76

Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR
Page 2: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

@Türkiye Herboloji Derneği Basım Tarihi: 29.12.2017

Baş Editör/Editor in Chief

İzzet KADIOĞLU Türkiye Sorumlu Editörler/Managing Editors Süleyman TÜRKSEVEN Türkiye Ünal ASAV Türkiye Shahid FAROOQ Türkiye Teknik Ediörler/Tecnical Editors Bahadır ŞİN Türkiye Tolga SARI Türkiye

Editörler/Editors

A. Tansel SERİM Türkiye İlhan KAYA Türkiye

Ahmet ULUDAĞ Türkiye İlhan ÜREMİŞ Türkiye

Ali Reza TAAB Iran Kassim AL-KHATIB USA

Asad SHABBIR Pakistan Mehmet Nedim DOĞAN Türkiye

Bekir BÜKÜN Türkiye Mustapha HAIDAR Lebanon

Demosthenis CHACHALIS Greece Nihat TURSUN Türkiye

Doğan IŞIK Türkiye Onur KOLÖREN Türkiye

Eda AKSOY Türkiye Sava VRBNICANIN Serbia

Garifalia ECONOMOU Greece Serdar EYMİRLİ Türkiye

Giuseppe BRUNDU Italy Shunji KUROKAWA Japan

Gonzalez-Moreno PALI UK Sibel UYGUR Türkiye

Guang-Xi WANG Japan Şaban KORDALİ Türkiye

Hasan DEMİRKAN Türkiye Uwe STARFINGER Germany

Hüsrev MENNAN Türkiye Valérie LE CORRE France

Inderjit India Yasin Emre KİTİŞ Türkiye

İndeksleme : Academic Resource Index (Researchbib), Journal Index, SIS (Scientific Indexing

Services), - Factor - Real Time Impact, CiteFactor, Cosmos Impact Factor, EBSCO

Kapak resmi: Dr. Süleyman Türkseven, Shahid Farooq

(TÜRKİYE HERBOLOJİ DERGİSİ)

VOLUME 20*Issue 2* 2017 ISSN: 1303-6491 E-ISSN: 2458-7966

Sahibi/Owner : Prof.Dr. Işık TEPE (Türkiye Herboloji Derneği Başkanı) Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van, TÜRKİYE

Baş Editör/ Editor in Chief : Prof.Dr. İzzet KADIOĞLU Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat, TÜRKİYE

EDİTÖRLER LİSTESİ/EDITORIAL BOARDS

Page 3: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

İÇİNDEKİLER :

İklim Değişikliğine Bağlı Olarak Türkiye'de Kısır Yabani Yulaf (Avena sterilis L.)'ın

Potansiyel Dağılımı 1

İzzet KADIOĞLU, Shahid FAROOQ

Su Mercimeği (Lemna minor L.) Bitkisinin Arsenik Giderim Verimliliği

Süleyman TOPAL, Duygu ŞİŞEK 14

Samsun İli Kıyı Kumullarında Tespit Edilen Yabancı Bitkiler

Hamdi Güray KUTBAY, Burak SÜRMEN, Şenay ULU AĞIR, Dudu Duygu KILIÇ 19

Yüksekova (Hakkâri) Yöresinde Halk Tababetinde Kullanılan Bitkiler ve Kullanım

Alanları

Fatma OĞUZ, Işık TEPE

28

Pakistanın Kurak Koşullarında Selektif Herbisitlerin Buğdayda Geniş Yapraklı

Yabancı Otlara Karşı Etkisi

Muhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER,

Muhammad MUDASSAR

38

Çukurova Bölgesi Ayçiçeği Ekim Alanlarında Sorun Olan Yabancı Ot Türleri ve

Yoğunlukları

Selvinaz KARABACAK, F. Nezihi UYGUR

46

Çukurova Bölgesi Mısır Ekim Alanlarındaki Yabancı Ot Türleri

Levent HANÇERLİ, F. Nezihi UYGUR 55

Herbisitler ve Türkiye’deki Ruhsatlı Herbisitlerin Güncel Durumu

Hilmi TORUN

61

Page 4: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

CONTENTS :

Potential Distribution of Sterile Oat (Avena sterilis L.) in Turkey under Changing

Climate

Izzet KADIOGLU, Shahid FAROOQ

1

Arsenic Removal Efficiency of Duckweed (Lemna minor L.) Plant

Suleyman TOPAL, Duygu SISEK 14

Alien Plants in Costal Dunes of Samsun Province Hamdi Guray KUTBAY, Burak SURMEN, Senay ULU AGIR, Dudu Duygu KILIC

19

Plants Used in Traditional Medicines and Their Application Fields in Yüksekova

(Hakkari) Region Fatma OGUZ, Isik TEPE

28

Efficacy of Some Selective Herbicides against Broad Leaved Weeds of Wheat Crop

Grown Under Moisture Deficit Conditions of Pakistan

Muhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER,

Muhammad MUDASSAR

38

The Most Troublesome Weed Species Infesting Sunflower Fields and Their

Abundance in Çukurova Region

Selvinaz KARABACAK, F. Nezihi UYGUR

46

Weed Species Infesting Corn Growing Areas In Çukurova Region

Levent HANCERLİ, F. Nezihi UYGUR 55

Current Status of Herbicides and Licensed Herbicides in Turkey

Hilmi TORUN

61

Page 5: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:1-13

1

Research Article/Araştırma Makalesi

Potential Distribution of Sterile Oat (Avena sterilis L.) in Turkey

under Changing Climate

İzzet KADIOĞLU*, Shahid FAROOQ

Department of Plant Protection, Faculty of Agriculture, Gaziosmanpaşa University, Tokat, 60240, Turkey *Corresponding authors’s E-mail: [email protected]; Tel: +90 356 252 1616/2164

ABSTRACT

Species distribution models (SDMs) or habitat suitability models are increasingly being used by ecologists to understand and map the current and future spread of invasive species at regional or global scales. However, these models are not well tested

to predict the potential distribution ranges of native species. Therefore, we tested the range expansion potential of a native

species Avena sterilis L. –a troublesome weed of wheat based cropping systems– in Turkey. We used MaxEnt model in a

hierarchical fashion, i.e., the model was calibrated at global scale and projected for Turkey only. The distribution of the species was predicted for current and future (2030, 2050 and 2080) climatic conditions of the country. Climate data generated

by two global circulation models (GCMs), i.e., The Commonwealth Scientific and Industrial Research Organization

(CSIRO_mk3_6_0) and Model for Interdisciplinary Research on Climate (MIROC_MIROC5) were used in the study.

Similarly, the distribution range was predicted under two different climate change scenarios, i.e., representative concentration pathways (RCP), RCP2.6 (moderate climate change) and RCP8.5 (severe climate change). The model predicted a consistent

increase in the potential distribution areas of the species in the future. The predicted suitable area was 35.56% of the total

surface area of the country under current climatic conditions, which increased to 44.87% in 2080. The model predicted higher

distribution area under RCP8.5 climate change scenario compared with RCP2.6. No shifts in the potential distribution range were predicted by the model in future, rather, the suitable areas remained adjacent to the potential distribution range under

current climatic conditions. It is concluded that future climate warming will result in the range expansion of the species,

which could result in severe infestation. Moreover, the increasing herbicide resistance due to the unwise use of chemicals will

further increase the distribution of the species. Thus, the results of the current study necessitate the development of suitable management practices to halt the further spread of the species in the country.

Key words: Avena sterilis L., Potential distribution, Climate change, Turkey, MaxEnt

İklim Değişikliğine Bağlı Olarak Türkiye'de Kısır Yabani Yulaf

(Avena sterilis L.)’ın Potansiyel Dağılımı

Tür dağılım modelleri (TDM'ler) veya habitat uygunluk modelleri, ekologlar tarafından, bölgesel veya global ölçekte istilacı türlerin mevcut ve gelecekteki dağılım alanlarını belirleme ve haritalamada giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bununla

birlikte, TDM’lerin yerli türlerin potansiyel dağılım aralıklarını tahmin etmek için kullanılabilirliği sınırlı kalmıştır. Bu

sebeple, Türkiye'de buğday esaslı yetiştirme sistemlerinde sorunlu yabancı otlardan birisi olan kısır yabani yulafın dağılım potansiyeli bu çalışmada araştırılmıştır. Çalışmada hiyerarşik modelleme tekniğini göre MaxEnt modeli kullanılmış, yani

model küresel ölçekte kalibre edildikten sonra yalnızca Türkiye’ye yansıtılmıştır. Test bitkisinin dağılımı, Ülkenin mevcut ve

gelecekteki (2030, 2050 ve 2080) iklim koşulları altında tahmin edilmiştir. Çalışmada iki küresel dolaşım modelinin (GCM),

yani Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kuruluşu (CSIRO_mk3_6_0) ve İklim Üzerindeki Disiplinler arası Araştırma İçin Model (MIROC_MIROC5) tarafından oluşturulan iklim verileri kullanılmıştır. Benzer şekilde, dağılım

alanları iki farklı iklim değişikliği senaryosu, yani temsili konsantrasyon yolları (RCP), RCP2.6 (ılıman iklim değişikliği) ve

RCP8.5 (şiddetli iklim değişikliği) altında tahmin edilmiştir. Bu model, gelecekte kısır yabanı yulafın potansiyel dağılım

alanlarında istikrarlı bir artış göstereceği ortaya koymuştur. Tahmini uygun alan, mevcut iklim koşulları altında ülkenin toplam yüzey alanının %35,56 iken 2080 yılında %44,87'ye yükseleceği öngörülmüştür. Model şiddetli iklim değişikliği

senaryosunda kısır yabani yulafın ılıman iklim değişikliğinden daha fazla alanlara dağılabileceğini ortaya. Potansiyel dağılım

aralığında gelecekte model tarafından hiçbir değişiklik öngörülmemiş, zira uygun alanlar mevcut iklim koşulları altında

potansiyel dağılım aralığına yakın olacağı soncunu varmıştır. Sonuç olarak, küresel ısınma türün potansiyel dağılım alanlarının artıracak ve dolayısıyla gelecekte şiddetli istilaya neden olacağı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, kimyasalların

bilinçsizce kullanılması nedeniyle artan herbisit direnci, türün dağılımını daha da artıracaktır. Bu nedenle, mevcut çalışmanın

sonuçları ülkemizde kısır yabani yulafa karşı uygun mücadele yöntemlerin geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Avena sterilis L., Potansiyel dağılım, İklim değişikliği, Türkiye, MaxEnt

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 6: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:1-13

2

INTRODUCTION

Global climate change induced by two most

important greenhouse gases (i.e., carbon dioxide and

methane), have emerged as a serious ecological

challenge for the current century (Kang and Banga,

2013). The changing climate results in the migration

or extinction of species, which alters species’

distribution at landscape scales and exerts negative

impacts on various mutualistic interactions

(Tylianakis et al., 2008). The geographic range shifts

have been recorded in many terrestrial species in

response to climate change. A high frequency of

extreme weather events, such as storms, summer

droughts and cold spells is expected under changing

climate (Tubiello et al., 2007; Jentsch et al. 2009;

Coumou and Rahmstorf, 2012). As a result, seasonal

fluctuations in the local climate are likely to occur

more frequently and with larger amplitudes (Walther

et al., 2002; Jentsch et al., 2009).

The changes in climate affect weed species in

several ways, including shifts in geographical range,

changes in life cycle, population dynamics and life

history traits (Chen et al., 2011; Debouk et al., 2015;

Rasmussen et al., 2017). The most important

challenge is the range shift (migration of weed

species from one place to another in search of

suitable climate), which entirely changes the

composition of weed communities in natural and

managed ecosystems (Peters et al., 2014). The shifts

in weed vegetation can be of three types, i.e., range

shifts, niche shifts and trait shifts (Peters et al.,

2014). Climatic niche shifts were thought to be

rarely recorded for weeds and invasive plant species

(Petitpierre et al., 2012), however a recent study

identified that niche shifts are common in invasive

plant species (Atwater et al, 2017). Similarly, range

and trait shifts are frequently recorded for weed

species (Chen et al., 2011; Debouk et al., 2015;

Rasmussen et al., 2017).

The transformation in weed species’ distribution

at landscape scale is termed as “range shift”

(Pearson and Dawson, 2003; Petit et al., 2011),

which may extend from an arable field to several

hundred kilometers. The plant species are expected

to search favorable climatic conditions for growth

and survival in response to rapidly changing climate

(Jump and Peñuelas, 2005). Several species have

been recorded to shift their current distribution

ranges in Europe in response to climate change

(Cimalova and Lososova, 2009; Silc et al., 2009;

Walck et al., 2011; Hanzlik and Gerowitt, 2012).

The species boundaries in Europe are expected to

shift towards the poles under rising temperature

(Walther et al., 2002). Similarly, increased winter

precipitation will shift the range of weed species

towards east (Skov and Svenning, 2004; Bergmann

et al., 2010). Thus, climate change will affect every

aspect of the life cycle of weed species. The altered

weed biology and ecology will result in complex

weed-crop interactions, which will necessitate

alternative management options. Therefore,

prediction of range shifts through the use of

ecological niche models well in time, and using

appropriate management strategies to sotop these

shifts will help to avoid the complex interactions.

Cereal crops in the Mediterranean region are

infested with several weed species, which severely

decrease their productivity. A. sterilis is the most

prevalent and harmful weed interfering with several

cereal crops (Fernandez-Quintanilla et al., 1997),

and severely reduces their yields. A. sterilis is

distributed globally, with high infestation in the

Mediterranean climate (Thurston and Phillipson,

1976; Baum, 1977). Since A. sterilis is closely

related to cereal crops, it is expected that the

potential distribution of the species will correspond

to the potential distribution of cereal crops.

However, A. sterilis requires a specific set of

climatic conditions which are not present at certain

latitudes. Therefore the distribution of A. sterilis did

not correspond to the distribution of cereal crops.

Temperature and rainfall strongly mediate the

emergence of A. sterilis (Leguizamon et al., 2005).

Thus, it is expected that global climate changes will

alter the distribution of the species. A recent study

has suggested that the distribution range of A. sterilis

will increase in Europe in the future (Castellanos-

Frıas et al., 2014).

A. sterilis is frequently distributed in

Mediterranean, Ege, Southeastern Anatolia and

Marmara regions with slight distribution in Inner

Anatolia regions of Turkey. A. sterilis severely

infests wheat crop (Kadıoğlu, 1989; Kadıoğlu et al.,

1993, 1998; Uludağ, 2003; Türkseven, 2011;

Tursun, 2012; Gökalp and Üremiş, 2015; Sizer and

Tepe, 2016; Doğar and Kadıoğlu, 2016; Doğar,

2016; Kadioglu and Farooq, 2017) and herbicide

resistant biotypes of the species have also been

recorded from several parts of the country (Uludağ,

2003; Türkseven, 2011; Doğar and Kadıoğlu, 2016;

Doğar, 2016; Kadioglu and Farooq, 2017).

However, studies on the response of the species to

climate change are limited. Moreover, no study to

the best of our knowledge have been conducted to

Page 7: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

3

infer the effect of climate change on the potential

distribution of the species in the country.

This study was therefore conducted to predict the

potential distribution of A. sterilis in Turkey under

current and future climatic conditions of the country.

The information relating to the potential distribution

of the species would offer valuable insight for the

identification of areas under the invasion risk. The

identification of areas under invasion risk will allow

weed managers to prioritize the management

programs. Thus, we used MaxEnt model to predict:

i) potential distribution of A. sterilis in Turkey under

current climate ii) potential distribution of the

species and range shifts under future (2030, 2050

and 2080) climatic conditions, and iii) infer which

climatic predictors will likely affect the distribution

of the species under current and future climatic

conditions.

MATERIALS and METHODS

1. Species studied

A. sterilis is a noxious weed of wheat crop in wheat-

based cropping systems of Turkey, readily evolving

resistance against different herbicides in use

(Kadioglu and Farooq, 2017). Most of the studies

about determining the herbicide resistance have been

concentrated in wheat producing regions. However,

no efforts have been made to map the potential

distribution of the species in the country.

2. Geographic Location

The study area was Turkey, a large and diverse

country between 25°40' to 44°48'E, and 35°51' to

42°06'N. The total area of the country is 814,578

km2. Of the total surface area, 97% lies in Asia,

while remaining 3% is situated in Europe. The

country is divided into seven distinct geographical

regions, namely: Black Sea, Eastern Anatolia, South

Eastern Anatolia, Mediterranean, Aegean, Marmara

and Inner Anatolia. Each geographic region has a

specific climate and topographic features. The huge

climatic variations make the country a biodiversity

hotspot in Europe. At present, the country hosts

12,000 plant species (Arslan et al., 2015).

3. Collection of Distribution Data

The presence data in the form of georefferenced

records of the species at global as well as local

scales were compiled through different databases

and a thorough literature search. Global Biodiversity

Information Facility (GBIF; www.gbif.org) data was

downloaded and thoroughly cleaned. The missing

data for Turkey in GBIF database was also included

in the final dataset, which was collected from

various sources, i.e., Flora of Turkey (Davis, 1965-

1985) TÜBİVES (http://www.tubives.com/), Turkish Weed

Science Society (http://www.turkiyeherboloji.org.tr/), Turkish Journal

of Weed Science (http://journal.weedturk.com/) and Scopus

(https://www.scopus.com/home.uri). The global distribution

and occurrence records of the species are presented

in Figures 1 and 2, respectively. The figures were

created in ArcGIS software by keeping the valid

records of the species according to the current

distribution at global scale.

Figure 1: Global distribution of Avena sterilis L. (n = 5036 excluding Turkey; source www.gbif.org)

Page 8: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

4

Figure 2: The distribution of Avena sterilis L. in Turkey (n = 715)

4. Species Occurrence Data cleaning

The GBIF occurrence records (georeferenced

records with coordinate precision, altitude, species,

sub-species, year recorded etc.) were thoroughly

cleaned before calibrating the model. In the first step

the data was cleaned at the taxonomic level, i.e., the

occurrence records other than A. sterilis were

deleted from the dataset. Since we used climatic

predictors at fine resolution (i.e., 1 km), so only one

record was kept in one cell of 1 km2 grids. Similarly,

the coordinates having accuracy less than 1 km

(GBIF provides the accuracy of the coordinate

measurement) were also removed from the dataset.

We also removed duplicate coordinates and

coordinates with insufficient spatial accuracy. Thus,

the GBIF data were reduced to 20% of the initial

records by the cleaning procedure. After thorough

cleaning, 5,036 unique occurrences were kept in the

global dataset (excluding Turkey), while 715 unique

occurrence records were retrieved for Turkey. In

total, dataset consisted of 5,751 unique records for

the species at global scale.

5. Climate Change Scenarios and Global

Circulation Models

We used climate data generated by two global

circulation models, i.e., CSIRO_mk3_6_0 (Gordon

et al., 2002) and MIROC_MIROC5 (Centre for

Climate System Research, Japan). We used two

climate change scenarios, i.e., RCP2.6 and RCP8.5.

The increase of global mean surface temperature by

the end of the 21st century (2081–2100) relative to

1986–2005 is likely to be 0.3°C to 1.7°C under

RCP2.6, and 2.6°C to 4.8°C under RCP8.5 (IPCC,

2014). Thus RCP2.6 is a low to moderate climate

change scenario and RCP 8.5 is a severe climate

change scenario. Thus, we were interested to know

how A. sterilis will change its distribution under

moderate and severe climate change scenarios in

Turkey.

6. Climatic Data

The high resolution climate data (30 arc sec, ~1 km2

grids) for current climate (1979-2013 average) was

downloaded from CHELSA (Climatologies at high

resolution for the earth’s land surface areas;

http://chelsa-climate.org/). Similarly, the climatic

data for 2030, 2050 and 2080 was downloaded from

the WorldClim database (http://www.worldclim.org/).

The more details regarding the methods to generate

the climate data of CHELSA can be seen in Karger

et al. (2017), while the information on data

generation of WorldClim can bee seen form Hijmans

et al. (2005).

7. Species Distribution Model (SDM)

A Maximum Entropy (MaxEnt) model (Phillips et

al., 2006) was calibrated on global scale with

occurrence records retrieved from GBIF and

literature (Figures 1 and 2). After model calibration

on global scale, the distribution was projected on

Turkey only, both for current and future climates.

Since MaxEnt requires both presence and absence

records to meet the modelling assumption, 10,000

pseudoabsences were included in the model. A 10

km distance around the presence records was

buffered while sampling the pseudoabsences. The

values of 19 bioclim variables (Table 1) were

extracted for each of the presence/pseudoabsence

records. The model was calibrated on 70% of the

data and evaluated on the remaining 30% (Elith et

al., 2011). The modelling procedure was repeated 30

Page 9: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

5

times and averaged to get the distribution of the species in Turkey.

Table 1. Bioclim variables (climatic predictors) used in calibrating the MaxEnt model, their full form and

abbreviations. All BIO variables were taken from Worldclim (Hijmans et al., 2005).

Variable Full Form Abbreviation

BIO1 Annual Mean Temperature AMT

BIO2 Mean Diurnal Range (Mean of monthly (max temp - min temp)) MDR

BIO3 Isothermality (BIO2/BIO7) (* 100) ISO

BIO4 Temperature Seasonality (standard deviation *100) TSE

BIO5 Max Temperature of Warmest Month MaWM

BIO6 Min Temperature of Coldest Month MiCM

BIO7 Temperature Annual Range (BIO5-BIO6) TAR

BIO8 Mean Temperature of Wettest Quarter MeWtQ

BIO9 Mean Temperature of Driest Quarter MeDQ

BIO10 Mean Temperature of Warmest Quarter MeWaQ

BIO11 Mean Temperature of Coldest Quarter MeCQ

BIO12 Annual Precipitation AP

BIO13 Precipitation of Wettest Month PWtM

BIO14 Precipitation of Driest Month PDM

BIO15 Precipitation Seasonality (Coefficient of Variation) PS

BIO16 Precipitation of Wettest Quarter PWtQ

BIO17 Precipitation of Driest Quarter PDQ

BIO18 Precipitation of Warmest Quarter PWaQ

BIO19 Precipitation of Coldest Quarter PCQ

8. Model Validation and Statistical Analysis

The final fitted model was visually validated with

distribution records in Turkey, since the model was

projected on Turkey only. The goodness of fit of the

model was evaluated by True skilled statistics (TSS)

and area under the receiver operating characteristic

curve (AUC) (Sweets, 1988). AUC measures the

overall discriminatory ability of the model by

quantifying the probability that the model correctly

ranks a random presence locality higher than a

random background pixel (Phillips et al., 2006).

AUC ranges between 0.5 (model that performs no

better than random) and 1 (model with perfect

discrimination). Similarly, the goodness of fit of the

model was also visually assessed by observing the

occurrence records in Turkey and predicted

distribution of the species in the country. The model

was considered as good fitted if more than 70%

occurrence records fell in the predicted distribution.

Furthermore, the true skill statistic (TSS), as well as

the sensitivity and specificity values of the model

were calculated (Fielding and Bell, 1997; Allouche

et al., 2006). TSS, a measure of predictive accuracy,

which is independent of prevalence and can be

calculated with the formula: TSS = (sensitivity +

specificity)-1. All statistical computations were done

on R version 3.3.2. (R Development Core Team,

2017) using R packages “dismo” (Hijmans et al.,

2011), “ecospat” (Di Cola et al., 2017) and

“biomod2” (Thuiller et al., 2014).

9. Predicted Suitable Area and Range change

Binary maps were created for each of the current and

future climates. The area predicted as suitable was

calculated in ArcGIS using the raster calculation tool

(ESRI, 2012). Briefly, the predicted maps were

saved as rasters and projected on Lambert conformal

conic projection. The rasters were reclassified and

area of the each class was then calculated to observe

the suitable area for the species. The calculated area

was then used to calculate the range gain/loss in

Microsoft Excel. The percentage of the total area of

the country predicted as suitable was also calculated

using the area predicted by the model under current

and future climates.

RESULTS

Prediction Accuracy

The TSS and AUC values indicated that the model

predicted current and potential distribution range

with high predictive accuracy (Figure 3A and 3B).

AUC values of the model for current and future

climate ranged between 0.95 and 0.96 indicating a

good-fitted model. Similarly, TSS values for current

and future distribution range varied between 0.84

and 0.86. Both AUC and TSS values indicate that

model predicted species’ current and future

distribution range with high predictive accuracy. The

visual model evaluation also indicated high

goodness of fit as > 95% occurrence records of the

species were within the predicted range under

current climate (Figure 4). Similar results were

Page 10: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

6

recorded for the future climatic conditions, even the

occurrence records falling within the predicted range

were increased under future climatic conditions

(Figures 5, 6 and 7).

Figure 3: Prediction accuracy [True Skilled Statistics (A)] and [area under the receiver operating characteristic

curve (B)] of MaxEnt model fitted to predict the potential distribution of Avena sterilis L. under current and

future climate scenarios

Figure 4: Potential distribution of Avena sterilis L. under current climate (1979-2013) predicted with MaxEnt

model, The black dots represent the current distribution of the species in Turkey. Warmer and cooler colors

represent the areas unsuitable and highly suitable for the species, respectively.

Cu

rrent

CS

IRO

2030

-2.6

CS

IRO

2030

-8.5

MIR

OC

2030

-2.6

MIR

OC

2030

-8.5

CS

IRO

2050

-2.6

CS

IRO

2050

-8.5

MIR

OC

2050

-2.6

MIR

OC

2050

-8.5

CS

IRO

2080

-2.6

CS

IRO

2080

-8.5

MIR

OC

208

0-2

.6

MIR

OC

2080

-8.5

0,82

0,83

0,84

0,85

0,86

0,87

0,88

0,89

0,90

0,91

TS

S

Cu

rrent

CS

IRO

2030

-2.6

CS

IRO

2030

-8.5

MIR

OC

20

30-2

.6M

IRO

C2

03

0-8

.5C

SIR

O2050

-2.6

CS

IRO

2050

-8.5

MIR

OC

20

50-2

.6M

IRO

C2

05

0-8

.5C

SIR

O2080

-2.6

CS

IRO

2080

-8.5

MIR

OC

20

80-2

.6M

IRO

C2

08

0-8

.5

0,93

0,94

0,95

0,96

0,97

0,98

0,99

AU

C

(B)(A)

Page 11: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

7

C

SIR

O

MIR

OC

RCP 2.6 RCP 8.5

Figure 5: Potential distribution of Avena sterilis L. under future climate (2030) predicted with MaxEnt model,

The black dots represent the current distribution of the species in Turkey. Warmer and cooler colors represent

the areas unsuitable and highly suitable for the species, respectively.

CS

IRO

MIR

OC

RCP 2.6 RCP 8.5

Figure 6: Potential distribution of Avena sterilis L. under future climate (2050) predicted with MaxEnt model,

The black dots represent the current distribution of the species in Turkey. Warmer and cooler colors represent

the areas unsuitable and highly suitable for the species, respectively.

Page 12: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

8

C

SIR

O

MIR

OC

RCP 2.6 RCP 8.5

Figure 7: Potential distribution of Avena sterilis L. under future climate (2080) predicted with MaxEnt model,

The black dots represent the current distribution of the species in Turkey. Warmer and cooler colors represent

the areas unsuitable and highly suitable for the species, respectively.

Contribution of Climatic Predictors

The relative importance and contribution of climatic

predictors gives empirical information about the

sensitivity of the species’ distribution to particular

climatic predictor affecting habitat suitability.

Annual precipitation was found the most influential

(11.8%) climatic parameter on potential distribution

of A. sterilis under current climatic conditions of

Turkey (Figure 8). Mean diurnal range and

precipitation seasonality followed the annual

precipitation (9.95 and 9.2%, respectively) in this

regard. The contribution of variables was changed in

2030 for both GCMs and climate change scenarios.

Isothermality had the highest contribution (13.6 and

20.8% for RCP2.6 and RCP8.5, respectively)

followed by annual precipitation (12.55% and 17.55

for RCP2.6 and RCP8.5, respectively) towards

potential distribution using CSIRO GCM (Figure 9).

However, precipitation of the warmest quarter was

the highest contributor towards potential distribution

for 2030 using the climate data of MIROC GCM

(Figure 9). The other predictors contributing the

highest percentage were similar to CSIRO GCM,

i.e., annual precipitation and temperature

seasonality. Similar contributions as of 2030 were

observed in the distribution predicted for 2050 and

2080 with the climate data of both GCMs.

Potential Distribution Range

The potential distribution range of A. sterilis

predicted under current climatic conditions

corresponded well to the current distribution range.

The model predicted that areas adjacent to the

current distribution range are suitable for the growth

of the species. The southeastern Anatolia and

Marmara regions have the highest suitable climates,

whereas inner-Anatolia and Black Sea regions has

the least suitable climate for the species under

current climatic conditions (Figure 4). Out of the

total area of the country, 277 thousand km2 was

predicted as suitable for the species, which makes

35.36% of the total surface area (Table 2 and 3). A

consistent increase was observed in the potential

distribution area of the species in 2030, 2050 and

2080 under both climate change scenarios and with

climate data of both GCMs (Figures 5, 6 and 7;

Table 2 and 3). There were no differences among

different GCMs for predicted area as both GCMs

yielded similar results (Table 2). The potential

distribution range was similar under both climate

change scenarios for 2030 and 2050. However, for

2080, higher suitable area was predicted under

RCP8.5 compared with RCP2.6 (Tables 2 and 3).

The potential distribution range of the species

Page 13: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

9

covered 35-44% of the total surface area of the country.

Figure 8: Contribution of different climate predictors towards potential distribution of Avena sterilis L.

predicted by MaxEnt model under current climate (1979-2013). The abbreviations of the bioclim variables are

given in Table 1.

CS

IRO

MIR

OC

RCP 2.6 RCP 8.5

Figure 9: Contribution of different climate predictors towards potential distribution of Avena sterilis L.

predicted by MaxEnt model under future climate (2030). The abbreviations of the bioclimc variables are given in

Table 1.

Range Gain/Loss

The model predicted a consistent range gain (with

respect to potential distribution range for current

climatic conditions) under future climatic conditions

of the country under both climate change scenarios

and GCMs (Table 4). The range gain was 26-32

thousand km2 in 2030, 52-73 thousand km2 in 2050

and 10-74 thousand km2 in 2080. The overall range

gain was higher under RCP8.5 climate change

scenario compared with RCP2.6 (Table 4).

AM

T

MD

R

ISO

TS

E

MaW

M

MiC

M

TA

R

MeW

tQ

MeD

Q

MeW

aQ

MeC

Q

AP

PW

tM

PD

M

PS

PW

tQ

PD

Q

PW

aQ

PC

Q

0,00

0,05

0,10

0,15

0,20

0,25

Rel

ati

ve

Imp

ort

an

ce

Bioclim Variables

AM

TM

DR

ISO

TS

EM

aWM

MiC

MT

AR

MeW

tQM

eDQ

MeW

aQM

eCQ

AP

PW

tMP

DM

PS

PW

tQP

DQ

PW

aQP

CQ

0,00

0,05

0,10

0,15

0,20

0,25

0,30

Rela

tive I

mp

orta

nce

Bioclim Variables

AM

TM

DR

ISO

TS

EM

aWM

MiC

MT

AR

MeW

tQM

eDQ

MeW

aQM

eCQ

AP

PW

tMP

DM

PS

PW

tQP

DQ

PW

aQP

CQ

0,00

0,05

0,10

0,15

0,20

0,25

0,30

0,35R

ela

tive I

mp

orta

nce

Bioclim Variables

AM

TM

DR

ISO

TS

EM

aWM

MiC

MT

AR

MeW

tQM

eDQ

MeW

aQM

eCQ

AP

PW

tMP

DM

PS

PW

tQP

DQ

PW

aQP

CQ

0,00

0,05

0,10

0,15

0,20

0,25

0,30

0,35

Rela

tive I

mp

orta

nce

Bioclim Variables

AM

TM

DR

ISO

TS

EM

aWM

MiC

MT

AR

MeW

tQM

eDQ

MeW

aQM

eCQ

AP

PW

tMP

DM

PS

PW

tQP

DQ

PW

aQP

CQ

0,00

0,05

0,10

0,15

0,20

0,25

0,30

0,35

0,40

Rela

tive I

mp

orta

nce

Bioclim Variables

Page 14: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

10

Table 2. The area (000 km2) predicted as suitable for Avena sterilis L. by MaxEnt model for current and future

climates

Current 2030 2050 2080

277.061

RCP2.6 RCP8.5 RCP2.6 RCP8.5 RCP2.6 RCP8.5

CSIRO 306.694 303.780 344.905 350.740 287.097 351.612

MIROC 308.912 304.787 348.461 329.608 298.781 342.428

Table 3. The percentage (%) of the total area of the country predicted as suitable for Avena sterilis L. by MaxEnt

model for current and future climates

Current 2030 2050 2080

35.36

RCP2.6 RCP8.5 RCP2.6 RCP8.5 RCP2.6 RCP8.5

CSIRO 39.14 38.77 44.01 44.76 36.64 44.87

MIROC 39.42 38.90 44.47 42.07 38.13 43.70

Table 4. The range gain (000 km2) of Avena sterilis L. under future climates compared with range predicted

under current climate by MaxEnt model

2030 2050 2080

RCP2.6 RCP8.5 RCP2.6 RCP8.5 RCP2.6 RCP8.5

CSIRO 29.63 31.85 67.84 71.39 10.03 74.55

MIROC 26.71 27.72 73.67 52.54 21.72 65.36

DISCUSSION

The results of the current study indicated that A.

sterilis has considerable range expansion potential in

the country and actual ecological niche of the

species has not been occupied yet. The areas

adjacent to the current distribution range of the

species are under the high risk of invasion.

Moreover, the range of the species is expected to

increase further under future climatic conditions.

Thus, our results indicate that weed managers,

farmers and related stakeholders need to develop

strategies to halt the further spread of the species in

the country.

Turkey sits at the borders of three continents and

considered as a hotspot of global biodiversity

conservation (Hepcan et al., 2009). However, the

globally important biodiversity of Turkey is under

crisis due to rapidly changing land use patterns and

climate in the country (Şekercioĝlu et al., 2011). The

land use changes had threatened the biodiversity in

Turkey in recent decades (Evrendilek and Doygun,

2000). The nonnative species are threatening the

native biodiversity, which is expected to increase

with changing climate (Jabran et al., 2015; Onen and

Farooq, 2015; Onen and Ozcan, 2010).

Therefore, it is essential to predict the potential

distribution of weed species under changing climate

for identifying the potential areas under the invasion

risk. Our study identified that the colder areas

(extreme north and east), which are currently not

infested by the species, will become suitable in

future. Similar predictions have been made by

Castellanos-Frías et al. (2014) for A. sterilis spread

in Europe. A consistent range gain indicates that the

changing climate will favor the species, which might

lead to complex weed-crop interactions. However,

as our model used climatic data only, the use of the

data relating to associated/infested crops could

provide better insights about these types of

interactions in future. Nonetheless, such type of data

is rare and incorporation of these types of data in

species distribution models is a complex task.

Disturbance by human has been recognized as a

major contributing factor towards the spread of A.

sterilis at regional and landscape scales (Baker et al.,

2000). The seeds produced by A. sterilis plants are

spread to a distance ~1.5 m from the parent plant

(Shirtliffe et al., 2002). Thus, a lot of other factors,

including harvesting, threshing, irrigation water,

seed transport, etc. are involved in the seed dispersal

of A. sterilis (Sanchez del Arco et al., 1995;

Benvenuti, 2007). Harvesting by combine harvester

have been suggested as an efficient seed dispersal

agent of the species. A number of strategies such as

use of clean seeds and equipments, field sanitation,

etc. have been suggested as preventive measures

against the species (Shirtliffe and Entz, 2005;

Benvenuti, 2007). Climate change, as observed in

the current study is another contributing factor

towards the dispersal of the species into new areas.

However, climate-change induced range shifts are

robustly linked with dispersal agents. Land use and

land cover are the other factors which can mediate

Page 15: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

11

the distribution of species at regional scales.

Furthermore, herbicide use is an important issue

affecting the population dynamics of weeds.

Integration of these data into models can further

improve the predictions; however, these data, as

described above, are hardly available and difficult to

integrate in models.

Our study reported a consistent increase in the

potential distribution range, however large shifts in

suitable areas were not observed in the future. The

suitable areas remained similar to the areas predicted

as suitable under the current climatic conditions of

the country. A small exception was the Black Sea

region, where slight increase was observed in the

potential distribution area compared to the current

climatic conditions. Since herbicide resistance has

been observed in most of the areas predicted as

suitable (Uludağ, 2003; Tursun, 2012; Gökalp and

Üremiş, 2015; Sizer and Tepe, 2016; Doğar and

Kadıoğlu, 2016; Doğar, 2016; Türkseven, 2011;

Kadioglu and Farooq, 2017), it is suspected that the

herbicide resistant problem might increase in the

future, if proper measures are not opted. Climate

change is also expected to accelerate the spread of

herbicide resistant biotypoes of the species leading

to increased density and distribution in the country.

Several studies have reported that climate warming

will increase the distribution range of numerous

species (Kriticos et al., 2011; Macfadyen and

Kriticos, 2012; Shabani et al., 2012; Taylor et al.,

2012).

Overall, the range changes in the current study

can be explained with the expected changes in

precipitation patterns and temperature increase of

the country. The areas which are unsuitable for the

current climate and predicted as suitable in the

future might have benefited from an increase in

temperature or rainfall during the growth season of

the species. Rapidly changing anthropogenic climate

changes are also being recorded in Turkey

(Demircan et al., 2017; Ozturk et al., 2014, 2017),

which will make more areas favorable for range

shifts of plant species. Generally it is predicted that

increase and decrease will be recorded in surface air

temperature and rainfall, respectively. These climate

changes will affect the socio-economic systems

(Ozturk et al., 2017), biodiversity especially plants

(Jabran et al., 2015) as well as food production

(Onen and Ozcan, 2010). A. sterilis is expected to

benefit from climate warming in the country. It is

therefore concluded that expected climate changes

will result in increased infestation of the species in

the country, thus integrated management efforts are

needed to be developed to stop the further spread of

A. sterilis.

REFERENCES

Allouche O., Tsoar A., Kadmon R. (2006). Assessing the accuracy of species distribution models: Prevalence, KAPPA and the True Skill Statistic (TSS). Journal of Applied Ecology, 43(6):1223-1232.

Arslan ZF., Uludag A., Uremis I. (2015). Status of invasive alien plants included in EPPO Lists in Turkey. EPPO Bulletin,

45(1):66-72.

Atwater DZ., Ervine C., Barney JN. (2017). Climatic niche shifts are common in introduced plants. Nature Ecology &

Evolution, doi:10.1038/s41559-017-0396-z

Baker RHA., Sansford CE., Jarvis CH., Cannon RJC, MacLeod A., Walters KFA. (2000). The role of climatic mapping in

predicting the potential geographical distribution of non-indigenous pests under current and future climates. Agriculture,

Ecosystems & Environment, 82(1):57-71. Baum BR. (1977) Oats: Wild and Cultivated. A Monograph of the Genus Avena L. (Poaceae). Ottawa, Canada: Canada

Department of Agriculture.

