Upload
isatolga24
View
49
Download
17
Embed Size (px)
DESCRIPTION
atatürk
Citation preview
ATATRK' ZLEY
RUEN EREF NAYDIN
Yenign Haber Ajans
Basn ve Yaynclk A..
Kasm 1998
24 Mays 1918
Her eye ramen muhakkakaa bir nra doru yrmekteyiz. Bende bu iman yaatan kuvvet,
yalnz, aziz memleket ve milletim hakkndaki pyansz muhabbetim deil, bugnn
karanlklar, ahlakszlklar, arlatanlklar iinde srf vatan ve hakikat akile ziya serpmee ve
aramaa alan bir genlik grdmdr. te, azizim Ruen Eref Bey, sizi, ben, bu
mubarek hizbin tabii zsndan gryorum. Gn getike daha mhim hizmetlerinize intizar
ediyorum. Bugnden ziyade yarnlarn kran ve pna namzed olan sizi bugnden
tanyabilmekle memnunum.
M. Kemal
(Resmin stndeki ithaf yazs)
NDEKLER
NSZ
Hatra Defterinden Notlar: Resmi 13
NANI 36
ZLEY 43
O, kimse ile kyaslanamaz 47
Zarif bir nkte 47
Mahabbet vardr, merhamet yoktur 48
lm Allah'n emri; ayrlk olmasayd 50
Kadere meydan okuyan adam 53
Uyanmaz uykudan cnan, uyanmaz 56
Ne mutlu Atatrk' olan millete 58
Hz 60
Hznn her konduu yer ant 61
ankaya 62
Sakarya zaferinden dnnde 64
Hamlelerinden nceki bir deti 67
Ankara'nn tepesi 70
ankaya'da ilk yl 70
ankaya balarna geli, gidi 74
Baevleri 75
Bahar, yaz 81
Mehtaplar 83
Gz' 93
Mustafa Kemal'in yannda Ruen Eref naydn 98
Geceler 98
Gz sonlar 103
NSZ
Tarih, bildiini syler; hatra grdn... Tarih belge ister; hatra bilgi... Bilgi, yapmaktan,
etmekten, grmekten iitmekten doar; belge, yaplan, edileni, grleni, iitileni yazmaktan...
Sunduum yapraklar belge mi olurlar? Bilgi mi kalrlar? Kestiremiyorum... Onlarda ne bir
askeri hareket gelimesini mesleke anlatma yetkisi var; ne bir tarih hareketinin bilimce
snflandrlm dzgnl... Bu yetki, Ba Yapc'nn Erzurum ve Svas toplanmalarndan
Kars, nn, Sakarya, Dumlupnar, Lozan zaferlerine; daha bu yanaki devrimlere kadar
olanlar bitenleri Kongre krslerinden, Millet Meclisi krssnden, halk ve basn
bulumalarndan aydnlara ve ynlara duyurmu olduu sylevlerde, Byk Nutku'nda
yaynlam olduu hatralardadr...
Tarih dknleri, aradklarn bunlarn; ondokuz yllk i ve d basn yaynlarna; ariv
dairelerindeki resmi yazlarn ordu emir ve teblilerinin; Meclis mzakerelerinin ve
kararlarnn bilim gz ile teblilerinin; Meclis mzakerelerinin ve kararlarnn bilim gz ile
incelenmesi, zaman sresine gre elenmesi, konudan yana sralanmas gereken toplamnda
bulacaklar; Trk bamszlk sava ve devriminin temel dayanaklar olarak ''Yarn''a
bildireceklerdir...
nemi dnyay tutmu olay, bakumandann kurtarc dncesinden, yol gsterici
buyruundan hz alan silah arkadalarnn ve ordularnn kar durulmaz gc ile bir ka gn
iinde gerekleip antlarken O'nun kararghnda bulunmak bahtna ermilerden birinin,
ayrl acs ardnca o gnleri anarak, yazya dkt zleyilerinin de o zamanlar
dncelerde az ok yaatmaya yarar yerleri olabilirse bu yapraklar, ite sadece onlardr...
Genelkurmay Bakanl veya Bat Cephesi Komutanl kararghndan, -adn, ne yazk ki
imdi hatrlayamadm- sevimli bir suvari yzbas, ka yerde tehlikeye derek Afyon
Karahisar'dan zmir'e kadar zafer yrynn birbirinden kymetli yzlerce enstantanesini
usansz bir gayretle ilettii objektife aldrmt. zmir'e varr varmaz da filmlerini hemen
develope etmiti. Odasnda bir amar ipine sra sra ilitirmi, kurutuyordu. Fakat zmir'in
yangn koleksiyonu kl etti. Bylece tarih bir esiz belgeden oldu...
Gnlk gazete sayfalarnda drt yldr solmu, kalm bu yapraklar da, kim bilir, belki
yllarca mddet daha oralarda unutulur yatard; belki de zamann tozlar altnda bsbtn erir
giderdi; eer Hasan-li Ycel'in kltr kymeti bilir ilgisi ve Trkiye Bankas'nn ''Atatrk
ve Devrim'' yaynlarnn kadir bilir teebbs olmasayd...
Atatrk'n dehasna hayranlm bildirsin diye derlediim bu ufack hatra demetini derin
sayg ile O'nun Ant-Kabir'inin ayak ucuna brakyorum.
RUEN EREF NAYDIN
ZLEY
Hatra defterinden notlar:
RESM*
Atina: 1.II.1939
Beyaz mermer ocan stnde duran resmine bakyorum. Gerek olarak, gzleriminin
nnde, O'ndan bu kald...
Yanlamasna duran ince bedeni bana, imdi niin, knndan ekilmi bir klc andrr
grnyor? Ban yar evirip koyu renk kalpann arl altnda gr kalarnn yayn
gererek titiz ve dalgn baklar ile yoklad ufukta neler sezmitir?..
Bir objektifin nndeki duruundan kan bu manay, hayatnn olaylar ile karlatrarak
dndke, imdi, iim yana yana ne kadar daha derinden kavryorum!..
Bu resim, benim hayatmda bir tarihtir. O gnden bu yana benliimi, yaaym kaplam bir
iradenin arsdr.
Yalnz benim yaaym m? Milletiminkini de... Sade onunkini de deil... Bu resim,
dnyann Trkiye'yi grn deitirmi kudretin tasviridir...
Bu, O'nun yaaynda da bir tarihtir: Kaderinin uurlu dnm noktasnda, gen generalin
cihan tarihinde anlacak kahraman olmaya ilk eritii a gsteriyor.
mrnn ondan sonraki yirmi ylna, O, asrlarn ve zeklarn kavrayamayaca enginlikte bir
eser sdrd... Ve bu resme koyduu iki atma klca benzer imzasn, btn imdiki
Trkiye'ye, imek gibi keskin ve aydnlk izgilerle koydu...
...
Ne hzl o!.. stilalar nledi. Saldrganlklar yendi. Tahakkmleri yere serdi. Kklemi
kudretleri skp nne katt. Saltanatlar drt bir yana savurdu. Yurdunun ordusu malup
dmt; galip etti. Devleti yklmt; devlet kurdu... daresi bozulmutu; dzgn etti..
Bamlyd; bamsz etti. Yklan devlette hkmranlk bir tek slalenindi. Devletin ad onun
ad idi... Kurduu devlette hkimiyet milletin oldu. Milletin ad devletin ad oldu...
Yurdunda eitim aprakt; retim artc!.. Tek lye getirdi... Ruhlar medreselerde
kfleniyordu; kaplarn rtt. Derghlarda pintileiyordu; kaplarn rtt...
Yurdunun erkekleri fes giyiyordu: zerine kimi abani sark doluyordu, kimi beyaz, kimi
yeil... Bana kimi sikke geirmiti, kimi kee klh!.. Milliyetlerini alacal bezlerde sanr
olmulard! Beenmedi; apka giydirdi... Anlatt ki: ba kl dnya iidir; ahret ii deil..
Medeniyette dnya ii baka itir, i inan baka... Politika ile biri tekine ileyemez...
Yaz sadan sola yazlrd; renimi gt... Beenmedi. Soldan saa yazd ve yazdrd; her
batl ve ileri millet gibi...
Analarn, kz kardelerin yzleri siyah peeliydi; bahtlar araflar gibi karayd... ileleri
oktu, haklar az... Beenmedi. Yzlerini at, ak etti. Hakta onlara erkeklerle eitlik salad;
bahtlarn ak etti...
Milletinin dili zl gibi olmutu... Beenmedi. Arndrd, bir etti.
Tarihinin erevesi daraltlmt. Beenmedi; geniletti.
Tarlalar kara sapan sryordu; toprak, gereince ilenmiyordu... Eziyeti oktu; vergisi ok;
verimi az!.. Beenmedi... r kaldrd. Srm tekerlekli pullua, iler makineye, bol
verime yneltti...
Yollar uzundu, yapmlar kt; knlar yava... Beenmedi. Yollar demir etti; gidileri
hzl...
El tezgh dokumaya ve yel deirmeni tmeye yetmiyordu... Beenmedi. Fabrika ve
fabrika kurdu.
Ayrlklar istemedi; birlikler kurdu. Eskilikler, gerilikler istemedi; yenilikler, ilerilikler
kurdu...
Dv istemedi; bar kurdu. Dmanlk istemedi; dostluk kurdu: Kuzey'le, Gney'le, Dou
ile, Bat ile...
Dkl sevmezdi; gl oldu. Hakszl sevmezdi; hak gzetti. Hi bir devlete hakszlk
etmedi. Hangi birinden olursa olsun gelebilecek hakszl asla kabul etmedi... Kendi devletini
en byk devletten asla aa grmedi. Kendi milletini, hi bir an, dnyann en onurlu
milletinden asla geri, asla gsz grmedi, gstermedi.
Ruhlar uyard; gzler at... Bahtsz milletlere baht yolu at. Dnyaya rnek gsterdi.
nsanla ders verdi... Ve, eyvah, ne abuk dindi!..
...
imdi, Ankara'da mze kubbesinin altnda, ak mermerle al bayran arasnda yatyor!..
Aklmz ve dilimizi bu korkun geree nasl altrabiliyoruz!.. Resmine baktka arp
kalyorum: imdi kendi, bu resmi kadar bile yok!..
Gnlerin maddeden manaya doru gidilerini, gzlerim dolu dolu olarak dnyorum...
.
Ne mucizeler gstermi bir byk adam kaybettik! Yalnz biz Trkler deil; btn insanlk!..
Yunan Kral (*) Atatrk' son uurlayta kendini babakan ile temsil ettiriyordu (**).
Atina'dan yola ktk. Selanik'in nnden getik. Oras imdi o devlette... Fakat Mustafa
Kemal'in dnyaya gzlerini am olduu evi, Selanik ant edindi; Byk skender'in meydan
gibi... Mustafa Kemal'e sayg ve devletine dostluk olsun diye evin mlkiyetini Trklere
verdi... Eski dmann gnlnde dostluu dourabilmi olmak az byklk mdr? Selanik'te
hzn vard: bayraklar yarya inmiti... Atatrk' andka Metaksas'n gzleri yaaryordu...
.
Atatrk'n dnyaya gzlerini yumduu stanbul'un nne vardk. Yedikule'nin surlarndan
geerken grdk ki ''Yavuz'' Atatrk' alm; kara dumanlar savurarak gidiyor... Bulutlar
rten o dumanlara baktka tarihteki ''beyaz makremeler''e dolanm siyah matem evrelerini
dnyordum;
Klsun kebd cmelerin asuman siyah msras
aklmda canlanyordu.
Bir, stanbul'dan bu hazan iinde u son gidiine bakyordum, bir de stanbul'a zaferden
sonraki ilk geliini anyordum. Onu Ruh'nin bir tablosunda grdmd. O resmin sanat
kymeti nedir? Bilemiyorum; fakat belge deeri imdi gzmde byyor... Onda, bu geliten,
insanlarn duyduklar sevinci tabiatn unsurlarna bile iletircesine belirtmeye alm bir
cokunluk var: Koyu mavi yaz denizinin stnde beyaz mart gibi szlen ''Erturul''u irili
ufakl gemiler evrelemiler. Altn klarla, gler yzl dalgacklarla ferah veren
meltemlerden mest olmu karlayanlar, sularda raks eder gibi takn bir sevin iinde
arladklar byk misafiri ortalarna almlar; mavi Boazn kysna beyaz bulutunu
yaslam. Dolmabahe Saray'na doru gtryorlar...
Bu gelen o Trk't ki, stanbul'un denizini yl bulandrp bunaltm yabanc devlet
donanmalarn o sulardan uzaklatrmadan; stanbul'un sokaklarn yl leke gibi kaplam
trl renkten yabanc asker ktalarn ''Milli And''n snrlarndan dar atmadan; stanbul'u
Trk eden Fatih'in, Msr' alan Yavuz'un, Moha' alan Sleyman'n, Mersiye'yi yazan
Bki'nin, Sleymaniye'yi kuran Sinan'n, Akdeniz'i sindiren Barbaros'un, Dniyeper'i Volga'ya
ulatrmay deneyen Sokullu'nun; eksiz phesiz Trk stanbul toprana anl Trk olarak
yerlemi btn Trk babularnn, Trk yapclarnn, Trk maneviyatnn yabanc eli
dedirilmez Trk olarak kalmalarn salamadan; stanbul'da Trk'ten baka galip brakmadan
bu yat o sarayn nne yanatrmad!..
Selanik'te domu halk ocuu o gn stanbul'un Dolmabahesi nnde gklere ykselen bin
hakl alkla yattan indi. Milletini kurtarm muzaffer bakumandan, devletini yeni anayasaya
gre millet egemenlii temeli zerine kurmu ilk cumhurbakan olarak son hkmdarlarn
sarayna girdi. En hametli kubbesinin altnda stanbullulara stanbul'un vasfn, Trk
ruhundaki sevgisinin manasn kasidelerin msralarndan cokun szlerle anlatt..
