AJANDA NOTLARI

15 Ocak 2016 — Sayı 76Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org

Fıkıh Köşesi Âdâb-ı Muâşeret

s. 10

s. 23

KÜLTÜR VE SANAT

Tarihimizde cami kurma ve yaşatma örnekleri

AİLE

Yalnızlık tehlikelidir!

HASENE

KURBANBEREKETİ DEVAM EDİYOR

s. 21

İslami kurumların yaşatılması s. 13

Üyeliğin anlamı

s. 14

15 OCAKRuhr-A — Seminer Serisi: Cihad Kıyamete Kadar. Düzenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı İserlohn Şubesi. Yer: Altstadt 30, 58636 İserlohn. Saat: 17.00-19.00Arlberg — Okuma Gecesi ( 8-14 Yaş Grubu Kız Ço-cuklarına Yönelik). Yer: Bregenz, Bludenz, Dornbirn, Lustenau, Feldkirch, Reutte, Zirl, İnnsbruck, Hall in Tirol, Vomp, Jenbach, Wörgl ve Brixlegg Şubelerin-de. Saat: 19.00-00.00. İrtibat: +43 69911371468Lyon — Kutlu Doğum Programı ve Mâide-i Kur’an Düzenleyen: Clermont-Ferrand Şubesi. Katılımcılar: Mutesim Bilahil Aseli, Mustafa Özcan Güneşdoğdu, Muzaffer Çelikendaze, Geylani Akan. Yer: Anatolia Parkı, Petit Orcet, 63670 Orcet. Saat: 19.00

16 OCAKRuhr-A — Hilal Kursu. Düzenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı. Yer: Lindenhorster Str. 80-82, 44147 Dort-mund. İrtibat ve Kayıt için: Tel. +49 15731064251 Ruhr-A — Saadet Sohbetleri: İman, Akıl, Kalp ve Dava. Düzenleyen: Gençlik Teşkilatı. Katılımcılar: Mustafa Ağtaş. Yer: Großer Werlstr. 27, 59077 Hamm. Saat: 19.00Arlberg — Okuma Gecesi ( 8-14 Yaş Grubu Erkek Çocuklarına Yönelik). Yer: Bregenz, Bludenz, Dorn-birn, Lustenau, Feldkirch, Reutte, Zirl, İnnsbruck, Hall in Tirol, Vomp, Jenbach, Wörgl ve Brixlegg Şubelerin-de. Saat: 19.00-00.00. İrtibat: +43 69911371468

17 OCAKParis — Hacılar ve Umreciler Buluşması. Yer: Salle de Reception, 17 Rue Pierre Timbaud, 95100

Argenteuil. Saat: 13.00 (Hanımlara yönelik), 15.00 (Herkese Yönelik)Güney Hollanda — Âlemlere Rahmet Hz. Mu-hammed Programı. Katılımcılar: Mustafa Mullaoğlu, Mehmet Erdoğan, Abdulkadir Şehitoğlu, Veysel Çelikdemir. Yer: Theater a/d Schie, Stadserf 1, 3112 DZ Schiedam. Saat: 12.30

22 OCAKRuhr-A — Seminer Serisi: İslam’da Kardeşlik Dayanışması. Düzenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı İserlohn Şubesi. Yer: Altstadt 30, 58636 İserlohn. Saat: 17.00-19.00Köln — Çocuk Şenliği. Düzenleyen: Kadınlar Teşki-latı. Yer: Okidoki Kinderland, Hansestraße 74, 51149 Köln. Saat: 19.00-21.00. İrtibat: Elif Tuncer +49 1778644582

23 OCAKBerlin — İlmi Konferanslar Serisi: Selefilik Nedir? Düzenleyen: İrşad Başkanlığı. Katılımcılar: Prof. Dr. Mahfuz Söylemez. Yer: Kottbusser Damm 75, 10967 Berlin. Saat: 18.30Freiburg-Donau — Gönül Sohbetleri: Avrupalı Müslüman Gencin Dünyası. Katılımcılar: Yasin Tecer. Robert-Bosch-Str. 11, 78048 Villingen. Saat: 19.30-20.30

23-24 OCAK Ruhr-A — Hira Kursu. Düzenleyen: Kadınlar Gençlik Teşkilatı. Yer: İrtibat ve Kayıt için: kgt-egitim@igmgruhra.de, Tel. +49 1627377688

Yaklaşık 40 yıldır Avrupa’daki Müslü-manlara irşaddan eğitime, sosyal ve kültü-rel çalışmalara değin geniş bir alanda hiz-metler sunan IGMG bugünlere üyelerinin maddi ve manevi desteği ile ulaştı. IGMG Sosyal Hizmetler Başkanlığı (SHB) bünye-sinde takibi yapılan Genel Merkez üyeliği IGMG faaliyetleri arasında birçok çalışma-ya kaynak oluşturmasına rağmen zaman za-man dikkatlerden kaçan mutat bir çalışma olarak göze çarpıyor.

Genel Merkez üyeliği ile IGMG’ye gö-nül vermiş insanlar kurumsal bütünlük ve hizmetlerin sürekliliğini destekliyor. Üyeler IGMG tarafından Avrupa’da şuurlu İslam toplumunun oluşması, aidiyet ve mensubi-yet bilincinin geliştirilmesi, Müslümanların Avrupa’da kurumsallaşması, azınlık olarak yaşanan coğrafyada Müslüman kimliğinin korunması, camilerin ve bireysel hakların savunulması gibi alanlarda yapılan son de-rece önemli çalışmalara maddi kaynak oluş-turmasına katkıda bulunmuş oluyor. IGMG Genel Merkez üyeliği ile küçük meblağlar bir araya gelip, büyük hizmetler olarak hem üyelere hem de tüm Müslüman topluma geri dönüyor.

Genel Merkeze üye olmak isteyenler

IGMG Bölge Başkanları Köln’de yılın ilk BBT’si için bir araya geldi. Yoğun bir gündem ve sunumlar eşliğinde geçen top-lantıda birimler tarafından yapılan çalış-malar ele alınırken, gelecek dönemlerle ilgili hedefler verildi, yapılacak hizmetler görüşüldü, “Selef-i sâlihîn” hakkında se-miner verildi.

BBT’de dikkat çekilen hususlardan biri “Ehl-i sünnet ve’l-cemaat” anlayışı oldu. Genel Başkan Kemal Ergün, “IGMG Ehl-i

Genel Merkez üyeliği aidiyetin gereği

“Ehl-i sünnet ve’l-cemaat anlayışı ile hareket ediyoruz.”

IGMG çatısı altında gerçekleşen hizmetlerin devamı için üyelerin kat-kısı önemli rol oynuyor. Genel Merkez üyeliği ile bu hayırlı çalışmalara destek olma imkânı sunuluyor.

2016 yılının ilk Bölge Başkanları Toplantısı (BBT) 09-10 Ocak tarihle-rinde Köln’deki Genel Merkez binasında yapıldı.

SHB BBT

üyelik aidatını, ödeme şeklini ve periyotları-nı kendileri belirleyebiliyor. Buna göre aylık ödemelerle destek olunabildiği gibi, üç aylık, altı aylık ve yıllık ödemeler de yapılabiliyor.

Konuyla ilgili konuştuğumuz IGMG Genel Merkez Üyelik Sorumlusu İbrahim Gaygısız, “Bir hareketin, bir kurumun, bir görüşün mensubu olmak” olarak tanımla-dığı üyeliği, kader ve gönül birliği şeklinde nitelendirerek herkesi Genel Merkez üye-liğine davet ediyor: “İnsanlarımızın hayırlı çalışmalarda ben de varım. ‘Yaşamak ve Ya-şatmak için IGMG üyeliği Aidiyetimin Gere-ği’ diyerek en yakın cami ve teşkilatımızdan bizlere ulaşarak IGMG Genel Merkez üyelik ailesine katılmarını bekliyoruz. Üyelik için internet sitemiz olan www.igmg.org adre-sinden de bizlere ulaşabilirler.”

Genel Merkez üyelerine Pespektif ve Sabah Ülkesi dergilerinin aboneliği hediye edilirken, IGMG Hac Umre Organizasyonu bünyesinde gerçekleştirecekleri hac ve umre ücretlerinde ve Kitap Kulübü’nden yapaca-karı alışverişlerde indirim gibi çeşitli imkân-lar sunuluyor. Üyelikte 10 yılı dolduranlar “Gümüş Üyelik Kartı”, 20 yılı dolduranlar ise “Altın Üyelik Kartı” sahibi oluyor. s. 6-7

sünnet ve’l-cemaatin değerlerini topluma ölçülü bir şekilde aktaran bir teşkilattır. Bu şekilde hareket etmeyen insanların ne hâle geldikleri ortadadır. Mümin, insan-ların canından ve malından emin olduğu kimsedir. Efendimiz’in bu tarifine uyan mümin, insanlara zarar veremez. İnsanla-rın malına ve canına zarar veren kimse kâ-mil mümin olamaz. Müslüman da insan-ların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir.” dedi. s. 8-9

Sen de üye olarak hayırlı çalışmalarda yerini al! s. 6-7

s. 25

GENÇLİK

İlim yolculuğu 80 üniversiteli ile başladı

İçindekiler

camia | 15 Ocak 2016

Değerli Kardeşlerim

Impressum | Künye

Anzeigen | İlanlar İlanlar.camia@igmg.org • T +49 221 942240-41 • F +49 221 942240-21Werbung | Reklam reklam.camia@igmg.org • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21Distribution | Dağıtım dagitim.camia@igmg.org • T +49 221 942240-30 • F +49 221 942240-21Design • Satz • Druck | Tasarım • Dizgi • Baskı 99names communication GmbH Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln • T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21Auflage | Tiraj 37.000

Erscheint alle zwei Wochen Freitags. | İki haftada bir cuma günleri yayınlanır.Im Auftrag der IGMG durch 99names communication GmbH erstellt. IGMG adına, 99names communication GmbH tarafından hazırlanmıştır.

Herausgeber | Yayıncı IGMG - Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş (Amtsgericht Köln, VR 17018) GeneralsekretariatGenel SekreterlikBekir Altaş (V. i. S. d. P.)Boschstr. 61-65 • D-50171 KerpenT +49 2237 656-0 • F +49 2237 656-555 • www.igmg.org • camia@igmg.org Postanschrift | Adres camia • Merheimer Str. 229 • D-50733 Köln • T +49 221 942240-20 • F +49 221 942240-21Chefredakteurin | Genel Yayın Yönetmeni İlknur Küçük Redaktion | Redaksiyon İlknur Küçük, Rahime Söylemez, Elif Zehra Kandemir, Mehmet Kandemir, Ayşegül Bunsuz, Mualla Kapusuzredaksiyon.camia@igmg.org • T +49 221 942240-41/42/43 • F +49 221 942240-21

Bir ağaç kökünden beslenir, kök ne kadar sağ-lam ve dayanıklı ise ağaç da o kadar kuvvetli, dayanıklı olur. Bu nedenle bir ağacı ekerken önce tohumuna özen gösterilir, tohum titiz-likle toprağa konur, sevgi ve ilgiyle sulanırsa kısa sürede filiz salar, kökleri sıkıca toprağa bağlanır ve bu kökten sağlam bir gövde ve göv-deden de yine bir o kadar güçlü dallar oluşur, dallar meyveye durur. İşte tıpkı bu misalde olduğu gibi Genel Merkezimiz âdeta bizlerin çalışmalarının toprağa sıkıca salınan, mey-veye duran köküdür. Bölgelerimiz bu ağacın gövdesi, şubelerimiz ve eğitim kurumlarımız dalları, İslam kimliğini kuşanmış gençlerimiz, çocuklarımız ise bu dallarda yetişen meyve-lerimizdir. Dolayısıyla kökümüz yani Genel Merkezimiz ne kadar güçlüyse, gayretliyse; bölgelerimiz, şubelerimiz, yarınlarımızı teslim edeceğimiz evlatlarımız o kadar güçlü, gayretli olacaklardır. Bu nedenle Genel Merkezimizin daha güçlü olması için hepimiz çaba göster-meli, her birimiz kendimizi bu ayrılmaz bütü-nün parçası olarak addetmeli, “Ben olmasam ne olur?” yerine “Ben olursam her şey olur.” demeliyiz. Şuurlu nesil yetiştirmek için bu-lunduğumuz bu topraklarda çalışmalarımızı azimle sürdürmeliyiz. IGMG’nin temsil edil-mediği, camisinin olmadığı bir kent kalma-malıdır. Çünkü biz sadece namaz kılmak için cami açan bir teşkilat değiliz. İnsanların şuur-lanması, güzel ahlak sahibi bireyler olması için camiler kuran bir teşkilatız. Biz sıradan bir okul eğitimi vermek için okul açan bir teşkilat değiliz. Şuurlu, vasıflı, heyecanlı, toplumlara faydalı olan insanların yetişmesi için okullar açan bir teşkilatız. Bu nedenle teşkilatımız ne kadar güçlü ise bizler de o kadar dimdik ayakta duracağımızın bilincinde olmalı ve bu bilinçle Genel Merkezimize hâlâ üye olmayanlarımız var ise üye olmalı, Allah’ın izniyle buralarda yapılan hayırlı çalışmaların sevabına ortak ol-malıyız. Kardeşlerim Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığımız 3 yıl devam edecek olan Özel Eğitim programını başlattı. Kendilerini tebrik ediyor, gençlerimizi bu gibi ilmi çalışmalara katılmaya devam ediyorum. Öte yandan Avrupa’da cami ve mescitlere ya-pılan saldırılar giderek artıyor. Avusturya’nın Krems kentinde Viyana İslam Federasyonu Mescid-i Aksa Camimize de kimliği belirle-nemeyen kişi veya kişilerce saldırı düzenlen-di. Bu saldırılarda can kaybı yaşanmaması en büyük tesellimiz olurken, yetkililere suçluların bir an evvel yakalanması konusundaki çağrı-mızı tekrarlıyorum.

Selam ve dua ile Kemal Ergün

GündemdenMescid-i Aksa Camii’ne saldırı s. 4

Pegida resmen kuruldu s. 4

Sınav takvimi Ramazan’a göre değiştirildi s. 4

Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına çifte müjde s. 4

Göç raporu açıklandı s. 5

Fotoğraflarla Faaliyetler s. 24

BölgelerimizdenYardım elimizi uzatmaya devam ediyoruz s. 15

“Bugün birlik ve beraberlik günüdür.” s. 15

“Çocuklara yüksek kaliteli bir eğitim sunmalıyız.” s. 15

“Namaz” konusu ele alındı s. 16

Genel Merkezimizden“Üyelik, kader ve gönül birliğinin tezahürüdür.” s. 6

“İlahiyat en önemli çalışmalarımızdan biridir.” s. 8

“Her bölgede kendi imamlarımızı yetiştirmeliyiz.” s. 8

“Selefi Salihin kavramının içi boşaltılmak isteniyor.” s. 9

Hedef 20 bin üye s. 9

“Kur’an eğitimine ağırlık veriyoruz.” s. 9Kültür ve SanatTarihimizde cami kurma ve yaşatma örnekleri s. 23

AileYalnızlık tehlikelidir! s. 10

HaseneTrabzonsporlu futbolcu cami yaptırdı s. 21

Hasene RIS Fuarı’na Katıldı s. 21

Kurban bereketi devam ediyor s. 21

Gençlikİlim yolculuğu 80 üniversiteli ile başladı s. 25

Bölgelerin “Gençlik Geceleri” heyecanı s. 26

SUN gençlerinden BİF’e ziyaret s. 26

“Ateşi söndüren bir damla da sen ol!” s. 26

“Abla-Kardeş” projesi tüm hızıyla sürüyor s. 27

“Her işin başı sabır ve imandır.” s. 27

“Gelecek sizsiniz.” s. 27

Turnuvada gençler yarıştı s. 27

Gençlerden kısa haberler s. 28

Hayatın İçinden Asr-ı saadette camiler s. 12

Fıkıh Köşesi s. 13

Âdâb-ı Muâşeret s. 14

KT’nin 30. yılı kutlandı s. 16

Müezzinlik ve Hutbe Yarışması yapıldı s. 17

Genel Başkan Oss, Uden ve Arnhem’deydi s. 17

Çocukların yarışma heyecanı s.17

Fetih ruhu yaşatıldı s. 19

Umrecilerin heyecanı sürüyor s. 20

camia | 15 Ocak 2016Gündemden4 |

Mescid-i Aksa Camii’ne saldırı

Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına çifte müjde

Pegida resmen kuruldu

Sınav takvimi ramazana göre değiştirildi

Avusturya’nın Krems kentinde bulunan Mescid-i Aksa Camii’ne kimliği belirlene-meyen kişi veya kişilerce saldırı düzenlendi.

T.C. Maliye Bakanlığı tarafından yapılan son düzenlemeyle dış temsilciliklerde alı-nan pasaport harçları düşürüldü. Öte yandan Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu önemli bir karara imza atarak Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK’larda Deği-şiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı kabul etti.

İslam ve göçmen karşıtı “Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar” ya da bilinen adıyla PEGİDA hareketi İngiltere’de resmen kuruldu.

İngiltere’de sınav takvimi Müslüman öğrencilere göre düzenlendi.

AVUSTURYA

TÜRKİYE

İNGİLTERE

İNGİLTERE

Avrupa ülkelerinde cami ve mescitlere yö-nelik saldırılar giderek artıyor. Avusturya’nın Krems kentinde Viyana İslam Federasyonu-na (IFW) bağlı olarak faaliyet gösteren Mes-cid-i Aksa Camii’ne kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce bombalı saldırı düzenlen-di. 30 Aralık çarşamba gecesi meydana gelen olayda ölen veya yaralanan olmazken camide 5 bin avro tutarında maddi hasar meydana geldi.

IFW Yönetim Kurulu Üyesi Ersoy Bül-bül olayda pencerelerin de zarar gördüğünü, pencere çerçevelerinde yanmış izler bulun-duğunu kaydederek olay yerinde patlayıcı

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşla-rı 2016 yılına müjdeli haberlerle girdi. T.C. Maliye Bakanlığı yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarını etkileyen pasaport harç be-delleriyle ilgili yeni bir düzenlemeyi hayata geçirerek, dış temsilciliklerde alınan pasa-port harçlarını yarı yarıya düşürdü. Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge 1 Ocak 2016 itibarı ile yürürlüğe girdi. Yeni ge-nelgeye göre yurt dışında yaşayan vatandaş-lar 10 yıllık pasaportlara 217 avro yerine 104 avro ödeyecek. Bunun yanı sıra 164 avro olan 3 yıl süreli pasaportlar 83 avroya, 2 yıl süreli pasaportlar 125 avrodan 64 avroya, 90 avro olan 1 yıl süreli pasaport harçları da 36 avro indirimle 54 avroya düşürüldü. Daha önce 72 avro olan altı aylık pasaportun yeni harç tu-tarı ise 47 avro olarak belirlendi. Fiyatlara 28 avro olan defter bedeli ile kargo ücretinin de dâhil olduğu açıklandı. Yapılan yeni düzenle-me yurt dışında yaşayan vatandaşları olduk-ça memnun etti.

Öte yandan TBMM Plan ve Bütçe Ko-

Almanya’nın Dresden kentinde ortaya çıkan yabancı ve İslam karşıtı Pegida ha-reketi İngiltere’de boy göstermeye hazırla-nıyor. İngiltere’deki resmî kuruluş törenini Luton şehrindeki bir barda gerçekleştiren Pegida İngiltere’nin başkanlığına ise İslam karşıtı aşırı sağcı bir diğer grup olan İngiliz Savunma Ligi’nin (EDL) eski başkanı Tom-my Robinson getirildi.

Irkçı söylemleri ile bilinen Robinson düzenlediği basın toplantısında ülkede İs-lamiyetle ilgili ideolojik bir sorunlarının olmadığını dile getirerek “Biz Müslüman

İngiltere’de Müslüman öğrencilerin ra-mazanda performansının etkilenmemesi için ülke genelinde yapılan GCSE ve A-le-vel olarak adlandırılan yeterlilik sınavları-nın tarihi erkene alındı. İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’daki sınav kurullarını temsil eden Nitelikler Ortak Kurulu (JCQ), gele-cek 3 yılda orta öğretim sınav döneminin ramazan ayı ile çakışması nedeniyle Müs-lüman öğrencilerin mağdur olmaması için yeni bir düzenleme yapma yoluna gitti. Sı-navı düzenleyen kurum tarafından yapılan açıklamada, 14-18 yaş grubundaki öğrenci-lerin girdiği, ortaöğretim genel sertifika-sı (GCSE) ve ileri düzey eğitim sertifikası (A-level) sınavlarının, gelecek yıllarda ra-mazan ayıyla çakışması hususunu ülkedeki

madde izlerine rastlandığını belirtti. Polis ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada saldırının patlama tesirli madde ile gerçekleştirildiğini ifade ederken, bu tür maddelere bazı dük-kânlardan rahatlıkla ulaşılabildiğini aktar-dı. Olayla ilgili hiçbir tanık ya da şüpheliye rastlanmadığını belirten emniyet yetkilileri soruşturmanın çok yönlü olarak araştırıldı-ğını kaydetti. Olayın hangi saikle işlendiği konusunda bir bilinmezlikle karşı karşıya olduklarını belirten yetkililer, bu nedenle olayın siyasi motifli bir saldırı olup olmadığı konusunda net bir bilgi veremediklerini ak-tardılar.

Olayın yankıları ise sürüyor. Camiye ya-pılan çirkin saldırı kamuoyunda tepkilere neden olurken Müslüman toplumda korku, endişe ve güvensizliğe yol açtı. Mabetleri hedef alan saldırılar din, vicdan ve ibadet öz-gürlüğünün açık bir ihlali olarak görülmekle birlikte ülkedeki siyasi aktörlerin konuya ge-reken hassasiyeti göstermede ne denli gecik-tiklerini bir kez daha gözler önüne serdi.

misyonunda, yurt dışında yaşayan Türk va-tandaşlarının askerliğini yerine getirmeleri için ödedikleri 6 bin avroyu bin avroya dü-şüren düzenlemenin de yer aldığı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmün-de Kararnamelerde (KHK) Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı kabul edildi. TBMM Genel Kurulunda ele alınacak kanun tasarısının ya-salaşmasıyla yurt dışında oturma veya çalış-ma izniyle en az 3 yıl süreyle bulunan Türk vatandaşları, 6 bin avro yerine bin avro öde-yerek askerlik yapmış sayılacak. Bu kişiler, 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar durumlarını ispata yarayan belgelerle birlik-te bağlı bulundukları konsolosluk aracılığıyla askerlik şubelerine başvuracak ve bin avroyu defaten ödeyecek.

Yılbaşı öncesi TBMM’ye gönderilen öner-gede yalnızca yurt dışında doğup büyüyenle-ri kapsayan askerlik yasasının Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen şekliyle yasalaşması hâlinde 575 bin kişiyi kapsaması bekleniyor.

karşıtı bir grup değiliz. Müslümanların İs-lamiyetin kurbanı olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Robinson ilk gösterilerini gelecek ay Birmingham şehrinde yapacaklarını aktardı. Toplumsal huzur için tehlike arz eden Pegida’nın ül-kede taraftar kazanıp kazanamayacağı ise merak konusu.

İslam karşıtı ırkçı hareket Pegida’nın, Danimarka ve Norveç’te de şubeleri bulu-nuyor. Aşırı sağcı hareketin İspanya, İsviçre ve Belçika gibi ülkelerde yürüyüşler ve gös-teriler düzenlemesine izin verilmiyor.

Müslüman topluluklar ile birlikte istişare edildiği kaydedildi. Sınav kurumu, ülke genelinde yapılan sınavlarda Müslüman öğrencilerin dezavantajlı duruma düşmesi-ni istemedikleri için böyle bir uygulamaya gittiklerini, Matematik ve İngilizce gibi ana konulardaki sınavların bu yıl 6 Haziran’da başlayacak olan ramazandan önce gerçek-leştirileceğini, bunun dışında çok büyük çapta bir değişiklik olmadığını kaydetti. Karar Müslüman toplum tarafından mem-nuniyetle karşılandı.

Nitelikler Ortak Kurulu, ramazanın sı-nav dönemine denk gelmesi nedeniyle 2013 yılından bu yana ülkedeki Müslüman top-lumun temsilcileri ile temas hâlinde bulu-nuyor.

© photo story / Shutterstock.com

© coxy58 / Shutterstock.com

camia | 15 Ocak 2016 Gündemden 5|

1 OCAK 2016 05 OCAK 2016

05 OCAK 2016

7 OCAK 20169 OCAK 2015

11 OCAK 2016

“Birlikte güçlüyüz” adlı Pegida mar-şı dünyanın önde gelen internet alış-veriş sitesi Amazon’dan kaldırıldı. Amazon marş satışından elde edilen geliri mültecilere bağışlayacağını duyurmuştu.

Kuzey İrlanda’da İslam’a ve Müs-lümanlara hakaret eden papaz ceza almadı. Belfast Sulh Ceza Mahkeme-si’nde görülen davada mahkeme, pa-paz James McConnell’in Müslüman-lara yönelik ifadelerinin “yasaları ihlal edecek boyutta hakaret içermediğine” hükmederken davaya bakan yargıç Liam McNally hakaret içeren söylem-leri sansürlemenin ceza hukukunun görevi olmadığını belirtti. 78 yaşındaki McConnell, 2014 yılında Belfast’taki Whitewell Metropolitan Kilisesi’nde yaptığı konuşmada, “Müslümanlara güvenmediğini ve İslamiyetin şeytani olduğunu” iddia etmişti.

Bosna Hersek’in kuzeyindeki Bijeljina kenti yakınlarındaki Janja kasabasın-daki Atik Camii’ne silahlı saldırı dü-zenlendiği bildirildi. Olayda ölen veya yaralanan olmazken polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Mısır yargısı, devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile oğulları Cemal ve Alaa’nın kamuoyunda “Cumhurbaşkan-lığı sarayları” olarak bilinen davada hak-larında verilen hapis kararına yaptıkları itirazı reddetti. Kahire Ceza Mahkemesi 9

Mayıs 2015 tarihinde “Cumhurbaşkanlığı Sarayları için ayrılan 16 milyon dolarlık ödeneği zimmete geçirme” suçlamasıyla yargılanan Mübarek ile oğulları Cemal ve Alaa’nın 3’er sene ağırlaştırılmış hapsine karar vermişti.

Almanya hükûmeti, başvurusu kabul edilen sığınmacılara ikamet zorunlulu-ğu getirilmesini tasarlıyor. Funke med-ya grubunun haberine göre Almanya İçişleri Bakanlığı’nın ilgili soru öner-gesine verdiği cevapta, “ikamet yerinin uygunluğunun dikkatle incelenmesi gerektiği” ifadesi yer aldı. Bütün mül-tecilerin büyük şehirlere yerleşmesinin gettolaşmaya yol açabileceğini söy-leyen Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel müracaatı kabul edilen mültecilerin ikamet edecekleri yerlerin de resmî makamlarca belirlenmesi ge-rektiğini kaydetti. Şimdiye kadar sığın-ma başvurusu kabul edilmeyen mülte-ciler üç ay müddetle zaruri ikamete tabi tutulabiliyordu.

2015 yılının başlarında Almanya’nın Mannheim kentinde üç kişinin saldırı-sına maruz kalan Kur’an hocasına1500 avro tazminat ödenecek. Polis saldırının arkasında ırkçılık ya da İslam düşman-

lığının olup olmadığını araştırıyor. Mağ-dur Yalçın Tekinoğlu’nun avukatı konuya ilişkin yaptığı açıklamada Federal Adalet Dairesinin suçu “aşırılık yanlısı saldırı” olarak sınıflandırdığını kaydetti.

Göç raporu açıklandıAlmanya Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière (CDU) tarafından açıklanan 2014 Göç Raporu’na göre Almanya’ya 2015 yılında 1 milyon 100 bin göçmen geldi.

ALMANYA

Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière (CDU) 2014 Göç Raporu’nu açıkladı. Rapora göre Almanya’nın nüfusu

Thomas de Maizière 2015 yılında 1 milyon 100 bin göçmenin geldiğini ifade ederken her yıl göçmen sayısının göz önünde bu-lundurulduğunda rakamın 1950 senesinden bu yana kaydedilen en yüksek seviye olaca-ğını bildirdi. Almanya’ya gelenler arasında Suriyelilerin ilk sırada yer aldığını aktaran Federal İçişleri Bakanı 2014 yılında gelen-lerin yüzde 40’ının Kosova, Arnavutluk ve Makedonya gibi Balkan ülkelerinden oldu-ğunu, ancak söz konusu tablonun 2015’te değiştiğini kaydetti. Raporda ikinci sırayı yüzde 15 ile Afganistan, üçüncü sırayı yüzde 11 ile Iraklı mülteciler alırken Balkan ülke-lerinden gelen mülteci sayısında ise düşüş

81 milyon 197 bin 537 olarak belirlenirken, yabancıların sayısı 7,5 milyonu aşarak yüz-de 9,3’e ulaştı. Rapora ilişkin bilgiler veren

yaşandığı kaydedildi. Almanya’yı kendi iste-ği ile terk edenlerin sayısında artış yaşan-dığını da aktaran Thomas de Maizière 2015 Aralık ayında gelenlerin ağırlıklı olarak Fas ve Cezayirli mülteciler olduğunu ifade etti.

Almanya’daki göç hareketlerinin ma-saya yatırıldığı 2014 Göç Raporu’nda Türk toplumu ile ilgili önemli bilgiler de yer aldı. Rapora göre Almanya’da 1,53 milyon Türk vatandaşı yaşıyor. Ülkede vatandaşlık alan Türk sayısı ise 22 bin 463 olarak kayıtlara geçti. Raporda Türkiye’ye dönen kişi sayı-sı 31 bin 941 olarak saptanırken gidenlerin yüzde 42,5’inin 18 yaşın altında olduğu ak-tarıldı.

