434

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kuran-ı Kerim'in 113 suresi Allah'ın "Rahman ve Rahim" sıfatıyla başlar. Rabbimiz'in Rahman ve Rahim sıfatının tecellilerine müminler hayatları boyunca her an şahit olurlar. Çünkü Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatı insanın doğumundan ölümüne, hastalıktan sağlığa, tüm acizliklerden canlı ve cansız varlıklardaki eşsiz güzelliklere kadar tüm kainatı tamamen sarmış durumdadır. Allah'ın tüm insanlara olan merhameti, şefkati, sevgisi, yardımı, koruması, lütfu ve bağışlayıcılığı Rabbimiz'in "Rahman ve Rahim" sıfatının en güzel tecellilerindendir.

Citation preview

Page 1: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 2: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 3: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 4: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Okuyucuya•Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer

ayr›lmas›n›n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›-d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok in-

san›n iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorininbir aldatmaca oldu¤unu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetintüm insanlar›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z›okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas›uygun görülmüfltür.

• Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitapla-r›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤-renmeye ve yaflamaya davet edilmektedirler. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n ak-l›nda hiçbir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r.

• Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmi-fle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m sayesinde, ki-taplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusundakesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve an-lat›lanlar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler.

• Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›-l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup oku-yucunun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirleri-ne aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r.

• Bunun yan›nda, sadece Allah'›n r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na veokunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda is-pat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en etkili yön-tem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir.

• Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önem-li sebepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri ta-fl›yan ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip da-ha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤izengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r.

• Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsikanaatlerine, flüpheli kaynaklara dayal› izahlara,mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›yadikkat edilmeyen üsluplara, burkuntu veren

ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen an-lat›mlara rastlayamazs›n›z.

Page 5: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 6: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Yazar ve Eserleri Hakk›ndaHarun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›l›nda

Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Ankara'da tamamlad›. Daha son-

ra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul

Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu yana, ima-

ni, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yaza-

r›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in

kanl› ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri

bulunmaktad›r.

Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam 45.000

sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 57 farkl› dile çevrilmifltir.

Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki pey-

gamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya

isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa¤›nda Resulul-

lah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i

ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygam-

berimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nla-

d›¤› tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edin-

mifltir. Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çü-

rütmeyi ve dine karfl› yöneltilen itirazlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söy-

lemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulul-

lah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.

Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n tebli¤ini dünyaya

ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel ima-

ni konular üzerinde düflünmeye sevk etmek ve inkarc› sistemlerin çürük temel-

lerini ve sapk›n uygulamalar›n› gözler önüne sermektir.

Nitekim Harun Yahya'n›n

eserleri Hindistan'dan Ameri-

ka'ya, ‹ngiltere'den Endonez-

ya'ya, Polonya'dan Bosna Her-

sek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya,

Malezya'dan ‹talya'ya, Fran-

sa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya

kadar dünyan›n daha pek çok ülke-

sinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngi-

lizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyan-

ca, ‹spanyolca, Portekizce, Ur-

duca, Arapça, Arnavutça,

Rusça, Boflnakça, Uy-

Page 7: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

gurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili

(Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhi-

velhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çev-

rilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmekte-

dir.

Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok

insan›n iman etmesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmak-

tad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay

anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu

eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik

özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen

insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefe-

lerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra

savunsalar da ancak duygusal bir inatla savunacaklard›r, çünkü fikri dayanak-

lar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya Külliyat›

karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r.

Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kay-

naklanmaktad›r. Yazar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤il-

dir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserle-

rin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi kazanç hedeflenmemek-

tedir.

Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini

görmelerini sa¤layan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik

etmenin de, çok önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.

Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fik-

ri karmafla meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtar-

mada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar›

yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›n-

dan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin

elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n

eserlerinin tek amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak ol-

du¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyu-

cular›n genel kanaatinden anlayabilirler.

Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslüman-

lar›n çektikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlar-

dan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikat-

lerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecek-

leri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek is-

tendi¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden

geldi¤ince h›zl› ve etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok

geç kal›nabilir.

Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›,

Allah'›n izniyle, 21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve

bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.

Page 8: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Bu kitapta kullan›lan ayetler, Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤›

"Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›"

isimli mealden al›nm›flt›r.

w w w. h a r u n y a h y a . o r g / w w w. h a r u n y a h y a . n e t

Birinci Bask›: Nisan, 2004

‹kinci Bask›: Ekim, 2005

Üçüncü Bask›: Ekim, 2006

ARAfiTIRMA

YAYINCILIK

Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi

‹brahim Elmas ‹flmerkezi A Blok Kat 4

Okmeydan› - ‹stanbul

Tel: (0 212) 2220088

Bask›: Entegre Matbaac›l›k

Sanayi Cad. No: 17 Yenibosna-‹stanbul

Tel: (0 212) 451 70 70

Page 9: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

11.. KK‹‹TTAAPP:: AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm ‹‹ssiimmlleerriinniinn

KKuurraann’ddaakkii TTeecceelllliilleerrii ....................................................................................................................................................................................................................................88

GGiirriiflfl ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................1100

AAllllaahh’››nn MMeerrhhaammeettii HHeerrflfleeyyii SSaarr››pp KKuuflflaattmm››flfltt››rr ................................................................................................................................1166

22.. KK‹‹TTAAPP:: AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm ‹‹ssiimmlleerriinniinn

KKaaiinnaattttaakkii TTeecceelllliilleerrii ................................................................................................................................................................................................................................119966

GGiirriiflfl ............................................................................................................................................................................................................................................................................................119988

EEvvrreenniinn YYaarraatt››ll››flfl››nnddaa AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii ......................220022

DDüünnyyaa’nn››nn YYaarraatt››ll››flfl››nnddaa AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii ............221122

‹‹nnssaann››nn YYaarraatt››ll››flfl››nnddaa AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii ....................222244

‹‹nnssaann››nn BBeeddeenniinnddee AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii..............................225500

DDüünnyyaa HHaayyaatt››nnddaa AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii ............................330088

HHaayyvvaannllaarr››nn YYaarraatt››ll››flfl››nnddaa AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii ............333300

BBiittkkiilleerriinn YYaarraatt››ll››flfl››nnddaa AAllllaahh’››nn RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm SS››ffaattllaarr››nn››nn TTeecceelllliilleerrii ..............336622

SSoonnuuçç ........................................................................................................................................................................................................................................................................................339966

EEkk BBööllüümm:: EEvvrriimm YYaann››llgg››ss››..................................................................................................................................................................................................440000

Page 10: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 11: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 12: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 13: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

nsan yaklafl›k 60-80 y›ll›k bir sürenin ard›ndan terk ede-

ce¤i dünya hayat›n›n her an›nda denemeden geçiril-

mektedir. Ölümünün ard›ndan, hayat› boyunca söyle-

di¤i her sözün, yapt›¤› her hareketin, ald›¤› her karar›n,

do¤rular›n›n ve yanl›fllar›n›n hesab›n› verecek, daha sonra da sonsuz

ahiret hayat›na bafllayacakt›r. Hesap gününde hiçbir fley eksik b›rak›l-

mayacak, küçük ya da büyük yap›lan herfley ortaya ç›kar›lacak, hiç kim-

se haks›zl›¤a u¤rat›lmayacakt›r. O gün geldi¤inde peygamberlerin, do¤-

rular›n, salihlerin, samimiyetle kendilerini Allah'a teslim eden iman sa-

hiplerinin, Allah'tan korkanlar›n, Allah'›n s›n›rlar›n› titizlikle koruyan-

lar›n, Allah'›n r›zas›n›, rahmetini ve cennetini umut edenlerin yolunu

seçenler sonsuz cennet yurduyla sevineceklerdir. fieytan›n, inkarc›lar›n,

müflriklerin, münaf›klar›n, Allah'tan korkmayan, sadece kendi nefisleri-

nin çirkin arzular›na göre yaflam süren, günah ifllemede s›n›rs›zca dav-

rananlar›n yolundan gidenler ise azaplarla dolu cehennem hayat›na

gönderileceklerdir.

Allah'›n cennetle müjdeledi¤i salih müminler; tüm kainat›

yoktan var eden Rabbimiz'e gönülden iman eden, Yarat›c›m›z›

en güzel isimleriyle tan›yan ve anan, O'nun sonsuz

güç ve kudretinin fark›nda olan, tüm

hayatlar›n› Allah'›n r›zas›n› gözete-

rek geçiren kimselerdir. Bu ki-

Page 14: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

1122

fliler, hem kendilerini hem de tüm kainat› kusursuzca, en ince

ayr›nt›s›na kadar planlayan Allah'›n tek dost ve velileri oldu¤u-

nu bilirler. Rabbimiz'in her an bizi gördü¤ünü, herfleyi iflitti¤ini,

küçük büyük herfleyden haberdar oldu¤unu düflünerek hareket

ederler.

Dünya üzerindeki her insan grubunun birbirinden farkl›

inan›fllar› vard›r. Kimi gruplar›n da sapk›n anlay›fllar› vard›r.

Ancak önemli olan Allah'› Kuran'da bildirilen, benzersiz, tüm

eksikliklerden münezzeh, üstün s›fatlar›yla tan›makt›r. ‹nsanla-

r›n sahip olduklar› yanl›fl inan›fllar› b›rakarak, Kuran'da bildiri-

len Allah'›n s›fatlar›n› anlamalar› çok önemlidir. Salih müminler

de Allah'›n, Kuran ayetlerinde bildirilen tüm s›fatlar›n› eksiksiz-

ce bildikleri ve bu s›fatlar üzerinde derin düflündükleri için ha-

yata bak›fl aç›lar› di¤er insanlardan çok farkl›d›r. Onlar Allah'›n

kainat›n tek hakimi oldu¤unu, sonsuz güç ve kudret sahibi ol-

du¤unu, herfleyi iflitmekte ve görmekte oldu¤unu, kullar›na

karfl› sonsuz merhamet sahibi oldu¤unu, ba¤›fllay›c›, esirgeyici

oldu¤unu, zorluklar› aç›p gideren, kullar›n› kolay üzerinde ba-

flar›l› k›lan, sonsuz adalet sahibi, hüküm verenlerin hakimi,

mülkün tek sahibi oldu¤unu bilmekte ve hayatlar›n› da bu

inançlar› do¤rultusunda geçirmektedirler. Kuran'da Rabbi-

miz'in en güzel s›fatlar›ndan baz›lar› flu flekilde bildirilir:

O Allah ki, O'ndan baflka ‹lah yoktur. Gayb› da, müflahe-

de edilebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur. O

Allah ki, O'ndan baflka ‹lah yoktur. Meliktir; Kuddûstur;

Selamd›r; Mü'mindir; Müheymindir; Azizdir; Cebbard›r;

Mütekebbirdir. Allah, (müflriklerin) flirk kofltuklar›ndan

çok Yücedir. O Allah ki, yaratand›r, (en güzel bir biçim-

de) kusursuzca var edendir, 'flekil ve suret' verendir. En

güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar›n tü-

mü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haflr Su-

resi, 22-24)

Allah... O'ndan baflka ‹lah yoktur. Diridir, Kaimdir. O'nu

uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa

Page 15: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

hepsi O'nundur. ‹zni olmaks›z›n O'nun Kat›nda flefaatte

bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalar›ndakini

bilir. (Onlar ise) Diledi¤i kadar›n›n d›fl›nda, O'nun ilmin-

den hiçbir fleyi kavray›p-kuflatamazlar. O'nun kürsüsü,

bütün gökleri ve yeri kaplay›p-kuflatm›flt›r. Onlar›n ko-

runmas› O'na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür.

(Bakara Suresi, 255)

Bu ayetlerde bildirilen Allah'›n s›fatlar›ndan biri de Rabbi-

miz'in "Rahman ve Rahim" ismidir. Kuran-› Kerim'in 113 suresi

Allah'›n "Rahman ve Rahim" s›fat›yla bafllar. Rabbimiz'in Rah-

man ve Rahim s›fat›n›n tecellilerine müminler hayatlar› boyun-

ca her an flahit olurlar. Çünkü Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›

insan›n do¤umundan ölümüne, hastal›ktan sa¤l›¤a, tüm acizlik-

lerden canl› ve cans›z varl›klardaki eflsiz güzelliklere kadar tüm

kainat› tamamen sarm›fl durumdad›r. Allah'›n tüm insanlara

olan merhameti, flefkati, sevgisi, yard›m›, korumas›, lütfu ve ba-

¤›fllay›c›l›¤› Rabbimiz'in "Rahman ve Rahim" s›fat›n›n en güzel

tecellilerindendir. Bu, iman sahiplerinin hem kainata hem de

tüm canl›lara olan bak›fl aç›lar›n› derinlefltirmekte, ahlaklar›n›

güzellefltirmektedir. Bu nedenle de Müslüman olan bir kifli Ku-

ran okumaya, ‹slam ahlak›n› yaflamaya ve tebli¤ etmeye, mü-

minlere ö¤üt vermeye, kainat›n yarat›l›fl› üzerinde düflünmeye

bafllarken öncelikle Rabbimiz'in bu güzel s›fatlar›n› ruhunda ya-

flamal›d›r. Yarat›c›m›z›n bu eflsiz isimlerindeki güzelli¤i, ferahl›-

¤›, hay›rlar›, nimetleri kavramak ve Rahman ve Rahim isimleri-

nin ‹slam dinine hakimiyetini fark etmek, insan›n imanda derin-

leflmesinde, Allah'› en güzel isimleriyle tan›mas›nda çok önemli

bir ad›md›r. Bizim bu kitaptaki amac›m›z da Allah'›n "Rahman

ve Rahim" s›fatlar›n›n bir Müslüman›n hayat›ndaki yeri üzerin-

de durmakt›r.

Kitapta Rabbimiz'in "Rahman ve Rahim" s›fatlar›n›n hem

Kuran ayetlerindeki hem de kainattaki tecellileri incelenecek, in-

sanlar›n dünya hayat›n› bu s›fatlar›n ›fl›¤›nda de¤erlendirmeleri-

nin önemi vurgulanacakt›r.

Harun Yahya

1133

Page 16: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

1144

AKILLI TASARIM YAN‹ YARATILIfi

Allah'›n yaratmak için

tasar›m yapmaya ihtiyac› yoktur

Kitap boyunca yer yer kullan›-

lan 'tasar›m' ifadesinin do¤ru anla-

fl›lmas› önemlidir. Allah'›n kusursuz

bir tasar›m yaratm›fl olmas›, Rabbi-

miz’in önce plan yapt›¤› daha sonra

yaratt›¤› anlam›na gelmez. Bilinmeli-

dir ki, yerlerin ve göklerin Rabbi

olan Allah’›n yaratmak için herhan-

gi bir 'tasar›m' yapmaya ihtiyac›

yoktur. Allah'›n tasarlamas› ve yarat-

mas› ayn› anda olur. Allah bu

tür eksikliklerden münezzeh-

tir.

Allah'›n, bir fleyin ya da

bir iflin olmas›n› diledi¤inde,

onun olmas› için yaln›zca "Ol!"

demesi yeterlidir. Ayetlerde flöyle

buyurulmaktad›r:

Bir fleyi diledi¤i zaman, O'nun

emri yaln›zca: "Ol" demesidir;

o da hemen oluverir. (Yasin Su-

resi, 82)

Gökleri ve yeri (bir örnek

edinmeksizin) yaratand›r. O,

bir iflin olmas›na karar verirse,

ona yaln›zca "OL" der, o da

hemen oluverir. (Bakara Su-

resi, 117)

Page 17: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

1155

Page 18: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 19: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

erhamet sözcü¤ü, Arapçada "reheme" kökünden

gelmekte ve "ac›mak, esirgemek, flefkat göster-

mek, affetmek, ba¤›fllamak" anlamlar›nda kulla-

n›lmaktad›r. Rabbimiz'in Rahman ve Rahim s›fat›

da merhamet kelimesi ile ayn› kökten gelmektedir. Kuran ayetlerin-

de sadece Allah'›n Zat›n› ifade etmek için kullan›lan Rahman s›fat›

"rahmeti herfleyi kuflatm›fl olan, bütün yarat›lm›fllar hakk›nda ha-

y›r, rahmet ve güzellik dileyen, sevdi¤ini sevmedi¤ini ay›rt etme-

yerek say›s›z nimetlere kavuflturan" anlamlar›na gelirken, Peygam-

ber Efendimiz (sav) için de kullan›lan (Tevbe Suresi, 128 ) Rahim s›-

fat› Allah'›n s›fat› olarak kullan›ld›¤›nda, "Rahmeti ahirette yaln›zca

müminleri kuflatan, verdi¤i nimetleri iyi kullananlar› daha büyük

ve sonsuz nimetler vererek ödüllendiren" anlam›ndad›r.

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat› Kuran ayetlerinde birçok kez

tekrarland›¤› gibi Tevbe Suresi d›fl›ndaki tüm sureler de "Rahman

ve Rahim olan Allah'›n ad›yla" bafllamaktad›r. Rabbimiz'in

Rahman isminin çok genifl bir anlam› vard›r. Esirgeyen, ac›-

yan, flefkat duyan, merhamet eden s›fat-

lar›n›n hepsi Allah'›n Rahman ismi-

nin tecellilerindendir.

Page 20: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

1188

Page 21: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

O'nun rahmeti herfleyi kuflatmaktad›r, s›n›rs›zd›r, ezeli-

dir, ebedidir. Rabbimiz merhamet edenlerin en merhametlisi-

dir. Kuran'da Hz. Eyüb'ün Rabbimiz'e bu güzel ismiyle dua

etti¤i flöyle haber verilir:

Eyüp de; hani o Rabbine ça¤r›da bulunmufltu: "fiüphesiz

bu dert (ve hastal›k) beni sar›verdi. Sen merhametlilerin

en merhametli olan›s›n." (Enbiya Suresi, 83)

Rahman olan Allah sonsuz merhametini görünen ve gö-

rünmeyen herfleyde tecelli ettirir. Allah'›n Rahman s›fat›n› ka-

inat› saran yarat›l›fl mucizelerinde, insan›n yarat›l›fl›nda, in-

san bedenindeki milyarlarca detayda, hayvanlarda, yiyecek-

lerde, içeceklerde, suda, havada, k›sacas› kainat›n her zerre-

sinde görmek mümkündür. Allah her gün topra¤›n içinden

milyarlarca tohumu filizlendiren, meyveler ve sebzeler var

eden, gökten tonlarca su indiren, ayn› anda dünyan›n her ye-

rinde milyarlarca canl›ya r›z›k veren, hayat›m›z› devam ettir-

memize olanak sa¤layan oksijeni var edendir. Rabbimiz say›-

s›z nimetleriyle tüm varl›klar› çepeçevre sarmaktad›r. Dünya

üzerinde O'nun insanlar üzerindeki takdirini, fazl ve ihsan›n›

engelleyebilecek hiçbir varl›k bulunmamaktad›r. Fat›r Sure-

si'nde, Rabbimiz'in insanlar üzerindeki sonsuz rahmeti flu fle-

kilde bildirilmektedir:

Allah, insanlar için rahmetinden her neyi açacak olsa, ar-

t›k onu k›s›p-tutacak yoktur; her neyi k›sar-tutarsa, art›k

onu da ondan sonra sal›verecek yoktur. O, üstün ve güçlü

oland›r, hüküm ve hikmet sahibidir. (Fat›r Suresi, 2)

Yeryüzündeki tüm canl›lar gibi insan›n da yaflam›n› sür-

dürebilmesi için her an oluflmas› gereken pek çok flart vard›r.

Harun Yahya

1199

Page 22: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

2200

Page 23: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

Nefes alabilmesi için oksijene, bedeninin faaliyetlerini

sürdürebilmesi için su ve besine ihtiyaç duyar. Ayr›ca

insan bedeninde her saniye milyarlarca ifllem gerçeklefl-

mekte, her bir hücre yaflam›n devam› için Allah'›n em-

riyle kendi görevini yerine getirmektedir. Yaln›zca tek

bir insan›n tüm fiziksel ihtiyaçlar›n› gidererek varl›¤›n›

sürdürebilmesi bile say›s›z detaya ba¤l›d›r. Sonsuz mer-

hamet sahibi olan Rabbimiz her canl›n›n gerek bedenin-

deki gerekse d›fl dünyadaki ihtiyaçlar›n› önceden belir-

lemifl ve onlara sunmufltur.

O, insanlar› yaratm›fl, yaflamalar›

için en elveriflli olan mekana yerlefltir-

mifltir. Bunun karfl›l›¤›nda ise insan-

lar›n yapmalar› gereken yaln›zca

Allah'a kulluk etmektir. ‹nsanlara,

elçileri arac›l›¤›yla hidayet bula-

caklar› ‹lahi kitaplar yollamas›

ve peygamberlerin ayetleri tek

tek aç›klamalar› da Rabbimiz'in

Rahman ve Rahim s›fatlar›n›n bir

tecellisidir. Böylelikle Allah in-

sanlara hem Kendi Zat›n› ta-

n›tm›fl, hem de onlar› din

ahlak›n›n güzel-

liklerine ve üstün

bir ahlaka davet

etmifltir. Kuflku-

Page 24: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

2222

suz bunlar›n tümü, Rabbimiz'in sonsuz merhametinin aç›k

delillerindendir.

‹man etmeyenler, münaf›klar ve müflrikler de dünya ha-

yat›nda ald›klar› hava, içtikleri su dahil olmak üzere gizli ve

aç›k tüm nimetlerden faydalan›rlar. Allah müminlere verdi¤i

gibi onlara da mal-mülk, içinde oturacaklar› güzel evler ve

soylar›n› devam ettirecekleri evlatlar verir. Onlara da güzel

r›z›klar, sa¤l›k, güç ve güzellik verir. Bunlar Allah'›n sonsuz

rahmetinin tecellileridir. Allah dünya hayat›nda belki dine

dönerler, düflünüp aklederler ve Kendisi'ne flükrederler diye

tüm insanlar› yararland›rmaktad›r. Ancak inkar edenlere ve-

rilen tüm bu nimetler iman etmedikleri sürece azaplar›n›n

artmas›na vesile olacakt›r. Yüz çevirenler, Allah'›n nimetlerin-

den ancak göz aç›p kapama vakti kadar olan dünya hayatlar›

süresince yararlanabilirler. Ahirette ise bütün nimetler, sahip

olduklar›n› yaln›zca Allah'a yak›nlaflmak ve O'nun r›zas›n›

aramak için kullanan ve Rabbimiz'e her an flükreden mümin-

lere aittir. Çünkü Allah sonsuz adalet sahibidir ve benzersiz

nimetlerle bezenmifl cennet yurdunu yaln›zca mümin kullar›-

na müjdelemifltir. Ayetlerde flöyle buyurulmaktad›r:

Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, flüphesiz ki biz

Sana yöneldik. Dedi ki: "Azab›m› diledi¤ime isabet etti-

ririm, rahmetim ise herfleyi kuflatm›flt›r; onu korkup-sak›-

nanlara, zekat› verenlere ve Bizim ayetlerimize iman

edenlere yazaca¤›m." (Araf Suresi, 156)

Adn cennetleri (onlar›nd›r) ki, Rahman (olan Allah, onu)

Kendi kullar›na gaybtan vadetmifltir. fiüphesiz O'nun va'-

di yerine gelecektir. (Meryem Suresi, 61)

Page 25: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

2233

Page 26: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rabbimiz’in En Güzel ‹simleriRahman ve Rahim s›fat› Rabbimiz'in Kuran ayetlerinde

yer alan birçok ismini de içine alan, çok genifl ve derin bir an-

lam içerir. ‹nsanlar üzerinde sonsuz merhamet sahibi olan, esir-

geyen ve ba¤›fllayan Rabbimiz, tüm hayatlar› boyunca onlara

eflsiz nimetler lutfeder. Fiziksel nimetlerin yan›nda manevi ola-

rak da çok büyük lütuflarda bulunur: hatalar›n› affeder, tevbe-

lerini kabul eder, onlar› korur, kötülüklerini örter, hidayetlerini

art›r›r, do¤ru yola iletir.

Allah'›n yaratt›¤› tüm canl›lar kusursuz ve üstün bir yara-

t›l›fl sayesinde yaflamlar›n› sürdürmektedirler. Her biri Allah'›n

üstün akl›na, sonsuz flefkat ve merhametine teslim olmufltur.

Allah ihtiyaç duyabilecekleri herfleyi onlara vermifltir. Her can-

l›n›n varl›¤›n› sürdürebilmek için ihtiyaç duydu¤u herfleyi ya-

k›n›nda bulmas› da Allah'›n rahmetinin delillerinden sadece bir

tanesidir. Rabbimiz yaratt›klar›na "flefkat edendir, esirge-

yen"dir. (Bakara Suresi, 143) Ayetlerde flu flekilde buyurulmak-

tad›r:

Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle

ak›p giden gemileri, sizin yarar›n›za verdi. Ve izni olma-

d›kça, gö¤ü yerin üstüne düflmekten al›koyar. fiüphesiz

Allah, insanlara karfl› flefkatlidir, çok merhametlidir. (Hac

Suresi, 65)

Sizi karanl›klardan nura ç›karmas› için kuluna apaç›k ayet-

ler indiren O'dur. fiüphesiz Allah, size karfl› elbette flefkat-

li oland›r, esirgeyendir. (Hadid Suresi, 9)

‹nsan dünyaya geldi¤i andan itibaren hayat›n› ancak

Allah'›n rahmeti, korumas› ve yard›m› ile devam ettirebilir. Ör-

ne¤in, dünyan›n dört bir yan›nda her dakika depremler, seller,

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

2244

Page 27: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kas›rgalar, yanarda¤ patlamalar› meydana gelmekte-

dir. Bu tip felaketler her an oluflabilir. Hastal›klar ve maddi

kay›plar da Allah'›n her insana verebilece¤i s›k›nt›lard›r. Ve bu

olaylar karfl›s›nda unutulmamas› gereken bir gerçek vard›r: ‹n-

san ne kadar u¤rafl›rsa u¤rafls›n, Allah'›n dilemesi d›fl›nda bafl›-

na gelecek herhangi bir fleyden korunamaz, ya da bir musibeti

engelleyemez. Kimse de bunun için ona yard›m edemez. ‹nsan

için tek koruyucu ve yard›mc› Rahman olan Allah't›r. Allah di-

lerse kifliyi her türlü s›k›nt› ve musibetten kurtar›r, dilerse tür-

lü s›k›nt›larla muhatap k›lar. Kuran'da bu durum flöyle bildiril-

mifltir:

De ki: "Sizi karan›n ve denizin karanl›klar›ndan kim kur-

tarmaktad›r ki, siz (aç›ktan ve) gizliden gizliye ona yalvara-

rak dua etmektesiniz: "Andolsun, bizi bundan kurtar›rsan,

gerçekten flükredenlerden oluruz." De ki: "Ondan ve her

türlü s›k›nt›dan sizi Allah kurtarmaktad›r. Sonra siz yine

flirk koflmaktas›n›z." (Enam Suresi, 63-64)

(O¤lu) Dedi ki: "Ben bir da¤a s›¤›naca¤›m, o beni sudan ko-

rur." Dedi ki: "Bugün Allah'›n emrinden, esirgeyen olan

(Allah)dan baflka bir koruyucu yoktur."... (Hud Suresi, 43)

... Çekimser davrananlar ve büyüklenenler, onlar› ac›kl› bir

azabla azabland›racakt›r ve kendileri için Allah'tan baflka

bir (vekil) koruyucu dost ve yard›mc› bulamayacaklard›r.

(Nisa Suresi, 173)

Ayetlerde de görüldü¤ü gibi her türlü s›k›nt›y› gideren, fe-

laketlerden insanlar› koruyan sonsuz flefkat sahibi olan

Allah't›r. ‹man sahipleri karfl›laflt›klar› her türlü zorlukta, s›k›n-

t›da ve hastal›kta yaln›zca sonsuz merhamet sahibi olan Allah'a

s›¤›n›rlar ve O'nu vekil edinirler. Rabbimiz de Kendisi'ne iman

eden, kalpten itaat eden bu kiflilere dünyada maddi ve manevi

Harun Yahya

2255

Page 28: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

2266

Page 29: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

2277

bolluk, genifllik verir. Onlar›n önündeki zorluklar›

açar, s›k›nt›lar›n› giderir. Rabbimiz'in bu benzersiz s›-

fat› Kuran ayetlerinde flu flekilde bildirilir:

Allah'a karfl›l›¤›n› çok art›rma ile kat kat art›raca¤›

güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daralt›r

ve geniflletir ve siz O'na döndürüleceksiniz. (Bakara

Suresi, 245)

fiüphesiz senin Rabbin, r›zk› diledi¤ine -geniflletir-

yayar ve daralt›r. Gerçekten O, kullar›ndan haberi

oland›r, görendir. (‹sra Suresi, 30)

Rabbimiz sonsuz iyilik sahibi oland›r. Kuran'da

"fiüphesiz, biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik.

Gerçekten O, iyili¤i bol, esirgemesi çok olan›n ta Ken-

disi'dir." (Tur Suresi, 28) ayetiyle de bildirildi¤i gibi

Allah insana tüm hayat› boyunca say›s›z iyilikte bulu-

nan, eflsiz güzellikler bahfledendir. Var olan herfley

O'ndand›r. Tüm güzellikler, incelikler, nimetler O'nun

sonsuz akl›n›n tecellileridir. Di¤er tüm varl›klar gibi in-

sanlar da Rabbimiz'in dilemesi ile yeryüzüne gelirler.

Anne karn›nda bir çi¤nem et parças› olan insan do¤ar,

büyür, güzel bir yüze sahip olur ve her detay› ile Allah'›n

muhteflem sanat›n› yans›t›r. Ayetlerde üstün kerem sahi-

bi olan Rabbimiz flöyle buyurmufltur:

Ey insan, 'üstün kerem sahibi' olan Rabbine karfl›

seni aldat›p-yan›ltan nedir? Ki O, seni yaratt›, 'sana

bir düzen içinde biçim verdi' ve seni bir itidal üzere

k›ld›. Diledi¤i bir surette seni tertib etti. (‹nfitar Su-

resi, 6-8)

Page 30: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Yaratan Rabbin ad›yla oku. O, insan› bir alaktan yaratt›.

Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir; ki O, kalemle (yaz-

may›) ö¤retendir. ‹nsana bilmedi¤ini ö¤retti. Hay›r; gerçek-

ten insan, azar. Kendini müsta¤ni gördü¤ünden. fiüphesiz,

dönüfl yaln›zca Rabbinedir. (Alak Suresi, 1-8)

Sonsuz lütuf sahibi olan insana say›s›z nimetler vermifl ve

karfl›l›k olarak da yaln›zca Kendisi'ne kulluk edilmesini iste-

mifltir. Samimi iman sahipleri Allah'a gönülden kulluk eden,

Allah'a teslim olmufl, Rabbimiz'i samimiyetle kalpten zikreden,

Rabbimiz'e yönelip dönen insanlard›r. Onlar da dünyada gös-

terdikleri bu faziletli tav›rlar›n›n karfl›l›¤›n› ahirette daha üstü-

nüyle alacaklard›r. Çünkü Allah sonsuz ihsan sahibidir.

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

2288

Page 31: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Size her istedi¤iniz fleyi verdi. E¤er

Allah'›n nimetini saymaya kalk›fl›rsan›z,

onu say›p-bitirmeye güç yetiremezsi-

niz. Gerçek flu ki, insan pek zalimdir,

pek nankördür. (‹brahim Suresi, 34)

Allah, bildirdi¤i dini çok

kolay k›larak da sonsuz

flefkatini göstermifltir.

Harun Yahya

2299

Page 32: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah rahmetiyle insanlar› unuttuklar›ndan ve ya-

n›ld›klar›ndan dolay› sorumlu tutmaz. Kör olana, topal

olana, hasta olana sorumluluk yüklemez. ‹nsanlara sabr› ve

tevekkülü ö¤reterek omuzlar›ndaki yükü kald›r›r. Bütün bu

örnekler Allah'›n sonsuz merhametini ve flefkatini inkar eden

insanlar›n nankörlü¤ünü anlamak içinse çok önemlidir. Ayet-

lerde Allah'›n Halim (yumuflak olan) s›fat› flu flekilde bildirilir:

‹ki toplulu¤un karfl› karfl›ya geldikleri gün, sizden geri dö-

nenleri, kazand›klar› baz› fleyler dolay›s›yla fleytan onlar›n

aya¤›n› kayd›rmak istemiflti. Ama andolsun ki, Allah onla-

r› affetti. fiüphesiz Allah, ba¤›fllayand›r, yumuflak oland›r.

(Al-i ‹mran Suresi, 155)

Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden,

bofl, amaçs›z sözler'den dolay› sorumlu tutmaz; fakat kalp-

lerinizin kazand›klar›ndan dolay› sorumlu tutar. Allah ba-

¤›fllayand›r, yumuflak davranand›r. (Bakara Suresi, 225)

Yedi gök, yer ve bunlar›n içindekiler O'nu tesbih eder;

O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir fley yoktur, ancak siz

onlar›n tesbihlerini kavram›yorsunuz. fiüphesiz O, halim

oland›r, ba¤›fllayand›r. (‹sra Suresi, 44)

fiüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an

kudreti alt›nda) tutuyor. Andolsun, e¤er zeval bulacak olur-

larsa, Kendisi'nden sonra art›k kimse onlar› tutamaz. Do¤-

rusu O, Halimdir, ba¤›fllayand›r. (Fat›r Suresi, 41)

Allah sonsuz adalet sahibidir ve ahirette insanlar›n yapt›k-

lar›n›n karfl›l›¤›n› eksiksiz olarak verecektir. Dünya üzerindeki

tüm s›k›nt›lar, yokluklar, zulümler Allah'tan bir denemedir. Ve

tüm insanlar hiçbir haks›zl›¤a u¤rat›lmadan yapt›klar›n›n kar-

fl›l›¤›n› mutlaka alacaklard›r. Ma¤fireti sonsuz olan Rabbimiz

her insan›n yapt›klar›n› ortaya ç›karacak ve hassas terazilerde

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

3300

Page 33: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

adaletini tecelli ettirecektir. Zulüm yapanlar›n zulüm-

lerinin elbette karfl›l›ks›z kalmayaca¤›n›, her iyili¤in mut-

laka karfl›l›¤›n›n verilece¤ini Allah Kuran'da bize haber ver-

mektedir. Dünya hayat›ndaki tüm amellere adaletle karfl›l›k ve-

rilecek yer ahirettir. Ayetlerde Rabbimiz'in adaleti flu flekilde

bildirilir:

Her insan-grubunu imamlar›yla ça¤›raca¤›m›z gün, art›k

kimin kitab› sa¤ eline verilirse, onlar kitaplar›n› okuyacak-

lar ve onlar, bir 'hurma çekirde¤indeki iplikçik kadar' bile

haks›zl›¤a u¤rat›lmazlar. (‹sra Suresi, 71)

De ki: "Rabbimiz (k›yamet günü) bizi birarada toplayacak,

sonra da hak ile aram›z› ay›racakt›r. O, (gerçek hükmünü

vererek hak ile bat›l›n aras›n›) açand›r, (herfleyi hakk›yla)

bilendir. (Sebe Suresi, 26)

Allah'a teslim olan, O'nun r›zas› için yaflayan insanlar

dünyada ve ahirette hoflnutluk içinde bir yaflam sürerler. Bu,

sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz'in Latif s›fat›n›n bir te-

cellisidir. Latif olan Allah mümin kullar›na her türlü zor du-

rumda yard›m ederek de lütfunu gösterir. Kuran'da flu flekilde

bildirilir:

Allah, kullar›na karfl› lütuf sahibidir; diledi¤ini r›z›kland›-

r›r. O, kuvvetlidir, Azizdir. (fiura Suresi, 19)

Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, böylece yeryüzü

yemyeflil donat›ld›. fiüphesiz Allah, lütfedicidir, herfleyden

haberdard›r. (Hac Suresi, 63)

Allah iman edenlerin dünyada tek dostu ve velisi oldu¤u

gibi ahirette de onlara yard›m edecek, kötülüklerini iyiliklere

çevirecek ve onlara lütufta bulunacakt›r. Nitekim ayetlerde mü-

minlerin cennetteki ifadelerinin flöyle olaca¤› bildirilir:

Harun Yahya

3311

Page 34: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dediler ki: "Biz do¤rusu daha önce, ailemiz (yak›n

akrabalar›m›z) içinde endifle edip-korkard›k. fiimdi

Allah, bize lütufta bulundu ve 'hücrelere kadar iflleyen ka-

vurucu' azabdan korudu. fiüphesiz, biz bundan önce O'na

dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyili¤i bol, esirgemesi

çok olan›n ta Kendisi'dir." (Tur Suresi, 26-28)

Rabbimiz ba¤›fl› çok olan, karfl›l›ks›z olarak arma¤an eden-

dir. (Sad Suresi, 9) Hem bir mükafat ve flevk kayna¤›, hem de

karfl›l›ks›z bir lütuf ve ihsan›n göstergesi olarak salih kullar›na

dünyada nimet ve güzellik vermesi Allah'›n bir lütfudur:

... De ki: "fiüphesiz 'lütuf ve ihsan (fazl)' Allah'›n elindedir,

onu diledi¤ine verir. Allah (rahmeti) genifl oland›r, bilen-

dir." O, kime dilerse rahmetini tahsis eder, Allah büyük 'lü-

tuf ve ihsan (fazl)' sahibidir. (Al-i ‹mran Suresi, 73-74)

Zenginlik, ihtiflam ve güzellik cennetin en temel özellikle-

rinden oldu¤u için, Allah sevdi¤i kullar›na cenneti hat›rlatacak,

onlar›n cennete kavuflma arzu ve heyecanlar›n› art›racak ni-

metlerin benzerlerini bu dünyada da yarat›r. Bu yüzden nas›l

inkarc›lar›n ebedi azaplar› daha bu dünyadan bafll›yorsa, salih

müminler için vaat edilen ebedi güzellikler de kendilerine dün-

yadaki hayatlar›nda gösterilmeye bafllan›r. Allah Kendisi'nden

ba¤›fllanma dileyen, tevbe eden salih müminleri cennetinin ya-

n› s›ra dünyada da güzel bir surette faydaland›raca¤›n› ve on-

lara ihsanda bulunaca¤›n› bir ayette flöyle bildirmektedir:

Ve Rabbiniz'den ba¤›fllanma dileyin; sonra O'na tevbe

edin. O da sizi, ad› konulmufl bir vakte kadar güzel bir me-

ta (fayda) ile metaland›rs›n ve her ihsan sahibine Kendi ih-

san›n› versin. E¤er yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin

için büyük bir günün azab›ndan korkar›m. (Hud Suresi, 3)

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

3322

Page 35: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

3333

Page 36: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Mümin, Yüce Allah'›n sonsuz kudretinin bilincin-

dedir. O'nun emir ve yasaklar›na uyar, insanlar için seçip be-

¤endi¤i dini yaflar ve en önemlisi ölümünden sonras› için çok bü-

yük umut ve beklentiler tafl›r. Dünya hayat›nda müminler Allah'›n

yard›m› ve ihsan› ile karfl›l›k görebilirler. Ancak Allah müminlere

dünyada imtihan olarak zorluk ve s›k›nt› da verebilir.

Müminler bunda da bir güzellik oldu¤unu bilerek Allah'a

her zaman tevekküllü davran›rlar. Allah'›n müminlerin güzel

ahlaklar›n›n karfl›l›¤›n› ahirette mutlaka verece¤ini bilirler.

Rabbimiz'in sonsuz ihsan sahibi oluflu flu flekilde haber verilir:

‹hsan›n karfl›l›¤› ihsandan baflkas› m›d›r? (Rahman Suresi, 60)

Allah hakk›nda yalan uydurup iftira edenlerin k›yamet gü-

nü zanlar› nedir? fiüphesiz Allah, insanlara karfl› büyük ih-

san (Fazl) sahibidir, ancak onlar›n ço¤u flükretmezler. (Yu-

nus Suresi, 60)

Küçük, büyük infak ettileri her nafaka ve (Allah yolunda)

aflt›klar› her vadi, mutlaka Allah'›n yapt›klar›n›n daha gü-

zeliyle onlara karfl›l›¤›n› vermesi için, (bunlar) onlar ad›na

yaz›lm›flt›r. (Tevbe Suresi, 121)

Mallar›n› Allah yolunda infak edenlerin örne¤i yedi baflak

bitiren, her bir baflakta yüz tane bulunan bir tek tanenin ör-

ne¤i gibidir. Allah, diledi¤ine kat kat art›r›r. Allah (ihsan›)

bol oland›r, bilendir. (Bakara Suresi, 261)

fieytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayas›zl›-

¤› emrediyor. Allah ise, size Kendisi'nden ba¤›fllama

ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahme-

tiyle) genifl oland›r, bilendir. (Bakara

Suresi, 268)

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

3344

Page 37: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

3355

Page 38: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah Sonsuz Ba¤›fl Sahibidir,

Tevbeleri Kabul Edendir

‹nsan gaflete düflebilen, unutan, yan›labilen, hata yapa-

bilen bir varl›kt›r. Her an, pek çok konuda eksik düflünebilir,

yanl›fl bir karar verebilir, hatal› bir tav›r sergileyebilir. Bu ne-

denle de Allah'›n sonsuz flefkati ve merhameti insanlar için

çok büyük bir lütuf, çok büyük bir nimettir. Allah, sonsuz

rahmeti ile insanlara, her zaman hatalar›ndan dolay› ba¤›fl-

lanma dileme ve tevbe etme imkan› tan›m›flt›r. Samimi olarak

günahlar›n›n affedilmesini isteyen her insan Allah'›n kendisi-

ni ba¤›fllamas›n› umabilir. Rabbimiz Hicr Suresi'nde "Haber

ver kullar›ma; flüphesiz Ben, Ben ba¤›fllayan›m, esirgeye-

nim." (Hicr Suresi, 49) fleklinde buyurmaktad›r. Nisa Sure-

si'nde ise Allah'›n affedicili¤i flöyle bildirilir:

Kim kötülük ifller veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan

ba¤›fllanma dilerse Allah'› ba¤›fllay›c› ve merhamet edici

olarak bulur. (Nisa Suresi, 110)

Hayat› boyunca hatas›z, günahs›z, eksiksiz ve kusursuz

oldu¤unu zannetmek Kuran'a uygun olmayan bir tav›rd›r.

Çünkü, insan hata yapmaya ve günah ifllemeye aç›k, aciz bir

varl›kt›r. Buna karfl›l›k Allah ba¤›fllay›c› ve tevbeleri kabul

edici oldu¤unu bildirmifltir. Bu nedenle insan›n bilerek veya

bilmeyerek, gaflete kap›larak, nefsine uyarak iflledi¤i hatalar-

dan dolay› ümitsizli¤e düflmesi Kuran ahlak›na uygun olma-

yan bir tav›r olacakt›r. Hata yapan mümine düflen, hatas›n-

dan ibret almak, piflman olup do¤ruya yönelmek, vakit geçir-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

3366

Page 39: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

meden Allah'a s›¤›nmak ve bir daha o hatay› tekrarlamamak

üzere gayret göstermektir. Elbette mümin hata yapmamaya

ve günah ifllememeye, Allah'›n s›n›rlar›n› korumaya çok özen

gösterir, fakat buna ra¤men hatalar›, günahlar› olabilir. Hata-

lar›ndan sonra tevbe edip Allah'tan ba¤›fllanma dilemek ise

çok güzel bir mümin özelli¤idir. Allah'›n 'Tevbeleri kabul

eden' (Tevvab), 'Ba¤›fllayan' (Gafur), 'Merhamet eden' (Rah-

man) isimleri de hatalar›ndan piflman olan ve tevbe edip

Allah'a yönelen müminler üzerinde tecelli eder. Enam Sure-

si'nde flöyle buyrulur:

Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onla-

ra de ki: "Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti Kendi üzeri-

ne yazd› ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük

ifller sonra tevbe eder ve (kendini) ›slah ederse flüphesiz,

O, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir." (Enam Suresi, 54)

‹nsanlar› din ahlak›ndan uzaklaflt›ran sebeplerden bir ta-

nesi, iflledikleri günahlar›n getirdi¤i suçluluk duygusu nede-

niyle kendilerini "asla düzelmez, iflah olmaz" kimseler olarak

görmeye bafllamalar›d›r. Allah'›n Rahman ve Rahim ismini,

tevbeleri kabul eden, sonsuz ba¤›fl sahibi olan oldu¤unu unu-

tan bu insanlar› fleytan sürekli k›flk›rt›r ve bir günah iflleyen

bir insana "sen zaten günahkars›n, art›k düzelmen mümkün

de¤il, bunu böyle kabul et" mesaj› verir. Daha sonra da kifliyi

"nas›l olsa bir kez günah iflledin, tekrar ifllemenin hiçbir kay-

b› olmaz" gibi kand›rmacalarla çok büyük bir bata¤›n içine

çeker. ‹nsan›n günah› ikiyse, bunu hemen dörde, sekize, on

alt›ya ç›karmaya çal›fl›r. ‹nsan›n günah› nedeniyle Allah'a kar-

fl› duydu¤u mahcubiyet hissini kullan›r ve bunu o insan›

Harun Yahya

3377

Page 40: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

3388

Page 41: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah'tan tamamen uzak-

laflt›rmak için suistimal eder.

Ancak fleytan›n her hilesi gibi bu da za-

y›ft›r. Çünkü bir insan›n günah ifllemesi,

o kiflinin art›k do¤ru yolu bulamayaca¤›

anlam›na gelmez. De¤il bir günah, en bü-

yük günahlar› defalarca ifllemifl de olsa, sonuç-

ta her zaman için tüm bunlardan piflman olup

Allah'a yönelme imkan› vard›r. Allah, günahlar›ndan

dolay› samimi bir flekilde tevbe eden, yani ba¤›fllanma

dileyip art›k o günah› ifllememeye azmeden herkesi ba-

¤›fllayaca¤›n› Kuran'da haber vermifltir:

Ancak kim iflledi¤i zulümden sonra tevbe eder ve dü-

zeltirse, flüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Mu-

hakkak Allah, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir. (Maide Su-

resi, 39)

Buna göre, iman edip salih amellerde bulunanlar, onlar

için bir ba¤›fllanma (ma¤firet) ve üstün bir r›z›k vard›r.

(Hac Suresi, 50)

Gerçek flu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri

halde) içleri titreyerek-korkanlara gelince; onlar için bir

ma¤firet (ba¤›fllanma) ve büyük bir ecir vard›r. (Mülk

Suresi, 12)

Sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz tevbe imkan›n›n

her insana verildi¤ini bizlere bildirmifltir. Örne¤in Allah,

3399

Page 42: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

4400

Kendisi'ne iman ettikten sonra saparak, alt›ndan bir put ya-

p›p ona tap›nan Yahudilerin tevbesini kabul etmifl ve onlar›

ba¤›fllam›flt›r:

Hani Musa, kavmine: "Ey kavmim, gerçekten siz, buza¤›-

y› (tanr›) edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen, ku-

sursuzca yaratan (gerçek ‹lah)›n›za tevbe edip nefisleri-

nizi öldürün: bu, Yarat›c›n›z Kat›nda sizin için daha ha-

y›rl›d›r" demiflti. Bunun üzerine (Allah) tevbelerinizi ka-

bul etti. fiüphesiz O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyen-

dir. (Bakara Suresi, 54)

Allah ayetlerde, gaflete kap›l›p hata iflleyen ve ard›ndan

samimi olarak tevbe edip ba¤›fllanma dileyen kiflinin ba¤›flla-

naca¤›n› belirtmektedir. Müminlerin iflledikleri kusurun bo-

yutlar› ne olursa olsun samimi olarak yapt›klar›ndan pifl-

manl›k duyduklar› takdirde Allah'›n rahmetinden umutlar›-

n› kesmemeleri gerekti¤i ayetlerde flöyle müjdelenmektedir:

De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü tafl›ran

kullar›m. Allah'›n rahmetinden umut kesmeyin. fiüphe-

siz Allah, bütün günahlar› ba¤›fllar. Çünkü O, ba¤›flla-

yand›r, esirgeyendir. Azap size gelip çatmadan evvel,

Rabbiniz'e yönelip-dönün ve O'na teslim olun. Sonra si-

ze yard›m edilmez. Rabbiniz'den, size indirilenin en gü-

zeline uyun; siz hiç fluurunda de¤ilken, azap apans›z si-

ze gelip çatmadan evvel." (Zümer Suresi, 53-55)

Allah'›n ba¤›fllayan s›fat›, Rabbimiz'in insanlara sundu-

¤u en büyük nimetlerden ve kolayl›klardan biridir. ‹nsan›n

ümitsizli¤e kap›l›p yapt›¤› hatalardan sonra kendini bir daha

toparlayamayaca¤›n› düflünmesi çirkin bir zand›r. Allah'›n

Page 43: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

4411

flefkatini, merhametini, ba¤›fllay›c›l›¤›n› göz ard› eden kifli

kendi kendine zulmetmifl, ayn› zamanda da Kuran ahlak›n›n

gere¤ini uygulamam›fl olur. Hatalar, bu hatalar karfl›s›nda

bunlardan hemen vazgeçen ve Kuran'a uygun bir tav›r sergi-

leyerek bunlar› hemen telafi eden samimi müminlerin ahiret-

teki derecelerini yükseltir, onlar› olgunlaflt›r›r, eksiklik ve

acizliklerinin, kulluklar›n›n daha iyi bilincine varmalar›n›

sa¤lar. Önemli olan kiflinin günah›nda ›srar etmeden hemen

piflman olup tevbe etmesidir. Ayetlerde Rabbimiz salih amel-

lerde bulanan, zekat› veren, k›saca Kuran ahlak›n› yaflayan-

lar› ba¤›fllayaca¤›n› ve rahmetine sokaca¤›n› bildirmektedir:

Page 44: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

4422

Gerçekten Ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulu-

nup da sonra do¤ru yola eriflen kimseyi flüphesiz ba¤›fl-

lay›c›y›m. (Taha Suresi, 82)

Ancak bundan sonra tevbe eden ve salihçe davrananlar

hariç. Çünkü gerçekten Allah, ba¤›fllayand›r, esirgeyen-

dir. (Nur Suresi, 5)

Kim de bir mü'min olarak, salih olan amellerde bulunur-

sa, art›k o, ne zulümden korksun, ne hakk›n›n eksik tu-

tulmas›ndan. (Taha Suresi, 112)

Page 45: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dosdo¤ru namaz› k›l›n, zekat› verin ve elçiye itaat edin.

Umulur ki, rahmete kavuflturulmufl olursunuz. (Nur Su-

resi, 56)

‹man edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz flüphesiz

onlar›n kötülüklerini örtece¤iz ve flüphesiz yapt›klar›n›n

en güzeliyle karfl›l›k verece¤iz. (Ankebut Suresi, 7)

Çünkü Allah, yapt›klar›n›n en güzeliyle karfl›l›k verecek

ve onlara Kendi fazl›ndan art›racakt›r. Allah, diledi¤ini

hesaps›z r›z›kland›r›r. (Nur Suresi, 38)

Harun Yahya

4433

Page 46: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

4444

Bir insan iflledi¤i günahtan dolay› tevbe ettikten sonra

da yeniden gaflete düflüp ayn› günah› iflleyebilir. Belki bu de-

falarca tekrarlan›r. Ama son bir kez tevbe edip o günaha bir

daha dönmedi¤inde, tevbesinin kabul edilmesini Allah'tan

umabilir. Ancak her konuda oldu¤u gibi bu konuda da as›l

olan samimiyettir. Baz› insanlar›n kap›ld›¤› "ben günah iflle-

meye devam edeyim, sonra yafllan›nca, bir gün tevbe ede-

rim" fleklindeki düflünce ise çok büyük bir samimiyetsizliktir

ve sonu hüsranla sonuçlanabilir. Allah böyle düflünenleri

Kuran'da flöyle uyarmaktad›r:

Allah'›n (kabulünü) üzerine ald›¤› tevbe, ancak cehalet

nedeniyle kötülük yapanlar›n, sonra hemencecik tevbe

edenlerin(kidir). ‹flte Allah, böylelerinin tevbelerini ka-

bul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olan-

d›r. Tevbe; ne, kötülükleri yap›p-edip de onlardan birine

ölüm çat›nca: "Ben flimdi gerçekten tevbe ettim" diyenler,

ne de kafir olarak ölenler için de¤il. Böyleleri için ac› bir

azab haz›rlam›fl›zd›r. (Nisa Suresi, 17-18)

Bu ayetlerden anlafl›laca¤› gibi, hata yapan, günaha gi-

ren mümin, tevbe edip Allah'tan ba¤›fllanma diledi¤i takdir-

de üzüntü ve ümitsizli¤e kap›lmamal›d›r. Çünkü ümitsizlik

Allah'›n hoflnut olmayaca¤› bir tav›rd›r. ‹flledi¤i bir kusur

karfl›s›nda Kuran ahlak›na uygun tavr› gösteren bir müminin

flevk, heyecan ve neflesi kaybolmaz, hatta tam tersine daha

da artar. Allah Kuran ayetlerinde Müslümanlar› flu flekilde

uyarmaktad›r:

E¤er Allah'›n sizin üzerinizde fazl› ve rahmeti olmasayd›

ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet

Page 47: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

sahibi olmasayd› (ne yapard›n›z)? (Nur Suresi, 10)

E¤er Allah'›n sizin üzerinizde fazl› ve rahmeti olmasayd›

ve Allah gerçekten Rauf (flefkat eden ve) Rahim olmasay-

d› (ne yapard›n›z)? Ey iman edenler, fleytan›n ad›mlar›na

uymay›n. Kim fleytan›n ad›mlar›na uyarsa, (bilsin ki) ger-

çekten o (fleytan) çirkin utanmazl›klar› ve kötülü¤ü emre-

der. E¤er Allah'›n üzerinizde fazl› ve rahmeti olmasayd›,

sizden hiçbiri ebedi olarak temize ç›kamazd›. Ancak

Allah, diledi¤ini temize ç›kar›r. Allah, iflitendir, bilendir.

Sizden, faziletli ve varl›kl› olanlar, yak›nlara, yoksullara

ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yap-

mas›nlar, affetsinler ve hoflgörsünler. Allah'›n sizi ba¤›fl-

lamas›n› sevmez misiniz? Allah, ba¤›fllayand›r, esirge-

yendir. (Nur Suresi, 20-22)

Ayetlerde bildirilen haberler, müminlerin flevk ve heye-

canlar›n› art›ran çok güzel müjdelerdir. ‹man sahipleri hayat-

lar›n›n her an›nda Allah'›n bu sonsuz fazl ve rahmetini hisse-

der, Allah'›n rahmeti sayesinde güzel bir hayat sürdürebildik-

lerini ak›llar›ndan ç›karmazlar. Onlar›n Allah'a olan dualar›n-

daki samimiyetlerinin, nimetlere flükrederken içlerinde duy-

duklar› flevkin ve derin imanlar›n›n en önemli nedenlerinden

biri de Allah'›n Rahman ve Rahim s›fatlar›n› hayatlar›n›n her

an›nda yak›ndan hissetmeleridir. Kuran ahlak›n› yaflamayan,

Rabbimiz'in en güzel s›fatlar›n› takdir edemeyen insanlar ise

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fatlar›ndaki ihtiflam› kavraya-

mazlar. Hayatlar›n›n karamsar, ümitsiz, neflesiz olmas›n›n en

önemli nedenlerinden biri budur. Çünkü iman›n getirdi¤i

tüm güzelliklerden uzakt›rlar. Hata yapt›klar›nda Allah'›n

Harun Yahya

4455

Page 48: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

çok esirgeyen ve çok ba¤›fllayan

oldu¤unu bilmezler. Tevbe eden-

lerin günahlar›n› affetti¤ini, sonsuz

flefkat ve merhamet sahibi oldu¤unu

düflünmezler. Oysa mümin bafl›na

nas›l bir olay gelirse gelsin hemen

Allah'a yönelir, dua eder, ba¤›fllanma di-

ler, tevbe eder. Allah samimi kullar›na her za-

man güzellik dileyen, onlar› hidayet yoluna

sevk eden, kötülüklerden koruyan ve sonsuz

rahmetiyle lütufta bulunand›r. Allah ayet-

lerde kullar› üzerindeki rahmetini flu fle-

kilde haber verir:

Bunlar sana hak olarak okumakta oldu¤umuz

Allah'›n ayetleridir. Allah, alemlere zulüm iste-

yen de¤ildir. (Al-i ‹mran Suresi, 108)

Bu, ellerinizin önden sunduklar›d›r. Allah,

gerçekten kullara zulmedici de¤ildir. (Al-i

‹mran Suresi, 182)

Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tand›r,

kötülükten de sana ne gelirse o da ken-

dindendir. Biz seni insanlara bir elçi ola-

rak gönderdik; flahid olarak Allah yeter.

(Nisa Suresi, 79)

E¤er flükreder ve iman ederseniz,

Allah azab›n›zla ne yaps›n? Allah flük-

rün karfl›l›¤›n› verendir, bilendir. (Nisa

Suresi, 147)

4466

Page 49: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

4477

Page 50: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

... Allah'›n üzerinizdeki fazl› ve rahmeti olmasayd›, az›-

n›z hariç herhalde fleytana uymufltunuz. (Nisa Suresi, 83)

Allah'›n kullar› üzerindeki rahmeti, inkar edenleri hida-

yet yoluna çeflitli flekillerde ça¤›rmas›nda da görülmektedir.

Onlar iman etmemekte ne kadar direnirlerse dirensinler Rab-

bimiz elçileriyle, birer hidayet rehberi olan ‹lahi kitaplar›yla

onlar› sürekli do¤ru yola ça¤›rmaktad›r. Elçilerin tebli¤ine

uymayan kavimleri "belki dönerler" diye çeflitli s›k›nt› ve zor-

luklarla denemektedir. Ayetlerde bildirilen "dünyada azap,

dayan›lmaz zorluk, s›k›nt›, kurakl›k, ürün k›tl›¤›" Rabbimi-

z'in hidayet yolunu bulamam›fl kullar›na olan flefkatinin,

merhametinin çok güzel bir tecellisidir. Dünya hayat›nda

do¤ru yolu bulmalar› ve ahiretteki sonsuz cehennem azab›n-

dan uzaklaflt›r›lmalar› için onlara sunulmufl bir f›rsatt›r. Ayet-

lerde Rabbimiz'in inkar edenlere olan lütfu flu flekilde haber

verilmektedir:

Andolsun, Biz de Firavun aile (çevre)sini belki ö¤üt al›p

düflünürler diye y›llar y›l› kurakl›¤a ve ürün k›tl›¤›na u¤-

ratt›k. (Araf Suresi, 130)

Andolsun, Biz onlara belki (inkarc›l›ktan) dönerler diye o

büyük (uhrevi) azapdan önce, yak›n (dünyevi) azaptan da

tadd›raca¤›z. (Secde Suresi, 21)

E¤er inkar edecek olursan›z, art›k flüphesiz Allah size

karfl› hiçbir ihtiyac› olmayand›r ve O, kullar› için inkara

r›za göstermez. Ve e¤er flükrederseniz, sizin (yarar›n›z)

için ondan raz› olur. Hiçbir günahkar, bir baflkas›n›n gü-

nah yükünü yüklenmez. Sonra Rabbiniz'e döndürülecek-

siniz, böylece yapt›klar›n›z› size haber verecektir. fiüphe-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

4488

Page 51: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

siz O, sinelerin özünde sakl› olan› bilendir. (Zümer Sure-

si, 7)

Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun

halk› yalvar›p-yakars›nlar diye, mutlaka onlar› dayan›l-

maz bir zorluk (yoksulluk) ve s›k›nt›yla yakalay›vermi-

fliz. (Araf Suresi, 94)

Ayetlerde de görüldü¤ü gibi baz› topluluklar›n bafl›na

gelen felaketler, zorluklar ve s›k›nt›lar›n hikmetlerinden biri o

kiflilerin Allah'a yönelmeleri, inkardan vazgeçmeleri ve tevbe

etmeleridir. Herfleyi çok büyük bir hikmet, hay›r ve güzellik-

le yaratan Rabbimiz bu zorluklar› da bir hay›rla yaratm›flt›r.

Araf Suresi'nde bu durum hakk›nda flu flekilde buyurulmak-

tad›r:

Onlardan bir topluluk: "Allah'›n kendilerini helak etmek

veya fliddetli bir azaba u¤ratmak istedi¤i bir kavme ne di-

ye ö¤üt veriyorsunuz?" dedi¤inde "Rabbinize karfl› bir

özür için ve bir ihtimal sak›nabilirler, diye" dediler. (Araf

Suresi, 164)

Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler)

gönderdik de onlar› dayan›lmaz zorluk (yoksulluk) ve s›-

k›nt›larla çeviriverdik. Umulur ki yalvar›rlar diye. (Enam

Suresi, 42)

Ayetlerde de bildirildi¤i gibi Rabbimiz "bir ihtimal sak›-

nabilirler" ve "umulur ki yalvar›rlar" diye insanlara çeflitli

uyar›c›lar göndermekte, onlar› rahmetine ve cennetine sok-

mak istemektedir. Allah'›n insanlar›n günahlar›n› ba¤›fllayan

olmas›, cezalar›n› ertelemesi ve onlara hayatlar› boyunca her

an yeni f›rsatlar vermesi insanlar için çok büyük lütuf ve rah-

Harun Yahya

4499

Page 52: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

mettir. E¤er insanlar günahlar› nedeniyle hemen sorgulana-

rak cezaland›r›lsalard›, Allah'›n Kuran'da bildirdi¤i gibi yer-

yüzünde canl› hiçbir varl›k kalmazd›:

E¤er Allah, insanlar› zulümleri nedeniyle sorguya çekecek

olsayd›, onun üstünde (yeryüzünde) canl›lardan hiçbir fley

b›rakmazd›; ancak onlar› ad› konulmufl bir süreye kadar

ertelemektedir. Onlar›n ecelleri gelince ne bir saat ertele-

nebilir, ne de öne al›nabilirler. (Nahl Suresi, 61)

Senin Rabbin rahmet sahibi (ve) ba¤›fllay›c›d›r. E¤er, ka-

zand›klar›ndan dolay› onlar› (azapla) yakalasayd›, flüp-

hesiz onlara azab› (bir an önce) çabuklaflt›r›rd›. Hay›r,

onlar için bir buluflma zaman› vard›r, onun d›fl›nda asla

baflka bir s›¤›nak bulamayacaklard›r. (Kehf Suresi, 58)

Dolay›s›yla, insanlar hatalar› veya günahlar› ne olursa ol-

sun, hiçbir zaman Allah'›n raz› oldu¤u gibi bir kul olabilmek

için geç kalm›fl de¤ildirler. Çünkü Allah insanlara sürekli yeni

f›rsatlar verir, onlara çeflitli uyar›lar ve hat›rlatmalarda bulu-

nur. ‹nsan yaflam› boyunca ne kadar hata yapm›fl olursa olsun,

din ahlak›ndan ne kadar uzak yaflam›fl olursa olsun samimi

olarak tevbe etti¤i ve samimi bir kalple Allah'a yöneldi¤i tak-

dirde geçmiflte yapt›¤› hatalar›n› düflünmesine gerek yoktur.

Önemli olan bu hatalardan ibret almak, benzerlerini bir daha

yapmamak için ö¤üt almakt›r. Allah kendilerine uyar› geldik-

ten sonra do¤ru yolu bulan salih kullar›n› geçmifllerinden so-

rumlu tutmayaca¤›n› Kuran'da haber vermifltir:

5500

Page 53: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

… Allah geçmiflte olan› ba¤›fllad›. Ama kim tekrarlarsa,

Allah ondan öc alacakt›r. Allah üstün ve güçlü oland›r, öc

sahibidir. (Maide Suresi, 95)

O inkar edenlere de ki: "E¤er vazgeçerlerse geçmiflte

(yapt›klar›) fleyler ba¤›fllanacakt›r. Ama yine dönecek

olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, mu-

hakkak (onlar›n bafl›ndan da) geçmifl olacakt›r. (Enfal

Suresi, 38)

Allah tüm insanlara ö¤üt alan›n ö¤üt alabilece¤i kadar

bir süre tan›r. (Fat›r Suresi, 37) Onlara kendilerini uyar›p kor-

kutacak elçiler gönderir ve bu elçiler vas›tas›yla korkup sa-

k›nmalar› gereken fleyleri bildirir. Ancak tüm bunlara ra¤-

men inkarda direten insanlar da elbette iflledikleri kötülükle-

rin karfl›l›¤›n› göreceklerdir. Rahman ve Rahim olan

Allah'›n tecellilerinin fark›na varmayan, kendisini

hayat› boyunca kuflatan bu tecellileri takdir etmeyip

hamd etmeyen her insan yapt›¤› bu nankörlü¤ün karfl›-

l›¤›n› alacakt›r. Bu elbette Allah'›n adaletinin te-

cellilerinden biridir. Allah Meryem Suresi'nde

flöyle buyurmaktad›r:

De ki: "Kim sap›kl›k içindeyse, Rahman

(olan Allah), ona süre tan›d›kça tan›r; kendile-

rine va'dedileni -ya azab› veya k›yamet saati-

ni- gördükleri zaman art›k kimin yeri (ma-

kam, mevki) daha kötü, kimin aske-

ri- gücü daha zay›fm›fl, ö¤rene-

ceklerdir. (Meryem

Suresi, 75)

Harun Yahya

5511

Page 54: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Kuran-› Kerim, Rabbimiz’in‹nsanlara Rahmetinin Bir Tecellisidir

Kuran-› Kerim Rabbimiz'in tüm insanlara çok büyük bir

lütfu, Rahman ve Rahim s›fatlar›n›n çok üstün bir tecellisidir.

‹nsanlar›n gerçek dini ö¤renebilecekleri ana kaynak Yüce Ku-

ran'd›r. Kuran tüm kainat› yoktan var eden, herfleyin en do¤ru-

sunu bilen, sonsuz rahmet sahibi olan Allah'›n sözüdür. Kuran-

› Kerim'in Rabbimiz'den bir rahmet oldu¤u ayetlerde flu flekil-

de bildirilmektedir:

(Bu Kur'an,) Rahman ve Rahimden indirilmifltir. Bilen bir

kavim için, ayetleri (çeflitli biçimlerde, birer birer) 'fas›llar

halinde aç›klanm›fl' Arapça Kur'an (veya okunan) Kitap't›r.

(Fussilet Suresi, 2-3)

Biz Kitab'› ancak, hakk›nda ihtilafa düfltükleri fleyi onlara

aç›klaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olmas›

d›fl›nda (baflka bir amaçla) indirmedik. (Nahl Suresi, 64)

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onlar›n üzerine bir

flahid getirdi¤imiz gün, seni de onlar üzerinde bir flahid

olarak getirece¤iz. Biz Kitab'› sana, herfleyin aç›klay›c›s›,

Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak

indirdik. (Nahl Suresi, 89)

Andolsun, Biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir

toplulu¤a bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgi-

ye dayanarak onu çeflitli biçimlerde aç›klad›k. (Araf Sure-

si, 52)

Allah'›n insanlara aç›klay›c› kitaplar indirmesi ve hüküm-

lerini bildirip, Yüce Zat›n› tan›tmas›, bilmediklerini en do¤ru

olarak Kendi sözüyle ve hikmetle bildirmesi insanlar için çok

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

5522

Page 55: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 56: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

Page 57: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

büyük bir rahmettir. Allah, insanlara indirdi¤i mukad-

des kitaplar tahrif edilince yeni elçiler göndermifl, fakat

Peygamberimiz (sav)'e vahyetti¤i Kuran'›n kesin olarak k›ya-

mete kadar korunaca¤›n› bildirmifltir.

En son ‹lahi kitap olan Kuran'›n Allah'›n korumas›nda ol-

mas› da yine insanlar için bir rahmettir. Enam Suresi'nde flu fle-

kilde buyurulmaktad›r:

Ya da: "Kitap bize de indirilseydi, elbette onlardan daha

çok do¤ru yolda olurduk" dememeniz (için) iflte size Rabbi-

niz'den apaç›k bir belge, bir hidayet ve bir rahmet gelmifl-

tir. Allah'›n ayetlerini yalanlayandan ve (insanlar›) ondan

al›koyup-çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden

al›koyup-çevirenlere, bu 'engelleme ve çevirmelerinden'

dolay› pek çetin bir azapla karfl›l›k verece¤iz. (Enam Sure-

si, 157)

Kuran, her insan›n anlayabilece¤i, sade ve anlafl›l›r bir üs-

luba, eflsiz hikmete sahiptir. Allah Kuran'›, insanlar›n içinde ya-

z›lanlar› ö¤renmeleri, okuyup anlamalar›, tüm kainat› yoktan

var eden Rabbimiz'i tan›malar›, O'na nas›l kulluk edeceklerini

bilip sak›nmalar› gibi daha birçok hikmetle göndermifltir. Ge-

rek dünya hayat›, gerekse ölümden sonraki hayat ile ilgili ko-

nular, Kuran'da en hikmetli flekilde aç›klanm›flt›r.

Allah, "Andolsun, size (bütün durumlar›n›z› kapsayan)

zikrinizin içinde bulundu¤u bir Kitap indirdik. Yine de ak›l-

lanmayacak m›s›n›z?" (Enbiya Suresi, 10) ayetiyle de bizlere bu

gerçe¤i bildirmektedir. Allah'›n "... Biz Kitap'ta hiçbir fleyi

noksan b›rakmad›k..." (Enam Suresi, 38) ayetiyle de bildirdi¤i

gibi Kuran'da bir insan›n vicdanen araflt›rd›¤› tüm sorular›n ce-

vaplar› vard›r.

Harun Yahya

5555

Page 58: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

5566

Page 59: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

5577

Kuran kesin do¤rular› içeren bir

hidayet rehberidir. Her konu hakk›n-

da Rabbimiz'in Hz. Muhammed (sav)'e

vahyetti¤i en do¤ru bilgileri içerir. Bu ne-

denle yaflamlar›nda sadece Kuran'› ve

Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetini

kendilerine ölçü alan insanlar, Allah'›n

rahmetine ve hidayetine kavuflturulurlar.

Kuran'›n bu özelli¤i ayetlerde flöyle

haber verilmektedir:

fiüphesiz, bu Kuran, en do¤ru yola

iletir ve salih amellerde bulunan

mü'minlere, onlar için gerçekten bü-

yük bir ecir oldu¤unu müjde verir.

(‹sra Suresi, 9)

Bu (Kuran), insanlar için basiret (nu-

ruyla Allah'a yönelten ayet)lerdir,

kesin bilgiyle inanan bir kavim için

de bir hidayet ve bir rahmettir. (Casi-

ye Suresi, 20)

Kendisine rehber olarak Kuran'› ve

Peygamberimiz (sav)'in yolunu seçen bir

insan›n hayat›, di¤er insanlardan çok

farkl› olur. Örne¤in bu insan, s›k›nt›, hu-

zursuzluk, korku, endifle, ümitsizlik, ka-

ramsarl›k gibi ruh hallerinden uzakt›r ya

da bir zorluk karfl›s›nda pani¤e ka-

p›lmaz. Çünkü her an›nda

Allah'›n ayetleri ve Peygambe-

rimiz (sav)'in uygulamalar›

onun için yol gösterici olur.

Page 60: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Karfl›laflt›¤› her olaya mutlaka Allah'›n hükümleri

ile karfl›l›k verir.

Ald›¤› her karar, söyledi¤i her söz, yapt›¤› her ifl Kuran

ahlak›n› yaflad›¤›n›n bir göstergesidir. Bundan dolay› da vicda-

n› daima temiz olur ve bunun getirdi¤i manevi huzur ile yaflar.

Allah'›n Kuran ahlak›n› yaflayanlara rahmetinden bahfletti¤i bu

güzel ruh hali, huzur ve nefle müminler için çok büyük bir ni-

mettir.

Nitekim Rabbimiz Yunus Suresi'nde Kuran'›n "flifa" oldu-

¤unu flöyle bildirmektedir:

Ey insanlar, Rabbiniz'den size bir ö¤üt, sinelerde olana bir

flifa ve müminler için bir hidayet ve rahmet geldi. (Yunus

Suresi, 57)

Allah Kuran'da do¤rularla yanl›fllar› çok aç›k bir flekilde

belirtmifltir. Bu nedenle de vicdanlar›n›n sesini dinleyip, nefis-

lerinin bencil arzular›ndan uzak duran, Allah'›n hükümlerini

uygulamada kesin kararl› olan hidayet ehli kifliler için do¤ruyu

bulmak çok kolayd›r. Kuran her yafltan, her e¤itim seviyesin-

den insan›n rahatl›kla anlayabilece¤i, ö¤ütlerini kavrayabilece-

¤i hikmet dolu bir kitapt›r. Kuran'›n içerdi¤i hükümler ve ayet-

lerde tavsiye edilen güzel ahlak son derece aç›k, anlafl›l›r ve ko-

layd›r.

Allah'›n hidayet verdi¤i, samimi niyetli her insan Ku-

ran'da anlat›lanlar› rahatl›kla anlayabilir ve anlad›klar›n› tüm

tav›rlar›nda ve düflüncelerinde en güzel flekilde uygulayabilir.

Bu da Allah'›n Rahman ve Rahim isimlerinin çok üstün bir te-

cellisidir. Allah Kuran için, "... ‹nsanlar için hidayet olan ve do¤-

ru yolu ve (hak ile bat›l› birbirinden) ay›ran apaç›k belgeleri

(kapsayan)..." (Bakara Suresi, 185) fleklinde buyurmaktad›r.

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

5588

Page 61: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

5599

Page 62: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah Kendi yaratt›¤› insan›n f›trat›na uygun

olarak bildirdi¤i Kuran ahlak›yla merhametini, flefkatini

ve sonsuz rahmetini bizlere gösterir. F›trat›na uygun davran-

mayan, Kuran ahlak›n› yaflamayan her insan, maddi ve en

önemlisi manevi s›k›nt› içinde yaflamaktad›r.

E¤er hak, onlar›n heva (istek ve tutku)lar›na uyacak olsay-

d› hiç tart›flmas›z, gökler, yer ve bunlar›n içinde olan her-

kes (ve herfley) bozulmaya u¤rard›. Hay›r, Biz onlara kendi

flan ve fleref (zikir)lerini getirmifl bulunuyoruz, fakat onlar

kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar. (Müminun Suresi, 71)

Ancak sadece Allah'tan korkup sak›nanlar, O'na gönülden

teslim olanlar, ahiret hayat›n› dünya hayat›na tercih edenler

Kuran'dan ö¤üt al›p düflünürler. Allah baflka ayetlerde de flöy-

le buyurmaktad›r:

Biz sana bu Kuran'› güçlük çekmen için indirmedik, içi tit-

reyerek korku duyanlara ancak ö¤ütle-hat›rlatma (olsun di-

ye indirdik). (Taha Suresi, 2-3)

Bu konu ayn› zamanda Kuran'›n önemli bir s›rr›d›r. Ku-

ran'› anlamak için yüksek bir zekaya ya da yetene¤e sahip ol-

mak de¤il, samimi bir niyete sahip olmak yeterlidir. Zira insa-

na herfleyi kavratacak olan Rahman olan Allah't›r. Allah sami-

mi kullar›na do¤ru yollar› gösterir, onlar›n Kuran ahlak›n› ya-

flamalar›n› ve kurtulufla ermelerini sa¤lar.

Kuran bütün insanlara gönderilmifl bir kitapt›r, ancak yal-

n›zca Allah'tan korkan, ahiret gününe iman eden müminler için

bir hidayet vesilesi olur. Bu da Allah'›n iman eden kullar› üze-

rindeki flefkatinin delillerindendir. Bu konuyla ilgili ayetlerden

baz›lar› flöyledir:

Allah'tan baflka bir hakem mi ar›yay›m? Oysa O, size Kita-

b› aç›klanm›fl olarak indirmifltir. Kendilerine Kitap verdik-

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

6600

Page 63: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

lerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indi-

rilmifl oldu¤unu bilmektedirler. fiu halde, sak›n kuflkuya

kap›lanlardan olma. (Enam Suresi, 114)

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onlar›n üzerine bir

flahid getirdi¤imiz gün, seni de onlar üzerinde bir flahid

olarak getirece¤iz. Biz Kitab› sana, herfleyin aç›klay›c›s›,

Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak

indirdik. (Nahl Suresi, 89)

De ki: "‹man edenleri sa¤lamlaflt›rmak, Müslümanlara bir

müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kuran'›) hak olarak

Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmifltir." (Nahl Suresi, 102)

Bunlar hikmetli Kitab›n ayetleridir; muhsin olanlara bir hi-

dayet ve bir rahmettir. (Lokman Suresi, 2-3)

Ey insanlar, Rabbiniz'den size bir ö¤üt, sinelerde olana bir

flifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi. (Yunus

Suresi, 57)

Ayetlerde de bildirildi¤i gibi Kuran tüm insanl›k alemi için

bir ö¤üt, sak›nan ve muhlis olan Müslümanlar için de bir hida-

yet rehberidir. ‹çerdi¤i üstün hikmet, geçmiflten ve gelecekten

verdi¤i gerçek bilgiler, insanlardaki gafleti ve al›flkanl›k perde-

sini kald›ran üslubu ile benzersiz bir kitapt›r. Ve Kuran'›n bu et-

kisi, vahyedildi¤i günden k›yamete kadar yarat›lm›fl ve yarat›-

lacak olan tüm insanlar için geçerlidir. ‹man sahibi bir insan,

her durumda ve karfl›laflt›¤› her olayda Kuran'›n hükümlerinin

ve Peygamber Efendimiz (sav)'in uygulamalar›n›n rehberli¤in-

de karar verir.

Kuran, Furkan özelli¤i ile müminin do¤ruyu yanl›fltan

ay›rmas›na ve en hay›rl› karar› vermesine vesile olur. Allah'›n

bir ayette de bildirdi¤i gibi "... fiüphesiz, do¤ruluk (rüfld)

sap›kl›ktan apaç›k ayr›lm›flt›r..." (Bakara Suresi, 256) Bu ne-

denle iman eden bir insan Kuran ahlak› ile cahiliye hayat› ara-

Harun Yahya

6611

Page 64: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 65: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

s›nda orta bir yol aramaya çal›flmaz, kesin ve emin olarak

sadece Kuran'a, yani en do¤ru olana uyar.

Kuran'›n, Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›n›n bir tecellisi,

müminlere olan sonsuz flefkatinin bir delili oldu¤unu bilir.