Kubbeyi nlatan o ses, yeni mana idi.
Gne vurmu karl da azametindeki o saray bir trl sevemedi idi; iinde dnyaya gz
yumacan yllarca nceden sezmi imi gibi!..
En prl prl ldayan engin sofalarndan birinde, yemeine ilk davetlisi bulunduum akam,
bir ara akaya getirircesine gz krparak manal bir glmseyile sofradaki misafirlerine dedi
idi ki:
- ''Ruen bilir. (Ve Akaretler'deki 76 numaray kastederek) Ben, zaten teden beri bu semtte
otururdum... Eski evi biraz dar buldum: imdi buraya naklettim!..''
Ve sonra, keskin gzlerle etrafna baknd; yaldz nakl yksek tavan, usuz bucaksz
dehlizleri gstererek:
- ''nsan mahlkunun yaayaca yerler deildir bu yerler; bilesiniz arkadalar!'' dedi; bir nevi
esef ve ibretle elini hafife sofraya vurdu; bir an dnmeye dald idi... Mustafa Kemal'in
karsnda idik; ''Trk bni Zeyyad'' piyesinin deil!..
Tanr glgesi sandrlmak inanna gre kurulmu o muhteem grenekler yuvasndaki srmal,
ipekli, aynal, billurlu geniliklerin bbrlenme vererek gevetici debdebesine gml
kalmaktan ii sklas olurdu.
O'nun manasna sarayn kab dar gelirdi.
...
kinci akam, ehirde gene genliindeki gibi halk arasna karp dolamaktan kendini
alamazd... Yanndakilerle algl baheler, tannm otel taraalarna giderdi...
Bu klar, grnme hevesinden deildi; hr yaamaya bal kalma sevgisinden halkla
buluma isteindendi. Halktan O, balk denizini ve ku havasn arar gibi holanrd.
Varlnn manasn halkta bulurdu. Halk onun ilhamnn kayna idi. Kendi, milleti ok
severdi. Bu, onun kuvveti idi. Milletin de, onun sa duyusuna gveni var olduuna inan
btnd. Bu, O'nun kudreti idi. Halkla bulumalarnda iten ie kendini dener, milletin
ruhunu yoklard. Kendi ruhunda sessizce piirip kotarm olduu bir yeni dncenin nimetini
millete sunma ann geldiini yanlmadan sezerdi.
.
Kimi akam, hi saraydan kmadan da, sofrasndaki misafirlerden mesela Bykada'da
oturanlara sz arasnda:
- ''Siz yarn, bir beyaz apka giyin. Onunla kprden gein. Onunla vapura binin. Onunla
Ada'da herkesin iinde dolan. Bakalm ne diyecekler!'' derdi.
Geliigzel gibi ortaya att bu szden iki hafta sonra bir akam Ankara'ya dnerdi. Orada
iki gn kalrd. Oradan da bir sabah erken Kastamonu'ya, nebolu'ya yolculuk ederdi.
Oralarda halka kyafet nutkunu, apka nutkunu sylerdi: yeni yasaya temel kurard. Nasl ki
apkay btn orduya giydirmeden nce, bir akam zmir'den Ankara'ya dnerken ilkin kendi
yaverlerine ve muhafz alay subaylarna giydirmiti.
O'nda o kudret vard ki, tarihin bir ana bal bana kk olabilecek bir devrimi, bir gnlk
hayatnn tabii ve normal olaylar arasnda bir nee annda kendiliinden ylece douvermi
bir srpriz biiminde ortaya atverirdi: Mesela bir akam Dolmabahe Saray'ndan Sarayburnu
Park'na giderdi. Msrl muganniyeyi dinlerken Trk harfleri deiimini stanbul'a haber
verirdi. Trk milletinin kolay okumaktan, abuk yazmaktan ve asrn ileriliine ulamaktan u
bu sebeple alkonmasna artk gz yumulacak zaman kalmadn halka bildirirse halkn bunu
yadrgamayacan sezerdi. O nee iinde duyulacak alklarn onun yzne glmekten deil,
dncelerini beenmekten ileri geleceini en iyi ve en doru O kestirmiti...
O'nun ''ani'' ve ''fevri'' keyif hareketleri yoktu. Uzun uzun nceden dnlm, ilerisi gerisi
llp biilmi kararl hareketleri vard: Yeni harfler komisyonu Sarayburnu nutkundan
aylarca nceden beridir Ankara'da kurulmutu; aylardr da Galatasaray'da, Dolmabahe
Saray'nda alyordu...
Kimi geceler, deil birdenbire saraydan, ehirden bile uzaklard. Kahramanlnn hatralar
yaayan iklimlere alrd. Ban evirip mehtaplara bakmazd, gnelere bakmazd; geen
saatleri saymazd; iinin lemini talkate getirirdi: Yorulmadan, uyumadan Tekirda'ndan
anakkale'ye geerdi. Arburnu'ndan Anafartalar'a giderdi... Yurt topra, devlet an
korumak iin bir vakitler dvm ve zafer kazanm olduu o diyarlarda imdi de bir
yandan eski yiitlik hatralarn yoklarken bir yandan milletinin yazsn yenileyip kltrn
dinceltmek iin giriecei devrim ann ilk denemelerini am olurdu. Bylece zaferinin
birinden hz alp brne ynelirdi.
Dnte, harf komisyonunun almalaryla srekli ilgisine bir kat daha hz verirdi. Gayretler,
sarayn sofra sohbetleri olmaktan kard; stanbul limannn gemilerinden birinde yeni
harflerle, fakat eskileri gibi sadan sola yazm ''Ayrakas'' olurdu; stanbul'un semtlerinde
gece halk okullar olurdu. Kendi de bir gn saraydan kar;
Karadeniz, Karadeniz
Gelen dman deil, biziz
trksn sylete sylete bir de o semte alrd. Nasl ki millet hareketine balayaca zaman
da Anadolu topraklarnda:
Gne ufuktan imdi doar
Yryelim arkadalar
trksn ara ara dalar dereler, iller ve iller amt!..
.
Karadeniz'den harf komisyonu yelerine telsizle selamlar, sevgiler gndermiti: ''uzakta da
olsam banzdan, yannzdan ayrlmyorum'' manasna...
Anadolu iinde getii yollar boyunca tatahtalar nnde elleri, st ba tebeirden
bembeyaz; harf retmenlii etti idi.
Ankara'da bir ka gn kalp gene stanbul'a dnmt. O sarayn iine btn stanbul
yazarlarn, dnrlerini, basnclarn, yaynclarn toplamt; onlarla sohbet etmiti;
yaplaca anlatm, dncelerini yoklam, onlarla oybirliine varmt. Bylece, Byk
Millet Meclisi'nden kacak yeni harfler kanununa o yaz daha stanbul'dan, o saraydan temel
kurmutu.
Her iareti maksat, her sz mana, her hareketi remzdi. O'ndan nce, eski ananelerin bakenti
olmu gzel stanbul, O'nun gnnde yeni kltr devrimlerinin ba ehri olurdu.
.
stanbul'un saray onun saltanatgh deildi; zaman zaman dncelerinin karargh idi. O
olmaynca birbirine kenetli duran yasak saltanat kaplar, O gelince gece gndz ardna
kadar alrd. O yokken sadece debdebeli tenteneler gibi parmaklklar gzken yerde, O
varken ak mermer ve mavi deniz gzkrd. O, halkla bulumaya saraydan nasl kard ise
halk da O'nunla bulumaya saraya girerdi. Sarayn kapsndan ieri sadece terifat dbna
gre ''muyede''ye kabul edilecek erkan alnr deildi. O devletli makama hacet ehlinin btn
dilekleri yaard. Eiinden kimse geri evrilmezdi; muhtacn derdi ne ise dinlenirdi. Gnl
edilsin iin elden ne gelirse hibiri esirgenmezdi.
Sarayn odalar yerine gre trl kltr komisyonlarnn, mfettiler toplanmalarnn,
konferanslarn birer kona olurdu.
.
yle ki geleni gideni hi eksik olmayan saraydan bir akam Boazii'ne gezmeye kmak iin
Sakarya motorunu istetmiti. Yksekte kalan rhtmdan motora rahatsz olmadan binsin diye
oumuz el uzatmtk. eri girer girmez kk gverteden sarayn naklar gibi ilenmi st
beyaz hametli cephesine bakt, sonra bana dnd; kinyeli bir glmseme ile:
- ''urasn bana benzettik a.... Zaten, baka ie yaramaz'' dedi idi.
D debdebeye aldrmaz gerek devrimcinin keskin hkm!..
...
Tantanal boluklar ne kadar yaldzl olsalar gzn doyurmuyordu; gneli aklklar
gnlne ho gelirdi. Oturaca ev hesapsz byklkte olsun deil, ll apta olsun isterdi.
Yava yava o saraydan baka yerlere g etti. Yalova'da bir kk kurdurmas, Florya'da
demir direkler stne deniz hamam gibi tek katl kk diktirmesi, hi phesiz ki stanbul'un
bakmsz kalm scak ve souk su kaynaklarnn o iki irin bucan bayndrlatrmak, halkn
tabiat nimetleri ve su kltr ile ilgisini oaltmak iindi; fakat biraz da, saltanatl saraylarn
bir trl snamad arlndan uzaklamak manasna deil mi idi?
.
O'nun lksnn saray: Trkiye Byk Millet Meclisi idi. Ve o meclisin krssnn stnde
altnl elikten dkme kllar gibi keskin ''talik''le yazlm: ''Hkimiyet milletindir'' sz idi.
O, bu ''arsa-i alem''de o dnce lkesini fethedip milletinin egemenliini cihana ispat iin at
oynatt, kl oynatt, kalem oynatt, cihan yerinden oynatt. O'nun bu dnce sarayndan
ban evirip hayran kalaca baka saray m olabilirdi!..
.
Vaktiyle devlet erknnn epeevre saf olup altn tahtn srma saan pt bayramlama
salonunda O milletinin kadn erkek aydnlarndan, yazarlarnda, szenlelerinden, sazozan
kyllerinden bir kalabalk toplad. Ancak onlarn, kendi dillerini dnerek belirttikleri gzel
dncelerle bayram edindi. O muhteem salonun gerek anlamn, ancak yurdun drt
bucandan kopup gelmi millet dncelerinin onda mekn tutmasnda bulduunu gsterdi.
O salonun ihtiamn Balkan Konferanslarna, dil kurultaylarna, milletleraras tarih ve
antropoloji kongrelerine ve bilginlerine, tarih sergilerine, yani kltr saltanatna at. Kendi
oraya artk ancak ayda ylda bir urar olmutu. Ta hastalnn artt zamanlara kadar da
gney snrlarna yakn yerlere geit treni yaptrmaya gitti. Denizlerde dolat. Yollarda
dinlendi; dincelmeye savat. Ancak en son demlerinde o saraydaki yatana girdi...
.
''Yavuz''da ufkun br ucuna doru ekildiini gz yalar ile grdmz nder, dnyaya bu
sarayda gz yumunca o salonun kubbesi, yedi gn yedi gece kadn erkei, genci ihtiyar,
askeri sivili ve kouup O'nun zaferden zafere gtrd bayraa sarl vcudunu hkra
hkra tavaf ederek vedalamaya gelen btn stanbul'un yrekler yakc feryadn aksettirir
bir matem kehken (samanyolu) oldu.
''Yoluna kanlar dkld'' sznn hayal tabiri deil, gerek deyimi olduu o sarayda, o
gnler, eski bayaverinin kendi yreine ate etmesiyle; vedalamak iin akn akn gelip
etrafnda pervane olan mektepliler arasndan gl gibi bir kzn ve bir ka arkadann onun
kaps eiinde can vermesi ile grld. Bunlar bu sarayda hayata gzlerini kapayan halk
ocuunun ayrlk acsna milletinin ne yrekten yandn, gelecek zamanlara duyuracak
belgelerdir.
O'nu bir daha karlayamayacak stanbul, bedeninden can ekilmi gibi idi. Sarayn kaps
kapanmt; bayra inmiti. Caddelerin klar gzlere karanlk grnyordu. Koskoca ehir
boalm gibi durgun, baylm gibi suskundu...
Ard sra stanbul'un hali ite bu idi.
.
Anadolu gecesi boyunca ellerinde ralar, mealeler, koca Trk milleti, ninesiyle dedesiyle;
geliniyle gveyisiyle, oluuyla ocuuyla yollara dklmt: O'nun savaa giderken,
zaferden dnerken her duranda gndz demeyip, gece demeyip eletii, milleti ile ba
baa, yz yze konutuu yollarda onun son geiini gzlyordu... O'nun bir daha bir tatl
bakn ah ederek, vah ederek zlyordu... Dehet bu ki bunca gzya bir glmseyii
diriltemiyordu... O yaarken her yan gne vurmu gibi nasl ldyordu ise o gz yumunca,
gnller gece gibi kararmt.
''Felekler yand ahmdan, muradm em'i yanmaz m?''
haykr, Anadolu'nun ite asl o gecesinin tasviri idi!
...
Ankara'da ilk konduu yer, hi o yatsn diye kurulmu bir ereti musalla gibi durmuyordu:
Sanrdnz ki on dokuz yl nce, kendi eli, kendi sz ve lks ile at millet egemenliinin
pnar bana konmu bir ak ordughta babuun otadr o... Ve iinde yatan, tabutu
deildir: Al beyaz bir ehram gibi obann iinde, kanatlar iki yana alp dehrin (dnyann)
kucana dm ''Hma'' gibi ruhu dinleniyor!
nnde yere saplanm mzraklar gibi duran direklerin ucunda sra sra dizili mealelerin kzl
alevleri, bir serdar adrnn nndeki rzgrlarda savrulan tulara benziyor. Baucunda, gen
ellerinden tutup zaferlere gtrerek yksek rtbelere ulatrd general arkadalar kl
kuanm, nbet tutuyor!
