Upload
others
View
4
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
26.12.2015
1
TEK KATLI ZARLA ÇEVRİLİ ORGANELLERENDOPLAZMİK RETİKULUM, GOLGİ, LİZOZOM VE PEROKSİZOMENDOPLAZMİK RETİKULUM (1845)
• Çekirdek zarı ile bağlantılı durumda bulunan,tek katlı zarla çevrilmiş geniş, yassı kesecik vekanalcıklardan oluşmuş kapalı bir sistemdir.Endoplazmik retikulumu bir kargo sisteminebenzetilebilir. Hücre içinde ve hücre dışınaproteinleri taşımayı sağlar.• Granüllü ve düz olmak üzere iki tipi vardır.• Granüllü ER üzerinde ribozomlar bulunur.Protein sentezinin fazla oluğu bölgelerdegranüllü ER bulunur. Sentezlenen proteinlertomurcuklarla taşınır.• Düz ER ribozom taşımaz. Enzimler yardımı ilelipit sentezler, karbonhidrat metabolizmasınıdüzenler. Sarkoplazmik retikulum.
6
1
2
Granüllü endoplazmik retikulum zarı üzerinde ribozomlar bulundurur. Bu nedenle protein sentezi ve işlenmesinde görevlidir. Transmembran proteinleri… detay protein sentezinde.
Düz endoplazmikretikulum Ribozomlar Granüllü endoplazmikretikulum
26.12.2015
2
3
Granülsüz (düz) endoplazmik retikulum, lipidsentezinde görevli hücrelerde bulunur. Membranüzerinde ribozomlar bulunmaz. Bir nevi paketleme ve taşıma görevi üstlenen bu organelbazı maddelerin hücre içinde dağılmasını sağlar. Birçok metabolik reaksiyonda, karaciğerdeki metabolik reaksiyonlarda, steroid yapılı hormonların sentezinde, fosfolipid sentezinde, lipid taşımasında, karaciğerdeki metabolikreaksiyonlarda görev alır.
Sarkoplazmik retikulum (Yunanca sarks, "et" demektir) düz ve çizgili kaslarda bulunan özel bir tip granülsüzendoplazmik retikulumdur. Aradaki fark, sarkoplazmik retikulumda (SR) bulunan proteinlerin kalsiyum depolamaya ve pompalamaya yaramalarıdır. Kas uyarılınca SR'dedepolanan kalsiyum salınır, bu da kasın kasılmasına neden olur.
Düz endoplazmikretikulum Ribozomlar Granüllü endoplazmikretikulum
GOLGİ (1897) 6
4
• 1897'de, Golgi aygıtı isminin kaynağı olan, İtalyan tabipCamillo Golgi tarafından keşfedilmiştir. apparatoreticolare interno (Türkçe: dahili ağsı aygıt)• Endoplazmik Retikulumdan ayrılan tomurcukların çoğugolgi aygıtına gelir. Organel, diktiyosom denen keseciklerhalinde organize olmuştur. Burada ürünlerin paketlenmesive olgunlaşması gerçekleştirilir. Camillo Golgi (7 Temmuz 1843 - 21 Ocak 1926)
26.12.2015
3
5
CIS TRANS(DIŞ) (İÇ)GER’de sentezlenen proteinler lümende birikir, şeker birimleri eklenir (Glikozilasyon)GLİKOPROTEİNLER)Taşıyıcı keseler oluşurGlikozilasyon/hidroliz
Medial bölgede fosforilasyon ve sülfatasyongerçekleşir. Olgunlaşma fazı.
Taşıyıcı keseler oluşur
1) Sürekli salgı pathway: membrantamiratı ya da sürekli salgılar2) Lizozom salgı pathway: protein sindirimi için enzimler3) Denentlenmiş pathway: hormon salınımı, nöron salgıları, sindirim enzimi (pankreas gibi) salınımı.
sisterna
LİZOZOM (1955) (1974 Nobel! / Christian de Duve)Memeli alyuvarları hariç tüm ökaryotlarda bulunan, tek katlı zarla çevrili ,yuvarlak ve çapları 0,2-0,8 mikron arasında değişen organellerdir. Görevlerisitoplazma içi sindirimi gerçekleştirmek olan bu organeller içerdikleri hidrolitikenzimler ile bunu gerçekleştirirler. Akyuvar ve makrofajlarda bolca bulunurlar.
