Upload
onur-uyanik
View
597
Download
16
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
KİMYA-METALURJİ FAKÜLTESİ
MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ
SERAMİK ZIRHLARA GENEL BAKIŞ
PROF. DR. OKAN ADDEMİR
Faiz MUHAFFEL 521102005
Mehmet R. MUHAFFEL 506101416
06.05.2011
İÇİNDEKİLER
1. Zırh
2. Seramik zırhlar
3. Seramik zırhların özellikleri
4. Seramik zırh malzemeleri
4.1. Titanyum diborür
4.1.1 Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
4.1.2 Üretim yöntemleri
4.1.3 Kullanım alanları
4.2. Bor karbür
4.2.1 Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
4.2.2 Üretim yöntemleri
4.2.3 Kullanım alanları
4.3 Silisyum karbür
4.4 Alumina
4.4.1 Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
4.4.2 Kullanım Alanları
5. Seramik zırhların genel karşılaştırılması
6. Balistik inceleme
1. ZIRH
Zırh, kişilerin, motorlu araçları ya da gemileri korumak için kullanılan koruyucu giysi, levha ya
da kaplamadır.
Yüzyıllar boyunca askeri savunma ihtiyacı toplumlar için en önemli uğraş alanlarından biri
olmuştur. Gelişen sanayilerle birlikte savunma sanayi de devletlerin önemle üzerinde
durduğu bir alandır. Savunma sanayinin oluşumunda askeri veya sivil güçleri korumak
anlamında zırh malzemelerine büyük iş düşmektedir. Bu sebeplerden dolayı geçmişten beri
birçok malzeme zırh malzemesi olarak denenmiş, kullanılmış ve bu malzemeler sürekli
geliştirilmiştir.
Bu malzemeler içinde seramik bazlı malzemeler diğerlerine göre çok daha iyi özellikleriyle ön
plana çıkmaktadır.
Şekil 1. Gövde koruması olarak kullanılan seramik zırhları
2. SERAMİK ZIRHLAR
Seramik malzemeler zırh olarak 1. Dünya Savaşından bu yana kullanılmaktadır. Muhtemelen
ilk kullanımı Alman tanklarında sert emaye kaplama olarak, hafif silahlardan korunma
amacıyla gerçekleşmiştir. 2.Dünya Savaşı döneminde ise askeri hava taşıtlarında kullanılan ilk
seramik zırh patentleri ortaya çıkmış, Kore Savaşında ise tankları topçu ateşinden koruyacak
çelik ve silikattan imal edilmiş zırhlar kullanılmıştır.
Bor karbürün ilk kullanımı ise alümina ve kompozitlerle beraber Vietnam Savaşında
görülmüştür. Bu ürün, hafif silahlara, zırh delici cephaneye karşı koruma amaçlı olarak
helikopterler üzerinde ve personel taşıyıcı hava taşıtlarında kullanılmıştır.
1980 lerde ise kara taşıtlarını kurşun gibi, kimyasal ve kinetik enerji tehlikesi arz eden′
tehditlere karşı balistik koruma özellikli seramik karolar geliştirilmiştir.
Seramik zırhlar özel kuvvetlerce antiterörist ve devrim karşıtı operasyonlar için de
kullanılabilmektedir. Böylece keskin nişancıların hedeflerine ulaşmaları mümkün
olmamaktadır.
Balistik koruma özelliği taşıyan bu seramikler askeri kara, hava, deniz taşıtlarında veya asker
koruma amaçlı kullanılırken, tipik olarak metal veya kompozit malzemeyle desteklenir.
Böylece kurşunun hem ilk katmanda, yani seramik zırhta kırılması, hem de ikinci katmana
geçmesi durumunda yön değiştirerek hızını kesmesi ve saplanıp kalması amaçlanır. Bu plaka
kombinasyonunun diğer bir avantajı ise yaklaşık olarak, genel anlamda, çeliğin yarısı kadar
ağırlığa sahip olmasıdır.
İleri seramikler pazarı özel uzmanlık isteyen ve yüksek maliyetler nedeniyle itici gücü
“performans” olan bir pazardır. Bu performansın sağlanması ise, modern zırh karşıtı
tehditlere karşılık daha hafif savaş araçlarının, kısa süreli hazırlık ile kullanılabilecek düzeye
gelebilmesi ile ölçülür. Bu hafiflik unsurunu sağlayacak malzemelerden en önemlisi aracın
üzerinde pasif balistik korumayı sağlayacak yüksek etkinlikteki zırh sistemidir. Kara
araçlarında metalik zırhların getirdiği ağırlık artışı aracın manevra yeteneğinin azalmasına,
hızın düşmesine ve mekanik parçaların daha fazla aşınmasına neden olmaktadır. Zırhlı
personel taşıyıcı gibi kara araçlarında “Add-on armor” olarak adlandırılan ve küçük ve orta
kalibreli silahlara karşı etkin koruma ve ağırlık tasarrufu sağlayan seramik zırhlar son yıllarda
yaygın kullanım alanı bulmaktadır.
