68
SAYI/ISSUE YIL/YEAR 19 KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT VE FOLKLOR DERGİSİ OCAK - MART REVIEW OF CULTURE ART LITERATURE AND FOLKLORE JANUARY - MARCH 2017 KARDAŞLIK 73 Kerkük’te Anayasaya Aykırı Uygulamaları Kınıyoruz KERKÜK VAKFI

QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

SAYI/ISSUE

YIL/YEAR 19

KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT VE FOLKLOR DERGİSİ OCAK - MARTREVIEW OF CULTURE ART LITERATURE AND FOLKLORE JANUARY - MARCH 2017

KARDAŞLIK 73Q

AR

DA

SHLI

Q

QA

RD

ASH

LIQ

KA

RD

AŞL

IK

7319

Kerkük’te Anayasaya Aykırı Uygulamaları Kınıyoruz

كال للممارسات غير الدستورية في كركوك

2017 كانون الثاني-آذار

KERKÜK VAKFIKERKÜK VAKFI

ISSN

130

2285

73-0

العدد

السنة

Page 2: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KARDAŞLIKKültür Sanat Edebiyat ve Folklor Dergisi

Yıl 19 Sayı 73 Ocak - Mart 2017

Fiyatı : 10 TL (KDV Dahil)

Kerkük Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

Erşat HÜRMÜZLÜ

Editör ve Genel KoordinatörSuphi SAATÇİ

Yazışma adresi P. K. 20 Cerrahpaşa/İSTANBUL

Tel. (0212) 584 00 75www.kerkukvakfi.com

İdare Merkezi:Haseki Sultan Mahallesi Kuka Sokağı

Huzur Apt. No: 1/1Fındıkzade/İSTANBUL

TemsilcilerHabib HÜRMÜZLÜ (Ankara)

Timur TAŞ (İzmir)Ali İhsan NAQIB (ABD)

Bilim KuruluProf. Dr. Ziyat AKKOYUNLU

Prof. Dr. Yavuz AKPINARProf. Dr. Abdülhalik BAKIRProf. Dr. Haşim KARPUZ

Prof. Dr. Mahir NAKİPProf. Dr. Suphi SAATÇİ

Prof. Dr. Saim SAKAOĞLUProf. Dr. Abdüsselam ULUÇAM

Yazı KuruluKemal BEYATLIKemal ÇAPRAZ

Aydil EROLErşat HÜRMÜZLÜ

Habib HÜRMÜZLÜİzzettin KERKÜK

Mahir NAKİPAcar OKAN

Ömer ÖZTÜRKMENSuphi SAATÇİSuphi SALT

KARDAŞLIKKerkük Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç ayda bir yayınlanır hakemli bir dergidir. Dergide yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahiplerine

aittir. Dergide yayınlanmış yazılar ve fotograflar kaynak gösterilerek alınabilir.

Abone yurtiçi yıllık 40 TL, yurtdışı yıllık 50 $ veya 40 Euro Posta Çeki No: 5325057 Cerrahpaşa/İstanbul veya

İş Bankası İstanbul, Fındıkzade Şubesi Hes. No: 1068 840492

EUR Hes. No: 1068 3312429Dolar Hes No: 1068 3312415

Tasarım Ercan ŞİMŞEK

BaskıŞenyıldız Matbaacılık

Zeytinburnu Mah. Gümüşsuyu Cad. No:3 K:2 Zeytinburnu Merkez, Zeytinburnu, İstanbul

Tel: +90 212 483 47 91

Suphi Saatçi’nin kaleminden

Irak Türkmenlerinin Kültür ve Sanat Tarihi

üzerine olan kitaplarını Ötüken’den alabilirsiniz.

Ata Terzibaşı’nın 4 kitap halinde yayımlanan ve Irak Türkmenkültürünün başyapıtı sayılan

Kerkük Şairleri’ni Kerkük Vakfı’ndan isteyiniz.

KERKÜK VAKFI

Ötüken Neşriyat A.Ş.www.otuken.com.trTel: 0212 251 03 50 0212 293 88 71

Page 3: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

1 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

İÇİNDEKİLER

11 16 20 28Kerkük’te Bayrak ZorbalığıEditör’den 2

Irak Türkmenlerinin Millî Bayramı 25 OcakErşat HÜRMÜZLÜ 4

Esat Emin KeteneErşat HÜRMÜZLÜ 4

Türkmen DağarcığıSuphi SAATÇİ 16

Kerkük’te Bayrak KriziHabib HÜRMÜZLÜ 8

Türkmeneli Baskı Altında!Fatma BAŞARAN 14

BayrağımKemal BEYATLI • şiir 5

Kerkük Üzerinden Türkiye’ye Mesaj VarMahir NAKİP 6

Hoyrat ve DörtlüklerReşit BOSTANCI • şiir 10

Ganire Paşeyeva’dan Türkmen Çağrısı 11

Telafer’den Erbil’e Bir MektupRıza ÇOLAKOĞLU • şiir 13

ARAPÇA 53-64

İNGİLİZCE 48-52

Biz TürkmenizHüseyin KADOŞOĞLU • şiir 7

Kerkük’te Türkçe Evlere mi Hapsolacak?İlber ORTAYLI 12

Irak Türkmenlerinin Yakın Geçmişine Pencereler • Önder SAATÇİ 36

Azerbaycan Türkçesi’nde Renk İsimleri ile Yapılan Deyimler • Ahmed Adeeb Haseeb ALHURMUZİ 41

Unutulan Erbil Şairlerinden HüznîNazım TERZİOĞLU 28

Türkmen Albümünden Editörün Seçtikleri 46

Dava Şairi Mahmut Nedim’in Nazlı Yurt Eserine Toplu Bir Bakış • Mehmet Ömer KAZANCI 32

Men Bir İgid ÖğrenciyemTaha HAMZALI • şiir 27

Ah KerkükMehmet ÖZBEK • şiir 27

Kardaşlık Uluslararası Türk Basın Tarihi Sempozyumunda Tanıtıldı • Kardaşlık 15

Kerküklü Hukuk Âlimi Ahmet Ziya’nın Hayatı ve Eserleri • Ali BİRİNCİ 20

Page 4: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

2 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Kerkük’te Bayrak Zorbalığı

Suphi SAATÇİ[email protected]

Editör’den

Osmanlı Devleti’nin idarî tak-simatında Irak üç eyaletten oluşuyordu: Bağdat, Basra ve Musul eyaletleri. O dönemde Türkmenlerin çoğunluğu Mu-sul Eyaletinin sınırları içinde yaşıyordu. Bu arada Hanekîn, Mendeli ve Karatepe gibi ka-sabalarda yaşayan Türkmen-ler Bağdat Eyaletine bağlı bu-lunuyordu. Musul Eyaletinin sınırları içinde bugünkü Mu-sul, Kerkük, Erbil ve Süleyma-niye illeri yer alıyordu.

Irak Türkmenlerinin dramı 1918 de sona eren Birinci Dünya Savaşının ardından başladı. Bölge İngiliz işgaline uğra-mıştı. Üstelik Mütareke ilan edildiği zaman Musul henüz işgal edilmemişti. Bilindiği gibi 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Müta-rekesi 31 Ekim 1918 günü öğle zamanı saat 12:00 sona ermişti. Mütareke yürürlüğe girdiği anda 6. Ordu birlik-leri batıdan doğuya doğru Rakka, Miyadin, Telafer, Di-beke, Çemçemal, Süleyma-niye hattı üzerinde yer alı-yordu. İngiliz kuvvetleri ise EI-Hazar, Gayyare, Altınköp-rü, Kerkük, Hanikin hattında bulunuyordu. Yani Mütareke imzalandığı gün, Kerkük mer-kezi hariç, Musul ve Musul vilayetinin büyük bir kısmı Osmanlı Ordusu’nun elinde

idi. Mütareke hükümlerine göre bölgede bulunan bütün kuvvetlerin yerlerinde kal-maları gerektiği halde, İngiliz kuvvetleri buna uymadılar. İlerlemeye devam ettiler ve 1 Kasım’da Hamamali’ye gir-diler. Buradan Musul’u işgal edecekleri tehdidinde bulu-narak Türk kuvvetlerinin Mu-sul şehrinden 5 km kuzeye çekilmelerini istediler.

Ali İhsan Paşa, İngilizlerin bu ta-lebini Sadrazam’a bildirdi. Bir seri telgraf görüşmeleri so-nucunda Sadrazam, Ali İhsan Paşa’ya 8 Kasım tarihli telg-rafı ile, kan dökülmesini en-gellemek için, 15 Kasım günü şehrin boşaltılması emrini verdi. Ali İhsan Paşa, bu emre uygun olarak Musul’u İngiliz-lere terk etti, ordu karargâhı ile birlikte Nusaybin’e doğru çekildi.

Kısacası Musul, Mütareke hü-kümlerine ve uluslararası savaş kurallarına aykırı bir şe-kilde işgal edilmiştir. Misak-ı Milli de Türkiye’nin güney sı-nırlarının tespiti meselesinde Mütareke’nin yürürlüğe gir-diği andaki Türk ordusunun fiili durumu, temel bir kıstas olarak dikkate alınmış ve ha-zırlanmıştır. Dolayısıyla son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı tarafından 28 Ocak 1920 ta-

rihli gizli oturumda kararlaş-tırılan Misak-ı Milli ile İngi-lizlerin oldubitti hareketine karşı Türkiye’nin kendi milli haklarını koruması anlamına gelmektedir.

Ankara hükümeti, Musul ko-nusundaki bu kararlılığı Lozan Konferansı’na ka-dar olan süre içinde çeşitli vesilelerle gösterdi. Lozan Konferansı’nda üzerinde en çetin tartışmaların yürütül-düğü konu ise “Musul Mese-lesi” oldu. Türkiye için hayatî bir öneme sahip olan Musul, Anadolu’nun güney kesimle-rini birleştiren yolların kav-şak noktasında bulunuyordu. Musul’un ticaret ilişkileri ve bu bölgenin güvenilirliği ba-kımından Türkiye’nin elinde olması zorunlu idi. Musul Eyaleti, Türkiye’nin birçok başka parçaları gibi, savaşın durmasından sonra ve yapıl-mış sözleşmelere aykırı ola-rak Türkiye’den alınmıştır. Bu yüzden, aynı durumda kalmış öteki bölgeler gibi, Musul’un da Türkiye’ye verilmesi gere-kirdi.

Lozan Konferansında çözüme ka-vuşamayan Musul Meselesi İngiltere ve Türkiye arasında 9 ay içinde yapılacak görüş-melere terk edildi. Musul Meselesi 9 ay içinde çözü-

Page 5: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

3 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

me kavuşamadığı için konu Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam)’nin hakemliğine terk edildi. Milletler Cemiyetinin bölgede yaptığı araştırma-larda Musul Eyaleti halkının Türkiye bağlı olma istediği-ni tespit etmesine rağmen İngiltere’nin baskısı sonucu karar Türkiye’nin aleyhine çıktı. Verilen bu karar adil de-ğildi ve en çok bölgede yaşa-yan Türkmenlerin geleceğini sıkıntıya sokacaktı. Böyle ol-makla beraber Türkiye dün-ya barışı ve bölgenin istikrarı için bu haksızlığı sineye çekti.

Böylece İngiliz mandası olarak kurulan Irak Krallığı döne-minde Türkmenler 1924 ve 1946 yıllarında soykırımları-na maruz kaldılar. Türkçe eği-tim ve öğretim haklarından mahrum kalan Türkmenler, monarşi rejiminin devrildiği 14 Temmuz 1958 tarihin-den sonra da acılar yaşadı-lar. Özellikle 14-16 Temmuz 1959 tarihinde Türkmenler, planlanmış bir soykırım hare-ketine maruz kaldılar. Tarihe Kerkük Katliamı olarak geçen bu soykırımında Türkmenle-rin ileri gelenleri feci biçimde şehit edildi. Üç gün boyun-ca devam eden soykırımının yanı sıra şehir yağmalandı.

Türkmen toplumu cumhuriyet rejimi boyunca Irak’ta Baas Partisinin baskıları sonucu ağır ve sıkıntılı dönemler yaşadılar. Irak’ta Türk varlı-ğının izlerini silmek için Sad-dam rejimi her türlü baskı yöntemlerine başvurdu. Türkmen şehirlerinin adları değiştirildi; arazileri ve gayri menkulleri ellerinden alın-dı. Türkmenlerin en seçkin şahsiyetleri idam edildi ve memurlar ülkenin güney böl-

gelerine sürüldü. Hak-hukuk, adalet ve bireysel özgürlük ayaklar altına alındı.

Dikta rejiminin devrildiği 2003 yılında Türkmenler yeniden umuda kapıldı ise de sonuç maalesef yine hüsran oldu. Arazileri ve evleri ellerinden alınan Türkmenler haklarını geri almak şöyle dursun, gay-ri menkulleri yeni işgallere maruz kaldı. Türkmen me-murlar tayin edilmediği gibi, bütün resmî dairelerin mü-dürlüğüne ve yönetim kad-rosuna Kürtler yerleştirildi. Kerkük’e dışarıdan getirtilen binlerce Kürt ailesi yerleşti-rildi. Bağdat’ı da dinlemeyen Kürt yönetimi, ırkçı bir yakla-şımla sadece Kürt toplumu-nu ön plana çıkardı.

Şimdi ise Kerkük’ü Kürdistan topraklarının içinde göster-mek ve bu kentte yaşayan di-ğer etnik toplulukları varlığını hiçe sayan vali, şehir meclisi-ne bir karar aldırttı. Bu karara göre Irak bayrağının yanında Kerkük’e Kürdistan bayra-ğı da asıldı. Bunun üzerine Türkmen siyasî ve sivil top-lum kuruluşları şahlanarak Kerkük’ü mavi Türkmen bay-rakları ile süsledi. Bu uygula-ma Bağdat parlamentosunun da büyük tepkisine yol açtı. Nitekim parlamentonun aldı-ğı kararla Kerkük valisinin bu uygulamasının Irak Anayasa-sına aykırı olduğu ve böyle bir yasa dışı davranışın kabul edilemeyeceği vurgulandı.

Valinin başlattığı bu uygulama-nın, kentte yaşayan diğer etnik toplulukların da hu-zurunu bozacağı ve bugüne kadar kentte kardeşçe yaşa-yan bütün halkların birlik ve beraberliğine gölge düşüre-

ceği hissedilmeye başlandı. Bu bakımdan Türkmenlerle Arapların görüşünü almadan bayrak zorbalığı yapmak kent-teki kardeşlik havasını tehli-keye düşürdü.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkmeneli bölgesi için veri-len karar adalete ve hakkani-yete dayanmadığı için ülkede bir türlü istikrar sağlanmadı ve Türkmenler huzurlu bir hayat yaşayamadı. Irak’ta 100 yıldan beri baskı altında yaşayan Türkmenler, artık canlarından bezmişlerdir.

Tarih boyunca yasalara ve yö-netime saygı gösteren Türk-menler, kendi topraklarında barış, güven ve özgürlük ortamı içinde yaşamak isti-yorlar. Bu husus aslında en asgarî vatandaşlık haklarıdır. Dünyada hiçbir topluma karşı nefret ve düşmanlık duygusu taşımayan Türkmenler, her toplumun hak ve hukukuna da saygı göstermişlerdir. Bu bakımdan Türkmenler de herkesten aynı biçimde say-gıyı görmek hakkına sahiptir-ler. Türkmenlerin silahsız, sa-hipsiz ve kimsesiz olduklarını hesaba katarak, kanunsuz ve yasal olmayan uygulamalar-da bulunmak, sonuçta yöne-timde görev alanları zor du-rumda bırakır.

Temennimiz, herkesin Irak’ın yakın tarihinden ders alarak hareket etmesi ve yanlış uy-gulamalara başvurmaktan kaçınmasıdır.

Page 6: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

4 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Bize Göre

Erşat HÜRMÜZLÜ

Irak Türkmenlerinin Millî Bayramı

25 Ocak

Irak Türkmenlerinin Millî Bayramı 25 Ocak’tır. Bu Bayram tüm Türkmenleri birleştirerek kut-lanmalıdır. Bu bayram günü uluslararası arenada da kayde-dilmiş bir tarihtir.

Irak Türkmenlerinin Irak toprak-larına ve özel olarak kuzey bölgelere yerleşmesinin en yoğun hamlesi 1055 yılında olmuştur. Sultan Tuğrul beğ, 1055 yılında Hac yolunu tâmir ve güvenliğini sağlamak ge-rekçesiyle, beraberinde kesif Selçuklu ordusu olduğu halde Irak’a girmek için hazırlandı. Bu arada Buveyhîler Halife Kaim Bi- Emrillah’ın nüfuzu-nu istismar ederek, Türklerin Irak’a girmelerini engellemek istiyorlardı. Ancak Halife du-rumun kritik olduğunu idrak etmiş, diğer yandan komutan Basâsiri Mısır’daki Fatimîlerle irtibatta olduğunu öğrenmişti. Tehlikeyi sezen Halife bu yüz-den Bağdat’ta hutbenin Sultan Tuğrul adına okutulmasını em-retmiş, böylece 15 Ocak 1055 tarihinde dünya işlerinden vazgeçtiğini, sadece dinî lider-liğini korumakla iktifâ ettiğini bildirmiştir. Bu tarihten 10 gün sonra, yani 25 Ocak tarihinde Sultan Tuğrul Beğ Bağdat’a girmiş ve büyük bir merasimle karşılanmıştır.1

1 Bu konunu detaylarını tarih kitaplarında, ve tarafımızdan yayınlanan “ Irak’ta Türkmen Gerçeği” kitabımızda göre-bilirsiniz. Kerkük Vakfı Yayınları, İstan-

1516 yılında yani bu tarihten 461 yıl sonra Halifelik’te Osman-lı hanedanına geçerek Yavuz Sultan Selim’in bütün Müslü-manların halifesi olduğu kayde değer diğer bir geşlişme olarak tarihe geçti.2

Türkmenlerin Yerleşmesi25 Ocak 1055 tarihinde başlayan

Türkmen yerleşimi Irak Selçuk-luları, Musul Atabeyleri (Zen-giler), Kerkük Türkmen Beyliği, Karakoyunlu (Baranlı) Devleti, Akkoyunlu(Bayındırlı) Devleti ve daha sonra uzun süren Os-manlı Devleti eyaletleri olarak devam etmiş ve günümüze ka-dar bu toprakları yurt edinmiş-tir. Görüldüğü gibi bu kurucu beylerin ve toplulukların Sünnî veya Şiî olmalarına bakmadan birlik ve beraberlik içinde dev-letleşmişlerdir.

Bu tarihin Uluslararası camia’da kaydedilişi

Irak Türkmenlerinin siyasî harektei 1920’lerden başlamış ve küçük gruplar halinde de olsa örgüt-lenmeyi bırakmamışlardır. 1957 nüfus sayımı sırasında Türkmenlere karşı olan tacizler onları örgütlenmeye yönlen-dirmişti. Özel olarak gençlik hareketleri ve öğrenci grupla-rının kurdukları gizli örgütler

bul, Mart 20062 Osmanlı Hanedanının 9. Padişahı olan

Yavuz Sultan Selim 29 Ağustos 1516 tarihinde Müslümanların 88. Halifesi unvanını almıştır.

yerel düzeyde kalmıştır. 1959 Kerkük katliâmı yeni bir çığır açmış, Bağdat’ta resmi izinler alınarak 1960 yılında kuru-lan Türkmen Kardaşlık Ocağı Irak Türkmenlerin sesi olmaya başlamış, bir yıl sonra yayına başlayan Kardeşlik Dergisi im-kanlar dahilinde Türkmenlerin siyasî söylemini birleştirmeye yönelmiştir. Yetmişli ve sek-senli yıllarda millî duygulara sahip gençlerin bazı örgütler kurması Irak rejimini tedirgin etmiş ve Irak Türkmenlerinin idealist gençleri idam sehpa-larına gönderilmiş, büyük bir bölümü de sürgün hayatını ya-şamaya başlamıştı.

Yurt dışında dış dünyaya açılan bir hareket, Ankara’da kurulan Irak Millî Türkmen Partisi’nin örgütlenmesiyle başlamıştır. 1988 yılında kurulma çabala-rının başladığı biliniyorsa da ilk kurultayını Ekim 1990 yılın-da Ankara, Etap otelde yapan parti’nin kurucuları, Irak’ın kurtuluşu ve Kerkük gibi bir ortamda tekrar örgütlenin-ceye kadar Parti’nin manevi lideri ve Başkanının Şehit Nej-det Koçak olduğunu ve Genel Sekreteliğin Dr. Muzaffer Ars-lan tarafından yürütüleceği doğrultusundaki önerimizi oy birliğiyle kabul etmiş ve ertesi gün yapılan 1. Kongrede ilan etmiştir.

Page 7: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

5 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

1991 Mart ayı sonlarında yaşanan ve Türkmenleri derinden yara-layan hadiselerde, Türkiye’ye göç eden on binlerce Irak Türk-meni ile ilgilenmek o zama-nın sivil toplum kuruluşu Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile Irak Millî Türkmen Partisi’ne kalmıştı.

Tam bu sıralarda Hollanda- Hague şehrinde uluslararası bir kuru-luş olan UNPO kurulmuştu.3 Kurum 11 Şubat 1991 tarihin-de resmen kurulmuş ve Irak Türkmenlerini de temsilen adı geçen parti gereken müraca-atları yaparak 6 Ağustos 1991 tarihinde Irak Türkmenlerinin kaydı yapılmıştır. Dr. Muzaffer Arslan ilk toplantılara katılmış, bilahare Partinin Merkez Kara-ra kurulu üyesi Dr. Suphi Saat-çi, ABD’de Irak Türkmenlerinin Türk- Amerikan Dernekleri Fe-derasyonuna katılımı için uğ-raş veren Dr. Şahin Nakip top-

3 Unrepresented Nations and Peoples Organization, Birleşmiş Milletlerde temsil edilmeyen toplulukların demok-ratik haklarını savunan bir kuruluştur.

lantılarda Irak Türkmenlerini temsil etmişlerdir. Son yıllarda İngiltere’de millî davayı temsil eden, uzun bir müddet Irak Türkmen Cephesinin temsilci-liğini ve şu anda Avrupa Türk-meneli Dernekler Federas-yonunun başkanlığını yapan Sündüs Abbas Hanımefendi toplantılara zenginlik katmıştır.

1991 yılında Irak Türkmenlerinin mavi bayrağı ve 25 Ocak ola-rak Türkmenlerin Millî Bayramı kaydedilmiştir. Ne yazık ki son zamanlarda UNPO’ya karşı ve-cibe olan katılım ödemeleri ve güncellemeler yapılmadığı içini bu topluluk pembe renkle be-lirtilen “Orijinal Üyeler” içinde henüz yer almamaktadır.

Niçin 25 OcakMillî bayramlar bir milletin tarihi-

ni, mücadelesini ve birlikteliği-ni simgeler. Bazı siyasî hareket-lerin kutladıkları ve son 15-20 yılı yansıtan hatıra günlerini saygıyla karşılamak lazım. An-cak tüm milleti kucaklayan

bayram kutlamaları birleştirici ve coşkulu olmalıdır.

Zaman zaman arkadaşlarımıza, dostlarımıza söylüyoruz. Millî bayramımız bize Sultan Meh-met Tapar’ları, İmaddedin Zengi’leri, Kıpçakları, Kara Yu-suf’ları, Uzun Hasan’ları, İzzet Paşa’ları, İnayet Efendi’leri, Reşit Âkif’leri, Hayrullah Efen-di’leri, Âta Hayrullah’ları, Kasın Neftçi’leri, Abdullah Abdur-rahman’ları, Rıza Demirci’leri, Âdil Şerif’leri, Nejdet Koçakla-rı ve doksanlı yıllardan sonra, günümüze kadar şehadet mer-tebesine erişen canlarımızı ha-tırlatmadıkça yapmacık kalır.

Bu bakımdan tüm siyasî kuruluş-larımızı, sivil toplum örgütle-rimizi, Federasyonlarımızı ve kanaat önderlerimizi bu fikri kucaklayarak gelecek nesille-rimize aktarmaya davet ediyo-ruz.

25 Ocak millî Bayramımızdır ve ge-niş çaplı olarak kutlanmalıdır.

Bayrağım göklerden almış renginiBulunmaz, arama onun denginiSarar hem yakını hem de enginiMavidir güzeldir yar gözü gibiAy yıldızı nağme yar sözü gibi

Gölgende var olur her Türkmen ancakKerkük’e sensin tek yakışan sancakSevgi bulur huzur bulur her ocakGayri iftiradır yalandır bizeTürkümüzün sesi can candır bize

Sana uzanan kim ki namert eliYemin kırılacak bu bilinmeliSana selam duracak uslu deliDalgalan yurdumda karış karış senYürek senle nasıl çarpar bir bilsen

Dalgalan şenlensin aziz yurdumuzElbet çıkagelir ulu kurdumuz Hele bir kurulsun şanlı ordumuzGör o zaman kimler dize gelecekTarih leşlerini kökten silecek

Bayrağım

Kemal BEYATLI

Page 8: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

6 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Türkmeneli’nden Türk’ün dilinden

Mahir NAKİ[email protected]

Kerkük Üzerinden Türkiye’ye Mesaj Var

Kerkük’te Olup BitenlerYıllardır Kerkük’te valilik yapan

Amerikan vatandaşı Necmet-tin Kerim durup dururken Bir karar alarak Türkmenlerin simgesi olan Kale’ye, Üniver-site binalarına, diğer resmi ve gayri resmi yerlere Kürt bay-rağını astırdı; bu da yetmedi, Kerkük’te Kürtçenin de resmi dil olarak kullanılmasının zo-runlu olduğunu açıkladı. Bu hususta Türkiye’den bir ¨yadır-gama¨, Birleşmiş Milletler Irak temsilcisinden bir uyarı geldi. ITC Başkanı Erşat SALİHİ konu-yu televizyonda Türkmen hal-kına anlattı; sertçe kınadı; Bağ-dat Hükümetini tedbirsizlikle suçladı ve Türkiye’nin tepkisi-ni yetersiz buldu. Bu konuda Barzani’den bir destek gelme-diği gibi bir kınama ya da uyarı da olmadı. Pekiyi acaba Valinin bu kritik dönemde böyle bir harekete kalkışmasının sebebi ne olabilir?

İşin İçyüzüŞu anda Irak’ta Kürt yönetimi, ta-

mamen olmasa da, büyük ölçü-de bölünmüş görünüyor. Erbil ve Duhok şehirlerine Kürdistan Demokratik Parti (KDP), Süley-maniye şehrine de Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) hük-mediyor. Bu şehirler Irak ana-yasasına göre resmi ‘Kürdistan’ bölgesidir. Ancak DAEŞ’ten sonra her iki partinin de nü-fuz alanları bir hayli artmıştır.

KDP Musul civarına KYB de Kerkük, Tuzhurmatu ve Diyala dolaylarının büyük bir kısmına hakim olabilmiştir. Coğrafyanın hükmü gereği KDP, Türkiye’ye muhtaç olurken, KYB de İran’la sıkı bir ilişki içerisine girmiştir. KDP’nin hakim olduğu bölge-de sadece Erbil’de Türkmen vardır; ama KYB’nin söz sahibi olduğu bölgede ise, Süleyma-niye hariç, neredeyse tamamı Türkmen bölgesidir.

Diğer yandan KYB, kendi içinde de artık uyumlu bir parti de-ğildir. Değişim grubu zaten bu birlikten koparak kendi siyasi partilerini oluşturdular ve KYB ile ihtilafları olduğu halde yine İran’la iş tutmaktadırlar! Yani coğrafya yine hükmünü icra etti. Talabani hastalandıktan sonra parti içi üç ayrı fraksiyon oluştu. İşte Necmettin Kerim de bu fraksiyonlardan birisini temsil ediyor. Bu üçlü fraksi-yonun en önemli amaçları Ker-kük, Tuzhurmatu ve Diyala’ya kadar uzanan Türkmen bölge-sinde nüfuz sahalarını genişlet-mektir. İran’la iş tuttukları için de Bağdat yönetimi KYB’nin bu nüfuz arttırma faaliyetleri-ne ses çıkaramamaktadır. Bu arada Kerkük’ün güneyinden başlayıp Tuzhurmatu’dan ge-çerek Diyala’ya kadar uzanan hatta bu yayılmaya tek engel olan güç Türkmen Haşd Şaabi gücüdür.

Bir müddet önce HDP Başkanı Selahattin Demirtaş Türk si-yasi sahnesinde iken Necmet-tin Kerim’i özel olarak ziyaret etmiştir. Arkasından PYD ele başlısı Salih Müslüm de aynı ziyareti yapmıştı. Bu ziyaret-ler tesadüfen gelişmiş buluş-malar değildir elbet. PKK ve PYD’nin bölgedeki varlığı ve gücü masaya yatırılmış ve des-teklenmesi için mekanizmalar geliştirilmiştir. Ayrıca kuşkusuz ki Türkiye aleyhine atılması ge-reken adımlar da konuşulmuş-tur. Demek ki Türkiye aleyhine kaynayan bir kazan var. Ya da Türkiye’yi de içine alacak bir plan söz konusudur.

Madalyonun diğer yüzüne bakar-sak, yani Suriye’de olup biten-lere göz atarsak aslında tam bu anlattıklarımızla örtüşüyor. ABD, hiç bir konuda Rusya ile anlaşmazken, PYD konusunda hemfikir görünüyorlar. Esed yönetimi de PYD ile flört halin-dedir. İran’ın PYD’ye bakışı ABD ve Rusya’nın bakışından farklı değildir. Şimdi kareleri bir araya getirdiğimizde PKK, PYD ve KYB hep birlikte ABD, Rusya, İran, Esed ve Bağdat yönetimleri tarafından bir şekilde destek gördüğünü anlıyoruz. Pekiyi hal böyle ise hedef kimidir? Şimdi tablo sanırım daha iyi netleşti.

Irak Kürt coğrafyasında ciddi bir bölünme olduğu aşikardır.

Page 9: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

7 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Suriye’nin Kuzeyinin geleceği ise bir muamma. Ancak Irak’ta-ki bu bölünme hayra alamet değildir. Çünkü her bölünen parça, DAEŞ’ten boşalan yerleri işgal ederek, coğrafyasını ge-nişletiyor; bunun faturasını da ister Suriye’de ister Irak’ta Türk-menler ödüyor. Bereket Türk Ordusu Suriye’nin El-Bab böl-gesine kadar inerek Türkmen-lere nefes aldırma imkanı sağ-lamıştır. O zaman en azından Irak’ta Kürt bölgesinin bölün-mesi, Peşmergelerin hakimiyet alanlarının genişlemesine se-bep olmaktadır diyebiliriz.

Türkiye’ye Verilen MesajIrak’ta Türkmenlerin birleştirilmiş

ya da birleştirilebilecek bir coğ-rafyaları kalmamıştır denilebilir. Artık her bölgede ancak varo-luş mücadelesi verebilirler. Bu mücadeleyi, yeterli derecede olmasa da en iyi şekilde veren, Tuzhurmatu Türkmenleridir. Türkmen Haşd Şaabi’sinin bun-da büyük payı vardır. Kerkük’te Türkmenler savunmasız ve si-lahsız. Şehrin petrol üretim ve sevkiyatından tutun en küçük

idari birimine kadar bütün ki-lit noktalar tamamen KYB’nin denetimindedir. Telafer’in Şii Türkmenlerin, yine Haşd Şaabi çatısı altında, silahlı bir şekilde örgütlendikleri açıktır. Türk-menlerin içine düştükleri bu dağınıklık ya da başarısızlık son 14 yılın bir neticesidir. Bunda Türkiye’nin ilgisizliğinin olduğu kadar Türkmenlerin dağınıklığı-nın da payı vardır.

Şimdi gelelim verilmesi söz konusu olan mesaja. Yakın tarihe ba-kalım. 14 Temmuz 1959 günü Komünistlerle Kürtler işbirliği yaparak silahsız Türkmenleri niçin Kerkük’te katlettiler? Se-bep belliydi. Çünkü Türkiye’de iktidarda olan Demokrat Parti 1952 yılında NATO’ya girerek Sovyetlere karşı tedbir almıştı. Türkiye’nin Kerkük’ten umudu-nu kesmesi ve Irak üzerindeki ağırlığını kaldırmak veya ber-taraf edilmesi için Kerkük Türk-menleri üzerinden Türkiye’ye mesaj veriliyordu.

Şimdi de verilmek istenen mesaj çok farklı değildir: Bir taraftan

KYB, PKK ve YDP doğrudan, diğer taraftan ABD, Rusya, İran, Irak ve Suriye yönetim-leri dolaylı şekilde Türkiye’ye şunu söylemek istiyorlar ¨21. Asırda Kerkük, kaderini artık Türkiye’nin belirleyeceği bir şe-hir değildir. Kerkük Kürdistan toprağı olmakla beraber, İran çizgisinde bir Kürt ve Şii fraksi-yonunun denetiminde olacak. PKK, Türkiye’de her ne kadar büyük kayıplara uğradıysa da ama artık Irak’ta ve Suriye’de serbest ve kabul edilebilir siya-si bir harekettir. Türkmenler ise artık Türkiye’nin himayesinde değillerdir. Bölünmüş de olsa Kürdistan’ın bir parçasıdır-lar ve sadece Kürtlerin uygun görebilecekleri haklara sahip olacaklardır. Siz bizimle ekono-mik, ticari ve petrol sevkiyatı gibi konular üzerinden ilişki kurmaya çalışın.¨ Evet veril-mek istene mesaj üç aşağı beş yukarı budur işte...

Ortadoğu’da bunu bozacak bir planımız var mı? Varsa nere-dedir, yoksa ne zaman oluşa-caktır?

Telafer’di elimizTürkçe şakrak dilimizYadlara yol vermeyizBüküldü eyse bilimiz

Bayrağım hilal yıldızMusul Erbil Kerkük DuzYaşasın Türkmen elinEğri yolu etti düz

Kar tutar dağlarımızYem yeşil bağlarımızYaşasın TürkmenleriTuttular bayrağımız

Çok yaşasın bu milletBizlerde var adaletTürkmen’in şehitleriYerleri olsun cennet

Koduşoğlu’ndan selamDil söyler yazar kalemEğer birlik olursaTürkmenler çekmez elem

Biz Türkmeniz

Hüseyin KADOŞOĞLU

Page 10: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

8 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Habib HÜRMÜZLÜ

Kerkük’te Bayrak Krizi

Kerkük Valisi Necmettin Kerim, Kerkük İl Meclisine 14 Mart 2017 tarihinde resmî bir yazı göndererek Kerkük’teki tüm devlet kurum ve kuruluşları-nın binalarına Irak bayrağının yanında Kuzey Irak Federal Bölgesi bayrağının asılması talimatı vermiştir. Bu talimat, Türkmenlerin tepkisini çek-miş ve talebin ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu bildiren açıklamalarla kınanmıştır.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başka-nı ve Kerkük Milletvekili Erşet Salihi, olaya şiddetli tepki gös-tererek “valinin ateşle oyna-dığını” dile getirmiştir. Salihi demecinde şu ifadeleri kul-lanmıştır: “Kerkük Valisi Türk-menlerin göz bebeği ve Türk şehri olan Kerkük’te Kürdistan bayrağını diktirerek ateşle oy-nuyor ve kentte kardeş kavgası çıkarmak istiyor.”

Türkmen partileri ve siyasi hare-ketleri de bir bildiri yayınlaya-rak Kerkük Valisinin bayrak ko-nusundaki tutumunu kınamış, böyle bir adımın Kerkük halkı arasındaki uyuma zarar vere-ceğini dile getirerek Başbakanı konu hakkında tutumunu açık-lamaya davet etmiştir.

Milletvekili ve ITC Başkan Yardım-cısı Hasan Turan “Ne yazıktır ki Irak hükümeti anayasaya ve yasalara aykırı bu tür dav-ranışlar karşısında sessiz kal-

maktadır. Kerkük vilayetinin % 40’ının IŞİD işgali altında oldu-ğu mevcut siyasi ortam ve gü-venlik durumu, bu gibi fitneler için müsait değildir” diyerek endişelerini dile getirmiştir.

Türkmen eski Milletvekili Fevzi Ekrem Terzi, olay hakkında yapmış olduğu bir açıklama-da, Kürdistan bayrağının Ker-kük’teki devlet dairelerine asılmasını, aralarındaki anlaş-mazlık bağlamında Kürt par-tilerinin kendi bölgelerini ge-nişletme amacıyla yürüttükleri programlı bir planın parçası ol-duğunu, Kürt partilerinin IŞİD ile savaş ortamını fırsat bilerek Kerkük’te oldubitti politikasını kullandıklarını vurgulamış ve Cumhurbaşkanını seyirci kal-mayıp soruna müdahale et-meye çağırmıştır.

Konu, federal hükümetin de tep-kisine neden olmuştur. Baş-bakan Sözcüsü Saad el-Hadisi konu hakkında 20 Mart tari-hinde yaptığı resmî açıklamada şu ifadeleri kullanmıştır: “Kür-distan federe bölgesi dışındaki bölgelerde devlet dairelerine ya da diğer binalara Irak bayra-ğından başka bayrakların asıl-ması yanlıştır, zira bu gibi ko-nular federal hükümetin yetki alanına girer. Kerkük, hüküme-timizin yetkisinde olan vilayet-lerden biridir ve orada sadece Irak bayrağı asılmalıdır.”

