8
8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü- redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses, ilk kez şarkı söyledi. Ünlü Sanatçı ibrahim tatlises, 2011 yılın- da uğradığı silahlı saldırının ardından ilk kez şarkı söyledi.Kuzey Irak Zaho’da aile dostu İş Adamı ali yasak ile birlikte bin 600 konutluk inşaat projesini yapan Urfa- lı ünlü sanatçı ibrahim tatlises, uğradığı saldırıdan dolayı geçirdiği rahatsızlığın ardından ilk kez eline mikrofonu alarak ‘Urfalıyam Ezelden’ türküsünü söyledi. TATLISES ZORLANDI Ancak ibrahim tatlises ‘in türkü söyler- ken zorlandığı dikkatlerden kaçmadı. Ünlü sanatçı mikrofonu sık sık yanındaki isimlere uzatarak şarkıya eşlik etmelerini istedi. İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi Hülya Avşar’dan Fikret Orman’a Destek Hülya Avşar, Belgrad Ormanı’ndan sonra Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’a da sahip çıktı. Ünlü sanatçı hulya avsar, önceki gün TED’de düzenlenen tenis turnuvasına katıldı. Zehra Gö- nenli ile yaptığı maçı kaybeden Avşar Kızı, buna rağmen neşesinden bir şey kaybetmedi. Korta taytının üzerine giydiği mini eteğiyle çıkan 50 ya- şındaki sanatçı, ilginç mimikleri kadar açıklamala- rıyla da dikkat çekti. Koyu bir besiktastaraftarı olan güzel sanatçı, çok eleştirilenbesiktasBaşkanı fikret orman ‘a destek verdi. ‘GİT’ DEMEK DOĞRU DEĞİL! Hülya Avşar, bir ara adının aşk dedikodularına karıştığı Orman için şunları söyledi: “Daha birisi yerine gelip tam oturmadan postalıyorlar. İstikrar olmayan yerde başarı olmaz. Asla inanmıyorum ben buna. Sporda istikrar şart. fikret orman ‘a bir şans daha vermeliler çünkü daha yerine yeni otur- du. Bir sürü problemleri ayıkladı, şimdi git demek olmaz.” Avşar Kızı, İnönü Stadı’nın Haziran ba- şında yıkılacak olmasıyla ilgili de, “Boşverin onu. Maçlar iyi geçsin de biz taşta da oynarız, stad- yumda da oynarız, her yerde oynarız” dedi. MİMİKLERİ KONUŞTU Bir ara bluzunun içine bakan Avşar Kızı, görüntü- lendiğini fark edince böyle ilginç mimikler sergiledi. Geçen yaz Bodrum’daki çapkınlık turunda yaka- lanan fikret orman ‘ın adı; eşi Sedef Hanım’dan boşandıktan sonra da hulya avsar ile birlikte anılmıştı. Kışın kortta giydiği diz altına uzanan şortu ve taytı- nı rafa kaldıran hulya avsar; yaz gelmesiyle açıldı. Avşar, mini eteğiyle dikkat çekmeyi başardı. İntihara Kadar Gidebilir! Türkiye Muhteşem Yüzyıl’ın yıldızı Meryem Uzerli’nin Al- manya’ya kaçışını konuşuyor. Psikolog Ayşe Yanık Knud- sen: turkiye’ye uyum süreci, meryem uzerli’yi çok yıprattı. O; alkol ve uyuşturucu yerine çekip gitmeyi seçti. Herkes bunu yapamıyor ‘Muhteşem Yüzyıl’ın ‘Hürrem’i meryem uzerli’nin hastalığı olarak gündeme gelen ‘tüken- mişlik sendromu’na; iş, sanat ve spor dünyasında sıkça rast- lanıyor. Uzman Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, a Haber’de Şirin Sever’in sunduğu ‘Jurnal’ programında bu sendromu anlattı: DESTEK ALACAĞI KİMSE YOK Tükenmişlik sendromunun, depresyondan ayrılan birçok noktası var. Daha çok büyük şehirlerde yaşayan insanları vuran bir problem. Kırsal ke- simde rastlanmıyor. Acil ser- viste çalışan doktorlarda çok sık görülüyor. Meryem Uzerli’nin hayatında destek noktaları çok zayıf. Hiç Türkçe bilmedenturkiye’ye geldi ve çok ünlü bir star oldu. Uyum sağlama süreci, çok yıpratıcı bir şey. Eğer birinin omzunda ağlayamıyorsanız, sizi destekleyen aileniz ve dostlarınız yoksa ve hayatı- nızın büyük kısmını çalışarak geçiriyorsanız; zaten tükenir- siniz. İNTİHARA KADAR GİDEBİLİR Şöhretli olmak herkesin kal- dırabileceği bir şey değil. Herkes, Meryem Hanım gibi kapıyı vurup gidemiyor. Kimisi dengeyi uyuşturucu ve alkolle, kimisi de kapıyı vurup giderek sağlıyor. Bu sendrom; depresyona benzer şekilde ortaya çıkıyor. İsteksizlikle başlıyor, uyku- suzluk, çok uyuma, iştahsızlık ya da çok yemek yeme onu takip ediyor. Son nokta ise asla çalışmak istememek ve üretkenlikten vazgeçmek... İleri boyutlarda intihara kadar gidebiliyor. Bazen kovulmak gerekebilir; siz gidemiyorsanız, birisinin sizi atması iyi olabilir. Bir şe- yin içinde boğulduğunuzda, zaten başarıyı kaybetmişsi- nizdir. Hayatımızı yöneten şey hırs olmamalı. Mutlaka tatil yapmalısınız. ‘ŞİŞMAN’ HABERLERİ BAS- KI YARATTI “Hayır demeyi öğrenmek; hayatta her konuda gerekli bir şey. meryem uzerlihak- kında ‘Çok şişman, sürekli yiyor’ diye haberler çıkıyor- du. Sürekli güzel olmak, hep iyi ve doğru olanı yapmak zorunda olmak; çok ciddi bir baskı.” Ajda Pekkan sahnede rahatsızlanınca... Bir üniversitenin bahar şenliklerinde sahneye çıkan Ajda Pekkan, kon- serde 5 şarkı söyledikten sonra rahatsızlanarak konseri yarım bırakmak zorunda kalmıştı. Konsere kişi başı 90 TL ödeyen izleyiciler ise organizasyonu düzen- leyenlerden ücretlerinin geri ödenmesini istiyor. Süperstar’ı izlemeye ge- len ve sadece 5 şarkısını dinleyebilen öğrenciler or- ganizasyonu düzenleyen firma ile bilet satışını ya- pan online bilet sitesinden paralarının geri ödenmesi için şikayette bulunuyor. İzleyiciler organizasyon firmasının konser sonrası hiçbir açıklama yapma- masından yakınırken, on- line bilet sitesinden de bu kısa süren konserin bilet ücretlerinin geri ödenme- sini istiyor. Ebru Gündeş’in Zor Anı Ünlü sanatçı ebru gun- das, önceki gün eşiyle Boğaz turuna çıktı. Arnavutköy’de yemek yiyen Gündeş ile reza zarrab, kanlica’daki yalılarına gitmek için de Boğaz hattındaki yoğun trafik yüzünden lüks teknelerini tercih etti. Gündeş, tekneye bi- nerken düşme tehlikesi geçirdi. Bunun üzerine eşi, kaptanı azarladı. Bu arada plakalarında ‘60’ı tercih eden çiftin sırrı ortaya çıktı. Zar- rab, Gündeş’e evlenme teklif ederken; “Benimle mutlu 60 yıl boyunca yaşamaya evet der misin?” deyince çift için bu sayı özel bir hale dönüştü.

Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013saray

Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses, ilk kez şarkı söyledi.Ünlü Sanatçı ibrahim tatlises, 2011 yılın-da uğradığı silahlı saldırının ardından ilk kez şarkı söyledi.Kuzey Irak Zaho’da aile dostu İş Adamı ali yasak ile birlikte bin 600 konutluk inşaat projesini yapan Urfa-lı ünlü sanatçı ibrahim tatlises, uğradığı

saldırıdan dolayı geçirdiği rahatsızlığın ardından ilk kez eline mikrofonu alarak ‘Urfalıyam Ezelden’ türküsünü söyledi.TATLISES ZORLANDIAncak ibrahim tatlises ‘in türkü söyler-ken zorlandığı dikkatlerden kaçmadı. Ünlü sanatçı mikrofonu sık sık yanındaki isimlere uzatarak şarkıya eşlik etmelerini istedi.

İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi

Hülya Avşar’dan Fikret Orman’a Destek

Hülya Avşar, Belgrad Ormanı’ndan sonra Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’a da sahip çıktı.Ünlü sanatçı hulya avsar, önceki gün TED’de düzenlenen tenis turnuvasına katıldı. Zehra Gö-nenli ile yaptığı maçı kaybeden Avşar Kızı, buna rağmen neşesinden bir şey kaybetmedi. Korta taytının üzerine giydiği mini eteğiyle çıkan 50 ya-şındaki sanatçı, ilginç mimikleri kadar açıklamala-rıyla da dikkat çekti. Koyu bir besiktastaraftarı olan güzel sanatçı, çok eleştirilenbesiktasBaşkanı fikret orman ‘a destek verdi.‘GİT’ DEMEK DOĞRU DEĞİL!Hülya Avşar, bir ara adının aşk dedikodularına karıştığı Orman için şunları söyledi: “Daha birisi yerine gelip tam oturmadan postalıyorlar. İstikrar olmayan yerde başarı olmaz. Asla inanmıyorum ben buna. Sporda istikrar şart. fikret orman ‘a bir

şans daha vermeliler çünkü daha yerine yeni otur-du. Bir sürü problemleri ayıkladı, şimdi git demek olmaz.” Avşar Kızı, İnönü Stadı’nın Haziran ba-şında yıkılacak olmasıyla ilgili de, “Boşverin onu. Maçlar iyi geçsin de biz taşta da oynarız, stad-yumda da oynarız, her yerde oynarız” dedi.MİMİKLERİ KONUŞTUBir ara bluzunun içine bakan Avşar Kızı, görüntü-lendiğini fark edince böyle ilginç mimikler sergiledi.Geçen yaz Bodrum’daki çapkınlık turunda yaka-lanan fikret orman ‘ın adı; eşi Sedef Hanım’dan boşandıktan sonra da hulya avsar ile birlikte anılmıştı.Kışın kortta giydiği diz altına uzanan şortu ve taytı-nı rafa kaldıran hulya avsar; yaz gelmesiyle açıldı. Avşar, mini eteğiyle dikkat çekmeyi başardı.

İntihara Kadar Gidebilir!

Türkiye Muhteşem Yüzyıl’ın yıldızı Meryem Uzerli’nin Al-manya’ya kaçışını konuşuyor.Psikolog Ayşe Yanık Knud-sen: turkiye’ye uyum süreci, meryem uzerli’yi çok yıprattı. O; alkol ve uyuşturucu yerine çekip gitmeyi seçti. Herkes bunu yapamıyor‘Muhteşem Yüzyıl’ın ‘Hürrem’i meryem uzerli’nin hastalığı olarak gündeme gelen ‘tüken-mişlik sendromu’na; iş, sanat ve spor dünyasında sıkça rast-lanıyor. Uzman Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, a Haber’de Şirin Sever’in sunduğu ‘Jurnal’ programında bu sendromu anlattı:DESTEK ALACAĞI KİMSE YOKTükenmişlik sendromunun, depresyondan ayrılan birçok noktası var. Daha çok büyük şehirlerde yaşayan insanları vuran bir problem. Kırsal ke-simde rastlanmıyor. Acil ser-viste çalışan doktorlarda çok sık görülüyor.Meryem Uzerli’nin hayatında destek noktaları çok zayıf. Hiç Türkçe bilmedenturkiye’ye geldi ve çok ünlü bir star oldu. Uyum sağlama süreci, çok yıpratıcı bir şey. Eğer birinin omzunda ağlayamıyorsanız, sizi destekleyen aileniz ve dostlarınız yoksa ve hayatı-nızın büyük kısmını çalışarak

geçiriyorsanız; zaten tükenir-siniz.İNTİHARA KADAR GİDEBİLİRŞöhretli olmak herkesin kal-dırabileceği bir şey değil. Herkes, Meryem Hanım gibi kapıyı vurup gidemiyor. Kimisi dengeyi uyuşturucu ve alkolle, kimisi de kapıyı vurup giderek sağlıyor.Bu sendrom; depresyona benzer şekilde ortaya çıkıyor. İsteksizlikle başlıyor, uyku-suzluk, çok uyuma, iştahsızlık ya da çok yemek yeme onu takip ediyor. Son nokta ise asla çalışmak istememek ve üretkenlikten vazgeçmek... İleri boyutlarda intihara kadar gidebiliyor.Bazen kovulmak gerekebilir; siz gidemiyorsanız, birisinin sizi atması iyi olabilir. Bir şe-yin içinde boğulduğunuzda, zaten başarıyı kaybetmişsi-nizdir. Hayatımızı yöneten şey hırs olmamalı. Mutlaka tatil yapmalısınız.‘ŞİŞMAN’ HABERLERİ BAS-KI YARATTI“Hayır demeyi öğrenmek; hayatta her konuda gerekli bir şey. meryem uzerlihak-kında ‘Çok şişman, sürekli yiyor’ diye haberler çıkıyor-du. Sürekli güzel olmak, hep iyi ve doğru olanı yapmak zorunda olmak; çok ciddi bir baskı.”

Ajda Pekkan sahnede rahatsızlanınca...

Bir üniversitenin bahar şenliklerinde sahneye çıkan Ajda Pekkan, kon-serde 5 şarkı söyledikten sonra rahatsızlanarak konseri yarım bırakmak zorunda kalmıştı.Konsere kişi başı 90 TL ödeyen izleyiciler ise organizasyonu düzen-leyenlerden ücretlerinin geri ödenmesini istiyor. Süperstar’ı izlemeye ge-len ve sadece 5 şarkısını

dinleyebilen öğrenciler or-ganizasyonu düzenleyen firma ile bilet satışını ya-pan online bilet sitesinden paralarının geri ödenmesi için şikayette bulunuyor. İzleyiciler organizasyon firmasının konser sonrası hiçbir açıklama yapma-masından yakınırken, on-line bilet sitesinden de bu kısa süren konserin bilet ücretlerinin geri ödenme-sini istiyor.

Ebru Gündeş’in Zor AnıÜnlü sanatçı ebru gun-das, önceki gün eşiyle Boğaz turuna çıktı. Arnavutköy’de yemek yiyen Gündeş ile reza zarrab, kanlica’daki yalılarına gitmek için de Boğaz hattındaki yoğun trafik yüzünden lüks teknelerini tercih etti.Gündeş, tekneye bi-nerken düşme tehlikesi

geçirdi. Bunun üzerine eşi, kaptanı azarladı.Bu arada plakalarında ‘60’ı tercih eden çiftin sırrı ortaya çıktı. Zar-rab, Gündeş’e evlenme teklif ederken; “Benimle mutlu 60 yıl boyunca yaşamaya evet der misin?” deyince çift için bu sayı özel bir hale dönüştü.

Page 2: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

7 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray

Saray-AjanslarG.Saray’da gündem Arda Turan... F.Bahçe’nin astronomik teklifini düşünmeden reddeden Atleti-co’nun yıldızı için İmparator devreye girdi.Şampiyonlukla kapanan sezonun ardından takı-mı iyice ‘mükemmel’ hale getirmek isteyen Cim-bom’da hedef ‘yabancı’ değil Arda Turan… Aslan Yuvası’nda yetişen eski kaptan giderek önem kazanan ‘yerli’ piyasasının da en değerli parçası. Kariyerini Atletico Madrid’de sürdüren Arda için ilk teklifi F.Bahçe yaptı ama müthiş önerisi kabul görmediSüper Lig’de egemenliğini ilan eden G.Saray ise Fatih Terim ile devreye girdi. İmparator kendisini ‘ikinci babası’ gibi gören Arda Turan’ı aradı ve “Genç yaşında kendini ispat ettin. Artık yeniden G.Saray için ter dökme vaktin geldi. Hedeflerimiz büyük, seni de bu takımda görmek istiyorum” dedi.

İmparator’dan dön çağrısı

Saray-AjanslarSivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, teknik direktör-lük teklifi yaptıkları Roberto Carlos’un durumuyla ilgili bilgi verdi.