O geceler, bu otan stne gkten yamurlarn rahmeti ve nne yeryzndeki fanilerin
gzyalar dklrd... nndeki yoldan gece gndz bir nehir ak gibi geen halkn,
saygdan, ayak sesleri duyulmuyordu; fakat yastan hkrklarnn sesleri duyuldu!
Ankara'nn, saray kubbesi altnda hametli salonu yoktu; gk kubbenin altnda ergin ruhu
vard. te o gnler ve o geceler onun baucunda o ruh alyordu!
.
Ne idi o otadan kalk! Etrafnda milleti; iki yannda ordusu; ardnda, bakanndan halkna
kadar saf saf olmu devleti; o gne dek hibir cenazede yz grlmemi kadn; kz kardei;
yle bir ufuktan bir ufua varr uurlay alay halinde, sonsuzlua doru sefere k!
Topraa decek gibi deildi; gklere ayor gibi idi!
.
Yaay ne kadar sade, ne kadar gsterisiz idi ise, yapt i o kadar muhteem olurdu. O
kadar da yeryznden son geii muazzam oldu:
nk her yaptnn ilgisi, btn dnya ile idi; o apta ilerle greirdi; o lde, iler
baard. te son ayrl da o lde oldu.
anakkale'yi korudu; dnyann en byk donanmalar, onun nnde yz geri ettiler... Ve
onun ardnda dnyann en kalabalk ordusu, arl ile birlikte gt gitti. Bu, stanbul'da
kendi devletini ayakta tuttu!
Cihan sava yenilgimizle bitmiti! Ordusuz, donanmasz, dzensiz, birliksiz, yardmsz
dmtk; bllyorduk. stelik yeni bir saldrgan ordu, anakkale'den yz geri etmi
byk donanmann desteklemesi ile zmir zerine bask ettirilmiti! nleyicisi kalmam bu
yeni treme orduya kar, hemen o gnler, ark rk bir gemiden bir avu insanlk karargh
ile Samsun'a O kt: Topsuz tfeksiz, aresiz, Pontus eteli Samsun'a!
O tek adam, giderek bir ordu oldu... Milletinin buyruu ile o ordunun ba oldu.
Dumlupnar'dan bir vuruta, dmann ordusunu zerrelerine dek yok etti. zmir'i geri ald.
Londra'da bir kabine devirdi; Atina'da bir ta ykt, stanbul'da bir taht!
Bylece milletini yenilgiden kurtard, devletini yeniden kurdu. Egemenlikte eitliini dnyaya
tantt.
Dnya onu kendine dman sanyordu. O, dnyay kendine dost etti! Dnya onu kavgac
sanyordu. O dnyaya bar yolu gsterdi. lkin o dedi: ''Yurtta sulh, cihanda sulh''..
Dmanlarn elinden skp alarak asrmzda ilkin o gerekletirdi: Bamsz devlet ve snfsz
halk kavramn!
O, kurtar ve kuru iine giritii gn O'na haydut ete bas adn takm olanlar, sonradan
O'nun bykln anladlar; ankaya'da. O'nun huzuruna O'nu ven kitaplar getirdiler; vakti
ile yanlla drlm olduklarndan pimanlk duyduklarn bildirmi oldular...
Dnyann yanllarn dzeltti: Bat emperyalizminin dmanlna kar koydu; yz yllk
dman Kuzey'i dost edindi! Bat'ya kudretini gsterdi, onunla bar oldu.
Kuzey'i saldrganla brakmad, bark tuttu!
Boazlar amlar, askersizletirmilerdi... Uluslararas anlama yolu buldu: antlat;
Boazlarda egemenliimizi yeniden kurdu, oralar, o blgeyi gene askerletirdi!
Yolunu buldu, gneydeki przleri giderdi: Hatay' geri ald. e balarken kurduu Milli
Ant', gzlerini yummadan, hibir devleti krmadan gerekletirdi: Drt ynnden snr
bayndr, dostluu salanm yeni bir Trk yurdu dineltti. Onun temiz dncesini, ileriliini,
bykln leme tantt!
.
Gerdunesinin (dnyasnn) etrafndaki topluluk ite bu eserinin belgesi idi:
Birbirleri ile badaamayacak ideolojiler gden, kimi demokrasiye, kimi faizme, kimi
nazizme, kimi komnizme bal olan Avrupa devletleri ordularnn selam ktalar; ran
ordusunun selam ktas, otann nnden bir bir kendi usullerinde adm atlarla ve silah
tutularla geerler ve srma giyimli, nian kual murahhaslar ile elileri O'nun arabasnn
arkasnda yrrlerken bir tek dncede tam ve yekpare bir anlamaya varm grnyorlard:
O'nun byklne hepsi ba emiti. O'nu saymakta hepsi birlik olmutu!
Bu ilgi, det olan nezaketin ok stnde idi: Dnyaca bir inan, bir tasdikti (kutsama) o...
Byle misli grlmedik sevgi, byle ei iitilmedik sayg ile evrili arabas, bu usuz bucaksz
matem kervannn ortasnda bir byk cismin sandukas gibi deildi! Menendi gelmemi bir
mcevherin mahfazas gibi; kendinin ok sevdii bir al karanfil demeti gibi sanki btn
lemin elleri, sanki btn lemin balar stnde ykseltilerek gtrlyordu. Musikinin
btn hazin besteleri O'nun iin yazlm bir mersiyenin nameleri gibi ie iliyordu...
Yanar bir muazzam mealeye benzeyen bu heybetli matem bu grlen ehir dolusu insanla
kalmyordu! Bu matem bu ufka smyordu! Daha ok telerinde de yas tutan beldeler,
mlkler, ktalar vard: Bat'nn en ucundaki bir byk devletin anne kraliesi, -gazeteler
yazmt ki,- O'nun iin gz ya dkm!
Btn dnya devletlerinin bayraklar gnlerce yarya indi. Nice yabanc ilin bakenti koyu
mateme girdi: Atina caddelerinde gndzleri bayraklar, geceleri klar kara tle brnd.
Budapete'nin bayraklar haftalarca yas evreleri ile drld... Yeryz yldznn btn
ufuklarn tutmu her dilden atlarn gnlerce hep O'nun iin gklere ykselen yanklar, bu
matem alaynn zaman ve mesafe arsnda hep bir azdan O'nu anar, O'na yanar haykrnn
uultusuydu...
''Cihan yand'' sz, ''tasvir tabiri'', ''mbalaa tarifi'' sanlrd. Keki o gnler grlmeyeydi de
gene yle sanlp gideydi... Koca Bki'nin, unutulmaz mersiyesinde, evketli Sleyman iin
cihann giymesini diledii ''matem libas''n bu dnya meer Trk milletinin bu ocuu iin
giyecekmi...
Hibir kimseye bu yeryznde bu kadar gzya dklm deildir!
.
Kendini uurlamaya kyam etmi bu dnya dolusu sevginin, bu canlar dolusu saygnn
ortasnda O, yaarken zaferlere erdirmi olduu kendi ordularnn pek sevin duyarak vd
tosun erlerinin, o zafer arkadalarnn elbirlii, gzya birlii, yrek szs birlii ederek
ektikleri top arabasnn stnde, ve hibir defa hibir yenilgiye uratmam olduu
bayrann altnda diri bir mana gibi, aydnlatan ve stan gnein yry gibi ar ar
kendi ahikasna doru ykseliyordu...
anakkale'de, O'nun karsnda, O'nun rakibi olarak savam, O'nu aamam asil ngiliz
mareali gelmi; en byk niformas, en nemli nianlaryla; mesleinin en yksek
rtbesinde ve saygsnn en stn mertebesinde bir asker duruuyla O'nu ebediyetin kapsnda
selamlyordu...
O, Derne'den, anakkale'den Sakarya'ya, Dumlupnar'a kadar zaferden zafere ycelttii,
yiitliklerini vmeye doyamad askerlerinin elinde, btn dnyann gzyalar, sevgi ve
sayg selamlaylar arasnda o kapdan sonsuzlua girdi...
O gezerken Ankara'nn gk kubbesi mutlanrd. O, kucaklarda gtrlerek bu kubbenin altna
ban koyduundan beri Ankara'nn topraa bizlere kutsal olmutur!..
...
O'nu elleri, balar stnde tam askerlerimiz bu kubbenin altndan elleri bo dndler!..
O'nun yolu boyunca dizili yedi dvelin selam ordularnn askerleri, O getikten sonra
kalabal hazan (sonbahar) yapraklar gibi dalm kimsesiz yollardan nleri bo dndler!..
O'ndan bo kalm gzlerine yalar dolmu btn bir ehir halk, evlerine, boyunlar
bklm, gnlleri dalanm dndler.
Bembeyaz mermerden, bembeyaz ipekten bir odann iinde, O'nun ba ucunda gnler boyu,
geceler boyu, bayraklarmz dikili, nbeti erlerimiz ayakta bekletiler. nnde, gnlerce,
gecelerce kara dumanl kzl mealeler tttler!..
Radyolarmzda trk, evlerimizde barklarmzda tat, konularda komularda, hi kimsede, hi
kimsede nee kalmad... Trkiye en esiz kahramann ve dnya en byk adamlarndan birini
kaybetmiti!...
...
imdi ak mermerle al bayrak arasnda cismi; btn dillerde ismi; ve btn gzlerin nnde
resmi kald...
O, Dumlupnar'dan ileri giderken, Anadolu'nun yabanc elinde kalm blgesindeki yollar
boyunca Uak'tan zmir'e kadar her Trk'n gsnn zerinde, bann zerinde bayrak gibi
takp gezdirdii resimleri, imdi O'nun nderlii ile zafere ve bara kavumu yurdun belki
her bir kucandaki her bir ocan banda asl durmaktadr. Ve kimbilir, nice insan vardr ki
imdi eli akanda, O'nun ardnca, O'nun resmine baka baka dnp bencileyin
ileniyordur!..
Geii, zaman ve mesafe adnda iki szn yardmyla duyulabilir sanlan hayatn bize boyuna
diri bir varlk duruunda grne grne hi dinlenmeksizin, iimizden kayp gidiinin
anlalmaz ve anlatlmaz bir ey olduunu sezmek, tylerimi rpertiyor...
...
Bana imzalayp verdikten yllarca sonra bir akam kendi de bu Resmi ankaya'daki evimizde
tekrar grd; yazdn okudu; duygulandyd. Onu, birlikte misafir geldikleri ve bize eref
verdikleri nn'ye de okuttu... Ve bana dediydi ki:
- ''yi yazmm... Bunu yarn Hakimiyet-i Milliye'de bastrt..''
Btn Trklerin en bahtllarndan biri imiim ki O'ndan bana byle bir ltuf nasip oldu...
Resmin de, yazlarn da manasna oktan hayrandm. anlyordum ki o yksek szler elbette
sade bana kalamaz!.. Anlyordumki bu resmin stne yazd yaznn ilk paras milletimizin
ezberine geecek deerdedir. nannn ve gveninin nasl ta eskiden beri uurunda yer etmi
bulunduunu bildiren bir ktr bu... Eserin arifesini aydnlatyor, eser sahibinin esiz zn
belirtiyor!..
Fakat sonu, ahsma iltifatyd. Onu basna vermek bana, bir tevazudan ayrlmak gibi, kendimi
gstermek gibi, ne bileyim, vnmek gibi geliyordu. Bunlar, kendisine syledim. Resmi,
mrmn sonuna kadar bylece saklamaklma msaadesini ok grmemesini diledim.
- Fakat behemahal neredilmesi arzu ve irade buyurulursa, yaznn sadece ilk ksmn alsnlar,
yksek imzanzla bassnlar'' dedim.
Hem glmsedi, hem kalarn att:
- Gzel duygularnza teekkr ederim... Benim sylediimi yapmal. yle yarsnn nerini
istemem.. Orada yazm olduum eyler, benim bu husustaki mtalaalarmn ifadesidir. Siz o
ifadelerimin muhatabsnz. Ben msaade ettikten sonra, siz onlar bastrrsnz!..'' dedi.
Ban, hl tahlil edemediim bir mn ile hafif hafif bir ka defa sallad ve uzaklara bakar
gibi dalgnlat: ''Bir gn elbette bastrrsnz'' dedi. Baka konuya geilmiti...
.
Bu resme bugne kadar, gelen giden bakmaktadr. Ve nicesi, O'nun o mucizeli szlerini, -bir
kutsal pnardan, kendi ruhunun kabna b- hayat doldurur gibi,- kdna, defterine alp
gitmektedir.
Resmi, bundan iki yl nce, ''Trk Tarih Aratrma Kurumu'' da Dolmabahe Saray'ndaki
sergisinde gsterilmek zere benden istemiti. Bir mddet orada tehir ettiler...
imdi, yabanc bir ilde, ite bu resimle kar karyaym... Ve Byk Adamn o akam bana
sylemi olduklarn andka pimanla, utanmaya varan bir krklk duyuyorum!.. O akam
gen ve din nderin hayat alar gnlnden gelii gzel bir arzu rzgr gibi esip geivermi
o dilek, dnebilir miydim ki, gn olup, iime bir vasiyet gibi ileyecektir!
NANI
Gerek ne abuk masal oldu!
Deil resmi, o resimdeki nian bile, imdiki aklma ka hatra birden getiriyor!...
