Spectrum of Education

Büyükdere Cad. No:194 / 3

Maslak / İSTANBUL

Tel: 0212 286 11 30

Fax: 0212 276 40 58

Dünyanın birçok ülkesinden konusunda uzman akademisyenlerin katıldığı, bu yıl ikin-

cisini düzenlediğimiz “Spectrum of Education II” sempozyumu Türkçe karşılığı olan

“bilgi şöleni” unvanını fazlasıyla hak etti. Neredeyse bir hafta boyunca devam eden

etkinlikler ve son iki gün yapılan sunumlarla coğrafya, 265 katılımcıyla ve 33 sunum-

la uluslararası boyutta masaya yatırıldı, tartışıldı ve coğrafyanın güncel sorunları

ortaya konarak bu sorunlara çözüm yolları sunuldu.

Bu bültende, biz de bu akademik çalışmanın kalıcı hâle gelmesini amaçladık. Keyifle

okumanız dileğiyle...

SPECTRUM OF EDUCATION II

Renkli Basım Nuri ÇEVİK

Editör / Dizgi

Zafer YAZ

Düzeltmen Zafer YAZ

Mizan COŞKUN ÖZGÜR Leyla TARAKÇI

İmtiyaz Sahibi Ömer ORHAN

Sorumlu Müdür Yardımcısı

Hakan KULABER

Sorumlu Öğretmen Zafer YAZ

Web Yayım

Serkan YAMAN Berna HAMARAT KAYA

Baskı & Cilt

Şevki SÜTÇÜ

KÜNYE “Önce İyi İnsan Yetiştirir.”

www.fmv.edu.tr

EDİTÖRDEN

Zafer YAZ

Sayfa 2


BÜLTENİ

Feyziye Mektepleri Vakfı Özel Ayazağa Işık Lisesi tarafından geçen yıl

birincisi düzenlenen Spectrum of Education Sempozyumu’nda kültürler

arası öğrenme, iletişim ve geleceğin kütüphanesi konuları ele alınmıştı.

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi ve Türk Kültür Vakfı tarafından 2.si düzen-

lenen “Spectrum of Education Sempozyumu”nun bu yılki konusu

“Coğrafya, Kültürler ve İnsanlar”dı.

Oxford Brookes Üniversitesinden Prof. Dr. Martin Haigh, Londra Üniversitesinden Prof. David Lambert ve Doç. Dr. Eyüp Artvinli, Moskova Üniversitesinden Prof. Vladimir Tikunov Leibniz Üniversitesinden Prof. Dr. Christiane Meyer, İTÜ Uçak ve Uzay Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Açık Radyo Kurucusu Ömer Madra, National Geographic Dergisi Editörü Oya Ayman, Doğa Bilimci ve program yapımcısı Serdar Kılıç, Sporcu Alper Dalkılıç, İz TV Genel Müdürü Vedat Atasoy, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, CNN Türk program yapımcıları Güven İslamoğlu ve Fatih Türkmenoğlu’nun yanı sıra 15 ülkeden gelen 15 konuş-macının katıldığı sempozyumda: Farklı ülkelerde coğrafya öğretimi, Coğrafya öğretim programlarında yaşanan sorunlar, Ortaöğretim coğrafya öğretmenlerinin yetiştirilmesi, Coğrafyanın, insan yaşamına ve kültürel gelişime katkısı, Coğrafya alanında son yıllarda yapılan keşifler ve gelişmeler ele alınmıştır. Ayrıca oturumlarda “Dünyanın dengesini kim bozdu?” sorusunun yanıtı aranmıştır. ABD, Almanya, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Gana, Hindistan, İngiltere, İtalya, İzlanda, Kolombiya, Letonya,

Macaristan, Norveç, Rusya, Sırbistan, Türkiye’den konuşmacı ve katılımcı olarak FMV Özel Ayazağa Işık Lisesinde

konuk ettiğimiz “meraklı” insanlar dünyamızın bugününü ve geleceğini tartıştı. Coğrafya öğretimi başta olmak üzere

okullarda ve toplumlarda konuyla ilgili nasıl farkındalık yaratılabileceği konuşuldu.

Güneşin etkisi ve en çok da insanoğlunun bilinçsiz “şımarık ve bencil” tutumları nedeniyle geleceğimizden emanet

aldığımız dünyamızı 20-30 yıl içerisinde dönülemeyecek bir yok oluşun beklediğinin altı çizildi.

Gelecekte çocuklarının kariyer planını yapan/düşünen insanlara son yıllarda söylediğim gibi teknolojik gelişim, bera-

berinde yalnızlaşan, doğayı tanımayan, ona dokunmayan, geleceğini binaların içerisine hapsederken doğayı düşle-

yen, zenginliğini banka hesapları ile ölçen, ihtiyaçlarını sadece marketlerden giderebilen ama doğada tek başına

yaşayamayacak insanlar yetişiyor. Ayrıca gelecekte doğadaki olanakları kullanarak hayatta kalmanın ne kadar

önemli olduğunu, 20 yıl sonra belki de ziraat mühendisliğinin çok daha popüler bir meslek olabileceğini de düşün-

mek yanlış olmaz.

National Geographic Dergisi Editörü Oya Ayman’ın belirttiği gibi doğada yaşanan “soykırıma” dur demek zamanı geçmek üzere. Yüreğimizi serinletecek sözlerin tamamı yatırımcıların piyasaya servis ettiği söylemler. Bu nedenle etik dışı bu söylemleri ifade eden kim olursa olsun bunlara aldanmamak gerekiyor. Dünyamıza sahip çıkmazsak geleceğimizin olmayacağı kesin. Bu anlamda tüm yaşam haklarına saygı duyan ve doğanın parçası olduğunu unutmayan insan olma erdeminin gösterilmesi dileğiyle.

Saygılarımla Ömer ORHAN Okul Müdürü


Sayfa 3

Prof. Lambert sunumunda yüzyılın başında okullarda coğrafyanın bir ders olarak na-sıl tanımlandığını açıkladı ve yerel müfredatta 2010’dan bu yana süregelen “bilgi te-melli” reformları irdeledi. Prof. Dr. Lambert, öğretmenlerin çalışmalarında müfredatın anlam ve önemi üzerinde durdu. Öğretmenlerin, disiplinden ve eğitme güçlerinden yola çıkarak yaratıcılıklarını kullanmaları gerektiğini vurguladı. Sunumun sonunda, 2012 yılında önerilen yeni bir bilgi temelli ulusal coğrafya müfredatına değinilerek, okullarda okutulan coğrafyanın geleceğiyle ilgili güncel tartışmaların üzerinde durdu.

Prof. Dr. David Lambert, Londra Üniversitesi, Eğitim Enstitüsü, İngiltere “’İngiltere’de Okul Coğrafyasının Kısa Tarihi; “iki büyük fikir” – Coğrafya ve Eğitim

Arasındaki Önemli İlişki’’

Günümüzde, yaşam global bir boyuta sahiptir. Global ekonomiden ve çevresel deği-şimlerden endişe ediyoruz. Üniversitelerin global düşünebilen ve geleceği umursayan bireyler yetiştirdikleri iddiaları gitgide yaygınlaşıyor. Ama dünya vatandaşlığı berabe-rinde yeni sorumluluklar getiriyor ve sık sık tekrarlanan iklim konferanslarından da anlaşılabileceği gibi, bu yeni sorumlulukların zor olabileceği görülüyor. Bilgi tek başı-na kesinlikle yeterli değildir, irade ve bireysel anlamda derin bağlılık gerektirir. 90’lar-daki “duyuşsal değişim”den bu yana coğrafya, her çapta coğrafya eğitiminde bireysel olarak karar verme becerisini etkilediğinden, duygu ve empatinin rolünü araştırmaya başlamıştır. Sunumda, eğitimsel stratejilerdeki gelişmeler ve öğrenciyi, çalışma konu-larıyla derin ve kişisel seviyede ilişki kurmaları açısından destekleyen “bağlayıcı uy-gulamalar” üzerinde duruldu.

