59
Stefan Zweig SATRANÇ Almanca Aslından Çeviren: Ayça Sabuncuo !lu Ba!langıç Geceyarısı New York'tan kalkıp Buenos Aires'e gidecek olan büyük yolcu vapurunda, son saatin alı !ılmı! tela!ı ve ko!u!turması ya!anıyordu. Karadakiler arkada!larını geçirmek için iti!ip kakı!ıyor, e"ik kasketli telgrafçı çocuklar birtakım adlar ba"ırarak yolcu salonlarında oradan oraya ko!turuyor, bavullar ve çiçekler sürüklenerek vapura yükleniyor, orkestra güvertede durup dinlenmeden çalarken çocuklar merdivenlerde merakla bir a!a"ı bir yukarı ko!u!uyorlardı. Bu karga!anın biraz ötesinde, gezinti güvertesinde bir tanıdıkla laflıyordum ki, yanıba !ımızda iki ya da üç kez keskin bir fla! patladı; tam kalkı!tan önce gazeteciler ünlü birini soru ya"muruna tutuyor ve foto"raflarını çekiyordu anla!ılan. Arkada!ım o tarafa bakıp gülümsedi. "Ender bulunan bir ku! !! a"larına, Czentovic." Bu ıklamanın üzerine ona anlamaz gözlerle bakmı ! olmalıyım ki, ekledi: "Mirko Czentovic, dünya satranç !ampiyonu. Turnuva oyunlarıyla do"udan batıya bütün Amerika'yı bucak bucak dola!tı, !imdi de yeni zaferler kazanmak için Arjantin'e gidiyor."

Stefan Zweıg Satranç

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 1/59

Stefan Zweig

SATRANÇ 

Almanca Aslından Çeviren: Ayça Sabuncuo!lu

Ba!langıç 

Geceyarısı New York'tan kalkıp Buenos Aires'e gidecek olan

büyük yolcu vapurunda, son saatin alı!ılmı! tela!ı ve

ko!u!turması ya!anıyordu. Karadakiler arkada!larını geçirmek

için iti!ip kakı!ıyor, e"ik kasketli telgrafçı çocuklar birtakım adlar

ba"ırarak yolcu salonlarında oradan oraya ko!turuyor, bavullar

ve çiçekler sürüklenerek vapura yükleniyor, orkestra güvertede

durup dinlenmeden çalarken çocuklar merdivenlerde merakla bir

a!a"ı bir yukarı ko!u!uyorlardı. Bu karga!anın biraz ötesinde,

gezinti güvertesinde bir tanıdıkla laflıyordum ki, yanıba!ımızda

iki ya da üç kez keskin bir fla! patladı; tam kalkı!tan öncegazeteciler ünlü birini soru ya"muruna tutuyor ve foto"raflarını

çekiyordu anla!ılan. Arkada!ım o tarafa bakıp gülümsedi.

"Ender bulunan bir ku! dü!mü! a"larına, Czentovic." Bu

açıklamanın üzerine ona anlamaz gözlerle bakmı! olmalıyım ki,

ekledi: "Mirko Czentovic, dünya satranç !ampiyonu. Turnuva

oyunlarıyla do"udan batıya bütün Amerika'yı bucak bucak

dola!tı, !imdi de yeni zaferler kazanmak için Arjantin'e gidiyor."

Page 2: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 2/59

Bu genç dünya !ampiyonunu ve hatta ı!ık hızıyla

yükselmesiyle ilgili bazı ayrıntıları bile anımsadım o an; benden

daha dikkatli bir gazete okuyucusu olan arkada!ım, bu ayrıntıları

tamamlayan bir sürü gülünç hikâye biliyordu adamla ilgili. Bir yılkadar önce beklenmedik bir çıkı! yapan Czentovic'in adı

 Aljechin, Capablanca, Tartakower, Lasker, Bogoljubow gibi en

saygın ustalarla birlikte anılır olmu!tu. 1922'de New York'taki

satranç turnuvasında ortaya çıkan yedi ya!ındaki mucize çocuk

Rzecewski'den bu yana, adı sanı duyulmamı! birinin anlı !anlı

satranç loncasına giri!i hiç bu kadar geni! yankı

uyandırmamı!tı.

Çünkü Czentovic'in zihinsel özellikleri, böyle göz kama!tırıcı

bir yükselmenin ipuçlarını kesinlikle vermemi!ti. Çok geçmeden

bir söylenti yayıldı, bu satranç !ampiyonu özel ya!antında

herhangi bir konu!ma sırasında bir tümceyi dilbilgisi yanlı!ı

olmadan kuramıyordu ve kızgın meslekta!larından birinin öfkeli

bir alayla söyledi"ine göre, "her alanda evrensel bir kültürsüzlük

içindeydi".

Yoksul bir Slav Tuna gemicisi olan babasının ufacık kayı"ını

bir gece bir tahıl gemisi ezdi, o sapa bölgenin papazı da o

zamanlar on iki ya!ında olan Mirko'ya acıyıp babasının

ölümünden sonra onun bakımını üstlendi, iyi yürekli papaz canla

ba!la u"ra!ıp a"zını bıçak açmayan, anlama güçlü"ü çeken

çocu"a köy okulunda ö"renemedi"i !eyleri evde özel dersler

vererek ö"retip açı"ını kapatmaya çalı!tı.

 Ama çabaları sonuçsuz kaldı. Mirko, kendisine yüz kez

anlatılan harflere hâlâ bo! bo! bakıyordu; a"ır i!leyen beyninde,

en basit ders konularıyla bile u"ra!acak güç yoktu. On dört

ya!ındayken bile, hesap yapması gerekti"inde parmaklarından

yardım alıyordu ve bir kitap ya da gazete okumak, yeti!me

ça"ındaki bu çocuk için daha da çok çaba gerektiriyordu. Bu

konuda Mirko'nun isteksiz ya da dik kafalı oldu"u kesinlikle

Page 3: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 3/59

söylenemezdi. Ondan rica edilenleri kar !ı çıkmadan yapıyordu,

su getiriyor, odun kırıyor, tarlada çalı!ıyor, mutfa"ı temizliyor ve

insanları çileden çıkaran bir yava!lıkla da olsa, verilen her görevi

yerine getiriyordu, güvenilir bir çocuktu. Ama bu tuhaf o"landaiyi yürekli papazın canını en çok sıkan !ey, ilgisizli"iydi. Özel bir

ça"rı almadan hiçbir !ey yapmazdı, hiçbir zaman soru sormazdı,

ba!ka o"lanlarla oynamaz ve bir !ey ona açık bir dille

buyurulmadı"ı sürece kendili"inden bir u"ra! aramazdı; Mirko

ev i!lerini bitirir bitirmez, çayırdaki koyunlar gibi bo! bo! bakarak

odada kıpırdamadan oturur, çevresinde olanlara en ufak bir ilgi

bile göstermezdi.

Papaz ak!amlan uzun çiftçi piposunu tüttürerek, her zamanki

gibi jandarma çavu!uyla üç el satranç oynarken, sarı kafalı

o"lan hiç ses çıkarmadan yanla rina çömelir ve a"ırla!mı! göz

kapaklarının altından, uyku akan ve kayıtsız gözlerle kareli

tahtaya bakardı.

Bir kı! ak!amı, iki kafadar günlük oyunlarına dalmı!ken, köyün

ana yolundan bu yana hızla yakla!an bir kıza"ın küçük çanları

duyuldu. Kasketi karla kaplı bir çiftçi tela!la içeri daldı, ya!lı

annesi ölüm dö!e"indeymi!, papaz da ona son ayinini yapmak

için hemen gelmeliymi!. Papaz hiç duraksamadan onu izledi.

Birasını daha bitirmemi! olan jandarma çavu!u, onları

u"urlarken yeni bir pipo yaktı ve uzun konçlu, a"ır çizmelerini

giymeye hazırlanırken, Mirko'nun bakı!larının oyuna ba!lanmı! satranç tahtasına nasıl dikildi"ini ayrımsadı.

"Ne o, oyunu tamamlamak mı istiyorsun?" dedi alaycı bir

sesle, uykulu çocu"un tahtadaki tek bir ta!ı bile do"ru oynamayı

beceremeyece"inden son derece emindi. O"lan çekinerek ona

baktı, sonra ba!ını salladı ve papazın yerine oturdu.

On dört hamleden sonra jandarma çavu!u mat olmu!tu veyenilgisinin yanlı!lıkla yaptı"ı dikkatsiz bir hamleden

Page 4: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 4/59

kaynaklanmadı"ını itiraf etmek zorunda kaldı, ikinci el de

birinciden farklı olmadı.

"Vay canına!" diye !a!kınlıkla ba"ırdı papaz geri döndü"ünde,

iki bin yıl önce benzer bir mucizenin gerçekle!ti"ini, bir dilsizin

birdenbire bilgelik dilini buldu"unu anlattı pek #ncil okumayan

 jandarma çavu!una. #lerlemi! saate kar !ın papaz, okuma yazma

bilmeyen ö"rencisine iki el oyun için meydan okumaktan kendini

alamadı. Mirko onu da rahatlıkla yendi. A"ır a"ır, dü!ünüp

ta!ınarak, kararlı bir biçimde oynuyordu, geni! alnını tahtadan

bir kez bile kaldırmadı. Ama kar !ı konulmaz bir kesinlik vardı

oyununda; ileriki günlerde ne jandarma çavu!u ne de papaz onakar !ı bir el kazanmayı ba!aramadılar. Ö"rencisinin normalde

ya!adı"ı zekâ gerili"ini herkesten daha iyi bilecek durumda olan

papaz, bu tek yanlı tuhaf yetene"in daha çetin bir sınava ne

kadar dayanabilece"ini ciddi olarak merak etmeye ba!ladı.

Mirko'ya biraz olsun çekidüzen vermek için, saman sarısı fırça

gibi saçlarını köy berberinde kestirdikten sonra, kıza"ına bindirip

küçük kom!u kente götürdü onu, ana meydandaki kafenin birkö!esinde tutkulu satranç oyuncularının toplandı"ını biliyordu,

kendisi onlar kadar deneyimli de"ildi. Papaz, üzerine koyun

kürkü, ayaklarına uzun konçlu çizmeler giymi! on be! ya!ındaki

saman sarısı saçlı, kırmızı yanaklı o"lanı kafeden içeri iterek

soktu"unda, oturan toplulukta en ufak bir !a!kınlık bile

uyanmadı; çocuk satranç masalarından birine ça"rılana kadar,

ürkek ürkek yere bakarak bir kö!ede dikildi. Mirko, iyi yürekli

papazdan Sicilya açılı!ı denen !eyi ö"renmedi"i için, ilk elde

yenildi, ikinci elde en iyi oyuncuyla berabere kaldı.

Üçüncü ve dördüncü elden ba!layarak hepsini birer birer

yendi.

Küçük bir Slav ta!ra kentinde heyecan uyandıran !eyler çok

ender olur; bu nedenle bu köylü !ampiyonun ortaya çıkı!ı orada

toplanmı! ileri gelenlerin gözünde hemen bir sansasyona

Page 5: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 5/59

dönü!tü. Mucize çocu"un ertesi güne kadar kesinlikle kentte

kalması gerekti"ine oy birli"iyle karar verildi, böylece satranç

kulübünün öteki üyeleri bir araya toplanabilecekti ve özellikle

hasta bir satranç tutkunu olan ya!lı Kont Simczic'in sarayınahaber ula!tırılabilecekti.

Yepyeni bir övünçle ö"rencisine bakan, ama onun bu

yetene"ini ke!fetmekten duydu"u sevince kar !ın, görevi gere"i

yönetmesi beklenen pazar ayinini kaçırmak istemeyen papaz,

yeni bir deneme için Mirko'yu orada bırakabilece"ini söyledi.

Genç Czentovic satranç toplulu"unun hesabına otele yerle!tirildi

ve o ak!am ilk kez bir klozet gördü. Ertesi pazar günü ö"ledensonra satranç salonu tıklım tıklım doluydu. Dört saat

kıpırdamadan satranç tahtasının önünde oturan Mirko, tek

sözcük etmeden ve ba!ını bile kaldırmadan oyuncuları birbiri

ardına yendi; en sonunda e!zamanlı bir oyun oynanması

önerildi. E!zamanlı bir oyunda, tek ba!ına farklı oyuncularla

kar !ıla!ması gerekti"ini bu cahilin kafasına sokabilmek biraz

zaman aldı. Ama Mirko bu görene"i kavrar kavramaz çabucaki!e koyuldu, a"ır, gıcırdayan ayakkabılarıyla yava!ça masa

masa dola!tı ve en sonunda sekiz elden yedisini kazandı.

Böylece büyük tartı!malar ba!ladı. Bu yeni !ampiyon gerçek

anlamda kentli olmamasına kar !ın, kentin yerel övüncü birden

alevlendi.

Harita üzerindeki varlı"ını !imdiye dek pek i kimseninayrımsamadı"ı küçük kent, belki de ilk kez ünlü bir adamı

dünyaya kazandırma onuruna ula!abilecekti. Normalde yalnızca

garnizon kabaresi için !antözler ve kadın !arkıcılar ayarlayan

Koller adında bir menajer, bir yıllık parasal yardım sa"lanırsa,

Viyana'da tanıdı"ı büyük bir ustanın genç adama satranç

sanatını ö"retmesini sa"layabilece"ini söyledi. Her gün satranç

oynadı"ı altmı! yıl boyunca bu kadar kayda de"er bir rakiple hiç

Page 6: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 6/59

kar !ıla!mamı! olan Kont Simczic, gerekli parayı hemen

kar !ıladı. O gün gemici o"lunun !a!ırtıcı yükseli!i ba!ladı.

 Altı ay içinde Mirko satranç tekni"inin bütün sırlarını kavradı,

bununla birlikte sonraları uzman çevrelerde çokça gözlenen ve

alay edilen tuhaf bir yetersizli"i vardı. $öyle ki, Czentovic tek bir

satranç oyununu bile ezbere ya da uzmanların dedi"i gibi 'kör'

oynamayı bir türlü beceremıyordu. Sava! meydanını imgelemin

sınırsız alanına yerle!tirme yetene"inden tümüyle yoksundu.

 Altmı! dört kareli ve otuz iki ta!lı Satranç dilinde, satranç

tahtasına bakmadan, akıldan oynamak.

Siyah beyaz tahta her zaman elle dokunulur biçimde önünde

olmalıydı; ünü dünyaya yayıldıktan sonra bile, katlanabilir bir cep

satranç tahtasını yanından hiç ayırmadı, böylece usta i!i bir

oyunun tekrar üzerinden geçmek ya da kendi kendine güç bir

durumu çözmek istedi"i zaman, konumu gözlerinin önünde

olu!turabiliyordu. Bu önemsiz gibi görünen eksiklik, onun dü! 

gücünün yetersiz oldu"unu gösteriyordu ve yakın çevrelerde

ate!li tartı!malara yol açıyordu; tıpkı müzisyenler arasındaki

ola"anüstü bir virtüözün ya da !efin, notalara bakmadan çalmayı

ya da orkestrayı yönetmeyi becerememesi gibi. Ama bu tuhaf

özellik, Mirko'nun !a!ırtıcı yükseli!ini kesinlikle yava!latmadı.

Daha on yedi ya!ındayken bir düzine satranç ödülü kazanmı!tı

bile, on sekizinde Macaristan !ampiyonu oldu, en sonunda

yirmisinde dünya !ampiyonlu"unu ele geçirdi. Zekâ düzeyi, dü! 

gücü ve ataklık açısından her biri ondan kat kat üstün olan enso"ukkanlı !ampiyonlar bile, onun kaya gibi dayanıklı aklı

kar !ısında pes ediyorlardı, tıpkı hantal Kutusow kar !ısındaki

Napoleon ve Fabius Cunctator kar !ısındaki Hannibal gibi;

Livius'un yazdı"ına göre, Fabius çocuklu"unda da buna benzer

dikkat çekici hantallık ve zekâ gerili"i belirtileri göstermi!.

Böylece akıl yönünden üstün birbirinden de"i!ik insanları

filozofları, matematikçileri, hesap yapan, imgelemini kullanan ve

Page 7: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 7/59

ço"unlukla yaratıcı olan ki!ileri bir araya toplayan satranç

ustaları galerisine, ilk kez tinsel dünyanın tümüyle dı!ındaki biri

girdi, en yırtık gazetecinin bile a"zından kamuoyuna ilginç

gelebilecek tek sözcük almayı ba!aramadı"ı a"ırkanlı, a"zınıbıçak açmayan bir köylü çocu"u... Czentovic gazetelerden

esirgedi"i süslü cümleleri, kendisiyle ilgili anekdotlar do"masına

meydan vererek zamandan bol bol telafi etti. Çünkü tartı!masız

usta oldu"u satranç tahtasının ba!ından kalktı"ı an, korunmasız

Czentovic tuhaf ve neredeyse gülünç bir görünüme

bürünüyordu; bayramlık siyah takım elbisesine, biraz küstah bir

inci i"ne ili!tirilmi! albenili boyunba"ına ve özenle bakımı

yapılmı! parmaklarına kar !ın, devinimleri ve tavırlarıyla köyde

papazın odasını süpüren aynı özürlü köylü çocu"uydu. Uzman

meslekta!larının alaylı ve kızgın bakı!ları altında yetene"ini ve

ününü akılsızca ve hiç utanmadan kabalıkla kullanıp dar görü!lü

ve hatta baya"ı bir açgözlülükle, kazanabildi"i kadar para

kazanmaya çalı!ıyordu. Hep en ucuz otellerde kalarak kent kent

dola!ıyordu, ücreti kar !ılandı"ı sürece en döküntü kulüplerde

bile oynuyordu, sabun reklamlarında resmini kullandırtıyordu vehatta üç tümceyi do"ru yazmayı beceremedi"ini çok iyi bilen

rakiplerinin alaylarına aldırmadan, adını 'Satranç Felsefesi' adlı

bir kitap için sattı, gerçekte bu kitabı kendi halinde Galiçyalı bir

ö"renci paragöz yayıncılar için yazmı!tı.

Bütün yontulmamı! varlıklarda oldu"u gibi onda da gülünç bir

kendini be"enmi!lik vardı; dünya turnuvasındaki zaferinden beri

kendini dünyanın en önemli adamı olarak görüyordu ve bütün bu

zeki, akıllı, göz kama!tırıcı konu!macıları ve yazarları kendi

alanlarında yenmi! oldu"unu, üstelik onlardan daha çok

kazandı"ını bilmek, onun o eski güvensizli"ini so"uk ve

ço"unlukla kabalıkla gözler önüne serilen bir gurura dönü!türdü.

