131
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİM DALI İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARINDA ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİN BİRLİKTE ANALİZİ Koray YALÇIN YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN Doç. Dr. Kenan ÖREN ISPARTA-2013

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİM

DALI

İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARINDA ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİN BİRLİKTE

ANALİZİ

Koray YALÇIN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN Doç. Dr. Kenan ÖREN

ISPARTA-2013

Page 2: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın
Page 3: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın
Page 4: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

i

ÖNSÖZ

Çalışma hayatında, sektörlerin ve yapılan işin türü ne olursa olsun, insan faktörü

her zaman öne çıkmıştır. İş yaşamında bulunan her kesimin bu olguyu önemsemesi her

şeyden önce insan sağlığı için oldukça önem taşımaktadır. Bu kapsamda tüm grup ve

kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu amaçla hazırladığım

yüksek lisans tezimin, konusunun belirlenmesinden sonuçlandırılmasına kadar

yardımını esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Kenan ÖREN’e teşekkürlerimi

sunarım.

Tez çalışmamda olduğu gibi beni bilimsel çalışmalara teşvik eden başta bölüm

başkanımız Sayın Prof. Dr. Hüseyin Akyıldız olmak üzere bölüm hocalarımız Yrd. Doç.

Dr. Mustafa Öztürk’e ve Yrd. Doç. Dr. Nihat Altuntepe’ye ve özellikle akademik alanda

tavsiyelerini esirgemeyen Sayın Doç. Dr. Mehmet Fahrettin ÖNDER’e teşekkür ederim.

Tezimin düzenlenmesinde emeği geçen sevgili ağabeyim Sayın Sedat Ekizler’e

ve eğitimimin her aşamasında bana destek olan sevgili aileme candan teşekkürlerimi

sunarım. Çalışmamın konuyla ilgilenen herkese yararlı olmasını temenni ederim.

Page 5: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

ii

ÖZET

İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARINDA ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİN BİRLİKTE ANALİZİ

Koray YALÇIN

Süleyman Demirel Üniversitesi, ÇEKO Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 2013

Danışman: Doç. Dr. Kenan ÖREN

İş kazaları ve meslek hastalıklarının büyük bir oranda artmasının çeşitli

nedenleri vardır. İş hayatında yer alan kişi ve grupların sorumluklarını yerine

getirmemesi bu nedenlerin başında gelmektedir. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğini

sağlamak oldukça büyük bir sorumluluk olup konu ile ilgili düzenlemeler tüm yasalarda

belirtilmiştir. Günümüzde çalışma hayatında bulunan her kesimin iş sağlığı ve

güvenliğine ilişkin hükümlere bağlı kalması ve sorumluluklarını yerine getirmesi son

derece önemlidir. Aksi takdirde yasada belirtilen yaptırımlara maruz kalacaklardır.

Konuyla ilgili tüm düzenlemelere uyulmasının yanı sıra çalışanların ve işverenlerinin

eğitimli ve bilinçli olması da iş hayatındaki kaza ve hastalıkları en aza indirmeye

yardımcı olacaktır. Öyle ki ülkemizde meydana gelen iş kazaları ve meslek

hastalıklarının hukuki ve ekonomik boyutu olduğu kadar ahlaki boyutu da

bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: İş kazası, Meslek hastalığı, İş sağlığı ve güvenliği, İşveren,

Alt işveren

Page 6: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

iii

ABSTRACT

WORK ACCIDENTS AND OCCUPATIONAL DISEASES WITH THE

ANALYSIS OF THE PRINCIPAL EMPLOYER AND SUBCONTRACTOR

OBLIGATIONS

Koray YALÇIN

Süleyman Demirel University, The Main Branch of Labor Economics, Master

Thesis, Isparta, 2013

A large proportion of accidents at work and occupational diseases are several

reasons for the increase. To fulfill the responsibilities of individuals and groups in

business, this is one of the reasons. A responsibility to ensure occupational health and

safety in the workplace is quite large in all laws, regulations stated on the subject.

Today, the working life of each sector and the responsibilities of being bound by the

provisions concerning occupational health and safety is extremely important to perform.

Otherwise it will face sanctions prescribed by law. Compliance with all relevant

regulations, as well as the working life of employees and their employers to be educated

and informed will help to minimize accidents and diseases. There are moral dimensions

of accidents at works and occupational diseases occurring in our country, as well as the

legal and economic aspects.

Key Words: Industrial accident, Occupational disease, Occupational health and

safety, Employer, Subcontractor

Page 7: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

iv

İÇİNDEKİLER Sayfa no

ÖNSÖZ i ÖZET ii ABSTRACT iii İÇİNDEKİLER iv KISALTMALAR viii TABLOLAR DİZİNİ ix GİRİŞ 1

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARI, ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİLERİ

1.1. İŞ KAZASININ TANIMI 3 1.2. İŞ KAZASI SAYILMA ŞARTLARI 4

1.2.1. İşçinin İşyerinde Bulunduğu Sırada Kazaya Uğraması 4 1.2.2. Sigortalının İşveren Tarafından Yürütülmekte Olan Bir İş Nedeniyle

Kazaya Uğraması 6 1.2.3. Sigortalının, İşveren Tarafından Görev ile Başka Bir Yere

Gönderilmesi Yüzünden Asıl İşini Yapmaksızın Geçen Zamanlarda Kazaya Uğraması 8

1.2.4. Emzikli Kadın Sigortalının Çocuğuna Süt Vermek İçin Ayrılan Zamanlarda Kaza Geçirmesi 9

1.2.5. Sigortalıların, İşverence Sağlanan Bir Taşıtla İşin Yapıldığı Yere Toplu Olarak Götürülüp Getirilmesi Sırasında Kazaya Uğraması 11

1.3. İŞ KAZASINI OLUŞTURAN ETKENLER 12 1.3.1. Psikolojik Etkenler 13 1.3.2. Sosyolojik Etkenler 14 1.3.3. Fizyolojik Etkenler 15

1.4. MESLEK HASTALIĞI KAVRAMI 16 1.4.1. Meslek Hastalığının Tanımı 16 1.4.2. Meslek Hastalığının Unsurları 18

1.4.2.1. Meslek Hastalığına Tutulan Kişinin Sigortalı Olma Şartı 18 1.4.2.2. Sigortalının Ruhsal Veya Bedensel Yönden Bir Zarara Uğraması 19 1.4.2.3. Hastalık, Sakatlık veya Ölümün Yürütülen İş Dolayısıyla Meydana Gelmesi 20 1.4.2.4. Hastalığın Meslek Hastalıkları Listesinde Yer Alma Şartı 20

Page 8: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

v

1.5. MESLEK HASTALIĞI TESPİT DURUMU 24 1.6. İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIKLARININ BİLDİRİLMESİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ 25

1.6.1. İşverenin İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğü 25 1.6.2. İşverenin Meslek Hastalığını Bildirme Yükümlülüğü 28

1.7. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN (TAŞERON) KAVRAMLARI 29 1.7.1. Asıl İşverenin Tanımı 29 1.7.2. Alt İşverenlik (Taşeron) Kavramı 30

1.7.2.1. Alt İşverenliğin Tarihi Gelişimi 31 1.7.2.2. Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları 32

1.7.2.2.1. Alt İşveren ve Buna Ait Bir İşyerinin Varlığı 32 1.7.2.2.2. Asıl İşverenin İşyerinde Yürütülen Mal ve Hizmet

Üretimine İlişkin Bir İşin Alt İşverene Verilmesi 33 1.7.2.2.3. Alt İşverenin İşçilerini “Yalnızca” Asıl İşverene Ait

İşte Çalıştırması 34 1.8. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDEKİ SINIRLAMALAR ve

MUVAZAA 35 1.9. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDE SORUMLULUK 37

İKİNCİ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAPSAMINDA ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

2.1. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KAVRAMI 39

2.1.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihi Gelişimi 39 2.1.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramının İçeriği 42

2.1.2.1. Dar Kapsamda İş Sağlığı ve Güvenliği 43 2.1.2.2. Geniş Kapsamda İş Sağlığı ve Güvenliği 43

2.2. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ 44 2.3. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNİN AMACI 45 2.4. ÜLKEMİZDE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNDEN SORUMLU KURUMLAR 46

2.4.1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 46 2.4.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) 47 2.4.3. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı 48 2.4.4. İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü (İSGÜM) 49 2.4.5. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma

Merkezi (ÇASGEM) 49 2.4.6. Sağlık Bakanlığı 50

Page 9: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

vi

2.4.7. Belediyeler 50 2.4.8. Sosyal Güvenlik Kurumları 51

2.5. ÜLKEMİZDE YAŞANAN İŞ KAZALARI ve MESLEK HASTALIKLARININ OLUŞUM DÜZEYİ ve HIZI 51 2.6. İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIKLARINDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER 55

2.6.1. Asıl İşverenin Görev ve Yükümlülükleri 56 2.6.1.1. İşçiyi Gözetme ve Koruma Yükümlülüğü 57 2.6.1.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Tedbirlerini Denetme Yükümlülüğü 59 2.6.1.3. İşverenin İşçilerini Eğitme ve Bilgilendirme Yükümlülüğü 60 2.6.1.4. İşverenin İşyerini Örgütleme Yükümlülüğü 60

2.6.1.4.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Kurma Yükümlülüğü 61 2.6.1.4.2. İşyeri Hekimi İstihdam Etme Yükümlülüğü 63 2.6.1.4.3. İş Sağlık Birimi Oluşturma Yükümlülüğü 65 2.6.1.4.4. İşyerinde Mühendis, Teknik Eleman ve İş Güvenliği

Sorumlusu İstihdam Etme Yükümlülüğü 66 2.6.1.5. İşverenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na Karşı Yükümlülüğü 67

2.6.1.5.1. Sigortalıları Kuruma Bildirme Yükümlülüğü 67 2.6.1.5.2. Sosyal Güvenlik Primlerini Ödeme Yükümlülüğü 68 2.6.1.5.3. Sigortalıya Sağlık Yardımı Yapma Yükümlülüğü 70

2.6.2. Alt İşverenin Görev ve Yükümlülükleri 71 2.6.2.1. Alt İşverenin İşyerindeki Konumu 71 2.6.2.2. Alt İşverenin Yükümlülükleri 71

2.6.3. İşçilerin Yükümlülükleri 73 2.6.3.1. İşyerinde İşverence Alınan İş Sağlığı Güvenliği Tedbirlerine Uyma Yükümlülüğü 73 2.6.3.2. İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğü 74 2.6.3.3. Doktor Tavsiyelerine Uyma Yükümlülüğü 75

2.6.4. Sendikaların Yükümlülükleri 75 2.6.5. Devletin Yükümlülükleri 76

2.7. İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIĞINDAN DOĞAN HUKUKİ YÜKÜMLÜLÜKLER ve CEZAİ YAPTIRIMLAR 77

2.7.1. İşverenlerin Hukuksal Açıdan Yükümlülükleri ve Kapsamı 78 2.7.2. İş Kazasında Kusuru Bulunan İşverene Yaptırımlar 79

2.7.2.1. Maddi Tazminat 80 2.7.2.2. Manevi Tazminat 82 2.7.2.3. Rücu Tazminatı (Tazminatın Rücu Edilmesi) 83 2.7.2.4. İdari Para Cezaları 84 2.7.2.5. Cezai Yaptırımlar 87

Page 10: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

vii

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDAKİ DÜZENLEMELER VE DEĞERLENDİRMELERİ

3.1. ÜLKEMİZDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA YAPILAN DÜZENLEMELER 89 3.1.1. İş Kanunları 90

3.1.2. Borçlar Kanunu 92 3.1.3. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 93 3.1.4. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 95 3.1.5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü 96 3.1.6. İş Sağlığı ve Güvenliği Alanındaki Yönetmelikler 98 3.1.7. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 101

3.1.7.1. Kanun’un Genel Çerçevesi 102 3.1.7.2. Kanun’un Temel Özellikleri 102

3.1.7.2.1. Kanun’un Kapsamındaki Genişleme 103 3.1.7.2.2. İşgücünün Amaca Uygun Yönlendirilmesi 103 3.1.7.2.3. İSG Alanındaki Tedbirlerin Alınması ve Denetlenmesi 104 3.1.7.2.4. Çalışanlara Amaca Uygun Eğitim Verilmesi 106 3.1.7.2.5. Çalışanların Yönetim Sürecine Katılımı 107 3.1.7.2.6. Yürürlük Tarihleri 108

SONUÇ 109 KAYNAKÇA 111 ÖZGEÇMİŞ 119

Page 11: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

viii

KISALTMALAR

ABD Amerika Birleşik Devletleri

A.Ş Anonim Şirketi

BK Borçlar Kanunu

ÇASGEM Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi

ÇSGB Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

db Desibel

HD Hukuk Dairesi

İK İnsan Kaynakları

İSGÜM İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü

İSGGM İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

İSG İş Sağlığı ve Güvenliği

SSK Sosyal Sigortalar Kanunu

SSGSS Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

SGK Sosyal Güvenlik Kurumu

TBK Türk Borçlar Kanunu

TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi

TCK Türk Ceza Kanunu

TSE Türk Standartları Enstitüsü

TUHİS Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası

Page 12: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

ix

TABLOLAR DİZİNİ

Sayfa No

Tablo 1: Mesleklere Göre Sağlık Sorunları 22

Tablo 2: Türkiye Geneli İş Kazası, Ölüm ve Çalışan Sayıları 52

Tablo 3: Çeşitli Ülkelerin İş Kazası Sonucu Ölüm Vakası Sayıları 54

Tablo 4: Türkiye’de İş Kazası ve Meslek Hastalığına Bağlı Orantılı Ölüm

Hızlarının Yıllara Göre Dağılımı 55

Tablo 5: İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Prim Oranları 69

Tablo 6: 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre Uygulanacak Para Cezaları 85

Tablo 7: 4857 Sayılı İş Kanunu’na İstinaden Hazırlanan Yönetmelikler 99

Tablo 8: 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Yürürlük Tarihleri 108

Page 13: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

1

GİRİŞ

Çalışma hayatında bulunan her kesimin üzerinde önemle durduğu olgular, öncelikle

güvence ve güvenlik daha sonra da maddi olanaklardır. Özellikle çalışma şartlarının ağır

olduğu işler, güvenliğin ön plana çıkmasında büyük rol oynamaktadır. Emek piyasasındaki

en önemli faktörün “insan” olduğu çoğu zaman unutulmakta ve bu konuya yeterince değer

verilmemektedir. Öyle ki iş kazaları ve meslek hastalıklarındaki ihmaller ve sorumsuzluklar

bu konuyu daha çok ön plana çıkarmaktadır.

Bireyler, zamanlarının çoğunu işyerlerinde geçirmektedir. Her bireyin içinde

bulunduğu sektör ve çalışma şartları birbirine eşit olmadığından iş sağlığı ve güvenliği

kavramının kapsamı oldukça geniş olmak durumundadır. Bu nedenle, iş kazaları ve meslek

hastalıklarının unsurları ve şartları da duruma göre değişiklik göstermektedir.

Öte yandan iş kazası ve meslek hastalıklarının nedenleri de yine yapılan işe göre

farklılık göstermektedir. Meydana gelen kazaların ve/veya olumsuz olayların altında yatan

ana sebep çoğu zaman kişisel faktörlerdir. Bu sebeple çalışanların gerek fiziksel

özelliklerinin gerekse zihinsel performanslarının olumsuz etkilenmesi beraberinde iş

kazalarını getirmektedir.

İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça

fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın emeği ile iş yapabilen işveren, vekilleri ve de alt

işverenler, sonrasında koruma ve önleme amaçlı normlar ortaya koyan yasa koyucular,

kuruluşlar ve sendikalardır. Kısa vadede bakılacak olursa işverenler, bu hususta en önemli

yapıtaşını oluşturmaktadır. İşverenler, çalışanları istihdam eden ve onları her konuda

korumakla yükümlü olan kişilerdir. İşverenler, bu alanda düzenlenmiş olan normlara

dayanarak gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Sorumluluklarını yerine getirmeyen

her işveren, vekili ya da alt işveren hukuk sistemi içerisindeki yaptırımlara maruz

kalacaktır. Bu yaptırımların mümkün olduğunca caydırıcı olması da iş kazaları meslek

hastalıkları konusunda ciddi sıkıntıları olan ülkemizin lehine olacaktır.

Page 14: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

2

İş sağlığı ve güvenliği konusu zaman içerisinde çalışma hayatının değişen şartlarına

bağlı olarak geliştirilmeye çalışılmaktadır. Buna istinaden ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği

alanında sorumlu olan kurum ve kuruluşlar yasada belirtilmiştir.

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında çıkarılan yasalar ve normlar sürekli

olarak değişmektedir. Bunun sebebi olarak da gelişen teknoloji ile sektörlerin değişime

uğraması gösterilebilir. Ancak şüphesiz, yasalara tam manasıyla uymak günümüzde çok zor

bir durumdur. Çünkü özellikle küçük çaplı işletmeler için bu yükümlülükler fazladan

maliyet unsuru olarak görülmektedir. Bu sebeple de göz ardı edilen konunun insan hayatı

olduğu ciddiyeti bilinçlere yerleşememiştir. Oysa iş kanunumuzdan iş sağlığı ve güvenliği

kanunumuza kadar mevzuatımızın “işçi lehine” olduğu göze çarpmaktadır.

Bu çalışma; iş hayatında karşılaşılan olumsuzluklara ilişkin sorumlu kişi, kurum ve

kuruluşlara dikkat çekmek ve bu alandaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunda

tespitlerde bulunabilmek amacı ile hazırlanmıştır. Bu doğrultuda; çalışmanın birinci

bölümünde; iş kazası ve meslek hastalıklarının, asıl işveren ve alt işveren kavramlarının

tanımlarına ve unsurlarına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Çalışmanın ikinci bölümünde ise; iş sağlığı ve güvenliğinin tarihçesi, amacı ve

önemine yer verilmiştir. Yine bu bölümde iş kazası ve meslek hastalıklarına dair

istatistikler, iş sağlığı güvenliğinden sorumlu kişi ve kurumlar ile bunlara ait yükümlülükler

ve yerine getirilmeyen yükümlülüklere ilişkin yaptırımlar incelenmiştir.

Son bölümde; ülkemizde yürürlükte olan iş sağlığı ve güvenliği alanındaki

mevzuatın uygulanabilirliğine ve uygulamada karşılaşılan sorunlara ilişkin

değerlendirmelere yer verilmiştir.

Page 15: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

3

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARI, ASIL İŞVEREN-ALT

İŞVEREN İLİŞKİLERİ

1.1. İŞ KAZASININ TANIMI

İş kazası, doktrinde, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu (SSK) ve 5510 sayılı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSS) ve Yargıtay’ın kararlarında

tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre iş kazası; işçinin işverenin hâkimiyeti altında

bulunduğu sırada ve işveren için yerine getirdiği işten ya da yaptığı iş dolayısıyla dış bir

sebeple ansızın meydana gelen olayda uğramış olduğu kaza olarak belirtilmiştir1.

Sorumluluk hukuku açısından iki farklı iş kazası kavramı vardır. Birincisi Sosyal

Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası anlamındaki iş kazası ve ikincisi Bireysel İş Hukuku

anlamındaki iş kazasıdır. Her iki anlamda da iş kazası kavramı ve doğurduğu sonuçlar

farklıdır. Bireysel İş Hukuku açısından iş kazası, işverenin işçiye karşı yükümlü olacağı iş

kazalarını belirtmek için kullanılır2. İşveren açısından hukuksal boyut kazanan iş kazasının

temel yasal dayanaklarını 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesi (İşverenlerin ve işçilerin

yükümlülükleri bölümü), Borçlar Kanunu’nun iş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren

maddeleri ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddeleri oluşturmaktadır.

Anılan yasa ve tüzüklerin diğer maddelerinde de iş kazaları ile ilgili çeşitli düzenlemeler

bulunmakla beraber, işveren ile kazaya maruz kalan işçi arasındaki ilişkileri belirleyen ve

işverenin görev ve yükümlülüklerini ortaya koyan belirtilen kanun ve tüzük maddeleridir.

Bu bağlamda, bir olayın iş kazası sayılabilmesinin sosyal güvenlik mevzuatı açısından

sonuçları ile işveren aleyhine açılan tazminat davası bakımından sonuçları farklıdır. Sosyal 1 Ulusan, İlhan, Özellikle Borçlar Hukuku ve İş Hukuku Açısından İşverenin İşçiyi Gözetme Borcu: Bundan Doğan Hukuki Sorumluluğu, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul, 1990, s: 72 2 GÜNEREN, Ali, İş Kazası veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları, Birinci Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010, s: 341

Page 16: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

4

güvenlik mevzuatı anlamında her iş kazası, aynı zamanda bireysel iş hukuku anlamındaki iş

kazası olarak nitelendirilemez3.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun’da; iş kazası tanımının yapılmadığı, bundan

ziyade bazı unsurların ve koşullarının sayıldığı 506 sayılı Kanun’a ek olarak hangi

durumlarda meydana gelen kazaların iş kazası olarak sayılacağı yer ve zaman olarak

belirtilmiştir4.

1.2. İŞ KAZASI SAYILMA ŞARTLARI

İş kazası sayılma hal ve durumları; 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci

fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi sigortalılar için çalışma ilişkileri göz önünde

bulundurularak, aynı Kanun’un 13. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen durumlar

doğrultusunda yapılmaktadır5.

1.2.1. İşçinin İşyerinde Bulunduğu Sırada Kazaya Uğraması

5510 sayılı Kanun’un 11. maddesinde, sigortalı sayılan kişilerin maddi olan ve

olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler işyeri olarak tanımlanmış olup,

işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden ilişkisi bulunan ve aynı

yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku,

yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer

3 YILMAZ, Gürbüz, “İş Kazalarından Doğan Sorumluluklar”, Mühendis ve Makina Dergisi, C: 46, S: 543, 2005, s: 6, 7 4 GÜNEREN, Ali, a. g. e, s: 342 5 Sosyal Güvenlik Kurumu, 5510 Sayılı Kanunun Kısa Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Uygulamaları, 2008, s: 1, http://www.asmmmo.org.tr/asmmmo/UserFiles/File/SOSYALGUVENLIKMEVZUATI/genelgeler/2008-108.pdf (12.12.2011)

Page 17: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

5

eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılmıştır6. Anılan kanundaki bu tanımlama önceki

kanunlara göre kapsamlı ve geniş bir tanımlama olmuştur.