Allah ayetlerde müminlere Kuran ahlak›na s›ms›k› tutunmala-

r›n› buyurmaktad›r:

fiu halde, sana vahyedilene s›ms›k›-tutun; çünkü sen dos-

do¤ru bir yol üzerindesin. Ve flüphesiz o (Kuran), senin ve

kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaks›-

n›z. (Zuhruf Suresi, 43-44)

Page 66: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Her Topluma Bir Uyar›c› Gönderilmesi

Rabbimiz’in Rahman S›fat›n›n

Tecellisidir

Sonsuz merhamet ve flefkat sahibi olan Rabbimiz insan-

lara, kendilerini uyaracak, Allah'›n ve ahiretin varl›¤›n›, haya-

t›n gerçek anlam›n› bildirecek elçiler gönderir. Elçiler insanla-

r› hidayet yoluna sevk etmek için tüm hayatlar› boyunca çok

samimi bir mücadele yürütürler. ‹nsanlar› cahiliye hayat›n-

dan kurtar›p hidayetlerine vesile olmak için tüm imkanlar›n›

sonuna kadar kullan›rlar. Kuran'da bu konuda verilen örnek-

lerden biri Hz. Nuh'un kavmine yapt›¤› tebli¤dir. Hz. Nuh

kavmine Allah'›n varl›¤›n›, sonsuz güç ve kudretini tebli¤

edip onlar› sapk›n dinlerinden uzaklaflt›rmak için çok büyük

bir emek sarf etmifltir. Bunun için türlü yöntemler kullanm›fl,

kavminin inkar eden sözleri, asi tav›rlar› bu k›ymetli insan›

hiçbir flekilde engellememifl, o, Allah'›n emrini büyük bir ka-

rarl›l›kla yerine getirmifltir. Ancak kavmi inkarda diretmifltir.

Ayetlerde flu flekilde bildirilir:

Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz da-

vet edip-durdum. Fakat davet etmem, bir kaç›fltan baflka-

s›n› artt›rmad›. Do¤rusu ben, onlar› ba¤›fllaman için her

davet ediflimde, onlar parmaklar›n› kulaklar›na t›kad›lar,

örtülerini bafllar›na çektiler ve büyüklük taslad›kça bü-

yüklük gösterip-direttiler. Sonra onlar› aç›ktan a盤a da-

vet ettim. Daha sonra (davam›) onlara aç›kça ilan ettim ve

kendilerine gizli gizli yollarla yanaflmak istedim." (Nuh

Suresi, 5-9)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

6644

Page 67: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

6655

Page 68: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

6666

Page 69: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

6677

Page 70: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

6688

Page 71: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Peygamberlerin bu samimi gayretleri iman edenler için

çok büyük bir lütuf, Rabbimiz'in kullar›na olan sevgisinin çok

güzel bir tecellisidir. Elçi Allah'tan bir rahmet olarak inkarc›-

larla mücadele etmekte, hiçbir karfl›l›k beklemeksizin insanla-

r›n ahiret hayatlar›na vesile olmaya çal›flmaktad›r.

Ayetlerde Allah'›n elçi göndererek insanlara rahmet etti-

¤i flu flekilde bildirilmektedir:

Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden

onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulun-

mufltur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onlar›

ar›nd›r›yor ve onlara Kitab› ve hikmeti ö¤reti-

yor. Ondan önce ise onlar apaç›k bir sap›kl›k

içindeydiler. (Al-i ‹mran Suresi, 164)

Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi

okuyacak, sizi ar›nd›racak, size Kitap ve hik-

meti ö¤retecek ve bilmediklerinizi bildire-

cek bir elçi gönderdik. (Bakara Suresi, 151)

Sak›n›p rahmete kavuflman›z için, içinizden

sizi uyar›p korkutacak bir adam arac›l›¤› ile

bir zikir (kitap) gelmesine mi flaflt›n›z? (Araf Su-

resi, 63)

Kat›m›z'dan bir emir ile; do¤rusu Biz, (insanlara

elçi) gönderenleriz. Rabbinden bir rahmet olarak.

fiüphesiz O, iflitendir, bilendir. (Duhan Suresi, 5-6)

Biz seni alemler için yaln›zca bir rahmet olarak

gönderdik. (Enbiya Suresi, 107)

Harun Yahya

6699

Page 72: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah'›n mübarek elçileri dünya üzerindeki en güvenilir,

en dürüst, en güzel huylu, en üstün ahlakl›, en ak›ll›, basiretli ve

ferasetli, en cesur, en sab›rl› insanlard›r. Elçilerin tüm insanlar

üzerinde güven uyand›ran, hay›rl›, samimi ve gayretli kimseler

olarak yarat›lmalar› Allah'›n insanlara çok büyük bir lütfudur.

Gönderildikleri topluma hay›r getiren, onlar› Allah'›n yoluna

davet eden örnek ahlaka sahip peygamberler, insanlar› Allah'›n

ayetleriyle uyarmakta, kötü fiillerden men etmekte, iyili¤i ve

do¤rulu¤u tavsiye etmektedirler. Dünya hayat›n›n geçicili¤ini,

sonsuz ahiret hayat›n›n ise gerçek hayat oldu¤unu insanlara ha-

t›rlatmaktad›rlar. Her topluma mutlaka bir elçi gönderilmesi de

Rabbimiz'in insanlar üzerinde bir rahmetidir. Hiçbir topluluk

yoktur ki Allah'›n risaletiyle muhatap olmas›n, Allah'›n ve ahi-

ret gününün varl›¤›yla uyar›l›p korkutulmas›n. Kuran ayetle-

rinde her toplumun mutlaka bir elçi arac›l›¤›yla uyar›ld›¤› flöy-

le bildirilmektedir:

fiüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyar›c›

olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir

uyar›c› gelip-geçmifl olmas›n. (Fat›r Suresi, 24)

(Musa'ya) Seslendi¤imiz zaman da, sen Tur'un yan›nda

de¤ildin. Ancak Rabbinden bir rahmet olmak üzere sen-

den önce kendilerine bir uyar›c› gelmemifl olan bir kavmi

uyarman için (gönderildin). Umulur ki, ö¤üt al›p düflü-

nürler diye. (Kasas Suresi, 46)

Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hay›r; o, Rab-

binden olan bir hakt›r; senden önce kendilerine bir uya-

r›c› gelmemifl bir kavmi uyarman için (onu sana indir-

dik). Umulur ki hidayet bulurlar. (Secde Suresi, 3)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

7700

Page 73: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

"Andolsun, Biz her ümmete: 'Allah'a kulluk edin ve ta-

¤uttan kaç›n›n' (diye tebli¤ etmesi için) bir elçi gönder-

dik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, on-

lardan kiminin üzerine sap›kl›k hak oldu. Art›k, yeryü-

zünde dolafl›n da yalanlayanlar›n u¤rad›klar› sonucu gö-

rün." (Nahl Suresi, 36)

Ey Kitap Ehli, elçilerin aras› kesildi¤i dönemde: "Bize

müjdeci de, bir uyar›c› da gelmedi" demenize (f›rsat kal-

mas›n) diye size apaç›k anlatan elçimiz geldi. Böylece

müjdeci de, uyar›c› da gelmifltir art›k. Allah herfleye güç

yetirendir. (Maide Suresi, 19)

Elçiler, gönderildikleri toplumlar için çok büyük bir lütuf

olmufl, insanlara bilmediklerini ö¤retmifl, güzel bir hayat ya-

flaman›n, huzur, güvenlik, bar›fl ve adalet dolu bir hayat›n na-

s›l mümkün olabilece¤ini anlatm›fllard›r. Ancak Kuran'da bil-

dirilen "... Bunlar Kitab'›n ayetleridir. Ve sana Rabbinden

indirilen hakt›r. Ancak insanlar›n ço¤u iman etmezler."

(Rad Suresi, 1) ayetinin bir tecellisi olarak, tarih boyunca elçi-

lerin kendileri için ne kadar büyük bir rahmet oldu¤unu tak-

dir edebilen ve samimi imana yönelen çok az say›da insan ol-

mufltur. ‹nkar edenler iman› hiç kabul etmezlerken, bir k›s›m

insanlar da vicdanlar›nda elçilerin anlatt›klar›na kanaat getir-

dikleri halde, Kuran'da bildirilen gerçek samimiyeti yaflama-

ya yanaflmam›fllard›r. Buna ra¤men elçiler Kuran'da Hz. Mu-

hammed (sav) için "Sen fliddetle arzu etsen bile, insanlar›n

ço¤u iman edecek de¤ildir." (Yusuf Suresi, 103) ayetiyle bil-

dirildi¤i gibi, insanlar›n iman etmelerini içten arzu etmifl,

dünyada ve ahirette nimete kavuflmalar›, olabilecek en güzel

Harun Yahya

7711

Page 74: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

7722

ve en mutlu hayat› yaflayabilmeleri için çok sa-

mimi bir çaba harcam›fllard›r. Elçilerin, çevrele-

rindeki insanlar›n iman etmelerinden, dünya-

da ve ahirette mutlu olmalar›ndan flahsi hiçbir

menfaatleri olmad›¤› halde, samimi Allah korku-

lar› ve üstün ahlaklar› nedeniyle yaflamlar›n› Rab-

bimiz'in bu emrini en güzel flekilde yerine getir-

me gayretiyle geçirmifllerdir.

‹nsanlara iman› ve din ahlak›n› sevdirebil-

mek için çok büyük zorluklarla karfl› karfl›ya kal-

m›fl, çok s›k›nt›l› olaylarla denenmifllerdir. Ancak

hiçbir zorluk karfl›s›nda y›lmam›fl, Allah'›n yard›-

m› ve deste¤iyle büyük bir cesaret örne¤i sergile-

mifl ve sonucunda da Allah'›n izniyle galip gelen

daima onlar olmufllard›r:

Allah, yazm›flt›r: "Andolsun, Ben galip gele-

ce¤im ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en

büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olan-

d›r. (Mücadele Suresi, 21)

Kim Allah'›, Resûlü'nü ve iman edenleri dost

(veli) edinirse, hiç flüphe yok, galip gelecek

olanlar, Allah'›n taraftarlar›d›r. (Maide Sure-

si, 56)

Kullar›na karfl› sonsuz merhamet sahibi olan

Allah her insan› do¤ru yola elçileri arac›l›¤›yla ça-

¤›rmakta, hidayet yolunu bulmas› için türlü

hat›rlatmalarda bulunmaktad›r.

Page 75: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

7733

Page 76: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Her insana ö¤üt alabilece¤i kadar vakit verilmekte, do¤rular

türlü flekillerde anlat›lmakta, herkes hak etti¤i ile karfl›l›k gör-

mektedir. Dünya hayat›ndaki hat›rlatmalar ve uyarmalar ger-

çekleflmeden hiçbir toplumun y›k›ma u¤rat›lmayaca¤› da yi-

ne ayetlerde haber verilmifltir. Sonsuz adalet sahibi olan Rab-

bimiz flu flekilde buyurmaktad›r:

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

7744

Page 77: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmifl) bir kitap olmak-

s›z›n hiçbir ülkeyi y›k›ma u¤ratmad›k. (Hicr Suresi, 4)

Bu, halk› habersizken, Rabbinin ülkeleri zulüm ve helak

edici olmad›¤›ndand›r. (Enam Suresi, 131)

Senin Rabbin, 'ana yerleflim merkezlerine' onlara ayetle-

rimizi okuyan bir elçi göndermedikçe flehirleri y›k›ma

u¤rat›c› de¤ildir. Ve Biz, halk› zulmeden flehirlerden bafl-

kas›n› da y›k›ma u¤rat›c› de¤iliz. (Kasas Suresi, 59)

7755

Page 78: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Herfleyin Kaderde Yaz›l› Olmas›

Allah'›n Sonsuz Merhametinin

Bir Tecellisidir‹nsan›n tüm hayat›n›n Allah'›n tespit etti¤i bir kader üzere

gelifliyor olmas›, Rabbimiz'in büyük bir lütfu, Rahman ve Ra-

him s›fat›n›n çok güzel bir tecellisidir. Kader s›rr›na vak›f olan

müminler, karfl›laflt›klar› zorluklara büyük bir flevk ve nefleyle

sab›r gösterirler. Onlar, Allah'›n herfleyi bir hay›r üzere yaratt›-

¤›n› ve bafllar›na gelenlerin sadece Allah'›n dilemesiyle gerçek-

leflti¤ini bilirler. ‹nsanlar›n hayatlar›n› tüm ayr›nt›lar›yla yara-

tan Allah't›r. En'am Suresi'nde yeryüzünde meydana gelen kü-

çük büyük tüm olaylar›n Allah'›n dilemesiyle gerçekleflti¤i flu

flekilde bildirilir:

Gayb›n anahtarlar› O'nun Kat›ndad›r, O'ndan baflka hiç

kimse gayb› bilmez. Karada ve denizde olanlar›n tümünü

O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düflmez; yerin ka-

ranl›klar›ndaki bir tane, yafl ve kuru d›flta olmamak üzere

hepsi (ve herfley) apaç›k bir kitaptad›r. (En'am Suresi, 59)

‹nsan, zamana ba¤l› yaflayan ve olaylar› sadece yaflad›¤›

andan bakarak de¤erlendirebilen bir varl›kt›r. Ve insan, gelece-

¤i bilemedi¤i için karfl›laflt›¤› olaylardaki uzun vadeli hikmetle-

ri, güzellikleri ve hay›rlar› da her zaman göremeyebilir. Fakat

zaman› yaratan, dolay›s›yla zamandan münezzeh olan Allah,

zamana ba¤›ml› olan tüm varl›klar›n hayatlar›n› "zaman›n d›-

fl›ndan" görüp bilmektedir. Bu, kader gerçe¤idir. Kader,

Allah'›n geçmifl ve gelecek tüm olaylar› tek bir an olarak bilme-

sidir. Yani "sonucu bilinmeyen olaylar" sadece, bizim için birer

"bilinmez"dir. Allah bizim bilemedi¤imiz bu olaylar›n tümünü

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

7766

Page 79: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

bilir. Bu nedenle de insan›n imtihan›, asl›nda bafl› ve

sonu belli olan bir imtihand›r. Geçmifl, gelecek ve içinde ya-

flad›¤›m›z an Allah Kat›nda birdir; hepsi olup bitmifltir. Biz ise

bu olaylar› ancak zaman› geldi¤inde yaflayarak ö¤reniriz. (De-

tayl› bilgi için Bkz. Zamans›zl›k ve Kader Gerçe¤i, Harun Yahya, Vu-

ral Yay›nc›l›k)

Müslümanlar›n dünya ve ahiret hayat›ndaki tüm zorlukla-

ra ve denemelere güzel bir sab›r göstermelerine vesile olan da

iflte bu kader ilmidir. ‹man edenler "Allah'›n izni olmaks›z›n

hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah'a iman

ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, herfleyi bilen-

dir." (Te¤abün Suresi, 11) ayetinde de bildirildi¤i gibi, bafllar›na

gelen herfleyin bir kader üzere gerçekleflti¤ini bilmenin rahatl›-

¤›n› yaflarlar. ‹man etmeyenler kader ilmine vak›f olmamalar›

nedeniyle s›k›nt›, stres, huzursuzlukla bo¤uflurlarken, Müslü-

manlar Rabbimiz'den bir rahmet olarak huzur içinde hayatlar›-

n› sürdürürler. Hayatlar›n›n her an›n›n sonsuz merhamet sahi-

bi olan Rabbimiz'in diledi¤i flekilde gerçekleflti¤ini, herfleyin

büyük hay›r ve güzelliklerle yarat›ld›¤›n› bilmenin güveni için-

dedirler. Ancak bu, iman edenlerin hayatlar›nda hiç zorluk ve

s›k›nt› olmad›¤› anlam›na gelmemelidir.

Müminler dünyada her türlü s›k›nt› ve zorlukla karfl›lafla-

bilirler, mallar›n› kaybedebilirler, fiziksel olarak zay›f düflebilir-

ler, hastalanabilir, yaralanabilir, ölebilir veya öldürülebilirler.

Onlar›n fark›, bafllar›na gelen her zorlu¤un Allah'tan gelen bir

deneme oldu¤unu bilmeleri ve her birini Allah'›n Rahman ve

Rahim s›fatlar›n›n güzel bir tecellisi olarak kabul etmeleridir.

Çünkü bu denemeler karfl›s›nda gösterdikleri güzel ahlak›n

Allah Kat›nda çok de¤erli oldu¤unu bilirler. Bu, müminlere has

bir zevktir. Müslümanlar bu tip s›k›nt›lar karfl›s›nda hüzün,

Harun Yahya

7777

Page 80: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

stres, ac›, panik, kor-

ku gibi duygular yafla-

mazlar. Çünkü Yüce Allah'›n,

yaratt›¤› ve fler olarak görünen tüm

olaylar› da Müslümanlar›n hayr›na çevi-

rece¤ini bilirler. Allah bunlarla iman

eden kullar›n› denemeden geçirir ve gös-

terdikleri sabr›n karfl›l›¤›n› da hem dün-

yada, hem de ahirette kat kat fazlas›yla

verir. Ve Müslümanlar bu k›sa imtihan

dönemi sonucunda sonsuz bir cennet ha-

yat› ile mükafatland›r›l›rlar. Allah bir

ayette müminlere, "… Allah, kafirlere

müminlerin aleyhinde kesinlikle yol

vermez." (Nisa Suresi, 141) fleklinde bil-

dirmifltir. Allah'a dayan›p güvenen bir

insan, art›k hiçbir korku ve mahzunluk

yaflamayacakt›r. Bu, Allah'›n kullar› üze-

rindeki flefkatinin bir delilidir:

fiüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah't›r"

deyip sonra do¤ru bir istikamet tuttu-

ranlar (yok mu); art›k onlar için kor-

ku yoktur ve onlar mahzun olma-

yacaklard›r. (Ahkaf Suresi, 13)

Page 81: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Hay›r, kim

(güzel davran›fl

ve) iyilikte bulunarak

kendisini Allah'a teslim

ederse, art›k onun Rabbi Kat›nda ecri

vard›r. Onlar için korku yoktur ve on-

lar mahzun olmayacaklard›r. (Bakara

Suresi, 112)

Haberiniz olsun; Allah'›n velileri, on-

lar için korku yoktur, mahzun da ol-

mayacaklard›r. Onlar iman edenler ve

(Allah'tan) sak›nanlard›r. Müjde, dün-

ya hayat›nda ve ahirette onlar›nd›r.

Allah'›n sözleri için de¤ifliklik yoktur.

‹flte büyük 'kurtulufl ve mutluluk' bu-

dur. (Yunus Suresi, 62-64)

Allah baflka ayetlerinde de Kendisi'ne

inanan ve teslim olan kullar›n›n asla kopma-

yacak bir "kulba" yap›flt›klar›n› bildirmifltir:

Kim ihsanda bulunan (biri) olarak

yüzünü (kendini) Allah'a teslim eder-

se, art›k gerçekten o kopmayan bir

kulba yap›flm›flt›r. Bütün ifllerin so-

nu Allah'a var›r. (Lokman

Suresi, 22)

Page 82: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

8800

Dinde zorlama (ve bask›)

yoktur. fiüphesiz, do¤ruluk

(rüfld) sap›kl›ktan apaç›k ayr›l-

m›flt›r. Art›k kim ta¤utu tan›may›p

Allah'a inan›rsa, o, sapasa¤lam bir

kulba yap›flm›flt›r; bunun kopmas›

yoktur. Allah, iflitendir, bilendir.

(Bakara Suresi, 256)

‹man edenlerin zorluklar ve s›k›n-

t›lar karfl›s›nda gösterdikleri flevkli, ne-

fleli ve güçlü karakter Allah'a, kadere

ve ahirete iman›n, tevekkülün ve tesli-

miyetin bir sonucudur. Peygamberle-

rin ve salih müminlerin hayatlar›nda

bu gücün ve tevekkülün çok güzel ör-

nekleri bulunmaktad›r. Kuran'da zor-

luk zamanlar›nda gösterilen güçlü ka-

raktere önemli bir örnek, Firavun'un

kavminde büyücü iken Hz. Musa'n›n

dinine iman eden ve bundan sonra Fi-

ravun'un öldürme tehdidi karfl›s›nda

üstün ahlak gösteren müminlerdir.

Ayetlerde Firavun'un iman eden

bu müminleri ölümle ve iflkenceyle

korkutmaya çal›fl›p, do¤ru yollar›ndan

engellemek için u¤raflt›¤› bildirilir. Fa-

kat o, ordusunun ve maddi gücünün

onlar› korkutaca¤›n› zannederek çok

büyük bir hüsrana u¤ram›flt›r. Çünkü

müminler Firavun'a verdikleri cevapta,

yaln›zca Allah'tan korktuklar›n› ve bafl-

Page 83: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

8811

lar›na bir zorluk geldi¤inde O'na

yönelip döndüklerini ifade etmifller-

dir. Bu kifliler Firavun'un tüm tehditle-

rine ra¤men Allah'a iman›n verdi¤i tes-

limiyet ve tevekkülle bu yoldan dönme-

lerinin mümkün olmad›¤›n› bildirmifl-

lerdir:

(Firavun) Dedi ki: "Ben size izin

vermeden önce O'na inand›n›z öyle

mi? fiüphesiz o, size büyüyü ö¤re-

ten büyü¤ünüzdür. O halde ben de

sizin ellerinizi ve ayaklar›n›z› çap-

raz olarak kesece¤im ve sizi hurma

dallar›nda salland›raca¤›m. Siz de

elbette, hangimizin azab› daha flid-

detliymifl ve daha sürekliymifl ö¤-

renmifl olacaks›n›z."

Dediler ki: "Bize gelen apaç›k delil-

lere ve bizi yaratana seni asla 'tercih

edip-seçmeyiz." Neyde hükmünü

yürütebileceksen, durmaks›z›n

hükmünü yürüt; sen, yaln›zca bu

dünya hayat›nda hükmünü yürüte-

bilirsin."

"Gerçekten biz Rabbimiz'e iman

ettik; günahlar›m›z› ve sihir dola-

y›s›yla bizi Kendisi'ne karfl› zorla-

yarak-sürükledi¤in (suçumuzu)

ba¤›fllas›n. Allah, daha hay›rl›d›r

ve daha süreklidir." (Taha Suresi,

71-73)

Page 84: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Müminler ‹çin Herfleyin Hay›rla

Yarat›lmas› Allah'›n Sonsuz

Rahmetinin Tecellisidir

Her insan›n hayat›nda zor ve s›k›nt›l› anlar vard›r. Kuran

ahlak›ndan uzak yaflayan insanlar›n ço¤u bu zor anlar› huzur-

suzluk, üzüntü ve s›k›nt› duygular› içerisinde geçirirler. Dün-

ya hayat›nda denemeden geçirildiklerini düflünmedikleri,

Allah'a ve O'nun yaratt›¤› kaderin kusursuzlu¤una iman etme-

dikleri için, karfl›laflt›klar› olaylar›, çektikleri zorluklar› bafl›bofl

geliflen olaylar olarak görürler. Bu ise daha çok azap çekmele-

rine neden olur. ‹man etmedikleri için zaten dünyada geçirdik-

leri her an kendi aleyhlerine ifllemektedir. Müminler ise,

Allah'›n dünya hayat›nda kendileri için yaratt›¤› zorluklar›n

birer imtihan oldu¤unu bilirler. Bu denemelerin, salih Müslü-

manlar ile "kalplerinde hastal›k bulunan" ve samimi olarak

iman etmeyen kiflilerin ayr›lmas› için özel olarak yarat›ld›¤›n›n

fark›ndad›rlar. Çünkü Allah Müslümanlar› dünya hayat›nda

türlü flekillerde deneyece¤ini ve do¤ru olanlarla olmayanlar›

birbirinden ay›rt edece¤ini Kuran'da flöyle vaat etmifltir:

Yoksa siz, Allah, içinizden cehd edenleri (çaba harcayan-

lar›) belirtip-ay›rdetmeden ve sabredenleri de belirtip-

ay›rdetmeden cennete girece¤inizi mi sand›n›z? (Al-i ‹m-

ran Suresi, 142)

Allah, murdar olan›, temiz olandan ay›rdedinceye kadar

müminleri, sizin kendisi üzerinde bulundu¤unuz du-

rumda b›rakacak de¤ildir… (Al-i ‹mran Suresi, 179)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

8822

Page 85: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

8833

Page 86: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Bu konuyla ilgili olarak Kuran'da, Peygamberimiz (sav)

döneminde yaflanan flöyle bir olay örnek verilmifltir:

‹ki toplulu¤un karfl› karfl›ya geldi¤i gün, size isabet eden

ancak Allah'›n izniyle idi. (Bu, Allah'›n) mü'minleri ay›r-

detmesi; Münaf›kl›k yapanlar› da belirtmesi içindi…

(Al-i ‹mran Suresi, 166-167)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

8844

Page 87: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Ayetlerde de bildirildi¤i gibi Peygamberimiz (sav) dö-

neminde Müslümanlar zorlu bir mücadele içinde deneme-

den geçirilmifllerdir. Ancak bu olaylar da Allah'›n izniyle ger-

çekleflmifl ve müminlere zarar vermeye çal›flan münaf›klar›n

ortaya ç›kmalar›na vesile olmufltur. Yani sonucu, müminler

için -her zaman oldu¤u gibi- hayra dönmüfltür.

Harun Yahya

8855

Page 88: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Müminler herfleyin Allah'›n takdir etti¤i bir kader üzere

geliflti¤ini bildikleri için kötü gibi görünen bir olay› ya da zor-

luk an›n›, samimiyetlerini, Allah'a olan ba¤l›l›klar›n› ve te-

vekküllerini göstermek için güzel bir f›rsat olarak de¤erlendi-

rirler. Dünyada hem zorluklarla hem de nimetlerle denendik-

lerini asla ak›llar›ndan ç›karmazlar. Bu güzel ahlaklar›n›n ve

teslimiyetlerinin bir sonucu olarak Allah kötü gibi görünen

olaylar› ve zorluklar› salih kullar›n›n lehine çevirir. Çünkü

Rahman ve Rahim olan Allah iman sahibi kullar›n› hidayet

yoluna ulaflt›rmak, cennetine almak ve sonsuz nimetlerle mü-

kafatland›rmak ister. Bu nedenle de söz konusu zorluk anlar›

müminler için çok k›ymetli, dikkatle de¤erlendirilmesi gere-

ken önemli zamanlard›r.

Kuran ahlak›n›n yaflanmad›¤› toplumlarda en çok çeki-

nilen konulardan bir tanesi hata yapmakt›r. Çünkü hata ya-

pan kifli toplumun gözünde küçük düfler ve genellikle de alay

konusu edilir. Veya kendisi aç›s›ndan önemli gördü¤ü baz›

f›rsatlar› kaç›rabilir. Bu yüzden cahiliye bireyleri aras›nda ha-

ta yapmak adeta korkulu bir rüya haline gelmifltir. Oysa Ku-

ran ahlak›nda durum oldukça farkl›d›r. Bir Müslüman hata-

n›n da Allah'tan büyük hay›r ve hikmetlerle yarat›ld›¤›n›n,

Rahman olan Allah'›n bir lütfu oldu¤unun bilincindedir. Ön-

celikle bilir ki, Müslümanlar insanlar› yapt›klar› hatalar ile

de¤erlendirmezler. Hatan›n kaderde oldu¤unu, müminin ha-

tas›ndan dolay› piflmanl›k duyup düzeltmek isteyece¤ini bi-

lir, ona karfl› flefkat ve merhamet duyarlar. Bununla birlikte

mümin bir hataya düfltü¤ünde samimi olarak düflünüp yan-

l›fll›¤›n› anlar; Allah korkusu ve vicdan› onu hemen harekete

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

8866

Page 89: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

geçirir. Hatas›n› telafi etmek için çal›fl›r. Sonsuz merhamet sa-

hibi olan Allah'a dua ve tevbe eder. Müminin hata yapt›¤›nda

duydu¤u piflmanl›k da yine kendisi için hay›rl›d›r. Çünkü bu,

cahiliyenin yaflad›¤› s›k›nt›l› bir piflmanl›k de¤il, bir daha ay-

n› hatay› tekrarlamamaya yönelik bir karardan ibarettir. Bu

durumda müminin gösterdi¤i teslimiyet, tevekkül ve tüm

olaylar›n kaderinde oldu¤unu bilerek hareket etmesi çok

önemlidir. Böylece Allah'a olan yak›nl›¤› çok daha fazla artar.

Bakara Suresi'nin 216. ayetinde Allah, "fler" olarak görü-

len baz› fleylerin insanlar için hay›r getirebilece¤ini bildirmi-

fltir. Ancak bunun yan›s›ra ayn› ayette insanlar›n sevdikleri

fleylerin kendileri için "fler" olabilece¤ini de haber vermifltir.

Kuran'da bu konuyla ilgili verilen bir örnek, cimrilik yapan

iman etmemifl zengin kiflilerin konumlar›d›r. ‹man etmeyen-

lerin, cimrili¤i kurnazl›k zannetmeleri ve Allah yolunda kul-

lanmad›klar› zenginliklerinin kendileri için bir fayda getire-

ce¤ini sanmalar› çok büyük bir gaflettir. Çünkü Allah, böyle

bir zenginli¤in, sahipleri için "fler" oldu¤unu ve ahirette ken-

dilerine azap nedeni olaca¤›n› Kuran'da bildirmifltir:

Allah'›n bol ihsan›ndan kendilerine verdi¤i fleylerde cim-

rilik edenler, bunun kendileri için hay›rl› oldu¤unu san-

mas›nlar. Hay›r; bu, onlar için flerdir. K›yamet günü cim-

rilik ettikleriyle tasmaland›r›lacaklard›r... (Al-i ‹mran Su-

resi, 180)

Müminlerin ise "mal›-mülkü" de¤erlendirifl flekli iman

etmeyenlerin bozuk anlay›fl›ndan tamamen farkl›d›r. Ku-

ran'da emredildi¤i gibi davranan bir mümin için, mülk sahi-

bi olmak hayat›nda önemli bir yer tutmaz. Mal tutkusu, y›¤-

Harun Yahya

8877

Page 90: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

8888

Page 91: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ma h›rs› gibi iman etmeyenlere öz-

gü davran›fllar›n hiçbiri müminlerin

üstün ahlak›nda görülmez. Çünkü

mümin tüm yaflam›n› Allah'›n r›za-

s›n› kazanmaya adam›flt›r. Bu se-

bepten dolay› mallar›n› da Allah yo-

lunda kullan›r ve nefsinin bencil

tutkular›na asla kap›lmaz; dünyevi

ç›karlara de¤il, her zaman ahirette

kazanaca¤› güzelliklere yönelir. ‹flte

böyle hereket eden müminler Allah

Kat›nda üstün k›l›nm›flt›r. Ve Allah

onlar› Kuran'da flöyle müjdeler:

Hiç flüphesiz Allah, müminler-

den karfl›l›¤›nda onlara mutla-

ka cenneti vermek üzere, canla-

r›n› ve mallar›n› sat›n alm›flt›r.

Onlar Allah yolunda savafl›rlar,

öldürürler ve öldürülürler; (bu,)

Tevrat'ta, ‹ncil'de ve Kuran'da

O'nun üzerine gerçek olan bir

vaaddir. Allah'tan daha çok ah-

dine vefa gösterecek kimdir? fiu

halde yapt›¤›n›z bu al›flveriflten

dolay› sevinip müjdelefliniz. ‹fl-

te büyük kurtulufl ve mutluluk

budur. (Tevbe Suresi, 111)

Bu gerçe¤in fark›nda olan pey-

Harun Yahya

8899

Page 92: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

gamberler, elçiler, salih müminler tarih boyunca kendilerine

nimet olarak verilen mal›n asl›nda Allah'a ait oldu¤unu bile-

rek hareket etmifller; tüm servetlerini ve zenginliklerini

Allah'› raz› edecek flekilde kullanm›fllard›r. Örne¤in, ayette

belirtildi¤i üzere müminler, "... mala olan sevgilerine ra¤men

onu yak›nlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalm›fla, iste-

yip-dilenene ve kölelere" (Bakara Suresi, 177) verecek bir ah-

laka ve merhamete sahiptirler. Ayr›ca müminler baz› insanla-

r›n yapt›¤› gibi gösterifl olarak de¤il, tam tersine "... yaln›zca

Allah'›n r›zas›n› kazanmak ve imanlar›n› köklefltirip-güç-

lendirmek için" (Bakara Suresi, 265) infak ederler. Dolay›s›y-

la mallar›ndan bir eksilme oldu¤u zaman da cahiliyenin tep-

kilerinin tam tersi olarak, bunun Allah'›n bir imtihan› oldu¤u-

nun bilincinde hareket ederler, sabrederler ve hay›r gözüyle

bakarlar. ‹nananlar›n böyle bir durumda nas›l bir tav›r göster-

dikleri Kuran'da flöyle bildirilmifltir:

De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'›m, diledi¤ine mülkü ve-

rirsin ve diledi¤inden mülkü çekip-al›rs›n, diledi¤ini az-

iz k›lar, diledi¤ini alçalt›rs›n; hay›r Senin elindedir. Ger-

çekten Sen, herfleye güç yetirensin." (Al-i ‹mran Suresi,

26)

Ayetlerde kullar›na karfl› lütuf sahibi olan Rabbimiz'in

Kendi yolunda infak eden, mal›ndan harcayan Müslümanlara

verece¤i karfl›l›k bildirilmifltir. Sebe Suresi'nin 39. ayetinde

Allah müminlere "ne infak ederlerse yerine bir baflkas›n› vere-

ce¤ini" vaat etmifltir. Bu Rabbimiz'in rahmetinin en güzel te-

cellilerindendir. Allah'›n r›zas›n› herfleyin üzerinde tutan,

dünya hayat›n›n geçicili¤inin fark›nda olup sadece ahiret gü-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

9900

Page 93: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

zelli¤ini uman iman sahiplerinin Allah yo-

lunda yapt›klar› harcamalar sonucunda

alacaklar› karfl›l›k ayetlerde flöyle haber verilmektedir:

Mallar›n› Allah yolunda infak edenlerin örne¤i ye-

di baflak bitiren, her bir baflakta yüz tane bulunan

bir tek tanenin örne¤i gibidir. Allah, diledi¤ine kat kat

art›r›r. Allah (ihsan›) bol oland›r, bilendir. (Bakara Sure-

si, 261)

E¤er Allah'a güzel bir borç verecek olursan›z, onu sizin

için kat kat art›r›r ve sizi ba¤›fllar. Allah fiekûrdur (flükrü

kabul edip çok ihsan eden), Halimdir (cezay› vermekte

acele etmeyendir). (Te¤abün Suresi, 17)

De ki: "fiüphesiz benim Rabbim, kullar›ndan r›zk› dile-

di¤ine geniflletip-yayar ve ona k›sar da. Her neyi infak

ederseniz, O (Allah), yerine bir baflkas›n› verir; O, r›z›k

verenlerin en hay›rl›s›d›r." (Sebe Suresi, 39)

‹nfak eden Müslüman, ayetlerde de bildirildi¤i gibi

sonsuz lütuf sahibi olan Rabbimiz'den kat kat fazla-

s›yla karfl›l›k bulacakt›r. Üstelik inananlar çok iyi

bilirler ki, inkarc›lar›n mallar› onlara dünyada fayda

de¤il, tam aksine bir azap konusu olacakt›r. Bu,

Allah'›n vaadidir. Ayette flöyle buyrulur:

fiu halde onlar›n mallar› ve çocuklar› seni

imrendirmesin. Allah bunlarla ancak onlar›

dünya hayat›nda azabland›rmak

ve canlar›n›n inkar içindeyken

zorlukla ç›kmas›n› ister. (Tevbe Su-

resi, 55)

Harun Yahya

9911

Page 94: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Acizliklerin ve Hastal›klar›n Yarat›lmas›

Allah'›n Sonsuz Merhametindendir

Cahiliye ahlak›n› yaflayan insanlar bafllar›na gelen her s›-

k›nt›y›, zorlu¤u ya da hastal›¤› bir felaket olarak de¤erlendi-

rirler. Bu s›k›nt›lar›n kurulu düzenlerini bozdu¤unu, hayatla-

r›n› altüst etti¤ini düflünürler. Çünkü bu insanlar sürekli ge-

lece¤e yönelik planlar yapar ve hayatlar›n›n da kendi planla-

d›klar› flekilde geliflmesini beklerler. Onlar›n planlar›nda ani

bir hastal›¤›n ya da bir kazan›n yeri yoktur. Hatta birço¤u,

sa¤l›kl› bir bedene sahipken -her gün binlerce kiflinin bafl›na

gelebilen- bu tarz olaylarla karfl› karfl›ya gelebilece¤ini dü-

flünmemifltir bile. Bu yüzden de Kuran ahlak›ndan uzak ya-

flayan insanlar böyle bir durum olufltu¤unda hemen isyankar

bir tutum içine girerler. Niçin bafllar›na böyle bir olay›n geldi-

¤ini sorgulayan bir üslupla kader gerçe¤ine son derece ters

bir davran›fl gösterirler.

Kader gerçe¤ini kavrayamam›fl olan bu insanlar, bafllar›-

na gelen bir hastal›¤›n sebebi olarak yaln›zca virüsleri veya

mikroplar› görürler. Yine ayn› flekilde bir trafik kazas› geçir-

diklerinde, bunun tek sebebinin kötü araba kullanan bir insan

oldu¤unu zannederler. Halbuki gerçek böyle de¤ildir. Hasta-

l›¤a sebep olan her mikroorganizma veya insana zarar veren

her araç, her insan Allah'›n sebep olarak yaratt›¤› varl›klard›r.

Ve bu varl›klar›n tümü ancak ve ancak Allah'›n kontrolü ile

hareket etmektedirler. E¤er bir virüs yüzünden bir insan a¤›r

bir hastal›¤a yakalan›yorsa, bu, Allah'›n bilgisi dahilindedir.

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

9922

Page 95: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

9933

E¤er bir araba bir insana çarp›p onu sakat b›rak›yorsa, bu da

Allah'›n yaratt›¤› kadere tabi bir olayd›r. Bir insan ne yaparsa

yaps›n bunlar› de¤ifltiremez; kaderinden tek bir an› çekip ç›-

karamaz. Çünkü kader bir bütün olarak yarat›l›r. Ve sonsuz

kudret sahibi Allah'a teslim olan, O'nun sonsuz akl›na ve rah-

metine güvenip dayanan insan için hastal›k da, kaza da, mu-

sibet de sonu hay›rla bitecek geçici imtihanlard›r.

Önemli olan, Allah'a iman eden, O'nun yaratm›fl oldu¤u

kadere teslim olan insanlar›n bu tür zorluk ve hastal›k anla-

r›nda gösterecekleri güzel ahlakt›r. Hastal›klar ve kazalar,

müminlerin sab›rlar›n› ve ahlaklar›n›n güzelli¤ini gösterebi-

lecekleri dönemler ve Allah'a yak›nlaflmak için çok önemli f›r-

satlard›r. Sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz hastal›klar›,

s›k›nt›lar› ve zorluklar› insanlar› denemek için yaratmakta,

bunlarla iman eden kullar›n›n hay›rlar›n› istemektedir. Allah

Kuran'da zorluklar karfl›s›nda gösterilecek sabr›n önemini

anlat›rken hastal›k dönemini de belirtmifltir:

… Ama iyilik, Allah'a ahiret gününe, meleklere, Kitaba

ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine ra¤men

onu yak›nlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalm›fla, iste-

yip-dilenene ve kölelere veren; namaz› dosdo¤ru k›lan,

zekat› veren ve ahidlefltiklerinde ahidlerine vefa göste-

renler ile zorda, hastal›kta ve savafl›n k›z›flt›¤› zamanlar-

da sabredenler(in tutum ve davran›fllar›d›r). ‹flte bunlar,

do¤ru olanlard›r ve muttaki olanlar da bunlard›r. (Bakara

Suresi, 177)

Ayette hastal›k döneminin de belirtilmifl olmas› düflün-

dürücüdür. Fiziksel bir rahats›zl›kla karfl›laflan insan›n güzel

Page 96: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

9944

ahlak göstermek için bütün bunlar›n

birer imtihan oldu¤unu; hastal›¤› da

flifay› da yaratan›n sadece Allah oldu-

¤unu düflünmesi gerekir. E¤er kifli

hastal›¤›ndaki veya u¤rad›¤› kazadaki

hay›rlar› ve hikmetleri düflünürse,

bunlar› o an için göremese bile karfl›-

laflt›¤› zorluktan çok karl› ç›kar. Dün-

yada geçici bir zorluk yaflar ama,

Allah'›n izniyle ahirette Rabbimiz'e iç-

ten teslim olmufl olman›n sonsuz gü-

zelli¤i ile mükafatland›r›l›r. Ancak

unutulmamal›d›r ki, bu gerçe¤i kal-

ben kavrayabilmek ve as›l olarak böy-

le bir olayla karfl›lafl›ld›¤›nda güzel

ahlak gösterebilmek çok önemlidir.

Bunun için de insan›n bütün hastal›k-

lar›n bir hikmet üzerine yarat›ld›¤›n›

akl›ndan ç›karmamas› gerekir. Allah

dilerse insan hiçbir zaman hasta ol-

maz, a¤r› duymaz veya ac› çekmez.

Ama e¤er insan böyle bir zorlukla kar-

fl›lafl›rsa da, bilmelidir ki bu zorlu¤u

yaflamas›n›n, hem dünyan›n geçicili-

¤ini hem de Allah'›n sonsuz gücünü

anlayabilmesi aç›s›ndan pek çok hik-

meti vard›r.

Hastal›k an›nda insan›n o güne

kadar sapasa¤lam olan vücudu, gözle

Page 97: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

9955

Page 98: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

dahi göremedi¤i virüslere ve mikroplara karfl› yenik düfler. Ve

bilindi¤i gibi pek çok hastal›k halsizlik, çeflitli bölgelerdeki

a¤r› ve ac›yla kendini gösterir. Hatta baz› hastal›k türlerinde

insan yataktan dahi kalkamayacak kadar yorgun ya da o de-

rece fliddetli a¤r› içerisinde olabilir. Mikroskobik bir virüsün

kendi bedeni üzerinde meydana getirdi¤i bu zay›fl›¤a engel

olmaya güç yetiremeyen insan, böyle anlarda acizli¤ini ve

Allah'a ne kadar muhtaç bir durumda oldu¤unu çok daha iyi

kavrar. Böylece sa¤l›kl› iken büyüklü¤e kap›lan, enaniyet ya-

pan, sahip olduklar›yla gururlanan kifli belki de gere¤i gibi

düflünmedi¤i bu gerçe¤in fluuruna varabilir. Herfleyin Yarat›-

c›s› olan, sonsuz rahmet ve flefkat sahibi olan Rabbimiz'in

kudretini daha iyi takdir edebilir.

Günlük hayatta ço¤u zaman düflünülmeyen konulardan

bir tanesi de sa¤l›kl› olman›n asl›nda ne derece büyük bir ni-

met oldu¤udur. Uzun süre hasta olmayan, dolay›s›yla bir ra-

hats›zl›k, a¤r› ya da ac› hissetmeyen insan bu duruma al›fl›r.

Ama bir hastal›k ile karfl›laflt›¤›nda asl›nda sa¤l›kl› olman›n

Allah'›n çok büyük bir lütfu oldu¤unun fark›na var›r. ‹nsan-

lar›n bir bölümü hayati önemi olan bir hastal›¤a yakaland›k-

lar›nda ya da herhangi bir uzuvlar›n› kaybettiklerinde bunu

kendileri için kötü bir olay olarak de¤erlendirebilirler. Oysa

belki de hastal›k bu kifliye ahirette kurtulufl bulmas› ve yal-

n›zca Allah'a yönelmesi için bir vesile olarak verilmifl olabilir.

Çünkü ciddi bir hastal›¤a yakalanan insan›n do¤al olarak flu-

uru daha çok aç›l›r. Bu durum gaflet halinden ç›karak yaflam›-

n›n anlam›n› ve ahiret gerçe¤ini daha çok düflünmesine vesi-

le olur. Bu kifli dünyaya ba¤l›l›¤›n anlams›zl›¤›n› ve ölümün

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

9966

Page 99: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ne kadar yak›n›nda oldu¤unu kavrar. Tüm hayat›n› gaflet içe-

risinde geçirecekken, hiç beklemedi¤i bir anda hastalanmas›

ile birlikte belki de ahiret yaflam›n›n ve Allah'›n r›zas›n› ka-

zanman›n önemini kavray›p sonsuz hayat›nda kurtulufl bula-

bilir. Bu aç›dan düflünüldü¤ünde hastal›¤›n mümin için ne

kadar büyük bir hay›r oldu¤u, Rabbimiz'in hastal›klar var

ederek insanlara büyük bir lütufta bulundu¤u daha iyi anla-

fl›lmaktad›r.

Ciddi bir hastal›¤›n beden üzerindeki belirtileri artt›kça

insan her zaman düflünmekten kaçt›¤› ölümü düflünmeye

bafllar ve bu durumda kifli tüm samimiyetiyle Allah'a dua

ederek sa¤l›kl› bir hale gelmeyi ister. Yaflam› boyunca hiç dua

etmemifl bir insan bile böyle amans›z bir hastal›k karfl›s›nda

Allah'a yalvarma ihtiyac› duyar. Rabbimiz'e karfl› son derece

samimi dua eder; bu sebepten dolay› da Allah'a olan yak›nl›-

¤› artabilir. Ve e¤er bu kifli iyileflti¤inde de ayn› samimiyetle

dualar›n› sürdürürse, sa¤l›¤›na kavufltu¤unda nankörlük et-

mezse yakaland›¤› hastal›k onun için büyük bir hayra, ihlasl›

bir yaflam sürdürmesine vesile olmufl olur. Dolay›s›yla hasta-

l›k herfleye hay›r gözüyle bakan, derin düflünen ve bafl›na ge-

len her olayda Allah'a yönelen bir insan için çok büyük bir

rahmettir, Allah'tan çok büyük bir lütuftur. Allah Kuran'da

böyle zorluk anlar›nda Kendisi'ne yönelen insanlar›n varl›¤›-

n› haber vermifltir. Yunus Suresi'nde flöyle buyrulmaktad›r:

‹nsana bir zarar dokundu¤unda, yan yatarken, otururken

ya da ayaktayken Bize dua eder; zarar›n› üstünden kald›r-

d›¤›m›z zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara Bizi

hiç ça¤›rmam›fl gibi döner-gider. ‹flte, ölçüyü tafl›ranlara

yapmakta olduklar› böyle süslenmifltir. (Yunus Suresi, 12)

Harun Yahya

9977

Page 100: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

9988

Ayette de bildirildi¤i gibi insan›n zorluk an›nda dua et-

mesi yeterli de¤ildir; insan Allah'a karfl› acizli¤ini anlad›¤›n-

da dua etti¤i gibi, kendisine nimet verildi¤inde de Allah'a s›-

¤›nmas› gerekir. Ve belki de bir hastal›k ve s›k›nt›, bu zorlu¤a

maruz kalan kiflinin aczini anlayarak tevbe etmesine ve geri

kalan ömrünü teslimiyetle geçirmesine vesile olacakt›r. Böy-

lece Rahman ve Rahim olan Rabbimiz'in merhameti sayesin-

de hastal›k insan›n ahiretine vesile olacak, son-

suz nimetlerle karfl›l›k bulmas›n› sa¤layacak-

t›r. Allah Kuran'da kendisine s›k›nt› dokunan

Hz. Eyyub'u insanlara örnek vermektedir. Da-

ima Rabbimiz'e yönelip dönen, çok sab›rl› bir

mümin olan Hz. Eyyub'a, Allah rahmetinin

bir tecellisi olarak yollar göstermifl, yard›m et-

mifl, nimetler bahfletmifl, ondan raz› olmufltur:

Kulumuz Eyyub'u da hat›rla. Hani o:

"Herhalde fleytan, bana kahredici bir ac›

ve azab dokundurdu" diye Rabbine ses-

lenmiflti. "Aya¤›n› depret. ‹flte y›kanacak

ve içecek so¤uk (su, diye vahyettik). Kat›-

m›z'dan ona bir rahmet ve temiz ak›l sa-

hiplerine bir ö¤üt olmak üzere ailesini ve

onlarla birlikte bir benzerini de ba¤›flla-

d›k. "Ve eline bir deste (sap) al, böylece

onunla vur ve and›n› bozma." Gerçekten,

Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel

kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-

dönen biriydi. (Sad Suresi, 41-44)

Page 101: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

9999

Page 102: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

‹slam Dininin Kolayl›k Dini Olmas›

Allah'›n Rahmetidir‹man sahipleri tüm hayatlar›n› Rahman ve Rahim olan

Rabbimiz'in Kuran ayetlerinde bildirdi¤i flekilde geçirirler.

Evde, iflte, sokakta, nerede olurlarsa olsunlar hep Allah'›n ra-

z› olaca¤› gibi bir ahlak gösterir, Allah'›n hoflnut olmayaca¤›

tav›rlardan, amellerden fliddetle kaç›n›rlar. Ancak Rabbi-

miz'den bir lütuf olarak ‹slam dini insanlara çok kolay, çok

güzel ve çok rahat bir yaflam sunmaktad›r. Kuran ayetleri

okundu¤unda ‹slam dininin gerektirdi¤i uygulamalar›n son

derece kolay oldu¤u görülür. Bu müjde bizlere, "... Allah size

kolayl›k diler, zorluk dilemez..." (Bakara Suresi, 185) ayetiy-

le haber verilmifltir.

Rabbimiz'in flefkat ve merhametinin bir sonucu olarak

ça¤lar boyu gönderilmifl olan bütün hak dinler her zaman çok

kolay uygulanabilir hükümlere sahip olmufllard›r. Tarih bo-

yunca, dini özünden sapt›rmay› amaçlayan ve dinin yaflan-

mas›n› engellemek için türlü yöntemler deneyen kifliler, dine

birçok zorlaflt›r›c› uygulama ve hurafe katmaya çal›flm›fllar-

d›r. Kendi türettikleri uygulamalar yüzünden bilerek veya

bilmeyerek insanlar›n din ahlak›ndan uzaklaflmalar›na sebep

olmufllard›r. Bu hurafelerin en tehlikelilerinden biri ise din

ahlak›n› yaflaman›n zor oldu¤u fleklindeki gerçek d›fl› inanç-

t›r. Oysa, Allah'›n Kuran'da bildirdikleri ve Peygamber Efen-

dimiz (sav)'in sünneti bize dinin yaflanmas›n›n samimi insan-

lar için son derece kolay oldu¤unu ö¤retmektedir.

Allah evrendeki herfley gibi insan› da yoktan var etmifltir.

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

110000

Page 103: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

‹nsan› en iyi tan›yan, ona flah damar›ndan daha yak›n olan

Allah, dini de insan›n yarat›l›fl›na uygun yaratm›flt›r. Allah bir

ayetinde insan›n din ile f›trat›na (yarat›l›fl›na) en uygun olana

ça¤r›ld›¤›n› flöyle haber verir:

Öyleyse sen yüzünü Allah'› birleyen (bir hanif) olarak di-

ne, Allah'›n o f›trat›na çevir; ki insanlar› bunun üzerine

yaratm›flt›r. Allah'›n yarat›fl› için hiçbir de¤ifltirme yoktur.

‹flte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanlar›n

ço¤u bilmezler. (Rum Suresi, 30)

Kuran, her yafltan ve her kültürden insan›n anlayabilece-

¤i, apaç›k bir ö¤üttür. Bu as›ls›z kanaatin en büyük nedenle-

rinden biri bilgisizliktir. Günümüzde insanlar›n bir bölümü

Kuran ayetlerinde bildirilen gerçeklerden, ahiret hayat›n›n

varl›¤›ndan, cehennem azab›ndan, eflsiz cennet nimetlerin-

den ve Rabbimiz'in çeflitli konulardaki ö¤ütlerinden habersiz

bir hayat sürmektedirler. Oysa Kuran, insanlar›n okumalar›,

içindeki hikmetleri ve hayat›n as›l amac›n› ö¤renmeleri için

indirilmifltir.

Nitekim Kuran'da "Ve Kuran'› okumakla da (emrolun-

dum)..." (Neml Suresi, 92) fleklinde buyurulmaktad›r.

Kuran'› okumak ve her zaman Kuran'a uymak, bir Müs-

lüman›n en önemli sorumluluklar›ndand›r. Kuran apaç›kt›r

ve her okuyan kavrayabilir. Fakat sadece Allah'›n hidayet

verdi¤i kifliler Kuran ahlak›n› tüm hayatlar›nda uygulayabi-

lirler. Allah, gönülden Kendisi'ne yönelen samimi kullar›na

hidayet nasip edece¤ini bildirmifltir. ‹nsanlar›n Kuran ayetle-

rini anlayamayacaklar› fleklinde bir yalanla ortaya ç›kanlar

ise, pek çok insan›n Kuran'› okuyup, Allah'a yönelmesine,

Harun Yahya

110011

Page 104: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

110022

Kuran ahlak›na göre yaflamas›na engel olmay› amaçlamaktad›r-

lar. Oysa Allah ayetlerinin son derece aç›k ve anlafl›l›r oldu¤unu

Kuran'›n pek çok ayetinde bildirilmektedir:

Andolsun Biz sana apaç›k ayetler indirdik. Bunlar› fas›klar-

dan baflkas› inkar etmez. (Bakara Suresi, 99)

Ey insanlar Rabbiniz'den size 'kesin bir kan›t (burhan)' gel-

di ve size apaç›k bir nur (Kuran) indirdik. (Nisa Suresi, 174)

Allah'›n insanlar için seçip be¤endi¤i ‹slam dini çok anlafl›-

l›r olmas›n›n yan›s›ra, Kuran ayetlerindeki hüküm ve uygula-

malar da son derece kolayd›r. Allah ayetlerde Kuran için flöyle

buyurmaktad›r:

Biz sana bu Kuran'› güçlük çekmen için indir-

medik. '‹çi titreyerek korku duyanlara' an-

cak ö¤ütle-hat›rlatma (olsun diye indir-

dik). (Taha Suresi, 2-3)

Kuran ahlak› insan›n f›trat›na uygun

olan tek yaflam fleklidir. ‹nsan› yoktan var

Page 105: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

110033

eden Allah, onun nelere ihtiyaç duyaca¤›n›, hangi ibadetleri uy-

gulamaya güç yetirebilece¤ini, nas›l sa¤l›kl›, huzurlu ve mutlu

olaca¤›n› en iyi bilendir. Bu nedenle Allah bir ayette hiç kimse-

ye gücünün üzerinde bir sorumluluk verilmeyece¤ini bildir-

mektedir:

Allah, hiç kimseye güç yetirece¤inden baflkas›n› yüklemez.

(Kiflinin nefsinin) Kazand›¤› lehine, kazand›rd›klar› aley-

hinedir. "Rabbimiz, unuttuklar›m›zdan veya yan›ld›klar›-

m›zdan dolay› bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden

öncekilere yükledi¤in gibi a¤›r yük yükleme. Rabbimiz,

kendisine güç yetiremeyece¤imiz fleyi bize tafl›tma. Bizi af-

fet. Bizi ba¤›flla. Bizi esirge, Sen bizim Mevlam›zs›n. Kafir-

ler toplulu¤una karfl› bize yard›m et." (Bakara Suresi, 286)

Allah, sonsuz merhameti ve flefkati ile insanlar›n en rahat

edecekleri, en huzurlu ve en güzel hayat biçimini Kuran'da bü-

tün detaylar› ile tarif etmifltir. Örne¤in insan, yarat›l›fl› gere¤i

sevgiden, sayg›dan, flefkat ve merhametten hofllan›r.

Page 106: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

110044

Page 107: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

110055

Kendisine hep bu flekilde davran›lmas›n› ister. Zulümden,

ahlaks›zl›klardan, kötülüklerden sak›n›r ve bunlara maruz

kalmak istemez ve ruhunda böyle bir his duymas› Allah'›n di-

lemesi ile olur. Allah insanlar› bu f›trat üzerinde yaratm›flt›r.

Dolay›s›yla ‹slam ahlak›na uygun bir yaflam insan›n her yö-

nüyle zevk alaca¤›, hoflnut olaca¤› bir yaflamd›r. Kuran'da ta-

rif edilen din ahlak›n›n insan için her aç›dan son derece kolay

oldu¤u baz› ayetlerde flöyle bildirilmektedir:

Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için

güzel bir karfl›l›k vard›r. Ona buyru¤umuzdan kolay ola-

n›n› söyleyece¤iz. (Kehf Suresi, 88)

Andolsun Biz Kuran'› zikr (ö¤üt al›p düflünmek) için ko-

laylaflt›rd›k... (Kamer Suresi, 17)

... O, sizleri seçmifl ve din konusunda size bir güçlük yük-

lememifltir, atan›z ‹brahim'in dini(nde oldu¤u gibi)...

(Hac Suresi, 78)

Ayr›ca Peygamberimiz (sav)'in sünnetinin önemli özel-

liklerinden biri de, son derece kolay uygulanabilir olmas›d›r.

Kuran'› kendisine rehber edinen Resulullah (sav), kavmine

"Kolaylaflt›r›n›z, zorlaflt›rmay›n›z. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyi-

niz" buyurarak ö¤ütte bulunmufltur.

Dini özünde oldu¤u gibi kolay olarak göstermek, insan-

lar›n kalplerini Kuran'a ve ‹slam ahlak›na ›s›nd›rmak, insan-

lara Kuran'› ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetini ö¤re-

tip hayatlar›n›n tek yol göstericisi haline getirmek her Müslü-

man›n önemli bir sorumlulu¤udur. Bu gerçe¤i bilmeyen bir-

tak›m insanlar ise Kuran ahlak›n›n s›n›rlar› kalkt›¤› takdirde

daha rahat yaflayacaklar›n›; örne¤in ahlaki de¤erlere önem

Page 108: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

vermedikleri zaman özgür olacaklar›n› düflünürler. Ya da din

ahlak›n›n yaflamlar›n› zorlaflt›racak birtak›m k›s›tlamalar ge-

tirece¤ini zannederler. Halbuki bütün bunlar insanlar›n ka-

p›ld›klar› çok büyük yan›lg›lard›r ve fleytan›n aldatmacalar›-

d›r. Çünkü Allah'›n bildirdi¤i din ahlak›n› yaflamak, insanla-

ra emrettiklerini yerine getirmek son derece kolayd›r. As›l zor

olan, Allah'›n bildirdi¤i s›n›rlar› tan›mayan insanlardan olu-

flan bir toplumda yaflamakt›r.

Böyle bir yaflant› son derece kötü sonuçlar› da beraberin-

de getirir. Öncelikle din ahlak›ndan uzak yaflayan toplumlar-

da daima kaos, kargafla, huzursuzluk, korku, mutsuzluk ve

stres vard›r. Allah'tan korkmayan bir insan her türlü ahlaks›z-

l›¤› yapabilir, hiçbir konuda s›n›r tan›mayabilir. Bu flekilde

dejenere bir hayat sürer. Böyle bir hayatta insanlar birbirleri-

ne karfl› fedakarl›k göstermez, sevgi ve sayg›y› gösterifl d›fl›n-

da gerçek anlamda bilmez, maddi ve manevi destek vermez-

ler. Bu yüzden de Allah'›n bildirdi¤i d›fl›nda bir yaflam flekli

hiçbir zaman, hiçbir insana mutluluk getirmez.

Örne¤in günümüzde s›kça örneklerine rastlad›¤›m›z

olaylardan uyuflturucu kullan›m›n›n ve ticaretinin yayg›nlafl-

mas›, fuhflun, rüflvetin, sahtekarl›¤›n önlenemez bir hal alma-

s› din ahlak›ndan ve dolay›s›yla manevi her türlü de¤erden

uzaklafl›lmas›yla ilgilidir. Böyle bir yaflam fleklinde insanlar

kendilerince özgür ve diledikleri gibi davranma lüksüne sa-

hip olduklar›n› zannederler. Oysa özgürlük zannettikleri bu

s›n›r tan›maz yaflant›lar›n›n kendilerine getirdi¤i maddi ve

manevi y›k›m çok daha büyüktür.

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

110066

Page 109: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

110077

Page 110: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

110088

Page 111: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Kuran ahlak› yaflanmad›¤› zaman insan›n huzur bulaca-

¤› ortam›n tam tersi meydana gelir ve tamam›yla fleytan›n is-

tedi¤i gibi cehenneme benzer bir ortam oluflur.

Düflünün ki, fuhufltan, uyuflturucudan veya alkolden

sa¤l›¤› bozulmufl, bedeni yafl›na göre çok daha h›zl› yafllan-

m›fl, saçlar›, cildi parlakl›¤›n› ve canl›l›¤›n› yitirmifl, bitkin, se-

fil bir hayat süren insanlar›n kazanc› ne olabilir? Gerçekten de

s›n›r tan›mazl›k, ahlak› hiçe saymak ve sonunun yokluk oldu-

¤u san›lan bir yaflam› sürdürmek, istisnas›z her insanda fizik-

sel ve ruhsal olarak çok büyük tahribat meydana getirir. Çün-

kü Allah Kuran'da, "...Haberiniz olsun; kalpler yaln›zca

Allah'›n zikriyle mutmain olur." (Rad Suresi, 28) fleklinde bu-

yurmaktad›r. ‹nsanlara huzuru verecek olan Allah't›r, bunun

d›fl›nda insanlar›n rahatl›k bulmalar› mümkün de¤ildir.

Üstelik sonuç olarak da bu insan, Allah'›n emirlerinden

uzaklaflt›¤› için büyük bir piflmanl›k duyaca¤›, zorluklar›n ve

ac›lar›n en büyüklerini yaflayaca¤› ahiret hayat› ile karfl›lafla-

cakt›r. Vicdan›na ters düflerek, Allah'›n s›n›rlar›n› korumak

konusunda gevflek davrananlar veya iman etmeyip, Kuran

ahlak›ndan uzak yaflamay› güzel görenler dünyada da ahiret-

te de zorluk ve s›k›nt›larla karfl›laflacaklard›r. Allah bir ayette

flöyle bildirir:

... Bunlar Allah'›n s›n›rlar›d›r. Kim Allah'›n s›n›rlar›n›

çi¤nerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmifl olur... (Ta-

lak Suresi, 1)

Allah'a gönülden teslim olan, korkup sak›nan ve dinin

hükümlerini eksiksiz olarak yerine getiren insanlar ise hem

dünyada hem de ahirette büyük bir kazanç içindedirler. Her-

Harun Yahya

110099

Page 112: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

fleyden önce, Allah'a itaat etmenin manevi hazz›n› ve vicdani

rahatl›¤›n› yaflarlar. Allah, r›zas›na uyanlar› ve s›n›rlar›n› ko-

ruyanlar› bir ayetinde flöyle müjdelemektedir:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (‹slam u¤-

runda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyili-

¤i emredenler, kötülükten sak›nd›ranlar ve Allah'›n s›n›r-

lar›n› koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele. (Tev-

be Suresi, 112)

Dinin özünü kavrayamayan baz› kifliler Kuran'da bildiri-

len hükümler konusunda afl›r›ya kaçmaya müsaitlerdir.

Allah'›n haram k›lmad›¤›n›, haram gibi gösterip, daha çok ya-

sak oluflturmay› bu insanlar bir üstünlük zannederler. Allah

inananlar› bu tehlikeye karfl› uyarm›fl ve dinde afl›r›l›¤a gi-

denlerin do¤ru yoldan sapt›klar›n› Kuran'da bildirmifltir:

De ki: "Ey Kitap Ehli, haks›z yere dininiz konusunda afl›-

r› gitmeyin ve daha önce sapm›fl, birço¤unu sapt›rm›fl ve

dümdüz yoldan kaym›fl bir toplulu¤un heva (istek ve tut-

ku)lar›na uymay›n." (Maide Suresi, 77)

Allah, bir ayette, Hz. ‹sa'dan sonra ‹sevili¤i sapt›ran H›-

ristiyanlar›n durumunu flöyle örnek vermektedir:

Sonra onlar›n izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ard›nca

gönderdik. Meryem o¤lu ‹sa'y› da arkalar›ndan gönder-

dik; ona ‹ncil'i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir

flefkat ve merhamet k›ld›k. (Bir bid'at olarak) Türettikleri

ruhbanl›¤› ise, Biz onlara yazmad›k (emretmedik). Ancak

Allah'›n r›zas›n› aramak için (türettiler) ama buna da ge-

rekti¤i gibi uymad›lar. Bununla birlikte onlardan iman

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

111100

Page 113: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

111111

edenlere ecirlerini verdik, onlardan birço¤u da fas›k olan-

lard›r. (Hadid Suresi, 27)

Yukar›daki ayette de bildirildi¤i gibi bu kimseler kendi

koyduklar› bu kurallara da gere¤i gibi riayet etmezler. Oysa

insan›n yapmas› gereken, Kuran'da Allah'›n insanlara emret-

tiklerini yerine getirmek ve yasaklad›klar›ndan da kaç›nmak-

t›r. Allah herfleyi insanlar için kolay k›larken Kuran ahlak›n›

yaflamay› zor gibi göstermeye çal›flanlar, ahirette bunun so-

rumlulu¤unu yüklenmifl olarak hesap vermekten korkmal›-

d›rlar. Herfleyde oldu¤u gibi bu konuda da Peygamberimiz

(sav)'in hayat› ve uygulamalar› bize en güzel örnektir.

Bir hadisinde Peygamber Efendimiz Allah'›n s›n›rlar›n-

dan ayr›lmamay› ve ayn› zamanda s›n›rlar› aflmamay› mü-

minlere hat›rlatm›fl ve din ahlak›n› yaflaman›n kolay oldu¤u-

nu belirtmifltir:

"Din kolayd›r. Kimse dine karfl› fledid olamaz. Zira dine ma¤lub

düfler. (Yani dinin kolayl›¤›na intibak etmeli. S›k› tutay›m diyen

aciz kal›r.) Hatt› hareketinizi do¤rultun, (hududa) yak›n olun."

‹nsanlar›n dini, Peygamber Efendimiz (sav)'in yukar›-

daki hadisiyle bildirdi¤i flekilde de¤erlendirmeleri gere-

kir. Yani Allah'›n Kendi rahmetiyle aç›k ve anlafl›l›r k›l-

d›¤›, kolayl›kla uygulanabilecek hükümleri, baz› kifli-

lerin anlafl›lmaz ve zor göstermeleri büyük bir ha-

tad›r. Bu, üstün kerem sahibi olan Rabbimiz'in

kullar›na olan s›n›rs›z sevgisinin, flefkatinin,

lütfunun bir delilidir.

Page 114: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah'›n Emir ve Tavsiyelerindeki

Kolayl›k Müminler ‹çin Bir Rahmettir

Allah Kuran'da bildirdi¤i hükümleri her flart ve ortamda,

her insan›n rahatl›kla uygulayabilece¤i flekilde kolaylaflt›rm›fl-

t›r. Örne¤in Allah r›z›k olarak insanlara çok fazla nimet vermifl-

tir. Renk renk meyveler, çeflit çeflit yiyecekler, sebzeler, etler, içe-

cekler, yemifller… Bunlar›n her biri insanlar›n hizmetine sunul-

mufltur. Ve Allah "Sana, kendilerine neyin helal k›l›nd›¤›n›

sorarlar. De ki: "Bütün temiz fleyler size helal k›l›nd›..." (Ma-

ide Suresi, 4) ayetiyle, insanlara bütün temiz yiyeceklerin helal

k›l›nd›¤›n› bildirmifltir. Allah'›n insanlara haram k›ld›¤›n› bil-

dirdi¤i yiyecekler ise, ölü eti, kan, domuz eti gibi zaten insan-

lar için temiz olmayan ve zararl› yiyeceklerdir. Allah bir ayette

flöyle buyurmaktad›r:

De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yi-

yece¤i (fleyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu

gerçekten murdard›r- ya da Allah'tan baflkas› ad›na kesil-

mifl bir f›sk d›fl›nda, haram k›l›nm›fl bir fley bulmuyorum.

Kim kaç›n›lmaz bir ihtiyaçla karfl› karfl›ya kal›rsa, -sald›r-

mamak ve haddi aflmamak flart›yla- (bu say›lanlardan öl-

meyecek kadar yiyebilir). fiüphesiz senin Rabbin ba¤›flla-

yand›r, esirgeyendir. (Enam Suresi, 145)

Ayette haram olan yiyecekler için geçen "murdar" (pis) ifa-

desinin pek çok hikmeti vard›r. Çünkü domuz eti gerçekten in-

san vücuduna zarar verecek özelliklere sahiptir. ‹nsana zarar

verecek olan yiyeceklerin haram k›l›nmas› da insanlara sunul-

mufl bir kolayl›k ve sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz'den

bir korumad›r. Ve insan sadece Allah'›n emrine göre hareket et-

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

111122

Page 115: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

111133

Page 116: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

mekten sorumludur. Allah Kuran'da ya-

saklanan yiyeceklerden bahsederken insa-

n›n bafl›na gelebilecek her türlü durumda na-

s›l davranmas› gerekti¤ini de aç›klam›flt›r.

Böylece insanlar›n beklenmedik durumlarda

tereddüt yaflamalar› engellenmifltir. Bu ko-

nudaki baz› ayetler flöyledir:

Öyleyse Allah'›n sizi r›z›kland›rd›¤›

fleylerden helal (ve) temiz olanlar›n› yi-

yin; e¤er O'na kulluk ediyorsan›z

Allah'›n nimetine flükredin. O, size ancak

ölüyü, kan›, domuz etini ve Allah'tan bafl-

kas› ad›na kesilmifl olan (hayvan)› haram

k›ld›. Fakat kim mecbur kal›rsa, sald›r-

mamak ve s›n›r› aflmamak üzere (yiyebi-

lir). Çünkü gerçekten Allah, ba¤›flla-

yand›r, esirgeyendir." (Nahl Suresi,

114-115)

Bu ayetin ard›ndan Allah'›n ba-

¤›fllayan ve esirgeyen oldu¤unun

hat›rlat›lmas› da müminler için bir ra-

hatl›k ve müjdedir. Çünkü insan zay›f

yarat›lm›flt›r. Hata yapabilir, unutabilir,

dalabilir, iradesiz davranabilir. Ancak,

Allah, insana, samimi olarak tevbe etti-

¤inde kendisini ba¤›fllayaca¤›n› ve esir-

geyece¤ini bildirmektedir.

Allah günde 5 vakit namaz ibadetini

yerine getiren mümine de birçok ko-

layl›k sa¤lam›flt›r. Örne¤in bir insan›n

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

111144

Page 117: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

abdest almak için su bulamamas› durumu-

na karfl›n Allah "teyemmüm etme"yi yol ola-

rak göstermifltir ki, teyemmüm her koflulda ko-

layl›kla yerine getirilebilir. Allah su bulama-

yanlar›n nas›l teyemmüm edeceklerini bir ayet-

te flöyle bildirir:

"... E¤er cünüpseniz temizlenin

(gusül edin); e¤er hasta veya yol-

culukta iseniz ya da biriniz ayak

yolundan (hacet yerinden) gelmiflse ya-

hut kad›nlara dokunmuflsan›z da su

bulamam›flsan›z, bu durumda, te-

miz bir toprakla teyemmüm edin

(hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize

ondan sürün. Allah size güçlük ç›-

karmak istemez, ama sizi temizle-

mek ve üzerinizdeki nimeti ta-

mamlamak ister. Umulur ki flük-

redersiniz." (Maide Suresi, 6)

Allah Kuran'da bildirilen her

konuda insanlar için kolayl›klar ver-

mifltir. Allah, sonsuz rahmeti ve merhameti

ile insanlar için en kolay ve en güzel olan

ibadetleri ve yaflam fleklini bildirmifl ve

bunlara uyanlar› ise, r›zas›, rahmeti ve

cenneti ile müjdelemifltir.

Allah Müslümanlara Ramazan ay›

içerisinde oruç tutmalar›n› emretmifltir.

Ancak Allah, ayetleriyle istisnai du-

rumlar› yani hastal›k, yolculuk du-

Harun Yahya

111155

Page 118: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

rumlar›n› da aç›klayarak insanlar için

kolayl›k diledi¤ini bir kez daha bildirmifltir:

"Ramazan ay›... ‹nsanlar için hidayet olan ve do¤ru

yolu ve (hak ile bat›l› birbirinden) ay›ran apaç›k

belgeleri (kapsayan) Kur'an onda indirilmifltir. Öy-

leyse sizden kim bu aya flahid olursa art›k onu tut-

sun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmad›¤›

günler say›s›nca di¤er günlerde (tutsun). Allah, size

kolayl›k diler, zorluk dilemez. (Bu kolayl›k) say›y›

tamamlaman›z ve sizi do¤ru yola (hidayete) ulaflt›r-

mas›na karfl›l›k Allah'› büyük tan›man›z içindir.

Umulur ki flükredersiniz. (Bakara Suresi, 185)

Allah'›n hükümlerle ilgili ayetlerde, insanlar için

kolayl›k diledi¤ini bildirmesi, dinin kolayl›¤›n›n düflü-

nülerek anlafl›lmas› gerekti¤ini de göstermektedir. Zor-

luk yaflayacaklar›n› zannederek, ibadetlerini yerine ge-

tirmekten kaç›nanlar büyük bir yan›lg› içindedirler ve

dini yanl›fl tan›maktad›rlar.

Nitekim Rabbimiz "… E¤er Allah dileseydi size

güçlük ç›kar›rd›. fiüphesiz Allah güçlü ve üstün

oland›r, hüküm ve hikmet sahibidir." (Bakara Sure-

111166

Page 119: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

si, 220) ayetiyle de bu gerçe¤i insanla-

ra bildirmektedir.

Allah'›n merhametinin baflka bir tecellisi ola-

rak, güç yetiremeyecek olanlara di¤er insanlara yük-

lenen baz› sorumluluklar yüklenmemifltir. Fiziksel

bir sakatl›¤› olan insanlar›n sorumluluklar›n›n ha-

fifletilmesi de Rabbimiz'in sonsuz flefkatinin birer

kan›t›d›r.

Allah bunu bir ayetinde flöyle bildirir:

Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana

güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur. Kim

Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse, (Allah) onu, al-

t›ndan ›rmaklar akan cennetlere sokar. Kim de s›rt

çevirirse, onu ac› bir azap ile azapland›r›r. (Fetih

Suresi, 17)

Kuran'da bildirildi¤i gibi Rahman ve Rahim olan

Allah dinini son derece kolay k›lm›flt›r. ‹slam dini, her

zaman için ve her konuda kolayl›k dinidir. ‹nsan sami-

mi dindar olmaya, flükredici bir kul olmaya niyet etti-

¤inde, din ahlak›n› yaflama konusunda hiçbir zorlukla

karfl›laflmayacakt›r.

111177

Page 120: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman ve Rahim Olan Allah Kimseye

Kald›rabilece¤inden Fazla Yük Yüklemez

Dünya üzerindeki her insan›n akl›, zekas›, yetiflme flart-

lar›, kavray›fl kapasitesi ve fiziksel gücü birbirinden farkl›d›r.

Tüm kainat› yoktan var eden Rabbimiz her insana birbirin-

den farkl› yetenekler vermifltir. Bu nedenle de her insan›n

farkl› bir dayanma gücü, iradesi ve kapasitesi vard›r. Allah'›n

dünya hayat›ndaki imtihan› da her insana göre farkl› flekiller-

de yarat›lm›flt›r. Allah her insan› de¤iflik olay ve kiflileri vesi-

le ederek farkl› farkl› denemelere tabi tutmaktad›r. Ancak bu

konuda mutlaka düflünülmesi gereken çok önemli bir husus

bulunmaktad›r:

"Bir insan›n hayat›nda karfl›laflt›¤› olaylar o anda ne ka-

dar zor gibi görünse de, asl›nda her biri o kiflinin sabredebile-

ce¤i fliddettedir". Çünkü tüm insanlar› yoktan var eden Rab-

bimiz her insan›n neye ne kadar dayanabilece¤ini en iyi bi-

lendir. Sonsuz adalet sahibi olan Allah insana gücünü aflan

bir sorumluluk vermez. Bu, Allah'›n bir vaadidir, Rahman ve

Rahim s›fat›n›n bir tecellisidir. Ayetlerde flu flekilde buyurul-

maktad›r:

Hiç kimseye güç yetirece¤inden fazlas›n› yüklemeyiz; eli-

mizde hakk› söylemekte olan bir kitap vard›r ve onlar

hiçbir haks›zl›¤a u¤rat›lmazlar. (Müminun Suresi, 62)

‹man edenler ve salih amellerde bulunanlar –ki Biz hiç

kimseye güç yetirece¤inden fazlas›n› yüklemeyiz– onlar

da cennetin ashab›d›rlar. Onda sonsuz olarak kalacaklar-

d›r. (Araf Suresi, 42)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

111188

Page 121: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

111199

Page 122: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah, hiç kimseye güç yetire-

ce¤inden baflkas›n› yüklemez.

(Kiflinin nefsinin) Kazand›¤› le-

hine, kazand›rd›klar› aleyhine-

dir... (Bakara Suresi, 286)

Kimi insan dünyada yoksul bir hayat

sürer ve yokluk içinde ne kadar sab›r gös-

terdi¤i denenir. Kimi ise zenginlik ve bolluk

içinde yaflar ve bu yaflam içinde ne kadar

flükredici, ne kadar güzel ahlakl› oldu¤uyla

denenir, dünya hayat›na h›rsla ba¤lan›p ba¤-

lanmad›¤› konusunda s›nan›r. Ama sonuçta

zengin olan da fliddetli yokluk içinde olan da

kendisi ve ahireti için en hay›rl› hayat› yaflar.

Fakir olan ne kadar yokluk çekse de bu,

onun için dayan›lamayacak bir zorluk de¤ildir.

Ayn› flekilde zengin olan ne kadar bolluk içinde

olsa da bu, onun fl›mar›k, nankör bir insan olma-

s›n› gerektirmemektedir. Sonuçta her iki kifli de

içinde bulunduklar› flartlar alt›nda nas›l bir ahlak

gösterecekleri ile denenmektedirler. Ya Allah'a

olan ba¤l›l›klar›, hesap gününe yönelik korkular›

onlar›n Kuran ahlak›n› yaflayan insanlar olmala-

r›n› sa¤layacak, ya da nankörlükte bulunup

Allah'›n r›zas›n›n d›fl›nda bir yaflam süreceklerdir.

Allah'tan korkan bir insan karfl›laflt›¤› her

olayda daima Allah'a yönelir, O'ndan yar-

d›m diler, sadece Rabbimiz'in r›zas›n›

112200

Page 123: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

arar. Hiçbir zaman zorluklar

karfl›s›nda y›lg›nl›k göster-

mez, s›nand›¤› olay ne kadar

fliddetli olsa da din ahlak›ndan uzak-

laflmaz. Allah'a olan güveni, teslimiyeti

sayesinde tüm zorluklar› Rabbimiz'den

bir rahmet olarak görür. Allah sonsuz flef-

katinin ve merhametinin bir göstergesi

olarak Kendisi'ne ihlasla yönelen bu sa-

mimi müminlere en zor görünen olaylar›

dahi kolaylaflt›r›r. "Kim iman eder ve salih

amellerde bulunursa, onun için güzel bir

karfl›l›k vard›r. Ona buyru¤umuzdan kolay

olan›n› söyleyece¤iz." (Kehf Suresi, 88) aye-

tinde de bu gerçek bizlere bildirilmifltir.

