Upload
others
View
13
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
T. C.
SELÇUK ÜN�VERS�TES� SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ �LKÖ�RET�M ANAB�L�M DALI
SOSYAL B�LG�LER �RETMENL��� B�L�M DALI
PROF. DR. FARUK SÜMER’�N HAYATI VE ESERLER�
(YÜKSEK L�SANS TEZ�)
DANI�MAN YARD. DOÇ. DR. YA�AR BED�RHAN
HAZIRLAYAN FATMA U�URLU
KONYA 2005
2
3
PROF. DR. FARUK SÜMER’�N HAYATI VE ESERLER�
Prof. Dr. Faruk Sümer, Konya’n�n Bozk�r ilçesinde 1924 y�l�nda dünyaya
gelmi�tir. �lk ve orta ö�renimini �stanbul’da tamamlam��t�r. �stanbul Üniversitesi Tarih
Bölümü’nü bitiren Sümer, Ankara Üniversitesi’nde doktora çal��mas�n� yapt�ktan sonra
akademik hayat�na burada devam etmi�tir. Türk tarihine say�s�z eser kazand�ran Faruk
Sümer, dünya çap�nda de�ere sahip pek çok kitap yazm��t�r. Sümer’in en önemli eseri
O�uzlar kitab�d�r. Karakoyunlular, Safevîler, Kitab-� Diyarbakriyya, Çepniler, Yabanlu
Pazar�, Türk Devletlerinde �ah�s Adlar� ve Turk�sh Arch�tecture di�er kitaplar�d�r.
Bundan ba�ka makale, tebli�i, ansiklopedi maddesi ve ara�t�rmaya imza atm��t�r. Bu
eserlerinin bir k�sm� çe�itli dillerde de yay�nlanm��t�r. Türkiye’de oldu�u gibi yurt
d���nda da pek çok görev alan Sümer Türk tarihini özellikle O�uzlar�n tarihini
anlatmak için çal��malar yapm��, konferans, panel ve makaleler yay�nlam��t�r. Avrupa
ülkeleri ve Türkmenistan’da yapt��� çal��malar� de�erini bir kat daha artt�rm��t�r.
Yakaland��� hastal�k sonucu 1995 y�l�nda hayat�n� kaybetmi�tir.
4
PROF. DR. FARUK SÜMER’S LIFE AND HIS WORKS
Prof. Dr. Faruk Sümer was born in Bozk�r, Konya, in 1924. He attended primary
and secondary school in Istanbul. After finishing History Academy of Istanbul
University, he completed his doctorate in Ankara University and continued his academic
life there. Prof. Dr. Faruk Sümer, who published numerous works, wrote lots of
worldwide book. His best study is the book of O�uzlar. Karakoyunlular, Safeviler,
Kitab-� Diyarbakriyya, Çepniler, Yabanlu Pazar�, Türk Devletlerinde �ah�s Adlar� and
Turk�sh Architecture are his other books. Some of his works were published in other
languages. In addition to these, he published articles, conveying, the article of
encyclopedia and articles. As in Turkey, he also worked abroad and he made some
researches on the history of O�uzlar and published conference, panel discussion and
articles. With the studies in European Countries and in Turkmenistan, he became more
famous. Because of an illness he caught, he died in 1995.
5
��NDEK�LER
�çindekiler …………………………………………………………………….…...... I
K�saltmalar ……………………………………………………………………...….. II
Önsöz ………………………………………………………………………......….. III
Giri� …………………………………………………………...……………………. 1
I. BÖLÜM – HAYATI
Ailesi …………………………………………………………..……….…………... 4
Faruk Sümer’in E�itim Hayat� ……………………………………………….…..… 6
Faruk Sümer’in Ölümü ……………………………………………………………. 13
II. BÖLÜM – ESERLER�
A- Tezleri ………………………………………………………………………….. 15
B- Kitaplar� ………………………………………………………………………... 16
C- Yay�nlanm�� Makaleleri …………………………………………………..….... 27
Ç- Tebli�leri ……………………………….…………………………………....…. 41
D- Nekrolojileri …………...……………………………………………….…...…. 43
E- Konu�malar� …………….…………………………………………….……...… 43
F- Mülakatlar� ……………….……………………………………………….…..... 43
G- Tenkid-Tashih ve �laveleri ……………………………………………….…..... 43
H- Ansiklopedilerde Yer Alan Maddeleri ................................................................ 44
III. BÖLÜM – F�K�RLER� VE �AHS�YET�
Bir Tarihçi Olarak Faruk Sümer ……………………………………….….….…… 50
Faruk Sümer’in �lmi Faaliyetleri ve Yapt��� Görevler ……………….…….….….. 69
Sonuç ……………………………………………………………………………… 75
Bibliyografya ……………………………………………………………...…….... 76
I. Faruk Sümer’in Eserleri
A. Kitaplar�
B. Makaleleri ve di�er yay�nlar�
II. Genel Kaynaklar
6
Dizin ………………………………………………………………………………. 86
Ekler
KISALTMALAR
A.g.e. : Ad� geçen eser
A.g.m. : Ad� geçen makale
AÜ : Ankara Üniversitesi
C : Cilt
DTCF : Dil ve Tarih-Co�rafya Fakültesi
DTCFD : Dil ve Tarih-Co�rafya Fakültesi Dergisi
EF : Edebiyat Fakültesi
Ed. Fak. : Edebiyat Fakültesi
FP : Folklor Postas� (�stanbul)
�A : �slam Ansiklopedisi
�FM : �ktisat Fakültesi Mecmuas�
�la. Fak. : �lahiyat Fakültesi
�Ü : �stanbul Üniversitesi
MÜ FE Fak. : Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Nr. : Numara
RTM : Resimli Tarih Mecmuas�
s. : Sayfa
S. : Say�
SAD : Selçuklu Ara�t�rmalar� Dergisi
TAD : Tarih Ara�t�rmalar� Dergisi
TDA : Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� (Dergisi)
TDAV : Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf�
TDTD : Türk Dünyas� Tarih Dergisi
TDV : Türkiye Diyanet Vakf�
TE : Türk Edebiyat� (Dergisi)
TK : Türk Kültürü (Dergisi)
TM : Türkiyat Mecmuas�
Trc. : Tercüme, tercümesi
TTK : Türk Tarih Kurumu
TY : Türk Yurdu (Dergisi)
7
vb. : Ve benzeri
Yay. : Yay�nlar�, yay�nlayan
ÖNSÖZ
Tarih her �eyini feda ederek kendi ona verenlerin eseridir. Bunlar kimi zaman bir
padi�ah, kral, sultan, devlet adam� kimi zaman da bir sanatç�, yazar, ara�t�rmac� veya halktan
biridir. Bu insanlar sayesinde tarih meydana getirilir ve kaleme al�n�r. Ancak meydana
getirilen bu tarihi olaylar onlar� yapanlar kadar inceleyen, yorumlayan ve geni� kitlelere sunan
ilim adamlar� sayesinde önem kazan�r. Bu görevi yerine getiren tarihçiler sayesinde
devletlerin ve milletlerin geçmi�i ortaya konur.
Bu insanlar sayesindedir ki; tarih ayd�nlanmakta, medeniyetler yeni nesillere
tan�t�larak milletlerin geçmi�iyle ba� kurmalar� sa�lanmaktad�r. �nsanlar�n ve milletlerin
varl���n� sürdürebilmek için geçmi�ini ve kültürünü bilmeleri gerekmektedir. Bunu en iyi
tarihi ara�t�ran ve ömrünü bu u�urda harcayan insanlar bilir. Ömrünü tarih ilmine ve
ara�t�rmalara adayarak, Türk tarihine birbirinden de�erli ve önemli eserler veren
tarihçilerimizden biri de Prof. Dr. Faruk Sümer’dir. Sümer üzerine dü�en tarihimizi ara�t�rma
ve yeni nesillere sunma görevini lay�k�yla yerine getirerek ebedi hayata intikal etmi�tir.
Faruk Sümer, binlerce talebe yeti�tirmi�, ilmi sahas� ile ilgili eserler vermi�, milletine
ve memleketine hizmet yolunda ömrünü vakfetmi� bir bilim adam�d�r. Onun ölümü
ara�t�rmalar�n�n sonu olsa da meydana getirdi�i eserlerinin sonu de�ildir. Eserleri tarih
ara�t�rmac�lar� taraf�ndan kullan�larak gelecek nesillere aktar�lacakt�r. Eserleri gün yüzüne
ç�kar�lan alimler, ebediyen ya�amaya devam ederken, ihmal edilenler ise sadece dönemleriyle
ve kendilerine yap�lan az say�daki at�flarla hat�rlanacakt�r.
8
Faruk Sümer’in eserleri ile ebediyen ya�amas� ve hak etti�i de�erin ona verilmesine
bir nebze katk� sa�lamak amac�yla bu çal��may� kaleme alm�� bulunuyoruz. Ara�t�rmam�z üç
bölümden olu�maktad�r. I. bölümde Faruk Sümer’in ailesini, e�itim hayat�n� ve ölümünü, II.
Bölümde kitaplar�, makaleleri ve yay�nlanm�� di�er eserlerini, III. Bölümde ise bir tarihçi
olarak Faruk Sümer’in fikirlerini, �ahsiyetini, ilmi faaliyetlerini ve ald��� görevlerini
inceledik. Çal��mam�za sonuç, bibliyografya, dizin ve ekler bölümünü de dahil ettik.
Faruk Sümer hakk�nda yapt���m�z ara�t�rma yeterli olmasa bile önemli bir ara�t�rma
oldu�una inan�yoruz. Pek çok i�imizde oldu�u gibi Faruk Sümer’i tan�tmakta da geç
kal�nd���n�n fark�nday�z. Geç de olsa bu çal��may� yapmaktan gurur duymaktay�z.
Prof. Dr. Faruk Sümer hakk�nda yapt���m�z ara�t�rman�n yararl� olmas� temennimizdir.
Ara�t�rmam� haz�rlarken bana yard�m eden ve yol gösteren de�erli dan��man�m Yrd. Doç. Dr.
Ya�ar BED�RHAN’a ve eme�i geçen herkese te�ekkürü bir borç bilirim.
Fatma U�URLU
KONYA – 2005
9
G�R��
“Hal tercümesi” olarak da bilinen biyografiyi M. Kütüko�lu �u �ekilde tan�mlar;
"Tarihe mal olmu� �ahsiyetlerin hayatlar�n�n hikayesi".1 Biyografiyi Mustafa Ar�kan; "Bir
ki�inin çal��malar�n�, aksiyonlar�n� anlatarak hayat�n� hikaye eden yaz�" olarak tan�mlamakta
ve tarih ilminin �ubelerinden birisi olarak kabul etmektedir. Ar�kan sözlerine �öyle devam
etmektedir: Bu nedenle biyografi tarihin; milletler, müesseseler ve hadiselerle de�il; fertlerle
u�ra�an k�sm�d�r.2 Biyografi kelimesi Yunanca olmas�na ra�men Klasik Yunan döneminde bu
kelimeye rastlanmamaktad�r.3
Türk tarihinde; Orta Asya’da dikilen kitabelerde, �slam sonras�nda ve Osmanl�
Devleti’nde 15. yy.a kadar dini karakter ta��yan ve “tezkire” ve “menk�be” gibi adlar verilen
biyografilere rastlamak mümkündür.4 Bu dönemden sonra Türk devletlerinde biyografi
yaz�m� geli�erek devam etmi�tir.
Biyografi kelimesi Avrupa’da ise ilk defa John Dryden taraf�ndan kullan�lm�� ve
1721’den sonra Frans�zcaya girmi�tir.5 18. yüzy�ldan sonra büyük biyografi sözlükleri,
ansiklopedileri düzenlenmi�tir. Bizde de �emseddin Sami’nin "Kamus ül-âlem"inden beri
buna benzer ansiklopediler derlenmi�tir.6 Zamanla Türkiye’de biyografi yaz�m� ço�alm�� ve
buna ba�l� olarak da yaz�m teknikleri de�i�tirilerek yeni biyografi eserleri verilmi�tir.
Genel olarak biyografiler konu olan ki�inin ölümünden sonra kaleme al�nm��t�r. Tarih
geçmi�te olan olaylar� inceler ve üzerinden belirli bir zaman�n geçmesi gerekir, biyografiler
de ki�ilerin “geçmi�”inin anlat�m�d�r. Bu nedenle Ar�kan’�n dedi�i gibi; “Ya�an�lan zaman,
1 M. S. Kütüko�lu., Tarih Ara�t�rmalar�nda Usûl, Kubbealt� Ne�riyat, �stanbul 2001, s. 23. 2 M. Ar�kan., Hamdi Rag�p Atademir (Hayat� �ahsiyeti ve Fikirleri), Kültür Bakanl��� Yay., �stanbul 1998, s. 1. 3 M. Ar�kan., a.g.e., s. 1. 4 E. Memi�., Tarih Metodolojisi, Öz E�itim Yay., �stanbul 1996, s. 84. 5 M. Ar�kan., a.g.e., s. 1. 6 E. Memi�., a.g.e., s. 85.
10
do�ru ve dengeli hüküm vermeyi önler. Hal, ancak neticelerini sergiledi�i zaman tarihe konu
olacakt�r. Bunun için, biyografiler; ancak �ah�slar öldükten sonra yaz�labilir.”7
Sümer’in hayat�n� ara�t�rd���m�z çal��mam�zda bu �ekilde yani ölümünden sonra
yap�lm��t�r.
Faruk Sümer, geçmi� zaman üzerine yap�lan her çal��may� desteklemi� ve bunlar�n
içeri�i kadar bilimselli�ine de önem vermi�tir. Bu amaçla her f�rsat�n kullan�lmas� gerekti�ini
sürekli olarak belirtmi�tir. Sümer’in �u sözleri dü�üncelerimizi desteklemektedir.
1940 y�llar�nda maddi ve manevi Türk kültürü birçok hususiyetlerini ve pek çok
unsurlar�n� muhafaza ederek varl���n� sürdürüyordu. Bu esnada ülkemizin büyük
�ehirlerindeki halkevlerinde de muntazam bir �ekilde kültür dergileri ç�kar�lmakta idi. Bu
dergilerin ba�l�ca veya biricik gayeleri ait olduklar� bölgelerin tarihleri ile kültürlerini
incelemek idi. Bunun, �üphesiz, Türk kültürünü incelemek için güzel bir f�rsat oldu�unu izah
etmeye ihtiyaç yoktur. Bununla beraber bu dergilere yaz� yazan muhterem zevat�n ço�u hangi
konular� ele alacaklar� ve bunlar� nas�l yapacaklar� üzerinde bir haz�rl��a sahip de�illerdi.
Onlara bu hususta izahl� bir program da verilmemi�ti. Bu yüzden bu güzel f�rsat lay�k�yla
kullan�lamad�. “At ve meydan bulunmu�” fakat iyi biniciler olmamas�ndan ba�ar�l� bir cirit
oynanmam��, yani Türk kültürü ile ilgili mühim konular ya hiç ele al�nmam�� veya istenilen
�ekilde i�lenememi�ti.8
Faruk Sümer, Türk kültürünün ara�t�r�lmas�na o kadar çok önem veriyordu ki bunun
için her f�rsat�n de�erlendirilmesini istemekteydi. Bu amaçla sürekli çaba harcamakta, her
yerde ve her f�rsatta ara�t�rma yapman�n önemini yukar�daki ifadeleri ile dile getirmekte idi.
Sümer, Türk tarihini ara�t�rman�n ve Türk karde�lerimizle iyi ili�kiler kurulmas�n�n
gereklili�ini kavram�� bir tarihçi olarak; Rusya’n�n parçalanaca��n� y�llar önce gören M.
Kemal’in �u sözlerine sonuna kadar sad�k kalm��t�r.
“Bugün Sovyetler Birli�i, dostumuzdur, kom�umuzdur, müttefikimizdir. Bu dostlu�a
ihtiyac�m�z vard�r. Fakat yar�n ne olaca��n� kimse bugünden kestiremez. T�pk� Osmanl� gibi,
t�pk� Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde s�ms�k� tuttu�u
7 M. Ar�kan., a.g.e., s. 2. 8 F. Sümer., Türklerde Atç�l�k ve Binicilik, TDAV, �stanbul 1983, s. III.
11
milletler avuçlar�ndan kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ula�abilir. ��te o zaman Türkiye
ne yapaca��n� bilmelidir... Bizim bu dostlu�umuzun idaresinde dili bir, inanc� bir, özü bir
karde�lerimiz vard�r. Onlara sahip ç�kmaya haz�r olmal�y�z. Haz�r olmak yaln�z o günü susup
beklemek de�ildir. Haz�rlanmak laz�md�r. Milletler buna nas�l haz�rlan�r? Manevi köprülerini
sa�lam tutarak, dil bir köprüdür... �nanç bir köprüdür... Tarih bir köprüdür...”
“...Köklerimize inmeli ve olaylar�n böldü�ü tarihimiz içinde bütünle�meliyiz.
Onlar�n (Türkiye d���ndaki Türklerin) bize yakla�mas�n� bekleyemeyiz. Bizim onlara
yakla�mam�z gerekli...” (Türk Ocaklar�, 29 Ekim 1933)9
Türklerin özelliklede O�uzlar�n (Türkmenler) kurduklar� devletler ve siyasi, sosyal,
kültürel etkinlikleri üzerinde hususiyetle durmu� olan Sümer tarih literatürüne yeni kavramlar
ilave etmi�tir.
Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan Türkler, dünyada geni� bir co�rafyaya
yay�lm�� ve tarihleri boyunca birçok devlet kurmu�lard�r. Ancak böyle muazzam bir tarihe
sahip olan Türk topluluklar� özellikle O�uzlar (Türkmenler) tam olarak tan�t�lamam�� ve
meçhul birer kahraman olarak kalm��t�r. Prof. Dr. Faruk Sümer’in O�uzlar� tan�tan muazzam
eseri yaz�l�ncaya kadar bu durum devam etmi�tir.
Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar her a�amada Türk göçebe kabile ya�ant�s�n�n
incelenmesine tüm ömrünü ay�ran Faruk Sümer’in en çok bilinen ve en önemli eseri O�uzlar
(Türkmenler) kitab�d�r. Kitab�n olu�mas� ona büyük bir mutluluk vermi� ve bununla ilgili �u
ifadelerde bulunmu�tur:
“Böylece dünya çap�nda meydana getirdi�i eserleri az çok bilinen, fakat kendisi
bilinmeyen büyük yazar (=O�uzlar) dünyaya tan�t�lm�� oldu.”10
9 E. Memi�-N. Köstüklü., Yeni ve Yak�n Ça�da Türk Dünyas� Tarihi, Çizgi Kitabevi, 2. Bask�, Konya 2000,
s. 3. 10 F. Sümer., “Kendi Kaleminden Prof. Dr. Faruk Sümer’in Hal Tercümesi”, TDAD, �ubat 1996, Say�: 100, s.
16.
12
I. BÖLÜM – HAYATI
A�LES�
Türkiye'nin yeti�tirdi�i de�erli ilim adamlar�ndan, tan�nm�� Türk tarihçisi Prof. Dr.
Faruk Sümer (Demirta�), Cumhuriyetin ilân�ndan bir y�l kadar sonra, eski Selçuklu ba�kenti
Konya'n�n Bozk�r ilçesinde do�mu�tur11 (5 Kas�m 1924). Faruk Sümer bu durumu kendi hal
tercümesinde �u �ekilde anlat�r:
“5 Kas�m 1924 tarihinde Konya'n�n 120 km. güneyinde bulunan Bozk�r kasabas�nda
do�dum. Bozk�r yörenin ad�d�r. Bozk�r ad� XIV. yüzy�lda ya�amas� muhtemel olan, bir
beyden gelmektedir. Bu ad�n anlam� boz k�r (yen ve yoket) olmal�d�r. �unu da ilâve etmeliyim
ki bozk�r kelimesi Frans�zca steppe manas�n� bu yüzy�ldan itibaren ta��maya ba�lam��t�r.
Bozk�r yöresinin halk� XV. yüzy�lda da tamamen yerle�ik hayat geçirmekte idi. An�lan
yüzy�lda da yörede Müslüman olmayan veya Türk olmayan herhangi bir az�nl�k yoktur.”12
Annesi, -ulemâdan Müftü Hüseyin Hilmi Efendi'nin k�z�- ev han�m� Zeliha
Han�m’d�r.13 Annesi Zeliha Han�m’�n ilkokulun 3. s�n�f�na kadar okumu�, fakat yüksek
meziyetleri olan bir kad�n oldu�unu ona özel bir sevgi ve sayg� duydu�unu,14 Faruk Sümer �u
�ekilde vurgular: “Annem Zeliha Han�m ilkokulu üçüncü s�n�fa kadar okumu�, evlendirildi�i
için tahsili yar�m kalm��t�r. Bundan dolay� rahmetli anam daima üzüntüsünü ifade eder;
kendisini evlenmeye zorlad��� için büyük anneme sitemde bulunurdu. Annem birçok meziyeti
nefsinde toplam��, mükemmel bir kad�nd�. Ailemden en fazla onunla gurur duydu�umu ifade
etmeliyim.”15 Annemin, benim ve karde�lerimin yeti�mesinde rolü büyüktür. Annem bir
müftü k�z�yd�. Annemin babas� Hüseyin Hilmi Efendi, Bozk�r'dan �stanbul'a gelmi�, medrese
11 F. �. Ar�k., “Prof. Dr. Faruk Sümer Hayat� ve Eserleri (ölümünün 3. y�ldönümü dolay�s�yla)”, Belleten, Cilt:
LXII, Say�: 235, TTK, Ankara 1999, s. 935.; “Faruk Sümer” Maddesi, Türk Ans., Cilt: XXX, Ankara 1981, s. 113.; G. Güngül., “O�uzlarda Yaprak Dökümü”, TE, Aral�k 1995, Say�: 266, s. 34.
12 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 14. 13 Ar�k., a.g.m., s. 935. 14 T. Akp�nar., “Bir Tarihçinin Ard�ndan Faruk Sümer'in Sessiz Ölümü”, Tarih ve Toplum, Aral�k 1995, Say�:
144, s. 43(383). 15 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 14.
13
tahsil etmi�. Sonra Selanik'e göndermi�ler müftü olarak.16 Daha sonra kasabam�zda
müderrislik ve müftülük yapm��t�r. Dedem bütün Bozk�rl�lar taraf�ndan sayg� gören erdem
sahibi bir zat idi.17
Annesi ile ilgili bu bilgileri veren Faruk Sümer, annesine duydu�u hayranl��� �öyle
dile getirmektedir:
“Dedem çocuklar�n� çok iyi yeti�tirmi�ti. Annem ud çalard�. Milli kültüre ba�l�,
muhafazakâr bir aileydik. Ben de ud çalard�m. Annem okumam�z� çok isterdi. Babam�
okumam�z için �stanbul'a gitmeye ikna eden odur. Fakat meslek seçiminde üzerimize
gelmemi�tir, �u mesle�i, bu mesle�i seçin diye yönlendirmesi olmam��t�r. Önceden de
belirtti�im gibi annemin üzerimdeki etkisi büyüktür.” 18
Faruk Sümer’in ailesi Türk kültürüne ba�l� bir ailedir. Bu ba�l�l��� �u sözleriyle ifade
etmektedir.
“O zamanki ortamda Türk musikisi ö�rendik. Yine zaman�n icaplar�ndan caz musikisi
hakk�nda bilgimiz oldu. O zamanlar öyleydi, dans ve sineman�n bile yeri vard� gencin
hayat�nda. Bununla beraber ailece �ahsiyetimiz biraz kuvvetli oldu�u için mahalli
kültürümüzü koruduk. �stanbul'a çal��mak için gelen hem�erilerimizle irtibat�m�z� kesmemi�
olmam�z da Konya kültürümüzü korumu� olmam�za bir vesiledir. Bugün dahi Konya
bölgesine ait türküleri kalbimde daima saklam���md�r. Dünyan�n neresine gitsem de o türküler
benimle beraber gelir.”19
Babas�, eski maliye memurlar�ndan ve �stiklal Sava�� gazilerinden Mehmet Zeki
Efendi’dir.20 Mehmed Zeki Efendi, kasabaya yayan yar�m saat uzakl�ktaki Akçap�nar
(Akçam�nar) köyündendir. �stanbul'da tahsile ba�lam�� ve subay olmak istemi�tir. Fakat a��r
bir hastal��a yakaland��� için Kuleli Askeri Lisesi’nden ayr�lmak zorunda kalm��t�r.21 Faruk
Sümer’in babas� Zeki Bey, milli mücadelede yer alm�� ve kendisine �stiklal Madalyas�
16 Güngül., a.g.m., s.35. 17 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s.14. 18 Güngül., a.g.m., s. 35. 19 Güngül., a.g.m., s. 35. 20 Ar�k., a.g.m., s. 935.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(384).; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 14. 21 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s.14.; Sümer, babas�n�n ordudan ayr�l���n� �u �ekilde anlat�r: “Babam
Kuleli'de okumu� bir subayd�. Balkan Harbi ç�k�nca Çatalca’ya cepheye sürülmü�. Orada hastalanm��, askerli�e devam edemez yönünde doktorlar�n görü� bildirmesi üzerine ordudan ayr�lm��t�.”
14
verilmi�tir. Bu olay� kendisi �öyle anlat�r: “Babam, Milli mücadelede üzerine dü�en görevleri
yerine getirmi�tir. �stiklâl Madalyas� sonradan bana intikal etti. 82 ya��na kadar ya�ad�.”22
Faruk Sümer’in ailesi 1931'de Bozk�r'dan gelerek �stanbul'a yerle�mi�tir.23 1934'te
ç�kan soyad� kanunu üzerine önce "Demirta�", daha sonra ise, bunu b�rak�p "Sümer" soyad�n�
alm��24lard�r.
Faruk Sümer’in, iki karde�i vard�r. Bunlar; Cengiz Sümer ve Güner Sümer’dir. Prof.
Dr. Cengiz Sümer, hekim olup, halen ABD’de üniversitede ö�retim üyeli�i yapmaktad�r.25
K�z karde�i Güner Han�m ise, de�erli tarihçilerimizden Prof. Dr. Refet Yinanç'la evli olup, ev
han�m�d�r.26
FARUK SÜMER’�N E��T�M HAYATI
Ailesi, Faruk Sümer alt� ya��ndayken 1931 y�l�nda babas�n�n memuriyeti dolay�s�yla
�stanbul’a yerle�mi� ve Sümer bütün e�itimini �stanbul’da alm��t�r.27
�lkokulu, Alemdar'da 49. �lkokul'da okur.28 Sümer, ilkokul s�ralar�nda tarihe kar�� özel
bir ilgi ve sevgi duymu�, bu sahaya ili�kin yay�nlar� okumu�tur. Bu ilgisini kendisi �u �ekilde
ifade eder:
“�lkokulda 4. ve 5. s�n�flarda sosyal derslere ve bilhassa tarihe çok merakl� idim.
Bundan dolay� liselerde okutulan üç cildlik tarih kitaplar�n�n hepsini daha o zaman okumu� ve
kitaplardaki bilgileri ö�renmi�tim. Ortaokulda iken gazete ve mecmualarda yay�nlanan tarihi
makale ve romanlardan ba�ka bulabildi�im tarih kitaplar�n� da okurdum. Yaz tatillerinde
ricam�z üzerine babam beni ve benden iki ya� küçük karde�imi Bozk�r'a gönderirdi. Bazen
kasabada, bazen de Akçap�nar yaylas�nda otururduk. Yaylada s�k s�k bir kaç köyün halk�
birle�erek e�lenirlerdi. Erkekler, “Koca Oluk” denilen bir çe�menin ba��nda toplan�r, güre�,
arakesti ve di�erleri gibi oyunlar oynan�r; sonra müzi�e geçilirdi. Ba�lama, cura, def, keman,
g�rnata (klarnet) dan olu�an çalg� tak�m� hareketli, ahenkli ve ne�e verici Konya bölgesi
22 Güngül., a.g.m., s. 35. 23 Ar�k., a.g.m., s. 935. 24 Ar�k., a.g.m., s. 935. 25 Güngül., a.g.m., s. 937-938.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383). 26 Güngül., a.g.m., s. 938. 27 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 14.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383). 28 Güngül., a.g.m., s.34.; Bu konu ile ilgili Feda �amil Ar�k �u bilgiyi vermektedir. “�lkokulu Karaman Gazi Pa�a
�lkokulu’nda bitirdikten (1936) sonra, �stanbul Haydarpa�a Ö�retmen Okulu’na girmi� ve 1943’te buradan ba�ar�yla mezun olmu�tur.” Ar�k., a.g.m., s. 935.
15
türkülerini çalarlar; sadece delikanl�lar de�il, ya�l�lar da ka��klarla oynarlard�. Yaln�z ya�l�lar
gençlerin oyunlar� sür'atli oynamalar�n� tenkit ederler ve "bu oyun bu kadar sür'atli
oynanmaz" derlerdi. Gelin P�nar�'nda toplanan kad�nlar da ayn� oyunlar� oynarlard�. Onlar�n
çalg�c� olarak sadece defçileri vard�. Fakat kad�nlar�n oyunlar�n� erkekler seyretmezlerdi.
Bozk�r ilçesinin güneyindeki Alanya, Gündo�mu� ve Manavgat ilçelerinde Yörükler
ya�arlard�. Yörük, yörü- fiilinden -k eki ile yap�lm�� bir isim olup göçebe demektir. Bu
yörüklerin Bozk�r köylerinin yaylalar�na biti�ik yaylalar� vard�r. Bu Yörükler sadece davar
yeti�tirmekle yetinmezler, Koçhisar Gölü'nden tuz, Ayd�n ilinden kuru incir getirerek
köylülere satarlar veya bu�dayla "de�i�ik" ederlerdi. Yörükler boylu boslu, sa�l�kl� insanlard�.
Kad�nlar� da öyle olup üç etek k�yafetleri ve tak�lar� ile dikkati çekerlerdi. Bunlar�n deve
katarlar� ile birlikte kasabadaki evimizin alt�ndan ve yaylam�zdan derin bir sessizlik içinde
geçi�leri bana çok küçük iken tesir etmi� ve bende onlar� yak�ndan tan�mak arzusunu
uyand�rm��t�. Türk topluluklar�n� incelemeye giri�memde, �üphesiz, küçük ya�ta bu
Yörükler'e kar�� duymu� oldu�um ilginin büyük bir pay� vard�r.”29
Faruk Sümer’in okulda en çok sevdi�i ders tarih dersidir ve bu sevgi onu ilerde büyük
bir tarih profesörü yapacakt�r. Tarihe olan büyük ilgisi lise y�llar�nda da artarak devam
etmi�tir.
Liseyi, �stanbul Lisesi’nde okumu�tur. 9. s�n�fta iken tarihçi olmak için gerekli olan
çal��malara ba�lam��t�r. Bunu kendisi �öyle aç�klar:
“Lise IX. s�n�fta annemin yard�m� ile eski yaz�y� ö�rendim. �lk okudu�um kitab,
Ahmed Refik Bey'in “Bizans Kar��s�nda Türkler” adl� eseri idi. Sonra annem bir hoca tuttu.
Bu hoca Kur'ân okumakta ve eski metinleri anlamakta bana geni� ölçüde yard�mc� oldu.
Gerçekten faziletli bir insan olan hocamdan eski kültürümüz hakk�nda çok �ey ö�rendim.30
Pek çok eser okumu�tum eski yaz�da. Fuat Bey'in eserlerini, tarihi mecmualar�, iktisat
mecmualar�n� hep eski yaz�da bitirmi�tim. Bu arada Frans�zcam� da ilerletiyordum. Frans�zca
eserlerin pek ço�u ile de bu devrede kar��la�t�m.”31
29 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 14-15.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383). 30 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 15.; Ar�k., a.g.m., s. 935.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383). 31 Güngül., a.g.m., s. 34.
16
II. Dünya Sava��'n�n sürdü�ü lise y�llar�nda yaz tatillerini, ya memleketi Bozk�r'da
yayla ve da�larda do�a gezi ve incelemeleri yaparak veya �stanbul'daki kütüphanelerde kitap
okuyarak, çal��arak geçiren Sümer,32 o y�llar� �öyle anlat�r:
“O y�llarda II. Cihan Harbi devam ediyor. 1940’larda Almanlar�n �ehre hücum edece�i
korkusu belirdi. Müzelerimizdeki k�ymetli e�yalar�, kütüphanelerimizdeki de�erli kitaplar�
ba�ka yerlere ta��d�k. Halk�n bir bölümü memleketine geri döndü. Biz de o sene Toroslar'da
yaylaya ç�kt�k. Alaiye taraflar�ndan gelen Yörüklerle tan��t�k. O y�llarda onlar� yak�ndan
tan�ma f�rsat�m olmu�tu. Ben, karde�im ve Bozk�r'dan bir arkada� da�a ç�kar, tabiat gezileri
yapard�k. Bu s�rada lise ö�rencisiyim. Bizim, da�a gezi yapt���m�z� gören ya�l�lar bu i�e bir
türlü ak�l erdiremez, "ne var da� ta� geziyorsunuz, �rma��n boyunda serinleyin" diye nasihat
ederlerdi.”33
Faruk Sümer iyi bir lise e�itimi alm��t�r ve o da bunun fark�ndad�r. Lisedeki e�itimi ile
ilgili �unlar� söylemektedir:
“Okul y�llar�mda lise hocalar�m oldukça kuvvetliydi. �stanbul Lisesi’nde Orhan Seyfi
Orhon vard�. Onun �iirlerini severdik, okurduk, memnun olurdu. Orhan Seyfi o zamanlar
Vakit Gazetesi'nde de yazard�. Ondan ba�ka üzerimizde etkili olan bir ba�ka hoca Hakk� Süha
Gezgin'dir. Tan�nm�� bir tarihçi yoktu. Eh ben vard�m ya! �aka bir yana tarihe çok
merakl�yd�m. Lisede tarih bilgi birikimim tamd�. Bu �artlarda Fakülteye kaydolmu�tum.
Orada da hocalar�m benden çok memnundu.”34
Faruk Sümer, 1942 y�l�nda liseyi bitirir. Tarih okumak istemektedir. Bir ara tereddüt
geçirir. Ama sonunda tarih bölümüne kaydolmak için; gereken asgarî formasyon ve altyap�ya
fazlas�yla sahip olarak �stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'ne kay�t
yapt�r�r.35 Sümer, bu tereddüdünü �öyle aç�klar:
“1942 y�l�nda liseyi bitirdim. Tarih ara�t�r�c�s� olmak istiyordum. Buna lisede iken
karar vermi�tim. Yaln�z �stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne kayd
olaca��m günlerde bir tereddüt meydana geldi. ‘T�bbiye'ye gitsem daha iyi olmaz m�?
Çal��kan bir gencim, iyi bir doktor olur, çok para kazan�r�m’ diye dü�ündüm. Fakat tarihten 32 Ar�k., a.g.m., s. 935. 33 Güngül., a.g.m., s. 34. 34 Güngül., a.g.m., s. 34. 35 Ar�k., a.g.m., s. 935.
17
uzakla�mak, sevgiliden ayr�lmak demek olan bu dü�ünce, beni gittikçe daha fazla rahats�z
etti�i için, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne kaydolarak bundan kurtuldum. Hekim
olmad���mdan dolay� da katiyen pi�manl�k duymad�m. Gerçi �imdi hiç bir mal�m yoktur. Ama
eserlerimle milletime ve ilme yapm�� oldu�um hizmet, bana gerçekten mutluluk vermektedir.
Onun için gençlere, yüksek tahsillerini mutlaka alâka duyduklar� konular üzerinde
yapmalar�n� tavsiye ederim. Bundan asla pi�manl�k duymayacaklar� gibi, milletlerine ve
insanl��a da hizmet etmi� olacaklard�r. Bu hizmetin verdi�i mutlulu�u para asla veremez.”36
Ailesi onun iyi konu�tu�unu söyleyip hukuk okumas�n� istemektedir. Ancak bu
konuda kendisine bask� yapmazlar ve tarih okuma karar�n� memnuniyetle kar��larlar.
Faruk Sümer, gayret ve çal��kanl��� ile fakültedeki hocalar�n�n da sevgi ve takdirlerini
kazanm��, zaman�n en tan�nm�� de�erli ilim adamlar� durumunda bulunan büyük
otoritelerinden dersler okumu�, onlar�n özel sohbetlerinde bulunmu� ve kendilerinden geni�
ölçüde istifadeye çal��m��t�r.37
Fakültede ders ald��� ve yararland��� hocalar� hakk�nda Sümer �u bilgileri vermektedir.
“Fakültedeki hocalar�m�z de�erli ilim adamlar� idiler. Çok zengin ar�ivleri dolay�s�yla
bize çok faydalar� dokunmu�tur.
Talebeli�imiz esnas�nda Ortaça� Türk Tarihi üzerinde ara�t�rmalar yapmakta olan M.