 Arkada!ım bana Czentovic'in çocuksu kendini

be"enmi!li"inden birkaç klasik örnek verdikten sonra, "Amaböyle hızla gelen bir ün, böyle bo! bir kafayı nasıl sersemletmez

Page 8: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 8/59

ki?" diye ba"ladı sözü. "Yirmi bir ya!ındaki Banat'lı bir köylü

çocu"u, birdenbire bir tahta üzerinde birkaç ta!ı oynatmakla,

bütün köyünün odun keserek ve en a"ır i!leri yaparak bir yılda

kazandı"ından daha fazlasını bir haftada kazanırsa, kendinibe"enmi!lik haftalı"ına nasıl kapılmaz? #!te o zaman bir

Rembrandt, bir Beethoven, bir Dante, bir Napoleon hakkında en

ufak fikri olmayan birinin, kendini büyük bir insan sanması

aslında o kadar kolaydır ki. Bu çocuk duvarlarla çevrilmi! 

beyninin içinde yalnızca tek bir !eyi biliyor, aylardır tek bir

satranç oyununu kaybetmedi"ini; ve dünyamızda satranç ve

para dı!ında ba!ka de"erler de bulundu"undan haberi

olmamasından ötürü, kendisinden etkilenmesi için her türlü

nedeni var."

 Arkada!ımın bu anlattıkları, özel merakımı uyandırdı. Sabit

fikirli, kafasını tek bir dü!ünceye takmı! her türlü insan,

ya!amım boyunca beni çekmi!tir, çünkü bir insan kendini ne

kadar sınırlarsa, öte yandan sonsuza o kadar yakın olur; i!te

böyle görünü!te dünyadan kopuk ya!ayanlar, özel yapılarıiçinde karınca gibi, dünyanın tuhaf ve e!i benzeri olmayan bir

maketini kurarlar.

Böylece aklı tek bir !eye çalı!an bu özel örne"i, Rio'ya kadarki

on iki günlük yolculuk boyunca daha yakından inceleme

amacımı gizlemedim.

Bununla birlikte arkada!ım, "Pek !ansınız olmaz," diye uyardıbeni. "Bildi"im kadarıyla, Czentovic'ten en ufak bir psikolojik bilgi

koparmayı kimse ba!aramadı. Bu kurnaz köylünün, derinde

yatan yetersizli"inin arkasında açık vermeme akıllılı"ı gizleniyor,

uyguladı"ı yöntem de, küçük meyhanelerde arayıp buldu"u,

kendi çevresinden köylüler dı!ında herkesle konu!maktan

kaçınmak. Yakınında kültürlü bir insan hissetti"inde, kabu"una

çekiliyor; böylece hiç kimse ondan aptalca bir söz duymu! ya da

Page 9: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 9/59

kültürsüzlü"ünün sınırsız derinli"ini ke!fetmi! olmakla

övünemiyor."

 Arkada!ım gerçekten haklı çıktı. Yolculu"un ilk günlerinde,

kaba bir sırna!ıklık yapmadan Czentovic'e yana!manın tümüyle

olanaksız oldu"u ortaya çıktı, sırna!ık davranmak da benim

tarzım de"ildi. Gerçi bazen gezinti güvertesinde dola!tı"ı olurdu,

ama hep gururla ellerini arkasında kavu!tururdu, o ünlü

resmindeki Napoleon gibi; ayrıca güverte turunu her zaman öyle

aceleyle ve paldır küldür tamamlardı ki, onunla konu!abilmek

için pe!inden ko!turmak gerekirdi. Öte yandan yolcu

salonlarında, barda, sigara salonunda hiç boy göstermezdi;kamarottan edindi"im güvenilir bilgiye göre, günün büyük

bölümünü kamarasında geçirip dev gibi bir satranç tahtasında

alı!tırma yapıyor ya da çe!itli hamlelerin üzerinden geçiyormu!.

Üç gün sonra gerçekten kızmaya ba!ladım, onun savunma

yöntemi benim ona yakla!ma iste"imden daha etkiliydi.

Ya!amım boyunca bir satranç ustasıyla tanı!ma fırsatım hiç

olmamı!tı ve !imdi böyle bir insanı gözümde canlandırmak için

ne kadar çok u"ra!ırsam, bütün bir ya!am boyu yalnızca altmı! 

dört siyahbeyaz karenin çevresinde dönen bir beyin eylemi bana

o kadar akıl almaz geliyordu. Gerçi kendi deneyimlerimden

'kralların oyunu'nun gizemli çekicili"ini biliyordum; insano"lunun

dü!ünüp buldu"u oyunlar arasında, rastlantının her türlü

despotlu"una kar !ı koyan ve zafer kupalarını yalnızca akla ya

da daha çok tinsel yetene"in belirli bir biçimine veren tek oyun. Ama satranca oyun demekle, haksız bir kısıtlama yapmı! 

olmuyor mu insan? Satranç aynı zamanda bir bilim, bir sanat

de"il mi, yerle gök arasında süzülen Muhammed'in tabutu gibi

bu iki kategori arasında gidip gelmiyor mu, bütün kar !ıt çiftlerin

bir kerelik bile!imi de"il mi? Hem çok eski hem de yepyeni,

düzene"i hem mekanik hem de dü! gücüne ba"lı, hem sabit

geometrik bir alanla sınırlı hem de bile!imleri sınırsız, hemsürekli geli!en hem de kısır, hiçbir !eye götürmeyen bir

Page 10: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 10/59

dü!ünme, hiçbir !eyi hesaplamayan bir matematik, yapıtları

olmayan bir sanat, maddesi olmayan bir mimari, bununla birlikte

varlı"ıyla bütün kitap ve yapıtlardan daha dayanıklı oldu"u su

götürmez; bütün halklara ve bütün zamanlara ait olan tek oyun;can sıkıntısını öldürmesi, zihni açması, ruhu canlandırması için

hangi tanrının onu yeryüzüne gönderdi"ini kimse bilmez.

Ba!langıcı ve sonu nerededir? Her çocuk onun temel

kurallarını ö"renebilir, her acemi onda !ansını dener, ama yine

de bu de"i!mez dar karenin içinde özel ustalar yaratır satranç,

öteki insanların hiçbiriyle kar !ıla!tırılamaz bunlar, yalnızca

satranca yönelik bir yetene"i olan insanlar; görü!, sabır vetekni"in tıpkı matematikçiler, !airler ve müzisyenlerdeki gibi

belirli bir oranda, ama farklı katman ve ba"lamlarda etkin oldu"u

özgül dâhiler. Fizyonomiye duyulan tutkunun ilk zamanlarında

Gali gibi biri, böyle satranç ustalarının beyinlerini yararak bu

satranç dehalarının beyninde, bu insanın yeni bir gri kütlesi

içinde Franz Josef Gali: Alman doktor, ünlü sinir sistemi

anatomicisi. Her zihinsel etkinli"i beynin belli bir bölgesineba"layan ve insan yetilerinin durumunun kafatasının biçiminden

belli oldu"unu savunan frenolojiyi kurmasıyla ünlüdür.

Özel bir kıvrım olup olmadı"ını, ba!ka beyinlerdekine oranla

daha geli!mi! bir satranç kası ya da satranç yumrusu bulunup

bulunmadı"ını ara!tırmı!tır belki de.

Bu özgül dehanın, elli kiloluk içi bo! bir kayanın içindeki tek biraltın filizi gibi, kesin bir akıl tembelli"inin içine sızmı!a benzedi"i

bir Czentovic örne"i, böyle bir fizyonomiciye nasıl da çekici

gelirdi! Böyle ola"anüstü, dâhice bir oyunun ister istemez

göreceli ustalar yarataca"ı gerçe"ini uzun zaman önce

anlamı!tım; ama dünyayı yalnızca siyah ile beyaz arasındaki dar

yola indirgeyen, otuz iki ta!ı bir oraya bir buraya, bir ileri bir geri

oynatarak hayatının zaferini kazanmaya çalı!an kıvrak zekâlı bir

insanın ya!amını kafada canlandırmak ne kadar güç, ne kadar

Page 11: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 11/59

olanaksızdı; bu insanın yeni bir oyuna ba!larken piyade yerine

atı ye"lemesi olay yaratır ve bir satranç kitabının ufacık bir

kö!esinde adının geçmesiyle ölümsüzlü"e ula!masını sa"lar; bu

insan, bu akıl insanı, aklını kaçırmadan on, yirmi, otuz, kırk yılboyunca bütün dü!ünme gücünü tekrar tekrar aynı gülünç

amaca yöneltir: Bir tahtanın üzerinde tahta bir !ahı kö!eye

sıkı!tırmak!

#!te !imdi böyle bir olay adam, böyle tuhaf bir dâhi ya da böyle

!a!ırtıcı bir deli ilk kez bu kadar yakınımdaydı, aynı gemide altı

kamara ötemdeydi ve akılla ilgili !eylere kar !ı merakı her zaman

bir çe!it tutkuya dönü!en zavallı ben, ona yakla!mayı bir türlübeceremiyordum. En kaçık numaraları dü!ünmeye ba!ladım:

Önemli bir gazete için onunla söyle!i yapmak istedi"im yalanını

uydurarak gururunu ok!amak ya da ona #skoçya'da kârlı bir

turnuva önererek açgözlülü"ünden yararlanmak. Ama yaban

horozunu tuza"ına dü!ürmek için avcının ba!vurdu"u en

güvenilir yöntemin, onun çiftle!me ötü!ünü taklit etmek oldu"u

geldi aklıma en sonunda; bir satranç !ampiyonunun dikkatiniçekmek için, insanın kendisinin satranç oynamasından daha

etkili ne olabilirdi ki?

 Ancak ben ya!amım boyunca hiçbir zaman ciddi bir satranç

sanatçısı olmadım; bunun basit bir nedeni var: çünkü satrançla

her zaman öylesine ve yalnızca e"lenmek için ilgilendim; bir

saat tahtanın önünde oturursam, kesinlikle kendimi zorlamak

için de"il, tam tersine, üzerimdeki gerginlikten kurtulmak içinyaparım bunu. Ötekiler, gerçek satranç oyuncuları, satrancı

ciddiye alırken, ben sözcü"ün tam anlamıyla satranç 'oynarım'.

Tıpkı a!k gibi satranç için de bir e! gereklidir ve güvertede bizim

dı!ımızda satranç meraklıları olup olmadı"ını daha bilmiyordum.

Onları deliklerinden çıkarmak için sigara salonunda basit bir

tuzak kurdum: Benden daha kötü oynamasına kar !ın, karımla

birlikte tiyatro oynar gibi bir satranç tahtasının ba!ına oturduk.Gerçekten de, daha altı hamle yapmamı!tık ki, oradan geçen

Page 12: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 12/59

biri durdu, bir ikincisi izlemek için izin istedi; benimle bir el

oynamak istemesi beklenen e! de en sonunda ortaya çıktı. Adı

McConnor'dı ve #skoç bir yol mühendisiydi, söyledi"ine göre

Kaliforniya'daki petrol kuyularından büyük bir servet kazanmı!tı;sert, neredeyse kö!eli çene kemi"i, iri di!leri olan güçlü kuvvetli

bir adamdı, yüzünün koyu kırmızı rengini, en azından bir

bölümünü, bol miktarda viskiye borçluydu herhalde. Göze

çarpan geni!, neredeyse atletik omuzları ne yazık ki oyun

sırasında da göze batıyordu, çünkü bu Bay McConnor, en

önemsiz oyunda bile yenilmeyi ki!iliklerine yapılmı! bir hakaret

olarak gören o kendinden emin, ba!arılı insanlardandı.

Ya!amda önüne çıkanı devirerek yol almaya alı!mı! ve somut

ba!arıdan !ımarmı!, kendi kendinin mimarı bu iriyarı adam,

üstün oldu"u dü!üncesine kendini öyle kaptırmı!tı ki, ona kar !ı

koyulmasını kendisine kar !ı haksız bir ayaklanma» ve

neredeyse hakaret olarak algılıyordu. #lk eli kaybedince

öfkelendi, uzun uzadıya ve sert bir tavırla, bunun yalnızca bir

anlık bir dikkatsizlik yüzünden oldu"unu açıklamaya ba!ladı;üçüncü elde ba!arılı olamamasını yan salondaki gürültüye

ba"ladı; bir eli kaybeder kaybetmez hemen rövan! istiyordu.

Ba!langıçta bu hırs dolu öfke beni e"lendirdi; sonuçta, dünya

!ampiyonunu masamıza çekmek olan gerçek amacıma ula!mak

için yapmam gereken ufak bir !eydi yalnızca.

Üçüncü gün amacıma ula!tım, daha do"rusu yarı yarıya

ula!tım. Gezinti güvertesinde dola!an Czentovic penceredenbizi mi gözetledi, yoksa yalnızca rastlantısal olarak mı sigara

salonunu varlı"ıyla !ereflendirdi bilmiyorum, öyle ya da böyle,

biz acemilerin onun sanatını icra etti"imizi görür görmez bir

adım daha yakla!tı ve bu ölçülü uzaklıktan tahtamızı !öyle bir

gözden geçirdi.

McConnor hamle yapmak üzereydi. Ve bu tek hamle bile,

acemi çabalarımızı daha fazla izlemenin onun gibi bir usta için

Page 13: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 13/59

zaman kaybı oldu"unu anlamasına yetmi! gibiydi. Bir kitapçıda

kötü bir dedektif romanını, kapa"ını bile açmadan yerine

koyarken yaptı"ımız do"al devinimle masamızdan uzakla!tı ve

sigara salonundan çıktı. "Bizi ölçüp tarttı ve çok hafif buldu," diyedü!ündüm, bu so"uk, küçümseyici bakı! beni biraz kızdırmı!tı

ve öfkemi McConnor'dan çıkarmak için ona bakıp "Hamleniz

ustayı pek etkilemi!e benzemiyor," dedim.

"Hangi ustayı?"

 Az önce yanımızdan geçen ve oyunumuza burun kıvırarak

bakan o beyin, satranç ustası Czentovic oldu"unu açıkladımona. $imdi de buna katlanmamız ve bizi küçümsemesine

yüre"imiz sızlamadan alı!mamız gerekti"ini ekledim; biz

zavallılar kaderimize razı olmalıydık. Ama laf olsun diye

söylediklerimin, McConnor'ın üzerinde hiç beklenmedik bir etki

yapması beni !a!ırttı. Birden heyecanlandı, oyunumuzu unuttu,

hırstan yerinde duramıyordu. Czentovic'in gemide oldu"undan

haberi yokmu!, Czentovic kesinlikle onunla oynamalıymı!.

Bir keresinde kırk ki!iyle birlikte oynadı"ı bir e!zamanlı oyun

dı!ında, hayatında bir dünya !ampiyonuna kar !ı hiç oynamamı!;

o oyun bile korkunç derecede heyecanlı olmu! ve McConnor az

kalsın kazanacakmı!. Satranç ustasıyla tanı!ıyor muymu!um?

Hayır, dedim. Onunla konu!mak ve yanımıza ça"ırmak istemez

miymi!im? Czentovic'in yeni insanlarla tanı!maya pek hevesli

olmadı"ı gerekçesiyle buna kar !ı çıktım. Üstelik, bizim gibiüçüncü sınıf oyuncularla u"ra!mak bir dünya !ampiyonuna ne

zevk verirdi ki?

Bu üçüncü sınıf oyuncular sözünü McConnor gibi hırslı bir

adama söylememem gerekirdi. Kızgın kızgın arkasına yaslandı

ve Czentovic'in bir beyefendinin nazik davetini geri çevirece"ine

kendi adına inanmadı"ını söyledi ters ters, bu i!in pe!ine

dü!ecekmi!. #ste"i üzerine dünya !ampiyonunun ki!ili"ini kısaca

Page 14: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 14/59

betimledim ona ve hemen arkasından, oyunumuzu yarıda

bırakarak, sabırsızlıkla Czentovic'in ardından gezinti güvertesine

ko!turdu. Bu geni! omuzların sahibi bir kere kafayı bir !eye

taktı"ı zaman, onu tutmanın olanaksız oldu"unu hissettim yine.

Oldukça gergin bir bekleyi! ba!ladı benim için. On dakika

sonra McConnor geri döndü, keyfi pek yerinde de"ildi gibi geldi

bana.

"Eee?" diye sordum.

"Haklıymı!sınız," diye yanıtladı biraz kızgın. "Pek sevimli bir

bey de"il. Ona kendimi tanıttım, kim oldu"umu anlattım. Bana

elini bile uzatmadı. Bize kar !ı bir e!zamanlı oyun oynamak

isterse hepimizin ne kadar onur duyaca"ını ona anlatmaya

çalı!tım. Ama hiç yüz vermedi; özür diledi, menajeriyle yaptı"ı

anla!maya göre, bütün turnesi boyunca ücretsiz oynamaması

gerekiyormu!.

Oyun ba!ına en dü!ük ücreti iki yüz elli dolarmı!."

Güldüm. "Ta!ları siyah kareden beyaza sürmenin böylesine

kârlı bir i! olabilece"i hiç ... aklıma gelmezdi. Eh, umarım, siz de

ona kibar davranmı!sınızdır."

 Ama McConnor hiç istifini bozmadı. "Oyun yarın ö"leden sonra

saat üçte. Burada, sigara salonunda. Umarım kolay havlu

atmaz. "

"Nasıl? Ona iki yüz elli doları verdiniz mi?" diye ba"ırdım

!a!kınlıkla.

"Neden olmasın? C'est son metier.1 Di!im a"rısaydı ve

gemide tesadüfen bir di! doktoru olsaydı, di!imi bedavaya

çekmesini isteyemezdim ya. Adam ücretini yüksek tutmakta çok

haklı; her meslekte gerçek profesyoneller aynı zamanda en iyi

Page 15: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 15/59

i!adamlarıdır. Bana gelince: bence i! ne kadar açık olursa, o

kadar iyidir. Bir Bay Czentovic'in bana iyilik yapmasına izin

vermektense ve sonunda bir de ona te!ekkür etmek durumunda

kalmaktansa, para öderim daha iyi. Sonuçta kulübümüzde birak!amda iki yüz elli dolardan fazlasını kaybetti"im oldu ve bir

dünya !ampiyonuyla da oynamamı!tım. Bir Czentovic tarafından

altedilmek 'üçüncü sınıf oyuncular' için utanılacak bir !ey

de"ildir."

'Üçüncü sınıf oyuncu' gibi öylesine söylenmi! bir sözle

McConnor'ın gururunu ne kadar incitmi! oldu"umu ayrımsamak

beni e"lendirdi. Ama bu pahalı e"lenceyi kar !ılamaya kararlıoldu"u için, en sonunda merakımı giderecek olan yersiz hırsına

kar !ı çıkmamın bir anlamı yoktu. O âna kadar kendilerini satranç

oyuncusu olarak tanıtmı! olan dörtbe! beyi bu olaydan çabucak

haberdar ettik ve oradan geçecek yolcular tarafından

olabildi"ince rahatsız edilmemek için yalnız bizim masamızı

de"il, kom!u masaları da önümüzdeki maç için önceden ayırttık.