1.1 SERAMİK ZIRHLARIN ÖZELLİKLERİ
Zırh tasarımında en önemli üç etken olarak ağırlık, fiyat ve performans ortaya çıkmaktadır.
Zırhlarda kullanılacak malzemelerin şu özelliklere sahip olması istenir:
1. Düşük yoğunluk
2. Yüksek elastisite ve kayma modülleri
3. Yüksek akma dayanımı
4. Yüksek dinamik çekme dayanımı
Seramikler yukarıdaki ilk üç şartı yerine getirirken metaller yüksek yoğunlukları nedeniyle
ağır kalmaktadır. Günümüzde bütün şartları yerine getiren bir malzeme mevcut değildir. Bu
durum tasarımcıları farklı arayışlara yöneltmiş ve bunun sonucunda seramik zırh olarak
tanımlanan, önde seramik arkada metal veya kompozit iki tabakadan oluşan zırhlar
geliştirilmiştir.
Seramik zırhlar çift dayanımlı zırhlar ailesine girmektedir. Burada ön plaka sert, arka plaka ise
sünektir. Öndeki sert plaka darbeyle beraber delici nesneyi kırarken arkadaki sünek plaka
geri kalan darbe enerjisini emer ve mermi ve seramik parçalarını muhafaza eder. (Şekil1)
Şekil 2 : Bir merminin seramik zırh plakaya çarpması
Seramiğin görevi kırılma konisi aracılığı ile mermi enerjisini arka plaka üzerine dağıtmak ve
delme süresince mermiyi aşındırmaktır. Bu şekilde, merminin arka plaka üzerinde küçük bir
bölgeye temas ederek burada malzeme dayanımını aşan gerilmeler uygulaması ve plakada
yerel bir hasar oluşturması önlenir. Delme süresince sert ve aşındırıcı seramik parçacıkları
mermiyi aşındırır ve kütlesini azaltır.
Arka plaka malzemesi olarak düşük yoğunluğa sahip olması nedeniyle alüminyum yaygın
olarak kullanılmaktadır. Elyaf takviyeli plastik kompozitler de düşük yoğunlukları, yüksek
dayanım ve yüksek kopma enerjileri nedeniyle tercih edilmektedir.
Bir merminin seramik zırhı delme mekanizması çok karışık olmasına karşın temel olarak üç
bölüme ayrılabilir:
Mermi ucunun çarpmayla kırılması ve seramik yüzeyinin çok küçük parçacıklar
halinde kırılması. Seramiğin kırılması bu aşamada olur.
Delme aşaması. Mermi, önündeki seramiğe yük uygulayarak seramik plakayı geçmeye
çalışırken kırılma konisi aracılığı ile yük arka plakaya iletilir. Arka plaka kopan parçaları
bir arada tutarak seramiğin bütünlüğünü korur. Bu arada seramiği geçmeye çalışan
mermi aşınır.
Seramik kırılma konisini geçen mermi arka plakaya ulaşır. Eğer merminin yeterli
kinetik enerjisi varsa plakayı delip geçer.
Delip geçme olayının doğası gereği karmaşık olması ve birden fazla parametreye bağlı olması,
delip geçmenin analitik yöntemlerle incelenmesini zorlaştırmaktadır. Deneysel çalışma ise
oldukça pahalı ve zaman alan bir işlemdir. Bu tür karmaşık olayları çözümlemek için kapsamlı
sayısal çözümleme teknikleri kullanmak üçüncü bir yol olarak ortaya çıkmıştır.
Seramik zırh teknolojisi gelecekteki balistik koruma ihtiyaçlarını karşılayabilecek olan, önemli
avantajlar sağlayabilen bir teknolojidir. Hafif silah ve makineli tüfek tehditlerine karşılık
personelin balistik korunma performans seviyesi hem yüksektir, hem de günümüzde bu
konudaki tasarım parametreleri yeterince anlaşılmıştır. Buna karşılık yüksek kalibreli kinetik
enerjiye dayalı zırh delici tehditler uzun zamandan bu yana sorunları yeterince çözülememiş
bir konudur.
