Upload
hanguyet
View
255
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Prof. Dr. Şaziye SARI
2016
SÜT DİŞLERİNDE PULPA
(ENDODONTİK)
TEDAVİLER
1-PULPA KAPAKLAMASI (kuafaj)
A)Indirekt pulpa kapaklaması
B)Direkt pulpa kapaklaması
2-PULPA AMPÜTASYONU(pulpotomi)
3-KÖK KANAL TEDAVİSİ
SÜT DİŞLERİNDE PULPA (ENDODONTİK)
TEDAVİLERİ
Hernekadar hem süt hem de daimi dentisyonda endodontik tedavi
prensipleri temelde benzer olsa da, süt dişlerinin bazı özelliklerinin
sürekli dişlerden farklı olması, endodotik tedaviler sırasında
büyük önem kazanır ve bazı değişiklikleri gerektirir:
Süt dişlerinde mine ve dentin kalınlığı sürekli dişlere göre
daha az olduğu için (yaklaşık olarak yarısı kadar) dişin
tüm boyutuna oranla pulpa odasının genişliği sürekli
dişlerdekinden göreceli olarak daha fazladır. Bu nedenle,
çürüğün çok daha kısa sürede ve çok daha kısa mesafede
pulpaya ulaşılma riski vardır. Bu risk, birinci süt
azılarında daha yüksektir. Bu nedenle özellikle derin
dentin çürüklerinde çürüğün temizlenmezi sırasında
perforasyon riski gözönünde bulundurulmalıdır.
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
Süt dişlerinin pulpa boynuzları,
özellikle mezial boynuzları daha
yüksektir, bu da mesial yüzeylerdeki
çürüklerin pulpa dokusuna çok daha
erken ulaşarak çok daha kısa sürede
pulpayı etkileyebileceği anlamına
gelmektedir. Bu durum, kavitenin
hazırlanması sırasında özellikle
mesialde çalışırken erken
perfoprasyon riskini gözönünde
bulundurmayı gerektirir.
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
Süt dişi mine kalınlığı kuronun her
tarafında eşit değildir, Ör: Ön
dişlerde vestibüler yüzde lingual
yüzden daha fazladır.Dolayısıyla
bukkaldeki çürük dokusuna göre
lingual yüzdeki çürük pulpaya
daha kısa sürede ulaşacaktır. Bu
da çürük dokusunu kaldırmak için
lingual yüzden giriş kavitesi
açılıyor ise, pulpanın perfore
olma olasılığının daha yüksek
olduğu anlamına gelir.
.
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
Süt molar dişlerde fürkasyon
bölgesindeki diş dokusu
sürekli molar dişlere göre
daha incedir ve kurun boyu da
daha kısadır. Bundan dolayı
ampütasyon işlemleri
sırasında pulpa odasındaki
pupla dokusunun döner
aletlerle çıkartılması sırasında
fürkasyon bölgesinde
perforasyon yaratma riski
yüksektir.
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
Sürekli dişlerde yan ve aksesuar kanallar daha çok apikal
bölgede gözlenirken,
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
süt dişlerinde ise, süt azıların pulpa tabanından kökler arası bölgeye
açılan para-molar kanallar (pulpa-periodontal kanallar) daha fazla
görülmektedir. Bu nedenle de kanal ya da ampütasyon tedavileri
sonrasında fürkasyon bölgesinin hermetik bir materyalle örtülmesi
önemlidir.
a.Gerçek kanal
b.Kör kanal
c.Dönüşlü kanal
d.Tıkalı kanal
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
Paramolar kanallar süt dişlerinde fürkasyon lezyonlarına çok daha sık
rastlanmasına neden olur.
Süt Dişleri ve Daimi Dişler Arasındaki Farklar
1-PULPA KAPAKLAMASI (kuafaj)
A)Indirekt pulpa kapaklaması
B)Direkt pulpa kapaklaması
2-PULPA AMPÜTASYONU(pulpotomi)
SÜT DİŞLERİNDE PULPA TEDAVİLERİ
1-PULPA KAPAKLAMASI (kuafaj)
vital ancak hiperemi bulguları gösteren süt ve sürekli dişlerde uygulanan
bir tedavi yöntemidir
Klinik olarak; dişlerde derin dentin çürüğü vardır. Dişetleri sağlıklıdır.
Hastanın semptomları;
a) termal (sıcak veya soğuk ) veya kimyasal (tatlı-ekşi) yiyecek ya da içeceklerin
alınmasına bağlı olarak meydana gelir, ancak ağrı uyaranın ortadan kalkmasıyla
kendiliğinden geçer,
b) kısa sürelidir c) şiddetli değildir
d) gittikçe azalır ve kaybolur
Radyolojik olarak; pulpaya çok yaklaşmış ancak henüz pulpayı
içine almayan derin dentin çürüğü vardır. Lamina dura ve periodontal
dokular sağlıklıdır. Periapikal dokularda ve fürkasyon bölgesinde
kemik yıkımı yoktur.
A. İNDİREKT PULPA KUAFAJI
Canlı pulpa dokusu ile enfekte dentin arasında dekalsifikasyona
(demineralizasyona) uğramış ancak henüz enfekte olmamış (etkilenmiş)
bir dentin tabakası olduğu düşüncesiyle yapılan bu tedavide amaç; çürüğün
kaldırılması sırasında olası pulpa perforasyonunu engellemeyi
amaçlar.