Kendi gsnn nefesleriyle bir daha kmldanacan grecekmiim gibi baktm u
madalyay (ifte kll altn imtiyaz madalyas) O ne kadar severdi... Amasya'da Salih Paa
ile (Ali Rza Paa Kabinesi'ndeki Bahriye Nazr) konutuktan sonra, yannda, arkada Rauf
Orbay ve Bekir Sami ile, kendi iki yaveri Cevat Abbas ve Muzaffer Kl'la Svas'a dnerken,
toprak rengindeki spor ceketinin gsne de o madalyay takmt. Onu yle seviyordu.
Akama yakn Tokat'a varld. Kasabann aznda, Yeilrmak kysnda bir aacn nnde
dizi olmu bir avu asker grlnce otomobiller durdu. Boynu bkk Anadolu kasabasnn
kapsnda st ba ypranm, fakat ii hi anmam o drt mangalk selam ktas akam
karaltsnda gze devler gibi grnyordu. Bu asker, O'nu gzlyordu...
Heyet arasnda bulunan Kolordu Komutan hemen O'nun yanna geldi: Kt'aya iltifatta
bulunmasn rica etti. O, gemekte tereddd varm gibi davranmak ister bir an geirdi, asker
disiplini gzetmek dileinden mi? niformal kumandan orada dururken, onu aan bir
girginlik gstermek istemediinden mi? Teklifinin karsnda kumandan iinden denemek
istediinden midir? Bilemiyorum; fakat herhalde bir dnceden doduu duygusunu verir
manal bir durula ona bakt, o'nun ilerlemesini bildirir bir el iaretinde bulundu. Sz ile de
ona: ''Buyurun'' dedi. Fakat Kolordu Komutan benim zerimde unutulmaz tesir brakm bir
sayg, nezaket ve anlayla yerini O'na verdi. Tefti kdemini O'na brakt...
O zaman, bir izci oymana benzer bu sportmen kyafetli sivilin, sol elindeki bastonu, kl
gibi, gvdesine yapk tutarak, o nizamiye askerinin nnden sadece gzlerinin ve
madalyasnn parltsyla ar ar geii o kadar artc ve kamatrc bir eydi ki!..
O klnda bile bir kale gibi muhkem gzkyordu... Varl, askeri mknatslamt: Kta,
elikten dkme yekpare bir cisim gibi oluvermiti. nnden geen sivil insan, askerin
etrafnda toplanm kasaba halkna, karc km mlkiye ve askeriye erknna, hepsine ve
herkese stn bir bakan saygs duyuruyordu...
Gnn kararmak zere olduu saatte, nlerinden, derin bir sessizlik ortasnda, hayal gibi
geti...
Byle bir mucize grmtk...
O'nu tutup stanbul'a ''tahtelhfz'' gndermeleri kendilerine emir ve tebli edilmi kimseler de
ite valisiyle, kumandanyla, polisiyle, jandarmasyla, askeriyle, halkyla O'nun cazibesine
tutulmu, O'na tutunmutu... Gryordum ki bu, aydnn ve ynn kahraman etrafnda
birliidir, beraberliidir: Kahramanda ve milletinde uur topluluu ite besbelli!..
Nve halinde bir yeni devlet balangc gzlerimizin nnde, Anadolu kasabasnn aznda bir
akam zeri sular kabarrken bu kck karlama ve geit treninde byle belirmiti...
Anlalyordu ki btn devlet, O'nun stnde tad giyimde deil; iinde yaatt ve
kendinde ite byle belirttii kudrettedir...
.
Ertesi gn, otomobiller Svas'a doru bombo mesafeler arasnda hzlandktan sonra, bir ara
dnceli sessizliinden ayrld; glmseyerek ve aarak dediydi ki:
''- stanbul'dakiler, rtbelerimi, nianlarm geri alacaklarm! Haklar yok ya. nk ben
onlarn her birini bir harp meydannda, bir hizmet mukabili kazanmtm. Salonlarda,
saraylarda deil!.. Haydi kordonumu alsnlar; o saraynd. Fakat her ne ise... Zaten ben o
kimselere tekaddm edip istifam verdim... Varsn alsnlar!... Ancak, bunu vermem'' diyerek
gsndeki bu altn imtiyaz madalyasn, okar gibi gsterdi: ''Bunu benden kimse alamaz.
Bunu, Anafartalar'da harp meydannda, atein karsnda benim gsme taktlar'' dedi ve
sustu...
Krolu'nun at oynatt serin ve orak sszlklarda yol alrken O'nun aklna ne geldi de bu
gcenik szleri sylyordu?... amlbel'den geerken O, Bolu beylerine ayak diremi Krolu
deildi. Yeilrmak boyundan geerken O, Volga boyunda Moskof arna bakaldrm Stenka
Razin deildi; Katherina'ya kafa tutan Pugaef deildi... O, XVII. yzyln Anadolusu'ndaki
Celali sergerdesi deildi. O, Anafartalar kahraman; O, Erzurum ve Svas kongreleri bakan;
O, heyet-i temsiliye reisi Mustafa Kemal'di.
Vaktiyle bir da tredisine bile, halk efsanesinin ve iirinin reva grmedii bir sfat, imdi
stanbul'daki hkmet idaresinin, daha yl nce devletini kurtarm bir kahramana hkm
gmlei gibi giydirmek iin nasl emir karabilmi olmasna m ayordu?
Sar sar salar o dalardan esen rzgrlarda savrularak dediydi ki:
''- Yhu! memleketi ben mi batrdm? Yabancy Anadolu'ya ben mi soktum?.. Ben mi nizam
bozdum? Ben kalan korumak, dalan kurtarmak ve nizam kurmak iin alyorum. Bana
mteekkir olmalar lazm gelirken, mstevli dmanlarmzn menafiine uyarak nankrlk
ediyorlar. Yanl yoldadrlar; hata ediyorlar.''
Fakat O, kendi tabirince, ''uval cinsi'' bir kumatan, yaverleriyle bir rnek yaptrd u
geyim iinde, boluklara doru bar bar bararak:
Gne ufuktan imdi doar
Yryelim arkadalar
diyordu.
Bu inanla sevdal bir delikanl gibi Anadolu dalarnda haykra haykra milletini ruhlaryla,
cemadlaryla (canll olmayan) uyarp ayaklandrmaya kouyordu. O gn O, silahsz,
ordusuz, birliksiz, her kesi baka baka rpnarak kurtulu ve bamszlk arar Anadolu'da
ordusunu kurmu, zaferini salam ve muradna ermi bir mesut adam ruhunun sonsuz inan
iinde: ''Gne ufuktan imdi doar'' diye haykra haykra kouyordu.
O gn, O'nun gsnde bu altn madalya bir kaleye ekilmi bayrak gibiydi; onu o kadar
seviyordu. Milletini kurtarma yoluna O, gsnde bir inan gibi ldayan bu yeil krmz
kurdeleli ve ift kll altn damlas ile ba komutu... Milletinin elleri stnde sonsuzlua
girecei gn ise, ard sra, vine r renginde bir kadife yastk stnde sadece yeil krmz
kurdeleli bir damla tun tayorlard; btn zaferlerinden ald btn teki nianlarndan
hibirini deil, yalnz o tun damlasn!.. Bu gani ruhlu byk insan, bu yeryznn btn
aaal zenginliklerinden kendine, yaratcs olduu bu tek alkoymutu. Ard sra,
gnein altnda gne gibi parlayarak yryen o idi. Bu giden byk insan O'nun k, o'nun
mdfii, o'nun kahraman, o'nun muzafferi idi: stiklal...
.
Daha byle, nice hatralar ki, O'nun yannda bulunduka gnllerimizde kendilerinden
birikirlermi; bir daha anlmayacakm gibi rtlp kalrlarm; imdi acyla birer birer
diriliyorlar!
Bu hatralar da hl bu resim gibi sadece kendimde saklamak yanlln ileyecek miyim?..
O'nun ruhuna, varmca demeyi bor bildiim bir ada yerine getirmek iin, artk o tevazuu
bir yana brakyorum. O'nun o akamki emrine imdi boyun eiyorum.
Fakat hatralardan ou da, u resmin yazlarndaki uuklua varmlar... Kalanlarn olsun
bsbtn dalmadan bir araya toplayabilecek miyim? Toplasam bile krk dkk mozayikler,
esiz bir tasviri bir daha nereden gz nne koyabilecekler!..
ZLEY
stanbul: 10 Kasm 1953
Yllardr sesin duyulmad! Sen var m idin, yok mu idin; bir iki mrvvetli dost anmasa, bilen
kalmayacak! Sen ki hibirine hibir stnln yoksa da, onu sylemekte, ne mutlu sana, her
birine kdemin vardr! ''Aradan zamanlar geti; imdi artk sesini yorgunlam bulacaklar
olacaktr'' diye ekinme... Acs gnlmde hl ayrln ilk anndaki keskinlikte tttn,
ad dilimden bir an eksilmediini, eksilmeyeceini bildiin birini, ard sra herkesin nnde
en gr sesinle anp sylemekte, yazklar sana, en ge kalan sen oldun diye yerinme!
lkin O'nun buyruu ile ie gnderildiin yabanc illerde, on iki yl, bu dnmlerde, O'nun
yasndan, yurdumuzun her bucanda olduu gibi eliliimizde de yarya inmi bayramzn
glgesinde, gittike uuklaan kendi el yazlar ile evrelenmi, zerine de O'nun en ok
sevdii bir al karanfil demetinin mahmur kokulu oyalar eilmi- resminin ba ucunda birka
Trk arkadaa konumaktan ok, ancak gzyalar ile duyurulabilmeye allm bir zleyi
yeter olur mu? Bak, bir yl geldi ki, ilemekten kaldm... Bir baka yl daha geti ki, o
ykntnn sarsnts srd... Davran artk; bsbtn toza topraa karmadan bir daha dincel,
kalemim!
Syleyeceklerin basz sonsuz olurmu; dzensiz bezensiz grnrm; arama! Elverir ki
O'ndan sylesin! Bak, nice yllar nce ankaya'da, O'nun geceler iinde durmaz akar sular
gibi cokunlukla, bir enlik akamnn gkyznde, binbir prltsn saarak art arda alan
nur demetleri gibi aydnlkl o usanmaz, doyulmaz sohbetlerinin birinden -gnllerimiz hz ve
vcutlarmz yorgunluk dolu- ayrldmz saatlere benzer bir saatte, bu sabah, gnein
ardnca yeryzne o, bir daha doacak... Zaferden dnyormu gibi O'nu karlamak iin
millet bir daha yollara dklecek... O, gklere benzer derin mavi baklar, gnee benzer prl
prl sar salar ve zarif endam ile byk Kamutay'n kapsndan grnnce. Meclis'ten ieri
aydnlk vurmu gibi, ruhlar birden nasl kamard ise... Kadn ile erkei ile milletvekilleri ve
dinleyiciler hep birden bir gk grlemesi heybeti iinde nasl ayaa kalkard ise... O, yere
demiyor gibi hafif admlarla, tartl bir dnce gibi yava yava krsye karken, Byk
Kamutay'n, saylavlar ve dinleyicileri ile birlikte alklar, varollar hzl ve srekli bir yaz
yamuru gibi dakikalarca, dakikalarca nasl dinmezdi ise... Ve O, sze balaynca ortal,
rahmete kanm bir gneli ovann, nefesleri bile duyuracak diri durgunluu nasl kaplard
ise...
O gnler nerede! Gnler ki her birinde O, krsden millete bir zaferini mjdelerdi. Ne
zaferler! Ne zaferler! nn, Sakarya, Adana, Dumlupnar, zmir, Edirne, Bursa, stanbul;
sultanlkla halifeliin ayrlmas, Lozan, Cumhuriyet, halifeliin kaldrlmas, retimin
birletirilmesi, er'iyye bakanlnn kabine ba yeliinden karlmas, ordunun siyasetle
ilgilenmemesi, anayasa, laiklik, medeni kanun, apka giyimi, harf deiimi, halkevleri, tarih
ve dil kurumlar, kadnla erkein hakta eitlii, kadnn belediye ve kamutay yelii... simler
ki Erzurum'da Svas Kongresi kararn almasndan, Svas'ta Misak- Milli'yi ana varln ilk
art diye ne srmesinden balayn da Ankara'da Byk Millet Meclisi'ni: ''Hkimiyet
milletindir'' inan ile atrmasna ve her zihinde yer etsin diye o inan geceler iinde keskin bir
k kudretinde doan bir aln yazs gibi altn bir levha halinde millet krssnn ba stne
ve herkesin gz nne koydurmasna doru yrye yrye, nce daha stanbul'dan beri
aklnda bir dnce olarak yer etmi; ruhunda bir tlsm olarak Anadolu'ya tanm muzaffer
ve mstakil (bamsz) bir yeni devlet yaps hayalini, -yars ili dl dman basksnda
kalm imparatorluk art bir viran yurdun orak topraklar stnde- isyanlar bastra, ete
vurgunculuklar nleye, yangnlar sndre, dzgn ordular kura, saldranlar geri ite, dille
anlatlmaz bir sylemekle tketilmez glkler yene yene ta bugnk Trkiye Cumhuriyeti'ni,
-ylgnlksz, usansz bir mantk muhakemesinin yanlmaz gelimesinin en gzel rnei
saylacak stnlkte- ileri grl; dnya milletleri arasnda itibarl; barsever; dostluu
aranr bir medeni cemiyet biimine getiresiye ve o cemiyeti ana izgileri ile i ve d
siyasetinin esaslar ile el dedirilmez bir btn varlna eritiresiye kadar devrim devrim
gerekletiriyor!