Bazı durumlarda; sigortalı kişinin işyerinde bulunduğu sırada maruz kaldığı

olumsuz olayların yapılan işle doğrudan ilgili olmaması da, olayın iş kazası sayılmasına

engel olmamaktadır. Bu sebeple sigortalıların; işyerinin bahçesinde yürürken düşmesi,

bahçedeki meyve ağacından meyve toplarken düşmesi, tarlada çalışır iken traktör ile kazaya

uğraması, yemek yerken bir yerini yaralaması, dinlenme odasında dinlenirken sobadan

zehirlenmesi, işyerinde intihar etmesi, işyeri sınırları içinde bulunan havuzda

boğularak ölmesi, ücretli izinli bulunduğu sırada çalıştığı işyerindeki arkadaşlarını ziyaret

için geldiğinde kaza geçirmesi, araçlarla çalışanların bu araçlarda geçirecekleri kazalar

iş kazası olarak kabul edilecektir7. Bu noktada dikkati çeken ise işyeri sınırlarındaki her

türlü olayın iş kazası sayılacağı hatta işyeri sınırları dışında bile; örneğin işyeri servis

araçlarında ulaşım yapılırken karşılaşılabilecek herhangi bir kazanın da iş kazası

sayılabileceğidir. Bu bağlamda olayların işçi yararına yorumlanması da çalışma hayatında

bir anlamda güveni teşkil etmektedir.

Birden çok işyeri ile sigortalılık niteliği bulunan ve Kanun’un 4. maddesinin birinci

fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişiler için, her bir işyerinde meydana

gelen olayların bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Sigortalının işyeri, kuruma

yapılan bildirimlerden tespit edilebileceği gibi, yapılacak araştırmalarla sigortalılık

niteliğine ilişkin elde edilebilecek belgelerden de tespit edilebilir. Öyle ki kolektif ve

limited şirketlerin ortaklığı ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin komandite

ortaklığını aynı anda üzerinde bulunduran sigortalı; üç şirkete ait işyerlerinden herhangi

birinde denetim yaparken işçinin yaralanması iş kazası sayılacaktır8.

6 Geleri, Mehmet Fatih, “İş Kazasının Tanımı ve Bildirim Süreleri”, s: 3, http://fatihgeleri.com/index.php?option=com_content&view=article&id=90:-kazasnn-tanm-ve-bildirim-suereleri (12.12.2011) 7 Geleri, Mehmet Fatih, a. g. e, s: 3 8 AĞAR, Ahmet, İş Kazası ve Meslek Hastalığının; Unsurları, Tanımı ve Bildirim Süreleri, İşveren Dergisi, Ocak, 2009, s: 2

Page 18: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

6

Diğer taraftan, yine Kanunun 11. maddesindeki “sigortalının işini yaptığı yer”

ibaresinden sigortalının fiilen çalıştığı yani esas işini gördüğü yer anlaşılmaktadır. Anılan

maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre de işin niteliği bakımından iş yerine bağlı bulunan

yerlerle diğer eklentilerinde işyerinden sayılması gerektiğinden maden işletmeleri, kara

yolları, demir yolları gibi işletmelerde çalışanların esas işini gördüğü yerden tamamen ayrı

bir bölgede ve işin yürütümü ile ilgili olmaksızın bulunduğu sırada meydana gelen bir

kazanın, olayın sadece işyeri sınırları içinde meydana gelmesinden dolayı iş kazası

sayılmasına imkân bulunmamaktadır9.

Öte yandan, herhangi bir olayla ilgisi olmadan sigortalının örnek olarak kalp krizi

geçirmesi veya başka bir sebepten ölmesi iş kazası olarak sayılamayacağı açıktır.

1.2.2. Sigortalının İşveren Tarafından Yürütülmekte Olan Bir İş

Nedeniyle Kazaya Uğraması

Eski 506 sayılı Kanun’un 11. maddesi (A) fıkrasının (b) bendinde yer almış;

sigortalıların, işveren tarafından yürütülen işi gördükleri sırada uğradıkları kazalar iş kazası

sayılır ibaresi, 5510 sayılı Kanun’da da şu şekilde benzer bir ifadeyle yer almıştır: İşveren

tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız

çalışıyorsa yürümekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya

sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır. Bu noktada meydana gelen kazanın iş

kazası sayılmasındaki ana unsur, kazanın işverenin işi görülürken meydana gelmiş

olmasıdır10. Önemli olan, meydana gelen kazanın işveren tarafından yürütülmekte olan iş

nedeniyle gerçekleşmiş olmasıdır11.

9 AĞAR, Ahmet, a. g. e, s: 2 10 AKIN, Levent, İş Kazasından Doğan Tazminat, Yetkin Yayınları, Ankara, 2001, s: 30 11 TAŞKENT, Savaş, İş Kazası Kavramı: Prof. Dr. Nuri Çelik’e Armağan, Beta Yayınları, 2. Cilt, İstanbul, 2001, s: 1958

Page 19: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

7

Örnek Olay 1:

Bir “A” işyerinde işveren vekili ve görevli müdür gibi hizmetlerde bulunan ve

işverenin harici işleri ile adliyedeki işlerini takip eden sigortalı ile işvereni, aynı taşıtla

Sıhhıye tarafındaki adliyeye gitmektedirler. Burada işverenle birlikte caddenin bir

tarafından adliyenin bulunduğu diğer tarafa geçerken sigortalı trafik kazası geçirerek

hayatını kaybetmiştir. Sigortalının mirasçıları işverene açtıkları davada olayın iş kazası

olduğunu iddia etmiş ve tespitini istemişlerdir. Davalı işveren olayla ilgili savunmasında;

sigortalının kendisiyle birlikte gelmesinin esas amacının kızının düğünü için kredi almak

olduğunu ve o gün görevli olmadığını ileri sürmüştür. Yargıtay ise sigortalının kredi almayı

düşündüğü bankanın başka bir semtte olmasını, kendisinin olay gününde izinli olmamasını,

işveren vekili konumundaki bir işçinin nedensiz yere adliyeye götürülemeyeceğini ve

bununla birlikte işverenin hemen hemen tüm işlerinden sorumlu olmasını göz önünde

bulundurarak olay günü görevli kabul etmiş ve olayı iş kazası olarak değerlendirmiştir12.

Örnek olayda dikkati çeken husus iş kazasının sınırları ve hangi durumlarda

olacağıdır. 5510 sayılı Kanun’da yer alan; hizmet akdiyle çalışanlar için “iş nedeniyle”

ibaresi, kamu görevlileri için “görevi nedeniyle” ibaresi, bağımsız çalışanlar için

“yürütmekte oldukları iş veya çalışma konusu nedeniyle” ibaresi bu konudaki ana çerçeveyi

oluşturmaktadır. Kanunun 13. maddesinin (b) bendine eklenen işyeri dışında ifadesiyle

birlikte yürütülen iş sebebiyle meydana gelen kazalar ister işyerinde ister işyeri dışında

olsun iş kazası niteliği taşıyacaktır13.

12 BOSTANCI, Yalçın, “Yargıtay Kararları Işığında İş Kazası Kavramı”, Kamu-İş Dergisi, S: 1, C: 8, 2005, s: 14, 15 13 CANİKLİOĞLU, Nurşen, “Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform!”, Çalışma ve Toplum Dergisi, S: 8, 2006, s: 58

Page 20: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

8

1.2.3. Sigortalının, İşveren Tarafından Görev ile Başka Bir Yere

Gönderilmesi Yüzünden Asıl İşini Yapmaksızın Geçen Zamanlarda

Kazaya Uğraması

Sigortalının işveren tarafından görevli olarak başka bir yere gönderilmesi halinde,

asıl işini yapmaksızın geçen zaman dilimi içerisinde uğradığı tüm kazalar iş kazası olarak

kabul edilecektir. Bu noktada işveren sigortalıyı işyeri dışında, bir görevi yürütmesi için

yükümlü tutabilir, bu görev yerinin aynı veya farklı ilde veyahut da yabancı bir ülkede

olması da durumu değiştirmez. Sigortalının işverenin işi için başka bir yere gitmesi,

işverenin otoritesi altında olduğu göstermektedir. Kanun hükmünde “sigortalının asıl işini

yapmaksızın geçen zaman” ibaresi yer almaktadır ancak bu zamanın nasıl

değerlendirileceği konusunda bir açıklamaya yer verilmemiş ve ayrım yapılmamıştır14. Bu

hükmün uygulanmasında önemli olan, meydana gelen kazanın işverenin sigortalıya verdiği

görevle ilgili olup olmadığı ve bu görevin yapılması için gereken sürede yaşanıp

yaşanmadığının tespit edilmesidir15.

Diğer taraftan 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesinin (c) fıkrası, 506 sayılı Kanun’un

11. maddesi (A) fıkrası (a) ve (c) bentlerinin tekrarı niteliğindedir. Ancak daha önceleri

sadece hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları kapsayan bu hüküm, 5510 sayılı

Kanun’da belirtilen şekliyle kamu görevlilerine de uygulanabilir hale gelmiştir16.

Örnek Olay 2:

Amasya’da bir “X” işyerinde çalışan davacı, mülkiyeti şirkete bağlı olan ve

işverenin kendi oğlunun idaresinde olan bir araçla, yanlarına birkaç kişi alarak Çorum iline

eğlenmek üzere gitmişlerdir. Gece eğlendikten sonra alkollü bir şekilde Samsun yolunda

trafik kazası geçirmişlerdir. Davacı, işveren tarafından görevli olarak gönderildiği iddiası 14 ALPER, Yusuf, Türkiye’de Sosyal Güvenlik ve Sosyal Sigortalar, Ekin Yayınevi, Bursa, 2003, s: 214, 215 15 CAN, Mehmet, Açıklamalı-İçtihatlı Sosyal Sigorta Uygulaması, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 1995, s: 173 16 AKIN, Levent, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısının İş Kazası Tanımı”, İşveren Dergisi, 2005, s: 63

Page 21: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

9

ile iş kazası talebinde bulunmuş ve görevli mahkemede davacı lehine karar vermiştir.

Yargıtay’a intikal eden olayda; Yargıtay, özel amaçlı seyahatler ve eğlence sonucunda

meydana gelen kazalar iş kazası olarak nitelik kazanamaz şeklinde sonuca bağlamış ve

mahkemenin kararını bozmuştur17. Bu kararda dikkati çeken nokta ise; sigortalı, işveren

tarafından görevlendirilse dahi, kendi zevk ve eğlencesi dahilinde keyif verici maddeler

almış ise (işyerinde olsa dahi) yaşanılan olay iş kazası olarak nitelik kazanmayacaktır.

Çünkü bu durum kişinin bilinci dışında gerçekleşmiş olup işverenin sorumlu tutulmasına

gerek kalmayacaktır.

Bunlara ek olarak Yargıtay; sigortalının asıl işini yapmaksızın, işveren tarafından

malzeme almak için başka bir yere gitmesi için görevlendirilmesi sırasında, dönüşte aynı

güzergâhta bulunan babasına ait işyerine uğrayıp çay içerken yaşadığı silahlı saldırı sonucu

ölüm olayını, sigortalının bu zaman dilimi içerisinde normal yaşam koşulları ve hoşgörü

sınırları içinde kazaya uğraması nedeniyle iş kazası olarak kabul etmiştir18. Bu örnek olay

yukarıda bahsi geçen konuya destek niteliğindedir. Çünkü kişinin şahsi zevkiyle ve

eğlencesiyle bir takım durumlar yaşaması ile normal yaşam seyrini devam ettirirken

yaşaması arasında fark vardır ki, Yargıtay’da bu farkı kararlarına dikkatlice yansıtmıştır.

1.2.4. Emzikli Kadın Sigortalının Çocuğuna Süt Vermek İçin Ayrılan

Zamanlarda Kaza Geçirmesi

Sigortalı kadınların doğumdan önce olduğu gibi sonrada iş kanunu ve sosyal

güvenlikten kaynaklanan hakları mevcuttur. İş Kanunu’nun 74. maddesinde “Kadın işçilere

bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni

verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi

belirleyebilir. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır” ifadesi yer almıştır. 17 Çimento İşveren Dergisi, S: 6, C: 16, 2002, http://www.ceis.org.tr/dergiDocs/kararlar.pdf (11.01.2012) 18 LALE, Süleyman, “Sosyal Güvenlik Sistemimizde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2007, s: 29

Page 22: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

10

Sigortalı kadının bu emzirme izni süresince karşılaştığı ve zarara uğradığı her türlü

olay iş kazası niteliğindedir. Çünkü yukarıda belirtildiği üzere bu süre de çalışma süresi

içindedir. Emzirme izni, işyeri sınırları içinde varsa kreş veya emzirme odası gibi

bölümlerde kullanılabileceği gibi, sigortalının evinde veya çocuğun bulunduğu yerde de

kullanılabilir. Bu husus sigortalının inisiyatifine bırakılmıştır19.

Diğer taraftan, iş sağlığı ve güvenliği kapsamındaki yönetmeliklerde işçi lehine

birtakım zorunluluklar getirilmiştir. Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla

Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin 15. maddesine göre

“Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, bir

yaşından küçük çocukların bırakılması ve bakılması ve emziren işçilerin çocuklarını

emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre

uzaklıkta bir emzirme odasının kurulması zorunludur. Yaşları ve medeni halleri ne olursa

olsun, 150 den çok kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması

ve bakılması, emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma

yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir yurdun kurulması zorunludur. Yurt açma

yükümlülüğünde olan işverenler yurt içinde anaokulu da açmak zorundadırlar. Yurt,

işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür”20.

Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt amacıyla bulunduğu, işyerindeki emzirme

odasında uğradığı kaza iş kazası sayılabileceği gibi, emzirmeleri için evine gidip gelirken

ve evinde geçirdiği kazalarda iş kazası sayılmaktadır21.

19 ALPER, Yusuf, a. g. e, s: 215 20Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik, http://www.zirveosgb.com.tr/mevzuat/yonetmelikler/374-Gebe-veya-Emziren-Kad%C4%B1nlar%C4%B1n-%C3%87al%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1lma-%C5%9Eartlar%C4%B1yla-Emzirme-Odalar%C4%B1-ve-%C3%87ocuk-Bak%C4%B1m-Yurtlar%C4%B1na-Dair-Y%C3%B6netmelik.html (14.01.2012) 21 LALE, Süleyman, a. g. e, s: 30

Page 23: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

11

1.2.5. Sigortalıların, İşverence Sağlanan Bir Taşıtla İşin Yapıldığı Yere

Toplu Olarak Götürülüp Getirilmesi Sırasında Kazaya Uğraması

506 sayılı Kanun’a göre, sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı

yere toplu bir şekilde getirilip götürülmeleri sırasında kazaya uğraması durumu, iş kazası

olarak nitelik kazanacaktır. Bu noktada iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:

Birincisi, işverence sağlanan bir taşıtın bulunması, ikincisi ise sigortalıların da bu araçla

işin yapıldığı yere toplu olarak getirilip götürülmeleridir22.

Bu konuda genellikle trafik kazalarının söz konusu olacağı kabul edilebilir. Fakat

hükümlerin mutlak ifadesi karşısında trafik kazaları dışındaki kazaları da iş kazası

sayılacaktır. Örneğin; sigortalının araca binerken elini sıkıştırması, dışarıdan açılan ateş

sonucu zarar görmesi, taşıt içinde diğer sigortalılarla kavga ederken yaralanması gibi

durumlar da iş kazası sayılacaktır23.

Diğer taraftan sigortalıların taşıtla sağlanan ulaşımları konusunda genelde akla

gelen, işyerlerinin servis araçlarıdır. Günümüzde daha da yaygın olan bu uygulama

neredeyse bir zorunluluk haline gelmiş ve çalışanlara kolaylık sağlaması açısından büyük

önem kazanmıştır. Ayrıca işverenlerin de işine yarayan bu konu, işverenin veya şirketlerin

iş tanımlarında sıkça yer almaktadır.

22 DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali Güzel, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası Yayın No: 2000-23, İstanbul, 2001, s: 182 23 GÜZEL, Ali ve Ali Rıza OKUR, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 10. Baskı, İstanbul, 2004, s: 233

Page 24: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

12

Örnek Olay 3:

Bir işçi, işyeri karşısındaki servis aracından inmiş, karşıdan karşıya geçerken trafik

kazası geçirip yaralanmıştır. Yüzde yüz oranla iş göremezlik ile sonuçlanan olayın iş kazası

olup olmadığının tespiti için sigortalı dava açmış ve olay, mahkeme tarafından iş kazası

olarak kabul edilmiştir24. Ancak bu noktada, her ne kadar işçi lehine karar alınması istense

de, dava işverenin savunması alınmadan karara bağlanmıştır.

Yargıtay da işin esasına girmeksizin husumet yönünden kararı bozmuştur. Yargıtay

10. Hukuk Dairesi’ne göre iş kazasının tespiti davası, işvereni bu konudaki hakları

yönünden tamamen ilgilendirmektedir. Nitekim olay; iş kazası olarak değerlendirilirse

kurum, sigortalıya yaptığı yardımları işverenden rücu edecektir. Yüksek mahkeme;

kurumun daha sonra açacağı rücu davasını da bu dava kapsamında değerlendirebilmek için

işverene de husumet yönelterek, göstereceği deliller doğrultusunda sonuca varmak için

kararı bozmuştur25. Görüldüğü üzere işyerinde veya eklentisinde meydana gelen her olay iş

kazası olmamakla beraber, olayın iki tarafın da hakları gözetilerek sonuca bağlanması

gerektiği bu olayla dikkatleri çekmiştir.

1.3. İŞ KAZASINI OLUŞTURAN ETKENLER

İş kazaları ve meslek hastalıklarının sonuçları ve bu olayların önlenmesi çalışmaları,

ülke ve toplum için sosyal, ekonomik ve siyasi yönlerden büyük önem arz etmektedir. İş

kazaları yalnızca işçiyi etkilemekle kalmayıp, işçinin ailesini, yakınlarını, iş arkadaşlarını,

hatta aynı iş kolunda çalışan diğer işçileri, işverenini, sendikaları, devleti ve dolayısıyla

bütün ülke ve toplumu etkilemektedir. Bundan dolayı iş kazaları ve meslek hastalıkları,

24 Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası, Yargıtay’ın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi, Ankara, 2004, s: 211 25 Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası, a. g. e, s: 211

Page 25: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

13

hem işçilerin çalıştıkları, hem de yaşadıkları çevrede başlayan zincirleme etkilerle "sosyal

olay" halini almaktadır26.

Bir ülkede iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasının toplumda oluşturacağı

olumsuz psikolojik ve ekonomik etkiler; çalışma barışının, uyumunun ve iş huzurunun

bozulmasına yol açacaktır. Bunun için iş güvenliği ve işçi sağlığının sağlanarak iş kazaları

ve meslek hastalıklarının önemli boyutlara ulaşmasını önlemek gerekmektedir27.

1.3.1. Psikolojik Etkenler

Her geçen gün gelişen bilimsel değerler ve etkin teknoloji kullanımı birçok sektörün

doğmasını sağlamıştır. Bununla beraber artışa geçen iş kazalarının sebeplerinden biri

olarak, çalışanlarla alakalı kişisel özellikler gösterilebilir.

Bu noktada ortaya çıkan önemli bir zorluk "bir işe bir adam seçme" olayıdır. Bunun

için ülkemizde genel olarak işe giriş muayenelerinde çalışan adayının bedensel bir

rahatsızlığının olup olmadığına bakılmakta, daha sonra bir mikro-film ile akciğeri

görüldükten sonra muayene olayı tamamlanmaktadır. Fakat işçinin; bir iş kazasına neden

olduğu durumlarda, yukarıdaki muayenelerden geçen kişinin bir başka etmenin etkisi

altında olduğu, yaralandığı, hatta çevresindeki birkaç kişinin daha zarar görmesine neden

olduğu, iş kazası ve meslek hastalığı araştırmalarında çok önemli bir başka nedenlerinde

incelenmesinin gerektiği gerçeğini ön plana çıkarmaktadır28.

Bu konuda çalışma hayatında olan işletmelerin işçi seçiminde daha dikkatli olmaları

gerekmektedir. Özellikle son yıllarda hızla gelişen insan kaynakları (İK) departmanlarının

26 OFLUOĞLU Gökhan ve Füsun UYSAL, “İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarından Kaynaklanan Psiko-Sosyal Sorunların Dışsal Maliyeti”, Kamu-İş Dergisi, C: 5, 2000, s: 2 27 OFLUOĞLU Gökhan ve Füsun UYSAL, a. g. e, s: 2 28 EBİRİ, Arslan, “İş Kazalarında İnsan Psikolojisi Faktörü”, 2. Ulusal İşçi Sağlığı Kongresi, 4-7 Temmuz 1988, TTB, Ankara, 1988, s: 157

Page 26: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

14

bunun üzerine eğildiğini söylemek mümkündür. Bu birimde çalışan kişiler, işçi alırken,

yapılan işe göre en uygun kişilikteki kişiyi bulmak için gayret göstermektedirler.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının meydana gelmesinde etkili olan kişisel

etkenleri üç ana grupta toplayabilmek mümkündür29:

Kişisel Özellikler: Kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, iş tecrübesi, medeni

halidir.

Fizyolojik Etkenler: Yorgunluk, fiziksel yetersizlik (boy, kilo, v.s), uykusuzluk

halidir.

Psikolojik Özellikler: Zekâ seviyesi, görme yeteneği, duygusal durumu, kaza

eğilimi, iş tatmini, yabancılaşma duygusu, monotonluk, riski kabullenme, stres,

psikolojik rahatsızlıklar, alkol ve uyuşturucu bağımlılığıdır.