Irak hükümetini oluşturan “Ka-nun Devleti” koalisyonunun parlamentodaki grup başkanı Ali el-Edib, Kerkük Valisinin bu davranışının anayasaya aykırı olduğunu ve Irak halkı arasın-da endişe yarattığını vurgula-mıştır.

Tanınmış Iraklı hukuk uzmanı Tarık Harb, Kerkük Valisi Necmed-din Kerim’in Irak yasalarına göre suç işlediğini ve vilayetler kanununa aykırı davrandığını belirtmiştir. Ayrıca “Başbakan Haydar el-Abadi, onaylanmak üzere parlamentoya gönde-receği bir yasa taslağıyla her-hangi bir valiyi görevden ala-bilir. Kerkük Valisi Irak bayrak yasasına aykırı davranmıştır” şeklinde açıklamada bulun-muştur.

Türkiye Cumhuriyeti de bu olaya karşısında sessiz kalmamıştır. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü-yükelçi Hüseyin Müftüoğlu, Kerkük’teki kamu binalarına resmî günlerde Irak Kürt Böl-gesel Yönetimi (IKBY) bayra-ğının Irak bayrağıyla birlikte göndere çekilmesi için yapılan başvuruya ilişkin “Süreç işletil-meden Kerkük’ün statüsüyle ilgili olarak yapılacak tek taraflı tasarrufların Irak’taki uzlaşı ve istikrar çabalarına zarar ver-mesi tehlikesi bulunmakta-dır. Bu tür girişimlerin Irak’ın sosyal, kültürel ve ekonomik

Page 11: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

9 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

zenginliğinin vücut bulduğu Kerkük’ün çok kültürlü kimli-ğini de aşındırma riski bulun-maktadır” şeklinde uyarıda bulunmuştur. Birleşmiş Mil-letler Irak’a yardım misyonu UNAMI’nin basın bürosu da konuyla ilgili 21 Mart tarihinde bir açıklama yaparak endişele-rini dile getirmiş ve Kerkük’ün Irak hükümetinin federal yet-kisinde olduğunu, dolayısıyla Irak bayrağından başka hiçbir bayrağın asılmaması gerekti-ğine işaret etmiştir. Tek taraflı atılan her türlü adımın Irak’ta-ki etnik ve dinî grupların uyum ve barış içinde yaşamasını tehlikeye sokacağını vurgula-mıştır.

Irak parlamentosundaki Reform Cephesi üyesi Milletvekili İs-kender Vetut, konu hakkında bir basın açıklaması yaparak şu ifadelere yer vermiştir: “Kerkük federal hükümetin yönetimindedir, bu yüzden Kerkük Valisinin kararı anaya-saya aykırıdır, zaten Kerkük’te çoğunlukta olan Türkmenler ve Araplar bu kararı reddettik-lerini açıkça beyan etmişlerdir, Kürt tarafı bu konuda akıllıca davranmalıdır.” Milletvekili Ve-tut açıklamasında parlamen-toyu Kerkük’te Kürt bayrağı asma kararını veren Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’i gö-revden almaya davet etmiştir.

Kerkük Valisi Necmeddin Kerim, bayrak konusunu anayasal zemine oturtmak amacıyla Irak Anayasasının 140. mad-desini gerekçe göstermiş ve Kerkük’ün bu madde kapsa-mına girdiğini ileri sürmüştür. Vali, düzenlemiş olduğu bir basın toplantısında, Birleşmiş Milletler Irak’a yardım misyonu UNAMI’nin yaptığı açıklamaya cevap olarak şu ifadeleri kullan-mıştır: “Anayasada Kerkük’te Kürdistan bayrağının asılmasını yasaklayan bir madde yoktur,

bayrağın asılması Kerkük’teki gruplar arasında kardeşlik bağı-nı daha da arttıracaktır.”

Konuya Irak Anayasası çerçeve-sinden bakıldığında, durumun şöyle olduğu görünür:

Irak 2003’te ABD ve çok uluslu güç-ler tarafından işgal edildikten sonra, 8 Mart 2004 tarihinde “Geçici Dönem İçin Irak Yöneti-mi Yasası” adı altında bir geçici anayasa ilan edilmiştir. Bu ge-çici anayasa, 20 Mayıs 2005’te yürürlüğe giren kalıcı anaya-sanın 143. Maddesi gereğince iptal edilmiş, ancak aynı mad-denin hükümlerine göre geçici anayasanın 53. Maddesinin (A) fıkrası ile 58. Maddesi, kalıcı anayasanın bir parçası olarak yürürlükte kalmıştır.

Adı geçen (A) fıkrası, Duhok, Erbil, Süleymaniye, Kerkük, Diyala ve Neyneva vilayetlerinin 19 Mart 2003 tarihinde Kürt hü-kümeti tarafından yönetilen araziler olarak tespit etmiştir. Kerkük vilayetinin tüm bölge-leri, Kerkük il merkezi, Altun-köprü, Dibis, Tazehurmatu, Dakuk, Havice ve merkeze bağlı tüm Türkmen köyleri yukarıdaki tanımın dışında kalmış ve bu bölgeler merkezî hükümetin yönetimine bağlı olmaya devam etmiştir.

58. Madde ve kalıcı anayasanın 140. Maddesinin ikinci ben-dinde Kerkük ve nereler oldu-ğu belirtilmeyen “diğer bölge-ler”, “münazaalı = çekişmeli” bölgeler olarak tanımlanmış ve –Kerkük dâhil– bu bölgelerin akıbeti ve nereye bağlanacağı en geç 31 Aralık 2007 tarihine kadar gerçekleşmesi gereken üç icraatın sonuçlandırılması-na bağlanmıştır: (normalleştir-me; sayım ve referandum).

Bu aşamaların hiçbiri, son tarih olan 31 Aralık 2007 tarihinin

üzerinden dokuz yılı aşan bir süre geçmesine rağmen ger-çekleşmemiştir ve buna göre de 140. Madde geçerliliğini kaybetmiştir. Anılan maddenin halen geçerli olduğu düşünül-se bile, referandum yapılmadı-ğı için Kerkük halkının iradesi henüz tecelli etmemiştir ve bu yüzden tüm bu bölgeler hukuken Kürdistan federe böl-gesinin dışındadır ve merkezî hükümete bağlıdır.

Buna göre Kerkük valisinin, bir emri vakide bulunması ana-yasanın içeriğine ve ruhuna aykırıdır. İşte bu yüzden Irak Başbakanlığı, Türk Dışişleri Ba-kanlığı ve Birleşmiş Milletlerin Irak’a yardım bürosu bu gerçe-ği görerek söz konusu adımın hem yanlış hem de tehlikeli olduğunu vurgulamışlardır.

28 Mart tarihinde Kerkük il mec-lisi Kürt üyelerin katılımıyla toplanmıştır. İl meclisindeki Türkmen ve Arap üyeler, gün-deminde valinin bayrak ko-nusundaki talebi bulunan her toplantıyı boykot edeceklerini daha önceden açıklamışlardı. Karar, mecliste sayıları 26 olan Kürt üyelerinin 25 olumlu oy-larıyla alınmıştır. Verilen karar Irak’ın içinde ve dışında şiddet-li tepkilere neden olmuştur.

Dışişleri Bakanlığı, Kerkük’te Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının hükümet bina-larına asılmasını endişeyle karşıladığını bildirdi. Kararın endişeyle karşılandığı vurgu-lanan açıklamada, şu ifadele-re yer verildi: “Kerkük Vilayet Meclisi’nin Türkmen ve Arap üyelerinin boykot ettikleri oy-lamada alınan kararı doğrudan Kerkük’ün ihtilaflı statüsüyle ilgili ve Irak anayasasına aykı-rı tek taraflı bir tasarruf ola-rak değerlendiriyoruz. Farklı kimliklere mensup Irak vatan-daşlarının ortak varlığı olan

Page 12: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

10 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Kerkük’ün statüsüyle ilgili tek taraflı adımlarda ısrarcı olun-ması uzlaşı, diyalog ve ana-yasal süreçlere bağlılık kav-ramlarına zarar verecektir. Bu tür yaklaşımlar, ülkede kalıcı güvenlik ve istikrar çabalarını olumsuz etkileyecektir.”

Türkiye cumhuriyeti dışişleri ba-kanı Mevlut Çavuşoğlu, karar çıktıktan sonra da bir açıklama yaparak kararı desteklemedik-lerini ve bu kararın yanlış oldu-ğunu vurgulamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti 11. cumhur-başkanı Abdullah Gül, konuyla ilgili Twitter’den yapmış olduğu açıklamasınd şu ifadelere yer vermiştir: “Kerkük’te Irak bay-rağının yanına IKBY bayrağı asılması kentteki ulusal birliği ve Türkmen, Kürt ve Araplar arasındaki beraberliği tehdit eder. Irak anayasasına aykırı bu tek taraflı kararın gözden geçirilmesi ve ülkedeki tüm grupların anayasa doğrultu-sunda hareket etmesi Irak‘ın ve bölgenin istikrarı bakımın-dan büyük önem taşımaktadır. Zaten yeteri kadar çatışma ve acıyla bitap düşmüş Irak’ın başına yeni problemler açma-ması gerekir”.

Türkmen araştırmacı – yazar avu-kat Ata Terzibaşı’nın vefatının yıl dönümü münasebetiyle gerçekleşen bir panelde konu-şan Cumhurbaşkanı başdanış-manı Yalçın Topçu ise, Kerkük valisinin kamu binalarına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının asılması talimatına tepki göstererek konu hakkında şunlara değindi: “Kerkük Türki-ye için olmazsa olmaz bir milli davadır. Kerkük’te birtakım hadisleler olduğunu yakinen biliyorum ve takip ediyorum. Bunu Cumhurbaşkanı Başda-nışmanı ve eski bir bakan sıfa-tıyla söylüyorum. Kerkük vali-sinin girişimi talihsiz, zamansız

ve hukuki zeminden yoksun-dur. 26’sı Kürt, 9’u Türkmen ve 6’sı Arap 41 üyeli Kerkük il meclisinin Kürt üyelerinin al-dığı karar Kerkük’te yaşayan Kürt’ün, Türkmen’in Arap’ın hayatına, geleceğine, güven-liğine, özgürlüğüne, refahına, barışına, büyük darbe vuracak-tır. Kerkük’ü oldubittiye getir-meye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakırız. İster al renkli olsun ister gök renkli ol-sun, tarihin hiçbir döneminde Ay-yıldız ile düşmanlık kimseye bir şey kazandırmamıştır. Ker-kük Türkiye için özel bir statüye sahiptir. Kerkük’te Türkmen’in de, Arap’ın da Kürt’ün de hakkı vardır”.

Türkmen milletvekilleri, Federal Mahkeme önünde karara itiraz edeceklerini açıklarken, Irak parlamentosunun bazı Arap üyeleri parlamentoyu bu kara-rı iptal etme yönünde bir karar

vermek üzere davet etmeye başlamıştır.

Aslında, Kerkük vilayeti Irak anaya-sasına göre “Bir bölgeye bağlı olmayan vilayet” statüsünde-dir. Bu yüzden de merkezi hü-kümetin kararları orada geçerli ve yasal olur. Parlamento da Kerkük il meclisinin söz konu-su kararını iptal etme yetkisine sahiptir. Zira 2008 yılında yü-rürlüğe giren iller yasasını 2010 yılında değiştiren yasa, parla-mentoya bir federal bölgeye bağlı olmayan vilayetlerin il meclislerinin vereceği kararlara itiraz etme hakkını tanımıştır. İlgili il meclisi kararında ısrar ederse, parlamento bu kararı salt çoğunlukla iptal etmeye hatta ilgili il meclisini feshetme hakkına sahip olur. Şimdi, bu adımlar atıldığı takdirde, gözler Irak parlamentosuna ve Irak fe-deral mahkemesinin verecekle-ri karara çevrilecektir.

Yan duranlarYaxlaşın yan duranlarAllah sizi yandırsınEy bizi yandıranlar

Yan durduMeni gördü yan durduKerkük’e giren Ayı Cigerimi yandırdı

Oldu mavı Al azyev oldu mavı Ders verdiğim avçı’nın Yazux men oldum avı

Türk mene qarşı1 Olamaz Türk mene qarşıNamertler birleştiler Türk’e Türkmen>e qarşı

Aynasın El’e alıp aynasın Doxtor bilmezse meğer Yar derdimi aynasın

Dal dalım Düşün dostum, dal, dalım Hiç barını yemedim Bağ bağımdı, dal dalım

Ya an canım Ya unut ya an canımKerkük’ün hasretiyleGel sündür yanan canım

Dalım nişin2

Düşünüm dalım nişin?Kök’ten qupartıv3 meniQırısan4 dalım nişin?

1 Qarşı : Karşı2 Nişin : Niçin3 Qupartıv : Kupardın4 Qırısan : Kırıyorsun

Hoyrat ve Dörtlükler

Reşit BOSTANCI

Page 13: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

11 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Ganire Paşeyeva’dan Türkmen Çağrısı

Gittiği her ülkede Irak Türkleri ve Türk Dünyası’na desteğini sür-düren Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Antalya’da yaptığı açıklamada Avrupa Konseyi’ni Türkmenlere des-tek olmaya çağırdı.

Irak Türkleri ve Türk dünyasına desteğini esirgemeyen Azer-baycan Milletvekili Ganire Pa-şayeva, Türk Ocakları davetlisi olarak Antalya’ya geldi. Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği adına Kürşat Çavu-şoğlu, ziyaret anısına Azerbay-can Milletvekili Paşayeva’ya “Irak’taki Türkmenlerin Sessiz Çığlığı” adlı kitabı ve Irak Türk-menlerinin bayrağını hediye etti.

Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Avrupa Komisyo-nu Parlamenterler Meclisi’ni, Irak’ta zor şartlar altında yaşa-mak zorunda kalan Türkmen-lere destek vermeye davet etmişti. Avrupa’yı Türkmenle-rin sorunlarına yönelik çözüm üretmeye çağıran Paşeyava, şöyle konuştu:

“Ben parlamentonuzda Irak’ta ya-şayan milyonlarca Türkmen’in sesini, yaşadıkları dehşeti size ulaştırmak ve çağrıda bulun-mak için yer alıyorum. Irak’ta yaşayan Türkmenler bana üzerinde Türkmenlerin şehit kanı olan bayrak göndermiş-lerdi. Onlar seslerini burada sizlere duyurmamı istiyorlar.

Ben de Türkmenlerin sesinin, çağrısının burada duyulmasını istiyor ve size sesleniyorum. Bölgede yaşanan olaylar zaten durumları ağır olan Türkmen-lerin durumu daha da ağırlaştı. Yüzlerce Türkmen katledildi. Çok sayıda insan rehin alınıp, binlerce insan bölgedeki vahim durum yüzünden evini terk et-mek, göç etmek zorunda kaldı. Evini, sağlığını, işini kaybeden Türkmenlerin sayısı binlerce ve Türkmenler Avrupa Konseyi’ni onlara destek olmaya, yardım etmeye çağırıyor. Etnik kim-liklerinden ve dini inancından ayrım yapmadan biz zulümden muzdarip herkesin sesini duy-malı ve onlara desteğimizi gös-termeliyiz.” Yeniçağ Gazetesi

Page 14: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

12 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

İlber [email protected]

Kerkük’te Türkçe Evlere mi Hapsolacak?

Kerkük yönetimi şehirde Kürtçe-yi Arapçayla birlikte resmi dil yaptı. Bu zavallı çıkışıyla böl-genin kalabalık ve en eğitimli halk grubu Türklerin dilleri, artık devlet dairelerinin, te-levizyonun ve asıl önemlisi okulların dışında olacak. Kah-vehanelere, evlerin içine sığı-nan bir dilin bir nesilden fazla yaşama şansı yoktur.

BUGÜNKÜ Irak, Birinci Cihan Harbi’nden sonra Ortadoğu’da Osmanlı İmparatorluğu’nun 400 yıllık hâkimiyetinin bit-mesiyle ortaya çıkan ülkeler-den biri. Belki Irak açısından süreyi biraz daha kısaltmamız gerekebilir; çünkü Yavuz Sul-tan Selim, bugünkü Güneydo-ğu Anadolu topraklarının bir kısmını, Suriye, Filistin, Ürdün ve Mısır’ı almıştı. Gene Çaldı-ran Zaferi’yle bugünkü Musul ve çevresini, Mısır eyaletini 1514’te imparatorluğa kat-mıştı. Ancak Bağdat (1534) ve Basra (1546) ise Kanuni Sultan Süleyman devrinde alınmıştı. Her ikisi de Safevi-lerden ele geçmiştir.

Kuzey Irak’ta Yaklaşık İki Milyon Türk Var

Anlaşıldığı üzere, İngiliz ajan Gertrude Bell’in kolonyal ofis-le birlikte çizdiği harita bu-günkü Irak’ın sınırına tekabül ediyor. Nitekim ondan sonra Irak, İkinci Cihan Harbi’ni at-

latmasına, Humeyni rejimiyle uzun bir savaşa girmesine rağ-men belki de Baas diktatorya-sı ve Saddam rejiminin sertliği dolayısıyla kısmen ayakta ka-labildi. Kuzey Irak’ın Kürtleri Molla Mustafa Barzani’den beri ayaklanıyordu ve son Amerikan müdahalesinden sonra özerkliklerini aldılar.

Kuzey Irak’taki Kürt rejimi Türkiye ile iyi ilişkiler içinde. PKK’ya karşı kontrol kurmuş durum-da. Petrol gelirlerine el attık-ları için bölgede refah artıyor. Irak bu bölgeyi elinde tutmak için Kürt nüfusa ve idareye ta-viz verme yolunu tuttu.

Yakın zamanda Arapçadan sonra Kürtçe, bölgenin ikinci resmi dili ilan edildi. Yeni düzenle-meler geldi (Ama Ortadoğu’da bu gibi ilhaklarda âdet olduğu üzere ilk görünüm tapu ve nüfus dairelerinde yangın çık-masıdır. Maksat ortadan silin-mesi istenen ve mallarına ra-hatça el konabilecek grubun hukuki güvencesini ortadan kaldırmaktır).

Şüphesiz bahsetmemiz gereken bir üçüncü grup var: Türkler. Osmanlı’nın Musul vilayeti, Bağdat ve Basra’yla birlikte bugünkü Irak’ın üç ayağından biriydi. Hatta kuzeyde Şehri-zor ve bugünkü Hakkâri’yi içe-ren bir küçük bölge, bu vila-

yetlere bağlı olmadan sancak statüsünde olup doğrudan merkeze bağlıydı.

Musul vilayetinin başlıca özelliği Kerkük ve Erbil gibi tamamen Türklerle meskûn olmasıydı. Merkez Musul’da da şüphe-siz vardılar. Zaten burası bir milliyetler ve dinler karma-sıydı. Adeta Babil Kulesi’ydi. Ne Irak Devleti ne de şimdiki özerk idare kesin bir nüfus sa-yımı tertiplememekle birlikte Kuzey Irak’taki Türk nüfusu 2 milyondan az değildir. Bunu yerli-yabancı bütün gözlemci-ler bildiriyorlar.

Her şeye rağmen Kerkük ve Erbil bölgesinin Türk nüfusu Irak içlerine bilhassa Bağdat’a dağılsa da dış ülkelere hatta Türkiye’ye bile göç etmiş de-ğildi. Ancak Saddam’ın bu-radaki katliamları sırasında Türkiye’ye gelmişler, büyük bir kısmı da yeniden geri dön-müştür. Zira hem arazi hem de iş güç sahibiydiler. Bu böl-genin Türkleri İran ve Kafkas Azerbaycanı’nın halkına yakın bir şive konuşurlar ama aydın sınıfı her zaman için İstanbul Türkçesini hem konuşur hem okur yazar.

Türkiye’nin Durumudeğerlendir-mesi Lazım

Kerkük’teki Türkler gibi, bir gecenin içerisinde kendi-

Page 15: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

13 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

lerini başka bir memleket-te, başka bir idarede bulan halk grupları vardır: Batı Ukrayna’nın Galiçya’sı, Eski Macaristan’ın Romanya’ya düşen Transilvanya’sı (Erdel), Finlandiya’nın Karelya’sı, Batı Trakya’nın ve Güney Bulgaristan’ın ahalisi veya Avusturya İmparatorluğu’nun Romanya’nın kuzeyindeki Bukovina’sı gibi bölgeler cüm-lesindendir.

Akşamdan sabaha pasaport de-ğiştirmek zorunda kalan kit-lelerin sorunları ve taham-mülleri de kendilerine göre olur. Kerkük bölgesi de bun-

lardandır. Ne var ki artık top-raklarını, evlerini kaybetmek durumundadırlar. Kerkük yö-netiminin son zavallı çıkışıyla bölgenin bu kalabalık ve en eğitimli halk grubunun dilleri-ni kullanmaları bundan böyle devlet dairelerinin, televizyo-nun, konferans salonlarının ve asıl önemlisi okulların dı-şında olacak. Giderayak kah-vehanelere ve evlerin içine sığınan bir dilin bir nesilden fazla yaşama şansı yoktur.

Ortadoğu haritası yeniden dü-zenleniyor. Birinci Cihan Harbi sonrası çizilen Irak bir uydurmaydı. Yakın zamanda

sözü edilen Büyük Ortado-ğu Projesi’ndeki haritayı da Pentagon’un ve Amerikan yönetiminin düzenlediği ve planladığı hep söylenir. Böy-le bir bölgenin haritasının çi-zimi, kimsenin peşinen bilip başarabileceği bir iş değildir. Açıkça ortadaki kontrol edilir veya edilemez ama hadise-ler, çatışmalar, husumetler ve yeni ittifaklar insanların ve ülkelerin kaderini çizer. Kerkük’ün durumunu kabul-lenmesi, Türkiye’nin oradaki azınlığa vaat ettikleri ve daha evvel üstlendiği koruma açı-sından tartışılacak bir durum.

Hürriyet Gazetesi 26 Mart 2017

Altıparmak aldım içli mektubun Evet Telafer’e sevdalı Erbil Haline dert yanar garip garibin Belanıza ortak belalı Erbil

Ortaktır derdimiz ortak kahrımız Dişini kıcırdıp bize dehrimiz Horyat pençesinde inler şehrimiz Yaralı Telafer yaralı Erbil

Yumruk kellemizde o gün bugün de Bizler kara günde o bu düğünde Kahraman Telafer ehli sürgünde Bütün yollar bize kapalı Erbil

Bize size olan plan besbelli Vatan bizden uzak size kıfıllı Kırgına dargına n’eder teselli Çileli Telafer çileli Erbil

Bir masal dinlerim yıllardan beri Hatıralar beni döndürdü geri Erbil’in kalbimde var özel yeri Yitirdim dağında maralı Erbil

Çınlıyor çığlığım dağda karada Kanım fışkırıyor hançer yarada Kalbimin bir tayı kanar burada Tutsak öbür tayı oralı Erbil

Boğazımdan inmez ne su ne azık Nedeyim tokmağın altında kazık Dağdaki bağdakin kovdu çok yazık Başının çarasın bulmalı Erbil

Yadsınmak mı Gökbörü’nün cezası Melezleşti Garibî’nin dizesi Astar yüze dönsün kimin imzası Bundan ondan eli yumalı Erbil

Tarih ağlar töre ağlar irs ağlar Tophanede tezgâh ağlar örs ağlar Kitap ağlar defter ağlar ders ağlar Bülbül dilin karga çalalı Erbil

Şanlı kale karış karış alındı Mamur evler baca baca delindi Yaprak yaprak öz hüviyet silindi Bedava verildi pahalı Erbil

Telafer’den Erbil’e Bir Mektup

Rıza ÇOLAKOĞLU

Page 16: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

14 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Fatma BAŞARAN

Türkmeneli Baskı Altında!

Son yüzyılda baskı ve zulümlere maruz kalan Irak Türkmenleri-nin sorunları “Dünden Bugü-ne Irak Türkmenleri” panelin-de masaya yatırıldı. Panelde konuşan Prof. Dr. Suphi Sa-atçi, Kerkük’ün anavatandan kopmasıyla birlikte Türkmen-lerin asimilasyona maruz kal-malarına rağmen kimliklerini kaybetmediklerini söyledi.

Ördekli Kültür Merkezi’nde ger-çekleştirilen “Dünden Bugüne Irak Türkmenleri” panelinde Türkmenlerin sıkıntıları ma-saya yatırıldı. Ortadoğu’da devam eden çatışmaların ve sınırların değiştirilmesine yö-nelik çabaların Türkmenlerin varlığını tehlikeye düşürdüğü-nün vurgulandığı panelde, ko-nuşmacılar yaşananları anlattı. Fatih Sultan Mehmet Üniver-sitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Suphi Saatçi, “Amerika, barış ve demokrasi getiriyor slo-ganıyla Irak’a yaptığı operas-yonda, Türkmenler ne yazık

ki büyük acılara maruz kaldı. Ellerinden alınan gayrimen-kulleri, arazileri iade edilmek yerine başka arazileri, binaları, şehirleri işgal edildi. Maalesef devletin ulusal gücü çökertil-diği için güvenlik diye bir şey kalmadı. Bu açıdan bakacak olursak işgal dönemi Türkmen-lere yeni bir takım baskılar ve zulümler getirdi” şeklinde ko-nuştu.

‘’Türkiye’de Yarım Milyona Yakın Türkmen Var’’

DEAŞ’ın Irak’ı işgali ile birlikte Türk-men bölgelerinin büyük zarar gördüğünü söyleyen Prof. Dr. Saatçi, özellikle nüfusu yarım milyona yakın olan çoğunluğu Türkmenlerden oluşan Telafer Bölgesi’nin DEAŞ’ın işgali so-nucunda, orada yaşayan nüfu-sun sağa sola kaçmak zorunda kaldığını ifade etti. Şii kesimin Necef’e doğru yöneldiğini be-lirten Saatçi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Şii kesim daha çok Necef Kerbela’ya doğru yönel-di. Sünniler Türkiye’ye gelmek istediler. Fakat izin verilmedi. Kamp kurulacaktı; fakat kamp kurulması da uzun bir sürece yayıldığı için orada bekleyen-ler dağıldı. Bir kısmı öldü. Bir kısmı dayanamadılar ve daha sonra yasal olmayan yollardan Türkiye’ye girmek zorunda kaldılar. Şu anda sayıları kesin olarak bilinmiyor ama yarım milyon dolayında göçmenimiz olduğunu söyleyebilirim.”

Irak Türkmen Bölgesi Türkiye’nin Uzaktaki Karakoludur

Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Meh-met Tütüncü de, Saddam’ın devrilmesinin ardından ye-şeren kurtuluş umutlarının 1 Mart tezkeresinin geçmeme-siyle yıkıldığını söyledi. Tezke-re geçseydi Irak Türkmenlerini koruyacak önemli maddeleri içinde barındırdığına dikka-ti çeken Tütüncü, “O tezkere geçmeyince bizlerin de bu-günkü sıkıntıları bir kat daha arttı maalesef. Çünkü orada tamamen denklemin dışında kaldık. Özellikle ABD hepimizin malumu üzere 2003 sonrası adeta Türkmen eli bölgesini Kürt peşmergelerine sundu. Bugün de hala bunun sıkın-tısını yaşıyoruz. DEAŞ’ın böl-geye girmesiyle birlikte bizim topraklar başka bir çıkmaza girdi. Türkmenler hem iç göç hem dış göç yaşadılar orada-ki insanların büyük bir kısmı inşallah bir an önce toprakla-rına dönerler çünkü ırak Türk-menlerinin oradaki varlığı bir anlamda Türkiye’nin uzaktaki karakoludur. Suriye’deki Türk-men varlığı Türkiye için bir sigortadır aksi taktirde sınır bölgesi boşaltıldığında yerine kimlerin geldiğini görüyoruz.’’

Bursa Şehir-Medya, 11 Mart 2017

Page 17: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

15 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Kardaşlık

Kardaşlık Uluslararası Türk Basın Tarihi

Sempozyumunda Tanıtıldı

Elazığ’da 19-21 Ekim 2016 tarih-lerinde gerçekleştirilen Ulus-lararası Türk Basın Tarihi Sem-pozyumunda Önder Saatçi “Irak Türklerinin Varlık Mü-cadelesinde Bir İrfan Ocağı: Kardaşlık Dergisi” bildirisini sundu. Türkiye ve Türk dün-yasından birçok bilim adamı-nın katıldığı sempozyumda Önder Saatçi de bir bildiriyle dergimizin tarihî gelişimini anlattı.

Saatçi bildirisinde dergimizin ku-ruluşundan önce gerçekleşen 14 Temmuz Kerkük Katliamı hakkında da bilgi vererek bu facianın Türkmenlerin safla-rını birleştirmesine bir ve-sile teşkil ettiğini; böylece Bağdat’ta 7 Mayıs 1960 ta-rihinde, önce Türkmen Kar-daşlık Ocağı’nın kurulduğunu, sonra da Mayıs 1961’de Kar-daşlık dergisinin yayınlanma-ya başladığını anlattı.

Sempozyum bildirisinde Önder Saatçi ayrıca Kardaşlık der-gisinin 1961-1976 yılları ara-sında Irak Türkmenlerinin hür iradesinin bir ifade vası-tası olduğunu; ancak Şubat 1977 yılında Baès rejiminin Ocak’a ve dergiye müdahale ederek kendine yakın isimle-ri iş başına getirdiğini, bu ta-rihten sonra derginin gerçek kimliğinden uzaklaşıp Irak

Türklerini temsil etme işlevi-ni yitirdiğini; ancak 1999’da İstanbul’da; 2003’te de Bağdat’ta Kardaşlık’ın yeni-den hayat bulduğunu anlattı.

Derginin zengin içeriğinden de bildirisinde bahseden Saatçi, Kardaşlık’ın Irak Türklüğünün bütün bir dil, kültür, edebi-yat, folklor ve sanat ürünle-rinin platformu niteliğinde olduğunu, bu yönüyle büyük bir arşiv niteliği kazandığını; araştırmacıların, Irak Türkle-rinin kültür varlıklarına yönel-mesi gerekliliğini, bunun için de Kardaşlık dergisinin çok önemli bir kaynak olduğunu hatırlattı.

Bildirisinde derginin 1961-1976 yılları arasındaki sayılarının

bir DVD hâlinde herkesin kullanımına açıldığını da ha-tırlatan Saatçi Kardaşlık’ın Irak Türkleri için bir dergiden çok öte anlamlar taşıdığını, Kardaşlık’ın âdeta bir yuva, bir mektep hüviyeti kazandı-ğını bildirdi.

Dergimizin tanıtıldığı bildiri izle-yiciler tarafından dikkatle ta-kip edildi.

Page 18: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

16 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Türkmen Dağarcığı

Türkmeneli’nin mübarek ve bereketli toprağı pek kıymettar şahsiyetler yetiştirdiği halde, bunların birçoğu unutulmaya yüz tutmuş ve ne yazık ki tarihin derinliklerine gömülmüşlerdir. Bu şahsi-yetler arasında devlet adamı, siyasetçi, eğitimci, bilim insanı, şair-yazar, sanatçı ve sporcu pek çok insan vardır. Bu değerli şahsiyetlerden birini kö-şemizde ele almak ve tanıtmak istedik.

Tanıtmak istediğimiz bu kıymetli şahsiyetin adı Ab-dülkadir Hulûsî’dir. Salahiyeli yani Kifrili Sıdkı’nın oğlu olan ve sağlam bir medrese tahsili gördüğü anlaşılan Abdülkadir Hulûsî’nin hayatı hakkın-da fazla bilgiye sahip değiliz. Ancak Balkan Sa-vaşlarının başladığı ve kanlı hadiselerin cereyan ettiği sıralarda 30 yaşlarında bulunduğu tahmin edilmektedir. Buna göre doğum tarihinin 1880’lı yıllara tekabül ettiği söylenebilir.

A. Hulûsî’nin Balkan Savaşları üzerine yazdığı uzun ve destansı bir şiiri Bağdat’ta Şahbender Mat-baasında 1329 (1911) yılında “Vaveyla-yı Vatan” başlığı ile basılmıştır. 16 sayfalık olan bu küçük kitabın girişinde “İfade-i İtizar” başlığı altında şunları yazılmıştır:

“Düveli Balkan’la vuku’ bulan kanlı muharebemizin evailinde son derece müteessif olmuş idim. O vakit bittesadüf (Kemal, Hikmet) beylerin müş-tereken telifkerdeleri olan “Vatan Manzume-si” gözüme çarp(ıv)erdi. Ben dahi telehhüfat ve teessürat-ı kalbiyyemi sine-i sefid-i kırtasa -o kitaba nazire olmak üzere- alkanla tahrir et-mek arzusuna düştüm. İşte bu sebebe mebni “Vaveyla-yı Vatan” namındaki bu eserciği saha-i vücuda getirdim. Bu eser-i naçizanem gerek kesret-i meşguliyetten dolayı vaktinde neşre-dilmediğinden ve gerekse ilk eserim bulundu-ğu hasebiyle vuku’ı tabii olan -zühur ve husûle gelecek- hatalarımın kariinden mael-itizar afvini rica ederim.

Salahiyeli A. Hulûsî” A. Hulûsî’nin bu şiir kitabından başka bir eseri veya

eserleri olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat edebî yeteneği ve vatansever duruşu ile o tarihlerde Osmanlı ülkesinin sürekli savaşlar içine sürük-lenmesi ve yaşanan maddî ve manevî sıkıntılar yüzünden, Hulûsî’nin yazdığı eserleri bastırama-dığı da düşünülebilir. Günümüzde Kifri adı ile bi-linen Salahiye, tarih boyunca Irak’taki Türk yer-leşmeleri arasında özel bir yere sahiptir. Kifri’den yetişen pek çok mümtaz simanın varlığına bura-da işaret etmek yerinde olacaktır.

Hepsinin de milliyetçi ve vatansever olduğu bilinen bu şahsiyetler, özellikle eğitim alanında Türkmen

Kifrili Hulusi ve Vaveyla-yı Vatan Şiiri

Suphi SAATÇİ[email protected]

Page 19: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

17 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

toplumuna büyük hizmette bulunmuşlardır. Bunların arasında Osmanlı döneminde reji dairesi müdürü olan Mustafa Rejioğlu ve oğlu Hekim Efendi, Musa Zeki, Reşit Kâzım Bayatlı ve Rıfat Yolcu gibi şahsiyetler Türkmeneli’nin en seçkin öğretmenleri olarak varlık göster-mişlerdir. Rahmet-i rahmana kavuşan bu zat-ları burada saygıla anmak gerekir.

A. Hulûsî de Kifri’nin yetiştirdiği değerli bir şah-siyet olarak tebarüz etmiştir. Onun basılmış olan eserinin bir kopyasını bize lütfeden Prof. Dr. Enver Hasanoğlu dostumuz da Kifrili olup Türkiye’de rektörlük makamına kadar yükselmiş kıymetli bir hemşerimizdir. Ayrıca Hulûsî’nin bir fotoğrafını da bize gönderen Hasanoğlu’na teşekkürlerimi sunarım.