F. Köprülü, M. H. Yinanç, A. Z. V. Togan, A. N. Kurat, O. Turan gibi kuvvetli bir kadro
vard�. Hepsi de beka diyar�na göçmü� olan bu muhterem insanlar birinci s�n�f ilim adamlar�
idiler. Ço�unun derslerini dinledi�im gibi, hepsinin eserlerini okudum, sohbetlerinde çok
bulundum ve pek faydaland�m. �imdi bu aziz hocalar�m� hüzünlü bir özlemle
aramaktay�m.”38
36 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 15.; Bu olay� Türk Edebiyat� adl� dergide yay�nlanan röportajda �u �ekilde
anlat�r: “Liseyi bitirince Edebiyat Fakültesi’ne gitmeye karar verdim. Son s�n�ftayken Türkiyat Enstitüsü’nü gidip görmü�tüm. �imdiki üniversitenin sa� taraf�nda lokanta olarak kullan�lan bina eskiden Türkiyat Enstitüsü'ydü. Kendimi o okula gitmeye haz�rlam��t�m. Fakat okuldan mezun olunca arkada�lar söz birli�i etti-ler, hep birlikte T�bba girme karar� ald�lar. Bana da o yönde bask� yap�yorlard�. T�p daha iyi bir hayat verebilirdi, fakat o an kendimi sevgiliden ayr� kalm�� biri gibi hissettim. Bir hafta uykusuz kald�m. Bakt�m olmayacak, gittim Edebiyat Fakültesi’ne kaydoldum. Böylece sevgiliye kavu�mu�tum.”; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383).
37 Ar�k., a.g.m., s. 935-936. 38 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16.; Ar�k., a.g.m., s. 935.
18
“Osman Turan’�n, eserleriyle Selçuklu Devleti üzerinde yeti�meme katk�s� oldu. Ona
da Köprülü gibi siyasete girme diye çok yalvarm��t�k. Çünkü ilim adam� zor yeti�iyor. Ben
çok iyi hat�rl�yorum. Doçentlik imtihanlar�nda 4-5 safha vard�, ilk, olmazsa ikinci sene tekrar.
Türkçe’den yabanc� dile çeviri, kaynak diller Arapça-Farsça, bileceksin. Bunlar olmasa bir
sene sonra tekrar gel. 6 ders verilir. Yaz�n �unu haz�rla derler, 45 dakika sürede onu sun.
Ali �nanç derin bir his duydu�um büyük alimdi. Bir bilim adam� hocas�yla yeti�ir.
Nas�l bir usta olmazsa iyi ç�rak yeti�miyor, iyi hoca olmay�nca da talebe yeti�miyor, bu her
meslekte böyledir. Bir merakl�n�n iyi bir ustan�n yan�nda yeti�mesi lâz�md�r.
Ali K�raç'la Bayaz�t'ta yaz mevsiminde sabah� etti�imiz günler olurdu. Küllük'te oturur
bir tarih sohbeti ba�lat�rd�k, güne� üstümüze do�ard�. Atalar�m�za lay�k olamad���m�z�,
onlar�n yolundan gidemedi�imizi, geri kalmam�z�n sebebinin bu oldu�unu dü�ünüp
hay�flan�rd�k. Bir gün Ali K�raç gidelim onlardan özür dileyelim dedi. Kanuni’nin, Yavuz
Sultan Selim’in türbesine gittik. Dua ettik, onlardan özür diledik.
Tek �eflikten sonra kültür hayat�na kavga girdi. Üniversite son derece itibarl�yd�. �lmin
sa�lam temelleri kurulmu�tu. O y�llarda Alman ilim adamlar� gelmi�ti. "Haçl�lar Tarihi"nin
yazar� Stefan Rainsman bize Bizans Tarihi verdi. Mezopotamya Tarihinde Alman
tarihçilerinden ders ald�k. Avrupa ülkelerinde Dil-Tarih-Co�rafya alan�n�n en büyük
otoritelerinden ders al�yorduk. Fuat Köprülü, Zeki Velidi Togan, Cavit Baysal feyz ald���m
hocalar�md�. Usta-ç�rak ili�kisine inan�yorum. Fuat Köprülü’yü çok iyi okumu�tum.
Ankara'da asistanken bana hususi imtiyaz ve alâka gösterirdi. Her türlü meseleyi tart���rd�k.
Mümtaz Turhan, Orhan �aik Gökyay, Mehmet Kaplan, �dris Küçükömer ders ald���m,
faydaland���m di�er �ahsiyetlerdi.”39
Sümer, Osmanl� tarihine -özellikle klasik devir- de oldukça ilgi duymakla beraber, o
zamanlar Selçuklular ve Beylikler Devri Türk Tarihi pek ara�t�r�lmam��, bakir bir saha
oldu�undan, Ortaça� Türk tarihini ihtisas alan� olarak seçmi�tir.40 Bununla ilgili olarak
Sümer, bir yandan as�l derslere devam ederken, di�er yandan da ihtisas sahas�n�n kaynak
39 Güngül., a.g.m., s. 34-35. 40 Ar�k., a.g.m., s. 936.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383).
19
dilleri olan Arapça ve Farsça derslerine devam etmi� ve bunlara hakim olmak için hususî bir
gayret sarf etmi�tir.41
Selçuklular ve Beylikler Tarihi ile ilgili çal��malar�n� devam ettirirken fakülte
hocalar�n�n ona ilgisini ve çal��malar�n� �öyle anlat�r:
“Okulda eski gelenek devam ediyordu. �stikbal gördükleri ö�renciyi destekleyip,
elinden tutuyorlard�. K�saca hocalar� ö�renciye sahip ç�kard�. Ben de gece gündüz çal��t�m.
Burs alm��t�m, onu hak etmeye çal���yordum.”42
Fakültede dördüncü s�n�ftayken Anadolu'daki Türk topluluklar� hakk�nda bilgi
toplamak için ar�ivlerdeki Tahrir Defterleri üzerinde çal��maya ba�lam�� ve "XVI. Yüzy�lda
Anadolu'da Türk Oymaklar�" ba�l�kl� mezuniyet tezi, bu çal��ma sonucunda meydana
gelmi�tir.
Faruk Sümer �stanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nden, "Anadolu Türk Boy ve
Oymaklar� (XVI. ve XVII. As�rlarda)" adl� lisans teziyle (�stanbul 1947, 68 sayfa,
bas�lmam��t�r), 1948 �ubat�’nda, Ord. Prof. M. H. Yinanç'�n ba��nda bulundu�u Ortaça�
Tarihi Kürsüsü'nden "pekiyi" derece ile mezun olmu�tur.43
Yüksek ö�renimini ba�ar�yla tamamlayan Faruk Sümer, akademik kariyer yapmak is-
temi�, fakat mezun oldu�u fakültede kendi ifadesiyle "kadrosuzluk" dolay�s�yla buna imkân
bulamad���ndan, Millî E�itim Bakanl���'ndan ald��� bir bursla, AÜ DTCF Ortaça� Tarihi
Kürsüsü'nde 01. 07. 1948'de Doktora çal��malar�na ba�lam�� ve esas itibariyle lisans tezinin
mekân bak�m�ndan geni�letilmesiyle haz�rlad��� "XVI. ve XVII. Yüzy�llarda Anadolu-Suriye
ve El-Cezire'de O�uz Boylar�na Mensup Te�ekküller" (Ankara 1950, 262 sayfa,
bas�lmam��t�r.) adl� tezle, "pekiyi" derece ile 24. 05. 1950'de "Edebiyat Doktoru" unvan ve
payesini kazanm��t�r.44
Bu durumu kendisi �u �ekilde anlatmaktad�r. “�stanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nü
bitirmeme ra�men, kadrosuzluktan dolay� doktoray� Ankara'da yapt�m. Osman Turan'�n 41 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16.; Ar�k., a.g.m., s. 936.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383). 42 Güngül., a.g.m., s. 35. 43 Ar�k., a.g.m., s. 936.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383).; “Faruk Sümer”
Maddesi, Türk Ans., Cilt: XXX, s.113. 44 Ar�k., a.g.m., s. 936.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16.; Akp�nar., a.g.m., s. 43(383).; “Faruk Sümer”
Maddesi", Türk Ans., Cilt: XXX, s.113.
20
yan�nda asistanl�k yapt�m. Tarihçi olmam�n sebebi ara�t�rma yapmakt�. Türk tarihine, ilmine
hizmet etmek istiyordum. Ne para, ne �öhret dü�ündü�üm �eyler de�ildi.45
Ancak MEB’ndan ald��� burs nedeniyle üniversiteden ayr�lmak ve burs kar��l���,
kendisine yüklenilen iki y�l yedi ay, yirmibe� günlük zorunlu hizmet mükellefiyeti
dolay�s�yla, Milli E�itim Bakanl���’nca, �stanbul Süleymaniye Kütüphanesi'ne memur olarak
31. 08. 1950 tarihinde tayin edilmi�tir. Burada, dört ay, on gün kadar çal��t�ktan sonra,
görevinden ki�isel nedenler dolay�s�yla, 05. 01. 1951 tarihinde istifa etmi�tir.46
Bu aradan sonra tekrar akademik çal��malar�n� devam ettirmek için üniversiteye
geçmek istemi�tir. 29. 09. 1952'de aç�lm�� olan bir s�nav� kazanarak evvelce d��ar�dan, MEB
ad�na doktora yapt��� AÜ DTCF Ortaça� Tarihi Kürsüsü'ne iki y�l aradan sonra, asistan olmu�
(31. 01. 1953) ve 14. 01. 1951'de asilli�i onanarak akademik hayata resmen intisap etmi�tir.47
1955'de " Karakoyunlular, I. Kabilevî Bünyeleri ve Ba�lang�çtan Cihan�ah'a Kadar
Siyasî Tarihleri" (Ankara 1954, 182 sayfa) adl� tezle, doçentlik s�nav�na girmi� ve "Üniversite
Doçenti" unvan�n� kazand�ktan sonra, ayn� y�l kurulan Ortaça� Tarihi Komisyonu'nun 03. 12.
1955 tarihli müspet raporuyla, AÜ DTCF Ortaça� Tarihi Kürsüsü "Eylemli Doçentli�i"ne
getirilmi�tir (16. 12. 1955). 48
Doç. Dr. F. Sümer, eylemli doçent olu�undan alt� ay sonra, askerlik görevini yapmak
üzere, 1956 yaz�nda silah alt�na al�nm�� (01. 06. 1956), ilk alt� ayl�k e�itim devresini Ankara
Yedeksubay Ordu Donat�m Okulu'nda, geri kalan hizmetini de Genelkurmay Ba�kanl��� Harp
Tarihi Dairesi Tetkik Kurulu'nda yerine getirmi�tir. Burada terhisine kadar (30. 11. 1957)
tamamen mesle�iyle ilgili çal��malarla görevlendirilen Yd. Ord. At�m. F. Sümer, öte yandan,
1957 y�l� Mart-Haziran aylar� aras�nda haftada iki gün resmî izinli olarak fakültesinde dersler,
konferanslar da vermi�, kürsüsünün ilmî faaliyetlerine kat�lm��, ara�t�rmalar�n� da
sürdürmü�tür. Böylece askerli�inde geçen birbuçuk y�l�n, bir y�l�n� da tamamen bilimsel ve
akademik çal��malar içinde geçirmi�tir.49
45 Güngül., a.g.m., s. 35. 46 Ar�k., a.g.m., s. 936. 47 Ar�k., a.g.m., s. 936.; “Faruk Sümer” Maddesi, Türk Ans., Cilt: XXX, s.114. 48 Ar�k., a.g.m., s.936.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s.16.; Ar�k., a.g.m., s.936.; Akp�nar., a.g.m.,
s.43(383).; “Faruk Sümer” Maddesi, Türk Ans., Cilt: XXX, s.114.; Güngül., a.g.m., s.35. 49 Ar�k., a.g.m., s.936-937.
21
Askerlik dönü�ünde, mevzuat gere�ince, kurulan komisyonun 26. 11. 1957 tarihli
müspet raporuyla, yeniden eski kürsüsüne eylemli doçent olarak atanm�� ve görevinin ba��na
dönmü�tür.50 Bu durumu Sümer �öyle anlat�r:
“1.5 y�l süren askerlik görevimi yapt�m. Terhis olunca tekrar ara�t�rmalar�ma
ba�lad�m. Ara�t�rmalar kütüphanelerde, ar�ivlerde ve arazide yap�l�yordu. Ayr�ca dünyan�n
her yerinden Finlandiya, Hindistan, Amerika ve Japonya gibi ülkelerden de, bütçemin verdi�i
imkân nispetinde, kitaplar getirtiyordum.”51
1959-1960 y�llar�nda Ankara Üniversitesi ad�na misafir ö�retim üyesi (doçent) olarak
Londra'da bulunmu�tur.52
Doçentlikteki be� y�ll�k bekleme süresini doldurmu� ve "O�uzlar'a Ait Destan�
Mahiyette Eserler" (AÜ DTCFD, XVII/3-4, 1959, Ankara 1961, 359-456) adl� takdim teziyle,
kurulan bilim komisyonunun 21. 12. 1962 tarihli müspet raporuyla, 15. 02. 1963'de üniversite
profesörlü�üne yükseltilmi�tir. 01. 04. 1970'te de AÜ DTCF Ortaça� Tarihi Kürsüsü eylemli
profesörlü�üne atanm��t�r.53
18. 06. 1974'te, Prof. Dr. A. N. Kurat’�n ölümü ile bo�alan mezkur kürsünün
ba�kanl���na getirilmi�, 10. 07. 1982'de de uzun y�llar görev yapt��� DTCF'den,
ara�t�rmalar�na daha fazla zaman ay�rmak için, kendi iste�iyle 58 ya��nda emekli olmu� ve
bundan sonra kendisini tamimiyle ilmî çal��malara vermi�tir.54
FARUK SÜMER’�N ÖLÜMÜ
1958'de bir iltihap sonucunda sa� gözünü kaybetmi�, 1977'de de bir mide ameliyat�
geçirmi� olmas�na ra�men, güçlü bir bünyeye sahipti ve sa�l�kl� görünüyordu. Son
zamanlar�nda, çal��malar�n� evinde büyük bir h�zla sürdürmekte ve ilim dünyas�na yeni eserler
vermekte iken, karaci�er kanserine yakalanm��t�. Bu arada, ne yaz�k ki, bir trafik kazas� 50 Ar�k., a.g.m., s.937. 51 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s.16.; Ar�k., a.g.m., s.936.; Akp�nar., a.g.m., s.43(383). 52 Güngül., a.g.m., s.35. 53 Ar�k., a.g.m., s.937.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s.16.; Akp�nar., a.g.m., s.43 (383).; “Faruk Sümer”
Maddesi, Türk Ans., Cilt: XXX, s.114. 54 Ar�k., a.g.m., s.937.
22
sonucunda ikiz o�ullar�ndan büyü�ü Kutlu'yu da kaybetmi�ti. Bundan çok müteessir olan ve
sars�lan hocam�z�n hastal��� -belki bunun da etkisiyle- �iddetlenmi�55tir. O�ullar�ndan birinin
erken ya�ta vefat� Sümer’in k�sa bir süre sonr
a ölümünde büyük rol oynam��56 ve kurtulamayarak tedavi gördü�ü �Ü Cerrahpa�a T�p
Fakültesi Hastanesi'nde, 21 Ekim 1995 Cumartesi günü, saat 17.15’te57 71 ya��nda hakk�n
rahmetine kavu�mu�tur. Cenazesi, 26 Ekim 1995 Per�embe günü Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�
Vakf�'nda saat 10.00'da düzenlenen bir töreni müteakip, Fâtih Camii’nde k�l�nan ö�le
namaz�n�n ard�ndan Kozlu'daki aile mezarl���nda defnedilmi�tir.58
Prof. Dr. Faruk Sümer, Evli ve dört erkek çocuk babas�d�r. �ki kez evlenmi�tir. Kendisi
gibi bir tarihçi olan ilk e�i Prof. Dr. Mine Erol Han�m'dan (�imdi emekli) Selçuk adl� bir,
ikinci e�i, ev han�m� Cemile Nilay Sümer Han�m'dan (do�. 1936)'da, Ali Kutlu (do�. 1970-
ölm. 1995), Cevat Mutlu (do�. 1970) ve Zeki Gültekin (do�. 1971) adlar�nda üç o�lu
olmu�tur. 59
�ngilizce, Frans�zca, Arapça ve Farsça bilen Prof. Dr. Faruk Sümer'in, tez, kitap,
makale, tebli�, ansiklopedi maddesi, tenkitli metin ne�ri, çeviri, tenkit, konu�ma vb. gibi pek
çok eseri mevcuttur.60 Bizim tespitlerimize göre, 400'ün üstünde bas�lm�� ve bas�lmam�� eseri
ve yay�n� bulunmaktad�r. Yapt��� çal��malarla, verdi�i orijinal eserlerle Türk Tarih ve
kültürüne büyük katk�larda bulunmu�tur.
55 Ar�k., a.g.m., s.937. 56 Akp�nar., a.g.m., s.44 (384).; Ar�k., a.g.m., s.937. 57 “Türk Dünyas� En Büyük Tarihçilerinden Faruk Sümer’i Kaybetti”, TDTD, Say�: 119, Kas�m 1996, s.17.;
Ar�k., a.g.m., s.937. 58 Ar�k., a.g.m., s.937. 59 Ar�k., a.g.m., s. 937.; Akp�nar., a.g.m., s. 44(384). 60 Ar�k., a.g.m., s. 940.
23
II. BÖLÜM – ESERLER�
A-TEZLER
Lisans Tezi: �stanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nü bitirme tezi olarak; "Anadolu
Türk Boy ve Oymaklar� (XVI. ve XVII. As�rlarda)" adl� konuyu haz�rlam��t�r. Fakültede
dördüncü s�n�ftayken Anadolu'daki Türk topluluklar� hakk�nda bilgi toplamak için
ar�ivlerdeki Tahrir Defterleri üzerinde çal��maya ba�lam�� ve "XVI. Yüzy�lda Anadolu'da
Türk Oymaklar�" ba�l�kl� mezuniyet tezi, bu çal��ma sonucunda meydana gelmi�tir. Tezini
1947 y�l�nda tamamlam�� ve mezun olmu�tur.
Lisans tezi 68 sayfa olup (bas�lmam��t�r) bugün �Ü Merkez Kütüphanesi, Nr. 1471’de
yer almaktad�r. Ayr�ca bu tez �Ü EF Tarih Seminer Kitapl���, Nr. 410’da da yer almaktad�r.61
Doktora Tezi: Yazar�m�z�n doktora tezi; "XVI. ve XVII. Yüzy�llarda Anadolu-Suriye
ve El-Cezire'de O�uz Boylar�na Mensup Te�ekküller"dir. Lisans tezinin mekan olarak
geni�letilmi� hali olan bu tezi AÜ DTCF’nde 1950 y�l�nda haz�rlam��t�r. Tez, 262 sayfad�r
(bas�lmam��t�r.).
Doktora Tezi, AÜ DTCF Tarih Enstitüsü, Nr. 90’da yer almaktad�r. Ayr�ca yine AÜ
DTCF Kütüphanesi, Nr. 69’da da bir nüshas� mevcuttur.62
Doçentlik Tezi: "Kara-Koyunlular (Ba�lang�çtan Cihân-�ah'a Kadar)" adl� doçentlik
tezini 1955 y�l�nda tamamlam�� ve yap�lan imtihanlar� ba�ar�yla vererek doçentlik ünvan�n�
kazanm��t�r. Doçentlik tezi 169 sayfa olup, daha sonra kitap haline getirilmi� ve TTK
taraf�ndan 1967 y�l�nda bas�lm��t�r. Doçentlik tezi Kara-Koyunlular kitab�n�n birinci cildi
olarak dü�ünülmü� ancak ikinci cildi yazar�m�z�n ömrü vefa etmedi�i için yaz�lamam��t�r.
Kara-Koyunlular kitab�, 1984 ve 1992 y�llar�nda TTK taraf�ndan iki defa daha bas�lm��t�r.
61 Ar�k., a.g.m., s. 940. 62 Ar�k., a.g.m., s. 940.
24
Profesörlük Tezi: Profesörlük takdim tezi olarak, "O�uzlara Ait Destani Mahiyette
Eserler" adl� incelemesi ile 1963 y�l�nda profesörlük unvan�n� alm��t�r. Bu inceleme AÜ
DTCF Dergisi’nde de yay�nlanm��t�r.63 "O�uzlara Ait Destani Mahiyette Eserler" adl�
incelemesi; daha sonra yazd��� ancak ölümünden sonra yay�nlanabilen, Türk Cumhuriyetlerini
Meydana Getiren Eller ve Türk Destanlar� adl� kitab�na da kaynakl�k etmi�tir.
B-K�TAPLAR
Prof. Dr. Faruk Sümer’in bizzat yazm�� oldu�u kitaplar�, kaynak yay�nlar� ve çevirileri
olmak üzere Türk ve dünya tarihine kazand�rd��� yirmi iki tane eser vard�r. Bunlardan 19
tanesi hayatta iken veya vefat�ndan sonra bas�lm��t�r. Ancak üç eseri hiçbir �ekilde
bas�lamam��t�r. Faruk Sümer’in kitaplar�n� üç bölüm alt�nda incelememiz uygun olur.
1. Kendisinin Yazd��� Veya Yaz�lmas�na Katk�da Bulundu�u Kitaplar�: Prof. Dr. Faruk
Sümer bu kitaplar� ya kendisi yazm�� ya da yaz�lmas�na katk�da bulunmu�tur. Bu kitaplar
�unlard�r:
Turk�sh Arch�tecture (Türk Mimarisi): Turk�sh Arch�tecture orijinal ismiyle �ngilizce
olarak yay�nlanm��t�r. Kitab�, Faruk Sümer’in kendisi ile birlikte alt� ki�i yazm��lard�r.
Kitab�n yaz�lmas�nda; Ord. Prof. Suut Kemal Yetkin, Ord. Prof. Hilmi Ziya Ülken, Prof. Dr.
Tahsin Özgüç, Prof. Dr. Ne�et Ça�atay, Prof. Dr. Faruk Sümer ve Dr. Haluk Karama�aral�
yer alm��t�r. Kitab� Prof. Dr. Ahmet Edip Uysal tercüme etmi�tir. Ankara Üniversitesi
Bas�mevi (�lahiyat Fakültesi Türk ve �slam Sanatlar� Enstitüsü Yay�n�) taraf�ndan 1965’de
yay�nlanm��t�r. Ankara’da bas�lan kitap 190 sayfadan olu�maktad�r. Kitapta; Anadolu’yu
Anadolu yapan ve Türk damgas�n� Anadolu’nun dört taraf�na vuran tarihi eserler ve bu
eserlerin mimarisi hakk�nda bilgi verilmi�tir. Türk Mimarisi adl� bu eser yedi ba�l�ktan
olu�maktad�r. Bu ba�l�klar; 1. Giri�, 2. Camiler, 3. Medreseler, 4. Türbeler, 5. Saray ve
kö�kler, 6. Kervansaraylar, 7. Plan ve figürler �eklindedir.
Türk Mimarisi adl� kitap, daha önce UNESCO taraf�ndan sermaye sa�lanmak suretiyle
iki defa daha bas�lm��t�r. 1959 y�l�nda düzenlenen “First International Congress of Turkish
63 F. Sümer., "O�uzlara Ait Destani Mahiyette Eserler", AÜ DTCFD, Cilt: XVII, Say�: 3-4 (Temmuz-Eylül-
Aral�k), 1959, Ankara 1961, s. 359-456.
25
Arts” da bilim dünyas�na sunulmu�tur. Daha sonra “Turkish Decorative Arts” ad�yla ikinci
defa bas�lm��t�r. AÜ’nin bask�s� kitab�n üçüncü bask�s�d�r.
O�uzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Te�kilat�-Destanlar�: Faruk Sümer’in en önemli eseri
olan O�uzlar (Türkmenler), kitab�n�n bizim inceledi�imiz 5. bask�s� Türk Dünyas�
Ara�t�rmalar� Vakf� taraf�ndan 1999 y�l�nda �stanbul’da bas�lm��t�r. Kitap 488 sayfa ve
eklerden olu�maktad�r.
Sunu�, daha önceki bask�lar�n önsözleri, giri� ve as�l bölümlerden olu�an O�uzlar
kitab� üç bölümden olu�maktad�r. Birinci bölümde; O�uzlar�n tarihi, ikinci bölümde; boy
te�kilat� ve boylar, üçüncü bölümde ise; destanlar anlat�lmaktad�r. Bunlar� özet bölümü
izlemektedir. Özetten sonra O�uzlarla ilgili baz� ek bilgiler (O�uz boylar�n�n nüfus ve
damgalar�) ve haritalar verilmi�tir. Bunlar �öyledir:
- XVI. yüzy�lda Anadolu’da O�uz boylar�na ait yer adlar�
- Yer adlar� say�s�na göre O�uz boylar�
- Anadolu ve Suriye’deki Türkmen oymaklar� ile ilgili listeler
A. En eski liste (XIV. Yüzy�l)
B. Halil Zahiri’nin listesi (XV. Yüzy�l�n birinci yar�s�)
C. Katip Çelebi’nin listesi (XVII. Yüzy�l ortalar�)
Ç. Seyyah Niebuhr’un listesi (1764)
D. V. Langlois’nin Çukurova’daki oymaklara dair listesi (1857 y�l�)
E. Dr. Çak�r O�lu’nun Bat� Anadolu’daki Yörük oymaklar�na dair listesi (XIX.
Yüzy�l�n ikinci yar�s�)
- �ran’da ya�ayan Türkmen as�ll� oymaklar ile ilgili listeler
A. Dupré’nin listesi
B. Lady Shell’in listesi
- Hazar-Ötesi Türkmenleri’nin oymak te�kilat� ile ilgili listeler.
O�uzlar kitab� bu güne kadar be� bask� yapm��t�r. Bu bask�lar�n ilki 1967 (468 sayfa)
y�l�nda ikincisi ise; 1972 y�l�nda AÜ DTCF taraf�ndan yay�nlanm��t�r. Üçüncü bask� baz�
ilavelerle 1980 y�l�nda Ana Yay�nlar� taraf�ndan yay�nlanm��t�r. Dördüncü (1992) ve be�inci
(1999) bask�lar� Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf� taraf�ndan yap�lm��t�r. O�uzlar kitab�n�n
ortaya ç�k���n� Faruk Sümer kendi hal tercümesinde �u �ekilde anlatmaktad�r:
26
“1964 y�l�nda benim için en büyük gaye olan "O�uzlar" adl� kitab�m� yazmaya
ba�lad�m. Konunun tamam�na yak�n k�sm�, 15 y�ldan beri bölümler halinde incelenerek
yay�nlanm��t�. O�uzlar’�, umumiyetle, geceleri yaz�yordum. Bu �ekilde daha fazla bir ilerleme
görülüyordu. Yazd�klar�m� be�enmez isem, ü�enmeden onlar� yeniden kaleme al�yordum.
Eserin yaz�lmas� iki y�l, bas�lmas� da bir y�l sürdükten sonra 1967 y�l�nda yay�nland�. Böylece
dünya çap�nda meydana getirdi�i eserleri az çok bilinen, fakat kendisi bilinmeyen büyük
yazar (=O�uzlar) dünyaya tan�t�lm�� oldu.”64
Eser 1992 y�l�nda “O�uz Boylar� Damgalar�” ile haritalar ç�kar�larak, Kiril harfleri ile
Azeri Türkçe’sine çevrilmi�, (Trc. Ramiz Esger, önsöz. Prof. Dr. Kamil Veliyev), Bakü 1992,
432 sayfa (Azerbaycan Republikas� Devlet Matbuat Komitesi).65
Faruk Sümer’in O�uzlar (Türkmenler) adl� kitab� Türkmenistan Türkçe’sine de
çevrilmi�tir. Dünya Türkmenleri Ara�t�rma Enstitüsü Ba�kan� Muhammet Aydo�duyev
taraf�ndan Türkmen Türkçe’sine çevrilen bu kitab�n bir örne�i, Türkmenistan Cumhurba�kan�
Saparmurat Türkmenba��’na hediye edilmi�tir.66
Ayr�ca yine bu kitab�n giri� k�sm�, Yeni Türkiye Dergisi, Cilt: III, Say�: 15, May�s-
Haziran 1997, s. 251-260 (Türk Dünyas� Özel Say�s�)67 ‘nda yay�nlanm��t�r.
Kara-Koyunlular (Ba�lang�çtan Cihan-�ah’a Kadar): Bu kitap, Türk Tarih Kurumu
taraf�ndan Ankara’da 1967 y�l�nda bas�lm��t�r. Kara-Koyunlular kitab� 167 sayfadan
olu�maktad�r.
Kara-Koyunlular kitab�nda, önsöz, kaynaklara dair (Kara-Koyunlu Devleti ile ilgili
kaynaklar), Kara-Koyunlular ulusu ve siyasi tarihleri ba�l�klar� yer almaktad�r. Kitap iki
bölümden olu�maktad�r. Birinci bölüm Kara-koyunlu ulusu, ikinci bölüm siyasi tarihleridir.
Kitab�n iki ciltten olu�mas� tasarlanm�� ancak bu gerçekle�memi�tir. Yazar�m�z�n
ömrü kitab�n ikinci cildini yazmaya yetmemi�tir. Prof. Dr. Faruk Sümer doçentlik tezini (Kara
64 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16. 65 Ar�k., a.g.m., s. 941. 66 Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Bülteni, Cilt: XII, Say�: 37, Eylül-Aral�k 1999, AÜ
Bas�mevi, Ankara 2000, s. 196. 67 Ar�k., a.g.m., s. 941.
27
Koyunlular-Ba�lang�çtan Cihan-�ah’a Kadar) geli�tirerek Kara-Koyunlular kitab�n� meydana
getirmi�tir. Yazar�m�z bu durumu �u �ekilde anlatmaktad�r.
“Bu eser "doçentlik tezi" olarak 1954 y�l�nda haz�rlanm��t�r. Eserin bu zamana de�in
yay�nlanmamas� Kara-Koyunlu tarihinin geri kalan k�sm�n� da yaz�p tek bir cilt halinde
bast�rmak istememden ileri gelmi�ti. Hattâ daha sonralar�, baz� bak�mlardan beni tatmin
etmeyen bu cildi de yeniden kaleme almay� dü�ünüyordum. Fakat ba�ka konu ve meseleler
üzerinde sonu gelmez me�guliyetlerim sebebiyle bu istek bir türlü tahakkuk etmedi. Bunu
yak�ndan bilen baz� meslekta�lar�m eserin bu hali ile yay�nlanmas� hususunda beni te�vik
etmekte idiler. Onlar bu yay�n�n, ayn� zamanda, eserin II. cildinin haz�rlanmas�nda da âmil
olaca��n� söylüyorlard�. Zaman geçtikçe bu meslekta�lar�m�n mütalaalar�nda ne kadar hakl�
olduklar� anla��l�yordu.”68
Eserin birinci cildinin ilk bask�s� bu �ekilde 1967 y�l�nda Türk Tarih Kurumu
taraf�ndan yap�lm��t�r. Kitap, sonra iki bask� daha yapm��t�r. 1984, 1992 y�llar�nda yap�lan
bask�lar da Türk Tarih Kurumu yay�n�d�r.
Safevî Devleti’nin Kurulu�u ve Geli�mesinde Anadolu Türklerinin Rolü (�ah �smail �le
Halefleri ve Anadolu Türkleri): Faruk Sümer’in bu eseri Türk Tarih Kurumu taraf�ndan
Ankara’da 1992 y�l�nda bas�lm��t�r. Kitap 265 sayfad�r.
Kitap; önsöz, giri� ve dört bölüm ile sonuçlar, �ah �smail’in �iirlerinden seçmeler ve
�ngilizce özet bölümlerinden olu�maktad�r.
Önsöz bölümünde eserin yaz�l�� gayesi hakk�nda bilgi verilmi�tir. Giri� bölümünde
�eyh Cüneyd ve �eyh Haydar’�n faaliyetlerinden bahsedildikten sonra, �ah �smail’in Safevî
Devleti’ni kurmas� anlat�lm��t�r. Birinci bölümde, �ah �smail devri, ikinci bölümde, �ah
Tahmasb devri, üçüncü bölümde, II. �ah �smail ve Sultan Muhammed devirleri, dördüncü
bölümde ise; �ah Abbas devri anlat�lm��t�r.
68 F. Sümer., Kara-Koyunlular (Ba�lang�çtan Cihan-�ah’a Kadar), TTK, Ankara 1967, s. IX.
28
Kitap bugüne kadar iki bask� yapm��t�r. Birinci bask� 1976 y�l�nda Ankara’da Selçuklu
Tarih ve Medeniyeti Yay�n� taraf�ndan; ikinci bask� ise, 1992’de Türk Tarih Kurumu
taraf�ndan yay�nlanm��t�r.
Safevî Devleti’nin Kurulu�u ve Geli�mesinde Anadolu Türklerinin Rolü adl� kitap,
Türk ve dünya tarihi aç�s�ndan son derece büyük öneme haizdir. Çünkü, “Walter Hinz,
Almanlar�n en tan�nm�� �ranistlerinden biridir. Bu bilgin, oldukça genç ya�lar�nda (30) önemli
bir iddia ve tezle “Irans Aufstieg zum Nationalstaat im 15. Jahrhundert, 1936” (15. yüzy�lda
�ran’�n Milli Bir Devlet Haline yükseli�i) adl� bir eser yazm��t�r. Bizde Tarih Kurumu’nca
(Uzun Hasan ve �eyh Cüneyd) üst ba�l��� ile yay�nlanan bu eserin ana tezi, ad�ndan da
anla��laca�� üzere Safevî Devleti’ni milli bir �ran devleti olarak göstermesidir. Gerçi Hinz’in
bu tezi baz� bat�l� bilginlerce (Brockelmann, Rypka, Cahen) k�saca tenkit edilmi�se de bu tez
as�l, bütün belge ve delilleriyle ve aç�kl��� ile Faruk Sümer’in yukar�da zikredilen eseriyle
cerh edilmi�tir. Kendisi bu konuda �öyle der: ‘Bu eserle, 1501 y�l�nda Safevî Devleti’ni kuran
Türk unsurun, ezici ço�unlu�unun Anadolu’dan �ran’a göçen Türkler oldu�u kesin bir �ekilde
meydana ç�km�� oldu.’ 69
Türklerde Atç�l�k ve Binicilik: Türklerde Atç�l�k ve Binicilik kitab� 1983 y�l�nda TDA
taraf�ndan �stanbul’da bas�lm��t�r. 132 sayfa olan bu kitap I. Cilt olarak yaz�lm��t�r.
Kitap, giri� ve iki bölümden olu�maktad�r. Birinci bölümde binit tak�m�, ikinci
bölümde binit tak�m� ile ilgili deyimler ve tarihi bilgiler verilmi�tir. Ayr�ca çe�itli yöre ve
�ehirlerden al�nm�� at süs ve e�yalar�n�n resimleri de kitab�n sonunda verilmi�tir. Faruk
Sümer, bu kitab� yazmaktaki gayesini �u �ekilde aç�klar:
“Zaman�m�zdaki binit tak�m�n�n incelenmesi, anla��laca�� üzere etnograflar�n çal��ma
sahas�na giren bir konudur. Fakat onlar bu vazifelerini yapmad�lar. Durum böyle devam
ederse –ki bana edecek gibi göründü- bir Türk e�erini, k�sa bir zaman sonra, müzelerimizde
dahi görmek mümkün olmayacak ve hatta onun k�s�mlar�na ait isimlerin emin bir �ekilde
tesbit edilememesi tehlikesi ile kar��la��lacakt�. Esasen epeyce bir müddetten beri ülkemizin
birçok bölgelerinde Türk e�erinin yerini yabanc� as�ll� e�erler alm�� bulunuyorlard�. ��te, bu
konuyu ele al�p incelememizin ba�l�ca sebebi budur. Tarihteki Türk atç�l���, binicili�i ve binit
tak�m� ile ilgili meselelerin ara�t�r�lmas� tarihçilerin vazifesi oldu�undan bunlara dair
69 Akp�nar., a.g.m., s. 383.
29
kaynaklardaki bilgileri eskiden beri toplamakta idim. Bugünkü binit tak�m�n� incelemeye
karar vermem bu bilgilerin de i�lenip burada ne�redilmesine güzel bir vesile te�kil etti.
Bundan dolay� daha fazla bir mutluluk hissetti�imi ifade etmek isterim.”70
Türklerde Atç�l�k ve Binicilik adl� kitab�n ikinci cildi de dü�ünülmü� ancak
bas�lamam��t�r. Bunu I. cildin önsöz bölümünden ö�reniyoruz. Faruk Sümer II. cilt hakk�nda
önsözde �u bilgileri vermi�tir:
“II. bahis’te binit tak�m� ile ilgili deyimlerin tarihi geli�meleri incelenmi�tir. Bundan
�u netice de ç�km��t�r ki, en eski deyimlerin ço�u Türkiye Türkçesi’nde muhafaza edilmi�tir.