1.3.2. Sosyolojik Etkenler

Kişisel anlamda; kazaların nedenleri arasında kişilerin dikkatsizliği ve farklı bilişsel

kapasiteleri önemli faktör sayılırken, sosyolojik kuramlar arasında da bu nedenler çok az

miktarda kaza nedeni olarak görülmektedir. İş kazalarını sosyolojik çerçevede ele alan

çalışmalar; sanayi toplumlarında yer alan çıkar çatışmaları, işçilerin ciddi anlamda riskli

hale geldikleri vurgulamaktadır. Bu hususta yapılan meslek, kazanç, eğitim ve yaşanan

çevre koşulları baz alınarak belirlenen ekonomik sınıf değişkenlerine göre birçok araştırma

söz konusudur30. Bu bağlamda günümüzde her meslek grubunun değişik zorlukları ve

çalışma koşulları olduğu göz önünde bulundurulduğunda, insanların çalışmaları esnasında

veya sonrasında başlarına gelebilecek kazalarda ve olumsuzluklarda sosyo-ekonomik

faktörlerin dikkate alınması gerekli bir olgu olabilecektir. Bu noktada işe girişten itibaren

çalışanı etkileyebilecek etmenlerin detaylıca araştırılması fayda sağlayabilir.

29 EBİRİ, Arslan, a. g. e, s: 158 30 DİZDAR, N. , Ercüment, Mustafa KURT, İş Güvenliği, Kale Matbaacılık, Ankara, 2001, s: 46, 47

Page 27: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

15

Diğer taraftan, toplum psikiyatrisi konusundaki gelişmeler iş kazaları ile alakalı bazı

sebeplerin bir bölümünün işyeri dışında aranmasını gerçeğini de ortaya koymuştur. Bu tür

çalışmalarda; işçilerin kazaya eğilimlerinin artış göstermesinde işyeri dışı bazı etmenlerin

var olabileceği savunulmuştur. Konuyu genişleterek sosyal uyumu da konunun içerisine

katan çalışmalarda, kaza geçiren çalışanların çoğunluğunda sosyopatik davranışlar, yasalara

karşı gelme, suçluluk psikolojisi, ailevi problemler, başkalarıyla iyi geçinememe,

düşmanlık ve kin duygusu, çabuk kırılma, sorumsuzluk ve zararlı alışkanlık ve bağımlılık

gibi durumların bulunduğu belirtilmiştir31.

1.3.3. Fizyolojik Etkenler

Çalışma hayatındaki kişilerin, hangi meslekten olurlarsa olsunlar, fiziksel açıdan

yetersizlikleri istenmeyen ve önlenemeyen kazalara neden olabilmektedir. Örnek olarak göz

hastalıkları ve görme bozuklukları, sinirsel rahatsızlıklar ve aşırı sinirlilik halleri, önceden

geçirilmiş hastalıklar ve daha önceki tıbbi operasyonlardan kalan fiziksel sorunlar birer

kaza sebebi olarak gösterilebilir. Öte yandan kalp, kan dolaşımı ve ciğerdeki rahatsızlıklar,

boy ve kilo dengesizliği, duyma kayıpları, erken yaşlanma gibi fiziki bütünlüğe zarar verici

sorunlar da kaza ile sonuçlanabilir32.

Diğer taraftan; uykusuzluk, yorgunluk ve buna bağlı olarak da halsizlik gibi

durumlar da fizyolojik faktörlerin başında gelmektedir. Çoğu kez yorgunluk ve uykusuzluk

faktörü beraber değerlendirilmelidir. Bunun sebebi de, uykusuzluk nedeniyle ortaya çıkan

yorgunluk hissinin çok sık karşılaşılan bir durum olmasıdır. Fakat her yorgunluğun nedeni

uykusuzluk değildir. Bunun altında yatan nedenler çeşitlidir. Çalışma sürelerinin uzun

olması, fazla mesailerin çok olması, işin ağır olması, işin fiziksel zorluğu gibi etkenler

31 TUFAN, Beril, Göçmen İşçilerde İş Kazaları: “Almanya’da İş Kazası Geçirmiş Türkiye’ye Dönen İşçilerin Sosyal Psikolojik Özellikleri”, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü, Yayın No: 556, Ankara, 1994, s: 30-35 32 DİZDAR, N., Ercüment, Mustafa KURT, a. g. e, s: 47

Page 28: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

16

insanlarda yorgunluğa ve dolayısıyla kazaya zemin hazırlamaktadır. Zira uykusuzluk hissi

insanın direncini azaltmakta, dikkatini dağıtmakta ve kendilerini kontrol etmekte güçlük

çıkartmaktadır33.

Özellikle sanayileşmeden sonra çok fazla iş kolu ve sektör kurulmuştur. Buna bağlı

olarak her geçen gün bu mesleklerde çalışacak işgücü ve bu işgücünü yönetecek

yöneticilere ihtiyaç duyulmaktadır. Küreselleşmeye bağlı olarak tüm sektörler piyasada bir

yer tutmak için kimi zaman kapasitelerinin üzerine çıkmakta, bu da çalışan işgücüne

olumsuz yansıyabilmektedir. Uzayan fazla mesailer, çoklu ve çeşitli üretim çalışmaları, az

işgücü ile çok iş yapma hırsı, v.b faktörler maddi ve manevi boyutta zarar veren kazalara

neden olabilmektedir. Bu noktada iş alım süreçlerine, yeni işçileri işe alıştırmaya, kapsamlı

eğitimlere, işyerinin kurallara uygun düzenlenmesine önem verilmesi gerekmektedir.

1.4. MESLEK HASTALIĞI KAVRAMI

İnsan bünyesine zarar verebilecek hastalıkları kendi içinde ayırmak gerekmektedir.

Bir hastalığın çalışma hayatından kaynaklanması meslek hastalığına işarettir. Yaşanan

olumsuzlukların sonuçlarına yaklaşırken, hastalığın nedenlerine ve temeldeki kaynağına

karar verilmesi son derece önemlidir.

1.4.1. Meslek Hastalığının Tanımı

Mesleki bir faaliyetin yürütümünde veya birtakım işlerde devamlı çalışma durumu,

kişilerde bazı hastalıkları beraberinde getirebilir. Meslek hastalıklarının sosyal güvenlik

sistemlerinde, tıpkı iş kazalarında olduğu gibi sosyal risk olarak görülmesinin temeldeki

sebebi budur. Meslek hastalığı; sigortalının, işverenin otoritesinde çalışmakta iken, yapılan

33 DİZDAR, N., Ercüment, Mustafa KURT, a. g. e, s: 48

Page 29: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

17

işin niteliğine ya da yürütme koşullarına göre yinelenmesi sebebiyle maruz kaldığı bedensel

veya ruhsal arıza olarak tanımlanmaktadır34.

Meslek hastalığı 506 sayılı Kanun’un 11. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır:

“Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple

veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi

arıza halleridir”.

5510 sayılı Kanun’un 14. maddesine göre de “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı

veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları

yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir”

şeklinde tanımlanmıştır. Bu iki tanımlama birbiriyle tıpatıp aynıdır.

İş kazası ile meslek hastalığı arasındaki ayırt edici unsur ise; meslek hastalığının

tekrarlanan bir sebeple, iş kazasının ise ani olarak ortaya çıkmasıdır. Bu bağlamda her

hastalık meslek hastalığı olamayacaktır. İşyeri koşulları ile ortaya çıkan hastalık arasında

bir illiyet bağı kurulması gerekmektedir. Örneğin; yıllar boyunca sigara kullanılması

nedeniyle nefes darlığı oluşması bir hastalık halidir ancak meslek hastalığı olarak kabul

görmez. Bir meslekle ilişiğinin olması gerekir. Mesela; işitme kaybı, zaman içinde

oluşabileceği gibi bir meslekten de kaynaklanabilir35.

Diğer taraftan kömür madenlerinde çalışan sigortalıların yakalandıkları,

“Pnömokonyoz” ve “Antrekozis” mermer ocakları ya da kot taşlama işyerlerinde

çalışanların tutuldukları “Silikoz”, tütün işletmelerinde çalışan sigortalıların yakalandıkları

“Tabakoz” gibi hastalıklar, işin niteliğine göre tekrarlanan bir nedenle meydana gelen

meslek hastalıklara örnek olduğu gibi; sıtma savaş işlerinde çalışan sigortalıların,

bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada yakalandıkları “Sıtma” hastalığı veya

34 DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali GÜZEL, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası Yayın No: 2002-29, İkinci Baskı, İstanbul, 2002, s: 182 35 BALCI, Mesut, İş Kazası veya Meslek Hastalığından Doğan Tazminat Davaları-Destekten Yoksun Kalma Nedeniyle Tazminat Davaları Uygulaması ve İçtihatlar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2008, s: 77-78

Page 30: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

18

hayvanlarla ilgili işte çalışanların yakalandıkları “Şarbon” hastalığı da, işin yürütüm şartları

yüzünden meydana gelen meslek hastalıklarından sayılmaktadır36.

1.4.2. Meslek Hastalığının Unsurları

Meslek hastalıklarının da, iş kazalarının olduğu gibi unsurları ve birtakım şartları

bulunmaktadır. Bu unsurların başında sigortalı olmak gelir ve sonrasında iş kazalarında

olduğu gibi, meydana gelen olayda sigortalının zarar görmüş olması gerekmektedir. Öte

yandan hastalığın, yine iş kazalarındaki gibi yürütülen iş dolayısıyla ortaya çıkması ve son

olarak da hastalığın listede belirtilen hastalıklar ile eşleşmesi ve yasal sürenin sağlanması

gerekir. Bu husus her hastalığın meslek hastalığı olmadığının bir sonucu olarak

düşünülebilir37.

1.4.2.1. Meslek Hastalığına Tutulan Kişinin Sigortalı Olma Şartı

Meslek hastalığına yakalanan kişinin her şeyden önce sigortalı olması

gerekmektedir. 506 ve 5510 sayılı Kanun’lar bu konuda aynı görüşü paylaşır. Ayrıca tıpkı

iş kazasında olduğu gibi sigortalının belli bir gün prim ödeme şartı aranmaz. Bunun sebebi

olarak da iş kazası ve meslek hastalıkları sigortasının kısa vadeli sigorta arasında yer alması

gösterilebilir38.

36 T.C Sosyal Güvenlik Kurumu, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kısa Vadeli Sigortalar Daire Başkanlığı, 2008, s: 8, http://www.bilgin.net/CSGBmevzuatCDsi/2008_108.pdf (18.01.2012) 37 TUNCAY A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınları, 11. Baskı, İstanbul, 2005, s: 280 38 TUNCAY A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, a. g. e, s: 280

Page 31: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

19

1.4.2.2. Sigortalının Ruhsal Veya Bedensel Yönden Bir Zarara Uğraması

İş kazasında olduğu gibi, meslek hastalığına yakalanan sigortalının bu hastalık

sonunda geçici ya da sürekli olarak bedenen veya ruhen bir zarara uğramış olması,

kendisine kurum tarafından yapılacak yardımların ön kriterlerinden biridir. Tabi ki bu

hastalık durumu, geçici olabileceği gibi sigortalının uzun süre sakat kalabileceği hasarlara

da yol açabilmektedir. 506 sayılı Kanun’un 11. maddesinde ölüm olayından söz

edilmemesine karşın, anılan maddenin 12. maddesinde sigortalının hak sahiplerine gelir

bağlanması hükmünden hareketle meslek hastalığı sonucu ölümlerde de gerekli yardımların

yapılacağı kanısına varılmaktadır39. Aynı durum 5510 sayılı Kanun2un 14. ve 16.

maddelerinde aynen geçerlidir.

Meslek hastalıkları, yürütülen faaliyet sonucunda meydana gelmekte ve sigortalıyı

ruhen ve/veya bedenen bir zarara uğratmaktadır. Bu sebeple de yaşanan olaya meslek

hastalığı gözüyle bakmak mümkün olabilmektedir. Yapılan işin niteliği ve işyeri şartlarına

göre sürekli tekrarlanan olumsuz etkilerin, sigortalının fiziksel ve/veya ruhsal bütünlüğüne

zarar verici hale gelmesi durumunda meslek hastalığının varlığı üzerinde durulabilir40.

Diğer taraftan, meslek hastalıkları kişiye sadece fiziksel olarak zarar vermekle

kalmayıp ruh ve sinir sisteminde tahribata da yol açabilmektedir. Bu konuda da sosyal

yardımların geçerli kalması çok doğaldır41.

Yürütülen faaliyetle ilişkili meslek hastalıklarına örnek olarak; benzin ve benzeri

içerikli maddelerin kullanıldığı imalat sektöründe çalışan sigortalıların zaman içinde kemik

hastalığına uğramaları, ekranlı araçlarda uzun süre ve oturarak çalışanların iskelet

yapılarının zayıflamasına bağlı olarak bel fıtığı başta olmak üzere birçok hastalığa maruz

39 DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali GÜZEL, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası Yayın No: 2002-29, İkinci Baskı, İstanbul, 2002, s:182 40 ŞAKAR, Müjdat, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Der Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 2004, s: 215 41ŞAKAR, Müjdat, a. g. e, s: 215

Page 32: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

20

kalmaları gösterilebilir42. Başka örnek olarak da iletişim araçlarını (örneğin cep telefonu,

bilgisayar) aşırı kullanmak zorunda olan çalışanların, bu araçlardan yayılan zararlı

etkilerden dolayı ruhsal ve fiziksel bütünlüğünün sıkıntıya girmesi verilebilir.

1.4.2.3. Hastalık, Sakatlık veya Ölümün Yürütülen İş Dolayısıyla

Meydana Gelmesi

Bir meslek hastalığının varlığından söz edebilmek için, hastalığın ve bunun sonucu

olarak da sakatlık veya ölüm olayının sigortalının çalıştığı iş nedeniyle ortaya çıkması

gerekmektedir. Yani yapılan faaliyet ya da iş ile ortaya çıkan zarar arasında uygun illiyet

bağının varlığı şarttır43.

Meslek hastalığında, iş kazasında olduğu gibi anilik durumu söz konusu olmayıp

belli bir zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkma ve ilerleme vardır. Bu anlamda sigortalının

yaptığı iş ve koşulları son derece önemlidir. Kural olarak meslek hastalığı, mesleki bir

faaliyet sonucunda uzun bir zaman dilimi içinde işçinin sağlık bütünlüğünün bozulması

anlamına gelmektedir44.

1.4.2.4. Hastalığın Meslek Hastalıkları Listesinde Yer Alma Şartı

Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve hastalıkların işten ayrıldıktan en

geç ne kadar süre sonra ortaya çıktığı takdirde faaliyetteki işten dolayı meydana geldiğinin

kabul edileceği, 506 sayılı Kanun’un 135. maddesinin (A) fıkrası (f) bendine göre

42 ORHAN, Murat, “İş Sağlığı ve Güvenliği Sisteminde İşveren Yükümlülükleri”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2007, s: 31 43 ŞAKAR, Müjdat, Sosyal Sigortalar Uygulaması, DER Yayınları, 8. Baskı, İstanbul, 2006, s: 200 44 TEZEL, Ali ve Resul KURT, Sosyal Güvenlik Reformu ve Açıklaması, Yaklaşım Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 2008, s: 76

Page 33: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

21

hazırlanan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü ve ekinde yer alan meslek hastalıkları

listesinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Meslek hastalığının varlığının kabulü için, onun

mesleki faaliyetten doğması yeterli olmayıp, o hastalığın kural olarak, Sosyal Sigortalar

Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ndeki meslek hastalıkları listesinde de adının bulunması ve listede

belirtilen süre içinde meydana çıkmış olması gerekmektedir45.

Kanunun işaret ettiği bu Tüzük, “Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü” adı

altında 26.05.1972 tarihinde çıkarılmıştır. Bu Tüzük önce 12.11.1978 tarihinde, sonrasında

ise 31.05.1985 tarihinde 1985/9529 sayılı kararname ile değişikliğe uğramıştır46.

Anılan Tüzük’te hastalıklar kapsamlı bir şekilde belirtilmiştir. Bir kişinin hangi

meslekten olursa olsun kazaya uğrayabileceği ya da hastalığa yakalanabileceği göz önünde

tutulup listeler hazırlanmış, mağduriyeti giderici çalışmalar yapılmıştır. Bu bağlamda

aşağıda yer alan “mesleklere göre sağlık sorunları” adlı tabloda, hastalıklar ve meslek

grupları hakkında bilgilendirme yapılmıştır.

45 GEÇER, Bekir, İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 2004, s: 36-37 46 GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 11. Baskı, İstanbul, 2008, s: 305

Page 34: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

22

Tablo 1. Mesleklere Göre Sağlık Sorunları

Hastalık Etkilenme İş kolu Astım (solunum sistemine)

Bronşit (solunum sistemine)

Bitkisel, hayvansal ürünler, ahşap tozu

İzosiyanat Metaller Kesme yağları İritanlar Asitler Duman Nitrojen oksit

Laboratuar çalışanı Çiftlik çalışanı Mobilya üretimi Plastik üretimi ve

işleme Metal eritme ve işleme Makine operatörleri Kaynakçılık Metal kaplama Yangın söndürme

Üst solunum yolu İritasyonu (tahrişi)

Periferik nöropati(sinir sistemine)

Kapalı ortam kirliliği (Hasta ev sendromu)

Öğretmenler Ofis çalışanları Organofosfat pestisidler Kurşun Metil butil keton Solvent

Boya, kaporta tamiri işleri

Pestisid üretimi ve kullanımı

Radyatör tamiri, değerli metal tekrar kazanımı

Akü üretimi Döşemecilik Öğretmenler Ofis çalışanları

Duyma kusuru(sağırlık)

Gürültü

Çeşitli iş kolları (85 db üzerinde gürültülü ortamlar)

Page 35: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

23

Akciğer kanseri

Temas dermatiti (deri hastalıkları)

Spontan düşük (üreme sistemi)

Sperm anomalileri

Gelişme bozuklukları

Koroner arter hastalığı (dolaşım sistemi)

Asbest Krom Kurum, zift Solvent Nikel Lateks Etilen oksit Kurşun Sterilizasyon Dibromokloropropan Karbonmonoksit Stres

İnşaat (tesisat, tamir ve yıkım işleri dahil)

Kaynakçılık, metal kaplama

Demir çelik endüstrisi Sağlık çalışanları Çeşitli işler Kuaförler Akü üretimi Değerli metal tekrar

kazanımı Pestisid üretimi Aşırı çalışma Parça başı çalışma

Kaynak: BESLEME, Mehmet, DEMİR, Fuat, “Meslek Hastalıkları ve İş Kazaları”, 2011, s: 5,

http://www.guvenlicalisma.org/index.php?view=article&catid=130%3Amakaleler&id=571%3Ameslek-

hastaliklari-ve-is-kazalari-mehmet-besleme-fuat-demir&format=pdf&option=com_content (13.02.2011)

Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde yer alan hastalıklar ve etkenleri daha

geniş kapsamda olmasına karşın, bugün geldiğimiz noktada eksik kalmaktadır. Öyle ki

günümüz teknolojileri her geçen gün ilerlemekte ve bununla beraber yeni iş alanları ve

çalışanları ortaya çıkmaktadır. Bunun için; önce hastalığın belirlenmesinde sonra da gerekli

yardımların yapılmasında baz alınan listelerin sürekli güncellenmesi büyük önem arz

etmektedir. Kaldı ki meslekler değiştikçe hastalıklarda ona özgü olarak değişecek,

hastalıklar ve meslek grupları Tablo 1’deki gibi ortak bir paydada buluşmayıp belki de her

mesleğe göre spesifik hastalık ortaya çıkmış olacaktır.

Page 36: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

24

1.5. MESLEK HASTALIĞI TESPİT DURUMU

Sigortalının, çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun tespiti de

aşağıdaki şekilde yapılmaktadır47:

Kurum tarafından yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucuları tarafından, usule

uygun olarak düzenlenen “Sağlık Kurulu Raporu” ve dayanağındaki tıbbi

belgelerin incelenmesi;

Kurum tarafından gerekli görüldüğü durumlarda, işyerindeki çalışma şartlarını

ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya çıkaran denetim raporları ve gerekli diğer

belgelerin incelenmesi ve sonucun, Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit

edilmesi zorunludur.

Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra göz önüne çıkmış ve sigortalı olarak

çalışılan işten kaynaklanmış ise; sigortalının haklardan yararlanabilmesi için,

Kurum tarafından belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması

şarttır. Bu sebeple de bu durumdaki kişilerin, gerekli belgelerle zamanında

Kurum’a müracaat etmeleri şartı bulunmaktadır.

Herhangi bir meslek hastalığının, klinik bulgularla veya laboratuar bulgularıyla

belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyerindeki inceleme

sonunda tespit edildiği durumlarda, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük

süresi aşılmış olsa dahi, söz konusu hastalık, Kurum’un ya da ilgilinin başvurusu

üzerine, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun onayı ile “meslek hastalığı”

kabul edilebilmektedir.

47 ÖZDEMİR, Cumhur Sinan, Soru ve Cevaplarla Sosyal Güvenlik Reformu-Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Uygulama Rehberi, Adalet Yayınevi, Ankara, 2008, s: 24

Page 37: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

25

1.6. İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIKLARININ BİLDİRİLMESİ

YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İşveren, iş kazası yaşayan veya meslek hastalığına tutulan işçisini gözeterek, durumu

derhal ilgili yerlere bildirmekle yükümlüdür. Ancak buradaki ayrım iş kazasının anlık,

meslek hastalığının ise uzun süreli bir vaka olmasıdır. Olayların sonuçları

değerlendirilirken bu ayrım göz önünde bulundurulmaktadır.

1.6.1. İşverenin İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğü

İşverenin ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının bildirimle ilgili

sorumlulukları sadece iş kazası ve meslek hastalığı ile sınırlı tutulmuş ve diğer sigorta

olaylarını bildirme sorumlulukları yoktur. İş kazasına uğrayan sigortalıya, durumunun

gerektirdiği sağlık yardımlarını derhal sağlamayan ve yükümlülüğünü yerine getirmeyen

işverenin hukuki sorumluluğu sadece SGK’ ya karşıdır. Aynı şekilde geçirdiği iş kazasına

ilişkin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan

sigortalının da hukuki sorumluluğu Kurum’a karşıdır48.