Ana koruma teknolojisi olarak seramiklerin uygulanması, ana gelişmesini son on yılda
gerçekleştirmiştir ve bugünkü haliyle hafif silahlara ve ağır makineli tüfeklere karşı
kullanılmakta olup esas olarak seramik laminat plaka üzerine metal yapısal zırh halinde, daha
yeni olarak ise kompozit tabanlı sistemlerde kullanılmaktadır.
Genel olarak kullanılan seramik malzemeleri bor karbür(B4C) , Silisyum karbür (SiC),
Alumina( Al2O3) ve Titanyum diborürdür.
3. SERAMİK ZIRH MALZEMELERİ
3.1.TİTANYUM DİBORÜR
Genel olarak metal diborür bileşikleri yüksek mukavemete, yüksek sertliğe,yüksek aşınma
dayanımına, yüksek erime sıcaklığına ve kimyasallara karşı yüksek dirence sahiptir.
Sinterlemeye karşı dirençlidir ve genellikle sıcak press veya izostatik presleme ile
yoğunlaştırılır. TiB2 nin basınçsız sinterlenmesi ile yüksek saflıkta elde edilebilir fakat sıvı
formda demir, krom ve karbon gibi yardımcılara ihtiyaç vardır.
TiB2 1000°C nin üstünde hava ile oksidasyona karşı dirençlidir. HCl ve HF
karşı dirençli olsa da H2SO4 ve HNO3 ile etkileşir. Alkaliler ile kolayca etkileşir.
TiB2 oksit olmayan (nan-oksit) seramik olarak da kullanılır. Kesici takımı, aşınma plakaları,
contalar, nozüller, yüksek sıcaklıkta bağlantı parçaları olarak kullanılır.
Yüksek sertliğinden dolayı pek çok sanayi alanında tercih edilmesine rağmen nispeten yüksek
yoğunluğu ve şekil vermekteki zorlukları, işlenebilirliğini zorlaştırdığı için TiB2 yi tek başına
kullanmaktan ziyade kompozit olarak kullanılmaya itmektedir.
3.1.1. Fiziksel ve kimyasal özellikleri
TiB2 yapısında Ti-Ti, Ti-B ve B-B bağları bulunmaktadır. Bu atomlar arasındaki bağlar kuvvetli
kovalent bağlardır ve titanyum diborür bu sayede yüksek ergime sıcaklığı ve yüksek sertliği
gibi özelliklere sahip olmaktadır.
Şekil 3. Titanyum diborürün kristal yapısı ve bağ şekilleri
Titanyum diborür seramik malzemelerini zırh yapımında bolca kullanmamızın sebepleri;
- Düşük yoğunluk
- Çok yüksek sertlik
- Yüksek basma dayanımı
Titanyum diborür, diğer borür bileşenlerine göre en yüksek sertlik değerine sahip
borür bileşiğidir. Aşağıdaki tabloda birkaç borür bileşeni, paslanmaz çelik ve elmasın
mikrosertlik değerleri verilmiş ve titanyum diborür 3400 kg/mm2 değeri ile son derece
yüksek sertlik değerine sahiptir.
Tablo 1. Bazı borür bileşenlerinin mikrosertlik değerleri
Tablo 2. TiB2 nin önemli fiziksel ve mekanik özellikleri
TiB2’nin kimyasal kararlılıgı yüksektir. HCl içerisinde çözünürlügü çok azdır. Bunun
yanında H2SO4 ve HNO3 içerisinde çözünmektedir.[62] Ancak TiB2 ergimis demir
36 dısı malzemeler (Cu, Zn ve Al) ile reaksiyona girmemektedir. Bu özelligi sayesinde
birçok uygulama için çok önemli bir malzemedir.
Geçis metallerin diborürleri yüksek sertlik, mukavemet ve yüksek ergime
sıcaklıgının yanında yüksek oksidasyon direncide gösterirler. Titanyum diborür de
bu özelliklerin yanında çok iyi ıslatabilirligi yüksek sıcaklıklardaki mukavemeti,
Si3N4’den daha iyi kırılma toklugu ve WC’den daha yüksek sertligi gibi malzemeyi
çekici kılan özellikler de mevcuttur. Titanyum diborürün fiziksel özelliklerini çizelge
verilmiştir.
