75
T.C. Y.Y. ÜNİVERSİTESİ ADİLCEVAZ M.Y.O. ÖĞRETIM GÖREVLISI: Murat ÇELİK ÖDEVİ HAZIRLAYAN: Veysel USLU NO:97356028

SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

T.C.Y.Y. ÜNİVERSİTESİADİLCEVAZ M.Y.O.

ÖĞRETIM GÖREVLISI:Murat ÇELİK

ÖDEVİ HAZIRLAYAN:Veysel USLUNO:97356028

KONU; SABİT DİSKLER

ADİLCEVAZ, 24-06-1999

Page 2: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

ÖNSÖZ

Bilgisayar dünyasındaki her ürün gibi Sabit disklerde gelişen teknolojiden nasibini alıyorlar. Bir kaç yıl öncesine kadar hayal bile edemeyeceğiniz kapasitedeki Sabit diskler alınabilecek fiyatlarla satıcıların listelerinde yer almaya başladı. Sabit diskinizin bir gece lambası gibi sönmeyen lambasına bakıp yavaşlığından şikayet ediyorsanız veya bit uygulamayı kuruyorsanız artık yeni bir Sabit disk almanız gerekiyor demektir.

Genellikle Sabit disk alırken hız faktörü düşünülürse de önemli birkaç unsur daha var; bunlar Sabit diskin ömrü, hata yapmaya başlama süresi oranı, yarattığı gürültü ve tükettiği enerjidir.

Hızlı değişen Sabit disk pazarında son gelişmeler 500 Megabyte üzerindeki diskler etrafında dönüyor. Gigabyte’lık disklerden bile söz edebiliyor. Müthiş bir hızla değişen sabit disk pazarına en profesyonel piyasa takipçileri dahi ayak uyduramıyorlar. Bugün işe yarar bir Sabit disk en azından 540 Megabyte’lık veri ve program depolamanıza olanak sağlamaktadır. Ama çok kısa bir süre sonra yeni bir PC almak istediğinizde 840 Megabyte’dan düşük kapasiteli disk sahib olanını bulmakta güçlük çekeceksiniz. .

SABİT DİSKLER

Bundan çok değil, on yıl önce sabit diskler 40 MB’lar civarında kapasiteye sahib, hantal, bu günün birçok teknolojisinden yoksun, oldukça pahalı cihazlardı. Oysa şimdi kullandığımız sabit diskler, o zamanlar düşünemeyeceğimiz kadar büyük, hızlı ve becerikliler. Üstelik her tür bilgiyi onlar sayesinde depoluyor onlar sayesinde işliyoruz. Bu sebeple onları biraz daha yakından incelemek için üzerinde biraz araştırma yapalım dedik. Yaptığımız çalışma sonucunda sizlere yeterli bilgi vereceğimiz için kendimizi mutlu buluyoruz.Har diskler yaklaşık 25 yıldan beri bilgisayar dünyasında kullanılmaktadır. Aslında bu küçük pandora kutuları halen ilk keşfedildikleri zaman bulunan basit mekanizmalarla çalışıyorlar. Fakat bu günün sabit diskleri tabii ki eski sabit disklerden daha farklı ve gelişmiş durumda bugün alabileceğiniz sabit diskler, eski sabit disklerden daha karışık ve daha fazla teknolojik gelişmeyi barındırıyorlar. Bu nedenle dikkat etmeniz gereken detayların sayısı bir hayli fazla. Bu yüzden temelden, yazma&okuma işleminden başlayarak bu küçük kutuların içini tanıyacağız. Hard disklerinizin aslında oldukça karmaşık ve hareketli bir dünya olduğunu görecek ve halen basit ama kusursuza yakın mekanizmalarla yaşadıklarına şahit olacağız.

DİSKLER NASIL ÇALIŢYORLAR?Sabit disklerin, temel görevleri, üzerlerine yazılan bilgiyi tutmak ve istenildiği zaman bu bilgileri geri vermektir. Peki sabit diskler bu bilgileri üzerlerinde nasıl depo ederler? Temelde sabit diskleriniz basit birer mıknatıstır. Ve üzerlerine veriler yazıldıkça bu mıknatısın kutupları değişir. Sabit diskinizin içini açtığınızda içinde altı ya da yedi adet siyah renkli ve görünümü CD ’ye benzeyen plakalar görürsünüz. Bu plakalar verilerinizin tutulduğu küçük kayıt ortamlarıdır. Plakalar milyonlarca küçük parçalardan oluşur. Bu parçalara yakından (mikroskopla) bakıldığında balık pullarına benzerler ve her biri birbirinden bağımsız birer mıknatıstır. Bir tabaka üzerinde metalden yapılarak birleştirilmiş milyonlarca mıknatıs... amaç bu mıknatısları üzerlerinde kendi verilerimizi kaydedip, onlardan aynı verileri değiştirmeden okuyabilmektir. Bunu başarmak için bu mıknatıslar verilerimizi bir şekilde temsil etmek zorundadırlar. Bu fikri

1

Page 3: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

gerçekleştirmek için mıknatısların temel özelliklerinden biri olan kutuplanmadan yararlanılmıştır. Bildiğiniz gibi mıknatısların artı ve eksi kutupları bulunur. Eğer biz bazı mıknatısları daha güçlü mıknatısların etkisiyle farklı yönlere bakacak şekilde kutuplayabilirsek bu mıknatıslar farklı birer sembol olarak kullanılabilir. Yani eğer mıknatısınızın kutuplarından artı kutup örneğin sağ tarafa bakıyor ve diğer mıknatısınızın artı kutbu onun hemen yanındayken sol tarafa bakıyorsa farklı şeyleri sembolize edebilirler. Yine aynı mantıkla belli bir tarafa doğru kutuplanmış olan mıknatıslar 1 rakamını ve ters yöne doğru kutuplanmış olan mıknatıslar da o rakamlarını temsil ederler. Buda bilgisayarımızın çalışma sisteminin temelini oluşturan ikili sayı düzenini göstermek için yeterli bir yoldur.

Bunu keţfeden mühendisleri, milyonlarca minik mıknatısı yan yana getirdikten sonra bazılarının kutuplarını belli bir yöne, bazılarının kutuplarını da diğer bir yöne bakmasını sağlayarak bilgisayardaki 1 ve 0 verilerini göstermeyi başarmışlardır. Böylece bu tabakaların üzerlerinde milyonlarca farklı yöne kutuplanmış mıknatıs oluşmuş ve bunların her biri farklı 1 ve 0 ‘ları göstermiştir. Bu sayede hard diskler pek çok veriyi tutabilmektedir. Bu temelde basit fakat hayata geçirilmesi güç bir fikirdir... Kullanmakta olduğunuz diskler üzerinde gigabyte başına 8,589,934,592 tane minik mıknatıs bulunuyor. Ve hard diskiniz bir saniyede, bu son derece küçük mıknatıslardan 5 ile 134 milyon tanesini okuyor yada onları değiştirerek onlara bilgi depoluyor. Eğer bu işlemin nasıl yapıldığını anlamak istiyorsak hard diskimizi oluşturan fiziksel bileşenlerini tanımamız gerekir. Bir sabit diskte temelde dört ana fiziksel bölüm bulunur. Bunlar: daha önce bahsettiğimiz ve verilerin üzerinde bulunduğu tabakalar; tabakaların üzerine veriyi yazan ve onlardan veriyi okuyan kafa dediğimiz kısım; tabakaları ve kafaları hareket ettiren motorlar; son olarak da tüm bu bölümleri yöneten ve dışarıya ilişki kuran elektronik kontrol çipler ve bu çipleri üzerinde barındıran elektronik kartlardır.

Bilgisayarınızda verileri tutan kısımların birer tabakadan ibaret olduğunu söylemiştik bu tabakaların üzerinde ise onlardan, verileri okuyup yazan kafalar bulunur. Bu kafalar, bilgisayarınızın güç düğmesi çevrilip de hard diskinize elektrik geldiği an, hard diskin içinde bulunan motorlar tarafından bir başlangıç pozisyonuna getirilir ve bu kafalar üzerlerindeki elektrikle çalışan kuvvetli mıknatıslar yardımıyla plakalar üzerlerine yazıp,okumaya başlarlar. Tabakalar dakikada birkaç bin devirle döner ve bu sırada kafalar plakaların üzerinde içeriden dışarıya ve tersi yönde hareket eder. Bu hızda dönerken oluşan bir hava sirkilasyonu nedeniyle kafalar plakaların üzerine sürtünmezler ve plakalarla, kafa mekanizmasının arasında kalan hava yastığı o kadar incedir ki araya girebilecek küçük bir toz parçası bile tüm mekanizmayı bozmaya yeter.

Verilerimizi diskinizden okumak istediğimizde, verilerimiz için diskimizin tabakaları üzerinden başlayıp işletim sistemimizde biten uzun bir yolculuk başlar . Önce kafa plakalar üzerinde istenilen verilerin olduğu bölgeye ulaşıncaya kadar hareket eder. İstenen yere ulaşıldığında verinin bulunduğu yere kalibre olur ve veriyi okumaya başlar. Burada okunan verileri önce hard disk içindeki kontrol ünitelerine daha sonra çevre birimlerini kontrol eden arabirim kartına ve en sonra da BIOS ‘a gider. Buradan da ayarlandığı biçime göre verileri, ya doğrudan hafızaya yada işletim sisteminin istediği bir yerde bir daha yazılıncaya kadar tutarlar. Verilerin bu yolculuğu sırasında anlattığımız işlemler inanılmaz bir kesinlikle yürütülür. Örneğin hard disklerin kafası 1mm2 ‘lik bir alanda yer alan 1-2 milyon mıknatısı, disk dakikada 10000 devirle dönerken bile tek tek ayırabilir ve içlerindeki verileri okuyup yazabilir. Bu işlemlerin sağlıklı yapılması için bir çok teknoloji o sırada çalışmaktadır. Yine aynı işlemler için yüzlerce protokol ve elektronik standart geliştirilmiştir.DİSKLER ÜZERİNDE BİLGİLERİN ADRESİ

2

Page 4: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Tahmin edebileceğimiz gibi veriler, disklerimizin üzerinde gelişi güzel yazılsalardı, bir süre sonra diskin yüzeyinde neyin nerede olduğu ya da hangi bilginin hangi sektör, hangi track üzerine yazıldığını bilmek mümkün olmazdı. Disk üzerinde aradığımız veri hangi plakada, plakanın hangi yüzeyinde ve o plakanın neresinde olduğunu bulmanız imkansızlaşırdı. Bunun için disklerimiz sabit bir hiyerarşiye göre belli bölümlere ayrılmıştır.

Öncelikle plakaların iki yüzüne de veri yazılabilir. Her plakanın yüzü, track adı verilen ve merkezden dışarıya doğru yayılan yüzük biçimindeki bölgelere ayrılır. Track’ler de sektör ismindeki bölgelere bölünürler. Örneğin yaklaşık 1 GB ‘lik bir diskte 8 yada 16 adet plaka, plaka başına iki yada dört adet kafa, her kafa için 1024 adet track ve her track’de 63 adet sektör bulunur. Ve bu sektörler işletim sistemleri yine sabit uzunluktaki parçalara bölmeye yarar. Böyle bir şeyin yapılmasının nedeni sektörleri daha akıllıca ve verimli kullanmaktır. Diskinize bir şey yazarken işletimi sistemi “Şu kafada yer alan, x numaralı track’e y numaralı sektöre ve z numaralı cluster’a veriyi yaz (ya da) oku!” şeklinde bir emir gönderir. Diskinize veriler yazılırken bir seferde o cluster kadar bir bölüm yazılır ya da okunabilir. Tek sefer de belli uzunluktaki bir bölge! Bu bölgelerin içinde tek bir programa ait bilgi bulunması gerekir. Yani bir cluster içinde birden fazla programa ait bilgi bulunamaz. Cluster 4 kilobyte’lıksa ilk 2 kilobyte’ını bir program, kalanını başka bir dosya kullansın diyemeyiz. Zira işletim sisteminiz ve bilgisayarınız cluster’ınızın içinde ne olduğunu kontrol edemez. Onları taşırken, yazarken, silerken tek bir parça olarak düşünür; tek bir küme olarak ele alır. Bilgisayarınız cluster’larıyla yalnızca bir bütün olarak ele alındığında işlem yapılabilir. Örneğin bir disk veriler bir yerden bir yere taşınırken cluster’ lar halinde taşınırlar. Cluster’ın yarısı ya da bir kısmı taşımaz.

Düşünün bir kere. Eğer biz sektörleri parçalar bölmemiş olsaydık ve bir seferde yalnızca tüm sektörü yazmak ya da değiştirmek gerekseydi ne olurdu? Öncelikle bir sektör oldukça büyük bir bölümdür. Kilobyte larca veri tutabilir ve siz bir sektöre yalnızca birkaç kilobyte’ lik veri yazarsanız. O sektörü tamamen çöpe atmış olursunuz. Sektörleri teker teker ve bir bütün olarak ele aldığımızı farz etmiştik. Küçükcük bir bilgi için koskoca bir disk alanını boşa harcamış olurduk. Bunun yerine sektörleride parçalar bölersek yazacağınız küçük verilerde dahil tüm bir sektörü harcamamız gerekmez fakat unutmamamız gereken bir şey, bu sektörlerin içindeki clusterların da belli bir uzunlukta olmasıdır. Örneğin; 5.1 GB’lik bir harddiskte clusterler 4 KB boyundadır ve bir kilobyte’ lık bir Word dosyası açtıysanız, 4 KB’lik bir clusterin tümünü kullanmış olursunuz. Ya da 5 KB! Lık bir dosyanız varsa bunun ilk 4 Kilobyte bir clustera kalan bir 1 KB diğer clustere yazılacaktır. Fakat ikinci clusterin tümü kullanılmış şejkilde işaretlenecek ve 5 KB’lık bir dosya 8 KB’ lık bir yer tutacaktır. Zira ikinci clusterin içine başka bir dosyanın kalan bir kısmı yazılamaz. Ţimdi başa dönelim eğer tüm bir sektörü, tek bir parça olarak ele alıyorsak 5 KB’lik bir dosya için yaklaşık 512 KB lık bir alanı tamamen doldurmuş olacaktır. Oysa bunu o sektörleride alt birimlere (clusterlere) bölerek 8 Kbta indirmiş olurduk.

Wındows 98’ in FAT 32 disk kontrol sistemi ile yaptığı şey, bu alanları eskilerine göre daha küçük bölgelere ayırmaktır. Diskinizdeki sektörleri olabildiğince küçük clusterlere böler. Böylece birkaç KB’lik veri yazdığımız zaman tüm bir sektörü harcamazsınız. Hantal FAT dosya sistemi ile sektörler 323 KB ‘ lik clusterlere bölünürdü. Fakat FAT 32 de sektörler ortalama 4 ile 16 KB’ lık clusterlere ayrılıyorlar. Böylece boşu boşuna diskinizi çöpe atmamış oluyorsunuz. Hem dikten hem de performanstan kazanmak mümkün hale geliyor.

DİSKTEKİ HER BÖLÜM BİR ETİKETE SAHİPTİR.

Bütün bu bölümleme ve gruplama işlemleri oldukça mantıklı. Fakat bir işletim sistemi

3

Page 5: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

yazacağı dosyaların disk üzerindeki yerini, nereden başlayıp nerede bittiğini bilmek zorundadır. Aksi bir durumda tüm veriler birbirlerinin üzerine yazılırdı. Tüm bu verilerin disk üzerindeki adresini tutan bir tablo vardır ki diskinizle ilgili hemen hemen her tülü bir veriyi üzerinde bulundurur; FAT (File Allocation Table-Dosya Ayırma (Yerleştirme) Tablosu ). Wındows ve DOS’ un dosyalama sistemlerinin adı buradan geliyor. Bu tabloda bir sorun olursa ya scandisk programınız diskinizde hatalar olduğunu söylemeye başlar ya da bir süre dosyalarınızı kaybetmeye başlarsınız. Aslında scandisk’ in Wındows ‘u “Başlat” düğmesinden kapatmadığınız her sefer çalışma sebebi FAT tablonuzda bir problem olup olmadığını kontrol etmek istemesidir. Zira bir bilgiyi disk yazdıktan sonra o bilginin hangi kafa, track, sektör ve clustere yazdığını gösteren bir etiketi de FAT’ a yazılır. Sonuç olarak bu etiket FAT’ a yazılırken siz bilgisayarınızı kapatmışsanız FAT düzensizleşmiş olabilir. Bunun için scandisk her defasında önlem almaya çalışır. FAT’ in diğer bir görevide parçalara ayrılmış olan dosyanızın bir tablosunu tutmaktır. Bunu bir örnekle anlatalım: Oldukça dolu bir diskiniz var. Diskinizde 5 MB’ lik bir dosya sildiniz bu durumda bu dosyanın yeri FAT tablosunda boş olarak işaretlenir. Daha sonra diskinize 8.5 MB’lik bir dosya kopyalamaya kalkıştığınızda işletim sisteminiz 8.5 MB’ lık dosyanın ilk 5 MB’lik kısmını daha önce sildiğiniz ve boş gözüken kısma yazacaktır. Kalan 3.5 MB’ lık kısmıda diskinizde diğer boş yerlere paylaştırarak kayıt edecektir. İşte elinizde bir bütün gibi gözüken fakat diskinizin birçok irili ufaklı boş bölüme serpiştirilmiş bir dosyanız oldu güle güle kullanın.

FAT’ in buradaki görevi dosyanın hangi parçasının, liste nerede olduğunu göstermek, dosyanın nerede başlayıp nerede bittiğini işletim sistemine bildirmektir. Böylece dosyanız diskte farklı yerlerde tutuluyor olsa da işletim sisteminiz, dosyanızı okumaya ya da değiştirmeye kalkıştığında her parçanın yerini FAT’ a bakarak belirleyecek ve gerekli işlemleri yapacaktır. FAT böylece dosyaların birbirinin üzerine yazılmasını da engellemiş olur.

DİSKLERİN PERFORMANSINI NELER BELİRLER?

Diskinizin performansı genel sistem performansınızda oldukça önemli bir pay alır. Yavaş bir harddisk çok hızlı bir işlemciniz olsa bile sisteminizde beklemelere yol açacaktır. O halde bir harddisk alırken nelere dikkat etmeliyiz? Sabit diskinizin CACHE Belleği hızı ne kadar artırır? Dönme hızımı yoksa veri aktarım hızı daha mı önemlidir? TRACK TO TRACK erişim hızı ortalama erişim hızından daha mı önemlidir?

Sabit disk sürücünüzün performansını kendi benzerleri arasında en fazla etkileyen şey daha önce bahsettiğimiz plakların, kendi eksenleri etrafındaki dönme hızıdır. Bir veri okunurken kafa altından geçen milyonlarca küçük mıknatıstan gelen veriler bilgisayarınıza aktarılmaktadır. Bu kafa altında dönen plak şekildeki diskler daha hızlı dönerse, bir saniye içinde kafanın okuyacağı veri miktarı daha fazla olacaktır. Zira dönme hızı ne kadar artarsa, birim zamanda kafanın altında geçen ve işlem yapılabilir olan mıknatıs sayısı da o kadar artar. Şu halde diskinizdeki plakların saniyede yaptığı dönüş sayısı veri aktarım hızını doğrudan etkilediği sonucuna varabiliriz. Hemen ekleyelim CD-ROM ve benzeri cihazlarda farklı olarak , sabit disklerin içindeki plaklar devamlı ve değişmeyen bir hızla döner tüm bunlara rağmen alacağınız disk sürücüsünün ara birimi de oldukça büyük önem taşır. Ara birim denen şey, bilgisayarınızdaki sabit disk sürücüsü ile bilgisayarınızın diğer kaynaklarının konuşmasını sağlayan elektronik köprüdür. Sabit diskimizde bizim düşündüğümüzden çok daha fazla işlem olur. Verilerin adreslenmesi, diskin durumu, diskin aşılma performansını aşıp aşmadığının kontrol edilmesi, yanlış okunan verilerin düzel mesi ve kafaların doğru yerlere kalibre edilmesi gibi bir çok işlem yapılır. Bu işler ara birim kontrolünü sağlayan çiplerle, diskin kendi üzerindeki devrelerin birlikte çalışmasıyla mümkün olur. Ayrıca kontrol işlemini yapan çipler,

4

Page 6: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

verilerin bilgisayarın işlemcisi ya da hafızasında doğru yere doğru şekilde ulaştırmaktan da sorumludur. Bu işlemleri yapan çipler ve bu çiplerin uyduğu iletişim kurallarının tümüne ara birim denir. Farklı diskler farklı arabirimlerle çalışmak için tasarlanmışlardır. Zira her arabirim kendine has üstünlükler taşır. Bu sebeple farklı kullanıcılar farklı arabirimler seçebilirler. Dolayısıyla bu arabirimlere uygun farklı hard disk tasarımları da olacaktır.

Eskiden arabirimlerin kalbini oluşturan kontrol çipleri bilgisayarımız da ayrı bir kartm üzerinde tutulurdu. Bu kart da genişletme yuvalarımızdan birimde takılı olurdu. Fakat EIDE arabirimi son derece ucuz ve tatmin edici olduğundan anakartlarda standart olarak monte edilen bir çip haline geldiler. Bugün olabileceğiniz en basit anakartt dahi bu çiğler mevcut ve bağlantı soketleri vardır. SCSI adlı arabirim çipleri ise halen ya ayrı kontrol kartlarında ya da seyrek olarak kimi anakartların üzerinde yer almakta ve bir çok çeşidi bulunmaktadır. Bu standartların farklı veri aktarım hızı bulunur ve bu arabirimlere uyan diskleri genellikle de farklı hızlarda dönerler. Genelde EIDE arabirimini kullanan diskler 5400 rpm’lik (Rotates Per Minute- dakikadaki dönüş sayısı) bir hızla dönerler. SCSI arabirimini kullanan diskler genelde 6000 ve 7200 rpm’lik hızlara çıkarlar. 1997 yılında Seagate firması Cheetah modeliyle 7200 devirlik bir sürücü çıkarttığında oldukça önemli bir bombayı bu pazarda patlatmış oldu. Bu yıl içinde de Hitachi firması, aşılması oldukça zor olduğu düşünülen 10000 devirlik hız barajını aşan bir sabit sürücü piyasaya sürdü. Üstelik bu sürücü dakikada 1200 devir yapmakta. Asıl problem : son derece hızlı dönen bir sabit diskiniz olsa bile hızlı olarak okuduğu verileri aynı hızla işlemciye gönderemezse , bu hızın hiçbir anlamının olmamasıdır. Örneğin şu anda en hızlı EIDE arabirimi tek bir kanal üzerindeki sabit diskler den bilgisayara teorik olarak 33 mb/sn ‘lik bir veri aktarımı yapabilir. Bu Ultra Wide LVDSCSI –2 ara birimini kullanan cihazlar için teorik olarak saniyede 80 mb.’dır. bu rakamlar çoğunlukla teorik olmasına rağmen yinede aralarındaki oran, gerçek hayatta da alacağınız performansların arasındaki oranlara eşittir. Kısaca veri aktarımı söz konusu olduğunda EIDE arabirimi oldukça ucuz ve kullanışlıdır. Fakat SCSI arabirimi EIDE arabirimine göre ½ veya1/1.5 ‘lik bir oranda daha hızlı veri aktaracaktır. Üstelik SCSI arabirimine göre üretilmiş sürücüler çoğu EIDE harddiskinden daha hızlı dönerler. Eğer bir son kullanıcı iseniz , büyük ihtimalle EIDE arabirimini kullanıyor olacaksınız. Ve bu arabirimde dikkat edeceğiniz şey her zaman daha hızlı dönen ve her zaman yeni bir modeli tercih etmektir. Zira , özellikle Maxtor , Quantum ve Hitachi gibi firmalar her zaman sabit diklerinde küçük değişiklikler yaparlar. Ve bu değişiklikler hem sabit diskinizin ömrü için hemde performansı için önemli gelişmeler sağlar. Eğer profesyonel amaçlarla bir disk alacaksanız, EIDE , SCSI çeşitleri arasında tercih yapamk zorunda kalabilirsiniz. Üstelik büyle bir durumda diskinize ne kadar ihtiyaç duyacağınızı göz önünde bulundurun. Eğer yoğun olarak disk işlemleri yapacaksanız , yatırabileceğiniz parayı iyi bir SCSI kontrölör kartına ve yüksek hızda dönen bir SCSI sürücüye ayırın. SCSI ‘nin diğer bir yararı , bu arabirim ile bilgisayarınıza bağlanabileceğiniz sürücü sayısının EIDE’den daha fazla olmasıdır.

SCSI arabirimlerinin çeşitleri vardır. Güncel bir Fast Wide SCSI kontrölör kartıyla beraber 15 adet diski bilgisayarınıza bağlayabilirsiniz. İyi bir kontrölör kartıyla beraber iyi bir SCSI sürücü alamayacaksanız iyi bir EDIE sürücü tercih edin. Zira daha ileride iyi bir SCSI kontrölör kartı ve performanslı bir SCSI sürücüsü alabilme şansımız halen olabilir. Hemen söyleyelim EIDE standartının yeni bir versiyonu olan Ultra DMA /66 adlı teknoloji geçen ??/04/1999’da ortaya çıktı. Ve yayınımız bu arabirime destek veren ilk anakartı inceledi.