Benvenuti S. (2007). Weed seed movement and dispersal strategies in the agricultural environment. Weed Biology and

Management, 7(3):141-157. Bergmann J., Pompe S., Ohlemüller R., Freiberg M., Klotz S., Kühn I. (2010). The Iberian Peninsula as a potential source for the

plant species pool in Germany under projected climate change. Plant Ecology, 207(2), 191-201.

Castellanos-Frías E., Garcíade León D., Pujadas-Salva A., Dorado J., Gonzalez-Andujar, JL. (2014). Potential distribution of

Avena sterilis L. in Europe under climate change. Annals of Applied Biology, 165(1):53-61. Chen IC., Hill JK., Ohlemüller R., Roy DB., Thomas, CD. (2011). Rapid range shifts of species associated with high levels of

climate warming. Science, 333(6045):1024-1026.

Cimalová Š., Lososová Z. (2009). Arable weed vegetation of the northeastern part of the Czech Republic: effects of

environmental factors on species composition. Plant Ecology, 203(1):45-57. Coumou D., Rahmstorf S. (2012). A decade of weather extremes. Nature Climate Change, 2(7):491-496.

Davis PH (eds). (1965–1985). Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Vol. 1–9. Edinburgh Univ. Press, Edinburgh

Debouk H., De Bello F., Sebastià MT. (2015). Functional trait changes, productivity shifts and vegetation stability in mounta in

grasslands during a short-term warming. PloS one, 10(10):e0141899. Demircan M., Gürkan H., Eskioğlu O., Arabaci H., Coşkun M. (2017). Climate change projections for Turkey: Three models and

two scenarios. Turkısh Turkish Journal of Water Scıence Science & Management, 1:2322-45

Di Cola V., Broennimann O., Petitpierre B., Breiner FT., D'Amen M., Randin C., Engler R., Pottier J., Pio D., Dubuis A.,

Pellissier L., Mateo RG., Hordijkc W., Salamin N., Guisan A. (2017). ecospat: An R package to support spatial analyses and modeling of species niches and distributions. Ecography, 40(6):774-787.

Page 16: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

12

Doğar G. (2016). Investigation of resistance status in wild oat (Avena sterilis L.) infesting wheat crop against some herbicide in

Tokat province. (M.Sc. Hons. Thesis). Graduate School of Natural and Applied Sciences, Gaziosmanpasa University

Tokat, Turkey (In Turkish) Doğar G., Kadıoğlu I. (2016). Determination of resistance status in wild oat (Avena sterilis L.) against some herbicides in Tokat

province. Turkey 6th Plant Protection Congress with international participation, Konya, Turkey, 5-8 September 2016. pp.

813

Elith J., Phillips SJ., Hastie T., Dudík M., Chee YE., Yates CJ. (2011). A statistical explanation of MaxEnt for ecologists. Diversity and Distributions, 17(1):43-57.

ESRI A. (2012). ArcGIS 10.1. Environmental Systems Research Institute, Redlands, CA.

Evrendilek F., Doygun H. (2000). Assessing major ecosystem types and the challenge of sustainability in Turkey. Environmental

Management, 26(5):479-489. Fernandez-Quintanilla C., Navarrete L., Torner C., Sanchez del Arco M.J. (1997) Avena sterilis L. en cultivos de cereales. In

Biologia de las malas hierbas de Espana, pp. 11–23. Eds F.X. Sans I Serra and C. Fernandez-Quintanilla. Valencia,

Espan˜ a: Phytoma-Espan˜ a & Sociedad Espan˜ ola de Malherbologia.

Fielding AH., Bell JF. (1997). A review of methods for the assessment of prediction errors in conservation presence/absence models. Environmental Conservation, 24(1):38-49.

Gökalp Ö., Üremiş İ. (2015). Mardin buğday ekim alanlarında bulunan yabancı ot Türlerinin, Yaygınlıklarının ve

Yoğunluklarının Belirlenmesi. Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 20(1):13-22.

Gordon HB., Rotstayn LD., McGregor JL., Dix MR., Kowalczyk EA., O’Farrell SP., Waterman LJ., Hirst AC., Wilson SG., Collier MA., Watterson IG., Elliott TI. (2002). The CSIRO Mk3 Climate System Model. CSIRO Atmospheric Research

Technical Paper No. 60. (Available on-line at http://www.cmar.csiro.au/e-print/open/gordon_2002a.pdf)

Hanzlik K., Gerowitt B. (2012). Occurrence and distribution of important weed species in German winter oilseed rape fields.

Journal of Plant Diseases and Protection, 119(3):107-120. Hepcan S., Hepcan CC., Bouwma IM., Jongman RHG., Ozkan MB. (2009). Ecological networks as a new approach for nature

conservation in Turkey: A case study of Izmir Province. Landscape & Urban Planning, 90:143–154.

Hijmans RJ, Phillips S., Leathwick J., Elith J. (2011). Package ‘dismo’. Available online at: http://cran.r-

project.org/web/packages/dismo/index.html. Hijmans RJ., Cameron SE., Parra JL., Jones PG., Jarvis A. (2005). Very high resolution interpolated climate surfaces for global

land areas. International Journal of Climatology, 25(15):1965-1978.

Hijmans RJ., Cameron SE., Parra JL., Jones PG., Jarvis A. (2005). Very high resolution interpolated climate surfaces for global

land areas. International Journal of Climatology, 25:1965–1978. IPCC. (2014). Climate change 2014: synthesis report. Contribution of Working Groups I, II and III to the fifth assessment report

of the Intergovernmental Panel on Climate Change.

Jabran K., Doğan Mehmet N., Farooq S., Onen H. (2015). İklim Değişikliği ve İstilacı Bitkiler – Genel Bakış. in Onen H, eds.

Türkiye İstilacı Bitkiler Kataloğu. Gida, Tarim Ve ve Hayvancilik Bakanliği Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı.

Jentsch A., Kreyling J., Boettcher-Treschkow JR., Beierkuhnlein C. (2009). Beyond gradual warming: extreme weather events

alter flower phenology of European grassland and heath species. Global Change Biology, 15(4):837-849.

Jump AS., Penuelas J. (2005). Running to stand still: adaptation and the response of plants to rapid climate change. Ecology Letters, 8(9):1010-1020.

Kadıoğlu İ. (1989). Çukurova buğday ekiliş alanlarında görülen yabani yulaf (Avena spp.) türleri gelişme biyolojileri, buğday ile

karşılıklı etkileşimleri ve kontrol olanakları üzerinde araştırmalar. Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,

Doktora tezi.

Kadioglu I., Farooq S. (2017). Increasing cases of herbicide resistant weeds in Turkey: Is there enough research to tackle the

problem?. In: Proceedings of VIII International Agriculture Symposium "AGROSYM 2017" Jahorina, 5-8 October 2017,

Bosnia and Herzegovina.

Kadıoğlu İ., Uluğ E., Üremiş İ., Uygur FN., Boz Ö. (1993). Çukurova buğday ekim alanlarında görülen yabani yulaf (Avena sterilis L.)’ın ekonomik zarar eşiği üzerinde araştırmalar. Türkiye I. Herboloji Kongresi (3-5) Şubat 1993, Bildiri Kitabı,

Adana, 249-255

Kadioğlu İ., Üremİș I., Uluğ E., Boz Ö., Uygur FN. (1998). Researches on the economic thresholds of wild oat (Avena sterilis L.)

in wheat fields in Çukurova region of Turkey. Türkiye Herboloji Dergisi, 1(2):18-24. Kang MS., Banga SS. (eds.). (2013). Combating climate change: an agricultural perspective. CRC Press.

Karger DN., Conrad O., Böhner J., Kawohl T., Kreft H., Soria-Auza RW., Zimmermann NE., Linder HP., Kessler M. (2017).

Climatologies at high resolution for the earth’s land surface areas. Scientific Data, doi:10.1038/sdata.2017.122. 4

Kriticos DJ., Watt MS., Potter KJB., Manning LK., Alexander NS., Tallent-Halsell N. (2011). Managing invasive weeds under climate change: Considering the current and potential future distribution of Buddleja davidii. Weed Research, 51:85–96.

Leguizamon ES., Fernandez-Quintanilla C., Barroso J., Gonzalez-Andujar JL. (2005). Using thermal and hydrothermal time to

model seedling emergence of Avena sterilis ssp. ludoviciana in Spain. Weed Research, 45(2):149-156. Macfadyen S., Kriticos DJ. (2012) Modelling the geographical range of a species with variable life-history. PLoS One, doi:

10.1371/journal.pone.0040313 7.

Onen H., Farooq S. (2015) Current Status and Future Prospects of Invasive Plants in Turkey. CIHEAM Watch Letter, 33.

Onen H., Ozcan S. (2010) İklim Değişikliğine Bağlı Olarak Yabancı Ot Mücadelesi. İklim Değişikliğinin Tarıma Etkileri ve Alınabilecek Önlemle. pp 336–357.

Ozturk T., Türkeş M., Kurnaz ML. (2014). Analysing projected changes in future air temperature and precipitation climatology

of Turkey by using RegCM4. 3.5 climate simulations, Aegean Geography Journal, 20:17–27.

Ozturk T., Turp MT., Türkeş M., Kurnaz ML. (2017). Projected changes in temperature and precipitation climatology of Central Asia CORDEX Region 8 by using RegCM4. 3.5. Atmospheric Research,Atmos Res 183:296–307.

Pearson RG., Dawson TP. (2003). Predicting the impacts of climate change on the distribution of species: are bioclimate

envelope models useful?. Global Ecology and Biogeography, 12(5):361-371.

Page 17: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kadioglu and Farooq, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 1-13

13

Peters K., Breitsameter L., Gerowitt B. (2014). Impact of climate change on weeds in agriculture: a review. Agronomy for

Sustainable Development, 34(4):707-721.

Petit S., Boursault A., Le Guilloux M., Munier-Jolain N., Reboud X. (2011). Weeds in agricultural landscapes. A review. Agronomy for Sustainable Development, 31:309–317.

Petitpierre B., Kueffer C., Broennimann O., Randin C., Daehler C., Guisan, A. (2012). Climatic niche shifts are rare among

terrestrial plant invaders. Science, 335(6074):1344-1348.

Phillips SJ., Anderson RP., Schapire RE. (2006). Maximum entropy modeling of species geographic distributions. Ecological Modelling, 190(3):231-259.

R Development Core Team. (2017). R: a language and environment for statistical computing, version 3.3.2. Vienna, Austria:

Foundation for Statistical Computing.

Rasmussen K., Thyrring J., Muscarella R., Borchsenius F. (2017). Climate-change-induced range shifts of three allergenic ragweeds (Ambrosia L.) in Europe and their potential impact on human health. PeerJ, 5:e3104.

Sanchez del Arco M., Torner C., Quintanilla, CF. (1995). Seed dynamics in populations of Avena sterilis ssp. ludoviciana. Weed

Research, 35(6):477-487

Şekercioĝlu ÇH., Anderson S., Akçay E., Bilgin R., Can ÖE., Semiz G., Tavşanoĝlu Ç., Yokeş MB., Soyumert A., Ipekdal K., Saĝlam IK., Yücel M., Nüzhet Dalfes H. (2011). Turkey’s globally important biodiversity in crisis. Biological

Conservation, 144(12):2752-2769.

Shabani F., Kumar L., Taylor S. (2012). Climate Change Impacts on the Future Distribution of Date Palms: A Modeling Exercise

Using CLIMEX. PLoS One, 7 doi: 10.1371/journal.pone.0048021 Shirtliffe SJ., Entz MH. (2005). Chaff collection reduces seed dispersal of wild oat (Avena fatua) by a combine harvester. Weed

Science, 53(4):465-470.

Shirtliffe SJ., Kenkel NC., Entz MH. (2002). Fractal analysis of seed dispersal and spatial pattern in wild oats. Community

Ecology, 3(1):101-107. Šilc U., Vrbničanin S., Božić D., Čarni A., Stevanović ZD. (2009). Weed vegetation in the north-western Balkans: diversity and

species composition. Weed Research, 49(6):602-612.

Sizer V., Tepe I. (2016). Diyarbakır’da buğday alanlarında bulunan kısır yabani yulaf (Avena sterilis L.) biyotiplerinin

Clodinafop-Propargyl ve Mesosulfuron-Methyl+ Iodosulfuron-Methyl-Sodium’a duyarlılıklarının belirlenmesi. Turkish Journal of Weed Science, 19(2):10-19.

Skov F., Svenning JC. (2004). Potential impact of climatic change on the distribution of forest herbs in Europe. Ecography,

27(3):366-380.

Swets JA. (1988). Measuring the accuracy of diagnostic systems. Science, 240(4857):1285-1293. Taylor S., Kumar L., Reid N., Kriticos DJ. (2012). Climate change and the potential distribution of an invasive shrub, Lantana

camara L. PLoS One, 7 doi: 10.1371/journal.pone.0035565.

Thuiller W., Georges D., Engler R. (2014). biomod2: Ensemble platform for species distribution modeling. R package version

3.1-64. Availablt at: http://CRAN. R-project. org/package= biomod2 (accessed February 2017). Thurston JM., Phillipson A (1976) Distribution. In Wild Oats in World Agriculture, pp. 19–64. Ed D.P. Jones. London, UK:

Agricultural Research Council.

Tubiello FN., Soussana JF., Howden SM. (2007). Crop and pasture response to climate change. Proceedings of the National

Academy of Sciences, 104(50):19686-19690. Türkseven S. (2011). Marmara bölgesi buğday alanlarında yabani yulaf (Avena fatua L.) ve kısır yabani yulaf (Avena sterilis

L.)'ın herbisitlere dayanıklılığının araştırılması. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi.

Tursun N. (2012). Buğday ekim alanlarında görülen kısır yabani yulaf (Avena sterilis L.)’ın Fenoxaprop-p-ethyl etkili maddeli

herbisitlere karşı dayanıklılığının hızlı test yöntemi ile belirlenmesine yönelik araştırmalar. Tarım Bilimleri Araştırma

Dergisi, 5(2):161-166.

Tylianakis JM., Didham RK., Bascompte J., Wardle DA. (2008). Global change and species interactions in terrestrial ecosystems.

Ecology Letters, 11(12):1351-1363.

Uludağ A. (2003). Doğu Akdeniz Bölgesi'nde buğday tarlalarındaki yabani yulafın (Avena sterilis) bazı graminisitlere oluşturduğu dayanıklılık üzerinde araştırmalar (Doctoral dissertation, Ege Üniversitesi).

Walck JL., Hidayati SN., Dixon KW., Thompson KEN., Poschlod P. (2011). Climate change and plant regeneration from seed.

Global Change Biology, 17(6):2145-2161.

Walther GR., Roques A., Hulme PE., Sykes MT., Pyšek P., Kühn I., Czucz B. (2009). Alien species in a warmer world: risks and opportunities. Trends in Ecology & Evolution, 24(12):686-693.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/Received: Mayıs/May, 2017

Kabul Tarihi/Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Kadıoğlu İ. and Farooq S. (2017). Potential Distribution of Sterile Oat (Avena sterilis L.) in Turkey under

Changing Climate (In English with Turkish Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):1-13. Alıntı için: Kadıoğlu İ. ve Farooq S. (2017). İklim Değişkliğine Bağlı Olarak Türkiye'de Kısır Yabani Yulafın (Avena sterilis

L.) Potansiyel Dağılımı. Turk J Weed Sci, 20(2):1-13.

Page 18: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:14-18

14

Araştırma Makalesi / Research Article

Su Mercimeği (Lemna minor L.) Bitkisinin Arsenik Giderim

Verimliliği

Süleyman TOPAL, Duygu ŞİŞEK

Dumlupınar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Kütahya *Sorumlu Yazar E-mail: [email protected]; Tel: +90 0535 253 92 32

Özet Son yıllarda atık suların arıtılmasında biyolojik sistemlerin kullanılması giderek yaygınlaşmaktadır. Bu sistemler pek

çok bitki türü ve mikroorganizmanın dahil olduğu düşük maliyetli ve doğa dostu sistemler olarak bilinirler. Doğal arıtım tekniklerinden olan bitkisel arıtımın en yaygın kullanım biçimlerinden biri Lemna minor L.(su mercimeği) bitkisi ile

sağlanmaktadır. Bu çalışmada, Lemnaceae familyasına ait sucul bir makrofit olan L. minor bitkisinin arsenik giderim

verimliliği araştırılmıştır. Laboratuar koşullarında yetiştirilen L. minor bitkisine 100, 200 ve 300 µg/L

konsantrasyonlarında arsenik trioksit (As2O3) ağır metali uygulanmıştır. Deneysel çalışmalar eşit hacimlerdeki

tanklarda 20 günlük sürede yürütülmüş, deneylerin sonunda suda kalan ve bitkide biriken As2O3 değerleri

ölçülmüştür. Yapılan ölçümler sonucu, sudaki arsenik konsantrasyonlarının 300, 200 ve 100 µg/L’den sırasıyla

151,2, 105,5 ve 45,5 µg/L’e azaldığı belirlenmiştir. Uygulanan tüm konsantrasyonlarda arsenik giderim verimliliği

yaklaşık %50’dir. Bu çalışmanın sonucunda elde edilen veriler ışığında, bu bitkinin uygun sistemlerle birleştirilerek arsenik kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde alternatif bir arıtım tekniği olarak kullanılmasını ve bu hususta projeler

geliştirilmesini öngörmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Ağır metal, arsenik, Lemna minor, su kirliliği.

Arsenic Removal Efficiency of Duckweed (Lemna minor L.) Plant

Abstract

In recent years, the use of biological systems in wastewater treatment has become increasingly widespread. These

systems are known as low cost and environment friendly systems in which many plant species and microorganisms are

involved. One of the most common uses of plant treatment, which is one of the natural remediation techniques, is

provided by Lemna minor L. (Duckweed) plant. Arsenic removal efficiency of L. minor, an aquatic macrophyte

belonging to the family Lemnaceae was tested in this study. Arsenic trioxide (As2O3) in concentrations of 100, 200 and

300 μg/L was applied to L. minor plants grown under laboratory conditions. Experimental studies were conducted over a

period of 20 days in tanks of equal volume. At the end of the experiment, the concentration of As2O3 remaining in the

water and accumulated in the plant was measured. As a result of measurements, it was found that As concentrations was

decreased to 151.2, 105.5 and 45.5 μg/L, in 300, 200 and 100 300 μg/L treatments, respectively. The As removal was

approximately 50% in all applied concentrations of As. In the light of the result obtained from this study, we anticipate

that this plant will be combined with appropriate systems and used as an alternative treatment technique in areas where

As pollution is intense and the projects should be developed on this subject.

Key Words: Heavy metal, arsenic, Lemna minor, water pollution

GİRİŞ

Arsenik yerkabuğunda en çok bulunan ağır

metallerden biridir ve insan da dahil olmak üzere

pek çok organizma üzerinde toksik etkisi

bulunmaktadır. İnsan sağlığını başta kanser olmak

üzere çeşitli yollarla tehdit eden bu ağır metalin

ülkemizdeki içme sularında da kritik değerlere

ulaştığı bilinmektedir (Başkan, 2009). Sulardan

ağır metallerin arıtımı için birçok yöntem ve

teknik geliştirilmiştir. İleri arıtım mekanizmaları

yüksek teknoloji, enerji ve kimyasalları

gerektirmektedir. Bu yüzden gelişmiş ülkelerde

maliyeti ucuz, çevre dostu doğal arıtım

sistemlerinin son yıllarda önemi giderek

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 19: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:14-18

15

artmaktadır (Artan, 2007). Doğal arıtım

tekniklerinden olan bitkisel arıtımın en yaygın

kullanım biçimlerinden biri Lemna minor L.

bitkisi ile sağlanmaktadır. L. minor ile yapılan

çalışmalarda bu bitkinin pH, çözünmüş oksijen,

askıda katı madde (AKM), bulanıklık, kimyasal

oksijen ihtiyacı (KOİ), organik madde gibi su

kalitesini belirleyen parametreler üzerinde olumlu

etki yaptığı belirlenmiştir (Uysal, 2013; Yılmaz,

2004). Ayrıca ağır metallerin absorbsiyonunda da

oldukça verimli olduğu gösterilmiştir. Cd, Cr, Cu,

Zn, Ni gibi ağır metaller kullanılarak yapılmış

olan çalışmalarda L. minor’un bu ağır metalleri

sudan yüksek oranda alarak suyu temizlediği

ortaya konulmuştur (Kocataş, 1999; Saygıdeğer ve

ark., 2005; Akın ve ark., 2007).

Yapılan bir çalışmada L. minor bitkisinin ağır

metal giderimi araştırılmıştır. 100 mL’lik ve 200

mL’lik kesikli reaktörlerde yürütülen çalışmada

Cd, Cu ve Pb olmak üzere 3 farklı ağır metal

kullanılmıştır. Deneyler sonunda Cd bulunan (5

ve 10 mg/L) 100 mL’lik kesikli reaktörlerde

yaklaşık %96, Cu bulunan (10 ve 20 mg/L)

reaktörlerde %89, Pb bulunan (10 ve 20 mg/L)

reaktörlerde %98-100 oranında arıtım

gözlenirken 500 mL’lik kesikli reaktörlerde ise

Cd’un %90, Cu’ın %89, Pb’nun %98-100

oranında arıtımının meydana geldiği

belirtilmiştir (Artan, 2007).

Yapay olarak kirletilmiş sularda bazı sulak

alan bitkilerinin absorbsiyon potansiyelleri ve

ağır metallerin bitki büyümelerine olan etkileri

incelenmek amacyla yapılan bir çalışmada,

Ceratophyllum demersum L., Hydrilla verticillata

(R.f) Royle, Hydrocharis dubia L. ve Salvinia

natans (L.) bitkileri As, Cr, Cu, Pb, Zn ağır

metallerinin karışımını içeren sularda

yetiştirilmiştir. Deneyler sonunda H. verticillata

bitkisi As, Cr, Cu, Pb ağır metallerini sudan

büyük oranda temizlemiştir. Suya batık şekilde

bulunan H.verticillata bitkisinin yüksek oranda

As ve metal iyonunu sudan alabilme yeteneği

bitkinin biyokütle oranının yüzeyde büyük oranda

bulunması ile açıklanmıştır.

Ayrıca deneylerde kullanılan tüm sulak alan

bitkilerinin metal iyonlarını kayda değer biçimde

biriktirdiği kaydedilmiştir (Pb > Cr > Cu > Zn >

As) (Park ve ark., 2011).

MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışmada kullanılan L. minor Ege Üniversitesi

Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve

Uygulama Merkezi’nden temin edilmiştir.

Laboratuvarımıza getirilen L. minor tanklara

yerleştirilerek iki hafta süre boyunca 25°C

sıcaklık, 350 μmolm-2s-1 ışık şiddetinde ve 12

saat fotoperiyotta ortama adaptasyonu ve

yetiştirilmesi sağlanmıştır. Deneylerde

kullanılmak üzere toplananbitkilerin tayini

“Flora of Turkey and East Eagean Islands”

kullanılarak yapılmıştır (Davis ve ark., 1988) .

Deneylerde kullanılmak üzere özdeş 12 tanka

(100×30×40 cm) eşit hacimde deiyonize saf su

(10 L) konulmuştur. Stok tanklarında yetiştirilen

L. minor tanklarda bulunan suların yüzeyini %75-

80 oranında kaplayacak şekilde dağıtılmıştır (85-

90 gr) (Resim 1a). Tanklara bitkilerin

beslenebilmesi için gerekli birleşiklerden oluşan

Hoagland (Hoagland ve Arnon) besin çözeltisi

(0,05 M) ilave edilmiştir.

Resim 1. Tanklara yerlestirilmiş L. minor bitkisiyle

olusturulan deney düzeneğinin genel görünüşü (a) ve deneyler

sonunda sudan ve bitkiden alınmış olan numuneler (b)

Ayrıca bitkinin canlılığını sürdürebilmesi için

gerekli optimum şartlar sağlanmıştır (25°C

sıcaklık, 350 350 μmolm-2s-1 ışık şiddeti ve 12

sa fotoperiyot). Eşit şekilde oksijen dağılımı ve

su sirkülasyonunu sağlamak amacıyla tüm

tanklara oksijen tüpleri yerleştirilmiştir.

Tanklar L. minor bitkisine uygulanacak As

ağır metal konsantrasyonuna göre

gruplandırılmıştır. Deneyler 3 tekrarlı şekilde

yapılmıştır. Arsenik trioksit (As2O3)’in üç farklı

konsantrasyonu (100, 200 ve 300 μg/L)

uygulanmıştır.

Deneyler 20 günlük periyotta

gerçekleştirilmiştir. Deney süresi sonunda her bir

akvaryumdan su ve bitki numuneleri alınarak

analiz edilmiştir (Resim 1b). Kurutulan bitki

numunelerinden 0,5 gr alınarak mikrodalga

sisteminde yakılmıştır. Yakma islemi sonrasında

numune hacimleri 20 ml son hacim olacak

şekilde saf su ile tamamlanmıştır. Bitki

Page 20: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:14-18

16

numunelerinin ham sonuçları 0,5/20=40

seyreltme faktörü ile çarpılarak sonuçlar μg/L

olarak verilmiştir. Su numuneleri herhangi bir

seyreltme yapılmaksızın okunmuş ve sonuçlar

μg/L olarak belirtilmiştir. Okumalar Perkin

Elmer Marka Optima 7000 DV cihazı ile

yapılmıştır. As belirlemeleri 188,985 nm dalga

boyunda hidrür sistemi ile yapılmıştır (Huot ve

ark., 2001).

Verilerin Analizi

Çalısma sonucunda elde edilen veriler, JMP SAS

(1995) programı kullanarak istatistiksel açıdan

değerlendirilmistir. L. minor bitkisinin As temizleme

özelliği ile farklı As konsantrasyonları arasındaki

ilişkiyi belirlemek için F-testi uygulanmıştır. F

testinden elde edilen sonuçlara göre; L. minor

bitkisinin artan arsenik konsantrasyonu ile

bitkinin bünyesinde biriktirdiği arsenik

konsantrasyonu arasında istatistiksel açıdan önemli

bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir (F=932,96;

p<0,05; Çizelge 1). Varyans analizi (ANOVA) test

sonuçlarına göre ortalama değerlerinde fark olduğu

saptanan konsantrasyonlar üzerinde Tukey çoklu

karşılaştırma testi uygulanarak ilişkiler ortaya

konulmuştur (Little ve Hills; 1978).

BULGULAR

L. minor bitkisinin sudan arsenik giderimi

özelliği ile farklı arsenik konsantrasyonları

arasındaki ilişki ortaya konmuş ve F testinden

elde edilen sonuçlara göre; sudaki arsenik

konsantrasyonu arttıkça bitkinin arsenik giderimi

özelliğinin arttığı tespit edilmiştir (F=383,11;

p<0,05; Çizelge 1). Konsantrasyonlar kendi içinde

değerlendirildiğinde 300 µg/L konsantarsyonda en

fazla arseniğin sudan temizlendiği hesaplanmıştır.

Çizelge 1: Farklı arsenik konsantrasyonlarında yetiştirilen L. minor

bitkisinin sudaki arsenik giderim miktarlarının karşılaştırıldığı

ANOVA sonuçları (Ort±SE: Ortalama ± Standart Hata).

Konsantrasyon

(μg/L)

Ort±SE

(μg/L)

Tukey testi

sonuçları

0 0,4 ± 0,004 D

100 48,8 ± 1,89 C

200 110,0±2,96 B

300 163,2 ±6,36 A

L. minor bitkisinin sudan arsenik giderimi

özelliği ile farklı As konsantrasyonları arasındaki

iliski ortaya konmus ve F testinden elde edilen

sonuçlara göre; sudaki arsenik konsantrasyonu

arttıkça bitkinin bünyesinde biriktirdiği arseniğin

arttığı tespit edilmiştir (F=383,11; p<0,05;

Çizelge 2).

Çizelge 2. Farklı arsenik konsantrasyonlarında yetistirilen L.

minor bitkisinin bünyesinde biriktirdiği arsenik miktarlarının

karsılastırıldığı ANOVA sonuçları (Ort±SE: Ortalama ±

Standart Hata).

Konsantrasyo

n (μg/L) Ort± SE

(μg/L)

Tukey testi sonuçları

0 543,3 ± 61,7 D

100 15324 ± 640,03 C

200 26189,7 ±618,9 B

300 37381,3 ±511,7 A

TARTIŞMA

L. minor ile yapılan çalışmalarda bu bitkinin pH,

çözünmüş oksijen, askıda katı madde, bulanıklık,

kimyasal oksijen ihtiyacı, organik madde gibi su

kalitesini belirleyen parametreler üzerinde olumlu

etki yaptığı belirlenmiştir. Ayrıca ağır metallerin

absorbsiyonunda da oldukça verimli olduğu

gösterilmiştir. Cd, Cr, Cu, Zn, Ni gibi ağır metaller

kullanılarak yapılmış olan çalışmalarda L.

minor’un bu ağır metalleri sudan yüksek oranda

alarak suyu temizlediği ortaya konulmuştur

(Kocataş, 1999; Yılmaz, 2004; Saygıdeğer ve ark.,

2005; Akın ve ark., 2007; Artan, 2007; Başkan,

2009).

Yeni Zellanda’da Waikato Nehri’nden

toplanan bazı sucul makrofitlerde aşırı arsenik

konsantrasyonunun belirlenmesinin ardından su

teresinin (Lepidium sativum L.) arseniği biriktirme

özelliğiyle ilgili çalışmalar yapılmıştır. Doğadan

toplanarak sera koşullarına adapte edilmiş su teresi

bitkileri arsenik içeren deneysel kaplarda

yetiştirilmiştir. Bitkiler 0,4 mg/L arsenik

konsantrasyonun üzerindeki seviyelerdeki

konsantrasyonlarda yetiştirilmiştir. Deneyler

sonunda bitkide yaş ağırlık baz alınarak yaprak ve

gövdede sırasıyla 29 mg/kg ve 15 mg/kg arsenik

konsantrasyonu tespit edilmiştir. Buradaki yüksek

konsantrasyona rağmen sera koşulları altında

bitkide gözlenen arsenik doğal şartlarda yetişen

bitkilerdeki arsenik konsantrasyonlarından beş kat

daha düşük olduğu belirtilmiştir. Çünkü doğal

koşullar altında su teresi bitkisinden alınan

örnekler bitkinin yaklaşık 35 mg/L arseniği

akümüle edebildiğini göstermiştir (Robinson ve

ark., 2003).

Endüstriyel faaliyetler sonucu hava ve su

kirliliğinde önemli payı olan Cr (VI) iyonlarının L.

minor L. ile atık su arındırılmasını araştırdığı

çalışmada farklılık olarak devamlı akışa sahip

Page 21: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:14-18

17

havuz sistemi kullanmıştır. Farklı krom

konsatrasyonlarında yapılan çalışmada düşük

krom konsatrasyonlarında kullanıma uygun sonuç

veren L. minor, yüksek konsantrasyon gruplarında

(2,0mg/L) düşük verimde çalıştığı gözlemlenmiştir

(Uysal, 2013)

Pb, Cd, Cr, Ni, Zn ve Cu kirliliği bulunan

Sultansazlığı’nda yapılan çalışmada, bitkilerdeki

söz konusu olan elementlerin bulunma miktarı ile

sediment ve suda bulunma miktarları arasında

pozitif korelasyon olduğunu gözlemlenmiş,

ayrıca Typha Angustifolia L. köklerinin,

yapraklarından daha fazla ağır metal akümüle

ettiği ortaya koyulmuştur. Ayrıca T. angustifolia

bitkisinin Potamogeton pectinatus (L.) Börner

bitkisine göre daha fazla miktarda ağır metal

birikimi olduğu saptanmıştır (Demirezen ve

Aksoy, 2004).

Doğada yaygın olarak bulunan sucul makrofit

Callitriche cophocarpa Sendtn. ex Hegelm ile

yapılan bir çalışmada bitkiler 50-700 µM arasında

değişen konsantrasyonlarda Cr (VI) ağır metaline

maruz bırakılmıştır. 50 µM Cr konsantrasyonunu

içeren test gruplarında bitkilerin bitki büyümesi,

fotosentetik aktivite ve kök, yaprak morfolojisinde

belirgin farklar gözlenmemiştir. 470 mg/kg Cr

konsantrasyonundan itibaren test gruplarındaki

bitkilerin artan konsantrasyonlarda etkili bir

şekilde Cr iyonlarını topladığı ortaya konmuştur.

Ayrıca bitkinin diğer dokularına oranla en fazla Cr

iyonu birikiminin köklerde meydana geldiği

belirtilmiştir (Augustynowicz ve ark., 2010)

Suda batık şekilde bulunan köklü bitkiler

kullanılarak yapılmış olan başka bir çalışma sudan

arsenik giderimi konusunda elverişli bitki seçimine

odaklanmıştır. Typha spp., Canna spp., Colocasia

esculenta (L.) schott, Heliconia psittacorum L.f.

ve Thalia dealbata Fraser sudan arseniği alarak

biriktirebilen bitkilerdir. Deneylerde arseniğin

inorganik bir formu olan arsenat kulanılmıştır. 1

mg/L As ile işlem gören bitkiler 14-28 günde

hasat edilmiştir. C. esculenta 28 günde arseniğin

büyük bir kısmını temizlemiştir. Arsenik

akümülasyonunun başlıca kökler tarafından

gerçekleştiği gözlenmiştir (kuru ağırlığında

yaklaşık olarak 195 μg/g As). H. psittacorum

bitkisi için arsenat toksiktir. Bu sebeple yaprak ve

gövdenin köke oranı 14 günlük maruziyete

kıyasla 28 günlük maruziyet sonucunda daha

düşük olduğu ölçülmüştür.

Bitkilerin arseniği biriktirmesinde sistemde

kullanılan bitkinin seçimi, beslenme

solüsyonundaki arsenik miktarı ve maruz kalma

süresinin etkili olduğu belirtilmiştir. Maruz kalma

süresi arttıkça daha büyük oranda arsenik

giderimi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca

arseniğe maruz kalan bitkilerin köklerinde önemli

derecede küçülme görülmüş ve bunun sebebinin

plazmoliz olduğu belirtilmiştir (Aksorn ve ark.,

2004).

Çalışmamızda doğal ortamından alınarak

laboratuar ortamına getirdiğimiz, suda serbest

yüzücü bir makrofit olan L. minor bitkisinin

arseniğin inorganik formu olan arsenik trioksit

ağır metalini alma kapasitesi araştırılmıştır. Diğer

çalışmalara parallel olarak bizim çalışmamızda da

su bitkisi olan L. minor’un arseniğin değişen

konsantrasyonlarının gideriminde etkili olduğu

gözlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü standartlarına

göre içme suyunda sınır değeri olarak belirlenen

10 μg/L konsantrasyon değeri göz önüne alınarak

100, 200 ve 300 μg/L konsantrasyonlarında

arsenik içeren tanklara, su yüzeyini %70-%80

oranında kaplayacak şekilde bitkiler yerleştirilmiş

ve deneyler sonucunda başlangıçtaki arsenik

konsantrasyonuna bağlı olarak suda bulunan

arseniğin değişim gösterdiği gözlenmiştir. 100

μg/L oranında arsenik bulunan tanklarda %51

oranında arıtım verimi sağlanırken, 200 μg/L’de

%45, 300 μg/L konsantrasyonunda arsenik içeren

tanklarda ise ortalama %45 oranında arsenik

giderimi olduğu belirlenmiştir. Bu verilere gore

arsenik konsantrasyonu bağlı olarak bitkinin

arseniği artan oranlarda biriktirdiğini

söyleyebiliriz. Ayrıca özellikle 300 μg/L arsenik

içeren tanklarda deneyler sonunda bitkilerde

klorofil kaybı ve ölümlerin başladığı

gözlemlerimiz arasında yer almaktadır.

SONUÇ

Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre içme

suyunda sınır değeri olarak belirlenen 10 μg/L

konsantrasyon değeri göz önüne alınarak 100, 200

ve 300 μg/L konsantrasyonlarında arsenik içeren

tanklara, su yüzeyini %70-%80 oranında

kaplayacak şekilde bitkiler yerleştirilmiş ve

deneyler sonucunda başlangıçtaki arsenik

konsantrasyonuna bağlı olarak suda ve bitkide

bulunan arseniğin değişim gösterdiği

gözlenmiştir. Suda yapılan As ölçümleri

sonucunda 300, 200 ve 100 μg/L bulunan

Page 22: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:14-18

18

tanklarda ortalama olarak sırasıyla As miktarının

151,2, 10,5 ve 45,5 μg/L’ye azaldığı tespit

edilmiştir. Suda ve bitkide yapılan ölçümlerin

sonucu olarak As’nin tüm konsantrasyonlardaki

giderim oranı ortalama %50 oranında

bulunmuştur. Ayrıca, 300 μg/L arsenik içeren

tanklarda deneyler sonunda bitkilerde klorofil

kaybı ve ölümlerin başladığı gözlenmiştir. Bitkisel

arıtım sistemleri atıksudaki ağır metalin giderimi

amacıyla kullanılıyorsa hasat edilen bitkilerin

yakılması ya da güneşte kurutulması

önerilmektedir. Bitkilerin yakılmasıyla oluşan

külden metal geri kazanma işlemi yapılabilir

ya da hasat edilmiş bitki biyogaz üretimi

için kullanılabilimektedir. Eğer bizim

çalışmamızda olduğu gibi L. minor ile bir sistem

oluşturulduysa hasattan sonra yem olarak

kullanılmamalıdır (Artan, 2007).

TEŞEKKÜR

Laboratuar çalışmalarına verdikleri katkılarından

dolayı için Dumlupınar Biyoloji Bölümü’ne

teşekkür ederiz.

KAYNAKLAR

Augustynowicz J., Grosicki M., Hanus-Fajerska E., Lekka M., Waloszek A., Kołoczek H. (2010). Chromium (VI)

bioremediation by aquatic macrophyte Callitriche cophocarpa Sendtn. Chemosphere, 79:1077-1083

Akın M., Akın G. (2007). Suyun Önemi, Türkiye’de Su Potansiyeli, Su Havzaları ve Su Kirliliği. Ankara Üniversitesi Dil ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, 47:107.

Aksorn E., Visoottiviseth P. (2004). Selection of Suitable Emergent Plants for Removal of Arsenic from

Arsenic Contaminated Water, ScienceAsia, 30:105-113.

Artan RO. (2007). Ağır Metal İçeren Atık Suların İleri Arıtımında Su Mercimeği (Lemna sp.) Bitkisinin

Kullanılması. Çukurova Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi, Adana

Başkan M., Pala A. (2009). İçme Sularında Arsenik Kirliliği:Ülkemiz Açısından Değerlendirme. Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 15(1):69-79

Davis PH., Mill RR. and Tan K. (1988). Flora of Turkey and the East Aegean Islands (10). Edinburgh: Edinburgh University Press, 210.