3.1.2. Üretim yöntemleri
Titanyum diborürün üretim yöntemleri;
a. Titanyum ve borun katı hal reaksiyonu
b. Karbon (karbotermik redüksiyon yöntemi) ve bor karbür ile
c. Alüminyum ile (alüminatermik redüksiyon yöntemi)
d. Magnezyum ile (magnezyotermik redüksiyon yöntemi)
a) Katı hal reaksiyonu Element halindeki bor ile titanyumun reaksiyonu sonucu diborür üretimi ile toz formda ve
yüksek saflıkta ürün elde edilmesi ve kompozisyon kontrolüne izin vermesi önemlidir. Bu
avantajlarının yanında Ti ve B tozlarının reaktif oluşu yüzeylerinin oksitlenmesine sebep
olmaktadır. Bu üretim zorluğundan dolayı elementel yöntem yerine oksitleri tercih
edilmektedir. Reaksiyon formülü;
Ti + 2B → TiB2
b) Karbotermik redüksiyon
TiB2 nin karbotermik redüksiyonu iki farklı kimyasal reaksiyon ile gerçekleşmektedir.
TiO2 + 1/2B4C → 3/2C TiB2 + 2CO
TiO2 + B2O3 → 5C TiB2 + 5CO Bu iki reaksiyon birbirlerine çok benzemekle beraber aralarındaki fark başlangıç
malzemeleri ve reaksiyon sonucu oluşan CO miktarıdır.
Alüminatermik redüksiyon
Alüminatermik redüksiyon ile üretim, titanyum diborür üretim yöntemlerinin en
klasiklerinden biridir . Bu yöntemle TiB2 üretimi esitlik reaksiyon ile
gerçeklesmektedir .
3TiO2 + 3B2O3 + 10Al → 5Al2O3 + 3TiB2
Magnezyotermik redüksiyon
TiB2 üretiminde magnezyum da alüminyum gibi redükleyici olarak
kullanılabilmektedir. Reaksiyon sonucu olusan magnezyum oksitin HCl ile liç
edilerek sistemden uzaklastırılabilmesi ve bu sayede yüksek saflıkta TiB2 üretmek
mümkün oldugundan magnezyum, alüminyuma göre tercih edilmektedir.
Magnezyotermik redüksiyon ile TiB2 üretimi aşağıdaki reaksiyon şeklinde gerçekleşmektedir.
TiO2 + B2O3 + 5Mg TiB2 + 5MgO
3.1.3. Kullanım alanları
Şekil 4.TiB2 zırh malzemesinden üretilmiş zırh plakası
Şekil 5. A-10 Thunderbolt uçak motor koruma zırhları
Şekil 6. M-1 Abrams tanklarında TiB2 zırhları kullanılmıştır.
3.2. Bor Karbür
Yüksek ergime sıcaklığı, yüksek sertlik, düşük yoğunluk, kimyasal maddelere karşı üstün direnç, yüksek nötron absorbe edebilme özelliğine sahip olma ve üstün mekanik özellikleri nedeniyle bor karbür, günümüzde ileri teknolojinin önemli bir malzemesidir. Bor karbür özellikle, nükleer reaktörlerde, hafif zırh üretiminde ve yüksek sıcaklık malzemesi olarak kullanılmaktadır.Stokiometrik bor karbür bileşiği, 1934'de tesbit edilmiştir. Bu tarihten sonra bor karbürün değişik formüllerde olduğu ileri sürülmüş ancak bunlar diğer araştırmacılar tarafından doğrulanmamıştır. 1950'lerden sonra, bor karbürün yapısı ve özellikleri üzerine yoğun araştırmalar yapılmıştır. Podzsuz, amonyağın borik oksitle reaksiyonu sonucu saf bor nitrürü elde etmiştir. Bor karbürde aynı yöntemle karbonla harmanladıktan sonra redükleyici atmosferde, yüksek sıcaklıkta üretilebilmektedir. Bu araştırmacı bu işlemlerle B4C ürettiğini iddia etmektedir.
Bor karbür, SiC gibi karbürlerden daha yüksek sertlik değerlerine sahip olmasına rağmen metalürji sanayinde özellikle aşındırma sanayinde tam olarak, kullanılması sağlanamamıştır.