6
6
26.12.2015
4
7
PrimerSekonder
Artık cisimler
Asit fosfatazRibonükleaz, deoksiribonükleaz,proteaz, sülfataz,Lipaz,Glikozidaz,FosfolipazBeta-glukonidaz
Zimogen granülüAsidik pH, proton pompasıH iyonu organel içine alınır.
8
PEROKSİZOM (1967) (Christian de Duve)• 0.3-0.5 mikron çapında ve tek kat zar ile çevrili organellerdir.• Böbrek ve karaciğer hücrelerinde izlenen, mitokondri gibi oksijen kullanan organeldir. Ancak ATP sentezi yapmazlar .• Peroksizomun esas görevi spesifik organik substratlarıokside etmektir. Hidrojen peroksit ve tehlikeli diğer peroksit bileşikleri, katalaz ve peroksidaz gibi enzimleri içeren bu organelde parçalanır ve böylece verecekleri zararlı etki ortadan kaldırılır.• Peroksizom ayrıca ilaçların ve bazı toksik moleküllerin karaciğer ve böbrekte yıkımından da sorumludur. • Etil alkol kullanan kişilerde alınan alkolün yarısı asetaldehite peroksizomlarda çevrilmektedir. • Uzun zincirli yağ asidleri mitokondri iç zarından taşınamazlar. Peroksizomlar bu nedenle uzun zincirli (18 Karbondan uzun) yağ asidlerinin okside edilip daha küçük fragmanlara parçalanmasını sağlar. • Peroksizomal enzimler stoplazmadaki serbest ribozomlar tarafından sentezlenirler.
Glioksizom adı verilen özelleşmiş peroksizomlar, bitki tohumlarının yağ depolayan dokularında yer alır.Bu organelyağ asitlerini şekere dönüştürmek için gereken başlangıç enzimlerinin içerir.Filizlenmekte olan tohum, oluşan bu şekeri enerji ve karbon kaynağı olarak kullanır. Böylece filizlenmekte olan bitki , fotosentez ,ile kendi üretene kadar, bu depoyu kullanır.
6. Hafta son
26.12.2015
5
ZARSIZ ORGANELLER RİBOZOM VE SENTROZOM.RİBOZOM
Granüllü EndoplazmikRetikulum’un dış zar yüzeyinde, çekirdek dış zarı yüzeyinde ve sitoplazmada serbest halde bulunabilirler. Protein ve rRNA’dan oluşmuşlardır. Biri büyük diğeri küçük olan iki alt birimden meydana gelmişlerdir. mRNA’dan Protein sentezinde görev alırlar.
6
9
10
BÜYÜK ALT BİRİMPROKARYOT ÖKARYOT
50 S 60 S23 S, 5 S 28 S, 5.8 S, 5 S
34 PROTEİN 45 PROTEİN
KÜÇÜK ALT BİRİMPROKARYOT ÖKARYOT
30 S 40 S16 S 18 S
21 PROTEİN 30 PROTEİN
RİBOZOMPROKARYOT ÖKARYOT
70 S 80 S
26.12.2015
6
11
A(Amino Açil)
mRNAbağlanma bölgesi
Mg ve K iyonlarının katkısı
P(Peptidil)
E(Exit)
12
RİBOZOMLARIN OLUŞTURULMASINÜKLEOLUS External transcribed spacerUç transkripsiyon alanları
Internal transcribed spacerAra transkripsiyon alanları
26.12.2015
7
13
14
TRANSKRİPSİYON:
DNA'yı oluşturan nükleotitdizisinin RNApolimeraz enzimi tarafındanbir mRNA dizisi olarakkopyalanması sürecidir.Başka bir deyişle, DNA'danRNA'ya genetik bilgininaktarımıdır.
ÖKARYOTLARDA ÇEKİRDEKTE….
26.12.2015
8
15
• BAŞLAMA: Ökaryotlardaki TATA kutusuna önce TATA Bağlanma Proteini (TBP)bağlanır. Bu başlama kompleksi, RNA polimerazı promotöre bağlanmasına sebepolur ve polimerazın kalıp zincir üzerinden transkripsiyon sürecini başlatmasınısağlar.
16
• UZAMA: Upolimeraz DNA’yı açarak ilerler, yeni uzayan RNA zincirini 5’ 3’ yönündeuzatır. RNA zincirinin 3' ucuna nükleotitler eklenir. Yani, gelen nükleotidin5' fosfat grubu ile RNA zincirindeki 3' hidroksil grubu arasında bir fosfodiester bağıoluşur.