Yiğidolar’ın patronu, “Görüş-melerimiz aralıksız devam ediyor. Türkiye’ye gelmek Carlos’un da gündeminde var. Kendisiyle dün (önceki gün) görüştüm, cevap ver-mesini istedim. O da bana

Anzhi’nin Rusya Kupası’nda CSKA Moskova ile önümüz-deki hafta final maçı oyna-yacağını söyledi. Cevabını maçtan sonra verecek. 1 hafta daha bekleme kararı aldık” dedi.

Saray-AjanslarAMK’nın kulisleri karıştıran haberi doğrulandı, Beşik-taş taraftarı havalara uçtu. Şimdi sıra transferi bitir-mek için sponsor bulmaya geldi.Messi’den önce o vardı; Ronaldo de Assis Moreira yani namı diğer Ronaldin-ho… PSG’de başlayan Avrupa kariyerini Barce-lona’da zirveye taşıyan, dünyada yılın futbolcusu seçilen, Milan’da oyna-dıktan sonra ülkesine geri dönen Brezilyalı süper yıldız Beşiktaş ile temas-ta. Yakın zamana kadar ‘Türkiye’ye gelmez’ denilen Guti, Quaresma, Simao gibi yıldızlara siyah-beyazlı formayı giydiren Kara Kar-tal, Avrupa transfer piya-sasını sarsacak yeni avını gözüne kestirdi; efsane futbolcunun menajeriyle gö-rüşmeler resmen başladı. Ve Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, görüşmeleri doğru-ladı. Orman, “Ronaldinho Beşiktaş’a gelmek istiyor” dedi. Yani inanılmaz bilek

hareketleri ve akıl almaz golleriyle dünyayı peşine takan Sambacı Beşiktaş formasını giymeye hazır.ÇARE SPONSORDAAncak her güzelin olduğu gibi ‘10’unda bir bedeli var. İlk açıklamalara göre bu bedel 15 milyon euro. İlk etapta imkansız gibi gö-zükse de daha pazarlıklar başlamadı bile. Ronaldin-ho’nun yeniden Avrupa futbolunu istediğini bilme-yen yok. Ayrıca, Ronaldin-ho gibi adı para ve reklam ile anılan, tribünleri tıklım tıklım dolduracak, kulüp ürünlerini tavana vurdu-racak, forma satışından rekor kırdıracak bir isim için ‘imkansız’ asla yok-tur. Özellikle uluslararası şirketlerle son dönemdeki ilişkileri ile dikkat çeken Beşiktaş’ın Sambacı için sponsor arayışlarına hız verildi. Ronaldinho’nun menajerleri ile temas-lar kesilmezken ciddi bir sponsor bulunması halin-de görüşmelere hız verile-cek.

Ronaldinho gelebilir ama…

‘Carlos’u bekliyoruz’

Fener’i devler bekliyor

Şampiyonlar Ligi’nde 3. ön elemeye seri başı olarak girmesi beklenen F.Bahçe, play-offta Arsenal, Milan, Lyon ve Valencia gibi takımlarla eşleşecek.Basel’in İsviçre Ligi’nde şampiyon olması halinde 3. ön eleme turunda seri başı olacak Fenerbahçe’yi play-

off turunda ciddi rakipler bekliyor. Geçtiğimiz yıl Romanya temsilcisi Vaslui’yi eledikten sonra Rusya’nın Spartak Moskova takımına takılan sarı-lacivertliler, UEFA Avrupa Li-gi’ne katılmıştı. Bu organizasyonda yarı finale yükselerek tarihinin en büyük başarısını elde eden Fener-

bahçe, önümüzdeki sezon Devler Ligi’ne iddialı giriyor. Ancak sarı-la-civertliler, turu geçmeleri halinde seri başı olamayacak ve muhtemel rakipleri arasında Arsenal (İngilte-re), Milan (İtalya), Lyon (Fransa), Schalke 04 (Almanya) ve Valencia (İspanya) olacak.

Page 3: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

Sayı:95- 30 Mayıs 2013 saray6

Hazırlayan: Şirzat Şeyh Muhammet

Erbil’in yüce İslam dinine büyük hizmetleriyle meş-hur Müfti ailesini tanıma-yan hemen hemen kimse yok. Amca oğulları Haydari ailesiyle birlikte Erbil’e gelen Müfti ailesinin bazı beli hala Harir bölgesinde yaşıyorlar. Erbil Kalesinde vaaz, hutbe ve din dersi verme görevini üstlenen bu aile, Erbil’de hükümetin kararıy-la 400 yıl boyunca müftü-lük görevinde de bulundu. Bu ailenin parlayan yıldızı şair ve kadı Reşat Müfti’dir. Adı Reşat Molla Muham-met Molla Osman Molla Ömer olan kadı Reşat 1915’te Erbil Kalesinde dünyaya geldi. Büyük din alimi babası Molla Mu-hammet tarafından çok iyi yetiştirilen Kadı Reşat Müf-ti ilkokulu tamamladıktan sonra babasının isteğiyle din eğitimine ve Kur’an-ı Kerim hatmine başladı. Kale caminin tanınmış ma-kam ve tecvit ustası Seyit Merdan Abdülkadir Ker-küklü’nün yanında tecvit dersi alan Kadı Reşat Müf-ti, Mısır’ın Ezher Üniversi-tesinde din eğitimi almak için 1934’te Kahire’ye gitti. Ezher’in rektörü tanınmış din adamı Şeyh Muham-met Ali El-Meraği ve ta-nınmış tarihçi Muhammet Ali Avni El-Kurdi ile güçlü ilşiki ler kurmayı başa-ran Kadı Müfti, 1936’da Erbil’e döndü. Erbil Kale camiinde göreve başlayan Kadı Reşat Müfti, büyük din adamı Molla Efendi’nin vefatının ardından resmen vaazlık görevine başladı. Aynı zamanda Kaledeki medresede de din ders-leri veren Müfti, Erbil ve Kürdistan bölgesinde ün salmaya başladı. Birçok din adamının icazet aldığı Müfti, 1956’da Kerkük’te Şer’i Kadı olarak göreve başladı. Müfti bir yıl sonra tayini Süleymaniye’ye çıktı. Ardından Erbil’e dönen Müfti kentin mahkeme-sinde Şer’i Kadı görevine devam etti. 22 yıl boyunca

aldığı kararların hiçbirisi temyiz mahkemesinden dönmedi. Görevine emek-liye ayrılana kadar devam eden Kadı Reşat, 1958 yılında Kale camiini tamir etti. Camiin tamiri için valili-ğe yazı yazan Müfti, (5552) nolu 21 Nisan 1958 tarihli yazısında yardım talebinde bulundu. Yazısı kabul edil-dikten sonra camiin tamiri için bir komisyon kuruldu. Komisyonda Müfti’nin yanı sıra bir takım ileri gelen yer aldı. Deniliyor ki camiin tamiri için izin çıkar çık-maz Erbil halkı aralarında 5000 Irak dinarı topladılar. Müfti validen de yardım

istedi. Vali bunun üzerine valiliğin bütçesinden 3000 dinar tahsis etti. Tamir işi 6

Şubat 1958’de tamamlan-dı. Müfti camiin kapısında yazmış olduğu 6 satırlık Arapça şiirin heceleri top-landığında camiin tamir tarihi ortaya çıkar.Kadı Reşat Müfti’nin baba-sı Molla Muhammet Erbil’in büyük şairleri arasında yer alıyordu. (Hamdi) mahla-sıyla şiirler yazan Molla Muhammet’i oğlu Reşat da takip etti. Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazan Kadı Reşat Müfti, 1953’te Kürdistan bölge-sinde Kürtçe hutbe okuyan ilk hatip olarak biliniyor. Ay-rıca Kürtçe bir mevlidname de yazan Müfti, bazı dini

eserlere de imza atan bir din adamı olarak biliniyor. Kadir gecesi, mevlit kan-

dili, miraç kandili ve diğer dini günlerin ihyası için büyük bir titizlik gösteren Reşat Müfti, divanhanesin-de mevlit okuyup bilimsel dersler verirdi. Güzel söz-lü güler yüzlü olan Kadı Reşat Müfti toplumun tüm kesimine uyabilen bir kişili-ğe sahipti. Ölümünün ar-dından büyük oğlu Osman Kale camiine ve zengin kütüphanelerine bakmaya başladı. Babası gibi Os-man Müfti de şair ve yazar-dır. Birçok şiir ve dini eseri bulunan Osman Müfti, babasının izinden yürüyor.