© Ververidis Vasilis / Shutterstock.com

camia | 15 Ocak 2016Genel Merkezimizden6 |

İbrahim Bey, IGMG çalışmalarının ha-yırlı işlerle izler bıraktığına şahit oluyo-ruz. Bu hizmetler arasında mutat şekilde yapılan belki de hiç farkına varılmayan birçok çalışma da beraberinde takip edi-liyor. Bunlardan biri de Sosyal Hizmetler Başkanlığı bünyesinde sizin başında oldu-ğunuz Genel Merkez Üyelik çalışmalarıdır diyebiliriz. IGMG Genel Merkez Üyeliğini sizden dinleyebilir miyiz?

Sözlerimin başında bu sayınızda bizleri misafir ettiğiniz için IGMG çalışmalarının Avrupa’nın en ücra köşelerine duyurulması-na ve ulaşmasına vesile olan siz Camia bül-tenimize teşekkür etmek istiyorum. Sizin de belirttiğiniz gibi IGMG çalışmaları ara-sında birçok çalışmaya kaynak oluşturması-na rağmen dikkatlerden kaçabilen, bu yüz-den de zaman zaman hatırlatılması gereken çok önemli konudur IGMG Genel Merkez üyeliği. “Herhangi bir topluluğu oluşturan bireyler” manası taşır üyelik, “aza, uzuv” anlamına gelir. Bir bütünün parçasıdır, bir-liktir, beraberliktir üyelik. Bir parçanın, bir oluşumun, bir hareketin, bir kurumun, bir takımın, bir görüşün mensubu olmak de-mektir üyelik.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’ya göçün artmasıyla birlikte bu azınlıkları temsil eden birçok dernek ve kuruluş oluş-turuldu. Bunlardan bugüne kadar hitap ettiği kitleyi genişletebilen, hatta varlığını devam ettiren kalmadı diyebiliriz. Avru-pa’da daha doğrusu bugün artık Avustralya ve Kanada dâhil omak üzere Japonya, Bal-kanlar ve Türki Cumhuriyetlerde olmak üzere dünyanın farklı noktalarında kader ve gönül birliği” yapmış insanımızın bir araya gelerek oluşturduğu bir yapı var ki bu hariç. Biz buna İslam Toplumu Millî Görüş diyo-ruz. Yarım asırdır çalışmalarıyla insanımıza faydalı hizmetler sunan bu teşkilatın men-subu, parçası olmak demektir IGMG Genel Merkez Üyeliği.

Üyeliğin ilk akla getirdiği şey “Kader ve Gönül Birliği”dir. Kader ve gönül. Her iki terim de mana olarak aslında her şeyi ifa-de ediyor. Çok manaları içinde saklar bu iki terim. Kader kelimesi inanmayı, gönül ise sevgi ve muhabbeti içinde barındırır. Bir inanca aidiyet bilinci ile sahip çıkmak, sevgi ve muhabbet etrafında şekillenmiş insanlar topluluğu demektir IGMG Genel Merkez Üyeliği.

IGMG Genel Merkez Üyeliği işleyişi hakkında bilgi verir misiniz? IGMG Üyeli-ği sürecini anlatır mısınız ? Nasıl işler ve takip edilir?

Sözlerimin başında ifade ettiğim gibi IGMG üyeliğinin ilk şartı inanmak, sevgi ve muhabbettir. Biliyorsunuz ki bir kurumun, derneğin vb. örnekleri çoğaltılabilir, mev-cudiyetlerinin devamı o kurumun, derne-ğin ya da teşkilatın adı her ne olursa olsun varlığının devamı kendisine inanan ve sahip çıkan kitle ile olur. Bu nedenle ilk şart bu işe

başta olmak üzere insanımıza hizmette fay-dalı çalışmalara imza atan sivil toplum ku-ruluşlarının varlığı neslimizin başta İslami kimliğini ve kültürünü kazanıp koruması, aidiyet bilincinin gelişmesi açısından önem taşır. Camilerden uzak bir İslam kimliğinin kazanılıp korunması mümkün değildir. Bu-nun yanında ailelerimizde helal haram has-sasiyetinin gelişmesi, özellikle helal gıda ve helal kazanç şuurunun canlı tutulması ha-yati bir önem arz etmektedir. Çevremizdeki hastanelerde ziyaretlerimizi bekleyen has-taları ziyaret etmemizden tutun da, çocuk

yuvalarında anne baba ilgisinden uzak büyüyen çocukla-ra sahip çıkmamıza değin pek çok hiz-met ihmale bırakma lüksümüzün olma-dığı önemli görev-lerimizin arasında zikredilebilir. Yaşa-dığımız toplumda kader birliği yapmış insanımızın inanç ve kültür birlikteliğinin ve beraberliğinin de yansıması olan ca-miler, okullar, eği-tim merkezleri ve hafızlık müessesele-ri gibi birçok hayırlı hizmetin adresi olan kuruluşların yaşa-

ması ve yaşatılması aidiyet bilincine sahip insanımızın desteği ile varlığını devam et-tirmektedir.

Bugün Avrupa’nın her noktasında mil-yonlarca insana hizmet götüren bu kuruluş-ların desteklenmesi aidiyet duygusu taşıyan insanımızın sayısının artması ile dahada kalıcı ve kapsamlı çalışmaların sunulmasına olanak sağlayacaktır. Bu manada bireylerin şuurlu bir insan modeli olarak hareket et-mesi ve hayır çeşmesindeki bir damla misali de olsa varlığını hissettirmesi gerekmekte-dir.

Üyelik uygulamalarında kurum ya da kuruluşlar birtakım imkânları da berabe-rinde üyelerine sunmaktalar. IGMG Genel Merkez Üyelik uygulamasıyla siz üyeleri-nize ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?

Cevabı zor bir soru bu, dolayısıyla cevabı vermekte daha doğrusu ifade etmekte yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermek istemem. Biz İslam ümmetiyiz. O hâlde Müslüman, İslam ümmetinin mensubudur, yeri Müslüman-ların yanıdır. “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz ve Allah’a inanır-sınız.”1 buyuruyor Cenâb-ı Hak. Cenâb-ı Hakk’ın Müslüman’ı tarifi ve bulunması gerektiği yerin adresi ifadelerde açık ve net. Kul olan bizler hayırlı bir ümmetin men-1 Âl-i İmrân suresi, 3:110

inanmak, sevgi ve muhabbet beslemektir.Gönüldaşlarımız Avrupa’da, daha doğ-

rusu dünyada (Ağız alışkanlığından söyleşi-mizde Avrupa kelimesini sık kullanabilirim aslında Avrupa’da başalayan bu kader ve gö-nül birliği dünyanın birçok noktasında ken-disine arkadaş buldu.) 16 ülkede IGMG’ye ait 500’ü aşkın cami, 3000’i aşkın teşkilat, eği-tim kurumları ve temsilciliklere müracaat ederek dolduracakları kayıt formu ile IGMG Genel Merkez üyeliklerini başlatabilirler. Bunun yanında www. igmguyelik.org adres-li internet sayfamıza girerek oradan üyelik müracatı yaparak da üye olabilirler. Bu müracaatlar bize ulaşır ulaşmaz üye-lik dosyası oluşturu-lur. İlk olarak kaydı yapılmış üyelerimize tarafımızdan üyelik-lerinin başlangıcını simgeleyen üyelik kartları adreslerine ulaştırılır.

Aidat uygulama-larından bahseder misiniz?

Üyemizin belir-lediği aidat bedeli tarafımızdan 3 ay-lık periyotlar hâ-linde (Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında) üyemi-zin hesabından çekilmektedir. Üyemizin arzusu doğrultusunda aylık, altı aylık ve senelik olarak da aidat bedeli ödemeleri ya-pılabilmektedir. Buna ek olarak havale ve otomatik ödeme şekli ile de üye aidatları ödenebilmektedir. Tabii burada şunları ha-tırlatmada fayda var ki, üyelik çalışmasında üyelerimizin kendilerinden talep edilen bil-gileri eksiksiz olarak bize ulaştırmaları ge-rekmektedir. Bununla birlikte gerek inandı-ğımız değerler gerekse yasalar gereği bizlere ulaştırılan şahsi bilgilerin üçüncü bir kişi ile paylaşılmadığını da belirtmek isterim.

Genel Merkez üyesi olan gönüldaşları-mız ne gibi çalışmaları desteklemektedir, hangi çalışmaların yapılmasına olanak sağlamaktadır?

Öncelikle sorunuz için teşekkür etmek isterim. Önemli bir noktaya değindiniz. Söyleşimizin başında dile geldiği gibi Teşki-latımız dünyanın farklı noktalarında gönül ve kader birliği yapmış insanımızın desteği ile birçok hayırlı çalışmaların öncüsü olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Bu çalış-malar bölgelerimiz, camilerimiz ve temsilc-liklerimizlerimizde de yapılmaktadır. Lokal olarak başlatılan ve hâlâ devam eden eğitim-den sosyal çalışmalara kadar birçok alandaki hizmetler artarak devam etmektedir. Azın-lık tecrübemizden yola çıktığımızda şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki; camilerimiz

subuyuz, Müslümanların yanındayız, iyi-liği emrediyoruz, kötülüklerden beriyiz ve bunları dikkate alan cemaatin, topluluğun yanındayız; ne mutlu sizlere ve bizlere. Bir hadiste şöyle buyurulmaktadır: “Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirle-rine şefkatte müminlerin misali; bir bede-nin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler.” 2

Bu kapsamda IGMG teşkilatı olarak “Ai-diyetimin Gereği IGMG Üyeliği” adı altında yapılan üyelik çalışması ile ailemizi daha da genişletmeyi arzu ediyoruz. Yukarıdaki ayet ve hadisi de düstur edinmiş bir kurum olarak bizler ve üyelerimiz herhangi bir dünyalık beklentisi olmadan aidiyetlerimiz gereği bu çalışmaları destekliyoruz. Bunun-la birlikte küçük bir teşkekkür mahiyetinde dergilerimizin aboneliği, hac ve umre üc-retlerinde cüzi miktarda indirim gibi çeşitli imkânları sunuyoruz.

IGMG çalışmaları arasında dikkatler-den kaçan fakat birçok çalışmanın belki de kaynağını oluşturan IGMG Genel Merkez Üyeliği hakkında oldukca faydalı bilgiler aldık sizden, teşekkür ediyoruz. Son ola-rak okurlarımızla neler paylaşmak ister-siniz?

Biz Müslümanız ve bizim için önemli olan ilahî vahyin öğretileridir. Kim hangi görüşe sahip olursa olsun, kim hangi id-diada bulunursa bulunsun ve kim aidiye-tini neye göre belirlerse belirlesin, bizim inancımız odur ki; insanları yaratan ve bu dünyada bir hayat sınavından geçiren Allah (c.c.), onlar için en doğru yolu göstermiştir. Neye, nasıl inanmaları gerektiğini ve dola-yısıyla inanç sistemini, hayatın hakikatleri-ni ve dolayısıyla hayata bakış açısını, ibadet yollarını ve yaşam biçimini, ferdî, ailevi ve sosyal alandaki sorumluluklarını, kısacası inancıyla, amelleriyle ve sorumluluklarıy-la kimliklerini ve görevlerini onlara tefer-ruatıyla haber vermiş, bu konuda emir ve yasaklarını beyan etmiştir. O hâlde, Allah’a (c.c.) iman eden ve ben Müslüman’ım diyen kişinin, her şeyde olduğu gibi ilahî vahiyle bildirilenleri esas alması ve ona göre hareket etmesi gerekir. Her akşam günlük çalışma-larımızı muhasebeye tabi tutmak, “Bugün kârda mı, zararda mıyız?” diyerek her gün nefis muhasebesi yapmak elzemdir. “Hesa-ba çekilmeden önce herkes kendisini hesa-ba çeksin.” hadisi Peygamberimiz (s.a.v.)’in çok önemli bir tembihidir. Kazancı ve sevabı olanlar zümresinden olmayı Rabbim bizle-re nasip etsin diyorum. Bu kapsamda her-kesin “Hayırlı çalışmalarda ben de varım. Yaşamak ve yaşatmak için IGMG üyeliği ai-diyetimin gereği’’ diyerek en yakın cami ve teşkilatlarımızdan bizlere ulaşarak IGMG Genel Merkez üyelik ailesine katılımlarını bekliyoruz. Üyelik için www.igmg.org adre-sinden de bizlere ulaşılabilir.2 Buharî, Edeb, 27

IGMG Sosyal Hizmetler Başkanlığı (SHB) bünyesinde takibi yapılan Ge-nel Merkez Üyelik çalışmaları hakkında merak edilen sorularımızın yanıtını IGMG Genel Merkez Üyelik Sorumlusu İbrahim Gaygısız’dan aldık. Söyleşi: Cengiz Kadırgan, İlknur Küçük

SOSYAL HİZMETLER BAŞKANLIĞI

“Üyelik, kader ve gönül

birliğinin tezahürüdür.”

16 ülkede IGMG’ye ait 500’ü aş-kın cami, 3000’i aşkın teşkilat, eğitim kurumları ve temsilciliklere müracaat ederek dolduracakları kayıt formu ile IGMG Genel Mer-kez üyeliklerinizi başlatabilirsiniz. Bunun yanında www.igmguye-lik.org adresli internet sayfamıza girerek oradan üyelik müracatı yaparak da üye olunabilinir. Bu müracaatlar bize ulaşır ulaşmaz üyelik dosyası oluşturulur. İlk ola-rak kaydı yapılmış üyelerimiz için üyeliklerinin başlangıcını simge-leyen üyelik kartları adreslerine ulaştırılır.

camia | 15 Ocak 2016 Genel Merkezimizden 7|

Genel Merkez üyelerine sunulan imkânlar

• Üye Kartı sahibi olmak• IGMG Kitap Kulübü alışverişleriniz-

den % 5 indirim• Perspektif dergisi aboneliği • Sabah Ülkesi dergisi aboneliği • IGMG Hac Umre Organizesi ile yapa-

cağınız hac ziyaretinde % 2 indirim (Bir defaya mahsus)

• IGMG Hac Umre Organizesi ile yapa-cağınız umre ziyaretinde % 1 indirim

İlk 10 yıl içinde

• Altın Kart Üyelik Kartı sahibi olmak• IGMG Kitap Kulübü alışverişleriniz-

den % 20 indirim• Perspektif dergisi aboneliği• Sabah Ülkesi dergisi aboneliği• IGMG Hac Umre Organizesi ile yapa-

cağınız hac ziyaretinde % 10 indirim (Bir defaya mahsus)

• IGMG Hac Umre Organizesi ile yapa-cağınız umre ziyaretinde % 5 indirim

20. yıl sonrasında

• Gümüş Kart Üyelik Kartı sahibi olmak• IGMG Kitap Kulübü alışverişleriniz-

den % 10 indirim• Perspektif dergisi aboneliği• Sabah Ülkesi dergisi aboneliği• IGMG Hac Umre Organizesi ile yapa-

cağınız hac ziyaretinde % 5 indirim (Bir defaya mahsus)

• IGMG Hac Umre Organizesi ile yapa-cağınız umre ziyaretinde % 3 indirim

10. yıl sonrasında

www.igmguyelik.org

camia | 15 Ocak 2016Genel Merkezimizden8 |

“Her bölgede kendi imamlarımızı yetiştirmeliyiz.” 2016’nın ilk Bölge Başkanları Toplantısı (BBT)’nda kampanyalar, eğitim çalışmaları ve Ehl-i sünnet anlayışına dikkat çekildi.

BBT

Köln’deki Genel Merkez binası 09-10 Ocak tarihlerinde BBT’ye ev sahipliği yaptı. Birim sunumlarının yanı sıra Selefilik konulu semi-nerin de yer aldığı toplantıda konuşan, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün IGMG teşkilatı olarak Almanya’da ayırımcılıkla mücadele ko-nusunda uzun yıllar önce başlattıkları çalışma-ların olumlu neticeler verdiğini kaydetti. Al-manya’da sosyal hizmetler konusunda önemli çalışmaların yapıldığını belirten Genel Başkan “Biz de İslami sosyal hizmetleri belli bir seviye-ye getirdik. Çok yakın bir zamanda da İslami Sosyal Hizmetleri kurumsal bir yapıya kavuştu-racağız.” dedi. Toplantıda Almanya’daki ilahi-yat fakülteleri ile ilgili temasların devam ettiği bilgisi idarecilerle paylaşıldı. Fransa’da yaşanan son saldırılardan sonra bilhassa imam-hatip-lerin yetiştirilmesi konusunun daha da önem kazandığına vurgu yapıldı. Ergün, “Bizim Fran-sa’daki camilerimizde bir sıkıntımız yoktur. Teşkilatımızın, yerinde imam-hatip yetiştirme çalışmaları olması gerekir. Mainz’de imam-ha-tip çalışmamız devam etmektedir. Ama burada yetişen çocuklarımızın sayısı yeterli değildir. Bu nedenle diğer bölgelerde de aynı çalışmalar yapılmalı, insanlarımızın evlatlarını bu okulla-ra göndermeleri sağlanmalıdır. Mainz’de her bölgemizden öğrenci olmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

İnfak Kampanyası’nın hedeflerinin de tak-dim edildiği toplantıda Ergün, “Bu konuya hep beraber önem verecek ve kampanyamızın başarılı olması ve zamanında tamamlanması için çalışacağız.” dedi. Ergün Ev sohbetleriyle de ilgili değerlendirmelerde bulundu. Avust-ralya Bölge Başkanlığına Hasan Güreşen’in ve Ruhr-A Bölge Başkanlığına Abdullah Koda-man’ın getirildiğini hatırlatan Genel Başkan her iki başkana da muvaffakiyetler diledi.

Teşkilatlanma Başkanlığı sunumunda üye artışında bulunan Bremen, Köln ve Württem-berg Bölgelerine teşekkür edildi ve ardından

İnam, öğrenci sayılarını aktardı. Her bölgede mutlaka yatılı tatil kurslarının yapılması gerek-tiğinin altını çizen İnam, 2015’te yapılan yatılı tatil kursları hakkında geniş bilgi verdi. Top-lam 40 yatılı tatil kursu yapıldığını ve bu tür kurslardan herkesin faydalanması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan İnam, 2015 yılında 725 sınıf ve 1255 eğitimci ile toplam 15800 öğrenciye eğitim vermenin sevinciyle kaldıkları yerden büyük bir azimle çalışmalarına devam edeceklerini bildirdi. İs-lami İlimler Kurslarına katılımın ciddi anlam-da takip edildiğini ve bundan da büyük sevinç duyduklarını dile getiren İnam, koruyucu aile konusuna değindi; “Koruyucu aile çalışmaları-mız vesilesiyle 7 ailenin çocuğu ailelerine geri döndü ve toplam 20 çocuğumuzun ailelerinin elinden alınmasını önleyebildik. Bunun yanı sıra Manevi Danışmanlık Hattı kurslarımıza kasım ayında başladık ve inşallah önümüzdeki nisan ayında bu proje tamamlanacak. Bremen, Lyon ve Paris Bölgelerinde ise okul çalışmaları-mız hâlen devam etmektedir. Tüm hızıyla eği-tim çalışmalarımıza devam ediyoruz.” Çocuk Kulübü’ne de değinen İnam, “713 yeni üye ile birlikte 7230 üyemiz bulunmaktadır. Toplam 42000 öğrencimiz var ama 7230 çocuk kulübü üyemiz var. Bu da hiç şüphesiz özveriyle çalış-malarımıza devam edip hem sayıyı daha yukarı çekmemiz gerektiğini hem de her çocuğumu-za ulaşamadığımızı gösteriyor. Bununla birlik-te umrede ana sınıfı hizmetinin başarıyla veril-diğinin de altını çizmek istiyorum. Çocukları olan aileler tarafından ilgi oldukça yoğundu. Diğer başka önemli konu ise İkra adı altında 2 tane Almanca kitabımızın (çalışma kitaplarıy-la birlikte) ve bir de ezber kitabımız çıktığını sizlere müjdelemek istiyorum. Bu kitaplardan henüz sadece Berlin’de istifade ediliyor. Diğer Almanca konuşulan yerlerde bu kitaplar en yakın zamanda inşallah eğitimcilerimizin ve öğrencilerimizin istifadesine sunulacak.” dedi.

bölgelerde yapılacak Teşkilat İçi Eğitim Semi-neri konusuna değinildi. Teşkilatlanma Başka-nı Murat İleri “Bölgelerde Teşkilat İçi Eğitim Semineri (TİES) verecek öğretmenlerimizin eğitimini ve bu konudaki çalışmalarımızın planlamalarını yaptık. TİES Hannover, Hes-sen, Kuzey Hollanda ve Lyon Bölgelerimizde yapılacaktır.” dedi. Bölge Yönetim Kurulu ve Şube Yönetim Kurulu derslerinin uygulama-larında özellikle Şube Yönetim Kurulları’nın mutlaka derslere başlamaları gerektiği vurgu-landı. İhsan Sohbetleriyle ilgili kısa bilgi veril-di. İhsan Sohbetlerinin 55 halkada yapıldığını ve toplam 760 işadamımın sohbetlere iştirak ettiği aktarıldı. 2015’te toplam 215 şubenin tef-tişinin yapıldığı ve bu yıl için ise 288 şubenin teftişinin planladığı kaydedildi. Birim Başkan Yardımcısı Ramazan Başlık genel bilançolar ile ilgili kısa bilgi verdi.

Genel Sekreter Bekir Altaş kurumsal ilişki-ler alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. İslami bazı kavramların yanlış anlaşıl-dığına dikkat çeken Altaş bu konuda yanlış yorumlara yönelik düzeltme çalışmalarının yapıldığını ve bu bağlamda İrşad Başkanlığıy-la birlikte çalışıldığını açıkladı. İslami fakülte açma noktasında alt yapı çalışmalarını başlat-tıklarını, kısa ve orta vadede üniversitelerin açılmasını, uzun vadede ise kendi üniversitele-rimizin açılmasını, yerel dillerde materyal ola-rak ders kitapları oluşturulması gibi hedeflerin bulunduğunu bildirdi. Altaş, “Önceki yıllarda Almanya’da vatandaşlığa alınmama sıkıntıla-rı yaşıyorduk. Üst üste kazandığımız davalar neticesinde bir hayli mesafe almış olduk. Di-ğer önemli bir nokta ise Avusturya Diyanet Başkanlığının tüzük değişimi ile ilgili çalışma-larımızı yaptık. Şimdi seçim hazırlıklarına baş-lanıldı. Almanya’da Televizyon Danışmanlık Kurul Heyetlerinde yer alma konusunda ise çalışmalarımız neticeye ulaştı.” dedi.

Eğitim Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulhalim

“İrfan evlerimiz artmalı.”Gençlik Teşkilatı (GT) Başkanı Ünal Üna-

lan ilk olarak Hollanda’da yapılan Birim Eğitim Çalışması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. GT’nin faaliylerinden kısaca bahseden Ünalan “Abi-Kardeş çalışmamız devam ediyor. Gençle-rimizi cami merkezlerinde bir araya getiriyoruz. Bu sene 215 şubemizde on binin üzerinde gen-cimize ulaştık. 31 Aralık gecesini Gençlik Gecesi ismi altında yaptığımız programlarla geçirdik.” sözlerini kaydetti. İrfan Evleri’nin 150’ncisini hizmete açtıklarını belirten Ünalan, İrfan Evleri için çok ciddi talebin olduğunu ve bu konuda gerekli çalışmaların yapılacağını belirtti. Bölge-lerdeki kız ve erkek evlerinin acil ihtiyaç olduğu yerler listesi de toplantıda gösterildi. “Her böl-gemizde mutlaka İrfan Evleri Komisyonumuz oluşturulmalıdır.” diyen Ünalan, henüz Bölge İrfan Evleri Komisyonu olmayan bölgeleri açık-ladı.

Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Başkanı Meryem Saral çalışmalar hakkında bilgiler ak-tardı. KGT üyelik çalışmalarını hızlandırmak için çalışmaları büyük bir özveri ile yürüttük-lerini belirten Saral, konuyla ilgili gerekli olan tüm materyallerin hazır olduğunu ifade etti. Saral, yeni yılda makale yarışması ve okuma halkaları gibi projeleri başlatacakları müjdesini paylaşırken, Gençlik Teşkilatı ile birlikte yapılan 15 ayet ve hadis ezbeleme çalışmasının devam ettiğini söyledi. Ev sohbetleri üzerine de bilgiler aktaran Saral, sohbetlerin şimdilik 335 halka ile sürdürüldüğünü kaydetti. Ortaöğretim çalış-malarından bahsedilen toplantıda Abla-Kardeş projesinin devam ettiği bilgisi paylaşıldı. Umre programına KGT olarak destek verdiklerini be-lirten Saral, Hilal Kursu’nun yeni versiyonuyla 11 bölgede başlatıldığını ve her bölgede Hilal Kursu ve Abla-Kardeş çalışmasının hayata geçi-rilmesi konusunu titizlikle takip ettiklerini söy-ledi. Saral ayrıca “Helal” projesinin devam ettiği bilgisini de idarecilerle paylaştı.

“Mainz İlahiyat Okulu en önemli çalışmalarımızdan.”BBT’nin gündem maddeleri arasında yer alan İrşad Başkanlığı çalışmaları idarecilere aktarıldı.

İRŞAD BAŞKANLIĞI

Yoğun bir gündemle gerçekleştirilen BBT’de irşad çalışmaları ele alındı. İrşad Baş-kanı Celil Yalınkılıç katıldığı BBT’de irşad çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi. Yeni yıl-da düzenlenmesi planlanan Maide-i Kur’an, Âlemlere Rahmet ve Anma Günleri program-ları ile ilgili tarihler idarecilerle paylaşılırken, her bölgenin bu tarihlere uyması gerektiği vurgulandı. Bölgelere hatip davet etmeden önce konunun Genel Merkez ile istişare edil-mesi gerektiğine dikkat çekildi. İrşad çalış-maları çerçevesinde Ev Sohbetleri ve Halka Sorumluları toplantısının gerçekleştirildiği ve bundan sonra bu programın Almanya-A-vusturya ve Fransa’da olmak üzere üç bölge-de üç program şeklinde yapılacağı belirtildi.

nın gündeminde yer alırken, takvim ile ilgili sahada sıkıntılar yaşandığı ve bu sıkıntıların nasıl aşılabileceği konuşuldu. Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması’nda hafızlık kurumlarında-ki çocuklarla diğerlerinin ayrı kategoride de-ğerlendirilmemesi hususu görüşüldü.

Genel Başkan Kemal Ergün Hicret Takvi-mi ile alakalı bilgiler aktarırken “Takvim ko-nusu uzun zamandır konuşulan bir konudur. Bu çalışma Müslümanların önlerini açması için yapılan çalışmalardır. Sizler tarafından mesele cemaatimize tatlı bir üslupla anlatıl-malıdır.” dedi. Mainz İlahiyat Meslek Oku-lunun IGMG teşkilatının en önemli çalışma-larından biri olduğuna vurgu yapan Ergün, “Bu çalışmayı diğer ülkelerde de yapacağız.

Abdulhalim Öner Mainz İlahiyat Meslek Okulu ile ilgili bilgiler verdi. Öner “Avrupa’da Müslümanların kendi imamlarını yetiştirme-si gibi önemli bir konu eksiğimizdi. Mainz İlahiyat Meslek Okulu bu eksiklik tamamla-nacak.” diyerek okulla ilgili yeni gelişmeleri idarecilerle paylaştı. Toplantıda ayrıca ders-lerle ve hocalarla ilgili bilgilere de verildi. Toplam 62 öğrencinin eğitim aldığı okulda Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika, Hollan-da ve Norveç’ten öğrencilerin eğitim gördüğü bilgisi aktarıldı. Öner ders günleri ve saatle-riyle ilgili de bilgilendirme yaparken, öğren-cilerin 4 yıl içinde 8 cüz ezberlemek zorunda olduğunu söyledi. Okulda 11 öğretmenin ça-lıştığı ifade edildi. Hicret takvimi de toplantı-

İHL projelerimiz de devam edecek mutlaka. Ama öğrenciler buralardan her mesleğe gide-bilirler. Biz bu çalışmamız ile öğrencilerimizi özellikle imam olmaları için yetiştireceğiz. Şu ana kadar 86 resmî okulumuz açıldı. Muhak-kak ki bu okullar teşkilatımıza olumlu katkı sağlayacaktır. Buralarda yetişen gençlerimiz teşkilatımızda da görev alıyorlar. Okullar açmamız ne kadar önemliyse Mainz’deki çalışma da en az o denli önemlidir. Kendi imamınızı camilerinize koymadıkça başarılı olamazsınız. Buradan mezun olacak kardeş-lerimiz çok iyi derecede Arapça konuşacaklar. Hem geldikleri ülkenin diline hem de Türk-çe’ye iyi derecede hâkim olacaklar.” sözlerini kaydetti.

camia | 15 Ocak 2016 Genel Merkezimizden 9|

“Selef-i sâlihîn kavramının içi boşaltılmak isteniyor.”Bölge Başkanları Toplantısı’nın (BBT) ikinci gününde “Ehl-i sünnet ve Selefilik” konusu ele alındı.

BBT

BBT’nin 10 Ocak gündeminde Abdulvasih Seydaoğlu’nun yaptığı “Ehl-i sünnet ve Sele-filik” sunumu yer aldı. “Ehl-i sünnet fırkalar içinde bir fırka mı yoksa ana gövdenin kendisi midir?” sorusuna cevap veren Seydaoğlu İslam tarihinde Şia, Hâricîlik, Cebriye, Kadercilik gibi akımların birbirini izlediğini, daha sonra bir grubun ortaya çıktığını ve işi aslına döndür-mek için kendisine “Ehl-i sünnet ve’l-cemaat” dediğini dile getirdi.

