7
Eşref Çağatay Güven SAT203 Saat Üzerine İncelemeler SAT203 dersi için hazırlanmış dönemlik bitirme projesi.

Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

E

şref

Çağ

atay

ven

SAT2

03

Sa

at

Üze

rin

e İ

nce

lem

ele

r

SAT203 dersi için hazırlanmış dönemlik bitirme projesi.

Page 2: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

Saat

Saat Üzerine Kültürel İnceleme

1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı

Zaman, ölçülmüş veya ölçülebilen bir dönem, uzaysal boyutu olmayan bir kontinyum1dur.

Zaman kavramı, tarih boyunca felsefenin ilgi alanlarından biri olmasının yanı sıra matematik

ve bilimsel araştırmaların da önemli malzemelerinden biridir. Tarih boyunca çok tartışılmış

bir konudur. Şu an için Albert Einstein'in ifadesi en geçerli teoremdir.

Zaman içinde olduğumuz 3 mekân ve 1 zaman boyutlu uzay-zamanın soyut olan boyutu

olarak da kabul edilir. Zaman olgusu fizikte 't' (Latince zaman anlamına gelen tempus

kelimesinin baş harfi) harfiyle tanımlanır.

Mayalar; son derece kesin astronomik gözlemlerde bulunmuşlar, Ay ve gezegenlerin

hareketlerinin diyagramlarını yapmışlar, Güneş tutulmalarını önceden tahmin

edebilmişlerdir. Diğer Orta Amerika uygarlıkları gibi, Avrupa’da kullanılan Jülyen

takvimininkine kıyasla çok daha kesin bir "güneş yılı"na dayalı bir takvime sahiptiler.

Mayalar’ın zamana ilişkin çalışmalarında esas olarak iki takvimleri vardı: Tzolkin denen

takvim dinsel nitelikliydi, bu takvime “kutsal yıllık”, “büyülü takvim”, “ayin takvimi” de

denirdi.Haab denilen takvim ise güneş takvimiydi. Güneş yılını Mayalar 365,2420 olarak

belirlemişlerdi; modern astronomiye göreyse güneş yılı tam olarak 365,2422 gündür. Yani

dakika ve saniye gibi zaman ölçülerinden yoksun olduğu varsayılan Mayalar’ın hesabı ile

modern astronominin hesabı arasındaki yıllık fark yalnızca 17 saniye idi. Dinsel takvim 260

(20x13), güneş takvimi ise 365 günden (kin) oluşuyordu. 365 günlük güneş yılını 20 günlük 18

ayın sonunda, eski Mısırlılar ve Yunanlılar’daki epagomenayı andırır tarzda, yaptıkları beş

günlük ilaveyle elde ederlerdi ki, buna bu yüzden “muğlak yıl” da denir. Her iki takvim için

18.980 günlük bir periyot sonunda, yani 365 günlük 52 yıl veya 260 günlük 73 yıl sonra bir

çakışma söz konusuydu, bu periyot 52 “muğlak yıl” olarak belirtilir.

Mısırda ise, Thoth, ibiş kuşu başıyla resmedilmiştir ve elinde bir dolmakalem ve her şeyi

kaydettiği parşomenler vardır. Tanrıları içeren neydeyse tüm temel görüntülerde Thoth,

görevli olarak görünürdü ama özellikle ölülerin hükmünde görülüyor. Tanrıların habercisi

olmuş ve Yunanlıların Chronos’u ile eş tutulmuştur. Osirian mitlerine göre Thoth, Osiris in

1 Kontinyum : Art arda gelen elemanların birbirinden bariz şekilde farklı olmadığı, ancak aşırı uçlardaki

elemanların birbirinden çok farklı olduğu sıralı dizi.

Page 3: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

veziri olmuştur. O da Khons gibi ay tanrısıdır ve zamanın, büyünün ve yazının tanrısıdır.