Ertesi gün küçük grubumuz kararla!tırılan saatte eksiksiz

toplandı. $ampiyonun kar !ısında, ortadaki yer elbette

McConnor'a ayrıldı; adam birbiri ardına puroları yakarak ve

durmadan huzursuzlukla saatine bakarak sinirini yatı!tırmaya

çalı!ıyordu. Ama dünya !ampiyonu arkada!ımın anlattıklarından

tahmin etti"im gibi en az on dakika bekletti bizi, bu da geli!inin

büyük bir etki yaratmasını sa"ladı. Sakin ve so"ukkanlı bir

biçimde masaya yakla!tı. Kendini tanıtmadan "Kim oldu"umubiliyorsunuz sizin kim oldu"unuz ise beni ilgilendirmiyor," demek

oluyordu herhalde bu saygısızlık profesyonellere özgü bir

kurulukla gerekli düzenlemeyi yapmaya koyuldu. Gemide yeterli

satranç tahtası bulunmaması yüzünden bir e! zamanlı oyun

oynanması olanaksız oldu"u için, hepimizin birlikte ona kar !ı

oynamamızı önerdi. Her hamleden sonra, aramızda

yapaca"ımız konu!maları duymamak için, salonun diptarafındaki ba!ka bir masaya gidecekmi!. Kar !ı hamlemizi

Page 16: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 16/59

yaptı"ımızda, ne yazık ki elimizde masa çanı bulunmadı"ı için,

ka!ıkla barda"a vurmamız gerekiyormu!. #stedi"imiz ba!ka bir

zamanlama yoksa, en uzun hamle zamanının on dakika

olmasını önerdi. Her öneriye utangaç ö"renciler gibi uydukelbette. Czentovic siyahı seçti; daha ayaktayken ilk kar !ıt

hamlesini yaptı ve sonra hemen kendi önerdi"i bekleme yerine

giderek kayıtsız bir tavırla arkasına yaslanıp resimli bir dergiyi

karı!tırmaya ba!ladı.

Oyundan söz etmenin pek anlamı yok. Bitmesi gerekti"i gibi

bitti elbette: Bir güzel yenildik, üstelik daha yirmi dördüncü

hamlede. Bir dünya !ampiyonunun yarım düzine orta ya daortanın altı düzeydeki oyuncuyu hiç zorlanmadan yenmesi pek

!a!ırtıcı de"ildi; hepimizin canını sıkan !ey, Czentovic'in bizi

zorlanmadan yendi"ini kafamıza kakan kibirli tarzıydı yalnızca.

Her defasında tahtaya yalnızca !öyle bir göz atıyordu, ölü, tahta

yontularmı!ız gibi kayıtsız gözlerle bakıyordu bize ve bu küstah

tavır hasta bir köpe"e !öyle bir bakıp bir lokma yiyecek

fırlatmayı andırıyordu ister istemez. Bence içinde biraz duyguolsaydı, yanlı!larımıza dikkatimizi çekebilir ya da dostça bir

sözle bize gayret verebilirdi. Ama bu insan olmayan satranç

makinesi oyun bittikten sonra da tek sözcük etmedi, 'mat'

dedikten sonra, kendisinden ikinci bir oyun daha isteniyor mu

diye masanın önünde kıpırdamadan bekledi. Duyarsız kabalı"a

kar !ı insanın her zaman içine dü!tü"ü çaresizlikle aya"a kalkıp

bu sona eren dolar i!iyle en azından benim açımdan ili!kimizin

de bitti"ini ima edecektim ki, yanıba!ımdaki McConnor çok

bo"uk bir sesle, "Rövan!!" deyip beni sinir etti.

Meydan okuyan ses tonu beni neredeyse ürküttü; gerçekten

de McConnor o an kibar bir beyefendiden çok, yumru"unu

indirmek üzere olan bir boksör izlenimi veriyordu. Czentovic'in

bize kaba davranmasından mı, yoksa kendi hastalık

derecesindeki hırsından mı kaynaklanıyordu bu, bilmiyorum,öyle ya da böyle, McConnor'ın ruh durumu tümüyle de"i!mi!ti.

Page 17: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 17/59

Yüzü alnına dü!en perçemlere kadar kızarmı!, burun delikleri

öfkeden !i!mi!ti, gözle görülür bir biçimde terliyordu ve kısılmı! 

dudaklarından çıkan keskin bir kırı!ık, kavgacı bir havayla öne

çıkmı! çenesine do"ru uzanıyordu. Gözünde o denetlenemeztutkunun ale vini okudum huzursuzlukla, insanları ancak rulet

masasında avucunun içine alan tutkuydu bu, hani hep iki katını

yatırdıktan sonra altıncı ya da yedinci kez hâlâ do"ru renk

gelmedi"i zaman devreye giren tutku. O an anladım ki, bütün

servetine mal olsa da bu fanatik, hırslı adam en azından tek bir

oyun kazanana dek, Czentovic'e kar !ı oynayıp duracaktı.

McConnor, Czentovic için bir altın madeniydi ve Czentovic

sonuna kadar dayanırsa, Buenos Aires'e kadar birkaç bin dolar

çıkarabilirdi bu madenden.

Czentovic yerinden kımıldamadı. "Buyurun," diye yanıtladı

kibarca. "Beyler !imdi siyahla oynuyor."

#kinci oyun da farklı bir tablo çizmedi, bir !ey dı!ında: Birkaç

meraklı sayesinde toplulu"umuz yalnız büyümekle kalmadı,

hareketlendi de. McConnor tahtaya öyle sabit bakıyordu ki,

sanki ta!lan iradesiyle kazanmak, mıknatıslamak istiyordu;

so"uk bakı!lı rakibinin yüzüne büyük bir zevkle "Mat!" diye

ba"ırmak için bin doları da seve seve feda ederdi, adım gibi

emindim bundan. #natçı heyecanının birazı, farkında olmadan

tuhaf bir biçimde bize bula!tı. Her hamle üzerinde eskisine

oranla daha tutkulu tartı!ıyorduk, Czentovic'i masamıza geri

ça"ıran i!areti vermeyi kararla!tırmadan önce, son anda bile birhamleden vazgeçip öbürünü oynadı"ımız oluyordu. Yava! 

yava! on yedinci hamleye yakla!mı!tık ki, bizim için

inanılmayacak kadar iyi bir konumun olu!tu"unu gördük

!a!kınlıkla, çünkü çizgisindeki piyadeyi sondan bir önceki c2

karesine getirmeyi ba!armı!tık; veziri almak için piyadeyi

itmemiz yeterliydi. Bu fazlasıyla belli !ans yüzünden içimiz pek

de rahat de"ildi elbette. Görünü!te bizim elde etti"imiz buavantajın, çok daha ileriyi gören Czentovic tarafından bilinçli

Page 18: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 18/59

olarak bize atılan bir kemik oldu"undan ku!kulanıyorduk

hepimiz. Ama hep birlikte iyice aramamıza ve tartı!mamıza

kar !ın, hilenin nerede oldu"unu anlayamadık. En sonunda, izin

verilen dü!ünme süresi tam bitmek üzereyken hamleyi yapmayakarar verdik. McConnor piyadeyi son kareye sürmek için elini

uzatmı!tı ki, birisi kolundan yakaladı, alçak sesle ve heyecanla

fısıldadı: "Tanrı a!kına! Sakın ha!"

Elimizde olmadan hepimiz dönüp baktık. Kırk be! ya!larında

bir beydi konu!an, neredeyse tebe!ir kadar beyaz olan ince

uzun, sert yüzü daha önce güvertede gözüme çarpmı!tı, bütün

dikkatimizi hamleye yöneltti"imiz son dakikalarda yanımızagelmi! olmalıydı. Ona baktı"ımızı ayrımsayarak aceleyle ekledi:

"$imdi veziri alırsanız, fili cl'e sürüp piyadenizi kırar, siz de

atınızı geri çekersiniz. Ama bu arada bo!taki piyadesini d7'ye

getirip kalenizi tehdit eder ve atınızla !ah mat deseniz bile

kaybedersiniz ve dokuz on hamle sonra yenilirsiniz. 1922'de

Pistyaner Turnuvası'nda Aljechin 'in Bogoljubow'a kar !ı

olu!turdu"u konumun hemen hemen aynısı." McConnor

!a!kınlıkla elini ta!tan çekti ve cennetten inen beklenmedik bir

melek gibi yardımımıza ko!an adama en az bizim kadar

afallayarak baktı. Dokuz hamle öncesinden matı her

saplayabilen birisi birinci sınıf bir profesyonel olmalıydı, hatta

belki de aynı turnuvaya giden bir yarı!macıydı ve bu kadar

canalıcı bir anda aniden çıkagelip oyuna karı!masında

neredeyse do"aüstü bir !ey vardı. Kendini ilk toplayanMcConnor oldu.

"Ne önerirdiniz?" diye fısıldadı heyecanla. "Hemen ilerlemeyin,

geri çekilin! Öncelikle !ahı g8'den h7'ye alarak tehlikeli çizgiden

kurtarın. Czentovic büyük olasılıkla öbür yandan saldıracaktır.

 Ama kaleyi c8'den c4'e getirip bunu savu!turursunuz; bu onun

iki kalesine, bir piyadesine mal olur ve böylece üstünlü"ünü

yitirir. Bo!taki piyadeler kar !ı kar !ıya kalır ve do"ru savunma

Page 19: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 19/59

yaparsanız, oyun berabere biter. Daha fazlasını elde

edemezsiniz."

Bir kez daha !a!ırıp kaldık. Hesaplamasının hem hızlı hem de

kesin olması bizi afallattı; hamleleri bir kitaptan okuyup

söylüyordu sanki. Onun oyuna karı!ması sayesinde bir dünya

!ampiyonuyla berabere kalmamız beklenmedik bir !anstı ve

sihirli bir de"nek etkisi yaptı. Tahtayı daha iyi görmesini

sa"lamak için hep birden kenara çekildik. McConnor bir kez

daha sordu:

"$ah g8'den h7'ye, öyle mi?" "Aynen öyle! Öncelikle geriçekilin." McConnor adamın dedi"ini yaptı ve barda"a vurduk.

Czentovıc o alı!ılmı! sakin adımlarıyla masamıza geldi ve bir

bakı!ta kar !ıt hamleyi ölçüp tarttı. Sonra, tıpkı tanımadı"ımız

yardımcımızın önceden söyledi"i gibi, !ah kanadındaki piyadeyi

h2'den h4'e getirdi. Ve yardımcımız heyecanla fısıldadı:

"Kale ileri, kale ileri, c8'den c4'e, o zaman önce piyadenin

önünü kapatması gerekir. Ama bu onun i!ine yaramayacak!Bo!taki piyadeye aldırmadan atınızı c3'ten d5'e getirerek

saldırırsınız ve e!itlik yeniden sa"lanır. Savunmak yerine bütün

gücünüzle saldırın!"

Ne demek istedi"ini anlamadık. Söyledikleri Çince'ydi sanki.

 Ama bir kere kendini kaptıran McConnor hiç dü!ünmeden

söyleneni yaptı. Czentovic'i geri ça"ırmak, için yeniden barda"a

vurduk. #lk kez çabucak karar vermedi, tahtaya çabucak bir göz

attı. Sonra yabancının bize önceden bildirdi"i hamleyi aynen

yaptı ve gitmek üzere döndü. Ama uzakla!madan önce, yeni ve

beklenmedik bir !ey yaptı. Ba!ını kaldırdı ve bakı!larını

üzerimizde gezdirdi; kendisine kar !ı birdenbire böyle canlı bir

direnç gösterenin kim oldu"unu anlamak istiyordu besbelli.

O andan ba!layarak heyecandan yerimizde duramaz olduk. Oana kadar ciddi bir umut beslemeden oynamı!tık, ama

Page 20: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 20/59

Czentovic'in so"uk kibirini kırma dü!üncesi yürek atı!larımızı

hızlandırdı. Ama yeni dostumuz bir sonraki hamleyi belirlemi!ti

bile, Czentovic'i geri ça"ırabilirdik; ka!ı"ı barda"a vururken

parmaklarım titriyordu. Derken ilk zaferimizi kazandık. O ânadek hep ayakta oynayan Czentovic, duraksadı, duraksadı ve en

sonunda a"ır a"ır oturdu; böylece o âna dek bize tepeden

bakan Czentovic, bizimle aynı düzeye inmi! oldu. En azından

somut olarak bizimle aynı düzlemde bulunmaya zorunlu kılmı!tık

onu. Uzun uzun dü!ündü, gözlerini hiç kaldırmadan tahtaya

dikti, öyle ki siyah kirpiklerinin altından gözbebeklerini görmek

neredeyse olanaksızdı ve böyle derin dü!ünürken yava! yava! 

a"zı açıldı, yuvarlak yüzüne biraz bön bir ifade verdi bu.

Czentovic birkaç dakika dü!ünüp ta!ındı, sonra bir hamle yaptı

ve aya"a kalktı. Dostumuz !öyle fısıldadı:

"Zaman kazanmaya çalı!ıyor! #yi akıl! Ama pes etmeyin!

Kar !ılıklı ta! almaya zorlayın onu, o zaman paçayı kurtaramaz

ve beraberli"e ula!ırız."

McConnor onun dedi"ini yaptı. Sonraki hamlelerde ikisinin

arasında biz ötekiler çoktan figüranlara dönü!mü!tük bizim

anlamadı"ımız bir gidi! geli! ba!ladı.

 A!a"ı yukarı yedinci hamlenin sonunda Czentovic uzun uzun

dü!ündükten sonra ba!ını kaldırdı ve "Berabere," dedi.

Bir an salonda çıt çıkmadı. Ansızın dalgaların sesi ve salonu

cazla dolduran radyo duyuldu, gezinti güvertesinde atılan her

adım ve aralık pencerelerden giren rüzgârın hafif, belli belirsiz

u"ultusu geldi kulaklarımıza. Hepimiz solu"umuzu tuttuk, bu

inanılmaz !ey çok ani olmu!tu ve bu tanınmamı! adamın yarı

yarıya kaybedilmi! bir oyunda dünya !ampiyonunu dize

getirmesi bizi !a!kına çevirmi!ti. McConnor arkasına yaslandı,

tuttu"u solu"u mutlu bir "Ah!" sesiyle döküldü dudaklarından.

Öte yandan, ben Czentovic'i izliyordum. Son hamleler sırasında

Page 21: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 21/59

yüzü solgunla!tı gibi gelmi!ti bana. Ama kendini denetlemeyi iyi

biliyordu. Sakin görünümünü korudu ve ta!lan a"ır devinimlerle

tahtadan iterken kayıtsızca sordu:

"Beyler üçüncü bir oyun isterler mi?" Tam bir tüccar a"zıyla

sordu bu soruyu.

 Ama i!in tuhaf yanı, bunu sorarken McConnor'a bakmayıp

keskin gözlerini dosdo"ru kurtarıcımıza dikmi! olmasıydı. Atın

yeni, daha iyi bir biniciyi eyerde oturmasından anlaması gibi, o

da son hamleler sırasında asıl gerçek, rakibini ayrımsamı! 

olmalıydı. Elimizde olmadan bakı!larını izledik ve heyecanlayabancıya baktık. Ama adam kafasını toplayıp yanıtlayamadan,

McConnor zafer sarho!lu"uyla ba"ırdı ona:

"Elbette! Ama !imdi onunla tek ba!ınıza oynamalısınız!

Czentovic'e kar !ı siz!"

 Ama o anda hiç umulmadık bir !ey oldu.

Tuhaf bir biçimde hâlâ satranç tahtasına bakıp duran yabancı,

bütün bakı!ların kendisine yöneldi"ini ve bu co!kulu sözlerin

kendisine söylendi"ini anlayınca ürktü. Yüzü allak bullak oldu.

"Kesinlikle olmaz beyler," diye kekeledi gözle görülür bir

utangaçlıkla.

"Olanaksız bu... benim oynamam söz konusu bile olamaz...yirmi, hayır, yirmi be! yıldır satranç tahtasının ba!ına oturmadım

ben... ve sizden izin almadan oyununuza burnumu sokmakla ne

kadar terbiyesizlik etti"imi ancak !imdi anlıyorum... Lütfen,

karı!tı"ım için beni ba"ı!layın... sizi daha fazla rahatsız

etmeyece"im." Ve biz !a!kınlı"ımızı üzerimizden atamadan,

salondan çıkmı!tı bile.

Page 22: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 22/59

"Ama bu olanaksız!" diye haykırdı ate!li McConnor yumru"unu

masaya vurarak. "Bu adam yirmi be! yıldır satranç oynamamı! 

olamaz, kesinlikle olamaz! Her hamleyi, her kar !ı hücumu be!-

altı hamle önceden hesapladı. Böyle bir !eyi kimse rastgeleyapamaz. Bu kesinlikle olamaz, öyle de"il mi?"

Son soruda McConnor elinde olmadan Czentovic'e dönmü!tü.

 Ama dünya !ampiyonu hiç istifini bozmadı.

"Bu konuda yorum yapamam. Beyefendi özgün ve ilginç bir

oyun çıkardı; bu nedenle ben de bilerek ona bir !ans verdim."

Bunu söylerken kayıtsızca aya"a kalkıp o tüccar tarzıyla ekledi:

"Beyefendi ya da beyler yarın yeni bir oyun isterse, saat üçten

itibaren emrinizdeyim."

Bıyık altından gülmeden edemedik. Czentovic'in

tanımadı"ımız yardımcımıza büyüklük edip de !ans falan vermi! 

olmadı"ını, bu açıklamanın kendi ba!arısızlı"ını örtbas etmek

için uydurdu"u saf bir bahane oldu"unu hepimiz biliyorduk.Böyle sarsılmaz, bir kibirin kırıldı"ını görme iste"imiz daha da

arttı. Bizim gibi uysal, zararsız gemi yolcularının üzerine bir anda

yabanıl, hırs dolu bir sava!ma hevesi gelmi!ti, çünkü okyanusun

ortasındaki gemimizde satranç !ampiyonunun tahtından

edilebilece"i dü!üncesi bütün telgraf bürolarının tüm dünyaya

ilan edece"i bir rekor aklımızı ba!ımızdan almı!tı. En canalıcı

anda beklenmedik bir biçimde oyuna karı!an kurtarıcımızın

yarattı"ı gizemli havanın çekicili"i ve adamın neredeyse korku

dolu alçakgönüllülü"ü ile profesyonel oyuncunun sarsılmaz

özgüveni arasındaki kar !ıtlık da eklendi buna.