Performansı etkileyen diğer bir faktör de, disk üzerinde gezinen kafanın ne kadar hızlı hareket ettiğidir. Bu kafa diskin bir noktasında duran bir veriden diskin diğer bir noktasında duran veriye ulaşmak için devamlı hareket eder. Bu geçen süreye ortalama erişim zamanı denir. Erişim zamanı testler sırasında farklı farklı teknikler kullanılarak ölçülür. Öncelikler kafanın

5

Page 7: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

track’ten track’e ne kadar hızlı olarak kaydı belirlenir. Daha sonra farklı ve daha önceden aralarındaki mesafe belirlenmiţ olan noktalar arasında kafalar hareket ettirilir ve hareket süresi test programları tarafından ölçülür. Elde edilen verilerin bir ortalaması alınarak bir erişim zamanı verilir. Genelde 10 mili saniye altındaki erişim zamanları başarılı değerler olarak kabul ediliyor. Eğer sıkça hard diskinizde arama işlemleri yada animasyon ve ses kaydı yapıyorsanız, alacağınız diskin erişim zamanına çok dikkat edin.

Bununla birlikte diskler üzerinde tampon bir hafıza barındırabilirler. Bu hafızalara, diski kontrol eden çipler sıkça kullanılan track’ler de yada sector’ler deki bilgilerin bir kopyasını koyarlar sıkça okunan bu track’ lerdeki ve sector’lerdeki verilere ulaşılmak istendiğinde veriler bu tampon hafızdan okunarak verilir. Her zaman diske ulaşılmaya çalışılma. Bu da oldukça büyük zaman tasarrufu sağlar. Zira bildiğiniz gibi hafıza çipleri disklerden (en az 100 kat ) daha hızlıdır. Keşke bütün diskimiz bir tampon hafızada tutulabilseydi!. Eğer alacağınız diskin tampon hafızası çok olursa bu tür eriştiğiniz verilerinize daha hızlı ulaşabileceğiniz anlamına gelmektedir.

Test programlarında yer alan ve fakat kullanıcıların gözden kaçırdığı diğer bir nokta track-to –track (track’den track’e) kafanın erişim zamanıdır. Bu diskiniz üzerinde kafa ne kadar hızlı hareket ettiğini gösteren diğer bir özelliktir. Bu ölçümün geleneksel ortalama erişim zamanı ölçümünden farkı, disk kafasının sıralı verileri okurken ne kadar hızlı yer değiştirdiğini göstermesidir. Oysa ortalama erişim zamanına ait veriler diskin üzerinde farklı yerlere yayılmış olan verilerin okunması sırasında kafa hızını ölçer. Eğer diskiniz yüksek hızda dönen bir ürün ise, o zaman track-to-track erişim zamanının düşük olmasına özellikle dikat edin.

PERFORMANSI ETKİLEYEN DİĞER UNSURLAR

Bilgisayarınızdan alacağınız verim aslında pek çok parametreye bağlıdır. İçindeki her hangi bir bileşen diğerlerinden daha yavaş ise bu tüm sistemin yavaşlaması manasına gelir. Zira bilgisayarınızdaki her parça diğerlerinin performansından etkilenir. Bu da herhangi bir bileşenin performansını tek başına ölçülmesini etkiler . Sabit diskleri tüm sistemleri izole edip test etmek neredeyse imkansızdır. Bu sebeple kullanacağınız veri yolu, RAM tipi ve miktarı, işlemci hızı ve diğer çevre birimleri aslında diskinizden alacağınız verimi doğrudan etkiler. İşte size diskinizden alabileceğiniz performansı çalabilecek başlıca unsurlar:

İşlemciniz: Her disk işlemi, belli bir oranda işlemcinize bağlıdır. Diski çalıştıran ve disk kontrolörleriyle ara birim kartlarını yönlendiren komutların çoğu işlemcinizde ele alınır. Bu sebeple hızlı bir veri yolu ve hızlı bir işlemci her zaman iyi bir disk performansı verir. Özellikle web sunucuları ve server’lar daki işlemcilerinin veri yollarının hızlı olasına dikkat edilmelidir.

Veri yolu RAM tipi Chipset ve kullanılan genişletme yuvaları: Daha önce de bahis ettiğimiz gibi hızlı bir veri yolu performansı özellikle de veri aktarım hızını doğrudan etkiler. Bir diğer husus da veri yoluna ayak uydurabilecek hızda RAM’lara sahip olmaktır. Eğer RAM’larınız bu hıza ayak uyduramazsa veri yolunuzdan alabileceğiniz verim de düşer. Eğer kritik işler için bir bilgisayar alıyorsanız RAM’larınızın hem hızlı ve senkronize hem de hata kontrolü yapan (ECC) cinsten olmasını sağlayın. Böylece verilerinizin tutarlığı daha da garanti altına alacaktır. Diğer bir etkende ana kartınızda bulunan ve diski de kontrol eden çip setlerdir. Bu konuda yapabileceğiniz en iyi şey yukardaki tavsiyelere uymak ve çipset üreticisinin çıkardığı sürücüleri işletim sisteminizde kullanmaktır. Bunun için üreticinin web sitesini belli aralıklarla kontrol edin.

6

Page 8: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

DiskleriniziDisklerinizin DMA modunun açık olup olmadığını windows’ un içinden kontrol edebilirsiniz.n DMA modunun açık olup olmadığını windows’ un içinden kontrol edebilirsiniz. Denetim masanızdan “Sistem” ikonuna tıklayın. Daha sonra “ Aygıt Yöneticisi” sekmesineDenetim masanızdan “Sistem” ikonuna tıklayın. Daha sonra “ Aygıt Yöneticisi” sekmesine geçin. “Disk Sürücüler” başlığı altındaki bilgisayarınıza bağlı sürücülerin üzerine bir kezgeçin. “Disk Sürücüler” başlığı altındaki bilgisayarınıza bağlı sürücülerin üzerine bir kez tıklayıp daha sonra pencere altındaki “Özellikler” ikonuna tıklayın. Ortaya bir pencere çıkacak .tıklayıp daha sonra pencere altındaki “Özellikler” ikonuna tıklayın. Ortaya bir pencere çıkacak . Bu pencereden ayarlar sekmesine geçin ve yanında DMA ya da ınt 13 yazılı kutu boşsa bBu pencereden ayarlar sekmesine geçin ve yanında DMA ya da ınt 13 yazılı kutu boşsa bu kutuya tıklayın onu seçili hale getirin. Alttaki “Tamam” ikonuna tıkladığınızda bilgisayarınız tekrar başlayacaktır. Bu işlemi takılı tüm cihazlar için yapabilirsiniz.

System Bıos Ayarları: BIOS ‘nuzun ayarları ve BIOS tarihiniz verilerinizin işlenmesinde oldukça önemli bir rol oynar. Eğer hızlı ve verimli BIOS’a sahip olmak istiyorsanız BIOS upgrade yapmalı ve BIOS ayarlarını iyice öğrenmelisiniz. Örneğin BIOS’nuz LBA yada block modlarını smart özelliğini ve DMA özelliğini kontrol eder. Bunlar diskinizi doğrudan etkileyen ayarlardır. Bu ayarları detaylı olarak öğrenmeye çalışın.

Dosyalama sistemleri: FAT ve FAT32 dışında da kullanılmakta olan çeşitli dosyalama sistemleri vardır. Bu dosya sistemleri farklı avantajları birlikte getirmektedir. Basitçe FAT32

ile FAT’i karşılaştıracak olursak FAT32 geleneksel FAT’e göre % 8-10 arasında daha hızlıdır. Ayrıca disk alanından da %10-20 tasarruf eder. Windows NT ‘nin NTFS dosya sistemi de buna benzer avantajlar getirmektedir. Bu güne kadar PC’ler de kullanılan en hızlı dosya sistemi OS /2 Warp4 ‘te bulunan HPFS’dir. (high Performans file system -yüksek performanslı dosya sistemi ) Bu sisteme en yakın sistem Win 98’in FAT32 ‘sidir. Aralarındaki performans farkı ise neredeyse yok denecek kadar azdır.

ARABİRİM STANDARTLARINA YAKINDAN BAKALIM

DİSK ARABİRİM STANDARTI denen kavram, bir bilginin, bilgisayarınızın işlemcisinden , diskin üzerine yazılıncaya kadar alacağı yolları ve aktarım metotlarını içeren kurallar bütünüdür. Bu kurallar verinin geçeceği kabloların fiziksel tanımlamalarından tutunda, disklerin nedenli sağlıklı olduğunu belirleyecek olan elektronik koruma devrelerine kadar her yerde düzenlemeler yapar.

PC dünyasında tanıtılmış olan en eski standartlarından biride IDE ‘dır (Integratet Drive electronics-bağlı cihazların elektronik yapısı). Bu arabirim standardı günümüze kadar oldukça değişti. IDE standardında ki bugün kullanılan temeller 1986 yılında Compaq ve Western Digital firmalarınca belirlendi. IDE ‘ın getirdiği temel yenilik hard disklerin kontrol çiplerini hard disklerin kendi üzerine monte edilmesini sağlamak ve aktarımdan sorumlu olan çipleri de başka bir kart yada ana kart üzerinde taşınmasını sağlamaktır. IDE aslında bir kavram olarak ortaya çıkmıştı. Yani diski kontrol mekanizmalarını ayırma giriţimi, bu iki ţirketin fikridir. Diski ve kontrol ünitelerinin elektronik olarak nasıl düzenleneceği ise ATA(AT Attachement-AT eklentisi) adlı standardın ortaya çıkması ile belirlenmiştir. ATA tüm cihazların birbiriyle uyumlu çalışması için nasıl üretileceğini anlatan bir tür teknik başvuru kılavuzu gibidir. IDE ‘den farkı, IDE standardı bir tür hukuki ve buluşu nasıl kullanılacağına dair resmi kurallar bütünü gibi görülebilir.

Daha önce üretilen bilgisayarlarda, hard disklerin motor ve kafa mekanizmalarını yöneten çipler bilgisayarın üzerinde bulunuyordu, bu sebeple de bilgisayarların üretim maliyeti artıyordu. Üstelik bu sayede her disk üreticisi kendi sürücüsünün performansını, üretim tekniklerini genişleterek arttırabiliyordu. Bu sayede ortaya çıkan rekabet ortamında performans ve kapasite hızla artmaya başladı. 1986 yılında diskler IDE sayesinde 528MB’yi aşmış ve aynı sayede iki sabit kullanımı mümkün hale gelmişti. 1993 yılında Western Digital ve Quantum firmaları IEDE(Enhanced IDE-Geliştirilmiş IDE) stndartını piyasaya tanıttılar. Bu yeni standart sayesinde IDE kablosu üzerinde 16.6 MB ’lik bir veri aktarımı ve disk başına 137 GB ‘lık bir kapasitenin kullanılması mümkün kılındı.

Bu standartların hepsi disklerin nasıl yönetileceği konusunda tanımlamalar yapmışlardı. Fakat standartları içinde yeni çıkan bir cihaz için cihazı nasıl standarda adapte edileceğine dair bir bölüm yoktu. Bu eksiklik CD_ROM’ların ortaya çıkmasından ve gelişmesinden sonra giderilen diğer bir detaydır.

7

Page 9: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

1992 sonunda ATAPI(ATA Pack ınterface –ATA Paket Arabirim) adlı yeni bir eklentiyle CD-ROM ‘lar da diskler gibi kullanılır oldu. Bugün bu elektronik eklentiler sayesinde CD_ROM sürücüleri, CD_RW’leri ve DVD’leri kullanabiliyoruz.

EIDE, içinde aktarım sırasında verilerin nasıl ve ne hızla gönderileceğini belirleyen dört adet aktarım modu vardır. Bunlar PIO(Programmed Input/Out- Programlı Giriş/Çıkış Kuralları) olarak adlandırılır. PIO mod o saniyede 3,3 MB’lik bir aktarıma izin verir. Diğer modlar, PIO 1/2/3/4 ise sırasıyla, 5,2 MB, 8,3 MB,11,1 MB,ve 16,6 MB’ lik veriyi bir saniye içinde disklerden işlemciye akltarabilir.

Diğer bir merak edilen konu da Ultra DMA ‘dır. DMA(Direct Memory Access- Doğrudan Hafızaya Erişim) diskin üzerinden okunan verilerin işlemciye hiç uğramadan, doğrudan ana kartın kotrol çipleri sayesinde hafızaya yazılması işlemidir. Bu sayede işlemci diskten gelen ve diske giden verileri yönetmek için çaba harcamaz. Veriler işlemciye uğramadan doğrudan hafızaya yazılmış, yada hafızadan okunmuş olur. DMA ‘nın da farklı modları vardır. Bu modlar sayesinde DMA yöntemiyle işlemcinin diskler tarafından kullanım oranı %90’lardan %5’lere iniyor. Bu da işlemcinizin daha farklı iţlerle uğraşarak daha verimli olmasını sağlıyor.

IDE standardı konusunda kafaları karıştıran şey bir çok isimin ortalıkta gezmesidir.; ATA, Ultra ATA, DMA, Ultra DMA, Fast ATA-2,ATA_33... oysa bu ve benzeri isimler, birçok disk firmasınca aynı veri aktarım modu ve hızı için konulmuş farklı isimlerden başka bir şey değildir. Örneğin aynı aktarım modu için bir firma ATA_2 derken diğer firma başka bir isim söyleyebilir. Bu isimleri anlamak amacıyla sizin için hazırladığımız tabloyu inceleyin.8.4 GB LİMİTİ NEDİR?

PC’LER İLK TASARLANDIĞINDA gerek diskler gerekse hafıza ve diğer kısımlara erişmek için bir takım adresleme yöntemi geliştirdiler. Bu yöntem belli sayıda ve düzende rakamla diskler yada hafızada bulunan bir bölümü anlatmaya yarıyordu. Örneğin XXXX gibi bir rakam hafızada tek bir yerin adresiydi. Fakat bu rakamlar (adresler) belli uzunlukta ve formadaydılar. Bu rakamlar track 'ler, silindirler ve sektörlerdeki her bölgeyi gösterebiliyordu. Tabii ki belli uzunlukta oldukları için belli bir kapasiteyi işaret edebiliyorlardı. Maalesef ATA ve BIOS 'taki adresleme yöntemleri birbiriyle uyumlu çalışacak şekilde dizayn edilmemişlerdi. Kısaca BIOS 'taki adres formuyla ATA üzerindeki adres formu birbirine uymuyordu. Bu problem adreslerin birbirine bir tür tercüme (BIOS 'da yapılan bir işlemdir.)edilmesiyle mümkün oldu. Fakat bu tercüme işlemi daha önce bahis ettiğimiz sayıların belli uzunlukta ve formda olmasının gerekliliğini göz önünde bulundurduğunda kendince belli kurallar koyar. Böylece adreslerin çevrilmesi işlemi herhangi bir karışıklığa meydan verilmeden yapılır. Bu kurallardan biride disklerin kapasitesidir. 1997'den önceki BIOS 'lar tercüme işlemi yaparken 8.4 GB'lık disklerden daha fazlasının adresleyecek uzunluktaki (rakamları) adresleri kabul etmiyordu. Bu

8

Page 10: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

sebeple bu procedür tekrar gözden geçirildi. Şu anki sınır 137 GB 'lık olarak belirlenmiş bulunmakta. 8.4 Gb'lık sınırlamadan önce PC dünyasında 528 MB ve 4.2 GB 'lık sınırları vardı. Bu problemlerde aynı nedenlerden kaynaklanıyordu. Fakat teknolojinin gelişmesi ve kapasitelerin artması nedeniyle diskler büyüyor ve BIOS 'lar onlara ayak uydurmak zorunda kalıyorlar.SCSI ARABİRİMİ

SCSI DE IDE gibi veri akışını düzenleyen bir arabirim standardıdır. Fakat SCSI sadece depolama cihazlarını değil tarayıcı ve printer gibi çevre birimlerini de kontrol edebilir. Bu standartta kontrol işlemlerini yapan çipler yerine adaptasyon işlemlerini yapan çipler vardır. Adaptasyon işlemi sayesinde işlemci SCSI üzerinden bağlı olan cihazları bilgisayarın neredeyse anakartında ki temel bir çip gibi bilgisayarın bir parçası olarak görür. Her SCSI cihazı kendi kendini kontrol eder. Bu yüzden ISA ve PCI genişletme yuvalarına takılan SCSI kartlarına SCSI adaptörü denir.

Bütün SCSI cihazları bir zincir şeklinde, birbirine bağlanır. Zincir üzerinde yer alan adaptör kartı da dahil olmak üzere her cihaz bir ID(tanıtım) numarası alır. Bu numaralar farklı cihazları temsil eder. Geleneksel SCSI adaptöründe ID numaraları 0 ve 7 arasında değişir. 0, ID numarasına sahip cihaz BOOT cihazdır. Yani boot işlemi kesinlikle 0 numaralı cihazdan yapılır. Daha sonra diğer takılı cihazlar, onlara atanan ID numaralarına göre sıra ile çalıştırılırlar. Geleneksel SCSI kartları 7 adet çevresel cihazı (printer, hard disk, tarayıcı vb.) kontrol edebilir. Eğer çift kanallı bir cihazınız varsa bu adaptör kartla 15 adet çevre cihazınızı kontrol edebilirsiniz. Üstelik SCSI tüm bu cihazlarla son derece yüksek hızla iletişim kurar. SCSI ÇEŞİTLERİ VE SCSI'Nİ EVRİMİ

1986 yılında çıkan ilk SCSI-1 standardı artık kullanılmamakta. Bu eski standartta 3 MB/saniye gibi son derece yavaş bir hızda iletişim kurabilmekteydi. Bu teknolojide veriler asenkron olarak gönderilirdi. Her seferinde 8 bitlik bir paket gönderilen veri yolu kullanıldı.

SCSI-2 standardıyla beraber bazı teknik değişikler oldu. Öncelikle veri aktarım hızı 10MB/saniye'ye çıktı. Ayrı bir "P" kablosuyla birlikte veriler 16 yada 32 bitlik paketler halinde gönderilmeye başlanıldı. Bu kablo asıl kablonun yanında bir ek kablo gibi düşünülebilir. Bu tip adaptör standardına, Wide SCSI (Geniş SCSI) adı verildi. Böylece veriler daha geniş bir veri yolu üzerinden gönderilebiliyordu. Bu iki gelişme de Fast Wide SCSI (Hızlı Geniş SCSI Standardı) altında toplandı. SCSI-2 standardından sonra gelen standartlar biraz kafa karıştırıcıdır.

SCSI-3 adındaki yeni standart pek çok şeyi değiştirdi. Bunlardan birincisi SCSI-3 standardı, Fast SCSI ve Fast Wide SCSI standartlarını kullanmak için ikinci bir kablo kullanma gerekliliğini ortadan kaldırdı. Diğer bir gelişme de SCAM(SCSI Configuration Architecture Magically) teknolojisidir. Bu teknoloji sayesinde takılan uyumlu cihazlar otomatik olarak tanınıyor ve onlara bir numara veriliyordu. Bu da Plug -n Play teknolojisine oldukça benzer bir teknolojidir. Böylece kullanıcılar elle numara verme işleminden ve kabloları sonlandırma işleminden kurtulmuş oluyorlar.

UltraCSI (Fast20 olarak da bilinir) olarak adlandırılan standart ise SCSI-2 standardına yapılmış bir tür eklemedir. Bu standartla birlikte sinyaller 20 MHz'lik bir hızda ve 16 bitlik olarak gönderilmeye başlanıldı. Fakat bu hız artışı nedeniyle bazı kısıtlamalar geldi. Örneğin iki SCSI cihazı arasında kullanabileceğiniz en uzun kablo 1.5 m ile sınırlandırıldı. UltraSCSI-2 olarak adlandırılan ikinci standart ise kablodan 40 MHz'lik bir frekansda veri aktarabiliyordu.

9

Page 11: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Bu sayede potansiyel olarak bir SCSI kablosundan saniyede 80 MB'lık veri aktarılabilir. UltraSCSI-2 standardıyla beraber bu kablo sınırlaması da ortadan kaldırıldı. Kablo üzerinde kullanılan voltaj düşürülüp gereğinde adaptör kart tarafından değiştirilebilir hale geldi. Bu sayede adaptör kart, 16 cihazı uzun kablolar kullanıldığı halde destekleyebilir. Üstelik bu tür bir voltaj tekniği sayesinde, kablo üzerinde iletilmekte olan verilerin manyetik alanlardan etkilenmesi olasılığı azaltılmış oldu. Bu teknolojiye LVD (Low Voltage Diferential Signalling - Düşük Değiştirilebilir voltajlı sinyal iletimi ) denildi.

SCSI tamamen önceki standartlarla uyumludur. Kısaca bir SCSI-1 cihazı, SCSI-2 adaptör kartında çalıştırabilirsiniz. Tabii ki kullandığınız adaptör kartla aynı standartta olan bir cihaz kullanırsanız, en fazla verim verecek sonucu elde edersiniz.

SCSI çoğunlukla server' larda kullanılan bir arabirim oldu. Bunun ilk nedeni hız diğer nedeni de son kullanıcıların SCSI ayarlarını öğrenememesi oldu. Bu sebeple masaüstü bilgisayarlarda kullanım rağbet görmedi. Fakat bu standartların server'lardaki üstünlüğü yeni bir arabirim tarafından tehdit altında : Fiber Kanal Teknoloji. Bu yeni arabirim inanılmaz hızla ulaşmakta. Paralel veri gönderebildiği zaman Fiber Kanal Cihazları saniyede 400 MB'lık veri yollayabiliyor. Eğer tek taraflı veri yollayacak şekilde cihazlarınızı kuracak iseniz.

SCSI Versiyonu Sinyal Gönderme Hızı(MHz)

Kablodan Geçecek Olan Verilerin Genişliği(Bit)

Aktarılabilecek Maksimum Veri Miktarı

Bağlanabilecek Ek Cihaz Sayısı

Mksimum Kullanılabilecek Kablo Uzunluğu

SCSI-1 5 8 5 7 6SCSI-2 5 8 5 7 6

Wide SCSI(Geniţ SCSI) 5 16 10 15 6Fast SCSI 10 8 10 7 6

Fast Wide SCSI 10 16 20 15 6

Ultra SCSI 20 8 20 7 1.5

Ultra SCSI-2 20 16 40 7 12

Ultra2 LVD SCSI 40 16 80 15 12

O zamanda saniyede 100 MB aktarabiliyorsunuz. Üstelik SCSI'nın kablo uzunluğuna getirdiği kimi kısıtlamalar, Fiber Kanal'da olmayacak. Bakır kablolarla cihazlar arasında 30 m'lik, Fiber kablolarla da 10 km'lik bir mesafeden veri aktarılabilir. FCAL denilen küçük kablo düğümleri sayesinde tek bir bilgisayara yüzlerce çevre birimi eklenebilecek. Bu sayede oluşacak olan veri aktarım hızı ve güvenirliliğini düşünmek bile muhteşem bir şey olsa gerek.

Tabloda görebileceğiniz üzere temel standartlar SCSI-1 yada SCSI-2 gibi isimler alıyorlar. Diğer SCSI çeşitleri bu SCSI temellerinin üzerine inşa edilmiş diğer standartlar. Fark edebileceğiniz diğer bir nokta Wide (geniş) SCSI çeşitlerinin kullandığı veri paketlerinin uzunlukları16 bit uzunluğunda. Bu da bu tip standartları destekleyen SCSI adaptörlerine 15 adet cihazın bağlanmasını mümkün kılıyor. Bir istisna olarak Ultra-2 LVD (Düşük Değişken Voltaj

10

Page 12: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Teknolojili) SCSI adaptörleri kullanıldıkları kablolarda daha farklı bir elektrik sinyali kullandıkları için normal kablo üzerinde de 16 bitlik veri paketini gönderebiliyorlar. Bu da onları hem hızlı yapıyor hem de 15 adet cihazı aynı anda kullanabilmelerini sağlıyor. Fast kelimesinin geçtiği standartlarda, sinyal gönderme hızı artıyor. Tabii ki Ultra-2 LVD SCSI yine bir istisna. RAID TEKNOLOJİSİ NEDİR?

Birçok üst-uç sistem, özellikle de server'lar, RAID( Redundant Array Of Inexpensive Disks- Fazladan Kullanılan Ucuz Disk Dizisi) teknolojisini kullanmaktadır. Bu teknolojiyle bu tür sistemler hem güvenirlilik hem kullanışlılık konusunda önemlilik kazanırlar. Aslında bu teknolojiyi oluşturan basit fikri şu: Verilerinizi paralel olarak çalışan diskler üzerinde tutabilirsiniz. Böylece bilgiler birden çok disk üzerinde sanki birbirinin birere kopyasıymış gibi depolanırlar. Peki bunun faydaları nelerdir.?

