperyalist”kurumunda, kara y›lanlara nispet edercesine nas›l da çöreklen-di¤ini görürüz. Örne¤e gerek duyanlara: Oyak Sigorta /Axa,Oyak Renault...

AKP’nin iktidara gelifli, Gül’ün cumhurbaflkan› oluflu,HSYK’da yaflanan kriz, generallerin tutuklanmas› ve Ergene-kon, küresel sermayenin deste¤ini alan yerli finans-kapitalinAKP eliyle yeni bir iktidar çekirde¤i yaratma iste¤inin tezahür-leridir. Küresel sermayenin askeri-politik e¤ilimlerine entegreolmaya daha candan ve haz›rl›kl› talip olan AKP-Fethullah Ho-ca eksenli sermaye blo¤u, ayn› zamanda, emekçi kesimlerin ka-zan›mlar›n› tahrip etmek ad›na candan gönüllü olufluyla da dün-ya çap›ndaki çetecilerden destek görmektedir.

Küresel sermayenin deste¤ini alan yerli finas-kapital karfl›-s›nda insiyatifini yitirmek istemeyen ordu, önce uzlaflma araya-rak pastay› paylaflmay› kabul etmesine ra¤men, geliflmelerin gitgide aleyhine oldu¤unu görünce, 2007 ‘de e-muht›ra ile AKP ‘yebalans ayar› çekmek istedi. Ancak, 28 fiubat’ta hedefine ulaflanbu hamle, bugünün güçler dengesinde bir sonuç yaratamad›. Vesonuçta, art›k sistemin iç çekirde¤ini de ele geçirmeye yönelen

Page 27: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

AKP ile tarihi Dolmabahçe görüflmesinde uzlaflt›lar.Geçti¤imiz günlerde, Baflbakan Erdo¤an’›n Ermeni soyk›r›m

yasa tasar›lar›n›n de¤iflik ülke parlemontalar›ndan geçmesi son-ras› Ordu-AKP aras›nda flaflmayaca¤›m›z bir uzlaflma daha belir-di. Erdo¤an “yüzbin”( rakam yanl›fl ama niyet belli!!) kaçak Er-meni iflçiyi s›n›r d›fl› etmekten bahsetti.. Bu tür mesajlar devamedecektir. Zira, AKP, bir yandan ordu karfl›s›nda sürekli mevzikazanmaya çal›fl›rken, orduya da ihtiyac› oldu¤unun bilincinde.Çünkü yak›n co¤rafyalar baflta olmak üzere d›fla aç›l›mda, ser-mayenin önünü açacak olan elbette ordu olacak...Öyle olunca,AKP ile Ordunun d›fl politika misyonu ortaklaflacakt›r.

AKP orduya karfl› Ergenekon operasyonu üzerinden büyükbir kozu elinde bulunduruyor. Generallerin “Balyoz” operasyo-nuyla tutuklanmas›, daha yükseltilmifl bir konsept ile karfl› kar-fl›ya oldu¤umuzu gösteriyor. AKP- Fethullahç› iktidar blo¤u or-dunun karfl›s›nda bir ad›m önde görünse de, iktidar›n tek birodakta toplanmad›¤› ve ordunun halen iktidar oligarflisi içinde-ki konumunda zay›flayarak da olsa tutundu¤u görülüyor. TÜS‹-AD ise, toplumsal stabilitenin bozulmas›n›n belli bir kritik efli¤iaflmas›n› engellemek için ordu-AKP aras›ndaki çat›flmada ha-kem rolünde.

ABD, bölgede yapaca¤› operasyonlar için haz›rlad›¤›AKP’nin destekçisi durumunda. Yoksa y›llard›r Nato karargah-lar›nda e¤itti¤i ve “bizim çocuklar” dedi¤i orgenerallerini- kor-generallerini, oramirallerini kolayca harcatmazd›. Belli ki HilmiÖzkök ile cisimleflen bir ordu fraksiyonu TSK’ya yeni çehresiniverecek. ABD ‘nin bölgede istedi¤i: Askeri-politik hamlelerineuygun hizmette kusur etmeyecek, “Ulusalc›l›k” ad› alt›nda haraç

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 27

Page 28: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

28 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

almayacak, sermayenin mutlak egemenli¤inde oluflacak yeni sta-tükoyu yönetecek bir finans kapital iktidar› ve onun hizmetindeyeni konsepte uyumlu yeni bir ordu...

Medyada -özellikle Taraf gazetesi- büyük demokrasi hamle-si olarak propaganda edilenin aksine, küresel sermayenin yenihamlelerine entegrasyon süreci, yüzeysel kimi düzenlemelerind›fl›nda, ekonomik, demokratik, kültürel ve sosyal anlamda tambir y›k›m ve gasp olarak dayat›l›yor. Türkiyede tefeci bezirgansermayenin tarihsel torunu olan AKP ve MÜS‹AD sermayesi dedahil olmak üzere, tekelci finans kapital ve ordu, küresel serma-yenin neo-liberal politikalar›n› (serbestleflme, kurals›zlaflt›rma,özellefltirme) harfiyen uygulama konusunda tam bir fikir birli¤iiçindeler. Egemenlerin ortakl›¤›, Kürt meselesinde de fikir birli-¤i içinde devam ediyor.

Sonuç:Cumhuriyetle birlikte örgütlenen ‹zmir ‹ktisat Kongresi ve ‹fl

Bankas› süreçleriyle, iç dinamikleri ifllemeyen kapitalizmi devleteliyle tepeden kuran, serbest rekabetçi kapitalist dönemi yafla-madan ve tefeci-bezirgan derebeyli¤i yok etme iradesi gösterme-den, 80 y›l› aflk›nd›r halklar üzerindeki bask›s›n› sürdüren TCegemenlerinin yapmad›¤›n›/yapamad›¤›n› yapmaya yazg›l›y›z.

Türkiye Demokratik Devriminin Özneleri

a)‹flçi S›n›f›n›n RolüTürkiye demokratik devrimi, sosyalist bir toplumun inflas›

için önümüzde baflar›lmas› zorunlu bir görevdir. Finans-kapitalve ordu egemenli¤ine son vererek demokratik bir halk iktidar›

Page 29: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

kurma mücadelesinin temel gücü iflçi s›n›f›d›r. Bu bilindik tespi-ti bir kez daha ve özellikle belirtirken, alt›n› çizmemiz gerekenkimi noktalar› da atlamamam›z gerekiyor.

Kapitalizmin içinde sermayenin somut tarihsel hareketi, ken-disini de belirleyen iflçi s›n›f› hareketini ayn› zamanda belirliyor,onu farkl›laflt›r›yor ve ço¤alt›yor. ‹flçi s›n›f› bir yan›yla nicel ola-rak artarak, kapitalizmin geliflme derecesine ba¤l› olarak, nüfu-sun gittikçe artan oran›n› teflkil ederken, öte yandan, kendi için-de bölünüyor ve nispi olarak farkl› konum ve ç›karlara sahip ifl-çi zümreleri olufluyor. ‹flsizler, güvencesiz iflçiler, mevsimlik iflçi-ler, kamu emekçileri ve hizmet sektörünün genifllemesi, s›n›f›nörgütlenmesinde yeni örgütsel biçim ve kavray›fllar› zorunlu k›-l›yor.

Tekel direniflinden geriye sayarsak; 25 kas›m memur grevin-de memurlar;yan›s›ra s›ras›yla Kent Afi iflçileri, ‹tfaiye iflçileri,SSGSS eylemlerinde tüm emekçiler, Telekom grevinde iletiflimemekçileri,Seka iflçileri , Yörsan iflçileri, Novamed iflçileri ve enson ‹zmirde tarifl iflçileri ile iflçi s›n›f›, hak gasplar›na giderekfarkl› eylemliklerle tepki veriyor.

2008 Eylül’de patlak veren kapitalizmin son krizi ise, içindebüyük devrimci f›rsatlar bar›nd›r›yor. Toplumun aktif çal›flanla-r›n›n büyük k›sm›, kazan›lm›fl haklar›n›n gasp›na u¤rad›, u¤ru-yor ve u¤ruyacak... ‹flten at›lanlar›n haddi hesab› yok... TekelciFinans-kapitalin temsilcileri pervas›zca sald›r›yor; krizle azalankarlar›n›n›n fark›n› emekçi kesiminin al›n teriyle kapatma peflin-deler...

Son y›llarda say›lar› gittikçe artan iflsizler de, yeni bir örgüt-lenme modelini zorunlu k›l›yor. ‹flsizler, 盤 misali büyüyen bir

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 29

Page 30: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

30 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

orduya benziyor. Tekelci finans-kapital, kokuflmufl bilincindebu iflsizlere “sinek” gibi bak›yor. Ve, onlar›, metropollerin “ke-nar mahallelerinde” kaderlerine terk etmifl durumda. ‹flte bizdevrimcilerin, kokuflmufl düzenin saltanat›na son vermeye niye-ti varsa; en önemli devrimci dinamiklerden olan varofl gençli¤i-ni hesaba katmam›z gerekiyor. Varofl gençli¤inin öfkesini kana-lize edebilece¤i mücadele kanallar› açmak zorunday›z.

Gelece¤imizi flekillendirmekte neredeyse hiçbir söz hakk› ol-mayan biz gençler, finans kapitalin kendi egemenli¤ini rahatçasürdürebilmesi amac›yla, toplumun en geri iliflkiler a¤›na terke-dilmifl durumday›z. Buna ra¤men ayakta kalma ihtimali olanla-r›m›z, uyuflturucu, yozlaflma ve YÖK ve di¤er s›nav sistemleriy-le kontrol alt›nda tutulmak isteniyoruz. SBS ile bafllayan süreç,LYS-LGS ile devam ederken, art›k fakülte bitirmekle de bitmi-yor... Ö¤retmenlik Fakültelerini bitirenler KPSS ile bo¤uflur-ken, mühendis adaylar› ve hukuk fakültesi mezunlar› da, stajyer-lik ad› alt›nda sömürülüyor...

Özellikle resmi rakamlarda % 14 olarak belirtilen ama gizliiflsizli¤i de katarsak %20’ lere varan iflsizlik rakamlar›, günü-müzde “iflsizlik ordusunun” analizine özel önem vermemizi ge-rektiriyor... ‹flsizlik ordusunun en genifl pastas›n› “gençlik” olufl-turuyor. Egemenler att›klar› nutuklarda bizi yere gö¤e s›¤d›ra-mazken, toplumun art› de¤erini paylaflmaya gelince, hep kendiçocuklar›n› daha “eflit” görüyorlar... Dinamizmimiz, sistemetam olarak ba¤lanmam›fl olmam›z de¤iflime-yenilenmeye yatk›n-l›¤›m›z ile finans kapitalle dövüflün öncüleri olmaya aday›z.

Page 31: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

b)Tarihsel Hareketlerin RolüYukar›daki tespitlerden yola ç›karak, önümüzde su berrakl›-

¤›nda duran gerçe¤i belirtmeliyiz: 87 y›ll›k inkar, imha ve sömü-rü politikalar›na ra¤men kendi örgütlü gücünü yaratan Kürt öz-gürlük hareketi ve CHP-Cem Vakf› arac›l›¤›yla isyan dinami¤isöndürülüp sistem içerisine çekilmeye çal›fl›lan fakat bu oyunagelmeyen Alevi hareketi, Türkiye demokratik devriminin en di-ri stratejik ortaklar›d›r. Komüncü geleneklerini halen tafl›yan buiki harekete yükledi¤imiz anlam, onlar›n “tarihsel devrimci” ni-teliklerinden ileri gelir. Finans-Kapital gericili¤ine karfl› en bü-yük müttefiklerimiz olan bu hareketlerle kurulacak (sosyalistlermi, de¤il mi softal›¤›na düflmeden) ve hem ülkede hem de böl-gede çok büyük önemi olan ve pratikleflmesi de güçlü bir olas›-l›k olan bu stratejik ortakl›¤›n, finans kapital ve ordu egemenli-¤ine vurulacak darbede oynayaca¤› rolün önemini bir kez dahavurgulamak gerekiyor. Ayr›ca, Kürt ve Alevi Halklar›n›n açt›¤›yol, Anadolu’nun di¤er halklar›n›n da (Arap, Laz, Çerkez, Gür-cü...vd.) bu mücadelede oynamalar› gerekli olan rolü iflaret et-mektedir.

c) Demokratik Devrim Hareketinin Müttefikleri-Topraks›z/yoksul köylüler, Bir toprak reformunun yap›lmam›fl olmas› yetmezmifl gibi,

IMF ve AB’nin tar›m politikalar› arac›l›¤›yla, bir kez daha cen-dere alt›na al›nmakta. Büyük toprak sahipleri ve tefeci bezirgâna¤lar›yla boyunduruk alt›na al›nm›fl yoksul köylülük, demokra-tik devrimin en önemli öznelerinden biri olma özelli¤ini sürdü-rüyor.

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 31

Page 32: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

32 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

- Esnaflar,fiehirlerde ve kasabalarda küçük üreticilik/esnafl›k yapmak-

ta olan ve devlet kapitalizminin do¤al sonucu olarak finans ka-pitale sermaye aktarmak görevlerinin d›fl›nda sistemden özel birsomut ç›kar› olmayan ve üstelik soyguncu vergi düzeni yüzün-den k›vranan küçük üretici ve esnaf› da, finans kapital ve orduittifak›n›n saltanat›n› y›kma mücadelemizin bir parças› olarakgörmemiz gerekiyor.

Tekel d›fl› burjuvazi, pastadan yeterince pay alamamaktan vedevlet kaynaklar›ndan yeterince yararlanamamaktan hep muz-dariptir. Buna bir de entegrasyon süreçlerinin sonucu olarak te-kelci burjuvazinin tekel d›fl› burjuvazinin de pay›na girmeye bafl-lamas› ve yeni piyasa kurallar›, sübvansiyonlar›n kald›r›lmas› ek-lenince, aradaki çatlak daha da büyümekte. Emperyalist enteg-rasyon, tekel d›fl› sermayeyi de zorluyor.

Tekel d›fl› burjuvazi, bu durumu de¤ifltirmek için irili ufakl›birçok ekonomik birlik kurmufl, ancak bu birlikteliklerini siyasibir güce çevirip iktidar› ele geçirmek ya da ortak olmak seviye-sine hiçbir zaman s›çratamam›flt›r. Perspektifleri “efendiler ligi-ne” kapa¤› atmay› aflamayan tekel d›fl› burjuvaziden, bunun d›-fl›nda bir toplumsal hareketlili¤e öncülük etmesi de beklenemezzaten. Bu kesimin en fazla yapabildi¤i, ekonomik güçlerinin ya-n› s›ra Anadolu’daki tefeci bezirgân a¤lar›yla olan iliflkilerini dekullanarak tekelci burjuvaziye yeni hükümetler hediye etmek vebunun karfl›l›¤› olarak da aralar›ndan öne ç›km›fl birkaç serma-ye grubunun finans oligarflisine kat›lma ihtimalinin önünü aç-may› geçmemektedir. Bu durumun son örnekleri de AKP, Ça-l›k, Boydak ve Ülker Grubudur…

Page 33: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

-Ekoloji HareketiGezegenin içerisinde bulundu¤u ekolojik kriz, uygarl›¤a iki

yol dayatmaktad›r: ya y›k›m, ya da kapitalizmden kurtulufl. Ta-rihi çok eskilere dayanan ve gelecekte de önemini koruyacakolan ekoloji hareketi, yaflanabilir bir dünya, sürdürülebilir birekolojik düzen ve gezegenin ve uygarl›¤›n gelece¤i ad›na, kapi-talizmle-tekelci sermayeyle hesaplaflmak zorundad›r. Yaflanabi-lir bir çevre, insanca yaflam ve yabanc›laflmadan kurtulma bugünen demokratik taleplerdendir.

Ekolojistler, demokratik halk iktidar›n›, kendilerinin niha-i hedeflerine ulaflmada bir geçifl zemini olarak görmekte zorlan-mayacaklard›r.

-Kad›n hareketiPatriyarkal tahakküm, bask› ve hegemonya alt›nda ezilen ka-

d›nlar, demokratik devrimin baflka bir devrimci dinami¤idir.Binlerce y›ld›r patriarkal bask› alt›nda bulunan kad›nlar, ça¤›m›-z›n egemen üretim tarz› kapitalizmin patriyarkayla çeliflkili vegerici iflbirli¤i dolay›s›yla, bugünün Türkiye’sinde ezilenler vesömürülenlerin en alt tabakas›n› oluflturmaktalar.

Kad›nlar, kendi üzerlerindeki patriyarkal sömürü ve bask›zincirini ancak bir “kad›n devrimi”yle sona erdirecek olmalar›-na karfl›n, bu yolda bir ad›m olarak de¤erlendirerek, iki büyüksömürü sisteminin iflbirli¤i karfl›s›nda olacak bir halk demokra-sisinin inflas›n›n en önemli öznelerindendir.

‹flçi s›n›f›n›n nihai kurtuluflu sosyalizmde olmakla beraberdemokratik halk devrimi bu büyük hedefe nas›l bir ilk ad›m sa-y›l›rsa, kad›nlar aç›s›ndan da, demokratik halk devrimi, kendi

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 33

Page 34: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

34 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

devrimlerine ulaflmada son ad›m olmasa da ileri bir ad›m olarakde¤erlendirilecektir.

-Savafl Karfl›t› HareketSavafl karfl›t› hareketler, emperyalizmle ve militarizmle he-

saplaflma içerisine girdikleri zaman, kitleselleflme ve sisteminkalbine bir darbe indirme potansiyeline sahip olabileceklerdir.Irak savafl›yla bir ivme yakalayan savafl karfl›t› hareketin, özellik-le sermayenin küresel sald›rganl›¤›n›n artaca¤› önümüzdeki dö-nemlerde yeniden yükselmesi ve dönüfltürücü bir güç olufltur-mas› olas›d›r.

SonuçDevrimci demokrasinin program› tam bir sosyalizm uygula-

mas› de¤ildir. Ancak, aras›nda hiçbir s›n›r yoktur ve güç denge-leri hesaplanarak h›zla sosyalizme geçilecektir. Sosyalizmin si-hirli de¤neklerle, mucize yaratan peygamberlerle gelece¤ini dü-flünmüyorsak; hedeflerimizi netlefltirmeliyiz. Kapitalizmin tü-müyle tasfiyesinden bahsetmiyoruz. Kapitalizm öncesi kal›nt›la-r›n ve üretim güçlerinin geliflmesini engelleyen “asalakl›¤›n” tas-fiyesinden bahsediyoruz.

Ve, en önemlisi, kapitalist sistemin günümüzdeki öncü gücüve motorunu oluflturan finans-kapitalin tasfiyesinden...

Biz, finans-kapital ve ordu hâkimiyetini alafla¤› etmek ve sos-yalist bir topluma geçiflin ilk ad›m› olan bir halk iktidar›n› inflaetme yolunda, kendi saflar›m›z› en güçlü ve düflman saflar›n› engüçsüz hale getirebilmek istiyoruz. Bunun için de elimize geçenher f›rsat›/ayr›nt›y› de¤erlendirmekte hiçbir beis görmüyoruz.

Page 35: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Gençli¤in bu süreçte rolü, Kürt halk›n›n özgürlük, iflsizin ifl,çal›flan›n örgütlenme, köylünün toprak, kad›n›n eflitlik, alevinininanc›na sayg› ve gencin kendini var edebilme istemlerini genelbir “sosyalizm söylemine” kurban etmeden, ama sosyalizm he-defini de bir an olsun ufkunda kaybetmeden, devrimci demok-ratik taleplerin yaratt›¤› devrimci f›rsatlar› devrimci pratikle taç-land›r›p, sosyalizm hedefine do¤ru yürümektir. Fidel’in dedi¤igibi: “Devrim için savaflmayana, komünist denmez."

Türkiye Demokratik Hareketi ve Demokratik Devrim - 35

Page 36: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

KÜRT ÖZGÜRLÜKHAREKETİNE BAKIŞ AÇIMIZ

TC egemenlerinin saltanat›na son verecek ve son kertedesosyalist bir ülke hedefi, bugün bir demokratik devrimi talepediyor. Demokratik halk iktidar› kurma mücadelesinde sosya-listlerin en diri müttefi¤i ise, günümüzde Kürt özgürlük hareke-tidir.

Kürt özgürlük hareketi, egemenlerin statüsünü sürekli zorlu-yor. Bugün egemenlerin dillerinden düflmeyen “aç›l›m” laf›, esa-s›nda egemen güçlerin rahat edecekleri bir “dikensiz gül bahçe-si” yaratma yolunda en büyük engel olan, Kürt özgürlük hareke-tini tasfiye etme girifliminin k›l›f›d›r.

a)Kürt Özgürlük Hareketinin TarihiTC’nin kuruluflunda büyük rol oynayan Kürtler, Erzurum

Kongresi’nden Lozan’a giden süreçte, her ad›mda varl›klar›ylasiyasi rol oynam›flken ve bu süreç içinde onlara yeni kurulacakrejimde eflit ortak olarak yer alacaklar› sözü verildi¤i halde,TC’nin ilk y›llar›ndan itibaren önce unutulmufllar ve daha son-ralar› yok say›lm›fllard›r.

1925 y›l›nda fieyh Sait isyan› ile bu duruma ilk reflekslerinigösteren Kürtler, 1932 ‘deki A¤r› ‹syan› ile mücadelenin dozu-nu yükseltmifllerdir. 1936’da bafllayan Dersim ‹syan› ise, Kürtle-rin Alevi cephesinden verdi¤i yan›tt›. TC’nin karfl›l›¤› ise, insan-l›k tarihinde onurlu, erdemli ve akl› bafl›nda her insan›n yüzünük›zartacak insanl›k d›fl› askeri-katliamc› müdaheleler olmufltur.

Page 37: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

‹syanlarda, binlerce insan katledilmifl, göç ettirilmifl ve bölgedekurulan genel müfettifllikler yoluyla, bölgeye sömürge olarakyaklafl›lm›flt›r.

1937-1938 Dersim isyan›nda TC, bölgede 20. yüzy›l›n enkorkunç katliamlar›ndan birini gerçeklefltirmifltir. Bu da yet-mezmifl gibi, Dersim bölgesini insans›zlaflt›rarak, Kürt Alevileri-ni tarihi yurdundan sürmüfltür. Ne yaz›k ki bu katliam, günü-müzde bile yeterince a盤a ç›kar›lamam›fl; ancak TBMM’de kat-liamc› kurucu özne Kemalist gelene¤in bugünkü sözcülerindenOnur Öymen’in hat›rlatmas›yla bir iki ay gündemdeki yerini ko-ruyabilmifl ve sonradan yine unutturulmaya çal›fl›lm›flt›r.

1943’ te, TC’nin Kürtler üzerindeki politikas›n› teflhir ede-cek bir baflka olay daha yaflan›r. 33 Kürt Van Özalp’te askeriemirle mahkum edilir. Bunlardan tek kad›n olan› serbest b›rak›-l›r. 32 Kürt kurfluna dizilir. Bunlardan öldü san›lan biri yaral›olarak ‹ran’a s›¤›n›r. Ve tüm yaflad›klar›n› tarihe tafl›r. Kürtlerbu tarihten sonra iyice sindirilirler. Jandarma-komando timle-riyle köylerine bask›n yap›lan Kürtler, 1970’li y›llara de¤in sesgetirecek örgütlü bir mücadele bafllatamazlar.

1980 Faflist darbesinden sonra Diyarbak›r zindanlar›ndaKürtlere reva görülen insanl›k d›fl› uygulamalar, k›sa sürede di-renç merkezi oluflturur. Kürtler, bask› ve terör alt›nda geçirdik-leri on y›llar içerisinde damla damla biriktirdikleri ac›lar› isyandiyalekti¤ine uygun bir tarzda a盤a ç›kar›r.

Kürt co¤rafyas›nda yaflanan de¤iflim, tarihin ak›fl›na oranlah›zl› olmufltur. Feodal geleneklerin canl› yafland›¤› co¤rafyada“Kürt kad›n›” tüm bask›lara ra¤men direnifle büyük kat›l›m gös-termifl ve mücadeleyi geri dönülemez derecede ileri s›çratm›flt›r.

Kürt Özgürlük Hareketine Bak›fl Aç›m›z- 37

Page 38: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

38 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

1991-92 “serhildan”lar› ile beraber Kürt halk› da politik an-lamda TC’ye fiilen kendilerini dayatm›fl ve 87 y›ll›k TC tarihin-de egemenlerin çözümüne yanaflmad›¤› bu sorunu ülkenin kal-bine yerlefltirmifllerdir.

1992’ den itibaren Kürt sorunu üzerinden süren çat›flman›ntaraflar›ndan Kürt cephesi, defalarca ateflkes ilan ederek çözü-me yönelik ad›mlar atm›flt›r. Fakat TC’nin egemen iktidar mer-kezi, bu ateflkesleri görmezden gelmifl ve sorunu her zaman “te-rör” eksenli görmüfllerdir.

Süregiden çat›flma, Kürt ve Türk kamuoyunda de¤iflik k›r›l-malara yol açm›flt›r. Türk kamuoyunda ezberler sorgulan›rken,Kürt kamuoyunda etkin bir fiili meflru alan yarat›lm›flt›r.

2009 Habur dönüflü ise, TC tarihinin önemli k›r›lma anlar›n-dan biridir. Da¤dan inen gerillalar›n tahminlerin ötesine geçenyüzbinlerce kiflilik bir halk kitlesiyle karfl›lanmas›, oluflan yenidurumun bir tablosuydu. Evet, gerillalar, devletin ve televizyon-lar›n bafl›ndaki milyonlarca izleyicinin gözü önünde birer halkkahraman› olarak geri dönmüfllerdi. Y›llarca Türk kamuoyunda“terörist” diye lanse edilen insanlar, izdihama yol açacak kadardestek görerek “aç›l›m›” bir süre dondurdu. TC ‘nin “eski” ege-men iktidar› ve sözümona aç›l›mc› “yeni” iktidar oda¤› Habur’u hazmedemedi...Bu durum, çat›flmalar›n yeniden bafllamas› ih-timalini güçlendiriyor.

1990 ‘lardan itibaren HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DE-HAP ve DTP ile legal siyaset alan›nda ve yaflanan savafl›n açt›¤›fiili meflru alanda Kürt Özgürlük Hareketinin temsilcilsi olançizgi, son olarak 2009 aral›k ay›nda DTP’nin kapat›lmas›yla tas-fiye edilmek istendi. Bugün son mevzisi BDP ile kendine alan

Page 39: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

açan yasal Kürt hareketi, görülen o ki, yine yasad›fl› ilan edilme-ye mahkum. Kuruluflunun ilk günlerinden itibaren, BDP ‘ninbir ço¤u üst düzey yöneticisi olmak üzere 1500’ü aflk›n insan,hükümetin operasyonlar›yla tutuklanm›flt›r..

Herfleye ra¤men Yurtsever Kürt hareketi her alanda TC’niniktidar alan›n› zorluyor. Uluslararas› konjöktürde ABD’nin böl-geye müdahalesinde iflbirlikçi Kürtlere (Talabani ve Barzani)biçti¤i misyonu Yurtsever hareketin kabul etmemesi ve yineABD’nin BOP stratejisinde bölgenin kilit ülkelerine (‹ran, Suri-ye, Türkiye) karfl› “Kürt kart›”n› elinden b›rakmak istememesi,uluslar aras› düzeyde Kürt meselesini artan ölçüde gündemleflti-riyor ve sorunun halklar aç›s›ndan demokratik çözümünü acil-lefltiriyor.

b)Kürt Özgürlük Hareketine YaklaşımlarKürt meselesinin demokratik kanallara akarak çözülme yolu-

na girmesinin kendi iktidar›n› zay›flataca¤›n› gören oligarflik sis-tem, çat›flma zeminini yükseltmekte ve Kürt hareketinin her tür-lü “onurlu bar›fl” girifliminin önünü kapatmakta. Korkak finans-kapitalimiz ise, tarihsel sinik kimli¤ini sürdürmekte ve ordu kar-fl›s›nda bir alternatif yol iflaret etmedi¤i gibi, yürütülen kirli sa-vafla ortak olmakta ve ondan beslenmekte.

Ergenekon operasyonu ile baflta orduyu hedef alarak yenikonumlar elde etmeye çal›flan AKP ile Fethullahç› sermaye ise,Kürt özgürlük hareketini tasfiye edip, iflbirlikçi Kürtleri yaratmapeflinde.

Kürt özgürlük hareketi, her alanda sald›r›lara maruz kalmak-tad›r. Bu sald›rlar›, herfleye ra¤men dirili¤i gün geçtikçe artan

Kürt Özgürlük Hareketine Bak›fl Aç›m›z- 39

Page 40: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

40 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

sokak direniflleri ile cevapland›rmaya devam etmektedir.“TRT fiEfi” baflta olmak üzere, birçok alanda devletin yüzey-

sel ve sistem içi çözüm aray›fllar›n› bofla ç›karm›fl olan Kürt öz-gürlük hareketi, sistemle hesaplaflmas›n› tarihsel zeminde yap-mak zorundad›r.

Kürt hareketi, kendine özgü özellikleri ile dünyan›n en güç-lü halkç›-devrimci hareketlerinden biri olarak geliflirken, yönü-nü sosyalizme çevirmiflti. Hareket, ilk flokunu reel sosyalizmin80’lerin sonunda y›k›lmas› ile alm›fl ve sosyalist ideallerle aras›namesafe koymufltu. Kürt özgürlük hareketi, 1990’l› y›llardan iti-baren Marksizm’le verimli bir iliflkiye giremedi. Tam tersine,mücadelenin derinli¤ine ve kalitesine uygun düflmeyen ve anla-fl›lmaz derecede yüzeysel ve sorumsuz “elefltirilerle”, Mark-sizm’den kendini ay›ran, Marksizm’le mesafe koyan tutumlaras›çrand›.

Kürt hareketinin aray›flç› ve yarat›c› kimli¤inin ve olumlulu-¤unun yan›nda, kurucu paradigmas›n›, yaflad›klar› floklar›n etki-siyle terk etme e¤ilimine girmesi, hareketin, devlet, demokrasive devrim gibi konularda yan›lg›l› ve yüzeysel kavray›fllara ve tu-tumlara savrulmas›n› yarat›yor. Ayn› yüzeysellikle, küreselleflendünya, savafl ve bar›fl, emperyalizm ve AB gibi olgularda da, ya-n›lg›l› yaklafl›mlara s›çranabilmektedir.

Ancak, Kürt Özgürlük hareketi ve kurtulufl mücadelesi, ez-berci bir yaklafl›mla kavranamaz. Türkiyeli devrimciler ve de-mokratlar aç›s›ndan, Kürt meselesine bak›fl, bir nevi, “turnusolka¤›d›” ifllevi görmektedir. Ayn› zamanda, Kemalizmle hesap-laflma bak›m›ndan da, Kürt meselesi önemli rol oynamaktad›r.

Kürt özgürlük hareketini tahlil ederken, Ordu merkezli

Page 41: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

“ulusalc›” cephenin etkisi alt›na girip Kürt özgürlük hareketine“emperyalizmin iflbirlikçisi” damgas›n› yap›flt›rmaktan geri dur-mayanlar›n, dönüp bir de kendi “ulusal” gerici ideolojilerininmerkez üssünün baflta ABD Genelkurmay› ve NATO olmaküzere hangi merkezlerde üretildi¤ine bakmalar› gerekiyor.

Kürt meselesine yaklafl›rken Türkiye Devrimci Hareketi’ndeyaflanan bir baflka savrulma da, liberal havadan kaynaklan›yor.Ço¤u eskiden devrimci olan dönekler taraf›ndan ortaya konulanbugünkü liberal tezlerin savunucular›, bol keseden “kapitalizmsoslu sosyalizmler” üretip duruyor. Ve bu döneklere göre, Kürt-lerin sorununu, emperyalist metropollerin “parlementolar›n›nvicdan› ve kanaati” çözecek.

Kürt meselesi, ne “emperyalizmin bir oyunudur” diyerek, nede sistem içi demokrasi sorunudur diyerek çözülecek bir sorun-dur.

c) Türkiye Devrimci Hareketi’nde Kürt SorununaYaklaşım

Türkiye Devrimci Hareketinin ilk y›llar›nda “Yol” etütleriy-le dönemin TKP’sinden oldukça farkl› ve orijinal çözümler üre-ten Doktor Hikmet K›v›lc›ml›, geçmiflten günümüze ›fl›k tutma-ya devam ediyor. “‹htiyat Kuvvet: Milliyet (fiark)” adl› eserindeKürt meselesine dair analizler yapan K›v›lc›ml›’ya göre, Kürtlerayr› bir ulustur: “Kemalist Türkiye nas›l ‘bat›l›lar’ taraf›ndan sö-mürülüyorsa Kürdistan da Kemalist TC’nin bir sömürgesidir.”tespiti yapan K›v›lc›ml›, Kürtlerin bir ulusu oluflturan tüm özel-liklere sahip oldu¤unu ( yurt, dil, kültür, iktisat birli¤i) belirtir.K›v›lc›ml›, fieyh Sait isyan› ve A¤r› isyan›n› de¤erlendirirken,

Kürt Özgürlük Hareketine Bak›fl Aç›m›z- 41

Page 42: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

42 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Kürt köylüsünün, müttefik olarak Fani ve Uhrevi toprak a¤ala-r›n› de¤il, gerçek devrimci toplumsal güç olan Proleteryay› ka-bul etmesi gerekti¤inin alt›n› çizer.

1960 ‘l› y›llardan itibaren yükselen Türkiye Devrimci Hare-keti, o y›llarda neredeyse bir gençlik hareketi görünümündedir.Bu dönmede devrimci hareketle iliflkilenmifl gençlerin önemlik›sm› Kürt ve Alevi gençleridir. Bu gerçek, Türkiye solundaözellikle Kürt meselesine ilgiyi artt›r›r. Ama ayn› zamanda henüzKemalist etkilenmeleri derinden yaflayan Türkiye devrimci hare-keti, Kürt meselesine de yaklafl›rken Kemalizmden nasibini al›r.Fakat, Deniz Gezmifl’ in ‹dam sehpas›nda hayk›rd›¤› “Yaflas›nKürt-Türk halklar›n›n kardeflili¤i, yaflas›n Marksizm-Leninizm”slogan›, bugünün gençli¤ine de rehber olacak niteliktedir.

Bugün gelinen noktada, Kürt gençli¤i, Deniz’ lerin miras›nasahip ç›kmaya devam etmektedir. Bu, önemlidir. Kürtler aras›n-da bütün zulümlere (köy yakmalar, zorunlu göçler, dil yasakla-r›) ve k›flk›rtmalara ra¤men, “Türk düflmanl›¤›” ve “milliyetçi-lik” yay›lmam›flt›r.

SONUÇ:Bu tespitlerden yola ç›karak, önümüzde su berrakl›¤›nda du-

ran gerçe¤i belirtmeliyiz: 87 y›ll›k inkar, imha ve sömürü politi-kalar›na ra¤men kendi örgütlü gücünü yaratan Kürt özgürlük ha-reketi, Türkiye demokratik devriminin en diri stratejik orta¤›d›r.

KARAR:• Özgürlükçü Gençlik, Kürt sorununun çözümünde En-

ternasyonalist çözüm yolu olan uluslar›n kendi kaderini tayin

Page 43: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

hakk›n› seçenek olarak görür. • Özgürlükçü Gençlik, sosyalist hareket ile ulusal müca-

dele aras›ndaki farklar›n varl›¤›n› görerek, Kürt Özgürlük Hare-ketini Marksist olma koflulu aramaks›z›n demokratik devriminen önemli stratejik orta¤› olarak görür.

• Özgürlükçü Gençlik, Oligarflik-sömürgeci rejimin hertürlü bask›s›na karfl›, Kürt halk›yla dayan›flmay› kendi eylemininönemli bir bilefleni olarak görür.

• Özgürlükçü Gençlik, yürütülen Kürt düflman› ›rkç›, flo-ven kampanyaya karfl› Kürt halk›yla dostlu¤u esas alan bir eflit-lik ve kardeflli¤i, Anadolu’nun bütün halklar› aras›nda olufltur-maya çal›fl›r.

• Özgürlükçü Gençlik, marksist bir politik gençlik özne-si olarak, Yurtsever Kürt hareketinin saflar›nda beliren yüzeyselmarksizm elefltirilerine karfl› tav›r al›r ve kendi “dostluk” anlay›-fl›n› “elefltirel” bir kimlikle güçlendirir.

Kürt Özgürlük Hareketine Bak›fl Aç›m›z- 43

Page 44: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİK ve İNANÇLAR

‹nsan, gerek kendisinin evrimleflmesi süreci, gerekse di¤ercanl›lardan ayr›flmas› sürecinde, do¤ayla bir bütün halinde hare-ket etmifltir. Bu hareket sürecinde insan, do¤ay› izlemifl, dene-mifl ve elde etti¤i sonuçlarla do¤ay› tan›maya çal›flm›fl, onu an-lamd›rarak eylemlerini belirlemeye çal›flm›flt›r.

Bu eylemlerin bafl›nda ve temelinde olan insan›n her günkendisini yeniden üretmesini sa¤layan üretim faaliyetiyle içiçegeçerek, kolektif aksiyonla do¤ay› tan›mlama ve anlama çal›flma-lar› da, üretim faaliyeti kadar süreklili¤i ve tekrar› olmas› sa¤la-nacak flekilde sistemli olmufltur. Dolay›s›yla insanlar›n do¤ayatutunabilmek için ihtiyaç duydu¤u sistemlilik, sadece ekonomikde¤il ayn› zamanda düflünsel alanda da belirmifltir. Düflünselalandaki sistemlilik inançta vücut bulmufltur.

‹nanç, insanlar›n ihtiyaçlar›ndan ortaya ç›k›p sosyal, ekono-mik ve kültürel alanlara girerek, bu alanlar› etkilemeye ve bualanlardan etkilenmeye bafllam›flt›r. ‹nsanlar, do¤ay›, ekonomikfaaliyetlerini, hukuklar›n› vs. ya da tümüyle yaflamlar›n› belirler-ken, o zamanki bilgi ve deneyim birikiminin çerçevesinde ve ih-tiyaçlar› do¤rultusunda inançlar›n› belirlemifl ve inançlar›n›n dabelirlenmesini sa¤lam›fllard›r.

Üretim faaliyetinin giderek sistemleflip, genifllik kazanmas›y-la ifl bölümüne yol açmas›, inanc›n da sistemlilik kazanmas›na vesistematik olarak inançla u¤raflan özel kiflilerin oluflmas›na yolaçm›flt›r. Bu özel kiflilerin, toplum içinde statüleri giderek yük-

Page 45: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

selmifl ve bu kifliler toplum içinde önemli bir kurumsallaflmaoluflturmufllard›r. Bu kurumsallaflmayla birlikte, bir tak›m kural-lar ve eylemler belirlenerek toplum üzerinde egemenlik kurul-mufltur.

Din de, inanç gibi insanlar›n ihtiyaçlar›ndan ç›kmas›na ra¤-men, üretim faaliyetindeki ifl bölümünün özelleflmesiyle birliktebir tak›m kiflilere özel olarak toplumda kurumsallaflm›flt›r. Böy-lece, din bir ihtiyac›n karfl›lanmas› olarak ortaya ç›kmas›na ra¤-men, topluma hükmeden egemenler için bir ideolojik ayg›ta dö-nüflmüfltür.

Bilimin geliflmesiyle birlikte insanl›¤›n inanc› daha da somut-laflm›fl ve böylece din ve dini kurumlar sorgulanmaya bafllanm›fl-t›r. ‹nsanlar›n bilimsel düflünceye ve eyleme olan ihtiyac›n›n din-sel inanca olan ihtiyac›n› aflmas›n› sa¤layan bu sorgulamalarlabirlikte, dinin ve dinsel kurumlar›n yönetim ve dünyevi ifllerdenuzaklaflt›r›lmas› gerekti¤ini söyleyen laiklik düflüncesi ortayaç›km›flt›r. Bu süreçte toplumsal yaflamda dini inan›fllar›n yerinibilimsel olgular almaya bafllam›flt›r.

Böylece, insanlarda birey ve toplum bilinci geliflmeye baflla-yarak egemen iktidarlar› ve düflüncelerini tehdit etmeye baflla-m›flt›r. Nitekim kapitalist üretim faaliyetinin ortaya ç›kma ve ge-liflme süreciyle birlikte yükselen bu modernist birey ve toplumbilinci, iflçi s›n›f›n›n bilincinde modernizmi aflma potansiyelinide tafl›yan bir üst zemine s›çrayarak, yeni bir dünyan›n kurulma-s›n› yönelmifltir. Buna karfl›l›k, egemen ideoloji bu s›n›f bilinciniyok etmek veya üstünü örtmek için dini tekrardan egemenlerinbir ideolojik ayg›t› olarak kullanmaya bafllanm›flt›r. Dolay›s›yla,laiklik kurumsal olarak yerleflememifl ve birçok inanc›n yok edil-

Özgürlükçü Laiklik ve ‹nançlar - 45

Page 46: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

46 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

mesine yol açm›flt›r. Özgürlükçü laiklik anlay›fl› da böyle bir ih-tiyaçtan ortaya ç›km›flt›r.

Özgürlükçü laiklik, inançlar›n ve inanç kurumlar›n›n, her-hangi bir hegemonya alt›nda kalmadan yaflanmas›n› ve yaflama-s›n› savunur. Ayn› zamanda, hiçbir dine ya da inanca inanmama-y› yani inançs›zl›¤›n özgürce yaflanmas›n› ve ifade edilmesini desavunur. Özgürlükçü laiklik insanlar›n inançlar›ndan veyainançs›zl›¤›ndan dolay› herhangi bir ayr›mc›l›¤a tutulmas›na ve-ya afla¤›lanmas›na karfl› ç›kar. Özgürlükçü laiklik, devletin bü-tün inançlara ve inançs›zl›¤a eflit mesafede durmas›n› savunur.Özgürlükçü laiklik, e¤itimin bilimsel ve laik temelde olmas›n›savunur. ‹nançlar›n ihtiyaçlar›n›n devletten de¤il, o inanca ina-nanlardan karfl›lanmas›n› savunur. Özgürlükçü laiklik, inançla-r›n ve inançs›zlar›n herhangi bir ayr›m ve bask› görmeden eflitbir flekilde kamusal hizmetlerden yararlanmas›n› savunur. Öz-gürlükçü laiklik, inançlar› ve inançs›zl›¤› bireylerin vicdani me-selesi olarak görür ve özgürce ifade edilerek yaflanmas›n› savu-nur.

Anadolu co¤rafyas› gerek co¤rafi konumu, gerekse tarihselzenginli¤iyle binlerce toplulu¤a ve inançlara ev sahipli¤i yapm›fl-t›r. Alevilik, Anadolu’ya misafir olan inançlar içersinde, üzerin-de en çok tart›fl›lan inanç olmufltur. Alevilik’in bu kadar tart›fl›l-mas›nda en önemli etken özgün yap›s›ndan kaynaklanmaktad›r.

