18
ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758) BALIĞININBİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ Şahin SAKA-Kürşat FIRAT Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde oldukça iyi bir pazara sahip olan çipura balığına ait çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Yetiştiricilik çalışmalarında elde edilen bilgiler ise daha birçok konunun çalışılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır (Tandler ve Helps, 1985, Conides, 1992). Çipuraların fizyolojisi ve biyolojisi üzerine yapılan çalışmalar diğer türlere oranla daha azdır. Laboratuar şartlarında çalışmaların zorluğu ve çipura balığının kültür koşullarında üretiminin oldukça güç olması bu türle ilgili araştırmaları olumsuz etkilemiştir (Freddi ve ark., 1981, Camus ve Koutsikopoulos, 1984, Tandler ve Helps, 1985, Francescon ve ark., 1988 ). Ülkemizde bu tür ile ilgili çalışmalar larval dönem yaşama oranının arttırılması, larva yetiştirme protokollerinin hazırlanması, gelişim oranının yükseltilmesi ve hastalıkların tedavisi konularında devam etmektedir. ÇİPURA (Sparus aurata, Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ Chrysophrys aurata sinonimi ile de adlandırılan çipura, Phylum: Vertabrata Subphylum: Pisces Clasis: Osteichthyes Ordo: Perciformes Subordo: Percoidei Familya: Sparidae Genus: Sparus Species: aurata (Linneaus, 1758) şekli ile sistematikteki yerini almıştır. Klimatik yapıdan çipura balığına tüm Akdeniz’de rastlanmakla birlikte doğu ve güney doğu Akdeniz ülkelerinde, Kanarya Adaları'nda, İngiltere kıyılarında, Verde Burnu’nda ve nadir olarak Karadeniz kıyılarında rastlanır. Genellikle tropikal, subtropikal ve ılıman kuşaklarda yayılım gösteren çipura deniz fenogramlarının bulunduğu kumlu–çamurlu ve çamurlu

ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758) BALIĞININBİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME

TEKNİKLERİ

Şahin SAKA-Kürşat FIRAT

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR

GİRİŞ

Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde oldukça iyi bir pazara sahip olan çipura balığına ait

çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Yetiştiricilik çalışmalarında elde edilen bilgiler

ise daha birçok konunun çalışılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır (Tandler ve Helps, 1985,

Conides, 1992).

Çipuraların fizyolojisi ve biyolojisi üzerine yapılan çalışmalar diğer türlere oranla daha azdır.

Laboratuar şartlarında çalışmaların zorluğu ve çipura balığının kültür koşullarında üretiminin

oldukça güç olması bu türle ilgili araştırmaları olumsuz etkilemiştir (Freddi ve ark., 1981,

Camus ve Koutsikopoulos, 1984, Tandler ve Helps, 1985, Francescon ve ark., 1988 ).

Ülkemizde bu tür ile ilgili çalışmalar larval dönem yaşama oranının arttırılması, larva

yetiştirme protokollerinin hazırlanması, gelişim oranının yükseltilmesi ve hastalıkların

tedavisi konularında devam etmektedir.

ÇİPURA (Sparus aurata, Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ

Chrysophrys aurata sinonimi ile de adlandırılan çipura,

Phylum: Vertabrata

Subphylum: Pisces

Clasis: Osteichthyes

Ordo: Perciformes

Subordo: Percoidei

Familya: Sparidae

Genus: Sparus

Species: aurata (Linneaus, 1758)

şekli ile sistematikteki yerini almıştır.

Klimatik yapıdan çipura balığına tüm Akdeniz’de rastlanmakla birlikte doğu ve güney doğu

Akdeniz ülkelerinde, Kanarya Adaları'nda, İngiltere kıyılarında, Verde Burnu’nda ve nadir

olarak Karadeniz kıyılarında rastlanır. Genellikle tropikal, subtropikal ve ılıman kuşaklarda

yayılım gösteren çipura deniz fenogramlarının bulunduğu kumlu–çamurlu ve çamurlu

Page 2: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

ortamlarda yaşamını sürdürür. Bunun yanı sıra nehir ağızlarına ve lagüner bölgelere de girer

(FAO, 1987).

Ülkemizde daha çok güney sahilleri ve Ege kıyılarında yayılım gösterir. 30-50 gram olanları

ince lidaki, 100 gram olanları lidaki, 100-180 gram olanları kaba lidaki, 200 ve üzeri ağırlıkta

olanları da çipura olarak adlandırılır (Alpbaz, 1990). 0-3 yaş arası çipuraların mide içerikleri

incelendiğinde bu türün karnivor bir form olduğu ve özellikle ergin bireylerin Crustacea ve

Mollusca familyasına ait türlerle beslendiği ortaya çıkmıştır. Sırt yüksekliği fazla olup

lateralden yassılaşmış simetrik bir yapıya sahiptir. Baş iri, burun küt ve ağız terminal konumlu

olup düzdür. Alt çenede dişler önde 4 adet kanin, arkada 4 sıra molar, üst çenede ön tarafta 4

adet kanin, arkada ise 3 sıra molar şeklindedir. Üst dudak, alt dudağa oranla daha kalın olup

gözün başladığı noktanın paralelinde biter. Gözler orta derecede gelişmiştir. Göz çukuru

önündeki mesafe, göz çapından en az iki kat daha uzundur. Gözler arasında V şeklinde

yıldızsı bir bant vardır.

Operkulum ve prooperkulum pullarla kaplıdır. Yanal çizgi hafif eğimli olarak operkulumdan

kaudal yüzgece kadar kesintisiz olarak devam eder. Yanal çizgi üzerinde 73-85 adet pul

bulunur. Dorsal yüzgeç anal yüzgeçten daha uzundur. Pektoral yüzgeç anüse kadar uzanır.

Kaudal yüzgeç homoserk yapıdadır. Bu tür için yüzgeç formülü D XI/13-14, A III/11-12, P

I/5, V 5/5 şeklindedir. Renk dorsalde gri-esmer, ventralde gümüşidir. Pektoral yüzgecin

dorsalinde ve operkulum üzerinde kırmızı-menekşe renkli bir leke karakteristiktir.

Hermafrodit özellik gösteren çipuralar 8. aylarında ovaryum oluşumlarıyla birlikte dişi özellik

gösterirler. 12. ayda üremenin ilk sezonunda tüm bireyler erkek karakterdedir. Gonadın

ventralinde olgun testiküller belirir. Gonadın dişi kısmında ise hiçbir gelişme gözlenmez. 23-

24. aylardaki balıkların ikinci üreme periyodunda ise bireylerde erkeklikten dişiliğe geçiş söz

konusudur. Bu dönemde gonadlarda belirgin bir olgunlaşma gözlenmektedir. Bu cinsiyet

değişimi ani olmamakla birlikte özellikle 3. yaştaki bireyler intersex özelliğindedir. Ancak bu

cinsiyet değişimi populasyonun tamamında değil sadece yaklaşık olarak %80’inde

gözlenmektedir ki kalan %20’lik oran populasyonun ve devamının sağlanabilmesi için

genetiksel bir emniyet marjı olarak nitelendirilebilir. Bu tip bir cinsiyet değişimine protandrik

hermafroditizm adı verilmektedir. Bütün bu değişimlere genetik ve çevresel faktörler ile

beslenme özellikleri etki yapmaktadır.

Çipuraların üreme periyodu ülkemizde Ekim-Aralık ayları arasında olup en iyi gelişim 22-25

°C aralığında gözlenmektedir. Yaşayabilecekleri sıcaklık aralığı 3-34 °C, tuzluluk değeri ise

‰5-40 olarak belirtilmiştir. ‰1 tuzluluğa kadar yaşayabildikleri Chervinski ve Chanin (1985)

tarafından bildirilmiştir. Genellikle 5-25 m arası derinliklerde yayılım gösterirler. Yaşları

ilerledikçe derinlerde yaşamayı tercih ederler. Bunun için dalyan alanlarında ergin bireylere

rastlanmaz. Yaz aylarında 0.5-9 m derinliğe kadar olan sığ sulara giriş yapan çipuralar, kış

aylarında 35-40 m derinliğe kadar inerler. 2 yaşını aşan bireyler daha da derin sulara

inebilmektedirler. Maximum boyları 70 cm’ye ulaşan çipuraların ortalama uzunlukları 25-40

cm. arasındadır.