Bu tür bir teknoloji iki büyük bir avantaj getiriyor. Birincisi bu teknolojinin kullandığı sistemler çok daha fazla performans veriyor. Örneğin 4 adet diskin parelel olarak bağlandığı bir RAID düşünelim. Bu disklerin aslında hepsi tek bir bilginin 4 kopyasını tutuyor olsun. Siz diskinizden bir veri okumak istediğinizde bu bilgi birinci kopyayı taşıyan birinci diskten okunmaya başlansın. İşlemin uzun sürdüğünü ve bu arada başka bir bilgiye ihtiyacınız olduğunu düşünelim. O zaman diskinizden diğer bir bilgiyi daha isteyeceksiniz. O anda RAID'i kontrol eden mekanizma bu bilgiyi ikinci kopya taşıyan diğer diskten isteyecektir. Böylece birinci disk ve ikinci disk, önceki okuma işlemlerini kendi aralarında paylaşmış olurlar. Bu da performansın neredeyse ikiye katlanması demektir. Diğer önemli avantajı güvenlik unsurudur. Eğer birbirinin kopyalarını tutan bu diskin biri bozulursa diğeri işleme devam edebilir. Ve daha sonra bozulan diskin yerine bir disk konarak diske orijinal diskin bir kopyası alınabilir. Bu da RAID kullanan server'ların çökmesinin yada verileri kaybetmesinin imkansız olduğu anlamına gelir. Disklerin farklı zamanlarda bozulmasını sağlamak için ise (tabii ki hiç bozulmadıkları takdirde daha sevindirici) farklı MTBF değerine sahip diskler kullanılır. RAID teknolojisi kullanılan disk sayısı ve kopyalama teknolojileri itibatiyle farklı seviyelere sahiptirler. Örneğin bir RAID'de bilgilerin bir kısmı bir diskte kalan kısımları farklı disklerde saklanabilir.(seviye 0); fakat bu yalnızca performanstan kazanç sağlamaktadır. En fazla kullanılan ve en yüksek performans-güvenirlilik sunan seviye RAID 5 teknolojisidir. Bu teknolojide veriler, iki ya da daha fazla çift disk üzerine yazılır. Her çift sanki bir diskmiş gibi kullanılır. Depolanması gereken verilerin( genelde 1/3 'ü) birinci çifte; kalan 1/3 ikinci çift diske ve en son kalan 1/3 'lük kısım üçüncü çifte kaydedilir. Her çift kendi arasında birbirinin kopyasını tutar. Buna aynalama (mirroring) de denir. Böylece disk çiftlerinde birinde problem olursa, çiftin içindeki disk, işleme devam edebilir ve bilgileri farklı kısımlarının farklı disklerde saklanıyor olması son derece yüksek bir hız sağlar.

Arabirimin Adı Maksimum Veri Transfer Hızı

Sinyaller Bozulmadan Cihazlar arası Maksimum Mesafe

Taıklabilecek Maksimum Cihaz sayısı

IDE 33.6 Mbps yada UltraDMA/66 standardıyla 66 MbPs'lik hız

1m kontrol kartı yada anakart üzerindeki kontrol birimi için 4 adet (yalnızca depolama cihazları

11

Page 13: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

takılabilir.: CD_ROM,HD,DVD, gibi)

Ultra Wide SCSI 40 Mbps 1.5 metrre (Eğer değişken voltajlı ve özel sonlandırma teknikleri kullanılırsa 25 metre)

Adaptör kart başına toplam 15 adet (her tür çevre birimi kullanılabilir.)

Ultra2 LVD SCSI 80 Mbps 12 metre Adaptör kart başına 15 adet ( her tür çevrebirimi kullanılabilir.)

Fiber Kanal 100 Mbps (aynı anda karşılıklı iletişim halinde (full duplex) 200 yada 400 Mbps)

Bakır kabloyla 30 metre, fiber kabloyla 10 kilometre)

Her zincir için 127(ayrıca bu zincirler birbirlerine düğümlerle bağlanıp sayı birkaç katına çıkabilir ve her tür çevre birimi kullanılabilir.)

GMR TEKNOLOJİSİ NEDİR?IBM'in geliştirmekte olduğu GMR teknolojisi oldukça kuvvetli ve büyük disk kafalarını

kullanarak, inanılmaz disk kapasitelerine ulaşabilmekte. Bu teknoloji sayesinde 2001 yılında 6 cm2 'li bir alanda 2.5 GB'lık bir kapasiteye ulaşacak, aynı teknoloji 2004 yılında aynı büyüklükteki bir yüzeye 8 GB'lık veriyi yazabilecektir. Bu teknolojiden elde edilen veriler IBM'de ilk meyvelerini verdi. Şirket geçen yılın sonunda 25.5 GB'lık bir disk sürücüyü piyasaya sundu. Bu teknolojinin temeli kullanılan maddelerde yatıyor. MR ismi verilen alaţımda elektronlar, manyetik bir etki altında iken daha rahat dolaşıyor. Bu da atomlarda çarpışmaları arttırıyor. Bir madde elektronlar rahat dolaşıyorsa o maddenin manyetik geçirgenliği düşer. GMR alıcıları bu farkı algılıyor ve elektronlardaki Quantum hareketlerini açığa çıkarıyor. Atomların çevrelerinde dönen elektrik iletecek olan elektronlar belli bir yöne dönerken manyetik direnç gösteren elektronlar bu yön yerine bağımsız olarak atom etrafında dönüyor. Bu da sensörler tarafından algılanarak bit'ler olarak kayıt için kullanılıyor. Şu anki GMR diskler, 6cm2 'lik bir alanda 1 GB tutuyor. Fakat araştırmalar halen devam etmekte asıl önemli olan bu teknolojinin kullanıldığı kafaların 1992 yılından beri IBM'in disklerinde kullanılıyor olması bu kafalar mikrofonların %1 yada %2 'si seviyesindeki alanlar için duyarlılığa sahipler. Bu da 1mm'liğin binde ikisi kadar bir hareketle dahi kafa verileri algılayabiliyor. Daha küçük ve daha kapasiteli disklerin üretilmesi bu sayede mümkün oluyor. Üstelik daha hafif ve daha sağlam mekanizmalarla. Yine bu teknolojide diskin dönme hızında oluşabilecek olan en küçük bir artış bile oldukça yüksek performans artışlarını sağlayacak. Gelecek de bu teknoloji yaygınlık kazanırsa bizi çok daha hızlı ve kullanımı zevkli depolama araçları bekliyor olacak.

OAW TEKNOLOJİSİHer ne kadar GMR teknolojisi 1cm2 'de 6 GB'lık veri yoğunluğuna ulaşmak amaçlansa

da yan yana yazılan verilerden kimileri cm2'de 3 GB'lık veri yoğunluğunda kayıplar olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle alternetif teknolojiler geliştirilmeye devam ediliyor. OAW teknolojisi bunlardan en can alıcı olanı. Seagate'in bir yan kuruluşu olan Quinta Corp. Tarafından geliştirilen bu teknoloji, manyeto-optik disklerle büyük benzerlikler gösteriyor. Bu teknoloji temelde lazer ışınından yararlanıyor: lazer verilerin üzerinde bulunan tabakalara odaklanıyor ve

12

Page 14: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

bu şekilde okuma yazma işlemi yapılıyor. Polarize edilmiş olan ışık kimi materyalleri uygulandığında manyetik kutbun yönünü değiştiriyor. Bu yötemle harcanan enerji azalıyor ve veriler üzerinde gezinen bir kafa olmadığından sürtünme yada çizilme gibi tehlikeler ortadan kalkıyor. Bu da güvenirliği arttıran bir unsur. Bu sayede GMR’de ulaşılan depolama yoğunluğu daha fazla güvenebilen bir metotla kullanılabiliyor. Bu teknolojide asıl ilginç olan şey ise okuma işlemlerinin bir lazerle yapılması fakat aynı lazerin yazma işlemleri gerçekleştirilirken yalnızca yardımcı bir görev üstlenmesi. Yazma işlemlerinde lazer ışını kayıt yapılacak olan noktaya odaklanıyor. Bu nokta belli bir eşik değerdeki ısıya ulaşıyor . Daha sonra bu ısıtılmış olan bölgeye son derece küçük bir manyetik bobinle yazma işlemi yapılıyor. Lazer yazma işleminin yapılacağı yeri yüksek bir kesinlikle vurup yalnızca o noktayı ısıttığından dolayı, manyetik bobinlerin etraftaki yerleri etkilemesi imkansız. Çünkü verilerin değiştirilmesi için,kullanılan özel manyetik alaşımın belli bir sıcaklığa ulaştırılması gerekir. Isıtılma işleminin son derece kesin noktaları vurup işlendiğinden dolayı verilerin bozulması ya da silinmesi mümkün değil. Üstelik lazerle o kadar küçük noktaları etkilenebiliyor ki bugünkü sabit disklerden yaklaşık 100 kat daha fazla kapasiteye sahip diskleri yapmak çocuk oyuncağı haline geliyor. Elde edilen performanslı disklerle hemen hemen aynı fakat depolama kapasitesi ve disklerin ömrü inanılmaz şekilde artıyor. Şundan eminiz gelecekte,depolama teknolojilerinde bizi bekleyen hoş sürprizler olacak.

LBA NEDİR?

LBA kelimesinin açılımı (Large Block Area –Büyük Bloklu Bölümler ) şeklindedir. Bu BIOS tarafından yürütülen bir tekniktir. Amaç , 528 MB’den daha büyük sabit diskleri kullanmak için ,EIDE kontrol çiplerinden ve disklerin üzerinde belli bir noktayı işaret eden 28 – bit uzunluğundaki adresleri , BIOS ‘un kullandığı 8 ve 16 bitlik adreslere çevirmektir. Böylece her iki birimin kullanmış olduğu adresleme yöntemi farklı olsa da yine bu birimler aralarında anlaşabilirler. 28 – bit uzunluğundaki EIDE standardı tarafından IDE standardına bir ek olarak getirildi. Bu özellik BIOS ‘larımızda “HDD Block Mode “ ismi altında ayarlanıyor. Bu kelimelerin geçtiği bir ayarınız varsa bu ayarı açık hale getirin . Bu şekilde geniş disk kapasitelerini de kullanabileceksiniz.

Aynı şekilde 1997’ den beri eklenen diğer bir özellik de “large” modudur. Bu modda BIOS, kontrol çiplerinden gelen ve 28-bitten daha uzun adresleri kendi kullanabileceği adreslere dönüştürür. Bu şekilde 8,4 GB sınırı da aşılmış oluyor. Şu anki sınırımız (1998 ortasında bu sınır genişletildi fakat, yeni sınırla ilgili standartların teknik verileri tam değil ) 13,7 GB’tır. Bu sınır daha birkaç yıl bize yetecek gözüküyor. Bunları Biliyor Musunuz ?

Diskinize bir format attığınızda (hard format dışındaki her türlü format) , format işleminden hemen sonra uygun işlemler yapıldığında verilerinizi kurtarma olasılığınız %85’den fazladır. Hatta bu işte uzmanlaşmış kimi firmalar,disklerine format atıp daha sonra eski bilgilerden faydalanarak verilerini tekrar kazanır, bu arada FAT ve partisyondaki tüm virusleri temizler.

7200 rpm‘de dönen bir 3,5 inçlik sabit diskin içinde yer alan plakaların en dışındaki merkez ivmesi, bir insana uygulanan çekim ivmesinden yaklaşık 647 kat daha fazladır.

Şu anda kullanılan en büyük RAID dizisi “Altavista” adlı arama motoru tarafından kullanılmaktadır. RAID devamlı büyümekte olmasına rağmen yapılan bir sayımda bu motorda yaklaşık 2136 adet disk takılı olduğu saptanmıştır. Bu disklerle birlikte birçok CD-rom ve veri teyp ünitesi için RAID bulunduğunu da ekleyelim.

13

Page 15: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Windows NT’nin kullanabildiği en büyük disk kapasitesi,2 petabayt’tır .Bu öyle bir rakamdır ki dünya’da yaşayan tüm insanların 20 sayfalık Word dokumanları bir petabayte’lık bir dosyaya konulduğunda dosyanın sadece binde 25’inin dordurur.

Disklerinizi üst üste koyduğunuzda bozulma olasılıkları yaklaşık dört kat artmaktadır. Aynı şekilde diskleriniz birbirine çok yakın çalıştığı taktirde ısı alış verişi artacağından ömürlerinin %25’i yok olur.

Vücudunuzda depolanabilecek olan statik elektrik, bir hard disk sürücünün kafasında kullanılan elektrik geriliminden yaklaşan 2500 kez daha büyük bir gerilim yaratabilir. Ve bu elektrik sabit diskinizin üzerine geçtiğinde sabit diskinizin kurtulma şansı yok gibidir. Bu yüzden onları tutmadan önce kendinizi topraklayın.

Dünya’da yer alan en hızlı veri depolama teknolojisi ,1995 yılında duyurulan holografik veri depolama teknolojisidir(HDSS).Holografik depolama teknolojileri sayesinde bir kesme şeker büyüklüğündeki bir kristale yaklaşık 10 TB’lik (1TB=1024 gigabayte) veri depolanabilmektedir. Ve bu kristalden saniyede tüm Internet meteryalini,iki sigara kutusu kadar bir yere sığdırabilir ve bu kadar bilgi yaklaşık 2,5 saatte taraybilirsiniz.

DİSKLERİ ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİM?

DİSKİNİZ DOLDU. Yeni bir diske ihtiyaç var. Hangisini, nasıl seçmelisiniz? Hangi soruları sormalısınız? Eğer yeni bir disk alacaksanız , alacağınız markanın tarihine ve MTBF değerine bakın. Bu verileri inceleyerek disk alın. “Şimdi bu MTBF de nesi ?” dediğinizi duyuyoruz. MTBF(Mean Time Before Falure- sorun çıkmadan önce geçireceği zaman) değeri, diskler için oldukça önemli bir göstergedir. Disk firmalaro ve bağımsız test kuruluşları , disklerini testlere tabi tutarlar. Bu testler sırasında oldukça ağır işlemler disklere yaptırılır. Diskler herhangi bir sorun çıkarmadan kaç saat dayandığı ölçülür. Genellikle firmanın ürünü firma tarafından belirtilmiş olan saatten çok daha fazla dayanmış ve problemsiz çalışmıştır. Fakat firma emin olacağı bir değeri , müşterilerine açıklar. Örneğin bir disk bu testlerde 150.000 saat dayanmış olabilir fakat üretici bu rakamı 110.000 saat olarak açıklayabilir. Siz aldığınız ürünün MTBF değerini satan firmadan yada ürünü getiren distribütörden muhakkak öğrenin. Garanti süresini ve kapsamını öğrenin. Bu şekilde diskiniz bozulduğunda en azından ne yapmanız gerektiğini danışacağınız bir yer olacaktır. Diğer bir kıstas da tabi ki dergi ilanları ve yaptığımız testler olacaktır. Bunları sıkı takip ettiğiniz takdirde problem yok.

Nasıl Test Ettik?

HARD DİSKLER bilgisayarınızdaki bileşenlerden izole edilmesi zor cihazlardır. Bu sebeple kullanılacak olan işlemci ve RAM optimum düzeyde hızlı olmalı . Test platformumuz için kullandığımız bileşenler, bir BX ana kart ve P-II 350 MHz işlemciden oluşuyordu . bu işlemciyle birlikte 128 MB’ lık bir SDRAM kullanıldı. Görüntü kartı olarak Ati’nin 8 MB’lık 3D Rage II çipli ekran kartı test sistemimizde yer aldı. Ayrıca SCSI diskleri test etmek için Adaptec’in Ultra 2LVD standardını destekleyen AHA 2940U2 W adaptör kartını kullandık. Her test edilen disk için BIOS ayarları tekrar gözden geçirildi. Ve SMART yada DMA modlarının BIOS altında kullanılabilir olması sağlandı. Diskler test edilmeden önce Windows altında “sistem “ ayarları kullanılarak DMA modunun açık olması sağlandıktan sonra sistem tekrar başlatıldı. SCSI diskler Fdisk ve Format komutu kullanılarak SCSI kartında 32 bitlik mod açık olarak formatlandılar. IDE diskler için aynı işlem yapıldı ve diskler IDEkontrolünün ikinci kanlında MASTER olarak bağlandılar.

14

Page 16: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Test prosedürü ise şu şekilde gerçekleştirildi: sistemimize takılan sürücüler öncelikle formatlandılar.Daha sonra diskler için maksimum performansın elde edilmesi amacıyla windows ’ tan ve BIOS ‘ tan gerekli ayarlar yapıldıktan sonra , sistem tekrar başlatıldı. Daha sonra kafa kalibrasyon süresi (ısınma süresi olarak bilinir ) ölçüldü.

Test programı olarak farklı işlemler için farklı disk benchmark programları kullandık. Bunlar HDDach programı diskin CPU ’ yu ne kadar meşgul ettiğini ölçmek için kullanılır. Diğer bir program olan MDB 95 yardımıyla 16 MB ‘ lik bir test dosyasının sıralı ve rastgele şekilde yazılma ve diskten okunma hızları ölçüldü. Daha sonra DOS ortamında çalışan CoReTest Performance adlı test programı ile disklerin ortalama , trcakto-trcak ve rasgele erişim süreleri ölçüldü. Tüm bu test işlemleri üç kez tekrar edildikten sonra elde edilen değerlerin ortalaması alındı. Değerler kayıt edildikten sonra diskler bir saat süreyle aralıksız yazılma ve okunma işlemi içn çalışmaya başlandı. Bu işlemi yapmamızın nedeni , test ettiğimiz sürücülerin ne kadar ısındığını ölçmek ve yaydıkları gürültüyü belirlemekti.

Tüm test prosedürü bittikten sonra test edilen diskin üreticisinin Web sayfasına girilerek diskin içerdiği teknolojiler kayıt edildi ve üreticinin vermiş olduğu garanti ve MTBF süreleri kayda geçildi. Disklerle ilgili bu bilgiler de test sonuçlarına etkileyecek şekilde son bir puanlama hesabı tapıldı. Bu programlama hasabından sonra SCSI ve IDE diskler kendi aralarında sıralandılar.

MAXTOR 90845 D4

Dünyanın en köklü sabit disk üreticisi olan ve bir ilke damgasını vuran MAXTOR firmasının üretmiş olduğu MAXTOR 90845 D4 model diski IDE yapılan formatla 8.45 GB kapasitedir. 5 4 0 0 RPM’lik dönüş hızına sahip olan MAXTOR 90845 D4 diğer 8.4 GB ‘lik kapasiteye sahip disklerden ,performansı , sessiz çalışması ve az ısınmasıyla dikkat çekmekte. Maxtor’un DimondMax 4320 ailesinin 3.5 ‘inç’lik bir ürünü olan 90845 –D4 Maxsafe adlı bir veri güvenlik sistemiyle donatılmış . Bu sayede veriler SMART teknolojisine benzer özelliği ile düzeltilebilir bazı hatalar düzeltilmekte , verilerde ki kayıplar minumuma indirilmekte. İçerisinde iki disk plakası ve bu plakalar üzerinde 4 adet okuma –yazma kafasıma sahip 512KB ön belleği bulanan olan Maxtor 90845 –D4 ,hızlı kafa kalibrasyonu ile de göz doldurmaktadır. Uygun fiyatı ve 500000 saatlik kullanım ömrü de bu diski kullanılabilir kaliteli bir disk sınıfına sokmakta .

QUANTUM FIREBALL KA 13.6 Bir çok sabit disk teknolojisini altına imza atan ve köklü bir firma olan Quantum’un üretmiş olduğu QUANTUM FIREBALL KA,13.6 GB ‘lık IDE bir disk . 7200 RPM’lik dönme hızına sahip olan bu disk 9sn’lik bir sürede çalışmaya hazır hale gelmekte. 8 adet disk plakasının üzerinde okuma ve yazma yapan 12 kafası var. QUANTUM FIREBALL KA’nın 512 KB ‘lık standart bir ön belleği var . Düşük CPU kullanımı ve sessiz çalışmasıyla iyi bir grafik çizen bu disk , 7ms’lik ortalama erişim süresiyle hızlı diskler arsına girmekte. Testimizdeki trak’lar arası erişim süresi en düşük olan sürekli okuma işlemlerinin ideal diski. Gerek sıralı gerekse yazma işlemlerinde ki hızı çok iyi olan QUANTUM FREBALL ‘nın bu modeli ultra DMA/66 veri yoluna sahip hızlı bir disk. Kapasitesine uygun bir fiyatı bulanan bu diske kullanılabilecek kaliteli bir disk.

15

Page 17: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

IBM DTTA-371440

Dünyaca ünlü ,çok çeşitli ürün yelpazesine sahip IBM firmasının üretmiş olduğu, deskstar 14 GZP ailesinin bir ürünü olan DTTA –371440 modeli formatlı olarak 14.40 GB’lık kapasiteye sahip IDE bir disk asıl olarak 464 KB, yükseltilmiş 512 KB’lık bir ön belleğe sahip olan bu disk ,çok sessiz ve düşük ısıda çalışmakta. SMART teknolojisi ve otomatik veri kontrol ve hata düzeltme standardına sahip olan IBM DTTA –371440 ATA –3 veri yolu kullanmakta. Üzerine 5 disk plakası ve 10 adet GMR manyetik kafası bulunan DTTA-371440 yüksek performans vermekte . üzerinde birçok teknoloji barındıran bu disk yüksek fiyatı ile testimizde iyi bir derece elde edemedi ancak, yüksek performansı ve kalitesi ile profesyonel kullanıcıların tercihi olabilir.

FUJITSU MPC-3102AT

Yazıcı ,TAPE-BACKUP, manyetik disk ve tarayıcı gibi bir çok ürün yelpazesine sahip FUJITSU firmasının üretmişi olduğu bu disk 10.2GB ‘lik bir kapasiteye sahip, ATA –3 veri arayüzünü kullanan IDE bir disk . Laboratuvar testlerimizde ürün, teknik bültenlerinde yazılı olan değerlerden daha iyi bir değer elde etti. 5400 RPM’lik dönüş hızına sahip olan FUJITSU MPC-3102 AT testimizde ki en düşük ısı ve en az gürültüye sahip disk niteliğini kazandı. Tüm bunların yanında “ROTARY VCM” adlı kafa konumlanma teknolojisine sahip FUJITSU MPC-3102 AT ‘nin 6 disk plakası ve 3 okuma – yazma kafası ile 256KB’lik bir ön belleği mevcut. Yaklaşık 11sn. de çalışmaya hazır duruma gelen disk 2.1 ms’ de bir trak ‘tan değerine geçmekte. Ortalama 500000 saatlik çalışma ömrü , 3 yıl garanti ve kapasitesine göre uygun fiyatı bulunmakta.

SEAGATE ST-34502LW

Sabit disk dünyanın en eski ve köklü firmalarından biri olan SEAGATE firmasının Cheetah serisinin bir ürünü olan ST-34502LW formatlı 4.55GB ‘lık bir kapasiteye sahip. Aynı zamanda LVD teknolojisini bünyesinde barındıran diskin, ortalama erişim süresini 6.osm olarak ölçtük. Bu değer testimizde ki tüm disklerin değerlerinden daha iyi bir netice. Aynı diskin rast gele ve TRACK to track konumlanma süreleri de oldukça iyi. 10000 RPM’lik dönüş hızına sahip olan SEAGATE ST-34502LW üzerinde 3 disk plakası , 6 adette GMR model okuma – yazma kafası mevcut . 1024 KB’lık ön hafızası bulunan SEAGATE ST-34502LW , yüksek performansı ile dikkatimizi çekti. Ürünün ortalama 1000000 saatlik hatasız çalışma ömrü ve 5 yıl garantisi var.

QUANTUM ATLAS III 9.1 GB

QUANTUM firmasının üretmiş olduğu atlas III sınıfından bir ürün olan bu disk formatlı olarak 9.1 gb’lık bir kapasiteye sahip. 7200 RPM’lik dönüş hızı olan diske 124 kb’lık bir ön bellek bulunmakta. Disk Ultra fast SCSI –2 yapıda olup, ortalama 20sn de çalışmaya hazır duruma gelmekte. Disk içerisinde 5 adet disk plakası ve 10adet okuma – yazma kafası bulunmaktadır. Testlerimiz esnasında % 3.80’lik bir oranla en düşük CPU kullanan SCSI disk özelliğini kazandı. Gerek ortalama gerekse rastgele erişim sürelerinin düşük olması nedeniyle hızlı bir disk diyebiliriz. QUANTUM ATLAS III , 5 yıl üretici firma garantisi altında olup , ortalama 1000000 saatlik çalışma ömrü bulunmaktadır. Diskin teknik özellikleri ve özellikle CPU ile ilgili işlemlerde hızlı oluşu onu göze çarpanlar arasına sokmuştur.

WESTERN DIGITAL WD-AC418000

Dünyaca ünlü bir firma olan ve bazı teknolojilerin altına imzasını atan WESTERN DIGITAL firmasının Epert serisinin bir ürünü olan WD-AC418000 model diski formatlı olarak 18.11 GB’lık yüksek bir kapasiteye sahip. Laboratuar testlerimizde , teste katılan diğer

16

Page 18: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

disklerden performansı oldukça yüksek çıktı. Dış görünüşü IBM model disklere çok benzeyen WD-AC418000 ‘in Ultra ATA /66veri aktarım protokolüne sahip. Disk içinde 4 adet disk plakası ve 8 adet kafa mevcut. WD-AC418000, 7200 RPM’lik dönüş hızına sahip hızlı bir disk. Üreticisi tarafından üzerine:2,048 KB’ lik bir tampon bellek konan WDAC41800. Bu sayede testimize

Katılan tüm diskler arasında en düşük CPU kullanımıyla sık veri okumalarında yüksek performans sağlamakta. Ortalama 7,0 ms’lik erişim hızıyla. Gerek yazma gerek okuma hızı, diğer disklere göre üstün bir teknolojiye sahip olduğunu göstermektedir. WD-AC418000 uzun süreli disk okuma ve yazma işlemlerinde çok az gürültü çıkarmakta. Bu süre zarfında hemen hemen hiç hissedilmeyecek kadar az ısınan WD-AC418000, uzun süreli kullanımlarda veri okuma ve yazma işlemlerini sağlıklı bir şekilde yapmakta. Diskin 3 yıl üretici firma garantisi, 750000 saat çalışma ömrü var.