Chronos ismi halen İngilizce’de zaman ile ilgili kelimelerde kullanılır; örn. Chronometer.

2. Greenwich Saat Sisteminin Dünya Üzerinde Kabul Görmesi

GMT (Greenwich Mean Time), adını başlangıç meridyeninin geçtiği Londra'nın güney doğu

banliyösü Greenwich'ten alan bir zaman dilimidir.

Burada bulunan rasathanenin üzerinde bulunduğu kabul edilen meridyen, sıfır olarak

alınır. Bu meridyenden doğuya doğru gidildikçe ileri, batıya doğru gidildikçe geri gidilmiş olur.

Her derece arası 4 dakika olduğundan 15 derecelik her dilim bir saat olarak kabul edilmiştir.

Böylece 12 saat doğuda, 12 saat batıda olmak üzere, yeryüzü 24 saat dilimine bölünmüştür.

Dünyadaki saat ayarlaması Greenwich'ten geçen meridyene göre yapılır. Greenwich’e göre

yapılmasının tek nedeni, İngilizlerin meridyenleri icat etmiş olmalarıdır.

Osmanlı devletinde saatleri, Ayasofya'nın kubbesinden geçtiği varsayılan ve Arz-ı Halife

veya Arz-ı İstanbul olarak adlanırılan meridyene göre ayar ederlerdi. 1932'de saat, takvim vb

ölçüm sistemi değişiklikleriyle birlikte, saat diliminde de uluslararası bir standart haline

gelmiş olan GMT sistemi kabul edildi.

Saat Üzerine Teknolojik İnceleme

Antik Kültürlerde Saat Tasarımı

Saat, ilk defa M.Ö. 4000'lerde Mısır'da kullanılmaya başlanmıştır. Mısırlılar, Güneş'in her

gün belirli bir düzende doğup battığını keşfetmişti. Bundan yararlanarak güneş saatini icat

etmeyi başardılar. Bu saat çeşidinde dik duran bir cismin güneşin geliş açısına göre

oluşturduğu gölge boyuna bakılarak saat hesaplanıyordu. Ancak güneş saatinin bir eksikliği

vardı. Geceleri güneş olmadığından dolayı çalışamıyordu. Bunun üzerine Antik Mısırlılar kum

saati2, Çinliler ise ateş saati3 ve su saatini4 icat ettiler.

2 Kum saatleri içine kum doldurulmuş altı üstü geniş, beli ince, eşit miktarda bir sıvının ya da çok ince taneli bir

katının bir delikten geçerken daima aynı zamana ihtiyaç göstereceği ilkesine dayanarak çalışan zaman ölçme

aracıdır.

3 Ateş Saati, (ya da Mum Saati) Petrol lambasının alevi ile çalışan saat mekanizmasında, tüketilen yağın bölmeli

bir saydam kapta izlenmesi ya da kısalan mumun gölgesinin, arkadaki bir cetvel üzerindeki boyuna göre zaman

belirlenen saattir.

4 Su saati, bir kaptaki suyun başka bir kaba akışını birim alan saattir.

Page 4: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

1. Temel Çalışma Prensipleri

İlk saatlerde görülüyor ki, öncelikli olarak astronomik olaylar (güneşin doğuşu gibi) mihenk

taşı olarak kabul edilmiş. Hemen ardından gelen süre içerisinde ise kum saati ve su saati gibi

saatlerin çıkmasının ardından, yerçekimi ve ateş saatinde görüldüğü gibi mumun tükenmesi,

yani yanma hızı da metotlar arasına eklenmiştir.

Mekanik saatler için bulunan mekanizma, ağırlığın asılı olduğu ipi ya da zinciri kısa

aralıklarla tutan ve bırakan bir vargel düzenidir ve tüm modern saatlerin de ortak özelliğidir.

Böylece, kısa aralıklarla duran ve inen bir ağırlık, saat mekanizmasını günün uzunluğuna ya da

kısalığına bağlı olmaktan kurtarıyordu.