Demirezen D., Aksoy A. (2004), Accumulation of heavy metals in Typha angustifolia (L.) and Potamogeton

pectinatus L. living in Sultan Marsh (Kayseri, Turkey). Chemosphere, 56: 685-696

Hoagland DR., Arnon DI. (1950), The water-culture method for growing plants without soil. Circular California

Agricultural Experiment Station, 347:32.

Huot J., Liang G. a n d Schulz R. (2001). Mechanically alloyed metal hydride systems. Applied Physics A: Materials Science & Processing, 72(2):187-195.

Kocataş A. (1999). Ekoloji. Çevre Biyolojisi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları No:51, Ders Kitabı

Serisi No:20, 5. Baskı, 200 s, İzmir

Little TM., Hills FJ. (1978). Agricultural experimentation: design and analysis. Wiley. USA. ISBN: 9780471023524

Park S., Kang D., Kim Y., Lee SM., Chung Y., Sung K. (2011). Biosorption and growth inhibition of wetland plants in

water contaminated with a mixture of arsenic and heavy metals. Engineering in Life Sciences, 1:84-93

Robinson B., Duwig C., Bolan N., Kannathasan M., Saravanan A. (2003). Uptake of arsenic by New Zealand watercress(Lepidium sativum). The Science of the Total Environment, 301: 67-73.

Saygideğer S., Gulnaz O., Istifli E.S. Yucel N. (2005). Adsorption of Cd(II), Cu(II) and Ni(II) İons by Lemna minor L.:

Effect of Physicochemical Environment, Journal of Hazardous Materials. 126: 96-104.

Uysal U. (2013). Removal of chromium ions from wastewater by duckweed, Lemna minor L. by using a pilot system

with continuous flow. journal of Hazardous Materials, 263:486-492

Yılmaz Z. (2004). Selçuk Üniversitesi Kampüs Atıksularından Su Mercimeği (Lemna minor L.) ile Nütrient

Giderimi. Selçuk Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi,

Konya

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Temmuz/July, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Topal S. and Sisek D. (2017). Arsenic Removal Efficiency of Duckweed (Lemna minor L.) Plant (In

Turkish with English Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):14-18.

Alıntı için: Topal S. ve Sisek D. (2017). Su Mercimeği (Lemna minor L.) Bitkisinin Arsenik Giderim Verimliliği. Turk J Weed Sci, 20(2):14-18.

Page 23: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:19-27

19

Araştırma Makalesi / Research Article

Samsun İli Kıyı Kumullarında Tespit Edilen Yabancı Bitkiler

Hamdi Güray KUTBAY1, Burak SÜRMEN2*, Şenay ULU AĞIR1, Dudu Duygu Kılıç3

1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Samsun 2Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, Kamil Özdağ Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Karaman 3Amasya Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Amasya

Sorumlu Yazar E-mail: [email protected] Tel: +90 362 3121919-5129

ÖZET

Kıyı kumul ekosistemleri, diğer doğal ekosistemlerle karşılaştırıldıklarında dünyanın çok dar bir alanında bulunmalarına

rağmen zengin biyoçeşitliliğe sahiptirler. Bununla birlikte kendilerine özgü floristik yapısı nedeniyle yüksek endemizm oranının görüldüğü önemli yerlerdir. Bu farklılıkların başlıca sebepleri arasında, taban suyu seviyesi, pH ve tuzluluk değerleri

gelmektedir. Son yıllarda kumul ekosistemleri tehdit eden tatil köyleri ve şehirleşme, turizm, yol ve liman inşaatları, tarımsal

faaliyetler, otlatma, kum çekme ve plantasyon gibi biyotik faktörler kumul vejetasyonlarda önemli tahribatlara yol

açmaktadır. Bunun sonucunda, kumulların fiziksel ve kimyasal yapıları bozulmakta ve bu alanlara yabancı bitki türleri yerleşmektedir. Bu çalışmada, Samsun kıyı kumullarındaki yabancı bitki türleri ve bu türlerin yoğunlukları ile floristik

özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Samsun kıyı kumullarında, Terme, Çarşamba, Bafra, Ondokuz Mayıs,

Alaçam ilçelerinde yer alan toplam 149 km’lik kıyı boyunca yürütülmüştür. Bu ilçelerde belirlenen kumul alanlarda 2010-

2012 yıllarında, toplam 351 örnek parselde çalışma yürütülmüştür. Çalışma sonucunda, 39 familyaya ait 118 takson tespit edilmiş olup bunlardan 10 familyaya ait 12 takson kumul habitatlar için yabancı türler olarak belirlenmiştir. Bunlar arasında;

Xanthium strumarium L. yoğunluğu ortalama % 10.58 iken, Xanthium spinosum L., Linaria pelisseriana (L.) Mill., Imperata

cylindrica (L.) Raeuschel, Cenhrus incertus M. curtis ve Paliurus spina-christi Mill. türlerinin yoğunluğu ortalama %1’dir.

Diğer türler ise örnek parseller dışında tek bireyler halinde tespit edilmiştir. Ayrıca tespit edilen yabancı türlerin floristik bölgeleri ile hayat formları belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yabancı bitkiler, Kıyı kumulları, Samsun.

Alien Plants in Costal Dunes of Samsun Province

ABSTRACT

Coastal dune ecosystems have rich biodiversity even though they are located in a very narrow area of the world compared to

other natural ecosystems. However, due to their unique floristic structure, they are important places where high endemism rate is seen. The main reasons for these differences are the groundwater level, pH and salinity. In recent years, biotic factors

such as urbanization, tourism, road and port constructions, holiday villages, agricultural activities, grazing, sand extraction

and plantation have caused significant damages to dune vegetation. As a result, the physical and chemical properties of the

sand dunes have been damaged, and alien species started taking places of natural flora. In this study, we aimed to determine

the density and floristic features of alien plant species in Samsun coastal sand dunes. The study was carried out along the

coast of Samsun, on a total of 149 km covering Terme, Çarşamba, Bafra, Ondokuz Mayıs and Alaçam districts. A total of

351 plots were surveyed between 2010-2012 years. As a result, 118 taxa belonging to 39 families were identified and 12 taxa

belonging to 10 families were identified as alien species for dune habitats. Xanthium spinosum L., Linaria pelisseriana, Imperata cylindrica (L.) Raeuschel, Cenhrus incertus M. curtis and Paliurus spina-christi Mill. species had a mean density

of 1%, while the mean density of Xanthium strumarium L. was 10.58%. Other species were identified as single individuals

except sample plots. The floristic regions and life forms of the alien species were determined as well.

Key words: Alien plants, Coastal dunes, Samsun.

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 24: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

20

GİRİŞ

Kıyı kumul ekosistemleri yeryüzünde çok dar

alanlarda bulunmalarına rağmen diğer ekosistemlere

göre yüksek biyoçeşitliliğe sahiptir (Carranza ve

ark., 2008). Bunun başlıca nedenleri arasında;

kendilerine özgü bitki türlerinin yer aldığı

vejetasyon tipleri ile yüksek endemizm oranı

gelmektedir (Honrado ve ark., 2010). Samsun, gerek

geniş kumul alanlarına sahip olması, gerekse sahip

olduğu iklim özellikleri nedeniyle, çok sayıda türü

barındıran ülkemizin önemli kumul alanlarındandır.

Bitki çeşitliliği yönünden önemli olan kumullar,

korumada öncelikli alanlar yani “sıcak noktalar”

olarak belirlenmelidir (Acosta ve ark., 2009).

Kumullar dinamik yapılarından dolayı kara ve su

ekosistemleri arasında geçiş (ekoton) bölgeleridir

(Acosta ve ark., 2005; Carboni ve ark., 2009; Miller

ve ark., 2010). İç kesimlere doğru gidildikçe değişen

çevresel faktörlerin etkileri sonucunda giderek

karmaşık bir yapı kazanırlar. Bu yapı, kumul

morfolojisinin değişmesine ve buna bağlı olarak

farklı bitki topluluklarının oluşmasına neden

olmakta (Attorre ve ark., 2012; Prisco ve ark., 2012)

ve kumul bitkilerinin alansal dağılımlarında

farklılıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır

(Attorre ve ark., 2012).

Kumul bitkilerin çoğu, kumul alanlardan başka

yerde yaşamlarını sürdüremezler (Uslu, 1985).

Özellikle son yıllarda artan antropojenik faktörlere

bağlı olarak, çok hassas olan kıyı kumul alanları

zarar görmekte ve farklı bitki türlerinin bu alanlara

yerleşmesine neden olmaktadır. Tatil köyleri ve

şehirleşme, turizm, yol ve liman inşaatları, tarımsal

faaliyetler, otlatma, kum çekme ve plantasyon gibi

biyotik faktörler kumul vejetasyonlarda önemli

tahribatlara yol açmaktadır. Bu faktörler kıyı

kumullarında, kumul hareketleri, taban suyu

seviyesi, kumul bünyesi, kumul pH’sı, kumul

tuzluluğu ve organik madde miktarında

değişikliklere yol açmaktadır. Böylece kumul

zonlarının bozulumasına ve floranın değişmesine

neden olmaktadır (Ağır, 2013).

Yabancı türler değişen florada yerli bitkilerin

yerini alarak doğal vejetasyonun korunmasına karşı

önemli bir tehdit oluşturmaktadır (Scharfy, 2009).

Yabancı türler, doğal türler ile doğrudan rekabet

ettiği için yerli tür çeşitliliğininin azalmasına neden

olur (Miki ve Kondoh, 2002; Ehrenfeld, 2003).

Yabancı türlerin artışı değişen toprak özelliklerini

daha da değiştirerek yeni türlerin bu alanlara

gelmesine neden olmaktadır (Ehrenfel, 2003). Bu

durum besince fakir alanların giderek

zenginleşmesine ve yeni türlerin yerleşmesine zemin

hazırlamaktadır (Sürmen ve ark., 2013; Sürmen ve

ark., 2015). Ayrıca yerli türlere göre fenotipik

esnekliği daha yüksek olan yabancı türlerin bazı

durumlarda besince fakir topraklara sahip alanlara

yerleştiği de görülmüştür (Richards ve ark., 2006;

Schumacher ve ark., 2009). Besince fakir olan

kumul ekosistemlerde çevresel faktörlerin değişimi

de yabancı türlerin yerleşmesine neden olmaktadır.

Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarının yer aldığı

Samsun, Karadeniz bölgesinin en geniş kumul

alanlarına sahip ilidir. Son yıllarda giderek artan

yapılaşma, yol ve imar çalışmaları bu alanlarda

biyoçeşitliliğin giderek azalmasına neden

olmaktadır. Özellikle bu faktörler kumul zonlarının

bozulmasına dolayısıyla kum karakterlerinin

değişmesine neden olmaktadır (Ağır ve ark., 2014,

2016a) Bu değişim alanlara yeni türlerin gelmesine

ve yerleşmesine neden olmaktadır.

Bu durum kumul alanların daralmasıyla birlikte,

bazı kumul zonları için tehdit oluşturmaktadır.

Özellikle şehir merkezinin de içinde bulunduğu alan

ile Tekkeköy ilçesinin batısı ve Ondokuz Mayıs

ilçesine ait kumullar tahribat faktörlerinin ağır

baskısı altındadır. Bu tahribatlar, Tekkeköy

kumullarında sanayileşme, şehir merkezi

kumullarında rekresyon, yol, turistik tesisler,

Ondokuz Mayıs kumulları ise yazlık evler ve tatil

köyleridir. Bu alanlarda özel mülkiyetler, tahsis

edilen kumullar, halk plajları ve sanayi tesisleri

araştırma yapılmasını engellemektedir.

Ağır ve ark. (2014, 2016a, 2016b), Orta

Karadeniz kumullarındaki ayırt edici ve karakter

türler ile vejetasyon tiplerini belirlemişlerdir. Bu

çalışmada ise Orta Karadeniz bölgesinin en geniş

kıyısına sahip olan Samsun ili kıyı kumullarında

bulunan yabancı bitki türleri, bu türlerin

yoğunlukları, fitocoğrafik karakterleri ve hayat

formları tespit edilmiştir. Böylece sürekli biyotik

faktörlerin baskısı altında olan kumul alanlardaki

yabancı bitkilerin tür özellikleri ortaya konmuştur.

MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışma Alanı

Araştırma alanı, Samsun ilinin Alaçam-Terme

ilçeleri arasında bulunan Doyran, Sahilkent, Cernek,

Costal, Hürriyet, Sindel ve Çobanyatağı

lokalitelerini kapsayan toplam 149 km’lik kıyı

şeridini kapsamaktadır (Şekil 1). Bu alan içerinde

yer alan Tekkeköy’ün batısı, şehir merkezi ve

Ondokuz Mayıs kumullarında özel mülkiyetler,

tahsis edilen kumullar, halk plajları ve sanayi

tesisleri nedeniyle araştırma alanına dahil

edilmemiştir. Ayrıca araştırma alanı içerisinde

Terme İlçe sınırlarında “Gölardı Tabiatı Koruma

Alanı” ve Bafra İlçe sınırlarında “Cernek Gölü

Yaban Hayatı Koruma Alanı” bulunmaktadır.

Samsun İli kıyılarının büyük bir bölümü şehirleşme,

tatil köyleri, tarım, liman inşaatı ve yol yapımı

nedenleriyle tahribat altındadır. Bu nedenle

araştırma alanında lokaliteler belirlenirken; tahribat

dereceleri dikkate alınmıştır. Buna göre tahribatın az

olduğu lokaliteler olarak; Çobanyatağı, Cernek,

Sahilkent, Doyran ve tahribatın yoğun olduğu

lokaliteler olarak da Sindel, Hürriyet, Costal

mevkileri seçilmiştir.

Page 25: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

21

Vejetasyon Araştırması

Bitki örneklerinin toplanması ve teşhisi için 2010-

2012 yılları Nisan ve Ağustos ayları arasında arazi

çalışmaları yapılmıştır. Türlerin teşhisi için Flora of

Turkey and the East Aegaen Islands (Davis, 1965-

1985; Davis ve ark., 1988; Güner ve ark., 2000) adlı

eserden yararlanılmıştır.

Şekil 1. Çalışılan alanların lokaliteleri

Araştırma alanları genellikle kıyıdan iç kesimlere

doğru 5 faklı kumul zonundan meydana gelmektedir.

Bu zonlar kıyıdan iç kesimlere doğru sırasıyla;

sürüklenme kumul zonu (A), embriyonik kumul

zonu (B), temel kumul zonu (C), geçiş kumul zonu

(D) ve sabit kumul zonu (E) dur. Belirlenen

lokalitelerin her bir zonunda bitki türlerinin

yoğunluklarının belirlenmesi için 4×4 m

büyüklüğünde örnek parseller belirlenmiştir. 7

lokalite ve zonların tamamından toplam 351 örnek

parsel alınmıştır.

Türlerin yoğunluğu Braun-Blanquet (1964)

örtüş-bolluk skalasına göre değerlendirilmiştir

(Kılınç ve ark., 2006). Ayrıca yabancı bitki

türlerinin filoristik orjinleri (Bassett ve Crompton,

1978; Mosyakin ve Yavorska, 2014; Korakis ve ark.,

2006; Ağır, 2013; Uludağ ve ark., 2017) ile hayat

formları (Ellenberg ve Mueller-Dombois, 1967)

belirlenmiştir. Raunkier kötü mevsim şartlarında

bitkilerin sürgen organlarının veya yenilenme

tomurcuklarının almış olduğu durumu dikkate alarak

bitkileri hayat formlarına göre sınıflandırmıştır

(Kılınç ve ark., 2006) ve bu sınıflandırma tipleri

aşağıda sunulmuştur:

Fanerofitler (Ph): Yenileme tomurcuklan toprak

yüzeyinden 25cm den yukarda olan bitkiler.

Kamefitler (Ch): Yenileme tomurcuklan toprak

seviyesinden 25 cm'ye kadar olan bitkiler.

Hemikriptofitler (H): Yenileme tomurcuklan

toprağın üst tabakalannda veya toprak yüzeyinin

hemen altında olan bitkiler.

Geofitler (G): Sürgün sistemi periyodik olarak

depo organlarına indirgenen ve toprak yüzeyine

gömülü olan bitkiler.

Terofitler (T): Yaşam süreleri bir vejetasyon

dönemi ile sınırlı olan bitkiler. Uygun olmayan

dönemi tohum olarak geçiren bir yıllık ve efemerler

bitkiler.

Yabancı Türlerin Tespiti

Birbirinden farklı kaynakların incelenmesiyle

araştırma alanındaki türlerin yabancı tür olup

olmadığı ve floristik orjinleri belirlenmeye

çalışılmıştır. Bu kaynaklar; Alien flora of Turkey:

checklist, taxonomic composition and ecological

attributes (Uludağ ve ark., 2017), Invasive Species

Compendium veri bankası (CABI, 2017), Türkiye

Bitkileri Listesi/Damarlı Bitkiler (Güner ve ark.,

2012), Türkiye İstilacı Bitkiler Kataloğu (Önen,

2015), ile “Floristic records from Dadia-Lefkimi-

Soufli National Park, NE Greece” (Korakis ve ark.,

2006) adlı eserlerdir.

BULGULAR

Çalışmalar sonucunda, 39 familyaya ait 118 takson

tespit edilmiştir (Çizelge 1). Bunlardan 10 familyaya

ait 12 takson ise araştırma alanı için yabancı bitkiler

olarak değerlendirilmiştir. Bu türlerden Amaranthus

albus L., Chenepodium album L., Xanthium

spinosum L., Xanthium strumarium L., Solanum

americanum Mill., Cenchrus incertus M. Curtis,

Imperata cylindiraca (L.) Raeuschel türleri ülkemiz

için belirlenen yabancı türler arasındadır (Önen,

2015; Uludağ ve ark., 2017). Samolus valerandi L.

Linaria pelisseriana (L.) Mill. Juncus acutus L.

türleri Invasive Species Compendium (CABI, 2017)

verilerine göre Avrupa kıtası için yabancı istilacı

türlerdir. Son olarak floristik orjinlerine göre

Cyperus longus L. subsp. longus ve Paliurus spina-

christi Mill. türleri araştırma alanı için yabancı türler

olarak kabul edilmiştir. Bu türlerin, hayat formu ve

filoristik orjinleri Çizelge 2’de sunulmuştur.

Page 26: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

22

Tablo 1. Samsun ili kıyı kumulları florası

Familya / Tür

Çift Çenekliler LAMIACEAE (LABIATAE)

AMARANTHACEAE Prunella vulgaris L.

Salsola kali L. Salvia viridis L.

Amaranthus albus L. Satureja hortensis L.

ANACARDIACEAE Stachys annua L. (L.) subsp. annua var. annua

Pistacia atlantica Desf. Teucrium polium L. subsp. polium

APIACEAE (UMBELLIFERAE) Teucrium chamaedrys L. subsp. chamaedrys

Eryngium maritimum L. LINACEAE

Daucus broteri Ten. Linum bienne Miller

APOCYNACEAE OROBANCHACEAE

Apocynum venetum L. Woodson subsp. sermatiense Parentucellia viscosa (L.) Caruel

Cionura erecta ( L.) Griseb. PAPAVERACEAE

ASCLEPIADACEAE Glaucium flavum Crantz

Cynanchum acutum L. subsp. acutum L. PLANTAGINACEAE

ASTERACEAE (COMPOSITAE) Plantago scabra Moench.

Cota tinctoria var. tinctoria L. Plantago lanceolata L.

Artemisia santonicum L. POLYGONACEAE

Artemisia scoparia Waldst. et Kit. Polygonum maritimum L.

Centaurea iberica Trev. ex Sprengel Rumex crispus L.

Crepis foetida L. subsp. rhoeadifolia (M.Bieb.) Čelak. PRIMULACEAE

Echinops orientalis Trautv. Anagallis arvensis L. var. arvensis

Filago eriocephala Guss. Samolus valerandi L.

Gundelia tournefortii L. RANUNCULACEAE

Hypochoeris radicata L. Clematis vitalba L.

Jurinea kilaea Azn. RHAMNACEAE

Achillea maritima (L.) Ehrend. & Y.P.Guo subsp. maritima Paliurus spina-christi Miller

Pulicaria dysenterica (L.) Bernh. ROSACEAE

Scolymus hispanicus L. Crataegus monogyna Jacq. var. azarella

Xanthium spinosum L. Sarcopoterium spinosum (L.) Spach

Xanthium strumarium subsp. strumarium L. Rubus sanctus Schreber

BORAGINACEAE RUBIACEAE

Tournefortia sibirica L. var. sibirica Galium spurium L. subsp. spurium

Echium italicum L. SCROPHULARIACEAE

Cynoglossum creticum Mill. Linaria pelisseriana (L.) Miller

Anchusa hybrida Ten. Kickxia commutata (Bernh. ex Reichb.) Fritsch subsp.

commutata

CARYOPHYLLACEAE Verbascum sinuatum L. subsp. sinuatum var. sinuatum

Silene dichotoma Ehrh. subsp. dichotoma SOLANACEAE

Petrorhagia saxifraga L. Link Solanum americanum Mill.

Silene otites (L.) Wibel TAMARIACEAE

Silene alba (Miller) Krause. subsp. divaricata (Reichb.) Walters Tamarix smyrnensis Bunge

Spergularia media (L.) C. Presl VERBENACEAE

CHENOPODIACEAE Vitex agnus-castus L.

Chenopodium album L. subsp. album var. microphyllum Boenn. ZYGOPHYLLACEAE

CONVOLVULACEAE Tribulus terrestris L.

Calystegia soldanella (L.) R. Br. Tek Çenekliler CRASSULACEAE AMARYLLİDACEAE

Sedum pallidum M. Bieb. Pancratium maritimum L.

CRUCIFERAE (BRASSICACEAE) CYPERACEAE

Raphanus raphanistrum L. Cyperus capitatus Vandelli

Cakile maritima Scop. Cyperus longus L. subsp. longus

ELAEAGNACEAE Schoenoplectus triqueter L.

Eleagnus rhamnoides (L.) A. Schoenus nigricans L.

EUPHORBIACEAE JUNCACEAE

Euphorbia palustris L. Juncus fontanesii J. Gay Apud La Harpe subsp. pyramidatus

(L'Harpe) Snog.

Euphorbia paralias L. Juncus littoralis C. A. Meyer

Euphorbia peplis L. Juncus pygmaeus L. C. M. Richard

Euphorbia platyphyllos L. Juncus acutus L.

Euphorbia hirsuta L.

LILIACEAE

Euphorbia terracina L Ruscus aculeatus L.

FABACEAE (LEGUMINOSAE) Muscari parviflorum Desf.

Medicago x varia Martyn POACEAE (GRAMINAE)

Medicago marina L. Agrostis stolonifera L.

Medicago polymorpha L. var. polymorpha Agrostis gigantea Roth

Medicago littoralis Rohde ex Lois. var. littoralis Ammophila arenaria (L.) Link subsp. arundinacea H. Lindb.

Melilotus albus Descr. Avena barbata Pott ex Link subsp. barbata

Trifolium campestre Schreb. Bromus racemosus L.

Lotus corniculatus L. var. tenuifolius L. Cenchrus incertus M. A. Curtis

Sophora alopecuroides L. var. alopecuroides Cynodon dactylon (L.) Pers. var. dactylon

Trifolium stellatum L. Digitaria ischaemum (Schreb.) Mühlenb. subsp. asiatica

Page 27: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

23

Trifolium resupinatum L. var. resupinatum Elymus elongatus (Host) Runemark subsp. elongatus

Trifolium diffusum Ehrh. Elymus farctus (Viv.) Runemark ex Melderis subsp.

bessarabicus (Savul. et Rayss) Melderis

Trifolium arvense L. var. arvense Hordeum vulgare L.

GENTIANACEAE Imperata cylindrica (L.) Raeusch.

Blackstonia perfoliata (L.) Huds. subsp. serotina (Rchb.)

Vollm.

Lagurus ovatus (L.)

Centaurium pulchellum (Sw.) Druce Parapholis incurva (L.) C.E. Hubbard

GERANIACEAE Phleum exaratum Griseb. subsp. exaratum

Erodium cicutarium (L.) L´Her. subsp. bipinnatum (Cav.)

Tourlet

Poa angustifolia L.

HYPERICACEAE Polypogon monspeliensis L. (Desf.)

Hypericum perforatum L. Vulpia fasciculata (Forsskal) Fritsch

J. acutus türünün floristik orjini Amerika olarak

tespit edilirken, diğer türlerin 7 farklı floristik orijine

sahip olduğu belirlenmiştir. A. albus, C. incertus, C.

album, Kuzey Amerika, X. spinosum, S. americanum

ise Güney Amerika orjinlidir. C. longus L. subsp.

longus Temporal orjinlidir. Diğer türler ise

Akdeniz, İran Turan, Avrasya ve kozmopolit

orjinlidir (Çizelge 2).

Çizelge 2. Samsun ili sahil kumullarında tespit edilen yabancı bitkiler

Familya Adı Bilimsel Adı

Hayat

Formu Floristik Orjinleri

Çift Çenekliler

Amaranthaceae Amaranthus albus L. T Kuzey Amerika (Mosyakin ve Yavorska, 2014)

Asteraceae

(Compositae) Xanthium spinosum L. T Güney Amerika (Mosyakin ve Yavorska, 2014)

Xanthium strumarium L. T Iran-Turan (Mosyakin ve Yavorska, 2014)

Chenopodiaceae Chenopodium album L. T Kuzey Amerika (Bassett ve Crompton, 1978)

Primulaceae Samolus valerandi L. H Kozmopolit (Ağır, 2013)

Rhamnaceae Paliurus spina-christi Mill. P Avrasya (Korakis ve ark., 2006)

Scrophulariaceae Linaria pelisseriana (L.) Mill. T Akdeniz (Ağır, 2013)

Solanaceae Solanum americanum Mill. T Güney Amerika (Mosyakin ve Yavorska, 2014)

Tek Çenekliler

Cyperaceae Cyperus longus L. subsp. longus G Paleo Temporal (Korakis ve ark., 2006)

Juncaceae Juncus acutus L. H Amerika (Uludağ ve ark., 2017)

Poaceae

(Graminae) Cenchrus incertus M. Curtis H Avrupa-Sibirya (Ağır, 2013)

Imperata cylindrica (L.) Raeuschel T Akdeniz (Ağır, 2013)

Türlerin hayat formları incelendiğinde, 7 türün

terofit ve 3 türün hemikriptofit olduğu bulunmuştur.

Bunun dışında, geofit ve fanerofit hayat formuna

sahip birer tür tespit edilmiştir (Çizelge 2).

Türlerin lokalite ve zonlardaki yoğunlukları ile

ilgili olarak, X. strumarium türünün tüm

lokalitelerde bulunduğu tespit edilmiştir. Özellikle

Çobanyatağı’nda sürüklenme (%26,5) ve

embriyonik (%52,38) zonda, Sindel’de ise

embriyonik (%64,42), temel (%52,16) ve geçiş

(%36,88) zonlarında alınan örnek parsellerde yüksek

yoğunluklara sahiptir. X. spinosum, L. pelisseriana, I

cylindrica, C. incertus ve P. spina-christi türleri ise

farklı lokalite ve zonlara ait örnek parsellerde

ortalama %1 yoğunluğa sahiptirler (Çizelge 3). S.

valerandi, J. acutus, C. longus L. subsp. longus, S.

americanum, C. album ve A. albus türleri örnek

parsellerin dışında tek bireyler halinde tespit

edilmiştir.

Tablo 3. Lokalite ve kumul zonlarına göre yoğunlukları tespit edilen yabancı bitkiler

Bilimsel Adı Lokasyon

Kumul zonlar

A zonu B zonu C zonu D zonu E zonu

Xanthium strumarium L. Doyran 0,07 0,54 0,57 - -

Sahilkent 0,07 - - - -

Cernek 1 1,14 0,69 0,08 -

Costal 2,09 0,3 - - -

Hürriyet 0,38 0,23 0,1 0,25 -

Sindel 1,33 64,42 52,16 36,88 -

Çobanyatağı 26,5 52,38 1,67 0,27 0,22

Xanthium spinosum L. Doyran - 0,23 - - 2,10

Cernek 0,25 - - - -

Linaria pelisseriana (L.) Mill. Sahilkent - - - - 1,63

Page 28: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

24

Cernek - - - - 1,27

Imperata cylindrica (L.) Raeuschel Çobanyatağı - - - 0,36 -

Cenchrus incertus M. Curtis Doyran - 1,23 - - 0,27

Paliurus spina-christi Mill. Doyran - - - 1,45 -

Yabancı türlerin kumul zonlardaki

yoğunluklarının genel dağılımı değerlendirildiğinde,

embriyonik ve temel kumul zonlarında %10’dan

fazla, sabit kumul zonunda ise %1’den düşüktür

(Şekil 2). Lokalitelerdeki dağılım ayrıntılı olarak

incelendiğinde Sindel’de embriyonik, temel ve geçiş

kumul zonlarında, Çobanyatağı’nda ise sürüklenme

ve embriyonik kumul zonlarında yabancı tür

yoğunluğu yüksek bulunmuştur (Şekil 3).

Şekil 2. Kumul zonlardaki yabancı türlerin ortalama

yoğunluğu

Şekil 3. Lokalitelere göre kumul zonlarındaki

yabancı türlerin ortalama yoğunluğu

Şekil 4. Yabancı bitki türlerinin ortalama yoğunluğu

Son olarak tüm kumul alanlar dikkate

alındığında, 6 türün ortalama yoğunlukları Şekil 4’te

sunulmuştur. Buna göre X. strumarium en yüksek

yoğunluğa sahipken, I. cylindirica en düşük

yoğunluğa sahip türdür.

TARTIŞMA VE SONUÇ

Tespit edilen türlerin filoristik orjinleri

incelendiğinde, araştırma alanının Avruba-Sibirya

filoristik bölgesinde olmasına rağmen, gerek sahip

olduğu iklim özellikleri gerekse değişen çevre

faktörlerinin etkisiyle farklı filoristik orjinli bir çok

türü barındırdığı belirlenmiştir. Belirlenen 12 tür

floristik orjinleri yönünden 8 kategoride

sınıflandırılmıştır. Bunlar; İran – Turan, Akdeniz,

Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrasya,

Paleotemporal, Kozmopolit ve bilinmeyen filoristik

orjin kategorileridir.

Güney, Kuzey ve genel olmak üzere 6 tür

Amerika orjinlidir. A. albus, C. incertus ve C. album

Kuzey Amerika; X. spinosum ve S. americanum

Güney Amerika; J. acutus ise Amerika kökenli olup

Türkiye florasında yer alan yabancı bitkilerdir

(Güner ve ark., 2012; Uludağ ve ark., 2017). A.

albus, C. album, türleri Çobanyatağı, Sindel’de geçiş

ve sabit kumul zonunda S. americanum ise

Hürriyet’de geçiş kumul zonunda tek bireyler

halinde tespit edilmiştir. C. incertus Doyran sabit

kumul zonunda, X. spinosum türü ise Doyran’da

embriyonik ve sabit, Cernek’te ise sürüklenme

zonunda topluluk oluşturmuştur.

Page 29: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

25

Araştırma alanında iki Akdeniz orjinli bitki

bulunmaktadır. Bunlar L. pelisseriana ve I.

cylindrica türleridir. I. cylindirica Türkiye florasında

yer alan yabancı bir türdür (Güner ve ark., 2012;

Uludağ ve ark., 2017). L. pelisseriana ise Invasive

Species Compendium’ göre Britanya ve Fransa için

yabancı istilacı bir türdür (CABI, 2017). Çalışma

alanının Avrupa-Sibirya Floristik bölgesinde yer

alması ve türün istilacılık özellikleri dikkate

alındığında bu tür yabancı tür kategorisinde

değerlendirilmiştir.

X. strumarium İran-Turan kökenli olup, Türkiye

florasında yer alan yabancı bitkilerdendir (Güner ve

ark., 2012; Uludağ ve ark., 2017). Bu tür

araştırmanın yapıldığı tüm lokalitelerde

bulunmaktadır. Özellikle Sindel’de embriyonik,

temel ve sabit kumul zonlarında, Çobanyatağı’nda

ise sürüklenme ve embriyonik kumul zonlarında

yoğun olarak bulunmaktadır. Bu tür çok sayıda çiçek

ve tohum oluşturmasının yanında, tohumlarını bir

çok yolla geniş alanlara ve uzak mesafelere

taşıyabilme yeteneğine sahiptir (Eymirli ve Torun,

2012). Bu özellikler dikkate alındığında araştırma

alanında istilacılık potansiyeli en yüksek olan türdür.

Kozmopolit tür olan S. valerandi daha çok güney

temporal bölgelerde kumlu ve tuzlu habitatlarda

yaygındır (Hultén ve Fries, 1986). Ayrıca, Invasive

Species Compendium’a Avrupa için istilacı yabancı

tür kabul edilmektedir (CABI, 2017). Çobanyatağı

geçiş kumul zonunda tek bireyler halinde tespit

edilen S valerandi yabancı tür kategorisinde

değerlendirilmiştir.

P. spina-christi, Avrasya kökenli olup (Korakis

ve ark., 2006) daha çok Iran–Turan bölgesinin kuzey

ve doğu bölgelerinde bulunmaktadır. Kurak

topraklarda iyi gelişen bu bitki (Tilki ve Kebeşoğlu,

2009) Doyran’da geçiş kumul zonunda topluluklar

oluşturmuştur. Alaçam ilçesinde yaz mevsiminin

diğer lokalitelere göre daha kurak geçmesi (Ağır,

2013) P. spina-christi türünün bu alana yerleşmesini

sağlamaktadır. Bu özellkler göz önünde

bulundurulduğunda P. spina-christi kumul alanlar

için yabancı tür olarak değerlendirilmiştir.

Paleo temporal orjinli olan C. longus L. subsp.

longus ise bataklık, göl, nehir, kanal ve hendek gibi

tatlı su kaynaklarının bulunduğu habitatları tercih

eder (Korakis ve ark., 2006). Kumlu ve tuzlu

habitatları tercih etmeyen C. longus L. subsp.

longus, Çobanyatağı’nda sabit kumul zonunda tespit

edilmiştir. Bu durum çevresel faktörlerin

değiştiğinin bir göstergesidir. Gerek floristik orjini

gerekse habitat tercihi dikkate alındığında C. longus

L. subsp. longus kumul alanlar için yabancı tür

olarak değerlendirilmiştir.

Değerlendirmeye aldığımız son tür ise J. acutus,

floristik orjini tam olarak bilinmemesine rağmen,

Uludağ ve ark., (2017) Amerika orjinli orjinli olduğu

belirtmiştir. Ayrıca Avrupa için istilacı tür listesinde

yer alan (CABI, 2017) J. acutus araştırma

alanlarından Doyran ve Cernek’te sabit kumul

zonunda tespit edilmiştir. Habitat tercihi ise nemli

ve tuzlu alanlar ile tahribat altındaki alanlardır

(Apaydın, 2009). Bu özellikler dikkate alındığında

kumul alanlar için yabancı tür olarak

değerlendirilmiştir.

Yabancı türlerin hayat formları incelendiğinde;

yedi türün terofit (I. cylindrica, S. americanum, L.

pelisseriana, C. album, X. spinosum, X. Strumarium

ve A. albus), üç türün (S. valerandi, J. acutus, C.

incertus) hemikriptofit hayat formuna sahip olduğu

bulunmuştur. Bu durum kumul habitatlardaki hayat

formu dağılımıyla uyumludur (Spanou, 2006).

Yapılan bir çok çalışmada terofit hayat formuna

sahip türler daha yüksek bulunmuştur. Örneğin,

İtalya kumullarında terofit %35 (Fenu ve ark.,

2012), Hatay kumullarında terofit %46,05 ve

hemikriptofit %19,74 (Altay ve Öztürk, 2012)

oranlarına sahiptir. Ayrıca terofitik türlerin kıyıdan

iç kesimlere doğru artığı tespit edilmiştir (Çakan ve

ark., 2011). Böylece terofit ve hemikriptofit hayat

formuna sahip yabancı türlerin kumul habitatlara

daha kolay yerleştiğini söyleyebiliriz.

Sonuç olarak, bu çalışmada 12 bitki türü Samsun

kumulları için yabancı olarak değerlendirilmiştir.

Kıyı habitatlarında 130 yabancı türün (Uludağ ve

ark., 2017) olduğu dikkate alındığında, Samsun

kumullarındaki yabancı tür sayısının az olması

sevindiricidir. Tespit ettiğimiz 12 türün 7’si Uludağ

ve ark. (2017) tarafından belirlenen listedeki

türlerdir. Diğer beş tür ise Avrupa istilacı bitkiler

envanteri (CABI, 2017), türlerin floristik orjinleri,

habitat tercihleri ve üreme özellikleri dikkate

alınarak belirlenmiştir. Ayrıca bu çalışmada, yabancı

tür listesinin yanında, lokalite ve kumul zonları

ölçeğinde türlerin yoğunluklarının verilmesi

çalışmanın önemini artırmaktadır.

KAYNAKLAR

Acosta A., Carranza ML. and Izzi CF. (2005). Combining land cover mapping of coastal dunes with vegetation analysis. Applied

Vegetation Science, 8:133–138.

Acosta A., Carranza ML. and Izzi CF. (2009). Are there habitats that contribute best to plant species diversity in coastal dunes? Biodiversity and Conservation, 18:1087–1098.

Ağır SU. (2013). Samsun Kıyı kumullarındaki bitki biyoçeşitliliği üzerine araştırmalar. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (PhD.

Thesis). In Turkish with English abstract.

Page 30: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

26

Ağır SU., Kutbay HG., Karaer F., Surmen B. (2014). The classification of coastal dune vegetation in Central Black Sea Region

of Turkey by numerical methods and EU habitat types. Rendiconti Lincei Scienze Fisiche e Naturali, 25:453–460.

Ağır SU., Kutbay HG., Surmen B. (2016a). Plant diversity along coastal dunes of the Black Sea (North of Turkey). Rendiconti Lincei Scienze Fisiche e Naturali, 27:443–453.

Ağır SU., Kutbay HG., Surmen B. (2016b). Species co-occurence in coastal dunes in North of Turkey. Rendiconti Lincei Scienze

Fisiche e Naturali, 27:729–736.

Altay V., Öztürk M. (2012). Land degradation and halophytic plant diversity of Milleyha wetland ecosystem (Samandağ-Hatay), Turkey. Pakistan Journal of Botany, 44:37-50.

Apaydın Z., Kutbay HG., Özbucak T., Yalçın E., Bilgin A. (2009). Relationship between vegetation zonation and edaphic factors

in a salt-marsh community (Black Sea Coast). Polish Journal of Ecolology, 57: 99-112.