WESTERN DIGITAL WD-AC29100

WESTERN DIGITAL firmasının yeni ürettiği expert serisinin 7200 RPM modellerinin diğer bir ürünü olan WD-AC29100 diski, formatlı olarak 9,11GB’lıl kapasiteye sahip. Ayrıca WESTERN DIGITAL’in diskleri için tasarlanmış “data lifeguard ” atlı b,ir veri güvenlik teknolojisine sahip. Bu teknolojisi sayesinde verileriniz özenle korunmakta, bazı hatalar otomatik düzeltilmektedir. WD-AC29100 testlerimizde performansı, teste katılan diğer disklerden oldukça yüksek çıktı. Ultra ATA /66veri aktarım protokolüne sahip. Disk içinde iki adet disk plakası ve 4 adette okuma kafası mevcut. Diğer 18,1 GB’lik modeli gibi 2,048 KB’lık ön hafızası sayesinde VPU kullanım oranı düşmekte. Ortalama 7,7 ns’lik erişim hızıyla, gerek yazma gerekse okuma hızı, diğer disklere göre üstün bir teknolojiye sahip olduğunu göstermekte. WD-AC29100 uzun süreli disk okuma ve yazma işlemlerinde ve diğer modeli gibi çojk az gürültü çıkarmakta. Bu süre zarfında hemen hemen hiç hissedilmeyecek kadar az ısınan WD-AC29100, üzün süreli kullanımlarda veri okuma ve yazma işlemlerini sağlıklı bir şekilde yapmakta. Bu diskte 750000 saatlik çalışma ömrü ile diğer disklerden farklı bir biçimde ayrılmakta .

QUANTUM ATLAS IV 18,1 GB

Quantum firmasının üretmiş olduğu 18,1 GB’lık bir kapasiteye sahip ultra SCCI-2 yapıda çok hızlı bir disk. Testlerimizdeki 10000RPM’lik ender SCCI disklerden biri olan QUANTUM ATLAS IV yüksek dönüş hızına rağmen 13ns gibi bir sürede, hazır hale gelmekte. Fiyatın a rağmen gösterdiği yüksek performansı ile ilk sıraya yerleşmiştir. Üzerine tümleşik 2,048 ön hafızası bulunan QUANTUM ATLAS IV ün içerisinde 2 adet disk plakası ve 4 adet okuma kafa mevcut. 7,5 ms gibi ortalama erişim, 0,8 ms gibi track-to-track erişim süresiyyla veri okuma ve yazma işlemini kısa bir sürede gerçekleştirmekte. Gerek sıralı gerekse rest gele veri okuma işlemlerinde ki hızı ile diğer disklerden fark edilir biçimde ayrılmakta. 5 yıl üretici firma garantisi altında bulunan QUANTUM ATLAS IV’ün ortalama 1000000 saatlik çalışma süresi var.

IBM DDRS-34560

IBM firmasının üretmiş olduğu ultra star 9es sabit disk ailesinin 4,56GB’lık kapasiteye sahip bu diski ultra SCCI-3fast yapıda. İçerisinde 3 adet disk plakası ve 5 adet okuma yazma kafası bulunan DDRS-34560, 7200rpm’lik dönme hızına sahip. 512KB gibi SCCS disklere göre

17

Page 19: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

düşük bir ön belleği bulunan IBM DDRS-34560, buna rağmen diğer disklerin CPU kullanım oranlarından daha iyi bir netice vermekte. Bunun sonucunda okuma ve yazma işlemleri ile veri transfer hızı artmaktadır. Oldukça şık görünümü ile beraber, üzün süreli kullanımlarda çok az ısınan ve diğer disklere göre çok az gürültü ile çalışmakta. SCSI disklerin oldukça hızlı döndüğünü ve gürültülü çalıştığını düşünürsek IBM in bu model diski bu düşünceleri tersine çevirmekte. Geliştirilmiş hata düzeltme teknolojisine sahip olan bu disk ile verileriniz tamamen güvende diyebiliriz. SE modelinde fast LVD teknolojiside kullanılmakta. Yüksek performansı ve sahi olduğu teknolojilere göre diğer SCSI disklerden ayrılmakta. Oldukça uygun fiyatı da bu diskin cazip duruma getirmekte. Ürünün 5 yıl üretici garantisi bulunmakta.

TEST SONUÇLARI

Tablolar iyi incelendiğinde ortaya net olarak birkaç nokta çıkmakta. Bunlardan ilki; IDE disklerinde SCSI diskler kadar hızlı olduğu . çoğumuz SCSI disklerin IDE lere göre daha hızlı olduğu gibi bir düşünceye sahibiz. Bu düşünce kısa bir süre öncesine kadar doğru idi. Ancak yeni üretime başlanan ve yeni geliştirilen okuma teknolojile sayesinde artık IDE disklerde SCSI diskler kadar okuma yazma yapabilmekte, hatta bazıları daha da hızlı işlem yapmaktadır. Yüksek kapasiteli hızlı bir IDE diskin aynı özelliklerdeki bir SCSI diske göre farklı avantajları vardır.

Test donucunda ortaya çıkan ikinci nokta ise; IDE diskler SCSI diskler kadar üzün ömürlü olmamasıdır. Ortalama bir SCSI diskin 1000000 saatlik MTBF ömrü olduğunu düşünürsek, aynı kapasitede aynı özelliklerde başka bir IDE diskin MTFB değeri ise 500000 saat olmakta. SCSI disklerin IDE lere göre daha pahalı olmaları IDE disklere rağbeti arttırmış, böylelikle teknolojilerdeki yeniliklerde hızlanmıştır. Yakın gelecekte çıkacak yeni IDE sınıfı sabit disk teknolojileri ile bu disklerin özelliklerinin ve performanslarının artacağı düşüncesindeyiz. SCSI disklerin kullanım alanları ile IDE disklerin kullanım alanları arasındaki farklılık disklerin özellikleri arasında da bir çeşitliliğe yol açmıştır. Zira SCSI diskler genelde hassas veri kullanımı ve uzun süreli kullanım ömürlerine gereksinim duyan bilgisayarda kullanılmaktadır. Bunlarda server’lar olmaktadır. Bu nedenle SCSI diskler IDE disklere göre daha az kullanılmaktadır. Tüm bu nedenler, yüksek maliyet ve az sayıdaki talep ilişkisi SCSI disklerin fiyatlarını artırmaktadır. Her iki sınıf disklerinde teknolojileri gün geçtikçe yenilenmekte, yeniliklerde daha hızlı ve hatasız duruma gelmektedir. Gelecekte Ultra ata/66 teknolojileri tam anlamıyla kullanılmaya başlayacağı düşünülürse SCSI diskleri namı artık azalacak gibi gözükmekte...

Bir sisteme kurulu bulunan sabit disk ya da diskler o sistemin en önemli birimlerinden biridir. Ana kartınız biraz yavaş ya da grafik kartınız sadece 16 renk gösterebiliyor bile olsa eğer istediğiniz uygulamayı diskinize kurmak için yeterli yeriniz yoksa pek doğaldır ki o uygulama ile çalışamazsınız.

KAPASITE: Bir sabit disk alırken karar verilmesi gereken en önemli özellik diskinizin kapasitesidir. Sizi sabit diskinizin kullanım ömrü boyunca sınırlayacak en büyük etken onun kapasitesidir.şu sıralarda gözde olan işletim sistemlerinden Windows 95’in tam kurulum sonrasında diskte 60 Mb civarında yer kapladığı düşünülürse gerekli disk kapasitesinin hesaplanması daha rahat olacaktır.Ever üţenmeyip hesabı yaparsanız Bu günlerde size gerekebilecek disk kapasitesinin 1 GB civarında olduğunu görürsünüz. Ver ever graphic kartlarının uygulamalarını yon orally kullanıyorsanız ver kapasiteyi daha da artırmanız gerekecek. Bunun yanında artan disk

18

Page 20: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

kapasitesinin fiyatı oldukça büyük oranda etkilendigini de unutmamak gerekir. Örneğin 1 GB seviyesinde bir ürün için 400 dolar ödenirken, 4 GB’lık bir disk için yaklaşık 2000 dolar ödemek gerekebiliyor.

Sürücünüzün hiç beklemediğiniz bir anda dolmasını istemiyorsanız onu kaç byte’lık bölümler halinde formatladığınıza dikkat edin.Örneğin 4 GB kapasiteli olanlar için söz konusu miktar 32 KB yer kaplar. Bunun anlamı şudur: Sabit diskinize yazdığınız en küçük dosya fiziksel olarak 32 KB’lık bölümün yine tamamı kullanılır. Diyelim ki 33456 byte büyüklüğünde bir dosyanız var, bu dosyayı diskinize yazdığınızda fiziksel olarak 64 KB’lık yer kapladığını görürsünüz. Öyleyse diskinizi küçük küçük dosyalarla doldurmanın onu kısa zamanda tüketmek olduğunu bilmekte yarar var.

Sabit diskler bilgisayarda bellek, mikroişlemci ve diger çevre birimleri arasında üretilen bilgilerin kalıcı olarak saklandığı ortama Sabit disk denir. Bilgiler kalıcı olarak disketlerde de saklanabilir ama disketlerin kapasite ve hızları düşük olduğundan daha çok bilgi taşıma ve kopyalama için kullanılırlar. Sabit disklerdeki bilgilere disketten daha hızlı erişilebilir. Sabit disk, vakumlu(havası alınmış ve sürtünmenin en aza indirgendiği) bir metal kutu içersine yerleştirilmiş disklerden meydana gelir.

Sabit disk içersinde her disk yüzeyini okuyan okuma-yazma kafası mevcuttur. Bu kafalar disk yüzeyine değmeyip tamamen manyetik alan mantığı ile okuma-yazma işlemi yapar. Gerek disklerin sürtünmesi en aza indirilmiş bir kutu içersinde saklanması, gerekse her disk yüzeyine ait bir okuma-yazma kafasının bulunması bilgilere erişim açısından çok önemli bir hız kazandırmaktadır. Sabit disklerde bir bölümden başka bir bölüme aktarılacak bir bloğun ne kadar sürede aktarıldığını referans alan bir mantıkla veri aktarma süresi (data transfer rate) hesaplanabilmektedir. Veri aktarma hızının birimi KB/ms’dir. Ayrıca diskin dönme hızını belirten ms cinsinden bir değerlendirme de mevcuttur. Aşağıda çeşitli marka ve model sabit disk parametreleri verilmiştir. MARKA MODEL KAPASITE HIZ Conner CP3000 42 MB 28 Conner CP30174E 170 MB 17 Quantum PRO40A 42 MB 19 Quantum PRO210A 209 MB 15

Yukarıda belirtilen sabit disk modellerinin hız ve kapasitelerini belirleyen unsurlar, aynı zamanda sabit disklerin temel bilgi saklama mantığıylada ilgilidir. Yani formatlama sırasında disk yüzeylerinde oluşturulan izler (track) gibi. Sabit disker ayrıca kafa, sektör ve silindir sayılarına göre de ayrılmaktadırlar. Bir Sabit disk kullanıldığı işletim sistemine uygun olarak formatlandığında silindir denilen bölümlere ayrılır herbir iz eşit parçalara ayrılmıştır. Bu parçalara SEKTÖR adı verilir. Her bir sektör 512 byte’tan oluşur. Sabit disk, bilgileri sektör ve track’lara göre düzenler.

Bilgisayarınızın desteklediği hard disklere ait fiziksel parametreleri içeren bir listeyi ekrana basıyor. Eğer bu listenin kalıcı olmasını isterseniz, programı derledikten sonra: drıvetbl.exe >> drıves.txtkomut satırı ile drives.txt adında bir kütüğün içine atabilirsiniz. Hard diskler ile fazla haşır neşir olmadan belirtilmesi gereken bir nokta var: Oda bir hard diskin kapasitesinin hesaplanması ile ilgili aslında teknik açıdan çok önemli gözükmeyen bu noktanın bilinmesi, ödediği paranın karşılığında almak isteyen kullanıcılar açısından gereklidir. Bir hard diskin kapasitesi:

19

Page 21: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

HxCxSPT/2 megabayt ya da HxCxSPTx512/1000000 H:#heads C:#cylınders SPT:#sectors/track milyonbayt olarak ölçülebilir.

HARD DİSK TERIMLERI ACCESS TIME: Erişim hızı. Hard disk kafasının bir izden (track) bir diğerine gitmesi için gereken ortalama zaman. Milisaniye(ms)ile ölçülür.ADAPTER : Bağdaştırıcı. Bir denetçi gibi hard disk ile anakart arasında yer alan ama üzerinden akan veri üstünde hiçbir işlem yapmayan kart. Hard diski PC veriyoluna bağlamak amacıyla kullanılır.CONTROLLER : Denetçi. Hard disk ile anakart arasında yer alıp her ikisinin de dilini konuşarak anlaşmalarını sağlayan devre kartı. Denetçi hard diskin kullandığı manyetik kod (MFM/RLL), hata düzeltme kodu (ECC), almaş oranı vb.bilgilerin ne anlama geldiğini bilerek aldığı veriyi belirli bir arabirim standardı (ST 506, IDE; ESDI; SCSI) çerçevesinde PC veriyoluna aktarır.CYLINDER: Silindir. Hard diski oluţturan plakalardan herhangi birinin iki yüzeyinde birbiri ile üstüste gelen iki ize silindir adı verilir.ECC: Error Correction code: Hata düzeltme kodu. Manyetik bir ortam olan hard diskin üzerine kaydettiğiniz veriler, kaydedildiği andan başlayarak manyetik itip çekmeler, çevredeki manyetik alanın bastırması , vb. şekillerde yavaş yavaş bozulur. Hard disklerde, kısa sürede oluşan yanlış okumaların farkına varmak ve düzeltmek amacıyla hata düzeltme kodu adı verilen yöntemler kullanılır. Veriyle birlikte kaydedilen bir miktar fazla bilgi, belirli sayıda bitte ortaya çıkabilecek hataların düzeltilmesini sağlar. Bugün 5-bit ya da 11-bit hata düzeltme kodu kullanan denetçiler yaygındır.ESDI: Enhanced Small Device Interface. 22 Hard disk üreticisinin biraraya gelerek tanımladığı bir arabirim standardıdır. ESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı ile gerçekleştirilir.HEAD: Kafa. Hard diskin plakaları üzerinde hareket ederek manyetik yüzeyin üzerindeki veriyi okuyan mekenizma. Bir hard diskte plakaların kullanılan her yüzeyi için bir kafa bulunur.IDE: Integrated Drive Electronics. Arabirim standartlarından bir diğeridir. Bu arabirimde denetçi işlevini gören devre, hemen hard diskin üzerine bağlanmıştır. Bu nedenle bilgisayara sadece bir IDE bağdaştırıcı aracılığıyla bağlanır. 7.5 Mb/san veri aktarım hızına sahiptir.INTERLEAVE: Almaş. Normal olarak (1:1 almaş.)sektörler bir iz üzerinde numara sırasına göre sıralanır. Hard diskin arka arkaya iki sektörü okuyabilmesi için ilk önce birinci sektörü okuyup denetçi üzerinden aktarması daha sonra ikinci sektörü okuması gerekir. Ama hard disk ikinci sektörü okumaya hazırlanana değin sektör kafanın altından kayıp gitmiş olabilir. Bu durumda plakanın bir tur dönmesini beklememiz gerekir. Ama almaş oranını değiştirip sektörleri atlayarak yerleştirilebilir, böylece zaman kaybından kurtulabiliriz.LOW-LEWEL FORMAT : Alt-düzey formatlama. Hard disk üzerine sektörlerin yerleştirilmesi ve yüzey üzerinde hatalı bölgelerin işletim sistemi tarafından kullanılmaması için işaretlenmesi.MFM: Modified Frequency Modulation. Yaygın olarak iki manyetik kodlama yönteminden biridir.( 1,3) RLL olarak da değerlendirilebilir.REDUCED WRITE CURRENT: Veri hard disk plakalarının üzerine kaydedilirken en dıştaki silindirden bu parametre ile belirlenen silindire kadar daha büyük manyetik alan yaratılarak yüzeydeki küçük hataların soruna yol açmaması sağlanır. Ancak ortaya doğru silindirler giderek küçüldüğü için bu sefer kaydedilen verilerin birbirinin üstüne binme tehlikesi doğar. Bundan dolayı belirli bir silindirden başlayarak ortaya doğru olan silindirden başlayarak ortaya doğru olan silindirlerde akım azaltılarak daha küçük manyetik alanlar yaratılmalıdır.

20

Page 22: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

RLL: Run Length-limited. Yaygın kullanılan iki manyetik kodlama yönteminden biridir. Farklı tipleri olmamakla beraber, en sık kullanılan tipi (2.7) RLL olduğu için bu kısaca RLL olarak anılır. 0 ve 1 değerleri, plakalara kaydedilirken manyetik akı değişimler olarak kodlanır. Değişim olması bir vuruşa ,olmaması bir boşluğa karşılık gelir. (2.7) ikilisindeki ilk değer ardarda sıralanabilecek en az boşluk sayısını,ikinci değer ise yine ardarda sıralanabilecek en çok boşluk sayısını belirler. Vuruşlar, Zamanlama içinde kullanıldığından dolayı boşlukların olabildiği kadar az ardarda gelmesi güvenliği artırır. RLL’de ardarda gelebilecek boşluk sayısı yüksek olduğu için güvenlik düşüktür ama aynı alana %50 daha fazla veri yazdığı için kapasite ve veri transfer hızı MFM’den yarı yarıya daha yüksektir.SECTOR: Sektör. Bir dizi oluºturan belirli uzunluktaki (DOS sistemlerinde 512 byte ) parçacıklarından biri. Yaygın olarak kullanılan hard disklerde bir iz genellikle 17 veya 26 sektörden oluşmakla beraber bu sayı değişebilmektedir.SECTOR TRANSLATION: PC’lerde en fazla 16 kafa, 1024 silindir ve 63 sektöre sahip hard diskleri destekleyebilmektedir. Ancak bugün bu rakamlardan bir ya da ikisini (özellikle silindir sayısını ) aşan boyutlarda hard diskler üretilmektedir. Bu hard diskler sector translation adlı yöntemi kullanarak PC’ye yalan söylemekte, üst limiti aşan parametreleri düşük gösterip aşmayanları artırarak aynı (yakın) kapasite değerine sahip olabilmektedir.TRACK: Iz. Hard diskin herhangi bir plakasında bir yüzünde,üzerine boylu boyuna veri kaydedilen yuvarlak yollardan her biri.TRANSFER RATE: Aktarım hızı. Büyüklüğü saniyede aktarılan milyon bit sayısı(Mb/sn) ile ölçülen ve hard disk ile bilgisayar arasında verinin ne hızla gidip geldiğini gösteren değer.WRITE PRECOMPENSATION: Veriler hard disk üzerine kaydedildikten sonra, özellikle verini sıkışık olarak bir arada bulunduğu ortaya yakın silindirlerde,kutupların birbirini itip çekerek verinin yer değiştirdiği gözlenmektedir. Bu parametre, belirtilen silindirden başlayarak verinin yazıldıktan sonra yapacağı yer değiştirmeyi karşılayacak şekilde yazılmasını sağlamaktadır.ZBR: Zone Bit Recording.Yeni çıkan bazı hard disklerde normal olarak verinin daha geniş bir alana kaydedildiği diş silindirleri daha fazla sektöre ayırarak kapasite artışı sağlayan yöntem.

DİSK ÜZERINDE ALÇAK UÇUŞ

Her bilgisayarın derinliklerinde bitler arasında bir koşuşturmadır gider. Zaman zaman duyulan değişik tonlardaki sesler içeride hareketli bir şeyler olduğunu gösteriyor. Insanlarda her gün önemli verilerini bu hareketli ortama teslim ediyorlar ve genelde şöyle düşünüyorlar: Canım, bir şekilde çalışıyor işte...

Fakat satın almak için seçim yapmak gerektiğinde ya da bir arıza ile karşılaşıldığında iş değişiyor. O zaman, yatırım yapılan bu kapalı kutunun nasıl çalıştığı, akıbetinin ne olacağı merak konusu oluyor. Sabit diskler söz konusu olduğunda iki önemli nokta üzerinde durmak gerekir. Diskin, verilerin yazılmasını mümkün kılan yapısı ve diğer fiziksel ortamlarla yapılan veri transferi. Bu iki alandaki gelişme tüm mikroelektronik alanında olduğu gibi heyacan verici. Yapısal alanda, verilerin manyetik olarak yazılması (mıknatıslama) ön plana çıkıyor. Bu noktada disklerin kapasiteleri, yani depolanabilecek veri miktarı da oldukça önemli. Bu amaçla, ürün geliştirme labaratuarlarında sürekli olarak disk üzerine daha fazla veri yazabilmenin yolları aranıyor. Günümüzda aliminyum alaşım üzerine yerleştirilmiş birkaç mikrometre kalınlığında bir film tabakasından oluşan diskler, genelde sabit disk içindeki bir eksen etrafında üst üste bulunuyorlar. Çift tarafı okunabilen bu disklerin eksen etrafındaki dönüş hızları özel bir motor sayesinde dakikada 7200 devire ulaşıyor. Gelecekte ise, sabit disklerdeki taşıyıcı disklerin yapımında cam kullanılması söz konusu. Bunun nedeni camın sarsıntı sırasında oluşabilecek hatalara izin vermemesi.

SABIT DİSKLERDE ÖZEL OKUMA-YAZMA KAFALARI: Bu nokta özellikle taşınabilir

21

Page 23: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

bilgisayarlar için çok önemli, çünkü kullanılan malzeme sertleştikçe diskin çizilme riski de azalıyor. Her diskin üzerinde, mikrometrelerle ölçülen yükseklikte bir okuma-yazma kafası bulunur. Özel bir tertibat tarafından kumanda edilen hareket kolu, üzerine monte edilen okuma-yazma kafasının disk üzerindeki pozisyonunu belirler.

Hareket kolunu düz bir yaya benzetebiliriz. Modern sabit disklerde, diskin dönüşü sırasında yayın elastikiyrti ve kaldırma kuvveti arasındaki dengenin sonucu olarak kafa beş mikrometre yükseklikte bulunur. Okuma-yazma kafasının harekete başlama ve bitirme evrelerinde verilere bir zarar gelmemesi için, kapanma esnasında hareket kolunun disk üzerinde otomatik olarak gittiği özel bölgeler vardır.

Günümüzde sabit disklerde verilerin yazılıp, okunması için Magneto Resistif (MR) kafalar kullanılıyor. Eskiden yaygın olarak kullanılan tek makaralı kafalara karşın MR-Kafa iki ayrı elementten oluşuyor.Ilki bir kabin içinde bulunan yazma makarası, ikincisi ise bunun önünde duran, verilerin okunması için yerleştirilmiş kısım. Bu kısım verilerin yazılı olduğu alanlardaki direnç değişikliklerini ölçer ve bunları kuvvetlendirerek sinyal değerlendirme kısmına gönderir. Bu tekniğin avantajı MR parçalarının küçük boyutlu olmaları ve bu sayede disk üzerinde en doğru pozisyonu alabilmeleri.

HARD DİSK TEKNOLOJISI

Pek az kullanıcı bir hard diski yakından görme olanağı bulmuştur. Disketlerden farklı olarak, hard diskler, havayla temas etmeyecek şekilde dış etkenlere karşı metal bir kutunun içinde korunurlar.

Dışarıdan görülebilen; sürücü, metal kutu ve birkaç elektronik devredir. Metal kutuyu açıp içindeki diski görmenin de kolay bir yolu yoktur. Zira kasanın açılması, hard diskin harap edilmesi anlamına gelir. Bu kutuların sadece, “temiz oda”(clean room) denilen havaları filtrelenmiş odalarda, özel kıyafetler giymiş görevli kiţilerce açılmaları gerekir. Bazı hard diskler, taşınabilir kutular içinde sunulsa da, büyük bir çoğunluğu sabittir. Bunlara “WINCHESTER” adı verilir. Bir söylentiye göre, bunun sebebi hard diskin kod numarasının tanınmış Winchester tüfeklerinin model numarasıyla aynı olmasıdır.

2.1.1 IZLER,SEKTÖRLER VE MANYETIK KAFALAR

Disketler ve hard diskler arasında çok büyük farklılıklar olsa da, temelde eşittirler. Veriler; manyetik desenler şeklinde ve dairesel olarak diskler üzerine yazılırlar. Bu dairelerden her biri iz adını alır ve eşit büyüklükte olan sektörlere ayrılır. Manyetik kafa; diskin dış kenarından merkezine doğru hareket eder. Bunu yaparken, istenilen bilgilerin üzerinde bulunduğu izde durur ve aradığı sektörün diskin dönmesi esnasında altından geçmesini bekler.

2.1.2 DİSKET VE HARD DİSK ARASINDAKI FARKLAR

Hard disklerin disketlerden temel ve en önemli farkları çok daha hızlı çalışmaları ve verileri daha yoğun bir şekilde saklamalarıdır. 5.25’lik bir disket 40 iz içerirken, yine 5.25’lik olan bir hard disk 1000 tane iz içerebildiği gibi, bir iz üzerinde 4 kat daha fazla veri saklayabilir. Bu kadar yüksek bir veri yoğunluğu, disk yüzeyine çok yakın hareket edebilen; çok küçük bir manyetik kafa gerektirir. Her dikey hareket, manyetik kafanın zıplamasına sebep olabileceği için, diskler;manyetik bir alaşımla kaplı ve çarpmalara karşı dayanıklı bir alüminyum plakayla sabitleştirilir. Daha önce da belirttiğimiz gibi, hard diskler kendilerine has süratleriyle de

22

Page 24: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

tanınmışlardır. Normal bir disket, dakikada 300 ile 360 dönüş yapmasına karşın, hard diskler dakikada 3600 dönüş yapar. Bu sürat, manyetik kafa için da geçerlidir. Hard disklerin manyetik kafalerı, izlerin üzerinde çok yüksek bir süratle hareket ederler.Tüm bunlar, montajda çok dikkatli ve hassas bir çalışma gerektirir.