2008 yılı Ekim ayı başından itibaren yürürlükte olan 5510 sayılı SSGSS ile iş

kazasını bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemekten kaynaklanan hukuki sorumluluk,

506 sayılı Kanun’dan farklı düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanun’da, bildirim yükümlülüğünü

kasten ve ağır ihmali sonucunda yerine getirmeyen işveren, uygun neden ve sonuç bağının

gerçekleşmesi şartı ile Kurum’un uğradığı zararların bütününden sorumlu tutulmuştur.

Ayrıca bildirim yükümlülüğünü yasal süresinde yerine getirmeyen işverene, iş kazasını

Kurum’a bildirdiği tarihe kadar sigortalıya yaptığı tedavi giderlerinin ödenmemesi de

öngörülmüştür.

48 TOZAN, Celal, “İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğünü Yerine Getirmemenin Sorumluluğu”, E-Yaklaşım Dergisi, S: 214, 2010, http://www.huseyinust.com/konu-is-kazasini-bildirme-yukumlulugunu-yerine-getirmemenin-sorumlulugu.html?pid=65128#pid65128 (18. 02. 2012)

Page 38: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

26

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nda ise sadece iş kazasının tayininde 506 sayılı

Kanun’un ilgili hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması ön görülmüştür. Kendi adına ve

hesabına bağımsız çalışan sigortalının, iş kazasını Kurum’a bildirme yükümlülüğü

düzenlenmemiştir. Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıya hukuki sorumluluk

5510 sayılı SSGSS Kanunu ile getirilmiş ve iş kazasını bildirmemekten kaynaklanan

hukuki sorumluluğun sınırları daraltılmıştır49.

506 sayılı Kanun’un 15. maddesinde; işveren, iş kazasına uğrayan sigortalıyı derhal

tedavi ettirmek ile yükümlü kılınmış, aynı madde ile işverenin de bu amaç doğrultusunda

yaptığı tüm giderleri belgelemesi halinde bu masrafların kurumca kendisine ödeneceği

hükmü yer almıştır. Kanun koyucunun bundaki amacı; kazaya uğrayan sigortalının

tedavisine derhal başlanıp gecikmeden kaynaklanacak sıkıntıların önüne geçilmesi, işverenin

de tedaviden kaynaklı giderlerinin karşılanmasıdır. Fakat işveren her türlü giderini

kurumdan isteme hakkına sahip değildir. Bunun da ölçütü vardır. İşveren, kurumdan sadece

iş kazasından kaynaklanan yol ve tedavi giderlerini isteyebilmektedir. İşveren bu tür

giderleri, gerekli belgeleri düzenleyip kuruma ibrazıyla temin edebilecektir. İşveren yasal

belgeleri geçerli zaman içerisinde kuruma ibraz ettiğinde kurum, giderleri ödemekle

yükümlüdür. Kurumun bu yükümlülüğü, sigortalının geçirdiği kazaya bağlı olarak

düzenlenen belgelerdeki tutarlar üzerinden ödemesiyle alakalıdır50.

İş kazasının bildirim zamanı ise 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesinde şu

şekilde belirtilmiştir: İşyerinde meydana gelen iş kazası ve tespit edilecek meslek

hastalığının en geç iki gün içerisinde işveren tarafından yazılı bir şekilde (haber verme

kâğıdı ile) bölge müdürlüğüne bildirilmesi gerekmektedir. Bildirimin, kurumca yapılacak

haber verme kâğıdı doldurularak yapılmasının amacı ise, işverene kolaylık sağlanmasının

yanı sıra, iş kazası konusunda kurumca elde edilmesi gereken bilgilerin eksiksiz bir şekilde

ulaşmasının sağlanmasıdır. Bu sebeple, işverenin bu haber verme kâğıdı yerine, başka bir

şekilde yapmış olduğu bildirim kabul edilememektedir. Fakat haber verme kâğıdındaki 49TOZAN, Celal, a. g. e, s: 2 50 TOZAN, Celal, “İşverenin İş Kazası İle İlgili Yükümlülükleri”, Çimento İşveren Dergisi, S: 6, C: 14, 2000, s: 12

Page 39: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

27

bütün bilgileri içeren bir form, sırf şekle uygun değil gerekçesiyle reddedilmemelidir.

Burada önemli olan nokta kurumca hazırlanan örnek haber verme kâğıdına uygunluktur51.

Örnek Olay 4:

Yargıtay 21. HD’ nin verdiği bir kararda; 506 sayılı Kanun’un 11. maddesinin (I)

fıkrasının (a) bendine göre sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve

sigortalıyı bedence veya ruhça zarara uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmiştir. 506

sayılı Kanun’un 27. ve takip eden maddelerinde, işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde

SGK’ ya bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kâğıdındaki bildirilen olayın iş kazası

sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum’ca soruşturma yapılabileceği ve varılan

sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye

başvurularak SGK kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak

mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği bildirilmiştir. Ancak somut olayda

bahsi geçen gerekli incelemeler yapılmış ve sonucunda SGK’ nın olaydan haberdar

edilmediği anlaşılmıştır52. Bu örnek olay, konunun ne kadar önemli olduğunu işaret

etmekle beraber, bu durumlarla ilgili sorumluluk sahibi kişilerin duyarlı olması hakkında

uyarılarda bulunmaktadır.

506 sayılı Kanun’da iki gün olarak belirlenen bildirim süresi, 5510 sayılı Kanun ile

üç iş gününe çıkarılmıştır. 5510 sayılı Kanun’da sadece bildirim yükümlülüğüne ilişkin

süre artırılmamış, ayrıca üç günlük süre bakımından iş günlerinin dikkate alınacağı da

belirtilmiştir. Bundan dolayı, üç günün hesabında, tatil günleri dikkate alınmayacaktır.

Ayrıca, bildirim yükümlülüğü de, kazadan sonraki günden itibaren başlayacaktır53. 5510

sayılı Kanun’un bu hükmüne bakılırsa; bildirimin süresi artmıştır ancak bildirim

51 TUNCAY A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku’nun Esasları, Legal Yayınları, İstanbul, 2008, s: 275 52 ŞAMİLOĞLU, Erkan, “Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sigortası”, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya, 2008, s: 41, 42 53 CANİKLİOĞLU, Nurşen, “Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform!”, Çalışma ve Toplum Dergisi, S: 8, 2006, s: 64

Page 40: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

28

yükümlülüğünün derhal başlaması uygulamada sıkıntı yaşanacağına işarettir. Ancak işveren

ya da işveren vekili gibi kişilerin işyerinde yaşanacak bir kazayı hemen öğrenmeleri her

zaman her durumda mümkün olmayabilir. Bildirim yükü tamamen işverene yüklenmiştir.

Bu durumda, kanun koyucunun amacının işverenleri ve sorumluluk sahibi kişilerin çalışma

hayatında daha da duyarlı hale gelmelerini teşvik etmek olduğu düşünülebilir.

Diğer taraftan, iş kazasını bildirim yükümlülüğü, sadece tüm sigorta kollarına tabi

sigortalılar için değil, kısa vadeli sigorta kollarına tabi sigortalılar için de zorunlu

olmaktadır54.

1.6.2. İşverenin Meslek Hastalığını Bildirme Yükümlülüğü

İşveren, iş yerinde çalıştırdığı sigortalılardan birinin meslek hastalığına tutulduğunu

öğrenirse ya da bu durum kendisine haber verilirse, bu olayı örneği kurumca hazırlanan

haber verme kâğıdı ile öğrendiği gün temel alınarak iki işgünü içinde SGK’ ya bildirmek

zorundadır. İşverenin bu yükümlülüğü, sigortalının meslek hastalığına yakalanmış

olduğunu öğrenmiş olmasına bağlıdır. Bu noktada olayın nereden öğrenildiği önem arz

etmemektedir çünkü işveren olayı bilen diğer bir işçisinden veya kanunen belli aralıklarla

yaptırılan sağlık kontrollerinden öğrenmiş olabilir. Örneğin; sigortalının 20.7.2012

tarihinde “slikoz” türü meslek hastalığına tutulduğunu doktor raporu ile öğrenen işverenin

bu durumu, öğrendiği günden itibaren en geç iki gün içerisinde yani 22.7.2012 tarihine

kadar bildirmesi zorunludur55.

Diğer taraftan, işverenin bildirim yükümlülüğü o sırada işyerinde çalıştırmakta

olduğu sigortalılar ile sınırlı tutulmuştur. İşten ayrıldıktan sonra meslek hastalığına

tutulduğu gözlenen kişiler, alacakları doktor raporu ve gerekli belgelerle SGK’ ya şahsi

54 CANİKLİOĞLU, Nurşen, a. g. e, s: 64 55 DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali GÜZEL, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası Yayın No: 2002-29, İkinci Baskı, İstanbul, 2002, s: 185, 186

Page 41: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

29

olarak haber vermek durumundadır56. Bu durumda kanun koyucunun meslek hastalığının

uzun sürelere de yayılabileceğinin altını çizerek kişileri mağdur etmemek düşüncesine

sahip olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, durumun yaşanabileceği meslek grupları da

günümüzde fazlasıyla mevcuttur.

1.7. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN (TAŞERON) KAVRAMLARI

Asıl işveren ve alt işveren (taşeron) kavramları birbirinden ayrı kavramlar gibi

görünse de aslında bağlantılı kavramlardır. Aynı işyerinde hem asıl işverenin hem de alt

işverenin varlığının olması da bunu destekler niteliktedir.

1.7.1. Asıl İşverenin Tanımı

İşveren, 4857 sayılı İş Kanunu’nda “işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi yahut

olmayan kurum ve kuruluşları” olarak tanımlıdır. Sendikalar kanunu işvereni, “hizmet

sözleşmesiyle işçi çalıştıran kişi veya kişiliği bulunmayan kamu ve kurum kuruluşları”

olarak tanımlamıştır. 6289 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nu ise işvereni,

“Kamu görevlisi çalıştıran kamu kurum ve kuruluşu” şeklinde tanımlanmıştır. Tabi ki, bir

adi şirkette fiziki ya da fikri emek arzı suretiyle ortak olanların dışındaki ortaklar da bu

kanun bakımından işveren sayılmaktadır57. Bu bağlamda işveren için birçok farklı tanımın

mevcut olduğu görülmektedir. Öyle ki her sektör için ayrı ayrı tanım yapılması doğaldır.

Çalışan işgücünü yöneten her kişi her grup işveren sayılabilir.

Çalışma hayatındaki diğer tanımlardan söz etmek gerekirse işçi ve işveren

arasındaki ilişkiye iş ilişkisi, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi

56 DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali GÜZEL, a. g. e, s: 185, 186 57 UĞUR, Adem, İşçi-İşveren İlişkileri, Sakarya Üniversitesi Yayın No: 28, Genişletilmiş Baskı, 2004, s: 8, 9

Page 42: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

30

olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime de işyeri denmektedir.

İşyerine bağlı yerler olarak dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, tedavi ve

bakım, mesleki eğitim yapılan yerler ve diğer eklentiler işyerinden sayılmaktadır. Bütün bu

eklentiler iş organizasyonun bir parçasıdır.

1.7.2. Alt İşverenlik (Taşeron) Kavramı

Alt işveren konusu 506 sayılı Kanun’un 87. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan

maddenin 2. fıkrasında yer alan tanıma göre, “Bir işte veya bir işin bölüm veya

eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı

denir”. Ancak, uygulama ve doktrinde asıl işverenle olan ilişkiyi belirginleştirmek amacıyla

yasanın “aracı” olarak adlandırdığı kişiye “alt işveren” adı verilmektedir. Anılan maddeye

göre paralel hüküm içeren 1475 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinde ise herhangi bir tanım

yapılmamakla beraber alt işverenden “diğer bir işveren” olarak söz edildiği görülmektedir.

Öte yandan mevzuat, yargı kararları ve doktrinde bu kavram, taşeron, alt müteahhit, alt

ısmarlanan, aracı ve tali işveren olarak adlandırılmakta ise de “alt işveren” teriminin en

uygun tanımlama olduğu söylenebilir58.

Alt işverenler; asıl işverenden belirli bir işin bir bölümünde ve eklentilerinde iş alan

ve o işyerinde ve eklentilerinde kendi adlarına işçi çalıştıran işveren sıfatına sahip olan

kişilerdir. Aldıkları işleri, asıl işverene ait işyerinde yapıyor olmaları sebebiyle, bu yerler

alt işverenler açısından da işyeri anlamını taşımaktadır. Bu gibi hallerde fiziki olarak tek

olan yerler hukuki bakımdan hem asıl işverenin hem de alt işverenin işyeri sayılmaktadır.

58 ERDOĞAN, M. Zafer, “Sosyal Güvenlik Hukukunda Alt İşveren Kavramı”, Kamu-İş Dergisi, S: 3, C:7, 2004, s: 1

Page 43: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

31

Alt işveren ile asıl işveren arasındaki ilişki; istisna, taşıma, kira ve vekâlet sözleşmesine

dayanabilmektedir59.

1.7.2.1. Alt İşverenliğin Tarihi Gelişimi

Alt işverenlik, üretimin bir örgütlenme modelidir ve tarihsel geçmişi çok eskilere

dayanmaktadır. Batı Avrupa’da 12. yüzyıldan sonra ticaretin gelişmesi, el zanaatlarına

alternatif bir üretim biçimini zorladı. Bu yeni üretim biçimi 14 ve 18. yüzyıllar arasında

egemen oldu ve hem ticaret sermayesi malları doğrudan bağımsız üreticilerden alınıp

pazarlandı hem de ticaret sermayesi "eve iş verme" modelini yarattı. Zanaatkâr sistemi ile

fabrika sistemi arasında bir geçiş süreci olan bu modelde; bir aracı (tüccar, fabrika

yöneticisi ya da profesyonel olarak aracılık yapan kimse) evlerinde ya da küçük atölyelerde

çalışan işçilere ham maddeleri dağıtır, yapılacak işleri tanımlar ve genellikle parça başına

ücret öderdi. Giderek ev işçilerinin eve iş verme sistemine bağımlılığı başladı. Böylece iş

bölümü artmış üretim parçalara ayrılmıştı. Fakat üretimin dağınık yerlerde yapılması,

üretimin koordinasyonunu ve kalite kontrolünü güçleştiriyordu. Bu sebeple ilk fabrikalar

kurulmuş oldu60.

Fabrika üretim sisteminin ilk aşaması olan manüfaktür üretim aşamasında da, büyük

atölyeler işi doğrudan eve iş verme sistemiyle ya da alt işverenlik zinciri aracılığıyla küçük

atölyelere yaptırdılar. Fabrika üretim sistemine geçildiğinde de eve iş verme ve alt

işverenlik benzer üretim biçimleri olarak iç içe varlığını sürdürdü. 1960 yılı ortalarından

itibaren talebin değişken yapısı, gelişmiş ülkelerdeki kitlesel imalat sanayilerinde ölçek

ekonomilerini zorlamaya başladı. Yeni ürün piyasası koşulları, işyerlerinde değişken

çalışma biçimlerini zorunlu kıldı. Ancak başlangıçta bu başarılamadı; çünkü Taylorist ve

Fordist tekniklerin getirdiği iş bölümü ve sendikaların iş standartları, çalışma kuralları çok 59 ÇANKAYA, Osman Güven, “Türk İş Hukukunda Alt İşveren Kavramı, Uygulamada Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkilerinden Doğan Bazı Sorunlar”, Kamu-İş Dergisi, S: 4, C: 6, 2002, s: 2 60 ŞEN, Sabahattin, “Alt İşverenlik ve Asıl İşin Bir Bölümünün Alt İşverene Verilmesi”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C: 3, S: 10, 2006, s: 73

Page 44: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

32

katıydı. Yönetim, katı statükoları değiştirmeye çalıştığı zaman sendikalar buna karşı

direndi. Bununla birlikte, yönetimin ürün farklılaşması yaratmak için montaj hattını birçok

parçalara ayırarak yeniden yapılandırma çabaları başarılı oldu. Ancak bu uygulama, küçük

miktardaki parçaların üretiminde ekonomik olmayan sonuçlar yarattı. Küçük miktarda

parça üretiminin bu ekonomik olmayan sonuçları, daha sonra ortaya çıkacak alt işverenlik

uygulamalarının potansiyel sebeplerini oluşturdu61.

1.7.2.2. Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları

Asıl işveren, yürüttüğü işlerin bir bölümünü alt işverene verebilmektedir. Ancak, bu

iş yükleme ve devretme belli kurallara göre yapılmaktadır.

1.7.2.2.1. Alt İşveren ve Buna Ait Bir İşyerinin Varlığı

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı açısından aranacak ilk koşul, asıl işverene

ait bir işyerinin bulunması ve burada işçi çalıştırılmasıdır. 4857 sayılı Kanun’un 2.

maddesinin (VI) fıkrasında bu koşul, “Bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet

üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde...” iş alma biçiminde

belirlenmiştir. En basit anlamıyla alt işveren de, asıl işveren olarak adlandırılan başka bir

işverenin işyerinde iş alan kişilerdir. Yine İş Kanunu’na göre, işçi çalıştıran gerçek veya

tüzel yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir (madde 2/I). İşçi

çalıştırma, kaçınılmaz olarak, işyerinin varlığını gerekli kılmaktadır. İş Kanunu da işyerini,

“işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile

işçinin birlikte örgütlendiği birim” şeklinde tanımlamış ve işyerinin, işyerine bağlı yerler,

eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütün olduğunu

hükme bağlamıştır (madde 2/I, III). Bu hükümler konuyla bağlantılı bir biçimde

61ŞEN, Sabahattin, a. g. e, s: 74

Page 45: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

33

değerlendirildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin temel koşulu, belirtilen esaslar

çerçevesinde asıl işverenin kendisine ait bir işyerinin bulunması ve bu işyerinde işçi

çalıştırmasıdır62.

1.7.2.2.2. Asıl İşverenin İşyerinde Yürütülen Mal ve Hizmet Üretimine

İlişkin Bir İşin Alt İşverene Verilmesi

Bir alt işverenin varlığının kabulü için öncelikle, kendisine iş verecek olan bir asıl

işverenin mevcudiyeti gerekir. Bu asıl işveren de bir hizmet sözleşmesine dayanarak bu

işyerinde kendi işçilerini de çalıştırmalı ve işyerinin bir bölümünde veya eklentilerinde

başka bir işverene (alt işverene) iş vermelidir. Asıl işveren sıfatına sahip olan kişinin

işyerinden ve eklentilerinden iş alan kişinin alt işveren sayılabilmesi için, aldığı bu işte

hizmet akdi ile işçi çalıştırması gerekir. Bu sebeple, aldığı işi kendisi yapıyor veya hizmet

akdi ile çalışmayanlara yaptırıyorsa alt işveren sayılamaz. Alt işverenin başka bir işten

dolayı işveren sıfatına sahip olması bu sonucu değiştirmez. Diğer bir ifadeyle; asıl işverenin

alt işverene verdiği iş, alt işverenin asıl işverenden aldığı iş nedeni ile işverenlik sıfatının

bulunması asıl işveren-alt işveren ilişkisinin doğması için şarttır63.

Mevzuatta alt işveren tanımlarken, “asıl işin bir bölümünde” iş alan diğer

işverenden bahsedilmektedir. Böylelikle, asıl işin tek bir süreçten ibaret olabileceği gibi,

bölümlerden ya da süreçlerden de oluşabileceği kabul edilmektedir. Diğer taraftan,

“işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş

bölünerek alt işverenlere verilemez” hükmünün karşıt anlamından, “işletmenin ve işin

62 GÜZEL, Ali, “İş Yasası’na Göre Alt İşveren Kavramı ve Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Sınırları”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C: 1, S: 1, 2004, s: 39, 40 63 ÇANKAYA, Osman Güven, a. g. e, s: 3

Page 46: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

34

gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” söz konusu olduğunda “asıl işin

bölünerek alt işverene verilebileceği” açıkça ortaya çıkmaktadır64.

Alt işveren, asıl işverenden ve asıl işverenin işyerinin bir bölümünden ve

eklentilerinden iş alan işverendir. Eklenti kavramını sadece teknik anlamda avlu vb. gibi

değil, tümüyle işyerini ifade eden ve asıl işyerine bağlı bulunan yerler, araçlar; belirli bir

işin bir bölümü ibaresini de genel olarak işyerinde yapılan işin bir bölümü olarak

değerlendirmek gerekir. Bu konuda kanun hükmü yeterince açık değildir. Belirli bir işin bir

bölümü ibaresini, ayni işin bir bölümü şeklinde yorumlamak gerekirse de; örnek olarak, bir

tekstil fabrikası bahçesine müstakil olarak yaptırılacak bir bina inşaatının tamamen başka

bir işverene verilmiş olması asıl işveren-alt işveren ilişkisini sağlayıp sağlamadığı konusu

verilebilir. Eğer yaptırılan binada tekstil üretimi yapılması düşünülmüyor, fabrika

bahçesinin bir bölümüne örneğin konut inşaat yaptırılıyorsa asıl işveren-alt işveren

ilişkisinden söz edilememesi gerekir65. Bu noktada karar verilirken kanun hükümlerinden

de anlaşıldığı gibi; alınan işin asıl işle birebir aynı olmasının gerekmediği, onu tamamlayıcı

olması ve yapılmasına katkıda bulunması gerektiğinden yola çıkılmalıdır.

1.7.2.2.3. Alt İşverenin İşçilerini “Yalnızca” Asıl İşverene Ait İşte

Çalıştırması

Bir alt işveren, işçilerini asıl işverenin yürüttüğü işte çalıştırmak zorundadır. Asıl

işveren-alt işveren ilişkisinin oluşması için bu husus zorunludur.