Vaveyla-yı VatanEcnebi devleti çekti yine kör hançeriniVatanın paraladı kalbini her bir yerini Kesti eyvah vatanın nazik olan seriniGidelim biz kıralım hunriz olan neşterini Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

“Serilip hâk-i hakarette vatan can veriyor”1

Didesinden görünüz eşke bedel kan akıyorDâ-ı pür ‘usrine merhem ile himmet istiyorUyanın kâfi değil mi bu hakaret diyor? Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini Vatanın her tarafın parçaladı ağyarlarSaldılar it başını sinemize küffarlarKaldı himmet ile gayret size ey serdarlarVatanın hıfzı içün bir edelim efkârlar Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini Yırttı ah sine-i pâkın ki ‘aduv efradıBuna bâ‘is kim imiş hep vatanın evladıVardı ta ‘arşa kadar ah ü figan feryadıErmedi hayf ki gökten de anın imdadı Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Besleyen bizleri hep şefkat ü in‘amıyla Gidiyor işte bugün girye-i hûn famıylaKoşalım hıfz edelim şanını hem namıylaUralım seyf-i zafer hep halik ilhamıyla Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

1 Namık Kemal Beyindir.

Vatan evladına rahm etmedi evlad-ı vatanVatan eytamına hiç bakmadı efrad-ı vatanHastalar nezdine hiç gitmedi hemzad-ı vatanBûte-i hûna çevirdi bizi feryad-ı vatan Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Lem‘a-yı endaz-ı dehirken tîğ-i şübbân-ı vatanHaver-i ufk-ı dehirken seyf-i şübbân-ı vatanSatı‘-ı sahn-ı dehirken rûy-i şübbân-ı vatanŞimdi iclây-ı dehirdir hûn-i şübbân-ı vatan Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Bu vatandır bize ihsan eder ol ‘ilm ü edebBundadır şâh u geda mafhar-ı akvam-ı ArabRah-ı hıfzında bugün sarf edelim nesl ü nesebAtalım sine-i ‘adâya heman sehm ü te‘ab Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Ezilip tahkir olan ah ki Kur’an olduVatanın hâki bütün haine kurban olduO münevver gözü hep kan ile giryan olduO mübarek cesedi hun ile galtan oldu Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Kimi rütbe kimi mansıp kimi de pare içünAçıyor râyet teslim-i vatana yâre içün

Page 20: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

18 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Gidelim biz varalım bu vatana çare içünAsmadan bu vatanı ecnebi seh dara içün Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Maskeli Avrupalı bizleri iğfal ettiZahiren rûy-ı sıdkla bizi ihmal ettiDökmeğe kanımızı ordusun isbal ettiVatanın her yanına topların irsal etti Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Aman Allah içün olsun bu ne kâr-ı vahşetBu ne zillet bu ne nikbet bu ne kâr-ı fahşetUtanıp etmediler bu denlu bir haşyetVerdiler bunca fezayıhla cihana dehşet Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Bitmeden derd-i Trablus yine Balkan çıktıVatanın her tarafı sor neye pür kan çıktıEcnebi leşkeri şimdi bize sarkan çıktıKefere askeri bilmem neye tutkan çıktı Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim sa‘y edelim gitmeye bizden bu mülkYok bize faidesi rayiha u buy-ı miskVerelim pây-i miski alalım top u tüfekDem(iy)elim biz sonradan yaptı bize çarh-ı felek Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Yok bize menfaat-i servet ü samân bugünEy ganiler verelim mal değil can bugünÇünkü tezyin ediyor her yerimiz kan bugünŞüphesiz bize faidesi yok keslan bugün Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

(E)sef-i vechle bir zaman pareleri hasrettikAlmağa bira şarap akçeleri nezrettik Yatmağa meyhanede geceleri sehrettikEvdeki aileyi böylece biz kahrettik Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Sor ki akvam-ı Buhara neye bir har olduYine Rus devletinin zulmüyle bi-mâr olduNiye hep Belde-i İran ana da car olduHepsi tefrikadan böylece pürnar oldu Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Ciğer ü kalb-i vatan zulmüyle gör kan olduGirmek ol kanlı kefen bizlere unvan olduÖlmek ol ma‘rekede bizlere bir şan olduEtmeğe bezl-i nefes bizlere bir an oldu Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Ne revadır ola ol beyt-i nebiy-yi muhtarNe revadır ola ol Ka’be-yi Rabb-i gaffarBiri ıstabl-ı devvab ve biri camgâh-ı küffârEdelim cümle yeri meslehe-i kavm-ı şerrâr Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim biz anamızla edelim resm-i veda‘Olalım işbu vatançün ebedî cümle difa‘Örtelim sine-i pâki üze binlerce kına‘Olalım kol u cenah vatana seyf-i lemma‘ Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Durmasın söyle anam hâke boyansın gelsinKute-i ‘ismetini kana boyansın gelsinEylesin dad ü figan saçları yonsun gelsinGidiyor maderimiz ateşe batsın gelsin Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim bağlayalım boynumuza birden kefeniKefere devleti ta almaya bizden vatanıGidelim tard edelim kavm-ı rezil-i medeniTa ki biz çekmeyelim zill ü sefalet mihneti Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Ciğer-i hain millet ebedî kan olsunDüşmenin mamur olan hanesi viran olsunAduvvun kalesi hep hâk ile yeksan olsunTa ki mecruh dilimiz daima ferhan olsun Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Vatanın her tarafı emniyle mamur olsunGiden ol marekeye askeri mansur olsunNice bin bi-pedererin kalbi de mesrur olsunVeren ol canı vatançün baba mağfur olsun Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Nerede ol Barbaros’um aldı bize Girid’iBahr-ı Ahmer ede ol huniyle Bahr-ı Sefid’i Alacak kavm-ı Nasara elimizden Girid’iGidelim biz diyelim anlara haydi geri di

Page 21: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

19 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim sahne-i harbe bıyığı biz burmayalımTa ki biz saye-i adaya hemen girmeyelimVatanı hem bedeni zillet ile yormayalımCanı kurban edelim biz vatanı vermeyelim Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Vatanın sinesini düşmen parelediVatan evladı huniyle her yeri karelediEyledi resm-i veda hep rehini yarelediAğla(ya)rak yola düşüp girye ü nalan eyledi Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Vatana yan bakanın yanına kurşun basalımMilletin hainini öldürelim hem asalımRûy-i gerdunde olan düşmeni birden keselimAlalım öcümüzü badehu biz de susalım Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim ağlayalım hep diyelim ah vatanEdelim zikr-i lisan kendimize ah vatanGidelim zapt edelim ecnebiden rah vatanKazmadan cümle-i a‘da bize cah vatan Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidiyor şan ü şeref satvet-i OsmanımızGeliyor ceyş-i ‘adu içmeğe hep kanımızKesiyor başımızı hem alıyor canımızYazık olmaz mı acep gitse bütün şanımız Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Uyuruz biz uyuruz hala da hab-ı gafletNe Cezair ne Tunus’tan ne de Fas’tan ibretNe İran’dan ne de Çin’den ne de Hint’ten haşyetAlmadık ders tenebbüh bu ne kâr-ı nikbet Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Atılıp arsa-yı harbe biliniz ol KaradağYutmak ister sine-yi maderi alçak KaradağGidelim açtıralım sinesine bin kara dağKoyalım taca bedel başına binler karadağ Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Yürü asker olacaktır size kışla “çetine”Yürü vardır haber bir zafer (…) kralın katine

Vurmalı elde kılıcın başına hem (…)İşitirse bu sözü hep gidecektir çetene Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Vurunuz (nakşın) nakış tüfeği erlerimizKotunuz (olkökü)nü gördüğüne erlerimizVurunuz (bari) yine binler hatibi erlerimizDeme bin ceddesidir devlet Rus erlerimiz Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim arş ileri marş ileri askerimizAlalım Sırb’ı bugün çün budur eski yerimizTa ciğergâha kadar işletelim hançerimiz‘Avn-ı haktır ebedî mazharımız rehberimiz Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Toplasın başına aklın geri al askeriniBize açtırma kapın verme bize bu miheniSonra zilletle görürsün ki boyunda resniKi ne mümkün verelim sizlere biz bu vatanı Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Gidelim biz alalım Mora’yı pür mor edelimSer-i kibriyle gururun dahi biz hor edelimGidelim ma‘rekeye düşmeni hep dûr edelimOlalım cümle muzaffer biz sur edelim Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Şirler mert gayyurlar bugün himmet edinizAlınız Atina’yı millete hizmet edinizOlunuz merd-i şehit her yeri cennet edinizAlmağa öcümüzü seyfle gayret ediniz Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Seyfimiz sirişken leşker-i BulgarıykenFilibe’yle Sofya askerimiz garıykenKaçmak ol ma‘rekeden askerimiz arıyken Eylemek zapt-ı bilad erlerimiz varıyken Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Tepelendik niye biz kavm-ı hakir-i Bulgar’aNiye bu şanlı vatan oldu esir-i hunhâraOldu camilerimiz hep kilise-i barbaraBu rezalet geliyor muydu acep efkâra Ecnebi leşkeri sardı vatanın her yerini Gidelim biz kıralım elde olan hançerini

Page 22: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

20 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Ali BİRİNCİ

Kerküklü Hukuk Âlimi Ahmet Ziya’nın Hayatı ve Eserleri

Üstâd Ata Terzibaşı’nın (14 Ka-sım 1924-31 Mart 2016) aziz hâtırasına Hak’tan rahmet ni-yazıyla

Türk Hukuk Tarihi’ne dair eser-leri ile ismi yaşayan Ahmet Ziya hakkında isminden baş-ka hiçbir bilgi bulunmamakla beraber kendisi hiç şüphesiz tanınması gereken hukuk adamlarımızdan biridir. Os-manlı devrinin son ve Cumhu-riyet devrinin ilk zamanlarında neşrettiği eserleri ile hukukçu-ların; hâkimlerin ve müddeiu-mumilerin derlediği ve yazdığı hukuk kitaplarını rehber olarak gördükleri ve müracaat eseri itibar ettikleri bu kitaplarının defalarca basılmasından anla-şılmaktadır. Bütün bu eserle-rine ve lekesiz bir meslek ha-yatına rağmen hâl tercümesi hakkında hemen hemen hiçbir bilgi bulunmaması ölüm tarihi-nin resmî kayıtlara bile girme-miş olması ise tam bir felâket ve fecaat örneğinden başka bir şey değildir.

1- Ailesi, doğumu, evliliği, çocuk-ları ve ölümü:

Sicilinde sadece Ahmet veya ki-taplarından birine yazdığı gibi Ahmet Ziyaeddin veya bili-nen en yaygın ismiyle Ahmet Ziya, Hızır Ağa’nın oğlu ola-rak 13 Mayıs 1876 tarihinde Kerkük’te dünyaya geldi.1 Ab-

1 Bu yazımızda esas mehazımız Adliye Nezareti Sicill-i Ahvâl Defteri’ndeki

dülvahap-Şefika çiftinin kızı Saadet Hanım (İstanbul, 1883-3 Ekim 1948) ile evlendi ve bu evlilikten Fatma Bedia Egemen (Bornova, 1907-?) isimli bir kızı ve Mehmet Bedi Ziya Egemen (Radoviçte, 1908- Ankara, 30 Haziran 1967) isimli oğlu dün-yaya geldi. 2

Ahmet Ziya’nin nerede ve hangi tarihte rahmetli olduğunu tes-pit mümkün olmamıştır. Ölüm tarihi nüfus kayıtlarına da ak-setmemiştir.1923-1935 devre-

(C.003, s. 207-208) memuriyet sicilidir.2 Bu bilgileri ve Ahmet Ziya’nın fotoğraf-

larını torunu ve Bedi Ziya Egemen merhumun kızı Ayşe Dünya Egemen Hanım ve Çankaya Nüfus müdürü Mustafa Güngörlü Bey lütfetmiştir. Kendilerine müteşekkirim.

sinde Temyiz Mahkemesi’nin Eskişehir’de bulunduğu göz önüne alındığında bu mah-kemenin Ticaret Dairesi’nde âzâ olan Ahmet Ziya Bey de son senelerini bu şehirde ge-çirmişti. Almanya’da doktora için bulunan oğlu M. Bedi Ziya Egemen’e bu şehirden yazdığı mektubu 8 Mart 1933 tarihini taşımaktadır. Oğluna yazdığı 26 Şubat 1935 tarihli mektu-bunda böbrek taşlarının çok-luğundan şikâyet etmişti. Oğlu M. Bedi Ziya Egemen 6 Aralık 1937 tarihinde doktorasını bi-tirerek Türkiye’ye dönmüştü. Bu tarihten önce ve mektubu-nu yazdıktan sonra hayattan ayrılmış olmalıdır. İrtihâl ye-rinin de bir ihtimâle göre Es-kişehir, torununun rivayetine göre İstanbul-Kadıköy olması ihtimâli bulunmaktadır. Daha sonra kızına bir emekli ma-aşı bağlandığına dair Emekli Sandığı Arşivi’nde de bir bil-gi bulunamamıştır. Bu şekil-de 13 Mayıs 1876 tarihinde Kerkük’te başlayan ve geride kıymetli eserler bırakan Ah-met Ziya Bey’in ne zaman ve hangi mekânda hayata vedâ et-tiği hususunun tespiti bir me-sele ve kendisine karşı bir borç olarak görülmelidir. Maamafih ölüm tarihini arama çalışmala-rımız devam etmektedir.

2- Tahsil hayatı:Ahmet Ziya tahsiline Bağdat ve

Kerkük ilk mekteplerinden son-ra Bağdat’ta Rüştî ve Hamidî

Ahmet Ziya’nın gençlik resmi,

Page 23: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

21 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

mekteplerinde mürettep ders-leri okudu. Türkçe okur yazı-yordu. Arapça’ya ve Farisice’ye de âşina idi. Memuriyetinden istifa ederek (7 Temmuz 1901) geldiği İstanbul’da, Adliye Nezareti’nde Heyet-i Mümey-yize huzurundaki bir imtihan neticesinde âliyyü’l-âlâ derece ile müstantik (Sorgu hâkimi) şahâdet-nâmesi almıştır.

3- Meslek hayatı:A- II. Meşrutiyet’in ilânına (24

Temmuz 1908) kadar vazifeleri:Ahmet Ziya, hukuk mesleğine

1886 senesi başlangıcında mülâzemeten Kerkük Bidayet Mahkemesi kaleminde başla-dı. 14 Mart 1893 tarihinde yüz kuruş maaşla, tayin edildiği Meydan-ı Esb kitabetinden, bu rüsumun ihale usûlüne ge-çilmesi üzerine 20 Mayıs 1884 tarihinde açığa çıkarılmıştır.

23 Haziran 1895 tarihinde Raniye (Kerkük) ikinci kâtipliğine iki yüz yirmi beş kuruş maaşla tayin edilmiş ise de 5 Nisan 1896’da istifa etmişti.

Ahmet Ziya, çok geçmeden 25 Nisan 1896 tarihinde yeniden Adliye hizmetine döndü ve üç yüz kuruş maaşla Bağdat Merkez Bidayet Mahkemesi zabıt kâtipliğine tayin olundu. Bu memuriyetinden İstanbul’a gelmek için istifa ederek (7 Temmuz 1901) İstanbul’a gel-di ve imtihana girerek müs-tantik şahâdet-nâmesi alarak yeniden 8 Eylül 1902 tarihin-de yedi yüz elli kuruş maaşla Basra Vilâyeti Merkez Bidayet Mahkemesi ikinci müstantik-liğine tayin edilmiş ise de bu memuriyetine gitmeden istifa etti ve dokuz yüz kuruş maaş-la Yanya Bidayet Mahkemesi müstantikliğine tayini çıkmıştır (27 Ocak 1903).

Ahmet Ziya çok geçmeden “kı-dem ve kifayetine mebni” Encümen-i İntihab-ı Memurîn-i Adliye kararıyla ve bin iki yüz

kuruş maaşla Himara (Ergiri-Yanya) kazası Bidayet Mahke-mesi riyasetine tayin kılınmıştı. Ancak “vazife-i riyasetin naibe tevdiinden dolayı” 4 Haziran 1905 tarihinde “infisâl-ı tabi-ye” uğramış ise de çok geçme-den (1 Kasım 1905) yine aynı Rumeli’de Kesendire kazası Bidayet Mahkemesi Ceza Ri-yasetine, Encümen-i İntihab-ı Memurîn-i Adliye kararıyla ve bin iki yüz kuruş maaşla tayin edildi. Bu esnada henüz yirmi dokuz yaşında bulunuyordu.3

Bu son vazifesinde iken mahke-menin müddeiumumi mu-avini Osman Nuri Efendi ile yekdiğeri aleyhinde vuku bulan şikâyetler üzerine ya-pılan tahkikat neticesinde kasabada mazarrat ve hilâf-ı kanun herhangi bir muame-leleri olmadığı anlaşılmasına rağmen bu şikâyetten doğan tezad ve şikâyetten doğduğu ve anlaşmaları ihtimâli bu-lunmadığından kendisi başka bir kazaya nakli Selânik Adliye Müfettişliği tarafından Rumeli Vilâyât-ı Osmaniyesi Müfettiş-i Umumiyesi’nden iş’ar kılın-ması üzerine 26 Haziran 1907 tarihinde, aynı maaşıyla, Ra-dovişte kazası Bidayet Mah-kemesi ceza reisliğine nakli yapıldı. Bu vazifesinde iken II. Meşrutiyet ilân (24 Temmuz 1908) edilmişti.4

B- Meşrutiyet devrinde (1908-1923):

Rumeli’deki vazifesinden sonra, 8 Kasım 1909 tarihinde, bin dört yüz kırk kuruş maaşla, tekrar Anadolu’da memuriyete baş-ladı ve Encümen’in kararıyla Mardin Sancağı Bidayet Mah-kemesi müddeiumumi mua-vinliğine terfian nakledildi.

3 Bu memuriyeti dolayısıyla önce Ziya Efendi ve sonra Ziyaeddin Efendi is-miyle: Sâl-nâme-i Devlet-i Aliye-i Os-maniye-1324, s. 920; Sâl-nâme- 1325, s. 916

4 Ahmet Ziya Efendi ismiyle: Sâl-nâme-1326, s. 929

Ancak bu vazifesine başladıktan az sonra (6 Aralık 1909), an-laşılan coğrafyanın hassas va-ziyetinden dolayı yine Selânik vilâyetinden gelen inhaya binaen ve Encümen’in kara-rıyla Serez Sancağı Bidayet Mahkemesi müddeiumumi muavinliğine, bin beş yüz ku-ruş maaşla, gönderilmişti. Bu yeni vazifesine nakli hak-kındaki karar şudur: “Siroz Sancağı Bidayet Mahkeme-si müddeiumumî muavinliği Mardin Sancağı Bidayet Mah-kemesi müddeiumumî muavini Ziyaeddin Efendi’ye tefviz bu-yurulmuş ve mümaileyh zaten muhallef bulunmuştur.”5

“Şâyân-ı terfi görünmesine meb-ni” 20 Ağustos 1910 tarihin-de bin altı yüz kuruş maaşla ve Encümen kararıyla Amasya Sancağı Bidayet Mahkemesi ceza dairesi reisliğine tayin edildi ve yeniden Anadolu coğ-rafyasında mesaisine başladı.

5 “Tevcihât-ı Adliye”, Ceride-i Adli-ye, Nu. 1(5 Kânun-ı evvel 1325), s. 21; Takvim-i Vekayi, Aded.404 (30 Teşrin-i sânî 1325), s. 15

Ahmet Ziya’nın olgunluk resmi

Page 24: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

22 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Karar “Amasya Sancağı Bida-yet Mahkemesi ceza dairesi riyaseti Siroz Sancağı Bidayet Mahkemesi müddeiumumi muavini Ziyaeddin Efendi’ye tevfiz” olunduğu hakkında irade-i seniyenin şeref-müte-allik buyurulduğu şeklinde ol-muştu.6

Bu şehirde pek rahat mesai ya-pamadığı anlaşılıyor. Ken-disi ile mahkeme âzâdan Ruhî, Refik ve Lazari Efendi-lerin “mevadd-ı muayene-den muhalif-i usûl ve kanun muamelât ve mukarrerât itti-haz ve icrasıyla vazife-i memu-riyetlerini süistimâl eyledikleri ihbar olunması üzerine hakla-rında tahkikat olunması zım-nında Trabzon Vilâyeti İstinaf

6 “Tevcihât-ı Adliye”, Ceride-i Adliye, Nu.19 ( 5 Eylül 1326), s. 768; Ziya-eddin Bey ismiyle: Sâl-nâme-1327, s. 690; Sâl-nâme-1328, s. 710

Mahkemesi müd-deiumumiliğine vu-kubulan iş’ar-ı mah-sus üzerine mezkûr müddeiumumilik-ten irsâl olunan evrak-ı tahkikiye meâllerine nazaran mümaileyhin ka-nunen müstelzem-i muaheze ve mesu-liyet bir hâl ve ha-reketleri olmadığı cihetle haklarında yakîn-i muame-le görülememiş ancak reis-i mü-maileyhin âzâdan Lazari Efendi’yi şetm ve tahkir et-mesinden dolayı hakkında şikâyet-nâme ita edildiği hâlde mukteziyât-ı kanuniye ifası ve hîn-i muhakemede evsaf-ı hakimiyete lâyık vekar ve tem-kinini muhafaza ile erbâb-ı mesâlihe karşu dürüştâne muameleden be-gayet tevakki ve

mücanebet eylemesi lüzumu-nun kendüsine ihtarı ve mü-maileyhimanın beynlerinde tehaddüs eden ve mesâlih-i ibâda tesiri görülen imtizaçsız-lığın başlıca âmillerinden bulu-nan reis-i mümaileyh ile Lazari Efendi’nin başka mahâllere nakli ve tahvilleri hakkında-ki iş’ar-ı mahâlliye nazaran muktezasının tayin ve tensibi lüzumuna mütedair Umur-ı Cezaiye Müdiriyetinden tan-zim ve itâ olunan 13 Şubat sene 328 tarihli müzekkere Encümen-i İntihâb-ı Memurîn-i Adliye’de lede’l-kırae ber-muceb-i müzekkere Nezaret-i celileden mahâlline tebligat icra olunduğu anlaşılan suret-i cereyan-ı ahvâl icabınca mü-maileyhümanın şimdilik başka mahâllere nakil ve tahvillerine lüzum olmadığı 11 Mart sene 329 tarihinde karar verilmiş-

tir.” Böylece bu anlaşmazlığa rağmen Ahmet Ziya vazifesin-de kalmıştı.

Bu karardan kısa bir müddet son-ra ise terfien ve aynı maaşla Suriye Vilâyeti Merkez Bida-yet Mahkemesi müddeiu-mumiliğine (28 Nisan 1913) nakledildi.” Suriye Vilâyeti Merkez Bidayet Mahkemesi Müddeiumumîliğine terfian şâyân olan Amasya Sancağı Bidayet Mahkemesi ceza dai-resi reisi Ziyaeddin” Efendi’nin getirilmesinin asıl sebebi bu bölgeyi tanıması ve Arapça bil-mesi olsa gerektir.7

Bir sene sonra ise (28 Mayıs 1914) Beyrut Merkez Bidayet Mah-kemesi reisliğine terfi etti ve maaşı da iki bin beş yüz kuruşa yükseltildi.

Ahmet Ziya aynı senenin 27 Ekim gününde terfien ve üç bin kuruş maaşla Beyrut Vilâyeti Merkez Ticaret Mahkemesi re-isliğine getirildi.8 Bu kendisinin bundan sonraki meslek haya-tında ticaret hukuku sahasın-da çalışmasının yolunu açmış ve bu sahada kitaplar yazma-sına ve mevzuat derlemesine vesile teşkil eylemişti. Harb-i Umumî’nin başlaması üzerine teşkil olunan Beyrut Ganaim-i Bahriye Mahkemesi âzâlığı da aslî vazifesine kendisine irade-i seniye mucibince tevdi (5 Ka-sım 1914) tevdi olunmuştu.

Beyrut’un işgâli üzerine İstanbul’a gelerek 1 Kasım 1918 tarihin-den 31 Mart 1919 tarihine kadar tam maaş ve 1 Nisan 1919’dan itibaren ise yarım maaş olarak tahakkuk ettirildi ve Muahede-i Sulhiye muci-bince terk olunan mahâller memurîni maaşlarının kat’ı hakkındaki 22 Ağustos 1920

7 “Tevcihât-ı Adliye”, Ceride-i Adliye, Nu.83 ( 5 Mayıs1329), s. 3892

8 Bu memuriyeti dolayısıyla Ahmet Ziyaeddin Efendi ismiyle: Sâl-nâme-1333-1334, s. 577

Page 25: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

23 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

tarihli karar-nâmenin birinci ve on dördüncü maddelerine tev-fikan 1 Ağustos 1920 tarihinde infisâl-i tabiyeye uğramış ve bu tarihten itibaren memurîn maaşı kesilmiştir. Bu tarihten itibaren ise kendisine bin ku-ruş mazuliyet maaşı bağlanmış olduğu Maliye Nezareti’nden ( 26 Eylül 1920) bildirilmişti.

C- Cumhuriyet devrinde:Ahmet Ziya’nın hukuk sahasındaki

vazifesi hakkında bazı meçhûl taraflar bulunmaktadır. 26 Eylül 1920 tarihinden sonra-ki ilk vazifesinin ne olduğu ve tarihi bilinmemektedir. An-cak 1922’de ikinci defa bası-lan Mufassal Amelî ve Nazarî Kanun-ı Ceza ve Teferruatı Şer-hi (İstanbul, 1338-1341, 920 s. Cihan Kütüphanesi) kitabı-nın kapağında “ Samsun Reji Muhakemât Müdürü” unvanı bulunmaktadır.9 Bundan bir sene sonra ise yeniden Adliye Vekâleti’nde vazifeye başlamış olduğu kayıtlara geçmiştir.

Ahmet Ziya’nın hangi tarihte yeni bir vazife aldığı bilinmemekle beraber İzmir Ticaret Mahke-mesi hâkimliği ile mesleğine döndüğü bir sonraki vazifeye tayin kararından anlaşılmakta-dır. 1 Mayıs 1340 (1924) tarihli Adliye Vekâleti’nin yeniden teşkilât tanzimi yaptığı karara göre İzmir “Mahkeme-i Asli-ye riyasetlerine İzmir Ticaret hâkim-i sâbıkı Ahmet Ziyaed-din” Efendi’nin tayini yapılmış-tı.10 Bu vazifesi aynı zamanda mahkemenin riyaseti vazifesi-ni ihtiva ediyordu.

9 Bu mahkeme hakkında bir bilgi bula-madık. Reij İdaresi’nin daha çok tütün kaçakçılığı dâvâlarına baktığı muhak-kaktır.

10 Bu teşkilâtın tam bir tablosu için: “Tevcihât- Mehakim-i Asliye ve Sulhiye,” Adliye,”Ceride-i Adliye- Nüsha-i Fevkalâde, Sayı.22-23-24 (Mayıs-Haziran-Temmuz 1340), s. 7. Yeşil renkli kağıda basılmış bu nüsha Adliye Teşkilâtı Tarihi için çok kıy-metli bir vesikadır.

Ahmet Ziya’nın neredey-se tam bir sene son-raki yeni vazifesi yine İzmir’de oldu. Kararı 15 Mayıs 1925 tarihin-de “ İzmir Mahkeme-i Asliyesi Ticaret Dai-resi riyasetine İzmir Mahkeme-i Asliyesi reisi Ahmet Ziya” tayin edil-mişti.11 Bu vazifesinden sonra meslek hayatın-da bilinen son vazifesi Ankara’da Temyiz Mah-kemesi olmuştu. Bu kararın metni12 kendi-sinin meslek itibarının da yüksek olduğunu göstermesi bakımından mühimdir: “ Münhâl bulunan Mahkeme-i Temyiz âzâlığına Hâkimler Kanununun 15. Maddesine tevfikan Temyiz umumî heyetin-ce icra kılınan intihâbat neticesinde ekseriyet kazanan İzmir Ticaret Mahkemesi reisi Ahmet Ziya Beyefendi’nin ta-yini tensip edilmiştir. 8 Mayıs 928.”

Ahmet Ziya Bey’in Tem-yiz Mahkemesi’nden hangi tarihte emekli olduğu da bulunamamıştır. Ancak öldüğü esnada Tem-yiz Mahkemesi’nden emekli durumda bulunmuş olmalı-dır. Çünkü vazife esnasında rahmetli olanlar için Adliye Ceridesi’nde yazı basılmakta-dır. Ahmet Ziya içinde böyle bir durumda yazı basılacağı mu-

11 “Tevcihât,” Ceride-i Adliye- Nüsha-i Fevkalâde, Sayı.34-35-36 (1 Temmuz 1341), s. 4. Bu memuriyeti dolayı-sıyla ve Ahmet Ziya ismiyle Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sâlnâmesi’ne de (1926-1927, s. 670) girmiştir.

12 “Tevcihât”Ceride-i Adliye, Sayı.69 ( 1 Temmuz 1928), s. 3312. Bu tayinin tarihi Yargıtay Yüzüncü Yıldönümü Armağanı kitabında (Ankara, 1968, s. 712) 12 Mayıs 1928 olarak verilmiş-tir. T.C. Devlet Yıllığı’na (1928-1929, s. 59, 90) Temyiz âzâlığı ve önceki memuriyeti zikredilmiştir. T.C. Devlet Yıllığı 1929-1930 (s. 65)

hakkaktır. Ancak böyle bir yazı basılmamıştır.13

4- Yazı hayatı:A- Yazıları:Ahmet Ziya’nın hukuk sahasında-

ki mecmualarda az miktarda da olsa yazısı bulunmaktadır. Tespit edilen makaleleri İlm-i Hukuk ve Mukayese-ı Kavanin Mecmuası’nda (1325) basıl-mış bulunmaktadır. Buradaki yazılarında ismine memuriyet

13 Bu mecmuada yazılan vefeyât-nâmelerin listeleri için: Sevda Kutengin(Haz.), Adliye Ceridesi Alfabetik Arama Cedveli- Sayı:1-149 Ankara, 1936, s. 39-46; Ejder Yılmaz-Tacar Çağlar (Haz.), Dizin 1935-1979-Adalet Dergisi, Ankara, 1980, s. 13-15

Ahmet Ziya, Rehber, İzmir, 1340

Page 26: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

24 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

unvanlarını da eklemiştir.

B- Kitapları:Ahmet Ziya’nın küçümsenemeye-

cek bir hukuk neşriyatı bulun-maktadır. Ancak bu neşriyatı bir arada gösterilmediği için şimdiye kadar pek dikkati çek-memiştir. Bu kitaplarının bir kısmı mevzuat derlemesi ve bir kısmı ise kendi telifâtıdır. Bu vesile hemen ifade etmek gerekirse hukuka dair kitapla-rının büyük bir alâkaya mazhar olduğu ve bazılarının defalarca basıldığı kendisi tarafından da ifade edilmektedir. Mevzuata dair kitaplarından anlaşıldığı gibi kendisinin hukuk mevzua-tını çok büyük bir ciddiyetle ve fâsılasız bir şekilde takip ettiği görülmektedir. Bu itibarla bu

kitaplarının meslektaşları tara-fından büyük bir alâkaya maz-har olması gayet tabiidir.

BA- Edebî eserleri:Ahmet Ziya’nın hukuk dışında

da dikkate değer kitapları bulunmaktadır. Bunlardan birincisinin ismi siciline de kaydedilmiştir. Bu, Mecmuam (İstanbul, 1319, 184 s. Kitap-çı Arakel Matbaası) ismiyle bastırdığı kitabı Türkçe’de az sayıda bulunan galatât kitap-larından biridir ve Kerküklü Ahmet Ziyaeddin imzasıyla bastırdığı yegâne eseridir. Bu kitabından Galatât Sözlükleri (İstanbul, 2008, 325 s. Simurg) isimli derlemesinde bahseden (s. VIII) Zuhal Kültüral kitap ve yazarı hakkında hemen hemen hiçbir bilgi vermemiştir.

Ahmet Ziya’nın bir de hâtıra kita-bı olduğu bir eserinin (Rehber, İzmir, 1340, 351 s) arka ka-pağındaki “ Muharririn diğer eserleri” listesinden anlaşıl-maktadır.14 Bu kitabının ismi “Hâtırat-ı Seyahat” kayde-dilmiştir. Ancak adına kayıtlı böyle bir kitabını tespit etmek mümkün olmamıştır. Yazma hâlinde kalmış veya müellif ismi kaydedilmeksizin basılmış olma ihtimâline işaret etmek mümkündür.

BB-Hukuka dair kitapları:Ahmet Ziya’nın hukuk sahasına

dair zengin bir kitap neşriyatı daha çok kanun şerhleri ma-hiyetinde olmuştur. Bu arada bu kitaplarının üzerinde ismini sadece Ahmet Ziya olarak gös-termesi ve Ziyaeddin ismini sadece bir kitabında kullandı-ğını ifade etmek gerekiyor. Bu kitaplarında isminin yanına o esnada bulunduğu memuriye-ti de zikretmesi meslek vazife-lerini takip etmek bakımından da kıymetli işaretler sayılabilir.

14 Aynı liste 1 Mayıs İnkılâb-ı Adlîsi ( İz-mir, 1340, 160 s) isimli kitabının arka kapağında da kayıtlıdır.

Bu kitaplarını basılma tarihleri esas alınmak üzere şöylece sı-ralamak mümkündür:

a- Şarihi Himara Ceza Reisi Ah-met Ziya, Yeni ve Mükemmel Usûl-ü Muhakeme-i Hukukiye Kanunu Şerhi, İstanbul, 1322, C. I, 477 s; C.II, 478-1010+12+4 s.Sahip ve nâşiri: Kütüphane-i Cihan sahibi Mihran (Acun).Karabet Matbaası. Maarif Nezaret-i celilesinin 232 nu-maralı ve fî 9 Şevval sene 321 ve fî 6 Kânun-ı evvel sene 319 tarihli ruhsat-nâmesiyle tab’ olunmuştur. Kitabın takdimi (İfade, s.5) İstanbul fî 24 Ağus-tos sene 318 tarihli ve Ahmet Ziya-İstanbul imzalıdır. Bazı ahbablarının ihtar ve ilhahları-nı reddedemediği için bu şerhi yaptığını beyan (s.4) etmekte-dir.

b- Şarihi: Amasya Sancağı Ceza Reisi Ahmet Ziya, Yeni ve Mü-kemmel Usûl-ü Muhakeme-i Hukukiye Şerhi ve Zeyli, İs-tanbul, 1329, 971 s. Tashih hatâları için özrü (s. 971) 29 Mart 1329 tarihlidir.Tâbii ve nâşiri: Matbaa ve Kütüphane-i Cihan sahibi Mihran (Acun).

c- Mufassal Amelî ve Nazarî Kanun-ı Ceza ve Teferruatı Şer-hi, İstanbul, 1332, 736 s. Cihan Biraderler Matbaası.

d- Yeni ve Mükemmel Usûl-ü Muhakeme-i Hukukiye Kanu-nu Şerhi, İstanbul, 1339-1341, 882 s. Cihan Matbaası

e- Şârihi Amasya Sancağı Ceza Reisi Ahmet Ziya, Mufassal Kanun-ı Ceza ve Teferruatı Şer-hi, İstanbul, 1329, 959 s. İfade 4 Temmuz 1327 tarihli. Metin, s.1-729; Fihrist, s. 730-736; Mütemmim, s. 737-959. “Mü-temmim” kısmı da Türk Hukuk Tarihi bakımından kıymetli metinleri ihtiva etmektedir.15

15 Bu kitabı Millî kütüphane tarafından basılan Türkiye Basmaları Toplu Ka-taloğu- Arap Harfli Türkçe Eserler-1729-1928(Ankara, 1990, 1 Cilt. 1. Bölüm, s.345. nu. 2584) isimli kata-logda, tabiî yanlış okuma neticesinde, Mufassal Kanun-ı Ceza ve Fürkan ismiyle verilmiştir. Anlaşılan “Te-ferruatı” kelimesi “Fürkan” şeklinde

Ahmet Ziya,Yeni Hukuk-ı Ticaret, İstanbul, 1928

Page 27: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

25 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Bu kısmın muhtevası şöyle sıra-lanabilir: Nu.1- Kanunî Sul-tan Süleyman Han hazretleri devrinde tanzim edildiği mer-vi olan Ceza kanun-nâmesi, s. 737; 2- 1091 tarihli Ceza kanun-nâmesi, s. 747; 3- 1251 tarihli Ceza kanun-nâmesi, s. 744; 4- Kanun-ı Cedit, s. 767; 5- Tefsir-i kavanin hakkında tahrirât-ı umumiye, s. 784; 6- Kavaninin neşr ve ilânı hak-kında kanun, s. 789; 7- İkmâl-ı müddet eden mahkûmînin tahliyesi hakkında tahrirât, s. 791; 8- Mahbusînin suret-i istihdamları ve ücretleri hakkındatahrirât-ı sâmiye, s. 792; 9- Taşrada izhâr-ı cinnet eden mücnimînin İstanbul’a suret-i iz’âmı hakkında Dahili-ye Nezareti’nin tahrirât-ı umu-miyesi, s. 793; 10- Matbuat Kanunu, s. 794; 11- Tezkire-i sâmiye, 805; 12- Askerî Ceza Kanun-nâmesinin bâzı mevad-dı, s. 807; 13- Ceraim-i Sıhhiye Kanunu, s. 812; 14- Cemiyet-ler Kanunu bâzı mevaddı, s. 816; 15- Demiryol usûl-ü za-bıtasına dair nizam-nâme, s. 820; 16- Dâvâ vekilleri nizam-nâmesinin mevadd-ı cezaiye-si, s. 826; 17- Temyiz kararı, s. 826; 18- Âsâr-ı Atika Nizam-nâmesinin mevadd-ı cezaiyesi, s. 828; 19- Tahte’c-cer telgraf hutûtu hakkında nizam-nâme, s. 829; 20- Matbaalar Kanu-nu, s. 834; 21- Alâmet-i Farika nizam-nâmesinin mevadd-ı cezaiye, s. 837; 22- Orman Nizam-nâmesinin mevadd-ı cezaiyesi, s. 842; 23- İhtira Ka-nununun mevadd-ı cezaiyesi,

okunmuş olmalıdır. Burada ismi yanlış verilen kitap Nazif (Kanun-ı Ceza ve Teferruatı, İstanbul, 1318, 149 s. Kara-bet matbaası) tarafından baskıya hazır-lanan kitap da olabilir. Daha doğrusu iki kitabın künyeleri harmanlanmıştır. Bu isim kırkambar mahiyetinde olan bir doktora tezinde de, her nedense, aynen zikredilmiştir: Gönül Özlem Ayaydın Cebe, 19. Yüzyılda Osmanlı Toplumu ve Basılı Türkçe Edebiyat: Etkileşimler, Değişimler, Çeşitlilik, Ankara, Ağustos 2009, s. 165, dn. 182. Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü. Basılmamış doktora tezi.