ÇİPURA BALIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ

Çipuralarda Üreme Fizyolojisi

Çipura balıklarının gonad gelişimi hermafrodit özellik gösterir. 21±3 oC de yapılan çalışmada

4 aylık çipuraların gonadlarında sitolojik ve topoğrafik olarak hiçbir farklılaşma olmadığını

Page 3: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

bildirmiştir. 5. ayda topoğrafik farklılaşma başlar. Bu dönemin başlangıcında konjektif doku

(bağlayıcı doku) gonadın dorsalinde ve ventralinde gelişimi başlatır. Ortada merkezi bir

boşluk vardır. Bu kısmın dorsalinde ovaryum, vetralinde testiküllerin oluşumu başlayacaktır.

Ancak bu farklılaşma çok zor ayırt edilir. Bu iki kısım germinal hücre yuvaları ile birleşir.

Çok sayıda ovogonium birleşmesi ile oluşan ovijel lameller görülür. Ancak bu ayda oositler

deformasyona uğrar ve gonad merkezinin kenarında ovujel lameller şeklinde bir yatakta kalır.

Gonadın ventralinde 5 aylık balığa göre daha fazla spermatogonium vardır. Ovogoniumlar bir

yatak içinde sıkışmışlardır. 10-11. aylarda, gonadın ventral kısmında spermatogenez aktivitesi

gelişerek sürmektedir. Testiküller tüplerdeki spermetozoitler spermatogoniumlardan yola

çıkarak germinal hücrelerin bulunduğu bölüme yerleşir. Testiküller kısım gonadın dorsal

kısmını çevirmeye başlar ve büyür. Spermatozoit kanalı uzayan merkezde olup

spermatozoitlerin toplandığı kısımdır ve ovaryum ile testiküllerin arasındadır. 1-2 dişi

germinal hücre yatağı merkezin kenarında sıkışıp kalır. Bunlar ovogoniumlardır ve oositleri

mayoz bölünmesi ile primer vitellogenesis olayının oluşmasını sağlayacaklardır. 12. ay

üremenin ilk sezonudur. Populasyonun tüm bireyleri erkek özelliği gösterir. Gonadın ventral

kısmında olgun bir testikül vardır. Ancak düşük bir RGS değerine sahiptir. Spermatozoitlerin

doldurduğu tüplerde spermiasyon olayı meydana gelir. Gonadın dişi kısmında ise hiçbir

değişme gözlenmez ve iyice küçülmüştür.

13-16. aylar arasında cinsiyet dönüşümü başlar. Gonadın spermatozoit kısmında gonadların

boşalıp dinlenme fazı başlar. Testiküler tüplerde yalnızca spermatogoniumlar vardır.

Ovaryum kısmında ise ovogoniumlar hızlı bir şekilde çoğalmaya başlar. Primer oositler hızlı

bir şekilde previtellogenesis dönemine girer. 16. ayda ovaryum gonadın %80'lik bölümünü

kaplar.

Dorsal kısımda oosit hücreleri previtellogenesisi tamamlar ve vitellogenesise geçer. Aynı

zamanda ventraldaki spermatogoniumlar ölerek dejenerasyon başlar. 23-24 aylarda üremenin

ikinci periyodunda dişiler olgun bir gonada sahiptir. Ventral kısımda ise dejenere olmuş bir

testikül yer alır. Populasyonun geriye kalan %20'lik kısmında cinsiyet dönüşümü durur.

Gonadın dorsal kısmındaki oositler atresiye uğrar ve dorsaldaki gelişim ventraldeki gelişimin

içine sıkışır (Zohar ve diğ., 1984).

Doğal koşullarda iki yaşında dişi özelliği gösteren anaçlar üç yaşında intersex özelliği taşırlar.

Bu bireylere hormon müdahalesi yapılırsa erkek olarak görev yaparlar. Aksi halde 4 yaşında

dişi özelliği gösterirler. Bu cinsiyet dönüşümleri bulundukları populasyonun dişi erkek

oranına göre gecikmeler gösterebilir. Çipura balıklarının erkek bireylerinde spermatogenesis

tamamlandığında dişilerin çoğunda oosit hücrelerinin olgunlaşması ve yumurtaların atılması

için gereken hazırlık devam etmektedir. Çipura erkeklerinden ekim ve mart ayları arasında

sperm almak mümkündür.

Anaçlarda Yumurta ve Sperm Gelişimi

Çipuralarda ovaryumlardaki yumurta hücresinin gelişimi 7 aşamada meydana gelir :

- İlkel yumurta hücreleri çok küçük olup boyutları 8-12 mikron arasındadır. Hücreler

mitoz bölünme ile çoğalır.

- Yumurta hücresinin etrafında folikül oluşmuştur. Bu hücrenin ikinci katını oluşturur.

- Hücrelerin boyutları 40-200 mikron büyüklüğe ulaşır. Etrafları folikül ile tamamen

çevrilidir.

- Vitellogenesis başlamıştır. Yumurta çapı 200-350 mikron arasındadır. Lipoid

Page 4: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

maddelerin stoplazma içinde birikimi başlamıştır.

- Stoplazma lipoid damlacıklarla doludur. Vitellogenesis hızlanmıştır. Yumurta

büyüklüğü 300-350 mikron arasındadır.

- Yumurta sarısı tabakası lipoid damlasının ikinci halkanın oluşmaya başladığı yer

olan hücre kenarına doğru iter. Çekirdek içi maddeler protein sentezinde ve besin

maddesi birikiminde rol oynayan çekirdek içi maddelerin çekirdek zarına yapıştığı

görülür. Yumurta çapı yaklaşık 600 mikrondur.

Vitellogenesis tamamlanmıştır. Yumurta çapı 700-800 mikron arasındadır. Çekirdek içi

maddeler merkeze doğru çekilmeye başlamıştır. Mikropil deliği bu dönmede oluşmuştur.

Yumurta değişime uğramaksızın birkaç hafta bu durumda kalır.

Uygun şartlar sağlandığında folikül tekasındaki kasların kontraksiyonu ile ovulasyon

meydana gelir. Eğer biotik ve abiotik şartlar uygun değilse foliküllerin deformasyonu ile

yumurtaların emilimi ortaya çıkar.

Testislerin oluşumu içerisinde (Bkz. 3.1.) spermlerin gelişimi spermatogoniumların aktif

olarak testis kanalları duvarlarında çoğalması ile başlar. Önce spermatogoniumlardan primer

spermatozittler, onlardan da sekonder spermatozitler meydana gelir. Testiküller kanal

boşluklarında toplanan ve burada uygun koşullar oluşuncaya kadar bekleme pozisyonuna

giren spermler gonadotropin etkisi ile döl vermeye hazır hale gelirler.

Anaçlar ve Yumurtlama

Anaç olarak 2-6 yaşındaki çipuralar kullanılır. Anaç olabilecek bireyler genç dönemlerinde

seçilerek büyütülebileceği gibi doğal ortamdan olta ve pareketa ile yakalanabilirler.

Anaçlardan yumurta doğal şekilde serbest ve müdahaleli (Hormon Uygulamalı-Dekalaj)

olarak sağlandığı gibi kullanılmamakla birlikte sağım yöntemi ile de alınabilir. Yetiştiricilik

ortamında tutulan erkeklerde spermatogenezis tamamlanmış olmasına rağmen, dişilerde

oositler sadece vitellogenezis’in son safhasında gelişme gösterdiğinden ve sonra hızlı bir

atresiye (dejenerasyon) uğradığından doğal ortamdan yakalanan anaçların kullanılması daha

iyi sonuçlar vermektedir.