Allah baflka ayetlerde flöyle buyurmufltur:

Fakat kim verir ve korkup-sak›n›rsa,

Ve en güzel olan› do¤rularsa,

Biz de onu kolay olan için baflar›l› k›laca¤›z.

(Leyl Suresi, 5-7)

Allah'a dayan›p güvenmeyenlere ise, kolay

olan olaylar dahi zor gelir. Allah bu insanlar›n

nankörlüklerine, iman etmemelerine, Kuran ahla-

k›ndan uzaklaflmalar›na karfl›l›k olarak onlara

dünya hayat›nda daima zorluk verir:

Kim de cimrilik eder, kendini müsta¤ni

görürse ve en güzel olan› yalan sayar-

sa, Biz de ona en zorlu olan›

112211

Page 124: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

(azaba u¤ramas›n›) kolaylaflt›raca¤›z. Tereddi edece¤i

(baflafla¤› düflüfle u¤rayaca¤›) zaman, mal› ona hiç yarar

sa¤lamaz. fiüphesiz, Bize ait olan, yol göstermektir. (Leyl

Suresi, 8-12)

Her insan dünya hayat›nda hastal›klar, kazalar,

maddi ve manevi s›k›nt›lar gibi imtihanlarla dene-

nebilir. Baz› insanlar zaman zaman meydana

gelen bu gibi olaylarda bir ç›k›fl yolunun

kalmad›¤›, herfleyin bitti¤i, afl›lamaya-

cak bir zorlukla karfl› karfl›ya ol-

duklar› gibi yanl›fl düflünce-

lere kap›labilirler. Her

olayda bir hay›r oldu-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

112222

Page 125: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

¤unu unutarak isyankar bir tutum sergileyebilirler. Ama

bunlar asl›nda sadece fleytan›n verdi¤i bofl kuruntulard›r. Sa-

mimi bir mümin flu gerçe¤i bilmelidir ki, karfl›laflt›¤› olay

her ne olursa olsun, mutlaka güzel ahlak gösterebilece-

¤i ve sabredebilece¤i bir durum ile karfl› karfl›ya-

d›r. Umutsuzlu¤a kap›lmak ise fleytandan ge-

len bir vesvesedir. Nitekim Allah kullar›na

Kendi rahmetinden umut kesmemeyi

flöyle emretmifltir:

Onlar bilmiyorlar m› ki, ger-

çekten Allah, diledi¤ine

r›zk› geniflletip-yayar

ve (diledi¤ine) k›-

Harun Yahya

112233

Page 126: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

sar da. fiüphesiz bunda, iman eden bir kavim

için gerçekten ayetler vard›r. (Benden onlara)

De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere öl-

çüyü tafl›ran kullar›m. Allah'›n rahmetinden

umut kesmeyin. fiüphesiz Allah, bütün günah-

lar› ba¤›fllar. Çünkü O, ba¤›fllayand›r, esirge-

yendir." Azab size gelip çatmadan evvel, Rabbi-

niz'e yönelip-dönün ve O'na teslim olun. Sonra

size yard›m edilmez. (Zümer Suresi, 52-54)

Allah'›n yukar›daki ayetlerle bildirdi¤i emrine

uyan ve hay›r düflünen insan yine ayetlerde bildi-

rildi¤i gibi, hay›rla karfl›lafl›r; umut kesen ise

yapayaln›z ve yard›mc›s›z kal›r. Allah, Ken-

di rahmetinden umut kesenlerin inkarc›lar

olduklar›n› ayetlerde flöyle bildirmifltir:

Allah'›n ayetlerini ve O'na kavuflmay›

'yok say›p inkar edenler'; iflte onlar, Be-

nim rahmetimden umut kesmifllerdir; ve

iflte onlar, ac› azap onlar›nd›r. (Ankebut

Suresi, 23)

… Allah'›n rahmetinden umut kesmeyin.

Çünkü kafirler toplulu¤undan baflkas› Allah'›n

rahmetinden umut kesmez." (Yusuf Suresi, 87)

Kuran ahlak›ndan habersiz insanlar›n genel

özelliklerinden bir tanesi, iyilik gördükleri ya da ra-

hat yaflad›klar› zaman bunu kendilerinden zannet-

meleri ve fl›mar›kl›¤a kap›lmalar›d›r. Bafllar›na bir

kötülük geldi¤i zaman da hemen suçlayacak birile-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

112244

Page 127: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

112255

Page 128: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

112266

rini aramalar›d›r. Oysa Allah'›n adaleti sonsuzdur ve her kö-

tülük kiflinin kendisinden kaynaklanmaktad›r. Rahman ve

Rahim olan Allah kullar› için hay›r dilemekte, ancak insanlar

nefislerine uyarak inkar yolunu hidayet yoluna tercih etmek-

tedirler. Ayette flöyle buyrulur:

Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tand›r, kötülükten de

sana ne gelirse o da kendindendir… (Nisa Suresi, 79)

Kuran'da inkarc›lar›n sapk›n de¤erlendirmelerine dair

örnekler verilmifltir. Örne¤in Firavun ve çevresindekilerin

bafllar›na kötülük geldi¤inde bunun sebebi olarak Hz. Mu-

sa ve beraberindekiler olarak gördükleri, ama asl›nda as›l

u¤ursuz ve kötülük kayna¤› olanlar›n kendileri oldu¤u

Araf Suresi'nde flöyle haber verilmifltir:

Onlara bir iyilik geldi¤i zaman "Bu bizim için" dediler;

onlara bir kötülük isabet etti¤inde (bunu da) Musa ve

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

Page 129: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

beraberindekilerin bir u¤ursuzlu¤u olarak yorumlarlard›.

Haberiniz olsun, Allah Kat›nda as›l u¤ursuz olanlar ken-

dileridir ama onlar›n ço¤u bilmezler. (Araf Suresi, 131)

Ayette gördü¤ümüz gibi, din ahlak›ndan uzak yaflayan

insanlar her durumda suçlayacak birilerini ararlar. Kendi

yapt›klar› çirkinlikleri ve hainlikleri görmezlikten gelir ve iyi

insanlar› kötülükle suçlamaya çal›fl›rlar. Oysa Allah as›l kötü-

lü¤ün kayna¤›n›n kendileri oldu¤unu bildirmektedir. E¤er

bu insanlar iyiyi kötü, hayr› da fler olarak yorumluyorlarsa,

bafllar›na gelen herhangi bir zorlu¤u felaket olarak görüp

menfi tav›rlarda bulunuyorlarsa bunun tek sorumlusu da

kendileridir. Çünkü sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz in-

sana kald›ramayaca¤›, dayanma gücünün ötesinde ve f›trat›-

na ayk›r› bir sorumluluk kesinlikle vermez.

Harun Yahya

112277

Page 130: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rabbimiz’in Kad›nlar Üzerindeki

Rahmeti

Allah, Kuran ile insanlara 'flan ve flereflerinin getirildi-

¤ini' bildirmektedir (Müminun Suresi, 71). ‹slam ahlak›na

uyan, Allah'›n Kuran'da bildirdi¤i yolu izleyen insanlar her

konuda refaha ulafl›rlar. Cahiliye toplumlar›nda baz› kad›nla-

r›n maruz kald›klar› tüm s›k›nt›lar›n tek çözümü ve kad›nla-

r›n toplum içinde hak ettikleri sayg›y› görmelerinin yolu da

yine Rabbimiz'in insanlar› karanl›klardan nura ç›karmak için

Peygamberimiz (sav)'e vahyetti¤i Kuran'dad›r.

Allah Kuran'›n pek çok ayeti ile kad›n› ve kad›n haklar›-

n› koruma alt›na alm›fl, cahiliye toplumlar›nda kad›nlara olan

yanl›fl bak›fl aç›s›n› ortadan kald›rm›fl, kad›na toplum içerisin-

de sayg›n bir yer kazand›rm›flt›r. Kuran ayetleriyle insanlara

Allah Kat›nda üstünlük ölçüsünün cinsiyet de¤il, Allah kor-

kusu, iman, güzel ahlak, ihlas ve takva oldu¤u bildirilmifltir.

Tüm bunlar Rabbimiz'in kad›nlar üzerindeki benzersiz lütfu-

nun birer delilidir:

"Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir difliden

yaratt›k ve birbirinizle tan›flman›z için sizi halklar ve ka-

bileler (fleklinde) k›ld›k. fiüphesiz, Allah Kat›nda sizin

en üstün (kerim) olan›n›z, (›rk ya da soyca de¤il) takvaca

en ileride olan›n›zd›r. fiüphesiz Allah, bilendir, haber

aland›r." (Hucurat Suresi, 13)

Ey Ademo¤ullar›, Biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir

elbise ve size 'süs kazand›racak bir giyim' indirdik (var

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

112288

Page 131: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ettik). Takva ile kuflan›p-donanmak ise, bu daha hay›rl›-

d›r. Bu, Allah'›n ayetlerindendir. Umulur ki ö¤üt al›p-dü-

flünürler. (Araf Suresi, 26)

Bir baflka ayette ise Allah, "... Siz, hay›r ad›na ne yapar-

san›z, Allah, onu bilir. Az›k edinin, flüphesiz az›¤›n en ha-

y›rl›s› takvad›r. Ey temiz ak›l sahipleri, Benden korkup-sa-

k›n›n." (Bakara Suresi, 197) fleklinde buyurarak, insanlara el-

de edebilecekleri en hay›rl› özelli¤in takva oldu¤unu bildir-

mifltir. Dolay›s›yla kifliyi hem dünyada hem de Allah Kat›nda

as›l olarak de¤erli hale getirecek ve üstünlük kazand›racak

olan 'takva' olmal›d›r. Allah Kuran'da "Gerçek flu ki, sadaka

veren erkekler ile sadaka veren kad›nlar ve Allah'a güzel

bir borç verenler; onlar için kat kat art›r›l›r ve 'kerim (üstün

ve onurlu)' olan ecir de onlar›nd›r." (Hadid Suresi, 18) flek-

linde buyurmaktad›r. Bu ayet ile hem erkeklere hem de ka-

d›nlara, as›l üstün ve onurlu olan karfl›l›¤›n Allah'›n bildirdi-

¤i ahlak› yaflamakla kazan›laca¤› hat›rlat›lmaktad›r. Kad›n ve

erkek elbette ki fiziksel anlamda birbirlerinden farkl› yap›la-

ra sahiptirler. Ancak bu bir üstünlük sebebi de¤ildir. Allah bir

baflka ayette de, kimi insanlar aras›nda bir üstünlük unsuru

haline gelmifl olan zenginlik yerine, Allah'›n fazl›n› istemenin

daha makbul oldu¤unu flöyle bildirmektedir:

Allah'›n kendisiyle kiminizi kiminize göre üstün k›ld›¤›

fleyi (mal›) temenni etmeyin. Erkeklere kazand›klar›ndan

pay (oldu¤u gibi), kad›nlara da kazand›klar›ndan pay

vard›r. Allah'tan onun fazl›n› (ihsan›n›) isteyin. Gerçek-

ten, Allah herfleyi bilendir. (Nisa Suresi, 32)

Harun Yahya

112299

Page 132: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

113300

Allah kad›nlar›n toplum içerisinde korunup kollanmala-

r›, hak ettikleri sayg› ve sevgiyi görmeleri için toplumsal alan-

da al›nmas› gereken tedbirleri Kuran ayetleri ile bizlere bil-

dirmifltir. Al›nan tüm bu tedbirler, kad›nlar›n lehinedir. Ve

bunlar›n bir hikmeti de, kad›nlar›n zarara u¤ramalar›n›, ezi-

lip y›prat›lmalar›n› önlemektir.

Allah insanlara Kuran ile en do¤ru yolu göstermifl ve ca-

hiliye inançlar›n› tafl›yan insanlar›n yanl›fl uygulamalar›n› or-

tadan kald›rm›flt›r. ‹slam ahlak›na göre, as›l önemli olan bir

insan›n kad›n ya da erkek olmas› de¤il, Allah'a derin bir iman

ve Allah korkusuyla ba¤lanm›fl olmas›d›r. Allah'›n emir ve

Page 133: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

113311

yasaklar›na titizlikle uymas›, Kuran ahlak›n› en güzel flekilde

yaflamaya çal›flmas›d›r. Allah Kat›nda as›l de¤er görecek olan

kiflinin bu özellikleri olacakt›r. Allah Kuran'da kad›n olsun er-

kek olsun iman eden bir kimsenin sahip olmas› gereken özel-

likleri flöyle aç›klam›flt›r:

Mümin erkekler ve mümin kad›nlar birbirlerinin velileri-

dirler. ‹yili¤i emreder, kötülükten sak›nd›r›rlar, namaz›

dosdo¤ru k›larlar, zekat› verirler ve Allah'a ve Resulü'ne

itaat ederler. ‹flte Allah'›n kendilerine rahmet edece¤i bun-

lard›r. fiüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hik-

met sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)

Page 134: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

113322

Page 135: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

113333

Allah'›n ayette bildirdi¤i gibi, mümin kad›nlar ve mü-

min erkekler Allah'a ibadet etmekle, Kuran ahlak›n› yafla-

makla, insanlara iyili¤i emredip, kötülü¤ü engellemekle ve

Kuran'da bildirilen tüm emir ve tavsiyelere uymakla yüküm-

lüdürler. Allah Kendisi'nden korkup sak›nan her insana, ka-

d›n ya da erkek ayr›m› olmaks›z›n, 'do¤ruyu yanl›fltan ay›ran

bir nur ve anlay›fl' (Enfal Suresi, 29) verece¤ini vaat etmifltir.

Samimiyetine, ihlas›na ve iman›na karfl›l›k, Allah bir insana

hayat›n her alan›nda kendisini do¤ru yola ulaflt›racak, do¤ru

kararlar almas›n› ve isabetli tav›rlarda bulunmas›n› sa¤laya-

cak ak›l, feraset ve basiret vermektedir. Dolay›s›yla ak›l, kifli-

nin cinsiyetine göre de¤il, tümüyle Allah'a olan samimi ba¤-

l›l›¤›na, yak›nl›¤›na ve korkusuna göre geliflmektedir.

‹man›n kendisine kazand›rd›¤› ak›l ile hareket eden her

insan, kad›n olsun erkek olsun, hayata dair her konuda bafla-

r› elde edebilir, pek çok insana göre öne de geçebilir. Bu tü-

müyle kiflinin, iste¤ine, flevkine ve azmine ba¤l›d›r. ‹man

edenler ‹slam ahlak›n›n bir gere¤i olarak, kendilerini hiçbir

zaman hiçbir konuda yeterli görmezler. Daima daha ak›ll›,

daha yetenekli, daha sorumluluk sahibi, daha kiflilikli, daha

güzel ahlakl› insanlar olabilmek için çaba harcarlar. Kendile-

rini her konuda güçlerinin yetti¤i oranda gelifltirmeye çal›fl›r-

lar. Allah, iman edenlerin, çevrelerindeki tüm insanlara örnek

olabilecek bir karaktere sahip olabilmek için Kendisi'ne dua

ettiklerini bildirmektedir:

Ve onlar: "Rabbimiz, bize efllerimizden ve soyumuzdan,

gözün ayd›nl›¤› olacak (çocuklar) arma¤an et ve bizi tak-

va sahiplerine önder k›l," diyenlerdir. (Furkan Suresi, 74)

Page 136: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

113344

Hayat› boyunca her konuda elinden gelenin en iyisini

yapmaya çal›flan ve kiflili¤iyle, ahlak›yla ve çabas›yla tüm in-

sanlara örnek olmaya gayret eden mümin bir kad›n, -Allah'›n

izniyle- toplum içerisinde de üstün bir konuma gelir. Üstlendi-

¤i her türlü sorumlulu¤u en iyi flekilde yerine getirir, en do¤ru

kararlar› al›r, en güzel çözümleri ve en ak›lc› tedbirleri üretir.

Görüldü¤ü gibi, ‹slam ahlak›nda kad›n ile erke¤in top-

lumdaki yeri tamamen eflittir. Sonsuz merhamet sahibi olan

Rabbimiz kad›n ile erkek aras›nda ay›r›m yapan tüm cahiliye

inan›fllar›n› Kuran ayetleriyle ortadan kald›rm›fl, kad›na hak

etti¤i de¤erin verilmesini emretmifltir. Kad›n ya da erkek ol-

sun, bu tamamen kiflinin Allah'a olan iman›n›n gücü do¤rul-

tusunda, ahlak›yla, kiflili¤iyle ve üstlendi¤i sorumlu-

luklarla ön plana ç›kmas›na ba¤l›d›r. Bu nedenle de

‹slam ahlak›n› benimseyen kad›nlar için, erkeklere

Page 137: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

113355

yönelik bir eflitlik mücadelesi de¤il, bunun yerine 'hay›rlarda

yar›flma' ahlak› söz konusudur. Hay›rlarda yar›flmak, iman

edenlerin, yaflamlar›n›n her an›nda Allah'›n r›zas›n› kazanabil-

mek için ellerinden gelen çaban›n en fazlas›n› göstermeleridir.

Bu amaçlar› do¤rultusunda, Allah'›n en sevdi¤i, en raz› oldu-

¤u ve Allah'a en yak›n kifli olabilmek için hay›rlarda yar›fl›rlar.

Ancak bu yar›fl, tümüyle Rahmani bir yar›flt›r. Allah müminle-

ri dünyada ve ahirette öne geçiren özelli¤in bu yönde göster-

dikleri çaba oldu¤unu Kuran'da flöyle bildirmektedir:

‹flte onlar, hay›rlarda yar›flmaktad›rlar ve onlar bundan

dolay› öne geçmektedirler. (Müminun Suresi, 61)

Sonra Kitab'› kullar›m›zdan seçtiklerimize miras k›ld›k.

Art›k onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir

yoldad›r, kimi de Allah'›n izniyle hay›rlarda yar›fl›r öne

geçer. ‹flte bu, büyük fazl›n kendisidir. (Fat›r Suresi, 32)

Bir baflka ayette ise Allah, "Erkek olsun, kad›n olsun, bir

mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç flüphe-

siz Biz onu güzel bir hayatla yaflat›r›z ve onlar›n karfl›l›¤›-

n›, yapt›klar›n›n en güzeliyle muhakkak veririz." (Nahl Su-

resi, 97) fleklinde buyurarak, erkek ya da kad›n, kim olursa ol-

sun, tüm insanlar›n dünyada ve ahirette hiçbir haks›zl›¤a u¤-

rat›lmadan eksiksiz olarak karfl›l›k göreceklerini hat›rlatm›fl-

t›r. Tüm bunlar Allah'›n inanan kullar› üzerindeki rahmetinin

delilleridir. Kuran ahlak›n›n yaflanmad›¤› toplumlarda kad›n-

lara hala ikinci s›n›f insan muamelesi yap›l›rken, Allah Rah-

man ve Rahim s›fat›n›n bir tecellisi olarak kad›nlar› korumak-

ta, flan ve flereflerini vermektedir. (Detayl› bilgi için Bkz: Örnek

Müslüman Kad›n: Hz. Meryem, Harun Yahya, Mart 2003)

Page 138: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

113366

Page 139: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah'›n Dua Edenin Duas›na ‹cabet

Etmesi Müminler ‹çin Çok Büyük

Bir Lütuftur

Dua Rabbimiz'in Rahman ve Rahim isminin çok üstün

bir tecellisi, müminlere çok büyük bir lütfudur. Çünkü insan

Allah'a dua ederek samimi iman›n›, sevgisini ve korkusunu

ifade edebilir. Tek dost ve veli olarak O'na teslim oldu¤unu,

yaln›zca O'ndan medet umup O'ndan yard›m diledi¤ini gös-

terebilir. Din ahlak›ndan uzak toplumlarda, Allah'a dua et-

mek çeflitli bat›l inanç ve hurafelerle zorlaflt›r›lm›flt›r. ‹nsanlar,

her an Allah'a yönelebilecekleri halde, bunun için zamanlar

belirlemifl veya araya arac›lar koymufllard›r. Allah bu bat›l

inançlara karfl› insanlar› flöyle uyar›r:

Haberin olsun; halis (kat›ks›z) olan din yaln›zca Allah'›n-

d›r. O'ndan baflka veliler edinenler (flöyle derler:) "Biz,

bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaflt›rs›nlar diye ibadet

ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralar›nda hakk›nda ihti-

laf ettikleri fleylerden hüküm verecektir. Gerçekten

Allah, yalanc›, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez. (Zü-

mer Suresi, 3)

Allah'a dua etmek için çeflitli arac›lara gerek oldu¤unu

söyleyen kifliler, asl›nda dini zor göstererek insanlar› do¤ru

yoldan sapt›rmaktad›rlar. Çünkü "Andolsun, insan› Biz ya-

ratt›k ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte oldu¤unu bi-

liriz. Biz ona flahdamar›ndan daha yak›n›z." (Kaf Suresi, 16)

ayetiyle bildirildi¤i gibi, insana en yak›n olan daima Allah't›r.

Harun Yahya

113377

Page 140: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

113388

Yani insan her diledi¤i zaman Allah'a yönelebilir, dua ile yar-

d›m dileyebilir. Sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz sami-

mi kalple dua eden kullar›n›n duas›na icabet edendir. ‹nsan

Allah'›n varl›¤›n› ve yak›nl›¤›n› hissederek dua etmelidir.

Çünkü ancak Allah'›n varl›¤›n›n fark›nda olan insan duan›n

anlam›n› ve önemini kavrar. Duan›n özelli¤i, Allah ile kulu

aras›nda özel ve s›cak bir ba¤lant› kurmas›d›r. ‹nsan tüm s›-

k›nt›lar›n› ve isteklerini Allah'a açar, O'na yakar›r ve Allah

kulunun iste¤ine icabet eder, duas›n› karfl›l›ks›z b›rakmaz.

Dua etmek için özel vakitler beklenmesine, özel dua flekilleri

Page 141: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

113399

oluflturulmas›na da gerek yoktur. Her an, her dakika ve her

yerde Allah'a dua edilebilir. ‹nsan bir yerden bir yere gider-

ken, merdivenden inerken, al›flverifl yaparken, yemek haz›r-

larken, televizyon seyrederken, asansördeyken, bir yerde

beklerken, gece yatt›¤› zaman, sabah kalkt›¤›nda, kahvalt›

ederken, araba kullan›rken k›sacas› her yerde ve her zaman

Allah'a dua ederek, Allah'tan istediklerini belirtebilir. Bunun

için, akl›ndan geçirmesi dahi kafidir, çünkü Allah insan›n si-

nesinde gizlediklerini bilen, herfleyden haberdar oland›r. Mü-

min, Allah'›n kendisini iflitti¤ini, gördü¤ünü, düflüncelerini

Page 142: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

114400

bildi¤ini bilerek dua eder. Bu nedenle mümin içinden ge-

çirdi¤i bir anl›k bir düflünceyi bile Rabbimiz'in bildi¤ini bi-

lerek bu önemli ibadeti, yer, zaman ay›rt etmeden istedi¤i

flekilde yapabilir. Böyle önemli bir ibadette Allah'›n verdi¤i

kolayl›k mümin için lütuftur.

Dua denilince akla, insan›n Allah'› zikretmesi, Allah'a

kusurlar›n› itiraf etmesi, kendisinin ve müminlerin ihtiyaç-

lar›n› istemesi, dile getirmesi gelir. Bunun içinse duada

Allah'a karfl› samimi bir üslup olmal›d›r.

Allah'›n azametini hisseden, O'nun azab›ndan korkan

ve r›zas›n› kazanmay› isteyen insan, kalbinden gelen sami-

mi ve dürüst ifadelerle O'na yönelir. Ayn› flekilde kendisini

Allah'a teslim etmifl, dost ve yard›mc› olarak O'nu benim-

semifl olan insan, her türlü s›k›nt›s›n› ve derdini O'na açar.

"...Ben, dayan›lmaz kahr›m› ve üzüntümü yaln›zca

Allah'a flikayet ediyorum..." (Yusuf Suresi, 86) diyen Hz.

Yakub gibi, ruhundaki tüm s›k›nt›lar›n› ve taleplerini O'na

söyler, her türlü yard›m ve hayr› O'ndan ister. Dua s›ra-

s›nda önemli olan kulun o anki ruh hali, içindeki niye-

ti, samimiyetidir.

Dua, mümin için çok büyük bir nimettir. Mümin

yapt›¤› her iflte Allah'a yönelip döner. ‹çin için, yalvara

yalvara dua eder. En zor flartlarda bile, imanl› bir insan

asla ümitsizli¤e kap›lmadan, Allah'tan güç, kuvvet ve

sab›r diler. Allah'›n her zaman herfleyin en hay›rl›s›n› ya-

ratt›¤›n› bilerek umutla ve korkuyla yaln›zca Allah'a yal-

var›r. Allah'tan istedi¤i herfleyin en hay›rl› flekilde son bu-

laca¤›n› bilir. Bütün güç Allah'›n elindedir. Birfleyin olup ol-

Page 143: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

114411

Page 144: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

114422

mamas› yaln›zca Allah'›n dilemesine ba¤l›d›r. Mümin bunu

bilerek Rabbimiz'e dua etti¤i takdirde, Allah o insan›n du-

as›na onun için en hay›rl› ve en güzeliyle icabet eder. Rah-

man ve Rahim olan Allah, ihtiyaç içinde olan insanlar›n da-

ima Kendisi'ne yöneldikleri takdirde ifllerini kolaylaflt›raca-

¤›n› flu ayetle bildirir:

Ya da s›k›nt› ve ihtiyaç içinde olana, Kendisi'ne dua et-

ti¤i zaman icabet eden, kötülü¤ü aç›p gideren ve sizi

yeryüzünün halifeleri k›lan m›? Allah ile beraber baflka

bir ‹lah m›? Ne az ö¤üt-al›p düflünüyorsunuz. (Neml Su-

resi, 62)

Allah'›n kullar›na verdi¤i bu s›n›rs›z imkan hiç flüphesiz

sonsuz rahmetinin bir tecellisidir. Allah Kuran'da insanlara

yak›nl›¤›n›, Kendisi'ne yönelenlerin velisi olaca¤›n› ve dua

edenin duas›na muhakkak icabet edece¤ini pek çok ayetiyle

bildirmektedir. Kullar›na flah damarlar›ndan dahi daha ya-

k›n olan Allah, tüm insanlar› Kendisi'ne dua etmeye ça¤›r›r.

Dua ile Allah'tan yard›m istemek, Allah'›n lütfu ve insanlara

verdi¤i çok büyük bir nimettir. Kuran'da flu flekilde bildiril-

mektedir:

Kullar›m Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben

(onlara) pek yak›n›m. Bana dua etti¤i zaman dua ede-

nin duas›na cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim

ça¤r›ma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur

ki irflad (do¤ru yolu bulmufl) olurlar. (Bakara Suresi,

186)

Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim.

Do¤rusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstek-

Page 145: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

114433

Page 146: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

114444

Page 147: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

114455

Page 148: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

114466

bir)ler; cehenneme boyun bükmüfl kimseler olarak gire-

ceklerdir. Allah, kendisinde sükun bulman›z için geceyi,

ayd›nl›k olarak da gündüzü sizin için var etti. fiüphesiz

Allah, insanlara karfl› (s›n›rs›z) bir fazl sahibidir. Ancak

insanlar›n ço¤u flükretmiyorlar. (Mümin Suresi, 60-61)

Müminlerin, Allah'›n bu rahmeti ve nimeti üzerinde bir

daha düflünerek Allah'›n r›zas›na uygun yaflamalar› gerekir.

Çünkü Allah'›n kendilerine verdi¤i bu kolayl›k öyle büyük ve

s›n›rs›z bir imkand›r ki; herfleyin Hakimi, sahibi olan tek güç

sahibi Allah, insanlara istedikleri herfleye karfl›l›k verece¤ini

vaat etmektedir. Ve Allah kesinlikle vaadinden dönmez. Ayet-

lerde Rabbimiz'in peygamberlerin ve salih müminlerin du-

alar›na icabet etti¤i bildirilmektedir. Hz. Zekeriya için ayet-

lerde flu flekilde bildirilmektedir:

Bunun üzerine duas›na icabet ettik ve onu üzüntüden

kurtard›k. ‹flte Biz, iman edenleri böyle kurtar›r›z. Zeke-

riya da; hani Rabbine ça¤r›da bulunmufltu: "Rabbim, be-

ni yaln›z bafl›ma b›rakma, Sen mirasç›lar›n en hay›rl›s›-

s›n." Onun duas›na icabet ettik, kendisine Yahya'y› arma-

¤an ettik, eflini de do¤urmaya elveriflli k›ld›k. Gerçekten

onlar hay›rlarda yar›fl›rlard›, umarak ve korkarak Bize

dua ederlerdi. Bize derin sayg› gösterirlerdi. (Enbiya Su-

resi, 88-90)

‹nsanlar›n, hiç beklemedikleri bir felaketle karfl›laflt›kla-

r›nda, amans›z bir hastal›¤a yakaland›klar›nda, önemli bir s›-

nav an›nda, k›sacas› çaresiz kald›klar›n› hissettikleri bir zor-

luk an›nda ak›llar›na ilk gelen Allah'a s›¤›nmakt›r. Bunun tek

sebebi vard›r: Karfl›laflt›klar› büyük bir felaketse, kendilerine

Page 149: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yard›m›n ancak Allah'tan gelebilece¤inin kesin olarak fark›n-

da olmalar›… Ellerindeki tüm imkanlar›n› seferber etseler de

çareleri tükenmifltir. Allah'tan yard›m dilemek d›fl›nda yapa-

bilecekleri baflka hiçbir fley olmad›¤›n› bilmektedirler. ‹flte bu

nedenle böyle anlarda insanlar›n Allah'a yöneliflleri; kat›ks›z,

içten ve samimidir. Ama söz konusu sorun ortadan kalk›p, ifl-

leri yoluna girdi¤inde, insanlar›n birço¤u daha önce sanki hiç

Allah'a yakarmam›fl gibi eski gafil hallerine geri dönerler.

Allah'›n yard›m›na muhtaç, acizlik içinde olan kendileri de-

¤ilmiflçesine isyankar olabilir, sanki hiç ölmeyecekmifl gibi

pervas›zca yaflayabilirler. Halbuki bafllar›na bir baflka felaket

gelecek olsa, zorda kalacak olsalar yine Allah'a s›¤›nacaklar-

d›r. Kendilerine hak gördükleri bu nankör halleri, söz konusu

zorlu¤u ya da felaketi o an yaflam›yor olmalar›ndan kaynak-

lan›r. fiartlar›n düzelmifl olmas› kendilerini aldatarak, onlara

eski aciz hallerini unutturmufltur. Ancak sonsuz adalet sahibi

olan Allah onlar›n bu nankörlüklerinin karfl›l›¤›n› da mutlaka

verecektir. Rabbimiz bir ayette flöyle bildirmektedir:

De ki: "Sizin duan›z olmasayd› Rabbim size de¤er verir

miydi? Fakat siz gerçekten yalanlad›n›z; art›k (bunun

azab› da) kaç›n›lmaz olacakt›r." (Furkan Suresi, 77)

Kuflkusuz dua, hiçbir ayr›m olmadan insanlar›n tümüne

verilmifl bir f›rsat, çok büyük bir nimettir. Ancak inkarc›lar›n

büyüklük gururu onlar› Allah'a karfl› isyana sürükledi¤in-

den, bu dua nimetinden yoksun kal›r ve hayatlar›n›n büyük

ço¤unlu¤unu s›k›nt› ve ac› çekerek, çaresizlik içinde ve umut-

lar›n› yitirmifl flekilde geçirirler. Allah'›n rahmetinden uzak

bu yaflant›lar› ise onlar›n Allah'a karfl› müstekbirce davran-

Harun Yahya

114477

Page 150: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

114488

malar›n›n dünyadaki karfl›l›¤›d›r. Ancak bu büyüklenmeleri-

nin as›l karfl›l›¤›n› ahirette bulacaklard›r. Dünyada Allah'tan

yard›m dilemeyi reddederek kendi kendilerine zulmettikleri

gibi, ahirette de kendileri için kötü bir son haz›rlam›fl olurlar.

Allah ayette flu flekilde bildirir:

Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim.

Do¤rusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstek-

bir)ler; cehenneme boyun bükmüfl kimseler olarak gire-

ceklerdir. (Mümin Suresi, 60)

Oysa müminler Allah'›n rahmetine kavuflmufl olarak,

yapt›klar› ve karfl›laflt›klar› her iflte Allah'tan rahmet umarak

en büyük nimetlerden birine sahip olurlar. Onlar, Allah'a kar-

fl› acz içinde olduklar›n› bilirler. Allah'tan kendilerine gelen

herfleyin bir hay›rla yarat›ld›¤›na iman ederler. Yarat›lan her-

fleyin Allah'a muhtaç oldu¤una, herfleyin bilgisinin O'nun

Kat›nda oldu¤una ve O'nun izni olmadan hiçbir fleyin ve hiç

kimsenin müstakil gücü olmad›¤›na kesin bir bilgi ile inan›r-

lar. ‹flte bu nedenle acizliklerinin ve Allah'a olan teslimiyetle-

rinin bir ifadesi olarak her an Allah'a yönelerek, dua ile yar-

d›m dilerler. Allah'›n kendi ça¤r›lar›na -hay›r gördü¤ü takdir-

de- mutlaka cevap verece¤ini, gönülden istedikleri veya sa-

dece kalplerinden geçirdikleri isteklerini kendilerine verece-

¤ini ve onlar› daima koruyup kollayaca¤›n› bilirler. ‹flte bu

nedenle de bu çok büyük nimet sayesinde dünyada ve ahiret-

te Allah'›n rahmetini kazanan müminler olur.

Her ifllerinde Allah'a yönelmenin ve sonuçlar›n›

Allah'tan ümit etmenin rahatl›¤›n› yaflayan müminler dünya

hayat› boyunca -inkarc›lar›n ye'se ve ümitsizli¤e düfltü¤ü an-

Page 151: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

larda bile- umut ve neflelerinden hiçbir fley kaybetmezler.

Çünkü bilirler ki, Allah'a s›¤›nman›n rahatl›¤›n›, huzurunu,

kalplerine verdi¤i sevinç ve coflkuyu baflka hiçbir yolla elde

edemeyeceklerdir. Bu da tevazu ve güzel ahlak› yaflamalar›n›

sa¤layan ve dünya hayat› boyunca onlar› daima Allah'a yak-

laflt›ran en büyük nimetlerden biridir. Onlar, dua ettiklerinde,

Rabbimiz'e içten yöneldiklerinde ve zorlukla karfl›laflt›klar›n-

da her zaman Allah'la beraber olduklar›n› bilirler. Rabbi-

miz'in kendilerini duyup, Kendisi'ne kat›ks›zca yönelen kul-

lar› için ebedi ve eflsiz cenneti haz›rlamakta oldu¤una hiçbir

flüpheye kap›lmadan iman ederler. Bediüzzaman, müminle-

rin dua ederek Allah'a karfl› gösterdikleri bu derin teslimiye-

ti ve Allah'a yönelmelerinin kendilerine yaflatt›¤› iç rahatl›¤›-

n› bir sözünde flu flekilde aç›klamaktad›r.

"Duan›n en güzel, en latif, en leziz, en haz›r meyvesi, neticesi flu-

dur ki: Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler,

derdine derman yetifltirir, ona merhamet eder, O'nun Kudret Eli

herfleye yetiflir. Bu büyük dünya han›nda o yaln›z de¤il, bir Kerim

Zat var, ona bakar, ünsiyet eder. Hem onun hadsiz ihtiyacat›n› ye-

rine getirebilir ve onun hadsiz düflmanlar›n› defedebilir bir Zat›n

huzurunda kendini tasavvur ederek, bir ferah, bir inflirah duyup,

dünya kadar a¤›r bir yükü üzerin-

den at›p "Elhamdülillahi Rab-

bi'l-alemin" der."

(Mektubat, s. 291)

Harun Yahya

114499

Page 152: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

115500

Page 153: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

115511

Page 154: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah'›n ‹nananlara Vaadi ve

Yard›m›

Kuran'›n "… Ancak insanlar›n ço¤u iman etmezler" (Rad

Suresi, 1) ayetinde bildirildi¤i gibi, yeryüzündeki insanlar›n ço-

¤unlu¤unu din ahlak›ndan uzak insanlar oluflturmaktad›r. Bu

yüzden de baz› ak›ls›z ve basiretsiz insanlar, Allah'›n varl›¤›n›

inkar ettikleri halde kendilerini do¤ru bir yolda san›rlar. Sahip

olduklar› maddi güçlerinin ve say›lar›n›n fazla olmas›, onlara

bir güven duygusu verir. Olaylar› hep d›fl görünüfle göre de¤er-

lendiren bu gibi insanlar, kendilerinin üstün oldu¤undan yüz-

de yüz emin olarak hareket ederler. Ama fark›na varamad›kla-

r› çok büyük bir gerçek vard›r ki, o da Allah'›n müminlere olan

vaadi ve deste¤idir.

… Allah, kafirlere müminlerin aleyhinde kesinlikle yol

vermez. (Nisa Suresi, 141)

Allah yukar›daki ayetinde de bildirdi¤i gibi, herfleyi mü-

minlerin lehine k›lar ve onlar› çeflitli yollardan destekler. ‹nfli-

rah Suresi'nde Müslüman için her zorlukla birlikte kolayl›¤›n

da yarat›ld›¤› s›rr› verilmektedir. Hastal›¤› yaratan Allah'›n fli-

fay› da yaratmas› gibi, her zorluk da yan›nda kolayl›¤› ve çözü-

mü ile beraber meydana gelmektedir. Bu gerçek flöyle haber ve-

rilmifltir:

Demek ki gerçekten zorlukla beraber kolayl›k vard›r. Ger-

çekten güçlükle beraber kolayl›k vard›r. (‹nflirah Suresi, 5-6)

Allah'›n bu deste¤ini ve yard›m›n› sadece müminler bilir-

ler. Ve onlar, hayatlar› boyunca ne ile karfl›lafl›rlarsa karfl›lafls›n-

lar, Allah'›n daima inananlar›n velisi ve yard›mc›s› oldu¤unu

bilmenin getirdi¤i güven ve huzur duygusu ile hareket ederler.

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

115522

Page 155: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

115533

Page 156: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah kullar›na flöyle vaat etmifltir:

Allah, sizin düflmanlar›n›z› daha iyi bilendir; bir

veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir

yard›mc› olarak da Allah yeter. (Nisa Suresi, 45)

‹nkarc›lar›n ve münaf›klar›n ise pek çok korkusu

vard›r. Allah'a iman etmedikleri, O'na flirk kofltuk-

lar›, her olay› ve varl›¤› bafl›bofl zannet-

tikleri için daima bir korku ve

tedirginlik içinde ya-

flam sürerler. ‹flte bu,

Allah'›n müminlere kar-

fl› mücadele edenlerin kalp-

lerine sald›¤› bir korkudur:

Rabbin meleklere vahyet-

miflti ki: "fiüphesiz Ben si-

zinleyim, iman edenlere

sa¤laml›k kat›n, inkar eden-

lerin kalplerine amans›z bir

korku salaca¤›m…" (Enfal

Suresi, 12)

Allah'›n yard›m ve des-

te¤i, Müslüman›n hayat›n›n

tamam›n› kapsar. Tarih bo-

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

115544

Page 157: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yunca, Allah inananlara çeflitli yollarla yard›m›n›

ulaflt›rm›flt›r. Kimi zaman peygamberlerine muci-

zeler vermifl; kimi zaman Müslümanlar› görünmeyen

ordular ve meleklerle, koruyucularla, hatta do¤a olay-

lar›yla desteklemifl; kimi zaman gerçekleflmesi müm-

kün de¤il gibi görünen olaylar›n gerçekleflmesini sa¤-

lam›flt›r. Allah Fetih Suresi'nde flu flekilde

bildirmektedir:

Mü'minlerin kalp-

lerine, imanlar›-

na iman kat›p-art-

t›rs›nlar diye, 'güven

duygusu ve huzur' in-

diren O'dur. Göklerin

ve yerin ordular›

Allah'›nd›r: Allah bi-

lendir, hüküm ve hik-

met sahibidir. (Fetih

Suresi, 4)

Göklerin ve yerin ordu-

lar› Allah'›nd›r. Allah,

üstün ve güçlü oland›r,

hüküm ve hikmet sahi-

bidir. (Fetih Suresi, 7)

Harun Yahya

115555

Page 158: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Ayetlerde de görüldü¤ü gibi göklerin ve yerin

ordular›n›n sahibi olan Rabbimiz'in müminler üzerindeki

deste¤i ve yard›m› çok üstündür. Kuran'da Allah'›n müminle-

re yard›m› flu flekilde haber verilir:

Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yard›m ve zafer) bula-

caklard›r. Ve hiç flüphesiz; Bizim ordular›m›z, üstün gele-

cek olanlar onlard›r. (Saffat Suresi, 172-173)

fiüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayat›n-

da ve flahidlerin (flahidlik için) duracaklar› gün elbette yar-

d›m edece¤iz. (Mümin Suresi, 51)

Ey iman edenler, e¤er siz Allah'a (Allah ad›na ‹slama ve

Müslümanlara) yard›m ederseniz, O da size yard›m eder ve

sizin ayaklar›n›z› sa¤lamlaflt›r›r. (Muhammed Suresi, 7)

‹flte böyle; çünkü Allah, iman edenlerin velisidir; kafirlerin

ise, velisi yoktur. (Muhammed Suresi, 11)

O zaman sizden iki grup, neredeyse 'çözülüp geri çekilmek'

istemiflti. Oysa Allah onlar›n (velisi) yard›mc›s›yd›. Art›k

mü'minler, yaln›zca Allah'a tevekkül etmelidir. Andolsun,

siz güçsüz iken Allah size Bedir'de yard›m›yla zafer verdi.

fiu halde Allah'tan sak›n›n, O'na flükredebilesiniz. (Al-i ‹m-

ran Suresi, 122-123)

E¤er Allah size yard›m ederse, art›k sizi yenilgiye u¤rata-

cak yoktur ve e¤er sizi 'yapayaln›z ve yard›ms›z' b›rakacak

olursa, ondan sonra size yard›m edecek kimdir? Öyleyse

mü'minler, yaln›zca Allah'a tevekkül etsinler. (Al-i ‹mran

Suresi, 160)

Hay›r, sizin mevlan›z Allah't›r. O, yard›m edenlerin en ha-

y›rl›s›d›r. (Al-i ‹mran Suresi, 150)

Birkaç y›l içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'›nd›r.

Ve o gün mü'minler sevineceklerdir. Allah'›n yard›m›yla. O,

diledi¤ine yard›m eder. O, güçlü ve üstün oland›r, esirge-

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

115566

Page 159: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

115577

Page 160: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yendir. (Bu,) Allah'›n va'didir; Allah, vadinden geri dön-

mez. Ancak insanlar›n ço¤u bilmezler. (Rum Suresi, 4-6)

Tüm insanlar dünya hayat›nda Allah'a ve ahiret gününe

olan inançlar›yla denenmektedirler. Allah'›n yaratt›¤› bu imti-

han ortam›n›n bir gere¤i olarak, d›fltan bak›ld›¤›nda kötülük

yapanlar da iyi olanlar da ayn› flartlarda yafl›yor gibi görünür-

ler. Oysa Allah'a iman edenlerin yaflad›¤› hayat, dini inkar

edenlerden çok daha farkl›d›r.

Önceki bölümlerde de belirtti¤imiz gibi Allah iman eden

kullar›na daima kolayl›k verir, onlar›n ifllerini kolaylaflt›r›r, zor

durumlarda dahi muhakkak bir ç›k›fl yolu gösterir. Bu, Allah'›n

aç›k bir yard›m›d›r. Ancak Kuran'da Allah'›n kullar›na sezilmez

yollarla yard›m edece¤i, onlara ummad›klar› flekilde destek ve

kolayl›k sa¤layaca¤› da haber verilmifltir.

Allah Ahzab Suresi'nin 9. ayetinde bu yard›m› "bir rüzgar

ve sizin görmedi¤iniz ordular" fleklinde tarif etmifltir. Bir di¤er

ayette ise Rabbimiz insanlara "koruyucular" (Enam Suresi, 61)

gönderdi¤ini bildirmifltir. Allah'›n Kuran'da bildirdi¤i bu yar-

d›mlar›n baz›lar› flöyledir:

Allah müminlere meleklerle yard›m gönderir

Allah'›n müminlere olan yard›m› çeflitli flekillerde tecelli

etmektedir. Bu yard›mlardan biri meleklerin, zor anlar›nda mü-

minlerin yard›m›na gönderilmesidir. Allah Kuran'da bu yard›-

m›, Peygamberimiz (sav) döneminde yaflanm›fl olan bir olay›

örnek vererek flöyle bildirmektedir:

Sen müminlere: "Rabbiniz'in size meleklerden indirilmifl

üç bin kifliyle yard›m-iletmesi size yetmez mi?" diyordun.

Evet, e¤er sabrederseniz, sak›n›rsan›z ve onlar da aniden

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

115588

Page 161: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

Page 162: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

üstünüze çullan›verirlerse, Rabbiniz size meleklerden ni-

flanl› befl bin kifliyle yard›m ulaflt›racakt›r. Allah bunu (yar-

d›m›) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla

tatmin bulsun diye yapt›. 'Yard›m ve zafer' (nusret) ancak

üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'›n Ka-

t›ndand›r. (Al-i ‹mran Suresi, 124-126)

Allah bir baflka ayetinde ise müminlere görünmeyen ordu-

larla da yard›m etti¤ini bildirmifltir:

116600

Page 163: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Ey iman edenler, Allah'›n üzerinizdeki nimetini hat›rlay›n.

Hani size ordular gelmiflti; böylece Biz de onlar›n üzerine,

bir rüzgar ve sizin görmedi¤iniz ordular göndermifltik.

Allah, yapt›klar›n›z› görendir. (Ahzab Suresi, 9)

Allah'›n Kuran'da müminlerin daima galip geleceklerini

bildirmesi, müminler için en büyük nimetlerdendir ve ola¤a-

nüstü flevklendirici bir vaaddir. Elbette müminler flu kesin ger-

çe¤i de hiç unutmazlar. Her yard›m Allah'tand›r ve kuflkusuz

116611

Page 164: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

116622

Page 165: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

gücün tüm sahibi Allah't›r. Müminler, as›l za-

fer ve yard›m›n asl›nda Allah'a ait oldu¤unu

bilirler. Meleklerin destek olmas›n›n ise,

Allah'›n bir müjdesi, kendilerine yard›m ve

deste¤inin bir tecellisi oldu¤unu asla unut-

mazlar. Çünkü Rabbimiz ayetlerinde bu ger-

çe¤i flöyle bildirmifltir:

Siz Rabbiniz'den yard›m taleb ediyordu-

nuz, O da: "fiüphesiz Ben size birbiri ar-

d›nca bin melek ile yard›m ediciyim" di-

ye cevap vermiflti. Allah, bunu, yaln›zca

bir müjde ve kalplerinizin tatmin bul-

mas› için yapm›flt›; (yoksa) Allah'›n Ka-

t›ndan baflkas›nda nusret (zafer ve yar-

d›m) yoktur. Hiç flüphesiz Allah üstün ve

güçlü oland›r, hüküm ve hikmet sahibi-

dir. (Enfal Suresi, 9-10)

Allah'›n diledi¤i kuluna diledi¤i flekilde

yard›m edece¤ini bilen müminlerin, en zorlu

anlarda dahi içlerinde bir güven ve huzur

duygusu olur. Bu ruh hali içinde manevi

yönden son derece güzel bir hayat yaflarlar.

Harun Yahya

116633

Page 166: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah müminleri düflmanlar›na

olduklar›ndan fazla say›da gösterir

Müminler, Allah'›n verdi¤i ak›l, feraset, basiret, güzel ah-

lak gibi nimetlerle daima inkar içindeki insanlara karfl› baflar›

elde etmifllerdir. Tüm bunlar›n yan› s›ra Allah, kimi zaman mü-

minleri inkarc›lar›n gözünde say›ca ve kuvvetçe de çok göster-

di¤ini ve bunun inkarc›larda y›lg›nl›¤a ve korkuya neden oldu-

¤unu haber vermifltir. Allah ayetlerinde Asr-› Saadet dönemin-

de gerçekleflen böyle bir olay› flöyle bildirir:

Karfl› karfl›ya geldi¤inizde, Allah, 'olaca¤› olan ifli gerçek-

lefltirmek' için, onlar› gözlerinizde az gösteriyor, sizi de on-

lar›n gözlerinde azalt›yordu. Ve (bütün) ifller Allah'a dön-

dürülür. Ey iman edenler, bir toplulukla karfl› karfl›ya gel-

di¤iniz zaman, dayan›kl›k gösterin ve Allah'› çokça zikre-

din. Ki kurtulufl (felah) bulas›n›z. (Enfal Suresi, 44-45)

Az say›daki mümin toplulu¤unu inkarc›lar›n son derece

güçlü, kalabal›k bir topluluk gibi görmeleri kuflkusuz Allah'›n

mucizelerinden biridir. Bu olay ayn› zamanda müminler aç›s›n-

dan da çok büyük bir kolayl›kt›r. Böylece Allah müminlere ba-

flar› kazand›rm›flt›r. Allah baflka ayetler ile Hz. Muhammed

(sav)'e, diledi¤i zaman müminlerin gücünü oldu¤undan kat

kat daha fazla art›raca¤›n› bildirmifltir. Sabretmelerine karfl›l›k

olarak inanan kullar›na umduklar›ndan çok daha büyük bir

güç ve zafer verece¤ini flöyle vaat etmifltir:

Ey Peygamber, mü'minleri savafla karfl› haz›rlay›p-teflvik et.

E¤er içinizde sabreden yirmi (kifli) bulunursa, iki yüz (kifli-

yi) ma¤lub edebilirler. Ve e¤er içinizden yüz (sab›rl› kifli)

bulunursa, kafirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçe¤i)

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

116644

Page 167: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kavramayan bir topluluktur. fiimdi, Allah sizden (yü-

künüzü) hafifletti ve sizde bir za'f oldu¤unu bildi. Siz-

den yüz sab›rl› (kifli) bulunursa, (onlar›n) iki yüzünü boz-

guna u¤rat›r; e¤er sizden bin (kifli) olursa, Allah'›n izniyle

(onlar›n) iki binini yener. Allah, sabredenlerle beraberdir.

(Enfal Suresi, 65-66)

Allah, yukar›daki ayetlerde bildirdi¤i gibi, Peygamberi-

miz (sav) zaman›nda müminleri, s›cak bir savafl›n içinde olduk-

lar› için inkarc›lar›n gözünde say›ca ve kuvvetçe daha kalaba-

l›k ve güçlü göstererek müminleri desteklemifltir. Çünkü Allah,

müminlerin daima dostu ve yard›mc›s›d›r. ‹nkar edenler ne ka-

dar çok say›da olsalar da, ne kadar büyük bir güce sahip olsa-

lar da sonuçta tüm güç Allah'a aittir. Allah tek bir "Ol" emriyle

diledi¤ini yapand›r. Allah'a dayan›p güvenen, O'nun sonsuz

kudretini, herfleye gücü yeten oldu¤unu takdir edebilen insan-

lar daima bunun rahatl›¤›n› yaflarlar.

Allah, müminlerin kalplerine güven ve huzur

duygusu indirir

Allah, Fetih Suresi'nde müminler üzerinde oluflturdu¤u

manevi deste¤i flöyle haber verir:

Mü'minlerin kalplerine, imanlar›na iman kat›p-artt›rs›nlar

diye, 'güven duygusu ve huzur' indiren O'dur. Göklerin ve

yerin ordular› Allah'›nd›r: Allah bilendir, hüküm ve hik-

met sahibidir. (Fetih Suresi, 4)

Andolsun, Allah, sana o a¤ac›n alt›nda biat ederlerken

mü'minlerden raz› olmufltur, kalplerinde olan› bilmifl ve

böylece üzerlerine 'güven duygusu ve huzur' indirmifltir ve

Harun Yahya

116655

Page 168: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 169: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

onlara yak›n bir fethi sevap (karfl›l›k) olarak vermifltir.

(Fetih Suresi, 18)

Allah, zorluk an›nda, samimi olanlar›n kalplerine güven

ve huzur duygusu vermifl ve bu manevi deste¤in sonucunda

müminler huzur, güven ve kararl›l›k duygusunu yaflam›fllard›r.

Asl›nda bu huzur ve güven duygusu müminlerin tüm ya-

flamlar›na hakimdir. Allah'a ve ahirete iman eden insanlar,

Allah'›n herfleyin tek hakimi oldu¤unu bildikleri için zaten hiç-

bir olay karfl›s›nda pani¤e kap›lmaz, hüzne ve s›k›nt›ya düfl-

mezler. Sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz'in, herfleyi kendi-

leri için en hay›rl› olacak flekilde, ahiretlerine en faydal› olacak

flekilde yaratt›¤›n› bilirler. "E¤er Allah size yard›m ederse, ar-

t›k sizi yenilgiye u¤ratacak yoktur ve e¤er sizi 'yapayaln›z ve

yard›ms›z' b›rakacak olursa, ondan sonra size yard›m edecek

kimdir? Öyleyse mü'minler, yaln›zca Allah'a tevekkül etsin-

ler." (Al-i ‹mran Suresi, 160) ayetine kesin olarak iman eder ve

tevekkülün manevi konforu içinde yaflamlar›n› sürdürürler.

Karfl›laflt›klar› zorluk ne kadar büyük gözükse de sonuçta geçi-

ci oldu¤unun bilincindedirler. Çünkü dünyadaki yaflam›n son-

suz ahiret yaflam› yan›nda çok k›sa bir zaman dilimi oldu¤unu

unutmazlar. Dünyada karfl›lafl›labilecek bir zorluk insan›n tüm

yaflam›n› kapsasa bile en fazla 50-60 y›l sürecektir. 50-60 y›l te-

vekkül ve güzel ahlakla geçirilen bir ömrün sonunda kiflinin

sonsuz cennet hayat›nda alaca¤› karfl›l›k ise kuflkusuz benzer-

siz olacakt›r. Cennette müminler, hiçbir s›k›nt›, hüzün, yokluk,

b›kk›nl›k, zorluk yaflamayacak aksine sonsuz güzellikler içinde

nefislerinin arzu ettiklerinin tümüne kavuflacaklard›r.

‹flte bu gerçe¤in bilincinde olmak, iman eden bir insan›n

her olaya sars›lmaz bir tevekkülle yaklaflmas›n› sa¤lar. Bunun

manevi huzur ve nefle duygusu da dünyadaki en büyük nimet-

Harun Yahya

116677

Page 170: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

lerden biridir. Unutulmamal›d›r ki,

tüm kalpler ve tüm güç Allah'›n elindedir.

Allah diledi¤i an diledi¤i olay›, diledi¤i flekilde yarat›r.

Huzur ve güven arayan insan, Allah vermedikçe, hiçbir

yolla buna ulaflamaz. Din ahlak›n› yaflaman›n insanlara

getirdi¤i kolayl›k, insan›n herfleyin Allah'›n kontrolünde oldu-

¤unu bilmesidir. Her iflinde Allah'a yönelen, her iflinin karfl›-

l›¤›n› sadece Allah'tan bekleyen insan, daima Allah'›n yar-

d›m›n› ve deste¤ini çeflitli yollardan yan›nda bulacakt›r.

Hay›r, sizin Mevlan›z Allah't›r. O, yard›m edenlerin en ha-

y›rl›s›d›r. (Al-i ‹mran Suresi, 150)

Müminlere kurulan tuzaklar›n tümü

bafltan bozulmufltur

‹nkar edenler müminlere karfl› yürüttükleri müca-

delelerinde her türlü sinsi yönteme baflvururlar. Bu yön-

temlerin en çok kullan›lanlar›ndan biri de müminlerin

aleyhinde ittifak ederek onlara çeflitli tuzaklar kur-

makt›r. Say›ca fazla olduklar› ve tuzaklar›n› gizli gizli

kurduklar› için baflar›l› olacaklar›n› düflünen inkarc›lar,

planlar›n› yaparken iki kiflinin üçüncüsünün, üç kiflinin

dördüncüsünün Allah oldu¤unu unutmaktad›rlar. Allah'›n

insanlara flah damar›ndan daha yak›n oldu¤u gerçe¤inden

ise tamamen gaflettedirler. Halbuki Allah gizleseler de

a盤a vursalar da ayette bildirildi¤i üzere, "sinelerin

özünde sakl› duran› bilendir." ‹nkarc›lar›n mü-

minlerin aleyhinde ak›llar›ndan geçirdikle-

ri her fikri, kurduklar› her tuza¤›, yapt›k-

116688

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

Page 171: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

lar› her plan› da Allah en ince ayr›nt›-

s›na kadar bilir. En önemlisi de herfleyin bil-

gisine sahip olan Allah, inkarc›lar›n kurduklar› tuzakla-

r›n tümünün bafltan bozulmufl oldu¤unu haber vermifl-

tir. Ne kadar sinsice, ne kadar büyük olursa olsun mü-

minler aleyhine kurulan tüm tuzaklar›n y›k›laca¤›n›,

herfleyin Yarat›c›s› olan Allah Kuran'da flöyle bildirir:

... Gerçekten Allah, kafirlerin hileli düzenlerini bofla

ç›kar›c›d›r. (Enfal Suresi, 18)

Gerçek flu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa on-

lar›n düzenleri, da¤lar› yerlerinden oynatacak da olsa,

Allah Kat›nda onlara haz›rlanm›fl düzen (kötü bir kar-

fl›l›k) vard›r. (‹brahim Suresi, 46)

Bunlar›n yan› s›ra Allah, bu tuzaklar›n salih kullar›na za-

rar veremeyece¤ini bildirmifl, hepsinin sahiplerine geri dönece-

¤ini de haber vermifltir:

… Oysa hileli düzen kendi sahibinden baflkas›n› sar›p-ku-

flatmaz. Art›k onlar öncekilerin sünnetinden baflkas›n›

m› gözlemektedirler? Sen, Allah'›n sünnetinde kesin-

likle bir de¤ifliklik bulamazs›n ve sen, Allah'›n sün-

netinde kesinlikle bir dönüflüm de bulamazs›n. (Fa-

t›r Suresi, 43)

‹nananlar sonsuz lütuf sahibi olan Rabbimiz'in

yard›m›n›n daima kendileriyle beraber oldu¤u ger-

çe¤ini bilerek tevekkül içerisinde yaflarlar. Bafltan iti-

baren üzerinde durdu¤umuz gibi, bu mütevekkil ruh

halleri sayesinde de, karfl›laflt›klar› her olaydaki hay›r ve

hikmetleri görebilir, göremeseler bile her olay›n mümin-

ler için mutlak hay›rla sonuçlanaca¤›na kesin olarak

iman ederler.

Harun Yahya

116699

Page 172: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah sonsuz merhametiyle insanlar›

do¤ru yola iletir, hidayetlerini art›r›r

Kitab›n önceki bölümlerinde de anlatt›¤›m›z gibi Rab-

bimiz elçileriyle, gönderdi¤i kitaplar›yla insanlar› hep

do¤ru yola ça¤›rmakta, inkardan dönüp, iman et-

meleri için her topluma tekrar tekrar uyar›c›lar gön-

dermektedir. Bu Rabbimiz'in çok büyük bir lütfudur.

Allah iman edip, imanlar›n› güçlendirmeye niyet eden

kullar›na da çok büyük kolayl›klar dilemekte, onlar› türlü yol-

larla desteklemektedir. Ayetlerde Allah'›n iman edenlere bu

deste¤i flu flekilde haber verilmektedir:

‹flte Allah'a iman edenler ve O'na sar›lanlar, onlar› Kendi-

si'nden olan bir rahmetin ve bir fazl›n içine yerlefltirecektir

ve onlar› Kendisi'ne varan dosdo¤ru bir yola yöneltip-ilete-

cektir. (Nisa Suresi, 175)

Rabbiniz'den bir fazl istemenizde sizce sak›nca yoktur.

Arafat'tan hep birlikte indi¤inizde Allah'› Mefl'ar-› Ha-

ram'da an›n. O, sizi nas›l do¤ru yola yöneltip-ilettiyse, siz

de O'nu an›n. Gerçek flu ki, siz bundan evvel sapm›fllardan-

d›n›z. (Bakara Suresi, 198)

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

Page 173: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Ancak flunu da unutma-

mak gerekir ki insan›n hidayet

bulmas› da ancak Allah'›n dileme-

siyle olur. Sonsuz merhamet sahibi

olan Rabbimiz diledi¤i kullar›n› seçer, onlar›n kaderine

hidayeti yazar ve hidayetlerini art›r›r:

Allah'›n izni olmaks›z›n hiçbir musibet (hiç kimseye)

isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse, onun kalbini

hidayete yöneltir. Allah, herfleyi bilendir. (Te¤abün Su-

resi, 11)

Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun gö¤sünü ‹slam'a

açar; kimi sapt›rmak isterse, onun gö¤sünü, sanki gö¤e yük-

seliyormufl gibi dar ve s›k›nt›l› k›lar. Allah, iman etmeyenle-

rin üstüne iflte böyle pislik çökertir. (Enam Suresi, 125)

Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali,

içinde çera¤ bulunan bir kandil gibidir; çera¤ bir s›rça içe-

risindedir; s›rça, sanki incimsi bir y›ld›zd›r ki, do¤uya da,

bat›ya da ait olmayan kutlu bir zeytin a¤ac›ndan yak›l›r;

(bu öyle bir a¤aç ki) neredeyse atefl ona dokunmasa da ya-

¤› ›fl›k verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse

onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için ör-

nekler verir. Allah, herfleyi bilendir. (Nur Suresi, 35)

Harun Yahya

Page 174: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

‹nsanlar›n büyük bir bölümü hidayet bulma-

dan önce çok büyük bir kaos ve kargafla içindedir. Üzün-

tü, s›k›nt›, k›skançl›k, ümitsizlik, kin, nefret gibi duygular ha-

yat›n›n büyük bir bölümünü kaplamaktad›r. Bafl›na gelen en

ufak bir olumsuzluk kifliyi çok büyük bir melankoliye sürükle-

mektedir. Bu karanl›k ruh hali Allah'a iman edildi¤inde, sonsuz

güç ve kudret sahibi olan Rabbimiz'e teslim olundu¤unda bir

anda ortadan kalkar. Ayetlerde bu durum "karanl›klardan nura

ç›kma" olarak ifade edilmektedir:

Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onla-

r› karanl›klardan nura ç›kar›r; inkar edenlerin velileri ise

ta¤ut'tur. Onlar› nurdan karanl›klara ç›kar›rlar. ‹flte onlar,

ateflin halk›d›rlar, onda süresiz kalacaklard›r. (Bakara Sure-

si, 257)

O'dur ki, sizi karanl›klardan nura ç›karmak için size rah-

met etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O,

mü'minleri çok esirgeyicidir. O'na kavuflacaklar› gün, onla-

r›n dirlik temennileri: "Selam"d›r. Ve O, onlara üstün bir

ecir haz›rlam›flt›r. Ey Peygamber, gerçekten Biz seni bir fla-

hid, bir müjde verici ve bir uyar›c› olarak gönderdik. Ve

Kendi izniyle Allah'a ça¤›ran ve nur saçan bir çera¤ olarak

(gönderdik). Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için

Allah'tan büyük bir fazl vard›r. Kafirlere ve münaf›klara

itaat etme, eziyetlerine ald›rma ve Allah'a tevekkül et. Ve-

kil olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 43-48)

Allah'›n insanlar›n hayat›n› böyle z›tl›klarla yaratmas› çok

büyük nimettir. ‹man›n ve güzel ahlak›n de¤eri elbette böyle

daha iyi kavranacakt›r.

Rahman v e Rahim Olan

Al lah' › n Ad›y la

117722

Page 175: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

117733

Page 176: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Salih Amellerde Bulunanlara Güzel Bir

Karfl›l›k ve Üstün Bir Ecir Vard›r

Rahmeti kullar› üzerinde s›n›rs›z olan Rabbimiz, tüm in-

sanlara dünya hayat›nda lütufta bulunan, onlar› esirgeyen ve

ba¤›fllayand›r. Allah tüm hayatlar›n› Kendisi'nin raz› olaca¤›

flekilde geçiren, korkup sak›nan, ayetleri eksiksizce uygula-

yan ve din ahlak›n›n yay›lmas› için gece gündüz çaba sarf

eden salih kullar›na, hem dünyada hem de ahirette çok güzel

bir hayat müjdeler. Mümin daha dünyadayken cennet benze-

ri nimetlerle flereflendirilir.

Kuran ayetlerinde salih amellerde bulunan takva sahip-

leri çok farkl› güzelliklerle müjdelenirler. Bu müjdelerden bi-

ri dünya hayat›nda güzel bir yaflamd›r:

Erkek olsun, kad›n olsun, bir mü'min olarak kim salih

bir amelde bulunursa, hiç flüphesiz Biz onu güzel bir ha-

yatla yaflat›r›z ve onlar›n karfl›l›¤›n›, yapt›klar›n›n en

güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 97)

(Allah'tan) Sak›nanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" dendi¤in-

de, "Hay›r" dediler. Bu dünyada güzel davran›fllarda bu-

lunanlara güzellik vard›r; ahiret yurdu ise daha hay›rl›d›r.

Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. (Nahl Suresi, 30)

Gerçek flu ki, ‹brahim (tek bafl›na) bir ümmetti; Allah'a

gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müfl-

riklerden de¤ildi. O'nun nimetlerine flükrediciydi.

(Allah) Onu seçti ve do¤ru yola iletti. Ve Biz ona dünya-

da bir güzellik verdik; flüphesiz o, ahirette de salih olan-

lardand›r. (Nahl Suresi, 120-122)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

117744

Page 177: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

117755

Page 178: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Ayetlerde bildirilen bu müj-

denin, baflta peygamberler olmak

üzere salih müminler üzerinde gerçek-

leflti¤ini pek çok Kuran ayetinden ö¤-

renmekteyiz. Örne¤in, Peygamberimiz

(sav)'i dünya hayat›nda Allah'›n zengin

k›ld›¤›, "bir yoksul iken seni bulup

zengin etmedi mi?" (Duha Suresi, 8)

ayetinde bildirilmektedir. Ayr›ca Hz. Da-

vud'a, Hz. Süleyman'a, Hz. Zülkarneyn'e, Hz. ‹b-

rahim ve ailesine bu dünyada büyük bir mülk ve

imkan verildi¤inden de daha birçok ayette bah-

sedilir.

Hem bir mükafat ve flevk kayna¤›, hem de

Rabbimiz'in lütuf ve ihsan›n›n bir göstergesi ola-

rak salih kullar›na dünyada nimet ve güzellik

vermesi Allah'›n bir müjdesidir. Nas›l inkarc›la-

r›n ebedi azaplar› daha bu dünyadan bafll›yorsa,

salih müminler için vaat edilen ebedi güzellikler

de kendilerine dünyadaki hayatlar›nda gösteril-

meye bafllan›r.

Allah'›n salih Müslümanlar üzerindeki bir

di¤er nimeti ise onlar›n yapt›klar› kötülükleri iyi-

liklere çevirmesidir. Daha önce de vurgulad›¤›-

m›z gibi insan kolayl›kla hata yapabilen bir var-

l›kt›r. Yan›labilir, bilmeden günaha girebilir, kötü

bir davran›flta bulunabilir, a¤z›ndan kötü bir söz

ç›kabilir. Ancak önemli olan bu hatalardan sonra

117766

Page 179: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

117777

Page 180: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

117788

tevbe etmesi ve davran›fllar›n› düzeltmesidir. Rabbimiz böy-

le salih ahlaka sahip kullar›na Kuran ayetlerinde flu müjde-

yi vermektedir:

‹flte bunlar; yapt›klar›n›n en güzelini kabul ederiz ve

kötülüklerinden geçeriz; (bunlar) cennet halk› içinde-

dirler. (‹flte bu,) Onlara va'dolunan do¤ru bir vaaddir.

(Ahkaf Suresi, 16)

Ayette bildirilen bu müjde Rabbimiz'in kullar› üzerin-

deki sonsuz lütfunun bir tecellisidir. Rahman ve Rahim olan

Allah'›n ayetlerde haber verdi¤i bir di¤er lütuf ise kötülük-

lerin iyiliklere çevrilmesidir. Ayetlerde flu flekilde bildiril-

mektedir:

Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulu-

nup davranan baflka; iflte onlar›n günahlar›n› Allah iyi-

liklere çevirir. Allah, çok ba¤›fllayand›r, çok esirgeyen-

dir. Kim tevbe eder ve salih amellerde bulunursa, ger-

çekten o, tevbesi (ve kendisi) kabul edilmifl olarak

Allah'a döner. (Furkan Suresi, 70-71)

‹man edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e in-

dirilen (Kur'an)a -ki o Rablerinden bir hakt›r- iman

edenlerin (Allah), kötülüklerini örtüp-ba¤›fllam›fl, du-

rumlar›n› düzeltip-›slah etmifltir. (Muhammed Suresi, 2)

Bir mümin, kendisini yaratan Allah'a iman eder, O'nun

emir ve yasaklar›na uyar, Rabbimiz'in insanlar için seçip be-

¤endi¤i din ahlak›n› her an yaflar ve en önemlisi ölümünden

sonras› için çok büyük umut ve beklentiler tafl›r. Bütün bun-

lardan ötürü iman edenler, dünyadaki yaflamlar› boyunca

her türlü ruhsal s›k›nt› ve üzüntüden uzakt›rlar. Müminler

Page 181: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

117799

Page 182: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kadere ve herfleyi yap›p edenin Allah oldu¤una ke-

sin olarak inan›rlar ve böylece bafllar›na gelenlere

"... Allah'›n bizim için yazd›klar› d›fl›nda bize ke-

sinlikle hiçbir fley isabet etmez..." (Tevbe Suresi,

51) ayetinin hükmü gere¤ince tevekkül ederler.

Allah'›n r›zas›na uyarlar ve Allah'›n Kuran'da bil-

dirdi¤i gibi, "... Allah bize yeter, O ne güzel vekil-

dir..." (Al-i ‹mran Suresi, 173) derler.

Ancak dünya bir deneme süresi oldu¤undan

elbette müminin karfl›s›na çeflitli zorluklar ç›kabilir.

‹man eden bir kimse belli dönemlerde açl›k, hasta-

l›k, uykusuzluk, kaza, maddi kay›p gibi çeflitli s›-

k›nt›larla karfl›laflabilir. Daha

pek çok zorluk ve denemeden de

geçirilebilir. Mümin zorluklar›n iman›-

n›n denenmesi için özel olarak yarat›ld›¤›n›, güzel

bir sab›r ve tevekkül gösterdi¤i takdirde bunlar›n

ahireti için s›n›rs›z bir ecir kayna¤›, olgunlaflmas›

için büyük f›rsatlar oldu¤unu bi-

lir. Bu nedenle de bu zorluklar

karfl›s›nda tevekkül eder, huzur,

mutluluk ve neflesinden hiçbir fley kaybetmez. Bu

s›k›nt›lar onun ruhi dengesini ve kararl›-

l›¤›n› hiçbir zaman olumsuz yön-

de etkilemez. Hatta sabr›n›n ve

tevekkülünün karfl›l›¤›n›

Allah Kat›nda alaca¤›n›

bildi¤inden flevki ve heye-

can› daha da artar.

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

118800

Page 183: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

118811

Page 184: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

118822

Page 185: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

118833

Page 186: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Bu durum inkar edenler için tam tersi yöndedir.

Allah'›n ayetlerini inkar eden bir kifli, dünya hayat›nda çek-

ti¤i çeflitli bedensel ac›lar›n yan›nda, ruhen de azap çeker.

Korku, üzüntü, ümitsizlik, tedirginlik, karamsarl›k gibi ne-

gatif duygular onlar›n cehennemde çekecekleri azab›n bu

dünyadaki küçük bir bafllang›c›n› olufltururlar. Allah, Hak

yoldan sapan bu insanlar› bir ayette flöyle tarif eder:

Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun gö¤sünü ‹s-

lam'a açar; kimi sapt›rmak isterse, onun gö¤sünü, sanki

gö¤e yükseliyormufl gibi dar ve s›k›nt›l› k›lar. Allah,

iman etmeyenlerin üstüne iflte böyle pislik çökertir.

(Enam Suresi, 125)

Allah, Kendisi'nden içi titreyerek korkan, hatalar›ndan

ve günahlar›ndan dolay› ba¤›fllanma dileyip, tevbe eden sa-

lih müminleri ise, dünya hayat›nda da en güzel flekilde ni-

metlendirece¤ini ve onlara ihsanda bulunaca¤›n› bildirmifl-

tir. Hud Suresi'nin 3. ayetinde flu flekilde bildirilir:

Ve Rabbiniz'den ba¤›fllanma dileyin, sonra O'na tevbe

edin. O da sizi, ad› konulmufl bir vakte kadar güzel bir

meta (fayda) ile metaland›rs›n ve her ihsan sahibine

Kendi ihsan›n› versin. E¤er yüz çevirirseniz gerçekten

ben, sizin için büyük bir günün azab›ndan korkar›m.

(Hud Suresi, 3)

Salih amellerde bulunan müminler bu yapt›klar›n›

Allah'›n r›zas›na, rahmetine ve cennetine vesile olmas› niye-

tiyle yaparlar. Tek istedikleri Allah'›n hoflnut olaca¤› gibi bir

kul olmakt›r. Hiçbir insan›n r›zas›n›, hoflnutlu¤unu istemez-

ler. Dünya hayat›nda makam, mevki peflinde koflmaz, itibar

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

118844

Page 187: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kazanman›n hiçbir öneminin olmad›¤›n› çok iyi bilirler. Yap-

t›klar›n› Allah korkusuyla ve Allah sevgisiyle yapar, Allah'›n

insan›n tek dostu ve tek velisi oldu¤unu ak›llar›ndan hiç ç›-

karmazlar. Rabbimiz, Kuran ayetlerinde salih kullar›n›n

yapt›klar›n› "üstün, büyük ve kesintisiz bir ecirle ödüllendi-

rece¤ini, onlar›n ecirlerini noksans›z olarak ödeyece¤ini, on-

lara ecirlerini iki defa verece¤ini" bildirmektedir:

Onlara okundu¤u zaman: "Biz ona inand›k, gerçekten o,

Rabbimiz'den olan bir hakt›r, flüphesiz biz bundan önce

de Müslümanlar idik" derler. ‹flte onlar; sabretmeleri do-

lay›s›yla ecirleri iki defa verilir ve onlar kötülü¤ü iyilik-

le uzaklaflt›r›p kendilerine r›z›k olarak verdiklerimiz-

den infak ederler. (Kasas Suresi, 53-54)

fiüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar

için kesintisiz bir ecir vard›r. (Fussilet Suresi, 8)

E¤er siz Allah'›, Resûlü'nü ve ahiret yurdunu istiyorsan›z

art›k hiç flüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar

için büyük bir ecir haz›rlam›flt›r. (Ahzab Suresi, 29)

Gerçekten Allah'›n Kitab'›n› okuyanlar, namaz› dosdo¤-

ru k›lanlar ve kendilerine r›z›k olarak verdiklerimizden

gizli ve aç›k infak edenler; kesin olarak zarara u¤rama-

yacak bir ticareti umabilirler. Çünkü (Allah,) ecirlerini

noksans›z olarak öder ve Kendi fazl›ndan onlara art›r›r.

fiüphesiz O, ba¤›fllayand›r, flükrü kabul edendir. (Fat›r

Suresi, 29-30)

Ama sizden kim Allah'a ve Resûlü'ne gönülden -itaat

eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat ve-

ririz. Ve Biz ona üstün bir r›z›k da haz›rlam›fl›zd›r. (Ah-

zab Suresi, 31)

Harun Yahya

118855

Page 188: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on kat› vard›r,

kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden baflkas›yla ce-

zaland›r›lmaz ve onlar haks›zl›¤a u¤rat›lmazlar. (En'am

Suresi, 160)

fiüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kad›nlar,

mü'min erkekler ve mü'min kad›nlar, gönülden (Allah'a)

itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden ka-

d›nlar, sad›k olan erkekler ve sad›k olan kad›nlar, sabre-

den erkekler ve sabreden kad›nlar, sayg›yla (Allah'tan)

korkan erkekler ve sayg›yla (Allah'tan) korkan kad›n-

lar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kad›nlar,

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

118866

Page 189: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

oruç tutan erkekler ve oruç tutan kad›nlar, ›rzlar›n› koru-

yan erkekler ve (›rzlar›n›) koruyan kad›nlar, Allah'› çok-

ça zikreden erkekler ve (Allah'› çokça) zikreden kad›nlar;

(iflte) bunlar için Allah bir ba¤›fllanma ve büyük bir ecir

haz›rlam›flt›r. (Ahzab Suresi, 35)

Yukar›daki ayetlerde de görüldü¤ü gibi Allah, r›zas›

için çaba sarf eden, güzel amellerde bulunan, din ahlak›n›n

yay›lmas› için gayret gösteren kullar›n›n bu samimi çabala-

r›na üstün bir karfl›l›k vaat etmifltir. Bu karfl›l›klar›n en büyü-

¤ü hiç flüphesiz Allah'›n r›zas›d›r. Dünya hayatlar›ndaki tek

amaçlar› Allah'›n hoflnutlu¤u, rahmeti ve cenneti olan iman

Harun Yahya

118877

Page 190: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

sahiplerine ayr›ca Allah'tan ba-

¤›fllanma ve üstün bir ecir de va-

at edilmifltir. Ayetlerde haber ve-

rilen bir di¤er karfl›l›k ise Rabbi-

miz'in bu salih kullar›n› rahmeti-

ne sokmas›d›r:

Art›k iman edip salih amel-

lerde bulunanlara gelince;

Rableri onlar› Kendi rahme-

tine sokar. ‹flte apaç›k olan

'büyük mutluluk ve kurtu-

lufl' budur. (Casiye Suresi, 30)

Müminler içinde bulunduk-

lar› koflullar ne olursa olsun, da-

ima Allah'a güvenen, hep O'na

yönelip dönen, sürekli O'nu raz›

etmeyi düflünen ve Kuran ahla-

k›ndan asla taviz vermeyen in-

sanlar olduklar›ndan, Allah'›n hiç

bitmeyen rahmeti, fazl› ve sevgisi

hep onlar›n üzerindedir. Allah

onlar› hiçbir zaman yaln›z ve yar-

d›ms›z b›rakmayaca¤›n› vaat et-

mifltir. Allah, Kendi yolunda sa-

mimi bir flekilde çaba gösteren,

hiçbir flüpheye kap›lmadan mal-

lar›n› ve canlar›n› Allah'›n r›zas›-

n› kazanmak için seve seve harca-

118888

Page 191: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

118899

Page 192: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yan bu sad›k kullar›n›, yapt›klar›na güzel bir karfl›l›k olarak

içinde sonsuza kadar kalacaklar›, nimetlerle donat›lm›fl cen-

netlerle müjdelemifltir:

Müjde, dünya hayat›nda ve ahirette onlar›nd›r. Allah'›n

sözleri için de¤ifliklik yoktur. ‹flte büyük 'kurtulufl ve

mutluluk' budur. (Yunus Suresi, 64)

Rableri onlara Kat›ndan bir rahmeti, bir hoflnutlu¤u ve

onlar için, kendisinde sürekli bir nimet bulunan cennet-

leri müjdeler. (Tevbe Suresi, 21)

Ayetlerden de anlafl›laca¤› gibi, Allah müminleri cen-

netle müjdelemifl, yapt›klar› tüm salih amelleri kabul edece-

¤ini ve kavuflacaklar› güzelli¤in ve mutlulu¤un ise pek ya-

k›n oldu¤unu bildirmifltir. ‹nsan›n Allah'›n sonsuz rahmeti-

nin ve sevgisinin hep üzerinde oldu¤unu bilmesi, Allah'›n

kendisini cennetiyle mükafatland›rmas›n› ummas› müminin

kalbine büyük bir ferahl›k ve huzur verir. Allah Kuran'da

müminlerin ayr›ca melekler vas›tas›yla da müjdelenecekle-

rini bildirmifltir:

fiüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah't›r" deyip sonra dos-

do¤ru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onlar›n üzeri-

ne melekler iner (ve der ki) "Korkmay›n ve hüzne kap›l-

may›n, size vadolunan cennetle sevinin" (Fussilet Sure-

si, 30)

Allah'›n müminlere verdi¤i bu müjdenin Kuran'da an-

lat›lan birçok peygamber üzerinde de tecelli etti¤i görül-

mektedir. Örne¤in Allah, Hz. Süleyman'›n ayette bildirilen,

"Rabbim, beni ba¤›flla ve benden sonra hiç kimseye nasip

olmayan bir mülkü bana arma¤an et. fiüphesiz Sen, karfl›-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

119900

Page 193: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

l›ks›z arma¤an edensin" (Sad Suresi, 35) fleklindeki duas›na

icabet etmifl ve ona dünyada büyük bir mülk vermifltir. Da-

ha birçok peygambere büyük bir mülk ve imkan verildi¤i

Kuran'›n çeflitli ayetleriyle bizlere bildirilmektedir. Allah,

Kendisi'nden bir mükafat ve bir lütuf olarak, cennette miras-

ç› k›ld›¤› pek çok nimetin ve güzelli¤in yan› s›ra, dünya ha-

yat›nda da müminlere nimetler vererek, onlar›n Kendisi'ne

olan yak›nl›klar›n›, cennete kavuflma isteklerini ve flevkleri-

ni art›rmaktad›r.

