23
Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı Ali Namlı 20/09/2013 Genel olarak Tasavvuf… Tasavvuf islamiyetin manevi havasıdır Tasavvuf insanın manevi haytını besler, şekillendirir (huzur bulmasını sağlar) Tasavvuf TAKVA, TEZKIYE, IHSAN `dır Tasavvuf’un ana konusu/ hedefi MARİFETULLAH’tır ه رب رف ع د ق ف سه ف ن رف ع ن مTasavvuf’da varlık anlayışı: Sufîler bu bilgilerin akılla değil, vehb ve ilham yoluyla verildiğini söylerler. Yinde de “sadırlarda olan satırlara dökülür” derler ve bu konularda eserler yazmışlardır Tasavvuf’da bilgi, ilham, vehb be keşfe dayanır 27/09/2013 Tasavvuf aslında Cirbril hadisinde zikredilen İHSANDIR! Cebrail aleyhisselâm, Hz. Peygamber'in de aralarında bulunduğu bir sahabe' topluluğuna insan suretinde gelmiş, iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını almıştır[1] Islam nedir ? sorusunun cevabı: fıkıh`dır Iman nedir? sorusunun cevabı: Akaid/Kelam`dır Ihsan nedir? Sorusunun cevabı: Tasavvuf`dur / Allah`i görüyürmuş gibi ibadet etmek = Allah`ın farkında olmak , Allah`ın bizi sürekli izlediğini bilmek ve ona göre amel etmek... Ayet: ُ هُ سْ فَ نِ هِ بُ سِ وْ سَ وُ ت اَ مُ مَ لْ عَ نَ وَ انَ س نِ ( ْ ال اَ نْ فَ لَ خْ دَ قَ لَ وِ د1 يِ رَ وْ ل اِ لْ بَ حْ نِ مِ هْ 8 يَ لِ ( اُ بَ رْ قَ > اُ نْ حَ نَ و. ti-entertainment.com Sayfa 1 Vahdet-i Vücûd aslında biraz müşkil bir kavramdır İbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen varlış anlayışı Vahdet-i Vücüd yerine yerleşen anlayış

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

  • Upload
    buiminh

  • View
    247

  • Download
    7

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

Ali Namlı 20/09/2013

Genel olarak Tasavvuf…

Tasavvuf islamiyetin manevi havasıdır Tasavvuf insanın manevi haytını besler, şekillendirir (huzur bulmasını sağlar) Tasavvuf TAKVA, TEZKIYE, IHSAN `dır Tasavvuf’un ana konusu/ hedefi MARİFETULLAH’tır

من عرف نفسه فقد عرف ربهTasavvuf’da varlık anlayışı:

Sufîler bu bilgilerin akılla değil, vehb ve ilham yoluyla verildiğini söylerler. Yinde de “sadırlarda olan satırlara dökülür” derler ve bu konularda eserler yazmışlardır

Tasavvuf’da bilgi, ilham, vehb be keşfe dayanır

27/09/2013

Tasavvuf aslında Cirbril hadisinde zikredilen İHSANDIR!

Cebrail aleyhisselâm, Hz. Peygamber'in de aralarında bulunduğu bir sahabe' topluluğuna insan suretinde gelmiş, iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını almıştır[1]

Islam nedir ? sorusunun cevabı: fıkıh`dır Iman nedir? sorusunun cevabı: Akaid/Kelam`dır Ihsan nedir? Sorusunun cevabı: Tasavvuf`dur / Allah`i görüyürmuş gibi ibadet etmek = Allah`ın farkında olmak , Allah`ın bizi sürekli izlediğini bilmek ve ona göre amel etmek...

Ayet: الوريد حبل من إليه أقرب ونحن نفسه به توسوس ما ونعلم اإلنسان خلقنا .ولقد Tasavvuf kavramı geniştir. Tasavvuf dediğimizde illa bütün oluşumlar, bütün görüşler islam

dairesi çerçevesindedir diyemeyiz. Bu nomaldir d, zira Kelamda da, Fıkıhda da binbir çeşit gruplar ve ihtilaflar vardır. 73 Fırka hadisi birçok yanlış grub ve yönelişlerin oluşacağına işaret eder.

Ebu Hasan Nedvî (et Tasavvuf ve’l Hayat” adlı eserinde şundan bahseder: Tasavvuf kelimesinden rahatsız olup, Kur’an ve Hadis’de geçmiyor diyenler, Fıkıh, Kelam ve Hadis ilmimin Kur’an’da yazip yazmadığına baksınlar. Tasavvuf ZÜHD, İHSAN ve TKAVA demektir…

Tasavvuf’da saf, temiz, berrak kalb önemlidir!!! Mesnevide bir hikaye bu konuya deyinir (saf, temiz ve berrak kalbin ehemmiyetini anlatmak için. Genel olarak Mesnevi hikayelerle dolu, kıssalar ve hikaye tarzı anlatımlar insanlar için daha eğiticidir. Bu Ku^ranî bir metod’dur aslında:

ti-entertainment.com Sayfa 1

Vahd

et-i

Vücû

d

aslında biraz müşkil bir kavramdırİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır

Vahd

et-i

Şuhû

d

İmam Rabbani'ye nisbet edilen varlış anlayışıVahdet-i Vücüd yerine yerleşen anlayış