Reşat Müfti’nin vefatı Hacı Kadir Benna, Kadı Reşat Müfti’nin vefatı ilgili

şunları anlattı: “1992’de Mevlit kandili günüydü. Şeyh Çöli camiinde bulu-nan o eski zeytin ağacı ke-narında oturuyordum. Kadı Reşat camiiden çıkmak üzereyken bana döndü ve şöyle dedi: “Hacı Kadir bu dünyadan göcüm yaklaştı. Sana bir vasiyetim olacak. Ölürsem beni sen göm. Mezarda başımın altına küçük bir taş koy. Kadı Re-şat sabah namazını kıldığı sırada seccade üzerinde vefat eder. Allah’tan yerinin cennet olmasını dilerim”. Deniliyor ki Molla Cercis, Kadı Reşat’ın ölüm habe-rini duyan ilk kişidir. Reşat Müfti, Badava bölgesindeki aile mezarlığına defnedildi. Müfti için yüzlerce kişinin katıldığı muhteşem bir ce-naze merasimi düzenlendi. Erbilli tanınmış tarihçi merhum Zübeyr Bilal İs-

mail, Müfti ailesinin Kürdistan bölgesinin tanınmış bir ailesi olduğunu yazar. 500 yıl boyunca yüce İslam dinine hizmet eden Müfti ailesi Kale camiinde vaaz ve din dersleri veren bir ailedir. Kadı Reşat Müfti’nin Osman, Ad-nan, Kenan ve İhsan adlarında vatanperver ve vefalı dört oğlu var. Allah’tan kendilerine uzun ömürler dilerim.

Erbil bilginlerinden Reşat Müfti

Deniliyor ki camiin tamiri için izin çıkar çıkmaz Erbil halkı arala-rında 5000 Irak dinarı topladılar. Müfti vali-den de yar-dım istedi. Vali bunun üzerine va-liliğin bütçe-sinden 3000 dinar tahsis etti. Tamir işi 6 Şubat 1958’de ta-mamlandı

Page 4: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

5 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013saray

İstanbul’da düzenlenen 5. Türkmen basın kurultayı çalışmalarını başarıyla tamamladı

Saray-İstanbulİstanbul’da düzenlenen 5. Türk-men basın kurultayı çalışmala-rını başarıyla tamamladı. Irak’ın içinden ve dışından 65’ten fazla basın mensubunun katıldığı kurultay 18-19 Mayıs 2013 ta-rihleri arasında gerçekleşti. Irak, Avrupa ve Kanada’dan gazeteci ve misafirin katıldığı kurultayda Saray başyazarı ve Erbil’den bir grup Türkmen gazeteci de katıldı.Türkmen basın kurultayı konseyi başkanı Kemal Bayatlı açılışta yaptığı konuşmada, kurultaydan hedef ve Türkmen basın men-suplarının durumuna ışık tuttu. Konuşmasında ifade özgürlüğü ve Türkmen medya kuruluşla-rının geliştirilmesinin öneminin altını çizen Bayatlı, Türkmen basın konseyinin Türkmen böl-gesine taşınmasını istedi. Kon-seyin Türkmen basın mensupla-rının gerçek temsilcisi olduğunu savunan yetkili, tüm Türkmen basın kuruluş, sendika ve bir-liklerin konseyin çatısı altında

toplanması gereğinin önemini dile getirdi. Irak hükümetini konseye bir bütçe tahsis etmeye çağıran Bayatlı, ayrıca bir uydu kanalı ve günlük bir gazete de istedi. Açılışta Irak Gazeteciler Sendi-

kası Başkanı ve Türkiye Gaze-teciler Sendikası temsilcisi de birer konuşma yaptılar. Konuş-malarında kurultayı tebrik ede-rek, Irak’ta Türkmen basın süre-cinin mesafe almasını dilediler. İki günlük kurultayda medyanın

farklı dallarında sunumlar tak-dim edildi. Genç yazar Özdemir Hürmüzlü, Türkmenler olarak günlük bir gazeteye ihtiyaç duyduklarını söyledi. İyi kadrolara ve yerel bir televizyona sahip olduklarını

ifade eden Hürmüzlü, Türkmen basın mensubu ve medyacıların tek çatı altında toplanması öne-minin altını çizdi.Bu tür bir kurultayın organize edilmesinin önemine değinen medyacı Yılmaz Terzi ise ku-rultayın iki yılda değil yılda bir düzenlenmesini istedi. Terzi: “Türkmen medya sürecine hız kazandırmak için kurultay yılda bir düzenlenirse iyi olur diye düşünüyorum. Ayrıca bu kurultaylara delege sayısını arttırmalıyız” dedi. Kurultayın son gününde yapılan seçimde Türkmen basın ku-rultayı konseyinin yeni üyeleri belirlendi. Özgür ve demokratik bir ortamda yapılan seçimde konseyin 7 kişilik heyeti seçildi. Seçimi Mehmet Haşim Salihi, Güizar Bayatlı, Dilşat Terzi, Amir Karanaz, Kürşat Çavuşoğlu, Şemsettin Küzeci ve Güngör Yavuzaslan kazandı. Ardından heyet üyeleri Şemsettin Küze-ci’yi konseyin genel sekreteri olarak seçtiler.

Türkmeneli lokal televizyonu müdürü: Bütçemiz kesileli bir yıl oldu

Saray-KerkükKerkük’te yayın yapan lokal Türkmeneli radyo ve televizyo-nunun bütçesi bir yıl önce ke-sildi. Televizyon müdürü Türkeş Muhtaroğlu, bütçelerini kesen tarafın adını açıklamayı reddetti. Saray’a konuşan Muhtaroğlu, bütçelerinin yeniden ödenmesini istedi. Sorunlarını gazetemizle payla-şan müdür, yayınlarının Kerkük ve çevresini kapsadığına dikkat çekti. Bir yıldan beri çalışanla-rının maaşlarını ödemedikleri-ni ifade eden Muhtaroğlu, 30 çalışanlarından ancak 10 çalışa-nın maaşını aldıklarını kaydetti. Aldıkları 10 çalışanın maaşını 30 çalışana dağıttıklarını dile getiren Muhtaroğlu, “aldığımız az miktardaki paradan söz etmekten utanıyorum. Ancak buna rağmen yayınımıza devam

ediyoruz ve günlük canlı progra-mımız var. Bunlar arasında dini ve kültürel programlar da bulu-nuyor” dedi. Bütçelerini kesen tarafın adını açıklamamayı tercih eden Türk-meneli radyo ve televizyonu mü-dürü, “o tarafın adını açıklamak istemiyorum. Ancak para her şey değil, çünkü biz yayınımıza devam ediyoruz” diye konuştu. Reklam alıp almadıkları yö-nündeki sorumuzu yanıtlayan Muhtaroğlu, politikalarının sınırlı olması nedeniyle her türlü rek-lama açık olmadıklarını söyledi. Reklamların çoğunu ücretsiz yayınladıklarına dikkat çeken Muhtaroğlu: “özellikle tabelasını Türkçe yazan işyeri ve şirket reklamlarını ücretsiz yayınlıyo-ruz” dedi.

Yayına az parayla devam edip etmeyecekleri yönündeki diğer bir sorumuzu yanıtlayan müdür, “ne olacak bilmem. Halkımız-dan yardım bekliyoruz. Bugüne kadar bize sadece ITC Başka-nı Erşet Salihi yardım ediyor. Kentteki Türkmen partileri bize sadece manevi destekte bulunu-yorlar” dedi. Nenden Irak hükümetinden büt-çe talep etmedikleri yönündeki sorumuzu yanıtlayan Muhtaroğ-lu: “Anayasada bu konuda bir madde olmadığı için Irak hükü-meti hiçbir medya kuruluşuna yardım etmiyor. Televizyonu-muzda Arapça programlar var. Ancak kadromuz olmadığı için Kürtçe programımız yok. Kad-romuz olursa Kürtçe program yapmaya hazırız” diye konuştu.