Sunumda fırkaların her birinin farklı bir din anlayışına sahip olduğu, tüm bu fırkaların söylediklerinin Kur’an’a dayandığı ve delil gös-terdikleri; lakin tüm bunların onların doğru yolda oldukları anlamına gelmediği belirtildi. Sonuç itibarıyla bu fırkaların tamamının sün-neti kabul etmediğini belirten Seydaoğlu, ör-neğin Hâricîlerin “Hüküm sadece Allah’ındır.” diyerek Hakem Olayı’na karışan herkesi kâfir ilan ettiklerini, duruma tek bir pencereden baktıklarından diğer bütün pencereleri red-dettiklerinin görüldüğünü söyledi. Seydaoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuyla ilgili uzun tartışmalar yapılmıştır. Hatta Hz. Abbas ile yaptıkları bir tartışmada hep Kur’an’dan delil getirmelerine rağmen Hz. Abbas sünnet-ten deliller getirmiştir. Hiç şüphesiz sahabe bu yanlış fırkalara karşı tavır almış ve bu husus ile ilgili konuşmuşlardır. Lakin bu fırkalar yapılan tartışmalardan bir müddet sonra sahabenin dediklerini de kabul etmemeye başlamışlardır. Şia zaten Ehl-i beyt’in dışından gelen hiçbir ha-beri kabul etmediğinden sünnete arızalı bir şe-kilde yaklaşmıştır. Unutmayalım ki İslam dini

meyi önemser. Sahabe, tâbiîn ve tebei’t-tâbiîn önemlidir. Gerçek Selefiliğin içinin boşaltıl-mak istenildiği apaçık ortadır. Gerçek Selefilik Resûlullah’ın hayırla yâd ettiği insanların pe-şinden gitmektir. Acaba bugün ‘Selefiyiz’ di-yen insanların o dönemden ne kadar haberleri var?” dedi.

Seydaoğlu Selefiliğin ne demek olduğuna da değindi. Kelimenin “selef” kökünden türe-diğini ve “Öncekiler anlamında kullanıldığına dikkat çeken Seydaoğlu, Selefiliğin ikinci dö-neminin 14. yüzyıla denk geldiğini ve en hara-ketli dönemini İbn-i Teymiyye zamanında ya-şadığını dile getirdi. Üçüncü döneminin ise 18. yüzyıldada Suudi Arabistan’da ortaya çıktığını ve bu hareketin İbn-i Teymiyye hareketinin devamı olduğunu belirten Seydaoğlu o dönem Selefilerin müşrik olarak gördükleri Şiileri kı-lıçtan geçirdiklerini anlattı. Günümüze kadar dayanan bu süreçte ise Körfez Savaşı, El-Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerinin ortaya çıktığına vurgu yapan Seydaoğlu Nijerya’da, Somali’de ve Suriye’de binlerce insanın bu akımlar ve te-

sahabenin şahsında tamamlanmış ve gelecek nesillere emanet edilmiş bir dindir. Kısacası Ehl-i sünnet ve’l-cemaat ana gövdenin kendi-sidir diyebiliriz.”

Bir kişinin Ehl-i sünnet olup olmadığını anlamak için bazı noktalara dikkat etmek ge-rektiğini belirten Seydaoğlu, “Ehl-i sünnette sözlerin en hayırlısı şüphesiz Kur’an’ın ta ken-disidir. Ehl-i sünnet anlayışında İslam’ın pey-gambersiz olamayacağı bilinir. Her şey din ve sünnet ışığında değerlendirilir. İslam’ın vahiy yoluyla indiği, dinden olan ama aklın/mantı-ğın kabul etmediği bazı şeyler olduğu gibi ka-bul edilir, müteşabih ve muhkem ayetler aynen alınır, naslar da olduğu gibi alınır. Müslüman olduğunu söyleyenler asla tekfir edilmezler. Lakin İslam dininin kurallarına tamamen ters görüşte olanlar tekfir edilebilir. Ayrıca Ehl-i sünnet anlayışı ruhbanlığı veya materyalistliği kabul etmez. İnsanlara orta yollu bir hayatı tav-siye eder. Zamana ve mekâna göre tavır takınır ve evveliyatlarını ön plana çıkararak yoluna devam eder. Selef-i sâlihin’in yolundan git-

rörist gruplar tarafından din adı altında öldü-rüldüğüne dikkat çekti.

Selefilerin hadis merkezli hareket ettikle-rini söylediklerini kaydeden Seydaoğlu, “Sele-fileri biraz daha incelediğimizde bunların ayet ve hadisleri olduğu gibi zâhirî hâliyle ele alarak kabul ettiklerini görürüz. Kendilerini Fırka-i Nâciye (kurtulmuş fırka) kabul edip, diğerleri-nin Müslümanlığını kabul etmezler. Nasların derinlemesine inememektedirler. Maksatları ile ilgili söylenenleri dikkate almazlar. Mecazı -örneğin Kur’an’da geçen ‘Allah’ın eli’ ifade-si- (Fetih suresi, 48:10) vb. inkâr ederler ve bu hususta Ehl-i sünnet ile ters düşerler. Hiçbir zaman birlikten, vahdetten bahsetmezler. Kendi bildiklerini okurlar ve usul ilmine önem vermezler. Sünneti tarif ederken usulcülerin tarifini kabul etmezler.” dedi.

Seydaoğlu, “Selefi Vahhabi görüşü bugün-kü terör örgütlerini ortaya çıkarmaktadır. Peki neden bu akım bugün desteklenmektedir?” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Nerede bir Se-lefi hareketi varsa orada şiddet olduğu görül-mektedir. Çünkü bu insanlar yaşadıkları hiçbir günden mutlu değiller. Nefret dili ile her za-man diğerlerini ötekileştiriyorlar. Vahdet yani birlik onlar için önemli değil. Herkes onlara gitmeli anlayışına sahipler. Sert ve katı mizaç-larından dolayı kendi aralarında da anlaşmaz-lıkların olduğu aşikâr. Bu nedenle bugün pek çok farklı Selefilik akımı ortaya çıkmaktadır.” Seydaoğlu sözlerini Kur’an’ı Peygamber Efen-dimiz (s.a.v.) ile birlikte anlamak gerektiğine vurgu yaparak noktaladı.

“Kur’an eğitimine ağırlık veriyoruz.”

Hedef 20 bin üye

Kadınlar Teşkilatının (KT) hazır bulunduğu BBT’de KT’nin geçen yılki faaliyetleri de-ğerlendirilirken, 2016 yılında yapılması planlanan çalışmalardan da bahsedildi.

Bölge Başkanları Toplantısı (BBT)’nda Genel Merkez üyelik hedefi 20 bin olarak açıklandı.

BBT KTBBT

KT Başkanı Hatice Şahin katıldığı BBT’de KT çalışmaları üzerine bilgiler aktardı. KT ola-rak Bölge programlarına katılım sağladıklarını kaydeden Şahin, her bölgeye destek vermeye çalıştıklarını ifade etti. Lyon, Danimarka, Nor-veç ve İngiltere bölgelerinde yeni atamalar ya-pıldığını belirten KT Başkanı, atamaya gittikleri bölgelerde TİES (Teşkilat İçi Eğitim Semineri)ve KT ŞBT’ye (Şube Başkanları Toplantısı) ağır-lık verdiklerine vurgu yaparken “TİES’lerimiz yapılmaya devam ediyor. Ana Teşkilat ile birlik-te yapılamayan yerlerde ayrı yapıyoruz. Son iki yılda bütün bölgelerimizin Birim Eğitim çalış-maları yapıldı. Bazı bölgelerimizde tekrarları-mız olacak.” sözlerini kaydetti.

Üyelik çalışmalarının da ele alındığı toplan-tıda cemiyetlere üyelik çalışmalarının hızlandı-rılacağı ve konuyla ilgili teftişlerin yapıldığı be-lirtildi. 12. Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması’nın büyük bir coşkuyla gerçekleştirildiğini hatırla-tan Şahin, uzak yakın demeden programa işti-rak eden ve destek olan herkese teşekkür ettti. “Kur’an eğitimine ağırlık veriyoruz. Bunun için

BBT’nin önemli gündem maddelerin-den biri de Genel Merkez Üyelik ve İnfak Kampanyaları oldu. Sosyal Hizmetler Baş-kanı Mustafa Uyanık konuşmasının büyük kısmını Genel Merkez üyeliğine ayırarak şunları aktardı: “20-25 ve 10 yıllık üyeleri-mizin takibini yapmaya başladıktan sonra cemaatimizde herkes üyeliğini sorgulama-ya başladı. Şu anda 3000 gümüş ve 1500 al-tın kartı olan üyemiz var. Bunun 150’sinde ise yıldızlı kart var.”

Uyanık, çalışmanın sistemli bir şekilde işlemesi için bölge yönetim kurullarının da gerekli takipleri yapması gerektiğine dikkat çekti. Toplantıda bölgelere göre idarecilerin Genel Merkez üyelikleri açık-landı. Kutsal topraklarda Genel Merkeze üye olanların sayısı da açıklandı. Uyanık, 2015 genelinde Doğu Fransa, Danimarka ve Hamburg Bölgesinin hedeflerini geçtikleri-ni bildirdirerek, söz konusu bölgeleri teb-rik etti. Yılbaşı gecesi yapılan programlarda

de Meslek Eğitim Kursları açıyoruz, mevcut kurslarımızda Kur’an derslerine ağırlık veriyo-ruz.” diyen KT Başkanı hafızlık yapan genç kız-ların bazılarının icazet aldıklarını belirtti. Top-lantıda hafızlık icazetinde sıralamaya girenler gösterildi. İnfak Kampanyası’nın önemine vurgu yapılan toplantıda KT’nin şubelerde kampanya-nın takibini yaptığı aktarıldı. Bin 500 ev sohbe-tini hedef olarak belirlediklerini aktaran Şahin ev sohbetlerinde henüz yüzde 65’lerde oldukla-rını belirtti. Eğitim alanındaki çalışmalardan da bahsedilen toplantıda Şahin “Eğitim Başkanlığı-mızın yaptığı kursların kızlar bölümünü takip ederek yardımcı oluyoruz. Özellikle yatılı kurs-ların yapılmadığı yerlerde mutlaka yapılması ge-rektiğini düşünüyoruz. YEK (Yetişkinler Eğitim Kursları) da yapılmaya devam ediyor. Yine aynı şekilde bölgelerimizde eğitim fuarlarımız dü-zenlenmektedir. 2’inci Hocahanımlar İleri Eği-timi başarıyla tamamlandı. Üçüncüsü ise mart ayında başlayacak.” sözlerini kaydetti. Toplantı-da Genel Merkeze üyelik konusu da toplantının gündeminde yer aldı. Şahin “Genel Merkeze 8 bin 303 kadın üye yapıldı. Hedefimizi şimdiden yüzde 104 aşmış bulunuyoruz. Üyelik Kampan-yamızda Württemberg Bölgesi bin kadın üye ile önde gitmektedir.” dedi. Birçok çalışma ve kam-panyaya KT’nin önemli katkılar sağladığı bilgisi idarecilere hatırlatılırken, bu konuda bölgelerde personel alımı ve materyal temin etme konula-rının gözden geçirilmesi tavsiye edildi. KT ça-lışmaları arasında hacılar buluşmasının da yer aldığı katılımcılara hatırlatıldı.

ise toplam 500 kişinin yeni üye olduğunu, yapılan kampanya boyunca 2500 kişinin üye olduğunu, en önemlisi Kadınlar Teşki-latı ve Gençlik Teşkilatında ciddi bir artışın söz konusu olduğunu ve üyelik kampanyası doğrultusunda 2015 yılının sonunda top-lam 5850 kişinin Genel Merkeze üye yapıl-dığını aktardı.

Toplantıda genel rakamlar verilerek, Genel Merkeze üye olanların sayısının 2015 sonu itibarıyla 15 bine çıktığı hedefin ise 20 bin olduğu açıklandı. Genel Merkez üyeliği konusunda mevcut potansiyelin gereği gibi değerlendirilemediği kaydedilirken, Şube Yönetim Kurullarında görevli herkesin Ge-nel Merkez üyesi olmasının arzu edildiği ifade edildi. Cami cemaatinin ise %70’inin cami üyesi olmadığı, cami üyelerinin ise sa-dece %20’sinin Genel Merkeze üye olduğu ve bu potansiyelin değerlendirilmesi konu-sunda daha çok çalışılması gerektiği vurgu-landı.

İnfak Kampanyası’na da değinen Uya-nık, “Bu konuyla ilgili materyal çalışmala-rımız tamamlandı. Mart ayı sonuna kadar İnfak Kampanyamız devam edecek. Geç-tiğimiz yıl İnfak Kampanyası’na katkıda bulunamayan teşkilatlarımız 2016 yılında buna ağırlık vermeli.” dedi. Daha sonra UKBA Cenaze Yardımlaşma Derneği’ne değinen Uyanık, UKBA’nın kamu yararına çalışan dernek olma statüsünü elde etmek için yapılan çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu bilgisini paylaştı ve UKBA’ya yapılan ödemelerle ilgili hep birlikte taki-bin yapılması gerektiğini aktardı.

camia | 15 Ocak 2016Aile10 |

Kimyasal bileşenlere sahip ol-maları nedeniyle bütün güzellik ürünleri vücudunuz için sağlıklı değildir, özellikle neredeyse her-kesin her gün kullandığı şam-puanlar. Şampuanları üretmede kullanılan kimyasal bileşenler ol-

dukça zararlılar. Bu nedenle şampuanınızı satın almak yerine organik ve ev yapımı doğal şampuan tariflerine ne dersiniz?

Portakal şampuanı: Özellikle kış aylarında kulla-nabileceğiniz bu tarif için yarım litre sabun infüzyonu, iki yemek kaşığı portakal suyu ve iki yumurta sarısına ihtiyacımız var. Yumurta sarılarını çırpın, diğer malze-meleri ekleyin ve bir karışım yapın. Bu karışımı buzdo-labında bir kavanozda saklayabilirsiniz.

Limon ve salatalık şampuanı tarifi: İhtiyacınız olan

Her ne kadar yediklerimize dikkat et-sek de bazı bünyeler kilo almaya çok müsait oluyor. Elbette bunun nedeni sa-dece yeme alışkanlığımız değil. Hareketsiz yaşam şekli ve kimyasal içeriklerle dolu gıdalar kilo almamıza neden olan sade-ce birkaç etken. Örneğin mono sodyum

glutamat (MSG) adlı bir gıda katkı maddesi insanların hem kilo almasına hem de ciddi anlamda bu maddeye bağımlı olmasına neden olabiliyor. MSG nişasta, şeker ve melas hammaddeleri kullanılarak bakteriyel fermantasyon yoluyla elde edilen tuz gö-rünümünde bir tür katkı maddesi. Bu gıda katkı maddesi özel-likle hazır gıdalarda yaygın bir şekilde kullanılıyor. Lezzet artırıcı olarak da bilinen bu madde fazla miktarda tüketildiğinde sağlığı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Çoğunlukla yiyeceklerde kullanılan bu madde ürünlerin tatlarının beyin tarafından lezzetli olarak algı-lanmasını sağlıyor ve insanların o ürünleri daha fazla yemelerine sebep olur. MSG’nin en çok kullanıldığı ürünler ise şunlar: Hazır çorba ve soslar, bazı katı ve ekmek üstü yağlar, bulyon, baharat karışımları, cips, salam, sucuk, sosis, kuruyemiş ve pizza.

şampuan kadar limon ve salatalık alın, limonun ka-buklarını soyun ve salatalıkları da sadece yıkayın. Mal-zemeleri aynı çırpma kabına koyun ve yapmak istedi-ğiniz şampuanın kıvamına gelene kadar hepsini çırpın. Bu şampuanın hem bütçenize hem de saçlarınıza fay-da sağlayacağını en kısa zamanda göreceksiniz.

Gül suyu şampuanı: İki çorba kaşığı sirke, iki çorba kaşığı gül suyu ve iki adet yumurtayı birlikte karıştırın ve kafa derinize sürün. Saçınızı daha sonra durulayın ve bu uygulamayı tekrarlayın. 15 dakika tesir etmesine izin verin. Ardından saçlarınızı tekrardan iyice durula-yın. Saçlarınızı daha sağlıklı ve yumuşak olmasını isti-yorsanız daha sonra gül içerikli saç kremi de kullana-bilirsiniz. Hatta daha iyi bir sonuç almak için ev yapımı bir saç kremi yapmanızı tavsiye ederiz.

Not: Bu tarifleri uygulamadan önce lütfen doktoru-nuza danışmayı unutmayın.

Ev Yapımı Sağlık

duygularının bir parçası hâline gelmiştir ve günümüzde bu durum hâlâ geçerlidir. Her ne kadar artık gençler modayı takip etseler bile bu tür parkaların o dönem için bir simge hâline geldiği unutulmamalıdır. Veya Almanya’da Neonaziler II. Dünya Sa-vaşı sonrası tekrardan yapılanmak için bir-takım simgeler kullanmaya başlamışlardır. Örneğin yasal olmamasına rağmen birbir-lerini selamlarken 14/88 derler veya bu sa-yıyı bir yerlere yazarlar. “We must secure the existence of our people and a future for White Children.” (“Biz halkımız ve beyaz çocukların geleceğini güvenceye almalı-yız.”) cümlesi 14 kelimeden oluştuğundan 14 rakamı kullanılmıştır. “88” ise “Heil Hit-ler” yani “Sen çok yaşa Hitler!”in kısaltma-sıdır. “H” harfi Almancada 8. harf olduğundan bu sayıyı iki kez “Heil Hitler” baş harfle-ri olarak t e k r a r e d e r l e r . Neonazi-ler giyim t a r z l a r ı ve saç ke-simlerinden de kendilerini belli ederler. Saç-larını özellikle kazıtır-lar (skinhead/dazlak), kıyafetleri çoğunlukla siyahtır, şişme mont ve asker pantolonu giyerler. Pantolonlarının paça-larını da askeriye tipi çizmelerinin içerisine sokarlar. Kendilerine özel slogan, marş ve müzik kullanırlar. Hatta Neonaziler saye-sinde metal rock müziği siyasi içerikli bir yeni tür eklendiği biliniyor.

Sadece eşyalar ile aidiyet duygusu be-lirginleşmez. Bazen bir renk dahi kişinin aidiyet duygusunu besler.

Aidiyet ihtiyacı“İnsanın aidiyet ihtiyacı var mıdır?” Bu

sorunun cevabı aslında çok basit. Her in-sanda birliktelik isteği vardır. Müslüman-larda buna “ümmet olma” denir. Bir gru-bun üyesi olmak kişiyi hem psikolojik hem de sosyolojik anlamda güçlü kılar. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” veya “Birlikten kuvvet doğar.” gibi atasözlerimiz bu duru-mu hiç şüphesiz destekliyor. Kişi mücadele etmek için aidiyet duygusuna gerek duyar.

Aidiyet duygusu insanın yeme içme gibi temel ve sosyal ihtiyaçlarından biridir. İn-sanın kendini bir yere ait hissedip bu çer-çevede sosyalleşmesi onu ciddi anlamda psikolojik olarak korur, rahatlatır ve bir güven içerisinde yaşamasına vesile olur. Aidiyet duygusu zamanla toplumdan top-luma farklılık göstermiştir. İnsanoğlunun büyümesi, olgunlaşması ve gelişmesiyle kendini gösteren bu duygu kişinin yine bi-reysel tercihlerine göre şekillenir. Kişiler aidiyet duygularına göre sosyal bir kimlik kazanırlar. En basiti televizyonda izlediği-miz filmlerde dahi aidiyet duygusunu göz-lemlemek mümkündür. Filmlerin başrolle-rinde daima bir iyi adam olur. Kötü adam ise yan rollerde oynar. İyi adam kötü adam ile baş edemeyince muhakkak iyi adamın arkadaşları, dostları veya çevresi iyi adamın imdadına yetişir veya kötü adam iyi ada-mın ailesine, dostlarına ve çevresine yani iyi adamın aidiyet duygusu yaşadığı kişilere zarar vererek iyi adamı mağlup etmeye çalı-şır. İzleyiciler ise farkında bile olmadan ai-diyet duygularını ön plana çıkarırlar ve ta-raf tutarlar hatta filmi izlerken iyi adam ve onun çevresiyle empati kurmaya çalışırlar.

İnsan yabancı bir memlekette tanıma-dığı birine karşı sadece kendisiyle aynı dili konuştuğu için veya hemşehrisi olduğu için bile tuhaf bir sıcaklık duyar. Özellikle de yaşadığı toplumda ve çevrede bu özellik-lere sahip olmayan “diğerleri” etrafta yok iken bu duygu daha çok belirginleşir. Aidi-yet duygusunu daha iyi anlayabilmek için yurt dışında yaşayanlar Türkiye kökenlileri veya yabancıları örnek verebiliriz. Yabancı bir memlekette Türkçe konuşan başka bi-rilerini duysanız onlar ile hasbihal etmek istemez misiniz? Elbetteki istersiniz. Bu-nun nedeni ise insanın aidiyet duygusunu toplumu baz alarak geliştirmesidir. Yani kişi aidiyet duygusunu gelenek, görenek, kültür ve aile içerisinde öğrenir ve bunu topluma yansıtır.

Aidiyet duygusunun bir göstergesi ola-rak kişi semboller dünyasında da bir yer edinir. Yani bir yere ait olduğunun izini ta-şır. Bu ister fikrî olsun ister siyasi fark et-mez. Mutlaka kişi duruşuyla, tavrıyla, oku-duğu kitaplar ve gazeteler ile veya üzerinde taşıdığı simgeler ile bunu belli etmeye çalı-şır. Örneğin 70’li yıllarda sol görüşlü öğren-cilerin giydiği yeşil parkalar/yarım ceketler öğrenciler arasında bir simge ve aidiyet

Kısacası aidiyet duygusu insanların birlik, beraberlik ve uyum içerisinde yaşamasına, güçlü bir birey olmasına, kişiliğinin geliş-mesine, herhangi bir olguya, eşyaya hatta kendini bir cemaate ait hissetmesine veri-len addır diyebiliriz. Temel olarak aidiyet aile ve çevre etrafında gelişir ve olgunlaşır. Eğer kişide aidiyet eksikliği varsa mutlaka ileriki yıllarda psiko-sosyal sorunlar yaşa-nır. Bu tür sorunları önlemek için küçük yaşta çocuklara aidiyet eğitimi verilmesi şarttır.

Çocuklarda aidiyetÇocuklar anne ve babalarıyla kurdukları

sağlıklı ilişki ve iletişim sayesinde aidiyet duygusunu yaşarlar ve kazanırlar. Eğer ço-cuklar ebeveynleriyle sağlıklı bir iletişim

kuramazlarsa aidiyet duyguları gelişmez ve sonuç olarak

psikolojik anlamda kendilerini geliş-

tiremezler. “Ne oldu şimdi yine?”, “Du-rup durur-ken ne diye ağlıyorsun?”, “Ne var şim-

di bunda?” gibi sorularla empati

yoksunu ebeveynler tarafından soru yağmu-

runa tutulan çocuklar ailele-rine karşı güven duymadıklarından ve

ilgi göremediklerinden ailelerine aidiyet hissetmezler.

Çocuklarda aidiyet duygusunu hızlan-dıran ve geliştiren en önemli yöntem ile-tişimdir. Bu nedenle ailelerin çocuklarıyla iletişim kurarken hâl ve hareketlerine dik-kat etmeleri gerekir. Çocukları yarım kulak dinleyerek, onları yargılarayak veya elde akıllı telefonlar ile meşgul olunarak çocuk-lar ile iletişim kurmaya çalışmak aidiyet duygusunun oluşmasına engel olur. Çün-kü aidiyetin oluşması için kişiler arasında önce bir empati duygusunun oluşması ge-rekir. Örneğin “Bu anlattığına ben de katı-lıyorum.”, “Çok doğru söyledin. Belki ben de olsam aynı şeyi yapardım.” gibi cümleler çocuk-ebeveyn iletişiminde yer almalıdır. Bir çocuk anne ve babasının sadece gözle-rinin içerisine bakarak veya gölgelerini gö-rerek güven duymalıdır. Ne yazık ki bunu çok az aile başarıyor. Ayrıca şunu lütfen

unutmayalım; kişi kendini kime çok yakın hisseder, güvenir, duygularını, hüzünleri-ni ve sevinçlerini kiminle paylaşıyorsa ona aidiyet duygusuyla bağlanır. Bu nedenle insanların gün içinde ne yaşadıklarından çok aileleriyle veya etrafındakiler ile ne hissettiklerini paylaşmaları bu açıdan çok önemlidir. Maalesef günümüzde çocuklar ailelerinden çok başkalarına içlerini dö-küyor, dertlerini anlatıyor ve sevinçlerini paylaşıyorlar. Çünkü çocuklar daha önce yaşadıkları olumsuz deneyimlerden dolayı anlaşılamayacaklarını düşünüyorlar. Ne-tice olarak da çocuklar o kişi veya grupla aidiyet ilişkisi kuruyor. Tabii ki bu kişiler kötü alışkanlık örneğin uyuşturucu bağım-lısı veya hırsızlık gibi suçlara bulaşmış ola-biliyorlar. Çocuklar nerede daha çok anla-şıldıklarını hissederlerse oraya ait olurlar. Bu nedenle siz siz olun, ön yargınızı bir kenara bırakın ve bir an önce çocuğunuzu anlamaya çalışın ki çocuklarınız aidiyet duygusunu yanlış yerlerde aramasınlar.

Gençlerde aidiyetGençlik çağı belli değişimlerin yaşanıl-

dığı çok hassas bir dönemdir. Bu dönemde gençler ergenlikten çıkıp genç bir birey ol-maya adım atarlar. Gençlerin bu dönemde ihtiyaç duydukları en önemli duygu bir yere bağlanmaları ve güven duymalarıdır. Güven, ancak aidiyet duygusu gelişmiş gençlerde görülür. Gençlerde adiyet duy-gusunun gelişmesi için ise ebeveynler ön-celikle çocuklarına kendileri güvenmeliler, daha sonra kendileri gençlere güven ver-melilerdir. Aksi takdirde yukarıda da deği-nildiği üzere gençler bu güven duygusunu çok farklı yerlerde arayabilirler. Ebeveynler aidiyet duygusunun kişinin fiziksel ve ruh-sal gelişimini olumlu yönden etkilediğini, değerler edinimini kolaylaştırdığını ve ki-şiye problem çözme yeteneği kazandırdı-ğını unutmamalılar ve bütün bunları göz önünde bulundurarak gençlerle iletişim hâlinde olmalılar. Gençlerin aileden son-ra aidiyet duygusunu öğrenebilecekleri en güzel yer camiler ve yaşıtlarıyla buluşabi-lecekleri İslami ortamlardır. Bu nedenle gençlerin camilerde ve İslami hizmet sunan teşkilatlarda aktif rol almaları sağlanmalı-dır. Camilerde gençlerin hem aidiyet hem de ümmet bilinçlerinin pekiştirilmesi için toplu ibadetler yapılmalı ve gençlerin bir-likte zaman geçirerek sosyal yönden aktif olmalarının sağlanması da elzemdir.

Yalnızlık tehlikelidir! Gönül Balcı

camia | 15 Ocak 2016 Aile 11|

Avrupa’nın en eski eczanesinin Estonya’nın başkenti Tallinn’de bu-lunduğunu biliyor muydunuz? Şehir merkezinde bulunan eczane “Tüm Avrupa’nın En Eski Eczanesi” ünva-nına sahip olduğu için gün boyu bir-çok turist tarafından ziyaret ediliyor.

Adı Raeapteek olan ezcanenin bir bölümü müze olarak hizmet veriyor, diğer bölümü ise işlevine devam ediyor. Ec-zanenin tam olarak ne zaman açıldığı belirlenmemiş olsa da en eski kayıtlar 1422’de 3. sahibi tarafından işletildiği-ni söylüyor. Bazı kaynaklarda ise 1415’te açıldığı söyleni-yor. 1991’e kadar Raeapteek birçok kez el değiştirmesine rağmen günümüzde hâlâ modern ilaçlar satmaya devam ediyor. Daha önceleri tedavi amaçlı kullanılan yakılmış kirpi tozu, yakılmış arı, at boynuzunun toz hâli ve bunların yanın-da günlük ihtiyaçları sağlayacak şekerleme, kurabiye, ko-ruyucu maddeler, badem ezmesi, baharat gibi yiyecekler de satılmış. Ayrıca kâğıt, mürekkep, boya, barut, kurşun, mum, fener gibi eşyalar da eczanede satılıyor.

İnsan susadığında aklına ilk gelen elbette bir bardak su içerek susuzlu-ğunu gidermektir. Bir bardak su kadar hiçbir şey susuzluğumuzu gideremez. Lakin her şeyin aşırısı zararlıdır, fazla su içmek gibi. Çünkü çok fazla su içmek de bizleri zehirleyebilir, daha doğrusu

su zehirlenmesine neden olabilir. Birden içilen çok fazla su aşırı yüklenmesinden dolayı böbreklerin yeteri kadar hızlı çalışmasını engeller. Bu nedenle kanımızdaki su miktarı ar-tar ve kanın tuz seviyesinde düşme görülür. Yani kandaki tuz seviyesi hücredeki tuz seviyesinden daha düşük bir hâl alır. Normal ve sağlıklı yetişkin bir bireyin böbrekleri günde en az 15 litre suyu kolayca tüketebilir ama 15 litre suyun yarısını bile çoğumuz günlük hayatımızda içemeyiz. Bu noktada suyu ne kadar çok içtiğimizden ziyade ne kadar hızlı içtiğimiz problem oluşturur. Sonuç itibarıyla kısa za-manda suyun çok miktarlarda tüketilmesi, su zehirlenme-sine neden olur. Günlük bir yetişkinin 1,5-2 litre su içmesi yeterlidir.