Kimdi bu yabancı? Burada rastlantı, daha ke!fedilmemi! bir

satranç dehasını gün ı!ı"ına mı çıkarmı!tı? Yoksa ünlü bir usta

anla!ılmaz bir nedenden dolayı bizden adını mı gizliyordu?

Bütün bu olasılıkları büyük bir heyecanla tartı!tık, en çılgınsavlar bile, yabancının akıl almaz utangaçlı"ı ve !a!ırtıcı,

Page 23: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 23/59

açıklamasını unutulmaz oyun yetene"iyle ba"da!tırmaya

yetecek kadar çılgın gelmiyordu bize. Ama bir konuda dü!ünce

birli"ine vardık: Yeni bir sava!ı izleme zevkini kendimizden

kesinlikle esirgemeyecektik. Yardımcımızın ertesi günCzentovic'e kar !ı bir oyun oynaması için her !eyi yapmaya karar

verdik, oyunun parasal tehlikesini gö"üsleme i!ini McConnor

üstlendi. Bu arada kamarotun a"zını arayıp da yabancının

 Avusturyalı oldu"unu ö"renince, yurtta!ı olarak ricamızı ona

iletmek görevi bana kaldı.

 Apar topar kaçan yabancıyı gezinti güvertesinde bulmam uzun

sürmedi.

$ezlonguna uzanmı! kitap okuyordu. Yanına yakla!ırken, onu

inceleme olana"ı buldum. Kö!eli ba!ı, hafif yorgunluk belirtisi

olarak, yastı"a dayanmı!tı; ya!ına oranla genç görünen

yüzünün tuhaf solgunlu"u yine dikkatimi çekti, bembeyaz saçları

!akaklarını çevreliyordu; neden bilmem, bu adamın birdenbire

ya!lanmı! oldu"u izlenimine kapıldım. Yanına vardı"ımda,

kibarca do"ruldu ve kendini tanıttı, soylu, eski Avusturya

ailelerinden birine ait olan soyadı hemen tanıdık geldi bana. Bu

soyadını ta!ıyan birinin Schubert'in çok yakın bir dostu oldu"unu

ve eski imparatorun özel doktorlarından birinin de bu aileden

geldi"ini anımsadım. Kendisinden Czentovic'in meydan

okumasına kar !ılık vermesini rica etti"imizi Dr. B'ye iletince,

gözle görülür biçimde afalladı. O oyunda bir dünya

!ampiyonunun, üstelik dönemin en ba!arılı, en ünlü!ampiyonunun bulundu"undan haberi olmadı"ı ortaya çıktı.

Nedendir bilinmez, bu açıklama onun üzerinde tuhaf bir etki

yaptı sanki, çünkü rakibinin gerçekten de tanınmı! bir dünya

!ampiyonu oldu"undan emin olup olmadı"ımı tekrar tekrar

sordu. Bu durumun görevimi kolayla!tırdı"ını kısa sürede

anladım ve ince ruhlu biri oldu"unu hissedince, olası bir

yenilginin getirece"i parasal yükün McConnor'ın kasasındankar !ılanaca"ını ona söylememenin iyi olaca"ını dü!ündüm.

Page 24: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 24/59

Uzun süre bocaladıktan sonra Dr. B. en sonunda bir oyun

oynamayı kabul etti, ama becerisine pek fazla bel

ba"lamamaları konusunda öbür beyleri bir kez daha uyarmamı

rica etmeyi de unutmadı.

"Çünkü," diye ekledi dalgın dalgın gülümseyerek, "bir satranç

oyununu bütün kurallarına uygun olarak oynayıp

oynayamayaca"ımı gerçekten bilmiyorum.

Lise yıllarımdan beri, yani yirmi yıldan fazla bir zamandan beri

tek bir satranç ta!ına dokunmadı"ımı söyledi"imde, yapmacık

bir alçakgönüllülük de"ildi bu, lütfen inanın bana. O zaman bilesatranç oyuncusu olarak çok özel bir yetene"im oldu"u

söylenemezdi."

Bunu öyle do"al bir biçimde söyledi ki, dürüstlü"ünden en ufak

bir ku!ku duymadım. Bununla birlikte, birbirinden çok farklı

ustaların her hamlesini böyle kesin anımsayabilmesine

!a!ırdı"ımı dile getirmekten kendimi alamadım; en azından

kuramsal olarak satrançla çok u"ra!mı! olmalıydı. Dr. B. dü! görür gibi, tuhaf tuhaf gülümsedi yine.

"Çok u"ra!mı!tım! Tanrı biliyor ya, satrançla çok u"ra!tı"ım

söylenebilir. Ama çok özel, e!i benzeri olmayan ko!ullar altında

oldu bu. Oldukça karma!ık bir hikâye, içinde ya!adı"ımız bu

büyük zamanda pek sözünü etmeye de"mez belki.

Yarım saat sabrederseniz..."

Yanındaki !ezlongu gösterdi. Davetini seve seve kabul ettim.

Çevremizde kimsecikler yoktu. Dr. B. okuma gözlü"ünü çıkardı,

kenara koydu ve anlatmaya ba!ladı:

"Bir Viyanalı olarak ailemin adını anımsadı"ınızı söylemeniz

çok ho!tu. Ama önceleri babamla birlikte, sonra da tek ba!ıma

çalı!tırdı"ım avukatlık bürosunu duymamı!sınızdır sanırım,

Page 25: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 25/59

çünkü gazetelerde boy boy yayınlanan davalarımız yoktu ve ilke

olarak yeni müvekkiller almıyorduk. Gerçe"i söylemek gerekirse,

do"ru düzgün bir avukatlık i!i yapmaz olmu!tuk, a!ırı sa" 

partinin eski bir üyesi olan babamın ili!kisi oldu"u büyükmanastırların hukuk danı!manlı"ını ve öncelikle mali yönetimini

yürütüyorduk yalnızca. Ayrıca bugün monar !i artık tarihe

karı!tı"ı için bu konuda konu!abilirim imparatorluk ailesinin bazı

üyelerinin anamallarının yönetimi de bize verilmi!ti. Saray ve

kiliseyle olan bu ba"lantı amcam imparatorun özel doktoruydu,

ba!ka bir amcam Seitenstetten Manastırının ba!rahibiydi iki

ku!ak öncesine uzanıyordu; bizim yalnızca onu korumamız

gerekiyordu, bu babadan kalma görevi yürütmenin durgun, kendi

halinde bir i! oldu"unu söylemek isterim, a"zı sıkı ve güvenilir

olmaktan ba!ka pek bir !ey gerektirmiyordu aslında, rahmetli

babamda fazlasıyla bulunurdu bu iki nitelik; hem devrim

döneminde hem de enflasyon yıllarında, i!ine gösterdi"i özen

sayesinde müvekkillerinin hatırı sayılır servetlerini korumayı

ba!ardı.

 Ardından Hitler Almanya'da yönetimi ele geçirince ve kilise ile

manastırların mülklerine el koymaya ba!layınca, en azından

ta!ınabilir mülkleri ya"madan kurtarmak için sınırın öte yanında

yapılan çe!itli görü!me ve i!lemlerin tutanakları elimizden geçti

ve kilise ile sarayın bazı gizli politik görü!meleri hakkında

kamuoyunun hiçbir zaman duyamayaca"ı kadar çok !ey

ö"rendik ikimiz. Ama büromuzun dikkat çekmemesi kapıya bir

tabela bile asmamı!tık ve ikimizin de bütün monar !ik çevrelere

girmekten belirgin bir biçimde kaçınmamız, istenmedik

baskınlara ir kar !ı en güvenli korumayı sa"lıyordu.

Gerçekten de bütün bu yıllar boyunca, sarayın gizli

habercilerinin en önemli mektupları her zaman dördüncü kattaki,

göze çarpmayan büromuzdan aldıklarını ya da oraya

verdiklerini, Avusturya'daki hiçbir resmi makamın ruhu bileduymadı.

Page 26: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 26/59

Bir süre sonra Nasyonel Sosyalistler, dünyaya kar !ı ordularını

güçlendirmeden çok önce, bütün kom!u ülkelerde aynı

derecede tehlikeli ve e"itimli ba!ka bir ordu kurmaya ba!ladı;

hakları çi"nenmi!, ihmal edilmi!, gücendirilmi! insanlar ordusu.Her resmi dairede, her i!letmede 'adamları' yuvalanmı!tı,

tepedeki Dollfuss ve Schuschnigg'in özel odalarına kadar her

yerde casusları bulunuyordu. Göze çarpmayan büromuzda bile,

ne yazık ki çok geç ö"rendi"ime göre, adamları vardı. Acınacak

durumda ve yeteneksiz bir büro görevlisinden ba!ka bir !ey

de"ildi elbette, dı!arıdan bakıldı"ında büroya düzenli bir i!letme

görüntüsü vermek için, bir papazın önerisi üzerine i!e almı!tım

onu; gerçekte onu zararsız habercilik i!lerinden ba!ka bir !eyde

kullanmıyorduk, telefonları yanıtlıyor ve dosyaları düzenliyordu,

yani tümüyle önemsiz ve tehlikesiz olan dosyaları. Postayı

açması kesinlikle yasaktı, bütün önemli mektupları, kopyalarını

çıkarmadan daktiloda kendi ellerimle yazıyordum, her önemli

belgeyi kendim eve götürüyor ve gizli görü!meleri yalnızca

manastırın ba!rahibinin odasında ya da amcamın kabul

odasında yaptırıyordum. Bu önlemler sayesinde bu casusunönemli olaylardan haberi olmadı; ama !anssız bir rastlantıyla bu

hırslı ve bo! kafalı delikanlı, ona güvenilmedi"ini ve arkasından

bir sürü dolap çevrildi"ini anladı galiba. Belki de benim

yoklu"um sırasında habercilerden biri, kararla!tırıldı"ı gibi

'Baron Bern' diyece"i yerde, dikkatsizlikle 'Majesteleri' dedi ya

da pis herif açması yasak olan mektupları açtı; öyle ya da böyle,

ben ku!kulanmayı aklıma bile getiremeden, bizi gözetlemek içinMünih'ten ya da Berlin'den emir aldı. #lk ba!lardaki kayıtsızlı"ının

son aylarda ani bir gayrete dönü!tü"ünü ve mektuplarımı

postalamak için birçok kez ısrar etti"ini, tutuklandıktan çok sonra

anımsadım.

Dikkatsizlik yapıp konu!mamı!ımdır diyemem, ama sonuçta

Hitler yönetimi en büyük diplomatların ve askerlerin bile sinsice

a"zından laf almamı! mıdır?

Page 27: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 27/59

Gestapo'nun ne kadar dikkatle ve istekle gözünü üzerime

dikmi! oldu"u sonradan elle tutulur biçimde ortaya çıktı: Daha

Schuschnigg'in yönetimden çekildi"i ak!am ve Hitler'in

Viyana'ya girmesinden bir gün önce, SS'ler tarafındantutuklanmı!tım. Neyse ki Schuschnigg'in veda konu!masını

duyar duymaz en önemli kâ"ıtları yakmı!tım; manastırlarla ve iki

ar !idükün yurtdı!ında saklanan mülkleriyle ilgili belgeleri de bir

çama!ır sepetine saklayıp ya!lı, güvenilir hizmetçimle amcama

gönderdim; ger çekten de adamlar kapımı yumruklamadan

önce, son anda yapmayı ba!ardım bunu."

Dr. B. bir sigara yakmak için durdu. Alevin ı!ı"ında, a"zınınsa" kö!esinin sinirli sinirli se"irdi"ini ayrımsadım, daha önce de

dikkatimi çekmi!ti bu ve gözleyebildi"im kadarıyla birkaç

dakikada bir tekrarlanıyordu. Belli belirsiz bir devinimdi, !öyle bir

gelip geçiyordu, ama adamın bütün yüzüne tuhaf bir

huzursuzluk veriyordu.

"Eski Avusturya'mıza ba"lı kalan herkesin gönderildi"i toplama

kampından, orada ya!adı"ım a!a"ılama ve i!kencelerden söz

edece"imi sanıyorsunuz herhalde !imdi. Ama böyle !eyler

olmadı. Ben ba!ka bir kategoriye girdim.

Uzun zamandır bastırılan bir hıncın, bedensel ve ruhsal

a!a"ılamalarla üzerlerine kusuldu"u !anssızların arasına

sokulmadım, Nasyonel Sosyalistlerin ya para ya da önemli

bilgiler koparmayı umdukları öteki küçücük gruba girdim.Gestapo kendi halinde ya!antımla kesinlikle ilgilenmiyordu

elbette. Ama onların en azılı rakiplerinin ma!ası, adamı ve

sempatizanı oldu"umuzu ö"renmi! olmalıydılar ve bana !antaj

yaparak kanıt toplamaya çalı!ıyorlardı: Mülkleri hakkında

yasadı!ı i!lemler yapıldı"ını kanıtlamak istedikleri manastırlara

kar !ı kanıtlar, #mparatorluk ailesine ve Avusturya'da monar !iyi

canla ba!la destekleyen herkese kar !ı kanıtlar. Elimizden geçen

anamalların önemli bölümünün onların ula!amadı"ı bir yerlerde

Page 28: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 28/59

gizli oldu"unu sanıyorlardı, pek de haksız sayılmazlardı

do"rusu; bu nedenle bilinen yöntemleriyle benden bu sırları

zorla almak için hemen ilk gün yakama yapı!tılar.

Önemli bilgi ya da para koparılacak benim gibi insanları bu

nedenle toplama kampına göndermediler, özel bir uygulama

yaptılar. Akrabalarından milyonlar koparmayı umdukları Avukat

Baron Rotschild'in kesinlikle dikenli tellerin ardındaki bir toplama

kampına atılmadı"ını, belirgin bir kayırmayla bir otele,

Gestapo'nun karargâhı olan Metropole Oteline yerle!tirildi"ini ve

özel bir odası oldu"unu anımsarsınız belki. Benim gibi göze

çarpmayan bir adama da bu ödül layık görüldü.

Bir otelde özel bir oda, alabildi"ine insancıl geliyor kula"a,

de"il mi? Ama biz 'önemli ki!iler'i yirmi!er yirmi!er buz gibi bir

barakaya tıkmayıp da oldukça iyi ısıtılmı!, ayrı bir otel odasında

barındırmaktaki amaçlan, kesinlikle insancıl de"il, tersine kurnaz

bir yöntem uygulamaktı, bana inanabilirsiniz. Çünkü a"zımızdan

gerekli 'kanıt'ı almalarını sa"layacak baskı, kaba dayaktan ya da

bedensel i!kenceden daha incelikle uygulanmalıydı: Akla

gelebilecek en zekice soyutlama yoluyla. Bize hiçbir !ey

yapmadılar, bizi tümüyle hiçli"in içine yerle!tirdiler, çünkü

bilindi"i gibi yeryüzünde hiçbir !ey insan ruhuna hiçlik kadar

baskı yapmaz. Her birimizi tam bir bo!lu"a, dı! dünyaya sıkı sıkı

ya kapalı bir odaya hapsetmekle, eninde sonun da dilimizi

çözecek olan baskı, dayak ve so"uk yoluyla dı!arıdan de"il

içeriden yaratılacaktı. Bana ayrılmı! oda ilk bakı!ta hiç rahatsızetmedi beni. Bir kapı, bir yatak, bir koltuk, bir le gen, bir

parmaklıklı pencere vardı odada. Ama kapı gece gündüz

kilitliydi, masada hiçbir kitap, gazete, kâ"ıt, kalem durmasına

izin yoktu, pencere bir yangın duvarına bakıyordu; bütün

çevreme ve hatta kendi bedenime bile tümüyle hiçlik egemendi.

Elimden her nesneyi almı!lardı, zamanı bilmeyeyim diye saati,

yazı yazamayayım diye kalemi, bileklerimi kesemeyeyim diyebıça"ı; sigara gibi en ufak bir sakinle!tirici bile benden esirgendi.

Page 29: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 29/59

Tek bir söz söylemesine ve tek bir soruyu yanıtlamasına izin

verilmeyen gardiyandan ba!ka bir insan yüzü görmedim, bir

insan sesi duymadım; göz, kulak, bütün duyular sabahtan

geceye, geceden sabaha kadar en ufak bir besin almıyordu,insan kendi kendisiyle, kendi bedeniyle ve masa, yatak,

pencere, le"en gibi dört-be! dilsiz nesneyle çaresizlik içinde tek

ba!ına kalıyordu; suskunlu"un siyah okyanusundaki cam

fanuslu bir dalgıç gibi ya!ıyordu insan, kendisini dı! dünyaya

ba"layan halatın kopmu! oldu"unu ve o sessiz derinlikten hiçbir

zaman yukarı çekilmeyece"ini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.

Yapacak, duyacak, görecek hiçbir !ey yoktu, her yerde vesürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle

yoksun bo!lukla. Bir a!a"ı bir yukarı yürürdü insan, dü!ünceleri

de onunla birlikte bir a!a"ı bir yukarı, bir a!a"ı bir yukarı

yürüyüp dururdu. Ama ne kadar soyut görünürlerse görünsünler,

dü!ünceler de bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa

kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye ba!larlar; onlar da

hiçli"e katlanamaz. #nsan sabahtan ak!ama kadar bir !eyolmasını bekler ve hiçbir !ey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir

!ey olmaz. #nsan bekler, bekler, bekler, !akakları zonklayana

dek dü!ünür, dü!ünür, dü!ünür. Hiçbir !ey olmaz. #nsan yalnız

kalır.

Yalnız. Yalnız.

On dört gün boyunca zamanın dı!ında, dünyanın dı!ındaya!adım. O arada bir sava! çıksaydı, hiç haberim olmazdı;

dünyam yalnızca masa, kapı, yatak, le"en, koltuk, pencere ve

duvardan olu!uyordu ve hep aynı duvardaki aynı duvar kâ"ıdına

bakıyordum; o kadar çok diktim ki gözümü ona, dallı budaklı

deseninin her çizgisi demir çiviyle oyulmu! gibi beynimin en iç

kıvrımına dek i!ledi.

