8
4 HAZİRAN 2014 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 18 SAYI: 601 Ederi: 1.00 TL SUSMA GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEĞİYLE ÇIKIYOR ABONE OL ABONE BUL Topaloðlu; “Keþke bunlar 301 iþçi canýný kay- betmeden yapýlmýþ olsay- dý” Zonguldak Belediye Meclisi'nin Haziran ayı ilk birleşimi olaylı bitti. Çoğu imar değişikliği olan 43 gündem maddesinin görüşüldüğü meclis toplantısında ilk olarak Milliyetçi Hareket Partili Meclis Üyesi Salih Alemdar'ın gündem dışı meclise sunduğu, belediyenin gelir-gider tablo- sunun kamuoyuyla paylaşılması konusu tartışıldı.Alemdar'ın bu isteğine bir grup CHP'li Meclis üyesi, iyi niyetli olduğuna inandıklarını belirterek, bir sakınca olmadığını söylediler. Meclis Başkanı Muharrem Akdemir ise, yasa gereği böyle bir şeyin mümkün olmayacağını, fakat tutulan tüm kayıtları istedikleri zaman inceleyebileceklerini söyledi. CHP'li Meclis Üyesi Tahsin Erdem de, ala- cak tablosunun kamuoyuna açıklanma kişilik hakları açısından uygun olmayacağını dile getirmesi fakat gerekli evrakları istedikleri zaman kendilerine temin edebileceklerini ifade etti. AKP Grup Başkanvekili Abdullah Karagüzel, MHP'li Meclis üyelerinin endişelerinin yersiz olmadığını ve her ay alacak- verecek tablosunun Meclis üyelerine sunul- masını istedi. Yine MHP'li Alemdar'ın Zonguldak su Meclis'te Toplu taþýma, Toplu tartýþma yarattý Haberi Sayfa 3’ de Zonguldak Belediye Meclisi'nin Haziran ayý ilk toplantýsýna Otobüs ve Su tartýþmasý damgasýný vurdu Hacı Bektaş Veli Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy’un Hacı Bektaş Veli Vakfının çıkardığı SERÇEŞME adlı derginin 8.Sayısında yer alan “Alevilik-Bektaşilik “Marifet” temelli bir inançtır.” başlıklı yazısını güncelliği açısından yayınlıyoruz.Ulusoy,;“Kâinatın gerçeklerini özünde barındıran insan Hacı Bektaş Veli diliyle Dört Kapı Kırk Makam yoluyla kendini geliştirip gerçeğe ulaşır. Damlanın deryaya ulaşması ve onun içinde sır olmasıdır bu… Artık o damlayı deryadan ayırmak da mümkün olmaz.Kendini bilen kişi ruhunda hiçbir zaman huzursuzluk duymaz; tersine kendisinin, Tanrı'nın ve nesnelerinin belli bir sonsuz gereklilik duygusuyla farkında olduğundan hiçbir zaman var olmak- tan çıkmaz; tersine ruhunu gerçekten tanır.” Sayfa 6’da ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK “MARİFETTEMELLİ BİR İNANÇTIR şebekesinde meydana gelen su kesinti sonraları musluklardan çamur akmasının nedenlerini ve özellikle var olan su depo ve terfi istasyon- larının bakımları konusundaki önerisine CHP sıralarından yersiz tepki gelmesi nedeniyle AKP, MHP'li Meclis üyelerinin getirdiği haklı talepte birleşmiş oldu Uygulamadaki basiretsiz lik Vatandaþa yansýyor Uzun süredir Münibüs ve Özel Halk Otobüsü arasında süren tartışma Haziran Meclis toplantısı- na yansımayla birlikte Zonguldak Belediyesi'nin yolcu taşıma işini yapan Ar-Tur Taşımacılık Firması Sahibi Akın Kavi, bozuk ve yapılmayan yollar nedeniyle üç mahalleye servisleri kaldırdıklarını açıkladığı toplantıda Belediye Başkanı Akdemir'e sert eleştiriler yaptı. Zonguldak Belediyesi Meclisince onaylanmış olan "Zonguldak Belediyesi Taksi, Dolmuş ve Servis Yönetmeliği"nin ilgili maddelerinin açık olmasına karşın, Danıştay kararının üzerinden 15 ay gibi bir süre geçmesine rağmen ilçe araçlarıyla ilgili hala bir adım atılmamasında uygulamadaki basiritsizliklerin, karar alamayışlar nedeniyle Yeşilmahalle, Kırat ve Dilaver Mahallesi'ne oto- büs seferlerinin iptal edilmesiyle ilgili şirket ofisinde basın toplantısı düzenledi. Kavi, “Kavi, "Bu mu siyaset, bu mu belediyecilik? Kanun yok, nizam yok, uygulama yok. İçişleri Bakanlığı'na şikayet ettim. Hakkında suç duyurusu yaptım. Kanun ağır işliyor. Ama kanuna inanmak istiyo- rum. Bunların hesabını er veya geç verecekler. Ya Beycuma'ya gidecek, ya da istifa edecek. Ama Akdemir, Beycuma'ya gitse benim elime ne geçer? Ben Zonguldak halkının hakkını istiyo- rum" diye konuştu. Haberi Sayfa 5’de Furat'ýn talebine Belediye Ýmar Müdür Vekili Yýlmaz ne diyecek? CHP Zonguldak İl Başkanı Halil Furat, CHP'li Zonguldak Belediyesi'nden imar tadilatı talebinde bulundu. Furat'ın talebi olan, "İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün Zonguldak Merkez Mithatpaşa Mahallesi, Gazipaşa Caddesinde yer alan 365 ada, 13 parselde kayıtlı taşın- mazın cephe hattının, mevcut bina teşekkül hattıyla uygun hale getirilmesi konulu imar planı tadilat talebi hakkındaki yazısı,komisyona havale edildi.Bakalım yeni dönemde İmar ve Şehircilik Müdür vekili Gülsüm Yılmaz bu konuda nasıl tutum alacak.Ayrıca Mimarlar Odası İl Temsilcisi Turhan Demirtaş, Zonguldak Belediyesi İmar Komisyonu'nda başkan olarak görev yapıyor. Halil Furat'ın bu talebi talebi karşısında Demirtaş'ın nasıl bir tutum sergileyeceği merak ediliyor. 6 Haziran 2014 Cuma günü yapıla- cak Meclis'te bu konunun da görüşülmesi bekleniyor.İmar Müdr.Vekili Tayfun Albayrak’tan sonra göreve getirilen aynı zamanda Yaşanabilir Zonguldak Platformunda da yer alan Gülsüm Yılmaz’ın imar konularındaki tutumu merak ediliyor TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu Türkiye 19. Kömür kongresi sonuç bildirgesi Yayınlandı.Sonuç bildirisinde 7 Mart 1983 Grizu patlaması'ndan bugüne yaşanan 19 olayda toplam 655 madenci yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi. Bildiride Soma faci- asını; özellikleri itibariyle bir katliam ve iş cinayeti olarak değerlendiriyoruz.”denildi. Haberi Sayfa 6’da Türkiye 19. Kömür kongresi sonuç bildirgesi Yayýnlandý Haberi Sayfa 6’ da Kamuoyuna Duyuru Uzun süredir Gazeteci örgütlerinin kendi aralarındaki yer yer kişisel, yer yer de çıkar amaçlı tartışma son olarak Ereğli Gazeteciler Derneği kongresi ve sonrasında, basında karşılıklı olarak birbirlerini suçlayıcı tutum ve davranışlar sergilenmektedir. Bu tutumları onaylamadığımızdan, kurumların birbirlerini karalayıcı yıpratıcı sürecin atlatılıncaya kadar, haber ve etkinlikler hariç olmak üzere, kınama, protesto vb. açıklamalarına gazete olarak yer vermeyeceğimizi kamuoyuna duyu- ruyoruz. Susma Yollar yapýlmadýðý için otobüs seferlerinin iptal eden Kavi, Baþkan Akdemir'e yüklendi

Susma gazetesi 601

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Araştır,Soruştur,Konuş; SUSMA

Citation preview

Page 1: Susma gazetesi 601

4 HAZİRAN 2014 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 18 SAYI: 601 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

Topaloðlu; “Keþke bunlar301 iþçi canýný kay-betmeden yapýlmýþ olsay-dý”

Zonguldak Belediye Meclisi'nin Haziran ayıilk birleşimi olaylı bitti. Çoğu imar değişikliğiolan 43 gündem maddesinin görüşüldüğü meclistoplantısında ilk olarak Milliyetçi Hareket PartiliMeclis Üyesi Salih Alemdar'ın gündem dışımeclise sunduğu, belediyenin gelir-gider tablo-sunun kamuoyuyla paylaşılması konusutartışıldı.Alemdar'ın bu isteğine bir grup CHP'liMeclis üyesi, iyi niyetli olduğuna inandıklarınıbelirterek, bir sakınca olmadığını söylediler.Meclis Başkanı Muharrem Akdemir ise, yasagereği böyle bir şeyin mümkün olmayacağını,fakat tutulan tüm kayıtları istedikleri zamaninceleyebileceklerini söyledi.

CHP'li Meclis Üyesi Tahsin Erdem de, ala-cak tablosunun kamuoyuna açıklanma kişilikhakları açısından uygun olmayacağını dilegetirmesi fakat gerekli evrakları istediklerizaman kendilerine temin edebileceklerini ifadeetti. AKP Grup Başkanvekili AbdullahKaragüzel, MHP'li Meclis üyelerininendişelerinin yersiz olmadığını ve her ay alacak-verecek tablosunun Meclis üyelerine sunul-masını istedi.

Yine MHP'li Alemdar'ın Zonguldak su

Meclis'te Toplu taþýma,Toplu tartýþma yarattý

Haberi Sayfa 3’ de

Zonguldak Belediye Meclisi'nin Haziran ayý ilk toplantýsýna Otobüs ve Su tartýþmasýdamgasýný vurdu

Hacı Bektaş Veli Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy’un Hacı Bektaş Veli Vakfının çıkardığı SERÇEŞME adlı derginin 8.Sayısında yer alan“Alevilik-Bektaşilik “Marifet” temelli bir inançtır.” başlıklı yazısını güncelliği açısından yayınlıyoruz.Ulusoy,;“Kâinatın gerçeklerini özündebarındıran insan Hacı Bektaş Veli diliyle Dört Kapı Kırk Makam yoluyla kendini geliştirip gerçeğe ulaşır. Damlanın deryaya ulaşması veonun içinde sır olmasıdır bu… Artık o damlayı deryadan ayırmak da mümkün olmaz.Kendini bilen kişi ruhunda hiçbir zaman huzursuzlukduymaz; tersine kendisinin, Tanrı'nın ve nesnelerinin belli bir sonsuz gereklilik duygusuyla farkında olduğundan hiçbir zaman var olmak-tan çıkmaz; tersine ruhunu gerçekten tanır.” Sayfa 6’da

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK “MARİFET” TEMELLİ BİR İNANÇTIR

şebekesinde meydana gelen su kesinti sonralarımusluklardan çamur akmasının nedenlerini veözellikle var olan su depo ve terfi istasyon-larının bakımları konusundaki önerisine CHP

sıralarından yersiz tepki gelmesi nedeniyle AKP,MHP'li Meclis üyelerinin getirdiği haklı taleptebirleşmiş oldu

Uygulamadaki basiretsizlik Vatandaþa yansýyor

Uzun süredir Münibüs ve Özel Halk Otobüsüarasında süren tartışma Haziran Meclis toplantısı-na yansımayla birlikte Zonguldak Belediyesi'ninyolcu taşıma işini yapan Ar-Tur TaşımacılıkFirması Sahibi Akın Kavi, bozuk ve yapılmayanyollar nedeniyle üç mahalleye servislerikaldırdıklarını açıkladığı toplantıda BelediyeBaşkanı Akdemir'e sert eleştiriler yaptı.Zonguldak Belediyesi Meclisince onaylanmışolan "Zonguldak Belediyesi Taksi, Dolmuş veServis Yönetmeliği"nin ilgili maddelerinin açıkolmasına karşın, Danıştay kararının üzerinden 15ay gibi bir süre geçmesine rağmen ilçe araçlarıylailgili hala bir adım atılmamasında uygulamadakibasiritsizliklerin, karar alamayışlar nedeniyleYeşilmahalle, Kırat ve Dilaver Mahallesi'ne oto-büs seferlerinin iptal edilmesiyle ilgili şirketofisinde basın toplantısı düzenledi. Kavi, “Kavi,"Bu mu siyaset, bu mu belediyecilik? Kanun yok,nizam yok, uygulama yok. İçişleri Bakanlığı'naşikayet ettim. Hakkında suç duyurusu yaptım.Kanun ağır işliyor. Ama kanuna inanmak istiyo-rum. Bunların hesabını er veya geç verecekler. YaBeycuma'ya gidecek, ya da istifa edecek. AmaAkdemir, Beycuma'ya gitse benim elime negeçer? Ben Zonguldak halkının hakkını istiyo-rum" diye konuştu.