Çipura dişileri ardışık yumurtlarlar. Vücut ağırlığının her kilogramı için ortalama 20.000-

30.000 adet yumurta verecek şekilde 3-4 aylık periyotta hemen hemen her gün yumurta

verirler. Böylece çipura dişilerinin fekonditeleri sezonluk her kg vücut ağırlına karşılık 2-3

milyon yumurtaya ulaşabilir. Anaçlar 4-7 m3' lük tanklara yoğunluğu 10-15 kg/m3 olacak

şekilde stoklanır. Mevsim dışı yumurta elde etmek için tanklar, ışıklandırmanın ve sıcaklığın

kontrol edilebileceği sistem ile donatılmalıdır. Stoklamada dişi erkek oranı anaç balığın

durumuna göre 1:1, 1:2 veya 2:3 kg olacak şekilde ayarlanır. Balıklar günde 1-3 kez vücut

ağırlığının (kg) %1-1.5’u kadar kalamar etine dayalı kuru pelet yemle beslenmelidir. Bunun

yanı sıra taze midye sübye ve kalamar etleri ile de beslenebilirler. Verilen yemler %50-55

protein ve %10-15 deniz orjini canlıların yağlarından oluşmalıdır. Yağlar en az %5 n-3 HUFA

içermeli ve temel olarak 22:6n-3 (DNA) tipinde olmalıdır (Zohar ve diğ., 1995). Bu diet

yumurtlamaya başlamadan en az 1-2 ay önce anaçlara verilmelidir. Su sıcaklığı yumurtlama

döneminde 16-18°C arasında tutulmalıdır.

Spermatogenesis erkeklerde tamamlandığında, dişilerin çoğunda oositlein olgunlaşması ve

yumurta atılması için gerekli hazırlıklar devam etmektedir. Spermotogenez ve oogenez

arasındaki bu fark hormon kullanımı ile oositlerin gelişim hızlandırılarak kapatılabilir. HCG

Page 5: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

hormonunun çipuralarda bağışıklık sistemini harekete geçirdiği, bu yüzden çipuranın

olgunlaştırma gonotrophini için homolog radioimmunoussay (RIA) sistemi ile ölçüm

teknikleri geliştirilmiştir. RIA kullanıldığında görülmüştür ki dişi çipuraların yetiştiricilik

ortamında yumurta vermemesinin nedeni Gth’ın hipofizde birikmesine rağmen kan dolaşım

sistemine girmemesidir. Bu olay yumurtlamanın başlaması için gonadotropin releasing

hormonlarının (GnRH veya GnRHa) kullanılabileceğini göstermiştir. Bunun sonucunda

çalışmalar polypeptitler ve proteinlerin yeni polymer tabanlı üretimleri üzerine kaymıştır. Bu

sistemler çipuralar üzerinde uzun Gth salgısı ve başarılı bir yumurtlama için çok etkilidir

(Gordin ve Zohar, 1978, Zohar ve Gordin, 1979, Zohar ve ark., 1989a, 1989b, 1990a). Çipura

balıklarında yapılan çalışmalarda HCG 800-1500 IU/kg, GnRH 1-20 mgr/kg olacak

düzeyinde kullanılmaktadır. Çipuralarda 1 mgr/kg olacak şekilde yapılan hormon

uygulamasının yumurtlama periyodunu uzattığı, anomaliyi azalttığı, 7.5 mgr/kg tek

enjeksiyon GnRH uygulamasının dişilerde %80 üzerinde yumurtlamanın teşvikini sağladığı

tespit edilmiştir.

Çevresel koşulların optimum olarak sağlanması ile birlikte, yumurtlama tüm yıl boyunca elde

edilebilmektedir. Yumurtlama, hormon uygulamasından 48-72 saat sonra başlar. Hormon

uygulamasından sonraki birkaç gün içinde, günün farklı zamanlarında yumurtlama meydana

gelebilir. Yumurtlama başladıktan sonra yaklaşık 1 hafta içinde populasyon içindeki dişilerin

yumurtlama zamanı aynı döneme rastlamaktadır. Yumurtlama genellikle gün batarken ve 24

saat aralıklarla olur. Yumurtlayacak populasyon strese karşı çok hassas olduğundan

yumurtlama süresince stres faktörleri ortada kaldırılmalıdır.

Yumurtlama sezonu süresince oositlerin bir kısmı vitellogenesis safhasına başlarken diğer bir

kısmı vitellogenesisin son safhalarını geçirir. Bu yüzden vitellus maddesi yılın birkaç ayında

yumurtalıklarda devamlı olarak bulunmaktadır. 3-4 aylık yumurtlama periyodu süresince, dişi

çipuralar vücut ağırlığı başına toplam 0.5-2 kg. yumurta bırakır ki bu değer vücut ağırlığının

0.5-2 katına eşittir. Bu uzun ve zor yumurta üretimi sadece yüksek kaliteli ve enerji veren

besinler tarafından desteklenebilmektedir. Çipura anaçlarına verilen besinin içeriği, yumurta

ve larvalarının kalitesini direkt olarak etkiler. Canlı yumurtaların kalitesi fekondite, yağ

damlası sayısı, larva çıkış oranları ve normal larvaların yüzdesi ile ortaya çıkar ki bu durum

ancak anaçların kaliteli yemler ile beslenmeleriyle mümkündür.

Yumurta Özellikleri ve Embriyolojik Gelişim

Canlı yumurtalar ortalama 0.9-1 mm çapında ve saydamdır. Normalde tek yağ damlası içeren

yumurtaları pelajik özellik gösterir. Koryon şeffaf ve ince olup mikropil deliği yaklaşık 14

mikrondur. Cansız ya da döllenmemiş yumurtalar birkaç saat içinde opak renge dönüşür ve

tankın dibine çöker. Yumurtlama tankından canlı yumurtaları toplamak için tekli ve çiftli

reküparatör sistemleri kullanılabilir. Çiftli sistemde ilk kollektöre atık maddeler toplanır.

Buradan geçen su diğer kollektörde bünyesinde bulundurduğu canlı yumurtaların

toplanmasını sağlar. Temin edilen yumurtalar alındıkları ortamla aynı sıcaklıktaki inkübatör

tanklarına yerleştirilmelidir. Sıcaklık farkı ±0.5 0C dereceyi geçmemelidir. İnkübasyon

sıcaklığı 16-18 0C arasında olmalıdır. İnkübatörlerde doğal deniz suyu tuzluluğu

kullanılmalıdır. Yumurtalar inkübatörlere ortalama 1500-2500 adet/lt olacak şekilde konulur.

İnkübasyon süresince ışık kullanılmaz. İnkübatörlerin bulunduğu tanklarda saatte %40-60 su

değişimi uygulanır. Ortam karanlıktır. Çipura yumurtalarının 18 0C embriyolojik gelişimleri

Tablo 1'de verilmiştir (Alpbaz, 1990).