Allah, müminlerin bu dünyada daima mutlu ve güven-

de olacaklar›n›, onlar› 'güç ve iktidar sahibi' k›larak Kuran

ahlak›n› hakim edece¤ini flöyle vadetmifltir:

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulu-

nanlara vadetmifltir: Hiç flüphesiz onlardan öncekileri

nas›l 'güç ve iktidar sahibi' k›ld›ysa, onlar› da yeryüzün-

de 'güç ve iktidar sahibi' k›lacak, kendileri için seçip be-

¤endi¤i dinlerini kendilerine yerleflik k›l›p sa¤lamlaflt›-

racak ve onlar› korkular›ndan sonra güvenli¤e çevire-

cektir. Onlar, yaln›zca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir

fleyi ortak koflmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, ifl-

te onlar fas›kt›r. (Nur Suresi, 55)

Bu, Allah'›n müminlere olan bir vaadidir. Müminlerin

yapmalar› gereken ise, Allah'›n eflsiz lütfuna karfl›l›k O'na

flükretmek ve daima O'nu zikretmektir.

Allah'›n ayetlerine uyan, kendilerine verilen ö¤ütleri

dinleyen ve ahirete haz›rl›k yapan insanlar her türlü eksik-

lik ve hatalar›ndan ar›nm›fl olarak Allah'›n izniyle sonsuza

kadar güzel bir yaflam süreceklerdir. Tüm hayatlar› boyunca

Harun Yahya

119911

Page 194: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kendilerine verilen ö¤ütleri tutan, uyar›ld›klar› konularda

tevazuyla teslimiyet gösteren ve korkup-sak›narak hareket

eden müminler hesap günü geldi¤inde de Allah'›n huzuru-

na ar›nm›fl olarak ç›kacaklard›r.

Allah'›n Rahman ve Rahim isminin tecellileri inananlar

için sonsuza kadar sürecek, her mümin bunun için sonsuza

kadar Rabbimiz'e hamd edecektir. Allah iman edenlere bu

müjdeyi ayetlerinde flöyle bildirmifltir:

Ta¤ut'a kulluk etmekten kaç›nan ve Allah'a içten yöne-

lenler ise; onlar için bir müjde vard›r, öyleyse kullar›ma

müjde ver.

Ki onlar, sözü iflitirler ve en güzeline uyarlar. ‹flte onlar,

Allah'›n kendilerini hidayete erdirdi¤i kimselerdir ve

onlar, temiz ak›l sahipleridir. (Zümer Suresi, 17-18)

Allah baflka ayetlerinde de Kendisi'nden korkup sak›-

nan kullar›n›n o gün geldi¤inde cennetin kap›s›nda nas›l gü-

zel bir karfl›lanma ile karfl›lanacaklar›n› flöyle müjdeler:

Rablerinden korkup-sak›nanlar da, cennete bölük bölük

sevk edildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kap›la-

r› aç›ld› ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam

üzerinizde olsun, hofl ve temiz geldiniz. Ebedi kal›c›lar

olarak ona girin."

(Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sad›k kalan ve

bizi bu yere mirasç› k›lan Allah'a hamd olsun ki, cennet-

ten diledi¤imiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Ameller-

de bulunanlar›n ecri ne güzeldir. (Zümer Suresi, 73-74)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

119922

Page 195: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Kuflkusuz bir insan için dünyada verilebilecek en bü-

yük müjdeler; ahirette sonsuza dek Allah'›n raz› oldu¤u bir

kul olarak yaflam sürebilece¤i, yapt›¤› güzel davran›fllarla

karfl›l›k görece¤i ve cennetin kap›s›nda melekler taraf›ndan

güzel sözlerle karfl›lanaca¤› müjdeleridir. ‹flte güzel söze

uyan insanlara dünyada verilen müjdeler bunlard›r.

Dünyada vaat edildikleri gibi müminler ölüm an›nda

da inkarc›lar›n aksine, melekler taraf›ndan en güzel sözlerle

ve müjdelerle karfl›lanacak, canlar› güzellikle al›nacak ve

cennet hayatlar› bafllam›fl olacakt›r:

Ki melekler, güzellikle canlar›n› ald›klar›nda: "Selam si-

ze" derler. "Yapt›klar›n›za karfl›l›k olmak üzere cennete

girin." (Nahl Suresi, 32)

Tüm bunlar Allah'›n dünyada teslimiyetli kullar›na

vaat ettikleridir. Kuflkusuz cennette yaflanacak sonsuz

hayat, güzel davran›fllarda bulunan ve güzel söze uyan

insanlara Allah'›n verdi¤i en büyük mükafatlardan ola-

cakt›r. Hepsinin de üzerinde iman

edenler için Allah'tan bir hoflnutluk

vard›r.

Harun Yahya

119933

Page 196: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

119944

Page 197: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

119955

Page 198: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 199: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 200: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 201: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

itab›n ilk bölümünde Allah'›n Rahman ve Rahim

s›fat›n›n Kuran ayetlerindeki tecellileri üzerinde

durduk ve Rabbimiz'in sonsuz merhametinin de-

lillerini gördük. Allah'›n tüm kullar› üzerindeki

ba¤›fllay›c›l›¤›n›, tevbeleri kabul eden, kötülükleri iyiliklere çeviren,

dualar› kabul eden, iyili¤i bol olan ve salih amellerde bulunan kulla-

r›na sonsuz merhamet eden oldu¤unu Kuran ayetlerinin rehberli-

¤inde anlatt›k. Tüm bu anlat›lanlar iman sahiplerinin kalplerine hu-

zur, nefle ve güven veren, Allah'a olan imanlar›n› ve sevgilerini daha

da güçlendiren delillerdir.

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat› dikkatle bakan ve düflünen bir

insan için evrenin her noktas›nda, her ayr›nt›s›nda tüm aç›kl›¤›yla

kendini göstermektedir. Evrenin ve dünyan›n oluflumundan canl›l›-

¤›n var edilmesine, insan›n mucizevi yarat›l›fl›ndan her hücresinde-

ki kusursuz yap›ya, hayvanlara, bitkilere, meyvelere, sebzelere ka-

dar çevremizde gördü¤ümüz her detayda Allah'›n sonsuz flef-

katinin delilleri bulunmaktad›r.

Bu delilleri görebilmek için uzun

uzun araflt›rmaya, derin bilgilere sa-

hip olmaya ya da herhangi bir

Page 202: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

konuda e¤itim görüp uzmanlaflmaya da gerek yoktur. Sadece

evrene Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›n› anlayarak bakmak,

Rabbimiz'in kullar›na olan sonsuz sevgisini, s›n›rs›z lütfunu

düflünmek yeterlidir. E¤er insan çevresindekilere böyle bir

gözle bakarsa her gün gördü¤ü dünyadan daha farkl› bir

dünyayla karfl›lafl›r ve bu dünyadaki her detay›n Allah'›n rah-

metinin delilleri oldu¤unu fark eder.

Allah Kuran'da "fiimdi Allah'›n rahmetinin eserlerine

bak..." (Rum Suresi, 50) buyurarak dünya üzerinde bulunan

herfleyi Allah'›n rahmetinin bir tecellisi olarak tan›mlar. Di¤er

pek çok ayetinde de insanlar› var olan herfleyin güzelliklerini

ve nimet olan yönlerini düflünmeye teflvik eder, bunlar›n yok-

luklar›nda nas›l bir zorluk ve mahrumiyet duygusu yaflaya-

caklar›n› hat›rlat›r.

Geceyle gündüzü yarat›fl›n›n, ya¤muru ya¤d›rmas›n›n,

gemileri denizde yüzdürmesinin, kufllar› havada tutmas›n›n,

kullar›n› çeflit çeflit ürünlerle r›z›kland›rmas›n›n, hayvanlar›n,

a¤açlar›n, rüzgar›n, flimfle¤in k›sacas› yaratt›¤› canl› cans›z

herfleyin hikmetini düflünmeye ça¤›r›r ve bunlar›n her birinin

Kendisi'nden kullar›na bir rahmet oldu¤unu hat›rlat›r. Allah

Neml Suresi'nde de insanlara göklerin kusursuz yarat›l›fl›

üzerinde tekrar tekrar düflünmelerini emreder:

O, biri di¤eriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi

gök yaratm›fl oland›r. Rahman (olan Allah)›n yaratmas›n-

da hiçbir 'çeliflki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin.

‹flte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlakl›k (bo-

zukluk ve çarp›kl›k) görüyor musun? Sonra gözünü iki

kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

220000

Page 203: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

umudunu kesmifl bir halde bitkin olarak sana dönecektir.

(Mülk Suresi, 3-4)

Bu bölümde anlat›lanlar›n amac› ise oku-

yucuyu, tüm insanlar› yoktan var eden, on-

lara saymakla bitirilemeyecek kadar çok ni-

metle lütufta bulunan Rabbimiz'in Rahman

ve Rahim s›fatlar› üzerinde düflünmeye da-

vet etmektir. ‹lerleyen sayfalarda insan›n hayat›

boyunca içiçe oldu¤u bu delillerden çeflitli örnekler verecek,

Allah'›n sonsuz ilminin ve sanat›n›n insanlar için ne kadar

büyük bir lütuf oldu¤unu anlataca¤›z. Ancak flunu

unutmamak gerekir ki e¤er Allah'›n rahmetinin

yeryüzündeki tüm delillerini yazmaya kalk›fla-

cak olsak, bunu milyonlarca ansiklopedi cildine

dahi s›¤d›ramay›z.

Bu Allah'›n Kuran'da "E¤er Allah'›n

nimetini saymaya kalk›flacak olursan›z,

onu bir genelleme yaparak bile

sayamazs›n›z. Ger-

çekten Allah,

ba¤›fllayand›r,

esirgeyendir."

(Nahl Suresi, 18) ayetiyle haber verdi¤i bir

gerçektir. Bu bölümde üzerinde uzun uzun

düflünülmesi gereken milyonlarca delilden

sadece baz›lar›na yer verece¤iz.

Harun Yahya

220011

Page 204: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 205: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

çinde yaflad›¤›m›z uçsuz bucaks›z evrende kusursuz

bir denge, ahenk ve düzen bulunmaktad›r. Bu düzen

tüm evrene hakim olan Rabbimiz'in sonsuz güç ve

kudretinin bir delilidir. Allah bir ayette insan›n bu ger-

çek üzerinde düflünmesi gerekti¤ini flöyle bildirmektedir:

Yaratmak bak›m›ndan siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü?

(Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen ver-

di. Gecesini karartt›, kufllu¤unu a盤a-ç›kard›. Bundan sonra yer-

yüzünü serip döfledi. (Naziat Suresi, 27-30)

Yine Kuran'da bildirildi¤ine göre, insan, evrendeki tüm sistemi

ve dengeleri Rabbimiz'in insan yaflam›na en uygun flekilde yaratt›¤›-

n› fark etmeli, bu gerçek üzerinde düflünmeli ve ders almal›d›r:

Geceyi, gündüzü, Günefl'i ve Ay'› sizin emrinize verdi; y›ld›zlar

da O'nun emriyle emre haz›r k›l›nm›flt›r. fiüphesiz bunda, akl›n›

kullanabilen bir topluluk için ayetler vard›r. (Nahl Suresi, 12)

Bir di¤er ayette ise flöyle buyurulmaktad›r:

(Allah) Geceyi gündüze ba¤lay›p-katar,

gündüzü de geceye ba¤lay›p-katar;

Günefl'i ve Ay'› emre amade k›l-

m›flt›r, her biri ad›

Page 206: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

220044

AAllllaahh DDüünnyyaa''yy›› uuzzaayy--

ddaakkii tteehhlliikkeelleerrddeenn kkoo--

rruunnaaccaakk öözzeelllliikklleerrddee

yyaarraattmm››flfltt››rr..

Page 207: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

220055

konulmufl bir süreye kadar ak›p gitmektedir. ‹flte bunlar›

(yarat›p düzene koyan) Allah sizin Rabbiniz'dir; mülk

O'nundur. O'ndan baflka tapt›klar›n›z ise, 'bir çekirde¤in

incecik zar›na' bile malik olamazlar. (Fat›r Suresi, 13)

Ayetlerde gecenin, gündüzün, Günefl'in ve Ay'›n "insa-

n›n" emrine verildi¤i bildirilmektedir. Bu, Allah'›n Rahman

ve Rahim s›fat›n›n çok güzel bir tecellisidir. Rabbimiz kusur-

suz bir düzen içinde var etti¤i evreni insan›n emrine vermifl,

bunun karfl›l›¤›nda ise sadece Kendisi'ne iman edip kullukta

bulunmas›n› istemifltir. ‹nsana düflen de içinde bulundu¤u

bu ola¤anüstü durumu fark et-

mek, sonsuz güç ve kudret

sahibi olan Rabbimiz'e tes-

lim olmak, kendisini çe-

peçevre saran rahmet de-

lilleri üzerinde düflünüp

Allah'a samimi bir kalple

yönelmektir.

Evrenin yarat›l›fl›n-

da, düzeninde, kusursuz

iflleyiflinde Allah'›n merha-

metinin tecellileri saymakla

bitirilemeyecek kadar fazla-

d›r. Üstelik bu düzen canl›l›-

¤›n var olmas›na imkan sa¤-

layacak kadar mükemmeldir,

çok hassas dengeler üzerine

kurulmufltur. Bu detaylar üze-

Page 208: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

220066

rinde düflünmek insan›n Allah'›n kendi üzerindeki lütfunu,

Allah'a ne kadar muhtaç oldu¤unu, dünya üzerinde tek dost

ve velisinin Allah oldu¤unu anlamas› için bir yoldur. Çünkü

bu incelikleri düflünmeyen bir insan kolayl›kla gaflete kap›-

labilir, Allah'›n Rahman s›fat›n›n tecellilerinin fark›nda ol-

mayabilir. Evrenin oluflumundaki her detay Allah'›n kullar›

ve tüm canl›lar üzerindeki sonsuz merhametini gösteren

aç›k delillerle doludur. Bu delillerden baz›lar› flunlard›r:

Evren Big Bang (Büyük Patlama) ad› verilen bir

patlama sonucunda oluflmufltur. Bafllang›çta evrenin tüm

maddesini içinde bar›nd›ran "tek nokta", "s›f›r hacme" ve

"sonsuz yo¤unlu¤a" sahipti. Evren, s›f›r hacme sahip bu

noktan›n patlamas›yla ortaya ç›km›flt›. Asl›nda s›f›r hacim

bu konunun teorik bir ifade biçimidir. Bilim, insan akl›n›n

kavrama s›n›rlar›n› aflan 'yokluk' kavram›n› ancak 's›f›r ha-

cimdeki nokta' ifadesi ile tarif edebilmektedir. Gerçekte ise

's›f›r hacimdeki bir nokta' 'yokluk' anlam›na gelir. Evren de

yokluktan var olmufltur, daha do¤ru bir ifadeyle "Yarat›l-

m›flt›r". Big Bang bir patlama oldu¤una göre, beklenmesi ge-

reken, bu patlaman›n ard›ndan maddenin uzay bofllu¤unda

"rastgele" da¤›lmas› olmal›d›r. Oysa Big Bang ile oluflan

madde "ola¤anüstü" bir biçimde flekil ve düzen alm›flt›r. Bu

düzenin birinci aflamas› patlaman›n h›z›d›r.

Big Bang'le birlikte var olan madde etrafa müthifl bir

h›zla yay›lmaya bafllam›flt›r. Ancak patlaman›n bu ilk an›n-

da bir de fliddetli çekim gücü vard›r. Bu, evrenin tümünü bir

noktada toplayabilecek kadar büyük bir çekimdir. Dolay›-

Page 209: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

220077

CCaannll››ll››¤¤››nn oolluuflflmmaass›› iiççiinn ggeerreekkllii oollaann kkoo--

flfluullllaarraa bbaakktt››¤¤››mm››zzddaa,, bbiirr tteekk DDüünnyyaa''nn››nn bbööyylleessiinnee

öözzeell bbiirr oorrttaammaa ssaahhiipp oolldduu¤¤uunnuu ggöörrüürrüüzz.. YYaaflflaamm iiççiinn eell--

vveerriiflflllii bbuu oorrttaamm›› ssaa¤¤llaammaakk iiççiinnssee,, ssaayymmaakkllaa bbiittiirreemmeeyyeeccee¤¤iimmiizz

kkaaddaarr kkooflfluull AAllllaahh''››nn rraahhmmeettiiyyllee,, aayynn›› aannddaa,, kkeessiinnttiissiizz ggeerrççeekklleeflfl--

mmeekktteeddiirr.. EEvvrreennddeekkii eeflflssiizz ppllaann vvee ddüüzzeenn,, mmaaddddeeyyii yyookkttaann vvaarr eeddeenn

vvee oonnuunn hheerr aann››nn›› kkoonnttrroollüü vvee hhaakkiimmiiyyeettii aalltt››nnddaa bbuulluunndduurraann ssoonnssuuzz

bbiillggii,, ggüüçç vvee aakk››ll ssaahhiibbii RRaabbbbiimmiizz''iinn vvaarrll››¤¤››nn›› ggöösstteerrmmeekktteeddiirr..

CCaannll››ll››¤¤››nn oolluuflflmmaass›› iiççiinn ggeerreekkllii oollaann kkoo--

flfluullllaarraa bbaakktt››¤¤››mm››zzddaa,, bbiirr tteekk DDüünnyyaa''nn››nn bbööyylleessiinnee

öözzeell bbiirr oorrttaammaa ssaahhiipp oolldduu¤¤uunnuu ggöörrüürrüüzz.. YYaaflflaamm iiççiinn eell--

vveerriiflflllii bbuu oorrttaamm›› ssaa¤¤llaammaakk iiççiinnssee,, ssaayymmaakkllaa bbiittiirreemmeeyyeeccee¤¤iimmiizz

kkaaddaarr kkooflfluull AAllllaahh''››nn rraahhmmeettiiyyllee,, aayynn›› aannddaa,, kkeessiinnttiissiizz ggeerrççeekklleeflfl--

mmeekktteeddiirr.. EEvvrreennddeekkii eeflflssiizz ppllaann vvee ddüüzzeenn,, mmaaddddeeyyii yyookkttaann vvaarr eeddeenn

vvee oonnuunn hheerr aann››nn›› kkoonnttrroollüü vvee hhaakkiimmiiyyeettii aalltt››nnddaa bbuulluunndduurraann ssoonnssuuzz

bbiillggii,, ggüüçç vvee aakk››ll ssaahhiibbii RRaabbbbiimmiizz''iinn vvaarrll››¤¤››nn›› ggöösstteerrmmeekktteeddiirr..

Page 210: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

s›yla Big Bang'in ilk an›nda birbirine z›t olan iki güç mevcut-

tur: Patlaman›n gücü ve bu patlamaya direnen, maddeyi ye-

niden biraraya toplamaya çal›flan çekim gücü. Bu iki güç

aras›nda mükemmel bir denge olufltu¤u için evren ortaya

ç›km›flt›r. E¤er ilk anda oluflan çekim gücü patlama gücüne

bask›n ç›ksayd›, o zaman evren geniflleyemeden tekrar içine

çökecekti. E¤er bunun tersi gerçekleflse ve patlama gücü çok

fazla olsayd›, bu kez de madde birbiriyle bir daha asla bir-

leflmeyecek flekilde savrulacakt›.

Stephen Hawking, evrenin geniflleme h›z›ndaki bu ola-

¤anüstü dengeyi "Evrenin geniflleme h›z› o kadar kritik bir nok-

tadad›r ki, Big Bang'ten sonraki birinci saniyede bu oran e¤er yüz

bin milyon kere milyonda bir daha küçük olsayd›, evren flimdiki

durumuna gelmeden içine çökerdi." sözleriyle kabul eder. Bu

hassas ayar Rabbimiz'in üstün yarat›fl›n› tasdik eden delil-

lerden sadece bir tanesidir. Elbette ki tesadüfi bir patlaman›n

ard›ndan, atomlar›n kendili¤inden dizilimiyle böyle kusur-

suz bir evren, evren içindeki sistemler, Günefller, Dünya,

üzerindeki da¤lar, denizler, insanlar, a¤açlar, hayvanlar, çi-

çekler, böcekler ve di¤erleri oluflamaz. Gözümüzü çevirdi¤i-

miz her yerde gördü¤ümüz tüm detaylar Allah'›n varl›¤›n›n

ve üstün kudretinin delilleridir. Bu delilleri ise ancak düflü-

nen insanlar kavrayabilir. Evrenin yarat›l›fl›ndaki bu kusur-

suz denge, ola¤anüstü hassas düzen, mükemmel uyum

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›n›n çok güzel bir tecellisidir.

Günefl Sistemi'nin yap›s›n› inceledi¤imizde, yine

büyük bir denge ile karfl›lafl›r›z. Gezegenleri dondurucu so-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

220088

Page 211: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

¤ukluktaki d›fl uzaya savrulmaktan koruyan etki, Günefl'in

"çekim gücü" ile gezegenin "merkez-kaç kuvveti" aras›ndaki

dengedir. Günefl sahip oldu¤u büyük çekim gücü nedeniyle

tüm gezegenleri çeker, onlar da dönmelerinin verdi¤i mer-

kez-kaç kuvveti sayesinde bu çekimden belli bir oranda kur-

tulurlar. Ama e¤er gezegenlerin dönüfl h›zlar› biraz daha ya-

vafl olsayd›, o zaman bu gezegenler h›zla Günefl'e do¤ru çe-

kilirler ve sonunda Günefl taraf›ndan büyük bir patlamayla

yutulurlard›.

Bunun tersi de mümkündür. E¤er gezegenler daha h›z-

l› dönseler, bu sefer de Günefl'in çekim gücü onlar› tutmaya

yetmeyecek ve gezegenler d›fl uzaya savrulacaklard›. Oysa

çok hassas olan bu denge kurulmufltur ve sistem bu denge

korundu¤u için devam etmektedir. Burada söz konusu den-

genin her gezegen için ayr› ayr› kurulmufl oldu¤una da dik-

kat etmek gerekir. Çünkü gezegenlerin Günefl'e olan uzak-

l›klar› çok farkl›d›r. Dahas›, kütleleri de çok farkl›d›r. Bu ne-

denle, hepsi için ayr› dönüfl h›zlar›n›n belirlenmesi laz›md›r

ki, Günefl'e yap›flmaktan ya da Günefl'ten uzaklafl›p uzaya

savrulmaktan kurtulsunlar.

Günefl Sistemi'ndeki bu ola¤anüstü hassas dengeyi kefl-

feden Kepler, Galilei gibi astronomlar ise, "bu sistemin çok

aç›k bir tasar›m› gösterdi¤ini ve Allah'›n evrene olan haki-

miyetinin ispat› oldu¤unu" belirtmifllerdir. Tüm bunlar

yeryüzünü insan›n emrine veren Rabbimiz'in Günefl ile gök

cisimleri ve Dünya aras›ndaki uzakl›¤› da çok üstün bir den-

ge ile var etti¤ini göstermektedir. Kuflkusuz bu, Allah'›n biz

kullar› üzerindeki merhametinin iflaretlerindendir.

Harun Yahya

220099

Page 212: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Günefl Sistemi'ndeki bu muhteflem dengenin yan›-

s›ra, üzerinde yaflad›¤›m›z Dünya gezegeninin bu sistem ve

uzay içindeki yeri de, yine kusursuz bir yarat›l›fl›n varl›¤›n›

ve Allah'›n her yeri kuflatan sonsuz rahmetini göstermekte-

dir. Son astronomik bulgular, sistemdeki di¤er gezegenlerin

varl›¤›n›n, Dünya'n›n güvenli¤i ve yörüngesi için büyük

önem tafl›d›¤›n› göstermifltir. Jüpiter'in konumu buna bir ör-

nektir. Günefl Sistemi'nin en büyük gezegeni olan Jüpiter,

varl›¤›yla asl›nda Dünya'n›n dengesini sa¤lamaktad›r. Ast-

rofizik hesaplamalar, Jüpiter'in bulundu¤u yörüngedeki

varl›¤›n›n, sistemdeki Dünya gibi di¤er gezegenlerin yörün-

gelerinin istikrarl› olmas›n› sa¤lad›¤›n› ortaya ç›karm›flt›r.

K›sacas› Günefl Sistemi'nin yap›s›, insan için özel bir

yarat›l›fla sahiptir. Samimi olarak düflünen her ak›l sahibi in-

san, evrende hiçbir fleyin amaçs›z ve bafl›bofl olmad›¤›n›,

"Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi aras›nda bulunan fley-

leri bat›l olarak yaratmad›k. Bu, inkâr edenlerin zann›-

d›r..." ayetiyle bildirildi¤i gibi, tüm kainat› Rahman ve Ra-

him olan Allah'›n bir amaçla yaratt›¤›n› ve düzenledi¤ini an-

lar. (Sad Suresi, 27) Bu derin kavray›fl, bir baflka Kuran aye-

tinde flöyle bildirilmektedir:

fiüphesiz göklerin ve yerin yarat›l›fl›nda, gece ile gündü-

zün ardarda geliflinde temiz ak›l sahipleri için gerçekten

deliller vard›r. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatar-

ken Allah'› anarlar ve göklerin ve yerin yarat›l›fl› konu-

sunda düflünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu

bofluna yaratmad›n. Sen pek Yücesin, bizi ateflin azab›n-

dan koru." (Al-i ‹mran Suresi, 190-191)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

221100

Page 213: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

221111

Page 214: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 215: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

nsanlar baz› fleylerle ilk kez karfl›laflt›klar›nda, ondaki

ola¤anüstülü¤ü anlayabilirler ve bu, onlar›n düflün-

melerine, gördükleri fleyi inceleyip araflt›rmalar›na ne-

den olabilir. Ancak bir süre sonra bu söz konusu fleye

karfl› bir al›flkanl›k oluflur ve art›k ilk baflta oldu¤u kadar etkilenme-

meye bafllarlar. Özellikle de hemen her gün karfl›laflt›klar› bir varl›k

veya olay, art›k onlar için "s›radan" bir konu haline gelir. ‹flte Dün-

ya'n›n varl›¤›, konumu ve içinde bulundu¤u flartlar için de ayn› fley

geçerlidir.

Do¤du¤u andan itibaren Dünya gezegeninin varl›¤›yla ilgili

birçok ola¤anüstü bilgiye sahip olan insan da bu harikulade duruma

al›flm›flt›r. Dünyan›n bofllukta dönüp durdu¤unu, aya¤›n›n birkaç ki-

lometre alt›nda kaynayan bir tabaka oldu¤unu, Dünya'n›n her an

göktafl› çarpma tehlikesiyle karfl› karfl›ya oldu¤unu, Günefl'in vazge-

çilemez varl›¤›n› çok normal karfl›lar. Oysa düflünen bir insan içi-

çe oldu¤u nimet ve güzelliklere al›flkanl›k gözüyle bakmaz.

Dünyan›n tüm canl›lar›n yaflam› için bu kadar elveriflli ol-

mas› ve bunun için gereken tüm flartla-

r›n birarada ve kusursuz flekilde

mevcut olmas› bu kiflide her

zaman hayranl›k

Page 216: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

uyand›r›r. Bu kifli Dünya'n›n Günefl'e olan uzakl›¤›n›, at-

mosferdeki dengeleri, Dünya'n›n kendi etraf›ndaki ve Günefl

etraf›ndaki dönüfl h›zlar›n›, Dünya üzerindeki okyanuslar›n,

da¤lar›n insanlar için faydalar›n›, canl›lar›n sahip olduklar›

özellikleri ve bunlar›n birbirleriyle olan ba¤lant›lar›n› düflün-

dü¤ünde hemen Allah'›n Rahman ve Rahim s›fatlar›n› hat›rla-

y›p flükreder. Allah, üzerinde yaflad›¤›m›z Dünya'y›, canl›lar›n

hayat› için çok özel bir biçimde infla etmifltir. Afla¤›da maddeler

halinde aç›klayaca¤›m›z bu deliller üzerinde düflünmek insa-

n›n Allah'›n sonsuz kudretini anlamas› için çok önemlidir.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

221144

DDüünnyyaa,, GGüünneeflfl SSiisstteemmii''nniinn bbiirr ppaarrççaass››dd››rr.. BBuu

ssiisstteemm,, eevvrreenniinn iiççiinnddeekkii ddii¤¤eerr yy››lldd››zzllaarraa ggöörree

oorrttaa--kküüççüükk bbiirr yy››lldd››zz oollaann GGüünneeflfl''iinn eettrraaff››nnddaa

ddöönnmmeekkttee oollaann ddookkuuzz ggeezzeeggeennddeenn vvee oonnllaarr››nn

eellllii ddöörrtt uuyydduussuunnddaann oolluuflfluurr.. DDüünnyyaa,, ssiisstteemmddee

GGüünneeflfl''ee eenn yyaakk››nn üüççüünnccüü ggeezzeeggeennddiirr.. GGüünneeflfl''ee

uuzzaakkll››¤¤›› vvee kkoonnuummuu DDüünnyyaa''yy›› ccaannll›› yyaaflflaamm››

iiççiinn uuyygguunn kk››llaann eenn öönneemmllii öözzeelllliikklleerrddeenn

bbiirriiddiirr..

Page 217: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dünya'n›n üzerindeki ›s› Allah'›n Rahman s›fa-

t›n›n çok üstün bir tecellisidir. Günefl Sistemi'ndeki bilinen do-

kuz gezegenin sekizi ve bunlar›n 53 uydusu içinde, yaflama uy-

gun tek bir gök cismi yoktur. Her biri ölü ve sessiz birer mad-

de y›¤›n›d›r. Dünya ise di¤erlerinden çok farkl›d›r. Çünkü at-

mosferinden yeryüzü flekillerine, ›s›s›ndan mevsimlerine, ele-

mentlerinden Günefl'e olan mesafesine kadar, her türlü denge-

siyle, tamamen yaflam için özel olarak yarat›lm›flt›r.

Dünyan›n bu kusursuz yarat›l›fl› Allah'›n insanlara çok bü-

yük bir lütfudur.

Harun Yahya

221155

Page 218: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dünya canl›lar›n, özellikle de insan gibi

son derece kompleks canl› varl›klar›n, yaflayabilecekleri bir ›s›

de¤erine ve soluyabilecekleri bir atmosfere sahiptir. Ancak bu

iki etken de, birbirinden son derece farkl› faktörlerin her birinin

ideal de¤erlerde belirlenmesiyle gerçekleflmifltir. Bunlardan bi-

risi, Dünya'n›n Günefl'e olan uzakl›¤›d›r. Tüm evren düflünül-

dü¤ünde, hayat için gerekli olan ›s› aral›¤›n›n, gerçekte elde

edilmesi çok zor bir aral›k oldu¤unu görürüz. Ama Dünya, tam

bu ›s› aral›¤›na sahiptir. Bu ›s› aral›¤›n›n korunmas›, elbette Gü-

nefl ile Dünya aras›ndaki mesafe kadar, Günefl'in yayd›¤› ›s›

enerjisi ile de yak›ndan iliflkilidir.

Hesaplara göre Dünya'ya ulaflan Günefl enerjisindeki

%10'luk bir azalma yeryüzünün metrelerce kal›nl›kta bir buzul

tabakas› ile örtülmesiyle sonuçlanacakt›r. Enerjinin biraz art-

mas› halinde ise tüm canl›lar kavrularak öleceklerdir. Oysa

bunlardan hiçbiri gerçekleflmemekte ve dünyan›n ›s›s› kusur-

suz bir flekilde sabit kalmaktad›r. Bu denge Allah'›n eflsiz sana-

t›n›n ve kullar›na olan sonsuz sevgisinin bir tecellisidir.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah ' › n Ad›y la

221166

Page 219: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dünya'n›n ideal olan ›s›s›n›n, gezegen içinde dengeli

olarak da¤›l›m› da son derece önemlidir. Nitekim bu dengenin

sa¤lanmas› için çok özel flartlar›n birarada bulunmas› gerekir.

Örne¤in, Dünya'n›n ekseninin 23°27´l›k e¤imi, kutuplarla ek-

vator aras›ndaki atmosferin oluflmas›nda engel oluflturabilecek

afl›r› s›cakl›¤› önler. E¤er bu e¤im olmasayd›, kutup bölgeleriy-

le ekvator aras›ndaki s›cakl›k fark› çok daha artacak ve yaflana-

bilir bir atmosferin var olmas› imkans›zlaflacakt›. Bu arada

Dünya'n›n atmosferinde ›s›y› sürekli dengeleyen birtak›m oto-

matik sistemler de vard›r. Örne¤in bir bölge çok fazla ›s›nd›¤›n-

da su buharlaflmas› artar ve bulutlar ço¤al›r. Bu bulutlar ise Gü-

nefl'ten gelen ›fl›nlar›n bir k›sm›n› geri yans›tarak afla¤›daki ha-

van›n ve yüzeyin daha fazla ›s›nmas›n› engeller. ‹flte tüm bu

dengeler biraraya geldi¤inde yeryüzü tam insan›n ve di¤er

Harun Yahya

221177

22 Mart ‹lkbahar ekinoksu

22 EylülSonbahar ekinoksu

22 Aral›kK›fl gündönümü

22 HaziranYaz gündönümü

Kuzey kutbu

Günefl

Yengeç dönencesi

O¤lak dönencesi

Ekvator

Güney kutbu

DDüünnyyaa''nn››nn flfleekkllii,, ee¤¤iikkllii¤¤ii,, kkeennddii vvee GGüünneeflfl eettrraaff››nnddaakkii ddöönnüüflfllleerrii,, GGüünneeflfl''ee oollaann uuzzaakkll››¤¤›› ggiibbii ppeekk ççookk ddeettaayy,, ggee--

ccee--ggüünnddüüzzüünn,, mmeevvssiimmlleerriinn oolluuflfluummuunnddaa,, DDüünnyyaa''nn››nn ccaannll››ll››kk iiççiinn uuyygguunn bbiirr oorrttaammaa ssaahhiipp oollmmaass››nnddaa ssoonn ddeerree--

ccee eettkkiilliiddiirr.. EEvvrreennddeekkii hhaassssaass ddeennggeelleerrddeenn ssaaddeeccee bbiirr ttaanneessiinniinn ççookk kküüççüükk bbiirr oorraannllaa ddee¤¤iiflflmmeessii ddaahhii,, DDüünnyyaa''yy››

yyaaflflaannmmaazz bbiirr hhaallee ggeettiirreecceekkttiirr.. AAnnccaakk AAllllaahh''››nn rraahhmmeettiiyyllee bbuu ddüüzzeenn hheerr aann,, hheerr ddaakkiikkaa,, bboozzuullmmaaddaann bbiizziimm

iiççiinn iiflfllleemmeeyyee ddeevvaamm eeddeerr..

Page 220: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

canl›lar›n yaflayabilece¤i gibi bir ›s›ya sahip olur.

Bu kadar farkl› flartlar›n biraraya gelifli ve oluflan muaz-

zam düzen Allah'›n rahmetinin say›s›z tecellilerinden yaln›z-

ca bir tanesidir. Dünya üzerindeki mevsimler de bu flartlar›n

bir sonucudur ve her mevsim Allah'›n insanlar için var etti¤i

benzersiz güzelliklerle doludur.

Dünyam›z›n büyüklü¤ü üzerinde biraz düflünmek de

Allah'›n tüm canl›lar üzerindeki rahmetini görmemizi sa¤lar.

Yerkürenin özelliklerini inceledi¤imizde, üzerinde yaflad›¤›m›z

bu gök cisminin tam olmas› gerekti¤i büyüklükte oldu¤unu gö-

rürüz. Amerikal› jeologlar Dünya'n›n bu yönden yaflam için

"uygunlu¤u"nu "Dünya'n›n büyüklü¤ü tam olmas› gerekti¤i

kadard›r. Daha küçük olsa yerçekimi çok zay›flayacak

ve atmosferi Dünya'n›n etraf›nda tutamayacakt›, da-

Rahman v e Rahim

Olan Al lah ' › n Ad›y la

221188

Page 221: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ha büyük olsayd› bu kez de yerçekimi çok artacak ve baz› ze-

hirli gazlar› da tutarak atmosferi öldürücü hale getirecekti..." flek-

linde ifade etmektedirler. Allah'›n var etti¤i bu ince plan ve ha-

ssas denge sayesinde dünya üzerinde canl›l›k devam edebil-

mektedir. Bu, Allah'›n kullar› üzerindeki sonsuz flefkatinin gü-

zel bir örne¤idir.

Dünya'n›n iç yap›s› da yaflam için özel bir yarat›l›fla sa-

hiptir. Bu iç yap›daki tabakalar sayesinde, Dünya bir manyetik

alana sahiptir ve bu manyetik alan yaflam›n korunmas› için çok

önemlidir. Atmosferin çok daha d›fl›na kadar uzanan bu alan sa-

yesinde Dünya, uzaydan gelebilecek olan tehlikelere karfl› ko-

runmufl olur. Günefl d›fl›ndaki y›ld›zlardan kaynaklanan öldü-

rücü kozmik ›fl›nlar, Dünya'n›n etraf›ndaki bu koruyucu kalka-

n› geçemezler. Dünya'n›n manyetik alan›, tüm bu öldürücü ›fl›n-

lar›n sadece % 0.1'ni geçirmekte ve kalan

Harun Yahya

221199

BBuu mmaannyyeettiikk aallaann,, DDüünnyyaa''nn››nn

ççeekkiirrddee¤¤iinniinn mmaannyyeettiikk öözzeellllii¤¤ii oollaann

ddeemmiirr,, nniikkeell ggiibbii aa¤¤››rr eelleemmeennttlleerrii iiççeerr--

mmeessiinnddeenn kkaayynnaakkllaann››rr vvee AAllllaahh''››nn iinn--

ssaannllaarr üüzzeerriinnddeekkii rraahhmmeettiinniinn ççookk aaçç››kk

bbiirr ggöösstteerrggeessiiddiirr..

DDüünnyyaa''nn››nn oonn bbiinnlleerrccee kkiilloommeettrree uuzzaa¤¤››nnddaa mmaannyyeettiikk hhaall--

kkaallaarr ççiizzeenn VVaann AAlllleenn KKuuflflaakkllaarr››,, uuzzaayyddaann ggeelleebbiilleecceekk

tteehhlliikkeelleerree kkaarrflfl›› kkoorruuyyuuccuu bbiirr kkaallkkaann ggöörreevvii ggöörrüürr.. EE¤¤eerr

DDüünnyyaa''nn››nn bbuu mmaannyyeettiikk kkaallkkaann›› oollmmaassaayydd››,, yyeerryyüüzzüünnddeekkii

yyaaflflaamm ss››kk ss››kk ööllddüürrüüccüü ››flfl››nnllaarrllaa ttaahhrriipp eeddiilleecceekk,, bbeellkkii ddee hhiiçç

vvaarr oollmmaayyaaccaakktt››..

Page 222: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

bu binde birlik ›fl›nlar da atmosfer taraf›ndan emil-

mektedir. E¤er Dünya'n›n bu manyetik kalkan› olmasa, yer-

yüzündeki yaflam s›k s›k öldürücü ›fl›nlarla tahrip edilecek, olu-

flan ortam yaflama elvermeyecekti. Ama yerkürenin çekirde¤i

tam olmas› gerekti¤i gibi oldu¤u için, Dünya bu flekilde koru-

nur. Bir baflka deyiflle, gökyüzünde, Kuran'daki "gökyüzünü

korunmufl bir tavan k›ld›k; onlar ise bunun ayetlerinden yüz

çeviriyorlar" ayetiyle (Enbiya Suresi, 32) dikkat çekildi¤i gibi,

bizler için kurulmufl özel bir koruyucu kalkan vard›r.

Allah'›n canl›lar›n korunmas›na yönelik yaratt›¤› özel-

likler kuflkusuz sadece fizik yasalar› ile s›n›rl› de¤ildir. Buna bir

baflka örnek de insan›n üzerinde bulundu¤u yeryüzünün sa¤-

lam ve güvenlikli k›l›nmas›d›r. Dünyan›n merkezine do¤ru

inildikçe ›s›, her kilometrede 30°C artar. Ve çekirdekte bu ›s›

4500°C gibi çok büyük bir yüksekli¤e eriflir. Yerin sadece 1 km.

afla¤›s›ndaki s›cakl›¤›n 60°C'ye yak›n oldu¤u düflünüldü¤ünde

bunun ne kadar büyük bir tehlike oldu¤u aç›kça görülmekte-

dir. Halbuki tüm canl›lar büyük bir güvenlik içinde, altlar›nda

kaynayan magmadan habersizce yaflamlar›n› sürdürmektedir-

ler. Aç›kça görüldü¤ü gibi Allah, içinde bir atefl topu bar›nd›ran

dünyan›n yüzeyinde mükemmel bir düzen yaratm›flt›r. O, gök-

leri ve yeri kontrol alt›nda tutmakta, kainattaki tüm canl›lar›

bildikleri veya bilmedikleri büyük tehlikelere karfl› her an ko-

rumaktad›r. Ço¤u insan›n varl›¤›n› son derece do¤al karfl›lad›k-

lar› ve al›flkanl›k gözü ile bakt›klar› pek çok özellik as›l olarak

Allah'›n kullar›na olan merhametinin ve ‹lahi korumas›n›n de-

lilleridir. Çünkü yeryüzünde düzeni sa¤layan yüzlerce fizik ya-

sas›n›n flu an olduklar› flekilleriyle var olmalar› için hiçbir zor-

lay›c› neden yoktur. Ancak Allah koruyucular›n en hay›rl›s›d›r.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah ' › n Ad›y la

222200

Page 223: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dünya'n›n atmosferi, yaflam için gerekli son derece

özel flartlar biraraya getirilerek yarat›lm›fl ola¤anüstü bir kar›-

fl›md›r. Dünya atmosferi %77 azot, %21 oksijen ve %1 oran›nda

karbondioksit ve argon gibi di¤er gazlar›n kar›fl›m›ndan oluflur.

‹nsan ve kompleks bedenlere sahip di¤er canl›lar›n enerji elde

etmek için kulland›klar› ço¤u kimyasal reaksiyon oksijen saye-

sinde gerçekleflir. ‹flte biz de bu nedenle sürekli olarak oksijene

ihtiyaç duyar›z ve bu ihtiyac› karfl›lamak için solunum yapar›z.

Soludu¤umuz havadaki oksijen oran› son derece hassas denge-

lerle tespit edilmifltir. E¤er atmosferin içindeki gazlar›n kar›fl›-

m› daha farkl› olsa dünya üzerinde canl›l›¤›n oluflmas› müm-

kün olmayacakt›. Ama Rabbimiz atmosferi kusursuz bir düzen

içinde, canl›l›¤›n yaflam›na olanak verecek flekilde var etmifltir

Harun Yahya

222211

SSoonnssuuzz rraahhmmeett ssaahhiibbii oollaann

RRaabbbbiimmiizz,, DDüünnyyaamm››zz›› iinnssaannllaarr

iiççiinn hheerr yyöönnddeenn kkoorruunnaakkll›› kk››llmmaakk--

ttaadd››rr..

DDeemmiirr,, nniikkeell ggiibbii aa¤¤››rr mmeettaalllleerriinn

eerriimmiiflfl hhaallddee bbuulluunndduu¤¤uu,, 22..000000 kkmm

kkaall››nnll››kkttaakkii dd››flfl ççeekkiirrddeekk

MMaaggmmaa aadd›› vveerriilleenn kk››zzgg››nn aakk››cc›› mmaaddddeeddeenn

oolluuflflaann,, 22..990000 kkmm kkaall››nnll››kkttaakkii mmaannttoo

ttaabbaakkaass››..

66--3355 kkmm kkaall››nnll››kkttaakkii lliittoossffeerr ttaabbaakkaa::

DDüünnyyaa''nn››nn kkaabbuu¤¤uu..

ÇÇookk yyüükksseekk bbaass››nnçç vvee ss››--

ccaakkll››kk eettkkiissiiyyllee kkrriissttaall hhaallddee

bbuulluunnaann 11..337700 kkmm kkaall››nn--

ll››kkttaakkii iiçç ççeekkiirrddeekk..

Page 224: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ve rahmetinin bir delili olarak bu dengeyi muhafa-

za etmektedir. Bu mükemmel iflleyen sistemi oluflturan

ancak ve ancak her atoma, her moleküle hakim olan sonsuz il-

im sahibi Allah't›r. Allah'›n sonsuz kudreti d›fl›nda hiçbir güç

bu atomlar› oksijen ve ozon gaz› molekülleri olarak farkl› oran-

larda biraraya getiremezdi. Atmosfer çok zor nefes almam›za

neden olabilecek kadar a¤›r ve kokulu gazlardan oluflabilir,

tüm insanlar çok zor nefes almak durumunda kalabilirlerdi.

Ancak sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz atmosferi insa-

n›n en rahat nefes alabilece¤i flekilde var etmifltir. Bu, Allah'›n

kullar› üzerindeki korumas›d›r. Allah kullar›n› koruyan, göze-

ten ve muhafaza edendir, Haf›zd›r. Bir ayette "… Siz O'na hiç-

bir fleyle zarar veremezsiniz. Do¤rusu benim Rabbim, herfle-

yi gözetleyip-koruyand›r." (Hud Suresi, 57) fleklinde buyurul-

mufltur. Kainat üzerinde bu karmafl›k ve milyarlarca detayla

bezenmifl olan sistemi yaratan ve bunun her an›n› kontrol eden,

muhafaza eden Allah't›r. O herfleyi yoktan var etmifl ve bu va-

roluflun her saniyesine, her dakikas›na sonsuz akl›yla ve gü-

cüyle hükmederek kusursuz bir düzen oluflturmufltur. Ve halen

de bu düzeni an an yaratmakta, gözetlemekte ve korumaktad›r.

Nitekim Allah "... Senin Rabbin, gerçekten gözetleme yerin-

dedir." (Fecr Suresi, 14) ayeti ile bu gerçe¤e iflaret etmektedir.

Atmosferin rakamsal de¤erleri, sadece bizim solunu-

mumuz için de¤il, mavi gezegenin "mavi" olarak kalmas› için

de önemlidir. E¤er atmosfer bas›nc› flu anki de¤erinden beflte

bir kadar azalsa, denizlerdeki buharlaflma oran› çok fazla yük-

selecek ve atmosferde çok yüksek oranlara varacak olan su bu-

har› Dünya'n›n ›s›s›n› afl›r› derecede yükseltecektir. E¤er atmos-

fer bas›nc› flu anki de¤erinden bir kat daha fazla olsa, bu kez de

Rahman v e Rahim

Olan Al lah ' › n Ad›y la

222222

Page 225: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

atmosferdeki su buhar› oran› büyük ölçüde azalacak

ve Dünya üzerindeki karalar›n tamam›na yak›n› çölleflecek-

tir. Tüm bu dengeler, Dünya'n›n di¤er özellikleri gibi atmosfe-

rinin de insan yaflam› için özel olarak yarat›ld›¤›n› göstermek-

tedir. Tüm evrene hakim olan, maddeyi yoktan var ederek di-

ledi¤i gibi flekillendiren, galaksileri, y›ld›zlar› ve gezegenleri

kudreti alt›nda tutan Rabbimiz evreni insan›n emrine vermifltir.

Üzerinde yaflad›¤›m›z mavi gezegeni ise, Allah bizim yaflam›-

m›z için özel olarak düzenlemifl, Kuran'da ifade edildi¤i gibi

insan için yeryüzünü "serip-döflemifltir". (Naziat Suresi, 30)

Tüm incelediklerimiz bizlere, bu kusursuz düzenin Allah'›n üs-

tün flefkat ve merhametinin birer tecellisi oldu¤unu göstermek-

tedir. Dünya, üzerinde canl›l›¤›n oluflabilmesi için özel olarak

düzenlenmifltir. Dünya'n›n uzaydaki konumu, yüzeyinin canl›-

lar›n ihtiyac› olan her türlü detayla donat›lm›fl olmas› bu geze-

genin, iyili¤i ve esirgemesi bol olan Allah'›n eseri oldu¤unun

apaç›k delilleridir. Yaflam için son derece elveriflli yarat›lan bu

gezegenin üzerinde yaflayan canl›lara bakt›¤›m›zda da ayn›

gerçekle karfl›lafl›r›z. Dünya üzerinde var olan tüm canl›larda

hayranl›k uyand›r›c› bir yarat›l›fl söz konusudur. Her canl› ken-

disi için uygun ortamda, uygun bir vücut yap›s›yla yarat›lm›fl-

t›r. Yeryüzündeki varl›klara ait olan her ayr›nt› O'nun kusursuz

sanat›n› yans›t›r.

Harun Yahya

222233

Page 226: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 227: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

üm kainat› yoktan var eden Rabbimiz, insa-

na di¤er canl›lardan farkl› olarak düflünme,

karar verme, seçme gibi yetenekler bahflet-

mifltir. Bu nedenle de iman eden bir insan

sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz'in evrendeki eflsiz yara-

t›fl›n›, benzersiz sanat›n› büyük bir hayranl›kla inceler, her

ö¤rendi¤i fley onun düflüncede derinleflmesine, hidayetinin

artmas›na vesile olur. Evrenin yarat›l›fl›, Dünya üzerinde var

olan hassas dengeler, canl›l›¤›n devam› için gereken tüm

flartlar›n kusursuzca ayarlanm›fl olmas› insan›n Allah'›n son-

suz güç ve kudretini daha iyi anlamas› için bir yoldur. An-

cak insan›n hayat›n›n her an›nda içiçe oldu¤u baflka bir mu-

cize daha vard›r: Kendi vücudu.

‹nsan vücudunun her ayr›nt›s› çok büyük harikal›klar-

la bezenmifltir. Trilyonlarca hücrenin her birinin ifllevleri, in-

san vücudunun içindeki ola¤anüstü sistemler insan›n

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›n› daha derin kavraya-

bilmesi için çok aç›k deliller içermekte-

dir. Bunun için yapmas› gereken ise

Page 228: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

sadece, hayat›n› devam ettirmesine olanak tan›yan bu muci-

zevi flartlar üzerinde daha detayl› düflünmektir. ‹nsan›n

dünyaya gelifl aflamas›ndaki ayr›nt›lar ise düflünen herkesi

hayran b›rakacak kadar harikuladedir.

K›saca özetlemek gerekirse; insan, kad›n ve erkek bede-

ninde, birbirinden tümüyle ba¤›ms›z olarak oluflan, ama bir-

biriyle tam uyumlu olan iki ayr› özün birleflmesiyle hayata

ad›m atar. Erkek bedeninde oluflan spermin erke¤in iste¤i ya

da kontrolü ile oluflmad›¤› aç›kt›r, ayn› kad›n bedeninde

oluflan yumurtan›n kad›n›n iste¤i ya da kontrolü ile oluflma-

d›¤› gibi. Onlar›n bu oluflumlardan haberi bile yoktur. Rab-

bimiz ayetlerde flu flekilde bildirmektedir:

Sizleri Biz yaratt›k, yine de tasdik etmeyecek misiniz?

fiimdi (Rahimlere) dökmekte oldu¤unuz meniyi gördü-

nüz mü? Onu sizler mi yarat›yorsunuz, yoksa Yarat›c›

Biz miyiz? (Vak›a Suresi, 57-59)

Erkekten gelen öz de, kad›ndan gelen öz de, birbirleri-

ne uyumlu olarak yarat›lm›fllard›r. Bu iki özün yarat›l›fl› da,

birleflmeleri de, geliflip insan haline dönüflmeleri de çok bü-

yük birer mucizedir. Testislerde dakikada ortalama 1000

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

222266

220000--330000 mmiillyyoonn

ssppeerrmmddeenn,, yyuummuurr--

ttaayyaa ssaaddeeccee bbiinn

kkaaddaarr ssppeerrmm uullaaflfl››rr..

Page 229: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

adet üretilen spermler, erkekten kad›n›n yumurtalar›na do¤-

ru yapaca¤› yolculuk için sanki oradaki ortam› "biliyormufl-

cas›na" özel bir yarat›l›fla sahiptirler. Sperm, bafl, boyun ve

kuyruktan oluflur. Kuyru¤u, spermin bir bal›k gibi ana rah-

minde ilerlemesini sa¤layacakt›r. Bebe¤in genetik flifresinin

bir bölümünü bar›nd›racak olan bafl k›sm› ise özel bir koru-

yucu z›rhla kaplanm›flt›r. Bu z›rh›n faydas›, anne rahminin

giriflinde fark edilir: Buradaki ortam son derece asidiktir.

Spermi, bu asidin varl›¤›n› bilen ve bu ortam› yaratan Rab-

bimiz'in koruyucu z›rhla kaplad›¤› son derece aç›kt›r. (Bu

asidik ortam›n da nedeni annenin mikroplardan korunmas›-

d›r.) Erkekten rahme at›lan sadece milyonlarca sperm de¤il-

dir. Bu öz birbirinden farkl› s›v›lar›n kar›fl›m›ndan oluflur.

Allah Kuran'da, bu gerçe¤i flöyle vurgular:

Gerçek flu ki, insan›n üzerinden, daha kendisi an›lmaya

de¤er bir fley de¤ilken, uzun zamanlardan bir süre gelip-

geçti. fiüphesiz Biz insan›, karmafl›k olan bir damla su-

dan yaratt›k... (‹nsan Suresi, 1-2)

Spermler yumurtaya varana kadar annenin vücudunda

zorlu bir yolculuk geçirirler. Kendilerini ne kadar savunur-

larsa savunsunlar, 200-300 milyon spermden yumurtaya

ulaflanlar›n say›s› bini pek aflamaz. Sperm, yumurtaya uy-

gun olarak düzenlenirken, çok ayr› ve farkl› bir ortamda da

yumurta haz›r hale getirilmektedir. Yine kad›n›n haberi bile

yokken, yumurtal›klarda oluflan bir yumurta önce kar›n

bofllu¤una b›rak›l›r ve hemen sonra ana rahminin fallop tü-

pü denen uzant›lar›n›n ucunda yer alan kollar sayesinde ya-

kalan›r. Ard›ndan yumurta, fallop tüpünün iç yüzeyindeki

Harun Yahya

222277

Page 230: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

tüylerin hareketiyle ilerlemeye bafllar. Büyüklü¤ü ise bir tuz

tanesinin ancak yar›s› kadard›r.

Yumurta-sperm buluflmas›n›n yeri fallop tüpüdür. Bu-

rada yumurta özel bir s›v› salg›lamaya bafllar. ‹flte bu s›v› sa-

yesinde spermler yumurtan›n yerini bulurlar. Buraya kadar

verilen örneklerin tümü Allah'›n özel korumas› alt›nda, çok

kusursuz bir yarat›l›flla, mükemmel bir iflleyiflle meydana

gelirler. Yumurta ve spermler adeta fluurlu birer varl›k gibi

hareket ederler. Oysa yumurta "özel bir s›v› salg›lamaya bafl-

lar" derken bir insandan ya da fluurlu bir varl›ktan söz edil-

memektedir. Bu ufac›k protein y›¤›n›n›n, "kendi kendine"

böyle bir fleye "karar vermesi", dahas› spermi kendine çeke-

cek bir kimyasal bileflim "haz›rlay›p" salg›lamas› Yarat›c›la-

r›n en güzeli olan Allah'›n sonsuz gücünün ve ilminin aç›k

delilidir. Allah kad›n ve erkek vücudundaki üreme sistemle-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

222288

DDöölllleenneenn yyuummuurrttaa ffaalllloopp ttüüppüünnddeenn yyoollccuulluu¤¤aa bbaaflflllaarr vvee

hh››zzllaa bbüüyyüürr.. 44 ggüünn ssoonnrraa 6644 hhüüccrreellii bbiirr eemmbbrriiyyoo

oolluuflflmmuuflflttuurr.. 55--66 ggüünn ssoonnrraa iissee eemmbbrriiyyoo uutteerruuss

dduuvvaarr››nnaa yyaapp››flflmm››flfltt››rr..

UUtteerruuss

FFaalllloopp ttüüppüü

44 ggüünn ssoonnrraa 6644

hhüüccrreellii eemmbbrriiyyoo

55--66 ggüünn ssoonnrraa eemmbbrriiyyoo

Page 231: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

222299

rini en küçük detaylar›na kadar birbirlerine uyumlu bir fle-

kilde yaratm›flt›r. Üstelik bu mucizevi yarat›fl çocu¤un dün-

yaya gelifline kadar geçen 9 ayl›k süre boyunca da ola¤anüs-

tü bir flekilde devam etmekte, her saniyesi insanda hayran-

l›k uyand›ran bir süreç yaflanmaktad›r. Örne¤in yumurtay›

dölleyecek sperm yumurtaya yaklaflt›¤›nda, yine yumurta-

n›n salg›lamaya sözde "karar verdi¤i" ve sperm için özel ola-

rak haz›rlanm›fl bir s›v›, spermin koruyucu z›rh›n› eritir. Bu-

nun sonucunda da bu kez spermin ucunda olan ve yine özel

olarak yumurta için haz›rlanm›fl bulunan eritici enzim kese-

cikleri a盤a ç›kar. Sperm, yumurtaya ulaflt›¤›nda bu enzim-

ler yumurtan›n zar›n› delerek spermin içeri girmesini sa¤lar-

lar. Yumurtan›n etraf›n› kuflatan spermler içeri girmek için

büyük bir yar›fla bafllarlar. Ancak yumurtay› genelde tek bir

sperm döller. Yumurtay› spermleri tafl›yan s›v›n›n kendisi

de¤il, içinde tafl›d›¤› tek bir sperm, hatta onun da "özü" olan

kromozomlar döllemektedir. Tek bir spermi içeri alan yu-

murtaya art›k bir baflka spermin girmesi mümkün de¤ildir.

Bunun sebebi yumurtan›n etraf›nda bir elektriksel alan bu-

lunmas›d›r. Yumurta çevresi (-) elektrik yüklüdür ve ilk

sperm yumurtaya girer girmez bu potansiyel (+) olur. Böy-

lece d›flar›daki spermlerle ayn› elektrik yükünü tafl›yan yu-

murta, bu kez onlar› itmeye bafllar. Yani birbirinden ayr› ve

ba¤›ms›z olarak oluflan iki özün elektriksel yükleri de birbir-

leriyle uyum içindedir. Sonunda spermdeki erke¤in

DNA's›yla yumurtadaki kad›n›n DNA's› birleflir. Art›k anne-

nin karn›nda yabanc›, yeni bir hücre vard›r. Bu mucizevi

döllenmenin ard›ndan annenin karn›nda 9 ayl›k çok ola¤a-

Page 232: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

nüstü bir serüven bafllar. Ve bu serüvenin her an›nda bebek

Allah'›n sonsuz merhameti ile korunarak geliflimini en güzel

flekilde tamamlar.

Erkekten gelen sperm ve kad›ndaki yumurta az ön-

ce de¤indi¤imiz flekilde birleflti¤inde, do¤acak bebe¤in ilk

özü de oluflmufl olur. Biyolojide "zigot" olarak tan›mlanan

bu tek hücre, hiç zaman yitirmeden bölünerek ço¤alacak ve

giderek bir "et parças›" haline gelecektir. Ancak zigot bu bü-

yümesini bofllukta gerçeklefltirmez. Rahim duvar›na tutu-

nur, sahip oldu¤u uzant›lar sayesinde topra¤a yerleflen kök-

ler gibi oraya yap›fl›r. Bu ba¤ sayesinde de, geliflimi için ihti-

yaç duydu¤u maddeleri annenin vücudundan alabilir. Döl

yata¤›na tam anlam›yla tutunmufl olan zigot geliflmeye bafl-

lar. Anne rahmi ise, zigotu saran ve "amnion s›v›s›" denen

bir s›v› ile doludur. Bebe¤in içinde büyüdü¤ü amnion s›v›s›-

n›n dikkati çeken en önemli özelli¤i, d›flar›dan gelecek dar-

belere karfl› bebe¤in güvenli¤ini sa¤lamas›d›r. Bebek, sonsuz

flefkatli Rabbimiz'in bu korumas› sayesinde 9 ay boyunca

emniyet içinde kalabilmektedir. Allah Kuran'da bu gerçe¤i

"Sizi basbaya¤› bir sudan yaratt›k. Sonra onu savunmas›

sa¤lam bir karar yerine yerlefltirdik." (Mürselat Suresi, 20-

21) fleklinde bildirmektedir.

Zaman geçtikçe, bafllang›çta jelatini and›ran cenin-

de büyük bir de¤iflim görülür. ‹lk bafltaki o yumuflak yap›-

n›n içinde vücudun dik durmas›n› sa¤layacak sert kemikler

oluflmaya bafllar. Öyle ki bafllang›çta ayn› yap›ya sahip olan

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

223300

Page 233: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

hücreler farkl›laflarak, kimi ›fl›¤a karfl› hassas göz hücreleri-

ni, kimi s›ca¤›, so¤u¤u ya da ac›y› alg›layan sinir hücrelerini

veya ses titreflimlerini alg›layan hücreleri oluflturur. Bütün

bu anlat›lan ifllemlerin sonunda bebek, annesinin karn›nda-

ki geliflimini tamamlam›fl ve dünyaya gelmifltir. Bu haliyle

anne karn›ndaki ilk halinden 100 milyon kat büyük, 6 milyar

kat da a¤›rd›r. Kuflkusuz hiç kimse baflka bir insan› ya da

herhangi bir maddeyi yaratma gücüne sahip de¤ildir.

Harun Yahya

223311

Page 234: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Anlat›lan mükemmel sistemlerin hepsini tüm aflamala-

r›yla ve detaylar›yla Allah yaratmaktad›r. Rabbimiz ayette

flöyle buyurmaktad›r:

Sonra o su damlas›n› bir alak (embriyo) olarak yaratt›k;

ard›ndan o alak'› (hücre toplulu¤u) bir çi¤nem et parça-

s› olarak yaratt›k; daha sonra o çi¤nem et parças›n› ke-

mik olarak yaratt›k; böylece kemiklere de et giydirdik;

sonra bir baflka yarat›flla onu infla ettik. Yarat›c›lar›n en

güzeli olan Allah, ne Yücedir. (Mü'minun Suresi, 14)

Hücrenin "bölünme" süreci çok mucizevi bir flekil-

de gerçekleflir. Bölünerek ço¤alman›n gerçekleflmesi için, ilk

hücrenin kendisinin kopyas›n› yapmas›, bu kopyalar›n da

s›ralar› gelince bölünüp benzer kopyalar üretmeleri, böyle-

likle zamanla ayn› hücreden milyonlarca kopya meydana

gelmesi gerekir. Fakat tüm bu süreç, göründü¤ünden daha

karmafl›kt›r. Çünkü bölünme sürecinin bir aflamas›nda, kop-

yalanan hücrelerden baz›lar› di¤erlerinden farkl›laflmaya ve

tümüyle de¤iflik bir yap› kazanmaya bafllarlar. Bu flekilde,

ortak bir ana hücreden gelen hücreler, bölünme süreci için-

de zamanla farkl›lafl›p ayr› ayr› dokular› ve organ sistemle-

rini meydana getirirler. Hücreler bölünerek ço¤al›r ve eksik-

siz bir insan burnu, eli, göz kapa¤› ya da böbre¤i meydana

getirirler. Gerekti¤i kadar ço¤al›r, tam zaman›nda da durur-

lar. Sinir hücresi olacak hücreler, elektrik sinyallerini iletebil-

melerine imkan verecek flekilde, uzant›l› bir yap› kazan›rlar.

Eklem hücreleri ise bas›nca dayan›kl› olan küresel flekli se-

çerler. Kemik hücreleri de di¤erleri gibi yine embriyo afla-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

223322

Page 235: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

mas›nda oluflur. S›radan bir görünüme sahip baz› hücreler-

de, ortada hiçbir görünür neden yokken kalsiyum birikme-

ye bafllar ve bu sayede son derece sert bir doku geliflir. Bu

sert doku ola¤anüstü güçlüdür, kilolarca a¤›rl›¤› ömür boyu

tafl›yabilecek nitelikte yap›lm›flt›r. K›r›ld›¤› zaman kendini

yeniden onarabilir. Kendisine denk dayan›kl›l›ktaki bir

maddeye göre çok daha hafiftir. ‹çindeki boflluklar hem ha-

fif hem de esnek ve dayan›kl› olmas›n› sa¤lar. E¤er kemi¤in

içinde bu boflluklar›n esneme pay› olmasa kemik en ufak bir

darbede k›r›l›rd›. Kusursuz yarat›l›fl› sayesinde kemik hem

dayan›kl›, hem çok esnek, hem de hafiftir. Hücrelerin kont-

rolsüz bir flekilde ço¤almaya devam etmemeleri, örne¤in in-

san burnunu bir fil hortumu kadar yapmamalar›, üzerlerin-

deki kontrolün apaç›k göstergesidir. Bilinçsiz hücrelerin

hummal› bölünmesi sonucunda, ortaya hem iç organlar›

hem de d›fl görünümü aç›s›ndan kusursuz bir insan ç›kma-

s›, herfleye hakim ve kadir olan Allah'›n insanlara lütfu ve

merhameti ile gerçekleflir.

‹nsan vücudunda bulunan yaklafl›k 100 trilyon hüc-

renin her birini çepeçevre saran hücre zar›, karar verme, ha-

t›rlama, de¤erlendirme gibi özellikler gösterir. Komflu hüc-

relerle ba¤lant›y› sa¤lar, hücreye girifl-ç›k›fllar› çok hassas bir

flekilde denetler. Sahip oldu¤u bu üstün karar verme yetene-

¤i, haf›zas› ve gösterdi¤i ak›l nedeniyle hücre zar› hücrenin

beyni olarak kabul edilmektedir. Ancak burada bilinçli bir

hareketinden söz etti¤imiz hücre zar› o kadar incedir ki, an-

cak elektron mikroskobuyla fark edilebilir. Zar, çift tarafl› bir

Harun Yahya

223333

Page 236: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

duvara benzer. Bu duvar hücreye girifli ve ç›k›fl› sa¤layan ka-

p›lar ve zar›n d›fl ortam› tan›mas›n› sa¤layan alg›lay›c›larla

donat›lm›flt›r. Bunlar hücre duvar›n›n üzerinde yer al›r ve

hücreye yap›lan tüm girifl ve ç›k›fllar› titiz bir biçimde denet-

lerler. Hücre zar›n›n ilk görevi, hücrenin organellerini sara-

rak birarada tutmakt›r. Ayr›ca bu organellerdeki ifllemlerin

devam edebilmesi için gerekli maddeleri d›fl ortamdan sa¤-

lar. Bunu yaparken hücre zar› son derece iktisatl› davran›r;

hücrenin ihtiyaç duydu¤u miktardan fazlas›n› kesinlikle içe-

ri almaz. Bir yandan da hücrenin içindeki zararl› at›klar› tes-

pit eder ve hiç zaman kaybetmeden bunlar› d›flar› atar. Hüc-

re zar›n›n görevi son derece hayatidir; en ufak bir hatay› ka-

bul etmez. Çünkü herhangi bir hata veya aksakl›k hücrenin

ölümü demektir. Ya¤ ve protein moleküllerinden meydana

gelmifl bir katman olan hücre zar›na bu mucizevi görevleri

yapt›ran ve insan›n yaflam›n›n devam› için bu ola¤anüstü

sistemi haz›rlayan Allah't›r.

Anne karn›ndaki geliflme s›ras›nda, milyarlarca

hücreden her birinin kendisine ait olan yere yerleflmesi la-

z›md›r. Bunun için hücreler, embriyo içinde olufltuklar› yer-

den ait olduklar› yere do¤ru, ak›llara flaflk›nl›k veren bir yol-

culuk yaparlar. Buna "hücre göçü" denir. Bu yolculuk s›ra-

s›nda gidilecek adresin do¤rulu¤u kadar zamanlama da çok

önemlidir. Annenin karn›ndaki bu geliflim s›ras›nda mili-

metrenin yüzde biri kadar yap›labilecek küçük bir yer hata-

s›, veya saniyenin yüzde biri kadar bir sürede yap›lacak za-

manlama hatas›; çok de¤iflik sakatl›klar›n oluflmas›na sebep

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

223344

Page 237: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

olabilir. Örne¤in insan›n ayaklar› kafas›ndan, kulaklar› gö¤-

sünden ç›kabilir. Ancak Rabbimiz'in kusursuz yarat›fl› saye-

sinde bu sistem öyle mükemmel ifllemektedir ki; hiçbir hata

yap›lmaz. Hücreler gidecekleri yere kadar embriyo içinde

uzun bir yolculuk yapar, bu yolculukta da özel bir yol takip

ederler. Gidecekleri yere ulaflt›klar›nda ait olduklar› yeri ta-

n›y›p burada dururlar. Yani milyarlarca hücre, gidifl yollar›-

n›, gidecekleri yerleri önceden bilirler ve dahas›, yola ç›kma-

ya, ait olduklar› yere gelince de durmaya karar verirler. Bü-

tün bunlar›n sonucunda, örne¤in, hiçbir zaman mide hücre-

leri ile karaci¤er hücreleri birbirlerine kar›flmaz. Mükemmel

çal›flan iç organlar, kollar, bacaklar yani insan vücudundaki

organlar kar›fl›p bir et y›¤›n› haline gelmezler. Bafllang›çtaki

küçük bir et parças› böylece, yavafl yavafl insan fleklini al›r.

Harun Yahya

223355

Page 238: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Allah bir ayetinde flöyle buyurmaktad›r:

... Gerçek flu ki, Biz sizi topraktan yaratt›k, sonra bir

damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yarat›-

l›fl biçimi belli belirsiz bir çi¤nem et parças›ndan; size

(kudretimizi) aç›kça göstermek için... (Hac Suresi, 5)

Tüm bu olaylar s›ras›nda en ufak bir kar›fl›kl›k ve dü-

zensizlik meydana gelmez. Bu olayda göç eden hücrelerin

ve ulaflt›klar› yerde tutunacaklar› hücrelerin birbirlerini ade-

ta tan›malar› söz konusudur. Örnek olarak, sinir sistemi ge-

liflirken milyonlarca nöronun (sinir hücresi) birbirleriyle

ba¤lant›lar›n› yapabilmek için efllerini bulma çabas›nda ol-

duklar› gözlemlenmifltir.

Sinir hücreleri efllerini bulmakla da kalmaz, meydana

getirecekleri organ›n son fleklini ve yap›s›n› oluflturacak

muhteflem bir mühendislik tasar›m› içinde birleflirler. Örne-

¤in beyin hücreleri, aralar›ndaki gerekli bilgi iletiflimini sa¤-

layacak yaklafl›k 120 trilyon elektrik ba¤lant›s› kurarlar. Bu,

bir efline daha rastlanmam›fl ola¤anüstü elektronik dona-

n›mda, tek bir ba¤lant› hatas› ya da k›sa devrenin nelere ma-

lolabilece¤ini tahmin etmek pek güç de¤ildir.

Trilyonlarca hücrenin birbirleriyle uyum içinde hareket

ettiklerini, ve yine trilyonlarca hücrenin içinde hatas›z bir

hesap ve planla efllerini bulduklar›n› belirttik. Oysa hiçbir

flekilde düflünme, planlama, yolunu bulma gibi yetenekleri

olmayan hücrenin böyle bir karmaflan›n içinden tek bafl›na

ç›kmas› ve yolunu bulup do¤ru yere ulaflmas› imkans›zd›r.

Belli ki tüm hücrelere yolunu gösteren, gitmeleri gereken ye-

re ulaflt›ran, herfleyi kontrol ve hakimiyeti alt›nda bulundu-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

223366

Page 239: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

223377

ran bir gücün varl›¤› söz konusudur. Bu güç alemlerin Rab-

bi olan Allah'›n sonsuz gücüdür. Rahmetiyle hücreleri yok-

tan var etmekte, sonra her birine gerekli olan yere gitmeleri-

ni ilham etmektedir. Bu yüzden hücrenin yolunu flafl›rmas›,

sapmas›, yanl›fl yere gitmesi, eflini kar›flt›rmas› gibi bir du-

rum söz konusu de¤ildir. ‹nsan Allah'›n sonsuz merhameti

sayesinde kusursuz bir flekilde var olmakta, hayat› boyunca

da Allah'›n korumas› sayesinde yaflam›n› devam ettirebil-

mektedir.

Spermden bebe¤e dönüflen yeni insan›n beslenme-

si de bafll›bafl›na bir mucizedir. Bebek için özel olarak haz›r-

lanan ve ne annenin ne de baflkas›n›n, yap›m›na katk›da bu-

lunmad›¤› anne sütü, olabilecek en iyi besindir. Anne sütü

bileflimindeki maddeler sayesinde, hem yeni do¤an bebek

için mükemmel bir besin kayna¤›, hem de onun ve annenin

hastal›klara karfl› direncini art›ran bir maddedir. Doktorlar

suni olarak üretilen mamalar›n ancak sütün yetersiz gelme-

si halinde kullan›lmas›, çocu¤un özellikle ilk aylarda kesin-

likle anne sütüyle beslenmesi gerekti¤i konusunda birlefl-

mektedirler. Anne sütünün en ilginç özelli¤i, bebe¤in gelifl-

me dönemlerine göre kar›fl›m›n›n de¤iflmesidir. Sütün kalo-

ri miktar› ve besin dengesi, bebe¤in erken veya zaman›nda

do¤mufl olmas›na göre de de¤ifliklikler gösterir. Bebek erken

do¤umla dünyaya gelmiflse, anne sütünün içerdi¤i ya¤ ve

protein miktar› normal olgunluktaki bebe¤inkine göre daha

fazlad›r. Çünkü erken do¤an bebe¤in yüksek kaloriye ihti-

yac› vard›r. Bebe¤in ihtiyac› olan savunma sistemi elemanla-

Page 240: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

223388

‹‹KK‹‹NNCC‹‹ AAYY

BBEEfifi‹‹NNCC‹‹ AAYY

YYEEDD‹‹NNCC‹‹

AAYY

r›, yani antikorlar ve savunma hücreleri, anne sütünün için-

de bebe¤e haz›r olarak verilir, adeta paral› askerler gibi ait

olmad›klar› bir vücut için savunma yapar ve bebe¤i düfl-

manlar›ndan korurlar. Bu çok büyük bir mucizedir. Nas›l

olur da beden, bebe¤in dünyaya hangi zamanda gelece¤ini

fark edip ona göre bir üretim yapabilmektedir. Bu karar› be-

denin vermedi¤i aç›kt›r. Allah 9 ay boyunca güvenlikli bir

yerde muhafazaya ald›¤› bebe¤i do¤umundan sonra da en

güzel flekilde korumakta, her türlü flart› hiç zahmet çekilme-

yecek flekilde haz›rlamaktad›r. Bu, Allah'›n rahmetinin insan

üzerindeki tecellilerinden sadece bir tanesidir.

