33
PID KONTROL Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya 835

PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

PID KONTROL

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

835

Page 2: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

1

Hata-Küpü Kontrol Yapısının Teorik İncelenmesi

Baris Baykant Alagoz1, Abdullah Ates

2, Celaleddin Yeroglu

2

(1) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü

(2) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

İnönü Üniversitesi, Malatya, Türkiye [email protected]

Özetçe

Bu makalede hata-küpü kontrol yapısı için

teorik bir çalışma sunulmuştur. Çalışmada,

kapalı çevrim bir kontrol sisteminde, hata

işaretinin küpünün kullanılması durumu

değerlendirilmiştir. Hata-küpü, kontrol

sistemine doğrusal olmayan bir hata sinyali

sağlamaktadır. Bu sinyalin düzeyine bağlı

olarak, hatanın zayıflatıldığı ve

kuvvetlendirildiği bölgelerin oluştuğu

görülmüştür. Bu doğrusal olmayan hata

bölgeleri, düşük aşımlı kontrol imkânı sağlar

iken, oturma noktasında kalıcı hal hatalarına

yol açmaktadır. Hata-küpü kontrolünün,

doğrusal hata kontrol sistemini kesir dereceli

kontrol sistemine dönüştürdüğü saptanmıştır.

Hata-küpü PID kontrolör yapısı ile TRMS

(Twin Rotor MIMO System) simülatörün de

test edilmiş ve elde edilen bulgular

tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Doğrusal olmayan

kontrol, PID, kesir dereceli kontrol, hata küpü

1. Giriş

Kapalı çevrim PID kontrol sistemleri

gerçekleme kolaylığı ve etkin kontrol

kabiliyetleri nedeni ile uzun yıllardır pratik

uygulamalarda tercih edilmektedir. PID

kontrolör konusunda ilk çalışmalar Minorsky

[1] ve Callender [2] tarafından sırasıyla 1922

ve 1936 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Daha

sonraları, PID yapısı akademik çalışmalarda ve

endüstriyel uygulamalarda önemli bir yer

edinmiştir [3-9]. Günümüze kadar bu

kontrolör yapısının, kararlılığı ve optimumum

kontrol problemleri ile ilgili sayısız çalışma

yapılmıştır [3,4,10-12]. Yapay zeka

yöntemleri yardımı ile PID kontrolör yapıları

adaptif kontrol uygulamalarında da yer

edinmiştir [13-16].

Doğrusal hata sinyali, yaygın olarak

referans sinyal ile çıkış sinyali arasındaki fark

olarak tanımlanır )()()( sOsIte . Doğrusal

hata ile negatif geri beslemeli kapalı çevrim

kontrol sistemleri gerçekleştirilmiş ve böylece

sistemlerin kararlılığı ve kontrol edilebilirliği

sağlamıştır. Doğrusal hata, PID, kayan kipli

denetimli kontrolör, kesir dereceli PID

kontrolör, Lag-Lead yapıları.. gibi bir çok

kontrol yapısında kullanılmıştır. Doğrusal

olamayan hata-karesi kontrol yapısı

( 2))()(()( sOsIte ) ise literatür de incelenmiş

avantaj ve dezavantajları tartışılmıştır [17].

Bu çalışmada, ise doğrusal olmayan hata-

küpü kontrolü, klasik PID yapısına

uygulanmıştır. Hata-küpü, doğrusal hata

işaretinin küpü ile elde dilmiştir. Hata-küpünü

kullanan bu tip kapalı çevrim kontrol

mimarisi, hata-küpü kontrol sistemi olarak

isimlendirilmiştir. Hata küpü kontrol yapısının

avantaj ve dezavantajları analiz edilmiştir.

Hatanın-küpü PID kontrol sisteminin

kontrol performansı çift motorlu TRMS

simülatörün de test edilmiş, doğrusal hata PID

kontrol ve kesir-dereceli PID kontrol birim

basamak cevapları ile karşılaştırılmıştır.

2. Metot

2.1. Hata-Küpü Sinyali:

Kapalı çevrim kontrol sistemlerinde, hata-

küpü işareti aşağıdaki gibi tanımlanabilir,

3))()(()( totrteküp . (1)

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

836

Page 3: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

2

Bu denklemde, geçiş noktası katsayısıdır.

( )o t ve ( )r t sırasıyla sistemin çıkış ve

girişleridir. Hata-küpü, doğrusal hata işaretini

( ( )e t ), hata işaretinin enerjisi ile ölçekler,

)())(()( 2 teteteküp . Şekil 1, 1 için hata-

küpünün, ( )e t ’nin -1.5 ve +1.5 aralığındaki

karakteristiğini göstermektedir. Etiket 1 ile

gösterilen değer aralığı, hatanın zayıflatıldığı

bölgeyi göstermektedir. Etiket 2 ile gösterilen

değer aralığı, hatanın kuvvetlendirildiği

bölgeyi göstermektedir. Hata’nın zayıflatıldığı

ve kuvvetlendirildiği bölgeler geçiş noktasında

(GN) birleşmektedir. Geçiş noktasının

konumu /1GNe ile ayarlanır. Hata-küpü

kontrolünün, avantaj ve dezavantajları şöyle

özetlenebilir:

Zayıflatma bölgesinde, hata işaretin

zayıflatılması, osilatif bileşenleri

kompanze edebilirken, kalıcı hal

hatalarına sebebiyet verebildiği

görülmüştü.

Kuvvetlendirme bölgesinde, hata

işaretinin kuvvetlendirilmesinin

sistemin cevabını hızlandırabildiği

görülmüştür.

Şekil 1: Hatanın sinyali (Kesik Çizgi) Hata

sinyalinin küpü (Kalın Çizgi)

2.1. Hata-Küpü Kapalı Çevrim Kontrol

Yapısı Analizi:

Şekil 2’de hata-küpü kapalı çevrim kontrol

yapısı temsili olarak gösterilmiştir. Bu kontrol

mimarisi, doğrusal kontrol yapılarına, hata-

küpü bloğu eklenerek elde edilmiştir.

Şekil 2. Hata–Küpü kapalı çevrim kontrol

sistemi blok diyagramı

Hata küpü sinyali s tabanındaki denklem (2)

ile ifade edilir:

3))()(()( sOsRsEküp (2)

Şekil 2’deki kapalı çevrim kontrol sistemi için

denklem (3) yazılabilir.

)()()())()(( 3 sOsGsCsOsR (3)

Denklem (3)’de gerekli düzenlemeler

yapılırsa,

3/13/13/1 )())()())(()(( sOsGsCsOsR (4)

ifadesi elde edilir. Gerekli düzenlemeler

yapılırsa, hata-küpü kontrolörün, kapalı çevrim

transfer fonksiyonu için,

3/1

3/1

))()(()(

))()(()(/)()(

sGsCs

sGsCsRsOsT

(5)

ifadesi yazılabilir. Burada, 3/23/1 )()( sOs ’dir. 0)( jwO için

hatanın küpü kapalı çevrim sisteminin transfer

fonksiyonu zayıf kontrol transfer fonksiyonu

olan 0)( sT ’a yakınsamaktadır.

)(sGe

küpe

küpe

r ou)(sC

-1 -0.5 0 0.5 1

-3

-2

-1

0

1

2

3

1

2

2

GN

GN

3e

e

0

GNeGNe

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

837

Page 4: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

3

GNejwO /1)( 2/1 olduğu zaman ise hata-

küpü kontrol sistemi, Denklem (6) ile ifade

edilebilen kesir dereceli kontrolör ve sistem

fonksiyonuna sahip, kapalı çevrim kontrol

sistemine yakınsar.

3/1

3/1

))()((1

))()(()(/)()(

sGsC

sGsCsRsOsT

(6)

Hata-küpü kontrol sisteminin çıkışı 0 dan 2/1 değerine ulaşırken, hata-küpü kontrol

sisteminin karakteri zayıf kontrolden

( 0)( sT ) , kesir-dereceli kontrol sistemine

evrilir. Bu durum, doğrusal olmayan hata

işareti kullanımının, sistemin karakterini, çıkış

işaretine bağlı olarak değişken kıldığını

gösterir.

Hata-küpü kapalı çevrim sistemin karakteristik

polinomu Denklem (7) ile ifade edilebilir.

3/13/23/1 ))()(()()( sGsCsOs (7)

Bu sistemin kararlılığı için, kutuplar sol yarı

düzlemde yer almalıdır.

0)()()( 21 sGsCsO (8)

Diğer bir ifade ile, Denklem (8) ile gösterilen

karakteristik denklemin, kökleri

1 2 3, , , , , np p p p olsun, / 2iArc p her

ni ,,3,2,1 sağlaması durumunda hata-küpü

kontrol sistemi kararlı olacaktır.

3. TRMS Simülasyon Sonuçları

Hat-küpü PID kontrol, TRMS simülatörü ile

incelenmiştir. TRMS simülatörü, laboratuar

koşullarında helikopter uçuş kontrol deneyleri

yapılmasına imkan sağlayan bir deney setidir

[18]. TRMS, Şekil 3’de MATLAB simulink

simülasyon modelinde resmedildiği gibi, dikey

seviye hareketini sağlayan asıl rotor ile yatay

seviye hareketini sağlayan kuyruk rotorundan

oluşmaktadır. Rotorlar, DC elektrik motorları

ile imal edilmiştir. Uygulanan giriş voltajı ile,

dönme hızları ayarlanarak, açısal olarak

istenen bir konuma getirilebilmektedir. Fakat,

TRMS sisteminin kontrolü, aerodimaik

etkileşimleri içeren, doğrusal olmayan bir

kontrol problemidir [20, 21].

Şekil 4’de hata-küpü PID kontrol ile klasik

kontrol sistemi birim basamak cevapları

karşılaştırılmıştır. Hata-küpü kontrol yapısı,

manuel olarak ayarlanmıştır.

( 5pK , 7iK , 10dK ). Elde edilen PID

katsayıları ile klasik PID kontrolör (Doğrusal

hata) test edilmiştir. Şekil 4’de görüldüğü gibi,

hata-küpü kontrolü daha düşük maksimum

aşım vermiş ve oturma zamanı performansı

daha iyi elde edilebilmiştir.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

838

Page 5: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

4

Şekil 3. TRMS sisteminin dikey seviye hareketi sağlayan motorun MATLAB simulink modeli

Şekil 4. TRMS sisteminin dikey seviye

hareketi sağlayan motorun MATLAB simulink

model

PID katsayıları, öncelikle klasik PID yapısına

göre optimize dilmiştir

( 5pK , 8iK , 10dK ). Sonra, aynı

katsayılar ile hata-küpü kontrolü

gerçekleştirilmiştir. Şekil 5’de görüldüğü gibi,

hata-küpü kontrolü düşük maksimum aşım

veriyor olmasına rağmen, kalcı hal hatası

sergilediği görülmüştür. Hata-küpü kontrol

yaklaşımının önemli bir dezavantajı katsayılar

iyi ayarlanmadığı durumda, kalıcı hal hatası

bırakmasıdır.

Şekil 6’da hata-küpü PID kontrol ile

kesir dereceli PID kontrol sistemi

karşılaştırılmıştır. Kesir dereceli PID bloğu

için Valerio’nun non-integer simulink bloğu

kullanılmıştır [21]. Hata-küpü kontrol yapısı,

için ( 5pK , 8iK , 10dK ) kullanılmıştır.

Kesir dereceli PID yapıda manuel olarak

ayarlanmıştır( 1,pK 2dK , 2iK , 1.1 ,

1.05 ). Simülasyon sonuçları, hata-küpü

kontrol yapısının, kesirli derece kontrol yapısı

ile kıyaslanabilir birim basamak cevabı

sergileyebileceğini göstermiştir.

Şekil 5. Hata-küpü PID kontrol ile klasik

kontrol sistemi birim basamak cevapları

Şekil 6. Hata-küpü PID kontrol ile kesir

dereceli PID kontrol sistemi

Şekil 7’de hata-küpü PID kontrol ile klasik

kontrol sistemi bozucu etki cevapları

karşılaştırılmıştır. Kalıcı hal hatasına neden

olan problem, bozucu etki karşısında hata-

küpü kontrol yapının başarısını oldukça

düşürmüştür. Hata-kare kontrol yapısında [17]

gözlemlendiği gibi hata-küpü kontrol

yapısında da hata zayıflatma bölgesinde

10 20 30 40 50 60 70 80

0

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

0.7

Hata-küpü

PID

10 20 30 40 50 60 70

0

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

0.7

Hata-küpü

PID

10 20 30 40 50 60 70 800

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

Hata-küpü

PID

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

839

Page 6: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

5

osilatif cevap veya kalıcı hal hataları

görülmüştür.

Şekil 7. Optimize hata-küpü PID kontrol ile

optimize klasik kontrol sistemi bozucu etki

cevapları

4. Sonuçlar

Bu çalışmada, hata-küpü control yapısı

incelenmiş, avantaj ve dez-avantajları

tartışılmıştır. Hata-küpü control yapısının,

aşımsız birim basamak cevabı verebilmesine

ragmen, kalıcı hal hatası sergilediği

görülmüştür. Bunun temel nedeni, hatanın

zayıflatma bölgesinde, genliğinin düşürülmesi

ve PID kontrolör cevabının bu nedenle

zayıflamasıdır. Ancak, hata kuvvetlendirme

bölgesinde sergilenen hata genliği

güçlendirmesi, düşük aşımlı hızlı cevaba

olanak sağlamıştır.

Hata-küpü kontrol sistemi, kesir-dereceli

transfer fonksiyonuna sahip olduğu

görülmüştür.

Kaynaklar

[1] N. Minorsky, Directional stability of automatically

steered bodies, J. Am. Soc. Naval Eng. 280–309, 1922.

[2] A. Callender, D.R. Hartree, A. Porter, Time-lag in a

control system, Philos. Trans. R. Soc. Lond. 415–

444, 1936.

[3] J. G. Juang, R. W. Lin, W. K. Liu, Comparison of

classical control and intelligent control for a MIMO

system, Applied Mathematics and Computation 205

778–791, 2008.

[4] B.C. Kuo, Automatic Control Systems, sixth ed.,

Prentice-Hall, Englewood Cliffs, NJ, 1995.

[5] J.G. Ziegler, N.B. Nichols, Optimum settings for

automatic controllers, Trans. ASME ,759–768,

1942.

[6] M. S. Saad, M. Jamaluddin, I.Z.M. Darus,

Implementation of PID Controller Tuning Using Differential Evolution and Genetic Algorithms,

International Journal of Innovative Computing,

Information and Control 9, 7761-7779, 2012.

[7] M. R. Rani, H. Selamat, H. Zamzuri, Z. Ibrahim,

Multi-Objective Optimization For PID Controller

Tunning Using The Global Ranking Genetic

Algorithm, International Journal of Innovative

Computing, Information and Control 8, 269-284,

2012.

[8] M. Tokuda, T. Zamamoto, Self-Tuning PID

Controller Based on Control Performance Evalutions, International Journal of Innovative

Computing, Information and Control 6, 3751-3762,

2010.

[9] R. Sanchis, J. A. Romero and P. Balaguer, Tuning

of PID controllers based on simplified single

parameter optimisation, International Journal of

Control 83, 1785-1798, 2010.

[10] Rihem Farkh, Kaouther Laabidi, and Mekki

Ksouri, Computation of All Stabilizing PID Gain

for Second-Order Delay System, Mathematical

Problems in Engineering, Article ID 212053, 17

pages, 2009. [11] Tan, N. and D. P. Atherton, “Feedback

Stabilization Using the Hermite Biehler Theorem,”

Proc. of the 2nd Int. Conf. on the Control of the

Indisturial Processess, pp. 253-256, New Castle,

UK, 1999.