Tablo 1. Çipura yumurtalarının embriyolojik gelişim safhaları

Page 6: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

Embriyolojik Safhalar Oluşum Süresi

2’li Blastomer Safhası 0.45

8’li Blastomer 1.45

Morula Safhası 3.15

Gastrulasyon Safhası 10.00

Gastrulasyon ½ 11.00

Gastrulasyon ¾ 14.00

Embriyo ½ 25.00

Somit Oluşumu 26.30

Kupfer Cisimciğinin Görülmesi 28.00

Kalp oluşumu 30.00

Pigmentasyon Başlangıcı 32.00

Embriyo ¾ 43.00

Yüzgeç oluşumu 43.20

Yıldızsı Kromotoforlar 45.00

Kalp Atışı 46.00

Açılım 60.00

Çipuralarda Prelarval ve Postlarval Dönem

Çipura prelarvaları, yumurtadan çıktıklarında yaklaşık 2.6-2.8 mm boydadırlar. Vitellüs

kesesi çapları ise 0.9-1 mm’dir. Vitellüs kesesinin posteriorunda 0.2-0.22 mm çapında bir yağ

damlası bulunur. Ağız ve anüs kapalıdır. Baş vücuda oranla küçük, gözler büyük ve

pigmentsizdir. Pigmentasyon sarı ve siyah olup sarı pigmentler başta birkaç tane, post-anal ve

medio-ventralde bir sıra olarak bulunur. Vitellüs kesesi baş kısmının altında, su geçirmez bir

zar ile sıkışmıştır. Yüzgeçlerden yalnızca pektoral yüzgeç bir taslak halinde önceleri yatay

sonra dikey konumlu olarak 3. günde oluşur. Tek yüzgeçlerin yerine başın üstünde başlayan

ve tüm vücudun medio-dorsali boyunca uzanıp kuyruk uçundan medio-ventrale dönüp vitellüs

kesesine kadar uzanan primordial yüzgeç bulunur. Bu yüzgeç larvanın yüzeyini genişletip su

üstünde kalmasını ve O2 ihtiyacını karşılar. Denge organı olan otositler gözlerin arkasında

olup, burun delikleri tam gelişmemiştir.

Sindirim sistemi düzensiz olmakla beraber, sindirim sistemi düz bir boru şeklindedir.

Pankreas ve karaciğer oluşmuş fakat salgı bezleri ve lipit rezervleri mevcut değildir. Ağız

açılmadan önce vitellüs kesesinin çoğu absorbe edilir. Prelarvalarda boydaki toplam artış ile

vitellüsün azalması çok yakından ilişkili olup sıcaklığın etkisi altındadır. Çabuk tüketilen

vitellüs boyda ani artış yaratmasına rağmen larva için iyi değildir. Düşük sıcaklıkta vitellüs

absorbsiyonunda boy geç uzamakla birlikte toplam boy artışı fazla olmaktadır. Bu dönemde

larvanın hareketinin az olması enerji tüketimini düşürür ve harcanan enerji larvanın organel

gelişiminde kullanılır. Çok düşük sıcaklıklarda ise larva vücudunda deformasyonlar görülür.

Larvanın ağız-anüsünün açılması ve gözlerde pigmentasyonun meydana gelmesi ile postlarval

evre başlar. Hava kesesi oluşumu dördüncü günden itibaren gözlenebilir. Kesenin normal

gelişiminin ilk safhası larva beş günlük ve 4 mm boyda iken meydana gelir. Eğer şişme

gerçekleşmezse kese ilkel görünümünü korur ama fonksiyonel olmaz. İkinci gelişim safhası

13-15. günlerde yaklaşık 7-8 mm boyda meydana gelir (Chatain,1989b, Chatain ve

Guschemann, 1990). Larva 5-6 mm boya ulaştığında preoperküler dikenler görülür. 7-8 mm

boy uzunluğuna erişildiğinde önce kaudal, sonra dorsal ve anal olmak üzere tek yüzgeçler

Page 7: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

oluşur. 13 mm boyda yüzgeçler son şeklini alır. Bu dönemde melanaforlar tüm vücutta yatay

siyah bantlar oluşturacak şekilde toplanır.

Çipura Larva Yetiştirme Dönemleri

Yumurtaların embriyolojik gelişimini tamamlayıp larvaların çıkması ile birlikte larva

yetiştiriciliğide başlar. Larva yetiştiriciliği biyotik, abiyotik ve yabancı biyotik faktörlerin

kontrol altına alındığı akuakültür tesislerinde yapılmaktadır.

Larval Dönem

Çipura prelarvaları yoğun üretim koşullarında 80-100 adet/lt olacak şekilde tanklara

yerleştirilir. Tanklar silindir-konik yapıda olup polyester veya fiberglas malzemeden

üretilmiştir. Hacimleri 2m3’ten 15 m3’e kadar değişim gösterebilir. Bu tankların seçimi

üretim kapasitesi ve uygulanacak larva yetiştirme tekniği ile ilgilidir. Su sıcaklığı 16-18 0C

olup ortam karanlıktır. Oksijen değeri 5-6 mg/lt dir. Su girişi alttan, çıkışı ise üsttendir. 16-18

0C su sıcaklığında çipuralarda prelarval dönem 3. günde sona erer ve postlarval dönem başlar.

Çipura larva yetiştiriciliğinde açık devre ve kapalı devre sistemler kullanılmaktadır. Bunun

yanı sıra değişik hacimlerde İngiliz tekniği olarak ta adlandırılan alg kullanımına dayalı yeşil

su tekniği uygulanmaktadır. Açık devre sistemlerde su kriterleri larvanın gerek duyduğu

şartlara göre ayarlanır ve üretim tanklarına gönderilir. Yeşil su tekniği uygulandığında bu

tanklara verilen debi oranları azaltılmalıdır. Bu teknikle yazın planlanan üretimlerde debi

azlığına bağlı olarak tanklardaki suyun ısınmasının engellenmesi için ortamın soğutulması

gereklidir. Aksi halde alg bozulmaları ortam suyunun amonyak dengesini bozarak kitlesel

ölümlere neden olur. Çipuralar larval dönemde çok hassas bir üretim çalışması istediğinden su

değişimlerindeki dalgalanmaların minimum düzeyde olması istenir. Bunun için hem enerji

yönünden tasarrufun sağlanması hem de üretim kalite ve kantitesinin arttırılması için kapalı

devre sistemlerin kullanılması gereklidir.

Kapalı devre sistem tankların da larvalar tarafından kullanılan su önce toplama tankına gelir.

Burada istenilen özellikte ve gerekli miktarda taze su yenilenmesi yapıldıktan sonra, mekanik

temizlik için kum filtresine geçer. Beraberinde getirdiği süspansiyon haldeki partikül

maddelerden ayrılan su ultraviyole filtreye gönderilir. Ultraviyole filtreden geçen su bu sırada

bünyesindeki tüm canlı organizmalardan (bakteri, mantar, parazit, bazı virüsler vs.)

temizlenerek biyolojik filtreye girer. Balık dışkıları, yem atıkları ve ölü balıklardan dolayı

yükselen amonyak miktarını normal düzeye indirilmesi bu aşamada aerobik bakteriler

tarafından yapılır. Amonyak önce nitrite daha sonrada balıklar için zararlı etkisi olmayan

nitrata indirgenir. Bu aşamalardan geçen su havuzlara geri dönmek üzere sistemi terk eder.

Biyolojik filtre çıkışında 1.2-1.8 mg/lt’ye düşen sudaki oksijen miktarını 5-6 mg/lt’ye

ulaştırmak ve bünyesinde getirdiği azot gazı fazlasını atmak için saturasyon kolonları

kullanılmalıdır. Saturasyon kolanlarının içerisine havalandırma sistemleri de kurulabilir. Bazı

kapalı devre sistemlerin kurulmasında ultraviyole filtreler biyolojik filtrelerden sonra

kullanılsa da havuzlarda gelişen patojen veya patojen olmayan mikroorganizmaların biyolojik

filtrelere yerleşerek zaten zayıf yapıda olan aerobik bakterilerin yerini alması sistemin

çalışmasını olumsuz etkiler. Kapalı devre sistemler, suyun ısıtılmasında veya soğutulmasında

kullanılan enerji açısından avantajlıdır (Timmons ve Losordo, 1994). Bunun yanı sıra kapalı

devre sistemlerde, özellikle çipura gibi zor bir larva dönemi geçiren türlerin üretiminde suyun

fiziksel ve kimyasal değişimleri ani farklılıklar göstermez. Kapalı devre sistemlerde suyunun

her gün analizleri yapılarak amonyak miktarı kontrol edilmelidir, aksi halde ani ve kitlesel

Page 8: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

ölümler ile karşılaşılır.