Attorre F., Maggini A., Di Traglia M., De Sanctis M., Vitale M. (2012). A methodological approach for assessing the effects of disturbance factors on the conservation status of Mediterranean coastal dune systems. Applied Vegetation Science,

16:333–342.

Bassett IJ. and Crompton CW. (1978). The biology of Canadian weeds. Canadian Journal of Plant Science, 58:106l-1072.

Braun-Blanquet J. (1964). Pflanzensoziologie: Grundzuge der Vegetationskunde. Springer, Vienna. CABI (2017). Invasive Species Compendium. Wallingford, UK: CAB International.

Carboni M., Carranza ML., Acosta A. (2009). Assessing conservation status on coastal dunes: a multiscale approach. Landscape

and Urban Planning, 91:17–25.

Carranza ML., Acosta ATR., Stanisci A., Pirone G., Ciaschetti G. (2008). Ecosystem classification for EU habitat distribution assessment in sandy coastal environments: an application in central Italy. Environmental Monitoring and Assessment,

140:99–107.

Çakan H., Yılmaz KT., Alphan H., Ünlükaplan Y. (2011). The classification and assessment of vegetation for monitoring coastal

sand dune succession: the case of Tuzla in Adana, Turkey. Turkish Journal of Botany, 35:697-711. Davis PH. (1965-1985). Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol. 1-9, Edinburgh University Press, Edinburgh.

Davis PH., Mill RR., Tan K. (1988). Flora of Turkey and the East Aegean Islands (supplement), Vol. 10, Edinburgh

University Press, Edinburgh.

Ehrenfeld JG. (2003). Effects of exotic plant invasions on soil nutrient cycling processes. Ecosystems, 6: 503-523. Ellenberg H., Mueller-Dombois D. (1967). A key to Raunkiaer life forms with revised subdivisions. Berichte des Geobotanischen

Institutes der Eidgenössische Technische Hochschule Stiftung Rübel, 37:21-55.

Eymirli S. ve Torun H. (2015). Xanthium strumarium, In: Önen H. (2015). Türkiye İstilâcı Bitkiler Kataloğu. Ezgi Ofset

Matbaacılık, Ankara. ISBN: 978-605-9175-05-0. pp. 521-533. Fenu G., Cogoni D., Ferrara C., Pinna MS., Bacchetta G. (2012). Relationsships between coastal sand dune proporties and plant

community distribution: Tha case of Is Arenas (Sardinia). Plant Biosystems, 146(3):586-602.

Güner A., Aslan S., Ekim T., Vural M., Babaç MT. (eds.). (2012). Türkiye bitkileri listesi:(darmarlı bitkiler). ANG Vakfı,

İstanbul. ISBN: 978-605-60425-7-7. Güner A., Özhatay N., Ekim T., Başer KHC. (2000). Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Suppl. Vol. 11, Edinburgh

University Press, Edinburgh.

Honrado J., Vicente J., Lomba A., Alves P., Macedo JA., Henriques R., Granja H., Caldas FB. (2010). Fine-scale patterns of

vegetation assembly in the monitoring of changes in coastal sand-dune landscapes. Web Ecology, 10:1–14. Hultén E., Fries M. (1986). Atlas of North European vascular plants (North of the Tropic of Cancer), Vols. I-III.

Kılınç M., Kutbay HG., Yalçın E., Bilgin A. (2006). Bitki Ekolojisi ve Bitki Sosyolojisi Uygulamaları. Palme Yayıncılık,

Ankara. ISBN: 975-8982-98-2.

Korakis G., Poirazidis K., Papamattheakis N., Papageorgiou A. (2006). New localities of the vulnerable species Eriolobus trilobatus (Poiret) M. Roemer in northeastern Greece. Proceedings of the IV Balkan Botanical Congress.

Miki T., Kondoh M. (2002). Feedbacks between nutrient cycling and vegetation predict plant species coexistence and invasion.

Ecology Letters, 5:624-633.

Miller TE., Gornish ES., Buckley HL. (2010). Climate and coastal dune vegetation: disturbance, recovery, and succession. Plant Ecology, 206:97–104.

Mosyakin SL., Yavorska OG. (2014). The non-native flora of the Kiev (Kyiv) urban area, Ukraine: a checklist and brief analysis.

Urban Habitats, 1(1):45–65.

Önen H. (eds.). (2015). Türkiye İstilâcı Bitkiler Kataloğu. Ezgi Ofset Matbaacılık, Ankara. ISBN: 978-605-9175-05-0. Prisco I., Acosta ATR., Ercole S. (2012). An overview of the Italian coastal dune EU habitats. Annali di Botanica, 2:39–48.

Richards CL., Bossdorf O., Muth NZ., Gurevitch J., Pigliucci M. (2006). Jack of all trades, master of some? on the role of

phenotypic plasticity in plant ınvasions. Ecology Letters, 9:981-993.

Scharfy D. (2009). Exotic plant invasions: importance of functional traits for soil characteristics and plant-soil feedback. Universität Hohenheim (PhD. Thesis).

Schumacher E., Kueffer C., Edwards PJ., Dietz H. (2009). Influence of light and nutrient conditions on seedling growth of native

and invasive trees in the Seychelles. Biological Invasions, 11:1941–1954. Spanou S., Verroios G., Dimitrellos G., Tiniakou A., Georgiadis T. (2006). Notes on flora and vegetation of the sand dunes of

Western Greece. Willdenowia, 36:235–246.

Sürmen M., Yavuz T., Sürmen B., Kutbay HG. (2015). Determination of the population densities of invasive species in meadows

and pastures of Samsun (In Turkish with English Abstract). Turkish Journal of Weed Science, 18:1-5. Sürmen M., Yavuz T., Sürmen B., Kutbay HG., Töngel Ö., Yılmaz H. (2013). Orta Karadeniz (Samsun/TÜRKİYE) çayır ve

meralarında Avena sativa L.'nin istilacı/yabancı tür olarak değerlendirilmesi. Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi, 4(2):7-13.

Tilki F., Kebeşoğlu A. (2009). Karaçalı (Paliurus spina-christi Mill.) ve nar (Punica granatum L.) Tohumlarının Çimlenme

Özelliklerinin Belirlenmesi. Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 10(1):9-18. Uludag A., Aksoy N., Yazlık A., Arslan ZF., Yazmış E., Uremis I., Cossu TA., Groom Q., Pergl J., Pysek P., Brundu G. (2017).

Alien flora of Turkey: checklist, taxonomic composition and ecological attributes. NeoBiota 35: 61-85.

Page 31: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Kutbay et al., Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 19-27

27

Uslu T. (1985). Aydın’ın batısındaki Küçük ve Büyük Menderes nehirleri arasında kalan bölge vejetasyonunun bitki ekolojisi ve

sosyolojisi yönünden araştırılması, Gazi Üniv. Yay. Ankara No:71.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Mayıs/May, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Kutbay H.G., Surmen B., Ulu Agır S. and Kilic D.D. (2017). Alien Plants in Costal Dunes of Samsun Province (In

Turkish with English Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):19-27.

Alıntı için: Kutbay H.G., Sürmen B., Ulu Ağır Ş. ve Kılıç D.D (2017). Samsun İli Kıyı Kumullarında Tespit Edilen Yabancı Bitkiler. Turk J Weed Sci, 20(2):19-27.

Page 32: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:28-37

28

Araştırma Makalesi / Research Article

Yüksekova (Hakkâri) Yöresinde Halk Tababetinde Kullanılan Bitkiler

ve Kullanım Alanları

Fatma OĞUZ1, Işık TEPE2*

1Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı, Van, 2Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Van.

*Sorumlu Yazar E-mail: [email protected]; Tel: +90 536 4238700

ÖZET

Bu çalışma Yüksekova (Hakkâri) yöresinde geleneksel halk tababetinde kullanılan bitkileri belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Bu amaçla Nisan-Temmuz 2015 tarihleri arasında yöredeki 2 belde ve 35 köye gidilerek bir anket çalışması yapılmıştır.

Anket çalışmasında toplam 248 kaynak kişi ile görüşülmüştür. Öncelikle halk ilacı olarak kullanılan bitkiler belirlenmiş ve

bitki örnekleri toplanmıştır. Yapılan anket çalışmasıyla bitkilerin yöresel isimleri, tedavideki kullanımları, yararlanılan

kısımları, ilaçların hazırlanışı, uygulanış şekilleri ve uygulama süreleri gibi bilgiler derlenmiştir. Toplanan bitki örnekleri

uygun yöntemlerle kurutulmuş, herbaryumları ve teşhisleri yapılmış ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki

Koruma Bölümü herbaryumunda muhafaza altına alınmıştır. Yörede, tamamı yabancı ot veya yabani bitki olarak yetişen 59

bitki türünün geleneksel halk ilacı olarak kullanıldığı saptanmıştır. Ayrıca, bu bitkilerden altı tanesinin endemik olduğu

anlaşılmıştır. Yapılan anket sonucunda, Yüksekova yöresinde halk ilacı olarak kaydedilen bitkilerin en çok mide

rahatsızlıklarında, yara tedavisinde, kadın hastalıklarında, baş ve diş ağrılarında kullanıldığı tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Etnobotanik, Halk Tababeti, Tıbbi Bitkiler, Yüksekova.

Plants Used in Traditional Medicines and Their Application Fields in

Yuksekova (Hakkari) Region

ABSTRACT

The aim of this study was to determine medicine plants, which are used in traditional medicines in Yuksekova (Hakkari) region. For this purpose, a face to face survey was conducted in 2 towns and 35 villages from April to July, 2015. The survey

was completed with 248 source people in total. The plants used as traditional medicine were determined, and their samples

were collected from the region. The information related to the plants such as traditional names, useful parts in cure,

preparation and application methods and application times were also collected in the surveys. The collected plant samples were appropriately dried, identified and brought to Department of Plant Protection Herbarium, Yuzuncu Yil University, Van,

Turkey. A total of 59 weeds or wild plant species were found to be used as traditional medicines in the region. In addition, six

of these plants were endemic. The plants used in folk medicine were mostly used in gastrointestinal diseases, skin wound

treatments, gynecological diseases, headache and toothache in Yuksekova.

Key words: Ethnobotany, Traditional Medicine, Medicinal Plants, Yuksekova.

GİRİŞ

Tarihi bir kent olan Yüksekova’da sürekli yerleşimin

M.Ö. 7000’lere değin uzandığı, bölgede sırasıyla

Sümer, Urartu, Asur, Med, Lidya, Pers, Yunan,

Sasani, Bizans, Selçuklu, Safevi ve Osmanlı

uygarlıklarının hüküm sürdüğü görülmektedir. On

dokuzuncu yüzyılda Van Vilayetine bağlı Hakkâri

Livası'nın kazası olan ve eski adı “Dize” olarak

bilinen Yüksekova, 1936'da ilçe konumuna

getirilmiştir (Anonim, 2016a).

Yüksekova ilçesi doğuda İran devleti ve

Şemdinli ilçesi, güneyde Irak devleti, batıda

Çukurca ilçesi ve Hakkâri ili, kuzeyde ise Van ilinin

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 33: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

29

Başkale ilçesi ile çevrili ülkemizin serhat bir

ilçesidir (Şekil 1).

Şekil 1: Yüksekova’nın haritadaki yeri.

Yüksekova’nın batısında Cilo dağları, kuzeyde

Mor dağı, doğusunda İran sınır dağları, güneyinde

Cilo dağlarının uzantısı olan Sipiriz sıra dağlarıyla

çevrilidir. Ovanın yükseltisi 2000 metreye yakındır.

Kışları çok sert ve uzun geçer, ova yüksek dağlarla

çevrili olduğundan üzerinde yoğun atmosfer

hareketleri görülmez. İlçe bir çöküntü alanıdır, bu

çöküntü alanının oluşturduğu ovanın kenarında

büyük Zap nehrinin bir kolu olan Nehil çayı bulunur.

Alüvyal topraklarla kaplı olan ova çok verimlidir

(Anonim, 2016a). Bölge, Köppen-Geiger’ın iklim

sınıflandırmasına göre “yazları sıcak nemli karasal

(Dsa)” iklim sınıfında yer almaktadır (Peel ve ark.,

2007). Uzun yıllar sıcaklık ortalaması 6,9 ºC olup

ortalama yıllık yağış miktarı ise 670 mm kadardır

(Anonim, 2015). Yüksekova'ya bağlı 49 köy ve bu

köylere bağlı 106 mezra bulunmaktadır.

Tıbbi amaçla kullanılan bitki türlerinin sayısı

hakkında kesin bilgi olmayıp bu sayının 20 bin ile

70 bin arasında olduğu düşünülmektedir. Dünya

Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1979 yılında

yapılan araştırma sonuçlarına göre, kullanılan ve

ticareti yapılan bitkisel drogların sayısının 1900

olduğu belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün

tahminlerine göre dünya nüfusunun %80’i, Afrika

nüfusunun %95’i, Almanya nüfusunun %16’sı,

Rusya nüfusunun ise %33’ü tıbbi bitkilere dayalı

tedavi yöntemlerinden yararlanırken, Türkiye’de

kullanılan ilaçların sadece %6’sı yüksek bitkilerden

elde edilen droglardır (Baytop, 1984).

Anadolu’da etnobotanik çalışmalar Cumhuriyet

döneminden sonra yapılmaya başlanmış ve

günümüzde bu çalışmalar gittikçe yoğunluk

kazanmıştır. Örneğin Çubukçu ve Özhatay (1987),

halk ilaçları hakkında yaptıkları bir çalışmada

bitkilerin Anadolu’da halk ilacı olarak kullanılışı

hakkında ayrıntılı bilgiler vermişlerdir. Benzer

şekilde yapılan birçok çalışmada Anadolu’nun

etnobotanik açıdan çok zengin olduğu ve çok sayıda

bitkinin tıbbi amaçlı kullanıldığı görülmektedir

(Bulut, 2006; Doğanoğlu ve ark., 2006; Mart, 2006;

Cansaran ve ark., 2007; Birinci, 2008; Demirci,

2010; Şenkardeş, 2010). Arıtuluk (2010) Burdur

Tefenni’de yürüttüğü bir çalışmada 100 bitkisel, 7

hayvansal ve 3 inorganik kaynağın halk ilacı olarak

kullanıldığını belirlemiştir. Savur (Mardin)

yöresinde halk hekimliğinde kullanılan bitkiler ve

kullanım alanları ile ilgili yürütülen bir çalışmada 43

bitki ailesine ait 96 türün tedavi amacı ile

kullanıldığı tespit edilmiştir (Arasan, 2014).

Isparta’da yapılan bir çalışmada tespit edilen 305

adet yabancı ot türünden 99’unun tıbbi amaçlı

kullanıldığı belirlenmiştir (Kitiş ve Özçelik, 2015).

Kaval (2011), Hakkari’de yaptığı bir çalışmada ise

46 bitki ailesine ait toplam 157 taksonu incelemiş ve

bunlara ait yerel bilgiler ortaya koymuştur. Buna

göre tespit edilen bitkilerin 71'inin tedavi amaçlı,

84’ünün gıda, 13’ünün yem, 11’inin yakacak,

10'unun el sanatları, 10'unun ekonomik ve altısının

ise boya amaçlı kullanıldığını bildirmiştir.

Halkla bitkiler arasındaki ilişkiyi gelecekteki

kuşaklara aktarması bakımından etnobotanik

çalışmalar büyük önem taşımaktadır. Böylece

geleneksel kültür olan etnobotanik bilgilerin

unutulması ve kaybolması önlenebilir. Geleneksel

halk ilacı üzerinde yapılacak bilimsel araştırmalarla

yeni ilaçların keşfedilmesi artacaktır. Ayrıca bu

çalışmalarla çok sayıda gen kaynağına ulaşılarak ve

endemik bitkilere sahip çıkılarak, değerli bilgilerin

ve kültürel zenginliğin geleceğe taşınması da

sağlanacaktır. Tüm bu bilgiler göz önünde

bulundurulduğunda, Türkiye’de büyük bir

potansiyelinin olduğu görülmektedir. Ancak, kırsal

kesimden kentlere olan göçlere ve gelişen

teknolojiye paralel olarak, yeni nesiller bu hazinenin

değerini bilmemekte ve bilgiler kullanılmadığı için

kaybolma riski taşımaktadır. Ayrıca bilimsel

verilerin halkla bütünleşebilmesi için yerel bitki

adlarının da tespit edilerek güncelleştirilmesi

gerekmektedir. Bu konu etnobotanik çalışmaların

önemli bir parçasını oluşturmaktadır (Polat, 2010).

Bu açıdan değerlendirildiğinde, Yüksekova

(Hakkâri) yöresi tıbbi bitkilerin zenginliği ve

kullanımı açısından dikkat çekmektedir. Yöre

halkının bitkileri gıdadan tıbbi amaçlı kullanıma

kadar değişik alanlarda kullandığı görülmektedir.

Yüksekova ve köylerinde yürütülen bu çalışmada,

genel olarak yöredeki insanlar tarafından tıbbi amaç

İR

A

N

IR

AK

Page 34: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

30

için kullanılan bitkilere ilişkin bitki kullanım

kültürünün araştırılması, elde edilen verilerin

arşivlenmesi ve bu kültürün gelecek nesillere

aktarılması amaçlanmıştır. Yapılacak bu ve buna

benzer çalışmalar etnobotanik ve floristik açıdan

büyük önem arz etmektedir.

MATERYAL VE YÖNTEM

Materyal

Bu çalışma, 2015 yılı vejetasyon döneminde Hakkâri

İli Yüksekova İlçesi’nde yürütülmüştür. Bu amaçla

Nisan-Temmuz 2015 tarihleri arasında yörede

toplam 40 gün süren arazi çalışmaları yapılmıştır.

Çalışma süresince yöredeki 2 belde ve 35 köye

gidilerek halk ilacı olarak kullanılan bitkilerden

örnekler toplanmıştır. Bu bitkilerin yöresel adları,

tedavideki kullanılışları, yararlanılan kısımları,

ilaçların hazırlanışı, uygulanış şekilleri, dozları ve

uygulama süreleri hakkında bilgiler derlenmiştir.

Araştırma kapsamında 248 kaynak kişi ile anket

görüşmesi yapılmıştır. Çalışmanın yapıldığı

beldeler, köyler ve kaynak kişi sayıları Çizelge 1’de

verilmiştir.

Çizelge 1. Çalışmanın yürütüldüğü yerleşim alanları ve kaynak kişi sayıları

Yerleşim

alanı

Kaynak kişi

sayısı

Yerleşim

alanı

Kaynak kişi

sayısı

Yerleşim

alanı

Kaynak kişi

sayısı

Yerleşim

alanı

Kaynak kişi

sayısı

Beldeler Aksu 9 Demirkonak 5 Ortaç 10

Büyükçiftlik 26 Altınoluk 3 Dibekli 8 Örnek 2

Esendere 7 Beşatlı 6 Dilektaşı 7 Suüstü 6

Köyler Bostancık 12 Güllüce 5 Tatlı 3

Adaklı 4 Bölük 7 Gürkavak 8 Tuğlu 4

Akalan 2 Bulaklı 6 Kadıköy 6 Vezirli 4

Akalın 1 Çatma 4 Kazan 3 Yeniışık 10

Akçalı 2 Dağlıca 12 Keçili 5 Yeşiltaş 7

Akocak 10 Dedeler 6 Merkez 4 Yoncalık 3

Akpınar 15 Değerli 4 Onbaşılar 12 Toplam 248

Yöntem

Çalışmasında yürütülen aşamalar şu şekildedir:

• Çalışma alanının belirlenmesi ve bu alanlara

yapılan inceleme gezileri,

• Kaynak kişilere ulaşılması ve kişilere anket

uygulanması,

• Bitkilerin toplanması, teşhis edilmesi ve

herbaryum yapılması.

Çalışma kapsamında ilk olarak muhtarlıklara,

ilçedeki baharatçılara, imamlara ve Yüksekova

Ziraat Odasına gidilerek kaynak kişiler hakkında

bilgi alınmıştır. Çalışmalar sırasında Yüksekova

yöresinde halk tababetiyle uğraşan (sağaltıcı) yedi

kişi tespit edilmiş, bu kişilerden anket yapılacak

kaynak kişiler ve yörede tababette kullanılan bitkiler

hakkında genel bilgiler alınmıştır. Köy ziyaretlerine

genellikle köylünün evde olduğu saatlerde gidilmiş

ve bilgi alınmıştır. Kaynak kişiler genellikle birebir

halk hekimliği işi ile ilgilenen kişiler olmuştur.

Ayrıca Yüksekova merkezde bulunan Tabiat

Baharatçı’dan da bilgiler alınmıştır. Kaynak kişilere

uygulanan anket Şekil 2’de verilmiştir.

Kaynak kişilerin verdiği bilgiler doğrultusunda,

kaynak kişi veya bitkiyi tanıyan köylüler ile

bitkilerin bulunduğu alanlara gidilerek bitki

örnekleri toplanmıştır. Uygun şekilde toplanıp

kurutulan bitki örnekleri Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü

Laboratuvarına getirilip herbaryumları yapılmıştır.

Bitkilerin arazide fotoğrafları çekilmiş ve GPS

yardımı ile örneklerin toplandığı alanlar

işaretlenmiştir. Bu örneklerin teşhisinde, temel

kaynak olarak “Flora of Turkey and the East Aegean

Islands” adlı eserden yararlanılmış (Davis, 1965-

1985; Davis ve ark., 1988; Güner ve ark., 2000) ve

teşhis doğrulamaları Eğitim Fakültesi Biyoloji

Eğitimi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet

FIRAT tarafından yapılmıştır. Bitkilerin Türkçe

isimleri ise “Türkiye’nin Yabancı Otları ve Bazı

Özellikleri” ve “Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı

Bitkiler)” isimli eserlerden yararlanılarak yazılmıştır

(Uluğ ve ark., 1993; Güner ve ark., 2012).

Page 35: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:28-37

31

Sıra No: .................

BİTKİSEL HALK İLAÇLARI ANKET FORMU

Araştırma yöresi (Köy/Mezra):

Tarih:

Görüşülen kişi:

Kişinin adresi ve telefonu:

1. Bitkinin bilimsel ismi: ….…………….....……………………………………………

2. Bitkinin Türkçe ismi: ……………….....…………………………………………..…

3. Bitkinin yöresel ismi: …………..…………………....…........…………………….…

4. Bitkinin kullanım alanı: □ İnsan sağlığı □ Hayvan sağlığı

5. Yaş grubu: □ Bebek □ Çocuk □ Yetişkin

6. Cinsiyet: □ Erkek □ Kadın

7. Bitkinin tedavideki kullanılış amacı: ………...…...............…....……….………...…

8. Bitkinin kullanımı: □ Tek başına □ Karışım halinde

9. Bitki nereden/hangi ayda toplanır: …......................……. / ......................................

10. Bitkinin kullanılan kısmı: ……….............……………………...…..............………

11. Kullanılış/Hazırlanış yöntemi: □ Doğrudan □ İnfüzyon (demleme) □ Dekoksiyon

□ Lapa (katkı maddeleri: …………………………………………………..…..................)

□ Yakı (katkı maddeleri: …………………………………………....................................)

□ Diğer: (...…………..….……………………………………................…..……….……)

12. Kullanılış şekli: □ Dahilen □ Haricen □ Diğer: ……....………….…......….…….

13. Kullanım dozu / ölçüsü : …….....…..............………………………......…………...

14. Kullanım zamanı a. □ Aç karnına □ Tok karnına

b. □ Sabah □ Öğle □ Akşam

15. Kullanım süresi: □……... gün □…..…. hafta □ İyileşinceye kadar

16. Etkisi: □ Etkisiz □ Az etkili □ Orta etkili □ Çok etkili □ Tam (kesin) etkili

17. Yan etki: □ Yok □ Çok az □ Orta derecede □ Çok □ Öldürücü

(açıklayınız: ………………………………………………………………..….……...….)

18. Bitkinin tedavi dışında kullanılış amacı: ……………......…………………...….....

19. Bu bilgileri kimden/kimlerden öğrenmiş: …….........................................................

20. Diğer bilgiler:

Şekil 2: Anket formu.

Page 36: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

2

BULGULAR VE TARTIŞMA

Yüksekova’da halk tababetinde kullanılan bitkilerin

tespiti için yapılan bu çalışmada 24 bitki ailesine

(Familia) ait toplam 59 tür belirlenmiş; bu türlerin

en fazla Asteraceae (16), Lamiaceae (6), Fabaceae

(4) ve Apiaceae (4) ailelerinde yer aldığı

görülmüştür. Çalışmada ayrıca belirlenen bu türlerin

kullanım alanları ve tedavide kullanılan bitki

kısımları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Söz konusu

59 bitkinin tamamının yörede yabani olarak yetiştiği

ve bunlardan altı tanesinin ise endemik türler olduğu

da anlaşılmıştır (Çizelge 2 ve Şekil 3).

Bitkilerin Hakkâri-Yüksekova bölgesinde halk

tababetinde kullanımına genel olarak bakıldığında,

hemen herkes tarafından yaygın olarak

kullanıldıkları, ancak belli bazı kişiler (sağaltıcılar)

tarafından tarif ve takip edildikleri ve çok sayıda

hastalığı tedavi etmede kullanıldıkları tespit

edilmiştir. Yörede bitkilerin tek başına veya karışım

halinde kullanıldığı, hazırlanırken karışıma süt,

yoğurt, zeytinyağı, buğday ve bal gibi ürünlerin

ilave edildiği de saptanmıştır.

Çizelge 2. Yüksekova’da halk tababetinde kullanıldığı tespit edilen bitkiler

Ailesi (Familya) Bilimsel ismi Türkçe ismi Kullanım alanı Kullanılan kısmı

Classis: Liliopsida (Monocotyledonae): Tek çenekli bitkiler

Poaceae Hordeum bulbosum L. Yabani arpa Şeker hastalığı Yumru

Liliaceae Ornithogalum arcuatum Steven. Kurtkirişi Zinde tutar Kök

Classis: Magnoliopsida (Dicotyledonae): Çift çenekli bitkiler

Papaveraceae Papaver bracteatum Lindl. Gelincik Adet sancısı Çiçek

Urticaceae Urtica dioica L. Büyük ısırganotu Kansere karşı Yaprak ve kök

Chenopodiaceae Chenopodium foliosum L. İnce sirken Karın ve mide Meyve ve yaprak

Amaranthaceae Amaranthus retroflexus L. Kırmızı köklü

horozibiği

İltihaplı romatizma Tohum ve yaprak

Polygonacee Polygonum cognatum Meiss. Madımak Basur ve çıban Yaprak

Rheum ribes L. Işgın Şeker, tansiyon Kök ve gövde

Rumex ponticus E.H.L. Krause.* Kuzukulağı Guatır Üst aksam

Guttiferae Hypericum helianthemoides (Spech) Boiss.

Hoşap kızılotu Yanık ve egzama Çiçek

Hypericum lysimachioides Boiss. et Noe

var. spathulatum Rabson

Eğin kantaronu Mide ülseri Çiçek

Hypericum scabrum L. Sert kızılot Adet sancısı Çiçek

Malvaceae Alcea apterocarpa (Fenzl) Boiss.* Gülfatma Kabızlık Kök ve yaprak

Malva sylvestris L. Yabani ebegümeci Bağırsak kurdu Üst aksam

Brassicaceae Brassica nigra (L.) Koch. Kara hardal Romatizma Çiçek ve tohum

Primulaceae Lysimachia dubia Sol. İkiz kargaotu Cilt hastalıkları Bitki özsuyu

Fabaceae Astragalus oocephalus Boiss. subsp.

oocephalus Boiss

Ata geveni El ve ayak çatlakları Üst aksam

Astragalus yueksekovae Matthews* Gevar geveni Kansere karşı Kök

Glycyrrhiza glabra L. var. glandulifera

(Waldst. et Kit). Boiss

Meyan kökü Öksürük kesici Kök

Trifolium pratense L. Çayır üçgülü Kan dolaşımı Üst aksamlar Euphorbiaceae Euphorbia grisophylla M. S. Khan* Diz sütleğeni Kansere karşı Bitki özsuyu

Euphorbia heteradena Jaub. et Spach Kalın sütleğen Cilt hastalıkları Bitki özsuyu

Apiaceae Eryngium billardieri Delar Tokuz otu Diş ağrısı Üst aksam, kök

Ferula orientalis L. Çakşır otu Basur Kökü ve sütü

Smyrnium cordifolium Boiss. Yabani kereviz Baş ve diş ağrısı Gövde

Xanthogalum purpurascens Lallem Yabani anason Sarılık ve

hazımsızlık

Tohum ve yaprak

Loranthaceae Viscum album L. Ökse otu Kalp, ağrılar ve adet Sap ve yaprak

Gentianaceae Gentiana olivieri Griseb. Afat Migrene karşı Üst aksam

Solanaceae Hyoscyamus niger L. Siyah banotu Ağrı kesici Yaprak

Solanum alatum L. Karagöğündürme Yaralarda Yaprak

Solanum dulcamara L. Sofur Diş ağrısı Çiçek ve yaprak Boraginaceae Anchusa azurea Miller var. macrocarpa

(Boiss. et Hohen.) Chamb.

Sığırdili Astım ve kalp Çiçek ve yaprak

Page 37: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

33

Çizelge 2. Yüksekova’da halk tababetinde kullanıldığı tespit edilen bitkiler (devam)

Ailesi (Familya) Bilimsel ismi Türkçe ismi Kullanım alanı Kullanılan kısmı

Lamiaceae Mentha longifolia (L.) Hudson subsp.

typhoides (Briq.) Harley var.

calliantha (Stapf) Briq.

Yarpuz Ağız kokusu ve

adet

Üst aksam

Nepeta nuda L. subsp. albiflora (Boiss.) Gams

Karaküncü Soğuk algınlığı Üst aksam

Nepeta trachonitica Post. Kızıl pisikotu Astım ve şeker Üst aksam

Nepeta trautvetteri Boiss. & Buhse Yeni pisikotu Yaralarda Üst aksam

Phlomis pungens Willd. var. seticalycina (Nab.) Hub.-Mor.

Silvanok Karın ve adet sancısı

Üst aksam

Teucrium polium L. Yavşan otu Mide ve karın

ağrısı

Üst aksam

Plantaginaceae Plantago lanceolata L. Dar yapraklı sinirotu Diş ağrısı ve yaralar

Yaprak

Plantago major L. subsp. intermedia

(Gilib.) Lange.

İri sinirotu Mide ağrısı ve

yaralar

Kök ve yaprak

Scrophulariaceae Verbascum speciosum Schrader Sığırkuyruğu Şeker hastalığı Çiçek ve yaprak

Campanulaceae Campanula involucrata Aucher ex A.

DC.

Sarım çanı Cilt

rahatsızlıkları

Yaprak

Rubiaceae Galium verum L. subsp. glabrescens Ehrend.

Yoğurtotu Baş ve diş ağrısı Üst aksam

Asteraceae Achillea biebersteinii Afan. Sarı civanperçemi Adet, mide ve

karın ağrısı

Üst aksam

Achillea filipendulina Lam. Kovançiçeği Adet sancısı Üst aksam Achillea millefolium L. subsp.

millefolium L.

Beyaz civanperçemi Rahim iltihabı Çiçek

Arctium tomentosum Miller var.

glabrum (Körnicke) Arenes

Dulavratotu Ağrı kesici Kök ve yaprak

Cichorium intybus L. Yabani hindiba Prostat kanseri Üst aksam

Cirsium haussknechtii Boiss. İnce kangal Dişleri temizler Kök ve gövde

Centaurea pterocaula Trautv. Çoruşbozan Şeker hastalığı Üst aksamı

Centaurea triumfettii All. Dağ gelindüğmesi Tansiyon Üst aksam

Gundelia tournefortii L. var. tournefortii L.

Kenger Mide rahatsızlığı Kök

Helichrysum arenarium (L.) Moench

subsp. aucheri (Boiss.) P. H. Davis &

Kupicha.*

Altınbaş otu Böbrek

rahatsızlığı

Üst aksam

Lactuca serriola L. Dikenli yabani

marul

Mide ve karın

ağrısı

Bitki özsuyu

Onopordum acanthium L. Adi eşek dikeni Hemoroit Tohum ve kök

Scorzonera laciniata L. subsp. laciniata L.

Yemlik Mide ağrısı Üst aksam

Scorzonera veratrifolia Fenzl. Yakı otu Diş ağrısı Gövde ve yaprak

Tripleurospermum microcephalum

(Boiss.) Bornm.

Kavruk göde Astım Üst aksam

Tanacetum oltense (Sosn.) Grierson.* Oltu otu Saç dökülmesi Üst aksam

* Endemik türler.

Bu bulgulardan daha özgün olarak, tespit edilen

59 türden 25 tanesinin daha önce hiç bir kaynakta

değinilmeyen hastalıklarda veya başka amaçlarla

kullanıldığı anlaşılmıştır. Örneğin; yabani arpa

(Hordeum bulbosum)’nın şeker hastalığında; ince

sirken (Chenopodium foliosum)’in karın ve mide

ağrısını gidermede ve öksürüğü kesmede; gelinciğin

(Papaver bracteatum) mide ve bağırsak gazlarını

giderici, uykusuzluğa karşı, adet sancılarını kesmede

ve rahimde oluşan iltihabı sökmede; kırmızı köklü

horozibiği (Amaranthus retroflexus)’nin tansiyonu

dengelemede, ateş düşürmede, mideyi rahatlatıcı ve

iltihaplı romatizmada; madımağın (Polygonum

cognatum) kabızlık ve basur tedavisinde; ışgın

(Rheum ribes)’ın tansiyon düşürmede ve yüzdeki

sivilceleri gidermede; gülfatma (Alcea

apterocarpa)’nın iltihap sökücü, adet düzenleyici

olarak ve kabızlık gidermede; yabani ebegümeci

(Malva sylvestris)’nin bağırsak kurtlarını

döktürmede; kara hardal (Brassica nigra)’ın

romatizma ağrılarını dindirmede ve öksürük kesici

olarak; atageveni (Astragalus oocephalus subsp.

Page 38: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

34

oocephalus)’nin el ve ayaklarda oluşan çatlak ve

yaralarda; diz sütleğeni (Euphorbia grisophylla)’nin

kanser hastalıklarında; afat (Gentiana olivieri)’ın

migren ağrısında; siyah banotu (Hyoscyamus

niger)’nun romatizma ağrılarında; sofur (Solanum

dulcamara)’un yara iyileştirici ve diş ağrılarını

kesmede; yarpuz (Mentha longifolia subsp.

typhoides var. calliantha)’un adet sancısını dindirici,

iştah açıcı ve ağız kokusunu giderici olarak;

karaküncü (Nepeta nuda subsp. albiflora)’nün soğuk

algınlığında, yara ve lekelerde; silvanok (Phlomis

pungens var. seticalycina)’un karın ağrısı, adet

sancısı ve rahim iltihabında; sarımçanı (Campanula

involucrata)’nın yaraların tedavisinde ve egzama

gibi cilt rahatsızlıklarında; çoruşbozan (Centaurea

pterocaula)’ın şeker hastalığında; altınbaş otu

(Helichrysum arenarium subsp. aucheri)’nun

bağırsak kurtlarını döktürmede kullanıldığı yapılan

anket sonucunda anlaşılmıştır.

Kuzukulağı, boçu

(Rumex ponticus E. H. L. Krause)

Diz sütleğeni

(Euphorbia grisophylla M. S. Khan)

Gevar geveni

(Astragalus yueksekovae Matthews.)

Gülfatma, hatmi [Alcea apterocarpa (Fenzl.) Boiss.]

Altınbaş otu, yayla çiçeği [Helichrysum arenarium (L.) Moench]

Oltu otu, papatya [Tanacetum oltense (Sosn.) Grierson]

Şekil 3: Yüksekova’da halk tababetinde kullanılan endemik türler.

Yöre halkının kullandığı ve kesin çözüm

bulduğunu belirttiği bitkiler ve hastalıklar sırasıyla

şu şekildedir: Oltu otu (Tanacetum oltense) karın

ağrısını giderici, adet sancılarını kesici ve rahim

iltihabını sökücü olarak; dar yapraklı sinirotu

(Plantago lanceolata) yara tedavisinde ve mide

ağrılarında; iri sinirotu (Plantago major subsp.

intermedia); iltihap sökücü ve ağrı kesici olarak;

kenger (Gundelia tournefortii var. tournefortii);

mide rahatsızlıklarında ve bulantısında; gülfatma

(Alcea apterocarpa) adet düzenleyici ve kabızlık

giderici olarak; sarı civanperçemi (Achillea

Page 39: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

35

biebersteinii) adet sancısını, adet düzensizliğini,

mide ağrısını ve bulantısını giderici olarak; Hoşap

kızılotu (Hypericum helianthemoides) yanık

tedavisinde; büyük ısırgan otu (Urtica dioica) saç

dökülmesine karşı; kovançiçeği (Achillea

filipendulina) şeker hastalığında ve adet sancısında;

beyaz civanperçemi (Achillea millefolium subsp.

millefolium) adet düzensizliğinde; ışgın (Rheum

ribes) tansiyonu düzenlemede, şeker hastalığında ve

iştah açıcı olarak; yeni pisikotu (Nepeta trautvetteri)

cilt rahatsızlıklarında; karagöğünderme (Solanum

alatum) yaraları iyileştirici ve ağrı kesici olarak

kullanılmaktadır. Bazı bitkilerin yöredeki

kullanımları ile incelenen kaynaklardaki

kullanımları arasında büyük oranda örtüşme olduğu

görülmektedir. Örneğin; Şenkardeş (2010) ve Aktan

(2011), iri sinirotu (P. major subsp. intermedia)’nun

iltihap sökücü ve ağrı kesici olarak; Baytop (1999),

Şenkardeş (2010), Polat (2010) ve Arıtuluk (2010)

dar yapraklı sinirotu (P. lanceolata)’nun yara

iyileştirici, Uysal (2008) diş ağrısı, Deniz (2008) ve

Deniz ve ark. (2010) ise göz iltihabı giderici olarak

kullanıldığı bildirmişlerdir. Asımgil (1997), Mart

(2006) ve Polat (2010) büyük ısırganotu (U.

dioica)’nun saçları gürleştirmede ve bu yazarlara

ilaveten Baytop (1999), Bulut (2006), Arıtuluk

(2010), Şenkardeş (2010), Kaval (2011), Mükemre

(2013) ve Sargın (2013) tarafından ise bazı kanser

hastalıklarını tedavi etmede kullanıldığı ifade

edilmiştir. Gençay (2007), Demirci (2010), Kaval

(2011) ve Alpaslan (2012) ışgın (R. ribes)’ın şeker

hastalığında, yine Gençay (2007) yüksek tansiyonda

ve Asımgil (1997) iştah açmada (Asımgil, 1997)

kullanıldığını rapor etmişlerdir. Ayrıca Bulut (2006),

Kaval (2011), Mükemre (2013) ile Bağcı ve ark.