[12] Tan, N. and D. P. Atherton, “Absolute Stability

Problem of Systems with Parametric

Uncertainties,” European Control Conference,

Karlsruhe, Germany, 1999.

[13] C. R. Madhuranthaka, J. Singh, A. Elkamel, H.

Budman, Optimal PID controller parameters for first order and second order systems with time

delay using a connectionist approach, Engineering

Optimization 42, 295–303, 2010.

[14] R. Sanchis, J. A. Romero and P. Balaguer,

Tuning of PID controllers based on simplified

single parameter optimisation, International Journal

of Control 83, 1785-1798, 2010.

[15] C. C. Wong, S. A.Li, and H. Y. Wang, Hybrid

Evolutionary Algortihm For PID Controller Design

Of AVR system, Journal of the Chinese Institute of

Engineers, 32, 251-264, 2009.

10 20 30 40 50 60 70 800

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

0.7

0.8

0.9

PID

Hata-küpü

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

840

Page 7: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

6

[16] C.C. Kao, C.W. Chuang, R.F Fung, The self-tuning

PID control in a slider–crank mechanism system by

applying particle swarm optimization approach,

Mechatronics 16, 513-522, 2006.

[17] Myke King, Process Control: A Practical

Approach, Process Control: A Practical Approach,

Wiley, 105-113,2011.

[18] Feedback Instruments Twin Rotor MIMO System

Control Experiments 33-949S (For use with

MATLAB R2006bversion 7.3, 2006) Control

withInterval Gain and Phase Margins Assignment”, IEEE

[19] A. Ates, C. Yeroğlu, M. F. Talu, Gerçek Zamanlı

TRMS için Geliştirilen YSA Algortiması, Otomatik

Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK12, Niğde, 2012.

[20] A. Ateş, C. Yeroğlu, TRMS İçin Referans Modele

Dayalı Optimal Kesir Dereceli PID Tasarımı,

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK12,

Niğde, 2012.

[21] D. Valerio, Ninteger v. 2.3 Fractional Control

Toolbox for MATLAB, http://web.ist.utl.pt/~

duarte.vale (Son erişim tarihi 08.05.2013)

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

841

Page 8: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Hidrolik Bir Sistemin YSA ile Modellenmesi ve

GA-PID ve PSO-PID ile Kontrolü

Erdal Yılmaz1, Vedat Topuz

2, A. Fevzi Baba

3

1Uzaktan Eğitim Merkezi

Okan Üniversitesi, İstanbul [email protected]

2Teknik Bilimler Yüksekokulu

Marmara Üniversitesi, İstanbul [email protected]

3Teknoloji Fakültesi

Marmara Üniversitesi, İstanbul [email protected]

Özetçe

Bu çalışmada hidrolik eğitim seti üzerinde bulunan hidrolik

motor kontrol sisteminin yapay sinir ağları ile modellenmesi

yapılmıştır. Sistem modelinin ve sistemin kontrolü için

kullanılan PID kontrolör parametrelerinin optimal değerlerinin

bulunması için de genetik algoritma ve parçacık sürü

optimizasyonu yöntemleri kullanılmıştır.

1. Giriş

Literatürde hidrolik sistemlerin modellenmesi ve kontrolü

üzerine yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. İstif ve Kutlu

elektro hidrolik bir sistemin PD kontrolünü gerçekleştirdikleri

çalışmada, PD kontrol parametrelerini Ziegler-Nichols (ZN)

sürekli titreşim yöntemi ile hesaplamışlardır [1]. Bercan ve

arkadaşlarının, yapmış olduğu çalışmada hidrolik konum

kontrol sisteminin gerçeğe yakın benzetimi yapılmıştır.

Çalışmada akışkanın sıkıştırılabilirliği özelliği dikkate alınarak

sistem PD kontrol algoritması ile kontrol edilmiştir [2]. İstif

ve arkadaşları, servovalf ve hidrolik motordan oluşan elektro

hidrolik sistemi Bond-Graph ile modellemişler, konum

kontrolünü PD kontrol ile gerçekleştirmişlerdir. PD kontrol

katsayıları ve sistem parametreleri arasındaki ilişkileri

irdeleyerek, sistemin dinamik davranışlarını gözlemlemiştir

[3]. Şengirgin, servovalf ve hidrolik motordan oluşan hidrolik

sistemin açısal hız denetimi incelenmiştir. Sistemin

matematiksel modelini çıkarttıktan sonra Matlab Simulink

kullanılarak benzetimi oluşturmuştur. Daha sonra sistemin

değişik yükler altındaki dinamik davranışı ve P, PD ve PID

denetimleri için en uygun denetim organı parametreleri ZN

cevap ergisi yöntemi ile tespit etmiştir [4]. Çağrı, gerçek bir

hidrolik asansör sisteminin hız kontrolü sağlanmıştır. Kontrol

yöntemi olarak geleneksel PID, koşullandırılmış PID ve

kayma kipli kontrolör tipleri birleşimleri kullanmıştır [5].

Katrancıoğlu ve arkadaşları hidrolik bir motorun hız

kontrolünü bulanık mantık kontrolörü ile gerçekleştirmişlerdir

[6].

Yapılan bu çalışmada, literatürde belirtilen çalışmalardan

farklı olarak sistemin modeli Yapay Sinir Ağları (YSA) ile

çıkartılmış, kontrol algoritması olan PID'in parametrelerine ait

optimal değerleri Genetik Algoritma (GA) ve Parçacık Sürü

Optimizasyonu (PSO) ile bulunmuştur.

2. Sistemin Yapısı

2.1. Sistemin Çalışma Prensibi

Sistemin hız kontrolü için bilgisayardan koşturulan yazılımdan

veri toplama kartına RS232 portu üzerinden bir kontrol bilgisi

gönderilir (1), veri toplama kartındaki sayısal-analog

dönüştürücü ile kontrol bilgisi analog bilgiye çevrilerek

dönüştürücü karta verilir (2) [7]. Dönüştürücü karta gelen

analog değer servo hidrolik valfin kontrol giriş değerleri olan

0-10 volt değerlerine çekilerek kontrol sinyaline dönüştürülüp

servo hidrolik valfe verilir (3). Valf kendisine gelen kontrol

sinyaline bağlı olarak hidrolik güç ünitesinden gelen basınçlı

hidrolik yağın oranını ayarlayarak hidrolik motora iletir.

Hidrolik motorun milinden hidrolik motorun kendisine gelen

hidrolik yağ miktarına bağlı olarak bir hız üretir (4). Hidrolik

motorun miline bir kayış sistemi ile bağlı olan tako jeneratöre

de hidrolik motorun milindeki hız aktarılır. Aktarılan bu hız

sonucunda bir gerilim oluşur. Oluşan bu analog gerilim bilgisi

dönüştürücü karta verilerek 0-5 volt aralığına çekilir (6). 0-5

volt aralığındaki bu analog bilgi veri toplama kartının analog-

sayısal dönüştürücü birimine verilerek sayısallaştırılır.

Sayılaştırılan bu bilgi RS232 portu üzerinden bilgisayara

verilir (7). Şekil 1’de sistemin çalışma prensibi blok diyagram

şeklinde gösterilmiştir.

Şekil 1. Sistemin Çalışma Prensibi

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

842

Page 9: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

2.2. Sistemin Donanımsal Yapısı

Çalışmada kullanılan sistem donanımsal olarak, servo hidrolik

valf (1), hidrolik motor (2), veri toplama kartı (3), bilgisayar

(4), tako jeneratörü (5) ve hidrolik güç ünitesinden (6)

oluşmaktadır. Sistemin donanımsal yapısı şekil 2’de

gösterilmiştir.

Şekil 2. Sistemin Donanımsal Yapısı

2.3. Sistemin Açık Çevrim Cevabı

Çalışmada kullanılan hidrolik sistemin davranışını

belirlenmesi için sistemde bulunan servo hidrolik valfe 1-10

volt arasında 1 voltluk değişimler ile kontrol sinyalleri

uygulanarak sistemin açık çevrim cevabı elde edilmiştir. Şekil

3'te sistemin 1-10 volt arasındaki farklı kontrol sinyallerine

karşılık vermiş olduğu açık çevrim cevapları bulunmaktadır.

Şekil 3. Sistemin Açık Çevrim Cevapları

Şekil 3’te görüldüğü gibi sistemin kontrol sinyallerine

cevapları belirli bir gecikme ile olmuştur. Kontrol sinyali

olarak verilen 1 volt için sistemin cevabı diğer kontrol

sinyallerine göre daha gecikmeli olarak başlamış ve salınım

şeklinde devam etmiştir. Ayrıca kontrol sinyalinin değeri 7

volt ve üzeri durumlarda ise sistemin cevabı birbirine benzer

şekilde olmuştur.

3. Sistemin Modellenmesi ve Kontrolü

Klasik modellemede sistemin elemanları arasındaki bağlantı

fiziksel kanunlara bağlı olarak ifade edilir [8]. Karmaşık

sistemlerde bu işlemin gerçekleştirmesi oldukça zordur.

Bunun yerine sistemden alınan veriler yardımı ile giriş-çıkış

veri seti oluşturulur. Bu veri seti ile bir öğrenme algoritmasına

bağlı olarak sistem öğrenilir ve sistemin dinamik modeli elde

edilir.

3.1. Sistemin YSA ile Modellenmesi

Sistemin modellenmesinde Seri-Paralel İleri Tip modelleme

kullanılmıştır. Bu tip modellemede m adet gecikmeli girişe

karşılık n adet gecikmeli çıkış yanı sıra bir de model ve sistem

çıkışı arasındaki hatanın bir öğrenme algoritmasından

geçirilerek elde edilen üç veri kullanılır. Şekil 4'te Seri-Paralel

ileri tip modellemenin şeması verilmiştir [9].

Şekil 4. Seri-Paralel İleri Tip Modelleme Şeması

Sistemin YSA ile modellenmesinde kullanılan veri setindeki

verilerin %70’i YSA modelinin eğitilmesi, %15 modelin

doğrulanması ve %15’i de modelin testi için kullanılmıştır.

YSA modelinin eğitilmesi sırasında Levenberg-Marquardt

eğitim algoritması ve performans olarak da sistem çıkışı ile

model çıkışı arasındaki verilerin regresyon değeri

kullanılmıştır.

Tablo 1'de de görüldüğü gibi YSA modelleri için farklı

nöron sayısı ve geçmiş mod sayısı kullanılmıştır. Performans

değeri 1' en yakın olan model sistemin dinamik modeli olarak

seçilmiştir [9].

Tablo 1. Farklı YSA Modelleri ve Sonuçları

No

Model Parametreleri Performans

Gizli

Katmandaki

Nöron Sayısı

Geçmiş Mod

Sayısı

Sistem Çıkışı -

Model Çıkışı

Regresyon

1 5 2 0.99233

2 5 5 0.99085

3 5 10 0.98258

4 10 2 0.99396

5 10 5 0.99036

6 10 10 0.99784

7 20 2 0.74797

8 20 5 0.98601

9 20 10 0.99767

10 30 2 0.64621

11 30 5 0.99278

12 30 10 0.99768

13 30 20 0.99896

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

843

Page 10: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Elde edilen model ile sistemin belirli kontrol sinyallerine

karşılık vermiş oldukları açık çevrim cevapları şekil 5'te

verilmiştir.

Şekil 5. Belirli Basamak Girişler için Sistem ve Modelin Açık Çevrim Cevapları

Şekil 5'te görüldüğü gibi model ve sistem belirli bir gecikme

ile cevap vermiştir. Ayrıca modelin çıkışları sistemin

çıkışlarından önce ve daha yüksek değerde olmuştur.

Ardı ardına verilen faklı kontrol sinyalleri için sistemin ve

modelin cevapları şekil 6'da verilmiştir.

Şekil 6. Rastgele Verilen Kontrol Sinyalleri için Sistem ve Model Çıkışları

Şekil 6'da model ve sistem 0.5 saniyelik periyotlarda değişmek

koşuluyla ardı ardına verilen kontrol sinyallerine karşı vermiş

oldukları açık çevrim cevapları verilmiştir.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

844

Page 11: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

3.2. Kontrol Algoritması ve Parametrelerinin Optimal

Değerlerinin Bulunması

3.2.1. Kontrol Algoritması

Sistemin kontrolünde PID kontrol algoritması kullanılmıştır.

PID kontrolörün basit yapısı ve kullanışlığı ile endüstriyel

kontrol sistemlerinde halen yaygın olarak kullanılan geri

beslemeli bir kontrol yöntemidir. [8]. Bir PID kontrolör ölçülü

bir süreç içinde değişen ve istenilen ayar noktası ile arasındaki

farkı olarak bir "hata" değerini hesaplar. Bu hata değerini

belirli parametreler ile işleme tabi tutarak bir kontrol sinyali

üretir. Şekil 7'de PID kontrolörün yapısı verilmiştir.

Şekil 7. PID Kontrolörün Yapısı

Şekil 7'de verilen PID algoritmasının ayrık zamandaki formülü

(1) denklemdeki gibidir [8].

)1()(1

1)()()( 1

1

zKdzE

zKizEKpzEzU (1)

Ayrık zamanda verilen PID kontrolörün (1) fark denklemi ile

yazılmış hali (2) denklemidir [10].

)*2())]*2((*1[)](*0[ KdEKdKpEKdKiKpEU

(2)

3.2.2. Kontrolör Parametrelerinin Optimal Değerlerinin

Bulunması

PID kontrolörün parametreleri olan Kp, Ki ve Kd'nin optimal

değerlerinin bulunması için genetik algoritma ve parçacık sürü

optimizasyonu algoritmaları sistemin YSA ile elde edilen

modeli üzerinde kullanılmıştır. Referans ve çıkışın GA ve

PSO uygun hale getirilmesinde (3) denklemindeki uygunluk

fonksiyonu kullanılmıştır [8].

n

yn

kkk

1

2)(r

(3)

Burada;

k: örnek sayısı,

n: toplam veri sayısı,

rk: k’nıncı referans değeri,

yk: k’nıncı sistem çıkış değeridir.

GA için tablo 2'de verilen parametreler, PSO için tablo 3'te

verilen parametreler kullanılmıştır [9].

Tablo 2. GA Parametreleri

Parametre Değer

Popülasyon Tipi Çift vektör

Büyüklüğü 20

Sonlandırma

Kriteri Jenerasyon 100

Sınırlama

Parametreleri

Başlangıç ceza 10

Ceza faktörü 100

Tablo 3. PSO Parametreleri

Parçacık

Sayısı

Parçacık

Boyutu

Öğrenme

Faktörleri

İterasyon

Sayısı

40 3 1 20

Şekil 8'de GA ve PSO'nun PID parametrelerini bulmasındaki

akış şemaları verilmiştir.

Şekil 8. GA ve PSO ile PID Parametrelerinin Bulunması

Tablo 4'te GA ve PSO ile optimal değerleri bulunan PID

parametreleri verilmiştir.

Tablo 4. GA ve PSO ile Bulunan PID Parametreleri

PID

Kp Ki Kd

GA 0.22732 0.025571 0.68682

PSO 0.17213 0.018225 -0.50142

4. Deneysel Çalışmalar

GA ve PSO ile bulunarak tablo 4’te verilen PID kontrolör

parametreleri ile kontrol edilen sistem ve modele farklı

referans değerlerde basamak girişler uygulanarak elde edilen

cevaplar şekil 9 ve şekil 10’da gösterilmektedir [9].