Etkilenmiş dentin
çürük
Enfekte
dentin
Pulpa odasında perforasyo riski
Indirekt pulpa kuafajı; etkilenmiş dentinin biyouyumlu bir
materyalle kaplanması sonucunda pulpanın doğal korunma-
savunma mekanizmalarını harekete
geçirerek;
a) Çürük gelişimini durdurmayı
b) Tamir dentini formasyonuna fırsat tanımayı
c) Dentin sklerozunu uyararak demineralize
etkilenmiş dentinin remineralize olmasını amaçlar.
çürük
Etkilenmiş
dentin
Tamir
dentini
Enfekte dentin Etkilenmiş dentin
Skloreze (remineralize)
dentin
Derin dentin çürüğünün temizlenmesi sırasında, kaldırılması
halinde pulpanın açılma riskinin çok yüksek olduğu çok az
miktardaki çürük dentin dokusunun; daha sonra kaldırılmak
üzere bilinçli olarak bir süre bırakılması indirekt pulpa
kapaklamasında temel prensiptir.
Dişte bırakılan sert ve renklenmiş dentin tabakası muhtemelen bir
miktar bakteri içerir ancak bu tabakanın çinko oksit ojenol (ZOE)
ya da kalsiyum hidroksit (Ca(OH)2 ) gibi biyouyumlu materyallerle
kapatılması, organizma sayısını büyük ölçüde azaltır ve pulpadaki
reaksiyonları iyileşme lehine çevirir.
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a) Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
b)Tek seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi nasıl yapılır?
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
Öncelikle diş izole edilir lastik örtü (1) veya pamuk tamponlarla (2)
1 2
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
Kavite formu verildikten sonra çürük dokusu ekskavatör yardımıyla veya mikromotora
takılan çelik rond frez ile temizlenir.
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
Dişin boyutuna ve çürüğün genişliğine uygun boyutta ekskavatör ve yuvarlak frez
seçilmesi önemlidir.
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
Çürük dokunun uzaklaştırılmasında, el aletleri çürüğün çevresinden en derin olduğu
merkezine doğru yapılmalıdır. Böylece en derin olduğu bölge en sona bırakılmış olacaktır.
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
Perforasyon riski olan bölgede bırakılan çürük dokusunun üzeri biyouyumlu bir madde ile
(zinkooksit ojenol, kalsiyum hidroksit, cam iyonomer siman) örtüldükten sonra ikinci
seansa kadar kavite, sızdırmazlığı yüksek bir dolgu maddesi (zinkooksit ojenol siman, cam
iyonomer siman) ile kapatılır. 6-8 hafta beklenir.
6-8 hafta beklenir
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
Kuafaj materyallerinin uygulanmasına ait örnekler
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
İkinci seansta geçici dolgu maddesi ve kuafaj materyali uzaklaştırılır. Artık çürük
dokusu temizlenir. Sağlam dentine ulaşıldığında, diş daimi olarak restore edilir.
Başlangıç 6-8 hafta sonra Tamir dentini
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
a)Çok Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
NOT: İnsan dişlerinde günlük tamir dentini oluşum miktarı ortalama 1.4 mikrondur
İlk bir aylık sürede süratle gelişen tamir dentini yapımının 48 günden sonra azaldığı bilinir
3 ay sonunda ancak 0.1 mm civarında reparatif dentin oluştuğu görülür
AIO, FTÖ
İndirekt pulpa kapaklaması İşlemi
b)Tek Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması
İlk seansta yapılan kapaklama işlemini takiben ikinci bir seans beklenmeden dişin
daimi restorasyonu aynı seansta bitirilir.
Tek Seanslı İndirekt Pulpa Kapaklaması; İkinci seansa gelemeyecek durumda
olan hastalarda tercih edilir ancak enfekte çürük dokusunun kaldırıldığından
emin olunmalıdır. Aksi takdire sekonder çürükler gelişebilir. Bu amaçla çürük
tesbitleyici boyalardan (Örn. 0.5 % bazik fuksin propilen glikol solusyonu, Caries
Indicator) yararlanılabilir.
Indirekt Kuafaj Materyalleri
• Çinko oksit ojenol (ZOE) nispeten daha iyi bir sedatif olmasına ve
mikrosızıntıyı önlemesine rağmen, derin kavitelerde pulpada nekroz
ve kronik iltihap oluşturma riski nedeniyle fazla önerilmez. Zira
pulpaya yakın dentin kanallarının genişliği nedeniyle pulpanın serbest
ojenol etkisine maruz kaldığı düşünülür.
• Kalsiyum hidroksit (Ca(OH)2) materyalleri tamir dentini yapımını
uyarmada ve kalan dentinin remineralizasyonunda daha etkilidir.
Ca(OH)2, uygulandığı dentin dokusunda pH’yı yükseltip çürükten
kaynaklı asit ortamı nötralize ederek iyileşmeye yardımcı olur ve
aynı zamanda dentin kanalcıklarının geçirgenliğini de azaltır.
• Son yıllarda fulor salma özelliği olan cam iyonomer simanlar da
indirekt kuafaj materyali olarak kabul görmeye başlamıştır.