s. 845; 24- Pasaport Kanunu-nun mevadd-ı cezaiyesi, s. 848; 25- 160. Maddenin şerhine ait-tir; 26- Barut Nizam-nâmesi ve zeylinin mevadd-ı cezaiye-si, s. 852; 27- 170. Maddenin şerhine aittir; 28- Kâtili malûm olmayan maktûlün dini hak-kında Mecelle Cemiyeti’nin irade-i seniyeyi havi mazba-tası, s. 857;29- 129. Madde zeylinin şerhine müteallik Temyiz kararı, s. 857; 30- 164. Maddenin şerhine ait Encü-men kararı, s. 861; 31- Serse-ri Kanunu, s. 868; İspençiyar Nizam-nâmesinin mevadd-ı cezaiyesi, s. 873; 32- Tebabet-i belediyenin mevadd-ı ce-zaiyesi, s. 874; Ecza ticareti hakkında nizam-nâmesi, s. 876; 34- Attarlar ve Kökçü-ler hakkında nizam-nâme, s. 878; 35- Zabıta-i Saydiye Nizam-nâmesinin mevadd-ı cezaiyesi, s. 882; Bend-i mah-sus, s. 884; 36- İstiridyenin ihracına dair nizam-nâme, s. 887; 37- Userâ-yı zenciye-nin ticaretinin men’ine dair kanun-nâme, s. 888; Âzâdları ilân olunan Zencilere mahsus âzâd-nâme, 892, 38- Telgraf ve Posta Nizam-nâmelerinin mevadd-ı cezaiyesi, s.894; 39- Taş Ocakları ve Maden Nizam-nâmelerinin mevadd-ı cezaiyesi, s. 899; 40- Zabıta-i Saydiyeye dair nizam-nâmenin cezaya müteallik maddeleri, s. 905; 41- İstiridyenin suret-i ihracına dair nizam-nâmenin cezaya müteallik maddeleri, s. 909; 42- Vapur ve yelkenli sandallar ile sayd edenlere ve Dersaadet’teki balıkçı esnafı-na dair karar-nâmenin 1. ve 2. ve 3. ve 4. maddeleriyle zeyli, s. 911;43- Onman Nezam-nâmesinin mevadd-ı cezaiyesi, s. 914; 44- Hayvan sirkatinin men’i hakkında ittihaz olunan usûle dair nizam-nâmenin cezaya müteallik maddeleri, s. 917; 45-?; 46- Kumar oy-narken zabt olunacak akçe-nin nısfının mirîye ve nısf-ı diğerinin zabt eden memura

itasına dair 25 Teşrin-i evvel 279 tarihli tezkire-i sâmiye, s. 922; 47- Promos yâni ik-ramiye biletlerinin ihracı ve füruhtu hakkındaki irade-i seniyeli karar-nâme suretidir, s. 923; 48- Piyango ve iane-ler hakkındaki talimat, s. 926; 49- Vilâyat Belediye Kanunu iki faslı, s. 931; 50- Vapur maki-nelerine dair nizam-nâmenin cezaya dair olan maddeleri, s. 935; 51-Beyoğlu ve Galat so-kaklarına dair nizam-nâmenin cezaya müteallik bendleri, s. 936; 52- Mesahat ve evzan-ı cedide nizam-nâmesinin ceza-ya müteallik maddeleri, s. 940; 53(?)- Tecemmüât hakkında kanun-ı muvakkat suretidir, s. 941; Matbuat Kanununa zeyl suretidir, s.944; Kanun-ı Ceza’nın ikinci faslına tezyil edilmek üzere kaleme alınan mevadd-ı kanuniye sureti-dir, s. 947; İmtiyaz Madalyası nizam-nâmesi, s. 952; Üzüm bağlarına ârız olan Filoksera hastalığına dair karar-nâmenin cezaya müteallik maddeleri, s. 952; Köşe sarrafları hakkında olan nizam-nâmenin cezaya müteallik maddeleri, s. 954; 99. maddenin üçüncü zeyli hakkındaki irade-i seniye sure-ti, s. 854 ; Kanun-ı Eşgâl Kanu-nunun mevadd-ı cezaiyesi, s. 956; Ahz-ı Asker Kunununun

Ahmet Ziya’nın oğlu M. Bedi Ziya Egemen’in kaleminden bir portresi

Page 28: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

26 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

bazı maddeleri, s. 958; Bu ka-nununun mehakim-i nizami-yede suret-i tatbiki hakkında Adliye Nezareti’nin tahrirat-ı umumiyesi, s. 959 (3 Haziran sene 328). Bu kitapta verilen zeyillerin pek azı 1338-41 ta-rihli baskısında çıkarılarak yeni mevzuat ilâve edilmiştir.

f- Samsun Reji Muhakemât Mü-dürü Ahmet Ziya, Mufassal Amelî ve Nazarî Kanun-ı Ceza ve Teferruatı Şerhi, İstanbul, 1338-41, 920 s.Tab’- ı sânî. Tâbii ve nâşiri: Cihan Kitabha-nesi sahibi Mihran (Acun, Kay-seri, 1870- İstanbul, 27 Kasım 1936)16.

g- Hürriyet-i Şahsiye Kanunu Şer-hi, Trabzon, 1339, 21 s. Turan Matbaası

h- Yeni Kavanin-i Adliye Şerhi, İstanbul, 1339-1341, 88 s. Bu kitabın içinde Hıyanet-i Va-taniye, Sulh hâkimleri, Edir-ne teşkilât-ı adliyesi, hâkim-i münferid, İstiklâl Mehakimi kanunu bulunmaktadır.

i- İzmir Ticaret Mahkemesi re-isi Ahmet Ziya, Rehber, İz-mir, 1340, 353 s. Yeni Hukuk Kitapları.1.Nafiz Mustafa Mat-baası. Bu kitabı “ 1255 tarihin-den 1341 tarihine kadar va’z ü neşredilen bilimum kavanin ve nizamâtla iradelerin huruf-ı heca tertibiyle fihristi” şeklin-deki alt başlıkla takdim etmek-tedir ve çok mühim bir müra-caat eseridir. Son senelerde kötü ve itinasız bir şekilde Da-nıştay tarafından Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Yasalarımız Di-zini(1839-1924. Ankara, 1990, 282 s) basılmıştır.17 Ahmet Ziya’nın bu Türk Hukuk Lügati (Ankara, 1944, 581 s) çalışma-larında da müracaat eserleri (age, s. X) arasında yer almıştır.

16 “Kitapçı Mihran öldü,” Kitap ve Kitap-çılık, Nu. 22 (15 İlkkânun 1936), s. 4

17 İzmir’de basılan iki kitabının sade ismen zikredildiği iki kitap için: -1 Ö. Faruk Huyugüzel(Haz.), 1928’e Kadar İzmir’de Çıkmış Türkçe Kitap ve Süreli Yayınlar Kataloğu, İzmir. 1996, s. 4; 2- Erkan Serçe, İzmir’de Kitapçılık 1839-1928, İzmir, 1996, s. 146

j- İzmir Ticaret Mahkemesi reisi Ahmet Ziya, 1 Mayıs İnkılâb-ı Adlîsi ve Bu inkılâb Münase-betiyle Neşredilen Kanun-lara Dair Şerh ve Tenkid, İz-mir, 1340, 160 s. Yeni Hukuk Kitapları.2.Nafiz Mustafa Mat-baası. Kapak Bilgi Matbaası. 1 Mayıs 1924 tarihli yeni Adalet Teşkilâtı hakkındaki düşün-celerini ihtiva etmektedir. Bu husustaki tek müstakil eserdir.

k- İzmir Ticaret Mahkemesi Reisi, Yeni Hukuk-ı Ticaret- Ticaret Kanunu Şerhi, İstanbul, 1928, C.I, 287 s.Ticaret Kanunu Şer-hi; C.II. Anonim Şirketler, s. 137-828 s. s. 813-828 kısım yeni harflerle basıldı. Cihan Matbaası.

Ahmet Ziya, kendisinin diğer ki-taplarını ve bilhassa kanun şerhlerini bilen ve müracaat eseri olarak kullanan meslek-taşlarının teşvikiyle yeni Ti-caret Kanunu şerhine dair bu kitabını, kanunun kabûl edil-mesinin üzerinden henüz dört ay geçmiş olmasına rağmen, hazırlamaya cüret ettiğini ( “ Muhterem meslektaşlarıma,” s.2) yazmaktadır. Bu kitabı bu bakımdan mühim olduğu gibi diğer taraftan da kendisinin bilinen ve kayıtlara geçen son eseri olmasından dolayı mü-himdir. Diğer taraftan bu kitabı kendisinin Temyiz Mahkemesi Ticaret Dairesi âzâlığına seçil-mesinin sebebi ve vesile oldu-ğu muhakkaktır.

C- Ahmet Ziya merhumdan yâdigâr kalanlar:

Ahmet Ziya, Adalet mesleğine tam yirmi yaşında iken doğ-duğu şehir Kerkük’te Bidayet Mahkemesi kâtipliğinde baş-lamıştı. Bu meslek hayatı bü-tün ömrü boyunca devam etti. Mesleğini ciddiye aldı ve mes-lek hayatı aynı zamanda mes-lek mektebi vazifesini gördü ve Adliye Nezareti’nde girdiği imtihanı kazanarak müstan-tik (sorgu hâkimi) oldu. Daha sonra terfi ederek Bidayet

Mahkemeleri’nin reisliğinde bulundu. Bilinen en vazifesi Temyiz Mahkemesi âzâlığı ol-muştu. Bu vazifesinden 1934 veya 1935 senesinde teka-üde ayrılmış olduğu ihtimâl dahilindedir. Bundan kısa bir müddet sonra da en geç 1937 senesinde irtihâl ettiği anla-şılmaktadır. Ne yazık ki ölüm tarihi de resmî kayıtlara geç-memiştir.

İlk eseri olan Mecmuam serlevhalı kitabı bir galâtât lügati olarak lügatçilik tarihimizdeki yerini almıştır. Bundan sonraki kitap-ları arasında sadece biri, he-nüz elde bulunmayan Hatırât-ı Seyahat isimli kitabı hariç, bü-tün kitapları mesleği olan hu-kuk sahasına aittir.

Ceza Kanunu ve Hukuk Muha-kemeleri Kanunu hakkındaki şerhleri ve en son yeni Ti-caret Kanunu hakkındaki ilk şerhi büyük bir alâka ile takip edilmiş ve hâkimlerin birer el altı kitabı olarak büyük revaç bulmuş ve Türk Adliyesi’ni ve adaletine büyük katkıda bu-lunmuştu.

Netice itibariyle:Asıl işaret edilmesi gereken husus

Ahmet Ziya’nın sicilinde ada-leti ve memuriyetin âdâb ve erkânını ihlâl eden en küçük bir lekenin dahi bulunmama-sıdır. Türk Adalet Tarihi’nin hiç şüphesiz en temiz ve çalışkan bir mensubu ve temsilcisi olan Ahmet Ziya’nın tertemiz ismi ve hatırası daima hatırlanacak ve eserleriyle her zaman yaşa-yacaktır. Çünkü kendisi sadece hükümleriyle değil, aynı za-manda eserleriyle de adalete büyük katkılarda bulunmuştur.

Bu vesile kendisine Hak’tan rah-met ve mağfiret ederim.

Yeni Türkiye Sayı. 93 (Ocak-Şubat 2017), s. 998-106

Page 29: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

27 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Men Bir İgid ÖğrenciyemTürkmeneli’nin genciyemDüşman karnında sancıyam Men Bir İgid Öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Oxuram nazik dilimiHakka bağlaram belimiGezerem Türkmeneli’mi Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Çalışıram geri kalmamAyrı yola meyil salmamHiç kimseden yardım almam Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem Men güvennem öz özümeYurdum koyaram gözümeBaşka dil katmam sözüme Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Hizmet ederem vatanaToprağda şehid yatanaDüşmanam dilin satana Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Gerek olsun menim ordumEllerde kalmasın yurdumKol çımradım1 men de durdum Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Değişmerem men yolumuGözümnen görsem ölümüYad burabilmez kolunu Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Onsekize girib2 yaşımHakkım var men de seleşim3

Dimdik durram4 enmez5 başım Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

Dalgalan mavi bayrağımHiç sönmez menim çırağımYaxun6 ederem irağım Men bir igid öğrenciyem Türkmeneli’nin genciyem

1 Sıvadım. 2 Girmiş.3 Konuşayım, söz sahibi olayım.4 Dururum.5 İnmez.6 Yakın.

Önce şehit kanınaKattılar seni KerkükSonra dar ağacınaÇattılar seni Kerkük

Bir dağdan öbür dağaAttılar seni KerkükBir başkanlık uğrunaSattılar seni Kerkük

Men Bir İgid Öğrenciyem

Ah Kerkük

Taha HAMZALI

Mehmet ÖZBEK

Page 30: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

28 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Unutulan Erbil ŞairlerindenHüznî

Nazım TERZİOĞ[email protected]

Kültür tarihçimiz rahmetli Ata Terzibaşı, 49 Erbilli şa-ire yer veren Erbil Şairleri eserinin Son Söz’ünde “gözümden kaçan başkaca şairler varsa bunların, Erbilli meslektaşlarım tarafından bir zeyl hâlinde tamamlanmasını ümit” etmiştir.1 Terzibaşı’nın bu dileği yerine getirmek niyetiyle ismi gölgede kal-mış şairlerden biri Nakşibendi tarikatına mensup olan Erbilli Hüznî’nin2 hayatı ve şiirleri hakkında,

1 Ata Terzibaşı, Erbil Şâirleri, Kerkük Vakfı Yay., İstanbul 2007, s. 317.

2 Türk Edebiyatında, Erbilli Molla İsmail Koca dışında Hüznî mah-lasını kullanan Yozgatlı Âşık Mehmed, Hasan Basri Çantay ve 1894’te divanı basılan Karadeniz Ereğlili Hüznî gibi başkaları

elde edilen sınırlı bilgilerle tanıtılmaya çalışıla-caktır. Türkçe ve Farsça3 şiirler yazdığı bilinen Hüznî’nin yüz gazelden fazla yayımlanmayan bir divanı/şiir mecmuası torunu Nejat Berzenci’nin4 yanında bulunduğu5, ancak onun vefatının ardın-dan kime intikal ettiği bilinmemektedir.6

Şiirlerinde Hüznî mahlasını tercih eden şair, Erbil’in tanınmış Türkmen Çavuşlu ailesine mensuptur. Hemşerileri arasında daha fazla Molla Koca veya Molla İsmail Koca olarak şöhret bulan Hüznî’nin asıl adı Molla İsmail b. Derviş Ağa b. Gafur Ağa b. Mustafa Ağa b. Hacı Muhammed’dir. Hicri 1257 (1841) yılında Erbil kalesinde dünyaya gelmiştir. Hüznî tahsilini Kuran-ı Kerim hatmi ile dini ilimler-den sarf, nahiv, fıkıh ve mantıkla başlamış, diğer yandan da edebi eserlerden Sadî’nin Gülistan’ı, Hafız, Firdevsî ve büyük Türk divan şairlerinin şiir-lerini okuyarak kültürünü geliştirmiştir. Şair, Mol-

da olmuştur. 3 Tarık Cambaz, Raman dergisindeki yazısında (sayı 18, s. 138-142)

Türkçe ve Farsça şiirleri yanında Hüzni’ye ait diye bazı Kürtçe şiir örneklerine yer vermiştir. Hüznî Erbil ve dolaylarında ya-şayan bir şair olarak anadili Türkçe dışında Farsça şiirler yaz-dığı gibi o dönemde pek yaygın olmasa da Kürtçe şiir yazması doğaldır. Ancak verilen Kürtçe şiir örnekleri, o bölgedeki Kürtçesi (Soranî) bilen her hangi biri okursa, şiirler şairin yaşa-dığı döneminin Kürtçesi olmadığını kolaylıkla anlaşılır. Dolay-sıyla şiirler ya şairin Türkçe ve Farsça şiirlerini başkaları tara-fından nazmen çevrilmiş, ya da Hüznî ile alakası olmayan son döneme ait başka şairin şiirleridir, kanaatini oluşturmaktadır. Nitekim Zübeyir Bilal’in Şeyh Çöli kitabında verilen bilgiler de bu düşünceyi doğrulamaktadır.

4 Asıl adı Muhiddin Seyit Hüseyin olan Nejat Berzenci (1920-2011), 2000 yılların başında arkadaşım Ziver Enver’in sahaflık dükkânına sık sık uğrayanlardandı. Çok yaşlı olduğuna rağ-men melekesi yerindeydi, doğup büyüdüğü Erbil’in geçmi-şini ve hatıralarını paylaşmaya meraklı biriydi. Özellikle şair Burhan Cahit ve güzel sesiyle tanınan mahalli ses sanatçısı Şahaba’nın hakkında anlattıkları hâlâ hafızamdan silinmemiş-tir. Berzenci’nin, bir ara Erbil’de çıkan Barış dergisinin muhtelif sayılarında şiir ve yazıları bulunmaktadır.

طارق جامباز، باش مردنى به 80 سال... ، رامان، زماره 18، ص.138 56 Bu yazı hazırlanırken şaire ait bir kısım şiirlerin kopyası arşivinde

bulunan hemşerim araştırmacı Şerzad Şeyh Muhammed yarar-lanmama cömertçe paylaştığı için kendisine müteşekkirim.

Page 31: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

29 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

la Efendi’nin babası olan Hacı Ömer Küçük Molla Efendi gibi devrin âlim hocalarından ders aldığı biliniyorsa da şiirlerine bakılınca düzenli ve yeterli bir eğitim aldığı söylenemez. Aslında tekke muhi-tinde yetişmiş bir şair olup Nakşibendî tarikatının şeyhlerinden Şeyh Çölî adıyla şöhret bulan Şeyh Muhammed Senaeddin b. Mustafa’ya erken yaşta intisap ederek vefatına kadar şeyhin hizmetinde bulunmuştur. Kısa sürede şeyhin güvenini kaza-narak, şairi hem dergâhın yemek verme hizmet-leri hem de yoksullara erzak toplama ve dağıtma7 sorumlusu olmuştur. Şeyhin vefatından sonra Hüznî, akrabalarının bulunduğu kalenin Tophane mahallesine taşınır. 1902’de görevini tamamen bırakıp mescitte imamlık ederek yaşamını sürdür-müştür. Hicri 1335 (1916) yılında hayata gözleri yuman Hüznî, Şeyh Çölî mezarlığındaki halife ve müritlere ayrılan hazireye defnedilmiştir.

Tekke edebiyatı veya genel adıyla Dini-Tasavvufî edebiyat, araştırıcılarca Halk edebiyatı ile Divan edebiyatının ortak özelliklerini taşıyan mahsulleri olarak kabul edilmektedir. Tekke edebiyatı şairleri hem milli ölçü sayılan heceyi hem de Divan şairle-

7 Eskiden tekke ve dergâhlar, ibadet mekânı olmakla birlikte kim-sesiz ve miskinlere bir öğün yemek vermek, varlıklı ve hayırse-verlerden erzak toplayıp ihtiyaç sahibi insanlara dağıtmasını sağlardı. Nitekim Hüzni’nin torunu Hacı Abdulcebbar hâlâ de-desinin mesleğini aynı mekânda sürdürmektedir.

rine özenerek aruz veznini kullanmışlardır. Bu akı-mın birçok temsilcisi aruzu kullanırken, fazla tah-sil görmedikleri için şiirlerinde vezin hatalarına çok sık rastlanır. Kafiye konusunda ise tekke şair-leri oldukça serbest davranmışlardır.8 Tekke muhi-tinde yetişmiş olmakla birlikte Hüznî mevcut olan şiirlerine göre Divan şiiri yönü ağır basmaktadır. Şiirlerinde aruz vezni kullanarak Divan şiirinin en yaygın biçimi olan gazeli tercih ettiği anlaşılmak-tadır. Ancak onun yazdığı bir kısım şiirleri aruz ve kafiye bakımından kusurlu görünmektedir. Nite-kim Kerkük’ün meşhur hiciv şairi Şeyh Rıza’nın şiirine de eleştiri konusu olmuştur.9 Şiirlerinde Hüznî, Divan şiirinin mazmunlarını kullanarak aşk, rindlik, vahdet, ilahi konuları işlemiştir. Ayrıca, Zü-beyir Bilal şairin bazı ilahilerini hâlâ mevlitlerde okunduğunu kaydetmektedir.10

Nazire yazmak divan şiirinin vazgeçilmez geleneğidir. Erbil’de 19. asrının en büyük şairi kabul edilen Ya-kup Ağa’nın “Ol siyeh zülfün ki inmiş rûy-i pürnûr

8 Abdurrahman Güzel, “Tekke Şiir”, Türk Dili (Halk Şiiri Özel Sayı), s. 445-450, Haziran 1989, s. 274-278; Dini-Tasavvu-fi Türk Edebiyatı, Akçağ Yay., Ankara 2014, s. 268,271; Cem Dilçin, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, 8. Baskı, TDK Yay., Ankara 2005, s. 354; Erman Artun, Dini-Tasavvufi Türk Edebiyatı, 3. Baskı, Kitabevi Yay., İstanbul 2010, s. 120,123.

طارق جامباز،“ شيعريكى بالونه كراوى 9 (شيخ ره زاى تاله بانى)... ”، رامان، ژماره 15، ص 63

زوبير بالل، شيخ جولي، اربيل1989، ص 40 10

Page 32: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

30 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

üstüne/Vech-i var tercih olunsa şâm-ı deycûr üstü-ne” beytiyle başlayan gazelini Urfalı Sakıb Efendi, Kerküklü Abdullah Safi, Mustafa Salim, Tabiboğ-lu, Nevres-i Salis gibi birçok şair tanzir ve tahmis etmiştir. Hüznî de hemşerisi Yakup Ağa’nın sözü edilen gazeli ile Ataullah Ağa’nın şiir mecmuasın-da yer alan manzumesi Fatih Sultan Mehmet’in “Sakîyâ mey vir ki bir gün lâle-zâr elden gider/Çün irer fasl-ı hazân bâğ ü behâr elden gider ”11 matla-lı gazelini tanzir etmiştir. (Bkz. örnek: 6,1)

Hüznî, döneminin en yaygın sanatlarından biri olan tarih düşürmekten de geri kalmamıştır. Farsça uzun bir kıtayla Osmanlı ricalinden Süleymani-yeli Şeyh Sait’in Musul’da öldürülmesi (1908), iki filin Hindistan’dan İstanbul’a nakledilmesi üzere Erbil’e varışları (1902,1903), mürşidi olan Şeyh Muhammed Osmanî (Şeyh Çöli)’nin vefatı (1891) ve en önemlisi de kayseri denilen Erbil’in tarihi kapalı çarşısını dönemine göre modern şekilde yeniden inşasına bir kıtayla (1910) tarih düşür-müştür. (Bkz. örnek: 3,4)

Ataullah Ağa’nın mecmuasında bulunan gazeli dışın-da Hüznî’nin mevcut şiirleri gerek Tarık Cambaz’ın dergide belge mahiyetinde yayımlanan birkaç yaprağı, gerekse Şerzad Şeyh Muhammed’de kop-yası duran bazı şiir örnekleri şairin şiir mecmua-sından ziyade temize çekilmemiş şiir müsveddesi özelliği taşımaktadır. Çokça kelime ve beyitleri karalamakla birlikte birkaç kelimesi değiştirilerek tekrar yazılmış şiirler de mevcuttur. Hüznî’nin asıl kayıplara karışmış mecmuası gün yüzüne çıkınca, şairin şimdilik görünen silik portresi netleşecektir.

Şiir Örnekleri 1. Fatih Sultan Mehmet (Avnî)’in Gazeline Nazire

Gördüğü demden nigârı ihtiyâr elden gider ‘Âr u nâmus u hayâ vu i‘tibâr elden gider

Ver zekât-ı sebze hüsnün bana Allah içün Fırsatı hûn eyleme şol sebze-zâr elden gider

Kaşların şimşir edüp ‘âşıkları katl eyleme Ey begim bir gün olur kim zülfikâr elden gider

Sebze-zâr-ı hatta düşmüş hâlı gizlenmek dilerEy gönül depren çabuk yoksa nigâr elden gider

Yûsuf-âsâ ger güzer sala ser-i bâzara yâr Cümle ‘âlem mat olup hep kesb u kâr elden gider

11 Muhammed Nur Doğan, Fatih Divanı ve Şerhi, 3. Baskı, Yel-kenli Yay., İstanbul 2011, s. 82.

Bülbül-âsâ şimdiden başla figâna bi-sükûn‘Âkıbet bir gün gelir hatt-ı gül-‘izâr elden gider

Hüznîya verme gönül her dilber-i nev-resteye Hayfdır zirâ bilirsün eski yâr elden gider

2.

Mihr-i ruhun heyâline dil oldı mübtelâPür oldı sine kalmadı ağyara zerre câ

Pervâze açdı bâl-ı perin dil neşâtdan Bir reh-güzârda bana lütuf etdi merhabâ

Yâ-rab sermedin olmaya hiç dur sâyesi Çün devlete mebâdi olur sâye-i hümâ

Hurşid mehle rüşen olup çarğ-ı vâjgun Mihr-i ‘izâr-ı yâr verür ‘âleme ziyâ

Şehbâz-i dide her-su şikâre havâlanup Nâgâh saldı dâm-ı zülfüne anı o dilberâ

Andım odur ki zülfün edem rişte-yi güherEş‘âr-ı nazmına ola tab‘im ger âşınâ

Taki sühan-ı fuzuli ola Hüznîyâ yeter Şevketlüdir bulup nizamı sözün bi-nezir ola

3. Şeyh Muhammed Osmanî Nakşibendî (Şeyh Çölî)’nin Tarihi Vefatı

Kutb-ı rabbani geçindi12 dar-ı dünya ağladı Bayramın şad günlerini tam siyehe kapladı

Şeyh-i Osmanî Muhammed dün sefer kıldı heman Zu’l-celalın cennetü’l-me’vasına var eyledi

Dehşet u hayratda canlar titriyorken bilmiyor Yazdurur ya kışdurur aslanı hayrân eyledi

Gözyaşım kandur ne hâcet batınım izhâr edim Ak günüm batdı karanluk gece seybân eyledi

Koca Hüznî ak güni döndü karanluk geceye Yazdığıyla tarihin uşağ gibi zâr eyledi

(H 1308/M 1891) = اوشاغ

4. Erbil Kayseri Çarşısının Tarihli Kıtası

Müzeyyen oldı Erbil etdiler bir çarsuî-i bü’l-‘aceb bünyâd Eden kim Hacı Abdulkadir’in mahdumları teşyideni irâd

12 Irak Türkmen Türkçesinde “geçindi” vefat etti, “geçinmek” ve-fat etmek anlamına gelmektedir.

Page 33: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

31 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Tehezu’ eyler ise Havarnak-ı Nu‘mân’a olmaz cay-i istigrâb Ni’çün dünyada menzûr olmuş misli bu ekvan olalı icâd

İlahi lütufla tevdi‘ edüp çeşm-ı bed hâsid gözünden Tesadüf ile dehrin hadisatinden ki olsun cümlesi âzâd

Tehiri eyledim tarihini Dilşâd Hâfız ehrüfünden destres oldumTefe’ül eyledim Hâfız Hûda’dır anları mahfûz eder dilşâd

(H 1328/M 1910) = دلشاد حافظ

5.

Gulam-i pîr-i muganım cihân gamından âzâdımHeyâl-i rûyı dil ârâmiyle sebi şâdım

Külâh-ı fakrı değişmem ben efser-i şâha Pelâs-ı fakrda dünya refikinden âzâdım

‘İnâyet ezeli hem-hûnin ola sana ben Hemişe mihnet-i ekdar-ı dehre mu‘tâdım

Kelâm-ı telhit olup cana çün şeker şîrîn Mezâk-ı can olalı kuh-ı şune Ferhâd’ım

Heyâl-i hâlını Hüznî tahayyül eyleyeli Binây-i ‘akl-ı ma‘murum yıkıldı berbâdım

6. Yakup Ağa’nın Gazeline Nazire

Zülfü pürçin çun salupdur ruy-i pürnûr üstüneSafhe-i simindir güya yazılmış âyet-i nûr üstüne

Mesned-i Mısr-ı melahet üzre sultandır bu gün ol nazenin Çin’le Rum’i alınup ‘invan eder kaysarla fağfûr üstüne

Telh-i güftari tecavüz eyler ise la’li şeker bardan Çaşını zevkini iz‘af eder hud şehd-i zenbûr üstüne

Neş’e-i şîrîn sühanla mest ü medhuş eylemişdir ‘âlemi Şûriş-i dü dide-i mestane tercih ederler duht-i engûr üstüne

Lütf u istiğnasına pamaldır ‘âlem bulupdur hem hevâ Bir Süleyman-ı zamandır hükm-i cari tayrile mûr üstüne

Zahid-i har meşrebe gâyet dişvardır tefhim-i hal Sade dil ister gelen hatt-ı safhe-yi nûr üstüne

Bülbül-i hoş lehçe tasımla oldı çun nazirim nağme-sazAçılup güller hezarın seyre varmış Hüznîya sûr üstüne

KAYNAKÇA ARTUN, Erman, Dini-Tasavvufi Türk Edebiyatı, 3.

baskı, Kitabevi Yay., İstanbul 2010.

DİLÇİN, Cem, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, 8. baskı, TDK Yay., Ankara 2005.

DOĞAN, Muhammed Nur, Fatih Divanı ve Şerhi, 3. baskı, Yelkenli Yay., İstanbul 2011.

ERBİLLİ Ataullah Ağa’nın Şiir Mecmuası (t.y). GÜZEL, Abdurrahman, “Tekke Şiiri”, Türk Dili (Halk

Şiiri Özel Sayı), S. 445-450, Haziran 1989, s. 251-454.

GÜZEL, Abdurrahman, Dini-Tasavvufi Türk Edebiyatı, Akçağ Yay., Ankara 2014.

TERZİBAŞI, Ata, Erbil Şâirleri, Kerkük Vakfı Yay., İstan-bul 2007.

زوبير بالل، شيخ جولي، اربيل 1989. القسم ، عنها وسمعت أربيل… رأيت هكذا قادر، سيد مولود سيد

الثاني، اربيل 1997.شيرزاد شيخ محمد، االثار الدينية في اربيل، اربيل 2002.

طارق جامباز،” باش مردنى به 80 سال…. “، رامان، ژماره 18، ص 142-138.

طارق جامباز،” شيعريكى بالونه كراوى )شيخ ره زاى تاله بانى(... “، رامان، ژماره 15، ص 63.

1917-( الملقب ب)مالقوجة( اغا درويش اسماعيل برزنجی، نژاد 1841(، بارش، كانون االول 2004، العدد 19، ص 102-101.

Page 34: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

32 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Yakın bir tarihe kadar Kerküklü Mahmut Nedim hakkında fazla bilgimiz yokken, bu gün onu, gerek rahmetli Ata Terzibaşı1, gerek Ali Birici2, gerekse de bizim3 bazı mütevazı çalışmalarımız sayesinde yakından tanıyoruz. Elimize geçen el yazısı ve ya basılı eserlerinin tarihsel ve sanatsal değerlere sahip olması, ona bu denli önem ver-memizin, onu bu kadar öne çıkarmamızın başta gelen nedenlerinden biri sayılır.

Mahmut Nedim tarihimizin çok kritik bir sürecinde kaleme sarılmıştır. Anavatandan ayrı düştüğü-müz bir süreçte. O tarihlerden başlayarak bu güne kadar yaşamakta olduğumuz sıkıntıların, çilelerin çok erken farkına varmıştır. Bu sıkıntı-larla o çileleri önlemek için gereken tedbirlerin alınması çağrısında bulunmuştur. Türkiye Cum-huriyeti kurulurken, bu cumhuriyetin sınırları dı-şında kalan, «Cenup Türkleri” diye adlandırdığı Irak Türklerinin davasını savunmaya ve bu dava-ya dikkatleri çekmeye var gücüyle çalışmıştır. Bu yolda kaleminin yettiği kaderince mücadele ver-miştir. Irak Türklerinin, İngiliz işgali altında yalnız ve kimsesiz kalmalarını sindirememiştir. Hep ve hep bir şeylerin yapılarak kurtarılmalarını iste-miştir. Mahmut Nedim’i işte, aynı tarihte yaşa-yan yazar ve şairlerden ayıran en önemli fark budur. Cenup Türklerinin davasına sahip çıkması ve bunu her eserinde, özellikle de şiir kitapların-da en doygun ve açık ifadelerle dile getirmekten geri kalmamasıdır.

Mahmut Nedim 1879 yılında gözlerini Kerkük’te dünyaya açmıştır. İkiz kardeşi Şükrü ile yedi-se-

1 Av. Ata Terzibaşı; Kerkük Şairleri. Kitap 2; Sayfa,339-349; İstanbul, Kasım 2013

2 Ali Birinci (Hazırlayan) Hatıratım; Mahmut Nedim Kerküklü, Kerkük Vakfı yayınlar Nu: 36; İstanbul 2009.

3 Mehmet Ömer Kazancı (Hazırlayan) Mübarezeye Aşk; Mah-mut Nedim Kerküklü, Kerkük Vakfı yayınlar Nu: 37; İstanbul 2009

kiz yaşlarında iken Kerkük’te Katolik Kilisesi’nde-ki Fransız okulunda ilköğrenimine başlamıştır. Burada bir sene okuduktan sonra, Bağdat Askeri Rüştiyesi’ne gönderilmiştir. 1894 yılında İstanbul Harbiye okuluna girmiştir. 1896 yılında teğmen olarak mezun olduktan sonra, Bağdat’ta süva-ri alaylarında hizmete başlamıştır. 1900 yılında üsteğmen rütbesine yüklemiştir. 1910 yılında yüzbaşı olmuştur. 1916 yılında piyade binbaşı-lığına terfi ederek, kendi isteği üzere Bağdat’a nakledilmiştir. Oradan da Musul’a. Musul’un, İngilizlerin eline geçmesiyle Diyarbakır’da görev almıştır. 1918’de İstanbul’a atamıştır. 1919 <da Ferid Paşa4 hükümeti zamanında bir İngiliz yüz-başısına «resm-i tazim» edemediği için cezalan-dırmak istenirken, kendi isteğiyle emekliye ayrıl-mıştır. 1920’de yine Ferid paşa zamanında, siyesi nedenlerden dolayı, bir süre gözaltına alınmıştır. Aynı yıl gizli olarak Ankara’ya geçmiştir. Kurtu-luş savaşı sırasında İsmet Paşa’ın emriyle tekrar İstanbul’a giderek, orduya katılmıştır ve daha sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. 23 Mart 1940’ta hayata veda etmiştir

Bu bilgiler Mahmut Nedim’in özgeçmişinin kısadan kısa denebilecek özetidir. Fazla bilgi edinmek isteyenler, Ali Birinci’in hazırlamış olduğu, Mah-mut Nedime ait Hatıratım kitabına dönebilir ve oradan Mahmut Nedim’in birinci dünya savaşı sırasında Osmanlı devletinin değişik cephelerin-de verdiği emeğin ve daha sonra kurtuluş sava-şına katılarak memleketi uğrunda göstermiş ol-duğu fedakârlığın diğer paylarını ayrıntılı olarak öğrenebilirler.

4 Ferid Paşa Osmanlı diplomat ve devlet adamı. VI. Mehmed saltanatında toplam bir yıl bir ay on beş gün sadrazamlık yapmıştır. Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki ulusal kurtuluş hareketine muhalefetinden ötürü savaştan sonra Yüzellilikler listesine alınmış ve vatan haini ilan edilmiştir. 1922 yılında yurt dışına kaçmıştır

Dava Şairi Mahmut Nedim’in Nazlı Yurt Eserine Toplu Bir Bakış

Mehmet Ömer [email protected]

Page 35: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

33 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Mahmut Nedim bir asker/ bir subay olarak, iç ve dış cephelerde mavzeriyle nasıl mücadele vermiş-se, bir aydın olarak da kalemini, bu mücadele yolunda elden düşürmemiştir. Üçü basılı, ikisi el yazısı olmak üzere beş esere imza atmıştır;

1- Mübarezeyi Aşk yahut Marmara Denizinde Bir Mezar; ( 1325 Rumi / 1909 Miladi) Bağdat’ta biri Vilayet öbürü Adap matbaasında olmak üzere iki kez basılmıştır. Bu eser bizim tarafımızdan bir değerlendirme ile yeni harflere çevrilerek 2009 yılında Kerkük Vakfınca İstanbul’da yayımlan-mıştır.

2- Enin; şairin ilk şiir kitabı olan bu eser 1924 yılın-da Kanğırı (Çankırı) basımevi tarafından yayım-lanmıştır.

3- Nazlı Yurt (İkinci Enin); şairin ikinci şiir kitabı olan bu eser Kocaeli Vilayet matbaasında 1925-1926 yıllarında basılmıştır.

4- Hatıratım; yeni harflerle el yazısı olarak ele ge-çen bu eser Prof. Dr. Ali Birimci tarafından hazır-lanarak 2002 yılında Ankara’da ve 2009 yılında Kerkük Vakfıca İstanbul’da basılmıştır.