‹nsanl›k tarihi boyunca insanlar yaflad›klar› koflullara uygunolarak çeflitli inanç sistemleri oluflturmufltur. Fakat, s›n›fl› top-lumlar›n bafllamas›yla birlikte, baflka bir toplumu egemenlik al-t›na alan toplum, kendi inanc›n› egemenlik alt›na ald›¤› toplumadayatm›fl, zorla kabul ettirmifltir. Bu dayatmalara ve zorlamalara

Page 47: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

karfl› ezilen toplumlar direnifl göstererek mücadele etmifllerdir.Bu mücadele biçimleri kimi zaman savafllar ve ayaklanmalar bi-çiminde olurken, kimi zamanda egemen inanc›n ezilenlerininançlar›yla sentezlefltirilmesiyle olmufltur.

Alevilik de, bafllang›c›ndan bu yana ezilenleri (ezilen inançgruplar› ve uluslar›) içinde bar›nd›rm›fl, onlar›n sözcüsü olmufl-tur. Alevilik kimli¤ini oluflturdu¤u süreç içerisinde Zerdüfltlük,Hristiyanl›k ve ‹slam gibi bulundu¤u zaman›n egemen dinlerin-den etkilenmifl, onlardan motifler alm›flt›r. Fakat Alevilik hiçbirzaman bu dinlerin içine girmemifl ve tam tersine bu dinlere kar-fl› ezilenlerin sesi olmufltur. Engels’in de söyledi¤i gibi : “Hatta16. yüzy›l›n din savafllar› ad› verilen fleylerde bile, her fleyden ön-ce, çok olumlu maddi s›n›f ç›karlar› söz konusuydu ve bu savafl-lar da, daha sonra ‹ngiltere ve Fransa’da ortaya ç›kan iç çat›flma-lar kadar, s›n›f savafl›mlar› idiler. E¤er bu s›n›f savafl›mlar› o ça¤-da, dinsel bir nitelik tafl›yor, e¤er çeflitli s›n›flar›n ç›kar, gereksin-me ve istemleri din maskesi alt›nda gizleniyor idiyseler, bu hiçbir fleyi de¤ifltirmez ve ça¤›n koflullar› ile kolayca aç›klan›r.”

Nitekim Alevilik komünal geçmiflinden gelen birlik ve daya-n›flma gibi de¤erlerini kaybetmemelerinin getirdi¤i tarihsel dev-rimci özelli¤iyle, geçmiflte oldu¤u gibi bugün de ezilenlerin ya-n›nda onlar›n sesi olmaya devam etmektedir. Egemenler ise Ale-vilik’in bu özelliklerini yok etmek için inkâr, imha ve asimilas-yon sald›r›lar›n› katliamlar, din dersleri, cem evlerini ibadethaneolarak kabul etmeme gibi somut pratikler üzerinde göstermek-tedir.

Egemenler (Baflta CHP zihniyeti olmak üzere), Alevileri Os-manl› zulmünden kurtaran Atatürk miti ve onlar› fleriattan ko-

Özgürlükçü Laiklik ve ‹nançlar - 47

Page 48: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

48 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ruyan Kemalizm düflüncesiyle bu pratiklerini uygulamakta veola¤anlaflt›rmaktad›r. Hâlbuki 1938 Dersim katliam›yla imha,1926’ta Hac›bektafl dergâh›n›n kapat›lmas›yla inkâr ve 1924’teDiyanet ‹flleri Baflkanl›¤›n›n kurulmas›yla asimilasyon politikala-r›n›n temelleri bizzat Mustafa Kemal taraf›ndan at›lm›flt›r.

Nitekim, Mustafa Kemal’in att›¤› bu imha politikalar›n›n te-melleri Ortaca’da, Marafl’ta, Çorum’da, Malatya’da, Sivas’ta,Gazi ve 1 May›s mahallelerindeki katliamlarla devam etmifltir.

Din dersi kitaplar›nda di¤er inançlara yer verilirken Alevili-¤e yer verilmemesi ve nüfus cüzdanlar›n›n din hanesine Alevili-¤in yaz›lmamas› da, inkâr politikalar›n›n göstergesidir. Yinedevlet taraf›ndan oluflturulan Cem Vakf› arac›l›¤›yla, Alevili¤in‹slam›n içinde bir inanç oldu¤u vurgulanarak, Alevilik, “Alevi‹slam ‹nanc›” ad› alt›nda ‹slam inanc›na asimile edilmeye çal›fl›l-maktad›r. Fakat, Alevilik, gerek tarihsel devrimci özelli¤iyle vegerekse toplumsal dinamizminin gücüyle bu politikalar› bofla ç›-kartmada ve demokratik devrime giden yolda önemli bir iticegüce sahiptir.

Arap Alevili¤i olarak da adland›r›lan Nusayrilik de, Anado-lu Alevili¤i gibi inkâr ve asimilasyon politikalar›na maruz kal-maktad›r. Egemenler, Nusayri fleyhlerinin verdikleri Kur’ankurslar›n› izinsiz say›p dava açarak ve Nusayri inanc›n›n yo¤unoldu¤u yerlere Sünni imamlar göndererek ya da Nusayri inanc›-n›n özgünlü¤ünü yok edip Sünni ‹slam’a asimile etmeye çal›fla-rak bu politikalar›n› pratikte sergilemektedir.

Anadolu, üzerinde yaflayan halklar kadar Keldaniler, Sürya-niler ve Ezidiler gibi inançlar›n zenginli¤ine de sahiptir. Fakatbu inançlar da, egemen Türk-‹slam sentezi düflüncesi taraf›ndan

Page 49: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

yurtlar›ndan göç ettirilerek, dilleri, inançlar›, ibadethaneleri yokedilerek imha edilmifller ve zorla Müslümanlaflt›r›larak asimilas-yon politikalar›na u¤ram›fllard›r.

Benzer bir biçimde inançs›zl›k da bask›ya u¤ram›flt›r. ‹nanç-s›zlar, afla¤›lamalara ve toplumdan tecrit edilmelere maruz b›ra-k›lm›flt›r. ‹nançs›zl›¤›n ifade edilmesi bile bask› alt›na al›nm›flt›r.

Farkl› inanç gruplar› ve inançs›zl›¤›n u¤rad›¤› bask›larla bir-likte, yoksul Sünni Müslümanlar da türlü bask›lara maruz kal-m›fllard›r. Yoksul Müslümanlar, çektikleri yoksulluk ve ezilme-lerin karfl›l›¤›n› öteki dünyada alacaklar› söylenerek “Yeflil Ser-maye” ad› verilen tarikat ve cemaat sermayeleri taraf›ndan yo-¤un emek sömürüsüne maruz kalm›fllard›r. Ayn› zamanda bu“Yeflil Sermaye” taraf›ndan verilen zekat ve sadakalarla da sö-mürünün perdelenmesi sa¤lanm›flt›r. Böylece, yoksul SünniMüslümanlar›n samimi inanc›, “Yeflil Sermaye”nin birikimi vegeliflimi için kullan›lm›flt›r. Müslümanlar aras›ndaki bu s›n›ffarkl›l›¤›n›n ortaya ç›kt›¤› önemli yerlerden biri de baflörtüsü ta-kan kad›nlar konusudur. Yoksul Müslüman kesimine ait baflör-tüsü kad›nlar ö¤renim haklar› ve kamusal hizmetlerden yarar-lanmazlarken, zengin Müslüman kesimine ait kad›nlar özel veyayurtd›fl›ndaki üniversitelere ö¤renim görebilmekte, özel sektö-rün sa¤lad›¤› imkânlardan yararlanabilmektedirler. Dolay›s›yla,baflörtüsü yasa¤›ndan en çok yoksul Müslümanlar çekmektedir.

Üniversiteyi kazanarak Anadolu’nun dört bir yan›ndan gelenüniversitelere gelen yoksul Müslümanlar›n çocuklar›, maddi ye-tersizliklerinden ve devletin asgari e¤itim ihtiyaçlar›n› karfl›laya-mamas› sonucu “yeflil sermaye”nin destekledi¤i cemaatler tara-f›ndan kap›lmaktad›r. Bu cemaat yurtlar›nda kalan ö¤renciler,

Özgürlükçü Laiklik ve ‹nançlar - 49

Page 50: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

50 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

namaz k›lma, oruç tutma, sohbetlere kat›lma gibi zorlamalara veyasaklara maruz kalmaktad›r.

AKP gibi düzen partileri de yoksul Müslümanlar›n bu s›k›n-t›lar›n› sanki kendileri yaratmam›fl ve iflletmiyormufl gibi, birta-k›m sadakalarla bunlar› perdeleyerek yoksul Müslümanlar›n s›-k›nt›lar›na çare olmaktan çok, bunlar› derinlefltirmeye ve kal›c›-laflt›rmaya ve o arada ars›zca kendi sermayelerini artt›rmaya de-vam etmektedir.

KARAR:• Özgürlükçü Gençlik Derne¤i, bütün inanç gruplar›n›n

ibadetlerini özgürce yerine getirme ve inançl›lar›n ve inançs›zla-r›n kendilerini özgürce ifade etmelerini savunur. Diyanet ‹flleriBaflkanl›¤›n›n kapat›lmas›n› talep eder.

• Özgürlükçü Gençlik Derne¤i, bütün inanç gruplar›n›nve inançs›zl›¤› hiçbir ayr›mc›l›¤a ve afla¤›lanmaya u¤ramamas›n›savunur. Zorunlu din derslerinin ve üniversitede baflörtüsü ya-sa¤›n›n kald›r›lmas›n› talep eder. ‹nanç gruplar›n›n ihtiyaçlar›-n›n devlet de¤il, inananlar taraf›ndan karfl›lanmas›n› savunur.

• Özgürlükçü Gençlik Derne¤i, yüzy›llard›r bask› alt›ndaolan Alevilerin öz örgütlenmelerini savunur. Yok say›lan bütüninanç gruplar›n›n demokratik taleplerini ve eylemlerini destek-ler.

Page 51: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

EĞİTİM SİSTEMİNİN İÇERİĞİ, ÖRGÜTLENMESİ ve ALTERNATİFLERİ

E¤itim, s›n›fl› toplumlar›n tarihinde oldu¤u gibi ve bundansonra s›n›fl› toplumlar var oldu¤u sürece, toplumu egemen s›n›f-lar lehine ekonomik ve ideolojik olarak yeniden üretme ifllevinesahiptir. Günümüz koflullar›nda e¤itim, burjuvazinin hizmetin-de olan devletin ideolojik ayg›t› olmas›n›n yan›nda, kapitalistüretim iliflkilerinin yeniden üretimi için teknik imkânlar yarat›r.

E¤itim sistemi, kendi tarihi içinde, içinde yaflam buldu¤uüretim iliflkilerinin de¤iflen yap›s›na göre de¤iflim ve dönüflümyaflam›flt›r. Kapitalizmle birlikte, e¤itim yeni üretim iliflkilerininve yeni üretim araçlar›n›n ilk geliflim aflamas›ndaki nitelikli emekgücü ihtiyac›, yeni teknolojilerin bulunmas› ve kullan›lmas› vetoplumsal yap›n›n kapitalizmin ç›karlar›na göre dönüflümü gibiihtiyaçlar için, üretim biçiminin toplumsallaflmas›na paralel ola-rak görece toplumsallaflm›flt›r.

Feodal toplumda e¤itim, bireyin kendi sorumlulu¤unda ger-çekleflen bir unsur iken, kapitalizmde üretimin toplumsallaflma-s›yla birlikte e¤itim de toplumsallaflm›flt›r. Ancak, toplumsalüretimin bireysel mülk edinimi nedeniyle, toplumsal e¤itim,hem içeri¤i ve biçimi hem de sonuçlar› bak›m›ndan–kapitaliz-min do¤as› gere¤i- ayr›cal›kl› az›nl›k yarar›na bir faaliyet olarakflekillenmifltir.

Tar›ma dayal›, kapal› ve kendini sürekli yeniden tekrar edentoplumsal iliflkilerden kurtuluflta, özgürleflme ifllevini üstlenen

Page 52: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

52 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

e¤itim, kapitalizmin sürekli geniflleyip toplumu kontrolüne alanyeniden üretimini konsolide etme, meflrulaflt›rma, yayma, kolay-laflt›rma ve önünü açma ifllevini üstlendi¤i ölçüde, kapitalizmitan›mlayan öze iliflkin dinamiklerin egemenli¤i alt›na girmifltir.E¤itim, kapitalist iliflkilerle birlikte, bireyin bilgi-donan›m ve ye-teneklerinin geliflmesi yerine, mallar›n en çoklaflt›r›lmas› ve tü-ketilmesini hedefleyen bir de¤iflim geçirmifltir.

Ekonomik ve toplumsal dönüflümün sa¤lanmas› için, “do¤alhaklar” kavramsallaflt›rmas›yla, e¤itim devletin asli görevleri ara-s›nda say›lm›flt›. Ayr›ca, özellikle belirtmeliyiz ki, e¤itimin sosyalboyutu aç›s›ndan uzunca bir süre genifl toplumsal kesimlereulaflmas›, bu sistemsel ihtiyaçlar›n yan›nda, büyük ölçüde iflçi s›-n›f› mücadelesinin ürünüdür. Fakat e¤itimin s›n›fsal karakterikendini her zaman göstermifltir: kapitalizmin ilk geliflim aflama-lar›nda burjuva s›n›f› yüksek ö¤retim görebiliyorken, iflçi s›n›f›-na bu imkânlar sa¤lanmazd›. Ve daha düflük e¤itim verilirdi ki,böylece yönetici kadroya iflçi s›n›f›ndan kimse gelemesin.

Bugünkü Dönüşüme Geçmişten Bir BakışÜniversitenin yaflad›¤› dönüflümü ele ald›¤›m›zda; ortaça¤

kurumlar›n›n en bafl›nda gelen dinsel ibadet mekanlar›n›n ayr›-cal›kl› pozisyonlar› ve tahakküm alt›na al›c› tav›rlar›na karfl› üni-versitenin verdi¤i “özerklik” mücadelesi, üniversiteden ne anla-mam›z gerekti¤i konusunda az da olsa ipuçlar› sunar.

Üniversitenin embriyonik özünü, universitas’›, bilimsel arafl-t›rma ve ö¤retim için bir kimlik mücadelesi içerisinde resmet-mek yanl›fl olmayacakt›r.

Ortaça¤›n universitas›ndan bugünkü flirket üniversitesine

Page 53: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

yaflanan dönüflümü kendi tarihsel geliflimi içerisinde ele ald›¤›-m›zda karfl›m›za iki temel sorun ç›kar: 1-Üniversitenin modelive iflleviyle ilgili olan; üniversite e¤itiminin hedefledikleri do¤-rultusunda verece¤i e¤itim formasyon a¤›rl›kl› m› olmal›yd›,yoksa ö¤rencilerini profesyonel olarak m› yetifltirmeliydi? 2- ‹lksoruya verdi¤imiz cevaba ba¤l› olarak cevab› belirlenen bu soruda, üniversitenin özerklik problemiyle ilgili; üniversite içindebulundu¤u toplumsal koflullar›n egemen siyasi ve iktisadi misyo-nunu üretme olgusuyla ba¤daflabilir miydi?

Ortaya ç›k›fl› itibariyle universitas›n bu sorulara verdi¤i ce-vaplar›n formasyon a¤›rl›kl› bir e¤itim ve bunun do¤rultusundakendisini içinde bulundu¤u ortaça¤ siyasal koflullar›n›n müda-halesi d›flar›s›nda tutma çabas› yönünde oldu¤unu görüyoruz.

Ancak gerek kapitalizmin geliflim seyri, gerek s›n›fl› toplu-mun do¤as› ve universitas›n gelifltirdi¤i özerklik mücadelesininezme ve ezilme olgular›yla kurdu¤u iliflkinin do¤as› gözönündebulunduruldu¤unda, bu cevaplar›n tersine dönmesinin kaç›n›l-maz bir hal ald›¤› gerçe¤iyle yüzlefliriz. Üniversitenin tekni¤ingeliflimine sundu¤u katk› ve tekni¤in gelifliminin kapitalizminhem nedeni hem de-ve daha çok- önemli bir sonucu oldu¤unugöz önünde bulundurdu¤umuzda, üniversite kapitalizmin ken-disini kurmas›nda oynad›¤› yard›mc› rolle de öne ç›kar. Univer-sitas kapitalizmin kendisini flekillendiriflinde sundu¤u katk›y›yaflar kalabilmesinde de sürdürebilmek için, kapitalizmin ege-men oldu¤u koflullarda bu rotaya girmeye yazg›l› oldu¤u gerçe-¤iyle bizi karfl› karfl›ya b›rak›r.

Üniversitenin yolculu¤unun en bafl›ndan bugüne geçirdi¤ievrim, siyasal iktidarlarla çat›flmalar›n› da içerir. Ancak, üniver-

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 53

Page 54: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

54 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

sitenin gün geçtikçe kapitalizmin pragmatik, ampirik ve profes-yonel rotas›na girdi¤ini ve sonuçta içinde bulundu¤u koflullarca“flekillendirilmek”ten kaçma iradesini gösteremez pozisyonageldi¤ini görüyoruz.

Universitas’›n üniversiteye dönüflmesi, ortaça¤ loncas›n›nflirkete dönüflmesi sürecine paralellik gösterir. Din kurumununçözülüp, kapitalizmin pazar ihtiyac›n› ulus-devlet modeliyle kar-fl›lama yönelimi sonucu, üniversite, piyasan›n ve piyasan›n hiz-metinde olan siyasi ve askeri erkin talepleri do¤rultusunda gerekiçerik gerekse biçimsel olarak çal›flmalar›na yön vermifltir.

Bu dönüflümü bugüne ulaflt›ran önemli bir eflik olarak neo-liberal politikalar› ayr›nt›land›rmak, bugünü anlamak bak›m›n-dan önem tafl›yor. Kapitalizme içkin olan yap›sal krizler, kapita-list ekonomik iliflkilerin hâkim oldu¤u yüzy›llar boyunca zamanzaman ortaya ç›kar. 1970’lere gelindi¤inde, kapitalist sistem ay-n› bunal›mlardan birini tekrar yaflad›. O aflamada, egemenler,sistemin yürütülebilmesi için yeni politikalar›n uygulanmas› ge-rekti¤ini söylemeye bafllad›lar. Bu ba¤lamda, ekonomik iliflkilerdünya ölçe¤inde yeniden kurguland› ve piyasa sisteminin mitlefl-tirilmesiyle birlikte yeni bir politika üretildi: neo-liberalizm. Buyeni politika ile tüm toplumsal ve temel haklar, piyasan›n ç›kar-lar›na göre yeniden yap›land›r›ld›.

Üniversitelerdeki dönüflüm ile bilim ve teknoloji üretiminde-ki dönüflüm:

1970’lerin kapitalist krizi süredururken sosyalist sistemin y›-k›l›fl›n›n sars›c› etkisiyle 90’larda s›n›f mücadelesinin de geri çe-kilmesiyle birlikte, emek gücünün yeniden üretimindeki iki te-mel alan, sermaye birikimi aç›s›ndan önem kazand› ve bu temel

Page 55: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

alanlardaki s›n›f kazan›mlar› h›zla geri al›nmaya baflland›. Çün-kü bu iki temel alan, emek gücünün yeniden üretimi, tamiri veniteliklendirilmesi aç›s›ndan, sermayenin de¤erlenmesi ve karyar›fl›nda önemli bir alan özelli¤ini gösteriyorlard›. Teknoloji,kapitalizmin düflen kar oranlar› karfl›s›nda h›zl› rekabetin birarac› haline geldi¤i gibi, yeni ürünlerin, “yeni ihtiyaçlar›n”, yeniüretim alanlar›n›n ve dolay›s›yla sermayenin akaca¤› yeni dalla-r›n h›zla yarat›lmas›n› da sa¤lad›. Bu durum, bu alanlara yöneliknitelikli emek gücünün yetifltirilmesi ihtiyac›n› art›rm›flt›r.

Sözünü etti¤imiz bu iki temel alan, sa¤l›k ve e¤itimdir. Sa¤-l›k emek gücünün tamiri aç›s›ndan önem tafl›r; ama ayn› zaman-da h›zla tüketim nesnesi haline getirilen ürünlerin, yarat›lan ye-ni ihtiyaçlar›n (yafllanmay› geciktirme –anti-aging vb., bak›m, tü-reyen hastal›klara karfl› koruyucu tedavi olmaktan çok hastal›ksonras› iyileflmeye dönük tedavi, genetik ve ilaç sanayi) ürünle-rinin üretimi aç›s›ndan da önem tafl›r. E¤itim ise, emek gücününniteliklendirilmesi, (e¤itimin zorunlu k›l›nmas› ve genelleflmesiile egemen s›n›f›n ideolojisinin topluma içsellefltirilmesi, emekterbiyesi ve disiplini gibi) ve genelde toplumsal iliflkilerin yeni-den üretimi gibi ifllevleri bulunuyor.

Neoliberallere göre, kamunun egemenli¤indeki devlet kay-naklar›, rasyonel kullan›lmamakta ve tüketicilerin tercihleri ye-teri kadar karfl›lanmamaktayd›.

Neoliberaller devlet kontrolündeki e¤itimin;-e¤itim standartlar›n› düflürdü¤ünü, -s›n›flar›n atmosferinin ö¤renmeyi motive etmedi¤ini, -gözlemlenebilir bir kârl›l›¤› olmadan maliyetleri artt›rd›¤›n›

belirtmifltir.

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 55

Page 56: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

56 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Ancak piyasa koflullar›nda yap›lacak e¤itimle insan sermaye-si verimli biçimde iflletilebilirdi. Dolay›s›yla e¤itim, sermaye içinkârl›l›¤› temel alan bir birikim alan› olarak görülmeliydi. Bu yüz-den devletin e¤itim hizmetlerinden vazgeçmesi ve e¤itim hiz-metlerinin verimli olabilmesi için piyasa koflullar›na uydurulma-s› istenmeliydi.

E¤itimin ticarileflme mant›¤›n› kavrayabilmemiz için, “insansermaye” ya da “befleri sermaye” olarak kavramsallaflt›r›lan birolgunun, yani insan›n üzerine yat›r›m yap›lan bir araç olmas› sü-recinin mant›¤›n› kavramak gerekiyor. Kapitalist mant›kta e¤i-tim, daha fazla para kazanman›n ve daha fazla ayr›cal›¤a sahipolman›n bir arac› olarak de¤erlendirildi¤inden; bireyin e¤itimalmas› da, kendisine yapaca¤› bir yat›r›m olarak ele al›n›r ve sözkonusu “kârl› yat›r›m”›n giderlerinin kifli taraf›ndan karfl›lanma-s› sal›k verilir.

E¤itim, “befleri sermaye” kavramsallaflt›rmas› ile toplumsalolmaktan ç›kar›larak, iktisat disiplininin araflt›rma nesnesi ola-rak kullan›lmaya baflland› ve insan›n sermayelefltirilmesi ile bir-likte, toplumsal olmas› gereken e¤itim, bireysel bir olgu olarakele al›nd›. Böylece, e¤itimin amac› ikili bir karaktere sahip olma-ya bafllad›. Birincisi, üniversitenin sistemin ihtiyaç duydu¤u ifl-gücünün de¤iflen ihtiyaçlar› karfl›layacak biçimde flekillenmesive ikincisi, ilkini de içeren ve ötesine geçerek bizzat e¤itim süre-cini de kazanç elde etmeye yarayacak bir faaliyet alan› haline ge-tirmek.

Üretim biçiminde yaflanan dönüflümler sonucu, kapitalist re-kabetin gerekliliklerine daha h›zl› yan›t üretme ihtiyac›, piyasa-n›n teknolojiyle daha s›k› iliflki kurmas›n› da beraberinde getir-

Page 57: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

di. Bu noktada, sermaye üniversiteyle iliflkisini dolay›mdan kur-tar›p do¤rudanlaflt›rarak teknokentler, ifladamlar› ve akademis-yenlerden oluflan mütevelli heyetleri ve STÖ’lerin etkisiyle hemAr-Ge hem de ucuz iflgücü ihtiyac›n› karfl›lama yoluna gitti.Teknolojik yenilik, verimli ürün, uygulamal› e¤itim ve istihdamolanaklar› etiketleriyle süslenen bu süreç, üniversitenin yapt›¤›çal›flmalar› do¤rudan piyasaya sunmas›, patent almas› ve flirket-leflerek sermayeyle dolayl› olan ba¤›n› do¤rudan bir göbek ba¤›haline getirmesi sonucunu do¤urdu.

Özel okullar›n artmas› bir yana, kamuya ait okullarda da ti-carileflme, birkaç boyutta gerçeklefltiriliyor. Kurulan vak›flarla,t›p fakültelerinde hastaneler ve laboratuarlarla, sosyal bilimlerile yabanc› diller bölümlerinde sertifikaya dayal› kurslarla, tek-nik bölümlerde ve mühendislik fakültelerinde üniversite flirket-leri ve teknoparklarla okullara ait tüm olanaklar, para karfl›l›¤›hizmet veren birimlere dönüflürken; ikinci bir düzlemde yemek-hanelerin, kantin iflletmelerinin, temizlik, bas›m ifllemlerinin ta-fleronlaflt›rmas› gerçeklefliyor.

NEO-LİBERAL EĞİTİM POLİTİKALARIBu politikalar birkaç alt bafll›k alt›nda özetlenebilir:

a) Araçsallaflt›rma: Neo-liberal e¤itim politikalar›, üniversi-

teleri askeri-endüstriyel komplekslere, ulusal ya da uluslararas›teknomiliter a¤lara ba¤lamay› bir verimlilik gere¤i olarak de¤er-lendirmektedir. Bilim, böylece piyasa ve teknomilitarizmin hiz-metinde araçsallaflt›r›lmaktad›r.

b) Yüksek nitelikli eleman yetifltirmek: Neo-liberal e¤itim

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 57

Page 58: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

58 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

politikalar›, e¤itimin ve dolay›s›yla üniversitelerin meta üretimve dolafl›m süreçlerinde ifl görecek yüksek nitelikli elemanlar ye-tifltirmesi gerekti¤ini ileri sürmektedir.

c) Bilginin niteli¤i: Bilgi, bilimsel araflt›rma ve projeler, bi-

limsel ö¤renim ve çeflitli üniversiter hizmetler, bir meta olaraktan›mlanmakta ve piyasaya meta olarak sunulmaktad›r. Böylece,bilginin kamusal/toplumsal niteli¤i yok edilmekte, bilgi birey-sel/firmasal/giriflimsel bir meta haline getirilmektedir. Neo-libe-ral e¤itim politikalar›, bilginin toplumsallaflmas›n› engellemekte,yani e¤itimi sermayelefltirmektedir. Bilginin toplumsallaflmas›-n›n engellenmesi, üniversitelerin üretti¤i bilgilerden önceliklegenifl toplum kesimlerinin de¤il, özel birey ve firmalar›n yarar-lanmas›n› ifade etmektedir. Bilgi bir iktidar arac› olarak kapita-lizmin ezme-ezilme iliflkisinin devam›n› sa¤lamakta ve üniversi-teler bunda önemli bir rol oynamaktad›r.

d) Paral› e¤itim: ‘Faydalanan öder’ mant›¤›yla hareket eden

neo-liberaller, e¤itim hizmetlerinden kimler yararlan›yorsa, al-d›klar› hizmetlerin karfl›l›¤›n› ödemesi gerekti¤ini öne sürerler.Bu ilke, paral› e¤itimin meflrulaflt›r›lma mant›¤›d›r. Sonucu ise,paras› olmayan yoksullar›n okuyamamas›d›r.

e) E¤itsel ölçütlerin yeniden tan›mlanmas›: Neo-liberal e¤i-

tim politikalar›nda e¤itim faaliyetleri kârl›l›k, verimlilik, bireyselfayda/getiri, performans ve etkinlik gibi ölçütler çerçevesindeyeniden tan›mlanmaktad›r. Bu ölçütlerin akademik de¤il, piyasayönelimli oldu¤unu söylemeye gerek yok herhalde.

f) Bilimin yeniden tan›mlanmas›: Bilim, toplumsal kalk›nma

ve ortak yarar›n de¤il, sanayinin ve tekni¤in, yani sermayenin bir

Page 59: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

üretim girdisi olarak düflünülmektedir.g) Devletin görevi: Neo-liberal e¤itim politikalar›na göre

devlet, özel okullar› teflvik etmelidir. Devlet, özel okul kuracak-lara bedava arsa tahsis etmeli, teflvik kredisi vermeli, yat›r›m in-dirimlerinde bulunmal›, vergi muafiyeti tan›mal›, kamu kayna¤›aktarmal› ve özel okullarda okuyan ö¤rencilerin ücretlerininönemli bir k›sm›n› karfl›lamal›d›r.

TÜRKİYE’DE DÖNÜŞÜMÜN NİTELİĞİTanzimat hareketi ile birlikte geliflen çeflitli muhalif hareket-

ler (Jön Türkler, vd.) kendilerini II. Meflrutiyet ve ‹ttihat ve Te-rakki ile birlikte a¤›rl›kl› olarak hissettirmeye bafllam›flt›. ‹ttihatve Terakki ile birlikte ilmiyye s›n›f›n›n, yeni küçük burjuva askerve sivil bürokrasinin içinde yer bulmas› güçtü. ‹lmiyye ya da ule-ma s›n›f›n›n yüzü ve zihniyeti ‹slâm’a dönük iken, pozitivist fel-sefe içinde hayat› yorumlaya çal›flan yeni asker ve sivil bürokra-sinin tüm referans noktas› Bat› idi. Yeni yönetici s›n›f›n her tür-lü tercihinin yan› s›ra e¤itim kurumlar›n› Bat›’ya göre ayarlamaistekleri, her fleyden önce Osmanl›n›n Bat› merkezli sistemle bü-tünleflme ihtiyac›n›n bir öngere¤i olmufltur. Medreseler Bat›’yadönük yeni yap›lanmalara uyum sa¤layamad›kça siyasal ve aka-demik anlamda marjinalleflirlerken, Enderun için de benzer birsüreç söz konusu olmufltur. Enderun da medreseler gibi koflul-lara pek uyarlanamam›fl ve çeflitli dönüflümler geçirerek son bul-mufltur.

Enderun ve medresenin içine girdi¤i bu çöküfl süreci, asl›n-da mevcut sistemin bir üstyap› kurumu olmalar›n›n da ifadesianlam›na gelen, Osmanl›l›k paradigmas›n›n yaflad›¤› krizin bir

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 59

Page 60: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

60 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

sonucuydu. 1924’te Tevhid-i Tedrisat kanunuyla medreselerkald›r›l›larak mektep-medrese ikli¤ine son verildi¤inde, bu du-rumun çok büyük bir tepkiyle karfl›laflmamas›n› anlamak içincumhuriyetin kurulufl temellerini siyasi ve iktisadi olarak iyi an-lamak gerekir.

Osmanl›l›kta devletin-ve dolay›s›yla e¤itimin de- örgütleni-flinde temel teflkil eden ümmetçilik anlay›fl›, cumhuriyetin atma-ya çal›flt›¤› kapitalist üretim yordam› temellerinin talepleri do¤-rultusunda yerini milliyetçili¤e b›rakm›flt›. Bunun e¤itim alan›n-da ki görüngüleri, Osmanl›da e¤itime flekil veren skolâstik felse-fenin terk edilerek, piyasan›n ihtiyaçlar›na yan›t üretecek, pekçok bak›mdan cumhuriyetin kuruluflunda önem tafl›yan köylülü-¤ün yeni iktisadi ve siyasi biçimlenmeye uyumunu sa¤layacakyeni bir insan modelinin yarat›lmas›n› hedefleyen bir e¤itim mo-delinin uygulanmaya bafllanmas› biçiminde yaflanm›flt›r. Bu nok-tada tercih edilen e¤itim felsefesinin temelini ise, pozitivizm vepragmatizm oluflturur.

Pozitivizmin bir getirisi olarak; Amerika’da e¤itim ve üretimsürecini geçiflkenlefltirerek “soyut” bilgilerin yerine somut vedo¤rudan do¤ruya “çal›flma yaflam›”na dönük bilgilerin ö¤retil-mesi temelinde ö¤retim yapan “‹fl okulu” modelini benimseye-rek müfredat› Osmanl›’daki e¤itim içeri¤inin soyutlu¤undankurtar›lm›flt›r. Pragmatizmin bir getirisi olarak da; bu müfredat,e¤itim konular›nda, bilginin do¤ru olup olmad›¤›n› faydal› olupolmad›¤›yla ölçen ve piyasan›n fayda anlay›fllar› do¤rultusundabu do¤rulu¤a karar veren bir elemeye gidilmesi sonras›nda olufl-mufltur.

Ayr›ca, yeni bir sistemin kitleler nezdinde kabulünü sa¤la-

Page 61: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

mak için, e¤itimin ideolojik konsepti milli biçim ve de¤erlerledonat›larak, sistemin gelece¤i cumhuriyetin kurucu ideologla-r›nca teminat alt›na al›nmak istenmifltir.

Bugün, bu kal›plar sermayenin ihtiyaçlar› do¤rultusunda ye-niden flekillenmekte. E¤itim, öncelikle, bir zamanlar sermayeninihtiyaçlar›n› karfl›layacak iflgücünün yetifltirilmesi için tan›n›yorbile olsa “sosyal hak” olmas› özelli¤ini kaybetmifl ve bir meta ha-line gelmifl durumda. Paras›z e¤itim talebini “temel e¤itim”le s›-n›rlama-bu noktada da temel e¤itimden ne anlad›¤›m›z tart›flma-lar› devreye giriyor.- tart›flmalar›, e¤itimin bütün olarak yaflad›¤›dönüflümle birlikte bofllu¤a düflüyor.

Öte yandan, kapitalizmin ihtiyaçlar›n›n farkl›laflmas›na ba¤l›olarak e¤itim kurumlar›n›n ö¤renciye kazand›rmay› hedefledi¤initeliklerde de¤ifliyor. Bugün daha esnek ve farkl› çal›flma koflul-lar›na uyum sa¤layabilen bir çal›flan tipi sermayenin beklentile-rini karfl›lar nitelikte duruyor.

Dünyada 1970’lerde bafllayan neo-liberal dönüflüm, Türki-ye’de 1980 darbesiyle toplumsal devrimci güçlerin bast›r›lmas›-n›n ard›ndan uygulanabildi. Darbeyle birlikte oluflturulan YÖK,üniversitenin en temel özellikleri olan özgür düflünme, araflt›r-ma-inceleme, sorgulama, yeniyi üretme, bilimsel, kamusal ve de-mokratik-özerk olma nitelikleri tümden yok edilerek, anti-de-mokratik, anti-bilimsel, bask›c›, floven ve paral› üniversite mo-delini hâkim k›ld›.

Neo-liberal politikalar›n uygulanmas›yla beraber, kamusalharcamalar k›s›tland› ve bundan en çok etkilenenler, en temelihtiyaçlar olan e¤itim ve sa¤l›k hizmetleri oldu. Doksanl› y›llar›nbafl›ndan itibaren e¤itim tam olarak bu sürecin içine girdi ve

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 61

Page 62: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

62 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

doksanlar›n sonunda birçok ülkenin kabul etti¤i Bologna Dek-lerasyonu ile bu süreçteki yerini netlefltirdi. Neo-liberalizmlebirlikte devreye sokulan yap›sal uyum politikalar›n›n gere¤i, ka-mu harcamalar›n›n azalt›lmas›yla e¤itim giderleri, yani kamusalgiderler, harçlar biçimine sokularak devletten e¤itim alan kifliyegeçti.

E¤itimin ticarilefltirilmesinin Türkiye’de flekilleniflinde, 1994y›l›nda Kemal Gürüz taraf›ndan TÜS‹AD için kaleme al›nan ra-porun, hem Gürüz’ün daha sonra YÖK baflkan› olmas›ndakikatk›s› hem de e¤itimde yaflanan dönüflümün ivme kazanmas›bak›m›ndan önemi yüksektir.

Rapor ile önerilen yap›sal düzenlemelerin amac› fluydu:Ulus-devlet modelindeki “kamu üniversitesi”ni tasfiye edip ne-o-liberal politikalara uygun “özel üniversite” kurmak.

Gürüz YÖK’ün bafl›na gelinceye de¤in yap›lanlar kabacafluydu: YÖK ile tüm üniversite, program ve elemanlar› tek tip-lefltirmek, merkeziyetçili¤i güçlendirmek ve akademik özerkli¤itasfiye etmek... Do¤ramac› ve Sa¤lam dönemlerinde yap›lanbuydu. Ama bu, “eski modeli” y›kmak aflamas›yd›.

“Yeni modeli kurma” aflamas›, Gürüz ile bafllad› ve temelyönelimi fluydu: toplumsal sorunlara de¤il, piyasan›n krizlerineçözüm arayan bir üniversite kurmak ve elemanlar yetifltirmek.Yani, Gürüz ile birlikte üniversite “toplumsal” özelli¤ini kay-betmeye ve “bireyci” boyutlar›n› kazanmaya bafllad›. Ve böyle-ce, “kamu” üniversiteleri, asli unsurlar›n›n denetiminden ç›k›p,kendisinin “piyasaya özgü” organlar›n›n (gelifltirme vakf›, dönersermaye gibi) belirleyicili¤i alt›na girmifltir.

Page 63: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

DÖNÜŞÜMDE BUGÜNGürüz döneminde(1996) haz›rlanan “Yeni Yüksek ö¤retim

Kurumu Yasas›” isimli tasar›da yer alan yüksek ö¤renimin par-çalanmas› bafll›¤›, bugün içinde bulundu¤umuz üniversitelerinflekillendiriliflinin anlafl›labilmesi için önem tafl›makta. Bu tasar›-n›n temel önermeleri bugünde gündemde olan YÖK yasa tasa-r›s›n›n gündemlerine içkindir.

Üniversite sistemi, yüksek ö¤renimin üç kompart›mana ayr›l-mas› suretiyle parçalanmak istenmektedir.

Buna göre, birinci mevkide, Profesör Gürüz’ün kendi deyi-miyle “elit üniversiteler” bulunacakt›r. Bu ayr›cal›kl› üniversite-ler, do¤as› gere¤i az say›da olup, ö¤renimden ziyade araflt›rma-da uzmanlaflacaklar; yani, lisans programlar›na az say›da ö¤ren-ci al›rken, yüksek lisans ve doktoraya a¤›rl›k vereceklerdir. Bu-ralarda, iflgücü piyasas›n›n bilgi ve teknoloji üretebilecek dona-n›ma sahip kaymak tabakas›n›n yetifltirilmesi hedeflenmektedir.

‹kinci mevkide, yine Gürüz’ün adland›rmas›yla “kütlesel ö¤-renim veren üniversiteler” yer alacakt›r. Dört y›ll›k fakülteleriiçinde bar›nd›ran bu üniversitelerde, üretilen bilgiyi katma de-¤er yaratacak flekilde kullanmaya ehil (yani, mühendislik vas›fla-r›na sahip) iflgücü yetifltirilecektir.

Üçüncü ve son mevkide ise, tahmin edilece¤i gibi, “MeslekYüksek Okullar›” yer alacakt›r. Buralarda, mühendisle vas›fs›zya da yar›-vas›fl› iflçi aras›ndaki ba¤› kuracak, tekniker özellikle-re sahip vas›fl› iflgücü yetifltirilecektir.

‹flte, böylece üniversite sistemi, lokomotifini sermayenin ç›-karlar›n›n oluflturdu¤u üçlü bir vagon sistemine dönüfltürülerek

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 63

Page 64: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

64 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

parçalanmak istenmektedir. Akademik toplulu¤un da bu ayr›fl-maya göre flekillenmesi önerilmekte; “elit üniversitedeki” akade-mik kadrolar›n “uluslararas› kriterleri” karfl›lamas› beklenirken,di¤er iki mevkide çal›flacak akademisyenlerin kariyerlerinde “ül-ke gerçeklerinin dikkate al›nabilece¤i” vurgulanmaktad›r.

Dolay›s›yla, özel elit üniversiteler, içerdi¤i müfredat›yla, uy-gulama biçimi ve yetifltirme tarz›yla, ö¤rencilerini yar›n›n yöne-tici pozisyonlar›na haz›rlamaktad›r; oysa kamu üniversitelerindeö¤renciler daha kolay nas›l yönetilecekleri üzerine yetifltirilmek-tedir.

Üçlü vagon düzene¤i, toplumsal tabakalaflman›n üst-orta-altfleklindeki hiyerarflik s›ralanmas›yla da büyük ölçüde örtüflmek-tedir. Elit üniversite üst s›n›f mensuplar›na, kütle üniversiteleriorta s›n›f mensuplar›na, meslek yüksek okullar› da alt s›n›f men-suplar›na aç›k olacakt›r. Görüldü¤ü gibi, YÖK Baflkan› Gürüz,bütün bir topluma “beflikten okul s›ras›na, herkes kendi sosyals›n›f›na göre hizaya!” diye komut vermektedir. Bu komutun uy-gulanabilmesi, üniversite sistemindeki dönüflüme paralel olarakorta ö¤renimi de yeniden yap›land›rmay› gerekli k›lmaktad›r.

Meslek yüksek okullar›n›n yayg›nlaflt›r›lmas› hedefi, bafltaAnadolu’nun irili ufakl› kentlerinde boy veren organize sanayibölgeleri olmak üzere, sanayinin teknik eleman ihtiyac›n› karfl›-lamay› amaçlamaktad›r. Bu hedefe ulaflabilmek için, meslekyüksek okullar›, meslek liselerinin zorunlu ve do¤rudan uzant›-lar› haline getirilmifltir.

Meslek liseleri(ML) ve meslek yüksek okullar›(MYO), genç-li¤in iflçilefltirilmesinin boyutlar›n› kavrayabilmemiz bak›m›ndanönem tafl›yor. Yaflanan dönüflüm bir toplumsal dinamik olarak

Page 65: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

“üniversiteli kimli¤i”ni afl›nd›rmakla birlikte, ML ve MYO’lar-da sistem karfl›s›nda çok çabuk radikalleflebilecek bir dinami¤inbirikmesini de beraberinde getiriyor. Bu alan, e¤itimde yaflanandönüflüme karfl› mücadeleyi, sistem karfl›t› bir anlay›fl do¤rultu-sunda kurgulamada yeni mevzilerin aç›labilece¤i bir alan olaraközel bir yönelime ihtiyaç duymaktad›r.

Görüldü¤ü gibi, “elit üniversiteler”, az say›daki “elit liseler-den”, “kütle üniversiteleri” farkl› statülerdeki devlet ve özel li-selerinden, “meslek yüksek okullar›” da meslek liselerinden bes-lenecektir. Önceden de belirtildi¤i gibi, bu üçlü kademe s›n›fsalfarkl›laflmaya da denk düflmektedir.

Bu üçlü yap›laflma, Yeni YÖK Yasa tasar›s›n›n ikinci ve ençok tart›fl›lan yan›n› oluflturan “paral› e¤itim” modeli ile tamam-lanmaktad›r. Bilindi¤i gibi yeni yasa tasar›s›, katk› pay› ödeme-lerinin miktarlar›n›, “ö¤renci bafl›na cari hizmet ödene¤i mikta-r›n›n yar›s›na kadar” yükseltmeyi düzenlemektedir. Belirlenenmiktarlardaki paray› ödeyemeyecek ö¤rencilere yönelik kredisistemi ise, bir burs sistemi olarak de¤il, herhangi bir bankan›n“tüketici kredileri servisi” mant›¤›yla örgütlenmifltir. Kredi kul-lanan ö¤renci mezun olduktan belli bir süre sonra, D‹E’nin ilanetti¤i enflasyon oran› kadar artt›r›lan kredi borçlar›n› ödemekleyükümlüdür. Ancak, ölüm ya da ifl göremez düzeyde sakatl›kdurumunda bu yükümlülük ortadan kalkmaktad›r.