Antifriz genellikle kış ayları geldi-ğinde otomobili olan herkesin ihtiyaç duyduğu bir madde olarak biliniyor. Bilmeyenler için antifiriz 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak su-yun donmasını önleyen kimyasal sıvı bir bileşimdir. Peki ama antifriz suyun

donmasını nasıl önleyebiliyor? Antifriz etilen glikol adı veri-len bir akışkandan oluşur. Antifriz molekülleri su molekülleri ile birleşerek suyun buz hâline gelmesine engel olur. Tek başına -12 derecede donan antifiriz suya katıldığında -37 derecede donmasının nedeni su moleküllerinin soğuk ha-valarda antifiriz moleküllerinin donmasına engel olmasıdır. Özellikle kış mevsimlerinde araçların korunması için büyük bir önem arz eden antifriz genellikle araç sürücüleri tara-fından sadece kış mevsimlerinde kullanıldığı düşünülse de normal mevsim şartlarında da araçlarda koruma amaçlı kullanılması tasviye edilir, çünkü antifriz soğutma sisteminin ve radyatörün pas tutmasını engeller ve kalorifer sistemini koruyup ömrünü uzatıyor.

TeknolojiSağlık Tarih

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatı-

yor: “Annem Ümmü Süleym Resûlullah’a benimle bir sepet

taze hurma gönderdi ama evinde bulama-dım. Bana bir azatlısının kendisi için hazırladığı bir yemeğe çağrıldığını, oraya gittiğini söylediler. Yanı-na ben de gittim. Yemeğini yemekte idi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kendisiyle beraber yemem için beni de çağırdı.”Enes bin Mâlik devamında der ki: “(Ev sahibi) etli ve kabaklı bir tirit hazırlamıştı. Meğer Efendimiz aleyhissalâtu vesselam kabağı sever-miş. Ben (bunu görünce) kabağı toplayıp aleyhissalaâtu vesselam’ın önüne yakın bırakmaya başladım. Yemeği yediğimiz zaman aleyhis-salâtu vesselam evine döndü. (Ben de hurma) sepetini önüne sür-düm. Resûlullah hurmayı yemeye ve taksim etmeye başladı, sepetteki hurmayı böylece bitirdi.” 1

Peygamber Efendimiz’in sevdiği bu güzel sebze yani kabak çinko, bitkisel protein, nişasta, potasyum-fosfor mineralleri, B1, C vitaminleri ve lif açısından oldukça zengindir. Kabak tüketilirken besin değerinin kaybolmamasına dikkat edilmelidir ki bu bitkiden gereğince faydala-nılabilinsin. Bunun için kabağın buharda pişirilmesi veya çiğ olarak tüketilmesi önerilir. Kabağın diğer faydalarını şöyle sıralayabiliriz: Kalp krizi riskini azaltır, idrar söktürücü özelliğe sahiptir. Böbrek iltihapla-rını temizler. Mide ve bağırsaklara yumuşaklık verir. Yüksek tansiyonu düşürür ve öksürüğü keser. Kan yapar, sinirleri yatıştırır, zihni güçlendirir, akciğer ve ko-lon kanserini önler, kireçlenme ve astım hastalıklarına iyi gelir.

1 Kütüb-i Sitte, Hadis No. 6931

Peygamberimiz’in sevdiği yemek

Bayezid-i Bestamî bir gün tımarhanenin önünden geçer. Tımarhane hizmetçisinin tok-makla bir şeyler dövdüğünü gören Bestamî hizmetçiye sorar: -Ne yapıyorsun? -Burası tımarhanedir. Delilere ilaç yapıyorum. -Benim hastalığıma da bir ilaç tavsiye eder misin? -Hastalığını söyle. -Benim hastalığım günah hastalığı. Çok günah işliyorum.-Ben günah hastalığından anlamam. Ben delilere ilaç hazırlıyorum.. Parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli Bestamî’ye; -Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslenir. Bayezid-i Bestamî delinin yanına sokularak:

-Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? der. Deli Bestamî’ye şu ilacı tavsiye eder: -Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır. Kalp havanında tevhit tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, gözyaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir. Akşam-sabah bol miktarda ye. O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaycaktır.. Bu güzel ilacı öğrenen Bestamî; -Hey gidi dünya hey! Demek seni de deli diye buraya getirmişler, deyip oradan ayrılır. Bu ilaç, hâlen günah hastası olanlara tavsiye olunmaya değer bir ilaçtır. Yani bu formülün hükmü hâlâ devam etmektedir. 1

1 Erişim 06.01.2016: http://www.huzurunkalbi.com/2013/06/beyazid-i-bestamiye-delinin-tavsiyesi/

Hıf

zıssıhha

Bir zamanlar Ayaz adlı bir köle varmış. Takdir bu ya, köle bir gün Sultan Mah-mud’un kölesi olmuş. Sultan köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle çok sevmiş. Derken Sultan’ın öylesine itimadını kazanmış ki bütün sultanlığın haznedarı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise durumdan pek rahatsız olmuşlar. Hasetleri ve ki-birleri yüzünden sözüm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbelerine çıkarılmasını bir türlü hazmedememişler. Bu duygular içinde özellikle Sultan yakınlardaysa ondan gün geçtikçe daha çok şikâyet etmeye başlamışlar ve asil ruhlu kölenin itibarını zedelemek için ellerinden geleni yapmışlar. Bir gün Sultan’ın huzurunda bir saraylının diğerine şöyle dediği duyulmuş:

“Köle Ayaz’ın sık sık hazineye gittiğini biliyor musun? Onun mücevherlerimizi çaldığından adım gibi eminim.” Sultan kulaklarına inanamamış ve “İşin aslını ken-di gözlerimle görmeliyim” demiş. Duvara küçük bir delik yaptırıp içeride olanları seyretmeye hazırlanmış. Kölenin sessizce içeri girdiğini, kapıyı kapattığını ve san-dığa gittiğini görmüş. Orada sakladığı küçük bir bohçaymış bu. Bohçayı öpmüş alnına koymuş ve sonra da açmış. İçinden çıkan köleyken giydiği yırtık pırtık bir elbise. Aynanın karşısına geçmiş. Kendi kendine “Daha önceleri bu elbiseyi giy-diğin zamanlar kim olduğunu hatırlıyor musun?” diye sormuş.

“Bir hiçtin sen… Hepsi hepsi satılacak bir köleydin ve Allah Teâlâ Sultan’ın eliyle sana rahmetinden belki de hiç hak etmediğin nimetler lütfetti. Asla nereden geldiğini unutma! Çünkü mal mülk insanın hafızasını uçurur, unutuluşlara sürük-ler. Şimdi sen de, nimetçe senden aşağı olanlara kibirle bakma ve daima hatırla Ayaz, hatırla!” Sandığı kapatmış, kilitlemiş ve sessizce kapıya doğru yürümüş. Hazine dairesinden çıkarken birden Sultan’la yüz yüze gelmiş. Sultan gözlerini Ayaz’ın yüzüne dikmiş dururken, yanaklarından aşağı yaşlar süzülü-yormuş ve boğazı öyle düğümlenmiş ki konuşmakta güçlük çekmiş.

“Bugüne kadar mücevherlerimin hazinedarıydın, ama şimdi… Kalbimin hazinedarısın. Bana benim de önünde bir hiç olduğum kendi Sultanımın huzurunda nasıl davranmam gerektiği dersini verdin.” 1

1 NLP ve Kişisel Gelişim, S. 75, Serkan Özkan, Ayşe İhsan

Aslını Unutma

vitamin B1

vitamin B3

vitamin C

sodyum

potasyum

magnezyum

kalsiyum

demir

fosfor

Delinin Veliye Tavsiyesi

camia | 15 Ocak 2016Hayatın İçinden12 |

“Ce-me-a” fiil kökünden türetilmiş olan “cami” kelimesi “bir yere toplayıcı ve bir ara-ya getirici” anlamına gelmektedir.1 Kur’ân-ı Kerîm’de “cami” anlamında “mescit” kelimesi kullanılmıştır. Mescit kelimesi ise, “secde edi-len yer” manasına gelen “se-ce-de” fiil kö-künden türetilmiştir.2

Camiler ve mescitler zengin ve fakirin, yaşlı ve gencin, köylü ve şehirlinin, siyah ve beyazın aynı mekânda omuz omuza durdu-ğu kutlu yerlerdir. Her kesimden insanın yüce yaratıcının huzurunda tek yürek olduğu, kibir ve riyanın bulunmadığı, İslam kardeşliğinin ve ümmet şuurunun taze tutulduğu mukaddes yurtlardır.

“Kim Allah rızası için bir mescit inşa et-tirirse Allah da o kuluna cennette bir köşk tahsis eder.”3 buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Allah’ın mescitlerinin yapımına katkı sağlayanları cennetle müjdelemiş ve inanan-ları cami yapımına teşvik etmiştir. Asr-ı saâdet dönemine bakıldığında Efendimiz’in bu mu-kaddes mekânların inşasında bizzat yer aldığı ve bir işçi gibi çalıştığı görülmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicreti sı-rasında Medine’den önce son durağı olan Kubâ’ya varınca Amr b. Avf Oğulları arasında dört gün misafir olmuş ve Kubâ Mescidi’ni inşa etmiştir. Hicret gibi mühim bir hadise es-nasında inşa edilen Kubâ Mescidi, İslam’da inşa edilen ilk mescittir. Hicret eden ilk mu-hacirler Kubâ’ya vardıklarında Amr bin Avf Oğulları’nın hurma kurutma yerini düzleyerek orada namaz kılmaya başlamışlardı. Mesci-din ilk şekli kare şeklinde bir düzlüğü çev-releyen dört duvardan müteşekkildi. Sevgili Peygamberimiz de ilk muhacirlerin namaz kıl-dığı yeri genişleterek buraya Kûba Mescidi’ni bina etti.4 Peygamberimiz (s.a.v.) bizzat ilk taşı kendi koymuş ve ardından sırasıyla Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve sahâbî-lerin taşları koymalarını istemiştir. Mescidin inşasında Allah resulü çalışmış, ağır taşlar taşımıştır. Bunu gören sahâbîler Efendimiz’in mübarek ellerinden taşları almak isteyince Peygamberimiz onlara, bir başkasına yardım

etmelerini buyurmuştur. Mescit bina edilirken Abdullah b. Revâha “Mescitlerin inşasında çalışanlar ile Kur’an okuyanlar felah buldular.” anlamında şiirler söylüyor, Efendimiz de her beytin son kelimesini tekrar ediyordu.5 Yor-gunluklar unutuluyor ve her bir taş büyük bir heyecanla yerine yerleştiriliyordu. Kûba Mes-cidi sadece ibadet edilen yer olarak değil aynı zamanda eğitim ve öğretim faaliyetlerinin ya-pıldığı ilim, irfan mekânı olarak kullanılıyordu.6

Tam bir birlik ve beraberlik ruhuyla inşa edilen Kûba Mescidi’nin ardından Medine’de inşa edilen Mescid-i Nebevî de müminler için önemli bir toplanma yeri olmuştur. Pey-gamber Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret etmesinin ardından ilk iş olarak müminleri bir arada tutacak, onların dinî ve sosyal yön-den gelişmelerine katkı sağlayacak, günlük meselelerin gündeme getirilip çözüme ka-vuşturulacağı bir mekân inşa edilmesini arzu etmişti. Es’ad İbn Zürâre’nin himayesinde bulunan Benî Neccâr’dan Sehl ve Süheyl adlarında iki yetim çocuğa ait arsayı Efendi-miz (s.a.v.)’in satın almasının ardından başta Peygamberimiz (s.a.v.) olmak üzere ensar ve muhacirler büyük bir iştiyakla mescidin inşa-sına başlamıştır. Kimi kerpiç taşırken, kimi taş taşıyor, kimi getirilen kerpiç ve taşları ye-rine yerleştiriyordu. Sahâbîler yorgunluklarını unutmak için şiirler terennüm ediyor, Efen-dimiz de onlara iştirak ediyordu. Geleceğin ilim ve irfan yuvasının yapımında bulunmanın verdiği hazla kerpiç ve taş taşımaya devam eden sahâbîler meşakkatli inşaat işini dahi büyük bir coşku ve heyecanla yapıyordu. Ashâb-ı kirâm durmadan dinlenmeden çalı-şırken sevgili Peygamberimiz de bütün ısrar-lara rağmen mübarek sırtlarında taş ve kerpiç taşımaktan vazgeçmemiş, “Allah’ım! Mükâfat yurdu olarak sadece ahiret vardır! Sen, ensar ve muhacirine merhametinle muamele buyu-rup onları mağfiret et! Ey Rabbimiz! Bunları taşıyanlar Hayber hamalları değil; bunlar, en iyi ve en temiz insanlar.”7 diye duada bulu-narak ensar ve muhacirin heyecanına ortak olmuştur. Ammar b. Yâsir diğerlerine göre

daha çok fedakârlık gösteriyor, dur durak bil-meden çalışıyordu. Herkes bir kerpiç taşırken onun iki kerpiç birden taşıması Efendimiz’in dikkatini çekmiş, “Ey Sümeyye’nin oğlu! Senin iki ecrin var, başkalarının bir ecri!” bu-yurmuşlardır. Kan ter içinde kalan sahâbîler alınlarında boncuk boncuk terler, yüzleri göz-leri toz toprak içinde kalmış bir şekilde yeryü-zünde Kâbe’den sonra en mukaddes mescit olan Mescid-i Nebevî’yi inşa etmek için hiç bıkmadan usanmadan çalışmışlardır.

Mescid-i Nebevî kıbleye doğru enine dik-dörtgen bir yapıdadır. Kıble yönünde, hurma gövdelerinden direklerle taşınan, üzeri hurma dalları ve yaprakları ile gölgeli bölüm namaz-ların eda edildiği, insanların bir araya geldiği bir toplanma yeri olarak işlev görmektedir. Mescid-i Nebevî’nin en önemli özelliklerinden biri de avlunun arka köşesindeki gölgeliktir. Burası Ashâb-ı Suffe’nin eğitim gördüğü, iba-detlerini yerine getirdiği, ikamet ettiği önemli bir mekândır. Peygamberimiz mescidin bir bölümünü eğitim-öğretim kurumu olarak tah-sis etti ve bu kısımda kendilerini ilme adamış genç sahâbî kalırdı. Üstün ahlakları ve fe-dakârlıklarıyla örnek teşkil eden Ashâb-ı Suf-fe, bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den ilim ve irfan öğrenmişlerdir. Kur’an ayetlerini aralarında müzakere edip, geceleri ilim tahsili ile geçiren ve İslami ilimlerin gelişmesine doğ-rudan katkı sağlamış olan Ashâb-ı Suffe’nin maddi ihtiyaçları başta Peygamberimiz ol-mak üzere sahâbîler tarafından karşılanıyor-du. Öyle ki Allah resulü beytü’l mal ve ken-disine gelen hediyelerin neredeyse tamamını suffeehline ayırıyor, sahâbîler de Efendimiz’in teşvikiyle bu ilim müessesini destekliyor; ba-zen onlardan birkaçını evlerinde ağırlıyor ba-zen de üzeri hurma dolu dalları getirip burada yüksekçe bir yere asmak suretiyle onların ge-çimine katkı sağlamaya çalışıyorlardı. Mes-cid-i Nebevî’de bir araya gelen ve ilahî aşkla yanan kalpler daima suffe ehli ile dayanışma içinde olmuş ve bu müesselerin devamı için tüm olanaklarını tereddütsüzce seferber et-miştir. Zira müminler, Mescid-i Nebevi de zu-

hur eden ilim müessesesi Ashâb-ı Suffe’nin İslam’ın yayılmasında ve İslami ilimlerin öğre-timinde ne denli önemli bir vazife üstlendik-lerini apaçık görmekte idiler. Bu nedenledir ki müminler Allah’ın evi olan mescitlerin ya-pılması ve bu ilim müesseselerin yaşatılması için hiçbir fedakârlıktan geri durmamışlardır.

Mescid-i Nebevî sadece bir ibadetgâh olarak kalmamış, aynı zamanda topluma ait bütün meseleler orada çözüme kavuşturul-muştur. Allah resulü ashabıyla orada istişa-relerde bulunur, kararlarını orada alırdı. Hatta elçi heyetlerini Efendimiz orada kabul ederdi. Bu mukaddes mekânlar aynı zamanda mü-min kardeşliği için önemli bir kurum ve ce-maat şuurunun oluşumunda önemli bir mer-kez olarak karşımızda durmaktadır. Camileri ayakta tutan gücün “cemaat” olduğu bilinci ile hareket eden sahâbîler gerek namaz vakit-lerinde gerekse irşad faaliyetlerinde camileri boş bırakmayarak bu mukaddes mekânların ayakta kalmasına katkı sağlamışlardır. Ör-neğin sabahın erken saatlerinde Mescid-i Nebevî’ye gelen sahabe Peygamber Efen-dimiz’in imamlığında namazlarını eda eder, kuşluk vaktine kadar Efendimiz ile oturur-lardı. Sahabe-i kirâm Mescid-i Nebevi’de Efendimiz’in etrafında halkalar oluştururlar-dı. Namaz vakti haricinde de mescitleri boş bırakmayan sahâbîler kendileri birer halka oluşturur, kimileri Kur’ân-ı Kerîm okur, kimi-leri Allah’a dua eder, kimileri ise ilim öğrenir ve öğretirdi. Peygamberimiz’in vefatından sonra da sahabe-i kirâm mescitlerin fonksi-yonlarının devam etmesi için büyük gayret göstermiş ve mescitlere gitmeyi ihmal etme-mişlerdir.

Kısacası Asr-ı saâdete baktığımız zaman Müslümanların hayatının cami çerçevesinde şekillenmiş olduğunu görmekteyiz. Cami-ler boş kaldıkça mümin yüreklerin mahzun olacağı düşüncesiyle hareket eden sahabe, sosyal hayatlarının merkezine camileri koy-muş, cami ve mescitlerin işlevinin devam et-mesi hususunda büyük bir heyecan ve gay-retle çalışmaya devam etmişlerdir.

Ayşegül Bunsuz

Asr-ı saadette camiler

1 İbn Manzûr, Lisanül-Arab, VIII, 53; Râğıb, el-Isfehanî, Müfredatu Elfazı’l-Kur’an, Daru’l-Kalem, Dimeşk, 1992, s. 202.2 İbn Manzûr, Lisanül-Arab, III, 204; Râğıb el-Isfehanî, Müfredat, s. 39.

3 Buhârî, Hadis no: 450. Müslim, Hadis no: 533.4 Osman Nuri Topbaş, Hazret-i Muhammed Mustafa-1, Erkam Yayınları, İstanbul.

5 İbn Şebbe, I, 526 Osman Nuri Topbaş, a.g.e.7 Buhâri, Sahîh, 3/1421 (3694).

Kaynak: Ahmet Güner, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadette İslam 3, En-sar Neşriyat, 2007, 211-258.

camia | 15 Ocak 2016 Hayatın İçinden 13|

Fıkıh Köşesi

İslam dini bir nizam ve intizamlar mec-muasıdır. Bir insanın hayatının bütün ev-relerinde yer almak ister. Hayat iksiri olan hizmetlerini kendisine inanan insanlara tam manası ile sunmayı murat eder. İnsan için bu kadar önemli olan hizmetlerin şahısların fert fert sorumluluk alanlarında elde edilme-si mümkün değildir. Bu ancak bir dayanışma içinde ve toplumu oluşturan bütün bireylerin ortak katkılarıyla gerçekleşebilecek bir hu-sustur. Bundan dolayıdır ki, dinimizde birlikte ve dayanışma içinde hareket edilmesi çok önemsenmiştir. Ayrılmamak, parça parça olmamak ve iyi olan şeyler üzerinde yardım-laşmak1 Kur’ân-ı Kerîm’de ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünnetinde hep talep edilen şeyler olmuştur.

İslam’ın ayakta kalmasında, gelecek ku-şaklara ulaşmasında ve İslami hizmetlerin devamında kurumlaşma çok önemlidir. İslami hakikatlerin insanlara ulaştırılması anlamında yapılan ilk kurumlaşma çalışmaları, mescit-lerin yanında “Dârü’l Erkam” ismi ile meşhur olmuş sahabe evlerinde yapılmıştır. On üç senelik Mekke döneminde bütün baskılara rağmen teşkilatlanma ve kurumlaşma çalış-maları devam etmiştir. Bilhassa ilim ve irfan mekteplerinin temeli o günlerde atılmıştır.

Ümmi bir peygambere inen İslam’ın ilk emri “Oku”2 olmuştu. Bu emrin gereği olarak okuma yazma bilme oranının çok az, hatta yok denecek kadar az olan bu bölgede Pey-gamber Efendimiz (s.a.v.)’in gayretleri ile ilim ve irfan çalışmalarına ağırlık verilmiştir.

Büyük İslam âlimi Belâzürî, Fütühu’l-Bül-dan isimli eserinde Nübüvvet güneşinin âle-me yayıldığı miladi 610 yılı üzerine bazı araş-tırmalarını aktarırken, o günün Mekke’sinde sadece 17 insanın hem okuma hem de yaz-ma bildiğini söyler. Belâzûrî’nin saydığı bu okur yazar listesindeki 8 kişinin Efendimiz (s.a.v.)’in Erkam’ın evine aldığı ilk 45 talebe-nin içinde bulunanlar olduğunu görüyoruz. Bu sekiz kişinin arasına Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer efendilerimizi de dâhil ettiğimizde bu sayı 10’a çıkar ki, Mekke’de bulunan okur ya-zar insanların yarıdan fazlasını Müslümanların teşkil ettiğini anlarız. Belâzûrî’nin listesindeki

8 sahabenin isimleri şunlar idi: Hz. Ali b. Ebû Tâlib, Hz. Osman b. Affân, Ebû Ubeyde b. Cerrah, Talha b. Ubeydullah, Ebû Huzeyfe b. Utbe, Ebû Seleme b. Abdulesed, Hâlid b. Said, Süheyl b. Amr’ın kardeşi Hatıb b. Amr.3 Demek ki, insanlık tarihinin en büyük iman hamlesini gerçekleştiren Erkam’ın evinin tale-belerinin böyle özellikleri de var idi. Bu bilginin farkında olmak çağdaş Dârü’l Erkamlar oluş-turmak için, takip edilecek metotlar açısın-dan bize birçok mesaj iletmektedir.

Medine’ye hicret eden Peygamber Efendimiz (s.a.v.), daha yol güzergâ-hında 15 gün kaldığı Kubâ köyünde önce bekârlar evini teşrif etmiş, hemen bu zaman zarfında Kur’an’ın “Ta ilk günün-de temeli takva üzerine kurulan mescit”4 diye övdüğü Kubâ Mes-cidi’ni inşa etmiştir. Medine-i Münev-vere’ye vardığın-da da yine ilk işi Mescid-i Nebevî’yi kurmak olmuş. Nü-fus sayımı yaptırmış, Medine’de yerleşik di-ğer milletlerle bir araya gelerek ortak bir anayasa çerçevesinde Medine İslam devletini kurmuştur. Bir taraftan da Mescid-i Nebevî’nin yanıbaşında sahabenin ilmiye sınıfı denebilecek Suffe Mektebini kurmuştur. Bu okulun ayakta kalması için her türlü imkânı sefer-ber etmiştir. Öyle ki kendi aile efradının ihti-yaçlarından önce Suffe ashabının ihtiyaçlarını karşılamaya öncelik vermiştir.

Şu olay Peygamberimizin Ashab-ı Suffe hakkındaki hassasiyetini göstermesi bakı-mından güzel bir örnektir: Bir gün çok sev-diği kızı Hz. Fâtıma (s.a.v.) babasının yanına gelerek ona şöyle dedi: “El değirmeniyle un öğütmekten yoruldum. Bana bu işler için bir hizmetçi verseniz.” Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, ciğerparesi, gözünün nuru Fâtı-ma’sına, “Kızım, sen ne söylüyorsun? Henüz,

Ashab-ı Suffe’nin ihtiyaçlarını yoluna koya-madım.” cevabını vermiştir.5

Devletini kuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.), toplumun bütün gereksinimlerini kar-şılayacak kurumları da oluşturmuş ve bizzat takipçisi olmuştur. Asırlarca Müslümanlar da aynı sünneti takip etmişlerdir. İslam ülkelerin-de okullar, hastahaneler, hanlar, askerî ve sivil idari kurumlar, iktisadi teşekküller oluşturul-muş ve insanların hizmetlerine sunulmuştur. Toplumun ihtiyaç duyduğu her alana sarf

edilmek üzere hazineler kurulmuş; zekât, ganimet ve vergilerle ekonominin

ayakta durması sağlanmıştır.Günümüz Avrupa’sında ya-şayan Müslümanlar olarak,

yaşadığımız ülkelerde insanımızı ayakta tuta-cak, neslimizi devam

ettirecek, onları ha-yata birer eğitilmiş insan olarak ka-zandıracak ça-lışmalar içinde olmamız gerekir.

Bütün bunların sağ-lanması için de hiz-

metlerimize sahip çı-karak kurumlaşmamızı

sağlamak durumundayız. Kendi teşkilat yapımızdan ha-

reket edecek olursak, çok geniş bir yelpazedeki hizmetleri ifa edecek

şekilde teşkilatlanmış bulunmakta-yız. Avustralya’dan Kanada’ya, İtalya,

Balkanlar ve İskandinav ülkelerine varın-caya kadar bütün kıta Avrupa’sında cami-

lerimiz, İmam-Hatip okullarımız, İslami İlimler Kurslarımız, İmam Meslek Okulumuz, sosyal hizmetler çalışmamız, yardım kuruluşlarımız, cenaze nakil şirketimiz, Hac ve Umre orga-nizemiz, cami yaptırma ve yaşatma derneği-miz, hukuk büromuz, süreli yayınlarımız vb. devasa müesseseler kurmuş olmaktan dolayı ne kadar şükretsek azdır.

Yarım milyona yaklaşan cemaat sayımızla büyük bir ümmet kuruluşu olmanın kıvan-cını yaşamaktayız. Ancak yukarıda sayılan

hizmetleri verirken sadece cami cemaati ol-manın yetmeyeceği de aşikârdır. Verilecek hizmetlerin hem daha artması hem de daha güçlenmesi için daha yakından hizmetlere destek vermek gerekir. Yani taşın altına elimizi iyice yerleştirme ve güç verme lüzumu vardır. Biz bunun adına kurumlara üye olmak diyo-ruz. Cemaat olarak evvelemirde kendisinden direkt olarak hizmet aldığımız camilerimize üye olmak durumundayız. Devamında da mutlaka teşkilatlarımıza şemsiye olan, onlara maddi ve manevi kol kanat geren, onları her platformda temsil eden, haklarını savunan, her başı sıkışan için bir baba evi misyonuna sahip olan Genel Merkezimize üye olmalıyız. En ücra köşedeki temsilciliğimizden Genel Merkezimize varıncaya kadar bütün kurum-larımızın ayakta kalması böyle bir destek ve gayrete muhtaçtır. Mescit kurmayı ve o mes-citte cemaat olmayı imanın alametlerinden6 sayan, idarecilere itaati Allah ve Resulü’ne itaat7 kabul eden, iyilik ve takvada yardım-laşmayı8 takvanın temeli addeden, cemaat olmayı güçlü olmanın sebebi9 kılan, Allah’ın yardımına ulaşmanın ancak Allah’ın dinine yardım etmekten10 geçtiğini ilan eden dinimi-zin birer Müslüman olarak bizlerden beklediği bu görevleri yerine getirmemiz gerekmekte-dir. Bu bizim iman ve İslam borcumuzdur. Çünkü teşkilatımızın verdiği her hayırlı hizme-tin hayır, bereket ve sevabından ona üye olan her kardeşimiz hiçbir eksiklik olmadan aynı ile hissedar olacaktır.

Teşkilatımız, her ne zaman, dünyanın herhangi bir yerinde bir mazlum, mağdur ve muhtaca ulaşmış; elinden tutmuş; onun göz yaşını silmiş ve o insanların duasını almışsa bu dua maddi ve manevi destek veren kar-deşlerimizin tamamına ulaşmış olacaktır. Hani Rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mus-tafa (s.a.v.) Efendimiz de böyle buyurmamış mı? “Dinimizde iyi bir çığır açana, bunun se-vabı ile bununla amel edenlerin sevabı verilir, o çığırda (o yolda) gidenlerin sevabından da hiçbir şey eksilmez. Dinimizde kötü bir çığır açana da, bunun günahı ile, bununla amel edenlerin günahı verilir, o kötü yolda gidenle-rin günahından da hiçbir şey eksilmez.”11

M. Hulusi Ünye

İslami hizmet sunan kurumların yaşatılmasının önemi

“Dinimizde iyi bir çığır aça-

na, bunun sevabı ile bununla amel edenlerin

sevabı verilir, o çığırda (o yolda) gidenlerin sevabından

da hiçbir şey eksilmez. Dinimizde kötü bir çığır açana da, bunun

günahı ile, bununla amel edenlerin günahı verilir, o kötü yolda gidenlerin

günahından da hiçbir şey eksilmez.”

Siz de fıkıh köşesinde cevaplandırılmasını istediğiniz soruları camia@igmg.org adresine gönderebilirsiniz.

1 Âl-i İmrân suresi, 3:1032 Alak suresi, 96:13 Siyer Araştırmaları Vakfı verileri

4 Tevbe suresi, 9:1085 İbn-i Sa’d, Tabakat, C 8, s. 256 Tevbe suresi, 9:18

7 Nisâ suresi, 4:598 Mâide suresi, 5:29 Enfâl suresi, 8:46

10 Muhammed suresi, 47:711 İbn Mâce, Sünen, 1/240, H. No: 203 (Mektebetu Şamile)

camia | 15 Ocak 2016Hayatın İçinden14 |

Âdâb-ı MuâşeretSebahat Özcan

Üyeliğin anlamı

IGMG Cenaze Yardımlaşma Derneği | Cenaze Hizmetleri IGMG Bestattungshilfeverein e. V. | Bestattungskostenunterstützungsgemeinschaft (BKUG)

Boschstraße 61-65 | D-50171 Kerpen | T 0049 2237 97930-11 | F 0049 2237 97930-30 | cenaze@igmgukba.org | www.igmgukba.org Amtsgericht Köln VR 17651 | Kreissparkasse Köln | IBAN: DE37 3705 0299 0149 2829 41 | BIC / SWIFT: COKSDE33

NAKİLÜBERFÜHRUNG

DİNÎ VECİBELERRELIGIÖSE VORSCHRIFTEN

RESMÎ İŞLEMLERBEHÖRDENGÄNGE

TESLİMÜBERGABE

BELGEURKUNDE

BİZ, EN ACILI GÜNÜMÜZDE 300.000 KİŞİYİZ

HERKES ÖLECEK YAŞTADIR DER TOD KENNT KEIN ALTER

IN SCHWEREN STUNDEN SIND WIR 300.000

Şüphesiz her birimiz biliyoruz ki, bu dünyada misafiriz. İmtihan dünyasında yaşıyor ve yüklen-diğimiz emanetin farklı boyutlarıyla yüzleşiyoruz. Bir yandan nefsimizle mücadale ederken diğer yandan toplumsal sorumluluklarımızla karşı kar-şıyayız. Kendi evlatlarımızdan başlayıp tüm Üm-met-i Muhammed Mustafa’ya uzanan, oradan tüm insanlığı kuşatan bir sorumluluk alanımız var.