Page 2: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

“Çinli ve Rum ressamlar, "Resim san'atında dünyada en üstün biziz" diye övünüyorlardı. Bu iddiaları duyan adil bir hükümdar:"Sizi imtihan edeceğim, bakalım hanginizin dediği doğru" dedi.Ve bir perdeyle ikiye böldüğü büyük bir salonun bir tarafını Çinli ressamlara, diğer tarafını Rum ressamlara tah-sis etti. Kendi bölümlerinde çalışıp eserlerini orada sergilemelerini emretti.Çinliler de Rum diyarının ressamları da hazırlanıp çalışmaya başladılar.Çinliler, hükümdardan yüz türlü boya isteyip aldılar ve onlarla çeşitli resimler, süsler yapıp salonun kendilerine ayrılan bölümü donattılar.Rum ressamlar ise sadece duvarları cilalayıp durdular. Sonuçta kendilerine ayrılan bölümün duvarları pırıl pırıl parlayan, gökyüzü gibi berrak bir ayna haline geldi.Her iki taraf da kazanacaklarından emin oldukları halde hükümdara işlerinin bittiğini, sergiyi gezebileceğini bildirdiler.Hükümdar geldi ve önce Çinli ressamların süsledikleri bölüme girdi. Yapılanlar fevkalade şeylerdi. Çinliler, bütün renk tonlarının fark edildiği harika resimler çizmiş, boyalı tablolarla her tarafı donatmışlardı.Çinli ressamların eserlerini takdir eden ve onlara hediyeler veren hükümdar, daha sonra Rum ressamların bölümüne doğru ilerledi.Tam bu sırada bir Rum ressam, salonu ikiye bölen perdeyi açtı. Perdenin kalkmasıyla Çinli ressamların yaptıkları resimler ve oradaki bütün ihtişam, bu bölümün cilalanmış aynalar halindeki duvarlarında yansıdı. Orada olan her şey burada da, üstelik daha parlak ve daha güzel bir biçimde görünüyordu. Ayrıca hükümdar, bütün bu güzellikler arasında kendini de seyrediyordu.Rum ressamların çalıştıkları bölüm, hükümdarın gözlerini kamaştırdı. Salondaki tüm güzellikle birlikte kendi gü-zelliğini de yansıtan bu bölümü hükümdar daha anlamlı buldu ve daha çok beğendi.Böylece Rum diyarının ressamları bu imtihanı kazandılar ve hükümdardan daha çok hediye ve takdire mazhar oldular.”

- Kıssadan hisse: güzeller, kendi güzelliklerini görmek için aynaya bakarlar. Mutlak Cemil Allah’da kainatın güzel yarattı ve güzel olanı sever الجمالة يحب و جميل الله ان

- Allah insanların kalbinde, en derinlerde, merkezi konumda yer alır (almalıdır). İşte ancak saf, temiz ve berrak bir kalbin içinde Allah’ı gerçek manada hissedebiliriz

“Tasavvuf dinî ilimlerden değildir, hariçtendir diyenler, batının (müsteşriklerin) etkilerinde kalmış aklı evvellerin görüşüdür”

04/10/13

Seyr-ü Sulük kavramları1

1. Seyr-i Sülûk:- Seyr= gezmek, sülük etmek- Manevî yolculuk. Hepimizin yolculuğu vardır. Hem du dünyada, maddi, hem de ahirette,

manevî yolculuk

1 Tasavvufî eğitimin (seyr u sülûk) nihâî hedefi ve gâyesi insân-ı kâmil yani olgun ve ahlâklı bir insan yetiştirmektir. İnsân-ı kâmilin zıddı insân-ı nâkıs yani eksik, ham, ahlâkî kusurları ve zaafları bulunan insan demektir. Dört yaşındaki bir çocuk, kardeşine ayakkabı alındığı zaman onu kıskanmakta veya oyuncaklarını diğer çocuklarla paylaşma konusunda cimrilik gösterebilmektedir. Bu küçük çocuğa kıskançlık ve cimrilik gibi duyguları kim öğretmiştir? İnsanın boş bir yazı tahtası gibi dünyaya geldiği söylenmekteyse de, o tahtada iyi ve kötü huy tohumlarının gizli olduğu anlaşılmaktadır. Tasavvufî eğitimin gâyesi, bu kötü huyları (ahlâk-ı zemîme) kalpten çıkarmak ve güzel ahlâk tohumlarını sulayıp onların yeşermesini sağlamaktır.Tasavvufî eğitimin gâyelerinden biri de insanların bilinçaltındaki eksik ve yanlış algılama problemlerini düzeltmektir. Çünkü ârızalı bir fabrikadan düzgün ürünler çıkamayacağı gibi, ârızalı bir zihin ve ruh yapısına sâhip insanlardan da doğru bir İslâm ve hayat yorumu çıkamayacaktır. Çoğu insanın farkında olmadan içinde taşıdığı bu ârızalardan bazıları şunlardır: Allah’ı unutmak, nefsinin arzularını Allah’tan daha çok sevmek (hevâsını ilâh edinmek), Allah’ın uzakta (öteki âlemde) olduğunu zannedip her zaman kendini gördüğü bilincine varamamak, Allah’ı sevme konusunda yetersiz kalmak. Sûfîler insanoğlunun bu rûhî problemlerini gidermek gâyesiyle kendi tasavvufî tecrübelerinden de istifâdeyle ictihadlar yaparak bazı eğitim usulleri geliştirmişlerdir. Bu usuller içinde en yaygın olanı zikirdir. Bazı âlimlere göre “insan” kelimesi “nisyân” yani unutmak kelimesinden türemiştir. İnsanoğlu dünyevî meşgalelere dalıp Allah’ı ve âhireti unutmaya meyyâldir. Bu hastalığın ilacı ise “hatırlamak” anlamına gelen zikirdir

ti-entertainment.com Sayfa 2

Page 3: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

2. Şeyh-Mürşid:- Mürşid= kılavuz, tabib, öğretmen- Şeyh gaye değildir, yol göstericidir- Şeyh üstün meziyetlere, iyi ahlaka sahip olmalıdır- Peygamberimize ulaşan bir silsilesi olması lazım

3. Mürid:- İrade eden demek aslında- Ancak iradesini Hakk’ın ve şeyhin iradesine teslim etmiş kimseye verilen bir isim olmuştur- Aziz Mahmud Hüdai: “Mürid, gerçekte iradesi olmayandır, yani iradesini Hakk’a ve şeyhe

teslim eder”- MÜRİDİN MURADI ALLAHTIR. Kamil olmaktır. Mürşid ise ona yol gösterir- Bu müşriklerin putlara tapması ve onlardan meded umması gibi değildir, sadece yol gösterir.