Tasar›da, üniversiteler, bir yandan araflt›rma ve ö¤retim gi-bi hizmetleri “satan”, di¤er yandan da “tüketici kredileri” me-kanizmas›yla (ö¤renim ve katk› pay› kredileri) üretti¤i hizmetle-rin “pazarlanmas›n›” sa¤layan bir iflletme olarak ele al›nm›flt›r.

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 65

Page 66: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

66 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Yusuf Ziya Özcan ve YÖKDönüflümün bugününü anlayabilmek için kuflkusuz Türki-

ye’deki sermaye birikim düzeyinin geldi¤i aflamay›, sermaye güç-leri ve onlar›n temsilcilerinin aras›nda süren çat›flmay› ve ulusla-raras› arenada kurduklar› dengeleri göz önünde bulundurmakgerekiyor.

Türkiye sermayesinin AKP ile yapt›¤› hamle sonucu Anado-lu’nun k›lcal damarlar›na kadar nüfuz etmesi, beraberinde dahafazla nitelikli iflgücünü gereksiniyor. Özellikle meslek liseleri vemeslek yüksek okullar›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›yla flekillenen bu sü-reç, her ilde bir üniversite ad›yla yürütülen kampanyan›n nas›lbir ihtiyaç üzerinden flekillendi¤ini bize tarif ediyor. Söz konusuüniversiteler, yukar›da tariflenen “elit üniversite”ler kapsam›n-da flekillendirilen, daha yetkin ve nitelikli bir bilim anlay›fl›n›nsa¤lanmas› hedefinden çok, meslek yüksekokullar› olarak ve da-ha yetkin ve nitelikli iflgücünün geniflleyip derinleflen piyasayahaz›rlanmas› ifllevini tafl›makta.

Yine, öncesinde askeri bürokratik elitin elinde olan Cum-hurbaflkanl›¤›, YÖK, Yarg›tay gibi kamu kurumlar›, “Atatürk-çülük” söylemi üzerinden küreselleflmenin neo-liberal iktisadikoflullar›na uyarlanmay› kabul ederken, ideolojik ve siyasi koflul-lar›na uyarlanmamakta diretiyorlard›. Yani, bu geleneksel devletkurumlar›, “oligarflik” yap›n›n verdi¤i üstünlük, avantaj ve ç›-karlar›n› kaybetmek istemiyorlard›. Ancak bugün gelinen nokta-da bu süreç de belli anlamda afl›nm›flt›r.

YÖK’ün ilk misyonu, üniversiteleri her türlü (akademik, bi-limsel, yönetsel, ideolojik, asayifl vb.) denetim alt›nda tutmakt›.YÖK, 12 Eylül ürünü merkezi bir akademik üst organd›. Ancak,

Page 67: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

bu misyon 90’lar›n bafl›nda büyük ölçüde anlams›zlaflm›flt›.Çünkü “serbest piyasa, hür millet” türü muhafazakar politikac›-lar›n (Özal, Y›lmaz, Çiller gibi) sloganlar›nda ister istemez neo-liberalizmin a¤›rl›¤› hissedilmeye bafllan›nca, YÖK’ün res-mi/Kemalist çizgisi de y›pranmaya bafllam›flt›. Gürüz, asl›nda gi-riflimci üniversite modeliyle burjuvazinin alk›fl›n› al›yordu ama,ifl kat› resmi ideoloji savunusuna gelince “üretken” kanallar t›-kan›yordu.

Yusuf Ziya Özcan’›n dümene geçmesiyle birlikte, söz konu-su dönüflümde yeni bir evre bafllad›. Daha göreve bafllad›¤› ilkgünlerde e¤itimin paral› olaca¤›na dair yapt›¤› aç›klama veYÖK’ün yay›nlad›¤› strateji raporu bunun en önemli göstergesi-dir.

Bu rapora göre üniversitenin 3 kayna¤› vard›r: ‹lki devlet,ikincisi ö¤renci, üçüncüsü de sanayi. Daha bafl›ndan bunu daya-tan YÖK, ayr›ca önümüzdeki dönemde devletin deste¤inin gi-derek azalmas›n›n ve ö¤rencilerle sanayi denilen özel sermayekesimlerinden gelen miktar›n artmas›n›n gerekti¤ini savunuyor.Raporda YÖK “›srarl›” bir flekilde temel e¤itimin zorunlu ve pa-ras›z olmas› gerekti¤ini vurguluyor. Bu konuda uzun uzun de-¤erlendirmeler yap›yor. Ancak, rapor okundukça anlafl›l›yor ki,YÖK, yüksekö¤renimi temel e¤itimden saym›yor ve üniversitee¤itiminin paral› olmas›n› gayet do¤al bir meseleymifl gibi ele al›-yor.

Bologna SüreciBologna Süreci, 19 Haziran 1999 tarihinde ‹talya’n›n Bolog-

na kentinde toplanan 29 ülkenin e¤itim bakanlar›n›n aç›klamas›

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 67

Page 68: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

68 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ile bafllam›flt›r. Bafllat›lan sürecin amac›, 2010 y›l›na kadar Avru-pa genelini kapsayacak bir Yüksek Ö¤retim Alan› oluflturmak-t›r. Bu süre zarf›nda Avrupa’n›n tüm ülkelerinde müfredattan,not ve diploma sistemine kadar ortakl›k sa¤lanmaya çal›fl›lacak-t›r. Böylece, e¤itim, emperyalist flirketlerin ç›karlar› do¤rultu-sunda yeniden yap›land›r›lacak ve ö¤rencilerin, ö¤retim üyeleri-nin ve iflçilerin Avrupa çap›nda serbestçe dolaflarak meslekleri-ni yapmalar›n›n önü aç›lacakt›r. Bugün bu sürece 45 ülke üye-dir. TC’de Bologna Sürecine 2001 y›l›nda kat›lm›flt›r.

Bologna süreci olarak tan›mlanan ve e¤itimdeki dönüflümünuluslararas› karakterini tarif eden süreç, siyasal ve ekonomik an-lamda Türkiye-AB ve Türkiye-ABD iliflkileriyle paralel olarakhareket etmekle birlikte, sermayenin e¤itimden beklentilerininnetli¤i, onun kendine ait bir yol haritas› dâhilinde ilerlemesini vekendi kurgusunu hayata geçirmesini sa¤l›yor.

Bologna süreci ad› alt›nda Avrupa’da uygulanmaya çal›fl›lanve karfl›s›nda üniversite iflgallerine varan bir ö¤renci hareketiylekarfl›laflan süreç Türkiye aç›s›ndan geride kalm›flt›r. ‹flçi s›n›f›mücadeleleri sonucunda bat›da kazan›lan “sosyal devlet” çerçe-vesi dâhilindeki çeflitli haklar›n tasfiyesini kapsayan bu süreçte,Türkiye’de ya hiç olmayan ya da 12 Eylül sonras›nda YÖK tara-f›ndan çoktan tasfiye edilen bu haklar, ekonomik krizin etkileri-ni daha etkili göstermesiyle birlikte bat›daki sermaye odaklar›-n›n daha çok a¤z›n› suland›rmakta ve krizin bedelini bu hakla-r›n tasfiyesi yoluyla ödetmek istemektedirler.

Ayr›ca, söz konusu dönüflümün belirleyeni Bologna Sürecide¤ildir. Bologna, dönüflümün sadece bir parças›d›r. Türkiye’dedönüflüm Bologna sürecinin vaat ettiklerinden farkl› bir niteli¤e

Page 69: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

sahip olmamakla birlikte uygulamalar›n hayata geçirilifli bak›-m›ndan farkl› bir momenttedir. Türkiye bu süreçte sermayeninuluslar aras›laflmas› süreci kapsam›nda baz› uygulamalarda or-taklaflmaktad›r.

Her ne kadar Bologna Süreci 2010’da tamamlanacak densede, bu sürecin daha genifl bir projenin arac› oldu¤u bilinmekte,yarat›c›lar› taraf›ndan da aç›kça dile getirilmektedir. BolognaSürecinin devam› olacak proje henüz aç›klanmam›fl olsa da, ta-sarlanm›fl oldu¤u kesindir. Avrupa Yüksekö¤renim Alan› yarat-ma ad›na, Bologna Süreci karfl›m›za baflka baflka isim ve maske-lerle ç›kmaya devam edecek, sistem e¤itimi tamamen istedi¤i biryap›sal kimli¤e dönüfltürene kadar bu sald›r›lar ve politikalardevam edecektir.

VAKIF ÜNİVERSİTELERİVak›f, bireyin zenginliklerinin, toplum yarar›na kanalize

edilmesi arac› olmas›na ra¤men 12 Eylül’den sonra vak›flar, top-lumun, kamunun, devletin zenginliklerinin birtak›m kiflilere veailelere sunulmas›n›n, peflkeflinin arac› olmufltur. Vak›f üniversi-telerinin harcamalar›n›n yüzde 50’sine yak›n› devlet taraf›ndankarfl›lanmaktad›r.

Türkiye’de ilk örne¤ini YÖK’ün mimar› ‹hsan Do¤rama-c›’n›n ABD’den ithal etti¤i Bilkent Üniversitesi projesinin olufl-turdu¤u vak›f üniversiteleri, sermayenin üniversiteyle ba¤›n› or-ganiklefltirme yönelimi sonucunda h›zla ço¤alm›flt›r. Vak›f üni-versiteleri arac›l›¤›yla hem iflgücünü kendi belirledi¤i koflullardayetifltiren sermaye, “e¤itim”e yapt›¤› yat›r›mla vergi indirimin-den yararlanmakta, Ar-Ge çal›flmas›n› do¤rudan kendi kontrolü

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 69

Page 70: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

70 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

alt›nda gerçeklefltirmekte ve e¤itim hizmeti satarak bu olana¤›son derece karl› de¤erlendirmektedir.

Yüksekö¤retime geçiflte yap›lan düzenlemelerle son y›llardaözel üniversite kontenjanlar›n›n dolmamas› nedeniyle üniversi-teye giriflin kapsam› artt›r›lmaktad›r. YÖK’ün ilan etti¤i yeniüniversitelerin büyük k›sm›n›n özel üniversiteler oldu¤u düflü-nülürse, bu iflletmelerin bofl kalmas› yat›r›m sahiplerince kabuledilebilir bir durum olmayacakt›r!

Özel okullar›n e¤itim ad›na diploma pazarlamas›, toplumda-ki güç ve statü konumlar›n› da¤›tma hakk›n› elinde bulundur-mas› anlam›na gelir ve bu da, toplumda eflitsizli¤in yo¤unlaflarakartmas›na yol açar. Özel okullar, karl›l›k kriterinin yan›nda ba-flar›l› olmayan zengin çocuklar›na kolay yoldan diploma vermekve sermaye s›n›f›n›n kendini verimli koflullarda, nitelikli hocalar-la yeniden üretmesi gibi ifllevlere de sahiptir.

ÖZERKLİKÜniversitelerde yönetim yap›s› tamamen iktidar taraf›ndan

flekillendiriliyor ve bu durum akademik kadronun, okul çal›flan-lar›n›n ve ö¤rencilerin kendi okullar›n›n yönetimine kat›lama-mas› ve okullar›n sürekli olarak bask› alt›nda tutulmas›na olanaksa¤l›yor.

Üniversiteler piyasa sürecine girdikçe, özerklefltirilmesi gün-deme gelmifltir. Ama bu özerkleflme hemen akla geldi¤i gibielefltirel, özgür, demokratik olma anlam›nda özerkleflme de¤il-dir. Burada kastedilen, üniversitelerin ve hatta ö¤retim üyeleri-nin kendi flirketlerini kurmas›n› teflvik eden ve bu biçimiyle ser-mayenin ç›karlar›na uygun olan bir özerkliktir.

Page 71: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

TÜS‹AD 2008 y›l›nda haz›rlad›¤› raporda, YÖK’ün ayr›nt›l›düzenlemelerinin, üniversite özerkli¤ine müdahale eder düzey-de oldu¤unu belirtmektedir. TÜS‹AD’a göre üniversitelere “tektip elbise” giydirilmeye çal›fl›lmaktad›r. Ona göre, YÖK’ün butür düzenlemeleri, “çeflitlili¤in gelifltirilmesine olanak sa¤lama-maktad›r”. Görüldü¤ü gibi, bilim üretim sürecinin kapitalistlefl-mesiyle, özerklik aras›nda bir çeliflki yoktur ve aksine, süreklilikve birbirini tamamlay›c›l›k vard›r.

Bu durumda, bilimin özgürleflmesinin kaderi ile kapitaliz-min bilimi boyunduruk alt›na alma çabas›na karfl› mücadele bir-birinden ayr› düflünülebilecek fleyler de¤illerdir. Özerklik ya dabilimin kendinden menkul bir alternatif olaca¤› söylemi, bu gi-diflten ç›k›fl yollar›ndan biri olma kapasitesine sahip de¤ildir.

Sermayenin bu konudaki yönelimleri son derece kafa kar›fl-t›rmaya ve aldatmaya yöneliktir. STÖ’lerin üniversite hakk›ndafikir bildirmesi sürecini üniversitenin toplumla iliflki kurmas› ad›alt›nda do¤rudan sermayenin müdahalesine aç›lmas› oluflturur-ken, ÖTK aldatmacas›yla da ö¤rencilerin temsiliyet hakk› ser-mayeye havale edilmektedir.

“Elit” üniversiteler kapsam›nda ele al›nabilecek pek çok üni-versite de öne ç›kart›lan özerklik ve görece demokratiklik ise,meseleye bütünsel bakt›¤›m›zda, gerek ö¤renci profilinin s›n›fsalkökeni ve gerekse söz konusu “demokratik” e¤itimin kime hiz-met etti¤i göz önünde bulunduruldu¤unda, bir alternatif teflkiletmekten çok bir aldatmaca özelli¤i tafl›r.

Talebimiz: Demokratik Halk ÜniversitesiE¤itimin, içinde bulundu¤u koflullar›n egemen s›n›flar›nca

flekillendirilen bir unsur oldu¤u ön kabulü, bizi alternatif bir

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 71

Page 72: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

72 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

üniversite mücadelesinin, üniversiteden bafllayan ama hedefle-diklerinden fazlas›n› talep eden bir program çerçevesinde yürü-tülmesi gerekti¤i gerçe¤ine götürür. E¤itimin özgür ve demok-ratik bir biçimde gerçeklefltirilmesi, burjuva bir anlay›flla “taraf-s›zlaflma” ya da toplumdan sterile olma anlam› tafl›maz. Özgürve bilimsel e¤itim, toplumdan kopuflu de¤il ayr›cal›kl› az›nl›¤›nç›karlar› do¤rultusunda bir e¤itim anlay›fl›ndan kopuflu ifadeeder.

E¤itimi oluflturan unsurlar, araç ve olanaklar, hem tarihselhem de güncel olarak halk taraf›ndan biriktirilmifl ve yarat›lm›flolduklar›na göre; geri dönüflü de halk›n ihtiyaçlar› ve beklenti-leri do¤rultusunda flekillendirilmeli ve emekçiler e¤itimin özne-si konumuna gelmelidirler.

Üniversite, bilimsel bilgi üretme ve onu toplumsallaflt›rmafaaliyeti içinde, ö¤rencilerin dünyay› ve kendilerini keflfetmeleri-ne, ba¤›ms›z düflünme ve çal›flma yetisi edinmelerine el verende¤erlerin ve tav›rlar›n üretildi¤i ve aktar›ld›¤› toplumsal mekanolarak görülmek durumundad›r.

E¤itimin sosyal bir olgu olarak ifllevi, tarihsel süreç içinde bi-reylerin sosyalizasyonunu sa¤lamak olmal›d›r. Sosyalizasyon sü-reci, verili bir topluma ait tarihsel deney ve birikimlerin aktar›l-mas›n› sa¤layarak, bireyi toplumsallaflt›r›rken, toplumsallaflanbirey de e¤itim ile edindi¤i donan›mla, toplumun yeniden üreti-mini ve dönüflümünü sa¤lama imkan›na kavuflacakt›r.

Günümüzde, piyasa için ve karl›l›k garantisi olan her türlüe¤itim belirleyici olurken, insan›n, insan olarak tüm yetenekleri-nin gelifltirilmesine ve e¤itilmesine yönelik e¤itim, e¤itim siste-minden elimine edilmekte. Neo-liberalizmin çerçevesini çizdi¤i

Page 73: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

“pragmatist-piyasa ba¤›ml› e¤itim” anlay›fl›na karfl›l›k, alternatifbir e¤itimin ç›k›fl noktas›, e¤itimin zenginlik ve güç arac› olmak-tan ç›kar›lmas› ve bunun ilk ad›m› olarak; e¤itimin bir meta ola-rak görülmekten ve piyasa sürecinin di¤er belirlenmelerindenkurtar›lmas› gerekir.

Günümüzde toplumsal statü ve güç arac›na dönüflen diplo-ma, özel okullarda para ile elde edilen bir metaya dönüfltü¤üoranda, toplumda varolan güç iliflkilerinin ve hiyerarflinin de yo-¤unlaflarak üretilmesine neden olmakta. Alternatif bir e¤itimin,toplumdaki eflitsizlikleri yeniden üreten bir e¤itim anlay›fl›n›-bu-nun toplumsal eflitsizlikleri yeniden üreten sistemden kaynak-land›¤›n› da bilerek- karfl›s›na almas› gerekir. E¤itimin temelamac›, ö¤rencinin ve e¤iticinin tüm düflünsel potansiyellerinia盤a ç›karmak olmal›. Bu anlamda ezberci e¤itim yerine kat›-l›mc› e¤itimin gelifltirilme koflullar› aranmal›. E¤itim statü veekonomik zenginlik sa¤layan bir mekanizma olmaktan ç›karma-l›, herkesin ayn› kalitede e¤itimden yararlanmas› sa¤lanmal›.

E¤itim ekonomisinin ve neo-liberal e¤itim politikalar›n›n et-kinlik ve verimlilik anlay›fl› e¤itim arz edenler için okullarda mü-hendislik, iflletme, ekonomi gibi k›sa sürede kazanç getirici alan-larda yo¤unlaflmaya neden olurken, bireyin düflünsel geliflimi vesosyalizasyonu için gerekli olan edebiyat, felsefe ve sanat gibialanlar›n önemini kaybetmesine yol aç›yor.

Alternatif e¤itim sisteminin, bölgesel ve cinsel eflitsizliklerikald›racak uygulamalar› gündeme almas› gerekiyor. Kad›nlar›n,ezilen ulus ve dini inançlar›n hiçbir ayr›cal›kla karfl›laflmaks›z›ne¤itim sürecine dahil olabilmelerini sa¤layacak önlemlerin al›n-mas› gereklidir. Ana dilinde e¤itim hakk› sa¤lanmal›, e¤itimde

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 73

Page 74: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

74 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ve meslekî yönlendirmelerde cinsiyetçi ifl bölümü ortadan kald›-r›lmal›d›r.

Irk, renk, dil, dini inanç ve cinsiyet ayr›m› yap›lmadan tümgençli¤in e¤itim hakk› garanti alt›na al›nmal›.

Ö¤renciler yurtlardan, tüm okullardaki yemekhanelerden vekültürel hizmetlerden ücretsiz bir flekilde yararlanabilmeli.

Ezberci e¤itim yerine, araflt›rma, inceleme, deney ve tart›fl-maya dayal› bir model esas al›nmal›d›r. E¤itim müfredat›n›n be-lirlenmesi, ö¤rencilerin talepleri do¤rultusunda olmal›, üniversi-telerin idari ve bilimsel özgürlü¤ü garanti alt›na al›nmal›d›r.

Üniversitelerin yönetimleri ö¤renciler, üniversite çal›flanlar›ve akademisyenler taraf›ndan yap›lmal›.

Politeknik eğitimE¤itimin üretimle bütünlefltirilmesi süreci, niteli¤i ne olursa

olsun bütün toplumsal düzenlerin tart›flageldi¤i temel sorunlar-dan bir tanesi olmufltur. Kapitalizm bu süreci kar ve piyasa man-t›¤›yla ele alarak, e¤itim ve üretimi buluflturdu¤u her mekan vezamanda, nitelikli ya da niteliksiz emek-gücünün sömürülmesihedefiyle gerçeklefltirmifltir. Bugün Türkiye’de zorunlu staj, yet-kin mühendislik, burs karfl›l›¤› çal›flt›rma, projeler vb. gibi pekçok araçla gerçekleflen bu sömürü, bizim e¤itim ve üretimin bu-luflturulmas›yla bireyin yeteneklerinin daha nitelikli bir e¤itimsürecine girmesi talebimizle uzaktan yak›ndan örtüflmez.

Politeknik e¤itim, en kaba ifadesiyle, de¤er yaratan eme¤ine¤itiminin maddi bir süreçte gerçekleflmesi ya da birinin di¤eri-ne göre öncelli¤ini dahi içermeyen kafa ve kol eme¤i aras›ndakiayr›flmay› ortadan kald›rarak, süreç içinde toplumsal üretimi ve

Page 75: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

e¤itimi kaynaflt›ran e¤itim tarz›d›r. Bu sistemin gerçekleflmesi, üretim araçlar›n›n kolektif olma-

s›yla mümkün olaca¤›ndan ve ifl bölümü büyük ölçüde ortadankalkaca¤›ndan, her türden yabanc›laflma da ortadan kalkacak veçok yönlü insanlar oluflacakt›r.

Politeknik e¤itimde, birey tüm üretim ve e¤itim sürecine hâ-kim olacak ve mekanik bir araç olmaktan kurtulacakt›r.

‹nsan› yabanc›laflt›ran sömürü süreçlerine son vermek içinhem üretim araçlar›n›n hem de bilginin toplumsallaflt›r›lmas› ge-rekir. Üretim araçlar›n›n kolektiflefltirilmesi, yani ortak refah›naraçlar› k›l›nmas› ancak sosyalist bir devrimle olanakl› olurken,bilginin bir mal de¤il de, insanl›¤›n bütününün sorunlar›n›n çö-zümünde kullan›lacak bir araç haline gelmesi de politeknik e¤i-timle mümkün hale gelir. Kuflkusuz bu bugünden yar›na gerçek-leflecek bir talep de¤ildir. Verece¤imiz mücadelenin niha-i hedeflerinin kavranmas› ve talep etti¤imiz e¤itimin niteli¤i hak-k›nda fikir vermesi bak›m›ndan politeknik e¤itimin vurgulan-mas› önem tafl›maktad›r.

E¤itimin amac›; çok yönlü, tüm yetileri ve yetenekleri gelifl-mifl, tek boyutlu iflbölümünün esiri olmayan ve tek bir uzmanl›kalan›n›n içinde körelmeyecek insan› yaratmak olmal›d›r.

Yaflas›n Demokratik Halk Üniversitesi!Yaflas›n Özgür Demokratik Üniversite Mücadelesi!

E¤itim Sisteminin ‹çeri¤i, Örgütlenmesi ve Alternatifleri - 75

Page 76: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖĞRENCİ GENÇLİK SENDİKASI’NA İLİŞKİN ÖNERGEGerekçe:Ö¤renci Gençlik Sendikas›(GENÇ SEN)“Pasosu olan herkesin sendikas›” ve “Asla yaln›z yürümeye-

ceksin” slogan›yla yola ç›kan Genç Sen, 15 Aral›k 2007’de An-kara ODTÜ’de Özgürlükçü Gençlik’in de kat›l›m›yla kuruluflu-nu gerçeklefltirmifltir. Genç Sen, kurulufluyla birlikte ö¤rencile-rin ekonomik-demokratik taleplerinin kürsüsü olaca¤›n› ve butaleplerin meflru-militan çizgide mücadelesini verece¤ini ilan et-mifltir.

Temel harc›nda eme¤imiz olan Genç Sen, ö¤rencilerin engenifl mücadele arac›, öz-örgütlenmesidir. Genç Sen, gençlik ke-simleriyle ekonomik ve akademik-demokratik talepler etraf›ndabuluflmay› öngörür.

Eflit, paras›z, bilimsel, anadilde e¤itim talebi ekseninde kuru-lan Genç Sen, ›rkç›, cinsiyetçi ve homofobik yaklafl›mlardankendini ayr› tutar.

Genç Sen, önemli bir demokratik mücadele mevzisi olacak-t›r. Genç Sen, iflsizlik, yoksulluk, sömürü ve paral› e¤itim bask›-s› alt›nda ezilen gençlerin -özellikle emekçi gençlerin ve emekçiçocuklar›n›n- kendi yaflad›klar› sorunlara yönelik taleplerle,kendi durumuna özgü örgütlenmeler kurmas›na karfl› getirilenyasaklarla mücadelenin öznelerinden birisidir.

Ö¤renci gençli¤in yaflad›¤› güncel sorunlar için mücadele et-

Page 77: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

mek ve bunlara çözümler üretebilmek önemlidir. Bu alanda ku-rulacak mevziler ve edinilecek kazan›mlar, gençli¤in üzerindekiyoksulluk ve tutsakl›k bask›s›n› hafifletecektir.

Kapitalizmin, üniversiteleri neo-liberal politikalar çerçeve-sinde yeniden yap›land›rd›¤› bu dönemde, ö¤rencili¤in kendisi-nin paral› hale gelmesi, bize sendikal tarzda örgütlenmenin ola-naklar›n› açm›flt›r. ‹flgücünün meta olmas› gibi, ö¤rencili¤in vee¤itimin de metalaflmas›na karfl› toplu direnifl, sendikan›n en te-mel dayanak noktas› olarak ortaya ç›km›flt›r.

Bar›nma sorununa karfl› ö¤rencilerin sa¤l›kl› ve paras›z ba-r›nma hakk›n›, ulafl›m sorununa karfl› paras›z ulafl›m›, beslenmesorununa karfl› ö¤rencilerin kaliteli ve paras›z beslenme hakk›n›,e¤itimin paral›laflmas›n›n temel eksenini oluflturan harç, ba¤›fl,kay›t paras›, kredi gibi çeflitli ücretlere karfl› paras›z e¤itim tale-binin dile getirilifli, Genç Sen arac›l›¤›yla olacakt›r.

E¤itim sisteminin içerikçe örgütlenmesindeki ders konular›-n› içeren ve bilimsellikten uzak, do¤an›n talan›na iliflkin hassasi-yetleri hiçbir biçimde gözetmeyen ve cinsiyetçi müfredat›n de-¤ifltirilmesine iliflkin akademik taleplerin; bir baflka zeminde, ör-gütlenme özgürlü¤üne yönelik bask›lara karfl› ö¤rencilerin veçal›flanlar›n üniversite yönetiminde söz sahibi olmas›na yönelikdemokratik taleplerin sesi, Genç Sen’le yükselecektir.

E¤itimin paral›laflt›r›lmas›yla, özellikle aileden emekçi ya dayoksul ö¤renciler, gerek ihtiyaçlar›n› karfl›lamak ve gerekse dee¤itim hakk›n› elinde tutabilmek için, çal›flmaya ve dolay›s›yla ifl-çileflmeye bafllam›flt›r. Bu, gençli¤in iflçileflmesinin boyutlar›n-dan bir tanesidir.

Ö¤renciler art›k sadece okul ihtiyaçlar›n›n karfl›lamak için

Ö¤renci Gençlik Sendikas›’na ‹liflkin Önerge - 77

Page 78: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

78 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

yaz aylar›nda çal›flman›n yan›nda, okul döneminde de yar›-za-manl› ifllerde çal›fl›yorlar. Ö¤renciler bölümleriyle ilgili çal›fl-maktan çok, yo¤unlukla hizmet sektöründe servis eleman›, kasi-yerlik, anketörlük gibi ifllerde çal›flmaktad›r.

Bunun yan›nda, yüksek ö¤retim kurumunun kendisi de, ih-tiyaç duydu¤u herhangi bir alanda, ö¤rencileri, burs karfl›l›¤› ça-l›flt›rmaktad›r. Ve elbette, ö¤rencilerin çal›flma zorunlulu¤u ol-du¤unu gören kapitalist sistem, ö¤rencileri, güvencesiz, sigorta-s›z ve düflük ücretlerde çal›flt›rmaktad›r.

Özellikle de üniversite sanayi iflbirli¤i biçiminde kurulan sta-tü ile, ö¤renciler/üniversiteler sermayenin arka bahçesine, kuralve koflullar›n› sermayenin kendi ç›karlar›na göre düzenledi¤imekanlara dönüflmektedir. Sermaye üniversiteyi ayn› zamandabir “emek-gücü tarlas›” olarak yeniden yap›land›rmaktad›r.

Kariyer günleriyle, sosyal sorumluluk projeleriyle ve zorunlustajlarla ö¤rencilere sermayenin talep etti¤i biçimde kendini ge-lifltirmek fl›r›nga edilir. Sermaye, her koflulda itaatkarl›¤›, her ko-flulda baflka her türlü ç›karlar› d›fllay›p sadece sermayenin ç›kar-lar› yönünde yarat›c› ve sorun çözücü olabilmeyi –yaratt›¤› s›n›r-l› istihdam içinde bile olsa- gençli¤in genifl kesimlerine dayat›r.

GENÇ SEN’in bir sendika olarak kendisini var ediflinde budurumu da göz önünde bulundurmak ve buna uygun bir pers-pektifle süreci ele almak durumunday›z.

Sendika; Türkçe anlam›yla birlik demektir. Ö¤renci GençlikSendikas›’n›, bir ö¤renci birli¤i olarak da düflünebiliriz. Bu ba¤-lamda örgütsel formasyon, üye profili ve kimli¤i, çal›flma biçimive araçlar› gibi pek çok k›stas çerçevesince klasik anlamda birsendika anlay›fl›yla benzerlik gösterse de, bir ö¤renci gençlik

Page 79: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

sendikas› olarak Genç Sen’in iflçi sendikalar›ndan ayr›ld›¤› yan-lar da olacakt›r.

Sendika, en genifl ö¤renci bileflenini en temel ö¤rencilik so-runlar› etraf›nda örgütleme flans›na sahiptir. Ayr›ca, sendikan›nkazand›¤› haklar, devlet ve üniversite taraf›ndan tan›nmak zo-rundad›r ve kal›c›d›r. Bar›nma, ulafl›m, sa¤l›k, eleme s›navlar›,anadilinde e¤itim gibi ö¤rencili¤in en temel ekonomik ve e¤iti-min örgütlenmesiyle ilgili sorunlar› çerçevesinde en genifl ö¤ren-ci kitlelerinin bir aradal›¤›n› sa¤layacak bir unsur olarak sendi-kay›, gençlik hareketinin içinde bulundu¤u t›kan›kl›¤› aç›c› biryere konumland›rabiliriz.

Gençlik hareketi, yukar›da tariflenen dönüflüme karfl› ses ge-tiren ve hareketi ayaklar› üzerinde do¤rultabilen bir kalk›flmay›,1996’l› y›llardan bu yana gerçeklefltiremedi. Ö¤renci hareketiningeçirdi¤i evrim ve bugün içinde bulundu¤u t›kan›kl›k, en bafl›n-dan beri sendika tart›flmalar›nda önemli bir yer tutuyordu.

Kitlelerle iliflki kurma, kendili¤inden sürüklenen ve kendisi-ne dayat›lan› kabullenen ö¤renci kitlesini kendi ç›karlar› içinmücadele eden ö¤renci kitlesine dönüfltürme ve eylem alan›ndaete kemi¤e büründürme güdüsünden yoksun olunan bir koflul-da ortaya at›lan sendika projesi, bizim aç›m›zdan da büyükönem tafl›yor.

Kampüste yürüyen çal›flman›n kitlelerden yal›t›kl›¤›n› vealanda b›rakt›¤› etkinin s›n›rl›l›¤›n› göz önünde bulundurdu¤u-muzda, sendika, kendi araçlar›yla, diliyle ve politikas›yla ö¤ren-cilerin sorunlar›n›n kampüs d›fl›na tafl›r›labilmesi ve toplumsal-laflt›r›lmas› için bir araç olma ifllevini tafl›yacakt›r.

Devrimciler olarak bizim bu sendikaya ihtiyac›m›z vard›r.

Ö¤renci Gençlik Sendikas›’na ‹liflkin Önerge - 79

Page 80: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

80 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Genç Sen ve Devrimci gençlik örgütlerinin birliğiGenç Sen, varoldu¤u koflullar›n gerçekli¤i bak›m›ndan

amaçlar ve ilkeler metni ve tüzü¤ü çerçevesinde anlaflabilen dev-rimci gençlik örgütlenmelerinin öncülü¤ünde ve kuruculu¤un-da yola ç›kt›. Gençlik mücadelesinin birleflik, kitlesel ve militanbir biçim ve organca yürütülebilmesinin önemli bir f›rsat›n› dev-rimcilere sundu.

Ancak, söz konusu birlik anlay›fl›, sendikaya bir “ba¤lant›kay›fl›” vazifesi gördürecek bir sonuca yol açmamal›d›r. Bu ihti-yaç, gençlik örgütlerinin oluflturduklar› eylem birlikleriyle çözü-lebilir. Genç Sen’den murat edilen ise, bir gençlik “hareketi” ya-ratmakt›r.

Genç Sen’in bu at›l›m› gerçeklefltirmesinin önüne dikilen birtak›m sorunlu anlay›fllar ise, gerek Özgürlükçü Gençlik ve itti-fak güçlerinin pratik müdahaleleri ve gerekse hayat›n ö¤reticili-¤inin flekillendiricili¤inde temizlenmek durumundad›r.

Pragmatik bir bak›fl aç›s›yla, sendikay› “ele geçirerek” ya dasendikaya “uzak kalarak” ama ayn› zamanda da “nimetlerindenfaydalanarak” sendika içinde var olmak isteyen anlay›fllar, sendi-kal faaliyetin önünü t›kayacakt›r.

Genç Sen bir fetifl nesnesi olmad›¤› gibi, fetiflizmin do¤al so-nucu olan önyarg›lardan da uzak olmal›y›z. ÖGD olarak ideolo-jik miras›m›z bize birleflik bir mücadeleyi anlat›r. Ö¤renci hare-ketine dair tespitimiz de, ö¤renci gençli¤in birleflik mücadelesi-ni ÖGD’den menkul saymad›¤›m›z bir birlefliklik ve bütünselli-¤i ifade eder. Bizim bu konudaki politikam›z bir düzlemdeGenç Sen’de somutlafl›r.

Page 81: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Genç Sen ve Özgürlükçü GençlikÖzgürlükçü Gençlik’in mevcut durumuna dair s›k›nt›lar›-

m›zdan bir tanesi de, yürüttü¤ümüz kitle faaliyetidir. Genç birörgüt olarak baz› istisnalar d›fl›nda bir kampanya deneyimimizhenüz yok. Nas›l bir faaliyet yürütmek gerekir, üniversitelerinmevcut pozisyonu nedir, sürecin ihtiyaçlar›n› karfl›layacak do¤-ru fliar nedir üzerine etrafl›ca, merkezi ve düzenli bir tart›flmay›,Genç Sen projesi öncesinde çok yürütemedik.

Ayr›ca, özellikle taflrada baz› yerellerde gerici-faflist bask›lar,baz› yerellerde de kadrolar›m›z olmas›na ra¤men ÖzgürlükçüGençlik çal›flmas› yürütecek düzeyde pozisyon alamay›fl›m›z, yi-ne benzeri kitle faaliyetini yürütmemizi engelliyor. Genç Senbunu aflman›n bir f›rsat›d›r.

Anti-kapitalist, anti-cinsiyetçi ve anti-›rkç› söylemlerle ortakbir sol duruflun temsilcisi olan ve yaflad›¤›m›z her türlü ö¤rencisorununu hassasiyet ve kararl›l›kla çözme gayretini kuruluflun-dan sonraki faaliyetleriyle de gösteren Genç Sen, özellikle taflraüniversitelerinde epey ses getirdi.

Genç Sen içinde zaman zaman yaflad›¤›m›z s›k›nt›lar, örgüt-sel yetersizliklerimizin bir sonucu oldu¤u kadar, sendika dene-yimi bize bu örgütsel s›k›nt›lar› aflman›n bir f›rsat›n› da sunuyor.Genç Sen hiç ortaya at›lmam›fl bir proje olsayd› dahi, sendika yada onun karfl›lad›¤› ihtiyaçlar› karfl›layacak baflka bir araç bugünde¤ilse yar›n Özgürlükçü Gençlik taraf›ndan tespit edilecek vealana sunulacak bir ihtiyaçt›r. Sendika fikri ortaya at›ld›¤›nda,Özgürlükçü Gençlik bu ihtiyaca gereksinim duyar ve bunu öne-rebilir bir düzeye s›çram›fl de¤ildi. Sendika, Özgürlükçü Genç-lik’i sendikay› önerme pozisyonuna s›çrat›c› bir ifllevi de yerine

Ö¤renci Gençlik Sendikas›’na ‹liflkin Önerge - 81

Page 82: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

82 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

getirdi.Bu do¤rultuda sendikay› de¤erlendirirken, bir ö¤renci hare-

keti yaratma konusunda henüz tüketilmemifl bir araç olan GençSen’in, fonksiyonunu yitirece¤i noktada, Özgürlükçü Gençlik’inöncülük perspektifi bu ihtiyac› karfl›lay›c› yeni araçlar›n varedil-mesini sa¤lamal›d›r.

Genç Sen tüm bu yaratt›¤› olanaklar dahilinde ve bu s›n›rlar-da ele al›nmal›d›r. Sadece Genç Sen’den ibaret bir üniversite fa-aliyeti ve gençlik alan› perspektifinin yeterli olmayaca¤›n›n dabilincinde olmam›z gerekir. Her ne kadar Genç Sen di¤er sen-dikalarla k›yasland›¤›nda daha özgül bir yer tutsa da, en iyi sen-dika bile bir uzlaflmay› tarifler. Dolay›s›yla Özgürlükçü Gençlikve Genç Sen’in gençlik mücadelesi bak›m›ndan görevlerini ayr›ayr› bilince ç›karmak ve do¤ru zamanda do¤ru arac› hareketegeçirmek yükümlülü¤üyle de karfl› karfl›yay›z.

Devrimci miras ve Genç SenGenç Sen’in kendisi için örnek alabilece¤i ciddi bir miras

vard›r. Dev-Genç, ‹ÖDF ve Koordinasyon süreçleri, gençli¤inörgütlü mücadelesinde önemli deneyimler biriktirmifltir. GençSen buradaki deneyimlerden beslenebilir. Ancak günümüz ko-flullar›nda kurulmufl olan Genç Sen, kendini sadece bu yaflanm›fldeneyimlerle karfl›laflt›rarak kuramaz. Bizler, miras›m›z olarakkabul etti¤imiz bu tarihi içerip aflmakla yükümlüyüz. GençSen’in s›nav verece¤i koflullar farkl›d›r. Benzetmelerle ya da k›-yaslamalarla de¤il, gerçeklerle ifl görmemiz gerekmektedir. GençSen’in kendisi son noktada kendi prati¤iyle s›nav verecektir. Ta-rih içinde kendi yapt›klar› ve yapmad›klar›yla yolunu çizecektir.

Page 83: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

KARAR:Özgürlükçü Gençlik;• Paras›z e¤itim ve akademik demokratik üniversite mü-

cadelesinde GENÇ SEN’i öne ç›kart›r.• Hem neo-liberal politikalarla piyasalaflt›r›lan ve bir sek-

tör haline getirilen e¤itim hizmetleri, hem de gençli¤in iflçileflti-rilmesi ve iflçili¤in gençleflmesi sürecinde günün ihtiyaçlar›n›karfl›layacak mücadele arac› olarak, Genç Sen’i ö¤renci gençli-¤in sendikal düzeydeki öz örgütlülü¤ü kabul eder. Sendikay›,Gençlik hareketinin aya¤a kalk›fl›n›n önemli bir unsuru olaraksayar.

• Ö¤renci gençlik mücadelesinin kitlesellik-militanl›k di-yalekti¤inin oluflturdu¤u çerçeve dahilinde geliflebilmesi için;sendikan›n, yasalc›l›¤a s›k›flt›r›lm›fl ve icazet bekleyen bir tarzlakitleselleflmesi fikrine ya da hareketin ç›karlar› düflünülmeksizinyap›lan lafazanl›kla sendikaya karfl› gelifltirilen küçük burjuvaanlay›fla karfl› tart›flma yürütür. Bu anlay›fllar› kitlesel-militan vehak al›c› bir mücadele yordam›na davet eder.

• Sendikaya yönelik her türlü pragmatik anlay›fla karfl›,hareketin ç›karlar›n›n gözetilmesi yoluyla mücadelenin geliflme-si fikrini benimser.

• Gençlik hareketinin akademik-demokratik zemindekibirleflik mücadelesini Genç Sen’de somutlar.

Ö¤renci Gençlik Sendikas›’na ‹liflkin Önerge - 83

Page 84: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

LİSELİ KIVILCIM veÖRGÜTLENMESİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER

2008 Özgürlükçü Gençlik yaz kamp› öncesinde bafllatt›¤›-m›z ve kampta olgunlaflt›rd›¤›m›z tart›flmalar do¤rultusunda, odönemde da¤›n›k, rastlant›sal ve yerellerde sahip olunan olanak-lar elverdi¤ince yürütülen liseli-dersaneli alan›na, daha sistema-tik hedefler ve araçlarla girme karar› alm›flt›k.

Henüz yolun bafl›nda, belli baz› temel önkabullerle çal›flma-ya ilk ad›m› atm›flt›k. Bunlar›n bafll›calar›, liselilerin alanda ken-di talepleri ve sloganlar›yla var olmalar›n› sa¤lamak, gençlik ça-l›flmas›n› liselerden kadro ç›karmak “s›¤”l›¤›ndan kurtar›p bir li-seli iradesini ete kemi¤e büründürmek üzerineydi. Bu alana da-ir yapt›¤›m›z tespitler, sürecin ihtiyaçlar›n› karfl›layacak bir faali-yet için bu girdilerin önemini s›k s›k vurgulamam›za neden ol-mufltu.

Liseli Kıvılcım2008 kamp›nda liseli alan›na dair mevcut birikimin ve tart›fl-

may› yürüten bileflendeki liseli öznelerin niceli¤inin yeterlili¤inekanaat getirmemiz sonucunda, yola mümkün olanaklar dahilin-de belirlenmifl bir özne ile devam etme karar› alm›flt›k.

Bu özneyi “Liseli K›v›lc›m” ismiyle tariflemifltik.

Liseli K›v›lc›m, gençlik mücadelesinde, zihni sistem taraf›n-dan teslim al›n›p liseli gençli¤in özgür ve demokratik lise müca-delesinin önünde engel haline getirilmemifl tüm liselileri ve

Page 85: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖSS-YGS ma¤duru dersanelileri kapsama hedefiyle yola ç›kt›.Liseli K›v›lc›m’›n örgütlenme perspektifi ve çal›flma hedefle-

ri üzerine ayr›nt›l› çal›flma, 2008 y›l›nda yaz›lan 2009 y›l›nda dagüncellenen Liseli K›v›lc›m broflüründe ayr›nt›l› olarak belirtil-mifltir.