Her gün haberdar olduğumuz gelişmeler karşısında çaresizce oturuyoruz zaman zaman. Ayağa kalkmak, icraatta bulunmak mümkün mü? “Ne yapabilirim ki?” demek kadar “Her şeyi yapabiliriz.” demek de yanlış olur. Fakat herkes kendi çapında bir şeyler yapabilir ve insanlar birleşince imkânsız gibi görünüen işler başarı-labilir. İnsanlar kalplerini tatmin edecek nidalara muhtaçtır, güzel bir söz dahi söylemekten aciz olamayız, öyle değil mi? Bunu yaparak insanlar hayatlarında huzur bulabiliyorlar mı, yoksa ya-pabilenler sadece kendilerini teselli etmekle mi yetiniyorlar?

“İnsanın önünde ve arkasında, Allah’ın em-riyle onu izleyen ve koruyan melekler vardır. Bir toplum kendisini değiştirmedikçe Allah da onlara verdiğini değiştirmez. Allah bir topluluk için kö-tülük murat ettiğinde ise, artık onun geri çevrilişi yoktur; onlar için Allah’tan başka bir dost ve yar-dımcı da olmaz.” (Râd suresi, 13:11) Durumu-

muz bugün iyi değil ise, bu ancak kendimizden kaynaklanmaktadır ve bu mevzuda iyi ve kötü ne olduğu malesef çoğu kez dünyevi manada anlaşılır. Avrupa’da yaşayan Müslümanlar dün-yevi olduğu kadar manevi imkânlara da sahipler. Genel bir kaide vardır: Kim nimete şükretmezse, o nimet elinden alınır. “Ey müminler! İşte siz şim-di Allah yolunda harcama yapmaya çağrılmakta-sınız. Ama içinizden bazıları cimrice davranıyor. Kim Allah yolunda cimrilik ederse ancak kendi-ne cimrilik etmiş olur. Bilin ki, Allah sizin malı-nıza mülkünüze muhtaç değildir; ama siz onun af ve mağfiretine muhtaçsınız. Eğer siz Allah’ın emirlerine uymaktan yüz çevirirseniz, O da sizin yerinize başka insanlar getirir ve onlar sizin gibi itaatsiz olmazlar.” (Muhammed suresi, 47:38)

Aslında hiçbir kuruluşun kendinden menkul bir anlamı yoktur. Üyeliğin de kendi başına hiçbir anlamı yoktur. Müslüman için önem taşıyan tek şey, ümmet olarak Müslümanların ve zalimler dışında tüm insanların selamette ve emniyette olmalarıdır. Müslümanların dinlerince düşünüp hissedebilmeleri, bulundukları şartları gözet-meksizin Allah’a teslim olabilmeleridir.

Peki, bir teşkilata hangi sebeple gerek du-yarız? Cevabı nettir, insan yaratılışı gereği birlikte yaşama duygusuyla varolur. İnsanoğlu bir şeyleri başarabilmek için başka insanlarla bir araya gelir, istişare eder, plan proje üretir, topyekün selame-

te nasıl ulaşılacağını düşünür. Bir Müslüman’ın bunu yapabilmesi için cemaat gerekir, başka müminlerle birlikte olabileceği mekânlara ve ca-milere ihtiyaç duyar. Gençlerin dinî kimliklerinin ihya olabilmesi için sohbetler ve çeşitli etkinlikler gerekir. Bunların olması için bu projeleri oluş-turan, geliştiren ve en baştan oturup fikreden, gecesini gündüze katan vizyon sahibi kimseler gerekir. Hz. İbrâhim (a.s.)’ın duasında dediği gibi “Allah’ım, beni takva sahiplerine önder kıl.”, diye yalvarıp yakaran insanlar gerekir. Zamanımız gençlerinin durumunu dert edinen, Müslüman kardeşleri için endişe duyan, “İnsanların selameti için canla başla sonuna kadar çalışacağım.” di-yen kimseler gerekir. Kısacası asgari, yani en az koordinasyona gerek kalacak şekilde herkesin yapması gerekenlerin şuuruna varması, aslında bir teşkilatın en asli hedeflerinden birisidir.

Teşkilat olmanın bir başka özelliği ise, bir fikri seslendirebilmektir, bir düşüncenin sözcülüğünü yapabilmektir. Bunlar ise çok büyük sorumluluk-lardır ve sözcülüğümüzü yapabilen sorumluluk sahibi insanların desteğe ihtiyaçları vardır. Do-layısıyla asli hedeflerimizden biri de, vazifesinin hakkını verebilen bir sözcüye sahip olmaktır.

“Ey iman edenler! Siz Allah’a yardım eder-seniz O da size yardım eder ve sebat verir.” (Mu-hammed suresi, 47:7) Evet, üye olup aidat öde-yerek ümmete büyük destek sağlanmış oluyor.

Bu vesileyle Müslüman öğrenciler burs alarak daha kolay okuyor, eğitim kampları düzenlenip projeler üretilebiliyor. Fakat ayette kastedilen sadece maddi yardım değildir. Müslüman tarif edilirken “canıyla, malıyla cihat eden” diye va-sıflandırılıyor. Yani el atmamız gerekiyor, dilenen değişim biz olmamız gerekiyor. Tekrar okuyacak olursak, Allah’ın davasına yardım edene, Allah’ın yardımı vardır.

Cemaat olmak Efendimiz (s.a.v.)’in en çar-pıcı özelliklerinden birinin her bir fertte olmasını gerektirir: Hem kendisi için, hem başkaları için endişe duymak. Efendimiz, Allah’ın rahmetini kendisinden daha ziyade başkaları için diler, Al-lah’ın gazabından sakınırdı. Öyle ki, Rabbi ona “Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendini parçalayacaksın.” diye teselli de bulundu. Her birimiz cemaat içerisinde yerimizi alacağız, her birimiz bir işin ucundan tutacağız, “Ben yapmaz-sam, hiç kimse yapmaz.” diyeceğiz.

Mutlaka duymuşuzdur, farz vazifeler ara-sında ayn olanlar vae kifaye olanlar vardır. Her birimizin kendine sorması gereken şey şudur: Üyeliğin anlamı nedir? Bu bir avuç Müslüman arasında benim mutlaka yerine getirmem gere-ken farz-ı aynlar nelerdir, farz-ı kifayeler nelerdir?

Ümidimiz odur ki, tüm üyelerin desteğiyle gözümüzün nuru olacak sâlih amellere vesile olunsun.

camia | 15 Ocak 2016 Bölgelerimizden 15|

Yardım elimizi uzatmaya devam ediyoruzRhein-Neckar-Saar (RNS), Düsseldorf ve Württemberg Bölgeleri mültecilere dönük çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Mehmet Çalay, Canan Demir, Latif Aydın, Recep Bilgen

MÜLTECİLER

RNSRNS Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini

sürdüren Frankenthal Hicret Camii Kadınlar Teşkilatı “İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır.” prensibi ile çalışmalarına de-vam ediyor. Kadın idareciler tarafından daha önce başlatılmış olan acil yardım kampanyası kapsamında yardıma muhtaç aileler belirle-nerek, toplanan yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Bu yardım kampanyası çerçeve-sinde Hessheimer Caddesi’nde bulunan mül-tecilere çeşitli yardım malzemeleri dağıtan kadın idareciler aynı zamanda Hasene Derne-ğinin hazırladığı et konservelerini de mülte-

DüsseldorfIGMG Düsseldorf Bölgesi Duisburg-Wan-

heim Eğitim ve Kültür Merkezi her ayın ilk pazar günü düzenlediği Eğitim Külliyesine destek kahvaltısını 3 Ocak tarihinde mülteci-lere destek mahiyetinde düzenledi. Çok sayıda mültecinin katıldığı hayır kahvaltısına çevre-de yaşayan vatandaşlar da duyarsız kalmadı. Sıcak ve samimi bir ortamda geçen etkinlikte mülteciler ile yakından ilgilenen şube idareci-leri, onlarla hasbihâl ederek onların yanında olduklarını, kendilerini yalnız hissetmemeleri gerektiğini ve Avrupalı Müslümanlar olarak onların dertleriyle dertlendiklerini dile getir-

cilere dağıttı. Yardım kampanyasında gönüllü kadınlar da yer aldı. Cemiyete davet edilen çok sayıda mülteciye kıyafet yardımında da bulu-nuldu. Çocukların unutulmadığı yardım kam-panyasında mülteci çocuklara çeşitli hediyeler takdim edildi. Organize sorumlusu Fatma Kar “Çalışma arkadaşlarıma ve kampanyamıza destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Mülteci kardeşlerimizi bu zor zamanlarında yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Bu bizim insani görevimizdir. Bundan sonra da mülteci-lere yönelik çalışmalarımız sürecektir. Cemiye-timizde mültecilere yönelik Almanca kursları-mız da olacaktır.” sözlerini kaydetti.

diler. Katılımcılara Türkçe ve Arapça olarak yapılan konuşmada programın amacı anlatıldı; Suriye, Afganistan ve diğer ülkelerden gelen mültecileri teşkilat çatısı altında bir araya ge-tirip kaynaşma ve dayanışmaya vesile olmak ve İslam kardeşliğinin tesisine katkı sağlamayı dilediklerini dile getiren yetkililer bu tür or-ganizasyonların devam edeceğini kaydettiler. IGMG olarak mazlum ve mağdura el uzatmaya devam edeceklerini bildirdiler. Program so-nunda mültecilere Hasene derneğinin hazır-lamış olduğu kurban eti konserveleri dağıtıldı ve kuru gıda yardımı yapıldı. Kadınlar Gençlik Teşkilatının hazırlamış olduğu ve içerisinde Kur’ân-ı Kerîm, seccade ve çocuklar için boya-ma kitaplarının bulunduğu hediye paketleri de mültecilere takdim edildi. Duisburg Wanheim Şubesine gelemeyen diğer mülteciler için ise hediye paketleri kaldıkları yerlere götürülerek kendilerine ulaştırıldı.

HannoverHannover Bölgesi Goslar Şubesi mülteci

ailelere yönelik “Buz pateni” organizasyonu tertip etti. Bilhassa çocuklara eğlenceli bir gün yaşatmayı amaçladıklarını kaydeden şube ida-recileri zor şartlar altında hayatlarını idame et-tiren mültecilere her zaman maddi ve manevi destek vereceklerini ifade ettiler.

“Kaliteli eğitim şart.”Rhein-Neckar-Saar (RNS) Bölgesi Mannhein Fatih Camii “Yılbaşı tatil kursu”nu ba-şarıyla tamamladı. Mehmet Çalay

RHEIN-NECKAR-SAAR

RNS Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini de-vam ettiren Mannheim Fatih Camii çocuklara yönelik tertip ettiği “Yılbaşı tatil kursu” sona erdi. 24 Aralık - 05 Ocak tarihleri arasında dü-zenlenen kursa 29 erkek ve 30 kız talebe olmak üzere toplam 59 öğrenci katıldı. Eğitim Baş-

kanlığı bünyesinde verilen kursa Murat Belgin, Hayrettin Ramazan, Hasan Çakmak ve Hüseyin İş eğitimci olarak katıldı. Bölge Eğitim Başkanı Murat Belgin yapmış oldukları kursun hayırlara vesile olmasını temenni ederken, organisazyon-da emeği geçen herkese teşekkür etti. Amaçları-nın çocuklara yüksek kaliteli bir eğitim sunmak olduğunu kaydeden Belgin, çocukların topluma yararlı birer birey olmalarına katkı sağlamak is-tediklerini söyledi. Belgin ayrıca eğitim çalışma-larının süratli bir şekilde hiç aksamadan devam edeceğini ifade etti. Kursun son gününde Bölge Başkanı Şerif Aslan, Bölge Yönetim Kurulu Üye-si Yusuf İpek ve Cemiyet Başkanı Kurban Sarı-gül de hazır bulundular.

“Bugün birlik ve beraberlik günüdür.”Kuzey Bavyera Bölgesi ve Nürnberg Merkez Camii’nin beraber düzenlemiş olduğu “Sevgi ve kardeşlik gecesi” yoğun katılımla gerçekleştirilirken, Treuchtlingen Medine Camii’nin düzenlediği “Kış tatili Kur’an Kursu” başarıyla tamamlandı. Salih Akdağ

KUZEY BAVYERA

Kuzey Bavyera Bölgesi ile Nürnberg Mer-kez Camii “Sevgi ve kardeşlik gecesi” orga-nize etti. Nürnberg Merkez Camii Başkan Yardımcısı Bünyamin Özçelik ve Bölge Baş-kanı İsmail Satır programa katılanlara teşek-kür ederken, Satır “Öyle zor dönemlerden

mesajları verdi. Programda okunan ilahiler geceye renk kattı.

“Kış tatili Kur’an Kursu” sona erdiKuzey Bavyera Bölgesine bağlı olarak ça-

lışmalarını sürdüren Treuchtlingen Medine Camii’nin çocuklara yönelik tertip ettiği “Kış tatili Kur’an Kursu” sona erdi. 90 öğrencinin katıldığı kursta 7-10 yaş ve 10-15 yaş grubu er-kek ve kız çocukları olmak üzere dersler dört grup hâlinde işlendi. İki hafta süren kursun ardından talebelere diplomalarının yanında çeşitli hediyeler de verildi.

Erkeklerden 7-10 yaş grubu birincisi Emir Kocacık diplomasını ve hediyesi olan tableti Kuzey Bavyera Bölge Başkanı İsmail Satır’dan aldı. Kızlardan 7-10 yaş grubu birincisi Tuana

geçiyoruz ki dünya coğrafyasına baktığımız zaman sevgi ve kardeşlik önemini kaybet-miş durumda. Bugün ‘şucu, bucu’ demenin zamanı değil, bugün birlik ve beraberlik gü-nüdür!” ifadelerini kullandı. Programa hatip olarak katılan Ömer Döngeloğlu da kardeşlik

Eroğlu ise diplomasının yanında hediye çeki ile ödüllendirildi. Erkeklerden 10-15 yaş gru-bu birincisi Kamil Ünlü’ye de hediye çeki ve-rilirken, 10-15 yaş grubu birincisi Elif Ünlü’ye tablet hediye edildi.

İsmail Satır “Çocuklarımızın burada almış olduğu eğitimi şu anda fark etmeyebilirsiniz. Ama ileride bu eğitimin faydasını görecek-siniz. Yıllar önce Treuchtlingen’de bodrum katlarında namaz kılınırken şimdi böyle gü-zel bir camide namaz kılmanın ve çocukla-rımızın bu şeffaf yerde eğitim görmelerinin kıymetini bilmemiz lazım.” dedi. Kurs kapsa-mında futbol ve sinema gibi sosyal faaliyetle-re de yer verildi. Kurs boyunca yapılan faali-yetler sinevizyon aracılığıyla velilere izletildi.

DüsseldorfHannoverRNS

KT’den üyelik semineri Württemberg Bölgesi Pforzheim Şubesi Kadınlar Teşkilatı (KT) tarafından “Şuur-landırma ve üyelik” sohbeti organize edildi. Kerem Erdoğan

WÜRTTEMBERG

Württemberg Bölgesi Pforzheim Şubesin-de Bölge KT İdari İşler Başkanı Fatma Antika tarafından “Camilerimize üye kazanmak ve kimliğimizi benimsemek” başlıklı bir sunum

gerçekleştirildi. Programa 27 kişi katıldı. Ca-milerin ancak üyelerin desteği ile ayakta kal-dığını hatırlatan Antika, herkesin camiye üye kazandırma noktasında aktif olmasını istedi. Antika, şubenin eğitim alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi aldı.

10 ana sınıf öğrencisinin eğitim aldığı şu-bede Temel Bilgilerde 30 kız öğrenci ders görü-yor. Kadınlar Gençlik Teşkilatının düzenlediği sohbetlere yaklaşık 20 genç kız katılırken, soh-betlerde genç kızlara çeşitli konular hakkında bilgiler aktarılıyor. Şubede ayrıca kadınlara yönelik haftada iki defa YEK kursu verilirken, her salı sohbet de düzenleniyor. Eğitim faali-yetleri Hafız Nejla Demirci ve Asude Canpolat tarafından takip ediliyor.

camia | 15 Ocak 2016Bölgelerimizden16 |

“Namaz” konusu ele alındıİtalya Bölgesi Kadınlar Teşkilatı (KT) 2015 sezonunu “Namaz kampı” ile sonlandırdı. Şüheda Genç

İTALYA

İslam Toplumu Millî Görüş İtalya Böl-gesi (CISMG) KT 2015 yılı çalışmaları-nı Bergamo-Valboldione’de düzenlediği “Namaz kampı” ile sona erdirdi. Her sene farklı bir tema seçilerek düzenlenen kış dönemi yatılı kampında bu yıl “Namaz” konusu ele alınırken, programa hatip ola-rak Türkiye’den Fatma Uzun katıldı. Ber-gamo sınırları içerisinde kalan Valbon-dione’de Hotel Gian’da organize edilen kampa kırkın üzerinde kadın iştirak etti.

Üç gün boyunca süren programda “Na-maz” konusu üzerine bilgiler aktarıldı. Namazda dikkat edilmesi gereken husus-

lar ve namazın önemi katılımcılara hatır-latıldı.

Program kapsamında manevi gece, te-heccüd ve zikir programları ile tefekkür saatlerinin yanı sıra tefekkür yürüyüşleri, film akşamları ve teleferik gezisi gibi akti-viteler de gerçekleştirildi. Progama anne-leri ile beraber katılan çocuklar da üç gün boyunca eğlenceli dakikalar geçirdi. Prog-ram sonunda Fatma Uzun katılımcılara çeşitli hediyeler takdim etti. Organizas-yondan memnun kaldıklarını dile getiren katılımcılar bu çeşit programlarının daha sık yapılmasını arzu ettiklerini kaydetti.

“Birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz.”Württemberg Bölgesi Heilbronn Şubesi 2016’nın ilk “Üyeler Toplantısı”nı icra etti. Kerem Erdoğan

WÜRTTEMBERG

Württemberg Bölgesi Heilbronn Cemiye-tinin 3 Ocak’ta düzenlediği “Üyeler Toplantı-sı” Bölge Yönetim Kurullarından Teftiş Baş-kanı Osman Eyüp, Sosyal Hizmetler Başkanı Hamza Gül, Genel Merkeze Üyelik Sorumlusu Yaşar Tokmak ve Basın-Yayın Başkanı Kerem Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Hamza Gül de toplantıda hazır bulundu.

Yapılan faaliyetler hakkında bilgiler akta-ran Cemiyet Başkanı İbrahim Ocak “Cemi-yetimizde bu zamana kadar görev alan tüm

idarecilere teşekkür ediyorum. Sizler olmasay-dınız, ‘biz’ olamazdık. Allah hepinizden razı olsun.” sözlerini kaydetti. Üyelerle yakından ilgilenen Şube Başkanı İbrahim Ocak “Bu ce-miyette birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz.” dedi. Şube Teşkilatlanma Başkanı İzzet Ekinci 2015 senesinde yapılan faaliyet-ler hakkında bilgi verirken, Şube Muhasebe Başkanı Ekrem Sevim Heilbronn Cemiyetinin bütçe raporunu katılımcılarla paylaştı. İnfak çalışması ile ilgili projeleri sunan Bölge Sos-yal Hizmetler Başkanı Hamza Gül, 2016 İnfak Kampanyası’na katılımın fazla olmasını arzu ettiklerini söyledi. Gül, IGMG İrşad Biriminin namaz takviminde yaptığı değişikliklere de kı-saca değinirken, Bölge Genel Merkeze Üyelik Sorumlusu Yaşar Tokmak belli bir yılı doldur-muş üyelere altın ve gümüş üyelik kartlarını takdim etti.

“Bu teşkilata hizmet etmek bir ayrıcalıktır.”Güney Hollanda Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Oss Mescid-i Cuma Camii’nde düzenlenen “Tema akşamı”na Bölge İrşad Başkanı İdris Kandemir hatip olarak katıldı. Adnan Şahin

GÜNEY HOLLANDA

Güney Hollanda Bölgesinde bulunan Oss Mescid-i Cuma Camii’nde tertip edilen prog-ramda “Sahabe hayatı” başlığı ele alındı. Prog-ramın hatiplik görevini Bölge İrşad Başkanı İdris Kandemir üstlendi. Sahabenin hayatın-dan kesitler aktaran Kandemir, bilhassa Mek-ke’nin fethine yakın dönemlerden örnekler verdi. Sahabe hayatlarının günümüzde sadece ilginç bir hikâye gibi dinlenildiğine ve çok az kimsenin anlatılanlardan ibret aldığına vurgu

yapan Kandemir, her bir sahâbînin hayatının dikkatle okunması gerektiğini kaydetti. Kan-demir namazlarda okunan Fatiha suresinin esasen İslam’ı yermeye çalışan, namazı küçüm-semeye çalışan müşriklere karşı bir meydan okuma olduğunun bilinmesi gerektiğini dile getirdi. Kandemir “Hicret emri vaki olduğun-da Peygamberimiz evinden ayrılırken Allah’ın izniyle müşriklerin kendisine hiçbir şey yapa-mayacağını bilmesine rağmen zırh giymiştir.

Bu olaydan Efendimiz’in Müslümanların her daim tedbir almaları gerektiğini öğütlediği an-laşılmaktadır.” dedi. IGMG teşkilatlarına hiz-met etmenin bir ayrıcalık olduğunu belirten Kandemir yaşadığı bazı ilginç anılarını katılım-cılarla paylaştı.

Organizasyondan memnun kaldıklarını ve verimli bir akşam geçirdiklerini belirten ka-tılımcılar ise programın her ay düzenli olarak yapılmasını arzu ettiklerini kaydettiler.

Teşkilatçının vasıfları anlatıldıWürttemberg Bölgesi Sindelfingen Şubesinde yeni idarecilere yönelik “Workshop” gerçekleştirildi. Şerafettin Altun

WÜRTTEMBERG

Württemberg Bölgesi Sindelfingen Şu-besinin yeni oluşan idare heyeti için düzen-lenen “Workshop” Şube Kadınlar Teşkilatı-nın binasında icra edildi. Yeni idarecilerin bir araya gelmesi ve hedeflere ulaşmada

ortak bir fikir belirlenmesi amacıyla tertip edilen programın gündemi üç bölümden oluştu. Gruplara ayrılan idareciler bundan sonra yapılacak olan çalışmalarda nelere ağırlık vereceklerini, hangi hedeflerin yer alması gerektiğini ve önem sırasını kendi aralarında istişare ettiler. Kadınlar Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatından toplam 8 kadın idareci de şube ile ilgili çeşitli ko-nuları koordine etmek amacıyla program-da yerini aldı. Wangen Şubesinden misafir konuşmacı olarak programa katılan Enes Saraç “Teşkilatçılık” konusu üzerine bir se-miner verdi. İyi bir teşkilatçıda bulunması gereken vasıfları katılımcılarla paylaşan Saraç konuyu ayet ve hadislerden örnekler vererek ele aldı.

KT’nin 30. yılı kutlandıBremen Bölgesi Kadınlar Teşkilatı (KT) 30. yıl dönümünü coşkuyla kutladı. Medine Kaya

BREMEN

Bremen Kadınlar Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının beraber organize ettiği 30. yıl kutlaması 500’den fazla kişinin katılı-mı ile gerçekleştirildi. IGMG KT Başkanı Ha-tice Şahin de programa iştirak etti.

Kadınlar Teşkilatının kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Bölge binasında yapılan prog-ramda KT’nin ilk kurulduğu 1985-1994 yılları arasında Bremen Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Başkanlığını başarı ile yerine getiren Nimet Başaran kuruluş yıllarına dair bilgiler anlattı. Hak yolda dava arkadaşları ile nice zorlukla-rın üstesinden gelmek için nice fedakârlıkta bulunduklarını, inançlarıyla bugünlere gel-diklerini kaydeden Başaran, İslam dinine en güzel şekilde hizmetler verebilmek için şuur-

lu ve imanlı gençler yetiştirmede verdikleri mücadeleleri misafirlerle paylaştı.

1994-2014 yıllarında Bremen KT Başkan-lığı görevini başarıyla tamamlayan Huriye Sökmen de tecrübelerini ve anılarını katılım-cılarla paylaştı. “Sadece tüketen ve seyreden olmamalıyız. Aktif olarak üretmeli, çalışma-larımızla tarihe imza atmalıyız.” diyen IGMG KT Başkanı Hatice Şahin, Bremen KT’nin 30. yılını tebrik ederek KT’ye çalışmalarında ba-şarılar diledi. Şahin bu zamana kadar KT’de görev alan ve sorumluluklarını büyük bir öz-veri ile yerine getiren tüm kadın idarecilere de ayrı ayrı teşekkür etti.

Program kapsamında “Ahde vefa” sunu-mu da yapılırken, teşkilatta emeği geçen ve ahirete göç edenleri hatırlatan bir video gös-terildi. Programda zaman zaman duygulu an-lar da yaşandı. Program aralarında gösterilen sunumlarda ise KT’nin 30 yıl boyunca yaptığı çalışmalar katılımcılara aktarıldı. Makedon-yalı sanatçıların ezgileri ile Bölge Çocuk Ku-lübü korosunun söylediği ilahiler programa renk katarken, Kadınlar Gençlik Teşkilatının hazırladığı “İlk kuruluş 1985” adlı piyes misa-firlerden tam not aldı.

camia | 15 Ocak 2016 Bölgelerimizden 17|

Müezzinlik ve Hutbe Yarışması yapıldı

Çocukların yarışma heyecanı

Hollanda İslam Federasyonunun (NİF) her yıl düzenlediği şubeler arası Müezzinlik ve Hutbe Yarışması bu yıl da büyük heyecana sahne oldu. Adnan Şahin

Paris Bölgesi Kadınlar Teşkilatı (KT) Eğitim Başkanlığı ve Çocuk Kulübü’nün birlikte tertiplediği “Yarışmalar günü” Bobigny şehrinde gerçekleştirildi. Nurcan Meral

IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün bölgelere gerçekleştirdiği hasbihal ziyaretleri çerçevesinde bu kez Güney Hollanda Bölgesine bağlı Oss, Uden ve Arnhem teşkilatlarını ziyaret etti. Adnan Şahin

GÜNEY HOLLANDA

PARİS

Genel Başkan Oss, Uden ve Arnhem’deydi

Oss Mescid-i Cuma Camii 27 Aralık 2015 Pazar günü NİF Müezzinlik ve Hutbe Yarış-ması’na ev sahipliği yaptı. Her iki dalda top-lam 19 yarışmacının katıldığı yarışma oldukça heyecanlı geçti. Bölge Sosyal Hizmetler Baş-kanı İdris Kandemir’in tertip ettiği yarışmada Birlik Hafızlık Kursu Müdürü Mehmet Emin Dündar, Schiedam Kurs Müdürü Bilal Yanık ve Bölge Vaizi Halil Kaba jüri üyesi olarak ha-

Paşa Cemiyetinden Mehmet Başol ve üçüncü Tilburg Cemiyetinden Enver Başer oldu.

Hutbe yarışmasında ise Schiedam’dan Mehdi Ali Urgenç birinci Rotterdam Ayasof-ya’dan Kerim Ahmet ikinci ve Den Haag’dan Abdullah Işık üçüncü oldu.

Yarışmada, Bölge Başkanı Mehmet Erdo-ğan kısa bir konuşma yaparak şunları söyledi: “Cenâb-ı Allah yapılan bu yarışmayı inşallah

Paris Bölgesi KT Eğitim Başkanlığı ve Çocuk Kulübü’nün beraber düzenlediği “Yarışmalar günü” yoğun ilgi gördü. Bölge KT Başkanı Ayşe Şenol, Bölge Eğitim Baş-kanı Hasret Yüksel ve Bölge Çocuk Kulübü Başkanı Zehra Ataş yaptıkları konuşmalar-da bu tür yarışmaların çocukların manevi değerlerine ilgi duymasını kolaylaştırdığını ve bu gibi programlarla ahlaklı sanat icra edecek örnek bireyler yetiştirmeyi amaç-

aile” konulu resim yarışmasında Sevran Şu-besinden Ahmet Yakut ilk sırayı aldı. Türk-çe okuma dalında “Tembel kız” hikâyesiyle Mantes La Jolie Şubesinden Elif Aksoy bi-rinci seçildi. Şiir okuma yarışmasında ise Sevran Şubesinden “Daha Kur’an ne desin” eserini okuyan Dilara Koçoğlu birinciliği elde etti. Bütün yarışmacılara teselli hedi-yeleri dağıtılırken, ilk üçe giren yarışmacı-lara özel hediyeler verildi.