Binit tak�m�na dair eski kaynaklarda rast gelinen bilgilere de daha çok bu bahiste yer
verilmi�tir.
Ara�t�rmam�z�n II. bölümü de k�sa bir zaman içinde yay�nlanacakt�r. Bu bölümde
atlar�n beden yap�lar�, donlar� ve yürüyü� �ekillerine ait isimler üzerinde durulacak, bak�mlar�
ve hastal�klar� hakk�nda gerek halk�m�zdan elde edilen, gerek tarihi kaynaklardan ç�kar�lan
bilgiler anlat�lacakt�r. Atlar ile ilgili baz� mühim tarihi geleneklerden de bu bölümde söz
edilecektir.”71
Eski Türklerde �ehircilik: Sümer’in bu kitab� Türk Tarih Kurumu taraf�ndan 1994 y�l�nda
Ankara’da bas�lm�� olup 112 sayfad�r. Kitap önsöz ve as�l bölümden olu�maktad�r.
Kitapta, Türklerin yerle�ik hayata (�ehir hayat�na) geçi�leri hakk�nda bilgi verilmi�tir.
Yerle�ik hayata geçildikten sonra Türkler taraf�ndan kurulan �ehirler anlat�lm��t�r. Mo�ol
istilas� ile bu �ehirlerin büyük zarar gördü�ü aktar�lmaktad�r. Eski Türk devletlerinin
�ehircilik konusunda Çin’den etkilendi�i anlat�l�r. Ayr�ca kitapta, Türk kültüründen de
bahsedilmektedir.
Kitab�n sonunda eski Türk �ehirlerinin resmi ile bu �ehirleri gösteren harita yer
almaktad�r. Bu haritay� Faruk Sümer kendisi haz�rlam��t�r. Bunu �u ifadesinden anl�yoruz.
“Epeyce zahmet çekilerek taraf�m�zca meydana getirilmi� olan bu haritan�n, metnin
anla��lmas�nda yard�mc� olaca��n� umuyorum.”72
70 F. Sümer., Türklerde Atç�l�k ve Binicilik, s. IV. 71 Sümer., a.g.e., s. V. 72 F. Sümer., Eski Türklerde �ehircilik, TTK, Ankara 1994, s. VII.
30
Yabanlu Pazar� - Selçuklular Devrinde Milletler Aras� Büyük Bir Fuar (An Important
International Fair During The Saljuk Period): Türk iktisat tarihi aç�s�ndan önemli bir eser
olan bu kitap 1985 y�l�nda �stanbul’da Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf� taraf�ndan
yay�nlanm��t�r. 132 sayfa olan kitap uzun u�ra�lar sonucu kaleme al�nm��t�r. Faruk Sümer,
Yabanlu Pazar�’n�n yerini tespitinde uzun süre çaba harcam��t�r. Çünkü bu tarihe kadar
Yabanlu Pazar�’n�n kuruldu�u yer tam olarak bilinmemektedir.
Yabanlu Pazar� hakk�nda �slam kaynaklar�nda bilgi vard�r. Bu bilgilere göre o
dönemde kurulan pazar Faruk Sümer’in ifadesiyle, “dünyan�n en büyük milletleraras� fuar�”
özelli�ini göstermektedir. Bu fuardan Mevlana’n�n Mesnevi’sinde de bahsedilmektedir. 73
Kitap, önsöz, giri�, Yabanlu Pazar�, �ngilizce tercümesi ve iki ekten olu�maktad�r. I.
ekte Zamant� Kalesi, II. ekte ise Bey Bars’�n 1277 y�l�ndaki Anadolu seferine dair �bnü’z-
Zâhir’in risalesinin tercümesi verilmi�tir. Ayr�ca eklerin �ngilizce tercümesi de verilmi�tir.
Kitab�n sonunda ise Yabanlu Pazar� ve Zamant� Kalesi ile ilgili vesikalar bulunmaktad�r.
Eshâbü’l-Kehf (Yedi Uyurlar): Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf� taraf�ndan 1989 da
�stanbul’da bas�lan kitap 92 sayfad�r. Önsöz ve konuyu takiben kitab�n sonunda harita ve
resimlere yer verilmi�tir.
Kitapta; �slam dünyas� için önemli olan Eshâbü’l-Kehf hakk�nda bilgi verilmektedir.
Faruk Sümer bu eseri ile Eshâbü’l-Kehf’in 309 y�l uyudu�u ma�aran�n Mara�’�n Af�in
ilçesinde yer ald���n� ileri sürmektedir.
Selçuklular Devrinde Do�u Anadolu’da Türk Beylikleri: Faruk Sümer taraf�ndan yaz�lan
bir di�er kitap olan Selçuklular Devrinde Do�u Anadolu’da Türk Beylikleri, Türk Tarih
Kurumu taraf�ndan 1998 y�l�nda Ankara’da bas�lm��t�r. Kitap 100 sayfad�r.
Kitap; önsöz, Mengücekler, Saltuklular, Ahlat �ehri ve Ahlat�ahlar bölümlerinden
olu�maktad�r.
73 F. Sümer., Yabanlu Pazar�, TDAV, �stanbul 1985, s. 11. “Çûn Yabanlu der miyân-i �ehr hâ Ez nevâhi âyed ânca behr hâ” “Yabanlu �ehirler aras�nda bulundu�u için oraya bölgelerden (ülkelerden) emtia gelir.”
31
Önsöz bölümü giri� mahiyetinde olup Selçuklular devrinde Do�u Anadolu hakk�nda
bilgi verilmektedir. I. bölümde, Mengücekliler’in siyasi tarihi, sosyal ve kültürel yap�s�
hakk�nda bilgi verilmektedir. Bölümün sonuna Mengücekliler’in soy kütü�ü ve
Mengücekliler’e ait tarihi eserlerin resimleri konulmu�tur. II. bölümde, Saltuklular’�n tarihi ve
kültürü hakk�nda bilgi verilmi�tir. Bölümün sonuna Saltuklular’�n soy kütü�ü ve Saltuklular’a
ait tarihi eserlerin resimleri konulmu�tur. III. bölümde ise; Ahlat �ehri ve Ahlat�ahlar
hakk�nda bilgi verilmi�tir. Bu bölümün sonuna da Ahlat�ahlar’�n soy kütü�ü ve Ahlat�ahlar’a
ait tarihi eserlerin resimleri konulmu�tur.
Faruk Sümer’in, Selçuklular Devrinde Do�u Anadolu’da Türk Beylikleri adl� kitab� iki
bask� yapm�� olup, birinci bask� 1990’da, ikinci bask� ise 1998 y�l�nda Türk Tarih Kurumu
taraf�ndan yap�lm��t�r.
Çepniler Anadolu’nun Bir Türk Yurdu Haline Gelmesinde Önemli Rol Oynayan O�uz
Boyu: Anadolu tarihinde önemli bir yere sahip olan Çepnilerin tarihi anlat�lan kitap, Türk
Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf� taraf�ndan 1992 y�l�nda �stanbul’da 144 sayfa olarak bas�lm��t�r.
Bir önsöz ve alt� bölümden olu�an kitab�n önsözünde, Çepniler’in Anadolu’nun
fethinde ve bulunduklar� bölgelerin korunmas�nda (özellikle Trabzon Rum �mparatorlu�u’na
kar��) oynad�klar� rol anlat�lm��t�r. I. bölümde; Türkiye’deki Çepniler hakk�nda bilgi ve
ya�ad�klar� bölgeler verilmi�tir. II. bölümde; Çepnilerin kat�ld��� dini hareketler (isyanlar)
anlat�lm��t�r. Anadolu’nun dini tarihinde üç önemli hadise görülür. 1. Babai Türkmenleri’nin
ayaklanmas�, 2. �lhanl� Hükümdar� Olcaytu’nun Oniki-imam �iîli�ini kabul etmesi, 3. Safevî
�eyhi Cüneyd’in Anadolu’daki faaliyetleri anlat�lm��t�r.
III. bölümde; �ehzade Selim (Yavuz) döneminde Anadolu’da Çepniler ve �iîlik
hareketleri anlat�lm��t�r. Bu dönemde Çepnilere ait defterlerden yerle�im yerleri say�s� vergi
askerlik vb durumlar� aktar�lm��t�r. Bunlar tablolar halinde rakamlarla gösterilmi�tir. Çepni
Boyunun Damgas� da verilmi�tir. IV. bölüm; Trabzon sanca��nda yerle�mi� olan Çepniler ve
yerle�im yerleri hakk�ndad�r. Trabzon’daki Çepni vilayetine ba�l� köylerin listesi ve Trabzon
Sanca��’nda Çepni Yöresi (Vilayet-i Çepni Der Livâ-i Trabzon) listesi verilmi�tir. V. bölüm;
Çepni Vilayeti d���nda yer alan köyler hakk�ndad�r. Bu köylerin listesi verilmi�tir. VI. bölüm
32
ise; Türkiye’nin di�er bölgelerinde ya�ayan Çepniler hakk�ndad�r. Bu bölümü takiben bir özet
bölümü vard�r. Bu bölümde, Tahrir Defterleri’nde Çepnilere dair kay�tlar verilmi�. 74
Tirebolu Tarihi: Karadeniz Bölgesi’nin özelliklede bu bölgede bulunan Çepnilerin tarihi
hakk�nda yaz�lm�� olan bu kitap Eski�ehir’de (Etam A.�. Matbaa Tesisleri) 1992 y�l�nda
bas�lm��t�r. Tirebolu Kültür ve Yard�mla�ma Derne�i taraf�ndan yay�nlanan kitap 255
sayfad�r. Bölgedeki Türklerin özellikle Çepnilerin Trabzon Rum �mparatorlu�u ve di�er
devletlere kar�� mücadelesini Anadolu’ya ilk ak�nlar�ndan ba�layarak anlatm��t�r. Kitab�n
sonunda konu ile ilgili resimler vard�r.
Türk Cumhuriyetlerini Meydana Getiren Eller ve Türk Destanlar�: Faruk Sümer’in
ölümünden sonra bas�labilen kitaplar�ndan biri olan Türk Cumhuriyetlerini Meydana Getiren
Eller ve Türk Destanlar�, Ders Kitaplar� Anonim �irketi taraf�ndan 1997 y�l�nda �stanbul’da
bas�lm��t�r.
Kitapta Türk devletleri ve bu devletleri kuran Türk topluluklar� hakk�nda bilgi
verilmi�tir. Ayr�ca bu devletlere ait ya da devletleri kuran Türk topluluklar�na ait destanlara
da yer verilmi�tir.
Türk Devletleri Tarihinde �ah�s Adlar� I: Prof. Dr. Faruk Sümer bu kitab� sa�l���nda
tamamlam�� ancak kitap bas�lamam��t�r. Bu nedenle kitab�n sunu� bölümünü Prof. Dr. Turan
Yazgan yazm��t�r. Ayr�ca kitab�n bas�lmadan önceki düzenlemelerini de Turan Yazgan
yapm��t�r. Kitap, Faruk Sümer vefat ettikten sonra Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf�
taraf�ndan bas�lm��t�r. �stanbul 1999 bas�m� olan birinci cilt 450 sayfad�r.
Eser sunu� ve Türk devletlerinde �ah�s adlar� bölümlerinden olu�maktad�r. I. bölümde
Türk devletlerinde ad koyma gelene�i hakk�nda k�saca bilgi verilmi�tir. Birinci ciltte onbe�
Türk devleti dönemindeki �ah�s adlar� verilmi�tir. Gök Türkler'den Osmanl�lar'a kadar Türk
devletlerinde kullan�lm�� olan Türkçe �ah�s adlar� incelenmi�tir. Kitapta; bu isimler
dolay�s�yla, Türk devletinin hususiyetleri, �ah�s adlar�n�n manalar�, bu adlar� ta��yanlar�n hal
tercümeleri, ilgi çekici birçok gelenek ve görenekler hakk�nda da bilgi verilmi�tir.
74 Bu bölümde I. Selim, III. Murad, II. Selim, Sultan �brahim ve IV. Murad devrine ait bilgiler verilmi�tir.
33
Türk Devletleri Tarihinde �ah�s Adlar� II: II. cilt Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf�
taraf�ndan �stanbul’da 1999 y�l�nda bas�lm��t�r. Bu cilt 428 sayfadan olu�maktad�r. Birinci
ciltte oldu�u gibi II. ciltte de sunu� bölümünü Prof. Dr. Turan Yazgan yazm��t�r.
Birinci kitab�n devam� olarak devletlerde kullan�lan �ah�s adlar� ve unvanlar�
verilerek bunlar aç�klanm��t�r. II. ciltte sekiz devlet ve bu devletlerde kullan�lan �ah�s adlar�
verilmi�tir.
Faruk Sümer’in yay�nlanm�� bu kitaplar� d���nda yay�na haz�rlad��� ancak
bas�lamayan kitaplar� da vard�r. Bu kitaplar, �slam Devletleri (Tarihçeleri, Kronoloji ve Soy
kütü�ü Cetvelleri), Köro�lu’nun Tarihi �ahsiyeti, Menemenci-O�ullar� Tarihi’dir.75
2. KAYNAK YAYINLARI: �slam ve Türk tarihi ile ilgili kaynak metinleri toplay�p bir araya
getirdi�i veya unutulmaya yüz tutmu� tarihi eserleri yeniden ilim dünyas�na kazand�rd���
çal��malar�d�r.
Kit�b-i Diy�rbakriyya Akkoyunlular Tarihi (I. Cüz): Faruk Sümer bu kitab� Necati Lugal
ile birlikte düzenleyerek ilim dünyas�na kazand�rm��t�r. Ab� Bakr-i Tihrn taraf�ndan yaz�lan
kitab�n düzenlenmi� hali Türk Tarih Kurumu taraf�ndan Ankara’da 1993 y�l�nda 309 sayfa
olarak bas�lm��t�r.
Kitb-i Diyrbakriyya Akkoyunlular Tarihi adl� eser önsöz, giri� ve as�l
bölümlerinden olu�maktad�r. Önsöz ve giri� bölümlerini Faruk Sümer yazm��t�r. Önsöz
bölümünde kitab�n (Akkoyunlu ve Karakoyunlu tarihi için) önemi ve bas�l�� serüveni
anlat�lm��t�r. Kitb-i Diyrbakriyya’n�n bilinen tek nüshas� Ba�dat’ta avukat Muhammed
Amin’dedir. Bu nüshay� elde etmek ve tahsislerini yapmak hususunda pek çok mü�küllerle
kar��la��lm��t�r.
Giri� bölümü iki k�s�mdan olu�maktad�r. Birinci k�s�mda, eserin müellifi ve o dönem
siyasi olaylar� hakk�nda bilgi verilmektedir. Müellif �sfahanl� olup müverrih, mün�i
(ba�katip), müderris ve üç devletin hizmetinde bulunmu� bir devlet adam�d�r. �kinci k�s�mda
eser hakk�nda bilgi verilmektedir. Esere Kitb-i Diyrbakriyya denilmesinin nedeni hem
kendi lakab� hem de Hasan Beg’in yurdu olan bölgenin isminin ikinci kelimesi (Cüz’i Sanisi)
75 Ar�k., a.g.m., s. 942.
34
Bakr olmas�d�r. Giri� bölümünde ayr�ca; eserin muhtevas�, eserin de�eri, eserden faydalanan
eski müellifler, eserden faydalanan yeni müellifler, nüshan�n tavsifi (tasvir), eserin ne�rinde
takip edilen usul konular� yer almaktad�r.
Akkoyunlu Devleti ile hiçbir resmi vakayinamesi olmayan Karakoyunlular Devleti
içinde önemli bir kaynak olan Kitb-i Diyrbakriyya’da yer alan metinler Farsça’d�r.
Kit�b-i Diy�rbakriyya Akkoyunlular Tarihi (II. Cüz): Kitb-i Diyrbakriyya’n�n II. cildi
1993’de TTK taraf�ndan yay�nlanm��t�r. II. cilt 369 sayfad�r.
Prof. Dr. Faruk Sümer, �kinci cüze yazd��� giri� bölümünde eserin ne zaman sona erdi�i
fikri üzerinde durmu�tur. Eser yar�md�r ve eserin sona ermesini muhtemelen Otlukbeli Sava��
878 (1473) olarak dü�ünmektedir. Bunu baz� delillerle (o dönem olaylar�) ispatlamaya
çal��m��t�r. Giri� bölümünde bu delilleri anlatm��t�r. Bütün bu mülahazalara dayanarak,
kitab�n Uzun Hasan’�n Van Gölü kuzeyindeki Alada�’a var��� ile son bulmu� olmas� kuvvetle
muhtemeldir. II. cüzde Farsça olarak kaleme al�nm��t�r.
Kitb-i Diyrbakriyya, tek cilt halinde �ran’da da yay�nlanm��t�r. ("Zebân-� Ferheng-i
�ran" Yay�n�, Tahran 1997.)76 Eser, Mehmet Demirda� taraf�ndan Türkçe’ye çevrilmi�tir
(�stanbul 1999).77
�slam Kaynaklar�na Göre Malazgirt Sava�� (Metinler ve Çeviriler): Faruk Sümer bu
kitab� Prof. Dr. Ali Sevim ile birlikte haz�rlam��t�r. Türk Tarih Kurumu taraf�ndan 1971’de
Ankara’da bas�lan kitap 148 sayfad�r.
�slam Kaynaklar�na Göre Malazgirt Sava�� adl� kitap dört bölümden olu�maktad�r.
Birinci bölüm; önsöz, ikinci bölüm; giri� ve sonuçlar, üçüncü bölüm; tercümeler, dördüncü
bölüm ise; as�l metinlerden olu�maktad�r.
Malazgirt Sava�� ile ilgili Arapça ve Farsça eserlerdeki metinleri bir araya getiren
Prof. Dr. Faruk Sümer ve Prof. Dr. Ali Sevim bu metinleri Türkçe’ye tercüme ederek �slam
Kaynaklar�na Göre Malazgirt Sava�� adl� eseri ortaya ç�karm��lard�r. Ayr�ca kitaba önsöz ve
76 Ar�k., a.g.m., s. 960. 77 F. Sümer., “Kitab-� Diyarbekriyye” Maddesi, �A, Cilt: XXVI, s. 75.
35
giri� bölümü de yazm��lard�r. Önsöz bölümü kitap ve yaz�l�� amac� hakk�ndad�r. Giri�
bölümünde ise; Malazgirt sava�� ile ilgili kaynaklar ve yazarlar� hakk�nda bilgi verilmi�tir.
Sonuçlar bölümünde; bu metinler hakk�nda bir de�erlendirme yap�lm��t�r.
�slam Kaynaklar�na Göre Malazgirt Sava�� adl� eser iki bask� yapm��t�r. Birinci bask�
1971 y�l�nda, ikinci bask� ise 1989 y�l�nda yap�lm��t�r. Her iki bask� da Türk Tarih Kurumu
yay�n�d�r.
3. ÇEV�R�LER�: Türk tarihi ile ilgi eserlerin çevrilmesinde katk�da bulundu�u eserlerdir.
Bunlar bir kitap ve bir makaledir.
The Book Of Dede Korkut a Turkish Epic: Faruk Sümer, A. E. Uysal, W. S. Walker “Dede
Korkut Destan�” kitab�n� �ngilizce’ye tercüme etmi�tir. Kitap yurt d���nda iki defa bas�lm��
olup 235 sayfad�r. The Book Of Dede Korkut a Turkish Epic kitab�n�n olu�umu ile ilgili
Faruk Sümer kendi hal tercümesinde �u bilgiyi vermektedir.
“Milli destan�m�z olan Dede Korkut Destanlar�’n�n dünya destan edebiyatlar� aras�nda
yer alarak tan�nmam�� olmas� beni devaml� bir �ekilde üzüyordu. Bu kaç�n�lmaz görevi de
yerine getirmek için iki arkada��mla birlikte destanlar� �ngilizce’ye çevirdikten sonra, ona
giri�, notlar ve bibliyografya ilave ettik. Bu tercüme 1972 y�l�nda Amerika’da, Texsas
Üniversitesi taraf�ndan yay�nland�. 1992 y�l�nda da The Book Of Dede Korkut’un ayn�
üniversite taraf�ndan ikinci bask�s� yap�ld�.”78
Avrupa ve Türkler-Osmanl� �mparatorlu�u’nun Medeniyeti: Makalenin yazar� Bernard
Lewis’tir. Faruk Sümer bu makaleyi eski e�i Prof. Dr. Mine Erol ile birlikte Türkçe’ye
çevirmi�tir. 7 sayfa olan bu makale Türk Yurdu dergisinde 1954 y�l�nda yay�nlanm��t�r.79
C- YAYINLANMI� MAKALELER�
O�uzlar: 80 O�uzlar ( Türkmenler) tarihinin en büyük uzman� olarak bilinen Faruk
Sümer bu makalede O�uzlar hakk�nda geni� bilgiye yer vermi�tir. Makalede ele al�nan ba�l�ca
konular �unlard�r;
78 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 16. 79 Ar�k., a.g.m., s. 960.
36
A) O�uzlara dair en eski bilgiler
1. O�uz ad�n�n men�ei
2. Barl�k Irma�� k�y�lar�nda O�uzlar
3. Tula boylar�nda O�uzlar
Göktürkler idaresinde O�uzlar
B) IX-XI. Yüzy�llarda O�uzlar (Sirderya O�uzlar�)
1. O�uzlar�n yurtlar�
2. O�uzlar�n ya�ay�� tarz�
3. �ktisadi hayatlar�
4. Dini inan��lar�
5. Ba�ka gelenek ve görenekleri
6. O�uzlar�n �slamiyet’e giri�i
7. O�uz Yabgu Devleti
8. Uzlar�n maceras� ba�l�klar� yer almaktad�r.
Anadolu’da O�uz Boylar�na Dair Yer Adlar�: 81 O�uzlar’�n Anadolu’ya göç
etmeleri, bu göçler sonucu Anadolu’da kurulan yeni yerle�im yerleri ve baz� �ehirlerin isim
de�i�ikli�i üzerine yaz�lm��t�r. Sümer, bu makaleyi üç ba�l�k alt�nda toplam��t�r.
1. Ka�garl�’daki O�uz boylar�
2. Re�idud-din’e göre O�uz boylar�
3. Yaz�c�o�lu’ndaki O�uz boylar� listesi verilmi�tir.
Azerbaycan’�n Türkle�mesi Tarihine Umumi Bir Bak��: 82 Makalenin giri�inde
Azerbaycan ile ilgili yap�lan ara�t�rmalar� vermi�. Daha sonra Azerbaycan’�n Türkle�mesi
tarihini üç bölüme ay�rm��t�r. Birinci bölümde, Selçuklu Devri, ikinci bölümde, Mo�ol Devri,
üçüncü bölümde ise; Mo�ol devrinden sonra (�kinci Türkmen Devri) Karakoyunlular,
Akkoyunlular, Safevîler Devri anlat�lm��t�r.
A�açeriler: 83 A�açeriler hakk�nda bilgi verdi�i bu makalede, A�açerilerin tarihi,
sosyal ve kültürel yap�s� ile hizmetlerinde bulunduklar� devletlere faydalar� üzerinde
durulmu�tur.
80 F. Sümer., “O�uzlar”, Türkler, Cilt:2, Yeni Türkiye Yay�nlar�, Ankara 2002, s. 289-315. 81 F.Sümer., “Anadolu’da O�uz Boylar�na Dair Yer Adlar�”, Türkler, Cilt:6, s. 335-357. 82 F.Sümer., “Azerbaycan’�n Türkle�mesi Tarihine Umumi Bir Bak��”, Belleten, Cilt: 21 (XXI), Say�: 83
(Temmuz), Ankara 1957, s. 429- 443. 83 F. Sümer., “A�açeriler”, Belleten, Cilt: 24 (XXIV), Say�: 96 (Ekim), Ankara 1960, s. 521-528.
37
XIII. – XV. Yüzy�llarda Mara�-Elbistan ve Malatya dolaylar�nda büyük bir Türkmen
toplulu�u olan A�açeriler hakk�nda geni� bilgi verilmektedir. Selçuklular döneminde
Anadolu’ya geli�leri, Mo�ollarla mücadeleleri ve daha sonraki yüzy�llarda varl�klar�,
ya�ay��lar� ve kültürel etkinlikleri hakk�nda da çe�itli bilgiler verilmi�tir.
Bu makale �slam Ansiklopedisi (Diyanet Vakf�)’nde ve Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�
Dergisi’nde de yay�nlanm��t�r.
Anadolu’ya Yaln�z Göçebe Türkler Mi Geldi?: 84 Türk milleti hakk�nda genel bir
bilgi (yerle�ik hayat, madencilik, hayvanc�l�k vb.) verdikten sonra eski Türk devletlerinden
bahsetmi�tir. O�uzlar ve di�er Türk boylar� hakk�nda bilgi verilmi�tir. O�uzlar�n Anadolu’ya
gelmesinden sonraki sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetleri hakk�nda bilgi vermi�tir. Ayr�ca
Anadolu’ya gelen Türkmenlerin dili, dini, ölü gömme adetleri ve ya�ay��lar� anlat�lm��t�r.
Eski Türklerde �ehircilik:85 Türklerin yerle�ik hayata geçi�i bunun sonunda kurulan
�ehirler, �ehircilik anlay���n�n geli�imi ve baz� Türk devletlerinde �ehircilik hakk�nda bilgi
verilmi�tir.
Kay� Boyu ve Karakeçililer: 86 Makalede, Kay� boyu ve oyma�� olan Karakeçililer
hakk�nda bilgi verilmektedir. Faruk Sümer, Osmanl� Devleti’ni olu�turan Türk boyunun
Kay�lar olmad��� ihtimali üzerimde durmaktad�r. Osmanl� Devleti’ni kuranlar�n ba�ka bir
O�uz boyuna mensup olabilece�ini dü�ünmektedir.
Bu konu ile ilgili Sümer’in; Osmanl�lar�n Mensup Oldu�u Boy-Kay�lar ve Osmanl�
Devrinde Anadolu’da Kay�lar adl� makalelerine de bak�labilir.
Türklerde Atç�l�k ve Binicilik: 87 Tarihteki Türk atç�l���, binicili�i ve binit tak�m� ile
ilgili meselelerin yer ald��� bu makale giri� ve iki bölümden olu�maktad�r. Giri�, Türklerin
84 F. Sümer., “Anadolu’ya Yaln�z Göçebe Türkler Mi Geldi?”, Belleten, Cilt: 24 (XXIV), Say�: 96 (Ekim),
Ankara 1960, s. 567-594. 85 F. Sümer., “Eski Türklerde �ehircilik”, TDA, Say�: 31, A�ustos 1984, s. 1-103. 86 F. Sümer., “ Kay� Boyu ve Karakeçililer”, TDTD, Say�: 34, Ekim 1989, s. 4-8. 87 F. Sümer., “Türklerde Atç�l�k ve Binicilik”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Dergisi, Say�:24, Haziran 1983, s.
1-120.
38
tarihteki atç�l�k ve binicilikleri ile ilgili bilgileri ihtiva etmektedir. Birinci bölümde binit
tak�m�, ikinci bölümde binit tak�m� ile ilgili deyimler ve tarihi bilgiler verilmi�tir.
Bunlar d���nda Faruk Sümer’e ait pek çok makale vard�r. Bizim tespit edebildiklerimiz
�unlard�r:
Abbasîler Devrinde Büyük Bir Türk. Tolun-o�ullar� Devleti'nin Kurucusu Ahmed: 88
Abbasiler Tarihinde Orta Asyal� Bir Prens Af�in : 89
Af�arlar. �ran'da Hüküm Sürmü� Bir Türk Hanedan�: 90 �ngilizce özetle birlikte.
A�a Muhammed �ah. Kaçar Devleti'nin Kurucusu: 91
A�aç-Eriler ve Akça-koyunlular: 92 Bu makale �slam Ansiklopedisi (Diyanet Vakf�)’nde de
yay�nlanm��t�r.
Ahlat �ehri ve Ahlat�ahlar: 93 Bu makale �slam Ansiklopedisi (Diyanet Vakf�)’nde de
yay�nlanm��t�r.
Ak�ll�-Cesur-Faal-Faziletli En Büyük Türk Denizcisi Barbaros Hayrettin Pa�a : 94
Akkoyunlular: 95
Altay Da�lar�: 96
Anadolu'da Mo�ollar: 97
Anadolu'nun Bir Türk Yurdu Haline Gelmesi: 98
Apa Hakk�nda: 99
Arslan Beygu: 100
Arslan el-Besâsirî. XI. Yüzy�lda Abbasîler Devrinde Bir Türk Kumandan�: 101
Arslan Hatun: 102
88 F. Sümer., “Abbasîler Devrinde Büyük Bir Türk. Tolun-o�ullar� Devleti'nin Kurucusu Ahmed”, TDA, Say�: 52
(�ubat 1988), s. 9-18. 89 F. Sümer., “Abbasiler Tarihinde Orta Asyal� Bir Prens Af�in”, Belleten, Cilt:LI, Say�:200, A�ustos 1987, s.
651-665. 90 F. Sümer., “Af�arlar. �ran'da Hüküm Sürmü� Bir Türk Hanedan�”, TDA, Say�:41, May�s 1986, s.125-133. 91 F. Sümer., “A�a Muhammed �ah. Kaçar Devleti'nin Kurucusu”, TDA, Say�: 47 (1987), s. 9-22. 92 F. Sümer., “A�aç-Eriler ve Akça-koyunlular”, TDA, Say�: 60 (1989), s. 36-39. 93 F. Sümer., “Ahlat �ehri ve Ahlat�ahlar”, Belleten, Cilt: L, Say�: 197, A�ustos 1986, s. 447-494. 94 F. Sümer., “Ak�ll�-Cesur-Faal-Faziletli En Büyük Türk Denizcisi Barbaros Hayrettin Pa�a”, TDTD, Say�: 21,
Eylül 1988, s. 3-7. 95 F. Sümer., “Akkoyunlular”, TDA, Say�: 40, �ubat 1986, s. 1-38. 96 F. Sümer., “Altay Da�lar�”, TDTD, Say�:1, Ocak 1987, s. 31-34. 97 F. Sümer., “Anadolu 'da Mo�ollar", Selçuklu Ara�t�rmalar� Dergisi, Cilt: I, 1969, Selçuklu Tarih ve
Medeniyeti Enstitüsü Yay., Ankara 1970, s. 1-147. 98 F. Sümer., “Anadolu'nun Bir Türk Yurdu Haline Gelmesi”, TE, Say�: 130, A�ustos 1984, s. 12-14. 99 Sümer., “Apa Hakk�nda”, TDA, Say�:65, Nisan 1990, (Prof. Dr. Bahattin Ögel'e Arma�an), s.77-81. 100 F. Sümer., “Arslan Beygu”, TDA, Say�: 39, Aral�k 1985, s. 1-9. 101 F. Sümer., “Arslan el-Besâsirî. XI. Yüzy�lda Abbasîler Devrinde Bir Türk Kumandan�”, TDA, Say�: 42
(1986), s. 101-114. 102 F. Sümer., “Arslan Hatun”, TDA, Say�: 44, Ekim 1986, s. 8-13.
39
Arslan �ah : 103
At Çekenler: 104
Av�arlar: 105
Av�arlar'a Dâir: 106
Az Tan�nm�� Bir Türk Hükümdar� Uzun Hasan Bey: 107
Bayatlar: 108
Bay�nd�r, Peçenek ve Yüre�irler: 109
Baz� Kelime ve Yer Adlar� Hakk�nda Dü�ünceler I: 110
Baz� Kelime ve Yer Adlar� Hakk�nda Dü�ünceler II: 111
Baz� Kelime ve Yer Adlar� Hakk�nda Dü�ünceler III: 112
Belgelerle Köro�lu'nun Tarihî Ki�ili�i: 113
Bilge Ka�an, Çok Az Bilinen Büyük Bir Türk Hükümdar� I: 114
Bilge Ka�an II: 115
Bilge Ka�an III: 116
Bilge Ka�an IV: 117
Bilge Ka�an V: 118
Bilge Ka�an VI: 119
Bozk�r: 120
Bozok Tarihine Dair Ara�t�rmalar I: 121
Bozoklu O�uz Boylar�na Dair: 122 103 F. Sümer., “Arslan �ah”, TDTD, Say�: 45, Eylül 1990, s. 3-7. 104 F. Sümer., “At Çekenler”, TDTD, Say�: 80, A�ustos 1993, s. 5-12. 105 F. Sümer., “Av�arlar”, TDA, Say�: 62 (1989), s. 119-139. 106 F. Sümer., “Av�arlar'a Dâir”, 60. Do�um Y�l� Münasebetiyle Fuad Köprülü Arma�an�, �stanbul 1953, s.
453-478. 107 F. Sümer., “Az Tan�nm�� Bir Türk Hükümdar� Uzun Hasan Bey”, TDTD, Say�: 19, Temmuz 1988, s. 14-21. 108 F. Sümer., “Bayatlar”, �ÜEF Türk Dili ve Edebiyat� Dergisi, Cilt:IV, Say�:4, May�s 1952, s.373-389. 109 F. Sümer., “Bay�nd�r, Peçenek ve Yüre�irler”, AÜ DTCFD, Cilt: XI, Say�: 2-4, Haziran-Aral�k 1953, s. 317-
344. 110 F. Sümer., “Baz� Kelime ve Yer Adlar� Hakk�nda Dü�ünceler I”, FP, Cilt: I, Say�:11, A�ustos-Eylül-Ekim
1945, s. 14-15. 111 F. Sümer., “Baz� Kelime ve Yer Adlar� Hakk�nda Dü�ünceler II”, FP, Cilt: II, Say�: 13, �ubat 1946, s. 15-16. 112 F. Sümer., “Baz� Kelime ve Yer Adlar� Hakk�nda Dü�ünceler III”, FP, Cilt: II, Say�: 14, Mart 1946, s. 17-18. 113 F. Sümer., “Belgelerle Köro�lu'nun Tarihî Ki�ili�i”, Milliyet Sanat Dergisi, Say�: 163, 19 Aral�k 1975. 114 F. Sümer., “Bilge Ka�an, Çok Az Bilinen Büyük Bir Türk Hükümdar� I”, TDTD, Say�: 25, Ocak 1989, s.18-
25. 115 F. Sümer., “Bilge Ka�an II”, TDTD, Say�: 26, �ubat 1989, s. 4-11. 116 F. Sümer., “Bilge Ka�an III”, TDTD, Say�:27, Mart 1989, s. 22-28. 117 F. Sümer., “Bilge Ka�an IV”, TDTD, Say�: 28, Nisan 1989, s. 5-11. 118 F. Sümer., “Bilge Ka�an V”, TDTD, Say�: 29, May�s 1989, s. 4-9. 119 F. Sümer., “Bilge Ka�an VI”, TDTD, Say�: 30, Haziran 1989, s. 4-10. 120 F. Sümer., “Bozk�r”, TDTD, IX (1995). s. 3-9. 121 F. Sümer., “Bozok Tarihine Dair Ara�t�rmalar I”, AÜ DTCF Cumhuriyetin 50. Y�ldönümünü Anma
Kitab�, Ankara 1974, s. 309-381.
40
Boz-Ulus Hakk�nda: 123
Breyler Türk: 124
Büyük Türk Kahraman� Celâleddin Harezm�ah: 125
Celâli �syanlar�n�n Sebebi ve Neticeleri: 126
Cengiz Han ve Mo�ollar Türk Müdür?: 127
Cengiz Han I: 128
Cengiz Han II: 129
Ceridler Bir Türk Oyma��n�n Tarihi: 130
Çepniler I: 131
Çepniler II: 132
Çepniler III: 133
Çepniler IV: 134
Çepniler V: 135
Çepniler VI: 136
Çukurova Tarihine Dair Ara�t�rmalar (Fetihten XVI. Yüzy�l�n �kinci Yar�s�na Kadar): 137
Da�lar Delisi Süleyman: 138
Dede Korkut Kitab�na Dair Baz� Mülahazalar: 139
Do�u Anadolu’da Mo�ol ve Türkmen Devirlerine Ait Baz� Tarihi Yap�lar Hakk�nda
Dü�ünceler : 140
Do�u ve Güneydo�u Anadolu'nun Tarihimizdeki Yeri: 141
122 F. Sümer., “Bozoklu O�uz Boylar�na Dair”, AÜ DTCFD, Cilt: XI, Say�:1, Mart 1953, s. 65-103. 123 F. Sümer., “Boz-Ulus Hakk�nda”, AÜ DTCFD, Cilt: VII, Say�:1, Mart 1949, s. 29-60. 124 F. Sümer., “Breyler Türk”, TDTD, Say�: 106, Ekim 1995, s. 9-11. 125 F. Sümer., “Büyük Türk Kahraman� Celâleddin Harezm�ah”, RTM, Cilt: III, Say�:25 (1952), s.1193. 126 F. Sümer., “Celâli �syanlar�n�n Sebebi ve Neticeleri”, RTM, Cilt: IV, Say�:38, �ubat 1953, s.2042-2044. 127 F. Sümer., “Cengiz Han ve Mo�ollar Türk Müdür?”, RTM, Cilt: V, Say�:54, Haziran 1954, s.3142- 3146. 128 F. Sümer., “Cengiz Han I”, RTM, Cilt: II, Say�: 23 (1951), s. 1065. 129 F. Sümer., “Cengiz Han II”, RTM, Cilt: II, Say�: 24 (1951), s. 1128. 130 F. Sümer., “Ceridler Bir Türk Oyma��n�n Tarihi”, TDTD, Say�: 24, Aral�k 1988, s. 3-9. 131 F. Sümer., “Çepniler I”, TDTD, Say�: 55, Temmuz 1991, s. 3-11. 132 F. Sümer., “Çepniler II”, TDTD, Say�: 56, A�ustos 1991, s. 3-10. 133 F. Sümer., “Çepniler III”, TDTD, Say�: 57, Eylül 1991, s. 5-18. 134 F. Sümer., “Çepniler IV”, TDTD, Say�: 58, Ekim 1991, s. 4-25.