(2016) yavşan otu (Teucrium polium)’nun mide ve

karın ağrısında; yine Kaval (2011) ve Mükemre

(2013) boğa dikeni (Eryngium billardieri)’nin diş

ağrılarında ve mantar hastalıklarında; Vural ve ark.

(1997), Kazan (2007) ve Arıtuluk (2010) ise meyan

kökü (Glycyrrhiza glabra var. glandulifera)’nün üst

solunum yolu hastalıklarında Anadolu’nun birçok

yerinde halk tababetinde önemli bir yeri olduğunu

bildirmişlerdir.

Bunların yanında, diz sütleğeni (Euphorbia

grisophylla), kalın sütleğen (E. heteradena),

karagöğündürme (Solanum alatum), sofur (S.

dulcamara), ökse otu (Viscum album), dikenli

yabani marul (Lactuca serriola), yabani anason

(Xanthogalum purpurascens) ve siyah banotu

(Hyoscyamus niger) gibi zehirli olan bitki türlerinin

halk tarafından uygun doz ve yöntemlerle bazı

hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanıldığı da

saptanmıştır.

SONUÇ

Yüksekova yöresinde yürütülen çalışmanın sonuçları

incelendiğinde hayvan yemi olarak kullanımları

hariç, bitkilerin çoğunlukla tıbbi amaçlı kullanıldığı;

kozmetik, süs ve diğer amaçlar doğrultusunda

kullanımlarının az olduğu görülmektedir. Tıbbi

amaçlı kullanımda en çok kadın hastalıkları, baş, diş,

mide ve karın ağrıları, hemoroit, yaralar ve cilt

rahatsızlıkları gibi hastalıkların tedavisi için bitkisel

kökenli ilaçlardan faydalanılmaktadır. Çalışmada

özellikle kadın hastalıklarının tedavisinde bitkisel

kökenli ilaçlardan çok fazla faydalanıldığı

görülmektedir. Söz konusu durumun sosyolojik bir

davranış şeklinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Yörede kadınların kadın hastalıkları sebebiyle

doktora gitmekten çekinmeleri, sorunlarına tıbbi

bitkiler kullanarak ve kendi imkanlarıyla çözüm

bulmaya çalışmaları bu durumun sebebi olarak

görülebilir.

Çalışma sonucunda ayrıca endemik ve yöreye

özgü bazı bitki türlerinin halk tababetinde

kullanıldığı belirlenmiştir. Bu bitkilerin tedavi edici

özelliklerinin doğal olarak diğer bölgelerde

bilinmemesi ve hiç bir literatürde bulunmaması

oldukça orijinal bir sonuç olarak ortaya çıkmaktadır.

Böylece yapılan çalışma ile halk tababeti

literatürüne yeni bilgiler eklenmiştir.

Günümüzde alternatif tıp yöntemleri, özellikle

bitkilerle tedavi daha fazla önem kazanmaktadır.

İnsanoğlu yıllardır tecrübelerini aktararak geldiği

noktada bitkileri oldukça sık kullanmaktadır. Bitki

çeşitliliği ve endemik türler yönünden oldukça

zengin olan Anadolu coğrafyasının tıbbi bitkiler

yönünden de çok zengin olduğu bilinmektedir.

Çalışma sonucunda Anadolu coğrafyasının bir

parçası olan Yüksekova yöresinin de bu açıdan

oldukça bakir ve zengin olduğu görülmektedir.

Araştırma yöresinde halk ilaçları konusunda edinilen

bilgilerin geçmişten günümüze kadar nesilden nesile

aktarılarak geldiği, fakat günümüzde bu bilgilerin iyi

saklanmadığı ve yeterli önemin verilmediği

görülmektedir. Çalışma sonucunda elde edilen bu

bulguların gelecekte etnobotanik çalışmalara ve

alternatif tıbba önemli katkılar sağlayacağı kesindir.

Page 40: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

36

TEŞEKKÜR

Bu çalışma, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel

Araştırma Projeleri Başkanlığı’nın 2015-FBE-

YL189 numaralı projesi ve aynı zamanda Fatma

OĞUZ’un yüksek lisans çalışması olup,

desteklerinden dolayı YYÜ BAP Başkanlığı’na

teşekkürlerimizi borç biliriz. Ayrıca bu çalışma

konusu, yıllar önce Herboloji alanındaki bilim

insanlarının etnobotanik çalışmalar da yapmasını

vasiyet eden Hocamız Merhum Prof. Dr. Zeki

ÖZER’e ithaf olunur.

KAYNAKLAR

Anonim. (2015). Meteoroloji Genel Müdürlüğü İklim Verileri, www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme2016/il-ve-ilceler-istatistik.

(Erişim: 13.10.2015). Anonim. (2016a). Hakkâri Valiliği, http://www.hakkari.gov.tr. (Erişim: 12.08.2016).

Aktan T. (2011). Yenişehir (Bursa) Köylerinin Etnobotanik Özellikleri. Celal Bayar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek

Lisans tezi, basılmamış), Manisa.

Alpaslan Z. (2012). Ergan Dağı (Erzincan)’nın Etnobotanik Özellikleri. Erzincan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans tezi, basılmamış), Erzincan.

Arasan Ş. (2014). Savur (Mardin) Yöresinde Halk Hekimliğinde Kullanılan Bitkiler ve Kullanım Alanları (Yüksek Lisans tez i,

basılmamış), Van.

Arıtuluk ZC. (2010). Tefenni (Burdur) İlçesinin Florası ve Halk İlaçları. Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans tezi, basılmamış), Ankara.

Asımgil A. (1997). Şifalı Bitkiler. Timaş Yayınları, İstanbul.

Bağcı Y., Erdoğan R., Doğu S. (2016). Sarıveliler (Karaman) ve çevresinde yetişen bitkilerin etnobotanik özellikleri. Fen

Fakültesi Fen Dergisi, 42(1), 84-107. Baytop T., (1984). Türkiye’de Bitkilerle Tedavi (Geçmiste ve Bugün), 2. Baskı, Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul.

Baytop T. (1999). Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi. 2. Baskı; Nobel Tıp Kitapevleri Ltd. Şti., Tayf Ofset Baskı, İstanbul.

Birinci S. (2008). Doğu Karadeniz Bölgesinde Doğal Olarak Bulunan Faydalı Bitkiler ve Kullanım Alanlarının Araştırılması

(Yüksek Lisans Tezi, basılmamış) Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana. Bulut Y. (2006). Manavgat (Antalya) Yöresinin Faydalı Bitkileri. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü

(Yüksek Lisans Tezi, basılmamış), Isparta.

Cansaran A., Kaya F.Ö., Yıldırım C. (2007). Ovabaşı, akpınar, güllüce ve köseler köyleri (Gümüşhacıköy/Amasya) arasında kalan bölgede etnobotanik bir araştırma. Fırat Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 19 (3): 243-257.

Çubukçu B., Özhatay N. (1987). Anadolu halk ilaçları hakkında bir araştırma, III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri

Özet Kitapçığı, 104.

Davis PH. (1965-1985). Flora of Turkey and East Aegean Islands. Vol: 1-9, Edinburg University Press, Edinburg, UK. Davis PH., Mill RR., Kit T. (1988). Flora of Turkey and East Aegean Islands. Vol: 10, Edinburg University Press, Edinburg, UK.

Demirci S. (2010). Andırın (Kahramanmaraş) İlçesinde Etnobotanik Bir Araştırma. İstanbul Üniversitesi, Sağlık Bilimleri

Enstitüsü (Yüksek Lisans Tezi, basılmamış), İstanbul.

Deniz L. (2008). Uşak Üniversitesi 1 Eylül Kampüsü (Uşak) Florası ve Etnobotanik Açıdan Değerlendirilmesi. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans tezi, basılmamış), Afyonkarahisar.

Deniz L., Serteser A., Kargıoğlu M. (2010). Uşak üniversitesi ve yakın çevresindeki bazı bitkilerin mahalli adları ve etnobotanik

özellikleri. AKÜ Fen Bilimleri Dergisi, 1: 57-72.

Doğanoğlu Ö., Gezer A., Yücedağ C. (2006). Göller bölgesi-yenişarbademli yöresi’nin önemli bazı tıbbi ve aromatik bitki taksonları üzerine araştırmalar. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 10(1): 66-73.

Gençay A. (2007). Cizre (Sırnak)’ nin Etnobotanik Özellikleri (Yüksek Lisans tezi, basılmamış), YYÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,

Van.

Güner A., Akyıldırım B., Alkayış MF., Çıngay B., Kanoğlu SS., Özkan AM., Öztekin M., Tuğ GN. (2012). Türkçe bitki adları. Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler) (Edlr: Güner A., Aslan S., Ekim T., Vural M., Babaç M. T.) Nezahat Gökyiğit

Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını, İstanbul.

Güner A., Özhatay N., Ekim T., Başer KHC. (2000). Flora of Turkey and East Aegean Islands. Vol: 11, Edinburg University

Press, Edinburg, UK. Kaval İ. (2011). Geçitli (Hakkari) ve Çevresinin Etnobotanik Özellikleri. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

(Yüksek Lisans tezi, basılmamış), Van.

Kazan D. (2007). Ortaca (Muğla) İlçesinin Etnobotaniği. Muğla Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans tezi,

basılmamış), Muğla. Kitiş E., Özçelik H. (2015). Isparta İlinde Tıbbi Amaçlı Kullanılan Yabancı Ot Türleri, 25-28 Ağustos 2015, II. Ulusal Botanik

Kongresi Bildiri Özetleri: 44, Afyonkarahisar.

Mart S. (2006). Bahçe ve Hasanbeyli (Osmaniye) Halkının Kullandığı Doğal Bitkilerin Etnobotanik Yönden Araştırılması.

Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans Tezi, basılmamış), Adana. Mükemre. (2013). Konalga, Sırmalı, Dokuzdam Köyleri (Çatak-Van) ve Çevrelerinin Etnobotanik Özellikleri. Yüzüncü Yıl

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans tezi, basılmamış), Van.

Peel MC., Finlayson BL., McMahon TA. (2007). Updated world map of the Köppen-Geiger climate classification. Hydrology

and Earth System Sciences, 11: 1633–1644.

Page 41: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Oguz and Tepe, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 28-37

37

Polat R. (2010). Havran ve Burhaniye Çevresinde Tarımsal Biyoçeşitlilik ve Etnobotanik Araştırmalar. Balıkesir Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü (Doktora tezi, basılmamış), Balıkesir.

Sargın SA. (2013). Alaşehir ve Çevresinde (Manisa) Tarımsal Biyoçeşitlilik ve Etnobotanik Araştırmaları, Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Doktora tezi, basılmamış), Balıkesir.

Şenkardeş İ. (2010). Ürgüp Yöresinin (Nevşehir) Geleneksel Halk İlacı Olarak Kullanlıan Bitkileri. Marmara Üniversitesi, Sağlık

Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans Tezi, basılmamış), İstanbul.

Uluğ E., Kadıoğlu İ., Üremiş İ. (1993). Türkiye’nin Yabancı Otları ve Bazı Özellikleri. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Yayın No: 78, Adana.

Uysal G. (2008). Köyceğiz (Muğla) İlçesinin Etnobotaniği. Muğla Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans tezi,

basılmamış), Muğla.

Vural M., Karavelioğulları F. A., Polat H. (1997). Çiçekdağı (Kırşehir) ve çevresinin etnobotanik özellikleri, OT Sistematik Botanik Dergisi, 4 (1):117–124.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Mayıs/May, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Oguz F. and Tepe I. (2017). Plants Used in Traditional Medicine and Their Application Fields in Yuksekova

(Hakkari) Region (In Turkish with English Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):28-37.

Alıntı için: Oğuz F. ve Tepe I. (2017). Yüksekova (Hakkâri) Yöresinde Halk Tababetinde Kullanılan Bitkiler ve Kullanım

Alanları. Turk J Weed Sci, 20(2):28-37.

Page 42: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:38-45

38

Research Article/Araştırma Makalesi

Efficacy of Some Selective Herbicides against Broad Leaved Weeds of

Wheat Crop Grown Under Moisture Deficit Conditions of Pakistan

Muhammad Asad1*

, Zahid Mahmood2, Muhammad Rasheed

1, Ramzan Anser3, Muhammad Mudassar

4

1Department of Agronomy, PMAS Arid Agriculture University Rawalpindi, Pakistan

2Wheat Wide Crosses Program, National Agricultural Research Centre, Islamabad, Pakistan

3Barani Agriculture Research Institute (BARI), Chakwal

4Department of Environmental Economics, Pakistan Institute of Developmental Economics, Islamabad, Pakistan

*Corresponding author's E-mail: [email protected]; Tel: +92 333 3300120

ABSTRACT

Herbicides are mostly used to control weeds in irrigated areas, but neglected in rainfed areas due to uncertain and erratic rainfall

patterns. A field experiment was conducted to investigate the efficacy of some herbicides for the control of broad

leaved weeds in wheat crop during winter, 2014-15. Four herbicides, i.e., Ally Max (Metsulfuron methyl + Tribenuron methyl),

Lihua (Chlorsulfuron), Wheat Star (Chlorpyrifos + Carfentrazone ethyl + Tribenuron methyl) and Buctril Super 60% EC

(Bromoxynil + MCPA) were included in the study. Three different doses of each herbicide (recommended, recommended +

1/3rd of recommended and recommended –1/3rd of recommended) were used during the experiments. A non-treated control

(weedy check) and hand weeded plots were also included in the study. All tested doses of the herbicides provided good control

of broad leaved weeds by significantly decreasing their density. The results indicated that the hand weeding, with minimum

weed counts (14 m-2) and dry weight (24.5 gm-2) resulted in the highest weed control efficiency (77.85%) and mortality

(81.77%). Among herbicides, Wheat Star with recommended dose observed the lowest weed counts (17 m-2), dry weight (16.5

g m-2) along with maximum weed control efficiency (74.25%) and mortality (63.37%). It was followed by Buctril Super with

recommended dose resulting in weed counts (20.2 m-2), dry weight (25 g m-2) and weed index (-0.68%). Based on these results

hand weeding can be recommended for small landholders having sufficient available family labor, while Wheat Star and Buctril

Super at the recommended dose could be the best weed control option in areas where wheat fields are largely infested by broad

leaved weeds.

Key Words: Efficacy, Broad leaved weeds, Herbicides, Moisture deficiency.

Pakistan’ın Kurak Koşullarında Selektif Herbisitlerin Buğdayda Geniş

Yapraklı Yabancı Otlara Karşı Etkisi

Herbisitler çoğunlukla sulak alanlarda yabancı otların kontrolünde kullanılmakta, fakat belirsiz yağış rejiminden dolayı çok

yağmur alan yerlerde kullanımından kaçınılmaktadır. 2014-2015 yılları arasında kış koşullarında bazı herbisitlerin geniş

yapraklı yabancı otların kontrolünde etkinliğini belirlemek için arazi denemesi yürütülmüştür. . Ally Max (metsulfuron methyl

+ tribenuron methyl), Lihua (Chlorsulfuron), Wheat Star (Chlorpyrifos + Carfentrazone ethyl + Tribenuron methyl) ve Buctril Super %60 EC (Bromoxynil+MCPA) denemede kullanılmıştır. Herbisit uygulamaları 3 dozda (önerilen, önerilen +

1/3rd önerilen ve önerilen–1/3rd önerilen doz) yapılmıştır. Denemede yabancı ot control parselleri ile elle ot alımı yapılan

yabancı otların control parselleri oluşturulmuştur. Uygulama sonrasında tüm herbisit uygulama dozlarında herbisit

mücadelesinde iyi sonuçlar elde edilmiş yabancı ot yoğunluğu azalmıştır.Alınan sonuçlara göre minimum bitki yoğunluğu (14 m-2) ve kuru ağırlığı (24,5 gm-2) elle ot alımından elde edilmiştir. Yine elle ot yolma uygulamasında en iyi yabancı ot kontrolü

(%77,85) ve en iyi yabancı ot ölümünün (%81,77)olduğu tespit edilmişti. Wheat star ise önerilen dozda en düşük yabancı ot

sayımı (17 m-2) ve kuru ağırlıkla birlikte (16,5 g m-2) maksimum yabancı ot mücadele etkinliği (%74,25) ve ölüm (%63,37)

elde edilmiştir. Buctril Super herbisitinin önerilen dozda uygulamasında ise yabancı ot sayımı ke kuru ağırlık (20,2 m-2), (25 g m-2) olarak hesaplanrken yabancı ot indeksi (%-0,68) olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlara dayanarak elle toplamanın küçük

işletmelerde büyük olmayan alanlarda, Wheat Star ve Buctril Super herbisitlerinin önerilen dozda uygulanması ise büyük

alanlarda geniş yapraklı yabancı ot kontrolünde en etkili bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Etkinlik, Geniş yapraklı yabani otlar, Herbisitler, Kuraklık

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 43: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

40

INTRODUCTION

Wheat (Triticum aestivum L.) is among the important

food grain of Pakistan. Being the staple food in the

country, it occupies a dominant place in agricultural

strategies of the country. It contributes 2.0% to gross

domestic product and 9.9% towards the value added

in agriculture. Area of wheat cultivation in Pakistan

observed an increase from 9.20 to 9.26 million

hectares during 2015-16, which was more than 0.6%

than the area in 2014-15 (Mahmood et al., 2017).

Total wheat production stood at 25.482 million tons

during 2015-16, which was 1.6% more than the last

year’s production of 25.08 million tons. The

production increased as crop sown at the appropriate

time and available moisture, particularly in Barani

track supported germination/growth and availability

and use of inputs remained adequate (Govt. of

Pakistan, 2016). To raise area under wheat crop is

tough, due to persistent desires for other agriculture

possessions under the present situations (Negash et

al., 2005). However, yield could be increased by

reducing the losses caused by different pests and

abiotic factors.

A number of biotic and abiotic factors affect

wheat production under field conditions (Farooq et

al., 2015, 2017; Hussain et al., 2016). Weeds are the

most noxious pests among these yield limiting

constraints. Weeds compete with wheat for resources,

and can impose huge loss of quantity and quality of

final yield (Khaliq et al., 2011). Wheat yields are

getting lesser than its optimum potential. Wheat

fields, for the most of the time, are invaded with broad

leaved weeds (Singh et al., 2013). A 48 to 52%

Reduction in wheat yield was observed in Pakistan

due to weed infestation (Khan and Haq, 2002).

Weeds play the most significant role in wheat

yield reduction. The weeds decrease yield and

increase the expenses of threshing, cleaning, and

harvesting (Abbas et al., 2009). Herbicides are the

easiest way to control weeds in the wheat crop at

impartial costs (Asad et al., 2016). Herbicides used in

cereal crops have not changed significantly in the

previous 20 years. Post-emergence herbicides such as

bromoxynil /MCPA, dichlorprop /2,4 -D 2,4 - D,

dicamba /MCPA/ mecoprop, MCPA and

thifensulfuron - methyl/tribe nuron- methyl are still

being used, either alone or in combination for

controlling weeds in cereal crops (Ivany et al., 1990).

Selection of the most suitable herbicide, proper

application time and the recommended dose are

essential considerations for effective weed control

and to avoid herbicide resistance (Sherawat et al.,

2005; Khalil et al., 2008). Hamada et al. (2013)

observed that Clodinofop-propargyl was very

effective in controlling weeds in wheat crop as

compared to hand weeding. More than 90.7% weed

control and 30.3% increase in wheat grain yield was

recorded by tank mixed application of Bromoxynil +

MCPA and Clodinafop-propargyl (Hussain et al.,

2013). According to Kurchania et al. (2000), 2 and 4

g Metsulfuron methyl ha-1 was effective in

suppressing major crop weeds. The efficacy was

enhanced with the addition of 2, 4-D and isoproturon.

Herbicides are well tested in humid and irrigated

regions in Pakistan, while ignored in rainfed areas of

the country. Therefore the present experiment was

conducted to determine proper doses and

combinations of different herbicides to get effective

control of weeds to enhance wheat yield under rainfed

condition of Pakistan.

MATERIAL and METHODS

Experimental Site

The current study was conducted at University

Research Farm Koont, PMAS-Arid Agriculture

University, Rawalpindi. The experimental site is

located in Pothwar plateau, commonly known as a

rainfed region. Mean temperature at the experimental

site varies from 36 to 42 oC in summer with the

maximum temperature of 48 oC (Nizami et al., 2004).

The herbicides were evaluated under dry soil

moisture conditions for controlling broad leaved

weeds as wheat crop faces early season drought for

60-70 days with no or little rainfall.

Treatments

The experiment was conducted during winter season

2014-15 according to randomized complete block

design with four replications. The experimental

treatments with names and doses are given in Table

1. Two soil samples were collected from each plot

randomly from the experimental site and evaluated

for physicochemical characteristics.

Page 44: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

40

Table: List of all treatments used in the experiment

Treatments Trade Names Active Ingredients Dose Formula Dose (g ha-1)

T1 Ally max Metsulfuron methyl + Tribenuron methyl Recommended (R) 34.58

T2 - - Recommended + 1/3rd of Recommended (E) 46.11

T3 - - Recommended ˗˗ 1/3rd of Recommended (L) 23.04

T4 Lihua Chlorsulfuron Recommended (R) 53.34

T5 - - Recommended + 1/3rd of Recommended (E) 72.4 1

T6 - - Recommended ˗˗ 1/3rd of Recommended (L) 36.23

T7 Wheat star Chlorpyrifos + Carfentrazone ethyl + Tribenuron

methyl

Recommended (R) 370.5

T8 - - Recommended + 1/3 of Recommended (E) 494

T9 - - Recommended ˗˗ 1/3 of Recommended (L) 247

T10 Buctril super 60%

EC

Bromoxynil + MCPA Recommended (R) 741

T11 - - Recommended + 1/3 of Recommended (E) 988

T12 - - Recommended ˗˗ 1/3 of Recommended (L) 494

T13 Hand weeding

T14 Control (Weedy

check)

The soil of the experimental field was alkaline (pH

7.6), low in organic matter (6 g kg-1 soil), total N (1.03

g kg-1 soil), extractable P (7.9 mg P kg-1 soil) and high

in available K (194 mg K kg-1 soil). Fertilizer was

applied as recommended by the Punjab Agriculture

Department for wheat i.e., 90-60-60 kg/ha NPK by

using urea, diammonium phosphate (DAP) and

potassium sulphate. All the fertilizers were applied at

the time of sowing. The meteorological data was

taken from Soil and Water Conservation Research

Institute, Chakwal (SAWCRI) –an adjacent

meteorological station–. The meteorological data is

presented in Figure 1.

Figure 1: Seasonal meteorological data during the growth period

of wheat

Wheat sowing was done using tractor drawn seed-

cum fertilizer drill. Each experimental plot consisted

of sixteen 6 m rows, spaced 22.5 cm apart (4 m and 6

m in dimension). Herbicides were applied to their

respective plots as per treatment plan at 65 days after

sowing. A knapsack sprayer equipped with T-Jet

nozzle delivering a pressure of 1 bar was used for

herbicide application. The quantity of water for

herbicide dilution was 296 liters per ha to ensure

uniform application.

Observations

Data concerning weed density was taken at 60 and 90

days after sowing (DAS) i.e., before and after

herbicide application from three places by randomly

placing 50 cm × 50 cm quadrats from each plot.

Weeds were trimmed above the soil surface and

individual weeds were counted and oven dried at 60

°C for three days and the total dry biomass was taken.

Data on weed density and dry biomass was used to

calculate different parameters including weed control

efficiency (Thakral et al., 1988), weed mortality

percentage, weed persistence index (Misra and Misra,

1997) and weed index (Gupta, 1998).

Where Wc is weed density of control plot, DMc is

dry biomass of treated plot, Wt weed density in

treated plot, DMt is dry mass of control plot, YHw is

average grain yield of wheat in hand weeded plot and

Yt is the wheat yield of herbicides treated plot.

Statistical Analysis

The data obtained from all parameters under study

were subjected to Analysis of variance (ANOVA).

Data was analyzed by using Statistix 8.1 software.

Least significant difference test at 5% probability was

used to check differences among treatment means.

Page 45: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

41

RESULTS

The Effect of Herbicide Treatments on Weed

Density (m-2) and Biomass (g m-2)

The ANOVA indicated significant differences in

weed density and biomass reduction. All of the

herbicides significantly suppressed the weed growth.

The lowest (14 g m-2) and the highest (66 g m-2)

weed density was recorded in hand weeded and

control plots, respectively (Figure 2). Among tested

herbicides the highest weed density was observed in

the plots treated with Allay max at recommended

followed by Lihua at lowest dosage and Ally max at

the elevated dose. The lowest weed density was

observed in the plots treated with Wheat Star at the

recommended dose which was also at par with

recommended dose of Buctril Super (Figure 2).

Data recorded regarding the dry weight of weeds

at 65 days after sowing revealed herbicides

significantly reduced dry weight of the weeds

compared to control (Figure 3). The highest dry

weight was recorded with elevated dose of Wheat

Star which was followed by recommended dose of

Lihua and reduced dose of Buctril super. The lowest

reduction in dry weight was noted in the plots treated

with Wheat Star at recommended dose.

Figure 2: Effect of different herbicidal treatments on Weed density (after treatment application). Here R, E and L refers for three different

dosage levels of herbicides. R is for recommended, E used for elevated and L is for lower level of dosage.

Figure 3: Effect of different herbicidal treatments on dry weight of weeds. Here R, E and L refers for three different dosage levels of herbicides.

R is for recommended, E used for elevated and L is for lower level of dosage.

The Effect of Herbicide Treatments on Weed

Control Efficiency (WCE) and Weed Mortality

Percentage

Weed control efficiency (WCE) was significantly

affected by different herbicides used in the

experiment (Figure 4). Among herbicides the highest

WCE was recorded in plots where recommended dose

Page 46: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

42

of Wheat Star was applied. On other hand lowest

WCE was recorded in Ally max with reduced dose.

Data regarding weed mortality percentage in response

to different treatments is given in Figure 5. The

lowest value was recorded for the weedy check (-

2.76%) followed by Buctril super at the elevated

level.

The Effect of Herbicide Treatments on Weed

Persistence Index and Weed Index

The highest value of WPI was recorded in Lihua

applied at recommended dose, while the lowest WPI

was recorded in plots where recommended dose of

Wheat Star was applied (Figure 6).

Weed index is an ideal parameter to describe yield

losses caused by weed infestation in comparison with

weed free plots (Suria et al., 2011). All herbicidal

treatments, except Ally max and Lihua at the

recommended dosage, indicated the negative trend

toward weed index (Figure 7). Application of Wheat

Star at recommended dose recorded lowest weed

index value (˗0.786) than rest of the herbicide

treatments. On other hand, the highest weed index

was observed for Ally max at the recommended dose,

which was statistically similar to that achieved with

the recommended dose of Lihua.

Figure 4. Effect of different herbicidal treatments on weed control efficiency. Here R, E and L refers for three different dosage levels of

herbicides. R is for recommended, E used for elevated and L is for lower level of dosage.

Figure 5. Effect of different herbicidal treatments on weed mortality. Here R, E and L refers for three different dosage levels of herbicides. R

is for recommended, E used for elevated and L is for lower level of dosage.

Page 47: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

43

Figure 6. Effect of different herbicidal treatments on Weed persistence index. Here R, E and L refers for three different dosage levels of

herbicides. R is for recommended, E used for elevated and L is for lower level of dosage.

Figure 7. Effect of different herbicidal treatments on weed index. Here R, E and L refers for three different dosage levels of herbicides. R is

for recommended, E used for elevated and L is for lower level of dosage.

DISCUSSION

Weed species such as Bindweed (Convolvulus

arvensis L.), Earth smoke (Fumaria indica L.),

Alfalfa (Medicago sativa), Lamb's quarters

(Chenopodium album), Red chickweed (Anagallis

arvensis) and Euphorbia (Euphorbia helioscopia)

were found the dominant weeds in the experimental

area. Use of the tank mixed herbicides decreased

broad leaved weeds to significant extent. The

decrease in weeds density in given treatments can be

attributed to the fact that some herbicides control

weeds more effectively than the others. Hand

weeding was the most effective for controlling weeds,

but this method is labor intensive. Likewise, Hashim

et al. (2002) stated that the heavy amount of weed

flora was recorded in control (weedy check) plots in

their herbicidal trial in wheat. Chhokar et al. (2007)

determined that the herbicides mixture effectually

decreased weed density than weedy in wheat. Ashiq

et al. (2007) also definite these effects who stated that

suitable results of weed control were attained through

the herbicides.

Analysis of variances of the data showed that the

application of different herbicidal treatments had a

significant effect on weeds dry biomass. The decrease

in dry weight of weeds might be because of the

efficiency of herbicides in suppressing weed biomass

compared to weedy check. Our results in agreement

with various studies reporting that herbicides perform

better in controlling weeds than weedy check

(Cheema and Akhtar, 2005; Marwat et al., 2005;

Abbas et al., 2009). These results are also in covenant

with the work of Iqbal (2003) who observed that

broad spectrum herbicides are best to reduce the weed

dry weight as compared to weedy check.

The detrimental effect of herbicidal treatments on

WCE may be due to the utilization of different active

ingredients present in each herbicide. At dough stage

effect of different herbicides on weed control

efficiency was significant. These findings are in

accordance with Ashiq et al. (2003) who reported that

herbicides with broad spectrum provided better weed

control efficiency than control treatment.

Weed persistence indices precise the weed

tolerance to different herbicide treatments as well as

Page 48: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

44

their efficiency to eradicate the weeds. A lower weed

persistence index value is essential for effective weed

management. These findings are similar to Khaliq et

al. (2014) who stated that application of various

herbicides resulted in relatively higher WPI than rest

of the wheat cultivars. Wheat crop despite its less

weed competitive ability and heavy weed infestation,

showed lower weed index presumably due to lower

grain yield in weed free treatment.

CONCLUSION

The findings of the current study conclude that hand

weeding is the most effective method for weed

management if the crop is grown on the small area.

However for large scale farmers Wheat Star

(chlorpyrifos + Carfentrazone ethyl + Tribenuron

methyl) at recommended dose could be utilized to

suppress weeds in wheat crop. Buctril Super could

also be used at the recommended dose to minimize

the weed infestation under rainfed conditions of the

country.

ACKNOWLEDGEMENTS

The authors are indebted to the Associate Editor of

the manuscript for his kind help in linguistic editing

and translation of English abstract to Turkish

language. Authors also extend thanks to three

anonymous reviewers for their valuable comments on

the earlier drafts of the manuscript.

REFERENCES

Abbas G., Ali MA., Abbas Z., Aslam M., Akram M. (2009). Impact of different herbicides on broad-leaved weeds and yield of

wheat. Pakistan Journal of Weed Science Research, 15: 1-10. Asad M., Ali S., Iqbal MN., Ashraf A., Mahmood Z., Arshad A., Raza U. (2016). Effect of Post-emergence herbicides to control

broad-leaved weeds in wheat under rain-fed conditions. PSM biological Research, 1: 17-22.

Ashiq M., Muhammad N., Ahmad N. (2007). Comparative efficacy of different herbicides against broad leaf weeds in wheat.

Pakistan Journal of Weed Science Research, 13: 149-156. Ashiq M., Nayyar MM., Ahmed J. (2003). Weed Control Handbook for Pakistan. Directorate of Agronomy. Ayub Agricultural

Research Institute, Faisalabad, pp. 11-84.

Chaudhary PVS., Ali SMA. (2008). Status paper on Wheat consortium of Indian farmers associations, pp. 3-6. Cheema MS., Akhtar M. (2005). Efficacy of different post-emergence herbicides and their application methods in controlling weeds

in wheat. Pakistan Journal of Weed Science Research, 11: 23-29.

Chokar RS., Sharma RK., Jat GR,. Pundir AK., Gathala MK. (2007). Effect of tillage and herbicides on weed and productivity of

wheat under the rice-wheat growing system. Crop Protection, 26: 1689-1696. Farooq M., Jabran K., Cheema ZA., Wahid A., Siddique KH. (2011). The role of allelopathy in agricultural pest management.

Pest Management Sciences, 67: 493-506.

Farooq S, Shahid M, Khan MB, Hussain M, Farooq M. (2015). Improving the productivity of bread wheat by good management

practices under terminal drought. Journal of Agronomy and Crop Science, 201(3): 173-188. Farooq S., Hussain M., Jabran K., Hassan W., Rizwan MS, Yasir TA. (2017). Osmopriming with CaCl2 improves wheat (Triticum

aestivum L.) production under water-limited environments. Environmental Science and Pollution Research, 24(15): 13638-

13649.

Govt. of Pakistan. (2016). Pakistan economic survey 2015-16. Ministry of finance, the government of Pakistan. Gupta OP. (1998). Weed management: Principles and practices. Agro Botanica, Bikaner, India, pp. 18-23.

Guttieri MJ., Stark JC., O'Brien K., Souza E. (2001). Relative sensitivity of spring wheat grain yield and quality parameters to

moisture deficit. Crop Sciences, 41: 327-335.

Hamada SHE., Abdel-Lateef MF., Abdelmonem AE., El-Kholy RMA., Helalia AAR. (2013). Efficiency of certain clodinafoppropargyl formulations in controlling annual grassy weeds in wheat. Annual Agricultural Science, 58: 13-18.

Hashim S., Marwat KB., Hassan G. (2002). The response of wheat verities to substituted urea herbicides. Pakistan Journal of Weed

Science Research, 89: 49-55.

Hussain M, Waqas-ul-Haq M, Farooq S, Jabran K, Farroq M. (2016). The impact of seed priming and row spacing on the productivity of different cultivars of irrigated wheat under early season drought. Experimental Agriculture, 52(3): 477-490.

Hussain Z., Marwat KB., Munsif F., Samad A., Ali. K. (2013). Evaluation of various herbicides and their combinations for weed

control in wheat crop. Pakistan Journal of Botany, 45(1): 55-59.

Iqbal M. (2003). Efficacy of herbicides and row spacing on weeds and yield and yield components of wheat. Sarhad Journal of Agriculture, 1: 23-41.

Ivany JA., Nass HG., Sanderson JB. (1990). Effect of time of application of herbicides on the yield of three winter wheat cultivars.

Canadian Journal of Plant Sciences, 70: 605-609.

Khalil G., Hassan G., Ahmad., Sha HN. (2008). Individual and combined effect of different weed management practices on weed control in Wheat. Pakistan Journal of Weed Science Research, 14: 131-139.

Khaliq A., Hussain M., Matloob A., Tanveer A., Zamir SI., Afzal I., Aslam F. (2014). Weed growth, herbicide efficacy indices,

crop growth and yield of wheat is modified by herbicide and cultivar interaction. Pakistan Journal of Weed Science

Research, 20: 91-109.

Khaliq A., Matloob A., Tanveer A., Areeb A., Aslam F., Abbas N. (2011). Reduced doses of a sulfonylurea herbicide for weed

management in wheat fields of Punjab, Pakistan. Chilean Journal of Agricultural Research, 71: 424-429.

Khan I., Muhammad Z., Hassan G., Marwat KB. 2001. Efficacy of different herbicides for controlling weeds in wheat crop-1.

Response of agronomic and morphological traits in wheat variety Ghaznavi-98. Scient. Khyber, 14: 51-57.

Page 49: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Asad et al, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 38-45

45

Khan M., Haq N. (2002). Wheat crop yield loss assessment due to weeds. Sarhad Journal of Agriculture, 18: 449-453.

Kurchania SP., Bhala SC., Paradhar RN. (2000). Bio–Efficiency of metsulfuron-methyl and 2,4–D combinations for broad-leaved

weed control in wheat. Indian Journal of Weed Sciences, 32: 1-2. Mahmood Z., Abdul AN., Javed IM., Muhammad A, Zeeshan K., Kanwal S, Tariq R., Awais R. (2017). Pursuit of stripe rust

resistance and association of yield contributing traits in elite bread wheat yield trial. International Journal of Biosciences,

10: 135-141.

Marwat KB., Gul B., Saeed M., Hussain Z. (2005). Efficacy of different herbicides for controlling weeds in onion at higher altitudes. Pakistan Journal of Weed Science and Research, 11: 61-8.

Mishra M., Misra A. (1997). Estimation of integrated pest management index in jute–A new approach. Indian Journal of Weed

Sciences, 29: 39-42.

Negash W., Asfaw Z., Yibrah H. (2005). Variation and association analyses on morphological characters of linseed (Linum usitatissimum L.) in Ethiopia. SINET: Ethiopian Journal of Sciences 28: 129-140.

Nizami MM., Shafiq M., Rashid A., Aslam M. (2004). The soils and their agricultural development potential in Pothwar. National

Agricultural Research Center, Islamabad, pp. 158.

Qureshi FA. (1982). Weed problem of Pakistan. Identification and control of weed manual, PARC, Islamabad, pp. 5-8. Sharma D., Singh D., Kaskaoutis DG. (2012). Impact of two intense dust storms on aerosol characteristics and radiative forcing

over Patiala, northwestern India. Advances in Meteorology.

Sherawat SM., Inayat M., Ahmad M. (2005). Bio efficacy of different graminicides and their effect on the growth and yield of

wheat crop. International Journal of Agriculture and Biology, 3: 438-440. Sikkema PH., Brown L., Shropshire C., Soltani N. (2007). Responses of three types of winter wheat (Triticum aestivum L.) to

spring-applied post-emergence herbicides. Crop Protection, 26: 715-720.

Singh SP., Pramila P., Kumar M., Singh S., Srivastva D. (2013). Growth and biochemical responses of wheat (Triticum aestivum

L.) to different herbicides. African Journal of Agricultural Research, 8: 1265-1269. Suria AJ., Juraimi AS., Rahman M., Man AB., Selamat A. (2011). Efficacy and economics of different herbicides in aerobic rice

system. African Journal of Biotechnology, 10: 8007-8022.

Thakral KK., Pandita ML., Khurana SC., Kalloo G. (1988). Efficacy of cultural and chemical weed control methods in potato.

Journal of Indian Potato Association, 15: 148-152. Zewdie K., Tanner DG. (1999). Pre-and post-emergence herbicides for irrigated wheat in Ethiopia. In Proceedings of the Tenth

Regional Wheat Workshop for Eastern, Central and Southern Africa, University of Stellenbosch, South Africa, pp. 14-18.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Mayıs/May, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Asad M., Mahmood Z., Rasheed M., Anser R. and Mudassar M. (2017). Efficacy of Some Selective Herbicides against

Broad Leaved Weeds of Wheat Crop Grown Under Moisture Deficit Conditions of Pakistan (In English with Turkish

Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):38-45.

Alıntı için: Asad M., Mahmood Z., Rasheed M., Anser R. and Mudassar M. (2017). Pakistan’ın Kurak Koşullarında Selektif

Herbisitlerin Buğdayda Geniş Yapraklı Yabancı Otlara Karşı Etkisi. Turk J Weed Sci, 20(2):38-45.