Page 30: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 30/59

Derken en sonunda sorgulamalar ba!ladı. Gündüz mü gece mi

oldu"unu anlayamadan ansızın ça"rılırdı insan. Ça"rılır ve

birkaç koridordan geçirilirdi, nereye götürüldü"ünü bilmezdi

insan; sonra neresi oldu"unu bilmedi"i bir yerde beklerdi veçevresinde birkaç üniformalı ki!inin oturdu"u bir masanın

önünde bulurdu kendini birden. Masanın üzerinde bir tomar

kâ"ıt olurdu: Ne içerdiklerini bilmedi"iniz dosyalar; ve sonra

sorular ba!lardı, gerçek ve yapay sorular, açık ve haince

sorular, üstü kapalı sorular ve tuzak sorular; insan bunları

yanıtlarken yabancı, kötü parmaklar insanın ne içerdiklerini

bilmedi"i kâ"ıtları karı!tırır ve bir tutana"a bir !eyler yazardı,

onların ne yazdı"ını bilmezdi insan. Ama bu sorgulamaların

benim için en korkunç yanı, Gestapo'nun büromda olanlar

hakkında gerçekten ne bildi"ini ve a"zımdan ne almak istedi"ini

hiçbir zaman tahmin edememem ve hesaplayamamamdı. Size

daha önce de söyledi"im gibi, asıl kanıt olabilecek kâ"ıtları son

anda hizmetçimle amcama göndermi!tim. Ama ellerine geçmi! 

miydi acaba? Ya geçmemi!se? O büro görevlisi yaptıklarımızın

ne kadarını ispiyonlamı!tı acaba?

Mektupların kaç tanesini ele geçirmi!lerdi, i!lerini

yürüttü"ümüz Alman manastırlarının kimbilir kaçında her !eyden

habersiz bir din adamını sıkı!tırmı!lardı bu arada? Ve sordular

da sordular. Falanca manastır için hangi belgeleri satın almı!ım,

hangi bankalarla yazı!malar yapmı!ım, Bay Falancayı tanıyor

muymu!um, #sviçre'den ve Steenookerzeel'den mektuplar almı! 

mıyım?

Ve ne kadarını bildiklerini kestiremedi"im için, her yanıt beni

çok büyük bir sorumluluk altına sokuyordu. Bilmedikleri bir !eyi

itiraf edersem, birisini bo!u bo!una bıçak altına gönderebilirdim

belki. Çok fazla !eyi yadsırsam da kendime zarar verirdim. Ama

en kötüsü, sorgulama de"ildi. En kötüsü, sorgulamadan sonra

hiçli"ime geri dönmekti; aynı masanın, aynı yata"ın, aynıle"enin, aynı duvar kâ"ıdının oldu"u aynı odaya. Çünkü yalnız

Page 31: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 31/59

kalır kalmaz, hangi yanıtı verseydim en akıllıca olurdu diye ve

belki dü!üncesizce bir sözle uyandırmı! olabilece"im ku!kuyu

gidermek için gelecek sefere ne söylemeliyim diye uzun uzun

dü!ünüyordum. Soru!turma yargıcına söylemi! oldu"um hersözcü"ü dü!ünüyor, gözden geçiriyor, ölçüp tartıyordum, onların

sordu"u her soruyu, benim verdi"im her yanıtı kafamda

tekrarlıyordum, anlattıklarım hakkında tutana"a neler yazmı! 

olabileceklerini kestirmeye çalı!ıyordum, ama bunu hiçbir zaman

ö"renemeyece"imi biliyordum. Gelgelelim bo! odada bu

dü!ünceler bir kere harekete geçtiler mi, durmak bilmeden

kafamın içinde dönüyorlardı, hep yeni ba!tan, hep ba!ka

bile!imlerde olu!uyor ve uykuda bile pe!imi bırakmıyorlardı;

Gestapo'nun her sorgulamasından sonra, o soruların ve acı

çektirmenin bana yaptı"ı i!kence dü!üncelerimde amansızca

yer ediyordu, hatta böylesi daha da korkunç oluyordu, çünkü o

sorgulamalar bir saat içinde biterken, dü!üncelerimin hiç sonu

gelmiyordu, bunun nedeni de yalnızlı"ın bana çektirdi"i o haince

i!kenceydi. Ve çevremde hep yalnızca masa, dolap, yatak,

duvar kâ"ıdı, pencere vardı, beni oyalayacak bir !ey, kitap,gazete, yabancı bir yüz, bir !eyler yazmak için kalem, oynamak

için kibrit, hiçbir !ey, hiçbir !ey, hiçbir !ey yoktu. Bu otel odası

sisteminin ne kadar !eytani ve akıllıca, ne kadar psikolojik

i!kence amaçlı oldu"unu ancak !imdi anlıyordum. Toplama

kampında insan belki de elleri kanayana ve ayakları donana dek

el arabasıyla ta! ta!ırdı, iki düzine insanla birlikte i"renç kokan

buz gibi bir odaya tıkılırdı.

 Ama yüzler görürdü, burada hep aynı !eyle, hep aynı korkunç

de"i!mezlikle çevrili olmaktansa, bir tarlaya, bir el arabasına, bir

a"aca, bir yıldıza, herhangi bir !eye bakabilirdi. Burada beni

dü!üncelerimden, kuruntularımdan, kafamda yaptı"ım hastalıklı

tekrarlardan uzakla!tırabilecek hiçbir !ey yoktu.

Onların amacı da buydu zaten, bo"azıma kadardü!üncelerime batıp bo"ulmalıydım ve en sonunda onları

Page 32: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 32/59

kusmaktan, istedikleri her !eyi söylemekten, kanıtları ve

insanları ele vermekten ba!ka çarem kalmamalıydı. Bu hiçli"in

korkunç baskısı altında sinirlerimin yava! yava! gev!emeye

ba!ladı"ını hissediyordum ve tehlikenin bilincine vararak,oyalanacak herhangi bir !ey bulmak ya da yaratmak için

sinirlerimi neredeyse koparana dek geriyordum.

Kendime bir u"ra! bulmak için, bir zamanlar ezberlemi! 

oldu"um her !eyi yüksek sesle okumayı denedim, çocukluktan

kalma ulusal mar !lar ve tekerlemeler, lisede okudu"umuz

Horaeros, yurtta!lık kitabından bölümler.

Sonra hesap yapmayı denedim, rastgele sayıları toplamayı,

bölmeyi, ama belle"im bo!lukta pek iyi çalı!mıyordu. Hiçbir !ey

üzerinde kafamı toplayamıyordum. Hep aynı dü!ünce çakıyordu

beynimde: Ne biliyorlar? Dün ne söyledim, gelecek sefer ne

söylemeliyim?

Sözcüklerle anlatılamayacak bu durum dört ay sürdü. Eh, dört

ay, yazması kolay: Altı üstü birkaç harf! Söylemesi de kolay:Dört ay, iki hece! Çeyrek saat içinde dudaklar böyle bir sesi

çabucak uyduruvermi!: Dört ay! Ama bo!lukta, zamansızlıkta

geçen bir dört ayın ne kadar sürdü"ünü hiç kimse ne bir

ba!kasına, ne de kendine anlatamaz, ölçemez, gözünde

canlandıramaz; insanın çevresindeki bu hep aynı hiçli"in, bu

hep aynı masa, yatak, le"en ve duvar kâ"ıdının ve hep aynı

suskunlu"un, insana bakmadan yeme"ini içeri iten hep aynıgardiyanın, insanı çıldırtana kadar bo!lukta dönüp duran hep

aynı dü!üncelerin insanı nasıl yiyip bitirdi"ini ve yıktı"ını kimse

kimseye anlatamaz.

Küçük ipuçlarından beynimin dengesinin bozuldu"unu anladım

kaygıyla.

Ba!langıçta sorgulamalar sırasında kendimden emindim, sakinve dü!ünüp ta!ınarak vermi!tim ifadelerimi; neyi söyleyip neyi

Page 33: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 33/59

söylememem gerekti"ine ili!kin ikili dü!ünme yöntemi i!e

yaramı!tı.

$imdiyse en basit tümceleri bile ancak kekeleyerek bir araya

getirebiliyordum, çünkü ifade verirken, kâ"ıdın üzerine bilgileri

sıralayan kalemden ayıramıyordum gözümü, sanki kendi

sözcüklerimin pe!inden ko!mak istiyordum. Gücümün

tükendi"ini hissediyordum, kendimi kurtarmak için bildi"im her

!eyi, belki de daha fazla sini söyleyece"im, bu hiçli"in beni

bo"masından kurtulmak için on iki insanı sırlarıyla birlikte ele

verece"im ânın giderek yakla!tı"ını hissediyordum, oysa bunu

yapmak bana bir anlık huzurdan fazlasını sa"lamayacaktı. Birak!am gerçekten de bu duruma geldim: Gardiyan tesadüfen bu

bo"ulma ânı sırasında bana yeme"imi getirince, birden

arkasından ba"ırdım: 'Beni sorgulamaya götürün! Her !eyi

söyleyece"im! Her !eyi itiraf edece"im! Belgelerin nerede

oldu"unu, paranın nerede saklandı"ını söyleyece"im! Her !eyi

söyleyece"im, her !eyi!' Neyse ki beni duymadı. Belki de beni

duymak istemiyordu.

Tehlike bu kadar büyüdü"ü sırada beni kurtaran, en azından

belli bir süre için kurtaran, önceden tahmin edemeyece"im bir

!ey oldu. Temmuz sonuydu, karanlık, bulutlu, ya"murlu bir

gündü: Bu ayrıntıyı çok iyi anımsıyorum, çünkü sorgulamaya

götürülürken geçti"im koridordaki camlara vuruyordu ya"mur

damlaları. Dı! odada sorgu yargıcını beklemem gerekiyordu.

Her sorgulamadan önce her zaman beklemek gerekiyordu: Bubekletme de yöntemlerinin bir parçasıydı. Önce geceyarısı apar

topar hücreden alıp götürerek insanın sinirlerini bozuyorlardı,

sonra da, insan kendini sorgulamaya hazırladı"ında, direnmek

için bütün bilincini ve iste"ini topladı"ında, bedenini yormak ve

ruhunun direncini kırmak için sorgulamadan önce bir saat, iki

saat, üç saat bekletiyorlardı insanı.

Page 34: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 34/59

Ve o per !embe günü, 27 Temmuzda, beni her zamankinden

çok beklettiler, tam iki saat dı! odada ayakta bekledim; bu tarihi

bu kadar kesin anımsamamın özel bir nedeni var: #ki saat

boyunca ayaklarıma kara suların indi"i - oturmama izin yoktuelbette - o dı! odada bir takvim asılıydı; basılmı!, yazılı bir

!eylere duydu"um açlıkla duvardaki bu tek bir sayıya, 27

Temmuz'a nasıl da bakıp durdu"umu size anlatamam; hemen

beynimin içine kazıdım onu. Sonra yine bekledim, bekledim ve

ne zaman açılaca"ını merak ederek kapıya diktim gözümü, bir

yandan da sorgulama komitesinin bana bu kez ne sorabilece"ini

dü!ündüm, tümüyle hazırlıksız oldu"um bir !ey soracaklarını

biliyordum. Ama her !eye kar !ın bu ayakta beklemenin çektirdi"i

i!kence aynı zamanda benim için bir iyilikti, bir zevkti, çünkü bu

oda hiç olmazsa benimkinden ba!ka bir odaydı, biraz daha

büyüktü ve bir yerine iki penceresi vardı; ve yatak yoktu, le"en

yoktu, pencerenin ' pervazındaki, milyonlarca kez baktı"ım o

bildik çatlak yoktu. Kapının rengi ba!kaydı, duvarın önünde

ba!ka bir sandalye duruyordu ve solda bir dosya dolabıyla bir

giysi dolabı vardı, bu ikincinin içindeki askılarda üç-dört ıslakasker paltosu, bana i!kence yapanların paltoları asılıydı. Yani

bakacak yeni, ba!ka bir !eyim ol mu!tu en sonunda ve açlıktan

çılgına dönmü! gözlerim her ayrıntıya hırsla saldırıyordu. Bu

paltolardaki her kıvrımı gözledim, örne"in ıs lak yakaların

birinden sarkan bir damlayı ayrımsadım ve bu size çok gülünç

gelebilir ama, çılgınca bir heyecanla bu damlanın ne yapaca"ını

bekledim, en sonunda kıvrım boyunca a!a"ı mı süzülecekti,yoksa yer çekimine biraz daha direnip oldu"u yerde mi

kalacaktı; evet, sanki; ya!amım buna ba"lıymı! gibi, dakikalarca

soluk almadan bu damlayı izledim. Damla a!a"ı yuvarlandıktan

sonra, paltolardaki dü"meleri tekrar saydım, bir tanesinde sekiz,

ötekinde de sekiz, üçüncüde on tane vardı, sonra tekrar

man!etleri kar !ıla!tırdım; bütün bu gülünç, önemsiz ayrıntılar aç

gözlerimi öyle bir hırsla avucuna aldı ve kendinden geçirdi ki,

anlatamam. Ve birden bakı!larım bir !eye takılıp kaldı.

Page 35: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 35/59

Paltolardan birinin yan cebinin biraz !i!mi! oldu"unu

ayrımsadım. Yakla!tım ve kabarıklı"ın dikdörtgen biçiminden,

bu biraz !i!mi! cebin içinde ne oldu"unu anladım: Bir kitap!

Dizlerim titremeye ba!ladı: B#R K#TAP! Dört aydır elime kitap

almamı!tım ve içinde insanın art arda sıralanmı! sözcükler,

satırlar, sayfalar ve yapraklar görebilece"i, ba!ka, yeni, !a!ırtıcı

dü!ünceleri okuyabilece"i, tanıyabilece"i, beynine alabilece"i bir

kitabın hayali bile insanı hem co!turuyor hem de uyu!turuyordu.

Gözlerim bu kitabın cepte olu!turdu"u kabarıklı"a hiç

kıpırdamadan bakıyordu, sanki paltonun orasını yakıp bir delik

açmak istercesine ı!ıldıyorlardı o içi görünmeyen yere do"ru.Kendimi daha fazla tutamadım; elimde olmadan yakla!tım. En

azından kuma!ın üzerinden ellerimle bir kitaba dokunabilmek

dü!üncesi bile, parmaklarımdaki sinirleri tırnaklarıma kadar

uyu!turdu. Neredeyse farkında olmadan giderek yakla!ıyordum.

Neyse ki gardiyan bu tuhaf davranı!ımı ayrımsamadı; iki saat

dimdik ayakta duran bir insanın biraz duvara dayanmak istemesi

ona do"al göründü belki de. En sonunda paltoya iyiceyakla!mı!tım ve fark ettirmeden ona dokunabilmek için ellerimi

bilerek arkama saklamı!tım. Kuma!a dokundum ve gerçekten

de kuma!ın arkasında dikdörtgen bir !ey, bükülebilen ve hafifçe

hı!ırdayan bir !ey hissettim; bir kitap! Bir kitap! Ve ansızın

çılgınca bir dü!ünceye kapıldım: Kitabı çal!

Belki becerirsin bunu, onu hücrene gizleyebilir ve sonra

okuyabilirsin, okuyabilirsin, en sonunda yeniden bir !eyokuyabilirsin! Bu dü!ünce aklıma gelir gelmez, güçlü bir zehir

etkisi yaptı; bir anda kulaklarım u"uldamaya ve kalbim küt küt

atmaya ba!ladı, ellerim buz kesti, titremelerini engelle

yemiyordum. Ama ilk sersemli"i atlattıktan sonra, sessiz ve

sinsice, gözlerimi gardiyandan ayırmadan daha da yakla!tım

paltoya, arkama gizledi"im ellerimle kitabı ite ite cepten yukarı

çıkarmaya ba!ladım. Sonra elimi uzattım, hafifçe, dikkatleçektim ve küçük, pek de kalın olmayan kitap birden elimdeydi.

Page 36: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 36/59

 Ancak o zaman korktum yaptı"ımdan. Ama artık geri

dönemezdim. Peki nereye koyacaktım kitabı? Arkamdan

kemerimin altına soku!turdum, oradan da yava! yava! kalçamın

üzerine ittim, böylece yürürken elimi asker gibi yanıma yapı!tırıppantolon diki!inin üstünden tutabilecektim onu. #lk deneme

ba!arılı oldu. Giysi dolabından uzakla!tım, bir adım, iki adım, üç

adım. #!e yaradı.

Kolumu sıkıca kemerime bastırırsam, kitabı yürürken

tutabiliyordum.

Derken sorgulama ba!ladı. Beni her zamankinden fazlazorladı, çünkü sorulan yanıtlarken söylediklerime aklımı vermek

yerine, her !eyden önce kitabı fark ettirmeden tutmaya

çalı!ıyordum bütün gücümle. Neyse ki sorgulama bu kez kısa

sürdü ve kitabı kazasız belasız odama götürdüm; bütün

ayrıntılarla zamanınızı almak istemiyorum, ama yürürken kitap

bir kere tehlikeli bir biçimde pantolondan kaydı ve e"ilip onu

tekrar kemerin altına itmek için, öksürük tutmu! gibi yapmam

gerekti. Ama bu kitapla cehennemime geri dönmek ne

ola"anüstü bir andı, en sonunda yalnızdım, ama hiç de yalnız

sayılmazdım!

Hemen kitabı kaptı"ımı, gözden geçirdi"imi, okudu"umu

sanıyorsunuz herhalde. Kesinlikle hayır! Bir kitabım olmasının

sevincini doya doya ya!amak istiyordum önce; bu çaldı"ım

kitabın ne çe!it bir kitap oldu"unu dü!lemenin sevinci, a"ırdanalmama yol açıyor ve beni ola"anüstü heyecanlandırıyordu. Her

!eyden önce harfler çok küçüktü, çok çok fazlaydı, bir sürü ince

yaprak vardı, böylece uzun uzun okuyabilecektim. Ve sonra

beynimi zorlayacak, düz olmayan, basit olmayan, tersine insanın

ö"renebilece"i, ezberleyebilece"i bir yanıt olmasını diledim,

örne"in bir !iir kitabı, en iyisi ne cüretkâr bir dü!!

Page 37: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 37/59

Goethe ya da Homeros. Ama en sonunda hırsıma, merakıma

daha fazla engel olamadım. Gardiyan kapıyı aniden açacak

olursa beni enselemesin diye yata"a uzandım, titreyerek

kemerimin altından kitabı çıkardım.

Bakar bakmaz dü! kırıklı"ına u"radım, hatta yo"un bir öfkeye

kapıldım: Bu kadar büyük bir tehlikeyi göze alarak ele

geçirdi"im, bu kadar büyük bir beklentiyle sakladı"ım kitap bir

satranç albümüydü, yüz elli ustanın oyunundan olu!an bir

toplamaydı. Kilit altında olmasaydım, o ilk öfkeyle kitabı açık bir

pencereden fırlatırdım, çünkü bu saçma sapan !eyle ne

yapabilirdim ki?

Delikanlıyken lisede ötekilerin ço"u gibi benim de sıkıntıdan

zaman zaman bir satranç tahtasının yanına u"radı"ım olmu!tu.