Bu tıpkı şuna benzer: Mutlak ŞAFİİ olan Allah. Ancak hasta olduğumuzda tabibe gideriz, o da bize iyileşmenin yolunu gösterir. Burada nasıl şirkten söz edilemiyorsa, dini yani manevî hastalığı olanlara mürşid yardım eder ve iyileşmesi için yol gösterir. Allah herşeyi sunnetullah (kural) gereği yaratır, belirli bir nizam ve sebepler çerçevesinde

- Mürid kavramı yerine “fakîr” ve “sâlik” de kullanılır

4. Bey’at veya intisab:- Mürid adayının (tâlib) şeyhe ve onun vereceği emirlere bağlı kalacağını söz vermesine denir- Herkes kendi meşrebine uygun bir şeyh bulur ve ona bağlanır- Burada ashabın peygambere yaptığı beyatler örnek alınır- Ayrıca ayetlerde mevcuttur (beyatin ehemmiuyetine dair)

Hudeybiye beyati Fetih 10:

�يديهم وق� أ ا يب�ايعون� الله� ي�د الله ف� فمنإن الذين� يب�ايعون�ك� إنم�ه فسيؤتيه ما ينكث على نفسه ومن أوفى بما عاهد عليه الل كث فإن نأجرا عظيما“Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.”

- Beyatte dikkat edilen husus: önce kul hakkından kurtulacak, sonra Allah hakkı varsa, onları ödeyecek (tevbe…) daha sonra istihare edilir

BEY’ATa) Boy abdesti alırb) Şeyhin huzuruna çıkar ve dizi dizine deyecek şekilde otururc) Musafaha gibi elini uzatır ve tutard) Şeyh önce geçmiş günhaları için tevbe istiğfar etmesini istere) “Allah’ı Rabb, Hz. Muhammed’i peygamber, Kur’an’ı rehber ve şeyhimi mürşid saydım” der

(Bazen belirli kıyafetler giyinilir… kadınlarda aynı beyati yapar, sadece onların elleri tutulmaz)

- Evrad-ı ezkar çok önemlidir tarikatlarda. Belirli günlük zikirler dağıtılır. Hz. Peygamber bile, günahları bağışlanmış olmasına rağmen günde 70 defa tevbe istiğfar ederdi

- Burada amaç ALLAH’A YAKLAŞMAK

Not: Seri Sakatî (Cüneyd Bağdadi’nin dayısı) Bağdatta dükkanında bulunduğu pazarin yandığını duyar. Ona senin evin yanmadı derler. O “elhamdülillah” der, sonra buna pişman olur ve 30 yıla yakın bu sözünden dolayı göz yaşı döker—başkaları için normal olan bir davranış seyr-ü sülükte mesafe katetmiş biri için çok farklı boyutlar alır

ti-entertainment.com Sayfa 3

Page 4: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

5. Semâ ve Ayin:- Her tarikatte toplu yapılan zikirler vardır (ister cehri, ister hafi, ister ayakta, ister oturarak

veya dönerek olsun…)

Semâ2 Mevleviyye

Devran Kâdiriyye

Zikr-i Kıyam Rıfaiyye ve Şaziliyye

Darb-ı Esma Halvetiyye

Hatm-ı Hâcegan3 Nakşibendiyye4

Zikr-i Erre5 Yeseviyye

Nısf-ı Kıyam Celvetiyye

Hadra Şaziliyye

6. Sohbet:- Beraberlik, sahib, arkadaş anlamlarına gelir- Sahabî peygamberler birlikte olmuştur her zaman- “BİZİM YOLUMUZ SOHBET” tasavvufta temel ilke- Sohbette hem sözlü, hem hal eğitimi hem de irşad ve tebliğ eğitimleri öğretilir/verilir

Tevbe 119:

قوا الله وكونوا مع الصادقين ذين آمنوا ات ها ال يا أي“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.”

7. Mücahede ve Riyazat:

Riyazat: nefsin ve tenin isteklerini kesmek, asgariye indirgemek ve ona zor gelen şeyleri yaptırmak (az yeme, az konuşma, az uyuma gibi)

- hiç değil, az konuşma, boş konuşmama: Eski peygamberlerde  قلة الكالمde görğlmüştür. Mesela Zekeriyy A.s da

�يام إال �لم� الناس� ث�ال�ث�''ة� أ ب اجع�ل لي� آي�ة ق�''ال� آي�ت''ك� أ�ال تك ال� ر� ق��ار بح بالع�شي و�اإلبك بك� ك�ثيرا و�س� مزا و�اذكر ر ر�

2 İşitmek. Gazzali “semâ eğer behimî arzular uyandırırsa yasak, bedihi duyguları tahrik etmiyorsa caizdir” demiştir. Bazen Ney gibi müzik aletleri de kullanılmıştır. Mevlana: “Sema aşıkların gıdasıdır”3 Hâce= efendi, hoca4 Babası nakışçı olduğu için kendisi babasının mesleğini genç yaşta üstlendiğinden ona NAKŞİBEND, yani nakkaşcı denmiştir. Başka bir rivayete göre müridlerinin kalbine Allah’ı nakş ettiği için NAKŞİBEND denmiştir5 Yeseviler zikirde HAY ve Hu derler. Bu hızlı söylendiğinde testere sesi çıkarır

ti-entertainment.com Sayfa 4

Page 5: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

“Zekeriyya: «Rabbim bana bir alamet ver!» dedi. Allah: «Alametin insanlarla üç gün yalnızca işaretten başka türlü konuşamamandır. Bununla birlikte Rabbini çok an ve akşam-sabah tesbih et!» buyurdu.” Ali İmran 41

- نجي سكت من- المنام az uyku uyuma, istirahatini etmeقلة

حه ليال طويال يل فاسجد له وسب ومن اللGecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et.

- aşırı yememek, aşırı yemek sağlıksızdır  قلة الطعام- Hadis: ما مأل آدمي وعاء شرا من بطنه، بحسب ابن آدم لقيمات يقمن ص��لبه ف��إن لم يفع��ل

"فثلث لطعامه وثلث لشرابه وثلث لنفسه

Mücahede: insanın nefsinin arzularına, kötü isteklerine ve şeytanın askerlerine karşı direnme ve savaşmadır (bu ibadet, zikir ve oruçla olur)Nefs ile cihad en büyük cihaddir. Nefs ile cihad düşmanla cihaddan daha zordurه الحق أولم يكف ن لهم أن ى يتبي سنريهم آياتنا في اآلفاق وفي أنفسهم حته على كل شيء شهيد ك أن برب

“Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi?” Fussilet 53

Savaştan sonra Hz. Peygamber ashabına şu sözü söylemiştir: رجعنا من الجهاد األصغرإلى الجهاد األكبر

- Muhammed Hamidullah’ın tespitine göre Hz. Peygamber 23 yıllık risalet döneminde yaklaşık 100 gün savaşlarla geçirmiştir, diğer günler ise tebliğ ile geçmiştir.