Page 50: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:46-54

46

Araştırma Makalesi / Research Article

Çukurova Bölgesi Ayçiçeği Ekim Alanlarında Sorun Olan Yabancı Ot

Türleri ve Yoğunlukları Selvinaz KARABACAK*, F. Nezihi UYGUR

Bitki Koruma Anabilim Dalı, Ziraat Fakültesi, Çukurova Üniversitesi, Adana, Türkiye

Sorumlu Yazar E-mail: [email protected]

ÖZET

Ayçiçeği ülkemiz için yağlık ve çerezlik alanda önemli bir paya sahiptir. Yağlık üretim, iç piyasa için yeterli olmamaktadır.

Bu nedenle, daha fazla üretime ihtiyaç duyulmaktadır. Çukurova Bölgesi’nde de son yıllarda ayçiçeği üretiminin artışı ile

Türkiye yağ üretimi yaklaşık %9’a ulaşmıştır. Ayçiçeği ekim alanlarının artmasıyla beraber, problemlerde ortaya çıkmaya

başlamış, özellikle yabancı otlardan dolayı verim kayıpları oldukça artmıştır. Çukurova’ da ayçiçeği ekim alanlarında sorun

olan ana zararlı yabancı otları belirlemek için, 2015 ve 2016 yıllarında Adana, Mersin ve Osmaniye illerinde sürvey

çalışmaları yürütülmüştür. Bu illerde ayçiçeği üretiminin yapıldığı ilçeler belirlenmiş, her 10 km bir durularak surveyler

yapılmıştır. Sonuç olarak, toplam 23 bitki familyasına ait 52 yabancı ot türü saptanmıştır. Bu yabancı ot türlerinden en

önemlisi bölgemizde yeni karşılaşılmaya başlanan, ayçiçeğinin konukçusu parazit yabancı ot türü olan, Boğumlu Canavar

Otu (Orobanche cernua Loefl.) dur. Yapılan sürveyler sonucunda, Boğumlu Canavar Otu’nun, iki yıl içerisinde önemli

oranda artış gösterdiği tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ayçiçeği, Canavar Otu, Çukurova Bölgesi, Sürvey, Yabancı ot.

The Most Troublesome Weed Species Infesting Sunflower Fields and

Their Abundance in Çukurova Region

ABSTRACT

Sunflower has an important share in oil and confectionery production in Turkey. However, the current sunflower oil production in Turkey is not enough for the domestic market. Therefore, more production of sunflower is still needed.

Increasing of sunflower production in the Çukurova Region during the last years, constituted approximately 9% of total

Turkey’s sunflower production. Thus, pest problems, especially sunflower yield losses due to weeds have increased as sunflower acreage increased. The study was aimed to determine the most troublesome weed species infest sunflower fields in

Çukurova Region. Therefore, field surveys were carried out during 2015-2016 growing seasons across three provinces

namely, Adana, Mersin and Osmaniye. As a result, a total of 52 weed species belonging to 23 plant families was

encountered. The sunflower parasite, nodding broomrape (Orobanche cernua Loefl.), was newly-encountered species in this region. According to the results of the two-years weed surveys, a significant increase in nodding broomrape (Orobanche

cernua Loefl.) density was observed.

Key words: Broomrape, Çukurova Region, Sunflower, Survey, Weed.

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 51: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

47

GİRİŞ

Tarımsal alanlarda verimi etkileyen en önemli

zararlıların başında gelen yabancı otlar, kültür

bitkilerinde kalite ve kantiteyi bozarlar. Bu nedenle

yabancı otlarla mücadele etmek oldukça önemlidir.

Öte yandan mücadele edilmediği takdirde kültür

bitkileri içerisindeki yabancı otların oluşturduğu

verim kaybı %90’lara kadar ulaşabilmektedir

(Lacey, 1985).

Türkiye’nin yağ açığının olması ve

zenginleştirilecek ekim nöbeti sisteminde buğday

için alternatif kültür bitkisi olması nedeniyle, önemi

ve ekim alanı gittikçe artan ayçiçeği, yağlı tohumlu

bitkiler arasında yer almaktadır. Ülkemizde genel

olarak insan beslenmesinde kullanılan bitkisel

yağların yaklaşık %50’si ayçiçeğinden

karşılanmaktadır (Kaya, 1999). FAO 2014 yılı

verilerine göre, Türkiye ayçiçeği ekim alanları

açısından dünya ile kıyaslandığında %4’lük bir paya

sahip olup, üretim dikkate alındığında dünya verim

ortalamasının %42 oranında üstündedir (FAO,

2017).

Türkiye, ayçiçeği üretiminin %47,2’sini Trakya–

Marmara, %29,2’sini Orta Anadolu, %12’sini

Karadeniz, %8,7’sini Akdeniz, %1,8’ini Doğu ve

Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve %1,1’ini Ege

Bölgesi oluşturmaktadır (Anonim, 2017). Ayçiçeği

bir çapa bitkisi olduğu için kendisinden sonra ekilen

bitkiye temiz ve havalanmış bir toprak bırakır. Bu

nedenle iyi bir ekim nöbeti bitkisidir (Arıoğlu,

2007). Çukurova Bölgesi’nin iklim ve toprak

yapısının ayçiçeği tarımıyla uyum sağlaması,

ayçiçeğini bölgede üretimi yapılan önemli kültür

bitkilerinden birisi durumuna getirmiştir. Çukurova

Bölgesi ayçiçeği ekim alanı, Türkiye ekim

alanlarının yaklaşık %12 sini oluşturmakla beraber

üretimi 195 bin ton kadardır (TÜİK, 2017).

Son yıllarda bölgemize hızlı giriş yapan

ayçiçeğinin, ekim alanlarının artışının en önemli

sebebi, buğdayda kullanılan bazı herbisitlere karşı,

buğday ekim alanlarında ana zararlı olan Kısır

Yabani Yulaf (Avena sterilis L.) ve Yabani Hardal

(Sinapis arvensis L.) türlerinin herbisitlere direnç

kazanmış olmasıdır. Bu yüzden yağlık ayçiçeği

yetiştiriciliği, bölgede buğdaya alternatif bir kültür

bitkisi olmuş ve ekim nöbetine dahil edilmiştir.

Ayçiçeğinin dahil olduğu ekim nöbeti sistemlerinde,

kültür bitkilerine göre farklı herbisitlerin

uygulanmasıyla, aynı zamanda herbisit rotasyonu da

yapılmış olur bu şekilde herbisit direnci kırılmaya

çalışılabilir.

Yabancı otlar, ana zararlı, zararlı, yararlı ve

parazit yabancı otlar olarak sınıflandırılabilir. Ana

zararlı yabancı otlar ise bir bölgede herhangi bir

ayçiçeği tarlasında ‘Ekonomik Zarar Eşiğini’ bir kez

dahi olsa geçen türler olarak kabul edilmektedir.

Tüm bu bilgiler dâhilinde, ayçiçeği ekim alanlarında

başarılı bir mücadele yapabilmek için bu alanlarda

bulunan yabancı ot türlerinin ve yoğunluklarının

belirlenmesi ve bu yabancı otlar içeresinde parazit

olanların da ortaya konması hedeflenmiştir.

MATERYAL VE YÖNTEM

Materyal

Bu çalışmanın, ana materyalini ayçiçeği ekim

alanları ve bu ekim alanlarında görülen yabancı otlar

oluşturmuştur. Ayrıca sürveyler boyunca yapılan

yabancı ot sayımlarında; 1 m2 ‘lik kare çerçeve,

sürvey yapılan tarlalardaki koordinatları kaydetmek

üzere GPS aleti ve bilgilerin kaydedilmesi için

sürvey formları kullanılmıştır.

Yöntem

Sürveyler, Çukurova Bölgesi’ndeki ayçiçeği ekim

alanlarını temsil edecek şekilde, 2015 ve 2016

yıllarında yürütülmüştür. Sürvey çalışmaları,

Çukurova’yı temsil edecek şekilde, en fazla ayçiçeği

üretimine sahip olan illerde gerçekleştirilmiştir.

TÜİK verilerine göre, Adana’da 134361, Mersin’de

7276, Osmaniye’de ise 11167 ton ayçiçeği

üretilmiştir (TÜİK, 2017).

Sürvey çalışmaları, 2015 ve 2016 yıllarının

Nisan ve Mayıs aylarında Çukurova’yı temsil

edecek şekilde yedi farklı rota üzerinden

gerçekleştirilmiş, bu rotalar, ayçiçeği ekiminin

yoğun olduğu ilçeler dikkate alınarak belirlenmiştir.

Osmaniye, Adana, Mersin illerinde ayçiçeği ekim

alanlarında sorun olan ana zararlı yabancı ot

türlerinin tespit edilerek, bu türlerin Rastlama

Sıklıklarının (RS (%)), Kaplama Alanlarının (KA

(%)) ve Yoğunluklarının (adet/m2) belirlenmesi

amacıyla yapılmıştır. Sürveyler sonucunda,

toplamda 769 km yol kat edilmiştir. Yapılacak

örneklemenin bölgeyi temsil edecek homojenlikte ve

yeterlilikte olması önem taşıdığından, her iki yıl için

toplamda 140 tarlada durulmasına karar verilerek,

yabancı ot tür ve yoğunlukları belirlenmiştir.

Ayçiçeği ekim alanlarının bulunduğu yerlerde bir

hat üzerinde 10 km’de bir durularak sürveyler

gerçekleştirilmiştir. Her duruş esnasında girilen

ayçiçeği ekim alanında; 1 da alan dikkate alınmış ve

4 adet 1m2’lik çerçeve atılmıştır. Atılan

Page 52: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

48

çerçevelerdeki yabancı ot türleri, bu türlerin çerçeve

içerisindeki sayıları ve kaplama alanları (%) olarak

belirlenerek sürvey formlarına kayıt edilmiştir.

Yabancı ot türlerinin tanılanması, sürveyler

esnasında yapılmıştır. Tanılanamayan yabancı ot

türleri Herboloji laboratuvarına getirilmiştir. Burada

tanılama yapılırken, kaynak olarak Flora of Turkey

(Davis, 1965-2000) serileri ve Çukurova

Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü

Herboloji Laboratuvarı herbaryumları kullanılmıştır.

Yabancı otların Türkçe isimlendirmeleri yapılırken

Türkiye’nin Yabancı Otları ve Bazı Özellikleri

(Uluğ ve ark., 1993) kitabından yararlanılmıştır.

Çukurova Bölgesi’nde, ayçiçeği ekim alanlarında

2015-2016 yıllarında yapılan sürveylerde kaydedilen

sonuçlar, aşağıda verilen formüller doğrultusunda

hesaplanmıştır (Odum, 1971).

Rastlama Sıklığı (R.S.): Bir yabancı ot türünün

sürvey yapılan Bölgeler içerisinde % kaçında

karşılaşıldığını gösteren değerdir.

R.S.(%) = (n/m) X 100

n = Bir türün bulunduğu toplam tarla sayısı

m = Gözlem yapılan toplam tarla sayısı

Tür kaplama alanı (K.A.): Herhangi bir yabancı

ot türünün tarla yüzeyini % olarak kapladığı toplam

değerdir.

Genel Kaplama Alanı (G.K.A.): Bir türün %

olarak ölçüm yapılan toplam alanda kapladığı

miktardır.

G.K.A.(%) = K.A./m

Özel Kaplama Alanı (Ö.K.A.): Bir türün %

olarak sadece bulunduğu alanda kapladığı miktardır.

Ö.K.A.(%) = K.A./n

Yabancı ot türlerinin Rastlama Sıklıkları, Genel

Kaplama Alanları ve Özel Kaplama Alanları

belirlenerek, yıllara göre yabancı ot türleri ortaya

konmuş, elde edilen veriler doğrultusunda ana

zararlı yabancı ot türlerine karar verilmiştir

(UYGUR, 1985).

BULGULAR VE TARTIŞMA

Ayçiçeği ekim alanlarında 2015-2016 yıllarında

karşılaşılan yabancı ot türleri ve familyaları aşağıda

verilmiştir (Çizelge 1). Tüm türlerin Rastlama

Sıklıkları, Genel Kaplama Alanı, Özel Kaplama

Alanı ve birim alandaki yoğunlukları önem sırasına

göre Çizelge 2.’de verilmiştir.

Çizelge 1. Çukurova Bölgesi Ayçiçeği Ekim Alanlarında Karşılaşılan Yabancı Ot Türleri

Familyalar Yabancı Ot Türleri Türkçe İsimleri

Amaranthaceae Amaranthus retroflexus L. Horoz İbiği

Chenopodium album L. Sirken

Apiaceae Ammi majus L. Karaman Kimyonu

Ammi visnaga (L.) Lam. Kürdan Otu

Asteraceae Anthemis cotula L. Gerçek Papatya

Chrysanthemum spp. Krizantem

Cichorium intybus L. Yabani Hindiba

Crepis spp. Hindiba

Lactuca serriola L. Yabani Marul

Onopordum spp. Eşek Dikeni

Picris echioides L. Benekli Hindiba

Silybum marianum (L.) Gaertn. Meryem Dikeni

Sonchus oleraceus L. Eşek Marulu

Xanthium strumarium L. Domuz Pıtrağı

Boraginaceae Heliotropium europeum L. Boz Ot

Brassicaceae Sinapis arvensis L. Yabani Hardal

Caryophyllaceae Stelleria media (L.) Vill. Serçe Dili

Convolvulaceae Convolvulus arvensis L. Tarla Sarmaşığı

Cuscuta spp. Küsküt

Ipomoea spp. Yıldız Sarmaşığı

Cucurbitaceae Cucumis melo var. agrestis Naudin. Çakal Kavunu

Page 53: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

49

Yapılan sürveyler sonucunda (2015-2016 Yılı),

toplamda 23 bitki familyasına ait beş’i cins, 43’ü tür

düzeyinde toplam 51 adet yabancı ot taksonu ile

karşılaşılmıştır. Poaceae, Asteraceae,

Convolvulaceae, Amaranthaceae, Fabaceae,

Polygonaceae en sık karşılaşılan yabancı ot

türlerinin familyalarından başlıcalarıdır.

Çukurova Bölgesi ayçiçeği ekim alanlarında

2015 yılında yapılan sürvey çalışmasında 23

familyaya ait 47 yabancı ot türü, 2016 yılında

yapılan sürvey çalışmasında ise 17 familyaya ait 33

yabancı ot türü ile karşılaşılmıştır.

İki yıl yapılan sürvey sonuçlarının ortalamaları

alındığında Rastlama Sıklıkları %10 üzerinde olan

17 adet yabancı ot türü tespit edilmiştir. Bu türlerin

çoğu Asteraceae familyasına ait olup, Poaceae ve

Fabaceae familyaları da takip etmektedir.

Ayçiçeği ekim alanlarında yabancı otların

Rastlama Sıklıkları dikkate alındığında %67,74 ile

en fazla rastlanan türün Sirken (Chenopodium album

L.) olduğu, yüzde olarak en fazla kaplama alanına

sahip türün ise, %3,71‘lik bir kaplama alanı ile Tarla

Sarmaşığı (Convolvulus arvensis L.) olduğu

saptanmıştır

Bir m2 deki yabancı otlanmaya bakıldığında,

bulunduğu tarlalarda en önemli yabancı ot türü

25,50 adet/m2 ile Brom (Bromus tectorum (L.))

olduğu ve sonrasında bunu Çatal Otu (Digitaria

sanguinalis (L.) Scop.) ve Kanlı Çayır (Phalaris

brachystachys Link.) ve Canavar Otu (Orobanche

spp.) türlerinin takip ettiği saptanmıştır. Canavar Otu

türlerinin parazit yabancı ot olması ve fazla tohum

üretebilme yeteneğine sahip olması, bu türün iki yıl

üst üste yapılan sürveylerde, rastlama sıklığındaki

artışının nedenini açıklamaktadır.

Çukurova Bölgesi geneline bakıldığında 3,32

adet/m2 lik genel kaplama alanı ile Sirken

(Chenopodium album L.) öne çıkmaktadır. Son

yıllarda özellikle mısır ekim alanlarında ciddi

anlamda sorun olmaya başlayan, mısır hasadını

Cyperaceae Cyperus rotundus L. Topalak

Euphorbiaceae Euphorbia prostrata Aiton. Benekli Sütleğen

Fabaceae Medicago sativa L. Yonca

Prosopis farcta (Banks & Sol.) Mac. Çeti

Hypericaceae Hypericum perforatum L. Sarı Kantaron

Malvaceae Hibiscus trionum L. Yabani Bamya

Malva sylvestris L. Ebe Gümeci

Corchorus olitorius L. Yabani Jüt

Orobanchaceae Orobanche cernua Loefl. Boğumlu Canavar Otu

Papaveraceae Fumaria officinalis L. Hakiki Şahtere

Papaver rhoeas L. Gelincik

Plantaginaceae Plantago major L. İri Sinir Otu

Veronica arvensis L. Yavşan Otu

Poaceae Alopecurus myosuroides Huds. Tilki Kuyruğu

Avena sterilis L. Kısır Yabani Yulaf

Bromus tectorum L. Brom

Cynodon dactylon (L.) Pers. Köpek Dişi Ayrığı

Digitaria sanguinalis (L.) Scop. Çatal Otu

Echinochloa colonum (L.) Link. Benekli Darıcan

Lolium temulentum L. Delice

Phalaris brachystachys Link. Kanlıçayır

Setaria viridis (L.) P.Beauv. Yeşil Kirpi Darı

Sorghum halepense (L.) Pers. Geliç

Polygonaceae Polygonum aviculare L. Çoban Değneği

Rumex obtusifolius L. Kuzu Kulağı

Portulacaceae Portulaca oleraceae L. Semiz Otu

Primulaceae Anagallis arvensis L. Fare Kulağı

Rubiaceae Galium aparine L. Yapışkan Ot

Solanaceae Solanum nigrum L. İt Üzümü

Zygophyllaceae Tribulus terrestris L. Demir Dikeni

Page 54: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

50

engelleme potansiyeline sahip olan Çakal Kavunu

(Cucumis melo var. agrestis Naudin.) türüne,

ayçiçeği ekim alanlarında da %10,42 oranında

rastlanmıştır.

İki yıl boyunca yapılan sürvey çalışmalarının

sonunda, ortak olan yabancı ot türlerinin

ortalamaları alınmış ve Rastlama Sıklıklarına göre,

en sık rastlanan yabancı ot türündenden en az

rastlanan yabancı ot türüne doğru sıralanmıştır.

Yapılan sürveylerde en sık rastlanan yabancı ot

türünün %67,74 ile Sirken (Chenopodium album L.)

olduğu belirlenmiştir. Bunu %61,59 ile Tarla

Sarmaşığı (Convolvulus arvensis L.) ve %51,37 ile

Horoz İbiği (Amaranthus retroflexus L.), % 38,45 ile

Boz ot (Heliotropium europeum L.) türleri takip

etmektedir (Çizelge 2.).

Ayrıca Topalak (Cyperus rotundus L.), Çoban

Değneği (Polygonum aviculare L.), Çeti (Prosopis

farcta (Banks & Sol.) Mac.), Benekli Darıcan

(Echinochloa colonum (L.) Link.), Köpek Dişi

Ayrığı (Cynodon dactylon (L.) Pers.), Benekli

Sütleğen (Euphorbia prostrata Aiton.), Yabani

Hardal (Sinapis arvensis L.), Semiz Otu (Portulaca

oleraceae L.), Kısır Yabani Yulaf (Avena sterilis

L.), Geliç (Sorghum halepense (L.) Pers.), Domuz

Pıtrağı (Xanthium strumarium L.), Canavar Otu

türleri (Orobanche spp.), Çakal Kavunu (Cucumis

melo var. agrestis Naudin.) türlerinin Rastlama

Sıklıklarının %10’nun üzerinde olduğu tespit

edilmiştir.

Ayçiçeğinde yabancı ot türlerinin belirlenmesi

ile ilgili yapılan bir çalışmada, ortaya çıkan yabancı

ot türleri ile bu çalışmada belirlenen yabancı ot

türleri benzerlik göstermektedir (Güncan., 1980). Bu

yabancı ot türleri; Boğumlu Canavar Otu

(Orobanche cernua Loefl.), Sirken (Chenopodium

album L.), Tarla Sarmaşığı (Convolvulus arvensis

L.), Boz ot (Heliotropium purpureum L.), Horoz

İbiği (Kızılbacak) (Amaranthus retroflexus L.),

Semiz Otu (Portulaca oleracea L.), Çoban Değneği

(Polygonum aviculare L.) Çeti (Prosopis farcta

(Banks & Sol.) Mac.), Topalak (Cyperus spp.),

Köpek Dişi Ayrığı (Cynodon dactylon (L.) Pers.),

Yabani Hardal (Sinapis arvensis L.), İt Üzümü

(Solanum nigrum L.), Demir Dikeni (Tribulus

terrestris L.), Kirpi Darı (Setaria sp.), Sütleğen

(Euphorbia spp.), ve Geliç, (Kanyaş) (Sorghum

halepense) (L.) Pers.)’dir .

Ayçiçeği ekim alanlarında, Erzurum ilinde

yapılan bir çalışmada Yabani Hardal (Sinapis

arvensis L.), Horoz İbiği (Amaranthus retroflexus

L.), Sirken (Chenopodium album L.), Boz Ot

(Heliotropium europaeum L.) ve Tarla Sarmaşığı

(Convolvulus arvensis L.)’nın hakim türler olduğu

belirlenmiştir (Karasu ve ark., 1978). İstanbul,

Kırklareli ve Sakarya illerindeki ayçiçeği

tarlalarındaki önemli yabancı ot türlerinin, Yabani

Hardal (Sinapis arvensis L.), Sirken (Chenopodium

album L.), Horoz İbiği (Amaranthus retroflexus L.),

İt Üzümü (Solanum nigrum L.), Boz Ot

(Heliotropium europaeum L.), Yavşan Otu

(Veronica sp.), Tarla Sarmaşığı (Convolvulus

arvensis L.), ve Eşek Marulu (Sonchus sp.) olduğu

saptanmıştır (Özdemir ve ark., 1992). Başka bir

çalışmada Haymana, Bala ve Sereflikoçhisar’da

ayçiçeği ekim alanlarında yapılan yabancı ot

sürveylerinde; Yabani Hardal (Sinapis arvensis L.)

ve Kısır Yabani Yulaf (Avena strelis L.)’ın türleri ile

karşılaşılmıştır (Yıldırım ve ark., 1995). Ege

Bölgesi ayçiçeği tarlalarında ise Semiz Otu

(Portulaca oleracea L.), Horoz İbiği (Amaranthus

albus L.), Demir Dikeni (Tribulus terrestris L.),

Tarla Sarmaşığı (Convolvulus arvensis L.) ve Köpek

Dişi Ayrığı (Cynodon dactylon (L.) Pers.)’nun

bulunduğu surveyler sonucu belirlenmiştir (Uluğ ve

ark., 1998). Yapılan diğer çalışmalarda ortaya çıkan

yabancı ot türleri ile bu çalışma sonucu ortaya çıkan

yabancı ot türleri arasında hemen hemen yakın

sonuçlar gözlemlenmiştir.

Sürvey sonuçlarında ortaya çıkan, yabancı

otlardan Tarla Sarmaşığı (Conuolvulus arvensis L.)

Sirken (Chenopodium album L. ) Köpek Dişi Ayrığı

(Cynodon dactylon (L.) Pers.), Horoz İbiği

(Amaranthus retroflexus L.), Yabani Hardal (Sinapis

arvensis L.), Boğumlu Canavar Otu (Orobanche

cernua Loefl.) türleri yoğun olan yabancı ot türleri

arasında ilk sıralardadır. Rastlanma sıklıklarına

bakıldığında ise Sirken (Chenopodium album L.)

(%68), Tarla Sarmaşığı (Convolvulus spp.) (%62),

Horoz İbiği (Amaranthus retroflexus L.) (%51), ilk

sıraları almışlardır. Tekirdağ ili ayçiçeği ekim

alanlarında yabancı ot türlerini ve yoğunluklarını

belirlemek için yapılan çalışmada, karşılaşılan

yabancı ot türleri ve familyaları benzerlik

göstermiştir (Arslan ve Kara., 1996).

Edirne ili ayçiçeği ekim alanlarında 2013 yılında

yapılan çalışmada yabancı ot türleri, yoğunlukları ve

rastlanma sıklıkları belirlenmiştir. Bu yabancı

otlardan Semiz Otu (Portulaca oleraceae L.) (2,12

bitki/m2), Domuz Pıtrağı (Xanthium strumarium L.)

(1,87 bitki/m2), Köpek Dişi Ayrığı (Cynodon

dactylon L.) (1,73 bitki/m2), Tarla Sarmaşığı

Page 55: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

51

(Convolvulus arvensis L.) (1,30 bitki/m2), Horoz

İbiği (Amaranthus retroflexus (1,25 bitki/m2)),

Yabani Hardal (Sinapis arvensis L.) (1,15 bitki/m2),

İt Üzümü (Solanum nigrum L.) (0,99 bitki/m2),

Demir Dikeni (Tribulus terrestris L.) (0,98

bitki/m2), Yabani Havuç (Daucus carota L.) (0,86

bitki/m2), Şeytan elması (Datura stramonium L.)

(0,81 bitki/m2) türleri Edirne ilinde en yoğun on tür

olarak belirlenmiştir (Yay ve Kara., 2015). Şeytan

Elması ve Yabani Havuç türleri hariç diğer yabancı

ot türlerinin, bu çalışmada ayçiçeği ekim alanlarında

yoğun olarak belirlenen yabancı ot türleri ile ortak

türler olduğu saptanmıştır (Yay ve Kara., 2015).

Ayçiçeği ekim alanlarında ana zararlı yabancı

otların Ekonomik Zarar Eşiklerinin belirlendiği bir

çalışmada, Tarla Sarmaşığı (Convolvulus arvensis

L.)’ nın 14 adet/m2 olduğu bildirilmiştir (Fernandez

ve ark., 2004). Bölgemizde 2015 ve 2016 yılı

sürvey sonuçlarına göre dört tarlada ekonomik zarar

eşiğini geçerek ana zararlı yabancı ot konumuna

ulaşmış olduğu yorumu yapılabilir.

Ayçiçeği ekim alanlarında yapılan bir başka

çalışmada Sirken (Chenopodium album L.)‘nin

Ekonomik Zarar Eşiği 4-6 adet/m2 olarak

bildirilmiştir (Onofri ve ark., 1994). Ayçiçeği ekim

alanlarında bu çalışma ile 2015 ve 2016 yıllarında

yapılan sürveyler karşılaştırıldığında, 16 tarlada

Ekonomik Zarar Eşiğini geçerek, ayçiçeği ekim

alanlarının ana zararlı yabancı otu olduğu yorumu

yapılmıştır.

Ayçiçeği’nin ana zararlı parazit yabancı otu olan

Boğumlu Canavar Otu (Orobanche cernua

Loefl.)’nun Ekonomik Zarar Eşiğinin belirlenmesi

üzerine yapılan bir çalışmada, 1,5-3,5 nodül/bitki

olduğu bildirilmiştir (Torres ve ark., 1996). Bu

sonuçlar dikkate alındığında Çukurova Bölgesi’nde

2015 ve 2016 yıllarında yapılan sürveylerde üç

tarlada Ekonomik Zarar Eşiği’ni geçtiği tespit

edilmiştir.

Son yıllarda mısır ekim alanlarında oldukça

yaygın olarak görülmeye başlayan Yıldız Sarmaşığı

(Ipomoea spp.) türlerine ayçiçeği ekim alanlarında

yapılan sürveylerde rastlanmış ve bulunduğu

tarlalardaki yoğunluğunun oldukça fazla olduğu

saptanmıştır.

Çizelge 2. Çukurova Bölgesi Ayçiçeği Ekim Alanlarında 2015 ve 2016 Yıllarında Yapılan Sürveylerin Ortalama Değerleri

Yabancı Ot Türleri Rastlama

Sıklığı (%)

Genel

Kaplama

Alanı (%)

Özel

Kaplama

Alanı (%)

m2 de Adet

(Genel)

m2 de

Adet (Özel)

Chenopodium album L. 67,74 3,38 6,05 3,32 6,24

Convolvulus arvensis L. 61,59 3,71 8,92 1,52 3,50

Amaranthus retroflexus L. 51,37 0,87 3,05 0,81 2,57

Heliotropium europium L. 38,45 0,67 3,22 0,68 3,66

Cyperus rotundus L. 33,15 0,87 4,37 1,46 6,80

Polygonum aviculare L. 25,85 0,48 3,80 0,45 2,92

Prosopis farcta (Banks & Sol.) Mac. 24,91 1,30 5,64 0,47 2,60

Echinochloa colonum (L.) Link. 20,64 0,84 4,83 1,27 7,51

Cynodon dactylon (L.) Pers. 20,15 0,66 7,34 0,73 7,89

Euphorbia prostrata Aiton. 19,16 0,17 2,65 0,40 4,52

Sinapis arvensis L. 17,52 0,38 6,79 0,12 1,83

Portulaca oleraceae L. 16,58 0,41 3,52 0,47 4,08

Avena sterilis L. 15,84 0,47 5,99 0,70 7,78

Sorghum halepense (L.) Pers. 15,63 0,40 5,96 0,25 3,45

Xanthium strumarium L. 14,69 0,34 4,38 0,19 1,87

Orobanche spp. 12,60 0,17 1,69 1,01 12,94

Cucumis melo var. agrestis Naudin. 10,42 0,19 3,17 0,08 1,88

Cuscuta spp. 9,23 0,19 6,17 0,03 1,44

Page 56: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

52

Rumex obtusifolius L. 7,59 0,06 3,17 0,03 1,21

Solanum nigrum L. 6,65 0,29 2,13 0,46 3,49

Anthemis cotula L. 6,40 0,10 3,92 0,07 3,38

Phalaris brachystachys Link. 6,40 0,15 13,08 0,21 16,71

Fumaria officinalis L. 5,91 0,20 2,23 0,22 2,47

Anagallis arvensis L. 4,96 0,01 1,00 0,02 3,50

Galium aparine L. 4,72 0,02 0,50 0,02 0,63

Crepis spp. 3,77 0,09 7,00 0,02 1,00

Lolium temulentum L. 3,77 0,10 5,33 0,15 7,04

Malva sylvestris L. 3,32 0,01 1,00 0,01 1,25

Sonchus oleraceus L. 3,08 0,01 1,00 0,01 1,00

Cichorium intybus L. 2,83 0,13 10,63 0,02 1,75

Onopordum spp. 2,83 0,25 30,00 0,04 5,00

Hibiscus trionum L. 2,38 0,02 2,75 0,01 1,25

Papaver rhoeas L. 2,38 0,03 1,50 0,02 1,00

Lactuca seriola L. 2,13 0,01 3,00 < 0,01 1,00

Alopecurus myosuroides Huds. 1,89 0,03 7,50 0,02 4,00

Ammi majus L. 1,89 0,08 8,75 0,01 1,00

Digitaria sanguinalis (L.) Scop. 1,89 0,19 22,50 0,16 18,75

Setaria viridis (L.) P.Beauv. 1,89 0,02 2,75 0,02 2,75

Corchorus olitorius L. 1,19 < 0,01 0,50 0,01 1,00

Chrysanthemum spp. 1,19 0,10 2,50 0,05 1,13

Ipomoea spp. 1,19 0,02 2,50 0,06 6,75

Ammi visnaga (L.) Lam. 0,94 0,02 5,00 < 0,01 0,50

Bromus tectorum L. 0,94 0,06 15,00 0,11 25,50

Hypericum perforatum L. 0,94 0,05 10,00 0,02 4,50

Medicago sativa L.. 0,94 < 0,01 0,50 < 0,01 0,50

Picris echioides L. 0,94 0,13 30,00 0,01 1,50

Plantago major L. 0,94 0,04 10,00 < 0,01 0,50

Silybum marianum (L.) Gaertn. 0,94 < 0,01 0,50 < 0,01 0,50

Stelleria media (L.) Vill. 0,94 0,21 10,00 0,05 2,50

Tribulus terrestris L. 0,94 < 0,01 0,50 < 0,01 0,50

Veronica arvensis L. 0,94 < 0,01 0,50 0,01 0,75

SONUÇ

Çukurova Bölgesi’nde, son yıllarda ortaya çıkan,

buğday ekim alanlarında yabancı otların oluşturduğu

herbisit direnci nedeniyle istenilen kalite ve

kantitede ürün alınamamaktadır. Bu yüzden buğday

kültürüne alternatif olarak ekimi özellikle son beş

yılda artış gösteren ayçiçeği kültür bitkisi, önemli

yer tutmaktadır. 2016 yılı verilerine göre ayçiçeği,

Bölgemizde 615.907 da ekim alanına sahip olmuştur

(TÜİK, 2017). Diğer kültür bitkilerinde olduğu gibi

ayçiçeği yetiştiriciliğinde de yabancı otlar önemli

verim kayıplarına neden olarak, mücadele edilmesini

zorunlu kılmaktadır.

Ayçiçeği ekim alanlarında sorun olan yabancı ot

türlerini saptamak ve bu yabancı ot türlerinin

Page 57: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

53

yoğunluklarını belirlemek amacıyla 2015 ve 2016

yıllarında Mayıs ve Haziran aylarında ayçiçeği ekim

alanlarında sürveyler yapılmıştır. Yapılan sürveyler

sonucunda iki yılda toplam 140 örnekleme noktası

belirlenmiş, 23 bitki familyasına ait 51 yabancı ot

türü ile karşılaşılmıştır. Bu yabancı ot türlerinin en

fazla Poaceae familyasından olduğu sonrasında

Asteraceae familyasının takip ettiği saptanmıştır.

Diğer yandan parazit yabancı ot türlerinin

bulunduğu Convolvulaceae ve özellikle

Orobancheceae familyaları da ayçiçeği ekim

alanlarındaki surveyler sonucunda saptanan önemli

yabancı ot türlerinin bulunduğu bitki familyalarıdır.

Orobancheceae familyasına ait olan Canavar Otu

türleri (Orobanche spp.), 2015 ve 2016 yılında

yapılan bu sürveyler sonucunda belirlenmiş olup,

birinci yıldaki sürvey sonuçlarına göre ikinci yıl artış

gösterdiği saptanmıştır. Parazit yabancı ot türü olan

Canavar Otları, sahip olduğu yüksek tohum

üretebilme yeteneği ile aynı tarlaya konukçusu

ekildiği sürece yıldan yıla popülasyonlarını

arttırırlar. Bunun sonucu olarak, kültür bitkilerinde

verim kayıpları ortaya çıkmaktadır.

Aynı kültür bitkilerinin ekim nöbeti

uygulanmadan, her yıl aynı tarlaya ekilmesi sonucu,

o tarlada sorun olan yabancı ot türleri ana zararlı

yabancı ot durumuna geçmektedir. Bunun nedeni

olarak, aynı kültür bitkisinde sürekli aynı

herbisitlerin kullanılması ve bu herbisitlere karşı

yabancı ot türlerinin direnç mekanizması

oluşturması gösterilebilir. Tarladaki yabancı ot

popülasyonunu azaltmak ve tür çeşitliliğini arttırmak

için kültür bitkilerinde ekim nöbeti yapılması

gerekmektedir. Yapılan sürveyler özellikle parazit

yabancı ot türlerinden olan Canavar Otu türlerinin

popülasyonlarındaki artışın sebebinin sürekli olarak

ayçiçeği ekimine bağlı olduğunu ortaya

koymaktadır.

TEŞEKKÜRLER

Yüksek lisans tezinin bir kısmını oluşturan bu

çalışmanın da yer aldığı tez projesi boyunca

sağladıkları finansal katkılardan dolayı Çukurova

Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Projeler (BAP)

Koordinasyon Birimi’ne (Proje No: FYL-2015-

4437) teşekkür ederiz.

Yabancı otların teşhisinde ve veri analizlerinde

yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Sibel UYGUR’a

teşekkürlerimizi sunarız.

Sürvey çalışmalarımız boyunca destek veren

Herboloji Laboratuvarı yüksek lisans ve doktora

öğrencilerinden Zir. Yük. Müh. Levent

HANÇERLİ’ye, Biyolog Ezgi CELEPCİ’ye, Dr.

Hilmi TORUN’a ve Zir. Yük. Müh. M. Uğurcan

AYATA’ya teşekkür ederiz.

KAYNAKLAR

Anonim., (2017). Ayçiçeği ve Ayçiçek Yağı Üretimi, İthalatı ve Sorunları.

http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=23161&tipi=17&sube=0

Arıoğlu HH. (2007). Yağ Bitkileri Yetiştirme ve Islahı Ders Kitabı. Genel Yayın No:220, Ders Kitapları Yayın No:A-70. Adana,

204 S. Arslan, I., Kara, A., (1997). ‘Tekirdağ İli Ayçiçeği Ekim Alanlarında Saptanan Önemli Yabancı Ot Türleri, Rastlanma Sıklıkları

ve Yoğunlukları’ . Türkiye II. Herboloji Kongresi Bil., İzmir-Ayvalık.

FAO., (2017). http://www.fao.org/faostat/en/#data/QC

Fernandez MF., Exposito MJ., Opsomer JD. and Granados FL., (2004). A Nonparametric Analysis of the Distribution of Convolvulus arvensis in Wheat-Sunflower Rotations. Departamento de Matematicas, Facultad de Informatica, La

Coruna, 15071, Spain. Institute for Sustainable Agriculture, Spanish Council for Scientific Research (CSIC), Apdo 4084,

14080, Cordoba, Spain, Department of Statistics, Iowa State University, Ames, IA 50011, USA, June 4, 2004.

Güncan A., (1980). ‘Anadolu’nun dogusunda bugday ürününe karısan yabancıot tohumları, bunların yogunlukları ve önemlilerinin olusturdukları bitki toplulukları (assosiation) üzerinde bir arastırma’ . Türkiye II. Herboloji Kongresi,

s,289.

Karasu HH., Sönmez S. (1978). Ayçiçeklerinde yabancı otlara karsı ilaç denemesi. Zirai Mücadele Arastırma Yıllığı, Sayı: 12,

Ankara, 164. Kaya Y., (1999) . Hibrit Ayçiçeği Çeşit Geliştirme Projesi. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü.

Lacey AJ., (1985). Weed control in Pesticide Application: Principles and Practice, P.T. Haskell (ed.), pp: 456-485. Oxford

Science Publications, Oxford, U.K.

Odum EP., (1971). Fundamentals of Ecology. W.B.Sounders Company, Philadelphia, London, Toronto, 575 p. Onofri A. and Tei F., (1994). Competitive ability and threshold levels of three broadleaf weed species in sunflower. Istituto di

Agronomia générale e Coltivazioni erbacee, Universita degli Studi di Perugia, Borgo XX Giugno 74, 1-06121 Perugia.