• .
SÜT DİŞLERİNDE PULPA TEDAVİLERİ
1-PULPA KAPAKLAMASI (kuafaj)
A)Indirekt pulpa kapaklaması
B)Direkt pulpa kapaklaması
2-PULPA AMPÜTASYONU (pulpotomi)
3-KÖK KANAL TEDAVİSİ
B. DİREKT PULPA KUAFAJI
Çürük dentin dokusu temizlendikten sonra mekanik olarak açılan ya da
travma sonucunda perfore olan pulpada uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Yani, pulpanın açıldığı alanın etrafı kesinlikle sağlam dentin dokusu ile çevrili
olmalıdır. Perforasyonun boyutu 0.5-1 mm ‘den büyük olmamalıdır.
. 0.5-1 mm /
İğne ucu
Perforasyon bölgesinde kanamanın rengi açık kırmızı olmalı ve
yaklaşık 3-5 dakika içerisinde durdurulabilmelidir. Kıvamı çok koyu
olmamalıdır.
Direkt Pulpa Kuafajı İşlemi nasıl yapılır?
.
İzolasyonu takiben, kavite genel şekli belirlendikten
sonra çürük dentin dokusu çevreden merkeze doğru
temizlenir. Perforasyon ihtimali yüksek (pulpa
boynuzları gibi) ve çürüğün en derin olduğu yerlerdeki
çürük ekskavasyonu sona bırakılır. Bölge serum
fizyolojik ve oksijenli su yardımı ile yıkanır.
Pulpanın perfore olduğu anda, kavitede çürük dokusu
tamamen temizlenmiş olmalıdır. Perforasyon
noktasından sızıntı şeklinde gözlenen kanama serum
fizyolojik ile yıkandıktan sonra bir pamuk pelet ile
kavite kurulanır. Dikkatli olunmadığı takdirde,
nekrotik ve enfekte dentin parçacıkları pulpa
dokusunun içine doğru itilebilir. Bu durum
tedavinin başarısını riske edebilir. Çünkü,enfekte
artıklar yabancı cisim reaksiyonu, pulpa iltihabı,
nekroz ve iç rezorbsiyona neden olabilirler.
Direkt Pulpa Kuafajı İşlemi
.
Yine serum fizyolojik ile nemlendirilmiş bir pamuk pelet hafif
basınçla perforasyonun üstüne yerleştirilir. 3 dakika sonra
kanama durmuş ise tedaviye devam edilir aksi takdirde
2 dakika daha beklenir.
5 dakikanın sonunda pamuk pelet çıkarılır. Kanamanın
durmuş olduğu belirlenir.
Direkt Pulpa Kuafajı İşlemi
. Hazırlanan kuafaj materyali perforasyon noktasını
tamamen kapatacak şekilde yerleştirilir.
Materyalin sertleşmesini takiben kaide materyali
yerleştirilir.
Direkt Pulpa Kuafajı İşlemi
.
.Dişin restorasyonu yapılır.
Bu tedaviden ne bekliyoruz ??
Sert doku
köprüsü
Direkt kuafajın başarısını etkileyen faktörler
Doğru teşhis
Dişin izolasyonu ve steril çalışma
Perforasyonun büyüklüğü ve lokalizasyonu
Perforasyonun küçük olması ve dişin iyi kanlanan bölgesinde (oklüzal yüzey-
pulpa boynuzu gibi) lokalize olması, iyileşme potansiyelinin yüksek olduğuna
işaret eder.
b
a
ş
a
r
ı
b
a
ş
a
r
ı
.Direkt kuafajın başarısını etkileyen faktör
Perforasyon noktasında kalın pıhtı tabakasının oluşması:
Pıhtı kapaklama materyalinin pulpa dokusu ile direkt temasını engeller, böylece
materyalin antibakteriyel ve doku iyileştirici etkisi önlenmiş olur. Ayrıca pıhtıda
mevcut doku elemanlarının nekrozu ile oluşan yıkım ürünleri bakteriler için bir
besin kaynağı olacağı için, enflamasyon ve enfeksiyon gelişir ve pulpanın iyileşme
cevabı olumsuz etkilenir
Direkt kuafajın başarısını etkileyen faktör
restorasyon
Mikrosızıntı ile gelişebilecek sekonder pulpa harabiyetine engel olmak için süt
dişlerinde paslanmaz çelik kuronlar en iyi restorasyon materyali olarak
görülmektedir. Ama pratikte rezin materyaller, amalgam cam iyonomer simanlar
da kullanılmaktadır.
Direkt kuafajın başarısını etkileyen faktör
Dişin yaşı:
pulpanın yaşlanmasına bağlı olarak artan fibrozis ve kanlanmadaki azalma, hem
mikroorganizmalara karşı etkin cevap sağlamada yetersizliğe neden olacak hem de
buna bağlı olarak iyileşme kapasitesi düşecektir. Süt dişinin yaşlılık dönemi olarak
nitelendirilen fizyolojik rezorbsiyonun başladığı evrede, foramen apikale'nin artan
açıklığı dolayısı ile dolaşımın bozulması da süt dişi direkt pulpa kuafajının prognozu
olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Ayrıca çürük varlığı da dişte yaşlanma olayını
hızlandırdığından bu tip olguların pulpa tedavilerinde başarı şansı azalmaktadır.