135 F. Sümer., “Çepniler V”, TDTD, Say�: 59, Kas�m 1991, s. 4-28. 136 F. Sümer., “Çepniler VI”, TDTD, Say�: 60, Aral�k 1991, s. 4-17. 137 F. Sümer., “Çukurova Tarihine Dair Ara�t�rmalar (Fetihten XVI. Yüzy�l�n �kinci Yar�s�na Kadar)”, AÜ
DTCF TAD, Cilt: l, Say�: l (1963), 1964, s. 1-108. 138 F. Sümer., “Da�lar Delisi Süleyman”, RTM, Cilt: IV, Say�: 37, Ocak 1953, s. 2001-2004. 139 F. Sümer., “Dede Korkut Kitab�na Dair Baz� Mülahazalar”, Türk Folklor Ara�t�rmalar�, Cilt: II, Say�: 30,
Ocak 1952, s. 470-483. 140 F. Sümer., “Do�u Anadolu’da Mo�ol ve Türkmen Devirlerine Ait Baz� Tarihi Yap�lar Hakk�nda Dü�ünceler
(Remarks on Sorne Mongol and Turkmen Buildings in Eastern Anatolia)”, Belleten, Cilt: LIV, Say�: 210, A�ustos 1990, s. 631-639.
41
Dö�erler'e Dâir: 142
Dulkadirlilere Ait Mimarî Eserler: 143
El-Hades (Göynük) �ehri: 144
Endülüs Devleti'nin Kurulu�u, Yükseli�i ve Y�k�l���, I: 145
Endülüs Devleti'nin Kurulu�u, Yükseli�i ve Y�k�l���, II: 146
Eski Türk Devletlerinde A�a Unvan�: 147
Eski Türk Devletlerinde Para: 148
Eski Türk Elleri III: 149
Eski Türk Elleri Kankl�lar: 150
Eski Türk Elleri Karluklar I: 151
Eski Türk Elleri Karluklar II: 152
Eski Türk Elleri Karluklar III: 153
Eski Türk Elleri K�pçaklar I: 154
Eski Türk Elleri K�pçaklar II: 155
Eski Türk Elleri K�rg�zlar: 156
Eski Türk Elleri Kimekler : 157
Eski Türk Elleri Uygurlar: 158
Eski Türk Erkeklerinde K�yafet ve Küpe Takma Âdetlerine Dair Notlar: 159
Eski Türk Kad�nlar�: 160
141 F. Sümer., “Do�u ve Güneydo�u Anadolu'nun Tarihimizdeki Yeri”, TY, Cilt: I, Say�: 2, Nisan 1959, s. 13-14.
Bu makale Üniversite ve Köy Dergisi’nde de yay�nlanm��t�r. Üniversite ve Köy Dergisi, Cilt: II, Say�: 7, Ekim 1967, s. 28-29.
142 F. Sümer., “Dö�erler'e Dâir”, TM, Cilt: X (1951-53), 1953, s. 139-158. 143 F. Sümer., “Dulkadirlilere Ait Mimarî Eserler”, Kubbealt� Akademi Mecmuas�, Cilt: VII, Say�: 2, Nisan
1978, s. 12-16. 144 F. Sümer., “El-Hades (Göynük) �ehri”, TDTD, Say� 81, Eylül 1993, s. 4-8. 145 F. Sümer., “Endülüs Devleti'nin Kurulu�u, Yükseli�i ve Y�k�l���, I”, RTM, Cilt: VI, Say�: 71, Kas�m 1955, s.
4186-4191. 146 F. Sümer., “Endülüs Devleti'nin Kurulu�u, Yükseli�i ve Y�k�l���, II”, RTM, Cilt: VI, Say�: 72, Aral�k 1955, s.
4242-4246. 147 F. Sümer., “Eski Türk Devletlerinde A�a Unvan�”, TDA, Say�: 38, Ekim 1985, s. 58-66. (�ngilizce özetle). 148 F. Sümer., “Eski Türk Devletlerinde Para”, Son Ça� Dergisi, Say�: 12, Haziran 1962, s. 25-27. 149 F. Sümer., “Eski Türk Elleri III”, TDTD, Say�: 94, Ekim 1994, s. 10-18. 150 F. Sümer., “Eski Türk Elleri Kankl�lar”, TDTD, Say�: 93, Eylül 1994, s. 16-19. 151 F. Sümer., “Eski Türk Elleri Karluklar I”, TDTD, Say�: 87, Mart 1994, s. 12-19. 152 F. Sümer., “Eski Türk Elleri Karluklar II”, TDTD, Say�: 88, Nisan 1994, s. 10-14. 153 F. Sümer., “Eski Türk Elleri Karluklar III”, TDTD, Say�: 89, May�s 1994, s. 17-22. 154 F. Sümer., “Eski Türk Elleri K�pçaklar I”, TDTD, Say�: 92, A�ustos 1994, s. 7-10. 155 F. Sümer., “Eski Türk Elleri K�pçaklar II”, TDTD, Say�: 93, Eylül 1994, s. 12-15. 156 F. Sümer., “Eski Türk Elleri K�rg�zlar”, TDTD, Say�: 96, Aral�k 1994, s. 6-13. 157 F. Sümer., “Eski Türk Elleri Kimekler ”, TDTD, Say�: 91, Temmuz 1994, s. 13-16. 158 F. Sümer., “Eski Türk Elleri Uygurlar”, TDTD, Say�: 98, �ubat 1995, s. 7. 159 F. Sümer., “Eski Türk Erkeklerinde K�yafet ve Küpe Takma Âdetlerine Dair Notlar”, TY, Cilt: I, Say�: 238,
Kas�m 1954, s. 367-369.
42
Eski Türkler'de �sim Koyma Geleneklerinden: Ats�z: 161
Eski Türklerde Musiki ve Oyun : 162
Eski Türkler'de Ya�mur ve Kar Ya�d�rma Âdeti: 163
Eski Türklerin Millî Yeme�i Tutmaç: 164
Eyyûbî Hükümdar� El-Melikü'1-Adil ve Kom�ular�: 165
Fatih Sultan Mehmed'in Son Seferi: 166
Fâtih Türk Kavimleri: 167
Fâtih'in Anadolu Birli�inin Gerçekle�tirilmesindeki Mühim ve Büyük Rolü: 168
Fâtih'in Kanunnamesi: 169
Fâtih'in �ahsiyet ve Karakteri: 170
Fâtih'in Türk ve Dünya Tarihindeki Mevkii: 171
Fâtih ve Rum Patri�i: 172
Fâtih'in Vefat� Hadisesi: 173
Gagavuzlar'�n Asl� I: 174
Gagavuzlar'�n Asl� II: 175
Gazneliler Devrinde Büyük Bir Türk Beyi: 176
Gök-Türkler'de Adlar: 177
Orhun Abideleri Kahraman� Gültekin I: 178
160 F. Sümer., “Eski Türk Kad�nlar�”, TY, Cilt: III, Say�: 236, Eylül 1954, s. 191-194. 161 F. Sümer., “Eski Türkler'de �sim Koyma Geleneklerinden: Ats�z”, Milli Kültür, Say�: 47, Aral�k 1984, s. 4-5.
Bu makale Türk Edebiyat� ve Folklorunda Yeni Görü�ler adl� kitapta da yay�nlanm��t�r. Türk Edebiyat� ve Folklorunda Yeni Görü�ler, Cilt: I, Ankara 1985, s. 23-27.
162 F. Sümer., “Eski Türklerde Musiki ve Oyun”, TDTD, Say�: 30, Haziran 1989, s. 11-21. 163 F. Sümer., “Eski Türkler'de Ya�mur ve Kar Ya�d�rma Âdeti”, RTM, Cilt: IV, Say�: 44, A�ustos 1953, s.
2533-2535. 164 F. Sümer., “Eski Türklerin Millî Yeme�i Tutmaç”, TDTD, Say�: 90, Haziran 1994, s. 11 -15. 165 F. Sümer., “Eyyûbî Hükümdar� El-Melikü'1-Adil ve Kom�ular�”, TDA, Say�: 72, �ubat 1991, s. 11-24
(�ngilizce özetle). 166 F. Sümer., “Fatih Sultan Mehmed'in Son Seferi”, TDTD, Say�: 53, May�s 1991, s. 31-39. Bu yaz� "Fâtih'in
Son Seferi Hangi Devlete Kar�� idi?" ad�yla "Ekrem Hakk� Ayverdi Hat�ra Kitab�”nda da yay�nlanm��t�r: Ekrem Hakk� Ayverdi Hat�ra Kitab�, �stanbul 1995, s. 369-372.
167 F. Sümer., “Fâtih Türk Kavimleri”, RTM, Cilt: V, Say�: 51, Mart 1954, s. 2981-2982. 168 F. Sümer., “Fâtih'in Anadolu Birli�inin Gerçekle�tirilmesindeki Mühim ve Büyük Rolü”, RTM, Cilt: IV,
Say�: 41, May�s 1953, s. 2289-2291. 169 F. Sümer., “Fâtih'in Kanunnamesi”, RTM, Cilt: IV, Say�: 41, May�s 1953, s. 2295-2298. 170 F. Sümer., “Fâtih'in �ahsiyet ve Karakteri”, RTM, Cilt: IV, Say�: 41, May�s 1953, s. 2285-2288. 171 F. Sümer., “Fâtih'in Türk ve Dünya Tarihindeki Mevkii”, RTM, Cilt: IV, Say�: 41 (May�s 1953), s. 2292-
2294. 172 F. Sümer., “Fâtih ve Rum Patri�i”, RTM, Cilt: IV, Say�: 41, May�s 1953, s. 2322-2324. 173 F. Sümer., “Fâtih'in Vefat� Hadisesi”, RTM, Cilt: IV, Say�: 41, May�s 1953, s. 2326-2328. 174 F. Sümer., “Gagavuzlar'�n Asl� I”, TDTD, Say�: 52, Nisan 1991, s. 9-12. 175 F. Sümer., “Gagavuzlar'�n Asl� II”, TDTD, Say�: 53, May�s 1991. s. 8-12. 176 F. Sümer., “Gazneliler Devrinde Büyük Bir Türk Beyi”, TDA, Say�: 50, Nisan 1987, s. 109-115. 177 F. Sümer., “Gök-Türkler'de Adlar”, TDA, Say�: 68, Ekim 1990, s. 9-17. 178 F. Sümer., “Orhun Abideleri Kahraman� Gültegin I”, TDTD, Say�: 31, Temmuz 1989, s. 32-33.
43
Gültekin II: 179
Gültekin III: 180
Halk Türküleri: 181
Hunlar ve Attila: 182
Irak Türklerinin Tarihine K�sa Bir Bak��: 183
�lhanl� Hükümdarlar�ndan Abaka, Argun Hanlar ve Ahmed-i Celâyîr: 184
�ran'da Ya�ayan Türk Oymaklar� - Kara-Gözlüler: 185
�ran'da Ya�ayan Türk Oymaklar� - Ka�kaylar: 186
�slâm Âleminde Türk Hâkimiyeti: 187
Kaçarlar Devrinde Türk Oymaklar�: 188
Kaçarlar Devrinde Türkçe �ah�s Adlar� : 189
Kanunî Süleyman'�n Talihsiz O�lu �ehzade Bayezit ve Ac�kl� Sergüze�ti:190
Kervanlar ve Kervansaraylar: 191
Köro�lu : 192 Bu makale �slam Ansiklopedisi’nde (TDV) yay�nlanm��t�r.
Köro�lu, Kizir-o�lu Mustafa ve Demirci-o�lu �le �lgili Vesikalar: 193
Krallara Taç Giydiren Osmanl� Veziriazam�: 194
Memlükler ve Türk Tarihi I : 195
Memlükler ve Türk Tarihi II : 196
Memlükler ve Türk Tarihi III : 197
O�uz Ad�n�n Men�ei: 198
179 F. Sümer., “Gültegin II”, TDTD, Say�: 32, A�ustos 1989, s. 4-12. 180 F. Sümer., “Gültegin III”, TDTD, Say�: 33, Eylül 1989, s. 4-10. 181 F. Sümer., “Halk Türküleri”, Folklor Postas�, Cilt: I, Say�: 1, Ekim 1944, s. 12. 182 F. Sümer., “Hunlar ve Attila”, RTM, Cilt: II, Say�: 19, 1951, s. 809. 183 F. Sümer., “Irak Türklerinin Tarihine K�sa Bir Bak��”, TY, Cilt: 1, Say�: 5, Temmuz 1959, s. 9-11. Bu makale
Türk Kültürü dergisinde de yay�nlanm��t�r. TK, Cilt: XV, Say�: 180, Ekim 1977, s. 44-50 (758-764). 184 F. Sümer., “�lhanl� Hükümdarlar�ndan Abaka, Argun Hanlar ve Ahmed-i Celâyîr”, Belleten, Cilt: LIII, Say�:
206, Nisan 1989, s. 175-197. 185 F. Sümer., “�ran'da Ya�ayan Türk Oymaklar� - Kara-Gözlüler”, TK, Cilt: XI, Say�: 122, Aral�k 1972, s. 102-
103. 186 F. Sümer., “�ran'da Ya�ayan Türk Oymaklar� – Ka�kaylar”, TK, Cilt: X, Say�: 120, Ekim 1972, s. 1238-1241. 187 F. Sümer., “�slâm Âleminde Türk Hâkimiyeti”, RTM, Cilt: V, Say�: 52, Nisan 1954, s. 3036-3039. 188 F. Sümer., “Kaçarlar Devrinde Türk Oymaklar�”, SAD, Cilt: V-VI, Ankara 1981, s. 3080-3087. 189 F. Sümer., “Kaçarlar Devrinde Türkçe �ah�s Adlar�”, TDTD, Say�: 38, Ocak 1990, s. 4-9. 190 F. Sümer., “Kanunî Süleyman'�n Talihsiz O�lu �ehzade Bayezit ve Ac�kl� Sergüze�ti”, RTM, Cilt: III, Say�:
27 (1952), s. 1321-1325. 191 F. Sümer., “Kervanlar ve Kervansaraylar”, RTM, Cilt: IV, Say�: 40, Nisan 1953, s. 2165-2168. 192 F. Sümer., “Köro�lu”, TDTD, Say�: 2, �ubat 1987, s. 2-7. 193 F. Sümer., “Köro�lu, Kizir-o�lu Mustafa ve Demirci-o�lu �le �lgili Vesikalar”, TDA, Say�: 47 (1987), s. 9-46. 194 F. Sümer., “Krallara Taç Giydiren Osmanl� Veziriazam�”, RTM, Cilt: III, Say�: 28 (1952), s. 1385-1387. 195 F. Sümer., “Memlükler ve Türk Tarihi I”, TDTD, Say�: 46, Ekim 1990, s. 3-6. 196 F. Sümer., “Memlükler ve Türk Tarihi II”, TDTD, Say�: 47, Kas�m 1990, s. 3-5. 197 F. Sümer., “Memlükler ve Türk Tarihi III”, TDTD, Say�: 48, Aral�k 1990, s. 3-6.
44
O�uz Destan�:199
O�uzlar I: 200
O�uzlar II: 201
O�uzlar III: 202
O�uzlar IV: 203
O�uzlar V: 204
O�uzlar VI: 205
O�uzlar VII: 206
O�uzlar VIII: 207
O�uzlar IX: 208
Orhun Âbideleri: 209
Orta Asya Tarihi Hakk�nda Ara�t�rmalar I - Barç�nl�� Kent. Seyhun Boylar�nda Bir Türk
Prensesinin Ad�n� Ta��yan �ehir: 210
Orta Asya'n�n Büyük Kâ�ifi Dr. Sven Hedin: 211
Osman Gazi'nin Silah Arkada�lar�ndan Mihal Gazi: 212
Osmanl� Devleti'nin Kurulu�u �le �lgili Baz� Meseleler Üzerinde Ara�t�rmalar: 213
Osmanl� Devrinde Anadolu'da Derebeyleri: 214
Osmanl� Devrinde Anadolu'da Kay�lar (Les Kay� en Anatolie Sous I'Empire Ottoman): 215
Osmanl� Devrinde Anadolu'da O�uz Boylar�: 216
Osmanl� Devrinde Anadolu'da Ya�ayan Baz� Üçoklu O�uz Boylar�na Mensup Te�ekküller:217
198 F. Sümer., “O�uz Ad�n�n Men�ei”, TK, Cilt: XIV, Say�: 158, Aral�k 1975, s. 80. 199 F. Sümer., “O�uz Destan�”, RTM, Cilt: II, Say�: 20, 1951, s. 889. 200 F. Sümer., “O�uzlar I”, TDTD, Say�:3, Mart 1987, s. 30-34. 201 F. Sümer., “O�uzlar II”, TDTD, Say�:4, Nisan 1987, s. 4-7. 202 F. Sümer., “O�uzlar III”, TDTD, Say�:5, May�s 1987, s. 41-44. 203 F. Sümer., “O�uzlar IV”, TDTD, Say�:6, Haziran 1987, s. 5-9. 204 F. Sümer., “O�uzlar V”, TDTD, Say�:7, Temmuz 1987, s. 13-16. 205 F. Sümer., “O�uzlar VI”, TDTD, Say�:8, A�ustos 1987, s. 21-23. 206 F. Sümer., “O�uzlar VII”, TDTD, Say�:9, Eylül 1987, s. 22-27. 207 F. Sümer., “O�uzlar VIII”, TDTD, Say�:10, Ekim 1987, s. 2-6. 208 F. Sümer., “O�uzlar IX”, TDTD, Say�:11, Kas�m 1987, s. 2-7. 209 F. Sümer., “Orhun Âbideleri”, TY, Cilt: I, Say�: 239, Aral�k 1954, s. 444-449. 210 F. Sümer., “Prensesinin Ad�n� Ta��yan �ehir”, TDTD, Say�: 79, Temmuz 1993, s. 5-9. 211 F. Sümer., “Orta Asya'n�n Büyük Kâ�ifi Dr. Sven Hedin”, RTM, Cilt: V, Say�: 57, Eylül 1954, s. 3344-3347. 212 F. Sümer., “Osman Gazi'nin Silah Arkada�lar�ndan Mihal Gazi”, TDTD, Say�: 50, �ubat 1991, s. 3-8. 213 F. Sümer., “Osmanl� Devleti'nin Kurulu�u �le �lgili Baz� Meseleler Üzerinde Ara�t�rmalar”, TDTD, Say�: 51,
Mart 1991, s. 3-9. 214 F. Sümer., “Osmanl� Devrinde Anadolu'da Derebeyleri”, RTM, Cilt: V, Say�: 59, Kas�m 1954, s. 3485-3487. 215 F. Sümer., “Osmanl� Devrinde Anadolu'da Kay�lar (Les Kay� en Anatolie Sous I'Empire Ottoman)”, Belleten,
Cilt: XII, Say�: 47 (1948), s. 575-614.�ngilizce özet, s. 614-615 216 F. Sümer., “Osmanl� Devrinde Anadolu'da O�uz Boylar�”, AÜ DTCFD, Cilt: VII, Say�: 2, Haziran 1949, s.
321-385.
45
Osmanl� �mparatorlu�u'nda Asl� Türk Olmayan Sadrazamlar: 218
Osmanl� Padi�ahlar�n�n Mizaç ve Karakterleri: 219
Osmanl� Saray�nda Kad�n: 220
Osmanl� Tarihinde Celâlîlik: 221
Osmanl� Türklerinde Spor: 222
Osmanl�lar ve Türklük: 223
Osmanl�larda Kad�n ve Aile Hayat�: 224
Osmanl�lar�n Kavmi Men�eleri: 225
Osmanl�lar�n Mensup Bulundu�u Boy – Kay�lar: 226
Özel Say�m�zdaki Makalelere Dair: 227
Özengiler (Stirrups): 228
Ramazan-o�lu Mahmud Bey: 229
Ramazan-o�ullar�na Dair Baz� Yeni Bilgiler: 230
Rodos'un Fethi: 231
Saltuklular: 232
Selçuk �mparatorlu�u'nun Kurulu�u ve Tu�rul Bey: 233
Selçuklular Devrinde Ticaret: 234
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, I. Uvak-o�lu Ats�z: 235
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, II. Harizm�âh Ats�z: 236 217 F. Sümer., “Osmanl� Devrinde Anadolu'da Ya�ayan Baz� Üçoklu O�uz Boylar�na Mensup Te�ekküller”, �Ü
�FM, Cilt: XI, Say�: I-4 (1952), s. 437-508. 218 F. Sümer., “Osmanl� �mparatorlu�u'nda Asl� Türk Olmayan Sadrazamlar”, RTM, Cilt: IV, Say�: 43, Temmuz
1953, s. 2438-2440. 219 F. Sümer., “Osmanl� Padi�ahlar�n�n Mizaç ve Karakterleri”, RTM, Cilt: VII, Say�: 80, A�ustos 1956, s. 482-
485. 220 F. Sümer., “Osmanl� Saray�nda Kad�n”, RTM, Cilt: VI, Say�: 68, A�ustos 1955, s. 4010-4012. 221 F. Sümer., “Osmanl� Tarihinde Celâlîlik”, RTM, Cilt: III, Say�: 33 (1952), s. 1722-1726. Bu makale Türk
Yurdu adl� dergide de yay�nlam��t�r. Türk Yurdu, Nr. 242, Mart 1955, s. 695-701. 222 F. Sümer., “Osmanl� Türklerinde Spor”, RTM, Cilt: IV, Say�: 39, Mart 1953, s. 2102-2107. 223 F. Sümer., “Osmanl�lar ve Türklük”, TDTD, Say�: 75, Mart 1993, s. 14-30. 224 F. Sümer., “Osmanl�larda Kad�n ve Aile Hayat�”, RTM, Cilt: VI, Say�: 67, Temmuz 1955, s. 3934-3939. 225 F. Sümer., “Osmanl�lar�n Kavmi Men�eleri”, RTM, Cilt: V, Say�: 53, May�s 1954, s. 3077-3080. 226 F. Sümer., “Osmanl�lar�n Mensup Bulundu�u Boy – Kay�lar”, TK, Cilt: X, Say�: 118, A�ustos 1972, s. 1048-
1049. 227 F. Sümer., “Özel Say�m�zdaki Makalelere Dair”, SAD, Cilt: III (1971, Malazgirt Zaferi Özel Say�s�, 900. Y�l),
s. IX-XI. 228 F. Sümer., “Özengiler (Stirrups)”, Antik Dergisi, Say�: 13, Nisan 1986, s. 38-46. 229 F. Sümer., “Ramazan-o�lu Mahmud Bey”, TDA, Say�: 63 (1990), s. 149-153. 230 F. Sümer., “Ramazan-o�ullar�na Dair Baz� Yeni Bilgiler”, TDA, Say�: 33, Aral�k 1984, s. 1-10. 231 F. Sümer., “Rodos'un Fethi”, RTM, Cilt: V, Say�: 50, �ubat 1954, s. 2902-2905. 232 F. Sümer., “Saltuklular”, SAD, Cilt: III (1971), s. 391-432. 233 F. Sümer., “Selçuk �mparatorlu�u'nun Kurulu�u ve Tu�rul Bey”, RTM, Cilt: III, Say�: 26 (1952), s. 1257. 234 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Ticaret”, TDA, Say�: 83 (1994), s. 11-16. 235 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, I. Uvak-o�lu Ats�z”, TDA, Say�: 43, A�ustos 1986, s. 133-
134.
46
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri III: 237
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri IV: 238
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri V: 239
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, VI. Abak, Alpku�: 240
Selçuklular Devrinde Türk Beyleri VII: 241
Selçuklular Devrinde Türkiye'de Madenler: 242
Selçuklular ve Alp Arslan: 243
Tahtac�lar: 244
Tarihimizde Bilinmeyen �ahsiyetlerden Ahi Ahmed-Ahiçuk, Abdal Be� ve Aba : 245
Tarihte Büyük Roller Oynam�� Türk Kavimleri: 246
Tarihte Kullan�lm�� Ba�l�ca Takvimler: 247
Tarihte Türkmen As�ll� Hanedanlar: 248
Türk Ad�yla Tarih Sahnesine Ç�kan Türkler: 249
Türk Cumhuriyetleri Hangi Ellerden Geliyor?: 250
Türk Çad�rlar�: 251
Türk Destanlar� I: 252
Türk Destanlar� II: 253
Türk Destanlar� III: 254
Türk Destanlar� IV Ergenekon Destan�: 255
236 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, II. Harizm�âh Ats�z”, TDA, Say�: 44, Ekim 1986, s. 1-7. 237 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri III”, TDA, Say�: 49 (1987), s. 11-16. 238 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri IV”, TDA, Say�: 51 (1989), s. 43-52. 239 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri V”, TDA, Say�: 61 (1989), s. 9-25. 240 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, VI. Abak, Alpku�”, TDA, Say�: 71, Nisan 1991), s. 9-16. 241 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri VII”, TDA, Say�: 73, A�ustos 1991, s. 19. (�ngilizce özetle). 242 F. Sümer., “Selçuklular Devrinde Türkiye'de Madenler”, MÜ FE Fak. Türklük Ara�t�rmalar� Dergisi,
Say�: 4 (1988), s. 159-164. Bu makale Türkiye �ktisat� adl� dergide de yay�nlanm��t�r. Türkiye �ktisat�, Say�: 7, 1990, s. 72-75.
243 F. Sümer., “Selçuklular ve Alp Arslan”, TY, Cilt: I, Say�: 6, A�ustos 1959, s. 22-24. 244 F. Sümer., “Tahtac�lar”, TDTD, Say�: 82, Ekim 1993, s. 8-12. 245 F. Sümer., “Tarihimizde Bilinmeyen �ahsiyetlerden Ahi Ahmed-Ahiçuk, Abdal Be� ve Aba”, TDTD, Say�:
44, A�ustos 1990, s. 11-16. 246 F. Sümer., “Tarihte Büyük Roller Oynam�� Türk Kavimleri”, RTM, Cilt: V, Say�: 50, �ubat 1954, s. 2884-
2888. 247 F. Sümer., “Tarihte Kullan�lm�� Ba�l�ca Takvimler”, RTM, Cilt: V, Say�: 60, Aral�k 1954, s. 3541-3542-
3551. 248 F. Sümer., “Tarihte Türkmen As�ll� Hanedanlar”, TDTD, Say�: 83, Kas�m 1993, s. 7-16. 249 F. Sümer., “Türk Ad�yla Tarih Sahnesine Ç�kan Türkler”, RTM, Cilt: V, Say�: 49, Ocak 1954, s. 2830-2834. 250 F. Sümer., “Türk Cumhuriyetleri Hangi Ellerden Geliyor”, TDTD, Say�: 90, Haziran 1994, s. 16-22. 251 F. Sümer., “Türk Çad�rlar�”, RTM, Cilt: V, Say�: 56, A�ustos 1954, s. 3292-3293. 252 F. Sümer., “Türk Destanlar� I”, TDTD, Say�: 61, Ocak 1992, s. 7-18. 253 F. Sümer., “Türk Destanlar� II”, TDTD, Say�: 62, �ubat 1992, s. 6-22. 254 F. Sümer., “Türk Destanlar� III”, TDTD, Say�: 63, Mart 1992, s. 4-17. 255 F. Sümer., “Türk Destanlar� IV Ergenekon Destan�”, TDTD, Say�: 64, Nisan 1992, s. 7-23.
47
Türk Destanlar� V: 256
Türk Destanlar� VI: 257
Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� I: 258
Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� II: 259
Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� III: 260
Türk Destanlar� VIII Köro�lu Destan�: 261
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� I: 262
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� II: 263
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� III: 264
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� IV: 265
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� V: 266
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� VI: 267
Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� VII: 268
Türk Tarihinde Atç�l�k ve Binicilik: 269
Türk-�slâm Devletlerinde Türk Kültürü: 270
Türk-�slâm Tarihinde ��çi-��veren �li�kileri: 271
Türkiye Kültür Tarihine Umûmî Bir Bak��: 272
Türkiye Türklerinin Atalar� O�uzlar: 273
Türkiye Türklerinin Atalar� Olan O�uzlar (Türkmenler)’�n Yüz �ekli: 274
Türkiye'nin Do�u�u: 275
256 F. Sümer., “Türk Destanlar� V”, TDTD, Say�: 65, May�s 1992, s. 5-15. 257 F. Sümer., “Türk Destanlar� VI”, TDTD, Say�: 66, Haziran 1992, s. 4-10. 258 F. Sümer., “Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� I”, TDTD, Say�: 67, Temmuz 1992, s. 5-14. 259 F. Sümer., “Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� II”, TDTD, Say�: 68, A�ustos 1992, s. 5-16. 260 F. Sümer., “Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� III”, TDTD, Say�: 69, Eylül 1992, s. 4-11. 261 F. Sümer., “Türk Destanlar� VIII Köro�lu Destan�”, TDTD, Say�: 70, Ekim 1992, s. 4-13. 262 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� I”, TDTD, Say�: 71, Kas�m 1992, s. 4-10. 263 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� II”, TDTD, Say�: 72, Aral�k 1992, s. 4-9. 264 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� III”, TDTD, Say�: 73, Ocak 1993, s. 4-10. 265 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� IV”, TDTD, Say�: 74, �ubat 1993, s. 4-13. 266 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� V”, TDTD, Say�: 75, Mart 1993, s. 6-13. 267 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� VI”, TDTD, Say�: 76, Nisan 1993, s. 10-16. 268 F. Sümer., “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� VII”, TDTD, Say�: 77, May�s 1993, s. 5-16. 269 F. Sümer., “Türk Tarihinde Atç�l�k ve Binicilik”, Lâle Dergisi, Say�: 3, Aral�k 1985, s. 22-27. 270 F. Sümer., “Türk-�slâm Devletlerinde Türk Kültürü”, TE, Say�: 123, Ocak 1984, s. 62-63. 271 F. Sümer., “Türk-�slâm Tarihinde ��çi-��veren �li�kileri”, Endüstriyel �li�kiler Y�ll���, �stanbul 1984, s. 17-
31. 272 F. Sümer., “Türkiye Kültür Tarihine Umûmî Bir Bak��”, AÜ DTCFD, Cilt: XX, Say�: 3-4, Temmuz-Aral�k
1962, s. 213-244. 273 F. Sümer., “Türkiye Türklerinin Atalar� O�uzlar”, TY, Cilt: I, Say�: 3, May�s 1959, s. 22-24. 274 F. Sümer., “Türkiye Türklerinin Atalar� Olan O�uzlar (Türkmenler)’�n Yüz �ekli”, TDTD, Say�: 78, Haziran
1993, s. 13-17. 275 F. Sümer., “Türkiye'nin Do�u�u”, TDA, Say�: 60 (1989), s. 1-10.
48
Türklerde Avc�l�k: 276
Türkler'de Bayrak ve Tu�: 277
Türklerde Tarih Boyunca A��k: 278
Türklerin �slamiyet’e Girmeleri : 279
Türkmen Kad�nlar� Hakk�nda Notlar : 280
Türkmenistan Türkiye Türklerinin Orta Asya'daki En Yak�n Karde�idir: 281
Türkmenistan: 282
Türkmenistan'da Tarihî �ehirler: Nesâ I: 283
Türkmenistan'da Tarihî �ehirler: Nesâ II: 284
Türkmenler: 285
X. As�rda Dedelerimiz O�uz Türklerinin Hayat�: 286
X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler I: 287
X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler II: 288
X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler III: 289
X. Yüzy�lda O�uzlar: 290
XI. Yüzy�ldaki Türk Aleminden Mü�ahadeler: 291
XII. Yüzy�l�n Ortalar�nda Ba�dad'da Yap�lan Bir �enlik: 292
XIII. Yüzy�l�n En Büyük Ahilerinden Ahi Ahmed �ah : 293
XIV. Yüzy�lda Türkiye: 294
XV. As�rdan �tibaren Anadolu'dan �ran'a Vuku Bulan Göçler: 295
276 F. Sümer., “Türklerde Avc�l�k”, RTM, Cilt: IV, Say�: 42, Haziran 1953, s. 2404-2406. 277 F. Sümer., “Türkler'de Bayrak ve Tu�”, RTM, Cilt: V, Say�: 58, Ekim 1954, s. 3397-3399. 278 F. Sümer., “Türklerde Tarih Boyunca A��k”, TDA, Say�: 76, �ubat 1992, s. 41-49. 279 F. Sümer., “Türklerin �slamiyet’e Girmeleri”, TDTD, Say�: 42, Haziran 1990, s. 5-9. 280 F. Sümer., “Türkmen Kad�nlar� Hakk�nda Notlar”, TDTD, Say�: 31, Temmuz 1989, s. 4-13. 281 F. Sümer., “Türkmenistan Türkiye Türklerinin Orta Asya'daki En Yak�n Karde�idir”, Ortado�u Gazetesi,
Cilt: XXIX, Say�: 8845, 19 Aral�k 1993, s. 4-5. 282 F. Sümer., “Türkmenistan”, TDTD, Say�: 83, Aral�k 1993, s. 7-14. 283 F. Sümer., “Türkmenistan'da Tarihî �ehirler: Nesâ I”, TDTD, Say�: 91, Temmuz 1994, s. 17-22. 284 F. Sümer., “Türkmenistan'da Tarihî �ehirler: Nesâ II”, TDTD, Say�: 92 (A�ustos 1994), s. 11-16. 285 F. Sümer., “Türkmenler”, TDTD, Say�: 86, �ubat 1994, s. 8-13. 286 F. Sümer., “X. As�rda Dedelerimiz O�uz Türklerinin Hayat�”, RTM, Cilt: III, Say�: 27 (1952), s. 1339-1342. 287 F. Sümer., “X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler I”, TDTD, Say�:1, Ocak 1987, s. 13-14. 288 F. Sümer., “X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler II”, TDTD, Say�: 5, May�s 1987, s. 7-8. 289 F. Sümer., “X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler III”, TDTD, Say�: 12, Aral�k 1987, s. 2-4. 290 F. Sümer., “X. Yüzy�lda O�uzlar”, AÜ DTCFD, Cilt: XVI, Say�: 3-4, Eylül-Aral�k 1958, s. 131-162. 291 F. Sümer., “XI. Yüzy�ldaki Türk Aleminden Mü�ahadeler”, Kubbealt� Akademi Mecmuas�, Cilt: XII, Say�:
I (1983), s. 19-26. 292 F. Sümer., “XII. Yüzy�l�n Ortalar�nda Ba�dad'da Yap�lan Bir �enlik”, TDA, Say�: 84, Haziran 1993, s. 2-5. 293 F. Sümer., “XIII. Yüzy�l�n En Büyük Ahilerinden Ahi Ahmed �ah”, TDTD, Say�: 43, Temmuz 1990, s.3-6. 294 F. Sümer., “XIV. Yüzy�lda Türkiye”, Yüzy�llar Boyunca Türk Sanat� (14. Yüzy�l) (Haz. O. Arslanapa),
1977, s. 5-15.
49
XV. Yüzy�lda Türk Âleminde Millî �uurun Canlanmas�: 296
XVI. As�rda Anadolu, Suriye ve Irak'ta Ya�ayan Türk A�iretlerine Umûmî Bir Bak��: 297
Yabanlu Pazar�. Selçuklular Devrinde Anadolu'da Kurulan Milletleraras� Bir Fuar (Yabanlu
Pazar� an International Foir in Anatolia During The Seljuk Period): 298
Y�va O�uz Boyuna Dair:299
Yörükler: 300
Yunus Emre Devrinde Türkiye'nin Sosyal Durumu: 301
Yürük K�z� Türküsü: 302
Yürük ve Türkmen Güzelleri: 303
Ç- TEBL��LER
A�aç-eriler: 304 Bu tebli�i Belleten’de yay�nlanm��t�r.
Azerbaycan'�n Türkle�mesi Tarihi'ne Umûmî Bir Bak��: 305 Bu tebli�i Belleten’de
yay�nlanm��t�r.