Rna polimeraz : 5’3’5’
26.12.2015
9
17
• SONLANMA: RNA polimeraz bir sonlanma sinyaline rastlayınca RNA sentezi sonaerer. Prokaryotik genlerde iki tip sonlanma vardır: "rho" adı verilen sonlanmaproteininin gerekli olup olmadığına göre, rho'ya bağlı ve rho'dan bağımsız sonlanma.Bunların sinyalleri farklıdır. Rho'dan bağımsız sonlanmada sık G/C nükleotitli birbölgeyi izleyen sık A/T'li bir bölge bulunur. G/C'li kısım RNA'ya yazılınca, oradakinükleotitler firkete görünümlü bir şekil alırlar ve bu RNA polimerazı yavaşlatır. Bunuizleyen sık A/T'li kısımda ise polimeraz duraklar ve DNA'dan kopar.
18
ÖKARYOTLARDA SİTOPLAZMADA….TRANSLASYON: Translasyon,transkripsiyon sonucu oluşanmRNA'lardaki koda uygun olarakribozomlarda gerçekleştirilen amino asitzinciri veya polipeptit sentezi sürecidir,daha sonra üretilen amino asit zinciri veyapolipeptit uygun bir şekilde katlanarak etkinbir protein haline gelmektedir. Translasyon,protein biyosentezinin ilk aşamasıdır.mRNA, kromozomlardan aldığı genetikbilgiyi ribonükleotid diziliminde kodlanmışolarak ribozomlara taşır. Ribonükleotitler,kodon olarak adlandırılan nükleotid üçlüleridizisi olarak "okunur". Her üçlü, belirli biramino asidin kodlanmasını sağlar.
Ribozomda tRNA molekülleri için üç bağlanma yeri vardır: A ('aminoasil'), P ('peptidil') ve E (İngilizce'exit', yani "çıkış") konumları. Translasyon sırasında A konumuna, o anda bulunan kodon tarafındanbelirlenen şekilde, bir aminoasil-tRNA bağlanır. Bu kodon büyümekte olan peptit zincirinebağlanacak olan bir sonraki amino asidi belirler. A konumu ancak P konumuna ilk aminoasil-tRNAbağlandıktan sonra çalışır. Birden çok amino asidin bir zincir halinde birbirine bağlı olduğu birpeptidil-tRNA molekülü, P konumunda bulunan kodona bağlıdır. Aminoasil tRNA'ya ilk bağlanan yer,P konumudur. P oknumunda bulunan bu tRNA sentezlenmiş olan amino asit zincirini taşır. Ekonumunda ise, ribozomu terk etmek üzere olan boş tRNA yer alır.
26.12.2015
10
ZARSIZ ORGANELLER RİBOZOM VE SENTROZOM.SENTROZOM
Hayvan hücrelerinde bulunan sentriyoller Yüksek organizasyonlu bitki hücrelerinde , olgun sinir, kas ve yumurta hücrelerinde bulunmaz. Hücre bölünmesinde görevlidirler
19
20
0,2µm
0,5µm
12
3
456
7
8
9A B C
γ tubulin
26.12.2015
11
21
prosentriyol
HÜCRE DÖNGÜSÜ:HÜCRE BÖLÜNMESİ ÜREME, BÜYÜME VE TAMİRDE GÖREVLİDİR.
• Hücre bölünmesi, tek hücrelicanlıların çoğalması, çok hücrelicanlıların büyümesi, erkek ve dişieşey hücrelerinin meydanagelmesi için gerekli biyolojikolaydır. Bir hücreninbölünebilmesi için belirli birbüyüklüğe ulaşması ve nükleikasitlere sahip olmasıgerekmektedir.• Amitoz (Amitozis), Mitoz(Mitozis), Mayoz (Meiosis) olmaküzere üç farklı tip bölünme vardır.
6
22
26.12.2015
12
23
PROKARYOTLAR: binary fission
24
ÖKARYOTLAR: amitoz
Saccharomyces cerevisiae
26.12.2015
13
25
İNTERFAZ EVRESİG1 (gap 1): Hücre, bölünmeye hazırlanır (sentez yapılır); hacmi artar, DNA sentezi için ön hazırlık… ATP sentezi, organel sayısı ve protein sentezi artarS : Sentez aşaması. DNA sentezi (eşlemesi) yapılır.G2 (gap 2): Sentez ve mitoz arası aşama. Hücre hacimsel büyümeye devam eder.MİTOTİK EVREM: Mitoz, sitokinez.