Anne sütü antibakteriyeldir. Oda s›cakl›¤›nda alt›

saat tutulan sütlerde bakteriler geliflerek sütü bozdu¤u hal-

de, bu süre zarf›nda anne sütünde bakteri oluflmaz. Bebe¤i

damar sertli¤inden korur. Bebek taraf›ndan k›sa sürede sin-

dirilir. Modern laboratuvarlarda beslenme uzmanlar›nca ya-

p›lan mamalar›n hiçbirinin anne sütü kadar yararl› olmad›-

Page 241: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

¤› bilinmektedir. Bu bebek mamalar›ndan daha üstün olan

anne sütünün, bir laboratuvarda de¤il, insan vücudunda ve

annenin haberi bile yokken kimin taraf›ndan üretildi¤i soru-

su nas›l aç›klanabilir? Aç›kt›r ki, anne sütünü, o süte ihtiya-

Harun Yahya

223399

DDöölllleenneenn yyuummuurrttaa hhüüccrreessii --zziiggoott-- iikkiiyyee,, ddöörrddee vvee ssoonnrraa sseekkiizzee bbööllüünnüürreekk hh››zzllaa bbüüyyüümmeeyyee ddeevvaamm

eeddeerr.. BBuunnuunn iiççiinn yyüükkllüü mmiikkttaarrddaa bbeessiinnee iihhttiiyyaaçç dduuyyaarr.. PPllaasseennttaa ddeenniilleenn yyaapp›› ssaayyeessiinnddee aannnneeyyllee bbee--

bbeekk aarraass››nnddaa bbeessiinn,, ookkssiijjeenn vvee ddii¤¤eerr mmaaddddeelleerriinn aall››flflvveerriiflflii ssaa¤¤llaann››rr.. ÜÜsstteelliikk ppllaasseennttaa,, ddookkuullaarr››nn oolluuflfl--

mmaass›› iiççiinn ggeerreekkllii oollaann bbeessiinnlleerrii vvee ookkssiijjeennii öözzeennllee sseeççeerreekk bbeebbee¤¤ee ttaaflfl››rrkkeenn,, aatt››kk mmaaddddeelleerrii ddee aannnneenniinn

vvüüccuudduunnaa ggöönnddeerriirr.. ‹‹nnssaann››nn vvüüccuudduunnddaakkii bbuu bbeennzzeerrssiizz ddüüzzeenn,, AAllllaahh''››nn,, RRaahhmmaann vvee RRaahhiimm ss››ffaatt--

llaarr››nn››nn tteecceelllliilleerriinnddeenn ssaaddeeccee bbiirriiddiirr..

TTAAMMAAMMLLAANNMMIIfifi

SSÜÜRREEÇÇ

Page 242: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

c› olan bebe¤i de yaratan Allah var etmifltir. Sonsuz merha-

metiyle kullar›n›n velisi olan Rabbimiz, insan› do¤du¤u an-

dan itibaren en güzel flekilde r›z›kland›rmaktad›r.

Yeni do¤an bir bebe¤in kafatas› kemikleri çok yu-

muflakt›r. Ve bu kemikler, birbirlerinin üzerinde az da olsa

hareket edebilirler. Bu esneklik sayesinde bebe¤in bafl›, do-

¤umda bir hasar görmez. E¤er kafatas› kemikleri do¤um s›-

ras›nda sert bir yap›da olsalard›, anne karn›ndan ç›karken

çatlayabilir hatta k›r›larak bebe¤in beyninde büyük hasarla-

ra yol açabilirlerdi.

Allah, insan› belli bir düzen içinde yaratm›flt›r. ‹n-

san do¤adaki en mükemmel, en karmafl›k ve en ola¤anüstü

sistemlere sahip canl›lardan biridir. ‹nsan vücudu, ortalama

60-70 kiloluk bir et ve kemik y›¤›n›d›r. Bilindi¤i gibi et, do-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

224400

YYeennii ddoo¤¤aann bbeebbee¤¤iinn kkaaffaattaass›› kkeemmiikklleerrii bbiirrbbiirrlleerriinniinn üüzzeerriinnddee aazz ddaa oollssaa hhaarreekkeett eeddeecceekk flfleekkiillddee

vvaarr eeddiillmmiiflfllleerrddiirr.. BBuu bbooflfllluukkllaarr bbeebbeekk 1188 aayyll››kk oolldduu¤¤uunnddaa kkaayybboolluurr..

Page 243: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

¤adaki en dayan›ks›z malzemelerden biridir. Aç›kta kald›-

¤›nda birkaç saatte bozulur, bir-iki gün içinde kurtlan›r ve

dayan›lmaz bir koku yaymaya bafllar. Bu çürük malzeme,

insan›n vücudunun büyük bölümünü oluflturur. Ama onu

besleyen kan dolafl›m› ve d›flar›daki bakterilerden koruyan

deri sayesinde, 70-80 y›l boyunca, bozulmadan, çürümeden

saklan›r. Bu, Allah'›n insan üzerindeki korumas›d›r. ‹nsan›n

Allah'›n korumas› olmaks›z›n hayat›n› bir an bile devam et-

tirebilmesi mümkün de¤ildir.

Anne karn›ndaki ceninin orant›l› bir flekilde büyü-

mesi de Allah'›n rahmet ve flefkatinin çok güzel bir delilidir.

Her organ›n kendisi için belirlenmifl bir büyüklü¤ü vard›r.

Bu büyüklü¤e hiçbir eksik ya da fazla olmadan ulafl›labilme-

si içinse, geliflmenin zamanlamas› çok iyi ayarlanmal›d›r. El,

ayak, kulak, göz gibi bütün çift organlar ayn› anda flekillen-

meye bafllamal›, geliflmeleri ayn› anda durmal›, bu geliflim

durdu¤unda da ayn› büyüklü¤e ulaflm›fl olmal›d›rlar. Ayn›

flekilde, meydana gelen organlar›n simetrik olmas› da, hüc-

relerin eflit olarak, do¤ru bir zamanlamayla hareket etmeleri

sonucunda olur. Organlar›n efl zamanl› büyümelerinin ne

denli büyük ve hayati bir mucize oldu¤u, olay›n tersi düflü-

nüldü¤ünde daha da iyi anlafl›l›r. Organlar›n farkl› h›zlarda,

birbirlerinden ba¤›ms›z olarak büyüdüklerini düflünelim.

Olacaklar› hayal edebilir misiniz? Örne¤in beynin, kendisini

çevreleyen kafatas›ndan çok daha h›zl› büyüdü¤ünü düflü-

nün. Hacmi yeterince genifllememifl kafatas› beyni s›k›flt›r›p

onun ezilmesine, dolay›s›yla bebe¤in k›sa sürede ölümüne

Harun Yahya

224411

Page 244: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yol açard›. Veya deri, vücut çat›s›na oranla daha yavafl gelifl-

se, h›zla geliflen iskelet ve uzuvlar deriyi önce gerip bir süre

sonra da y›rtarak büyümeye devam edeceklerdi. Sonuçta or-

taya garip bir görünümün ç›kmas› bir yana bebek yaflama-

yacakt›. Bu konuda, hücre zar›yla hücre organellerinin

uyumlu gelifliminden, iskeletle iç organlar aras›ndaki den-

geli büyümeye kadar pek çok örnek verebiliriz. Bunlar›n

oluflmamas› ve bizim dünyaya düzgün birer insan olarak

göz açmam›z›n tek nedeni, Allah'›n sonsuz merhameti, flef-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

224422

ÖÖnncceelleerrii bbiirr hhüüccrree yy››¤¤››nn›› hhaalliinnddeekkii eelllleerrddee,, zzaammaann iiççeerriissiinnddee ppaarrmmaakkllaarr oolluuflfluurr.. BBuu tt››ppkk›› bbiirr

ttaaflfl yy››¤¤››nn››nn››nn flfleekkiilllleenneerreekk ssaannaattkkaarraannee bbiirr hheeyykkeellee ddöönnüüflflmmeessii ggiibbii ggeerrççeekklleeflfliirr.. HHaayyaatt››mm››zz››nn

ççookk öönneemmllii bbiirr ppaarrççaass›› oollaann eelllleerr,, AAllllaahh''››nn üüzzeerriimmiizzddeekkii rraahhmmeettiinniinn ssaayy››ss››zz öörrnnee¤¤iinnddeenn bbiirriiddiirr..

Page 245: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

224433

kati ve biz kullar› üzerindeki korumas›d›r. Ancak tüm bu

aç›k gerçeklere ra¤men baz› kifliler, insana hayat verenin be-

yin, hücreler ya da kan oldu¤unu düflünürler. Oysa fluursuz

hücrelerin insana can vermesi mümkün de¤ildir. ‹nsan› yok-

tan var eden, can ba¤›fllayan, sa¤l›k veren ve yaflatan

Allah't›r. Allah Muhyi (hayat veren)dir. Allah Yunus Sure-

si'nde yer alan bir ayette "O, diriltir ve öldürür. Ve O'na

döndürüleceksiniz." (Yunus Suresi, 56) buyurmaktad›r. Bir

varl›¤a can vermek, onu yoktan yaratmak ve onun yaflam›n›

sürdürebilece¤i flekilde dünya flartlar›n› düzenlemek yaln›z-

ca sonsuz güç sahibi olan Allah'a mahsus bir özelliktir. Allah

dokuz ay içinde yoktan; gören, duyan bir insan yarat›r. Ona

can ba¤›fllar. Bir canl›n›n oluflum aflamalar›nda meydana ge-

len bu mucizevi olaylar›, bir yumurtayla spermin baflarama-

yaca¤› aç›kt›r. Onlar› birlefltiren ve anne karn›ndaki bebe¤i

dokuz ay boyunca koruyarak büyüten yaln›zca Allah't›r.

Allah'›n sonsuz merhametiyle var etti¤i kusursuz

insan bedeninin iflleyiflinde hormon sistemi çok büyük bir

yer tutar. Hormon sistemi sinir sistemi ile birlikte vücut hüc-

relerinin koordinasyonunu sa¤lar. Bu sistemler incelendi-

¤inde insan›n kendi vücudu üzerinde hiçbir hakimiyeti ol-

mad›¤›, tüm bedeninin onun gerçek sahibi olan Allah'›n

kontrolünde oldu¤u daha iyi anlafl›lmaktad›r. ‹nsan, bedeni-

ni kullanarak yürüyebilir, konuflabilir veya ellerini kullana-

rak bir ifl yapabilir. Ancak bedeninin derinliklerinde binler-

ce kimyasal ve fiziksel olay, insan›n bilgisi ve iradesi d›fl›nda

gerçekleflmektedir. Örne¤in insan, boyunun uzunlu¤u, or-

Page 246: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ganlar›n›n büyüklü¤ü ile ilgili karar veremez. Bunlar›

Allah'›n ilham›yla yerine getiren, hipofiz bezi taraf›ndan sal-

g›lanan büyüme hormonudur. Büyüme ifllemi iki farkl› fle-

kilde gerçekleflir. Baz› hücreler hacimlerini art›r›rlar. Baz›

hücreler de bölünerek ço¤al›rlar. Büyüme hormonu bütün

vücut hücrelerine etki eder. Her hücre hipofiz bezinden ken-

disine gelen mesaj›n anlam›n› bilir. E¤er büyümesi gereki-

yorsa büyür, bölünerek ço¤almas› gerekiyorsa ço¤al›r. Örne-

¤in yeni do¤mufl bir bebe¤in kalbi yetiflkin halinin yaklafl›k

olarak 16'da biri kadard›r. Buna karfl›n toplam hücre say›s›

yetiflkin kalbindekilerle ayn›d›r. Büyüme hormonu geliflme

döneminde kalp hücrelerine teker teker etki eder. Her hücre,

büyüme hormonunun kendisine emretti¤i kadar geliflme

gösterir. Böylece kalp de büyüyerek yetiflkin bir insan kalbi

haline gelir. Vücutta bulunan di¤er hücreler –örne¤in kas ve

kemik hücreleri- geliflme dönemi boyunca bölünerek ço¤a-

l›rlar. Bu hücrelere ne kadar bölünmeleri gerekti¤ini bildiren

yine büyüme hormonudur. Bu, son derece mucizevi bir

olayd›r. Çünkü hipofiz isimli, nohut büyüklü¤ünde bir et

parças›, vücutta bulunan bütün hücrelere hükmetmekte ve

bu hücrelerin hacim olarak geniflleyerek veya bölünerek bü-

yümelerini sa¤lamaktad›r. Bu kusursuz düzen bize Allah'›n

yaratmas›ndaki mükemmelli¤i bir kez daha göstermektedir.

Küçücük bir bölgede bulunan hücreler, trilyonlarca hücre-

nin bir düzen içinde bölünmelerini ve büyümelerini sa¤la-

maktad›r. Oysa bu hücrelerin insan bedenini d›flar›dan gör-

melerine, bedenin ne kadar büyümesi ve ne aflamaya geldi-

¤inde durmas› gerekti¤ini bilmelerine imkan yoktur. Bu flu-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

224444

Page 247: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

224455

ursuz hücreler, vücudun karanl›klar› içinde, ne yapt›klar›n›

dahi bilmeden büyüme hormonu üretmekte ve üretimi dur-

durmalar› gerekti¤i zaman da durmaktad›rlar. Allah öyle

kusursuz bir sistem yaratm›flt›r ki, büyümenin ve bu hormo-

nun salg›lanmas›n›n her aflamas› kontrol alt›ndad›r. Bu da

insan vücudunun her noktas›n›n yarat›l›fl›ndaki ilim ve kud-

reti bir kez daha ispatlar. Sonsuz kerem sahibi olan Rabbimi-

z'i daha derin düflünmemize ve ona içten yönelip flükretme-

mize vesile olur.

Büyüme hormonunun bütün vücut hücreleri üze-

rinde etkili olmas› da son derece büyük bir mucizedir. E¤er

baz› hücreler büyüme hormonuna itaat ederken, baz› hücre-

ler de bu hormona isyan etseler büyük karmafla ç›kar. Örne-

¤in kalp hücreleri büyüme hormonunun emretti¤i flekilde

büyürken, gö¤üs kafesi hücreleri ço¤almay› ve büyümeyi

reddederlerse ne olur? Büyüyen kalp küçük kalan gö¤üs ka-

fesi içinde s›k›fl›r ve sonuç ölüm olurdu. Ya da burun kemi-

¤i büyürken burun derisi büyümesini durdurursa, burun

kemi¤i burun derisini y›rtarak d›flar› ç›kard›. Kaslar›n, ke-

HHaayyaattii bbiirr oorrggaann oollaann kkaallpp,, flfleekkiillddeekkii ggiibbii iikkii ddaammaarr››nn bbiirrlleeflfleerreekk ggeelliiflflmmeessiinnddeenn oolluuflfluurr.. fifiuuuurrssuuzz

hhüüccrreelleerriinn öözzeell kkaappaakkçç››kk ssiisstteemmlleerrii mmeeyyddaannaa ggeettiirreerreekk,, vvüüccuudduunn hheerr nnookkttaass››nnaa kkaann uullaaflfltt››rraaccaakk bbiirr

ppoommppaa flfleekklliinnddee yyaarraattaann,, üüssttüünn aakk››ll ssaahhiibbii AAllllaahh''tt››rr..

Aortlara (atardamarlara) do¤ru

Damarlardan

Kar›nc›k

Kulakç›k

Sinüs (damarlaraaç›lan boflluk)

Sa¤ kar›nc›k

Sol kar›nc›k

Aort

Akci¤er atardamar›

Kulakç›k

Page 248: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

miklerin, derinin ve organlar›n birbirleriyle uyumlu bir fle-

kilde büyümeleri, her hücrenin teker teker büyüme hormo-

nuna itaat etmesi sayesinde kusursuz bir flekilde sa¤lan›r.

Büyüme hormonu, kemiklerin ucundaki k›k›rdak dokunun

geliflmesi için de emir verir. Bu k›k›rdak, yeni do¤an bir be-

be¤in kal›b› gibidir. O büyümedikçe, bebek de büyüyemez.

Burada bulunan hücreler kemi¤i uzunlamas›na büyütürler.

Peki bu hücreler kemi¤in uzunlamas›na büyümesi gerekti¤i-

ni nereden bilirler? E¤er bu kemik yana do¤ru büyüse bacak

uzayamayacak, hatta bacak kemi¤i bu bölgede deriyi y›rta-

rak d›flar› ç›kacakt›r. Ancak herfley planlanm›fl ve bu plan

her hücrenin çekirde¤ine yerlefltirilmifltir. Böylece kemikler

uzunlamas›na büyür. Bu,

Allah'›n insan vücudunun

oluflumu s›ras›nda var etti¤i

milyarlarca mucizevi geli-

flimden sadece biridir.

224466

BBüüyyüümmee hhoorrmmoonnuunnuunn ssaallgg››llaannmmaass››nnddaakkii

bboozzuukklluukk ccüücceelliikk yyaa ddaa ddeevvlliikk iillee ssoonnuuçç--

llaannaabbiilliirr..

Page 249: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

224477

Büyüme hormonunda görülen bir baflka mucize de

bu hormonun salg›land›¤› dönem ve miktar›d›r. Büyüme

hormonu tam olarak gereken miktarda ve en yo¤un olarak

da büyüme ça¤›nda salg›lan›r. Bu, çok önemli bir mucizedir.

Çünkü ihtiyaç duyulandan biraz daha az veya biraz daha

fazla hormon salg›lanmas› durumunda oldukça sak›ncal›

sonuçlar ortaya ç›kar. E¤er büyüme hormonu az salg›lan›rsa

cüceli¤e, çok salg›lan›rsa devli¤e yol açar. ‹flte bu yüzden

vücutta büyüme hormonunun salg›lanma miktar›n› düzen-

leyen çok özel bir sistem yarat›lm›flt›r. Bu sis-

tem sayesinde kanda gere¤inden fazla

büyüme hormonu bulundu¤u za-

man büyüme hormonunun salg›-

lanmas› yavafllat›l›r. Peki hücre-

ler, kanda ne kadar büyüme

hormonu olmas› gerekti¤ini

nereden bilmektedirler? Nas›l

olur da kanda bulunan büyü-

me hormonu miktar›n› ölçer

ve bu duruma göre bir karar

verebilirler? Büyüme hormo-

HHoorrmmoonn ssiisstteemmii,, ssiinniirr ssiisstteemmii iillee bbiirr--

lliikkttee vvüüccuutt hhüüccrreelleerriinniinn kkoooorrddiinnaassyyoo--

nnuunnuu ssaa¤¤llaarr.. BBuu ssiisstteemmlleerr iinncceelleennddii--

¤¤iinnddee iinnssaann››nn kkeennddii vvüüccuudduu üüzzeerriinnddee

hhiiççbbiirr hhaakkiimmiiyyeettii oollmmaadd››¤¤››,, ttüümm bbeeddee--

nniinniinn oonnuunn ggeerrççeekk ssaahhiibbii oollaann

AAllllaahh''››nn kkoonnttrroollüünnddee oolldduu¤¤uu

ddaahhaa iiyyii aannllaaflfl››llmmaakkttaadd››rr..

Page 250: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

nu yaln›zca geliflme ça¤›nda de¤il, yetiflkin insanlarda da

salg›lanmaya devam eder. Bu durumda yetiflkinlerin de bü-

yümeye ve uzamaya devam etmeleri, insanlar›n dev yara-

t›klar haline gelmeleri gerekirdi. Ancak böyle birfley gerçek-

leflmez. ‹nsan belirli bir büyüklü¤e ulaflt›ktan sonra hücreler

bölünmeye ve büyümeye devam etmezler. Bilim adamlar›

hücrelerin niçin bölünme ve büyüme ifllemine bir son ver-

diklerini halen bilmemektedirler. Bu konuda bilinen tek ger-

çek, hücrelerin çok özel bir sistem sayesinde zaman› geldi-

¤inde daha fazla büyümemeye ve bölünmemeye program-

lanm›fl olduklar›d›r. Bu durumda insan›n bu kusursuz prog-

ramlamay› yapan gücü düflünmesi gerekir. Bu güç diledi¤i-

ni en ince ayr›nt›lar›yla tedbir edip düzenleyen Yüce

Allah't›r.

Ellerinizin, gözlerinizin, burnunuzun düzgün bir

flekil almalar›n› sa¤layan hücrelerinizdir. Siz daha anne kar-

n›ndayken ifle bafllayan hücreleriniz, bir estetik uzman›ndan

daha iyi çal›flarak sizi flekillendirirler. Hücreleriniz hiçbir

fazlal›k veya eksiklik olmadan her organ›n›z› kusursuz bir

düzenle yaparlar. Örne¤in parmaklar›n›z›n kaç tane olaca¤›-

n›, uzunluklar›n› ve flekillerini tam gerekti¤i gibi hesaplarlar.

Bu, çok flafl›rt›c› ve etkileyici bir geliflimdir. Hücrelerin, or-

ganlar›n›z› olufltururken elde ettikleri baflar› vücudun her

milimetrekaresi için geçerlidir. Örne¤in sadece göze ait

40 farkl› parça vard›r. Gözün, fonksiyonlar›n› yerine getire-

bilmesi için tüm parçalarda orant›l› bir büyümenin olmas›,

aralar›ndaki ba¤lant›n›n sa¤lam olmas›, hepsinin kendi ye-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

224488

Page 251: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

rinde bulunmas› gerekir. Aksi takdirde göz göremez. Embri-

yo 4 haftal›k oldu¤unda bafl›n›n her iki taraf›nda birer oyuk

oluflur. 6. haftada bu oyu¤u oluflturan hücreler muhteflem

bir plan içinde hareket etmeye bafllarlar. Baz› hücreler kor-

neay›, baz› hücreler göz bebe¤ini, baz› hücreler de merce¤i

yaparlar. Her hücre infla etti¤i bölümün bitifl s›n›r›na geldi-

¤inde durur. Her biri ayr› bir parçay› oluflturur, sonra mü-

kemmel bir flekilde birleflirler. Gözbebe¤i yerine baflka bir ta-

baka oluflmaz, herfley yerli yerindedir. Bu ifllemler aylar bo-

yunca devam eder ve ortaya son derece estetik ve ifllevsel

gözler ç›kar. Embriyoyu oluflturan hücrelerin her birinin vü-

cudun genel plan›ndan da haberi vard›r. Adeta bir anlaflma

yapm›flças›na, birbirlerinden farkl› özelliklere sahip yap›lar

meydana getirirler. Hücrelere flifrelenmifl olan bu muhteflem

plan› yaratan Allah't›r. Hücrelere neler yapmalar› gerekti¤i-

ni ilham ederek bu plan›n kusursuzca ifllemesini sa¤layan

da Allah't›r. Allah Kuran'da insan›n suretini anne karn›n-

dayken Kendisi'nin verdi¤ini bildirerek kullar›na rahmetini

hat›rlat›r. Bu ayetlerden baz›lar› flöyledir:

Döl yataklar›nda size diledi¤i gibi suret veren O'dur.

O'ndan baflka ‹lah yoktur; üstün ve güçlü oland›r, hü-

küm ve hikmet sahibidir. (Al-i ‹mran Suresi, 6)

O Allah ki, Yaratand›r, (en güzel bir biçimde) kusur-

suzca var edendir, 'flekil ve suret' verendir... (Haflr Sure-

si, 24)

Kendisi, ak›t›lan meniden bir damla su de¤il miydi?

Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) ya-

ratt› ve bir 'düzen içinde biçim verdi.' (K›yamet Suresi,

37-38)

Harun Yahya

224499

Page 252: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 253: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

nsan bedenindeki yaklafl›k 100 trilyon hücrenin, ke-

miklerin, solunum sisteminin, salg› bezlerinin, organ-

lar›n, tüm dokular›n ve di¤er tüm detaylar›n sahibi ve

Yarat›c›s› üstün kudret sahibi olan Allah't›r. Allah in-

san› yoktan var etmifl, Kendisi'ni tan›y›p bilmesi için de hem kendi

bedeninde hem de evrende ona delillerini göstermifltir. Önceki bö-

lümde de vurgulad›¤›m›z gibi Allah'›n insana merhametini, daha ilk

baflta onun anne karn›nda ayette bildirildi¤i gibi, "sa¤lam bir yere

yerlefltirilmesi"nde (Mü'minun Suresi, 13) görürüz. Tek bir hücrenin

güzel surette bir insana dönüflmesi s›ras›nda yaflanan her geliflme

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›n›n çok üstün tecellileridir. Dünya-

ya gelmesinin ard›ndan geçen ortalama 60-80 y›ll›k ömrü boyunca

ayn› kusursuz iflleyifl devam etmektedir. ‹nsan›n her hücresinde ya-

flanan geliflmeler, her nefes al›fl›, çevresindekileri görmesi, idrak edi-

fli, alg›lama gücü, beyin faaliyetleri, yemek yemesi, yediklerini

sindirmesi, büyümesi, k›sacas› 24 saat x 80 y›l boyunca vücu-

dunda yaflanan tüm geliflmeler an an Allah'›n koruma-

s› alt›nda, Allah'›n dilemesiyle ve son-

suz merhametiyle meydana gelir.

‹nsan›n yarat›ld›¤› suret,

Page 254: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

225522

donat›ld›¤› akli, manevi ve bedensel yetiler Allah'›n insana

olan büyük merhametinin baz› delilleridir. Rabbimiz bu ger-

çe¤i Kuran'da flu flekilde bildirmifltir:

E¤er Allah'›n nimetini saymaya kalk›flacak olursan›z, onu

bir genelleme yaparak bile sayamazs›n›z. Gerçekten

Allah, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 18)

Page 255: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Bu bölümde insan vücudundaki baz› organlar›n mucize-

vi ifllevlerini, hayat›n devam› için gerekli olan ola¤anüstü sis-

temleri ve bir gün içinde beden içinde gerçekleflen faaliyetler-

den baz›lar›n› ele alacak ve tüm insanlar› Allah'›n sonsuz rah-

meti sayesinde hayatlar›n› devam ettirebildikleri gerçe¤i üze-

rinde düflünmeye davet edece¤iz. Hiç unutmamak gerekir ki,

afla¤›da maddeler halinde özetleyerek anlatacaklar›m›z›n her

biri tüm kainat›n tek hakimi olan, sonsuz güç ve kudret sahi-

bi Rabbimiz'in emri ile gerçekleflmektedir. Bunlar›n hiçbirinin

gerçekleflmesi için hiçbir insan müdahalede bulunmam›flt›r

ve bulunmas› da mümkün de¤ildir.

‹nsan vücudundaki 100 trilyon hücre sanki birbirle-

rini tan›yormuflças›na hareket eder. Kendilerine verilmifl özel

görevleri, sonuna kadar, hiçbir ihmal ve gevfleklik gösterme-

den yerine getirirler. ‹flte bu mükemmel koordinasyonda hor-

mon denilen mesaj tafl›y›c›lar hücrelere emir tafl›makla görev-

lidirler. Vücudun büyümesi, üremenin düzenlenmesi, vücut-

taki iç denge, sinir sistemindeki koordinasyon ve daha birçok

ifllem hormonlar›n, ilgili hücrelere ulaflt›rd›klar› mesajlar so-

nucunda gerçekleflir. Benzersiz sistemler yaratan Rabbimiz

hücreleri de hormonlar vas›tas›yla yönlendirir. Allah sizin ha-

beriniz bile olmadan içinizde muhteflem bir emir-komuta sis-

temi oluflturmufltur ve yine sizin bilginiz d›fl›nda içinizdeki

herfleyi kontrol alt›nda tutmaktad›r. Bu sistemde sizin hiçbir

söz hakk›n›z yoktur. Örne¤in vücudunuzun büyümesi. Siz ne

kadar isteseniz de boyunuzu oldu¤undan fazla uzatamazs›-

n›z. Ne yaparsan›z yap›n içinizdeki hücrelere "bölünün, ço¤a-

Harun Yahya

225533

Page 256: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

225544

l›n ve beni büyütün" gibi bir emir veremezsiniz. Ancak hüc-

reler, sizin için belirlenmifl olan boyu ve vücut fleklini bilirler

ve o belirli flekle ulafl›ncaya kadar ço¤alarak vücudu büyütür-

ler. Sonra da tam gerekti¤i anda büyümeyi durdururlar. ‹flte

bu kontrol Allah'›n insanlara büyük bir lütfudur. E¤er insan

kendi vücudunu kontrol etmek zorunda olsayd› bunu baflar-

mas› asla mümkün olmayacakt›. Ya da bu kontrol insana ait

olsayd›, insan›n yaflam›n› sürdürmesi kesinlikle mümkün ol-

mayacakt›. Ancak sonsuz kerem sahibi olan Rabbimiz insan

vücudunun ve dünya üzerindeki tüm varl›klar›n, tüm hücre-

lerini ayn› anda kusursuzca yaratmakta, yaflatmakta ve kont-

rol etmektedir. ‹nsan›n bu durum karfl›s›nda yapmas› gereken

Allah'›n herkesi ve herfleyi kuflatan rahmetini görerek O'nun

kadrini gere¤i gibi takdir etmektir.

‹nsanlar vücutlar›ndaki birtak›m hayati fonksiyonla-

r›n uyurken ne olaca¤›, nas›l yerine getirilece¤i konusunda

hiçbir endifle yaflamaz, hatta bunu düflünmezler bile. Çünkü

bu sistemlerin kusursuzca iflleyece¤inden son derece emindir-

ler. Gerçekten de Allah'›n rahmeti sayesinde

insan uyurken de vücudundaki tüm

sistemler sessiz sedas›z

görevlerini yeri-

ne getirmeye

AAllllaahh ggeecceeyyii iinn--

ssaann››nn ddiinnlleennmmeessii

iiççiinn yyaarraattmm››flfltt››rr..

Page 257: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

225555

devam ederler. Oysa bu sistemlerden sadece birinin bile bir-

kaç saniyeli¤ine durmas› kolayl›kla hayat›m›za mal olacak so-

nuçlar do¤urabilir. Ancak sonsuz merhamet sahibi olan Rab-

bimiz'in dilemesiyle uyku an›nda da insan nefes almakta, kal-

bi çal›flmakta ve beyni faaliyetlerine devam etmektedir.

K›lcal damarlar vücudun dört bir yan›ndaki hücrele-

rin her birine gerekli oksijen, enerji, besin, hormon gibi mad-

deleri tafl›rlar. Vücudumuzdaki ortalama 5 milyar k›lcal da-

mar›n toplam uzunlu¤u 950 km.yi bulur. E¤er insan vücudu-

nun en küçük k›lcal damarlar›n›n 10 bin tanesini yan yana ge-

tirirsek, toplam kal›nl›klar› ancak bir kurflun kalemin kurflun

k›sm› kadar olur. Kan›n bu kadar darac›k damarlar içinde t›-

kanmadan ve a¤›rlaflmadan hareket edebilmesi, suyun yük-

sek ak›flkanl›¤› sayesinde mümkün olmaktad›r. Ünlü molekü-

ler biyolog Michael Denton, bu ak›flkanl›¤›n birazc›k bile da-

ha düflük olmas› durumunda hiçbir kan dolafl›m› siste-

minin ifle yaramayaca¤›n› flöyle anlat›r: "E¤er suyun

SSuuyyuunn aakk››flflkkaannll››kk

öözzeellllii¤¤ii ssaayyeessiinnddee

iinncceecciikk ddaammaarrllaarr--

ddaa bbiillee kkaann hhüücc--

rreelleerrii ddoollaaflflaabbiilliirr..

Page 258: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ak›flkanl›¤› sadece birkaç kat daha fazla olsa, k›lcal damarlardaki kan

ak›fl› için çok büyük bir pompalama bas›nc› gerekecek ve herhangi

bir k›lcal damar sistemi ifllemez hale gelecektir. E¤er suyun ak›flkan-

l›k de¤eri biraz az olmufl olsa ve en küçük k›lcal damar›n çap› 3 mik-

ron yerine 10 mikron olmak zorunda kalsa, bu k›lcal damarlar, ye-

terli oksijen ve glikoz oran›n› ulaflt›rabilmek için (beslemeleri gere-

ken) kas dokusunun neredeyse tamam›n› kaplayacaklard›r. Bu du-

rumda genifl yaflam formlar›n›n tasar›m› imkans›z hale gelecek ya

da ola¤anüstü derecede s›n›rlanacakt›r. Dolay›s›yla, suyun hayata

uygun bir temel olabilmesi için, ak›flkanl›¤›n›n flu anda sahip oldu-

¤u de¤ere çok çok yak›n olmas›, zorunludur." Bir baflka deyiflle,

suyun tüm di¤er özellikleri gibi ak›flkanl›¤› da, yaflam için

olabilecek en ideal de¤erdedir. S›v›lar›n ak›flkanl›klar› aras›n-

da milyarlarca kat farkl›l›klar vard›r. Ama su, bu milyarlarca

farkl› ak›flkanl›k de¤eri içinde tam olmas› gereken de¤erle ya-

rat›lm›flt›r.

Göz, ›fl›¤›n girdi¤i öndeki ç›k›nt› d›fl›nda, küre biçi-

mindedir. Bu kürenin en d›fl›nda göz ak› denen sert, çok daya-

n›kl› ve süt gibi donuk beyaz renkli bir katman bulunur. Göz

ak›, gözü çepeçevre kuflat›r ve göz içindeki dokular›n korun-

mas›n› sa¤lar. Gözün ortas›ndaki renkli bölümü çevreleyen

beyazl›k da bu katman›n görünen bölümüdür. Göz ak›, yumu-

flak ve jölemsi bir yap›ya sahip olsayd› gözün korunmas› ge-

rekti¤i gibi sa¤lanamayacakt›. Ayr›ca göze toz veya herhangi

bir yabanc› madde kaçt›¤›nda bu cisim göze yap›flaca¤› için ç›-

karmas› zorlaflacak, büyük zararlar verecekti. Oysa göz ak›

sert oldu¤u için gözyafl›n›n da yard›m›yla yabanc› maddeler

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

225566

Page 259: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

225577

kolayl›kla gözden temizlenir. Göz üzerindeki sert ve dayan›k-

l› beyaz dokunun yap›s›, gözün önündeki ç›k›nt›l› bölüme ge-

lince de¤iflir. Bu ç›k›nt›l› bölüm kornea denilen, ›fl›¤› geçiren

saydam bir tabakadan oluflur. Birbirlerinin devam› olduklar›

halde göz ak› ve kornean›n yap›lar› tamamen farkl›d›r ve ke-

sin bir s›n›rla ayr›l›rlar. Göz ak› bir binan›n d›fl cephesini kap-

layan sert granit kaplamaya, gözün önündeki fleffaf kornea da

bu binan›n penceresine benzetilebilir. E¤er korneay› oluflturan

ince doku gözün bütününü kaplasayd› göz d›fl etkilere karfl›

son derece savunmas›z ve güçsüz kalacak, sonuç körlük ola-

cakt›. E¤er göz ak›n› oluflturan sert ve mat doku gözün önün-

deki saydam tabaka üzerinde devam etseydi, ›fl›k merce¤e

ulaflamayacak ve görüntü oluflamayacakt›. Ama bunlar›n hep-

si kusursuzca ayarlanm›fl ve insan gözü çok korunakl› ve sa¤-

lam bir flekilde var edilmifltir. Bütün bunlar Allah'›n benzeri

olmayan sanat›n›n delillerindendir.

GGöözz,, ggüünnüümmüüzz tteekknnoolloojjiissii iillee bbiirr bbeennzzeerrii

yyaapp››llaammaamm››flfl mmüükkeemmmmeell bbiirr yyaarraatt››ll››flflaa

ssaahhiippttiirr..

Page 260: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Nesneleri net görebilmek için kornean›n her zaman

saydam ve çok duyarl› olmas› gerekir. Çünkü saydaml›¤›n›

yitirdi¤i anda göze yeterince ›fl›k giremedi¤i için görüntü bu-

lan›klafl›r. Gözün d›flar›ya aç›k olan bölümündeki bu katma-

n›n çok duyarl› olmas› da göze kaçan küçük bir toz parças›-

n›n bile hemen fark edilip temizlenmesini sa¤lar. Kornean›n

bu derece saydam olmas›n›n sebebi, kendisini oluflturan lifle-

rin hassas bir düzen içerisinde s›ralanmalar›d›r. Bu s›ralan-

maya yap›lacak herhangi bir müdahale kornean›n kararmas›-

na ve görüntünün bulan›klaflmas›na sebep olur. Foto¤raf ma-

kinesi için objektif ne kadar önemliyse göz için de kornea ay-

n› önemi tafl›r. Dahas› kornea o kadar fleffaft›r ki, ancak çok

yak›ndan dikkatle bak›ld›¤›nda görülebilir. Ayn› zamanda

vücuttaki en hassas yap›lardan biridir. Kornea yüzeyi gözle

görülmeyen sinirlerden ve lenf damarlar›ndan oluflur. Ancak

bunlar görüntüyü bozmazlar. Bu sinirler en hafif dokunufla

veya dokunma tehlikesine karfl› harekete geçip, reflekslerle

göz kapa¤› gibi koruyucu mekanizmalar› yard›ma ça¤›r›rlar.

Göz kapa¤›, kornea üstüne yap›flan herhangi bir fleyi derhal

d›flar› atar ve göz kapa¤›n›n kapanmas› korneay› di¤er muh-

temel tehlikelerden korur. Korneay› oluflturan liflerin ve si-

nirlerin son derece hassas olmalar› yine üstün bir yarat›l›fl›n

delilidir. Kornea bir anlamda arkas›nda gözün çal›flt›¤› bir

penceredir. Rüzgar›n savurdu¤u bir kum tanesi veya talafl

parças› korneay› çizebilir. Kornea bu tür sebeplerle çizilirse

ya da hasara u¤rarsa kendi kendini tamir edebilir. Gözün h›z-

l› bir kendini yenileme kabiliyeti vard›r. Kornean›n netli¤i

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

225588

Page 261: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

225599

tam olarak sa¤lanmasayd› hiçbir zaman düzgün bir görün-

tüyle muhatap olunamayacak, insan devaml› olarak bulan›k

görecekti. Böyle bir görüntü olsayd› dünya, elbette flu anda

oldu¤undan çok farkl› olacak, herfley puslu bir perde arkas›n-

dan izlenecekti. Bu yüzden d›fl dünyay› bu incecik canl› taba-

kan›n izin verdi¤i netlikte izleyebiliriz. Canl› bir et parças›n›n

bir cam kadar fleffaf ve saydam olmas› Allah'›n çok üstün bir

yarat›fl delilidir. Dünyaya liflerden ve damarlardan oluflan

canl› bir dokunun arkas›ndan bakt›¤›m›z halde, herfleyi bu

kadar net görmemiz Allah'›n sanat› ve lütfudur.

Vücudumuzdaki bütün hücreler tek bir hücrenin ço-

¤almas›yla oluflur. Gözdeki son derece ince, fleffaf ve narin

olan bu canl› zar› oluflturan hücreler de, sert kemikleri olufl-

turan hücreler de, ba¤›rsak dokular›n› oluflturan hücreler de,

kan hücreleri de hepsi tek bir hücrenin bölünmesi ve ço¤al-

mas› sonucunda var olmufllard›r. Ayn› hücrenin bölünmesi

sonucunda, bir yanda tafl gibi sert olan kemikler, bir yanda da

cam kadar fleffaf olan kornea meydana gelmifltir. Elbette ki

cans›z ve fluursuz atomlardan oluflmufl hücrelerin böyle bir

karar› verme, plan yapma yetenekleri yoktur. Hücrelere neler

yapacaklar›n› hangi organ› oluflturup, ne gibi görevler yapa-

caklar›n› ilham eden Allah't›r.

Bu cümleyi siz okuyup bitirinceye kadar gözünüzde

yaklafl›k yüz milyar (100.000.000.000) ifllem yap›ld›. Belki

inanmas› güç fakat dünyan›n en muhteflem ayg›tlar›ndan bir

çiftine sahipsiniz. ‹nsano¤lu halen bir benzerini üretemedi.

Page 262: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

226600

Üretmek flöyle dursun, bu sistem hakk›nda bilinenler bilin-

meyenlerin yan›nda hiç kalmaktad›r. Yaflam›n›zda sahip ol-

du¤unuz herfley gözleriniz sayesinde bir anlam kazand›. Ai-

lenizi, dostlar›n›z›, evinizi, iflinizi, k›saca yaflam›n›z boyunca

karfl›laflt›¤›n›z herfleyi gerçek anlam›yla gözleriniz sayesinde

tan›d›n›z. Onlars›z d›fl dünyay› hiçbir zaman tam olarak bile-

mezdiniz. Gözleriniz olmasayd› bir rengin, bir fleklin, bir

manzaran›n, bir insan yüzünün, güzellik denen kavram›n na-

s›l bir fley oldu¤unu hiçbir zaman hayalinizde canland›ra-

mazd›n›z. Fakat, gözleriniz var, bu sayede etraf›n›z› görüyor,

Page 263: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

226611

flu anda da önünüzdeki yaz›y› okuyorsunuz. Dahas›, görmek

için hiçbir çaba harcam›yorsunuz; sadece görmek istedi¤iniz

fleye do¤ru bak›yorsunuz. Gözünüze, gözün içindeki orga-

nellere, gözden beyne giden sinirlere ve beyninize "bak›n, gö-

rün, flu ifllemleri yap›n" emri vermiyorsunuz. T›pk› yeryü-

zünde yaflayan ve yaflam›fl milyarlarca insan gibi sadece bak›-

yor ve görüyorsunuz. Bir cisme odaklan›p onu net görmek

için göz merce¤inizin cismin uzakl›¤›na göre almas› gereken

yar›çap›n optik ölçümlerini, merce¤e ba¤l› kaslar›n çok has-

sas kas›lma oranlar›n› hesaplam›yorsunuz. Yaln›zca o cismi

net görmek istiyorsunuz, gerisi saniyenin çok küçük bir dili-

minde sizin için otomatik olarak hallediliyor. Bunun ne kadar

GGöözzlleerriimmiizz dd››flfl ddüünnyyaayy›› bbiizzee ttaann››ttaann bbiirreerr

aarraacc››dd››rr.. AAllllaahh''››nn ttüümm iinnssaannllaarr iiççiinn rraahhmmeett

oollaarraakk yyaarraatttt››¤¤›› ggöözzlleerr ssaayyeessiinnddee rreennkkllii,,

pp››rr››ll pp››rr››ll nneett ggöörrüünnttüülleerr ggöörrüürrüüzz..

Page 264: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

226622

büyük bir mucize oldu¤u baz› insanlar›n akl›na dahi gelmi-

yor olabilir. Ancak iman sahipleri görmenin Allah'›n çok bü-

yük bir lütfu oldu¤unun fark›nda olan insanlard›r.

Göz, oldukça karmafl›k bir yap›ya ve çok özel bir ifl-

leve sahip olmas›na ra¤men bedenimizde çok küçük bir yer

iflgal eder. T›pk› de¤erli bir mücevherin kutusunda saklanma-

s› gibi kafatas›m›z içinde d›fl etkilerden korunacak bir biçim-

de saklan›r. Sahip oldu¤u görevin önemi ile do¤ru orant›l›

olarak, üstün bir yarat›l›fl sayesinde korunur. Gözler, alt› ke-

mik uzant›s› ile kafatas›na ba¤lanan, etraflar› özel dokularla

çevrelenmifl göz yuvalar› içinde, koruyucu bir ya¤ yast›k盤›

üzerine yerlefltirilmifllerdir. Burun kemeri, kafllar ve elmac›k

kemikleri taraf›ndan d›fl etkenlere karfl› korunurlar. Gözleri

çevreleyen tüm bu kemik ve dokular hep birlikte "göz çuku-

ru" olarak adland›r›l›r. Gözler, çok iyi korunmalar›n›n yan›s›-

ra vücutta, görmeyi en rahat ve en ideal biçimde sa¤layacak

bir bölgeye yerlefltirilmifllerdir. Bu bölge, vücudumuzu ve

uzuvlar›m›z› en mükemmel flekilde kontrol ve idare edebil-

memizi sa¤layacak bir konuma sahiptir. Gözlerimizin flu an-

ki yerleri d›fl›nda vücudumuzun herhangi baflka bir yerinde

bulunmalar›n›n do¤uraca¤› sak›ncalar saymakla bitmez. Da-

has› gözlerin bafl›m›zda bulunmas›, onlar›n her an sa¤l›k ve

emniyetini sa¤lama bak›m›ndan da en uygun durumdur.

Boynun, küçük ve h›zl› bir refleks hareketiyle, gözün ona za-

rar verebilecek herhangi bir cisimle temas› engellenmifl olur.

Gözler yüz üzerinde de en ideal konumda bulunurlar. Acaba

gözler yüzün baflka bir yerinde, örne¤in burnun alt›nda bu-

Page 265: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

226633

lunsalard› ne olurdu? Hem emniyet aç›s›ndan riskli bir du-

rum oluflur hem de estetik olarak oldukça rahats›z edici bir

görünüm meydana gelirdi. Görüfl aç›s› da flu ankinden çok

daha k›s›tl› olurdu. Gözlerin her yönden, olabilecek en ideal

yerde, simetrik bir biçimde bulunmalar› esteti¤e de son dere-

ce uygundur. ‹ki gözün aras› ortalama tek göz boyundad›r.

Bu oran bozuldu¤unda, gözlerin aras› daha aç›k veya daha

yak›n olunca yüzün tüm ifadesi de¤iflir. Göz, sahip oldu¤u

bütün özellikleri ile insan›n Allah'›n yaratt›¤› bir varl›k oldu-

¤unu ispatlayan bir delildir. ‹nsan vücudundaki bu uyum, si-

metri ve estetik görüntü Allah'›n bizlere sundu¤u bir güzel-

liktir. Çünkü Rabbimiz ihsan› çok bol oland›r.

Allah bir ayette insanlara bu nimetini bildirirken onlara

bunun için flükredici olmalar› gerekti¤ini flöyle bildirir:

Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan

üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne

az flükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 9)

Gözler vücudun d›fl dünyaya aç›lan pencereleridir.

Bu pencerelerin korunmas› ve bak›m› özel bir sistem sayesin-

de sa¤lan›r. Göz kapaklar›, mükemmel bir flekilde iflleyen bu

sistemin en önemli parçalar›ndan birisidir. Göz kapaklar›n›n

görevi, göz küresini korumakla birlikte "konjonktiva" ve "kor-

nea"y› her an belli bir nem oran›nda tutmakt›r. Göz kapakla-

r›n›n iç k›sm›nda bulunan konjonktiva adl› katman›n damar-

lar›, uykuda oksijen alamayan gözün d›fl tabakas›n› besler.

Gerekti¤i zaman göz yuvas›n›n üstünü tamamen ve s›k›ca ör-

tebilen göz kapa¤›n›n derisi, vücudun di¤er k›s›mlar›na göre

Page 266: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

226644

çok daha incedir. Göz kapa¤› derisinin alt tabakas› ya¤s›z ve

çok gevflektir, kan bu bölgede kolay toplan›r. E¤er göz kapa-

¤›n›n derisi kal›n ve ya¤l› bir yap›ya sahip olsayd›, gözlerin

aç›l›p kapanmas› oldukça zor bir ifllem olurdu. Herkes gün

içinde hiç fark›nda olmadan binlerce kez gözlerini k›rpar. Bu

hareket istem d›fl› olarak yap›l›r ve bu sayede gözler yo¤un

›fl›k temas›ndan ve yabanc› maddelerden korunur. ‹fllemin

otomatik olarak yap›lmas› da ço¤u insan›n fark›nda olmad›¤›

bir nimettir. Bu temizlenme otomatik olarak yap›lmasayd› ne

olurdu? Böyle bir durumda insan

göz k›rpmay› yaln›zca gözü-

nün içinde rahats›z edici

miktarda kirlilik olufl-

tu¤unda hat›rlard›.

Bu da gözün mik-

rop kapmas›na ne-

den olurdu. Göz-

ler tamamen te-

mizlenemedi-

¤inden puslu,

GGöözz kkaappaakkllaarr›› vvee

kkiirrppiikklleerr ggöözzüü hheerr

ttüürrllüü dd››flfl eettkkiiddeenn

kkoorruurrllaarr..

Page 267: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

bulan›k bir görüntü meydana gelirdi. Göz k›rpmak büyük bir

külfet olur, insan gün boyunca sürekli göz k›rpmay› unutma-

maya konsantre olmak zorunda kal›rd›. Her birkaç saniyede

bir göz k›rp›ld›¤›nda göz kapaklar› t›pk› araba cam› silecekle-

ri gibi gözleri suland›r›r, kirleri temizler. Uyku s›ras›nda ise

göz kapaklar› kapal› oldu¤u için gözler kurumaya karfl› oto-

matik olarak korunur. Göz kapa¤›, kavisli göz yap›s›n›n üstü-

ne kusursuz olarak oturan bir mekanizmad›r. Bu mükemmel

uyum sayesinde, göz kapa¤›n›n aç›l›p kapanmas› esnas›nda

gözün ön yüzeyinde temas edilmeyen hiçbir nokta kalmaz.

Göz kapa¤›, gözü bu flekilde kusursuz olarak sarmasayd›, ka-

lan boflluklardaki yabanc› maddelerin temizlenmesi müm-

kün olmayacakt›. Aç›l›p kapanma esnas›nda, göz kapa¤›n›n

içinde bulunan özel bir bezden salg›lanan ya¤l› bir salg› ka-

paklar›n birbirlerine yap›flmalar›n› engeller ve göz kapaklar›-

n›n kaymas›n› kolaylaflt›r›r. Yukar›da k›saca özetledi¤imiz bu

detaylar Rahman ve Rahim olan Rabbimiz'in bizim üzerimiz-

deki korumas›n› göstermektedir. Allah'tan bir lütuf olarak var

edilen göz kapa¤› insan vücudunun en önemli organlar›ndan

biri olan göz için çok harikulade bir korumad›r. Bu örnekler,

Allah'›n kullar›na olan flefkat ve merhametinin çok aç›k ör-

neklerinden sadece birkaç tanesidir.

E¤er göz kapa¤› uyurken kapanmasayd›, uyumak

insan için son derece zor bir ifllem haline gelecekti. Uyuyabil-

mek için karanl›k bir odaya ihtiyaç olacak, gündüzleri hiç

uyunamayacakt›. Uyku esnas›nda aç›k kalan gözler ise her

türlü d›fl etkiye karfl› savunmas›z kalacaklard›.

Harun Yahya

226655

Page 268: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

226666

E¤er göz kapa¤› diye bir fley olmasayd›, yeryüzünde-

ki insanlar›n tamam› çok k›sa bir süre içinde kör olurdu. Gö-

zün üst tabakas›n› oluflturan kornea kuruyacak, göz k›sa bir

süre sonra görevini yapamamaya bafllayacakt›. Göze girecek

en küçük bir toz tanesi bile zamanla büyük problemler yarata-

cak, göz hemen mikrop kapacakt›. En küçük darbelere karfl›

korumas›z kalan göz her an kör olma tehlikesi ile karfl› karfl›ya

kalacakt›. Örne¤in lagoftalmi adl› hastal›kta göz kapaklar› ya

tamamen kapanamaz veya çok zor kapan›r. Bu durumda kor-

nean›n nemlenmesi tehlikeye girece¤inden, korneada kuruma-

ya ba¤l› olarak enfeksiyon görülür. Bu hastal›¤›n uzun süre de-

vam etmesi durumunda ise kal›c› göz bozukluklar› oluflabilir.

Refleksler insan›n çeflitli d›fl uyaranlara, irade d›fl›nda

ve çok k›sa bir süre içinde verdi¤i tepkilerdir. Gerekli durum-

larda göz kapa¤›n› da harekete geçiren bu refleks mekanizma-

s›, tehlikelere karfl› bir sigorta görevi görür. Korneaya, kirpik-

lere, h›zl›ca kafllar›n ortas›na ya da alna dokunma göz kapa¤›-

n› uyaran refleksin oluflmas›na neden olur. E¤er göz k›rpma

refleksini meydana getiren sinir a¤› incelenirse, bu a¤›n ne ka-

dar incelikle planlanm›fl bir yap›ya sahip oldu¤u aç›kça görü-

lür. Çünkü yukar›da belirtilen her refleks için göz kapa¤›na ta-

fl›nan uyar›lar farkl› sinir yollar›ndan geçmektedir. Yani gözün

etraf› çok say›da erken uyar› sistemiyle donat›lm›flt›r. Beyin,

çok k›sa sürede gelen bu uyar›lar› de¤erlendirir ve ilgili kasla-

ra sinir uyar›lar›n›n gitmesini sa¤lar.

Bu ifllemler s›ras›nda sinir uyar›lar› yollar›n› hiç flafl›rma-

Page 269: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

dan saniyenin binde biri kadar k›sa bir süre içinde beyne ula-

fl›rlar. Beyinden gelen emir sonucunda göz kapa¤›, gözü ya-

banc› maddelerden korumak veya silecek görevini yerine ge-

tirebilmek için tam zaman›nda kapan›r. Mevcut tehlikenin

an›nda tan›nmas›, farkl› durumlara ait reflekslerin ayr› sinir

yollar›ndan, birbirine kar›flt›r›lmadan sinyal olarak ulaflt›r›l-

mas› son derece karmafl›k ifllemlerdir. ‹nsan, çevresinde de-

vaml› olarak de¤iflen flartlar karfl›s›nda hayat›n› devam ettire-

bilmek için, d›flar›da olup biten olaylardan tam zaman›nda ha-

berdar olmal›d›r. Bu yüzden göz k›rpma ifllemi insan›n d›fl

dünyay› alg›lamas›n› engellemeyecek kadar k›sa bir süre için-

de gerçekleflir. E¤er bu ifllem uzun sürseydi çok büyük tehli-

keler söz konusu olabilirdi. ‹nsan gözünü k›rpma ifllemi ile

meflgul oldu¤u bir anda belki de üzerine gelen bir kamyonu

fark edip kaçmaya f›rsat bulamazd›. ‹nsan›n d›fl dünyaya aç›-

lan penceresi olarak nitelendirilen gözün bu kadar kapsaml›

bir flekilde korunmas› Allah'›n dünyadaki nimetlerinden bir

örnektir.

Ço¤u insan›n yaln›zca "tuzlu su" zannetti¤i gözyafl›,

çeflitli görevler için farkl› kar›fl›mlarla oluflturulmufl son dere-

ce özel bir s›v›d›r. Gözyafl›n›n ilk görevi gözü mikroplara kar-

fl› korumakt›r. ‹çinde bulunan "lizozim" enzimi birçok bakte-

ri türünü parçalayabilme ve mikrop öldürme özelli¤ine sa-

hiptir. Lizozim sayesinde göz, enfeksiyonlardan korunur. Bu

madde, binalar› mikroplardan temizlemek için kullan›lan

kuvvetli dezenfektanlarda kullan›lan maddelerden bile daha

etkilidir. Bu kadar güçlü oldu¤u halde göze hiçbir zarar ver-

Harun Yahya

226677

Page 270: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

226688

memesi ise büyük bir mucizedir. Allah, içinde son derece güç-

lü bir dezenfektan bulunan gözyafl›n› gözün kimyasal yap›s›-

na en uygun flekilde yaratm›flt›r. Yarat›l›fl›n her noktas›nda

mevcut olan muhteflem uyum, ayn› flekilde göz ve gözyafl›

için de geçerlidir. Bu güçte baflka hiçbir dezenfektan göz üze-

rinde kullan›lamaz. Öte yandan insan yap›m› hiç bir dezen-

fektan gözyafl›n›n yerini tutmaz.

Gözyafl›n›n üretimi de son derece hassas bir ölçü ile

yap›l›r. Gözyafl›, sadece korneay› kurumaktan kurtaracak ve

göz küresinin yüzeyinin kayganl›¤›n› kaybettirmeyecek mik-

tarda üretilir. Böylece, göz hareket etti¤inde göz kapa¤›n›n iç

k›sm› konjonktiva ile gözün üstü aras›nda sürtünmeden kay-

naklanan bir rahats›zl›k meydana gelmez. Uyar›c› bir durum

söz konusu oldu¤unda, mesela göze toz gibi yabanc› bir mad-

de kaçt›¤›nda, gözyafl› üretimi otomatik olarak artar. Bu bir

yandan antiseptik amaçla daha çok lizozim enzimi üretilme-

sini di¤er yandan da uyar›c› maddenin d›flar› at›labilmesi için

bol miktarda s›v› oluflmas›n› sa¤lar. Gözyafl› yeterli miktarda

üretilmeseydi, göz ile göz kapa¤› aras›nda sürekli bir sürtün-

me olur ve gözün her hareketi bizim için bir eziyet haline ge-

lirdi. Örne¤in gözyafl› kurulu¤u olan hastalarda, gözlerde sü-

rekli bir yanma ve gözün içinin kum dolu oldu¤u hissi duyu-

lur. Gözler flifler, k›zar›r ve hastal›¤›n ileri aflamalar›nda hasta

gözünü kaybedebilir.

Göz kapa¤›n›n s›n›r›ndan ç›kan kirpikler gözü toz ve

yabanc› maddelerden korurlar. Koptuklar› veya kesildikleri

Page 271: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

226699

zaman tekrar uzarlar. Uzama, kirpik eski boyutuna geldi¤in-

de biter. Kirpikler düzgün, yumuflak ve yukar› do¤ru hafifçe

k›vr›kt›rlar.

Bu flekil hem kullan›fll› hem de son derece estetiktir. Kir-

piklerin bu flekli kazanmalar› da Allah'›n çok büyük bir rah-

metidir. Zeis adl› bezlerin salg›lad›klar› ya¤l› bir salg› ile kir-

pikler ya¤lan›r, kavisli elastik bir yap› kazan›rlar. E¤er bu in-

ce bak›m yap›lmasayd› kirpikler son derece sert, f›rça gibi

olacak, her göz k›rpmada rahats›zl›k verici bir kar›flma ve ta-

k›lma hissi meydana gelecekti. Kafllar›m›z da aln›m›zdan

akan terlerin gözün içine girmesine engel olur. Ayr›ca günefl

›fl›nlar›n› k›rarak gözün içine yans›mas›n› engeller. Bunun ya-

n› s›ra insan gözünün estetik görünümünü tamamlayan çok

önemli birer unsurdurlar. Rabbimiz bütün detaylar›yla insan›

en güzel surette yaratm›flt›r.

Gözü sürekli y›kayan ve mikroplardan ar›nd›ran bir

gözyafl› sisteminin yan›s›ra gözde bir ya¤lama sistemi de

mevcuttur. Bu sistem günde yaklafl›k yüzbin defa, dört ayr›

yöne dönen gözün, bu hareketlerin sonucunda y›pranmas›n›

engeller. Bu sayede göz sürekli ya¤lanarak sürtünme etkisine

ve yabanc› maddelere karfl› korunmufl olur. Bu ya¤ o kadar

kaygand›r ki göz hareket etti¤inde hiçbir rahats›zl›k hissedil-

mez. E¤er konjonktivan›n çal›flmas›nda ciddi bir aksakl›k

olup da bu ya¤lanma ifllemi gerçekleflmezse, gözün her hare-

ketinde çok büyük ve dayan›lmaz a¤r›lar meydana gelirdi.

Oysa sa¤l›kl› bir insan, Allah'›n yaratt›¤› bu kusursuz sistem

sayesinde hayat› boyunca böyle bir rahats›zl›k çekmez.

Page 272: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

227700

Befl duyu, tam insan›n ihtiyac›na yönelik olarak dü-

zenlenmifltir. Sözgelimi kulak ancak belirli s›n›rlar aras›nda

gelen ses titreflimlerini alg›lar. Çok daha genifl s›n›rlar içinde

duymak ilk baflta avantajl› gibi gözükebilir. Ancak, "duyum

efli¤i" olarak adland›r›lan bu alg› s›n›rlar›, belirli bir amaca

yönelik olarak ayarlanm›flt›r. E¤er çok hassas bir kula¤a sahip

olsayd›k, kalbimizin atarken ç›kard›¤› sesten, yerdeki mikros-

kobik böceklerin ç›kard›¤› h›fl›rt›lara kadar birçok sesle her an

muhatap olmak durumunda kalacakt›k. Bu da bizim için ol-

dukça rahats›zl›k verici bir durum meydana getirecekti. Ku-

laktaki ve duymadaki bu kusursuz yarat›l›fl Allah'›n çok bü-

yük bir lütfudur. Nitekim bir ayette Rabbimiz "O, sizin için

kulaklar›, gözleri ve gönülleri infla edendir;

ne az flükrediyorsunuz." (Müminun Su-

resi, 78) fleklinde buyurmaktad›r.

Yeme¤i a¤z›n›za götürmenizle

beraber sindirim sistemi harekete geçer.

A¤za al›nan yiyecek difller taraf›ndan

parçalan›r ve ö¤ütülür. Difller bu ifllem

için özel olarak yarat›lm›fllard›r. Bilinen

en sert organik madde olan -difl minesi-

ile kaplanm›fllard›r ve ayn› zamanda

kimyasal maddelere karfl› da çok daya-

n›kl›d›rlar. Her difl görevine uygun

bir flekle sahiptir. Örne¤in ön difl-

ler keskindir, yiyece¤i kopar›r.

Page 273: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Köpek diflleri sivridir, besini y›rtar, parçalar. Az› diflleri ise be-

sini ö¤ütebilecek flekilde yarat›lm›flt›r. E¤er a¤z›m›zdaki diflle-

rin hepsi ayn› cins olsayd›, örne¤in 32 köpek difli veya 32 ke-

sici difle sahip olsayd›k yemek yememiz hemen hemen imkan-

s›z hale gelirdi. Difllerdeki yarat›l›fl›n bir baflka örne¤i de difl-

lerin diziliminde görülür. Her difl olmas› gerekti¤i yerdedir.

Kesiciler olmalar› gerekti¤i gibi ön tarafta, az›lar yine olmala-

r› gerekti¤i yerde arka taraftad›r. Bunlar›n yerinin de¤ifltiril-

mesi bile diflleri tamamen kullan›fls›z hale getirebilir. Birbirin-

den ba¤›ms›z olan üst ve alt difller aras›nda da kusursuz bir

uyum vard›r. Her iki bölgedeki difller, çene kemi¤i kapand›¤›

zaman tam olarak birbirlerinin üzerine oturacak flekilde

yarat›lm›flt›r. Örne¤in tek bir az› difliniz di¤er difllerden daha

uzun olsa veya üzerinde fazladan bir ç›k›nt› bulunsa, a¤z›n›z›

kapayamazd›n›z. Bu durumda konuflma ve yemek yeme gibi

ihtiyaçlar›n›z› dahi karfl›layamaz duruma gelirdiniz. Bu uyum

Allah'›n insan için var etti¤i nimetlerden sadece bir tanesidir.

Besinler bir yandan difller taraf›ndan ö¤ütülürken,

bir yandan da kimyasal bir sald›r›ya u¤rarlar. Bu sald›r›y›

gerçeklefltiren ise tükürük s›v›s›d›r. Günlük hayatta hiç kimse

a¤z›ndaki bu s›v›n›n fark›nda olmaz; salg›lan›p salg›lanmad›-

¤›n›, miktar›n›n çoklu¤unu azl›¤›n› k›sacas› bu konuyla ilgili

hiçbir detay› genellikle düflünmez. Basit bir salg› zannedilen

tükürük salg›s›, asl›nda çok hassas oranlara sahip çeflitli kim-

yasal maddeler içeren özel bir kar›fl›md›r. Bu s›v› öncelikle be-

sinlerdeki tad› almam›z› sa¤lar. Besinlerin içindeki tat veren

moleküller, tükürük içinde çözülerek dilin üzerinde bulunan

Harun Yahya

227711

Page 274: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

227722

tat alg›lay›c› sinir uçlar›yla birleflirler. Ancak bu flekilde yedi-

¤imiz yiyeceklerin tad›n› alabiliriz. Kuru bir a¤›zla yenen yi-

yeceklerin tatlar›n›n al›nmamas› da bu yüzdendir. A¤›zda

birbirinden farkl› özelliklere sahip iki farkl› tükürük s›v›s› sal-

g›lanmaktad›r. Bunlardan biri karbonhidratlar› çok ince bir

flekilde parçalar ve k›smen flekere dönüfltürür. Örne¤in ek-

mek bir karbonhidratt›r. E¤er a¤z›n›za bir parça ekmek al›r ve

birkaç dakika yutmadan bekletirseniz, parçalanan karbon-

hidrat›n fleker tad›n› dilinizde hissedersiniz. Di¤er tükürük

s›v›s› ise çok yo¤un bir k›vama sahiptir. Bu yap›flkan s›v› sa-

yesinde yemek yerken a¤z›n her taraf›na yay›lm›fl olan yiye-

cek parçalar› biraraya getirilerek lokma fleklini al›r. Peki tükü-

rük salg›s› olmasayd› ne olurdu? Elbette ki a¤z›m›zdaki kuru-

luktan dolay› ne yediklerimizi yutabilir, ne besinlerin tad›n›

alabilir, ne de rahatça konuflabilirdik. Kat› hiçbir besini yiye-

mez, sadece s›v› olanlarla beslenmek zorunda kal›rd›k. Bu da

insan için oldukça zor bir durum olurdu. Üç ayr› salg› bezin-

den salg›lanan tükürük, bir yandan yiyecekleri nemlendire-

rek yutulmas›n› kolaylaflt›r›rken, di¤er yandan da içerdi¤i

kimyasal maddeyle yiyeceklerin içinde vücuda faydal› olan

parçalar›n çözünmesini sa¤lar. A¤z›m›z adeta bir kimya labo-

ratuvar› gibi çal›fl›r ve yedi¤imiz besinlerdeki niflastay› parça-

lar. Tükürükte bulunan ve pityalin ad› verilen enzim bu ifl

için özel üretilmifl bir kimyasald›r. Pityalin, niflastay› ayr›flt›-

rarak flekere dönüfltürür. A¤›zda yap›lan sindirim sadece

kimyasal de¤ildir. Ayn› zamanda difllerin yapt›¤› mekanik bir

sindirim de söz konusudur. Bu iki sindirim çeflidi de birbirle-

rini tamamlayacak flekilde çal›fl›rlar.

Page 275: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

227733

Yemekleri ö¤ütmede dilin de önemli bir rolü vard›r.

Çok hassas bir tat ölçme özelli¤ine sahip olan dil, ayn› za-

manda yiyeceklerin a¤›zda yuvarlanarak bo¤azdan geçiflinde

kolayl›k sa¤lar. Dilin üst yüzeyinde ve yanlar›nda bulunan

dört farkl› tada; ac›ya, tatl›ya, tuzluya ve ekfliye duyarl›

10.000'e yak›n tat noktas› vard›r. ‹flte bu tat tomurcuklar› her

gün yedi¤imiz onlarca çeflit besinin tad›n› birbirlerine hiç ka-

r›flt›rmadan alg›lamam›z› sa¤lar. Öyle ki dil daha önce hiç ta-

n›mad›¤› bir besinin tad›n› da kolayl›kla ayr›flt›rabilir. Bu sa-

yede hiçbir zaman bir karpuzun tad›n› greyfurt gibi ekfli ola-

rak alg›lamay›z veya bir pastaya tuzlu demeyiz. Üstelik tat

tomurcuklar› milyarlarca insanda ayn› besinde ayn› tad› alg›-

lar. Herkes için tatl›, tuzlu, ekfli gibi kavramlar ayn›d›r. Baz›

bilim adamlar› dilin bu yetene¤ini "ola¤anüstü kimya tekno-

lojisi" olarak adland›r›rlar. Peki dilin üzerinde az say›da tat

noktas› olsayd› ne olurdu? O zaman yedi¤imiz yiyeceklerin

hiçbirinin tadlar›n› alamazd›k. Ne tatl›n›n, ne ›zgaran›n, ne

ekme¤in, ne de baflka bir yiyece¤in tad›n› bilemezdik. Her ne

yersek yiyelim, hep ayn› yavan tad› al›rd›k. Yemek yemek

zevkli bir nimet olmaktan ç›karak, her gün yapmak zorunda

oldu¤umuz eziyetli bir ifl haline gelirdi. Ancak böyle olmaz

ve dildeki özel tat tomurcuklar› sayesinde yedi¤imiz bütün

yiyeceklerin tatlar›n› ay›rt edebiliriz.

Midedeki sistemde mükemmel bir denge söz konu-

sudur. Besinlerin midedeki sindirimi, bu organ›n içindeki hid-

roklorik asit taraf›ndan gerçeklefltirilir. Ancak bu asit o denli

Page 276: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

227744

güçlüdür ki, yaln›z besinleri de¤il, mi-

de duvar›n› bile eritebilecek güçtedir.

Fakat Rabbimiz bunun çözümünü de en

güzel flekilde yaratm›flt›r: Sindirim s›ra-

s›nda salg›lanan mukus adl› bir madde midenin tüm duvarla-

r›n› kaplar ve asidin parçalay›c› etkisine karfl› mükemmel bir

koruma sa¤lar. Böylece midenin kendi kendini yok etmesi en-

gellenmifl olur. Mukusun bileflimindeki bir hata onun koruyu-

cu özelli¤ini bozabilir. Oysa, gerek midenin sindirim için kul-

land›¤› asitte, gerekse o salg›dan mideyi korumak için ortaya

ç›kan mukusta kusursuz bir uyum vard›r. Mide boflken, prote-

inleri yani et gibi hayvansal g›dalar› parçalamakla sorumlu

salg› midede bulunmaz. Daha do¤rusu mide boflken bu salg›

tamamen farkl›, parçalay›c› özelli¤i olma-

Page 277: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

227755

yan bir madde olarak midede mevcuttur. Protein

içeren bir besin mideye geldi¤inde, mideye salg›la-

nan bir bileflim bu etkisiz maddeyi çok güçlü bir prote-

in parçalay›c›s› haline getirir. Böylece mide bofl kald›¤›nda bu

güçlü protein parçalay›c›, proteinlerden yap›lm›fl olan mideye

zarar vermez. Midedeki s›v›n›n, besin geldi¤inde parçalay›c›

özellik kazanmas› Allah'›n insan üzerindeki korumas›n›n çok

ola¤anüstü bir örne¤idir.

Solunum, hassas dengeler üzerine kuruludur. Solur-

ken ci¤erlerimize çekti¤imiz havan›n so¤uk ve kirli olmas›

sa¤l›¤›m›z› olumsuz yönden etkiler. Bu yüzden havan›n

önceden temizlenmifl ve ›s›t›lm›fl olmas› gerekmektedir.

Burnumuz tam da bu ifle uygun olarak yarat›lm›flt›r; bu-

Harun Yahya

Page 278: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

227766

run duvarlar›nda bulunan tüyler ve içerideki yap›flkan mad-

de, içeri giren havadaki tozlar› tutarak süzme iflini gerçeklefl-

tirir. Ayr›ca hava, burun içindeki k›vr›mlardan geçerek ›s›n›r.

Burun kemikleri içinde öyle özel bir yap› vard›r ki içeri giren

hava, burun içinde ancak birkaç tur att›ktan ve ›s›nd›ktan son-

ra ci¤erlere gidebilir. Küçücük bir kemi¤in içinde hava ak›m›-

na bir kaç tur att›racak yap› ancak özel bir yarat›l›fl sayesinde

ortaya ç›kabilir. Çünkü havan›n hareketini yönlendirmek bir-

tak›m hesaplar›n ve planlaman›n sonucunda gerçeklefltirilebi-

lir. Böyle özel bir yap›n›n, bir baflka sistemin ihtiyac›na cevap

vermek -ci¤ere giden havay› ›s›tmak ve temizlemek- için var

olmas› her iki sistemi de Rabbimiz'in özel olarak yaratt›¤›n›n

bir delilidir. Bütün bu sayd›¤›m›z basamaklar sonucunda içe-

ri giren hava nemlendirilmifl ve tozlardan ar›nm›fl flekilde ne-

fes borusuna gelir. Bu kusursuz sistemin içindeki her detay

Allah'›n üzerimizdeki rahmetinin bir delilidir. Atmosferdeki

ince ayar, burnumuzun kusursuz yarat›l›fl›, burun içindeki

tüm detaylar özel olarak var edilmifltir. Her bir detayda

Allah'›n insanlar üzerindeki korumas›n›, flefkatini, merhame-

tini aç›kça görürüz.

‹nsan›n vücudundaki fleker miktar›n›n belirli s›n›rlar

içinde olmas› yaflam›n devam› için zorunludur. Ama günlük

hayatta flekerli g›dalar yerken elbette ki bu hassas dengenin

hesab›n› siz yapamazs›n›z. "Sizin ad›n›za" bu hesap yap›l›r.

Kan›n›zdaki fleker miktar› yükseldi¤inde pankreas ad› verilen

organ›n›z insülin denilen özel bir madde salg›lar. Bu madde

karaci¤er ve vücuttaki di¤er hücrelere kandaki fazla flekeri ge-

Page 279: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

227777

ri çekip depolamalar›n› emreder. Kandaki fleker oran›, böylece

hiçbir zaman tehlikeli bir düzeye ç›kmaz. Onlar› kontrol et-

mek bir yana, günlük hayatta sizin ne pankreastan ne insülin-

den ne de karaci¤erden haberiniz olmaz. Kan›n›zdaki flekerin

yükseldi¤ini fark etmezsiniz, hatta önünüze farkl› fleker oran-

lar› olan iki flifle kan konulsa aradaki fark› anlayamazs›n›z. Bu-

nun için laboratuvarlara, geliflmifl aletlere ihtiyac›n›z vard›r.

Ama hiçbir zaman görmedi¤iniz ve bilmedi¤iniz baz› hücrele-

riniz, kandaki flekeri bu laboratuvar ve aletlerden daha hassas

flekilde ölçer ve ne yap›lmas› gerekti¤ine karar verirler. Sonra

gerekli tedbirler al›n›r, hücreler kandaki flekeri tan›y›p, ay›rt

edip, yakalarlar. Yedi¤i herhangi bir flekerli yiyecek nedeniyle

kolayl›kla ölebilecek olan insan, Allah'›n vücuduna yerlefltir-

di¤i bu eflsiz koruma sistemi sayesinde hayatta kal›r.

‹skelet bafll› bafl›na bir mühendislik harikas›d›r. Vücu-

dun yap›sal destek sistemidir. Ayn› zamanda beyin, kalp, akci-

¤er gibi hayati organlar›n korumas›n› yapar, iç organlara des-

tek olur. ‹nsan vücuduna, hiçbir yapay makine taraf›ndan tak-

lit edilemeyen üstün bir hareket kabiliyeti verir. ‹skeleti olufltu-

ran kemikler de üstün bir yap›ya sahiptirler. Örne¤in; uyluk

kemi¤i, dikey durumda bir ton a¤›rl›¤› kald›rabilecek kapasite-

dedir. Nitekim at›lan her ad›mda bu kemi¤imize, vücut a¤›rl›-

¤›m›z›n üç kat› kadar bir yük binmektedir. Hatta s›r›kla yüksek

atlama yapan bir atlet yere inerken kalça kemi¤inin her santi-

metrekaresi 1400 kiloluk bir bas›nca maruz kal›r. Peki kemik

denen ve bir tek hücrenin bölünmesi sonucunda ortaya ç›kan

bu yap›y›, bu kadar kuvvetli k›lan nedir? Sorunun cevab› ke-

Page 280: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

227788

miklerin eflsiz yarat›l›fl›nda gizlidir. Bu benzersiz yarat›l›fl saye-

sinde kemikler, hem son derece sa¤lam, hem de rahatl›kla kul-

lan›labilecek hafifliktedirler. E¤er aksi olsayd›, yani kemiklerin

içi, d›fl› gibi sert ve tamamen dolu olsayd›, hem kemik a¤›rl›¤›

insan›n tafl›yabilece¤inin çok üzerinde olurdu, hem de kemi¤in

yap›s› gevrek ve sert olup en küçük bir darbede çatlama ve k›-

r›lma yapard›. Kemiklerimizin bu mükemmel yarat›l›fl›, bizim

son derece rahat bir hayat sürmemizi, çok zor hareketleri ko-

layl›kla ve hiç ac› duymadan yapabilmemizi sa¤lamaktad›r.

Kemi¤in yap›s›n›n bir baflka özelli¤i de vücudun gerekli

bölgelerinde esnek bir yap›ya sahip olmas›d›r. Örne¤in gö¤üs

kafesi; kalp ve akci¤er gibi hayati organlar› korurken, bir yan-

dan da akci¤erlere havan›n dolmas›n› ve boflalmas›n› sa¤la-

yacak flekilde genifller ve büzülür. Kemiklerin esneklikleri za-

manla de¤iflebilir. Örne¤in kad›nlarda le¤en kufla¤› kemikle-

ri, hamileli¤in son aylar›na do¤ru gevfler ve birbirlerinden bi-

raz ayr›l›rlar. Bu son derece önemli bir ayr›nt›d›r, çünkü bu

gevfleme sayesinde bebe¤in bafl› do¤um s›ras›nda ezilmeden

d›flar› ç›kabilir. ‹skeletin bu hareket kabiliyeti Allah'›n sonsuz

flefkatinin birer tecellisidir.

Her ad›m at›fl›m›zda omurgam›z› oluflturan omurlar bir-

biri üstünde hareket ederler. Bu sürekli hareket ve sürtünme,

omurlar›n afl›nmas›na sebebiyet verecekken bu tehlikeyi ön-

lemek için her bir omur aras›na disk denen dayan›kl› k›k›r-

daklar yerlefltirilmifltir. Bu diskler amortisör görevi yaparlar.

Dahas› her ad›m at›flta, vücut a¤›rl›¤›ndan kaynaklanan bir

tepki kuvveti yerden vücuda gelir. Bu kuvvet, omurgan›n sa-

hip oldu¤u amortisörler ve "kuvvet da¤›t›c›" k›vr›ml› flekli sa-

Page 281: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

227799

yesinde, vücuda zarar vermez. E¤er

tepkiyi azaltan esneklik ve özel yap›

olmasa, ortaya ç›kan kuvvet direk ka-

fatas›na iletilirdi ve omurgan›n üst

ucu, kafatas› kemiklerini parçalayarak

beynin içine girerdi.

Tüm bu detaylar Allah'›n üs-

tün yarat›fl›n›n delillerindendir.

Allah kullar›n› sevendir, onlara ac›-

yan, merhamet eden, flefkatini te-

celli ettirendir. Yaratt›¤› her nimet,

sundu¤u her kusursuz sistem in-

san›n rahat etmesi içindir.

Allah insan› ayn› zamanda en

güzel, en estetik, göze en çok

zevk veren flekilde var et-

mifltir. ‹nsan bedenine yal-

n›zca d›fltan bak›ld›¤›nda dahi

Allah'›n mükemmel sanat› he-

men görülebilir. Mümin Suresi'nde flu

flekilde bildirilmektedir:

Allah, yeryüzünü sizin için bir ka-

rar, gökyüzünü bir bina k›ld›; sizi

suretlendirdi, suretinizi de en gü-

zel (bir biçim ve incelikte) k›ld› ve

size güzel-temiz fleylerden r›z›k

verdi. ‹flte sizin Rabbiniz Allah

budur. Alemlerin Rabbi Allah ne

Yücedir. (Mümin Suresi, 64)

Page 282: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

228800

Kemiklerin birbir-

lerine eklendikleri yerlerde

de çok üstün bir yarat›l›fl

söz konusudur. Eklemler

bir ömür boyunca hareket

ettikleri halde ya¤lanmaya

ihtiyaç duymazlar. Çün-

kü eklemlerin sürtün-

me yüzeyleri, ince

ve gözenekli bir k›-

k›rdak tabakas›yla

kaplanm›flt›r ve

bu tabakalar›n al-

t›nda koyu ve kay-

gan bir s›v› bulunur. Ke-

mik, eklemin bir yerine

bask›da bulunursa bu s›v›,

gözeneklerden d›flar› f›flk›-

r›r ve eklem yüzeyinin

"ya¤ gibi" kaymas›n› sa¤-

lar. ‹nsan bu mükemmel

yarat›l›fl sayesinde birbirin-

den çok farkl› hareketleri

büyük bir h›z ve rahatl›k

içinde yerine getirir. Herfle-

yin bu kadar mükemmel

olmad›¤›n› mesela tüm ba-

AAllllaahh''››nn iinnssaann bbeeddeenniinniinn hheerr nnookkttaass››nnddaa yyaarraatttt››¤¤››

kkuussuurrssuuzz ttaassaarr››mm››nn bbiirr öörrnnee¤¤ii ddee iisskkeelleett ssiisstteemmiinnddeeddiirr..