Prof. Dr. Martin Haigh, Oxford Brookes Üniversitesi, İngiltere "Dünya Vatandaşlığı ve Duyuşsal Coğrafya Eğitimi’’

Sayfa 4


Coğrafya müfredatı Türkiye’deki liselerde okuyan öğrenciler için çok önemli hedeflere sahiptir. Eyüp Artvinli sunumunda, öncelikle coğrafya eğitimi ve hedefleri üzerinde durdu ve sonrasında ortaöğretim coğrafya derslerinde çözülmesi gereken ana problemlere de-ğindi. “Müfredatı etkileyen temel unsurlar nelerdir?”, “Öğrenme ve öğretme sürecinde okullardaki coğrafya eğitimi beklenen seviyede midir?” gibi soruları cevaplayan Artvinli, coğrafya öğretmenlerine daha etkin bir coğrafya eğitimi için bazı pratik çözüm önerileri getirdi.

Eyüp Artvinli, Londra Üniversitesi Eğitim Enstitüsü Coğrafya Araştırma Görevlisi, İngiltere ‘’Türkiye’de Coğrafya Eğitiminde Müfredat Reformu: Teori ve Uygulama Arasındaki

Boşluk’’

Prof. Tikunov, bu sunumda kaliteli bir eğitimin değerlendirilebilmesi için doğru tanım-lanmış bir kriterin gerekliliğinden bahsetti ve bunun ülke gelişimiyle olan ilişkisini tar-tıştı. İnanç ve ahlak kurumlarının rolü ile coğrafyanın, süregelen gelişim üzerindeki önemini aktardı. Tikunov aynı zamanda, M.V. Lomonosov Moskova Devlet Üniversi-tesinde uygulanmakta olan bir eğitim modelini tarif etti.

Prof. Dr. Vladimir Tikunov, M.V. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi, Rusya “Coğrafya Açısından Sürekli Gelişim Alanında Eğitim Deneyimi”

Sayfa 5


Sayfa 6


Prof. Dr. Kadıoğlu, sunumunda özetle şunlara değindi: Küresel iklim değişimi ve artırdığı meteorolojik afetler insan toplulukları ve çevre için önemli tehlikeler oluşturmakta. Zama-nında, kabul edilebilir ve başarılı iklim değişikliği uyum çalışmaları için afet gibi belirsizlik-lerle, afet risk yönetimi uygulamaları dâhilinde afetlere hazırlık, tahmin ve erken uyarı imkânlarıyla da mücadele edilmelidir. Diğer bir deyişle, küresel iklim değişikliğinin artırdığı hidro-meteorolojik afetler ile başa çıkabilmek için artık “afet yönetimi” ve “küresel iklim değişikliğine uyum” yaklaşımlarının “iklim risk yönetimi” ile birleştirilerek eyleme geçilmesi gerekmektedir.

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi “İklim Risk Yönetimi”

Bu sunumunda Almanya’nın uyguladığı coğrafya eğitimi üzerinde duran Prof. Dr. Meyer, aynı zamanda kültürler arasındaki gayet doğal olan farklılıkların nasıl yorumlanması ve bu farklılıklarda nasıl uzlaşılması gerektiği konusuna da dikkat çekti.

Prof. Dr. Christiane Meyer, Hanover Leibniz Universitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Almanya “Almanya’da Coğrafya Eğitimi – Kültürel Anlayış ve Farklıklara Odaklanma’’

Gezegenimiz her geçen gün daha fazla tahrip oluyor ve bunun nedeni dünyadaki bin-lerce türden biri olan insanoğlunun faaliyetleri. Bu tahribatı durdurmak ve sürdürülebi-lir yaşamı mümkün kılmak konusunda medyanın alması gereken sorumluluklar da giderek artıyor. Günümüzde çevre ve ekoloji, medyada bir bölüm ya da başlık olmak-tan çok daha ciddi bir anlam taşıyor çünkü artık yaşamın sürdürülebilirliği ekolojik ba-kış açısının, ekonomiye, politikaya, sosyal yaşama, bilime ve kültüre ne kadar dâhil edildiğine bağlı... Gazete, TV, İnternet gazeteciliğinin yanında giderek genişleyen sosyal ağlar artık yurttaş medyasını da gündemimize taşıyor ve bu sayede tahribata ve kirliliğe maruz kalan, dezavantajlı grupların sesini daha fazla duyabiliyoruz. Su-numda National Geographic’in 125 yıldır bir yandan, hemen bütün coğrafyalarda sü-regelen yaşamları ve kültürleri, bilimsel gelişmeleri, keşifleri, politik ve sosyal değişim-leri belgelerken diğer yandan da gezegenimizin korunması bilincinin yaygınlaştırılma-sı için çaba gösterdiğinden bahsedildi.

Oya Ayman, National Geographic Türkiye Yerel Konular Editörü “Gezegenin Korunması Bilincinin Yaygınlaştırılmasında Medyanın Sorumluluğu - National

Geographic Bu Konuda Ne Yapıyor?”

Madra, sunumunda özet olarak şunlara değindi: İklim hızla değişiyor. Türkiye’nin ta-nınmış kamusal aydınlarından bir kesim bu büyük tehdide karşı toplumsal bilinci yük-seltmek amacıyla harekete geçti. Geçen ay, toplumun önde gelen sanatçı, yazar, akademisyen ve girişimcilerinden bazıları, iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarını önle-mek için derhal seferber olmamız gerektiğini vurgulayan bir manifesto imzaladı. Çev-re ve ekolojiden insan haklarına, inanç temsilcilerinden demokrasi kuruluşlarına, ka-dın, çocuk hakları ve gençlik temsilcilerinden, meslek örgütlerine toplumun geniş bir yelpazesi buna destek verdi. İkinci adım, bir imza kampanyası oldu: Karar alıcılardan yenilenebilir enerji kaynakları konusunda tutarlı ve istikrarlı politikalarla, somut hedef-ler belirlemeleri ve süratle hayata geçirmeleri istendi. Bu uyanışın güçlü bir iklim hare-ketine dönüşmesi bekleniyor.

Ömer Madra, Açık Radyonun Kurucusu, Gazeteci, Yazar, İklim Değişikliği ve Küresel Isınma ile İlgili Araştırmacı- Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Hukuk Öğretim Görevlisi

“Küresel Isınmanın Etkileri”

Sayfa 7


Sayfa 8


Henüz küçük bir çocukken doğayla bütünleşen Serdar Kılıç, sunumunda çocuklar ve gençler ile doğal yaşam ve zengin kültürümüz arasında giderek artan mesafeyi ve bu de-ğişimin çevresel, toplumsal, psikolojik ve manevi sonuçlarını ele aldı. Kendimizi çoğu za-man doğadan ayrı görsek de biz insanların doğanın bir parçası olduğu ve sonsuza kadar da böyle kalacağı gerçeğinden yola çıkarak şehir yaşamındaki çocuklarımızın iç yaşam-larının gelişmesi için uygun doğal ortamın nasıl sağlanması gerektiğini anlattı.