Haberi Sayfa 5’de

Furat'ýn talebine Belediye Ýmar Müdür Vekili Yýlmaz ne diyecek?CHP Zonguldak İl Başkanı

Halil Furat, CHP'li ZonguldakBelediyesi'nden imar tadilatıtalebinde bulundu. Furat'ın talebiolan, "İmar ve ŞehircilikMüdürlüğü'nün ZonguldakMerkez Mithatpaşa Mahallesi,Gazipaşa Caddesinde yer alan365 ada, 13 parselde kayıtlı taşın-mazın cephe hattının, mevcutbina teşekkül hattıyla uygun halegetirilmesi konulu imar planıtadilat talebi hakkındakiyazısı,komisyona havaleedildi.Bakalım yeni dönemdeİmar ve Şehircilik Müdür vekiliGülsüm Yılmaz bu konuda nasıl

tutum alacak.Ayrıca MimarlarOdası İl Temsilcisi TurhanDemirtaş, Zonguldak Belediyesiİmar Komisyonu'nda başkanolarak görev yapıyor. HalilFurat'ın bu talebi talebi karşısındaDemirtaş'ın nasıl bir tutumsergileyeceği merak ediliyor. 6Haziran 2014 Cuma günü yapıla-cak Meclis'te bu konunun dagörüşülmesi bekleniyor.İmarMüdr.Vekili Tayfun Albayrak’tansonra göreve getirilen aynızamanda Yaşanabilir ZonguldakPlatformunda da yer alan GülsümYılmaz’ın imar konularındakitutumu merak ediliyor

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu Türkiye 19. Kömürkongresi sonuç bildirgesi Yayınlandı.Sonuç bildirisinde 7 Mart 1983 Grizu patlaması'ndan bugüneyaşanan 19 olayda toplam 655 madenci yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi. Bildiride Soma faci-asını; özellikleri itibariyle bir katliam ve iş cinayeti olarak değerlendiriyoruz.”denildi.Haberi Sayfa 6’da

Türkiye 19. Kömür kongresi sonuç bildirgesi Yayýnlandý

Haberi Sayfa 6’ da

Kamuoyuna DuyuruUzun süredir Gazeteci örgütlerinin kendi

aralarındaki yer yer kişisel, yer yer de çıkaramaçlı tartışma son olarak Ereğli GazetecilerDerneği kongresi ve sonrasında, basındakarşılıklı olarak birbirlerini suçlayıcı tutum vedavranışlar sergilenmektedir. Bu tutumlarıonaylamadığımızdan, kurumların birbirlerinikaralayıcı yıpratıcı sürecin atlatılıncayakadar, haber ve etkinlikler hariç olmak üzere,kınama, protesto vb. açıklamalarına gazeteolarak yer vermeyeceğimizi kamuoyuna duyu-ruyoruz. Susma

Yollar yapýlmadýðý içinotobüs seferlerinin iptaleden Kavi, BaþkanAkdemir'e yüklendi

Page 2: Susma gazetesi 601

SUSMA -YORUM Sayfa 24 Haziran/2014/601

23 Mayıs1876 - Tersane isçileri grevi. 1971 - Kaçırılan İsrail Başkonsolosu Elrom ölü bulundu. 1976 - TÖB-DER’in 17 şubesi valilerce kapatıldı. 26 Mayıs1971 - 11 ilde sıkıyönetim ilan edildi. 1974 - Devlet Üretme çiftlikleri'ndeki tarım isçileri greve başladı.27 Mayıs1871 - Paris Komünü. 1960 - Ordu yönetime el koydu. 28 Mayıs1967 - TMGT isçi ve gençlik kitlelerinin katilimi ile düzenlediğiaçlıkla savaş yürüyüşü düzenledi. 1980 - Edip Cansever’in ölümü. 29 Mayıs1967 - Maraş’ta topraksız köylüler AP Hükümetini protestoyürüyüşü düzenledi. 1970 - İzmir’de personel yasasını protesto eden astsubay eşleripolisle çatıştı. 30 Mayıs1970 - Toplum polisi yeni personel yasasını protesto boykotu yaptı. 1977 - Maden-Is ile MESS arasındaki zorlu savaşım başladı.31 Mayıs1933 - İstanbul Üniversitesi kuruldu. 1971 - THKO önderlerinden Sinan Cemgil, Kadir Manga, AlpaslanÖzdogan Nurhak’taki çatışmada öldürüldü.

KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark

Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI

Webmaster : S.Üstüngel ARI

Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.

Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99

Web: www.susmagazetesi.nete-posta:

[email protected]üzenleme:

SUSMA Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44

TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya

Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 20 TL

Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:

1000.TL Yıllık bireysel abonelik 100.TL

Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815

Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40

Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap

ve düzeltme hakkına saygıgösterir.

Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir

Susma Kururluş 28 Nisan 1997

Bizde işler tersten işliyor. Birbakıyorsunuz siyasi partinin yapmasıgereken görevi meslek ve kitle örgütüyapıyor, siyasi partinin üye vedelegelerinin yapması gereken işleribasın yapıyor.Kısaca atları arabanınarkasına koşuyoruz.

Bu konuya niye başladın diye-bilirsiniz sohbetimizi şuraya getire-ceğim.Her seçim öncesi ve sonrasısiyaset merkezi,kısmende yerel yöne-tim tartışmaları kızışır seçimler bit-tikten sonra gündem hangi il,ilçebaşkanı görevden alınacak,hangibelediye başkanına operasyon olacakbir anda günden oluşmaya başlar.

Bu aralar gündem CHP ilBaşkanı Halil Furat ve AKP İlBaşkanı Hamdi Uçar,CHP Merkezİlçe Başkanı Cemal Şahin veBelediye Başkanı MuharremAkdemir gündemin baş sıralarınayerleştirelim diye epey çabasarfediliyor.

İşin ters kısmı belkide konu-muzun ana noktası burada.Bu gün-dem partinin taraflarından,üyelerinden, delegelerinden değildedaha çok basının kaşıması ve gün-

dem oluşturmasıyla oluyor.Bilmiyorum duyan varsa iletsin,

CHP yada AKP üyelerinin yadadelegelerinin CHP Merkez İlçeBaşkanı Cemal Şahin,CHP İl BaşkanıHalil Furat, AKP İl Başkanı HamdiUçar alehine; Örneğin:Görevden elçektirmek için toplandıkları bir imza,yada olağanüstü kongre hazırlığıvarmı?

Yani Parti üyelerini temsil etmekve onlar adına siyaset yapmak üzereüye ve delegelerce görev veren görevvericiden bir rahatsızlık var mı?

En azından görünen,somutlaşanbir çalışma yok. Uçar’ı,Furat’ı, yadaŞahin’i seçenler durumlarından mem-nun ve yöneticilerinin kendilerinitemsil ettiklerini ve görevlerini iyiyaptıklarını düşünüyorlar demekki.Tersi durumsa tüzük herşeye açık.

Evet; Aslında atlar arabanınönüne koşmalı herkes kendi görevinidüzgün yapmalı. Bu konuda vicdan-lar rahatsa toplumda bir etkisi vegüvenirliği olur.

Bugün Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir’in kenti kötüyönettiğine yönelik kararı en iyi yurt-

taşlar verecektir.Bunun dışındayapılan varsa usulsüzlük yada partipolitikasına ters durumlar, yasalarönünde ve parti tüzüğünü işletmekleolur.

Önemli olan böylesi durumlardairade birliği sağlanması.Onun olmasıiçinde kişisel hesaplardan,popüliseylemlerden ve davranışlardan,kariy-erist, kişisellikten çok toplumun vekentin geleceğine kendini adan-mışlıkla, tutarlı, gerçek veinandırıcılıkla ilgilidir.

Kentin kötü gidişine yönelikeleştirileri siyaset merkezine yapıla-caksa öncelikle her örgütün kendiüye ve delegeleri bundan rahatsızlık-larını açık,net ve tüzüğün emrettiğişekilde yerine getirirde buna uyguntutum alırsa herşey yerli yerine otu-rur.

Tersi durumda bunu başka birim-ler, basın yayın organları yada ‘etkili’kişiler üstlenirse bu kente her zamanolan bir kez daha olur.Ve ‘getiren’aynı zamanda ‘götüren’ olur.

Basındaki meslektaşlarımıza daözel görev düşüyor.Bizlerin basınolarak bu kötü tutuma daha doğru

yerden yaklaşmak ise temel ilkeolmalı.

En azından bizde kendi içimizde-ki sıskıntıları, evimizin önünü temi-zlemeliyiz.

Partilerin durumu açıkta görülüy-orda bizlerin gazeteci meslek örgüt-lerinin durumu daha mı iyi.

Bakın Türkiye Gazetecileri hakve sorumlkuluk bildirgesi gazetecininhakları konusunda ne diyor;

1. Gazeteci tüm bilgi kaynakları-na serbestçe ulaşma ve kamuyaşamını belirleyen, halkıilgilendiren tüm olayları izleme,araştırma hakkına sahiptir.Gazetecinin karşısına çıkarılacakgizlilik ve sır gibi engeller kamusalişlerde yasaya, özel işlerde açık veikna edici gerekçelere sahipolmalıdır.

2. Gazeteci, inanmadığı birgörüşü savunmaya veya meslekilkelerine aykırı bir iş yapmaya zor-lanamaz.(http://www.tgc.org.tr/bildirge.asp)

Öncelikle kendi evimizin önünütemizleyebilirsek önümüzdeki süreceen iyi katkıyı sağlamış oluruz.

Önce kendi evimizinönünü temizleyelim

[email protected]

BahaddinArı

Adına, “Piyasa ekonomisi/Kapitalizm”denilen mülkiyetdüzeninde, emek de hemen hemendiğer bütün yaşam gerekleri gibi,sahipleri tarafından, talep edenlerekullanım- tüketim yetkisi, yanimülkiyeti satılan bir maldır.Karpuzun, domatesin, evlerin, oto-mobillerin, elbiselerin, ekmeğin işaletlerinin ve diğer bütün yaşamgereklerinin mülkiyetleripiyasada/pazarda nasıl alınıp satılıy-orsa, emeğin mülkiyeti depiyasada/pazarda aynı şekilde alınır,satılır. Mülk edinilmiş yaşam gerek-lerinin satış fiyatları, nasıl alıcı ilesatıcı arasındaki anlaşma/pazarlık ilebelirleniyorsa, emeğin fiyatı da aynışekilde alıcı ile satıcı ( patron ileişçi) arasındaki anlaşma/pazarlık ilebelirlenir. Fakat emeğin mülkiyetialınıp satılan diğer yaşam gerek-lerinden çok önemli bir farkı vardır.Bu fark, mülkiyeti alınıp satılan,ticareti yapılan emeğin, fizikensahibine bitişik olması, sahibindenasla ayrılmamasıdır.

Örneğin: Karpuz üreticisi birçiftçi, karpuzu ürettikten sonrapazara götürür ve onun kendisine aitolan mülkiyetini talep edene satar.Satış işi bittikten sonra çiftçininüretip talep edene mülkiyetini sattığıkapuzla bir daha hiçbir ilişkisiolmaz. Satış işlemi bittikten sonra,çiftçi ister evine gider ailesiyleilgilenir, ister sinemaya, istersevgilisi ile buluşmaya, ister yatıpdinlenmeye, ister üyesi olduğu her-hangi bir örgütlüğün çatısı altındasosyal, kültürel ya da siyasifaaliyetlerde bulunmaya gider. Yanihayatı onundur. Ürettiği ve mülkedinerek ticari bir maladönüştürdüğü ürünü (örneğimizdekarpuzu) onun hayatını esaret altınaalamaz. Ayrıca çiftçi, karpuzu sattık-tan sonra, yeni sahibinin karpuzla neyaptığını ya da yapacağı ile hiç mihiç ilgilenmediği gibi, yeni sahibitarafından götürülürken ya datüketilirken karpuzun başınagelebilecek kazalardan da sorumluolmaz. Dahası satışını yaptıktansonra karpuzun başına gelebilecekkazadan hiçbir şekilde etkilenmez,hiçbir şekilde zarar görmez. Emekdışındaki mülk edinilmiş diğer bütünyaşam gerekleri için durum böyledir.Ama söz konusu emek olunca durumböyle değildir.

