8
Cilt: 7 42 1936 ÜLKÜ HALKEVLERi

Sayı: ÜLKÜisamveri.org/pdfdrg/D00558/1936_42/1936_42_BORGHEZIO.pdf · 2019. 10. 24. · 452 ÜLKÜ, AGUSTOS 1936 etmek için, Katoliklerin menfaatleri ne zarar verecek 'herhangi

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • Cilt: 7 Sayı: 42

    Ağustos 1936

    ÜLKÜ HALKEVLERi DERGİSİ

  • N O T L A R ve İ K T İ B A S L A R

    PAPALI(HN MOGOLLARLA MÜNASEBETİNDE BİR SAFHA

    Vatikan kütüph'anıesi yazıcrlarmdan Doktor Gino BorgheZ'i.o, 19-25 teşrinievvelde Roma'da toplanan « Roma Tetkikıleri Milli Kong.resi » ne, Papa-lık ile Mengollar arasındaki münase-betlere dair bir tetki.k takdim etmiştir. Kongre zabıtları ancak .iki sene sonra çıkabileceği için, müellif.in bu hususta yazdığı mühim bir hülasa-mn tercümesini Peşrediyoruz :

    XIII üncü asırda Avrupayı tehdit eden sarı tehlikeye karşı koymak için, papala:r derhal faaliyete geçti-ler. Bu tehlikel-i akma sed çekmek için, doğrudan doğruya ·«Büyük Han» ı ve diğer Mongol hükümdarlarını

    sulha ve 'hıristi..yanlığı kabule davet ettiler ve bu ıhususuta fransisken v_e dominiken gibi iki yeni tarikatın bü-yük gay.retinden istifade ettiler.

    Papa IV üncü İnosan, centııbi Rus-ya Mong:ollarına, Giovanni da Pian del Car.pine'nin fransisken misyonu-nu göndermi§ti. Papa'nın murahıhası

    çok iyi ıkar.şılandr, diğer ıbirçok ec-nebi elçilerle birlikte 24 ağustos 1246 da, Karakurum'da « Güyük Han » ın tahta çıkma merasiminde hazır bu-lundu. Fakat, dönüşte, beraberinde ge.türdiği mektuplarda, Papa, Garb hü-kümdarları ve milletleri Büyük Hana ·tebaiyet etmed·ikçe ve Pa pa ile hülrum darlar bizzat gideı:1eık, metbuiyet ~azimatını icra etmedikçe, Tatarlarm

    onlarla sulh · yapmak · niyetinde· olın::.dıkları bild~riliyordu.

    Daha sonra, Ascelino yahut Ansel-mo isminde bir deminiken rahibi, §i-

    mali garbi İran Mongollarını idare eden generalin nezdine gider.ek, tıpkr

    evvelce Pian del Carpine'nin y~ptığı: gibi, Büyük Han'ın hıristiyanlrğı ka-

    bul etmesini istedi. Fakat, Par-a'nın elçisi bu defa da vazifesini yapm.:ığa

    muvaffaık olamadı vtet hudud baricine çıkarıldı.

    Flransa ıkıralı Saint Louis'nin gön-

    derdiği iki elçinin ~kibetleri de bun-lerdan da'ha iyi olmadı. Bu elçilerden

    biri deminiken rabibi Andre de Long-jumeau'dur ki Güyük H~n'dan dul

    kalan ve tahta geçıen .oğlu Kaymiş nezdine, diğeri fransisken Guillaume

    de Rubruck 1254 te Möngke'nin sa-rayına gönderilmiştir.

    Bütün bu misyonların siyasi neti-celeri o kadar müıhim olmasa biLe~

    bıırist.iyan ~ileminin bunlardan ettigi

    istifade de ihmal edilecek derecede

    değildir. Bu misyonlar sayesinde mechı11 mıntaıkalar epiyce tanınmış

    ve Avrupayı tehdit eden büyük Asya tehlikesi daha şuurlu olarak hissedii-mişti.r.

    Faıkat, Mongollar ve hıristiyanlar, bilhassa Suriye'deki Kahi.re mahkurn-

    larınrn temsil ettiği İslamiyet - bu müşterek -dü§lDan - müvaceh'esinde

  • PAPALI(HN MOGOLLARLA MÜNASEBETİ 451

    ittifak etmek lüzumuna kani oldular. Bu pr·o.je, İran Mongol hükümdarla-rının tamamen İslamiyeti kabullerile iflas etti. Fakat Möngke ve Hülagü zamanlarında nisbeten makul idi. ·Çünkü lb.e.r ikisinin de annesi hıristiyan Kerayt Sorgaktani ve iıkincinin karısı nasturi '« Dokur Hatun » idi. Şark ile Roma kilisesi ıarasındaki

    münasebetlıer artık genişlemiş ve hıristiyanlığın daha tanılarak dini tari-katların gittikçe da.!ha uzak havaliye yayılmasını kolay laştırm.ıştı.