 Ama bu kuramsal !ey benim ne i!ime yarardı ki? #nsan bir rakip

olmadan satranç oynayamaz ki, hele ta!lar ve tahta olmadan hiç

oynayamaz. Yine de belki okunacak bir !ey, bir giri!, bir

yönlendirme yazısı ke!federim diye sayfaları isteksizce

karı!tırdım; ama her bir usta oyununun çıplak, kare diyagramları

ve altlarında ilk önce anlayamadı"ım a2a3, Aflg3 gibi

i!aretlerden ba!ka hiçbir !ey bulamadım. Bunların hepsi

anahtarını bulamadı"ım bir çe!it cebir gibi geldi bana. A, b, c

harflerinin uzunlamasına sıralar, l'den 8'e kadar sayıların da

çapraz sıralar için oldu"unu ve her bir ta!ın o anki konumunu

belirtti"ini yava! yava! çözdüm; böylece salt grafik diyagramlar

bir dile dönü!tü. Belki de hücremde bir çe!it satranç tahtasıkurabilir ve sonra bu oyunların aynısını oynamaya çalı!abilirim,

diye dü!ündüm; tıpkı gökten inmi! bir mucize gibi, yatak

çar !afımın tesadüfen iri kareli oldu"unu fark ettim. Do"ru

katlayınca, altmı! dört kareyi olu!turmayı ba!ardım.

Önce ilk sayfasını koparıp kitabı somyanın altına sakladım.

Sonra ekme"imden kopardı"ım küçük parçaları birle!tirip gülünç

ve yamuk yumuk satranç ta!lan yapmaya ba!ladım, !ah, vezir

Page 38: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 38/59

falan; bitmek bilmeyen bir u"ra!tan sonra, en sonunda satranç

kitabında gösterilen konumların aynısını kareli yatak örtüsünün

üzerinde olu!turabilmeyi ba!ardım. Ama bütün oyunu yeniden

oynamaya çalı!ınca, ötekilerden ayırmak için yarısının renginitozla koyula!tırdı"ım gülünç ekmekta!larımla hiçbir !ey

beceremedim önce. #lk günlerde sürekli !a!ırdım; bu bir tek

oyuna be! kere, on kere, yirmi kere tekrar ba!tan ba!lamam

gerekti. Ama yeryüzünde kimin, hiçli"in kölesi olan benim kadar

yararsız ve kullanılmayan zamanı vardı ki, kim bu kadar hırs ve

sabırla doluydu? Altı gün sonra oyunu hiç !a!ırmadan sonuna

kadar oynadım, ondan sekiz gün sonra satranç kitabındaki

konumları gözümün önüne getirmek için yatak çar !afındaki

ekmek parçalarına bile gerek duymadım ve bir sekiz gün daha

sonra kareli yatak çar !afı da gereksiz oldu; ba!langıçta soyut

gelen al, a2, c7, c8 gibi i!aretler, beynimin içinde görsel, plastik

konumlara dönü!tü kendili"inden. De"i!iklik ba!arıyla

uygulanmı!tı: Satranç tahtasını ta!larıyla birlikte beynimin içine

yansıtmı!tım ve yalnızca formülleri kullanarak o anki konumu bir

bakı!ta anlıyordum, tıpkı bütün sesleri ve uyumlarım duymakiçin notalara !öyle bir bakmanın deneyimli bir müzisyene

yetmesi gibi. Bunu izleyen on dört günün sonunda, kitaptaki her

oyunu kolayca ezbere ya da profesyonellerin dedi"i gibi gözü

kapalı oynayabiliyordum; küstah hırsızlı"ımın bana ne kadar

büyük bir iyilik yaptı"ını ancak anlamaya ba!lıyordum. Çünkü

birdenbire bir u"ra!ım olmu!tu; isterseniz mantıksız, amaçsız

oldu"unu söyleyin, ama çevremdeki hiçli"i yok eden bir u"ra!tıbu, yüz elli turnuva oyunuyla odanın ve zamanın bo"ucu

tekdüzeli"ine kar !ı kusursuz bir silah geçmi!ti elime. Yeni

u"ra!ımın çekicili"ini koruması için, o andan ba!layarak her

günü bir güzel böldüm: Sabahları iki oyun, ö"leden sonraları iki

oyun, ak!amları da hızlı bir tekrar. Daha önce jelatin gibi

biçimsizce uzayan günlerim böylece doldu, kendimi yormadan

bir !eyle u"ra!mı! oluyordum, çünkü satrancın e!siz bir yararı

vardı, tinsel enerjinin daracık bir alana yönlendirilmesiyle en a"ır

Page 39: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 39/59

dü!ünce eyleminde bile beyni gev!etmiyor, tersine kıvraklı"ını

ve esnekli"ini artırıyordu. Önceleri usta oyunlarını makine gibi

oynarken, zamanla içimde sanatsal, heves dolu bir anlayı! 

uyanmaya ba!ladı. Saldın ve savunmanın inceliklerini, hilelerinive güçlüklerini ö"rendim; ileriyi görme, bile!imler yapma, çabuk

kar !ılık verme yöntemlerini kavradım ve insanın bir !airin

dizelerini bir-iki satırdan anlaması gibi, her bir satranç ustasının

ki!isel tarzını bir bakı!ta tanır oldum; yalnızca zamanı

doldurmak için ba!layan bu u"ra! zevke dönü!tü ve Aljechin,

Lasker, Bogoljubow, Tartakower gibi büyük satranç otoriteleri

yalnızlı"ımda bana candan dost oldular. Ta!ların sonsuz yer

de"i!tirmesi sessiz hücreyi her gün canlandırıyordu ve düzenli

alı!tırma yapmam sayesinde dü!ünme yetene"im sarsılmı! 

kesinli"ini yeniden kazandı; beynimin tazelendi"ini ve hatta

sürekli dü!ünmeye zorlandı"ı için sanki bilendi"ini

hissediyordum. Daha kesin ve dikkatli dü!ünüyor olmam her

!eyden önce sorgulamalarda ortaya çıkıyordu; satrançta

savunma yaparken blöflere ve gizli hilelere kar !ı bilmeden

ustala!mı!tım; o andan ba!layarak sorgulamalarda bir dahaaçık vermedim, hatta Gestapo'nun bana yava! yava! belirgin bir

saygıyla bakmaya ba!ladı"ını dü!ünüyordum. Ötekilerin

hepsinin pes ettiklerini görünce, böyle sarsılmaz bir direnme

gücünü hangi gizli kaynaklardan aldı"ımı soruyorlardı birbirlerine

belki de.

O kitaptaki yüz elli oyunu her gün düzenli olarak yeniden

oynadı"ım bu mutlu dönemim a!a"ı yukarı iki buçuk ay sürdü.

Sonra beklenmedik bir biçimde ölü bir noktaya geldim. Ansızın

yeniden hiçlikle kar !ı kar !ıya buldum kendimi.

Çünkü her bir oyunu yirmi ya da otuz kez oynadıktan sonra,

yeni olmanın, !a!ırtıcı olmanın getirdi"i çekicili"i yitirdiler;

önceleri beni heyecanlandıran, kanımı kaynatan güçleri

zayıfladı. Her hamlesini çoktan ezberledi"im oyunları tekrartekrar oynamanın ne anlamı vardı ki? #lk açılı!ı yapar yapmaz,

Page 40: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 40/59

gerisi kendili"inden aklımda beliriyordu, artık sürpriz, gerilim,

sorun kalmamı!tı.

Kendimi oyalamak için, artık onsuz olamadı"ım dü!ünsel

zorlanmayı yaratmak için, ba!ka oyunlar içeren ba!ka bir kitap

gerekliydi bana aslında. Ama bu kesinlikle olanaksız

oldu"undan, bu tuhaf çılgınlıktan kurtulmanın tek bir yolu

kalıyordu: Eski oyunların yerine yenilerini bulmalıydım.

Kendimle, daha do"rusu kendime kar !ı oynamaya

çalı!malıydım.

Bu oyunlar oyununun yarattı"ı tinsel durum üzerine nedereceye kadar kafa yordu"unuzu bilmiyorum. Ama rastlantıdan

tümüyle kopmu! bir dü!ünce oyunu olan satrançta, kendine

kar !ı oynamak istemenin mantıksal açıdan bir saçmalık

oldu"unu anlamak için fazla dü!ünmeye gerek yok sanırım.

Satrancın çekicili"i temelde bir tek !eyden kaynaklanır:

Stratejisinin farklı beyinlerde farklı biçimlerde geli!mesinden. Bu

tinsel sava!ta siyah, beyazın o an hangi manevrayı yapaca"ını

bilemez ve sürekli tahminler yürütmeye ve çıkı! yolları bulmaya

çalı!ır, öte yandan beyaz da siyahın hain amaçlarını anlamaya

ve baltalamaya u"ra!ır. Siyah ve beyazı aynı ki!i oynarsa,

tutarsız bir durum ortaya çıkar, aynı beyin bir yandan bir !eyi

bilmek, öte yandan bilmemek durumundadır, beyaz olarak

oynarken bir dakika önce siyah olarak istedi"i ve amaçladı"ı

!eyleri kafasından silip atabilmelidir. Böyle bir ikili dü!ünme,

bilincin tümüyle bölünmesini gerektirir aslında, beyin i!levininmekanik bir alette oldu"u gibi istendi"i an açılıp kapanmasını

ister; yani satrançta kendine kar !ı oynamak, kendi gölgenin

üstünden atlamak gibi bir çeli!kidir.

Sözü uzatmayayım, aylarca çaresizlik içinde bu olanaksız, bu

saçma !ey üzerinde çalı!tım. Ama keçileri kaçırmamak ya da bir

akıl hastalı"ına yakalanmamak için, bu saçmalıkla u"ra!maktan

ba!ka seçim !ansım yoktu.

Page 41: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 41/59

Çevremdeki korkunç hiçli"in beni bo"maması için, kendimi

siyah ve beyaza bölmeyi en azından denemek durumunda

kaldım."

Dr. B. !ezlongda arkasına yaslandı ve bir dakikalı"ına

gözlerini kapadı.

Rahatsız edici bir anıyı zorla bastırmak istiyordu sanki.

Denetleyemedi"i o tuhaf se"irme, a"zının sol kö!esinde yeniden

belirdi. Sonra !ezlongunda biraz do"ruldu.

"#!te böyle, bu noktaya kadar size her !eyi oldukça anla!ılır bir

dille açıkladı"ımı umuyorum. Ama gerisini de bu kadar açık

anlatabilece"imden pek emin de"ilim ne yazık ki. Çünkü bu yeni

u"ra! beyni öyle çok zorluyordu ki, her türlü özdenetimi

olanaksız kılıyordu. Satrancı kendine kar !ı oynamak istemenin

bence saçmalık oldu"unu size daha önce söyledim; ama gerçek

bir satranç tahtasıyla bu saçmalı"ın bile ufak da olsa bir !ansı

olurdu, çünkü satranç tahtasının gerçekli"i yine de belirli bir

uzaklık, somut bir dı!sallık yaratır.

Gerçek ta!ları olan gerçek bir satranç tahtasının ba!ında insan

dü!ünmek için ara verebilir, masanın bir o yanında, bir bu

yanında durabilir ve böylece durumu bir siyah açısından, bir

beyaz açısından ölçüp tartabilir. Ama bu kavgaları dü!sel bir

alanda kendime kar !ı ya da diyelim ki, kendimle yapmak

durumunda kaldı"ım için, altmı! dört kare üzerindeki o anki

konumu aklımda çok iyi tutmam gerekiyordu, üstelik yalnız anlık

konumu de"il, her iki rakibin ileriki olası hamlelerini de

hesaplamalıydım, hem de bütün bunların kula"a ne kadar

saçma geldi"ini biliyorum iki ve üç katını canlandırmalıydım

gözümde, hayır altı katını, sekiz katını, on iki katını; hem siyah

hem de beyaz için hep dört, be! hamle ilerisini görmeliydim. Bu

çılgınlı"ın ayrıntılarına indi"im için beni ba"ı!layın, imgelemin

soyut alanındaki bu oyunda hem beyaz hem de siyah olarak

Page 42: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 42/59

dört-be! hamleyi önceden hesaplamam gerekiyordu, yani

oyunun geli!imi içinde ortaya çıkan sonuçları adeta iki beyinle

önceden belirlemeliydim, beyazın beyni ve siyahın beyniyle.

 Ama yaptı"ım çılgın deneyin en tehlikeli yanı böyle ikiyebölünmem de"il, oyunları tek tek dü!ünüp bulurken bir anda

yerin ayaklarımın altından kayması ve bo!lu"a yuvarlanmamdı.

Geçen haftalarda yaptı"ım gibi usta oyunlarını yeniden

oynamam, sonuçta tekrarlanan bir i! olmu!tu, varolan bir

maddenin yeniden üretilmesiydi ve !iir ezberlemekten ya da

yasaları aklımda tutmaktan daha güç de"ildi; sınırlı, disiplinli bir

eylemdi, bu nedenle de kusursuz bir tinsel alı!tırmaydı. Sabah

ve ö"leden sonraları çalı!tı"ım iki!er oyunum, heyecan

duymadan yerine getirdi"im belli bir ödevdi; benim için normal

bir u"ra!ın yerini tutuyordu, üstelik bir oyun sırasında yanılırsam

ya da nasıl devam edece"imi bilemezsem, her zaman kitaba

ba!vurabilirdim. Bu eylemin bozuk sinirlerime iyi gelmesinin ve

beni yatı!tırmasının nedeni, yabancı oyunları yeniden

oynamanın beni oyunun içine sokmamasıydı; siyah ya da

beyazın yenmesi benim için fark etmiyordu, !ampiyonluk kupasıiçin kapı!anlar Aljechin ya da Bogoljubow'du ve benim kendi

benli"im, aklım, ruhum izleyici, uzman olarak her oyunun

özellikleri ve güzelliklerinin keyfini çıkarıyordu. Ama kendime

kar !ı oynamaya kalkı!tı"ım andan itibaren, bilinçsizce meydan

okumaya ba!lıyordum.

Siyah ve beyazdan olu!an her iki ben de yarı!a giri!meden

edemiyordu ve her ikisi de yenmek, kazanmak için kendine göre

bir hırsa, bir sabırsızlı"a kapılıyordu; siyah olan ben, beyaz olan

ben'in yapaca"ı her hamleyi heyecanla bekliyordu. Bir tanesi bir

yanlı! yapınca, öteki ben sevinçten havalara uçuyor ve aynı

anda da kendi beceriksizli"ine kızıyordu.

Bütün bunlar mantıksız görünüyor ve gerçekte normal bir

insanda normal ko!ullar altında böyle yapay bir !izofreni,tehlikeli boyutta bir uyarılmadan kaynaklanan böyle bir bilinç

Page 43: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 43/59

bölünmesi olması dü!ünülemez. Ama her türlü normallikten

zorla kopartılmı! oldu"umu unutmayın; suçsuz olmasına kar !ın

hapsedilmi!, aylardır tek ba!ına bırakılarak kurnazca i!kence

yapılmı! bir tutukluydum ben, birikmi! öfkesini uzun zamandanberi herhangi bir !eye bo!altmak isteyen bir insandım. Ve

kendime kar !ı oynadı"ım bu mantıksız oyundan ba!ka bir !eyim

olmadı"ı için, öfkem, intikam hevesim fanatik bir biçimde bu

oyuna yöneldi, içimdeki bir !ey haklı çıkmak istiyordu ve

sava!abildi"im tek !ey içimdeki bu öteki ben'di; böylece oyun

sırasında neredeyse delice bir heyecana kapılmaya ba!ladım.

Ba!langıçta sakin ve dü!ünüp ta!ınarak oynamı!tım, kendimi

fazla zorlamamak için bir oyundan ötekine geçerken ara

vermi!tim; ama gerilmi! sinirlerim yüzünden yava! yava! sabrım

tükendi. Beyaz ben bir hamle yapar yapmaz, siyah ben hırsla

saldırıyordu; bir oyun biter bitmez, hemen ötekine

koyuluyordum, çünkü her seferinde iki ben'den biri ötekine

yeniliyor ve rövan! istiyordu. O aylar boyunca hücremde bu

çılgınca enerjiyle kendime kar !ı kaç tane oyun oynadı"ımı

yakla!ık olarak bile söyleyemem; belki bin tane, belki de dahafazla.

Kendimi kurtaramadı"ım bir dü!künlüktü bu; gece gündüz fil,

piyade, kale ve !ahtan, a, b ve c'den, mat ve çifte hamleden

ba!ka bir !ey dü!ünmüyordum, bütün benli"im ve duygularımla

o kareli alana çakılıp kaldım. Oyun sevinci oyun hevesine

dönü!mü!tü, oyun hevesi oyun dürtüsüne, çılgınlı"a, yalnızca

uyanık oldu"um saatleri ele geçirmekle kalmayıp yava! yava! 

uykuma da sızan tutkulu bir öfkeye. Tek dü!ünebildi"im

satrançtı, satranç hareketleri, satranç problemleriydi; bazen

alnımda ter damlacıklarıyla uyanıp uykuda bile bilinçsizce

oynamayı sürdürdü"ümü ayrımsıyordum ve dü!ümde insanlar

görürsem, yalnızca filin, kalenin hareketlerini, atın ileri geri

atlamasını gerçekle!tirirken görüyordum onları. Sorgulamaya

ça"rıldı"ımda bile, ifadem üzerinde kafamı toplayamıyordum;

Page 44: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 44/59

son sorgulamalarda kendimi oldukça karma!ık dile getirdim

sanırım, çünkü sorgulayıcılar bazen anlamsız gözlerle baktılar

bana. Ama onlar soru sorarken ve aralarında konu!urken, ben

gerçekte u"ursuz bir açgözlülükle hücreme geri götürülmeyi,böylece oyunumu, delice oyunumu sürdürmeyi bekliyordum

yalnızca; yeni bir oyun ve bir tane daha, sonra bir tane daha.