Dede Korkut Destanlar�nda Baz� Hayvanlara Dair: 306
Dede Korkut Destanlar�ndaki Baz� Ku�lar Hakk�nda: 307
Diyarbak�r �ehri Yönetimi ve Yöresinde �nal-o�ullar� Beyli�i: 308
Erzurum'da Tepsi Minare (Saat Kulesi)'nin Banii Kimdir?: 309
�spanyol Elçisi R.G. Glavijo'nun Türkiye �le �lgili Mü�ahedeleri: 310
Kaçarlar Devrinde Türkçe �ah�s Adlar�: 311 295 F. Sümer., “XV. As�rdan �tibaren Anadolu'dan �ran'a Vuku Bulan Göçler”, TY, Cilt: I, Say�: 234, Temmuz
1954, s. 36-42. 296 F. Sümer., “XV. Yüzy�lda Türk Âleminde Millî �uurun Canlanmas�”, TY, Cilt: I, Say�: 4, Haziran 1959, s.
13-15. 297 F. Sümer., “XVI. As�rda Anadolu, Suriye ve Irak'ta Ya�ayan Türk A�iretlerine Umûmî Bir Bak��”, �Ü �FM,
Cilt: XI, Say�: I-4 (1952), s. 509-522. 298 F. Sümer., “Yabanlu Pazar�. Selçuklular Devrinde Anadolu'da Kurulan Milletleraras� Bir Fuar (Yabanlu
Pazar� an International Foir in Anatolia During The Seljuk Period)”, TDA, Say�: 37, A�ustos 1985, s. 1-99. 299 F. Sümer., “Y�va O�uz Boyuna Dair”, TM, Cilt: IX (1946-1951), s. 151-166. 300 F. Sümer., “Yörükler”, TDTD, Say�: 85, Ocak 1994, s. 7-15. 301 F. Sümer., “Yunus Emre Devrinde Türkiye'nin Sosyal Durumu”, TDTD, Say�:52, Nisan 1991, s.3-8. 302 F. Sümer., “Yürük K�z� Türküsü”, FP, Cilt: I, Say�: 3, Aral�k 1944, s. 13. 303 F. Sümer., “Yürük ve Türkmen Güzelleri”, FP, Cilt: I, Say�: 2, Kas�m 1944, s. 12, 19. 304 F. Sümer., VI. Türk Tarih Kongresi (20-26 Ekim 1961, Ankara), Belleten, Cilt: XXVI, Say�: 103, Temmuz
1962, s. 521-528.; VI. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara 1967, s. 171. 305 F. Sümer., V. Türk Tarih Kongresi (12-17 Nisan 1956, Ankara), Belleten, Cilt: XXI, Say�: 83, Temmuz 1957,
s. 429-447. 306 F. Sümer., I. Uluslararas� Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Cilt: II, Ankara 1976, s. 321-323. 307 Sümer., I. Uluslararas� Türk Folklor Semineri (8-14 Ekim 1973, Ankara) Bildirileri, Ankara 1974, s. 155-158. 308 F. Sümer., I-II. Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri (II: 1-2 Haziran 1992, Konya) Bildirileri,
Konya 1993, s. 111-118. 309 F. Sümer., IV. Milletleraras� Türk Sanat� Kongresi (10-15 Eylül 1971, Aix-En-Provence). 310 F. Sümer., Osmanl� Öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Komitesi Uluslararas� Sempozyumu (30
Haziran - 4 Temmuz 1981), Madrid.
50
Karamano�ullar�-Venedik Münasebetleri: 312
Kay� Boyu ve Karakeçililer: 313 Bu tebli�i TDTD’de yay�nlanm��t�r.
Köro�lu'nun Tarihî �ahsiyeti Hakk�nda Baz� Vesikalar: 314 Bu tebli�i SAD’de yay�nlanm��t�r.
Malazgirt Sava��na Kat�lan Türk Be�leri: 315
Mara� ve Mara�l�lar Hakk�nda: 316
Mevlânâ ve O�ullar�n�n Türkmen Beyleri ile Münasebetleri: 317
Muazzam Muzaffereddin Gök Börü: 318
Müverrih Hâf�z-� Ebrû'nun Eserleri Hakk�nda: 319
Safevî Devleti'ni Kuran Toplulu�un Etnik ve Co�rafi Men�ei: 320
Selçuklu Devrine Ait Vakfiyelerin Mahiyeti ve Bunlar�n Yay�nlanmas�: 321
Selçuklular Devrinde Türkçe Unvanlar: 322
The Igdish in The History of The Saldjukide of Turkey: 323 Bu tebli�i TDA’da yay�nlanm��t�r.
The Seljuk Turbehs and The Tradition of Embalming: 324
The Turks in Eastern Asia Minor in The Eleventh Century: 325
Türk Seyyah� Mehmed Emin'e Göre 1877'de Türkmenistan ve Hive Hanl���: 326
Türkmenistan Türkmenlerinin Mensup Bulunduklar� O�uz Boylar�: 327
Anadolu'daki Türk Hal�c�l���na Dair En Eski Tarihî Kay�tlar: 328 Bu tebli�i, �ngilizce özetle
birlikte TDA dergisinde yay�nlanm��t�r.
311 F. Sümer., IV. Millî Türkoloji Kongresi (19-23 Ekim 1981, �stanbul), TDTD, Say�: 38, �ubat 1990, s. 4-9. 312 F. Sümer., I. Uluslararas� Venedik Tarih ve Medeniyeti Kongresi (1-5 Haziran 1968, Venedik). 313 F. Sümer., I. Osmanl� Sempozyumu (Eylül 1984, Sö�üt) Bildirileri, Eski�ehir 1985, s. 23-26.; TDTD, Say�:
34, Ekim 1989, s. 4-8. 314 F. Sümer., Uluslar aras� Folklor ve Halk Edebiyat� Semineri Bildirileri, Konya 1976, s. 113-117. 315 F. Sümer., Malazgirt Zaferinin 900. Y�ldönümü Uluslararas� Sempozyumu (21-25 A�ustos 1971, Erzurum),
SAD, Say�: IV (1975), s. 197-207. 316 F. Sümer., Kahramanmara� I. Kurtulu� Sempozyumu (1986, Kahramanmara�) Bildirileri, Ankara 1987, s. 39-
41. 317 F. Sümer., Mevlânâ’n�n 700. Ölüm Y�ldönümü Dolay�s�yla Uluslararas� Mevlâna Semineri (15-17 Aral�k
1973, Ankara) Bildirileri, Türkiye �� Bankas� Kültür Yay�nlar�, Ankara 1973, s. 42-54. 318 F. Sümer., Kutlu Do�um Haftas� Sempozyumu (8-14 Eylül 1992, Ankara), Kutlu Do�um: 3. Hz. Muhammed
ve Gençlik, Ankara 1995, s. 1-4. 319 F. Sümer., V. Türk Tarih Kongresi (12-17 Nisan 1956, Ankara).
320 F. Sümer., VII. Arabistik ve �slâmî �limler Kongresi (15-22 A�ustos 1974, Göttingen). 321 F. Sümer., Osmanl� Öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Sempozyumu, (24-26 Eylül 1974, Napoli). 322 F. Sümer., II. Milletleraras� Türkoloji Kongresi (4-9 Ekim 1976, �stanbul) Tebli� özetleri, s. 33. 323 F. Sümer., XXIX. Milletleraras� Müste�rikler Kongresi (16-22 Temmuz 1973, Paris), Türkçe çevirisi:
"Selçuklu Tarihinde ��di�ler (The Igdish in Seljukid History)", TDA, Say�: 35, Nisan 1985, s. 9-23. 324 F. Sümer., Atti del Secondo Congresso �nternazionale di Arte Turca (Venezia, 26-29 Settembre 1963), Napoli
1965, s. 245-248. 325 F. Sümer., Proceedings of the XIII. th. International Congress of Byzantine Studies (Oxford, 5-10 September,
1996), London 1967, s. 439-441. 326 F. Sümer., Orta Asya Medeniyetleri Kongresi (26 Eylül-5 Ekim 1972), A�kabat 1972. 327 F. Sümer., XII. Türk Tarih Kongresi (12-16 Eylül 1994, Ankara) Bildiri Özetleri, Ankara 1994, s. 43-44. 328 F. Sümer., I. Milletleraras� Türk Hal� Kongresi (7-14 Ekim 1984, �stanbul), TDA, Say�: 32 (Ekim 1984-Türk
Hal�lar� Özel Say�s�), s. 44-54. �ngilizce Çevirisi: "Early Historical References to Turkoman Carpet Weaving
51
XIII. Yüzy�lda Türkiye'nin �çtimâi Durumu: 329
XIX. Yüzy�lda Çukurova'da �çtimaî Hayat: 330 Bu tebli�i, TDA dergisinde yay�nlanm��t�r.
Yavuz Selim Halifeli�i Devr Ald� m�?: 331 Bu tebli�i, TDTD ve geni�letilmi� olarak
Belleten’de yay�nlanm��t�r.
Yunus Emre Ça��nda Türkiye'nin Siyasal, Sosyal ve Kültürel Tarihine Genel Bir Bak��: 332
D- NEKROLOJ�
Bahaeddin Hoca: 333
Hocam�z�n Hayat� ve Eserleri: 334
Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç: 335
Prof. Necati Lugal: 336
E-KONU�MALAR
�slâm Tarihinde Denizcilik (El Milahatü'I-Bahriyetü fi Tarihi'l-�slâm/Navigation in The
History of �slam): 337
Prof. Dr. Osman Turan: 338
Tarihte �lk uluslararas� Fuar (Yabanlu Pazar� Üzerine Bir Konu�ma): 339
F-MÜLAKATLAR
"Fâtih Devri Mimarî ve �ehircilik Anlay���" Hakk�nda E. H. Ayverdi ve F. Sümer'le Yap�lan
Bir Konu�ma: 340
"O�uzlar'da Yaprak Dökümü (Prof. Dr. F. Sümer'le Yap�lan Son Görü�me)": 341
in Anatolia", Hal�, J. and P. Weldon, Oriental Carpet and Textile Studies, I., New-York-London 1985, s. 36-40.
329 F. Sümer., �slamic Council of Europe'un "�slâm Âlemi Festivali" Münasebetiyle Düzenledi�i Kongre (1976, Londra).
330 F. Sümer., CIÉPO (Osmanl� Öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Komitesi) VII. Sempozyumu (7-11 Eylül 1986) Bildirileri, Ankara 1994, s. 231-235, TDA, Say�: 48 (1987), s. 9-12.
331 F. Sümer., XI. Türk Tarih Kongresi (5-9 Eylül 1990, Ankara), TDTD, Say�:54, Haziran 1991, s.3-9.; Belleten, Cilt: LVI, Say�: 217, Aral�k 1992, s. 675-701.
332 F. Sümer., Uluslararas� Yunus Emre Semineri (6-8 Eylül 1971) Bildirileri, Ankara 1971, s. 248-258. 333 F. Sümer., “Bahaeddin Hoca”, TDA, Say�: 65, Nisan 1990, (Prof. Dr. Bahaddin Ögel'e Arma�an Say�s�)", s.
15-18. 334 F. Sümer., Necati Lugal Arma�an�, Ankara 1968, s. XIII-XVI. 335 F. Sümer., Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç, Yeni �stanbul Gazetesi, 18 Ocak 1962. 336 F. Sümer., Prof. Necati Lugal, Belleten, Cilt: XXVIII, Say�: 110, Nisan 1964, s. 305-309. 337 F. Sümer., �slam Konferans� Te�kilat� Üye Ülkeler Ula�t�rma Bakanlar� I. Toplant�s�, �stanbul 1987, s. 38-50. 338 F. Sümer., F. Köprülü, Z.V. Togan ve O. Turan’� Anma Toplant�s� (3 �ubat 1979), �stanbul 1979. Ayr�ca, T.
Baykara, TK, Cilt: XVII, Say�: 197, Mart 1979, s. 61(317).’de de yay�nlanm��t�r. 339 F. Sümer., Tarihte �lk uluslararas� Fuar (Yabanlu Pazar� Üzerine Bir Konu�ma), �stanbul Sanayi Odas�
Dergisi, Cilt: XX, Say�: 237, Ocak 1985, s. 52-55. 340 M. Mente�eo�lu., “Fâtih Devri Mimarî ve �ehircilik Anlay���”, TE, Say�: 43, May�s 1977, s. 26-31.
52
G- TENK�D-TASH�H VE �LAVELER
Bertold Spuler, �ran Mo�ollar� Siyaset, �dare ve Kültür �lhanl�lar Devri, 1220-1350",
1939'da Leipzig'te bas�lm�� olan nüshadan dilimize çeviren: Cemal Köprülü, Ankara 1957
(19872), (Türk Tarih Kurumu Yay�n�). "Düzeltmeler ve Ekler" (K�sm�n� Haz�rlayan): F.
Sümer, s. 535-572. Düzeltmeler ve Ekler: Eser, ancak bas�ld�ktan sonra F. Sümer taraf�ndan
incelenmi�tir. Bu inceleme sonucunda a�a��daki cetvelleri yapm��t�r:342
- "I- Tercümeye Ait Düzeltmeler" (s. 537-545): Burada çeviriye ait düzeltmeler yer alm��t�r.
- "II- Kitapta geçen ki�i, yer, eser adlar� ve deyimlerin Türkçe'deki �ekilleri cetveli" (s. 547-
550): Eserin as�l Almanca metninde, yazar�n kulland��� transkripsiyon sistemindeki ki�i, yer
ve eser adlar� ile deyimlerin pek ço�u çeviride de aynen korunmu�tur. Bu hususun, özellikle
meslekten olmayan okurlar�n eserden lay�k� ile yararlanmalar�n� güçle�tirece�i sebebiyle, bu
cetvelde ki�i, yer ve eser adlar� ile deyimlerin Türkçe �ekilleri gösterilmi�tir.
- "III- Eserdeki baz� bilgiler hakk�nda" (s. 551-561): Bu cetvelde, özellikle Türkiye tarihi ile
ilgili olarak, eserde verilen baz� bilgiler hakk�ndaki F. Sümer'in tenkitleri bulunmaktad�r. Bu
cetvele, ayr�ca Türkiye'de çe�itli görevlerde bulunmu� olan Mo�ol askerî ricaline dair yine
Sümer taraf�ndan yap�lm�� bir liste eklenmi�tir ("Türkiye'de Muhtelif Memuriyetlerde
Bulunan Mo�ol Askerî Ricalinin Listesi" (s. 563-572).
H- ANS�KLOPED�LERDE YER ALAN MADDELER�
Diyanet �slam Ansiklopedisi:
Abaka: 343
Abbas: 344
Abbas I: 345
Abbas II: 346
Abbas b. Ahmed b. Tolun: 347
Abdurrahman b. Togayürek: 348
Abi� Hatun: 349 341 G. Göngül., “O�uzlar'da Yaprak Dökümü”, TE, Sa s. 34-36. 342 Ar�k., a.g.m., s. 962. 343 F. Sümer., “Abaka” Maddesi, �slam Ansiklopedisi, TDV Yay., �stanbul, Cilt: I, s. 8. 344 F. Sümer., “Abbas” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 17. 345 F. Sümer., “Abbas I” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 17-19. 346F. Sümer., “Abbas II” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 19-20. 347 F. Sümer., “Abbas b. Ahmed b. Tolun” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s.21. 348 F. Sümer., “Abdurrahman b. Togayürek” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 176.
53
Af�in: 350
Agaci: 351
A�a: 352
A�a Muhammed �ah: 353
A�açeriler: 354
Ahlat: 355
Ahlat�ahlar: 356
Ahmed Celayir: 357
Akkoyunlular: 358
Aksungur El-Ahmedîli: 359
Alâeddin Bey: 360
Argun*:361
Argun (�lhanl� Hükümdar�): 362
Arslan Argun: 363
Arslan�ah b. Tu�rul: 364
Ats�z b. Muhammed: 365
Av�ar: 366
Av�arl�lar: 367
Bayat: 368
Bay�nd�r: 369
Bü�düz: 370 349 F. Sümer., “Abi� Hatun” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 310-311. 350 F. Sümer., “Af�in” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 440-441. 351 F. Sümer., “Agaci” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 447. 352 F. Sümer., “A�a” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 451-452. 353 F. Sümer., “A�a Muhammed �ah” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 455. 354 F. Sümer., “A�açeriler” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 460-461. 355 F. Sümer., “Ahlat” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 19-22. 356 F. Sümer., “Ahlat�ahlar” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 24-28. 357 F. Sümer., “Ahmed Celayir” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 53-54. 358 F. Sümer., “Akkoyunlular” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 270-274. 359 F. Sümer., “Aksungur el-Ahmedîli” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 297-298. 360 F. Sümer., “Alâeddin Bey” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 321-323. * Orta Asya’da bir hayvan ismi. 361 F. Sümer., “Argun” Maddesi, a.g.e., Cilt: III, s. 355. 362 F. Sümer., “Argun” Maddesi, a.g.e., Cilt: III, s. 355-357. 363 F. Sümer., “Arslan Argun” Maddesi, a.g.e., Cilt: III, s. 399-400. 364 F. Sümer., “Arslan�ah b. Tu�rul” Maddesi, a.g.e., Cilt: III, s. 404-406. 365 F. Sümer., “Ats�z b. Muhammed” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 91-92. 366 F. Sümer., “Av�ar” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 160-164. 367 F. Sümer., “Av�arl�lar” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 164-166. 368 F. Sümer., “Bayat” Maddesi, a.g.e., Cilt: V, s. 218-219. 369 F. Sümer., “Bay�nd�r” Maddesi, a.g.e., Cilt: V, s. 245-246.
54
Çavuldur: 371
Çepni: 372
Dihkan: 373
Dodurga: 374
Dokuz O�uzlar: 375
Dö�er: 376
Eymir: 377
Has Bey: 378
��dir: 379
��di�: 380
Kaçarlar: 381
Karaevli: 382
Karakeçili: 383
Karakoyunlular: 384
Karamano�ullar�: 385
Kark�n: 386
Kas�m Pa�a, Güzelce: 387
Ka�kay: 388
Kay�: 389
Keykâvus I: 390
Keykâvus II: 391
370 F. Sümer., “Bü�düz” Maddesi, a.g.e., Cilt: VI, s. 483. 371 F. Sümer., “Çavuldur” Maddesi, a.g.e., Cilt: VIII, s. 235-236. 372 F. Sümer., “Çepni” Maddesi, a.g.e., Cilt: VIII, s.269-270. 373 F. Sümer., “Dihkan” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 289-290. 374 F. Sümer., “Dodurga” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 486. 375 F. Sümer., “Dokuz O�uzlar” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 500-502. 376 F. Sümer., “Dö�er” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 514-515. 377 F. Sümer., “Eymir” Maddesi, a.g.e., Cilt: XI, s. 551-552. 378 F. Sümer., “Has Bey” Maddesi, a.g.e., Cilt: XVI, s. 271-272. 379 F. Sümer., “��dir” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXI, s. 523-524. 380 F. Sümer., “��di�” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXI, s. 524-525. 381 F. Sümer., “Kaçarlar” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 51-53. 382 F. Sümer., “Karaevli” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 391. 383 F. Sümer., “Karakeçili” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 427-428. 384 F. Sümer., “Karakoyunlular” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 434-438. 385 F. Sümer., “Karamano�ullar�” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 454-460. 386 F. Sümer., “Kark�n” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 498-499. 387 F. Sümer., “Kas�m Pa�a Güzelce” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXIV, s. 547. 388 F. Sümer., “Ka�kay” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 20-22. 389 F. Sümer., “Kay�” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 77-78. 390 F. Sümer., “Keykâvus I” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 352-353.
55
Keykubad I: 392
Keykubad II: 393
Keykubad III: 394
K�l�çarslan IV: 395
K�n�k: 396
K�z�k: 397
K�z�larslan: 398
Kimek: 399
Kitab-� Diyarbekriyye: 400
Köro�lu: 401
Köseda� Sava��: 402
Kutalm��: 403
MEB �slam Ansiklopedisi:
Karakoyunlular: 404
Kay�: 405
Kas�m Pa�a, Güzelce: 406
K�z�larslan (Osman Muzaffer Al-Din): 407
Kimek: 408
Mengücekler: 409
Mesud (Masud b. Muhammed Tapar): 410
391 F. Sümer., “Keykâvus II” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 355-357. 392 F. Sümer., “Keykubad I” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 358-359. 393 F. Sümer., “Keykubad II” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 359-360. 394 F. Sümer., “Keykubad III” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 360-361. 395 F. Sümer., “K�l�çarslan IV” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 404-405. 396 F. Sümer., “K�n�k” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s. 418-419. 397 F. Sümer., “K�z�k” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s.542-543. 398 F. Sümer., “K�z�larslan” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXV, s.544. 399 F. Sümer., “Kimek” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXVI, s. 25-26. 400 F. Sümer., “Kitab-� Diyarbekriyye” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXVI, s. 75. 401 F. Sümer., “Köro�lu” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXVI, s. 268-270. Bu maddeyi Nurettin ALBAYRAK ile birlikte
haz�rlam��lard�r. 402 F. Sümer., “Köseda� Sava��” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXVI, s. 272-273. 403 F. Sümer., “Kutalm��” Maddesi, a.g.e., Cilt: XXVI, s. 480-481. 404 F. Sümer., “Karakoyunlular” Maddesi, �slam Ansiklopedisi, MEB Yay., �stanbul , Cilt: VI, s. 292-305. 405 F. Sümer., “Kay�” Maddesi, a.g.e., Cilt: VI, s. 359-362. 406 F. Sümer., “Kas�m Pa�a Güzelce” Maddesi, a.g.e., Cilt: VI, s. 386-388. 407 F. Sümer., “K�z�larslan” Maddesi, a.g.e., Cilt: VI, s. 787-789. 408 F. Sümer., “Kimek” Maddesi, a.g.e., Cilt: VI, s. 809-810. 409 F. Sümer., “Mengücekler” Maddesi, a.g.e., Cilt: VII, s. 713-718. 410 F. Sümer., “Mesud” Maddesi, a.g.e., Cilt: VIII, s. 135-141.
56
O�uzlar: 411
Pehlivan (Nusreddin Ebu Cafer Muhammed Cihan Pehlivan): 412
Ramazano�ullar�: 413
Tatar (Orta �arkta Tatarlar): 414
Teke veya Tekke: 415
Teküder (Tekuder): 416
Tokuz (Dokuz) O�uzlar: 417
Tu�rul �ah: 418
Turgut Alp: 419
Turguteli: 420
Turgutlular: 421
Türk Ansiklopedisi:
Begdili: 422
Bo�a veya Buka Han: 423
Boy: 424
Bozk�r: 425
Bozulus: 426
Bozok: 427
Cavidaniye: 428
Cemel Vakas�: 429
Cihangir: 430
411 F. Sümer., “O�uzlar” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 378-387. 412 F. Sümer., “Pehlivan” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 545-548. 413 F. Sümer., “Ramazano�ullar�” Maddesi, a.g.e., Cilt: IX, s. 612-620. 414 F. Sümer., “Tatar (Orta �arkta Tatarlar)” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-I, s. 58-61. 415 F. Sümer., “Teke veya Tekke” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-I, s. 123-124. 416 F. Sümer., “Teküder” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-I, s. 144-145. 417 F. Sümer., “Tokuz (Dokuz) O�uzlar” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-I, s. 420-427. 418 F. Sümer., “Tu�rul �ah” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-II, s. 41-44. 419 F. Sümer., “Turgut Alp” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-II, s. 119-120. 420 F. Sümer., “Turguteli” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-II, s. 120. 421 F. Sümer., “Turgutlular” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII-II, s. 120-122. 422 F. Sümer., “Begdili” Maddesi, Türk Ansiklopedisi, Cilt: VI, s. 15. 423 F. Sümer., “Bo�a veya Buka Han” Maddesi, a.g.e., Cilt: VII, s. 168. 424 F. Sümer., “Boy” Maddesi, a.g.e., Cilt: VII, s. 478-479. 425 F. Sümer., “Bozk�r” Maddesi, a.g.e., Cilt: VIII, s. 7-8. 426 F. Sümer., “Bozulus” Maddesi, a.g.e., Cilt: VIII, s. 12-13. 427 F. Sümer., “Bozok” Maddesi, a.g.e., Cilt: VIII, s. 80. 428 F. Sümer., “Cavidaniye” Maddesi, a.g.e., Cilt: X, s. 37. 429 F. Sümer., “Cemel Vakas�” Maddesi, a.g.e., Cilt: X, s. 149-150. 430 F. Sümer., “Cihangir” Maddesi, a.g.e., Cilt: X, s. 500.
57
Ça�nigir: 431
Çavl�: 432
Çorma�un ya da Çorma�an Noyan: 433
Çökürmi�: 434
The Encyclopaedia Of Islam (New Ed�t�on):
Bayat: 435
Bay�nd�r: 436
Begdili: 437
Çepni: 438
Döger: 439
Eymir: 440
Kadjar (Ka�kay): 441
Karagözlü: 442
Karakoyunlu: 443
Karamano�ullar�: 444
Kas�m Pa�a: 445
Kay�: 446
Khass Beg or Aslan Beg b. Balang�r�: 447
431 F. Sümer., “Ça�nigir” Maddesi, a.g.e., Cilt: XI, s. 387. 432 F. Sümer., “Çavl�” Maddesi, a.g.e., Cilt: XI, s. 399-400. 433 F. Sümer., “Çorma�un ya da Çorma�an Noyan” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII, s. 114-115. 434 F. Sümer., “Çökürmi�” Maddesi, a.g.e., Cilt: XII, s. 118-119. 435 F. Sümer., “Bayat” Maddesi, The Encyclopaedia Of Islam (New Ed�t�on), Cilt:I, s. 1117. 436 F. Sümer., “Bay�nd�r” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 1133. 437 F. Sümer., “Begdili” Maddesi, a.g.e., Cilt: I, s. 1159. 438 F. Sümer., “Çepni” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 20. 439 F. Sümer., “Döger” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 613-614. 440 F. Sümer., “Eymir” Maddesi, a.g.e., Cilt: II, s. 724. 441 F. Sümer., “Kadjar” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 317. 442 F. Sümer., “Karagözlü” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 577-578. 443 F. Sümer., “Karakoyunlu” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 584-588. 444 F. Sümer., “Karamano�ullar�” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 619-625. 445 F. Sümer., “Kas�m Pa�a” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 722. 446 F. Sümer., “Kay�” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 812-813. 447 F. Sümer., “Khass Beg or Aslan Beg b. Balang�r�” Maddesi, a.g.e., Cilt: IV, s. 1097.
58
III. BÖLÜM – F�K�RLER� VE �AHS�YET�
B�R TAR�HÇ� OLARAK FARUK SÜMER
Faruk Sümer, tarihçi olmaya daha lise y�llar�nda karar vermi� ve lise bitti�inde
�stanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nü tercih etmi�tir. Büyük bir sevgiyle kendisini tarih
ilmine veren Sümer, bu sevgi sayesinde dünyaca ünlü bir tarihçi olmay� ba�arm��t�r. Bir ilim
adam� olarak çevresine ���k tutmu� ve insanlar� kendi kültürünü ara�t�rmaya sevk etmi�tir.
�lkokul s�ralar�nda iken tarihe kar�� büyük bir ilgi duyan Sümer bu durumu kendisi
�öyle anlat�r.
“Daha ilkokuldayken içtimai ilimlere kar��, özellikle de tarihe kar�� son derece büyük
bir ilgim vard�. �lkokuldayken lise tarih kitaplar�n� ezberlemi�tim. Sahaflarda o kitaplar�
bulabilirsiniz. Atatürk’le devri kitaplar�, kal�n ve Atatürk tarihe merakl� oldu�u için milli
ruhla yaz�lm�� kapsaml� kitaplard�. Ortaokula geçince onlar beni tatmin etmemeye ba�lad�.
Ara�t�rmaya, okumaya devam ettim. Ben eski yaz�y� annemden ö�rendim. �lk okudu�um eseri
hat�rlar�m merhum Ahmet Refik'in "Bizans Kar��s�nda Türkler." Ondan sonra Beyaz�t'taki
Umumi Kütüphaneye gider eski yaz� tarih kitaplar�n� okurdum. O y�llarda yaz tatilimde
sabahtan ö�leye kadar kütüphanede çal���r, ö�leden sonra denize giderdik.”448
Üniversite e�itimi s�ras�nda okuldaki hocalar�n�n takdirini toplam�� ve onlar�n
deste�ini alm��t�r. Bunu kendisi �u �ekilde anlatmaktad�r:
“Okulda eski gelenek devam ediyordu. �stikbal gördükleri ö�renciyi destekleyip,
elinden tutuyorlard�. K�saca hocalar� ö�renciye sahip ç�kard�. Ben de gece gündüz çal��t�m.
Burs alm��t�m, onu hak etmeye çal���yordum.”449
448 Güngül., a.g.m., s. 35-36. 449 Güngül., a.g.m., s. 35.
59
Üniversite e�itimi boyunca tarih bilgisini artt�rmaya çal��m�� ve kendisini bu alanda
yeti�tirmi�tir. Sümer üniversiteye intisap etmeyi dü�ünmü� ancak baz� nedenlerden dolay� bu
iste�i mezun oldu�u �stanbul Üniversitesi’nde de�il Ankara Üniversitesi’nde gerçekle�mi�tir.
Sümer üniversiteye girdikten sonra sürekli çal��arak kendisini geli�tirmi� ve k�sa sürede
yükselerek profesör olmu�tur.
Sümer, çal��ma düzeni hakk�nda �u bilgiyi vermektedir. “Benim çal��ma düzenim gece
üzerine kurulmu�tur. Gece çal���r, gündüz gider çal��malar�m� veririm.”450
Ömrünü Türk tarihinin ara�t�r�lmas�na adam�� ve çal��malar�na maddi bir kar��l�k
beklemeden devam etmi�tir. Sümer, kendi ifadesi ile bu durumu aç�klar. “Kimse çal��man�z
için ne para veriyor, ne de maa��n�za zam yap�yor.” Yine çal��malar�na b�kmadan usanmadan
devam etmi� ve �u ifadeyi kullanm��t�r. “Allah bana ne kadar müsaade ederse ben de
çal��maya, yazmaya devam edece�im.”451 Öyle de olmu�tur.
Faruk Sümer, Türk kültürünün ö�renilmesine, ara�t�r�lmas�na ve korunmas�na büyük
önem vermi�tir. Bu durumu �smail Hakk� Bey �u �ekilde anlat�r:
“Türk milleti için en temel eserlerin sahibi, ömrünün en son fasl�nda dahi Türklük için
eserler yazmaktan kendisini sorumlu hisseden hocam merhum Faruk Sümer, dünya
Türklü�ünün ve özellikle Müslüman O�uz Türkleri (Türkmenler)'nin �����d�r. Merhumun
sa�l���nda kendisine birçok defalar ara�t�rma, ayd�nlanma için ba�vurdu�umda yok olma
tehlikesiyle kar�� kar��ya bulunan de�erlerimizin sa�l�kl�, do�ru ve ayr�nt�l� bir �ekilde en
h�zl� bir çal��ma yöntemiyle belgelenmesi için görev ve sorumluluk a��lam��t�r. Türk tarihinin,
kültür ve medeniyetinin hiç zaman kaybetmeden ortaya ç�kar�lmas�yla yetinmeyip, ömrü
boyunca Türkmenlerin içinde bir aile ferdi gibi sevilmi�, say�lm��t�r. 1975-76 y�llar�nda
�stanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuar�’nda Türk Kültürü ve �nk�lâp Tarihi derslerini
veren Sümer, sanatç�, pek zarif ve s�cac�k alâkas�yla biz ö�rencilerini adeta büyülemi�,
ö�renciler ve konservatuar�n her hafta yolunu gözledi�i bir �ahsiyet olmu�tur. Derslerimizde
‘Arkada�lar eski Türkler ve bilhassa Türk k�zlar� ata binerler ve her sabah süt içerlerdi. Onun
için zarif, ince yap�l� ve kilosuz idiler’ diyerek bizlere yüce soyumuzu tan�t�rd�.”452
450 Güngül., a.g.m., s. 35. 451 Güngül., a.g.m., s. 35. 452 �. H. Akyolo�lu., “Türkmenlerin I���� Prof. Dr. Faruk Sümer”, TDA, �ubat 1996, Say�: 100, s. 63-64.
60
Bu ifadeler Sümer’in eski Türk kültürünü ara�t�rma ve gelecek nesillere aktarma
çabas� içinde oldu�unu ve Türk olmaktan gurur duydu�unu göstermesi bak�m�ndan önemlidir.
Sümer’in �u ifadeleri de bu fikrimizi güçlendirmektedir.
“Merak, medeniyetin yükselmesinde en büyük âmildir. �nsan merak edecek ki
ara�t�rma yaps�n. Avrupal�lar�n ilerlemesinin tek sebebi merakl� olmalar�ndand�r. Bizde bu
merak biraz zay�f. Köylüye sorars�n "�u ku�un ad� nedir?", "Bir ku�", der. Okumu�lar da
onlardan farkl� de�il. Okulunu bitirir, çoluk çocu�a kar���r, tamam. Adam kas�l�p duruyor
dahiliye mütahas�s� oldu diye. Ama elinde okudu�u bir kitap yok. Doktor olmu� ya tamam
kitaplar rafa.”453
Faruk Sümer’in ara�t�rmaya verdi�i önemi Prof. Dr. Turan Yazgan �u �ekilde ifade
eder:
“Türkiye Dil ve Tarih alanlar�nda, Atatürk'ün ölümünden sonra, sür'atle bo�lu�a
dü�ürülmü�tür. 250 milyonluk bir milletin tarih ve dil sahas�nda yeterli ilim üretecek yeterli
say�da elemanlar� yeti�tirememi� olmas� gerçekten üzüntü vericidir. Pe� pe�e kaybetti�i büyük
âlimlerinin yerlerini dolduracak gençler vas�f itibariyle yeterli olsalar da miktar itibariyle
maalesef yeterli olmaktan çok uzakt�rlar. Bir taraftan 57 üniversitenin ö�retim üyesi ihtiyac�,
di�er taraftan bütün Türk dünyas�nda yeniden yaz�lmas� �art olan tarih ve dil kitaplar�n�n
ortaya ç�kard��� ihtiyac� kar��lamaktan çok uza��z. Türk �ivelerini bilen her ülke ve toplulukta
görev alacak normal elemanlardan da tamamen mahrumuz.
Faruk Sümer Hoca bu bo�lu�a daima i�aret etmi�tir. Kendisi insan üstü bir gayretle,
son nefesine kadar, üzerine dü�eni fazlas�yla yapmaya çal��m��t�r. Gerek Türk Dünyas� Tarih
Dergimizin her say�s�na, gerek Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Dergimizin her say�s�na
muntazam olarak orijinal ara�t�rma ve incelemeleriyle k�ymet kazand�rm��t�r.”454
Akyolo�lu ise, Faruk Sümer’in tarihimizin ara�t�r�lmas�na verdi�i önemi �u �ekilde
anlat�r:
“1984 y�l�nda ilk kez yap�lan Milletleraras� Türk Hal�c�l�k Kongresi’nde kendileri
taraf�ndan temin olunan bir Osmanl� Eyeri'ni Atatürk Kültür Merkezinde sergilemi�ler, eyerin
üzerine de "Cella Turcica" yazd�rm��lard�. Cella Turcica, Türkçe'den Latin ve t�p diline geçen
453 Güngül., a.g.m., s. 35. 454 Yazgan., a.g.m., s. 11.
61
tek Türkçe sözcük olup, kafatas� içinde hipofiz bezini bar�nd�ran bir kemi�in ad�d�r. Buras�
tüm hormonlar�n hakimi olan orkestra �efi diye adland�r�lan bir yer. ��te kültür tarihimizin en
can al�c� ö�elerini Sümer hocam�zdan ö�renerek milletimiz hakk�nda k�ymetli bilgilere
ula�t�k.
Kendisiyle birlikte yapt���m�z ara�t�rmalarda, yeni yeti�en çocuklar�m�za �slâm
menk�belerini, din büyüklerinin örnek davran��lar�n� ve dinî hikâyeleri anlatmak gerekti�ini,
bunlar�n en güzel ve en ö�retici yol oldu�unu söylemi�tir. �stiklâl sava�� gazilerimizin birer
birer göçtüklerini duydu�unda çok üzüldü�ünü, bunlar�n hat�ralar�n�n derlenmedi�ini söyler,
ilgisizlikten pek �ikâyetçi olurdu. Bu uyar�lar�yla birlikte çevremde rastlad���m birkaç gazinin
hat�ralar�n� alabildi�imi söyledi�imde, bundan büyük sevinç duyard�.”455
Faruk Sümer, tarihimizin ara�t�r�lmas�ndan duydu�u memnuniyeti �öyle
anlatmaktad�r:
“1993 y�l�nda Türkmenistan Cumhurba�kan� Türkmenba�� beni arad�. Kendisi tarihine
ve kültürüne oldukça, ba�l� birisi. Ekim ay�ndaki ba��ms�zl���n 2. y�l� törenlerine kat�lmak
üzere beni de davet etti. Büyük bir resmi geçit düzenlendi. Büyükelçilerin bulundu�u k�s�mda
oturuyordum. Bizim Mehteran Bölü�ü geçerken elçiler, 'Türk imparatorlu�unun uzun y�llar
dünyay� nas�l idare etti�ini �imdi daha iyi anl�yoruz’ dediler.