Özellikler günümüzde tane boyutuna göre ayırımının tam olarak yapılmasına rağmen aşındırma çarklarında kırık parçacıkların yüzeyi terk etmek istememesi kullanımı kısıtlayıcı etki yapmaktadır. Bu olumsuz yönüne rağmen bağlayıcı kullanmaksızın yüksek sıcaklıkta ve/veya yüksek basınçlarda kendi kendine kalıplanabilmesi ve bu yolla makina parçalarının üretimine imkan vermesi aynı zamanda çeşitli yöntemlerle ( plazma spray, elektrik ark yöntemiyle ergitilip kaplanması, flama spray v.b gibi) kaplanabilmesi ve yüksek hız çeliklerinde olduğu gibi (molibden esaslı) dekarbürizasyorunu önlemek ve ısıl işlem esnasında oluşması muhtemel yumuşak karbürleri engellemek için alaşım elementi olarak kullanılabilmesi bor karbürün önemini daha da arttırmıştır. Artık günümüzde savunma sanayiinde yüksek sertlik ve mukavemetin istendiği her sanayi kolunda kullanımı söz konusudur.
Bor karbürün kristal yapısı rombohedraldir.
Şekil 7.Bor karbürün kafes yapısı
3.2.1. Kimyasal ve Fiziksel özellikleri
Bor karbür, metalik bir malzeme değildir ve konvansiyonel yöntemlerle şekillendirilemezler. Manyetiklik özelliği olmaması ve statik elektrik taşımamalarına rağmen basınçla şekillendirildiklerinde kesilip parlatmaktadırlar. Metalik malzemelerden pek farklı davranışın görülmediği bu durumlarda yüksek sertlik özelliğinden dolayı makina parçalarının alışılmış talaş kaldırma yöntemleriyle üretimi yapılamamaktadır.
Tablo 3. Bazı karbür, borür ve nitrürlerin fiziksel özelliklerinin karşılaştırması
B4C en kararlı bileşiklerden bir tanesidir. İnce B4C tozları nemli ortamda yavaş bir şekilde oksitlenirler; oksijen ve nem miktarı zamanla artmaktadır.Sıcak preslenmiş ya da sinterlenmiş bor karbürün hemen hemen bütün mekanik özellikleri safsızlıkların oranına (özellikle Al, Si, C) ve dağılımına, gözenek miktarına ve tane boyutuna bağlıdır. Bor karbürün mukavemeti 300-500 MPa arasında verilmektedir.Ayrıca serbest karbonu bağlamak üzere ilave edilen bor atomlarının mukavemet arttırdığı ve bor karbür katı çözeltisindeki karbon miktarı arttıkça mukavemetin arttığı gözlenmiştir.
Tablo 4. Sertlik değerlerinin karşılaştırılması
Tablo 5. Bazı fiziksel özellikleri
3.2.2. Üretim yöntemleri
Bor karbür üretim yöntemleri;
a) Karbo-termik redüksiyon Acheson Süreci Elektrik Ark Fırını Süreci
b) Termik Reaksiyonlar c) Termal Aerosol Proses d) Kimyasal Buhar Biriktirme ile B4C
• Acheson Prosesi Isıtma ve Azaltma Adımları Parametreler
Stokiyometrik karışım İndirgeyici Malzeme Isıtma
Acheson Prosesi
Elektrik Ark Fırını Prosesi Bor karbür; Borik asit (H3BO3) veya Bor oksiti (B2O3), Elektrik Ark Fırınlarında uygun sıcaklık ortamında karbon ile redüklemek suretiyle üretilir. Reaksiyon Prosesi şöyledir:
2B2O3+7C → B4C+ 6CO
veya
4H3BO3+7C→B4C+ 6CO+6H2O
Proses reaksiyonu endotermik olup, mol başına 1812 kJ veya 9.1 kWh/kg enerji gerekmektedir. Bu genellikle Elektrik Ark Fırınlarında 1500 – 2500 °C sıcaklık taşıması anlamına gelmektedir. Yani bir ton bor karbürün üretimi için gerekli olan enerji 9100 kWh tir. Reaksiyon sonucunda Bor karbürün hammaddeye olan oranı: ¼ kadardır. Yani bir birim bor karbür elde etmek için dört birim hammadde kullanmak gerekmektedir.
Elektrik Ark Fırını
Termik Reaksiyon Termik reaksiyonun kullanım nedenleri;
Kimyasal fırın Ekonomik hammadde Yararlı ürünler.
Magnezyotermik Reaksiyon
2B2O3 + C + 6Mg à B4C + 6MgO
T = 1200 0C
*sıcak seyreltik asit ile filtreleme yaparak MgO ve tuzları uzaklaştırırız.