8. Halvet ve Çile:- Şeyhin emriyle muayyen bir vakitte insanlardan uzaklaşmak- Hz. Musa Tur-i Sina dağına Allah’la başbaşa kalmak için gitmiştir, insanlardan uzak- Peygamberimiz belirli aralıklarda inzivaya çekilmiştir. Ramazanda itikaf- Halvetin gayesi, kalpten masivayı çıkarmak, gönlü ağyardan temizlemek, Hakkın sayısız

nimetlerini düşünüp kendinden geçmek- Sevgilisine tutulan aşıkın tenhalara kaçması ve onun düşüncesiyle yeme, içme ve uykudan

kesilme…- Çile= farsça “çihil” (kırk). Arapça ”erbain”. Genelde 40 gün olur. Ancak 3 veya 1001 olduğu da

olur

9. Celvet veya Halvet Der-Encümen - Halkın içinde hakkla beraber olmak- İşle meşgul ama kalbi Allah’la birlikte

10. Ârif:- Tasavvufî eğitimin hedefi arif insanlar yetiştirmek- Arif ile alim arasında fark var

Arif= düşünerek işin sonunu getirecek tecrübe ile bilgi sahibi olurAlim= mutlak ilim ve bilgi

11. Veli-Velayet:

ti-entertainment.com Sayfa 5

Page 6: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

- Tasavvufun insanı Allah ile dostluğa ulaştırma gayesi- Velî: Allah’a dost- “Veliler, yüzleri görüldüğünde insana Allah’ı hatırlatan kimselerdir” الله ذكر رؤوا İbn) إذا

Mace Zühd )

08/10/13Her dinin muhakkak bir mezhebi vardır, mezhebi olmayan din yoktur. Mezheb ve Tarikat, her ikisi de gidilen yol demektir

Tarikatler sosyal kurumlardır, sosyal hayatta yer edinmiştir Tarikatlara birden bire oluşmamış, mezhepler gibi zamanla oluşmuştur (belirli teşekkül

süreci vardır)

Tarikatin amacı: Allah’a ulaşmak; insan ruhunu masiva’dan temizlemek. Bu iki şekilde olur

1) ليةخت = hasletin, kötü ahlakı kaplten boçaltmak… (Mecelle: “def-i mazarrat celb-i menfaatten evladır”

2) ليةحت =temzilik yapıldıktan sonra güzelliklere meyil etme, güzelleştirmek

Tarikatın bir manası da insanı ihsana ulaştırmaktır, imanımızı kalbimize giydirmek!- Hucurat 14:

ل�كن قولوا أ�سل�من�ا نا قل لم تؤمنوا و� اب آم� �عر� ال�ت األ ا ي�دخل ق� ل�م و�ان في قلوبكم ن اإليم� سول�ه ال� ي�لتكم م إن تطيعوا الله� و�ر� و�

حيم يئا إن الله� غ�فور ر الكم ش� أ�عم�Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat boyun eğdik” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

Tarikatların çeşitleri:

Tarikatler’de Bey’at:

Siyer-i Nebi’de çeşitli beyatler vardır. Bu bey’atler esas alınır

Bey’atin işleyişi:

a) Öncelikle hukuk-u ibâd, kul hakkından kurtulmalıdırb) Hukukullah, ibadet borçlarını yerine getirmelic) Zikir, evrad vs verilir (riyazat…)

ti-entertainment.com Sayfa 6

AHYÂRAmel ve ibadetlere düşkünlerin yoluHayırların yolu

EBRÂRTasfiye ve mücahede tarıkihalk ile muamelede sadıktır, mübahlarında fazlasından kaçınır

ŞUTTARAşk ve muhabbet ehlinin yoluAŞK VECD ve COŞKU"Aşk imiş her ne var âlemde. İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak" FUZULÎ

Page 7: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

Tarikatlarin ortaya çıkışı:

الطرق الي الله بعدد نفوس الخالئق Allah’a giden yollar, insanların sayısı/adedi kadarıdır. Tek bir yol yoktur. Bundan dolayı çeşitli

yollarla Allah’a yaklaşılır! Kimisi nafile ibadet, kimisi, zikir, kimisi riyazat, kimisi de çile ile Allah’a yakınlaşmaya çalışır…

Yani Allah’a yakınlaşmak aslında iki türlüdür:

Tarikatların olmazsa olmazı SİLSİLE’sidir. Şeyh’in silsilesi Hz. Peygamber’e kadar ulaşması gerekir. Aksi takdirde sıfırdan bir tarikatin ulaşması düşünülemez

İnsan çevresinden muhakkak etkilenir. Mürid şeyhinin huyundan ve şahsiyetinden etkilenir Tarikatlerin İHVAN anlayışı vardır. Tarikatte bulunanlar birbirinin kardeşidir. Kur’an’da

Hucurat suresinde buyrulduğu gibi “MÜSLÜMANLAR ANCAK KARDEŞTİR”. Şeyh müridler için baba mesabesindedir. Zira Hadis-i şerifte Hz. Peygamber “Ben size babanızın menzilindeyim”

الوالد بمنزلة إنما أنا لكم مثل الوالد لولده | إنما أنا لكمİNSAN:

Allah’ın cemal ve celil sıfatlarının müştereken tecelli ettiği “zübde-i alem” bir varlıktır Allah’ın cemal sıfatının tecellisi: RUH; Allah’ın celil sıfatının tecellisi NEFİS

Bundan yola çıkara Seyr-ü sulük usullerine göre tarikatleri tasnif edebiliriz: RUHANÎ ve NEFSANÎ TArikatlerden bahsederiz!

1) RUHANÎ TARİKATLER:

Ruh= psi, nefsin tecellileridir Tasavvuf erbabı buna “ruh-i hayvanî” diyerek ezelî ve ebedî olan ruhtan ayırmıştır Rabbin emri olarak tanıtılan bu ruhun mahiyetini insanın asla bilemez

ليال ق� ا أوتيتم من العلم إال بي و�م� وح من أ�مر ر� وح قل الر ي�سأ�لون�ك� ع�ن الر و�

ti-entertainment.com Sayfa 7

Allah'a yakınlaşmanın yolları

MANEVÎ (ibadet, riyazat vs)

İÇTİMAÎinsan sosyal varlıktır, cemaat

ister

Cemal sıfatının

tecellisi RUH

Celil sıfatının tecellisiNEFİS

insanın üzerine

hükmetmek isteyen iki

sultan!