Bunlar kitaplardan okuduumuz efsaneler deildir; kendi gzlerimizle grdmz ve O,
yurdun kurtuluunu, yeni devletin kuruluunu tarihin uultusu gibi vekarl, mukadderatn
hitab gibi korkusuz sesinin unutamayacmz ahengi ile gn gn anlatrken azndan
iittiimiz gereklerdir!.. Bunlar, byklne inand, gcne gvendii, hakkndan emin
bulunduu milletinin cevheri ile O'nun kurduu yaplardr!.. Ne Fidyas, Partenon'daki altn ve
fildii Atena'sna; ne Praksitel, Hermes'le tanrlatrld mermere; ne Mikel Angelo,
Meryem'in rahim kucana yatrp dinlendirdii sa'da canlandrd Piyeta'ya; ne Rabbnn
yzn grmekle aydnlanm alnnn takn tmseklerinden akl saan ak sakall Musa'ya; ne
Golyat' deviren imannn btnl plak bedeninin pazsna vurmu delikanl Davud'a; ne
Sistin duvarnda ayaklandrd maher gnne; ne de Roden, o Sistin duvarndaki gnle boy
len tuntan dncesine; O'nun bu esere verdii ykseklikte mana salayabilmitir!..
Madem ki O, yeryzne bir daha dodu!.. Hatta, madem ki, asrlar kaplayacak byklkte
yapy mrnn on be ylna sdrm O esiz mimar, tren gnlerinde geni omuzlarna
kapanm kanatlar gibi siyah pelerinin dalgalanmalar iinde grnd kamutay meydanna
yakn bir yerde bir daha duruyor!.. Ve nnde generalleri saf saf olmu nbet tutup; etrafnda
millet gnlerdir pervane olmu, tavaf edip bekleiyor! O ses nerede? Zafer kazand yiitler
ve ehitler meydan Dumlupnar'daki nutkunda: - ''Benim milletim, Trk milleti'' diye
dnyann ufuklarn nlatacak yetkide bir grleyile gkleri doldurmu o yaratc, kurucu,
inandran, gvendiren ses nerede?..
O kimse ile kyaslanamaz
Beni nerelere gtryorsun, kalemim?.. Elimi sen mi yedeceksin?.. slubu, beyan, ss,
tebihi bir yana ko!.. O'nu kimse ile kyaslama!.. Unuttun mu? Birinci Meclis'te O, ''Vazife ve
mesuliyet'' adndaki nutkunu syledii gn, kendine verilecek yetki konuulurken, galiba
ikinci grup mebuslarndan biri, vaktiyle baka bir anl paaya verilmi geni yetkilerden neler
doduunu irb (kapal anlatma) edince, O'nun, oturduu sradan ok gibi frlayarak, sinirli ve
gcenik: ''stemem, istemem: beni onunla mukayese etmeyin; kimse ile mukayese etmeyin''
diye haykrdn unuttun mu?.. O gn sylenen szleri, gcnn erdii abuklukta
kaydedebilmekle yetinmi resmi zabt ceridelerinin stenografyasnda yalnz bir ''mukayese
etmeyin'' ihtar yazl kalmtr. Fakat, nicesi, ok kr, hl sa olan dinleyiciler, ar bal
bakann dvecek bir delikanl gibi kendi i gveninin iffetini savunduunu
hatrlayacaklardr!.. O'nun iin, kalemim, bugn O'nun vasfnda benim gnlm seni
yedecektir...
.
Zarif bir nkte
Biz fanilerle yiyip itii, arkadalk ettii akamlardan birinde; -galiba ankaya'daki ilk
evinden imdiki yeni kke gemesi yaklat gnlerden birinin akamnda olacak-...
Neyse!.. Herhalde sofrasnda Yahya Kemal, Yakup Kadri, Falih Rfk gibi iirimizin ve
nesrimizin sayl stadlar davetli bulunduu bir akam, yaz zerine latifeli sohbetler ederken,
titizlenme nedir bilmezmi, karsndakini incitmekten saknrm tesiri verdii anlardaki
masum grnrl glmseyii ile tatl ve zeki glmseyerek beni gsterip:
- ''Nerede ise bizim ev bitip gidecek; Ruen hl bu odadaki renkli camn tasviriyle urar''
diye benim etin, titiz ve ge yazma nazik bir aka tarzndaki taklmasna, o baba sitemine,
o stat uyarna bari imdi, -yazk ki nice zl, nice tatl hatralar akldan kp gittikten
sonra, pek gecikmi de olsa-, hi deilse bari imdi bin hasret ve bin pimanlkla kulak
asaym!.. Kalemim, O'nun vasfnda benim gnlm seni yeder olsun.
...
''Mahabbet vardr, merhamet yoktur''
Ne diyordum! Biz fanilerle yiyip iip arkadalk ettii akamlardan bazlarnda, en keyifli
annda bile zerinden eksilmeyen kibar ruhlu ev sahibi naziklii gsterdii; stnlk
vekarndan bir zerre feda etmemekle beraber misafirlerine ar basacak, kendinden
kklerini, varl ile ezebilecek bir tavr taknmaktan da saknarak bizlere akran muamelesi
ettii ahbaplk saatlerinde, iimizde birimize bir konu zerine neeli neeli: ''Bunu sen syle''
dedii zaman iltifatndan eref duyup, evke gelip ayaa kalkarak, yalnz O'nun mehabetli ve
muhabbetli gzlerine bakarak, teden beri dil alkanl neticesi kullandmz; O'nun da, -
makamlar ve unvanlar oktan deiip gitmise de- mrvvet edip itiraz etmedii bir tabirle
nasl konuurdu isek bugn, bir defa daha o tabirle; fakat eyvah! Bu sefer bin zleyi iinde
hitap edeceim!.. Bugn bir defa daha o tabirle konumaya yle susamm ki!...
- Paam!.
Zaten, o zamanlar bile, ite imdi aklyorum, senin bykln kendi gzmden bile
saknarak: ''Yazk! O da bu hayat gibi gelip geiyor'' diye iimden sz duyardm. Bunu
kendime amaya bile dilim varmazd da. zerine titreyen gzlerimin pnarlar taa ilerinden
yanard... nk sen, acmay geri bilirdin; insan ve cmert ruhun vard; fakat acnmaktan
tiksinirdin. Mazlum diye anlmaktan zalim diye adlandrlmak kadar irenirdin... Sence
kuvvet ve aciz diye iki gerek vard. Milletine ve arkadalarna bunlardan sadece kuvveti
yaratrrdn Bir vakitler, uradmz bezginliklerden olacak, iirimizde ve nesrimizde
yaygnlam tazallmcle (yanp yaknma) tahamml edemezdin. Piyer Loti'nin bile bizi
seven tarafn beenirdin; hak gden civanmertliine hayranlk duyardn; fakat lemden bize
acma derlemeye alan tarafna souk kalrdn. Milli harektn en aprak demlerinde bir
eyyam hususi arkada meclislerinde: ''merhamet mi vardr? Mahabbet mi?'' konusunu ne
srer; kendin ''Merhamet yoktur, mahabbet vardr'' dncesine taraf tutardn. Ve Trklerin
merhamet deil, mahabbet telkin etmelerini isterdin... Ne asil bir sava ruhu, ne kahramanca
bir dn; deil mi?
Sen bizim bu trl i kayglarmz sezmezden gelirdin: yaamaya doymayan hznla taa
gndzlere ulancaya kadar geceler boyunca alardn.. Sen ki dnyann gidiatn isteinin
buyruu eiinde durdurmaya gcn yeterdi ve dnyann seninle baa kmaya gc
yetemeyeceini ka kere gstermitin, kendi kendinin hzn yenmeye gcn yetmezdi!..
Senin gnnde bizim gndzlerimiz yirmi drt saatti: yirmi drd de aydnlk ve almal!..
Sen, etrafndaki karanlklara aldrmakszn, doacana inandn gnee doru sendelemeden
gidiyordun... Bizler de senin o hzna rzgr nnde yapraklar gibi katlmtk; yorulma nedir
duymadan, dinlenme nedir aramadan, ruhlarmzda yurda en yararl olabilecek ne deerimiz
varsa onu vererek uup gidiyorduk...
lm Allahn emri; ayrlk olmasayd
Baz gaml akamlarnda, sofra banda, eneni avucuna dayayarak, baklar mahmurlam
gzlerini yumarak sade bir halk trksnn:
lm Allahn emri,
Ayrlk olmasayd
msralarn, hl yanks kulamdan gitmeyen dokunakl sesinle okurdun. Sonra, srla bir
murakebeye varm gibi bir an susardn. Seninle birlikte herkes de susard. O zaman, sessizlik
iinde daldn karanlktan, boluktan, yalnzlktan holanmamsn, o bir tek an iinde her
eyin sonunu grm ve anlamsn gibi, o murakebeden silkinir, o leminden ayrlrdn...
Ebediyetten fanilerin dnyasna tekrar dnmsn ve etrafndaki sessizliin manasn
aryorsun gibilirde herkesi ve her eyi derin bir gz yoklamasyla szer; uzak bir kkreyii
andran bir ses duyururdun! O zaman sen, yaralanm bir arslana ne kadar benzerdin!.. Bunu
tebih olsun diye sylemiyorum. Gerekten, madde olarak yzn arslana benzerdi. Fatih nasl
kartal burunlu ve Yavuz nasl ko bykl idiyse sen de arslan yzl idin. llerin
yalnzlnda tek bana kalm, erkek durulu, usuz bucaksz ufuklara sitemkr bakl bir
gcenik arslan!.. Ruhunun olanca asaleti, o hametli duruta bir gnein altnda gibi belirir,
ruhlarmz kamatrrd.
Sen ve sylediin o trk o kadar ayr iki eydiniz ki! Asrlar bir srayta atlayp geerek
btn dnya ile peneleip stn gelmi sen ycelikte bir varln her faniye, heyhat ki,
mukadder emre boyun eecei gn de olur dncesi, ilerimize yaman kaygusunu akibet
deminden nce drse bile byle bir gn hibirimizin grmemekliimizi yreimizden
dileyerek ac encam hayalini tasavvurumuzun ufkundan btn takatimizle geri itip
uzaklatrmaya alrdk...
Sen bu trky sylerken, o kadar, o kadar hayatla dolu idin ki, bana gelmeyecek, gelemez,
sana kyamaz bir eyin akasn ediyorsun sanyorduk. Sen o zaman kendin ne duyardn
bilmem; fakat biz sende, -yaamann ta kendisi olan- dinmez kaynarlk grrdk.
Bununla beraber, bir gn ankaya'da:
- ''Dn gece uykum kamt; dndm... Birader tabiat nnde insan bir hi, amma hi!''
demitin...
Ve gzlerin, bir byk grye bakm olmann btn parlts ile parlyordu. Bunu sylediin
zamanlar, senin Gazi Mustafa Kemal, Reisicumhur hretin, -arkadalarnla hususi
sohbetlerde kullandn tabiri alp kullanaym- ''dj'' dnyay tutmu; 43'lerinde, pulat (elik)
gsl bir kudrettin. Sen byklkte ve sen salamlkta bir yiidin azndan bu szleri
duymak, insann ruhunu bir kat daha rpertiyordu... Fakat sen, ykseldiin beyaz bulutlar
iinde tanrlamlk taslayan kendini unutmulardan deildin: ayan topraktan, ban
gerekten ayrmayan dorucu ve olgun bir insandn...
Bununla beraber, cevherinde, yaratltan olan o hal ne idi, anlatamam; karsndakilere, -
yerli, yabanc, komutan, eli, kim olursa olsun- bir grte sezdirirdi ki fanilerin iinde baki
kalacak sensin...
Paam! Huzurun insann iine heybetli bir kale emniyeti verirdi. Senin yaln da balar gibi
sert rzgrl ikliminde ancak sakat ruhlar rahatszlk duyarlard. Olimpos'undan boralar ve
imekler nzil olmu (inmi) Zeus hmn sen ylelerine gsterdin. Salam ruhlar, senin da
bann diriltici havasnda kemale ermilerdir.
...
Kadere meydan okuyan adam
Daha iki akam nce, ankaya'da nee iinde zeybek oynayan Necati, iki sabah sonra, Ankara
Hastanesi'nde devrilmi gitmiti. O'nun mezar zerine senin gzyalarndan daha scak bir
rahmet dklm mdr?
Bir haziran sabah eski kknn balkonunda oturuyordun. Yirmi yedi saattir uyumadan,
notlarn ve belgelerini yoklaya inceleye Byk Nutku'nu dikte ettiriyordun.
Yahya Kaptan'n Gebze'de ehit dn anlattn paray okutturup dinlerken, senin, nne
serilmi gneli Ankara ufuklarna bakan gzlerinin -davan yoluna ba koymu o halk
kahraman can verirken yannda imisin gibi- nemlendiini; yllar sonra o hatra ardnca hl
dudaklarnn titrediini grmekten byk ne olabilir!..
- ''Artk yatp dinlenecektim. Akama belki gremeyiz. imdiden gelsin greyim diye seni
istettim'' demitin ve o gnn akam, sofrann banda tatl glmseyiinle:
- Sen sanrsn ki ben uyuyup uyandm da... Hayr... Yazdrmaya devam etmiim. Baktm, artk
akam olmu... ''Bari arkadalar gelsinler, bunu onlar da dinlesinler, sonra yatarz'' dediini
anlatmtn; o gece de fecre (sabaha) kadar din kalmtn.
Sen ki sava meydannda, gzlerimizle grenlerimiz oktur, gl bahelerinde gezer gibi
kendini esirgemeden dolardn; sen ki yurduna saldrm dmanlarn bana hmnn
yldrmn gz krpmadan indirirdin; milletinin davas yolunda sana arkadalk etmi
olanlardan birinin dmesine, z canndan bir para alnm gibi szlardn. O arkadalarndan
yaayanlarn medhiyesini, ehit olmularn mersiyesini uykusuz geceler ve gndzler aarak
yazmakla, sylemekle tketemezdin...
Senin ne hzda alkan olduunu, saatler ve saatler boyunca notlarn tutarken yorgunluktan
tkenip bir bakas ile dei edilmi ktipler bilirler!.. Bunlar masal deil; onlar sadr!..