    Hülagü'nün büyük oğlu ve İran İlhanı Abag

  • 452 ÜLKÜ, AGUSTOS 1936 etmek için, Katoliklerin menfaatleri-ne zarar verecek 'herhangi bir teşeb

    büs veya harıeketten vaz geçmek, mu-

    kaddes toprağı zabtederek burasını

    hrristiyan cuı:ıuriyetin hakimlerine

    tevdi etmek, muhtelif iktisadi men-

    faatLer ve diğer dostluık taa.hhüdleri

    gibi vaidler ».

    Vatikan kiitüphanesi müdürlerin-den Monsinyor Eugenio T.isserant tarafından keşfedelien mektubun nüs-

    hası, bu heyetierin maksatlarım, Pa-paya verilen vesikanın muhtevasına göre, kat'i olarak tesbit etmemize im-kan vermektedir.

    Vatikan kütüphanesi müdürlerin-den monsenyör Eugenio Tisserant

    \ taıı:afından keşfedilen mektubun nüs-··"-.

    basr, bu heyetierin maksatlarını, Pa-pa'ya verilen vesikanın muhtevasına göre, kat'i olaraıle tesbit etmemize im-kan vermektedir.

    :ilran Ham, 1268 . de yazılan mektu-buna şu mutantan unvanlarla başlamaktadır : « Cenabı Hakkın kudretile Han olan Abaga'dan, mukaddes Ro-

    ma kilisesinin yüce reisine ». Bir se-ne evvel mongolca olarak ve 111\ltad Latince tercemesi olmıyan mektubun

    gönderilmesinin sebebini anitıyor : « Mongolca yazmı§tık, çünkü o esna-da Latince katibimiz nrezdimizde de-ğildi. » Sonra Charles d' Anjou'nn

    Manfredi'ye kar§ı yaptığı harb hak-kında Papa'nın verdiği haberle,re .işa-

    ret ediyor : « Yazdığm mektupla öğrendik ki, sen kıral Oharles d'Anjou'-ye karşı tevcih etmişsin ve mezkfır

    kıral Charles, Manfredi'yi -hezimete uğratmış ve ordusile onun toprağını. istila etmi~tir. »

    Abaga •her.kıes için sulh temin etti-· ğini israrla hatırlatıyor : « Cenabı Hakkm kudreti sayesinde Şarktan Garba kadar, sultanlar, kırallar, hü-· kümdarlar, sulh ve müsa1emetle ibize: iltihak ve tebaiyet ettiler. » Halbuki. düşmanlar amansxz bir katliame uğradılar :

  • PAPALIGIN MOGOLLARLA MÜNASEBETİ 453 dan olan · kafider ortada tamamen mahvolsunlar ».

    İlhan . mektubunda, habereİlıerinin de kimler olduğunu söylüyor: « Mu-kaddes makariunıza. tahsis ettiğimiz habercilerden birıi sarayımızdaki mu-·kaddes kilisenin muhafızı Adeasum, diğeri de Nepkei'dir ».

    Soranzo'nun tahminler.i esas itiba-rile Abaga'nın mektu;buna tetabuk et-mektedir. Ve elçile.r şüp'hesiz İlhan~ın

    proj-e.Ierini ve arzularını şifahen daha iyi izah etınişlerdi.r. Bu mektupta Abaga'nın İslamiyeri kabulüne dair bir kayıt yp k tur. Sadece kendisinin gösterdiği tesamülı,a ve hır.istiyanlara elan müzaheretinıe: işar.et edilmiştir. Abaga'nın mu.rahhasları IX uncu

    Louis'nin ve diğer KatoHk hüküm-darların sarayıarına da gideceklerdi. Fransa sarayında büyük bir merasim-le kabul olundular. Misyonlannın ne-

    ticesinin ne olduğunu bilmiyoruz. Bıelki, Tatar murahhaslarına karşı müsait bir şekilde davrandılar ve bi-lahare onların krrallarına, Arablara karşı yapilacak mücadele için bir teşriki mesai planı 1gönde'I'diler.