Oyunumu yarıda kesen her !ey bana batıyordu; gardiyanın

hapishane hücresini temizledi"i on be! dakika, bana yemek

getirdi"i iki dakika ate!li sabırsızlı"ımı körüklüyordu; bazen

ak!amlan kâseye elimi bile sürmüyordum, oyun oynarken

yemek yemeyi unutuyordum. Bedensel olarak duyumsadı"ım

tek !ey, korkunç bir susuzluktu; sürekli dü!ünmenin ve

oynamanın yol açtı"ı ate! olsa gerekti bunun nedeni; !i!eyi

tepeme iki diki!te bitiriyor ve biraz daha su getirmesi için

gardiyana yalvarıyordum, bununla birlikte bir an sonra dilim

dama"ım yine kurumu! oluyordu. En sonunda oyun oynarken

zaten sabahtan ak!ama kadar ba!ka bir !ey yapmıyordum artık

duydu"um heyecan o kadar arttı ki, bir an bile yerimde oturamaz

oldum; oyunlar üzerinde kafa yorarken durmak.'% sızın bir a!a"ıbir yukarı gidip geliyordum, oyunun sonu yakla!tıkça hep daha

hızlı, daha hızlı, hep daha ate!li gidip geliyordum; kazanma,

yenme, kendi kendimi yenme hırsı yava! yava! bir çe!it öfkeye

dönü!tü, sabırsızlıktan titriyordum, çünkü her zaman içimdeki

satranç oyuncularından biri ötekine göre yava! oynuyordu. Biri

ötekini harekete geçiriyordu; size çok gülünç gelebilir, ama

içimdeki ben'lerden biri ötekine yeterince hızlı kar !ılık vermezse,kendi kendimi azarlamaya ba!lıyordum; 'daha hızlı, daha hızlı!'

ya da 'ileri, ileri!' #çinde bulundu"um bu durumun, tinsel açıdan

a!ırı uyarılmanın bütünüyle patolojik bir biçimi oldu"unu bugün

çok iyi biliyorum elbette ve bunu tanımlamak için tıbbın bilmedi"i

bir addan ba!kası gelmiyor aklıma: Satranç zehirlenmesi. En

sonunda bu tek yönlü dü!künlük yalnızca beynimi de"il,

bedenimi de sarmaya ba!ladı. Zayıfladım, rahat

uyuyamıyordum, uyanırken kur !un gibi göz kapaklarımı açmak

Page 45: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 45/59

için her seferinde özel bir çaba göstermem gerekiyordu; bazen

kendimi o kadar güçsüz hissediyordum ki, elime aldı"ım su

barda"ını zar zor dudaklarıma götürüyordum, ellerim öylesine

titriyordu; ama oyun ba!lar ba!lamaz, delice bir güç sarıyordubeni: Ellerimi yumruk yapıp bir a!a"ı bir yukarı ko!turuyordum,

bo"uk ve kötü bir sesle kendi kendime '$ah!' ya da 'Mat!' diye

ba"ırı!ımı sanki bir sis perdesinin arkasından duyuyordum

bazen.

Bu korkunç, anlatılmaz durumun nasıl patlak verdi"ini ben bile

bilmiyorum. Tek bildi"im, bir sabah uyandım ve bu, öncekilerden

farklı bir uyanmaydı. Bedenim sanki benden ayrılmı!tı, gev!ekve rahat yatıyordum. Aylardır tatmadı"ım yo"un, tatlı bir

yorgunluk çökmü!tü göz kapaklanma; öyle sıcak ve ho! bir

duyguydu ki bu, gözlerimi açıp açmamaya ilk ba!ta karar

veremedim.

Dakikalarca uyanık yattım ve üzerimdeki bu a"ırlı"ın, zevkten

uyu!mu! duyularla tembel tembel yatmanın tadını çıkardım. Bir

an arkamda sesler duydum sandım, bir !eyler söyleyen insan

sesleri, ne kadar sevindi"imi bilemezsiniz, çünkü aylardır,

yakla!ık bir yıldır sorgu hâkimlerinin sert, keskin ve kötü

sözlerinden ba!ka bir !ey duymamı!tım. 'Dü! görüyorsun,'

dedim kendi kendime. 'Dü! görüyorsun! Sakın gözlerini açma!

Bırak bu dü! devam etsin, yoksa çevrende yine o lanet hücreyi,

sandalyeyi, le"eni, masayı ve o hep aynı desenli duvar kâ"ıdını

görürsün. Dü! görüyorsun, görmeye devam et!'

 Ama merak a"ır bastı. Yava!ça ve dikkatle gözlerimi açtım. Ve

mucize: Ba!ka bir odadaydım, otel hücremden daha geni!, daha

ferah bir odada. Parmaklı"ı olmayan bir pencereden içeriye

özgürce ı!ık giriyordu ve donuk yüzlü yangın duvarımın yerine

a"açlar, rüzgârda salınan ye!il a"açlar görünüyordu; beyaz ve

pürüzsüz duvarlar parlıyordu, üstümde beyaz ve yüksek bir

tavan vardı; gerçekti bunlar, yeni, yabancı bir yatakta

Page 46: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 46/59

yatıyordum, dü! de"ildi bu, arkamda insanlar alçak sesle

fısıldıyordu. $a!kınlıkla elimde olmadan ani bir devinim yapmı! 

olmalıyım, çünkü arkamdan yakla!an adım sesleri duydum. Bir

kadın usulca yanıma sokuldu, ba!ında beyaz ba!lık olan birkadın, bir hem!ire. Çok heyecanlandım: Bir yıldan beri kadın

yüzü görmemi!tim. Bu ho! görüntüye baktım; yabanıl,

kendinden geçmi! bir bakı! olsa gerekti bu, çünkü kadın 'Sakin

olun! Sakın olun!' diye yatı!tırmaya çalı!tı beni. Ama ben

yalnızca sesine kulak kabarttım; bu konu!an, bir insan de"il

miydi? Yeryüzünde beni sorgulamayan, bana i!kence yapmayan

bir insan var mıydı gerçekten? Üstelik akıl almaz bir mucize

yumu!ak, sıcak, neredeyse sevecen bir kadın sesi. Aç gözlerle

a"zına bakıyordum, çünkü sanki cehennemde geçen bu bir yıl

içinde, bir insanın ba!ka biriyle iyilikle konu!abilece"ine

inanmaz olmu!tum. Bana gülümsedi evet, gülümsedi, demek

iyilikle gülümseyebilen insanlar vardı hâlâ, sonra uyarır gibi

parma"ını dudaklarına götürdü ve usulca uzakla!tı. Ama

buyru"una uymadım.

Bu mucizeye daha doymamı!tım. Onun arkasından bakmak,

iyilikçi olan bu mucizevi insanın arkasından bakmak için, yatakta

zorla do"rulmaya çalı!tım.

 Ama yata"ın kenarına dayanmayı ba!aramadım. Normalde

sa" elimin, parmaklarımın ve bile"imin oldu"u yerde yabancı bir

!ey hissettim, kalın, büyük, beyaz bir kabartı, belli ki geni! bir

sargı. Elimdeki bu beyaz, kalın, yabancı !eyin ne oldu"unuanlamayarak !a!ırdım önce, sonra nerede oldu"umu yava! 

yava! kavramaya ve ba!ıma ne gelmi! olabilece"ini dü!ünmeye

ba!ladım. Birisi beni yaralamı! olmalıydı ya da kendi kendime

elimi yaralamı!tım. Bir hastanedeydim.

Ö"len doktor geldi, sevimli, ya!lıca bir beydi. Ailemin adını

biliyordu ve imparatorun özel doktoru olan amcamı öyle saygıyla

andı ki, hakkımda iyi !eyler dü!ündü"ü duygusuna kapıldım

Page 47: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 47/59

hemen. Arkasından bana akla gelebilecek her türlü soruyu

sordu, özellikle bir tanesi beni çok !a!ırttı: Matematikçi mi,

yoksa kimyaci mıymı!ım. Her ikisi de olmadı"ımı söyledim.

'Tuhaf,' diye mırıldandı. 'Ate!iniz varken hep c3, c4 gibi tuhaf

formüller sayıkladınız. Hiçbirimiz ne olduklarım anlayamadık.'

Bana ne oldu"unu sordum. Tuhaf bir gülümseme yayıldı

yüzüne.

'Ciddi bir !ey de"il. Bir sinir krizi,' dedi ve dikkatle çevresine

bakındıktan sonra, alçak sesle ekledi: 'Haksız sayılmazsınız. 13

Marttan beri, de"il mi?'

Ba!ımı salladım.

'Bu yöntemde !a!ılacak bir !ey de"il,' diye mırıldandı. 'Siz ilk

de"ilsiniz. Ama kaygılanmayın.'

Yatı!tırıcı bir sesle bana bunu fısıldamasından ve yumu!ak

bakı!larından, onun yanında güvende oldu"umu anladım.

#ki gün sonra iyi yürekli doktor oldukça içten bir tavırla olanları

anlattı bana.

Gardiyan hücremde avaz avaz ba"ırdı"ımı duymu! ve birinin

içeri girdi"ini, benim de onunla kavga etti"imi sanmı! önce. Ama

kapıya geldi"i anda üzerine saldırmı!ım ve 'Oyna artık alçak,

korkak!' gibisinden sözler haykırmı!ım ona, gırtla"ına sarılmı!ım

ve öyle çılgınca sıkmı!ım ki, yardım ça"ırmak zorunda kalmı!.

Böyle kudurmu! gibiyken beni sürükleyerek doktora götürdükleri

sırada, birden ellerinden kurtulmu!um, koridordaki pencereye

saldırıp camı kırmı!ım ve elimi kesmi!im, !uradaki derin yara

izini görüyorsunuz. Hastanedeki ilk gecelerimi bir çe!it beyin

ate!inin etkisi altında geçirmi!im, ama !imdi bilincimin tamamen

açıldı"ını dü!ünüyormu!. 'Elbette,' diye alçak sesle ekledi,

Page 48: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 48/59

'bunu efendilere bildirmeyece"im, yoksa sizi eninde sonunda

yine oraya götürürler. Bana güvenin, elimden geleni yapaca"ım.'

Bu yardımsever doktorun bana i!kence yapanlara benimle ilgili

ne anlattı"ını bilmiyorum. Her ne olursa olsun, ula!mak istedi"i

!eye ula!tı: Serbest bırakıldım. Kafamın iyi çalı!madı"ını

söylemi! olabilirdi ya da belki de bu arada Gestapo için önemsiz

olmu!tum, çünkü Hitler o süre içinde Böhmen'i ele geçirmi!ti ve

böylece Avusturya'nın i!gali tamamlanmı!tı. Yurdumuzu on dört

gün içinde terk edece"ime ili!kin belgeyi imzalamam

gerekiyordu yalnızca ve bu on dört gün binlerce formaliteyle dolu

geçti, günümüzde eski bir dünya yurtta!ının yurtdı!ına çıkarkenu"ra!ması gereken formaliteler gibi askerlik belgeleri, polis,

vergi, pasaport, vize, sa"lık karnesi, geçmi! hakkında fazla kafa

yoracak zamanım olmadı. Besbelli ruhumuz için yorucu ve

tehlikeli olabilecek !eyleri kendili"inden yok eden gizemli güçler

var beynimizde, çünkü ne zaman geriye dönüp hücre günlerimi

dü!ünmek istesem, sanki beynimde ı!ık sönüyordu; bana neler

oldu"unu dü!ünme yüreklili"ini ancak haftalar sonra, i!te tamburada, gemide buldum.

Dostlarınıza neden öyle yakı!ıksız ve büyük olasılıkla

anla!ılmaz davrandı"ımı !imdi anlayacaksınız. Dostlarınızı

satranç tahtasının ba!ında otururken gördü"ümde, sigara

salonunda tümüyle tesadüfen geziniyordum; elimde olmadan

!a!kınlıktan ve korkudan çakıldım kaldım. Çünkü insanın gerçek

bir satranç tahtasında, gerçek ta!larla satranç oynayabilece"initümüyle unutmu!tum, bu oyunda iki tane tümüyle farklı insanın

capcanlı birbirlerinin kar !ısında oturdu"unu unutmu!tum. Bu

oyuncuların orada oynadıkları !eyin, çaresizlik içinde aylarca

kendime kar !ı oynamaya çalı!tı"ım oyunun aynısı oldu"unu

anlamam için gerçekten de birkaç dakika geçmesi gerekti. O

korkunç alı!tırmalar sırasında ba!vurdu"um !ifreler, bu

kemikten yapılmı! ta!ların yerini tutan simgelerdi yalnızca;ta!ları tahtanın üzerinde oynatmanın imgelemimde yaptı"ım

Page 49: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 49/59

!eyin aynısı oldu"unu anladı"ımda ya!adı"ım !a!kınlık,

karma!ık yöntemlerle kâ"ıt üzerinde yeni bir gezegenin yerini

hesaplayan ve sonra onu gerçekten gökyüzünde beyaz, parlak,

maddesel bir yıldız olarak gören bir gökbilimcinin ya!adı"ı!a!kınlı"a benziyordu belki de. Mıknatısa kapılmı! gibi tahtaya

bakıyor ve orada diyagramlarımı görüyordum, at, kale, !ah, vezir

ve piyadeler tahtadan yontulmu!, gerçek ta!lardı; oyunun

konumunu anlamak için, onları elimde olmadan soyut !ifreler

dünyamdan hareketli ta!lar dünyasına uyarlamam gerekti önce.

#ki rakip arasındaki böyle gerçek bir oyunu izleme iste"i sardı

içimi yava! yava!. Ve o utanç verici !ey oldu, bütün kibarlı"ımı

bir yana bırakarak, oyununuza karı!tım. Ama dostunuzun o

yanlı! hamlesi yüre"ime bir ok gibi saplandı. Onu engellemem

içgüdüsel bir davranı!tı, insanın parmaklıktan sarkan bir çocu"u

hiç dü!ünmeden tutması gibi. #!inize burnumu sokarak ne kadar

yakı!ıksız davrandı"ımın ancak sonradan farkına vardım."

Bu rastlantıyla tanı!mı! olmamıza ne kadar sevindi"imize onu

inandırmaya çalı!tım ve bana güvenip de anlattı"ı bunca !eydensonra, yarın hazırlıksız yapılacak turnuvada onu izlemenin

benim için iki kat ilginç olaca"ını söyledim.

Dr. B. huzursuzca kıpırdandı.

"Hayır, gerçekten fazla bir !ey beklemeyin. Benim için yalnızca

bir deneme olmalı bu... Normal bir satranç oyunu; gerçek bir

satranç tahtası üzerinde, elle tutulur ta!lar ve canlı bir rakiple birsatranç oyunu oynamayı becerip beceremeyece"imi

deneyece"im, çünkü oynadı"ım o yüzlerce, belki de binlerce

oyun gerçekten satranç oyunları mıydı, yoksa yalnızca bir çe!it

dü! satrancı mı, bir türlü emin olamıyorum. Bir satranç ustasına,

hem de dünyanın bir numarası olan bir ustaya kafa

tutabilece"imi iddia etmemi ciddi ciddi beklemiyorsunuz umarım.

Beni ilgilendiren ve kafamı kurcalayan tek !ey, o zaman hücrede

ya!adı"ım satranç oyunu muydu yoksa delilik mi, o tehlikeli

Page 50: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 50/59

kayalı"ın hemen önünde miydim yoksa çoktan ötesine geçmi! 

miydim, bunları açı"a çıkarmak için duydu"um gecikmi! merak,

yalnızca bu, yalnızca bu."

O anda geminin kıç tarafından, ak!am yeme"ini haber veren

gong duyuldu.

Neredeyse iki saat laflamı! olmalıydık; Dr. B. her !eyi burada

özetledi"imden çok daha ayrıntılı anlatmı!tı bana. Ona candan

te!ekkür ettim ve yanından ayrıldım. Ama daha güvertenin öbür

ucuna varmamı!tım ki, arkamdan geldi ve gözle görülür bir

sinirle, hatta biraz da kekeleyerek ekledi:

"Bir !ey daha! Beylere önceden bildirin ki, sonra terbiyesizlik

ediyor gibi görünmeyeyim; yalnızca tek bir oyun oynarım... eski

bir hesabın altına konan biti! çizgisinden ba!ka bir !ey

olmayacak bu, kesin bir bitiri!; yeni bir ba!langıç de"il... Geriye

dönüp baktı"ımda yalnızca deh!etle anımsadı"ım bu tutkulu,

ate!li oyuna ikinci kez kapılmak istemiyorum... üstelik... üstelik o

zaman doktor da uyardı beni... kesin bir dille uyardı. Ruhsal birhastalık geçiren herkes hep tehlike altındadır, hele satranç

zehirlenmesi geçirdiyse tümüyle iyile!mi! de olsa satranç

tahtasına yakla!maması iyi olur... Anlaya ca"ınız, yalnızca

kendim için bir deneme oyunu oynayaca"ım, o kadar."

Ertesi sabah tam kararla!tırılan saatte, üçte sigara salonunda

toplanmı!tık.

Saray oyununun iki seveni daha katılmı!tı aramıza, turnuvayı

izleyebilmek için güvertedeki görevlerinden izin alan iki gemi

subayı. Czentovic de önceki günkü gibi bekletmedi, zorunlu renk

seçiminden sonra bu anla!ılması güç insanın ünlü dünya

!ampiyonu kar !ısındaki unutulmaz oyunu ba!ladı. Yalnızca

bizim gibi tümüyle yetersiz izleyicilerin kar !ısında oynandı"ına

ve müzik dünyasının Beethoven'in piyano do"açlamalarındanyoksun kalması gibi, satranç yıllıklarının da bu oyundan yoksun

Page 51: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 51/59

kaldı"ına üzülüyorum. Gerçi bunu izleyen ö"leden sonraları hep

birlikte oyunu belle"imizden çıkarıp yeniden olu!turmaya

çalı!tık, ama bo!una; büyük olasılıkla hepimiz oyun sırasında

oyunu izlemek yerine oyunculardan gözümüzü alamamı!tık.Çünkü her iki rakibin yaratılı!larındaki tinsel kar !ıtlık, oyun

ilerledikçe giderek daha somut olarak ortaya çıktı. #!in ustası

Czentovic bütün oyun boyunca bir kaya gibi kıpırdamadan

durdu, donuk gözlerini satranç tahtasından ayırmadı; onun için

dü!ünmek, bütün organlarının en yüksek düzeyde çalı!masını

gerektiren fiziksel bir zorlanmaydı sanki. Buna kar !ın Dr. B.'nin

devinimleri son derece rahat ve kayıtsızdı. Sözcü"ün tam

anlamıyla bir amatör olarak yalnızca oyunun keyfini çıkarırken

kendini hiç sıkmıyordu, ilk verilen aralarda bize açıklamalar

yaptı; sakin sakin bir sigara yakıyor ve sıra ona geldi"inde, bir

dakika dosdo"ru tahtaya bakıyordu. Her seferinde rakibinin

hamlesini önceden bekliyor gibiydi.