Özdemir C., Sönmez S., Karasu HH. (1992). Marmara bölgesinde ayçiçeginde sorun olan yabancı otlarla mücadele olanakları üzerinde araştırmalar. Zirai Mücadele Arastırma Yıllıgı, No: 20-21 (1985-1986). Ankara, 247.

Torres LG., Muñoz MC., Expósito MJ. and Granados, F.L. (1996). Modelling the Economics of Controlling Nodding Broomrape

(Orobanche cernua) in Sunflower (Helianthus annuus). Weed Science. Vol. 44, No. 3 (Jul. - Sep., 1996), pp. 591-595.

TÜİK., (2013). Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünler, Bitkisel Üretim İstatistikleri, TÜİK. TÜİK., (2017). Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünler, Bitkisel Üretim İstatistikleri, TÜİK.

Page 58: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Karabacak and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 46-54

54

Uluğ E. (1978). Ege Bölgesi ayçiçeklerindeki yabancı otlara karsı ilaç denemesi. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı, Sayı: 12,

Ankara, 165.

Uluğ E., Kadıoğlu İ., Üremiş İ. (1993). Türkiye’nin Yabancı Otları ve Bazı Özellikleri. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Yayın No:78, Adana.

Uygur FN.(1985). Untersuchungen zu Art und Bedentung der Verunkrautung in der Çukurova unter besonderer

Berücksichtigung von Cynodon dactylon (L.) Pers. und Sorghum halepense (L.) Pers.. PLITS 1985/3 (5). Verlaag J.

Margrafs Stuttgart, Germany,109s. Yay DÖ. ve Kara, A., (2015). Edirne İli Ayçiçeği Ekim Alanlarında Görülen Önemli Yabancı Ot Türleri, Yoğunlukları ve

Rastlama Sıklıklarının Belirlenmesi. Namık Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Anabilim Dalı,

Yüksek lisans tezi, Tekirdağ.

Yıldırım A., Tastan B., Kurçman M., Demirci A. (1995). Orta Anadolu bölgesinde ayçiçeginde assert 250 sc ilacının biyolojik aktivitesi ve fitotoksitesi üzerinde arastırmalar. Zirai Mücadele Arastırma Yıllığı, No: 26-27 (1991-1992), Ankara, 166.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Mayıs/May, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Karabacak S. and Uygur F.N. (2017). The Most Troublesome Weed Species Infesting Sunflower Fields and

Their Abundance in Çukurova Region (In Turkish with English Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2): 46-54.

Alıntı için: Karabacak S. ve Uygur F.N. (2017). Çukurova Bölgesi Ayçiçeği Ekim Alanlarında Sorun Olan Yabancı Ot Türleri

ve Yoğunlukları. Turk J Weed Sci, 20(2): 46-54.

Page 59: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:55-60

55

Araştırma Makalesi / Research Article

Çukurova Bölgesi Mısır Ekim Alanlarındaki Yabancı Ot Türleri

Levent HANÇERLİ*, F. Nezihi UYGUR

Bitki Koruma Anabilim Dalı, Ziraat Fakültesi, Çukurova Üniversitesi, Adana, Türkiye *Sorumlu Yazar E-mail: [email protected]; Tel: +90 536 249 43 59

ÖZET

Çukurova Bölgesi’nde mısır yetiştiriciliği yoğun olarak yapılmaktadır. Yabancı otlar ise mısırın kalite ve verimini etkileyen

önemli zarar etmenlerinden biridir. Gerek iklim koşullarının değişmesi gerekse yeni yabancı ot türlerinin agroekosisteme

girmesi sürekli olarak yabancı ot florasının değişmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle mısır ekim alanlarında problem olan

yabancı otların belirlenmesi için Çukurova Bölgesi’nde 2015 ve 2016 yıllarında yabancı ot sürveyi yapılmıştır. Adana, Mersin ve Osmaniye illerinde gerçekleştirilen yabancı ot sürveyinde toplam 19 bitki familyasına ait 42 yabancı ot türü

saptanmıştır. Bunlar içerisinden Çakal Kavunu (Cucumis melo var. agrestis Naudin) ve Yıldız Sarmaşıklarından en az iki tür

(Ipomoea spp.) bölgede bilimsel olarak mısır ekim alanlarında tespit edilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda mısır ekim

alanlarında karşılaşılan yabancı ot türleri ve bunlara ait rastlama sıklıkları ve yoğunlukları belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Cucumis melo var. agrestis, Ipomoea spp., Mısır, Yabancı ot.

Weed Species Infesting Corn Growing Areas In Çukurova Region

ABSTRACT

There is an extensive corn farming in Çukurova region. Weeds are one of the factors which negatively affect the quality and

yield of corn. Continuous changes in weed flora takes place either by climatic change or through the introduction of new

weed species into the agro ecosystem. Therefore, comparative weed surveys were carried out in Çukurova Region, across

three provinces namely Adana, Mersin and Osmaniye, during 2015 and 2016 growing seasons to determine the most

troublesome weed species in corn fields. The weed species, their frequency and density in all corn fields were also

determined. As a result, total 42 weed species belonging to 19 families were identified. Among the identified weed species,

Wild Melon (Cucumis melo var. agrestis Naudin) and Morning Glory (Ipomoea spp.) were the least distributed species in

corn growing areas.

Key words: Corn, Cucumis melo var. agrestis, Ipomoea spp., Weed.

GİRİŞ

Yabancı otlar dünyada tüm kültür bitkilerinde verim

ve kaliteyi düşüren bitki koruma sorunları içerisinde

çok büyük öneme sahiptir. Dünya da sorun olan

yabancı otların üretimde verim kayıpları her yıl

%13,2 oranında veya 75,6 milyar dolardır

(Pacanoski, 2007). Amerika’da yabancı otlardan

kaynaklanan zarar 1985 yılında 5 milyar dolara

yakınken, 1994 yılında yabancı otların vermiş

olduğu maddi zarar yaklaşık 20 milyar dolardır

(Bridges, 1994).

Mısır (Zea mays L.) bitkisinin anavatanı

Amerika kıtası olup, dünya ya yayılması bu kıtanın

keşfinden sonra olmuştur. Mısırın Türkiye’ye

1600’lü yıllarda geldiği bilinmektedir (Kun, 1997).

İnsan ve hayvan beslenmesinde önemli rol oynayan

mısır, dünya tahıl ekilişi içerisinde buğday ve

çeltikten sonra üçüncü ve üretimde ise buğdaydan

sonra ikinci sırada yer almaktadır. Mısır, endüstride

nişasta, şurup, şeker, bira ve alkol yapımında

kullanılan önemli bir hammaddedir (Süzer, 2003).

Ana besin maddelerinden biri olan tahıllar dünyada

olduğu gibi ülkemizde de yetiştiriciliği yüksek

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 60: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Hancerli and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 55-60

56

miktarda yapılmaktadır. Türkiye’de ekilen tahıl

alanlarının artışı geçmişten günümüze devam etmiş,

150 milyon hektar alanı geçmiştir (Anonim, 2014).

Türkiye’nin mısır üretimi 2000 yılında 2,3 milyon

ton iken, 2016 yılına gelindiğinde 6,4 milyon tonluk

bir üretim miktarına ulaşılmıştır. Bu artışın en

önemli nedeni verimdeki ve ekim alanlarındaki artış

olarak gösterilebilir. Türkiye’de mısır üretiminin

büyük bir kısmı yem sanayi tarafından, geri kalan

kısmı nişasta sanayisinde kullanılmaktadır (Anonim,

2014).

Çukurova Bölgesi’nde buğday ekim alanlarında

özellikle yabancı otların herbisitlere olan direncinin

artması sonucu oluşan verim ve kalite kaybından

dolayı çiftçiler alternatif kültür bitkisi arayışına

girmiştir ve bunlardan bir tanesi de mısır kültür

bitkisidir. Çukurova Bölgesi’nde yer alan Adana,

Mersin ve Osmaniye illerinde toplamda 1,7 milyon

tonu aşkın mısır üretimi yapılmaktadır ve bu iller

arasında Adana en çok üretimin gerçekleştirildiği

yerdir (TÜİK, 2016).

Çukurova Bölgesi’nde mısır ekim alanları

oldukça önemli bir yere sahiptir ve hem

yetiştiriciliğinin kolay olması hem de ekonomik

getirisinin yüksek olması çiftçilerin bu kültür

bitkisini seçmesindeki önemli etmenlerdendir.

Ancak son zamanlarda mısır yetiştiriciliği yapan

çiftçilerden, bazı yabancı ot türlerinin daha önce

karşılaştıkları yabancı otlardan farklı olduğu ve

bunlara mısırda mevcut ruhsatlı herbisitlerin etki

etmemesi gibi şikâyetler gelmiştir. Buna yönelik

olarak yabancı ot florasında değişiklik olabileceğini

varsayıp Çukurova Bölgesi mısır ekim alanlarındaki

yabancı ot türlerini belirlemek ve güncellemek için

sürvey yapılmasına karar verilmiştir. Yapılan bu

sürveyler sonucunda Çukurova Bölgesi mısır ekim

alanlarında karşılaşılan yabancı otların belirlenmesi

hedeflenmiştir.

MATERYAL VE YÖNTEM

Materyal

Çukurova Bölgesi’nde mısır yetiştiriciliğinde

karşılaşılan yabancı otların yayılım ve

yaygınlıklarının belirlenmesi amacıyla yabancı ot

sürveyi gerçekleştirilmiştir. Bu sürvey süresince

yabancı ot sayımlarını gerçekleştirmek için

kullanılan alet ve ekipmanlar şu şekildedir; 1×1 m (1

m2) lik kare çerçeve ve sürvey sırasındaki verileri-

bilgileri not etmek için sürvey formu kullanılmıştır.

Yöntem

Sürvey çalışması yapılırken, yabancı otların

çiçeklenme zamanları ve iş gücü dikkate alınarak

sürvey zaman ve miktarları belirlenmiştir. Her

sürvey çıkışında on adet sürvey noktasında sayım

yapılacağı öngörülmüş, haftada bir kez sürveye

çıkılabileceği belirlenmiş ve yabancı otların en iyi

tanındığı çiçeklenme döneminde yani Mayıs ve

Haziran aylarında sürveye çıkılması

kararlaştırılmıştır. Sürvey, karayolları güzergahı

üzerinde bulunan tarlalar içerisinde

gerçekleştirilmiştir. Karayolları haritası baz alınarak

bölgeyi homojen olarak en iyi temsil edebilecek yedi

farklı rota oluşturulmuştur. Yedi hafta boyunca

haftada bir kez sürveye çıkılmış ve her sürveyde on

adet tarlada durulmuştur, buna göre; 70 adet noktada

yabancı ot sayımı yapılacağı tespit edilmiştir

(Uygur, 1984).

Yapılan 70 adet sürvey noktasında kaç

kilometrede bir durulup sürvey gerçekleştirleceğini

belirlemek için rotalar üzerindeki karayolu

mesafeleri çıkarılmıştır. Daha sonra bu rotaların

toplam uzaklıkları tespit edilmiş ve bu uzaklığa

yapılacak sürvey sayısı bölünerek durulma sıklığı

belirlenmiştir (Uygur, 1984). Toplam 769 kilometre

olan rota uzaklığı 70 adet sürvey noktasına

bölündüğünde 10,99 sonucu çıkmış yani her 10

km’de bir durulması gerektiği belirlenmiştir. Sürvey

yapılacak bu rotalar üzerinde her 10 km’de bir

durulmuş ve en yakın mısır tarlasına girilerek o

tarlayı en iyi temsil edecek 1 da’lık alanda 4 adet 1

m2’lik çerçeve rastgele atılmıştır. Çerçeve

içerisindeki yabancı otların tür bazında adet ve

kaplama alanları not edilmiştir. Buna ek olarak

çerçeve içerisindeki mısır kültür bitkisinin adet ve

kaplama alanı da not edilmiştir.

Çukurova Bölgesi’nde mısır ekim alanlarında

bulunan yabancı ot türlerini ve popülasyonlarını

belirlemek amacıyla yapılan sürveylerde çerçeve

atılan tarlalarda yabancı ot türlerinin teşhisi ve %

Rastlama Sıklığı (R.S) hesaplanmıştır (Odum, 1971;

Uygur, 1984).

Rastlama Sıklığı (R.S.): Bir yabancı ot türünün

sürvey yapılan bölgeler içerisinde % kaçında

karşılaşıldığını gösteren değerdir.

R.S. (%) = (n/m) × 100

n = Bir türün bulunduğu toplam tarla sayısı

m = Ölçüm yapılan toplam tarla sayısı

Tür kaplama alanı (K.A.): Herhangi bir yabancı ot

türünün tarla yüzeyini % olarak kapladığı toplam

değerdir.

Page 61: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Hancerli and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 55-60

57

Genel Kaplama Alanı (G.K.A.): Bir türün %

olarak ölçüm yapılan toplam alanda kapladığı

miktardır.

G.K.A. (%) = K.A./m

Özel Kaplama Alanı (Ö.K.A.): Bir türün % olarak

sadece bulunduğu alanda kapladığı miktardır.

Ö.K.A. (%) = K.A./n

BULGULAR VE TARTIŞMA

Sürveyler sonucunda 2015 ve 2016 yıllarında

metotta belirtildiği gibi rotalar üzerinde her 10

km’de bir duruş yapılmış ve mısır tarlası

yoğunluğuna bağlı olarak toplam 128 tane tarlada

durulmuştur. Sürveyler sonucunda 19 bitki

familyasına ait 42 farklı yabancı ot türü tespit

edilmiştir (Çizelge 1).

Çukurova Bölgesi’nde 2015 yılında

gerçekleştirilen sürveyler sonucunda toplam 67 adet

sürvey yapılmış ve 39 adet yabancı ot türüne

rastlanmıştır. Sürveyler sonucunda elde edilen

veriler doğrultusunda yabancı otların Rastlama

Sıklıkları % (R.S) hesaplanmıştır.

2016 yılında toplam 61 adet sürvey yapılmış ve

28 adet yabancı ot türüne rastlanılmıştır. Rastlama

sıklıklarına göre yabancı otlar, 2015 yılında

gerçekleştirilen yabancı ot sürveyine benzerlik

göstermekle beraber bunlar içerisinde yer alan Çakal

Kavunu (Cucumis melo var. agrestis Naudin)

%41,79’luk olan rastlama sıklığı %59,02’ye

yükselmiştir ve Çukurova Bölgesi mısır ekim

alanlarında karşılaşılan üçüncü en önemli tür

olmuştur. Bir diğer dikkat çeken sonuç, rastlama

sıklığı %4,48 olan Yıldız Sarmaşıkları (Ipomoea

Çizelge 1. Çukurova Bölgesi Mısır Ekim Alanlarında Yapılan Sürveyler Sonucunda Belirlenen Yabancı Ot Türleri

Familyası Yabancı Ot Adı Türkçe Adı

Amaranthaceae Amaranthus retroflexus L. Kırmızı Köklü Tilki Kuyruğu

Amaranthus sp. Horoz İbiği

Chenopodium album L. Sirken

Asteraceae

Cichorium intybus L. Hindiba

Senecio vernalis Waldst. & Kit Kanarya Otu

Silybum marianum (L.) Gaertn. Meryem Dikeni

Sonchus oleraceus L. Eşek Marulu

Xanthium strumarium L. Domuz Pıtrağı

Boraginaceae Heliotropium europeum L. Boz Ot

Brassicaceae Sinapis arvensis L. Yabani Hardal

Convolvulaceae Convolvulus arvensis L. Tarla Sarmaşığı

Ipomoea spp. Yıldız Sarmaşığı

Cucurbitaceae Cucumis melo var. agrestis Naudin Çakal Kavunu

Cyperaceae Cyperus rotundus L. Topalak

Euphorbiaceae Euphorbia nutans Lag. Benekli Sütleğen

Euphorbia prostrata Aiton Sürünücü Sütleğen

Fabaceae

Medicago sativa L. Yonca

Prosopis farcta (Banks & Sol.) Mac. Çeti

Vicia sativa L. Adi Fiğ

Malvaceae Hibiscus trionum L. Yabani Bamya

Malva sylvestris L. Ebegümeci

Papaveraceae Fumaria officinalis L. Şahtere

Papaver rhoaes L. Gelincik

Plantaginaceae Veronica arvensis L. Yavşan Otu

Poaceae

Avena sterilis L. Kısır Yabani yulaf

Cynodon dactylon (L.) Pers. Köpek Dişi Ayrığı

Digitaria sanguinalis (L.)Scop. Çatal Otu

Echinochloa colonum (L.) Link Darıcan

Lolium temulentum L. Delice

Phalaris brachystachys Link Kuş Yemi

Poa annua L. Tavşan Bıyığı

Seteria glauca (L.) Beauv. Darıcan

Seteria verticillata (L.) P.Beauv. Yapışkan Ot

Poaceae Seteria viridis (L.) P.Beauv. Kirpi Darı

Sorghum halepense (L.) Pers. Geliç (Kanyaş)

Polygonaceae Polygonum aviculare L. Çoban Değneği

Rumex obtusifolius L. Labada

Portulacaceae Portulaca oleraceae L. Semiz Otu

Rubiaceae Galium aperina L. Yapışkan Ot

Solanaceae Physalis angulata L. Fener Otu

Solanum nigrum L. İt Üzümü

Zygophyllaceae Tribulus terrestris L. Demir Dikeni

Page 62: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Hancerli and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 55-60

58

spp.)’nın neredeyse iki kat artış göstererek %8,20’lik

rastlama sıklığına çıkmasıdır (Çizelge 2).

Çukurova Bölgesi mısır ekim alanlarında yapılan

önceki sürvey çalışmalarında tespit edilen yabancı ot

türleriyle, 2015 ve 2016 yıllarında yapılan sürvey

çalışmaları karşılaştırıldığında 12 yabancı ot türünün

bölgede mısır ekim alanlarında rastlanmaya

başlandığı görülmektedir (Orel ve Uygur, 1996;

Gönen ve Uygur, 1999; Güngör ve Uygur, 2005).

Bunlar; Kısır yabani yulaf (Avena sterilis L.),

Hindiba (Cichorium intybus L.), Çakal Kavunu

(Cucumis melo var. agrestis Naudin), Şahtere

(Fumaria officinalis L.), Yapışkan ot (Galium

aperina L.), Yıldız Sarmaşıkları (Ipomoea spp.),

Delice (Lolium temulentum L.), Yonca (Medicago

sativa L.), Gelincik (Papaver rhoaes L.), Kanarya

otu (Senecio vernalis Waldst. & Kit), Meryem

dikeni (Silybum marianum (L.) Gaertn.), Adi fiğ

(Vicia sativa L.)’dir. Bu yabancı ot türleri arasından

Çakal Kavunu (Cucumis melo var. agrestis Naudin)

ve Yıldız Sarmaşıkları (Ipomoea spp.)’nın bölgede

Çizelge 2. Çukurova Bölgesi Mısır Ekim Alanlarında Bulunan Yabancı Otların Rastlama Sıklıkları

Yabancı Ot Adları Rastlama

Sıklığı (%)

m2 de Adet

(Özel)

Özel Kaplama

Alanı (%)

m2 de Adet

(Genel)

Genel

Kaplama Alanı

(%)

Cyperus rotundus L. 56,45 6,37 3,76 2,44 1,47

Echinochloa colonum (L.) Link 54,95 6,86 4,48 3,05 1,93

Cucumis melo var. agrestis Naudin 50,40 1,90 2,59 0,69 0,92

Portulaca oleraceae L. 32,97 2,70 2,06 0,51 0,41

Chenopodium album L. 32,59 2,16 4,12 0,42 1,14

Solanum nigrum L. 32,14 2,88 1,81 0,56 0,34

Convolvulus arvensis L. 31,10 2,99 5,03 0,62 0,89

Amaranthus retroflexus L. 27,37 2,11 2,39 0,40 0,47

Xanthium strumarium L. 22,38 1,80 2,29 0,22 0,30

Sorghum halepense (L.) Pers. 20,58 3,06 3,90 0,29 0,37

Hibiscus trionum L. 13,20 2,27 2,34 0,13 0,12

Prosopis farcta (Banks & Sol.) Mac. 11,03 1,88 1,99 < 0,1 < 0,1

Sonchus oleraceus L. 9,47 1,31 1,07 < 0,1 < 0,1

Heliotropium europeum L. 8,58 1,67 1,23 < 0,1 < 0,1

Polygonum aviculare L. 6,94 1,86 5,99 < 0,1 0,10

Ipomoea spp. 6,34 2,55 1,35 0,17 < 0,1

Cynodon dactylon (L.) Pers. 6,26 15,38 7,75 0,23 0,11

Sinapis arvensis L. 5,44 1,83 6,08 < 0,1 0,11

Avena sterilis L. 3,88 11,25 4,38 0,31 0,13

Tribulus terrestris L. 3,80 1,61 1,58 < 0,1 < 0,1

Euphorbia prostrata Aiton 3,13 1,63 0,84 < 0,1 < 0,1

Euphorbia nutans Lag. 3,06 1,75 2,25 < 0,1 < 0,1

Seteria viridis (L.) P.Beauv. 3,06 19,89 18,46 0,36 0,34

Malva sylvestris L. 2,31 1,13 1,50 < 0,1 < 0,1

Lolium temulentum L. 2,24 5,50 1,50 < 0,1 < 0,1

Seteria verticillata (L.) P.Beauv. 2,24 0,88 1,44 < 0,1 < 0,1

Digitaria sanguinalis (L.)Scop. 1,64 4,69 7,19 0,16 0,24

Seteria glauca (L.) Beauv. 1,64 2,00 2,50 < 0,1 < 0,1

Amaranthus sp. 1,57 1,00 1,00 < 0,1 < 0,1

Fumaria officinalis L. 1,49 0,50 1,50 < 0,1 < 0,1

Papaver rhoaes L. 1,49 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Rumex obtusifolius L. 1,49 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Veronica arvensis L. 0,82 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Cichorium intybus L. 0,75 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Galium aperina L. 0,75 2,67 0,50 < 0,1 < 0,1

Medicago sativa L. 0,75 0,50 0,25 < 0,1 < 0,1

Phalaris brachystachys Link 0,75 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Physalis angulata L. 0,75 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Poa annua L. 0,75 8,00 0,50 < 0,1 < 0,1

Senecio vernalis Waldst. & Kit 0,75 1,00 0,50 < 0,1 < 0,1

Silybum marianum (L.) Gaertn. 0,75 0,50 15,00 < 0,1 < 0,1

Vicia sativa L. 0,75 0,50 0,50 < 0,1 < 0,1

Page 63: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Hancerli and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 55-60

59

ilk defa bilimsel olarak mısırda problem olduğu

belirlenmiştir.

Çukurova Bölgesi’nde 2015 ve 2016 yıllarında

mısır ekim alanlarında problem olan yabancı otların

belirlenmesi için sürveyler yapılmış ve veriler

toplanmıştır. Bu veriler her yıl için ayrı ayrı

değerlendirilmiş, daha sonra bu sonuçların ortalama

değerleri alınarak Çukurova Bölgesi için mısırda

problem olan yabancı otların durumu ortaya

konmuştur.

İki yılın ortalama verilerine göre Çukurova

Bölgesi mısır ekim alanlarında en çok rastlanan

türlerin başında sırayla Topalak (Cyperus rotundus

L.), Darıcan (Echinochloa colonum (L.) Link) ve

Çakal Kavunu (Cucumis melo var. agrestis Naudin)

gelmektedir (Çizelge 2).

Metrekarede bulunan yabancı otların özel

yoğunluklarına bakıldığında iki yılın ortalamasında

ilk dokuz türün Poaceae ve Cyperaceae

familyalarına ait yabancı otlar olduğunu ve sadece

bir türün bulunduğu çerçeveler içerisinde ortalama

20 adet/m2’ye kadar ulaşabildiğini görmekteyiz.

Mısır ekim alanlarında önceden yapılmış bir

çalışmada (Okşar ve Uygur, 2000) yabancı otların

genel kaplama alanına göre; Sirken (Chenopodium

album L.), Çakal Kavunu (Cucumis melo var.

agrestis Naudin), Tarla Sarmaşığı (Convolvulus

arvensis L.) ve İt Üzümü (Solanum nigrum L.)’nün

daha önceden ilk on sırada yer almadığı

görülmüştür.

SONUÇ

Çukurova Bölgesi’nde mısır yetiştiriciliği

yapılan alanlarda yeniden yabancı otlanmayı

belirlemek amacıyla 2015 ve 2016 yıllarında

sürveyler gerçekleştirilmiştir. Bölgeyi temsilen mısır

yetiştiriciliğinin en çok yapıldığı yedi farklı rota

üzerinde toplam 128 tarla gezilmiştir. Toplamda 19

bitki familyasına ait 42 adet yabancı ot türüne

rastlanılmıştır. Bu yabancı otlar içerisinden en çok

karşılaşılan üç türün sırayla; Topalak (Cyperus

rotundus L.), Darıcan (Echinochloa colonum (L.)

Link) ve Çakal Kavunu (Cucumis melo var. agrestis

Naudin) olmasını, mısırın yetişme ortamına en çok

adapte olabilen türler olması ve herbisitlere karşı

diğer yabancı otlara karşın daha az etkilenmesini öne

sürebiliriz.

Dar yapraklı yabancı otların metrekaredeki özel

yoğunluklarının ilk dokuz sırada yer alma sebebini

ise bu yabancı otların kardeşlenme göstermesi veya

rizom-stolonla çoğalabilmesini sebep olarak

gösterebiliriz. Bu yabancı otları kritik periyot

süresince ekonomik zarar eşiğinin altında tutulması

gerekir aksi taktirde yüksek verim kayıplarına sebep

olabilirler (Hall ve ark., 1992). Ayrıca yapılan yanlış

yabancı ot mücadelesi yabancı otlanmayı teşvik

edebilir.

Çakal Kavunu (Cucumis melo var. agrestis

Naudin) ve Yıldız Sarmaşığı (Ipomoea spp.)

türlerinin bölgede çoğu yerde problem olduğu ve

dağılımının giderek arttığı belirlenmiştir. Bu iki

türün en önemli ortak özellikleri ise tırmanıcı

olmalarıdır. Özellikle Yıldız Sarmaşığı türlerinin

çok miktarda tohum üretmesi ve buna ek olarak

mısır tohumluğu içerisine karışmış olma ihtimali, bu

yabancı otun ovada hızlı bir dağılım göstermesinin

sebebi olduğu düşünülmektedir. Çiftçilerinde

şikâyetlerini dile getirdikleri yabancı otların bu

türler olduğu tespit edilmiştir. Bu yeni yabancı ot

türlerine karşı şu an hiçbir herbisit ruhsat

alamamıştır. Eğer bu yabancı otlara karşı mücadele

yöntemi geliştirilemezse bölgedeki mısır

yetiştiriciliği büyük bir sekteye uğrayacağı tahmin

edilmektedir. Mevcut ruhsatlı bir herbisit olmadığı

için herbisitlere alternatif bir mücadele yöntemi

geliştirilmelidir ve bunlar arasında örtücü bitki

kullanımı da yer almalıdır.

TEŞEKKÜR

Sürvey çalışmaları esnasında yardımcı oldukları için

Zir. Yük. Müh. Selvinaz Karabacak’a, Biyolog Ezgi

Celepci’ye, Zir. Yük. Müh. M. Uğurcan Ayata’ya ve

Dr. Hilmi Torun’a teşekkür ederiz.

Yabancı otların teşhisinde bize yardım eden Prof.

Dr. Sibel Uygur’a teşekkürlerimizi sunarız.

Ayrıca yüksek lisans FYL-2015-4841 kodlu tez

projesinin bir kısmını oluşturan bu çalışmayı

finansal olarak destekleyen Çukurova Üniversitesi

Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon

Birimi’ne teşekkür ederiz.

Page 64: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Hancerli and Uygur, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 55-60

60

KAYNAKLAR

Anonim (2014). Mısır Tarımı. Http://Arastirma.Tarim.Gov.Tr/Ttae/Sayfalar/Detay.Aspx? Sayfaid=89 Erişim Tarihi: 10.01.2017 Bridges DC. (1994). Impact of Weeds on Human Endeavors. Weed Technology Vol. 8, No. 2 (Apr. - Jun., 1994), USA, Pp. 392-

395.

Gönen O. ve Uygur FN. (1999). Çukurova Bölgesi Yazlık Yabancı Ot Türlerinin Çimlenme Biyolojileri ve Bilgisayar ile Teşhise

Yönelik Morfolojik Karakterlerinin Saptanması. Çukuorova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, Adana, 233 S.

Güngör M. ve Uygur F.N. (2005). Adana İli Mısır Ekim Alanlarında Yabancı Otlara Karşı Uygulanan Kimyasal Mücadelenin

Önemi ve Ortaya Çıkan Sorunların Araştırılması. Çukuorova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,

Adana, 171 S. Hall MR., Swanton CJ. and Anderson GW. (1992). The Critical Period of Weed Control in Grain Corn (Zea mays) Weed Science

Vol. 40, No. 3 (Jul. - Sep., 1992), Canada, pp. 441-447.

Kun E. (1997). Tahıllar II (Sıcak İklim Tahılları). Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Yayın No: 1452, Ders Kitabı No: 432,

Ankara. Odum EP. (1971). Fundamentals Of Ecology. W.B.Sounders Company, Philadelphia, London, Toronto, 574 P.

Okşar M. ve Uygur FN. (2000). Çukurova’daki Yabancı Otlar ve Bunların Biyolojik Mücadele Olanakları, Çukurova

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana, 86 s.

Orel E. ve Uygur FN. (1996). Çukurova Bölgesi Buğday Ve Mısır Ekim Alanlarında Bazı Ekolojik Faktörlerin Göstergesi Olabilecek Yabancı Ot Türlerinin Saptanması. Çukuorova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,

Adana, 133s.

Pacanoski Z. (2007). Herbicide Use: Benefits For Society As A Whole- A Review. Pak J. Weed Sci. Res. 13(1-2): 135-147, 2007

Süzer S. (2003). Mısır Tarımı. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Edirne. Tüik (2016). Http://Tuikapp.Tuik.Gov.Tr/Bitkiselapp/Bitkisel.Zul

Uygur FN., Koch W. ve Walter H. (1984). Yabancı Ot Bilimine Giriş. PLITS, 1984/2(1), Verlag J. Margraf, Stuttgart, Germany,

114s.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Mayıst/May, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Ekim/September, 2017

To Cite: Hancerli L. and Uygur F.N. (2017). Weed Species Infesting Corn Growing Areas In Çukurova Region (In

Turkish with English Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):55-60.

Alıntı için: Hançerli L. ve Uygur F.N. (2017). Çukurova Bölgesi Mısır Ekim Alanlarındaki Yabancı Ot Türleri. Turk J Weed

Sci, 20(2):55-60.

Page 65: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:61-68

61

Derleme/Review

Herbisitler ve Türkiye’deki Ruhsatlı Herbisitlerin Güncel Durumu

Hilmi TORUN*

Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Adana

*Sorumlu Yazar E-mail: [email protected]; Tel: +90 322 3441784

ÖZET

Kimyasal mücadele dünyada yabancı otlarla mücadelede en çok tercih edilen yöntemdir. Kimyasal mücadelenin

kolay uygulanması, etkisinin kısa sürede görülmesi ve ekonomik olması herbisitleri ön plana çıkarmıştır.

Herbisitler farklı şekilde sınıflandırılabilmelerine rağmen, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etki

mekanizmalarına göre sınıflandırılma tercih edilmektedir. Bu derlemede HRAC (Herbicide Resistance Action

Committee) sınıflandırma sistemi ile Türkiye’de 2016 yılında ruhsatlı olan aktif maddeli ruhsatlı herbisitlerin

etki mekanizması sayısı, kimyasal sınıf sayısı ve aktif madde sayıları karşılaştırılmıştır. Türkiye’de 2016 yılında

98 farklı aktif madde saptanmış, bunun yanında 45 kimyasal sınıf altında 12 farklı etki mekanizması olduğu

belirlenmiştir. Türkiye’de ruhsatlı herbisitler içerisinde ilk üç sırada HRAC çerçevesinde A, B ve C gruplarına

ait etki mekanizlarının sırasıyla %16, %27 ve %15 oranlarında olduğu görülmüştür. 2016 yılına göre kültür

bitkisi gruplarına bakıldığında tahıllar ve endüstri bitkilerinde ruhsatlı herbisitlerin mevcut herbisitlerin %57’sini

oluşturduğu, yabancı otların mücadelesinde en çok ruhsatlandırılan aktif maddenin %7,2 ile glyphosate

isopropylamin tuzu ve türevlerinin (bağ, fındık, meyve bahçeleri, turunçgiller, kültür bitkisi yetiştirilmeyen

alanlar) olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ruhsatlı herbisitler, HRAC sınıflandırma sistemi, Etki mekanizmaları, Kimyasal sınıflar, Türkiye

Current Status of Herbicides and Licensed Herbicides in Turkey

ABSTRACT

The most preferred control method to manage weeds in the world is use of chemicals. Herbicides are the foreground for

chemical control as they are feasible and economical. Some chemical classes and active ingredients of herbicides are

classified according to their action mechanisms in Turkey as done in the world. HRAC (Herbicide Resistance Action Committee) classification system and licensed active ingredients in Turkey compared for number of licensed active

ingredients, chemical classes and action mechanisms in 2016. In 2016, 98 different active substances were identified in

Turkey and it was determined that there were 12 different action mechanisms under 45 chemical classes. It was seen that the

action mechanisms belonging to groups A, B and C in first three ranks of licensed herbicides in Turkey are 16%, 27% and 15%, respectively. When the crop groups compared to 2016, grains and industrial plants in which form the sum of 57% of

licensed herbicides to control weeds, also most licensed plant protection product of active ingredient permits against

glyphosate isopropylamine salt and derivatized glyphosate with percentage of 7.2% (used in grapes, nuts, fruit orchards,

citrus, non-cultivated areas).

Keywords: Licensed herbicides, HRAC classification system, Mode of action, Chemical classes, Turkey

Available at: www.journal.weedturk.com

Turkish Journal of Weed Science

© Turkish Weed Science Society

Page 66: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Torun, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 61-68

62

GİRİŞ

Pestisitler kimyasal mücadele içerisinde, zararlı

organizmaları engellemede veya kontrol altına

almada kullanılan maddelerdir. Türkiye’de

kullanılan pestisitler 2007 yılında yaklaşık 49 bin

ton ile en yüksek seviyelerdeyken, 2014 yılından

itibaren üretim alanları artsa dahi herbisitlerin çok

küçük dozlarda kullanılmasından dolayı 40 bin tona

kadar düşmüştür (Anonim, 2017a). 2014 yılı

verilerine göre Türkiye’de pestisitler içerisinde yer

alan herbisit kullanımı %20’lik bir kısmı

oluşturmuştur (Anonim, 2017b). Herbisitler yabancı

otlarla mücadelede en önemli kontrol yöntemi haline

gelmiştir. Diğer kontrol yöntemleriyle

kıyaslandığında ön plana çıkmasının nedeni daha

geniş alanlarda uygulama kolaylığı, etkili ve

güvenilir olmasıdır (Powles ve Shaner, 2001).

Herbisitlerin uygulabilirliğinin kolay olması ve

ekolojik koşullardan fazla etkilenmemesinden dolayı

üreticiler tarafından çok tercih edilmektedir. Son

zamanlarda dünya genelinde yabancı otlarla

kimyasal mücadeleye bağlı olarak yabancı otlarda

herbisit direnci öne çıkmış, oluşan bu herbisit

direnci ise alternatif mücadele yöntemleri

kullanılarak kırılmaya çalışılmaktadır. Ancak tarım

ürünlerinin ekim nöbeti eksikliğinin yanında aynı

etki mekanizmasına sahip herbisitlerin sürekli

kullanılmasına bağlı olarak dünyada ve Türkiye’de

yabancı otlarda oluşan herbisit direnci artmıştır

(Ryan,1970; Seefeldt ve ark., 1994; Legere ve ark.,

2000; Preston ve Powles, 2002; Yücel, 2004;

Valverde, 2007; Kaya Altop, 2012; Ayata, 2014;

Gürbüz, 2016; Torun, 2017). Günümüzde direnç ile

ilgili yapılan çalışmalar sonucu 61 ülkede, 91 üründe

bilinen dirençli yabancı ot türü sayısı toplam 251’dir

(Anonim, 2017c). Türkiye’de 2000’li yılların

başında Avena sterilis ve Sinapis arvensis türlerinde

direnç belirlenmiş (Uludağ, 2003; Yücel, 2004;

Aksoy ve ark., 2007), 2008 yılı ve sonrasında

Cyperus difformis, Echinochloa crus-galli ve

Phalaris brachystachys gibi bazı önemli yabancı ot

türlerinde de farklı aktif maddelere ve etki

mekanizmalarına karşı direnç saptanmıştır (Anonim,

2017d).

Özellikle doğru herbisit rotasyonu planlamasında

kullanılan kimyasal grupları sınıflandırma sistemi

HRAC (Herbicide Resistance Action Committee) ve

WSSA (Weed Science Society of America)

gruplarında yer alan yabancı ot ile ilgilenen bilim

insanları tarafından yapılmaktadır. Hemen hemen bir

çok gelişmiş ülkede olduğu gibi Türkiye’de de

ruhsatlandırılan herbisitlerin etiketleri üzerinde

HRAC gruplarına benzer şekilde harflendirme

sistemi uygulanmaktadır.

Bu çalışmada tarımda önemli bir yere sahip

Türkiye’nin yabancı otlara karşı kimyasal

mücadelesinde kullanılan ruhsatlı herbisit sınıfları ve

aktif maddeleri belirlenmiş, dünya ile kıyaslaması

yapılarak herbisitlerin güncel durumu ortaya

çıkarılmıştır. Ayrıca, kullanılan herbisitlere ait etki

mekanizmaları ile bu etki mekanizmalarının hangi

üründe, ne kadar kullanıldığı belirlenmiştir.

HRAC Sınıflandırma Sistemine Göre Türkiye’deki

Güncel Durum

Uzun süreli herbisit kullanımı, tarım alanlarının

bulunduğu ekosistemlerde yer alan yabancı ot

florasında birtakım değişmelere neden olmaktadır.

Bu nedenle zararlı konumunda olmayan yabancı ot

türleri baskın olmakta veya gelişen direnç nedeni ile

mücadele edilemez hale gelmektedir. Tarlalarda

yabancı ot popülasyonlarına karşı kimyasal

mücadelede herbisitleri gelişi güzel karıştırarak

uygulamak yerine, herbisitlerin kullanım ömrünü

uzatmak için yabancı otlarla mücadelede ekonomik

zarar eşiğine dikkat ederek, yabancı otların doğru

gelişim döneminde ve doğru ekipmanlarla uygulama

yapılmalıdır. Bu nedenle kullanılan herbisitlerin

içeriklerinin, özelliklerinin ve etki mekanizmalarının

bilinmesi gerekmektedir.