EMEK SAHİBİNİN HAYATINIREHİN ALIR

Bilindiği gibi emek, insanınzihinsel ve bedensel çalışma etkin-liğidir. Bu etkinliğin/çalışmanıninsan hayatında vazgeçilmez birgerekliği vardır. Çünkü bu etkinlikolmazsa, ihtiyaç duyduğumuz hiçbirnesnenin üretimini gerçekleştiremez,aç açıkta kalırız. Fazla, insan hayatısadece çalışmaktan ibaret olmadığıgibi, çalışma esnasında insan hay-atını tehlikeye atmak için değil, hay-atını her türlü tehlikelerin korunmakiçin çalışma gibi bir etkililiktebulunur.

Üretim için gerekli üretimaraçlarına sahip olmayan insanlar,açlık ve yoksulluktan kurtulmak için,üretim için vazgeçilmez olanemeklilerin kullanım-tüketim yetkisi-ni/mülkiyetini, belli bir miktar parakarşılığında, günün belli bir süre-liğin, üretim araçları sahiplerinesatarlar. Ancak, emek mülkiyetisatışa sunulan diğer yaşam gereklerigibi, sahibinden fiziken bağımsızolmadığı için, emeğini satışa sunulanişçinin hayatı emeğin yenisahibinin(işverenin) emekle yaptığıher şeyden doğrudan etkilenir.Kullanımı/ tüketimi emeğin başınagelebilecek her türlü kaza işçininhayatına zarar verir. Oysa işveren,işçinin hayatını para karşılığındasatın almıştır nede esir. Onun satınaldığı hayatı değil, sadece ve sadeceişçinin emeği, çalışma etkinliğidir.Bu nedenle hiçbir gerekçe ilerisürmeden kayıtsız şartsız olarak, işv-eren belli bir ücret karşılığında, bellibir süreliğine satın aldığı (kiraladığı)emeği kullanıp tüketirken, emeği

kullanıp tükettiği işçinin hayatını,fiziki ve psikolojik sağlığını koru-makla sonuna kadar yükümlüdür.

Gerekli tedbirler alındığındaönlenemeyecek hiçbir iş kazası yok-tur. Dolayısı ile çalışma esnasındameydana gelen ölümleri yaralan-maları ve sakat kalmaları, çalışmasahasından saymak kabul edilemez.Eğer çalışma esnasında kazalar mey-dana geliyor ve bu kazalar; yaralan-malara, sakat kalmalara ve hattaölümlere yol açıyorsa bunun tek birnedeni belli bir süreliğine emeğinmülkiyetini satın alan/kiralayan üre-tim araçları sahiplerinin, işçilerinhayatlarını önemsemeleri, maliyetleridüşürüp kârları artırma hırslarıdır.

Kuşkusuz, “İş Kazalarından” ;bu kazalar neticesizde meydanagelen yaralanma, sakat kalma veölümlerden sorumlu olanlar sadeceişveren değildir. Zira, “ekonomikbüyüme”, mali çıkar vb. gibi neden-lerle işçilerin değil, işverenlerinyanında duran, onların tedbirsizlik-lerine göz yuman ve işledikleri suçunhesabını sormayan devlet ve onunyöneticisi hükümetlerde her yaralan-ma, her sakat kalma ve her ölümdenen az işveren kadar sorumdurlar.

(*) Tekirdağ 1 No’lu F TipiHapisanesi C Tek 55

Tarih; 22.05.2014

Her Aileye “Üç Çocuk”Çağrısı,Düşük Ücretlere veCinayetlere Bir Çağrıdır.

Gelecek Sayıda

Emek, Emekçi ve Türkiye'nin Mevcut Ekonomi Politikası Üzerine

Hasan Şahingöz (*)

Page 3: Susma gazetesi 601

SUSMA -YORUM Sayfa 34 Haziran/2014/601

Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) Liman Müdürlüğü'nde hizmet verentaşeron firmada çalışan işçilerin, bazı arkadaşlarının işten çıkarıldığını ve kendilerinin dedüşük maaşla çalıştırılmak istendiğini iddia ederek, fabrika önünde başlattıkları oturmaeylemi devam ediyor.Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) LimanMüdürlüğü'nde hizmet veren taşeron firmada çalışan işçilerin, bazı arkadaşlarının iştençıkarıldığını ve kendilerinin de düşük maaşla çalıştırılmak istendiğini iddia ederek, fabri-ka önünde başlattıkları oturma eylemi devam ediyor.

Taþeron Ýþçiler eylem yaptý

Devletin nesnel yasaları

Bilal Kara

[email protected]

Doğal yaşamda her şey kullanım sürecine göre eskir,yerine, yenileri gelir. Zaman içinde din, ahlak gibitoplumsal yasalar da eskir, yerine yenileri gelir.

İlkçağda ilkel insan mağaradan çıkıp torağı işledi,ateşi buldu, demiri işledi, kap kacak ve aletler yaptı,hayvanları evcilleştirdi. Tekerleği buldu, toprağı suladıiyi ürün aldı, ürünleri taşıma kolaylaştı, pazar oluştu.İlkçağda insan, icat yapmanın yanında çevreyi, yaşamıtanıdı, anlamlandırdı. Yaşamı, din, ahlak ve yasalarlabelirli kurallara bağladı. Bu arada ölümden sonrasını dadüşündü. Doğa insan iradesine bağlı olmadan yaşadığıdeğişim süreci ile insanı da değiştirdi. İşte insan irade-sine bağlı olmadan gelişen bu yasalar, nesnel şartlardır.

İlkçağ koşulları kendi bağrında ortaçağı oluşturdu.Ortaçağsa kendi bağrında yeniçağı besledi. Yeniçağyakın çağın anası oldu. Çağlardaki gelişme aslında,insanın kendi yarattığı uygarlığın bir göstergesiydi. Bu,aynı zamanda kapitalizmin geldiği aşamayı da gösteriy-or. Toplumlar, canlı organizmalar olarak sürekli devinimiçinde değişime uğrarlar. Türkiye bu aşamada değişimsancıları yaşıyor. Bir yanda dinle bütünleşen tutucuAKP İktidarı statükoyu, bir yanda milyonlar Taksim'de,değişimi zorladı. Yığınlar devlet ile boy ölçüştü.Şimdilik biber gazı, toma ve kara çarşaflı sivil milislerbir sıfır galip. Şimdi geziden bazı duvar yazıları hatırlat-mak istedim: "Sekiz gündür tomayla beraberiz, ciddidüşünüyoruz". "Gaz yemeyene kız yok". Ben GeziParkında, kanat çırpan kelebeğin Kızılay'da yarattığıfırtınayı istiyorum". "Biberi bal eyledik, meydanları dareyledik". Biber gazı sıkmanıza gerek yoktu bayım, zatenyeterince duygusal çocuklarız".

İyi kullanıcı kötü kullanıcı

Bir dönem insanlığın kurtuluşu olarak ortaya çıkandinler de yasalar gibi değer yitirir, eskir. Tedavüldendüşse de kullanıma devam eder. Tabi burada ayırt ediciolan kullanıcının marifeti, yani iyi kullanıcı, kötü kul-lanıcı ayrımıdır.

"Zaman" yazarı Ali Bulaç, 31.05.14 günü, AKP İkti-darı ve Başbakan RT Erdoğan'ın tükenmişliğine yönelik,Kim Haklı Ortada, başlıklı bir yazıda, R T Erdoğan'ın"1987 yılında Zaman Gazetesi'ne gelip bana milletvekil-liği teklif ettiğinde ona o gün dediğim şuydu: Benimfaydalı olabileceğim saha yazarlıktır. Siyasette başarılıolamam. Ama her zaman fikri destek vereceğim,yanınızda olacağım" diyor. Ancak, "Ne zaman AKPtecrübesini eleştirecek olsam bundan 22 yıl önce sonkarşılaştığım Atıf Hüseyin'in ağzından şu savunma ilekarşılaşıyorum: Öncelikle belirtmeliyim ki Ali Bulaç'ınasıl problemi, Erdoğan'ın yanında yer alamaması, ken-dinin o daireye girememiş olmasıdır" sözünü hatırlatıy-or.

Ve "Sözümden dönmüş değilim. Kritik dönemegirdiği her dönemde Erdoğan'ı ve partisini destekledim.Bugün de ona eleştiriler yönelttiğim halde onun sandık-tan başka bir yolla siyasi alandan çekilmesine rızagösteremem. Fakat bu, AKP'nin ucuz yolla kapattığı 150yıllık İslamcı mirası nasıl kolayca heba ettiğine, İslamcıentelektüel stokumuzu nasıl devletin memuru yaptığına,sivil cemaatleri nasıl sivil devlet kuruluşu halinegetirdiğine, gelir bölüşümündeki adaletsizliği derin-leştirip kendine yakın zümrelere kaynak aktarırken,Müslüman çevreleri nasıl sonradan görme, duyarsız,nobran, tüketici, kolay kazanç peşinde koşan kimseleredönüştürdüğüne, rant adına Anadolu'yu insansı-zlaştırırken, nasıl şehirleri Batı'lı kentlerin gecekondu-larına çevirdiğine ses çıkarmayacağım anlamınagelmez."

"İyi ki de öyle olmuş. Demek ki rabbim beni koru-muş. Hiç değilse bu köşeden yapılan eleştirileri,uyarıları dikkate alsalardı bugün Ortadoğu'da kapılarsuratlarına kapanmayacaktı. Filistinliler bu dereceaşağılanmayacak, Suriye kan gölüne dönmeyecekti.Mısır'da darbeye karşı başka tedbirler alınacak,Uludere'de bombalanarak vücutları parçalanan 34 insannisyana karışmayacaktı. Soma gibi maden ve kömürocakları ölüm çukuru olmayacak, aile çözülmeyecektivs. Bütün eleştirilerim haklı çıktı, onların politikalarıçöktü" diyor ve Kimin haklı olduğu ortada, değil mi,diye soruyor.

Bugünkü iktidarın elinde, dinle bütünleşen devletin,üretici güçlere nasıl saldırdığına tanık oluyoruz.

Zonguldak BelediyeMeclisi'nin Haziran ayı ilkbirleşimi olaylı bitti. Çoğuimar değişikliği olan 43gündem maddesiningörüşüldüğü meclis toplan-tısında ilk olarak MilliyetçiHareket Partili MeclisÜyesi Salih Alemdar'ıngündem dışı meclise sun-duğu, belediyenin gelir-gider tablosununkamuoyuyla paylaşılmasıkonusu tartışıldı.

Alemdar'ın bu isteğinebir grup CHP'li Meclisüyesi, iyi niyetli olduğunainandıklarını belirterek, birsakınca olmadığınısöylediler. Meclis BaşkanıMuharrem Akdemir ise,yasa gereği böyle bir şeyinmümkün olmayacağını,fakat tutulan tüm kayıtlarıistedikleri zaman inceleye-bileceklerini söyledi.

CHP'li Meclis ÜyesiTahsin Erdem de, alacaktablosunun kamuoyunaaçıklanma kişilik haklarıaçısından uygun olmaya-cağını dile getirmesi fakatgerekli evrakları istediklerizaman kendilerine teminedebileceklerini ifade etti.AKP Grup BaşkanvekiliAbdullah Karagüzel,MHP'li Meclis üyelerininendişelerinin yersizolmadığını ve her ay ala-cak-verecek tablosununMeclis üyelerine sunul-masını istedi. Yine MHP'liAlemdar'ın Zonguldak suşebekesinde meydana gelensu kesinti sonraları musluk-lardan çamur akmasınınnedenlerini ve özellikle varolan su depo ve terfi istasy-onlarının bakımlarıkonusundaki önerisine CHPsıralarından yersiz tepkigelmesi nedeniyle AKP,MHP'li Meclis üyeleriningetirdiği haklı talepte bir-leşmiş oldu.