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

845

Page 12: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Şekil 9. Belirli Basamak Girişler için Sistemin GA-PID ve PSO-PID Cevapları

Şekil 10. Belirli Basamak Girişler için Modelin GA-PID ve PSO-PID Cevapları

Sistem ile model üzerinde GA-PID ve PSO-PID kontrolörler ile 164 rpm, 219 rpm ve 247 rpm değerlerindeki basamak girişler ile

yapılan çalışmalarda yükselme zamanı, yerleşme zamanı, maksimum aşım, sistem ve model çıkışları ve kontrol sinyalleri arasındaki

regresyon değeri tablo 5'te verilmiştir.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

846

Page 13: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Tablo 5. Belirli Referanslar için Sistem ve Modelin GA-PID ve PSO-PID Sonuçları

Referans

(rpm) Kontrolör

Yükselme Zamanı

(sn)

Yerleşme Zamanı

(sn)

Maksimum Aşım

(%)

Sistem ve

Model

Çıkışları

Regresyon

Sistem ve Model

Kontrol

Sinyalleri

Regresyon Sistem Model Sistem Model Sistem Model

164 GA-PID 0.04060 0.04273 0.52 0.52 14.70 15.30 0.99501 0.90738

PSO-PID 0.10257 0.10043 0.67 0.47 7.71 5.77 0.99380 0.95108

219 GA-PID 0.09616 0.10043 0.86 0.45 13.60 9.14 0.99655 0.91169

PSO-PID 0.10684 0.10898 0.69 0.52 8.49 4.38 0.99666 0.96245

247 GA-PID 0.09830 0.10257 0.73 0.52 10.90 6.45 0.99644 0.84122

PSO-PID 0.10684 0.11325 0.75 0.47 6.35 2.51 0.99754 0.94447

Şekil 9 ve şekil 10’dan yararlanılarak oluşturulan tablo 5’deki

veriler incelendiğinde yükselme zamanı kriterine göre GA-

PID kontrolörün PSO-PID kontrolörden daha iyi sonuç

verdiği görülmektedir. Yerleşme zamanı kriterine göre

kontrolörler arasında kıyaslama yapılabilecek bir istikrar

bulunmamaktadır. Maksimum aşım kriterine göre PSO-PID

kontrolörün GA-PID kontrolörden daha iyi sonuç verdiği

görülmektedir.

5. Sonuçlar

Bu çalışmada hidrolik eğitim setinin üzerinde bulunan

hidrolik motorun sisteminin YSA ile dinamik modellenmesi

çıkartılması, GA ve PSO kullanılarak sistemin kontrol

algoritması olan PID’in parametrelerinin optimal değerlerinin

bulunması, elde edilen parametreler ile oluşturulan GA-PID ve

PSO-PID ile sistem ve modelin farklı referanslarda

çalıştırılarak karşılaştırılması verilmiştir.

Hidrolik güç kaynağı, servo hidrolik valf ve hidrolik

motordan oluşan sistemin modellenmesi için YSA

kullanılmıştır. Sistemin YSA modeline önceki modlarının da

eklenmesi için seri-paralel ileri tip modelleme yöntemi

seçilmiştir. Sistem modelinin belirlenmesi için farklı nöron

sayılarında ve farklı geçmiş mod sayılarından deneyler

yapılmıştır. YSA ile elde edilen modellerden performans

değeri 0.99896 olarak hesaplanan ve model parametreleri gizli

katmandaki nöron sayısı 30, geçmiş mod sayısı 20 olan model

sistemin YSA modeli olarak kullanılmıştır.

Sistemin ve modeli kontrolü PID kontrolör ile

sağlanmıştır. PID kontrolörün parametrelerinin optimal

değerleri GA ve PSO yöntemleri ile bulunmuş ve tablo 4'te

verilmiştir. Bulunan bu değerler ile GA-PID ve PSO-PID

kontrolörleri elde edilmiştir.

Sistem ve model GA-PID ve PSO-PID ile farklı referans,

164 rpm, 219 rpm ve 247 rpm, değerlerinde çalıştırılarak bu

deneylerin sonuçları yükselme zamanı, yerleşme zamanı,

maksimum aşım, sistem ve model çıkışları ve kontrol

sinyalleri arasındaki regresyon değeri kriterlerine göre

değerlendirilmiştir.

Yükselme zamanı kriterine göre, GA-PID hem sistem hem

de modelde PSO-PID'e göre daha başarılı olmuştur. Yerleşme

zamanı kriterine göre, GA-PID ve PSO-PID arasında istikrarlı

bir kıyaslama söz konusu olmamıştır. Maksimum aşım ve

kriterine göre PSO-PID kontrolörün GA-PID kontrolörden

hem sistem hem de modelde daha iyi sonuç vermiştir. Sistem

ve model çıkışları arasındaki regresyon değeri kriterine göre

kontrolörler arasında bir kıyaslama yapılamamaktadır. Son

kriter olan sistem ve model kontrol sinyallerine arasındaki

regresyon değerine göre ise PSO-PID kontrolörün GA-PID

kontrolörden daha iyi bir performans sergilediği görülmüştür.

Kaynakça

[1] İstif, İ. ve Kutlu, K., "Elektro Hidrolik Bir Servosistemin

PD Kontrolü", Ulusal Makine Teorisi Sempozyumu,

Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul, 509-516, 1995.

[2] Bercan, M. R., Kuzucu, A. ve Kutlu, K., "Hidrolik

Konum Kontrol Sistemlerinin Gerçeğe Yakın

Benzetimi.", Tr. J. of Engineering and Environmental

Sciences, TÜBİTAK, 22, 125-130, 1998.

[3] İstif, İ., Kutlu, K. ve Sağırlı, A., "Servovalf Kontrollü Bir

Hidrolik Motor Sisteminin Modellenmesi Ve Konum

Kontrolü", 10. Ulusal Makina Teorisi Sempozyumu,

Selçuk Üniversitesi, 451-458, 2001.

[4] Şengirgin, M., "Elektohidrolik Valf Denetimli Motor

Sisteminde Açısal Hız Denetimi", III. Ulusal Hidrolik

Pnömatik Kongresi Ve Sergisi, 391-399, 2003.

[5] Bahadır, Ç., "Servo Elektronik Valfler ile Hidrolik

Asansörde Hız Kontrolü", Yüksek Lisans Tezi, İstanbul

Teknik Üniversitesi, 2008.

[6] Katrancıoğlu, S., Yılmaz, E. ve Baba, A., F., "Trajectory

Tracking Speed Control of Hydraulic Motor with Fuzzy

Logic and PID Algorithms", The 2nd International

Symposium on Computing in Science & Engineering

(ISCSE), 2011.

[7] Katrancıoğlu, S., Savaş, K. ve Erdal, H., "A Modular

And Low-Cost Data Acquisition Card Design With

Multitasking Support", Procedia - Social and Behavioral

Sciences, 2, 2, 5266–5270, 2010.

[8] Ünal, M., "PID Kontrolörün Karınca Kolonisi / Genetik

Algoritma Tabanlı Optimizasyonu ve Gunt Rt 532 Basınç

Prosesinin Kontrolü", Yüksek Lisans Tezi, Marmara

Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008.

[9] Yılmaz, E., "Hidrolik Bir Sistemin Yapay Sinir Ağları ile

Modellenmesi ve Katsayıları Genetik ve Parçacık Sürü

Optimizasyonu Algoritmaları ile Optimize Edilmiş PID

ile Kontrolü", Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi,

Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012.

[10] Ünal, M., Erdal, H. ve Topuz, V., "Trajectory Tracking

Performance Comparison Between Genetic Algorithm

And Ant Colony Optimization For PID Controller

Tuning On Pressure Process", Computer Application in

Engineering Education, 2010.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

847

Page 14: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

CFOA İle Oransal Ağırlıklı PID Denetleyici Tasarımı

Mehmet Sağbaş1, Muhammet Koksal

2, Umut Engin Ayten

3

1Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü

Yeni Yuzyil Üniversitesi, Zeytinburnu, İstanbul [email protected]

2Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü

Haliç Üniversitesi, Şişli, İstanbul [email protected]

3Elektronik ve Hab. Mühendisliği Bölümü

Yıldız Teknik Üniversitesi, Esenler, İstanbul [email protected]

Özetçe

Bu çalışmada, ticari olarak üretilen aktif elemanlardan birisi

olan geri beslemeli işlemsel kuvvetlendiricisi (Current

Feedback Operational Amplifier, CFOA), iki tane direnç ve iki

tane sığaç kullanılarak, Oransal-İntegral-Türev (Proportional-

Integral-Derivative, PID) denetleyici tasarımı

gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan PID denetleyici devresi,

yüksek empedans gerilim girişine ve düşük empedans gerilim

çıkışına sahip olduğu için diğer gerilim modlu yapılarla

ardışık olarak bağlanmaya uygundur. Ayrıca çalışmada akım

geri beslemeli işlemsel kuvvetlendiricinin idealsizlik etkileri

analiz edilmiş ve önerilen yapının çalışmasını kanıtlamak için

gerekli benzetim çalışmaları PSPICE devre benzetim programı

kullanılarak yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Akım taşıyıcılar, PID denetleyici, Akım

geri beslemeli işlemsel kuvvetlendirici, PID, AD844.

1. Giriş

PID denetleyici tasarımı, kontrol sistemleri alanında çok

kullanılan ve ilgi gören bir yöntemdir. PID denetleyici

tasarımı basit ve ucuz olup, PID parametrelerin ayarlanması

kolaydır [1].

CFOA, ikinci nesil akım taşıyıcılar (Second Generation

Current Conveyors, CCIIs), gerilim izleyicili akım farkı

kuvvetlendiriciler (Current Differencing Buffered Amplifiers,

CDBAs), (Current Feedback Transconductance Amplifiers,

CBTAs) gibi akım taşıyıcı ve akım taşıyıcı tabanlı aktif

elemanlar kullanılarak, bağımlı kaynakların gerçekleştirilmesi,

empedans dönüştürücüler, jiratörler, osilatörler, aktif filtreler

gibi çeşitli aktif devre yapıları önerilmiştir [2-10]; ayrıca PID

denetleyici tasarımında da sıklıkla kullanılan kuvvetlendirici,

türev alıcı, integral alıcı ve ağırlık toplayıcı gibi çeşitli analog

hesaplama elemanları önerilmiştir.

İşaret akış diyagramları (İAD) kullanılarak gerçekleştirilen

analog PID denetleyici sentez işlemleri referans [11.-14.]’de

verilmiştir. Bu metot, verilen PID denetleyici transfer

fonksiyonundan işaret akış diyagramının çizilmesi ve bu

diyagramdan devrenin gerçekleştirilmesine dayanmaktadır.

Bu sebepten dolayı kuvvetlendirici, integral alıcı, türev alıcı

ve ağırlık toplayıcı devrelerine ihtiyaç vardır. Bu da önerilen

devrelerde kullanılan aktif ve pasif eleman sayılarının çok

fazla olmasını sağlamıştır.

Ayrıca Yüce vd. sırasıyla, iki ve üç pozitif tip ikinci nesil

akım taşıyıcı, ayrıca beş veya altı adet pasif eleman kullanarak

PID denetleyici tasarlamışlardır [15,16]. 2006 yılında Yüce ve

Minaei, akım modlu iki-girişli iki-çıkışlı, pasif eleman

seçimlerine göre PID denetleyici veya enstrümantasyon

kuvvetlendirici olarak çalışabilen aktif devre yapısı

önermişlerdir [17]. Yapıda sadece bir aktif eleman kullanılmış

olmasına rağmen, kullanılan çift çıkışlı ikinci nesil akım

taşıyıcı ticari olarak temin edilebilen bir aktif eleman değildir

ve iki adet ticari olarak temin edilebilen CFOA kullanılarak

gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca ters bant-geçiren filtre

yapıları PID denetleyici olarak kullanılabilmelerine rağmen,

literatürde önerilen yapılar iki ve daha fazla aktif elemandan

oluşmaktadırlar [18-24].

Bu çalışmada, ticari olarak temin edilebilen sadece bir

aktif eleman (CFOA) kullanılarak PID denetleyici

gerçeklemesi için yeni bir yöntem önerilmiştir. Önerilen

devrede ayrıca iki direnç ve iki sığaç kullanılmakta olup düşük

empedanslı gerilim çıkış özelliğine sahiptir. Önerilen PID

denetleyici 2. Bölüm’de verilmiş. 3. Bölüm’de tasarım

eşitlikleri tartışılmış, 4. Bölümde PSPICE benzetim sonuçları

verilmiştir. 5. Bölümde elde edilen sonuçlar tartışılarak

çalışma sonuçlandırılmıştır.

2. CFOA-tabanlı PID Denetleyici

CFOA ticari olarak temin edilebilen tümleşik devre olup

piyasada Analog Device AD844 olarak satılmaktadır. Şekil

1’de blok diyagramı görülmekte olup uç denklemleri aşağıdaki

gibidir [25].

iy=0, vx=vy, iz=±ix, vw=vz (1)

İdeal durumda, CFOA’nın giriş empedansları y ucunda

sonsuz, x ucunda ise sıfırdır. Çıkış empedansları z ucunda

sonsuz ve w ucunda sıfırdır.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

848

Page 15: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Şekil 1: CFOA’nin (AD844) blok diyagramı.

Genel bir PID denetleyicinin transfer fonksiyonu aşağıdaki

gibi yazılabilir [26].

sKs

KKsV

sVsT DIP

1

)(

)()(

1

2 . (2)

Burada, V1(s) giriş gerilimi; V2(s) çıkış gerilimi; KP oransal

kazanç sabiti, KI integral kazanç sabiti ve KD türev kazanç

sabitidir.

Önerilen gerilim modlu PID denetleyici devresi Şekil 2’de

görülmektedir ve sadece bir CFOA, iki direnç ve iki sığaç

elemanı içermektedir.

Önerilen devrenin transfer fonksiyonu aşağıda verilmiştir:

21

21221121212

1

2

2

1)2(

)(

)(

CRs

CRCRCRsCCRRs

sV

sV (3)

Denklem (3) yeniden düzenlenirse,

sCR

sCRCR

CRCR

V

V

2

1

2

1]

21[ 12

2121

2211

1

2

(4)

şeklinde yazılabilir. Sonuç olarak PID denetleyicinin

parametreleri aşağıdaki gibi bulunur.

1

2

2

1

2

1

2

11

R

R

C

CKP , (5a)

212

1

CRKI , (5b)

2

12CRKD . (5c)

Şekil 2: Önerilen PID denetleyici devresi.

Bu denklemler, önerilen PID denetleyicinin üç kazanç

parametresinin devredeki dört pasif elemanın (R1, R2, C1, ve

C2) değerlerinin uygun şekilde seçilmesi ile ayarlanabileceğini

göstermektedir. Bu seçim sonraki bölümde ayrıntılı bir şekilde

incelenecektir.

3. Tasarım Eşitliklerinin Bulunması

PID denetleyici devresi için Denklem (5)’te ifade edilen

kazanç parametrelerine dayanarak, gerekli özellikleri

tasarlamak için aşağıdaki tasarım metodu sırasıyla izlenebilir.

Denklem. (5b,c)’den,

21

2

R

KC D , ve

IKRC

12

2

1 . (6a, b)

elde edilir. Bu denklemlerin Denklem (5a)’da kullanılmasıyla

Denklem (7) elde edilir.