2.1.3 DİSKLER

Hard disklerde, veri okuyabilme kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla ortak bir eksen üzerine birçok disk yerleştirilmiştir. Bu diskler eksenin içinde veya altında bulunan bir motorun çalışması ile harekete geçerler .

Diskin iki yüzü de veri saklamak amacıyla kullanılır. Farklı disk yüzleri için tek bir manyetik kafa kullanmak verimsiz olacagından , her disk yüzü için bir manyetik kafa kullanılır. Alt alta duran ve tek bir diske ait olan kafalar, hep aynı anda hareket ederler. manyetik kafanın , disk yüzeyi üzerinde bir inch’in sadece 100000’de 1’i kadar bir yükseklikte gidip gelmesi sırasında, izlerinde manyetik kafalarla tam olarak çakışmaları gerekir. Işte yüksek teknoloji .

Manyetik kafanın bu kadar az bir yükseklikte gidip gelebilmesi, diskin dönmesi esnasında oluşan bir hava yastığı sayesinde olur. Manyetik kafa diskin dönmesiyle hafifçe kalkar ve durduğu an hafifçe iner. Disk durduğunda kafa yüzeye temas eder.

2.1.4 KONTROL ÜNITESI

Çoğu hard disk, bilgisayarın içinde bir SLOT’a (yuvaya) yerleştirilen kontrol kartı tarafından desteklenir. Diskten okunan veriler, manyetik kafa aracılığıyla bu kontrol ünitesine aktarılır. Bir hard diskin bilgisayar ile iletişim sağlayabilmek için bir kontrol ünitesine sahip olmak zorunda değildir. Kontrol ünitesi ancak IBM PS AT ve bazı PS /2 sınıflarında bulunmaktadır. Veriler kontrol ünitesine ulaştıktan sonra, bir BUFFER’a (hafıza parçasına) aktarılır. Daha sonra kontrol ünitesi, her IBM uyumlu bilgisayarın kalbi sayılan 8088,80286 veya 80386 Mikro cipine yani CPU’ya (merkezi işlem birimi) bir sinyal gönderirki, veriler bu BUFFER’dan alınıp bilgisayarın RAM’ına (Sistem hafızasına) aktarılsın.

2.1.5 DMA(HAFIZAYA DOĞRUDAN ERIŞIM)

Bu işlem iki şekilde yapılır: IBM AT ve PS/2 sınıflarında CPU bu işi kendisi yapar; IBM PC ve XT’lerde ise, DMA(direct memory access) diye adlandırılan bir teknik kullanılır. Bu teknik özel bir çipte gerçekleşir. Çip; kontrol ünitesinden gelen verileri CPU’ya göndermeden doğrudan hafızaya gönderir. Bunun sebebi, PC ve XT’lerde mikroçipler ile hard disklerin veri aktarım oranlarının uyuşmamasıdır.

2.2 DİSK YÜZEYI

Her disk veya disketin yüzeyi verileri saklayabilecek bir maddeylekaplıdır. DOS, sektörlere 512 byte’lık veri aktarır. Bu miktar, başka işletim sistemlerinde değişsede , biz bu bölümde sadece DOS işletim sistemini dikkate alacağız. Ancak, daha sonra anlatılacak konular, mikro bilgisayarlardaki başka işletim sistemleri için da geçerli olacaktır.

23

Page 25: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

2.2.1 YÜK DEĞIŞMESI- MANYETIK AKIMIN DEĞIŞMESI

Disk yüzeyinde, manyetik yük taşıyabilen ve her biri büyük bir mıknatıs gibi, bir kuzey ve bir de güney kutbuna sahip olan, zerrecikler bulunur. Manyetik kafa, bu zerreciklerden oluşan çok küçük bir grubun yükünü, yani kuzey ve güney kutuplarının yerlerini değiştirebilecek yetenektedir. Manyetik olarak etkilenebilecek en küçük alana, yani gruba, manyetik yük alanı (domain) denir. Bu manyetik yük alanlarından binlercesi bir araya gelerek bir izi oluştururlar. Disk yüzeyi, manyetik kafanın altından geçerken kafa kendi yükünü değiştirir ve bunu yük alanına iletir. Böylece veri, kodlanmış halde diske aktarılır.

2.2.1.1 VERI KODLANMASI: Bilgisayardaki her türlü bilgi “1” veya “0”; “evet” veya “hayır”; “açık” veya “kapalı” şeklinde kodlanır. Örneğin “a” harfini kodlarsak, kodumuz (açık-kapalı-kapalı-kapalı-kapalı-kapalı-açık-kapalı) şeklinde olur. Bu sekiz bit birarada, veiyi (yani A’yı ) içerebilen bir byte’ı oluşturur. Bu harfi oluşturan kod zinciri keyfi verilmiştir ve ASCII standarlarının (american standard code for ınformation ınterchange) bir parçasıdır. ASCII karakterler, IBM uyumlu bilgisayarlarda bir standart oluşturmak için belirlenmiştir. Harfin hard diske yazılışı esnasında, manyetik kafa ritmik olarak yükünü değiştirir ve böylece harfle ilgili kodlar peşpeşe gelen sekiz adet yük alanına aktarılır, Değiştirilen yük “açık” (binary 1), değiştirilmemiş yük “kapalı” (binary 0) olur.

Veriler diskten okunduğunda, bu işlem tersine işler. Manyetik kafa, altında dönen diskin yüzeyi üzerinde, yükü değişmeden durur ve istenilen yük alanları (bir bakıma küçük mıknatıslar) altından geçerken onların yükünden etkilenir. Manyetik kafada manyetik etkileşimler sonucu elektriksel dalgalanmalar olur. Bu dalgalanmalar, sürücünün elektronik aksamı sayesinde güçlendirilir ve “açık” ve “kapalı” şeklindeki elektronik kodlara dönüştürülür. Nihayet bu kodlar da bilgisayarın hafızasına gönderilir.2.2.1.2 VERI YOĞUNLUĞU: Disketlerde, iz başına yaklaşık olarak 30,000 yük alanı düşer. Bu miktar, iki ekran (25 satıra 80 sütun) dolusu metni kapsar. Buna karşın hard disklerde, izin bir inc’lik bir bölümünde en az 10,000 yük alnının bulunduğunu ve disklerin dakikada 3600 dönüş yaptığını düşünürsek, manyetik kafanın ne kadar hızlı çalışması gerektiğini daha iyi anlarız. Manyetik kafanın altından saniyede en az 5 milyon yük alanı geçip gider.

2.2.2 MANYETIK ALAŢIMLAR

Hard diskini bir tornavida ile açacak kadar meraklı (veya akılsız) olan bir kişi; ya disketler gibi koyu gri, ya da otomobil tamponları gibi parlak renkte olan diskler görür. Birinci tip diskler kaplanmış (coated), ikinci tip diskler ise parlatılmış (plated) alaşımlar diye adlandırılır. Her iki durumda da, yüzeyin biraz altında çok hassas olarak işlenmiş ve üzeri asıl veri saklayıcı alaşım ile kaplanmış alüminyum bir plaka (blank) bulunur.

IBM kısa bir süre öncesine kadar, kaplanmış alaşımlı diskler kullanmaktaydı. Burada kullanılan alaşım, aslında metal plakaya yapıştırıcı bir madde ile yerleştirilen pas zerreciklerinden başka bir şey degildi. Kaplamanın diskin her tarafında aynı kalınlıkta olması çok önemli, fakat aynı zamanda da oldukça zor sağlanabilen bir husustu. Parlatılmış alaşımlar ise, plakaya saf metal yerleştirilmesiyle üretilir. Bu yerleştirme işlemi ya buharlı teknik ile, ya da yeni geliştirilen bir püskürtme (sputtering) tekniği ile gerçekleştirilir. Buharlı teknik çok zor olduğundan, bu tip diskleri ucuza üretmek uzun yıllar almıştır. Bugün bu yöntemlerle üretilen diskler; yüksek kapasiteli, yüksek verimli ve yüksek fiyatlı sürücülerde kullanılır.

24

Page 26: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

SCSI ARA BIRIMI

Small Computer System Interface (SCSI) standardı, bilgisayar sistemlerinin çeşitli çevresel aygıtların tek bir SCSI host bağdaştırıcıyla çalışmasını sağlar. SCSI aygıtlar arasında hard diskler, CD-ROM sürücüler, teyp sürücüler, tarayıcılar ve daha pekçok aygıt yer alır.

Çevresel aygıt yapımcıları için SCSI standardını kullanmak her PC genişleme portuna özel bağdaştırıcı üretmekten kurtulmak anlamına gelir. Bu durum PC’ler için ISA, EISA, MCA, PCI, PCMCIA ve VESA gibi çok çeşitli genişleme veriyolu tipinin varlığı göz önüne alındığında oldukça karlıdır.

SCSI aygıtlar SCSI bağdaştırıcı karta özel bir kablo ve resistansla bağlanır. SCSI aygıtları birbiri ardına bağlamak için kullanılır. SCSI bağdaştırıcı kartın tipine bağlı olarak 7 ile 15 arasında SCSI aygıt, tek bir SCSI veri yolunda bulunabilir. Ancak burada bağdaştırıcı kartın sayısı önemli değildir. Imalatçılar, bu kısıtlamayı channel (kanal) olarak adlandırılan çoklu veriyoluna sahip host bağdaştırıcı kartlar yaratarak ortadan kaldırmışlardır. Her kanal (chanel) SCSI bağdaştırıcısının sınıfına göre maksimum sayıda SCSI aygıta yer verebilir.

HIZLI AKTARIM : SCSI Veriyolu, hızlı veri aktarımını destekler. Teknolojinin ilk bulunduğu zamanlarda farklı SCSI çeşitleri 8 ve 16 bitlik veriyolu aktarımını sağlayabiliyordu. Windows NT ve OS/2 gibi multi-tasking işletim sistemlerinin ortaya çıkmasıyla, birden fazla SCSI aygıt aynı anda çalışma olanağı buldu.

SCSI bağdaştırıcılar genel olarak veriyi, host bilgisayarın Direct Memory Access (DMA) kanallarını kullanan belleğe yönlendirebilir. Bu da bağdaştırıcının, veriyi bilgisayarın Mikroişlemcisine gerek olmaksızın belleğe gönderebilmesi anlamına gelir. Bağdaştırıcı kartlar dahil olmak üzere her SCSI aygıt, veri akışını yönetmek için tanımlama numarasına sahiptir. SCSI bağdaştırıcılar genellikle SCSI ID 7 olarak atanır. Diğer aygıtlar ise 0 ile 6 arasındaki numaraları alırlar.

Aktif ve Pasif sonlandırıcılar, SCSI veriyolunun uçlarını kapatır ve verilerin bozulmasını önler.Bir Pasif sonlandırıcıda bir çift rezistans, voltaj ayarlama işinde işinde görev alır. Bu çift rezistans voltajının istenilen aralıkta olup olmadığını kontrol etmek için, her SCSI sinyalinin arasında yer alır.Bu yöntemin çok başarılı olduğu söylenemez. Çünkü SCSI sinyal voltajı çok yüksek yada düşükse, sinyal düzgün olarak sonlanmayabilir. Aktif sonlandırıcı, SCSI sinyalinin daha az sinyal bozulmalarıyla uygun bir şekilde sonlandığından emin olmak için bir ya da birden fazla voltaj düzenleyicisine (regulator) sahiptir. SCSI bağdaştırıcısı, SCSI veriyolunun herhangi bir yerinde bulunabilir. Bağdaştırıcı host bilgisayarın içsel SCSI aygıtını kullanmasını sağlayabileceği gibi, dışsal SCSI aygıtları da kullanmasına olanak tanır.

SCSI VERIYOLLARI : Çoğu PC tabanlı SCSI veriyolu tek sonlu alıcı-vericiler (transceiver) kullanır. Ancak aktarım hızının ve kablonun uzunluğunun artmasıyla sinyaller bozulur. Diferansiyel alıcı-vericiler sinyal doğruluğunu korumak ve maksimum veriyolu uzunluğunu elde etmek için, SCSI aygıtlara bağlanabilirler. Diferansiyel alıcı-vericiler sinyali taşımak için tek bir kablo kullanmak yerine, her sinyal için iki kablo kkullanılır. Ikinci tel sinyal pulse’ının ters çevrilmiş kopyasını taşır. Sinyal çifti hedefine ulaştıktan sonra, devre bu iki pulse’i karşılaştırır ve orjinal sinyal haline getirmek üzere birleştirir.

25

Page 27: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Diferansiyel alıcı-verici kullanan SCSI aygıtlar karmaşık olmaları nedeniyle, tek sonlu alıcı-vericilerden daha pahalıdır. Ancak günümüzde kullanılan SCSI ürünlerinin %95’ı, tek sonlu alıcı-vericilerden oluşur. Low Voltage differantial (LVD) olarak adlandırılan yeni bir diferansiyel alıcı-verici tipi de, veriyolu uzunluğunu, güvenilirliğini ve aktarım hızını artırır. Bu yeni teknolojiyle veriyolu uzunluğu, 15 aygıt için 12 metreye kadar çıkabilir. Tek sonlu ve diferansiyel alıcı-verici özelliklerini birleştiren LVD tekniği, yeni nesil SCSI aygıtlarla kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bu SCSI aygıtlar, tek sonlu ve LVD alıcı-vericilere yer veren evrensel bir alıcı-verici özelliğine sahiptir. LVD ile teçhizatlandırılmış SCSI aygıtlar geri dönüşüm uyumlu olmalıdır. Tek sonlu SCSI aygıtları, dönüştürücü kullanarak diferansiyel aygıtlara bağlamak mümkündür. Ancot Corp., Apcon Inc. ve Rancho gibi bazı firmalar, bu tip aygıtlar üretiyor.Bunun yanısıra BusLogıc diferansiyel alıcı-vericili PCI ve MCA veriyolu SCSI bağdaştırıcılar da piyasaya sürüyor.

Günümüzde üç geniş SCSI aygıt ailesi bulunuyor. Son zamanlara kadar bunlar SCSI, SCSI-2 ve SCSI-3 olarak adlandırılıyordu. Ancak SCSI Trade Assocation yeni bir adlandırma yöntemi geliştirdi. Klasik SCSI artık SCSI-1, SCSI-2 Fast SCSI ve SCSI-3 Ultra SCSI olarak adlandırılıyor. SCSI-3 aygıtların LVD alıcı-vericilerle çalışan diğer bir sınıfı da, Ultra2 SCSI olarak biliniyor.

SCSI-1: SCSI-1’in yaklaşık 11 yıllık bir geçmişi var. SCSI-1 8 bitlik veri aktarımı 5 MB/saniyede destekliyor ve maksimum veriyolu uzunluğu 6 metre. En fazla yedi aygıtı destekliyor.

SCSI-1 kablolama25 çift tel içeriyor.Ek kablolar parity kontrolü için kullanılırken, sekiz kablo 8 bit genişliğindeki vrti sinyalini aktarıyor. Kalan teller ise, diğer kontrol amaçları için kullanıyorlar. SCSI-1 içsel aygıtlarını SCSI bağdaştırıcıya 50 tele sahip yassı kurdela (flat ribbon) kablo bağlar. Bu kablolar sinyal bozulmasını engellemek için, yaklaşık 30 cm. uzunluğundadır. Klasik dışsal SCSI kablolar ise, iyi korundukları için daha uzun olabilirler ve genellikle bir uçlarında Centronix bağlaçları bulunur.

FAST SCSI: 1994’de geliştirilen Fast SCSI standardı, veriyolu genişliğini ve aktarım hızını artırır. Özel komutlar Fast SCSI’nin hard diskleri, CD-ROM’ları, teyp sürücüleri, manyetoptik sürücüleri, tarayıcıları ve iletişim aygıtlarını desteklemesini sağlar. Örneğin Seagate, Fast SCSI ürünü olan Seagate Elite 23’ü piyasaya sürdü. Fast SCSI standardı, iki tip SCSI veriyoluna yer verir. Fast SCSI 8 bitlik veri aktarımını 10 MB/saniyede yapar. Maksimum kabloöuzunlığu ise, 3 metredir. Ayrıca en fazla 7 SCSI aygıtının bağlanmasına olanak tanır. Fast SCSI’nın diğerlerinden birisi ise, 16 bitlik veri aktarımını 20 MB/saniyede yapan Fast Wide SCSI’dir. Bu tipte kablo uzunluğu en fazla 3 metre olurken, en fazla 15 aygıt Fast Wide SCSI veriyolunda bulunabilirler.

Fast SCSI standardı, MDS50 adlı daha yeni bir dışsal kablo bağlacını destekliyor. 50 pinlik kablolar ise, hala içsel olarak kullanılmakta, MDS50 kablolar, SCSI aygıtları ard arda Fast SCSI bağlaca bağlamak için kullanılır. Öte yandan Fast Wide SCSI standardı ise, dışsal olarak kullanmak amacıyla 50 pinlik kablo, içsel olarak kullanmak için ise 68 pinlik kablo gerektirir. 68 pinlik dışsal kablo, dışsal aygıtları bağlamak için kullanılır. Daha hızlı Fast SCSI veri aktarınmı,sinyal bozulmalarının daha çok giderilmesiyle sağlanır. Fast SCSI standardı bu sorunu çözmek için aktif sonlandırıcılardan yararlanır. Granite Digital ve Black box gibi pek çok firma kullanıcılara Fast SCSI kablolar ve sonlandırıcılar sunuyor.

ULTRA SCSI: Ultra SCSI tasarımı daha yüksek aktarım hızı sağlar. Ultra SCSI bağdaştırıcılar 8 bitlik veriyolu, üzerinden 20 MB/saniyede daha yüksek bir hızda aktarım sağlıyor. Bunu tek bir aktarım için kullandığı süreyi ayarlayarak yapıyor. Örneğin Fast SCSI’nin 1 byte’lık veri

26

Page 28: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

aktarımını, 100 nanosaniyede yapabiliyor. Ultra SCSI ise, bu süreyi yarıya indirerek 50 nanosaniyede yapabiliyor. TEK sonlu Fast SCSI için veri yolu uzunluğu, yedi aygıtla en fazla 6 metre olabilir. Ultra SCSI’de ise yedi SCSI aygıt için en fazla veriyolu uzunluğu 1.5 olabilir. Eğer yalnızca üç SCSI aygıt varsa, en fazla veriyolu uzunluğu 4 metre olmalıdır. Öte yandan LVD tekniğini kullanan Ultra SCSI aygıtlar veriyolu uzunluğunu 12 metreye çıkarırken, yedi aygıtın bağlanmasına olanak tanır.

Ultra SCSI ayrıca SCSI Confugured Auto-magic (SCAM) olarak kodlandırılan tak ve çalıştır özelliğinide destekliyor. Bu tekniğin iki tipi vardır: SCAM-1 ve SCSM-2. Basit olan SCAM-1, daha kullanışlıdır. Wide Ultra SCSI tasarımı, 16 bitlik veriyolunda veri aktarımı hızını 40 MB/saniye’ye çıkarır. Böylece bu veriyolu kullanılarak Ultra SCSI bağdaştırıcıya 15 Wide Ultra SCSI aygıt bağlanabilir. Ancak bu, diferansiyel yada LVD alıcı-vericiler kullanıldığı zaman mümkün olabilir. Tek sonlu alıcı-vericili yalnızca yedi Wide Ultra SCSI aygıt kullanılırsa, 1.5 metreliklik veriyolu uzunluğu mümkün olabilir. Bu uzunluk 3 metreye ancak üç Ultra SCSI aygıt ve bağdaştırıcı kullanıldığında çıkarılabilir.

ULTRA2 SCSI: Ultra2 SCSI aygıtların piyasaya çıkmasıyla 8 bitlik veriyolundaki veri aktarım hızı 40 MB/saniyeye ulaştı. Wide Ultra2 SCSI ile bu hız, iki katına çıktı. Ultra2 SCSI veriyolu, yedi Ultra2 SCSI aygıtı destekliyor. Wide Ultra2 SCSI ise, 15 aygıtı destekliyor. Her iki veriyolu da, yalnızca LVD alıcı-vericileri destekliyor.

SCSI Trade Association bir SCSI akktarım hızının, bir yıla kadar 640 MB/saniyeye ulaşacağına inanıyor. Ayrıca bu gelişmiş veri yollarında bulunabilecek aygıt sayısının ise Ultra2 SCSI teknolojisi ile 32’ye çıkacağı düşünülüyor. Hatta ufukta yeni Ultra3 ve Ultra4 SCSI veriyolları görünüyor.

SCSI MI E-IDE MI?

CD-ROM işinde çalışan insanların büyük bölümü SCSI’yi pek fazla önemsemiyor. Onlara göre SCSI yalnızca CD-ROM sürücüleri PC’lere bağlayan komik adlı bir girdi / çıktı aygıtı. Öte yandan çoklu ortam CD-ROM ürünleri hazırlayan geliştiriciler için SCSI (Small Computer System Interface; küçük bilgisayar sistem arabiririmi), çok daha büyük anlamlar taşıyor. Söz konusu olan SCSI’nin ana çevresel bağlacı konumunda bulunduğu Macintosh platformları ise IDE ve E-IDE (geliştirilmiş IDE)gibi diğer bağlaç veri yollarının yetersiz kalması çok doğal. Macintosh platformunda çalış- masanız bile, geniş bir depolama aygıtına gereksinim duyduğunuzda, yakın geçmişe kadar SCSI’den başka şansınız yoktu. Çokluortam sözkonusu olduğunda ise geniş bir depolama aygıtına herkesin gerekksinim duyduğu açıktır. SCSI’nın tek seçenek olmasının ardında, yeni E-IDE belirtimi çıkartılıncaya kadar 528 MB’tın üzerinde boyuta sahip hard disklerle çalışabilen tek girdi /çıktı teknolojisi olması gerçeği yatıyordu. Çokluortam ve CD-ROM geliştirmede kullanılan geniş grafik ve video kütükleri düşünülürse, 528 MB’lık Hard disklerin bile yetersiz kalması kaçınılmazdır.

SCSI kimi iyi kimi kötü, kimi de artık gereksiz duruma gelmiş çok sayıda özelliği beraberinde getiren bir teknolojidir. SCSI teknolojisinin avantajı, hızlı olmasından ve papatya zinciri sayesinde birden fazla çevresel aygıtı kontrol edebilmesinden kaynaklanıyor. Dezantajlı yönlari arasında, yüksek fiyatı, zor kurulumu ve karışıklığa yol açan çok sayıda standardı içermesi rol alıyor. Ancak SCSI’ın yeni rakibi olan E-IDE de, en az onun kadar hızlı, dahası, E-IDE yakın yakın bir gelecekte en az 4 çevresele destek sağlayabilecek. Öte yandan SCSI da en dezantajlı

27

Page 29: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

yönü olan maliyet konusunda gelişme gösteriyor, yani ucuzluyor. Kuşkusuz SCSI ve E-IDE arasıdaki çekişmeden en karlı çıkanlar, geliştiriciler olacak. SCSI taraftarları, SCSI’ı yıllarca lider teknoloji konumunda tutan üç temel özelliği üzerinde duruyor: Hızlı olması, bir endüstri standardı olma niteliği taşıması ve papatya zinciri aracılığıyla yediye kadar çevresel aygıtı destekleye bilmesi, günümüzdeyse bu görüşün, özellikle E-IDE ile çekişme ortamında daha yakından incelenmesi gerekiyor.

SCSI HIZLI MI?: SCSI gerçektende hızlıdır. 40 MB/s’ye ulaşan veri transfer hızı,1986 yılından beri PC pazarını elinde bulundurmakta olan eski IDE bağlacını 4 MB/s’lik değeriyle karşılaştırılamayacak kadar yüksektir. Öte yandan yeni E-IDE ya da ATA (AT Attachment) kontrolcüleri, bu durumu büyük ölçüde değiştiriyor. Bu IDE güncelleştirmeleri, bir hız söz konusu olduğunda SCSI ana kartıyla baş edebilecek bir yapıya sahiptirler. E-IDE / ATAPI belirtimi en yüksek 13.3 MB/s değerini desteklerken, Fast Ata-2 belirtimi 16.6 MB/s hızına ulaşabiliyor. Öte yandan SCSI 2 uyarlanması yalnızca 10 MB/s hızını destekleyebiliyor. Elbette daha gelişkin SCSI örnekleri de bulunabilir, ancak bunları kullanan Hard Diskler hem pahalı hemde bulunmaları kolay değildir.