Zorunlu açılı! hamleleri oldukça hızlı geçti. Ancak yedinci ya

da sekizinci hamlede belirli bir plan geli!meye ba!lar gibi oldu.Czentovic dü!ünme sürelerini uzattı; oyunu almak için asıl

sava!ın daha yeni ba!ladı"ını hissettik bunu görünce. Ama

do"rusunu söylemek gerekirse, her gerçek turnuva oyununda

oldu"u gibi durumun yava! yava! geli!mesi biz acemileri epey

dü! kırıklı"ına u"rattı. Çünkü ta!lar iç içe girip tuhaf bir desen

olu!turdukça, oyunun durumu bizim için giderek içinden çıkılmaz

oluyordu. Ne bir rakibin ne de ötekinin amaçladı"ı !eyi ve

hangisinin avantajlı oldu"unu anlayamıyorduk.

Dü!man saldırısını savu!turmak için ta!ların bir oraya bir

buraya gidip geldi"ini ayrımsıyorduk yalnızca, ama bu üstün

oyuncular her devinimi birkaç hamle ilerisini hesaplayarak

yaptıkları için bu gidi! geli!teki stratejik amacı kavrayamıyorduk.

Temelde Czentovic'in sonu gelmeyen dü!ünme sürelerinin yol

açtı"ı a"ır bir yorgunluk da eklendi buna yava! yava!;dostumuzu da gözle görülür biçimde sinirlendirmeye ba!ladı

Page 52: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 52/59

Czentovic'in böyle yapması. Oyun uzadıkça Dr. B.'nin giderek

daha huzursuzca koltu"unda kıpırdanı!ını kaygıyla izledim,

bazen sinirden art arda sigara yakıyordu, bazen de bazı notlar

almak için kur !unkaleme uzanıyordu. Sonra yine bir sodaısmarladı ve bardakları birbiri ardına yuvarladı; de"i!ik bile!imler

dü!ünmede Czentovic'ten yüz kat daha hızlı oldu"u belliydi. Her

seferinde Czentovic sonu gelmez bir dü!ünmeden sonra karar

verip a"ır eliyle bir ta!ı ileri sürdü"ünde, dostumuz uzun

zamandır bekledi"i bir !eyin oldu"unu gören biri gibi gülümseyip

hemen kar !ılık veriyordu. Hızlı çalı!an zekâsıyla rakibinin bütün

olasılıklarını kafasında önceden hesaplamı! olsa gerekti; bu

nedenle Czentovic'in karar vermesi uzadıkça, Dr. B.'nin

sabırsızlı"ı artıyordu ve beklerken dudaklarının çevresinde sinirli

ve neredeyse dü!manca bir çizgi beliriyordu. Ama Czentovic

kesinlikle elini çabuk tutmuyordu. #natla ve sessizce dü!ünüyor

ve tahta ta!lardan temizlendikçe daha uzun dü!ünme arası

veriyordu.

Kırk ikinci hamlede, tam bir buçuk saat sonra, hepimiz turnuvamasasının çevresinde bezgin ve neredeyse ilgisiz oturuyorduk.

Gemi subaylarından biri çoktan gitmi!ti, ba!ka birisi eline bir

kitap almı!, yalnızca bir ta! yer de"i!tirirken bir an için ba!ını

kaldırıp bakıyordu. Derken Czentovic'in bir hamlesi sırasında

beklenmedik bir !ey oldu. Dr. B., Czentovic'in ata uzandı"ını

görünce, sıçramak üzere olan bir kedi gibi büzüldü. Bütün

bedeni titremeye ba!ladı ve Czentovic atı oynar oynamaz, veziri

sertçe ileri sürdü, zafer kazanmı! gibi, "#!te! Tamamdır!" diye

ba"ırdı, geriye yaslandı, kollarını gö"sünün üzerinde kavu!turdu

ve meydan okuyan bakı!larını Czentovic'e dikti. Ansızın göz

bebe"inde bir ı!ık parladı. Zafer kazanmı! gibi bildirdi"i bu

hamleyi anlamak için, elimizde olmadan tahtanın üzeri ne

e"ildik. #lk bakı!ta do"rudan bir gözda"ı görülmüyordu. Demek

ki dostumuz bu hamlenin geli!iminden söz ediyordu, biz iyi

dü!ünemeyen acemiler de bunun ne oldu"unu kestiremedik.

Page 53: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 53/59

 Aramızda o meydan okuma kar !ısında kılı bile kıpırdamamı! tek

ki!i Czentovic'ti; o kadar kayıtsız oturuyordu ki, sanki o

gücendirici 'Tamamdır' sözünü duymamı!tı. Hiçbir !ey olmadı.

Hamle süresini tutmak için masaya bir saat konmu!tu, elimizdeolmadan solu"umuzu tuttu"umuz için, bir an saatin tik taklarını

duyduk. Üç dakika oldu, yedi dakika, sekiz dakika; Czentovic

kıpırdamıyordu, ama içsel bir zorlanma yüzünden kabarık burun

delikleri daha da geni!lemi! gibi geldi bana. Bu suskun bekleme

bize oldu"u kadar dostumuza da dayanılmaz gelmi!ti anla!ılan.

$öyle bir silkinip aniden aya"a kalktı ve sigara salonunda bir

a!a"ı bir yukarı gidip gelmeye ba!ladı, önce a"ır a"ır, sonra

daha hızlı, giderek daha hızlı. Hepimiz onu !a!kın !a!kın

izliyorduk, ama ben herkesten daha kaygılıydım, çünkü bu gidi! 

geli!in bütün !iddetine kar !ın adımlarının hep aynı düzlemi

katetti"ini ayrımsadım; sanki her seferinde odanın ortasındaki

görünmez bir dolaba çarpıyordu, bu da dönmesini

gerektiriyordu. Ve bu bilinçsizce gidi! geli!in bir zamanlar

hücresinde yaptı"ı !ey oldu"unu anladım ürpererek: Tutuklu

kaldı"ı aylar boyunca kafese kapatılmı! bir hayvan gibi böyle bira!a"ı bir yukarı gidip gelmi! olmalıydı, böyle elleri kenetlenmi! 

ve omuzları kısılmı!; orada binlerce kez i!te böyle bir a!a"ı bir

yukarı gidip gelmi! olmalıydı, donuk ama ate!li bakı!larında

çılgınlı"ın kızıl ı!ıkları yanarak.

 Ama dü!ünme yetene"ini daha yitirmemi! gibiydi, çünkü

Czentovic'in bu arada karar verip vermedi"ine bakmak için

zaman zaman sabırsızca masaya dönüyordu. Ama dokuz

dakika, on dakika oldu.

Derken en sonunda hiçbirimizin beklemedi"i bir !ey oldu.

Czentovic, o âna dek kıpırdamadan masada duran a"ır elini

yava!ça kaldırdı. Kararını görmek için hepimiz heyecanla baktık.

 Ama Czentovic hamle yapmadı, elinin tersiyle kararlı bir biçimde

bütün ta!ları yava!ça tahtadan itti. Neden sonra anladık:Czentovic oyundan çekilmi!ti. Gözümüzün önünde mat

Page 54: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 54/59

olmamak için teslim olmu!tu. Olanaksız olan gerçekle!mi!ti,

dünya !ampiyonu, sayısız turnuvanın birincisi, yirmi yirmi be! 

yıldır satranç tahtasına elini sürmemi!, tanınmamı! bir adamın

kar !ısında havlu atmı!tı. Adı sanı duyulmamı!, kim oldu"ubilinmeyen dostumuz yeryüzünün en güçlü satranç oyuncusunu

herkesin ortasında yenmi!ti!

O heyecanla farkında olmadan art arda aya"a kalkmı!ız.

Sevincimizdeki ürkek havayı da"ıtmak için bir !eyler söylememiz

ya da yapmamız gerekti"ini hissediyorduk hepimiz.

Kıpırdamadan sakin sakin oturan tek ki!i Czentovic'ti.

 Ancak uzunca bir suskunluktan sonra ba!ını kaldırdı ve

dostumuzu ta! gibi sert bakı!larla süzdü.

"Bir oyun daha?" diye sordu.

"Elbette," diye yanıtladı Dr. B. ho!uma gitmeyen bir heyecanla

ve bir oyunla yetinmesi konusunda onu uyarmama fırsat

bırakmadan hemen yerine oturdu ve ate!li bir aceleyle ta!larıyeniden dizmeye ba!ladı. Öyle heyecanla yerle!tiriyordu ki

onları, iki kez piyadelerden biri titreyen parmaklarının arasından

kayıp yere dü!tü; do"al olmayan heyecanı kar !ısında duydu"um

sıkıntı bir çe!it korkuya dönü!tü. Çünkü önceleri o kadar sessiz

ve sakin olan adamın üzerine gözle görülür biçimde a!ırı bir

heyecan gelmi!ti; a"zının kenarı giderek daha sık se"iriyordu ve

bedeni nöbet geçiriyor gibi titriyordu.

"Sakın!" diye usulca fısıldadım ona. "Sakın ha! Bugünlük bu

kadar yeter! Kendinizi fazla zorlamayın."

"Zorlamak mı! Ha!" diye kahkahalarla ve kötü kötü güldü.

"Böyle tembellik yapaca"ıma, on yedi oyun oynayabilirdim bu

arada! Bu tempoda ancak uyuyakalmamak için zorlanırım! Evet!

Ba!layın artık!"

Page 55: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 55/59

Son sözleri kızgın, neredeyse kaba bir ses tonuyla söylemi!ti

Czentovic'e. O ise Dr. B.'ye hiç istifini bozmadan baktı, ama ta! 

gibi sert bakı!ları sıkılmı! bir yumruk gibiydi. Bir anda iki oyuncu

arasında yeni bir !ey olu!tu; tehlikeli bir gerilim, tutkulu birnefret. Yeteneklerini oyunlarıyla birbirleri üzerinde denemek

isteyen iki rakip de"illerdi artık, birbirlerini yok etmeye yeminli iki

dü!mandılar. Czentovic ilk hamleyi yapmadan önce uzun süre

duraksadı, ben de bilerek bu kadar uzun süre duraksadı"ı

duygusuna kapıldım. Belli ki bu e"itimli taktık oyuncusu, yava! 

oynayarak rakibini yoraca"ını ve sinirlendirece"ini çoktan

ö"renmi!ti. Böylece bütün açılı!ların en normalini, en basitini

yapmadan önce en az dört dakika zaman geçirdi, yaptı"ı da

piyadeyi alı!ıldı"ı gibi iki kare , öne sürmekti. Dostumuz hemen

piyadesini onun kar !ısına dikti, ama Czentovic yine sonu

gelmez, dayanması zor bir ara verdi; !iddetli bir !im!e"in

çakması ve insanın yüre"i küt küt atarak yıldırımı beklemesi

gibiydi, ama yıldırım bir türlü dü!mek bilmiyordu. Czentovic

kıpırdamıyordu. Sessizce, a"ır a"ır dü!ünüyordu, bunu sinsice

yaptı"ından giderek daha çok emin oluyordum; ama böyleyaparak Dr. B.'yi gözleyebilmem için bana bol bol zaman vermi! 

oluyordu. Dr. B. üçüncü bardak suyu mideye indirmi!ti bile; bana

hücredeki ate!li susuzlu"undan söz edi!ini anımsadım ister

istemez. Normal olmayan bir heyecanın bütün belirtileri belirgin

bir biçimde ortaya çıkıyordu; alnının terledi"ini ve elindeki yara

izinin kızarıp derinle!ti"ini gördüm. Ama hâlâ kendini

kaybetmemi!ti. Ancak dördüncü hamlede Czentovic yine sonugelmez bir dü!ünme arası verince, sabrı ta!tı ve birden ona

çıkı!tı:

"Eee, oynayın artık!"

Czentovic so"uk so"uk baktı. "Bildi"im kadarıyla hamle

süresinin on dakika olmasını kararla!tırdık. #lke olarak daha kısa

sürede oynamam."

Page 56: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 56/59

Dr. B. duda"ını ısırdı; masanın altında aya"ının giderek daha

sıkıntıyla yere vurdu"unu ayrımsadım ve saçma bir !ey

yapaca"ı duygusuna kapılarak daha da kaygılandım. Gerçekten

de sekizinci hamlede yeni bir olay oldu. Beklerken kendini yava! yava! kaybeden Dr. B., ya!adı"ı gerilimi daha fazla gizleyemedi;

ileri geri sallanmaya ve parmaklarını bilinçsizce masaya

vurmaya ba!ladı.

Czentovic a"ır, köylü kafasını bir daha kaldırdı.

"Masaya vurmamanızı rica edebilir miyim? Beni rahatsız

ediyor. Böyle oynayamam."

"Ha!" diye kısaca güldü Dr. B. "Belli oluyor."

Czentovic'in alnı kızardı. "Ne demek istiyorsunuz?" diye sertçe

sordu.

Dr. B.'den kısa ve sinsi bir gülü! daha geldi. "Hiçbir !ey. Belli ki

çok sinirlisiniz demek istiyorum."

Czentovic sustu ve ba!ını yere e"di.

Bir sonraki hamlesini ancak yedi dakika sonra yaptı ve oyun

bu ölü gibi tempoda sürüp gitti. Czentovic sanki giderek daha da

ta!la!ıyordu; en sonunda bir hamleye karar vermeden önce, hep

dü!ünme süresinin sonunu bekler oldu ve bir aradan ötekine

geçtikçe dostumuzun davranı!ları daha da tuhafla!tı. Oyuna hiçkatılmıyormu! da, bamba!ka bir !eyle ilgileniyormu! gibi

görünüyordu.

Heyecanla bir a!a"ı bir yukarı ko!turmayı bıraktı ve

kıpırdamadan yerinde oturmaya ba!ladı. Sabit ve neredeyse

delice bakı!larını önündeki bo!lu"a dikip kendi kendine

durmaksızın anla!ılmaz sözcükler mırıldanıyordu; ya sonu

gelmez bile!imler kurarken kendini kaybediyordu, ya da en çok

Page 57: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 57/59

bundan ku!kulanıyordum bamba!ka oyunlar geçiriyordu

kafasından, çünkü her seferinde, Czentovic en sonunda

hamlesini yaptı"ında, aklı ba!ka yerlerde olan Dr. B.'yi uyarmak

gerekiyordu. O zaman da duruma uyum sa"lamak için bir dakikayetiyordu ona; aslında delili"in bu so"uk biçimine bürünmü!ken

Czentovic'i ve hepimizi unuttu"u ku!kusuna giderek daha çok

kapılıyordum; ve bu çılgınlık aniden !iddetle bo!alabilirdi.

Gerçekten de on dokuzuncu hamlede kriz patlak verdi.

Czentovic ta!ını oynatır oynatmaz, Dr. B. tahtaya do"ru düzgün

bakmadan, aniden filini üç kare öne sürdü ve öyle yüksek sesle

ba"ırdı ki, hepimiz yerimizden sıçradık:

"$ah! $ah mat!"

Özel bir hamle beklentisiyle hemen tahtaya baktık. Ama bir

dakika sonra, hiçbirimizin beklemedi"i bir !ey oldu. Czentovic

ba!ını çok yava!ça kaldırdı ve bakı!larını üzerimizde gezdirdi,

daha önce hiç yapmamı!tı bunu. Bir !eyin doya doya tadını

çıkarıyor gibiydi, çünkü dudaklarında yava! yava! ho!nut ve

kibirli bir gülümseme belirdi. Bizim daha anlayamadı"ımız bu

zaferinin tadını sonuna kadar çıkardıktan sonra, yapay bir

kibarlıkla bize döndü.

"Üzgünüm, ama ben !ah mat görmüyorum. Acaba beylerden

biri !ah mat görüyor mu?"

Tahtaya ve sonra sıkıntıyla Dr. B.'ye baktık. Gerçekten de

Czentovic'in !ahının önü bir çocuk bile bunu görebilirdi filin

kar !ısındaki bir piyadeyle tümüyle tıkanmı!tı, yani !ah mat söz

konusu olamazdı. Kaygılandık. Dostumuz o heyecan içinde bir

ta!ı bir kare fazla ileri ya da geri mi kaydırmı!tı?

Suskunlu"umuz Dr. B.'nin dikkatini çekti, o da tahtaya baktı ve

tela!la kekelemeye ba!ladı:

Page 58: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 58/59

"Ama !ah f7'de olmalı... durdu"u yer yanlı!, çok yanlı!. Yanlı! 

oynadınız! Bu tahtada her !ey çok yanlı! duruyor... piyade de

g5'te olmalı, g4'te de"il... bu bamba!ka bir oyun... Bu..."

Birden durdu. Sertçe kolunu tutmu!tum, daha do"rusu kolunu

öyle sert çimdiklemi!tim ki, o ate!li çılgınlı"ı içinde bile bunu

hissetti. Döndü ve uykusunda yürüyen biri gibi baktı bana.

"Ne... istiyorsunuz?"

Yalnızca, "Anımsa!" dedim ve aynı anda parma"ını tutup

elindeki yara izine dokundurdum. Kar !ı koymadan bana uydu,

cam gibi gözleri kan kırmızısı ize takılıp kaldı. Sonra aniden

titremeye ba!ladı ve bütün bedeni sarsıldı.

"Aman Tanrım," diye fısıldadı solgun dudaklarıyla. "Saçma bir

!ey söyledim ya da yaptım mı... sonunda yine mi !ey oldum?.."

"Hayır," diye fısıldadım usulca. "Ama oyunu hemen

bırakmalısınız, tam zamanı. Doktorun size ne söyledi"ini

anımsayın!"

Dr. B. silkinip aya"a kalktı. "Dü!tü"üm aptalca yanılgı için özür

dilerim," dedi o eski kibar sesiyle ve Czentovic'in önünde e"ildi.

"Söyledi"im !ey tam bir saçmalık elbette. Oyun tabii ki sizin."

Sonra bize döndü. "Beylerden de özür dilemem gerek. Ama

benden fazla bir !ey beklememeniz konusunda sizi daha ba!tan

uyarmı!tım. Bu rezalet için özür dilerim, bu son satrançoynayı!ım olacak."

E"ildi ve onu ilk gördü"ümüz zamanki alçak gönüllü ve gizemli

haliyle uzakla!tı. Bu adamın satranç tahtasına neden bir daha

asla elini sürmeyece"ini yalnızca ben biliyordum, bu arada

ötekiler rahatsız edici ve tehlikeli bir !eyle burun buruna

gelmenin verdi"i belirsizlik duygusuyla !a!kın bakakaldılar.

Page 59: Stefan Zweıg Satranç

7/23/2019 Stefan Zweıg Satranç

http://slidepdf.com/reader/full/stefan-zweig-satranc 59/59

"Lanet olasıca herif!" diye homurdandı McConnor dü! 

kırıklı"ıyla. Koltu"undan en son Czentovic kalktı ve yarılanmı! 

oyuna bir daha baktı.

"Yazık," dedi ukalaca. "Hamle o kadar da kötü

dü!ünülmemi!ti. Aslında amatör oldu"u dü!ünülürse,

ola"anüstü yetenekli bu bey."