Page 8: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

“ Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir.” İsra 85

Mesnevî’den hikaye: “ Bir debbağın yolu bir gün attarlar çarşısına (güzel koku satılan çarşı) düştü. Yıllardır kötü kokuya alışmış bu kişinin burnu bu çarşıda hepten unuttuğu güzel kokuları alınca bayılıp düştü. Koşanlar, bağıranlar, ayıltmağa çalışanlar...Bunlardan hiç birinin gayreti o adama bir fayda getirmedi. Oradan bu kişinin kardeşi geçiyordu. Ağabeysinin yerde baygın yattığını görünce durumu anladı ve oradakilere, ‘onu serbest bırakmalarını ve kendisinin onu iyi edeceğini, onun derdinin dermanını bildiğini’ söyledi. Şöyle bir kenara yürüdü orada yerde duran köpek derisinden bir parça alarak ağabeysine koklattı. Bunun üzerine o debbağ hemen ayılıp ayağa kalktı...’ İşte o kötü kokuya alışan debbağ nasıl ki onsuz yapamıyorsa günaha alışmış bir bedende günahsız yaşayamaz.

Kıssa’dan hisse : “Kötülüğe alışan insan iyilik görünce çarpılır yani şaşırır. Aynı şekilde sırf iyiliği göre birisi kötülüğü gördüğünde şaşırır ve sarsılır. İşte insan kendini, nefisini ve ruhunu neye alıştırırsa, ne ile iştiğal olur, kalbini ne ile doldurursa onunla kaim olur ve sürekli ona göre ruh ve nefsi şekillenir!

Ruh eğitiminin, yani insanın eğitilmesi, insanın gül kokusuna alışmasını sağlamaktır İnsan ünsiyet kuran varlıktır Zikri hafî esas alınır; Çile yoktur, Tarikat silsilesi Hz. Ebu Bekir’e ulaşır Nakşibendilerde hafî zikir yaygındır. Onlar’da HALVET DER ENCÜMEN vardır, yani HALK

İÇİNDE HAKK İLE BİRLİKTE OLMA

Latifeler önemlidir (Letaif)

- Kur’an’da insanın “sadrına” vurgu yapan ayetler vardır. KALP, RUH, SIR, HAFÎ, AHVA, NEFİS- Bu latifelerin insan vücudunda ayrı ayrı yeri vardır

- Sır ilahi vahdet (birlik) merkezidir. Nurunun rengi beyazdır.- Hafi ilahi istiğrak (boğulma, gark olma) merkezidir. Nurunun rengi yeşildir.- Ahfa ilahi izmihlal (yok olma, kaybolma) merkezidir. Nurunun rengi siyahtır.

ti-entertainment.com Sayfa 8

Page 9: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

- 6Bu latifeler zikir haline yükselip tevhid duruma gelince, ruh yaratılışı gereği olan marifete ererek “hakkal yakin” mertebesine yükselir:

Kalb latifesi SarıRuh latifesi SiyahHafî latifesi Akik kırmızısıAhfâ latifesi Çok beyazSır latifesi YeşilNefsi natikanın nuru

Bunların birleşimidir.

2) NEFSANÎ TARİKATLAR: Riyazat ve mücahede ile nefis terbiye edilir

6 Zikir ve rabıta ile bu letaif noktaları çalışmaya başladığında iman konusundaki işlevleri de kendisini göstermeye, taklidi iman yavaş yavaş tahkiki seviyeye ulaşmaya başlar. İman edilecek şeyler bellidir. Sınırlıdır. Ama onlara iman etme gücü ve niteliği değişebilir. İşte bu noktada letaiflerin çalışması ve yükselmesi belirleyici bir rol oynamaktadır.Kişi kalp letaifi ile Allah’ın huzurunda olma duygusu ile ibadet edebilmekte, ruh letaifi ile O’na karşı muhabbet duymakta, sır letaifi ile bu muhabbet derinleşip başka şeylere olan bağlılıklardan azade kılınmakta, tek bir Allah’a yönelinmekte, hafi letaifinde bu ilahi muhabbet kişinin bütün varlığını kaplamakta, adeta kara sevdaya dönüşmekte, ahfa letaifinde ise ilahi aşk tamamen karşılıksız, nefsin hiç bir hazzı düşünülmeksizin ve pay almaksızın gerçekleşmektedir

ti-entertainment.com Sayfa 9

Mülhime Nefis, Fenafillâh; Murakabelerin en tesirlisi vahdaniyet murakabesidirSâlik, nefsin bütün kötü sıfatlarından ve düşüncelerinden geçerek büyük makâma erer, huzur hâsıl olur. Allahu Teâlâ (CC) ona, vâhidiyet sıfatıyla tecellî eder Allahu Teâlâ'nın zât ve sıfatlarında vâhid olduğu konusunda sâlike yakın ve iz'ân husule gelir“(Allah) onları sever, onlar da Allah’ı” (el-Mâide, 5/54) âyetinin derinlemesine tefekkürüdür. İnsanoğlu diliyle “Allah’ı seviyorum” dese bile bunu kalbine yerleştirmesi pek kolay değildir. İnsanoğlu, kendisini sevenleri sever. Allâhü Teâlâ’nın kendisini sevdiğini, Onun rahmet ve merhametinin sınırsız olduğunu düşündükçe Rabbine karşı sevgisi artar

4. Murakabe-i muhabbet/bahdaniyet

Sâlik, Alahu Teâlâ'yı, şah damarlarından, nefsinden ruhundan, vücûdundan ve her organından daha yakın düşünecektir. "VEHUVALLÂHU AKRABU İLEYNA" (Allah bize daha yakındır) Sâlik kalbinde ve ruhunda bu zikri yapar. Gördüğü herşeyden Allahu Teâlâ'yı kendine daha yakın görürManevî nazarı ile kalbten şeytânı ve nefsin bütün düşüncelerini götürür. Manevî bereketi doğu ve batıya şamildir. Kalbi, Allah'ın korkusu, manevî ma'rifet nuru ile doludur. Kalbi hak ile, sözü halk iledir. Onu sevmek murada ermektir. Hoşlanmamak ta helaktir. Düşmanlığı hüsrana düşmenin delilidir.