Bu törenlerden sonra Türkmenba�� beni "Türkmen alimler Akademisi Üyeli�i" ile
onurland�rd�. Geçen may�s ay�nda tekrar davet ettiler. Mahdum Kulu �enlikleri dolay�s�yla
ödül verdiler. A�kabat'ta çal��an Türk mühendislere ve bana madalya takt�lar. Çad�r Park,
Mahdum Kulu Park�’nda konu�ma yapt�m. Bana Türkmenistan vatanda�l��� ve bir pasaport
verildi. Böylece çifte vatanda� oldum.”456
Sümer tarih ara�t�rmac�l���na yeni bir boyut getirmi� ve masa ba�� tarihçili�i yerine
mekan tarihçili�ine önem vermi�tir. Yapt��� çal��malar�n pek ço�unda ara�t�rd��� konunun
geçti�i mekan� inceleyerek o co�rafyada ya�ayan insanlarla görü�me yoluna gitmi�tir. Bu
�ekilde daha sa�l�kl� bilgi edinen Sümer’in bu tür çal��malar�ndan bir kaç�n� zikretmemiz
yerinde olacakt�r.
455 Akyolo�lu., a.g.m., s. 65. 456 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 19.
62
Ünlü destan kahraman� Köro�lu hakk�nda bilgi toplarken; Köro�lu’nun ya�ad���
co�rafyay� kar�� kar�� gezmi�tir. Bunu Akyolo�lu �öyle anlat�r:
“Sümer, memleketimin en büyük destan kahraman� Köro�lu'yu da en gerçekçi bilgi ve
belgelere dayanarak ortaya ç�karmay� ba�arm��t�r. Köro�lu hakk�nda ya�ad��� çevre olan
Bolu, Gerede, Dörtdivan ve K�br�sç�k'la yetinmemi�, Anadolu'da Sivas, Tokat, Kayseri
illerinin köylerinde de ara�t�rmalar yapm��t�r.”457
Faruk Sümer’in tarihi ara�t�rmalarda mekâna verdi�i önemi ve bu u�urdaki çabas�n�
Prof. Dr. Turan Yazgan da �u �ekilde anlat�r:
“Yabanlu Pazar�, Türklerde Atç�l�k ve Binicilik, Türklerde �ehircilik gibi kitaplar�n�n
haz�rlanmas�nda daima yan�nda bulundum, ilgili yerlerde kar�� kar�� dola�t�k. Etekleri karla
dolu oldu�u bir zamanda Zamant� Kalesine e�ek s�rt�nda ç�kt���n� ve saatlerce inceleme
yapt���n� gördü�üm zaman ilim adam�nda bulunmas� gereken çileke�li�in ne oldu�unu
anlad�m. Atlar�n "Yorga" yürüyü�ünün nas�l oldu�unu tespit edebilmek için Uluda�
tepesindeki köylerde veya Konya Aksaray civar�ndaki, Kayseri P�narhisar civar�ndaki
köylerde nas�l dola�t���n� ve nas�l teferruatl� incelemeler yapt���n� takip etmekte bile kendim
güçlük çektim.”458
Faruk Sümer; toplumsal ve tarihi konulara kar�� çok duyarl� bir tarihçidir. Bunu
hayat�n�n her a�amas�nda göstermi�tir. Bu durumu kendisiyle yap�lan bir röportajda da
görmemiz mümkündür. Güngül Gülay, Türk Edebiyat� Dergisi, Aral�k 1995’de yapt���
röportajda Faruk Sümer’e güncel konularla ilgili baz� sorular yöneltmi�tir. Bu sorulara Faruk
Sümer’in verdi�i cevaplar bize kendisinin ne kadar duyarl� bir vatanda� oldu�unu göstermesi
bak�m�ndan önemlidir. �imdi bu röportajdan baz� bölümleri aktaral�m.
Türk Edebiyat�: Hocam o y�llarda �imdikilerden farl� olarak aileler çocuklar�na nas�l
bir kültür, terbiye veriyorlard�?
Faruk Sümer: O zamanki ortamda Türk musikisi ö�rendik. Yine zaman�n
icaplar�ndan caz musikisi hakk�nda bilgimiz oldu. O zamanlar öyleydi, dans ve sineman�n bile
yeri vard� gencin hayat�nda. Bununla beraber ailece �ahsiyetimiz biraz kuvvetli oldu�u için
mahalli kültürümüzü koruduk. �stanbul'a çal��mak için gelen hem�erilerimizle irtibat�m�z�
457 Akyolo�lu., a.g.m., 63-64. 458 T. Yazgan., “Faruk Sümer Hocam�z”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, �ubat 1996, Say�: 100, s. 11-12.
63
kesmemi� olmam�z da Konya kültürümüzü korumu� olmam�za bir vesiledir. Bugün dahi
Konya bölgesine ait türküleri kalbimde daima saklam���md�r. Dünyan�n neresine gitsem da o
türküler benimle beraber gelir.
Ayr�ca bizim Türk musikimiz, saz eserlerimiz ba�l� ba��na birer �aheserdir. Onlar�
dinlemekten sonsuz zevk al�r�m. Musiki de Araplar�, �ranl�lar� geçti�imizi onlar da kabul eder.
Bir tarihte Nevzat Atl��'�n Klâsik Türk Musikisi Korosu Kâhire'de Mehmet Ali Pa�a Cami’nin
yan�nda bir konser verdi. M�s�rl�lar hem hayran kald�lar, hem de k�skançl�ktan çatlad�lar.
Sonra Türk dostu, M�s�rl� bir arkada�la sohbet ederken onun söyledi�i sözler oldukça ilginçti.
O "M�s�rl�lar kendilerini �ark musikisinin en de�erli milleti sayarlar, kimseyi tan�mazlar bu
yüzden hasetliklerini mazur görün" dedi. Ben bunlar� her zaman bünyemde muhafaza ettim.
Gerçekten milli musikinin kulak ard� edilmesini kabul edemiyorum. Bütün bunlar ailemin
çocuklu�umda verdi�i terbiyenin bende ortaya ç�km�� halidir.
Bir tarihte Konya'daki hem�erilerimin yo�un �ikayetlerinden bunal�nca Radyo
idaresine mektup yazm��t�. Çünkü hem�erilerim radyoda Konya türkülerinin az çal�nd���ndan
�ikayet ediyorlard�. Radyodan bana gelen cevapta uzun da bir radyo program� göndermi�ler,
en fazla Orta Anadolu Türküleri çal�yoruz diye. Fakat ne yaz�k ki, benim de gözlemlerim
sonucunda gördü�üm "Yurttan Sesler" denilince akla sadece Do�u ve Güneydo�u Anadolu
türküleri geliyor. Çünkü sadece onlar� söyletiyorlar, ihmalci bir yönetim.
Bu arada insanlar da yazmaktan çekinmemeli, �ikayetlerini dile getirmeli. Köylü
�ikayetini sadece bana iletiyor. Fakat niçin yazm�yor, niçin hakk�n� aram�yor? Ailemin küçük
ya�ta bize verdi�i terbiyeyle biz hak-hukuk aramay� ö�rendik.459
Bu ifadelerde göstermektedir ki Sümer, Milli kültür konusunda son derece hassas
dü�ünmekte ve insanlar�nda böyle dü�ünmesi gerekti�ini savunmaktad�r. Bu amaçla gerekli
çal��malar�nda ya��lmas� taraftar�d�r. Yine Sümer’in güncel konulardaki hassasiyetini
göstermesi bak�m�ndan a�a��daki soruya verdi�i cevap önemlidir.
459 Güngül., a.g.m., s. 35.
64
Türk Edebiyat�: Hocam bir ara art niyetli ki�iler taraf�ndan bas�nda bir "Kültür
Mozayi�i" laf� ileri sürüldü. Gerçi bu pek ra�bet görmedi ama bu konuda görü�lerinizi alabilir
miyiz?
Faruk Sümer: Bu konuyu Cumhurba�kan�na da yazd�m. Adamlar ellerine alm�� bir
harita bu kadar Tahtac�, bu kadar Yörük, bu kadar Çerkez, bu kadar Laz. Bunlar o kadar cahil
ki, bizim yerli Abdal, Tahtac�, Yörükleri etnik unsur gibi gösteriyorlar. Bu farkl�l�klar�
rakama, hesaba gelmez. Yörük, Türkmen, Laz, Tahtac�, Alevi, Manav etnik deyim de�ildir.
Hepsi O�uz'dur. Bunlar iktisadi, mahalli isimdir. Bunlar� kasten al�yorlar. Cehalet içinde
sergiliyorlar. �nananlar da cehaletten inan�yor. Bu insanlar�n �ekli �emali bizden daha Türk.
Adam�n da��tt��� bro�üre bak�yorsun Ermeni 5 milyon, Alevi 15 milyon, Kürt 20 milyon.
Bunu neye dayand�r�yorsun? Elinde hangi istatistik bilgi var? Biri kalk�p da bu sorular�
sormuyor. Bu oyunlar Türkiye'yi zay�flatmak için bilerek oynan�yor.
Turan Yazgan'�n yay�nlad��� di�er haritay� ve istatistik bilgileri Tarih Mecmuas�’nda
yay�nlad�m. Turan Yazgan bunu mebuslar�n ço�una da vermi�tir.
Bu konularda duyarl� olmal�y�z. Sustu�umuz müddetçe üstümüze gelirler. "Böyle
böyle söylüyorlar" demek mazeret de�ildir. Onlar söyledi�inde �a��p kal�yoruz. Ya da sadece
k�zarak tepki gösteriyoruz. Bunlar yetmez. Kendini Türk hissedenlerin okuyup kendini
yeti�tirmesi gerekir. Türkün en büyük dü�man� cehalettir. Ondan kurtulmad�kça hiçbir
ad�m�m�z yerine ula�maz.
Alt�noluk taraf�ndan Akçay-Ören civar�nda Aynal� köyde bir ö�retmen arkada�
Türkmen müzesi kurmu�, oraya gelen yerli yabanc� müzeyi geziyor. Adamca��z bunu kendi
çabas� ile gerçekle�tirmi�. Orada Türkmenlerin k�l�k k�yafet, ya�ay�� incelikleri vs.
sergileniyor. Tabi ayr� bir hava katm�� oraya. Bu da meseleye, herkes kendi çap�nda sahip
ç�kt���nda nelerin gerçekle�ebilece�ini gösteriyor.460
Güncel konulara özellikle Türkiye ile ilgili konulara kar�� son derece duyarl� olan
Sümer, bu konularla ilgili gerekli çal��malar� ilmi ara�t�rmalar ve yay�nlar ile yapmaktad�r.
460 Güngül., a.g.m., s. 36.
65
Ayr�ca halk�m�z�n da bu konulara kar�� duyarl� olmas�n� istemekte ve Türk’ün kendi tarihini
ö�rendi�i taktirde Türkiye üzerinde böyle oyunlar�n etkisiz kalaca��n� söylemektedir.
Osmanl� Devleti hakk�nda geni� bir bilgiye sahip olan Sümer, Osmanl� Devleti’nin pek
çok unsurdan olu�mas�na ra�men iyi bir yönetim ile ayakta durmay� ba�ard���n� ifade eder.
Osmanl� mevcut halklar�n kültürüne sayg� duymu� ancak devlet kademelerinde ve resmi
i�lerde Türkçe’nin kullan�lmas�n� mecburi k�lm��t�r. Osmanl� bünyesindeki milletleri memnun
etmesini bilmi� ve uzun süre bu milletler üzerinde egemen olmu�tur. Türkleri ilgilendiren
konularda Türkçe’nin kullan�lmas�n� isteyen Sümer, özellikle ülkemizde yap�lan ilmi
faaliyetlerde s�kça kullan�lan yabanc� dillerin yerini Türkçe’nin almas�n� istemektedir. Sümer,
bunu kendisine yöneltilen soruya verdi�i cevapta �öyle aç�klar.
Türk Edebiyat�: Hocam Osmanl�, bu topluluklar� y�llarca nas�l idare etmi�ti?
Faruk Sümer: Osmanl� her türlü dilin konu�ulmas�na izin veriyordu. Çerkezce,
Bo�nakça, Arapça, Türkçe, Rumca. Fakat Devlet-i Aliye'de çal��anlar�n Türkçe bilmeleri
�artt�. 1876'daki anayasada Divanda Türkçe konu�ulmas� kanunla belirtilmi�ti.
Sadrazam ister S�rp, ister Arnavut olsun, ama Türkçe bilecek, davran��lar�n�
ayazlayacak ki kendisiyle alay edilmesin, küçük dü�mesin. Çünkü Devlet-i Aliye'nin dili
Türkçe’dir, Millet-i hâkim Türk’tür. Arap memleketlerinde dahi Türkçe okullar� aç�lm��t�r.
Yemen'de lise, Musul'da, Halep'te, �am'da askeri ve sivil meslek mektepleri. Türkçe tedrisat
ile faaliyet gösteriyor. Ayr�ca oralarda devlet dairelerinde de Türkçe i�lem görülüyor. Bayrak
tek, lisan tek.
Yavuz'dan itibaren yaz��ma Türkçe. Kanuni �spanya'ya, Fransa'ya, �ngiltere'ye kadar
Türkçe yaz�yor.
Geçen y�llarda "Türk Sanat Tarihi Kongresi" düzenlendi. Kongrenin dili �ngilizce’ydi.
Karde�im Türk Sanat tarihiyle ilgili bir kongre düzenliyorsunuz, gelenlerin Türkçe’ye ve Türk
sanat�na bir yak�nl�k duymalar� lâz�m. Daha do�rusu bu dili çat pat da olsa bilmeleri laz�m.
Siz ne demeye kongreyi �ngilizce düzenlersiniz.
66
Bunlar bizim ruhumuza ters davran��lard�r. Osmanl� batarken bile Türklü�ünü
unutmam��t�r.461
Kültürüne bu kadar ba�l� olan ve sahip ç�kan Faruk Sümer her f�rsatta ve her yerde
Türk tarihini anlatmaya çal��m��t�r. Bu amaçla kendisiyle tan��maya gelen insanlara Türk
boylar�, devletleri ve Türk Milliyetçili�i hakk�nda b�kmadan, usanmadan bilgi veren bir
tarihçimizdir. Buna en güzel örneklerden biri �udur:
“1992 y�l� içinde Faruk Sümer Hoca’n�n O�uzlar kitab�n�n 4. bask�s� ç�km��t� ve Türk
Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf�, Süleymaniye Kültür Merkezi'nde imza günü tertiplenmi�ti.
Faruk Sümer Hoca ile tan��ma imkân� arad���mdan dolay� hemen vakfa gittim ve kalabal�k
içinde f�rsat bulup Hoca'ya:
"Bas�n Yay�n Yüksekokulu’nda yüksek lisans yap�yorum. Aslen Av�ar olup Kayseri
Özlüce (Taf)’l�y�m. Tez konusu olarak da "Av�arlar" konusunu ald�m" deyince; hoca bana
bak�p;
"En büyük Av�arlar, ya�as�n Av�arlar" diye ba��rd�. Etraftaki insanlar�n garip garip
bakmas� üzerine Hoca aç�klama yapt�:
"Av�ar Türkmenleri di�er O�uz-Türkmen boylar� içinde halen boy �uuruna sahip tek
Türkmen boyudur" diyerek etraftakilere Av�arlar hakk�nda bilgiler verdi.
Prof. Dr. Faruk Sümer'in bana söyledi�i ve bütün Türkmenleri içine alan en önemli
�ey ise; Av�ar de�il, Av�ar Türkmeni oldu�umuz konusudur.
"Sizler Av�ar Türkmenlerisiniz. Her boy kendi boyunun ayn� zamanda Türkmen
oldu�unu da bilmelidir. Bu sayede birlik bozulmayacakt�r. Bütün Türkmenler ancak
Türkmenlik �uuru ile Türk Milliyetçisi olabilecektir. Av�arlar ise Türkiye Türkmenleri içinde
boy �uuruna sahip belki de tek boydur ve dolay�s�yla Türk Milliyetçili�i'nde di�er O�uz-
Türkmen boylar�na nazaran daha �uurludur. Fakat bu da yetmemektedir ve di�er Türkmen
boylar�n�n da bu �uurda olmas� gerekmektedir. Bu da ancak sizlerin vas�tas� ile olabilecektir."
diyerek Türk Milleti'nin birli�ini sa�laman�n en güzel yolunun O�uz-Türkmen boylar�n�n,
461 Güngül., a.g.m., s. 36.
67
boy �uuru yan�nda Türkmenlik ve Türk Milliyetçili�i �uuruna da sahip olmas� gerekti�inin
izah�n� uzunca yap�yordu.”462
Faruk Sümer, tarihimizi anlatmas� kadar tarihimizle ilgilenenlere de çok de�er veren
bir ki�idir. Bu nedenle özellikle Türk tarihiyle ilgilenen insanlarla bir arada olmu� ve onlara
ço�u zaman yol göstericilik yapm��t�r. Bu durumu gösteren birçok örnek vard�r. Bu
örneklerden birini Turgut Akp�nar �u �ekilde anlat�r:
“Bu de�erli tarihçimizle uzun y�llar önce sahaflarda tan��m��t�m. Türk tarihinin hemen
bütün meselelerine duydu�um ilgi nedeni ile olmal�, çabucak dostlu�unu kazanm��t�m ki,
bununla gurur duyuyorum. Görebildi�im kadar�yla o, tarihimizle ilgilenen herkesi kendine
yak�n hissederdi. 1994 y�l�nda, çevirisini yapt���m, �leti�im Yay�nlar� aras�nda "Türkler ve
Tatarlar Aras�nda" ismiyle yay�nlanan ve büyük bir ilgi gören Schiltberger'in An�lar�n�,
orijinal dili Almanca'dan Türkçe'ye çevirmemi benden isteyen hocam Faruk Sümer oldu. O bu
konuda b�kmadan beni te�vik etmi�ti. Yani eserin manevi babas� rahmetli Faruk Sümer ol-
mu�tur. Bunu yazmaktaki amac�m, hizmeti olabilecek herkesi nas�l te�vik ve sonunda takdir
ederek, sadece kendi yazd�klar� ile de�il, te�vikleriyle de tarihimize hizmetten geri
kalmad���na küçük bir örnek vermekti.”463
Faruk Sümer’in, Türkmenistan’da gördü�ü ilgiye kar��l�k kendi ülkesinde
ara�t�rmalar�na yeterince de�er verilmemesinden de �ikayetçi oldu�unu Memduh Ya�mur �u
sözleriyle ifade etmektedir:
Hoca, Türkmenistan’da çok fazla önem gördü�ü halde, Türkiye'de fazla de�er
göremedi�inden de �ikâyetçi olmaktayd�.464
Ülkemizde bilimsel çal��malara ve bilim adamlar�na çok az de�er verilmesi Sümer’i
üzmektedir. Ancak o kendi vatan�nda Türk tarihine hizmet etmek istedi�i için böyle
olumsuzluklar� dikkate almam�� ve ara�t�rmalar�na devam etmi�tir. Sümer, bir tarihçi olarak
kendisine belirledi�i hedeften hiçbir zaman sapmam�� ve çizgisini de�i�tirmemi�tir. Tarih
ilminin tarafs�zl���na sad�k kalm��t�r. Bu durumu Turgut Akp�nar �u sözleriyle anlatmaktad�r:
“�u anda, onun s�k s�k Orhun An�tlar�n�n, yaz�l� bir belge olarak kültür tarihimiz
aç�s�ndan son derece büyük olan rolünü nas�l heyecanla vurgulad���n� da, hat�rlad�m. 462 M. Ya�mur., “Prof. Dr. Faruk Sümer’in Gözüyle Av�arlar”, TDTD, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar� Vakf�,
Kas�m 1996, Say�: 119, s. 18-19. 463 Akp�nar., a.g.m., s. 42 (382). 464 Ya�mur., a.g.m., s. 19.
68
Faruk Sümer halis bir Türk idi ve Türklü�ü ile de ö�ünen ve bunu hiç unutmayan,
fakat ilmin gereklerine ve metotlar�na, milletini seven bir insan için mümkün olabilece�i
ölçüde sad�k kalabilmi� bir tarihçimiz idi.”465
Sümer tarih ilminin kurallar�na sad�k kalm�� ve do�ru bildi�i fikirlerinden hiçbir
zaman taviz vermemi�tir. Tarihi insanlar�n ve devletlerin ideolojilerine göre de�il olmas�
gerekti�i gibi yazm��t�r. Bu fikrimizi 12 Eylül döneminde kendisine verilen bir görevi
reddedi�inde görmemiz mümkündür.
Faruk Sümer, Kürtlerin Türklü�ü hakk�nda bir eser yazmas� hususundaki teklifi
reddetmi�, Türk Ansiklopedisi'nde "Türkler" maddesini yazmas� için o zamanki askeri
idarenin yapt��� teklifi daha do�rusu verdi�i "emri", "Ben emir eri de�ilim" diye reddedecek
medeni cesareti gösterebilmi�tir.466
Türk tarihi bilgini, O�uz boylar�na dair ara�t�rmalar�yla tan�nm�� olan Prof. Dr. Faruk
Sümer tüm dünyada tan�nan önemli bir tarihçimizdir. Onu dünya tarihçisi yapan eserlerinin
ba��nda O�uzlar gelir. O�uzlar kitab�n�n yaz�l�� serüveni �u �ekildedir.
Bozk�r güneydeki Alanya, Gündo�mu� ve Manavgat ilçeleri ile s�n�r kom�usu olup bu
bölgede birçok Yörük ya�ar. Bunlar�n yaylalar� ile Bozk�r köylerinin yaylalar� biti�iktir.
Yörükler, davar beslemenin yan�nda, tuz ve bu�day ticareti de yaparlar ve zaman zaman
renkli kilimleri ve giysileri ile yörüklerin deve katarlar�, masal figürleri gibi, derin bir
sessizlik içinde gelir geçerler. Bu manzara okulda tarih merakl�s� olan gencin üzerinde derin
bir etki b�rak�r. Yörüklere, Türkmenlere duydu�u ilgi böyle ba�lar. Onun bu insanlara
besledi�i içten sevgi, y�llar sonra bize Türkmenler isimli 700 sahifelik dev eseri arma�an
edecektir.467
465 Akp�nar., a.g.m., s. 43 (383). 466 Akp�nar., a.g.m., s. 43 (383). 467 Akp�nar., a.g.m., s. 43 (383).
69
Yukar�daki k�sa aç�klamadan anla��ld��� gibi onun ilmi faaliyetinin a��rl�k merkezini
O�uzlar (Türkmenler) te�kil etmi�tir. "Bozk�r" yaylalar�nda rastlad��� Yörüklere duydu�u ilgi
ve sevgi bir ömür boyunca sürmü� ve bize pek çok kitap ve ara�t�rma kazand�rm��t�r.468
Almanlar�n tabiriyle "Lebenswerk" (Hayat�n�n Büyük Eseri) O�uzlar-(Türkmenler)-
Tarihleri-Boy te�kilat�-Destanlar� idi. Bir çok defa bas�lan bu eseri için kendisi: 'Benim için en
büyük gaye olan O�uzlar adl� kitab�m� 1964 y�l�nda yazmaya ba�lad�m' diyor. 15 y�ldan fazla
süren ön çal��malara ra�men bu büyük eserin kaleme al�n��� iki y�l sürer. Bir y�l da bas�m� için
geçer. Yine kendi ifadesiyle 'Böylece dünya çap�nda meydana getirdi�i eserleri az çok bilinen,
fakat kendileri bilinmeyen O�uzlar dünyaya tan�t�lm�� oldu.' ”469
Faruk Sümer'in, Dünya Tarihçili�i bak�m�ndan önemli di�er bir eseri Safevî
Devleti’nin Kurulu�u ve Geli�mesinde Anadolu Türkleri'nin Rolü (�ah �smail ile Halefleri ve
Anadolu Türkleri, Ankara, 1976) ba�l�kl� kitab�d�r. Bu ara�t�rman�n önemi �uradan
gelmektedir. Walter Hinz, Almanlar�n en tan�nm�� �ranistlerinden biridir. Bu bilgin, oldukça
genç ya�lar�nda (30) önemli bir iddia ve tezle "Irans Aufstieg zum Nationalstaat im 15.
Jahrhundert, 1936" (15. yüzy�lda �ran'�n Millî Bir Devlet Haline Yükseli�i) diye bir eser
yazm��t�r.470
Bizde Tarih Kurumu'nca (Uzun Hasan ve �eyh Cüneyd) üst ba�l��� ile yay�nlanan bu
eserin ana tezi, ad�ndan da anla��laca�� üzere Safevi Devleti'ni Millî Bir �ran Devleti olarak
göstermesidir. Gerçi Hinz'in bu tezi baz� Bat�l� bilginlerce (Brockelmann, Rypka, Cahen)
k�saca tenkit edilmi�se de bu tez as�l, bütün belge ve delilleriyle ve aç�kl��� ile Faruk Sümer
hocam�z�n yukar�da zikredilen eseriyle cerh edilmi�tir. Kendisi bu konuda �öyle der: "Bu
eserle, �ran'da 1501 y�l�nda Safevî Devleti’ni kuran Türk unsurunun, ezici ço�unlu�unun
Anadolu'dan �ran'a göçen Türkler oldu�u kesin bir �ekilde meydana ç�km�� oldu."471
Faruk Sümer’in önemli eserlerinden bir di�eri Yabanlu Pazar�’d�r. Eser Türk iktisat
tarihi aç�s�ndan önemlidir. Yabanlu Pazar� hakk�nda �slam kaynaklar�nda bilgi verilmesine
ra�men tam olarak yeri bilinmemektedir. Faruk Sümer bu kitab� ile yeri bilinmeyen Yabanlu
Pazar�’n�n yerini belirlemi� ve tarih ilmine önemli bir eser kazand�rm��t�r. Bu bilgilere göre o 468 Akp�nar., a.g.m., s. 43-44 (383-384). 469 Akp�nar., a.g.m., s. 44 (384). 470 Akp�nar., a.g.m., s. 44 (384). 471 Akp�nar., a.g.m., s. 44 (384).
70
dönemde kurulan Pazar Kayser’i s�n�rlar� içinde Zamant� Kalesi yak�nlar�ndad�r. Faruk
Sümer’in ifadesiyle, “dünyan�n en büyük milletleraras� fuar�” özelli�ini gösteren bu pazar
hakk�nda Mevlana’n�n Mesnevi’sinde de bahsedilmektedir. Bu durum eserin önemini bir kez
daha göstermektedir.
Kitab� Diyarbakriyya, Akkoyunlu Devleti’nin yan� s�ra, hiçbir resmi vakayinamesi
olmayan Karakoyunlu Devleti içinde önemli bir kaynak oldu�u gibi �âhruh’un ölümünden
Hüseyin Baykara’n�n ölümüne kadar gelen Timurlular tarihi ve �ran tarihi hakk�nda de�erli
bir kaynakt�r. Eserden Akkoyunlu ve Karakoyunlu devletlerinin askeri ve mülki müesseseleri,
ad� geçen devletlerin dayand�klar� Türkmen illerinin (ulus) te�kilatlar�, Do�u ve Güneydo�u
Anadolu’nun siyasi ve etnik durumu hakk�nda da önemli bilgiler edinilmektedir.472
Bu eser Tahranda tek cilt olarak ne�redilmi� ve Mehmet Demirda� taraf�ndan
Türkçe’ye çevrilmi�tir (�stanbul-1999).473
Burada Sümer’in ilmi fikirlerine, ilim dünyas�na kazand�rd�klar�na ve baz� tarihçilerle
farkl� dü�tü�ü konulara örnekler vermek yerinde olacakt�r.
Faruk Sümer, Osmanl�lar�n O�uzlar�n Kay� boyundan geldi�i iddias�na temkinli
yakla�maktad�r. Ona göre Osmanl�lar�n Kay� boyu d���nda ba�ka bir boya mensup
olabilece�ini savunmaktad�r. Bu durum senelerce bütün ilim dünyas�nca kabul görmü� bir
konunun reddidir. Faruk Sümer bu fikri ortaya atarken çe�itli deliller s�ralamaktad�r. Bu
delilleri bizzat Osmanl� tarihinden al�r. En büyük delil olarak da II. Murad dönemine kadar
Osmanl�lar�n Kay� boyuna mensup olduklar�n� ispatlayacak bir delil bulunmad���n� ileri
sürmektedir. Konuyla ilgili bir ba�ka delilde Osmanl� tarihçisi Yaz�c�o�lu Ali’nin kitab�na
istinaden vermektedir. Yaz�c�o�lu’nun tarih yaz�c�l���nda tarafs�z olmad���n� söyler bunlara
ilave olarak II. Abdülhamid dönemine kadar Osmanl� padi�ahlar�n�n resmen bunu kabul
etmemesi ve Kay� damgas�n�n kullan�lmamas�n� da delil olarak gösterir. Sümer O�uzlar adl�
kitab�nda bu konu ile ilgili �öyle demektedir.
“Osmanl� hanedan�n�n Kay� boyundan oldu�unu ilk defa söyleyen müellif, eserini II.
Murad devrinde yazm�� olan Yaz�c�-O�lu Ali'dir. Ancak biz Yaz�c� O�lu'nu tercüme etti�i
472 F. Sümer., “Kitb-i Diyrbakriyya” Maddesi, �. A. (TDV), Cilt: 26, s. 75. 473 Sümer., “Kitb-i…”, s. 75.
71
eserlere kavmî duygular�n�n tesiri ile ilâveler yapan bir müellif olarak tan�yoruz. Kay� boyu
ise, görüldü�ü gibi, O�uz elinin en asil, en �erefli boyu idi. Bu sebeble, Osmanl� hanedan� ile
Kay� boyu aras�ndaki münasebet bize oldukça �üpheli görünmekle beraber bu, imkâns�z
de�ildir3, Gerçi Yaz�c�-O�lu, Osman Be�'e:
"Osman/ Ertu�rul o�lusun/ O�uz Kara-Han neslisin/ Hakk�n bir kemter kulusun/ �s-
tanbul'u aç gülzâr yap"
�iirini söyletirse de hanedan aras�nda O�uzlar’a ve bu boya mensup say�lmaya ancak
II. Murad’�n (1421-1451) ehemmiyet verdi�i görülür. �imdiki bilgilerimize göre, Kây�
damgas� ilk ve son defa olarak onun baz� paralar�nda bulunuyor; halefleri zaman�nda silahlara
Kay� boyunun damgas� daha bir müddet konulmakta devam etmi�tir. Fakat hanedan�n, mensu-
biyetini iddia etti�i Kay� boyunun, Türkiye'de henüz göçebe ya�ay���n� sürdüren oymaklar�na
yak�n bir ilgi gösterdi�i ve onlara imtiyazl� bir muamelede bulundu�una dâir bir delile sahip
de�iliz. Hattâ Türkiye'nin fetih ve iskân tarihinde birinci derecede rol oynad���n� gördü�ümüz
bu boyun XV. ve XVI. yüzy�llardaki mensuplar� da, di�er oymaklar gibi belki vergi
memurlar�, sipahi ve di�erleri taraf�ndan bask�lara maruz kalm��lard�r, XV. ve XVI. yüzy�lda
kendisini, lafta da olsa, O�uz elinden ve Kay� boyundan sayan hanedan�n daha sonralar� bunu
da unuttu�u görülüyor.
Ba�lang�c�n� kafi bir �ekilde tespit edemedi�imiz bir zamandan beri Eski-�ehir
bölgesinde ya�ayan Kara-Keçili oyma��, her y�l Sö�üt’deki Ertu�rul Be�'in türbesini ziyaret
etmekte ve bununla ilgili olarak �enlikler yapmakta idi. Kavmî �uura sahip olan II. Abdul-
Hamid, Kara-Keçililer’in bu ziyaretine resmî bir mahiyet verdirdi; öz oyma�� sayd��� Kara-
Keçili gençlerinin bulundu�u bir alay meydana getirdi ve ona Ertu�rul alay� ad�n� verdi.
Ayr�ca yine onun devrinde veya daha sonra: "Ertu�rul'un oca��nda uyand�k, �ehitlerin
kanlar�yla boyand�k" beyti ile ba�layan bir mar� da bestelendi. Abdul-Hamid Kara-Keçili
oyma�� mensuplar�n� Alman imparatoruna kendi akrabalar� olarak tan�tm��t�. Söylemek
mümkün olabilir ki, yüzy�llardan beri ilk defa bir Osmanl� hükümdar� as�rlarca yaln�z ve
yard�ms�z b�rak�lm�� milletine kar�� manen s�cak bir alâka duymu�tur.”474
474 Sümer., O�uzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Te�kilat� Destanlar�, TDAV, �stanbul 1992, 5. Bask�, s. 178-
179.; Akp�nar., a.g.m., s. 42-43 (382-383).
72
Sümer pek çok tarihçiden farkl� olarak baz� konular� aç�klarken eski Türk
geleneklerini kullanmay� tercih etmektedir. Türklerin örf, adet ve gelenekleri hakk�nda yapt���
çal��malar neticesinde baz� olaylar� aç�klamakta, bu bilgilerini kullanmaktad�r.
Alp Arslan, Tu�rul Bey’in Abbasi halifesinin k�z� ile evlenmesinden 6-7 ay sonra
ölmesini bir u�ursuzluk olarak telakki etmi� ve Selçuklu sultanlar� bu olaydan sonra Abbasi
hanedan�na mensup ki�ilerle evlenmemi�lerdir. Sümer bu olay� �öyle anlatmaktad�r.
“Alp-Arslan amcas�n�n evlendi�i Abbasi seyyidesini arma�anlar ile birlikte Ba�dat’a
gönderdi. Onun bu seyyide ile evlenmemesinin ve kendisinden sonra gelen Selçuklu
hükümdarlar�n�n de halifelerden k�z istememelerinin bir sebebi olmal�d�r. Bu sebep de Tu�rul
Be�’in izdivaçtan 6-7 ay gibi k�sa bir zaman sonra ölmesinden, halifelerden bask� ile “k�z
alman�n u�urlu olmad���” �eklindeki kuvvetli bir inanç meydana gelmesi ile ilgili
olmal�d�r.”475
K�rg�zlar�n aslen Türk olmay�p Türkle�mi� bir kavim olduklar� iddias�n� Sümer kabul
etmemektedir. Sümer bu iddiaya kat�lmad��� gibi yanl��l���n� ortaya koymaktad�r. Bunu
yaparken de antropolojik yap�lar�n� ve co�rafi bak�mdan ya�ad�klar� yerin böyle bir de�i�ime
müsaade etmeyece�ini aktar�r. Sümer, �slam müelliflerinin aç�klamalar�n� da kullanarak bu
durumu �u �ekilde aç�klamaktad�r.
“�slam müelliflerinden Gerdizi K�rg�zlar�n beyaz tenli ve k�z�l saçl� olduklar�n�, bunun
da Saklablar (=Slavlar) ile kar��maktan ileri geldi�ini yazar. Baz� Türklük bilgisi bilginleri bu
ifadelere bakarak, K�rg�zlar�n Türkle�mi� bir kavim olduklar�n� ortaya atm��lard�r.
Fakat bu iddiaya kat�lmaya, bu görü�ü ciddi olarak kar��lamaya imkan yoktur. Türk
aleminin merkezinden uzakta ve buradan s�ra da�lar, s�k ormanlar ile ayr�lm�� bir yerde
ya�ayan K�rg�zlar nas�l Türkle�tiler? Bu iddian�n kabul edilmesi, ancak bu hususun (yani
onlar�n nas�l Türkle�tiklerinin) izah� ve ispat edilmesi ile mümkün olabilir. �kinci olarak bu
Türle�me ve kar��man�n izleri, hafif bir �ekilde de olsa, K�rg�zlar’�n antropolojik yap�lar�nda
görülürdü. Sonra yine �slam Müelliflerinden el-�stahrî ile Ka�garl� Mahmud, K�rg�zlar� öz
Türk kavimleri aras�nda sayarlar.”476
475 Sümer., a.g.e., s. 92. 476 Sümer., “Eski Türk Elleri K�rg�zlar”, TDTD, Say�: 95, Kas�m 1994, s. 6.
73
Sümer, milli duygular� a��r basan bir tarihçimizdir. Bu durumu baz� konulara
yakla��m�nda görmemiz mümkündür. Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinin zaman zaman
birbirleriyle mücadele etmesi konusuna yakla��m� dikkat çekicidir. Her iki devletinde
Türkmen olmalar� münasebetiyle muharebeden vazgeçmeleri ve kavmiyet duygular�n�n ön
plana ç�kt���n� aç�klamas� önemlidir. Sümer bu konu ile ilgili �u bilgileri vermektedir.