2

1

1

2 22

11

R

RKK

R

RK IDP . (7)

PID denetleyici tasarım gereksinimlerine göre, KD ve KI’nin

bağımsız olarak seçilebilen parametreler olduğunu farz

edersek, KP’nin minimum değeri aşağıdaki gibi hesaplanır;

xR

R

1

2 olarak seçilirse (8a)

x

KKxK ID

P

2

2

11 . (8b)

Denklem (8b)’den KP’nin minimum değeri x’in aşağıdaki

değeri için elde edilir

IDKKx 2 . (9)

Sonuç olarak, KP’nin minimum değeri Denklem (10)’daki

gibi bulunur.

IDpm KKK 21 . (10)

Denklem (10)’dan görüleceği gibi KP’nin minimum değeri

KD ve KI’ye bağlıdır. Böylece önerilen metotta

)21( IDP KKK (11)

olup, ağırlıklı olarak oransal denetim katsayısı öne çıkar.

Denetleyici devresinin pasif bileşenleri ile ilgili PID kontrol

parametrelerinin belirlenmesi işlemi için, aşağıdaki adımlar

takip edilmelidir:

Denklem (8a)’dan,

R2=xR1 (12)

bulunur. Daha sonra Denklem (6a)’dan

11

2

xR

KC D . (13)

elde edilir. Denklem (8a) yeniden düzenlenirse Denklem (14)

x cinsinden ikil biçimde şeklinde yazılabilir;

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

849

Page 16: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

04)1(22 IDP KKxKx . (14)

Denklem (11)’deki şart nedeniyle Denklem (14)’ün daima

iki reel kökü vardır. Bunlar,

IDPP KKKKx 4)1()1( 22,1 . (15)

Sonuç olarak, Denklem (11)’i sağlayan KP, KI, KD

parametreleri için, pasif elemanlar ile ilgili tasarım

parametreleri aşağıdaki adımlarla bulunabilir:

i) Keyfi bir R1 seçilir,

ii) Denklem (15)’ten x hesaplanır,

iii) Denklem (12)’den R2 hesaplanır,

iv) Denklem (13)’ten C1 hesaplanır,

v) Denklem (6b)’den C2 hesaplanır.

4. İdeal Olmayan Durumda Analiz

CFOA aktif elemanının idealsizlik etkileri göz alınırsa uç

denklemleri aşağıdaki gibi yeniden yazılabilir.

iy=0, vx=βvy, iz=αix, vw=γvz (16)

Burada, β=1-εβ, γ=1-εγ; ve α=1-εα, sırasıyla ideal olmayan

gerilim ve akım kazançlarını göstermektedir. εβ, εγ; εα

parametreleri sırasıyla gerilim ve akım izleyici hatalarını

göstermekte olup düşük frekanslı uygulamalarda çok çok

küçük (<<1) kabul edilir. Yüksek frekans uygulamalarında

aktif elemanın frekans bağımlılığı da göz önüne alınmalıdır.

β=1-εv ve α=1-εi’dir. εv (|εv|<<1) ve εi (|εi|<<1), sırasıyla gerilim

ve akım izleyici hatalarını göstermektedir.

Şekil 3’te CFOA aktif elemanının giriş ve çıkış

empedanslarını göz önüne alan basit devre modeli

görülmektedir. CFOA, ideal pozitif tip CCII (CCII+) ve birim

kazançlı gerilim tampon devresinden oluşmaktadır. Şekildeki

pasif elemanlar CFOA’nın parazitik giriş ve çıkış empedans

etkilerini modellemek için kullanılmıştır.

Şekil 3’te görülen ve parazitik giriş ve çıkış empedansları

olarak temsil edilen direnç, kapasite ve endüktans

elemanlarının yanı sıra, CFOA aktif elemanının frekansa bağlı

akım ve gerilim izleme kazançları da önerilen PID denetleyici

devresinin ideal olmayan gerilim transfer fonksiyonu ve PID

denetleyici parametrelerini etkilemektedir. Şekil 3’te görülen

Ry ve Rz sırasıyla yüksek seviye giriş ve çıkış rezistansları, Rx

ve Rw ise yine sırasıyla düşük seviye giriş ve çıkış

rezistanslarıdır. Cy, Cx; Cz, sırasıyla giriş ve çıkış

kapasitansları ve son olarakta Lx, CFOA’nın x giriş ucundan

görülen endüktanstır. Bu parazitik elemanların AD844

tümdevresi için değerleri Ry= 10 MΩ, Rx= 50 Ω, Rw= 15 Ω,

Rz= 3 MΩ, Cy=2 pF, ve Cz= 4.5 pF’tır [25].

Denklem (16)’daki idealsizlik etkileri düşük frekanslar için

gözönününe alındığında, önerilen PID denetleyicisinin gerilim

transfer fonksiyonu aşağıdaki gibi elde edilir;

21

21221121212

1

21)

1(

)1( CsR

CRCRCRsCCRRs

V

V

(17)

Denklem (17) yeniden düzenlenirse,

Şekil 3: CFOA’nın ideal olmayan modeli.

sCR

sCRC

C

R

R

V

V12

212

1

1

2

1

2 111

)1(

. (18)

Sonuç olarak PID denetleyicisinin parametreleri aşağıdaki

gibi ifade edilir

2

1

1

2

)1(1

C

C

R

RKP

, (19a)

21

1

)1( CRKI

, (19b)

12)1(

CRKD

. (19c)

Önerilen PID denetleyicinin ideal olmayan giriş (Z1) ve

çıkış empedanları (Z2) aşağıdaki gibidir.

y

ysC

RZ1

||1 , wRZ 2 . (20)

5. Benzetim Sonuçları

Şekil 2’de verilen CFOA tabanlı PID denetleyici devresinin

çalışması PSPICE devre benzetim programı kullanılarak

denenmiştir. Bu benzetimlerde, ticari olarak temin edilebilen

AD844 tümdevresi kullanılmış olup besleme gerilimleri VDD=-

VSS= 12 V alınmıştır [25]. Devredeki pasif devre elemanları

R1=R2=1 kΩ, C1=C2=1 nF olarak seçilmiştir. Bu değerlere

karşı düşen PID denetleyici parametreleri Kp=2, KI=5x105,

KD=5x10-7 olarak hesaplanmıştır. Devrenin, PSPICE devre

benzetim programı ile elde edilen kazanç frekans karakteristiği

Şekil 4’te görülmektedir. Şekilden görüleceği gibi teorik

sonuçlar ile benzetim sonuçları geniş bir frekans bandı (100

Hz - 3 MHz) boyunca neredeyse aynı çıkmıştır. Teorik ve

benzetim sonuçları arasındaki fark, AD844 tümleşik

devresinin 10 MHz’ten büyük frekanslar için idealsizlik

etkilerinden kaynaklanmaktadır [25]. Düşük frekanslardaki

fark ise Şekil 3’te görülen parazitik empedanslardan ve düşük

frekanslardaki akım ve gerilim izleyici hatalarından

kaynaklanmaktadır.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

850

Page 17: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Şekil 4: Seçilen parametreler için PID denetleyicinin frekans

cevabı.

Önerilen PID denetleyicinin zaman bölgesi davranışını

göstermek için devrenin girişine tepe değeri 1 V ve yükselme

zamanı 100 ns olan birim basamak işareti uygulanmıştır. v2

çıkış ve v1 girişinin benzetim sonuçları Şekil 5’te verilmiştir.

[0-100] ns zaman aralığında önerilen denetleyicinin oransal

etkisi oldukça baskın çıkmıştır. 100. ns’de Girişin türevi ani

azalma gösterdiği için türev kontrol etkisiyle gerilim çıkışında

ani düşüş meydana gelmiştir. Son olarak 100 ns’den sonra

giriş gerilimi sabit kalırken integral kontrolün etkisiyle çıkış

gerilimi hemen hemen doğrusal olmuştur.

Benzetimler giriş gerilimi 1 V ve yükselme zamanı 40 ns

olan birim basamak işareti için tekrarlanmış olup sonuçlar

Şekil 6’da verilmiştir.

Pasif devre elemanları R1=R2=1 kΩ, C1=10 pF, C2=10 nF

olarak seçildiğinde ise PID denetleyicinin parametreleri

Kp≈1.5, KI=5.104 ve KD=5.10-9 olarak hesaplanmıştır. Teorik

ve benzetim sonuçlarının karşılaştırılması Şekil 7’de

verilmiştir.

Giriş ve çıkış empedansları AD844’ye bağlı olup 10 Hz –

100 MHz frekans aralığında önerilen devrenin giriş empedansı

11.11 MΩ olarak ölçülmüştür. Çıkış empedansı, 10 Hz

frekansında 15 Ω değerinde başlamış olup hemen hemen sabit

olarak kalıp 40.24 MHz frekansında 21.33 Ω değerine ulaştığı

görülmüştür. Ayrıca yapılan benzetimler göstermiştir ki

önerilen devrenin toplam güç tüketimi 0.16 W’tır. Önerilen

devrede kullanılan CFOA’nın gerçekleştirilmesinde AD844

yerine MOS transistorlar kullanılması durumunda yukarıda

ölçülen değerler doğal olarak daha da iyileşecektir.

Şekil 5: Uygulanan giriş gerilimine göre teorik ve benzetim

çıkış gerilimleri (Yükselme Zamanı: 100 ns).

Şekil 6: Uygulanan giriş gerilimine göre teorik ve benzetim

çıkış gerilimleri (Yükselme Zamanı: 40 ns).

Şekil 7: Seçilen parametreler için önerilen devrenin frekans

cevabı.

6. Sonuçlar

Bu çalışmada, sadece bir CFOA kullanılarak gerilim modlu

PID denetleyici devresi sunulmuştur. CFOA ticari olarak

temin edilebilen bir aktif eleman olup piyasada AD844 olarak

bilinmektedir. Önerilen devrede ayrıca pasif eleman olarak iki

direnç ve iki sığaç de kullanılmıştır. Çıkış empedansı düşük

empedans özelliğinde olduğu için önerilen devre, tampon

devresi kullanmaksızın diğer gerilim modlu yapılara ardışık

olarak bağlanma özelliğine sahiptir. Yapılan PSPICE

benzetimleri önerilen yapı için [10 Hz, 100 MHz] frekans

aralığında tutarlı ve tatmin edici sonuçlar vermiştir. Bu frekans

aralığı dışında kalan frekanslarda ise AD844 tümleşik

devresinin idealsizlik etkilerinden dolayı tutarsızlıklar

meydana gelmiştir.

Önerilen PID denetleyicinin düşük güç ve yüksek frekans

uygulamalarına uygun olmasına rağmen tek dezavantajı,

oransal denetim katsayısının integral ve türev kazanç sabitleri

tarafından belirlenen belirli bir düzeyin altına indirgenemez

olmasıdır. Bu nedenle, önerilen devre baskın oransal PID

denetleyici olarak adlandırılmıştır. Önerilen devrenin

parametrelerinin çok kolay şekilde tasarlanması ve çoğu

kontrol sistemlerinde oransal kontrolün baskın özellik

göstermesi ve bu dezavantajı bertaraf etmektedir.

Not: Bu bildirinin İngilizcesi uluslararası bir konferansta

daha önce sunulmuştur [27].

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

851

Page 18: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Kaynakça

[1] S. Bennette, “Development of the pid controller,” IEEE

Control Systems Mag. Cilt: 13, s:58–65, 1993.

[2] A. M. Soliman, “Generation of CCII and CFOA filters

from passive RLC filters,” Int. Journal of Electronics,

Cilt: 85, s:293-312, 1998.

[3] S. Minaei, O. K. Sayin, H. Kuntman, “A new CMOS

electronically tunable current conveyor and its

application to current-mode filters,” IEEE Transactions

on Circuits and Systems Part-I: Regular Papers, Cilt: 53,

s:1448–1457, 2006.

[4] E.Yuce, S.Minaei, “Amodified CFOA and its

applications to simulated inductors, capacitance

multipliers, and analog filters,” IEEE Transactions on

Circuits and Systems Part-I: Regular Papers, Cilt: 55-1,

s:254–263, 2008.

[5] M. Koksal, U. E. Ayten, and M. Sagbas, “Realization of

new mutually coupled circuit using CC-CBTAs,”

Circuits, Systems and Signal Processing, Cilt: 31, no. 2,

s:435-446, 2012.

[6] W. Jaikla, M. Siripruchyanun, D. Biolek, and V.

Biolkova, “High output impedance current-mode

multiphase sinusoidal oscillator employing current

differencing transconductance amplifier based allpass

filters,” International Journal of Electronics, Cilt: 97, no.

7, s:811-826, 2010.

[7] M. Sagbas, “Design of CDBA Based Active Polyphase

Filter for Low-IF Receiver Applications,” Turkish

Journal of Electrical Engineering and Computer

Sciences, Cilt: 19, no. 4, s:565-574, 2011.

[8] M. Sagbas, U. E. Ayten, H. Sedef, and M. Köksal,

“Floating Immittance Function Simulator and Its

Applications,” Circuits Systems and Signal Processing,

Cilt: 28, no. 1, s:55-63, 2009.

[9] U. E. Ayten, M. Sagbas, N. Herencsar, J. Koton, “Novel

floating General Element Simulators Using CBTA,”

Radioengineering, Cilt: 21, no. 1, s:11-19, 2012.

[10] N. Herencsar, J. Koton, K. Vrba, A. Lahiri, U. E. Ayten,

M. Sagbas, “A new compact CMOS realization of

sinusoidal oscillator using a single modified CBTA” in

Proceedings of the 21st International Conference

Radioelektronika, Brno, Czech Republic, 2011, s:41 - 44.

[11] C. Erdal, H. Kuntman, and S. Kafali, “A current

controlled conveyor based proportional-integral-

derivative (PID) controller,” Istanbul University-Journal

of Electrical & Electronics Engineering, Cilt: 4, no. 2,

s:1243-1248, 2004.

[12] C. Erdal, A. Toker, and C. Acar, “A new proportional-

integral-derivative (PID) controller realization by using

current conveyors and calculating optimum parameter

tolerances,” Istanbul University-Journal of Electrical &

Electronics Engineering, Cilt: 1, no. 2, s:267-273, 2001.

[13] C. Erdal, A. Toker, and C. Acar, “OTA-C Based

Proportional-Integral-Derivative (PID) Controller and

Calculating Optimum Parameter Tolerances,” Turkish

Journal of Electrical Engineering, Cilt: 9, no. 2, s:189-

198, 2001

[14] A. U. Keskin, “Design of a PID controller circuit

employing CDBAs,” International Journal of Electrical

Engineering Education, Cilt: 43, no. 1, s:48–56, 2006.

[15] E. Yuce, S. Tokat, A. Kizilkaya, O. Cicekoglu, “CCII-

based PID controllers employing grounded passive

components,” International Journal of Electronics and

Communications, Cilt: 60, no. 5, s:399–403, 2006.

[16] E. Yuce, S. Tokat, S. Minaei, O. Cicekoglu, “Low-

component-count insensitive current-mode and voltage-

mode PID, PI and PD controllers,” Frequenz, Cilt: 60,

no. 3-4, s:29–33, 2006.

[17] E. Yuce, S. Minaei, “New CCII-based versatile structure

for realizing PID controller and instrumentation amplifier

Current Backward Transconductance Amplifier,”

Microelectronics Journal, Cilt: 41, s:311–316, 2010.

[18] N. Herencsar, A. Lahiri, J. Koton, K. Vrba,

“Realizations of second-order inverse active filters using

minimum passive components and DDCCs,” in

Proceedings of 33rd International Conference on

Telecommunications and Signal Processing - TSP 2010,

Vienna, Austria, 2010, s:38-41.