Kent iki Tenissahasına daha

kavuşuyor

Gündemde MayısAy'ından komisyonlarahavale edilen ve kararbağlanan maddeler tek tekokunarak oylandı. Oylananmaddelerden, MevlüdeYalçıner tarafından verilen,Tepebaşı Mahallesi sakin-leri adına, pazaryerindenkalkan minibüslerinTepebaşı MahallesiSoğantarla Sokağagirmeleri talebi ile ilgiliönerge hakkındaki TrafikKomisyonu raporu ile İmarve Bayındırlık Komisyonuraporları okunarakkomisyondan geldiği şek-liyle oy birliyle kabul edil-di. Fen İşleriMüdürlüğü'nün 22.04.2014tarih ve 251 sayılı, TerakkiMahallesi Site mevkiindeSpor Genel Müdürlüğü'nceyapılan 1500 kişilik SiteSpor Salonu'nun ön kısmın-da yer alan belediyeye aityerin Gençlik Hizmetleri veSpor İl Müdürlüğü tarafın-dan yapılabilmesi vebununla ilgili olarak işlem-lerin yürütülebilmesi içinBelediye BaşkanıMuharrem Akdemir'e yetkiverilmesi hakkındaki Planve Bütçe Komisyonu ileİmar ve BayındırlıkKomisyonu raporları oybirliği ile kabul edildi. Budüzenleme sonrasında ken-timiz iki tenis sahasınakavuşmuş olacak.

Mayıs Ay'ın da gün-deme gelen İmar veBayındırlık, Trafik, Çevre,Plan Bütçe komisyonlarınıilgilendiren maddeler çalış-malar yapılmak ve kararabağlanmak üzere oy birliğiile komisyonlara havaleedildi.

Gündem maddelerininbittiği sırada söz almakisteyen AKP Grup BaşkanıAbdullah Karagüzel , özelhalk otobüslerinin bazımahallelere seferlerin iptal

ettiğini hatırlatarak, "Sizeemrediyorum. Seferleribaşlatın" deyince ortalıkkarıştı.

Meclis'te Toplutaşıma tartışma

yarattı.

Karagüzel, "3 tanemahalleye halk otobüslerigitmiyordu. Şimdi halk oto-büsü şirketi buna bonusekledi. Kırat'a, Dilaver'e vebelli bölgelere halk otobüsügitmiyor. Bu vatandaş buarabaları çalıştırmıyor. Sizne düşünüyorsunuz?Milletin çocuğuDilaver'den, Kırat'tan okulagelmeye çalışıyor. 3 yıldır omahallelere hiçbir işlemyapmadınız. Kulağınızınüzerine yattınız. Şimdi onayeni mahalleler de eklendi.Geçmişe dönük tutanaklarıgetirelim, hep 'gereğiniyaparım' dediniz.Belediyenin sahibi sizsinizve millet size bu belediyeyiteslim etmiş. Millet adınahizmet etmek zorundasınız.Ceza yazdınız. Fesih edinve gereğini yapın. ÇalıştırBaşkanım" dedi.

Gökan Demir'denKaragüzele “geçbelediye başkanı

ol.”

Karagüzel'in sözlerinesinirlenen CHP'li Meclisüyesi Gökhan Demir ise,"Özel halk otobüsü kendisigetirmiyor, sen halabelediye başkanına lafsöylüyorsun. Sen şovu nekadar seviyorsun! Sana mıkaldı bu işler? O zaman geçbelediye başkanı ol.Geçeceksin o işleri. Şovdanbaşka yaptığın bir iş yok"diyerek Karagüzel'e tepkigösterdi. Karşılıklı atış-malar sonrasında,AKP'limeclis üyelerini yanınaçağıranKaragüzel,"BelediyeMeclisi meydan okuma yerideğildir. Biz kimseye mey-dan okumuyoruz. Biz 'halkahizmet edin' diyoruz. Başkada dediğimiz bir şey yok"diyerek tepkisini dile getir-di.

Bir sonraki meclistoplantısının, 6 Haziran2014 Cuma günü saat14.00'de yapılması karar-laştırıldı.

Meclis'te Toplu taþýma,Toplu tartýþma yarattý

Büyük Ustaları özlemle vesaygıyla anıyoruz...

Ahmed Arif (2 Haziran 1991),NazımHikmet Ran (3 Haziran 1963),Orhan Kemal (2 Haziran 1970

Zonguldak Belediye Meclisi'nin Haziran ayı ilk toplantısına Otobüs ve Su tartış-ması damgasını vurdu

Page 4: Susma gazetesi 601

SUSMA -YORUM Sayfa 44 Haziran/2014/601

Türkiye Kamu-Sen İlTemsilcisi ve Türk Büro-Sen Şube Başkanı KadirBacıoğlu yaptığı basıntoplantısında AKP İkti-darının çalışanlara yönelikuygulamalarını eleştirdi.Soma'da meydana gelen ve301 Maden işçisininyaşamı yitirmesi sonrasıAKP iktidarının taşeronsistemi ile ilgili yaptığıçalışmaların işçilerinumutlarını suyadüşürdüğünü dile getirdive şöyle dedi, "Soma faci-asının ardından alevlenentaşeron işçilere kadro umudu, hayalkırıklığına doğru gitmektedir.Hükümetin kadro beklentisi içindekitaşeron işçilerinin umutlarını suyadüşürerek taşeron çalışmayı dagenişletecek bir düzenleme hazırlığın-da olduğu ortaya çıktı.

Taşeron işçiliğinin kapısıda ardına kadar aralan-

maktadırAlgı yönetimiyle taşeron işçilere

yeni haklar getirileceğine dairkamuoyunda ortaya atılan bazı haber-lere rağmen gerçekler açıklananlarlaörtüşmemektedir. Kamuoyunda taşeronişçilere kadro verileceği yönündekihaberleri yalanlamayarak toplumunbeklenti içerisine girmesine göz yumaniktidar oluşturduğu algıyı hakları ger-iletmekte kullanmaktadır.

Basın yayın organlarında yer alanhaberlere göre, üç bakanlığınüzerinde çalıştığı taşeron yasa taslağın-

da kadro olmadığı belir-tilmiştir.. Ücret, kıdem veyıllık izinde yeni haklargelirken kamuda taşeronişçiliğinin kapısı da ardınakadar aralanmaktadır.Hükümet'in hazırladığıtaşeron taslağında kamudaçalışan taşeron işçisininkıdem tazminatı, ücretgarantisi ve yıllık izinhakkına yeni iyileştirmelergetirilirken, çalışma şart-larının düzeltilmesineyönelik somut adım yeralmamaktadır.

Başbakan 17 Aralıkoperasyonu sonrasında yurtdışındandönerken gazetecilere yaptığı"Memurun iş güvencesinin kaldırılmasıgerekir" açıklamasını bu taslakla haya-ta geçirmiş olacaktır. Kamuda yeterlipersonel olmadığı takdirde taşeronişçiliği yoluyla hizmet açığının kap-atılabileceğine dair bir uygulamabugün için bütün hizmet alanlarındadevletin asli ve sürekli görevlerinintaşeron işçileri eliyle gördürülmesininönünü açacaktır. Bilindiği gibi kamudasağlık, eğitim gibi bütün sektörlerdemühendis, doktor, öğretmen gibi büyükbir personel açığı bulunmaktadır.

Bizler bütün sektörlerde işgüvencesinin sağlanması, taşeron işçil-iğinin, 4/C'li çalıştırmanın, sözleşmelistatünün kaldırılması için mücadeleederken iktidarın milletimizi çağdaşköleliğe sürüklemesi kabul edilemez,bütün memur arkadaşlarımızı gelecek-lerine ve iş güvencelerine sahip çık-maya davet ediyorum

Bacýoðlu, “Taþeroniþçilerinin umutlarýsuya düþtü”

Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesindeki maden ocağında 1işçi göçük içinde kaldı. Olay, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ArmutçukMüessesesi -500 kodunda meydana geldi. Halim Akdeniz isimli işçi göçüktemahsur kaldı. Beline kadar göçük yığını içinde olduğu öğrenilen işçiyi kurtar-ma çalışmaları devam ediyor.

İçişleri Bakanlığı’nın Manisa, Zonguldak ve Osmaniye emniyet müdürlüklerine atama kararları Resmi Gazete’deyayımlandı.Manisa Emniyet Müdürü Erhan Alkaya, Zonguldak Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak, başka bir göreveatanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alındı. Manisa Emniyet Müdürlüğü'ne Osmaniye Emniyet MüdürüTayfur Erdal Ceren, Osmaniye Emniyet Müdürlüğü'ne Polis Başmüfettişi Hüseyin Yenice ve Zonguldak EmniyetMüdürlüğü'ne Merkez Emniyet Müdürü Osman Ak atandı.

Zonguldak ,Manisa ve Osmaniye Emniyet Müdürleri Deðiþti

Bir yıl sonra Gezi Parkı kutlaması veanmalarına başladık. Bu Park'ın ne anlamifade ettiğini Haziran 2013 boyunca toplumaanlattı benimseyenler ve etkinliklere katılan-lar. Neler anlatmışlardı? Doğal varlılarıntemel varlık olduğunu, ne pahasına olursaolsun korunması gerektiğini, insan hak veözgürlüklerini, eşitliği, barışın önemini, bil-imsel bilgi sahipliğiyle bu değerlere dahakolay ulaşılabileceğini; insanın ve insanlığınönemini anlattılar tüm dünyaya.. Ve bu çıkıştüm dünyayı sardı; dertlerin her yerde aynıolduğunu gözler önüne serdi. İnsanlık dünvar olmaya çalışırken, kapitalizmle birliktevarlıklı olmak için çalışmaya başlamış;dünyanın varlıklarıyla zengin oldukça doğave insanlık fakirleşmişken; bu çöküşü deGezi Parkı Çocukları tüm dünyanın bil-incine çıkardılar. Artık, bilim adamları veuzmanların bilincinde olan bilgiler, GeziParkı yoluyla tüm dünyanın masasına otur-muştur!

Gezi Parkı yoluyla sanal olarak yaratılandeğerlerin çöplüğe atılma zamanının dageldiği ortaya çıkmıştır. Gezi Parkı felsefe-sine ne aykırı ise tarihin malı olmaya başla-malıdır. Nedir bunlar? Milliyetçilik, dincilik,kapitalizm ve cehalet. Bu dört olgu birbirinibesleyen yapılardır. Dünyadaki bilimseleğitim seviyesi yükseldikçe barış, özgürlük,adalet, refah, sağlık artacak, doğal varlıklarıkoruma şartları yükselecektir.

Gezi Parkı felsefesine aykırı olan nedirTürkiye'de?:

Türkiye'de toplumun cehaletinden fay-dalanan güçler ve politikalar ideolojileryoluyla egemenlik kurmaktadırlar."Egemenlik kayıtsız ve şartsız halkındır"dese de Atatürk, asıl olarak hiçbir zamanhalkın olmamış, ideolojilerin esaretiyaratılmıştır. Zaten Atatürk'le başlayanaydınlanma çağı, Atatürk'ün öldüğü gündenbaşlayarak önce çürütülmeye başlanmışsonra çöküntüye dönüşmüştür. Bugünçöküntü dönemini yaşamaktadır.

Bu çöküntüyü yaratan Batı'nın deli göm-leğidir. Batı emperyal çıkarları için dünyayasosyal, ekonomik ve siyasal şekil dayat-maları yapıyor. Temel neden, dünyanıntamamen Batı'nın emrine girerek zenginliğinkendisine akmasıdır… Bu amaçla

Ortadoğu'da kurulacak düzenin eş başkan-lığına Başbakan Recep Tayyip Erdoğangetirilmiştir. Daha önceleri ise, başlangıçtaTürkiye ABD mandası olmuş, sonraMarshall yardımlarından faydalandırılmış,ekonomisi liberal hale getirilmiş ve 1953'teiflas etmiştir. Bundan sonra doğan ekonomikve siyasal bunalımların, terörün asıl nedenibu manda devleti yönetimidir. Devlet vehalkın gelişmeye dönük tüm çabalarıakamete uğramış, önü kesilmiştir. Devletinve halkın ileriye dönük, kendilerinidemokratik, bilimsel, özgür ve barış içindeyaşayama umudu yoktur.

Halkın önünü kesme olayında devletinaskeri ve polis kuvvetleri kullanılmış, hâlâkullanılmaktadır. Devlet, bu kuvvetlerinbaskısıyla öğrencilerin, işçilerin,memurlarının, çiftçilerin, yani tüm üreten-lerin istemleri çok haklı dâhi olsa bastırmak-tadır. Sanki bu kuvvetler halkın kuvvetideğil başka güçlere hizmet etmek üzeregörev yapıyorlar!; hükümetler ise bu konudaaciz veya taraftar rolü oynuyorlar. 27 Mayıs1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980'deyönetime el koymaları buna örnektir.

Türkiye'de manda yönetiminiiçselleştiren devletin yanında bu devletiyürüttüğünü kabul ettiğimiz politik tarafolan hükümetler de kendi ideolojilerini day-atmaya ve zorla yerleştirmeye çalışıyorlar.Bu özellikler çok farklı değil, en fazla üç,bilemedin dört. Bunlar dinci ideoloji, mil-liyetçi ideoloji, kapitalizm, proletarya dik-tatörlüğü; ve hepsinin yerleştirme yolufaşizm. Demek ki, tüm insan özgürlüğüneaykırı sistemler faşizm yoluyla yerleştirilm-eye çalışılıyor. Her siyasi parti, kendi deligömleğini halka giydirmeye çalışıyor.