Irak Gazeteciler Sendikası Başkanı Saray’a konuştu: Baas rejiminin devrilmesinden bu yana 370 gazeteci öldürüldü

Saray-Bağdat Irak Gazeteciler Sendikası Baş-kanı Müeyyet El-Lami, ülkedeki basın mensuplarının durumuna ışık tuttu. Saray’a kısa bir röpor-taj veren El-Lami Irak’ta öldürü-len gazeteci sayısının Vietnam savaşı ve ikinci dünya savaşın-da öldürülen gazeteci sayısının çok üzerinde olduğuna dikkat çekti. El-Lami, “Baas rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede 370 gazeteci öldürüldü” dedi. Sendika olarak gazetecilere farklı imtiyaz ve imkanlar sağla-dıklarını belirten sendika başka-nı, gazetecilere karşı tehditlerin devam ettiğini kaydetti. Saray: Iraklı gazetecilerin durumu-nu nasıl değerlendiriyorsunuz?M. El-Lami: Gazetecilerin duru-munda olumlu bir gelişme söz

konusudur. Bugün ülkede birçok yayın kuruluşu faaliyet göste-riyor. Kamuoyuna doğru haber ve bilgi aktarılıyor. Ancak yine de gazetecilere karşı tehditler bitmiş değil. Buna rağmen ülke-

mizdeki gazetecilerin durumu birçok ülkeden çok daha iyidir. Saray: Irak’ta öldürülen gazeteci sayısı Vietnam savaşında öldürülen gazeteci sayısının çok üzerinde olduğu söyleniyor?M. El-Lami: Doğrudur. Şöyle ki

Baas rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede 370 gazeteci öldürüldü. Bu sayı Vietnam savaşında öldürülen gazeteci sayısının üzerinde. Ancak bu bizi durduramadı aksine kamuo-yuna doğru bilgiyi aktarmak için daha da motive etti. Bugün sahip olduğumuz özgürlüğü demokrasi uğruna canlarını feda eden şehitlere borç-luyuz. 2012 ve 2013 yılları gazeteciler adına huzurlu yıl-lardır. 2007-2011 yılları arası dönem gazeteciler için kötü bir dönem sayılır. Saray: Sendika olarak kaç üye-niz var?M. El-Lami: Toplam 15 bin üyemiz var ve bizde 1200 yayın kuruluşu temsil ediliyor. Saray: Kürdistan gazeteciler

sendikasıyla ilişkiniz ne düzey-de?M. El-Lami: İlişkilerimiz çok ileri düzeyde. Saray: Kürt ve Türkmen üyeniz var mı?M. El-Lami: Tabi ki var. Bizde milliyet ve mezhep ayırımı yapılmıyor. Buna yasalarımız müsaade etmez.Saray: Sendika olarak gazeteci-lere ne gibi imtiyazlar sağlıyor-sunuz?M. El-Lami: Gazetecilere arsa temin ediyoruz. Uçak biletle-rinde indirim sağlıyoruz. Üc-retsiz tedavi sağlıyoruz. Yıllık prim sağlıyoruz. Irak’ın içinde ve dışında ücretsiz kurslara katılımlarını sağlıyoruz. Ayrı-ca kendilerine Arap ve ulusla-rarası kimlik düzenliyoruz.

Page 5: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

Sayı:95 - 30 Mayıs 2013saray4

Muzafferiye okulundaki çocukluk anılarım

Necat Yasin NeccarBu fotoğraf 1957’de çekilmiş. İçinde Erbil’in Muzafferiye ilkokulunun dör-düncü sınıf öğrencileri görünüyor. Okulumuzda geniş bir bahçe vardı. Etrafı demir korkuluklarla sarılıydı. Bahçede rengarenk güller vardı. Okulun ana giriş kapısında üç katlı bir merdiven vardı. Merdivenden sı-nıflara, öğretmen ve müdür odası-na giden alan mermerden yapılmış-tı. Alanın bir tarafında bahçe diğer tarafında okul sahası bulunuyordu. Sahada İsveç sporu, basketbol, voleybol ve diğer oyunlar oynanır-dı. Spor öğretmenimiz yıllık spor festivali için okul takımını hazırlardı. Festival şimdi adı Franso Hariri ola-rak değiştirilen Erbil stadyumunda gerçekleşirdi. Fotoğraftada görüldüğü gibi 1 ve 2. sınıflar dışarı 3,4,5 ve 6. sınıf-lar içeri kısımdaydı. Bu sınıfların önünde betondan yapılmış geniş bir alan vardı. Yağmur yağdığında öğrenciler orada dururdu.Okulumuz mevcut Erbil valiliğinin yerindeydi. Sol tarafında postane sağ tarafındaysa Erbil belediye başkanlığı bulunurdu. Okulun geniş sahasında Perşembe günleri bayrak töreni yapılırdı. Sesi güzel öğrenciler marş okurdu. Erbil’de inşa edilen ikinci okul

olduğu için okulumuza “El-Med-rese El-saniye” denirdi. Ardından adı Muzafferiye olarak değiştirildi. Muzafferiye adı, Erbil Sahibi Sultan Muzaffereddin Gökbörü’nden alın-mıştır. Okulun karşısında bulunan Gökbörü’nün türbesi bugüne kadar ziyaret ediliyor. Okulun adının de-ğiştirilmesi sebebi, o dönemde okul sayısında görülen artış etkili olmuş-tur. Şöyle ki; Hanaka mahallesinde Şeyh Ömer Mezarlığı yakınındaki El-Salise adlı okulun adı El-Halidiye olarak değiştirildi. Okul yeni adını Mevlana Halit El-Nakşibendi’den almıştır. El-Nakşibendi, Kürdistan ve İslam aleminde Nakşibendi tarikatını yenileyendir. El-Nakşi-bendi Erbil’e ilk geldiğinde Hanaka Mahallesinde bir cami inşa etmiştir. El-Nakşibendi, mahallenin adı-nı taşıyan camide irşat ve icazet vermeye başladı. Kendisinden icazet alanlar arasında Heybetul-lah Nakşibendi ve Ahmet El-Hatip Erbilli de bulunuyor. Araplar Mahal-lesinde bulunan El-Rabie okulunun adı El-Faysaliye olarak değiştirildi. Faysal Irak’ta tahta oturan ikinci kraldır. Kral ellili yıllarda Erbil’i ziya-ret etmiştir. Okul ziyaretten sonra yıkılarak yeniden inşa edildi. Okulumuzda merhum Cuma Mu-hammet El-Saffar müdür, merhum Beşir Mustafa ise müdür yardımcısı olarak görev yapıyordu. Öğretmenlerin isimleri ise şöyle:1-Birinci (A) sınıf öğretmeni Hanna Abdülahad Butrus2-Birinci (B) sınıf öğretmeni İsmail Efendi3-İkinci (A) sınıf öğretmeni Muham-met Gafur Çelebi 4-İkinci (B) sınıf öğretmeni Şeyh Burhan Nakşibendi5-Üçüncü sınıf öğretmeni Sıddık Efendi 6-Dördüncü ve altıncı sınıf öğret-meni Haydar Osman 7-Beşinci ve altıncı sınıf Arapça öğretmeni Hanna Abdülahad Rafo

8- Beşinci ve altıncı sınıf İngilizce Kerküklü öğretmen Fahrettin Efendi 9-Resim öğretmeni Muhammet Ali Arif. Arif ardından Rusya’da doktora diploması almayı başardı. Bağdat Güzel Sanatlar Okulunda da görev yapan Arif, 1991 ayak-lanmasının ardından Selahaddin Üniversitesinde ilk güzel sanatlar okulunu açmayı başardı. Burada dekanlık görevinde de bulunan öğretmen Arif, mühendislik fakültesi bina bölümünde resim dersi verdi.10-Din dersi öğretmeni Yunus Ab-dullah Haddad. Haddad ardından Mustansriye Üniversitesinde hukuk okudu. Erbil valiliğinde hukuk bölü-mü müdürü olarak atanan Haddad emekliye ayrıldıktan sonra avukat-lık yapmaya başladı. Hala hayatta olan öğretmen Haddad’a Allah’tan uzun ömürler dilerim. 11-Nesneler ve Sağlık dersi öğret-meni İbrahim. İbrahim öğretmen Arap kökenliydi. Ancak siyasi nedenlerle Erbil’e sürgüne gönde-rilmişti.12-Spor öğretmeni Muhammet Aziz. 13-Spor öğretmeni Cemal Mustafa. Zamanımızda okullarda beslenme saati uygulanırdı. Her gün öğrenci-lere bir bardak sıcak süt ve bir no-hut kadar büyük 2 adet balık habı

verilirdi. Öğrenciler ikinci dersten sonra hapları öğretmenin huzurun-da yutmak zorundaydı. Beslenme saati merhum Sıddık Mevlüt, Mak-sut amca, Bekir amca, Hamedemin amca ve Ömer amcanın denetimin-de uygulanırdı. Okullarda öğren-cilerin kırtasiye ihtiyacı ücretsiz olarak karşılanır, fakir öğrencilere ise kıyafet dağıtılırdı. O dönemlerde okullar iki devam-lıydı. Sabah öğle namazına kadar 4 ders okuduktan sonra dinlenmek için eve giderdik. Yemek yedikten ve dinlendikten sonra tekrar okula gelip 2 ders daha yapardık. Fotoğraftakiler şunlardır:A.Sağdan sola ikinci sırada

oturanlar1-Vuşyar Karani2-Hikmet ...3-Siraç Muhiddin Şeho 4-Şerdil Hurşit5-Namık Abdurrahman Çelebi a. Sağdan sola önde oturanlar1-Tahsin Cemil2-Cenin Abdülkadir 3-Lezgin ....4-Kahtan Seydok 5-Burhan Cebbar6-Havraz Yakup Beg 7-Taha Hamedemin8-Haşim ....9-Kazım ...