الوريد حبل من إليه أقرب ونحن

3. murakabe-i akrabiyyet

Sâlikin Allahu Teâlâ'nın huzuru ile en büyük gaye olan ünsiyeti kesbetmesi için. Allahu Teâlâ'nın azamet ve celâdetine layık, sıfatlarına uygun bir maiyyeti düşünürBu murakabede özel bir zikir vardır. Bu zikir evvelâ kalb ile yapılır. Sonra ruha intikal eder. "ALLAHU MAANÂ" (Allah bizimledir) Bu murakabe ve zikir ile sâlike mükemmel bir ünsiyet ve beraberlik hâsıl olur. Sanki Allahu Teâlâ dâima ona merhamet ve şefkatle nazar etmektedir

كنتم ا م� أ�ين� ع�كم م� و�هو�

2. Murakabe-i maiyyet

Birinci kat semanın üstünde bin defa kelime-i tevhid okunması ve ondan sonra aynı yerde murakabe yapılmasıBu murâkabe sâlik, kalbinde ve nefsinde Allahu Teâlâ'yı zâtında ve sıfatlarında ve yarattıklarında "EHAD" tek, bir olarak düşünecektir. Yaradılışın hepsi de ona muhtaçtır. "VE HUVALLÂHU EHAD"Kalbi ile zikir ederek Allah'ın zâti ve sıfatlarında, yarattıklarında birliğini düşünür

1. Murakebe-i ehadiyet

Page 10: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

Nefsin beslendiği şeyler kısıtlandırılmaya çalışılır

الكالم hiç değil, az konuşma, boş konuşmama  قلةالمنام az uyku uyuma, istirahatini etmeقلة

الطعام aşırı yememek, aşırı yemek sağlıksızdır  قلة İnsanın iç aleminde sürekli var olan harb: Nefis ile Ruh’un harbi’dir (Nefs vs Ruh) Nefis, kulun kötü sıfatlarına verilen isimdir (Nefsin kötü davranışı, huyu ve olumsuz

sıfatlarına, nefsin ahkamı denir. Böbürlenme, öfkelenme, kin, nefret, hasetlik, geçimsizlik, zorbalık ve tahammülsüzlük… hepsi nefisden kaynaklanır

Nefsin en kötü sıfatı ise arzusuna uygun olan şeye “iyi”, ve azulamadığı şeylere “kötü” demesi ve istediğini yapabilmeye muktedir olduğu vehmini taşımasıdır. Buna şirk-i hafi denir!

En emin yol, nefsin istek ve arzularına hayır demek! (yukarıda zikredildiği gibi az yeme, konuşma ve uyuma)

Nefis tasavvufî eğitim ile, seyr-ü sulük ile öldürülür (mecazi manada)

NEFSİN MERTEBELERİ

1. NEFS-İ EMMARE: - Kötülüğü fazlasıyla emreden nefis: aşktan mahrum, tevhidden habersiz, benliğe

mahkum olmuş, dünya sefasına dalmış… - ’onlar hayvan gibidirler, dahada şaşkındırlar’ (Araf suresi 179) ayetinin tarif ettiği

nefis. Dünya ziynetlerine kanmış, altına, gümüşe tapmış, kadını şehvetinin mimarı yapmış, ilkelliğin heykeli nefis.

- Kur’an-ı Kerim’de “(bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder. Rabbim acımış, korumuş o başka. Şüphesiz rabbim çok acıyan, pek esirgeyendir” buyurulur. Bu nefis, ismini, ayetteki ‘le emmaretun’ kelimesinden almıştır.

- . Bu nefsin  insanları başkasının hakkına, hukukuna, ırzına, namusuna hiç değer vermeyip hayvanları bile şaşırtan davranışlar sergilerler.

- Böylesi bir nefsin terbiyesi “la ilahe illallah’tır”. Bunların gördüğü nurun rengi mavi olur.

2. NEFS-İ LEVVAME:

ti-entertainment.com Sayfa 10

Nefsin sıfatları

ŞEHVETNEFRET

GIYBET

KİBİR

LAĞV

CEHALETÖFKE

ACELECİLİK

NANKÖR

ZULÜM

KİN

HEVA

Page 11: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

- Levmeden, kınayan nefis. Bu mertebedeki nefis, kötülüğü emreden, sürekli kötülüğe sevk eden, bir kötülük yaptığı zaman, kendisini kınama ve sorgulama kabiliyetine ulaşan, kendisini çok çok kınayan nefistir

- Adını Kur’an-ı Kerim’de “kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim ki (dirilip) hesaba çekileceksiniz” meailindeki ayette geçen “levvame” kelimesinden alır

- Bu mertebedeki nefsin zikri, ismi celal (Allah) olup, tecellisinin - rengi sarıdır.

3. NEFS-İ MÜLHİME: - Kendisine, iyiliklerin ve kötülüklerin neler olduğu ilham edilip, hayrı şerri teşhis eden

ve kötülüklerden sakınan nefis - Kur’an-ı Kerim’de ”nefse ve ona bi takım kabiliyetler verip iyiliklerini ve kötülüklerini

ilham edene yemin ederim ki”  buyurulur. Bu nefis mertebesi de adını ayetteki ”fe el hemeha” kelimesinden alır

- bu mertebenin tecelli rengi “kızıl” olur- Nefs-i Mülhimenin zikri “hu”dur

4. NEFS-İ MUTMEİNNE: - İyice inanmış, şüpheden arınmış, Hakk ile tatmin olmuş nefis (vicdan) - Bu mertebedeki nefiste adını şu ayetlerde geçen  “mutmein” kelimesinden alır:

”Gönlü imanla dolu olduğu halde, inkara zorlanan kimse müstesna, inandıktan sonra Allah’ı inkar edip, gönlünü kafirliğe açanlara Allah katından bir gazap vardır. Büyük azapta onlar içindir”  “ey mütmain olmuş, huzuru bulmuş nefis, sen O’ndan, O senden razı olarak rabbine dön (seçkin) kulların arasına katıl ve cennete gir”

- bu mertebenin zikri “hakk” olup rengi siyahtır.