HHeerr aadd››mmddaa iisskkeelleettee bbüüyyüükk bbiirr yyüükk bbiinneerr.. AAnnccaakk kkee--

mmiikklleerriinn hhiiççbbiirrii bbuunnddaann eettkkiilleennmmeezz..

Page 283: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

228811

ca¤›m›z›n tek bir uzun kemikten meydana geldi¤ini düflü-

nün. Yürümek büyük bir sorun haline gelecek, son derece

hantal ve hareketsiz bir bedenimiz olacakt›. Bir yere oturmak

bile güçleflecek, bu tür hareketler s›ras›ndaki zorlamalar ne-

deniyle bacak kemi¤i kolayl›kla k›r›labilecekti. Oysa insan›n

iskeleti, vücudunun her hareketine kolayl›kla izin verecek bir

yap›dad›r. ‹skeletin sahip oldu¤u tüm özellikleri kullar›na

karfl› çok merhametli olan Rabbimiz yaratmaktad›r. Allah,

Kuran'da flöyle bildirir:

... Kemiklere de bir bak nas›l biraraya getiriyoruz, sonra

da onlara et giydiriyoruz?... (Bakara Suresi, 259)

Metrelerce uzunlukta ama tek parçadan oluflan bir

doku düflünün; bu hem ›s›nmay›, hem de serinlemeyi sa¤la-

yacak özelliklere ayn› anda sahip olan; sa¤lam ama ayn› za-

manda çok estetik, her türlü d›fl etkiye karfl› çok etkin bir ko-

ruma sa¤layan bir doku olsun. ‹nsan vücudunu ve di¤er tüm

canl›lar›n vücutlar›n› türlere göre baz› de¤ifliklikler göstere-

rek kaplayan deri dokusu yukar›daki özelliklerin tümüne sa-

hiptir. Derinin sadece bir bölümünün bile tahrip olmas› önce-

likle vücutta önemli bir su kayb›na sebep olaca¤› için ölüme

yol açar. Derimizin 1 cm alt›n› kald›rd›¤›m›zda karfl›laflaca¤›-

m›z manzara; ya¤lar›n ve proteinlerin oluflturdu¤u, çok çeflit-

li damarlar›n da bulundu¤u estetik olmayan, hatta ürkütücü

bile say›labilecek bir görüntü olacakt›r. Deri, bütün bu yap›la-

r› kapat›c› özelli¤i sayesinde hem vücudumuza çok önemli

bir estetik katk›da bulunurken, hem de tüm d›fl etkenlerden

korunmam›z› sa¤lar ki sadece bu özelli¤i bile derimizin var-

Page 284: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

l›¤›n›n ne kadar önemli oldu¤unu göstermeye yeter. ‹nsan ya-

flam›nda hayati bir yere sahip olan deri, Allah'›n sonsuz rah-

metinin çok güzel tecellilerinden biridir.

Rabbimiz deriyi yaratarak insana hem çok güzel bir gö-

rüntü vermifl, hem de bir santimetre alt›na yerlefltirdi¤i mad-

delerle acizli¤ini fark etmesini sa¤lam›flt›r. Deri, kulaktan, bu-

rundan hatta gözden bile önemli bir organd›r. Di¤er duyu or-

ganlar›m›z olmadan yaflayabiliriz. Ama deri olmadan insan›n

hayat›n› sürdürmesi mümkün de¤ildir. Çünkü insan vücudu-

nun en hayati s›v›s› olan "su"yun deri olmadan vücutta tutul-

mas› mümkün de¤ildir.

Deri dayan›kl› ve esnektir: Üst deri yüzeyindeki

hücrelerin önemli bir k›sm› ölüdür. Alt deri ise canl› hücreler-

den oluflur. Üst deri hücreleri bir süre sonra hücre nitelikleri-

ni kaybetmeye bafllarlar ve 'keratin' ad›n› verdi¤imiz sert bir

maddeye dönüflürler. Ölen bu hücreleri keratin maddesi bira-

rada tutar ve vücudu koruyucu bir z›rh oluflturur. Derinin da-

ha sert ve kal›n olmas› halinde koruyucu özelli¤inin artaca¤›

düflünülebilir. Ancak bu yan›lt›c›d›r. E¤er bir filin ya da ger-

gedan›nki kadar sert ve kal›n bir deriye sahip olsayd›k, ol-

dukça hareketli olan bedenimiz bu yetene¤ini yitirecek ve

hantallaflacakt›. Zaten hangi canl› türü olursa olsun deri hiç-

bir zaman gere¤inden kal›n olmaz. Derinin yap›s›nda çok öl-

çülü, çok kontrollü bir plan vard›r. Üst deri hücrelerinin sü-

rekli öldü¤ünü ve bu ifllemin belli bir yerde durmad›¤›n› dü-

flünelim. Bu durumda derimiz kal›nlaflmaya devam edecek

bir süre sonra afl›r› kal›n bir hale dönüflecekti. Ama hiçbir za-

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

228822

Page 285: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

228833

man böyle olmaz, deri hep gerekti¤i kal›nl›ktad›r. Peki bu na-

s›l olur? Deri hücreleri nerede duracaklar›n› nas›l bilirler? De-

ri dokusunu oluflturan hücrelerin, nerede duracaklar›n› ken-

di kendilerine bulduklar›n› ya da bu sistemin tesadüfi bir fle-

kilde olufltu¤unu iddia etmek son derece mant›ks›z ve komik

bir iddia olacakt›r. Derinin yap›s›nda apaç›k bir yarat›l›fl var-

d›r. Bu yarat›l›fl› meydana getiren de hiç kuflkusuz ki alemle-

rin Rabbi olan Allah't›r. Ve deriyi insan›n her türlü ihtiyac›n›

gözeterek yaratm›flt›r. Deri, Allah'tan bir rahmet ve nimet ola-

rak insanlar›n hizmetine sunulmufltur.

DDeerriinniinn bbiirr bbööllüümmüünnüünn ttaahhrriipp oollmmaass›› bbiillee vvüüccuuttttaa cciiddddii kkaayy››ppllaarraa yyooll aaççaarr.. BBüüyyüükk ççaappll›› bbiirr ttaahhrriibbaatt

iissee vvüüccuuttttaa flfliiddddeettllii ssuu kkaayybb››nnaa hhaattttaa ööllüümmee sseebbeebbiiyyeett vveerreebbiilliirr.. ‹‹nncceecciikk bbiirr ddookkuu oollaann ddeerriiyyee bbuu kkoorruu--

mmaa öözzeellllii¤¤iinnii vveerreenn AAllllaahh,, kkuullllaarr››nnaa kkaarrflfl›› ççookk mmeerrhhaammeettllii oollaann,, hheerrflfleeyyii kkuussuurrssuuzzccaa yyaarraattaanndd››rr..

Page 286: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

228844

Deri s›cak havalarda vücudun serinlemesini sa¤la-

yan mekanizmalar› içerir. So¤uk havalarda ise vücut s›cakl›-

¤›n› korur: So¤uk havalarda derideki ter bezleri çal›flmalar›n›

yavafllat›r ve kan damarlar› daral›r. Böylece deri alt›nda kan

dolafl›m› azalaca¤›ndan vücut ›s›s›n›n d›flar› kaçmas› engel-

lenmifl olur. Tüm bunlar›n bize gösterdi¤i sonuç, insan derisi-

nin hayat›m›z› kolaylaflt›rmak için özel olarak yarat›lm›fl mü-

kemmel bir organ oldu¤udur. Deri hem korur, hem "klima"

görevi görür, hem de esnekli¤i sayesinde hareket kolayl›¤›

sa¤lar. Dahas›, son derece estetiktir. Bu tür bir derinin yerine

sert, kal›n ve kaba bir derimiz olabilirdi. Esnek olmayan, bu

nedenle biraz kilo ald›¤›m›zda çatlay›p aç›lacak bir derimiz

de olabilirdi. Ya da yaz›n s›caktan bayg›nl›k geçirmemize, k›-

fl›n kolayca donmam›za neden olacak bir deriye de sahip ola-

bilirdik. Ancak bizi yaratan Rabbimiz, en konforlu, en kulla-

n›fll› ve en estetik flekilde deriyle bedenimizi kaplam›flt›r.

Çünkü O, "...Yaratan'd›r, kusursuzca var edendir, flekil ve

suret verendir." (Haflr Suresi, 24)

‹nsan vücudundaki 100 trilyon hücreyi teker teker

gezen dolafl›m sisteminin en önemli eleman›, hiç kuflkusuz ki

kalptir. Kalp; kirli ve temiz kan›n birbirine kar›flmadan vücu-

dun farkl› bölgelerine pompalanmas›n› sa¤layan dört farkl›

odac›¤›yla, emniyet sübab› görevi yapan kapakç›klar›yla son

derece hassas dengeler üzerine kurulmufl bir yarat›l›fla sahip-

tir. Hiçbir müdahalemiz olmamas›na ra¤men yaflam›m›z bo-

yunca belirli bir tempoda hiç ara vermeden atan kalbimiz,

Page 287: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

228855

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fat›n›n aç›k delillerinden biridir.

Henüz anne karn›ndayken atmaya bafllayan kalp, dakikada

70-100 at›fll›k bir tempoyla yaflam boyunca hiç ara vermeden

çal›fl›r; sadece her çarpma aras›nda yar›m saniye dinlenir ve

bir gün içinde yaklafl›k 10.000 kez atar. Bu rakam› insan öm-

rünün uzunlu¤unu göz önüne alarak de¤erlendirirsek karfl›-

m›za hesaplamakta oldukça zorlanaca¤›m›z bir rakam ç›ka-

cakt›r. ‹flleyiflinde son derece hassas bir düzen olan kalpteki

bütün yap›lar özel olarak yarat›lm›flt›r. Kalpte; temiz ve kirli

kan›n birbirlerine kar›flmamalar›ndan, vücut bas›nc›n›n ayar-

lanmas›na, besinlerin tüm vücuda tafl›nmas› için gerekli ifl-

lemlerden, kan› gerekti¤i kadar pompalayan sistemlere kadar

her detay için farkl› bir özellik düflünülmüfl ve kalp buna gö-

re dizayn edilmifltir. Rabbimiz kalbi vücudun en güvenli yer-

lerinden birine yerlefltirmifltir. Kalp, gö¤üs kafesinin içinde

yer alarak, d›flar›dan gelecek darbelere karfl› oldukça iyi ko-

runmufltur.

Kalbin pompalad›¤› kan miktar› vücudun ihtiyac›na

göre de¤iflir. Normal flartlarda kalp dakikada 70 kez atar. Yo-

rucu egzersizler s›ras›nda ise kaslar›m›z daha çok oksijene ih-

tiyaç duydu¤u için, kalp çal›flma temposunu dakikada 180

defaya kadar yükselterek pompalad›¤› kan miktar›n› art›r›r.

Böyle olmasayd› ne olurdu? Vücudun daha fazla enerjiye ih-

tiyaç duydu¤u bir anda, kalp normal bir tempoda çal›flsayd›,

dengesi bozulaca¤›ndan vücutta hasarlar meydana gelirdi.

Oysa kalbin sahip oldu¤u mükemmel yap› sayesinde böyle

bir fley olmaz. Bizim bir ayarlama yapmam›za gerek kalma-

dan kalp, pompalanacak kan miktar›n› kendisi ayarlar.

Page 288: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

228866

Kalbin pompalayaca¤› kan miktar›n› özel bir sinir

sistemi kontrol eder. ‹ster uykuda olal›m, ister uyan›k olal›m

sinir sistemimiz pompalanmas› gereken kan miktar› ve kan

pompalan›fl h›z›n› kendili¤inden ayarlar. Nerede, ne zaman,

ne kadar kan gerekti¤ini hiçbir müdahale olmadan ayarlayan

kalpteki yap› tek kelimeyle kusursuzdur. Bu sistemi kalp ken-

di kendine oluflturamayaca¤›na ya da bu mükemmel sistem

tesadüfen oluflamayaca¤›na göre, kalp yarat›lm›flt›r. Sonsuz

ilim sahibi olan Allah kalbimizi de olabilecek en kusursuz fle-

kilde yaratm›flt›r. Bütün özelliklerinde de görüldü¤ü gibi

kalpteki yap› da bize ondaki kusursuz yarat›l›fl› ve kendisini

yaratan üstün güç sahibi Allah'›n sanat›n› tan›t›r. Allah son-

suz rahmet sahibi oldu¤u için, lütfederek insan›n yarat›l›fl›n-

da üstün sanat›n› tecelli ettirmifltir. Bu kadar inceli¤in, düze-

nin, kusursuzlu¤un, plan›n birarada yarat›lm›fl

olmas› Rabbimiz'in biz kullar›na olan sevgisi-

nin ve flefkatinin delillerindendir.

KKaallppllee iillggiillii hheerr ddeettaayy bbeenn--

zzeerrssiizz bbiirr flfleekkiillddee

yyaarraatt››llmm››flfltt››rr..

Page 289: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

228877

Bir çay› kar›flt›rmak, gazetenin sayfalar›n› çevirmek,

yaz› yazmak gibi s›radan gördü¤ümüz ifllemleri yürüten eli-

miz mükemmel bir mühendislik harikas› olarak çal›flmakta-

d›r. El birbirinden farkl› çok say›da iflleve sahip, kusursuz bir

yarat›l›fl delilidir. Çok say›da kas ve sinire sahip olan kollar›-

m›z, flartlara göre elimizin kuvvetli veya yumuflak kavrama-

s›nda yard›mc› olurlar. Örne¤in insan eli, yumruk s›k›lmam›fl

haldeyken bile herhangi bir nesnenin üzerine 45 kilo a¤›rl›-

¤›nda bir güçle darbe indirebilir; di¤er taraftan baflparmak ve

iflaret parma¤› aras›na ald›¤›, milimetrenin onda biri inceli-

¤indeki bir ka¤›t parças›n› da hissedebilir. Görüldü¤ü gibi bu

iki ifllem de birbirinden tamamen farkl› niteliklere sahip ifl-

lemlerdir. Biri çok ince bir ayar gerektirirken, di¤eri tam ter-

sine büyük bir güç gerektirmektedir. Ama biz, ka¤›d› al›rken

de, yumruk atarken de 1 saniye bile nas›l yapmam›z gerekti-

¤ini düflünmeyiz, ikisi aras›ndaki güç fark›n› ayarlamay› da

düflünmeyiz. Çünkü insan eli bütün bu ifllemleri ayn› anda

yapabilecek flekilde yarat›lm›flt›r. Eldeki bütün par-

maklar, ifllevlerine göre en uygun uzun-

EElliimmiizzllee ççookk aa¤¤››rr bbiirr cciissmmii ttaaflfl››--

yyaabbiillddii¤¤iimmiizz ggiibbii,, bbiirr ii¤¤nneeyyii ddee

ttuuttaabbiilliirriizz.. BBuu,, mmüükkeemmmmeell yyaarraa--

tt››ll››flfl ggeerreekkttiirreenn bbiirr dduurruummdduurr..

Page 290: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

228888

luktad›rlar ve en uygun yerdedirler, ayr›ca birbirlerine oran-

t›l›d›rlar. Mesela, normal baflparma¤a sahip bir elle at›lan

yumru¤un gücü, normalden daha k›sa bir baflparma¤a sahip

elin att›¤› yumru¤un gücünden daha fazlad›r. Çünkü baflpar-

mak, kendisi için seçilen uygun uzunluk sayesinde di¤er par-

maklar›n üzerine k›vr›labilmekte, böylece onlar› destekleye-

rek güç art›r›m›n› sa¤lamaktad›r. Tüm bunlar›n üstüne; in-

sanda iki elin ayn› anda, mükemmel bir uyumla çal›flt›¤› da

eklenince, eldeki yarat›l›fl›n kusursuzlu¤u daha net ortaya

ç›kmaktad›r. Allah, eli insanlar için özel olarak yaratm›flt›r.

Her özelli¤iyle, Allah'›n yaratma sanat›ndaki kusursuzlu¤u

ve örneksizli¤i bizlere gösterir. Tüm kainattaki kusursuz

yarat›l›fl insan vücudunda da en üst seviyede bulunmaktad›r.

‹nsan vücudunun her detay› Allah'›n Rahman ve Rahim s›fa-

t›n› en güzel flekilde delillendirmektedir. ‹nsana düflen ise bu

deliller üzerinde dikkatle düflünüp, kendisine rahmetini he-

saps›zca veren Allah'a gönülden teslim olmakt›r.

Kan, vücudu bir ulafl›m a¤› gibi saran damarlar için-

de akar ve insan vücudunun her noktas›n› ziyaret eden uçsuz

bucaks›z bir nehre benzer. Bu nehir, vücuttaki yolculu¤u s›ra-

s›nda hücrelerin ihtiyac› olan maddeleri paketler halinde tafl›r.

Nehrin tafl›d›¤› bu paketleri bir kargo paketi olarak nitelendi-

recek olursak, bu paketlerde yiyecek, su ve baz› kimyasal

maddeler bulunur. Ulaflt›r›lmas› gereken en acil paket ise ok-

sijendir. Çünkü hücreler oksijensiz kal›rlarsa k›sa bir süre için-

de ölürler. Ancak vücutta kurulmufl olan kusursuz sistem sa-

yesinde paketlerin tümü hücrelere tam zaman›nda tafl›n›r ve

Page 291: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

228899

hep do¤ru adreslere teslim edilir. ‹n-

san günlük hayat›nda vücudundaki

bu nehrin ak›fl›n› hiç hissetmez. An-

cak insan vücudu o kadar mükem-

mel bir sanatla yarat›lm›flt›r ki, be-

denin her noktas› damarlarla kapl›

oldu¤u halde, d›flar›dan bak›ld›¤›n-

da bu damarlar belli olmaz. Çünkü

insan vücudunu kaplayan 2 mm.

kal›nl›¤›ndaki deri tabakas› damar-

lar› ustal›kla gizler. Bu tabaka asl›n-

da o kadar incedir ki, deride meyda-

na gelen en küçük bir çizik bile ka-

n›n d›flar› s›zmas›na neden olur.

E¤er damarlar, incecik ve estetik bir

deri ile gizlenmeselerdi, kuflkusuz

dünyan›n en güzel insan› dahi

yüzüne bak›lamayacak kadar

çirkin ve itici bir görüntüye

sahip olurdu. Bu estetik görü-

nüfl Rahman olan Allah'›n insan-

lara güzel bir lütfudur.

Kan s›v›s›n›n en mucizevi

özelliklerinden biri de 'p›ht›laflma'

mekanizmas›d›r. P›ht›laflma saye-

sinde, hasara u¤rayan bir damarda

meydana gelebilecek olan kan kayb›

YYeettiiflflkkiinn bbiirr iinnssaann››nn kkaallbbii uuyykkuuddaa

ssaaaattttee yyaakkllaaflfl››kk 334400 lltt.. kkaann ppoommppaallaa--

mmaakkttaadd››rr.. BBuu hh››zzllaa ttooppllaamm yyeeddii ddaakkiikkaa

iiççiinnddee bbiirr aarraabbaann››nn bbeennzziinn ddeeppoossuunnuu

rraahhaattll››kkllaa ddoolldduurrmmaakk mmüümmkküünnddüürr..

Page 292: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

229900

en aza indirilmifl olur. P›ht›laflma mekanizmas›nda kan›n için-

de bulunan onlarca protein, enzim ve vitamin bir düzen için-

de görev al›r. Bu özelli¤i ile p›ht›laflma mekanizmas› bilim

adamlar› taraf›ndan kusursuz bir planlama ve yarat›l›fl örne¤i

olarak gösterilmektedir. Zaman zaman insan bedeninde mey-

dana gelen küçük bir çizik veya kesik sonucunda kanama

olur. Normal flartlarda olmas› gereken, vücuttaki bütün kan›n

-t›pk› su s›zd›ran bir flifle gibi- bu delikten d›flar› akmas› ve kü-

çük bir çizi¤in bile insan› kan kayb›ndan öldürmesidir. Ancak

bu gerçekleflmez. Söz konusu deli¤in etraf›nda kan p›ht›lafl-

maya bafllar ve p›ht›laflan kan, deli¤i adeta bir t›pa gibi t›kar.

Bu durum, dibi delinen bir fliflenin içindeki suyun d›flar› ak-

mamak için deli¤i onarmas›na ve kat›laflarak deli¤i t›kamas›-

na benzer. Bu, kuflkusuz büyük bir mucizedir. Kan›n bu özel-

li¤i dünyadaki her insan›n hayat›n› kurtarmaktad›r. Aksi tak-

dirde çok küçük bir yara bile insanlar›n ölümüne neden ola-

cakt›r. Ancak Rabbimiz kullar›na olan sonsuz flefkati ve mer-

hametiyle p›ht›laflma gibi mucizevi bir yolla insanlar› koru-

maktad›r. P›ht›laflma ise çok karmafl›k ve mucizevi bir durum-

dur. P›ht›laflman›n oluflumu için onlarca enzim biraraya gel-

mekte ve çok kapsaml› reaksiyonlar gerçekleflmektedir. Bura-

da bahsedilen enzimler, proteinler, cans›z, fluursuz, kör atom-

lar›n farkl› flekillerde dizilmelerinden oluflmufl yap›lard›r.

Bunlar›n her biri, yaralanma olay›n›n en bafl›ndan beri bir gö-

rev üstlenerek, en acil flekilde akan kan› durdurmak için orga-

nize olurlar, ilaç üretir gibi gerekli proteinleri üretirler, yard›m

için di¤erlerine haber gönderirler, di¤erleri haberin mahiyeti-

ni anlay›p derhal olay yerine gelir ve her biri görevini eksik-

Page 293: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

229911

sizce yerini getirirler. Sistem en küçük ayr›nt›s›-

na kadar kusursuz bir flekilde çal›flmaktad›r.

E¤er bu hayati sistemde bir aksakl›k olsay-

d› ne olurdu düflünelim: Yara olmad›¤›

halde kan birdenbire p›ht›laflmaya

bafllasayd› ya da yaran›n etraf›nda

oluflan p›ht›, bulundu¤u yerden

ayr›lsayd› veya p›ht›lafl-

mada rol alan protein-

ler aras›ndaki haberlefl-

mede aksakl›klar

olsayd›… Bunlardan herhan-

gi birinin olmas› durumunda

kalp, akci¤er veya beyin

gibi hayati organlara giden

yollarda t›kanma, kan kay-

b›ndan ölme gibi durum-

larla karfl›lafl›rd›k. Kan›n

p›ht›laflmas› denince,

sadece gözle görülür

yaralardaki p›ht›laflma

KKaann››nn %%5555''iinnii oolluuflflttuurraann ppllaazzmmaa,, ttaaflfl››--

dd››¤¤›› mmaaddddeelleerr vvee ssaahhiipp oolldduu¤¤uu öözzeelllliikklleerr

nneeddeenniiyyllee vvüüccuutt iiççiinn ssoonn ddeerreeccee öönneemmlliiddiirr..

BBeessiinnlleerriinn vvee aatt››kkllaarr››nn ttaaflfl››nnmmaass››nnddaann kkaann

bbaass››nncc››nn››nn kkoonnttrroollüünnee kkaaddaarr vvüüccuudduunn ddeennggee--

ssiinnii ssaa¤¤llaayyaann ppeekk ççookk flfleeyy ppllaazzmmaann››nn öözzeelllliikkllee--

rriinnee vvee ggeenniiflfl hhaarreekkeett kkaabbiilliiyyeettiinnee bbaa¤¤››mmll››dd››rr..

Page 294: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

akla gelmemelidir. Gün içinde çok s›k bafl›m›za gelen, ancak

ço¤u zaman fark etmedi¤imiz k›lcal damar parçalanmalar›n›n

tamir edilebilmesi için de p›ht›laflma sisteminin olmas› zorun-

ludur. Baca¤›n›z› masan›n kenar›na ya da sehpaya çarpt›¤›n›z-

da çok say›da k›lcal damar›n›z parçalan›r. Bu durum iç kana-

malara yol açar ancak p›ht›laflma sistemi sayesinde kanama

hemen durur ve arkas›ndan tamir ifllemi bafllar. P›ht›laflma sis-

temi olmasayd› ne olurdu? Hemofili olarak nitelendirilen has-

tal›k ortaya ç›kard›. Hemofili rahats›zl›¤› olan kiflilerin en ufak

bir darbeden bile korunmalar› gerekir. Çünkü özellikle hasta-

l›¤›n ileri aflamalar›nda çok ufak bir kanama bile durdurula-

maz, bu da hastan›n kan kayb›ndan ölümüne neden olur. Ka-

n›m›zdaki p›ht›laflma özelli¤i mutlaka olmak zorundad›r. Üs-

telik çok s›k› bir denetime tabi tutulmas› da gerekmektedir.

Her detay› ayr› bir plan ve yarat›l›fl ürünü olan bu sistem,

Allah'›n sonsuz ilminin, akl›n›n ve gücünün bir göstergesidir.

‹nsan eli kesildi¤inde ya da bir kaza geçirdi¤inde, yaraland›-

¤›nda Allah'›n bu nimetine muhtaçt›r. Kendi bafl›na kan›n›

durdurmas›, yaralar›n› iyilefltirmesi mümkün de¤ildir.

‹nsan vücudu birçok düflman ve tehlike oda¤› ile çe-

peçevre kuflat›lm›fl durumdad›r. Bu düflmanlar bakteriler, vi-

rüsler ve buna benzer mikroskobik canl›lard›r. Düflmanlar,

solunan havadan, içilen suya, yenilen yemekten içinde bulu-

nulan ortama kadar her yerde bulunur. Ancak Rabbimiz insa-

n› bu tehlikelerden korumak için vücut içinde kusursuz sis-

temler var etmifltir. Örne¤in deri hücrelerinde bulunan kera-

tin maddesi, bakteri ve mantarlar için afl›lmas› çok zor bir en-

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

229922

Page 295: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

229933

gel oluflturur. Deri üzerine gelen yabanc› canl›lar bu duvar›

afl›p içeri giremezler. Dahas› keratin içeren d›fl deri sürekli dö-

külür ve alttan gelen deri ile tazelenir. Böylece deri aras›na s›-

k›flan istenmeyen mikro canl›lar, derinin bu içten d›fla do¤ru

yenilenme hareketi sayesinde, ölü deri ile birlikte vücuttan

uzaklaflt›r›l›rlar. Düflman›n içeri girmesi, ancak deri üzerinde

aç›lan bir yara ile mümkün olur. Virüslerin vücuda girmek

için kulland›klar› yollardan biri de havad›r. Düflman, solunan

bu hava sayesinde vücuda girmeyi dener. Ancak burun mu-

kozas›nda bulunan özel bir salg› ve akci¤erlerde bulunan

hücre yutan savunma elemanlar› (fagositler), bu düflmanlar›

karfl›lar ve ço¤u kez tehlike büyümeden duruma el koyarlar.

Yiyecekler yoluyla bedene girmeye kalkan mikroplar›n çok

büyük bölümü de mide asidi ve ince ba¤›rsaktaki sindirim

enzimleri taraf›ndan saf d›fl› edilirler.

Yukar›da sayd›klar›m›z›n her biri,

virüs ve bakteri gibi tehlikeli mad-

delerin vücuda girmelerini engel-

Page 296: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

229944

lemek için Rabbimiz'in var etti¤i kusursuz savunma meka-

nizmalar›d›r. Ancak söz konusu savunma bunlarla da k›s›tl›

de¤ildir. ‹nsan vücudunda düflmanlara karfl› savaflan üstün

bir savunma sistemi de bulunmaktad›r. ‹nsan ise kendi vücu-

dunda böylesine mükemmel bir sistemin iflledi¤inden haber-

dar bile de¤ildir. Oysa fark›nda olmad›¤› bu sistem onu mut-

lak bir ölümden korur. Aç›kt›r ki, savunma sistemini yaratan,

tüm insan bedenini yaratan, üstün bilgi ve güç sahibi bir Ya-

rat›c›d›r. ‹flte o Yarat›c›, insan› her türlü zorluk ve s›k›nt›dan

esirgeyen, ona ac›yan sonsuz flefkat sahibi Allah't›r.

Nefes almak, yemek yemek, yürümek vs. insanlar için

çok do¤al olaylard›r. Ama insanlar›n bir k›sm› bu hayati olay-

lar›n nas›l meydana geldi¤ini düflünmezler. Örne¤in içinde vi-

taminler, protein ya da çeflitli mineraller bulunan bir yiyecek

yedi¤inizde, o yiyece¤in nas›l vücudunuza yararl› hale gelece-

¤ini düflünmezsiniz. Vitamin ya da proteinleri kimin ayr›flt›r›p,

ilgili organa ulaflt›raca¤›n›, kan›n›za ne oranda kar›flaca¤›n› ne

kadar›n›n sizin için fazla ya da az oldu¤unu hiç akl›n›za getir-

mezsiniz. Siz iyi bir besin al›yorum düflüncesindeyken vücu-

dunuz, bu besini "iyi" hale çevirebilmek için hiç düflünemeye-

ce¤iniz kadar detayl› ifllemler yapar. Bedenimiz Rabbimiz'in il-

ham›yla tüm bu zorlu iflleri bizim yerimize yapar. Her besinde-

ki yararl› ve zararl› maddeleri ay›r›r, kullan›ma geçirir, gerek-

siz olanlar›n› da vücut d›fl›na atar. Tüm bunlar Allah'›n insan-

lara olan sevgisinin çok önemli iflaretlerindendir. Rabbimiz bi-

zim üzerimize böyle önemli ve hayati sorumluluklar› yükle-

meyerek flefkat ve merhametini göstermifltir.

Page 297: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

229955

A¤r›n›n oluflmas› da Allah'tan bir rahmettir. Ço¤u in-

san bu nimetin bilincinde de¤ildir ve flimdiye kadar bunu hiç

düflünmemifltir belki ama a¤r›lar sayesinde insan, bedeninin

içinde yolunda gitmeyen bir durum oldu¤unu anlayabilmekte,

doktora gidip bu rahats›zl›¤›n› tedavi ettirebilmektedir. E¤er

a¤r› olmasayd›, insan ne midesinde bir rahats›zl›k oldu¤unu

anlayacak ne de böbreklerindeki bir tafl›n varl›¤›n› fark edecek-

ti. Fark etmedi¤i için de ancak hastal›¤› sürekli bir hal al›p, d›-

flar›dan fark edilecek bir flekle dönüfltü¤ünde içinde bu-

lundu¤u durumu anlayabilecekti. Ancak Allah

her hastal›¤›n belirtilerini, merhametinin bir te-

cellisi olarak insanlara hissettirmekte, o ne-

denle de birçok hastal›¤a çok önceden teflhis

konulabilmektedir.

‹‹nnssaann bbeeddeennii ççee--

flfliittllii eettkkeennlleerr nneeddeenniiyyllee

kkoollaayyll››kkllaa ggüüççssüüzz ddüüflfleebbiilliirr.. BBööyyllee bbiirr

aacciizzlliikkllee yyaarraatt››llmm››flfl oollmmaass››,, iinnssaann››nn ddüünn--

yyaa hhaayyaatt››nn››nn ggeeççiicciillii¤¤iinnii ddüüflflüünnmmeessii iiççiinn

bbiirr vveessiilleeddiirr..

Page 298: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

229966

Koku alma duyusu da Allah'›n Rahman ve Rahim s›-

fat›n›n eflsiz tecellilerindendir. ‹lk anda akl›m›za gelen kokula-

r› s›ralayal›m: güller, karanfiller, leylaklar, yaseminler, lavanta-

lar, çimenler ve de¤iflik bitkilerin bahar aylar›nda çevreye yay-

d›klar› çarp›c› kokular; çiçek açm›fl portakal, mandalina ve li-

mon a¤açlar›n›n etraf› çepeçevre saran kokular›; çeflitli par-

fümlerin hofla giden kokular›; çeflitli baharatlar›n kokular›; sa-

bah kalkt›¤›n›zda mutfaktan gelen k›zarm›fl ekmek, çay veya

kahvenin cazip kokular›, mangalda piflen etin kokusu ya da

sabunun tertemiz kokusu... Bu kokular sonsuz lütuf sahibi ve

benzersiz var eden Rabbimiz'in bizlere sundu¤u çok büyük

nimetlerdir. Koku olarak tan›mlad›¤›m›z fley asl›nda nesneler-

den buharlaflan kimyasal tanecikler, yani moleküllerdir. Söz

gelimi, taze çekilmifl kahve kokusu olarak alg›lad›¤›m›z ve

hissetti¤imizde bize hofl gelen kokunun kayna¤› kahveye ait

uçucu koku molekülleridir. Buharlaflma ne kadar yo¤un olur-

sa, meydana gelen koku da o denli belirgin olur. F›r›nda pifl-

mekte olan bir kekin bayat bir keke oranla daha çok kokmas›-

n›n nedeni f›r›ndaki kekten daha çok koku zerresinin ortama

yay›lmas›d›r. Çünkü s›ca¤›n etkisiyle koku molekülleri hava-

da serbest hareket etmeye bafllar ve genifl bir alana yay›labilir-

ler. Bu noktada insan yaflam› için düzenlenmifl baz› hassas

dengelerin oldu¤una dikkat çekmek gerekir. fiu anda bulun-

du¤unuz ortamda tafl, demir, cam gibi kokmayan maddeler

vard›r. Çünkü bu sayd›klar›m›z oda s›cakl›¤›nda buharlafl-

mazlar. Bir anl›¤›na odan›zdaki herfleyin koktu¤unu var saya-

l›m. Böyle bir durumun ne kadar rahats›zl›k verece¤ini hiç dü-

Page 299: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

229977

flündünüz mü? ‹lginç olan di¤er bir gerçek de, suyun düflük

›s›larda buharlaflma özelli¤inin olmas›na ra¤men kokusunun

olmamas›d›r. Sudaki bu özel yarat›l›fl da çok önemlidir. Böyle-

ce kuru bir gül ile yeni sulanm›fl, üzerinde su damlalar› bulu-

nan bir gülün kokusu aras›nda farkl›l›k olmaz. Di¤er bir ifa-

deyle, gülün do¤al kokusu bozulmam›fl olur. Ayr›ca havada

bulunan su buhar› yani nem mevcut kokunun etkisini güçlen-

dirir. Örne¤in ya¤mur sonras› buharlaflan su molekülleri çi-

çeklerin kokulu taneciklerini de havaya kald›r›r ve çiçeklerin

hofla giden kokular›n›n etraf› sarmas›na yard›mc› olur.

Kokulardaki çeflitlilik de Allah'›n çok büyük bir lütfudur.

Halen do¤ada ne kadar farkl› çeflitte koku oldu¤u bilinme-

mektedir. Milyonlarca de¤iflik molekülün varl›¤› dikkate al›-

n›rsa, do¤ada çok çeflitli koku oldu¤u söylene-

bilir. Bunlar› belirli kategorilerde toplamak

KKookkuu dduuyyuummuuzz oollmmaassaayydd›› yyeeddiikklleerriimmiizzddeenn,,

iiççttiikklleerriimmiizzddeenn zzeevvkk aallaammaazzdd››kk.. GGüüzzeell kkoo--

kkuunnuunn nnee oolldduu¤¤uunnuu bbiilleemmeezzddiikk.. RRaahhmmaann vvee

RRaahhiimm oollaann AAllllaahh''››nn yyaarraatttt››¤¤›› kkookkuu aallmmaa

ssiisstteemmii ssaayyeessiinnddee bbuu öönneemmllii nniimmeetttteenn

hhaabbeerrddaarr››zz..

Page 300: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

229988

için çal›flmalar yap›lm›fl, fakat kokular›n ola¤anüstü çeflitlili¤i

nedeniyle doyurucu bir grupland›rma elde edilememifltir.

Rabbimiz dünya üzerindeki nimetleri insanlar›n ihtiyaçlar›n›

giderecek ve onlara fayda verecek flekilde var etti¤i gibi, ayn›

zamanda onlar›n ruhlar›na hitap edecek ve onlara zevk vere-

cek flekilde de yaratmaktad›r. Yiyeceklerdeki, bitkilerdeki mu-

azzam kokular da Allah'›n flefkatinin çok güzel delilleridir.

Çünkü güzel koku bir ihtiyaç de¤il, insan›n hofluna giden, ru-

huna zevk veren bir güzelliktir. Allah iyili¤i bol olan, sonsuz

cömertlik sahibi olan ve kullar›na güzellikler sunand›r.

Kokuya karakteristik niteli¤ini veren, moleküller

aras›ndaki mikroskobik de¤iflikliklerdir. Örnek olarak, piflmifl

taze bir yumurta ile çürük bir yumurtay› birbirinden ay›ran

özellik, çevreye yayd›klar› taneciklerin yap›lar›ndaki farkl›-

l›kt›r. Çeflitli moleküllerin kimyasal yap›lar› aras›ndaki farkl›-

l›klar ise oldukça hassas ayr›mlara dayan›r. Öyle ki tek bir

karbon atomu de¤iflikli¤i bile güzel bir kokuyu itici hale dö-

Page 301: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

229999

nüfltürebilir. Evrenin her noktas›ndaki yarat›l›fl, koku mole-

küllerinin yap›lar›nda da ilk bak›flta fark edilir. Kakaonun, la-

vanta çiçe¤inin veya çile¤in kendilerine has kokular›, koku

moleküllerini meydana getiren atomlar ve aralar›ndaki ba¤-

lar›n özel olarak düzenlenmesinin sonucudur. Her molekül

belirli bir amaç do¤rultusunda, tam olmas› gerekti¤i gibi

planlanm›flt›r. fiüphesiz bu muhteflem yarat›l›fl, ayette bildiril-

di¤i gibi, "Herfleyi yaratm›fl, ona bir düzen vermifl, belli bir

ölçüyle takdir etmifl" (Furkan Suresi, 2) olan Allah'a aittir. Ve

tüm bu detaylar zaruri bir ihtiyaç için de¤il, insan›n nimetler-

den daha fazla zevk alabilmesi için var edilmifltir. Sonsuz lü-

tuf sahibi olan Rabbimiz'den kullar›na bir lütfudur.

Zevklerimiz ile kokular aras›nda çok önemli bir den-

ge ve uyum vard›r. Bize yararl› olan maddelerin kokular› ho-

flumuza gider, bize zararl› olanlar ise kokular›yla bizi iterler.

Vücudumuza faydal› olan g›dalardan gelen kokular bizde

hoflnutluk duygusu uyand›r›rlar ve o maddelere karfl› ilgi

duymam›za yol açarlar. Ac›kt›¤›m›zda piflen yeme¤in kokusu

bizi yemek yemeye teflvik eder; böylece hem yemekten zevk

al›r›z hem de bedenimizin ihtiyaçlar›n› karfl›lam›fl oluruz. Öte

yandan, vücudumuz ald›¤›m›z maddeleri sindirmekle mefl-

gulken ve yeni bir besine gereksinim duymazken, yemek ko-

kusu bize pek de cazip gelmeyecektir. Kötü koku olarak nite-

lendirdi¤imiz kokular›n kaynaklar› ise, genellikle bizim için

zararl› maddelerdir. Zehirli kimyasal maddeleri fena kokula-

r›ndan rahatl›kla tan›yabiliriz. Bakterilerin etkinli¤i sonucun-

da meydana gelen kötü kokular da bizi uyararak o maddeler-

Page 302: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

330000

den uzak durmam›z› sa¤larlar. Çürümüfl bir meyvenin veya

bozulmufl bir yeme¤in etrafa yayd›¤› a¤›r kokular insanlar›

tehlikeye karfl› uyar›rlar.

Kokulardaki söz konusu düzenlemenin insan sa¤l›¤› aç›-

s›ndan hayati bir önemi oldu¤u tart›fl›lmazd›r. Genel olarak,

tehlikeli veya zararl› maddeler kötü kokarlar ve böylece he-

men ay›rt edilirler. Örne¤in maydanoz, zehirli olan bald›ran

bitkisine görünüfl olarak çok benzer. Fakat kokular› birbirle-

rinden tamamen farkl›d›r. Maydanozun kendine has bir koku-

su, bald›ran›n ise son derece rahats›z edici, kötü bir kokusu

vard›r. Bu sistem olmasayd›, bald›ran› maydanoz zannederek

yan›labilirdik veya zehirli bir kimyasal maddeyi meyve suyu

sanarak içebilirdik. Yaflad›¤›m›z sürece zehirlenme tehlikesiy-

le iç içe yaflard›k. Buna önlem olarak da, herhalde elimizde ne-

yin faydal› neyin zararl› oldu¤unu aç›klayan listeler ve kitap-

larla dolaflmak zorunda kal›rd›k. ‹nsan›n hayat› boyunca etki-

leyici kokular› alg›layabilmesi Allah'›n dilemesiyle gerçeklefl-

mektedir. E¤er düflünülecek olursa tüm bunlar vicdan sahibi

insanlar›n Allah'›n s›n›rs›z kudretini, ilmini ve merhametini

düflünmelerine ve Rabbimiz'in bunca sevgisine ve iyili¤ine la-

y›k olabilmek için harekete geçmelerine birer vesiledir.

Kainat›n her noktas›nda görülen hassas dengeler,

koku alma sisteminde de kendilerini belli ederler. Her canl›-

n›n koku alma kapasitesi, ihtiyaçlar›n› karfl›lamaya yönelik

olarak düzenlenmifltir. ‹nsan› ele alal›m. E¤er koku alma du-

yarl›l›¤›m›z daha az olsayd›, bizim için tehlike oluflturan du-

rumlar› fark edemeyebilirdik. Koku alma duyumuz bir kö-

Page 303: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

330011

pekteki kadar güçlü olsayd›, her an dikkatimizi da¤›tan ve ol-

dukça rahats›zl›k veren durumlar ortaya ç›kard›. Söz konusu

dengeler koku moleküllerinin yap›lar›nda da görülebilir. Ör-

ne¤in, normal flartlarda bize güzel gelen bir koku yüksek

konsantrasyonda oldu¤unda hoflumuza gitmez. Bitkilerin

kokular› bahçede oldukça etkileyicidir, ancak ayn› bitkilerden

yap›lan a¤›r bir esans rahats›z edicidir. Bu da onlar›n kokula-

r›n›n insan için ideal oranda yarat›ld›klar›n›n bir göstergesi-

dir. Koku ile ilgili her detay›n insan yaflam› için özel olarak

yarat›ld›¤› ve Allah'tan bir nimet oldu¤u aç›kt›r. Gereksinim

duydu¤umuz yiyecekleri ve bitkileri sahip olduklar› çekici

kokularla birlikte yaratan Rahman ve Rahim olan Allah't›r. S›-

n›rs›z ihsan ve lütuf sahibi olan Rabbimiz, vücudumuzun her

sisteminde oldu¤u gibi koku almay› da bizim zevkimize uy-

gun olarak yaratm›flt›r. Sonsuz merhameti ve flefkatiyle, bize

faydal› olan fleylerin kokular›n› sevdirmifl, zararl› olanlar›nki-

ni çirkin göstermifltir. Bize düflen, koklad›¤›m›z güzel kokula-

r› Allah'›n yaratt›¤›n› ve bunlar› bizlere lütfetti¤ini düflünüp

flükretmektir. Bu güzel davran›fl› gösterenler, Allah dilerse,

söz konusu nimetlerin as›llar›na sürekli olarak cennette kavu-

flacaklard›r. Allah'›n nimetlerini yalanlay›p nankörlük eden-

ler ise, cehennemde sonsuza kadar bu nimetlerden mahrum

olarak yaflayacaklard›r.

Tat alma duyusu da Rabbimiz'in dünya hayat›nda

var etti¤i eflsiz nimetlerdendir. Çeflit çeflit yemeklerin, tatl›la-

r›n, etlerin, bal›klar›n, sebzelerin, çorbalar›n, salatalar›n, pas-

talar›n, böreklerin, meyvelerin, içeceklerin, reçellerin, don-

Page 304: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

330022

durmalar›n, flekerlemelerin ve di¤er besinlerin flahane tatlar›-

n›n yan›s›ra Allah, bunlar›n her birinin fark›na varmam›z› ve

onlardan zevk alabilmemizi sa¤layan sistemleri de vücudu-

muzda yaratm›fl, sonsuz merhametinin bir tecellisi olarak bu

nimetleri insanlar›n hizmetine sunmufltur. Bu sistemlerden

ikisi, bizim için son derece önemli olan "koku ve tat alma"d›r.

‹nsan koku ve tat dünyalar›n›n zenginliklerini ancak onlar›n

arac›l›¤›yla keflfedebilir. Düflünün ki, bu sistemler olmasayd›,

tat, koku, lezzet gibi kavramlar sizin için bir anlam ifade et-

meyecekti. Yediklerinizin ve içtiklerinizin güzel kokular›n› ve

tatlar›n› alamad›¤›n›z› varsay›n; ne kadar önemli olduklar›n›

hemen kavrars›n›z. Örne¤in, çile¤i çilek yapan onun kokusu

ve tad›d›r; bunlar› hissedemezseniz, çile¤in ne demek oldu-

¤unu da bilemezsiniz. Dünyaya geldi¤inizden bu yana koku

ve tat alma duyular›n›z› kullan›yor, on binlerce kokuyu ve ta-

d› hiçbir güçlük çekmeden alg›layabiliyorsunuz. Çünkü bunu

mümkün k›lan harikulade sistemlere sahipsiniz.

Koku ve tat alma duyular›n›z bir ömür boyu

durup dinlenmeksizin, tek bir hata yapmaks›z›n

sizin ad›n›za faaliyet gösterirler.

Üstelik bunlar› elde etmek için

hiçbir e¤itim almad›n›z, özel

Page 305: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

330033

bir çaba harcamad›n›z.

Elbette bahsedilenler, üzerinde derin dü-

flünülmesi gereken gerçeklerdir. fiüphesiz, sa-

hip oldu¤umuz herfley gibi, bu harika nimetleri de

alemlerin Rabbi Yüce Allah yaratm›flt›r. Koku ve tat alma

sistemleri incelenirse, bu kusursuz sistemlerin hayranl›k

uyand›ran yarat›l›fl delilleriyle dopdolu oldu¤u aç›kça görülür.

Allah'›n yarat›fl›ndaki kusursuzluk Kuran'da flöyle bildirilir:

O Allah ki, yaratand›r, (en güzel bir biçimde) kusursuzca

var edendir, 'flekil ve suret' verendir. En güzel isimler

O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar›n tümü O'nu tesbih

etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haflr Suresi, 24)

‹nsan bedeninin hayati fonksiyonlar›n›n devam ede-

bilmesi için besine ve suya ihtiyac› vard›r. Böylece trilyonlarca

hücremizdeki ifllemler için gerekli enerjiyi temin ederiz.

Yemek yerken, asl›nda sa¤l›¤›m›z› do¤rudan do¤ruya

etkileyecek kararlar› da al›r›z. Neyi yememiz

neyi yemememiz gerekti¤ini biliriz.

Page 306: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olah Al lah ' › n Ad›y la

330044

Hangi g›dalar›n besleyici ve yenilebilir oldu¤unu, hangilerinin

besin de¤eri tafl›mad›¤›n›, hangilerinin zararl› olabilece¤ini an-

lar›z. Kötü tatlar›n› hemen alg›lad›¤›m›z bozulmufl g›dalar› çö-

pe atar›z. Ekflilik oran›na bakarak, olgun bir meyveyi ham ola-

n›ndan ay›rt ederiz. Asitli bileflikleri ekfli tatlar›ndan tan›r›z.

Vücudumuzun içindeki koflullar› sabit tutmak için gerekli olan

mineral tuzlar› ve s›v›lar›, hücrelerimizdeki protein sentezinde

kullan›lan amino asitleri, enerji ihtiyac›m›z› karfl›layacak kar-

bonhidrat ve ya¤lar› elde edebilece¤imiz g›dalar› kolayl›kla se-

çebiliriz. Dahas›, neyi ne zaman yememiz, ne zaman yememe-

miz gerekti¤ini de biliriz. Kendimizi halsiz hissetti¤imiz dö-

nemlerde vitamin, mineral ve fleker oran› yüksek g›dalar› tercih

ederiz. Tansiyonumuz düfltü¤ünde tuzlu

besinler al›r, yükseldi¤inde ise tuzlu yiye-

cek ve içeceklerden uzak dururuz. Bunla-

r›n tümünü yapabilmemize olanak sa¤la-

yan harika bir sisteme, tat alma duyusuna

sahibiz. Tat alma sistemimiz, proteinleri,

Page 307: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

330055

iyonlar›, kompleks molekülleri ve

pek çok kimyasal bilefli¤i analiz eder;

bir ömür boyu durup dinlenmeksizin bizim

ad›m›za çal›fl›r. Üstelik günlük g›da gereksinim-

lerimizi karfl›larken, yemeklerin, içeceklerin, meyvele-

rin, pastalar›n, flekerlemelerin eflsiz tatlar›ndan büyük bir zevk

al›r›z. Bugüne kadar tatt›¤›n›z hepsi birbirinden leziz yiyecek-

leri ve içecekleri gözünüzün önüne getirmeye çal›fl›n: Susuzlu-

¤unuzu gidermek için içti¤iniz limonata veya meyve sular›,

yaz s›ca¤›nda yedi¤iniz kavun ya da karpuz, mangalda pifliri-

len pirzola, meyveli veya çikolatal› dondurma, börek, sütlaç,

mant›, aflure, çilekli pasta, pilav, bal… Bu güzellikleri, sonsuz

ihsan sahibi olan Rabbimiz'in hizmetimize verdi¤i tat alma me-

kanizmas› sayesinde alg›lar›z. Allah'›n insanlar için güzel ve te-

miz besinler yaratt›¤› Kuran'da flöyle bildirilir:

Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina

k›ld›; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve

incelikte) k›ld› ve size güzel-temiz fleylerden r›z›k verdi.

‹flte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne

Yücedir. (Mümin Suresi, 64)

Page 308: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 309: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

anl›lar dünyas›nda Allah'›n Bedi (örneksiz olarak

yaratan) s›fat›n›n çok güzel delilleri bulunmaktad›r.

Bakara Suresi'nde Rabbimiz "Gökleri ve yeri (bir

örnek edinmeksizin) yaratand›r. O, bir iflin olma-

s›na karar verirse, ona yaln›zca "OL" der, o da hemen oluverir." (Ba-

kara Suresi, 117) fleklinde buyurmaktad›r. Allah'›n ilmi s›n›rs›zd›r. ‹n-

san›n çevresinde görebildi¤i ve göremedi¤i herfleyi Allah örneksiz

olarak yaratm›flt›r.

Evrenin, galaksilerin, gezegenlerin, canl›lar›n, hatta tek bir hüc-

renin isimlerinin bile olmad›¤› bir zamanda, Allah atomlardan, mole-

küllerden, hücrelerden, canl›lardan, gezegenlerden, y›ld›zlardan, ga-

laksilerden oluflan kusursuz bir sistem yaratm›flt›r. ‹nsanlar›n binler-

ce sene sonra keflfedebildikleri mikro dünyadan, ancak bilimin ilerle-

mesiyle fark edilen gök cisimlerine kadar herfley Allah'›n yaratt›¤› sis-

temlerdir ve O'nun belirledi¤i kanunlara tabidirler. Ayetlerde flöy-

le bildirilmektedir.

... Dini yaln›z Kendisi'ne has k›larak O'na dua edin.

"Bafllang›çta sizi yaratt›¤›" gibi döne-

ceksiniz." (Araf Suresi, 29)

Gökleri ve yeri bir örnek edin-

Page 310: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

330088

meksizin yaratand›r. O'nun nas›l bir çocu¤u olabilir?

O'nun bir efli (zevcesi) yoktur. O, herfleyi yaratm›flt›r. O,

herfleyi bilendir. (En'am Suresi, 101)

Rabbimiz herfleyi hayranl›k uyand›r›c› bir düzen içinde

var etmifltir. Evrendeki her cisim, yeryüzünde yaflayan mil-

yarlarca canl› büyük bir ahenk içinde varl›klar›n› sürdürürler.

Do¤adaki düzen bozulmaz ve milyonlarca y›ld›r son derece

istikrarl› bir flekilde devam eder. Yaln›zca dünya üzerindeki

yaflam› inceledi¤imizde bile hayranl›k uyand›r›c› pek çok de-

tayla karfl›lafl›r›z. Etraf›m›z, fark›nda oldu¤umuz veya olma-

d›¤›m›z, say›s›z yarat›l›fl delili ile doludur. E¤er evrendeki dü-

zen ve dolay›s›yla dünya üzerindeki canl›l›k varl›¤›n› sürdü-

rebiliyorsa, bu, üstün ak›l sahibi olan Yarat›c›'n›n 'herfleyi bir-

birine uygun olarak yaratmas›' ile mümkün olmaktad›r.

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi gö¤ü birbirleriyle bir

uyum (mutabakat) içinde yaratm›flt›r? Ve Ay'› bunlar için-

de bir nur k›lm›fl, Günefl'i de (ayd›nlat›c› ve yak›c›) bir

kandil yapm›flt›r. Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi.

Allah, yeri sizin için bir yayg› k›ld›. Öyle ki, onun içinde

genifl yollar›nda gezip-dolafl›rs›n›z, diye." (Nuh Suresi,

15-20)

Allah'›n Rahman ve Rahim s›fatlar› üzerinde düflünmek,

insan›n bu yarat›l›fl delillerini görebilmesine, Allah'›n sonsuz

ilmi ile yaratt›¤› ve emrine verdi¤i nimetleri takdir edebilme-

sine de yard›mc› olur. ‹lerleyen sayfalarda insanlar›n dünya

hayat›nda her an karfl› karfl›ya olduklar›, ancak dikkatle dü-

flünmedikleri takdirde günlük s›radan olaylar olarak de¤er-

lendirebilecekleri Allah'›n rahmetinin delillerinden örnekler

Page 311: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

330099

verece¤iz. Bu delillerin her biri Allah'›n kullar›na olan sonsuz

sevgisini ve merhametini yans›t›rlar.

Ya¤mur yeryüzüne flaflmaz bir ölçü içinde inmekte-

dir. Ya¤murun sahip oldu¤u ölçülerden birincisi düflüfl h›z›y-

la ilgilidir. Ya¤mur damlas›yla ayn› a¤›rl›k ve büyüklükteki

bir cisim 1200 metreden b›rak›ld›¤›nda giderek h›zlanacak ve

yere yaklafl›k 558 km/saatlik bir h›zla düflecektir. Oysa ya¤-

mur damlalar›n›n ortalama sürati sadece 8-10 km/saattir. Bu-

nun sebebi ise, ya¤mur damlas›n›n atmosferin sürtünme etki-

sini art›ran ve yere daha yavafl düflmesini sa¤layan bir biçime

sahip olmas›d›r. E¤er ya¤mur damlas› farkl› bir flekilde olsay-

d› veya atmosferin sürtünme özelli¤i bulunmasayd›, her ya¤-

mur ya¤›fl›nda yeryüzü çok büyük bir felaketle karfl› karfl›ya

kal›rd›.

Page 312: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

331100

‹nsan bedeninin yaklafl›k % 70'i sudan oluflur. Hüc-

relerinizin içinde baflka herfleyden daha çok su vard›r. Bede-

ninizin her taraf›nda dolaflan kan›n yine çok büyük bölümü

sudur. S›rf siz ve di¤er insanlar de¤il, tüm canl›lar›n bedenle-

rinin büyük bölümü sudan oluflur. Susuz bir hayat›n var ola-

bilmesi mümkün gözükmemektedir. E¤er evrenin kanunlar›

sadece maddenin kat› ve gaz haline izin vermifl olsa, hayat

hiçbir zaman var olamayacakt›r. Çünkü kat› maddelerde

atomlar birbirleri ile çok içiçe ve durgundurlar ve canl› orga-

nizmalar›n gerçeklefltirmek zorunda olduklar› dinamik mole-

küler ifllemlere kesinlikle izin vermezler. Gazlarda ise atomlar

Page 313: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

331111

hiçbir istikrar göstermeden serbestçe uçuflurlar ve böyle bir

yap› içinde canl› organizmalar›n karmafl›k mekanizmalar›n›n

ifllemesi mümkün de¤ildir. K›sacas›, hayat için gerekli ifllem-

lerin gerçeklefltirilmesi için, s›v› bir ortam›n varl›¤› zorunlu-

dur. S›v›lar›n en ideali -daha do¤rusu tek ideal olan›- ise su-

dur. Evrenin flartlar›n› da, bunlara uygun olarak insan›n be-

denini de yaratan Allah't›r. Bunlar›n hepsi Allah'›n Kuran'da

bildirdi¤i ifade ile "Herfleyi 'sapasa¤lam ve yerli yerinde ya-

pan' Allah'›n sanat›" (Neml Suresi, 88) ve kullar›na olan lüt-

fudur.

AAllllaahh iinnssaann›› mmüükkeemmmmeell bbiirr bbeeddeennee ssaahhiipp oollaarraakk

yyaarraattmm››flfl,, ttüürrllüü ttüürrllüü nniimmeettlleerriinn bbuulluunndduu¤¤uu ddüünnyyaayyaa yyeerrlleeflfl--

ttiirrmmiiflflttiirr.. HHeerr iinnssaann kkeennddiissiinnii yyaarraattmm››flfl oollaann AAllllaahh''aa kkaarrflfl››,,

OO''nnuunn hhooflflnnuutt oollaaccaa¤¤›› ddaavvrraann››flflllaarrddaa bbuulluunnmmaakkllaa ssoorruummlluudduurr..

Page 314: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Suyun ak›flkanl›k de¤eri, sadece hücre içindeki hare-

ketler bak›m›ndan de¤il, ayn› zamanda dolafl›m sistemi aç›-

s›ndan da çok önemlidir. Bir milimetrenin çeyrekte birinden

daha büyük bir vücuda sahip olan tüm canl›lar, merkezi bir

dolafl›m sistemine sahiptirler. Çünkü bu büyüklükten sonra,

besinlerin ve oksijenin do¤rudan hücre içindeki s›v›ya b›rak›-

l›p al›narak tafl›nmas› mümkün de¤ildir. Vücudun içinde çok

say›da hücre vard›r ve d›flar›dan al›nan havan›n ve enerjinin,

hücrelere birtak›m "kanallar" yoluyla pompalanmas›, art›kla-

r›n da baflka birtak›m "kanallar" taraf›ndan toplanmas› gerek-

lidir. Bu kanallar, damarlard›r. Kalp ise bu damarlardaki ak›-

fl› sa¤layan pompad›r. Damarlar›n içinde akan madde ise,

"kan" olarak bildi¤imiz s›v›d›r ki, asl›nda temel olarak sudan

oluflur. (Kan›n içindeki hücre, protein ve hormonlar ç›kar›ld›-

¤›nda geriye kalan ve "plazma" ad› verilen s›v›n›n % 95'i su-

dur.) ‹flte bu nedenle, suyun ak›flkanl›¤›, dolafl›m sisteminin

verimli çal›flabilmesi aç›s›ndan çok önemlidir. Örne¤in e¤er

suyun ak›flkanl›¤› katran›nkine benzer bir de¤erde olsa, elbet-

te hiçbir kalp bunu pompalayamayacakt›r.

Katran›nkinden 100 milyon kat yüksek bir ak›flkanl›k de-

¤erine sahip olan zeytinya¤›na benzer bir su bile, kalp taraf›n-

dan pompalansa dahi, vücudun her taraf›n› kaplayan milyar-

larca k›lcal damar›n içine giremeyecek ya da çok büyük bir

ak›fl zorlu¤u ile karfl›laflacakt›r. Su, baflka hiçbir s›v›yla k›yas-

lanamayacak kadar yaflama uygundur. Bir baflka deyiflle, su-

yun tüm fiziksel ve kimyasal özellikleri, bu s›v›n›n insan ya-

flam› için özel olarak yarat›ld›¤›n› göstermektedir. ‹nsan yafla-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

331122

Page 315: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

331133

Page 316: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

331144

m› için özel olarak yarat›lm›fl olan Dünya, yine in-

san yaflam›na temel oluflturmas› için özel olarak

yarat›lan bu suyla canland›r›lm›flt›r. Allah, suyla

bize hayat vermifl, yedi¤imiz her türlü besini suy-

la topraktan bitirmifltir. Allah Kuran'›n pek çok

ayetinde suyun çok önemli bir nimet oldu¤unu

bildirir. Bu ayetlerden baz›lar›nda Rabbimiz flöyle

buyurur:

Sizin için gökten su indiren O'dur; içecek on-

dan, a¤aç ondand›r (ki) hayvanlar›n›z› onda

otlatmaktas›n›z. Onunla sizin için ekin, zey-

tin, hurmal›klar, üzümler ve meyvelerin her

türlüsünden bitirir. fiüphesiz bunda, düflüne-

bilen bir topluluk için ayetler vard›r. (Nahl

Suresi, 10-11)

‹nsan›n bedenindeki tüm sistemleri, her hüc-

resine var›ncaya dek suyla hayat bulacak flekilde

yaratan Allah, d›fl alemde de bunun için su kay-

naklar›n›, nehirleri yaratmakta, bulutlar› sürükle-

yip ya¤mur ya¤d›rmakta ve böylece insanlara bu

rahmetini bolca vermektedir. Allah herfleyi birbi-

riyle o kadar ba¤lant›l› ve uyumlu yaratm›flt›r ki,

vicdan sahibi her insan bunlardan birini yarata-

n›n di¤er herfleyi de yaratm›fl oldu¤unu, yani

Allah'›n bir ve tek ‹lah oldu¤unu aç›kça görebilir.

Ve bunun devam›nda da Allah'›n tüm bunlar› kul-

lar›na nimet olmas› için sevgiyle, rahmetle yarat-

t›¤›n› ve O'nun çok lütufkar oldu¤unu anlayabilir.

Page 317: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

331155

Page 318: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

331166

Ço¤u insan, flimdiye kadar ne kadar renkli bir dün-

yada yaflad›¤›n›, nas›l olup da çevresinde böyle bir renk çeflit-

lili¤inin oldu¤unu hiç düflünmemifl olabilir. Renklerin olma-

d›¤› bir dünyan›n nas›l olabilece¤i de hiç akl›na gelmemifl

olabilir. Çünkü -gözleri gören- herkes dünyaya gözlerini açt›-

¤› andan itibaren renkli bir dünyayla karfl›lafl›r. Oysa kapka-

ranl›k, renksiz bir yeryüzü modeli imkans›z de¤ildir, aksine

as›l flafl›rt›c› olan flu anda ›fl›l ›fl›l ve rengarenk bir dünyada ya-

fl›yor olmam›zd›r. Renksiz bir dünya denildi¤inde akla siya-

h›n, beyaz›n ve grinin tonlar›n›n oldu¤u bir yer ge-

lebilir. Oysa siyah, beyaz ve gri de birer renk-

tirler. Bu yüzden insan›n renksizli¤i

hayal etmesi çok zordur. Renksiz-

li¤i tarif ederken de mutlaka

bir renk kullanmak zo-

runlulu¤u hissedi-

lir. "Herfley renk-

siz, kapkarayd›;

yüzünde renk

Page 319: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

331177

kalmam›flt›, bembeyaz olmufltu" gibi cümlelerle renksizlik

ifade edilmeye çal›fl›l›r. Oysa bunlar renksizli¤in de¤il siyah-

beyaz bir dünyan›n tarifidir. Bir saniye için etraf›n›zdaki her-

fleyin renklerinin bir anda yok oldu¤unu düflünün. Böyle bir

durumda herfley birbirine kar›flacak, cisimleri birbirinden

ay›rmak imkans›zlaflacakt›r. Örne¤in kahverengi ahflap bir

masan›n üzerinde duran bir portakal›, çilekleri ya da renga-

renk çiçekleri görmek imkans›zlaflacakt›r; çünkü ne portakal

turuncu olacakt›r, ne masa kahverengi, ne de çilekler k›rm›-

z›… Tarifi bile son derece zor olan bu renksiz dünyada k›sa

bir süre bile olsa yaflamak insana büyük bir s›k›nt›

verecektir. ‹flte tüm bu örnekler dahi renklerin

Rabbimiz'in çok büyük bir nimeti,

insanlara huzur ve nefle veren efl-

siz lütfu oldu¤unu anlamak

için yeterlidir. Rabbi-

miz tüm kainati

eflsiz güzelliklerle

süslemifltir. Çün-

kü Allah'›n 'Sa-

Page 320: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

331188

ni' s›fat›, yaratt›¤› herfleye son derece estetik bir görünüm, ku-

sursuzluk, ince ve benzersiz bir sanat, uyum ve güzellik olarak

yans›r. Örne¤in insan bedenini inceleyecek olursak kusursuz ve

eksiksiz bir flekilde yarat›ld›¤›n› görürüz.

Allah birbirinden çok farkl› canl›larda da yine 'Sani' s›fat›-

n› yans›tacak detaylar yaratm›flt›r. Hiçbirinin d›fl görünümü bir

di¤erine benzemez. Tropikal bir kuflun kanatlar›nda ya da bir

çiçe¤in yapraklar›nda fosforlu renkler kullan›l›rken; bir kelebe-

¤in kanatlar›nda çok farkl› tonlar yarat›lm›flt›r. Ayn› flekilde bir

sürüngen ile bir kuflun veya bir deniz canl›s›n›n görünümü de

flekil olarak birbirinden apayr›d›r, benzerlik tafl›maz. Bitkiler

aleminde de, Allah'›n sonsuz sanat›n› gözlemek mümkündür.

Öyle ki, "Yerde sizin için üretip-türetti¤i çeflitli renklerdekile-

ri de (faydan›za verdi)..." (Nahl Suresi, 13) ayetinde bildirildi-

Page 321: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

331199

¤i gibi Allah birbirinden farkl› milyonlarca çeflit bitki ve çiçek

yaratm›flt›r. Hepsinin kokusu, biçimi, rengi, simetrisi farkl›

farkl›d›r. Tek bir çiçe¤in, örne¤in bir orkidenin bile yüzlerce

farkl› görünümde, farkl› renkte çeflidi vard›r. Ayn› flekilde tek

bir çiçe¤in, örne¤in bir gülün birbirinden farkl› pek çok rengi

ve bu renklerin de kendi içlerinde farkl› tonlar› vard›r.

Kuflkusuz bu renkler, tonlar, desenler apaç›k bir sanat›n

göstergesidirler. ‹nsan, dünya üzerinde gözünü çevirdi¤i her

yerde bu sanat›n örnekleriyle karfl›laflacakt›r. Tüm bunlar çok

üstün bir Sanatç›n›n sonsuz sanat›n›n örneklerindendir. Bu Sa-

natç› sonsuz iyilik ve güzelli¤in sahibi olan Allah't›r. Rabbimiz

tüm bunlar›, insanlara nimet olarak ve özellikle onlar›n en be-

¤enecekleri, zevk alacaklar› flekilde yaratm›flt›r.

Page 322: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

332200

Page 323: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Canl›lar aleminde renkleri en ince ayr›nt›s›na kadar

alg›layabilen en fonksiyonel göz, insan gözüdür. Öyle ki in-

san gözü milyonlarca renge karfl› duyarl›d›r. Mükemmel bir

flekilde çal›flan insandaki göz mekanizmas› renkli bir dünya-

y› görebilmek için özel olarak yarat›lm›flt›r. Dolay›s›yla dün-

ya üzerinde, evrendeki böyle bir düzenin varl›¤›n› anlayabi-

lecek tek varl›k, ak›l sahibi olan insand›r. Bütün bu bilgilerin

›fl›¤› alt›nda ortaya flu sonuç ç›kmaktad›r: Yeryüzündeki ve

gökyüzündeki her ayr›nt›, her desen, her renk insan›n bu dü-

zeni anlay›p kavramas› ve bunun üzerinde düflünmesi için

yarat›lm›flt›r. Do¤adaki tüm renkler insan ruhuna zevk vere-

cek flekilde düzenlenmifltir. Hem canl›larda hem de cans›z

dünyada kusursuz bir simetri ve renk uyumu hakimdir. Dü-

flünen insan nas›l ki bir tablonun ressam› oldu¤unu ilk bakt›-

¤› anda anl›yorsa, çevresindeki rengarenk, ›fl›l ›fl›l, simetrik ve

son derece estetik ortam›n da bir Yarat›c›s› oldu¤unu ayn› fle-

kilde anlayacakt›r. Bu renkleri var eden, yaratmada hiçbir or-

ta¤› olmayan, herfleyi birbiriyle uyum içinde yaratan, bizi

milyonlarca renkle bezenmifl say›s›z güzelli¤in ve nimetin

bulundu¤u bu dünyaya yerlefltiren Allah't›r. Allah'›n yarat-

mas›nda herfley birbiriyle tam bir uyum içindedir.

Dünya üzerinde her milimetrekarede, insan›n gör-

dü¤ü veya göremedi¤i bir yaflam hüküm sürmektedir. Tek

hücreli organizmalardan bitkilere, böceklerden deniz hay-

vanlar›na, kufllardan sürüngenlere kadar tüm canl›lar dünya

üzerine yay›lm›fllard›r. Topra¤› biraz inceledi¤inizde, içinde

birbirinden tamamen farkl› özelliklere sahip çeflit çeflit canl›-

Harun Yahya

332211

Page 324: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

332222

lar oldu¤unu görürsünüz. Ayn› fley soludu¤unuz hava için de

geçerlidir. Hatta derinizin üzerinde belki de ismini hiç duy-

mad›¤›n›z canl›lar yaflam sürmektedirler. Tüm canl›lar›n ba-

¤›rsaklar›nda sindirim yapmalar›n› sa¤layan milyonlarca

bakteri veya tek hücreli canl› yaflamaktad›r. Ayn› flekilde dün-

yadaki hayvan nüfusu, insan nüfusunun kat kat üzerindedir.

Bir de bunlara bitki dünyas›n› eklersek; anlar›z ki dünya üze-

rinde hayat olmayan bofl bir alan yok gibidir. Milyonlarca ki-

lometrekarelik genifl bir alan› kaplayan bu canl›lar›n her biri-

nin kendilerine ait vücut sistemleri, yaflant›lar› ve say›s›z

özellikleri vard›r. En önemlisi de bu canl›lar›n hepsinin bir

amaca yönelik olarak yarat›lm›fl olmalar›d›r. Her birinin tek

tek yeryüzündeki dengeye çok önemli katk›lar› vard›r. Bu

canl›lar›n katk›s›yla kurulan dengenin hedefi ise yine insan-

d›r. Rabbimiz insan›n rahat ve konforlu yaflamas› için say›s›z

canl›y› kendilerine has görevlerle ve gerekli say›da yaratm›fl-

t›r. Bizler her nereye baksak, neyi araflt›rsak Allah'›n Rahman

ve Rahim s›fat›n›n tecellileriyle karfl›lafl›r›z. Rabbimiz dünya-

y› çok çeflitli, rengarenk ve ola¤anüstü özelliklerle bezenmifl

varl›klarla doldurarak insanlar›n hem estetik anlay›fllar›na ve

zevklerine hitap etmifl hem de onlara say›s›z faydalar sa¤la-

yarak Rahman ve Rahim s›fatlar›n› göstermifltir.

Evrendeki uyumu sa¤layan en dikkat çekici konu-

lardan biri de kuflkusuz ki simetridir. Canl›lar simetrik bir ya-

p›ya sahiptirler. Do¤ada gördü¤ümüz herhangi bir fley; örne-

¤in bir tohum, bir meyve ya da herhangi bir yaprak incelene-

cek olursa yap›lar›ndaki simetrinin varl›¤› hemen görülecek-

tir. Yaprakl› bir bitkiyi ele alal›m. Yapraklar gövdenin etraf›na

Page 325: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

bir spiral gibi dolan›rlar. Bu da belirgin bir simetri oluflturur.

Ayn› flekilde bir tohumun çekirdeklerinin yerlefltiriliflinde de,

yapra¤›n damarlar›n›n diziliflinde de belirgin bir düzenlilik

hakimdir. Do¤adaki simetriye baflka bir örnek olarak kelebek

kanatlar›n› verebiliriz. Kelebeklerin her iki kanad›nda da ay-

n› renk tonu ve ayn› desen vard›r. Bir kanatta bulunan desen

di¤er kanatta da ayn› yerde olacak flekilde mevcuttur. Çevre-

mizde bulunan birkaç örnekle özetledi¤imiz simetrinin daha

pek çok çeflidini görebiliriz. Ancak önemli olan fludur: Verilen

örneklerden elde edilen ortak bir sonuç vard›r. Canl›lardaki

benzersiz düzenlilik ve muhteflem sanat tamamiyle insan ru-

huna hitap etmektedir. Tüm bu sisler insan›n be¤enisine su-

nulmufltur. Do¤ada var olan di¤er hiçbir canl› nimet olarak

yarat›lan bu sanat ve güzelliklerden zevk alacak bir ruha sa-

hip de¤ildir. Simetriye ters düflen görüntüler insanlar›n göz-

lerini yorar ve onlara zevk vermez. Kar›fl›kl›k ve uyumsuzluk

insan›n ruhuna hitap etmez. Nitekim Allah do¤ay› kusursuz

bir uyum ve simetri içinde yaratm›flt›r. Bitkilerden, hayvanla-

ra, kimi zaman da¤lara tafllara kadar canl› cans›z her ayr›nt›-

da, hatta en gözden uzakta yaflayan canl›larda, okyanuslar›n

yüzlerce metre derinliklerinde bile bu sanat›n› tecelli ettirmifl-

tir. Kuflkusuz, bu Allah'›n sonsuz ilminden dolay›, yaratt›¤›

kullar›na de¤er vermesinden, onlara olan flefkatinden ve sev-

gisinden kaynaklanmaktad›r.

Do¤ada var olan her canl›n›n sahip oldu¤u renkle-

rin, desenlerin, beneklerin hatta çizgilerin bile bir anlam› var-

d›r. Kimi zaman kendi aralar›nda bir iletiflim arac›, kimi za-

Harun Yahya

332233

Page 326: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

332244

mansa düflmanlara karfl› bir uyar› olarak kullan›lan renkler,

canl›lar için hayati önem tafl›maktad›r. Öyle ki o canl›n›n sa-

hip oldu¤u rengin tonunun aç›k ya da koyu olmas› veya çiz-

gilerinin yönü dahi özel olarak belirlenmifltir. Dikkatli bakan

bir göz yaln›zca canl›lar›n de¤il, do¤adaki herfleyin tam olma-

s› gerekti¤i gibi, yerli yerinde oldu¤unu hemen görecektir.

Üstelik herfleyin insan›n hizmetine verilmifl oldu¤unu, gök-

yüzünün masmavi ferahlat›c› renginin, çiçeklerin

rengarenk görünümlerinin, yemyeflil a¤açlar›n,

otlaklar›n, geceleyin zifiri karanl›k içinde Dün-

ya'y› ayd›nlatan Ay'›n, y›ld›zlar›n ve daha say-

makla bitirilemeyecek kadar

çok güzelli¤in Allah'›n

rahmetinin eserlerinden

Page 327: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

oldu¤unu anlayacakt›r. Allah tüm evreni, onun içindeki tüm

canl›lar› eksiksiz olarak yaratarak yaln›z insana de¤il tüm

canl›lara rahmet etmifltir. Bir ayetinde Allah "rahmetim ise

herfleyi kuflatm›flt›r" (Araf Suresi, 156) buyurarak

bu gerçe¤i insanlara bildirmifltir. Herfleyi

kontrolü alt›nda tutan üstün güç sahibi

Allah'›n flan› çok Yücedir. Allah'›n kullar›-

na olan sonsuz merhametini ve lütfunu

gören insana düflen en önemli görev, ken-

disi Allah'tan raz› oldu¤u gibi onun da

Allah'› raz› etmek için çaba sarf

etmesi ve O'nun nimetlerine

lay›k olmaya çal›flmas›d›r.

Harun Yahya

332255

Page 328: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

332266

Page 329: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

332277

Page 330: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 331: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

nceki bölümlerde Allah'›n Rahman ve Rahim

s›fatlar›n›n evrenin ve insan›n yarat›l›fl›ndaki

delillerinden baz›lar›n› gördük. ‹nsan›n d›fl›n-

daki canl›larda da Rabbimiz'in sonsuz flefkat

ve merhametinin, s›n›rs›z lütfunun aç›k delillerini görürüz.

Etiyle, sütüyle, derisiyle, binek, yük tafl›ma, savafl arac›, avc›l›k,

bal üretme gibi binbir türlü fonksiyonu ile hayvanlar›n insan›n

hizmetine sunulmas› da, Rahman ve Rahim olan Allah'›n mer-

hametinin bir delilidir.

Hayvan yavrular›n›n yüzlerindeki yumuflak ifade, tav›rla-

r›ndaki teslimiyet ve itaat ise Allah'›n flefkat ve sevgisinin tecel-

lileridir. En vahfli olarak nitelendirece¤imiz hayvanlar›n, kur-

dun, çakal›n, kaplan›n, timsah›n yavrular›n›n dahi insanda ac›-

ma ve flefkat hissi uyand›rmalar› Allah'›n Rahman s›fat›n›n aç›k

delillerindendir. Hayvanlar›n yavrular›na olan düflkünlükleri

de ayn› flekilde Allah'›n Rahman s›fat›n›n tecellisidir.

Dünyaya yeni gelmifl her canl› güçsüz ve çaresizdir.

Çevresindeki tehlikelerden tümüyle

habersizdir. Beslenebilmek, büyü-

yüp güçlenebilmek ve ha-

Page 332: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yatta kalabilmek için kendisini gözetip-koruyacak

birine muhtaçt›r. Tek bafl›na yaflama ihtimali neredeyse

yoktur. Ancak do¤du¤u andan itibaren yan›nda hep ebeveyn-

leri olacakt›r. Annesi veya babas› onu tehlikelerden koruyacak,

besleyecek ve gerekirse kendi hayatlar›n› onun için feda ede-

ceklerdir.

Zay›f ve güçsüz yavrular ancak yetiflkin ve güçlü olanlar

taraf›ndan bak›l›p korunurlarsa hayatta kalabilirler. Ebeveynle-

ri, hiçbir b›kk›nl›k göstermeden, onlar› hiç ihmal etmeden bu

güçsüz yavrular›n bütün sorumlulu¤unu üzerlerine al›rlar.

Hatta birço¤u bunu, onlar daha yumurta halindeyken yaparlar.