LK-ÖG ilişkisiÜniversiteye girmenin özellikle büyük flehirlerde her geçen

gün daha da s›n›fsal bir karakter tafl›d›¤› ve emekçi çocuklar›naüniversite kap›lar›n›n kapat›ld›¤› bir durumda, liseli gençli¤in,üniversitelilerden farkli olarak soka¤a daha yak›n bir dinamikoldu¤unu görmemiz gerekiyor. Bu özgün karakterleri asl›nda li-selerin ve liseli gençli¤in özgün çeliflkilerinden ileri gelmekte.

Tam da bu noktada, liseli çal›flmas›, ba¤›ms›z liseli bayra¤›alt›nda ve liseli sorunlar›n› liselilerin kendi söylemiyle dile geti-ren bir perspektifle yap›lmal›d›r. Ancak, lise çal›flmas› ve üniver-site çal›flmas› aras›ndaki aç› fark›, örne¤in gençlik çal›flmas› vekad›n çal›flmas› aras›ndaki aç› fark› kadar genifl olmad›¤› için, li-se ve üniversite çal›flmas›, ö¤renci gençlik çal›flmas› alan› içeri-sinde ortaklaflan ve birbiriyle geçiflkenlik gösteren çal›flma alan-lar›d›r.

Lise Çalışması, Liseli Kıvılcım Neden Önemli?Lise ça¤lar› (ortalama 14-18 yafllar›) gençli¤in en dinamik, en

coflkulu, sürekli bir aray›fl halinde oldu¤u ve sistemle uyuflmayanen isyanc› ruhu içinde bar›nd›rd›¤› dönemdir. Gençli¤in bu dö-nemi, kimli¤ini netlefltirdi¤i, netlefltirebilece¤i dönemdir. Herfleyi tan›mak, anlamak ister ve bu aray›flta sistem bunu kendisi-

Liseli K›v›lc›m ve Örgütlenmesi Üzerine De¤erlendirmeler - 85

Page 86: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

86 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ne karfl› bir güç olabilece¤ini görerek gençli¤in üzerine bask›y›çeflitlendirir ve art›r›r.

Herkes fark›nda ki, gençlik flimdiyi, gelece¤i, hayat› belirle-yen en önemli unsurlardand›r. Sistemin sald›r›s›yla gençlik çürü-tülmeye, çeteleflmeye, yozlaflmaya, pasifize edilmeye çal›fl›l›r veresmi ideoloji benimsetilmeye çal›fl›l›r.

Tüm bu kuflatmalarda, genç ayn› zamanda bir sürü sorununve sorumlulu¤un girdab›na sokulur. Her türlü psikolojik, moral,sosyal, maddi ihtiyaçlar›n›n birço¤u yerine getirilmezken, onun,iyi bir ö¤renci, iyi bir evlat, iyi bir birey olmas› istenir ve tümbunlar›n ortas›nda paras›z ÖSS’yi kazanmak zorundad›r. LiseliK›v›lc›m tüm bu gençli¤i yaln›zlaflmaktan, yabanc›laflmaktan veçürümekten kurtarmay› ve gençli¤in isyanc› ruhunu örgütleme-yi amaçlar.

Liselere Sınıfsal BakışE¤itimin niteliksizli¤i ve paral› hale gelmesiyle birlikte,

emekçi, yoksul ö¤renciler ve özelde meslek liselilerin üniversite-ye girmesi imkâns›zlafl›yor. Yani, yoksul ö¤renci, niteliksiz e¤i-timle ‘donanm›fl’ bir iflsiz lise mezunu haline gelmekte. Meslekliseliler ise, do¤rudan sermayeye kalifiye ama ucuz bir iflçi olarakhizmet edecek, hatta daha ö¤renciyken haftada 3 gün iflçi olma-ya bafllayacakt›r. Liseliler meslek liselerinde ‘nitelikli’ bir iflçiolarak patrona pazarlan›lmaya haz›rlanacakt›r ve sömürülmeyestaj ad› alt›nda sigortas›z, güvencesiz, sendikas›z çal›flmayla bafl-layacakt›r. Bu anlamda, yoksul ö¤renciler içinde ve özelliklemeslek liselerinde örgütlenmek s›n›f faaliyetine ön haz›rl›k, mü-cadeleye kadro haz›rlamakt›r.

Page 87: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Liseli Kıvılcım; Kadro- Kitle FaaliyetiLiseli K›v›lc›m liselerde “liseli gençlik önderleri” yetifltirme-

yi amaçlar. Ancak, bunu s›¤ bir kadro ç›karma mant›¤›yla de¤il,liselerde yapaca¤› faaliyeti ve mezun olunca geçece¤i alandakifaaliyeti örmesiyle ilgili amaçlar. Liseli K›v›lc›m, liselerde kitlele-re ulaflmay› da amaçlar ve bu kitle gençlik enerjisiyle, heyecan›y-la, coflkusuyla siyasal alandaki di¤er çal›flma alanlar›na enerji ya-yacakt›r. Sonuçta ulaflt›¤›m›z kadrolara bir çal›flma alan› açmak,kadrolar›m›z› pratikle yo¤urmak gerekir ve bu da Liseli K›v›lc›-m›n kitle faaliyetini kaç›n›lmaz k›lar. Liseli K›v›lc›m kadronunkitleyi, kitlenin kadroyu geri plana itmedi¤inin fark›nda olup,çal›flmas›na s›¤ anlamda liseden kadro ç›kartmak mant›¤›ylabakmaz. Ama nitelikten yoksun, siyasal çal›flmadan tamamenba¤›ms›z genifl kitle çal›flmas› olarak da görmez.

Liseli Kıvılcım Öz Örgütlülük müdür?Liseli K›v›lc›m Ekonomik-Demokratik ihtiyaçlar› dile geti-

rip, liselerdeki gerici-faflist uygulamalara karfl› karfl› fiili meflrumücadele vererek örgütlenir. Ancak, liseli gençli¤in özgürleflme-sinin sistem içinde sa¤lanamayaca¤›n› bildi¤inden devam›ndadevrimci ç›k›fllar sa¤lamay› amaçlar.

Talepleri• Kendisine ve topluma yabanc›laflt›ran e¤itimi reddederek,

kendisini ve yeteneklerini gelifltiren bilimsel, paras›z, nitelikli veanadilde e¤itim talep eder.

• E¤itime ayr›lan bütçedeki komik rakama karfl› savafla ayr›-lan devasa orandaki bütçeyi protesto eder ve e¤itime daha fazlabütçe talep eder.

Liseli K›v›lc›m ve Örgütlenmesi Üzerine De¤erlendirmeler - 87

Page 88: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

88 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

• Bu ülkedeki tek inanc›n Sünni inanç olmad›¤›n› bilerek,zorunlu din derslerinin kald›r›lmas›n› ve Diyanet ‹flleri ve ‹mamHatip liselerinin kapat›lmas›n› talep eder.

• Liselerde k›flla düzenine son! Polisi ve devletin hiçbir silah-l› ayg›t›n› okullar›m›zda istemiyor ve tek tipleflmeyi reddediyoruz.

• E¤itimde ulusal eflitlik istiyor ve anadilde e¤itim talep edi-yoruz.

• E¤itimde cinsiyetçilik istemiyoruz.• Ders kitaplar›nda cinsiyetçi uygulamalar kald›r›ls›n.• Kad›n mesle¤i ve erkek mesle¤i yarg›lar› y›k›ls›n.• Gerçekten bilimsel bir e¤itim istiyoruz ve kendimizi gelifl-

tirebilece¤imiz kültür-sanat ve spor faaliyetlerine yeterli zamanve gerekli bütçe ayr›ls›n.

• Meslek liseleri sermayenin sömürü ve ya¤ma alan› olmaya-cakt›r. Stajdaki sömürüye, sigortas›zl›¤a ve sendikas›zl›¤a karfl›mücadele edece¤iz.

• Kiflili¤imiz bizimdir, kariyerizme, rekabete, piyasac› ve bi-reyci e¤itimle yabanc›laflmaya hay›r!

• Uyuflturucuya, çeteleflmeye, yozlaflmaya geçit vermeyece-¤iz.

• YGS-LYS ve tüm eleme s›navlar› kald›r›ls›n, geleceksizlefl-tirmeye hay›r! Eflit, paras›z, bilimsel anadilde e¤itim istiyoruz.

• YGS-LYS kalks›n, yaflama zaman kals›n. Yeteneklerimize,kiflili¤imize e¤ilimlerimize göre seçme hakk› istiyoruz.

Tüm bu taleplerin savunucusu, mücadelecisi olaca¤›z. Eflit,paras›z, demokratik bir lise için devaml› mücadele edece¤iz.

Söyleyecek Sözümüz, De¤ifltirecek Gücümüz Var!‹smeyece¤iz! Sormayaca¤›z! Alaca¤›z!

Liseler Bizimdir! Bizimle Özgürleflecek!

Page 89: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖRGÜTLENMEYE DAİRGençlik çal›flmas›n›n 2 y›ll›k dönemime bak›ld›¤›nda, örme-

ye çal›fl›lan hareketin perspektifi, genifl bir gençlik taban›n› (lise-li, dershaneli, iflçi-iflsiz)içine alan bir bilefleni çal›flma yapmayadavet ettik. Ulaflt›¤›m›z düzeyde çal›flman›n taban›n› liseli genç-ler oluflturmakta ve kaç›n›lmaz olarak il komitelerinden varsasemt komitelerine yoksa do¤rudan liselerin içine do¤ru kayanbir yap›lanma belli bafll› bir baflar› sa¤lam›fl durumda.

Bu yönde ilerleyen çal›flman›n ivmelendi¤ini ve ivmelendi¤ioranda yeni momentler kazan›p yeni hareket alanlar› do¤urarak,kendi içinde bilinçli-bilinçsiz, biçimli-biçimsiz güç odaklar› ya-ratt›¤›n› ve buradan da alan içinde mevziler kazand›rd›¤›n› gö-rüyoruz. Ancak mevcut mevzilenilen noktalar›n ve güç odakla-r›n›n konumlan›fllar›n›, yönelimlerini, boyutunu (zaman, genifl-lik, derinlik) ve oluflan momentlerin potansiyelini a盤a ç›kart-makta ya da ç›kar›labildi¤inde koordineli bir hale büründür-mekte yetersiz kal›n›yor. Bu yetersizli¤in nedeni ise liseli gençli-¤in h›zl› düflünüp çabuk eyleme geçen ve ülkedeki politik duru-mun esnekli¤ine ba¤l› olarak de¤iflimlere h›zl›ca ayak uydurma-s›yla gençlik üzerindeki bask›n›n ve fliddetin yaratt›¤› özgürlükaray›fl›n›n fiili olarak sokaklara tafl›nmas›n›n yaratt›¤› havay› so-luyacak bir liseli örgüt mekanizmas›n›n oluflamamas›d›r.

Liseli K›v›lc›m, liseli gençli¤in nabz›n› tutmay› önüne koyanve tuttu¤u oranda gençli¤in ihtiyaçlar›n› da kapsayan ve ayn› za-manda gerçek özgürlü¤ün devrim ve sosyalizmle gelece¤ini bi-len ve örgütlenme tarz›n› bu zemin üzerinde kuran sürekli, plan-l› ve programl› çal›flma yapmay› görev bilir.

Liseli K›v›lc›m ve Örgütlenmesi Üzerine De¤erlendirmeler - 89

Page 90: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

90 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Kadro FaaliyetiLiseli K›v›lc›m iki türlü kadro faaliyeti yürütür. Birincisi; Li-

seli K›v›lc›m›n kitlesinden ç›kard›¤› kadrolar›d›r. Bu kadrolar li-selerdeki anti- demokratik uygulamalardan e¤itimin ticaretlefl-mesine kadar faaliyet yapan ve liselerdeki komiteli faaliyete,dergi da¤›t›m›na, toplant›lara bir flekilde kat›l›r. Kendini LiseliK›v›lc›ml› hisseden herkes bütünlüklü bu faaliyetin yürütücüsü-dür. ‹kincisi ise; siyasi faaliyette süreklili¤i esas alan ve liseli ça-l›flmas›n›n taleplerinin gerçeklefltirilebilmesinin, liselerden bafl-layan ama onunda s›n›rlar›n› aflan bir çal›flman›n gereklili¤inikavrayan liseli gençlik önderlerinin mücadele içinde alacaklar›pozisyonca belirlenir.

Liseli K›v›lc›m, liseli gençli¤in düzenin bask›lar›na karfl› dikduran, onuruna sahip ç›kan ve bilinçli bir kimli¤e ulaflmas› içinçal›fl›r. Dayan›flmay› destekler.

CESARET, ONUR, DAYANIfiMA!

Yayın FaaliyetiGençli¤in genifl kesimlerine ulaflmak ve ulafl›lan kesimleri de

içine alan araçlar (Liseli K›v›lc›m dergisi, bülten, Liseli K›v›lc›msitesi, pullama, yaz›lama vb.), materyaller kullanmak; kimli¤iapolitiklefltirilmifl gençli¤in bu kimlikten s›yr›l›p aray›fl içindekigençli¤in isyanc› ruhunu siyasal bir kimlikle bütünlefltirmesindekritik bir öneme sahip ve kullan›lmas› kaç›n›lmazd›r.

Özellikle internet kullan›m› ayr› bir yere sahiptir. Neredeyseinternet kullanmayan liseli yok. Bu alan›n kullan›m›n› en üst dü-zeye çekmek gerekir. Kitle araçlar›n›n zenginlefltirilmesi ve çeflit-lendirilmesi niceliksel olarak da niteliksel olarak da örmeye çal›-

Page 91: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

fl›lan faaliyeti güçlendirir. Liseli K›v›lc›m›n kulland›¤› araçlarabak›ld›¤›nda, henüz ciddi bir yol kat edememifl, dergi faaliyetiniyeteri kadar güçlendirememifl ve s›n›rl› illerde bültenler ç›kar›l-m›flt›r. Pullama da durum biraz daha iyi, site ise hiç kullan›lama-m›flt›r. Liseli K›v›lc›m, flimdiki durumda etkin site yay›n›na vebülten çal›flmas›na ihtiyaç duymaktad›r.

Eğitim FaaliyetiE¤itim çal›flmas›, dönem dönem ya da bölge bölge baflar›

sa¤lam›fl olsa bile, sürekli ve sistematik bir e¤itim çal›flmas› ya-rat›lamam›fl ve düzenli e¤itim kal›c› bir iflleyifle ulaflamam›flt›r.Liseliler hem yafl hem de genç olmalar›ndan dolay› e¤itim alan›-na merakl› olanlar› bu alana çeker. Ancak yoksul ve emekçisemtlerinde yaflayan ve okuyan liselilerde ise, tam tersi bir du-rum ile karfl›lafl›lmaktad›r ve bu bölgelerdeki liseliler sadece cofl-kulu bir pratik faaliyeti önemsemektedirler. Liseli K›v›lc›m e¤i-tim faaliyetini insan›n ekmek, su gibi temel bir ihtiyac› olarakgörür ve kitlesine bu ihtiyac› yayar.

Kampanya FaaliyetiLiseli K›v›lc›m›n kitlelere ulaflmas›, örgütlemesi ve kadrolar›-

n› gelifltirmesinde kampanya faaliyeti önemli bir yer tutar. Lise-li K›v›lc›m flimdiye kadar kampanya faaliyeti örecek bir güce eri-flememifltir. Kampanya faaliyeti özellikle lise çal›flmas›nda önem-li bir yere sahip oldu¤undan Liseli K›v›lc›m en k›sa dönemdekampanya örecek bir çal›flmay› hedeflemelidir.

Liseli K›v›lc›m ve Örgütlenmesi Üzerine De¤erlendirmeler - 91

Page 92: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

KADIN HAREKETİ ve FAALİYETİ ÜZERİNE ÖNERGE

1. Patriyarka nedir? Patriyarka kavram›n› tan›mlamak için Heidi Hartmann’›n ta-

n›mlamas›na baflvurabiliriz. “Patriyarkay›, yararl› bir biçimde,maddi temeli olan ve hiyerarflik olsa da erkekler aras›nda, onla-r›n kad›nlara egemen olmalar›n› bir karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k ve daya-n›flma kuran ya da yaratan erkekler aras› toplumsal iliflkiler dizi-si olarak tan›mlayabiliriz. Patriyarka hiyerarflik olsa da ve farkl›s›n›flardan, ›rklardan ya da etnik gruplardan erkeklerin, patri-yarka içinde farkl› yerleri olsa da erkekler ayn› zamanda kad›n-lar üzerindeki egemenlik iliflkilerini paylaflmak bak›m›ndan bir-leflmifllerdir.” (Hartman; s:142)

Patriyarkan›n dayand›¤› maddi temel, erkeklerin, kad›nlar›nemek gücü üzerindeki denetimlerinde yatar. Erkekler bu dene-timi, kad›nlar›n, kimi temel öneme sahip üretken kaynaklara(örne¤in kapitalist toplumlarda geçimi sa¤layacak kadar ücretgetiren ifller) ulaflmalar›n› önleyerek ve kad›nlar›n cinselli¤ini k›-s›tlayarak sürdürürler. (Hartman; 143)

Kad›nl›k ile erkeklik özellikleri toplumda verili olarak kabuledilir. Oysaki kad›nlar ile erkekler aras›ndaki hiyerarflik iliflki,toplumsal cinsiyet rolleri ile kurulur ve pekifltirilir. “Böylece dekad›n ezilmiflli¤inin bütün s›n›flardan erkeklere sa¤lad›¤› ekono-mik, politik ve sosyal pek çok boyutu göz ard› edilmifl olmakta-d›r. Oysa, örne¤in, Hartmann’a göre, erkekler kad›n›n ezilmiflli-¤inden ev ifllerini yapmak zorunda kalmamak, kar›lar› ve k›zla-

ÖGD’li Kadınların

Page 93: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

r›n›n kendilerine hizmet etmelerini sa¤lamak ve de emek piyasa-s›nda ayr›cal›kl› bir konuma sahip olmak gibi çeflitli yararlar sa¤-lamaktad›r. K›sacas›, ataerki, Engels’in öngördü¤ü gibi kapita-lizmin h›zla ortadan kald›raca¤› bir sistem olmaktan çok uzakta,kapitalist üretim içinde yeniden üretilen ve beslenen bir iliflkilera¤›d›r.”

Yukar›da da belirtti¤imiz gibi patriyarkan›n maddi temeli eviçi emekte somutlaflmakla birlikte kad›nlar ile erkekler aras›nda-ki hiyerarflik iliflki sadece ev içi emekle s›n›rl› de¤ildir. Bu iliflkiideolojik, kültüre ve maddi temellere dayanmakta, özel alan ola-rak niteleyebilece¤imiz ev içi emek ile kamusal alan aras›nda iç-sel ba¤lant›lar bulunmaktad›r.

2. Patriarkal Kapitalizm Nedir?Patriyarkay›, Gülnur Acar-Savran’›n tan›mlad›¤› gibi, “kapi-

talizmden tümüyle soyutlanarak tahlil edilemeyecek, ama kapi-talist iliflkilerin bir sonucu olarak ortaya ç›kmam›fl emek ve üre-tim süreçlerine dayal›, kendi sistematik e¤ilimleri ve dinamikle-ri olan, tarihsel olarak kapitalizm taraf›ndan devral›nm›fl, dönüfl-türülmüfl ve onun maddi temeliyle eklemlenmifl” olarak düflüne-biliriz (Acar-Savran, 2004, 40).

Bir yanda sermaye iliflkilerini önceleyen; kendine has dina-mikleri olan; farkl› üretim iliflkileri içinde farkl› biçimler alan vebugünkü kapitalist koflullarda dönüflüme u¤rayan patriyarkaliliflkilerden bahsedebiliriz. Öte yanda, kendinden önceki pekçok toplumsal biçimi dönüflüme tabi tutarak kendi rasyonelleri-ne uyarlayan; bu ba¤lamda patriyarkay› da dönüfltürürken, ken-disi de bu iliflkilerce belirlenen kapitalist iliflkiler durmaktad›r.

Kad›n Hareketi ve Faaliyeti Üzerine Önerge - 93

Page 94: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

94 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

‹kisi farkl›l›k gösterse de, bütünüyle ayr›k yap›lar olarak da gö-rülemez. Sermaye partiyarkay› dolay›mlamakta, ve karfl›l›k ola-rak patriyarka da sermayeyi dolay›mlamaktad›r.

3. Neden Bağımsız Kadın Mücadelesi:Patriyarka ile kapitalizmin farkl› dinamiklere sahip olmas›

ba¤›ms›z kad›n mücadelesinin teorik gerekçesini oluflturur. Ka-d›n özgürlük mücadelesi öncelikli olarak patriyarkaya karfl› birmücadeledir. Bu mücadelenin politik öznesi ise, kad›nlard›r.Ezilen, sömürülen, ikincil k›l›nan kad›nlar, kendilerini ezen vesömüren sisteme karfl› mücadele yöntemlerini, araçlar›n› ve özörgütlülüklerini yaratamad›klar› müddetçe özgürlük mümkünolmayacakt›r.

Patriyarka, kapitalizmle birlikte ortaya ç›kmam›flt›r. Kapita-lizm, patriyarkay› geçmiflten devralm›fl, kendine göre dönüfltür-müfl, kendi sisteminin bekas› için patriyarkan›n sundu¤u ola-naklardan faydalanm›flt›r. Dolay›s›yla kapitalizmin y›k›lmas› ilede bir anda ortadan kalkacak bir sistem de¤ildir patriyarka. An-cak, bugün kapitalizm ile patriyarkal mekanizmalar iç içe geçmifldurumda oldu¤u için, kolayl›kla birbirinden ay›raca¤›m›z sis-temler de de¤il.

Kapitalist sistem içerisinde bir tak›m dönüflümler ve görecehaklar kazan›labilmekle beraber, kapitalizm sürdü¤ü müddetçekad›nlar›n özgürleflmesi mümkün de¤ildir. Kazan›mlar ise, heran geri döndürülebilir fleyler haline gelebilir. Dolay›s›yla, patri-yarkay› hedef alan ve onu yenmek için sürekli hamleler yapankad›n özgürlük mücadelesi, ayn› zamanda onun en büyük orta-¤› ve destekçisi olan kapitalizme karfl›da ikirciksiz bir mücadele

Page 95: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

yürütmelidir. Fakat, kapitalizmi y›kmakla da nihayi hedefe var›lm›fl olma-

yacak. Çünkü, patriyarka binlerce y›ll›k varl›¤› ile kurulacak ye-ni sisteme de s›zacak ve orada da kendine yer edinecektir. Tamda bunun için, bugünden bafllayan ve kendini gelece¤e tafl›yacakba¤›ms›z kad›n mücadelesini büyütmeye ihtiyac›m›z var.

4. Eğitimde Cins Ayrımcılığı:Kad›nlar›n patriyarkal kapitalist iliflkiler a¤› içinde ezilme ve

sömürülme alanlar›ndan bir tanesi de e¤itim kurumlar›d›r.

-E¤itim almada ikincillefltirilmekE¤itim, evrensel bir insan hakk›d›r. Ancak içinde bulundu-

¤umuz sistem içerisinde din, dil, ›rk, s›n›f, cinsiyet gibi nedenler-le e¤itimde eflitlik ilkesi ihlal edilir ve e¤itim hakk›na ulaflma en-gellenir.

Kad›nlar da toplumsal cinsiyet dolay›s›yla dezavantajl› grup-lar aras›ndad›r. Daha çok küçük yafllarda okula bafllarken top-lumsal, ekonomik koflullar nedeniyle e¤itim sisteminin d›fl›ndakal›r. E¤itim alma flans›n› yakalayabilen kad›nlar içinse, sisteminkendisi hem e¤itim süreci içinde ve hem de mezuniyet sonras›n-da ataerkil yap›lan›fl› dolay›s›yla yeterince d›fllay›c›d›r.

Özellikle ilkö¤retimin, e¤itimin toplumsallaflt›r›c› yönününöne ç›kt›¤› safha oldu¤u düflünülürse, burada gerek ders kitap-lar› gerek müfredat gerekse de e¤itimin örgütlenme mekanizma-lar› dolay›m›yla, ataerkil sistemin yeniden üretildi¤i görülür.

Bu durum e¤itimin lise, üniversite gibi di¤er aflamalar›nda dadevam eder.

Kad›n Hareketi ve Faaliyeti Üzerine Önerge - 95

Page 96: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

96 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Üniversitelerde YÖK ile ifadesini bulan cinsiyet ayr›mc› po-litikalar ile örgütlenen e¤itim sistemi, kad›n›n ikincil konumunusorgulay›c› ve de¤ifltirici de¤il, tersine pekifltirici bir misyon yük-lenir. “Cenneti ayaklar›m›z›n alt›na sererek” cefakar, fedakar vevefakar olmam›z› söyler. “Fatihler do¤uraca¤›m›z”› dikte ederekgene “kendini feda eden” annelik rolünü yap›flt›r›verir üzerimi-ze.

Genç kad›nlar üniversite e¤itimleri s›ras›nda da, “kad›nl›krol” lerine uygun ve ev içinde yapt›klar› ifllerin uzant›s› niteli¤in-deki mesleklere yönlendirilir. (Bak›m ifllerinin devam› niteli¤in-deki hemsirelik, ö¤retmenlik vb. meslekler)

Sermayenin talepleri do¤rultusunda e¤itimin piyasaya aç›l-mas› sonucu yine öncelikli olarak kad›nlar etkilenir ve kad›nlare¤itim haklar›ndan mahrum edilir.( Devlet sosyal niteli¤ini yitir-di¤i ve sermaye e¤itimi al›n›p sat›labilir bir metaya çevirdi¤i için,yoksul ailelerin pek ço¤unda okuma önceli¤i toplumsal cinsiye-te ba¤l› olarak erke¤indir.)

-Mesleki yönlendirmelerde cinsiyetçilikOECD’nin yapm›fl oldu¤u “Bilim Teknoloji ve Endüstri

Tablosu” araflt›rmas›nda aç›klad›¤› verilere göre, Türkiye’deüniversite mezunu kad›nlar %17 iflsizlik oran› ile OECD ülkele-ri aras›nda birinci s›rada yer al›yor. Erkeklerde ise, bu rakam%10. Ayn› diplomaya sahip olan kifliler aras›nda, kad›nlar dahaçok iflsiz kalmakta.

Bu demek oluyor ki, art›k genç kad›nlar üniversite mezunuolarak da “ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n” uza¤›ndalar ve toplumsalcinsiyetçi ifl bölümü bir kez daha karfl›m›zda. Ayn› zamanda bu

Page 97: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

veri bize toplumsal cinsiyetçi ifl bölümüne göre flekillenen bir ya-p›da kad›nlar›n ifl bulamak ve nitelikli ifllerde çal›flmak konusun-da da ikincilli¤ini gösteriyor.

-Kad›na fliddet üniversitelerdeÜniversite içinde sunulan sahte özgürlüklerle kad›na yönelik

fliddetin ve bask›n›n üstü örtülmeye çal›fl›l›fl›l›yor. Ancak, bizleriyi biliyoruz ki, taciz- tecavüz vb. her türden fliddet üniversite-lerde de boy gösteriyor.

-Yurtlarda yaflanan sorunlarYurtlarda kad›n ö¤rencilere yap›lan türlü bask›lar( yurt ku-

rallar›n›n kad›n› afla¤›layan, insanl›k d›fl› bir flekilde düzenlen-mesi, namus bekçili¤i...), kad›nlar›n üniversite e¤itimleri s›ras›n-da yaflad›¤› sorunlar aras›nda.

KARAR:Özgürlükçü Gençlikten Kad›nlar,• Ö¤renci kad›nlar›n yaflad›¤› sorunlar zemininde derin-

leflerek örgütlenmeyi esas al›r. Bununla birlikte, kad›nlar›n yafla-d›¤› her türlü ezilme, sömürülme, fliddet ve bask› konusunda sözsöylemeyi önemser ve di¤er alanlarda faaliyet yürüten kad›nlar-la bir araya gelmekten ve ortak çal›flmalar örgütlemekten çekin-mez.

• E¤itim alan›ndaki cins ayr›mc› her türlü yap›lanmayakarfl›, e¤itimin kad›n bak›fl aç›s›n› içeren politikalarla yenidenörgütlenmesini savunur.

• Sermayenin üniversiteler üzerinde kurmaya çal›flt›¤›

Kad›n Hareketi ve Faaliyeti Üzerine Önerge - 97

Page 98: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

98 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

her türlü hegomonyaya kad›nlar› bir kez daha kölelefltirdi¤i içinkarfl› ç›kar.

• Üniversitelerde kad›n topluluklar›, klüpleri ve kollar›oluflturarak, üniversiteli kad›n kitlelerine ulaflmay›, kad›n daya-n›flmas›n› yükselterek ataerkil yap›y› aç›k etmeyi ve buna karfl›mücadeleyi hedefler.

• Kazan›mlar›n sürekli yürütülecek çal›flmalar sonucun-da ortaya ç›kaca¤› fikrinden hareketle özgürlükçü genç kad›nla-r›n üniversiteli kad›n kitleleri ile buluflaca¤› alanlar› ve tarzlar›zorlamay› ve gelecek dönemde üniversiteli kad›n çal›flmas›n› ku-rumsallaflt›rmay› planlar.

• Patriyarkal kapitalist sisteme karfl› ç›karak özgür kad›nbilincini oluflturmay› önüne koyar. Feminist e¤itimleri bununbir yolu olarak görür. Karma bir örgüt olan Özgürlükçü Genç-lik içerisinde toplumsal cinsiyet, ataerkillik vb. konularda e¤i-timler önerir, bunlar› hayata geçirmek için çaba sarfeder.

• Özgürlükçü Gençlik içerisinde kad›n politikalar›n› be-lirler.

Page 99: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

HETEROSEKSİZM ve LGBTT TOPLUMU ÜZERİNE

Egemen ataerkil sistem, heteroseksizmi dayatmaktad›r. Budurum LGBTT bireylerine yönelik ayr›mc›l›¤›, nefreti örgütlü-yor; farkl› cinsel yönelimleri hastal›k olarak tan›ml›yor.

E¤itim sisteminin kendisi de homofobiktir ve cinsiyetçili¤edayanmaktad›r.

Özgürlükçü Gençlik, • LGBTT bireylerine yönelik tüm ayr›mc›l›¤a, bask› ve

fliddete karfl› ç›kar.• Heteroseksist egemen yaklafl›ma karfl› LGBTT bireyle-

rinin kendilerini Özgürlükçü Gençlik içinde özgürce ifade ede-bilmelerini savunur.

• LGBTT toplumuna dönük nefret ve önyarg›lar› yürü-tece¤i çal›flmalarla k›rmaya çal›fl›r.

Page 100: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

GERONTOKRASİ ve OTORİTE KARŞISINDA GENÇLİĞİN VAROLUŞMÜCADELESİ

“Do¤mak, genç olmak, olgunlaflmak ve nihayet yafllanmak veölmek do¤al bir olgudur; kad›n olmak, erkek olmak ya da bir kansoyu grubuna ait olmak gibi. Ama kifli yaflland›kça, ‘do¤al’ olma-yan ayr› ç›karlar edinir. Bu ç›karlar tamamen toplumsald›r.” diyeyazan Murray Bookchin, yaz› öncesi topluluklarda, yafll›lar›nönemli bilgi ve bilgelik hazineleri oldu¤unu, ancak bu ifllev veyeteneklerinin büyük ölçüde kültürel ve toplumsal alana ait ol-du¤unu vurgular.

Yaflant› ve y›llar›n biriktirdi¤i deneyim itibariyle bilginin ta-fl›y›c›s› olmak, iflbölümü ve toplumun örgütleniflinde söz sahibiolmak, eski ça¤larda yafll›lar›n harc› olan bir özellikti. Ancak,yafll›lar›n deneyim ve bilginin hazinesinin anahtar›na sahip ol-mas›, yine onlar›n varoluflsal dezavantajlar›yla yani ihtiyarl›k veyorgunluklar›yla karfl›tl›k oluflturur. Bookchin bu dezavantajüzerine flu tespitleri yapar:

“Ve genellikle sert ve güvencesiz olan bir dünyada, do¤al zo-runlulu¤un yönetti¤i bir dünyada, yafll›lar toplulu¤un en kolayvazgeçilebilir üyeleridirler. Yiyeceklerin k›t oldu¤u ve toplulu¤unyaflam›n›n zaman zaman tehlikeye girdi¤i koflullar alt›nda, ilkgözden ç›kar›lacak olan onlard›r. Antropolojik yaz›n, k›tl›k y›lla-r›nda yafll›lar›n öldürüldü¤ünü ya da sürüldü¤ünü anlatan örnek-lerle doludur; grup kamp› da¤›t›p baflka bir yere göç etti¤inde yafl-

Page 101: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

l› üyelerini normal olarak geride ölüme terk eden topluluklarda,bu uygulama münferit olmaktan ç›kar ve adet haline gelir.

Bu nedenle, yafll›lar›n yaflam› her zaman bir güvensizlik duy-gusuyla bulutlan›r. Bu duygu her yafltan insan›n maddi olarak ge-liflmemifl topluluklarda hissedebilece¤i güvensizlikten daha fazla-d›r. En eski dünyan›n do¤aya iliflkin bak›fl›na –sayg› ya da ekolo-jik uyarlanmayla korkunun iç içe geçti¤i de¤iflen bir bak›fl –nüfuzeden belirsizlik, yafll›lar aras›nda bir ölçüde nefretle güçlenir, çün-kü korku söz konusu oldu¤unda, do¤an›n de¤iflikliklerindenkorkmak için yafll›lar›n gençlerden daha fazla nedeni vard›r.”

Bookchin, bu tespitlerden hareketle, hiyerarflinin ortaya ç›k›-fl›ndan en fazla ç›kar› olanlar›n yafll› kifliler oldu¤unu ve fizikselgüçsüzlük ve zay›fl›¤›n kendilerinden ald›¤› güçleri bu sayedekoruyabilecekleri yarg›s›na var›r. Haks›z da say›lmaz… Eskitoplumlarda, yafll›lar deneyim ve bilgi birikimlerine dayanaraketkinlik kazanmaya bafllar ve ayr›cal›kl›, “ulu” bir konuma yük-selirler.

Gerontokrasi, özellikle toplum içine yeni kazan›lacak olankuflaklar› oluflturan genç bireyler üzerinde etkinlik kurar ve ik-tidar›n› onlar üzerinde pekifltirir. Gerontokratik iktidar, gençkuflaklar üzerinde üstünlü¤ünü kabul ettirebilmek için sadecekendi bilgi birikimine duyulan ihtiyac› kullanmakla yetinmez.Yafll›lar, özellikle kimi ritüeller yoluyla kendi iktidarlar›n› pekifl-tirmek yoluna giderler.

Bookchin buna flöyle de¤inir “Zorunlu olarak bütün toplum-larda olmas› gerekti¤i gibi gençlerin kafalar› yetiflkinler taraf›n-dan yetifltirilmekle kalmaz, yafll›lar›n otoritesine de¤ilse de bilge-li¤ine sayg› duymak üzere biçimlendirilir. Bir dizi antropologun

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi - 101

Page 102: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

102 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

öne sürdü¤ü gibi, birçok yaz› öncesi toplulu¤un yeni yetme erkek-lere uygulad›klar› sert toplulu¤a kabul törenlerinin amac›, yafll›la-r›n bilgeli¤ini genç beyinlere ‘nakfletmek’ için ac›y› kullanmakolabilir; ama ben ayn› zamanda ‘otorite’ duygusu da ‘nakfledildi-¤ini’ ileri sürece¤im.”

Eski toplumdan günümüze gelene kadar, Gerontokrasi ya-hut yafll›lar›n toplum içindeki egemenli¤inin, baflkalaflarak vemevcut iktidar iliflkileri içinde güncel egemenlik biçimleriyle bü-tünleflerek yeni biçimlere girdi¤ini söyleyebiliriz.

Yaz›n›n ortaya ç›k›fl› ve matbaan›n geliflmesiyle birlikte vedolay›s›yla bilginin aktar›m› konusunda farkl› tür araç ve ku-rumlar›n oluflmas› sonucunda, yafll›lar›n bilgelik iktidar› da sar-s›l›r. Otoritenin içsellefltirilmesine yol açan ritüeller yerlerini ku-rallar, müfredatlar ve yönetmeliklere b›rak›r. Aç›k gerontokratikbiçimin yerini, daha kurumsal ve inceltilmifl bilgi iktidarlar› al›r.‹lkö¤retim, lise, üniversite, mesleki e¤itim kurslar› vb. okullaryahut medya ve ideolojik manipülasyon araçlar›, hatta simülas-yon biçimine kadar evrimleflen bir dizi geliflme bilgi iktidar›n›nyeniden üretilmesini sa¤layan araçlar olarak ortaya ç›kar. Bu ye-ni statüko içinde gerontokrasi kendine özgü bir yer edinir.

Özellikle burjuvazinin geliflmesiyle ve devrimler ça¤›n›n bafl-lamas›yla, matbaan›n bulunmas› ve yaz›n›n kitlesel ölçekte kul-lan›l›r/ paylafl›l›r hale gelmesi ve ayd›nlama süreci iç içe yaflan›r.Böylesine bir süreç içinde e¤itim anlay›fl›n›n de¤iflmesinin, “zo-runlu e¤itimin”, okullaflman›n, okuma yazma oranlar›nda yükse-liflin de önü aç›l›r… E¤itim ve bilginin halk›n genifl kesimleri ta-raf›ndan edinilmesi, belli bir burjuva geliflim standard› yakala-mak için de önemli bir ihtiyaçt›r.

Page 103: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Neil Postman bu süreç içinde, teknik bir geliflmenin üzerin-de özellikle durur: Matbaan›n ortaya ç›k›fl›… Ve bununla birlik-te insan›n, gençlik/ergenlik ve yetiflkinlik dönemlerinden farkl›bir dönem olarak çocukluk ça¤›n›n ortaya ç›kt›¤›n› vurgular.“Matbaa ile birlikte yetiflkinlik de kazan›lmak zorundayd›. Ye-tiflkinli¤in kazan›lmas› biyolojik de¤il, simgesel bir baflar› olmufl-tu. Matbaadan günümüze çocuklar, yetiflkinler olmak zorunday-d› ve bunu okumay› ö¤renerek, tipografi dünyas›na girerek yap-mak zorunda kalacaklard›. Bunu da baflarmak için e¤itim alma-lar› gerekecekti. Böylece Avrupa uygarl›¤›, okullar› yeniden icatetti. Okullar› yeniden icat ederek, çocuklu¤u zorunlu k›ld›.” Ço-cukluk, gençlik öncesi bir ilk biçimlenifl ve geçifl süreci olarakgörülebilir.

* * *Günümüzde çeflitli biçimlerde yaflar kalmaya çal›fl›yor olsa

da, Gerontokrasi biçiminde tan›mlanan yafll›lar iktidar›n› mut-lak ve de¤iflmez bir durum olarak görmemek gerekir. Tabi-i bu gerontokrasinin küçümsenecek ve göz ard› edilecek bir ko-nu oldu¤u anlam›na da asla gelmez.

Mükemmelleştiği Oranda TutuculaşmaÜnlü do¤a bilimcisi Herbert Spencer, “her oluflum mükem-

melleflti¤i ölçüde tutuculafl›r” der. Yafll›lar›n y›llar›n tecrübesiiçinde biriktirdi¤i bilgi, kimisinde kusursuzluk ›fl›¤›yla harelenir.O vakit bu tutum kendi yarg›lar›na hayranl›k beslemeye ve yer-leflik yarg›lar›na sevdalanmaya dönüflür. Bu bir zaaft›r. Kendideneyimleri ve yaflant›lar›yla sabit olmak, etraf› duvarlarla çevri-li bir gerçeklik içinde gömülüp kalmak ve ununu eleyip ele¤ini

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi - 103

Page 104: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

104 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

asm›fl olmak bu zaaf›n karakteristik özelliklerindendir. Geron-tokratik iktidar bu içerikte bir zafiyet yarat›r.

Kendi içine kapal› ve elefltiriden muaf olunmas›, hayat›n ak›-fl›ndan kopuflu da beraberinde getirir. Hayat›n canl› dinamiz-miyle köprüler at›ld›kça, karar süreçlerinde eski deneyimlerintortusu, önseziler ve kimi yerde hurafelere varan söylentilerle,flizofrenik kapal› devre bir anlay›fl etkili olmaya bafllar.

Ve “Mekân tutmak ve her akflam ayn› ufukta Güneflin bat›fl›-n› seyretmek ölümdür biraz” derken flair, asl›nda kendi deneyim-lerinin içinde hapsolan bireyin ölümünü iflaret eder.

O halde her durumda ve her yarg› karfl›s›nda elefltirinin yeri-ni korumam›z gerekir. Elefltiri mekanizmas›n›n sa¤l›kl› iflleyifli,yap›ya uyan›kl›k ve zindelik afl›lar. Böylelikle yarg›lar›m›z›n za-manafl›m›na u¤ramas›na ve fosilleflmesine karfl› güç verir.

Tutuculu¤un ve duyars›zlaflman›n s›n›rlar›n› aflmak için ba-zen elefltiri yetersiz ve rutin kalabilir. Kapsaml› devrimci hamle-ler yapmak gerekir. Bu da ancak mevcut bak›fl aç›s›n›n köklü de-¤iflimiyle, paradigmada yap›lacak devrimle mümkündür. Eski,köhnemifl paradigma ve onun kavramsal çerçevesi silinip at›lma-l› ve yerine yenisi konmal›d›r.

Deneyimin Harcı CesarettirGençli¤in militanca bir varoluflla eyleme ve özgürlü¤e olan

gözü kara tutkusu, Hamlet’in flu sözlerindeki ifadeye benzer:“Zaman›n çivisi ç›km›fl ve ne yaz›k ki onu yerine oturtmak içinben seçilmiflim.” Hamlet burada kaderinin ona biçti¤i rolden ya-k›n›r, kendini eksik ve zay›f hisseder. Yine de bir ürpermenin gi-dip gelifli gibi kendini olaylar›n dövüflü içine at›verir ve iflte o za-

Page 105: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

man Hamlet’in gücü ve zekâs› orada a盤a ç›kar.Genç Militan›n›n da, deneyimsiz ve zay›f görünümü ard›nda

Hamletvari bir zekâ, güç ve irade vard›r. Tabi-i bu gizilgüçlerin a盤a ç›kmas›, durduk yere olmaz, cesaretleolur.

Deneyimsiz ve yetersiz oldu¤u yarg›s›na saplan›p kalan gençileri ad›m atamaz, korkular›n›n içine gömülür ve Naz›m’›n dedi-¤i gibi “Korktu¤u için kaçmaz, kaçt›¤› için korkar”. Bu konudaLatince bir deyifl gayet ufuk aç›c›d›r, flöyle der “Audemus juranostra defendere” yani “Talih ancak cesurlara güler.” Gerçekten,cesaret olmadan deneyimin kendi bafl›na bir anlam› olmaz. Ce-saret, deneyimin harc›d›r ve yola ç›kmak için ilk ad›m› atmak dabu cesaretin k›v›lc›mlanmas›yla mümkündür.