Serdar Kılıç, Doğal Yaşam Uzmanı “Modern Evliya Çelebi Olmak”

Alper Dalkılıç, sunumunda bizler için hazırladığı belgeselde 2011'de ilk kez katıldığı an-cak bitiş çizgisine ulaşamadığı bir uluslararası maratonu paylaştı. Bunu bir başarısızlık değil, bir eğitim olarak kabul eden Dalkılıç, 2012’de 4 büyük çölü (Atacama, Gobi, Sahra ve Antarktika) aşarak “Grand Slam” unvanını alan ilk Türk olmaya karar verir. Belgesel, Dalkılıç'ın bu zorlu mücadelesinden izlenimlerini ve bu mücadelenin arka planını aktardı.

Alper Dalkılıç, 4 Kıtada 4 Çöl Aşan Gezgin “EKSİ-ARTI: 4 Kıta, 4 Çöl, 4 Maraton ve Ötesi’’

Sayfa 9


Vedat Atasoy, sunumunda belgesellerden örnekler verdi. Sunumda bölümlerine yer verilen belgeseller şunlardır: “Küçük Balığın Büyük Öyküsü: Hamsi”, “Bozkırın Gücü: Kangal”, “Pazarlar, “Uyanış: Güneydoğu’da Değişen Yaşamlar”, “Yetenek Avcısı: Gündüz Tekin Onay”, “İstanbul, Tarihi Yarımada”, “Sonsuz Mavilikler Ülkesi: Bodrum”, “Kafka’nın Kafesi Prag”, “Avrupa’nın Çevre Yolu”, “Yapay Resif”, “Türkiye’de Genç Ol-mak”, “Engelsiz Yaşam”, “Şefkat Yuvası: Darülaceze”, “Rüya Şehir: İstanbul”, “Halının Seyahati”, “Balıkadam Olmak” ve “Taş Gaste”

Vedat Atasoy, İZ TV Kurucularından, Radikal Gazetesi Yazarı “Belgesel’’

Coğrafyanın bir milletin kültüründe ne kadar etkili olabileceğinin ve farklılıkların temel sebepleri arasında olabileceğinin altının çizildiği sunumda, Mahruki dağların gizemi, insanın yaşamına etkilerini hazırladğı görsellerle gözler önüne serdi.

Nasuh Mahruki, AKUT Kurucu Üyesi ve Başkanı, Everest’te ilk Türk, Yazar, “Yedi Zirveler” Projesini Tamamlayan Dünyanın En Genç Dağcısı

“Coğrafyanın Kültürler ve Uluslar Üzerindeki Etkisi”

Bir gezi programcısının gözünden Türkiye ve dünyayı dolaşan, gördüklerini CNN Türk ekranlarından seyircilere aktaran Fatih Türkmenoğlu, tecrübelerini bizlerle paylaştı. Bir geziye çıkmadan önce yapılması gereken hazırlıklar, ilginç konu bulmak için yapılan araştırmalar, yeni bir yeri doğru okuma teknikleri, kısaca "gezi programı hazırlamanın inceliklerini" anlattı. Gezilerden hikâyelerle insan ilişkileri ve iletişim kurallarının ipuçları-nı sundu. Bir kariyer olarak gezi programcılığını masaya yatırdı.

Fatih Türkmenoğlu, Program Yapımcısı, CNN Türk TV “Gezen Ne Bulur?”

İslamoğlu sunumunda özetle şu mesajları verdi: Nükleersiz bir Türkiye olmayacak. 2030 yılında nüfusumuz 100 milyonu bulacak, enerji ihtiyacımız % 120, sağlık giderleri-miz % 1100 artacak. Bu üç konuyu çözmemiz gerekiyor. Bunun en basit yolu çok üret-mek, az tüketmek. Türkiye bunu başarabilir mi? Hayır. Dünyanın en çok tüketen ülkeler sıralamasında zirveyi zorluyoruz. Hükümet, tüketim hızını baz alarak 2030 yılına kadar 8 nükleer santral kurmayı planlıyor. Bunu durdurmak elimizde. Nasıl mı? Tüketime son vererek.

Güven İslamoğlu, Program Yapımcısı, CNN Türk TV “Yeşil Doğa”

Sayfa 10


Sayfa 11


Gençlerin günlük yaşamlarıyla okullarda okutulan coğrafya disiplini arasındaki boşlu-ğun nasıl doldurulması gerektiği süregelen bir ikilemdir. Sunumda, bu “boşluk”, genç-lere ve onların coğrafyalarına yoğunlaşılarak irdelendi ve bu coğrafyaların okullarda okutulan coğrafya müfredatında nasıl etkin olabileceği üzerinde duruldu. “Gençler ve Coğrafyaları” başlıklı bir projenin bulgularından yola çıkarak gençlerin okul coğrafya-sını nasıl şekillendireceği ve böylelikle müfredattaki boşluğu nasıl kapatabileceği tartı-şıldı.

Mary Biddulph, Nottingham Üniversitesi, Okutman, İngiltere ‘’Boşluğa Dikkat! Gençlerin Coğrafyaları, Okullardaki Coğrafya ve Aradaki Boşluğu

Doldurma.’’

Sunumun amacı, öğrencilerin eleştirel ve sıra dışı düşünme, problem çözme, karar verme, sosyal katılım, araştırma, iletişim kurma becerilerinin gelişimini desteklemelerini sağlayacak “Aktif Öğrenme Yöntemleri”nden öğretmenleri haberdar etmektir. 6 şapka ile düşünme yöntemi, öğrencilerde düşünme ve sorun çözme becerilerinin geliştirilme-sinde kullanılan en önemli yöntemlerdendir. 6 şapka ile düşünme yöntemi derslerde farklı konuların çok boyutlu bir biçimde ele alınmasına imkân verir. Öğretmenler konu-ları gündeme getirir ve sırasıyla her bir şapka ve simgelediği düşünme biçimi ele alınır. Sonuçta tartışılan konu ile ilgili bir düşünme raporu hazırlanır. Sunumda bu yöntemin sınıf içinde uygulanması için örnek bir sunu gösterildi.

Kemal Akalın, Beşiktaş Anadolu Lisesi, Coğrafya Öğretmeni “6 Şapka ile Düşünelim’’

Bu sunumda, Coğrafi Bilgi Sistemleri Ana Bilim Dallarının coğrafya bölümlerinde yay-gınlaşmasını sağlamak ve üniversitelerde günümüz coğrafya teknolojilerinin kullanı-mını yaygınlaştırmak üzerinde duruldu. “Coğrafi Bilgi Sistemleri nedir? Coğrafi Bilgi Sistemleri coğrafya disiplinlerinde nasıl kullanılır? Coğrafi Bilgi Sistemleri Ana Bilim Dalı’nın bulunduğu üniversiteler ve bağlı bulunduğu bölümler nelerdir? Coğrafi Bilgi Sistemleri Coğrafya Bölümü öğrencilerine ne gibi avantajlar kazandırır?’ soruları ya-

Abdullah Burak Kedersiz, Dokuz Eylül Üniversitesi-İzmir, Coğrafi Bilgi Sistemleri Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi

“Coğrafyada Yeni Bir Bakış Açısı: Coğrafi Bilgi Sistemleri’’

Sayfa 12


Risk, insanların temel niyet ve gereksinimlerinden faydalanır. Oyun, her yaş grubu için giriş, gözden geçirme ve özetleme için uygundur. Sorular, yazılı, görsel ve grafik-sel unsurlar içerdiğinden, öğrenciler oynarken ve yarışırken farklı becerileri kullanır-lar. Aynı zamanda, her öğrenci öğretilen dersi anlama seviyesini değerlendirebilir. Bu atölye çalışmasında, risk sisteminin temeli tanıtılarak, katılımcılara bir risk oyunu oy-natıldı ve sonrasında oyunun nasıl geçtiği konusunda yorum yapıldı.