“Göçebe Karakoyunlu ve Akkoyunlular aras�nda birçok sava�lar oldu�u halde beyleri
bazen “her ikimizde Türkmen oldu�umuzdan art�k birbirimizle muharebe yapmayal�m ve
dü�manlar�m�za dönelim” dü�üncesi ile kavmiyet veya milliyet duygular�na ba�l�
bulunduklar�n� gösteriyorlard�.”477
Ara�t�rmay� ve ilim dünyas�na yeni eserler kazand�rmay� kendine �iar edinmi� olan
Sümer, bu amaçla var gücüyle bilgi ve belge toplamaktad�r. Bu çaba sonucundad�r ki pek çok
ilmi eseri tarih ara�t�rmac�lar�na sunmu�tur. Bunlardan bir tanesi Sümer’in "H�sn Keyfâ
Vekayinâmesi" olarak takdim etti�i kitapt�r. Karakoyunlularla ilgili olan ve Arapça olarak
yaz�lm�� kitab�n bilinen tek nüshas� vard�r. Bu kitab� Türkiye’de ilk defa Faruk Sümer
kullanm�� ve Türk tarihçilerine tan�tm��t�r. Böylesi nadir ve Türkiye’de ilkim çevreleri
taraf�ndan tan�nmayan bu kitab� Sümer titiz ara�t�rmalar� sonucu bulmu�tur. Bu konu ile ilgili
Burhan Zengin �u bilgiyi vermektedir.
Hasankeyf Eyyubilerine ait kaynaklar ise ne yaz�k ki çok azd�r. �üphesiz bu dönemin
en önemli ve tek kayna�� H�sn Keyfâ Vekayinâmesi’dir. Her halde bu eser olmasayd�
Hasankaye Eyyubilerine ait birçok nokta karanl�kta kalacakt�.
Bu eser Türkiye’de ilk defa Prof. Dr. Faruk Sümer taraf�ndan kullan�ld�.
(Karakoyunlular kitab�nda) Arapça olup dünyada tek nüsha olan eser, halen Viyana Milli
Kütüphanesi’nde (Mxt. 355) bulunmaktad�r. Müellifi meçhul 111 varaktan ibaret olan eser
821\1418 senesinde tamamlanm�� ve Hasankeyf Eyyubi hükümdar� el-Melik el-Adil
Fahruddin Süleyman’a ithaf edilmi�tir. Ancak eldeki tek nüsha 778\1376-77 y�l�nda sona
ermektedir. K�rk senelik hadiseleri ihtiva eden ikinci bölümü ise henüz tespit edilememi�tir.
477 F. Sümer-N. Lugal., Kitab� Diyarbakriyya, s. 58.
74
Prof. Dr. Faruk Sümer, eseri H�sn Keyfâ Vekayinâmesi olarak takdim eder.
Vekayinâme’yi tan�tma amac�yla Claude Cahen taraf�ndan yaz�lan ve say�n Sümer’in istifade
etti�i makalede muhtevas�ndan dolay� verilen bir isimdir. Halbuki eserin çe�itli yerlerindeki
ifadelerden anla��ld���na göre ismi, Nüzhetü’n – Nâz�r ve Râhetu’l – Hât�r olmal�d�r.478
Türk tarihi için önemli ara�t�rmalara imza atan Sümer, baz� konularda
meslekta�lar�ndan fakl� dü�ünmektedir. Tu�rul ve Ça�r� Bey’in, Arslan Yabgu’nun bask�s�
sonucu Bu�ra Han’a s���nmas�n� ve Mavera-ün Nehr’den çok az bir kuvvetle (30 atl�) ç�karak
�ran’� ba�tan sona geçmesini ve Bizans s�n�r�nda gaza yapmas�n� menk�bevi bir olay olarak
görmekte ve bu konuda CL. Cahen gibi dü�ünerek �. Kafeso�lu’nu ve M. A. Köymen’i tenkit
etmektedir. Bu durumu o�uzlar adl� kitab�nda �u �ekilde anlat�r.
Melik-nâme’de daha Arslan Yabgu’nun sa�l���nda Mâveraun-nehr hükümdar�n�n
(�lig) kendisinin hakimiyeti için tehlikeli gördü�ü Ça�r� ve Tu�rul beylerin de üzerine
yürüyerek onlar� kavim ve kabileleri ile birlikte Bu�ra Han’a s���nmaya mecbur etti�i
yaz�l�d�r. Baz� tetkikçiler taraf�ndan bu münasebetle Ça�r� ve Tu�rul beylerin bir müddet
Talas vadisinde ya�am�� olduklar� fikri ileri sürülmü� ise de bunu kabul etmek mümkün
de�ildir. Çünkü anlat�lan hadise her hali ile menk�bevi bir mahiyet ta��maktad�r. Bunun gibi
hadiseden sonra Ça�r� Be�’in Mavera-un nehr’den 30 atl� ile ç�karak ba�tan ba�a �ran’� geçip
Bizans s�n�r�nda bir müddet gazada bulunduktan sonra tekrar Mavera-un nehr’e döndü�üne
dair anlat�lan �eylerin do�ru olmas� CL. Cahen’in de dedi�i gibi (Melik-nâme s.51.) pek
�üphelidir. Hatta bunun tamamen bir masal oldu�unu söylemek bile mümkündür. Çünkü
menk�bevi yahut destani bir vas�f ta��yan bu olayda di�er kaynaklarca ve di�er eserler
taraf�ndan teyid edilmemektedir. Hatta, Ahbar-ud-devlet-is-Selçukiyye ve �bn ul-Esir bu
olaydan bahsetmezler. Bu husus pek muhtemel olarak, bu hadisenin Melik-nâme’nin
faydaland�klar� nüshas�nda bulunmamas� ile ilgilidir. Di�er tarafta Irak Türkmenleri’nden
önce Bizans s�n�r�nda Türkmenlerin bulunduklar�na dair kesin bilgimiz yoktur ve olmas� da
muhtemel de�ildir. Böyle oldu�u halde, baz� tetikçiler, bu hadisenin do�rulu�undan �üphe
etmemi�ler, onu ayr� bir makale konusu yapm��lar (�brahim Kafeso�lu, Do�u Anadolu’ya �lk
Selçuklu Ak�n� ve Tarihi Ehemmiyeti, Köprülü Arma�an�, Ankara 1953, s. 259-274.) veya
ara�t�rmalar�nda ona mühim bir yer vermi�lerdir (M. Köymen, Büyük Selçuklu
�mparatorlu�u’nun Kurulu�u, I, s. 170-178.) Menk�bevî mahiyette bir eser olan Meliknâme,
XI. Yüzy�l Selçuklu tarihinin güvenilir bir kayna�� say�lmaz.479
478 B. Zengin., Hasankeyf Tarihi ve Tarihi Eserler, �stanbul 2001, s.14-15. 479 Sümer., O�uzlar (Türkmenler), s. 76.
75
F. Sümer, Türklerin �slamiyet’e girmesi hususunda O. Turan ve F. Köprülü’den farkl�
dü�ünmektedir.
Turan Türklerin �slamiyet’e girmesi konusunda �u bilgiyi vermektedir. “�slamiyet’in
O�uzlar ve Karluklar aras�nda yay�lmas� Türk tarihinde oldu�u gibi, �slam ve dünya tarihinde
de büyük neticeler do�urmu�tur.”480
Köprülü ise; “Hicri 350 senesinde �a� ve Farap aras�nda tahkim edilmi� s�n�r�n beri
taraf�ndaki arazide Müslümanlar�n hakimiyetini tan�maks�z�n ya�ayan Karluklar, O�uzlar ve
garp Türkleri kal�nt�lar�ndan 200.000 çad�r halk� �slamiyet’i kabul etmi�lerdir.”481
O�uzlar üzerinde derin bir ara�t�rma yapan F. Sümer ise ilk Müslüman olan Türk
topluluklar� içinde O�uzlar� zikretmez. Ona göre; “Bu Türk halk�n�n Karahanl� hanedan�n�n
hakim bulundu�u yerdeki Türk kavimleri, Ya�ma Karluk, Çi�il ve Tuhsi oldu�unda �üphe
edilmemelidir.”482
Osman Turan ile Faruk Sümer aras�nda baz� konularda ihtilaf vard�r. Daha ziyade O.
Turan’�n kaleme ald���, Sümer’in herhangi bir kar��l�k vermedi�i ve polemik olmaktan uzak
birkaç at�f vard�r. O. Turan, Sümer’i baz� yanl��lar yapmakla hatta kendisine ait baz� fikirleri
küçük de�i�ikliklerle kullanmakla suçlamaktad�r. Bu konuda Sümer sessiz kalmay�
ye�lemi�tir. Turan’�n iddias� �öyledir.
“Faruk Sümer’in O�uz etnolojisi üzerinde yapt��� ara�t�rmalar, umumi görü�lere sahip
bulunmamakla ve mühim meselelere uzak kalmakla beraber, Selçuk tarihi için k�ymetli bir
çal��ma mahsulüdür.”483 Bu ifadelerin dipnotunda ise Turan �u ifadeleri kullanmaktad�r.
“Anadolu’ya O�uz boylar�na aid ar�iv malzemesini toplayan bu çal��malardan sonra
X. as�rda O�uzlar�n hayatlar�, O�uzlara aid destani eserler ve nihayet O�uzlara dair umumi bir
makale (�A) ba�l�ca çal��malard�r. Müellif O�uzlar�n men�ei, muhaceretelri, içtimai ve
kültürel durumlar� gibi meselelere giri�memi�tir. De�erli ve çal��kan tarihçi bu ara�t�rmalar�n�
�imdi bir kitap halinde ne�retmi�tir. Lakin o burada Gök-Türklerin O�uzlardan oldu�unu 480 Turan., Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi I, Bo�aziçi Yay., 13. Bask�, �st. 2000, s.157. 481 Z. Kitapç�., �lk Müslüman Türk Hükümdar ve Hakanlar�, 2. Bask�, Konya 1995, s. 254. 482 Sümer., O�uzlar, s. 50. 483 Turan., Selçuklular Tarihi ve Türk �slam Medeniyeti, Bo�aziçi Yay�nlar�, 7. Bask�, �stanbul, 1998. s. 45.
76
anlayamam�� veya W. Barthold’un hatalar�n� tekrarlad��� gibi bize ait baz� fikirleri kendisine
mal ederken yapt��� yanl��lar ile de, daha küçük bir ölçüde, Kafeso�lu’nun durumuna dü�mü�
olup bu husus ba�ka bir yerde gösterilecektir. Onun N. Lugal ile birlikte Tarih-i
Diyarbakriyye’yi (Ankara, 1964) ne�re ba�lamalar� da kayda �ayand�r.”484
Turan’�n, Sümer’i ithaf� bunlarla kalmam�� ve baz� konular�n anlat�m�nda hata
yapt���n� söylemektedir. Bu konulardan biri Do�u Anadolu’da kurulan Mengücekliler Devleti
ile ilgilidir. Turan’�n iddias� �udur.
“�arki Anadolu tarihi üzerinde bugüne de�in yap�lm�� ne�riyat�n bir k�sm� mahalli
tarih vücûda getirmek mahiyetini alm��t�r. Bu e�erlerin sahipleri, çok defa, tarihi ara�t�rma
haz�rl���na ve metotlar�na hakim bulunmad���, mevcut ne�riyat ve kaynaklara vâk�f olmad���
iyin, onlar�n bu himmetleri kitabe, vakfiye ve ba�ka malzeme verdikleri nispette çal��malar�na
de�er kazand�rabilmi�lerdir. Nitekim ayd�nlat�lmas� güç olan bu bölge ve beyliklerin tarihi
için ara s�ra ba�vurulan �bn ül-Esir gibi bir iki �slâm tarihini görmekten ileri gidememi� ve
i�aret etti�imiz ana-kaynaklar görülmemi�tir. Bu durumda beyliklerin, iktisadi, kültürel, ilmi
ve dini hayatlar� �öyle dursun, siyasi tarihlerini imkan nispetinde ayd�nlatmak da mümkün
de�ildi. �arkî Anadolu beyliklerine aid âbideler, kitabeler ve meskukât hakk�nda Th.
Ho��tsma, Van Berchem, Halil Edhem, �smail Galip, Ahmed Tevhid, A. Gabriel ve J. Sauvget
taraf�ndan husûsî mevzular üzerinde yap�lan ara�t�rmalar mühim olup bunlar�, �üphesiz,
di�erlerinden istisna etmek gerekir. Bunlardan ba�ka �slâm Ansiklopedisinde M.H Y�nac'�n
Erzurum ve Diyarbekir, V. Minorsky'nin Mardin ve Honigman'�n Meyyâfârkin maddeleri bu
beylikler tarihi için de de�erlerini muhafaza eder. F. Köprülü Artuklular maddesini çok k�sa
yazmakla beraber bu beyli�in siyasi tarihine iktisadi, içtimai ve fikri hayat�n� da eklemi�;
kullan�lan mahdûd kaynak ve tetkiklerin verdi�i imkân nispetinde bu hususlarda bir ayd�nl�k
göstermi�tir. Cl. Cahen �bn ul-Azrak'da Artuklular�n �eceresine ait bilgileri toplam�� ise de
bunu bitirmemi�; H�sn Keyfâ'da XIV. as�rda kaleme al�nm�� yeni bir yazman�n muhtevas�n�
da tercüme ederek ne�retmi�tir. Faruk Sümer taraf�ndan kaleme alman Mengücükler maddesi
de yap�lm�� ara�t�rmalar�n bir hulâsas� olarak, baz� ilâvelerle, yeniden telif edilmi�tir.
Bu ara�t�rmalar ciddi olmakla beraber hem tetkiklerin mahiyeti ve hem de i�aret
etti�imiz kaynaklardan ço�unun görülmemi� veya tetkik edilmemi� bulunmas� yaln�z
484 Turan., a.g.e., s. 45-46.
77
medeniyet de�il siyasî tarihin bile karanl�klar içinde kalmas�na sebep olmu�tur. Bu durumda
kaynaklar�n daha etrafl� bir �ekilde aranmas� ve toplanmas� suretiyle «Do�u Anadolu Türk
devletleri tarihi» ad�n� alan bu eser vücûda getirilmi�; ba�l�ca dört beyli�in tarihini
ayd�nlatma�a çal���lm��t�r. Bu kitap Selçuklular zaman�nda Türkiye adl� eser ile birlikte art�k
Ortaça� Türk Anadolu’sunun siyasi tarihini tamamlam�� oluyor. Selçukluklar devrinde te-
�ekkül eden Anadolu beyliklerinin ba�lang�çlar�n� ayd�nlatmakla beraber as�l varl�klar�
Selçuklulardan sonra devam etti�i için onlar nas�l mevzu d��� b�rak�lm�� ise �arki Anadolu
beyliklerinden sonra kurulan Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletleri de öylece saham�za dahil
edilmemi�tir. ….”485
Turan’a göre Sümer bu makaleyi yazarken mevcut kaynaklar�n pek ço�unu görmemi�
ve baz� tarihçilerin hatas�na dü�mü�tür.
Sümer bu tür ilmi polemiklere girmek yerine ara�t�rmalar�na devam ederek, yeni
eserler meydana getirmeye çal��m��t�r. Bunda muvaffak oldu�unda hiç �üphe yoktur.
PROF. DR. FARUK SÜMER’�N �LM� FAAL�YETLER� ve YAPTI�I GÖREVLER
Prof. Dr. Faruk Sümer tarihi ara�t�rmalar� kadar yurt içinde ve yurt d���nda verdi�i
ders, kat�ld��� sempozyum, panel, konferans gibi etkinliklerle de Türk tarihine katk�da
bulunmu�tur. Bu konuyu iki ba�l�k alt�nda inceleyebiliriz:
A. Faruk Sümer’in Faaliyetleri
Bu ba�l��� üç bölümde inceleyebiliriz.
1. Yurt içindeki faaliyetleri
2. Yurt d���ndaki faaliyetleri
3. Türkmenistan’daki faaliyetleri
1. Yurt içindeki Faaliyetleri:
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Co�rafya Fakültesi’nde O�uz Türklerinin Gök Türkler
ve Seyhun boylar�ndaki tarihleri, Selçuklu �mparatorlu�unun kurulu�u, Anadolu'daki Türk
485 Turan., Do�u Anadolu Türk Devletleri Tarihi, Bo�aziçi Yay., 3. Bask�, �st. 1993, s. XV-XVI.
78
yerle�mesi, Selçuklular ve Beylikler devri, Karakoyunlular ve Akkoyunlular tarihi
konular�nda dersler vermi�tir.486
Fakültesi d���nda, Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih
Bölümü'nde (1974-75), MEB’na ba�l� �stanbul Yüksek Ö�retmen Okulu ile Adapazar� Türk
Musikîsi Devlet Konservatuar�'nda (1975-76) 487, 1975-76 y�llar�nda �stanbul Türk Musikisi
Devlet Konservatuar�’nda Türk Kültürü ve �nk�lâp Tarihi derslerini veren Sümer,488 �stanbul
Mimar Sinan Üniversitesi'nde Türk Kültür ve Medeniyetleri Tarihi ile �nk�lâp Tarihi489
derslerini vermi�tir.
Sümer, ilmi ara�t�rmalar�na daha rahat devam edebilmek üzere, resmi emeklili�ine
daha on y�ldan fazla süre varken 58 ya��nda kendi iste�i ile 1982 y�l�nda emekli olur. Ve
�stanbul'a ta��n�r.490 Çal��malar�na burada devam eden Sümer, dergilere say�s�z makale yazar.
Bu arada uzun y�llar üzerinde ara�t�rma yapt��� konular� geni�leterek pek çok kitap yazm��t�r.
2. Yurt d���ndaki Faaliyetleri:
Prof. Dr. Faruk Sümer, 1964’te �ran, 1959-60, 1966-67, 1970, 1973, 1977-78'de
�ngiltere, 1968, 1970'te Fransa, 1969-70, 1974-75'te Almanya ve 1979'da ABD'de alan� ile
ilgili çe�itli bilimsel inceleme ve ara�t�rmalarda bulunmu�, 12-21 May�s 1968’de, NATO’nun
daveti üzerine, bu kurulu�un düzenledi�i dokuz günlük Avrupa gezisi ile ilmî ve kültürel
konferanslar�na, 4 Nisan-30 Haziran 1979'da ABD'nin daveti üzerine de, bu ülkenin St. Louis
kentinde "Historical Club"un Türkiye kültür tarihine dair düzenledi�i konferanslara
kat�lm��t�r.491
Avrupa üniversitelerinde; 1970 Londra Üniversitesi, Asya ve Afrika Ara�t�rmalar�
Okulu, 1974 Frankfurt Üniversitesi Goethe Enstitüsü’nde konuk profesör s�fat�yla, Türk-
�slam Tarihi ve Medeniyeti, Türk Dili vb gibi dersler okutmu�, ayr�ca baz� Avrupa (1970
�ngiltere), Ortado�u (1968, �ran ve Pakistan) ve Asya (1994 Türkmenistan) ülke ve
�ehirlerinde konu�malar yapm��, konferanslar vermi�tir. Derin bilgisi ve ciddî çal��malar�yla
d��ar�da da dikkatleri çekmi� büyük ilgi ve itibar görmü�492tür. Bu arada dünya tarih
486 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 17.; Ar�k., a.g.m., s. 938.; Akp�nar., a.g.m., s. 43 (384). 487 Ar�k., a.g.m., s. 938.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 17. 488 Akyolo�lu., a.g.m., s. 63-64.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 17. 489 Ar�k., a.g.m., s. 938.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 17. 490 Akp�nar., a.g.m., s. 43 (384).; Ar�k., a.g.m., s. 938.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 17. 491 Ar�k., a.g.m., s. 938. 492 Ar�k., a.g.m., s. 938.; Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s. 17.
79
bilimcileri aras�nda büyük ilgi ve sayg� görmü� ve bunun sonucunda da çe�itli ülkelerden ve
üniversitelerden kendileriyle çal��ma teklifi alm��t�r.
Sümer, bu münasebetle 1971'de, ABD California Berkley Üniversitesi'nden, Türkoloji
Bölümü Ba�kan� olmas� için cazip bir öneri alm��, fakat uzun süre vatan�ndan ve milletinden
ayr� ya�ayamayaca�� gerekçesiyle bunu kabul etmemi�tir.493 Kendisi bunu �öyle anlat�r:
“1971 y�l�nda Kaliforniya Üniversitesi Türkoloji Bölümü ba�kan� olmam için yap�lan
câzib teklifi, kabul edemedim. Çünkü uzun y�llar yurdumdan ve milletimden uzakta
ya�ayamayacakt�m...”494
�çeride oldu�u gibi, d��ar�da da ço�u tebli�le olmak üzere, kongre, sempozyum vb gibi
pek çok uluslararas� bilimsel toplant�ya kat�lm��, Türkiye ile Türk tarihçili�ini ba�ar� ile
temsil etmi�tir. Ba�l�calar� kronolojik s�ras�yla �unlard�r: 495
II. Milletleraras� Türk Sanat� Kongresi (26-29 Eylül 1963, Venedik/�talya),
XII. Tarihî �limler Kongresi (29 A�ustos-2 Eylül 1965, Viyana/Avusturya),
XIII. Uluslararas� Bizans Tetkikleri Kongresi (5-10 Eylül 1996, Oxford/�ngiltere),
III. Milletleraras� Türk Sanat� Kongresi (24-29 Temmuz 1967, Cambridge/�ngiltere),
XXVII. Milletleraras� Müste�arl�klar Kongresi (A�ustos 1967, Michigan-Ann
Arbor/ABD),
V. Uluslararas� �ran Sanat� ve Arkeolojisi Kongresi (10-18 Nisan 1968, Tahran/�ran),
I. Uluslararas� Venedik Tarih ve Medeniyeti Kongresi (1-5 Haziran 1968,
Venedik/�talya),
IV. Milletleraras� Türk Sanat� Kongresi (10-15 Eylül 1971, Aix-En-Provence/Fransa),
Uluslararas� Orta Asya Medeniyetleri Kongresi (26 Eylül-5 Ekim 1972,
A�kabad/SSCB-Türkmenistan),
VII. Uluslararas� Arabistik ve �slâmî �limler Kongresi (15-22 A�ustos 1974,
Göttingen/Bat� Almanya),
Osmanl� öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Komitesi II. Uluslararas�
Sempozyumu (24-26 Eylül 1974, Napoli/�talya),
V. Milletleraras� Türk Sanat� Kongresi (21-27 Eylül 1975, Budape�te/Macaristan),
�slamic Council of Europe'un �slam Alemi Festivali Münasebetiyle düzenledi�i
Uluslararas� Kongre (1976, Londra/�ngiltere), 493 Ar�k., a.g.m., s. 938. 494 Sümer., “Kendi Kaleminden …”, s.17. 495 Ar�k., a.g.m., s. 939.
80
Osmanl� Öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Komitesi III. Uluslararas�
Sempozyumu (5-10 Eylül 1976, Hamburg/Bat� Almanya),
Pakistan'�n kurucusu M. A. Cinnah'�n 100. Do�um y�l� dolay�s�yla Kaid-i Azam
Üniversitesi'nin düzenledi�i Uluslar aras� Kongre (19-25 Aral�k 1976, �slamabad/Pakistan),
Osmanl� Öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Komitesi IV. Uluslar
Sempozyumu (1978, Saraybosna/ Yugoslavya),
VI. Milletler aras� Türk Sanat� Kongresi (3-7 Eylül 1979, Münih/Bat� Almanya),
II. Milletleraras� Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi (1-5 Temmuz 1980,
Strasbourg/Fransa),
Osmanl� Öncesi ve Osmanl� Ara�t�rmalar� Uluslararas� Komitesi V. Uluslararas�
Sempozyumu (30 Haziran-4 Temmuz 1981, Madrid/�spanya),
XXIX. Milletleraras� Müste�rikler Kongresi (16-22 Temmuz 1973, Paris/Fransa).
3. Türkmenistan’daki Faaliyetleri:
O�uzlar (Türkmenler) adl� eseri sayesinde Türkmenistan’da büyük bir ilgi görmü�tür.
Ömrünü adad��� Türkmen (O�uz)lerin tarih ve kültürünün ortaya ç�kart�lmas� hususunda
yapt��� çal��malar dolay�s�yla, 1993'de Türkmenistan �limler Akademisi üyeli�ine seçilmi�,
ertesi y�l da, bir madalya ile onurland�r�larak, bu ülkenin vatanda�l���na kabul edilmi�ti. Bu
ise, �üphesiz onun için, hayat�n�n en anlaml� ve en büyük manevî mükafat� olmu�tur.496 Bu
durumu kendisi �u �ekilde anlatmaktad�r:
“1993 y�l�nda Türkmenistan Cumhurba�kan� Türkmenba�� beni arad�. Kendisi tarihine
ve kültürüne oldukça, ba�l� birisi. Ekim ay�ndaki ba��ms�zl���n 2. y�l� törenlerine kat�lmak
üzere beni de davet etti. Büyük bir resmi geçit düzenlendi. Büyükelçilerin bulundu�u k�s�mda
oturuyordum. Bizim Mehteran Bölü�ü geçerken elçiler, "Türk imparatorlu�unun uzun y�llar
dünyay� nas�l idare etti�ini �imdi daha iyi anl�yoruz" dediler.497
Bu törenlerden sonra Türkmenba�� beni "Türkmen Alimler Akademisi Üyeli�i" ile
onurland�rd�. Geçen may�s ay�nda tekrar davet ettiler. Mahdum Kulu �enlikleri dolay�s�yla
ödül verdiler. A�kabat'ta çal��an Türk mühendislere ve bana madalya takt�lar. Çad�r Park,
Mahdum Kulu park�n da konu�ma yapt�m. Bana Türkmenistan vatanda�l��� ve bir pasaport
verildi. Böylece çifte vatanda� oldum.”498
496 Ar�k., a.g.m., s. 938. 497 Güngül., a.g.m., s. 36. 498 Güngül., a.g.m., s. 36.
81
Faruk Sümer’in O�uzlar (Türkmenler) adl� kitab� Türkmenistan Türkçe’sine
çevrilmi�tir. Dünya Türkmenleri Ara�t�rma Enstitüsü Ba�kan� Muhammet Aydo�duyev
taraf�ndan Türkmen Türkçe’sine çevrilen bu kitab�n bir örne�i, Türkmenistan cumhurba�kan�
Saparmurat Türkmenba��’na hediye edilmi�tir.499
B. Faruk Sümer’in Yapt��� Görevler
Sümer, birçok tan�nm�� yerli-yabanc� kurum ve kurulu�un aslî üyeliklerine seçilmi�,
çe�itli idarî, bilimsel-akademik görevlerde bulunmu�tur. Ba�l�calar� �unlard�r:500
AÜ DTCF'de: Yönetim Kurulu (1961) ile Tarih Enstitüsü üyelikleri,
Ortaça� Tarihi Kürsüsü Ba�kanl��� (1974-81),
AÜ �lahiyat Fakültesi Türk ve �slam Sanatlar� Enstitüsü üyeli�i,
1966'da kurulan Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü'nde: kurucu aslî üyeli�i, genel
muhasipli�i,
Enstitü yay�n organ� Selçuklu Ara�t�rmalar� Dergisi'nin sorumlu yaz� i�leri müdürlü�ü,
Orta Anadolu Ara�t�rma Merkezi Ba�kanl���,
12 Eylül 1981 'den sonra yeniden yap�lanan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu'na ba�l� Türk Tarih Kurumu'nda: aslî üyelik (Yüksek Kurul'ca seçilmesi: 1983),
Ortaça� Tarihi Bilim ve Uygulama Kolu üyeli�i,
Genel Türk Tarihi Bilim ve Uygulama Kolu Ba�kanl���,
Konya SÜ Selçuklu Ara�t�rmalar� Merkezi Dan��ma Kurulu üyeli�i,
Kültür Müste�arl��� ve Bakanl���'nda: 1000 Temel Eser Dan��ma Kurulu ile mezkur
bakanl���n yay�n organ� Millî Kültür Dergisi'nin yaz� kurulu üyelikleri,
Society for The Promotion of Byzantine Studies,
Comité International d'Études Pré-Ottomanes et Ottomanes (Seçilmesi: 1972),
Türkmen (istan) �limler Akademisi (seçilmesi 1993) üyelikleri.
Yurt içinde ve d���nda yapt��� çal��malar ve ald��� görevlerde ba�ar�l� olan Sümer;
Türk milletini dünyaya tan�tan pek çok esere imza atarak tarih bilimine büyük katk�da
bulunmu�tur.
499 Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Bülteni, Cilt: XII, Say�: 37, Eylül-Aral�k 1999, AÜ Bas�mevi, Ankara 2000, s. 196. 500 Ar�k., a.g.m., s. 938-939.; "Faruk Sümer" Maddesi, Türk Ans. Cilt: XXX, s.113-114.
82
Faruk Sümer, bilimin tarafs�zl���n� hiçbir zaman unutmam�� ve önüne hiçbir de�eri
geçirmemi� tarafs�z, dürüst ve bilimsel tarih yaz�c�l���ndan vazgeçmemi�tir. Ayr�ca gördü�ü
her türlü aksakl��� da gerekli mercilere iletmekten çekinmeyen bir insand�r. Bu yönünü Prof.
Dr. Turan Yazgan �u sözleriyle ifade eder.
“Faruk Sümer, ilim d���nda hiç bir �eyle u�ra�mam��, nâdir ilim adamlar�m�zdan
biridir. Milli mes'elelere kar�� son derece hassas olmu�tur. Mücadelesini �ahsi olarak, ilgililere
yazd��� mektuplarla yürütmü�tür.”501
SONUÇ
Türk milletinin yüce de�erlerini, kültür ve medeniyetinin ortaya ç�kard��� millî
kahramanlar�n�, Türk'ün her türlü kültürel de�erlerini en ac�l� günlerinde bile y�lmadan,
b�kmadan gün �����na ç�karmak için çal��an Sümer, sa�l���nda dilinden hiç dü�ürmedi�i
Türkmen Yunus Emre'nin �u dörtlü�ündeki gibi sevdiklerinden sessizce ayr�larak ebedî
dünyas�na, yüce Allah'a yürüdü:
"Bir garip öldü diyeler
Üç günden sonra duyalar
So�uk su ile yuyalar
�öyle garip bencileyin"502
Faruk Sümer’de maalesef ülkemizde ilimle u�ra�anlar�n hepsine yap�lan ilgisizlik
içinde sessizce hayata gözlerini yummu�tur. Akyolo�lu bu durumu güzel bir �ekilde ifade
etmi�tir.
“1980'li y�llarda Prof. Dr. Bahaeddin Ögel'i ziyarete gitti�imde Sümer'in ö�rencisi
oldu�umu duyunca "Faruk Sümer gibi bir ilim adam� ikiyüzelli y�lda bir gelir" diyerek bizleri
uyarm��t�. Ne yaz�k ki, ünü k�talararas�nda ya�ayan bu iki alimin aram�zdan sessizce
ayr�l��lar� yaln�zca onlar�n de�erlerini bilenler taraf�ndan anla��lm��, ayn� tarihlerde ölen bir
söz yazar�, �ark�c� için ba�sa�l��� dileyen hükümet ve devlet adamlar�m�z tüm dünyan�n
tan�d��� bu iki büyük alim için hiç bir kelime söylememi�lerdir. Üniversitelerimiz ve ilgili
birimleri böylesine yüksek de�erlerimizi hiç olmazsa senede bir defa olsun hat�rlayarak
anlamlar�na ve ilimlerine yak���r ilmi toplant�lar düzenlemelidirler. Merhum Sümer hocamla
501 Yazgan., a.g.m., s. 12. 502 Akyolo�lu., a.g.m., s. 63.
83
en son görü�tü�ümde, Türkçe'yi anadil olarak, bilim dili olarak yetersiz bulanlar için
�ngilizlerin "Kötü i�çiler kabahatlerini daima aletlerinde bulurlar" atasözünü söylemi�ti.”503
Bu sözlere sonuna kadar kat�l�yor ve Türk tarihi ve dünyas�na büyük katk�lar� olan
Prof. Dr. Faruk Sümer’i bir kez daha �ükranla an�yoruz.
B�BL�YOGRAFYA
I. FARUK SÜMER’�N ESERLER�
A. Kitaplar�
Ab� Bakr-i Tihrn, Kitb-i Diyrbakriyya Akkoyunlular Tarihi (I. Cüz), Çev.: Faruk Sümer-
Necati Lugal, TTK, Ankara 1993.
___________ Kitb-i Diyrbakriyya Akkoyunlular Tarihi (II. Cüz), TTK, Ankara 1993.
Lewis, Bernard, Avrupa ve Türkler-Osmanl� �mparatorlu�u’nun Medeniyeti, Çev.: Faruk
Sümer-Mine Erol,
Sevim, Ali., Sümer Faruk, �slam Kaynaklar�na Göre Malazgirt Sava�� (Metinler ve Çeviriler),
TTK, Ankara 1971.
Sümer, Faruk., Yetkin, S. K., Ülken, H. Z., Özgüç, T., Ça�atay, N., Karama�aral� H., Turk�sh
Arch�tecture (Türk Mimarisi), �ngilizce Terc.: A. E. Uysal, AÜ �F Türk ve
�slam Sanatlar� Enstitüsü Yay., 3. bask�, Ankara 1965.
___________ O�uzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Te�kilat�-Destanlar�, TDAV, 5. bask�,
�stanbul 1999.
___________ Kara-Koyunlular (Ba�lang�çtan Cihan-�ah’a Kadar), TTK, Ankara 1967.
___________ Safevî Devleti’nin Kurulu�u ve Geli�mesinde Anadolu Türklerinin Rolü ( �ah
�smail �le Halefleri ve Anadolu Türkleri ), TTK, 2. bask�, Ankara 1992.
___________ Türklerde Atç�l�k ve Binicilik, TDA, �stanbul 1983.
___________ Eski Türklerde �ehircilik, TTK, Ankara 1994.
___________ Yabanlu Pazar� - Selçuklular Devrinde Milletler Aras� Büyük Bir Fuar (An
Important International Fair During The Saljuk Period), TDAV, �stanbul 1985.
___________ Eshâbü’l-Kehf (Yedi Uyurlar), TDAV, �stanbul 1989.
503 Akyolo�lu., a.g.m., s. 65.
84
___________ Selçuklular Devrinde Do�u Anadolu’da Türk Beylikleri, TTK, 2. bask�, Ankara
1998.
___________ Çepniler Anadolu’nun Bir Türk Yurdu Haline Gelmesinde Önemli Rol
Oynayan O�uz Boyu, TDAV, �stanbul 1992.
___________ Tirebolu Tarihi, Tirebolu Kültür ve Yard�mla�ma Derne�i, ETAM A�. Matbaa
Tesisi, Eski�ehir 1992.
___________ Türk Cumhuriyetlerini Meydana Getiren Eller ve Türk Destanlar�, Ders
Kitaplar� Anonim �irketi Yay., �stanbul 1997.
___________ Türk Devletleri Tarihinde �ah�s Adlar� I, TDAV, �stanbul 1999.
___________ Türk Devletleri Tarihinde �ah�s Adlar� II, TDAV, �stanbul 1999.
The Book Of Dede Korkut a Turkish Epic, �ngilizce Çev.: Faruk Sümer, A.
E. Uysal, W. S. Walker. Texsas Üni.
B. Makaleleri ve Di�er Yay�nlar�
Faruk Sümer, “Abbasîler Devrinde Büyük Bir Türk. Tolun-o�ullar� Devleti'nin Kurucusu
Ahmed”, TDA, Say�: 52 (�ubat 1988), s. 9-18.
___________ “Abbasiler Tarihinde Orta Asyal� Bir Prens Af�in”, Belleten, Cilt: LI, Say�:
200, A�ustos 1987, s. 651-665.
___________ “Af�arlar. �ran'da Hüküm Sürmü� Bir Türk Hanedan�”, TDA, Say�: 41 (May�s
1986), s. 125-133.
___________ “A�a Muhammed �ah. Kaçar Devleti'nin Kurucusu”, TDA, Say�: 47 (1987), s.
9-22.
___________ “A�açeriler”, Belleten, Cilt: 24 (XXIV), Say�: 96 (Ekim), Ankara 1960, s. 521-
528.
___________ “A�aç-Eriler ve Akça-koyunlular”, TDA, Say�: 60 (1989), s. 36-39.
___________ “Ahlat �ehri ve Ahlat�ahlar”, Belleten, Cilt: L, Say�: 197, A�ustos 1986, s.
447-494.
___________ “Ak�ll�-Cesur-Faal-Faziletli En Büyük Türk Denizcisi Barbaros Hayrettin
Pa�a”, TDTD, Say�: 21, Eylül 1988, s. 3-7.
___________ “Akkoyunlular”, TDA, Say�: 40 (�ubat 1986), s. 1-38.
___________ “Altay Da�lar�”, TDTD, Say�:1, Ocak 1987, s. 31-34.
___________ “Anadolu 'da Mo�ollar", Selçuklu Ara�t�rmalar� Dergisi, Cilt: I. 1969,
Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü yay., Ankara, 1970 s. 1-147.