Genç pulpa Yaşlı pulpa
Sonuç olarak direkt pulpa kuafajı genç süt dişlerinde
sadece yukarıda anlatılan koşulları sağlayan ve izolasyonun
çok iyi sağlanabildiği sınırlı olgularda kullanılabilen, bir
tedavi seçeneğidir.
PULPA KAPAKLAMA
MATERYALLERİ
Vital pulpa kuafajında kullanılan materyallerin, kavite tabanındaki
mikroorganizmaları uzaklaştırması bakterilerin ve toksinlerinin
etkisini kaldırması ve pulpaya sınırlı fizikokimyasal etki
göstermesi beklenir. Bunun yanında iyilleşmeyi uyararak
perforasyon bölgesinde sert doku bariyeri yapması esastır.
Kalsiyum Hidroksit (Ca (OH)2 )
Direkt ve indirekt pulpa tedavilerinde halen en avantajlı pattır.
Dentine yerleştirildiğinde dentin kanalcıklarını bloke eder ve sınırlı
düzeyde Ca+ ve OH- iyonlarına ayrışır.
Siman ve dolgu materyallerinden süzülen ürünleri ve inorganik asitlerin etkisini
nötralize ederek de pulpa dokusu için koruyucu bir bariyer oluşturur. Kalsiyum
hidroksitin iyileştirici etkisini gösterebilmesi için;
Kalan pulpanın kronik iltihap evresinde olmaması gerektiği gibi, perforasyon
alanında bakteriyel kontaminasyonun da olmaması gerekir.
Materyalin tedavi edici etkileyen bir diğer faktör de taze olmasıdır.
Kapağı açık bırakılan kalsiyum oksit, atmosferdeki karbondioksit ile
reaksiyona girer ve kalsiyum karbonat oluşur. Kalsiyum karbonat,
siman kaideler ve silikatların fosforik asitiyle reaksiyona girerek
pulpa kapillerlerinin embolisine neden olan karbondioksiti çıkarır.
Kalsiyum hidroksit pulpa dokusuna uygulandığında pH'sı 11-12
olduğundan, bu alkali ortam bakterilerin sitoplazmik membranlarına
zarar verir, enzim blokajı yapar ve bakterilerde DNA hasarı
oluşturarak antibakteriyel etkiye sebep olur.
Kontakta olduğu pulpa dokusunda yarattığı yüksek alkalen ortam sayesinde,
pulpanın yüzeyinde sıkı ve sınırlı bir koagülasyon nekroz tabakası oluşturur.
Bu tabaka pulpada hafif irritasyona neden olur ve pulpa hücrelerinin koruma
mekanizmasını harekete geçirerek tamir olayı başlar.
Öncelikle perforasyon bölgesindeki bağ dokusu hücreleri odontoblast benzeri
hücrelere dönüşerek kollogen salgılarlar. Nekroz alanın etkisiyle doku
sıvılarından minerallerin bu bölgeye çekilmesi ve kalsiyum karbonat granülleri
halinde kollogen üzerine çökelmesi ile mineralizasyon başlar ve
perforasyonda dentin benzeri sert doku bariyeri oluşur.
Ca(OH)2 patları dentin köprüsünü teşvik etmekte etkin olmakla birlikte, yüksek
pH’dan kaynaklı kostik etkileri, suda erirlilikleri ve fiziksel dayanıksızlıkları söz
konusudur. Bu nedenle daha düşük pH lı, çabuk sertleşen ve kaide olabilecek
sertlikte yeni formları üretilmiştir. (örn.Dycal hard-set tipi).
Diğer kuafaj ajanları
a) Dentin bağlayıcı ajanlar
Pulpa hücreleri üzerine direkt olarak toksik etki yapsa da, bu komponentlerin
salımları süratli ama zamanla azalan yapıdadır, bu nedenle de rejenere olan
pulpa dokularına kronik etki yapmadıkları düşünülmektedir. Ayrıca Ca(OH)2'in,
üzerine asit uygulandığında çatlama, uzun süreli restorasyonların altında
çözünme, amalgam kondensasyonu sırasında bozulma, oluşan reperatif
dentinde tunel defektler kalarak mikrosızıntı olasılığının sürmesi gibi
dezavantajlarına alternatif olarak dentin bağlayıcı ajanlar ilgi çekmektedir.
TD, ZÇ
TD, ZÇ
Ancak direkt pulpa tedavilerinde, pulpayla adeziv arasında dentin dokusu
olmadığından, adezivin ışınla polimerizasyonu sırasında pulpanın tehlikeli ısı
düzeyine maruz kalabileceği ileri sürülmektedir.
İndirekt pulpa tedavilerinde dentin bağlayıcı ajan kullanımı ise, insan çürük
dentinindeki bağlanma kuvvetinin sağlam dentine göre önemli ölçüde azaldığının
bildirilmesi üzerine tartışmalı bir konu haline gelmiştir.
b) Işınla sertleşen Ca(OH)2 kullanımı ve üzerinde cam ıonomer siman /
kompozit uygulanması perforasyon sahasında adezivlere alternatif olarak
gündeme gelmiştir. Hem antibakteriyel hem de fiziksel özellikleri iyi olan bu
materyallerin flor salımı ve dişe kimyasal adezyon özelliklerinin de olması
avantajlarıdır.
c) Mineral trioksit agregat (MTA)
1.biyouyumludur
2.dişin pulpası veya periradiküler doku ile temas ettiğinde o dokunun
rejenerasyonunu uyarır
3.Antienflamatuar etkisi vardır
4. yüksek örtücülüğü nedeniyle mikrosızıntıyı engeller
5.sertleştikten sonra çok dayanıklıdır.