5. NEFS-İ RADİYE: - Allah’tan razı olan nefis demektir.- Bu nefis,adını “ey Allah’tan razı olan nefis..” ayetindeki raziyeden alır. - Allah’ın her hükmünü sağlık olsun, hastalık olsun, her tecellisini büyük bir teslimiyet

ve tevekkül ile karşılayan nefistir - zikri hayy olup tecelli rengi yeşildir.7

6. NEFS-İ MERDİYYE: - Bu mertebedeki nefis de, Allah’ın rızasını kazanmış nefis Allah  kendisinden razı

olmuş olan nefistir- Adını bir önceki mertebede geçen ayetteki ”merdiyye” kelimesinden alır- Bu mertebenin zikri kayyum rengi ise beyaz dır . - Bu mertebeye Ebubekir mertebesi de denir.8

7 Yeşil murat rengidir. Bu mertebe ve renkle salikin mana iklimine bahar gelir, gönül alemi renklenir, çiçeklenir, güllük gülistanlık olur.8. Ömer kardeşim Ebu Bekr’i geçeyim“ düşüncesiyle malının yarısını getirip rasulullahın huzuruna arz ediyor. Birde ne görsün : Ebu Bekr malının tamamını getirmiş. Görüldüğü gibi Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali olmakta böyle olur. Böylesine yücelebilmek için böyle fedakarlıkların, böylesine bir mefkurenin eri ve hizmetkarı olmak gerekir. ALLAH RASULÜ, Ebu Bekr’e “malının hepsini getirdin, peki evine ailene nafaka olarak ne bıraktın” diye sorunca Ebu Bekr “Allah’ın Rasulünün rızasını bıraktım” der ve peşinden de “Ya Rasulallah, Allah benden razı mıdır?” diye sorar. Allah senden razıdır.. Pekala ya sen Allah’tan razı mısın? deyince böylesine bir müjde ile sarhoşa dönen mübarek .”ene razi, ene razi (ben razıyım, ben razıyım)” diyerek döne döne , şakır şakır oynar. Hatta sema Ebu Bekr’in bu sevinç dönmesi ile başlamıştır da denir

ti-entertainment.com Sayfa 11

Page 12: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

7. Nefsi Zekiye/ Kamile - Nefsin son mertebesi budur. İyice arınmış, gönlünde, ruhunda leke kalmamış- Ruh, Allahtan geldiği gibi olmuş, masivadan kurtulmuş ve muradına ermiştir.- Nefsin iradesi yok olmuş, Allah’ın iradesinden başka ortada bir şey kalmamış

Nefis, fenafillah, bekabillah duraklarını aşmış, hak ile  hakk olmuş  ve mutlak sukûnu bulmuştur.

- Adını Kuranı Kerim’deki “nefsi kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, kötülüklere gömende ziyan etmiştir” ayetinde geçen “Zekkaha” Kelimesinden alır.

- Bu mertebedeki nefsin zikri Kahhar9 olup rengi renksizdir.

I. Tarikatların Sosyal Fonksiyonları Tarikatler sadece ferdin iç hayatıyla değil, ferdden başlayarak içtimaî hizmetler de

sunmuştur: Dinî hayatın yayılması ve yaşanmasına sebep olmuşlardır İ’la-i kelimetullah, tebliğ ve islamın hayata uygulanması için 3 müessese göre almıştır:

9 Burada ki zikrin Kahhar ism-i şerifi olması da manidardır. Bu şekilde Allahın kendi özünden başka her şeyin fani olacağı, mevcut her şeyin helake uğrayıp yalnız zatının baki kalacağı, bunların (masivanın) helakinin de yüce Rabbimizin “kahhar” ismi şerifi vasıtasıyla meydana geleceği ifade edilmektedir.10 http://siddikefendi.files.wordpress.com/2011/10/w.jpg

ti-entertainment.com Sayfa 12

Page 13: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

Tarikatlarin içtimaî faaliyet ve hizmetleri:

1) Futuhu’l kulub: mücahidlerin fethinden sonra halkın gönlünü islama ısındırırlar- Nakşibendi olan Ubeydullah Akrar Taşkent yakınlarında 4000 Moğol’un Müslüman

olmasına vesile olmuştur- Şeyh Vecîduddin, cipal adlı Hind yogisinin Müslüman olmasına sebep olmuştur

2) Seyyah dervişler İslamı gayri müslim ülkelerde yayar (futuhu’l buldan)- Hallacı Mansur Kırgızistsan’a kadar gitmiştir

3) İşgale karşı direniş- Şeyh Şamil (1871) Ruslara karşı Kafkasları organize etmiştir. Kendisine zaten Kafkas

Kartalı denir; Nakşibendi’dir. Müritleriyle birlikte cihad etmiştir (bundan dolayı MURİDİZM denmiştir onun mücadelesine)

- Emir Abdülkadir el Cezairi (19883): Cezairin Fransa’ya karşı milli milli mücadeleyi yöetmiştir. “El mevakıfu’l İrfaniyye” adlı eseri vardır). Kendisi Kadiriyye mensubudur

- Muhammed Senusî: Afrika’da Sufi direnişe sebeb olarak ve Anadolu’daki Milli Mücadeleye fikri destek vermiş olmuştur

- Ahmed şehid Birelvi: Nakşibend müceddidi. İngilizlere karşı Hindistan’da önemli rol oynamıştır

- Abdülaziz Dehlevî: “Fetavayı Aziziyye” adlı eseri vardır. Hindistanın daru’l harp olduğuna fetva vermiştir. Şah Veliyullah Dehlevi’nin oğludur

- Alvarlı Efe: Muhammed Lutfî: Ermenilere karşı müfrezeye katılmıştır. Üsküdar’da Özbek Tekkesi vardır. Ayrıca Kurtuluş Savaşına destek vermiştir

4) Cihada bizatihi iştirak ederler- Zaten yeniçeri Bektaşi idi

5) Mücahidlerin ulaşamadığı yere İslamı götürmek. Hindistan ve Uzakdoğu gibi- Uzakdoğu, Afrika, Endonezya vs.. buralara sufi tüccarlar gitmiştir

6) Arar bulucu ve birleştirici görevini üstlenmiştir- 19yy’da cezayir’de kabileler arası kavga ortadan kaldırılmış ve Fransızlara karşı birlik ve

beraberlik sağlnamıştır

ti-entertainment.com Sayfa 13

Ordu mücahitleri

tarikat mensupları

ilmiyye sınıfı

Page 14: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

Bazen müslümanlaşmamış topraklara daha önceden hicret etmiş, gayr-i müslim topraklarda tekkeler açmış, halkın gönlünü islama ısındırmıştır. Bazen is etersi olmuştur, önce fetih gerçekleşmiş, daha sonra tarikatlar insanlara tebliğde bulunmuş ve islamı hayatlarına uygulamalarında yardımcı olmuşlardır

Zikir usullerine göre Tarikatlar:

Bu konuyla ilgili Literatürde Tarikatlar…

- … tarikat kurucunun adlarıyla anılırlar- … prensiplerine göre de isim alabilirler- … çoğu zaman aynı, ya da benzer isim taşırlar. Bunlar hakkında tam bir rakam vermek zor.