Örneğin, bir işyerine servis araçlarıyla taşımacılık hizmeti yapan nakliye firması

veya yemek üretim firması, bu tür hizmetlerini başka işyerlerine de aynı dönemde

yapıyorsa ve istihdam edilen işçiler birden fazla işyerinde istihdam ediliyorsa, daha özet bir

64 ŞAFAK, Can, “4857 Sayılı İş Kanunu Çerçevesinde Taşeron (Alt İşveren) Meselesi” s: 3, 4, http://www.kristalis.org.tr/aa_dokuman/taseron_alt_isveren.pdf (23.03.2012) 65 ÇANKAYA, Osman Güven, a. g. e, s: 3

Page 47: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

35

ifadeyle; alt işveren, aldığı işçileri tek bir işyerinde çalıştırmak üzere işe almamış ve o

işyerine özgü bir iş organizasyonu oluşturmamışsa, taşımacılık ve yemek firması ile hizmet

verilen işverenlik arasında kurulan iş ilişkisi, alt işveren-asıl işveren ilişkisi

sayılmamalıdır66.

1.8. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDEKİ

SINIRLAMALAR ve MUVAZAA

Muvazaa olgusu, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve kendi gerçek

iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini istemedikleri,

sadece görünüşteki bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Üçüncü kişileri aldatmak gayesi söz

konusudur ve sözleşmedeki asıl amaç gizlenmektedir67.

4857 sayılı İş Kanunu’nda asıl işveren-alt işveren ilişkisindeki muvazaalı olarak

kabul edilecek durumlar düzenlenmiştir. Böylece, asıl işveren işçilerinin alt işveren

tarafından işe alınarak haklarının kısıtlanması halinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin

muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek, alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl

işverenin işçisi sayılarak işlem göreceklerdir (madde 2/VII). Yine anılan Kanun’a göre asıl

işveren-alt işveren ilişkisinde muvazaaya karine oluşturabilecek bir başka durum ise,

işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl işin

bölünerek alt işverene verilemeyecek olmasıdır (madde 2/VII). Yukarıda sözü edilenlerin

dışında genel olarak asıl işveren-alt işveren ilişkisinde muvazaalı olduğuna karine olarak

66 TOPÇU, Umut, “ Asıl İşveren ile Alt İşveren İlişkisinde Muvazaa Olgusu ve İşçilik Haklarına Etkisi”, Mali Çözüm Dergisi, S: 102, 2010, s: 297 67 ÇANKAYA, Osman Güven ve Şahin ÇİL, “4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisi”, Sicil Dergisi, C: 3, S: 1, 2006, s: 60

Page 48: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

36

kabul edilen durumlarda da alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi

sayılarak işlem göreceklerdir68.

Diğer taraftan, asıl işverenden iş alan alt işverenin, Bölge Müdürlüğü’ne işyerini

tescil ettirmesi gerekli bulunmaktadır (madde 3/II). Tescili yapılan işyerinde, iş müfettişleri

tarafından gerektiğinde muvazaa yönünden inceleme yapılabilecektir. İş Mahkemesine

intikal eden durumlarda, yapılan inceleme sonucunda muvazaa olmadığına karar verilecek

olursa, Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmış bulunan tescil işlemi baştan itibaren

geçerliliğini koruyacaktır. Mahkeme tarafından işlemin muvazaalı olduğunun tespiti

halinde ise alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri olarak kabul

edilecektir69.

4857 sayılı İş Kanunu’nun TBMM’deki görüşmeleri esnasında, uygulamadaki yargı

ve doktrinin üzerinde görüş birliğine varıldığı, muvazaa niteliği taşıyan kötüye kullanım

yollarını bir ölçüde kapatabilmek amacı ile Kanun’da alt işveren ilişkisini sınırlayan bir

düzenleme getirmiştir. Asıl işveren-alt işveren ilişkisine getirilen önemli bir sınırlama,

sözleşmenin tarafını seçme özgürlüğüne getirilen sınırlamadır. Bu sınırlama; “Daha önce o

işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz” (4857 sayılı Kanun, madde

2/7) ifadesi ile getirilen sınırlamadır. Örneğin, bir makine yapım fabrikasında makinelerin

veya tezgâhların, işyerinde çalışan işçilere yöneticileri ile birlikte alt işveren ilişkisi

kurulmak suretiyle verilmesi gibi uygulama örnekleri yaşana gelmiştir70.

Kanunun getirdiği bir diğer sınırlama ise, asıl işverenin işçilerinin, alt işverenin

işinde iş sözleşmesi ile çalıştırılmasına yönelik sınırlamadır. Buna göre, “Asıl işverenin

işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle

hakları kısıtlanamaz (madde 2/7)”. Kanun, asıl işverenin kendi işçilerinin alt işverenin işçisi

durumuna getirilmesini yasaklamamakta fakat bu gibi durumlarda asıl işveren işçisi iken alt 68ÇANKAYA, Osman Güven ve Şahin ÇİL, a. g. e, s: 60 69 BAYBORA, Dilek, “İşletmelerde Asıl İşveren-Alt İşveren Uygulaması ve Ortaya Çıkan Sorunlar”, Sosyal Ve Beşeri Bilimler Dergisi, C: 2, S: 2, 2010, s: 23, 24 70 TAN, Oktay, “Asıl İşveren İle Alt İşveren Arasındaki Hukuki İlişki”, s: 4, http://www.oktaytan.net/ALTISVERENiliskisi.pdf (23.03.2012)

Page 49: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

37

işveren işçisi durumuna gelen işçilerin işçilik haklarının kısıtlanamayacağını ve hak

kaybına uğratılamayacağını hükme bağlamaktadır. Kanun koyucu bu düzenlemesi ile

kanuna karşı hile yapılmasının ve muvazaalı hukuki işlemlerin önünü kesmeyi

amaçlamıştır71.

Getirilen sınırlamaların asıl işveren ve alt işveren ilişkisinde oluşabilecek kötüye

kullanımlardan doğan zararları en aza indirmek amaçlı olduğu söylenebilir. Bunun

dayanağının da işçi lehine yorum ilkesinden geldiğini belirtmek gerekir.

1.9. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDE SORUMLULUK

Kanun koyucu; alt işverenlerin genel itibariyle az sermayeli ve mali bakımdan

güçsüz küçük işverenler olmaları sebebiyle, çalıştırdıkları işçilerin ücret ve diğer haklarını

ödeyememe ihtimalini göz önünde bulundurarak asıl işvereni, alt işverenin işçilerine karşı

şartların oluşması halinde sorumlu olduğunu düzenleyerek alt işveren işçilerini korumak

istemiştir72.

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinde asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri

ile alakalı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’ndan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf

olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte

sorumludur (madde 2/VI). Bu müteselsil sorumlulukta, borçlulardan her biri borcun

tamamından sorumludur ve alacaklının istediği borçluya başvurma hakkı bulunmaktadır.

Ancak, alacaklı işçi, asıl işverenden ya da alt işverenden tahsil ettiği işçilik alacağını

diğerinden yeniden talep edemeyecektir73.

71 TAN, Oktay, a. g. e, s: 4 72 SÜZEK, Sarper, “Alt İşveren İlişkisinin Kurulması”, Legal İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, S: 25, 2010, s: 25 73 BAYBORA, Dilek, a. g. e, s: 24

Page 50: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

38

Örnek Olay 5:

“A” kişisi, kendisine ait dokuma fabrikasının iplik boyama ünitesini bir alt işverene

devretmiştir. Alt işveren, yanında çalıştırdığı on işçi ile fabrikada üretilen ipliklerin boyama

işini üstlenmiştir. İplik boyama ünitesinde çalışan bir işçi alt işverenin kendisine, hak ettiği

halde, ödemediği ücretini asıl işverenden isteyebilir mi? Tabi ki, asıl işverenin, alt işverenin

işçilerine karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Kanunumuz, iş sözleşmesinin zayıf tarafı olan

işçiyi korumaktadır. Bu sebeple işçi, alt işveren olan işvereninden alamadığı ücretini asıl

işverenden alabilecektir. Çünkü asıl işveren ile alt işveren, alt işverenin işçilerine karşı

müteselsil sorumludur. Asıl işverenin, alt işverenle birlikte sorumlu olduğu bu borcun

kaynağı öncelikle İş Kanunu, sonra işçi ile yapılan iş sözleşmesi, sonra da alt işverenin taraf

olduğu toplu iş sözleşmesi olabilir. Öte yandan, alt işverenin taraf olduğu toplu iş

sözleşmesinden de asıl işverenin sorumluluğunun doğduğu esası, 4857 sayılı İş Kanunu ile

getirilmiştir. Sonuç olarak; bir hak, İş Kanunu’nda düzenlenmemiş olsa, hatta iş

sözleşmesinde yer almasa bile, eğer alt işverenin taraf olduğu bir toplu iş sözleşmesi varsa

bundan kaynaklanan haklardan da asıl işverenin birlikte sorumluluğu bulunmaktadır74.

Somut olaylarda bu kriterler göz bulundurarak işçinin haklarının sonuna kadar koruma

amacı vardır.

74 TAN, Oktay, a. g. e, s: 5

Page 51: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

39

İKİNCİ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAPSAMINDA ASIL İŞVEREN VE ALT

İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

2.1. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KAVRAMI

İş sağlığı; sağlıklı bir yaşam ve çevresi için gerekli sağlık kurallarını içerirken, iş

güvenliği ise çalışanlara ve işletmeye yönelik tehlikelerin ortadan kaldırılması için gerekli

teknik kuralları içermektedir. Dolayısıyla iş sağlığı ve güvenliğinde, sadece çalışanların

değil tüm işletmenin ve üretimin güvenliği esastır. Bu üç alandaki faaliyetler birbirini

bütünlemediği sürece çalışanların güvenliğinden tam olarak söz etmek mümkün

olamamaktadır75.

2.1.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihi Gelişimi

18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İngiltere’de doğarak yayılmaya başlayan

sanayi devriminin yol açtığı ağır çalışma koşulları sebebiyle işçiler ve işverenler arasında

sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Özellikle tekstil sanayinde, teknolojinin gelişmesi ile

birlikte makineleşmenin hızlanmasıyla işçilerin uzun çalışma saatlerine karşılık düşük

ücretler almasının yanında sağlıksız ve ağır çalışma koşulları sorun oluşturmaya

başlamıştır. Bu ağır çalışma koşulları, 19. yüzyılın ilk yarısında işçiler, sermaye sahipleri ve

hükümet arasında birçok problemin doğmasına neden olmuş ve bu taraflar arasında büyük

75 TOZKOPARAN, Güler, Jale TAŞOĞLU, “İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları İle İlgili İşgörenlerin Tutumlarını Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma”, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C: 30, S: 1, 2011, s: 183

Page 52: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

40

mücadeleler yaşanmıştır76. Diğer taraftan, sanayi devriminin yol açtığı insanlık onuru ile

bağdaşmayan çalışma koşullarının yeniden yapılandırılması için ilk zamanlar dar kapsamlı

olarak kadın ve çocuk işçilerin korunması amacı ile bazı yasal düzenlemeler yapılarak,

kadın ve çocuk işçilerin günlük çalışma saatleri ve çalışma alanları sınırlandırılmıştır.

Çalışma hayatında, çalışma şartlarını daha sağlıklı ve güvenli hale getirmek için başlanan

bu yasal süreç, klasik liberal devlet düşüncesinin, ikinci dünya savaşının yarattığı yıkıcı

durumun da etkisi ile yerini sosyal devlet düşüncesine bırakmasıyla büyük bir ivme

kazanmış ve birçok sanayi ülkesinde, teknolojinin ve dönemin gereklerine uygun olarak

değişen ve sürekli olarak gelişen iş sağlığı ve güvenliği kurallarının oluşmasına neden

olmuştur77.

Dünyada, iş sağlığı ve güvenliği ihtiyacı sanayi devriminden sonra hissedilmiştir.

Buna bağlı olarak İngiltere ve ABD başta olmak üzere birçok sanayi devleti yıldan yıla bu

alandaki tedbirleri arttırmış, bu doğrultudaki cezai ve hukuksal yükümlülüklerinin oranını

yukarıya çekmişlerdir78.

Ülkemizde işçi sağlığı ve güvenliği alanında yapılan düzenlemelere gelindiğinde

ise, Türkiye’de sanayinin doğuşu ve gelişimi Batı kadar erken dönemlerde değil, bunun

tersine 1900’lü yılların ilk yarısından itibaren başlayabilmiştir. İş sağlığı ve güvenliği

mevzuatının ortaya çıkışı da bu dönemlere rast gelmektedir79. Konunun ülkemizdeki

gelişimini Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri olmak üzere iki farklı dönem itibarı ile

incelemek gerekir. Sanayileşmenin henüz oluşmadığı ve fabrika denilecek büyüklükte

işyeri sayısının çok az miktarda olması bu konudaki çalışmaların gecikmesine sebep

olmuştur. Osmanlı döneminde konuya ilişkin önemli gelişmelerin olduğundan söz etmek

zordur. Ancak bu dönemle birtakım önemli yasaların 1865 yılında Ereğli kömür

76 UZUN, Ahmet, Sanayi Devrimi Esnasında Çalışma Şartları, Prof. Dr. Nusret Ekin’e Armağan, Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Sendikası Yayını, Ankara, 2000, s: 203 77 EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, Bireysel İş Hukuku, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2006, s: 261 78 ŞERDAN, H. Serdar, İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Oluşumlar: Risk Değerlendirilmesi ve OHSAS 18001, Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Yayını, Yayın No: 16, Ankara, 2005, s: 3 79 ŞERDAN, H. Serdar, a. g. e, s: 3

Page 53: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

41

havzalarında çalışan işçilere yönelik olarak çıkarılan “Dilaver Paşa Nizamnamesi” ve yine

aynı işkoluna yönelik olarak 1869 yılında çıkarılan Maadin Nizamnamesi olduğunu

söylemek mümkündür80.

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği açısından temel kabul edilen Lonca sistemi

değerlendirildiğinde, o dönemde üretim teknolojisinin az gelişmiş olması ve basitlik arz

etmesi sebebiyle çalışanların karşılaşabileceği riskler de o oranda basitti. İşçiler açısından

en önemli tehlikeler; çarpma, düşme, kesilme ve ezilme gibi çok olumsuz sonuçlara neden

olamayacak küçük çaplı tehlikelerdi. Öte yandan, çalışan sayısının azlığı nedeniyle

meydana gelen bir iş kazası büyük kitleleri etkisi altına alamıyordu. Bu sebeple

kamuoyunda iş kazaları ve meslek hastalıkları pek bilinmemekteydi. Bununla birlikte işyeri

sayısının azlığı da iş kazalarının sayısını azaltan bir faktördü. Usta-kalfa-çırak arasındaki

ilişki öğretmen–öğrenci ilişkisi olduğundan ve birebir ilişkiye dayandığından iş sağlığı ve

güvenliğinin korunması daha kolay halledilebilirdi. Ustaların istihdam ettikleri kişileri

gözetmeleri ve korumaları ahilik anlayışı tarafından teşvik edilmekteydi. Bununla birlikte iş

sağlığı ve güvenliği hakkında herhangi bir hukuki düzenleme olmaması da ustalar açısından

zorunlu bir durum arz etmemekteydi. Diğer taraftan, bu döneme ait yazılı kaynak olarak

sadece fütuvvetnamelerin olması, yazılı kaynaklardan faydalanma oranını düşürüyordu81.

Cumhuriyet dönemine bakıldığında ise, 1921 yılında 151 sayılı Ereğli Havza-i

Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna müteallik kanun kömür işçilerinin çalışma şartları,

iş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili ilk yasadır. 1924 yılında 394 sayılı Kanun, çalışanlara

hafta tatilini getirmiştir. 1926 yılında yürürlüğe giren 818 sayılı Borçlar kanunu, iş kazası

meslek hastalıkları ile ilgili hukuki hükümler getirmiştir. 1930 yılında çıkarılan Belediyeler

Kanunu ise denetim konusunda hükümler içermektedir. 1935 yılında milli bayram ve genel

tatil günleri hakkındaki Kanun da yürürlüğe girmiştir. 1930 yılında çıkarılan 1593 sayılı

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve 1937 yılında çıkarılan 3008 sayılı İş Kanunu bu konuda

çıkarılan önemli Kanun’lardır. Bu Kanun’lara dayalı çok sayıda Tüzük ile detaylar ve 80 ÇETİNDAĞ, Şerif, “İş Sağlığı ve Güvenliği’nin Tarihsel Gelişimi ve Mevzuattaki Güncel Durum”, Toprak İşveren Sendikası Dergisi, S: 86, 2010, s: 2 81 ŞERDAN, H. Serdar, a. g. e, s: 3, 4

Page 54: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

42

uygulamalar belirlenmiştir. Öte yandan, 1946 yılında Çalışma Bakanlığı’nın kurulması iş

güvenliği ve işçi sağlığı hususunda en önemli aşama olarak görülmektedir. Daha sonra

3008 sayılı İş Kanunu, 1967 yılında 931 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış, yerine ise

1971 tarihinde 1475 sayılı İş Kanunu getirilmiştir. Bu Kanun, uzun bir süre yürürlükte

kalmış ve bu Kanuna dayanarak birçok Tüzük ve Yönetmelik de çıkarılmıştır. Son olarak

da 2003 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiş ve halen yürürlüktedir. Diğer

taraftan, 1964 yılında yürürlüğe giren 506 sayılı Kanun çalışanlara çeşitli risklere karşı

güvenceler getirmiştir. Son olarak 16.06.2006 tarihli 5510 sayılı SSGSS Kanunu kabul

edilerek sosyal güvenceler hız kazanmıştır82.

2.1.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramının İçeriği

İş Sağlığı ve İş Güvenliği, hem kavram hem de içerik bakımından farklı

tanımlanmakta ve anılmaktadır. Bu sebeple, kavramın taşıdığı anlamların belirlenmesi ve

bu çerçevede içerisine nelerin dahil olacağının ortaya konulması gerekmektedir. İş sağlığı

ve güvenliği kavramları zaman şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Bunun altında

yatan sebepleri de; kavram ve içeriğinin, sanayileşme, teknolojik gelişme ve insan

haklarındaki gelişmelerden büyük ölçüde etkilenebilen bir nitelik taşımasında aramak

gerekmektedir83.

İş Sağlığı ve İş Güvenliği kavramlarının ayrı ayrı anlamları olmasına rağmen

yıllardır birlikte kullanılmaktadır. Öyle ki günümüz mevzuatında bu şekliyle geçmektedir.

İş sağlığı ve güvenliği kavramını dar ve geniş olmak üzere iki anlamda incelemek de

mümkündür.

82 ÇETİNDAĞ, Şerif, a. g. e, s: 2 83 ARICI, Kadir, İş Sağlığı ve Güvenliği Dersleri, Tes-İş Sendikası Yayını, Ankara, 1999, s: 48

Page 55: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

43

2.1.2.1. Dar Kapsamda İş Sağlığı ve Güvenliği

Dar kapsamda iş sağlığı ve güvenliği kavramı, öncelikli olarak işin görülmesi

esnasında, işten, işin görülmesinden ve iş ortamından kaynaklanabilecek her türlü riskten

ötürü işçinin fiziki ve manevi bütünlüğü üzerinde oluşabilecek zarar ve tehlikelere karşı

işçinin sağlığı ile yaşam hakkının korunmasını kapsamaktadır84. Konuya bu açıdan

bakıldığında; işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması zorunluluğu, çalışma

hayatını düzenleyen kanunlarda ve yönetmeliklerde yer almaktadır. Buna örnek göstermek

gerekirse, 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenlemeleri

özellikle işçiyi, işyerinde gerçekleşebilecek iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı

korumayı hedefleyen teknik iş sağlığı ve güvenliği hükümleri içermektedir. Ancak bu yönü

ile mevzuatımız, işçinin ruhsal sağlığı ile sosyal çevresini korumaya yönelik önlemler

içermediği için Avrupa Birliği mevzuatına göre daha dar kapsama sahiptir85.

2.1.2.2. Geniş Kapsamda İş Sağlığı ve Güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği kavramı geniş anlamda incelenirse; işçinin sosyal anlamda da

korunmasının gerekli olduğu göz önünde bulundurularak, “İşçinin yaşadığı çevrenin

korunması, sağlıklı bir konutta yaşama hakkı, beslenme ve ulaşım emniyeti hakkı, ilk

yardım ve sosyal güvenlik, yabancılaşma, kentleşme gibi konular” iş sağlığı ve güvenliği

ile ilişkilendirilmektedir86.

Diğer taraftan, kavramın geniş anlamda içeriği, sosyal olguyla irdelenirse hakların

korunması hususunda devlete de bir takım görevler düşeceği açıktır. Devletin bu konudaki

görevi ise kanun koyma, uygulama ve denetimdir. Ancak bu alanda tek yük devlete ait

olmayıp işçi ve işverenlere de çalışma hayatında birçok yükümlülük düşmektedir. İş sağlığı

84 ARICI, Kadir, a. g. e, s: 50 85 EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, a. g. e, s: 264 86 ARICI, Kadir, a. g. e, s: 51, 52

Page 56: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

44

ve güvenliği konusunda, işin yapılmasından doğan tehlikelerin ortadan kaldırılması veya

azaltılması için gerekli yolların araştırılması ve bu yolla mevzuat hükümlerinin

geliştirilmesi yer almaktadır. Bu konudaki mekanizma şu şekilde çalışmalıdır: İşveren,

işçileri, işin yapılmasından doğan tehlikelere karşı korumak üzere, yükümlülüklerini yerine

getirecek ve devlet de, işverenin söz konusu yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini

denetleyecektir87.

2.2. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde nüfusun büyük bir bölümünü çalışanlar

oluşturmaktadır. Her geçen gün artan teknoloji kullanımı ve sanayileşmeyle birlikte

işyerlerindeki çalışma koşulları kötüye gitmeye başlamış bu da iş sağlığı ve güvenliğini

dolayısıyla da insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Kötü çalışma koşullarına bağlı olarak

artan iş kazası ve meslek hastalıklarını minimize etmek amacıyla özellikle sanayileşmiş

ülkeler, iş sağlığı ve güvenliğini iyileştirme çabası içine girmişlerdir. Bu çabaların yanında

denetleme mekanizmasını da geliştirmek için çalışmalar yapılmış, yapılmaya da devam

etmektedir. Dar kapsamda iş kazaları ve meslek hastalıklarını önleme amacı olan, geniş

kapsamda ise çalışanların sağlığını koruma amaçlı olup çalışma yerlerinin güvenli bir

ortama dönüştürülmesini sağlayan iş sağlığı ifadesi; günümüzde bütün bu kavramların

bütünü olarak iş sağlığı ve güvenliği kavramı ile birlikte çok sık kullanılmaktadır.