Çipura larva yetiştiriciliği çalışmalarında kullanılan su sıcaklık aralığı 18-22 0C arasında

değişim göstermiştir. Su sıcaklığı ilk 15 günlük dönem içerisinde 18-20 0C arasındadır.

Sıcaklık 15. günden itibaren arttırılarak 22 0C’ye getirilir ve larval dönem sonuna kadar bu

sıcaklık değeri korunur (Tablo 2).

Levrek larva yetiştiriciliğinde uygulan tuzluluk düşürme tekniği çipura larva yetiştiriciliğinde

uygulanmamaktadır. Oksijen değeri 5-6 mg/lt dir. Su girişi ilk 10 gün tank dibinden daha

sonra tank yüzeyinden yapılır. Larvalar ağız ve anüsün açıldığı postlarval evreye kadar

karanlıkta tutulur. 18 0C su sıcaklığında çipuralarda prelarval dönem 3. günde sona erer ve

postlarval dönem başlar. 2. günde tankların üzerinde biriken yağ tabakasının temizlenmesi

için yüzey temizleyicileri tank yüzey genişliğine göre 1 veya 2 adet olacak şekilde

yerleştirilir. Bu hava kesesinin ilk dolumu için çok önemlidir.

Aydınlanma süresi ve yoğunluğu larvaların gelişimini, hava kesesi oluşumunu, ve yaşama

oranının etkiler. Larvaların gelişimi artan aydınlatma koşullarında yükselirken, sürekli

aydınlatma balıkların yaşama gücünü düşürür. Larva tanklarına ağız açılana kadar

ışıklandırma uygulanmaz. Işıklandırma süresi ve şiddeti 3.günde 3 lüks, 4.günde 30-50 lüx, 5-

10. günde 600 lüx, 11. günde ve sonrasında 1500 lüx olarak ayarlanır. Aydınlatma süresi ilk

gün 12 saat olup daha sonra 24 saat ışıklandırma uygulanır (Equip Merea, 1987). Henüz

yoğun üretimde kullanılmamakla birlikte 12-14 saat arası ışıklandırma süresi ve ‰30-32 arası

tuzlulukta larva üretimlerin yaşama oranlarına olan etkileri çalışılmaktadır.

Tablo 2. Alg uygulamalı çipura larva üretim protokolü

Gün Sıcaklık

(°C)

Tuzluluk

(‰ S)

Debi

(%/Saat

Işık

Süresi

(Saat)

Işık

Şiddeti

(Lüx)

Alg Besleme

1. 18

-

20

36

-

38

1 0 0 0 BESLE

ME

YOK

2. 18

-

20

36

-

38

1 0 0 0 BESLE

ME

YOK

3. 18

-

20

36

-

38

£

0.5

0 0 £

25-

100 lt

5-

7x105

Hücre/

ml

R= 14-

16

adet/ml

4. 18

-

36

-

£

0.5

1

2

3 R= 14-

16

Page 9: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

20 38 adet/ml

5. 18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

30 R= 14-

16

adet/ml

6. 18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

600 R= 12-

14

adet/ml

7. 18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

600 R= 12-

14

adet/ml

8. 18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

600 R= 12-

14

adet/ml

9. 18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

600 R= 10-

12

adet/ml

1

0.

18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

150

0

R= 10-

12

adet/ml

1

1.

18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

150

0

R= 10-

12

adet/ml

1

2.

18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

150

0

R= 8-

10

adet/ml

1

3.

18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

150

0

R= 8-

10

adet/ml

1

4.

18

-

20

36

-

38

£0.

5

2

4

150

0

R= 8-

10

adet/ml

1

5.

18

-

20

36

-

38

£

0.5

2

4

150

0

R= 8-

10

adet/ml

1

6.

18

-

36

-

5 2

4

150

0

R= 6-8

adet/ml

AF=

Page 10: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

20 38 adet

0.5/ml

1

7.

18

-

20

36

-

38

5 2

4

150

0

R= 6-8

adet/ml

AF=

adet

0.5/ml

1

8.

18

-

20

36

-

38

8 2

4

150

0

R= 6-8

adet/ml

AF=

adet

0.5/ml

1

9.

18

-

20

36

-

38

8 2

4

150

0

R= 6-8

adet/ml

AF=

adet

0.5/ml

2

0.

18

-

20

36

-

38

10 2

4

150

0

R= 6-8

adet/ml

AF=1

adet/ml

2

1.

20

-

21

36

-

38

10 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=1

adet/ml

2

2.

20

-

21

36

-

38

10 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=1

adet/ml

2

3.

20

-

21

36

-

38

10 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=1

adet/ml

2

4.

20

-

21

36

-

38

10 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=1

adet/ml

2

5.

20

-

36

-

10 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=2

Page 11: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

21 38 adet/ml

2

6.

20

-

21

36

-

38

15 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=2

adet/ml

2

7.

20

-

21

36

-

38

15 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=2

adet/ml

2

8.

20

-

21

36

-

38

15 2

4

150

0

0 R= 4-6

adet/ml

AF=2

adet/ml

2

9.

20

-

21

36

-

38

15 2

4

150

0

0 R= 2-4

adet/ml

AF=2

adet/ml

3

0.

20

-

21

36

-

38

15 2

4

150

0

0 R= 2-4

adet/ml

EG=2

adet/ml

3

1.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 R= 2

adet/ml

EG=2

adet/ml

3

2.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 R= 2

adet/ml

EG=2

adet/ml

3

3.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 R= 2

adet/ml

EG=2

adet/ml

3

4.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 R= 2

adet/ml

EG=2

adet/ml

3 20

-

36

-

20 2 150 0 R= 2

adet/ml

Page 12: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

5. 21 38 4 0 EG=2

adet/ml

3

6.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 EG = 2

adet/ml

3

7.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 EG = 2

adet/ml

3

8.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 EG = 2

adet/ml

3

9.

20

-

21

36

-

38

20 2

4

150

0

0 EG = 2

adet/ml

4

0.

20-21 36-38 20 24 1500 0 EG = 2 adet/ml

Çipura larval dönem beslemede rotifera (Brachionus plicatilis) ve artemia (Artemia sp.)

kullanılır. Bunun yanı sıra larva tanklarına alg uygulaması yapılmaktadır. Alg uygulaması

ortama verilen rotiferlerin canlılığını koruduğu gibi, ortamın pH dengesini sağlaması ve

larvaya loş bir ortam yaratması açısından önemlidir. Bunun için Chorella ve Nannochloropsis

sp türü algler ml’de 5-7x105 hücre yoğunluğunda kullanılabilir. Çipuraların ağız açıklığı

küçük olduğundan (?100 μ) larva beslemede small tip rotiferler kullanılmalıdır. Bu rotiferlerin

boyutları 40-80 mikron arasında değişim gösterir. Larvalara 3-5. günler arasında 15 adet/ml,

5-12. günler arasında 10-12 adet/ml, 12-15 günlerde 8-10 adet/ml, 15-20. günlerde 6-8

adet/ml, 20-30. günlerde 4-6 adet/ml ve 30-35. günlerde 2 adet/ml rotifer ile besleme yapılır.

Çipuralara ancak 15 günden itibaren artemia nauplii ile beslenecek büyüklüğe ulaşırlar.

Dünya üzerindeki rezervleri tükenmekle beraber Venezüella orjinli artemia yumurtalarının

kullanımı, nauplilerin boyutlarının küçük olmasından dolayı larva yaşama oranını arttırır.

Günümüzde aquakültür tesislerinde yoğun olarak kullanılan ve Artemia Systems’in üretiği AF

tip artemiaları ile besleme yapılmaktadır. Kullanılan AF tip artemiaların nauplii boyları

yaklaşık 480 μ, enleri ise 165-175 μ arasında olup 10 mg/gr’dan daha fazla miktarda HUFA

içerirler. Yumurtadan çıkan naupliilerin protein oranları %48-52, yağ oranları %19.3-21,

karbonhidrat oranları %12-13, kül miktarları %8.1-8.7 ve nem oranları %4.8-5.2 arasında

değişim gösterir. 30. günden sonra kullanılan EG tip artemialar ise daha düşük oranda protein

miktarına (%45-47) ve daha az doymamış yağ asitleri (5-7 mg/g HUFA) oranına sahiptirler.