ÖKARYOTLAR: mitoz
Hızlı çoğalan bir insan hücresinde hücre döngüsü 24 saattetamamlanırken embriyo hücresinde 30 dakikadan az, mayahücresinde 90 dakika, bakteri hücresinde 20 dakika gibi kısa süredetamamlanabilir.
26
İnterfazda eşlenmiş durumdaki kromatinler
kısalıp kalınlaşarak kromozoma dönüşürler.
Sentromerlerbelirginleşir.
İnterfazdakromatinler ve
sentriyollereşlerini
oluştururlar.
Çekirdek zarı, çekirdekçik eriyerek tamamen kaybolur.
Kromozomlar sitoplazmaya dağılır
ve ile ekvatoral bölgeye hareket
etmeye başlarlar. iğ iplikleri uzamaya
devam eder.
Kardeş kromotitlerekvatoral düzlemde
dizilirler ve sentrozomlar
interfazdaoluşturmuş olduğu iğ
ipliklerini kromozomlara doğru göndermeye başlar.
İğ iplikleri kardeş kromatitlere tutunur. Kromozomların en
net görüldüğü safhadır.
26.12.2015
14
27
• Kinetokor mikrotübülleri: Kromozomların kinetokorlarına bağlanırlar. • Polar mikrotübülleri: Sentrozomlardan çıkıp hücrenin ortasında karşılıklı duran mikrotübüller. Kromozom hareketinde görevli değiller. Hücreyi gergin tutma görevi var.• Yıldızsı mikrotübüller: Sentrozomlardan çıkıp zara yönelimliler. Kutupları birbirinden ayrıma görevliler.
28
Kromozomlardaki sentromerlerin aynı anda ikiye
bölünmesiyle kardeş kromatitler tam olarak
birbirinden ayrılır. Kardeş kromatitler sentromerleriyle iğ
ipliklerine tutunarak zıt kutuplara doğru harekete
geçer. Anafaz evresi kardeş kromatitlerin zıt kutuplara ulaşmasıyla tamamlanır.
Profaz evresinde eriyen çekirdek zarı, çekirdekçik
ve organeller yeniden oluşmaya
başlar.Kutuplara çekilen kromatitler çekirdek
zarının içine girerler.Kısaca bu evrede Profazda olan her şeyin
tam tersi olur.Bu evreden sonra sitoplazma
bölünmesi gerçekleşir.
Çekirdekbölünmesi gerçekleştikten sonra hayvan hücreleri ortadan boğumlanarak, bitki ve diğer çeperli ökaryotik hücreler ise orta lamel (ara lamel) ile bölünerek iki yeni hücre oluşturur.
26.12.2015
15
29
Hayvan hücresindeki sitoplazmabölünmesi: Hücrenin ekvator bölgesindedıştan içe doğru meydana gelen birboğumlanma ile başlar. Bu boğumlanmasitoplazmayı ikiye ayırıncaya kadardevam eder. Yeni hücreler eşit veya eşitolmayan büyüklüktedir. Fakat genetikmateryal bakımından her iki hücre deaynı genetik yapıya sahip, kromozomsayıları eşittir.
Bitki hücresindeki sitoplazma bölünmesi:Bitki hücresinde hücre çeperi bulunduğundanboğumlanma görülmez. Hücrenin ortasında ortalamel (ara lamel) denilen ara plak oluşumubaşlar. Orta lamel hücrenin çeperine ulaşıncayakadar büyür ve kalınlaşır. Böylece sitoplazmaiçindeki yapılar hemen hemen eşit olacakşekilde ikiye ayrılır. Zamanla orta lamel iki yavruhücrenin faaliyeti sonunda normal hücre çeperihalini alır. Sitoplazmanın da bölünmesiyle aynıgenetik bilgiye sahip iki yavru hücre oluşur.