Bu deli gömlekleri ve partilerini şöylesıralayabiliriz: AKP'nin dinci ideoloji deligömleği, MHP'nin milliyetçi ideoloji deligömleği, CHP'nin manda ve ulusalcı ideolo-ji deli gömleği, BDP'nin milliyetçi ideolojideli gömleği. Proletarya diktatörlüğünüsavunan parti var mı bilmiyorum. AMAHALKA HİÇ SORULUYOR MU NASILBİR DÜNYADA YAŞAMAK İSTERSİNDİYE? Yarından tezi yok, hemen sormalı.

Gezi ve deli gömlekleri

Zonguldak'taki Madende Göçük: 1 Ýþçi Mahsur

KESK'e Bağlı Eğitim-Sen Zonguldak ŞubeBaşkanı Orhan Yılmaz yazılı basın açıklamasıyaptı. Yılmaz ,AKP` nin hükümet olduğu 12 yılboyunca birlikte hareket ettiği güçlerle arasıbozulunca; siyasi kadrolaşma, rant, yolsuzluk vetalan politikalarında yeni bir dönem başlattığınıdile getirdi.

"Hükümetin "Beraber yürüdük biz bu yollar-da" sloganı ile eğitim, yargı, sağlık, enerji,emniyet ve kamuya ait ne varsa "birlikte pay-laştık, gerisine ses çıkarmayın " demesine rağ-men cemaatin 17 Aralık sürecinde sıkıştırmasısonucunda bir yandan "cemaat ne istedi de ver-medik" diyerek ara bozanın kendi olmadığınıgöstermeye çalışırken, diğer yandan kamudayeni bir kadrolaşma hareketi ile kendi yarattığıkadrolar da dahil olmak üzere büyük bir tasfiyehareketine girişmiştir."Eğitim-Sen ZonguldakŞube Başkanı,Orhan Yılmaz "Her türlü muhalifeleştiriye "ideolojik" diyerek yaklaşan hükümet,eğitim sistemini kendi ideolojik çıkarlarına göredizayn etmeye çalışırken okul ve kurum yöneti-cilerini sadece kendine yakınlık ölçütlüğü ilebelirlemek istemektedir. 2013-2014 ders yılınınson günü olan 13 Haziran 2014` ten itibarenbaşlayacak olan bu süreçte kadrolaşma faaliyet-leri hızlandırılacaktır. Geçmişten bugüne tecrü-belerimizle sabittir ki; yapılmak istenen AKP`nin biat kültürünü okullarda kemikleştirmekistemesinden başka bir şey değildir."dedi

"Amacı eleştirel düşünen, nitelikli, özgür veeşit bireyler yetiştirmek olan tüm eğitim ve bilimemekçileri yıllardır AKP eliyle yürütülen eğitim

politikalarının sonuçlarınınfarkındadır. Okullarda öğret-menler üzerindeki denetimiarttıran, tehditleri, sürgünleri,soruşturmaları ve iştenatmaları olağanlaştıran, sefaletdüzeyinde ücretlerle bizleriyaşamaya mahkûm eden,mesleğimizi itibarsızlaştıraniktidarın yeni hamlesinin neanlama geldiğini çok iyi biliy-oruz." İfadelerini kullananYılmaz, "Bugün hem kıdem,hem yazılı sınavları diğer birdeyişle objektif kriterleriortadan kaldıranlar için önemliolan kontrol edebildiklerikadroları okullara yöneticiolarak yerleştirmektir.Yaptıkları düzenlemeleri savunamayacak denliaciz olanlar, asılsız iddialarla milliyetçi reflek-sleri uyandırmaya çalışmakta, yıllardır, eğitimedeğil savaşa bütçe ayırmalarını milliyetçilikle

örtmeye çalışmaktadırlar."dediEğitim-Sen Şube Başkanı

Orhan Yılmaz herkesi bu haklımücadelelerine destek istedive açıklamasını şu sözlerlenoktaladı,"Eğitim Sen' liöğretmenler okullarda seçimsandıkları kurmakta, kendiyöneticilerini seçmek istemek-tedir. Bizler kadrolarınızınatama usulüyle okullara müdürolmasını istemiyoruz. Bizlertüm okul bileşenlerinin birlikteseçeceği yöneticilerimizidemokratik şekilde belirlemekistiyoruz. Siyasi kadrolaşmayaher alanda karşı çıkıyor, hertürlü hukuksuzlukla mücadeleedeceğimizi belirtiyoruz.

Demokratik, özgür, eşit ve barış kültürü ileyaşayan okullar için herkesi mücadelemizedestek olmaya çağırıyoruz.

Yýlmaz; “AKP biat kültürünüyerleþtirmek istiyor”

Ayan, Yeniden yapýlanýyoruzMilliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Hamdi

Ayan yaptığı açıklamada, "26 Mayıs 2014 tari-hinde yapılan teşkilat içi denetimler sonucunda,yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında ilteşkilatımızın istişare sonucunda; Gökçebey İlçeteşkilatımızın yapılanması için İl Başkan vekil-imiz Menderes Gümüş başkanlığında il yöneti-minden oluşan bir heyet çalışmaları yürütecek-tir" dedi.

Ayan konuyla ilgili açıklamasında, "Partimizilimizde mutlaka iktidar olmak zorundadır. Hergeçen gün kan kaybeden şehrimizin yeganeumudu Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Bu manadayapılan bu çalışmalara Milliyetçi ve Ülkücü-lerin sahip çıkacağına olan inancımız tamdır"

Page 5: Susma gazetesi 601

Sayfa 54 Haziran/2014/601 SUSMA -HABER- YORUM

Uzun süredir Münibüs ve Özel HalkOtobüsü arasında süren tartışma Haziran Meclistoplantısına yansımayla birlikte ZonguldakBelediyesi'nin yolcu taşıma işini yapan Ar-TurTaşımacılık Firması Sahibi Akın Kavi, bozuk veyapılmayan yollar nedeniyle üç mahalleyeservisleri kaldırdıklarını açıkladığı toplantıdaBelediye Başkanı Akdemir'e sert eleştiriler yaptı.Zonguldak Belediyesi Meclisince onaylanmışolan "Zonguldak Belediyesi Taksi, Dolmuş veServis Yönetmeliği"nin ilgili maddelerinin açıkolmasına karşın, Danıştay kararının üzerinden 15ay gibi bir süre geçmesine rağmen ilçe araçlarıy-la ilgili hala bir adım atılmamasında uygula-madaki basiritsizliklerin, karar alamayışlarnedeniyle Yeşilmahalle, Kırat ve DilaverMahallesi'ne otobüs seferlerinin iptal edilmesiyleilgili şirket ofisinde basın toplantısı düzenledi.Kavi, "Kavi, "Bu mu siyaset, bu mu belediyeci-lik? Kanun yok, nizam yok, uygulama yok. İçiş-leri Bakanlığı'na şikayet ettim. Hakkında suçduyurusu yaptım. Kanun ağır işliyor. Amakanuna inanmak istiyorum. Bunların hesabını erveya geç verecekler. Ya Beycuma'ya gidecek, yada istifa edecek. Ama Akdemir, Beycuma'yagitse benim elime ne geçer? Ben Zonguldakhalkının hakkını istiyorum" diye konuştu.

"Belediye Başkanı kanun nizamtanımıyor"

"Danıştay kararının üzerinden 15 ay gibi birsüre geçmesine rağmen ilçe araçlarıyla ilgili halabir adım atılmamasında ZonguldakBelediyesi'nin hukuk işlerine bakan avukatın,ilçe araçlarını savunan Baro Başkanı'nın eşiolması kötü bir tesadüf mü? BelediyeBaşkanımızın taleplerimizi çözme çabalarındasürekli bizleri yeni müdürlüklere ve meclisüyelerine yönlendirmeleri sonrasında bir arpaboyu yol alamayışımızda asıl kabahatli bizleroluyoruz. Önce inandık, engellemelere rağmenısrarla halka kendi imkanlarıyla hizmet vermemücadelesini tek başımıza üstlendik. Yetkilileriısrarla göreve çağırdık. Kanunları çiğneyerekboyun eğmedik. 'Düzelecek' diye ısrarla bek-ledik. Artık düzelsin istiyoruz. Artık vatandaşında bilmesi gereken hususlar var. BelediyeBaşkanı, 15 aydan beri Danıştay kararını uygu-lamıyor. Eski meclis üyeleri için 'Seni sevmiyor-lar' dedi. Ben belediyenin personeli değilim.Belediye Başkanı buraya geldiyse 8-9 bin TLmaaş alıyor. İtalya'ya, Romanya'ya gezmeleregidiyor. Gözümüz yok. Önceden 'seçilmedim,seçilmem lazım' dedi. 'Belediye meclis üyeleribunu yapmak istemiyor, yaptıramıyorum, çıkar-tamıyorum' gibi kelimeler sarf etti. Bir gün kon-tak kapattığımızda geldi, namus ve şeref sözüverdi. Yanına gidiyorum, 'Başkanım, seçimdensonra 3 ay geçti, bana söz verdiniz' diyorum. Benkanunsuz bir iş yapmıyorum. Ama BelediyeBaşkanı kanun nizam tanımıyor. Kendisi tama-men kanunsuz yapıyor. Kanun, nizam tanımıyor.Zonguldak halkının karşısına çıkıp çok dürüst,güvenilir işler yaptığını, kanunları bildiğinisöylese de, ben bu işin içinde bulunan müteahhitbir taşeron olarak kesinlikle inanmıyorum. Banahedef gösteriyor, bir belediye başkanıyla yolaçıkmış olduğu arkadaşlarını bana hedef göster-mesi doğru mu? Ben Belediye Başkanınınyüzünden başımı neden belaya sokayım? Benadamdan para da istemiyorum, büfe istemiyo-rum, imar değişikliği istemiyorum. 2010 yılındaolan hakkımızı aradık, bekledik. Aradan 4 yılgeçti, bu savcılık soruşturması değil, mahkemekararı değil, bu Danıştay kararı."

"Danıştay kararını neden uygu-lamıyor"

"Ben bu arabaları bu memlekete sıfırgetirdim, bu yollarda at arabası gitmez. Ben parakazanmadan nasıl hizmet vereyim? Kimse kim-seyi kandırmasın. Ben bunu cebimden veriyo-rum. Burada çalışan insanlara haksızlıkyapılmıyor mu? Bu mu siyaset, bu mu belediye-cilik? Kanun yok, nizam yok, uygulama yok.Belediye Başkanı bizi şu anda resmen kanunsuzişler yapmaya teşvik ediyor. Bana 'Belediyeninparası yok' diyor. Belediyenin parası olmadığınıyeni mi öğreniyorsun? Seni zorla mı aday yap-tılar? Neden insanları kandırdın? Madem yapa-

mayacaktın, bırak da yapacak insan gelsin.Neden bize ayak oyunları yapıyorsun? Bizimbunlara tahammül edecek gücümüz kalmadı.Çözüm yok, neyle yaptırabilirim bunu?Türkiye'nin hiçbir yerinde böyle bir yol yok.Boyumuz kadar çukurlar var. Dilaver, Kırat, 320,Dilektepe yolları berbat. Bu yollar yapılmadıktansonra ben buralara araba yollamam. Bu arabalarısanayide bile yapmıyorlar. Çelik kırılır mı?Danıştay kararını neden uygulamıyor, senin zabı-tan ne işe yarıyor? Başkanın namus şeref sözüneinanarak, her şeyimi satarak buraya kadargeldim."