Çalışanların sağlığı ile yaptıkları işler arasındaki bağlantılar iş sağlığı ve güvenliğinin

temelini oluşturmaktadır. Bu anlamda iş sağlığı ve güvenliğinin amaçları sıralanırsa

aşağıdaki gibi olmalıdır88:

87 DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Tankut CENTEL, İş Hukuku, Beta Yayınları, 9. Baskı, İstanbul, 2003, s: 154, 155 88 GEREK, Nüvit, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, T. C. Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın No: 1676, 1. Baskı, 2006, s: 15

Page 57: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

45

Çalışanların sağlığını fiziksel, ruhsal ve tıbbi açıdan en üst düzeye çıkarmak,

Çalışanların yaptıkları işe uyum sağlamalarını hızlandırmak,

İşyerindeki sağlığa zararlı etkenleri, sağlıklı koruma tedbirleri ile ortadan

kaldırmak,

Ortaya çıkan sağlık zararlarını, meslekten kaynaklı zehirlenmeleri, meslek

hastalıklarını tespit etmek ve tedavilerini sağlamak,

Uğradıkları iş kazası veya meslek hastalığı sonucu zarar gören çalışanların

tekrar çalışabilmelerine olanak sağlamak,

Meydana gelen zararların derecelerini objektif, bilimsel ve etik yollarla tespit

etmek ve değerlendirmek.

2.3. İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNİN AMACI

İş sağlığı ve güvenliği, bugünkü anlayış içerisinde disiplinlerarası etkileşimi ve

işbirliğini gerekli kılan, tıp, hukuk, fizik, psikoloji gibi pozitif ve sosyal bilimlerin

katkılarıyla gelişen bir alandır. Teknik ve fiziki açıdan bakıldığında, işin yapılması

esnasında çalışanların karşılaştıkları tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılması odak

noktayı oluştururken, sağlık bilimleri açısından da, meydana gelen iş kazaları sonucundaki

yaralanma ve meslek hastalıklarından korunma ve tedavi boyutu ön plana çıkmaktadır.

Psikolojik ve sosyolojik bakış açıları iş sağlığı ve güvenliğinde; çalışanların davranış,

tutum ve kültürlerine ilişkin konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ayrıca hukuki açıdan iş

güvenliğini sağlama konusu, esas olarak işverene ve çalışana esasen kamu hukuku

temelinde getirilen hukuk kurallarını ifade etmektedir. Öyle ki Türk iş güvenliği

mevzuatının yeniden yapılandırılması çalışmalarında, “tazmin” kadar “önleme” nin gerekli

ve önemli olduğu düşüncesinden hareketle, sosyal tarafların tümüne bu konuda görevler

Page 58: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

46

yüklenmiş ve işçi ile işverenlerin mevcut görevleri Avrupa Birliği yönergeleri ışığında daha

ayrıntılı incelenmiştir89.

2.4. ÜLKEMİZDE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNDEN SORUMLU

KURUMLAR

Ülkemizde konuyla ilgili doğrudan veya dolaylı olarak sorumlu olan birçok kurum

ve kuruluş bulunmaktadır. Bunların başında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

gelmektedir. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çoğu birim de bu bakanlığa bağlıdır. Bunlar; İş

Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM), İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, İş Sağlığı ve

Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İSGÜM) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve

Araştırma Merkezi (ÇASGEM) birimleridir. Daha sonrasında Sağlık Bakanlığı ve Milli

Savunma Bakanlığı gelmektedir. Bu bağlamda Milli Savunma Bakanlığının konuyla ilgisi

askeri işyerlerinin teftişi ile alakalıdır. Bakanlıklardan sonra ise Sosyal Güvenlik Kurumu,

belediyeler, Milli Prodüktivite Merkezi, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve üniversiteler

kendi görev alanları açısından değişik amaçlarla konuyla ilgilenmektedirler90.

2.4.1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Çalışma hayatıyla ilgili devletin mevzuat uygulama, izleme, denetim ve teftiş gibi

görevleri iş kanunumuzda yer almıştır. Bu görevler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 91.

maddesinde şu ifade ile yer almıştır: “Devlet, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın

uygulanmasını izler, denetler ve teftiş eder. Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanlığına bağlı ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili iş

89 AKIN, Levent, “İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşyerinin Örgütlenmesi”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: 54, S: 1, 2005, s: 1 90 GEREK, Nüvit, a. g. e, s: 59

Page 59: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

47

müfettişlerince yapılır. Askeri işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen

işyerlerinin denetim ve teftişi konusu ve sonuçlarına ait işlemler Milli Savunma Bakanlığı

ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte hazırlanacak yönetmeliğe göre

yürütülür”.

2.4.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM)

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması görevi 1945 yılında kurulmuş olan

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne

verilmiştir. Müdürlük, denetim faaliyetlerinin başka bir birimde örgütlenmesi sebebiyle

1983 yılında daire başkanlığına dönüştürülmüştür. Daha sonra da hizmet niteliğinin artması

ve etkinliğinin hızlandırılması amacıyla 2000 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Genel

Müdürlüğü olarak yeniden adlandırılmıştır. İSGGM’ nin temel görevleri kısaca şunlardır91:

İş sağlığı ve güvenliği alanında mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve mevzuat

çalışmasını yürütmek,

Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu

sağlamak,

Standart çalışmaları yapmak, normlar hazırlamak, ölçüm ve değerlendirme,

teknik kontrol, eğitim, danışmanlık, uzmanlık ve bunlarla ilgili kişi ve kurumları

değerlendirmek ve yetki vermek,

İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konusunda araştırma ve inceleme

programları yapmak ve bu programların uygulanmasını sağlamak,

Mesleki eğitim görenler, rehabilite edilenler ve özel risk grubundakilerin iş

kazası ve meslek hastalıklarına karşı korunmasına yönelik çalışmalar yaparak,

bu konudaki tedbirlerin alınmasını sağlamak,

91 Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar ve Sözleşmeler, s: 1, 2, http://www.isgfrm.com/depo/notlars/konu03_is_sagligi_ve_guvenliginin_kavram_ve_kurallarinin_gelisimi.pdf (02.04.2012)

Page 60: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

48

İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi ve bölge laboratuarlarının çalışmasını

düzenlemek, yönetmek ve düzenlenmesini yürütmek.

2.4.3. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı

İş teftişi, İş Teftiş Kurulu tarafından yürütülmektedir. Teftiş kurulu da Çalışma ve

Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlıdır. İş Teftiş Kurulu; çalışma hayatı ile ilgili

mevzuatların uygulanmasını denetlemek, yönetmek, iş teftişi ile ilgili mevzuat çalışmalarını

yürütmek, istatistikleri kayıt altına almak ve bunların değerlendirmesini yapmak,

bakanlıkça gerekli görülen teftişle bağlantılı inceleme ve araştırmaları yapmak üzere

kurulmuştur. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı; Bakan adına, çalışma hayatı ile ilgili mevzuat

çerçevesinde programlı ya da program dışı inceleme, soruşturma ve denetim yaparak,

gerekli önlemleri almak ya da aldırmak, uluslararası sözleşmeler gereğince işyerlerindeki

uygulamaları incelemek, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatları denetleyerek, aksayan yönleri,

uygulanabilirliğini ve sektörel alanda ilgili kurum ve kuruluşlarca alınması gereken

önlemleri içeren Genel Değerlendirme Raporu hazırlamak; denetim sonuçları ile ilgili

alakalı istatistikleri kayıt altına almak ve değerlendirmek ile görevlidir. Ayrıca kurul, iş

teftişi ile ilgili işlem yapan müfettişlerin (denetim, inceleme, vb.) inceleme ve

soruşturmalarından da sorumludur92.

92 BAYRAM, Fuat, Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenliği Denetimi, Beta Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2008, s: 33, 34

Page 61: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

49

2.4.4. İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü (İSGÜM)

Çalışma ve Sosyal Bakanlığı’nın 1945 yılında kurulmasının ardından, İş Sağlığı ve

Güvenliği Müdürlüğü de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş

olarak kurulan ve iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmalar yapan bir kuruluştur. İSGÜM’

ün bu alandaki temel görevi; konuyla ilgili teknik ve bilimsel araştırmaları yapmak, teknik

ölçümlemelerde bulunmak ve işverenlere bu alanda eğitim ve bilgi sunmak gibi meselenin

teknik yönüne ilişkindir93.

2.4.5. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi

(ÇASGEM)

ÇASGEM; 1955 yılında kurulmuş olan Yakın ve Orta Doğu Çalışma Enstitüsü

(YODÇE)’ ne dayanan ve 2003 yılında yapılan değişikler sonucunda Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi adını alan bir kuruluştur. Bu kuruluşun amacı

çalışma hayatı ve sosyal güvenlik hususlarında ulusal ve uluslararası alanda araştırma,

inceleme, yayın, eğitim, dokümantasyon ve danışmanlık faaliyeti yapmaktır94.

Kuruluşun faaliyetleri ise kısaca aşağıdaki gibidir95:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik sorunları ile ilgili ulusal ve uluslararası bölge

seminerleri düzenlemek ve düzenlenen seminerlere katılmak,

Çalışma ve Sosyal Güvenlik alanında araştırma ve incelemeler yapmak ve bu

konularda gerekli bilgi ve istatistikleri toplamak,

93 ARICI, Kadir, a. g. e, s: 83 94 Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar ve Sözleşmeler, a. g. e, s: 3 95 ÇASGEM Hakkında (Amaç ve Görevler), http://www.casgem.gov.tr/YaziDetay.aspx?YaziID=388 (02.04.2012)

Page 62: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

50

İşyerlerinin çalışma konuları ve verimlilik üzerine sorunlarını, ilgililerin ve iş

sahiplerinin olurunu alarak incelemek ve bu konularda önerilerde bulunmak,

Türkçe ve yabancı dillerde amacına uygun, görev alanına giren konularda

yayınlarda bulunmak,

Konularına ve amacına uygun bir şekilde yerli ve yabancı yayın,

dokümantasyon, filmler, fotoğraflar ve slâytlar temin ederek, bunlardan

yeterince faydalanılmasını sağlamaktır.

2.4.6. Sağlık Bakanlığı

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na diğer görevlerinin yanı sıra işçi sağlığı ve güvenliği

açısından da bazı görevler verilmiştir. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 3008

sayılı İş Kanunu’nda tasnif edilmemiş olan küçük işyerlerinin teftiş ve denetimi hakkındaki

yönetmelik, Sağlık Bakanlığı çalışanlarının sağlık konusundaki görevlerini belirlemiştir.

Sağlık Bakanlığı bu itibarla, işyerlerini Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun ilgili hükümleri

açısından denetleme ödev ve yetkisine sahiptir. Öte yandan, özellikle belediye sınırları

dışında kalan küçük işyerlerinin işçi sağlığı ve güvenliği açısından denetim görevi Sağlık

Bakanlığına verilmiştir96. Bu görev ile uygulamadaki inceleme ve denetimlerin kapsamının

genişlediği söylenebilir.

2.4.7. Belediyeler

İş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmalara destek olmak amacıyla mahalli

idareler de görevlendirilmiştir. İşyeri açmak ve faaliyet sürdürmek amacıyla gerekli izin ve

ruhsatlar belediyeler tarafından verilmektedir. Bu izinler ve ruhsatlar verilirken gerekli

araştırmalar yapılmakta, iş sağlığı ve güvenliği ile ilişkin sıkıntılı durumlar varsa bunlar

96 EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, a. g. e, s: 265

Page 63: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

51

göz önünde bulundurulmaktadır. Bu durumun, işyerlerinin faaliyetlerini işçi sağlığına

uygun olarak yürütmelerine olanak sağladığı söylenebilir.

2.4.8. Sosyal Güvenlik Kurumları

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde olmakla beraber, SGK’ nın iş

sağlığı ve güvenliği konusunda yapacağı denetimler, Bakanlığın iş sağlığı ve güvenliği

dışında yapılan faaliyetlerindendir. 5510 sayılı Kanun’un 59. maddesine göre, İş

müfettişleri denetimleri sırasında iş sağlığı ve güvenliği kurallarına aykırı durumlarla

karşılaşırlarsa, bunu saptayıp Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlüdürler.

Kurum da, bu durumu iş güvenliği teşkilatına bildirmekle yükümlüdür97. Diğer taraftan,

Sosyal Güvenlik Kurumu iş sağlığı ve güvenliği açısından birçok istatistiksel bilginin

toplanmasına yardımcı olmaktadır. Özellikle ülkemizin, son yıllarda hızla artan kayıtdışılık

ile mücadele konusunda önemli bir konumda olduğu söylenebilir. Ancak bu görevin

sağlıklı yapılabilmesi için denetim faaliyetlerinin iyileştirilmesi ön koşuldur.

2.5. ÜLKEMİZDE YAŞANAN İŞ KAZALARI ve MESLEK

HASTALIKLARININ OLUŞUM DÜZEYİ ve HIZI

Çalışma hayatı; işgörenlerin bedensel, ruhsal ve sosyal durumunu olumlu ya da

olumsuz olarak belirleyen en önemli bir etkendir. Buna bağlı olarak iş sağlığı ve güvenliği

olgusu, devamlı değişen ve gelişen dinamik yapısı ile gelişmekte olan ülkelerde olduğu

kadar gelişmiş sanayi ülkelerinin de gündeminden düşmemektedir. Her geçen yıl hiçte

küçümsenmeyecek oranda ve sayıda çalışan, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle

yaşamını yitirmekte veya engelli olarak yaşamlarına devam etmek zorunda

97EYRENCİ, Öner, TAŞKENT, Savaş ve ULUCAN, Devrim, a. g. e, s: 257, 258

Page 64: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

52

kalabilmektedir98. Örneğin Tablo 2’ye göre 2005 yılında ülkemizde 73,925 iş kazası

meydana gelmiş ve 1072 kişi bu kazalarda hayatını kaybetmiştir. Aynı yılda yaşanan

meslek hastalıklarında 24 kişi yaşamını kaybetmiştir.

Tablo 2. Türkiye Geneli İş Kazası, Ölüm ve Çalışan Sayıları

Yıl İş Kazası

Sayıları

Ölüm Sayıları Çalışan Sayıları

1996 97631 1492 4624330

1997 98318 1473 4830056

1998 91895 1252 5299533

1999 77955 1333 5005403

2000 74847 1173 5254125

2001 72367 1008 4886881

2002 72344 878 5223283

2003 76668 811 5615238

2004 83830 843 6181251

2005 73923 1096 6918605

2006 79027 1601 7818642

2007 80602 1044 8505390

2008 72963 866 8802989

2009 64316 1171 9030202

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu İstatistik Yıllıkları, http://www.sgk.gov.tr (16.04.2012)

Son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmaların ülke düzeyindeki

etkinliğinin artması sonucunda, meydana gelen iş kazası sayılarında önemli bir azalma söz

konusu olmuştur. Tablo 2’ye dayanarak; 1996 yılından 2009 yılına kadar çalışan sayısı iki

katına çıkmasına rağmen, hem kaza sayılarında hem de ölüm olaylarında bir azalmanın 98 CEYLAN, Hüseyin, “Türkiye’deki İş Kazalarının Genel Görünümü ve Gelişmiş Ülkelerle Kıyaslanması”, Uluslararası Mühendislik Araştırma ve Geliştirme Dergisi, C: 3, S: 2, 2011, s: 21

Page 65: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

53

göze çarptığı söylenebilir. Fakat bu azalma özellikle sanayi ülkelerine kıyasla yeterli

düzeyde değildir99.

İstatistiklere göre 2010 yılında da; meydana gelen 62.903 iş kazası sonucunda

1.434, 533 meslek hastalığı sonucunda 10 olmak üzere toplam 1.444 işçi hayatını

kaybetmiştir. İş kazaları sonucu 1.976, meslek hastalıkları sonucu 109 kişi olmak üzere

2.085 kişi de sürekli iş göremez hale geldi. Açıklanan rakamlar göstermekte ki; 2009 ve

2010 yılında sigortalı çalışan sayısındaki değişimi göz önünde bulundurmaksızın, sayı

olarak iş kazası % 2.20 oranında azalmış, iş kazası sonucu ölüm % 24 oranında artmıştır.

Tespit edilen meslek hastalığı sayısı % 24, meslek hastalıkları sonucu ölüm de çok sayıda

artmıştır çünkü 2009 yılında meslek hastalığı sonucu ölüm olayı yaşanmamıştır100.

99CEYLAN, Hüseyin, a. g. e, s: 21 100 SGK 2010 Yılı İstatistikleri, http://www.pozitifisguvenligi.com/index.php?option=content&task=view&id=249 (17.04.2012)

Page 66: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

54

Tablo 3. Çeşitli Ülkelerin İş Kazası Sonucu Ölüm Vakası Sayıları

2004 2005 2006 2007 2008 2009

Türkiye 843 1096 1601 1044 866 1171

Finlandiya 44 51 47 37 - -

Almanya 949 863 941 812 765 -

ABD 5764 5840 5657 5214 - -

Meksika 1364 1367 1328 1279 1412 -

Hollanda - 73 84 86 92 -

Japonya - 1514 1472 - - -

İtalya - 918 938 - - -

Avusturya - 124 - - - -

Bulgaristan - 130 - - - -

İsviçre - 45 - - - -

Kaynak: CEYLAN, Hüseyin, “Türkiye’deki İş Kazalarının Genel Görünümü ve Gelişmiş Ülkelerle

Kıyaslanması”, Uluslararası Mühendislik Araştırma ve Geliştirme Dergisi, C: 3, S: 2, 2011, s: 23

Ülkemizdeki iş kazaları istatistikleri ile diğer ülkelerdeki veriler karşılaştırıldığında

durumun iç açıcı olduğu söylenemez. Sayısal veri olarak ülkemizdeki durum iyi olsa da

resmi ölçülebilirlik yani tespit edilme imkânları ve ülkelerin toplam nüfusları göz önünde

bulundurulursa ülkemizdeki konuma daha dikkatli açıdan yaklaşmak gerekir. Öte yandan

birçok ülke, her geçen yıl çalışma hayatındaki gelişmeleri hızlandırıp iş kazalarını en aza

hatta sıfıra indirmeyi başarmıştır. Öyle ki Tablo 3’deki verilere göre 2009 yılında sadece

ülkemizde iş kazası yaşanmıştır.

Page 67: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

55

Tablo 4. Türkiye’de İş Kazası ve Meslek Hastalığına Bağlı Orantılı Ölüm Hızlarının

Yıllara Göre Dağılımı

Yıllar İş Kazası Meslek Hastalığı

2000 %0,20 %0,02

2001 %0,31 %0,02

2002 %0,27 %0,02

2003 %0,23 -

2004 %0,24 %0,01

2005 %0,29 %0,06

Kaynak: YARDIM, Nazan ve diğerleri, “Türkiye İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları: 2000-2005 Yılları Ölüm

Hızları”, Dicle Tıp Dergisi, C: 34, S: 4, 2007, s: 267

Tablo 4 temel alınarak; Türkiye’deki iş kazası ve meslek hastalıklarına bağlı orantılı

ölüm hızlarına bakıldığında, 2000 yılında iş kazasına bağlı orantılı ölüm hızı % 0,20 iken

bu rakam meslek hastalığı için % 0,002’dir. 2005 yılında ise iş kazasına bağlı orantılı ölüm

hızının % 0,29, meslek hastalığına bağlı orantılı ölüm hızının ise % 0,006 olduğu

görülmektedir. Karşılaşılan bu tablo da; ülkemizde iş kazası ve meslek hastalıkları yıldan

yıla değişiklik gösterse de artışın olduğu ve bu alanda çalışmaların yapılması gerektiği

gözler önüne serilmektedir.

2.6. İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIKLARINDAN DOĞAN

YÜKÜMLÜLÜKLER

İş sağlığı ve güvenliğinin teknik ve hukuki bir kavram olarak sanayileşme ile

birlikte ortaya çıkması üzerine, uygulama tehlikelerine karşı önlemler alınmaya

başlanmıştır. İş sağlığı ve güvenliği; çalışanların, üretim faaliyetleri esnasında, işyerinde

tehlikelere maruz kalmamaları için gerekli tüm önlemlerin alınması ve olası tehlikelere

karşı bedeni ve ruhi zararlardan korunmaları için yapılan çok yönlü ve sistemli

Page 68: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

56

çalışmalardır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal düzenlemeler, hukuk sistemimiz içinde

Kanunlar, Tüzükler ve Yönetmelikler içinde yer almaktadır. Bu yasal düzenlemelerin

bazıları kamu hukukundan, bazıları ise özel hukuktan kaynaklanmaktadır101. Çalışma

hayatında çalışanların korunması için yürürlüğe konulan bu hukuki normlara, çalışma

hayatında faaliyet gösteren her kişi ve kurumun uyması gerekmektedir. Bu kişi ve kurum

kapsamına asıl işveren, alt işveren, işçi, devlet ve sendikalar girmektedir.

Anayasal hükümler; çalışma hayatında iş gücünün korunmasına ilişkin

sorumluluğun sadece işveren ve işçilere ait olmadığını, Devlet tarafından da paylaşıldığını

göstermektedir. Fakat Devlet’in bu sorumluluğu sadece işyeri denetimi, yasaya

aykırılıkların ve eksikliklerin giderilmesi için ikazda bulunma ve ikazlara uymayan işyerleri

hakkında kapatma veya para cezası gibi yaptırımları uygulamakla sınırlıdır. Bu sebeple

işyerinde sağlık ve güvenlik uygulamalarının ana sorumluluğu asıl işveren-alt işveren ve

çalışanlara aittir. Bu bağlamda meydana gelen iş kazası veya meslek hastalıklarının

sonuçları gerek maddi ve gerekse manevi yönden işçi ve işveren tarafından

paylaşılmaktadır102.