Termik Aerosol Prosesi
C(s) + B2O3(l) à B2O2(g) + CO(g)
5C(s) + 2B2O2(g) à B4C(s) + 4CO(g)
T = 1860 0C
3.2.3 Kullanım alanları
Aluminyum ve çelik, günümüz askeri araçlarında ve uçaklarında hala sıklıkla kullanılan bir zırh malzemesidir. Bunun sebebi uygun balistik performansları ve düşük maliyetlerinin yanı sıra yük taşıma kapasitesinde sahiptirler. Seramik ve polimer esaslı gelişmiş zırh malzemeleri daha üstün balistik performansları ve hafif olmaları sebebi ile tercih edilmektedirler. Özellikle bor karbür, hafifliği ve üstün mekanik özellikleri sebebi ile çelik ve alüminyum gibi geleneksel zırhlara karşı tercih edilmektedirler.
Çelik ve Al, günümüz askeri araçlarında ve uçaklarında halen en yaygın kullanıma sahip zırh malzemeleridir, çünkü balistik performansları ve düşük üretim maliyetlerinin yanısıra yük taşıma kapasitesine de sahiptirler. Seramik ve polimer esaslı kompozitler gibi daha gelişmiş zırh malzemeleri ise, temelde daha üstün balistik performansları ve hafif olmaları nedeniyle kullanılmaktadır. Özellikle B4C, hafifliği ve üstün mekanik özellikleri nedeniyle, balistik uygulamalarda geleneksel zırhlara (çelik ve alüminyum) alternatif bir seramiktir. Yüksek kırılma tokluğuna sahip, yapısal işlevi de olan, hafif ve çoklu çarpmalara dayanıklı B4C-Al kompozitlerinin düşük maliyetli olduğundan özellikle savunma sanayinde zırh malzemesi olarak kullanılmaktadır. Yani bor karbür zırh malzemesi genellikle alüminyum kompoziti olarak üretilip kullanılmaktadır.
Bor karbür kalkanlarda ve peletlerin kontrolünde kullanılır. Ayrıca yüksek sertlik, yüksek elastik modül, düşük yoğunluk spesifikasyonlarıyla diğer malzemelerle birlikte zırh olarak (vücut ve silah ) kullanılır.
• Yüksek hız mermilerine karşı güvenliği sağlar. Seramik kesici takımlarda, malzeme testleri için buharlaştırma ekipmanlarında da kullanılır.
Bor karbür özellikle hafifliği sebebi ile askerleri koruması için yeleklerde kullanılmaktadır.
3.3. SİLİSYUM KARBÜR
Sıcak presleme ve basınçsız sinterleme yöntemi ile yüksek ısı dayanımı sağlayan yüksek sertlikte silisyum karbür balistik zırh plakalarını üretmektedir. Silisyum karbürün kafes yapısı hekzagonaldir
Şekil 8. Silisyum karbürün kafes yapısı
Piyasada iki çeşit silisyum karbür bulunmaktadır. Yeşil Silisyum Karbür özellikle sert ve çok kırılgan bir aşındırıcıdır. Sertliği yaklaşık 9.5 mohs' dur. Çarpma ve darbelere karşı duyarlıdır. Başlıca sert metal ve seramik gibi malzemelerin, cam ve aside dayanıklı östenitik içyapılı çeliklerin işlenmesinde kullanılır. Siyah Silisyum Karbür çok sert fakat yeşil Silisyum Karbür e nazaran daha az kırılgandır. Sertliği yaklaşık 9,5 mohs'dur. Silisyum Karbür, düşük çekme mukavemetine sahip metal ve metaldışı malzemeler ile gri döküm, küresel grafitli döküm, soğuk dökme demir, prinç, bronz, alüminyum, organik mineraller ve seramik malzemelerin işlenmesinde kullanılır. Silisyumkarbür ,pazarda silisyum karbit veya silisyum karbid adıylada bilinmekte olup tümü aynı anlama gelmektedir. Yüksek mekanik mukavemet, yüksek oksitlenme direnci ve termal şok direnci gibi özelliklere sahip silisyum karbür bazlı malzemeler, pişirilme fırınlarında kullanılan refrakterler içerisinde önemli bir yere sahiptir. Balistik zırh plakalar, aşınmaya dirençli nozul, döküm filtresi, döküm potası ve seramik fırın malzemelerinde silisyum karbür bazlı malzemeler kullanmaktadır.
3.3.1 Fiziksel ve kimyasal özellikleri
Silisyum karbürün yoğunluğu 3.1 gibi çok düşük bir değerdedir. Sertlik değeri son derece yüksektir ve bu sebep ile zırh malzemesi olarak kullanılabilmektedir.