6.Karıştırıldığında PH’ sı 12,5 civarındadır ve bu da iyilrşmr için gerekli alkali
ortamı sağlar
7.Yavaş çözünür bundan dolayı da iyileştirici etkisini uzun süre devam ettirir
d) Diğer ajanlar
Kalsiyum fosfat biyomateryaller, kalsiyum hidroksit -antibiyotik, kalsiyum hidroksit-
kortikosteroid kombinasyonları, dentin talaşları,enzimler, matriks komponentleri,
kalsitonin gibi hormonlar, kollagen, polikarboksilat simanlar, siyanoakrilatlar,
klorheksidin eklenmiş fosfat simanlar gibi pek çok alternatif denenmiştir.
SÜT DİŞLERİNDE PULPA TEDAVİLERİ
1-PULPA KAPAKLAMASI (kuafaj)
A)Indirekt pulpa kapaklaması
B)Direkt pulpa kapaklaması
2-PULPA AMPÜTASYONU (pulpotomi)
3-KÖK KANAL TEDAVİSİ
Pulpa amputasyonu, çürüğe bağlı vital pulpa perforasyonlarında süt molar
dişler için uygulanan bir tedavi şeklidir.
Başlangıç halinde iltihabi reaksiyon gösteren veya reversibıl (geriye dönüşü
olan ) pulpitis evresinde bulunan KURON pulpasının kesilip alındığı, sağlıklı ve
henüz enfekte olmadığı öngörülen normal yapıdaki KÖK PULPASININ;
vital olarak korunup kanal ağızlarında iyileşmenin sağlandığı veya
kök pulpasının fiske edilerek bırakıldığı işlemdir.
2- PULPA AMPUTASYONU (pulpotomi)
Pulpa Amputasyonu Uygulanacak Dişe
Ait Kriterler
1. Klinik olarak semptomsuz gelişmiş çok derin çürük lezyonu olmalı,
2. Diş hiperemi semptomları göstermeli,
3. Amputasyon bölgesindeki (kanal ağızlarında) kanama açık kırmızı, 3-5 dak.
içinde kontrol edilebilir olmalı ve kıvamı koyu olmamalıdır.
4. Dişte yaygın pulpa dejenerasyonunu işaret eden spontan ağrı ya da gece
ağrısı olmamalı,
5. Diş restore edilebilir olmalı,
6. Dişin 2/3 kök boyu mevcut olmalı,
7. Radyografik olarak internal ve eksternal patolojik kök rezorbsiyonu
gözlenmemeli,
8. Hızlanmış ya da gecikmiş kök rezorbsiyonu olmamalı,
9. Lamina dura, periodontal aralık, periapeks ve alveoler kemiğin görüntüsü
normal olmalı,
10. Apse ya da fistül olmamalı,
11. Kökler arası bölgede kemik kaybı olmamalı,
12. Kök kanallarının boyutlarını daraltan veya kanallarda transvers köprü
görünümünde olan kalsifiye kümeleşmeler görülmemeli,
13. Dişte perküsyon hassasiyeti olmamalı
1-Klinik olarak derin-çok derin dentin
çürüğü (pulpa açık değil )
2- Radyolojik olarak pulpaya çok
yaklaşmış hatta pulpayla temasta
gibi görünen derin dentin çürüğü
3- Hastaya ait, reversible pulpitis
semptomları
3- Operatif olarak, vital pulpa ve kanal ağızlarındaki kanama
fizyolojik ölçütlere sahip olacak
Amputasyon tedavisi nasıl yapılır ?
1- Amputasyon endikasyonu konulan dişe anestezi uygulanır, izolasyon yapılır
2. Kavitenin dış sınırları aeratöre takılı bir elmas frez ile oluşturulduktan
sonra, çürük dokusu yavaş dönen bir rond frez ile çevreden merkeze
doğru uzaklaştırılır. Dişte perforasyon gelişir ve pulpa açılır..
Pulpotomi tedavisi;
1- İğne başından büyük mekanik perforasyonlarda,
2-İğne başından küçük ama perforasyonun etrafında hala çürük
dokusunun bulunduğu durumlarda ya da
3- Birkaç noktada gelişen mekanik perforasyonlarda VİTAL dişler için
uygulanan bir pulpa tedavisidir.
Ampütasyon endikasyonu için perforasyon çeşitleri
VİTAL??? Perforasyon bölgesinde KANAMA olmalı ancak eksuda, iltihap
veya nekroz olmamalıdır.
Kanama
Nekroz
3. Pulpa odası tavanı, dişin anatomisine uygun olacak şekilde ve pulpa
odası tabanına zarar vermekten kaçınılarak kaldırılır,
4. Keskin bir ekskavatörle ya da yuvarlak çelik
frezle kuronal pulpa dokusu çıkartılır,
5. Pulpa odası serum fizyolojikli bir enjektörle
yıkanır ve bir pamuk peletle ıslaklık alınır.