Erika Galambosne, Coğrafya ve Tarih Öğretmeni, AFS Macaristan “Coğrafyanın Riski”

Bijana Banjac ve Sandra Tepic yaşadıkları yer olan Tisa bölgesini ve iki kasabayı birbirine bağlayan Tisa nehrini sundular. Tisa’nın eşsiz gelişimi ve yüzyıllardır bir arada yaşayan, farklı millet ve dinden olan yerel halkı anlattılar.

Bijana Banjac & Sandra Trepic, Dil Öğretmenleri, AFS Sırbistan “Çok Kültürlü ve Kültürler Arası Deneyimler’’

Sayfa 13


Profesör Borges, sunumunda öğrencilere, interaktif ve eğlenceli bir şekilde öğrenebil-menin yollarını önerdi. Öğrenme sürecinde öğretmenin dijital iletişim teknolojisinden uzak durmaması gerektiğini savundu. Tartışma konusunu, derslerde uygulanan iki temel teknikle yanıtladı: Derslerde çeşitli medya araçlarını kullanmak ve müfredata eski ve yeni metotlar arasında köprü oluşturacak oyunlar aracılığıyla yaklaşmak.

Jhonny Viana Borges, Coğrafya Profesörü, AFS Brezilya “Hareket Hâlinde Coğrafya: Eğlenerek Öğrenmenin Yolu’’

Bu sunumda Jamuna; eğitimin, bireylerin, birbirinin kültür ve geleneklerini anlaması ve saygı duyması için bir fırsat olduğunun altını çizdi. Öğrenme birçok eski inanç ve uygulamayı hatırlamamıza olanak tanır. Sunumda coğrafya ve kültür arasındaki bağa da değinilerek ve doğada bulunan denge ve iş birliği örneklerinin en önemli ilham kaynağı olduğundan bahsetti.

Jamuna Murthi, AFS Hindistan ‘’Eğitim Fırsatı Olarak Coğrafya ve Kültür Arasındaki İlişki’’

Sayfa 14


Bu çalışma atölyesinde, okulların kültürler arası öğrenme girişimleriyle ilgili sorularına cevap arandı. Çalışma bitiminde katılımcılar, uygulamalı aktiviteler süresince, bera-berlerinde götürebilecekleri somut fikirler edindi.

Anna Maria Haas, EFL –Avrupa Uluslararası Öğrenme Federasyonu, Belçika

“Okullarda Uluslararası Öğrenme’’

Bu sunumun amacı, öğretmenlerin dünya görüşleri ve özellikle coğrafya konusundaki ön yargılı yaklaşımlarının farkına varmalarını sağlamak ve katılımcıların, değişim programla-rındaki öğrencilerin ev sahibi ülkede yaşadıkları ders deneyimleri konusunda fikir sahibi olmalarını sağlamaktır. Konu, kendi öğretim şeklimizi yeterince sorgulamamamız ve kişi-sel yaklaşımlarımızın çok ortada olmasıdır. Sunumda, kişinin bireysel veya kültürel yakla-şımının öğretimdeki etkisi üzerinde duruldu.

Bert Aelter, Coğrafya ve Fen Bilgisi Öğretmeni, AFS Belçika “Hayır, Olamaz!”dan “Oh, Evet”e. Sınıfımda Bir Yabancı Öğrenci Daha Var! Öğrenci

Değişim Programıyla Gelen Öğrencilerin Sınıfla Kaynaşması

Sayfa 15


Türkiye’deki üniversitelerde 10 ay boyunca İngilizce öğretmenliği yapmak için Fulbright bursu kazanan Emily ve Latasha, Erzurum ve Osmaniye’de geçirdikleri bir yıllık deneyimlerini bizlerle paylaş-tılar. Sunumlarında, derslerde ve yaşadıkları toplumda üstesinden geldikleri zorlukları anlattılar. Öğretim ve uyum sürecinde uygula-dıkları en etkin yöntemleri ve kendi öğrendiklerini aktardılar. Aynı zamanda, merkezi NY’de bulunan “Reach the World” adlı öğrenci eşleştirme kurumu aracılığıyla Amerikalıları Türk kültürü ile nasıl tanıştırdıklarından bahsettiler.

Emily Pope & Latasha Wilson, İngilizce Öğretmenleri, Fulbright “Türkiye’de Bana ‘Hocam’ diyorlar: Türkiye’de İngilizce Öğretmenliği Deneyimi’’

Bu sunumda, Elena Ksenofontova, Rusya’da bulunan AFS öğrencilerine Rus dilini öğret-me konusunun üzerinde durmuş, coğrafyanın ve kültürler arası öğrenmenin derslere nasıl dâhil edilebileceğini, bu hedefe ulaşmanın yollarını, bu hedefin derslerde nasıl uygulana-bileceğini ve daha öteye nasıl taşınabileceğini anlatmıştır.

Elena Ksenofontova, Müdür Yardımcısı, İngilizce Öğretmeni, AFS Rusya “Temel Bilgi Olarak Coğrafya ve Kültürel Öğrenmeyi İçeren Yabancı Dil Öğretme Süreci’’

Sayfa 16


Otobüsle seyahat, sadece ucuz değil, aynı zamanda 20 milyon kullanıcısıyla kültürler arası öğrenmeyi ilk elden öğrenebileceğiniz, durmadan büyüyen global bir toplum niteliğinde. Seyahat süresince yerel halkla kalmak, insana o topraklarda yaşayan kül-türü kısa sürede öğrenme şansı veriyor. Marina’nın sunumu bu seyahat biçimi ile ilgili bir tanıtım niteliğinde olmuştur.

Marina Logan, İngilizce Öğretmeni, AFS Macaristan “Otobüsle Sörf – Global Arkadaş Grubu’’

“Su, hayatın özüdür ve yaşamımızı sürdürmek için gereklidir. Ne yazık ki bu yenilenebi-lir kaynağı yeterince ciddiye almıyoruz. Onu aşırı kullanıyor ve kirletiyoruz. Bu değerli kaynağı korumak için basit önlemler alabilir miyiz? Bu meselenin ulusal ve uluslararası boyutlarda anlaşmazlıklara meydan vermesini önlemek için yapılması gereken çok şey var.” diyen Sibbal, kendi sorularının cevaplarını sunumunda bizlerle paylaştı.

Nivedita Sibbal, AFS Hindistan “Su Krizi - Nerede ve Neden? Bununla İlgili Neler Yapabiliriz?’’

Coğrafya insan-çevre ilişkisiyle uğraşır ve eğer etrafımızdaki her şeyi düşünecek olursak kültürel değerler göz ardı edilmemeli çünkü kültürler olumlu veya olumsuz bu faktörler tarafından belirlenmektedir. Bu sunumda, Effah, Brong Ahafo bölgesindeki bir ormanda bulunan maymun sığınağına dikkatimizi çekti.

Effah Nana Yaw, Öğretmen, AFS Gana “Çevresel Tehlikeler ve Kültürün Rolü’’

Sayfa 17


İzlanda son yıllarda büyük bir değişime uğramıştır. Vaktiyle balıkçılık endüstrisine dayalı olan ekonomi, kendisini turizme, sanata, tasarıma ve diğer sektörle-re yoğunlaştırmıştır. Bu sunumun amacı, öncelikle Kuzey Atlantik’in ortasında volkanlar ve buzdağlarıy-la bilinen ve gelişmekte olan bir toplum olarak İzlan-da’yı tanıtmak ve daha sonra, turizm - coğrafya eğiti-minde kullanılan bazı yaklaşımları paylaşmaktır.