30
Kromatinin kısalıp kalınlaşmaya başlaması ile başlar. Bu evre sınırları kesin olmayan 5 evreye ayrılıp incelenir. Bu evreler;
Profaz I
Leptoten: Kromozomların mikroskopla seçilebildikleri andan itibaren başlar. DNA replike olur, İki eş kromatit birbirine sarılı halde bulunur. Ayrıca kromatinler üzerinde kromomer denilen ve koyu boyanan bölgeler fark edilir. Nükleus zarı mevcut.Zigoten: DNA kısalmaya başlar. Biri anneden diğeri babadan gelen ve birbirlerine benzeyen homolog kromozomlar yan yana gelerek eşleşmeye başlarlar. Bu eşleşme bir uçtan diğer uca doğru devam eder. Bu evrede her biri iki kromatit taşıyan iki kromozomun yan yana durmasıyla sanki canlı n sayıda kromozom taşıyormuş gibi görülür. Görülen bu yapıya tetrat denir.Pakiten: Homolog kromozomların eşleşmesi tamamlanır ancak kromozomlar kısalmaya devam eder. Ayrıca bu evrede mitozdan farklı olarak tetratlar arasında genetik madde alışverişi olur. Buna krossing-over denir. Bu olay homolog kromozomların birbiri üzerine çakışan (kiyazma "chiasma") kısmında gerçekleşir. En uzun evre.
Interfaz I
26.12.2015
16
31
Kromatinin kısalıp kalınlaşmaya başlaması ile başlar. Bu evre sınırları kesin olmayan 5 evreye ayrılıp incelenir. Bu evreler;
Profaz I Diploten: Kromozomların sentromerleri ayrılmamıştır. Dört kromatitiçin iki sentromer vardır. Tetrat'taki homolog kromozomlar birbirinden ayrılmaya başlar. Ancak kiyazma bölgelerinde ayrılma olmaz ve kiyazmalar uca doğru kaymaya başlar.Diakinez: Kromozomlar son halini alır. Çekirdekçik kaybolur. Çekirdek zarı parçalanır.
Prometafaz I Çekirdek zarı, çekirdekçik
eriyerek tamamen kaybolur. Kromozomlar sitoplazmaya
dağılır ve ile ekvatoral bölgeye hareket etmeye başlarlar. iğ
iplikleri uzamaya devam eder.
32
Tetratları oluşturan homolog kromozomlar
karşılıklı olarak hücrenin ekvatoral düzlemine dizilir.Homolog kromozom çiftleri hücrenin ekvator düzlemine
rastgele dizilir.
Metafaz I
Homolog kromozomlar
birbirinden ayrılarak zıt kutuplara ilerler. Kromozom sayısı
yarıya inmiştir. Korssing-overgerçekleşmiş
olduğundan genler yeniden organize
olmuşlardır.
Anafaz I Telofaz I
Hücrenin iki kutbunda bulunan kromozomlar uzayıp incelmeye başlar. Etraflarında çekirdek zarı oluşur. Sitoplazmanın boğumlanması ve bölünmesiyle da haploid sayıda kromozoma sahip iki yavru hücre oluşur
26.12.2015
17
33
İnterkinez Profaz II
Birinci bölünmenin telofazıile ikinci bölünme arasında bir dinlenme devresi olmadan çekirdek zarı parçalanır. Birinci iğ iplikçiklerinin doğrultusuna dik yeni iğ iplikçikleri oluşur.
Metafaz II
Her yavru hücrenin haploid (n) kromozomu ekvatoral düzlem üzerinde dizilir.
34
Anafaz II
Kromatidlerkutuplara çekilmeye başlar.
Telofaz II
Kromatinler oluşmaya başlar. Çekirdek zarları oluşur sitoplazma bölünür. Böylece bir hücreden 4 tane haploidhücre meydana gelir
Sitokinez
26.12.2015
18
35
Sekonderspermatosit
Sekonderoosit
Kutup hücresi
Ootid
Kutup hücreleri8. Hafta son
36
HÜCRE ZARININ MODİFİKASYONLARI
• Mikrovilluslar• StereosillerMajör fonksiyonu;yüzey artırımı, absorbsiyon ve transportu kolaylaştırmaktır.
Apikal, lateral, bazal bölge.
• Siller• KamçıHücreye hareketlilik kazandır
Apikal:
26.12.2015
19
37
Mikrovillus (çoğul=Mikrovili)• Hücrenin üst yüzeyinde bulunan parmaksı uzantılardır.• 0,5 µm çap, 1-2 µm uzunluğunda silindirik yapılar.• Hücre yüzeyini genişletmek. Barsak ve böbrek epitelinde1mm2 de 3000-4000 adet…
38
Çizgi kenar
Fırça kenar
26.12.2015
20
39
Miyozin II, spectrin ve tropomiyozin
~30 adet
Plazma membranına bağlantı
Aktinler arası bağlantı
40
Stereosiller• Mikrovilusa benzerler. • Şekilleri farklı, düzensiz boyutlular.• Hareketsizler.• Aktin filamentleri.•
26.12.2015
21
41
Siller• Hücre hareketi ya da mukus hareketi için görevliler.• 7-10 µm uzunluğunda, 0,2 µm çapındalar. • Sayıları 300e varabilir.• Hücreden çıktığı yerin altındaki bazal cisimcikten (kinetozom) köken alırlar.