Ayrıca boyutları daha büyük olup boyları 500-520 μ, enleri ise 175-190 μ arasındadır.

Levrek larva yetiştiriciliğinde kullanılan EG1 formları boyca (740-780 μ) ve ence (225-240 μ)

büyük olduğundan çipura larval dönemde kullanılmaz. Bu formlar sövraj döneminde

kullanılmaktadır. Artemia nauplii 15-20 günler arasında ortama 0.5 adet/ml, 20-25. günlerde 1

adet/ml ve daha sonrada 40. güne kadar 2 adet/ml olacak şekilde verilir. Larval dönem

sonunda uygulanan yetiştirme tekniklerine göre başarı oranı % 3-27 arasında değişim gösterir.

Page 13: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

Tablo 2’de alg tekniği uygulamalı larval dönem çipura yetiştirme protokolü verilmiştir.

Sövraj (Mikropartikül Yemlere Geçiş) Dönemi

Larval dönemim tamamlanması ile birlikte 40-42 günler arasında larvalar canlı yemden

mikropartikül yeme adapte olacakları sövraj bölümüne alınırlar. 40 günün sonunda larval

yetiştiriciliği biten larvaların karma yemlere adaptasyonu için kullanılan bu bölümde

işletmenin kapasitesine göre belirlenmiş sayıda 10-15 m³ lük tanklar kullanılır. Tankların dip

kısımları koniktir olup silindir yapıdadır. Tankların iyi dizayn edilmesi ve yeterli hacime

sahip olması balıkların tanktaki pozisyonunu, yem tanktaki dağılımını, yem alımını ve su

sirkülasyonunu etkilemesi açısından önemlidir. Tankların iç kısmı gel-coat kaplı olup bu

yüzey sayesinde mikroorganizmaların kolonileşmesi engellenebilir. Sövraj bölümleri de

istenildiği taktirde kapalı devre sistem kurularak çalıştırılmaktadır. Fakat bu bölümde su

debisinin fazla olması, kullanılan yemin su kalitesini çabuk bozması, larvanın ürettiği azotlu

bileşiklerin oranının artması ve hastalık riskinin yüksekliğinden dolayı açık devre sistemler

bir çok tesiste tercih edilmektedir. Su çıkışları merkezi ve diptendir. Balıkların yaşına bağlı

olarak su çıkışlarına yerleştirilen krepinlerin göz açıklıkları 500µ,1000µ ve 2000µ arasında

değiştirmektedir. Havuzlarda 1500-2000 lüx aydınlatma uygulanır. Ünitede aydınlatma süresi

16 saat olup otomatik olarak zamanlayıcılar yardımıyla ayarlanmaktadır.

Mikropartükül yeme alıştırma dönemi, balıkların 25-30 mg ağırlığa ulaştıkları 40-42 günlerde

başlar. Bu dönemde havuzlardaki balık yoğunluğu litrede 10-12 adettir. Saf oksijen

kullanıldığı durumlarda bu oran 18-20 adet/lt kadar çıkabilir. Bu dönem beslemede kullanılan

artemia HUFA bakımından zenginleştirilmelidir. Bunun için EG tip artemia naupliileri 24 saat

boyunca SELCO türevli zenginleştirici maddeler ile beslenerek büyütülür. SELCO ürünleri

yüksek oranda HUFA (200 mg/gr), vitamin, antioksidan ve yağ (%60-65) içerirler. 24 saat

sonunda metanauplii formuna gelen artemiaların boyutları 740-780 μ, enleri ise 225-240 μ

arasında değişim gösterir (Artemia Systems, 1991).

Sövraj sırasında kullanılan mikropartikül yemler ise % 56-64 ham protein, % 11-12 ham yağ,

%11.4-11.7 kül, 5 1.4 ham selüloz, % 10 nem ve yeterli miktarlarda vitamin-mineral madde

içermelidir. Mikropartikül yemler 80 mikron büyüklükten başlayarak larva gelişimine göre

kullanılır (Tablo 3). Çipuralar levreklere oranla daha hızlı mikropartikül yeme adapte

olabilmektedirler. Sövrage uygulaması 10-12 gün devem eder. Larvalara verilen günlük

artemia miktarı azaltılırken mikropartikül yem oranı arttırılır. Bu dönemde besleme oranı %8-

10 arasındadır Çipuralar aşırı kanibalistik özellik gösterdiklerinden dolayı ortamda mutlaka

yeterli miktarda yem bulunmalı ve balıklar sürekli boylanmalıdır. Sövraj bölümünü terk

etmeye hazırlanan larvaların ağırlığı 300-350 miligrama ulaşır. Sövraj boyunca su sıcaklığı

20-22 0C olup tanklarda su debisi %50-100 arasında değişim gösterir Çipuralar sövraj

dönemine daha çabuk ve hızlı adapte olmaktadırlar. Larva yaşama oranı sövraj başarısına göre

% 85-95 arasındır. Sövrajı tamamlayan balıklar ön büyütme ünitesine alınarak burada doğal

deniz suyu ortamına adapte edilirler (Divanach ve diğ., 1986, France Aquaculture, 1987,

Çörüş, 1993).

Ön Büyütme

Ön büyütme ünitesinde kullanılan tank özellikleri sövraj bölümü ile aynıdır. Bu bölümde açık

devre su sistemi kullanılmaktadır. Gelişim özelliklerine göre 60-70 günlerde sövraj ünitesini

terk eden yavrular boylarına ayrıldıktan sonra ön büyütme ünitesine alınırlar. Ayrıca boylama

sırasında hava keseli ve hava kesesiz bireylerde birbirinde ayrılır (Chatain ve Corrao, 1992).

Page 14: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

Bu bölümde ağ kafeslere çıkarılmak için gerekli olan 1.5-2 gram ağırlığa kadar büyütülürler.

Ancak ülkemiz koşullarında yavru bireyler 0.5-1 gram arasında da kafes sistemlerine

çıkarılmaktadır. Ön büyütme ünitesinde de balıklar sürekli gözlenmeli ve kanibalizmin

engellenmesi için sık sık boylama yapılmalıdır.

Balıklara verilen su sıcaklığı 20-22 0C olup 16 saat ışıklandırma uygulanır. Yemleme

otomatik yemlikler ile yapılmaktadır. Tanklarda doğal deniz suyu tuzluluğu kullanılır.

Tanklara 3000-5000 adet/m3 arasında yavru stoklanabilir. Su değişimi balık büyüklüğüne ve

stok yoğunluğuna göre saate %50-150 arasında değişmektedir. Yemleme oranı %7 başlayıp

%3 kadar düşme gösterir (Tablo 3). Yaşama oranı hastalık çıkmadığı süre içinde %90-95

arasındadır.

Tablo 3. Çipura balıklarına sövraj ve ön büyütme döneminde balık ağırlığına ve

sıcaklığa göre uygulanan besleme oranları ve yem büyüklükleri.

Dönem Yem Boyutu

(mikron)

Balık Ağırlığı

(gr)

Su Sıcaklığı

(0C)

Besleme Oranı

(%)

Sövraj 80-200 0.03-0.125 19-20 8-10

150-300 0.125-0.165 8-10

300-500 0.165-0.420 7-8

Ön Büyütme 300-900 0.420-0.640 20-22 6-7

500-900 0.640-0.950 4-5

500-1250 0-950-1.200 3-4

Büyütme

Kuluçkahanelerden ve özellikle ülkemizde doğal ortamdan temin edilen çipura

yavruları porsiyonluk boyuta getirilmek üzere karasal ve denizel ortama kurulan

yetiştirme sistemlerde farklı teknikler kullanılarak büyütülür. Bunlar içinde en çok

kullanılanı yarı entansif ve entansif yetiştirme yöntemidir. Şu anda ülkemizde

ekstansif yöntem Avrupa ülkelerindeki düzeyde değildir. Özellikle Bodrum ve Savran

bölgelerinde yarı entansif üretim yapan çipura işletmeleri mevcuttur.