    Abaga tarafından gönderilen dör-düncü misyondan, ıkır.onikler vasıtasile haberdarız. Lyon, Ma tk o W est-

    monasteriense konsili münasebetile şöyle diyor : « Rıumlardan sonra on altı Tatar geldi. Bunlar Moalli (mon-la?) idiler. Yanlarında kırallarınin

    mektupları vardı. Konsilde mutantan sözler monlaların kudretini :ilan etti.

    Çok .iyi bir t esadüf neticesinde ev-vela bir Vatikan yazması sonra da bir Viyana yazması vasıtasile, Abaga heyetinin hakikaten mutantan olan

    mektubunun metnini tesbite muvaf-fak oldum.

    M ezkur iki yazmaya istinaden A-baga'nın mektubunun tenkidi trans-kri.psiyonunu Kongreye takdim ede-rek, bunların muıhteviyatını . kısaca hülasa etmekle iktifa edeceğim.

    Haçlı o.rdulannı idare eden IX un-cu Louis'nin ölümü üzer.ine onun bu teşebbüsü fena biır şekilde iflas edin-ce, mukaddes toprağı zabtetmek ve Arablara karşı harbetmek için, hıristiyanlar ile Tatarlar arasında ıbir itti-fak frrsatı ortadan kaı.lmuştı. Bu müşkil anda, üç sene boş ıkalan Papa-lık makamına X uncu Greguaır geçti. Gregua.r Akka'dan İta·lyaya harek~t etti. Daha mukaddes intihab merasi-mi yapilmadan evvel yeni bir haçlr seferi tertibi arzusunu izh'ar ediyor-du. Bu işi kolaylaştırmak için Papa 1 mayıs 1274 tarihi için bir .konsil toplanmasına karar v:erdi. Konsilin ·ÜÇ gayesi olacaktı : kilisenin ıslahı, Rumlada birleşme ve mukaddes top-'Tağa haçlı seferi.

    Konsil 7 mayısda açıldı. Daha .i·ki ay g.eçmeden -4 temmuzda- Şarık Ta-tadarının Ham Abaga'nın elçileri meclise geldi. Bunları Lyon'a kadar getiren dominiken ırahiblerinden mü-rekkep bir .guruptu. «B-unlardan biri Kudüs Piskoposunun ve ayni mem-leket kıralının ve KDbrıs kıralının ha-bercisi rahip David idi ».

    Tatar murahhaslarının g·etirdikleri itimatnameler evvela Mangolların harblar neticesinde iriştikleri kudret ve ıkuvvetten bahse_diyor : Şarkdaki birçok memleketler, şimal ve cenub-daki bütün hükfimetler, Ceyhun nehr rine kadar, kudııetl-i Abaga'mn selef-

  • 454 ÜLKÜ, AGUSTOS 1936

    leri taırafından ve « Cenabı Hakkın iradesi ve kuvvetile » inkiyad altına alınmıştır. Abaga'nın babası Hülagü, Ceyb'un nerhrini geçe;rek, bütün İran memleketlerini Arabiarıo elinden al-mış ve Bağdadı muhasara ve zabtet-miştir. Sonra Pyerim nehrine kadar, bütün Arabları mahv ve münhezim etmiştir. Kalde'yi ve Med'leır memle-ketini de, F.irat nclırine kad~r, hük-mü altına almıştır. Tünkiye havalisi de, Hazer'den Karadenize kadar ha-raca bağlanmıştır. Keza Frigya, Pan-filya, Kapadokya ve Galatsya krt'alaırı da bu akibete uğramışlardır. Halep, Şam Sultanını Fırattan öteyıe lk

  • PAPALIGIN MOGOLLARLA MÜNASEBETİ 455

    dini tekrar ediyGrdu. Hatta, murah-haslan, Konsil üzerinde nasıl tesir edeceğini pek iyi bildiklerinden, ken-dilerinin vaftiz edilmelerini istediler. Bunlard•an birisi daha sonra diğer ikisi, bilahare V inci İnosan adı ile Papa olan, Ostia Piskopos kardinal dominiken Pietro di Taırentasia tara-fından vaftiz edildi. Fakat eski bir kronikçi bu hadiseyi şöyle kaydedi-yor: « Bu konsile Tatar murahhasları geldi ve bunlar mukaddes kablarla vaftiz .edildiler; fakat bunu hangi maksatla yaptıklarını Allah bilir ».

    Esasen ~yanı dik;kat :olan hadise, da:ha tantanalı bir mahiyet aldı: gerek İtalya'da ger:ek başka yeırlerde, Ta-tar 'hükümdarının _Lyon'a gelip Pa-padan tae giydiği ve Roma kilisesi-ne ubudiyetini sunarak Katolik di-nini kabul ettiği rivayeti çıktı.