6. Kanal ağızlarındaki kanama hafif nemli bir
pamuk peletle 3-5 dak. tamponlanarak
beklenir. Eğer kanama uzarsa, kök kanallarındaki
pulpa dokusu enfekte demektir ve kanal
tedavisine geçilmesi gereklidir. Pamuk peletin
nemlendirilmesi, peletin çıkarılması sırasında
pulpa dokusuna yapışıp, yeniden kanamayı
başlatmasına engel olmak bakımından önemlidir.
7. 5. dakikanın sonunda kanal ağızların
da kanama durmuş olmalıdır.
8. Ampütasyon materyali uygulanır.
Ampütasyon materyal ve
yöntemleri nelerdir?
1. FORMOKREZOL AMPUTASYONU
Formokrezol, canlı pulpa dokusundaki proteinleri bağlayarak onların
fiksasyonuna neden olan kuvvetli germisid bir ilaçtır.
Formokrezolun uygulanması sonucu dokunun çok az bir bölümünün vital
kalarak geri kalan büyük bölümünün fikse olması, tekniğin semimortal (yarı
canlı) ya da nonvital olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır.
Formokrezol amputasyonu uygulama tekniği
Kanal ağızlarındaki kanama hafif nemli bir pamuk peletle 3-5
dakika tamponlanarak beklenir. 5. dakikanın sonunda kanal
ağızlarındaki kanama durmuş olmalıdır.
1/5 oranında seyreltilmiş Formokrezol emdirilen pamuk pelet, kuru bir
pamuk tamponla fazla nemi alınarak kanal ağızlarında üretici firmenın önerdiği
sürede ( çoğunlukla 2-4 dakika) bekletilir. İlacın kaldırılmasından sonra kanal
ağızlarındaki pulpanın kanamasız ve kahverengi olması gerekir.
Hazırlanan ZOE patı kanal ağızlarına yerleştirilir. Siman kaide uygulanır.
Diş tercihen paslanmaz çelik kuron ile restore edilir.
Formokrezol kostik bir madde olduğundan ,uygulama
sırasında çocuğun dil, dudak yanak gibi yumuşak
dokularına direkt temastan kaçınılmalıdır. Bu temas,
çoğunlukla peletin yerleştirilmesi sırasında veya
arayüz kavitelerine konan peletten dişetine sızıntı
şeklinde görülebildiği gibi peletten fazla
formokrezolun uzaklaştırılması sırasında, eldivene
bulaşması ve eldivenin yumuşak dokulara
değmesiyle de gelişebilir. Ayrıca materyalin uçucu
olması nedeniyle şişelerin kapalı tutularak ortama
mümkün olduğunca az buharlaşması sağlanmalıdır.
Formokrezol uygulamanın ardından amputasyon yüzeyine komşu olan bölgelerde
pulpanın birkaç dakika içinde fibröz ve asidofilik hale gelmesi ile koagulasyon nekrozu
oluşur, fiksasyon doku boyunca yavaş yavaş ilerler.
Daha uzak bölgelerde ise daha sınırlı bir tesire bağlı olarak vital sağlıklı doku görülür.
Formokrezol
Vital pulpa ???
Fibröz –fikse doku
Fikse olmuş
pulpa ???
Böylece yüzeyden itibaren fikse dokudan kök ucuna doğru sağlıklı pulpa
dokusuna geçişin sağlanmasıyla, dişin fizyolojik olarak düşmesine kadar
biyolojik bir dengenin sağlanacağı ortam yaratılmaktadır.
Uygulamayı takiben 60 günden 1 yıla kadar pulpanın ilerleyen bir şekilde fikse
olduğu ve pulpanın fibröz bir hal aldığı bildirilmektedir.
Avantajı;
Formokrezolun saldığı formaldehit gazının, kanallardaki organik
pulpa dokusunu ve dentin kanalları ile dar yan kanallara kadar
nüfuz ederek varsa varsa oradaki bakterileri de fikse etmesi
tekniğin en önemli avantajıdır.
Dezavantajı;
1. Zayıf fiksasyon özelliği ve fiksasyonun geri dönüşlü olabilmesi,
2. Difuzyon yeteneğinin fazlalığı nedeniyle apeksten çıkması halinde yüksek periapikal
irritasyon özelliği ve buna bağlı olarak da periapeksde iltihabi reaksiyona neden
olması ve kök rezorbsiyonunu artırması
3. Çok fazla formalin konsantrasyonu içermesi halinde ise köklerdeki rezorbsiyonu
geciktirerek dişte ankiloz oluşturma riski,
4. İlacın miktarı ve konsantrasyonuna bağlı olarak geride sağlıklı pulpa dokusu
bulunmasının şüpheli olması
5. Pulpada kalsifikasyonlar ve internal rezorbsiyonlara neden
olabilmesi,
6. Gelişmekte olan sürekli dişin yakınındaki dokularda iltihap ve
yuvarlak hücre infiltrasyonuna ve bunun sonucunda daimi dişte
hipoplazilere neden olabilmesi,
7. Antibakteriyel etkisinin zamanla azalması,
8. Yüksek klinik başarı oranına rağmen toksik, immunojenik, mutajenik
etkileri konusundaki şüpheler bulunması
Ancak formokrezolun olası toksik etkilerinin abartılmaması
gerektiği, literatürde bu malzemenin neden olduğu tek bir
sistemik vaka olmadığı, ayrıca kullanılan formaldehitmiktarının
WHO (Dünya Sağlık örgütü) tarafından pek çok gıdada doğal
olarak var olduğu kabul edilen formaldehit miktarından az
olduğu da (Örn. Süt- 3.3 mg/kg formaldehit, Armut- 60 mg/kg
formaldehit) göz ardı edilmemelidir.