HIZ GERÇEĞI NE VE HIZA GEREKSINIM DUYANLAR KIMLER?: Hayatlarını SCSI aygıtlar satarak kazanan insanlar kullanıcıların, ISA yuvasına takılmış bir Fast SCSI 2 kontrolcüsünün hızından yararlanabileceğini öne sürüyor. Ancak bunun nasıl mümkün olabileceğini görmek olduk ça zor. ISA veriyolu, yalnızca 3 MB/s hızını destekliyor. Bu eski IDE’nin hızına yakın bir değer öyleyse neden insanlar 10 MB/s hızını destekliyor. Bu eski IDE’nin hızına yakın bir değer. Öyleyse neden insanlar 10 MB/s’lik hız sağlayabilen bir Fast SCSI 2 kartını kullanma gereksinimi duysun ki? Elbet te EISA,VESA ve PCI gibi diğer girdi / çıktı veri yollarından söz etmeye başladığınızda, geleneksel IDE yerine SCSI kullanmanın avantajlarını görmemek için kör olmak gerek. Gerçekten de PCI, 133 MB/s’lik veri hızlarını destekleyebiliyor. 10 MB/s’lik bir Fast SCSI 2 kartının ya da 20 MB/s’lik bir Fast and Wide SCSI 2 kartının PCI veri yolu üzerinde ne kadar yararlı olacağını kolayca görebilirsiniz. Elbette 133 MB/s’nin yalnızca bir fantezi dünyasında geçerli olabilecek teorik bir değer olduğu unutulmamalı. Uzmanlar, PCI veri yolu için daha gerçekçi 30 MB/s geçerli olduğunu belirtiyor. Yine de bu hız, bir SCSI kartına yüksek performans sağlamaya yetecek bir bant genişliği anlamına geliyor. Aynı şey 33 MB/s’yi destekleyen EISA ve 32 MB/S’yi destekleyen VL veri yolları söz konusu olduğunda da büyük ölçüde geçerli. Hatta 11.1 ile 13.3 MB/s arasındaki E-IDE bağlaçları ve en yüksek 16.6 MB/s’yi destekeyen Fast ATA-2 içinde benzer bir durumdan söz etmek mümkün. Öte yandan bütün bu hız değerleri, tıpkı PCI’da olduğu gibi yalnızca teorik rakamlar.

KORUNAN VERI AKTARIM VE AYIRMA HIZLARI: Bu sayılara bakan biri, iki tip veri aktarım ölçüsü arasındaki farklılığı anlamalıdır: Korunan veri aktarım ve ayırma (burst) hızı. Hard Disk ve SCSI satıcıları korunan veri aktarım hızından çok, ayırma hızlarını gündeme getiriyor. Çünkü ayırma hızı diğerinden daha yüksek. Öte yandan bazı uzmanlara göre korunan veri aktarım hızı, hard disk ve girdi / çıktı kartının performansı hakkında daha anlamlı bilgiler veriyor.

Elbette tam tersini düţünenlerde var. Kelime iţlemci gibi standart programlar tarafından yaygın olarak kullanılan küçük boyutlu blok aktarımı söz konusu olduğunda, ayırmadan fazla yarar sağlayamayacaksınız. Sonuçta korunan veri hızı daha büyük bir önem taşıyor. Çokluortam verisi ele alındığında, ayırma hızı çok iyi bir gösterge olacaktır. Bunun nedeni çokluortamın büyük boyutlu veri aktarımını kullanması ve böylece Windows’un SmartDrive’ı gibi araçların sağladığı önbellekleme özelliğinden büyük ölçüde yararlanması. Eğer 60 KB’lık bir kelime işlemci kütüğü için 2 MB boyutunda bir önbellek kullanıyorsanız, bu kütük ön bellek içersine sığacaktır. Bu nedenle hızl SCSI donanımını kullanmak performansınızı artırmayacaktır. Ancak

28

Page 30: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

elinizde 17 MB’lık bir video kütüğünün olduğunu varsayarsak, bu durumda SCSI kartının veriyi belleğe yerleştirme yeteneğinden yararlanabilirsiniz.

SCSI STANDART MI, DEĞIL MI?: Bir bakıma SCSI, kapalı (standart) Macintosh sisteminin tümleşik bir parçası durumundadır. Öte yandan DOS/Windows için genel bir uygulama arabirimden yoksun olması, SCSI’nın on yıl boyunca geride kalmasına yol açmıştır. Sonuç: SCSI çevreseli üreticileri, özel kontrolcüleri çevreselleriyle birlikte satarak SCSI’ın en önemli avantajlarından birini, başka bir değişle tek bir SCSI kontrolcüsü aracılığıyla aynı PC’ye yedi çevresel bağlanabilmesi yeteneğini göz ardı etmek zorunda kalıyordu. Birden fazla çevreselle çalışabilecek bir SCSI kartını bulmak mucize gibi bir şeydi. Bu temel uyumsuzluklar, değişik çevresel aygıtların kontrolü amacıyla hazırlanan yazılım denetçilerinin ASPI, CAM, IBM Int 4, Microsoft’un Int 13’ü yada Windows’un 32 bitlik FastDisk’i için yazılmış olmalarına göre farklılıklar göstermesine yol açıyordu.

Gerçek bir genel uygulama arabirim standardı bütün bu sorunları çözebilirdi, ancak satıcılar aynı görüşte değil gibi görünüyor. SCSI standardı aslında standart olmaktan öylesine uzaktı ki pazarın lideri Adaptec SCSI denetçileri için ASPI (Advanced SCSI Proramming Interface; ileri düzeyli SCSI programlama arabirimi) adını taşıyan kendi standardını hazırlamak zorunda kaldı. Bu arada rakip Future Domain ve diğer firmalar da boş durmadı ve bir ANSI standardını çıkardı. Ne varki onlar bunu yaptıklarında, hemen hemen herkes ASPI’yi kullanmaya başlamıştı bile. ANSI standardının adı, CAM (Common-Access Method; ortak erişim yöntemi) böylece günümüzde iki tane standard varlığını sürdürüyor: ANSI’nin CAM’i ve Adaptee’in açık ASPI standardı önemli sayıda donanım üreticisinin ASPI standardını kullanması, pazarı çok daha homojen bir hale getirdi. Iki yazılım paketinin bu konudaki büyük yardımları göz ardı edilmemeli: Corel Corporation’ın CorelSCSI’ı ve Future Domain’in PowerSCSI!’ı.

PowerSCSI! yazılımı, bir yorumlayıcı gibi işlev göstererek ASPI dilinde yazılmış denetçileri CAM’e çevirir. Future Domain, ASPI’nın dönüştürülmüş uyarlamasının asıl ASPI’nin dönüştürülmüş uyarlamasının asıl ASPI’ye göre daha hızlı bir yapıya sahip olduğunu bile iddia ediyor. CorelSCSI ise, tanımlayıcı özelliklere, bir yedekleme destek programına, CD-ROM üzerinde işitsel CD’lerin çalınmasını sağlayan bir yazılıma, Photo CD görüntülerinin çalınıp dönüştürülmesine olanak tanıyan bir destek programına ve hatta bir ekran koruyucuya yer veren farklı bir paket. Ancak CorelSCSI’ın özünü, çok sayıda SCSI denetçisi oluşturuyor. Corel’e göre denetçileri, 300’ün üzerinde çevresel aygıtı destekliyor. Bunların bir bölümü, ASPI denetçileridir. Ancak paket Future Domain’in PowerSCSI! CAM yorumlayıcısında dayer veriyor.

KULLANIM KOLAYLIĞI VE EKSIKLIKLER: Son yıllarda Adaptec,Future Domai Trantor ve CorelSCSI kartlarına ilişkin ikinci en büyük yakınma konusu olan kurulum zorluklarını ortadan kaldırmak için büyük çaba gösterdi. Adaptec bütün kartlarında EZ-SCSI adlı kullanışlı bir destek programına yer veriyor. EZ-SCSI, sisteminizdeki donanımı belirleyerek sisteminizi otomatik olarak yapılandıran ve gerektiğinde uygun denetçileri yükleyebilen menüyle yönlendirilen bir Windows destek programıdır. EZ SCSI, çevrimiçi yardım özelliğini ve en sık sorulan SCSI sorularını yanıtlayan SCSI Tutor adlı çevrimiçi öğreticiyi içeriyor.

Future Domain’in PowerSCSI! yazılımı da, kurulumu kolaylaştıran bir destek programı veriyor. Diğer yandan CorelSCSI yazılımı deneyimsiz SCSI kullanıcıları için deçok yararlı olabiliyor. Örneğin CorelSCSI PC’nizde kurulu ise, sonradan ekelenen yeni SCSI aygıtları otomatik olarak yapılandırılıyor ve önyükleme sırasında tanınıyor. Kurulum yordamı, SCSI veri yolu üzerindeki aygıtları sapyıtor ve doğru konfigrasyona işlerlik kazandırıyor. Future Domain’i bir “Tak ve Çalıştır” standardı geliştirmeye iten en önemli neden, SCSI kurulum sorunlarıydı. Tak

29

Page 31: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

ve Çalıştır endüstrisinin ilk örneği, PC dünyasının kurulum ile ilgili baş ağrılarını (Jumper ayarları, IRQ ayarları, DMA Adres ayarları ve SCSI ID’leri gibi) ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Tak ve Çalıştır yeteneği sayesinde, yeni kartınızı takmanız yeterli olacak. Işletim Sisteminiz, sistem BIOS’u ve Pnp BIOS’u kartı otomatik olarak yapılandıracaktır. Microsoft ve Intel tarafından keşfedilen Tak ve Çalıştır standardı bugün IBM, Compaq, Dell, Packard Bell NCR, Adaptec, Future Domain, Maxtor, DEC, Toshiba, Phoenix Technologies, Acer, AST ve Gateway gibi şirketler tarafından destekleniyor. Bunun gibi yeni bir standardın uygulamaya geçirilmesi beraberinde birtakım sorunları gündeme getirse de, satıcılar Tak ve Çalıştır sayesinde, kurulumu zor SCSI kartlarının geçmişte kalacağını umuyorlar.

SCSI VE ÇOKLU ORTAM: SCSI’ın en büyük avantajlarından biri, çokluişlemi destekleyen tek girdi / çıktı teknolojisi olması. SCSI yerleşik zekası sayesinde, MIB istemlerinin işlenmesi söz konusu olduğunda IDE’YI geride bırakıyor. Bu şaşırtıcı bir şey değil, çünkü SCSI yalnızca bir bağlaç olan IDE’nin aksine bir veri yolu yapısıdır. SCSI kontrolcüleri, bağlantıyı kesme/yeniden bağlanma (Disconnect/Reconnect) yeteneğine sahip. MIB, SCSI tarfından kontrol edilen bir aygıta mesaj gönderdiği zaman, SCSI ana bağdaştırıcısı bağlantısını kesecek ve böylece MIB’in diğer işlemlerle ilgilenmesine olanak tanımış olacaktır. Öte yandan IDE’de MIB’in, başka bir işleme geçebilmesi için, aygıttan gelecek karşılığı beklemesi gerekiyor. SCSI’de uygun komutlar gönderildiğinde, çevreseller bağımsız olarak hareket edebilmektedir. SCSI kartına ve (en azından yeni bir komut kümesine sıra gelinceye kadar) MIB’e gereksinim duyulmayacaktır. Iki SCSI çevreselinin birbiriyle veri değişiminde bulunması bile mümkündür. Adaptec yetkilileri SCSI teknolojisinin ne kadar zekice hazırlandığını ve MIB’den ne kadar bağımsız olabildiğini açık bir biçimde ortaya koyuyorlar. Yapılan gösterilerde uzmanlar CD-ROM sürücüsüne işitsel bir diski çalmasını söyleyen bir komutu, SCSI veri yolu üzerinden gönderiyorlar ve disk çalmaya başlıyor. Böylece kablo çıkarılıp bilgisaya kapatıldığında bile, CD çalmayı sürdürüyor.

Bağlantıyı kesme/yeniden bağlanma yeteneği SCSI’yi, çokluişlem gerçekleştiren tek çevresel bağlacı haline getiriyor. Adaptec yetkilileri, çokluişlemin çokluortam geliştiricileri için yararlı bir yetenek olabileceğini düşünüyor. Bir bakıma bağlantıyı kesme/yeniden bağlanma yeteneği, çevreselleri, MIB belleğine bağımlı kalmadan çalıştırabileceğiniz anlamına geliyor. Bu grafik ya da canlandırma ürünleriyle çalışan kullanıcılar için çok yararlı bir özelliktir. PC platformunda çalışan çokluortam geliştiricileri Win95’e geçtiklerinde, çokluişlemden yararlanabilmenin daha fazla yolunu bulabilecekler. SCSI aygıtlarının MIB’e aynı anda dört çağrı yapması ya da veri isteminde bulunması mümkündür. Öte yandan AdvanSys’in kendi 32 bitlik RISC işlemcisini içeren bu ürünü, aynı anda 255 çağrı yapılmasını bile mümkün kılıyor. Bu belkide çoğu masaüstü kullanıcısının gereksinimlerinin üstünde bir miktar. Ancak çokluişlem geliştiricileri ile sayısal video üreticilerinin güç gereksinimleri, eninde sonunda bu tip bir yeteneğin önemini artırabilir.

SCSI’IN GELECEĞI: E-IDE gibi SCSI da yeniliklere açık bir teknoloji. SCSI 3’ün planlarını hazırlamaya başladı bile. Üzerinde düşünülen SCSI 3 uyarlamaları içinde 40 MB/s’lik Fast-20 SCSI, 80 MB/s’lik Ultra SCSI ve 1394 olarak da bilinen Serial SCSI göze çarpıyor.

Serial SCSI, seri veri aktarımnı temel alan SCSI benzeri yeni bir arabirim için geliştirilen bir belirtim.Örneğin geleneksel SCSI 1, bir kerede 8 paralel bitten oluşan bir veri bloğunu taşıyor. SCSI ise iletim hattını bu şekilde tıklamak yerine, bitleri sırasıyla gönderme yoluna gidiyor. Serial SCSI daha az sayıda (altı tane), daha ince ve daha ucuz telden yararlanıyor. Normal bir parelel SCSI kablosu ise, 50 yada 60 tel içeriyor. Serial SCSI zamana duyarlı verinin (işitsel ve görsel veri gibi) aktarımını destekleyerek ses ve görüntü dizilerindeki kesilmelri önleyebilir.

30

Page 32: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Serial SCSI için,50 MB/s ile 1 GB/s arasında değişen hız değerleri söz konusu. Sonuç olarak, çokluortam geliştiricilerine büyük avantajlar sunması beklenebilir. Yeniden fazla aygıtı destekleyebilen SCSI 3 kontrolcülerinden de sıkça söz edildiğini duyuyoruz.

GELECEKTEKI FIYATLAR: SCSI’nın iyi bir teknoloji olması, mükemmel bir geleceğe sahip olmasını garantilemiyor. SCSI’ın geleceği büyük ölçüde fiyat konusunda E-IDE ile gireceği çekişmenin sonuçlarına bağımlılık gösterecek. SCSI kartlarının fiyatları düşmeye devam ediyor. Bunun en önemli nedeni, çok sayıda üreticinin devrelerini tek bir yonga içersine yerleştirme konusunda sağladığı başarı. Öte yandan, SCSI yongalarının OEM fiyatları 20 ve 25 dolar arasında değişiyor.Oysa ATA ürünleri için 10 dolar gibi daha az bir maliyet döz konusu. CD-ROM kontrolcüleri üreten Oak Technology Inc., E-IDE kontrolcüleri 10000’lük bölümler halinde 8.95 dolardan satılıyor. IDE veri yoluna dolaysız bir arabirim sağlanması sayesinde, ATAPI çevreselleri basite indirgenmiş bir konfigürasyon sunabiliyor. bu konfıgürasyon, hem sistem üretim zamanını azatıyor hem de özellikle ISA ve SCSI arabirimleri tarafından gereksinim duyulan ek ana arabirim kartının kullanılması bir zorunluluk olmaktan çıkıyor.

Mountain Vıew yetkililerine göre, 1996 yılında satılacak CD-ROM kontrolcülerinin büyük bir bölümü, E-IDE/ATAPI belirtimini kullanacak. SCSI CD-ROM kontrolcülerinin ek kartlar söz konusu olduğunda popülerliklerini koruması beklenebilir, ancak yeni CD-ROM tabanlı çoklu ortam PC’leri hazırlayan şirketlerin büyük bir bölümü, ATAPI’dan yararlanıyor olacak. ATAPI ürünleri, hard diskler tarafından kullanılan standart arabirime yerleştirilebilek. Bu, basitleştirilmiş bir arabirim: yalnızca bir veri yolu üzerinde çalışma zorunluluğu, ATAPI ‘ı çokluortam sistemleri hazırlayan şirketler için çok çekici bir seçenek haline getiriliyor. Öte yandan SCSI ile uyumlu hard disk ve çevresellerin, IDE yada başka bir kontrolcü tipini kullanan aygıtlara göre genellikle daha pahalı olduğu göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek.

Kimilerine göre SCSI ile uyumlu hard diskler ve SCSI dışındaki hard diskler arasındaki fiyat farklıllıkları, yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bu tip sürücülere örnek, Fast/Wide SCSI uyarlamasındaki kanallar aracılığıyla erişilebilen ve E-IDE eşleniğiyle aynı fiyata sahip 1 GB’lık Conners CFP-1060S verilebilir. Öte yandan Scagate 545 MB’lık SCSI sürücüsü için, ürünün ATA sürücüsündeki eşleniğine göre 25-20 dolar daha fazla bir fiyat üretiyor. Seagate SCSI sürücüsünün (10 MB/s) Seagate ATA sürcüsüne (16.6 MB/s) göre daha yavaş olduğuda bir gerçek. Bir Seagate yetkilisine göre ek maliyetin nedeni, sürücülerin SCSI komutlarını işletebilmek için daha fazla silikon yapıya gereksinim duyması.

Elbette fiyat, tek başına bir teknolojinin geleceği için belirleyici etken olamaz. Macintosh ve Mac Power PC sisteminin bir parçası olarak kalması, SCSI’nın yüksek fiyatına rağmen varlığını sürdürmesini mümkün kılacak. Iletişim ağı müşteri/hizmetçileri ve minibilgisayarlar düşünüldüğünde, SCSI daha uzun bir süre üstünlüğü elinde tutacak gibi görünüyor.

GELECEKTEKI YARIŢ: SCSI gibi IDE pazarı da, gelecekte birbiriyle çekişen standatrların yarışına sahne olacak. Western Digital, ATAPI (AT Attachment packet I Interface) olarak bilinen bir standardı hazırlayarak orjınal IDE belirtiminin güncelleş- tirilmesinde liderliği ele geçirdi. Bu belirtim,E-IDE olarak biliniyor ve birkaç CD-ROM satıcısı tarafından destekleniyor.

E-IDE’nin ATA-2 adlı diğer bir uyarlaması, yalnızca hard disklere özel bir belirtim olma özelliğini taşıyor. Seagate ve diğerleri, bu belirtimin Fast ATA-2 adlı geliştirilmiş bir uyarlamsını sunuyor. ATAPI 11.1 MB/s ile 13.3 MB/s arasında bir veri aktarım hızını sunarken, Fast ATA-2 16.6 MB/s değerine ulaşabiliyor. ATA-2 kartları, yalnızca hard diskleri kontrol edecektir. Bir CD-ROM’u ya da hard diskiniz dışında her- hangi bir çevreseli kontrol etmek istiyorsanoz, bir ATAPI

31

Page 33: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

kontrolcü kartına, bir hard disk ya da başka bir çevresel iliştirebilirsiniz. Dört aygıtı destekleyebilen bir ATA-3 belirtimini oluşturmak amcıyla, iki standardı birleştirme yolunda bir çalışma söz konusu. Öte yandan satıcılar arasında bu konuda henüz bir görüş birliğine varılabilmiş değil.

E-IDE ne kadar iyi bir teknoloji olursa olsun, hiç kimse günün birinde SCSI’ı tamamıyla yenilgiye uğratacağını düşünmüyor. Seagate yetkilileri bile, SCSI’ın geleceğine ilişkin şu görüşü dile getiriyor: Fast ATA, Fast SCSı aygıtlarına göre daha yüksek bir ayırma veri aktarım hızını sunmasına karşın, kütük hizmetçileri, minibilgi- sayarlar, anasistemler ve teknik iş istasyonları gibi ileri düzeyli uygulamalarda. Fast SCSI’ın yerini alması beklenmiyor. Bu platformların girdi / çıktı yoğunluklu ortamlarının yalnızca yüksek veri aktarım hızlarını sunması değil, çokluişlem ortamından aynı anda çok sayıda girdi / çıktı işleminin gerçekleştirilmesini desteklemeside gerekiyor. SCSI aygıtlarının sunduğu daha karmaşık komut işleme yetenekleri, bu platformlar için daha uygunbir yapıya sahiptirler. SCSI uygulamarı sistemlerine disk sürücü, teyp sürücü, CD-ROM sürücüsü, tarayıcı ve çizici gibi çok sayıda aygıt bağlama gereksinimi duyan kullanıcılar için daha çekici ürünlerdir. Bu tip kullanıcılar SCSI ana bağdaştırıcısına yapacakları yatırım karşılığını, bir ya da daha fazla sayıda aygıttan yararlanarak görebilecekler. Gerçekten de E-IDE 4 aygıtla işlem yapabilecek duruma geldiği zaman bile, SCSI’nın çoklu aygıt kontrol yeteneğiyle baş etmesi mümkün olmayacak E-ıDE belirtimi, en fazla 45 cm’lik bir kablo uzunluğunu destekliyor. Bu sınırlı uzunluk, papatya zinciri oluşturma yeteneğini büyük ölçüde sınırlayacaktır. Öte yandan SCSI, uzunluğu 6 metreyi bulan kablolardan yararlanabilmektedir.

SCSI BURADA HIÇ BIR YERDE GITMIYOR: SCSI, (Power PC’lerle birlikte) Macıntosh platformu için ana çevresel veri yolu olarak kalacak. Bu Macıntosh bağlantısı özellikle çokluortam geliştiricileri için önemlidir. Windows platformundaki gelişmelere karşın, Macıntosh’un çokluortam geliştirme konusundaki önemi sürecek.

SCSI pazarı “standart olmayan standart” sorunlarına karşın çözüm bulmuş olmasına karşın, E-IDE pazarı için bu tip sorunlar yeni yeni ortaya çıkıyor. Yine de gelecek her iki ürün kategorisi için de parlak görünüyor. Windows 95’in tak ve çalıştır özelliği sunmasıyla birlikte, her ikisini kullanımı ve kurulumu kolay olacak. Dahası her ikisi de, SCSI 3 ve ATA-3 gibi geliştirilmiş uygulamalar sayesinde geliştirilmiş uyarlamalar sayesinde performanslarını artırmayı sürdürecek.

Uzmanlar, SCSI konusunda yadsınamayacak gelişmelerin altını çiziyor. Görünüşe bakılırsa E-IDE, performans düşünüldüğünde her zaman SCSI’nin gerisinde kalacak. Bu görüşlerin doğruluğu kabul edilse bile, asıl sorun maliyet konusunda hangisinin daha avantajlı olacağı.

SCSI VE PROBLEMLER:

Bir çok uzmana göre SCSI, Sabit disk, CD-ROM sürücü ve diğer aygıtlar için en iyi arabirim. Ancak SCSI’ye karar vermeden önce kurulumunun ve yönetiminin zorluğunu ğöz önünde bulundurmak gerekiyor. Artık kullanıcılar özellikle profesyonel aygıtlar söz konusu olduğunda SCSI denetleyici kullanmaktan kaçınıyorlar. Bu oldukça iyi bir gelişme, çünkü SCSI denetleyiciler E-IDE ve diğer veri yollarında bulunmayan bir çok imkan sunuyorlar. Bunların başında birbirlerinden çok farklı yedi aygıtın bir kart üzerinden işletilmesi geliyor. Tarayıcıdan Sabit diske ve CD Writer’e kadar bir çok aygıt tek bir SCSI denetleyicisi üzerinden yönetilebiliyor. Ancak bu çeşitlilik dezavantaja dönüşebiliyor. Bazı durumlarda yeni bir aygıt bağlantısı ilk denemede gerçekleşmiyor ve problemi çözmek için yoğun bir çaba sarfetmek

32

Page 34: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

gerekiyor. Bu sorunları çözmek için Adaptec denetleyici temel alınarak yazıldı.

SONLANDIRMANIN KOLAYCA YAPILMASI: Aygıtların yeterli olarak tanınmaması genelde hatalı sonlandırma yapılmasına neden oluyor. Birden fazla direnç SCSI denetleyici ile SCSI aygıt arasındaki sinyal hattını belli bir seviyede tutuyorlar. Sonlandırma adı verilen bu işlem için kullanılan dirençlere Sonlandırıcı adı veriliyor. Sonlandırıcıları SCSI aygıtın üzerinde bulabilirsiniz.

Eğer sonlandırmada bir hata varsa, ortaya çıkabilecek üç problem var. Birincisi SCSI denetleyicisinin hiçbir SCSI Aygıt bulamaması; Ikinci problem ise bağlı olan aygıtların tamamını bulunamaması; ve son olarak denetleyiciye ait olan sürücünün yükleme sırasında kilitlenmesi. Tek tük ortaya çıkan problemlein altında yatan neden de genelde hatalı sonlandırma.