[19] S. S. Gupta, D. R. Bhaskar, R. Senani, “New analogue

inverse filters realized with current feedback op-amps,”

International Journal of Electronics, Cilt: 98, no. 8,

s:1103–1113, 2011.

[20] S. S. Gupta, D. R. Bhaskar, R. Senani, A. K. Singh,

“Inverse active filters employing CFOAs,” Electrical

Engineering, Cilt: 91, s:23–26, 2009.

[21] A. Leuciuc, “Using nullors for realisation of inverse

transfer functions and characteristics,” Electronic Letters,

Cilt: 33, s:949–951, 1997.

[22] B. Chipipop, W. Surakampontorn, “Realisation of current

mode FTFN-based inverse filter,” Electronic Letters,

Cilt: 35, s:690–692, 1999.

[23] H. Y. Wang, C. T. Lee, “Using nullors for realisation of

current mode FTFN-based inverse filters,” Electronic

Letters, Cilt: 35, s:1889–1890, 1999.

[24] M. T. Abuelma’atti, “Identification of cascadable current-

mode filters and inverse-filters using single FTFN,”

Frequenz, Cilt: 54, s:11–12, 1999.

[25] Analog Devices, Linear products data book, Norwood,

Ma, 1990.

[26] B. C. Kuo, Automatic Control Systems, Prentice-Hall,

Upper Saddle River, NJ, 1997.

[27] M. Sagbas, M. Koksal, and U. E. Ayten, “Design of

dominantly proportional pid controller using single

commercially available active component,” Proc. of TSP

2013- 36th Int. Conf. on Telecommunications and Signal

Processing, IEEE, Czechinvest, pp. 427-430, Rome,

Italy, July 2-4, 2013.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

852

Page 19: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Kesir Dereceli PID Denetleyicisinin Elektronik Devre Tasarımı

Özkan ATAN

1, Mustafa TÜRK

2, Remzi TUNTAŞ

1

1Elektronik Haberleşme Bölümü

Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van [email protected],rtu

2Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü

Fırat Üniversitesi, Elazığ [email protected]

Özetçe

Bu çalışmada kesir dereceli PID (KDPID) denetleyicisi

elektronik devre elemanlarıyla gerçekleştirilmiştir. Kesir

dereceli sistemlerin analog olarak gerçekleştirilmesi için

Crone yaklaşımı kullanılarak elde edilen transfer fonksiyonu,

direnç ve kondansatör gibi pasif devre elemanları kullanılarak

elde edilmiştir. Yine bu devre modelinden yola çıkarak, kesir

dereceli bir kaotik lorenz sisteminin devre modeli

oluşturulmuş ve bu kaotik devrelerin senkronizasyon denetimi

yapılmıştır. Denetleyicinin katsayı ve derecelerinin

belirlenmesi için bulanık parçacık sürü optimizasyon modeli

kullanılmıştır. Elde edilen modelin uygulanabilir olduğu ve

senkronizasyon denetiminde iyi sonuçlar verdiği

gözlenmektedir.

1. Giriş

Kesir dereceli (KD) sistemlerin 17yy’dan beri bilinmesine

rağmen, mühendislik alanında ilk uygulamaları 21yy’ın

başlarında gerçekleştirilmiştir [1]. KD sistemler; nonlineer

sistemler, sinyal işleme, kontrol sistemleri gibi birçok alanda

uygulamaları bulunmaktadır. KD sistemlerin üzerine yapılan

araştırmalar; KD kaotik sistemler, kaotik senkronizasyon ve

kaos denetimi ve KD denetleyici üzerinde yoğunlaşmaktadır.

KD sistemlerin denetim sistemlerinde ki uygulamaları;

kararlık, parametre belirlenmesi ve tasarımı gibi sıralanabilir

[2-7]. KD sistemlerin lineer olmayan devre modellemeleri ve

gerçekleştirmeleri üzerine araştırmalar ise hala sürmektedir.

Literatürde; KD kontrol sistemlerinin en yaygın türü KDPID

ve KD kayan kip kontrol yöntemleridir [8-11]. KDPID

denetleyicide bulunan türev veya integral operatörünün tam

sayı dışında herhangi bir reel sayı olması prensibine dayanır.

Bu kontrol sistemleri klasik kontrol sistemleriyle

karşılaştırıldığında daha dayanıklı denetim sağladığı

literatürde ki birçok çalışmada görülmektedir [12]. KDPID

denetleyicilerin en önemli dezavantajları ise denetleyici

parametrelerinin belirlenmesi ve denetleyicilerin

gerçekleştirilmesidir [7,13]. KDPID tipi denetleyiciler lineer

olmayan sistemlerin denetiminde iyi sonuçlar vermektedir. Bu

nedenle kaotik sistemlerin denetiminde de iyi sonuçlar

vermesi beklenmektedir.

Bu tür denetleyicileri gerçekleştirilmesi için çeşitli

yaklaşımlar kullanılmaktadır. Bunlardan biride crone

yaklaşımından faydalanarak gerçekleştirilen devre

modelidir[14-17]. Bu çalışmaların temelinde Ahmad ve Sprott

[18] tarafından yapılan çalışma bulunmaktadır. Bu

yaklaşımlardan yola çıkarak kaotik sistemler

tasarlanabilmektedir ve KD kaotik devre modelleri

oluşturulabilmektedir.

Bu çalışmada KD sistem Matlab/Simulink modelleri

oluşturulup iki kaotik sistem arasında senkronizasyon

denetimi gerçekleştirilmiştir. Denetleyici olarak KDPID

kullanılmıştır. Ayrıca KD devre modelinden yararlanılarak KD

iki kaotik sistem oluşturulmuş ve bu sistemlerin

senkronizasyon denetimi için yine KDPID denetleyicinin

devre modeli gerçekleştirmiştir elde edilen sonuçlar

karşılaştırılmıştır.

2. Kesir Dereceli Hesaplama Yöntemi ve

Kesir Dereceli Denetleyiciler

2.1. Kesir Dereceli Hesaplama Yöntemi

17yy. KD sistemlerin keşfinden sonra bu tür sistemlerin

analizi üzerine birçok farklı çalışma yapılmaktadır. Bunları en

yaygın bilinenleri; Grunwald–Letnikov’ un Denklem (1)’de

verilen, ayrık sistemler için kullanılan yöntem ve Denklem

2’de verilen sürekli sistemler için kullanılan Riemann–

Liouville yöntemdir.

[( )/ ]1 ( )( ) ( )

( 1)0( )

t a h kD f t Lim f x kha t

h kkh

(1)

1 ( )( )

1 ( )( ) ( )

m td fD f t da t mm dt a t

(2)

Bir başka çözüm yöntemi ise Laplace dönüşüm yöntemidir.

Laplace dönüşüm yönteminde başlangıç değeri sıfır kabul

edildiğinde;

( )( )

( )( ) ( )

,

d f tL s F s

dt

L I f t s F s

R

(3)

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

853

Page 20: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

şeklinde bir eşitlik elde edilir. Burada sµ ve sλ şeklindeki

ifadenin değeri, Crone yaklaşımıyla transfer fonksiyonuna

dönüştürülür.

1

,

11

,

(2 1 )2( ),

(2 1 )2( ),

s

N z as C

sa

p a

ah N

z a ll

ah N

p a ll

(4)

burada C0, ωh ve ωl aşağıda verildiği gibi seçilmelidir.

0

0, (0,1)0

l h

C

(5)

2.2. KDPID Denetleyicileri

KDPID, KDPID denetleyicisinde bulunan türev ve integral

operatörlerinin derecesi herhangi bir reel sayı olan KD

denetleyicidir. Klasik PID denetleyicisi de aslında türev ve

integral derecesi 1’ eşit olan bir KDPID denetleyicisidir.

KDPID denetleyicisi Denklem (6)’de verilen transfer

fonksiyonuna sahiptir.

1( )

,

, 0

G s K s T sp dTi

R

(6)

Burada Kp oransal katsayı, Ti integral sabiti, Td türev sabiti

ve µ, λ sırasıyla türev ve integral sabitleridir. KDPID

denetleyici için bu parametrelerin ayarlanması, denetleyicinin

performansı için önemli bir rol oynamaktadır. Bu katsayılar

belirlenmesi için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerden

bazıları akıllı sistemlere dayalı hesaplama yöntemidir ki bunlar

başarılı sonuçlar verdiği daha önceki çalışmalarda açıkça

gözlenmektedir[19].

3. Kesir Dereceli Sistemlerin Devre Modeli

ve Denetleyicilerin Gerçekleştirilmesi

3.1. Kesir Dereceli Sistemlerin Devre Modeli

KD sistemin devre modelini oluşturmak için KD türev ve

integralin Laplace yöntemine göre elde edilen transfer

fonksiyonundan yararlanılır. Literatürde bu alanda yapılan

çeşitli modeller bulunmaktadır. Bunlardan biride Şekil 1’de

verilen, Wang ve Liu tarafından oluşturulan devre modelidir.

Şekil 1: Kesir dereceli devre modeli

Örnek olarak derecesi 0.9 olan bir sistemin transfer

fonksiyonu Denklem 7’da verilmiştir. Bu transfer

fonksiyonundan yola çıkarak elde edilen KD devre modeli

Şekil 3’de verilmiştir. Devre 3 direnç ve 3 kondansatörden

oluşmaktadır. Direnç ve kondansatör sayısı transfer

fonksiyonuna göre seçilir.

0.9 ( 0.01292)( 2.154)( 359.4)

2.26( 1.29)( 215.4)

s s ss

s s

(7)

Şekil 2: Derecesi 0.5 olan bir türev alıcı devrenin

yapısı

3.2. Kesir Dereceli Denetleyicilerinin Devre Modeli

KD denetleyiciyi elektronik olarak tasarımı için literatürdede

[20-22] kullanılan yöntemle denetleyici modeli tasarlanmıştır.

Burada kondansatör ve direnç değerleri FAPSO yöntemine

[19] göre optimize edilen denetleyici katsayı ve derecelerine

göre seçilmiştir. Bu model Şekil 3’de gösterilmiştir.

Şekil 3: KD PID denetleyicisinin devre modeli

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

854

Page 21: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Denetleyicinin denetim parametreleri Tablo 1’de

verilmiştir. Burada kesir derecesini transfer fonksiyonuna

çevirirken 3. dereceden transfer fonksiyonuna çevrilerek

tasarım yapılmıştır.

Tablo 1: Denetleyici dereceleri ve parametreleri

KDPID parametre

ve dereceleri

Değerleri

Kp 6.25

Ki 0.025

Kd 50

λ 0.88

µ 0.98

4. Kesir Dereceli Denetleyici ile Lineer

Olmayan Kesir Dereceli Devrenin

Senkronizasyon Denetimi

Master ve Slave adlı iki KD kaotik sistemlerin (Denklem 8 ve

Denklem 9’da matematiksel modelleri verilen) denetimi

KDPID ile gerçekleştirilecektir.

11 1

11 1 1 1

11 1 1

( )d x

x ydt

d yx y x z

dt

d zz x y

dt

(8)

22 2

22 2 2 2

22 2 2

( )

( )

d xx y

dt

d yx y x z u t

dt

d zz x y

dt

(9)

Burada (Denklem (9)’da) verilen eşitlikteki u(t)

denetleyici girişi olup, senkronizasyon hatasına göre

denetleyici tarafından giriş sinyali üretilir. Yukarıda verilen

Denklem 8 ve Denklem 9’den yola çıkarak oluşturulan

elektronik devre modeli Şekil 4 ve Şekil 5’de gösterilmiştir.

Bu iki devrenin kaotik senkronizasyonu sağlamak için

kullanılan denetleyici modeli Şekil 6’da gösterilmiştir.

R1

R2

R3

U1A

3

2 11

4

1

U1B

5

6 11

4

7U1C

10

9 11

4

8

U1D

12

13 11

4

14U2A

3

2 11

4

1U2B

5

6 11

4

7

U2C

10

9 11

4

8U2D

12

13 11

4

14U3A

3

2 11

4

1

R4

R5

R6

R7

R8 R9

C1

C2

C3

R10

R11

U4

X1X2Y1Y2 VS-

ZW

VS+R12

R13

R14

R15

R16 R17

C4

C5

C6

R18

R19

U5

X1X2Y1Y2 VS-

ZW

VS+

R20

R21

R22

R23 R24

C7

C8

C9

R25

R26

R27

R28

Şekil 4: Master kaotik devre

R29

R30

R31

U6A

3

2 11

4

1

U6B

5

6 11

4

7U6C

10

9 11

4

8

U6D

12

13 11

4

14U7A

3

2 11

4

1U7B

5

6 11

4

7

U7C

10

9 11

4

8U7D

12

13 11

4

14U8A

3

2 11

4

1

R32

R33

R34

R35

R36 R37

C10 C11C12

R38

R39

U9

X1X2Y1Y2 VS-

ZW

VS+R40

R41

R42

R43

R44 R45

C13

C14

C15

R46

R47

U10

X1X2Y1Y2 VS-

ZW

VS+

R48

R49

R50

R51 R52

C16

C17

C18

R53

R54

R55

R56

R72

u(t)

Global

Şekil 5: Slave kaotik devre

Şekil 6. KDPID denetleyici modeli

5. Simülasyon Sonuçları

Master kaotik devrenin x1 çıkış işareti Şekil 7’de

gösterilmektedir. Denetim olmaksızın slave devrenin çıkışı,

olan x2 işareti ise Şekil 8’de gösterilmektedir. Bu iki işaret

karşılaştırıldığında başlangıç durumu farklı olan kaotik

devrelerin öngörüldüğü gibi farklı işaretler ürettiği

gözlenmektedir.

Şekil 7: Master kaotik sistemin çıkışı

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

855

Page 22: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Şekil 8: Slave kaotik sistemin çıkışı

Senkronizasyon için klasik PID yöntemi kullanıldığında

hatanın zamana göre değişimi Şekil 9’da gösterilmektedir.

KDPID ile yapılan denetim sonucu hatanın değişimi Şekil

10’da gösterilmiştir.

Şekil 9. Klasik PID denetleyicide oluşan

Senkronizasyon hatası

Şekil 10: KDPID denetleyicisi kullanıldığında oluşan

senkronizasyon hatası

6. Sonuçlar

Literatürde bulunan KD sistemlerin elektronik olarak

gerçekleştirilmesi, bu çalışmada KDPID denetleyicisi

gerçekleştirmek için kullanılmıştır. Ayrıca oluşturulan devre

modeli iki KD kaotik lorenz sisteminin senkronizasyonu için

kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre senkronizasyon 1ms

gibi kısa sürede gerçekleştiği gözlenmektedir. Ayrıca klasik

PID yöntemine göre daha hızlı senkronizasyon

gerçekleştirdiği gözlenmektedir. KDPID elektronik devre

elemanlarıyla tasarlanabildiği ve denetim sistemlerinde

başarılı sonuç verdiği simülasyon sonuçlarında görülmektedir.

Kaynakça

1. I, Podlubny, “Fractional-Order Systems and PIλDµ

Controllers” IEEE Transactions on Automatic Control, Cilt:

44, No: 1, s:208-214, 1999.

2. B, Vinagre, I, Podlubny, A, Hernandez, ve V, Feliu,

“Some Approximations of Fractional Order Operators Used in

Control Theory and Applications” Fractional Calculus and

Applied Analysis, Cilt:3, No:3, s:231-248, 2000.