Ayrıca diğer ampütasyon yöntemlerinde de iç rezorpsiyon gibi başarısızlıklar
gelişmektedir.
2-FERRİK SÜLFAT AMPUTASYONU
Ferrik sülfat esasen kanama durdurucu bir ajandır. Nantoksiktir.
Uygulama Tekniği:
Kanal ağızlarındaki kanama hafif nemli bir pamuk peletle 3-5
dakika tamponlanarak beklenir. 5. dakikanın sonunda kanal
ağızlarındaki kanam durmuş olmalıdır.
% 15 ‘lik ferik sülfat emdirilen pamuk
pelet kanal ağızlarındaki kök
pulpası ile temas edecek şekilde,
pulpa odasında 10-15 saniye
bekletilir.
%15
Kanal ağızlarına ZOE yerleştirilir, siman kaide yapılır ve tercihen paslanmaz çelik
kuronlarla restorasyon tamamlanır.
Etkinliğini, yapısındaki demir iyonlarının kan ile temas halinde metal-
protein kompleksleri oluşturarak, kesilmiş pulpa yüzeyindeki damarları
mekanik olarak tıkayıp kanamayı durdurarak gerçekleştirir.Metal-protein kompleksi
Kan proteinleri
Bu hemostatik demir bileşiği, bir pıhtı değildir.
Dolayısı ile kanal ağızlarında pıhtı
formasyonundan dolayı geliştiği varsayılan
internal rezorpsiyon problemini ortadan
kaldırdığı düşünülür. Muhtemelen, kanal
ağızlarını tıkayarak kaide materyalinden gelen
irritanlar için de bir bariyer ödevi görür. Pulpa
dokusunun vitalitesini devam ettiren bir tedavi
yöntemidir.
PIHTI
Odontoblast benzeri
hücre farklılaşması ve
çoğalması
Metal-protein kompleksi
Kanal
ağızlarında
sert doku
köprüsü
Kanal
pulpası
vital ve
sağlıklı
Bu tedaviden ne bekliyoruz??
ANCAK
Pulpadaki yoğun inflamasyondan dolayı aslında kanama 3-5 dakikada durmayacakken
ferrrik sülfatın hemostatik etkisiyle durdurulduğu için, belki de ampütasyon endikasyon
olmayan bir dişe bu tedavi uygulanmış olma ihtimali vardır. Bu da tedavinin
başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur. Dolayısıyla endikasyondan emin olmak
şarttır.
Doğru
endikasyon
3.MİNERAL TRİOKSİT AGREGATE (MTA) AMPUTASYONU
Kalsiyum hidroksit esaslı bir materyaldir.
Kanal ağızlarındaki kanama hafif nemli bir pamuk peletle 3-5
dakika tamponlanarak beklenir. 5. dakikanın sonunda kanal
ağızlarındaki kanama durmuş olmalıdır.
Toz ve likiti karıştırılarak hazırlanan MTA patı kanal ağızlarına kondanse
edilerek yerleştirilir. Nemli bir pamuk pelet tüm materyalin üstünü örtecek
şekilde pulpa odasına konulur ve diş ZOE ile geçici kapatılır.
Üretici firmanın önerisine göre (4 saat-bir gün) hasta yeniden çağrılır, geçici
dolgu ve pamuk pelet çıkarılıp daimi restorasyon (tercihen paslanmaz çelik
kuron) yapılır.
MTA su ile karıştırıldığında ilk pH değeri 10,2
iken, sertleşme tamamlandıktan sonra pH’sı
12,5’e yükselir. Yüksek Ph sı nedeniyle
uygulandığı andan itibaren antibakteriyel etkiye
sahiptir.
Çüzünürlüğünün çok düşük olmasına bağlı
olarak ortamın pH sı uzun süre alkali kalır. Bu
da bakterilerin üremesini engeller. Dolayısı ile
pulpanın var olan iyileşme ve tamir potansiyeli
devam ettirilmiş olur.
MTA
Kontakta olduğu pulpa dokusunun
rejenerasyonunu uyararak, odontoblast
benzeri hücrelerin çoğalmasını sağlar ve
kanal ağızlarında sert doku köprüsünün
yapımını uyarır.
MTA
Odontoblast benzeri hücreler
Kanal ağızlarında sert doku
köprüsü
Sertleşme reaksiyonundan sonra beton
benzeri bir yapıya dönüştüğü için
çözünürlüğü çok az ve örtücülüğü çok
yüksektir. Bundan dolayı da bakteriyel
sızıntı riski düşüktür. Dolayısıyla
pulpanın tekrar kontamine olma
olasılığı zayıftır.