En y›rt›c› hayvanlar yavrular›na karfl› çok büyük bir flefkat

gösterir, onlar› yedirir, her türlü tehlikeye karfl› kendi canlar›

pahas›na korurlar. Yavrular›n› a¤›zlar›nda tafl›yan timsahlar,

yavrular›na yuva yapmak için günlerce çal› ç›rp› toplayan, sü-

rüsünü tehlikeden korumak için 盤l›k atarak veya yaral› takli-

di yaparak düflman›n dikkatini kendi üzerlerine çeken kufllar,

kendilerini düflmanlar› ile genç zebralar›n aras›na atarak ölü-

mü göze alan yetiflkin zebralar, aylarca yumurtalar›n› ve yeni

do¤an yavrular›n› hiç k›p›rdamadan, kar f›rt›nalar›n›n alt›nda

bir kez dahi yemek yemeden ayaklar›n›n aras›nda tafl›yan pen-

guenler...

Bu hayvanlar›n davran›fllar›n›n birço¤unda, insan›n hay-

ret ve flaflk›nl›kla karfl›lad›¤› fedakarl›k örnekleri vard›r. Ancak

hayvanlar ak›l, vicdan, bilinç gibi özelliklerden yoksun varl›k-

lard›r. Onlar bunlar› Allah'›n ilham› ile yaparlar. Rahman ve

Rahim olan Allah vahfli hayvanlar› yavrular›na hizmetçi etmifl-

tir. Tüm hayvanlar eflsiz fedakarl›k örnekleri göstererek, büyük

bir görev bilinciyle yavrular›na yiyecek temin etmektedirler.

Bütün hayvanlar aleminin r›zk›, Allah'›n merhameti sayesinde

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

333300

Page 333: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

eksiksiz temin edilmektedir. Canl›lar›n hayatlar›n›

inceledi¤imizde milyonlarcas›n› görece¤imiz bu deliller-

den baz›lar› flunlard›r:

Timsah en vahfli hayvanlardan biridir. Ancak yavrula-

r›na gösterdi¤i ihtimam son derece hayret vericidir. Yavrular›

yumurtadan ç›kt›ktan sonra onlar› a¤z›nda suya kadar tafl›r.

Bundan sonra yavrular büyüyüp kendi bafllar›n›n çaresine ba-

kana kadar timsah onlar› a¤z›nda veya üzerinde tafl›yacakt›r.

Do¤an yavrular için en güvenli yer, annelerinin a¤z›nda bulu-

nan ve özel olarak bu ifl için yarat›lm›fl olan ve yaklafl›k yar›m

düzine yavruyu bar›nd›rabilecek kapasitedeki koruyucu kese-

dir. Yavru timsahlar herhangi bir tehlike sezdiklerinde hemen

annelerinin a¤z›ndaki korunakl› bar›naklar›na kaçarlar. Oysa

timsah hem vahfli, hem de bilinci olmayan bir hayvand›r; dola-

y›s›yla kendisinden beklenen yavrular›n› korumas› de¤il aksi-

ne onlar› da beslenmek için ayr›m gözetmeden yemesidir. An-

cak böyle bir fley olmaz ve Allah'›n ilham›yla hareket eden tim-

sahlar büyük bir özenle yavrular›n› tafl›rlar. Allah yaratt›¤› her

canl›ya karfl› merhametli oland›r, koruyand›r.

Harun Yahya

333311

Page 334: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

‹nsanlar için oldukça tehlikeli olabilen pi-

ton y›lan› bile yumurtalar›na karfl› son derece düflkün ve ko-

ruyucudur. Difli piton bir seferde yaklafl›k 100 yumurta yu-

murtlar ve daha sonra kendisini yumurtalar›n›n üzerine sarar.

Bu hareketinin amac› hava çok s›cak oldu¤unda yumurtalar›n

üzerine gölge yaparak onlar› serinletmek, hava s›cakl›¤› çok

fazla düfltü¤ünde ise vücudunu titreterek onlar› ›s›tmakt›r. Yu-

murtalar›na sar›l› oldu¤u sürece onlar› di¤er tehlikelerden de

korumufl olur. Böylelikle hayati tehlikeler, difli pitonun yavru-

lar›na olan bu hassasiyetiyle ortadan kalkar.

Peki bu canl›lar neden yavrular› için bu kadar çok çaba

harcarlar? Neden onlar› kendi hallerine b›rakmak yerine her

türlü ihtiyaçlar› ile b›kmadan usanmadan ilgilenirler? Bunlar›

kendileri bilinçli olarak m› yaparlar? Örne¤in bir kuflun kendi

bilinci ve iradesi ile yavrusunu korumak için ölümü göze ald›-

¤›n› iddia etmek akla ve mant›¤a uygun mudur?

Elbette de¤ildir çünkü söz konusu olan ak›ls›z, bilinçsiz,

flefkat, merhamet gibi duygulara kendi iradesiyle sahip olmas›

mümkün olmayan hayvanlard›r. Burada karfl›m›za tek bir ger-

çek ç›kar: Bu canl›lara yavru sevgisi, anne flefkati gibi mucizevi

duygular› Allah ilham eder. Yetiflkin hayvanlar›n yavrular› için

gösterdikleri fedakarl›klar, Allah'›n Rahman s›fat›n›n herfleyi

kuflatt›¤›n›n delillerinden sadece biridir.

Baz› anneler yavrular› sütten kesilene kadar kendi ya-

flad›klar› topluluklar› terk etmek zorunda kal›rlar ve böylece

kendilerini büyük bir riske atarlar. Do¤umdan veya yumurta-

dan ç›kt›ktan sonra birçok hayvan türü yavrular›na günlerce,

aylarca hatta kimi zaman y›llarca bakar. Onlara yiyecek, yuva,

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

333322

Page 335: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

333333

s›cakl›k sa¤lar, y›rt›c› hayvanlardan korur. Gün boyun-

ca birçok kufl, yavrular›n› saatte ortalama dört ile yirmi ke-

re aras›nda besler. Memelilerde ise annelerin daha farkl› sorun-

lar› olur. Süt verme döneminde daha iyi g›da almal›d›rlar ve

bunun için daha çok avlanmal›d›rlar. Buna ra¤men bu süre içe-

risinde yavru kilo al›rken anne sürekli kilo kaybeder.

Bilinci olmayan bir hayvandan beklenen yavrusunu do-

¤urduktan sonra b›rak›p gitmesidir. Çünkü hayvanlar bu kü-

çük canl›lar›n ne olduklar›n›n bile fluuruna varamazlar. Ancak

buna ra¤men bu yavrular›n bütün sorumlulu¤unu üzerlerine

almalar› ancak Allah'›n ilham›yla ve Rahman s›fat›n›n tecelli-

siyle mümkün olur.

SSaavvuunnmmaass››zz kkuuflfl yyaavvrruullaarr››

AAllllaahh''››nn iillhhaamm››yyllaa hhaarreekkeett

eeddeenn eebbeevveeyynnlleerriinniinn öözzeennllii

bbaakk››mm›› ssaayyeessiinnddee ggüünn

ggeeççttiikkççee ggeelliiflfliirrlleerr..

KKaannaattllaarr›› çç››kk››pp uuççaannaa

vvee hhaattttaa kkeennddii

bbaaflflllaarr››nnaa hhaarreekkeett eeddee--

bbiilleecceekk hhaallee ggeelleennee

kkaaddaarr eebbeevveeyynnlleerrii

yyaavvrruullaarrllaa iillggiilleenniirrlleerr..

KKuuflfl yyaavvrruullaarr›› yyuummuurrttaaddaann ggöözzlleerrii kkaappaall›› vvee kkaannaattss››zz oollaarraakk

çç››kkaarrllaarr..

Page 336: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Erkek ve difli penguenler, yavrular›n› ade-

ta "ölümüne" korurlar. Erkek penguen yavrusunu 4 ay boyun-

ca ayaklar›n›n aras›nda, hiç ara vermeden tutar. Bu süre içinde

yemek de yiyemez. Difli penguen ise bu s›rada denize giderek

yavrusu için yemek arar ve toplad›¤› yiyecekleri kursa¤›nda ta-

fl›r. Her ikisi de yavrular› için büyük fedakarl›klar gösterirler.

Hayvanlar›n, özellikle de yavrular›n korunmas›nda

"yuvalar"›n önemli bir fonksiyonu vard›r. Bu nedenle birçok

canl› türü flafl›rt›c› teknikler kullanarak, çok say›da mimari de-

taylara sahip yuvalar infla ederler. Yuvalar›n inflas›nda çok fark-

l› teknikler kullan›l›r. Hayvanlar ço¤u zaman bir mimar gibi

plan yapar, gerçek bir duvar ustas› gibi çal›fl›r, bir mühendis gi-

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

333344

Page 337: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

bi teknik çözümler getirir, bazen de bir dekoratör gibi

yuvalar›n› dekore eder, süslerler. Ço¤u zaman bu usta mü-

teahhitler yuvalar›n› haz›rlayabilmek için gece gündüz hiç dur-

madan çal›fl›rlar. E¤er eflleri varsa, iflbölümü yaparak birbirleri-

ne yard›m ederler. En çok özen gösterilen yuvalar ise, yeni dün-

yaya gelecek yavrular için haz›rlanan yuvalard›r.

Yuvalar›n haz›rlan›fl teknikleri, bilinci ve zekas› olmayan

bir canl›dan beklenmeyecek kadar mü-

kemmeldir. ‹lerleyen sayfalarda örnek-

Harun Yahya

333355

Page 338: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

leri verilecek olan bu yuvalar›, hayvanlar›n kendi

zekalar›yla tasarlayamayacaklar› çok aç›kt›r. Çünkü hay-

vanlar›n bu yuvalar› infla etmeden önce birçok aflamay› plan-

lam›fl olmalar› gerekir.

Öncelikle yumurtalar›n›n veya yavrular›n›n güvenli¤i için

bir yuvaya ihtiyaçlar› oldu¤unu belirlemeleri gerekir. Daha

sonra ise yuva için en uygun yeri tespit etmelidirler, çünkü hiç-

bir canl› yuvas›n› rastgele bir yere yapmaz. Yuvan›n yap›s› ve

kullan›lan malzemeler de bulunulan ortama göre "özel olarak"

seçilir. Örne¤in deniz kufllar› su kenarlar›nda yaflad›klar› için,

ani su bask›nlar›na karfl› suya gömülmeyen ve suda yüzebilen

otlardan oluflan özel yuvalar kurarlar. Kam›fll›klar›n bulundu-

¤u alanlarda yaflayan kufllar ise, rüzgarda salland›¤›nda yuva-

daki yumurtalar›n düflmemesi için genifl ve derin yuvalar ya-

parlar. Bunun yan› s›ra çöl kufllar›, yuvalar›n› s›cakl›¤›n çevre-

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

333366

ÇÇaarrddaakk kkuuflfluu ddiiflfliiyyii eettkkiilleemmeekk iiççiinn yyuuvvaass››nn›› bbuulldduu¤¤uu rreennkkllii cciissiimmlleerrllee ssüüsslleerr.. BBuu yyuuvvaa ddaahhaa ssoonnrraa yyaavv--

rruullaarr iiççiinn ddee kkoorruunnaakkll›› bbiirr bbaarr››nnaakk oollaarraakk kkuullllaann››llaaccaakktt››rr..

Page 339: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ye göre en az 10 derece daha düflük oldu¤u çal›l›klar›n

tepesine kurarlar. Çünkü aksi takdirde yer seviyesinde 45

derece olan s›cakl›k, yavrular için adeta bir f›r›n etkisi yarata-

cak ve k›sa sürede ölmelerine sebep olacakt›r. Yuvalar›n infla

edildi¤i yer konusunda yap›lan seçim hem bilgi, hem de zeka

gerektirmektedir. Oysa bir hayvan›n su bask›n› ihtimalinden

veya yüksek ›s›n›n yavrular›na verece¤i zarardan haberdar ol-

mas› ve bu tür tehlikelerden nas›l kurtulaca¤›n› hesaplamas›

mümkün de¤ildir. Ortada bilinci, akl› ve bilgisi olmayan canl›-

lar, ama ayn› zamanda da bilinçli, ak›ll› ve bilgiye dayal› dav-

ran›fllar vard›r. Di¤er bir deyiflle bilincin, akl›n ve ilmin sahibi

olan Allah'›n kusursuz yarat›fl› vard›r. Ve Allah bu yarat›l›flta

flefkati ve merhametiyle savunmas›z olan yavrular›n korunma-

lar›n› sa¤lamaktad›r.

Canl›lar için yavrular›n›n yaflam› çok

önemlidir ve yumurtlamalar›ndan veya do¤um

Harun Yahya

333377

EEbbeevveeyynnlleerr ddoo¤¤aaccaakk yyaavvrruullaarr›› iiççiinn yyuu--

vvaallaarr›› yyuummuuflflaakk ttüüyylleerr ggiibbii cciissiimmlleerrllee

ddoolldduurruurrllaarr.. BBuu,, yyuuvvaann››nn ››ss››ss››nn›› kkoorruu--

mmaakk iiççiinn aall››nnmm››flfl bbiirr tteeddbbiirrddiirr..

Page 340: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

yapmalar›ndan itibaren tek u¤rafl›lar› yavrular›d›r.

Yavrular›n korunmas›na çok büyük bir itina gösterirler.

Sözgelimi çulhakuflu, yavrular›n› korumak için bir tek yuva

yapmakla yetinmez, etrafa çok say›da "sahte yuva" kurar. Bu-

nun sebebi, yavrular›n büyüdü¤ü as›l yuvay›, sahte yuvalar

aras›nda gizlemek ve düflman›n dikkatini farkl› yuvalara çek-

mektir. Bu elbette ki çulhakuflunun kendi zekas›ndan kaynak-

lanmas› mümkün olmayan son derece ince planlanm›fl bir ya-

n›ltma takti¤idir.

Düflmanlardan yuvay› korumak için baflvurulan en yayg›n

yöntemlerden bir di¤eri de yuvay› kuru yapraklar›n ya da di-

kenli bir a¤açl›¤›n içine gizlemektir. Baz› türler de, bir kovu¤un

içinde anne ve yumurtalar› varken, onlar› korumak amac›yla

ya bu kovuklar›n giriflini çamurla kapat›r ya da salg›lar›n› ve

topra¤› kar›flt›rarak oluflturduklar› s›vay› kullan›p, girifle kare

fleklinde bir duvar örerler. Birçok kufl türü, bitki liflerini, ot ve

çal›-ç›rp› gibi malzemeleri örerek, yavrular›n›n rahat büyüme-

leri için çok sa¤lam ve hayli ilginç yuvalar yapar. ‹lk kez yavru-

layacak olan genç bir kufl, bir yuvan›n nas›l yap›ld›¤›n› o güne

kadar hiç görmedi¤i halde, daha ilk seferinde kusursuz bir yu-

va infla edebilir.

Kuflkusuz tüm bunlar söz konusu canl›lar›n kendi bafllar›-

na sahip olabilecekleri yetenekler de¤ildir. Öyle ise kufllara ve

di¤er canl›lara kusursuz denilebilecek yuvalar› infla ettiren güç

nedir? Canl›lar sahip olduklar› bu koruyucu, esirgeyici davra-

n›fllar› nas›l kazan›rlar? Onlara bu davran›fllar› ilham eden, on-

lar› üstün yeteneklerle birlikte var eden merhametlilerin en

merhametlisi, esirgeyicilerin en hay›rl›s› olan Allah't›r.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

333388

Page 341: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Hayvanlar›n yuvalar› incelendi¤inde görülen

mimari üstünlüklerin yan› s›ra, anne ve baban›n yuva yap›m›

için gösterdikleri ola¤anüstü fedakarl›klar da dikkate de¤erdir.

Örne¤in kufllar yavrular› için yuvalar› büyük bir özenle haz›r-

larken, kendilerine daha s›radan yuvalar infla ederler. Yuvalar›n

yap›m aflamalar› düflünüldü¤ünde ise bu hayvanlar›n ne kadar

büyük zahmetlerle bu yuvalar› infla ettikleri, ne kadar çok ener-

ji harcad›klar› ve nas›l bir özveride bulunduklar› daha iyi anla-

fl›lacakt›r. Bir kuflun, infla etti¤i en s›radan yuva için bile yüzler-

ce kez uçufl yaparak çal› ç›rp› toplamas› gerekir. Çünkü gagas›n-

da her seferinde sadece bir veya iki parça tafl›yabilir. Ancak bu

durum kuflu y›ld›rmaz ve büyük bir istikrarla gerekli malzeme-

yi tafl›maya devam eder. Bu esnada asla b›k›p usanmaz, yorul-

du¤u için malzemeyi eksik tutmaz, hiçbir detay için üflenmez.

Bu canl›lara fedakarl›k, sab›r, sebat, çal›flkanl›k, azim gibi özel-

likleri veren Allah't›r. Allah'›n ilham›yla do¤ada güçsüz olan

canl›lar güçlü olanlar taraf›ndan korunur, do¤adaki denge de-

vam eder. Tüm bunlar insanlar için Allah'›n sanat›n›n, gücünün,

ilminin, rahmetinin ve merhametinin delillerindendir.

Yeni do¤an küçük yavrulara olan düflkünlük, hemen

her cins kuflta görülmektedir. Bunlardan biri de albatros kuflla-

r›d›r. Albatroslar, her zaman kendi do¤duklar› yerde çiftleflirler.

Bu nedenle üreme zamanlar›nda koloniler halinde toplan›rlar.

Difliler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha ön-

ceden bulunan yuvalar› tamir ederler; bu sayede difliler ve yav-

rular için mükemmel bir konfor sa¤lam›fl olurlar. Yumurtalara

olan düflkünlük ise albatros kufllar›nda hayli dikkat çekicidir.

Harun Yahya

333399

Page 342: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Çünkü albatroslar, özenle haz›rlanan yuva içerisin-

de yumurtalar›n üzerinde hiç k›m›ldamadan yaklafl›k 50

gün boyunca dururlar. Ancak yavrulara karfl› gösterilen özen

sadece yumurtalar›n korunmas› ve bak›m› ile s›n›rl› kalmaz.

Nitekim albatroslar ço¤u zaman yaln›zca yavrular›na yiyecek

bulabilmek için gerekirse bir seferde 1,5 kilometreden fazla yol

katedebilirler.

fiimdiye kadar anlat›lan örneklerde de görüldü¤ü gibi her

hayvan türü yavrusunu korumak için farkl› yöntemler kullan-

maktad›r. Ve bu tekniklerin her biri bilinci, akl› ve düflünme ye-

tene¤i olmayan bir hayvandan beklenemeyecek kadar karma-

fl›kt›r; her biri bir düzen ve plan gerektirir. Bizim karfl›m›zda ise

bilinci ve akl› olmayan, flefkat, merhamet veya fedakarl›k gibi

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

334400

AAllbbaattrroossllaarr yyaavvrruullaarr››nnaa yyiiyyeecceekk

bbuullmmaakk iiççiinn çç››kktt››kkllaarr›› yyoollccuulluukk--

llaarrddaa ookkyyaannuussllaarr ggeeççeerrlleerr..

Page 343: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

334411

erdemleri planl› olarak gösterecek ak›l ve iradeden

yoksun canl›lar vard›r. Ama ayn› zamanda bu canl›larda

ak›l, bilinç ve düflünce ürünü eserler, son derece flefkatli ve fe-

dakarca davran›fllar aç›kça görülür. Öyle ise bu davran›fllar›n

ve eserlerin kayna¤› nedir? Söz konusu canl›lar›n bu davran›fl-

lar› kendi iradeleri ile yapma yetene¤inden yoksun olduklar›

aç›kt›r. Bu yetenekleri onlara ilham eden, yerin, gö¤ün ve ikisi

aras›ndakilerin Rabbi olan Allah't›r.

Kar›ncalar, termitler veya ar›lar gibi topluluk halinde

yaflayan canl›larda da en büyük ilgi oda¤› yumurtalar ve larva-

lard›r. Kar›ncalar, yumurta ve larvalar›n› yeralt›ndaki yuvala-

r›nda haz›rlad›klar› odalara yerlefltirirler. ‹flçi kar›ncalar, nem

ve ›s› de¤iflikli¤ine göre larvalar›n ve yumurtalar›n odalar›n›

s›k s›k de¤ifltirirler. Bu nedenle iflçi kar›ncalar genellikle a¤›zla-

r›nda tafl›d›klar› larvalarla odalar aras›nda mekik dokurlar.

E¤er yuvalar› baflka canl›lar›n sald›r›s›na u¤rarsa iflçi kar›ncalar

ilk ifl olarak bu odalar› boflalt›rlar ve larvalar› yuvan›n d›fl›nda

bir yerde gizlerler. Bilinci olmayan bir canl›dan beklenen, yav-

rusunu do¤urduktan sonra b›rak›p gitmesidir. Ancak tam tersi-

ne hayvanlar yavrular›n›n bütün sorumlulu¤unu üstlerine al›r-

lar. Öyle ki, onlar› ileride karfl›laflacaklar› tehlikelerden koruya-

cak önlemleri dahi eksik b›rakmazlar.

Do¤adaki canl›lar›n her biri yavrular› yeterli olgunlu¤a

eriflene kadar onlar›n her türlü sorumlulu¤unu üstlenir, ihti-

yaçlar›n› hiç eksiksiz olarak karfl›larlar. Canl›lardaki bu gibi

davran›fllar›n kayna¤›n›n ise onlar›n kendi akl›ndan kaynakla-

namayaca¤›, bir kuflun, kaplan›n ya da herhangi bir hayvan›n

baflka bir canl›n›n ihtiyaçlar›n› düflünerek, ince detaylar› göz

önünde bulundurarak hareket edemeyece¤i ortadad›r. Bu can-

Page 344: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

l›lar Allah'›n ilham›yla hareket etmektedirler. Allah canl›lar›n

her birine davran›fllar›n› ilham eder ve onlar da buna eksiksiz

uyarlar. Her biri kendilerini yaratan Allah'a boyun e¤mifllerdir.

Onlarda tecelli eden sahiplenme, koruma, flefkat gibi er-

demleri yans›tan davran›fllar›n kayna¤› sonsuz rahmet sahibi

Yüce Allah't›r.

334422

BBiirr aarr›› yyuuvvaass››nnddaa yyaavvrruullaarr iiççiinn hhaazz››rr--

llaannmm››flfl öözzeell bbööllüümmlleerr vvaarrdd››rr.. BBuu bbööllüümm--

lleerr ddüüzzeennllii oollaarraakk tteemmiizzlleenniirr vvee yyaavvrruullaarr

bbeellllii aarraall››kkllaarrllaa bbeesslleenniirrlleerr..

KKaarr››nnccaallaarr iiççiinn llaarrvvaallaarr››nn bbüüyyüükk

öönneemmii vvaarrdd››rr.. ÖÖyyllee kkii bbiirr ggrruupp

kkaarr››nnccaann››nn tteekk ggöörreevvii llaarrvvaallaarr››nn

bbaakk››mm››dd››rr..

Page 345: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Afrika k›tas›na ulaflan günefl ›fl›nlar›, kimi za-

man canl›lar için öldürücü olabilir. Bu nedenle birçok canl› bu

öldürücü ›fl›nlardan korunmak için kendisine gölgelik mekan-

lar arar. Güney Afrika devekuflu ise

kendinden çok yumurtalar›n› ve

yavrular›n› düflünerek onlar› günefl

›fl›¤›ndan korur. Bunun için onlar›n

üzerinde durur ve s›k s›k genifl kanat-

lar›n› açarak günefl ›fl›¤›n›n yumurtala-

r›na ve yavrular›na gelmesini önler. An-

cak dikkat edilirse, hayvan bu fle-

kilde güneflin ›fl›nlar›na,

"kendi vücudunu" maruz

b›rakmaktad›r. Bu da

onun fedakarl›¤›n›n

çarp›c› bir delilidir.

Canl›lar, yavru-

lar›n›n korunmalar›

söz konusu oldu¤un-

da oldukça tehlikeli ve

y›rt›c› olabilirler. Asl›nda,

bir sald›r› veya tehlike sez-

diklerinde, daha çok yavrular›n›

al›p o bölgeden h›zla uzaklaflmay›

tercih ederler. Kaçmak için f›rsat bu-

lamad›klar›nda ise, tereddüt etmeden

Harun Yahya

334433

DDeevveekkuuflfluu,, yyaavvrruussuu--

nnuu ss››ccaakkttaann kkoorruu--

mmaakk iiççiinn kkeennddii vvüü--

ccuudduunnuu ssiippeerr eeddeerr..

Page 346: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kendilerini sald›rgan›n önüne atarlar. Örne¤in ya-

rasalar ve kufllar, yavrular›n› yuvalar›ndan alan araflt›r-

mac›lara sald›rmalar› ile ünlüdürler.

Zebralar gibi iri cüsseli, memeli hayvanlar ise, sürülerine

s›rtlan gibi düflmanlar› sald›rd›¤›nda hemen gruplara ayr›larak

taylar› ortalar›na al›rlar ve h›zla kaçmaya bafllarlar. Yakaland›k-

lar› takdirde, sürünün yetiflkinleri, bu y›rt›c› hayvanlara karfl›

taylar›n› cesurca korurlar. Zürafalar ise sald›r›ya u¤rad›klar›n-

da buza¤›lar›n› vücutlar›n›n alt›na iterler ve ön ayaklar› ile düfl-

manlar›na sertçe vururlar.

Geyikler ve antiloplar genellikle ürkek ve heyecanl› hay-

vanlard›r ve yavrular› olmad›¤› zamanlarda h›zla kaçmay› ter-

cih ederler. Ancak, yavrular›n› tehdit eden tilki ve kurtlara kar-

fl› sivri ve keskin toynaklar›n› kullanmakta tereddüt etmezler.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

ZZeebbrraallaarr yyaavvrruullaarr››nn›› ccaannllaarr›› ppaahhaass››nnaa kkoorruurrllaarr..

BBuu ccaannll››llaarraa kkeennddii ccaannllaarr››nn›› tteehhlliikkeeyyee aattaaccaakk

kkaaddaarr ggüüççllüü bbiirr kkoorruummaa iiççggüüddüüssüü vveerreenn hheerrflfleeyyii

kkoorruuyyuupp ggöözzeetteenn AAllllaahh''tt››rr..

Page 347: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Baz› kufllar ise "yaral› taklidi" yaparlar ve böy-

lelikle düflmanlar›n›n dikkatini yavrular›n›n üzerinden da¤›ta-

rak kendi üzerlerine çekerler. Bir düflman›n yaklaflt›¤›n› gören

difli kufl sessizce yuvas›ndan uzaklafl›r. Düflman›n›n önüne gel-

di¤inde yerde ç›rp›nmaya ve bir kanad›n› yere vurmaya bafllar.

Bu esnada da ac› dolu 盤l›klar atar. Kufl yerde çaresizce ç›rp›-

n›yor gibi görünür. Ancak her zaman tedbirli davran›r ve düfl-

man›n eriflebilece¤i mesafenin ilerisinde durur. "Yaral›" kuflu

kolay bir av olarak gören y›rt›c› hayvan av›n› yakalamaya

çal›fl›rken, yuvadan bir hayli uzaklaflt›r›lm›fl olur. Hay-

van kuflun yuvas›ndan yeterince uzaklaflt›¤›nda, difli

kufl bir anda taklit yapmay› b›rak›r ve sald›rgan

hayvan tam kufla yetiflmiflken difli kufl aniden

havalan›r ve kaçar. Bu gösteri genellikle

Harun Yahya

334455

Page 348: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

son derece ikna edicidir. Köpekler, kediler, y›lanlar ve hatta

di¤er kufllar bile bu oyuna kanarlar. Topra¤›n üzerinde yuva ya-

pan kufllar›n birço¤u yavrular›n› düflmanlar›ndan bu flekilde ko-

rurlar. Örne¤in anne ördek yavrular›n›n yan›na bir avc› hayvan

yaklaflt›¤›nda, sudan havalanmay› baflaram›yormufl gibi yaral›

taklidi yaparak gölün çevresinde kanat ç›rpar. Ancak daima pe-

flindeki sald›rganla aras›ndaki mesafeyi korur. Sald›rgan› sahilde

gizlenen yavrular›ndan yeteri kadar uzaklaflt›rd›¤›nda da hemen

havalan›r ve yavrular›n›n yan›na döner. Kufllar›n "yaral› kufl" se-

naryosuna bugün bile bilim adamlar› hiçbir aç›klama getireme-

mektedirler. Bir kufl böyle bir senaryo haz›rlayabilir mi?

Bunun için son derece bilinçli bir varl›k olmas› gerekir. Her-

fleyden önce "taklit", zeka ve yetenek gerektirir. Ayr›ca bir hayva-

n›n kendisini tereddütsüzce düflman›n›n önüne atabilmesi ve ken-

dini kovalatmas› için son derece cesaretli ve gözü kara olmas› ge-

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

334466

TTaakklliitt yyaappaarraakk yyaavvrruullaarr››nn››

ddüüflflmmaannllaarr››nnddaann kkoorruuyyaann

öörrddeekklleerr AAllllaahh''››nn iillhhaamm›› iillee

hhaarreekkeett eeddeenn ccaannll››llaarrdd››rr..

Page 349: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

rekir. Daha da ilginç olan› bu kufllar bu davran›fl› baflkalar›n-

dan görerek yapmazlar. Bu savunma takti¤ine ve yetene¤e do-

¤ufltan sahiptirler. Üstelik burada anlat›lanlar hayvanlar dünya-

s›nda yaflanan bilinçli ve fedakarca davran›fllar›n yaln›zca az bir

k›sm›d›r. Yeryüzündeki milyonlarca çeflit canl›, kendine özgü bir

koruma sistemine sahiptir. Ancak bu sistemlerden ziyade, bun-

lardan ç›kan sonuç önemlidir. Örne¤in bir kuflun kendi bilinci ve

iradesi ile yavrusunu korumak için ölümü göze ald›¤›n› iddia et-

mek akla ve mant›¤a uygun mudur?

Elbette de¤ildir. Burada söz konusu olan akla ve bilince sa-

hip olmayan hayvanlard›r. Ve bu hayvanlar›n böylesine bilinçli,

flefkatli, merhametli hareket etmesini sa¤layan, onlar› bu özellik-

leri ile yaratan ve yaflatan Rahman olan Allah't›r. Allah, bu canl›-

lara ilham›yla, Kendi sonsuz flefkat ve merhametinin örneklerini

sergilemektedir.

Harun Yahya

334477

Page 350: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Sokakta yürüyen bir insan ile gezdirdi¤i

köpe¤inin alg›lad›klar› kokular ayn› de¤ildir. Köpek, sahibi-

nin fark›na varmad›¤› kokulardan bulundu¤u ortam ile ilgili

çok detayl› bilgi edinir. Di¤er köpeklerin b›rakt›klar› kokular›

ve çevredeki insanlar›n kendilerine özgü kokular›n› tahlil ede-

rek onlar hakk›nda bilgi toplar. Havadaki en küçük oranlarda-

ki kokular› dahi güçlük çekmeden tespit eder. Köpeklerin ko-

kulara karfl› ola¤anüstü hassas burunlar› vard›r. Baz› köpek

türlerinin koku duyarl›l›¤› insanlar›nkinin bir milyon kat›d›r.

Birkaç rakam bu özel yarat›l›fl› gözünüzde canland›rmaya yar-

d›mc› olacakt›r. Köpeklerin burunlar›ndaki koku hücrelerinin

say›s› bizimkilerden kat kat fazlad›r. Söz konusu özellikleri ne-

deniyle köpekler, insanlar›n ve geliflmifl elektronik cihazlar›n

alt›ndan kalkamayaca¤› iflleri baflar›rlar. Uyuflturucu maddele-

ri, kay›p insanlar›, patlay›c› maddeleri, av hayvanlar›n›, suçlu-

lar›, kazazedeleri, felakete u¤ram›fl kiflileri bulmakta hayvanla-

r›n bu üstün özelliklerinden faydalan›l›r. Örne¤in koku alma

duyusu kuvvetli bir köpek türü olan "bloodhound", koku du-

yusunu kullanarak hiçbir belirtinin görülme-

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

334488

Page 351: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

di¤i bölgelerde iz sürebilir, dört günlük bir izi takip

edebilir ve bir insan›n izini 80 kilometreden daha fazla sü-

rebilir. Göze çarpan bir nokta da, yeryüzündeki say›s›z kokuya

ra¤men köpeklerin flafl›rmamalar›d›r. Öyle ki pek çok koku ara-

s›ndan arad›klar›n› rahatl›kla seçebilirler. Yap›-

lan deneylerde e¤itimli bir köpe¤in, kokarca

kokusu püskürtülmüfl eflyalar aras›nda ken-

disinden istenileni buldu¤u görülmüfltür.

"Schlieren foto¤raflama tekni¤i" ile köpeklerin

soluk al›p verirken de¤iflik bir yöntem kullan-

d›klar› anlafl›lm›flt›r: Bir fley koklayan köpek nefes

Harun Yahya

334499

Page 352: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

verirken burnunu oynatmakta, böylece hava yan

taraftaki yar›klardan arkaya do¤ru gitmektedir. Bu özel

yarat›l›fl sayesinde köpe¤in d›flar›ya verdi¤i hava, kokunun

kayna¤›ndan farkl› bir yöne akmaktad›r. Böylece nefesteki ha-

va ile kokunun kar›flmas› önlenmektedir. Rahman olan Rabbi-

miz canl›lara böyle özel yetenekler vererek, onlar› insanlar›n

hizmetine sunmufltur. Özellikle de köpekler güvenlikle ilgili

birçok konuda insanlara çok önemli bir yard›mc› olmaktad›rlar.

Allah çok sevdi¤i kullar›na bu gibi insan›n akl›na dahi gelme-

yecek yollarla rahmetini ve nimetlerini ulaflt›rmaktad›r. Bu fle-

kilde onlar›n hayatlar›n› kolaylaflt›rmakta, güvenliklerini sa¤la-

maktad›r. Allah üstün kerem sahibi olan, ba¤›fl› çok bol oland›r.

Genelde güçsüz ve çelimsiz olan yavrular, yer de¤iflti-

rirken veya tehlike anlar›nda anne veya babalar› taraf›ndan ta-

fl›n›rlar. Her canl›n›n yavrusunu tafl›ma yöntemi birbirinden

farkl›d›r; kimi s›rt›nda, kimi a¤z›nda, kimi de kanatlar›ndaki

özel keselerde yavrular›n› tafl›r. Yavrular bu tafl›nma esnas›nda

hiç zarar görmezler ve hemen güvenli bir ortama ulaflt›r›l›rlar.

Özellikle tehlike anlar›nda anne babalar›n yavrular›n› tafl›yarak

olay yerinden uzaklaflt›rmalar› önemli bir fedakarl›k örne¤idir.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

335500

Page 353: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Çünkü yavrunun herhangi bir flekilde tafl›nmas› hay-

van›n h›z›n› ve hareket kabiliyetini önemli ölçüde azalt›r.

Ancak canl›lar buna ra¤men, tehlikeli bir durumda yavrular›n›

asla terk etmezler. Canl›lar aras›nda en yayg›n tafl›ma yöntemi

s›rtta tafl›mad›r. Örne¤in maymunlar yavrular›n› her yere tafl›-

yabilirler. Anne maymun, yavrusuyla çok rahat hareket edebi-

lir çünkü yavru maymun annesinin karn›ndaki ve arkas›ndaki

tüyleri elleri ve ayaklar›yla s›k›ca kavrar. Tehlike an›nda anne

maymun s›rt›nda yavrusunu tafl›d›¤› halde bir a¤aca z›playabi-

lir, bir dal boyunca koflarak di¤er bir a¤aca atlayabilir. Kangu-

rular ve di¤er keseli hayvanlar, yard›ma muhtaç yavrular›n›

göbeklerindeki tüyle-kapl› keselerinde tafl›rlar. Yavru bir kan-

guru befl ay annesinin kesesinde yaflar. Bu ke-

seden ç›kt›¤›nda bile hep annesinin yak›-

n›nda durur. E¤er bir tehlike sezerse an-

nesine do¤ru koflar ve baflafla¤› olarak

kesenin içine atlar. Anne kanguru güç-

Harun Yahya

335511

Page 354: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

lü arka bacaklar› ile yavrusunu da tafl›yarak kaçar.

Sincaplar yavrular›n› sark›k göbeklerinden diflleriyle kal-

d›r›rlar. Bir anne sincap, yuvas› bozulursa yavrular›n› olduk-

ça uzun bir mesafe de olsa tafl›r. Her defas›nda bir yavrusunu

tafl›r ve hepsinin güvenle tahliye oldu¤una ikna olana kadar es-

ki yuvas›na geri dönüp bakar. Böceklerden aslanlara, kurba¤a-

lardan kufllara kadar tüm canl›lar yavrular›n› bir flekilde tafl›ya-

rak koruma alt›na al›rlar. Bunlar›n her biri son derece zahmetli

ve anne baban›n hayat›n› tehlikeye atan davran›fllard›r. Bir hay-

van›n bu kadar güçlü bir koruma duygusuna sahip olmas› na-

s›l aç›klanabilir? Buraya kadar detaylar›yla inceledi¤imiz gibi,

canl›lar›n her biri yavrular› yeterli olgunlu¤a eriflene kadar on-

lar›n her türlü sorumlulu¤unu üstlenirler. Onlar›n her türlü ih-

tiyac›n› hiç eksiksiz olarak karfl›larlar. Ve do¤adaki tüm canl›-

larda bu koruman›n ve fedakarca davran›fllar›n örneklerini gör-

mek mümkündür. Aç›k olan gerçek bir kez daha karfl›m›za ç›k-

maktad›r: Bu canl›lar›n her biri Allah'›n korumas› alt›ndad›rlar.

Allah her birine davran›fllar›n› ilham eder ve onlar da buna ek-

siksiz uyarlar. Allah Kuran'da göklerde ve yerde ne varsa hep-

sinin Kendi korumas› alt›nda oldu¤unu pek çok ayette bildirir.

Bu ayetlerden birinde Rabbimiz flöyle buyurur:

... O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplay›p-kuflatm›fl-

t›r. Onlar›n korunmas› O'na güç gelmez. O, pek Yücedir,

pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)

Canl›lar dünyas›nda gördü¤ümüz di¤er bir mucizevi

özellik ise yavrular›n sahip oldu¤u sevimliliktir. Yavru hayvan-

lar›n tümü son derece sevimli bir görünüme sahiptirler. Nor-

male göre daha iri olan gözler, yuvarlak yüz hatlar›, yüzlerinde

hakim olan flaflk›nl›k ve teslimiyetle kar›fl›k "bebek" ifadesi, ca-

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

335522

Page 355: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

na yak›n tav›rlar, yavru hayvanlar›n sevilmesini teflvik

eden, koruma içgüdüsünü harekete geçiren özelliklerden-

dir. Büyüdüklerinde çok sald›rgan, vahfli birer hayvan olan

kaplan, aslan veya bir ay›n›n yavrusu insanda çok büyük bir

merhamet ve flefkat uyand›r›r. Bu canl›lar evrendeki herfley gi-

bi Allah'a teslim olmufllard›r. Allah bu gerçe¤i "… Oysa gökler-

de ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O'na teslim

olmufltur ve O'na döndürülmektedirler." (Al-i ‹mran Suresi,

83) ayetiyle bizlere haber vermektedir. Rabbimiz bu halleriyle

insanlarda onlara karfl› flefkat ve merhamet uyand›rarak, onla-

r›n korunmalar›n› da sa¤lam›flt›r. Öte yandan da onlar› insanlar

için bir nimet k›lm›flt›r. Çünkü yavru hayvanlar insanlarda çok

yo¤un flefkat ve merhamet uyand›rarak onla-

r›n ruhlar›na çok büyük bir zevk verirler.

Dolay›s›yla bu sevimlilik hem insanlar

hem de hayvanlar için çok büyük bir

rahmettir.

Harun Yahya

335533

Page 356: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Kedi yavrular› do¤duklar›nda kör ve son

derece savunmas›zlard›r. Yaklafl›k 100 gr a¤›rl›¤›ndaki bu mi-

nik yavrulara bakabilmek için anne kedi çok az uyur. Sürekli,

yavrular›n›n s›cak kalmalar› ve ac›kt›klar›nda her an süt emebil-

meleri için onlar›n karn›na yak›n bölgelerde durmalar›n› sa¤la-

maya çal›fl›r. ‹lk hafta gözleri kapal› olmas›na ra¤men yavrular

süt içecekleri yeri bulmakta hiç zorluk çekmezler. Dokuz gün

sonra yavrular›n gözleri aç›l›r. Annenin sütü yavrular›n büyü-

mesi için tam gereken özelliklerdedir. Her türlü besin aç›s›ndan

zengindir, ayr›ca yavruyu hastal›klardan koruyan özel baz›

kimyasallar da bu sütte bulunur. Yavru kediler yaklafl›k sekiz

hafta sonra kendilerine bakacak duruma gelirler. Ancak bu süre

geçene kadar anneleri büyük bir ihtimamla yavrular›yla ilgile-

nir. Onlar› daha güvenli gördü¤ü yerlere özenle tafl›r.

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

335544

Page 357: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

335555

Aslan do¤adaki en güçlü canl›lardan biridir.

Düflmanlar›na karfl› son derece y›rt›c› olabilen aslanlar yavru-

lar›na gelince çok hassas davranmaktad›rlar. Aslan yavrular›

do¤duklar›nda çok küçüktür. Üç ayl›kken et yemeye bafllama-

lar›na ra¤men anne ve gruptaki di¤er aslanlar alt› ayl›k olana

kadar yavrular› emzirmeye devam ederler. Aslan ve leoparlar

gibi kedigiller yavrular›n› boyunlar›n›n arkas›ndan ›s›rarak ta-

fl›rlar ve yavrular da tafl›n›rlarken tamamen hareketsiz kal›rlar.

Yavrular›n hareketsizli¤i annelerinin onlar› güvenli bir flekilde

tafl›malar›na yard›mc› olur. Bu canl›lara, yavrular›na karfl› flef-

katli ve merhametli olmay›, sürülerindeki di¤er canl›lar› da ko-

ruyup kollamay›, tümüne ihtimam göstermeyi ö¤reten, herfle-

yin yarat›c›s› olan Yüce Allah't›r. Allah canl›larda yaratt›¤› bu

gibi özelliklerle bize hem sonsuz gücünü tan›t›r hem de flefka-

Page 358: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

tinin ve merhametinin s›n›rs›z oldu¤unu ve hay-

vanlarda da en güzel flekilde tecelli etti¤ini gösterir.

Fillerin en önemli özelliklerinden biri, birbirlerine

olan ba¤l›l›klar›d›r. Fedakarl›k ve yard›mlaflma yaln›zca aile bi-

reyleri aras›nda de¤il, bütün sürü içinde görülür. Örne¤in avc›-

lar sürüye atefl ettiklerinde filler kaç›p uzaklaflmak yerine teh-

like alt›ndaki fillere do¤ru koflarlar. Birbirlerine s›k› s›k›ya ba¤-

l› olan bu toplulu¤un temelini ise yavru fil grubu oluflturur. Sü-

rüde yeni do¤mufl bir fil bütün di¤er filler taraf›ndan büyük bir

sevgi ve flefkatle karfl›lan›r. E¤er yavrunun annesi ölürse, sütü

olan bir baflka difli fil yavruyu emzirmeye devam edecektir. An-

ne ilk 6 ay boyunca her yerde yavrusunu takip eder. ‹kisi de sü-

rekli olarak birbirleriyle ba¤lant›l› olduklar›n› ifade eden sesler

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

335566

Page 359: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

335577

ç›kar›rlar. Bir yavru fil az da olsa s›k›nt› ya da herhan-

gi bir tehlikeli durum içerisinde oldu¤unu belirten bir ses

ç›kar›rsa, grubun bütün üyeleri durumu incelemek için birara-

ya gelirler. Bu, düflmanlara karfl› oldukça cayd›r›c› bir davran›fl-

t›r. Fillerin ve di¤er canl›lar›n do¤um öncesinde aralar›nda na-

s›l anlaflt›klar›, bütün fillerin yavrular için nas›l olup da birlik-

te hareket ettikleri, onlar›n ihtiyaçlar›n› nas›l tespit edebildikle-

ri elbette ki sorulmas› gereken sorulard›r. Bu hayvanlar›n hiçbi-

rinde bunlar› kendi ak›l ve iradeleriyle baflaracak bir yetenek

yoktur. Ayr›ca dünyan›n her yerindeki filler, bu flekilde birbir-

lerine yard›mc› olurlar. Canl›lar aras›ndaki flafl›rt›c› özveri ör-

nekleri de, Allah'›n yaratmas›ndaki mucizelerden biridir. Allah

bu mucizevi davran›fllarla insanlara düflünmeleri gereken pek

çok konuyu hat›rlat›r. Ayr›ca Yüce Allah canl›lar›n bu hallerini

insanlar için bir nimet k›lm›flt›r. Allah bir Kuran ayetinde, "Si-

zin için hayvanlarda da elbette ibretler vard›r..." (Nahl Suresi,

66) buyurarak bu gerçe¤e bildirmifltir.

Ay› yavrular› k›fl›n ortas›nda, anneleri k›fl uykusun-

dayken, kör ve tüysüz olarak do¤arlar. Sincap büyüklü¤ündeki

yavru ay› yaln›zca süt emece¤i yere t›rmanacak kadar güçlüdür.

Difli kahverengi ay›n›n sütü, ya¤ ve kalori bak›m›ndan çok zen-

gindir, bu yüzden yavru, k›fl boyunca h›zla büyür. Anne ay› ilk-

baharda uyand›¤›nda yavru onu yuvan›n d›fl›nda izleyecek ka-

dar güçlenmifltir. Son derece hareketli olan ay› yavrular› yuva

d›fl›nda çok korumas›zd›rlar. Bir y›l boyunca onlar› bütün tehli-

kelerden koruyan annelerinin yan›nda kalarak kendilerine bak-

may› ö¤renirler. Bu süre içinde sürekli beslendikleri için h›zla

büyürler. Ay› da di¤er bütün ebeveyn hayvanlar gibi yavrusu-

nun tehlikede oldu¤unu düflünürse düflmanlar›na karfl› çok y›r-

Page 360: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim

Olan Al lah' › n Ad›y la

335588

t›c› olabilir. Anne ay› üç y›l boyunca yavrular›yla hiç

b›kmadan ilgilenir, onlar›n hayatlar›n› koruma alt›na al›r.

Do¤adaki en vahfli canl›lardan biri olan kurtlarda, ye-

tiflkinlerin ortak görevi yavrular› savunmakt›r. Bir kurt sürüsü

bir erkek, bir difli, yeni do¤an yavrular ve kimi zaman da bir

veya iki genç kurttan oluflur. Sürüdeki difliler kendi aralar›nda

yard›mlafl›rlar. Bazen sürüdeki diflilerden biri, bebek kurtlara

bak›c›l›k yapmak için gece boyunca yuvada kal›r. Bu sayede

yavrular›n annesi avlanmaya gidebilir. Bu canl›lar›n davran›fl-

lar›nda görülen akl›, flefkati ve merhameti, onlara Rahman ve

Rahim olan Allah ilham etmifltir. Allah, hayvan türlerinin nes-

linin devam etmesi için bu canl›lar› fedakar ve çal›flkan olarak

yaratm›fl, onlara korunma, avlanma, beslenme, üreme yöntem-

lerini ayr› ayr› ilham etmifltir. Onlara yuvalar›n› infla ettiren,

kusursuz planlar yapt›ran, onlar› koruyan ve bar›nd›ran son-

suz merhamet ve flefkat sahibi olan Allah't›r.

Allah, Kuran'da " Rabbin bal ar›s›na vahyetti: Da¤larda,

a¤açlarda ve onlar›n kurduklar› çardaklarda kendine evler

edin." (Nahl Suresi, 68) ayeti ile balar›s›na yuvas›n›n yerini il-

ham etti¤ini bildirmifltir. Balar›s›nda oldu¤u gibi canl›lar›n ta-

Page 361: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

mam›na yuvalar›n›n yerlerini, inflaat tekniklerini, kul-

lanacaklar› malzemeleri Allah ilham etmektedir. Birçok hay-

van türü üreyebilmek, yumurtalar›n› veya yavrular›n› koruya-

bilmek için büyük fedakarl›klarda bulunur ve zorluklara katla-

n›r. Hatta kimi zaman bu u¤urda "ölümü göze alan" canl›lar

vard›r. Birçok canl› yumurtalar›n› ve yavrular›n› koruyabilmek

için büyük zahmetlere katlan›r; onlar› gizler, k›r›lmamalar› için

özenle bir yere yerlefltirir, onlar› ›s›t›r veya afl›r› s›cakl›ktan ko-

rur, tehlike an›nda bütün yumurtalar›n› baflka bir yere götürür,

haftalarca bafl›nda nöbet bekler, hatta a¤z›nda tafl›r. Birçok kufl,

bal›k ve sürüngende bu fedakar ve flefkatli davran›fllar› görmek

mümkündür. Yumurtlamak için kilometrelerce uza¤a göç

edenler, çok detayl› ve u¤rafl›l› yuvalar infla edenler, çiftleflme

veya yumurtlama sonras› ölenler, yumurtalar›n› haftalarca

a¤›zlar›nda tafl›y›p bu esnada beslenemeyenler, yumurtalar›n›n

bafl›nda haftalarca nöbet bekleyenler... Asl›nda bu fedakarl›kla-

r›n her biri önemli bir amaca hizmet etmektedir: Canl› türleri-

nin soylar›n›n devam›. Zay›f ve güçsüz yavrular ancak yetiflkin

ve güçlü olanlar taraf›ndan bak›l›p korunurlarsa hayatta kala-

bilirler. Do¤du¤u anda terk edilen bir ceylan›n veya herhangi

bir yere b›rak›lan kufl yumurtalar›n›n kuflkusuz kendi bafllar›na

yaflama imkan› hemen hemen yok gibidir. Ancak canl›lar, hiç-

bir üflengeçlik, b›kk›nl›k ya da çekimserlik göstermeden bu

güçsüz yavrular›n bütün sorumlulu¤unu üzerlerine al›rlar. Her

biri Allah'›n kendilerine ilham etti¤i görevlerini eksiksizce yeri-

ne getirir.

Page 362: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 363: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

itkilerin varl›¤› yeryüzündeki canl›l›¤›n de-

vam› için vazgeçilmezdir. Çünkü insan ya-

flam› için en önemli unsurlar olan oksijen,

su, besin gibi temel ihtiyaç maddelerinin

yeryüzündeki dengesini yeflil bitkiler sa¤lar. Bundan baflka

yine yeryüzündeki ›s› kontrolünün sa¤lanmas›, atmosferde-

ki gazlar›n dengesinin korunmas› gibi, sadece insanlar için

de¤il bütün canl›lar için son derece büyük önem tafl›yan bafl-

ka dengeler de vard›r, ki bütün bu dengeleri sa¤layanlar da

yine yeflil bitkilerdir. Rabbimiz tüm dünyay› milyonlarca

türde, renkte, görünüflte bitkilerle donatm›flt›r. Bitkiler tüm

bu faydalar›n›n yan›s›ra insan ruhuna, varl›¤›yla huzur, ne-

fle ve zevk veren varl›klard›r. Kitab›n bu bölümünde Rabbi-

miz'in bitkileri var ederek insanlara ne kadar büyük bir lü-

tufta bulundu¤unu çeflitli örneklerle inceleyece¤iz.

Ayn› topraktan farkl› ürünlerin ç›kmas›

Allah'›n çok büyük bir nimetidir. Ör-

ne¤in karpuzlar›, kavunlar›, kivile-

ri, muzlar›, kirazlar›, doma-

Page 364: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

tesleri, üzümleri, fleftalileri, fasulyeleri inceleyelim. Koyu sa-

r› renkli kabu¤unu açt›¤›n›zda içinden benzersiz kokusuyla,

aç›k renkte muz ç›kar. Elman›n k›rm›z›, yeflil veya sar› renk-

lerde olabilen kabu¤u pürüzsüz bir cilaya sahiptir. ‹çindeki

kendine has elma kokusuna sahip flekerli suyun tat ve koku

kalitesi insanlar taraf›ndan kusursuz olarak taklit edileme-

mektedir. Bunlardan dolay› akla ayn› kuru topraktan ç›kma-

s›na ra¤men tüm çiçeklerin, a¤açlar›n, sebze ve meyvelerin

nas›l olup da bu kadar farkl› renklere sahip olduklar› sorusu

gelebilir. ‹flte bu, Allah'›n sonsuz ilminin ve örneksiz yarat›-

fl›n›n delillerindendir.

Bir insan›n yeni bir renk yaratmas› müm-

kün de¤ildir. ‹nsanlar›n ürettikleri

tüm renkler do¤ada olanlardan

yola ç›k›larak elde edilen kop-

yalardan ibarettir. Ama Allah

yoktan var edendir ve yeryü-

zündeki canl›lar› tamamlayan

renklerin tümünün yarat›l›fl›

O'na aittir. Üstün güç sahibi

Allah'›n s›fatlar›ndan bir

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

336622

Page 365: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

tanesi de Musavvir (tasvir eden, herfleye

flekil ve suret veren)dir.

Yeryüzündeki tüm bitkilerin renkleri

ve d›fl görünümleri, insan ruhuna en hofl ge-

lecek flekilde yarat›lm›flt›r. Meyvelerde ve

sebzelerde benzersiz bir renk çeflitlili¤i

vard›r. Bunun yan› s›ra çiçekleri ve a¤açlar›

düflündü¤ümüzde de ayn› estetik görüntü ve

renk çeflitlili¤i ile karfl›lafl›r›z. Çiçeklerde de çok

benzersiz bir renk ve desen yarat›l›fl› vard›r. Yer-

yüzündeki yüzbinlerce çeflit çiçe¤in her biri ken-

dine özgü özelliklerle donat›lm›flt›r. Günümüzde

insanlar›n ürettikleri kokular, desenler ve renkler do-

¤adaki benzerlerinin taklit edilmesiyle üretilmektedir-

ler. Örne¤in menekflelerin kadife yumuflakl›¤›ndaki

yapraklar›n›n mor renkleri ve yaprak dokular›ndaki

pürüzsüzlük benzersizdir. Kadife kumafllar menekflelerin

dokusu taklit edilerek üretilmektedir ama yine de ay-

n› kalite sa¤lanamamaktad›r. Bu flekilde yeryüzün-

deki hangi bitkiyi incelersek inceleyelim,

karfl›laflt›¤›m›z sonuç Allah'›n insan-

lar için herfleyin en iyisini en gü-

zelini yaratt›¤› gerçe¤idir. Ya-

ratmada orta¤› olmayan

Allah, tad›, kokusu, rengi,

336633

Harun Yahya

Page 366: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

336644

Page 367: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

deseni farkl› olacak

flekilde bitkileri insan için yaratm›fl-

t›r. Bu çeflitlilik Allah'›n insanlara olan

bir lütfudur. ‹nsan, olmayan bir meyveyi

ne görüntüsüyle, ne tad› ve kokusuyla zihninde

tam olarak flekillendiremez. Oysa Allah, insanlar

için hayal bile edemeyecekleri kadar güzel görü-

nüme, tada ve kokuya sahip meyveleri yaratm›fl, on-

lar› olabilecek en kaliteli ve güzel ambalajlarda insan-

lara sunmufltur. Büyük manavlar veya pazarlardaki

sebze meyve reyonlar› insanlar›n son derece hofllar›na giden

yerlerdir. Çünkü buralarda mevsime uygun olarak meyve

sebzeler tüm çeflitlilikleriyle birarada sergilenirler. Her bir

sebzenin ve meyvenin tad› insanlar›n be¤enecekleri flekilde

farkl› farkl› zevklere de hitap eder tarzda yarat›lm›flt›r. Bu

nimetlerin hiçbiri tesadüfen var olmam›fllard›r. Bunlar› in-

sanlar› yaratan ve onlar›n nelerden hofllan›p nelerden hofl-

lanmad›klar›n› çok iyi bilen, zevklerini tan›yan, herfleyin Ya-

rat›c›s› olan Allah yaratm›flt›r. Bu gerçekler üzerine düflünen

ve biraz vicdan›n› kullanan her insan dallar› kiraz yüklü bir

a¤aç gördü¤ünde, muzun, çile¤in kokusunu duy-

du¤unda, kuru bir dal›n üzerinde yüzlerce

üzüm tanesini gördü¤ünde

bunlar›n Yarat›c›s› olan Allah'›

336655

Page 368: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

hat›rlar. Rabbimiz'in bu nimetlerin her birini sevgiyle yarat-

t›¤› çok aç›kt›r. Allah lütfetmifl ve insanlara herfleyin en iyi-

sini, en güzelini, en kalitelisini sunmufltur. ‹stisnas›z her çi-

çek, her meyve özenle yarat›lm›flt›r.

‹nsan bu nimetlerin tek bir tanesinin bile eflini yarata-

maz. Ancak benzerlerini taklit edebilir ki bunlar hiçbir za-

man do¤adakilerin insanlar›n ruhunda oluflturdu¤u derin

hayranl›¤› ve heyecan› uyand›ramazlar. Örne¤in yapma çi-

çek ne kadar kaliteli üretilmifl olursa

olsun bahçedeki bir çiçek gibi in-

san› etkilemez, psikolojik ola-

rak ayn› olumlu hisleri

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

336666

Page 369: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

oluflturmaz. Dahas› Rabbimiz tüm bu nimetleri insanlara

sonsuz cömertli¤i ile sunmufl, yeryüzünün hemen her yeri-

ni hatta gözden en uzakta olan da¤lar› tafllar›, ormanlar›n

derinliklerindeki en kuytu köfleleri bile bunlarla donatm›fl-

t›r. Hayranl›k uyand›ran bu nimetler zengin çeflitlilikleri ile

insanlarda bolluk sevinci uyand›rmaktad›rlar. Kuflkusuz in-

san›n ruhunu saran bu güzellikleri ve

zevkleri sonsuz rahmet sahibi Rab-

bimiz'e borçluyuz. O dilemese

bizler bu nimetlerden tek bir ta-

nesine bile güç yetire-

336677

Page 370: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

mezdik. Allah Kuran'da bu gerçe¤i flöyle bir örnekle bildirir:

(Onlar m›) Yoksa, gökleri ve yeri yaratan ve size gökten

su indiren mi? Ki onunla (o suyla) gönül al›c› bahçeler

bitirdik, sizin içinse bir a¤ac›n› bitirmek (bile) mümkün

de¤ildir. Allah ile beraber baflka bir ‹lah m›?... (Neml

Suresi, 60)

Rabbimiz ayette insan›n tek bir a¤aca bile güç yetireme-

yece¤ini bildirmektedir. Gerçekten de insan heybetli bir ç›-

nar a¤ac›n›, bir palmiyeyi veya mis gibi kokan çam a¤ac›n›,

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

336688

Page 371: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

dallar› sarkan bir sö¤üt a¤ac›na güç yetiremez. Ne ömrü ne

de gücü buna yeter. Ama yeryüzünde nereye gitsek birbirin-

den heybetli ve güzel a¤açlarla karfl›lafl›r›z. Bu a¤açlar›n her

biri ayr› güzelliktedir. Kimileri meyve yüklenmifllerdir, ki-

mileri de ola¤anüstü bir esteti¤e sahiptir. Bunlar›n her birini

yoktan var eden ve ayette bildirilen ifadeyle insan›n gönlü-

nü alacak flekilde yaratan tüm güzelliklerin ve nimetlerin

gerçek sahibi olan Allah't›r.

Harun Yahya

336699

Page 372: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Elma a¤ac›, bilin-

di¤i gibi topra¤a at›lan bir

tohumdan ortaya ç›kar. To-

hum, küçük bir cisimdir;

ama o tohumun içinden belli

bir süre sonra 4-5 metre

uzunlu¤unda ve yüzlerce

kilo a¤›rl›¤›nda dev bir a¤aç

oluflur. Tohumun, kendisine

oranla dev boyuttaki bu a¤ac› yaparken

kullanabilece¤i tek malzeme ise ilk aflamada kendi

içindeki yedek besin, sonras›nda ise sadece toprak ve

günefl ›fl›¤›d›r. Elma örne¤inde de görüldü¤ü gibi to-

humlar, içinde tafl›ma sistemi bulunan, topraktaki

maddeleri özümsemek için gereken köklere sahip ve

son derece iyi tasarlanm›fl canl› bir varl›k üretmek-

tedir. ‹nsan, ak›l sahibi bir varl›k olarak, iyi bir

a¤aç resmi çizmesi gerekti¤inde dahi zorlan›r; bir

a¤ac›n köklerindeki ve dallar›ndaki ayr›nt›lar› çiz-

mek ise çok daha zor bir ifltir. Ama tohum, bu son de-

rece kompleks canl›y› bütün sistemleriyle birlikte,

canl› olarak üretmektedir. Konuyu anlatabilmek için

tohum "üretmektedir" diyoruz; ancak flunu hat›rlata-

l›m: Tohum, müstakil bir akla, fluura ve iradeye sahip

bir varl›k de¤ildir. Bu durumda a¤açlar› ve bitkile-

ri tüm çarp›c› sistemleriyle birlikte ortaya ç›kara-

n›n yani üretenin tohumun kendisi oldu¤unu

337700

Page 373: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

337711

Page 374: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

iddia etmek mümkün de¤ildir. E¤er böyle bir iddiada bulu-

nan olursa, bu durumda tohumun son derece -hatta insan-

dan bile- ak›ll› ve bilgili bir varl›k oldu¤u sonucuna varma-

s› gerekir. Elbette bu, gerçek d›fl› bir iddia olur. Tohumun

içinde son derece üstün bir ak›l ve kapsaml› bir bilgi gizlidir.

Ancak bu ak›l ve bilgi, elbette tohumun kendisine ait de¤il-

dir. Tohumu meydana getiren maddelerin moleküllerinin,

bu moleküllerin atomlar›n›n ak›l ve bilgi sahibi oldu¤u iddia

edilemeyece¤ine göre bu bilgi tohumun içine bir flekilde yer-

lefltirilmifltir. Peki bu bilgiyi yerlefltiren kimdir? Tohum, ken-

di bafl›na hiçbir fley yapmas› mümkün olmayan kuru, cans›z

bir cisimdir. Tohumlara bu bilgi çok üstün bir güç sahibi ta-

raf›ndan yerlefltirilmifltir. Benzeri olmayan bu gücün sahibi

Allah't›r. Tohumlar Allah taraf›ndan a¤aç yapabilecek bilgi

ve sisteme sahip olarak yarat›lm›flt›r. Topra¤a at›lan her to-

hum, Allah'›n ilmi ile kuflat›lm›flt›r; O'nun ilmi ile büyüyüp

geliflir insanlara nimet olarak bitki haline gelir.

Tohumlar hakk›nda bilgisi olmayan birçok insan

muhtemelen bunlar›n meyve çekirdekleri veya çal› ç›rp›

benzeri maddeler, hatta bir nevi çöp olduklar›n› düflünmüfl

olabilir. O halde siz, bilmeyenlerin "çöp" olarak nitelendire-

bilecekleri bu cisimleri al›p bahçeniz veya evinizdeki bir

saks›n›n içindeki topra¤a gömün ve bir müddet bekleyin. Bu

tohumlar uygun flartlar sa¤land›¤›nda hayret verici flekilde

yeflerir ve çeflit çeflit bitkileri meydana getirirler. Peki acaba

küçük ve kuru olan bu cisimleri bir tahta parças›ndan ay›ran

özellik nedir? Tohumlar›n, kendilerini di¤er cisimlerden ay›-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

337722

Page 375: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

337733

Page 376: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ran çok önemli bir özellikleri vard›r. Tohumlar

ait olduklar› bitkinin her dal›na, her yapra¤›-

na, bu yapraklar›n say›s›na, flekillerinin nas›l

olaca¤›na, kabu¤unun ne renkte ve kal›nl›kta

olaca¤›na, besin ve su tafl›yan borular›n›n

geniflli¤ine, say›s›na, bitkinin uzunlu¤u-

na, meyve verip vermeyece¤ine, vere-

cekse bu meyvelerin tatlar›na, kokular›-

na, flekillerine, renklerine dair

-k›sacas› bir bitkiyle ilgili

olabilecek- bütün bilgilere

sahip cisimlerdir. Peki

tohum hakk›nda hiç-

bir bilgiye sahip ol-

masayd›k ve bu

cismi ilk defa gö-

rüyor olsayd›k, ne

ifle yarad›¤›n› da hiç bil-

meseydik tohumlar›n

içinden hiçbiri di¤erine ben-

zemeyecek flekilde say›s›z

bitkinin ç›kabilece¤ini, bu bit-

kilerin bir k›sm›n›n da metreler-

ce yüksekli¤e ulaflabileceklerini tahmin ede-

bilir miydik? Elbette böyle bir fleyi tahmin

edemezdik. Kuru tahta parças› görünümün-

deki bir cisimden mis gibi kokan, çarp›c›

renklere ve flekillere sahip say›s›z çiçe¤in;

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

337744

Page 377: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

flebboylar›n, nar çiçeklerinin ç›kaca¤›n› düflünemezdik. Tür-

lü türlü meyvelerin; fleftalinin, hindistan cevizinin, armut-

un, ayvan›n, dutun, kay›s›n›n yine bu tohumlar›n olufltur-

du¤u a¤açlarda yetiflece¤ini, farkl› renklerde olabilen bu kü-

çük cisimlerin bö¤ürtlenleri, portakallar›, mandalinalar›,

karpuzlar›, erikleri, biberleri, domatesleri oluflturaca¤›n› ha-

yal bile edemezdik. Milyonlarca y›ld›r tohumlar›n içinde bit-

kilere ait bütün bilgilerin saklan›-

yor olmas› bu konu üzerinde

düflünen insan›n pek çok

olaya bak›fl aç›s›n› de¤iflti-

recek bir bilgidir. Ayn› za-

manda Allah'›n sonsuz il-

minin, kullar› üzerindeki ih-

timam›n›n ve kullar›na olan

sevgisinin çok aç›k bir delili-

dir. Kuru bir tahta parças›-

na bu kadar eflsiz bilgi-

leri saklayan ve kuru

tahtadan, tatlar› ve

kokular› benzersiz

bitkiler ç›karan Rab-

bimiz insanlara karfl›

üstün kerem sahibidir.

Harun Yahya

337755

BBiirrbbiirriinnee bbeennzzeeyyeenn ttoohhuummllaarrddaann AAllllaahh ttüürrllüü ffaayyddaallaarr

ttaaflfl››yyaann bbiirrççookk bbiittkkiiyyii yyaarraattaanndd››rr.. HHeerr bbiittkkiinniinn ttoohhuu--

mmuunnddaa kkeennddiissiiyyllee iillggiillii ttüümm bbiillggiilleerr kkaayy››ttll››dd››rr..

Page 378: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

337766

Yeryüzündeki yaflam›n ana enerji kayna¤› Gü-

nefl'tir. Ancak insanlar ve hayvanlar, günefl enerjisini do¤ru-

dan kullanamazlar, çünkü bünyelerinde bu enerjiyi oldu¤u

gibi kullanabilecekleri sistemler yoktur. Bu yüzden günefl

enerjisi de ancak bitkilerin üretti¤i besinler arac›l›¤›yla, kul-

lan›labilir enerji olarak insanlara ve hayvanlara ulafl›r. Hüc-

relerimiz taraf›ndan kullan›lan enerji hammaddelerinin tü-

mü, gerçekte bitkiler arac›l›¤›yla bize tafl›nan günefl enerjisi-

dir. Örne¤in çay›m›z› yudumlarken asl›nda günefl enerjisi

yudumlar›z, ekmek yerken difllerimizin aras›nda bir miktar

günefl enerjisi vard›r. Kaslar›m›zdaki kuvvetse gerçekte gü-

nefl enerjisinin farkl› formundan baflka bir fley de¤ildir. Bit-

kiler günefl enerjisini bizim için karmafl›k ifllemler yaparak

bünyelerindeki moleküllere depolam›fllard›r. Hayvanlar için

de durum insanlardan farkl› de¤ildir. Onlar da bitkilerle

beslenir ve bu sayede onlar›n enerji paketleri haline getire-

rek depolad›klar› günefl enerjisini kullan›rlar. Bitkilerin ken-

di besinlerini kendilerinin üretebilmelerini ve di¤er canl›lar-

dan ayr›cal›kl› olmalar›n› sa¤layan ise, hücrelerinde insan ve

hayvan hücrelerinden farkl› olarak günefl enerjisini do¤ru-

dan kullanabilen yap›lar›n bulunmas›d›r. Bitki hücreleri bu

yap›lar›n yard›m›yla, Günefl'ten gelen enerjiyi, insanlar ve

hayvanlar taraf›ndan besin yoluyla al›nacak enerjiye çevirir-

ler ve formülü yap›lar›nda sakl› olan çok özel ifllemlerle, be-

sinlere bu enerjiyi depolarlar. Bu özel ifllemlerin tümüne bir-

den fotosentez denir. K›sacas› bitkiler fotosentez yapt›klar›n-

da, Günefl'ten gelen enerjiyi kullanarak besin üretmifl olur-

Page 379: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

337777

lar. Di¤er tüm canl›lar bu kaynaktan beslenir. Otobur hay-

vanlar bitkileri yediklerinde bu Günefl kaynakl› enerjiyi al-

m›fl olurlar. Etobur hayvanlar ise bitkileri yemifl olan otobur

hayvanlar› yemekle, yine Günefl kaynakl› enerjiyi elde eder-

ler. Biz insanlar da hem bitkiler hem hayvanlar arac›l›¤›yla

yine ayn› enerjiyi al›r›z. Bu nedenle, yedi¤imiz her elma, pa-

tates, çikolata ya da biftek, asl›nda bize Günefl'ten gelen

enerjiyi verir. Fotosentezin çok önemli bir baflka sonucu da-

ha vard›r. Fotosentez glukoz yan›nda bir de alt› oksijen mo-

lekülü a盤a ç›kar›r. Bitkiler bu flekilde hayvanlar ve insanlar

taraf›ndan sürekli "kirletilen" atmosferi temizlerler. ‹nsanlar

ve hayvanlar, atmosferdeki oksijeni yakarak enerji elde et-

tikleri için, her nefes al›fllar›nda atmosferdeki oksijen oran›-

n› biraz daha azalt›rlar. Ama bu azalan oksijen, bitkiler tara-

f›ndan yerine konur. K›sacas›, fotosentez olmasa, bitkiler ol-

maz, bitkiler olmad›¤›nda ise havyanlar ve biz insanlar da

var olamay›z. Üzerine bast›¤›n›z çimlerin, pek önemsemedi-

¤iniz a¤açlar›n ya da salata malzemesi yapt›¤›n›z bitkilerin

derinliklerinde gerçekleflen -ve henüz hiçbir laboratuvarda

taklit edilemeyen- bu kimyasal reaksiyon, yaflam›n temel

flartlar›ndan biridir. Konunun dikkat çekici yan› ise, fotosen-

tezin son derece iyi tasarlanm›fl bir ifllem olufludur. Dikkat

ederseniz, bitkilerin gerçeklefltirdikleri fotosentez ile, hay-

vanlar›n ve insanlar›n enerji tüketimleri aras›nda tam bir

denge vard›r. Bitkiler bize glukoz ve oksijen verirler. Biz ise

hücrelerimizde glukozu oksijenle birlefltirip "yakar", böyle-

likle bitkilerin glukoza eklemifl olduklar› Günefl enerjisini

a盤a ç›kar›p kullan›r›z. Yapt›¤›m›z fley, asl›nda fotosentezi

Page 380: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

tersine çevirmektir. Bunun sonucunda at›k madde olarak

karbondioksit ç›kar›r ve bunu ci¤erlerimizle atmosfere veri-

riz. Ama bu karbondioksit hemen bitkiler taraf›ndan yeni-

den fotosentez için kullan›l›r. Bu mükemmel çevirim böyle-

likle sürer gider. Her an her yerde gördü¤ümüz a¤açlar, çi-

çekler besin üretebilmek için, fotosentez gibi hala baz› nok-

talar› çözülememifl bir olay› gerçeklefltirebilecek kadar mü-

kemmel sistemleri bünyelerinde kendileri oluflturmufl olabi-

lirler mi? Fotosentez için ihtiyaç duyduklar› maddeleri top-

raktan alabilmeleri için gerekli kök sistemini oluflturan me-

kanizmay› bitkiler yapm›fl olabilirler mi? Besin tafl›mada ay-

r›, su tafl›mada ayr› özellikte borular olacak flekilde bir tafl›-

ma sistemini bitkiler mi meydana getirmifl-

lerdir? Bu sorular› ço¤altabiliriz. Ancak her

sorunun cevab› ayn› noktaya varacakt›r. Bit-

kilerdeki her ayr›nt›da ayr› bir güzellik var-

d›r. Yukar›da bitkilere dair sayd›¤›m›z tüm

özellikler ak›l, bilgi, ölçme ve de¤erlendirme

gibi kavramlar gerektirdi¤inden bitkiler bu

say›lanlar›n hiçbirini kendileri yapamazlar.

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

337788

Page 381: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Dahas›, bitkiler böyle bir bilince de sahip de¤ildirler. Bitki-

lerdeki her yap› özel olarak belirlenmifltir. Bu da bize üstün

ak›l sahibi Yüce Allah'›n, kusursuz yarat›fl›n›n delillerini

göstermektedir. Yukar›da k›saca özetlemeye çal›flt›¤›m›z bu

muazzam sistemleri, canl›lar›n yaflamlar›n› devam ettirebil-

meleri ve ihtiyaçlar›n› karfl›layabilmeleri için Rabbimiz var

etmifltir. Allah insanlar›n ak›llar›n›n ve güçlerinin yetmeye-

ce¤i komplekslikteki bu kusursuz düzenle insanlara olan

sonsuz merhametini göstermektedir. ‹nsan›n rahat›, iyili¤i,

sa¤l›¤› en önemlisi de yaflam› için herfley kusursuzca plan-

Harun Yahya

337799

Page 382: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

338800

lanmakta, düflünülmekte ve hesaplanmaktad›r. Belki insan

günlük hayat›n kofluflturmas› içinde bu ola¤anüstülükleri

fark edemeyebilir. Oysa merhametlilerin en merhametlisi

olan Rabbimiz'in nimeti sayesinde bu sistem hiç kesintiye

u¤ramaks›z›n her an devam etmektedir. ‹nsan her nefesinde

Allah'›n bu nimetinden istifade eder, daha do¤rusu bu nimet

vesilesiyle hayat›n› sürdürür.

Gerek hayvanlar gerekse insanlar, bitkilerin üret-

mifl olduklar› besinleri tüketerek hayatlar›n› sürdürebilecek

enerjiyi elde ederler. Yani bitkiler tüm canl›lara fayda ver-

mek için nimet olarak yarat›lm›fllard›r. Bu nimetlerin ço¤u

da insan için özel olarak yarat›lm›flt›r. Çevremize, yedikleri-

mize bakarak düflünelim. Örne¤in karpuz; kuru topraktan

ç›kan bu sulu meyve insan›n tam ihtiyaç duyaca¤› bir mev-

simde, yani yaz›n geliflir. Kavunun temiz ve güzel kokusu-

nu ve lezzetini de düflünelim. ‹nsanlar fabrikalarda koku

üretimi yaparken sürekli kontrol yapar, ayn› kokuyu tuttu-

rabilmek için büyük bir emek sarf ederler; ama meyvelerde-

ki kokunun tutturulmas› için herhangi bir kontrole ihtiyaç

yoktur. Tüm bunlar›n yan›s›ra her meyve mevsimine uygun

bir içeri¤e sahiptir. Örne¤in, k›fl mevsiminde C vitamini

yüklü, enerji veren mandalinalar, portakallar vard›r. Sebze-

lerde de canl›lar›n ihtiyaç duyaca¤› her türlü mineral ve vi-

tamin mevcuttur. Sebze ve meyvelerin incecik kökleri, kara

topraktan çektikleri kimyasal maddeleri fotosentez ifllemi

sonucunda son derece faydal› besin maddelerine dönüfltü-

rürler. Bu flekilde yeryüzündeki bitkilerin tümünü düflüne-

Page 383: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

338811

biliriz. Varaca¤›m›z nokta, bitkilerin insanlar ve tüm canl›lar

için özel olarak yarat›lm›fl olduklar› sonucu olacakt›r. Alem-

lerin Rabbi olan Allah tüm besinleri canl›lar için var etmifltir

ve bunlar›, her birinin tad›, kokusu, faydas› çeflit çeflit olacak

flekilde onlara sunmufltur. Bu da O'nun kullar›na karfl› iyili-

¤i ve esirgemesi bol, çok lutüfkar oldu¤unun delillerinden-

dir.

Yerde sizin için üretip-türetti¤i çeflitli renklerdekileri de

(faydan›za verdi). fiüphesiz bunda, ö¤üt al›p düflünen

bir topluluk için ayetler vard›r. (Nahl Suresi, 13)

Meyvenin en çarp›c› özelliklerinden biri, insan›n

damak tad›na ve sa¤l›¤›na tam tam›na uyuyor olufludur.

Her meyve kendine has bir lezzete ve kokuya sahiptir. Da-

has› meyveler sahip olduklar› bu tat ve kokular› topraktan

elde ettikleri maddelerle üretirler. Oysa toprak pek iyi kok-

maz, tad› ise kötüdür. Ancak a¤aç, bu çamur y›¤›n› içinden

kendisine gerekli olan maddeleri özümsemekte, bunlar›

kimyasal ifllemlerden geçirerek mükemmel tat ve kokular

üretmektedir. Burada ikinci bir nokta daha vard›r: A¤ac›n iyi

koku ve tat üretti¤ini söylüyoruz, ama asl›nda olay daha da

karmafl›kt›r. Çünkü "iyi koku" veya "iyi tat" gibi kavramlar

insana ait kavramlard›r ve a¤aç kendi bafl›na bir tat ya da

kokunun iyi mi yoksa kötü mü oldu¤unu bilemez. Bunu bil-

mesi için, insan›n sahip oldu¤u zevk kavram›na sahip olma-

s› gerekmektedir. ‹nsan›n neden lezzet ald›¤›n›, hangi tad›

be¤endi¤ini ö¤renmesi gerekir. Bunlar› ö¤rendikten sonra

ise az önce söyledi¤imiz ifli yapacak, yani çamurlar›n için-

Page 384: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

den toplad›¤› maddelerle mükemmel bir kimya olay› ger-

çeklefltirecektir. A¤ac›n inan›lmaz yetene¤i yaln›zca koku,

tat ya da renkle de s›n›rl› de¤ildir. Bu tahtadan oluflan yap›,

bir de insan vücudunun hangi vitaminlere ihtiyaç duydu¤u-

nu bilir ve onlar› üretti¤i meyvenin içine koyar. Hatta bu vi-

tamin takviyesinin mevsimlere göre ayarland›¤›n› görürüz:

K›fl aylar›nda ürün veren; portakal, mandalina, greyfurt gibi

meyve türleri, yaz meyvelerine göre çok daha fazla C vita-

mini içerirler. Amaç, k›fl›n so¤u¤una karfl› insan›n ihtiyac›

olan C vitamini a盤›n› kapatmakt›r. fiimdi tüm bunlar›n

üzerine düflünelim. Tüm bunlar nas›l ve neden olur? Nas›l

olur da bir nevi tahta parças› olan a¤aç, iyi tat ve koku üre-

tir? Nas›l olur da insan›n zevklerini, estetik kavram›n›, vita-

min ihtiyaçlar›n› bilir ve buna göre bir ürün ortaya koyar?