Senin iin sava meydan usansz bir alma yeri idi; alma meydan da, tkenmez bir
sava yeri... kisinde de milletinin yzn aartacak baarda imtihan verdin. Dnyaya rnek
gsterdin!.. ''Cihann en uzun meydan muharebesidir'' dedikleri Sakarya'y durmadan
dinlenmeden nasl yirmi iki gn, gece gndz urap ba ettinse; tarihin anaca en zorlu
basknlardan birini yaparak kendininkinden sayca stn bir orduyu bir vuruta darmadan
edip ordunu grlmedik bir hzla on gn iinde Afyon Karahisar'dan zmir'e nasl ulatrdnsa,
millet krslerinin iittii belki de en srekli sz saylacak yzlerce sayfalk nutkunu da
enmeden ayda ortaya koydun ve yorulmadan sekiz gn okudun.
Sen her yerde ve her ite hep o hz ve hep o kuvvettin... Sen, yurdumuzun inendiini,
devletimizin ktn acl gzlerimizle grdmz gnlerde kara bahta sert yz gsterip,
''Vatan airi''nin elik msralarn kendi gveninin ateinde yeniden tavlandrarak:
Vatann barna dman dayasn hanerini
Bulunur kurtaracak baht kara maderini
deyip kadere meydan okumu adamsn!..
Sen brahim'in Tanr'ya kurban edecei andaki smail gibi:
Cnm cnn eer isterse minnet cnma
Can nedir kim n kurban etmeyim cnnma
diye ban yurdunun hak yoluna koyup dinelmi adamsn!.. Sen felee szn geirmi:
dnyann saldrganln yz geri evirip yurdunu kurtaracak, devletini kuracak gte
olduunu dnyaya tantm adamsn!..
Sen ki btn cefalar nleyecek yapda gsl: btn kklkleri rktecek keskinlikte
bakl; btn saldrlar ykacak elimde durulu idin, bu yeryznde yle bir salam
yerlemiliin vard ki!..
En sonunda: ''Hastalk ciddidir, ldrc olabilir. Fakat kalbim salamdr, dayanacaktr''
dediin iki koma arasnda ban yastndan glkle kmldatp babakanna:
- ''Bugn Hatay'dan ne haber var? Yeni raporlar aldnz m?'' diye sorduun demlerine kadar
bile o derece yaama ile dolu idin ve hzn bakalarna da o derece geiriyordun ki!..
Bir lesi var ki em'i cnn
Fnsuna smaz sumnn
msralarnda hayal edilmi cokunluu yle imrenilecek bir gzellikte kendinde belirtiyordun
ki.. Sofranda arladn ocukluk arkadalarndan, Meclis arkadalarndan, devrim
arkadalarndan nutuklarnda, yurda hizmetlerini vdn, anlarn alkladn silah ve zafer
arkadalarna kadar, seni tanyanlarn, seni kutlayanlarn her biri; hepimiz, hepimiz; biz
senden genlerde gideceiz; sen kubbeleri serinlendiren; sen meydanlara bahar ferahl
yayan; sen, nesillerin balar stnde alayan nar; sen, yal tarih gibi sa kalacaksn
sanabilmitik..
Bu dnyaya sen lazmdn!..
Uyanmaz uykudan cnan, uyanmaz...
Uzun gecelerin uykusuzluklarndan sonra sabaha kar misafirlerini uurlarken bazen kendin
de onlarla birlikte kknn nne kardn. Yksek yaylann gece havas sertmi: sabah
ayaz titretici olurmu; aldrmazdn. Ak havaya, yaz, k giymeyi tercih ettiin ince kumal
giyiminle kardn... Saln korumak istei ile aramzdan birimiz ikimiz hemen omuzuna
palto koutururduk. Kapnn nnde nbet tutmu asker, -senin gnlne gurur duyuran;
zaferlerinin en sevdiin yolda olan askerlerden biri; milletinin ocuklarndan biri; bir Trk
delikanls- gznn nnde, yavalamadan, duraklamadan, zamann amaz ls denecek
sert ve dzgn admlarla bir boz elik paras dkmnde bir aa bir yukar dolard...
Anadolu'ya ilk ayak bastn zamanlarda, amlbelden aarken, cemadat ve ervh ile btn
yurdunu uyarmak istiyormuasna: ''ufuktan imdi doar, yryelim arkadalar'' diye masum
delikanl hevesi iinde haykra haykra haber vermi olduun gne, mor Hseyin Gazi
tepelerinin yaln izgileri zerinden ihtiamla doaca yeri git gide pembeletirerek
hazrlamaya balam olurdu... Ve sen ilk ayak bast zaman sadece istasyondaki yedi keskin
ndan baka belli bal hibir prlts seilmez bir ''kllenmi mangal gibi'' rtl bulduun
Ankara, imdi senin etein ucunda bir batan bir baa klara bezenmi bir byk ehram gibi
yaylrd... Sen, o serin afak vakti yksek tepeden o nndeki askerin yryne; bozkrn
engin yalnzl ortasnda cokun bir haykr gibi ykselen prl prl Ankara'ya ve Hseyin
Gazi tepelerinde pembelemeye yz tutmu tan yerine; gnlnde kimbilir neler duyarak, neler
dnrek baka baka, mahmur sab makamndan:
Uyanmaz uykudan cnan, uyanmaz
Sabah olduuna gya inanmaz
arksn yar hasreti, sla derdi eken bir delikanl gibi ili ili okurdun!.. Sonra da neler
sylemek, neler duyurmak istedii anlalmaz bir mahmur glmseyile, bir mellli susula
yanndakilere bakardn. nce dudaklarnn bklm gibi hafif kmldanyla, ince elinin esefli
bir kk iaretiyle:
- ''Haydi ocuklar, gidin'' derdin. Uzaklamamza arkamzdan bakarak bir mddet daha
kapnn nnde, o Ankara sabahnn karsnda yapayalnz, etrafn seyrederdin; sonra, kendin
de dne benzer o ar yrynle yapayalnz, ieri ekilirdin...
Bak Paam! Bugn gene sabah oldu. Gne gene dodu ve o'nun ardnca bu sabah yer yzne
sen bir daha dodun!.. Milletin Seni karlamak, grmek iin bir maher kalabal ile yollara
bir daha dkld... Senin sesin nerede?..
Milletinin seni grdke varlndan kabarm gs, bugn szlayla dolacak... Sen kamutay
krssne karken o'nun seni okun deniz dalgalar gibi (uuldayarak), binlerce kanat
sesleri gibi sevinten umak dilercesine (rpnarak) alklam elleri, bugn yanlarna dp
kalacak... Senin yzn grmekten parlam gzleri bugn, senden ayr dmenin acs ile
slanacak... Ve sen kamutay krssne ktn zamanlardaki etrafn sarm alklar, bugn
yolunun stne hkrk olup dklecek!..
''Ne mutlu Atatrk' olan millete''
Sen yaarken milletini el stnde tutardn. Btn duygun, dncen, kaygn, evkin ona idi.
Her bir nutkunda cephe komutanndan, kurmay bakanndan neferine kadar zafer ynnn
yiitliine, stnlne, kutsallna hayranln sylerdin. Civanmert sesinle onlar
alklardn. Kendinden bir sz etmezdin; taa o gne kadar ki kendi emeinle ve anl
milletinin emeliyle kurduun yeni devletin bakentinde Cumhuriyet'in Onuncu Yl, koca
meydan kaplam maher gibi bir halk nnde geni ve salam gsn yrtar, asil sesini
ypratrcasna bir cokunlukla, karanlklar bir an iinde paralayan bir imek yalbrts gibi:
''On be yldr sana ok vaatlerde bulundum; bahtiyarm ki hi birinde isabetsizlie
uramadm'' diyerek saadetinin ne olduunu belirttin!.. Senin sesin o gn sade karndaki
ovay kaplam yn deil; onun ardndaki atkn yzl dalar yanklarla rpertecek; gz
ar ufuklar tutacak; gklere ve ruhlara ulaacak kadar enginlemiti!..
Sen o gn, o sesinle milletine hibir hesaba benzemeyen byklkte, tertemiz bir hesap
verdin. Ve: ''Ne mutlu Trk'm diyene!'' haykryla gnln dolduran, gsn kabartan,
geceni gndzn aydnlatan n ne olduunu duyurdun!..
Maher gibi halk senin o imek sesine, -kendi cevherinin manasn en iyi bilmi ve kullanm
sen esiz yiite- derin bir gk grlemesi mehabeti ile cevap verdi: ''Yaa, var ol!..''
Bu sylediklerimi tasvir, tebih sanma! Sen ki mbalaadan, gururdan holanmazsn; sen ki
yalnz tkenmeyen hz, dinmeyen cokunluk ve sarslmayan vefa ararsn! Sen ki bu dnyann
btn zenginliklerine altnl saraylarna sahip oldun da, hibirine yz vermedin: hibir
hazineye el atmadn; zeknn btn yaratc definesini, milletinin uruna, milletinin akna
satn; sen ki dnya mal diye nen varsa gz yummadan nce kendi elinle milletine
baladn; sen ki bu yeryzne gnln vermek ve yer yznden sadece gnller almak iin
gelip getin!.. Bunlar seni ve milletini dnnce akla ve dile gelen, en doru, en dz birer
deyitir.
Sen Onuncu Yl gn, o sonsuz cokunlukla milletinin esiz cevherini nasl ban stnde
tadnsa, bugn de milletin senin zarif endamn, senin gzel ruhunu balar ve elleri stnde;
''- Ne mutlu Atatrk' olan millete'' sayhas ile tayor! Seni sonsuzluk yoluna btn milletin;
byk nutkunda yaratc ve yaatc eserini eline emanet ettiin Trk genlii, yarnki midin
gkyz olan btn Trk genlii gtryor.
Devlet bakanlarndan ayaklar arkl kyllere kadar, -solmaz hrriyet ve eit hak havas
iindeki ahengi bozacak stnlk, aalk ayrd gzetmediin- halkn sana bitmez tkenmez
sevgisi arasnda dinlenecein menzile doru gidiindeki mehabete bak, ey ebedi Atatrk!.. O,
bir ayrln siyah gecesine benzemiyor! ankaya tepelerinden Hseyin Gazi'nin mor
tepelerine doru bakarken grdn douun pembeliine benzemiyor. Sen topraa
gmlmyorsun; yurdumuzun barna bir snmeyecek k, Trk varlnn olarak
dikiliyorsun!.. Dinlenecein yer nur olsun!..
Hz
Hzn ylesine yaratc idi ki!.. Anadolu'ya ayak bastn: Asrlardr bakmsz, yardmsz o
diyara seninle yeni bir kalknma; ne diyorum? Yepyeni bir mana geldi!.. Ankara, Eti
kurganlarnn alan; skender, Sirs aknlarnn ura olmutu. Ankara, Galatlarn macera
yurtlar, Avgustos mparatorluu'nun n Asya smrgesi, Bizans'n eyaleti, Seluk'un
emareti, Osmanl'nn Vilayeti olmutu!..
Fakat, u binlerce yl iinde ilkin senin gnnde, senin elinledir ki oras medeni insan erefine
en yarar ve ancak ergin devrimlerle elde edilir milli hkimiyetin; muzaffer, bamsz,
birlikli, btnlkl, ileri grl Trk Cumhuriyeti'nin bakentliine ykseldi.
Hznn her konduu yer ant...
Hznn anttan dura yoktu. Fakat konduu yer antlard: Doduun evi Selanik ant edindi.
Zabit ktn Harbiye'nin kapsna heykelin dikildi. Mtarekede Anadolu'ya geerek
gerekletirecein milli hareketin plann ili'de kirac kaldn aylarda tasarlam olduun
ev, imdi stanbul'a ant oldu. Umarm ki vefakr stanbul anakkale muzafferinin Birinci
Cihan Sava yllarnda anas ve kz kardei ile birlikte Beikta'ta kirac kald Akaretler'in
76 numarasnn kapsna da bir gn bir anma kitabesi koyacaktr...
Svas'n lisesinde millet kongresi topladn; o yap tarihe ant oldu...
Ankara'da noktada eletin; de millet davas tarihinin birer yce doruu oldu:
Ankara'nn ziraat mektebi, mektepten baka neyin nesi olabilir, eskiden kimin aklna gelirdi?
Fakat Trkiye Byk Millet Meclisi'ni kurup amaya hazrlanrken senin kendine ilk karargh
edinmi olduun o yer, zafer planlarnn hazrland Umum Erkn Harbiye Reislii oldu:
tarihe ant kald... stasyondaki kk yapy bir ka ay ev edindin: iki nn muzafferiyetinin
sonuna kadar Trkiye Byk Millet Meclisi reisinin kona ve o zamandan bu yana Trk
Cumhur Bakanl'nn ''Kalem-i mahsusu'' oldu: tarihte anl yer ald.
ankaya
Sen gelmeden nce ankaya, ssz da balarnda eski Ankara'nn viran ba bucaklarndan
biri idi. Geldiin gnden bu yana ise, hemen daha ilk yl o tepenin ad dnyann kulaklarnda
uuldar oldu. nk o tepe, stiklal Sava'nn idaresi iin Ankara'y setiinin ikinci ylndan
mrnn son ylna kadar senin dehann karargh oldu.