3. I, Podlubny, I, Petráš, B.M, Vınagre, P, O’leary ve

L, Dorˇcák, “Analogue Realizations of Fractional-Order

Controllers” Nonlinear Dynamics, Cilt:29, No:1, s:281–296,

2002.

4. H, Özbay, C, Bonnet ve A.R, Fioravanti,

“PID controller design for fractional-order systems with time

delays” Systems & Control Letters, Volume, Cilt:61, No:1,

s:18-23, 2012.

5. Y, Tang, M, Cui, C, Hua, L, Li ve Y, Yang,

“Optimum design of fractional order PIλDμ controller for AVR

system using chaotic ant swarm” Expert Systems with

Applications, Cilt:39, No:8, s:6887-6896, 2012.

6. T, Vinopraba, N, Sivakumaran, S, Narayanan ve

T.K, Radhakrishnan “Design of internal model control based

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

856

Page 23: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

fractional order PID controller” Journal of Control Theory and

Applications, Cilt: 10, No:3, s:297-302, 2012.

7. S.E. Hamamci, An algorithm for stabilization of

fractional-order time delay systems using fractional-order PID

controllers, IEEE Transactions on Automatic Control, Cilt: 52,

No:10, s:1964–1969, 2007.

8. M.Ö, Efe, “Fractional Order Sliding Mode

Controller Design for Fractional Order Dynamic Systems”

New Trends in Nanotechnology and Fractional Calculus

Applications, 2010, s: 463-470.

9. M.Ö, Efe, “A Sufficient Condition for Checking the

Attractiveness of a Sliding Manifold in Fractional Order

Sliding Mode Control” Asian Journal of Control, Cilt:14,

No:4, s:1118–1122, 2012.

10. D, Wang ve X, Gao, “H∞ Design with Fractional

Order Controllers” Automatica, Cilt: 48, No:5, s: 974-977,

2012.

11. F, Zhou, Y, Zhao, Y, Li ve Y, Chen, “Design,

Implementation and Application of Distributed Order PI

Control” ISA Transactions, In Press, 2013.

12. H.S, Li, Y, Luo ve Y.Q, Chen, “A Fractional Order

Proportional and Derivative (FOPD) Motion Controller:

tuning rule and experiments” IEEE Transactions on Control

Systems Technology, Cilt:18, No:2, s:516–520, 2010.

13. S.E, Hamamci ve M, Koksal, “Calculation of All

Stabilizing Fractional Order PD Controllers for Integrating

Time Delay Systems” Computers & Mathematics with

Applications, Cilt:59, No:5, s:1630–1636, 2010.

14. H, Cao, R, Zhang ve F, Yan, “Spread spectrum

communication and its circuit implementation using

fractional-order chaotic system via a single driving variable”

Communications in Nonlinear Science and Numerical

Simulation, Cilt: 18, No:2, s: 341-350, 2013

15. H.F, Cao ve R.X, Zhang, “Parameter Modulation

Digital Communication and Its Circuit Implementation Using

Fractional Order Chaotic System Via a Single Driving

Variable, Acta Physics, Cilt: 61, No:2, p. 020508/1-8, 2012.

16. R, Zhang, ve S, Yang, “Chaos in fractional-order

generalized Lorenz system and its synchronization circuit

simulation” Chine Physics B, 18 (2009), pp. 3295–3303.

17. R.X, Zhang ve S.P, Yang, “Chaos in the fractional-

order generalized Lorenz system and its synchronization

circuit simulation” Chine Physics B, Cilt:18, No:8, s: 3295–

3302, 2009.

18. W.M, Ahmad ve J.C, Sprott, “Chaos in fractional-

order autonomous nonlinear systems” Chaos, Solitons and

Fractals, Cilt:16, No:2, s:339-351, 2003.

19. F.Q, Wang ve C.X, Liu, “A new multi-scroll chaotic

generator” Chinese Physics, Cilt:16, No:4, s:942-946, 2007.

20. C.X, Rong, L.C, Xin ve W.F, Qiang, “Circuit

realization of the Fractional Order Unifed Chaotic System”

Chinese Physics B, Cilt:17, No:5, s:1664-1669, 2008.

21. D, Chen, C, Liu, C, Wu, Y, Liu, X, Ma, Y, You, “A

New Fractional-Order Chaotic System and Its Synchronization

with Circuit Simulation” Circuits Systems and Signal

Processing, Cilt:31, No: 5, s:1599–1613, 2012.

22. Ö, Atan, M, Türk, ve R, Tuntaş, “Kesir Dereceli

Denetleyici Parametrelerinin Bulanık Adaptif Parçacık Sürü

Optimizasyon Yöntemi ile Belirlenmesi” Otomatik Kontrol

Türk Milli Komitesi- Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı,

Niğde, Türkiye, s: 2012.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

857

Page 24: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Model Taban Öngörülü Tepe Gözleyicisi Yöntemi ile PI

Kontrolör Tasarımı

E. Sahin1, M. Güzelkaya

2, İ.Eksin

3

1Sürmene Abdullah Kanca Meslek Yüksek Okulu

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon [email protected]

2, 3 Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümü

İstanbul Teknik Üniversitesi, 34469, Maslak, İstanbul [email protected],

[email protected]

Özetçe

Bu çalışmada, tepe gözleyicisi yöntemi klasik PI kontrol

yapısına uyarlanarak uygulanmıştır. Tepe gözlemleyicisi

yöntemi ilk olarak PID tipi bulanık mantık kontrol

yapılarında kullanılmıştır. Yöntemin temel prensibi aşım

değerlerinden yaralanarak kontrol parametrelerini uygun bir

biçimde değiştirip sistem başarımını arttırmaktır. Bu

çalışmada, tepe gözleyicisi yöntemi içsel model kontrol

yöntemi ile tasarlanmış klasik PI kontrol yapısına ilişkin

aşımlı sistem yanıtlarını düzeltecek bir şekilde yeniden ele

alınmıştır. Ayrıca, tepe gözleyicisi yöntemi geliştirilerek

model taban öngörülü bir yeni yapı önerilmiştir. Önerilen

yöntemlerin başarımları çeşitli sistemler üzerinde benzetim

çalışmaları ile karşılaştırmalı bir şekilde gösterilmiştir.

1. Giriş

PID kontrolör basit, dayanıklı olması ve kontrol alanındaki

geniş uygulama çeşitliliği sayesinde endüstride yaygın olarak

kullanılmaktadır. Bu kontrolörlerin parametrelerini belirlemek

üzere birçok çalışma yapılmıştır [1,2,3]. İçsel model kontrol

(SIMC) yöntemi ile PID parametreleri tek bir değer

belirmesine indirgendiği bilinen bir gerçektir [4, 5].

Klasik PID kontrolörlerinde olduğu gibi bulanık PID

kontrolörlerinde de parametrelerinin ayarlanması üzerine

çeşitli yöntemler bulunmaktadır [6,7,8,9,10]. Tepe gözleyicili

öz-ayarlama yöntemi sistem yanıtında oluşan tepe ve ters tepe

değerlerinden yararlanarak bulanık PID kontrolöre ilişkin

ölçekleme çarpanlarını çevrimiçi olarak ayarlamayı

hedeflemektedir [6]. Yöntemde, sistem yanıtının ilk aşım

değerine ulaşılmasına izin vermekte, o andaki aşım değerine

bağlı olarak PID kontrolöre ilişkin, oransal, integral ve türev

katsayılarına karşı düşen ölçekleme çarpanlarını uygun

biçimde değiştirilmektedir.

Bulanık PID kontrolörler için geliştirilmiş olan tepe

gözleyicisi yöntemi, literatürde ilk olarak bu çalışma ile klasik

PI kontrol yapısına uyarlanmıştır. Klasik PI kontrolörü içsel

model kontrol yöntemi ile tasarlanmış olup parametre

ayarlamaları tepe gözleyicisi mantığı ile yapılmıştır. Tepe

gözleyicisi yöntemine model taban öngörülü bir yeni yapı

eklenerek ilk aşım değerinin daha düşük seviyelere çekilmesi

sağlanmıştır. Önerilen yöntemlerin başarımları çeşitli

sistemler üzerinde benzetim çalışmaları ile karşılaştırmalı bir

şekilde gösterilmiştir.

2. İçsel Model Kontrol Yöntemi

İçsel model kontrol yönteminde model mertebesi indirgenerek

PI ve PID kontrolör parametreleri basit analitik kurallar

kullanılarak ayarlanabilir [4]. Bu yöntem ile sistem

yanıtlarının gürültüye ve referans değişikliklerine karşı daha

dayanıklı olduğu gösterilmiştir. Bu yöntemde, ilk olarak

modeli bilinen sistemin yaklaşık sistem modeli, model

indirgeme kuralları uygulanarak birinci dereceden veya ikinci

dereceden ölü zamanlı olarak elde edilir. Birinci mertebeden

ölü zamanlı yaklaşık sistem modeli kullanılarak PI kontrolör

parametreleri hesaplanır. Birinci mertebeden ölü zamanlı

yaklaşık sistem modelinin zaman sabiti ve ölü zamanın

hesaplanması için kullanılan ifadeler aşağıda gösterilmektedir.

2

20101

(1)

3

0020

022 i j

ji

hT

(2)

Yukarıda verilen ifadelerde τ10, τ20 ve θ0 orijinal sistemin

zaman sabitlerini ve ölü zamanını, TJ0 sistemin var ise

sıfırlarını ve h örnekleme zamanını, ifade etmektedir. Örnek

olarak ikinci mertebeden ölü zamansız (3) sistemi ele

alınabilir.

)12.0)(1(

1)(1

sssG (3)

(1) ve (2) de verilen ilişkiler kullanılarak elde edilen yaklaşık

sistem modeli (4)’te gösterilmektedir.

ses

sg 1.0

1)11.1(

1)(

(4)

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

858

Page 25: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Yaklaşık sistem modelinin ve orijinal sistemin açık çevrim

birim basamak yanıtları Şekil 1'de gösterilmektedir. Sistem

yanıtından görüldüğü üzere orijinal sistemin ve yaklaşık

sistemin açık cevrim birim basamak yanıtları birbirlerine çok

yakındır.

Şekil 1: Orijinal ve yaklaşık sistem modellerinin

karşılaştırılması.

İçsel model kontrol yöntemi ile hesaplanmak istenen PI

kontrolör parametrelerine ilişkin ifadeler aşağıda

verilmektedir. Bu parametreler sıra ile oransal katsayı ve

integral zaman sabitidir.

'

1 5.05.0

kkkc (5)

)8,min( 1 i

(6)

Yukarıda verilen ilişkiler yardımıyla örnek sistem için

hesaplanan oransal katsayı 5.5, integral zaman sabiti

0.8saniye olarak bulunmuştur. Sistemin birim basamak yanıtı

şekil 2'de gösterilmektedir.

Şekil 2: Sistemin içsel model kontrol ile sistem yanıtı.

Şekil 2'den görüldüğü üzere içsel model kontrol yöntemi ile

sistem yanıtında %24'lük bir aşım ve çok az miktarda salınım

görülmektedir.

3. Tepe Gözleyicisi Yöntemi

Tepe gözlemleyicisi yöntemi, ilk defa, önceden tasarlanmış

PID tipi bulanık bir kontrolörün başarımını artırmak amacıyla

kullanılmıştır [6]. Bu yöntemde, tasarlanmış bir kontrolör ile

elde edilen sistem yanıtı ilk aşım değerine kadar gözlenir. İlk

aşım değerine ulaşıldığında kontrolör katsayıları bu aşım

değerine bağlı bir ifade ile çarpılarak değiştirilir. Böylece tepe

değeri kullanılarak hataya bağlı bir düzeltme işlemi

uygulanmış olur. Düzeltme işlemine ilk tepe değerden sonra

her karşılaşılan tepe veya ters tepe (vadi) değerinde devam

edilir.

Şekil 3: Üst ve alt tepe anlarında hesaplanan hatanın mutlak

değeri (δ katsayısı).

Tepe ve ters tepe anlarında hesaplanan j lamda değerleri

Şekil 3'te gösterilmektedir. Bu yöntemin klasik PI kontrolüne

uyarlanmasında ise, kontrolör katsayılarını aşamalı olarak

küçültmek amacıyla tepe değerleri gittikçe azalan ve birden

küçük bir değer aldığından hesaplanan j lamda değerleri

doğrudan bir çarpan olarak kullanılmıştır. Sonuç olarak, tepe

değerlerinden sonra sisteme uygulanacak olan yeni kontrol

parametreleri aşağıda biçimde ifade edilebilir.

jeskipyenip kk )()( (7)

jeskiiyenii kk )()( (8)

Bölüm 2’de (3) denklemi ile verilen sistemin, (5) ve (6)

denklemleri ile belirlenmiş olan PI kontrolör katsayıları tepe

gözlemleyicisi yöntemi değiştirilmiş ve elde edilen sistem

yanıtları Şekil 4'te gösterilmiştir.

Şekil 4: Sistemin tepe gözleyicili yanıtı.

Görüldüğü gibi tepe gözleyicisi yöntemi ile sistem yanıtındaki

salınımlar engellenmektedir.

4. Model Taban Öngörülü Tepe Gözleyicisi

Yöntemi

Bu yöntem ile amacımız, sistemin ilk tepe noktasına

ulaşmasını beklemeden müdahale ederek meydana gelecek

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 100

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

Zaman (San.)

Gen

lik

Gercek sistem yanıtı

Yaklaşık sistem yanıtı

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 50

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Zaman (Sn.)

Genlik

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 50

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Zaman (Sn.)

Genlik 2.Tepede

hesaplanan

hata değeri

1. Tepede

hesaplanan

hata değeri

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 50

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Zaman (Sn.)

Genlik

Tepe gözlemleyicili sistem yanıtı

İçsel model kontrol yanıtı

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

859

Page 26: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

aşımı azaltmaktır. Bu amaçla, ilk olarak, önceden tasarlanmış

olan kontrolör parametreleri ile oluşacak olan sistem yanıtının

yapması beklenen aşım değeri ön belirlenir. Sistem yanıtı

referans değeri geçtiği anda kontrolör parametreleri (1/ön )

katsayısı ile çarpılır. Bu çarpma işlemi ile her iki kontrolör

parametresinin de büyütülmesi amaçlanmaktadır. Hatanın

negatif bölgede olması nedeniyle yüksek kontrolör

parametrelerinin aşım değerini azaltıcı etki yaratacağı açıktır.

Bu model taban öngörülü sistem yanıtına daha sonra tepe

gözleyicisi yöntemi uygulanır ve salınımlar azaltılır.

Bölüm 2’de (3) denklemi ile verilen sisteme (5) ve (6)

denklemleri ile belirlenmiş olan PI kontrolör katsayıları

uygulandığında sistem yanıtında 0.24'lük bir aşım

görülmektedir. Sistem yanıtının referans değeri aşma

noktasında kontrolör parametrelerinin (1/ön = 1/0.24=4.16)

ile çarpılması sonucunda elde edilen sistem yanıtı Şekil 5'te

gösterilmektedir.

Şekil 5: Sistemin içsel model kontrol ve model taban öngörülü

yanıtları.

Şekil 5'te elde edilen sistem yanıtından görüldüğü üzere

sistemin aşımı azaltılmış fakat salınımı artırılmıştır. Meydana

gelen salınımı engellemek için sisteme tepe gözlemleyicisi

yöntemi uygulanır. Aşımı azaltılmış sistemin tepe

gözlemleyicili yanıtı ise Şekil 6'de gösterilmektedir.