Örneğin SCSI CD-ROM sürücünüz sık sık <Error Reading Drive D:> mesajını veriyorsa, sonlandırma doğru yapılmamış demektir. SCSI kablosunun her iki ucunda da bitiş dirençlerinin bulunduğundan emin olun. Eğer sadece dahili aygıtlar kullanıyorsanız, kablonun bir ucu SCSI denetleyici, diğer ucuda SCSI bağlantı kablosunun bitimindeki son aygıt olmalıdır. Sonlandırıcıların sadece bu iki bölümde bulunmaları gerekiyor. Bu durumda, birden fazla SCSI aygıt kullanıyorsanız sonlandrıcının sadece en sonda bulunan aygıtta bulunması, diğer aygıtlardan ise küçük bir pense yardımıyla uzaklaştırılması gerekiyor. Hem dahili hem harici aygıtlar kulanıyorsanız, son dahili aygıtta ve son harici aygıtta sonlandırıcı bulunmalıdır. Bu durumda denetleyici üzerindeki sonlandırıcı ya çıkarılır ya da pasif duruma getirilir. Eğer sadece harici SCSI aygıtlar kullanıyorsanız, son aygıtta harici sonlandırma için bir bölüm bulunmalı. Ayrıca denetleyicinin de sonlandırılması gerekiyor. SCSI kablolamasının sadece bitişinde sadece sonlandırma yapıldığından emin olun.

DENETLEYICI KORUMASI: Doğru sonlandırma yapıldığı halde PC aygıtı tanımıyorsa, denetleyici üzerinde bulunan ve üzerinden sonlandırıcılara elektrik sağlanan adaptör zarar görmüş olabilir. Kısa devre tehlikesine karşı olarak her SCSI aygıtta yerleşik bir adaptör bulunur.

Akım ölçen bir aygıt sayesinde adaptörün sağlam olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Adapter denetleyici soketler sayesinde adptörü kolayca değiştirebilirsiniz. Diğer bir çok denetleyicide ise bu işlem biraz uğraştırıyor. Bir tel kullanarak adaptörü devre dışı bırakmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Aksi halde denetleyiciniz ve büyük bir ihtimalle diğer aygıtlarınız bir duman bulutu içinde hayata veda edebilirler.

ZIP SÜRÜCÜLER VE SCSI BIOS: Genelde SCSI denetleyiciler ZIP sürücülerin SCSI-BIOS üzerinden bir sabit disk gibi bağlanmalarına izin veriyorlar. Ancak bu durum büyük bir riski beraberinde getiriyor. Bu işlemi gerçekleştirdiğinizde, bilgisayarın açılışı sırasında ortamı değiştirme imkanına kavuşuyorsunuz. Ortam değiştirildikten sonra sürücü görünüşte sorunsuz bir biçimde çalışıyor. Ancak DOS değişebilir ortamları tanımadığı için tüm verileri kaybetme tehlikesiyle karţı karşıya kalabilirsiniz.

Çünkü eski ortama ait olan FAT (File Allocation Table) yeni ortam içinde kullanılır. Bu durumda, ZIP sürücü kullanıyorsanız SCSI ID olarak kesinlikle 0 ve 1 değerini belirleyin. Ayrıca CONFIG.SYS dosyasını kullanarak ASPI4DOS.SYS ve ASPIDİSK.SYS sürücülerini mutlaka yükleyin. Bunun için CONFIG.SYS dosyasına aşağıdaki satırlarını eklemelisiniz:

DEVICE=ASPI4DOS.SYS DEVICE=ASPIDİSK.SYS

33

Page 35: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

SCSI-ID’LERININ BELIRLENMESI: SCSI aygıtları için 0 ile 7 arasında bir değer belirlemek gerekir. Bu değer aygıt üzerinde bulunan Jumperlar sayesinde belirlenebilir. SCSI aygıtların numaraları (SCSI-ID) serbestçe belirlenebilmekle birlikte, SCSI-ID’lerin basit anlamda aygıt numarası olmaktan farklı işlevleri vardır. Bu numaralar eş anlamda erişim söz konusu olduğunda önceliğin hangi aygıta verileceğini gösterirler. Başka bir deyişle SCSI-ID’si 7 olan aygıt diğer aygıtlara göre önceliğe sahiptir.

SCSI-ID’si 0 olan aygıta ise diğer aygıtlar veri yolunu kullanmadıkları zaman söz hakkı tanınır. Bu nedenle SCSI denetleyici her zaman SCSI-ID 7 üzerinde çalışır.Bir SCSI-ID hiç bir zaman çift durumda bulunamaz. Bir konfıgrasyon çalışmadığında değişik SCSI-ID kombinasyonlarını denemek genelde faydalı olur. SCSI-ID’leri genelde sürücü isimlerinin (harflerinin) atanması sırasında da etkili olurlar. Sürücü isimleri belirlenirken 0 değerini taşıyan aygıttan başlanır ve yukarıya doğru ilerlenerek harfler atanır. Bu durumda birden fazla sürücü ismine sahip olan aygıtlar (örneğin birden fazla bölmeye sahip diskler ) için yüksek SCSI-ID değeri belirlemek yararlı olacaktır. Böylece bu sürücüler SCSI sabit siskten daha önde bulunmazlar. Önemli sürücüler için düşük sayıda sürücü ismi belirlemek kontrolü kolaylaştırır.

FARKLI SCSI GIRIŢLERI : Dahili SCSI bağlantısı olarak tek bir 50 pinlik giriş bulunmasına karşın, harici SCSI aygıtları için en az dört giriş bulunur. En yaygın olarak kullanılanı 50 pinlik Centronics girişidir. Örneğin Adaptec AHA-1542’de bu giriş kullanılır. Kaliteli SCSI denetleyiciler (Adaptec APA-1510/1515) ise genelde 25 pinlik DSUB girişleri kullanırlar.Ancak bu giriş genelde yazıcı girişi ile karşılaştırıldığından dikkatli olmak gerekir.

Yazıcı kablosunun buraya bağlanması denetleyicinin bozulmasına yol açabilir. Yeni denetleyicilerde sık sık SCSI-2 girişine rastlayabilirsiniz. Bu ifade biraz aldatıcı, çünkü artık her denetleyici SCSI-2’yi destekliyor.

DÖRT SÜRÜCÜ HARFI HAZIR: Birden fazla bölmeye sahip olan ve sisteme sonradan eklenen ortamların bütün bölümlerine erişebilmeniz için, genelde SCSI denetleyiciler her disk için dört sürücü ismi ayırırlar. Bu sayıyı belirlemek için denetleyicinin sürücüsü ile birlikte bir parametre kullanmalısınız. Adaptec’in sürücüsü olan ASPIDİSK.SYS ile birlikte kullanmanız gereken parametre /R<x>. Böylece her aygıt için kaç tane sürücü ismi ayrılması gerektiğini belirleyebilirsiniz.

Eğer sadece bir bölmeden oluşan ortamlar kullanıyorsanız, 1 değerini kullanmanız doğru olacaktır. Adaptec için yazmanız gereken satır şöyle:

DEVICE=ASPIDİSK.SYS /R1

AÇILIŢTA AYGITLAR BULUNAMIYOR: Başta eski sabit diskler olmak üzere bazı aygıtlar, açılış sırasında kendilerini tanıtma işlemini tamamlamak için hazladan birkaç saniyeye ihtiyaç duyuyorlar. Eğer sisteminizde boot işlemi sırasında problem çıkıyorsa, CMOS Setup’ta gerekli ayarlamayı yaparak açılışta tüm anabelleğin test edilmesini sağlayın (Above 1 MB Memory test). Zaman kazanmak için başka imkanlarınız da var. Örneğin bazı BIOS’lar açılışta sistemin bir süre beklemesini sağlayabiliyorlar. Gerekli seçeneği aktif duruma getirdiğinizde sisteminiz boot sırasında birkaç saniye bekelemede kalıyor. Böylece SCSI aygıt kendini tanıtmak için gerekli zamana sahip oluyor. SCSI denetleyici de aygıtların bulunması sırasında bir sorun çıkarmıyor.

34

Page 36: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

HATA MESAJI:HBA FALLED DIAGNOSTICS: Bu hata mesajı veriliyorsa, büyük bir ihtimalle denetleyicinin bulunduğu adresler başka bir kart, örneğin bir ethernet kartı tarafından da kullanılıyor demektir. Bu durumda SCSI denetleyicinin adreslerini kart üzerindeki jumperları kullanarak değiştirmeniz gerekir.

Diğer bir ihtimal de, ASPI sürücüsünde yapılan adres ayarlamasının SCSI denetleyicide belirlenen adreslerle aynı olmaması. Bunun için Adaptec’de /Pxxx parametresini kullanmalısınız. Örneğin SCSI denetleyici 140hex I/O adresi üzerinde çalışıyorsa, Adaptec AHA-1542C denetleyicinin ASPI sürücüsü aşağıdaki şekilde yüklenmelidir.

DEVICE=ASPI4DOS.SYS /P:140

Eski Adaptec denetleyicilerde (AHA-1542A ve 1542-b) BIOS sadece 340hex adresini destekliyor. Farklı bir adres kullanmak istediğinizde denetleyicinin BIOS’unu yeni bir sürüm ile değiştirmeniz gerekiyor.

BACKUP PROBLEMI: Backup programınız yedeklenmiş verilere düzensiz ve yavaş bir şekilde erişiyorsa, denetleyici sabit disk hızına ulaşabilmek için veriyolunu yeterli süre serbest bırakmaz. Bunun sonucunda da yedekleme ünitesi ya da disket sürücüsü yavaş yavaş çalışmaya başlar. Buradada yapılması gereken sürücü ile birlikte bir parametre kullanmak. ASPI sürücüsü olan ASPI4DOS.SYS ile birlikte kullanmanız gereken parametre /n04/f11. Bu durumda CONFIG.SYS dosyasına şu satırı eklemeniz gerekiyor:

DEVICE=ASPI4DOS.SYS /N04/F11

WINDOWS 95’DE SCSI DESTEĞI: Yazıda belirtilen CONFIG.SYS değişiklikleri sadece belli koşullarda Windows 95’de kullanılabiliyor. ASPI4DOS sürücüsünün Windows 95’de hızın artması üzerinde hiçbir etkisi olmuyor.

Gerekli parametreleri yazabilmek için DENETIM MASASI bölümünden SISTEM’i seçmeli ve SCSI aygıtı tıklayarak ÖZELLIKLER’e geçmelisiniz. Burada bulunan AYARLAR bölümünde SCSI sürücünün parametrelerini yazabilirsiniz.

SCSI NE ZAMAN GEREKLI: SCSI Aygıtlarının ve denetleyicilerin IDE ve E-IDE konfıgrasyonlara göre çok daha hızlı oldukları hikayesi sürekli anlatılır. Ancak E-IDE standartından sonra bu hikaye artık gerçeği yansıtmıyor. SCSI Aygıtlar E-IDE arabirimini kullanan aygıtlara göre bir miktar daha hızlı olsalar bile, fiyat performans ilişkisi düşünüldüğünde SCSI her zaman iyi bir seçim olmuyor. Bir çok aygıtı tek bir denetleyici üzerinden kontrol etmek istiyorsanız, SCSI ilk seçiminiz olmalıdır. Böylece yedi farklı aygıtı SCSI denetleyici üzerinden çalıştırabilirsiniz

SABIT DİSKIN PC’YE YERLEŞTIRILMESIGünümüzde disklerin büyüklüğü 3.5 inç ile 5.25 inç, yüksekliği de 1 inçtir. Kasa içinde

monte edeceğiniz yere bağlı olarak 3.5 inçlik ayrıca bir kızağa da ihtiyaç duyabilirsiniz. Sabit sürücüyü kasaya yerleştirirken çok fazla bir seçeneğiniz olmasa da eğer olanaklıysa fana yakın bir

35

Page 37: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

yer seçmeye dikkat etmelisiniz. Çünkü işletim sırasında sürücü az ya da çok ısı üretmektedir. Kasanın içinde sürücüyü yerleştireceğiniz bu iş için ayrılmış yerler göreceksiniz.

Sabit sürücünün kasa içindeki yerleşimide dikey, yatay veya baş aşağıya monte edilmeleri dikkat edilmesi gereken önemli noktalarda biridir. Satın aldığınız sürücünün dökümanlarında mutlaka sürücünün nasıl ve hangi konumda monte edilmesi ya da edilmemesi gerektiği yazılıdır. Bu uyarıyı kesinlikle dikkate almalısınız. Aksi taktirde dakikada 3600-7200 arasında bir sayıda dönen disklerde yanlış bir yerleşim arızaya neden olabilmektedir. Kullanılan en yaygın yöntem disk yuvası yukarıya, elektronik kısım ise aşağıya bakacak şekilde yatay olarak monte edilmesidir. Duruş pozisyonu ve yerleşimi belirlendikten sonra, sıra sürücünün fiziksel olarak monte edilmesine geliyor. Kasada disk için ayrılmış yerlere diskimizi monte ederken bazı yuvalara diskin tamamen oturduğunu bazılarında ise oturmadığını göreceksiniz. Eğer tamamen oturuyorsa diskinizi doğrudan buraya vidalamaya başlayın. Ancak oturmuyorsa diskinizle birlikte gelmesi gereken kızakları kullanmanız gerekecektir. Bu durmda diski önce kızağa vidalayın daha sonra da kızakla birlikte yerine monte etmeye çalışın. Gerekli vidalar sürücüyle birlikte geldiyse, büyük bir sorunla karşılaşmayacaksınız demektir. Değişik yerleşimleri olanaklı kılmak için sürücülerde bir çok vida deliği bulunur. Vidalar deliğe girmiyorsa zorlamamakta fayda var aksi taktirde sabit sürücünün kutusu zarar görebilir. Ayrıca bazı vida deliklerine de sadece belirli uzunluktaki vidalar takılabileceğini gözönünde bulundurursanız, eğer zorlanıyorsa muhtemelen yanlış boyutta vida kullanıyorsunuzdur. Dolayısıyla ya başka bir vida deliğini ya da başka tür vidaları denemeniz gerekecektir. Diskin kasaya yerleştirilmesinden sonra sıra kablo bağlantılarına geliyor. Burada iki kabloyu bağlamanız gerekecektir. Bunlar elektrik bağlantısını ve veri transferini sağlayan kablolardır. Bu kabloları bağlarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta veri transfer kablosunu diske bağlarken doğru yönde takılmasıdır. Diskin arkasındaki geniş yuvaya veri transfer kablosunu bağlayacaksınız. Ancak bağlarken kablo üzerindeki işaretli kısmın elektrik bağlantısı tarafına gelmesine dikkat edilmesi gerekir. Bu aşamada mutlaka diskin kitapçığına bakın. Veri transfer kablosunu yanlış bağladıysanız korkmayın diskinize hiç bir zarar gelmez, yalnızca diski çalıştıramazsınız.

Peki bu veri transfer kablosunu nereden bulacaksınız? Eğer taktığınız disk bilgisayarın ilk diskiyse kasa içinde bulunan veri transfer kablosunu kullanaksınız. Kablonun bir bağlantısını diske bağladıktan sonra diğer uçtaki bağlantısını da anakart üzerindeki kontrol kartına bağlamanız gerekir. Kontrol kartındaki yuvaya kabloyu bağlarken işaretli kısmın “1” yazılı yere denk gelmesine dikkat edilmesi gerekir. Eğer bilgisayarınıza ikinci bir disk takıyorsanız ilk diskin kontrol kutusuna bağlandığı kablodaki ikinci bir bağlantıyı diskinize bağlayacaksınız. Eğer mevcut kablo ikinci bir bağlantıyı barındırnıyorsa kabloyu değiştirmeniz ve üzerinde en az üç bağlantı yeri bulunan bir kabloyu almanız gerekecek. Bu kabloyu diskinizi aldığınız yerden edinebilirsiniz.

Veri transfer kablosu bağlama işlemi bittikten sonra kasadaki güç biriminden çıkan boş elektrik kablolarından birini de diskin arkasındaki ikinci yuvaya bağlayın. Elektrik kablosunun yanlış takılma şansı yoktur, yalnızca tek bir yönde takılabilir. Bağlantı sağlandıktan sonra, sürücülerin PC’ye tanıtılması gerekir. Bu iş için sabit sürücünün üzerinde bulunan bacakları (Jumper) bir sonlandırıcı ile birbirine bağlamanız gereklidir. Eğer yeni sürücünüz eskisinden daha hızlı ise, yeni sürücünüzü “asıl” sürücü, eskisini de “ikinci” sürücü olarak tanımlayabilirsiniz. Bu tanımlamayı yapmak için sürücünüzün üzerindeki CSM yazılı yerin altındaki bacakları ayarlayacaksınız. Sizi ilgilendiren M master yani birinci diski, S ise slave yani yardımcı diski işaret eder. Yeni sürücüyü “Master” ve eskisinide “Slave” durumuna getirin. Aynı işlem SCSI sürücüleri için de geçerlidir. Ancak SCSI sürücüsünü kullanabilmek için SCSI controller olarak adlandırılan bir karta ihtiyacınız olacaktır. SCSI sürücüyü birinci sürücü yapmak için ID numarasını 0’a, ikinci olarak kullanacaksınız da 1’e getirin. Son olarak sürücünün BIOS-

36

Page 38: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

SETUP’ta tanımlanması ve isteğe ve ihtiyaca göre bölümlere (partition) ayrılması ve biçimlenmesi (format) işlemleri yapılacaktır.

Bir manyetik kafa ne kadar küçük ve disk yüzeyine olan mesafesi ne kadar az olursa etkileye bilecegi manyetik yük alanı da o kadar küçük olur. Buna baglı olarak, disk yüzeyine yazabilecegi veri miktarıda o kadar çok olur. Manyetik kafa, kutupları arasında ufak bir mesafe olan "U" şeklindeki mıknatıslara benzetilebilir. Iki zıt kutup arasındaki mesafe daha yüksek bir veri yoğunluğu elde etmek için küçük tutulmuştur. Mesafenin küçük tutulması, disk yüzeyinde çok küçük bir alanın akım tarafından etkilenmesini sağlar. Buda ,veri yoğunluğunu artırır. Manyetik kafanın elle monte edilebilecek büyüklükte olması için iki zıt kutup arasındaki boşluk enlemesine değil uzunlamasına tasarlanmıştır. Bunun neticesinde manyetik yük alanları nokta şeklinde değil çubuk şeklinde olur ve ize parelel olarak dizilir.

Sürücülerde birden fazla manyetik kafa bulunmasına rağmen aynı anda sadece bir tanesi aktif olabilir. Kontrol ünütesi sadece tek bir okuma işlemini verilerini değerlendirebilir. Eger aynı anda birden fazla okuma işleminin verilerini değerlendire bilen bir kontrol ünütesi kullanılsayydı, yinede verimde bir artış saglanmazdı. Çünkü, asıl yığılma verilerin kontrol ünütesinden hafızaya gönderilmesi esnasında olur.

MANYETIK KAFA TASARIMI

Mühendisler veri yogunluğunu arrtırmak ve manyetik kafanın üşmesi durumunda disk yüzeyine daha az zarar verilmesi için daha küçük ve daha hafif manyetik kafalar tasarlamışlardır. Sonuçta üreticiler ğittikçe artan bir oranda Whitney-teknolojisini kullanmaya başladılar. Bu teknoloji, çok hafif manyetik kafalar için düşünülmüş olan bir askı sistemidir. Bu sayede sürücüler, çok küçük sütunları andıran manyetik kafalar kullanarak, inch başına 1,000 izlik bir veri yoğunluğuna ulaşırlar.

Şu anda bilim adamları veri yoğunluğunu inch başına 1,500 ize çıkaracak olan birleşik (composite)manyetik kafalarla ve 2,000 ize çıkaracak olan ince-teyp (thin-film) manyetik kafalarla uğraşıyorlar. En son teknoloji ise, çok hassas manyetik kafaların imalatında kullanılan ğaz karışımı teknolojisidir.

MANYETIK KAFA RAYLARI(head actuatots)

Bir manyetik kafa rayı, manyetik kafanın disk yüzeyinde hareket etmesini sağlar. Bu konuda en çok kullanılaniki teknik şunlardır: Rulolu ray tekniği ve adımlama motorlu ray tekniği. Birinci teknik ikincisinden daha hızlı ,sağlam ve sessiz olmakla birlikte, aynı zamanda daha da pahalıdır. IBM firmasının kullandığı sürücülerdeki manyetik kafalar, adımlama motorlu manyetik kafa rayları kullanır. Ancak 80286 veya 80386 gibi daha hızlı bilgisayarlarda genelde daha hızlı bilgisayarlar için tasarlanmış rulolu manyetik kafa rayları kullanılır. Önce adımlama motorlu manyetik kafa tekniğini inceleyelim.

(ADIMLAMA MOTORLU MANYETIK KAFA RAYLARISTEPPER-MOTOR ACTUATORS)

Adımlama motorlu raylar, kademeli olarak her seferinde sadece birkaç derece dönen

37

Page 39: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

motorlardır. Iki yöne doğru istenilen mesafe kadar hareket etmeleriyle tanınırlar. Bu kademeli dönme hareketleri bir kayış sayesinde yatay hareketlere dönüştürülür ve manyetik kafanın disk üzerinde gidip gelmesi sağlanmış olur. Disket sürücüleri temelde bu tekniği kullanırlar. Mekanizmanın attığı her adım manyetik kafayı bir iz ileriye atar ve bunu yaparken deçok hafif bir ses çıkarır. Manyetik kafa birkaç iz birden atlatılırsa, çoğu bilgisayar kullanıcısının disket sürücülerinden tanıdıgı tırmalayıcı bir ses çıkar. Bu teknigin kullandığı hard diskler de bu ses çıkarırlar; ancak, hard diskin içinde bulunduğu metal kutu bu sesi absorde eder.

RULOLU MANYETIK KAFA RAYI(VOICE-COIL ACTUATORS)

Bu raylar farklı bir teknikle çalışır. Bunlar manyetik kafayı diskin merkezine doğru çeken ve ucunda bir mıknatısı bulunan incecik bir metal tel ile çalışırlar. Manyetik kafa, kendisini sürekli disk merkezine doğru çeken askılı bir mekanizma ile donatılmıştır. Metal telin ucundaki mıknatısın manyetik yükü dengelendiğinde, kafa kendi kendini diskin dışına doğru çeker. Mıknatısın manyetik yükünün hassas bir şekilde ayarlanması, manyetik kafanın istenilen ize gitmesini sağlar.

Adımlama motorlu manyetik kafa rayı, kafayı uzaktaki bir ize götürecekse bunu adım adım yapar. Ancak, rulolu manyetik kafa rayı bu işlemi bir hamlede yapar. Mıknatısın yükünün birazcık değiştirilmesi, manyetik kafanın istenilen konuma gitmesini sağlayacaktır. Sonuç olarak, rulolu manyetik kafa raylarının adımlama motorlu raylardan yaklaşık olarak iki kat daha hızlı çalıştıkları söylenebilir.

IKI TEKNIK ARASINDAKI FARKLILIKLAR

Bu sürat farkı karşılıgında belli bir bedel ödemek gerekir. Rulolu raylar daha komplike oldukları için, daha pahalıdır. Adımlama motorlu raylar, istedikleri ize metal bantlar yardımıyla adımlarını sayarak ulaşırlar. Aslında, aşırı ısınmalardan dolayı bu metal bantların hassasiyetlerini kaybetme ihtimali varsa da, bu bantlar yinede güvenilirdir. Rulolu raylar ise, bir süre sonra hedeflerini şaşmaya başlar ve bu yüzden ayar gerektiriler. Adımlama motorlu ray sistemi, bir anlamda açık bir döngü (open loop) teşkil eder. Zira kontrol ünütesi motora hangi konuma gidecegini bildirdikten sonra kafanın doğru konumlandığını var sayar. Buna karşın rulolu ray sistemi ise kapalı bir döngü (closed loop) teşkil eder. Yani kontrol ünütesi sürekli, kafanın doğru konumlanıp konumlanmadıgını kontrol eder ve şüpheli konumlarda hemen hatayı düzeltmeye çalışır.

KAFAYLA ILGILI ÖZEL VERILER(SERVO DATA)

Rulolu ray sistemi, manyetik kafanın dogru konumlanıp konumlanmadıgını diskin her yerinde bulunan kafa ile ilgili özel bilgiler sayesinde denetler. Normalde bu veriler izlerin arasına yerleştirilmiştir. Mantetik kafa özel alıcıları sayesinde bu manyetik konsantrasyonları algılar. Eğer sinyaller ço güçlenirse manyetik kafanın izin merkezinden uzaklaştığı anlaşılır ve rulolu ray, kafayı ona göre konumlandırır. Bazı sürücüler, diskin bir yüzünü tamamen bu veriler için rezerve edilmiş "tanımlanmış servo yüzeyleri" (Dedicated servo surface veya DSS) olarak kulanılırlar (Verilerin izlerin arasına yeleştirilmesinden farklı olarak). Bu tip sürücülerde iz yoğunluğu aralarına kafa ile ilgili özel verileri sığdırmayacak kadar fazladır. Bazen ilanlarda kafa sayıları tek rakamlı olan sürücülere raslanır. Işte bu sürücüler tüm bir disk yüzünün bu verilere ayırmışlardır.

38

Page 40: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

MANYETIK KAFA RAYLARININ VERIMLILIĞI

Adımlama motorlu rayların , kafayı bir izden diğerine hareket ettirmek için ortalama 65 ile 100 milisaniye (saniyenin 65 veya 100 Binde biri) kadar, rulolu rayların ise 30 ile 40 milisaniye (yani yaklaşık iki katı daha hızlı) kadar zaman harcadıklarını bilmeniz yeterli olacaktır. Ancak teknoloji gittikçe ilerliyor. Üreticiler, bir taraftan hızı 40 milisaniye olan adımlama motorlu raylar üretmeye başlarken öteyandan hızı 20 milisaniyeye kadar ulaşan rulolu rayları piyasaya sürmeye başladılar.