42
A BC Kinetozomda 9 mikrotübül tripleti
Silde 9 çift mikrotübül ve 2 adet merkezi mikrotübülAksonem’i oluşturur.C altbirimi kaybolmuş.A yuvarlak, B yarımay şeklinde.A 13 tubulin, B 10 tubulinA’dan bir çift kol çıkar. Dinein’den oluşur.Çevresel miktotübüller Neksin ile birbirine bağlanır.
26.12.2015
22
43
Kamçı
Flagellin
44
26.12.2015
23
45
HÜCRELER ARASI BAĞLANTILAR1-Hücrelerin birbirleriyle kaynaşmasını sağlayan bağlantılara) Sıkı bağlantı (Zonula occludens) (tight junctions) (Omurgalılarda)b) Bölmeli bağlantı (Omurgasızlarda)2- Hücrelerin birbirleriyle kenetlenmesini sağlayan bağlantılara) Aktin filamentlerin tutunma yerine görei) Hücre-hücre bağlantıları (Kemer bağlantı) (Zonula adherens)ii) Hücre-matriks bağlantıları (Fokal bağlantı) (hücre-bazal lamina)b) Ara filamentlerin tutunma yerine görei) Hücre-hücre bağlantıları (Desmozomlar) (Makula adherens)ii) Hücre-matriks bağlantıları (Hemidesmozomlar)3- Hücreler arası iletişimi sağlayan bağlantılara) Geçit bölgeleri (Neksuslar) (Gap junctions)b) Kimyasal sinapslarc) Plazmodesma (Bitkilerde)
46
Sıkı bağlantı Kemer bağlantıDesmozomlar
Neksuslar
26.12.2015
24
47
1-Hücrelerin birbirleriyle kaynaşmasını sağlayan bağlantılara) Sıkı bağlantı (Zonula occludens) (tight junctions) Epitel hücrelerin yan yüzlerinin en üst kısmındakibağlaşmadır. Hücrelerin yan yüz zarlarının dış yüzlerikaynaşmıştır. Hücreler arası aralık yoktur. Sıkıbağlantıların iki işlevi vardır:1- Zar proteinlerinin apikalden bazolateral bölüme hareketini önler 2- Suda çözünen moleküllerin hücreler arasından geçişini önler3 transmembran proteini rol oynar.Occludin, Claudin ve bağlantı yapıştırma molekülü (JAM)
48
2- Hücrelerin birbirleriyle kenetlenmesini sağlayan bağlantılara) Aktin filamentlerin tutunma yerine görei) Hücre-hücre bağlantıları (Kemer bağlantı)(Zonula adherens)Sıkı bağlantıların hemen bazalinde yerleşmişbağlaşmalardır. Sıkı bağlantılar gibi hücreyiçevrelerler. Hücre zarlarını birbirine bağlamaklakalmaz, aynı zamanda da transmembran bağlayıcıproteinler aracılığıyla iki hücrenin iskeletini bağlarZonula adherensin yapısında, (transmembran)adezyon molekülü olan E – kadherin . E –kadherinin bir ucu, sitoplazmik tarafta katenindenilen bir başka moleküle bağlanır. Kadherinlekatenin arasındaki bu bağlantı neticesindemeydana gelen kompleks, daha sonra vinküline vealfa aktinine bağlanır ve bu bağlantı, kadherinmoleküllerinin hücre iskeletinin yapısında bulunanaktin filamentleriyle olan etkileşimi için gereklidir.