Density gm/cc (lb/ft3) 3.1 (193.5)
Flexural Strength
MPa (lb/in2x103)
550 (80)
Elastic ModulusGPa (lb/in2x106)
410 (59.5)
Poisson’s Ratio — 0.14 (0.14)
Compressive Strength
MPa (lb/in2x103)
3900 (566)
Hardness Kg/mm2 2800 —
Fracture Toughness KIC
MPa•m1/2 4.6 —
Tablo 6.Silisyum karbürün mekanik özellikleri
Silisyum karbürü zırh yapımında öne çıkarak özellikleri;
-Düşük yoğunluk
-Yüksek sertlik
-Yüksek basma dayanımı
-Yüksek ısı dayanımı
Silisyum Karbür radyoaktif bir mineral değildir. Silisyum Karbür ağır metaller eser oranda içermektedir. Silisyum Karbür toksik maddeler ile kanserojen maddeler içermez. Silisyum Karbür serbest silika içermez ancak kumlamadan oluşan tozlar solunmamalıdır. Silisyum Karbür yüzeye yüksek enerji transferi geliştirerek ve düşük seviyede toz üretimiyle kırılmaya karşı nispeten yüksek dayanıklılık Silisyum Karbür metalik yada metalik olmayan tüm yüzeylerde korozif etki yapabilir. Bu nedenle kullanımının ardından boya gibi kaplama işlemi uygulanmalıdır.
3.4. ALUMİNA
Alumina sahip olduğu yüksek mekanik özellikler sebebi ile zırh malzemesi olarak çok uygundur. Alumina seramikleri, düşük maliyetleri ve birçok yöntem ile işlenebilmeleri sebebi ile tercih edilmektedir. Döküm, presleme ve enjeksiyon kalıplama işlemlerini pahalı ekipmanlar gerektirmeden yapabilmekteyiz. Yoğunluğunun diğer seramikler gibi düşük olması sebebi ile zırh malzemeleri için iyi bir alternatiftir.
Aluminanın kafes yapısı oktahedraldir.
Şekil 9. Aluminanın kafes yapısı
Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
Silisyum karbüre göre daha yoğun bir malzeme olmasına rağmen yinede düşük bir yoğunluk değerine sahiptir. Diğer mekanik özellikleri de son derece iyidir. Yaygın olarak kullanılmasını sağlayan özellik ise ucuza mal edilebilir olmasıdır.
Alumina seramik malzemelerini zırh yapımında öne çıkaran özellikleri:
-Düşük maliyet ve işlenebilirlik
-Yüksek sertlik
-Yüksek basma dayanımı
Aşağıda farklı saflıkta alüminyum oksitlerin bazı özellikleri verilmektedir.
Kullanım alanları
Aluminyum plakalar tankların üzerinde zırh malzemesi olarak bolca kullanılmaktadır.
4. SERAMİK ZIRHLARIN GENEL KARŞILAŞTIRMASI
Seramik zırhları birbirinden farklı özellikler göstermektedir. Bazı seramik zırhları düşük
yoğunluk ve yüksek sertlik bunun yanında yüksek maliyet, bazı seramik zırhları orta
yoğunluk ve sertlik değerleri ama düşük maliyetli olmaktadır. Aşağıdaki tabloda bazı alumina
çeşitlerinin, safirin, reaksiyon bağlı bor karbür gibi seramiklerin tane büyüklüğü, yoğunluğu,
sertliği, basma dayanımı ve elastisite modulu gibi değerleri verilmektedir.
Aşağıdaki grafikte 0.30 kalibrede ve 0.50 kalibrelik zırh delici mermilerin atıldığı ve bor
karbür, silisyum karbür ve alumina zırhlarının bu mermileri durdurmak için hangi ağırlık/alan
değerine sahip olmaları gerektiği ve bu alan değeri için maliyetinin ne kadar olacağı
gösterilmiştir. 0.30 kalibrelik mermi için konuşursak bor karbür için gereken ağırlık/alan
değeri 4 civarında iken alumina için 6.25 gibi bir değere tekabul etmektedir. Bununla beraber
bu değerlerde bor karbürün fiyatı 300 $ iken aluminanın 100 $ civarındadır. Silisyumun
değerleri ise alumina ve bor karbürün arasındadır.
Grafik 1 de zırh malzemesi olarak kullanılan seramiklerin kütle başına balistik
verimleri sıralanmış ve titanyum diborür en yüksek değere sahiptir. Sonrasında bor
karbür ve silisyum karbür gelmektedir.