A¤ac›n yapt›klar›n› yapay bir flekilde elde etmeye çal›fl›rsak,

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

338822

Page 385: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

oldukça uzun bir çaba içine girmemiz gerekir. Öncelikle a¤a-

c›n üretti¤i tad› üretmek mümkün de¤ildir; dünyada top-

raktan meyve ç›karan bir makina henüz icat edilememifltir.

Elde edilebilen tek fley kokudur. Geliflmifl bir laboratuvarda

uzun ifllemler sonucunda bir meyvenin kokusuna ulafl›labil-

mektedir. Nitekim parfümler bu flekilde elde edilir. Ancak

parfümler de asl›nda tümüyle yapay de¤ildirler; tüm par-

fümler çeflitli güzel kokulu bitkilerin özle-

rinden yararlan›larak yap›-

l›r. K›sacas›, insano¤lu,

akl›na ve elindeki

tüm teknolojiye

karfl›n, bitkilerin

veya a¤açlar›n sa-

Harun Yahya

338833

Page 386: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

hip oldu¤u güzel koku üretme yetene¤ine sahip de¤ildir.

Dolay›s›yla, bir meyve a¤ac›nda ya da herhangi bir bitkide,

insano¤lunun ulaflamayaca¤› kadar yüksek bir ak›l, bilgi ve

teknoloji vard›r.

Bu flafl›rt›c› durumun ise tek bir aç›klamas› vard›r:

A¤aç, mükemmel ve üstün bir ak›l, sonsuz bilgi ve ilme sa-

hip Yüce Rabbimiz taraf›ndan özel olarak yarat›lm›flt›r. Kö-

tü bir tad› olan, kara topra¤›n içinden dünyan›n en lezzetli

ve güzel kokulu yiyeceklerini ç›kar›r. Allah Kuran'da bu ko-

nuda flöyle buyurur:

Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik,

ondan taneler ç›kartt›k, böylelikle ondan yemektedirler.

Biz, orada hurmal›klardan ve üzüm-ba¤lar›ndan bahçe-

ler k›ld›k ve içlerinde p›narlar f›flk›rtt›k. Onun ürünle-

rinden ve kendi ellerinin yapt›klar›ndan yemeleri için.

Yine de flükretmiyorlar m›? (Yasin Suresi, 33-35)

K›rm›z› bir gülün rengi, yapraklar›ndaki k›vr›mla-

r›n her birinin nas›l olaca¤›, kaç yapra¤›n›n olaca¤›, yaprak-

lar›n›n yumuflakl›¤›, kadifemsi yap›s›, güle kokusunu veren

maddelerin oran› birer bilgidir. Kuru asma dallar›ndan tatl›

ve su dolu kesecikler halinde üzümlerin ç›kmas›n› sa¤layan

da çekirdekte yerlefltirilmifl olan bu bilgidir. Üzüm kabukla-

r›n› f›nd›k kabuklar›ndan farkl› k›lan, bu iki yiyece¤in renk-

lerini, tatlar›n›, kokular›n›, içindeki vitaminleri, birinin sulu

birinin kuru yap›larda olmas›n› sa¤layan hep tohumlar›n

embriyolar›ndaki bilgilerdir. Bitkiler ilk ortaya ç›kt›klar›n-

dan beri, tohumla üreyen türlerin her birinde bu bilgiler var

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

338844

Page 387: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

338855

Page 388: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

olmufltur. Buraya kadar anlat›lanlarda da aç›kça görüldü¤ü

gibi aksi bir durum yani bu bilginin olmamas› demek, o bit-

kinin var olmamas› demektir.

Bu noktada akla flu soru gelmektedir: Tohuma bu bilgi

kim taraf›ndan yerlefltirilmifltir? Tüm bu muazzam bilgiyi

tohumun içine yerlefltiren, herfleyin Yarat›c›s› olan Allah't›r.

Küçücük bir tohumun içine böylesine muazzam bir bilginin

yerlefltirilmifl, s›¤d›r›lm›fl olmas› ve tohumlar›n di¤er özel-

likleri iman edenler için Allah'›n benzersiz yaratma sanat›na

birer örnektir. Hidayetlerini art›racak, onlar› Rabbimiz'e

yaklaflt›racak bir vesiledir. Allah herfleye güç yetiren oldu-

¤unu, binlerce sayfal›k bilgileri küçücük tohumlara yerleflti-

rerek ve efli benzeri olmayan çeflit çeflit bitkiyi bu küçücük

cisimlerden ç›kararak bir kez daha bize göstermektedir. To-

humlardan bitkilerin ç›kmas›n› sa¤layan yaln›zca Allah't›r.

Bu gerçek ayetlerde flöyle bildirilmektedir:

Taneyi ve çekirde¤i yaran flüphesiz Allah't›r. O, diriyi

ölüden ç›kar›r, ölüyü de diriden ç›kar›r. ‹flte Allah bu-

dur. Öyleyse nas›l oluyor da çevriliyorsunuz? (En'am

Suresi, 95)

Yukar›da vurgulad›¤›m›z tüm bu bilgiler, mucizevi fle-

kilde olup bitenler, ola¤anüstü detaylarda gizlenen harika-

l›klar insanlara birer nimet k›l›nm›flt›r. ‹nsan tek bir üzüm ta-

nesini var etmeye, tek bir çiçe¤e dahi rengini vermeye güç

yetiremez. Üstelik her aç›dan Allah'›n bu nimetlerine muh-

taçt›r, daha do¤rusu Allah'a her konuda sonsuz derecede

muhtaçt›r. Hiçbir fleye muhtaç olmayan ve herfleyin Kendi-

si'ne muhtaç oldu¤u Rabbimiz, esirgeyici, merhametli, cö-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

338866

Page 389: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

338877

Page 390: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

mert ve lütufkard›r. Allah bu nimetleri son derece kompleks

iflleyen mucizevi sistemlerle, üstün bir sanatla yarat›r. Bu-

nun hikmetlerinden biri insan›n Allah'›n ne kadar büyük bir

ilim ve rahmet sahibi oldu¤unu bilip ö¤renmesi, bir di¤er

hikmeti de onun lütfu ve rahmeti olmasa bunlar›n hiçbirine

kendisinin güç yetiremeyece¤ini anlamas›d›r.

Meyvelerdeki birbirinden farkl› yarat›l›fl delilleri de

Allah'tan çok büyük bir nimettir. Örne¤in karpuzlar›n sün-

gersi hücreleri çok yüksek miktarda su tutma kapasitesine

sahiptirler. Bu yüzden karpuzlar›n çok büyük bir bölümü

sudan oluflur. Üstelik bu su, karpuzun herhangi bir yerinde

toplanmaz, her tarafa eflit olacak flekilde da¤›lm›flt›r. Yerçeki-

mi göz önüne al›nd›¤›nda, olmas› gereken, bu suyun karpu-

zun alt k›sm›nda bir yerlerde toplanmas›, üstte ise kuru bir

yap›n›n kalmas›d›r. Oysa karpuzlar›n hiçbirinde böyle bir

fley olmaz. Su her zaman karpuzun içine eflit da¤›l›r, üstelik

flekeri, tad› ve kokusu da eflit olacak flekilde bu da¤›l›m ger-

çekleflir. Karpuzlar›n çekirdeklerinin dizilifllerinde de bir ha-

ta görülmez. Her bir çekirde¤in içine o karpuzun sonraki ne-

sillerine ulaflacak bilgi kodlanm›flt›r. Her çekirdek özel, ko-

ruyucu bir kabukla kapl›d›r. Bu, içindeki bilginin bozulma-

s›n› engellemeye yönelik haz›rlanm›fl mükemmel bir

yarat›l›flt›r. Kabuk çok sert de¤il, çok yumuflak da de¤il, ide-

al bir sertlikte ve esnekliktedir. Kabuktan sonra çekirde¤in

içinde ikinci bir kat vard›r. Kabu¤un alt ve üst parçalar›n›n

yap›flma yerleri bellidir. Bu yap›flma yerleri çekirdeklerin tu-

tunmas› için özel olarak yap›lm›flt›r. Çekirdek, bu yap› saye-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

338888

Page 391: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

sinde sadece uygun nem ve s›cakl›¤a kavuflunca hemen aç›-

l›r. Çekirde¤in içindeki o dümdüz bembeyaz bölüm k›sa bir

süre sonra çimlenerek, yemyeflil bir yapra¤a dönüflüverir.

Karpuzun bir de kabu¤unun yap›s›n› düflünelim. Bu düz-

gün kabu¤u ve kabu¤un üstündeki özel mumlu yap›y› olufl-

turanlar hep hücrelerdir. Bu düzgün hafif mumlu yap›n›n

ortaya ç›kmas› için, hücrelerin her birinin kabu¤un yap›s›n-

daki mumsu maddeyi ayn› seviyede salg›lamalar› gerek-

mektedir. Ayr›ca kabu¤u pürüzsüz ve yuvarlak yapan da

karpuz hücrelerinin diziliflindeki mükemmelliktir. Bunu

sa¤layabilmek için hücrelerin her birinin, yer almas› gereken

noktay› bilmesi gerekir. Aksi takdirde bu pürüzsüzlük, kar-

puzun d›fl yap›s›ndaki bu kusursuz yuvarlakl›k oluflmaya-

cakt›r. Görüldü¤ü gibi karpuzu oluflturan hücreler aras›nda

kusursuz bir uyum vard›r. Bu flekilde yeryüzündeki bitkile-

rin tümünü düflünebiliriz. Sonuç bitkilerin, insanlar

ve tüm canl›lar için özel olarak yarat›lm›fl ol-

duklar› gerçe¤ine ulaflmak olacakt›r. Alem-

lerin Rabbi olan Allah tüm besinleri canl›-

lar için var etmifltir ve bunlar›, her biri-

nin tad›, kokusu, faydas› farkl› olacak

Harun Yahya

338899

Page 392: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

339900

flekilde yaratm›flt›r:

Yerde sizin için üretip-türetti¤i çe-

flitli renklerdekileri de (faydan›za

verdi). fiüphesiz bunda, ö¤üt al›p

düflünen bir topluluk için ayetler

vard›r. (Nahl Suresi, 13)

Ve birbiri üstüne dizilmifl tomurcuk

yüklü yüksek hurma a¤açlar› da.

Kullara r›z›k olmak üzere. Ve onun-

la (o suyla) ölü bir flehri dirilttik. ‹fl-

te (ölümden sonra) dirilifl de böyle-

dir. (Kaf Suresi, 10-11)

Sarmafl›klar›n kendilerini bir

dala veya herhangi bir cisme dola-

malar›, insan›n üzerinde dikkatle dü-

flünmesi gereken bir olayd›r. E¤er bu bü-

yüme bir yere kaydedilip, daha sonra

h›zl› çekimde izlense, sarmafl›¤›n sanki

fluurlu bir varl›k gibi hareket etti¤i görü-

lür. Sanki biraz ilerisinde bir dal oldu-

¤unu görüyormufl gibi o dala

do¤ru kendini uzat›r ve adeta

kement atarak dala kendini

ba¤lar. Hatta bazen birkaç kez dola-

Page 393: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

339911

narak kendini sa¤lama al›r. Bu

flekilde h›zla ilerler, yolu bit-

ti¤inde geri dönerek veya

afla¤› do¤ru inerek kendine

yeni bir yol bulur. ‹flte bunlara

flahit olan mümin Allah'›n tüm can-

l›lar› kendilerine özgü, kusursuz sistemlerle yarat-

t›¤›n› bir kez daha görür. Ayr›ca bir sarmafl›¤›n ha-

reketlerini izlemeye devam ettikçe onun önemli

bir özelli¤ine daha flahit olur. Sarmafl›¤›n yanlara

kollar ç›kararak, kendini bulundu¤u duvar›n üze-

rine kuvvetlice yap›flt›rd›¤›n› görür. fiuursuz bir

bitkinin üretti¤i yap›flt›r›c› o kadar güçlüdür ki in-

san bu dal› yap›flt›¤› duvardan ç›kart›rken duvar›n

boyas› dahi sökülebilir. Böyle bir bitkinin varl›¤›,

bunlar› görüp üzerinde düflünen mümine bu bitki-

nin Yarat›c›s› olan Allah'›n kudretini bir kez daha

gösterir. Bitkilerdeki bu kusursuz yarat›l›fl,

Allah'›n insanlara olan bir rahmetidir.

Bitkilerin di¤er canl›lara verdi¤i hizmet-

ler, sadece havaya oksijen ve su vermekle k›s›tl›

de¤ildir. Yapraklar ayn› zamanda son derece gelifl-

Page 394: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

mifl bir ar›tma ve temizleme cihaz› gibi faaliyet gösterirler.

Günlük yaflam›m›zda s›kça kulland›¤›m›z temizlik cihazlar›,

konunun uzmanlar› taraf›ndan uzun süren çal›flmalar sonu-

cunda, yo¤un emek ve para harcanarak üretilirler ve faaliye-

te geçirilirler. Bunlar›n kullan›mlar› süresince ve kullan›m

sonras›nda pek çok teknik deste¤e ve bak›ma ihtiyaç vard›r.

Üretimlerinin sonunda ortaya ç›kard›klar› at›k maddeler ise

ayr› bir sorundur. Bunlar temizlik aletleri hakk›nda oldukça

özet bilgilerdir. Bunlardan baflka günlük olarak ortaya ç›kan

aksamalar ya da bozukluklar, bunlar için gerekli olan ele-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

339922

Page 395: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

man ve alet takviyeleri, ihtiyaç-

lara göre yap›lan yenilemeler gibi pek

çok ifllem de gerekecektir. Görüldü¤ü gibi küçük bir ar›tma

cihaz›nda bile pek çok detaya dikkat etmek gerekir. Oysa bu

cihazlarla ayn› ifli yapan bitkiler sadece su ve günefl ›fl›¤› kar-

fl›l›¤›nda, ayn› temizleme hizmetini daha kaliteli ve garanti-

li bir biçimde verirler. Üstelik at›k madde diye

bir sorunlar› da yoktur, çünkü onlar›n havay› te-

mizledikten sonra ürettikleri at›k maddeler, tüm

canl›lar›n temel ihtiyac› olan oksijendir.

Rabbimiz tüm kullar›na hesaps›z r›z›k

veren, insanlar›n faydas›na olmak üzere türlü ni-

metler var edendir. Zariyat Suresi'nde "Hiç flüphe-

siz, r›z›k veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah't›r."

(Zariyat Suresi, 58) fleklinde buyurulmaktad›r. Kullar›na

karfl› çok flefkatli ve merhametli olan Allah insanlar› içinde

say›lamayacak kadar çok nimetle dolu olan topraklarda ya-

flat›r. Öyle ki kimi zaman insan topra¤› ekip biçmeden bile

toprak yemyeflil ürünler ve baflaklar verir. ‹çinden sar›, k›r-

m›z›, yeflil, turuncu meyveler ve sebzeler ç›kar. Masmavi de-

nizlerin içi ise yine binlerce çeflitte ve lezzette bal›klarla do-

339933

Page 396: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

ludur. Bütün bunlar›n yan›nda Allah insanlara hem yerdeki

hayvanlar›n etini hem de gökteki kuflun etini yedirir, hay-

vanlar›n içinden tertemiz süt ç›kar›r, ar›lara bal yapt›r›r. Bü-

tün bunlar› insanlara Allah ba¤›fllamaktad›r. "E¤er O, r›zk›-

n› tutsa (vermese), r›zk›n›z› verecek olan kimmifl?..."

(Mülk Suresi, 21) ayetinde bildirildi¤i gibi Allah dilerse top-

rak ürün vermez, ya¤mur ya¤maz, her yer kupkuru ve ço-

rak olur. Fakat Allah Rahman ve Rahimdir, insanlara Kat›n-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

339944

Page 397: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

dan ba¤›fllad›¤› r›z›klar› saymakla bitirmek mümkün de¤il-

dir. Kullar›na say›s›z nimet bahfleden Allah Kuran'da flöyle

buyurmufltur:

Ey insanlar, Allah'›n üzerinizdeki nimetini an›n. Gökten

ve yerden sizi r›z›kland›ran Allah'›n d›fl›nda bir baflka

Yarat›c› var m›? O'ndan baflka ‹lah yoktur. Öyleyse nas›l

olur da çevriliyorsunuz? (Fat›r Suresi, 3)

Harun Yahya

Page 398: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 399: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

vreni, Günefl'i, Ay'›, do¤a kanunlar›n›n her

birini Allah insan›n emrine, hizmetine ver-

mifltir. Kitab›n bafl›ndan bu yana çok k›saca

de¤indi¤imiz ve asl›nda saymakla bitireme-

yece¤imiz tüm bu nimetlerin hepsi Allah'tan insana büyük

bir lütuftur. Mucizevi nitelikte olup biten tüm bu olaylar

adeta insan›n etraf›nda dönmektedir. Göklerde, yerde ve bu

ikisi aras›nda bulunan tüm kompleks sistemler de yine in-

sanlara hizmet için durmaks›z›n kusursuzca ifllemektedir.

Oysa insan uçsuz bucaks›z evren içinde nokta kadar bi-

le yer tutmayan bir varl›kt›r. Ancak Allah insana lutfederek

de¤er vermifl, tüm bu nimet ve güzellikleri onun hizmetine

sunmufltur. Onu her türlü zorluktan, s›k›nt› ve zahmetten

koruyacak, ona kolayl›k sa¤layacak ve yine onun hofluna gi-

decek say›s›z nimet var etmifltir. Bu flekilde Allah insana rah-

met kap›lar›n› sonuna kadar açm›fl ve onu olabilecek en gü-

zel flekilde inayeti alt›na alm›flt›r. Buna karfl›l›k insan›n

yapmas› gereken ise her bir nimet ve güzellik karfl›-

s›nda Allah'a sürekli flükretmektir.

Page 400: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Nitekim iman sahipleri Allah'›n üzerlerinde-

ki rahmetini, büyüklü¤ünü, Yüceli¤ini kavraya-

rak her zaman O'nu yüceltirler. Çünkü kendileri-

ne verilen her türlü nimet karfl›l›¤›nda kendile-

rinden istenen sürekli nimetleri anan ve hamd

eden birer kul olmalar›d›r. Bir ayette Rabbimiz

flöyle buyurmaktad›r:

Kendilerine ilim verilenler ise, Rabbinden

sana indirilenin hakk›n ta kendisi oldu¤unu

ve üstün, güçlü, övülmeye lay›k olan

(Allah)›n yoluna yöneltip- iletti¤ini görüyor-

lar. (Sebe Suresi, 6)

339988

Page 401: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

339999

Page 402: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Page 403: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

arwinizm, yani evrim teorisi, yaratılıfl gerçe¤i-

ni reddetmek amacıyla ortaya atılmıfl, ancak

baflarılı olamamıfl bilim dıflı bir safsatadan

baflka bir fley de¤ildir. Canlılı¤ın, cansız maddelerden tesadüfen

olufltu¤unu iddia eden bu teori, evrende ve canlılarda çok mucizevi

bir düzen bulundu¤unun bilim tarafından ispat edilmesiyle çürü-

müfltür. Böylece Allah'ın tüm evreni ve canlıları yaratmıfl oldu¤u

gerçe¤i, bilim tarafından da kanıtlanmıfltır. Bugün evrim teorisini

ayakta tutmak için dünya çapında yürütülen propaganda, sadece bi-

limsel gerçeklerin çarpıtılmasına, taraflı yorumlanmasına, bilim gö-

rüntüsü altında söylenen yalanlara ve yapılan sahtekarlıklara daya-

lıdır.

Ancak bu propaganda gerçe¤i gizleyememektedir. Evrim teori-

sinin bilim tarihindeki en büyük yanılgı oldu¤u, son 20-30 yıldır bi-

lim dünyasında giderek daha yüksek sesle dile getirilmektedir.

Özellikle 1980'lerden sonra yapılan arafltırmalar, Darwinist id-

diaların tamamen yanlıfl oldu¤unu ortaya koy-

mufl ve bu gerçek pek çok bilim ada-

mı tarafından dile getirilmifltir.

Page 404: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Özellikle ABD'de, biyoloji, biyokimya, paleontoloji gibi farkl›

alanlardan gelen çok say›da bilim adam›, Darwinizm'in ge-

çersizli¤ini görmekte, canl›lar›n kökenini art›k yarat›l›fl gerçe-

¤iyle aç›klamaktad›rlar. Bugün bilimsel geliflmeler, evreni ve

tüm canl›lar› Allah’›n yaratm›fl oldu¤u gerçe¤ini gözler önü-

ne sermektedir.

Evrim teorisinin çöküflünü ve yaratılıflın delillerini di¤er

pek çok çalıflmamızda bütün bilimsel detaylarıyla ele aldık ve

almaya devam ediyoruz. Ancak konuyu, taflıdı¤ı büyük

önem nedeniyle, burada da özetlemekte yarar vardır.

Darwin’i Y›kan Zorluklar

Evrim teorisi, tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir ö¤re-

ti olmasına karflın, kapsamlı olarak 19. yüzyılda ortaya atıldı.

Teoriyi bilim dünyasının gündemine sokan en önemli gelifl-

me, Charles Darwin'in 1859 yılında yayınlanan Türlerin Köke-

ni adlı kitabıydı. Darwin bu kitapta dünya üzerindeki farklı

canlı türlerini Allah'ın ayrı ayrı yarattı¤ı gerçe¤ine karflı çıkı-

yordu. Darwin'e göre, tüm türler ortak bir atadan geliyorlar-

dı ve zaman içinde küçük de¤iflimlerle farklılaflmıfllardı.

Darwin'in teorisi, hiçbir somut bilimsel bulguya dayan-

mıyordu; kendisinin de kabul etti¤i gibi sadece bir "mantık

yürütme" idi. Hatta Darwin'in kitabındaki "Teorinin Zorluk-

ları" bafllıklı uzun bölümde itiraf etti¤i gibi, teori pek çok

önemli soru karflısında açık veriyordu. Darwin, teorisinin

önündeki zorlukların geliflen bilim tarafından aflılaca¤ını, ye-

ni bilimsel bulguların teorisini güçlendirece¤ini umuyordu.

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

440022

Page 405: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Bunu kitabında sık sık belirtmiflti.

Ancak geliflen bilim, Darwin'in

umutlarının tam aksine, teorinin

temel iddialarını birer birer daya-

naksız bırakmıfltır.

Darwinizm'in bilim karflısın-

daki yenilgisi, üç temel bafllıkta in-

celenebilir:

1) Teori, hayatın yeryüzünde

ilk kez nasıl ortaya çıktı¤ını asla

açıklayamamaktadır.

2) Teorinin öne sürdü¤ü "ev-

rim mekanizmaları"nın, gerçekte

evrimlefltirici bir etkiye sahip ol-

du¤unu gösteren hiçbir bilimsel bulgu yoktur.

3) Fosil kayıtları, evrim teorisinin öngörülerinin tam ak-

sine bir tablo ortaya koymaktadır.

Bu bölümde, bu üç temel bafllı¤ı ana hatları ile inceleye-

ce¤iz.

Afl›lamayan ‹lk Basamak:

Hayat›n Kökeni

Evrim teorisi, tüm canlı türlerinin, bundan yaklaflık 3.8

milyar yıl önce ilkel dünyada ortaya çıkan tek bir canlı hücre-

den geldiklerini iddia etmektedir. Tek bir hücrenin nasıl olup

da milyonlarca kompleks canlı türünü oluflturdu¤u ve e¤er

Harun Yahya

440033

CChhaarrlleess DDaarrwwiinn

Page 406: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

gerçekten bu tür bir evrim gerçekleflmiflse neden bunun izle-

rinin fosil kayıtlarında bulunamadı¤ı, teorinin açıklayamadı-

¤ı sorulardandır. Ancak tüm bunlardan önce, iddia edilen ev-

rim sürecinin ilk basama¤ı üzerinde durmak gerekir. Sözü

edilen o "ilk hücre" nasıl ortaya çıkmıfltır?

Evrim teorisi, yaratılıflı reddetti¤i, hiçbir do¤aüstü mü-

dahaleyi kabul etmedi¤i için, o "ilk hücre"nin, hiçbir tasarım,

plan ve düzenleme olmadan, do¤a kanunları içinde rastlantı-

sal olarak meydana geldi¤ini iddia eder. Yani teoriye göre,

cansız madde tesadüfler sonucunda ortaya canlı bir hücre çı-

karmıfl olmalıdır. Ancak bu, bilinen en temel biyoloji kanun-

larına aykırı bir iddiadır.

"Hayat Hayattan Gelir"

Darwin, kitabında hayatın kökeni konusundan hiç söz

etmemiflti. Çünkü onun dönemindeki

ilkel bilim anlayıflı, canlıların çok

basit bir yapıya sahip oldukları-

nı varsayıyordu. Ortaça¤'dan

beri inanılan "spontane jene-

rasyon" adlı teoriye göre, can-

sız maddelerin tesadüfen bi-

raraya gelip, canlı bir varlık

oluflturabileceklerine inanılı-

yordu. Bu dönemde böceklerin

yemek artıklarından, farelerin de

bu¤daydan olufltu¤u yaygın bir dü-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

440044

LLoouuiiss PPaasstteeuurr

Page 407: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

flünceydi. Bunu ispatlamak için de ilginç deneyler yapılmıfltı.

Kirli bir paçavranın üzerine biraz bu¤day konmufl ve biraz

beklendi¤inde bu karıflımdan farelerin oluflaca¤ı sanılmıfltı.

Etlerin kurtlanması da hayatın cansız maddelerden türe-

yebildi¤ine bir delil sayılıyordu. Oysa daha sonra anlaflıla-

caktı ki, etlerin üzerindeki kurtlar kendiliklerinden oluflmu-

yorlar, sineklerin getirip bıraktıkları gözle görülmeyen larva-

lardan çıkıyorlardı.

Darwin'in Türlerin Kökeni adlı kitabını yazdı¤ı dönemde

ise, bakterilerin cansız maddeden oluflabildikleri inancı, bilim

dünyasında yaygın bir kabul görüyordu. Oysa Darwin'in ki-

tabının yayınlanmasından befl yıl sonra, ünlü Fransız biyolog

Louis Pasteur, evrime temel oluflturan bu inancı kesin olarak

çürüttü. Pasteur yaptı¤ı uzun çalıflma ve deneyler sonucunda

vardı¤ı sonucu flöyle özetlemiflti: "Cansız maddelerin hayat

oluflturabilece¤i iddiası artık kesin olarak tarihe gömülmüfltür."1

Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur'ün bulgularına

karflı uzun süre direndiler. Ancak geliflen bilim, canlı hücresi-

nin karmaflık yapısını ortaya çıkardıkça, hayatın kendili¤in-

den oluflabilece¤i iddiasının geçersizli¤i daha da açık hale

geldi.

20. Yüzy›ldaki Sonuçsuz Çabalar

20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrim-

ci, ünlü Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu

yıllarda ortaya attı¤ı birtakım tezlerle, canlı hücresinin tesa-

düfen meydana gelebilece¤ini ispat etmeye çalıfltı. Ancak bu

Harun Yahya

440055

Page 408: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

çalıflmalar baflarısızlıkla sonuçlanacak ve Oparin flu itirafı

yapmak zorunda kalacaktı: "Maalesef hücrenin kökeni, evrim te-

orisinin tümünü içine alan en karanlık noktayı oluflturmaktadır."2

Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni ko-

nusunu çözüme kavuflturacak deneyler yapmaya çalıfltılar.

Bu deneylerin en ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller

tarafından 1953 yılında düzenlendi. Miller, ilkel dünya at-

mosferinde oldu¤unu iddia etti¤i gazları bir deney düzene-

¤inde birlefltirerek ve bu karıflıma enerji ekleyerek, proteinle-

rin yapısında kullanılan birkaç organik molekül (aminoasit)

sentezledi. O yıllarda evrim adına önemli bir aflama gibi tanı-

tılan bu deneyin geçerli olmadı¤ı ve deneyde kullanılan at-

mosferin gerçek dünya koflullarından çok farklı oldu¤u, iler-

leyen yıllarda ortaya çıkacaktı.3

Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de

kullandı¤ı atmosfer ortamının gerçekçi olmadı¤ını itiraf etti.4

Hayat›n kökeni sorununu aç›klamak için 20. yüzy›l bo-

yunca yürütülen tüm evrimci çabalar hep baflar›s›zl›kla so-

nuçland›. San Diego Scripps Enstitüsü'nden ünlü jeokimyac›

Jeffrey Bada, evrimci Earth dergisinde 1998 y›l›nda yay›nla-

nan bir makalede bu gerçe¤i flöyle kabul eder:

Bugün, 20. yüzy›l› geride b›rak›rken, hala, 20. yüzy›la

girdi¤imizde sahip oldu¤umuz en büyük çözülmemifl prob-

lemle karfl› karfl›yay›z: Hayat yeryüzünde nas›l bafllad›?5

Hayat›n Kompleks Yap›s›

Evrim teorisinin hayatın kökeni konusunda bu denli bü-

yük bir açmaza girmesinin bafllıca nedeni, en basit sanılan

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

440066

Page 409: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

canlı yapıların bile inanılmaz derecede karmaflık yapılara sa-

hip olmasıdır. Canlı hücresi, insano¤lunun yaptı¤ı bütün tek-

nolojik ürünlerden daha karmaflıktır. Öyle ki bugün dünya-

nın en geliflmifl laboratuvarlarında bile cansız maddeler bira-

raya getirilerek canlı bir hücre üretilememektedir.

Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken flartlar, asla

rastlantılarla açıklanamayacak kadar fazladır. Hücrenin en te-

mel yapı taflı olan proteinlerin rastlantısal olarak sentezlenme

ihtimali; 500 aminoasitlik ortalama bir protein için, 10950'de

1'dir. Ancak matematikte 1050'de 1'den küçük olasılıklar pra-

tik olarak "imkansız" sayılır. Hücrenin çekirde¤inde yer alan

ve genetik bilgiyi saklayan DNA molekülü ise, inanılmaz bir

bilgi bankasıdır. ‹nsan DNA'sının içerdi¤i bilginin, e¤er ka¤ı-

da dökülmeye kalkılsa, 500'er sayfadan oluflan 900 ciltlik bir

kütüphane oluflturaca¤ı hesaplanmaktadır.

Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vardır: DNA, yal-

nız birtakım özelleflmifl proteinlerin (enzimlerin) yardımı ile

efllenebilir. Ama bu enzimlerin sentezi de ancak DNA'daki

bilgiler do¤rultusunda gerçekleflir. Birbirine ba¤ımlı oldukla-

rından, efllemenin meydana gelebilmesi için ikisinin de aynı

anda var olmaları gerekir. Bu ise, hayatın kendili¤inden olufl-

tu¤u senaryosunu çıkmaza sokmaktadır. San Diego Califor-

nia Üniversitesi'nden ünlü evrimci Prof. Leslie Orgel, Scienti-

fic American dergisinin Ekim 1994 tarihli sayısında bu gerçe¤i

flöyle itiraf eder:

Son derece kompleks yapılara sahip olan proteinlerin ve nükleik

asitlerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda rastlantısal

olarak oluflmaları aflırı derecede ihtimal dıflıdır. Ama bunların bi-

risi olmadan di¤erini elde etmek de mümkün de¤ildir. Dolayısıy-

Harun Yahya

440077

Page 410: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

440088

la insan, yaflamın kimyasal yollarla ortaya çıkmasının asla müm-

kün olmadı¤ı sonucuna varmak zorunda kalmaktadır.6

Kuflkusuz e¤er hayatın do¤al etkenlerle ortaya çıkması

imkansız ise, bu durumda hayatın do¤aüstü bir biçimde "ya-

ratıldı¤ını" kabul etmek gerekir. Bu gerçek, en temel amacı

yaratılıflı reddetmek olan evrim teorisini açıkça geçersiz kıl-

maktadır.

CCaannll›› hhüüccrreelleerriinniinn ççeekkiirrddee¤¤iinnddee yyeerr aallaann DDNNAA mmoolleekküüllüü,, ddöörrtt aayyrr›› mmoolleekküüllüünn ffaarrkkll›› ddiizziilliimmiinnddeenn

oolluuflflaann bbiirr ttüürr bbiillggii bbaannkkaass››dd››rr.. BBuu bbiillggii bbaannkkaass››nnddaa ccaannll››yyllaa iillggiillii bbüüttüünn ffiizziikksseell öözzeelllliikklleerriinn flfliiffrreelleerrii

yyeerr aall››rr.. ‹‹nnssaann DDNNAA''ss›› kkaa¤¤››ddaa ddöökküüllddüü¤¤üünnddee,, oorrttaayyaa yyaakkllaaflfl››kk 990000 cciillttlliikk bbiirr aannssiikkllooppeeddii çç››kkaaccaa¤¤››

hheessaappllaannmmaakkttaadd››rr.. EEllbbeettttee bbööyylleessiinnee oollaa¤¤aannüüssttüü bbiirr bbiillggii,, tteessaaddüüff kkaavvrraamm››nn›› kkeessiinn bbiiççiimmddee ggeeççeerrssiizz kk››ll--

mmaakkttaadd››rr..

Page 411: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Evrimin Hayali Mekanizmalar›

Darwin'in teorisini geçersiz kılan ikinci büyük nokta, te-

orinin "evrim mekanizmaları" olarak öne sürdü¤ü iki kavra-

mın da gerçekte hiçbir evrimlefltirici güce sahip olmadı¤ının

anlaflılmıfl olmasıdır.

Darwin, ortaya attı¤ı evrim iddiasını tamamen "do¤al se-

leksiyon" mekanizmasına ba¤lamıfltı. Bu mekanizmaya ver-

di¤i önem, kitabının isminden de açıkça anlaflılıyordu: Türle-

rin Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla...

Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki ya-

flam mücadelesi içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canlı-

ların hayatta kalaca¤ı düflüncesine dayanır. Örne¤in yırtıcı

hayvanlar tarafından tehdit edilen bir geyik sürüsünde, daha

hızlı koflabilen geyikler hayatta kalacaktır. Böylece geyik sü-

rüsü, hızlı ve güçlü bireylerden oluflacaktır. Ama elbette bu

mekanizma, geyikleri evrimlefltirmez, onları baflka bir canlı

türüne, örne¤in atlara dönüfltürmez. Dolayısıyla do¤al selek-

siyon mekanizması hiçbir evrimlefltirici güce sahip de¤ildir.

Darwin de bu gerçe¤in farkındaydı ve Türlerin Kökeni adlı ki-

tabında "Faydalı de¤ifliklikler oluflmadı¤ı sürece do¤al seleksiyon

hiçbir fley yapamaz" demek zorunda kalmıfltı.7

Lamarck'›n Etkisi

Peki bu "faydalı de¤ifliklikler" nasıl oluflabilirdi? Darwin,

kendi döneminin ilkel bilim anlayıflı içinde, bu soruyu La-

Harun Yahya

440099

Page 412: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

441100

marck'a dayanarak cevaplamaya çalıflmıfltı. Darwin'den önce

yaflamıfl olan Fransız biyolog Lamarck'a göre, canlılar yaflam-

ları sırasında geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle

aktarıyorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler sonucunda

yeni türler ortaya çıkıyordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafa-

lar ceylanlardan türemifllerdi, yüksek a¤açların yapraklarını

yemek için çabalarken nesilden nesile boyunları uzamıfltı.

Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kö-

keni adlı kitabında, yiyecek bulmak için suya giren bazı ayı-

ların zamanla balinalara dönüfltü¤ünü iddia etmiflti.8

Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20.yüzyılda geliflen genetik

bilimiyle kesinleflen kalıtım kanunları, kazanılmıfl özelliklerin

sonraki nesillere aktarılması efsanesini kesin olarak yıktı.

Böylece do¤al seleksiyon "tek baflına" ve dolayısıyla tümüyle

etkisiz bir mekanizma olarak kalmıfl oluyordu.

LLaammaarrcckk zzüürraaffaallaarr››nn cceeyyllaann bbeennzzeerrii

hhaayyvvaannllaarrddaann ttüürreeddiikklleerriinnee iinnaann››yyoorr--

dduu.. OOnnaa ggöörree oottllaarraa uuzzaannmmaayyaa ççaall››flflaann

bbuu ccaannll››llaarr››nn zzaammaann iiççiinnddee bbooyyuunnllaarr››

uuzzaamm››flfl vvee zzüürraaffaallaarraa ddöönnüüflflüüvveerrmmiiflfllleerr--

ddii.. MMeennddeell''iinn 11886655 yy››ll››nnddaa kkeeflflffeettttii¤¤ii

kkaall››tt››mm kkaannuunnllaarr››,, yyaaflflaamm ss››rraass››nnddaa

kkaazzaann››llaann öözzeelllliikklleerriinn ssoonnrraakkii nneessiilllleerree

aakkttaarr››llmmaass››nn››nn mmüümmkküünn oollmmaadd››¤¤››nn›› iiss--

ppaattllaamm››flfltt››rr.. BBööyylleeccee LLaammaarrcckk''››nn zzüürraaffaa

mmaassaall›› ddaa ttaarriihhee kkaarr››flflmm››flfltt››rr..

Page 413: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar

Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için

1930'ların sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha

yaygın ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya attılar. Neo-Darwi-

nizm, do¤al seleksiyonun yanına "faydalı de¤ifliklik sebebi"

olarak mutasyonları, yani canlıların genlerinde radyasyon gi-

bi dıfl etkiler ya da kopyalama hataları sonucunda oluflan bo-

zulmaları ekledi.

Bugün de hala dünyada evrim adına geçerlili¤ini koru-

yan model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan

milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akci¤er,

kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutasyonlara", ya-

ni genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda olufltu¤u-

nu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bi-

limsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları gelifltirmezler, ak-

sine her zaman için canlılara zarar verirler.

Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düze-

ne sahiptir. Bu molekül üzerinde oluflan herhangi rastgele bir

etki ancak zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan

bunu flöyle açıklar:

Mutasyonlar küçük, rastgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak

meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik,

mutasyonların evrimsel bir geliflme meydana getiremeyece¤ini

gösterir. Zaten yüksek derecede özelleflmifl bir organizmada mey-

dana gelebilecek rastlantısal bir de¤iflim, ya etkisiz olacaktır ya da

zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rastgele bir de¤iflim kol

saatini gelifltirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek ve-

Harun Yahya

441111

Page 414: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

441122

ya en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır. Bir deprem bir flehri gelifltir-

mez, ona yıkım getirir.9

Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgi-

yi gelifltiren mutasyon örne¤i gözlemlenmedi. Tüm mutas-

yonların zararlı oldu¤u görüldü. Anlaflıldı ki, evrim teorisi-

nin "evrim mekanizması" olarak gösterdi¤i mutasyonlar, ger-

çekte canlıları sadece tahrip eden, sakat bırakan genetik olay-

lardır. (‹nsanlarda mutasyonun en sık görülen etkisi de kan-

serdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim mekaniz-

ması" olamaz. Do¤al seleksiyon ise, Darwin'in de kabul etti¤i

gibi, "tek baflına hiçbir fley yapamaz." Bu gerçek bizlere do¤a-

da hiçbir "evrim mekanizması" olmadı¤ını göstermektedir.

Evrim mekanizması olmadı¤ına göre de, evrim denen hayali

süreç yaflanmıfl olamaz.

RRaassttggeellee mmuuttaassyyoonnllaarr iinnssaannllaarraa vvee ddii¤¤eerr ttüümm ccaannll››llaarraa hheerr zzaammaann iiççiinn zzaarraarr vveerriirrlleerr.. RReessiimmlleerrddee

ggöörrüülleenn ççooccuukkllaarr ÇÇeerrnnoobbiill kkaazzaass››nn››nn ssoonnuuccuunnddaa ssaakkaatt kkaallmm››flflllaarrdd››rr..

Page 415: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Fosil Kay›tlar›: Ara Formlardan

Eser Yok

Evrim teorisinin iddia etti¤i senaryonun yaflanmamıfl ol-

du¤unun en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.

Evrim teorisine göre bütün canlılar birbirlerinden türe-

mifllerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir di¤e-

rine dönüflmüfl ve bütün türler bu flekilde ortaya çıkmıfllardır.

Teoriye göre bu dönüflüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir

zaman dilimini kapsamıfl ve kademe kademe ilerlemifltir. Bu

durumda, iddia edilen uzun dönüflüm süreci içinde sayısız

"ara türler"in oluflmufl ve yaflamıfl olmaları gerekir. Örne¤in

geçmiflte, balık özelliklerini taflımalarına ra¤men, bir yandan

da bazı sürüngen özellikleri kazanmıfl olan yarı balık-yarı sü-

rüngen canlılar yaflamıfl olmalıdır. Ya da sürüngen özellikleri-

ni taflırken, bir yandan da bazı kufl özellikleri kazanmıfl sü-

rüngen-kufllar ortaya çıkmıfl olmalıdır. Bunlar, bir geçifl süre-

cinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalı-

dır. Evrimciler geçmiflte yaflamıfl olduklarına inandıkları bu

teorik yaratıklara "ara geçifl formu" adını verirler.

E¤er gerçekten bu tür canlılar geçmiflte yaflamıfllarsa

bunların sayılarının ve çeflitlerinin milyonlarca hatta milyar-

larca olması gerekir. Ve bu ucube canlıların kalıntılarına mut-

laka fosil kayıtlarında rastlanması gerekir. Darwin, Türlerin

Kökeni'nde bunu flöyle açıklamıfltır:

E¤er teorim do¤ruysa, türleri birbirine ba¤layan sayısız ara-geçifl

çeflitleri mutlaka yaflamıfl olmalıdır... Bunların yaflamıfl oldukları-

nın kanıtları da sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir.10

Harun Yahya

441133

Page 416: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

441144

110000--115500 mmiillyyoonn

yy››llll››kk ddeenniizzyy››lldd››--

zz›› ffoossiillii ((LL..CCrree--

ttaacceeoouuss ddöönneemm))

110000--115500 mmiillyyoonn

yy››llll››kk kkaarriiddeess ffoo--

ssiillii ((LL..CCrreettaacceeoouuss

ddöönneemm))

OOrrddoovviikkyyeenn ddeevvrriinnee

aaiitt 445500 mmiillyyoonn yy››llll››kk

""aatt tt››rrnnaa¤¤›› yyeennggeeccii""

ffoossiillii

115500--220000 mmiillyyoonn

yy››llll››kk yyuussuuffççuukk ffoossiillii

((JJuurraassssiicc--RReecceenntt

ddöönneemm))

RReessiimmlleerrddee ddee ggöörrüüllddüü¤¤üü ggiibbii,, yyaapp››llaann aarrkkeeoolloojjiikk kkaazz››llaarr ssoonnuuccuu bbuulluunnaann ttüümm ffoossiill öörrnneekklleerrii,, ggüünnüü--

mmüüzzddee yyaaflflaayyaann öörrnneekklleerriinnddeenn ffaarrkkss››zzdd››rr..

Yaflayan Fosiller Evrimi Çürütüyor

Page 417: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Darwin’in Y›k›lan Umutlar›

Ancak 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir

yanında hummalı fosil arafltırmaları yapıldı¤ı halde bu ara

geçifl formlarına rastlanamamıfltır. Yapılan kazılarda ve arafl-

tırmalarda elde edilen bütün bulgular, evrimcilerin bekledik-

lerinin aksine, canlıların yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve

kusursuz bir biçimde ortaya çıktıklarını göstermifltir. Ünlü ‹n-

giliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir evrimci ol-

masına karflın bu gerçe¤i flöyle itiraf eder:

Sorunumuz fludur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak inceledi¤imiz-

de, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı ger-

çekle karflılaflırız; kademeli evrimle geliflen de¤il, aniden yeryü-

zünde oluflan gruplar görürüz.11

Yani fosil kayıtlarında, tüm canlı türleri, aralarında hiç-

bir geçifl formu olmadan eksiksiz biçimleriyle aniden ortaya

çıkmaktadırlar. Bu, Darwin'in öngörülerinin tam aksidir. Da-

hası, bu canlı türlerinin yaratıldıklarını gösteren çok güçlü bir

delildir. Çünkü bir canlı türünün, kendisinden evrimleflti¤i

hiçbir atası olmadan, bir anda ve kusursuz olarak ortaya çık-

masının tek açıklaması, o türün yaratılmıfl olmasıdır. Bu ger-

çek, ünlü evrimci biyolog Douglas Futuyma tarafından da ka-

bul edilir:

Yaratılıfl ve evrim, yaflayan canlıların kökeni hakkında yapılabile-

cek yegane iki açıklamadır. Canlılar dünya üzerinde ya tamamen

mükemmel ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmıfllardır ya da böy-

le olmamıfltır. E¤er böyle olmadıysa, bir de¤iflim süreci sayesinde

kendilerinden önce var olan bazı canlı türlerinden evrimleflerek

Harun Yahya

441155

Page 418: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

441166

meydana gelmifl olmalıdırlar. Ama e¤er eksiksiz ve mükemmel bir

biçimde ortaya çıkmıfllarsa, o halde sonsuz güç sahibi bir akıl ta-

rafından yaratılmıfl olmaları gerekir.12

Fosiller ise, canlıların yeryüzünde eksiksiz ve mükemmel

bir biçimde ortaya çıktıklarını göstermektedir. Yani "türlerin

kökeni", Darwin'in sandı¤ının aksine, evrim de¤il yaratılıfltır.

‹nsan›n Evrimi Masal›

Evrim teorisini savunanların en çok gündeme getirdikle-

ri konu, insanın kökeni konusudur. Bu konudaki Darwinist

iddia, bugün yaflayan modern insanın maymunsu birtakım

yaratıklardan geldi¤ini varsayar. 4-5 milyon yıl önce baflladı-

¤ı varsayılan bu süreçte, modern insan ile ataları arasında ba-

FFoossiill kkaayy››ttllaarr›› eevvrriimm tteeoorriissiinniinn öönnüünnddee ççookk bbüüyyüükk bbiirr eennggeellddiirr.. ÇÇüünnkküü bbuu kkaayy››ttllaarr,, ccaannll›› ttüürrlleerriinniinn aarraa--

llaarr››nnddaa hhiiççbbiirr eevvrriimmsseell ggeeççiiflfl ffoorrmmuu bbuulluunnmmaaddaann,, bbiirr aannddaa vvee eekkssiikkssiizz yyaapp››llaarr››yyllaa oorrttaayyaa çç››kktt››kkllaarr››nn›› ggööss--

tteerrmmeekktteeddiirr.. BBuu ggeerrççeekk ttüürrlleerriinn aayyrr›› aayyrr›› yyaarraatt››lldd››kkllaarr››nn››nn iissppaattllaarr››nnddaann bbiirriiddiirr..

441100 mmiillyyoonn yy››llll››kk CCooeellaaccaanntthh

ffoossiillii ((üüssttttee)) vvee bbuu bbaall››¤¤››nn

ggüünnüümmüüzzddeekkii hhaallii ((ssoollddaa))

Page 419: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Harun Yahya

zı "ara form"ların yafladı¤ı iddia edilir. Gerçekte tümüyle ha-

yali olan bu senaryoda dört temel "kategori" sayılır:

1) Australopithecus

2) Homo habilis

3) Homo erectus

4) Homo sapiens

Evrimciler, insanların sözde ilk maymunsu atalarına

"güney maymunu" anlamına gelen "Australopithecus" ismini

verirler. Bu canlılar gerçekte soyu tükenmifl bir maymun tü-

ründen baflka bir fley de¤ildir. Lord Solly Zuckerman ve Prof.

Charles Oxnard gibi ‹ngiltere ve ABD'den dünyaca ünlü iki

anatomistin Australopithecus örnek-

leri üzerinde yaptıkları çok genifl

kapsamlı çalıflmalar, bu canlıların

sadece soyu tükenmifl bir may-

mun türüne ait olduklarını ve in-

sanlarla hiçbir benzerlik taflıma-

dıklarını göstermifltir.13

Evrimciler insan evriminin

bir sonraki safhasını da, "homo"

yani insan olarak sınıflandırırlar.

‹ddiaya göre homo serisinde-

ki canlılar, Australopit-

hecuslar'dan daha

geliflmifllerdir. Ev-

rimciler, bu farklı

canlılara ait fosille-

ri ardı ardına dize-

EEvvrriimmcciilleerr,, ffoossiilllleerr üüzzeerriinnddee

yyaapptt››kkllaarr›› yyoorruummllaarr›› ggeenneell--

ddee iiddeeoolloojjiikk bbeekklleennttiilleerrii

ddoo¤¤rruullttuussuunnddaa yyaappaarrllaarr..

BBuu nneeddeennllee vvaarrdd››kkllaarr›› ssoo--

nnuuççllaarr ççoo¤¤uunnlluukkllaa ggüüvveenniilliirr

ddee¤¤iillddiirr..

441177

Page 420: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

rek hayali bir evrim fleması olufltururlar. Bu flema hayalidir,

çünkü gerçekte bu farklı sınıfların arasında evrimsel bir iliflki

oldu¤u asla ispatlanamamıfltır. Evrim teorisinin 20. yüz-

yıldaki en önemli savunu-

cularından biri olan Ernst

Mayr, "Homo sapiens'e

uzanan zincir gerçekte ka-

yıptır" diyerek bunu kabul

eder. 14

Evrimciler "Australo-

pithecus > Homo habilis >

Homo erectus > Homo sa-

piens" sıralamasını yazar-

ken, bu türlerin her birinin,

bir sonrakinin atası oldu¤u

izlenimini verirler. Oysa

paleoantropologların son

bulguları, Australopithe-

cus, Homo habilis ve Ho-

mo erectus'un dünyanın

farklı bölgelerinde aynı dö-

nemlerde yafladıklarını

göstermektedir.15 Dahası

Homo erectus sınıflama-

sına ait insanların bir

bölümü çok modern za-

manlara kadar yaflamıfl-

lar, Homo sapiens nean-

dertalensis ve Homo sa-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

441188

SAHTESAHTE

EEvvrriimm yyaannll››ss›› ggaazzeettee vvee ddeerrggiilleerrddee çç››kkaann hhaabbeerrlleerrddee yyuu--

kkaarr››ddaakkiinnee bbeennzzeerr hhaayyaallii ""iillkkeell"" iinnssaann rreessiimmlleerrii ss››kkll››kkllaa

kkuullllaann››ll››rr.. BBuu hhaayyaallii rreessiimmlleerree ddaayyaannaarraakk oolluuflflttuurruullaann

hhaabbeerrlleerrddeekkii tteekk kkaayynnaakk,, yyaazzaann kkiiflfliinniinn hhaayyaall ggüüccüüddüürr..

AAnnccaakk eevvrriimm bbiilliimm kkaarrflfl››ss››nnddaa oo kkaaddaarr ççookk yyeenniillggii aall--

mm››flfltt››rr kkii aarrtt››kk bbiilliimmsseell ddeerrggiilleerrddee eevvrriimmllee iillggiillii hhaabbeerrlleerree

ddaahhaa aazz rraassttllaannmmaakkttaadd››rr..

Page 421: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

piens sapiens (modern insan) ile aynı ortamda yan yana bu-

lunmufllardır.16

Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları

iddiasının geçersizli¤ini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard

Üniversitesi paleontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi

de bir evrimci olmasına karflın, Darwinist teorinin içine girdi-

¤i bu çıkmazı flöyle açıklar:

E¤er birbiri ile paralel bir biçimde yaflayan üç farklı hominid (in-

sanımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy a¤acımıza ne oldu?

Açıktır ki, bunların biri di¤erinden gelmifl olamaz. Dahası, biri

di¤eriyle karflılafltırıldı¤ında evrimsel bir geliflme trendi göster-

memektedirler.17

Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan haya-

li birtakım "yarı maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle,

yani sırf propaganda yoluyla ayakta tutulmaya çalıflılan insa-

nın evrimi senaryosu, hiçbir bilimsel temeli olmayan bir ma-

saldan ibarettir.

Bu konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle Australopithe-

cus fosilleri üzerinde 15 yıl arafltırma yapan ‹ngiltere'nin en

ünlü ve saygın bilim adamlarından Lord Solly Zuckerman, bir

evrimci olmasına ra¤men, ortada maymunsu canlılardan insa-

na uzanan gerçek bir soy a¤acı olmadı¤ı sonucuna varmıfltır.

Zuckerman bir de ilginç bir "bilim skalası" yapmıfltır. Bi-

limsel olarak kabul etti¤i bilgi dallarından, bilim dıflı olarak

kabul etti¤i bilgi dallarına kadar bir yelpaze oluflturmufltur.

Zuckerman'ın bu tablosuna göre en "bilimsel" -yani somut ve-

rilere dayanan- bilgi dalları kimya ve fiziktir. Yelpazede bun-

lardan sonra biyoloji bilimleri, sonra da sosyal bilimler gelir.

Harun Yahya

441199

Page 422: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Yelpazenin en ucunda, yani en "bilim dıflı" sayılan kısımda

ise, Zuckerman'a göre, telepati, altıncı his gibi "duyum ötesi

algılama" kavramları ve bir de "insanın evrimi" vardır! Zuc-

kerman, yelpazenin bu ucunu flöyle açıklar:

Objektif gerçekli¤in alanından çıkıp da, biyolojik bilim olarak var-

sayılan bu alanlara -yani duyum ötesi algılamaya ve insanın fosil

tarihinin yorumlanmasına- girdi¤imizde, evrim teorisine inanan

bir kimse için herfleyin mümkün oldu¤unu görürüz. Öyle ki te-

orilerine kesinlikle inanan bu kimselerin çeliflkili bazı yargıları

aynı anda kabul etmeleri bile mümkündür.18

‹flte insanın evrimi masalı da, teorilerine körü körüne

inanan birtakım insanların buldukları bazı fosilleri ön yargılı

bir biçimde yorumlamalarından ibarettir.

Darwin Formülü!

fiimdiye kadar ele aldı¤ımız tüm teknik delillerin yanın-

da, isterseniz evrimcilerin nasıl saçma bir inanıfla sahip ol-

duklarını bir de çocukların bile anlayabilece¤i kadar açık bir

örnekle özetleyelim.

Evrim teorisi canlılı¤ın tesadüfen olufltu¤unu iddia et-

mektedir. Dolayısıyla bu iddiaya göre cansız ve fluursuz

atomlar biraraya gelerek önce hücreyi oluflturmufllardır ve

sonrasında aynı atomlar bir flekilde di¤er canlıları ve insanı

meydana getirmifllerdir. flimdi düflünelim; canlılı¤ın yapıtaflı

olan karbon, fosfor, azot, potasyum gibi elementleri biraraya

getirdi¤imizde bir yı¤ın oluflur. Bu atom yı¤ını, hangi ifllem-

den geçirilirse geçirilsin, tek bir canlı oluflturamaz. ‹sterseniz

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

442200

Page 423: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

bu konuda bir "deney" tasarlayalım ve evrimcilerin aslında

savundukları, ama yüksek sesle dile getiremedikleri iddiayı

onlar adına "Darwin Formülü" adıyla inceleyelim:

Evrimciler, çok sayıda büyük varilin içine canlılı¤ın yapı-

sında bulunan fosfor, azot, karbon, oksijen, demir, magnez-

yum gibi elementlerden bol miktarda koysunlar. Hatta nor-

mal flartlarda bulunmayan ancak bu karıflımın içinde bulun-

masını gerekli gördükleri malzemeleri de bu varillere eklesin-

ler. Karıflımların içine, istedikleri kadar amino asit, istedikleri

kadar da (bir tekinin bile rastlantısal oluflma ihtimali 10-950

olan) protein doldursunlar. Bu karıflımlara istedikleri oranda

ısı ve nem versinler. Bunları istedikleri geliflmifl cihazlarla ka-

rıfltırsınlar. Varillerin baflına da dünyanın önde gelen bilim

adamlarını koysunlar. Bu uzmanlar babadan o¤ula, kuflaktan

kufla¤a aktararak nöbetlefle milyarlarca, hatta trilyonlarca se-

ne sürekli varillerin baflında beklesinler. Bir canlının oluflma-

sı için hangi flartların var olması gerekti¤ine inanılıyorsa hep-

sini kullanmak serbest olsun. Ancak, ne yaparlarsa yapsınlar

o varillerden kesinlikle bir canlı çıkartamazlar. Zürafaları, as-

lanları, arıları, kanaryaları, bülbülleri, papa¤anları, atları, yu-

nusları, gülleri, orkideleri, zambakları, karanfilleri, muzları,

portakalları, elmaları, hurmaları, domatesleri, kavunları, kar-

puzları, incirleri, zeytinleri, üzümleri, fleftalileri, tavus kuflla-

rını, sülünleri, renk renk kelebekleri ve bunlar gibi milyonlar-

ca canlı türünden hiçbirini oluflturamazlar. De¤il burada bir-

kaçını saydı¤ımız bu canlı varlıkları, bunların tek bir hücresi-

ni bile elde edemezler. Kısacası, bilinçsiz atomlar biraraya ge-

lerek hücreyi oluflturamazlar. Sonra yeni bir karar vererek bir

Harun Yahya

442211

Page 424: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

hücreyi ikiye bölüp, sonra art arda baflka kararlar alıp, elekt-

ron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre yapısını bu mik-

roskop altında izleyen profesörleri oluflturamazlar. Madde,

ancak Allah'ın üstün yaratmasıyla hayat bulur.

Bunun aksini iddia eden evrim teorisi ise, akla tamamen

aykırı bir safsatadır. Evrimcilerin ortaya attı¤ı iddialar üze-

rinde biraz bile düflünmek, üstteki örnekte oldu¤u gibi, bu

gerçe¤i açıkça gösterir.

Göz ve Kulaktaki Teknoloji

Evrim teorisinin kesinlikle açıklama getiremeyece¤i bir

di¤er konu ise göz ve kulaktaki üstün algılama kalitesidir.

Gözle ilgili konuya geçmeden önce "Nasıl görürüz?" so-

rusuna kısaca cevap verelim. Bir cisimden gelen ıflınlar, göz-

de retinaya ters olarak düfler. Bu ıflınlar, buradaki hücreler ta-

rafından elektrik sinyallerine dönüfltürülür ve beynin arka

kısmındaki görme merkezi denilen küçücük bir noktaya ula-

flır. Bu elektrik sinyalleri bir dizi ifllemden sonra beyindeki bu

merkezde görüntü olarak algılanır. Bu bilgiden sonra flimdi

düflünelim:

Beyin ıflı¤a kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ıflık

beynin bulundu¤u yere kadar giremez. Görüntü merkezi de-

nilen yer kapkaranlık, ıflı¤ın asla ulaflmadı¤ı, belki de hiç kar-

flılaflmadı¤ınız kadar karanlık bir yerdir. Ancak siz bu zifiri

karanlıkta ıflıklı, pırıl pırıl bir dünyayı seyretmektesiniz.

Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

442222

Page 425: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

21. yüzyıl teknolojisi bile her türlü imkana ra¤men bu netli¤i

sa¤layamamıfltır. Örne¤in flu anda okudu¤unuz kitaba, kitabı

tutan ellerinize bakın, sonra baflınızı kaldırın ve çevrenize ba-

kın. flu anda gördü¤ünüz netlik ve kalitedeki bu görüntüyü

baflka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü si-

ze dünyanın bir numaralı televizyon flirketinin üretti¤i en ge-

liflmifl televizyon ekranı dahi veremez. 100 yıldır binlerce mü-

hendis bu netli¤e ulaflmak için çalıflmaktadır. Bunun için fab-

rikalar, dev tesisler kurulmakta, arafltırmalar yapılmakta,

planlar ve tasarımlar gelifltirilmektedir. Yine bir TV ekranına

bakın, bir de flu anda elinizde tuttu¤unuz bu kitaba. Arada

büyük bir netlik ve kalite farkı oldu¤unu göreceksiniz. Üste-

lik, TV ekranı size iki boyutlu bir görüntü gösterir, oysa siz üç

boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesiniz.

Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yap-

maya, gözün görme kalitesine ulaflmaya çalıflmaktadırlar.

Evet, üç boyutlu bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu

da gözlük takmadan üç boyutlu görmek mümkün de¤il, kal-

dı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha bulanık, ön ta-

raf ise ka¤ıttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gördü-

¤ü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluflmaz. Kamerada da,

televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana gelir.

‹flte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluflturan

mekanizmanın tesadüfen olufltu¤unu iddia etmektedirler.

flimdi biri size, odanızda duran televizyon tesadüfler sonu-

cunda olufltu, atomlar biraraya geldi ve bu görüntü oluflturan

aleti meydana getirdi dese ne düflünürsünüz? Binlerce kiflinin

biraraya gelip yapamadı¤ını fluursuz atomlar nasıl yapsın?

Harun Yahya

442233

Page 426: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Gözün gördü¤ünden daha ilkel olan bir görüntüyü olufl-

turan alet tesadüfen oluflamıyorsa, gözün ve gözün gördü¤ü

görüntünün de tesadüfen oluflamayaca¤ı çok açıktır. Aynı du-

rum kulak için de geçerlidir. Dıfl kulak, çevredeki sesleri ku-

lak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kula¤a iletir; orta kulak

aldı¤ı ses titreflimlerini güçlendirerek iç kula¤a aktarır; iç ku-

lak da bu titreflimleri elektrik sinyallerine dönüfltürerek bey-

ne gönderir. Aynen görmede oldu¤u gibi duyma ifllemi de be-

yindeki duyma merkezinde gerçekleflir.

Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ıflık

gibi sese de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dıflarısı ne ka-

dar gürültülü de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna ra¤-

men en net sesler beyinde algılanır. Ses geçirmeyen beyniniz-

de bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir orta-

mın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir ci-

hazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada keskin

bir sessizli¤in hakim oldu¤u görülecektir.

Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl

kullanılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdü-

rülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektro-

nik alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalıflmalardan ba-

zılarıdır. Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çalıflan bin-

lerce mühendise ve uzmana ra¤men kula¤ın oluflturdu¤u

netlik ve kalitede bir sese ulaflılamamıfltır. En büyük müzik

sistemi flirketinin üretti¤i en kaliteli müzik setini düflünün.

Sesi kaydetti¤inde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az

da olsa mutlaka parazit oluflur veya müzik setini açtı¤ınızda

daha müzik bafllamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. An-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

442244

Page 427: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

cak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son de-

rece net ve kusursuzdur. Bir insan kula¤ı, hiçbir zaman mü-

zik setinde oldu¤u gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses

ne ise tam ve net bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan ya-

ratıldı¤ı günden bu yana böyledir. fiimdiye kadar insano¤lu-

nun yaptı¤ı hiçbir görüntü ve ses cihazı, göz ve kulak kadar

hassas ve baflarılı birer algılayıcı olamamıfltır. Ancak görme

ve iflitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok büyük bir ger-

çek daha vardır.

Beynin ‹çinde Gören ve Duyan fiuur

Kime Aittir?

Beynin içinde, ıflıl ıflıl renkli bir dünyayı seyreden, senfo-

nileri, kuflların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?

‹nsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen

uyarılar, elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji

veya biyokimya kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl

olufltu¤una dair birçok detay okursunuz. Ancak, bu konu

hakkındaki en önemli gerçe¤e hiçbir yerde rastlayamazsınız:

Beyinde, bu elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve his ola-

rak algılayan kimdir?

Beynin içinde göze, kula¤a, burna ihtiyaç duymadan

tüm bunları algılayan bir fluur bulunmaktadır. Bu fluur kime

aittir?

Elbette bu fluur beyni oluflturan sinirler, ya¤ tabakası ve

sinir hücrelerine ait de¤ildir. ‹flte bu yüzden, herfleyin madde-

Harun Yahya

442255

Page 428: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

den ibaret oldu¤unu zanneden Darwinist-materyalistler bu

sorulara hiçbir cevap verememektedirler. Çünkü bu fluur,

Allah'ın yaratmıfl oldu¤u ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek

için göze, sesi duymak için kula¤a ihtiyaç duymaz. Bunların

da ötesinde düflünmek için beyne ihtiyaç duymaz. Bu açık ve

ilmi gerçe¤i okuyan her insanın, beynin içindeki birkaç santi-

metreküplük, kapkaranlık mekana tüm kainatı üç boyutlu,

renkli, gölgeli ve ıflıklı olarak sı¤dıran Yüce Allah'ı düflünüp,

O'ndan korkup, O'na sı¤ınması gerekir.

Materyalist Bir ‹nanç

Buraya kadar incelediklerimiz, evrim teorisinin bilimsel

bulgularla açıkça çeliflen bir iddia oldu¤unu göstermektedir.

Teorinin hayatın kökeni hakkındaki iddiası bilime aykırıdır,

öne sürdü¤ü evrim mekanizmalarının hiçbir evrimlefltirici et-

kisi yoktur ve fosiller teorinin gerektirdi¤i ara formların yafla-

madıklarını göstermektedir. Bu durumda, elbette, evrim te-

orisinin bilime aykırı bir düflünce olarak bir kenara atılması

gerekir. Nitekim tarih boyunca dünya merkezli evren modeli

gibi pek çok düflünce, bilimin gündeminden çıkarılmıfltır.

Ama evrim teorisi ısrarla bilimin gündeminde tutulmaktadır.

Hatta bazı insanlar teorinin elefltirilmesini "bilime saldırı"

olarak göstermeye bile çalıflmaktadırlar. Peki neden?..

Bu durumun nedeni, evrim teorisinin bazı çevreler için,

kendisinden asla vazgeçilemeyecek dogmatik bir inanıfl olu-

fludur. Bu çevreler, materyalist felsefeye körü körüne ba¤lı-

dırlar ve Darwinizm'i de do¤aya getirilebilecek yegane ma-

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

442266

Page 429: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

teryalist açıklama oldu¤u için benimsemektedirler.

Bazen bunu açıkça itiraf da ederler. Harvard Üniversite-

si'nden ünlü bir genetikçi ve aynı zamanda önde gelen bir ev-

rimci olan Richard Lewontin, "önce materyalist, sonra bilim

adamı" oldu¤unu flöyle itiraf etmektedir:

Bizim materyalizme bir inancımız var, 'a priori' (önceden kabul

edilmifl, do¤ru varsayılmıfl) bir inanç bu. Bizi dünyaya materya-

list bir açıklama getirmeye zorlayan fley, bilimin yöntemleri ve

kuralları de¤il. Aksine, materyalizme olan 'a priori' ba¤lılı¤ımız

nedeniyle, dünyaya materyalist bir açıklama getiren arafltırma

yöntemlerini ve kavramları kurguluyoruz. Materyalizm mutlak

do¤ru oldu¤una göre de, ‹lahi bir açıklamanın sahneye girmesine

izin veremeyiz.19

Bu sözler, Darwinizm'in, materyalist felsefeye ba¤lılık

u¤runa yaflatılan bir dogma oldu¤unun açık ifadeleridir. Bu

dogma, maddeden baflka hiçbir varlık olmadı¤ını varsayar.

Bu nedenle de cansız, bilinçsiz maddenin, hayatı yarattı¤ına

inanır. Milyonlarca farklı canlı türünün; örne¤in kuflların, ba-

lıkların, zürafaların, kaplanların, böceklerin, a¤açların, çiçek-

lerin, balinaların ve insanların maddenin kendi içindeki etki-

leflimlerle, yani ya¤an ya¤murla, çakan flimflekle, cansız mad-

denin içinden olufltu¤unu kabul eder. Gerçekte ise bu, hem

akla hem bilime aykırı bir kabuldür. Ama Darwinistler kendi

deyimleriyle "‹lahi bir açıklamanın sahneye girmemesi" için,

bu kabulü savunmaya devam etmektedirler.

Canlıların kökenine materyalist bir ön yargı ile bakma-

yan insanlar ise, flu açık gerçe¤i göreceklerdir: Tüm canlılar,

üstün bir güç, bilgi ve akla sahip olan bir Yaratıcının eseridir-

Harun Yahya

442277

Page 430: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

442288

ler. Yaratıcı, tüm evreni yoktan var eden, en kusursuz biçim-

de düzenleyen ve tüm canlıları yaratıp flekillendiren Allah'tır.

Evrim Teorisi Dünya Tarihinin

En Etkili Büyüsüdür

Burada flunu da belirtmek gerekir ki, ön yargısız, hiçbir

ideolojinin etkisi altında kalmadan, sadece aklını ve mantı¤ı-

nı kullanan her insan, bilim ve medeniyetten uzak toplumla-

rın hurafelerini andıran evrim teorisinin inanılması imkansız

bir iddia oldu¤unu kolaylıkla anlayacaktır.

Yukarıda da belirtildi¤i gibi, evrim teorisine inananlar,

büyük bir varilin içine birçok atomu, molekülü, cansız madde-

yi dolduran ve bunların karıflımından zaman içinde düflünen,

akleden, bulufllar yapan profesörlerin, üniversite ö¤rencileri-

nin, Einstein, Hubble gibi bilim adamlarının, Frank Sinatra,

Charlton Heston gibi sanatçıların, bunun yanı sıra ceylanların,

limon a¤açlarının, karanfillerin çıkaca¤ına inanmaktadırlar.

Üstelik, bu saçma iddiaya inananlar bilim adamları, profesör-

ler, kültürlü, e¤itimli insanlardır. Bu nedenle evrim teorisi için

"dünya tarihinin en büyük ve en etkili büyüsü" ifadesini kul-

lanmak yerinde olacaktır. Çünkü, dünya tarihinde insanların

bu derece aklını baflından alan, akıl ve mantıkla düflünmeleri-

ne imkan tanımayan, gözlerinin önüne sanki bir perde çekip

çok açık olan gerçekleri görmelerine engel olan bir baflka

inanç veya iddia daha yoktur. Bu, Afrikalı bazı kabilelerin to-

temlere, Sebe halkının Günefl'e tapmasından, Hz. ‹brahim'in

Page 431: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

kavminin elleri ile yaptıkları putlara, Hz. Musa'nın kavminin

altından yaptıkları buza¤ıya tapmalarından çok daha vahim

ve akıl almaz bir körlüktür. Gerçekte bu durum, Allah'ın Ku-

ran'da iflaret etti¤i bir akılsızlıktır. Allah, bazı insanların anla-

yıfllarının kapanaca¤ını ve gerçekleri görmekten aciz duruma

düfleceklerini birçok ayetinde bildirmektedir. Bu ayetlerden

bazıları flöyledir:

fiüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar

için fark etmez; inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve

kulaklarını mühürlemifltir; gözlerinin üzerinde perdeler

vardır. Ve büyük azap onlaradır. (Bakara Suresi, 6-7)

… Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri

vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla iflit-

mezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha afla¤ılıktırlar.

‹flte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi, 179)

Allah, Hicr Suresi’nde de bu insanların mucizeler görseler

bile inanmayacak kadar büyülendiklerini flöyle bildirmektedir:

Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan

yukarı yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü,

belki biz büyülenmifl bir toplulu¤uz" diyeceklerdir. (Hicr

Suresi, 14-15)

Bu kadar genifl bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili

olması, insanların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve

150 yıldır bu büyünün bozulmaması ise, kelimelerle anlatıla-

mayacak kadar hayret verici bir durumdur. Çünkü, bir veya

birkaç insanın imkansız senaryolara, saçmalık ve mantıksız-

lıklarla dolu iddialara inanmaları anlaflılabilir. Ancak dünya-

nın dört bir yanındaki insanların, fluursuz ve cansız atomla-

Harun Yahya

442299

Page 432: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

rın ani bir kararla biraraya gelip; ola¤anüstü bir organizas-

yon, disiplin, akıl ve fluur gösterip kusursuz bir sistemle iflle-

yen evreni, canlılık için uygun olan her türlü özelli¤e sahip

olan Dünya gezegenini ve sayısız kompleks sistemle donatıl-

mıfl canlıları meydana getirdi¤ine inanmasının, "büyü"den

baflka bir açıklaması yoktur.

Nitekim, Allah Kuran'da, inkarcı felsefenin savunucusu

olan bazı kimselerin, yaptıkları büyülerle insanları etkiledikle-

rini Hz. Musa ve Firavun arasında geçen bir olayla bizlere bil-

dirmektedir. Hz. Musa, Firavun'a hak dini anlattı¤ında, Fira-

vun Hz. Musa'ya, kendi "bilgin büyücüleri" ile insanların top-

landı¤ı bir yerde karflılaflmasını söyler. Hz. Musa, büyücüler-

le karflılafltı¤ında, büyücülere önce onların marifetlerini sergi-

lemelerini emreder. Bu olayın anlatıldı¤ı bir ayet flöyledir:

(Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların

gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehflete düflürdüler ve

(ortaya) büyük bir sihir getirmifl oldular. (Araf Suresi,

116)

Görüldü¤ü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldat-

macalar"la -Hz. Musa ve ona inananlar dıflında- insanların hep-

sini büyüleyebilmifllerdir. Ancak, onların attıklarına karflılık Hz.

Musa'nın ortaya koydu¤u delil, onların büyüsünü, Kuran'daki

ifadeyle "uydurduklarını yutmufl" yani etkisiz kılmıfltır:

Biz de Musa'ya: "Asanı fırlatıver" diye vahyettik. (O da

fırlatıverince) bir de baktılar ki, o bütün uydurduklarını

derleyip-toparlayıp yutuyor. Böylece hak yerini buldu,

onların bütün yapmakta oldukları geçersiz kaldı. Orada

yenilmifl oldular ve küçük düflmüfller olarak tersyüz çev-

rildiler. (Araf Suresi, 117-119)

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

443300

Page 433: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Ayetlerde de bildirildi¤i gibi, daha önce insanları büyüle-

yerek etkileyen bu kiflilerin yaptıklarının bir sahtekarlık oldu-

¤unun anlaflılması ile, söz konusu insanlar küçük düflmüfller-

dir. Günümüzde de bir büyünün etkisiyle, bilimsellik kılıfı al-

tında son derece saçma iddialara inanan ve bunları savunma-

ya hayatlarını adayanlar, e¤er bu iddialardan vazgeçmezlerse

gerçekler tam anlamıyla açı¤a çıktı¤ında ve "büyü bozuldu-

¤unda" küçük duruma düfleceklerdir. Nitekim, yaklafl›k 60 ya-

fl›na kadar evrimi savunan ve ateist bir felsefeci olan, ancak

daha sonra gerçekleri gören Malcolm Muggeridge evrim te-

orisinin yak›n gelecekte düflece¤i durumu flöyle aç›klamakta-

d›r:

Ben kendim, evrim teorisinin, özellikle uygulandı¤ı alanlarda, ge-

lece¤in tarih kitaplarındaki en büyük espri malzemelerinden biri

olaca¤ına ikna oldum. Gelecek kuflak, bu kadar çürük ve belirsiz

bir hipotezin inanılmaz bir saflıkla kabul edilmesini hayretle kar-

flılayacaktır.20

Bu gelecek, uzakta de¤ildir aksine çok yakın bir gelecek-

te insanlar "tesadüfler"in ilah olamayacaklarını anlayacaklar

ve evrim teorisi dünya tarihinin en büyük aldatmacası ve en

fliddetli büyüsü olarak tanımlanacaktır. Bu fliddetli büyü, bü-

yük bir hızla dünyanın dört bir yanında insanların üzerinden

kalkmaya bafllamıfltır. Art›k evrim aldatmacasının sırrını ö¤-

renen birçok insan, bu aldatmacaya nasıl kandı¤ını hayret ve

flaflkınlıkla düflünmektedir.

Harun Yahya

443311

Page 434: RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA

Rahman v e Rahim Olan Al lah ' › n Ad›y la

443322

1- Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular Evolu-tion and The Origin of Life, New York: Mar-cel Dekker, 1977, s. 22- Alexander I. Oparin, Origin of Life, (1936)New York, Dover Publications, 1953 (Rep-rint), s.1963- New Evidence on Evolution of Early At-mosphere and Life, Bulletin of the AmericanMeteorological Society, cilt 74, Kas›m 1982,s. 1328-1330.4- Stanley Miller, Molecular Evolution of Life:Current Status of the Prebiotic Synthesis ofSmall Molecules, 1986, s. 75- Jeffrey Bada, Earth, fiubat 1998, s. 406- Leslie E. Orgel, "The Origin of Life onEarth", Scientific American, cilt 271, Ekim1994, s. 787- Charles Darwin, The Origin of Species: AFacsimile of the First Edition, Harvard Uni-versity Press, 1964, s. 1898-Charles Darwin, The Origin of Species: AFacsimile of the First Edition, Harvard Uni-versity Press, 1964, s. 1899- B. G. Ranganathan, Origins?, Pennsylva-nia: The Banner Of Truth Trust, 198810- Charles Darwin, The Origin of Species: AFacsimile of the First Edition, Harvard Uni-versity Press, 1964, s. 17911- Derek A. Ager, "The Nature of the FossilRecord", Proceedings of the British Geologi-

cal Association, cilt 87, 1976, s. 13312- Douglas J. Futuyma, Science on Trial,New York: Pantheon Books, 1983. s. 19713- Solly Zuckerman, Beyond The Ivory To-wer, New York: Toplinger Publications, 1970,ss. 75-94; Charles E. Oxnard, "The Place ofAustralopithecines in Human Evolution: Gro-unds for Doubt", Nature, cilt 258, s. 38914- J. Rennie, "Darwin's Current Bulldog:Ernst Mayr", Scientific American, Aral›k199215- Alan Walker, Science, cilt 207, 1980, s.1103; A. J. Kelso, Physical Antropology, 1.bask›, New York: J. B. Lipincott Co., 1970, s.221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, cilt 3,Cambridge: Cambridge University Press,1971, s. 27216 - Time, Kas›m 199617- S. J. Gould, Natural History, cilt 85, 1976,s. 3018- Solly Zuckerman, Beyond The Ivory To-wer, New York: Toplinger Publications,1970, s. 1919- Richard Lewontin, "The Demon-HauntedWorld", The New York Review of Books, 9Ocak, 1997, s. 2820-Malcolm Muggeridge, The End of Chris-tendom, Grand Rapids: Eerdmans, 1980,s.43

Kaynakça

...... SSeenn YYüücceessiinn,, bbiizzee öö¤¤rreettttii¤¤iinnddeenn

bbaaflflkkaa bbiizziimm hhiiççbbiirr bbiillggiimmiizz yyookk..

GGeerrççeekktteenn SSeenn,, hheerrflfleeyyii bbiilleenn,,

hhüükküümm vvee hhiikkmmeett ssaahhiibbii oollaannss››nn..

((BBaakkaarraa SSuurreessii,, 3322))