Bu mekanizmanın en eski türü "kamalı" olarak biliniyor. Ucuna ağırlık bağlı iki yanından

atlamalı olarak tırnaklarla donatılmış bir metal çubuk ve yatay olarak gidip gelen bir milden

oluşan mekanizmada, her gidişte bir tırnak salıveren bir düzen oluşturulmuş ve milin ivmesi

de dış ucuna takılmış bir ağırlıkla kontrol edilmiş. Ağırlık uzağa çekilince salınım hızlanıyor,

yaklaştırılınca da yavaşlıyor. Böylece, başlangıçta dakikaların ve daha sonra da saniyelerin

belirlenmesi mümkün olmuştur.

2. Teknolojinin Gelişimi ve Saatin Çalışma Prensibi Üzerine Etkileri

Gündüz saatlerinin gece saatlerine uymayan saat sistemi, 14. yüzyılda mekanik saatlerin

yapılmasına kadar devam etmiştir. Günü eşit saatler halinde bölen ilk saat, Milan’daki Saint

Gottard kilisesi saatidir. Yüzyılın ortasına doğru büyük Avrupa şehirlerinin kulelerinde

mekanik saatler görülmeye başlanmış ve gittikçe yayılmıştır. Vargel düzeniyle çalışan bu

saatler 300 yıl boyunca devam etmiştir.

1500’lerde Nürnberg’de Peter Heinlein’ın zembereği bulmasıyla, büyük ağırlıklar kalkarak

taşınabilir küçük saatler olanaklı kılınmıştır. İlk saatlerde kadran, akrep ve yelkovan

bulunmuyordu. Okuma yazma oranının düşük olması, saatlere insanların bakıp anlayacağı

yazılar koymak yerine çan sesleri konmasını gerektiriyordu. Süreyi görsel olarak göstermek

için saatlere kadranı ilk olarak kullanan ve 1344’te 24 dilimlik saati yapan Dondi’dir.

Saat gelişiminde atılan başka bir büyük adım da sarkacın bulunmasıdır. Kilisede papazı

dinlerken kürsünün üzerinde sallanan lambanın salınım zamanının sabit olduğunu farkeden

Galileo, sarkacın salınım periyodunun, ağırlığına ya da genişliğine değil, uzunluğuna bağlı

olduğunu bulmuştur. Galileo, ölümüne yakın, sarkaçla çalışan bir saat tasarlasa da bunu

gerçekleştirememiştir. İlk çalışan sarkaçlı saati 1656’da, Galileo’nun ölümünden 14 yıl sonra,

Alman astronom Christian Huygens yapmıştır. Huygens’in saati önceleri günde bir dakikadan

az hata veriyordu. İlk olarak sağlanan bu hassaslığı, Huygens çalışmalarıyla hatayı günde 10

saniyeye düşürerek, artırmıştır.

Page 5: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

Sarkacın bulunmasıyla ilk defa olarak saatlere dakika ve saniye kolları

eklenmiştir.1670’lerin ortalarında Huygens’in balans yayını geliştirmesi taşınabilir saatlerin

gerçek bir cep saati haline getirilebilmesini sağlamıştır. Yay mekanizmasının bulunması,

zamanın hem karada hem de denizde aynı doğrulukta ölçülebilmesini sağlamıştır. Balans

yayının geliştirilmesi ile gittikçe küçülen saatler cepte ya da kolda taşınabilmeye başlamış, ilk

ucuz cep saatleri ABD’de üretilmiş, kol saatleri ise 1890’larda ortaya çıkmıştır. Başlangıçta

sadece kadınların kullandığı kol saatleri I. Dünya Savaşı sırasında erkekler arasında da

yaygınlaşmıştır.