Dünyada 2017 yılında yabancı otlarla kimyasal

mücadelede 16 farklı etki mekanizmasına sahip

herbisitin kullanıldığı gözlenirken (Anonim, 2017e),

Türkiye’de 2016 yılında 12 etki mekanizmasının

olduğu görülmektedir (Çizelge 1). Öte yandan

HRAC gruplandırmasına göre Türkiye’de 52

kimyasal sınıf içerisinde 102 aktif madde yabancı

otlara karşı kimyasal mücadelede kullanılırken,

dünyada 16 etki mekanizmasıyla daha fazla

kimyasal sınıfın olduğu ve toplamda 281 aktif

maddenin olduğu belirlenmiştir (Anonim, 2016; Efil,

2016). Benzer bir çalışmada Forouzesh ve ark.

(2015) HRAC gruplarına göre aktif maddeleri doğru

kimyasal sınıf ve gruplar içerisine yerleştirerek

oluşturdukları tablolarda herbisitlere ait 119

kimyasal sınıfın var olduğunu, HRAC gruplandırma

sistemi içerisinde ise 58 kimyasal sınıfın var

olduğunu belirlemiştir. Ayrıca 410 adet etki

mekanizması bilinen aktif içerik bulunduğunu

bildirmiştir.

Page 67: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Torun, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 61-68

63

Çizelge 1. Dünya’da ve Türkiye’de herbisit etki mekanizmaları,

grupları, kimyasal sınıflar ve aktif madde miktarları.

Sınıflandırma

sistemi

Etki

mekanizması

HRAC

gruplandırması

Kimyasal

sınıf

Aktif

madde

HRAC

(2017) 16 23 61 281

Türkiye

(2016) 12 19 52 102

Herbisitlere ait 16 farklı etki mekanizmasına

göre, kimyasal sınıflar ve aktif maddeler

incelendiğinde 2016 yılında Türkiye’de yabancı

otlara karşı ruhsatlı olan DHP (dihidropteroat)

Sentaz Engelleyicileri (Grup I), Hücre Membran

Oluşumu Engelleyicileri (Grup M), Oksin Taşınması

Engelleyicileri (Grup P) ve Bilinmeyen

Engelleyicilere (Grup Z) sahip etki mekanizmalı

herbisitlerin bulunmadığı bildirilmiştir (Çizelge 2).

Dünyada Asetolakto Sentetaz (ALS) Enzimi

Engelleyicileri (Grup B), Fotosentez Engelleyicileri

(Grup C) ve Kök Gelişimi Engelleyicileri (Grup K)

etki mekanizmasına ait aktif madde kullanımı en

yüksektir (Anonim, 2017e; Forouzesh ve ark.,

2015), Türkiye’de de benzer şekilde ticari anlamda

ruhsatlandırılan aktif maddeli herbisitlerin de bu

gruplar içerisine dahil olduğu ortaya çıkarılmış

(Anonim, 2016; Efil, 2016), Asetolakto Sentetaz

(ALS) Enzimi Engelleyicilerine (Grup B) ait 26

farklı aktif madde görülürken, onu 16 farklı aktif

maddeye sahip Fotosentez Engelleyicileri (Grup C)

takip etmiştir.

Çizelge 2. Dünyada ve Türkiye’de herbisitlerin etki mekanizmalarına göre kimyasal sınıflar ve aktif madde miktarları.

Etki

mekanizmaları

HRAC (2017) Türkiye (2016)

Kimyasal sınıf* Aktif madde* Kimyasal sınıf* Aktif madde*

A 3 17 3 15

B 5 50 5 26

C 12 52 10 16

D 1 2 1 1

E 9 26 4 4

F 11 19 10 10

G 1 2 1 1

H 1 2 1 1

I 1 1 - -

K 12 39 7 10

L 4 7 3 3

M 1 3 - -

N 4 19 2 4

O 5 20 5 11

P 1 2 - -

Z 4 20 - -

* Bazı kimyasal sınıflar ve aktif maddeler birden fazla etki mekanizmasına ait grupta bulunabilmektedir.

Türkiye’de Ruhsatlı Herbisitlerin Durumu

Çizelge 3’de görüleceği gibi, Türkiye’de en çok

kullanılan farklı aktif maddeye sahip etki

mekanizmaları Asetil CoA Karboksilaz (ACCase)

Enzimi Engelleyicileri (Grup A) ile Asetolakto

Sentetaz (ALS) Enzimi Engelleyicileri (Grup B)’dir.

Asetil CoA Karboksilaz (ACCase) Enzimi

Engelleyicileri üç farklı kimyasal sınıf altında

toplanırken, Asetolakto Sentetaz (ALS) Enzimi

Engelleyicileri içerisinde Sulfonylurea kimyasal

sınıfına ait farklı aktif maddelerin daha çok olduğu

görülmektedir (Anonim, 2016; Efil, 2016). Ancak

aynı etki mekanizmalarının sürekli aynı tarlalarda,

aynı kültür bitkilerine karşı kimyasal mücadelede

kullanılması direnci oluşturmuş ve üreticileri

sıkıntıya sokmuştur (Mansooji ve ark., 1992;

Seefeldt ve ark., 1994; Legere ve ark., 2000; Preston

ve Powles, 2002).

Kanada’da Heap ve ark. (1993),

aryloxyphenoxypropionate ve cyclohexanedione

kimyasal sınıfı herbisitlerine karşı Avena fatua

popülasyonlarında direnç belirlemiş, sethoxydim’e

karşı popülasyonların %50’sini öldürmek için

tavsiye dozundan 150 kat daha fazla uygulama

yapılması gerektiğini kanıtlamıştır. İspanya’da

benzer bir örnekde De Prado ve ark. (2004), ACCase

inhibitörü herbisitlerine dirençli Setaria viridis

popülasyonlarını aryloxyphenoxypropionate ve

cyclohexanedione etkili maddeli herbisitleri

uygulayarak direnç seviyelerini saptamış,

fenoxaprop-P, propaquizafop, clefoxydim ve

tepraloxydim etkili maddeleri hariç bütün

herbisitlerin direnç oluşturduğunu ve uygulanan

herbisit dozlarının direnç gösteren bireyler

tarafından sadece %50’sinin alındığını belirlemiştir.

Page 68: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science 20(2):2017:61-68

64

Çizelge 3. Türkiye’de 2016 yılında ruhsatlı aktif maddeler ve etki mekanizmaları.

Etki mekanizmaları Kimyasal sınıf Aktif maddeler HRAC

gruplandırması

Asetil CoA

Karboksilaz (ACCase)

Enzimi Engelleyicileri

Aryloxyphenoxypropionate

‘FOPs’

clodinafop-propargyl, cyhalofop-butyl, diclofop-methyl,

fenoxaprop-P-ethyl, fluazifop-P-butyl, haloxyfop-R-methyl,

propaquizafop, quizalofop-P-ethyl, quizalofop-P-tefuryl

A Cyclohexanedione

‘DIMs’

clethodim, cycloxydim, profoxydim, tepraloxydin,

tralkoxydim

Phenylpyrazoline

‘DEN’

pinoxaden

Asetolakto Sentetaz

(ALS) Enzimi

Engelleyicileri

Imidazolinone imazamox

B

Pyrimidinyl(thio)benzoate bispyribac-Na

Sulfonylaminocarbonyl-

triazolinone

flucarbazone-Na, propoxycarbazone-Na

Sulfonylurea amidosulfuron, azimsulfuron, bensulfuron-methyl,

chlorsulfuron, ethametsulfuron-methyl, ethoxysulfuron,

foramsulfuron, halosulfuron-methyl, mesosulfuron,

metsulfuron-methyl, nicosulfuron, rimsulfuron,

orthosulfamuron, sulfosulfuron, thifensulfuron-methyl,

triasulfuron, tribenuron-methyl, trifloxysulfuron, tritosulfuron

Triazolopyrimidine florasulam, penoxulam, pyroxsulam

Fotosentez

Engelleyicileri

Pyridazinone pyrazon = chloridazon

C1

Phenyl-carbamate desmedipham, phenmedipham

Triazine terbuthylazine

Triazinone metamitron, metribuzin

Uracil lenacil

Urea diuron, fluometuron, linuron C2

Benzothiadiazinone bentazon

C3 Phenyl-pyridazine pyridate

Nitriles bromoxynil, ioxynil

Fotosentez

Engelleyicileri Bipyridylium diquat D

PPO (Protoporfirinojen

oksidaz ) Enzimi

Engelleyicileri

Diphenylether oxyfluorfen

E Oxadiazole oxadiazon

Phenylpyrazole pyraflufen-ethyl

Triazolinone carfentrazone-ethyl

Pigment Engelleyicileri

(Beyazlatıcı

Herbisitler)

Pyridinecarboxamide diflufenican F1

Diğer (PDS) flurochloridone

Benzoylcyclohexanedione tembotrione

F2 Isoxazole isoxaflutole

Triketone mesotrione

Triazolone thiencarbazone-methyl

Diphenylether aclonifen

F3 Triazole amitrole

Urea fluometuron (bakınız C2)

Isoxazolidinone clomazone F4

EPSP Sentaz

Engelleyicileri Glycine glyphosate G

Glutamin sentetaz

Engelleyicileri Phosphinic acid glufosinate-ammonium H

Kök Gelişimi

Engelleyicileri

Benzamide (Mikrotubulüs

oluşumu engelleyicileri)

propyzamide = pronamide

K1

Dinitroaniline benefin = benfluralin, pendimethalin

Carbamate (Mitoz oluşumu

engelleyiciler)

chlorpropham K2

Acetamide napropamide

K3 Chloroacetamide dimethanamid, metazachlor, metolachlor

Oxyacetamide flufenacet

Pyrazole pyroxasulfone

Hücre Duvarı (Selüloz)

Sentezi Engelleyicileri

Alkylazine indaziflam

L Benzamide isoxaben

Quinoline carboxylic acid quinmerac

Lipid Sentezi

Engelleyicileri

Benzofuran ethofumesate N

Thiocarbamate molinate, prosulfocarb, triallate

Sentetik Oksinler

Benzoic acid dicamba

O Phenoxy carboxylic acid 2,4-D, aminopyralid, clopyralid, fluroxypyr, MCPA,

mecoprop = MCPP = CMPP, picloram, triclopyr

Quinoline carboxylic acid quinmerac

HRAC gruplandırma sistemine göre 2016 yılında

Türkiye’de ruhsatlı herbisitlere bakıldığında

Fotosentez Engelleyicileri (C1, C2 ve C3 grupları)

ve Pigment Engelleyicileri (F1, F2, F3 ve F4

Page 69: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Torun, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 61-68

65

grupları) içerisinde yer alan aktif maddeler ile

kimyasal sınıfların özelliğine göre alt gruplara

ayrıldığı görülmektedir (Çizelge 3). Fotosentez

Engelleyicileri içerisinde ruhsatlı olarak sadece

diquat’ın bulunduğu saptanmıştır. Lee ve ark. (2011)

bazı yabancı ot türlerine karşı yeni herbisitleri

denemiş ve etkili olduğunu bulmuştur, ayrıca yeni

herbisitlerin dirençli bazı yabancı ot türleriyle etkin

kimyasal mücadele yapılabileceğini bildirmiştir.

Kimyasal mücadelede zararlılara karşı, doğru

gelişim dönemi ve doğru zamanda pestisit

uygulamasının %50 oranında azaltılması, elde edilen

hasat sonrası ürün kazancını yaklaşık %1 oranında

yükseltmiştir (Pimentel ve ark., 1993). Latin

Amerika’da Valverde (2007), yanlış herbisit

uygulamaları sonucu 21 adet yabancı otun çeltik,

soya, buğday ve meyve bahçelerinde ACCase

inhibitörü herbisitlere karşı direnç oluşturduğunu

bildirmiştir. Yanlış uygulamalar sonucu direnci kısa

yoldan belirlemek adına Kaundun ve ark. (2011), dar

yapraklı yabancı otlarda çıkış sonrası kullanılan

ALS ve ACCase inhibitörü herbisitlerine karşı

oluşan direnci ortaya koymada yeni bir metot ortaya

çıkarmış, bu metod sayesinde Lolium spp. türleri

gibi yabancı otların erken gelişim döneminde

direncin saptanabileceğini bulmuştur.

Kültür bitkisi grupları içerisinde Türkiye’de en

fazla ruhsat yüzdesine sahip grupların besin

açısından önemli yerleri olan %28.92 oranı ile

tahıllara ait olduğu, bunu %28.04 oranı ile endüstri

bitkilerinin izlediği görülmektedir (Çizelge 4). Bu

ürün gruplarını %13.91’lik oranla bağ, armut

bahçeleri, ayva bahçeleri, elma bahçeleri, kayısı

bahçeleri, meyve bahçeleri, yeni dünya bahçeleri,

şeftali bahçeleri, zeytin bahçeleri, fındık bahçeleri ve

turunçgil bahçelerinin bulunduğu kültür bitkisi

grubu takip etmiştir (Anonim, 2016; Efil, 2016).

Çizelge 4. Türkiye’de 2016 yılında herbisit olarak ruhsatlandırılan aktif maddelerin ruhsat oranları ile bu aktif maddelerin karışım miktar

sayıları.

Kültür bitkisi

grubu Ruhsatlı olduğu ürün veya ürün grupları

Ruhsat

oranı (%)

Ruhsatlı olduğu farklı aktif

maddeler, karışımları ve dolgu

oran miktarları (adet)

Tahıllar Arpa, Buğday, Hububat, Mısır, Çeltik 28.92 131

Endüstri Bit. Şeker Pancarı, Pancar, Patates, Pamuk, Susam, Tütün, Anason,

Kimyon, Ayçiçeği, Soya, Yerfıstığı, Kanola 28.04 127

Yemeklik

Baklagiller

Fasulye, Bezelye, Bakla, Kırmızı Mercimek, Mercimek, Nohut 7.95 36

Sebzeler Domates, Biber, Karpuz, Kavun, Soğan, Sarımsak, Karnabahar,

Havuç, Ispanak 12.36 56

Bahçeler Bağ, Armut, Ayva, Elma, Kayısı, Meyve Bahçeleri, Yeni Dünya,

Şeftali, Zeytin, Fındık, Turunçgil Bahçeleri 13.91 63

Yem Bitkileri Yonca 1.10 5

Süs Bitkileri Glayöl, Gül, Karanfil 1.10 5

Çim ve Sürekli Yeşil Alanlar 2.99 9

Tarım Dışı ve

Boş Alanlar

Banketler, Su ve Drenaj Kanalları, Fabrika Bahçeleri, Boş Alanlar,

Havalanları, Kara ve Demiryolu Kenarları, Kültür Bitkisi

Yetiştirilmeyen Alanlar, Tarihi Alanlar, Tarla Kenarları

4.64 21

Toplam 100 453

Page 70: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Torun, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 61-68

9

Dünya genelinde tarımda pestisitler içerisinde ilk

sırada kullanılan aktif maddenin herbisit grubunda

yer alan glyphosate olduğu, bu aktif maddenin

2001’den bu yana yabancı otlarla kimyasal

mücadelede kullanıldığı bildirilmiştir. 2016 yılında

ise Türkiye’de en çok ruhsatlandırılan aktif madde ve

türevlerinin %7.2’lik oran ile EPSP Sentaz

Engelleyicilerinden (Grup G) glyphosate

isopropylamin tuzu olduğu saptanmıştır (Çizelge 5).

Glyphosate aktif maddesi bağ, fındık, meyve

bahçeleri, turunçgiller ve kültür bitkisi

yetiştirilmeyen alanlarda ruhsatlı bir herbisittir. Asetil

CoA Karboksilaz (ACCase) Enzimi Engelleyicileri,

Aryloxyphenoxypropionate ‘FOPs’ kimyasal sınıfı

içinde %4.8’lik oran ile en fazla ruhsatladırılan aktif

madde buğday kültür bitkisinde clodinafop-propargyl

olup, ayçiçeği, bağ, domates, kanola, kırmızı

mercimek, nohut, pamuk, soğan, soya ve şeker

pancarı kültür bitkilerinde %4.4’lük oran ile üçüncü

sırada ruhsatlı olan aktif madde quizalofop-p-

ethyl’dir (Anonim, 2016; Efil, 2016). Ayrıca 2,4-D,

MCPP, pendimethalin, dicamba, MCPA gibi önemli

aktif maddelerinde 2009 ila 2012 yılları arasında

dünyada en fazla kullanılan herbisitler olduğu

bildirilmiştir (Anonim, 2017f).

Çizelge 5. Türkiye’de 2016 yılında en çok ruhsatlı herbisitlere sahip aktif maddelerin ruhsatlı ürün sayıları ile bu aktif maddelerin ruhsat oranları.

Üründe ruhsatlandırılan aktif

madde veya karışımları

Ruhsatlı ürün

miktarı (adet)

Ruhsat

oranı (%)

Ruhsatlı olduğu

ürün grubu

Glyphosate isopropylamin tuzu 73 7.2 Bağ, Fındık, Meyve Bahçeleri, Turunçgiller, Kültür Bitkisi Yetiştirilmeyen

Alanlar

Clodinafop-propargyl +

Cloquintocet-mexyl (Safener) 49 4.8 Buğday

Quizalofop-P-ethyl 45 4.4 Ayçiçeği, Bağ, Domates, Kanola, Kırmızı Mercimek, Nohut, Pamuk, Soğan,

Soya, Şeker Pancarı

Pendimethalin 39 3.8 Ayçiçeği, Domates, Fasulye, Havuç, Mısır, Pamuk, Patates, Sarımsak, Soğan,

Tütün

Nicosulfuron 36 3.5 Mısır

2,4-D Dimethyl amin tuzu 34 3.3 Hububat, Mısır

Metribuzin 30 2.9 Domates, Patates, Soya

Clethodim 27 2.6 Domates, Fasulye, Kanola, Kimyon, Mercimek, Pamuk, Soğan, Soya, Şeker

Pancarı

2,4-D Isoctyl ester 27 2.6 Hububat

2,4-D 2-Ethylhexyl ester +

Florasulam 25 2.5 Arpa, Buğday

Cyhalofop-buthyl 24 2.4 Çeltik

Linuron 24 2.4 Anason, Ayçiçeği, Bakla, Fasulye, Glayöl, Havuç, Kimyon, Mercimek, Mısır,

Nohut, Pamuk, Patates, Soğan, Soya, Susam, Turunçgiller

Tribenron-methyl 24 2.4 Arpa, Ayçiçeği, Buğday

Bentazone + MCPA 23 2.3 Çeltik

Oxyfluorfen 23 2.3 Armut, Ayçiçeği, Karnabahar, Narenciye, Soğan

Aclonifen 22 2.2 Ayçiçeği, Bezelye, Havuç, Mercimek, Nohut

Diğerleri 495 48.5

Toplam 1020 100

SONUÇ

Sürdürülebilir tarımda herbisitlerin daha uzun vadede

kullanılması için herbisitlerin etki mekanizmalarına

göre ilgili kamu ve özel sektör işbirliği altında doğru

planlama yapılarak uygulamalar gerçekleştirilmelidir.

HRAC (2017) ile Türkiye (2016) karşılaştırıldığında

dört etki mekanizmasının (I, M, P ve Z grupları)

ülkemizde görülmediği, farklı aktif madde sayısının

ise çok az olduğu belirlenmiştir. Ülkemizde en fazla

ruhsat alan aktif maddenin bağ, fındık, meyve

bahçeleri, turunçgiller ve kültür bitkisi

yetiştirilmeyen alanlarda kullanılan glyphosate

isopropylamin tuzu ve türevlerine ait olduğu

kaydedilmiştir. Aynı etki mekanizmasına sahip

herbisitlerin yoğun şekilde kullanılmasından çok,

tarım alanlarında doğru zamanda ve doğru yabancı ot

türlerine karşı farklı etki mekanizmasına sahip

herbisitlerin kullanılması gereklidir. Türkiye

(2016)’de tahıl ekiminin fazla olması, bu grupda yer

alan kültür bitkilerine karşı ruhsatlandırılan bitki

koruma ürünlerinin en yüksek (%28.92) olmasına

neden olmuştur (Anonim, 2016; Efil, 2016). Hatalı

uygulamaların yanında bilinçsiz herbisit tüketimi

Türkiye’de temel besin maddesi olan buğday ve

çeltik gibi tahıllarda görülen yabancı ot türlerinde

direncin oluşmasına sebep olmuştur (Anonim,

2017d). Türkiye’de sınırlı sayıda aktif madde ve

Page 71: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Torun, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 61-68

67

karışımları ile etki mekanizmalarının kullanılması

direnci önemli olan bir sorun haline getirmiştir. Bu

nedenle ileriki zamanlarda daha fazla kültür

bitkisinde herbisitlerin etki mekanizmalarına yönelik

ruhsatlı bitki koruma ürünlerinin rotasyona

girmemesi, yabancı otlarda oluşan herbisit direncini

arttırarak daha büyük bir sorun haline getirecektir

(Uludağ, 2003; Yücel, 2004; Aksoy ve ark., 2007;

Avcı, 2009; Türkseven, 2011; Kaya Altop, 2012;

Ayata, 2014; Gürbüz, 2016; Torun, 2017). Aynı etki

mekanizmasına sahip herbisitlerin uzun süreler

içerisinde kullanılmaya devam etmesi sonucu geniş

tarım alanlarında yabancı otlara karşı sınırlı sayıdaki

herbisitlerde direncin hızlı bir şekilde gelişebileceğini

göstermiştir.

KAYNAKLAR

Aksoy A., Kural İ., Şimşek VM., Ünlü Ş., Sizer V. (2007). Buğday ekim alanlarında kullanılan herbisitlere karşı dayanıklılık

problemi. Tarım İlaçları Kongre ve Sergisi, Bildiriler Kitabı, 25-26 Ekim 2007; Ankara, Türkiye, sf 235-244.

Anonim. (2016). T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Bitki Koruma Ürünleri Daire

Başkanlığı, https://bku.tarim.gov.tr/Kullanim/TavsiyeArama [Erişim tarihi:10.12.2016].

Anonim. (2017a). Food and Agricultural Organizationof the United Nations, Faostat. Available:

http://www.fao.org/faostat/en/#compare [Accessed:03.07.2017].

Anonim. (2017b). Food and Agricultural Organizationof the United Nations, Faostat. Available:

http://www.fao.org/faostat/en/#data/RP [Accessed:03.07.2017].

Anonim. (2017c). International Survey of Herbicide Resistant Weeds. Available: http://www.weedscience.org/

[Accessed:28.06.2017].

Anonim. (2017d). International Survey of Herbicide Resistant Weeds. Available:

http://www.weedscience.org/Summary/Country.aspx?CountryID=71 [Accessed:28.06.2017].

Anonim. (2017e). Herbicide Resistance Action Committee. Available: http://hracglobal.com/tools/classification-lookup

[Accessed:06.06.2017].

Anonim. (2017f). Pesticides Industry Sales and Usage, 2008-2012 Market Estimates. Available:

https://www.epa.gov/sites/production/files/2017-01/documents/pesticides-industry-sales-usage-2016_0.pdf

[Accessed:12.07.2017].

Avcı ÇM. (2009). Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında sorun olan Phalaris brachystachys Link. (kanlı çayır)’in bazı

buğday herbisitlerine karşı oluşturduğu dayanıklılık sorunlarının araştırılması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 63s, Adana.

Ayata MU. (2014). Adana İli buğday ekim alanlarında kısır yabani yulaf (Avena sterilis L.)’in ACCase (Acetyl-Coa

Carboxylase) enzimi inhibitörü herbisitlere karşı oluşturduğu dayanıklılığın önemi ve dayanıklı popülasyonların

haritasının oluşturulması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 157s, Adana.

De Prado R., Osuna MD., Fischer AJ. (2004). Resistance to ACCase inhibitor herbicides in a Green foxtail (Setaria viridis)

biotype in Europe. Weed Science, 52:506-512.

Efil F. (2016). Türkiye’de Ruhsatlı Herbisitler (2016). Available:

http://www.turkiyeherboloji.org.tr/upload/File/RUHSATLI%20HERBI%CC%87SI%CC%87TLER%20LI%CC%87STE

SI%CC%87%202016.docx [Accessed:29.12.2016].

Forouzesh A., Zand E., Soufizadeh S., Samadi Foroushani S. (2015). Classification of herbicides according to chemical family

for weed resistance management strategies – an update. Weed Research, 55:334–358.

Gürbüz R. (2016). Adana İli buğday ekim alanlarında ALS inhibitörü herbisitlere karşı dayanıklılık kazanmış yabani yulaf

(Avena sterilis L.) ile yabani hardal (Sinapis arvensis L.) popülasyonlarının belirlenmesi ve dayanıklılık haritalarinin

oluşturulması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 321s, Adana.

Heap IM., Murray BG., Loeppky HA., Morrison IN. (1993). Resistance to aryloxyphenoxypropionate and cyclohexanedione

herbicides in Wild oat (Avena fatua). Weed Science, 41:232-238.

Kaundun SS., Hutchings SJ., Dale RP., Bailly GC., Glanfield P., 2011. Syngenta _RISQ_ test: a novel in-season method for

detecting resistance to post-emergence ACCase and ALS inhibitor herbicides in grass weeds. Weed Research, 51:284–

293.

Kaya Altop E. (2012). Çeltik ekim alanlarında sorun olan Cyperus difformis L. (Kız Otu)' in genetik çeşitliliğinin ve ALS grubu

herbisitlere dayanıklılığının moleküler ve bioassay yöntemlerle belirlenmesi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü, Doktora Tezi, 166s, Samsun.

Lee IY., Kim CS., Lee J., Moon BC., Lee CG. (2011). Biological characteristics of new paddy field herbicide metazosulfuron

granule for paddy weeds. Korean Journal of Weed Science, 31:308–312.

Legere A., Beckie HJ., Stevenson FC., Thomas AG. (2000). Survey of management practices affecting the occurrence of wild oat

(Avena fatua) resistance to acetyl-coa carboxylase inhibitors. Weed Technology, 14:366–376.

Page 72: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Torun, Turk J Weed Sci. 2017:20(2), 61-68

68

Mansooji AM., Holtum JA., Boutsalis P., Matthews JM., Powles SB. (1992). Resistance to aryloxyphenoxypropionate herbicides

in two wild oat species (Avena fatua and Avena sterilis ssp. ludoviciana). Weed Science, 40:599-605.

Pimentel D., McLaughlin L., Lakitan B., Kleinman P., Vancini F., Roach WJ., Graap E., Keeton WS., Selig G. (1993).

Environmental and economic effects of reducing pesticide use in agriculture. Agriculture, Ecosystems & Environment,

46:273-288.

Powles SB., Shaner DL. (2001). Herbicides Resistance and World Grains. CRC Press LLC, Boca Raton, FL. ISBN:

9780849322198.

Preston C., Powles SB. (2002). Evolution of herbicide resistance in weeds: initial frequency of target site-based resistance to

acetolactate synthase-inhibiting herbicides in Lolium rigidum. Heredity, 88:8-13.

Ryan GF. (1970). Resistance of common groundsel to simazine and atrazine. Weed Science, 18:614-616.

Seefeldt SS., Gealy DR., Brewster BD., Fuerst EP. (1994). Cross-resistance of several diclofop-resistant Wild oat (Avena fatua)

biotypes from the Willamette Valley of Oregon. Weed Science, 42:430-437.

Torun H. (2017). Osmaniye İli’nde ekim nöbetinin kısır yabani yulafta (Avena sterilis L.) oluşmuş herbisit direncine etkisinin

araştırılması ve haritalaması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 225s, Adana.

Türkseven SG. (2011). Marmara Bölgesi buğday alanlarında yabani yulaf (Avena fatua L.) ve kısır yabani yulaf (Avena sterilis

L.)’in herbisitlere dayanıklılığının araştırılması. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 117s. İzmir.

Uludağ A. (2003). Doğu Akdeniz Bölgesi’nde buğday tarlalarındaki yabani yulafın (Avena sterilis) bazı graminisitlere

oluşturduğu dayanıklılık üzerinde araştırmalar. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 129s. İzmir.

Valverde BE. (2007). Status and management of grass-weed herbicide resistance in Latin America. Weed Technology, 21: 310–

323.

Yücel E. (2004). Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında sorun olan kısır yabani yulaf (Avena sterilis L.)’ın bazı herbisitlere

karşı ortaya çıkan dayanıklılık sorunlarının araştırılması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans

Tezi, 96s. Adana.

©Türkiye Herboloji Derneği, 2017

Geliş Tarihi/ Received:Haziran/June, 2017

Kabul Tarihi/ Accepted: Eylül/September, 2017

To Cite: Torun H. (2017). Current Status of Herbicides and Licensed Herbicides in Turkey (In Turkish with English

Abstract). Turk J Weed Sci, 20(2):61-68.

Alıntı için: Torun H. (2017). Herbisitler ve Türkiye’deki Ruhsatlı Herbisitlerin Güncel Durumu. Turk J Weed Sci, 20(2):61-

68.

Page 73: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Turkish Journal of Weed Science Makale Yazım Kuralları

Makele Hazırlama

Dergiye gönderilecek olan makale A4 sayfa boyutunda Times New Roman yazı tipinde 12 punto

yazı boyutunda, satırlar arası boşluklar 1.15 olarak ayarlanması gerekmektedir. Sayfa kenar boşlukları

2.5 cm olacak şekilde ayarlanmalı, basım sırasında makaleler ikili sütun formatında basılacağından iki

sütun arasında ise 1.0 cm boşluk bırakılmalıdır. Her sayfanın sonunda ortalanmış şekilde sayfa

numarası verilmelidir. Yazım formatı ise iki yana yaslı şekilde yapılması gerekmektedir. Ayrıca her

bir paragrafta 0.5 cm paragraf girintisi yapılmalıdır. Yazım dili Türkçe ya da İngilizce olmalıdır.

Yazar isimleri açık şekilde Times New Roman yazı karakterinde kalın ve 12 punto olarak, isimlerin

ilk harfi büyük geriye kalanı küçük, soyadlarında ise tüm harfler büyük olarak yazılmalıdır. Sorumlu

yazarı tanıtırken soyadından sonra üstsimge şeklinde * işareti konulmalıdır. Yazarların adresleri yazılır

iken 10 punto olacak şekilde 1 satır aralığı bırakılarak yazılması gerekmektedir. Sorumlu yazar

iletişim kısmına ise geçerli bir e-posta adresi yazılması zorunludur. İncelenmek üzere gönderilen

makalelerin satırları numaralandırılmalıdır.

Dergiye yollanan makaleler şu ana başlıklardan oluşmalıdır; Özet, Abstract, Giriş, Materyal ve

Yöntem, Bulgular, Tartışma (Bulgular ve Tartışma birlikte yazılabilir), Sonuç, Teşekkür (var ise) ve

Kaynaklar. Belirtilen bu ana başlıklar kalın 12 punto olacak şekilde büyük harfler ile yazılmalı, ana

başlıklar öncesi ve sonrasında 12 nk boşluk bırakılmalıdır. Alt bölüm başlıkları ise kalın italik

formatta 10 punto olarak yazılmalı, alt bölüm başlıklarının öncesinde ve sonrasında ise 6 nk boşluk

bırakılmalıdır.

Başlık: Yapılan makalenin başlığı makaleyi en iyi şekilde anlatacak kelimelerden seçilmesi

gerekmekte olup 20 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazılmalıdır. Makalenin başlığı Times New Roman

formatında 14 punto büyüklüğünde ve kalın yazılmalıdır.

Özet: Hem Türkçe hem de İngilizce özet 200 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazılmalıdır. Yazım

formatı Times New Roman olup 10 punto harf büyüklüğünde yazılması gerekmektedir. Her bir satır

arası boşluk ise 1 olacaktır. İngilizce gelecek olan makalelerde Türkçe özet zorunluluğu yoktur.

Anahtar Kelimeler: En fazla 6 tane olacak şekilde alfabetik olarak sıralanmış Türkçe ve İngilizce

olarak verilmelidir.

Giriş: Bu bölüm çalışmanın neden yapıldığını ve önemini iyi bir şekilde ifade edecek düzeyde

yazılmalıdır. Bunu yaparken daha önceden bu konu ile ilgili yapılmış olan özellikle son yıllardaki

çalışmalardan bahsedilmeli ve çalışmanın amaçları açık bir şekilde belirtilmelidir.

Materyal ve Yöntem: Bu bölümde kullanılan bütün materyal belirtilmeli, kullanılan yöntemler ve

istatistik programları detaylı bir biçimde açıklanmalıdır.

Bulgular: Çalışma sonucunda elde edilen bulgular ve veriler çizelge, grafik, şekil vb. ifadeleri

içerecek şekilde açıklamalı olarak verilmelidir.

Tartışma: Çalışmada elde edilen veriler daha önceden yapılmış çalışma sonuçlarına göre

kıyaslanmalı ve irdelenmelidir. Aradaki benzerlik ve farklılıklar tartışılmalıdır.

Sonuç: Çalışmada elde edilen sonuçların kullanımı ve ne gibi yenilikler-kolaylıklar kattığı ile ilgili

bilgi verilmelidir.

Teşekkür: Çalışmanın yapılması sırasında katkıda bulunan kişi, kurum ya da kuruluşlara bu

kısımda yer verilebilinir.

Çizelgeler: Makale içerisinde yer alacak olan bütün çizelgeler 9 punto olarak yazılacaktır.

Page 74: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Şekiller: Makale içerisinde bulunan şekillerin hepsi 9 punto olarak yazılacaktır.

Kısaltmalar: Kısaltmaların uzun hali kısaltmanın ilk geçtiği yerde parantez içinde yazılı şekilde

verilmesi gerekmektedir.

Kaynaklar: Makale içerisinde tek yazar tarafından yazılmış bir kaynağa cümle sonunda atfedilir

iken yazarın soyadı ve yayınlanma tarihi “(Kadıoğlu, 2016)” şeklinde iki yazarlı yayınlarda ise

yazarların soyadları arasında “ve” kullanılarak yazılmalıdır “(Kadıoğlu ve Yılar, 2015)”. Yazar sayısı

3 ve üzerinde bir sayıda ise ilk yazarın soyadı yazıldıktan sonra “ve ark.” kısaltması ile diğer yazarlar

belirtilmeli ve ardından yayın tarihi verilmelidir “(Kadıoğlu ve ark., 2015)”. Eğer kaynak cümle

başında atfedilecek ise sadece yayın yılı parantez içerisine alınmalıdır “Kadıoğlu ve Şin, (2016)”. Aynı

isimli yazarın aynı tarihte birden çok yayını var ise atıfta bulunulacak olan yayına yazar ismi ve

tarihten sonra “a, b, c” gibi harflendirmelerin yapılması gerekmektedir.

Makalenin sonunda kaynakça yazılır iken Times New Roman yazım formatında 1 satır boşluğunda

ve 10 punto değerinde kaynakçaların yazılması gerekmektedir. Kaynaklar alfabetik ve kronolojik

sıraya göre verilmelidir. Kaynakçalar yazılırken iki yana yaslı şekilde yazılmalı ve alt satırlara

geçildiğinde ise 1 cm satır içi girinti yapılmalıdır.

Kadıoğlu İ., Uluğ E., Üremiş İ., Uygur FN., Boz Ö. (1993). Çukurova buğday ekim alanlarında

görülen Yabani Yulaf (Avena sterilis L.)’ın ekonomik zarar eşiği üzerinde araştırmalar. Türkiye

I. Herboloji Kongresi 3-5 Şubat 1993, Bildiri Kitabı, Adana, 249-255.

Yararlanılan kaynakların kaynakçaya eklenme şekli aşağıdaki şekilde yapılması gerekmektedir.

Dergi Makaleleri

Aligiannis N., Kalpoutzakis E., Mitaku S., Chinou IB. (2001). Composition and antimicrobial activity

of the essential oils of two Origanum species. Journal of Agriculture and Food Chemistry, 49

(9): 4168–4170.

Mennan H. (2003). Economic thresholds of Sinapis arvensis (Wild Mustard) in winter wheat fields.

Pakistan Journal of Agronomy, 2 (1): 34-39.

Kitap

Hanf M. (1983). The Arable Weeds of Europe with Their Seedlings and Seeds. Basf

Aktiengesellschaft, s 494., D-6700 Ludwigshafen

Özer Z., Kadıoğlu İ., Önen H., Tursun N. (2001). Herboloji (Yabancı Ot Bilimi). Gaziosmanpaşa

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:20 Kitap Serisi No:10, 3. Baskı, 403 s., Tokat

Kitap Bölümü

Şin B., Önen H. (2015). Solidago canadensis L. Ed. H. Önen, Türkiye İstilacı Bitkiler Kataloğu. T.C.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. TAGEM, Bitki Sağlığı Araştırma Daire Bakanlığı, s.

481-487, Ankara. ISBN: 978-605-9175-05-0

Bildiri

Kadıoğlu İ., Uluğ E., Üremiş İ., Uygur FN., Boz Ö. (1993). Çukurova buğday ekim alanlarında

görülen yabani yulaf (Avena sterilis L.)’ın ekonomik zarar eşiği üzerinde araştırmalar. Türkiye

I. Herboloji Kongresi 3-5 Şubat 1993, Bildiri Kitabı, Adana, 249-255.

Aksoy A, Mennan H, Şimşek M, Büschbell T. (2004). Yabani yulaf (Avena sterilis L.) ve Tilki

Kuyruğu (Alopecurus myosuroides Huds.)’nun farklı herbisitlere karşı dayanıklılığı üzerine

çalışmalar. Türkiye I. Bitki Koruma Kongresi Bildiri Özetleri, 8-10 Eylül 2004, Samsun, 228 s.

Page 75: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Yazarı Belli Değil ise

Anonim (2008). Zirai mücadele teknik talimatları, Cilt 6, Gida Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 296 s.

İnternet Sitesi

FAO (2008). “Top Production Turkey 2008” Food And Agriculture Organization of The United

Nations, http://faostat.fao.org/site/339/default.aspx (Erişim tarihi: 20 Ocak 2011).

Anonim (2016). The International survey of herbicide resistant weeds Online.

http://www.weedscience.org (Son Erişim Tarihi: 30 Mart 2016).

Anonim (2016). Botrytis cinerea, Kurşuni Küf. http://www.bitkisagligi.net (Erişim tarihi 02.01.2016).

Tezler

Sırma M. (1995). Tokat yöresinde buğday alanlarında sorun oluşturan yabancı otlar, önemlilerinden

bazılarının topluluk oluşturma durumları ve topraktan kaldırdıkları “N,P,K” miktarı üzerinde bir

araştırma. Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Doktora

Tezi, Konya.

Page 76: Samsun Tespit Edilen Bitkiler 1 9 Halk Tababetinde ...journal.weedturk.com/upload/dosya/2017-20-2-full.pdfMuhammad ASAD, Zahid MAHMOOD, Muhammad RASHEED, Ramzan ANSER, Muhammad MUDASSAR

Türkiye Herboloji DerneğiTurkish Weed Science Society