Genel Başkan Kemal Ergün Güney Hol-landa Bölgesini ziyaret etti. Teşkilat men-supları ile görüşen Ergün onlarla hem sohbet etti hem de onların güncel konularda sor-dukları çeşitli sorulara cevaplar verdi. Ergün Güney Hollanda Bölgesinde gerçekleştirdiği ziyaretine 27 Aralık Pazar günü öğle vakti geldiği Oss Mescid-i Cuma Camii ile başladı. Ergün aynı gün burada yapılan şubeler arası Müezzinlik ve Hutbe Yarışması programına

var. O hâlde gam yok. Allah’ın izniyle. Yeter ki, biz Allah’ın bizden beklediği sorumluluğu yerine getirelim. Cenâb-ı Hak bu üzüntüle-rimizi ortadan kaldırabileceğimiz, güzel bir ilahî fermanı bizim önümüze koyuyor: ‘Ey Resulüm! Kitaptan sana vahyolunduğu gibi oku ve anlat’ diyor. Yani bu kitapta ne varsa, eğip bükmeden onu yerine getir diyor. Falan-canın, filancanın nasıl anlayıp nasıl algılaya-cağını düşünme! Neden, ‘Çünkü tesir ettirici sen değilsin. Sen onlar üzerine bir baskıcı da değilsin. Senin vazifen ancak anlatmaktır. Eğer bunu anlatmazsan peygamberlik vazi-feni yerine getirmiş olmazsın.’ deniyor. Peki, bu nasıl anlatılacak? Bugünkü sıkıntıların temelinde anlatma sıkıntısı yatmaktadır. Biri yaşanamaz bir din olarak İslam’ı anlatıyor. Bir diğeri sulandırılmış bir İslam anlatıyor. Biz Kur’an’da nasıl söyleniyorsa öyle anlata-cağız. Efendimiz (s.a.v.)’in nezaketiyle, zara-fetiyle, hoşgörüsüyle, kırmadan, dökmeden kimseyi dışlamadan, herkesi kucaklayarak ama prensiplerimizi de yavaş yavaş işleyerek anlatacağız. Müslüman kapısını hiç kimseye kapatamaz.”

zır bulundu. Saat: 11.00’de müezzinlerin yarış-masıyla başlayan program öğle namazını mü-teakip hutbe yarışmasıyla devam etti.

Çok sayıda izleyici önünde kıran kırana geçen yarışmada heyecan doruğa erişti. Jüri üyeleri kılı kırk yararcasına yaptıkları oylama sonrası dereceye giren isimleri açıkladı. Mü-ezzinlik Yarışmasında birinci Schiedam Ce-miyetinden Abdullah Kondu, ikinci İskender

teşkilatımız adına, katılanlar adına ve izleyen-ler adına hayırlara vesile eylesin. Ve yeryüzün-de mazlum ve mağdur olan kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile eylesin. Ben bu vesileyle bütün camilerimizin başkanlarına, imam ve hatiplerine, eğitimcilerimize ve bu çocukları-mızın üzerinde emeği olan tüm kardeşlerimi-ze teşekkür ediyorum.

Bu yarışmalara katılmak gerçekten cesaret ister. Ama aynı zamanda bu yarışmalara katıl-mak bizler için onur ve gurur verici bir olaydır. O nedenle bir kez daha bu yarışmacılarımızın hepsini tebrik ediyorum ve hepsinin alnından öpüyorum. Rabbim bu çocuklarımızı ilelebet İslam bayrağı altında gölgelendirsin. Bugünkü yarışmanın sonunda birinci ikinci ve üçüncü olanlar olacaktır. Ve dereceye giremeyenler de olacaktır. Ama bizim gözümüzde, yani teş-kilatımızın gözünde bu müezzinlik ve hutbe yarışmasına katılan bütün çocuklarımız birin-cidir.”

Yarışmanın sonunda tüm çocuklara çeşitli ödüller verildi. Ev sahibi cemiyetin idarecileri-ne ve cemaatine konukseverliklerinden ötürü teşekkür edildi.

ladıklarını belirttiler. Ayrıca yarışmacıların seviyesinin her yıl daha da yükselmesinden büyük bir memnuniyet duyduklarını da ifa-de ettiler.

Şubelerden katılan 36 yarışmacı dört ayrı dalda kıyasıya yarışırken, İstiklal Marşı, şiir ve Türkçe okuma ile resim yetenekleri-ni sergileyen çocuklar seyircileri coşturdu. İstiklal Marşı dalında Beauvais Şubesinden Alperen Kılınç birinciliği alırken, “Mutlu

katılarak çocuklara ve onları izlemeye gelen cemaate hitap etti. Ergün şunları kaydetti: “Müslümanlar olarak iyi tefekkür ettiğimiz zaman gerçekten çok üzücü, çok sıkıntılı günlerimiz var. Ancak kitabımız olan Kur’an, rehberimiz olan Hz. Muhammed aleyhissse-lamın söylemleri bunların geçici izafi şeyler olduğunu bize ifade ediyor. Madem ki, Kur’an var. Madem ki Allah var. Madem ki rehberi-miz Hz. Muhammed Mustafa’nın sünneti

Ergün konuşmasında “Kitaptan sana vah-yolunduğu gibi oku.” mealindeki ayeti birkaç kez tekrarlayarak, bugünlerde yaşanan sıkın-tıların temelinde kitabın vahyedildiği gibi ak-tarılamamasının yattığının altını çizdi. Cihat kavramına değinen Ergün, “Cihat öldürmek değil diriltmektir. Cihat yok etmek değil ya-şatmaktır. Cihat nefret ettirmek değil sevdir-mektir.” şeklinde konuştu.

Her yerde temsil edilmeliyizKemal Ergün, şuurlu nesil yetiştirmek

için çalışmaların sürdürülmesinin gerekti-ğini belirtirken IGMG’nin temsil edilmediği, camisinin olmadığı bir kentin kalmaması ge-rektiğini söyledi. Oss Şube Başkanı Ali Çetin de Genel Başkana bir çiçek vererek yaptığı bu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Oss Cemiyetindeki ziyaretini tamamlayan Genel Başkan Ergün daha sonra Bölge Başka-nı Mehmet Erdoğan ile birlikte Uden ve Arn-hem teşkilatlarını ziyaret etti. Bu cemiyetler-de de cemaat ve idarecilerle bir araya gelerek hasbihâl eden Ergün ve Erdoğan, cemaatin ve idarecilerin soru ve sorunlarıyla da yakından ilgilendi.

GÜNEY HOLLANDA

Mehmet BaşolAbdullah KonduEnver Başer

camia | 15 Ocak 2016Bölgelerimizden18 |

Darul-bekâya irtihal eden merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet ve mağfiret,

sevenlerine ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz.

Vefat eden UKBA üyelerimizİsmi Vefat tarihi Bölge ve şubesi

Fahri Koçak 06.12.15 Bremen / Bremen TeneverFaize Tunçbilek 07.12.15 Bremen / BremerhavenZeynep Hasan 08.12.15 Düsseldorf / DüsseldorfAhmet Sel 08.12.15 Bremen / AchimHasan Tepecik 08.12.15 Bremen / Bremen HemelingenMiray Tekin 08.12.15 Hannover / Gifhornİlhami Polat 09.12.15 Viyana / Viyana Eyüp SultanAsiye Adanur 10.12.15 Berlin / Berlin NeuköllnMuhterem Yüksel 10.12.15 Württemberg / NagoldŞefika Demirci 10.12.15 Viyana / Viyana Kuba CamiiAybar Ayban 10.12.15 Güney Bavyera / FreisingŞevket Dedeağılı 12.12.15 Düsseldorf / Duisburg HochfeldFevzi Kapucu 12.12.15 Bremen / DelmenhorstReşit Ahmet 13.12.15 Düsseldorf / MonheimHatice Kayalı 14.12.15 Hessen / HanauSefer Alpaydın 14.12.15 Freiburg-Donau / HüfingenAli Yılmaz Ekici 14.12.15 Hamburg / NeumünsterFadime Çil 17.12.15 Württemberg / RastattNuri Yılmaz 17.12.15 Hamburg / LübeckHajrudin Trumic 18.12.15 Düsseldorf / NeukirchenFatma Çil Zıpır 19.12.15 Linz / GänzendorfMustafa Demirci 20.12.15 Hannover / HannoverRasiye Sezer 21.12.15 Berlin / Berlin WeddingRamazan Uyar 23.12.15 Hamburg / LübeckMuhammed Mustafa Çelebi 25.12.15 Rhein-Neckar Saar / MannheimHatice Yürekli 25.12.15 Württemberg / WangenYaşar Ekiz 25.12.15 Bremen / Bremen TeneverHakkı Demir 27.12.15 Hessen / HanauSelahattin Baki 28.12.15 Hessen / PfungstadtNisari Arıbaş 30.12.15 Freiburg-Donau / FreiburgHatice Yürekli 25.12.15 Württemberg / WangenYaşar Ekiz 25.12.15 Bremen / Bremen TeneverSelahattin Baki 28.12.15 Hessen / PfungstadtAyser Altun 03.01.16 Württemberg / SinsheimHava Dayan 03.01.16 Bremen / Bremen HuchtingHayriye Selik 04.01.16 Hamburg / Hamburg MerkezSelahaddin Akgül 04.01.16 Rhein-Neckar-Saar / WalldorfMurat Sivritaş 04.01.16 Düsseldorf / SolingenFikret Poprazanovic 05.01.16 Ruhr-A / RecklinghausenZühtü Yeneroğlu 09.01.16 Köln / Kalk Kuba

camia | 15 Ocak 2016 Bölgelerimizden 19|

Fetih ruhu yaşatıldı

“En büyük güç, inançlı evlatlardır.”

“Terörün dini olmaz.”

Güney Hollanda, Freiburg ve Württemberg Bölgelerinin düzenlediği “Mekke’nin fethi” programları büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Adnan Şahin, Ali Atik, Kerem Erdoğan

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Bölgesine bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Selimiye Camii’nde “Millî Görüş nedir?” başlıklı bir seminer gerçekleştirildi. Mehmet Çalay

CIMG Paris Bölgesi, Fransa İslam Konseyinin (CFCM – Fr. “Conseil français du culte musulman”) düzenlediği toplantıda yerini alırken, terörün hiçbir dinde yeri olmadığına vurgu yapıldı. Fatih Yazıcı

MEKKE’NİN FETHİ

RHEIN-NECKAR-SAAR

PARİS

Güney HollandaHollanda İslam Federasyonu’na bağlı ola-

rak çalışmalarını sürdüren Eindhoven Mev-lana Camii’nde 31 Aralık akşamı düzenlenen program yoğun bir katılımla gerçekleştiril-di. Bölge Teşkilatlanma Başkanı Abdullah Aşıran, Basın Yayın Başkanı Adnan Şahin ve Bölge İdari İşler Başkanı Ayhan Ateş de prog-ramda hazır bulundu. Programın hatibi İlahi-yatçı-Yazar Sebahattin Uçar Mekke’nin fethi-ni günümüzdeki olaylardan örnekler vererek ele aldı. İslam dininin akılların alamayacağı büyüklükte fedakârlıklarla yaşatıldığına işa-ret eden Uçar “Mekke’den Medine’ye hicret

RNS Bölgesinde bulunan Selimiye Camii’n-de düzenlenen seminerde “Millî Görüş nedir?” konusu ele alındı. Bölge Başkanı Şerif Aslan ta-rafından verilen seminere ilgi yoğun oldu. Millî Görüş’ün bir kimlik olduğunu söyleyen Aslan, Millî Görüş’ün Hz. Âdem (a.s.) ile başladığını kaydetti. “Buna göre Millî Görüş’ün tarihî süre-

2013 yılından beri Fransa İslam Konseyinin üyesi olan CIMG Paris Bölgesi konseyin Arap Dünyası Enstitüsünde “Fransa Vatandaşı Müs-lümanlar Buluşması” başlığıyla organize ettiği toplantıya katıldı. CIMG Paris Bölgesi adına Fatih Sarıkır ve Paris Bölgesi Kurumsal İletişim Başkanı Fatih Yazıcı da programda hazır bu-lundu. Toplantı ülkedeki Müslümanları temsil eden bütün derneklerin (10 konfederasyon ve 5 büyük rektörlük) yoğun katılımı ile gerçekleşti-rildi. Toplantıda terörün dini olmadığı, Fransa

bata yol açtığını kaydetti. Eindhoven Mevlana Cemiyetine böyle bir program düzenledikleri için teşekkür eden Bölge Teşkilatlanma Baş-kanı Abdullah Aşıran Bölge olarak her zaman teşkilatların yanlarında olduklarını ve cemi-yet tabanında bu tür programların desteklen-mesinin önemli olduğunu söyledi.

Freiburg-Donau Freiburg-Donau Bölgesinin 31 Aralık’ta

düzenlediği “Kardeşlik ve sevgi gecesi” büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Donaueschingen Donauhalle salonunda yapılan programa 500 kişi katıldı.

Etkinliğe katılan misafirlere teşekkür

vesile olur, insanların saadetini ne engeller? Bunu ayırma kabiliyeti Allah’ın verdiği bir nur-dur. Hidayetle ancak ulaşılır. Bunun arkasından sizin hidayetiniz var ise Cenâb-ı Allah size ayrıca bir feraset verir. Feraset demek; insanların hay-rına olan işlerin detaylarını, o hayırlı olan işe na-sıl ulaşılacağını idrak etmek demektir. Dirayet ise; o hayırlı olan işe ulaşma vasıtasını gerçek-leştirme azmi, aşkı, kabiliyeti demektir.”

Konuyu örnek vererek açıklayan Aslan “Bir ülkenin en büyük gücü tankı değildir, mali gücü de değildir. Ya? İnançlı evlatlarıdır. İspatı; bizim milletimizin bütün tarihidir. En büyük güç, inançlı evlatlardır. Şimdi bir insan bu gerçeği görürse, o insana Allah bunu hidayeti sayesin-de vermiştir. İnsana verdiği hidayet ile o insan bunu görebilmektedir. O hâlde evlatlarımızı

ters olarak bütün bir cami cemaatinin ceza-landırılmasının kabullenilemez olduğu ifade edildi. Fransa’da yaşayan Müslümanların tari-hine, İslam medeniyetinin dünyaya kazandır-dığı değerlere değinen Arap Dünyası Enstitüsü Başkanı Jack Lang Arap Dünyası Enstitüsünün kardeşlik köprüleri kurduğunu ve insanları ay-rıştıran duvarlardansa birleştiren köprülerin yeğlenmesi gerektiğini belirtti. Lang “Birkaç kişi Fransız gençlerin kanlarını akıttı. Bunu bilmedikleri bir din, bilmedikleri bir kitap, cım-bızla çekilmiş ayetler ve yanlış meallere daya-narak yaptılar. Fakat sadece insanların hayatına kastetmediler, bu saldırılarla bizleri bir arada tutan değerleri de yıkmak istediler. Bu neden-le bizlerin burada olmamız ve bütün kültür ve dinleriyle bir gökkuşağını andıran Fransa’ya sarılmamız çok önemli.” sözlerini kaydetti.

Toplantı sonrası değerlendirmelerde bu-lunan Paris Bölgesi Kurumsal İletişim Başkanı Fatih Yazıcı “Radikalleşme ve devletle ilişkiler

vaki olunca Allah resulünün yanında giden sahâbîlerin nelerden vazgeçtiğini düşününüz. Mallarını, evlerini, annelerini, babalarını bı-rakıp giden sahâbîleri düşününüz. Acaba bu din uğruna, hakkın hâkim olması yolunda bizlerin vazgeçtiği şeyler var mıdır? Biz bu din uğruna hangi fedakârlıklarda bulunduk? Şim-di sormak lazım. Neden İslam şu an mahzun durumda? Sebebi budur işte. Müslümanlar İslam’a gerektiği gibi inanmıyorlar. İslam için gerektiği kadar çalışmıyorlar.” ifadelerini kul-landı. Uçar Müslümanların kendi aralarında yaşadığı sıkıntılara da dikkat çekti. Bu sıkın-tıların çoğunun gençlerin zihinlerinde tahri-

cine baktığımızda milletimizin kendi muktese-batına en uygun olan görüştür.” dedi.

Millî Görüş hareketi özünde üç tane unsur olduğunu belirten Aslan bunları şöyle açıkladı: “Millî Görüş, yapısı itibarıyla üç temel esastan meydana gelir. Bunlardan bir tanesi materyalist değil, maneviyatçı olmaktır. Allah’a ve ahirete inanan olmaktır. İkinci temeli ise insanın nefis terbiyesini esas almasıdır, nefsine esir olması değil. Üçüncü temeli ise bunların sonucu olarak hakkı üstün tutmaktır, kaba kuvveti değil. Bir insan zihniyet itibarıyla bu temel esaslarla yoğ-rulmuş ise o insana Cenâb-ı Allah çalışırken yar-dım eder ve bu yardımıyla da o insana üç temel şeyi nasip eder. Bunlar da hepinizin bildiği gibi hidayet, feraset ve dirayettir. Hidayet ne demek? Hayırla şerri ayırmak. İnsanların saadetine ne

Müslümanlarının şiddete karşı net tavırlarının ortada olduğu vurgulanırken Cumhurbaşkanı Hollande’nin 3 aylığına başlatmış olduğu ola-ğanüstü hâlden dolayı kolluk kuvvetleri tara-fından yapılan yanlış baskınlar ve orantısız güç kullanımına dikkat çekildi. Öte yandan toplan-tıda cami cemiyetlerinin radikalleşme şüphesi sebebiyle kriminalize edilmesinin yanlışlığına da değinildi. Toplantıda, “radikal” olduğu be-lirtilen kişilerin ziyaret ettiği camilerin kapatıl-masının ve böylece “suçun bireyselliği” ilkesine

eden Bölge Tanıtma Başkanı Veli Erdoğan günün anlam ve önemine binaen yaptığı ko-nuşmasında Mekke’nin fethi hakkında bilgiler aktardı. Bölge Başkanı Özcan Kuri Mekke’nin fethinin ne anlama geldiğini açıklarken, kar-deşliğin önemine dikkat çekti. Yapmayı he-defledikleri hizmetlerden de kısaca bahseden Kuri, birlik ve beraberlik içinde hareket edil-mesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Etkinliğe Türkiye’den katılan Ümit Kaplan’ın Nasrettin Hoca tiplemesi çocuklara eğlenceli dakikalar yaşatırken, programda sahne alan Geeflow’un sahne gösterisi genç katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.

WürttembergWürttemberg Bölgesi’ne bağlı olarak fa-

aliyetlerini devam ettiren Stuttgart-Wangen Kuba Camii’nde “Mekke’nin fethi” programı organize edildi. Günün önemine binaen bir konuşma yapan Genel Merkez Teftiş Başkanı Adem Kaya Mekke’nin fethinden ders alın-ması gerektiğini vurguladı. Okunan Kur’an ve ilahiler misafirler tarafından ilgiyle dinlendi.

inançlı insan olarak yetiştirmek için, manevi eğitime büyük önem vermeliyiz. İmam-Hatip okullarımız, Kur’an kurslarımız, ilahiyat fakülte-lerimiz, dini öğreten her türlü çalışmalar, bütün bunların hepsi, milletin manevi yapısını güç-lendireceği için son derece faydalı adımlardır. Eğer bunu hissediyorsanız, feraset sahibisiniz. Manen güçlü olmanın en büyük ehemmiyeti haiz olduğunu idrak etmek hidayettir. Buna ulaşmanın vasıtası olarak bu söylediğimiz ku-ruluşları yapmak gerektiğini anlamak ferasettir. Bu kuruluşları bizzat kurmanın adı da dirayet-tir. İşte Cenâb-ı Allah Millî Görüşçülere onların inancındaki Allah’a teslimiyetten dolayı, inanç-larındaki manevi yapıdan dolayı yardım eder ve onlar hidayet, feraset ve dirayet sahibi olurlar.” dedi.

gibi konuların ardından aslında Fransa Müs-lümanlarının gerçek sıkıntı ve ihtiyaçlarına değinilmesi gereken bir platform olan toplan-tıda bu eksiğin doldurulduğu pek söylenemez. Müslüman cemaate ait eğitim kurumu, okul ve cami açma konusunda izinlerin kolaylaş-tırılması Fransa Müslümanlarının en büyük beklentileri arasında olmasına rağmen toplan-tıda bu konu gerektiği kadar yer almadı. Bel-ki de bu durumda CFCM içindeki Müslüman cemaatlerin bir bütünlük gösterememelerinin büyük etkisi var. Toplantıda bile dernekler dev-lete karşı tek bir ağızdan konuşmayı ve ortak meselelere dair ortak bir tavır sergilemeyi be-ceremediler denebilir. Bazı derneklerin hazır devlet erkânı oradayken kendi kurumlarını övme yarışına girmesi diğer dernekler tarafın-dan hoş karşılanmazken, siyasi karar alıcılara karşı ortak ve kararlı bir tavır sergilemenin en güzel fırsatlarından birisi de böylece kaçırılmış oldu.” sözlerini kaydetti.

Güney Hollanda Freiburg-Donau Württemberg

camia | 15 Ocak 2016Bölgelerimizden20 |

Umrecilerin heyecanı sürüyor

“Kardeşliğimizi pekiştirmeliyiz.”

2015 Aralık Umresi ile kutsal topraklara giden umreciler sevenleri tarafından dualarla yolcu edilirken, umre ibadetini tamamlayarak geri dönen umreciler de yine IGMG idarecileri, akrabaları, yakınları ve aileleri tarafından güllerle karşılandı Bayern Leverkusen’in oyuncusu Millî futbolcu Hakan Çalhanoğlu da IGMG Hac ve Umre Organizas-yonu’nu tercih edenler arasında yer aldı.. Aydın Erdem/Fotoğraf: Yavuz Erat / Hayrullah Cansız, Kerem Erdoğan, Mehmet Çalay, Mustafa Pala, Menderes Singin, Bilal Güney, Salih Akdağ

Güney Hollanda Bölgesi Eindhoven Yunus Emre Cemiyeti “Üyeler Toplantısı” tertip etti. Adnan Şahin

UMRE

GÜNEY HOLLANDA

Güney Bavyera Güney Bayyera Bölgesinden “Aralık Um-

resi” ile kutsal beldelere gidecek olan um-reciler Münih Havalimanı’ndan dualarla uğurlandı. Umrenin önemi üzerine kısa bir konuşma yapan Kafile Başkanı ve Bölge Baş-kanı M. Tayyip Sayan kutsal beldelerde dik-kat edilmesi gereken hususları umrecilere hatırlattı. Sevenleri ve akrabaları tarafından gözyaşlarıyla uğurlanan umrecilerden İslam âleminin ve tüm dünyanın huzur, birlik ve selameti için bol bol dua etmeleri istendi. Kafilede ortalama 200 kişi bulunuyor.

WürttembergWürttemberg Bölgesi umre kafilesi

Stuttgart Havaalanı’ndan mukaddes top-raklara yolcu edildi. 250 umrecinin bulun-duğu kafilede umreciler zaman zaman duy-gulu anlar yaşadı. Bölge Başkanı Zeki Şeker umrenin önemine dikkat çekerken, Bölge Hac, Umre ve Seyahat İşleri Başkanı Kenan Sekban, Bölge İrşad Başkanı ve Kafile Baş-kanı Muammer Altın teknik bilgiler hakkın-da umrecilere kısaca bilgiler aktardı.

Rhein-Neckar-Saar (RNS)RNS Bölgesinden “Aralık Umresi” ile

kutsal beldelere gidecek olan umreciler Mü-nih Havalimanı’ndan yakınları tarafından dualarla uğurlandı. 172 kişiden oluşan kafi-lede 4 grup başkanı ve 2 kadın görevli yer alırken, Saarbrücken Ulu Camii İmam Ha-tibi İsa Ulus Kafile Başkanı olarak görevlen-

binası için Kâbe’nin örtüsünden bir parça hayır amaçlı açık attırmaya sunuldu. Kur’an tilavetlerinin yanı sıra Bölge İrşad Başkanı Erol Ergün’ün söylemiş olduğu duygu dolu ilahiler misafirleri âdeta mukaddes toprak-lara götürdü.

AlpesIGMG Hac ve Umre Organizesi ile umre

ziyaretini yerine getirmek için kutsal top-raklara giden Fransa 1 kafilesi umre ibade-tini ifa ederek Genevre Havalimanı’na geri döndü. Umreciler yakınları tarafından göz-yaşları ile karşılandı. Umre ibadetini yerine getirmenin heyecanını ve ailelerine kavuş-manın sevincini bir arada yaşayan umreci-ler de gözyaşlarına hâkim olamadı. CIMG Alpes umrecileri ziyaretlerinin birinci haf-tasında Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e Me-dine’de misafir olurken, ikinci haftasında ise Kâbe ve Mekke’yi ziyaret ettiler.

Umreye giden kafile üyelerinin sağ salim dönmelerine sevindiklerini belirten IGMG Grup Başkanı Ahmet Bektaş ile Bölge Genç-lik Teşkilatı Başkanı Mustafa Pala, “Mevlam tüm umrecilerimizin yapmış olduğu umre ziyaretini makbul eylesin. İnşallah hacca da gitmeleri nasip olur. Allah (c.c.) kutsal toprakları ziyaret edemeyen kardeşlerimize de en kısa zamanda oralara gitmeyi nasip etsin.” şeklinde duada bulundular. Kalaba-lık bir grupla kutsal topraklara giden IGMG umrecileri verilen hizmetlerden memnun

Hollanda İslam Federasyonuna bağ-lı Eindhoven Yunus Emre Cemiyetinde 31 Aralık’ta düzenlenen Üyeler Toplantısı yoğun bir gündemle gerçekleştirildi. Böl-ge adına toplantıya Teşkilatlanma Başka-nı Abdullah Aşıran ve İdari İşler Başkanı

Ancak büyük bir yere kavuştuğumuzda bizleri nelerin beklediğini de bilmemiz la-zım. Teşkilatları ayakta tutan şahıslardır. Efendimiz (s.a.v.)’den başlayan bu kutlu mücadele onun izinden giden insanların omuzlarında bugüne kadar gelmiştir. Eğer olayı Hz. Peygamber’den devralınan bir anlayış şekliyle algılayabilirsek; üzerimize düşenin bize Efendimiz’den gelen bir damla olduğunu idrak edebilirsek işte o zaman bu teşkilatların amacının ve ulaşılması gereken neticenin ne olduğunu algılayabiliriz.” dedi. Cemiyetlerin yaşatılmasında her bir bireyin çok büyük katkılar sağlayabileceğinin altını çizen Yılmaz, bu teşkilatların çay içilip son-ra eve gidilen yerler olmadığının, buraların çok önemli hizmetler veren yerler olduğu-nun bilinmesi gerektiğini söyledi. Eğitime

dirildi. Bölge Başkanı Şerif Aslan başta ol-mak üzere Bölge İrşad Başkanı Erol Ergün, Bölge Hac ve Umre Sorumlusu Osman Sarı ve Muhasip Erkan Ergün de uğurlamada hazır bulundular. Umrecilere sabır tavsiye eden Aslan, kutsal topraklarda başkasını in-citecek tutum ve davranışlardan sakınılması gerektiğine vurgu yaptı.

1 Ocak 2016 tarihinde yurda geri dönen RNS kafilesi sevenleri tarafından Frank-furt Havalimanı’nda güllerle karşılanırken, Bölge Başkanı Şerif Aslan, Hac ve Umre Sorumlusu Osman Sarı ile Bölge Kadınlar Teşkilatı idarecileri de havaalanında hazır bulundu. Karşılamada Kafile Başkanı İsa Ulus kısa bir dua yaparken, herkesin umre ibadetinin kabul olmasını temenni etti. Tüm umrecilerin sağlıklı bir şekilde yurda geri dönmesine sevindiğini kaydeden Aslan ise “Genç yaşta umreye giden kardeşlerimi tebrik ediyorum. Gitmeyenlere de Allah en kısa zamanda oralara gitmeyi nasip etsin.” sözlerini kaydetti.

Öte yandan RNS Bölgesi Hac ve Umre Birim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Hacılar buluşması” programında ise son üç yılın hacıları ve umrecileri bir araya gele-rek hasret giderdiler. Programa iştirak eden herkese teşekkür eden Bölge Başkanı Şerif Aslan hac arkadaşlığının unutulmaz dost-luklarla süslü olduğunu ve kıymetinin bilin-mesi gerektiğini söyledi. Yeni alınan Bölge

kaldıklarını dile getirdiler. Berlin Berlin Bölgesi “Aralık Umre” kafilesi

Tegel Havalimanı’nda sevenleri tarafın-dan güllerle karşılandı. Bölge Başkanı Said Jurnal, Bölge Kadınlar Teşkilatı Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri de karşılamada ha-zır bulundu. Kafile Başkanı İsmail Uzun “Gençlerle güzel umre geçirdik. Sevinçle gittiğimiz kutsal topraklardan hüzünle dö-nüyoruz.” dedi. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kafilede 150 kişi yer aldı.

Hannover Aralık Umresi Almanca Kafilesi Bremen

İrşad Başkanı Bilal Güney başkanlığında umre ziyaretini tamamladı. Almanya’nın çe-şitli şehirlerinden Hannover Kafilesine ka-tılan 40 umreci organizasyondan memnun kaldıklarını kaydederken, umre ibadetini yerine getirmenin heyecanını ve sevincini yaşadıklarını belirtti.

Kuzey BavyeraKuzey Bavyera Bölgesinden kutsal belde-

lere giden umreciler Nürnberg Havaalanı’na geri döndü. Aileleri ve sevenleri tarafından güllerle karşılanan umreciler gözyaşlarına hâkim olamadı. Bölge Başkanı İsmail Satır ile Hac ve Umre Organizasyonu Başkanı Mükremin Özçelik de karşılamada hazır bu-lundu. Organizasyondan memnun kaldıkla-rını ve herkese tavsiye ettiklerini kaydeden umreciler, emeği geçenlere teşekkür ettiler.

Ayhan Ateş katıldılar. Toplantıda Cemiyet Başkan Ali Yılmaz cemiyetin yer durumu ile alakalı bilgi verdi. Yerlerinin küçük ol-duğunu ve istedikleri pek çok faaliyeti ya-pamadıklarını hatırlatan Yılmaz “Yerin kü-çüklüğünden bahsetmek haklı bir gerekçe.