Kaynaklarda 400’den fazla tarikat zikredilir, ancak en yaygın olanlar 13 Tarikattir- …

Başlıca Büyük Tarikatlar:

i. KÂDİRİYYE: o Abdülkadir Geylani (562) kurucusu. Soyu Hz. Ali’ye dayanır. Kendisi baba tarafından Hasan,

anne tarafından Hz. Hüseyn’e dayanır. o Bâzullah- Allah’ın şahini ismi verilir (karşılaştığı kimseleri hemen tesiri altında bırakırmış, çok

iyi gözlemlermiş)o Hitabeti son derece iyi, düzgün ve etkileyiciydi, herkesin yardımına yetişirdio Keramte ve Tasarrufları ölümünden sonrasında da devam etmiştiro Bağdat’da ilim tahsili görmüştür. Ebu’l Hayl Muhammed b. Müslim ed- Debbâs vasıtasıyla

tasavvufa girmiştir sonra şeyhine damad oldu. Bir müddet sonra 25 yıllığına inzivaya çekildi. Ebu Said Mübarek el Muharrimî aracılığıyla şeyhlik hırkası giydirildi. Kendisi önce Şafii iken, meşrebine daha uygun olduğu için Hanbeli olmuştur (İbn Teymiyyenin bile övgüsünü almıştır şeriate bağlılığı hususunda). Kendisin yaklaşık 50 eseri var. “el Gunye”, “el Fethu’r-Rabbanî” ve “Futuhu’l Gayb” en yaygın olan eserleri

Tasavvufî düşüncesi:

- Dinin zahiri hükümlerine titizlik göstermiş ve bağlı kalmıştır. ŞERİATSIZ TARİKAT OLMAZ

ti-entertainment.com Sayfa 14

Zikir şekillerine

göre

Hafî-CehrîKıyamî-Kuudî

İnanç ve düşünce

sistemine göre

Hak-BatılEhl-i sünnet-ehl-i bid'at

Page 15: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

● ● ●

Yunus Emre:

Seyyâh olup şu alemi ararsan

Abdülkadir gibi bir er bulunmaz.

Ceddi Muhammed’dir eğer sorarsan,

Abdülkadir gibi bir er bulunmaz

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

- Gazzali tarafından sistemleştirilen Tasavvuf anlayışını geliştirmiştir- Semâ dini çizgilerin dışına çıkmadıkça caizdir der. - Kalbin tasfiyesi, bilginin hayata geçirilmesi İHLAS VE ŞUUR ile olur!- Zühd bedenin değil, ruh’un özelliğidir (yani masivadan fizikî yüz çevirme değil, manevî yüz

çevirme. Zira beden tamamen önemiz değildir. Hz. Peygamber insanlardan uzak salt zühd hayatı yaşamamıştır)

o Tarikatı Endonezya, Kuzey Afrika, Sibirya ve Afrika’ya dağılmıştıro Kâdirilik Anadolu’ya ilk defa Hacı Bayram Veli’nin damadı Eşrefoğlu RUMî ile gelmiştir.

İstanbul Tophane kâdirîhanesinin kurucusu İsmail RumÎo Diğer Tarikatlardaki gibi tarikate intisab müridin şeyhinin elini tutması ona bey’at etmesi ve

şeyhin onun için tevbe istiğfar etmesiyle oluro Günlük evrad: salavat, hamdele, dua ve lavza-i celilo Riyazat önemlidir. Zikir cehridir ve ayin “devran” tarzındadıro Mürid 1 sene sonra yeşil çuhadan sonra 18 diliml, külah (taç) giyer

ii. YESEVİYYE: o Ahmed Yesevi (562) kurucusudur. En meşhur

eseri “divan-ı hikmet” adlı nasihat türü Türkçe divanıdır. Kendisi hanefidir. Tarikat ile şeriatın meczedişmesinde katkıları olmuştur

o Harezm, Maveraünnehir, Kafkasya, Anadolu ve Balkanlarda yaygındıro Nakşibendilikle silsile açısından ilişki vardır (Abdulhalik Gucduvanî Yusuf Hemadni’nin

halifesidir)o Müzahede ve riyazat ağırlıklı cehrî zikir. Zikir ederken HAY ve Hu sesleri hızlı çıkınca sesleri

destere gibi çıkar Bundan dolayı ZİKRU’L MUNŞARİ denir!. Halvetin önemli yeri vardır. Ketumluk, zeka, çeviklik ve doğru sözlülük çok önemlidir

Müridin riyazeti için gereken hususlar:

i. Şeyhini kendinden üstün görmelidir (usta çırak ilişkisi gibi Mürid şeyhinden bir şey öğrenme arzusu ile dolu olmalıdır yoksa verim alamaz)

ii. Mürid zeki olmalı. Şeyhin işaretlerini (rumuzlarını) anlamalı

ti-entertainment.com Sayfa 15

Page 16: Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı - Tİ · Web viewİbn Arabi'ye nisbet edilir, ancak kendisi böyle bir kavram kullanmamıştır Vahdet-i Şuhûd İmam Rabbani'ye nisbet edilen

Tasavvuf 2 Vize Ders Notları Ali Namlı

iii. Şeyhe itaat etmeliiv. Bütün malını ve mülkünü şeyhinin emrine vermelidirv. Canını bile vermeye razı gelmelidir

ti-entertainment.com Sayfa 16