Otoriteye Karşı Gençliğin Kendi Varoluşuna Alan Açma HakkıNoam Chomsky “insanlar›n gayri meflru otoriteye karfl› bafl-

kald›rmaya olan tarihsel e¤iliminden” bahseder ve baflka bir yer-deyse “Her türlü otorite ve hiyerarfli sorgulanmal› bunlar›n mefl-ruiyeti ispatlanmal›d›r. Meflruiyetini ispatlamayan her türlü otori-te gayri meflrudur.” der. Bu son ifadesiyle otoritenin kabul edile-bilir yönüne vurgu yapar. Yani Chomsky’e göre otorite olmak“kendi rüfltünü ispatlamay›” gerektirir. Bizce bu görüfle de elefl-tirel mesafede yaklaflmak gerekir.

Chomsky’nin anarko sendikalist otorite vurgusuna elefltirelmesafeyle yaklafl›rken, A. Gramsci’nin hegemonya üzerineMarksizme katk›lar› da, otoriteye bak›fl aç›m›z› baflka bir minva-le çeker. Gramsci hegemonya kavram›n› daha çok kültür üzerin-

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi - 105

Page 106: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

106 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

den aç›klarken gizil bir bask›dan söz eder. Bu hegemonya halktaraf›ndan da kabullenilir. Bu hegemonyan›n kabulleniflini ge-rentokrasi aç›s›ndan de¤erlendirecek olursak, otorite iktidar›n›nesnel koflullarda sadece bask›yla kurmayacakt›r, çünkü süreçiçerisinde bir kabullenifl yaratacakt›r. Burada hegemonyan›nmeflrulu¤unun ortaya ç›kmas› söz konusu olabilece¤i için, gizilhegemonyan›n varl›¤›n› unutmayarak bu gerçeklikle karfl›laflma-m›z gerekmektedir.

Gerontokrasiyle yaflad›¤›m›z çat›flman›n, hayat›n gündelik verutin seyri içinde “kuflak çat›flmas›” biçimini ald›¤›n› düflünür-sek; otorite karfl›tl›¤›n›n, “meflru” ya da “gayri meflru” bir otori-teye karfl› olmaktan öte, genç kuflak üzerinde yafll›lar›n kurdu¤ubilgiye dayal› iktidara karfl› bir tepki biçiminde tezahür etti¤inisöyleyebiliriz. Dolay›s›yla, gençli¤in, kendi varolufluna alan aç-mak için kendinden önceki kuflakta karakterize olan toplumsal-laflm›fl de¤erler, kabuller ve normlara karfl› verdi¤i mücadele,onun “do¤al e¤ilimi” gibidir.

Gençli¤in günefl alt›ndaki yerini istemesi, kuflak çat›flmas›n›nda temelini oluflturur. Ve kendi varolufl mücadeleleri olarak gör-dükleri bu çat›flmada “yeni yetme” gençler, eski toplumsal de-¤erlerin içine kimisinde k›l›çlar›yla dal›verirler.

Gerontokrasiye karfl› mücadelenin en tipik örne¤i Turgen-yev’in Babalar ve O¤ullar’›ndaki Bazarov’dur. Bazarov, örüm-cek ba¤lam›fl anlay›fllar ve de¤erler y›¤›n› karfl›s›nda k›l›c›n› çek-mifl bir kahramand›r. Ve, k›l›c›n› bu de¤erlere ve onlar›n tafl›y›-c›s› olanlara ac›mas›zca savurur. Bazarov y›k›lmad›k tabu b›rak-mamacas›na gözü karad›r, o yüzden Turgenyev ona Nihilist ad›-n› verir.

Page 107: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Bazarov, hem s›radan bir insand›r, yani her genç kufla¤›n ya-flad›¤› “kuflak çat›flmas›”n› yaflayan bir gençtir. Hem de s›ra d›fl›bir insan› temsil eder, öyle ki, tarihler boyunca üstüste y›¤›lm›flolan de¤erler, deneyimler ve gelenekler birikiminin krizi ve in-sanl›¤› felç eden etkisi karfl›s›nda bayrak açm›fl bir gençtir.

Bazarov’un tarihin fosilleflmifl anlay›fllar› karfl›s›ndaki tutu-mu, Büyük ‹skender’in Gordion dü¤ümünü kesip atmas› gibi-dir. Çözülmeyen dü¤ümü kesip atar ve ona göre bu da bir çö-züm tarz›d›r.

Barbarlar ve GençlerBazarov’un savurdu¤u k›l›ç darbeleri asl›na bakarsan›z Hik-

met K›v›lc›ml›’n›n “medeniyete barbar afl›s›” dedi¤i türdedir.Sosyal devrimlerin geliflmedi¤i yerde tarihsel devrimlerle tarihinönü aç›l›r. Yozlaflm›fl ve kendi içinde kör dövüfle dönmüfl birmedeniyetin/tarihselli¤in, bir barbar ak›n› ve davran›fl zoruyla(k›l›ç zoruyla) y›k›lmas› tarihsel bir devrimdir. Ve tarihin önüböyle aç›l›r.

Gençlik, buradan bak›ld›¤›nda ilkel komünal barbar toplu-lu¤una benzetilebilir. Çiçe¤i burnunda ve hareket içinde bulu-nan gençlik, sistem taraf›ndan atomize edilemeyen kolektif birkaraktere sahiptir; aç›k, cesur ve ikirciksizdir. K›v›lc›ml›, gençli-¤in bu zinde ve hareket halindeki yönünü olumlar. Özellikle68’lerde, gençli¤in davran›fl›n önde gitti¤i eylemci yönünü vesistemden kopufluyor olmas›n› önemli görür ve kendi bulundu-¤u yerden destekler:

“Eskiler; bilmeyenlerden de¤il, bilmedi¤ini bilmeyenlerdenkork, demifller. Anlafl›lm›yor diyenler; bilmediklerini bilecek in-

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi - 107

Page 108: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

108 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

sanlar›m›zd›r. Onlarla konuflabiliriz. Onlar›n anlamay›fllar› ne-dir? Anlay›fla do¤ru köprüler kurmakt›r. Ya sövüp say›fllar› nedir?Köprü kuran istihkâm birliklerinin kazma kürek gürültüleridir.”

Mücadele Dönemleri, Örgüt ve Kuşak ÇatışmasıGerontokratik iliflki biçiminin do¤urdu¤u tutum ve al›flkan-

l›klar, yeni dönem mücadele tarz›n›n gereklerine örgütün kendi-ni uyarlamas› gereken süreçlerde büyük zarar verir. Bu süreçte,ço¤u zaman eski kuflakla yeni kuflak aras›nda fliddetli çat›flmalaryaflan›r.

Rusya’dan örnekle, RSD‹P kuruluflu sürecinde bu çat›flma,Rusya’da Marksizmin örgütleyicisi ve önderi konumundaki Ple-hanov’un kufla¤›yla Lenin aras›nda yaflanm›flt›r. Plehanov’unotoritesi teorik birikimine dayan›rken, politik pratikte o biriki-min karfl›l›¤›n› üretemedi¤i ölçüde, Lenin ön plana ç›kar. Lenin,Plehanov’dan farkl› olarak teoriyi pratik politika içinde dövüfl-türen bir militiand›r. Yerleflik yarg›lar ve kitabi do¤rular içinesaplan›p kalmaz, devrimin ve Rusya iflçi s›n›f› ve ezilenlerinin ç›-karlar› neyi gerektiriyorsa onu yapar. Burada genç kufla¤›n ön-cüsü Lenin, düflünce ve davran›fl bütünlü¤ünü kurdu¤u orandapolitik etkinli¤ini art›r›r, bununla birlikte teorik olarak da dahaderin ve keskin bir görüfle ulafl›r. Plevanov art›k geride kalm›fl-t›r. Vera Zasuliç, Plehanov’a yaz›s›nda bunu flöyle itiraf eder:

“Bu tip insanlarla bir örgüt içinde çal›flamayaca¤›m›z› görmü-yor musun? Ve. Bu, onlar›n kötü oldu¤undan falan de¤il! Sadecezaman, anlay›fl ve haleti ruhiye fark›.”

“Neredeyse tüm genç göçmenler, zaten faaliyete bafllam›fl ya daciddi bir flekilde faaliyete haz›rl›k yapan o ö¤renci unsurlarla bir-

Page 109: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

likte, bizim karfl›m›zdalar. Enerji ile dolular, Rusya’n›n arkalar›n-dan geldi¤ini hissediyorlar… Biz Birlik’in iflçi yay›n› ç›kartma gö-revini yerine getiremeyiz… Talebi karfl›layacak bir iflçi yay›n› ç›-kartamay›z. Ve bunu ç›karabilecek olanlara engel oluyoruz gibigeliyor herkese…”

Kendini güncelleyememek ve hayatla canl› ve s›k› ba¤lar ku-ramamak, ihtiyarlaman›n en tipik belirtileridir. Böylelikle Pleva-nov ihtiyarlar, Lenin ise her daim genç kal›r.

Lenin ve Gençlik Lenin Bolflevik Partisi içinde gençli¤e özellikle vurgu yapar. Bolflevik Parti önderli¤i de di¤erlerine nazaran oldukça

gençtir. “1902’deki Bolflevik önderlerin ‘en yafll›lar› Krasin, Lenin ve

Krasikov’du (hepsi 37). En gençler Litvinov ve Zemlyaçka’yd›lar(ikisi de 31). Dokuz Bolflevik önderin yafl ortalamas› 34 idi. Men-flevik önderlerin yafl ortalamas› ise 44 idi.’

Partinin bir gençlik partisi olmas›ndan Lenin son derece mem-nundu ve bununla övünüyordu.

‘Biz gençli¤in partisiyiz çünkü gelecek gençli¤e aittir. Biz yeni-likçilerin partisiyiz ve yenilikçilerin peflinden en candan gelenlerher zaman gençliktir. Biz eski kokuflmufllu¤a karfl› fedakârca mü-cadele veren partiyiz ve gençlik her zaman fedakârca mücadeleyiüstlenenlerin en bafl›nda gelir. “Hay›r; otuzluk ‘yorgun’ ihtiyarla-r›, ‘bilgeleflmifl’ devrimcileri ve Sosyal Demokrasi’den dönenleritoparlamay› Kadetlere b›rakal›m. Biz her zaman ileri s›n›f›n genç-li¤inin partisi olaca¤›z.’

Bundan birkaç y›l sonra, Inessa Armand’a yazd›¤› mektupta

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi - 109

Page 110: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

110 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Lenin, ‘u¤raflmaya de¤er yegâne insanlar gençliktir!’ demifltir.”(T.Cliff)

Köle x Efendi DiyalektiğiBurjuva iktidar›n bilinçli, direngen ve ceberrut yan› d›fl›nda

bir de uyuflturucu, ikna edici ve kiflileri “derya içinde olup daderyadan haberi olmaz” hale getiren bir do¤as› vard›r. O yüzdensürekli uyan›k olmak gerekir. Gerontokratik iktidar da, ceberutolman›n yan›nda, gayet rasyoneldir ve ikna edicidir.

Gerontokrasi siyasal yap›larda, kadrolar›n pasifizminden, ör-gütsel iflleyiflin zaaflar›ndan, “özgürlükten kaç›fl” ve “gönüllükölelik” tutumlar›ndan beslenir. Ve, söz konusu zaaflar›n kendi-sine verdi¤i f›rsatlar› kullanarak oluflturdu¤u iktidar biçimleriy-le, etkinlik kurup geliflebilir. Sözgelimi özgürlükten kaç›fl arzusuiçindeki “memur kiflilik” yahut “köle kiflilik”, Gerontokratikiliflkileri gönüllü olarak benimseyebilir ve bunlarla kolayca rezo-nansa girebilir. Çünkü bu ikisi aras›nda bir simbiyotik iliflki var-d›r. “Köle efendi diyalekti¤i” içinde, “çokbilmifl ihtiyarl›k” ve“gönüllü kölelik” tutumlar›, birbirlerini karfl›l›kl› olarak var et-meye ve yeniden üretmeye bafllar.

Gerontokrasiyle Mücadele Süreklilik İster…Ve tabii, tarihsellik ve birikmifl al›flkanl›klar kolay terkedil-

mez ve bast›r›ld›klar› yerden tekrar yüzeye ç›karlar. Zaman okuhep ileriyi gösterse de, tarih tersinmez de¤ildir ve karfl› devrimingüncelli¤ini de bir an olsun gözden kaç›rmamak gerekir.

Ayr›ca, tarihin sürekli ilerleyifli, flimdinin mücadeleci birgenç kufla¤›n› yar›n›n orta yafll› görmüfl geçirmifl “akil insan”la-

Page 111: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

r›na dönüfltürebilir. Ve zaten, gerontokratik egemenlik biçimi-nin, kurmaya çal›flt›¤›m›z eflitlikçi iliflkiden köken olarak çok da-ha eskilere gidiyor olmas›, bu sorunu, “Gordion dü¤ümünü çö-zer gibi” bir vuruflta çözülecek bir mesele olman›n ötesine tafl›r.

Bin y›llard›r toplumun derinlerine kök salm›fl olan Geron-tokratik iliflkiler, say›lamayacak kadar çok alanla iç içe geçmifl veonlara nüfuz etmifltir. Dolay›s›yla, Gerontokrasinin tasfiyesi,ona yönelik devrimci bir hamlenin yan›nda, kendini sürekli gün-celleyen bir devrimi de gerektirir.

Kimse iktidar›n nimetlerinden “Tamam, bitti!” deyip vaz-geçmeyecektir. Egemenli¤in o tarihsel konumundan ç›kmak, ce-ketini ç›kart›p asmak kadar basit de¤ildir. Bu, gönüllüce yaflan-mayacak bir süreçtir. Aksine bir iteleme ve zorlamayla, karfl› gü-cün bask›s›na ve iknas›na r›za göstermeyle mümkündür. Bunabir tür “ayr›cal›klar›n intihar›” diyebiliriz.

Ancak mevcut konumun basitçe terk edilmesiyle de yetinile-mez, gemilerin yak›lmas› ve konumlar›n imha edilmesi de gere-kir. Yani, belki kuflaklar boyu sürecek, sürekli birbirini izleyendevrimler, kararl›, ciddi, uzun erimli bir mücadele, yenilenen vetükenmeyen bir irade ve iddia ile yafll›lar›n gençler üzerindekik›y›c› iktidar› tarih sahnesinden silinip atabilir.

KARAR:• Özgürlükçü gençlik, gençli¤in her türlü do¤ru formü-

lasyon, meflru otorite, yetkin merci karfl›s›nda -kimi zaman ek-sik, toy ve deneyimsiz görülebilen- kendi varolufluna alan açmahakk›n› kabul eder.

• Özgürlükçü gençli¤e göre; Gençlik, deneyimsizli¤ine

Gerontokrasi ve Otorite Karfl›s›nda Gençli¤in Varolufl Mücadelesi - 111

Page 112: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

112 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ra¤men, aç›kl›k ve samimiyet içeren durufluna sayg›y› ve kendi-siyle hiyerarfliden uzak ve eflit iliflki kurulmas›n› talep etme mefl-rulu¤una sahiptir.

• Özgürlükçü Gençlik, Gerontokratik iliflkilerin çözül-mesini hedefler. Baflta kendi örgütlenmesi olmak üzere içindefaaliyet yürüttü¤ü bütün alanlarda, gençli¤in inisiyatifinin gelifl-tirilmesini önüne koyar.

• Deneyim kazanman›n köreltici etkisinden kendisini ko-rumak ve yeni inisiyatiflerin önünü açmak için, yönetim organ-lar›nda rotasyonu esas al›r. Bir kiflinin ayn› organda ardarda 2defadan fazla seçilmemesini öngörür.

Page 113: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

EKOLOJİK KRİZ ÜZERİNE ÖNERGE

Bugün gezegen olarak hayati bir flekilde ihtiyaç duydu¤umuztoplumsal ve ekolojik dönüflümü devrimci bir tarzda yapabilme-mizin ve insan-do¤a iliflkisini sürdürülebilir ekolojik bir ekseneoturtabilmemizin ilk flart›, do¤aya ve tarihe iliflkin materyalist vediyalektik bir alg›lay›fla sahip olmam›zdan geçer. Bir yandan in-san›n do¤ayla iliflkisini toplum arac›l›¤›yla kurdu¤unu görmek,öte yandan toplumun insan›n üretiminin ve evriminin do¤al ko-flullar›yla belirlendi¤ini görmek durumunday›z. Bu yöntemi be-nimsemedi¤imiz sürece, insan›n günümüzde do¤a üzerinde ya-ratt›¤› tahribat ve y›k›m›, insan›n bencil do¤as›na atfeden idea-list bir ahmakl›¤a düfleriz. Ya da, ekolojik tahribat› yaratan top-lumsal üretim biçimlerinin içsel yasalar›n› görmeden, y›k›m› ön-lemek ad›na reformist önlemler almaya çal›flma gafletine düfler,bu gafletin bedelini yine do¤an›n kendisine ödetiriz. Ve, sürecindevam›nda, reformist önlemlerin yok etmedi¤i ana y›k›m e¤ilim-lerinin artan oranda zorlad›¤› do¤adaki eko-dengeler, biyosfer-deki canl› yaflam›n› yok edebilir.

Evrim, Emek, Doğa ve Tarih‹nsan, hem tarihsel-toplumsal, hem de do¤al bir varl›kt›r.

Evrimsel süreçte iki aya¤› üzerinde durabilmeyi baflaran insan,ellerinin serbest kalmas›yla yaflam gereksinimlerini sa¤layabil-mek ad›na ilkel teknoloji kullanma imkân›na eriflmifltir. Dik du-rufl ve kullan›lan aletlerdeki geliflmeler, beyin büyüklü¤ünde ar-

Page 114: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

114 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

t›fl› sa¤lam›fl, beyin büyüklü¤ündeki art›fl, daha kompleks bir zi-hinsel süreç do¤urmufltur. Beynin büyüklü¤ü beraberinde zekâ-n›n artmas›n› sa¤lam›fl, geliflen zekâ daha ileri teknolojileri veüretimi mümkün k›lm›flt›r. Do¤an›n bu lütfu (ya da ilk günah› ),insan›n hem do¤al-biyolojik gerçeklikte kökleri olan do¤al birvarl›k hem de toplumsal evrim eflli¤inde kendi do¤al varoluflu-nun s›n›rlar›n› sürekli öteleyen bir varl›k haline gelmesini sa¤la-m›flt›r. Sonuç olarak, insan-do¤a iliflkisi, en genel çerçevede, do-¤an›n bilinçle donanm›fl bir parças›n›n, do¤an›n geri kalan›ylakurdu¤u özgül bir iliflki fleklini alm›flt›r.

Tarih, insanlar›n salt do¤a içinde birer varl›k içinde olmak-tan ç›kt›klar› eflikten itibaren, yaflam ve geçim araçlar›n› üretmetarz›n›n, bu üretimi yaparken do¤a ve toplumla olan iliflkilerininbir sonucudur. Marx’›n dedi¤i gibi “Tarih insanal toplumun do-¤ufl belgesidir.”

‹nsan›n geçim araçlar›n› üretme süreci içerisinde do¤a ile be-deni, kollar›, bacaklar›, kafas› ve serbest kalan elleriyle kurdu¤uiliflki, onun tüm do¤adan farkl›laflmas›n› sa¤layan emek sürecidolay›m›yla olmufltur. Emek, insan ile do¤a aras›ndaki maddeal›flveriflinin -yani metabolik iliflkinin- kurulmas›n› sa¤layan do-¤al-insani etkinliktir. Burada vurgulanmas› gereken, toplum do-¤a iliflkisinin tarihin en eski dönemlerinden kapitalist toplumun-ve dolay›s›yla metabolik yar›lman›n- ortaya ç›kmas›na dek insa-n›n do¤a ile eme¤i arac›l›¤›yla do¤rudan iliflkilenerek gerçeklefl-tirdi¤i madde al›flverifli biçiminde yaflanmas›d›r. Bu madde al›fl-verifli, do¤an›n insan›n bedeni olmas›n› ifade eder. “‹nsan do¤a-dan yaflar. Do¤a onun bedenidir, insan ölmemek ad›na do¤aylasürekli bir diyalog sürdürmelidir.”

Page 115: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Bu eflikten, yani eme¤in toplumsal belirleyici olmaya bafllad›-¤› ilk do¤al günahtan itibaren, insan, do¤aya karfl› gelen ve onudönüfltüren bir özne haline geldi. ‹nsan-do¤a kendili¤inden bir-li¤i o birlikten giderek farkl›laflan bir insanl›k tarihine evrildi.Toplumsal belirlenim, toplumsal örgütlenifl, insan-insan iliflkisi-ne dayal› bir farkl›laflma ya da yeni bir düzlem olufltu. ‹nsanüretken güçlerini ve toplumsal iliflkilerini gelifltirdikçe, insanl›ktarihi giderek daha fazla flekillendi. Di¤er yandan do¤a ne kadarinsanilefltirilirse insanilefltirilsin, kendisinin asla s›f›rlanmayacakayr› bir düzlem olarak varl›¤›n› korumaya devam ettirece¤i ger-çe¤ini yads›mamak gerekir. ‹nsan-do¤a iliflkisinin tarih boyuncazenginleflmesi, asla bir do¤as›zlaflt›rma ya da daha az do¤a anla-m›na gelmez. Tersine, baflka bir aç›dan bu, do¤an›n giderek da-ha fazla toplumsallaflt›r›lmas›, eme¤in ve insan müdahalesinindaha fazla metabolik al›flverifli mümkün k›lmas› anlam›na gelir.Bu noktadan sonra insan do¤a özdeflli¤inin yeniden kurulmas›mümkün de¤ildir. Ekolojik hareketin böyle bir kayg›s›n›n olma-s› gerçekçi de¤ildir. Olsa olsa en gerçekçi yöntem, birbiriyle ilifl-ki halinde olan farkl› düzlemlerdeki insan tarihi ile do¤a tarihi-nin, ya da do¤a ile toplumun birlikte sa¤l›kl› evriminin do¤al ko-flullar›n› yeniden düzenlemek olur.

‹lkel komünal dönemde ve sanc›l› bir geçiflle birlikte ta-r›m&yerleflik hayat döneminde insan do¤a ile metabolik iliflkisi-ni korumufl, derinlefltirmifl ve sürdürmüfltür. Bu durum kapita-lizm ve metabolik yar›lma ortaya ç›kana dek devam etmifltir. Ka-pitalizm tahliline geçmeden önce, insanl›¤›n ilk büyük de¤iflimiolan tar›m toplumunun do¤uflu ve insanl›¤›n bu süreçte yaflad›-¤› sanc›lar› da incelemekte fayda vard›r. Böylece, hem tarihsel

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 115

Page 116: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

116 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

yöntemden sapmam›fl, hem de kapitalizm öncesi ekolojik kriz vetahribatlar›n da oldu¤unu göz ard› etmemifl oluruz. Çünkü, bu-gün ekolojik sürdürülebilirli¤in en büyük engeli kapitalizminkendisi olsa da, salt kapitalizmden kopuflla sürdürülebilirli¤isa¤lamak mümkün olmayacakt›r. ‹nsan-do¤a iliflkisini sürdürü-lebilir bir tarza dönüfltürmek ad›na kapitalizmden kopufl yaln›z-ca mevcut ekolojik krizin güncel nedenlerinden kopuflu ifadeeder. Hayalini kurdu¤umuz yeni toplum ve yeni ekolojik düze-nin sa¤l›kl› bir flekilde somutlaflmas› için, tarihin ac› deneyimle-rini göz önünde bulundurmak zorunludur.

Tarih: Üretim ve Yerleşik HayatAvc›-toplay›c› ve ilkel komünal toplumda artan nüfus bask›-

s›yla yerleflik hayat ve tar›m›n benimsenmesi süreci gerçeklefl-mifltir. Avc›l›k ve toplay›c›l›k artan nüfusun gereksinimlerinikarfl›lamada yetersiz kalm›flt›r. Günümüzden yaklafl›k 10.000 y›lönce bafllayan yerleflik hayat, ilk toplumsal üretimi ve iflbölümü-nü ve de medeni tarihi/s›n›fl› toplumlar tarihini do¤urmufltur.‹lk tarihsel eylem, geçim araçlar›n›n üretimidir.

“Bütün insan varoluflunun yani tarihin ilk koflulu insanlar›ntarih yapabilmek ad›na yaflayacak bir durumda olmalar› gerekti-¤idir. Hayat her fleyden önce yemeyi, içmeyi, bar›nmay›, giyin-meyi ve daha baflka fleyleri içerir. Bu yüzden ilk tarihsel eylembu gereksinimleri doyuracak geçim araçlar›n›n üretimi, maddihayat›n kendisinin üretimidir.”

Tar›m toplumuna geçiflle türlü olumsuzluklar(salg›n hasta-l›klar, do¤al felaketler sonucu oluflan k›tl›klar, açl›k, ölümler,göçler, verimsizlik vb.) yaflansa da, insan›n do¤ayla kurdu¤u ilifl-

Page 117: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ki organik ve metabolik bir iliflki olmufltur. Do¤a insanl›k tarihi-ne üretim arac›l›¤›yla do¤rudan girmifl, insan›n bedeni olmufltur.‹nsanlar do¤a ile kendi tarihsel iliflkilerini büyük ölçüde geçimaraçlar›n› üretirken üretmifl, böylece do¤a hayat etkinli¤inin so-nucunda, hayat›n araçlar›n›n üretimi olarak insanl›¤›n, kendinisürdürebilmesinin maddi zeminini oluflturmufltur.

Yerleflik hayat›n benimsenmesiyle insanl›k tarihinin en temelde¤iflikli¤i gerçekleflmifltir, ya da medeni tarih ortaya ç›km›flt›r.Bu toplumsal üretim, beraberinde, tar›mda daha çok çaban›ndaha fazla ürün anlam›na gelmesiyle mülkiyetin do¤mas›na,mülkiyete ve eflitsiz iflbölümüne ba¤l› olarak erkek egemenli¤i-ne, devletin do¤ufluna, art›k ürünün etkisiyle s›n›flar›n oluflma-s›na neden olan oldukça köklü de¤ifliklikler do¤urmufltur.

Ayn› zamanda, tar›m toplumu ekolojik tahribat›n art›fl›n› veekolojik krizlerin ortaya ç›kmas›n› temsil eder. Yerleflik hayatlabirlikte insanlar çeflitli salg›n hastal›klarla bafl etmek zorundakalm›fl, açl›k, kurakl›k, verimsizlik, g›da krizleri gibi koflullarlada mücadele etmifltir. Ayr›ca, ihtiyaçlar› karfl›lamak ad›na yap›-lan tar›m için yapay bir ortam yaratmak amac›yla, do¤al ekosis-temin dönüfltürülme süreci bafllam›flt›r. Tarla oluflturman›n enkolay ve verimli yolu orman yakmakt›. ‹nsanlar orman› yak›yor,orada k›sa vadeli yo¤un tar›m yap›yor, toprak verimsizleflincebaflka tarlalar aç›l›yor, do¤a kendisini yeniliyordu. Bu dönemdedo¤an›n kendini yenileme h›z›, ekolojik tahribat h›z›n›n üzerin-dedir.

Tüm bu olumsuzluklar, insan ile do¤a aras›ndaki metabolikiliflkiyi bozmam›fl, aksine derinlefltirerek sürdürmüfltür. Artannüfus topra¤a ve tar›ma daha fazla ba¤lanm›flt›r. Do¤a insan›n

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 117

Page 118: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

118 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

bedeni olmay› sürdürmüfltür. Genel olarak tar›m toplumlar› için, oluflturdu¤u eflitsiz top-

lumsal iliflkiyle erkek egemenli¤i, s›n›f iliflkileri, mülkiyet, devletgibi kurumlar› do¤urmufl, ihmal edilebilir bir ekolojik tahribatyaratm›fl, metabolik iliflkiyi derinlefltirmifl bir toplumsal yaflamortaya ç›kard›¤› söylenebilir.

Kapitalizme DoğruTar›m›n oluflturdu¤u yeni toplumda eflitsiz iliflkiler, mülkiyet

kavram›, cinsel, s›n›fsal sömürü iliflkileri zaman içerisinde derin-leflerek geliflti. Ancak, egemen s›n›f ve egemen cinsiyetle(erkek)birlikte, egemen tür(insan) tahakkümü de topluma ve do¤aya si-rayet etti.

Hayat› devam ettirme, mülkiyeti artt›rma ve zenginlik anla-y›fl›, yerleflik topluma erken geçen toplumlar›n henüz ilkel ko-münal bir yaflam süren baflka topluluklar üzerinde egemenlikkurmas›na neden oldu. Bu ilhak anlay›fl›, egemen toplumunkendi içerisindeki tahakküm iliflkilerinden do¤du.

Erken kapitalistleflen(Bat›l›, s›n›fl›, egemen, kentli) toplum-lar›n zenginlik yaratma anlay›fl› geç kapitalistleflmifl ya da henüzkapitalistleflmemifl toplumlar›n (Latin Amerika ve Afrika yerlile-ri, Asyal›-Do¤u Topluluklar›) üzerinde insanl›k tarihinin en ac›-l› dönemlerinden biri olan kolonyalizmi do¤urmufltur. Kapita-lizm öncesi emperyalizm diyebilece¤imiz bu süreç, ayn› zaman-da gezegenin ekolojik dengesi üzerinde de derin ekolojik tahri-bat yaratm›flt›r.

1400’lü y›llara gelene dek, insanl›k, açl›k, k›tl›k, salg›n hasta-l›klar, ekonomik kökenli savafllar, zorunlu göçler ve zorlu do¤a

Page 119: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

koflullar›yla savaflmak zorunda kalm›flt›r. Bunun yan›nda kentleroluflmufl, ticaret ortaya ç›km›fl, temel geçim ve yaflam kayna¤›n›ve esas›n› tar›msal ürünler oluflturmufltur. Mülkiyet iliflkileri ge-liflmifl, ortak tüketime dayal› tar›m yerine kifli mülkiyetine ba¤l›,bo¤az toklu¤una çal›flan nüfusun ço¤unlukta oldu¤u ve basit ye-niden üretimin egemen oldu¤u üretim tarzlar› egemen olmufltu.1400’lü y›llarla birlikte teknikteki ilerlemelerin de etkisiyle yenipazar ve hammadde aray›fllar›na yönelen Avrupal›lar, Amerikak›tas›n› kendi deyimleriyle keflfetmifltir. Bu keflif(!) sonucundaAmerika k›tas›n›n tüm do¤al zenginlikleri sömürülmüfl, yerlilersavafl ve salg›n hastal›klarla adeta k›r›lm›flt›r. 3. Dünya’n›n kefl-fi(!)nin alt›ndaki temel itki, merkezin(Avrupa’n›n) temel ihti-yaçlar›n›n karfl›lanmas› ve zenginlik yaratma anlay›fl›yd›. ‹lkelkomünal insanda olmayan, s›n›fl› toplumun kökleflip derinlefl-mesiyle, mülkiyetçili¤in egemenli¤inin toplumsal ideoloji olarakegemen olmas›yla ortaya ç›kan üstyap›sal bir anlay›fl olarak zen-ginlik yaratma ve tahakküm alt›na alma anlay›fl›, kapitalist olma-yan dünyada yaflayan insan ve di¤er canl›lar ile o co¤rafyalar›ndo¤al elementleri aç›s›ndan, tam bir felakete yol açm›flt›r. Ko-lonyalizm dedi¤imiz bu süreçte, Ekvatorun kuzeyi, Güneyini ifl-gal etmifl, Güneyin kaynaklar›n› Kuzeye aktarm›fl, servetin ço¤u-nu Kuzeyde, nüfusun ço¤unu da güneyde b›rakm›flt›r. Bu du-rum demografik aç›dan ve kaynaklar›n adaletsiz da¤›l›m› aç›s›n-dan, günümüze kadar gelen ekolojik ve insani bir kriz do¤ur-mufltur.

K›taya istila eden Avrupal›lar, yerlilere yabanc›s› olduklar›birçok hastal›k virüsü bulaflt›rm›fllar, nüfusun hastal›klardan k›-r›lmas›na neden olmufllard›r. Sa¤ kalmay› baflaranlar ise, tutsak

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 119

Page 120: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

120 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

düflmemek ad›na Avrupal›larla savaflm›fl, bu savafl sonucunda danüfusun önemli bir k›sm› azalm›flt›r. Bu süreçte k›ta nüfusu 100milyondan 10 milyona düflmüfltür. Azalan nüfusun yerini Afri-ka’dan getirilen köleler ve Avrupa’dan gelen insanlar ald›. Böl-geye 400 y›lda 20 milyon insan yerlefltirildi.

‹stilac›lar›n Amerika k›tas›n›n zenginliklerinden kapt›klar›servetin miktar›, adaya giderken yanlar›nda götürdükleri diken-li telin miktar›yla do¤ru orant›l› olmufltur. Ne kadar dikenli tel,o kadar toprak demekti zira. Komünal yerliler toprak mülkiye-tinin ne anlama geldi¤ini bile bilmiyorlard›.

Ayn› süreçte bölge tar›m›nda Avrupa’n›n ihtiyaçlar›n› gider-me amac›yla tek tip ürün yetifltirme (mono kültür), bölgenintoprak yap›s›na ve canl› çeflitlili¤ine çok büyük hasar verdi. Busüreçte Yeni Dünya’dan getirilen m›s›r, patates, fasulye gibi ekg›da kaynaklar› önce Avrupa tar›m›n› daha sonra da tüm dünyatar›m›n› dönüfltürdü. Ayr›ca Avrupa’n›n yay›l›m› dünyan›n fark-l› bölgelerinin bir hammadde ve köle kayna¤› olarak tek bir sis-teme ba¤lanmas› sürecini beraberinde getirdi ve kapitalist mer-kezlere ba¤l› bir dünya ekonomisi yaratt›. Bunlar›n tümü kapi-talizmin gelifliminin bir sonraki aflamas›n›n-sanayi devriminin-yolunu haz›rlad›.

Kapitalizm ve SanayileşmeAvrupa’n›n yay›l›m› ve bu yay›l›m sürecinde oluflturulan ilkel

birikim, teknikteki geliflmelerle birlikte, bat›da yeni bir üretimsistemi ve toplum biçimine geçiflin yolunu haz›rlad›. Bu üretimbiçiminin belirgin özellikleri aras›nda, metalaflan emek, genifl ye-niden üretim, k›rlar›n boflalt›lmas›, makinelerin ve enerjinin(fo-

Page 121: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

sil yak›tlar) kullan›m›, modern kentlerin ortaya ç›kmas›, önce-den konulmufl ihtiyaçlar düzeyiyle ba¤l› olmayan bir üretim bi-çimi olmas› say›labilir.

Bu üretim biçimi, üretimin hem boyutunda hem de yo¤un-lu¤unda h›zl› bir art›fl ve bir dizi bölünmeyi (merkez ile çevre,emekçi ile kapitalist… vd bölünmeleri) beraberinde getirdi. Bugeliflmeler, gezegen üzerinde son dört yüz y›l boyunca radikalde¤ifliklikler yaratt›. Sanayileflmenin birinci evresinde ‹ngilte-re’de dokuma tezgâhlar›, 2. Evresinde buhar makineleri ve de-miryolu etkili oldu. Bir sonraki aflama -bilimsel-teknik devir ola-rak adland›r›labilir- çelik, kimya ve elektrik sanayinin geliflmesi-ni gerektirdi. 20. yy.da, otomobil ortaya ç›kt›. 20. yy.›n ikici ya-r›s›nda da petrokimya, uçaklar ve bilgisayar ve elektronik ortayaç›kt›. Üretimdeki bu geliflmeler ba¤lam›nda dünyadaki sanayiüretimi çarp›c› bir biçimde yükseldi ve 1750’den günümüze 80kattan fazla artt›. Bu büyüme h›z› 1970’lerle birlikte yavafllasada, dünya ekonomisi büyümeye devam etmektedir. Ancak, bubüyüme, hem kapitalist ülkelerin içerisinde hem de merkez ileperiferi aras›nda gittikçe büyüyen bölüflüm sorunlar›n› do¤ur-mufltur.

Kapitalist büyüme, do¤a üzerinde de daha önce efli benzerigörülmemifl bir tahribat yaratt›. Bu tahribat, iki yönüyle kapita-lizm öncesi ekolojik sorunlardan ayr›l›r. Birincisi, kapitalizmbölgesel y›k›m de¤il, küresel y›k›ma neden olmufltur. ‹kinci ola-rak da, do¤an›n elementlerinin gittikçe artan yo¤unlukta ekono-minin alan› içerisine sokulmufltur. Bu elementlerin elde ediliflsüreci, ifllenme süreci, ve at›k olma süreçleri, ayr› ayr› ekolojiksorunlar do¤urmufltur.

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 121

Page 122: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

122 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Üretici güçleri sömürücü biçimde bilimsel olarak gelifltirme-siyle, kendisini durmadan geniflleyen ölçekte yeniden üretmeyeolan özünden gelen e¤ilimiyle ve buna ba¤l› olarak üretimin do-¤al s›n›rlar›n› küresel, biyosferik düzeye geniflletmesiyle kapita-lizm, gerçekten gezegen çap›nda bir çevre felaketine yol açabile-cek güçteki ilk toplum biçimidir. Öyle ki kapitalizmden çevreyeyönelen tehlike, nihai olarak sermayenin kendi maddi gereksi-nimlerini bile tehdit edecek büyüklüktedir.

Kapitalizm ve Ekoloji Arasındaki ÇelişkiSonda söyleyece¤imizi en baflta söyleyelim: Kapitalizmde

sürdürülebilir bir ekolojik düzen ya da do¤a ile toplumun sa¤-l›kl› evrimi mümkün de¤ildir, çünkü:

1. Kapitalizmin de¤er yasas› içerisinde bulundu¤umuz eko-

nomik ve ekolojik bunal›m›n en önemli sebebidir. Kapitalizm,do¤aya, ancak, ondan elde edece¤i maddelerin ç›kar›lmas› ve ifl-lenmesi için harcanana insan eme¤inin de¤eri kadar bir de¤er at-feder. De¤er, zenginli¤in özel bir toplumsal biçimi olsa bile, de-¤er biçimi, do¤ay› yararl› ve hayat veren karakteristiklerindensoyutlar. Bu çeliflki, kapitalizmin do¤al çevresini talan etme e¤i-limini aç›klar bizlere. Para ekonomisiyle kapitalizm, kullan›mde¤erlerini evrensel olarak metalaflt›rma ve sat›n al›nabilir k›lmayönünde bir e¤ilime sahiptir. Bu e¤ilim, ayn› zamanda, do¤aylatoplumun sürdürülebilir ve insani bak›mdan arzu edilir bir bir-likte evrimi lehine de¤il, özel mülkiyet konusu olarak üretilmeve sat›labilme yetene¤inde olan de¤iflim de¤erlerinin üretilmesiyönünde ifller. “Her ne pahas›na olursa olsun para kazanma an-lay›fl›” sorgulanmadan ve de¤iflmeden, yani kapitalizm ve onun

Page 123: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

egemen de¤er anlay›fl›yla hesaplaflmadan, sözgelimi kürkü içinkatledilen foklar›n yas›n› tutmak sadece iyi niyetli ve piyasa te-melli bir anlay›fl olur. Foklar›n kürkünün bir piyasa de¤eri oldu-¤u sürece, foklar ac›mas›zca katledilir.

De¤er yasas› içerisinde de¤inilmesi gereken bir nokta da,krizdeki kapitalizmin yeni kar ve rant aray›fl› içerisinde olmas›-d›r. Neo-liberalizmle birlikte yeni kar, de¤er ve rant aray›fl›, be-raberinde yoksulluk, g›da krizleri, su krizleri ve canl› yaflamlar›-n›n tehdidi-son bulmas› gibi sonuçlar› do¤urmufltur. Her fley pi-yasalafl›p metalaflm›fl, kapitalist ak›lc›l›k küresel çapta egemenideoloji haline gelmifltir.

Günümüz koflullar›nda tüm canl›lar›n yaflam kayna¤› olansuyun bir kar alan› olarak görülmesi, sözüm ona gezegeni kur-tarma anlaflmas› olan Kyoto Protokolü’nün kirletme hakk›n› de-¤ere çevirerek emisyon ticaretini icat(!) etmesi, Kaz Da¤lar›n›neflsiz güzelli¤inin, alt›n rezervinin yan›nda pek bir de¤er(!)ininolmamas› kapitalizmin de¤er yasas›n›n do¤a ve hatta gezegendüflman› oldu¤una bizi ikna etmeye yeter bile.

De¤er teorisinin el att›¤› bir nokta da enerji alan›d›r. Enerji-nin de kapitalizmin rant alan›na girdi¤i günümüz koflullar›nda,büyük sermaye gruplar›n›n teker teker enerji sektörüne girmehedeflerini aç›klamalar›, termik, hidrolik ve rüzgar santrali iha-leleri furyas› ve enerji sektöründeki her türlü kamu denetiminortadan kalkmas› son zamanlarda oldukça s›k gündeme gelmek-tedir, daha da gelmeye devam edecektir.

fiüphesiz sermayenin ve devletlerin el att›¤› en tehlikelioyuncak nükleer enerji, nükleer santraller, çok büyük ve geridönülemez bir çevre kirlili¤i, risk ve küresel maliyet yaratmakta-

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 123

Page 124: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

124 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

d›r. Radyoaktif at›k sorunu, ekolojik dengeyi bozmas› nedeniyleve üretim güvenirli¤i-kaza-risk-terör aç›s›ndan da en tehlikelienerji üretim teknolojisi, nükleer enerjidir.

Sermayenin di¤er olarak gördü¤ü bir di¤er önemli alan g›dave tar›m alan›d›r. Açl›¤a çözüm getirece¤i, daha çok ürün al›na-ca¤› gerekçesi ile ABD ve AB’deki tar›m tekellerinin ç›karlar›do¤rultusunda uygulanm›fl ve uygulanmakta olan Yeflil Devrimdenilen endüstriyel ya da modern tar›m yöntemleri ile, açl›¤a çö-züm bulunamad›¤› gibi, tam tersine, özellikle Afrika ve Asya’da-ki geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde tar›msal üretim azalm›fl, açl›k veyoksulluk artm›flt›r.

Transgenik tar›m ürünleri(GDO’lar) ile birlikte canl›lar üze-rinde yap›lan de¤ifliklikler; canl› sa¤l›¤›, biyolojik çeflitlilik, eko-lojik dengelerin bozulmas›, ekonomik ba¤›ml›l›k ve canl›lar›nyaflam hakk›n›n elinden al›nmas› gibi konular aç›s›ndan çokönemli tehdit ve riskler tafl›r.