26.12.2015
25
49
2- Hücrelerin birbirleriyle kenetlenmesini sağlayan bağlantılara) Aktin filamentlerin tutunma yerine görei) Hücre-hücre bağlantıları (Kemer bağlantı)(Zonula adherens)E – kadherin moleküllerinin hücre dışınauzanan kısımları ise, ya kalsiyum iyonlarıyla veyahücre dışı bölgede yer alan diğer ek bağlantıproteinleriyle temastadır. Dolayısıyla zonulaadherensin biçimsel ve işlevsel bütünlüğü,kalsiyumun varlığına bağlıdır. Kalsiyumun ortamdanuzaklaştırılması, E – kadherin moleküllerininayrışmasına ve komşu hücreler arasındakibağlantının da kesilmesine yol açar. Adheren(tutturucu, yapıştırıcı) bağlantılar epitelhücrelerinde, fibroblastlarda, kalp kasıhücrelerindeki interkalar disklerde ve düz kashücrelerinin arasında bulunur
50
2- Hücrelerin birbirleriyle kenetlenmesini sağlayan bağlantılarb) Ara filamentlerin tutunma yerine görei) Hücre-hücre bağlantıları (Desmozomlar) (Makula adherens)İlk iki bağlantıdan geride hücrenin altbölümüne yakın bulunurlar. İki komşu hücreyibirer yarımı karşılıklı yüzeylerde yer alandüğmecik biçimindeki oluşumlarla birbirinetutundururlar. Her yarım desmozomdan çıkantonofilamanlar karşılıklı hücrelerinsitoplazmaları içine doğru yayılırlar.
26.12.2015
26
51Transmembran proteinidesmoglein and desmocollin
52
2- Hücrelerin birbirleriyle kenetlenmesini sağlayan bağlantılarb) Ara filamentlerin tutunma yerine göreii) Hücre-matriks bağlantıları (Hemidesmozomlar)
Desmozomların birer yarımlarınasahiptirler. Hemidesmozomlar hemhücre iskeletinin bazaldeki tutunmayerleri olarak görev yaparlar, hem debazal yüzde hücre membranının altakibazal laminaya bağlanmalarınısağlarlar. Transmembran bağlayıcıproteinlerin sitoplazmik kısmı, plağabağlanır. İntegrinler,hemidesmozomların transmembranbağlayıcı proteinleridir .
26.12.2015
27
53
3- Hücreler arası iletişimi sağlayan bağlantılara) Geçit bölgeleri (Neksuslar) (Gap junctions)Desmozomlarda olduğugibi, odaklar halinde olan gapjunction’lar komşu hücrelerinmembranları, aralarında sadece2-4 nm’lik bir aralık bırakacakşekilde birbirine yaklaşırlar. Gapjunction’ların geçirgenlikderecesini Ca iyonları ayarlar.Düz kaslardaki ve kalp kasındakioluklu bağlantılar, genellikle“neksus” olarak adlandırılır.Küçük, suda eriyebilirmaddelerin geçişine izin verirler.6 tane Konneksin monomeri 1Konnekson’u oluşturur.
54
3- Hücreler arası iletişimi sağlayan bağlantılarb) Kimyasal sinapslar
26.12.2015
28
55
3- Hücreler arası iletişimi sağlayan bağlantılarc) Plazmodesma
9. Hafta son
56
Epitel Hücrelerinin Alt Yüz ÖzellikleriBazal KatlanmalarEpitel hücrelerinin bazal yüzeylerinde 3 önemliyapı dikkati çeker. Bunlar plazma membrankatlantıları, bazal lamina ve hücre zarını bazallaminaya tutturan hemidesmosomlardır.
Bazal katlantıların görevi hücre zarı alanını genişleterek su ve elektrolitlerin epitelden daha çabuk geri emilmesini sağlamaktır.
26.12.2015
29
57
Hücredışı madde (Ekstraselüler matriks, ECM)Ekstraselüler matriks; hücreler arasını dolduran, çeşitliprotein ve polisakkaritlerden oluşmuş hücrelerin bulunduğuortamdır.Dokulara destek sağlayan, hücrelerin şekil vefonksiyonunda, gelişiminde, çoğalmasında canlılığınısürdürmesinde ve göçünde görev yapmaktadır. Hücrelerindokuları oluşturmasında görev yapmaktadır.ECM’nin fiziksel yapısı hücreden hücreye değişir.
KemiktesertKıkırdak ve bağ dokuda yumşakKandasıvıdır.
58
Hücredışı madde (Ekstraselüler matriks, ECM)1) Glikozaminoglikanlar(GAG)
2)Fibröz proteinlerKollajenElastinFibronektinLaminin vb.
26.12.2015
30
59
GAG lar proteinlerle birleşerek proteoglikanları oluştururlar. içerdikleri şekerlere,şekerler arasındaki bağlantı tipine göre, sülfat gruplarının sayısına ve sülfatgruplarının lokalizasyonuna göre4 gruba ayrılır.1. Hyaluronon: sülfat grubu yoktur. Dokularda sıkıştırıcı kuvvetlere karşı direnç rolüvardır. Embriyonik gelişim sırasında da hücreler arası alanı doldurur.2. Kondroitin sülfat ve dermatan sülfat3. Heperan sülfat ve heparin4. Keratan sülfathidrate bir jel ortamı oluştururlar.Besinlerin, artık maddelerin ve sinyal moleküllerin hızlı difizyonunusağlayarak yapısal destek olarak görev yaparlar.