Grafik1. Balistik kütle verimi
2. grafikte maliyet açısından seramikler irdelendiğinde titanyum diborürün son derece pahalı olduğu sonrasında sonrasında bor karbür ve silisyum karbürün geldiği alumina ve çeliklerin bu seramiklere göre ucuz olduğu görülmektedir.
Grafik 2. Toplam maliyet
3. grafikte standart bir mermiyi durdurmak için yapılan farklı malzemelerden zırhların toplam ağırlıkları karşılaştırılmış ve en ağır zırhın çelik olduğu sonrasında alumina, bor karbür ve silisyum karbür gelmekte en hafifi ise titanyum diborür olduğu görülmüştür.
Grafik 3. Kütle
4. grafikte aynı mermiyi durdurmak için kullanılması gereken zırh kalınlıkları irdelenmiş ve en
fazla kalınlığa aluminanın sahip olduğu sonrasında bor karbürün geldiği görülmüştür.
Grafik 4. Zırh kalınlığı
6. BALİSTİK İNCELEME
Yapılan balistik test sırasında 12.7 mm zırh delici mermi kullanılmıştır ve DOP değeri
ölçülmüştür. Sertleştirilmiş çelik çekirdek 10.8 mm çapında ve uzunluğu 52 mm ağırlığı ise 30
g dır.
Zırh malzemesi olarak D95 ve D99.5 alumina seramikleri kullanılmıştır. Destek malzemesi
olarak 7017 serisi aluminyum kullanılmıştır.
Al-7017 serisinin özellikleri
Alumina plakaların sertlik ve yoğunluk değerleri
Atış testinde öndeki seramik zırhımızın boyutları 50x50 mm dir.
Yapılan atış sonrası kırıntılar şekillerdeki gibidir;
Hedef kırıntıları a) C99.5 b) D95 (14 mm kalınlık)
99.5 kalite seramiğe çarpan merminin kırıntıları a) 614 m/s b) 696
Toplanan mermi kırıntılarının miktarı
Yapılan testler sonrası çıkarılan sonuçlardan biri aynı kalınlıkta ve saflıkta alumina levhalara
farklı hızlarda mermi atıldığında daha hızlı atılan merminin zırhtan daha fazla miktarda parça
kopmaktadır. Daha yavaş hızda atılan mermi sonucu saçılan parçada daha büyük kırıntılar
oluşmaktadır. Farklı kalınlıktaki zırhlara benzer hızlarda atılan mermiler sonrasında kırıntıların
kütlesi ve kopan en büyük parçanın ağırlığı hesaplandığında kalınlık arttıkça seramik zırhın
öğütme değeri artmakta daha fazla kırıntı oluşmakta ve en büyük parçanın ağırlığı daha ince
zırhlara göre daha küçüktür.
7. KAYNAKLAR
[ 1 ] Saito T., Fukuda T., Maeda H., Kusakabe K., Morooka S., 1997. Synthesis of Ultrafine
Titanium Diboride Particles by Rapid Carbothermal Reduction in Particulate Transport
Reactor, Journal of Materials Science, 32, s3933-3938.
[ 2 ] Koh Y., Lee S., Kim H., 2001. Oxidation Behaviour of Titanium Boride at Elevated
Temperatures, J Journal of American Ceramic Society, 84, s239-241.
[ 3 ] Kulpa A., Troczynski T., 1995. Oxidation of Titanium Diboride Powders, Journal of
American Ceramic Society, 79, s518 520.
[ 4 ] Montgomery L. C., 1992. Process for Producing Titanium Diboride and Boron Nitride
Powders, U. S. Patent No: 5100845.
[ 5 ] Low-Cost Titanium Armors for Combat Vehicles
[ 6 ] Welham, N.J.,”Formatıon of TiB2 From Rutile By Room Temperature Ball Milling”,
Minerals Engineering, 12 (10): 1213- 1224 (1999).
[ 7 ] Sundaram, V., Logan, K.V., Speyer, R.F., “Reaction path in the magnesium thermite
reaction to synthesize titanium diboride”, Journal of Materials Research, 12: 2657-2664
(1997).
[ 8 ] Takeyasu, S., Tomayuku, F., Hıdeakı, M., Katsukı, K., “Synthesis of Ultrafine Titanium
Diboride Particle by Rapid Carbotermal Reduction İn Particulate Transport Reactor”, J.
Material Science, 32: 3933-3938 (1997)