Ekstansif Yetiştirme Yöntemi

Bunun için açık denizden, kıyısal bölgelerdeki lagünlerden ve denize bağlantısı olan

acı su birikintilerinden faydalanılır. Açık denizlerde yapılan yetiştiricilikte genel

olarak deniz yosunları ve yumuşakçaların üretimi yapılmaktadır. Kıyı bölgedeki

lagüner alanlarda ise başta çipura, levrek, kefal ve yılan balığı gibi türlerin

yetiştiriciliği yapılır. Yavrular ilkbahar dönemlerinde barınmak ve beslenmek üzere

lagüner alanlara girerler. Bu dönem içinde bir çok zoo ve fitoplanktonun yanı sıra

küçük balık, karides yavruları mamun, sülines, midye ve akivades ile beslenirler. İzmir

Körfez bölgesi dalyanlarına 2-10 gram ağırlıkta giren çipuralar, sonbaharda 80-120

gram ağırlığa ulaşırlar. 100 gram ağırlıkta girenler ise 200-300 gram ağırlığa kadar

ulaşabilirler. Bu ağırlık artışları dalyan sahasının verimliliği ile ilgilidir. Çipuralar kış

aylarına doğru dalyan sahasının soğuması ile daha sıcak olan derin sulara kaçma

eğilim gösterirler. Deniz ile bağlantılı noktalara kurulan kuzuluk sistemlerinden

yakalanan bu bireyler pazara sunulacağı gibi, canlı olarak yakalanıp toprak havuz ve

Page 15: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

ağ kafes sistemlerinde de büyütülebilir. Ekstansif yetiştiricilikte beslemeye ve çevre

şartlarının kontrolüne ihtiyaç duyulmaz. Ancak bu alanlar kendi içinde parsellenerek

derinleştirilebilir ve su değişimi sağlanabilir. Özellikle İtalya sahillerinde yoğun olarak

valikültür adı verilerek yapılan bu teknikte dışarıdan besin takviyesinde de

bulunulmaktadır. Böylece küçük boylarda dışarıya kaçarken yakalanan yavrular

kışlatılarak ağırlık kazanmaları sağlanmaktadır. Bu sistemlere dışarıdan da yavru

takviyesinde bulunulur. Ekstansif lagün yetiştiriciliğinde 80-100.000 hektarlık

alanlarda bir senede türlere göre 100-500 kg/hektar ürün elde edilebilir.

Yarı Entansif Yetiştirme Yöntemi

Bu sistem havuz yetiştiriciliği olarak ta adlandırılır. Genellikle balık ve

eklembacaklıların yetiştiriciliğinde kullanılır. Bu sistemde toprak ve beton havuzların

yanı sıra portatif yapıdaki polyester veya polymerden yapılmış branda havuzlardan

yararlanılır. Ayrıca kıyısal alanlar ağ ile çevrilerek üretimde yapılmaktadır. Bu

sistemlerde günlük su değişimleri kontrol altında olup ürün miktarının arttırılmasında

oksijeneratörlerden yararlanılır. Toprak havuzlarda ise son yıllarda jeo-membran

sistemi uygulanmaktadır. Su debisinin artırılmasına bağlı olarak bu sistemlerden stok

yoğunluğu arttırılarak entansif amaçlı olarak ta yaralanılabilir. Ancak sistemde

meydana gelecek aksaklıklar üretimi olumsuz etkiler. Bu yüzden stoklama

yoğunluğunun düşük tutulmasında fayda vardır. Stok yoğunluğu beton havuzlar,

brandalı havuzlar ve iç kısmı jeo-membran kaplı küçük hacimli toprak havuzlarda 2-5

kg/m3 arasındadır. Büyük yapıdaki toprak havuzlardan 1-4 ton/hektar ürün edilebilir.

Entansif Yetiştirme Yöntemi

Dünyada ve ülkemizde yoğun olarak kullanılan bu yöntemde yüzer ağ kafes

sistemlerinde yetiştiricilik yapılmaktadır. Akuakültür çalışmalarının gelişmesine

paralel olarak birim alandan daha çok verim almayı sağlaması acısından su içerisinde

yetiştirme sistemleri geliştirilmiştir.

Günümüzde kıyısal alanlarda, açık denizlerde ve okyanuslarda bile güvenlik içinde

kurulabilecek sistemler planlanmaktadır Günümüzde kıyı ötesi kafeslerde 2500-6000

m3' arası değişen hacimlerde tek bir sistemde yıllık 150 ton üretim yapılabilmektedir.

Bu sistemlerde su kalitesinin kıyısal bölgelere göre çok daha iyi olması, işletmenin

kendini ve başkalarını kirletme etkisinin az olması, birim alana daha yoğun stoklama

imkanının olması, daha hızlı balık gelişiminin sağlanması, uzun vadede ekonomik

olması ve yüksek kapasite balık stoklanabilmesi gibi özellikler bu sistemleri çekici

hale getirmektedir (Özden ve diğ., 1998). Kafes sistemlerinde sabit kafesler, yüzer

kafesler, dalgıç kafesler ve döner kafesler kullanılmaktadır.

Ağ kafeslere kurulduğu yerin özelliklerine ve su kalitesinin durumuna göre 15-30

kg/m3 arasında stoklama yapılabilir. Balıkların hızlı şekilde gelişimi için besleme

teknikleri ve su sıcaklığı önemli rol oynar. Besleme rejimlerinde yem kalitesinin yanı

sıra balıkların ağırlıkları ile su sıcaklığı arasındaki ilişki dikkatli takip edilmelidir. Bu

dönemde kullanılan yemlerdeki protein %46-52, selüloz %2-4, ham kül %12-13, ham

yağ % 10-11, kalsiyum % 1.4-2.2, ve fosfor %1.15-1.5 arasında değişim göstermelidir.

Bunun yanı sıra vitaminler ve iz elementler yeterli miktarda kullanılmalıdır. Tablo 4'te

çipura balıklarının ağırlıklarına göre 16-25 C'de besleme oranları ve balıkların

konulması gereken ağ göz açıklıkları verilmiştir. Kafeslerde düğümsüz ağ kullanılması

Page 16: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

solungaç takılmalarının engellenmesi, pul dökülmesi ve vücutta meydana gelen

çizilmelerin önlenmesi için faydalıdır.

Tablo 4. Çipura balıklarının büyütülmesinde balık ağırlığına göre kullanılan yem

boyutları, besleme oranları ve ağ göz açıklıkları.

Yem Boyut

(mm)

Balık Ağırlığı

(gr)

Su Sıcaklığı

(0C)

Besleme Oranı

(%)

Ağ Göz Açıklığı

(mm)

0.9-1.2 1-3 16-25 2.8-3.2 4

1.25-1.5 3-8 2.4-2.9 6

1.5 8-15 2.2-2.7 8

2 15-35 1.8-2.2 12

3.2 35-80 1.4-1.8 15

4.5 80-250 1.2-1.6 20

6 250? 1.2-1.6 24

Ege Bölgesi koşullarında 4 aylık süreyi akuakültür tesislerinde geçiren çipura

yavrularının ağ kafeslere çıktıktan itibaren 12-14 aylık sürede 3-4 gram ağırlıktan 350-

400 gram ağırlığa ulaşmaktadırlar. Bu süre ve ağırlık artışı yetiştirme ortamının

ekolojik şartlarına, kullanılan yemin içeriğine, balık stok yoğunluğuna, hastalık

etkenleri ve larva kalitesi göre değişim gösterebilir.