Sen oradan cepheye koup, -sayca ok baskn; grd yardmca ok stn bir saldrgan
ordu karsnda; Nzm Bey'in ehit dt Nasuh al Tepesi'ni bir gnde on, on iki defa ala
vere; adm adm arslanca bou boua- Afyon Karahisar'la Eskiehir'den geri ekilen
ordumuzun zalim bir mehtap altnda, zorlu bir dman nnde bozguna uramadan bir gecede
Muttalip ky gerilerine alnmasn saladn!... Bizim gibi zlmekten balar nlerine
denlere: ''Yaznz. Eskiehir'in dmesi acdr; fakat bu d sfrdr. Maksat ordudur. Ordu
ayaktadr; yenilmemitir; onu bu gece Porsuk gerisine ekebilirlerse, dmann bizimle
temasn kesebilirlerse, mesele yoktur... ekebileceklerdir, kesebileceklerdir. ekili iyi idare
ediliyor. Dman bir ay oyalayabilelim, sonra behemahal mahvedeceim'' dedin!..
Sarkam'tan ve Svey'ten beri nice nihai zafer vaitlerinde bulunmu yurtsever serdarlarn
stanbul'u bile kendi kaderine brakarak yabanc illere snmak zorunda kalm ve oralarda
alan komite kurunlar ile yere serilmi olduklarn grdkten sonra, imdi, bir defa daha, yurt
adrnn, mks talihleri gsleyip anla yenmi olmasna ramen, keskin istila boralar
nnde sklp Bandrma, Mudanya, Bursa, zmit, Geyve, Uak, Afyon, Ktahya, Eskiehir'e
doru yrtla paralana uuarak: Afyon, Ktahya zerine: Ktahya, Eskiehir zerine
ylarak gerilediini; top seslerinin ta Polatl yaknlarndan Ankara boluklarna arptn
duyan insanlarn nnde, o koyu tire sivil spor giyiminin iinde, serin glmseyiinle:
- ''Merak etmeyin, kurtaracam'' diyecek kadar sarslmaz gveninin gz kavramayacak
enginlikte olduu kimin tasarsna sabilirdi?.. nnde, ilerleyen dmann ate duvar!
Onun daha gerisinde, senin yklp gitmeni gzleyip yatan byk devletler, Babli!.. Ve
arkanda, dnmekte olduun ehirde, her baa kamayn hesabn senden soracak Byk
Meclis!..
Talihin bu n ard atele evrilmi korkun emberi ortasnda sen hl dimdik durabilmek
iin ne apta bir varlk imisin!.. ldrm bir macerac diye grlebilmek, svlebilmek
tehlikesine debilecein bir gecede bir bana nasl ayakta durabildin? Seni o akam ki kadar
byk grmemitim!.. Sen o gece, vatandn. Kaln ve donuk sesin, o gece Nizmd... Alev
kasabalar, gmen bekleri arasnda dtmz talihsizlikler iinde bamzda sa kalan
talihimiz bir sendin!.. Cepheden ankaya'ya o ruhla dndn; anakkale'yi baarm olan
adamn ruhu ile...
Dmann daha ilerlemesi ihtimali karsnda, gerekirse kamutay Kayseri'ye tayp
savunmaya devam tedbirlerini orada dndn.
Bakomutanlk grevini orada stne aldn.
''Dman vatann harim-i ismetinde boup nili hals olmak'' szn orada yazdn.
Dmann ne yandan ilerleyebileceini sezmek iin cepheyi gezdiinde dncene
dalgnlndan bir akam karanlnda, at eeri tutacam derken boluu tutup sendeleyince
kaburga kemiinin krld vakit kck bir otomobil iinde ankaya'ya dndrldn. orada
doktorlarn, krn sararlarken, bir ka zaman rahat deinde uzanp yatman isterlerken sen
hibirini dinlemedin; direndin. Vatann mukadderat bahis konusu olunca kendi szn yabana
attn. Senin kemiinin krld yerde dmann gururu krlacaktr inann syledin. Oradan
kucakla indirildin. stasyonda trene kucakta bindirildin.
...
Sakarya zaferinden dnnde
''Tarihin en uzun meydan muharebesidir'' dedikleri Sakarya'y brn sancya sancya, de
kalka, bir sivil spor kyafeti ile idare edip kazandktan sonra bir akam zeri, kimseye
sylemeden; karc, alk beklemeden; bann stnde tklar ve ayaklarnn altnda hallar
dilemeden; gndelik iini grmekten dnyormusun, kendi kalemi mahsusundan
kyormusun gibi, ypranm bir i vilayet taksisi sanlacak bir Ford otomobilinin sadelii
iinde; ellerinde beyaz gderi eldivenleri; o sivil kyafette ankaya'ya dndn... O kadar ki
Hamdullah Suphi, Yakup Kadri ve ben, seni istasyonda karlamaya yetiemedik. Atlar hzl
gidemeyen faytonumuzu Kavakldere'de grnce araban bir an durdurdun. Seni yolda
kutladk. Ardnca kke ktm. Eski kknn talnda gazan tekrar tebrik ettim. Yapp
baardn i, virtzce ekilmi bir bilardo vuruu imi gibi yar aka, yar ciddi bir tavrla
glmseyerek: ''Ben galiba gene en iyi u askerlii yapyorum'' dedin. Sonra cebinden krmz
maroken kapl bir kk defter kararak ok ciddi bir sesle:
- ''Bak buraya, birader! Ben bu muharebede iki ey kefettim ki bunlardan biri askerlik
tarihinde imdiye kadar formle edilmemitir. O da udur: Daha iyi hamle etmek iin ireti
ekilmeler yaptrdm bir srada srt vere vere ta Ankara kylarna gerilediimizi gz nnde
tutarak: ''Bu hat da elden giderse, hangi hatt mdafaa edeceiz'' diye benden teessrle soran
bir deerli kumandana, Yusuf zzet Paa'ya: ''Vatan korumakta hatt mdafaa yoktur, sath
mdafaa vardr. Bu sath bir batan bir baa vatann btn yzdr. Vatann bu sath, en son
kayasna kadar dmanla bouularak mdafaa edilecektir'' cevabn verdim ve bu forml bir
emri yevmi ile btn orduya tebli ettim. te bu, ilk benim kefim, benim buluum, benim
harp tarihine bir ilavemdir'' dedim... ''kincisi de bana Sakarya'da doan u dncedir: Hi bir
zafer gaye deildir. Zafer ancak kendisinden daha byk olan bir gayeyi elde etmek iin
gerekir en belli bal vastadr. Gaye, fikirdir. Zafer, bir fikrin istihsline hizmeti nisbetinde
kymet ifade eder. Bir fikrin istihsline dayanmayan bir zafer pyidr olamaz. O, bo bir
gayrettir. Her byk meydan muhrebesinden, her byk zaferin kazanlmasndan sonra yeni
bir lem domaldr, doar. Yoksa bal bana zafer, boa gitmi bir gayret olur'' diye
anlatmada bulundum. Zaman mesafesi tesinde aklmda byle kalm bu iki noktadan
birincisi: savunmaya verdiin etin ve ypratlmaz bir dayanma manasn; maddi ve gereki
bir gr; tam bir milli savunma tarifini; Senin iradenin bklmez tecessmn; yani bir
imdiki zaman manzarasn dncemde belirtiyordu... kincisi de elde edilecek byk
kazanc, yeni lkye ulamak iin ancak bir yol ac merhale saymak dncesini; ileriki
rejimin ve devrimlerin ncs bir seziyi; yani, st imdilik rtl geilen bir gelecek zaman
tasarsn hayal ettiriyordu... O defterde yazl galiba bir nc nokta daha vard ki, neydi,
imdi pek hatrlayamyorum. O defter hl arivlerinde duruyorsa, senin nem vermi
olduun bir nokta daha bulunmu olacaktr... Burada, benim asl anlatmak istediim, senin
alma tarznn bir kesinin aydnlanmasdr. Kaytsz, hesapsz, notsuz hareket eder biri
olmadnn bilinmesidir! Defterlerinden yurdumuz, milletimiz iin; gr, anlay tarzn iin
daha kimbilir ne yararl dnceler kacaktr!..
Sen deil mi idin ki, bir kitapta okuduun u: Napolyon'a sormular: Programnz nedir? O da
cevap vermi ki:
''Ben yrrm, program benim hareketimden kar'' szne:
-''Evet amma o trl giden, sonunda, ban Sent-Helen kayalarna arpar'' dncesini ilave
ettin...
Hzn ne kadar keskinse, ln de o kadar kesindi. Yryn bile dne benzerdi:
Tetikte, tartl...
''Syleyeceiniz her cmleden sonra, yeni bir cmleye daha balamadan bir an bile dudanz
birbirine kavuturup aznz kapal tutun. Bu bir anlk susu srasnda zihninize gelecek
tedbirlerin okluunu tasavvur edemezsiniz'' diye bizlere sylerdin. Ve: ''Her gn, sabah,
akam, gece, ne zaman srasna getirebilirseniz; bir eyrek, yarm saat, ne kadar vakit
ayrabilirseniz, kendi iinize ekilin; o gn yaptnz ii gznzn nnden ve dncenizin
tartsndan bir defa geirin. uurunuzdan alacanz cevaplarn ne kadar faydal olacan
tasavvur edemezsiniz'' derdin... O apta bir adamdn ki, daha nceden de sylenmi, bilinmi
bu dnceler senin azndan iitilince ilkin senin bandan domutur tesirini uyandryordu.
nk onlar, sen byklkte bir insann denemelerinden ve tasdikinden gemi birer gerek
olunca yeni birer deer stnl kazanm oluyorlard...
.
Hamlelerinden nceki bir deti
Byk devrim hamlelerinden nce ka kere grmmdr: O iin stne atlmadan nce geri
geri ekilirdin; saatlerce, gnlerce, bakalarn syletir, kendin dinlerdin. Bir kap
gcrdamasndan bile irkilip ikillenecek titizlikte bir temkinli durgunluk iine sarlm
grnrdn. Sezilirdi ki iinin tartmalarn dinleyen dn susmaktadr; ta o ana kadar ki
zeknn elstikiyetini bir elik yay gibi usul usul kurup geresin!.. O zaman, gzne kestirdiin
iin stne bir yldrm aleviyle atlr; onu, kendi tabirince, ''muhakkakaa'' koparp alr; ancak
ondan sonra yatrdn, durgunlardn. Grdn ii ancak o zaman baarnla iine;
talkatinle de etrafna sindirirdin... Byk bir iten nceki tutumlu titizliin, atlganlk
balangcndaki kaplana; iten sonraki yumuakln da hazmeden arslana benzerdi...
Senin zeknn en hayran kaldm hassas: sonsuz cokunlukla sezgisi; harekete geecei
an amazlkla kestirii; ve yaptnda yanlmaz lsdr. Birinci Cihan Harbi'nde devlet
yanl tuttuu yol yznden ker ve yn, aresizlikler iinde kahrlanrken sen; milletin z
cevherini sezerek, sa duyusuna inanarak, genliine gvenerek, yalnz sen: ''Muhakkakaa bir
nra doru yrmekteyiz''' diyordun. Hle ok zlyordun; fakat telasz duruyordun ve
bekliyordun; annn geleceini biliyordun... ''Bakumandanlk muharebesinde en kesin vuruu
nerede ve nasl indireceini sen tam annda yakalam, kavram ve yaptrmtn... Zafer
senin gzne btn yalgn yollarn yalbrdatrken sen hi kamamakszn duracan noktay
bilmitin... Misk Milli hududu, senin klcnn dikili durduu ve daha beriye geirmeye
brakmad yerlerde izgilenmiti. Zaferin seni onun bir adm arsnda bulmad... Ah! senin
vasfna, ne kadar susam olursa olsun, bir tek kalemin gc yetemez... Senin vasfna
Davud'un ''Mezmir'i gibi cana ileyen yanklkta; Erganunlar gibi uultularda; Mevlana'nn
''Ayrlklardan ikyet etmede''ki neyi gibi ilahilikte sesler, sesler ve sesler gerek...
.
Meclis'ten alk tufanlar iinde mrlk rtbesiyle Gazilik unvann aldn akam,
ankaya'ya dndn ve sade bir sivil giyiminin iinde!..
Sakarya kazancndan sonra, Kilikya iini konumak zere Briyan'n sana hususi murahhas
gnderdii Franklen Buyyon'u geri istasyondaki kalemi mahsus binasnda misafir ettin; fakat
onu ankaya'da kabul ettin, arladn...
Emeinin ilk yemii Sakarya gibi emelinin ilk verimi Adana kazancn ankaya'da tattn...
''Ankara, Moskova, Londra'' adndaki kitab yazan madam Jorj Bert Golis'i ankaya'da
misafir ettin; Adana'nn yurda dnndeki sevin ve heyecan madama gsterebilmek gibi
bir gney gezisini ankaya'da tertip ettin ve refkat zabitin Mahmut'u (sonradan Siirt mebusu
Mahmut Soydan) kadnn yanna vererek ankaya'dan yola kardn.
''Ergenekon''undaki mlkatn Yakup Kadri; gazetesindeki mlkatn Ahmet Emin seninle
ankaya'da yapt.
Moskova'dan murahhas gelen Fronze'yi; Buhara'dan murahhas gelen Nazari ile Receb'i
ankaya'da kabul ettin...
ankaya'nn yolu ilek oldu...
.
Ankara'nn tepesi
Sen ankaya'da yerleene kadar Ankara'nn iki aydn tepesi vard: biri, ehrin nnde duran
Meclis tepesi; biri de Kalaba Ky civarndaki eski ziraat mektebine yerlemi Erkn-
Harbiye tepesi... ankaya'ya gelmenden sonra tepeler oldu...
Unutulur mu o zamanki bozkrn biteviye yalnzlklar iinde o tepelerden ankaya'ya
dndklerin ve ankaya'dan o tepelere gidip geldiklerin!.. Ankara'dan ankaya'ya kan yol!..