    T atar murahbasları, sonra ingilte-reye geçtiler, kıral Edvard'ın yanına girdiler. İlhan ona da mu):taddes top-rak h~ıristiyanlarına yardım ıedeceğ.ini vad•ediyordu. Murah,haslar belki liıristiyan hiiıkümdarlarının, Aragona ve Sicilya kırallarının sarayıarına git-tiler.

    X uncu Greguar, Şarka d0nen Aba-ga'nın muırahhaslarına verdiği mek-tupta (13 mart 1275), Tatarlar tara-fından kendisine verilen haberlerden ve onların hıristiyanlxğı kabullıerinden mütehhassis olarak, hükümdarm da 'hakiki dine girmesını .temenni ediyor: '« sıkışık kalp vıe zelil bir ,ruh ile Cenabı Hakka yalvardık ve yalva-riyoruz ki, hakiki nur olan ve bu dün-yaya gelen her şahsı tenv.ir eden .o, mer-hamet edereık, sana ve seninkilere hakikatın nurunu tanımak müsaadesi-

    ni versin ve sizler onur. iradesi mu-cibince, hıristiyan dininin ve bizzat sizin :ruht ve manevi selamemizin yükselmesini gaye edininiz ».

    Haçlı seferine gel•incc, bu hususta icabında İlhana haber vereceğini ve murahhaslar göndereceğini vadediyor,. bunlar da onun arzularına « senin ve seninkilerin sıh~at ve _selametine ve umumi menfaate müteallik şeylere>" cevap vereceklerdir. Mukaddes Papa cenapları, yalnız İsa diya;rının akibe-tile değil, aynı zamanda İran hüküm-daırının ve onun idaresindeki halkın ebedi selame,tile de alakadar oluyordu.

    Lyon'dan Romaya büyük ümidle ve geni§ projelerle dönen Papa X uncu Gıreguar'm ölümü ( 10 Kanunusani 1276) herh'angi bir haçlx seferi bulya-sına ni·hayet verdi ve TatarJarla hıristiyanlar arasındaıki ittifakı doğmadan ortadan .kaldırdı. Aynı senenin son baharında, yine

    Abaga tarafından, büyük Kubilay Han narnma gönderHen sonuncu bir heyet te daha müsbet bir netice elde edemedi. Bu murah.haslar da Büyük Han'ın vaftiz edildiğini söylemekte israr ediyo,rlardı ( fakat bunu şifaıhen söylüyorlardı. İtimadnamelerde bu mevzua temas edilmiyorrlu ).

    Fakat, biz de, Soranzo ile beraber şu fi.kirdeyiz : « Hır.istiyanlık le'hin-de göster.ilen bu müsaid hissiyat h,a-kikate tevafuk etmemekte idi. Filha-kika ne Abaga ne de Kubilay hıristiyan ve tabii Kat~liık idiler. Her ikisi de Budist idi. Dahili siyaseti alaka-dar eden sebeblerden dolayı Budist ıkalmağa mecbur idHeır. Onlar şu ka-naatte idiler ki Garb devletlerJle ve bilh'assa Papalık ile, kendileri vaftiz

  • 456 ÜLKÜ, AGUSTOS 1936 edilmeden, ittifak imkam yoktu. Bu -şaırt tahakkuk !etmedikçe sadece hıristiyan misyonerlerinin ve tüccar-larrum serbestçe seyahatine müsaade ·etmek ve propagandalarına göz yum-mak kaf.i değildi. Bundan dolayı, bu hükümdarlar bu hususta ta!bıriri bir vesika v:erme.kten çeıkiniyorlar ve kendi dinlerinden olan tebalarına el-·çilik vazifesini ve.rmiyorlardı. Bu iş için kendiler.ine birçok ilisan ve im-tiyaz ve.rdikleri, az çok ortodoks, hr-risti.yanlardan . istifade ediyorlardı. Bunlar da bu hizmeti hüsnüniyetle veya suiniyetle ifa ediyorlar ve Ro-maya ve Katelik sarayianna giderek İran Hammn ve Tatarlarm ve: Büyük imparatorunun J:ı.ıristiyan olduklarını söylüyorlardı ».

    Kısaca telhis ettiğim vesikalar, pa-paların, mukaddes makarnların muha-fazası için nasrl bir gay.retle çalıştıklarını göstermektedir. Fakat daha zi-yade düşüncelerirı.in ıen başmda ge-len