Òttar Òlafsson & Hildur Jonsdottir, Okutman, AFS İzlanda “Buz ve Ateş Konuşmacıları’’

Sayfa 18


Bhalla sunumunda belirli bir coğrafik alanda yaşayan bireylerin sosyal ve iş yaşamla-rını çevreye daha çok duyarlı olacak şekilde nasıl değiştirmeye başladıklarını ve bu konudaki ilerlemeleri ana hatlarıyla ele aldı.

Nallini Bhalla, Öğretmen, AFS Hindistan “Yeşilin Öncüleri- Minik Adımlardan Devrime’’

Global ama aynı zamanda da farklılıklarla dolu bir dünyada yaşamakta olduğumuzun farkına varmak... Bu sunumun amacı, yabancı bir ülke vatandaşından neden farklı olduğumuzu anlamak, aynı konuda aynı şekilde düşünmemizi beklemenin doğru ol-madığını görmek, böylelikle de katılımcıların hem global dünya gereksinimlerinin far-kında olmasına yardımcı olmak hem de her alanda kendinden farklı olanı korkusuzca kabul etmelerini sağlamak. Mehpare Sözener, gezdiği 60 ülkede tanık olduğu ve araştırdığı kültürel farklılıkları (evler, kıyafetler, tabiatlar, gelenekler, iş ahlakları, yiye-cekler, taşıtlar, inançlar vs.) çoğunlukla kendi çektiği resimlerle görsel bir sunum ya-parak paylaştı.

Mehpare Sözener, Gezgin “Gezdiğim 60 Ülkede Gözlemlediğim Farklı Kültürlerden Derlemeler’’

Gezer, sunumunda özetle şu mesajlar verdi: “Sınav için Değil, Hayat İçin Coğrafya’’ projesinin bütünlüğünde, hayatı ve çevremizi tanımak adına önemli bir misyona sahip olan coğrafya dersinde, anlatılan konuların iyi kavranabilmesi ve öğrencilerin derse olan motivasyonlarının artırılabilmesi için “yakından uzağa” ilkesinden hareketle, ya-kın çevrede gelişen coğrafi olayların ön plana çıkarıldığı bir müfredat hazırlanması veya ayrı bir ders olarak okutulması konusu hâkimdir. Proje kapsamında hedef coğ-rafi bakımdan bölgeler hatta yöreler arasında büyük farklılıklar gösteren Türkiye'de, “hayat için coğrafya” amacı doğrultusunda, coğrafi bilgilerin kullanılabilirliği ve öğren-cilerin ders motivasyonunun artırılması amacıyla her bölgenin veya yörenin kendi coğrafi özelliklerinin ön plana çıkarıldığı bir coğrafya müfredatının oluşturulması he-deflenmektedir.

Mehmet Akif Gezer, İstek Özel Kaşgarlı Mahmut Lisesi, Coğrafya Öğretmeni “Sınav için Değil, Hayat İçin Coğrafya...’’

Sayfa 19


Bu sunumda, Costa derslerinde kullandığı iki yöntemden bahsetti: Öğrencilerin kari-katür kullanarak Brezilya nüfusundaki sosyal farklılıkları, vatandaşların rolünü ve cin-siyet, ırk, ayrımcılık gibi toplumsal içerikli konuları sunmaları ve “Milton Santos” glo-balleşme teorisini kullanarak kısa bir film hazırlamaları.

Sayfa 20


Glauber Costa, Coğrafya Öğretmeni, AFS Brezilya “Coğrafya Derslerinde İnteraktif Yöntemler’’

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi ve Türk Kültür Vakfı tarafından 27-28 Nisan 2013’te 2.si düzenlenen "Spectrum of Education-II” sempozyumunda dünyada farklı coğrafyalarda yaşayanlar yan yana gelerek kültürlerini paylaşmış, insanların neleri başarabileceğini, çevresine ve dünyaya olan kişisel görevlerini katılımcılara duyurmuş-lardır. Geçmişten günümüze merak duygusunu içinde yaşayan insanlar, tıpkı bilimkurgu filmlerindeki gibi daha önce yapıla-maz denilen şeyleri denemeye, başardıkça daha fazlasını istemeye ve diğerlerine ilham olamaya devam etmektedir. Çölleri yürüyerek aşmak, ölümcül dağlara tırmanmak, ormanda tek başına hayatta kalabilmek, dünyayı gezerek in-sanların yaşamına dokunmak ve bunları belgesel hâline getirerek tüm insanlara ulaştırabilmek keşif ve merak duygu-sunun ürünleridir şüphesiz. Serdar Kılıç, Güven İslamoğlu, Nasuh Mahruki, Vedat Atasoy işte bu merak duygusuyla atıldıkları maceralarını bizimle paylaşarak içimizdeki doğa sevgisini ortaya çıkarırken yaşadıkları anların hazzını bize tattırdılar. Eyüp Artvinli, David Lambert, Mary Biddulp, Martin Haig gibi akademisyenler coğrafya öğretiminin gerek dünyada gerekse ülkemizdeki durumuna, müfredattaki boşluklara, yapılması gereken uygulamalara dikkat çektiler. Ömer Madra, Miktad Kadıoğlu “Dünyanın dengesini kim bozdu?” sorusuna yanıtlar sundular. Sempozyumun sonunda bize verilen mesaj aslında doğada nesli tükenen türün insan olduğu, kendi geleceğimizi yok ettiğimizdi.

Aytün MENTEŞ Coğrafya Öğretmeni

Sayfa 21


SPECTRUM OF EDUCATION II EĞİTİM SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

Spectrum Of Education II Eğitim Sempozyumu, 27-28 Nisan 2013 tarihlerinde 15 farklı ülke ve farklı coğrafyalardan toplam 265 eğitimcinin katılımıyla Feyziye Mektepleri Vakfı Özel Ayazağa Işık Lisesinde gerçekleşti. Bu yıl Türk Kültür Vakfı ile ortaklaşa düzenlenen, Türk Coğrafya Kurumu, National Geographic dergisi ve İZ TV’nin de destek verdiği ana başlığı “Coğrafya, Kültürler ve İnsanlar” olarak belirlenen sempozyumda “Dünya’nın dengesini kim boz-du?” sorusuna yanıt arandı. Spectrum of Education II, çok önemli bir coğrafi konuma sahip olan ülkemizde, daha iyi coğrafya eğitimi verilmesi ve coğrafya biliminin öğrencilere sevdirilmesi konularını, coğrafya eğitiminin gelişimine katkı sağlamayı, dünyada uygulanan coğrafya öğretim programlarını paylaşmayı, coğrafya biliminin önemini kamuoyunda duyurmayı ve in-sanlardaki “keşfetme duygusunu” uyandırmayı amaçlamıştır. Türk ve yabancı birçok değerli akademisyenin yanı sıra Türkiye’nin farklı illerinden çok sayıda coğrafya öğretmenini de bir araya getiren sempozyumda “Coğrafya bilincini ortaokul sıralarında nasıl kazandırabiliriz?” ve “Öğrencilerin coğrafya bilimine ilgi duymalarını nasıl sağlayabiliriz?” konuları tartışılmıştır. Sempozyum kapsamında dile getirilen görüşler ve saptamalar ana hatları ile aşağıda özetlenmiştir:

1. Türkiye’deki liselerde coğrafya derslerinde çözülmesi gereken ana problemler göz önünde bulundurularak coğrafya öğretmenlerine daha etkin bir coğrafya eğitimi için bazı pratik çözüm önerileri getirilmeli ve inte-raktif yöntemler sunulmalıdır.