O yol ki, gariptir, kkne onarlm varabilmesi iin sarfedilen zaman, senin Milli Misk'
gerekletirmeye sarfettiin zamandan uzun srmtr... Nasl ki sonralar, u bildiimiz
Ankara Palas Oteli'nin kurulmas Sleymaniye'nin kurulmasndan uzun srd!.. Demek
istiyorum ki, el emei ve kol kuvveti cephelere tamaktan geriye yetemezdi.
ankaya'da ilk yl
lk ankaya ylnn yurt sevgisi ve zafer inan ile dolu geceli gndzl almalarn, kck
evlerini, bakmsz kalm, geni balarn, yakc, dondurucu mevsimlerini, ektirdii
glkleri, katlandrd mahrumluklar, duyurduu heyecanlar imdi burada birer
kesinden ap anmak, senin o yllarn anmaktr... Unutulur mu o zamanlar!..
Dorudan doruya ilgilendiin mzakerelerde hazr bulunmak iin ehre hemen her gn
inmek; celselerden sonra Meclis'teki kck riyaset odasnda ziyaretilerini kabul etmek, ya
istasyondaki ''Kalem-i Mahsus'' binasna uramak; ya hkmet konana gitmek, ya da Erkn-
Harbiye'ye kmak detin olmutu. Oralar senin teri, icra, sivil ve asker makamlarnd...
Byle gnlerde Ankara'ya gece iyice sindikten, ev aydnlklarnda mahalle aralarndaki kpek
havlamalarna kadar her ey durulmaya erdikten sonra kkne dnerdin. Ankara'nn gece
durgunluuna vurmas zaten o kadar gecikmezdi ki... Meclis'in bir kovan gibi arasz
almas, ''Heyet-i Vekile''nin (Bakanlar Kurulu) sk ve uzun toplanmalar dnda o zamanki
ehrin yle baka byk merkezlerde grlmeye allm faaliyetlerden hi birini tanr
olmad yzne bir bakmakla anlalrd...
Zafer olduktan ve demir yolu aldktan sonra stanbul'dan Ankara'ya trenle dnerken bir defa
refikam, yolcular arasnda bulunan -o zamanlar Amerikan Byk Elilii'nin Ankara'daki
maslahatgzr- Mr. Trit'e: ''nereye geldiimizi'' sormutu. Trit de vagon penceresinden ban
daha sarktp darya epeyi gz gezdirdikten sonra, yznde ne syleyeceini kestiremeyen
bir adamn arml okunarak:
-''Madame! Nous sommes en pleine Anatolie'' cevabn vermiti... Trkesi: ''Tm
Anadolu'dayz'' yahut ''Anadolu'nun gbeindeyiz'' demeye gelen bu sz, denebilir ki
bozkrn, hele o zamanlar iin bsbtn en ksa ve samimi tasviri idi... Orann zaferden bir iki
yl sonraki hali bu olursa bir de stikll Sava yllarnn yoksulluklar iindeki hali
dnlsn: Yani, isyanlar ve eteler a denebilecek ilk ''Kuvy- Milliye'' devrini iki nn
kazanc sona erdirerek dzgnlemeye yz tutmu bir devlet biimine sokmaya balayp da
Sakarya kazancnn da Trkiye Byk Millet Meclisi Hkmeti idaresini daha gvenle
gelitirir olduu devre rastlayan zamanki hali... te ancak o vakit o manzara daha dorusuna
kavranm olur...
Yazlar kupkuru kesilen bir incecik ayla iki yakasndaki bir ka da st ve ide; ancak
birka yerinde birka tutam kavak; ara sra da urada burada ayak st dikilmi topraa
benzeyen ve zihinde: ''Allah insan nasl balktan yaratt ise insan da barnan ite byle
balktan kurar'' gibilerde bir dnce uyandran birka kerpi ky!.. Onlarn drt bir
yanlarndaki usuz bucaksz ve bir batan bir baa ssz krlarda bouna ot, bouna su, bouna
glge arayan ve kvr kvr, prl prl, lle lle siyah beyaz tyl postlar iki yanlarna selsebil
sular gibi dalga dalga dklen tiftik keisi srleri! Anadolu yksek yaylasnn kra
enginliklerinde yer yer ak kpkler gibi savrulup dalgalanan o srler!.. Bir de o bo krlarn
orta yerinden geen her kilometresi iin dayanlmaz oklukta garanti hakk alr, ve kara
sapanla srlm tarlalarnn baht ii verimini be on geli gidite smrp gtrr, yabanc
kumpanya marifeti bir demir yol!.. mparatorluun , en son asrnda, bir ksmck Anadolu'ya
ancak bylelikle salayabilmi olduu biricik ilerleme vastas denebilecek o pahal oyuncak!
Ve o yolun zerinden gnde bir iki defa bir kara solucan gibi kvrla kvrla gemekteki trenle
yaran zorlu oban kpekleri!.. Orann tabiat cmertliine rastlamam ve yzne insan
emei gememi vasfn bozacak, baka, hi bir iz yoktu!..
Teniyle canyla bellememi birine neresinin neresi olduunu bildirmeyecek kadar sr tutan o
manzara muhteem oraklk blgesi idi... Elde kalm vatan bu idi!..
.
Hayatna balam da, hayatn tketmi de sanlabilecek o toprak enginlii olanca kurakl
ile gelip Ankara'nn ta eteine dayanrd... Usandrc umman ancak o ehir kayasna
saldrnn en son ucunda sulak bir hazinlik balard! Oralarda o zamanlar sadece leyleklerle
kartallar ve akbabalar gezinip uuuyordu!
te senin, yurt kurtarp devlet kurmaya kaynak edindiin Engr, bu stma yata ile kendi
arasna yazsz, tarihsiz; sar yosun balam boz mezar talarnn karmakark kalabal
altnda yatan belirsiz llerinden bir set ekmiti!.. Kendi de boz kayalkl iki etin dadan
kale duvarlsnn brne st ste yaslanp yamanm trl renkte bask, yayk, az duvarl,
ok pencereli, yamru yumru evleri ile eski arkkri bayndrln kleler halindeki kalntlar
tesiri verirdi. Ona baktka, Fuzuli:
L'lve t iindedr vatanm
msrasn, kendi i ruh haletinin tasviri iin mecaz olarak deil de bural biri azndan gerek
olarak sylemitir sanlsa yanl olmazd!..
''En ma'murdu'' dedikleri ksm birinci cihan savanda yanm olduundan kasaba daha da
daralmt; Millet Meclisi kurulaldan beri ise ahlisi drt misli artmt... Yeni tabaka, o
tepenin dolaylarndan olan evre dalarn yamalarndaki yazlklara dalmt. Uzaktan
baklnca kervan srtlarndan uraya buraya gelii gzel devrilip devrilip atlm yk
denklerine benzeyen krmzl beyazl kck kck evlerini, yurdun drt bir bucandan
gelme ''yaban''lar yazl kl mekn edinmilerdi...
Sen, ite yurdun o srgnnden milletinle birlikte memleketi kurtarmaya kalkm gmenlerin
ba olarak, dman elindeki stanbul idaresince fetvalarla idama mahkm edilmilerin ba
olarak ankaya'da mekn tutmutun... Oras o vakit hakikaten bir br dnya idi; fakat
onlarn sand gibi ademe ve idama gtrecek batak dnya deil... Senin, inannla adem
batandan kurtararak idam edilmeye brakmadan diriltmeye baladn ve anla yaayacana
bir zerre phe etmediin vatann yepyeni dnyas!..
ankaya balarna geli gidi
Bulunduun tepeye akam stleri, ehirden kacak araba yok gibiydi. En mterisiz kalm
faytonlar bile ankaya adn duyunca bazen mteriye omuz evirirlerdi! nk ounun
atlar clzd, ve Kavakldere'den te yoku ok dik...
Demek istiyorum ki ankaya, Kudmunla yaz k oturulur bir yer olmaya baladktan sonra
da tat bakmndan pek gze alnr yer deildi...
Yazlarn o srtta geirmeye alm varlkl yerlilerden birka bile ilerini ikindiyin paydos
ederler; kara kuru merkeplerine binerek ehirden yola karlar; balarna siyah emsiyelerini
aarlar; sabrl ve sarsntl bir yolculuktan sonra ancak sular kararmasna yakn bir zamanda
balarna varrlard...
Baevleri
Yamaca yasl taraflar birer, ehirden yanaki yzleri ikier katl ba evlerinin alt katna
eeklerini ekerler, st katna da kendileri ekilirlerdi.
Sadece ahr olarak kullanlan o alt katlar tatand. Ev diye kullanlan st katlar ise dtan,
blme direkleri arasna balk kl biiminde doldurulmu bir sra yass tula, bir sra da
kerpi hartan yapma idi... Koyu topra iekler gibi neelendiren bu d yzleri o evlere bir
nevi Norman stil mimari enisi veriyordu!.. stanbullularn gariplerine giden bir nokta da alt
katla st kat arasnda ieriden merdiven olmay idi. Ata veya eee su ve yem vermek iin
baheden ilemek gerekiyordu. Daha garibi u idi ki ounda insan, evinde atnn veya
eeinin gbre kokular stnde yayordu. ounda kendi ihtiyac iin bahede evden uzaka
bir kyda kck kulbemsi bir yeri kullanyordu.
Garibe giden bir baka nokta da bu balarn hemen hepsindeki ev kapsnn yamatan tarafa
olup da ahr kapsnn ehir tarafna al idi. Bu, insana da, hayvana da dz ayak giri
salamak bakmndan belki kullanl idi; fakat zevkten yana eksik olduu da phesizdi.
Oturma katna gelince: orada, yerlilerin''gz'' tbir ettikleri karlkl iki oda; ortalarnda da
sofams, daha dorusu aralms, en hatr iin bir szle de ''ehniin''imsi bir setli boluk
vard. Mutfak eve bitiikti; fakat kaps baheden...
.
nderi olduun millet davasna inanp katlm nice nl kiiler, en tepedeki bycek
kkms ta evde sen olmak zere, ite bu yamataki byle kulbelerde oluklar ile,
ocuklar ile yazl kl yerlemi oturur gmenlerdi. Birinde, Maarif Vekili Hamdullah
Suphi (Tanrver); birinde Maliye Vekili Ferit Tek; birinde Matbuat Mdr Hseyin Ragp
(Baydur); birinde zmir mebusu Mahmut Esad (Bozkurt), birinde Bilecik mebusu doktor
Fikret, birinde ba yaverin Salih (Bozok), birinde refkat zbitin Mahmut (Soydan), birinde
merkez Kumandan Fuat (Bulca), birinde atl muhafz bl kumandan Faik Bey, kknn
bahesinde odams bir adrda da yverin Muzaffer (Klc)...
Derme atma eski balar, ite byle birden bire devlet semti, tarih iklimi oluvermiti!..
.
ankayallarn ou resmi i hayatlarndan bir ksmn Senin alma saatlerine gre
ayarlamlard. Sen, gece ''Meclis'', ''Heyet-i vekile'' toplantlarndan ge dnersen onlar ardn
sra biraz daha ge dnerlerdi.
Bir akam, Meclis'ten ktn. Araban ankaya semtine deil, Hkmet Kona'na evirttin.
Yanndakilere dedin ki:
- ''Bir heyeti vekile itim varm. Ben riyset edeyim istiyorlarm... Onun iin biraz oraya
urayacaz.''
Ve eski vilayet konann cmle merdiveninden yukar kata knca da:
- ''Sizler bu odada beni beklersiniz. eride biraz bulunaym. Sonra ankaya'ya beraber
gideriz'' dedin...
Bekleme odas kalabalkt, neeli idi: yverler, kalem-i mahsustan, heyeti vekile riyseti
kaleminden ktip beyler...
Fakat i, bir saat, iki saat, saat uzad. Akam yemei zamanndan iki saat sonraya kadar da
srd... Hl hareket iareti verilmiyordu!.. Bekleme odasnda ilk anlarn gllmeleri,
konuulmalar git gide eksilmiti. Herkese sadece iddetli alk basm deildi; biraz da tatl
uyku basyordu...
Nihayet, gece yarsna yakn bir zamanda, Karaolan arsndan, stleri parmaa geirilecek
gibi halkal seyyar kahveci tepsilerine yan yana dizilmi; -ekerleri ile incecik birer dilim
limonlar duran kck yuvarlak tabaklar da azlarna kapak gibi konmu- cam fincanlarda
yakut rengi aylar; bir baka tepside iki tabaa st ste yerletirilmi simitler; bir
bakasnda da st ste yatrlm dilim dilim kaar peynirleri getirildi...
Yurdu yeniden kurmaya alan Trkiye Byk Millet Meclisi Reisi ile vekiller heyetinin
resmi makamda akam yemekleri ite bunlard!..
Bunlar yenilip iildikten sonra drt saat kadar daha alld. Ve dn akamn on yedi
buuundan bu sabahn buuuna kadar hi aralksz on saat srm mzakereden sonra
toplant son buldu. Sen, sabaha kar kkne dndn. ankayal vekiller ancak gn aarrken
evlerine varabildiler... Unutmamal ki tepe arasndaki mesafe en az on , on be kilometre
idi... Ve o zamanki baht ii tatlarla bu mesafe ancak iki, iki buuk saatte alabilirdi... Ve bu
toplantlar sk sk olurdu!..
ankaya'daki tatlarn modernlik, konfor ve srat derecesi bir baremin rtbeleri gibi
makamlarn yksekliine gre kademelenmiti. Otomobil, yalnz Senin iindi. Galiba
Adanallar tarafndan hediye edilmi ak bir ''fort''la eskiden kalma bir de askeri ''Mersedes''...
Vekil olanlarnn hkmete verilmi iki atl faytonlar vard.
Mebuslardan hali vakti yerinde olanlarnn da birer hususi faytonu vard. Mahmut Esad gibi
genliklerine gvenenlerin ise sadece birer at... Yalnz Hseyin Ragp'n (Baydur) iki
tekerlekli ve bir ucundan br ucuna kadar arabann, drt ke bir kara kutudan ibaret
gvdesin