Şekil 6: Model taban öngörülü ve tepe gözleyicili sistem

yanıtları.

Tepe gözlemleyicisi ile model taban öngörülü tepe

gözlemleyicisi yöntemlerine ilişkin sistem yanıtları

karşılaştırılmak üzere Şekil 7'de verilmektedir.

Şekil 7: Tepe gözlemleyicisi ile model taban öngörülü tepe

gözlemleyicisi yöntemlerine ilişkin sistem yanıtları.

Şekil 7'den görüldüğü üzere önerilen yöntem ile sistem aşımı

azaltılmış, salınımlar neredeyse yok edilmiş ve yerleşme

zamanı önemli ölçüde kısaltılmıştır.

Önerilen yöntemin bozucuya karşı dayanıklılığı Şekil 8'de

gösterilmektedir. Sisteme 5. saniyede bozucu giriş olarak 0.1

saniye süreli birim darbe giriş işareti uygulanmıştır.

Şekil 8: Tepe gözlemleyicisi ile model taban öngörülü tepe

gözlemleyicisi yöntemlerinin bozucu karşı sistem yanıtları.

Önerilen yöntemlerin sistemde oluşabilecek bozucu girişlerine

karşı da dayanıklı olduğu gözlemlenmiştir.

5. Sonuçlar

Bu çalışmada, ilk olarak tepe gözlemleyicisi yöntemi klasik PI

kontrolöre uygulanmıştır. PI kontrolör katsayıları içsel model

kontrol yöntemi belirlenmiştir. Tepe gözleyicisi yöntemi

klasik PI yapısına uygulanarak kontrolör parametreleri

doğrudan aşım değeri ile çarpılmış ve sistem yanıtları

incelendiğinde salınımların azaltıldığı gözlemlenmiştir.

Ayrıca, geliştirilen model taban öngörülü tepe gözleyicisi

yöntemi ile sisteme referans değerine ulaşıldığında müdahale

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 50

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Zaman (Sn.)

Genlik

İçsel model kontrol yanıtı

Model taban öngörülü sistem yanıtı

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 4 4.5 50

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Zaman (Sn.)

Genlik

Model taban öngörülü sistem yantı

Model taban öngörülü ve

tepe gözleyicili sistem yanıtı

0 1 2 3 4 5 6 0 1 2 30

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Zaman (Sn.)

Genlik

Tepe gözlemleyicili sistem yanıtı

İçsel model kontrol sistem yanıtı

Model taban öngörülü sistem yanıtı

Model taban öngörülü ve

tepe gözlemleyicili sistem yanıtı

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 100

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

Zaman (Sn.)

Genlik

Tepe gözlemleyicili sistem yanıtı

İçsel model kontrol sistem yanıtı

Model tabanöngörülü ve

tepe gözlemleyicili sistem yanıtı

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

860

Page 27: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

edilerek ilk aşım değeri de azaltılmıştır. Geliştirilen

yöntemlerin başarımı ve bozucu girişlere karşı dayanıklılığı

yapılan benzetim çalışmaları ile gösterilmiştir.

Kaynakça

[1] Äström, K.J. and Hägglund, T., 1995: PID Controllers:

Theory, Design and Tuning, Instrument Society of

America, Research Triangle Park, North Carolina.

[2] O’Dwyer, A., 2000: A Summary of PI and PID

Controller Tuning Rules For Processes With Time Delay.

Part 2: PID Controller Tuning Rules. IFAC Digital

Control: Past, Present and Future od PID

Control,Teressa,Spain. 211-216.

[3] Mudi, R.K. and Dey, C., 2009: An Improved auto-tuning

scheme for PID controllers, ISA Tras, 306-409.

[4] Skogestad S.,2002: ''Simple analytic rules for model

reduction and PID controller tuning'' Journal Process

Control 13, 291-309

[5] Riveria, D.E., Morari, M. & Skogestad, S., ''Internal

model control. PID controller design'' Ind.En.Chem.Res.,

25 :252-265

[6] Qiao, W.Z., Mizumato M., 1996: ''PID type fuzzy

controller and parameters adaptive method,'' Fuzzy Sets

and Systems 78, 23-35.

[7] Mudi, R. K., & Pal, N. R. 1999: A robust self-tuning

scheme for PI- and PD-type fuzzy controllers. IEEE

Transactions on Fuzzy Systems, 7(1), 2–16.

[8] Güzelkaya M., Eksin İ., Yesil E., 2003: “ Self-tuning of

PID-type fuzzy logic controller coefficients via relative

rate observer”, Engineering Applications of Artificial

Intelligence, 227–236.

[9] Ahn, K. K., Truong, D. Q. , 2009: Online tuning fuzzy

PID controller using robust extended Kalman filter.

Journal of Process Control, 19, 1011-1023.

[10] Yesil E., Guzelkaya M., Eksin I., 2004: Self-tuning fuzzy

PID-type load-frequency controller. Electrical

Conversion and Management. 45/3, 377-390.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

861

Page 28: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Manyetik Askı (MAGLEV) Sisteminin Kontrolünde PID Tabanlı Yöntemler

Emre Dincel, Uğur Yıldırım, Mehmet Turan Söylemez

Kontrol Mühendisliği Bölümü

İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul dincele, yildirimu, [email protected]

Özetçe

Bu çalışmada çeşitli doğrusal kontrol teknikleri kullanılarak

manyetik askı (MAGLEV) sisteminde konum kontrolü

yapılması amaçlanmıştır. Doğrusal olmayan bir karakteristiği

bulunan manyetik askı sisteminin kontrolü için öncelikle

Taylor seri açılımı yardımıyla doğrusal model elde edilmiş,

sonrasında hedeflenen performans ölçütlerini sağlayacak olan

kontrolörler bu doğrusal model üzerinden tasarlanmıştır.

Tasarımı yapılan kontrolörler (PID, PIV ve PI-PD tipi

kontrolörler) MAGLEV deney seti üzerinde test edilmiş ve

aşım, yerleşme zamanı gibi performans ölçütleri göz önünde

bulundurularak karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlardan

hareketle bu sistemin kontrolünde kullanılması mümkün olan

kontrolörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.

1. Giriş

Manyetik askı sistemi günümüzde oldukça geniş uygulama

alanı bulunan ve bu nedenle üzerinde durulması gereken

önemli bir problem halini almıştır. Manyetik askı sistemlerinin

manyetik yataklar [1], ulaşım araçları [2], [3], tele operasyon

sistemleri [4], yarı iletken levha taşımacılığı [5] gibi çeşitli

alanlarda uygulaması bulunmaktadır. Bu sistemlerin kontrolü

kontrol sistem tasarımında önemli bir yere sahip olan ve gerek

doğrusal olmayan bir yapıda olması gerekse bozucu ve gürültü

etkilerine duyarlı olmasından dolayı zor bir problemdir.

Literatürde bu tip sistemlerin kontrolü için önerilmiş

çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Özellikle sistemin doğrusal

olmayan karakteristiğinden dolayı kayma kipli kontrol [6], [7],

geribesleme doğrusallaştırması [7], [8] gibi doğrusal olmayan

kontrol yöntemlerine ya da model tabanlı adaptif kontrol [9],

[10] gibi tekniklere başvurulduğu görülmüştür. Bu tip

yöntemler daha geniş bir aralıkta çalışma imkanı vermesine

karşın hem kontrolörlerin tasarımı hem de tasarlanan

kontrolörlerin uygulamaya geçirilmesi ve işletilmesi, doğrusal

kontrolörlerin tasarımına ve uygulanmasına göre daha zor

olmaktadır. Bunun yanında endüstride PLC’ler gibi

programlanabilir kontrolörler içerisinde bulunan hazır PID

blokları ile ya da yazılımı basit fonksiyon bloklar ile

gerçekleme yapılması tercih edilir. Özellikle sistemin çok

geniş bir aralıkta çalışmasının gerekmediği durumda basit

kontrolör yapıları hem tasarım hem de uygulama sırasında

kolaylık sağlayacaktır. Bu amaçla, bu çalışmada manyetik askı

sisteminin kontrolünde doğrusal kontrolör tasarımları ele

alınmıştır.

Teknolojik gelişmelerle birlikte kontrol kuramında

önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak günümüzde özellikle

endüstrideki süreçlerin büyük çoğunluğu hala PID kontrolörler

ile kontrol edilmektedir [11], [12]. Bunun önemli nedenleri

olarak kontrolörün parametrelerinin ayarlanmasının basit

olması, kolay uygulanabilmesi ve kabul edilebilir dayanıklılığı

gösterilebilir [12], [13]. Bazı kontrolü zor sistemlerde klasik

PID kontrolör yapısı ile istenilen performans ölçütlerinin

sağlanması zor olabilmektedir. Bu nedenle, sistemlerin

kontrolünde PID tabanlı birden fazla serbestlik derecesine

sahip kontrolör yapıları da kullanılabilmektedir.

Çalışmanın ikinci bölümünde üzerinde çalışılan sistem ve

problem kısaca anlatılmış, üçüncü bölümde de bu sisteme

ilişkin matematiksel model verilmiştir. Elde edilen sistem

modeli belirlenen bir çalışma noktası civarında

doğrusallaştırılmış ve dördüncü bölümde, elde edilen doğrusal

yaklaşım kullanılarak sistem için uygun yapıda kontrolörlerin

tasarımı yapılmıştır. Beşinci bölümde ise tasarlanan

kontrolörler fiziksel sisteme uygulanmış ve sistem yanıtları

incelenmiştir. Elde edilen tüm sonuçlar altıncı ve son bölümde

karşılaştırılarak teorik ve pratik sonuçların birbirleri ile

uyumluluğu yorumlanmış ve sistemin kontrolünde

kullanılabilecek olan kontrolör yapıları konusunda yorumlar

yapılmıştır.

2. Manyetik Askı Sistemi

Bu çalışmada kullanılan Quanser™ firmasına ait manyetik

askı deney düzeneği Şekil 1’de verilmiştir. Amaç, çelik

bilyenin manyetik alan yardımı ile yerçekimi kuvvetine karşı

istenilen konumda sabit tutulmasını ve ayrıca denge

noktasından ±1mm sapmalar için sistem yanıtının istenilen

performans ölçütlerini sağlamasıdır. Şekil 2’de sistemin

temsili gösterimi verilmiştir. Kontrol edilmek istenilen

mesafesi çelik bilyenin elektromıknatıstan uzaklığı olarak

tanımlanır ve bu sistemde 0-14 mm arasında değer alır.

Şekil 1: MAGLEV deney seti.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

862

Page 29: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Şekil 2: MAGLEV sistemi temsili şema [14].

Yukarıda verilen şemaya göre sisteme ilişkin parametreler ve

değerleri Tablo 1’de verilmiştir. Sistemin modellenmesi

aşamasında bu parametreler kullanılmıştır.

Tablo 1: MAGLEV sistemi parametre listesi ve değerleri

Parametre Değer Birim

Lc 412,5 mH

Rc 10 Ω

Rs 1 Ω

g 9,81 m/s2

Km 6,5308 x 10-5 N.m2/A2

Mb 0,068 kg

xb0 7 mm

3. Sistemin Modellenmesi

İlk olarak elektriksel alt sisteme ilişkin diferansiyel denklem

yazılırsa,

(1)

elde edilir. Yerçekimi kuvvetine ilişkin ifadenin,

(2)

ve elektromanyetik çekme kuvvetine ilişkin ifadenin,

(3)

olduğu da göz önünde bulundurularak, Newton’un ikinci

hareket yasası, yerçekimi ve elektromanyetik çekme

kuvvetleri etkisi altında havada dengede duran bilyeye

uygulanırsa,

(4)

(5)

ifadesine ulaşılır.

Öncelikle sistemin transfer fonksiyonları yardımıyla

modelini elde edecek olursak, (1) ifadesinin Laplace

dönüşümünün alınması ile elektriksel alt sisteme ilişkin

transfer fonksiyonu,

(6)

olarak bulunur. (5) ifadesi doğrusal bir eşitlik olmadığından

öncelikle çalışma noktası civarında doğrusallaştırılması

gerekmektedir. Öncelikle sistem belirli bir çalışma

noktasında dengede iken, bu çalışma noktasındaki bobin

akımı (7) eşitliği kullanılarak aşağıdaki gibi bulunabilir.

(7)

(8)

Taylor seri açılımı ile (5) ifadesinin doğrusallaştırılması

sonucunda,

(9)

elde edilir. Bu ifadede (8) ifadesi yerine konulur ve gerekli

sadeleştirmeler yapılırsa sonuç olarak,

(10)

doğrusal ifadesine ulaşılır. Buradan da mekanik alt sisteme

ilişkin transfer fonksiyonu, Laplace dönüşümü yardımıyla,

(11)

biçiminde bulunur. Bu durumda manyetik askı sisteminin açık

çevrim transfer fonksiyonu,

(12)

olur. Sistemin durum uzayı modelinin oluşturulmasında ise

durum değişkenleri,

(13)

olarak alınabilir. Bu durumda,

(14)

(15)

(16)

ifadelerine ulaşılır. Matris gösteriminde ise aşağıdaki durum

uzayı modeli elde edilmiş olur.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

863

Page 30: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

(17)

4. Kontrol Sistemi Tasarımı

Bu bölümde, bir önceki bölümde elde edilen transfer

fonksiyonları yardımıyla öncelikle akım çevrimi için bir PI

kontrolör tasarlanacak ve ardından konum kontrolü için PID

tabanlı kontrolörler (PID, PIV, PI-PD) tasarlanacaktır.

Bununla birlikte kullanılacak olan tüm yapılarda, sistemi

hızlıca çalışma noktası civarına getirmek için ilave olarak bir

ileri besleme kazancı kullanılacaktır.

4.1. Elektriksel Alt Sistem PI Kontrolör Tasarımı

Elektriksel alt sisteme ilişkin transfer fonksiyonu (6) ile

verilmiştir. Birinci mertebeden bir sistem olduğu için bu

sistemin kontrolünde PI kontrolör kullanımı yeterlidir. Sistem

parametreleri yerine konulduğunda transfer fonksiyonunun,

olduğu görülebilir. PI kontrolör yapısı,

(18)

biçiminde verilir. İç çevrimin yani akım çevriminin

olabildiğince hızlı olması gerekliliği de göz önünde

bulundurulduğunda ve performans ölçütü olarak 0 aşım ve

20ms yerleşme zamanı seçildiğinde, kutup atama yöntemi ile

PI kontrolör katsayıları,

olarak elde edilir. Yapılan bu tasarımla birlikte kapalı çevrim

sistemin basamak yanıtına bakacak olursak Şekil 3’teki gibi

bir yanıt elde ederiz.

Şekil 3: PI kontrolör ile birlikte elektriksel alt sistemin yanıtı

Şekil 3’ten akım çevriminin yaklaşık %10 aşım yaptığı ve

25ms süresinde yerleştiği görülüyor. Performans ölçütlerinin

tam olarak sağlanamamasının sebebinin PI kontrolörün baskın

bölgeye eklediği sıfır olduğu söylenebilir.

4.2. Konum Kontrolü İçin PID Tasarımı

Elektriksel alt sisteme ilişkin PI tasarımı yapıldıktan sonra

artık bu kısma ait olan transfer fonksiyonu yaklaşık olarak 1

alınabilir. Bu durumda (11) ifadesi ile verilmiş olan mekanik

alt sisteme ilişkin transfer fonksiyonundan yola çıkarak

kontrolör tasarımına devam edilebilir. Şekil 4 sistemin

kontrolünde kullanılacak olan klasik PID kontrol yapısını

göstermektedir.