önem verdiklerini, bu nedenle camide ders alan çocuklara yönelik “ne dediğini, ne oku-duğunu bilen” şuurlu bir neslin yetişmesi konusunda yeni metotlar uygulamaya baş-ladıklarını söyleyen Yılmaz, teşkilat olarak Allah indinde “en iyisi” olma yönünde çalış-malar yapmayı amaçladıklarını belirtti.

Yunus Emre Cemiyeti olarak daha iyi ve daha güzel hizmetlerin verilebilmesi adına öncelikle Eindhoven’da bulunan diğer kar-deş cemiyetlerle olan ilişkilerin en üst düze-ye çıkarılması gerektiğini kaydeden Yılmaz, sağlam bir gönül birliğinin oluşmasından yana olduğunu belirtti. Cemiyetler arasında gidip gelmelerin, birbirlerinin programla-rına katılıp destek olmalarının daha sıklaş-ması gerektiğini belirten Yılmaz “Bununla kardeşliğimizi tamamlayacağız.” dedi.

Güney Bavyera

RNS

Alpes

Berlin

RNS

Hannover

Württemberg

Kuzey Bavyera

camia | 15 Ocak 2016 Hasene 21|

Aalen Elwangen RNS Stuttgart

Trabzonsporlu futbolcu cami yaptırdı

Kurban bereketi devam ediyor

Hasene RIS Fuarı’na Katıldı

Trabzonspor’un Fransa birinci ligi takımı Montpellier’e kiraladığı Mustapha Yata-bare Hasene Derneği’nin Afrika’da yürüttüğü çalışmalardan cami yapımı ve imarı projesine destek verdi. Aynı zamanda Mali Millî Takımı futbolcusu olan Yatabare projeye yaptığı bağışla Sierra Leone’de cami yaptırdı. Murat Kubat

Köln, Württemberg ve RNS bölgelerinde mültecilere konserve kurban eti dağıtıldı. İskender Güngör, Kerem Erdoğan, Adem Soyyiğit, İsmail Akkuş, Süleyman Çiftçi, Şerafettin Altun, Mehmet Çalay

Hasene Derneği 26 - 28 Aralık tarihlerinde Toronto’da düzenlenen RIS (Reviving the Islamic Spirit) Fuarı’na katıldı. Murat Kubat

SIERRA LEONE

HASENE

KANADA

Hasene Derneği Başkanı Mesud Gülbahar ve tecrübeli futbolcu Mustapha Yatabare geçti-ğimiz haftasonu Montpellier’in RC Epernay ile oynadığı kupa maçının ardından bir araya geldi. Sierra Leone’de cami yapımı ve imarı projesine verdiği destekten dolayı Mustapha Yatabare’ye teşekkür eden Gülbahar, millî futbolcuya bir de plaket takdim etti. Anlamlı bir çalışmaya destek olduğundan dolayı memnuniyetini dile getiren Mustapha Yatabare formasını imzalayarak Baş-kan Mesud Gülbahar’a hediye etti.

Afrika’da kurban ve kumanya kampanyası, yetim ve su kuyusu projeleri gibi çalışmalarının yanı sıra cami yapım ve imarı, yetimhane yapım ve imarı gibi çalışmalarla da faal olduklarını be-

Avrupa’nın en büyük sivil toplum kuru-luşlarından biri olan (IGMG) İslam Toplu-mu Milli Görüş Teşkilatları, Avrupa’ya sığı-nan mültecilere yardım elini uzattı. 30 bölge merkezinde ivedilikle yapılan giyecek ve gıda yardımının yanı sıra on binlerce mağdur sı-ğınmacı aileye kurban eti dağıtımına başladı. Yarım ve iki buçuk kiloluk olmak üzere iki çeşit yaptırılan kurban konserveleri küçük ve büyük ailelerin durumu göz önünde tutularak yaptırılması yardım alanları memnun ediyor.

KölnIGMG Köln Bölge Başkanı Hasan Batır,

Romanya’da konserve hâline getirilen kurban etlerinin şubelere dağıtıldığını ifade ederek “Hasene derneği geniş bir coğrafyada mülte-cilere sahip çıktı.” dedi. Batır, “Güneyde Avus-turalya, kuzeyde İsveç, Danimarka, Kanada, Balkanlar’da hemen hemen her bölgede özel olarak yaptırılan bu kurban konserveleri dağı-tılacak.” şeklinde konuştu. Geçtiğimiz yıl 150 binden fazla kurban bağışı yapanlara teşekkür eden Batır, “Pek çok yardımsever ailenin bölge ve çeşitli camilerde dağıtılmak üzere bağışla-

konserveleri dağıtan Hasene vekili İsmail Akkuş ve Şube Hasene Sorumlusu Süley-man Çiftçi 3 bin konserveyi ihtiyaç sahipleri-ne ulaştırdıklarını ancak Elwangen mülteci kampında 3 binden fazla mağdur mülteci bu-lunduğunu, günde 550 kişinin orada yemek yediğini ve daha fazla yardım yapılması gerek-tiğini bildirdiler. Elwangen mülteci kampında mutfak şefiyle görüşen yetkililer etlerin helal olduğunu belirtip çalışmalar hakkında mut-fak şefine bilgi verdiler. Mültecilerin bilhassa Kur’an ve seccadeye ihtiyaç duyduklarını be-lirten Akkuş ve Çiftçi mültecilerin ihtiyaçla-rını giderebilmek için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söylediler. Bruchsal Şubesi de mültecilere cuma namazı çıkışı ihtiyaç sa-hiplerine kurban konserve etlerinden dağıttı. Stuttgart-Feuerbach şehrinde ise mültecilere konserve etin yanı sıra elbise yardımı, Kur’ân-ı Kerîm, seccade, değişik hediye paketleri ve çocuklar için boyama kitapları gibi hediyeler dağıtıldı. Mültecilerle bir restoranda buluşan cemaat ve diğer dernek yetkilileri Sindelfin-gen Şubesi’ne çalışmalarından dolayı teşek-

Hasene Derneği üniversite öğrencilerinin girişimiyle 13 sene önce ilki düzenlenen RIS Fuar’ına katılarak çalışmalarını tanıttı. Müslü-manların bir araya geldiği, konferans ağırlıklı programların yer aldığı, stantların açıldığı fuarı on binlerce kişi ziyaret etti.

Hasene Kanada Temsilcisi Erkan Aşık fu-ardaki çalışmaları şöyle değerlendirdi: “Bu tür etkinliklere buralarda ihtiyaç çok fazla. Tatil zamanlarında Müslümanların ortak bir etkin-lik bağlamında bir araya gelerek birbirleriyle tanışmaları ve birbirlerinden haberdar olmaları açısından önemli. Böyle bir fuarda Hasene de kendisini tanıtma fırsatı buldu. Standımızı ziya-ret eden katılımcılara Hasene’yi, kampanya ve

lirten Hasene Derneği Başkanı Gülbahar şunları aktardı: “Avrupa’ya gelen mülteci kardeşlerimi-ze yardım ulaştırdığımız gibi, dünyanın uzak coğrafyalarında farklı mağduriyetler içerisinde olan mazlum ve mağdurlara da yardım ulaştı-rıyoruz. Afrika’da birçok ülkede insanlar ibadet-lerini yapacak mekânlardan mahrum. Farklı ça-lışmalar bağlamında bulunduğumuz bölgelerde bize sık sık bu eksikliği gidermemiz noktasında talepler geliyordu. Bu taleplere hayırsever bağış-çılarımız aracılığı ile cevap vermeye çalışıyoruz. Mustapha Yatabare de bu projemize destek ve-rerek Sierra Leone’de cami yapımına vesile oldu. Hassasiyetinden dolayı Mustapha Yatabare’ye bir kez daha teşekkür ediyorum.”

dığı elbise, ayakkabı, çocuk kıyafetleri de pey-derpey sahiplerine iletiliyor. Köln Bölge Mer-kezindeki et dağıtımına parelel olarak kıyafet ve çeşitli yardım malzemelerinin de dağıtımı yapıldı.” dedi.

WürttembergHasene Derneğinin 2015 Kurban Kampan-

yası kapsamında yaptırmış olduğu kurban eti konserveleri Würrtemberg Bölgesinde mülte-cilere ulaştırılmaya devam ediliyor. Fellbach Şubesine bırakılan toplam 23 palet konserve kurban eti buradan Württemberg Bölgesi Ha-sene vekili İsmail Akkuş ve ekibi tarafından şubelere dağıtımı için organize edildi. Şube so-rumluları Fellbach Cemiyetine gelerek kendi-lerine düşen miktarı alıp konserveleri mülteci kamplarına ulaştırmaya başladılar. Württem-berg Bölgesi’nde Karlsruhe, Aalen, Sindel-fingen, Bretten, Ludwigsburg, Heilbronn, Mühlacker ve Bruchsal Şubesinde mültecile-re kurban konserve etlerini dağıtan yetkililer Baden-Württemberg eyaletinde toplam 3 bin adet konserve dağıttıklarını bildirdiler.

Aalen Şubesi’nde mültecilere kurban eti

kürlerini bildirdiler. Reutlingen’de bulunan bir mülteci kampını da ziyaret eden Hasene derneğinin temsilcileri mültecilere Kur’ân-ı Kerîm, seccade, tesbih ve kurban eti konserve-lerinden dağıttılar.

Rhein-Neckar-SaarGeçtiğimiz günlerde Germersheim Şube-

si mültecilere yemek daveti verdi. Mülteciler kaldıkları yerlerden alınıp şubeye getirildi ve davet sonrası tekrardan kaldıkları yerlere götürüldüler. Şube Başkanı Orhan Uçar mül-tecilerin davet edildikleri için çok memnun kaldıklarını ve mülteciler için çalışmalarının devam edeceğini söyledi ve emeği geçen her-kese teşekkürlerini bildirdi.

Mannheim Fatih Şubesi Gençlik Teşkilatı ise mülteci kampına giderek kurban konser-velerini dağıttılar. Bölge Gençlik Teşkilatı Baş-kanı Sefa Kaya yapmış oldukları çalışmalarla insanlara bir nebze de olsa yardımcı olmak is-tediklerini ve en azından ümmet olma bilinci ile onların acılarını dindirebilmek ve yanların-da olduklarını onlara hissettirmek için bu tür çalışmalara devam edeceklerini bildirdi.

projelerini tanıttık. Standımız kurumsal rengi ve düzenlemesi ile fuarda ilgi çekti. Hasene turkuaz rengi ile özdeşleşti âdeta. T.C. Toronto Konso-losumuz da standımızı ziyaret edenler isimler arasındaydı.”

Aşık, Hasene’nin Kanada’da yürüttüğü ça-lışmalara dair şunları paylaştı: “Geçtiğimiz sene Toronto ve civarında, sokakta kalan 120 kişiye, içerisinde çorap, eldiven, mendil ve kuru gıdanın bulunduğu sırt çantaları yardımı yaptık. Bu sene yine aynı yardımları 500 kişiye ulaşarak yapmayı düşünüyoruz. Buralara gelen Suriyeli mülteciler için içerisinde yiyecek ve hijyenik malzemelerin bulunduğu yardım paketleri dağıtımı da yapaca-ğımız yardımlar arasında yer alıyor .”

camia | 15 Ocak 2016 Kültür ve Sanat 23|

Mukaddes mekân camiler... Kalplerin yalnızca yaradan için attığı, yeryüzünün en hayırlı ve en sevimli yurdu... Camiler; aklımı-zı durulaştıran, gönlümüzü sükûna eriştiren, huzurun güvenli ikliminde salınıp yüksek hakikatleri temaşa etme fırsatı bulduğumuz ihlas ve samimiyet kaynağı mukaddes ma-betler...

Müminlerin aynı inanç ve huşu ile huzu-ra saf durarak Yüce Allah’a ibadet ettikleri, yalnızca O’na sığınıp duada bulundukları, dinlerini öğrendikleri, kutsal ibadetgâh olan camiler; kelime anlamından da anlaşılacağı üzere “toplayan, bir araya getiren, buluştu-rup birleştiren” mekânlardır.

Cenâb-ı Allah yeryüzünde ilk mabedi ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem’e bina ettirmiştir ki o kutlu mekân Kâbe’dir. Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de yeryüzündeki ilk yapıt hakkında “İnsanlar için yeryüzün-de kurulan ilk ev, Mekke’de bulunan müba-rek ve âlemler için bir hidayet kaynağı olan Kâbe’dir.”1 ifadeleri yer bulur. Nice asır sonra İbrâhim (a.s.) Kâbe’yi oğlu İsmail (a.s.) ile bir-likte tekrar inşa etmiştir.

Sevgililer sevgilisi Paygamber Efendimiz (s.a.v.) de Medine-i Münevvere’ye hicreti esnasında Kûba Mescidi’ni inşa ettirmiştir. Medine’ye ulaştıklarında ise ilk iş olarak Mecsid-i Nebevî’yi Peygamberimiz bizzat çalışarak, mübarek sırtlarında taş taşıyarak sahâbîlerle meydana getirmişlerdir. Mescit inşa etmek esasen şerefli bir görev ve pey-gamberler sünnetidir.

İslam dininin sanata getirdiği en büyük yenilik kuşkusuz cami mimarisidir. İslami-yetin ilk döneminde yapılan camiler küçük mescitler şeklindedir. Bu ilk dönemlerde meydana getirilen camiler genellikle kare ve dikdörtgen yapıda oluşturulmuştur. Bu türün ilk örnekleri Basra (622), Kûfe (638) ve Amr (641-642) camileridir. İslam sanatının ilk cami tipini oluşturan bu camiler Kûfe plan tipinde uygulanmıştır. Kûfe planda sa-hanlar caminin güney duvarına dik veya pa-ralel uzanır.

Daha sonra boy gösteren camilerin tran-sept planlı olduğu görülür. Transept plan, yapının güney duvarına dikey uzanan sa-hanların, paralel uzanan başka bir sahanla kesişmesi ile oluşan bir yapı biçimidir. Şam Emeviye Camii ve Tunus’taki Seyd- i Ukba 1 Âli İmrân suresi, 3:96

Mualla Kapusuz

Camii de transept planlı camilerin en önde gelenleridir. Halife Abdulmelik tarafından Kudüs’te yaptırılan ve İslam mimarisinde bi-linen ilk kubbeli eserlerden olan Kubbetü’s Sahra Camii da oldukça göz kamaştırıcıdır.

Zarafet ve estetiğin tüm ihtişamı ile arz-ı endam ettiği Endülüs Emevilerinin geride bıraktığı tüm eserler kuşkusuz bir mimoza gibi akımlı ve nazenindir. I. Abdurrahman tarafından yaptırılan, 785 yılında inşaasına başlanan Kurtuba Camii’nin yapımı bir yılda tamamlanmıştır. Cami içinde bin 293 sütun olduğu bilinmektedir. Yüzlerce sütunla ve iki katlı kemerlerle bir koruyu andıran caminin içi, kırmızı tuğla ve beyaz taşın birlikte kul-lanılmasıyla muhteşem bir harmoni ile göze çarpar. Öte yandan ilk kez bir camide at nalı biçiminde kemer kullanılmıştır. Kurtuba Ca-mii’nin ilk yapıldığındaki büyüklüğü 75 met-re eninde ve 100 metre boyunda iken daha sonraki hükümdarlar camiyi çeşitli ekleme-lerle büyütmüşlerdir. Bu eklemelerin en gü-zeli II. Hakem tarafından yaptırılan minber-dir. Minber, işlenmiş küçük tahta panolarla ve fil dişinden kakmalarla tezyin edilmiştir.

Abbasiler dönemindeki cami mimarisin-de Kûfe plan tipinin uygulandığı görülür. Bu tip camiler, ibadet edilen alan ve revaklı av-ludan oluşur ve üzerileri düz çatı ile kaplıdır. İbadetgâhlarda malzeme olarak taş yerine kerpiç ve tuğlayı tercih eden Abbasilerin süs-lemede de Emevilerin kullandıkları mozaik ve freskonun yerine stuko (alçı) ve tuğlayı öne çıkardıkları görülür. Halife Mütevekkil tarafından yaptırılan ve estetik ve zarafeti ile âdeta bir başyapıt olan Samarra Ulu Camii (848-852) de İslam dünyasının en büyük ca-milerinden biridir.

Fâtimîler mukaddes ibadetgâhları için Abbasilerin çok sütunlu camilerini örnek alırken; sivri kemerler, istiridye nişli motifler ve mukarnaslar ile camilerin cephelerinde farklı ve etkileyici bir ambiyans oluşturmayı başarmışlardır. Memlûk mimarisinde ise taş, alçı ve mozaiğin yaygın olarak kullanıldığı görülür. Memlûklular döneminde bu kutlu yapılar hem cami hem de medrese şeklinde genişletilmş olup birer külliye olarak işlev görmüşlerdir. Sultan Hasan Medrese Camii ile türbe, medrese, cami ve şifahaneden olu-şan Kalavun Külliyesi oldukça dikkat çekici-dir. İlk Müslüman Türk devleti olan Kara-hanlılar ise Türk kültürü ile İslam kültürünü

sentezleyerek muhteşem sanat yapıtlarına imza atmışlardır. İslam medeniyetlerinin en önemli özelliklerinden biri kuşkusuz şehrin merkezinde, o şehri temsil edecek bir cami inşa etmeleridir. Müslümanlar, bir belde-nin Müslüman olduğunu gösteren en bü-yük emarenin cami olduğundan haraketle, geldikleri topraklara derhâl Allah’ın evlerini inşa etmişlerdir. Karahanlılar döneminde inşa edilen merkezî kubbeli camiler, Mimar Sinan’ın geliştirdiği merkezî planlı büyük camilerin ilk nüvelerini oluşturur. Hazer Degaron Camii ve Talhatan Baba Camii dönemin en ihtişamlı camileridir. Gazneli-ler döneminde ise taş ve taş süslemlerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı görülür. Afganis-tan’da bulunan Leşker-i Bazar Sarayı’ndaki Ulu Camii de dönemin en seçkin eserleri arasında yer alır.

Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklu-ları döneminde de cami ve mescitlere yöne-lik sayısız muhteşem eserler ortaya konmuş-tur.

Osmanlı’da mimari erken, klasik ve geç dönem olmak üzere üçe ayrılır. Erken Dö-nem Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan İs-tanbul’un fethine kadar olan süreyi kapsa-makla birlikte bu dönem Anadolu Selçuklu sanatı ile Klasik Osmanlı sanatı arasında bir geçiş dönemi olarak kabul edilir. Erken dö-nemde İznik, Bursa ve Edirne gibi merkez-lerde cami, medrese, türbe vb. türde birçok yapıt oluşturulmuştur. Bu dönemde inşa edilen camiler planlarına göre farklılıklar arz eder. Bu sebeple camileri, tek kubbeli cami-ler, ters T planlı camiler, çok kubbeli camiler, merkezî kubbeli camiler şeklinde gruplandır-mak gerekmektedir. İznik Hacı Özbek Camii (1333) ve İznik Yeşil Camii (1378) tek kubbeli cami planına göre inşa edilirken, Edirne’deki Üç Şerefeli Cami ve İstanbul Fatih Külliyesi Camii merkezi kubbeli cami şeklinde bina edilmiştir.

1453 senesinden 1700 yılına kadar süren dönem de “klasik dönem” olarak tanımlan-maktadır. Mimar Sinan klasik döneme dam-gasını vuran önemli bir isimdir. Bu nedenle klasik dönem Osmanlı sanatı Mimar Sinan öncesi, Mimar Sinan ve yapıtları, Mimar Si-nan sonrası olmak üzere üç grupta toplanır. 81 cami, 51 mescit yapan Mimar Sinan top-lamda 375 eser verirken, Sinan’ın Edirne’de yaptığı Selimiye Camisi Dünya Kültür Mirası

listesinde yer alır. Osmanlı Geç dönem mi-marisinde de seçkin eserler verilmiştir.

Osmanlı ve Selçuklu döneminde insan-ların yaşam merkezlerinin külliyeler olduğu açıkça görülür. “Külliye” adı verilen yapılar topluluğunun odağında cami bulunur ve hemen yanında medrese beliriverir. Bunlara bağlı olarak mektep (sıbyan mektebi), ima-ret, kervansaray, han, ibadethane, yatakha-ne, kütüphane, darüşşifa, hamam, muvakkit-hane, çeşme, şadırvan sebil gibi diğer önemli ögeler de bu önemli müessesede yer bulur-du. Külliyelerin etrafında ise pazarlar olurdu. Yani camiler, külliye olarak yalnızca ibadet mekânı olarak değil; insan yetiştirme alanı olarak inşa edilirdi. İnsani tüm ihtiyaçlar da külliyeler ve o külliyelerin etrafına kurulan pazarlardan temin edilirdi. Külliyeler, sosyal katalizör rolü oynayarak sosyal ve kültürel birlikteliği kuvvetlendirirken cami avluları-nın kamusal ortak mekân işlevini gördüğü ve sosyal ilişkileri daha da güçlendirdiği de rahatlıkla görülür.

Bunun dışında Osmanlı Devleti fetihler aracılığıyla pek çok Balkan ülkesinde cami-ler inşa etmiştir. Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da bulunan Begova Camii de Osmanlı’nın güzide eserlerinden biridir. Os-manlı dönemini yansıtan bir başka cami ise Makedonya’nın Kalkandelen şehrindeki 6 asırlık tarihî Alaca Camii’dir. Sultan II. Mu-rad Camii, İshak Bey Camii, Burmalı Camii ve Mustafa Paşa Camii ise Üsküp’te bulunan önemli Osmanlı mimarilerindendir.

Yaşadıkları yerlerde azınlık olarak bulu-nan ve mukaddes mekânlar olan camilere büyük bir muhabbet besleyen Müslüman-lar da ibadetlerini yerine getirebilecekleri mekânlar aramış ve huzur iklimi camilere kavuşabilmek için var güçleri ile çalışmışlar-dır. Bugün Japonya’da, İngiltere’de, Çin’de, ABD’de, Kanada’da, Balkanlarda ve dahası yedi iklimde bugün boy boy yükselen cami-ler bu büyük sevgi ve samimiyetin en güzel tezahürü olarak karşımızda durmaktadır. Aynı sevgi ve samimiyetle EMUG e. V. bün-yesinde yüzlerce cami Müslümanlara hizmet etmektedir.

Kaynak: http://dergipark.ulakbim.gov.tr/cusosbil/article/viewFile/5000001319/5000002010

http://www.meb.gov.tr/Ders_Kitaplari/2012/OrtaOgretim/OzelSektor/SanatTarihi_2_KOZA.pdf

Tarihimizde cami kurma ve yaşatma örnekleri

camia | 15 Ocak 2016Fotoğraflarla Faaliyetler24 |

Württemberg

Württemberg Bölgesi Nürtingen Şubesinde Kadınlar Teşkilatı (KT) tarafından “Üyeler Toplantısı” ger-çekleştirildi. Bölge KT İdari İşler Başkanı Fatma Antika da toplantıda hazır bulundu. Şube KT Başkanı Huri Gündoğdu cemiyetin çalışmaları hakkında üyelere detaylı bilgi verdi.

Bilhassa eğitim alanında yapılan fa-aliyetlerle ilgili bilgiler aktaran Gün-doğdu 38 öğrencinin iki ayrı sınıfta ders gördüğünü, ana sınıfında ise 18 öğrenciye eğitim imkânı sunulduğu-nu kaydetti. Fatma Antika ise Genel Merkez ve camiye üyeliğin önemi ve gerekliliği üzerine bilgiler verdi.

Düsseldorf Canan Demir

IGMG Hac Umre Seyahat Şirketi 2015 yılı hac organizesi ile Düssel-dorf Bölgesinden hacca katılan kadın hacılar, Wuppertal’de buluştu. Hac hatıralarının anlatıldığı buluşmada hacılar hasret giderdiler. Bölge İrşad Başkanı İsmail Tüzen de güzel ila-hileri ve sohbetiyle buluşmaya katı-larken, yaşanan manevi atmosferde

âdeta bu sefer bedenlerin yerine gö-nüller gönderildi kutsal topraklara. Bu buluşmayı organize edenlere dualar edildi. Konuşmalarda haccın muhte-şem boyutu anlatılırken, Millî Görüşle hac yapmanın güzelliği ve ayrıcalı-ğı bir kez daha gözler önüne serildi. Mübarek topraklarda kardeş olmanın güzelliği Wuppertal’e taşındı.

Württemberg

Württemberg Bölgesi Kadınlar Teş-kilatı (KT) Başkanı Ayşe Akkuş Aalen Şubesi KT’nin kız öğrenciler için dü-zenlediği yatılı kursu ziyaret etti.Ziyarette Şube KT Başkanı Ayten Mısırlıoğlu da hazır bulundu. Akkuş, öğrencilerle ve hocahanımlarla ya-kında ilgilendi, onlarla hasbihâl etti. Kursu yerinde inceleyen Akkuş, zi-yaretle ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Daha kaliteli hizmet verilme-si amacıyla öğrenci sayısı 11 ile sınırlı tutulmuş. Kursta iki eğitimci bulu-nuyor. Hocahanımlar bu sistemden

çok memnun. Çünkü kızlarımızla bire bir ilgilenebiliyorlar. Hocahamımlar derslerin daha verimli olduğunu dile getirdiler.”Eğitim kalitesinin yükselmesi için bü-yük bir gayretle çalıştıklarını belirten Şube KT Başkanı Mısırlıoğlu ise bu kursların hafta sonu her sınıfa yapıla-cağını kaydetti. “5 kızımız hafızlık ya-pıyor. Şimdilik güzel bir ilerleme var.” diyen Mısırlıoğlu, Yetişkinler Eğitim Kursu’nu başlattıklarını ve şubat ayı-nın ilk haftasında da Tashih-i Huruf derslerini başlatacaklarını söyledi.

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Mehmet Çalay

RNS Bölgesi Östringen Cemiyetinde düzenlenen cemaatle sabah namazı programı müminleri bir araya getirdi. Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen programda namaz sonrası zikir çekil-di. Manevi atmosferde bir araya gel-

menin mutluluğunu yaşayan cemaat programdan memnun kaldıklarını dile getirdiler. Bölge ve cemiyet yetkilileri bir dahaki organizasyonda daha faz-la kişiyi aralarında görmeyi arzu ettik-lerini kaydetti.

Ruhr-A Salih Piştofoğlu

Ruhr-A Bölgesi Bestwig Şubesi her sene düzenlediği yatılı Kur’an Kursu’nu bu sene de gerçekleştir-di. Bölge Başkanı Abdullah Koda-man da programda hazır bulundu. 39 öğrencinin katıldığı kursa Yusuf Arslan, İsa Özer, Zafer Yusuf ve Sa-lih Piştofoğlu eğitimci olarak katıldı. Her gün dört saat süren derste

katılımcılara Kur’an, ezber, iba-det, itikat ve ahlak dersleri verildi. Program kapsamında gerçekleşti-rilen sohbetlerde ise çeşitli konu-larda katılımcılara bilgiler aktarılır-ken, düzenlenen sosyal aktivitelerle de kardeşlik duyguları pekiştirildi. Program sonunda genç kursiyerlere katılım belgesi takdim edildi.

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Mehmet Çalay

RNS Bölgesine bağlı olarak faali-yetlerini sürdüren Worms Fatih Ca-mii’nde “Üyeler Toplantısı” geçek-leştirildi. Cemiyet Başkanı Doğan Dilci yaptıkları her işin Allah rızası için olduğunu hatırlatırken, insanla-ra faydalı olabilmek için büyük bir özveri ile çalıştıklarını kaydetti. Ce-miyetin faaliyetleri hakkında bilgi-lendirmede bulunan Dilci, düzenle-

nen programlara daha fazla üyenin katılmasını arzu ettiklerini belirtti. Worms Şube Sorumlusu İrşad Baş-kanı Erol Ergün de toplantıda hazır bulundu. Ergün, teşkilatın yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Birim başkanlarının yaptıkları çalış-malar da üyelere aktarıldı. Dilek ve temennilerin ardından toplantı sona erdi.

camia | 15 Ocak 2016 25|gençcamia

gençBölgelerin “Gençlik Geceleri” heyecanıs. 26

“Her işin başı sabır ve imandır.”s. 27

Çok değerli Genç Camia okuyucuları,

Aralık ayının son haftasında Gençlik Teşki-latı olarak bir dizi çalışmaya imza attık. 20-27 Aralık 2015 tarihlerinde Ortaöğretim genç-liğinin Abi-Kardeş Haftası vardı. Bu çalışma çerçevesinde on binin üzerinde gencimiz şu-belerinde abileriyle beraber bir araya gelerek çeşitli aktivitelerde bulundular. Aralık ayının son haftası Abi-Kardeş çalışmasının yıl sonu fi-nali gibidir. Çoşkuyla gerçekleştirilen bu etkin-likte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Birimi ola-rak da Üniversiteliler Özel Eğitim Programı gerçekleştirildi. Bu çalışmamıza seksen üniver-siteli gencimiz katıldı. Program kapsamında yapılan akademik seminerler, teşkilat dersleri ve geziler ile başarılı bir çalışma ortaya kondu. Frankfurt’ta Prof. Dr. Fuat Sezgin Hoca’yı ve İslam Kültür ve Bilim Müzesini ziyaret de ayrı bir güzellik kattı bu çalışmaya.

Aralık ayının son gününde bütün şubele-rimizde düzenlenen Gençlik Geceleri de yine farklı bir buluşmaya vesile oldu. Bu gecede bin-lerce gencimiz şubelerinde yaşıtları ile bir ara-ya gelerek kendi inanç ve kültürlerine uygun bir şekilde her türlü olumsuzluklardan uzak çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiler.

Kıymetli Gençler,Bu aydan itibaren teşkilatımız İnfak Kam-

panyası’nı başlatmış durumda. Teşkilat bün-yesinde, birçok hayırlı hizmete imza atılan kurumsal çalışmalar ortaya konmuştur. Av-rupa’daki nesillerimizin inanç ve kültürlerini devam ettirebilmeleri için eğitim kurumları oluşturulmuştur ki bu çalışmalar bizlerin en önemli hayır çalışmalarıdır.