"Beni dolmuşçularla nedenkarşı karşıya getiriyorlar?""Artık bunun geri dönüşü yok. Bu iş ya ola-

cak, ya olacak. Belediye Başkanını kimse zorlaoraya oturtmadı. Burada en büyük suçlu CHP İlBaşkanıdır. İl Başkanı, tamamen ikili oynuyor.Geçen hafta kendisiyle de görüştüm. Ben kendi-sine 6 bin oy kaybettirmişim. Ben siyaset miyapıyorum? Ben ticaret yapıyorum, benim partimekmek partisi. Bir insanda yüz olur. Bana seçim-den önce yalvardılar, 'Ne olur yapma, etme, bizseçim kaybederiz' diye. 'Çok da umurumda'dedim. Dışarıdan bakan insanlar şunu görüyor,'Madem zarar ediyorsun da niye bugüne kadargeldin?' diyorlar. Ben vatandaşa hizmet ediyo-rum, vatandaşı mağdur etmek olmaz, vatandaşın

ne günahı var? Eğer siyaset buysa, siyasetdünyanın en ahlaksız olayı. İçişleri Bakanlığı'naşikayet ettim. Hakkında suç duyuruş yaptım.Kanun ağır işliyor. Ama kanuna inanmak istiyo-rum. Bunların hesabını er geç verecekler. YaBeycuma'ya gidecek, ya da istifa edecek. AmaMuharrem Akdemir, Beycuma'ya gitse, benimelime ne geçer? Ben Zonguldak halkının hakkınıistiyorum. Beni dolmuşçularla neden karşıkarşıya getiriyorlar? Beni batırmak için elindenne geliyorsa yapıyor. Bizim hakkını araya-cağımız 4 konumuz var. İlçe arabalarının yolcualmaması, bütün yollarımızın bir an önce yapıl-ması, iptal ettiğimiz yerlerde oturanlar da bizimvatandaşımız. Burada oturan vatandaşlarımızayazık değil mi? Sen benim hakkımı ilçe ara-balarına yedir, ondan sonra benden kanun uygu-lamamı iste. Bizim yatırımımızın karşılığı buolmamalı. O koltuğun hakkını verecek, bizondan ekstra bir şey istemiyoruz. Yapmasıgereken neyse onu yapacak. Belediye Başkanıbundan sonra olmuş, olmamış, içeri girmişbenim umurumda değil ki."

Toplantıda, bozuk yollardan zarar görenaraçların malzemelerini basın mensuplarınagösteren Kavi, artık sanayiye gidecek maddi vemanevi gücü kalmadığını söyledi. Kavi, 4 yıldatamir için 2 milyon TL harcadıklarını da sözler-ine ekledi.Firmanın teknik elemanı Engin Koroşda, malzemelerle ilgili bilgi vererek, yollaryüzünden kısa sürede bozulduklarını, çeliğin bilekırıldığını söyledi.

Mehmet Ali Kara yapmışolduğu yazılı açıklamada şöylededi. " Bazılarının hayal bile ede-meyeceği bu kazanımları eldeetmemiz, sağlık çalışanları açısın-dan son derece önemlidir. 12 yıldırülkemizde önemli değişim vedönüşüm süreçleri yaşıyoruz. Busürecin en önemlilerinden birisi,sağlıkta yaşanan dönüşüm sürecioldu. Bu süreçte bütün vatan-daşlarımızın eşit şekilde sağlıkhizmeti almalarının önü açıldı.Sağlık çalışanları bu hizmetisunarken yıpranıyor, ancak yıpran-ma payı alamıyor. Bunu bir örnekletanımlayacak olursak, bir kaza yer-ine sağlık çalışanı, jandarma, polis,itfaiye ve gazeteciler geliyor. Sağlıkçalışanları dışında, bu saydığımbütün meslek gruplarının yıpranmapayı var; 7/24 hizmet veren veçalışanlarının yüzde 60'ından fazlasıbayan olan sağlık çalışanlarınınyıpranma payı maalesef alamıyor.Sağlık çalışanları da, en az polisler,itfaiyeciler, gazeteciler kadaryıpranmaktadır. TopluSözleşme'den, Kamu PersoneliDanışma Kurulu'na ve Kurum İdariKurul Toplantılarına kadar süreklidile getirdiğimiz bu talebimiz,yetişirse bu yasama yılı bitmeden,

yetişmemesi halinde isegelecek yasama yılınınhemen başında yapılacakkanun düzenlemesiylehayata geçecektir.

Söz konusu yıpran-ma payı düzenlemesi,her hizmetin 'hastamemnuniyeti' üzerinekurulduğu sağlıkhizmetlerinde zamanzaman şiddete uğrayan,tükenmişlik sınırındahayatlarını sürdüren sağlık çalışan-larını olumlu şekilde etkileyecektir.Sağlık çalışanlarına verilecekyıpranma payı, bir hakkın verilmesikadar, bir mağduriyetin de gider-ilmesi anlamına gelmektedir.

Sağlık çalışanlarına yönelik birdiğer müjdemiz ise, lisans tamamla-

ma konusun-dadır. Lisanstamamlamakonusundamüjde bekleyen100 bindenfazla sağlıkçalışanınıntalebineBaşbakan olum-lu cevap vermiş,söz konusuçalışmanın bir

an önce yapılıp, tamamlanmasıyönünde talimat vermiştir.Çalışırken kariyer yapmak isteyenveya mesleğinde akademik çalışmayapmak isteyen sağlık çalışanlarınınönünü açacak bu düzenlemenin,çalışma hayatına olumlu katkılaryapacağına olan inancımız tam

olup, Sağlık BakanlığıBaşbakanımızın talimatı sonrası bukonuda çalışmalarına hız vermiştir.Sağlık çalışanlarının en büyüksorunlarından olan kreş konusunda-ki talebimize de olumlu yaklaşanBaşbakanımız, mevcut tesislerlebundan sonra gerçekleşecek projel-erde kreş bulunmasının mecburihale getirileceğini söyledi. Çalışanailelerin en büyük sorunlarındanbirisi olan kreş konusunun çözümekavuşmuş olması da bizleri ayrıcasevindirmiştir.Daha önce olduğugibi, bundan sonra da taleplerimizintakipçisi olacağız. Kazanımadönüşene kadar, gerekli girişimler-imizi sürdüreceğiz. BaşbakanımızRecep Tayyip Erdoğan'ın sözünüverdiği bu üç kazanımımız, sağlıkçalışanlarına hayırlı olsun " dedi. .

Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Ali Kara, Uzunzamandır dile getirdiğimiz sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesi, lisans

tamamlama hakkı getirilmesi ve kurumlarda kreşlerin zorunlu tutulmasına yöneliktalebimizin Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından kabul edilmesi, sağlık

çalışanlarını sevindirmiştir. Başbakan Erdoğan, söz konusu yıpranma payının 5hizmet yılına karşılık 1 yıl olacağı müjdesini vermiştir dedi.

Gün’e ýþýk tutan 3 Kitap

Yusuf Zamir’in üç kitabı AlevYayınlarından

Kara; “Taleplerimiz dikkate alýndý”

“Zonguldak Belediyesi Taksi, Dolmuþ veServis Yönetmeliði” Neden uygulanmýyor ?

Page 6: Susma gazetesi 601

Sayfa 64 Haziran/2014/601 SUSMA -HABER- YORUM

Yeşiller ve Sol GelecekPartisi Zonguldak İl Başkanı AliTopaloğlu AKP İktidarının Somafaciası sonrası attığpı adımlarıiçeren değerlendirmelerde bulun-du.Topaloğlu, "Soma Faciası son-rası Hükümetin kömür madencil-iği işkoluna ilişkin TBMM'yesunmuş olduğu yeni düzenlemeyibazı bakımlardan olumlu buluy-oruz. Ancak, keşke bunlar 301işçi canını kaybetmeden yapılmışolsaydı."dedi

Yeşiller ve Sol GelecekPartisi Zonguldak İl Başkanı AliTopaloğlu Susma'ya verdiğidemeçte şu görüşleri dile getirdi,"Gezi Direnişi'nin yıldönümündeve Soma Faciası'nın hemenertesinde yapıyor olmamız, isteristemez hafızamıza 2013 ve2014'ün mayıs ayları arasındayaşanan inanılmaz olaylarıgetiriyor. Normal bir ülkedeonlarca yıllık tarihine sığacakşeyler, bu ülkede ard arda biryılda yaşandı.

Soma'da 301 maden işçisinihenüz toprağa vermenin acısıhenüz dinmemişken, şimdi devletşiddetiyle sekiz canın yaşamdankoparıldığı Gezi İsyanı'nınyıldönümündeyiz.

Hiç şüphesiz sadece Gezi

Olayları ve Soma Katliamı değil,17 Aralık Rüşvet ve YolsuzlukSkandalı, Polis ve Yargıdayaşanan olağanüstü operasyon,dört bakanın istifası, Cemaat vedarbe iddiası, Twitter veYoutube'ın kapatılması, HSYK veMİT yasalarında yapılan değişik-likler, yaşa dışı dinlemeler vekasetler, düzeyi dibe vurmuş yerelseçim propagandaları,sonuçlarının açıklanması günleralan ve tartışması tükenmeyenseçimler ve nihayet hız kesmedenaynı iklimde ve aynı dillesürdürülmeye namzet cumhur-başkanlığı seçimi de üzerindetartışma ve değerlendirmeyi hakeden konular.

Soma Faciası sonrasıHükümetin kömür madenciliğiişkoluna ilişkin TBMM'ye sun-muş olduğu yeni düzenlemeyibazı bakımlardan olumlu buluy-oruz. Ancak, keşke bunlar 301işçi canını kaybetmeden yapılmışolsaydı. Devlet DenetlemeKurulu'nun 2011 tarihli kapsamlıraporunda, yani bundan 2,5-3 yılönce belgelenmiş sorunlara dairgerekli adımlar atılmış olsaydı.

Bildiğiniz gibi, Soma MadenFaciası sonrasında ortaya çıkangerçekler, sorunun sadeceözelleştirme, taşeronlaştırma ve işgüvenliği ihmali gibi basit birçerçevede ele alınamayacağınıgöstermiştir. Facia son 10 yıldırbilinçli olarak seçilmiş ekonomikbüyüme politikalarının sürdürüle-mez olduğunu açık biçimdeortaya koymuştur. Yeşiller ve SolGelecek Partisi olarak, son yıllar-da yaşadığımız sorunların esasbelirleyicisinin AKP'nin seçtiği ve

artık sınırlarına dayandığıbüyüme modelini ne pahasınaolursa olsun sürdürme inadıolduğunu düşünüyoruz."dedi

Ayrıca, Soma'nın son olmasıiçin, TBMM'nin hem yasaldüzeyde, hem de araştırmakomisyonu aracılığıyla yapmasıgereken çok şey ve atmasıgereken çok adım var. Bunlarıiçeren bir metni yurttaşların imza-sına açıyoruz. Haziran ayı boyun-ca bütün il ve ilçelerde partistandları açarak ve internetüzerinde duyurularak yaparak,temel talepler etrafında toplaya-cağımız talepleri ay sonundaTBMM Başkanlığı'na sunacağız."

Toplaoğlu değer-lendirmelerinde enerji politikasıile ilgili olarak ta şu önermelerdebulundu, "Türkiye'nin daha çokelektrik üretmeye değil, ürettiğielektriği daha akıllı kullanmayaihtiyacı vardır.Kömür madenleribir plan dahilinde kapatılmalı,madencilik ve fosil enerji yatırım-larına verilen teşvik kaldırıl-malıdır.Belirli bir süreç içinde%100 yenilenebilir enerjiye geçişhedeflenmelidir.

Soma'da 301 maden işçisininyaşamını söndüren felakette rolüolan hükümet mensupları vedevlet görevlilerinin, işveren veişletmede görevli temsilcilerininve diğer bütün sorumluların hiçbirsavsaklamaya uğramadanyargılanması ve hak ettiklericezaya çarptırılmaları vicdanısızlayan kamuoyunun ve partimizYeşiller ve Sol Gelecek'in beklen-tisidir. Bu davanın tarafı vetakipçisi olacağız.

Alevilik-Bektaşilik “Marifet” temelli bir inançtır.

Marifet ve Aşk

“Tüm nesnelercanla dirilir, can isemarifetle dirilir.”

Burada“Marifet” terimi neanlama geliyor? HacıBektaş Veli insanlığınyüceliş yolunda kiüçüncü kapıya“Marifet Kapısı”diyor. Bu kapı Hakk'agiden yolda, iyiliğin,doğruluğun, ahlakınve ilmin aşk fırınındasentez edilmesidir,pişirilmesidir dersekkısa bir tarif yapmışoluruz.

İlim bizleri bil-gilendirir. Bilimgerçekleri gösterir veöğretir. Bizleregerçekleri öğretenbilim, ancak araştır-mak, incelemek, den-emek, düşünmek vesezmek sisteminedayalı eğitim ve öğre-timle elde edilir.

Bu keşif veilhamla edinilen vası-tasız bilgi, manevi veiçten bilgilerle öğre-nilen ilim, bilin-meyeni açıp onubilinir hale getirmek-tir. Yani onu dirilt-mektir.

Kaynağını bilim-den ve Tanrı aşkındanalan; hem bilim hemde sezgi ve iç içe doğma yoluyla tüm sırlarıbilme ve anlama haline gelmeden yani“Marifet” makamına ulaşmadan nesneleridiriltmek de mümkün olmaz.