Ge(s) ≈ 1 Gm(s)Kp+Ki/s+Kd.sR E

++-

Y

Kff

+

Şekil 4: İleri beslemeli PID kontrol yapısı

Daha önce de belirtildiği gibi sistemin denge noktası civarına

hızlı bir biçimde taşınması amacı ile ileri yol besleme yapısı

kullanılmıştır. İleri yol besleme kazancı aşağıdaki şekilde

hesaplanabilir.

(19)

Şekil 4 ile verilen sistemde çıkış ve giriş arasındaki transfer

fonksiyonu yazılırsa,

(20)

elde edilir. Gm(s) ifadesi de yerine konulursa sonuç olarak

kapalı çevrim transfer fonksiyonu,

(21)

olarak bulunur. Sistem parametrelerinin yerine konulması

sonucu (21) ile verilen transfer fonksiyonu aşağıdaki gibi olur.

(22)

Performans ölçütü olarak 0 aşım ve 0,5s yerleşme zamanı

seçildiğinde buna ilişkin karakteristik denklem (23)

ifadesindeki gibi olacaktır.

(23)

Kapalı çevrim sistem yanıtı parametresinin çeşitli değerleri

için incelenmiş ve kontrol işareti gibi sınırlayıcı etkiler de göz

önünde bulundurularak alınması uygun görülmüştür.

Bu durumda,

olarak PID kontrolör parametreleri hesaplanmıştır.

Step Response

Time (seconds)

Am

plit

ude

0 0.005 0.01 0.015 0.02 0.025 0.03 0.035 0.04 0.045 0.050

0.2

0.4

0.6

0.8

1

1.2

1.4

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

864

Page 31: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

4.3. Konum Kontrolü İçin PIV Tasarımı

Fiziksel açıdan bakıldığında konum kontrolü için PID yerine

PIV seçilmesi, girişteki ani referans değişimlerinin kontrol

işaretinde büyük genlikli tepeler oluşturmasını engellemeye

yardımcı olmaktır. Sistem doğrusal olmadığı için kontrol

işaretinde oluşabilecek olan bu tip tepeler sistemin denge

noktası civarından fazla sapmasına ve kararlılık açısından

problemlere neden olabilir. PIV kontrol yapısında ise türev

terimi çıkıştan bilgi alır ve çıkıştaki değişimler referans

değişimlerine göre daha yavaş kaldığı için fazla problem

oluşturmaz. Ayrıca PID kontrol yapısı sisteme iki adet sıfır

eklerken, PIV kontrol yapısında yalnızca 1 adet sıfır

eklenmektedir. Bu da bazı durumlarda istenilen performans

ölçütlerinin sağlanması açısından önemli olabilmektedir. Şekil

5 uygulanacak olan kontrol yapısını göstermektedir.

Ge(s) ≈ 1 Gm(s)

Kv.s

Kp + Ki/sR E

+-+

-

Y

Kff

+

Şekil 5: PIV kontrol yapısı

Şekil 5 ile verilen sistemde çıkış ve giriş arasındaki transfer

fonksiyonu yazılırsa,

(24)

ve son olarak Gm(s) ifadesi yerine konulursa,

(25)

ifadesine ulaşılır. Değerler yerine konulursa PIV kontrolör ile

birlikte kapalı çevrim transfer fonksiyonu aşağıdaki halini alır.

(26)

Dikkat edilirse, kapalı çevrim karakteristik denklemi sistemin

klasik PID kontrolör ile kontrol edildiği durumdaki kapalı

çevrim karakteristik denklemi ile aynıdır. Ancak, yeni

durumda sisteme yalnızca bir adet sıfır eklenmektedir.

Performans ölçütü olarak bir öncekine benzer şekilde 0

aşım ve 0,5s yerleşme zamanı seçildiğinde, istenilen

karakteristik polinom (23) ifadesi ile aynı olacaktır. Bu

durumda da kapalı çevrim sistem yanıtı parametresinin

çeşitli değerleri için incelendiğinde belli bir değerden sonra

sistem yanıtında çok fazla değişiklik olmadığı görülmüş ve bu

nedenle alınmasına karar verilmiştir. Buna göre kutup

atama sonucunda kontrolör parametreleri,

olarak bulunur.

4.4. Konum Kontrolü İçin PI-PD Tasarımı

Tasarlanmış olan PID ve PIV tip kontrolörler ile birlikte

özellikle kontrolör sıfırlarının etkisinden dolayı sistem

istenilen performans ölçütlerini tam olarak sağlayamayabilir.

Bu bölümde son olarak kontrolör sıfırının etkisinin azaltılması

ve istenilen performans ölçütlerine daha yakın sonuçlar elde

edilmesi amacıyla daha önceden tasarlanmış olan PID

kontrolörden yola çıkarak bir PI-PD kontrolör tasarımı

yapılacaktır. Bu tasarımın avantajı, kontrolörün sisteme bir

adet sıfır eklemesi ve bu sıfırın konumunun da istenildiği gibi

değiştirilebilir olmasıdır. Böylelikle sıfırın konumu uygun

şekilde belirlenerek sistemin istenildiği gibi davranmasını

sağlamak mümkün olmaktadır. Uygulanacak olan PI-PD

yapısı Şekil 6 ile verilmiştir.

Ge(s) ≈ 1 Gm(s)

Kd.s+Kpd

Kpi + Ki/sR E

+-+

-

Y

Kff

+

Şekil 6: PI-PD kontrol yapısı

Kontrolöre ilişkin ve parametreleri bölüm 4.2’de

tasarlanmış olan PID kontrolöre ilişkin katsayılara denktir.

ve katsayıları arasında ise (27) ile verilen ilişki söz

konusudur.

(27)

Sonuç olarak bir parametre diğeri cinsinden elde edilebilmekte

ve sistemin kapalı çevrim transfer fonksiyonu tek bir

parametreye göre yazılabilmektedir. Bu parametrenin

değişimine göre sistem yanıtının incelenmesi sonucunda da

sistemin en uygun yanıtı verdiği parametre değeri

belirlenebilmektedir. Buna göre kapalı çevrim transfer

fonksiyonu parametresine göre yazılmış ve parametrenin

değişimine göre sistem yanıtı incelendiğinde için

en iyi yanıtlardan birine ulaşılmıştır. Bu durumda da kontrolör

parametreleri,

olarak elde edilmiştir.

5. Uygulama Sonuçları

Bu bölümde tasarımı yapılan kontrolörler deney seti üzerinde

MATLAB yardımıyla denenmiş ve elde edilen sistem

yanıtlarından hareketle kontrolörler kıyaslanmıştır.

Uygulama sırasında sistemin denge noktası civarındaki

referans değişimlerine vermiş olduğu cevaplar incelenmiştir.

Şekil 7, Şekil 8 ve Şekil 9 sistemin sırasıyla PID, PIV ve PI-

PD kontrolörlere vermiş olduğu yanıtları göstermektedir.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

865

Page 32: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

Şekil 7: PID kontrolör ile birlikte sistem yanıtı (6-8 mm)

Şekil 8: PIV kontrolör ile birlikte sistem yanıtı (6-8 mm)

Şekil 9: PI-PD kontrolör ile birlikte sistem yanıtı (6-8 mm)

Sistem yanıtlarından da görüldüğü üzere tasarlanan

kontrolörler ile birlikte sistem aşım yapmamakta ve PID

kontrolör için yaklaşık 0,75 saniye, PIV kontrolör için

yaklaşık 1,15 saniye ve PI-PD kontrolör için yaklaşık 1,5

saniyede yerleşmektedir.

Çalışma noktası civarından sapmanın artması ile birlikte

sistem performansının ne kadar değiştiği de bu çalışma

içerisinde ele alınmıştır. Bu amaçla 6-8 mm aralığında

çalıştırılan sistem 5-9 mm aralığında çalıştırılmış ve elde

edilen sistem yanıtları PID, PIV ve PI-PD için sırasıyla Şekil

10, Şekil 11 ve Şekil 12 ile verilmiştir.

Şekil 10: PID kontrolör ile birlikte sistem yanıtı (5-9 mm)

Şekil 11: PIV kontrolör ile birlikte sistem yanıtı (5-9 mm)

Şekil 12: PI-PD kontrolör ile birlikte sistem yanıtı (5-9 mm)

Grafiklerden de açıkça görüldüğü üzere PIV ve PI-PD

kontrolörler için çalışma aralığı denge noktasından ±2mm

sapmaya kadar çıkarıldığında, kontrolörlerin

performanslarında bir miktar düşme gözlenmiş olsa da sistem

kararlı kalmakta ve kabul edilebilir sistem cevapları

alınmaktadır. Bu nedenle PIV ve PI-PD kontrolörler bu

sistemin kontrolü için kullanılabilir. Ancak PID kontrolör

kullanıldığı durumda sistem cevabına bakılırsa, sistemin

kararlı kaldığı ancak her an kararsızlığa gidebilecek bir

görüntü çizdiği görülür. Özellikle PID kontrolör kullanılması

halinde referans işaretindeki değişim miktarının artmasının

sonucu olarak kontrol işaretinin müsaade edilen sınırları

geçtiği ve buna bağlı olarak sistemin daha önceden

öngörülmeyen bir şekilde osilasyonlu bir çıkış verdiği

gözlenmiştir. Her ne kadar çalışma noktası civarında PID

kontrolör daha hızlı bir yanıt vermiş olsa da çalışma aralığının

bir miktar arttırılması sonucunda kararsızlık problemi ortaya

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 205

6

7

8

9

Zaman (saniye)

Konum

(m

m)

MAGLEV Sistem Yanıtı (PID Kontrolör)

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 205

6

7

8

9

Zaman (saniye)

Konum

(m

m)

MAGLEV Sistem Yanıtı (PIV Kontrolör)

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 205

6

7

8

9

Zaman (saniye)

Konum

(m

m)

MAGLEV Sistem Yanıtı (PI-PD Kontrolör)

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 204

6

8

10

12

14

Zaman (saniye)

Konum

(m

m)

MAGLEV Sistem Yanıtı 2 (PID Kontrolör)

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 204

5

6

7

8

9

10

Zaman (saniye)

Konum

(m

m)

MAGLEV Sistem Yanıtı 2 (PIV Kontrolör)

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 204

5

6

7

8

9

10

Zaman (saniye)

Konum

(m

m)

MAGLEV Sistem Yanıtı 2 (PI-PD Kontrolör)

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

866

Page 33: PID KONTROL - tok2013.inonu.edu.trtok2013.inonu.edu.tr/assets/book/Bolum20-PID Kontrol (Sayfa 835-867... · PID KONTROL . Otomatik Kontrol Ulusal Toplant Õs Õ, TOK2013, 26-28 Eylül

çıkarabildiğinden PID kontrolörün kullanılması bu sistem için

uygun görünmemektedir.

6. Sonuçlar

Bu çalışmada doğrusal olmayan bir karakteristiğe sahip olan

manyetik askı sisteminin PID tabanlı kontrolörler ile kontrol

edilmesi amaçlanmıştır. Hem kontrolörün tasarım aşamasının

hem de pratik gerçekleme aşamasının kolay olması, endüstride

sıklıkla tercih edilmesi gibi sebepler PID tabanlı kontrolörlerin

ele alınmasında önemli rol oynamıştır. Sistemin kontrolü için

PID, PIV ve PI-PD kontrolörler tasarlanmış ve tasarlanan

kontrolörlerin performansları pratik gerçekleme sonucu

incelenmiştir. Teorik hesaplamalar ile pratikte elde edilen

sonuçlar arasında bazı farkların olduğu görülmüştür. Bunların

sebepleri olarak da doğrusallaştırmadan kaynaklanan hatalar,

elektriksel alt sistemin ihmal edilmesi, kontrol işareti

sınırlandırmaları, ölçme elemanından kaynaklanan problemler

gibi hatalar düşünülmüştür. Ayrıca sistemin denge noktası

civarından fazla sapması durumunda doğacak sonuçlar da

incelenmiş ve PID kontrolörün dayanıklı bir yapı ortaya

koymadığı görülmüştür. Sonuç olarak, PIV ya da PI-PD

kontrolörlerin benzer yanıtlar verdiğini ve manyetik askı

sistemin kontrolünde kullanılmalarının daha uygun olduğu

sonucuna ulaşılmıştır.

7. Kaynakça

[1] S.C. Mukhopadhyay, J. Donaldson, G. Sengupta, S.

Yamada, C. Chakraborty, D. Kacprzak, “Fabrication of a

repulsive-type magnetic bearing using a novel

arrangement of permanent magnets for vertical-rotor

suspension”, IEEE Transaction on Magnetics, Cilt: 39,

No: 5, s: 3220-3222, 2003.

[2] M. Proise, “System concept definition of the Grumman

superconducting electromagnetic suspension (EMS)

Maglev design”, Maglev’93 Conf., Argonne Nat. Lab.,

IL, May 19–21, 1993.

[3] B.V. Jayawant, P.K. Sinha, and D.G. Aylwin, “Feedback

control system for D.C. electromagnets in passenger-

carrying vehicles”, Int. J. Control, Cilt: 24, No: 5, s: 627–

639, 1976.

[4] B. Unger, R. Hollis, “Design and operation of a force-

reflecting magnetic levitation coarse-fine teleoperation

system”, Proceedings of the 2004 IEEE International

Conference on Robotics and Automation, Cilt: 4, s: 4147-

4152, 2004.

[5] E. Shameli, “Design, Implementation and Control of a

Magnetic Levitation Device”, Doktora Tezi, University of

Waterloo, Mechanical Engineering, Waterloo, Ontario,

Canada, 2008.

[6] D. Cho, Y. Kato, D. Spilman, “Sliding Mode and

Classical Control Magnetic Levitation System,” IEEE

Control Systems Magazine February 1993, No: 1, s: 42-

48, 1993.

[7] S.B. Akat, M.Ö. Efe, “Bir Manyetik Askı Sisteminin

Kontrolünde Dört Yöntemin Karşılaştırılması”, Otomatik

Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK’07, İstanbul, 2007.

[8] D.L. Trumper, J. Sanders, T. Nguyen, M. Queen,

“Experimental results in nonlinear compensation of a

one-degree-of-freedom magnetic suspension,” in Proc.

NASA Int. Symp. Magn. Suspension Techonol., NASA

Langley Research Center, Hampton, VA, Aug. 19–23,

1991.

[9] E. Shameli, M.B. Khamesee, J.P. Huissoon, "Application

of a model reference adaptive feedback linearization

controller to a magnetic telemanipulation system," IEEE

International Conference on Mechatronics and

Automation, ICMA 2008, s: 219,223, 5-8 Aug. 2008.

[10] L.H.S. Torres, L. Schnitman, C.A.V.V. Junior, J.A.M.F.

Souza, "Feedback Linearization and Model Reference

Adaptive Control of a Magnetic Levitation System",

Studies in Informatics and Control, ISSN 1220-1766,

Cilt: 21 (1), s: 67-74, 2012.

[11] K.J. Aström, T. Hagglund, Advanced Pid Control, ISA-

The Instrumentation, Systems, and Automation Society,

2006.

[12] K.J. Aström, T. Hagglund, Pid Controllers, International

Society for Measurement and Control, 1995.

[13] K. J. Åström, and T. Hägglund, PID controllers: Theory,

design and tuning. Research Triangle Park, NC:

Instrument Society of America.

[14] Magnetic Levitation Plant Manual, Quanser Inc.

Markham, Ontario, Canada.

Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya

867