18
öznel bir ata soyer okuma denemesi / notlarım çizimlerim seyfi durmaz profesyonelden proletere hekimlikte değişen ne ? ?

Profesyonelden proletere hekimlikte değişen ne?

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Öznel bir Ata Soyer okuma denemesi. Notlarım, çizimlerim... Seyfi Durmaz

Citation preview

öznel bir ata soyer okuma denemesi / notlarım çizimlerim seyfi durmaz

profesyonelden proletere hekimlikte değişen ne

? ?

profesyonelden proletere hekimlikte değişen ne ? ? Ata Soyer’in son kitabından bir makeleyi öznel okuma denemesi*

Ali Osman Karababa, Ayhan Çalışkan, Hür Hassoy, Işıl Ergin, Mutlu Sereli, Nurcan Çakır ve Raika Durusoy’a

katkılarından dolayı teşekkürler.

*Profesyonelden Proletere Hekimler; Değişen Ne?

Sağlığın Siyasal Ekonomisi, SorunYayınları, 2012

Hastalıkların yapısı değişiyor

Her tarihsel dönem, kendi egemen üretim biçimi ve hastalık türüne sahip görünüyor. Bu değişim sağlıkçıların rollerini ve toplumdaki pozisyonlarını değiştiriyor.

1990 – 2020

yılları arasında kaza ve

kronik hastalıklardan

ölümler artacak. Bakım,

tedavi kadar önem

kazanacak.

1

Yaşamdaki değişiklikleri tıpla açıklamak bedeni farklı bir şekilde

algılamaya yol açıyor.

Tıp bilgisi

popülerleşerek, medyada prim

yapan bir konu haline geldi.

Hekimler,

hastaları bilgilerini paylaşacakları

tüketiciler olarak görmeye başlıyor.

Beden algısı değişiyor

Halk tıp bilgisine daha kolay ulaşabiliyor.

Sağlığından kendisi sorumludur anlayışı, oturmaya başladı. Bedeni bir makine gibi görme eğilimi artıyor.

2

İletişim devrimi

Tıp bilgisine ulaşımın kolaylaşması ile edilgen hasta tipi, sorgulayan hasta tipine dönüştü. Hasta bulgularının dijital ortamda depolanması ve paylaşımı kolaylaştı.

Artık yetkililer, hastaya ayrılan süreyi, tetkikleri, sevkleri, reçeteleri, harcamaları, kolayca bilgisayardan izleyebiliyor, denetleyebiliyor.

3

Hastanın hekime duyduğu güvende azalma

İstihdam ve ücretlendirme biçimiyle hekimlerin şirketlere bağımlı hale gelmesi, hastaların hekimlere duydukları güvenin azalmasına yol açıyor.

4

Hekim sayısının artması

Hekimlerin sayısındaki artış nüfus artışından önde gidiyor ve hekim dağılımında da eşitsizlik var.

Sağlık hizmetlerinin piyasalaştırıldığı ülkelerde ciddi hekim işsizliği var.

Sen, sen, sen, gel!

5

Hekim olmayan sağlık çalışanı sayısı ve etkinliğinin artması

Hem klinisyen hekim hem de yurt dışındaki örnekleriyle ‘hekim olmayan klinikçi’ sayılarında artış var. Bu durum rekabeti arttırıyor. Sonuç; mesleki özelliklerde, dayanışmada, deontoloji ve nezakette azalma ve emeğin ucuzlaması.

Türkiye'de

durum farklı.

Hekim emeği

zaten ucuz!

6

Hekim meslek örgütü güç kaybediyor

Hekimlerin toplumsal konumu, meslek örgütlerinin gücü ile ilişkili. Meslek örgütlerinin üye sayısı azalıyor, yaş ortalaması yükseliyor. Hekimler ise ayrışarak güçsüz örgütlere sahip oluyor.

Bu süreç, hekim kitlesi arasındaki çatışmalar nedeniyle daha da derinleşecek gibi görünüyor.

7

Devlet yeniden yapılanıyor

Devlet, refah toplumlarındaki sağlık sisteminin finans ve sunum yapısını dönüştürüyor. Daha önceleri hekimleri koruyan yasalar çıkaran devlet, artık sağlık şirketlerini korumayı tercih ediyor. Bu değişim, hekimlerin toplumsal konumunun aşınmasını arttırıyor.

8

Küreselleşme ve sermayenin egemen hale gelmesi

Çok uluslu şirketlerin etkinlikleri ve DB, DTÖ, DSÖ gibi yapılarla küreselleşme kurumsal hale geliyor. Yerel yapıları kendi çıkarları doğrultusunda bozup yok ediyor. Sağlık alanında değerler de değişiyor.

9

Hekimliğin şirketleşmesi

Bağımsız çalışan hekim azalıyor. Ayrıca hekimler giderek daha büyük hastanelerde çalışıyor. Yönetimden uzaklaşıyor. Tıp bilgileri anamnezden başlayıp tedaviye uzanan süreçte bütünlüğünü kaybediyor. Bu arada taşeronlaşma ve esnek çalışma yaygınlaşıyor.

Artık hekimler sağlık fabrikalarında

çalışıyor.

10

Herşeyi bilen olmak yerine, belli bir alanı bilebilir olmak zamanla teknisyenliğe indirgenmiş oluyor.

Süreçte hekimler özerkliğini yitiriyor, konumları aşınıyor.

Uzmanlaşma

11

Sonuç

Hekimlik mesleği sermayenin, küreselleşmenin, yeni devlet yapılanmasının ve bu gelişmeleri çevreleyen ideolojinin saldırısı altındadır.

Süreci anlamak ve yapılacakları daha kapsamlı değerlendirmek akla yatkın görünüyor.

Sağlığa ayrılan para 140 milyar dolardan

2 trilyon doları aşan noktaya gelirken çocuklar

daha az mı ölüyor? Eşitsizlikler azaldı mı? Daha etkin tedavi mi yapılıyor? Hiçbiri!

12

Ata Soyer’e saygıyla, Mart 2015