2. Yabancı bir ülke vatandaşından neden farklı olduğumuzu anlamamız, aynı konuda aynı şekilde düşünme-

mizi beklemenin doğru olmadığını görmemiz, hem global dünya gereksinimlerinin farkında olmasına yar-dımcı olmamız hem de her alanda kendinden farklı olanı korkusuzca kabul etmemiz sağlanmalıdır.

3. 2030 yılında nüfusumuzun 100 milyonu bulacağı, enerji ihtiyacımızın % 120, sağlık giderlerimizin % 1100

artacağı düşünüldüğünde, tüketime son vererek hükümetin tüketim hızını ölçüt alarak 2030 yılına kadar 8 nükleer santral kurma planını durdurmanın ve nükleersiz bir Türkiye’nin bizim elimizde olduğu bilinmelidir.

4. “Sınav için değil, hayat için coğrafya” amacı doğrultusunda, coğrafi bilgilerin kullanılabilirliği ve öğrencilerin

ders motivasyonunun artırılması amacıyla her bölgenin veya yörenin kendi coğrafi özelliklerinin öne çıkarıl-dığı bir coğrafya müfredatı oluşturulmalıdır.

5. Gençlerin günlük yaşamlarıyla okullarda okutulan coğrafya disiplini arasındaki boşluk, gençlere ve onların

coğrafya anlayışına yoğunlaşılarak irdelenmeli ve bu anlayışın okullarda okutulan coğrafya müfredatında etkin olması konusunda çalışılmalıdır.

6. Okul coğrafyası ve eğitim arasındaki önemli ilişki dikkate alındığında öğretmenlerin disiplinden ve eğitme

güçlerinden yola çıkarak yaratıcılıklarını kullanmaları bilinciyle farklı ülkelerin coğrafya eğitimindeki kültürel anlayış ve farklılıklarına odaklanılmalıdır.

7. Eğitim stratejilerindeki gelişmeler ve öğrenciyi çalışma konularıyla derin ve kişisel seviyede ilişki kurmaları

açısından destekleyen ‘bağlayıcı uygulamalar’ üzerinde durulmalıdır.

8. Kaliteli bir eğitimin değerlendirilebilmesi için doğru tanımlanmış bir kriterin olması gerektiği ve bunun ülke gelişimiyle olan ilişkisi bilinmelidir.

9. Üniversitelerde “Coğrafi Bilgi Sistemleri Ana Bilim Dalları”nın yaygınlaşması sağlanmalı ve günümüz coğ-

rafya teknolojilerinin kullanımı artırılmalıdır. 10. Çocuklar ve gençler ile doğal yaşam ve zengin kültürümüz arasında giderek artan mesafe ve bu mesafenin

çevresel, toplumsal, psikolojik ve manevi sonuçlarının ele alınarak insanın, doğaya hâkim olmak yerine doğanın bir parçası olarak hareket etmesi gerektiği öğrenilmelidir.

Sayfa 22


11. Bir gezi programı hazırlamanın incelikleri bilinmeli ve gezilerden hikâyelerle insan ilişkileri ve iletişim ku-rallarının ipuçları sunulmalıdır.

12. Belirli bir coğrafi alanda yaşayan bireylerin sosyal ve iş yaşamlarını çevreye daha çok duyarlı olacak

şekilde nasıl değiştirmeye başladıkları bilinmeli ve bu konudaki ilerlemeler ele alınmalıdır. 13. Dünyadaki insanların doğrularını, yanlışlarını, inançlarını, estetik anlayışlarını, kıyafetlerini, yaşam biçim-

lerini belirleyen ana unsurun coğrafya olduğu bilinmelidir.

14. Gezegenimizin her geçen gün daha fazla tahrip olmasının nedeninin insanoğlunun faaliyetleri olduğu bilinciyle bu biyolojik soykırımı durdurmak ve sürdürülebilir yaşamı mümkün kılmak konusunda medya-nın alması gereken sorumluluklar irdelenmeli, okulların öğrencilerine bu konuda ne öğrettiği sorgulan-malıdır.

15. Küresel ısınmanın etkileri, iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçları nedeniyle yenilenebilir enerji kaynakları

konusunda tutarlı ve istikrarlı politikalar, somut hedefler belirlenmesi ve süratle hayata geçirilmesi gerek-tiğinden küresel iklim değişikliğinin artırdığı afetlerle başa çıkabilmek için artık “afet yönetimi” ile “küresel iklim değişikliğine uyum” yaklaşımları birleştirilerek “iklim risk yönetimi” eyleme geçirilmelidir.

16. İnsanoğlunun temel gereksinimi olan yenilenebilir kaynağı, suyu, korumak için önlemler alınmalıdır.

İki gün süren sempozyumda, konuşmacılar ve katılımcılar, tüm eğitimcileri coğrafya eğitimine destek vermeye ve insanoğlunu gezegenimiz için doğa bilinci gelişmiş daha “iyi” nesiller yetiştirmeye çağırdı. Spectrum of Education II Sempozyum Komitesi

Sayfa 23


26 Nisan 2013 tarihinde yabancı misafirlerimize İstanbul’un tarihî ve turistik yerlerini tanıtan bir gezi düzenlendi.

26 Nisan 2013 tarihinde hat (Levent Karaduman), min-yatür (Nilgün Gencer), kaa-tı (Durdane Ünver), ebru (Ömer Faruk Dere) sanatla-rını yabancı misafirlerimize tanıtmak amacıyla atölye çalışmaları yapıldı.

Sayfa 24


27-28 Nisan 2013 tarihlerinde "Coğrafya, Kültürler ve İnsan-lar" çerçevesinde düzenle-nen “Spectrum of Education II” sempozyumu için Feyziye Mektepleri Ayazağa Işık Lise-sindeydik. Ev sahipliği için FMV Ayazağa Işık Lisesine teşekkür ediyorum. Katılma-yanlar çok şey kaybettiler. Sempozyum hakkında birkaç şey yazmak istiyorum. Öncelikle organizasyon ola-rak kusursuza yakın bir dü-zenleme vardı. Kusursuz demeyelim de bir sonraki sempozyumda gevşemesin okul. Şaka bir yana en üst düzeyde yetkilisinden yardım-cı personeline, en kıdemli öğretmeninden en genç öğ-rencisine organizasyona katı-lan tüm arkadaşlar yardımcı olma ve ilgi konusunda her şeyi en iyi şekilde yaptılar. Hatta öyle ki ilk gittiğimde peşimde bir genç dolaşıyor-du, şöyle bir baktım, “Hocam sizinle ben ilgileneceğim, bir isteğiniz varsa lütfen bana bildirin.” dedi. Başka bir şey söylememe gerek yok sanı-rım bu konuda. Başta coğrafya zümresi öğ-retmenleri olmak üzere pek çok öğretmen konukların ve katılımcıların rahatı ve çalış-manın düzeni için iki gün bo-yunca her şeyi yaptı. Önemli bir detay: Okul Müdü-rü Ömer Orhan, iki gün bo-yunca salondaydı. Sempozyumun içeriğine ge-lince. Sanırım pek çoğunuz katılımcıların isimlerini görün-