DURMA SÜRESI (SETTLING TIME)

Arasıra, hard disk değerlendirilmelerinde başka bir kavram daha görülür. Bu kavram, manyetik kafanın işlemini bitirdikten sonra tekrar harekete hazır hale gelene kadar ne kadarlık bir süre geçtiğini, yani manyetik kafanın titreşiminin durması için gerekli olan süreyi veren “durma süresi” kavramıdır. Bu süre normalde 5 ile 10 milisaniye arasında oldugu için, ortalama süresi (average seek time) içinde hatırı sayılır bir yeri vardır. Ancak, bazı üreticiler ürünlerini daha iyi tanıtabilmek için bu süreyi ortalama arama süresine katmazlar. Ama, genelde dikkate alınmaktadır.

IZDEN IZE ARAMA SÜRESI(TRACK TO TRACK SEEK TIME)

Pek gerekli olmayan kavramlardan bir tanasi, bir izden digerine geçmek için harcanan arama süresi kavramıdır. Genelde bu degerler 2 ile 3 milisaniye arasında degişir ve hard diskin durma süresi dahilinde kalır. Bununla birlikte, birkaç izi birden atlamak için gereken süre, bir izden digerine geçmek için harcanan sürenin toplamına eşit olmak zorunda değildir.

ORTALAMA BEKLEME SÜRESI (AVERAGE LATENCY)

Diğer bir gereksiz kavram ise, ortalama bekleme süresi kavramıdır. Bu kavram, manyetik kafanın, belli bir bitin altından geçmesi için beklediği süreyi tanımlar. Bu süre ortalama olarak bir dönüş süresinin tam yarısına eşittir. Hard disklerin haricinde kalan tüm sürücülerde, bu süre 84 milisaniyedir. Bu değer, saniyenin ancak bir kısmı kadardır. Eğer veriler düzensiz olarak okunup yazılırsa, bekleme süresi ğittikçe artar ve sürücünün verimi azalır.

DÜŢMELERIN TEŢHISI(BUMP DETECTION)

Düşmelerin teşhisi kavramı ilk olarak “plus Development Corporation” şirkatinin hard kart sürücülerinde sunulan ve kısa bir süre sonra diğer üreticiler tarafından da benimsenen bir özelliktir. Hard diskli makinalar bir çrpmaya maruz kalırlarsa, manyetik kafa büyük bir olasılıkla başka bir ize zıplar. Bu, veri okunması esnasında olursa, kontrol ünitesi işletim sistemine bir hata mesajı iletir. Işletim sistemi ise, okuma işlemini tekrarlamaya çalışır. Manyetik kafa disk yüzeyine degmedigi sürece veri kaybolmas da görülmez. Ancak çarpma veri yazılırken olursa ve kafa başka bir ize zıplarsa gittigi izde yazma işlemine devam eder ve orada bulunan verileri bozar. Bozulan veriler genelde başka bir dosyaya ait oldukları için, bu verileri kurtarmak maksadıyla yapılan ikinci bir denemenin de faydası olmaz daha önce de gördüğümüz gibi, rulolu raylar sürekli olarak

39

Page 41: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

manyetik kafanın konumu hakkın da bilgi edinirler. Plus Development Corporation şirketi, bu tekniği, manyetik kafanın izden en ufak bir sapması karşısında hemen durumu algılayan süper hızlı optik algılayıcılarla uygulamıştır. Bu sayede, manyetik kafa daha komşu bir ize ulaşmadan, bu optik alıcılar, elektronik bir sinyal ile, yazma işleminin kesilmesini saglarlar. Veriler yazma işlemi boyunca kontrol ünitesinin buffer’ında mevcut oldukları için, yazma işlemi, manyetik kafa kontrol ünitesi tarafından tekrar konumlandıktan sonra tekrarlanır. Ancak, bu emniyet sistemi sadece rulolu raylarda bulunur. Adımlama motorlu raylarda böyla bir olanak yoktur.

MANYETIK KAFANIN PARK EDILMESI(HEAD PARKING)

Gördüğünüz gibi, düşmelerin asıl sebebi, kontroldan çıkmış manyetik kafalardır. Tabiatıyla, bilgisayar kaaplı iken bu tür düşmeleri engellemek için manyetik kafayı veri saklayan alanlardan uzak tutmak gerekir. Birçok çeşidi olan bu işleme “park etmek” denir. Çoğu durumda, manyetik kafa “emniyet pisti” (landing strip) olarak adlandırılan özel bir silindire konumlandırılır. Genelde, bu; sürücünün en içte kalan silindiri olur. Tahmin edeceginiz gibi bu silindir, kullanımı boyunca bir çok darbeye maruz kalmaktadır. Ancak buna rağmen, üreticiler buradan kaynaklanabilecek kirlenme gibi sorunları kabul etmemektedirler. Yinede bazıları manyetik kafayı disk yüzeyinden tamamen uzaklaştırmak, hatta bir tür kafese kilitlemek ve bu yolla hem kendisine hem de disk yüzeyine zarar vermesini engellemek gibi bir takım tedbirlere başvurmuşlardır.

OTOMATIK PARK ETMEK

Istınasız bütün hardiskler manyetik kafanın park edilmesi olanagını sağladıkları halde, ancak son yıllarda manyetik kafanın otomatik olarak park edilmesi yöntemi kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde, bilgisayar kapandıktan sonra sürücü kafayı park yerine doğru kendiliğinden hareket ettirir. Bu işlem çok da kolay değildir. Özellikle adımlama motorlu raylarda bu çok zordur,zira bilgisayar kapandıktan sonra bu işlemi tamamlamak için geriye çok az enerji kalır. Çok zekice bir yöntem, sürücü motorunu jeneratör olarak kullanmak ve böylece diskin dönmesi esnasında saklanan enerji ile bu son hareketi yapmaktır. Diğer bir otamatik park yöntemi ise, manyetik kafayı oldugu yerde kilitler ve böylece bilgisayarın taşiması esnasında kafanın sarsılıp diske zarar vermesini engeller.

Rulolu ray kullanan sürücelerde otamatik park iţlemi daha kolay gerçekleştirilir. Mıknatısın manyetik alanı, manyetik kafayı diskin merkezine dogru çekerken, küçücük yaylar kafayı aksi yöne dogru cekmeye çalışırlar. Bu sürücülerde, manyetik kafa bilgisayar kapandıktan sonra yaylar yardımıyla diskin peşine doğru çekilir. Ama yinede manyetik kafayı kilitleyecek son bir işlem daha gerekir.

MANUEL PARK ETME

Otomatik park etme olanagına sahip olmayan hardisk sürücülerinin manuel olarak park edilebilmeleri gerekir. Bazı garip hard disk sürücülerinde, kullanıcı, bu işlem için bilgisayarın içinde bulunan bir kolu elle çekmek zorundadır. Ama genelde manuel park etmekten anlaşılması gereken şey, bu park işlemini gercekleştiren küçük bir yardımcı programın calıştırılmasıdır. Bu tür bir programı, ya üretici firma tarafından hard disk kullanıcısına verilen bir diskette, yada üretici tarafından formatlanan hard diste hazır olarak bulabilirsiniz.

IBM’nin SHIPDİSK isimli yardımcı programı, işletim sistemi disketi ile birlikte

40

Page 42: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

sunulur.Çoğu üretici, park programlarını aynı ismi vermiştir. Bu proğramı SHIPDİSK yazarak çalıştırabilirsiniz. Park işlemi bittikten sonra program size kafaların park edildiğine dair bir mesaj verir. IBM AT’lerde ise SHUTDOWN olan bir park programı sunulur. Isim farkı olmasına rağmen programlar aynı işlemi yaparlar; ancak ikincisi, ekranda işlemi grafiksel olarakta gösterir.

Park edilen kafanın bu konumdan kurtarılması gerekmemektedir. Bilgisayarı açtığınız an manyetik kafa kendiliğinden birinci ize doğru hareketlenir birinci ize yönelmesinin sebebi , buralarda makinanın çalışması için gerekli bilgilerin bulunmasıdır .

PARK ETME NE ZAMAN GEREKLIDIR?

Hard diskli makinanın her an bir çarpmaya maruz kalabileceği düşünülürse, diskin park etme işlemiyle korunması gerekir. Eğer makinanız park işlemini kendi başına gerçekleştirmiyorsa, her seferinde bu işlemin tekrarlamanınız gerekmez. SHIPDİSK ve benzeri programlar, hard diskin bir yerden başka bir yeretaşınması esnasında zarar görmemesi için yazılmışlardır. Burada belirtelimki, bu taşıma işlemi kapsamına, aynı büroda bir masadan diğerine yapılan taşmalarda dahilidir. Portatif bilgisayarlar ve laptop’ların hepsinde hard diskler otomatık olarak park edilirler.

Ancak işin ilginç yanı üreticilerin, tam ,parlatılmış alaşımlı disklerin çok kullanıma başlandığı günlerde, otomatik par etme işlemini standart hale getirmiş olmalarıdır. Bu tür alaşımlı diskler manyatik kafa düşmelrine karşı çok dayanıklıdırlar. Bu, hafif manyetik kafalar kulanmalarından ziyade, Whitney teknolojisini kulanmalarından kaynaklanır. Buna rağmen üreticiler parlatılmış alaşımlı disklerden meydana gelen hark disklerde otomatik park işlemini kullanmakta ısrar ediyorlar. Bunu yapmaların sebebi, tedbirli olmak ve şirketlerinin kazançlarından sorumlu olan kişilerin morallerini yüksek tutmaktır.

HARD DİSKIN ÇALIŞMASI ESNASINDAPARK ETME

Park programları arasında sunulan son program, bir Amerikan şirketi olan “Prime solutıons Inc.” tarafından yazılan Disk Technician isimli utility paketinin Safepark programıdır. Bu program, kendisine disk yüzeyinde bir silindir seçer ve kafanın kullanılmadığı her anı bu silindire geçirir. Program, bu emniyet alanının oluşturulması için seçilen silindirde veri bulunuyorsa, bunları başka alanlara taşır. Bilgisayar her açıldıgında progrm bir AUTOEXEC.BAT dosyası yardımıyla hafızada kalıcı (resıdent) olarak yüklenir ve dos’ un sürücü ile ilgili rutinlerine (programcılıklarına) dahil olur. Eger sürücü 7 saniyelik bir süre hareketsiz kalırsa, program devreye girer ve manyetik kafayı, emniyet alanı olarak seçilen silindirin üzerine konumlandırır ve böylece olası voltaj artışlarının veya mekanik çarpmaların yaratabilecegi darbeleri bu alana yönlendirmiş olur. Bu basit fakat gerekli önlem, manyetik kafa düşmeleri neticesin de dogan tehlikeleri büyük ölçüde azaltır. Böylece, manyetik kafa, çalışma esnasında kısa bir an için diskin veri kısımları üzerinde durur.

SÜRÜCÜ GEOMETRISI

Hard disk sürücüleri; disk sayısı, bir disk yüzeyindeki iz sayısı ve bir izdeki sektör sayısı bakımından farklılıklar gösterir. Disklerin her iki yüzüde veri depolamak maksadıyla

41

Page 43: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

kullanıldıkları için, genelde hard disk hakkında bilgi verirken disk sayısı degil, yüz sayısı belirtilir. Tüm hard diskteki belli bir sektörü tanımlamak için, örnegin “yüz 2, iz 19, sektör 8” dememiz yeterli olacaktır. Disk yüzleri sıfırdan başlayarak numaralandırılır. Örnegin iki diskli bir hard diskte yüzler sıfırdan üçe kadar numaralandırılır. En dışta kalan iz, iz 0 olarak tanımlanır. Ayrıca bu izin tüm yüzlerini kapasayan silindir de, silindir 0 olarak tanımlanır. Sektörlerde numaralandırma 1’den başlar. Normal bir hard diskte bir izde 17 sektör bulunur.

Bu numaralandırma sisteminin bilinmesi çok önemlidir, çünkü normalde hard diskler, içerdikleri bozuk sektörü gösteren bir etiket (bu etiket metal kutunun dışına yapıştırılır) ile birlikte satılırlar. Hard disk formatlanmasında bazen bu bozuk sektörlerin konumlarının bilgisayara bildirilmesi zorluguyla karşılaşılır.

BIOS (TEMEL GIRDI /ÇIKTI SISTEMI)

DOS bir iţletim sistemi olmasına rağmen, hard diskler üzerinde asıl kontrolü BIOS sağlar. BIOS, işletim sisteminin bir parcası olarak ROM’da (yalnız okunabilir hafızaçipinde) yer alır BIOS, dosya okuyacak yada dosyaya yazacak kadar kabiliyetli olmasada sektörlere tek tek erişim işini üstlenir. Bunun için sürücüden sürücüye değişen yüz, iz ve sektör sayılarını bilmesi gerekir. Başka bir değişle, sürücü geometrisini bilmesi gerekir.

BIOS bilgisayarın ROM’unda bulunur. BIOS bir kısmı harddisk BIOS’u (fixed disk BIOS) olarak adlandırılır ve kullanılabilecek harddisk ceşitlerinin geometrik verilerini bir liste halinde içerir. Bunların içinde 10 MB’lik hard disklerden başlamak üzere 100 MB’ye kadar olan hard disklerin geometrik verileri mevcuttur. Örneğin ikincihard disk tipi, AT sınıflarında standart olarak kullanılan 20 MB’lik hard disklerdir.

YENI SÜRÜCÜ GEOMETRILERI

BIOS’da gittkce daha fazla değişikliğe ugradığın için, listesinde başka disk tiplerine ait cok sayıda ilave geometrik veriler içerir. Ilk AT sınıfı 14 farklı disk tipi içerirken, bu sayı daha sonra 22’ye cıkartılmıştır.Ancak, bu arada IBM –BIOS tarafından desteklenmeyen yığınla farklı sürücü geometrisi türemiştir. Düşük kapasiteli sürücüler sunulan standart geometrilereçogunlukla uyum sağlarlar. Ancak yüksek kapasiteli olanlar (100 mb’den fazla olanlar), genelde BIOS’un elden geçmesini gerektirir. Bölüm 4’te de inceleyecegimiz gibi bunun birçok yöntemi vardır.

Daha eski IBM PC sınıflarının (16 kb hafıza çipli)kullanıcıları, bilgisayarlarının hard disk BIOS’ unun bulunmadığının bilmelidirler. Ancak BIOS kolay değişebilen bir çipte bulunduğu için, bu çipi değiştirerek BIOS’u yenilemek mümkündür. Bu konu bölüm 4’te daha ayrıntılı olarak incelenecektir.

SÜRÜCÜLERININ KONTROL ÜNITESI(CONTROLLER)

Hard disk sürücüleri,aynı disket sürücüleri gibi,kontrol ünitesi içeren bir karta gereksinim duyarlar. IBM AT’lerdehem disket,hemde hard disk sürücülerinin kontrol üniteleri tek bir slota takılan ortak bir kartı paylaşırlar. IBM PC ve XT’lerde ise, hard disk için ilave bir kontrolkartı gerekmektedir. Kontrol üniyesini içeren kart,verilerin hard diskten hafızaya gönderilmesi işlemine yardım eder.Kontrol kavramı;verilerin okunmasına,yazılmasına,manyetik kafanın konumlan masına ve bir çok baçka sürücü iţlemine iliţkin emirler yollayan bir kontrol çipinden gelmektedir.

42

Page 44: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Kontrol ünitesinin görevleri ise,elektronik olarak sürücünün hareketlerini koordine etmek,kodlanmış bit zincirini gerçek verilere dönüştürmek ve hataları ortaya çıkarmaktır. Tüm bunlar çok hızlı olarak gerçekleşir; hatta bazen bilgisayarınveri işleme hızından daha hızlı.

VERILERIN KODLANMASI(DATA ENCODING)

Kontrol üniteleri,veri kodlama yöntemlerinde birbirlerinden farklılıklar gösterirler. Verilerin kodlanması, onların hafızadan alınıp disk yüzeyine bitler halinde yazılması anlamına gelir. Kontrol ünitesinin elektronik aksamanın ne kadar karışık bir işin altından kalkmak zorunda olduğunu düşünün bir kere. Manyetik kafannın altından yaklaşık olarak 60,000 tane yükü değişmiş yük alanıiçeren bir, iz geçer.iz sadece bir kaç inch uzunluğundadır ve manyetik kafanın altından sadece 17 mili saniyede bir tam bir tur yapar.Yani 512 byte’lik(4096 bitlik) bir sektör sadece saniyenin birkaçı kadar kısa bir sürede kafanın altında geçer. Peki,kontrol ünitesi manyetik kafanın altından hangi yük alanının geçtiğini nasıl bilebilir? Sadece bir tek yük alanı kadar bir şaşma olsaydı,tüm veriler birbirine karışırdı.

Bu sorunun cevabı”formatlama işlemi esnasında disk yüzeyine yazılan ve sektörün başlangıç yerlerini belirten veriler sayesinde’dir. Manyetik kafa,bir sektördeki verilerin üzerinde dolaştığında, kontrol ünitesi formatlamayla girilen işaretkerden birinerastkanmadan önce binlerce manyetik yük alanını takip eder.

FM VE MFM KODLAMALARBu kadar çok sayıdaki yükün takibinde kontrol ünitesini oryantasonu kaybetmemesi

için belli kodlama yöntemleri geliştirilmiştir.Ilk geliştirilen FM(frequency modulation) kodlama yönteminde, ilave bir vuruş ile (clock pulse)yeni bir yük alanı daha kullanılmıştı. Bu şekilde disk kapasitesinin yarısı harcanmaktaydı. Daha sonra çok parlak bir fikir ileriye sürüldü.Buna göre, bir yük değişiminin ardından gelen dağer öncekinin değerine bağlı olarak değişmekte idi. Bunun neticesinde bügün çoğu diskte kullanılan MFM(modified frequency modulatıon)kodlama düzeni yaradılmış oldu. Bu metot,zaman aralığı bitini kaldırarak, bir diskin kapasiyesini FM kodlama yöntemindekinin iki katına çıkarmıştır.

RLL KODLAMA(RUN –LENGTH LIMITED ENCODING)

Son zamanlarda, RLL kodlama olarak adlandırılan bir metot daha sık kullanılmaya başlanmıştır. Kullanılan teklonoji aslında yeni olmamakla birlikte, son zamanlara kadar çok pahalıya mal oluyordu. RLL işleminde, veriler bir dizi özel kodlara dönüştürülür. Bu kodlar belli sayısal karekteristiklerden , örneğin ardarda gelen sıfırların miktarından meydana gelir. Buradaki mantık çok karışık olsada, neticede veri yoğunluğu artırılmış olur. RLL 2.7 kodlama yönteminde peş peşe gelen sıfırların sayısı 2 ile 7 arasında sınırlandırılmıştır. Bu, sıfırların geçme boyunun (run –length) en çok 7 ile sınırlandırılmış olduğunu gösterir. Sonuç olarak , disk kapasitesi en az %50 artırılmış olur. RLL 2.7 kodlama metodu, günümüzde mikrobilgisayarlarda en çok kullanılan metoddur. Bazı üreticiler ise, kısa bir süre içinde RLL 3.9 kodlama metodunu piyasaya sürüyorlar. Bu metod disk kapasitelerini iki katına çıkartmaya adaydır.

RLL iz başına düşen sektör sayısını artırırken, belli bir anda manyetik kafanın altından geçen veri miktarının artmasınada yol açar. Buda veri aktarım oranının artması ile sonuçlanır. Ayrıca bir silindirdeki veri miktarınıda artırarak, manyetik kafa hareketlerini azaltır.

43

Page 45: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

DEZ AVANTAJLAR

RLL kodlama metodu büyük bir ihtimalle geleceğin en çok kullanılan kodlama metodu olacaktır; ancak, henüz bazı sorunları var. Öncelikle, RLL’yi kullanan kontrol üniteleri, özellikle kendileri için üretilmesi gereken elektronik aksamlardan dolayı, MFM metodunu kullanan kontrol ünitelerinden %50 %100 arası daha pahalıdırlar. Bundan daha da önemli olan bir sorun ise, sürücünün elektronik aksamlarının da bu veri aktarım oranına ayak uydurmak zorunda olmasıdır. Piyasada sunulmakta olan hard disk sürücüleri, RLL kontrol üniteleri ile uyumlu oldukları halde, çoğu bunlarla uyum içinde çalışmazlar. Ilanlarda bazen sürücülerin RLL uyumlu olduğunu okuyabilirsiniz.

HATALARIN DÜZELTILMESI

Kontrol ünitesi, bir çok işlevin yanı sıra, hata düzeltme işleminden de sorumludur. Bunu yaparken CRC(Cyclic Redundancy Check) olarak adlandırlan bu yöntem kullanılır. Bu işlemde, matemetiksel bir frmül yardımıyla veri bloku kontrol edilir. Işlemin sonucu ise veri blokunun, yani sektörün arkasına yazılır. Bundan sonra bu blok tekrar okundugunda, kontrol ünitesi bu degeri yeniden hesaplar ve blokun sonuda bulunan değer ile karşılaştırır. Değerler farklı çıkarsa kontrol ünitesi hata verir. Bu teknik, birden çok hatayı da saptaya bilecek kabiliyettedir.

Mevcut hatanın ciddiliğine bağlı olarak, kontrol ünitesi çoğu hata durumunda verileri yeniden oluşturabilir. Alışıldık bir sürede verilerin yeniden oluşturulabilmesine olanak sağlayan bir hata(recovereble read error) 10 trilyon byte’da bir meydana gelirken, verilerin yeniden oluşturulabilinmesine olanak saglayan bir hata (nonrecoverable read error) daha da ender olarak meydana gelir. Arama hataları (seek errors), manyetik kafanın bir işareti kaçırdığı durumlardır ve 1 milyon denemede bir meydana gelirler. Bir çok yüksek güvenilirlik oranı, aslında çoğu kullanımlar için son derece yeterlidir. Mekanik ve manuel hatalar bunlarda çok daha tehlikelidir.

CLUSTER

Diske bir dosya kaydedildiğinde, DOS’un bu dosyaya diskte ayırdığı yer, genelde dosyanın net uzunluğundan daha fazla olur. Sürücünün kontrol ünitesi verileri sektörlerden daha ufak parçalar halinde ele alamadığı için, DOS yer rezervasyonunu sektör sektör yapmak zorunda kalmıştır. Eğer dosyanın uzunluğu 1ile 512 byte arasında kalırsa, bu dosya için diskte mecburen bir sektörlük yer kullanılır. Eğer dosya uzunluğu 513 ile 1024 byte arasında kalırsa, bu seferde dosya için 24 byte’lık yani 2 sektörlük yer kullanılır. Bu yöntem gereksiz disk alanı harcamalarına yol açmaktadır. Ancak bu uygulama, sadece tek yüzlü yüksek yoğunluklu 1.2 MB ve 1.44 MB’lik disketlerde tek sektörlük alan rezarvasyonu söz konusu olur. Diğer çeşitli diskler ve farklı kapasiteli hard disklerde 2.4veya 8 arasında değişir. Alan rezarvasyonları bir sektörlük yapan disklerde 10 byte’lık bir bilgi için 512 byte harcanırken; 2,3 ve 4 sektörlük alan rezarvasyonu yapan disklerde bu sayı sırasıyla 1024,2048 ve 4096 byte olur.

Cluster numarasıDOS’un dosyalara tahsis ettiği asgari yere cluster adı verilir. DOS, cluster’ları 0’dan

başlayarak numaralandırılır ve bu numaralara cluster’ın içerdiği sektörlere erişmek için kullanılır. 360 kb’lık standart disketler 2 sektörden meydana gelen cluster’lar kullanır. Çoğu hard diskte ise , bir cluster 4 sektörden oluşur. Bununla birlikte, cluster büyüklüğü bir disketin veya hardiskin fiziksel özelliklerinden birisi değildir.Bu sadece DOS’un veri organizasyonuyla ilgili bir kavramdır.

44

Page 46: SABİT DİSKLER · Web viewESDI, 1 Gb’ta kadar depolama kapasitesine ve 10 MB/saniye veri transfer hızına olanak verir. Bilgisayara bağlantı bir ESDI denetçi aracılığı

Cluster’ların daha fazla sektörden oluşmasının gereksiz disk alanı harcamalarına yol açtığını fark etmişsinizdir. Örneğin çoğu zaman dosyanın son cluster’ının son sektöründe dosyayla ilgili hiçbir veri bulunmaz. Çok sayıda sektörün cluster olarak grublandırılmasındaki amaç FAT tablosu hakkında bilgi verdiğimiz zaman daha açık bir şekilde anlaşılaçaktır.

DOSYA DAĞILIM TABLOSU (File Alloction Table veya FAT)Directory girişlerinde,bir dosya üzerindeki disk üzerindeki dağılımıyla ilgili sadece

başlangıc cluster’I hakkında bilgi bulunmaktadır.Ancak , çoğu zaman dosyalar bir cluster’dan daha uzun olur. Bu da ‘’DOSgeri kalan cluster’ları nasıl bulabiliyor?’’sorusunu akıla getiriyor.Dos,formatlama işlemiesnasında dosya dağılımtablosunu (FAT) oluşturur. FAT, bir diskin en önemli bölümüdür. Eğer FAT bir manyatik kafa düşmesi veya bir formatlama neticesinde hasar görürse,diskteki herhangi bir veriyi yeniden kullanılır hale getirmekson derece zorlşır. Bölüm 9’da,silinmiş dosyaların veya formatlanmış hard disklerin kurtarılmasıyla ilgili bilgiler verilirken, FAT’ın neden bu kadarönemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bu öneminden dolayı, DOS, her zaman FAT’ın iki kopyasını saklar.

*******SON*******

45