Zamanı karada ve denizde aynı olarak ölçebilen bu yeni saatlerle zaman birimlerinin

hassaslığı sorgulanmaya başlanmıştır. Bir saniyenin uzunluğu neydi? Basit bir hesapla saniye

dakikanın 1/60’ı, dakika saatin 1/60’ı ve saat te günün 24’te biri olduğu için bir saniye

ortalama güneş gününün 86 400’de biri olarak ortaya çıkar. 1820’de zaman aralıkları bu

hesaba göre standardize edilmiştir.

3. Günümüzde Kullanılan Saatlerin Teknolojik Olarak İncelenmesi

Kuvarz moleküllerinin titreşimlerine göre çalışan zaman kuvarz saati, ardından ise atom

saati icat edilmiştir. Kuvarz saatler, günümüzde en yaygın kullanılan saatlerdendir. İlk atom

saati 1949'da ABD Ulusal Standartlar Bürosu'nda yapıldı. İlk isabetli atom saatiyse, sezyum-

133 atomunun rezonans ölçümüyle 1955 yılında İngiltere Ulusal Fizik Laboratuvarı’nda Louis

Essen tarafından yapıldı.

Ağustos 2004'te NIST bilim adamları, bilgisayar çipi ölçeğinde ilk atom saatini tanıttılar. Bu

saatler günlük hata payı 10-9 saniyelik sapma ile çalışırlar.

4. Şu Anda Ölçülebilen En küçük Zaman Dilimi ve Kullanım Alanları

Planck zamanı, kuantum fiziğinde kullanılan zaman birimidir. Işığın, bir Plank uzunluğunu5

katetmesinde geçen süreye denir. Kuantum fiziğinde, mekaniğinde ve astronomide kullanılır.

Saat Üzerine İletişimsel İnceleme

1. Modern Toplumda Saniyelerin Kıymeti

İnsanoğlu, hayatta kalabilmek için zamanı ölçebilmek amacıyla çağlardır, çeşitli yöntemler

geliştirmiştir. Önceleri, tarımın keşfi ile birlikte, mevsimleri bilebilmek, alabilecekleri ürüne

göre hayat şartlarının bilinmesinde zamanı ölçme gereksinimi ortaya çıkmıştır. Ardından,

inanma isteği ve din, insanların ibadet edebilmeleri amacıyla gece ve gündüzün ölçülebilmesi

gerekliliğini ortaya koymuştur. Antik Mısır’da piramitlerin yapımında kullanılan kölelerin

çalıştıkları saatleri içeren papirüsler günümüze kalmıştır. Buradan anlıyoruz ki, o dönemde

kullanılan güneş saati aracılığıyla gün parçalara ayrılmış ve insanlar bunu işçilerin mesai

5 Planck uzunluğu : 1.616252(81)×10⁻³⁵metre.

Page 6: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

saatlerini ayarlamakta kullanmıştır. Daha sonraları, yayılan Hıristiyanlık sebebiyle, kiliselere

insanları çağırabilmek için, günümüzde kullanılan saatlerin atası olan mekanik saatler icat

edilmiştir.

1800’lerin sonu ve 1900’lerin başı ile insanlık yeni bir çağa girmiştir. Gelişen şehirleşme ve

şehir kültürü, insanın günü 5-6 parçadan fazla bölmesini gerektirmiştir. Sabahları

yataklarından kalkan insanlar, çalıştıkları işyerlerinde ne zaman öğlen arası verileceğini, ne

zaman evlerine döneceklerini bilmek istiyorlardı. Fakat mekanik saatler, o zamanın

ihtiyaçlarını karşılayamamaktaydılar. Bir mekanik saati taşımak, sarkaç sisteminin salınımını

bozduğu için mümkün değildi. Ardından, balans yayının icadı ile bu sorun çözüldü ve saat,

herkesin, her daim ulaşabileceği bir nesne haline geldi.