2. Sermayenin ortaya ç›k›fl ve geliflme süreci, küçük toprak

mülkiyetini tahrip etti ve tar›msal nüfusun devasa ço¤unlu¤unuradikal biçimde yerinden yurdundan etti. Bu y›¤›nlar sermaye-nin ihtiyaç duydu¤u sömürülebilir emek gücünü oluflturuyordu.Kapitalizmin ortaya ç›kmas›yla iç pazar oluflturulmufl ve bu du-rum tar›mla sanayi aras›nda, esas olarak bu y›¤›nlar›n topraktankopar›lmas› yoluyla gerçekleflen bir ayr›lma gerçeklefltirmifltir.Böylece, kendi kendine yeten köylülerin mülksüzlefltirilmesi veüretim araçlar›ndan ayr›lmas›, metabolik yar›lma yaratt›. ‹nsan,bedeni olan topraktan koptu. K›rsal ev sanayilerinin ve tar›m›nyok edilmesi bir ülkenin iç pazar›na kapitalist üretim tarz›n›n

Page 125: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

gereksindi¤i genifllik ve süreklili¤i getirdi. Küçük üreticiler,emek gücünden baflka satacak bir fleyi olmayan özgür birer kufloldular, kentlere y›¤›ld›lar. Böylece, k›r ve kent aras›nda bir çe-liflki ortaya ç›kt›.Ürünler mal haline geldi, yumurta kümesten,so¤an bahçeden gelirken, ikisi de pazardan sat›n al›nmaya bafl-land›.

Kapitalistleflme sürecinde sanayi nüfusu büyük merkezleretoplay›p, kent nüfusunu durmadan artt›rarak, insanla yeryüzüaras›ndaki madde dolafl›m›n› bozdu. ‹nsan›n yiyecek ve giyecekbiçiminde tüketti¤i unsurlar›n topra¤a geri dönüflünü engelledive topra¤›n verimlili¤inin kal›c› olmas› için zorunlu koflullar› or-tadan kald›rd›. Kapitalizm bu bak›mdan da ekoloji karfl›t›d›r.

3. Kapitalizm hammadde ve enerji ifllemeyi sürekli artt›r-

mak zorunda olan bir sistemdir. Çünkü do¤adan ilk çekip alma-dan, tüketiciye ulaflan nihai ürüne dek giden bu ak›fl ne kadarbüyürse kar elde etme flans› o kadar büyür. Kapitalizmin bu ya-sas› günümüzde ulaflt›¤› do¤al s›n›rlarla birlikte düflünüldü¤ün-de aç›kça ekoloji karfl›t›d›r.

4. Kapitalizm, emek girdilerini minimize etmeye odaklan›r

ve enerji kullan›c› ve sermaye yo¤un teknolojileri yayg›nlaflt›r›r.Bu durum yenilenemez kaynaklar›n daha h›zl› tüketilmesi veçevreye daha fazla at›k b›rak›lmas›yla sonuçlan›r.

2000 Y›l› maden rezervlerinin befl kat› büyüklü¤ünde yenirezervlerin bulunabilece¤i varsay›m›yla hammaddeler için tüke-tim süreleri: Demir 173 y›l, Kömür 150 y›l, Nikel 96 y›l, Manga-nez 94 y›l, Krom 72 y›l, Kurflun 64 y›l, Kalay 61 y›l, Alüminyum55 y›l, Petrol 50 y›l, Çinko 49 y›l, Bak›r 48 y›l, C›va 45 y›l, Gü-

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 125

Page 126: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

126 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

müfl 42 y›l, Alt›n 29 y›l olarak hesaplanm›flt›r.Bu veriler bize kapitalizmin miyop oldu¤unu gösterir. Uza¤›

göremez, görmek istemez. Para kazanma dürtüsüyle ard ardagelen kuflaklar zincirinin yaflamsal gereksinimlerini hesaba kat-maz, do¤a üzerinde uzun vadeli tasarruflar› hesaplamaz.

Bunun en bariz örne¤ini endüstriyel tar›mda görürüz. G›dave tar›m tekelleri taraf›ndan daha çok kar elde etmek için k›flk›r-t›lan daha çok üretim her y›l binlerce türün yok olmas›na, mil-yonlarca insan›n yoksullaflmas›na, on binlerce kilometrekare ta-r›m arazisinin yok olufluna, yeni k›rsal alanlar›n tar›m arazisi ha-line gelmesine, topra¤›n ve yer alt› ile yer üstü sular›n›n tar›msalilaç ve suni gübrelerle afl›r› flekilde kirlenmesine yol açmaktad›r.1950’lerden sonra teknolojik alandaki yo¤un geliflmeler, üretim-de dönüfltürülebilir metalar›n yerini, dönüfltürülemeyen sentetikürünlerin almas›, bu ürünlerde kullan›lan kimyasallardan kay-nakl› zarar› korkunç boyutlara ulaflt›rm›flt›r. Sentetik ürünlerindaha fazla üretilmesinin sebebi, daha fazla kar getirmesinden-dir. At›klar ve zehirli kimyasal maddeler, yiyecek, su, hava vetopra¤› önemli derecede kirleterek, insan ve di¤er canl›lar›n ya-flam›n› tehdit eder hale gelmifltir. Gelecek kuflaklar›n yaflamsalihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›n› tehlikeye sokan neden, kapitaliz-min k›sa vadeli kar güdüsüdür.

5. Üretim ölçe¤inin genifllemesi ve iflbirli¤i, iflbölümü ve

makine donan›m› sayesinde eme¤in üretkenli¤inin artmas›yla,günlük yeniden üretim sürecine giren hammadde vb.’nin mikta-r› büyür. Bu durum kapitalizm ve do¤a aras›nda bir çeliflki yara-t›r. Kapitalizm içsel yasalar› gere¤i genifllemeye e¤ilimli bir sis-

Page 127: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

temdir. Rekabet etme ve ayakta kalmak ad›na sürekli geniflle-mek zorundad›r. Genifllemeye yönelik bu e¤iliminin do¤ada hergün artan oranda bir karfl›l›¤› vard›r. Dünya tarihinde flimdiler-de geldi¤imiz aflamada do¤an›n kendini yenileme h›z›n›n çoküzerinde olan bu geniflleme h›z›ndan ötürü, kapitalizmin do¤ay-la uzlafl›s› mümkün de¤ildir.

Son iki yüz y›ldaki geliflmeler, sanayi devrimi ve makine ka-pitalizmi, gezegen üzerinde daha önce efli benzeri görülmemiflbir tehlikeyi do¤urdu: Küresel ›s›nma ve küresel iklim de¤iflikli-¤i. Yerden yans›yan günefl ›fl›nlar›n›n atmosferin içinde tutulma-s› sonucu ›s›nan dünyam›z, bu sera etkisi sayesinde 18 °C dola-y›nda bir s›cakl›¤a kavuflur. Bu sera etkisi olmasayd› hayat damümkün olmazd›.

Fakat sanayi devrimiyle birlikte yaflanan enerji devrimi fosilyak›tlar›n kullan›m›n› artan bir oranda yayg›nlaflt›rd›. Petrol vekömür yo¤un bir flekilde kullan›ld›. Bu fosil kaynaklar›n yanma-s›yla atmosfere çok yüksek miktarda karbon yay›ld›. Bu karbongerekli olandan daha fazla sera etkisi yaparak, atmosferdeki or-talama s›cakl›¤› artt›rd›. Hiçbir önlem al›nmazsa bu yüzy›l so-nunda küresel s›cakl›¤›n ortalama 2 derece artaca¤› tahmin edi-liyor. Ayr›ca son bulgulara göre fosil yak›tlardan kaynaklananküresel karbondioksit emisyonlar› 2000’lerin bafllar›nda keskinart›fllar sergilemifltir. Öyle ki, art›fl h›z› 1990’lar›n sonlar›nda he-saplanarak gelifltirilen emisyon senaryolar›n› fazlas›yla aflm›flt›r.Dahas› atmosferdeki ortalama küresel karbondioksit miktar› heron y›lda bir öncekini aflacak biçimde artmaktad›r.

Küresel ›s›nman›n insan marifetiyle ortaya ç›kan belirtileri,yeryüzünün 10 farkl› alan›nda ortaya ç›km›flt›r: “yüzey s›cakl›k-

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 127

Page 128: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

128 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

lar›, nem, okyanuslar üzerindeki su buhar›, barometrik bas›nç,toplam ya¤›fl, yang›nlar, bitki ve hayvan türlerindeki de¤iflim, sukayb›, üst atmosferdeki s›cakl›klar, dünya okyanuslar›ndaki ›s›hacmi.” Mevcut gidiflat de¤iflmeyecek olursa, dünyan›n s›rt›nabinecek olan yük, uygarl›¤›n ve hayat›n tasavvur s›n›rlar›n›n öte-sinde gerilemesi anlam›na gelecek: Son aflamada s›n›rlara daya-nacak bir y›k›m ekonomisi ve ekolojisi. Evet, küresel ›s›nma veKüresel iklim de¤iflikli¤i kapitalizmden kurtulmak için yeterlibir neden!

6. Sermaye ça¤›nda üretime giren do¤al elementlerin serma-

ye için hiçbir maliyeti yoktur. Bu girdilerin üretimde oynad›kla-r› rol ne olursa olsun, sermayenin bir bilefleni olarak de¤il, do-¤an›n sermayeye bedava arma¤an› olarak sürece girer. Kapita-lizm do¤ay› kendi ihtiyaçlar› do¤rultusunda kullan›r. Ayr›ca ka-pitalizm, do¤a ve do¤adaki canl›lar›n, bir kullan›m de¤eri olarakinsan›n s›rf para kazanmas›n›n koflullar› statüsüne indirgenerek,toplumsal afla¤›lanmas›n› temsil eden bir sistemdir.

7. Kapitalist sistemin insan› do¤adan ve kendisinden uzak-

laflt›rarak insanlar› soyutlamalara dönüfltürme e¤iliminden dola-y›, kapitalizm bir “kendinden uzaklaflm›fl tinsel bireysellik” ya-ratan sistemdir. Kapitalist sistem Pazar iliflkilerini topluma veinsanlara dayat›r. ‹nsan› bireycilefltirir, yaln›zlaflt›r›r, insanlararekabet dayat›r. ‹nsani ve insan d›fl› do¤an›n zorunlu birli¤in-den, kapitalizme özgü bir tarzda kopufl gerçekleflir. Kapitalistsisteme entegre olma süreci, ayn› zamanda insan›n do¤as›ndanve do¤adan kopuflunu temsil etti¤i için ekoloji karfl›t›d›r.

Page 129: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

8. Kapitalizm önceden konulmufl bir ihtiyaçlar düzeyine

ba¤l› olmayan bir üretim biçimidir. E¤er belli bir kullan›m de-¤erinin karl› biçimde üretilip sat›lmas› mümkün ise, üretiminüzerinde zorlay›c› toplumsal k›s›tlar dikkate al›nmaks›z›n o kul-lan›m de¤eri üretilir. Bu üretimin ekolojik bir k›s›t›n›n olup ol-mamas› önemli de¤ildir.

9. Kapitalizmin yaratt›¤› dengesiz nüfus y›¤›flmalar›, insan

yaflam›n› niteliksizlefltiren ve yaflam›n do¤al çevrimsel koflullar›-n› alt-üst eden kapitalist kentleflmeyi do¤urdu. Kapitalizm önce-si kentleflmeden farkl› bir durum ortaya ç›kt›. Nüfusun büyükbir oran› kentlerde topland›. Günümüzde nüfusun kentlerde ya-flama oran› %50 in üzerine ç›km›flt›r. Bu oran sanayileflmifl ülke-lerde %87-90 aras›ndad›r. Bu h›zl› büyüme oranlar›, kentlerdealtyap› üzerinde büyük bask›lar oluflturdu. ‹flsizlik, yoksulluk vetemel ihtiyaçlardan yoksunluk artt›. Kentlerin yap›m› ve bak›m›,milyonlarca insan›n her gün ifle gidifl-geliflini sa¤lamak için çokbüyük miktarda enerji ve do¤al kaynak tüketildi. Bu y›¤›nlar›nulafl›m ihtiyaçlar› için kapitalizm hemen bir çare üretti: otomo-bil uygarl›¤›!

Bugün küresel iklim de¤iflikli¤inin en büyük nedenlerindenbirisi sanayi bacalar›ndan ç›kan gaz, öteki ise otomobil egzozun-dan ç›kan dumand›r. Dünyadaki solunum yolu hastal›klar›n›nen önemli nedenlerinden biri olan otomobil, ortaya ç›kt›¤›ndangünümüze kadar milyonlarca insan›n ölmesine neden oldu!Otomobil sanayi ve otomobil kültürü, toplu tafl›may› ortadankald›rmakta ve fosil yak›tlar›n afl›r› kullan›lmas›na neden olmak-tad›r. Bu durum küresel ›s›nmay› tetiklemektedir.

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 129

Page 130: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

130 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Bugün Avrupa da, 180 milyondan fazla otomobil yollardadolafl›yor. 2020 y›l›nda, dünyadaki otomobil say›s›n›n, bugünkü-nün iki kat›na ç›kaca¤› tahmin ediliyor. Üretimi için do¤adanalüminyum, çelik, çinko, kurflun ve kauçuk gibi hammaddeleriçekip alarak kendisi olan bir tafl›t arac› ömrü boyunca çevreyi üçyönden etkiler. Bunlardan birincisi, imalat esnas›nda oluflanat›klard›r. ‹kincisi, kullan›m esnas›nda egzozdan havaya at›lankarbondioksit, karbon monoksit, partikül maddeler, azot oksit-ler ve uçucu organik bileflikler gibi zararl› maddelerdir. Üçüncü-sü ise, arac›n kullan›m ömrünü tamamlamas›ndan sonraki, yanihurda halindeki at›klar›d›r. Ürünlerin elde edilmesi sürecindedolayl› yollardan harcanan ve ‘’sanal su” olarak tan›mlanan sumiktarlar›na göre 4 adet otomobil lasti¤i için 7 bin 500 litre suharcanmaktad›r. Ayr›ca mülkiyeti ve yaratt›¤› kültürle otomobil,erkek egemen sistemin de en önemli ayg›tlar›ndan bir tanesidir.

Ekolojik Olan Ekonomiktir, Ekonomik Olan Politiktir!Kapitalizmin içerisinde bulundu¤u krizi sadece afl›r› birikim-

le, azalan karlarla ve ekonomik durgunlukla aç›klamak yetersizolacakt›r. Afl›r› birikim ve azalan karlar› da içerisine alan, ancakbunlar›n ayn› zamanda üzerinde olan bir kriz söz konusu. Kapi-talizmi tarihsel bir kriz yaflamaktad›r. Art›k yeryüzünde insan›kuflatan ve bo¤an yabanc›laflma tahammül edilemeyecek düzey-dedir. Sermayenin hammaddesi olan do¤al kaynaklar do¤al s›-n›rlar›na ulaflm›flt›r. Küresel iklim de¤iflikli¤i gezegenin en cidditehdidi haline gelmifltir. Canl› türleri birer birer hatta yüzer yü-zer yok olurken, ekolojik denge üzerinde onar›lamaz yaralaraç›lmaktad›r. Kanser vakalar›, toplumda artan fliddet ve suç(!)

Page 131: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

olaylar›, psikiyatrik bozukluklar, kentlerdeki insanlar›n yafla-makta oldu¤u metropol sendromlar›, artan nüfusun baflta ifl, g›-da ve su gibi temel gereksinimleri karfl›s›nda sistemin manevrakabiliyetinin felce u¤ramas›, bu tarihsel krizin en önemli kan›t-lar›d›r.

Yeryüzündeki canl›lar›n ve yaflam›n devam› aç›s›ndan, insa-n› kuflatan ve onu gezegenle birlikte yok olufla sürükleyen “ya-banc›laflmadan” kurtulmak için, yeni bir ekolojik düzen zorun-ludur. Ekolojik hareketin bu düzeni kurmas› için kapitalizmlehesaplaflmas› kaç›n›lmazd›r. Zira kapitalizm do¤al s›n›rlar›naulaflm›fl bulunmaktad›r.

Bireyle tür aras›ndaki çeliflkiyi, yabanc›laflmay› ortadan kal-d›rmak, tam anlam›yla geliflmifl hümanizme ulaflmak, metabolikiliflkinin yeniden ussal bir biçimde düzenlenmesiyle gerçeklefle-cektir. Do¤ayla metabolik iliflkilerini ak›lc› yollarla düzenleyenbir üreticiler toplumunun yarat›lmas› ve bu sayede yaln›zca ken-di ihtiyaçlar› do¤rultusunda de¤il gelecek kuflaklar›n ve bir bü-tün olarak hayat›n ihtiyaçlar› do¤rultusunda da çal›fl›lmas›d›r.Bugün sosyalizme geçifl ile ekolojik bir topluma geçifl ayn› fley-dir.

Zaman ekolojik hareketin kitleselleflme ve radikal eylemlilikyapma zaman›d›r. Bunun ayak seslerini tarihi Kopenhag zirvesiprotestolar›nda duyduk. Tarihi olan zirve de¤il, Kopenhag so-kaklar›nda direnen iklim adaleti savunucular› ve ekolojistlerdi.fiimdi kitleselleflme zaman›d›r. Bunu yapabilmek için sosyalisthareketlerle ekoloji hareketlerinin daha fazla ortak zeminde biraraya gelmesi, hareketi ortaklaflt›rmas› gerekmektedir. Hareketi-miz de önüne bu hedefi koymal›d›r. Ekolojik hareketle ortaklafl-

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 131

Page 132: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

132 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

maktan öte, ekolojik bir sosyalist bilincin yarat›lmas› için müca-dele etmeliyiz. Bu da 21. yy konjonktüründe sosyalistlerinin ta-rihsel görevleri aras›ndad›r.

Dünyan›n yok olufl senaryolar› için öne ç›kan iki plan var. Yaküresel iklim de¤iflikli¤i ile yavafl yavafl ölüm, ya da nükleer ilehepten yok olufl. Hiçbirini kabul etmeyip üçüncü bir yolu aç-mak bizim elimizde. Ana ak›m çevrecilerin insanlar› üretimleri-nin koflullar›na ba¤layan toplumsal iliflkileri de¤ifltirmeksizinönerdikleri basit çevreci önlemlerinden öte, ancak, gezegen üze-rindeki bask›ya neden olan sistemin merkezine yap›lacak bir de-¤iflimle çözümün sa¤lanaca¤›n› görmek birinci görevimizdir.‹kincisi, bafltan yanl›fl kurulmufl ve ekolojik olmayan bir düzenintüm mensuplar›n› suçlamak yerine, insanlara insani üretimin ya-ratt›¤› tahribatlar› ve eflitsizlikleri anlatmak gerekir. Bu tutum,yeni ekolojik düzeni kuracak özneleri yaratmam›z› sa¤lar.

KARAR:• Özgürlükçü Gençlik, ekolojik krizden ç›k›fl›n ilk flart›

olarak, dünyan›n kaynaklar›n› umars›zca sömüren ve onu yokolufla sürükleyen kapitalizmle ve onun üretim-tüketim anlay›fl›y-la hesaplafl›lmas›n› görür. Do¤ay› ve do¤adaki varl›klar› karfl›l›k-s›z sömürü ve zenginlik kaynaklar› olarak gören anlay›flla aras›-na s›n›r çizer.

• Özgürlükçü Gençlik, kapitalizm ve onun anarflik-man-t›ks›z üretim-tüketim iliflkilerini görmeyen, sistemle bar›fl›k çev-reci örgüt ve STK’larla aras›na bir hat çizer.

• Özgürlükçü Gençlik, toprakla ve do¤ayla metabolikiliflkilerinin bozulmas›na neden olan ve k›rlarda yaflayanlar›

Page 133: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Ekolojik Kriz Üzerine Önerge - 133

kentlerin kenar mahallelerine, gecekondular›na y›¤an kapitalistsisteme karfl›, yoksullaflt›r›larak kentlere göç etmeye zorlananköylülerle ve gecekondu halklar›yla dayan›fl›r.

• Özgürlükçü Gençlik, kendi alan›nda çal›flma yaparken,gençlikte ekolojik bilinç oluflturmaya dönük eylemlilikler ve fa-aliyetler yapar.

• Bu konuda ana e¤itim çal›flmalar› aras›na bir ekoloji ki-tab› koymay› öngörür.

• Seçilen yeni ÖGD merkez Koordinasyonuna bir kapi-talizmin yaratt›¤› ekolojik y›k›ma karfl› mücadeleyi gençli¤in içi-ne tafl›ma ve uygun örgüt ve mücadele biçimleriyle sistem karfl›-t› ekolojik muhalefetle ortaklaflmay› infla etme görevi verilmifltir.

Dipnotlar1. Kenan Kalyon, Marksizmde Do¤a ve Tarih, Gri ve Yeflil Dergisi Say›: 12. K.Marx, Das Kapital3. K.Marx, Das Kapital4. F.Engels, Ailenin, Özel Mülkiyetin, Devletin Kökeni

Page 134: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

EĞİTİM ve KADRO POLİTİKAMIZ ÜZERİNE

“Marksizmi, Leninizmi ezberlemeyece¤iz, kavrayaca¤›z.Boynumuza bir muska gibi asmayaca¤›z, elimizde bir çekiç veorak gibi ya da uça¤›n kanat ve pervaneleri gibi kullanaca¤›z.”(Dr. Hikmet K›v›lc›ml›/Yol serisi/1. kitap/sy.23)

Kapitalist sistem, varl›¤›n› sürdürebilmek için do¤as› gere¤ibask›c› ve kontrolcü olmak durumundad›r. Bu kontrol mekaniz-malar› ve bask› politikalar›, özellikle de bilinçlerimize yöneliktir.Sistemin bu do¤rultuda yaratmaya çal›flt›¤›, halklar› ne yapt›¤›n›bilmeden hareket eden y›¤›nlara çevirmek ve insan› ise benmer-kezcili¤e sürükleyen bir bireyselli¤e hapsetmektir. Çünkü buhaldeki bireylerden oluflan y›¤›nlar daha rahat kontrol alt›na al›-nacakt›r.

Sistemden gelen her türlü sald›r›ya karfl› sa¤lam durabilmek,y›lmadan hareket etmeye devam etmek, kendini her gün yeni-den örgütlemek ve her bulundu¤u ortamda koflullar ne olursaolsun devrimci yarat›c›l›¤› varedebilmek, bir devrimci militan›nen temel görevlerindendir. Bunu baflarabilmekse, ancak bilinç-lerimizdeki berrakl›kla mümkündür.

Bizler sisteme karfl› mücadele etmek noktas›nda bir arayageldik, bunu bilince ç›kard›k ve bundan sonra aslolan, bu mü-cadeleyi nas›l yürütece¤imizdir. ‹flte tam da burada sadece hü-manist bir iyi niyet, dar pratikçi bir yaklafl›m, s›n›rl› bir kavramdünyas› ve ucuz kahramanl›¤›n ötesinde yetiler gerekiyor. T›pk›Lenin’in hat›rlatt›¤› gibi “...var›lacak yolu bulmakla, yoldaki

Page 135: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

güçlükleri yenmek farkl› sorunlard›r. Do¤ru yolu seçmek varo-lan güçleri yüz kat eder ve tabii bu sayede güçlükler kolaylafl›r,ama s›f›ra inmez. Yolu seçtikten sonra devrilecek engellerle bo-¤uflmak oldubittileflir.”

Bilincin aç›k, sa¤lam ve pürüzsüz olmas›, sisteme karfl› veri-lecek mücadelede biz Özgürlükçü Gençlerin elindeki en önem-li silahlardand›r.

ÖZGÜRLÜKÇÜ GENÇLİK’İN EĞİTİM ANLAYIŞI NASIL OLMALI?Marksist teori nedir sorusuna Engels 28 Aral›k 1886’da

Wichnevetskaya’ya yazd›¤› mektupta cevap veriyor: Teorimiz,bir dogma de¤ildir. Devrim dünyas›n›n birbirleriyle s›k› s›k›yaba¤l›, birbiri ard›ndan giden bütün olaylar zincirini canland›rd›-¤› bir süreçtir”

E¤itimin, salt teoriden ç›kmas› ancak pratik ile teorinin bu-luflmas› ve harmanlanarak devrimci kadrolarda kendini göster-mesiyle mümkündür. Özgürlükçü Gençlik kadrolar› okudu¤ukitaplar›, e¤itimlerde karfl›laflt›¤› kavramlar› prati¤in içinde an-lamland›rmal›d›r. Bu konuda “teori softal›¤› ve pratik yobazl›-¤›”na düflmemek gerekir.

Yap›lacak e¤itim çal›flmalar›nda devrimci kimli¤i ortaya ç›-kartacak, marksist bilinci afl›layacak, hem de anti-kapitalist ala-na dair kaynak sunacak tarzda materyaller kullan›lmal›d›r. Ayn›zamanda, e¤itim çal›flmalar›nda uygulanan yöntemin de dönüfl-türücü olmas› gerekir. Klasik anlatan-dinleyen ikili¤inden ç›ka-r›p, yarat›c› ifllevli bir sürece dönüflmelidir e¤itim çal›flmalar›.E¤itimin davran›fl de¤ifltirme süreci oldu¤unu ak›lda tutarak,

E¤itim ve Kadro Politikam›z Üzerine - 135

Page 136: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

136 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

teori ile prati¤in bütünlendi¤i bir e¤itim biçimini hayata geçir-mek gerekiyor. Ayr›ca, e¤itimin yönünü dönemin ihtiyaçlar›nagöre belirlemek de önem tafl›makta.

Geçmifl dönem e¤itim faaliyetine de¤inecek olursak,Bilinçlerimizi bir taraftan günlük faaliyetin ve prati¤in içinde

oluflturmaya çal›fl›rken, di¤er taraftan da teorik çal›flmalarla de-rinleflmeyi hedefledik. Örgütün de¤ifltirici ve dönüfltürücü gü-cünü yapt›¤›m›z e¤itim çal›flmalar› ile ortaya koymay› amaçlad›k.

Özgürlükçü Gençlik, dernekleflme karar›ndan bu yana dü-zenli e¤itim faaliyetleri yürütmüfltür.

Bu do¤rultuda okunan kitaplar›n tart›fl›lmas› fleklinde e¤i-timler düzenlemifltir. Bu konuda ilk zamanlar Toplumsal Öz-gürlük’teki yoldafllardan yaralanmakla beraber, zamanla kendikadrolar›ndan propagandistler yetifltirmeyi ve e¤itimleri düzen-lerken kendi kendine yetebilmeyi de önüne koymufl ve büyükoranda baflar› sa¤lam›flt›r.

Geçti¤imiz dönem e¤itim çal›flmalar›m›zda izledi¤imiz yön-tem, marksizmin temel kavramlar›n› kavramam›z› sa¤layacak veanti- kapitalist alana dair ufkumuzu açacak olan 7 konudan olu-flan bir e¤itim dizisiydi. E¤itim kitaplar›n› hat›rlayacak olursak:

‹lk E¤itim1. K›saca Marksizm Düflünüflü ve Diyalektik Nedir? 2. Üretim Nedir?3. Genel Olarak Sosyal S›n›flar ve Partiler4. Ücretli Emek ve Sermaye ve Ücret- Fiyat- Kar5. Komünist Manifesto6. Devrim Nedir?7. Toplumsal Cinsiyet

Page 137: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Bir örgütü var edecek olan kadrolar›d›r. Tersinden de, ör-güt, kendi kadrolar›n› diri tutmay› bilmek zorundad›r. Bu nok-tadan hareketle, Özgürlükçü Gençlik, temel e¤itim çal›flmalar›-n› tamamlam›fl Özgürlükçü Gençlik militanlar› ile, teoride vepratikte daha çok derinleflebilmek ve örgütün kadrolar›n›n do-nan›m›n› sa¤lamak amac›yla ikinci düzey e¤itim çal›flmalar› dayapt›.

Kadro E¤itimi1. Marks Biyografisi2. Lenin Biyografisi 3. Özgürlükçü Genç Militana Notlar4. Yeni Dönem Yeni Görevler; ikinci düzey e¤itim çal›flmalar›nda okunan kitap ve broflür-

lerdir. Temel ve ‹leri düzey e¤itim çal›flmalar›n›n yan› s›ra, Özgür-

lükçü Gençlik k›fl ve yaz kamplar› da bir okul niteli¤i tafl›r. 2006y›l›nda ilk kez yap›lan Özgürlükçü Gençlik kamplar›, bugünekadar düzenli bir flekilde sürdürüldü.

Özgürlükçü Gençlik, k›fl kamplar›n› bulundu¤u bölgelerdegenifl kat›l›ma aç›k bir flekilde yaparken, yaz kamplar›n› dahaçok militanlar›na dönük bir tarzda örgütler. Kamplar ayn› za-manda kolektif yaflam›n örüldü¤ü yerler olmas› bak›m›ndan daönem tafl›r.

Özgürlükçü Gençlik e¤itim çal›flmalar›, gençli¤in, köklerinitarihin derinliklerine salarak gelecek ufkunu yakalamas›, bugü-nün dinamikleri içerisinde gençli¤in kendi bilinçli eylemini vekomünist kimli¤ini oluflturmas› noktas›nda önemli bir yere sa-hiptir. E¤itim çal›flmalar›, sistemin gençli¤e reva gördü¤ü flidde-

E¤itim ve Kadro Politikam›z Üzerine - 137

Page 138: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

138 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

te, bask›ya, sömürüye, bireycili¤e karfl› tart›flma, soru sorma vekolektif bir yaflam biçimini örgütlemenin önemli bir parças›d›r.Bu yo¤un e¤itim çal›flmalar›, ayn› zamanda, sistemin ezberci,tektiplefltirici ve rekabetçi e¤itim anlay›fl›na alternatif olarak,sorgulaman›n, gerçe¤in bilgisine varman›n, sosyalist bilinceulaflman›n, ortak bir ruh ile birbirini gelifltirmenin ve dönüfltür-menin, devrimci eylemini gerçeklefltirirken bunu bilinçle donat-man›n bir arac›d›r.

ÖZGÜRLÜKÇÜ GENÇLİK KADROLARI NASIL OLMALIDIR?“Tarih yolu Nevski caddesinin yaya kald›r›m› de¤ildir. Tari-

hin yolu, durmaks›z›n kimi tozlu, kimi çamurlu alanlardan aflar,batakl›klardan, yarlardan ve uçurumlardan geçer. Toza bo¤ul-maktan ve ayakkab›lar›n› kirletmekten korkan kifli her türlü sos-yal faaliyetten sak›ns›n.”

Yolu tan›mak, bilmek ve yola hakim olmak, yolda nas›l yü-rüyece¤imizi ve ad›mlar›m›z› ne kadar kendimizden emin ataca-¤›m›z› gösterir.

Bir örgütün kadro politikas›, örgütün ufkunu ve iktidar pers-pektifini ifade eder. Örgütün hedefi ne ise buna uygun kadropolitikas› uygulamak gerekir. Leninist tarzda kadro, davayaadanm›fll›kt›r. Kadro ajitatördür, propagandisttir ve örgütçü-dür.

Sistemi kendi hedef tahtas›na koymufl ve onu y›kmay› gözü-ne kestiren bir kadro;

Sa¤lam bir irade ile ne istedi¤ini ve bunu nas›l yapaca¤›n› bi-len, önüne koydu¤u hedefe ulaflmak için kendine engeller koy-

Page 139: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

mayan, sistemin üretti¤i günlük yaflam›n basit ve kendili¤indenak›fl›ndan kendini koparm›fl, gününü iyi örgütleyen, çal›flma ala-n›n› avucunun içine alan ve ayn› zamanda alana d›flar›dan birgözle bakarak analizler yapmay› da bilen, sorunlar yuma¤›n› gö-ren, bu sorunlarla bafl edebilen, günlük h›rslardan ve sistemink›flk›rtt›¤› rekabetten ar›nm›fl, yoldafl›n›n geliflimini kendi gelifli-minin bir parças› olarak gören, teorik çal›flmay› önemseyen, yol-dafllar›ndan ne isteyecekse onu önce kendisi yapan, elefltiriye-özelefltiriye aç›k bir kifliliktir.

Sadece kendi örgütünde de¤il, sosyalist hareket içerisinde kidi¤er örgütlerle de benzer bir iliflkiyi gelifltirebilen ve hem ortakifllere imza atabilen hem de kendi sosyalist görüflünü çekinme-den dövüfltüren kiflidir.

Uzun y›llar boyunca sosyalist harekette kadroyu nesneleflti-ren, teknik bir araç gibi gören bir tutum vard›. Hala da bunusürdüren örgütler mevcut. Ancak, bu tarzla faaliyet örmenin im-kân› bizce yok. Bugün, teorik olarak donan›ml›, çal›flma alan›na,içinde bulundu¤u duruma ve zamana uygun yönelimler göstere-bilen, bilincini sürekli yenileyen ve gelifltiren ve yarat›c› kadrola-ra ihtiyaç var.

*Sistemden kendini ar›nd›rma:Sistem, toplumsal ve bireysel yaflamlar›m›z› sermayenin ha-

reketine, pazar›n ihtiyaçlar›na göre flekillendirmeye çal›fl›rken,özgürlük, ancak bu gidifle/“ak›nt›ya karfl›” durmakla kazan›labi-lir. Bunun için sistem, binlerce arac›yla her gün beynimize, ru-humuza s›zarken, reddetmek, özgürlük yolculu¤umuzun ilk ad›-m› olacak. Sistemin artan sald›r›lar›na karfl› her gün yeniden ve

E¤itim ve Kadro Politikam›z Üzerine - 139

Page 140: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

140 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

y›lmadan kendini var edebilmek, kendini örgütlemek gerekiyor. E¤er reddetmeyi göze alm›flsak ve sisteme karfl› uzlaflmaz bir

savafla girdiysek, kendimizi yakmakla ve yeniden kurmakla yü-kümlüyüz. Kendimiz sand›¤›m›z “fley”den kopuflarak kendimizibulaca¤›z. Sistemin bize dayat›p içsellefltirdi¤i bütün “me-kan”lardan, “›rk”›m›zdan, “din”imizden, “cinsiyet”imizden vd.kopuflaca¤›z. Reddetmek ve sisteme karfl› durmak ilk ad›msa,ikinci ad›m›m›z sistemin alternatifini yaratmaya, sistemi kendin-de y›kmaya bugünden bafllamakt›r. Yaflamlar›m›z› zindana çevi-ren her türden burjuva, feodal duygu, düflünce, davran›fl ve al›fl-kanl›kla mücadele etmekle yükümlüyüz.

Sistemin rekabeti ve onursuzlu¤u dayatt›¤› yerde, düflmanakarfl› uslanmaz bir inatla direnmesini bilen, hiçbir biçimde vekoflulda düflmanla uzlaflmayacak olan özgürlükçü gençlik mili-tanlar›, örgütüne, yoldafllar›na ve halka karfl› ise, içten, dürüst veözverili olmal›d›r.

*Bencillik-rekabet ya da kendi yoldafl›ndan sorumlu olma-onu gelifltirip dönüfltürme:

Bencillik ve rekabetçilik, iletiflim kurmay›, birbirini anlama-y›, elefltiriyi ve verimlili¤i yok eder. Böyle bir yaklafl›m ve davra-n›fl biçimi ise, ancak kapitalizmin özelliklerine uygun olabilir.Bizlerin buna karfl› öne ç›kartaca¤› özellikler, elbette ki yolda-fl›ndan sorumlu olman›n bilinciyle hareket etmek ve yoldafl›n›ngeliflimini en az kendi geliflimi kadar önemsemek olmal›d›r.Kadronun, bayra¤› devredece¤i yoldafl›n›n kendinden daha h›z-l› koflabilmesini sa¤layabilmesi, onun baflar›s›n›n da göstergesi-dir. Her bir kadro, kendi yoldafl›n›n önünü açmak, onun dev-

Page 141: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

rimci özelliklerini ortaya ç›karmak ve zaaflar›ndan ar›nmas›n›sa¤lamakla yükümlüdür.

*Düflüncede profesyonellik-ruhta amatörlük:Özgürlükçü gençlik militanlar›, kariyerist, bürokratik ve bu-

yurgan tarzla aras›na kesin s›n›rlar çizmelidir. ‹fl be¤enmezlik et-meden, bulundu¤u alanda ikamecilik yapmadan ald›¤› her türlüifli -yani afifl yapmaktan saatler süren çetrefil tart›flmalar› yürüt-meye kadar- hem gönüllü olarak hem de sorumluluk bilinciylegerçeklefltirebilmelidir. Yapt›¤› her ifli ilk kez yap›yormuflças›naheyecanla ve dikkatle yapabilmeyi gerektirir amatör ruh. Ruhtaamatörlük, hata yapmay› göze alabilmektir de ayn› zamanda.Hata yapmay› göze alarak yeniyi arayabilmek, coflkuyla ve heye-canla elini tafl›n alt›na koyabilmektir.

Özgürlükçü genç militan›n amatör ruhunu diri tutmas›n›nyan› s›ra, hata pay›n› en aza indirebilmek için ince eleyip s›k do-kuyabilmesi, önüne ç›kan engellerler karfl›s›nda pani¤e kap›lma-dan, yak›nmadan ve y›k›lmadan, so¤ukkanl›kla ve profesyonelcehareket edebilmesi de gerekir.

*Elefltiri-özelefltiri:Hatalar›m›z gençli¤imizden ve deneyimsizli¤imizden gelir.

Ve zaten, hareket eden hata da yapacakt›r. Burada amaç hata ya-pamamaktan ziyade, hatada ›srar etmemek ve her hatadan birs›çray›flla ç›kmay› bilmektir. Elefltiri- özelefltiri mekanizmalar›n›iflte tam da bu noktada devreye sokmaktan kaç›nmamak gerekir.Bilmeliyiz ki, elefltiri-özelefltiri mekanizmas›, hem örgüt hem deörgütün militanlar› aç›s›ndan de¤ifltirici, dönüfltürücü ve geliflti-

E¤itim ve Kadro Politikam›z Üzerine - 141

Page 142: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

142 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

rici bir iflleve sahiptir. Ayn› zamanda, özgürce tart›flman›n veyoldaflça birbirini kollaman›n bir parças›d›r. Hatalar üzerindetepinmeden elefltiri yapabilmek, elefltiriyi yapt›ktan sonra hata-n›n ya da eksikli¤in düzeltilmesi için dönüfltürücü kimli¤imiziharekete geçirmek ve dönüflüme imkan tan›mak önem tafl›r. Ay-n› zamanda, özelefltiri konusunda, “yapt›m, özür dilerim”ci gü-nah ç›kart›r biçimde de¤il, özelefltiriyi pratikte vermeyi bilmekgerekir.

*Kolektif önderlik:Bir taraftan mücadele dolu her gün ile deneyimi ço¤altmak

ve pratik birikimi art›rmak, bir di¤er taraftan da bu deneyimi vebilgi birikimini bir otorite unsuru olarak kullanmama ve bilgile-rimizi ve deneyimlerimizi yoldaflça paylaflarak kolektif bir ön-derlik yaratmak önemlidir. Yapt›¤›m›z iflleri ve yetkileri, sadecekendi üzerimizde toplamamak, ikamecilikten uzak durmak vesorumlulu¤u paylaflt›rmak gerekiyor.

*Örgüt-kadro diyalekti¤i:Devrimci komünist militan, bu örgütlü ortam içinde e¤itilir,

onun, eksikliklerinden ar›nmas› bu zeminde sa¤lan›r. Birey an-cak bu flekilde olgunlaflabilir.

Bilmeliyiz ki, örgüt, militan› ve militan da örgütü etkiler, de-¤ifltirir ve dönüfltürür. Aralar›ndaki diyalektik iliflki, bir militankendi bafl›na örgüttür ve kadrolar›n hepsinin kolektivitesi de ör-gütü yarat›r fleklinde özetlenebilir.

Özgürlükçü Gençlik’in nitelikli, güçlü, sa¤lam organlara sa-hip olmas›n›n yolu, Özgürlükçü Gençlik’in teorik ve pratik hat-

Page 143: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

t›n› kavram›fl, bu konuda belli bir derinli¤e ulaflm›fl kadrolardangeçer.

*‹ki kadro tipinin elefltirisi:Sosyalist hareketin tarihine bakt›¤›m›zda ise kafl›m›za asl›nda

iki temel kadro tipi ç›k›yor. Biri pratikte s›nanmayan ve lafazan-l›ktan öte geçemeyen salon solculu¤u.

Di¤eri dar pratikçi tipten kadro… S›n›rs›z ve hayranl›kuyand›ran bir fedakârl›k ve emekçilik örne¤i gösterir; ifl kotar-mada üstüne yoktur; ancak, prati¤ine yön veren güçlü bir dü-flünsel zenginlik ve plan› olmad›¤›ndan, verimsizli¤e düflmekten,yolunu flafl›rmaktan kendisini kurtaramaz.

‹lki çok konuflmaktan bir ifl yapamaz, di¤eri ise amaçs›z ko-flup yorulmaktan dolay› bir ifli baflaramaz.

*Siyasi kararl›l›k ideolojik netlik:‹deolojik sa¤laml›l›k, davaya ba¤l›l›k ve kendini adam›fll›k

Özgürlükçü Gençlik kadrolar›n›n sahip olmas› zorunlu özellik-ler aras›ndad›r. ‹deolojik sa¤laml›¤›n yolu teoriden geçer, bilin-cin billurlaflmas› gerekir! Ancak, sa¤laml›k, asla yaln›zca teorikdonan›ma indirgenemez.

Yüzeysel bilgiler etraf›nda dolaflan, bildi¤ini eylemeye gücüyetmeyen, s›radanl›¤› aflamayan, sistemin cenderesinde dönenipdurmaktan kendini alamayan ve sistemin sald›r›lar› karfl›s›ndaflaflk›n bak›fllarla kafas› kar›flan bir kimseden kadro olmas› dabeklenemez elbette.

Kökü sa¤lamlaflmam›fl bir a¤aç nas›l ilk rüzgârda savrulursa,ideolojik olarak bir netli¤e ulaflmam›fl ve siyasi kararl›l›k göste-

E¤itim ve Kadro Politikam›z Üzerine - 143

Page 144: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

144 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

rerek bilincini eyleme tafl›yamam›fl bir militan da, ilk gerici-faflistya da farkl› rüzgârda bir o kadar h›zl› savrulup gidebilir. Sistemsürekli bize çelme takmaya çal›fl›rken, ancak ayaklar› yere basansa¤lam bir ideoloji ve bu yolda kararl› militanl›k bizim ayaktakalmam›z› sa¤lar. Bunun için, teori ve pratik bütünlü¤ü çerçeve-sinde özgürlükçü genç militan›n ideolojinin sa¤laml›¤›na daya-narak, kararl›l›kla ve sürekli hamleler yapmas› gerekiyor.

Gerçek devrimci kadrolar yaratman›n yolu, ancak do¤ru birkadro politikas›n› infla etmekten ve bu politikan›n gereklerinipratikte yerine getirmekten geçer.

***Hegel, özgürlü¤ü “zorunlulu¤un kavranmas›” olarak tan›m-

lar. O, bir ne yapt›¤›n› bilmezlik, bir rahatl›k de¤ildir. Ne yapt›-¤›n› bile bile karar verme yetisidir özgürlük. Özgürlük, toplum-sal bir eylemdir. Ve özgürlük her fleyden ve herkesten önce ken-dimiz içindir. Kendimiz için olan› isteme zaman› flimdi… Öz-gürlük yolculu¤unda gelece¤e bir ad›m daha atma zaman› flim-di… Konumlan›fl›m›z› bir kez daha sorgulama, günceli do¤ru,canl› ve bütünlüklü kavrayarak yeni hamleler yapma zaman›…

KARAR:• Konferans›m›z e¤itim çal›flmalar›n›n eflgüdümü, nite-

liklendirilmesi ve sa¤l›kl› iflleyebilmesi için merkez koordinasyo-na bir e¤itim komisyonu kurma görevi verir.