5- Bir roman; Mahmut Nedim bu roman ile ilgili ilk ve son bilgiyi Nazlı Yurt kitabının arka kapağında «basılmak üzere olan eserleri» adı altında (Hatı-ratım) ile birlikte vermiştir. Pîrân (Yaşlılar) veya Perran (Uçan) adını verdiği bu roman, günümü-ze kadar ele geçmiş değildir.

Nazlı Yurt eserine şair, hem kapağında hem de iç sayfalarında belirttiği gibi, birinci şiir kitabı olan Enin kitabına atfen İkinci Enin adını da vermiştir. Bu çift adlandırmayla okurlarına, bu kitap, daha önceden yayımlanan kitabının uzantısı olduğu-nu söylemek istemiştir. Kitapların içerikleri ince-lendiği zaman, gerçekten de birbirinin uzantısı olduğu gözlerden kaçamaz. Şair “ Enin kitabında olduğu gibi bu eserinde de yazdığı içli manzume-leriyle İngilizlerin Kerkük ve tüm Irak işgalini kı-nayarak duyduğu acı ve ıstırabını heyecanla dile getirmektedir.”5

Ancak Nazlı Yurt kitabını, Enin kitabından farklı ola-rak, baskıya vermeden önce, görüşlerini edin-mekle önerilerini dinlemek için birkaç yakın dostuna göstermiş ve bunların kitap hakkında yazmış oldukları değerlendirmeleri kitabın ilk sayfalarına eklemiştir. Kendisi de, ayrıca, kitap için önsöz niteliğinde, ancak çok kısa olarak «Dileğim» başlıklı bir giriş yapmıştır. Bu giriş bö-lümünde, Nazlı Yurt eserinin ana çizgilerini ver-mekle birlikte Türk dünyasına, Cenup Türklerinin yanında yer alarak onlara, bağımsızlıklarına ka-

5 Kerkük Şairleri; İkinci Kitap; sayfa 342.

vuşmak için, destek olmalarını istemiştir:

«Bu mersiyelerim İngiliz vahşetinin zehirli tırnakla-rıyla yaralanan kalbimin öyle hazin parçalarıdır ki, her kelimesinde Cenup Türklüğünün, dünkü istiklal güneşinin bugünkü husufu karşısında, o güneşin şa’şa’a-i tulû’unun çemensiz bir mezar-lıkta bekleyen mütehassir ve masum kardeşleri-min heyecanları ve ıstırapları okunur.

Aziz Türk, bu yazıları okudukça ve bu yetimâne va-veylaları dinledikçe o mezarlıkta inleyen maz-lumların ihya-i istiklalleri için yardımlarına koş”6

Demek ki, Mahmut Nedim’in “dileği” Cenup Türkle-rini, İngilizlerin pençesinden kurtararak, bağım-sızlıklarına kavuşturmak ve Türk dünyasından bu konuda olası destekleri toplamaktı. Aslında bu dilek, bir dileğin ötesinde bir çağrıdır. Mah-mut Nedim bu çağrıya kulak verenleri etrafında toplamak amacıyla Enin ve Nazlı Yurt eserlerini yazarak yayımlamıştır. Hatta bu konuda önde bir fedai olacağını bildirmiştir. Nitekim Nazlı Yurt eserinin birinci kapağında:

Bir de görsem seni ölsem, o zaman nazlı vatanKuru bir yaprağın olsun bana isterse kefen

Diye tespit etmiş olduğu mısraıyla bunu açığa vur-muştur.

Mahmut Nedim imzasını, «Dileğim» adlı yazısının altına «Kerkük’ün bedbaht evladı» şeklinde at-mıştır. O, aslında her münasebette kendini, övü-nerek Kerküklü bir vatandaş olarak göstermeye çalışmıştır. Türkiye’de soyadı kanunu yürürlüğe geçerken, ilkin «İlkengin7” soyadını kullanmış-tır. Ancak sonradan yine Kerküklü olarak tanın-mayı tercih etmiştir. Fakat mücadelesini yalnız Kerkük’e hasretmemiş, bütün Irak Türklerine adamıştır. Bunu, zaman zaman kullandığı «Ce-nup Türkleri» kavramından anlıyoruz. Mahmut Nedim, bildiğimiz kadarıyla, bu kavramı kulla-nan ilk kişidir. Çoğunlukla Lozan ve Ankara an-laşmalarından sora, Türkiye’nin dışında kalma-larının kesinleşmesiyle, bu kavramı Irak Türkleri için uygun görerek kullanmaya başlamıştır. Değil yazılarında, şiirlerinde bile bu kavrama yer yer rastlamaktayız:

Ne zehirler dolu, ateş saçan ol gözlerdeNerdedir kurtaracak el seni, bilmem nerede

6 Nazlı Yurt; sayfa 14 7 Bkz; Hatıratım, sayfa 7 ve 32

Page 36: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

34 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Derd-î hicranla yeter her zaman ağlatma biziEy “Cenup Türklerinin” bağrı yanık “Nazlı Kızı»8

Yeri gelmişken, Cenup Türklerinin bu “Nazlı Kızı” kim olabilir diye sorup cevap vermeden geçe-meyeceğiz.

Mahmut Nedim, her şair gibi, doğup büyüdüğü şehri sevgilisine benzetme yolunu takip etmiş-tir. Ona karşı duygularını en içten tabirlerle dile getirmeye çalışmıştır. Nazlı Yurt kitabında ge-çen her sevgili Kerkük’tür. Bu sevgili kimi zaman Anne suretinde, kimi kez de “Vatanın Nazlı Kızı”, “Dilber”, “Nazlı Eşim”, “Esire Kadın”, “Şarkın En Güzide Kızı» veya «Türk Eseri» şekillerinde karşı-mıza çıkmaktadır.

Karanlığı dalgaları yaran sesZehir dolu öldürücü bir nefesHer nefeste bin canavar hayâlıÖldürmektir seni bütün cidaliHayal dedim hakikattir fakat buKinle haset ihtiraslar hep doluİşte hayat Anneciği böyledirBunu bana senin halin söyletir9.

Buradaki Anne sözcüğü Kerkük’ten kinaye olarak kullanılmıştır. Yoksa “bunu bana senin halin söyletir” diyerek, kimse annesini böyle ağır bir şekilde kınayamaz. Üstelik şair, Anne başlıklı bu şiirini «yurduna ithaf etmiştir». Bu da Kerkük’e anne gözüyle bakmasının kuşku götürmez diğer bir kanıtı, bir göstergesidir.

Mahmut Nedim, Kerkük için «Nazlı Eşim», «Esire Kadın» ve “Şarkın En Güzide Kızı” vasıflarını kul-landığı Kefen adlı bir şiirinde, o şehrin «havayı aşkı» hâlâ başında esmekte olduğunu ve anava-tanın al bayrağı değil, üstünde kefen benzeri bir paçavranın dalgalandığını görmekten rahatsız olduğunu üzgün bir söyleyişle bildirmektedir. Kefen şiirinin bazı mısraları şöyledir:

Ey şimdi de havayı aşkı başımda esenAl bayrak değil üstünde, kefendir kefen***Kim kaldı o gam-hanede, inleyen o kimHep ortada yatan hasta, yok mudur hâkimGeçmekte gamlı ömür, geçmiyor bu kasırga kar Dünyayı kaplayan kefen üstünde beklerim***Sönmüş o asumanı gözler yanan cenaze için

8 Nazlı Yurt: sayfa 189 Nazlı Yurt; sayfa 17

Haykırmak ister kırılan parça parça sesimYükletti sineyi tahassürüme kâbus iftirakGitmez gözümden uzak, ol “nazlı eşim” Ey şimdi de havayı aşkı başımda esenAl bayrak değil üstünde, kefendir kefen***Kim dinler bu eninimi, der bu “dâ-ül-vatan”Hep sen sebepsin ey “esire kadın” hep senMümkün mü nisyan seni, hüsran değil midir banaBir bunca mahasin-î hilkat, o çehrende var iken*** Bir inci parladı, benze ayın ihtişamınaZehraları cep etti neşeli ibtisamınaBir inci ki, “şarkın en güzide kızı»Benzer diyar-î aşkta sevda gramına *** Arkanda ağlayan bizler, bildi mi kimlerizBiz kalubeladan sana yar olanlarızHicranla bîtûvan isen bu gün, fakatBir gün yolunda ölmeye şevk ile koşanlarız10.

Gerçi Mahmut Nadim hiçbir şiirinde Kerkük’e, aşikâr

olarak adıyla işaret etmemişse de, ama Musul vilayetine hitaben “Musul Türklüğüne” başlık-lı bir şiirinde, bu velayetin başına, “öyle sessiz kalacaksa», nelerin gelebileceğini o tarihlerden tahmin ederek bugünkü Musul’un tablosunu ana çizgileriyle tasvir etmiş bulunuyor:

Bilmem ki neden sükûta daldınBu derdini söyle, kimden aldın«Miskinliğe benzeyen bu halinİntaç edivermesin zevalin!!!!!»*** Sor kendini, anla, dinle, öğrenKimsin, ne idin, bu gün nesin sen***Bak dün ne idin bu gün ne oldunUmman-î elemde mi boğuldun!!!Kalk dine bir az da et teemmülMümkün mü bu zillete tahammül Biçare esir, zavallı kardeşGiryan mı sana, bugünkü yoldaş11 ***

Diğer bir şiirinde umum “Cenup Gençliğine” seslen-diğini görmekteyiz. Bu şiirin ilk mısralarında ön-celikle gençliğe, İngilizlerin istibdadından, baskı-sından söz etmektedir. Sonra, gençliğe hitaben, bunun kabul edilemez bir zillet, bir ihanet oldu-ğunu hatırlatarak, al bayrağa sarılıp, İngilizlere

10 Nazlı Yurt: Sayfa 2611 Nazlı Yurt: sayfa 30-32

Page 37: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

35 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

karşı ayaklanmak, isyan etmek çağrısında bulun-maktadır. Bu şiirin aşağıdaki mısralarını, bu çağ-rıya örnek olarak buraya aktarıyoruz:

Bir kahpedir seni bağlayan, bu günBir kahpe ki, mezarını kazdıkça eder düğünBir kahpe, önünde inlemek reva mıdır? Bir hastaya zehir-i bî-aman, deva mıdır?Kalk durma, çek yürü hançer-î intikamınıKır bend-i esareti, giy tac-î ihtişamını*** Ey gençliğin iman ve azmi, nerdesinBir zalimin pençesinde inleyen sesinAşsın diyar-î zulmü, hudud-î zilletiBir kasvet-i zalâm gadri, kâbus nekbeti***Ey gençliğin iman u azmi, sıçra kalkAç çeşm-i intibahını yirminci asra bakKalk durma, çek hançer-i intikamınıKır bend-i esareti, giy tac-î ihtişamını*** Korkutmasın seni sert ve kanlı gecelerYıldırmasın başın üstünde haykıran güllelerHiç sarsma bilir mi, hakka isyan eden deniGöksündeki imanını, hakkın bu kalesiniBir kale ki, hakka tapanların o, kâ’besiTufan-î zulm ile yarılmaz ki cephesiAl bayrağınla yürü hakka sen kavuşTürklük bugün seni asla unutmamışKalk durma, çek hançer-i intikamınıKır bend-i esareti, giy tac-î ihtişamını12

Mahmut Nedim’in, 26 sayfadan oluşan Nazlı Yurt kitabı 14 şiir içermektedir. Tek konulu bu şi-irlerin içinde, son iki şiir Atatürk için yazılan, biri övgü, diğeri ise sitem niteliği taşımaktadır. Övgü şiirinde şair, Atatürk’ü, Türkiye’yi boğul-muş olduğu karanlıklardan kurtarmak için gök-lerden inen ilahi bir nur olarak görmekte ve va-tanı, yeniden şanlı hilali dikerek ihya ettiği için, milletin sevgisini hak ettiğini söylemektedir. «Lakin» Atatürk’ün bir görevi daha vardır şa-ire göre, onu da ikmal etmelidir. Nurunu azcık semt-i cenuba, şairin Nazlı Yurduna çevirmeli ve orayı da kaplayan karanlıkları parçalamaya çalışmalıdır. Oradaki Türk vatandaşları, vahşet altında zulüm altında inlemekte ve Atatürk’ü beklemektedirler. Bu vahşetlere, zulümlere se-bep olanları tâ’dip etmenin zamanı gelmiştir. Atatürk artık «al bayrağı alıp şimşek gibi semt-i Irak’a akmalıdır. Bir satvet-i azmiyle bu nifaka nihayet vermelidir».

12 Nazlı Yurt: sayfa 32-34

Lakin benim milletimin nur-î hilaliVer şuleni artık azcık semt-i cenudaZalim okunun deldiği binlerce kulübeAteşler içinde seni bekler o ahaliZulmün o haşin ellerinin ezdiği candanBivanelerin döktüğü gözyaşları kandanAkşamların ufkunda yanar levhalar olduVicdan-î beşer, zehir ile ateş ile dolduHakkın o semavi o muhip aksi sedasıHalkın işitilmez boğulan bunca nidasıLayık mı Büyük Gazı, bu vahşetlere karşıYıllar geçiren, sabır ile tedvir-i siyasetİster o, bugün, silleyi tâ’dib-i hamaset İster ona petrol tarafından bir anarşiAl bayrağı şişek gibi ak semt-i Irak’aVe bir satvet-i azimle nihayet ver bu nifakaBitsin bu karalık geceler, bunca eninlerIrak’ım seni ister, seni bekler, seni dinler13

Mahmut nedim bu şiiri, Ankara Anlaşması müzake-releri sırasında 1926 yılında yazmış ve o müzake-reler sona ermeden önce Nazlı Yurt kitabına yer-leştirerek yayınlamış olabilir diye düşünüyoruz. Çünkü şiirde, Büyük Gazı Atatürk, müzakerelerin zaman kaybı olduğu suretiyle uyarılmaktadır. Bu uyarı şu şekilde yapılmaktadır: «Layık mı Büyük Gazı, bu vahşetlere karşı… Yıllar geçiren, sabır ile tedvir-i siyaset» ve bu «tedvir-i siyasetin» her hangi bir sonuç getirmeyeceği kanaatiyle şair, Atatürk’ten İngilizlere terbiye verici «sille-sini» kullanmayı istemektedir. Oysa Mahmut nedim’in bu çağrısına kimse kulak asmamıştır. Aslında o tarihlerde, değil bu çağrıya, bütün “Cenup Türklerinin» «Enin»lerine, gözyaşlarına kimse bakamamış ve Ankara Anlaşması 5 Hazi-ran 1926 yılında imzalanmıştır. Böylece Cenup Türkleri için ilahi kalemin öngördüğü kader, yo-lunu alıp durmadan devam etmiştir. Mahmut Nedim bile bu kadere boyun eğmiştir. Artık ömründen kalan 14-15 yılını (1940 yılında vefat etmiştir) «Nazlı Yurt»unun hasretini, derinden derine çekerek üzüntü içerisinde geçirmiştir14. Nur içinde yatsın…

6.2.2017 Bağdat

13 Nazlı Yurt: sayfa 3614 Nazlı Yurt eserinin Ankara anlaşmasından önce yayımlan-

mış olduğuna diğer bir kanıt, eser için yazılan takrizler ve bu takrizlerin altına atılan imza ve tarihlerdir. Bunları sırasıyla Sûhep (9.9.1925), Dr. Farh Niyazı (14.11.1925), Faruk Şükrü (11.4.1926) ve Ahmet Şükrü (21.3.1926) yazmıştır. Ayrıca şa-irin kendisi de (Dileğim) adlı önsözünün altına attığı imzasıyla (1925) yılını tarih olarak göstermiştir. Bütün bu tarihler eserin o anlaşmadan önce yayımlanmış olduğunu göstermektedir.

Page 38: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

36 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Habib Hürmüzlü’nün Hatıralarından

Irak Türkmenlerinin Yakın Geçmişine Pencereler

Önder SAATÇİ[email protected]

İnsanoğlu, zaman denen ezelî ve ebedî hazineden kendisine sunulan küçücük bir dilimde yaşadıklarını kâğıda döküp bu dünyadan göç ettikten son-ra bile kendine ait bir parçayı geride kalanlara bırakma ar-zusundadır. İnsan bu dilimin içine ne bulursa doldurur. Ta-bir caizse, eteğindeki bütün taşları döker. Irak Türkmen-lerinin önde gelen şahsiyet-lerinden Habib Hürmüzlü de bunu yapmış, sekseni aşan bereketli ömrünün hasılasını تركماني“ صحفي -kita 1”مذكرات bında okuyucularına aktarmış. Yazar hukukçu olsa da kitabı-nın başlığında kendini gazete-ci olarak tanıtmış. Gerçekten de Hürmüzlü için gazetecilik ikinci meslektir. O ilkin “Be-şir” olmak üzere “Kardaşlık”, االنباء“ ,(Haber Işıkları) ”اضواء “Türkmen”, “Global Strate-ji”, “Orta Doğu Analiz”, “Orta Doğu Etüdleri” gibi gazete ve dergiler yayınlamış veya bun-ların çıkarılmasında önemli katkılarda bulunmuştur.2

Hürmüzlü’nün, kitabını Arapça yazmış olması, eserden, şim-dilik dar bir okuyucu kitlesinin istifadesini mümkün kılmak-taysa da kitabın dolgun içeriği

1 Bir Türkmen gazetecinin hatıraları2 Habib Hürmüzlü’nün gazetecilik faali-

yetleri için bkz.: Sabah Abdullah Ker-küklü, العراق في التركمانية الصحافة ,اعالم Türkmen Kardeşlik Ocağı yayınları, Bağdat 2013, s. 138-139.

ve derin tahlillerle dolu bö-lümleri kitabın mutlaka okun-masını gerekli kılıyor. Eserin, bugüne kadar, Irak Türkmen-leriyle ilgili tarih kitaplarına bir alternatif olma iddiası taşı-dığı söylenemez; ancak yazar kitabına alıp işledikleriyle yine de tarihe önemli notlar düşü-yor, Irak Türkmenlerinin yakın geçmişindeki yaşanmışlıklara şahitlik ediyor. Böylece eser bir hatıralar geçidi olmanın ötesine geçerek bir başucu ki-tabı olma özelliği kazanıyor. Yazar eserini fotoğraflarla da süslemiş. Sayfalar arasına ser-piştirilmiş siyah beyaz fotoğraf-lar okuyucuyu eserde anlatı-lan hadiselerin içine çekiyor. Hürmüzlü’nün hatıralarını değerli kılan ve onları bir eser seviyesine yükselten bir başka husus da, aradan geçen bun-ca zamana ve çok zor şartlar altında Irak dışına çıkmasına rağmen yazarın anlattıklarına kaynaklık eden bazı belgeleri arşivinde saklayabilmiş olma-sıdır. Hürmüzlü kendi şahit olmadığı ama hemen kıyısın-da bulunduğu birtakım hadi-seleri de o hadiselerin içinde bulunmuş kimselerin yazılı ifadelerine başvurma yoluyla aktarıyor ve aydınlatıyor. Yazar nadiren bazı yazılı eserlerden de faydalanarak devrin olay-larını nakletmeye çalışıyor. Habib Hürmüzlü hatıralarını anlatırken yer yer öz eleştiri-

lere de başvuruyor. Böylece objektifliği bir an olsun elden bırakmıyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında kitap tam bir sözlü tarih olma vasfını faz-lasıyla hakkediyor.

Hatıralar ve çelişkiler…Hürmüzlü’nün en çok önem ver-

diği meselelerden biri Irak’taki Türk topluluğunun adlandı-rılmasıdır. O her fırsatta “Irak Türkleri” teriminin bu toplulu-ğun gerçek adı, “Türkçe”nin de onun dili olduğunu vurgular ve “Türkmen” teriminin Irak makamlarınca siyasi mülaha-zalarla, bu topluluğa âdeta ya-mandığını canla başla anlatır. Kitabında da Irak’ın yakın ta-rihindeki hukukî ve resmî bel-gelere işaret ederek bir kere daha bu hususun altını çiziyor. Hürmüzlü, 1958’deki darbe-den sonra çıkarılmaya başla-nan ve Arapça-Türkçe yayın yapan Beşir gazetesinin3, “Irak Türkleri” ve “Türkçe” terimleri yüzünden sansüre takıldığını, yayınlanması planlanan yazı-ların el yazılı nüshaları üzerine kırmızı mürekkepli kalemle “Irak Türkmenleri” ve “Türk-

3 Beşir gazetesi ile ilgili geniş bilgi için kitabın 101-122. sayfalarına bakıl-malıdır. Ayrıca bkz.: Nusret Merdan, الصحافة التركمانية في العراق بين قرنين 1911-2006(Irak’ta İki Asır Arasında Türkmen Bası-nı 1911-2016), Kerkük Vakfı yayınları, İstanbul 2010, s. 150-154; Ata Terziba-şı, Kerkük Matbuat Tarihi, Kerkük Vakfı yayınları, İstanbul 2005, s. 135-144.

Page 39: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

37 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

mence” terimlerinin yazıldığı-nı kaydediyor (s. 24-25). Yazar Irak Türkmenlerinin de o ta-rihlerde kendilerini “Irak Türk-leri” diye tanıttığını yine çeşitli hatıralarla ortaya koyuyor.

Hürmüzlü’nün hatıraları Irak’taki

bazı çelişkileri de gün yüzüne çıkarıyor. Irak Türkleri kendi-lerini bu adla anarken Irak’ın diğer kavmiyetlerine mensup olanların, bilhassa Arapların, onların varlığından dahi ha-berdar olmadıklarını anlatı-yor. Hürmüzlü, 14 Temmuz 1958’deki darbeden sonra Ge-neral Abdülkerim Kasım’ı ziya-ret etmek üzere, Kerkük’ten kalabalık bir heyetin Bağdat’a gittiğini ve orada bir yürüyüş düzenlediklerini, bu sırada kaldırımdaki bir kadının, yürü-yüşe katılanların taşıdığı “Irak-lı Türkler Cumhuriyeti selam-lar.” anlamına gelen pankarta bakarak “Bunlar devrimi kut-lamak için Türkiye’den gelmiş-ler.” dediğini aktarıyor (s. 66). Bağdatlı kadın Türkiye’den ve Türklerden haberli olsa da kendi ülkesinde yaşayan Türk soylu insanlardan bihaberdi. Bu hadise bizi, Irak toplumu-nun bugün dahi bir millet kıva-mına erişemeyişinin köklerine götürüyor.

Hürmüzlü’nün gazetecilik mace-rası kapatma, sansürle müca-dele ve sürgünlerle doludur.

1958-1959 yıllarında Kerkük’te Beşir gazetesini çıkarırken (Ata Terzibaşı ve Muhammed Hacı İzzet’le birlikte) askerî sansürle giriştiği sinir harbin-den yukarıda söz etmiştik. Irak Türkmen folkloru, edebi-yatı ve diğer günlük konulara sayfalarında yer veren Beşir 14 Temmuz 1959’daki Kerkük Katliamı öncesinde Komü-nistlerin ilk hedefi olmuştur. Beşir’in, askerî otorite tarafın-

dan kapatılmasıyla Habib Hür-müzlü Irak’ın güneyindeki Nasıriye ilinin Şatra ilçesine sürgün edilir. Sürgün edildiği yer o tarihlerde tam bir Komü-nizm kalesidir ve Komünizm taraftarları “Ya bendensin ya düşmanımsın.” derecesinde bir fanatizmin engin suların-da gezinmektedirler. Oraya gitmesi hâlinde öldürülmesi muhakkaktır… Sürgüne gitme-den önce Bağdat’ta kapatıldığı bir binada rastladığı Hukuk Fa-kültesinden bir sınıf arkadaşı ona, sürgünlüğünü Şatra’da değil, mutlak surette Nasıriye merkezinde geçirmesini tavsi-ye eder. Hürmüzlü’nün talihi yaver gitmiş ve Şatra’ya git-meden il merkezinde sürgün hayatı yaşamasına karar veril-miştir. Gel gör ki Nasıriye’de, kendisi gibi sürgün edilen Türkmen arkadaşları ile birlik-te tuttukları ev Komünistlerin hâkim olduğu bir işçi örgü-tü binasının yanı başındadır ve bir zaman sonra derneğin başkanı ve ileri gelenleri, kom-şuları Hürmüzlügile her gün misafir olurlar ve evde zaman öldürmek için iskambil oyna-maya başlarlar. Bu iskambil partilerine şehrin emniyet yetkilileri de katılmaktadır (s. 134)... İdeolojik saplantılar fit-ne, komşuluk ise nimetmiş…

Hürmüzlü Nasıriye’deki sürgün günlerinden bir kesit daha su-nuyor. Kendisiyle birlikte sür-günde bulunan ve ev arkadaşı olan Doktor Cemal Mustafa bir süre sonra Nasıriye Devlet Hastanesine hekim olarak ata-nır. Ancak her sabah ve akşam bütün sürgünler gibi karakola gidip imza atmakla yüküm-lüdür. Bazı geceler nöbetçi hekim olduğundaysa bu sefer hastane polisi kendisine gidip hem selam verir hem de rapor sunardı (s. 133-134).

Siyasetin kan gölünde insanlık abideleri…

Kitapta yazarın en çok üzerinde durduğu ve derin tahlillere gi-riştiği hatıralar 14 Temmuz’la ilgili olanlardır. Hürmüzlü 14 Temmuz’da katliamın pençe-sinden kıl payı kurtulmuştur. İki genç kızı evlerine ulaştır-mak için onlara refakat edip evlerine kadar sağ salim ulaş-malarına yardımcı olmuştur; ancak sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinden4 üç gün evi-ne dönemeyen Hürmüzlü Kerkük’ün eski yakasındaki bir akrabasının evinde barınmış; fakat Katliam’ı takip eden bu üç gün içinde olanlar olmuş, onlarca Türkmen’in kanına girilmiş, cesetleri yerlerde sürüklenmiş, bazıları elektrik direklerine asılmış, yüzlercesi yaralanmış, hanelerin ismeti çiğnenmiş, dükkânlar yağma edilmiş ve Türkmenler ağır bir buhrana sürüklenmişlerdir. Bu arada, Hürmüzlü’nün evini de iki defa Komünist eşkıyalar basmış; fakat kendisini bula-mayınca oradan ayrılmışlardır. Yazar diğer kurbanların arası-na katılmaktan Allah’ın lütfuy-la kurtulmuştur (s. 142-143).

Habib Hürmüzlü Katliam sa-nıklarının yargılandığı mah-keme oturumlarına avukat sıfatıyla katılır. Bağdat’taki mahkemeye hem Türkmen hem Arap başka avukatlar da müdahil olmuşlardır. Avu-katlar şehit yakınlarından hiçbir ücret almamaktadır-lar. Bu oturumlardan birinde Hürmüzlü’nün aktardığı bir hadise Katliam’ın boyutlarını anlatmaya yeterlidir: Mah-keme başkanı olayları çeşitli şahitlerden dinlemektedir.

4 Irak Türkmenlerinin yakın tarihini an-latan kaynaklarda bu yasağa yalnızca Türkmenlerin uyduğu, silahlı komü-nist gruplarınsa katliam uyguladıkları anlatılır.

Page 40: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

38 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Anlatılanlar o derece fecidir ki hâkim bir yerden sonra göz yaşlarını tutamaz; fakat giy-diği cübbeyle duygularını da örtmek zorunda olduğundan yüzünü arka tarafa çevirmek zorunda kalır (s. 144).

Habib Hürmüzlü’nün hatıraların-da yer tutan önemli bir şah-siyet de Nazım Tabakçalı’dır. Arap kökenli, hatta Arap milli-yetçisi olan Tabakçalı 14 Tem-muz (1959) Katliamı öncesinde Kerkük’teki 2. Tümenin komu-tanıdır. Tabakçalı 14 Temmuz öncesindeki gergin ortamın, önü alınamaz ve telafi edile-mez sonuçlar doğurabilece-ğini darbe lideri Abdülkerim Kasım’a defalarca bildirmiştir. Ancak onun bu çabaları Ge-neral Kasım tarafından dik-kate alınmamıştır. Tabakçalı Kerkük’te yaşayan Türkmen, Arap, Kürt vb. bütün gruplar-dan bir heyet kurarak şehirde bir uzlaşma ortamı sağlama-ya, iç barışı güçlendirmeye çalışmıştır. Böylesi bir sosyal atmosfere en çok ihtiyaç du-yan da Türkmenlerdir. Bu yüz-den Tabakçalı Türkmenlerce çok sevilmiştir. Tabakçalı’nın, Musul’da 14 Temmuz hadi-selerinden kısa bir süre önce cereyan eden ve Irak’ın yakın tarihine “Şevvaf Olayı” olarak geçen bir askerî cunta ayak-lanmasına adı karıştırılmış ve Bağdat’ta askerî mahkemede yargılanarak idam edilmiştir. Ama onun adalete ve hakka-niyete bağlılığını gören Türk-menler kendisini hiç unutma-mış, ölüm yıl dönümlerinde mezarını ziyaret etmişler, ru-huna Fatihalar okumuşlardır. Hürmüzlü kitabında, bir tatil gününe rast gelen mezar zi-yaretinin öncesinde çelenk ve gül bulamayışlarını, Ocak’ın deposundaki yapay çiçeklerle bir çelenk düzenlediklerini an-latıyor (s. 186).

Türkmenler tek vücut, tek yü-rek…

Habib Hürmüzlü’nün hatırala-rı Türkmenlerin çile dolu yılla-rını ve bu çileleri göğüsleyen Türkmenlerin, o yıllarda güçlü bir toplum bilincine sahip ol-duklarını gösteriyor.

Türkmenlere Irak’ta en fazla musallat olan bir grup Ba’s Partisi ise diğer bir grup da Komünistlerdi. Komünistler Irak Türkmenlerine “Türki-ye casusluğu” gibi bir yaftayı da yapıştırmış5, Ba’s Partisi de kendi iktidarında bu söy-lemle Türkmenlerin üzerine gitmiş, onlara karşı işledi-ği bütün cürümleri bu iftira üzerine bina etmiştir. 8 Şubat 1959’da Musul’daki Şevvaf Olayı’ndan sonra Komünistle-rin azmettirmesiyle, Türkmen ilçesi Tuzhurmatı’dan birçok Türkmen Kerkük’e getirilerek hapsedilmiş; Kerkük halkı ise tutuklu bulunan hemşerilerini gönderdikleri kebap, dolma vb. dolgun yemeklerle besle-mişlerdir (s. 55).

Kerkük’teki Kız Öğretmen Okulun-da yaşanan bir olay da Türk-men gençlerinin o yıllardaki birlik şuurunu yansıtır. Adı geçen lisede müdire olarak görevli bulunan Lebibe El-Reis Komünist örgütlerde çalışmış fanatik bir idarecidir. Bir gün okulda bir öğrenci sıraların altında Komünizmi yeren bir broşür bulur ve onu Müdire-ye teslim eder. Müdire Lebibe bunu fırsat bilerek Türkmen öğrencilerin üstüne gider ve bütün öğrencileri okulun av-lusunda toplayıp Türkmenleri “Türkiye uşakları” ve “devrim düşmanları” ilan eder. Buna

5 Bu hususta geniş bilgi için bkz.: Habib Hürmüzlü, “,“ سنمار وجزاء العراق تركمان ,Kerkük Vakfı yayınları ,التركمان يدعون قومİstanbul 2016, s. 203-206.

itiraz eden ve sesini yüksel-ten bazı kız öğrencileri de okuldan attırmak ister. Okul-da bir kargaşa baş gösterir ve bina boşaltılır. Olayları duyan Türkmen gençleri hemen oku-lun önüne koşar ve protesto gösterilerinde bulunmaya başlarlar. Bu arada, bazı Türk-men gençleri okulun kapı ve pencerelerini taşlar. Hadise-ler çığırından çıkmış, polis ve askerî birlikler müdahalede bulunmuştur. Müdire Lebibe okuldan polis kordonu için-de ve Irak’ta kadınların kul-landıkları türden bir çarşafla çıkarılmıştır. Bu sırada bazı gençler, Müdirenin üzerindeki çarşafı çekiştirerek ondan bazı parçaları koparmış ve ertesi gün Musalla Ortaokulundaki derslerinde bu parçaları ya-kalarına bağlamışlardır. Bunu gören resim öğretmeni ve Irak Türkmenlerinin ünlü hattat ve şairlerinden Muhammed İzzet Hattat6 ise öğrencilerini uyara-rak çarşaf parçalarını yakalar-dan söktürmüştür. Türkmen gençliği o yıllarda bazı aşırı davranışlar sergilese de onla-rı itidale sevk eden sağduyulu Hattat gibi öğretmenleri vardır (s. 90-91).

Türkmen öğrenciler Ba’s döne-minde de eğitim öğretim haklarına yönelik tecavüzlere karşı koymuşlar, Türkçe eğiti-minin kısıtlanması ve yozlaş-tırılmasına karşı seslerini yük-seltmişlerdir. 2 Kasım 1971’de Kerkük’te başlayan üç günlük boykot bir anda Altunköprü, Tuzhurmatı, Telafer gibi böl-gelere de yayıldı. Üç gün bo-yunca ortaöğretim öğrencileri derslere girmedi. Bağdat, Mu-sul ve Süleymaniye’deki üni-versitelerde okuyan Türkmen öğrenciler de boykota katıl-

6 Yazarın Muhammed İzzet Hattat’la ilgili yazdıkları için kitabın 265-267. sayfa-larına bakınız.

Page 41: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

39 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

dı. Öğretmenler ve esnaf da boykota destek vererek, Irak Türkmenlerine bizzat rejim ta-rafından verilen Türkçe eğitim öğretim hakkının ihlal edil-mesini protesto ettiler. Ba’s rejimi bu hareketi kendi vahşi üslubuyla bastırdı. Pek çok öğrenci ve öğretmen hapis-hanelere doldurularak işken-ceye tabi tutuldu. Bu olayların en unutulmaz kaybı o yıllarda Kerkük’te tiyatroyla ilgilenen ve “Tembel Abbas” oyunun-daki rolüyle halk arasında ilgi odağı olan şehit Hüseyin Ali Demirci idi (s. 34-37).

Kardaşlık güneşinin doğuşu ve batışı

14 Temmuz Irak Türkmenleri için bir dönüm noktası olmuştur. Hem siyasi hem de sosyal so-nuçları vardır. Bazıları Türk-menlerin aleyhine gibi görün-se de sonunda, Türkmenler uğradıkları bu katliamdan bazı sosyal, kültürel ve tarihî kaza-nımlarla çıkmayı bilmişlerdir. Hürmüzlü’ye göre Irak Türk-menleri 14 Temmuz’dan son-ra, o tarihe kadar içinde yaşa-dıkları uzletten çıkmaya, artık onlar da çeşitli sivil örgütler kurmaya veya bu gibi kurum-larda görev almaya başladılar. Öğretmenler Sendikası, Kızı-lay, Memurlar Kulübü bunlar-dan bazıları. Bunun yanında, Irak Hükûmeti de Türkmenle-re daha fazla ilgi göstermeye başladı. Devlet radyosunda Türkçe yayın saati arttırıldı. Ama Türkmenlerin bu süreçte-ki en büyük kazanımı Türkmen Kardaşlık Ocağı ve Kardaşlık dergisi oldu.

Habib Hürmüzlü Kardaşlık Ocağı’nın kurucuları arasın-da olmasa da Ocak’ın ikinci yılından itibaren bütün faa-liyetlerinin içinde bulundu. Onun Ocak’a en önemli katkısı Mayıs 1961’den itibaren bu

kuruluş tarafından çıkarılmaya başlanan Kardaşlık dergisinin yazı işleri sekreterliğini yü-rütmesidir. Daha doğrusu, ilk üç yıl boyunca dergiyi hemen hemen tek başına çıkarması-dır. Hürmüzlü kitabında gerek Ocak’ın gerek derginin kuruluş çalışmalarında Türkmenlerin nasıl canla başla çalıştığını anlatıyor. Kardaşlık Ocağı ve dergisi Bağdat’ta bütün Irak Türkmenlerinin kültür yuvası ve ana çatısı olmuştur. Ocak ve dergi hem resmî makam-ların hem de Türkmenlerin teveccühünü kazanmıştır. Bu iki kazanımı birden elde et-mek Türkmenlerin Irak’taki en önemli başarısıydı. Kitabın sayfalarında Ocak’ta çekil-miş fotoğrafları da sergileyen Hürmüzlü o yıllardaki dostluk ve sevgi atmosferini de an-latmaya çalışıyor. Ancak Hür-müzlü objektif tavrını burada da sürdürmüş ve Ocak’taki bazı ihtilafları da hatıralarında nakletmiş. Bu ihtilafların bazı-ları dostane sonuçlanmışsa da bazıları Türkmenlerin arasına kara kedilerin girmesine yol açmıştır.