Nemli ortamda sertleşmesi
gerçekleştiği için, pulpa odası gibi
kanama ve eksuda nedeniyle tamamen
kuru bir ortam elde edilmesinin
imkansız olduğu pulpotomi tedavisinde
diğer ajanlara göre avantajlıdır.
Minimal pulpa irritasyonu vardır ve
biyouyumludur.
Ancak çok pahalı olması, sertleşmesi için en az 4 saat gerektirmesi
kullanım yaygınlığını kısıtlamaktadır
Kanal ağızlarında sert doku köprüsü
Kanal pulpası vital
Bu tedaviden ne bekliyoruz ???
Odontoblast
benzeri hücreler
4-KALSİYUM HİDROKSİT AMPUTASYONU
İdeal bir amputasyon tedavisinde, kalan kök pulpanın sağlıklı ve vital
olarak korunması ve kanal ağızlarında pulpanın bir dentin tabakası ile
örtülmesi beklenir. Bu durumda, reperatif dentin formasyonunu
indükleyecek bir amputasyon ajanının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu
anlamda Ca (OH)2, kullanılan en eski ampütasyon materyallerinden
birisidir.
Buna karşın, materyalin yüksek pH sı pulpada reperatif olayı
başlatabilmek için bir yaralanmaya da sebep olur ve bu bileşik tarafından
dokuda oluşturulan uyarılar tamir ve rezorbsiyon şeklinde gelişir.
Ancak süt dişlerinde bu denge çoğunlukla iç rezorpsiyon lehine
seyreder, bu da tedavinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur.
Kalsiyum hidroksit, kronik pulpa iltihabı, nekroz ve internal rezorbsiyon gibi
patolojik tabloların gelişmesi riskine sahip olduğu için, süt dişlerinde
amputasyon materyali olarak pek tercih edilmez.
Buna karşın kalsiyum hidroksit ampütasyonlarında görülen iç rezorpsiyonun,
aslında hatalı endikasyon sebebiyle ( pulpada başlangıçta kronik bir iltihabın
varlığında) ya da materyal ile pulpanın direkt temasına engel olacak şekilde
pulpa yüzeyinde kan pıhtısının kalmasıyla ilişkili olduğunu savunan,
bunlara dikkat edilmesi halinde yöntemin süt dişlerinde de başarılı
olabileceğini ileri süren klinisyenler de az değildir.
Kanal ağızlarındaki kanama kontrolünü takiben, kanal ağızlarına kalsiyum hidroksit
patı yerleştirilir. Pulpa odasına ZOE konularak, siman kaide yapılasını takiben
tercihen paslanmaz çelik kuronlarla restorasyon tamamlanır.
4-GLUTERALDEHİT AMPUTASYONU
Formaldehite kıyasla daha olumlu özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.
Formaline oranla dokulara yavaş nüfuz eder ve diffüzyon periodontal
dokularda irritasyona neden olacak kadar fazla değildir.
Sert dokularda etkisi ise oldukça sınırlıdır.
Pulpadaki fiksasyonu yeterli derinlikte olan gluteraldehitin pulpadaki
fiksasyon özelliği formokrezolde olduğu gibi geri dönüşümsüz de değildir.
Mikroorganizmaların proteinleriyle kuvvetli çapraz bağlanması
sebebiyle bakterisid özelliği fazladır. Ayrıca klinik deneyimler % 5 lik
glutaraldehit solusyonunun hemostatik olduğunu da göstermiştir.
Guluteraldehit solusyonu mikroorganizmalar üzerindeki etkinliğini 8.5
pH da sağlar. Ancak bu pH’ da malzemenin ömrü yaklaşık 20 gündür.
Ayrıca oda ısısında saklanan solusyonların çapraz bağlanma özelliklerini
yitirdiği ve fiksasyon etkisinin zayıfladığı bilinmektedir.
Malzemenin hazırlanma ve saklanma güçlüğü glutaraldehit uygulamalarının
formokrezol kadar yaygınlaşamamasında önemli bir etkendir. Oysa glutaraldehit,
toksik ve irritan etkilerinin formokrezole oranla daha az olması sebebi ile daha
güvenli kullanılabilecek bir materyaldir.
%2'lik glutaraldehit solüsyonu emdirilmiş pamuk peletin 3 dak. pulpa dokusu ile
teması sağlanarak yapılan süt dişi amputasyonları formekrezol ampütasyonu
tekniği ile benzer şekilde uygulanmaktadır.
4-DİĞER AMPUTASYON YÖNTEMLERİ
Son yıllarda yüksek oranda saflaştırılmış insan proteinlerinin
üretilmesi ile biyolojik olarak aktif moleküller olan büyüme
faktörlerinin vücudun sert dokularının iyileşme olaylarında önemli
roller üstlendikleri gösterilmiştir.
Osteojenik faktörler (Bone Morfogenetik Protein gibi) deneysel
olarak süt dişi amputasyonunda kullanılmış ve başarılı sonuçlar
elde edilmiştir.
Ancak büyüme faktörleri ile amputasyon yöntemi bugünkü
koşullarda pahalı ve lüks olup, henüz laboratuar aşamasındadır.
Son yıllarda kimyasal olmayan devitalizasyon yöntemleri
üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Elektrocerrahi amputasyonu ve
lazer amputasyonu bunlar arasında sayılabilir.