10-Semir ...B.Sağdan sola arka tarafta duranlar 1-Bilinmeyen bir öğretmen2-Muhammet Hacı Hikmet3-Abdülkadir Haşim Çelebi 4-Şirzat Muhammet Gazino 5-Dildar Nureddin6-Celal ...7-Merhum öğretmen Haydar Os-man 8-Merhum okul müdürü Cuma Mu-hammet Saffar9-Emir Gerdi 10-Bilinmeyen birisi11-Mehdi Şeyh Abdülkerim12-Muhammet Mustafa 13- Molla Reşit Gerdi’nin babası Kurdo Gerdi. C. Sağdan sola üçüncü sırada san-dalyede oturanlar 1-Sirvan Nazım Ağa Esadi 2-Necat Yasin Neccar 3-İhsan Cemil4-Muhsin Mala Sabır (Cuamer) 5-Hasro İbrahim Dizayi 6-Abdullah Bekir 7-Serdar Beşir Mustafa 8-Şirzat Haydar 9-Abdülvahat Kemal Saati (Cami)10-Jir Abdurrahman (Dönemin Erbil sağlık dairesi müdürü)11-Seyfeddin...12-Sabah ...13-Hadi Said

Güneşin gözyaşları

* Ahenk Nakşibendi “Güneşin gözyaşıları var” desem belki garibinize gi-der. Ancak eski zamanlarda altına güneşin gözyaşları denirmiş. Eskilerden beri çok değer verilen altın farklı adlarla anılmıştır.Deniliyor ki milattan 3100 yıl önce eski Mısır’da altın ölümsüzlük ve zenginlik sembolüydü. Milattan 1320 yıl önce bulunan altın hari-tası şimdi Torino müzesinde sergileniyor. Haritada altının bulunduğu yer işçilerin resmi çiziliyor. Altının bulunması konusun-

da tarih kitaplarında Mısır ve Yunanlılar’ın ismi geçse de modren düşünceye göre altın milattan önce 1200 yılında bulundu. İlk altın temizleme işi 1849’da ABD’nin Californiya kentinde başladı. İlk altın para milattan 700 yıl önce Lidya kralı Kroisos için ba-sıldı. Şöyle ki birisi zengin olsaydı kendisine “Her halde Krisos kadar zengin değilsin” denirdi. Geçenlerde CNN kanalında çok ilginç bir başlık dikkatimi çekmişti. Başlıkta “Altın bir madendir, ama madenden daha büyüktür” yazıyordu. Gerçekten bu çok doğru bir tespittir. Erbilimiz’de Yahudi kuyum-cular vardı. Aileler bu değerli madene çok önem verirlerdi. Çocukken Kayseri çarşısın-dan giderken kuyumcular sokağına uğrardık. Orada Hacı Bekir Kuyumcu ve ço-cukları Hacı Sıddık, Selah ve Hüsam vardı. Nimet Usta ve Şerif Usta da tanınmış ku-yumculardı. Ancak kardeşler Refik Usta

ve Sıddık Ustayı da unutma-mak lazım. Aslen Ruanduzlu olan bu iki kardeş de çok tanınıyordu. Halila Sor da öyle. O da aslen Ruanduzlu idi. Kuyumcular sokağında Saibe ve Akra Hıristiyanı bir takım kuyumcu da vardı. Saibelerden Bata karşısında Cebbar Kuyumcu vardı. O da çok meşhurdu. Akra Hı-ristiyanlarından ve 1961’de

Erbil’e gelen Amanuel, Vedi, Sabah, Faik, Zura ve Davut adlı kuyumcular da iz bırakan esnaflar arasında yer alıyor-lar. Erbil’de altın sadece bir ziynet eşyası olarak kulla-nılmazdı. Bazen bir ödeme aracı olarak da kullanılırdı. Mesela kimileri altınla mal alırdı. Bizde Osmanlı altın lira vardı. Beş lira, iki buçuk

lira, bir lira, yarım lira, çeyrek lira gibi. Erbil pazarı eskiden olduğu gibi bugün de çok işlektir. Sözünü ettiğim kuyumcuların işlediği altınlar Erbil’de bir-çok evde hala duruyor. Çok ilginçtir ki kuyumcu dükkan-larının atıkları da toplanarak satılırdı. Bu pazarımız her daim olsun...* Milletvekili

Page 6: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

3 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray

Saray-İstanbul-ErbilIrak özellikle Kürdistan bölgesi Türkmenleri kendisiyle aynı dil, aynı köken ve aynı dini paylaştıkları Türkiye tarafından desteklenmekle suçlanıyorlar. Siyasi gözlemciler bu ülkenin Türkmenlere her zaman arka çıktığını ifade ediyor. Ancak Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte bu destek azaldı. AKP’nin dini meselelere öncelik verdiğini ifade eden bu gözlemciler bu hükümetin milli meselelere inanmadığını öne sürüyorlar. Dolayısıyla Kürdistan bölgesi Türkmenleri destek için İran’ı alternatif olarak görüyor. Bu arada bu ülke de Türkmenlere yakınlık göstermeye çalışıyor.

Türkiye Türkmenlere aynı mesafede değil

Liberal Türkmenler Cemiyeti Başkanı ve eski parlamenter Sami Şebek, zamanında Türkiye’nin Türkmenleri bir Türk kolonisi olarak kabul etmekle en büyük hatayı yaptığına dikkat çekti. Saray’a konuşan Şebek, bazı Türkmen grupların Türkiye’nin bu yaklaşımını reddettiğini diğer bazının ise bunu kabul ettiğini ifade etti. Türkiye’yi Türkmenlerle aynı mesafede olmamakla

suçlayan Şebek: “Abdullah Gül Erbil Türkmenleri ile bir toplantıda Türkmenlerin tek çatı altında toplanmasını açık ve net bir dille dile getirdi” dedi.

İran Türkmenlere yakın olmak istiyor

PKK’nın çekilişini Saray’a değerlendiren Türkmen yetkili Şebek, İran’ın PKK sorununun çözüme kavuşmasını istemediğini söyledi. Buna İran ile Türkiye arasındaki Sünni-Şii rekabetini gerekçe olarak gösteren Şebek, “İran Şiileri

desteklerken Arap körfez ülkeleri ve Türkiye Sünnilere arka çıkıyorlar. Eğer Türkiye elini çabuk tutmazsa ve Türkmenlere aynı mesafede davranmazsa bu halkı İran’a kaptırır” uyarısında bulundu. Türkmenlere yakınlaşabilmek ve bunları toplayabilmek için İran’ın yeni bir politika izlediğine dikkat çeken Türkmen yetkili, “PKK sorunu büyük bir ölçüde çözüldü. Şimdi rekabet Türkmenler üzerinde yoğunlaşmış durumda. İran’ın Türkmenler’e yönelmesi dikkatlerden kaçmıyor. Bu arada çoğu

Türkmen grupların Türkiye ile ilişkilerinde bir gerileme söz konusudur” diye konuştu. Çoğu Türkmen grupların İran’a yönelebileceği ihtimalinin uzak olmadığını dile getiren Şebek şöyle devam etti: “Eğer Türkiye Türkmen politikasını gözden geçirmezse siyasi süreçte yer almaya çalışan ancak maddi imkana sahip olmayan birçok Türkmen grup destek için İran’a yönelebilir. İran, Kürdistan parlamento seçimlerinin gündemde olduğu şu günlerde çoğu Türkmen gruba maddi

yardımda bulunabilir. Dolayısıyla Türkiye ve Kürdistan bölgesi liderliğinin bu durumu iyi analiz etmeleri gerekir. Çünkü Kürt yönetimi de Türkmenlerle aynı mesafede değil”.