Hürmüzlü’nün hatıralarında oku-yucuyu en çok etkileyecek olanlar Kardaşlık Ocağı ve dergisinin Ba’s rejimi tara-fından kapatılmasına giden süreçtir. Bu süreci başından sonuna kadar, kitabında an-latıyor Hürmüzlü. Ba’s Partisi Ocak ve dergiyi Türkmenlerin Araplaştırılması yolunda bir engel olarak görmektedir ve bu kültür ocağının ya kendi menfaatlerine hizmet etmesi lazımdır ya da tamamen orta-dan kaldırılması… Bu hedefe varmak isteyen Ba’s rejimi her yolu mubah görmektedir. İlkin derginin, Latin harfli Türkçe sayfaları yasaklanır. Ardından dergide Türkçe dersleri yayın-layan Abdulkadir Süleyman’ın

Ocak üyeliğinin düşürülmesi devreye konur. Kardaşlık Oca-ğını bu yollarla sindiremeyen rejim bu sefer kendi taraftar-larına alternatif bir kulüp kur-durur. Hürmüzlü, bu kulübün zamanla bir oyun salonuna döndüğünü anlatıyor. Zaten, azimle yola çıkmamış; yürek-leri millet sevgisini, idealizm coşkusunu tatmamış insan-ların kuracağı bir örgütten de bundan fazlası beklenemezdi. Ama bu planın da işe yara-madığını gören Ba’s rejimi bu sefer Komünist düşünceleriyle öne çıkmış; ancak Ba’s rejimi iktidara geldikten sonra bu partiye üye olmuş Tuzhurmatı Türkmenlerinden olan Abdul-latif Benderoğlu’nu bir emri-vaki ile Ocak’ın yönetim kuru-luna tayin etmek istediyse de, Ocak’ın yönetim kurulu başka-nı Abdullah Abdurrahman, re-jimin bu talebini o devirde Irak İç İşleri Bakanlığını üstlenmiş bulunan ve Ba’s Partisinde çok önemli bir mevkiye sahip İzzet El-Duri ile bir görüşmesinde, “Ya o ya ben.” diyerek kesin bir dille reddeder (s. 233)7 Ancak rejim bütün bunlardan sonuç alamayınca, 6 Şubat 1977’de Devrim Komuta Konseyinin8 bir kararıyla Ocak ve dergiyi Ba’sçı bir Türkmen gruba, tes-lim eder.

Rejim bu süreçte sadece birtakım idari yetkilerini kullanmak-la kalmamış, aynı zamanda

7 Abdullah Abdurrahman bu olaydan bir-kaç yıl sonra, Necdet Koçak, Adil Şerif ve Rıza Demirci ile birlikte ölüm ceza-sına çarptırılacaktır. Bu Türkmen şehit-lerinden Rıza Demirci’nin ölüm sebebi bugün dahi aydınlatılamamıştır. Ağır işkenceler altında can verdiği muhak-kaktır. Cenazesi de ailesine hiçbir za-man teslim edilmemiştir.

8 Devrim Komuta Konseyi, Irak’ta 17 Tem-muz 1968’daki darbeden sonra kuru-lan ve devletin en üst kademesindeki birkaç yöneticiden oluşan bir kurum-du. Bu konsey hem yasama hem de yürütme yetkisine sahipti. Kararları kesin olup temyiz edilemezdi.

Page 42: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

40 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Ocak’ın yönetim kurulu üyele-ri hakkında çeşitli dedikodular yayarak onları yıpratmaya ça-lışmıştır. Ba’s rejimi bununla da yetinmeyerek kendi taraf-tarlarından oluşan yeni yö-netim eliyle eski yöneticiler aleyhinde yolsuzluk davası aç-tırmış; ancak bunu mahkeme önünde ispatlayamamıştır (s. 243). Görünen o ki Ba’s Partisi yalnızca ırkçı eğilimlerle hare-ket eden bir siyasi parti değil, aynı zamanda hedefe ulaşmak için her yolu mubah gören, ah-lak ilkelerini fazlasıyla ayaklar altına almayı da göze almış bir ekipti. Ayrıca Ba’s, Türkmenle-re karşı hiçbir zaman iyi niyet beslememiş, daima ikiyüzlü davranmıştı. Bunun en önemli göstergesi de 24 Ocak (1970) Kararları idi.

24 Ocak’ın getirdikleri, götürdük-leri…

24 Ocak 1970 tarihi Irak’ta

Ba’s rejiminin, Türkmenlere bazı kültürel “hak”lar tanıdığı-nı ilan ettiği gündü. Okullarda Türkçe eğitim, Türkmenlere dergi ve gazete çıkarma hak-kı, Türkmen Kültür Müdürlü-ğünün kurulması ve Türkmen yazarlarını bir çatı altında top-layan bir sivil örgütün kurul-masına izin verilmesi,… Habib Hürmüzlü bu kararları tahlil ederken öncelikle rejimin bu hususta Türkmenlerle herhan-gi bir istişarede bulunmadığı meselesini ortaya koyuyor ve bu kararları o tarihlerde şüp-heyle karşıladığını yazıyor. Ay-rıca Türkmenlere vadedilen bu gibi imkânların aslında bir na-bız tutma olduğunu, bundan gerçek amacın Türkmenlerin Ba’s rejimiyle ne ölçüde uyu-şabileceklerinin test edilmesi operasyonu olduğunu yazıyor. Ayrıca ona göre bu kararlar “Düşmanını bertaraf etme-den önce onu kendine çek.”

prensibinin bir uygulamasıydı. Zaten, bir sürpriz hediye pake-tine benzeyen kararlar uygula-maya konduğunda üstündeki yaldızlar bir bir dökülmeye başlıyordu. Ona göre Ba’s Par-tisi, bu hakların hayata geçi-rilmesini rejime sadık Türk-menler eliyle gerçekleştirerek kontrolü elinde bulundurmak istiyordu.

24 Ocak’ın, yazarın tabiriyle, bir balon olduğu anlaşılıyordu. Nitekim, daha bir yıl geçme-den sayıları yüzü bulan Türkçe eğitim veren okulların birçoğu Arapça eğitime döndürüldü. Gerekçe olarak da öğrenci ve-lilerinin dilekçe vererek çocuk-larına Arapça eğitim verilmesi-ni istediklerini beyan etmeleri gösterildi. Ancak bu dilekçe-lerin sahte olduğu biliniyor-du. Bunun yanında Hürmüzlü kurulması planlanan Türkmen Edebiyatçılar Birliğinin kuruluş çalışmalarındaki bir hadiseyi anlatarak Ba’s rejiminin ikiyüz-lülüğünü gözler önüne seriyor. Hadise şöyledir: Türkmen ya-zarlarını ve şairlerini bir çatı altında toplayacak bir örgütün kurulabilmesi için Ba’s Partisi yetkilileri Türkmen Kardaşlık Ocağı yetkililerini bir toplan-tıya çağırır. Hürmüzlü de ora-dadır. Toplantıyı yöneten zat kendilerince makbul bir kişiyi, kurulacak bu örgütün kuru-cular heyetine katmayı teklif eder. Ocak yetkilileri, o kişinin basit bir ilkokul mezunu oldu-ğunu ve hiçbir edebî çalışması olmadığını; halbuki böyle bir kuruluşa üye olanların Türk-men toplumunca edebî kişiliği kabul görmüş kimseler olması gerektiğini ileri sürerek teklifi reddederler. Bu tavır karşısın-da oturum başkanı yumuşar, Ocak’ın haklı olduğunu itirafa mecbur kalır. Ancak arkasın-daki görevlilerden biri kendi-sine yaklaşıp kulağına “İtiraz

ettikleri kişi bizdendir.” diye fısıldayınca (Hürmüzlü fısıl-damayı, oturum başkanının tam karşısında oturduğundan duymuştur.) oturum başkanı çark ederek, “Neden olmasın, insanlara fırsat verilmeli.” gibi sözler sarf etmeye başlar (s. 222-223).

Habib Hürmüzlü’nün hatı-raları bize, o devirde Irak Türkmenlerinin önüne düşen zümrenin kültürlü, vatanper-ver ve idealist olduğu kadar cesur insanlar olduklarını da gösteriyor. Yukarıda Abdul-lah Abdurrahman’ın İç İşleri Bakanına karşı dik duruşu, Türkmen Edebiyatçıları Birliği için yapılan toplantılarda da kendilerine dayatılan bir isme heyet adına birinin itiraz et-mesi ve kitapta anlatılan daha pek çok benzer hadise bunu göstermektedir.

Habib Hürmüzlü bir aydın so-rumluluğu bilinciyle hareket ederek, saatlerce masa ba-şında oturarak 80’li yaşlarının imkânlarıyla hatıralarını kale-me almış ve Irak Türkmenle-rinin var olma mücadelesin-deki belli başlı olayları bizimle paylaşmış oluyor bu dolgun içerikli eseriyle. Yeni Türkmen nesillerinin, hatta bütün Türk dünyasındaki herkesin bu eserden çıkaracakları dersler olduğu muhakkaktır. Geçmişe köprü kurmadan sağlıklı bir geleceğe uzanmak mümkün olmadığından geçmişin yap-raklarını böylesine bir geniş-likte bize sunan Hürmüzlü’ye bütün Irak Türkmenleri şükran borçludur. Allah’tan kendisine sağlıklı ve huzur dolu bir ömür diliyor, kitabın daha geniş kit-lelere ulaşabilmesi için en kısa zamanda Türkçeye, hatta di-ğer Türk lehçelerine çevrilme-sini diliyoruz.

Page 43: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

41 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

GirişDeyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa gi-

den bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz di-zimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlam-larından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden olu-şan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dik-kati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılar-dır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeği-dirler. Her bir dilin zenginliği onun içerisindeki deyimlerin çokluğu ile tartılır. Her hangi bir dili mükemmel öğrenmeyin önemli göstegesi o dilin deyimlerini derinden bilmektir. Genellikle, de-yimler dilin en zor benimsenilen katıdır. Dildeki deyimler dil taşıyıcılarının tarih ve etnografisini, yaşam tarzını, örf ve geleneklerinin, psikolojisi-nin ve düşünce tarzının belirtisi gibi ortaya çıkar. Bu andan her bir halkın dilindeki deyimlerinin dilcilik yönünden incelenmesi, sonuçta, o halkın tarih ve etnografisinin, hayat ve yaşam tarzının öğrenilmesine neden olur (www.ayk.gov.tr).

Azerbaycan Türkçesi’nde çok büyük bir deyim hazi-nesi bulunmaktadır. Yüzyıllarca halkın arasında kullanılan bu deyimleri, edebi ve edebi olma-yan deyimler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Edebi deyimler edebiyatın dilinde kullanılmış deyimlerdir. Yazılı ve sözlü edebiyatı içine alan bu deyimler belgelenmiş, dil deneyimleri kanıt-lamıştır. Konuşma dilinde ve yazıya aktarılmamış folklor dilindeki mevcut deyimler ise edebi ol-mayan deyimlerdir (Altaylı, 2005: 10). Deyimle-rin oluşumunda insan günlük hayatındaki yaşa-dıkları olaylar veya gördü şeylerden ilham alarak deyimler söyler. Bazan benzetme bazen üzülme bazen mutlulk vs. İfadelerini veren deyimler

renk, hayvan isimleri, gök, yer ve birçok kavram-larla oluşur. Yaptığımız bu çalışmada Azerbaycan Türkçesi’ndeki renk isimleri ile kurulan deyimleri ele alacağız. Azerbaycan Türkçesi’nde çok sayıda renk isimleri ile oluşan deyimler bulunmaktadır. Renk isimleri ile yapılan deyimler farklı farklı an-lamlar taşıyarak farklı farklı renk isimleriyle de-yim bulunmaktadır. Deyimlerdeki renk isimleri renkleri bazen gerçek, bazen mecaz ve bazen yan anlamda kullanılmıştır.

Azerbaycan Türkçesinde daha çok ağ (ak) ve ġara (kara) renk isimleri deyimlerde kullanılmıştır. Ağ (ak) renk ismi ile kurulan deyimler bazen yaşlı-lık anlamında kullanılarak ağ düşmäk (saçları beyazlaşmaya başlamak) örneğindeki gibi, ba-zen mutluluk ifadelerini taşımıştır ağ gün (mutlu gün) , bazende yan anlamda kocamanlaştırma ifadesi vermiştir ağ böhtan (büyük yalan).

Ġara (kara, siyah) renk ismi daha çok kötülemek, karaltmak, ölüm yada mutsuluk ifadelerinde gö-rülmektedir. Ġara (kara, siyah) renk ismi çok az sayıda gerçek anlamını taşıyarak deyimlerde bu-lunmaktadır ġara üzüm yeyändä gördänindä gö-rünür ( beyaz tenli güzel kızlar için kullanılan bir ifade) örneyindeki gibi. Çouğu zaman bu renk ismi mecaz veya yan anlamlarda görülmektedir ġara toprağa girmäk (defnedilmek), ġara bulut (engel)

Yaptığımız bu çalışmada Azerbacan Türkçesi de-yimler sözlüğünü inceleme yaparak Azerbaycan Türkçesi’ndeki renk isimleri ile yapılan deyimleri renk isimlerine göre tasnif ederek şöyle sıralıya-biliriz:

1- Ağ (ak, beyaz) renk ismi ile yapılan deyimler2- Ġara (kara, siyah) renk ismi ile yapılan deyimler3- Ġırmızı (kırmızı, al, kızıl) renk ismi ile yapılan de-

yimler4- Diğer renk isimlei ile yapılan deyimler ( Sarı, Göy,

Boz )

Azerbaycan Türkçesi’nde Renk İsimleri ile Yapılan Deyimler

Ahmed Adeeb Haseeb ALHURMUZİ*

*Bartın Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans Öğrencisidir.

Page 44: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

42 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

1-Ağ (ak, beyaz) renk ismi ile yapılan deyimler: Bütün renkleri içerisinde barındıran ak (beyaz) renk,

saflığın ve temizliğin simgesidir. Soğukkanlılığı, asaleti, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı tem-sil eder. Huzur ve güven verir. Düşünce gücünü arttırır. Aynı zamanda insana hüzün veren, dert-lerini ve sıkıntılarını hatırlatan bir yanı da vardır. Belki de bu yüzden, Çinliler beyazın matem rengi olduğuna inanırlar. Bu ifadelei veren renk de-yimler içinde büyük bir yer almıştır.

Azerbaycan Türkçesi’ndeki deyimlerde de bu renk

çok kullanılmıştır. Farklı farklı güzel ifadeler ve-ren bu renk ismi bazen ġara renk ismiyle karşıla-şarak ferahın hüzüne dünmesi, yada hüzünlerin feraha dünmesini ifade etmiştir. Örneğim (ağ günü ġara gälmäk) mutluluğun elinden gitmek, felaketle karşılaşmak anlamında gelier.

Azerbaycan Türkçesi’nde Ağ (ak, beyaz ) renk ismi ile yapılan deyimler:

Ağ aşkar häġiġät: göz önündeki hakikat.Ağ bayraġ ġaldırmaġ: teslim olmak, teslim olduğu-

nu bildirmek.Ağ bir ġara bir dillänmämäk: söylenen sözler karşı-

sında susup kalmak.Ağ böhtan: kocaman yalan, büyük yalanAğ düşmäk: ak düşmek, saçlarına ak düşmek, beyaz-

laşmak. Ağ gün: mutluluk, saadet.Ağ gün ağlamaġ: mutluluk aramak saadet arzula-

mak.Ağ gün görmämäk: hayatı zindan olmak, bedbaht

olmak, çekilmez bir hayat sürmek.Ağ gün keçirmäk: mutlu bir hayat sürmek.Ağ gün üçün burnunun ucu göyänmäk: mutlu bir

hayata hasret kalmak.Ağ gün yar olsun: mutlu ol, mesut ve bahtıyar ol.Ağ günä çıxarmaġ: rahat edirmek, mutlu etmek,

mesut etmek.Ağ günä çıxmaġ: güzel bir hayat sürmeye başlamak.Ağ günä çatmaġ: kötü günleri geride bırakıp mutlu

günlere başlamak.Ağ günlü olsun: mutlu bir hayatın olsun.Ağ günlü ağ çöräkli: mutlu ve refah içinde olmak.Ağ günlü olmaġ: mutlu ve bahtıyar olmak.Ağ günü ağlar ġalmaġ: başına felaketler gelmek.Ağ günü ġara gälmäk (olmaġ): mutluluğu elinden

gitmek, karalaşmak.Ağ gününü ġara elämäk: eziyet etmek.Ağ ġarasına baxmamaġ: iyisine kötüsüne bakma-

mak, ne olsa kabul etmek.Ağ paltar geymäk: mutluluğa ermek.

Ağ dediyinä ġara demäk: inat etmek, ve anlaşmaya yanaşmamak.

Ağ sapla tikilmiş yamaġ: hemen göze çarpan şeyler için söylenilir.

Ağ yuyub ġara demäk: hareket etmek, dersini ver-mek, rezil etmek.

Ağ su gälmäk: gözde akasma, beyaz benek, katarakt oluşmak.

Ağa ağ, ġaraya ġara demäk: doğruyu söylemek, ger-çeği söylemek.

Ağa ġara demäk: gerçeği inkar etmekAğa bükmäk: kefenlendirmekAğdan ġaraya söz demämäk: gözünün üzerinde ka-

şın var demek.Ağı ġaradan seçmäk: iyiyi kötüden ayırt etmek.Ağına ġarasına baxmamaġ: iyisine kötüsüne önem

vermemek.,Ağla ġaranı seçmäk: büyük zorluklarla karşılaşmak.Ağlı bozlu: rengârenk.Anasının ağ südü kime halal olsun: ananın sütü gibi

helâldir, memnuniyetle verilen, bağışlanan bir şey için söylenir.

Baxtına ağ gün doğmaġ: bahtı yüzüne gülmek, mut-lu ve mesut günlere kavuşmak.

Donu ağ olmaġ: alnı ak başı dik, suçu olmamak, gü-nahlı olmamak.

Älni ağdan ġaraya vurmamaġ: hiç bir iş yapmamak, boş durmak.

Gözlärinin ağı ġarası: çok sevilen çocukGözlerinin ağı saralmaġ: hastalanmak.Gözüne ağ gälmäk: akbasma hastalığına yakalan-

mak.Gözüne ağ salmaġ: eziyet vermek cezalandırmak.Günün gündän ağ olsun: her günün daha mutlu ol-

sun.Ġara dediyinä ağ deyän yoxdur: başkalarının tenki-

dini tahammul etmeyenler için söylenir.Ġara saçın ağ dişivä dönsün: saçların beyazlaşsın.Nä ağ dedi nä ġara: konuşmadı ağzını bile açmadı.Üzü ağ çıxmaġ: alnı açık çıkmak, beklenen ümidi

boşa çıkarmamak.Üzü ağ olsun: çoğunlukla hoşuntusuzluk, tenkit,

suçlama ifadesi olarak kullanılır.

2-Ġara (kara, siyah) renk ismi ile yapılan deyimler:

Ġara (kara, siyah), hüznü, yalnızlığı, sıkıntıları ve endişeleri hatırlatarak karamsarlığı artıcı etkiler gösterebilir. Ölümü çağrıştıran siyah, genellik-le matemin rengi olarak bilinir. Siyah renk aynı zamanda, gücü, soyluluğu, ağırbaşlılığı, hırsı ve tutkuyu ifade eder. Azerbaycan Türkçesi’ndeki deyimlerde kullanılan bu renk, çoğu zaman de-min anllatığımz duyguları gösteri. Fakat bazen göz karasının anlamını taşıdığı zaman sevinç ve

Page 45: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

43 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

bağlılık anlamını ifade eder. Örneğim (gözünün ağı ġarası) çok sevilen çocuk anlamında gelir.

Azerbaycan Türkçesi’nde Ġara ( siyah, kara ) renk ismi ile yapılan deyimler:

Acığdan ġaralamaġ: ölmek, çok aç olmak.Adamın gözü ġaralır: sonu görünmeyen veya çok

yüksek olan şeyler için söylenir.Adı ġara gälmäk: ölmek.Adına ġara yaxmaġ: iftira etmek.Ağ günü ġara gälmäk (olmaġ): mutluluğu elinden

gitmek, karalaşmak.Ağ gününü ġara elämäk: eziyet etmek.Ağ ġarasına baxmamaġ: iyisine kötüsüne bakma-

mak, ne olsa kabul etmek.Ağ bir ġara bir dillänmämäk: söylenen sözler karşı-

sında susup kalmak.Ağ dediyinä ġara demäk: inat etmek, ve anlaşmaya

yanaşmamak.Ağ yuyub ġara demäk: hareket etmek, dersini ver-

mek, rezil etmek.Ağa ağ, ġaraya ġara demäk: doğruyu söylemek, ger-

çeği söylemek.Ağa ġara demäk: gerçeği inkar etmekAğdan ġaraya söz demämäk: gözünün üzerinde ka-

şın var demek.Ağı ġaradan seçmäk: iyiyi kötüden ayırt etmek.Ağına ġarasına baxmamaġ: iyisine kötüsüne önem

vermemek.,Ağla ġaranu seçmäk: büyük zorluklarla karşılaşmak.Anası başına ġara bağlamaġ: ölmek ve annesi yasını

tutmak.Aralarından ġara pişik keçdi: dostlukları arkadaşlık-

ları bozulmak.Ayağına ġara su enmäk: çok beklemek.Baxdıġca göz ġaralamaġ: son derece, çok, büyük,

uzun olmak.Baxmaġdan gözünün kökü saralmaġ: beklemek-

ten yorulmak, fazla beklemek. Başına ġara bağlamaġ: bir yakının yasını tutmak.

Başının üstünä ġara bulut almaġ: tehlikeyle, zorluk-larla karşılaşmak.

Bayramı ġara gälmiş: zavallı, bedbaht, beçare.Baxtı ġara gälmäk: şansı ters dönmek, kötü şeylerle

karşılaşmak.Bäräkätini ġara yel aparmaġ: bereketi havaya uç-

mak, bereketsiz olmak.Bir ġara pula däymäz: beş para etmezBulut kimi ġaralmaġ: hiddetinden, gazabından sim-

siyah kesmek.Canı ġara ġorxu alamaġ: yapaçağı işin zorluğundan

dolayı endişelenmek, iyice korkmaya başlamak.Cızma ġara etmäk: karalama, özen göstermeden

hızlı bir şekilde yazmak.Dağı ġara geyinmäk: yaylada iken bir yakının kay-

betmek.Däftäri ġara gündä yazılmaġ: kaderi kötü yazılmak.Dünya alem gözlärindä ġaralmaġ: dünya başına yı-

kılmak.Dünya gözünä ġara görünmäk: haddinden fazla si-

nirlenmek, çok mutsuz.Ehtiyacın üzü ġara olsun: yoksulluğun gözü kkör ol-

sun.Älini ağdan ġaraya vurmamaġ: hiç bir iş yapmamak,

boş durmak.Gece ġara, cücä ġara: tenhadır, kimse görmez.Gedänindän ġara xaber almaġ: uzaklara gitmiş yakı-

nın ölüm haberini almak.Gälini ġara giymäk: evli oğlunu kaybetmek.Gäncliye ġara gälmäk: genç iken hayatını kaybet-

mek, gençliğinde baş belâsından kurtulmadı.Gözlärinä ġara yara çıxsın: gözlerin kör olsun.Gözlärinin ağı ġarası: çok sevilen çocuk.Gözü ġara düşmäk: korkuya kapılmak.Günü gündän ġara gälmäk: her gün kötüye gitmek.Xonçan ġara bäzänsin: muradına ermiyesin.İli ġara gälmäk: bir yılı zehir olmak:Kağızı ġara yazılmaġ: genç yaşında ölmek.Kasablığın üzü ġara olsun: yoksulluğun gözü kör ol-

sun.Kömür kimi ġaralamaġ: hiddetinden gözünün rengi

koyulaşmak.Ġanı ġara: moreli bozuk:Ġanı ġaralmaġ: keyfi kaçmak.Ġanının ġara vaxtı: çok sinirli olduğu an.Ġapından ġara yel äsmäsin: evine ölüm rüzgârı yön-

lenmesin.Ġapġara ġaralmaġ: simsiyah olmak Ġara baġlamaġ: yaşlı olmak.,Ġara baxmaġ: kötü kötü bakmak.Ġara basmaġ: korkulu rüya görmek.Ġara bulut: engel Ġara çadırda ġırmızı yamaġ: iki değişik karakterli in-

sanın evlenmesi durumunda söylenir.Ġara dediyinä ağ deyän yoxdur: başkalarının tenki-

dini tahammül etmeyen için söylenir.Ġara gün: üzüntülü, sıkıntılı zaman.Ġara ilana rast gälmäk: kötü insanla karşılaşmak.Ġara ġaraya: zayıf ve uzun boylu kimseler için söy-

lenir.Ġara saçın ağ dişivä dönsün: saçların beyazlaşsın.Ġara topraġa girmek: defnedilmek.Ġara üzüm yeyändä gärdänindä görünür: beyaz

tenli güzel kız veya kadınlar için söylenir.Ġara yuxu olmaġ: 1-derin uykuya girmek, 2- ölmek.Nä ağ dedi nä ġara: konuşmadı, ağzını bile açmadı.Şaxı ġara bäzänmäk: düyünü olduğu zaman hayatını

kaybetmek.

Page 46: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

44 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Täpädän dırnağa ġädär ġara giyinmek: baştan aya-ğa kadar karalara bürünmek; yas işareti olarak siyahlar giymek.

Üräyinde ġara ġanlar axmaġ: içinden kan gitmek, acı, kötü, korkunç bir olay.

Üzü ġara: mahcup, başı aşağı.Üzü ġara çıxmaġ:1- verdiği sözü yapmamak, 2- üze-

rine olmamasına rağmen bir konuda suçlu oldu-ğunu ispat etmek.

Üzü ġara olsun: nefret, azarlama, şiddetli tenkit suç-lama ifadesi.

yuxun ġara gälsin: uyuyup kalkmıyasın, beddua.

3- Ġırmızı (kırmızı, al, kızıl) renk ismi ile yapılan de-yimler:

Ġırmızı (kırmızı, kızıl, ala, ġızıl), duygusal anlamda ise mutluluğu, azim ve kararlılığı ifade eder. Bir nevi gücün ve azmin simgesidir. İnsanı harekete geçirir. Hareketliliğin ve azmin ihtiyaç duyulduğu yerlerde kırmızı kullanılması uygun olabilir. De-yimlerde bu renk çoğunlukla kan rengini ifade etmekte bulunuyor. Ancak bezenme ve süslen-me anlamınıda bazı deyimlerde almıştır. Örne-ğim: al geymäk gibi.

Azerbaycan Türkçesi’nde deyimlerin içinde yer alan karmızı renk ismi ala, ġızıl, ġırmızı isimleriye ifa-de edilmektedir: al ġana bulanmaġ, ġızıl ġana boyanmaġ, ġırmızı adam örneklerindeki gibi.

Azerbaycan Türkçesi’nde Ġırmızı (kırmızı, al, kızıl) renk ismi ile yapılan deyimler:

Al dil ilä aparmaġ: tatlı dile tutarak kandırmak.Al geymäk: bezenmek, süslenmek.Al ġana batmaġ: al kanlara boyanmak, vurulmak,

öldürülmek.Al ġanı selä döndärmäk: vurarak öldürmek.Al yalan: başından sonana kadar yalan.Ala dana göy dana, götün varsa çıx meydana: birine

meydan okuma ifadesi.Ala keçi dik buynuz elämäk: kepaze etmek, rezil et-

mek rüsva etmek.Ala ġarğa bala çıxartmaz: bir yerde durumun kar-

makarşık, kanun nizam olmadığını bildirirAla ġarğa balasına aşıġ olub: pek fazla güzel veya

çekici olmayan bir şeyi haddinden fazla sevenler, beğenenler için söylenen alay.

Älläri al ġana boyanmaġ: vurmak, öldürmek.Ġara çadırd ġırmızı yamaġ: iki değişik karakterli in-

sanın evlenmesi durumunda söylenir.Ġırmızı adam: utanmaz.Ġırmızı danışmaġ: utanmadan açık bir şekilde duy-

duklarını, gördüklerini birinin yüzüne karşı söy-lemek.

Ġırmızı gülläyä tuş gälmäk: kurşunlanarak ödürül-mek.

Ġızıl ġana boyanmaġ: öldürülmek.

4- Diğer renk isimleri ile yapılan deyimler ( Sarı, Göy, Boz ):

4.1 Sarı renk ismi ile yapılan deyimler: Azerbaycan Türkçesi’nde çok az sayıda deyimler

arasında yer alan Sarı renk ismi, yaptığı deyim-lerde farklı anlamlar da bulunmuştur. Bir insanın olgunlaşmaması anlamında ve sarı renk ismi ile yapılan (ağzının sarısı getmämiş) deyim, bazen yaptığı deyimlerde abartma ifadesinde bulunu-yor, örneğin: dağarcıġ saçına sarı yeriyir (çelim-sizliği ile kendisinden kat kat güçlü olan kimseye meydan okuma).

Azerbaycan Türkçesi’nde Sarı renk ismi ile yapılan deyimler:

Ağzının sarısı getmämiş: 1-henüz gelişmemiş, he-nüz çocukken, 2-olgunlaşmamış

Baxmaġdan gözünün kökü saralmaġ: bakmaktan yo-rulmak, haddinden fazla beklemek.

dağarcıġ saçına sarı yeriyir: çelimsizliği ile kendisin-den kat kat güçlü olan kimseye meydan okuma.

Dimdiyinin sarısı getmämäk: ağzından süt kokusu gelmek, henüz çok genç ve tecrübesiz olmak.

Gözlerinin ağı saralmaġ: hastalanmak.

4.2 Göy renk ismi ile yapılan deyimler: Azerbaycan deyimlerine göz atıldığı bir çok sayıda

Göy (gök) sözcüğü ile yapılan deyimler görmüş oluruz. Fakat çoğu zaman deyimlerde geçen Göy sözcüğü sema anlamında gelmiştir. Mavi rengini ifade eden Göy renk ismi Azrebaycan deyimle-rinde çok nadir bulunmuştur.

Azerbaycan Türkçesinde Göy (mavi) renk ismi ile yapılan deyimler:

Ala dana göy dana, götün varsa çıx meydana: birine meydan okuma ifadesi.

Gözü göy: hasis, cimri

4.3 Boz renk ismi ile yapılan deyimler:Bu renk ismi de deyimlerde çok nadir bir şekilde

geçen renk isimlerdendir. Aslında bu renk bizim bildiğimiz kül rengine yakın bir renktir.

Azerbaycan Türkçesi’nde Göy renk ismi ile yapılan deyimler:

Ağlı bozlu: Rengârenk.Boynuna boz ip tutm: ölesin, mezara gömeyim,

beddua.

Page 47: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

45 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

SonuçYapılan bu çalışmada Seyfettin ALTAYLI’nın Azerbay-

can Türkçesi deyimler sözlüğü esas alınarak ince-lenmiştir. Yaptığımız incelemede sözlükteki renk isimleri ile yapılan deyimler çıkartılarak renk isimlerine göre sınflandırılmıştır. Sözlükte geçen 127 renk ismi ile yapılan deyim bulunmaktadır (tekrar olan deyimler söz konusu değildir). De-yimler sınıflandırıldıktan sonra renk isimlerine göre incelenen deyimlerin sayısı şöyledir:

1- Ağ renk ismi ile yapılan deyimler: 482- Ġara renk ismi ile yapılan deyimler: 753- Ġırmızı (kırmızı, ġızıl, ala ) renk ismi ile yapılan

deyimler: 154- Sarı renk ismi ile yapılan deyimler: 45- Göy ( mavi ) renk ismi ile yapılan deyimler: 2 6- Boz renk ismi ile yapılan deyimler: 2 Ancak inceleme süresinde iki renk ismi ile yapılan

deyimler de görüldü. Azerbaycan Türkçesinde iki renk ismi ile yapılan deyimleri şöyle sınıflandır-mak mümkündür:

1- Ağ- Ġara, Ġara- Ağ:

Ağ bir ġara bir dillänmämäk: söylenen sözler karşı-sında susup kalmak.

Ağ günü ġara gälmäk (olmaġ): mutluluğu elinden gitmek, karalaşmak.

Ağ gününü ġara elämäk: eziyet etmek.Ağ yuyub ġara demäk: hareket etmek, dersini ver-

mek, rezil etmek.Ağa ağ, ġaraya ġara demäk: doğruyu söylemek, ger-

çeği söylemek.Ağa ġara demäk: gerçeği inkar etmekAğdan ġaraya söz demämäk: gözünün üzerinde ka-

şın var demek.Ağı ġaradan seçmäk: iyiyi kötüden ayırt etmek.Ağına ġarasına baxmamaġ: iyisine kötüsüne önem

vermemek.,Ağla ġaranı seçmäk: büyük zorluklarla karşılaşmak.Älni ağdan ġaraya vurmamaġ: hiç bir iş yapmamak,

boş durmak.Gözlärinin ağı ġarası: çok sevilen çocukĠara dediyinä ağ deyän yoxdur: başkalarının tenki-

dini tahammul etmeyenler için söylenir.Ġara saçın ağ dişivä dönsün: saçların beyazlaşsın.Nä ağ dedi nä ġara: konuşmadı ağzını bile açmadı.

2- Ağ- sarı:Gözlerinin ağı saralmaġ: hastalanmak.

3- Ağ- boz:,Ağlı bozlu: Rengârenk.4- Ġara-Ġırmızı:

Ġara çadırd ġırmızı yamaġ: iki değişik karakterli in-sanın evlenmesi durumunda söylenir.

Bu sınıflandırmağa göre iki renk ismi ile yapılan deyimlerin sayısı 19’dur. İki renk ismi ile yapılan deyimleri gözden geçerdikten sonra renk isimle-rine göre tasnifa edilen deyimlerin sayısı şöyledir

1- Ağ a- tek renkle yapılan: 31 b- iki renkle yapılan 1- Ağ- Ġara, Ġara- Ağ: 15 2- Ağ- Sarı: 1 3- Ağ- boz: 1 Toplam: 17Genel toplam: 48 deyim

2- Ġara a- tek renkle yapılan: 59 b- iki renkle yapılan: 1- Ağ- Ġara, Ġara- Ağ: 15 2- Ġara- Ġırmızı: 1 Toplam: 16Genel toplam: 75

3- Ġırmız a- tek renkle yapılan: 14 b- iki renkle yapılan Ġara- Ġırmızı: 1 Toplam: 15 Genel toplam: 15

4- Sarı a- tek renkle yapılan: 3 b- iki renkle yapılan Ağ- Sarı: 1 Toplam: 4Genel toplam: 4

5- Göy a- tek renkle yapılan: 1 b- iki renkle yapılan Ala- Göy: 1 Toplam: 2Genel toplam: 2

6- Boz a- tek renkle yapılan: 1 b- iki renkle yapılan: 1 Toplam: 2Genel toplam: 2

Kaynakça:ALTAYLI, Seyfettin, 2005, Azerbaycan Türkçesi De-

yimler Sözlüğü, Prestij Matbaası, AnkaraALTAYLI, Seyfettin, 1994, Azerbaycan Türkçesi Sözlü-

ğü, 1.Cilt, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınlar, İstanbulMAHMUDOVA-Gatibe-TÜRK-VE-AZERİ-DİLLERİNDE-

DEYİMLER, www.ayk.gov.tr.

Page 48: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

46 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Türkmen Albümünden

Türkmen Beşir Kasabası geleneksel ev odası (Şahin Nakip)

Türkmen Beşir Kasabası geleneksel ev odası (Şahin Nakip)

Page 49: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

47 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

Editörün Seçtikleri

Köysancak’taki tarihi Osmanlı Kışlası

Tavuk Kasabasında tarihi Osmanlı Köprüsü

Page 50: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

48 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

KERKÜK VAKFI

Contents

QARDASHLIQREVIEW OF CULTURE ART LITRERATURE AND FOLKLORE

Year: 19 Issue: 73 January - March 2017

KERKÜK FOUNDATION

ISSN : 1302-2857

Kirkuk Governor and Flag Crisis Habib HÜRMÜZLÜ / 49

The Iraqi Turkmen National Day 25 January • Erşat HÜRMÜZLÜ / 51

Section in Turkish / 01-47

Section in Arabic / 53-64

On behalf of the Kerkük Foundation Owner of the right and editor in Chief

Erşat HÜRMÜZLÜ

Editor and Genel CoordinatorSuphi SAATÇİ

Correspondence Address P. O. Box 20 Cerrahpaşa/İSTANBUL

Tel. (0212) 584 00 75Fax (0212) 584 00 76

www.kerkukvakfi.comwww.kardaslik.org

email: [email protected]

Administrative OfficeHaseki Sultan Mahallesi Kuka Sokağı

Huzur Apt. No: 1/1Fındıkzade/İSTANBUL

RepresentavtivesHabib HÜRMÜZLÜ (Ankara)

Timur TAŞ (İzmir)Ali İhsan NAQIB (ABD)

Consulted by an Anditorial Referrence Counsul

Prof. Dr. Ziyat AKKOYUNLUProf. Dr. Yavuz AKPINAR

Prof. Dr. Abdülhalik BAKIRProf. Dr. Haşim KARPUZProf. Dr. Mahir NAKİPProf. Dr. Suphi SAATÇİ

Prof. Dr. Saim SAKAOĞLUProf. Dr. Abdüsselam ULUÇAM

Editorial BoardKemal BEYATLIKemal ÇAPRAZ

Aydil EROLErşat HÜRMÜZLÜHabib HÜRMÜZLÜ

İzzettin KERKÜKMahir NAKİPAcar OKAN

Ömer ÖZTÜRKMENSuphi SAATÇİ

Suphi SALT

QARDASHLIQ

Published quarterly in Turkish, English, and Arabic

by İzzettin Kerkük Culture and Research Foundation

(Kerkük Fondation)

Authors are responsible for the raticles and photographs published in this review. Articles and photographs published in the review

may be used elsewhere by indicating the source

Page 51: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

49 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

On 14 March 2017, Kirkuk gov-ernor Najmaldin Karim sent an official letter to the Kirkuk Provincial Council and gave instructions to unfurl the flag of federal government of northern Iraq next to the flag of Iraq, in all public insti-tutions and organizations in Kirkuk. This instruction drew reactions from Turkmens and was condemned, through the statements indicating how misguided and dangerous this request was.