2.6.1. Asıl İşverenin Görev ve Yükümlülükleri

İşveren bir işyerinde her türlü olaydan ve durumdan sorumlu en yetkili kişidir.

Çünkü yürütülen faaliyetten kazanç elde ederken, emek gücünü kullandığı da açıktır.

Bundan dolayı işveren, faaliyetlerin olmazsa olmazı işgücünü korumakla yükümlüdür.

Dolayısıyla her tür olumsuzluğu önceden düşünmek ve risk değerlendirmesini yapmak

zorundadır.

101 Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Açısından İşçi-İşverenin Görev ve Sorumlulukları, Ankara, 2001, s: 7 102 Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası, a. g. e, s: 8

Page 69: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

57

2.6.1.1. İşçiyi Gözetme ve Koruma Yükümlülüğü

Bir işyerinde iş güvenliğini sağlamada temel faktör insandır. Teknolojik gelişmeler

ve ilerlemelerin sağladığı güvenlik faktörleri önemli olmakla birlikte insan faktörünün

önemi yine de birinci sıradadır. Bu doğrultuda, bir kazanın meydana gelmesinde temel

nedenler olarak kabul edilen güvensiz hareketlerin kaynağı da insandır103.

İşverenin hizmet sözleşmesinden doğan borçlarından biri işçiyi koruyup

gözetmektir. İşverene bağlı olarak çalışan işçi, doğal olarak işverenin göstereceği yerde ve

şartlarda çalışmak zorundadır. İşverenin, emir ve talimatları doğrultusunda çalıştırmakta

olduğu işçinin en başta ruhsal ve bedensel sağlığını koruyucu iş şartlarını hazırlaması, iş

güvenliği için gereken tedbirleri alması “gözetim borcunun” bir kısmını ifade etmektedir.

İşverenin, işçisini gözetme borcu yükümlülüğü hem cari hukukumuzun genel

hükümlerinden doğmakta hem de bir kısım özel düzenlemelerden kaynaklanmaktadır104.

İşçiyi gözetme borcunun hukuki dayanaklarından biri olan 25311 sayılı İş Sağlığı ve

Güvenliği Yönetmeliği, işverenlerin genel yükümlülüklerini belirlemiştir. Buna göre;

işveren, işçilerin sağlığını ve güvenliğini korumak için mesleki risklerin önlenmesi, eğitim

ve bilgi verilmesi dâhil gerekli her türlü önlemi almak, organizasyonu yapmak, araç ve

gereçleri sağlamak zorundadır. Ayrıca işveren, sağlık ve güvenlik önlemlerinin değişen

şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun sürekli iyileştirilmesi amaç ve çalışması

içinde olacaktır. Anılan Yönetmelik işverenlerin, sağlık ve güvenliğin korunması ile ilgili

önlemlerin alınmasında uygulayacakları genel prensipleri de ortaya koymuştur. Bu

prensipler şu şekilde sıralanabilir105:

103 KELEŞ, Rüstem, “İş Güvenliğini Sağlamada 5 S Yaklaşımı”, İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, S: 25, 2005, s: 23 104 EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, Bireysel İş Hukuku, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2004, s: 121 105 AKIN, Levent, “Hukuki Yönden İş Sağlığı ve Güvenliği”, 2001, http://www.yenikalite.com/index.php?topic=2693.0 (04.04.2012)

Page 70: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

58

Risklerin önlenmesi, önlenmesi mümkün olmayan risklerin değerlendirilmesi,

Risklerin kaynağıyla mücadele edilmesi,

Yürütülen işin çalışanlara uygun hale getirilmesi için, özellikle işyerlerinin

tasarımında, iş ekipmanları, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen

gösterilmesi, özellikle de monoton çalışma ve önceden belirlenmiş üretim

temposunun hafifletilerek bunların sağlığa olumsuz etkilerinin en aza

indirilmesi,

Teknolojinin, teknik gelişmelerin, iş organizasyonunun, çalışma şartlarının,

sosyal ilişkilerin ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan genel

bir önleme politikasının geliştirilmesi,

Toplu olarak korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik

verilmesi ve bunlar doğrultusunda çalışanlara gerekli talimatların verilmesi.

İşverenin yükümlülükleri ile ilgili 4857 sayılı Kanun’un 77. maddesinde “İşverenler

işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç

ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her

türlü önleme uymakla yükümlüdürler” ifadesi yer almaktadır.

Aynı maddede belirtilen her türlü önlemi alma ifadesi işverene, tehlikeli olabilecek

tüm durumlar için son teknolojiyi kullanarak gerekli önlemi alma sorumluluğunu da

yüklemektedir. Bu durum 1475 sayılı İş Kanunu’nda bu denli açık belirtilmemiş, konu

yargı kararları ile desteklenmekte iken, 4857 sayılı İş Kanunu’nda detaylıca belirtilmesi son

derece faydalı olmuştur106.

İşveren gözetme ve koruma borcuna dayanarak, işçinin çalışma gücünü, emeğini,

sınırsız olarak kullanma hakkına sahip değildir. İşçiye gözetme borcundan kaynaklı haftada

bir gün boş zaman, yıllık ücretli izin vermelidir. İşçinin hastalık veya kendi şahsından

kaynaklanmayan sebeplerle çalışamaması hallerinde, işveren işçinin kanuni hakları olan

ücret, tatil ve izin haklarını kullandırmalıdır. Ayrıca gözetme borcu, işverenin işçinin kişilik

106 ORHAN, Murat, a. g. e, s: 90

Page 71: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

59

haklarına veya doğruluk ve dürüstlük kuralına aykırı düşen talimatlarını ve emirlerini

sınırlar ve bunları geçersiz kılabilir. Sonuç olarak; koruma ve gözetme borcu, bizzat

işverenin haklarının sınırını belirler. İşverenin gözetme borcu, işçinin sadakat borcunda

olduğu gibi bir yapmama ve sakınma borcudur. Yani işveren, işçinin haklı menfaatlerine

aykırı düşecek ve ona zarar verebilecek her çeşit davranıştan kaçınmakla yükümlüdür107.

2.6.1.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Tedbirlerini Denetleme Yükümlülüğü

İşverenin gözetme borcunu tam olarak yerine getirmiş sayılabilmesi için sadece

önlem alması yeterli olmamakta, borcun kapsamı içindeki denetim ve işçileri eğitim

yükümlülüğünü de yerine getirmiş olması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile

işverenlere, alınmış olan iş güvenliği önlemlerine işçiler tarafından uyulup uyulmadığını

denetleme, işçileri karşı karşıya oldukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal

hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirme ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini

verme zorunluluğunu da açıkça yüklemiştir. Bu bağlamda Yargıtay 10. HD de işverenin

eğitim yükümlülüğü ile ilgili olarak “İşçi sağlığı, iş güvenliği ve yapılmakta olan iş

nedeniyle işçinin eğitimi, bir kısım mevzuat hükümlerini içeren belgelerin kendilerine

verilmesini değil, eylemli olarak, bu bilgilerin aktarımı ve öneminin kavratılması ile

sağlanabilir. Eğitimden sonraki aşama ise, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemlerin

alındığının ve uygulandığının denetlenmesidir” ifadeleriyle eğitimin amacına uygun şekilde

yapılması gerektiği yönünde dikkatleri çekmiştir108.

107 KAPLAN, Emine Tuncay, “İşverenin Koruma ve Gözetme Borcunun Kapsamı”, Kamu-İş Dergisi, C: 7, S: 2, 2003, s: 3 108 YILDIZ, Gaye Burcu, “İşverenin İş Kazasından Doğan Hukuki Sorumluluğu”, Toprak İşveren Dergisi, S: 86, 2010, s: 2

Page 72: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

60

2.6.1.3. İşverenin İşçilerini Eğitme ve Bilgilendirme Yükümlülüğü

07.04.2004 tarih ve 25426 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin

4. maddesine göre işverenler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının tesis

edilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu sebeple işverenler; çalışanlarını,

yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya gelebilecekleri

mesleki riskler ve bunlarla ilgili alınması gereken tedbirler hususunda işyerlerinde iş sağlığı

ve güvenliği eğitim programlarını hazırlamak, eğitimlerin düzenlenmesini, çalışanların bu

programlara katılmasını sağlamak ve verilecek eğitim için uygun yer, araç ve gereç temin

etmekle yükümlüdürler109.

Çalışma hayatında yürütülen faaliyetlerin ön planında her zaman işçiler

görünmektedir. Özellikle koşulları ağır olan işlerde güvenlik tedbirleri hayati önem taşır.

Tedbirli olmayı tamamen işçiye bırakmak yanlış bir tutum olur. Öyle ki yoğun iş

temposunda işçiler, önlerine çıkabilecek tehlikeleri göremeyebilirler. Bundan dolayı

işverenler, işçilerine özellikle karşılaşılabilecek sıkıntıları ve çözüm yollarını her zaman

kendileriyle paylaşmalıdır. Şirket içi eğitim, konferans gibi etkinliklerle veya yazılı

biçimlerde işçinin bilgilendirilmesi iş güvenliği açısından son derece etkili olacaktır.

2.6.1.4. İşverenin İşyerini Örgütleme Yükümlülüğü

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak, bunların denetimini yapmak, çalışanları

bilgilendirmek ve gerekli eğitimi vermek istisnasız bütün işverenler için getirilmiş bir

yükümlülük olmasına rağmen organizasyon yükümlülüğü belirli bir büyüklükte (elli ve

daha fazla işçi çalıştıran) olan ve belirli nitelikte olan (sanayiden sayılan) işyerleri için

öngörülmüştür. 4857 sayılı Kanun ile getirilen iş sağlığı ve organizasyonu kurma

yükümlülüğü kapsamında işverenler, iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmak, işyeri hekimi 109 ORHAN, Murat, a. g. e, s: 90, 91

Page 73: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

61

istihdam etmek ve işyeri sağlık birimi oluşturmak, iş güvenliği ile ilgili mühendis veya

teknik elemanlar istihdam etmek zorundadırlar110.

2.6.1.4.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Kurma Yükümlülüğü

İş sağlığı ve güvenliği alanında ileri bir seviyeye gelmiş ülkelerde işyeri düzeyinde

ortak kurullar aracılığı ile iş güvenliği faaliyetine girilmesi yaygın bir uygulamadır.

Ülkemizde de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 80. maddesinde “Sanayiden sayılan, devamlı

olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her

işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdür. İşverenler, iş sağlığı ve

güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları

uygulamakla yükümlüdürler” hükmüne yer verilmiştir. Şartları sağlayan işyerlerinde

kurulan iş sağlığı ve güvenliği kurulunun yapısı aşağıdaki kişilerin katılımı ile

oluşmaktadır111:

İşveren ya da işveren vekili (kurula başkanlık ederler),

İş Kanunu’nun 82. maddesi gereğince iş güvenliği ile ilgili görevli mühendis

veya teknik elemanı,

İş Kanunu’nun 81. maddesi gereğince istihdam edilen işyeri hekimi,

Sivil savunma uzmanı (varsa),

İnsan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle

görevli bir kişi,

İşyerinde çalışan usta ve ustabaşı,

2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 34. maddesi uyarınca işyerinde bulunan

sendika temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri kişi, işyerinde sendika

110 EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, a. g. e, s: 262 111 ÇOLAK, Mahmut, Sosyal Sigortalar ve İş Hukuku Uygulama Rehberi, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara, 2005, s: 269

Page 74: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

62

temsilcisi yoksa o işyerindeki isçilerin yarıdan fazlasının katılacağı toplantıda

açık oyla seçilecek işçi,

Sağlık ve güvenlik işçi temsilcisi.

İş sağlığı ve güvenliği kurulu her işyerinde oluşturulması gerekli olan ve yukarıda

belirtildiği üzere işveren ve işçi temsilcilerinden kurulur. Bu kurul ayda bir kez toplanarak

işyerlerindeki sorunları tespit eder ve çözümü için önlemleri alır. İşyeri için iş sağlığı ve

güvenliği iç yönetmeliği taslağı hazırlar ve işverene sunar. Bu kurulun işlevini yerine

getirebilmesi için hiç kuşkusuz işverenin desteği gerekmektedir112.

İş sağlığı ve güvenliği kurulunun görevleri 07.04.2007 tarih ve 25426 sayılı İş

Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik’ de açıkça belirtilmiştir113:

İşyerinin niteliğine uygun bir iş sağlığı ve güvenliği iç yönetmelik taslağı

hazırlamak, işverenin veya işveren vekilinin onayına sunmak ve iç yönetmeliğin

uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını rapor edip alınması gereken

tedbirleri belirlemek ve kurul gündemine almak,

İş sağlığı ve güvenliği konularında o işyerinde çalışanlara yol göstermek,

İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlikeleri ve önlemleri

değerlendirmek, tedbirleri belirlemek, işveren veya işveren vekiline bildirimde

bulunmak,

İşyerinde meydana gelen her iş kazası ve tehlikeli olay veya meslek hastalığında

yahut iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir tehlike halinde gerekli araştırma ve

incelemeyi yapmak, alınması gereken tedbirleri bir raporla tespit ederek işveren

veya işveren vekiline vermek,

İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim ve öğretimini planlamak, bu konu ve

kurallarla ilgili programları hazırlamak, işveren veya işveren vekilinin onayına

sunmak ve bu programların uygulanmasını izlemek,

112 AVCI, Adnan, İşyerlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mevzuatı, Melissa Matbaacılık, İstanbul, 1996, s: 73, 74 113 ÇOLAK, Mahmut, a. g. e, s: 269

Page 75: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

63

Tesislerde yapılacak bakım ve onarım çalışmalarında gerekli güvenlik

tedbirlerini planlamak ve bu tedbirlerin uygulamalarını kontrol etmek,

İşyerinde yangınla, doğal afetlerle, sabotaj ve benzeri ile ilgili tedbirlerin

yeterliliğini ve ekiplerin çalışmalarını izlemek,

İşyerinin sağlık ve güvenlik durumuyla ilgili yıllık bir rapor hazırlamak, o yılki

çalışmaları değerlendirmek, elde edilen tecrübeye göre ertesi yılın çalışma

programında yer alacak hususları ve gündemi tespit etmek, işverene teklifte

bulunmak, planlanan gündemin yürütülmesini sağlamak ve uygulanmasını

değerlendirmek.

2.6.1.4.2. İşyeri Hekimi İstihdam Etme Yükümlülüğü

İşverenlerin kamu hukukundan doğan yükümlülüklerinden biri de sağlık

organizasyonu kurma yükümlülüğüdür. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı işverene, ilgili

işyerlerinde teşkilatlanma ve organize olma yükümlülüğünü getirmiştir. Sürekli olarak en

az 50 işçi çalıştıran işyerlerinde işveren sağlık organizasyonu çerçevesinde işyeri birimi

kurmak ve işyeri hekimi istihdam etmek zorundadır114.

İşyeri hekimleri ilk yardım ve acil tedavi dışında kalan tedavi hizmetlerini yerine

getirmeyecek, bu görevler SGK tarafından yürütülecek ve faaliyetlerini iş sağlığı ve

güvenliği hususunda önleyici ve koruyucu hizmetlerde yoğunlaştıracaklardır. İş sağlığı ve

güvenliği bilgisi tıp eğitiminde yeteri kadar alınmadığı için, bu konu ayrı bir uzmanlık

gerektirmektedir. Bu nedenle işveren, işyeri hekimlerinin ve sağlık personelinin bu alanda

eğitimini sağlamak durumundadır. İşyeri hekimlerinin ücret ve diğer çalışma şartları,

kanunların emredici hükümleri çerçevesinde sözleşme serbestîsine uygun bir şekilde

işveren ve işyeri hekimi tarafından belirlenecektir115.

114 GÜNDÜZ, Selim, “Yeni Mevzuatın Işığında İşverenin İşçiyi Gözetme Borcunun Kapsamı”, TUHİS Dergisi, C: 19, S: 6, 2005, s: 57 115 BAYRAM, Fuat, a. g. e, s: 106

Page 76: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

64

İşverenler ayrıca, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması,

sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi için gerekli

tedbirlerin belirlenmesi, bu tedbirlerin uygulamaya sokulması ve uygulanmalarının

izlenmesi; işlerini yürütmek üzere, işyerinin risk grubuna ve işçi sayısına göre bir veya

daha fazla işyeri hekimi görevlendirmek ve bu görevlerin yapılması için gerekli yer,

donanım ve personeli temin etmekle yükümlüdürler116.

İşyeri hekimlerinin hizmet süreleri de mevzuatta belirtilmiştir. 16.12.2003 tarihli

25318 sayılı İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve

Esasları Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesine göre: “İşyeri hekimleri, aşağıda belirtilen

sürelerde görev yaparlar. İşyeri hekimleri, bu Yönetmelikte belirtilen görevleri eksiksiz

olarak yerine getirmek için:

I inci Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 1 iş günü,

II inci Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 2 iş günü,

III üncü Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 3 iş günü,

IV üncü Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 4 iş günü,

V inci Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 5 iş günü, gitmek

zorundadır”.

İşyeri hekimlerinin görev ve yetkileri de adı geçen Yönetmeliğin 22 ve 23.

maddesinde belirtilmiştir. İşyeri hekiminin görevleri, 22. maddede yirmi iki bent halinde

başlıca; iş sağlığı ve güvenliği konusunda danışmanlık ve eğitmenlik, özel olarak

korunması gereken grupları takip ve koruma, ilkyardım, kurtarma çalışmalarının organize

edilmesi, acil tedavi hizmetlerinin yürütülmesi, işyerinin genel hijyen koşullarının

izlenmesi ve denetlenmesi, işyerinde meslek hastalığı bulunan çalışanların izlenmesi ve

kontrolü, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan çalışanların rehabilite 116 GÜVEN, Ercan, Ufuk AYDIN, Bireysel İş Hukuku, Nisan Kitabevi, Eskişehir, 2004, s: 101, 102

Page 77: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

65

edilmeleri, engellilerin işe alınmaları, geçici veya kalıcı bir iş görmezliği olanların işe

başlamaları, eski hükümlülerin muayenelerini yaparak uygun işe yerleştirilmeleri için rapor

hazırlanması, sağlık mazeretiyle üç haftadan fazla veya meslek hastalığı veya iş kazası

nedeniyle veya sık tekrarlanan işten uzaklaşmalarda işe dönüş muayenesi yapma gibi

işçilerin sağlığını koruyucu nitelikte görevlerdir117.

2.6.1.4.3. İş Sağlık Birimi Oluşturma Yükümlülüğü

Sağlık birimi, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek için gerekli

donanım ve personele sahip birimdir. Sağlık biriminde; en az bir işyeri hekimi ve en az bir

işyeri hemşiresi ya da sağlık memuru görevlendirilmesi zorunludur. Yine sağlık birimi, iş

sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesine ve çalışacak personel sayısına yetecek

kapasitede, kolay ulaşılabilir, tercihen, tek katlı bir binada olmalıdır. Ayrıca birim en az bir

muayene odası, bir müdahale odası, bir yardımcı personel odası ile bekleme odasından

oluşmalıdır. Birimde yeterli aydınlatma, havalandırma, ısıtma, soğuk ve sıcak su tesisatı

bulunmalı ve sağlık birimi kolayca temizlenen hijyenik bir yapıya sahip olmalıdır. Sürekli

faaliyet gösteren işyerlerinde sağlık birimleri devamlı açık olmalı ve en az bir işyeri

hemşiresi veya sağlık memuru görevlendirilmelidir. Normal çalışma süresi dışında kalan

vardiya ve fazla mesai durumlarında bu personelin sağlanamadığı koşullarda, sağlık

birimlerinde ilkyardım kursu görmüş en az bir eleman görevlendirilir118. Bu durum

sağlandığı takdirde işyerinde tüm zaman dilimlerinde meydana gelebilecek kaza ya da

hastalığa erken müdahale ve teşhis yapılabilecektir. Öte yandan işverenin, çalışanlarını

sağlık birimleri hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirmesi de yaşanabilecek

olumsuzluklarda zaman kaybını en aza indireceği söylenebilir.

117 GÜVEN, Ercan, Ufuk AYDIN, a. g. e, s: 101, 102 118 BAYRAM, Fuat, a. g. e, s: 108

Page 78: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

66

2.6.1.4.4. İşyerinde Mühendis, Teknik Eleman ve İş Güvenliği Sorumlusu

İstihdam Etme Yükümlülüğü

İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği kurullarının aldığı kararları uygulayacak ve

uygulamayı takip edecek kişi iş güvenliği sorumlusudur. Aynı zamanda kurulun bir

üyesidir. Bu kişinin teknik bilgiye sahip ve çalışanlar tarafından benimsenen ve saygı

duyulan bir kişi olması son derece önemlidir. İş güvenliği sorumlusu işyerinde teknik

araştırmalar yapıp, kaza istatistiklerini kayda almalı ve kazaları önleme konusunda en son

teknik gelişmeleri takip etmeli ve gerektiğinde eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına

katılmalıdır. Öte yandan işyerinde teknik nedenlerden kaynaklanabilecek kazaların

önlenebilmesi için mühendislik hizmetlerinden yararlanılır. Bu mühendislik ekibi, seçilen

üretim sisteminin uygunluğunun araştırılması, hatalı araç-gereçler ve makinelerin üzerinde

bakım ve kontrollerin yapılması ve genel tesisat bakımından sorumludur119.