___________ “Anadolu’da O�uz Boylar�na Dair Yer Adlar�”, Türkler, Cilt:6, s. 335-357.
85
___________ “Anadolu’daki Türk Hal�c�l���na Dair En Eski Tarihi Kaynaklar”, TDA, Türk
Hal�lar� Özel Say�s�, Say�: 32, Ekim 1984, s. 44-54.
___________ “Anadolu'nun Bir Türk Yurdu Haline Gelmesi”, TE, Say�: 130 (A�ustos 1984),
s. 12-14.
___________ “Anadolu'ya Yaln�z Göçebe Türkler mi Geldi?”, Belleten, Cilt: XXVI, Say�: 96
(Ekim 1960), s. 567-594.
___________ “Apa Hakk�nda”, TDA, Say�: 65 (Nisan 1990, Prof. Dr. Bahattin Ögel'e
Arma�an), s. 77-81.
___________ “Arslan Beygu”, TDA, Say�: 39 (Aral�k 1985), s. 1-9.
___________ “Arslan el-Besâsirî. XI. Yüzy�lda Abbasîler Devrinde Bir Türk Kumandan�”,
TDA, Say�: 42 (1986), s. 101-114.
___________ “Arslan Hatun”, TDA, Say�: 44 (Ekim 1986), s. 8-13.
___________“Arslan �ah”, TDTD, Say�: 45, Eylül 1990, s. 3-7.
___________ “At Çekenler”, TDTD, Say�: 80 (A�ustos 1993), s. 5-12.
___________ “Av�arlar”, TDA, Say�: 62 (1989), s. 119-139.
___________ “Av�arlar'a Dâir”, 60. Do�um Y�l� Münasebetiyle Fuad Köprülü Arma�an�,
�stanbul 1953, s. 453-478.
___________“Az Tan�nm�� Bir Türk Hükümdar� Uzun Hasan Bey”, TDTD, Say�: 19,
Temmuz 1988, s. 14-21.
___________ “Azerbaycan’�n Türkle�mesi Tarihine Umumi Bir Bak��”, Belleten, Cilt: 21
(XXI), Say�: 83 (Temmuz), Ankara 1957, s. 429- 443.
___________ “Bay�nd�r, Peçenek ve Yüre�irler”, AÜ DTCFD, Cilt: XI, Say�: 2-4 (Haziran-
Aral�k 1953), s. 317-344.
___________ “Belgelerle Köro�lu'nun Tarihî Ki�ili�i”, Milliyet Sanat Dergisi, Say�: 163 (19
Aral�k. 1975).
___________“Bilge Ka�an Çok az Bilinen Büyük Bir Türk Hükümdar� I”, TDTD, Say�: 25,
Ocak 1989, s. 18-25.
___________“Bilge Ka�an II”, TDTD, Say�: 26, �ubat 1989, s. 4-11.
___________“Bilge Ka�an III”, TDTD, Say�:27, Mart 1989, s. 22-28.
___________“Bilge Ka�an IV”, TDTD, Say�: 28, Nisan 1989, s. 5-11.
___________“Bilge Ka�an V”, TDTD, Say�: 29, May�s 1989, s. 4-9.
___________“Bilge Ka�an VI”, TDTD, Say�: 30, Haziran 1989, s. 4-10.
___________ “Bozk�r”, TDTD, IX (1995). s. 3-9.
___________ “Bozok Tarihine Dair Ara�t�rmalar I”, AÜ DTCF Cumhuriyetin 50.
86
Y�ldönümünü Anma Kitab�, Ankara 1974, s. 309-381.
___________ “Bozoklu O�uz Boylar�na Dair”, AÜ DTCFD, Cilt: XI, Say�: I (Mart 1953),
s.65-103.
___________ “Boz-Ulus Hakk�nda”, AÜ DTCFD, Cilt: VII, Say�: I (Mart 1949), s. 29-60.
___________ “Breyler Türk”, TDTD, Say�: 106, (Ekim 1995), s. 9-11.
___________“Ceridler Bir Türk Oyma��n�n Tarihi”, TDTD, Say�: 24, Aral�k 1988, s. 3-9.
___________ “Çepniler I”, TDTD, Say�: 55 (Temmuz 1991), s. 3-11.
___________ “Çepniler I I”, TDTD, Say�: 56 (A�ustos 1991), s. 3-10.
___________ “Çepniler I II”, TDTD, Say�: 57 (Eylül 1991), s. 5-18.
___________ “Çepniler IV”, TDTD, Say�: 58 (Ekim 1991), s. 4-25.
___________ “Çepniler V”, TDTD, Say�: 59 (Kas�m 1991), s. 4-28.
___________ “Çepniler VI”, TDTD, Say�: 60 (Aral�k 1991), s. 4-17.
___________ “Çukurova Tarihine Dair Ara�t�rmalar (Fetihten XVI. Yüzy�l�n �kinci Yar�s�na
Kadar)”, AÜ DTCF TAD, Cilt: l, Say�: l (1963), 1964, s. 1-108.
___________“Do�u Anadolu’da Mo�ol ve Türkmen Devirlerine Ait Baz� Tarihi Yap�lar
Hakk�nda Dü�ünceler (Remarks on Sorne Mongol and Turkmen Buildings in
Eastern Anatolia)”, Belleten, Cilt: LIV, Say�: 210, A�ustos 1990, s. 631-639.
___________ “Dö�erler'e Dâir”, TM, Cilt: X (1951-53), 1953, s. 139-158.
___________ “El-Hades (Göynük) �ehri”, TDTD, 81 (Eylül 1993), s. 4-8.
___________ “Eski Türk Devletlerinde A�a Unvan�”, TDA, Say�: 38 (Ekim 1985), s. 58-66
___________ “Eski Türk Elleri III”, TDTD, Say�: 94 (Ekim 1994), s. 10-18.
___________ “Eski Türk Elleri Kankl�lar”, TDTD, Say�: 93 (Eylül 1994), s. 16-19.
___________ “Eski Türk Elleri Karluklar I”, TDTD, Say�: 87 (Mart 1994). S12-19.
___________ “Eski Türk Elleri Karluklar II”, TDTD, Say�: 88 (Nisan 1994). s. 10-14.
___________ “Eski Türk Elleri Karluklar III”, TDTD, Say�: 89 (May�s 1994), s. 17-22.
___________ “Eski Türk Elleri K�pçaklar I”, TDTD, Say�: 92 (A�ustos 1994), s. 7-10.
___________ “Eski Türk Elleri K�pçaklar II”, TDTD, Say�: 93 (Eylül 1994), s. 12-15.
___________ “Eski Türk Elleri K�rg�zlar”, TDTD, Say�: 96 (Aral�k 1994), s. 6-13.
___________ “Eski Türk Elleri Kimekler ”, TDTD, Say�: 91 (Temmuz 1994), s. 13-16.
___________ “Eski Türk Elleri Uygurlar”, TDTD, Say�: 98 (�ubat 1995). s. 7.
___________ “Eski Türkler'de �sim Koyma Geleneklerinden: Ats�z”, Milli Kültür, Say�: 47
(Aral�k 1984), s. 4-5.
___________“ Eski Türklerde Musiki ve Oyun”, TDTD, Say�: 30 (Haziran 1989), s. 11-21.
___________ “Eski Türkler'de �ehircilik” TDA, Say�: 31, (A�ustos 1984). s. 1-103.
87
___________ “Eski Türklerin Millî Yeme�i Tutmaç”, TDTD, Say�: 90 (Haziran 1994), s. 11-
15.
___________ “Eyyûbî Hükümdar� El-Melikü'1-Adil ve Kom�ular�”, TDA, Say�: 72 (�ubat
1991), s. 11-24
___________ “Gagavuzlar'�n Asl� I”, TDTD, Say�: 52 (Nisan 1991), s. 9-12.
___________ “Gagavuzlar'�n Asl� II”, TDTD, Say�: 53 (May�s 1991). s. 8-12.
___________ “Gazneliler Devrinde Büyük Bir Türk Beyi”, TDA, Say�: 50 (1987), s. 109-
115.
___________ “Gök-Türkler'de Adlar”, TDA, Say�: 68 (Ekim 1990), s. 9-17.
___________“ Orhun Abideleri Kahraman� Gültegin I”, TDTD, Say�: 31 (Temmuz 1989), s.
32-33.
___________“ Gültegin II”, TDTD, Say�: 32 (A�ustos 1989), s. 4-12.
___________“Gültegin III”, TDTD, Say�: 33, Eylül 1989, s. 4-10.
___________ “Halk Türküleri”, Folklor Postas�, Cilt: I, Say�: 1 (Ekim 1944), s. 12.
___________ “Hunlar ve Attila”, RTM, Cilt: II, Say�: 19 (1951), s. 809.
___________ “Irak Türklerinin Tarihine K�sa Bir Bak��”, TY, Cilt: 1, Say�: 5 (275)
(Temmuz 1959), s. 9-11.
___________ “�lhanl� Hükümdarlar�ndan Abaka, Argun Hanlar ve Ahmed-i Celâyîr”,
Belleten, Cilt: LIII, Say�: 206 (Nisan 1989), s. 175-197.
___________ “�ran'da Ya�ayan Türk Oymaklar� - Kara-Gözlüler”, TK, Cilt: XI, Say�: 122
(Aral�k 1972), s. 102-103.
___________ “�ran'da Ya�ayan Türk Oymaklar� – Ka�kaylar”, TK, Cilt: X, Say�: 120 (Ekim
1972), s. 1238-1241.
___________ “Kaçarlar Devrinde Türk Oymaklar�”, SAD, Cilt: V-VI (Ankara 1981). s. 3080-
3087.
___________ “Kaçarlar Devrinde Türkçe �ah�s Adlar�”, TDTD, Say�: 38, Ocak 1990, s. 4-9.
___________ “Kay� Boyu ve Karakeçililer”, TDTD, Say�:34, Ekim 1989, s.4-8.
___________ “Köro�lu”, TDTD, Say�: 2, �ubat 1987, s. 2-7.
___________ “Köro�lu, Kizir-o�lu Mustafa ve Demirci-o�lu ile �lgili Vesikalar”, TDA,
Say�:47 (1987), s. 9-46.
___________“Memlükler ve Türk Tarihi I”, TDTD, Say�: 46, Ekim 1990, s. 3-6.
___________“Memlükler ve Türk Tarihi II”, TDTD, Say�: 47, Kas�m 1990, s. 3-5.
___________“Memlükler ve Türk Tarihi III”, TDTD, Say�: 48, Aral�k 1990, s. 3-6.
88
___________ "Mevlânâ ve O�ullar�n�n Türkmen Beyleri �le Münasebetleri”, Mevlânâ’n�n
700. Ölüm Y�ldönümü Dolay�s�yla Uluslar aras� Mevlânâ Semineri (15-17
Aral�k 1973, Ankara) Bildirileri, Türkiye �� Bankas� Kültür Yay., Ankara
1973, s. 42-54.
___________ “O�uz Ad�n�n Men�ei”, TK, Cilt: XIV, Say�: 158 (Aral�k 1975), s. 80.
___________ “O�uzlar”, Türkler, Cilt:2, Yeni Türkiye Yay�nlar�, Ankara 2002, s. 289-315.
___________ “O�uzlar I”, TDTD, Say�:3, Mart 1987, s. 30-34.
___________ “O�uzlar II”, TDTD, Say�:4, Nisan 1987, s. 4-7.
___________ “O�uzlar III”, TDTD, Say�:5, May�s 1987, s. 41-44.
___________ “O�uzlar IV”, TDTD, Say�:6, Haziran 1987, s. 5-9.
___________ “O�uzlar V”, TDTD, Say�:7, Temmuz 1987, s. 13-16.
___________ “O�uzlar VI”, TDTD, Say�:8, A�ustos 1987, s. 21-23.
___________ “O�uzlar VII”, TDTD, Say�:9, Eylül 1987, s. 22-27.
___________ “O�uzlar VIII”, TDTD, Say�:10, Ekim 1987, s. 2-6.
___________ “O�uzlar IX”, TDTD, Say�:11, Kas�m 1987, s. 2-7.
___________ “Orhun Âbideleri”, TY, Cilt: I, Say�: 239 (Aral�k 1954), s. 444-449.
___________ “Prensesinin Ad�n� Ta��yan �ehir”, TDTD, Say�: 79 (Temmuz 1993), s. 5-9.
___________ “Osman Gazi'nin Silah Arkada�lar�ndan Mihal Gazi”, TDTD, Say�: 50 (�ubat
1991), s. 3-8.
___________ “Osmanl� Devleti'nin Kurulu�u �le �lgili Baz� Meseleler Üzerinde
Ara�t�rmalar”, TDTD, Say�: 51 (Mart 1991), s. 3-9.
___________ “Osmanl� Devrinde Anadolu'da Kay�lar (Les Kay� en Anatolie Sous I'Empire
Ottoman)”, Belleten, Cilt: XII, Say�: 47 (1948), s. 575-614, 614-615
___________ “Osmanl� Padi�ahlar�n�n Mizaç ve Karakterleri”, RTM, Cilt: VII, Say�: 80
(A�ustos 1956), s. 482-485.
___________ “Osmanl�lar ve Türklük”, TDTD, Say�: 75 (Mart 1993), s. 14-30.
___________ “Osmanl�larda Kad�n ve Aile Hayat�”, RTM, Cilt: VI, Say�: 67 (Temmuz
1955), s. 3934-3936-3939.
___________ “Osmanl�lar�n Mensup Bulundu�u Boy – Kay�lar”, TK, Cilt: X, Say�: 118
(A�ustos 1972), s. 1048-1049.
___________ “Özel Say�m�zdaki Makalelere Dair”, SAD, Cilt: III (1971, Malazgirt Zaferi
Özel Say�s�, 900. Y�l), s. IX-XI.
___________ “Ramazan-o�lu Mahmud Bey”, TDA, Say�: 63 (1990), s. 149-153.
89
___________ “Ramazan-o�ullar�na Dair Baz� Yeni Bilgiler”, TDA, Say�: 33 (Aral�k 1984),
s.1-10.
___________ “Saltuklular”, SAD, Cilt: III (1971), s. 391-432.
___________ “Selçuklular Devrinde Ticaret”, TDA, Say�: 83 (1994), s. 11-16.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, I. Uvak-o�lu Ats�z”, TDA, Say�: 43
(A�ustos 1986), s. 133-134.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, II. Harizm�âh Ats�z”, TDA, Say�: 44
(Ekim 1986), s. 1-7.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri III”, TDA, Say�: 49 (1987), s. 11-16.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri IV”, TDA, Say�: 51 (1989), s. 43-52.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri V”, TDA, Say�: 61 (1989), s. 9-25.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri, VI. Abak, Alpku�”, TDA, Say�: 71 (Nisan
1991), s. 9-16.
___________ “Selçuklular Devrinde Türk Beyleri VII”, TDA, Say�: 73 (A�ustos 1991), s. 19.
___________ “Selçuklular Devrinde Türkiye'de Madenler”, MÜ FEF, Türklük
Ara�t�rmalar� Dergisi, Say�: 4 (1988), s. 159-164.
___________ “Tahtac�lar”, TDTD, Say�: 82 (Ekim 1993), s. 8-12.
___________ “Tarihimizde Bilinmeyen �ahsiyetlerden Ahi Ahmed-Ahiçuk, Abdal Be� ve
Aba”, TDTD, Say�: 44, A�ustos 1990, s. 11-16.
___________ “Tarihte Türkmen As�ll� Hanedanlar”, TDTD, Say�: 83 (Kas�m 1993), s. 7-16.
___________ “The Igdish in The History of The Seljukide of Türkey”, TDA, Say�: 35, Nisan
1985, s. 9-23.
___________ “Türk Cumhuriyetleri Hangi Ellerden Geliyor”, TDTD, Say�: 90 (Haziran
1994). s. 16-22.
___________ “Türk Destanlar� I”, TDTD, Say�: 61 (Ocak 1992). s. 7-18.
___________ “Türk Destanlar� II”, TDTD, Say�: 62 (�ubat 1992). s. 6-22.
___________ “Türk Destanlar� III”, TDTD, Say�: 63 (Mart 1992). s. 4-17.
___________ “Türk Destanlar� IV Ergenekon Destan�”, TDTD, Say�: 64 (Nisan 1992), s. 7-
23.
___________ “Türk Destanlar� V”, TDTD, Say�: 65 (May�s 1992), s. 5-15.
___________ “Türk Destanlar� VI”, TDTD, Say�: 66 (Haziran 1992), s. 4-10.
___________ “Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� I”, TDTD, Say�: 67 (Temmuz
1992). s. 5-14.
90
___________ “Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� II”, TDTD, Say�: 68 (A�ustos
1992), s. 5-16.
___________ “Türk Destanlar� VII Dede Korkut Destanlar� III”, TDTD, Say�: 69 (Eylül
1992), s. 4-11.
___________ “Türk Destanlar� VIII Köro�lu Destan�”, TDTD, Say�: 70 (Ekim 1992), s. 4-13.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� I”, TDTD, Say�: 71 (Kas�m 1992), s. 4-10.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� II”, TDTD, Say�: 72 (Aral�k 1992), s. 4-9.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� III”, TDTD, Say�: 73 (Ocak 1993), s. 4-10.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� IV”, TDTD, Say�: 74 (�ubat 1993), s. 4-13.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� V”, TDTD, Say�: 75 (Mart 1993), s. 6-13.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� VI”, TDTD, Say�: 76 (Nisan 1993), s. 10-16.
___________ “Türk Kültürüne Genel Bir Bak�� VII”, TDTD, Say�: 77 (May�s 1993), s. 5-16.
___________ “Türk-�slâm Devletlerinde Türk Kültürü”, TE, Say�:123 (Ocak 1984), s.62-63.
___________ “Türkiye Türklerinin Atalar� Olan O�uzlar (Türkmenler)’�n Yüz �ekli”,
TDTD, Say�: 78 (Haziran 1993), s. 13-17.
___________ “Türkiye'nin Do�u�u”, TDA, Say�: 60 (1989), s. 1-10.
___________ “Türkler'de Atç�l�k ve Binicilik”, TDA, Say�: 24 (Haziran 1983), s. 1-120.
___________ “Türklerde Tarih Boyunca A��k”, TDA, Say�: 76 (�ubat 1992), s. 41-49.
___________ “Türklerin �slamiyet’e Girmeleri”, TDTD, Say�: 42, Haziran 1990, s. 5-9.
___________ “Türkmen Kad�nlar� Hakk�nda Notlar”, TDTD, Say�:31, Temmuz 1989, s.4-13.
___________ “Türkmenistan Türkiye Türklerinin Orta Asya'daki En Yak�n Karde�idir”,
Ortado�u Gazetesi, Cilt: XXIX, Say�: 8845 (19 Aral�k 1993), s. 4-5.
___________ “Türkmenistan”, TDTD, Say�: 83 (Aral�k 1993), s. 7-14.
___________ “Türkmenistan'da Tarihî �ehirler: Nesâ I”, TDTD, Say�: 91 (Temmuz 1994),
s. 17-22.
___________ “Türkmenistan'da Tarihî �ehirler: Nesâ II”, TDTD, Say�: 92 (A�ustos 1994),
s.11-16.
___________ “Türkmenler”, TDTD, Say�: 86 (�ubat 1994), s. 8-13.
___________ “X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler I”, TDTD, Say�:1, Ocak 1987,
s.13-14.
___________ “X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler II”, TDTD, Say�: 5, May�s 1987,
s. 7-8.
___________ “X. Yüzy�lda �slam Kaynaklar�ndan Haberler III”, TDTD, Say�: 12, Aral�k
1987, s. 2-4.
91
___________ “XII. Yüzy�l�n Ortalar�nda Ba�dad'da Yap�lan Bir �enlik”, TDA, Say�: 84
(Haziran 1993), s. 2-5.
___________ “XIII. Yüzy�l�n En Büyük Ahilerinden Ahi Ahmed �ah”, TDTD, Say�: 43,
Temmuz 1990, s.3-6.
___________ “XIX. Yüzy�lda Çukurova’da �çtimaî Hayat”, TDA, Say�:48 (1987), s. 9-12.
___________ “Yabanlu Pazar�. Selçuklular Devrinde Anadolu'da Kurulan Milletleraras� Bir
Fuar (Yabanlu Pazar� an International Foir in Anatolia During The Seljuk
Period)”, TDA, Say�: 37 (A�ustos 1985), s. 1-99.
___________ “Yavuz Selim Halifeli�i Devr Ald� M�?”, Belleten, Cilt: LVI, Say�: 217, Aral�k
1992, s. 675-701.
___________ “Yörükler”, TDTD, Say�: 85 (Ocak 1994), s. 7-15.
___________ “Yunus Emre Devrinde Türkiye'nin Sosyal Durumu”, TDTD, Say�: 52 (Nisan
1991), s. 3-8.
92
II. GENEL B�BL�YOGRAFYA
AKPINAR, Turgut, “Bir Tarihçinin Ard�ndan Faruk Sümer'in Sessiz Ölümü”, Tarih ve
Toplum, Aral�k 1995, Say�: 144.
AKYOLO�LU, �smail Hakk�, “Türkmenlerin I���� Prof. Dr. Faruk Sümer”, TDA, �ubat
1996, Say�: 100.
ARIK, Feda �amil, “Prof. Dr. Faruk Sümer Hayat� ve Eserleri (Ölümünün 3. Y�ldönümü
Dolay�s�yla)”, Belleten, Cilt: LXII, Say�: 235, Aral�k 1998, TTK, Ankara
1999.
ARIKAN, Mustafa, Hamdi Rag�p Atademir (Hayat� �ahsiyeti ve Fikirleri), Kültür Bakanl���
Yay., �stanbul 1998.
BAYKARA, Tuncer, Zeki Velidi Togan, Kültür Bakanl��� Yay., Ankara 1989.
DEM�RC�, Nurdan, Prof. Dr. Osman Turan’�n Hayat� ve Eserleri, Bo�aziçi Yay., tarihsiz.
GÜNGÜL, Gülay, “O�uzlarda Yaprak Dökümü”, Türk Edebiyat� Dergisi, Aral�k 1995,
Say�: 266.
K�TAPÇI, Zekeriya, �lk Müslüman Türk Hükümdar ve Hakanlar�, ‘. Bask�, Konya 1995.
KÖPRÜLÜ, Orhan F, Fuad Köprülü, Kültür ve Turizm Bakanl��� Yay., Ankara 1987.
KÜTÜKO�LU, Mübahat S, Tarih Ara�t�rmalar�nda Usûl, Kubbealt� Ne�riyat, �stanbul 2001.
MEM��, Ekrem, Tarih Metodolojisi, Öz E�itim Yay., �stanbul 1996.
PALABIYIK, Hanefi M., Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuad Köprülü �lmi Hayat� ve Tarihçili�i,
Atatürk Üni. �la. F. Yay., Erzurum 2003.
SÜMER, Faruk, “Kendi Kaleminden Prof. Dr. Faruk Sümer’in Hal Tercümesi”, TDAD,
�ubat 1996, Say�: 100.
93
TURAN, Osman, Do�u Anadolu Türk Devletleri Tarihi, Bo�aziçi Yay., �stanbul 1993.
___________ ,Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkûresi Târihi,Cilt: 1, Bo�aziçi Yay., �stanbul 2000.
_____________ , Selçuklular Tarihi ve Türk �slam Medeniyeti, Bo�aziçi Yay., �stanbul 1998.
Türk Ansiklopedisi, Faruk Sümer Maddesi, Cilt: XXX, Ankara 1981.
YA�MUR, Memduh, “Prof. Dr. Faruk Sümer’in Gözüyle Av�arlar”, TDTD, Türk Dünyas�
Ara�t�rmalar� Vakf�, �kbal Ofset, Kas�m 1996, Say�: 119, s. 18-20.
YAZGAN, Turan, “Faruk Sümer Hocam�z”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, �ubat 1996,
Say�: 100.
ZENG�N, Burhan, Hasankeyf Tarihi ve Tarihi Eserler, Samaha Turizm Endüstri ve D��
Ticaret Ltd. �irketi, �stanbul 2001.
D�Z�N
A
Abaka, 42, 54, 94 Abbas, 22, 54, 55 Abbas b. Ahmed b. Tolun, 55 Abbas I, 54, 55 Abbas II, 54, 55 Abbasiler, 35, 90 Abdal Be�, 46, 96 Abdurrahman b. Togayürek, 55 Abi� Hatun, 55 Af�arlar, 35, 90 Af�in, 26, 35, 55, 90 Agaci, 55 A�a, 35, 39, 55, 91, 93 A�a Muhammed �ah, 35, 55, 91 A�açeriler, 33, 55, 91 A�aç-Eriler, 35, 91 Ahi Ahmed �ah, 49, 98 Ahlat, 26, 35, 55, 91 Ahlat�ahlar, 26, 35, 55, 91 Ahmed Celayir, 55 Ahmed Refik, 8 Ahmed-i Celâyîr, 42, 94 Ahmet Edip Uysal, 18 Akça-koyunlular, 35, 91 Akçap�nar (Akçam�nar), 6 Akçay-Ören, 67 Akkoyunlu, 29, 30, 74, 77, 82 Akkoyunlular, 29, 30, 33, 36, 55, 77,
82, 89, 91 Aksaray, 65
Aksungur El-Ahmedîli, 55 Alâeddin Bey, 55 Alaiye, 9 Alanya, 7, 72 Ali �nanç, 11 Ali K�raç, 11 Ali Kutlu, 16 Ali Sevim, 31 Alp Arslan, 46, 76 Altay Da�lar�, 36, 91 Anadolu, 3, 12, 13, 17, 18, 19, 20, 22,
23, 25, 26, 27, 28, 33, 34, 36, 39, 41, 44, 49, 50, 52, 65, 66, 73, 74, 79, 80, 81, 82, 86, 90, 91, 93, 95, 98, 99
Apa, 36, 91 Argun, 42, 55, 94 Argun (�lhanl� Hükümdar�), 55 Arslan Argun, 55 Arslan Beygu, 36, 91 Arslan el-Besâsirî, 36, 91 Arslan Hatun, 36, 91 Arslan �ah, 36, 91 Arslan�ah b. Tu�rul, 55 A�kabat, 52, 64, 86 At Çekenler, 36, 91 Ats�z, 40, 45, 55, 56, 93, 96 Ats�z b. Muhammed, 55, 56 Attila, 41, 42, 94 Av�ar, 56, 69, 70
94
Av�arlar, 36, 69, 70, 91, 100 Av�arl�lar, 56 Ayd�n, 7 Azerbaycan, 21, 33, 50, 92 Azeri, 20
B Bahaeddin Ögel, 89 Barbaros Hayrettin Pa�a, 35, 91 Bayat, 56, 59 Bayatlar, 36 Bay�nd�r, 36, 56, 59, 92 Begdili, 59 Belleten, 4, 21, 33, 34, 35, 39, 42, 44,
50, 52, 53, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 99
Berkley, 84 Bernard Lewis, 32 Bilge Ka�an, 37, 92 Bizans, 8, 11, 60, 78, 79, 84 Bo�a veya Buka Han, 59 Boy, 12, 17, 19, 34, 45, 59, 73, 76, 90,
95 Bozk�r, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 37, 59, 72, 92 Bozok, 37, 59, 92 Bozulus, 59 Boz-Ulus, 37, 92 Breyler, 37, 92 Bü�düz, 56
C Cavidaniye, 59 Cavit Baysal, 11 Celâleddin Harezm�ah, 37 Cemel Vakas�, 59 Cemile Nilay Sümer, 16 Cengiz Han, 38 Cengiz Sümer, 6 Ceridler, 38, 92 Cevat Mutlu, 16 Cihangir, 59 Cihan�ah, 14
Ç Çak�r O�lu, 20 Ça�nigir, 59 Çavl�, 59 Çavuldur, 56 Çepni, 27, 56, 59 Çepniler, 27, 38, 90, 92
Çorma�un ya da Çorma�an Noyan, 59 Çökürmi�, 59 Çukurova, 20, 38, 52, 92, 98
D Dede Korkut, 31, 32, 38, 47, 50, 90,
97 Dede Korkut Destanlar�, 32, 47, 50, 97 Demirci-o�lu, 42, 94 Dihkan, 56 Diyarbak�r, 51 Dodurga, 56 Dokuz O�uzlar, 56 Döger, 59 Dö�erler, 39, 93 Dupré, 20
E Elbistan, 33 El-Hades, 39, 93 Eymir, 56, 59, 60
F F. Köprülü, 10, 11, 53, 79, 81 Faruk Demirta�, 4 Faruk Sümer, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10,
12, 13, 14, 15, 16, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 53, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 77, 78, 80, 81, 82, 83, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 99, 100
Fâtih, 16, 40, 41, 53
G Gagavuzlar, 41, 93 Gazneliler, 41, 94 Gelin P�nar�, 7 Gök-Türkler, 41, 80, 94 Göynük, 39, 93 Gültekin, 16, 41 Gündo�mu�, 7, 72 Güner Sümer, 6
H H. Yinanç, 10, 12 Halil Zahiri, 19 Haluk Karama�aral�, 18
95
Has Bey, 56 Hazar, 20 Hilmi Ziya Ülken, 18 Hinz, 23, 73 Hive Hanl���, 52 Hunlar, 41, 42, 94 Hüseyin Hilmi Efendi, 5
I-� Irak, 42, 50, 79, 94 �dris Küçükömer, 12 ��dir, 56 �nal-o�ullar�, 51 �ran, 20, 23, 31, 35, 42, 49, 54, 73, 74,
78, 79, 83, 84, 90, 94 �slam, 1, 18, 25, 26, 29, 31, 34, 35, 42,
49, 53, 54, 57, 58, 73, 76, 77, 79, 80, 83, 85, 86, 89, 98, 99
�slamiyet, 33, 48, 79, 97 �stanbul, 1, 2, 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13, 17,
19, 23, 25, 26, 27, 28, 29, 31, 36, 40, 48, 51, 52, 53, 54, 58, 60, 61, 62, 66, 74, 75, 76, 78, 80, 82, 83, 90, 91, 99, 100
K
Kaçar Devleti, 35, 91 Kaçarlar, 42, 51, 56, 94 Kadjar (Ka�kay), 60 Kanunî Süleyman, 42 Karaevli, 56 Karagözlü, 60 Kara-Gözlüler, 42, 94 Karakeçili, 56 Karakeçililer, 34, 51, 94 Karakoyunlu, 29, 30, 60, 74, 77, 82 Karakoyunlular, 14, 30, 33, 56, 58, 78,
82 Kara-Koyunlular, 17, 21, 22, 90 Karamano�ullar�, 51, 56, 60 Kark�n, 57 Karluklar, 39, 79, 93 Kas�m Pa�a, 57, 58, 60 Kas�m Pa�a, Güzelce, 57, 58 Ka�kay, 57, 60 Ka�kaylar, 42, 94 Katip Çelebi, 19 Kay�, 34, 44, 51, 57, 58, 60, 74, 75,
94, 95 Kay�lar, 34, 44, 45, 95
Kayseri, 65, 69 Keykâvus I, 57 Keykâvus II, 57 Keykubad I, 57 Keykubad II, 57 Keykubad III, 57 Khass Beg or Aslan Beg b. Balang�r�,
60 K�l�çarslan IV, 57 K�n�k, 57 K�pçaklar, 39, 40, 93 K�rg�zlar, 40, 77, 93 K�z�larslan, 57, 58 K�z�larslan (Osman Muzaffer Al-Din),
58 Kimek, 57, 58 Kimekler, 40, 93 Kitab-� Diyarbekriyye, 31, 57 Kizir-o�lu Mustafa, 42, 94 Koçhisar Gölü, 7 Konya, 3, 4, 5, 7, 51, 65, 66, 79, 87,
99 Köro�lu, 29, 37, 42, 47, 51, 57, 64, 92,
94, 97 Köseda� Sava��, 57 Kutalm��, 57
L Lady Shell, 20
M Mahdum Kulu, 64, 86 Malatya, 33 Malazgirt, 31, 45, 51, 89, 95 Manavgat, 7, 72 Mara�, 26, 33, 51 Mehmet Kaplan, 11 Mehmet Zeki Efendi, 6 Memlükler, 43, 94 Mengücekler, 26, 58 Mesud (Masud b. Muhammet Tapar),
58 Mevlânâ, 51, 94 Mine Erol, 16, 32, 89 Mo�ol, 25, 33, 34, 39, 54, 93 Mo�ollar, 36, 38, 91 Müftü Hüseyin Hilmi Efendi, 4 Mükrimin Halil Yinanç, 53 Mümtaz Turhan, 11 Müslüman, 4, 62, 79, 99
96
Müverrih Hâf�z-� Ebrû, 51 III. Murad, 27 IV. Murad, 27
N N. Kurat, 10, 15 Necati Lugal, 29, 30 Nesâ, 49, 98
O O�uz, 13, 17, 19, 20, 27, 32, 33, 34,
37, 43, 44, 49, 50, 52, 62, 67, 70, 72, 75, 80, 82, 85, 90, 91, 92, 94
O�uzlar, 3, 15, 19, 20, 21, 32, 33, 34, 43, 48, 49, 53, 56, 58, 69, 72, 73, 74, 75, 76, 79, 80, 85, 86, 90, 95, 97
Olcaytu, 27 Orhan Seyfi Orhon, 9 Orhan �aik Gökyay, 11 Orhun Abideleri, 41, 94 Osman Turan, 10, 11, 13, 53, 79, 80,
99 Osmanl�, 1, 2, 12, 32, 34, 42, 43, 44,
51, 52, 63, 68, 69, 74, 75, 76, 84, 85, 89, 95
P
Peçenek, 36, 92 Pehlivan (Nusreddin Ebu Cafer
Muhammet Cihan Pehlivan), 58 P�narhisar, 65
R Ramazano�ullar�, 58 Ramazan-o�ullar�, 45 Ramazan-o�ullar�, 95 Refet Yinanç, 6
S Safevî, 22, 23, 27, 51, 73, 90 Safevî Devleti, 22, 23, 51, 73, 90 Safevîler, 33 Saltuklular, 26, 45, 95 Selçuklu, 4, 11, 23, 33, 36, 51, 52, 76,
79, 82, 86, 87, 91 Selçuklular, 12, 25, 26, 34, 45, 46, 50,
52, 80, 81, 82, 90, 96, 98, 99 Selim (Yavuz), 27 II. Selim, 27 Seyyah Niebuhr, 20
Sivas, 65 Sultan �brahim, 27 Sultan Muhammed, 22 Suriye, 13, 17, 19, 50 Suut Kemal Yetkin, 18 Suut Kemal Yetkin, 18
� �ah Abbas, 22 �ah �smail, 22, 73, 90 II. �ah �smail, 22 �ah Tahmasb, 22 �eyh Cüneyd, 22, 23, 73 �eyh Haydar, 22 �eyhi Cüneyd, 27
T Tahsin Özgüç, 18 Tahsin ÖZGÜÇ, 18 Tahtac�lar, 46, 96 Tatar (Orta �arkta Tatarlar), 58 Teküder (Tekuder), 58 Tolun-o�ullar�, 35, 90 Toroslar, 8 Trabzon, 27, 28 Tu�rul Bey, 45, 76 Turan Yazgan, 28, 29, 62, 65, 67, 87 Türk, 1, 2, 3, 4, 5, 8, 10, 11, 12, 13,
14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 54, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 96, 97, 99, 100
Türk Edebiyat� Dergisi, 4, 11, 65, 99 Türkler, 3, 8, 23, 24, 28, 32, 33, 34,
40, 41, 46, 48, 60, 62, 70, 72, 73, 82, 89, 91, 93, 94, 95, 97
Türkmen, 19, 20, 21, 33, 39, 46, 48, 50, 51, 64, 67, 70, 74, 77, 85, 86, 87, 88, 93, 94, 96, 98
Türkmenba��, 21, 64, 85, 86 Türkmenistan, 21, 48, 49, 52, 64, 71,
83, 84, 85, 86, 98 Türkmenler, 3, 19, 21, 32, 48, 49, 62,
70, 72, 73, 76, 79, 85, 86, 90, 97, 98
97
U Uluda�, 65 UNESCO, 19 Uygurlar, 40, 93 Uzun Hasan, 23, 30, 36, 73, 92
V V. Langlois, 20 V. Togan, 10, 53 Venedik, 51, 84
W W. S. Walker, 32, 90 Walter Hinz, 23, 73
Y Yabanlu Pazar�, 25, 50, 53, 65, 73, 90,
98 Yavuz Selim, 52, 98 Y�va, 50 Yörük, 7, 20, 67, 72 Yörükler, 7, 50, 72, 98 Yunus Emre, 50, 53, 88, 98
Z Zamant� Kalesi, 25, 65, 73 Zeki Gültekin, 16 Zeki Velidi Togan, 11, 99 Zeliha Han�m, 4
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113