“Kendini bilen, Hakk'ı bilir” özdeyişibizim için yol gösterici mi ?

“Derman sende ama senin haberin yok;derdin senden ama sen görmüyorsun,kendini küçücük bir beden sanıyorsun;oysa koskoca bir evren dürülmüş içindesenin. Öylesine apaçık, apaydın birkitapsın ki, gizli şeyler onun harfleriylemeydana çıkmada…

Dışarıya, kimseye bir gereksinimin yoksenin; gönlünde yazılmış yazılar herşeyden haber verir sana."

diyor Ali. Hz. Ali bunu derken, vahdet-ivücut’u işaret eder. Bu düşünceye göreinsan, çok küçük olmakla birlikte büyükevren( İki cihan) onun içindedir.

Bir insan kendini nasıl bilecektir?Bu inanışa göre kâinatta yaratılmış tüm

varlıkları, insan nefsinde barındırır. Yaniinsanoğlu kâinatın bir özü ve özetidir. Birağacı tohumu, ağacın bir parçası olduğugibi, onu meydana getiren ve tekrar ağaçyapan niteliklere de sahiptir. Tohumun buözelliğini bilmekte ancak ilimle bilimleolur.

Kâinatın gerçeklerini özünde barındıraninsan Hacı Bektaş Veli diliyle Dört KapıKırk Makam yoluyla kendini geliştiripgerçeğe ulaşır. Damlanın deryaya ulaşmasıve onun içinde sır olmasıdır bu… Artık odamlayı deryadan ayırmak da mümkünolmaz.

Kendini bilen kişi ruhunda hiçbirzaman huzursuzluk duymaz; tersine ken-disinin, Tanrı'nın ve nesnelerinin belli birsonsuz gereklilik duygusuyla farkındaolduğundan hiçbir zaman var olmaktan çık-maz; tersine ruhunu gerçekten tanır.

Buna karşılık kendini bilmeyen kişi,kendi ruhunu gerçekten eline almaksızın dışnedenlerin elinde, çeşitli yönlere sürünmek-le kalmaz; üstelik sanki kendisinin Tanrı'nınve nesnelerin farkında olmadan yaşar; acı

çekmez durumageldiği zaman da varolmaktan çıkar.

Kendini bilenkişinin yolu son dere-cede güç görünse debulunması olanaksızbir yol değildir. Buyolu bulmak güç olsagerekir; çünkü yolubulanlar çok fazladeğildir. Kurtuluşhemen şuracıkta hazırve hiç zahmetsizerişebilecek bir şeyolsaydı, insanlarınneredeyse tümü onaerişmemesi nasıl açık-lanabilirdi? Amaeksiksiz olan her şeyaz ölçüde bulunduğuölçüde güçtür de…Ulaşılacak makam;“Kâinatı seyretmemakamı…”

Sevgi-Aşk,inancımızın en temelve en değişmezkavramıdır… Peki,neden sevgi, nedenaşk?

Birliğe iman, aşkıdoğurur. Aşk adı veölümlü hesaplarıdeğil, insanın ebedil-iğini esas alanlarıntavrıdır ve bununiçinde insanı Tanrıylabuluşturur. Ölümlühesaplar peşindeuğraşan akıl bu konu-da geride kalır.

Beşeriaşkın(mecazi aşkın)

ilahi aşka dönüşmemesi tabii bir seyir. Pekçok sufi ilahi aşk için beşeri aşkı ilkbasamak olarak görür. Çünkü Tanrıgüzeldir, güzelliği sever. Mevcuttaki o ilahikudretin eserine bakarak ancak bir izdengerçeğe(asla) gidilebilir, görüntüden oriji-nalle geçebilir manasında beşeri aşkı ilkbasamak olarak görmüşlerdir veatlamışlardır oradan. İşte Leyla ile Mecnun.Leyla'nın bir beşer olarak aşkını Kays'ınbiriktiresi… Kays içinde büyüyen o aşklailerde bir eşikten atlayarak Leyla ile bütün-leştirmesi… Buradan da ileri gidilerekbaşka boyutlara yol alması…. Artık oHallac'ın “Enel Hakk” dediği noktadır. ONesimi'nin “Cübbemin altında Hak'tangayrisi yoktur.” dediği noktalardır. GerekBaş verirseniz, gerek derinizi yüzerler.Sırları ifşa etmek noktasında aşk biter.

“Aşk ve sevgi” den söz edilince aklagelen Yunus Emre'dir.

Yunus Emre tasavvuf anlayışıyladervişlik olgunluktur, aşktır, Tanrı katındakabul görmektir. Nefsini yenmek iradeyeeritmektir; kavga, nifaka, gösterişe, ham-lığa, riyaya, düşmanlığa, şekilciliğe karşıçıkmaktır.

Yunus'a göre Hakk'ın varlığı aşktanbaşka bir şey değildir. Varlığı aşk olanTanrı'dan gelen varlıklar da aşk ile ve aşkiçin yaratılmışlardır.

“Sen sana ne sanırsan ayrığa da onu san Dört kitabın manası budur eğer var ise”

der Yunus. Aşığın gönlü aşktan usan-maz. Aşkı olmayan gönüller taş gibi katıdır.Derviş gönlünü sevdiğine kaptırmıştır.Yaratılış sırrını anlamak, müşkülü hallet-mek için mürşide gönül vermek gerekir.Mürşit dervişlerin yâridir. Erenlerden etektutan kişi gönüllerde beka bulur. Gönül pasıtevhit ile giderilir. Derviş gönlünü temi-zleyen kişidir. Âşıkların gönüllerinde pekçok yol, bu yollarda bin türlü hal vardır.Küfrünü ve nefsini terk etmeyen kişi buyolları anlayamaz. Gönüllere girmekHakk'a ulaşmak demektir.

Serçeşem Dergisi’nin Nisan(8.Sayısı)ndan alınmıştır.

Veliyettin Hürrem Ulusoy

Topaloðlu; “Keþke bunlar 301 iþçicanýný kaybetmeden yapýlmýþ olsaydý”

Türkiye 19. Kömür kongresi sonuç bildirgesi Yayınlandı

“Soma katliam ve iþ cinayetidir”TMMOB Maden

Mühendisleri OdasıZonguldak Şubesi YönetimKurulu Türkiye 19. Kömürkongresi sonuç bildirgesiYayınlandı.Sonuçbildirisinde 7 Mart 1983Grizu patlaması'ndanbugüne yaşanan 19 olaydatoplam 655 madenciyaşamını yitirdiğine dikkatçekildi. Bildiride Somafaciasını; özellikleriitibariyle bir katliam ve işcinayeti olarak değer-lendiriyoruz.”denildi.

İşletmede çalışan ve 5'imeslektaşımız maden mühendis-leri olan alt düzey çalışanlar da"günah keçisi" olarak suçlanacakbu olay da mahkemelerinlabirentlerinde kaybolup gide-ceğini dile getirilen açıklamada,“Soma Faciasını bir sistemsorunu olarak görüyoruz. Bu sis-temin omurgasını oluşturan dahafazla kârı sürdürülebilir kılmakiçin; tüm taşlar döşenmiş, çivilerçakılmıştır."diye ifade edilenbildiride, siyasi iradenin kontrol-süz gücünü ve otoritesini arkasın-da hisseden eş, dost, akraba veyandaşlardan oluşan türedizenginler dizginlenemez birazgınlıkla tüm değerleri çiğnemepahasına kârlarını daha da yük-seltmek amacıyla ülkemizindoğal kaynaklarını talan etmişlerve güvenliksiz çalışma ortam-larıyla insanlarımızın hayatlarınıhiçe saymışlardır. Bu sisteminana unsurları hükümet, ilgilikurumlar ve işverenlerdir.Payandaları ise başta kamu adınatarafsız yayın yapmakla sorumluolan yayın grubu TRT olmak

üzere beyin yıkama aracınadönüşmüş işbirlikçi basın, sarısendika kavramına bile rahmetokutacak sendikalar, bu yapıdanbeslenen sözde bilim adamları veüniversiteler, kendi kimliğineyabancılaşmış kraldan çok kralcıolmuş teknokratlar ve bürokrat-lardır.

Taşeron işletmeciliğinde üre-tim ve karlılık belirleyici unsurolduğu için güvenlik çok kolaybir şekilde feda edilebilir. Bu,proje aşamasında da üretim aşa-masında da böyledir. Mühendislikbilim ve teknolojisi daha projeaşamasında güvenlik temel alı-narak uygulanmazsa Soma faci-asına benzer olayların yaşanmasıkaçınılmaz olacaktır.Soma'dayaşanan olayın teknik yöndendeğerlendirilmesinin de yapıldığıbildiride şu konulara dikat çektil-er;

Ancak genel bir değer-lendirme yapmak gerekirse olayıbirkaç başlık altında şu şekildeifade edebiliriz.

1. Ocağın projesi, tasarımı,üretim planlaması ve havalandır-ma sistemleri bilimsel verilereuygun olarak düzenlenmemiş,

kullanılan ekipmanlar dauygun niteliklerdeseçilmemiştir. Bu konularEnerji ve Tabi KaynaklarBakanlığı'na bağlı Madenİşleri Genel Müdürlüğü ileTürkiye Kömür İşletmelerive Çalışma Bakanlığı İşTeftiş Kurulu Başkanlığıtarafından gerektiği gibidenetlenmemiştir.

2. Olayınbaşladığı andan itibarenAcil Durum Yönetimi veKriz Yönetimi tam bir kar-

maşa ve panik ortamında bilinç-sizce sürdürülmüş; TTK tahlisiyeekibinin koordinasyonu üstlen-mesiyle bu durumun sevk veidaresi normalleşmeyebaşlamıştır.

3. Gerekli eğitim vedonanıma sahip olmayan AFAD,itfaiye ve gönüllü derneklerebağlı kurtarma elemanları ocak-lara kontrolsüz olarak girmiş, birkısmı yeraltında kullanılmasıyasak olan ekipmanlar kullanarakilave riskler yaratmışlardır.

4. CO maskeleri mevzuatauygun olmakla birlikte düzenlibakımlarının yapılması, kullanımömrünü dolduranların değiştir-ilmesi, çalışanlara teorik ve pratikeğitimlerinin verilmesi halindeişe yarayabilir. Yine bumaskelerin işe yarayabilmesi içinçalışanların kullanım süresiiçinde güvenli bölgelere ulaşa-bilecek kaçış yollarını bilerekyönelmeleri ve yetkililer tarafın-dan yönlendirilmeleri yaşamsalöneme sahiptir.” BildiriyiTMMOB Maden MühendisleriOdası Başkanı Yard.Doç.ErdoğanKaymakçı okudu

Page 7: Susma gazetesi 601

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 94 Haziran/2014/601

ivardan SUSMA; BAĞIMSIZ,İLKELİ, TUTARLI GAZETESUSMA; GÜCÜNÜ OKURDAN ALAN GAZETESUSMA; GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEK-

LERİYLE ÇIKIYORCAlevi Kültür

Dernekleri Kdz EreğliŞubesi tarafından cemevin-de Taksim veOkmeydanı'nda polisisaldırılarında yaşamınıyitiren 9 Alevi yurttaş veSoma'da katledilen 301madenci için 'AdaletNöbeti' tutuldu.

Cemevi önündetoplanan Dernek YönetimKurulu üyeleri ve Aleviyurttaşlar, saygı duruşu veİstiklal Marşı'nın okun-masının ardından 3 ayrımumun yakıldığı deliluyandırma töreni yaptı.Alevi vatandaşlar, dahasonra hayatını kaybeden 9Alevi vatandaş ile 301madencinin isimlerinimumların üzerineyapıştırarak, tören içinhazırlanan kömür ve baret-lerin yer aldığı panoyabıraktı. Burada basın açık-

laması yapan Kdz. EreğliAlevi Kültür DerneğiBaşkan Yardımcısı Mehmet

Taştan, Soma'da 301madencinin acısınıTürkiye'nin 80 ilin

andığını, Zonguldak'ın iseyaşadığını söyledi. Taştan,Okmeydanı 'nda Uğur Kurtisimli Alevi vatandaşınpolis kurşunuyla hedefgözetilerek öldürüldüğünüileri sürdü.

Taştan, yaptığı basınaçıklamasının ardındantörene katılan Alevi vatan-daşlarla birlikte cemevindesabaha kadar adalet nöbetituttuklarını söyledi.