SONUÇ

Çipura larva yetiştiriciliğinde günümüzde halen istenilen yaşama oranları

sağlanamamıştır. Oldukça zor ve hassas bir üretim tekniği isteyen çipuraların başarı

oranın arttırılmasında; ortam suyunun fiziko-kimyasal yapısının sürekli kontrol

edilmesi, ani değişimlerden kaçınılması, yumurtaların temininde pestisitlerden,

metalik iyonlardan, hipoklorid ve diğer kirliliklerden arındırılmış ortamlar yaratılması,

hormon uygulamalarına dikkat edilmesi ve canlı yumurtaların inkübasyona alınmadan

önce dezenfekte edilmesi, yumurta ve larva stok yoğunluğunun optimum oranlarda

tutulması, ani abiyotik değişimlerden ve mekanik şoklardan kaçınılması, larval

aşamada ışık yoğunluğunun çok iyi ayarlanması, postlarval döneme geçmeden önce

tank yüzeyinde biriken yağ tabakasının yüzey alanı hesaplanarak hava süpürgeleri ile

ortamdan uzaklaştırılması, 12-14 günler arasında ortam şartlarında değişim olmadan

bazı larva tanklarının yaşama oranları diğer tanklardan önemli oranda düşük ise bu

tankların klorlanarak iptal edilmesi, hava kesesi gelişimi süresince su şartları ve ortam

düzeninde ani değişimler olmaması, larvalara verilen canlı yem kaynakları olan

rotifera (Brachionus plicatilis) ve artemiaların (Artemia sp.) gerekli yağ asitleri ve

vitaminler ile zenginleştirilmesi, larva tanklarına uygulanan debinin larva yaşı ile

doğru orantılı olarak arttırılması, debi hesaplarının yapılmasında larva hızı ve

direncinin göz önüne alınması, özellikle hava kesesinin fonksiyonel olmamasına bağlı

olarak deformasyona uğrayan larvaların 70-80. günlerde birbirinden ayrılması, bu

ayırma tekniklerinin yavrular ağ kafeslere gönderilmeden önce mutlaka yapılması,

hastalık etmenlerine karşı gerekli önlemlerin alınması, içerik yönünden yüksek besin

değerine sahip yemlerin sövraj, ön büyütme ve büyütme dönemlerinde kullanılması

başarının arttırılmasında yararlı olacaktır.

Page 17: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

Tüm bu koşullar yerine getirilmeye çalışılsa da üretimin çeşitli safhalarında değişik

sorunlarla karşılaşılacaktır. Geliştirilen üretim tekniklerinin takibi ve ülkemiz

koşullarına uygulanması sayesinde kalite ve kantite her geçen gün artacaktır.

LİTERATÜR

- Artemia Systems, 1991. User’s guide Artemia Systems N.V. Belgium

- Alpbaz, A.G., 1990. Deniz Balıkları Yetiştiriciliği. Ege Üniversitesi Su Ürünleri

Yüksekokulu Yayınları No. : 20.

- Camus, P., Koutsikopoulos, A., 1984. Incubation experimentale et developpement

embryonaire de la daurade royale Sparus aurata (L.), a differentes temperatures.

Aquaculture, 42, 117-128.

- Chatain, B., 1989b. Problems Related to the Lack of Functional Swimbladder in

Intensiv Rearing of Dicentrarchus labrax and Sparus auratus. Advances in Tropical

Aquaculture. 699-709.

- Chatain, B., Guschemann, N., 1990. Improved Rate of Swimbladder on

Mortality of Dicentrarchus labrax During Weaning. Aquaculture 78: 55–61.

- Chatain, B., Corrao, D., 1992. A Sorting Method for Eliminating Fish Larvae

without Functional Swimbladders. Aquaculture, 107. 81-88.

- Chervinski, J., Chanin, Y. 1985. Gilthead sea bream (Sparus aurata L.) a candidate

for culture in ponds- Laboratory experiments. Bamidgeh 37 (2), 42.

- Conides, A., 1992. Effects of salinity on growth, food conversion and

maintenance of young gilthead sea bream, S. auratus. PhD thesis, University of

Athens, Greece, 185 pp.

- Çörüş, İ., 1993. Fransa’ da Levrek (Dicentrarchus labrax) Balığı Larvası Haçeri

Sistemleri. E. Ü. Fen Bil. Ens.

- Divanach, P., Kentouri, M., Dewarrin, G. 1986. Sur le sevrage et l’ evolution des

perfomaves biologiques d’ alevins de daurades, Sparus auratus provevant d’ elevage

extensif, apres replacement des nourrisseurs en continue par des distributeurs libre

service.

- Equipe Merea, 1987. Maitrise de la Qualite des Alevins de loup (Dicentrarchus

labrax) Produits en Elevage Intensif. La Pis. Française, 85: 17–23.

- FAO,1987. Identification sheets for the Mediterranean and Black Sea.Fishing Area

37.1343-1375.

- France Aquaculture, 1987. Elevage Larvaire du Loup en Conditions Intensives.

Rapport Interne. Centre National D’ Aquaculture Monastır, 87.07, 1-23.

- Freddi, A., Berg, L.,Bilio, M., 1981. Optimal salinity-temperature combinations for

Page 18: ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758 BALIĞININBİYOLOJİSİ VE ... Ürünleri Yetiştiriciliği/3... · bildirmitir. 5. ayda topoğrafik farklılama balar. Bu dönemin balangıcında

the early life stages of gilthead sea brea, Sparus aurata. J. World maric. Society 12,

130-136

- Gordin, H.; Zohar, Y., 1978. Induced spawning of Sparus aurata (L.) by mean of

hormonal treatments. Annales Biologie Animale Biochimie Biophysique, 18, 985-90.

- Özden, O., Güner, Y., Alpbaz, A. G., Altunok, M., 1998. Kıyı Ötesi Ağ Kafes

Teknolojisi. E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Dergisi. Cilt:15 Sayı:1-2

- Tandler, A., Helps, S., 1985. The effect of photoperiod and water exchange rate on

growth and survival of gilthead sea bream (Sparus aurata) from hatching to

metamorphosis in mass rearing system. Aquaculture 48, 71-82.

- Timmons, M.,B., Losordo, T.M., 1994. Aquaculture Water Resume Systems:

Engineering Design and management. Elsevier Science B.V., New York

- Zohar, Y., Gordin, H., 1979. Spawning kinetics in the gilthead sea bream, S. aurata

L. after low doses of human chorionic gonadotropin. Journal of Fish Biology, 15, 665-

70.

- Zohar, Y., Harel, M., Hassin, S., Tandler, A., 1995. Broodstock Management and

egg and larval quality.94-118. Editors: Bromage, R., Roberts, R. Blackwell Science

Ltd. Cambridge UK.

- Zohar, Y.; Billard, R.;Weil, C., 1984. La reproduction de la daurade et du bar: Le

cycle sexuel et l’induction de la ponte. In aquaculture de bar et des Sparides, (eds R.

Billard; G. Barnabe), pp. 3-24. INRA Press, Paris.

- Zohar, Y.;Tosky, M.; Pagelson, G.; Finkelman, Y., 1989a. Induction of Spawning

in the Gilthead Sea bream, Sparus aurata, using [D-Ala6-Pro9NET] –LHRH:

Comparison with the Use of hCG. Israel Journal of Aquaculture, 4, 105-13.

- Zohar, Y., Goren, A., Tosky, M., Pagelson, G., Liebovitz, D., Koch, Y. 1989b.

The bioactivity of gonadotroin-releasing hormones and its regulation in the gilthead

sea bream, Sparus aurata, in vivo and in vitro studies. Fish Physiology and

Biochemistry, 7, 59-67.

- Zohar, Y., Breton, B., Sambroni, E., Fostier, E., Tosky, M., Pagelson, G.,

Liebovitz, D. 1990a. Development of homologous radioimmunoassay for a

gonadotropin of the gilthead sea bream, Sparus aurata. Aquaculture, 88, 189-204.

Son Güncelleme: 17.12.2008