• Gelecek dönem e¤itim faaliyetinde kadro e¤itimindensonras› için; “Marksizmin Temel Kavramlar› ve Yol Serisi E¤iti-mi” çal›flmalar›n›n yap›lmas› hedeflenir.

Page 145: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

EYLEM HATTIMIZ

“Militan bir özgürlük savaflç›s›, bireysel kurtulufl savafl›nda (ya da madalyonun

öteki yüzü siyasal eyleminde) kendini tek bir ç›k›flla, eylemle,

vuruflla s›n›rlamaz. Onun eylem anlay›fl› sürekli

bir varolufl halidir.”*

Örgütün iradesini düzene karfl› koyufl biçimi onun eylemlili-¤idir.

Genel olarak eylem hatt›na dair yürütece¤imiz tart›flma, pra-tik faaliyetimizi besleyen, politik tav›r al›fl›m›z› belirleyen nitelik-te ve kimi yerde soyut, kimi yerde somut bir zeminde yürüye-cektir. Burada amaç bir reçete netli¤ine ulaflmak de¤ildir. An-cak, olmazsa olmazlar›m›z› belirleyip onlar üzerine inflaa edece-¤imiz eylem hatt›m›z, hayatla bulufltu¤u yerde kendini s›naya-cak, deneyim a盤a ç›kt›¤› sürece de yeniden yeniden üretebilenbir aflamaya gelecektir. Bu durum bize sürekli kendimizi gözdengeçirip yeniyi arama çabam›zda pusula görevi görecektir. Hayat-la s›nanmayan her türlü teoriye karfl› savafl… “ Ayakta kalmak,insanca yaflamak için sürekli savafl, her yerde, her an savafl…”*

Kendi bireysel varoluflumuzu sürekli bir eylem süreci olarakgörüyorsak ve günlük yaflam›m›zda bunu tavizsizce uyguluyor-sak, örgütsel varoluflumuz da ayn› süreçleri yaflamal›d›r. Bu bi-zim baflta kim olaca¤›m›z›, ne olaca¤›m›z›, hedefimizi ve neyi

Page 146: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

146 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

seçti¤imizi bilmemize yarayacakt›r. Böylesi bir süreç bizi istedi-¤imiz yere götürür.

Özgürlükçü Gençlik yolunu seçmifltir. Kendisinin ne oldu¤uortadad›r, hedef nettir. Yolumuzu infla süreci daha da zorludur.Ad›m ad›m sab›rla, inatla, umutla kurmak bizlere düflmektedir.fiimdi eylem zaman›… Yüre¤imizde k›v›lc›mlanan özgürlü¤ühayata geçirme zaman›.

Eylem Nedir?Eylem dinamik karaktere sahiptir, dura¤anl›ktan kopufl ve

potansiyelin kineti¤e dönüflmesidir. Kuvveden fiile geçifl, var›la-cak yola ç›kmak anlam›na gelir.

Eylem de¤ifltirir, dönüfltürür. Canl›d›r.Tarih s›n›f savafl›mlar› tarihi ise, tarihteki de¤iflim eylemle ol-

mufltur. ‹nsan eylemleri tarihin ilerlemesini sa¤lam›flt›r. En bafl-ta hayatta kalma zorunlulu¤u onu çeflitli süreçlerden geçirmifltir.Toplay›c›kla bafllayan serüven, avc›l›k, tar›m ve modern kapita-list üretime kadar varm›flt›r.

Eylem, içinde eskiyle savafl› bar›nd›r›r; yeniyi kurmak içinat›lacak ad›md›r.

Eylemin kendisini var edifli ve bir amaca yönelmesi, kiflininimgeler dünyas›nda gerçekleflecek kurgusal bir sürecin ürünü-dür. Bu süreç, g›das›n› gerçek hayattan al›p ürününü eylem ola-rak ortaya koyar.

Sözün bitti¤i yerde eylem bafllar. “Söz flayet eylemle bulufl-mazsa, uçar gider. Eylem çarpar. Siyasette eylemsiz söz (ideolo-ji-politika) iktidars›zd›r, üretici olmayan iyi niyetlilikten öteyegitmez. Düzen, eylemle buluflmad›¤› sürece bütün sözlerin önü-

Page 147: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

nü açar, açar ki eylemin önü laf çoklu¤u içinde t›kans›n.”*Eylem deneyimdir, hareket demektir. ‹nsan eyleme geçer,

dener ve ö¤renir. T›pk› çocu¤un soban›n s›cak oldu¤unu anla-mas› için sobaya dokunmas› gerekmesi gibi. Eylem ve hareketolmadan ö¤renme olmaz.

Düflünce ve davran›fl› birlefltirmek ise, yan yana geliflle vetopluluk olabilmekle baflar›lm›flt›r. Biz de, örgüt olabilmemiz vekolektif iradeyi a盤a ç›karmam›zla birlikte, soyut bir düflünceyesaplanma ya da kaba davran›fl halinden s›yr›lm›fl olaca¤›z. Bu-nun tersi de do¤rudur. Düflünceye saplanmayan ya da kaba dav-ran›fla indirgenmeyen bir hal, bizi kolektif irade ve örgüt yapar.

Metod ve EylemBir örgüt eylemini stratejisine ba¤l› örgütlenme metodundan

yola ç›karak ortaya koyar. Örgütün prati¤e müdahale edifl tarz›örgütlenme metodudur. Dolay›s›yla eylem hatt›n› örgütlenmemetodundan ayr› düflünemeyiz. Ancak bir ayr›m koymak gere-kecektir. Eyleminiz devrimci nitelikte diye örgütün s›n›fsal nite-li¤i devrimci olmayabilir. Eylem hatt›n› devrimci eylem tarzla-r›yla oluflturan bir örgütün devrimcili¤inin s›n›fsal niteli¤i yinede onun örgütlenme metoduna ba¤l›d›r. Çünkü metod örgütünruhu ve örgüte biçim veren olgudur.

Bunun en anlafl›l›r örne¤i Rusya’daki Narodniklerdir. Na-rodnikler köylülü¤ün sisteme karfl› öfkesini temel alm›fllard›r.Onlar için devrimin öz gücü köylülüktür. Narodniklerin Çarl›¤›y›kacaklar› inanc› onlar› devrimci yapar. Onlar her türlü kahra-manl›¤› yapabilecek cesarette ve inançtad›rlar. Çar› öldürmeyide baflarm›fllard›r, ancak sonras› hayal ettikleri gibi olmam›flt›r.

Eylem Hatt›m›z - 147

Page 148: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

148 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Karfl› sald›r› onlar› yok etmifltir. Onlar›n sisteme verdi¤i zarar-dan çok daha fazlas›n› sistem onlara vermifltir. Dolay›s›yla eylemdevrimci nitelikte de olsa, sadece o yetmez; sonuç almak, bafla-r›ya götürmek ve onu sürdürmek de önemlidir. Che gibi dev-rimci olmak ve Fidel gibi devrimi sürdürebilmek, birbirine kop-maz ba¤larla ba¤l› iki niteliktir.

Bir di¤er zaafl› konum, icazetçi konumdur. Eylem, sisteminizin verdi¤i çerçeve ile s›n›rlan›r. Var olan dengelerde tutunmakonun için esast›r. Sistemin s›n›rlar›na vurulan hamlelerden ziya-de, iç tarafta oyalanan ve iç iliflkilere ve dengelere vurulan ham-lelerle yetinen tarz, dengeleri gören ancak aflan devrimci tarz de-¤ildir. Bu tarz, sistem içi olmaya mahkûmdur.

Dolay›s›yla, bu metodun eylem anlay›fl› da icazetçi bir anla-y›flt›r. Sistemin yaratt›¤› haks›zl›klara karfl› oluflan tepkileri ör-gütler ve o zeminde yap›lan eylemler rahats›zl›klar›n giderilme-sini sa¤lar. Bütünsel bir çözüm üretemez ve kaç›n›lmaz olarakdüzenin kendili¤inden ak›fl›n›n önüne att›¤› imkânlarla yetinirve kendini burada s›n›rlar. Bu anlay›fl sistem içi çat›flmalar› esasal›r, dolay›s›yla bu yüzden de nereye do¤ru nas›l gidece¤i esasolarak sistem taraf›ndan belirlenir. Eylemleri tepkiseldir. He-sapç›, dengeci, ak›lc›, çat›flmas›z ve son tahlilde karfl›s›ndaki ira-de ne derse kabullenen bir eksende geliflir.

Bu iki eylem anlay›fl›n›n elefltirisi üzerinden kurulacak birhat bizim için daha sa¤l›kl› bir hatt›r. Söz konusu iki örgütlen-me metoduna ba¤l› olarak yürütülen mücadelede, esas güç ola-rak iflçi s›n›f› al›nmaz. ‹flçi s›n›f›n› esas alan, öz güç olarak görenbir örgüt yukar›daki yanl›fllara düfl(e)mez. Kendi devrimcili¤iniiflçi s›n›f›n›n sistemle uzlaflmaz çeliflkisinden a盤a ç›kar›r. “Sis-

Page 149: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

temin gidiflat›n› bozacak s›n›f iflçi s›n›f›d›r.”** kabulünden yolaç›karak ve do¤rudan sistemin karfl›s›na dikilecek bir anlay›fllakendini kurar. Buna ba¤l› olarak yürütülecek mücadele ve yap›-lacak eylemler, örgütü do¤ru zeminde infla eder ve sistemi devir-me iradesini gösterebilir. Çünkü sistemi alafla¤› edecek çeliflkiyigörüp, güç toplay›p, güçlerin en irisini sistemin en zay›f yerineve ana çeliflkiye do¤ru yönelten tarz y›k›c› tarzd›r.

Biz, yüzünü iflçi s›n›f›na dönen genç komünistler, kendi ala-n›m›zda da bu anlay›fl› hakim k›lacak yöntemler a盤a ç›karma-l›y›z. Gençlik, kendi özgürlü¤ünü toplumsal özgürlük mücade-lesiyle birlefltirecek iradeyi göstermelidir. Bu irade beyan›n›n ar-d›ndan toplumsal kurtulufl paradigmas›n›n metodlar›n›, eylemhatt›n› ve tarz›n› yürütebilecek ve kendine ait tarz›yla zenginlefl-tirecek bir ruh ve inanca; düflünce ve davran›fla sahip olacakt›r.

‹flte bu noktada, gençlik olarak militan bir mücadele hatt› veeylem tarz›na ihtiyac›m›z vard›r. Peki, bu nas›l olmal›d›r?

Eylem TarzıEylem tarz›n›n inflas› için öncelikle gençlik olarak kendi ka-

rakterimize dair bir kaç de¤erlendirme yapmakta fayda var.Gençlik ile iflçiyi s›n›fsal olarak birbirinden ay›r›yorsak,

gençlik örgütünü bir s›n›f örgütü gibi tasarlayamay›z. Örgütü-müz bir gençlik örgütüdür. Gençlik örgütü olman›n getirdi¤iolumlu yanlar›n yan› s›ra olumsuz yanlar da söz konusudur. Bugençli¤in do¤al karakteriyle ilgilidir. Dinamizm onun olumluözelli¤i ise, deneyimsizli¤inden gelen sonuca çabuk varma iste¤iolumsuz özelli¤idir. Ancak at›l›mc›l›k ve kavgada en önde olmaarzusu, onun, devrim ateflini tutuflturacak k›v›lc›m› çakacak

Eylem Hatt›m›z - 149

Page 150: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

150 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

özelli¤idir. Gençli¤in -söz konusu okumufl gençlik- ayd›n olmas› olayla-

r› derinden kavramas›n› sa¤lar. Bu olumluluk olsa bile, ayn›özelli¤in tersine dönmesi de en olumsuz durumdur. Ak›l veren,yukar›dan konuflan ve sürekli hesap yapan bir gençlik devrimci-likten uzakt›r.

‹flçi s›n›f›ndaki öz disiplin gençlikte yoktur. ‹flçi s›n›f› üretimyaparken sistematik olmal›d›r. Bu zorunluluk onda saat gibi ifl-leyen bir disiplin yarat›r. Bizim de, elbette bir mekanikli¤e düfl-meden, bu sistematikli¤i kazanacak kararl›l›¤›m›z olmal›d›r. Ek-sik yönümüzle sürekli hesaplaflan, birbirini denetleyen bir tarzoturtulmal›d›r. ‹flçi s›n›f›ndan alaca¤›m›z özellik disiplin olmal›-d›r. Karfl›m›zdaki sistem tüm araçlar›yla o kadar sistematik sal-d›r›yor ki, gençlik örgütüyüz diye disiplinsiz davranamay›z.

fiimdi, bizim gençlik örgütü olmam›z gerçekli¤iyle, esas ala-ca¤›m›z eylem tarz›n› kurmaya ad›m atabiliriz.

Öncelikle, eylem tarz›m›z genç olmal›d›r. Gençlik örgütüy-sek, onun gerçekli¤inden kopuk hareket edemeyiz. Dolay›s›yla,eskiyle kap›flan ve yeniyi arayan, belki tecrübesiz ama vurufl gü-cü yüksek, da¤›n›k olsa bile çeflitlilik oldu¤undan zengin bir ka-raktere sahip bir eylemsellik içinde olmal›y›z.

Eylemimiz dinamik olmal›d›r. Sürekli hareket eden örgüttedinamizm vard›r. Bunu eylemlerimizle buluflturmal›y›z. Hayat›nritmine uygun bir flekilde kimi zaman onu aflan ve hareketlili¤ikendisi yaratan bir örgüt güçlenebilir ve sisteme zarar verebilir.Sistemle kendili¤inden kurulan dengelere hapsolmayan, dura-¤an olmayan ve dengeleri bozan, sürekli yeniden yeniden dengebozan karakter, dinamik karakterdir. K›sacas› enerjik olmak…

Page 151: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Gençlikte bu fazlas›yla vard›r, yoksa zaten genç de¤ildir.Eylemimiz direniflçi olmal›d›r. Ak›nt›ya karfl› sürekli çarp›-

flan, hangi bask›yla karfl›lafl›rsa karfl›lafls›n kendini kuran ve dire-nen anlay›fl› hakim k›lmal›y›z. ‹lkelerden taviz vermeyen, y›lma-yan ve kararl› duran kimlik, örgütümüzün ana özelli¤i olmal›d›r.Direniflçi denilince, bulundu¤u yeri koruyan ve ileriye gitmeyenbir ç›kar›m da yap›labilir. Ancak, sistemin bafl döndürücü h›z›karfl›s›nda ak›nt›n›n gücüne karfl› gelmek de bafll› bafl›na bir dev-rimci tarzd›r ve bir dizi süreklileflmifl hamleyi talep eder. Bunaba¤l› olarak mevzi savafl› vermeliyiz. Kazan›mlar› koruyan, yenikazan›mlar elde eden ve onlar› koruyan bunu sürekli hale geti-ren, sürekli yeni alanlar açarak nefes alan tarz, direniflçi kimli¤iniçinde var olacakt›r.

Örgütümüz, sistemin kendili¤inden ak›fl›na karfl› bizleri hap-setti¤i ve kendi zaman anlay›fl›n› zaman›m›z diye inand›rd›¤› yer-de, bizim irademizin karfl› koyufl arac›d›r. Eylemimiz onun sila-h›d›r. Bu kabulden hareketle, eylemimiz giriflimci bir ruhla, ini-siyatifin her zaman bizde oldu¤u bir eylemlili¤i yakalayabilmelive sistemin kabullerini parçalayacak vurufl gücüne sahip olmal›-d›r. Süreklileflmifl ve vurufl gücü yüksek giriflimler, kendine öz-gü bir devinim yarat›r. Bu devinim ise, bizim sistem karfl›s›ndameflru bir fiili durum olarak özgür var olmam›z› sa¤lar. Bu du-rum eylemimizin fiili-meflru olmas› demektir. Evet, ancak kendi-ne özgü ba¤›ms›z konumlan›fl›n› yaratan ve bunu da fiili olarakuygulayan eylem, sistem karfl›t› olabilir.

Eylemimiz hak al›c› olmal›d›r. Kararl› durufl hak al›c›l›¤› ge-tirir. Sormadan ve istemeden almay› temel dayana¤›m›z yapma-l›y›z. Di¤er taraftan, yapt›¤›m›z iflin sonucunu görmek, o ifli or-

Eylem Hatt›m›z - 151

Page 152: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

152 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ganize etmek kadar önemlidir. Sonucunu ald›¤›m›z bir ifl hemyeni ifller için moral verecek hem de yeni kazan›mlar›n önünüaçacakt›r. Sistem tek bir eylemle y›k›lmayacakt›r. Bir dizi eylem,bir dizi kazan›m ve tüm bu kazan›mlar›n bütünlüklü bir halalmas› nihai hedefe ulaflt›racakt›r.

Eylemimiz özgürlefltirici bir karaktere sahip olmal›d›r. Ey-lemde süreklilik ve ›srar, özgürleflmenin önünü açar. Eylemleri-mizle sistem d›fl›nda kuraca¤›m›z alan bizim alan›m›zd›r. Oradaolmak özgürleflmektir. Kendinin fark›na varmak ve sistemdenkopuflmakt›r. Eylemselli¤imizle, özgürlü¤ün mavisi pratikle da-ha fazla buluflmal› ve tüm hayat› maviye boyamal›d›r.

Eylemimiz fliddetli olmal›d›r. Özgürlükçü Gençlik hak almatemelinde “meflru kitle fliddeti” örmeyi amaçlar. Bu fliddeti ör-güt somut durumun somut tahlilini yaparak ve kendi gereksi-nimlerine göre ayarlayacakt›r. Yoluna ç›kacak engelleri temizle-yebilmek için gereken dozu kendi gücü oran›nda verecektir. Ka-rarl› olan, direniflçi olan ve sistemin d›fl›na sürekli hamleler ya-parak kendine alan açmaya çal›flan örgütün fliddeti, rafineleflmiflve yo¤unlaflm›fl bir fliddet olmal›d›r. Bu da kendine güvenli,meflruiyetini kendi gücünden alan fiili durumlar yaratacak flid-dettir ve bizim tarz›m›z olmal›d›r.

Tüm bunlar› yaratabilecek irade, militan olacakt›r. Militan-l›k, hayat›n› eyleme vermifl ve eylemle yaflayan, oradan güç alanbir niteliktir. Özgürlü¤e tutkuyla ba¤l› insanlar›n yeniyi aramave eskiyi de¤ifltirme eylemi, militanca verilecek mücadeleyle ola-bilir. Bizim eylemimiz de militanca özgürlü¤e koflan insanlar›neylemi olacakt›r.

Page 153: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

SonuçBizler, gençlik örgütü gerçekli¤iyle güncel konumlanan ve

ama kufla¤›m›z›n özgün devrimcili¤ini iflçi s›n›f›n›n tarihselli¤iy-le buluflturan, bu buluflman›n ürünü olan bir örgüt olaca¤›z.

Özgürlükçü Gençlik, gençli¤in iradesinin dile gelifli, cisim-leflti¤i yerdir. Gençli¤in özgürlük eylemidir.

Denizlerin, Mahirlerin, ‹bolar›n, Mazlumlar›n, Lenin’in,Che’nin, K›v›lc›ml›’n›n b›rakt›¤› miras› bugünün devrimcili¤iylebuluflturdu¤umuz oranda kendimiz olaca¤›z. Bu buluflman›ngörkemiyle sistemi y›kaca¤›z.

KARAR:• Özgürlükçü Gençlik; gençlik hareketinde öncülük mis-

yonuyla hareket eder, eylemini bu zeminde ortaya koyar. • Özgürlükçü Gençlik gençli¤in özgürlük eylemidir!

Eylemini ilkesel zeminden tâviz vermeden; kapsay›c› ve en geniflittifak zeminini kuracak flekilde örgütler.

• Özgürlükçü Gençlik; direniflçi, meflru, militan eylemhatt›n› savunur.

Eylem Hatt›m›z - 153

Page 154: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

BİRLİK VE İTTİFAKLAR ÜZERİNE ÖNERGE

İttifaklar- Birliktelikler Karşısında Devrimci TutumDevrimci özne; s›n›f mücadelesinin tekdüzelikten uzak ak›fl›

içerisinde an be an de¤iflen koflullar› takip etmekle, yaflanan de-¤iflimlerin içinde bar›nd›rd›¤› birçok dinami¤i vakit kaybetmek-sizin tahlil etmekle ve bugünün tahlillerine dayand›rd›¤› öngö-rülerde bulunarak yar›n›n içinde sakl› ihtimalleri okumakla yü-kümlüdür.

Nesnel gerçeklikten do¤an ihtimalleri birer devrimci f›rsataçevirmek, do¤ru politik hatt›n elini olabildi¤ince güçlendirmeyive ona en büyük hareket serbestîsini sa¤layacak yeterlilikte alanaçmay› sa¤layabilecek manevran›n yap›lmas› demektir.

S›n›f mücadelesinin dayatt›¤› yeni zorunluluklara cevap ola-cak yeni hamleler gelifltiremeyen ve yeni ihtiyaçlar› karfl›layabil-mek için pozisyon de¤ifltirmesi gereken kritik momentlerde at›lkalan özneler, bu zaaflar›n›n bedelini politik arenada git gide si-likleflerek öderler ve mücadelenin ak›fl›n› etkileme flanslar›n› yi-tirirler.

S›n›f savafl›m›n›n farkl› ölçeklerde, dolay›s›yla farkl› fliddettecereyan etti¤i de¤iflik zaman ve alanlarda; hâlihaz›rda konum-lanm›fl birçok s›n›fa ait politik kuvvet aras›nda devrimci seçene-¤i bask›n k›lmak için emekçileri temsil eden devrimci özneleraras›nda yap›lacak çeflitli ittifak ve birliklerin hayati önem tafl›d›-¤› inkâr edilemez.

Kendinden menkul bir çokbilmifllikle kendi d›fl›ndaki tümyap›larla aras›na görünmez duvarlar örmek ve onlarla yan yana

Page 155: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Birlik ve ‹ttifaklar Üzerine Önerge - 155

gelmekten koflulsuzca imtina etmek; olsa olsa ufku görmektenaciz bir burjuva dar kafal›l›¤›na hapsolmufl; bar›nd›rd›¤› devrim-ci nüveler de her geçen gün dar grupçuluk hastal›¤› taraf›ndanbiraz daha kemirilmekte olan yap›lar›n karakteristik özelli¤i ola-rak nitelenebilir. Mücadelenin herhangi bir alan›nda ve ilkeselortakl›k zemininin yakalanabildi¤i koflullarda, devrimci hareke-tin ihtiyaçlar›n› gözetmektense kendi öznel kuruntular›n› bera-ber yürümenin önüne set çekenlerin, devrimi gerçeklefltirmeperspektifinden bir hayli uzaklaflt›klar›ndan flüphe edilemez.

Birliktelik ve İttifakların ÇeşitliliğiS›n›f mücadelesinin bir tezahürü olarak; ittifaklar ve birlikte-

likler, üzerlerine bir genelleme yap›lamayacak kadar çok çeflitli-lik gösterirler. Bu çeflitlilik hem tafl›d›klar› muhtevalar›, hem debiçimleri için geçerlidir. Örne¤in; herhangi bir üniversite kam-püsü gibi küçük ölçekli bir alanda sürdürülmekte olan politikmücadelenin gerektirdi¤i ve koflullar›n sadece alan›n kendisineait güçlerle yürütülecek bir mücadeleyi önceledi¤i durumlardaönümüze koydu¤umuz lokal taktiksel birliktelikler bunlardanbiridir. Lokal taktiksel birliktelikler; kimi zaman zemini olduk-ça dar ortaklaflmalar üzerinden de flekillenebilirler ve muhtemelolarak politik hatlar›nda nüans farkl›l›klar›ndan öte mesafelertafl›yan yap›lar› da yan yana getirebilirler. Faflist sald›r›lar› gö-¤üslemek ve püskürtmek maksad› ile üniversitelerde kurulananti-faflist birliktelikler bu duruma örnek gösterilebilir.

Gençlik hareketinin de sosyalist hareketin genelinde yaflananpolitik yar›lmalar ve saflaflmalardan ba¤›ms›z olmad›¤›n› gözönünde bulundurursak; devrimci gençlik hareketinin konjonk-

Page 156: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

156 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

türün do¤ru okunmas›na dayanan mevzileniflini tesis etmek vesosyalist cenahta yar›lmalara yol açan, Türkiye’de siyasetin fayhatlar› diyebilece¤imiz temel politik meselelerin devrimci çözü-me kavuflturulmas›na kan tafl›mak için yan yana gelebilen politikgençlik örgütlerinin orta vadeli ortak mücadele arac›n› olufltura-cak platform vs. oluflumlar ise, görece genifl ölçekli ortaklaflmazeminine oturan ve do¤al›nda bileflen yelpazesi daha dar flekille-nen birliktelikler olacakt›r.

Günümüzde Kürt yurtsever gençlik hareketini ve durufllar›nüans farkl›l›klar› tafl›makla beraber ulusal soruna yaklafl›m›Marksist Leninist temelde olan devrimci gençlik örgütlerini yanyana getiren “Halklar›n Kardeflli¤i ‹çin Gençlik Platformu” ve-ya 6 Kas›m YÖK gündemi etraf›nda flekillenen ve kökeninde s›-n›f mücadelesinde ciddi savrulmalar yaflayan öznelerle devrimci-ler aras›ndaki polemi¤i tafl›yan yar›lma sonucunda ortaya ç›kanYÖK Karfl›t› Platform gibi araçlar, bu birlikteliklerin içinde bu-lundu¤umuz dönemde karfl›laflt›¤›m›z somut örnekleridir.

Kitlesel ve militan bir ö¤renci gençlik hareketi yaratma mis-yonu yükledi¤imiz ve kuruluflundan itibaren içinde yer ald›¤›-m›z Ö¤renci Gençlik Sendikas› GENÇ-SEN ise, gençlik hareke-ti için; devrimcilerin bir demokratik kitle örgütü içerisinde yanyana mücadele etmesini kendisinde cisimlefltiren bir örnek mo-del hâline gelmifltir. Her ne kadar ö¤renci gençlik sendikas› içe-risinde “sendikay› ele geçirmek” ya da “ifl yükünü omuzlamadannimetlerinden faydalanmak” isteyen kimi anlay›fllar var olsa da,Özgürlükçü Gençlik, sendikaya yönelik bu sakat yaklafl›mlarlamücadele eder. Kendimizden menkul görmedi¤imiz birleflik vebütünsellik arz eden bir ö¤renci hareketi yaratma iddiam›z

Page 157: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Birlik ve ‹ttifaklar Üzerine Önerge - 157

Genç-Sen’de yürüttü¤ümüz çal›flmalarda vücut bulmaktad›r.

Nasıl Bir Birliktelik? - Nasıl bir Müttefikler İlişkisi?Görüldü¤ü üzere birliktelikler farkl› muhtevalar bar›nd›ra-

biliyor ve farkl› örgütsel formlar al›yor. Ancak, ÖzgürlükçüGençlik, bu farkl› oluflumlar›n her birine iliflkin ayr› taktiksel vestratejik belirlemeler yapsa da, bu oluflumlar›n genelini kapsaya-cak bir birliktelik ve ittifak perspektifine sahiptir.

Özgürlükçü Gençlik, öncelikle dar grupçu, sekter, ikameci,rekabetçi tav›rlardan uzak durmay› ve ortak mücadele sahalar›n-da karfl›laflt›¤›m›z küçük burjuva ideolojisinin tezahürü olan busiyaset yapma tarzlar›yla sürekli ideolojik mücadele halinde bu-lunmay› önüne temel bir görev olarak koyar. Özgürlükçü Genç-lik, siyasal konjonktüre devrimci müdahalelerde bulundu¤u gi-bi, bu müdahalelerin arac› olarak gördü¤ü birliktelikler içerisin-de de araçlar›n do¤ru politik hatta yürümesini kolaylaflt›racak it-tifaklar kurmay› hedefler.

Özgürlükçü Gençlik, ittifak ve birliktelikleri salt araç-sal/pragmatik bir yaklafl›mla ele almaz. ‹ttifaklar ve birliktelik-ler, ortaklafla devrimci hamleler yapman›n yan› s›ra devrimci öz-nelerin birbirlerini dönüfltürmesinin de imkân›n› do¤urur.

Özellikle gençli¤i toplumun geri kalan›ndan farkl› k›lan ka-tegorisel özellikler sayesinde, gençlik mücadelesi alan› di¤er mü-cadele alanlar›na ek baz› özellikler de bar›nd›r›r. Yetiflkinlere k›-yasla, kal›plaflm›fl düflünce dünyalar›na hapsolmaktan uzak ol-malar›, deneyimden güç alarak beslenen “ben bilirim”ci bir tu-tuculuk içine girmelerinin görece zorlu¤u gibi. Bu özellikler yanyana geldiklerinde, genç devrimcilerin birbirinden ö¤renmesini

Page 158: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

158 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

kolaylaflt›ran ve düne kadar birbirine kuflku ve mesafeyle yakla-flan genç militanlar aras›nda yoldafllaflmay› h›zland›ran bir nite-lik tafl›rlar. Güncel politik önermeleri arka plandaki sa¤lam birideolojik donan›ma dayanan ve politikan›n üzerine yükledi¤i ge-rilimleri tafl›maktan kaçmayarak s›k›flm›fll›k anlar›nda öncülü¤esoyunmakta tereddüt etmeyen devimci özneler, di¤er özneleride ideolojik, politik ve örgütsel olarak dönüfltürme güçlerini po-tansiyelden kineti¤e çevirirler.

Özgürlükçü Gençlik, yol arkadafllar›na do¤ru politik hatlar›yap›c› elefltiri ve pratikte örnek olma yoluyla göstermeyi ve mu-hatap oldu¤u yap›c› elefltirileri nesnelli¤in gözlükleri arkas›ndande¤erlendirerek, kendisini daha ileriye tafl›may› hedefler.

Devrimci Kolektif Öznenin Yaratılması ve Özgürlükçü GençlikGünümüzde Türkiye devrimci hareketini içerisinde bulun-

du¤u s›k›flm›fll›ktan ç›karmak, t›kan›k toplumsal mücadele ka-nallar›n› açmak ve da¤›n›k devrimci politik özneleri kuvvetli birgüç merkezi etraf›nda buluflturmak için at›lmas› gereken ad›m-lar›n en acili, kuflkusuz ki, yarat›lacak devrimci kolektif bir özneeliyle gidilecek re-organizasyon için tafl›n alt›na elini koymaktangeçiyor. Tarihte görülen her devrimci at›l›m döneminde oldu¤ugibi böylesi bir devrimci s›çray›fl hamlesi s›ras›nda da, devrimcigençlerin özveri ve kararl›l›kla toplumsal mücadele dinamitininfitilini ateflleyen k›v›lc›m olmas› gerekiyor.

Bizlere göre; Türkiye’de s›n›flar mücadelesinin geldi¤i afla-maya paralel olarak flekillenen politik güçlerin mevcut dizilimi,devrimcilere üçüncü seçene¤i oluflturma görevini yüklüyor.

Page 159: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Dünya ölçe¤inde bakt›¤›m›zda ise; kapitalizmin kendini yenidenüretmesinin gezegenimize git gide daha pahal›ya mal oldu¤u afli-kâr, öyle ki; dünyada sosyalizmin tesis edilemedi¤i her an kapi-talizmin insanl›¤› koflar ad›m derinlerine do¤ru sürükledi¤i bar-barl›k içinde yok olufla biraz daha yaklaflmak anlam›na geliyor.

Bilince ç›kard›¤› bu gerçekliklerden hareket eden Özgürlük-çü Gençlik, bugüne kadar sergilemifl oldu¤u mücadele prati¤iy-le devrimci kolektif bir özne yarat›lmas› yolunda elini tafl›n alt›-na koymay› bir sorumluluk olarak içsellefltirdi¤ini defalarca kezgöstermifltir. Özgürlükçü Gençlik, 21. Yüzy›lda devrim müca-delesinin ihtiyaçlar›na cevap üretebilecek ve Marksizm Leni-nizm’den taviz vermeyen devrimci kolektif bir öznenin yarat›l-mas› yolunda kendisiyle yazg›s›n› ortaklaflt›ran yol arkadafllar›naikirciksiz, ön yarg›s›z ve yoldaflça yaklafl›r.

Aç›k yüreklili¤e dayanan elefltiriyi ve özelefltiriyi devrimci ye-nilenme mücadelemizin baflar›s› için olmazsa olmaz bir teminatolarak gören bizler, kolektif öznenin inflas› yolunda att›¤›m›z herileri ad›mda devrimci heyecan›m›z› tekrar tekrar yeniliyoruz.

KARAR:• Özgürlükçü Gençlik; devrimci gençlik örgütlerinin bir-

leflik mücadelesini önemser, ortaklafla örülecek bir mücadeleyifakl› alanlarda hayata geçirmek için çal›fl›r. Bu mücadelenin birparças› olarak; dar grupçu, sekter, burjuva rekabetçili¤ine daya-nan anlay›fllar› her f›rsatta mahkum eder.

• Özgürlükçü Gençlik; devrimci kolektif bir öznenin ya-rat›lmas› mücadelesini sahiplenir ve bu öznenin yarat›lmas› yo-lunda ideolojik politik mücadele yürütür.

Birlik ve ‹ttifaklar Üzerine Önerge - 159

Page 160: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

YAYIN FAALİYETİ ÜZERİNE ÖNERGE

Yayın Faaliyetinin ÖnemiYay›n›m›z, örgütümüzün ilk kurulufl aflamalar›ndan bu yana

bizi gösteren yüzümüz oldu. Hem kendi örgütsel tart›flmalar›-m›z bak›m›ndan, hem de ideolojik hegemonyam›z›n alanda bu-laca¤› karfl›l›¤› yans›tmas› bak›m›ndan, yaz›lar›n içeri¤ine özelönem atfettik.

Yay›n faaliyetinin iflleyifli, bir örgütün bilincini ve baz› önem-li örgütsel reflekslerini oluflturmas› bak›m›ndan ve örgütsel ide-olojik bütünlü¤ümüzün sa¤lanmas› bak›m›ndan büyük önem ta-fl›yordu. Bu do¤rultuda, örgütümüzün kurulufl aflamas› olaraktan›mlad›¤›m›z bugüne kadar geçen süreçte, özel ihtiyaç olanideolojik ve politik flekilleniflimize dair metinleri gazetemiz üze-rinden s›kça paylaflt›k.

Günümüzde yay›n faaliyeti geniflçe bir araçlar y›¤›n› olarakde¤erlendirilebilir. ‹nternetin ve bask› olanaklar›n›n geliflmesiy-le birlikte yay›n faaliyetinde, düzenli ç›kan bir dergi ya da gaze-tenin fonksiyonunu tamamlay›c› iflleve sahip olan broflür, inter-net sitesi ve di¤er bas›l› materyaller de, gerek hatt›m›z›n bütün-lü¤ü, gerek güncel geliflmelerin takip edilebilmesi bak›m›ndaniflimizi kolaylaflt›r›yor.

Ancak yay›n faaliyeti; yani, gazete haz›rl›¤›, yaz›lar›n yaz›lma-s›, gazetenin da¤›t›lmas›, okunmas›, yerellerde tart›fl›lmas› ve de-¤erlendirilmesi, hem politik düzeyimizin yükseltilmesi, hem deörgütün ifllerli¤i ve canl›l›¤› bak›m›ndan önemini ve ifllevini yi-

Page 161: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Yay›n Faaliyeti Üzerine Önerge - 161

tirmifl de¤ildir.Geçmifl süreçte örgütsel faaliyetimizi gazete ç›karmakla s›-

n›rland›rmama amac›yla yapt›¤›m›z iflbölümünün çok ilerisinde-yiz. ‹deolojik hegemonya alan›nda kendimizi özenle ay›rd›¤›m›z,egemenler aras›ndaki kap›flman›n bir arac› olan liberal ve ulusalsaflaflmalar›n soldaki izdüflümü olan etkilenmeler, her geçengün netleflmekte ve bunun gençlik hareketi içindeki etkilerininet bir biçimde gözlemlemekteyiz. Düzenli ve nitelikli ç›karaca-¤›m›z yay›n›m›z, proletarya sosyalizminin takipçisi olan örgütü-müzün liberal ve ulusalc› etkilenmelerden ba¤›ms›z-devrimcihatt›n›n netli¤i bak›m›ndan önemlidir.

Lenin’in “bütün Rusya için siyasal bir gazete”yi tariflerkensöyledi¤i gibi: “Bu çizgiyi izleyerek bu örgütü (yani her protestohareketini ve her kaynaflmay› her an desteklemeye haz›r devrim-ci örgütü) durmadan gelifltirebilir, derinli¤ine ve geniflli¤inegüçlendirebiliriz(…) duvarc›lar›n, flimdiye kadar görülmedikbüyüklükte kocaman bir yap›n›n çeflitli bölümlerine tu¤lalar›yerlefltirdikleri zaman, tu¤lalar› koyacaklar› do¤ru yerleri bul-malar›nda onlara yard›mc› olsun, diye, ortak iflin niha-i amac›n› kendilerine göstersin diye, sadece her tu¤lay› de¤il, ön-ceden ve sonradan konulan tu¤lalara harçla yap›flt›r›ld›¤› zamantam ve kesin bir çizgi teflkil edecek her tu¤la parçac›¤›n› bile kul-lanabilmek için, bir ipten yararlanmalar›…” diye betimled¤i ya-y›n faaliyeti, bizim de yay›n faaliyetinden temel olarak ne anlaya-ca¤›m›z› tarifler.

Geçmiş Dönem Yayın FaaliyetiÖzgürlükçü Gençlik, kendini var etme çabas›n› bafllatt›¤› za-

Page 162: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

162 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

mandan beri, gençlik iradesi oluflturman›n temel araçlar›ndanbiri olarak yay›n faaliyetini görmüfltür.

Toplumsal Özgürlük gazetesinin eki olarak ç›kan yay›nlabafllayan faaliyet, örgütümüzün flekillenifl aflamalar›na ba¤l› ola-rak kerte kerte güçlenip bafll› bafl›na bir gazete format›na bürün-dü. Özgürlükçü Gençlik gazetesi bu süreç içinde, biri denemesay›s› olmak üzere toplam 10 say› olarak ç›km›flt›r.

Bu 10 say›da gazetenin oluflan özellikleri flöyle olmufltur:- Yay›n›n, ö¤renci gençlik-özellikle de üniversiteli gençlik-

kitlesi taraf›ndan okunmas›n› hedefledik. Genel biçim ve içeri-¤ini de bu hedefi gerçeklefltirecek biçimde planlad›k.

- Marksist ilkeler ›fl›¤›nda, politik bir gençlik yay›n› olarak ç›-kan Özgürlükçü Gençlik gazetesi, siyasi hatt› itibariyle de, örgütiçinde olumlu de¤erlendirildi.

- Yaz›lar›n konulara da¤›l›m›nda bir istikrar yakalad›k. Ga-zete yazarlar›n›n alanlar›yla ilgili olarak ç›kan Kad›n Eme¤i veLiseli K›v›lc›m’dan, gazetemizde de yer verdi¤imiz kad›n ve lisegündemlerinde; Toplumsal Özgürlük gazetesinden de, genelideolojik-politik hatt›n çizilmesinde sundu¤u katk›dan faydala-n›yoruz. Bu yay›nlarla olan dayan›flmam›z, gazetemizi gençli¤inyaflam›na dâhil etmek için ihtiyaç duydu¤umuz konu yelpazesi-ne ve çeflitlili¤ine ulaflmam›z› kolaylaflt›r›yor.

- Zaman zaman tespit edilen eksiklikler, gazetede sunulanperspektifle ilgili de¤il, teknik bir tak›m problemlerle ilgili ola-rak yafland›.

- Gazeteyi ç›karmaya dair hedeflenen tarihlerin aksamas› öneç›kan aksakl›k oldu. Sa¤l›kl› iflleyen bir yay›n kurulundan yok-

Page 163: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Yay›n Faaliyeti Üzerine Önerge - 163

sunluk, baflta bu problem olmak üzere; yay›n faaliyetinde görevalan arkadafllar›n yaz›lar üzerinde yeterince çal›flmas›n›n olana-¤›n› da ortadan kald›rd›. Yaz›lar›n redaksiyonu ve gazetenin tek-nik tasar›m› gibi çeflitli konularda da aksakl›klara yol açt›.

- Ayr›ca, yay›n faaliyetinde hassas olunmas› gereken bir bafl-l›k da, yay›n›n kapsad›¤› tüm bölgelerin yay›nda yer edinebilme-leri ve bölgelerin yaz› ve haber göndermesi meselesi de, zamanzaman a¤›r aksak yürüdü.

Yayın KuruluGazetemizin yay›n kurulu, 4. say›ya kadar gönüllü iflbölümü

temelinde yürüdü. 4. say›yla birlikte oluflturulan bölgesel temsi-liyete dayal› yay›n kurulu ise, ne yaz›k ki çok ifllerlik kazanmad›.4. say›dan 8. say›ya kadar ç›kan say›lar›m›z, içerik ve biçimce ge-çer not alsa da, yay›n›n haz›rl›k süreci ve süreklili¤i çok sanc›l›oldu. Yay›n faaliyeti bu süreçte de gönüllük esas›na dayal› ç›kt›ve özellikle haz›rl›¤› ‹stanbul odakl› yürüdü. Bu aral›kta yay›nadair zaman ve nitelik hedeflerinin k›smen yerine getirilemeyifliyay›n›n alandaki fonksiyonlar›n› da azaltt›.

2009 yaz kamp›nda, “gazeteye yaz› göndermedeki nitelik veistikrar”a ba¤l› olarak ve “gazeteyi içerik ve biçimce haz›rlama,yaz› plan›n› oluflturma, yaz›lar› da¤›tma ve yaz› konusunda görevalma” yetkileriyle belirlenen yay›n kurulu, konferans›m›za kadargeçen zaman zarf›nda görevini yerine getirmifltir.

KARAR:• Gazetemiz yeni süreçte, yetkisi ve görevleri belirlenmifl

özerk bir yay›n kurulu yönetiminde haz›rlanmal›d›r.

Page 164: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

164 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

• Yay›n kurulunun görev ve yetkileri ise flöyledir:1-Gazetenin, örgütsel ihtiyaçlara cevap verecek flekilde za-

man›nda ç›kmas›n› sa¤lamal›d›r.2-Gazetenin tasla¤›n› haz›rlamal›, yaz›lar› toplamal› ve yaz›-

lar›n politik de¤erlendirmesini, redaksiyon ve düzeltmeleriniyapmal›d›r.

3-E¤er bir yaz›, gazetemizin düzeyine uygun de¤ilse ve yazar-la çal›fl›lm›fl olmas›na ra¤men yaz›daki problemler sürüyorsa, ya-z›y› yay›nlamama hakk›na sahiptir.

4-Yay›n kurulu, her ilden belirlenen bir arkadafl ile, gazete-nin ne kadar bas›l›p ne kadar da¤›t›ld›¤›n› ve gazete paralar›n›ndenetlenmesini ve toplanmas›n› da görev bilir.