Erdemirli çocuklar,Erdemir'i resimleriyleanlattý

ERDEMİR'in 49. İşletmeYıldönümü dolayısıyla, çalışanlarınınçocuklarına yönelik olarak düzen-lediği "Benim RenklerimleERDEMİR" Resim Yarışması sonuç-landı. Dereceye giren çocuklara ödül-leri 23 Mayıs 2014 Cuma günüyapılan törende ERDEMİR GenelMüdürü Sedat Orhan tarafından veril-di. Ödül törenine katılan çocuklar,aileleri ve ERDEMİR çalışanları,çocuklarımızın gözündenERDEMİR'in resmedildiği 69 özgüneseri bir arada görme imkanı buldu.

Törende konuşma yapan SedatOrhan "49. İşletme Yıldönümünedeniyle çocuklarımızın yaptıklarıresimler mutluluk verici. Benceonların hepsi birinci, her biri birçiçek, onlar bizim geleceğimiz,onların bizi, anne babalarını, işletmeyinasıl gördükleri bizim için çok önem-li. İlerideki hayatlarında derslerinindışında resimle, müzikle, sporlakendilerini ifade etmeleri yaşamlarınızenginleştirecek ve renklendirecek.Bu etkinliklere katılma konusundaçocuklarımızı yüreklendiren, onlarayol gösteren velilere ve öğretmenler-ine teşekkür ediyorum" dedi.

Okul öncesi, ilkokul, ortaokul velise olmak üzere 4 kategoride düzen-lenen ve 69 başvurunun olduğu yarış-mada resimler, ilçemizde görev yapanresim öğretmenleri Sevinç YıldızTanan, Ebru Aydın ve VasfiyeDoğan'dan oluşan bağımsız bir jüritarafından değerlendirildi. Yarışmaya

katılan çocukların bazıları resim-lerinde ERDEMİR'i mutluluk üreten,ülkeye katkı sağlayan büyük bir aileolarak tarif ederken, bazı resimlerdeise ERDEMİR eve giren ekmek veanne babalarının güvenli iş yeri olarakanlatılıyor. Ayrıca ERDEMİR ürün-lerinin günlük yaşamın her alanındavar olduğu vurgulanıyor.

Birincilerin okul öncesi veilkokul kategorisinde ipad mini,ortaokul ve lise kategorisinde ipad,ikincilerin fotoğraf makinesi üçüncü-lerin ise saat ile ödüllendirildiği yarış-mada tüm katılımcı çocuklara anıolarak kendi yaptıkları resimlerinbasılı olduğu tişörtler armağan edildi.

Lise Kategorisi1. Başak Özfındık2. Melis Timur3. Deniz İnanoğlu

Ortaokul Kategorisi1. Öykü Su Kodaş2. Mehmet Ali Samuncu3. Veysel Bayraktar

İlkokul Kategorisi1. Zeynep Kayıkçı2. Yağmur Kodaş3. Cansu Kaya

Okul Öncesi Kategorisi1. Ece Ersarı2. Çağıl Nur Etçibaşı3. Alkım Doruk Alaybeyoğlu

Kdz Ereðli Cemevi Önünde 'Adalet Nöbeti' tutulduZonguldak'ın Ereğli ilçesinde Alevi Kültür Derneği tarafın-

dan cemevinde Taksim ve Okmeydanı'nda ölen 9 Alevivatandaş ve Soma'da ölen 301 madenci için 'adalet nöbeti'

tutuldu.

Yurtbay Seramik, enfazla ihracat yapan ilk binfirma arasındaki yükselişinisürdürüyor.Devler ligiolarak bilinen TİM'in "2013Yılı İlk 1.000 İhracatçıRaporu"na göre 2012 yılınakıyasla 41 sıra yükselişgöstererek, ülke ekonomi-sine katkı sağlamaya devamediyor.

TİM'in her senegeleneksel olarak düzen-lediği "İlk 1.000 İhracatçıRaporu"na göre 2012 yılın-da listede 551. sırada yeralan Yurtbay Seramik, 2013yılında 41 basamaklık biryükselişle 510. oldu. İller vesektörel bazda yapılanaraştırmayla şirketlerin

2013 yılı ihracat perfor-manslarına göre hazırlananlistede, Eskişehir'de faaliyetgösteren on firma, ilk binihracatçı arasına girerekEskişehir'in gururu oldu.Yurtbay Seramik deEskişehir firmaları arasında-ki yerini aldı. Açıklananverilere göre geçen yıl 152milyar dolarlık ihracatınyüzde 59`luk kısmı olan 90milyar doları ilk bin firmagerçekleştirdi.

Yurtbay Seramik, sek-töre yenilik ve farklılıkgetirecek uygulamaları ileTürkiye'de ulaştığı pazarpayını ve dünyanın birçokyerindeki ihracat noktasınıartırmayı hedefliyor.

Yükseliþini Sürdürüyor

Gezi direniþinde hayatýnýkaybedenler Çaycuma'da anýldý.

Eğitim Sen ÇaycumaTemsilcisi Gökhan TanerGÜNSAN yaptığı basınaçıklamasında şunlarısöyledi:

27 Mayıs 2013'te GeziParkı'nda yağmaya, talanakarşı başlayan nöbet sürüy-or…

31 Mayıs'ta 11 yıldırülkede hüküm sürenAKP'nin zulüm ve baskıdüzenine karşı gelişen tepkive itirazlar Türkiye'nin dörtbir yanına dalga dalgayayılan halk direnişinedönüştü.Sokak sokak,mahalle mahalle tüm ülk-eye yayılan direniş sadeceGezi Parkı'nı değil, bütünbir ülkeyi sermayenintalanına açan, yıllardıremek ve demokrasi düş-manlığının bayraktarlığınıyapan, tüm özgürlük vedemokrasi alanlarını daral-tanlara karşı halkın yükse-len tepkisinin ifadesi oldu.

Gezi direnişi, AKP'ninsömürü, zorba ve gericidüzeninde sesi ve nefesizorla kesilen halkın aldığınefes, haykırdığı sesti.Kadınlara, gençlere vetoplumun tüm ilerici-özgür-lükçü değerlerine yönelikyukarıdan aşağı gelişensaldırılara karşı, özgürlüğühedef alanlara karşı özgürbir ülke ve hayat kurmamücadelesiydi.

Sokaklarda dehşet

saçan polis şiddetine ve buşiddetin emrini verenlerekarşı tüm değer ve renkler-imizle, yıkılmaz dayanışmaduygumuz ve direnmegücümüzle kurulan vebugün de dimdik ayaktakalan barikattır Gezi. Obarikatın ardında AKPfaşizmine geçit vermemek-tir.

Bu Daha Başlangıç!

Güçlü bir akıntıyakürek çekmenin nafileolduğunu, örgütlü birhalkın önünde hiçbir zor-banın ayakta kalamayacağıgerçeğini unutuyorlar!

Tüm ipliği pazara çık-mış bu kirli düzenin kuru-cuları ve sürdürücüleri,iktidarını ancak zorbalıklasürdürebileceğini sananlarbu direnişi bastıramayacak-lar.Yaklaşık bir yıldır akılalmaz, vicdana sığmazpolis şiddetine, gözaltılara,tutuklamalara, her türlübaskıya, karalamaya,hukuku askıya alan uygula-malara, yalan ve dolanakarşı haklı, meşru ve karar-lı mücadelemiz sürüyor.

Sevgi ve özlemleandığımız gençlerin umut-larına sahip çıkarakacılarımızı ve öfkelerimiziumudumuza katıyor, şimdieşit, özgür ve barış içindebir Türkiye sevdamızlaalanlara çıkıyoruz.”

Asbestli borular deðiþtirildiÇaycuma'da

1970 yılından bugüne kullanılanStadyum mevkiinde-ki keson kuyulardanDoğantepe mevkiin-deki su deposunaeski terfi hattı iptaledilerek yenisi döşendi.Eski terfi hattında Çay-cuma Kültür SarayıMevkiinde uzun süredironarılamayan patlaknedeniyle toprağa karışansu sarfiyatı da bu yenile-meyle giderilmişoldu.Halka içilebilir sağlık-lı su içirmek istedikleriniifade eden ÇaycumaBelediye Başkanı BülentKantarcı, "Seçim döne-minde söz verdiğimiz gibiHalka içilebilir sağlıklı su

sunmak için çalış-malarımız devametmektedir. Önceliklekeson kuyularımızdarehabilitasyon çalış-maları başlattık.Ardından 600 metre-lik eski asbestli boru-

ların kullanıldığı terfi hattıyenilenerek sağlıklı halegetirildi. Öncelikli hede-fimiz halkımıza sağlıklı susunmaktır. Suyun sağlıklıolması içilebilir olmasıanlamına da gelmemekte-dir. Söz verdiğimiz gibimusluk suyu hem sağlıklı,hem de içilebilir olacaktır.Bu konuda gerekli çalış-malar adım adım devamediyor."dedi.

Page 8: Susma gazetesi 601

Sayfa 104 Haziran/2014/601

Arýcý Otogaz / Ümit ArýcýÇaydamar Yolu üzeri Değirmen Sok.No:17

Tel: 0 372 251 22 65- GSM 0539 868 2546 / Zonguldak

Aracınızın yakıtınıaldıktan sonra yıkamave bakımını yaptırın

Zonguldaklı sporcu MelikeMalkoç, Okullar arası YıldızlarTürkiye finallerinde ilimizeönemli bir başarı kazandırdı.Okul Sporları Federasyonutarafından İzmir'in evsahipliğinde düzenlenen finalmüsabakalarında Zonguldak'ıtemsilen katılan YaylaOrtaokulu sporcusu Melike,100 metre final müsabakaların-da başarı bir yarış çıkartarak12.88'lik derecesiyle ikincilikkürsüsüne çıktı.

Kısa mesafede koşucusuolarak Zonguldak'tan çıkanender sporcular arasında yeralan Melike Malkoç, çıkardığıdereceyle Milli takıma gözkırptı.

Duman; Melike Millitakımın değişmez

sporcuları arasındayer alacağınainanıyorum

Yayla Ortaokulu BedenEğitimi Öğretmeni ve aynızamanda Atletizm AntrenörüUtku Duman, sporcusuMelike'nin gelecekte Millitakımın değişmez sporcularıarasında yer alacağına

değinerek, "Müsabaka bizimiçin çok iyi geçti derecelerimizher yarışta daha iyiye doğrugidiyor. Bu yarışmada birin-ciyle aynı anda girdiğimiz fin-ish çizgisinde sonucu fotofinişbelirledi ve 6 saliselik bir fark-la ikinci olduk. Bir sonraki

yarışmada birinci olacağımızainanıyorum. 100 m atletizminen popüler branşlarından biriMelike'de bu performansınısürdürdüğü takdirde Milli takı-ma uzun süre hizmet edeceğineinanıyorum. " dedi.

Melike, 100 metrede 12.88'likderecesiyle ikincilik kürsüsüne çýktý

Zonguldak iki tenis sahasýna daha kavuþuyor

Zonguldak Belediye Meclisigündemindeki konularıgörüşmek üzere, bugünBelediye Meclis Salonu'ndaHaziran ayı ilk meclis toplan-tısını gerçekleştirdi. BelediyeBaşkanı Muharrem Akdemir'inbaşkanlığında yapılan toplantıda, yoklama ve açılışa geçilme-den önce, Türkiye halkoyunlarıfinalinde 2'inci olmalarınedeniyle, Erdemir Anadolu

Lisesi halk oyunları ekibiantrenörleri ile birlikte, BelediyeBaşkanı Muharrem Akdemir'ekupalarını sundular. ErdemirAnadolu Lisesi halkoyunlarıekibini, yürekten kutladığınıifade eden Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir,Zonguldak'ı temsil eden ve ikin-cilik kazanan öğrencilerin bun-dan sonraki çalışmalarındabaşarılarılar diledi.

Zonguldak Belediye Meclisi'ninHaziran Ay'ın da gerçekleşen ilk toplan-

tısında gündeme gelen, Fen İşleriMüdürlüğü'nün 22.04.2014 tarih ve 251sayılı, Terakki Mahallesi Site mevkiindeSpor Genel Müdürlüğü'nce yapılan 1500kişilik Site Spor Salonu'nun ön kısmında

yer alan belediyeye ait yerin GençlikHizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü

tarafından yapılabilmesi ve bununlailgili olarak işlemlerin yürütülebilmesi

için Belediye Başkanı MuharremAkdemir'e yetki verilmesi hakkındakiPlan ve Bütçe Komisyonu ile İmar ve

Bayındırlık Komisyonu raporları oy bir-liği ile kabul edildi.Bu düzenleme son-

rasında kentimiz iki tenis sahasınakavuşmuş olacak.