ce içeriğin de ne kadar zen-gin olduğunu tahmin etmiştir. Eyüp Artvinli, çok önemli noktalara değinerek Türki-ye’deki “yeni coğrafya müfre-datı”nın teori ve pratikteki çelişkilerini anlattı. Günün ilk sunusu olmasına rağmen dolu bir salon ve pürdikkat dinlenen bir sunum. Uzun uzun anlatmak gerekmiyor ama bir detaya dikkat çek-mek istiyorum. Artvinli’nin sunumunda kullandığı bir karikatür aslında eğitim siste-mimizin hâlini çok güzel anla-tıyordu. (Eyüp Hocam o kari-katürü buraya da gönderirse-niz yararlı olur sanırım.) Mary Biddulph (Nottingham Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi, İngiltere) tarafın-dan sunulan “Boşluğa Dik-kat: Gençlerin Coğrafyaları, Okul Coğrafyası ve Gençler-le Okul Arasındaki Boşluğun Doldurulması” konusunu dinlerken eminim salonda bulunan tüm öğretmenler, “Biz bu konuda ne yapabili-riz?” diye düşünmüştür. Çün-kü verilen örnekleri dinledikçe biz neden bunu yapmayalım dedi herkes. Gençlerin ve çocukların coğrafyaya nasıl baktığını ve Türkiye’de coğ-rafya eğitiminin ne kadar farklı hâle getirilmesinin ge-rekliliğini gördük. Bu arada bir şey söylemek istiyorum, sempozyumda paralel oturumlar gerçekleşti-rildi, aynı saatte gerçekleştiri-len bu oturumlarda bir tercih yapmamız gerekti. Ben, açık-çası yabancı hocaların ve yabancı ülkelerdeki coğrafya

eğitiminin şeklini merak ettiğim için ağırlıklı olarak çeviri yapılabi-len salonda kalmayı tercih ettim. FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi-nin paralel oturumlardaki su-numları kurumsal web sayfasın-da paylaşmasının iyi olacağını düşünüyorum. National Geographic Türkiye Yerel Konular Editörü Oya Ayman konuşmasında “Gezegenin Korunması Bilinci-nin Yaygınlaştırılmasında Med-yanın Sorumluluğu”na değinir-ken National Geographic’in bu konuda ne yaptığını anlattı. Çok ilginç ve doyurucu bir sunum olduğunu söylemeliyim. Çünkü sempozyumun önemli bir yönü de çevre ve doğa konularının detaylı olarak işlenmesiydi. Önemli oturumlardan biri de Prof. Dr. David Lambert’in “İngiltere’de Okul Coğrafyasının Kısa Tarihçesi, Coğrafya ve Eğitim Arasındaki İlişki” konulu sunusuydu. Sık sık Türkiye ile İngiltere arasında coğrafya öğ-retimindeki kıyaslamaların yapıl-dığı sunum detayları oldukça ilginçti. M.V. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesinden Prof. Dr. Vladimir S.Tikunov’un sunu-mu “Coğrafya Açısından Sürekli Gelişim Alanında Eğitim Dene-yimi” CBS’yi de kullanarak ilginç haritaların ortaya konduğu bir sunumdu. Laf aramızda ben daha çok Rusya’daki eğitimi merak etmiştim bu oturumda. Pazar sabahı erken saatler de olsa Ömer Madra deneyimlerini, Mikdat Bey kızacak ama, küre-sel ısınmanın etkilerini anlattı. Önemli bir not: Madra, Açık Radyo destekçileriyle paylaştık-

Bir Sempozyumun Ardından...

Hatta öyle ki ilk

gittiğimde peşimde bir

genç dolaşıyordu, şöyle

bir baktım, “Hocam

sizinle ben

ilgileneceğim, bir

isteğiniz varsa lütfen

bana bildirin.” dedi.

Başka bir şey

söylememe gerek yok

sanırım bu konuda.

Önemli bir detay: Okul

Müdürü Ömer Orhan,

iki gün boyunca

salondaydı.

Kemal AKALIN Beşiktaş Anadolu Lisesi Coğrafya Öğretmeni

Sayfa 25


ları bir bülteni okudu bize. Ka-muoyu bilmiyor bu tür bülten-leri. Demek ki Açık Radyo destekçisi olursak biz de bile-bilirmişiz. İkinci oturum, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun “İklim Risk Yönetimi” konusuydu. Her zamanki üslubuyla salonu kahkahalara boğarken aynı zamanda ağlanacak hâlimize güldüğümüzü düşündürdü bize. Mesela ani iklim değişik-liğinin sorumlusunu öğrendik, iki köpeği olan bir Karadenizli-nin kapıya “ Dikkat İki Köpek Var Biri Isırır” yazdığını, önü-müzdeki yaz aylarının 50 de-receleri bulan sıcaklıklara sah-ne olacağını, kenesiydi, sine-ğiydi faresiydi önümüzdeki yazın haşere yazı olacağını anlattı gülerek güldürerek. Ama dedim ya gülmeli miyiz ağlamalı mıyız bilmiyorum. CNN Türk TV Program Ya-pımcısı Güven İslamoğlu “Yeşil Doğa”yı anlattı. Biraz da sanırım ezber bozan şeyler söyledi. Nükleer santraller konusunda, çevre mücadelesi konusunda, doğayı koruma ve doğada bulunma konusun-da... Nasuh Mahruki, dağlardan kültürlere dolaşan çok ilginç bir konuşma yaptı . “Coğrafyanın Kültürler ve Uluslar Üzerindeki Etkisi” ana temaydı ama sadece fotoğraf-ları izlemek bile eşsiz bir ders gibiydi. Hannover Leibniz Üniversite-sinden Prof. Dr. Christiane Meyer “Almanya’da Coğrafya Eğitimi ve Öğretimi - Kültürel Anlayış ve Farklılıklar” konu-sunu anlatırken mesela

Avustralya’da Uluru’ya çıkma-nın Ananguların inancı gereği çıkılmaması gerektiğini öğren-dim. Sempozyumun son konuş-macısı, aslında hiçbir şey yap-madan aylak aylak gezen birisiydi: Alper Dalkılıç. Yalnız gezdiği yerler garip. Alper Dal-kılıç 4 kıtada 4 çöl aşan gez-gin. Yani oldukça gezmiş ama İstiklal Caddesi’nde değil As-ya’da Gobi’yi, Afrika’da Sah-ra’yı, Güney Amerika’da Ata-cama’yı ve Antarktika’yı gez-miş. Muhteşem bir deneyim. Daha da ötesi korkunç bir deneyim. Unutmadan, yanlış hatırlamıyorsam çarşamba günü 7 kıta 7 çöl maratonu için Avustralya’ya gidiyormuş. (Gerçi 7. kıta ve 7. çöl hangisi olacak bilemedim.) Dalıkılıç, “Democracy belge-selini izleyelim, izlettirelim!” dedi. (*) Fotoğraflar çekildi, yabancı konuklarla vedalaşıldı falan, bir sempozyum sona erdi. Arada söz etmemiz gereken başka bir şey daha var: TCK, Discovery & TCK Atlası’nı satışa sundu salonda. Disco-very & TCK Atlas ve Duvar Haritaları tanıtım standını kur-du. Bir de sempozyuma katılım konusunda bir şeyler söyle-mek istiyorum. Önemli bir çalışma gerçekleştirilmiş, çok önemli davetliler vardı. Brezil-ya’dan Hindistan’dan, İngilte-re’den vs. Mesela Mardin’den hocamız vardı sempozyuma katılan. Ankara’dan, Yalo-va’dan. Ama İstanbul’dan katılımcı oldukça azdı. Bence hafta sonunun en üzücü yönü İstanbul’dan katılımcı sayısı-

nın çok az olmasıydı. Kayıt yaptıran pek çok arkadaşımız, mutlaka haklı gerekçelerle, katılmadı. Önemli kayıp ben-ce. Çünkü her zaman bu dü-zeyde bir sempozyum, (üstelik tabiri yerindeyse, aya-ğımıza kadar geleni) her za-man bulunmaz. Son olarak düşünen ve ger-çekleştirenlere teşekkürlerimi bir kez daha yineliyorum.

Bu düzeyde bir

sempozyum, üstelik

ayağımıza kadar

gelen bir sempozyum,

her zaman bulunmaz.