President of Iraqi Turkmen Front (ITF) and Deputy of Kirkuk Arshad al-Salihi strongly re-acted, saying that “the gover-nor played with fire”. Al-Salihi made the following statements in his speech: “Kirkuk gover-nor plays with fire, by having the flag of Kurdistan raised in Kirkuk, which is precious to Turkmens and is a Turkish province, and he wants to trig-ger a fight between fellows in the province.”

Turkmen parties and political movements published a no-tice, condemning the attitude of Kirkuk governor regarding his instruction to raise the flag of the Iraqi Kurdish Regional Government. Indicating that such a step would pose dan-gers for the harmony among Kirkuk people, they called the Prime Minister to explain the

reason of this move by Karim.Deputy of Kirkuk and ITF Deputy

President Hasan Turan said: “Unfortunately, Iraqi govern-ment remains silent to these unconstitutional and unlaw-ful acts. The current political conjuncture and the security status, in which 40% of Kirkuk governorate is occupied by DAESH, is not convenient for such instigative acts”.

In a statement made with respect to the incident, former Turk-men deputy Fawzi Akram Tarzi emphasized that unfurling the flag of Kurdistan in state insti-tutions formed part of a sys-tematical plan carried out by Kurdish parties to extend their own territories, within the con-text of disagreements among them, and these parties took advantage of the fight against DAESH and followed a fait ac-compli policy. He also called the President not to stand by the developments but to inter-vene with the problem.

This issue also drew the reactions of the federal government. Spokesperson of Prime Minis-ter, Saad Hadisi shared the fol-lowing remarks in the official statement on 20 March: “It is inappropriate to raise a flag other than that of Iraq in state buildings or any other build-ing outside the federal region of Kurdistan, since such issues

fall within the scope of author-ity of the federal government. Kirkuk is one of the provinces within the scope of author-ity of our government and only the flag of Iraq should be raised in this province.”

Group chairman of the “State of Law” Coalition forming the Iraqi government, Ali al-Adib underlined that such act of Kirkuk governor was unconsti-tutional and raised concerns among the Iraqi people.

Well-known Iraqi legal expert Tariq Harb indicated that Kirkuk gov-ernor Najmaldin Karim com-mitted an offence under Iraqi laws and acted against the Provincial Law. He also added: “Prime Minister Haider al-Abadi is entitled to dismiss any governor from office, upon a draft law he will submit to the approval of the parliament. Kirkuk governor has acted con-

Kirkuk Governor and Flag Crisis

Habib HÜRMÜZLÜ

Page 52: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

50 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

trary to the provisions of law relating to the flag of Iraq”.

The Republic of Turkey did not remain silent regarding this development. As to the ap-plication made for raising the flag of Kurdistan Regional Government (KRG) together with that of Iraq in state build-ings in Kirkuk on official dates, Spokesperson of the Minis-try of Foreign Affairs Huseyin Muftuoglu gave the following warning: “Unilateral acts which will be taken with respect to the status of Kirkuk, without seeing the end of the process, have the danger of damaging the efforts of compromise and stability in Iraq. Such initiatives risk corroding the multicul-tural identity in Kirkuk, where Iraq’s social, cultural and eco-nomic wealth comes into be-ing.” Press Office of the United Nations Assistance Mission for Iraq (UNAMI) also expressed its concerns, on 21 March, and pointed out that Kirkuk was under the jurusidiction of the authority of Iraqi government, thus no flag other than that of Iraq should be unfurled. It also emphasized that any kind of unilateral step would endan-ger the peace and harmony among the ethnical and reli-gious groups in Iraq.

Member of Reform Front in Iraqi parliament, Iskandar Watut issued a press statement and said: “Kirkuk is under the ad-ministration of the federal government. Therefore, the decision of Kirkuk governor is unconstitutional. Turkmens and Arabs, who constitute the majority in Kirkuk, have already clearly announced that they refuse to accept this decision. Kurdish side should act wisely in this respect.” In his statement, Deputy Watut called the parliament to dis-

miss the Kirkuk governor, who decided to raise the flag of Kurdistan in Kirkuk.

Kirkuk governor Najmaldin Karim justified the flag issue on the basis of Article 140 of the Iraqi Constitution and claimed that Kirkuk fell within the scope of this article. In a press con-ference, governor Karim re-sponded to the statement of the United Nations Assistance Mission for Iraq (UNAMI) and said: “There is no article in the Constitution, banning the rais-ing of Kurdistan flag in Kirkuk. The fellowship between the groups in Kirkuk will be further enhanced if the flag is raised in Kirkuk.”

Related to the matter within the framework of Iraqi Constitu-tion, it the law states that:

After Iraqi invasion in 2003, by the USA and multinational forces, an interim constitution was declared on 8 March 2004, under the name of “Law of Administration for the State of Iraq for the Transitional Period”. This interim constitu-tion was repealed in accor-dance with Article 143 of the permanent constitution which entered into force on 20 May 2005. However, under the pro-visions of the same article, the paragraph (A) of Article 53 and Article 58 of the interim con-stitution remained in force, as part of the permanent consti-tution.

The mentioned paragraph (A) de-fined the provinces of Dohuk, Erbil, Sulaymaniyah, Kirkuk, Diyala and Neyneva as territo-ries governed by Kurdish gov-ernment on 19 March 2003. All regions of Kirkuk governor-ate, Kirkuk’s city center, Altun Kupri, Dibis, Taza Khurmatu, Daquq, Havijah and all Turk-men villages affiliated with the

city center were left outside the scope of the definition and they remained affiliated with the central government.

Article 58 and the second sub-paragraph of Article 140 of the permanent Constitution described Kirkuk and “other unspecified regions” as “dis-puted” territories; and the future status of these regions –including Kirkuk– and the re-gions with which they would be part of, would be based on the completion of three phases which needed to be completed until 31 December 2007: normalization; census and referendum.

None of these phases has been completed even though more than nine years passed since the deadline of 31 December 2007 and Article 140 has con-sequently lost its validity. Even though the mentioned article is still deemed valid, the will of Kirkuk people has not been manifested since the referen-dum has not yet been held. Therefore, all these areas are outside the Kurdistan federal region and affiliated with the central government in legal terms.

Accordingly, Kirkuk governor’s fait accompli policy is contrary to the content and spirit of the Constitution. Therefore, Iraqi Office of Prime Minister, Turk-ish Ministry of Foreign Affairs and the United Nations Assis-tance Mission for Iraq have ac-knowledged this fact and un-derlined that the mentioned step is both misleading and dangerous.

Share to Google+Share to Face-

bookShare to TwitterShare to PrintShare to More

Page 53: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

51 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

January 25th marks the Iraqi Turkmen National Day. It is imperative that we con-tinue to honor this day as a symbol of national unity amongst Iraq, inscribing the national day into the annals of history.

The massive influx of Iraqi Turkmen began into Iraq, especially in the northern areas during 1055 AD. With the pretext of repairing and ensuring security on the road leading to the Holy Land, Sultan Tugrul mobi-lized a large army of Seljuks for this purpose and began preparing to enter Iraq with this purpose. Meanwhile, the Buwayhayun, by exploit-ing the influence of the Ca-liph, Alqaeem Bi’amrillah, was busy scheming to halt the advance of the Turks into Iraq.

However, once the Caliph real-ized the gravity of the situ-ation, coupled with the fact that General Basassiri had increased relations and in-teractions with the Fatimids in Egypt, the strategy began to change. On January 15th, the Caliph ordered that the

Friday sermon should be re-cited in the name of Sultan Tugrul and announced that he would abandon the pow-ers of the state and merely stay on as a religious leader. Ten days later, on January 25, Sultan Tugrul accom-panied by a large group of his aides and members of his army entered Baghdad, and was greeted with great affection1. It is important to note, that after 461 years, on 1516, Yavuz Sultan Selim took over the mantle of Ca-liph for all Muslims2.

Settlement of Turkmen in IraqTurkmen began to enter Iraq in

mass on 25 January 1055, where they founded many states and Emirates on Iraqi territory such as the state of the Seljuks of Iraq, the Ata-begs of Mosul (Zengies), the Turkmen Emirate of Kirkuk, the Qaraqoyoun (black sheep) State i.e The Bara-nies state, Aq Qoyoun (The

1 See various books on İraqi Turk-men History. İ refere hereby to my book “ The Turkmen Reality in İraq “, İstanbul 2005

2 Sultan Yavuz Saleem is the 9th. Sultan of the Ottoman Empire. He becam the 88th. Caliph of the Muslims on 29 August 1516>

white sheep) or also known as the the Bayendrian state. Once the Ottomans took over control these existing states continuing their local administrative control.

As we can see, the Turkmen payed no heed to whether these states or emirates followed the Sunni or Shia doctrine, but were instead keen on being united under one umbrella.

Registering this date in inter-national forums

The political struggle of the Iraqi Turkmen began in the 1920s from the grassroots level through the formation of small local political and intellectual groups. After the injustices of Turkmen rights during the 1957 cen-sus more groups began to form and become properly organized. In particular, it was student groups and young people who set up secret organizations, but at the time, still remained confined locally in their reach and impact. How-ever, it was with the mas-sacre in Kirkuk in 1959 that really opened up a new era

The Iraqi Turkmen National Day25 January

Erşat HÜRMÜZLÜ

Page 54: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

52 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

with respects to the Turk-men political movement. After receiving official per-missions, in 1960 the Turk-men Brotherhood Associa-tion was established, and sought to become a voice for Iraqi Turkmens. While the following year, the Kar-dashlik Magazine was set up in order to unite the political discourse through literature. In the 1970s and 80s they however were met with backlash. When young nationalist minded ideal-ists set up organizations the Iraqi regime began to become wary of the grow-ing movement. Many Turk-men were either detained, executed or forced to live a life in exile.

With this outward migration, it also led to the establish-ment of Turkmen organi-zations abroad, notably, the Iraq National Turkmen Party. During 1988, the first steps were taken and on Oc-tober 1990, , party leaders unanimously accepted our proposal that the honorary leader and President Nejdet Kocak shall be announced until a new congress is to be held in Kirkuk or any Turk-men area. Also Dr. Muzaffer Arslan elected as the Gen-eral Secretary. All of these decisions were announced at the first congress of the party the following day in Etap Hotel at Ankara .

In the wake of the horrific inci-dents during late May 1991 that lead to 10,000s of Turk-

men migrating to Southern Turkey, it was local civil so-ciety organizations, mainly the Iraqi Association for Culture and Cooperation, as well as the Iraqi Turkmen National Party that provid-ed much of the support.

It was during this period that in The Hague, Netherlands, UNPO organization Offi-cially formed on February 11th 1991, the UNPO was to become legally registered in the Netherlands as a politi-cal organization. on August 6th 1991 The National İraqi Turkmen Party participated in UNPO. In those initial days, there was a lot of participation and interest at fostering this movement which saw the participation of Turkmens. Initialy, Dr. Muzaffar Arslan participat-ed in the first meetings, as well as Dr. Suphi Saatçi as a member of the party’s cen-tral committee. Dr. Şahin Nakip who was attend-ing at time to register the İraqi Turkmen movement into the American-Turkish Foundation in Washington participated in meetings, as well as later on Sundus Abbas, the influential politi-cal activist and long stand-ing representative of the Turkmen Front in Iraq and currently the president of the Turkmen Foundation in London.

Just as the blue Turkmen Na-tional flag was registered in 1991, the Turkmen National day has been recorded as

January 25th. It is regret-table however that the Turkmen people have not been registered as “Origi-nal Members” of UNPO due to administrative obstacles related to the pink listed members obligations.

Why January 25?National days of any ethnic

group represents the his-tory, struggle and unity of this group. Of course, we must respect already estab-lished remembrance days, celebrated by some politi-cal Turkmen movements. However, there should be a single national day that brings all Turkmen’s togeth-er as one.

We always tell our friends: A national day that does not embody the spirit of Sultan Muhammad Tapar, Imad al-Din Zanki, Qipchak, Qara Yousef, Ouzun Hassan, Iz-zat Pasha, İnayet Effendi, Rashid Akif, Khairallah Ef-fendi, Atta Khairallah, Ka-sim Neftchi, Abdullah Ab-durrahman, Nejdet Kochak, Reza Demirji, Adel Shareef would seem somewhat hal-low. Within this respect then, we invite all political parties, civil society orga-nizations, federations and Turkmen leaders to take on this idea with open arms.

January 25th is our national day and deserves a large-scale celebration!

Page 55: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

53 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

قصيدة الشاعر داود قبغ

تلعـــفر

تلعفر يا نبض األعالمفيك قضينا أحلى األيام

نلهو حول العين صغاراوالروح تالمس لأل نسام

بين األشجار مالعبناوالدنيا مألى باأل نغام كيف مضت تلك األيام

وصارت مثل بقايا األحالم أشتاق إلى الماضي دوما

فهل العشق إلى األصل حرام تلعفر تبقى شامخة

وضياءا مثل البدر التام تحكي لألجيال عصورا

معنى الجود ومعنى األقدام

تلعفر يا أرض األجداديا سنبلة تغري الحّصاد

يا عرسا في ألوان الطيف وموسيقى عيد الميالد

يا ملهمة في وسط العشاقتداوي ظمأ األكباد

يا حزمة ضوء في كل األرجاءتنير لنا األعياد

تضحك واللون األحمر في الطرقات وفي صبغ األجسادتبكي والفرح المعسول ينادي

سرا فرق األ نشادأنت الفرح الدائم والحزن

األبدي لبقايا األضداد

تلعفر يا روح األلحانمثل الطير تناجي األغصانيا عرق الفالحين ويا مطرا

في نيسان عطشانيا زهو ربيعي يا نسمةصيفي يا بردا للظمآنيا جرح األيام ذبحت

ألوفا بالعشق مدى األزمانحبك في القلب رياض اكبر

من أن يحويه الشريان مهما ذكروا مدنا تبقين األجمل يا وطن الرمان

لّمي أهليك كفى هماوضياعا في زمن النسيان

تلعفر فيك نرى السحرا يا ريحانا وهب العطرا

يا ملهمتي يا فاتنتي يا ديوانا حفظ الشعرا

يا خبز الفقراء بطعم األرضوغيما بعث القطرا

يا بستانا والزهرة في غنج قد عانقت الزهرا

يا دائي ودوائي يا فرحيوحنينا فاق البحرا

يا أملي ورجائي يا من دوما تبعث فينا الفخرا

حبي و وفائي ولساني دوماينطق فيك الشكرا

Page 56: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

54 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

وكذلك جاء تاكيد الكاتب العراقي تلعفر اهالي ان عيسى رزوقي تشابه تركمانية بلهجة يتكلمون

لهجة الجاغتاي التركية.

متى؟ وفي اي عصر تم بناء قلعة -الذين قاموا تلعفر قالي ومن هم لها دالالت حضارة ببنائها وهل سومرية ام تعود لحضارة اخرى ؟

كلمة القلعة في اللغة السومرية قله -تتداول سومرية المفردة االن الى ويلفظوها تلعفر اهالي السنة بين قله وليست قلعة، وقد تم بناء سور القلعة في زمن الدولة االشورية في عهد الملك بنو الصار وان رابية االزل منذ موجودة كانت القلعة ولكن هناك اشياء توحي بان القلعة اسمائها من وذلك سومرية كانت مثل تالسار و تلسار كما جاء في الكتاب المقدس وتعني المفردة في اللغة السومرية الحياة كتابة ثم كيف وانهم بتالسار مدينتهم يسمون ال هم الذين اخترعوا القراءة والكتابة وهذه توحي بان السومريون كانوا

متواجدين في تلعفر.

للحضارة تعود عشتار نمت هل السومرية ام للحضارة االشورية ؟ تعود الشمس الهة عشتار نمت لحضارة سومرية وجاء في كتاب حميد لمؤلفه الشمال الى رحلتي المطبعي حيث يقول فيه ان نمت

عشتار كانت جنة عدن.

من السومرية للحضارة هل -؟ التاريخ عبر انجازات - كيف ال ان السومريون هم الذين البشرية الحضارة صرح بنوا التحتية البنية حيث من االولى ان حيث السومرية للحضارة السومريون بارعون في كل شئ، في عصر واالشوريين الكلدانيين كانوا الحديثة السومرية الدولة ادارة تدوين تم ولهذا بدويا شعبا السومرية باللغة الكلدانية الدولة المعرفة لديهم يكن لم انهم حيث وال الدولة شؤون في واالطالع التماثيل يصنع ان البدوي يعرف

التي كانت خالل هذه الفترة تعتبر السومري، الشعب انجازات من مدينة اثارحضارتهم ومن محافظة في الواقعة نيبوراالثرية

الديوانية.

هو نوح طوفان ان يقولون -ميثلوجيا سومرية ما مدى صحة

ذلك ؟

والكتابة القراءة اخترعوا انهم -كما البشري التقدم مفتاح وهما انهم اول من نظموا الجيش واول الملك عهد في القوانين سنّوا من قوانين سبقت وقوانينهم اورنمو ويعتبر عام 300 ب حمورابي تحت عاش شعب اول العراق اسس من اول انهم كما القانون نظاما سياسيا برلمانيا حيث سميت ابا والوركاء اور في البرلمان البرلمان اي شورى اورو با نفسه الوقت وفي االجداد مشورة مشورة او المسنين مشورة يعني فتحوا من اول وهم الناضجين اسسوا من اول وهم المدارس الدولة وعلى راسها الملك. تذكرنا في المتداولة السومرية المفردة ملوك اسماء من وهي تلعفر ملك تعني كيتو السومريون

االرض

هل نستطيع ان نقول ان الحضارة -السومرية اندمجت مع الحضارات

االخرى في تلعفر؟

الكلدانية الحضارة اشتقت -من العيالمية واالشورية القصة سومرية ان نعم الحضارة بطل وان م ق في 3500 حدثت يعني اوتونابشتم كان الطوفان ان السومريون وزعم ع نوح الطل الملك كلكامش كان حفيده .

هل يوجد في فلكلور تلعفر تراث -؟ السومرية الحضارة الى يرجع - توجد نتاجات فلكلورية في تلعفر منها السومرية، العهود الى تعود اللغة اغنية هال لى لى تعني في وهذه ، انا لي الدبكة السومرية

االغنية السومرية ظلت الى وقت الشعبية الدبكات في تتردد قريب تعني شيخاني ودبكة تلعفر في رقصة القادة ، وهناك لعب اطفال تعود للسومريين مثل قيقاني ولعبة قان درم قاني وكذلك توجد اشعار نورو شخ شعري بيت مثل لهم دونانر، نان كيدنارشدرغي يا الذاهبين ان يعني البيت وهذا الى شخ نورو ال يرجعون بدون سومري معبد نورو وشخ مطر كان وهو العياضية ناحية في الزراعية المحاصيل مسؤول الموجودة المشتركات ومن انذاك في االزياء بين السومريين واهالي تلعفر الدشداشه واسمها في اللغة السومرية كويناكيز اما في تلعفر واختصرت ، كويناك تسمى المفردة بسبب طول الحقبة الزمنية حيث ان المفردة وردت في االختام السومرية شكل الدشداشة القصيرة ولها اردان طويلة كما في صورة في با با بكتاش المجبر الحكيم مع المشتركات ومن تلعفر. الشعب التركي والشعب السومري اورننة الملك ان حيث بورك كرسو يظهر في التماثيل الخاصة

به البسا البورك.

لماذا اطفال تلعفر اول ما ينطقون -من الكالم وهو في اللغة السومرية ؟ الن اللغة بهذه ينطقون االطفال ويبدو سومرية، كانت االم لغة الناطقين الجيوش افراد ان من زواجهم تم قد التركية باللغة ما اول وهم ولهذا السومريات يبداون بالنطق يتعلمونه من نطق امهاتهم والن الجيش في تنقالتهم من والاطفال نساء ال اليجلبون سو يعني اما االطفال مفردات وبش يعني استصلح وتاتي اي امشي وبا با اي خبز وهكذا

بقية المفردات االخرى.

Page 57: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

55 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

في مدينة تلعفر ... اندمجت الحضارة السومرية مع حضارة الدولة العثمانية

اجرى اللقاء ذنون قره باش

اولى اندمجت تلعفر مدينة في ظهرت التي البشرية الحضارات وهي سنة االف 5000 قبل سبقت التي السومرية الحضارة واالغريقية االشورية الحضارات البنية ووضعت والمايا والبابلية كالتعليم للشعوب االساسية والقوانين والنظام البرلماني االول. الكثيرمن قدمت الحضارة وهذه عبر الشعوب الى االنجازات التاريخ وما زالت اثارها شاخصة في ومتداولة تروى وقصصها حياة وتراث الشعوب وفي ثقافتهم مجلة ضيافة وفي اليوم الى ”قارداشلق“ التقينا االستاذ الباحث احمد عباس قدوش من مدينة تلعفر السومرية الحضارة عن ليتحدث

وانجازاتها واليكم التفاصيل مجلة قارداشلق

من هم السومريون ومن اين جاءوا؟هم السومريون قدوش: احمد االستاذ

التركي العرق الى ينتمون قوم عام اسيا اواسط من وجاءوا بعض في وجاء ق.م 5000السومريون كتاب وفي الكتب سموهم الحضاري وتراثهم المنطقة اسم وهي بالطورانية

التي جاءوا منها.

سبقت السومرية الحضارة هل -كاالشورية االخرى الحضاراة

واالغريقية وغيرها في الظهور؟

- تواجدت اول حضارة في تاريخ في السومريون بناها البشرية مناطق في العراق جنوب والعمارة والسماوة الناصرية وديالى ثم انتشرت هذه الحضارة الى جميع ارجاء العراق ثم جاء االكديون ودام حكمهم حوالي قرن استعمروا الكوتيون حيث واحد قام ذلك وبعد واكد سومر بالد السومريون بقيادة البطل السومري

اونو حك ال بتحرير بالد سومر واكد من نير الكوتيين.

السومريون دون ماذا على -تاريخهم ؟

على تاريخهم السومريون دون -الواح طينية.

هل هناك كلمات مشابه او مشتركة -بين اللغة السومرية والتركية

بين مشتركة مفردات هناك نعم -اللغتين وعلى سبيل المثال : صاغ قاب دون قوغة كويناك وهذه الجاغتاي لهجة في تلفظ اللفظة

التركية كوينك.

اللهجة في مفردات او كلمات هناك اهالي بين متداولة التركمانية تلعفر وهل هذه المفردات من بقايا السومرية او من بقايا حكم الدولة

العثمانية؟

اللغتين من تلعفر مدينة لغة تتكون -السومرية لهجة الجاغتاي التركية اللغة من المثال سبيل وعلى دوشته شوب المتداولة السومرية المفردة السقوط معناه شوب تركية مفرده ودوشته سومرية من مفردة انا كالده قون انا اللغة من وقون الجاغتاي لهجة تركية مفردة وكالدة السومرية الهرمزي حبيب االستاذ اكد كما التركمان في كتابه ” قوم يدعون اهالي بها يتكلم التي اللغة ان ”الجاغتاي لهجة من قريبة تلعفر حوار ذنون قره باش مع األستاذ أحمد قدوش

Page 58: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

56 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

والموصل كركوك في فروع بعد التركمانية والمسيرة وأربيل، يحدثنا ثم . 1963 عام انقالب النادي حفالت عن جوانبا المؤلف (ناظم الشهيد وتأبين السنوية على القضاء تم وكيف الطبقجلي) النادي،وغادر في الخالف بوادر في وكتب (االخاء) مجلة المؤلف الثالثة للسنة (12) العدد في ذلك عام 1964 نيسان من في الصادر (كلمة شكر ووداع/ اليوم اذ قررت ان افارق (االخاء) وجمهور القراء، فان ما يطمئنني ويريحني انني اترك ذات قوية امينة ايدي في (االخاء) عزيمة وصالبة، وذاك مما يسعدني كثيرا، الن االخاء غدت قطعة من روحي والمرء يهمه كثيرا ان يطمئن لفلذة روحه وعصارتها). ويتساءل من 41 عضوا كان فصل اذا عما النادي قرارا صائبا، ويتميز االستاذ حبيب في العديد من اماكن مذكراته وجهة باالخطاء،من يعترف انه الذاتي، بالنقد يسمى نظره،وهذا فضائله الى تضاف فضيلة وهو العديدة. ويروي المؤلف عن احداث عاصرها في مسيرة مجلة ( االخاء) وصدور العدد االول والمشاكل التي كانت تواجهه والمصاعب التي كان االخاء مواصلة سبيل في يعانيها ويتحدث مواعيدها، في الصدور عن خواطر عن الرقابة على وسائل المضايقات ثم التركماني، االعالم لدن من والمجلة لها تعرض التي واذنابهم، السلطة على القابضين تلك هي المؤثرة الصفحات ومن الصفحات التي يروي فيها المؤلف البعث وحزب التركمان عن التركمان منح ومهزلة الشوفيني، استعمال ومنع الثقافية الحقوق الحروف التركية الحديثة في المجلة في المذكور الحزب واعتراف الممثل التركماني االخاء نادي ان ومحاوالت للتركمان الحقيقي بشتى النادي اختراق في السلطة الخانعين باستخدام والطرق السبل له والسائرين في ركابه، ومحاوالت والمجلة النادي على االستيالء (عبد المرحوم االستاذ وفصل

بقرار النادي، من سليمان) القادر كانت جاثمة على التي السلطة من صدور العراقيين، ويروي بتفاصيل باالسماء المحاوالت تلك دقيقة السلطة استيالء ثم والتواريخ، شلة قبل من والمجلة النادي على النادي السلطة، وعاد تتبع حزب والمجلة بعد عام 2003 الى صاحبه

الشرعي،وهو الشعب التركماني.

مذكراته من جانبا المؤلف ويخصص للحديث عن عدد من شعراء وادباء الن ذلك، فعل وحسنا التركمان، التي االمور اهم من هؤالء تخليد ان وخاصة عليها نحافظ ان يجب اليعرف الجديد الجيل من هناك

شيئا عنهم.

ذكرياته من جانبا المؤلف ويروي طالب وهو مدينة(مخمور) في وكيف االبتدائية، المرحلة في مرات، سبع محقق موت من نجا وهذه ذكريات طريفة ولطيفة، وقد الصفحات هذه نهاية في دونت ومتعكم عمركم هللا اطال بقلمي( حبيب). استاذ والعافية بالصحة الدروس عن المذكرات في ونقرأ على الرياضيات في تلقاها التي االسفلت وان اسمه سبب له مشكلة مقر في غريب وفطور لمرتين قيادة الفرقة الثانية بكركوك وغناء مع وحكايته السعيد نوري أمام ان المعلوم فمن الدكتوراه، دراسة الماجستير نال قد حبيب االستاذ امتياز بدرجة العام القانون في من كلية القانون بجامعة بغداد عام بـ المعنونة رسالته عن 1975(الرقابة على المؤسسات العامة في التشريع العراقي دراسة مقارنة) ثم يروي المؤلف ذكرياته مع مجانين ثالث عن ويتحدث كركوك الوظيفية حياته في مهمة محطات واخيرا االوقاف، وزارة في في العراق مفارقة الى اضطراره جحيم من للتخلص 1980 عام الحكم الذي كان جاثما على صدور وعمله 2003 عام قبل العراقيين

في مجال الصحافة في تركيا.

الكتاب بغزارة لقد جذبني الحقيقة وفي بين التي ضمها المهمة المعلومات يروي فهو لمرات فقرأته دفتيه، عن ذكرياته عن أعز واخطر فترة التركماني بالشعب مرت تأريخية بارزا وفاعال وكاتبا وكان مساهما الصحافة في بالبنان له يشار التركمانية، ومحاميا وقانونيا المعا وقد القانونية، الشؤون ميدان في للصحافة منح اجمل سنوات عمره التركمانية، وستبقى جريدة(البشير) (االخاء/ ومجلة كركوك في

قارداشلق) في بغداد وتاسيس النادي البارزة العالمات من بغداد في التركماني،في الشعب مسيرة في العصر الحديث، فهذا الكتاب يؤرخ تلك لتفاصيل وبشكل علمي ودقيق المكتبة في فراغا ويسّد المسيرة، الضروري من وكان التركمانية، لكي المذكرات هذه نشر والمفيد عن الجديد الجيل ابناء يتعرف على ويسير القريب، الماضي من الدرب على سار من منوال السبل. بشتى شعبه وخدم قبل، لديه من كل ندعو المناسبة وبهذه التي ومذكراته ذكرياته من جوانيا التركماني الشعب بتاريخ تتعلق فالمكتبة لنشرها، المبادرة الى هذا الى ماسة بحاجة التركمانية

النوع من المذكرات.

بسرد الكتاب،المذكرات، ويتميز متناهية بدقة واالحداث الوقائع ومعبّر، ورشيق جميل وباسلوب اال القارئ اليستطيع بحيث وشوق، بنهم مطالعته مواصلة االستاذ عن بغريب ليس وهذا اتحف الذي الهرمزي حبيب المكتبة التركمانية بمؤلفاته وبحوثه ومقاالته القيمة، الثرية بالمعلومات ومن يتصفح قائمة النتاجات الفكرية للمؤلف، ونشاطاته العلمية والثقافية يشعر بفاعلية، فيها شارك التي هللا وندعو واالعتزاز، باالعجاب استاذنا لنا يحفظ ان القدير العلي الحبيب الهرمزي ذخرا والى مزيد

من النتاج الفكري.

Page 59: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

57 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

كانت التي الحوادث المذكرات في بين العالقات صفو لتعكير البداية محاولة ومنها واالكراد، التركمان (فندق باسم كركوك فندق تسمية انقالب من اشهر قبل سيروان) باءت المحاولة ولكن 1958 عام لهذا التركمان لمعارضة بالفشل معايدة بطاقات وتوزيع االجراء، مخطط تتضمن الكردية باللغة لمدفع لمنطقة (كردستان) وصورة المنطقة يحمي كردي ولجندي االنقالب، بعد ذلك بالسالح، وكان دقيق وبتفصيل المؤلف ويتحدث في للتركمان مسيرة أول عن الى المتوجهه الجمهوري العهد وشارك 2/8/1958 في بغداد التركمان وعدد غفير من فيها قادة القيت التي والكلمات المواطنين، قاسم) الكريم (عبد مقابلة اثناء المذكرات وفي الدفاع، وزارة في نقرأ عن الصراع على هوية مدينة كركوك ودور المحامين التركمان السياسية الحياة في الفاعل وازمة والثقافية واالجتماعية في المحامين رئيس غرفة انتخاب كركوك ، ويتحدث المؤلف بتفصيل (هدايت الشهيد وفاة حادث عن والتوتر والقلق لالجهاد ارسالن) الذي حل بمدينة كركوك اثر زيارة ( المال مصطفى البرزاني) للمدينة الزيارة، لهذه االكراد واستغالل السبل، بشتى التركمان الستفزاز لها احداث الى الكتاب ويتطرق دالالت ومنها تشكيل لجنة التعاون الضباط نادي واجتماع الوطني وتفتيش العدالة معاونة وجمعية على واالعتداء التركمان دور حرمة المساكن، في مدينة كركوك، (وهي الريس لبيبة الست وحادثة الناصرية) اهالي من مدرسة االبتدائية، المعلمات لدار مديرة ضد السافر بعدائها تشتهر وكانت الطالبات على وتضييقها التركمان التركمان ومظاهرات التركمان، بشاهد المؤلف واستعان ضدها، وتوثيقها. الحادثة لرواية عيان دقيقة معلومات المؤلف ويورد للرد على التركمان) عن (مصيادة

حادثة عن ويروي الشيوعيين، المسلمين االخوان بين وقعت والشيوعيين في كركوك في الخامس

شهر تموز من عام 1959.