5-Yay›n kurulu ilk konferans›m›z olmas› nedeniyle delegelertaraf›ndan seçilmeli ve daha sonra kendisine yeni üye kooptehakk› verilmelidir.

6-Yay›n kurulu merkez koordinasyonla sürekli iliflki halindeve uyum içinde çal›flmal›d›r. Bu sebeple rapor verme ve öneriak›fl›n› sa¤lamak üzere, merkez koordinasyon seçilirken yayinkurulundan da bir üyenin yer almas› gözetilir.

7-Yay›n kurulu y›lda iki defa zorunlu olarak, ayr›ca gerekti-¤inde toplan›r.

8-Yay›n kurulu üyelerinden tek bir say›da mazeretsiz flekildeçal›flmayan olursa kuruldan düflmüfl say›l›r. Görev alacak yeniarkadafl ise, öncelikle yay›n dan›flma kurulundan seçilir.

• Yay›n kuruluna destek vermek ve yaz›lara dair öneriyapma ve yorum getirme gibi ifllerde inisiyatif alacak say›s›n› ar-t›rmak için, farkl› bölgelerden kat›l›m› da gözeten yay›n dan›flma

Page 165: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Yay›n Faaliyeti Üzerine Önerge - 165

kurulu kurulmal›d›r. Yay›n kurulu, yay›n dan›flma kurulu kur-makla görevlidir.

• Yay›n kurulu yaz›lar›n kaliteli olmas›n› sa¤lamak ve ifl-leyifli kolaylaflt›rmak amac›yla, “yaz› sahiplerinden beklenenler”ibelirleyip herkesle paylaflmal›d›r.

• Gazetemiz periyod olarak özellikle üniversite çal›flma-s›n›n ve politik durumun gereklili¤inden dolay› 1. dönem bafl›n-da yani kas›m sürecini yakalayacak flekilde ekim ay›n›n ortas›n-da ve 1 May›s çal›flmas›n› örmeyi kolaylaflt›racak flekilde nisanay›n›n ortas›nda olmak üzere en az iki say› olarak ç›kar. Örgütü-müz ayr›ca Mart çal›flmalar›n› örmeyi kolaylaflt›r›c› bir ara say›ç›kartmay› karar alt›na al›r.

• ‹nternet sitesinin oluflturulmas› ve iflletilmesinin sa¤lan-mas› için ilgili arkadafllar›n görevlendirilmesine karar verildi.

Page 166: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖZGÜRLÜKÇÜ GENÇLİK TÜZÜK TASLAĞI

Örgüt, canl›, yaflayan ve de¤iflen koflullar içinde mücadelesi-ni yürüten bir varl›kt›r. Olaylar›n ak›fl› içinde yaflarkalmak, ken-di talepleri do¤rultusunda sürece yön verebilmek ve iktidar›n›kurabilmek için, örgütsel biçimin, bu hareketli varolufl içindeyürütülecek mücadelenin gereklerine karfl›l›k üretebilecek ze-minde ve devaml›l›¤› sa¤layacak biçimde kurulmas› gerekir.

De¤iflken koflullar, eflitsiz güç iliflkileri, k›s›tl› imkânlar ve ye-tersizlik, öz savunma ve hamle yapma momentleri… gibi, d›fla-r›dan bak›nca oldukça karmafl›k ve çeliflik birçok dinami¤i mü-cadelemizde birarada yürütmek zorunday›zd›r.

Gerçek bir mücadeleyi, kurallar›n, maddelerin ve kavramla-r›n kal›b›na dökmek ya da soyutlamalarla ifade etmek zor ifltir.Bunu laf kalabal›¤›na düflmeden olabildi¤ince sade ve mücade-lenin önünü açacak biçimde formüle etmeliyiz.Ve bunu rüzgârkarfl›s›nda savrulan yapraklar gibi da¤›lmamak, derinlere kökle-rini salm›fl a¤açlar gibi sa¤lam durabilmek için yapmal›y›z.

Örgütsel yaflant›m›z ve mücadelemiz içinde kimi sekmez ku-rallar› ve ilkelerimizi aç›k bir flekilde ifade etmemiz gerekir.

Bizi bekleyen mücadele sürecine uygun bir örgütsel iflleyiflnas›l olmal›d›r ve bu iflleyiflin Özgürlükçü Gençlik’ten talep et-ti¤i nedir? Tüzü¤ümüzle bunu formüle edece¤iz…

Page 167: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Özgürlükçü Gençlik Tüzük Tasla¤› - 167

HUKUKÜyelikÖzgürlükçü Gençlik üyelik için 2 prensibi esas al›r:1. Özgürlükçü Gençli¤in politik görüfllerini ve örgütsel biçi-

mini kabul etmek.2. Üyelik aidatlar›n› düzenli olarak vermek.

Karar alma ve uygulamaKararlar salt ço¤unlu¤a dayanarak al›n›r. Karar konusu üze-

rine aç›k tart›flmak esast›r. Her görüfl kendini s›n›rlamaks›z›n öz-gürce ifade edebilir. Oylaman›n ard›ndan al›nan karar ba¤lay›c›-d›r. Karar›n hayata geçirilmesine karfl› faaliyet yürütülemez.

Ancak, az›nl›kta kalan görüfllerin karara flerh düflmek sure-tiyle uymama hakk› sakl›d›r.

Seçme ve seçilme- Organlara seçilmek için Özgürlükçü Gençlik üyesi olmak

ve faaliyet içinde sorumluluk almak yeterlidir. - Organ toplant›lar›na düzenli kat›l›m göstermek esast›r. Dü-

zenli kat›l›m gösteremeyecek durumdaki üyelerin organla iliflki-si kesilir.

Pozitif Ayr›mc›l›k* Kad›nlar binlerce y›ld›r patriarkal iliflkiler sonucu ikinci

cins olarak görülmüfltür. Kad›nlara çocuk do¤urma, temizlik,yafll› ve çocuk bak›m› gibi ifller dayat›lm›fl ve dolay›s›yla kamusalalanda görünmez k›l›nm›fllard›r. E¤itimde, çal›flma hayat›nda, si-

Page 168: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

168 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

yasette geri b›rak›lm›fllard›r. Buna kapitalizmin kad›n üzerinde-ki bask› ve sömürüsü de eklenince kad›nlar iki kat daha fazlaezilip, sömürülmüfltür.

Özgürlükçü gençlik, kad›nlar› kad›n olmaktan dolay› yaflad›-¤› ezilmeye ve sömürülmeye karfl› ç›kar. Kad›nlar›n kendi özgür-leflmesini gerçeklefltirece¤i araçlar›n yarat›lmas›n› destekler. Ka-d›n ile erkek ars›ndaki ezme-ezilme iliflkilerini ve bundan do¤ansorunlar› bilince ç›karmay› ve çözmeyi önüne koyar. Özgürlük-çü Gençlik, organlar›nda pozitif ay›r›mc›l›k ilkesini iflletir. Gö-nüllülük esas›na dayanarak en az yüzde 40 olmak üzere kad›nkotas› uygular.

ÖRGÜTLENMEGenel teamüllerÖzgürlükçü Gençlik’in örgütlenmesi içindeki organlar›n tü-

mü birbirine karfl› sorumludur.Organlar›n birbirleriyle afla¤›dan yukar› yahut yukar›dan

afla¤›ya iliflkisi, organ temsilcileri ve organlar›n raporlar›yla ku-rulur.

Organlar›n ald›¤› kararlar ba¤lay›c›d›r.Merkezi faaliyetin ve yerel faaliyetin ihtiyaçlar›n› birbirlerine

kurban etmeden yürütebilmek ustal›¤›, organlar›n afla¤›dan yu-kar› ve yukar›dan afla¤›ya birbiriyle kuraca¤› sorumlu iliflkiylemümkündür.

Örgütsel organlar:Üniversite/Kampüs inisiyatifi:Özgürlükçü Gençli¤in en temeldeki taban örgütlenmesidir.

Page 169: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Özgürlükçü Gençlik Tüzük Tasla¤› - 169

‹l Koordinasyonu, ihtiyaç halinde üniversite, kampüs yahutbölge birimleri tarz›nda alt inisiyatif örgütlenmesine gidebilir.

‹l meclisi:‹l s›n›rlar› içindeki bütün özgürlükçü gençlik üyelerinin ka-

t›ld›¤› Özgürlükçü Gençli¤in taban örgütlenmesidir. Burada po-litik yönelim ve örgütsel durum üzerine bilgilendirme yap›l›r vetart›flmalar yürütülür. Görüfller ve öneriler al›n›r. ‹l Meclisi ka-rar alabilir ve ‹l Koordinasyonu’nu seçmekle görevlidir.

‹l Meclisi en az iki ayda bir toplan›r. ‹htiyaç durumuna göretoplanma s›kl›¤›n› artt›rabilir.

‹l Koordinasyonu: ‹l düzeyindeki çal›flmalar› yönlendirmek, bölgesi ve merkez-

le ilin koordinasyonunu sa¤lamakla görevli yönetim organ›d›r. ‹ldüzeyindeki faaliyet do¤rultusunda kararlar al›p ve uygulamayakoyabilir.

‹l Koordinasyonu içinden Bölge Koordinasyonu’na göndere-ce¤i üyeleri seçmekle görevlidir.

‹l Koordinasyonu en az iki haftada bir toplan›r. ‹htiyaç du-rumuna göre toplanma s›kl›¤›n› artt›rabilir.

• Yerel inisiyatif kurullar› kat›l›m s›n›rlamas› ile ilgili karar-lar›n› kendileri al›rlar.

Bölge Koordinasyonu: ‹llerin temsilcilerinin biraraya gelmesiyle oluflan bölgesel yö-

netim organ›d›r.Bölge Koordinasyonu, bölge çap›ndaki çal›flmalar› koordine

Page 170: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

170 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

etmek, illerdeki durumu ve illerden gelen önerileri de¤erlendir-mek, bölgedeki örgütsel durumu tespit etmek, bölge örgütlen-mesinin yayg›nl›k ve derinlik yönünden gelifltirilmesi için kendiiçinde görev bölüflümü yapmakla görevlidir.

Bölge Koordinasyonu en az iki ayda bir toplan›r. ‹htiyaç du-rumuna göre toplanma s›kl›¤›n› artt›rabilir.

Bölge Koordinasyonu’nda görevli kimseler; y›l içerisinde ko-ordinasyon toplant›s›na 1 kez mazeretsiz ya da 2 kez mazeretliolarak kat›lmad›klar› durumda kurul üyelikleri düfler.

Merkez Koordinasyonu: Özgürlükçü Gençlik Genel Konferans›’nda, seçilenlerin

oluflturdu¤u merkezi yönetim organ›d›r.Merkez Koordinasyonu 13 kifliden oluflur. Bu say› koopsiyon

ile 17’ye kadar yükseltilebilir.Ülke çap›ndaki politik faaliyeti koordine etmek, bölgelerde-

ki durumu ve bölgelerden gelen önerileri de¤erlendirmek, gün-cel yönelimleri tart›flmak ve bölgelerde uygulanmas›n› önermeküzere pratik yönelim belirlemekle görevlidir.

Merkez Koordinasyonu, ayn› zamanda Özgürlükçü GençlikGenel Konferans›’n›n örgütlenmesinden sorumludur.

Ald›¤› bütün kararlarda, kendisini seçen konferans›n karar-lar›na ba¤l›d›r.

Merkez Koordinasyonu en az iki ayda bir toplan›r. ‹htiyaçdurumuna göre toplanma s›kl›¤›n› artt›rabilir.

Merkez koordinasyonu’da görevli kimseler; y›l içerisinde ko-ordinasyon toplant›s›na 1 kez mazeretsiz ya da 2 kez mazeretliolarak kat›lmad›klar› durumda kurul üyelikleri düfler.

Page 171: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Özgürlükçü Gençlik Tüzük Tasla¤› - 171

• Merkez Koordinasyonu ve Bölge Koordinasyonu’nda üye-ler ayn› organa üst üste 2 kereden fazla kez seçilemez.

Özgürlükçü Gençlik Genel Konferans›Konferans Özgürlükçü Gençli¤in en yetkili ve genifl mercii-

dir. 2 y›lda bir ola¤an olarak toplan›r.Hareketin temel politik yönelimleri burada tart›fl›l›p karara

ba¤lan›r. Hareketin politik etkinli¤ine ve örgütsel iflleyifline dairdönemsel çal›flma raporu sunulur ve de¤erlendirilir.

Özgürlükçü Gençlik Merkez Koordinasyonu Konferans’taseçilir.

Tüzük ve programa dair ekleme ve de¤ifliklik önerileri Kon-ferans’ta karara ba¤lan›r.

Konferansa kat›l›m, iller üzerinden delegasyonla gerçekleflir.

* * *Özgürlükçü Gençlik içinde kad›n politikas›n› kad›nlar belir-

ler. Özgürlükçü Gençlik içinde kad›nlar kendi örgütlenmelerini

gerçeklefltirme hakk›na sahiptir. Özel alanda yaflanan sorunlaramüdahale edilmesi ve çözüm getirilmesi için kad›n dayan›flmakomisyonlar›n›n kurulmas›n› öngörür.

• Merkez koordinasyon; 2 . Konferans öncesinde yaz›l› örgüthukukunun oluflturulmas› ve hukuka dair tasar›n›n 2. konferansasunulmas›ndan sorumludur.

Page 172: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖZGÜRLÜKÇÜ GENÇLİKve SANAT

‹nsan›n çeflitli üretim flekillerinden biri olan sanat, kimi za-man ‘etos’a (fenomenlerin ötesindeki güzele) yönelme, mutlakiyiyi ve güzeli arama; kimi zaman gerçe¤i taklit ederek gerçe¤iaflma ve tamamlama, toplumsal ilerleyiflte de¤erleri tafl›ma vemuhafaza etme; kimi zaman hayat›n diyalektik ilerleyiflinde “birbiçimde” gizil kalanlar›n yans›malar›na arac›l›k etme gibi birçokerekle, antik dönemden bugüne dek farkl› görüfllerle farkl› nite-lemelere tabi tutulmufltur. Sanat›n antik ça¤larda bafllayan serü-veninde, de¤iflik co¤rafyalarda, farkl› üretim biçimleri sebebiy-le birbirinden farkl› karakterler tafl›yan nice toplumda gerçek-lefltirilen üretimler, ait olduklar› toplumlar gibi birbirinden fark-l› nitelikler tafl›yan ürünler ve görüfller halini alm›flt›r. Bu biri-kim, kapitalizmin geliflimi, teknolojik ilerlemeler ve toplumsalde¤iflimlerin ard›ndan, bedeninde birçok anlay›fl, ak›m ve dalbulunduran büyük ve bereketli bir üretim alan› olarak nefes al-may› sürdürüyor.

21. yüzy›lda, sanat› tarifleme ve hayata konumland›rma ko-nusundaki içinden ç›k›lmayan girdap, do¤du¤u dönemdekin-den çok daha büyük çeliflkiler ve çat›flmalarla derinleflmeye de-vam ediyor. Modern ça¤da, uçlar› aras›ndaki mesafenin iyiceaç›ld›¤›na flahit oldu¤umuz sanat, s›n›fl› toplumlarda yafl›yoroluflumuzun da en çarp›c› resmini sunuyor bize.

Ayn› tablonun sa¤ taraf›nda; kuramsall›klar› üzerinden aka-demi okyanuslar›nda zerrelerine kadar irdelenen modern, post-

Page 173: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

modern ya da gelenekçi ak›mlar ve bu ak›mlardan do¤an ürün-lerin sergilendi¤i, büyük metropollerin göbe¤inde ikamet edenbüyük sanat galerileri; di¤er taraf›nda ise, sanat›n halktan uzak-laflmas›n› içlerine iyi niyetlice sindiremeyen ve bu sebepten do-lay› bilinenden, denenmiflten, var olandan pek uzaklafl(a)mayan,velakin bu haliyle de kitlelerin sanattan al›mlad›klar›n› iyi vakitgeçirme veya e¤lenme arac› olmaktan ileri götür(e)meyen sanatdeneyimleri göze çarp›yor; ve nihayet, kimine göre maalesef, ki-mine göreyse iyi ki devrim yolunda sanat› da toplumsal bir argü-man olarak görenler tablonun “SOL” taraf›nda yer ediniyor.

Bu tablonun ilk f›rça darbesi sanat›n do¤ufluna kadar dayan-d›r›labilir ki, tarihsel geliflimin bir bütünlük ve diyalektik iliflkiarz etti¤i düflünüldü¤ünde yanl›fl bir tespit say›lmaz. Ancak, ha-yattaki di¤er bütün ayr›mlar gibi sanattaki ayr›-l›klar›n da s›n›fl›yaflama geçifl ve kapitalizmin fütursuz h›z›yla birlikte oluflup de-rinleflmesi sebebiyle, yak›n tarihte yaflanan sanatsal geliflim süre-ci, avangard kavram›n›n do¤uflu ve de¤iflimi, bugüne ›fl›k tuta-cak önemli bilgiler temin edecektir.

19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda sanat›n topra¤›na düflen ve 20.yüzy›l›n ortalar›nda yefleren “Avangard” terimi, asl›nda bugün-küyle oldukça yo¤un benzerlikler tafl›yan bir döneme isyan biçi-minde do¤du. Kimi otoritelere göre gereksindi¤i toplumsal iv-meyi, 1968 ö¤rencilerinin ayaklanmas› sayesinde edinmiflti. As-keri terminolojiden anlam› fazla tahrip görmeden sanat dilineyerleflen avangard, “öncü, yeni, ileriye sevk eden” gibi anlamla-r› karfl›l›yor. Ç›k›fl itibariyle sanat›n kurumsallaflmas›n› düflmanbilen bu kavram, yerleflik sanat anlay›fllar›na atefl açan, sanat veyaflam aras›ndaki muhtelif s›n›rlar› bertaraf etmeyi hedefleyen

Özgürlükçü Gençlik ve Sanat - 173

Page 174: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

174 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

birçok sanatsal olgunun isim bafl› olmufltur. Avangard; bir tehdit, bir meydan okuma biçimidir. Egemen

olana; siyasi, felsefi, sosyal vb. içerik ya da biçimlerle karfl› ç›k›-fl› teflkil eder ve öncü ve devrimci tutumunu, kurulmufl düzen-deki yerlefli¤e karfl› bir tepki ve -var oluflunu daim k›lacak esasunsur- alternatif sunmas›yla gerekçelendirir. “Yeni”, avangard›nhem varl›k alan› hem de gere¤idir. Ancak, her “yeni” (daha aç›-¤› her biçimsel de¤ifliklik ya da radikal teflebbüs) avangard› tem-sil etmez. Bu husustaki belirleyici olan, yaratt›¤› dönüflüm ile sa-nat üretimi aras›ndaki iliflkidir.

Ne yaz›k ki, tarihsel aç›dan avangard sanata ufak bir göz ata-n›n görece¤i, tan›mlan›fl› için s›ralanan görkemli iddialar›n›n bü-yük k›sm›n›n hayatta gerçeklik kazanamam›fl olmas›d›r. Gerçekisyanlardan ç›k›fl gücü alan avangard, bertaraf etmeyi planlad›¤›hayat ve sanat aras› s›n›rlar› daha da geniflletmifl, yeniyi içeriktençok biçimde aram›fl, zira zaman içinde içeri¤i biçime indirgemifl,vaat etti¤i somut devrimleri sanat›n tül duvarlar› aras›nda ger-çeklefltirirken, gerçek devrimlerin k›rmaya çal›flt›¤› tel örgülerind›fl›nda soyut kalm›flt›r.

Peki o halde nas›l bir “devrimci sanat” tan›m› yap›lmal›d›rki, hem bir üretim olarak sanat ile insan aras›ndaki mesafelerieritebilsin; hem de toplumun sinir uçlar›n› tutmak yükümlülü-¤ünü omuzlayan ve “devrim”in önemli bir parças› olan kültürelgeliflime zemin yaratan bir sanat anlay›fl›n› bar›nd›rs›n?

Öncelikle “devrimci sanat” ibaresindeki anlam belirsizli¤inigidermek gereklidir; zira birbirinden oldukça farkl› çevrelerinbaflka anlamlarda kulland›¤› bir tan›md›r. Al›mlay›c›s› ve üreti-cisi aç›s›ndan bafll›ca üç ayr› idraka dayanan farkl› devrimci sa-

Page 175: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

nat tan›mlar› kullan›lmaktad›r. Birincisi; devrimci sanat, sanat›n genel bünyesinde ya da her-

hangi bir alan›nda devrim niteli¤inde köklü bir de¤iflim yarat-mak, geleneksel olan› aflarak (veya mümkündür ki içererek) öz-gün bir üretim meydana ç›karmak gibi faaliyetleri kapsar. Dev-rimci sanat, bir döneme ya da belli bir co¤rafyaya damgas›n›vurmufl bir sanat görüflü, sanat ak›m› ya da sanat türüne ayk›r›bir üretimde bulunmak; ya da yerleflik olan›n içinde özgül birüretim biçimi yakalamak fleklinde gerçekleflebilir. Örne¤in; dizedüzeniyle manzum eserlerin hükmetti¤i, genel olarak fliir türün-de eserlerin çokça üretildi¤i bir dönemde, düz yaz› formunda,öykü ya da roman türlerinde eserlerin yaz›lmas›; Antik Yunandönemi tiyatrosunun vazgeçilmez unsurlar›ndan “koro”yu met-nin kat› kurallarla belirlenmifl bölümlerinde flark› söylemektenileri götürüp koronun diyaloglara da kat›lmas›n› öngören yenibir anlay›fl›n do¤mas› böyle bir devrimci sanat tan›m›n›n kapsa-m›na girmektedir. Modern ça¤da bu tan›m ço¤unlukla “sadecesanat için sanat” doktrinini benimseyenlerce kullan›lmaktad›r.

‹kincisi; devrimci sanat, “devrimci” bireylerin ya da toplu-luklar›n sanat üretimlerini kapsar. Bu tan›ma denk düflen yakla-fl›mda, devrimci bireyler ya da topluluklar –sanat›n öz-bünyesin-de ilk tan›mda bahsi geçen de¤iflimleri gerçeklefltirmeyi mutlakgörmeksizin – belli amaçlarla sanat üretiminde bulunur. Dev-rimci bir insan oldu¤u toplum taraf›ndan bilinen bir sanatç›n›n;belki sadece kültürel bir çal›flma olarak, belki elefltirel bir ürünolarak, belki de amaç edindi¤i devrimin içeri¤ini ve gerek(çe)le-rini hitap etti¤i kitleye aktarabilmek için bir araç olarak sanatüretimi gerçeklefltirmesi bu tan›ma uygundur.

Özgürlükçü Gençlik ve Sanat - 175

Page 176: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

176 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Üçüncüsü, devrimci sanat, toplumsal bir devrim için propa-ganda ve ajitasyon arac› olarak; devrim ve kitle aras›nda kültürelve politik bir ba¤ kurmay› amaçlayan sanat üretimleridir. ‹lk ikitan›mdan en önemli fark›; ibarenin devrim k›sm›n›n mutlak bi-çimde sanata de¤il topluma yönelik olmas›d›r. Bundan ötürü“devrim için sanat” daha uygun bir ifade fleklidir. Sanat›n öz-bünyesinde devrim yapmak, mutlak görülmese de, toplumsaldevrimin ihtiyac› bu yöndeyse mümkündür. Toplumun sinir uç-lar›n› tutan bir uyar›c›, sanata mümkün olan en genifl bak›flla ih-tiyaçlar›, tarihsel dönemi ve insan› süzen bir üretim anlay›fl›d›r,devrim için sanat; dolay›s›yla, ayn› zamanda, devrimci bireylerinveya topluluklar›n üretimidir. Bu anlay›fl›n devrimci tutumuna;toplumdan kopuk bir sanat üretiminin ayk›r› oldu¤u kadar, varolan düzende kabul gören ve devinimden uzak yaklafl›mlarakuyrukçuluk etmek de ayk›r›d›r.

Kuflkusuz ki Özgürlükçü Gençli¤in tutumu di¤er iki tan›m-dan ziyade “devrim için sanat”tan yanad›r. Dünyay› ve tarihselbir bütün olan yaflam› Marksizm’in ve Leninizm’in eflsiz diyalek-tik materyalist bak›fl›yla, Dr. Hikmet K›v›lc›ml›’n›n özgün teorikdüzlemiyle süzmeyi amaçlayan Özgürlükçü Gençlik, sanat anla-y›fl›nda da Marksist ve Leninist bir perspektifi öne ç›kar›r.

Macar düflünür George Lucáks sanat›, “yans›(t)ma teorisi”olarak bilinen bir yaklafl›mla de¤erlendirmifltir. Bu teoriye göre,bir üstyap› ürünü olarak sanat, do¤rudan altyap›y› yans›tmakta-d›r. Bir sanat eseri, üretildi¤i dönem ve co¤rafyaya ait izlerle do-ludur ve bu sanatç›n›n niyetinden ba¤›ms›zd›r. Bir toplum men-subu olan sanatç›, kendini çevreleyen dünyan›n etkisinden yal›t-kan de¤ildir ve bu nedenle meydana ç›kard›¤› ürün, bilinçli ve

Page 177: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

niyetli bir biçimde olmasa bile, içinde üretildi¤i toplumun birtak›m politik, kültürel ve ekonomik gerçeklerini yans›tmak zo-rundad›r.

‹talyan düflünür Antonio Gramsci ise üstyap›n›n altyap›y›yans›tt›¤›n› ifade eden Lucáks ve takipçilerinin aksine, altyap› veüstyap› aras›nda karfl›l›kl› ve karmafl›k bir iliflki oldu¤unu ilerisürmüfltür. Gramsci’nin “hegemonya” teorisine göre; kapitalizmve egemen güçler, kendi de¤erlerini, sadece fliddet, ekonomik vepolitik zorlama, çaresizlefltirme gibi yollarla de¤il, bireylerinkendi r›zalar›yla kapitalist döngüye kat›lmalar›n› sa¤layacak ko-flullar› oluflturmak yoluyla da kabul görür hale getirmektedir.

Bireylerin kendi r›zalar›n› sa¤lamak için düflünce dünyalar›-na hükmeden bir egemen kültür, bir ideolojik hegemonya yarat-mak gereklidir. Din, kitle iletiflim araçlar›, toplumsal iliflkiler vesiyasi partiler gibi hegemonya araçlar› vas›tas›yla bir çeflit uzlafl-ma ortam› yarat›lmakta ve iflçi s›n›f› kendi ç›karlar›n› egemenle-rin ç›karlar›yla özdefllefltirmektedir. Sanat da, bu hegemonyan›nhem üreticisi hem de ürünü konular›nda yer al›r. Ya düzeneayak uydurmufl birey, bilerek ya da bilmeyerek, ideolojik hege-monyan›n zihin zindanlar›nda, hegemonyan›n müsaade etti¤ikadar üretir ve dolay›s›yla sanat hegemonya ürünü olmaktad›r.Ya da var olan düzeni, kapitalist toplum iliflkilerini muhafaza et-mek amac›yla birey, ideolojik hegemonyan›n tüm silahlar›ndanfaydalanarak, toplumda egemen kültürün kabulünü daim k›la-cak sanat ürünleri ortaya ç›karmakta ve burada da sanat hege-monya üreten konuma yerleflmektedir. Bu ba¤lamda sanat, iflçis›n›f› için hem bir karfl›-tehdit hem de bir silah niteli¤i teflkileder.

Özgürlükçü Gençlik ve Sanat - 177

Page 178: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

178 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Özgürlükçü Gençli¤in sanat yaklafl›m›nda, egemenlerin ide-olojik hegemonya ayg›t› olarak topluma s›zan sanat üretimlerinealternatif üretmek ve bu yolla ideolojik hegemonyan›n çubu¤u-nu devrimden yana bükmek temel prensiptir. Bu sebeple, s›n›f-la ba¤ kurman›n bir yolu olarak politik, ekonomik ve tarihselgerçeklerden, folklorik de¤erlerden, kültürel zenginlikten, gele-nekten ve yarat›c› faaliyetten, diyalektikten, estetikten ve bilgibirikiminden beslenen sanat üretimleri gerçeklefltirmek, Özgür-lükçü Gençli¤in “devrim için sanat” düflüncesinin pratik karfl›-l›¤› olacakt›r. Bu pratik süreçte, yaflad›¤›m›z ça¤da sanat›n gün-cel konumuna kafl› bir tutum gelifltirmek ziyadesiyle önem tafl›-maktad›r.

Kavramsal anlamda avangard; yani “karfl› koyma biçimi ola-rak yeni”, içinde bulundu¤umuz dönemin de ihtiyac›d›r.

Yozlaflmakta s›n›r tan›mayan, günbegün daha da piyasalaflanve sat›m gücü ya da medyatiklik kriterleriyle de¤er biçilen sanat;tüm bunlara karfl›n, toplumun sinir uçlar›n› tutma potansiyeli-nin daim olmas› nedeniyle toplumsal devrimlerin yol haritas›n-da yer edinebiliyorsa; salt ajitasyondan, sloganik söylev ve bi-çimlerden ibaret üretimlerin yerini sanat›n; içeri¤in (toplumsalgerçeklerin ve diyalekti¤in) ve biçimin de hakk›n› vermeyi amaç-layan ürünler var edilmeli. Sözgelimi, Naz›m Hikmet’i “Naz›m”yapan, sadece eserlerinde politik ifadelere ve toplumsal gerçek-li¤e bolca yer vermifl olmas› de¤il, ayr›ca yaz›n alan›nda yapt›¤›devrimler; biçime ve edebi bak›fla getirdi¤i yeniliklerdir. Bu ba¤-lamda, avangard taraf›yla da gelece¤e aç›lacak yollar miras ede-bilmifltir.

Yoz olan› (veya yoz olmasa da halktan uzak tutulan›) elefltir-

Page 179: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

mek için, “toplum için sanat”› kurban ederek k›s›r tart›flmalar›niçinden hiçbir alternatif do¤urmayan kolayc› tutum ('devrimiçin’ sanatta ajitasyonun ve sloganik yap›n›n dönemsel veya ko-numsal bir ihtiyac› karfl›layabilece¤ini de yads›madan denebilirki) mücadele prati¤inde, kitleleri sadece ajitasyonla devrimeiteklemeyi ummaktan farks›zd›r. Bu flekilde, “sanat” ve/veya“toplum” için sanat sorgusuna seçti¤imiz terazi, kefeleri sahi-binden yana kald›rmakta hile görmez; nihayetinde çamur: su vetoprakt›r!..

Karl Marx’›n kitlelere yaklafl›m aç›s›ndan sarf etti¤i; “iflçilereherhangi bir belirli düflünce ya da yap›c› bir ö¤reti bulunmaks›-z›n ça¤r›da bulunmak... …bir yanda kendisine gökten vahiyinen bir peygamber, öte yandaysa yaln›zca esneyen eflekler bu-lundu¤u farz edilerek onursuzca giriflilmifl, beyhude bir vaazverme oyunudur” ifadeleri, nas›l bir sanat sorgusuna manidarbir katk› sunacakt›r. Elde olanlarla, ihtiyaç duyulan aras›nda ku-rulmas› gereken köprü, -özellikle sanat perspektifinden bak›ld›-¤›nda- “kim/ne için” sor(g)usundan çok “ne yapmal›”sor(g)usuna muhtaçt›r.

KARAR :Özgürlükçü Gençlik’in kültür-sanat alan›na iliflkin yönelim-

leri;• “Toplum için sanat” anlay›fl› yanl›fl de¤ildir, ancak bu

anlay›fla yap›lan vurguda daha çok “toplum” öne ç›kar›larak“sanat” k›sm› ihmal edilmektedir. “Toplum için” k›sm›na tekrartekrar tak›lmaktansa üretece¤imiz sanat için “nas›l yapmal›?"sorusu üretim sürecinin mihengi haline getirilmelidir ki içinde

Özgürlükçü Gençlik ve Sanat - 179

Page 180: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

180 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

bulunulan dönem, flartlar ve ihtiyaçlar› kendi özgünlü¤ü içindeifade eden hakiki sanat ürünleri var olabilsin.

• Sanat›n basitçe araçsallaflt›r›lmas› gibi “kendi bafl›nabir amaç” olarak ele al›nmas› da yanl›flt›r. Elbette sanata politikmücadeleyi örgütlemekte bir araç fonksiyonu da yüklenmekte-dir.

• Özgürlükçü Gençlik, sanat›, kitleleri dönüfltürme bak›-m›ndan s›¤ bir pozisyonda tutan salt bir “örgütlenme materya-li” olarak kullanma tutumu ve sanat›n kitlelere ulaflmas›na engelolan elitist sanat anlay›fllar›yla aras›na mesafe koyarak “devrimiçin sanat” anlay›fl›yla hareket eder.

• Devrimci sanat -ulafl›lmak istenen kitleye; hayat›n özçeliflkilerini, kendilerinin içerisinde bulunduklar› çeliflkileri gös-termeyi hedefleyen sanat- faaliyeti, ayn› zamanda, ideolojik he-gemonya mücadelesiyle s›k› bir iliflki içindedir.

• Özgürlükçü Gençlik, kültür-sanat alan›na dair pers-pektif tart›flmas›n› derinlefltirmek ve bu alanda bir birikim yarat-mak için kendisinin öncüsü veya öznesi oldu¤u bir yay›n ç›kar›l-mas›n› önüne koyar. Ayr›ca, bu alana dair üretilebilecek di¤erpratiklerin olanaklar›n› kollar. Ç›kar›lacak bir sanat yay›n›ÖGD’liler aras›nda s›n›rl› kalmamal›d›r.

Sanatla özel olarak ilgilenen arkadafllar bir araya gelerek ko-lektif bir sanat çal›flmas›n›n ilk nüvesini var edebilirler. ÖGD’li-ler bu yay›n faaliyetinin öncülü¤ünü yapt›¤› kadar, çevre iliflkile-rini de bu çal›flmaya dahil etmeli; çal›flma kurumsallaflmaya gi-den, kültür/sanat merkezlerinin kurulufluna uzanabilecek biryola girmelidir.

Page 181: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

ÖZGÜRLÜK BAYRAĞIDAHA DAHA YUKARI!

Özgürlükçü Gençlik olarak I. Konferans›m›z› “ÖzgürlükYolunda Militanlaflma ve Önderleflme” fliar›yla gerçeklefltirdik.Baflar›l› bir konferans örgütlemenin hakl› mutlulu¤unu yaflar-ken, konferans›m›zdan ald›¤›m›z rüzgarla kampüslerimize ve so-kaklara dönüyoruz.

K›v›lc›ml›’dan Mazlum Do¤an’a devrimci önderleri selamla-yarak bafllad›¤›m›z konferansta, politik hatt›m›z›n do¤ru hamle-lerinin ayd›nl›¤›nda hatalar›m›z›n da fark›na vararak 5 y›ll›k ku-rulufl sürecimizi de¤erlendirdik.

Bu konferans›n var›lmas› gereken bir nokta de¤il, militanlafl-ma ve önderleflme yolunda bir milat oldu¤u düflüncesiyle konfe-rans›m›z› gerçeklefltirdik.

Türkiye Devrimci Gençlik Hareketinin içinde bulundu¤udurum, yürüttü¤ü tart›flmalar›n düzeyi ve kitle ba¤lar›n›n genifl-li¤i ve derinli¤i ele al›nd›¤›nda; dostlar›m›z ve has›mlar›m›z Öz-gürlükçü Gençlik’in bu iddial› fliar›n alt›n› nas›l dolduraca¤›n›görmek için konferans›m›z› beklediler.

Has›mlar›m›z belki o gün orada de¤illerdi. Ancak konferan-s›n tan›m›n› ve kapsam›n› sadece salonla s›n›rl› tutmadan, kon-ferans›n prati¤imize kazand›rd›k-(acak)-lar›; örgütümüze dairyapt›¤›m›z de¤erlendirmelerin ciddiyetini ortaya koyacakt›r.

Nasıl bir Militanlaşma ve Önderleşme?Konferans›m›z› de¤erlendirmeye bafllarken konferansa atfet-

Page 182: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

182 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

ti¤imiz önem, beklentilerimiz ve hedeflerimiz ile bunlar› ne ka-dar gerçeklefltirebildi¤imiz bizim bafll›ca kriterlerimiz olacakt›r.

Öncelikle 2004’ten 2006’ya kadar tart›fl›lan ve 2006’da daal›nan dernekleflme karar›yla yola ç›kan örgütümüz DevrimciGençlik Hareketi içerisinde kendisine biçti¤i misyonun 1. afla-mas›na iliflkin hedeflerini tamamlam›flt›r. 16 flehirden konferan-sa kat›lan delegelerin, hem hedeflenen örgütlenme alan› içerisin-deki yayg›nl›¤›, hem de tart›flmalara yans›yan kalite hedeflenenyatay ve dikey çal›flman›n doygunlu¤a ulaflt›¤›n›n en önemli gös-tergesi oldu.

Bu doygunluk ›fl›¤›nda kurulufl sürecimizi tamamlad›¤›m›zbir dönemi kapat›rken; ondan daha çetrefilli, sorumluluklar› da-ha fazla olan fakat ayn› oranda da çal›flmalar›m›z›n meyvesinitoplad›¤›m›z, taktiklerimizin alandaki karfl›l›¤›n› daha net biçim-lerde bulaca¤› yeni bir dönemi açmay› hedefledik: Özgürlükbayra¤›n› barikat›n en önüne tafl›mak...

Bugüne kadar yazd›¤›m›z metinlerin tarif etti¤i gibi; militan-l›k tahayyülümüzü hayat›n›n her alan›nda “kendini yakmakla veyeniden kurmakla yükümlü” bir zemin üzerine kurgulad›k. Sis-temle kurulan bütün yozlaflm›fl iliflkilerden kendisini ar›nd›rma-y› dert ediniflimiz ve yaflam biçimimizi devrimcili¤in özgürleflti-rici yolunda flekillendirme irademiz bu konferansla birlikte da-ha da ileri bir mevziye tafl›n›yor. Dokumuzu daha da çelikleflti-rece¤iz. Reddetmek ve sisteme karfl› durmak ilk ad›msa, ikinciad›m›m›z sistemin alternatifini yaratmaya, devleti ve sistemi ken-dinde y›kmaya bugünden bafllamakt›r.

Devrimci Gençlik Hareketinin mevcut durumu içerisindeÖzgürlükçü Gençlik’in alana sundu¤u perspektifin öncüleflme-

Page 183: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Özgürlük Bayra¤› Daha Daha Yukar›! - 183

si sürecini bu konferansla bafllat›yoruz. An’a müdahale etme kabiliyetimizi tekrar tekrar s›nayaca¤›-

m›z bir sürece giriyoruz. Do¤ru zamanda do¤ru kararlar alabil-me ve uygulama örgütümüz aç›s›ndan olmazsa olmaz bir koflulolarak önümüzdeki sürecin belirleyici unsuru olacak.

Üniversitelilerin, liselilerin ve genç kad›nlar›n bakt›¤› yerdeolacak; özgürlük bayra¤›n› gençlik mücadelesinin ifade ediliflihaline getirece¤iz. Bizim için mutlak olan, yapmak istedikleri-miz ve bunlar› gerçeklefltirebilme iradesidir. Biliyoruz ki; önder-lik kendine sevdal›l›k de¤il, devrim ve sosyalizm mücadelesininbiz genç devrimcilere yükledi¤i sorumlulu¤un yerine getirilme-sidir.

Önerge Tartışmalarından YansıyanÖzgürlükçü Gençlik’in; kapitalizme do¤al set çekebilen eko-

lojiden, reorganizasyon için birli¤e; patriarkal kapitalizme karfl›kad›n mücadelesinden, Kürt özgürlük hareketine kadar önerge-leriyle zenginlefltirdi¤i politik zemini, konferans sürecindeki tar-t›flmalarda da görüldü ki önderleflme yolunda gençli¤in önünüaçacakt›r.

Konferans›m›z, kurulufl sürecinde çal›flmam›z içerisinde özelönem atfetti¤imiz e¤itim faaliyetinin s›nanmas› bak›m›ndanönemli bir olanak sundu.

Bugüne kadar hem gençli¤e dair tart›flt›¤›m›z gündemlere,hem de hatt›m›z› oluflturan ideolojik ve politik gündemlere dairyaz›lan metinler ve tart›flmalar esnas›nda yap›lan müdahalelerörgütümüzün kendi olanaklar› dahilinde bu konuda baflar›l› birs›navdan geçti¤ini gösterdi.

Page 184: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

184 - Özgürlükçü Gençlik 1. Konferans› Belgeler

Tart›flmalardaki nitelik, bizim derinli¤imizin boyutlar›n› kav-rayabilmemiz kadar konferans haz›rl›k sürecindeki konsantras-yonumuz da bir baflar› olarak art›lar hanesine yaz›ld›.

Bununla birlikte baz› önergelerin yaz›lmas› konusunda yafla-d›¤›m›z gecikme konferans›m›z›n en belirgin eksikli¤i olarakdikkat çekti. Önümüzdeki süreçte bu eksikliklerimizin üstesin-den gelmenin yan›nda gençlik hareketine yön verme ihtiyac›n›karfl›lay›c› metinlerimizi de daha da yetkinlefltirmemiz ve konfe-rans›m›z›n iddias›na yak›fl›r bir önderleflme perspektifiyle bir üstseviyeye s›çratmam›z gerekiyor.

Biriktirdi¤imiz dereleri konferans›m›z arac›l›¤›yla bir deniz-de buluflturduk. Bunlar› yak›n zaman içerisinde dostlar›m›zla dapaylaflaca¤›z.

Sorumluluklarımız Daha FazlaKurulufl aflamas›ndaki teorik birikim ve deneyimlerimiz,

konferans›n verdi¤i netlikle, pratikte daha h›zl› reflekslerle vü-cut bulacak. Nicel ve nitel birikimimizin artmas› yeni olanakla-r›, yeni olanaklar da özgürlük mücadelesinin daha da büyümesi-ni sa¤layacak.

Konferans boyunca salona her bak›fl›nda konuflmac› kifliyiheyecanland›ran 105’i delege 120 genç devrimci olarak bir du-var ördük. Bu duvar örgütümüz aç›s›ndan gerisine geçilemeye-cek bir s›n›r› ifade ediyor. Gençlik, içerisine al›nmak istedi¤icendereyi d›fl çeperlerine do¤ru zorlamad›¤› her an sistem karfl›-s›nda daha da çaresizleflecektir. Örgütsel olarak s›n›rlar› daha dazorlayaca¤›m›z yeni dönem; zorluklar›, yoruculu¤u ve ayn› oran-da da heyecan›yla beraber bizim için bir milad› tarif ediyor.

Page 185: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri

Özgürlük Bayra¤› Daha Daha Yukar›! - 185

Organlara seçilen bütün yoldafllar›m›z bu sorumlulu¤un bi-linciyle önüne bak›yor.

Yaflas›n I. Konferans›m›z!Yaflas›n Devrim ve Sosyalizm!K›v›lc›m Yürekte! Özgürlük Kavgada!

Özgürlükçü Gençlik Merkez Koordinasyonu

Page 186: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri
Page 187: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri
Page 188: Ozgurlukcu Genclik 1. Konferans Belgeleri