(*) (http://www.youtube.com/watch?v=IrmhJ1bUEeI&feature=youtu.be … pic.twitter.com/Nuud9xyIe1)

Sayfa 26


Nişantaşı Kampüsünden

Yağmur Filizok - ABD

Damla Demirkol - Sırbistan

Merve Çağla Aksoy - Belçika

Oğuz Can Ferah - Rusya

İdil Türkekul - Litvanya

Üç kampüsümüzden öğrencilerimiz; ABD, Almanya, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Gana, Hindistan, İngiltere,

İtalya, İzlanda, Kolombiya, Letonya, Macaristan, Norveç, Rusya ve Sırbistan’dan gelen konuklarımızın ülkelerini ta-

nıtan sunumlar gerçekleştirdiler.

Erenköy Kampüsünden Cansu Öztürk - Almanya Emre Güney - İngiltere Öke Özalp - Hindistan Deniz Ceryan - Kolombiya Beril Arısoy - Çek Cumhuriyeti

Ayazağa Kampüsünden Sena Tarım - Macaristan Fulya Atalay - İtalya Gözde Mazlum - İzlanda Kayra Güler - Gana Cumhuriyeti Nil Berke - Norveç

Sayfa 27


27-28 Nisan tarihlerinde okulumuzda coğrafya konu-lu “Spectrum of Education II” sempozyumu gerçekleş-ti. Bu sempozyuma hem Türk hem de yabancı- doğa ve coğrafya ile ilgilenen- birçok kişi katıldı. Aralık ayından beri öğretmenleri-miz bu etkinlik için çalıştılar. Coğrafya Kulübü olarak toplantılarımızda, bu etkinlik için çalışmalar yaptık.

Yabancı konuklar İstanbul’a hafta içi geldi. 25 Nisan Per-şembe günü, okulumuz öğrencileri, katılımcı ülkeler hakkında sunumlar yaptı. 26 Nisan Cuma günü ise konuklarımız, Türk Coğraf-ya Kurumu, Faruk Özbakan Bey ve Pelin Güzel Hanım eşliğinde İstanbul turu yaptı. Aynı akşam okulumuzda

Türk Kültür Atölyeleri dü-zenlendi. Bu atölyelerde hat, ebru, minyatür ve kaatı sanatları uygulamalı bir şekilde anlatıldı. Bu atölye-ler sadece konuklarımızın değil bizlerin de ilgisini çekti. 27 Nisan Cumartesi günü, sempozyumun ilk günüydü. Konuklar art arda okula vardılar. Sunum yapacak

olan konuklara bizler, yani görevli öğrenciler eşlik ettik. Açılış konuşmasını Okul Müdürümüz Ömer Orhan yaptı. Ardından ilk konuş-macı Eyüp Artvinli sunumu-nu gerçekleştirdi. Tüm su-numlara giremesem de çoğu sunumu izlemek için özen gösterdim. Cumartesi konuğum Oya Ayman’dı. Oya Ayman konuşmasında farkındalık konusunda medyanın ve National Ge-ographic’in yaptıklarından bahsetti. Ardından Vedat Atasoy’un konuşmasını dinledim. İlk Türk belgesel kanalı olan İz TV’den, amaçlarından, yaptıkları ve yapacakları yeniliklerden bahsetti. Prof. Dr. Martin Haigh konuşmasında dün-ya vatandaşlığı ve coğrafya eğitiminden bahsetti. Martin Haigh’in sunumunda bazı fotoğraflar yer alıyordu. Bu fotoğraflarda, doğada ger-çekleşen, çoğu zaman in-sanların neden olduğu so-runlar yer almaktaydı. Mar-tin Haigh izleyicilere bu so-runların nasıl çözülebilece-ğini sordu ve aralarında tartışıp cevap vermelerini istedi. Coğrafya eğitimli, doğayla ilgilenen profesör-ler, öğretmenler ve birçok kişi aynı anda konuşmaya başladılar. Herkes ne yapı-labileceğini hararetli bir şe-kilde tartışmaktaydı. Bura-da beni en çok etkileyen insanların bir amaç uğruna olan çabalarıydı. Sempoz-yumda ise konu doğa ve bozulan coğrafyaydı. Ben-zer mesleklere ve düşünce-lere sahip, dünyanın her tarafından gelen insanlar bu konu hakkında düşü-nüp, içtenlikle çözüm bulma isteğindeydiler. O an önemli olan tek şey doğa ve coğ-

rafyaydı. Martin Haigh’in konuşmasını dinlerken, bir soruya cevap vermek ka-dar basit görünen bu ola-yın, aslında sempozyumun ana fikri olduğunu anladım. Martin Haigh’in ardından Serdar Kılıç’ın sunumuna katıldım. Anlattıklarının can-lılığı, uygulamalı şekilde gösterdiği birçok şey ve saz çalıp türkü söylemesi saye-sinde en etkileyici sunum-lardan birini yaptı. Bazı şey-ler ancak gerçek hayat ile bağdaştırıldığında anlam kazanıyor, anlaşılabiliyor. Serdar Kılıç’ın yaptığı da buydu sanırım. Cumartesi günkü son oturumda ise beş farklı konuşma aynı anda gerçekleşti.

28 Nisan Pazar günü, Ömer Madra ve Mehpare Sözener’in sunumlarıyla başladı. Mehpare Sözener sunumunda gezdiği yerle-rin kültürlerinden ve gele-neklerinden bahsetti. Bu başlıkların altında birçok bilinmeyen bilgiyi aktardı. Ardından Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu sunumunu ger-çekleştirdi. Mizahi bir anla-tımla İklim Risk Yönetimi’ni anlattı. Hatta öyle ki salon-da kahkahalar hiç bitmedi. Sonra pazar günü konu-ğum olan Güven İslamoğlu sunumunu gerçekleştirdi. En etkileyici sunumlardan biriydi. Doğa içi yapılabile-cek ne çok şey olduğunu ama insanların sadece

kendilerini düşünerek, kendi yararlarına çalışmaktan baş-ka bir şey yapmadıklarından bahsetti. Çoğu insanın doğa-yı korumasındaki amacın aslında insanları korumak olduğunu, diğer tüm canlıları yok saydığını anlattı. Anlat-tıkça söyledikleri daha da anlam kazandı. Ayrıca Chris Jordan’ın Midway adlı belge-selinden bir kesit izletti. Kü-çük bir kısmını izlememize rağmen tüm salonu kahre-den bu belgeselde, albatros kuşları ve doğada biriken plastikler hakkında çarpıcı görüntüler yer almaktaydı. Sonraki sunum, Nasuh Mah-ruki’ye aitti. Konuşmasında, tırmandığı dağlardan ve bu dağların kültürlere etkilerin-den, gezip gördüğü yerlerde-ki doğal oluşumlardan, in-sanlardan ve elbette ki gele-neklerden ve son olarak coğ-rafyanın, dünyanın ve insan-lığın gelişimiyle tamamen bağlantılı olduğundan bah-setti. Verdiği örnekler ve an-lattığı bağlantılar sayesinde sadece beni değil diğer din-leyicileri de çokça düşündür-müştür. Bu konuşmanın ardından iki oturum daha gerçekleşti.

Son olarak okul müdürümüz Ömer Orhan kapanış konuş-ması yaptı. Böylelikle iki gün-lük, her konuşmada farklı şeyler öğreten, bilinçlendiren Spectrum of Education II, birçok insanın coğrafya hak-kında yeniden düşünmesini sağlayarak sona erdi.

Başak Nisan DURAN 10-G 392 Öğrenci Gözüyle Spectrum of Education II

İş Adı

Documents

Spectrum of Education