GAG’lar
60
Fibröz ProteinlerBağ dokuda yer alan glikozaminglikanlar ve proteoglikanlar su ile karışmış halde jelbenzeri yapılarken fibröz proteinler bunun içine gömülmüş yapıdaki proteinyapılardır. Bunlar Kollajen, Elastin, Fibronektin, Laminin’dir.Kollajen: üç adet alfa zinciri sarmal yaparak oluşturur.
26.12.2015
31
61
Ehler-Danlos sendromu
Kırılgan deriye sahip olma, kolaycadoku zedelenmesi ve yaralarıniyileşmesinde gecikme ile eklemlerinnormalden fazla gevşek olması gibi ortaközellikleri olan, kalıtımsal bir hastalıktır.
Edward Ehlers ve Alexandre Danlosisimli alman ve fransız dermatologların 1901ve 1908'de yaptıkları keşifler ve araştırmalarsonucunda bu hastalığa isimleri verilmiştir.Bilinen 7 genetik tipi vardır.
62
Bazal laminaEpitel hücrelerinin altında, ya düz kas,iskelet kası, kalp kası gibihücrelerin etrafını kuşatan ya da böbrek glomerulusu ve akciğeralveolleri gibi bölgelerde iki hücre tabakası arasında yer alan esnek,ince yapılı ekstraselüler matriksin özelleşmiş şeklidir. Bulunanmoleküller tip lV kollajen,laminin,fibronektin,perlekan,tenaskin veproteoglikanlar vardır.
1) Lamina lucida (lamina rara)2) Lamina densa
• Filtre görevi• Hücre polaritesinin (kutupluluğu) belirleme• Hücre metabolizmasını etkiler• Hücre göçünde etkili
26.12.2015
32
63
Hücrelerin birbirine ve matrikse yapışmasını sağlayan moleküller[hücre yapışma (adezyon) molekülleri]
Ca2+ bağımlı olanlar• Cadherin (diğer hücre ile bağlantı)• SelektinCa2+ bağımlı olmayanlar• İntegrin (ekstraselüler ortamla bağlantı)• N-CAM(nöral cell adhesion molecule) • NCAM (nöral-cell adhesion molecule)• I-CAM-1 ve I-CAM-2 (intercellular CAM)• VCAM
Adezyon molekülleri, hücrelerin özgül olarak dokularayönlenmelerinde, birbirlerini tanımalarında, embriyogenez, hücrebüyümesi, hücre farklılaması ve inflamasyon gibi olgularındüzenlenmesinde görev alırlar(
64
Cadherin (diğer hücre ile bağlantı)
Tümör oluşumunda, kaderinlerin azaldığı belirlenmitir. Tümör hücrelerinin düzensiz davranışı nedeniyle hücre-hücre ilişkisi tümörlerde bozulmuştur. Cadherinlerin ve/veya Cateninlerinortadan kalkması metastaza neden olur.
26.12.2015
33
65
Selektin (diğer hücre ile bağlantı)Lökositlerin endotele yapışarak yuvarlanmasında rol alır. P-selektineksikliği olutuşrulan farede lökositler normal kan damarları üzerindeyuvarlanma yeteneğini yitirirken, inflamasyon alanında yuvarlanırlar.E-selektinden yoksun farede ise büyük bir değişim saptanmamasınarağmen, aynı anda E- ve P-selektin kaybı inflamatuvar alandakiyuvarlanma işleminin de kaybolmasına neden olur.
66
Dolaşımdaki lökositlerin damarendoteline tutunup yapıştıktan sonra,inflamatuvar reaksiyonun bulunduğualana göç etmelerinde rol alırlar.İntegrinler, hücre iskeletiniekstraselüler matrikse bağladığındantransmembran bağlayıcılar olarak daadlandırılırlar.
İntegrinler (ekstraselüler ortamla bağlantı)
Embriyolojik gelişim,hemostazis, trombosis, yaraiyileşmesi, immün veimmün-olmayan savunmamekanizmaları gibi birçokfizyolojik olayda hücre-hücre ve hücre-matriksadezyonuna katılırlar.10. Hafta son
26.12.2015
34
67
68
Asetoorsein / AsetokarmenAsetik asitSaf su Karmen ya da Orsein