Bakara suresi 261’inci ayette Allah Teâlâ, “Mallarını allah yolunda harcayanların duru-mu, bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve her başakta yüz tane var. Allah, di-lediğine daha da katlar. Allah’ın rahmeti geniş-tir. O, her şeyi bilir.” buyurmaktadır. Kur’an da infak 72 yerde geçmekte olup başka bir ayette ise, “…Sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. ‘İhtiyaç fazlasını (infak edin.)’ de…” (Bakara suresi, 2:219). Bu ölçü, bir müminin dünya malıyla olan alakasının sebebini de or-taya koyar ve Allah resulü (s.a.v.) şöyle buyur-muştur: “Yazıklar olsun, yazıklar olsun o kim-seye ki, ehl-ü iyâlini hayır (servet) üzere bırakır da, kendisi Rabbi’nin huzuruna şerle varır.” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, no: 9693) Hadiste de Peygamberimiz’in işaret buyurduğu gibi Allah’ın huzuruna şerle gitmek dünyada infak etmemek olarak değerlendirilmiştir.

Rabbim hepimizi infak edenlerden eylesin.

Selam ve dua ile…

Ünal ÜnalanGT Başkanı

Başkanımızdan mesaj var

İlim yolculuğu 80 üniversiteli ile başladıGençlik Teşkilatı (GT) Üniversiteliler Başkanlığı bünyesinde yürütülen ve 3 yıllık yoğunlaştırılmış ilmî terbiye programı olan Üni-versiteliler Özel Eğitim ve Atölyeler çalışması, 80 yeni üniversiteli katılımcıyla gerçekleştirdi. Hamza Çimen

ÜNİVERSİTELİLER BAŞKANLIĞI

Üniversiteliler Özel Eğitim ve Atölyeler çalışması kapsamında 80 genç 12 günlük Ya-tılı Eğitim Semineri’nden istifade etti. 24 Ara-lık Perşembe akşamı başlayan programda GT Üniversiteliler Başkanı Selçuk Çiçek, Özel Eğitim çalışmasını yürütmekte oldukları en önemli faaliyetlerin başında geldiğini vurgu-ladı. “3 yıl sürecek olan uzun bir yolculuğa çıkıyoruz. Değerli Mehmet Genç hocanın güzel bir sözü vardır, ‘Geçmişi değiştireme-yiz ama bilebiliriz, geleceği bilemeyiz, ama değiştirebiliriz.’ der. İnsanlığın ve dünyanın mevcut hüviyete erişme sürecini bilmeden günümüz insanlığın durumunu teşhis ede-meyiz. Teşhis edemediğimiz bir duruma da çözüm sunamayız. Çözüm teklifi sunamadı-ğımız her sorunun da bir parçası hâline geli-riz. Bu çalışmamız, dünyayı tanıyacak ve in-sanlığın ihtiyaç duyduğu dünya tasavvurunu ete kemiğe büründürecek gerekli birikime ve ahlaki duruşa sahip olacak münevver aday-ların yetişmesine zemin hazırlamayı gaye edinmiş bir çalışmadır.” diye konuştu.

Tefsir, modernitenin kaynakları ve İs-lam düşüncesi

12 gün boyunca sabah saat 09.00 ile akşam 20.00’ye kadar yoğun tempoda gerçekleşen programın ilk misafiri Avusturya’dan Kerim Edipoğlu idi. Edipoğlu, Almanca gerçekleş-tirdiği derslerde Şûrâ suresinin tefsirini ve bu bağlamda şuranın konseptleştirilmesini İslam tarihine giriş yaparak gerçekleştirdi.

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve İlim Etüdler Derneği Yönetim Kurulu Baş-kanı Lütfi Sunar misafir konuşmacılardan idi. Sunar, “Modernite’nin doğuşu ve dünya

tarihinde konumlandırılışı”, “Oryantalizm”, “İslam dünyasında yenileşme ve medeniyet tartışmaları” konularını işledi. İstanbul Me-deniyet Üniversitesinden iştirak eden Dr. Mehmet Zahit Tiryaki ise, İslam düşüncesi-nin genel çerçevesini ve İslam geleneğindeki bilgi usulünü gençlere takdim etti. Frankfurt Üniversitesinden Salih Aydın ise İslam dü-şüncesinin dairesini ve tarihteki gelişim sü-reçlerini anlattı.

Prof. Dr. Fuat Sezgin ile buluşmaÜniversiteliler 2 günlük bir kültür gezisi-

ne de katılarak çağımızın büyük ilim insanla-rından olan, İslam bilim hazinesinin yeniden keşfedilmesinde büyük emekleri olan Prof. Dr. Fuat Sezgin’i ve İslam Bilimleri Müze-si’ni ziyaret ettiler. 80 civarı üniversitelinin müzeyi ziyarete gelmelerine çok sevindiğini belirten Fuat Sezgin, üniversitelilerle sohbet etti ve birtakım tavsiyelerde bulundu. Sezgin, üniversitelilere kitaplarından hediye ederek, “Tarihimizin hazinelerini tanıyacak, tanıta-cak ve ileriye taşıyacak olanlar sizlersiniz.” dedi.

İkinci gezi gününde ise Bonn şehrindeki “Haus der Geschichte” (Tarih evi) müzesin-de rehberler eşliğinde Almanya tarihindeki medya-siyaset ilişkisini ele alan ve Alman-ya’nın işgal güçleri altındaki tarihini konu edinen sergiler gezerek değerlendirildi. Ar-dından IGMG yeni Genel Merkezini ziya-ret ederek çalışmalar hakkında bilgi edinen üniversiteliler, günü IGMG Kitap Külübü’ne uğrayarak tamamladı.

Avrupa’da İslam, Sicilya ve Endülüs Müslümanları

Programın misafirlerinden biri de Osnab-rück Üniversitesinden Dr. Hakkı Arslan idi. Arslan, “Oryantalizm ve Edward Said” konu-lu dersi ve “Avrupa tarihinde İslam tecrübele-ri: Sicilya ve Endülüs örneği” konulu dersleri ile Avrupa tarihinde Müslüman kimliğinin konumunu anlattı. Derslerin yanı sıra, belirli günlerde film analizleri de gerçekleştirilen programda seçilmiş filmler izlenerek, analiz edildi.

IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün de programa katılarak gençleri ziyaret etti. Ge-nel Başkan, üniversitelilerle uzun süre soh-bet etti ve fikir alışverişinde bulundu. Ayrı-ca IGMG Kadınlar Teşkilatı Başkanı Hatice Şahin, Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri, Gençlik Başkanı Ünal Ünalan ve Hasene Başkanı Mesud Gülbahar da 12 günlük kam-pa konuşmacı olarak katılanlar arasında yer aldı.

Programın son gününde ise Almanca sunumlarıyla Dr. Abdurrahman Reidegeld üniversiteliler ile beraberdi. Reidegeld, “Kla-sik İslami ilimlerin genelekselleşme ve ku-rumsallaşma süreçleri”, “İslam kültür tarihi”, “Modern dünyada hayatı anlamlandırmak ve Müslümanlık”, “Avrupa’da Müslüman olmak: Yerlilik‚ vatan ve güncel İslam tartışmaları hakkında değerlendirme” başlıkları altında dersler verdi.

Programda ayrıca Nazariyat, İlmiyat ve Hissiyat olmak üzere üç ayrı gruba ayrılan katılımcılar, kendi gruplarında seçilmiş aka-demik makale/metin okumaları ve analizle-rini daha sonra sunum olarak takdim ettiler ve bu analizler üzerinde tartıştılar.

camia | 15 Ocak 201626 | gençcamia

SUN gençlerinden BİF’e ziyaret

Bölgelerin “Gençlik Geceleri” heyecanı

“Ateşi söndüren bir damla da sen ol!”

Kuzey Hollanda SUN Gençlik Teşkilatı kardeş teşkilatı olan Belçika İslam Federas-yonu (BİF) gençlerini ziyaret etti. Burak Görgeç

Württemberg, Lyon, Viyana ve Paris Bölgelerinde Gençlik Geceleri münasebetiyle düzenlenen programlara gençlerin ilgisi büyük oldu. Emre Yılmaz, Fatih Pusmaz, Asalet Tunay,

Abdullah Taştan, Abdulselam Ataş

Paris Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) tarafından düzenlenen İdareciler Ya-tılı Eğitim Semineri (İYES) Ormoy-la-Riviere’de doğa ile iç içe bir mekânda gerçek-leştirildi. Esma Ataş

KUZEY HOLLANDA

ALMANYA & FRANSA

PARİS

Kuzey Hollanda SUN Gençlik Teşkilatı 23 Aralık tarihinde kısa adı BİF Students olan Belçika İslam Federasyonu Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Birimine ziyaret gerçekleş-tirdi. İki bölgenin üniversiteliler birimleri tanışıp kaynaşırken, yaptıkları ve yapmayı planladıkları projeleri sundular ve karşılıklı fikir alışverişinde bulundular. Ziyarette 20. Yıl Programı, İrfan Evleri çalışmaları, İslam Hukuku araştırmaları, yurt dışı gezileri ve okuma halkaları gibi konular ele alındı. SUN Teşkilatı, BİF Students’i yakında gerçekleşti-recekleri 20. Yıl Programı’na davet etti. Dolu dolu geçen buluşma karşılıklı hediyeler, ik-ramlar ve hatıra fotoğrafı ile sonlandırıldı.

Konuyla ilgili bilgi veren SUN Teşkilatı idarecileri şunları ifade etti: “Kuruluşumu-zun 20. yıl dönümü hasebiyle düzenlediği-miz Brüksel gezimizde Atomium, Brüksel

WürttembergWürttemberg Bölgesi’ne bağlı olarak faa-

liyetlerini sürdüren Möckmühl Ayasofya Ca-mii Gençlik Teşkilatının düzenlediği “Mekke fethi” programı yoğun katılımla gerçekleşti-rildi. Möckmühl Şubesi Hatibi İlhami Vezi-roğlu gençlere yönelik yaptığı sohbette Mek-ke’nin fethi hakkında bilgiler aktardı. Bilgi yarışmasının da düzenlendiği gecede gençler birbirleriyle kıyasıya yarıştı. Program öncesi Heidelberg Lasertag Arena’ya giden gençler keyifli anlar yaşarken, program kapsamında organize edilen çeşitli oyunlar da gençlerin beğenisini kazandı.

Württemberg Bölgesi Rastatt Gençlik Teşkilatı da “17. Gençlik Gecesi”ni düzenledi. Bölge Gençlik Teşkilatı Muhasibi ve Rastatt Sorumlusu Nihat Çetin de programda hazır bulundu. Gecenin anlam ve önemine binaen konuşma yapan Şube Başkanı Metin Pusmaz

edilen programa cemaatin ve gençlerin ilgisi yoğun oldu. Tuna Cemiyeti Gençlik Teşkilatı ile Ortaöğretim Birimlerinin katkılarıyla ha-zırlanan programda Mekke’nin fethi anlatıldı. Program kapsamında düzenlenen bilgi ya-rışması renkli görüntülere sahne oldu. Mek-ke’nin fethi hakkında tertip edilen yarışmada İbrahim Salman birinci olurken, Abdussamed Kocakale ikinciliği elde etti. Dereceye giren-lere Tuna Camii İmam Hatibi İbrahim Altun Yaldız ve Tuna Camii Başkan Vekili Asalet Tu-nay tafından çeşitli hediyeler takdim edildi. Söylenen ilahiler ve zikirler misafirler tarafın-dan ilgiyle takip edilirken, gecede gösterilen Mekke’nin fethi temalı klipler katılıcımlardan tam not aldı.

LyonLyon Bölgesi Clermont Ferrand Şubesi

Gençlik Teşkilatının düzenlediği “Gençlik Gecesi” programı renkli görüntülere sahne

Paris Bölgesi KGT’nin tertip ettiği İYES’te idareciler bir araya geldi. Altı şube ve üç temsil-cinin katılımıyla gerçekleşen kamp “Ateşi sön-düren bir damla da sen ol!” sloganı altında dü-zenlendi. Genç idarecilere sorumluluk bilinci kazandırmak amacıyla düzenlenen programda gençlere karınca misali bir damla su taşıyarak İslami bir hayat yaşanmasına katkıda buluna-bilecekleri mesajı verildi.

İYES’te atamalar da yapıldı. Kampa katı-lan herkese ayrı ayrı teşekkür eden Bölge KGT Başkanı Emine Cumur, Beauvais Şubesi KGT Başkanını Döne Kılınç olarak ilan ederken, Creil Şubesi KGT Başkanının Havva Koçpınar olduğu bilgisini katılımcılarla paylaştı.

T.C. Paris Konsolosluğu Millî Eğitim Mü-şavir vekili Ömer Faruk Altuntaş “Gençliğin bugünkü imtihanı” ve “Sorumluluk bilinci” başlıkları altında iki ayrı seminer verdi. Sosyal aktivitelerin yer aldığı programda çeşitli bilgi yarışmaları da düzenlendi. Bölge Teşkilatlan-

Büyük Camii, Avrupa Parlementosu ve ben-zeri yerleri ziyaret ettik. Günü birlik olan gezimiz eğitim ağırlıklı oldu. Gezi sırasında SUN idaresinde bulunan arkadaşlarımız ön-ceden yapmış oldukları araştırmalar netice-sinde ekibimize rehberlik yaptılar. Yorucu fakat bir o kadar da eğlenceli ve eğitici geçen bu faaliyetimiz SUN ekibine çok şey kattı. Ekip bağlarımızı güçlendirmek ve Avrupa’da bulunan diğer üniversiteli gençlerle birlik ve beraberlik duygularımızı pekiştirmek ama-çıyla düzenlediğimiz gezi, hedefine ulaşmış-tır. Güzel bir söz vardır ‘Önce yoldaş, sonra yol’ derler bizler de gezimizle önce yanımız-da bulunan yoldaşlarımızı tanıdık ve tekrar-dan yolumuzu belirledik. Biz SUN Teşkilatı olarak, kardeş teşkilatların Avrupa genelinde daha fazla işbirliği içinde olmasını arzu edi-yor ve bunun için çaba sarf ediyoruz.”

programa katılan gençlere tek tek teşekkür etti. Şube İmam Hatibi Ahmet Özbek “Müs-lüman kimliği” hakkında verdiği seminer-de gençlere çeşitli nasihatlerde bulunurken, Bölge Başkanı Zeki Şeker Mekke’nin fethini anlattı. Program kapsamında tertip edilen bi-lardo turnuvası ve bilgi yarışması geceye renk kattı. Büyük küçük herkes tarafından heye-canla takip edilen bilgi yarışmasında gençler hem eğlendiler hem de dinî bilgilerini taze-lediler. Oldukça çekişmeli geçen bilgi yarış-masının galibi Dilhan Saklav olurken, Şeker tarafından kendisine hediye takdim edildi. Bilardo turnuvasında ise Mahmut Ayyıldız birinci, Ramazan Demirci ikinci, Teoman Şimşek ise üçüncü oldu. Turnuvada dereceye girenlere ödülleri verildi.

ViyanaViyana Bölgesine bağlı olarak çalışma-

larını devam ettiren Tuna Camii’nde tertip

oldu. Yaklaşık 120 kişinin iştirak ettiği gece-de sergilenen “Namaz”, “Şeytanın hileleri” ve “Cimrilik” konulu tiyatrolar misafirlerden tam not aldı. Program kapsamında okunan Kur’an ile yapılan zikirlerin yanı sıra söylenen ilahiler ve şiir dinletisi de genç katılımcılar ta-rafından ilgiyle takip edildi.

ParisParis Bölgesi Beauvais Şubesi Gençlik Teş-

kilatı tarafından “Gençlik Gecesi” organize edildi. Bölge Başkanı Halil İbrahim Ataş da programda hazır bulundu. Programda Mek-ke’nin fethi konusu ele alındı. Program so-nunda Bölge Başkanı Ataş, Creil ve Beauvais Şubelerinin gençlik teşkilatı başkanlıklarında görev değişikliğine gidildiğini ilan etti. Beau-vais Şubesi Gençlik Teşkilatı Başkanı Hasan Kılınç görevini Mustafa Erden’e devrederken, Creil Şubesi Gençlik Teşkilatı Başkanı Ali Kav-şıtlı ise bayrağı Abdulkadir Oran’a teslim etti.

ma ve Kurumsal İletişim Başkanları ise yaptık-ları sunumlarda birim başkanlarına sorumlu-luklarını ve hedeflerini hatırlattı.

Programın ikinci gününde Kadınlar Teş-kilatı Eğitim Başkanı Handan Yazıcı “Yaşayan müminler ve İbrahimî duruş” başlıklı bir semi-ner verdi. Seminerde Müslüman bireyin kim-lik ve kişilik kriterleri ele alındı. KGT Eğitim, Ortaöğretim ve Sosyal Hizmetler Başkanlıkla-rının çalışmalarının da değerlendirildiği prog-ramda 2015 Kurban Kampanyası’nda Sarcelles Şubesinin birinci olduğu ilan edildi. Program-da ayrıca Grigny ve Mantes-la-Jolie şubelerinin faaliyetlerini anlatan tanıtım videosu ilgiyle izlenirken, gençleri Kur’an’daki kıssaları oku-maya teşvik etmek amacıyla tefsir tiyatrosu adı altında bir grup çalışması düzenlendi. Kamp sonunda katılımcılar “Ateşi söndüren bir dam-la da sen ol!” sloganını simgeleştirmek adına damla şeklinde olan yaka kartlarını sembolik bir ateşe attılar.

Württemberg Viyana Württemberg Paris

camia | 15 Ocak 2016 27|gençcamia

“Abla-Kardeş” projesi tüm hızıyla sürüyor

“Her işin başı sabır ve imandır.”

Turnuvada gençler yarıştı

Danimarka İslam Toplumu (DİT) KGT Ortaöğretim Komisyonu tarafından bölgede uygulanmaya başlayan “Abla-Kardeş” projesi çerçevesinde seminer düzenlendi. Şeyma Şahan

Güney Batı Fransa Bölgesi Montargis Şubesi Gençlik Teşkilatının Abi-Kardeş Gün-leri kapsamında düzenlediği etkinliğe gençlerin ilgisi büyük oldu. Mehmet Güçlü

Rhein-Neckar-Saar (RNS) Bölgesi Gençlik Teşkilatının (GT) Ludwigshafen Soc-cer&Squash Center’de düzenlemiş olduğu “IGMG GT RNS CUP 2015” programı şubelerden katılan 16 takım ile gerçekleştirildi. Mehmet Çalay

DANİMARKA

GÜNEY BATI FRANSA RHEIN-NECKAR-SAAR

Danimarka İslam Toplumu (DİT) KGT Ortaöğretim Komisyonu tarafından “Mü-minler ancak kardeştirler.” âyet-i kerîmesi gereği bölgede uygulamaya konulan “Ab-la-Kardeş” projesi büyük ilgi gördü. Proje çerçevesinde ilk kurs abla adaylarına yönelik düzenlendi. Öğretmen, terapist ve aynı za-manda eski DİT KT Başkanı olan Mukaddes Terkeşli tarafından verilen kursta “Kişisel Gelişim, İşbirliği ve İletişim” başlıklı konular ele alınarak ablalara, kardeşlerine nasıl yak-laşmaları gerektiği anlatıldı. Kursun sonun-da ise tüm abla adaylarına katılım belgesi verildi.

Geçtiğimiz günlerde ise İskandinavya İmam Hatip Lisesi’nde abla ve kardeşler için 3 günlük Yatılı Eğitim Semineri (YES) gerçek-leştirildi. 40 genç kızın katılımıyla yapılan YES’te kardeşlik, dostluk ve ilim öğrenme adına unutulmayacak anlar yaşandı. Abla ve

Güney Batı Fransa Bölgesi Montargis Şu-besi Gençlik Teşkilatının Abi-Kardeş Günleri çerçevesinde tertip ettiği programda düzen-lenen çeşitli aktivitelerle abi ve kardeşler arasındaki birlik ve beraberlik bağı güçlendi-rildi. Program kapsamında tertip edilen soh-betlerde ise farklı konular üzerine gençlere bilgiler verildi.

Abi-Kardeş Günlerinin önemine değinen Şube Gençlik Teşkilatı Başkanı Enes Çapraz “Abi-Kardeş Günleri deyip geçmeyelim. Bu günlerin ilk hedefini unutmayalım. Gençlik

RNS Bölgesi Gençlik Teşkilatının organi-ze ettiği futbol turnuvası renkli görüntülere sahne oldu. Bölge Gençlik Teşkilatı Spor ve Gezi Organize Başkanlıklarının birlikte dü-zenlediği turnuvada gençler kıyasıya yarıştı. İslam dininde sportif faaliyetlerin yerini kı-saca anlatan Bölge Gençlik Teşkilatı Başkanı İbrahim Köroğlu spor yapmanın insan be-denine sağladığı faydaları gençlere aktardı. Köroğlu, sportif etkinliklerde saygı, sevgi ve ahlak kurallarının dışına çıkılmaması gerek-tiğini vurguladı.

Takımlar fair-play kurallarına uygun bir

kardeşlerin kura ile belirlenmesinden sonra YES’te sıcak ve samimi bir ortam oluştu.

KT Eğitim Başkanı Dilşen Deniz tarafın-dan verilen “Kardeşlik ve Görev Bilinci” adlı seminerler, ablalarda bu görevin önemine dair düşünceler oluşturdu. “Allah de ötesini bırak – Sorunlarımız karşısında ne yapma-lıyız?” başlıklı seminer ise kardeşlere, prob-lemler karşısında nasıl bir çözüm yolu ara-lamaları gerektiği hususunda yol gösterici bilgiler edindirdi.

“Maneviyat gecesi, Kur’an laboratuvarı, İman Hazine Avı” gibi çeşitli aktivitelerle dolu olan 3 günlük YES programı, abla ve kardeşlerin kaynaşmasına ve aralarındaki kardeşliğin pekişmesine vesile oldu. Öğreti-ci ve eğlendirici YES programından abla ve kardeşler memnun bir şekilde ayrılırken, bir diğer YES programını sabırsızlıkla bekledik-lerini ifade ettiler.

Teşkilatımızın son birkaç yıldır düzenlendi-ği Abi-Kardeş Günlerinin her sene büyük bir çığır açtığını görüyoruz. Bir gencimiz hayatı boyunca veya gençliği boyunca bir abi tara-fından yönlendiriliyor ve bu da gencimizin daha fazla özgüven sahibi olmasına katkı sağlıyor. Bu etkinliklerin hem dinî açıdan hem de okul eğitimi açısından çok verimli bir çalışma olduğunu son zamanlarda daha iyi anlıyoruz. Bir şeyi asla unutmamamız ge-rekiyor; her işin başı sabır ve imandır.” söz-lerini kaydetti.

şekilde grup maçlarını tamamladıktan sonra ikinci tur karşılaşmalarına geçildi. Ostrin-gen Dârü’l Erkam gençliği ve Germersheim Selimiye gençliğinin oluşturdukları takımlar arasında gerçekleştirilen final müsabakası-nın ardından Ostringen gençliği turnuvayı birincilikle bitirdi. Fair-play örneği olarak oyuncuların birbirlerini tebrik etmesinin ardından kupa merasimine geçildi. Turnuva esnasında Bölge Teşkilatlanma Başkanı İbra-him Gündüz’ün turnuvaya katılıp oyuncula-rı motive etmesi gençler için ayrı bir moral kaynağı oldu.

“Gelecek sizsiniz.”Schwaben Bölgesi Gençlik Teşkilatı (GT) Ortaöğretim Biriminin tertip ettiği Yatılı Eğitim Semineri (YES) yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Recep Eken

SCHWABEN

Schwaben Bölgesi GT’nin düzenlediği YES’e 60 genç katıldı. Badwurzah Ferien-haus Wieshoff’ta organize edilen programa Hamdi Özayvaz ve Mehmet Ali Kezkec eği-timci olarak katıldı. Genç nesile sahip çık-mak ve onlara İslam dinini doğru bir şekilde öğretmek amacıyla gerçekleştirilen etkinlik “Peygamber Efendimiz’in yıldızları; genç sahâbîler” sloganı altında düzenlendi.

Program kapsamında genç katılımcıla-ra Peygamber Efendimiz ve genç sahâbîler hakkında bilgiler aktarılırken, gençler âdeta Asr-ı saâdet dönemine yolculuk ettiler. Böl-ge Başkanı Davut Koçak programa katılan gençlere teşekkür ederken, “Gelecek sizin-dir. Siz yaşadığınız ülkenin geleceğisiniz,

geleceği inşa edecek insanlarsınız.” dedi. Efendimiz’in yaşantısından örnekler akta-ran Koçak, gençlere çeşitli nasihatlerde bu-lunurken, “Hz. Ali (r.a.) iman ettiğinde 12-15 yaşlarındaydı. Hz. Mus’ab da aynı şekilde çok genç yaşta Müslüman oldu. Ali ve Mus’ab gibi daha niceleri genç yaşta İslam diniyle tanışıp Kur’an ve sünnete dayalı bir ömür sürmüşlerdir. Yolumuz uzun ve yorucu, ama inananlar için bir o kadar da zevklidir.” ifa-delerini kullandı. Koçak GT Başkanı Aydın Öztürk başta olmak üzere Ortaögretim Baş-kanı Ali İbrahim Eken’i ve komisyonunu yap-tıkları verimli programdan ötürü tebrik etti. Program çerçevesinde sosyal aktivitelere de yer verildi.

camia | 15 Ocak 2016 28|gençcamia

Paris Abdulselam Ataş

Paris Bölgesi Fontenay-sous-Bois Şubesi tarafından düzenlenen “Gençlik eğitim se-mineri” büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Escaudain Camii İmamı Prof. Dr. Hassan Iquioussen’in konuşmacı olarak katıldığı programda “İslam’da kadın-erkek diya-

loğu” başlığı ele alındı. Kadın ve erkeğin birbirleriyle görüşürken dinin çizdiği sınır-lara riayet edilmesi gerektiğini nedenleriyle açıklayan Iquioussen, kadın-erkek ilişkile-rinde dikkat edilecek hususları gençlerle paylaştı.

Kuzey Ruhr Ahmet Dip

Kuzey Ruhr Bölgesi Löhne Şubesi Gençlik Teşkilatı 25 Aralık’ta Gönül Sohbeti adlı bir program düzenledi. Sohbet ve Kur’ân-ı Kerîm ziyafetinin gündemi oluşturduğu programa IGMG Genel Merkez Hatibi ve Avusturya Böl-ge eski Başkanı Muhammed Turhan, Kuzey

Ruhr Bölge İrşad Başkanı Osman Arslantürk, Löhne Şubesi İmam Hatibi Mustafa Erden hatip olarak katıldı. Hatipler gençlik konusu ağırlıklı olmak üzere çeşitli konularda sohbet verdiler, gençlerin bu gibi meclislerde bulun-malarının önemine vurgu yaptılar.

Württemberg Ahmed Cem Karadayı

Genel Merkez Gençlik Teşkilatı Ortaöğre-tim Başkanlığınca 21-27 Aralık tarihleri 2015 Abi-Kardeş Günleri olarak belirlendi. Württem-berg Bölgesi Gençlik Teşkilatı da bu çerçeve-de abi ve kardeşler için hazırladığı farklı faali-yetler ile gençlerin kaynaşmasına vesile oldu. Bölge çalışmasına Mössingen, Waiblingen ve

Fellbach Şubelerinden gençler katıldı. Gençle-rin oldukça beğendiği faaliyetlerin içinde futbol müsabakası ve FIFA 2016 turnuvası yer aldı. Abi-Kardeş Günleri’nde bir araya gelen genç-ler için farklı konularda sohbetler organize edi-lirken, sohbetlerin hatipleri yine aynı şubelerin başkanları oldu.

Ruhr-A Ramazan Seven

Ruhr-A Bölgesi Essen Şubesi Gençlik Teş-kilatının Abi-Kardeş çalışmaları kapsamında düzenlediği etkinlikte cemaatle sabah namazı programı icra edildi. Program çerçevesinde aynı günün akşamı camide gençlere özel prog-ram tertip edildi. Gençleri camiye ısındırmak ve topluma faydalı birer birey olarak yetişmelerine

katkı sağlamak amacıyla tertip edilen program-da dinî seminerlerin yanı sıra sosyal aktivitelere de yer verildi. Gençlerle bir araya gelen Mücahit Kahraman, Furkan suresinin Almanca ve Türk-çe mealini genç katılımcılara açıklarken, Rama-zan Seven ise Kur’an ve sünnet konusu üzerine gençlere bilgiler aktardı.

Württemberg Abdullah Şimşek, Şerafettin Altun

Württemberg Bölgesi Bruchsal Şubesi Gençlik Teşkilatı cemaatle sabah namazı programı organize etti. Bölge Başkanı Zeki Şeker’in imamlığında namaz kılan cemaat birlikte zikir çekip dualar etti. Namaz son-rası okunan ilahiler de programa renk kattı. Program sonunda Bölge Başkanı Şeker, Bölge Teşkilatlanma Başkanı Abdullah Şim-şek ve Bölge Hatibi İsmail Çetin talebeleri sınıflarında ziyaret edip, çocuklarla yakın-dan ilgilendi.

Württemberg Bölgesi Sindelfingen Şubesi Gençlik Teşkilatının her pazar düzenlediği cemaatle sabah namazı programına cema-atin ilgisi büyük oldu. Ümmet bilincinin pe-kişmesi amacıyla tertip edilen programlarda zikirler çekildi ve dünya Müslümanları için dualar edildi. Program sonunda cemaate çorba ikramında bulunulurken, kardeşlik ve beraberlik duygularına vurgu yapıldı. Prog-rama ilgi duyan mültecilere de ayda bir cu-martesi günü sıcak süt ikram ediliyor.