الشعب معاناة صور ابرز ومن الى افتقاره العراق، في التركماني انقطاع وبعد تركمانية، صحافة عاما، وعشرين خمسة قرابة دام االسبوعية جريدة(آفاق) صدرت جريدة جانب الى 1954 عام عن تصدر كانت التي (كركوك) صدور(جريدة ان اال البلدية، نقلة تعد 1959 عام البشير) الصحافة ميدان في متميزة نوعية اسرة تكونت التركمانية،وقد التحرير من المؤلف االستاذ حبيب الهرمزي واالستاذ االديب المرحوم

(المحامي عطا ترزي باشي)

(محمد المحامي االستاذ والمرحوم صاحب وكان عزت) الحاج امين محمد (المرحوم االمتياز وتتحدث مكتبة). عصري/صاحب سبقت التي االيام عن المذكرات الصدور وبعد الجريدة اصدار والنهاية واجهتهم التي والمشاكل الجريدة واجهت التي المحزنة بصدور قرار غلقها من السلطات، وقصة اعتقال هيئة تحرير الجريدة كركوك. مدينة خارج الى ونفيهم ويتحدث المؤلف عن ذكريات سفره مبعدا الى مدينة الناصرية والمشاكل هناك الى طريقه في واجهته التي واالشخاص قضاها التي وااليام التي والمعاناة هناك، التقاهم الذين واخيرا الغربة، ديار في عاناها اطالق سراحه وعودته الى المدينة الحبيبة (كركوك). ولعل من االشياء المذكرات في المؤثرة،التي وردت يشبه ما حبيب االستاذ كتبه ما رسالة مفتوحة الى شباب التركمان (ان ما اهدف اليه في هذا الجزء من للحديث اخصصها التي مذكراتي التركمانية) (البشير) جريدة عن الشباب الى خطاب توجيه هو أن بوسعه بان بالذات التركماني الشعب هذا اجل من الكثير يفعل

ان بامكانه وان والنبيل، المظلوم يحذو حذو شباب قارعوا كل انواع ان واستطاعوا والتسلط االستبداد يقيموا صرح مؤسسة ثقافية خدمت التركماني والتراث والثقافة الفكر طالهم وان الجهد، وسعهم بما صحيفتهم وغلق والتشريد النفي اال انهم ضربوا اروع مثل للصمود في وانا أوجهه نداء انه والكفاح، التركمان شباب الى العمر خريف القول لهم، اال يستطيع اثنان أو ثالثة مجموعة يؤلفوا ان منكم اكثر أو أو يومية صحيفة باصدار تقوم تعتمد شهرية حتى أو اسبوعية الى لتقف الذاتية، امكانياتها على جانب الصحف والمجالت ووسائل الثقافة بخدمة التركمانية االعالم الخبر ونقل التركماني والتراث

الهادف والمحايد الى جمهوره.. )

تلك والمؤلمة الحزينة الصفحات ومن الصفحات التي يروي فيها المؤلف مجزرة ووقائع احداث تفاصيل (1959 تموز ـ17 14) كركوك وقوع قبل السياسي والوضع االحتفال، وكيف المجزرة ومسيرة ان عناية هللا سبحانه وتعالى انقذت حياة المؤلف، وثم محاكمة مرتكبي الشخصي للحق وتمثيله المجزرة الى تعرضوا الذين الشهداء عن جانب الى الظلم، انواع ابشع ترزي عطا المحامي (االساتذة الحاج محمد والمحامي باشي رأفت تحسين والمحامي عزت االعدام احكام تنفيذ وتأخر قدرت) ممن المجرمين بحق الصادرة 23 حزيران الى المجزرة ارتكبوا المؤلف ويستعرض ، 1963 عام النتائج التي افرزتها مجزرة كركوك والمآسي التي حلت بالتركمان، كما تأسيس كيفية المؤلف ويستعرض بغداد في التركماني االخاء نادي وكونه منعطفا في تأريخ التركمان، تأسيس في الرواد التركمان ودور عن نبذ ذكر الى ويتطرق النادي حياتهم وحسنا فعل ذلك، والتركيبة االجتماعية للنادي ومسجال احداث وفتح النادي في المؤلف عاصرها

Page 60: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

58 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

قراءة في كتاب )مذكرات صحفي تركماني(تأليف االستاذ حبيب الهرمزي

يوسف نورالدين

في التركماني الشعب عن ُكتب مهما مجاالت هناك فان ونشر العراق التحصى وعديدة كثيرة التزال فيها،وخاصة للكتابة والتعد بهذا مرت التي الجسام االحداث ارتكبت التي والمجازر الشعب في وبالذات التاريخ، عبر بحقه في وباالخص العشرين، القرن القرن هذا من الثاني النصف والعشرين، الحادي القرن ومطلع تفتقر التركمانية المكتبة ان كما ونشر كتابة وهو مهم حقل الى المذكرات التي تؤرخ لتلك االحداث وتوثق المنعطفات التاريخية المهمة في مسيرة هذا الشعب. وحسنا فعل الهرمزي) (حبيب العزيز استاذنا الممتدة الفترة عن مذكراته بنشر في انخرط حيث 1958 عام من والى التركمانية الصحافة سلك متناهية وبدقة مسجال اليوم، وهي مرت التي االحداث تفاصيل الصحافة رئيس بشكل تهم احداث التركماني، والشأن التركمانية واكثرها احداث طوى عليها الزمن والمشاركين ابطالها معظم وانتقل كان وقد االعلى. الرفيق الى فيها تلك خضم في حبيب االستاذ االحداث حيث شارك في الكثير من لها، أو كان شاهدا عيان صفحاتها واستقصى استعان فقد ذلك ومع والمجالت الجرائد بصفحات التركمانية التي كانت تصدر آنذاك والكتب والمؤلفات والمقاالت التي عديدين، كتاب من بعدها نشرت يثق ممن عدد بذاكرة استعان كما وحياديتهم واستقامتهم بمعلوماتهم

جزئيات وتوثيق نقل عملية في ويقول االحداث. تلكم من معينة الكتاب االستاذ حبيب ان فكرة هذا تحرير هيئة طلبت عندما نشأت مجلة (قاردشلق - االخاء) الصادرة في التركماني االخاء نادي عن المجلة في المساهمة منه بغداد، الكتابة فاختار نتاجاته، من بشئ عن مذكراته عن احداث تهم الشأن الى ويشير العراق، في التركماني ان التساؤل الذي يواجهنا عن الفائدة القارئ ونقل الذكريات سرد عن الى الماضي القريب والبعيد، مع ان الجبال، به ماتنوء المشاكل من لنا واليتمعن الماضي اليعرف فمن في احداث ماضيات واليعمل الفكر في اسبابها ونتائجها والجهات التي اليستطيع وراءها تكمن كانت تقييم ما يجري اآلن على االرض كاهل بها ينوء جسام احداث من التركمان، وان من اليربط الماضي والحاضر فال يمكنه ان يجيد الربط بين الحاضر وبين ما متوقع حدوثه وفي والبعيد. القريب المستقبل في تغيير حقيقة نعرف المذكرات هذه اسم ( اتراك العراق) الى التركمان في السلطة على القابضين من وبدايات 1959 عام في العراق نشوء الحركات الطالبية التركمانية التنظيمات منذ عام 1947 وبداية الكليات طلبة بين الطالبية التنظيمات هذه ورواد التركمان التربية رجال ودور والحركات، والتعليم التركمان في خدمة القضية التركمانية، ونفي المعليمن الى مدن المعلمين الجنوب وانتخابات نقابة

القائمة فازت حيث 1959 لعام التركمانية بنجاح ساحق، والمؤتمر التركمان للمعلمين االول المحلي 28 بتاريخ كركوك في المنعقد والمقررات 1960 عام اغسطس بها التي خرج المهمة والتوصيات بعد فيما شكلت والتي المؤتمر، المتعلقة للقرارات االولى اللبنة للتركمان الثقافية الحقوق باقرار بفتح والمباشرة 1970 عام المدارس التركمانية بعد زوال الحكم وتأسيس 2003 عام الصدامي المديرية العامة للدراسة التركمانية ضمن وزارة التربية في عام 2012 رجال اسماء الكتاب ويسرد .التربية والتعليم الذين تعرضوا الى االعتقال والتعذيب، لمساهمتهم في المدارس الغاء على االحتجاجات المذكرات في ونجد التركمانية، التي االحداث عن مفصال شرحا سبقت مجزرة كركوك عام 1959 خورماتو) (طوز احداث ومنها ،انتخابات رافقت التي التركمانية واالحداث 1954 عام البرلمان التي وقعت ايضا بعد عام 1958م اسماء بذكر المؤلف فعل وحسنا المواطنين التركمان الذين تعرضوا الى االعتداء أو االعتقال التعسفي، وساهم المؤلف في الدفاع عنهم امام القضاء الى جانب عدد من المحامين مهم حدث الى ويشير التركمان، عدة تتضمن عريضة تقديم وهو مطالب ومنها فتح قسم اللغةالتركية في اذاعة بغداد عام 1957 ، اال ان الطلب بقي دون جواب، ولم تتم تلبية ونقرأ ،1959 عام في اال الطلب

Page 61: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

59 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

منظمات تأسيس إلى الشبابية سياسية سرية، وقد أدركت سلطات آنذاك خطورة هذا الجائرة العراق من الكثير اعتقال فتم الموضوع، الميدانيين القادة واعدام التركمان اضطر كما األمة وزعماء خارج إلى النزوح إلى الكثيرون العراق لمواصلة نضالهم ونشاطهم

السياسي في المهجر.

لتركمان السياسية الحركة نقل بدأ العراق الى خارج القطر واالنفتاح ّ بتأسيس الدولية المحافل على التركماني الوطني الحزب محاوالت كانت وإن العراقي، كما تمت قد الحزب هذا تأسيس فإن 1988 عام سابقا عنها أعلن التأسيسية للهيئة األول المؤتمر تشرين شهر في انعقد للحزب فندق في 1990 عام من األول وقد التركية، أنقرة بمدينة إيتاب اإلعالن يتم بأن إقتراحنا حضى والحركة الحزب زعيم عن نجدت الشهيد الروحي التركمانية العراق خالص لحين قوجاق عقد وإمكان الشمولي الحكم من المؤتمرات األخرى في كركوك أو تركمانية عراقية، حضى بقعة أية ذلك بقبول الهيئة التأسيسية للحزب يتولى أن تقرر كما باإلجماع، منصب أرسالن مظفر الدكتور المركزية للجنة العام األمين للحزب. وقد تم اإلعالن عن جميع األول المؤتمر في المقررات هذه للحزب في اليوم التالي وتم قبولها

باالجماع.

التي المريعة الحوادث أعقاب وفي وما العراقي الشعب لها تعرض تعرضت له المناطق التركمانية في (مارس)1991 آذار شهر أواخر المواطنين من االالف نزح مهاجمة تمت الذين التركمان قبل من ومناطقهم أراضيهم األراضي إلى العراقية السلطات بهم وتضميد العناية فتمت التركية أتراك جمعية قبل من جراحهم العراق للثقافة والتعاون ، المؤسسة

الفكرية التركمانية العراقية وكذلك من قبل الحزب الوطني التركماني

العراقي.

في هذه الفترة تم تأسيس منظمة األقوام (اونبو) الممثلة غير والتجمعات بالحقوق تعنى عالمية كمنظمة الممثلة غير للشعوب الديمقراطية آذار 11 في المتحدة األمم في الهاي مدينة في 1991 (مارس) التركماني الحزب وقام بهولندا3، االجراءات باتمام المذكور المنظمة في لالنخراط النظامية الدولية كتجمع تركمان العراق وتم ذلك في 6 آب (اغسطس) 1991، وتم تسجيل الدكتور مظفر ارسالن اشترك حيث للمجموعة كممثل ذلك بعد وتوالى اجتماعاتها، في االشتراك في االجتماعات الدورية من قبل الدكتور صبحي ساعتجي، للحزب المركزية اللجنة عضو الدكتور اشتراك وكذلك آنذاك شاهين النقيب الذي كان يتولى اثناء ذلك محاولة تسجيل تركمان العراق - التركية الجمعيات رابطة في األمريكية في مدينة واشنطن. وفي للناشطة كان األخيرة السنوات سندس السيدة القديرة السياسية مخاطبة في واضح نشاط عباس للجبهة ممثلة باعتبارها المنظمة التركمانية العراقية في لندن وكذلك الجمعيات رابطة رئيسة كونها في العاملة العراقية التركمانية

القارة األوربية.

وقد تم تسجيل العلم القومي التركماني األزرق في وثائق المنظمة الدولية الخامس يوم بأن اشعارها تم كما الثاني كانون من والعشرين لتركمان القومي العيد هو (يناير) ورغم المؤسف ومن العراق. انضمام تركمان العراق وادراجهم بالمنتمين الخاص الجدول في في التركماني الشعب ادراج عدم

هو الدولية للمنظمة الرسمي األسم 3 Unrepresented Nations and

Peoples Organization

القائمة الوردية لألعضاء األصليين بسبب عدم استمرار بعض األمور

الخاصة باالشتراكات.

لماذا 25 كانون الثاني؟أثنية القومي ألية مجموعة العيد يمثل ونضالها المجموعة هذه تاريخ احتفال نقابل كنا وإن ووحدتها. بعض المنظمات السياسية الذكرى السنوات خالل لتأسيسها السنوية احتفالي كعيد الماضية العشرين فإننا والتفهم، والتقدير باالحترام نرى في الوقت نفسه بأن احتضان والمذهبية القومية الشرائح جميع عند ومطلوب، هام أمر والوطنية ذلك يكون العيد القومي يوما مميزا يجب االحتفال به بقدسية واضحة.

منذ وأصدقائنا ألحبتنا نقوله ما هذا عيدنا أن نقول الزمن، من ردح ذاكرتنا إلى يعيد أن يجب القومي السلطان محمد طابار، وعماد الدين يوسف، وقرة وقبجاق، الزنكي، باشا، وعزت حسن، واوزون عاكف، ورشيد أفندي، وعنايت خيرهللا، وعطا أفندي، وخيرهللا عبد وعبدهللا النفطجي، وقاسم الرحمن، ورضا دميرجي، وعادل شريف، ونجدت قوجاق والعشرات شرف نالوا الذين من المئات بل والتسعينات الثمانينات في الشهادة من القرن الماضي وكل من ضحوا بأرواحهم في سبيل القضية المقدسة حتى يومنا هذا، لكي ال يبقى عيدنا

القومي باهتا ومصطنعا.

السياسية ومنظماتنا أحزابنا ندعو إننا واتحاداتنا الفكرية ومنظماتنا وقادة الفكر التركماني العريق ألى بنا يليق بما الفكرة هذه احتضان ولتسليم الراية من بعدنا إلى أجيالنا القادمة التي ستحتضن هذه الفكرة.

القومي عيدنا هو الثاني كانون 25ويجب االحتفال به بما يليق بذلك.

Page 62: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

60 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

العيد القومي لتركمان العراق25 كانون الثاني

ارشـد الهرمزي

العيد القومي لتركمان العراق يصادف شهر من والعشرين الخامس يوم تواصل لو وحبذا الثاني. كانون يرمز بحيث عام كل به االحتفال تركمان لدى الوطنية الوحدة الى تسجيل تم وأن العراق حيث سبق

هذا اليوم في المحافل الدولية.

لقد بدأ التوافد الكثيف لتركمان العراق الى أرجاء هذا الوطن وبخاصة الى 1055 عام منه الشمالية المنطقة طغرل السلطان قرر فقد للميالد. المؤدية الطريق وإصالح تهيئة وتوفير المقدسة األراضي الى فيه واالستقرار األمن مستلزمات وبدأ بحشد جيش كبير من السالجقة قام االثناء هذه في الغرض. لهذا الخليفة نفوذ مستغلين البويهيون يلزم ما باتخاذ هللا بأمر القائم الى األتراك دخول دون للحيلولة

العراق.

خطورة مدى أدرك الخليفة أن إال علمه إلى تنامى كما الوضع، مع البساسيري القائد تواصل تالوة فقرر مصر، في الفاطميين خطبة الجمعة باسم السلطان طغرل الخامس يوم وأعلن بغداد في عشرمن شهر كانون الثاني التخلي واالكتفاء الدولة سلطات عن

بوضعه كزعيم ديني.

وبعد عشر أيام من هذا التاريخ أي في السلطان دخل الثاني كانون 25من كبير جمع يصحبه طغرل

أعوانه وأفراد جيشه إلى بغداد وتم استقباله بحفاوة بالغة.1

ويذكر أنه بعد 461 عاما من هذا التاريخ خالفة انتقلت 1516 عام في أي العثمانيين األتراك إلى المسلمين التاريخ سليم السلطان دخل حينما من أوسع أبوابه كخليفة للمسلمين.2

استيطان التركمان في العراقوطنا العراق اتخاذ التركمان بدأ الثاني كانون 25 في كثيف بشكل من العديد أسسوا حيث 1055األرض على واإلمارات الدول العراقية مثل دولة سالجقة العراق، الزنكيين)، ) الموصل وأتابكية التركمانية، ودولة وإمارة كركوك ( األسود الخروف ) قويون القرة اآلق ودولة البارانية، الدولة أي أي األبيض) الخروف ) قويون الدولة البايندرية، كما انخرطوا بعد للدولة كواليات طويلة لحقبة ذلك األراضي هذه واعتبروا العثمانية بصدق وإخالص موطنا لهم. وكما نرى في هذه العجالة فإن التركمان هذه مؤسسي كون الى يلتفتوا لم

يمكن الرجوع الى تفاصيل هذا الموضوع 1في كتب التاريخ المتعددة، كما أشير هنا التركماني الوجود حقيقة ّ كتابي إلى ّ ، منشورات وقف كركوك، في العراق

اسطنبول 2005 التاسع السلطان هو سليم ياوز السلطان 2عنوان تقلد وقد العثمانية لالمبراطورية (اغسطس) آب 29 في المسلمين خليفة 1516 باعتباره الخليفة الثامن والثمانين

لألمة االسالمية.

من وأتباعهم واإلمارات الدول وإنما الشيعي أو السني المذهب اتحدوا كمجموعة متناسقة في الظل

الوارف لهذه الدول.

تسجيل هذا التاريخ في المحافل الدوليةالعراق لتركمان السياسي النضال بدأ في العشرينيات من القرن الماضي صغيرة تجمعات بدأت حيث وفكرية سياسية منظمات بتأسيس الخفاء، إال أن حتى ولو كانت في ما حدث من تجاوزات على الحقوق اإلحصاء عمليات إبان التركمانية السكاني عام 1957 أدى الى تنامي الشعور القومي لدى شريحة كبيرة إتجه حيث العراق، تركمان من الطالبية المجموعات من الكثير منظمات تأسيس إلى والشبابية في محصورة بقيت وإن سرية

نطاق محلي وضيق.

عام البشعة كركوك مجزرة كانت القومي التالحم ببدء ايذانا 1959الحقوق عن للدفاع والوطني حيث العراق لتركمان المشروعة كان تأسيس نادي اإلخاء التركماني بترخيص بغداد في 1960 عام الصوت بارتفاع إيذانا كامل التركماني في العراق، وأعقب ذلك ّ األخاء ّ مجلة صدور عام بعد لتوحيد الخطاب السياسي والرسمي

للتركمان.

وفي السبعينيات والثمانينيات من القرن العشرين إتجهت بعض الحركات

Page 63: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

61 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

فيها واجراء (استفتاء) لتحديد ارادة بشكل المادة واكدت مواطنيها. هذه انهاء وجوب على قاطع اقصاها مدة في الثالثة المراحل كانون شهر من والثالثون الحادي ايا ان لسنة 2007.والظاهر االول اليها المشار االجراءات تلك من االستفتاء) – االحصاء (التطبيع – التي اعتبرتها المادة شرطا للتسوية مرور رغم تتحقق لم النهائية، التاريخ اعوام على تسعة اكثر من المحدد دستوريا إلنجازها، النهائي الدستوري النص يجعل مما افتراض المذكور – حتى في حالة القانوني ألثره فاقدا - حكمه بقاء فان وبالتالي للتطبيق، قابل وغير تلك ”المناطق المتنازع عليها“ وبما منطقة خارج هي ”كركوك“ فيها للحكومة وخاضعة الكردي االقليم

المركزية في العراق.

ويظهر مما سبق بيانه ان محاولة السيد محافظ كركوك فرض االمر الواقع في المدينة مخالف مخالفة صريحة الدستور وروح لنص وواضحة هو بالذات األمر وهذا العراقي. اعاله المبينة الجهات جعل الذي تصف مثل هذه الخطوة بانها خاطئة

وخطرة ومجانبة للحقيقة والواقع.

وبتاريخ 28 مارس عقد مجلس محافظة االعضاء اجتماعا حضره كركوك األكراد في المجلس. وكان اعضاء قد والعرب التركمان من المجلس اعلنوا مقاطعتهم ألية جلسة للمجلس يتم درج موضوع رفع العلم الكردي القرار وصدر اعمالها. جدول في 25 وبموافقة المحافظ لطلب وفقا عضوا من بين 26 عضوا يشكلون وقد المجلس. في الكرد االعضاء في عنيف فعل رد القرار احدث

داخل العراق وخارجه.

التركية الخارجية وزارة اصدرت فقد محافظة مجلس قرار صدور فور قلقها فيه عن اعربت بيانا كركوك واوضحت القرار، هذا لصدور بغياب صدر الذي القرار هذا ان

في والعرب التركمان االعضاء الدستوري بالوضع يتعلق المجلس كونها على ينص والذي لكركوك محافظة متنازع عليها، وان القرار يخالف الجانب احادي قرار لذلك وشددت العراقي، الدستور احكام هذه مثل على االصرار ان على جانب من المتخذة القرارات بين والحوار بالوئام سيضر واحد التصرفات هذه وان االطراف، جهود على سلبي بشكل ستؤثر الدائمين واالستقرار االمن احالل

في العراق.

مولود التركي الخارجية وزير وأدلى اليوم في بتصريح اوغلو جاووش الثاني من صدور القرار اوضح فيه هذا مثل اصدار تؤيد ال تركيا ان

القرار وانها تراه قرارا خاطئا.

التركية الجمهورية رئيس وانتقد تصويت ُكل، هللا عبد السابق، العراقية كركوك محافظة مجلس الكردي اإلقليم علم رفع لصالح بغياب العراقي، العلم بجانب في والعربي، التركماني المكونين على نشرها تغريدات مجموعة على تعليقاً »تويتر« في حسابه القرار الكردي قائال : » ان رفع علم العراق علم بجانب الكردي اإلقليم الوطنية الوحدة يهدد كركوك في التركمان بين الموجود والتضامن واألكراد والعرب، وانه يجب إعادة النظر في هذا القرار احادي الطرف ويجب العراقي، للدستور والمنافي على كل المكونات العراقية التحرك وفق الدستور، وان هذا االمر يحمل استقرار ناحية من كبيرة أهمية

العراق والمنطقة ».

رئيس مستشاري كبير تطرق فيما الجمهورية التركية يالجين طوبجي علمية ندوة في القاها كلمة في بالذكرى االحتفال بمناسبة اقيمت التركماني العالمة لوفاة السنوية الى باشي، ترزي عطا المحامي ابنية فوق الكردي العلم رفع ازمة : قائال بكركوك الرسمية الدوائر

قرار كركوك محافظ قرار ان «وال وقته، غير وفي الحظ، سئ وهو قانوني. اساس على يستند بحياة قاصمة ضربة سيلحق قرار ومستقبل وأمن وحرية ورفاه وسالم القاطنين الكرد والتركمان والعرب

بكركوك.

انهم التركمان النواب وصّرح امام القرار على سيعترضون المحكمة االتحادية، فيما دعا بعض عقد الى النواب مجلس اعضاء قرار واصدار للمجلس اجتماع يتضمن الغاء قرار مجلس محافظة

كركوك.

هي كركوك محافظة ان والواقع من هي ” العراقي للدستور وفقا اقليم المنتظمة في المحافظات غير الثاني وتنطبق عليها احكام الفصل الدستور من الخامس الباب من التي تتكلم عن سلطات االقاليم. ولذا المركزية الحكومة قرارات فان برفع يتعلق فيما بحقها نافذة تكون اي علم غير علم جمهورية العراق فوق مبانيها، ألن هذا الموضوع هو من المواضيع السيادية التي تختص بها الحكومة المركزية وحدها. وقد المحافظات مجالس قانون اعطى غير المنتظمة في اقليم الصادر في عام 2008 والمعدل في عام 2010 االعتراض في للبرلمان الحق المحافظات، مجالس قرارات على ذلك من المعنية المادة ونصت القانون على ان للبرلمان حق الغاء القرار موضوع االعتراض في حال اصرار المجلس على قراره، بل ان حق للبرلمان اعطى القانون ذلك اصدار قرار بحل مجلس المحافظة وباالغلبية المذكورة، االحوال في

البسيطة ألعضاء البرلمان.

في المبينة الخطوات اتخاذ حالة وفي اعاله، فان االنظار ستكون موّجهة نحو القرار الذي ستصدره المحكمة االتحادية او الذي سيصدره البرلمان العراقي في هذا الموضوع الشائك.

Page 64: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

62 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

ابناء الشعب العراقي“.

طارق القانوني الخبير اوضح فيما حرب ان محافظ كركوك نجم الدين للقوانين وفقا جريمة ارتكب كريم العلم برفع تصرفه العراقية،وان الرسمية المباني فوق الكردي مجالس لقانون مخالف بكركوك حرب واوضح ايضا. المحافظات ” الموضوع حول له تصريح في حيدر السيد الوزراء لرئيس يمكن عن محافظ اي يعزل ان العبادي قانون مشروع ارساله طريق بهذا عليه للمصادقة البرلمان الى قد كركوك محافظ وان الصدد،

خالف احكامالعلم العراقي ايضا“.

وصّرح المتحدث الرسمي باسم وزارة حسين السفير التركية الخارجية سؤال على ردا اوغلو مفتي الصحفيين » نستغرب ألمر محافظ الى رسميا كتابا بأرساله كركوك يطلب كركوك محافظة مجلس علم رفع أقرار على الموافقة فيه جمهورية علم بجانب كردستان حدد العراقي الدستور ان العراق. الواجبات االدارية التي يجب اتباعها المتنازع بالمناطق يتعلق فيما الواجبات حول عليها. وعدم تفعيل كركوك لمحافظة الخاص الوضع واحد طرف من القرارات وأتخاذ ويشكل المصالحة بجهود يضر خطرا على جهود تحقيق االستقرار

في العراق.

لمساعدة المتحدة االمم بعثة ووصفت العلم رفع قرار (يونامي) العراق كركوك محافظة في الكوردستاني تعرض قد أحادية“ ”خطوة بأنه التعايش السلمي بين المكونات فيها لها، بيان في البعثة للخطر.وقالت االخير بالقرار المعنية هي ” انها نجم كركوك محافظ اتخذه الذي الدين كريم برفع العلم الكوردستاني انها كركوك“.وأضافت قلعة فوق قد العراق حكومة تالحظ ”ان بموجب تقع كركوك ان اوضحت الحكومة سلطة تحت الدستور رفع ينبغي ال وانه المركزية،

العلم العلم في محافظة اخرى غير العراقي“.

اي من ”تحذر انها أيضا وقالت قد يعرض الجانب احادية خطوات الوئام والتعايش السلمي للخطر بين العديد من الجماعات االثنية والدينية

في كركوك“.

مجلس النيابية االصالح جبهة ودعت كركوك محافظ اقالة إلى النواب نجم الدين كريم على خلفية االوامر التي اطلقها بشأن رفع العلم الكردي المحافظة ان مؤكدة كركوك، فوق ولم االتحادي الحكم تحت مازالت اقليم الى ضمها االن لغاية يقرر

كردستان.

وتوت اسكندر الجبهة واوضح عضو التركمان إن صحفي، تصريح في في االغلبية هم الذين والعرب القرار هذا رفضوا قد كركوك باقالة محافظ البرلمان مطالب وان كركوك نجم الدين كريم على خلفية االوامر التي اطلقها بشأن رفع العلم جميع كركوكوعلى فوق الكردي االطراف الكردية التصرف بحكمة.

وقد حاول السيد محافظ كركوك تبرير االجراء الذي قام به وإرسائه على الى باالشارة دستوري، اساس العراق، دستور من 140 المادة مبينا ان وضع كركوك يدخل ضمن معرض ففي المادة. هذه اطار بعثة تصريح على الرد محاولته العراق لمساعدة المتحدة االمم (يونامي) التي اوضحت ان كركوك هي من ضمن صالحيات الحكومة المركزية، وانه يجب عدم رفع اي علم في كركوك غير العلم العراقي، الدستور ”ان المحافظ السيد افاد تمنع مادة على يحتوي ال العراقي رفع علم كردستان في كركوك، وان اواصر من سيزيد العلم هذا رفع

األخوة بين مكّونات كركوك“!

الموضوع الى النظر عند انه والواقع في اطار دستور جمهورية العراق،

يظهر لنا ما يلي :

احتالل وبعد فانه معلوم هو كما ودول االمريكية المتحدة الواليات ،2003 عام في للعراق التحالف ادارة ”قانون صدور عن اعلن االنتقالية“. للفترة العراقية الدولة بصدور القانون هذا الغى وقد نافذا اعتبر الذي العراقي الدستور بتاريخ 20 مايس من عام 2005، وبموجب المادة 143 منه. غير ان (أ) الفقرة استثنت المادة تلك نفس هذا من والمادة 58 53 المادة من من جزءا يجعلهما مما االلغاء،

احكام الدستور النافذ.

اليها المشار (أ) الفقرة رسمت وقد ” انه بالقول كردستان اقليم حدود كردستان اقليم بحكومة يعترف الرسمية الحكومة بصفتها من تدار كانت التي لالراضي 19 في المذكورة الحكومة قبل محافظات في الواقعة 2003 آذار دهوك واربيل والسليمانية وكركوك اضحت وبذلك ونينوى“. وديالي كركوك محافظة مناطق جميع والتون كركوك، قضاء (مركز خورماتو، وتازة ودبس، كوبري، القرى وداقوق، والحويجة، وجميع كركوك) لمركز التابعة التركمانية الوارد التعريف نطاق خارج واستمرت اعاله، (أ) الفقرة في مرتبطة كونها على المناطق تلك العاصمة في المركزية بالحكومة

بغداد.

ووصفت المادة 58 المشار اليها وكذلك من 140 المادة من (ثانيا) الفقرة كركوك محافظة العراقي الدستور ومناطق اخرى لم يتم تحديد ماهيتها عليها“، متنازع ”مناطق بانها التسوية تاجيل 58 المادة وقررت النهائية لهذه المناطق (لحين اجراء ، وشفاف) عادل سكاني احصاء بينما نصت الفقرة (ثانيا) من المادة 140 المذكورة على تاجيل البت في عليها“ المتنازع ”المناطق مصير لحين اجراء (التطبيع) و(االحصاء)

Page 65: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

63 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

كركوك وأزمة العلم الكردي

حبيب الهرمزي

وّجه محافظ كركوك الدكتور نجم الدين مجلس الى رسميا خطابا كريم المحافظة بتاريخ 14 مارت 2017 علم برفع قرار اصدار فيه طلب الدوائر ابنية على كردستان اقليم علم بجانب كركوك في الرسمية ذلك احدث وقد العراق. جمهورية التركمان قبل من عنيفة فعل ردة تصريحات وصدرت باألخص، من مختلف االوساط التركمانية تندد خطيرا خطأ وتعتبره الحادث بهذا التعايش لتمزيق ومبعثا وخاطئا قوميات مختلف بين السلمي

ومكونات المدينة.

التركمانية الجبهة رئيس صّرح فقد وعضو مجلس النواب عن محافظة الصالحي ارشد السيد كركوك المحافظ بان األمر هذا تعليقا على في الكردي العلم رفع بمحاولته تركمانية مدينة هي التي كركوك بل وقرة عين التركمان انما (يلعب بالنار)، ويريد ان ينشب الشقاق بين

االخوة في كركوك.

والحركات االحزاب بادرت كما اصدار الى التركمانية السياسية محافظ موقف فيه تستنكر تصريح هذه مثل ان عن معربة كركوك، الضرر الحاق شأنها من الخطوة بالوئام الموجود بين اهالي كركوك، تبيان الى الوزراء رئيس ودعت بيان الحادث.وذكر هذا من موقفه من نواب ثمانية قبل من موقع ان«كركوك التركماني المكون الدستور من المادة 140 وبموجب

العراقي تعتبر من المناطق المتنازع الحالي الدستوري عليها،ووضعها بإقليم منتظمة غير محافظة هي

تابعة للمركز«.التركمانية الجبهة رئيس نائب وادلى العراقية وعضو مجلس النواب عن توران حسن السيد كركوك مدينة بحديث صحفي اعرب فيه عن قلقه ”مما : قائال التصرفات هذه ازاء العراقية الحكومة ان له يؤسف هذه امثال ازاء الصمت تلتزم التصرفات المخالفة ألحكام الدستور العراقي. وفي حين ان نسبة 40 % هي كركوك محافظة اراضي من الوضع فان داعش، سيطرة تحت ال لكركوك واألمني السياسي يساعدان على خلق مثل هذه الفتنة“.

واوضح النائب التركماني السابق السيد تصريح في ترزي اكرم فوزي علم رفع ان الموضوع، حول له الدوائر مباني على كردستان عن عبارة كركوك في الحكومية قبل من مبرمجة خطة من جزء التوّسع بهدف الكردية االحزاب وان عليها، المتنازع المناطق في االحزاب الكردية تتّبع سياسة االمر الواقع في كركوك مستفيدة من واقع فوزي ودعا داعش. ضد الصراع الى الجمهورية رئيس السيد اكرم هذا في المتفرج موقف اتخاذ عدم

الموضوع الخطر والتدخل فيه.

استياء موضع الحدث هذا واضحى فقد ايضا، المركزية الحكومة رئاسة باسم المتحدث اوضح

سعد السيد العراقية الوزراء به حول ادلى الحديثي في تصريح مارس 20 بتاريخ الموضوع اخرى اعالم تعليق ان ” 2017غير علم العراق في مناطق خارج صحيح، غير أمر الكردي االقليم وان الحكومة العراقية ترفض جميع الجانب. هذا في األحادية المواقف كما ان الدستور العراقي قد اوضح في المحلية الحكومات صالحيات بإقليم ترتبط ال التي المحافظات الفدرالية الحكومة وصالحيات واحدة كركوك ومحافظة عليها، رفع يجوز المحافظاتوال هذه من اعالم اخرى غير العلم العراقي في إقليم حدود عن الخارجة المناطق

كردستان“.

القانون دولة كتلة رئيس ووصف في األديب علي النيابية السيد تصريح له رفع علم اقليم كردستان مخالف بانه كركوك، محافظة في

للدستور.

واضاف األديب ” ان رفع العلم العراقي أو أي علم آخر في أية محافظة من المناسبات في العراق محافظات لمواد يخضع واالعياد الرسمية دستورية وتعليمات ينبغي ان تكون يتخذه الحاكمة على اي اجراء هي محافظ او مجلس محافظة“.وبين ان ”الطلب الصادر من محافظ كركوك في كردستان اقليم علم رفع بشأن محافظة وهي - كركوك محافظة كردستان- باقليم مرتبطة ليست مخالفة دستورية تثير القلق لدى كل

Page 66: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KERKÜK VAKFI

64 KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / قارداشلق Yıl/Year 19 السنة Sayı/Issue 73 العدد Ocak-Mart/January-March 2017 كانون الثاني-آذار

السنة 19 العدد 73 كانون الثاني-آذار 2017

مجلة ثقافية فنية ادبية تراثية

صاحب االمتياز باسم وقف كركوكالمدير المسئولارشادهورموزلو

رئيس التحريرصبحي ساعتجي

العنوان البريديP.K. 20 Cerrahpaşa / İSTANBUL

Tel: (0212) 584 00 75

العنوان االلكترونيwww.kerkukvakfi.com

www.kardaslik.orgemail: [email protected]

المقر العامHaseki Sultan Mahallesi Kuka Sokağı

Huzur Apt. No: 1 / 1Fındıkzade / Fatih / İSTANBUL

الهيئة العلميةا.د. زياد اققيونلو / ا.د. ياووز اقبنار

ا.د. عبدالخالقباقر / ا.د. هاشم قاربوز / ا.د. ماهر نقيب ا.د. صبحي ساعتجي/ ا.د. صائم سقااوغلو

ا.د. عبدالسالم الوجام

الممثلونحبيب هورموزلو (انقرة)

علي احسان نقيب (الواليات المتحدة)

هيئةالتحريركمال بياتلي / كمال جابراز / ايديل ارول ارشاد هورموزلو / حبيب هورموزلو

عزالدين كركوك / ماهر نقيب / اجاراوقانعمراوزتوركمن / صبحي ساعتجي / صبحيصالت

صبحي ناظم توفيق

قارداشلقمجلة محكمة

تصدر من وقف كركوك باللغات التركية واالنكليزية والعربية مرة كل ثالثة اشهر

*ترجع مسئولية المقاالت التي تم نشرها الى كتابها ويمكن

اعادة نشر الصور والمقاالت شريطةاالشارة الى مصدرها

قارداشلق

النجيلزيا لقسما لتركيا لقسما النجيلزيا لقسما لتركيا لقسما

48 - 52 /1 - 47 /

كركوك وأزمة العلم الكردي / 63حبيب الهرمزي

العيد القومي لتركمان العراق 25 كانون الثاني / 60ارشـد الهرمزي

قراءة في كتاب (مذكرات صحفي تركماني)تأليف االستاذ حبيب الهرمزي / 58

يوسف نورالدين

في مدينة تلعفر ... اندمجتالحضارة السومرية مع حضارة الدولة العثمانية /

55اجرى اللقاء ذنون قره باش

قصيدة الشاعر داود قبغ / 53تلعـــفر

Page 67: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

KARDAŞLIKKültür Sanat Edebiyat ve Folklor Dergisi

Yıl 19 Sayı 73 Ocak - Mart 2017

Fiyatı : 10 TL (KDV Dahil)

Kerkük Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

Erşat HÜRMÜZLÜ

Editör ve Genel KoordinatörSuphi SAATÇİ

Yazışma adresi P. K. 20 Cerrahpaşa/İSTANBUL

Tel. (0212) 584 00 75www.kerkukvakfi.com

İdare Merkezi:Haseki Sultan Mahallesi Kuka Sokağı

Huzur Apt. No: 1/1Fındıkzade/İSTANBUL

TemsilcilerHabib HÜRMÜZLÜ (Ankara)

Timur TAŞ (İzmir)Ali İhsan NAQIB (ABD)

Bilim KuruluProf. Dr. Ziyat AKKOYUNLU

Prof. Dr. Yavuz AKPINARProf. Dr. Abdülhalik BAKIRProf. Dr. Haşim KARPUZ

Prof. Dr. Mahir NAKİPProf. Dr. Suphi SAATÇİ

Prof. Dr. Saim SAKAOĞLUProf. Dr. Abdüsselam ULUÇAM

Yazı KuruluKemal BEYATLIKemal ÇAPRAZ

Aydil EROLErşat HÜRMÜZLÜ

Habib HÜRMÜZLÜİzzettin KERKÜK

Mahir NAKİPAcar OKAN

Ömer ÖZTÜRKMENSuphi SAATÇİSuphi SALT

KARDAŞLIKKerkük Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç ayda bir yayınlanır hakemli bir dergidir. Dergide yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahiplerine

aittir. Dergide yayınlanmış yazılar ve fotograflar kaynak gösterilerek alınabilir.

Abone yurtiçi yıllık 40 TL, yurtdışı yıllık 50 $ veya 40 Euro Posta Çeki No: 5325057 Cerrahpaşa/İstanbul veya

İş Bankası İstanbul, Fındıkzade Şubesi Hes. No: 1068 840492

EUR Hes. No: 1068 3312429Dolar Hes No: 1068 3312415

Tasarım Ercan ŞİMŞEK

BaskıŞenyıldız Matbaacılık

Zeytinburnu Mah. Gümüşsuyu Cad. No:3 K:2 Zeytinburnu Merkez, Zeytinburnu, İstanbul

Tel: +90 212 483 47 91

Suphi Saatçi’nin kaleminden

Irak Türkmenlerinin Kültür ve Sanat Tarihi

üzerine olan kitaplarını Ötüken’den alabilirsiniz.

Ata Terzibaşı’nın 4 kitap halinde yayımlanan ve Irak Türkmenkültürünün başyapıtı sayılan

Kerkük Şairleri’ni Kerkük Vakfı’ndan isteyiniz.

KERKÜK VAKFI

Ötüken Neşriyat A.Ş.www.otuken.com.trTel: 0212 251 03 50 0212 293 88 71

Page 68: QARDASHLIQ KARDAŞLIK 73 QARDASHLIQ KARDAŞLIK...KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻖﻟﺸﺍﺪﺭﺎﻗ Yıl/Year 19 ةنسﻟﺍ Sayı/Issue 73 دﺪعﻟﺍ Ocak-Mart/January-March 2017

SAYI/ISSUE

YIL/YEAR 19

KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT VE FOLKLOR DERGİSİ OCAK - MARTREVIEW OF CULTURE ART LITERATURE AND FOLKLORE JANUARY - MARCH 2017

KARDAŞLIK 73

QA

RD

ASH

LIQ

QA

RD

ASH

LIQ

KA

RD

AŞL

IK

7319

Kerkük’te Anayasaya Aykırı Uygulamaları Kınıyoruz

Altunköprü Katliamı Şehitler Anıtı

النصب التذكاري لشهداء مجزرةالتون كوبري

2017 كانون الثاني-آذار

KERKÜK VAKFIKERKÜK VAKFI

ISSN

130

2285

73-0

العدد

السنة