Türkiye politikasında değişiklik yok

Türkiye Cumhurbaşkanının Ortadoğu Başdanışmanı Erşet Hürmüzlü, Irak’taki tüm grupların ülkenin istikrara kavuşması yönünde çalışması gereğini savundu. Saray’a konuşan Hürmüzlü, komşu ülkeleri Irak’ın içişlerine karışmamasını istedi. Irak’ta kararları bu ülke vatandaşlarının kendilerinin almaları gereğini dile getiren Hürmüzlü, “Her zaman demişimdir, kararlar Irak mutfağından çıkmalıdır” dedi. Başdanışman Hürmüzlü Türkmen adını vermeden “Türkiye olarak her zaman Irak’ın yanında olacağız. Bu ülkede gizli gündemimiz yok. İlişkilerimiz açık ve şeffaf olmalıdır. Türkiye’nin Irak politikasında herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Ülke olarak Irak’a birçok yardımımız dokunmuştu. Özellikle yaralıların ülkemize getirilmesinde birçok yardımda bulunmuştuk. Bu yardımlarımız hala da devam ediyor” diye konuştu.

Türkiye tarafından ihmal edilen Türkmenler İran’a yöneliyorlar

Saray-ErbilBölgenin farklı etnik grupları, haklarının çoğunu garantiye aldığı için bölge anayasasının parlamentoya yeniden dönmesini istemiyorlar. 2009’da 97 parlamenterin oyunu alan bölge anayasa taslağı henüz referanduma sunulmadı. Muhalefet ve diğer bazı gruplar tadili için anayasanın parlamentoya dönmesini istiyorlar. Ermeni parlamenter Aram Şahin, anayasanın referanduma sunulmasını istedi. Anayasa taslağının vaktiyle 97 parlamenterin oyunu aldığını hatırlatan Şahin,

anayasanın halkın onayına sunulması gereğini savundu. Bu konuda partilerin karar vermemesi gerektiğini dile getiren Ermeni vekil, Ermeniler olarak haklarının anayasada garantiye alındığını kaydetti.

Bazı maddelerin tadil edilebileceğini

ifade eden Şahin:

“Anayasanın

tümü değil, bazı maddeleri tadil edilebilir” dedi. Hıristiyan parlamenter Salim Toma, Kildani ve Asuriler olarak haklarının anayasada yer aldığını söyledi. Ancak

parlamentoya dönmesi halinde anayasaya

konmak üzere yeni taleplerinin

olacağına dikkat

çeken Toma,

anayasanın baştan

aşağı gözden geçirilmesinin

imkansız olduğunu kaydetti.

Anayasada bazı maddelerin tadil

edilebileceğini ifade eden Toma, anayasa

üzerinde uzlaşma sağlanmadığı takdirde

azınlık veya çoğunluk oylarıyla geçeceğini belirtti. Toma: “Anayasa uzlaşı sağlanmadan parlamentoya dönmesi birçok soruna neden olacak” dedi. Kürdistan parlamentosunun Türkmen milletvekillerinden Şerdil Tahsin, zamanında anayasanın dönmesini isteyenler arasında yer aldığını hatırlattı. Ancak şimdi bu isteğinden vazgeçtiğini ifade eden

Tahsin: “Türkmenler olarak anayasada

yeni hak ve talepler tespit etmek istiyoruz.

Zamanında anayasanın dönmesini isteyenler arasında yer alıyordum. Ancak şimdi değil. Çünkü eğer dönerse, iller yasası ve seçim yasası gibi rafa kaldırılır ve yatırılır. Dolayısıyla hemen referanduma sunulmalıdır. Ardından bazı maddelerinin tadili için parlamentoya dönmelidir” dedi. “Bölgede ikinci büyük millet olarak kabul edilmek istiyoruz ve bölge başkan yardımcısı bizden olsun” diyen Türkmen vekil, “bölge bayrağına Türkmenlerin sembolü mavi renk konulsun” diye konuştu.Yezidi temsilci Hazım Tahsin Beg, Yezidi isminin anayasanın 5. maddesinde geçtiğini hatırlattı. Saray’a konuşan Tahsin Beg,

bazı haklarının anayasal garantiye alındığını da söyledi. Millet olarak Kürdistan bölgesinde ikinci sınıf vatandaş olmak istemediklerini ifade eden

Yezidi vekil, diğer milletler gibi kendilerine de kota verilmesini istedi. Nüfus olarak sayıları 500 bini aşsa da, sadece bir genel müdürlerinin bulunduğuna dikkat çeken Beg, “bölgedeki resmi kurumlarda ve içişleri bakanlığında atanmak istiyoruz” diye konuştu.

Bölgenin çoğu milletleri anayasanın parlamentoya dönmesini istemiyorlar

Türkmen vekil Şerdil Tahsin: “Millet olarak kabul edilmek istiyoruz ve böl-ge başkan yar-dımcısı bizden olsun. Bölge bayrağına Türk-menlerin sem-bolü mavi renk konulsun”

Page 7: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

2 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013

Saray- ErbilBölgedeki iki iktidar partisi KYB ve KDP, Türkmenleri ilgilendiren toplantılara Irak Türkmen Cephesi (ITC)’yi çağırmıyorlar. Durumu gazetemize değerlendiren ITC’li bir yetkili, KDP ve KYB’yi kendilerine karşı gözardı etme politikası uygulamakla suçladı. ITC üst düzey yetkilisi Aydın Maruf, iki Kürt grubunun Türkmen partileriyle düzenledikleri toplantılara kendilerini çağırmadıklarını söyledi. Bu tavırları nedeniyle KDP ve KYB’yi eleştiren Maruf, “Bu toplantılarda Türkmen meselesi, Kerkük statüsü, seçim veya anayasa konuları görüşülüyor. Ancak Irak’ta olduğu gibi Erbil ve Kerkük’te de önemli bir yere sahip ITC’yi çağırmıyorlar” dedi.KDP ve KYB ile çok iyi ilişkiler içinde olmalarına rağmen söz konusu toplantılara çağrılmamalarına sitem eden ITC yetkilisi Maruf, bu konuda en çok KDP’ye kızdıklarını kaydetti.

Bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Maruf, ITC’nin çağrılmadığı toplantıların kendileri için hiçbir şey ifade etmediğine dikkat çekti. Bu konuyu, önümüzdeki günlerde ziyaret edecekleri partilerle gündeme getireceklerini belirten ITC’li yetkili: “Önümüzdeki günlerde hem iktidar partisini hem de muhalefeti ziyaret edeceğiz. Ziyarette bu konuyu gündeme

getireceğiz” diye konuştu. ITC’nin bu eleştirileri karşısında sessiz kalmayan KDP, parti olarak ITC ile hiçbir sorunlarının bulunmadığına dikkat çekti. Saray’a konuşan KDP’li yetkili Ahmet Kani, ITC’yi toplantılara, söz konusu Türkmen partisinin genel merkezinin bölge dışında Kerkük’te olduğu için çağırmadıklarını öne sürdü.ITC’nin Erbil’deki bürosunun bu şehri temsil ettiğini

ifade eden KDP İlişkiler Büro Başkanı Ahmet Kani, “ITC’nin Erbil’deki bürosu ITC’nin genel politikası değil bu şehri temsil ediyor. Bizim toplantımız partilerin ana merkezleri ile olduğu için kolları çağırmadık. Ama eğer kollarla toplantı yaparsak mutlaka ITC Erbil bürosunu da çağıracağız. Çünkü onların ana merkezi bölgede değil Kerkük’te” dedi. ITC ile hiçbir sorun yaşamadıkları ve kendisiyle

dostane ilişkiler kurmak istediklerini dile getiren KDP’li yetkili Kani, şu veya bu partiyi toplantılara davet etmek konusunda hiçbir problemlerinin olmadığını da kaydetti. Saray konuyla ilgili KYB’nin görüşünü almak istedi. Ancak KYB sözcüsü Azat Cündiyani ve partinin yönetim üyesi Seyit Talat Haffaf telefonumuza çıkmadılar.