1950’lerden sonra, metropol yaşantısının, Dünya’nın farklı yerlerinde gelişmesi ve Soğuk

Savaş ile ülkelerin arasında rekabetin yükselmesinden sonra, zaman farklı bir değer

kazanmaya başladı. Artık ülkeler, en hızlı olmaya çalışıyordu. Bunun toplumda, mikro düzeye

inmesi de çok sürmedi. Olimpiyat oyunlarında artık koşucular, saniyenin binde biri

hassasiyetle rekorlar kırmaya başlamıştı. Elektroniğin ve mikroçipin icadıyla bu sefer

bilgisayarları, saniyede yaptıkları milyon işlemlerle (Ghz) değerlendirilmeye başlandı.

Günümüzde ise, metropoller, megapollere dönüştü ve insanlar arası rekabet kalabalıktan

ve yerine her zaman konacak başka birisi bulunduğundan öyle bir düzeye geldi ki, böyle bir

rekabetçi ortamda insanoğlunun kaybedeceği bir dakika bile kalmadı. İnternetin icadı ve

yaygınlaşması sebebiyle dijital ortam, gündelik hayata entegre edildi. Dijital ortamın

hayatımıza bu kadar dahil olmasının sonucu olarak, bilgisayarların hızına yetişmeye çalışan

insan, lugatımıza “stres” kelimesini ekledi.

2. Biyolojik Saat

Fizyolojik ve davranışsal tepkilerin 24 saatlik zaman aralıklarında tekrarlanmasına günlük

döngü denir. Günlük döngünün çok düzenli olması vücut içinde bir biyolojik saatle kontrol

edildiğini gösterir. Bununla birlikte biyolojik saat günlük döngüye göre biraz hızlı ya da yavaş

çalışır. Biyolojik saat, gün ışığı gibi dış(çevresel) bir uyarı tarafından sürekli ayarlanmış

olmalıdır. Örneğin bir böceğin biyolojik saatinin 25 saatte bir tamamlandığını kabul edelim.

Böceğin biyolojik saatinin normal gece-gündüz döngüsüyle aynı fazda kalması için hergün bir

saatlik ayarlama yapılabilir. Fakat böcek uzunca bir süre ışıkta tutulursa, biyolojik saatin

günlük ayarlaması yapılamayacaktır. Böylece böceğin biyolojik saati gerçek gece-gündüz

döngüsüyle aynı fazda olmaktan gittikçe çıkacaktır. Eğer böcek gün ışığında sürekli 10 gün

tutulursa 10. günde biyolojik saatin günlük normal döngüden 10 saat farklılaşmış olduğu

görülecektir. Gün ışığı görmeyen bir odada yapılan başka bir deneyde ise deneklerin, günler

sonrasında kimisi uyurken, kimisinin öğlen saatlerini yaşadığı görülür.

Page 7: Saat Üzerine İncelemeler - cagatayguven.files.wordpress.com fileSaat Saat Üzerine Kültürel İnceleme 1. Zaman Kavramı Ve Kültürlerin Zamanı Algılayışı Zaman, ölçülmüş

3. Jet Lag

Jet uçaklarının ve güneş sisteminin dışına yapılan uzay yolculuklarının ortaya çıkmasıyla

birlikte, zaman farklarının getirdiği sorunlar da artmıştır. Tokyo-New York kenti arasında jetle

yolculuk 10 saatlik zaman farkına yol açar; bedenin bu yeni gündüz-gece kalıbına uyum

sağlayabilmesi kimi zaman günler sürer. Ayda birkaç kez kıtalararası yolculuk yapan pilotlarda

olduğu gibi, günlük kalıpların çok sık değişmesi zihinsel ve fiziksel yorgunluğa neden olur.

Uçuş öncesi ya da sonrasında uyum sağlamak için, yeni ortamda gerekli olacak uyku

kalıplarını harekete geçirmek üzere eski kalıpları aşamalı olarak değiştirilebilir. Bu da

teknolojinin, günlük yaşantımıza nasıl etki ettiğine dair iyi bir örnektir.

Teşekkürler.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi

Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü Öğrencisi

E. Çağatay GÜVEN

104403008