Neden KYB ve KDP ITC’yi toplantılara çağırmıyorlar

Saray-ErbilBazı gazeteci, üniversite öğretim üyesi ve sivil toplum örgüt yetkililerine göre; Kürdistan bölgesinin bölgecilikle başı dertte. Bölgecilik, bir takım kişi veya siyasi grubun ortak menfaatlerini idame edebilmek için birbirlerine sempati duyması olarak tanımlanabilir. Bunlar ülke ve millete önem vermekten ziyade bağlı oldukları bölgeye önem verir. Bölgeciliğin feodel yapının hakim olduğu günlerden kalma olduğunu savunan bir öğretim üyesi, “O günlerde toplumlar kapalıydı ve kendi kendilerini idare ederlerdi. Bu durum başka bölgelerle alışverişte bulunmalarına imkan sağlamıyordu. Bu ister istemez bölgecilik hissini arttırırdı” dedi. Sosyolog Dr. İsmail Abdullah Hamad, bugüne kadar aşiretçilik, bölgecilik ve kabilecilik hissiyle hareket edildiğine dikkat çekti. Selahaddin Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Hamad, iktisadi şartların değişmesinin bölgecilik ve aşiretçilik hislerini azalttığını veya yok ettiğini söyledi. Gazeteci Serkel Haşim, bölgecilik yaklaşımının siyasi liderler üzerinde de etkili olduğuna dikkat çekti. Bunun medyaya da yansıdığını ifade eden gazeteci Haşim, bölgedeki liderlerin şu veya bu bölgeye yakınlık gösterdiklerini veya destek verdiklerini belirtti. “Siyasi partilerimiz de bölgecilik

yapıyorlar” diyen Haşim, toplumda da böyle bir yaklaşımın hissedildiğini ifade ederek hiçbir gelişmenin bölgecilik hissini yok edemediğini kaydetti. Haşim, “medya da bölgecilik

yaptığı için bu durumun üzerinden gelemiyor” diye konuştu. Sivil toplum örgüt üyesi Hemin Ferit, dünyadaki sosyal ağların toplumları birbirine bağladığını

söyledi. Bu durumun farklı bölgelerdeki insanların birbirlerini kabul etmesine zemin hazırladığını ifade eden Ferit, artan bölgecilik yaklaşımlarının toplumların tek model ve tek düşünce

etrafında buluşmasına mani olduğunu belirtti. Bölgecilik yaklaşımını azaltmak için medya ve sivil toplum örgütlerini göreve çağıran bir yetkili, bölgecilik ve aşiretçilik düşüncesinin bir gerçek olduğunu söyledi.

İslami Birliğinden parlamenter Bayan Ahmet, gelişen medya araçları ve toplumun bölgecilik düşüncelerini azalttığını kaydetti. Aidiyet duygusunun pekiştirilmesi gereğini savunan Ahmet, kendi ülkelerine hizmet etmeleri için halkın teşvik edilmesini istedi.

Bölgecilikle başımız dertte

Duhok Gazeteci Ha-şim›e göre böl-gecilik yaklaşımı siyasi liderler üzerinde de et-kili oluyor. Bu-nun medyaya da yansıdığını ifade eden gazeteci Haşim, bölgede-ki liderlerin şu veya bu bölgeye yakınlık göster-diklerini veya destek verdikle-rini belirtti.

Süleymaniye

Erbil

Page 8: Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 İntihara Kadar Gidebilir!8 Sayı:95 - 30 Mayıs 2013 saray Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun sü-redir mikrofonu eline almayan İbrahim Tatlıses,

Sayı:95 - 30 Mayıs 2013

Bazı Türkmen grup seçime bütçe yetersizliği nedeniyle katılamayacak

5 Türkmen grup seçime katılım formunu aldı Saray Özel Beş Türkmen grup, önümüzdeki Eylül ayında yapılması beklenen Kürdistan parlamento seçimlerine katılabilmek için seçim komiserliğinde kayıt yaptırdı. Kayıt işlemi önümüzdeki Haziran ayının dördüne kadar sürecek.Seçime katılım formunu alan Türkmen gruplar şöyle: Türkmen Erbil Listesi, Türkmen Demokrasi Hareketi Listesi, Türkmen Reform Hareketi, Müne Kahveci Listesi ve üç grubun koalisyonundan oluşan Türkmen Liberaller Cemiyeti, Türkmen Demokratik Partisi ve Türkmen Kültür Cemiyeti Listesi. Ancak Irak Türkmen Cephesi ve Türkmen Kardeşlik Ocağı bu konuda henüz karar almış değiller. Konuyla ilgili olarak Saray’a konuşan ITC Lideri Erşet Salihi, sürece olumlu yaklaştıklarını söyledi. Salihi ancak seçime katılım konusunda henüz bir karara

varmadıklarını kaydetti. ITC lideri, bu konudaki müzakerelerine devam ettiklerini de belirtti. Seçim komiserliğinin kararına göre; kayıt yapmak isteyen gruplar komiserlikte 50 milyon Irak dinarı yatırmak

zorunda. Bu gruplar 2 bin imza da toplamaları gerekir. Komiserliğin bu kararı maddi sıkıntı çeken gruplar için probleme yol açıyor. Türkmen Bağımsızlar Hareketi Başkanı Kenan Şakir Üzeyirağalı, ayda

hükümetten 20 milyon dinar aldıkları için komiserlikte 50 milyon dinar yatırma imkanına sahip olmadıklarını söyledi. Saray’a konuşan Üzeyirağalı, hükümetten bu konuda kendilerine yardım etmesini talep etti.

Parti olarak seçim komiserliği nezdinde 2004’ten beri kayıt yaptırdıklarını hatırlatan Türkmen parti başkanı, ancak yeniden kayıt yaptırabilmeleri için 50 milyon dinar yatırmaları gerektiğini belirtti. Ayda 20 milyon gibi bir para aldıkları için komiserlik nezdinde 50 milyon dinar yatıramadıklarını ifade eden TBH Başkanı Üzeyirağalı, bu konuda hükümetten yardım talep ettiklerini söyledi. “Seçime katılmak istiyoruz” diyen Türkmen yetkili, 2 bin imza konusunda sıkıntı çekmediklerini dile getirdi. Türkmen Demokratik Partisi Başkanı Dilşat Çavuşlu, seçime üç partiden oluşturdukları koalisyonla katılacaklarını kaydetti. Saray’a demeçlerde bulunan Çavuşlu, Türkmen Demokratik Partisi, Türkmen Kültür Cemiyeti ve Türkmen Liberaller Cemiyeti tarafından oluşturulan liste için henüz bir isim seçmediklerini söyledi.

2 2 3Siyasi partilerimiz de bölgecilik

yapıyor Neden İran Türkmenlere yakın

olmak istiyor?ITC iki Kürt grubu KDP ve KYB›yi

eleştirdi

5Halkımızın yardım ve desteğini

bekliyoruz

Saray-Ajanslar Devrik Baas partisinin ikinci adamı İzzet Duri, Mısır’ın Cumhuriye gazetesine verdiği mülakatta Irak halkının bugüne kadar verdiği iki

milyon şehidin 150 bininini Baas partisi mensuplarının oluşturduğunu söyledi. Yakalanması için ABD’nin başına iki milyon dolar ödül koyduğu Duri, Baas partisinin mücadelesine ilkeleri ve

içtüzüğü çerçevesinde devam ettiğini kaydetti. Mücadele olmadan işgalcilerin kontrolünün devam edeceğini belirten Iraklı eski yetkili Duri, silahsız direnişin yararlı

olmayacağının altını çizdi. Mücadelelerinin Maliki’nin Safavi idaresi devrilene kadar devam edeceğini ifade eden Duri, Irak halkının zillete boyun eğmeyeceğini söyledi.

“Irak halkı Baas partisinin sütünden beslendi” diyen Duri, “Cesur Irak halkından aldığımız kuvvet sayesinde işgalcilere direniyoruz. Bu halk bugüne kadar 2 milyon şehit verdi” diye konuştu.

Erbil’in tanınmış din adamı Kadı Reşat Müfti’nin hayatı ve dine hizmeti ...6

İzzet Duri: Irak halkı Baas partisinin sütünden beslendi

Bendyapı İnşaat olarak, tecrübeli elemanlarımızla köprü ve baraj inşaatında ün yapmış bir firmayız.

Adres: Erbil-Ankava İletişim Bilgileri:

009647504207877 - 009647703929950www.bendyapi.com.tr

Türkmen partilere yakın unsurlara görev verilmeyecek

Bölge kültür bakanından anlamlı bir karar