İşyerinde teknik eleman ve mühendis bulundurma yükümlüğü mevzuatta

20.01.2004 tarih ve 25352 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren İş

Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları

ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiştir. Yönetmeliğe göre iş

güvenliği uzmanı/sorumlusunun görevleri şu şekilde sıralanabilir120:

İş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak işyerinde gerekli çalışmaların

yapılmasını sağlamak,

İşyerindeki tehlikelerin tanımlanmasını ve risk değerlendirmesinin yapılmasını,

tehlikelerin ortadan kaldırılmasını ve risklerin kontrol altına alınmasını

sağlamak için önerilerde bulunmak, bu hususlarda ilgili işverene rapor vermek,

İşi ve işyerinin özelliklerine uygun olarak tehlikeleri kaynağında yok etmeye

yönelik tedbirlere öncelik vererek gerekirse ölçümlere dayalı değerlendirme

119 AVCI, Adnan, a. g. e, s: 74 120 KARATEKİN, Sündüs Neslihan, “İşveren Sorumluluk Sigortasının Sosyal Güvenlik Sistemindeki Yeri ve Sigorta Sektöründe Uygulanması”, Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2006, s: 93

Page 79: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

67

yapmak, alınması gerekli güvenlik önlemlerini konusunda işverene önerilerde

bulunmak ve uygulamaların takibini yapmak,

İşyerinde yapılacak düzenli kontrol, bakım ve ölçümleri planlamak, hazırlanan

planların uygulanmasını sağlamak.

2.6.1.5. İşverenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na Karşı Yükümlülüğü

İşveren, iş sağlığı ve güvenliğinden doğan yükümlülüklerini işçiye yansıtmasının

yanısıra sosyal güvenlik kurumuna olan yükümlülüklerini de uygulanmaya sokmak

durumundadır. Kurum, işçi ve işverenlerin haklarını korumakta en yetkili yerdir. Bundan

dolayı sorumluluklar yerinde ve zamanında yerine getirilirse sonuçlar da bir o kadar olumlu

olacaktır.

2.6.1.5.1. Sigortalıları Kuruma Bildirme Yükümlülüğü

506 sayılı Kanun’un 9. maddesine göre işveren, çalıştırdığı sigortalıları en geç bir

ay içinde kuruma bildirmek zorunda iken, 25.8.1999 gün ve 4447 sayılı Kanun’un 9.

maddesi ile yapılan değişiklikle, işveren çalıştıracağı işçileri, işe başlatmadan önce

Kurumca örneği hazırlanacak işe giriş bildirgeleri ile bildirmekle ya da bu belgeleri iadeli

taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. Bu durum zaman içinde çeşitli yargı kararları

ile açıklığa kavuşturulmuş ve hizmet akdinin yapıldığı tarih değil, sigortalının fiilen işe

başladığı tarih sigortalığının başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Kanuna göre işverenin,

çalıştıracağı sigortalıyı işe başlatmadan önce bildirilmesi kural olmakla birlikte 506 sayılı

Kanun’un 9. maddesinde bazı işyeri ve bazı haller için istisna getirilmiştir121.

121 TUNCAY A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku’nun Esasları, Legal Yayınları, İstanbul, 2008, s: 253

Page 80: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

68

5510 sayılı Kanun’a göre de işverenler; çalıştıracağı kişileri, sigortalılık başlangıç

tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile SGK’ ya bildirmekle yükümlüdür. Ancak

istisnalarda söz konusudur. Öyle ki inşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak

sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün, yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma

araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi

verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay

içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç

söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar, Kamu idarelerince istihdam edilen 4447

sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli

personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya

başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde, SGK’ ya verilmesi halinde, sigortalılık

başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.

2.6.1.5.2. Sosyal Güvenlik Primlerini Ödeme Yükümlülüğü

İşveren otuz gün içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerini ücretlerinden keserek,

kendisinin ödeyeceği primlerle beraber en geç ertesi ayın sonuna kadar SGK’ ya yatırmak

zorundadır. Prim kesilmesi ve bunların zamanında tahsil edilmesi, iş kazası veya meslek

hastalığı sebebiyle ortaya çıkacak tedavi ve ödemelerin kurumca tüm ülke genelinde

yapılmasında etkin rol oynamaktadır. Kanun ile işyeri devrinde işçileri güvence altına

almak için işyerini devralan yeni işverenin de eski işverenle birlikte prim borcundan dolayı

sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortası prim

tarifesi, Bakanlar Kurulu’nun 18.3.1981 tarih ve 8/2569 sayılı kararı ile yürürlüğe

konulmuştur122.

122 GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 11. Baskı, İstanbul, 2008, s: 204

Page 81: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

69

Tablo 5. İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Prim Oranları

Tehlike Sınıfı Alt Derece

Prim Oranı

Normal Prim

Oranı

Üst Derece Prim Oranı

1 %1,5 %1,5 %1,7

2 %1,8 %2 %2,2

3 %2,3 %2,5 %2,7

4 %2,8 %3 %3,2

5 %3,3 %3,5 %3,7

6 %3,8 %4 %4,2

7 %4,3 %4,5 %4,7

8 %4,8 %5 %5,2

9 %5,3 %5,5 %5,7

10 %5,8 %6 %6,2

11 %6,3 %6,5 %6,7

12 %6,8 %7 %7

Kaynak: ŞAMİLOĞLU, Erkan, “Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda İş Kazası ve Meslek Hastalıkları

Sigortası”, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya,

2008, s: 81

İş kazaları ve meslek hastalıkları primlerini belirlemek için işkolları 12 tehlike

derecesine ayrılmıştır. Tablo 5’de de belirtildiği gibi en düşük oran % 1,5 olup en yüksek

oran ise % 7 olarak tespit edilmiştir. Her tehlike derecesi üst, normal ve alt derece olmak

üzere üç tehlike derecesine ayrılmıştır.

5510 sayılı Kanun’da, iş kazası ve meslek hastalığı adıyla bağımsız bir sigorta

koluna yer verilmemiş, 506 sayılı Kanun’a kıyasla, bu ad altında bir prim de

düzenlenmemiştir. Bunun yerine anılan sigorta kolunu da içerecek şekilde kısa vadeli

Page 82: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

70

sigorta kolları diye bir sigorta kolu düzenlenmiş ve bu sigorta kolunun prim oranının, % 1

ile % 6.5 arasında olacağı öngörülmüştür123.

SGK, her sanayi işletmesine tehlike derecesi vermektedir. Bunun anlamı da

işgörenlerin hangi şartlar altında çalıştığını saptayıp koruma ve yardım mekanizmasını buna

göre çalıştırmaktır. Ancak Kurumun, tehlike durumu değişen işyerlerini sürekli denetlemesi

ve bu durumu bildirmeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirmesi faydalı olabilir.

2.6.1.5.3. Sigortalıya Sağlık Yardımı Yapma Yükümlülüğü

İşveren, iş kazasına uğrayan sigortalıya SGK tarafından yardım sağlanana kadar

sağlık durumu için gerekli her tür sağlık yardımını yapmakla ve giderleri karşılamakla

yükümlüdür. İşveren, kendisi tarafından yapılan harcamaların belgelenmesi durumunda

masrafları SGK tarafından kendisine ödenecektir. Bazı zamanlarda işverenin, iş kazası

geçiren sigortalıya karşı gerekli yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda bu sebeple

tedavi süresinin uzamasına, sigortalının sakat kalmasına veya sakatlıkta derecenin

artmasına sebep olursa SGK uğrayacağı tüm zararları ödemek zorundadır. Burada işverene

yüklenen sorumluluk kusur sorumluluğudur124.

İşverenin, iş kazasına uğrayan ya da meslek hastalığına tutulan sigortalıya gerekli

sağlık hizmetlerini derhal yapma yükümlülüğü 5510 sayılı Kanun’un Genel Sağlık

Sigortası bölümünde ele alınmıştır. Anılan Kanun’un 76. maddesi 1. fıkrasına göre; işveren,

iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalıya, sağlık durumunun

gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla; işveren

tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve Kanun’un 65. maddesi

hükümlerine göre yapılacak olan yol giderleri, gündelik ve refakatçi giderleri Kurum

tarafından karşılanacaktır. 123 GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, a. g. e, s: 204 124 ŞAMİLOĞLU, Erkan, a. g. e, s: 82

Page 83: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

71

2.6.2. Alt İşverenin Görev ve Yükümlülükleri

Kanunda belirtildiği gibi alt işveren, asıl işverenden işin bir bölümünü almaktadır.

Bundan dolayı asıl işveren statüsündedir. Öyle ki alt işverenin de sorumlu olduğu işçiler

bulunmaktadır. Alt işverenin yükümlülüklerinde, işyerindeki konumu oldukça önemlidir.

2.6.2.1. Alt İşverenin İşyerindeki Konumu

Alt işverenin, asıl işveren karşısındaki konumu "işçi" ya da "işveren vekili" değil,

bağımsız bir işverenliktir. Alt işveren; işini, asıl işverenden bağımsız hizmet sunan

müteşebbis konumuyla almaktadır. Alt işveren, işçi ve işveren vekilinden farklı olarak asıl

işverenin emir ve talimatlarına göre değil, alt işverenlik sözleşmesinde dile getirilen proje

ve teknik şartlara göre işi yürütmektedir. Alt işverenin, aldığı işi fiilen çalışarak yapması

değil, aldığı işi kendisi ile hizmet akdi bağı olan işçilere yaptırması söz konusudur125.

2.6.2.2. Alt İşverenin Yükümlülükleri

4857 sayılı Kanun’un işçi lehine yorum ilkesine sahip olmasının bir sonucu olarak

bir işçinin, ister asıl işverenin ister alt işverenin işçisi olsun, hakları (ücret, koruma,

barınma, vs.) daima koruma altındadır. Alt işveren, konumu gereği yaptığı işi asıl

işverenden aldığı için sorumluluk konusunda yalnız değildir. Kanun gereğince asıl

işverenin, kendi işçileri ve alt işverenin işçilerine karşı sorumluluğu vardır. Yani alt

125ÇANKAYA, Osman Güven, “Türk İş Hukukunda Alt İşveren Kavramı, Uygulamada Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkilerinden Doğan Bazı Sorunlar”, Kamu-İş Dergisi, S: 4, C: 6, 2002, s: 7

Page 84: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

72

işveren, işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmezse,

SGK, asıl işverene karşı rücu davası açabilecektir126.

Yükümlülük konusunda ortaya çıkan sorunların başında; işçilerin ücret, kıdem

tazminatı gibi hakları gelmektedir. Kanun gereğince asıl işveren, örneğin alt işverenin

işçisinin ödenmeyen ücretinden veya uğradığı iş kazasından doğan tazminatından alt

işveren ile müteselsil olarak sorumludur.

Örnek Olay 6:

Yargıtay 9. HD’ ne intikal eden bir davada; iş kazasının meydana geldiği fabrika

binası inşaatı işini davalılardan (X) A.Ş. üstlenmiş ve binanın çatı inşaatını diğer davalı (Y)

Ltd Şti.’ ne vermiştir. Kazaya uğrayan işçi, taşeron firma Y Ltd Şti.’ nin taşeronu (Z) A.Ş.’

nin işçisidir. Bu duruma göre (X) A.Ş. asıl işveren olup, olayda herhangi bir kusuru

bulunmasa dahi İş Kanunu uyarınca, alt işverenle birlikte müteselsil olarak sorumludur.

Aynı şekilde, yüksek mahkeme isabetli olarak ihbar, kıdem, sendikal ve iş güvencesi

tazminatlarından da asıl işverenin müteselsil sorumlu olduğunu karar altına almıştır. Bu

müteselsil sorumluluk bir anlamda, alt işverenin sorumluluklarını ve asıl işverenin de bu

sorumluluklardan haberdar olması gerektiğini ortaya koymaktadır127.

Diğer taraftan alt işveren, işçilerine haklarını (asıl işveren işçileriyle eş değer) tam

olarak sağlamakla yükümlüdür. Bazı Avrupa ülkelerinin hukuk sistemlerinde tüm

güvencelerin alt işverenin işçilerine de sağlanmaya çalışıldığı görülür. Örneğin, İtalyan

Hukuku’nda, asıl işverenin işçileri ile alt işverenin işçileri arasında bireysel ve toplu iş

hukuku hakları açısından eşitlik ilkesinin gözetilmesi esastır. Bu kuralın temel gerekçesi

ise, alt işverenin işçilerinin asıl işverenin işletmesinde üretim sürecine dâhil olmasıdır.

Belirtilen kuralın sonucu olarak, alt işverenin işçisi, eşitlik ilkesinin gözetilmesini talep

126 EKİN, Nusret, Ekonomik ve Hukuksal Boyutlarıyla Alt İşveren, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 2002-34, İstanbul, 2002, s: 158, 159 127 TOPÇU, Umut, “Asıl İşveren ile Alt İşveren İlişkisinde Muvazaa Olgusu ve İşçilik Haklarına Etkisi”, Mali Çözüm Dergisi, S: 102, 2010, s: 301

Page 85: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

73

edebilecek ve dolayısıyla asıl işverenin işçisinin sahip olduğu tüm haklara sahip

olabilecektir. Örneğin, söz konusu işçiler, asıl işverenin işçilerine tanınmış toplu

hizmetlerden (ulaşım, yemek, vb.) yararlanabilecektir. Asıl işverenin işçilerinin sahip

olduğu sendikal haklara sahip olmaları da söz konusudur. Aynı kolektif statüden, özellikle

asıl işverenin bağlı olduğu işkolu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecektir. Bu durumda,

alt işverenin işçisinin asıl işverenin işçisi sayılması söz konusudur. Ancak teknik hukuk

açısından alt işverenin işçileri asıl işverenin işçileri olamazlar. Asıl işveren ile bu işçiler

arasında teknik açıdan hiçbir bağımlılık ilişkisi söz konusu değildir128.

2.6.3. İşçilerin Yükümlülükleri

İş kazası veya meslek hastalığının önceden önlenmesinde ya da vaka sonrasında,

işverenin olduğu kadar sigortalının da yerine getirmesi gereken sorumluluklar

bulunmaktadır. Bir işyerindeki olumsuzluklar ilk etapta, işçi ve işverenin üzerlerine düşen

görevleri yapmasıyla önlenebilir veya en aza indirilebilir. Bu nedenle işçi ve işverenin

yasaların kendilerine yüklediği sorumlulukları iyi bir şekilde bilmeleri ve uygulamaları

gerekmektedir.

2.6.3.1. İşyerinde İşverence Alınan İş Sağlığı Güvenliği Tedbirlerine

Uyma Yükümlülüğü

İşverenler; işyerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri almakla yükümlü iken,

üretimin vazgeçilmez bir parçası olan işçilerin de kendi güvenlikleri için bu tedbirlere

uymaları gerekmektedir. Çalıştıkları her an risk altında bulunan işçilerin (daha çok sanayi

işletmelerinde) işyerindeki iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyete konulmuş her türlü 128 GÜZEL, Ali, “İş Yasası’na Göre Alt İşveren Kavramı ve Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Sınırları”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C: 1, S: 1, 2004, s: 52

Page 86: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

74

tedbirden haberdar olmaları ve bunları uygulamaları son derece önemlidir. İşçilerin iş

sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülükleri 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesine

uygun olarak İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin 13. maddesinde düzenlenmiştir. Bu

maddenin (a) bendine göre genel olarak; “İşçiler, davranış ve kusurlarından dolayı,

kendilerinin ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi için azami

dikkat gösterirler ve görevlerini, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar

doğrultusunda yaparlar” şeklinde ifade edilmiştir129.

2.6.3.2. İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğü

Sigortalılar, bir iş kazası veya meslek hastalığının yaşanmasından sonra tıpkı

işverenler gibi olayı bildirmekle yükümlüdürler. Sigortalı, başına gelen olumsuz olay

hakkında ister işverenine, isterse SGK’ ya bildirimde bulunabilecektir. Ancak sigortalının

geçirdiği kaza nedeniyle kazayı bildirebilecek durumu yoksa bunun ilk amiri tarafından

yapılması gerekecektir. Öte yandan yasal mevzuat, sigortalı tarafından bildirimde

bulunulması hükmünü getirmesine rağmen, bunu yerine getirmemenin yaptırımını

belirtmemiştir. Bu bağlamda İş Kanunu’nda sorumluluk, tümüyle işverene verilmiştir.

Sigortalının da iş kazasını SGK’ ya bildirmesi gerekli soruşturmanın yapılması ve

yardımların başlaması için katkı sağlayacaktır130.

129 KURT, Kudret, İş ve Sosyal Sigortalar Kanunu, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, s: 50 130 GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 11. Baskı, İstanbul, 2008, s: 301

Page 87: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

75

2.6.3.3. Doktor Tavsiyelerine Uyma Yükümlülüğü

Yaşanan olumsuz olay sonrasında sağlık kontrolü yapılıp tedavisine başlanan

sigortalı, doktorun tedavi tedbirlerine ve uyulmasını istediği şartlara uymakla yükümlüdür.

Bu şartlara uymayarak tedavi süresinin uzamasına, kendisinin sakat kalmasına, sakatlık

derecesinin artmasına sebep olan sigortalının iş göremezlik ödeneği; rapor kayıtlarıyla,

kendisine yüklenebilecek kusur oranının en fazla %50 sine kadar olan kısmı Kurum

tarafından indirilebilecektir. Bunun sebebi de belirlenen teşhis sonucuna bakılarak bir takım

yardımların yapılmasıdır131.

Konu ile ilgili bir örnekte; doktoru tarafından, kazada kırılan bacağının bir ay alçıda

kalması gerektiğinin bildirildiği halde, sigortalının bu öneriye uymayarak on gün sonra

alçıyı çıkarması halinde normal sürede 4 ay içinde iyileşme mümkün iken, tedavi süresini,

bir ya da iki ay uzattığı, hekim raporu ile saptanırsa, uzayan 1 ya da 2 aylık süre için geçici

iş göremezlik ödeneğinden %50'yi geçmeyen oranda indirim yapılabileceği

belirtilmektedir132.

2.6.4. Sendikaların Yükümlülükleri

Sendikalar, işçi ve işverenlerin haklarının korunması ve gözetilmesi açısından

çalışma hayatında önemli bir yere sahiptir. Özellikle işçilerin gözetilmesi konusunda

sendikalar, onların arkasında büyük bir destek olarak ön sıralarda yer alır. Bu hususta

kendilerine büyük görevler düşmektedir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda da sendikaların,

devletin ve işverenlerin yanında kendilerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekir. İşçi

sendikaları, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının uygulanmasının takipçisi olmak ve iş

131 TUNÇOMAĞ, Kenan, Sosyal Güvenlik Kavramı ve Sosyal Sigortalar, Beta Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 1992, s: 213, 214 132 TUNCAY A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku’nun Esasları, Legal Yayınları, İstanbul, 2008, s: 284

Page 88: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

76

sağlığı ve güvenliği kurallarına uyma konusunda işçilere karşı olan eğitim görevlerini

yerine getirmek durumundadır. 6356 sayılı Sendikalar Kanunu gereğince; sendikaların

amacı, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumaktır. Bu bağlamda işçilerin en önemli sosyal

hakları sağlıklı bir ortamda tehlikelerden uzak olarak yaşamaktır. Bu nedenle toplu iş

sözleşmelerinde ağırlık sadece parasal haklarda olmayıp iş sağlığı ve güvenliği kuralları da

önemine uygun bir şekilde bu sözleşmelerde yer almalıdır133.

2.6.5. Devletin Yükümlülükleri

Sosyal hukuk devletinin temel görevi; güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak,

çalışanları çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korumak,

çalışanların güvenlik, sağlık ve refahını sağlamak ve geliştirmektir. Bu nedenle devlet, iş

sağlığı ve güvenliği konusundaki çalışmalarını sürekli geliştirerek uygulamaya sokmalıdır.

Çalışanlar, sendikalar ve işverenler bu çalışmalardan, kurallardan destek alacaklardır.

Devlet, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmalarını sürdürürken anayasal hakları temel

alarak yasama gücünü kullanmaktadır134.

Anayasamızın değişik ilke ve kuralları devlete iş sağlığı ve güvenliğini sağlama

sorumluluğunu yüklemiştir. Anayasadan doğan bu sorumlulukları; mevzuat hazırlamak,

resmi örgütü kurmak ve denetim, yaptırım ve uygulama olarak özetlemek mümkündür.

Başka bir ifadeyle, anayasadan doğan ödevini yerine getirebilmek için devlet, her şeyden

önce iş güvenliğine ilişkin yasaları ve diğer hukuki düzenlemeleri (Tüzük, Yönetmelik vb.)

yürürlüğe koyacak, güçlü bir iş güvenliği kurumunu oluşturacak, mevzuatın uygulanıp

uygulanmadığını denetleyecek, gerekli olan durumlarda ise hukuki, idari ve cezai

133 AKIN, Levent, “Hukuki Yönden İş Sağlığı ve Güvenliği”, 2001, s: 37, http://www.yenikalite.com/index.php?topic=2693.0 (25.04.2012) 134 CERVATOĞLU, Ercüment, “İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Bir Değerlendirme”, TTB Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, S: 13, 2003, s: 23

Page 89: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

77

yaptırımlara başvurarak işyerlerinde iş güvenliği yükümlülüklerinin yerine getirilmesini

sağlayacaktır135.

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin düzenli ve tatmin edici bir şekilde

yapıldığını söylemek ne yazık ki zordur. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili

uygulanan kuralların uygunluğu ve yeterliliğinin, belli süreler içinde denetlenmesi ve

görevlendirilen iş müfettişlerinin tarafsızlığına bağlı olduğu söylenebilir.

2.7. İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIĞINDAN DOĞAN HUKUKİ

YÜKÜMLÜLÜKLER ve CEZAİ YAPTIRIMLAR

İhmal, unutkanlık, dikkatsizlik ve tedbirsizlik gibi özensiz davranışlara bağlı olarak

işyerinde sağlık ve güvenlik önlemlerine uyulmaması ya da alınan tüm önlemlere,

gösterilen dikkat ve öneme rağmen beklenmeyen nedenlerle meydana gelen iş kazaları;

ölüm, yaralanma gibi sonuçlarıyla maddi ve manevi zararlara yol açan istenmeyen

olaylardır. Gerek maddi gerekse manevi zararla sonuçlanan her olayda olduğu gibi hukuk

sistemi; kayıpların, olayın sorumlusu veya sorumluları tarafından tazminini istemektedir.

Kaza olayı ölüm veya yaralanma gibi sonuçlar doğurmuşsa, tazminat sorumluluğu dışında,

bir de ceza hukuku alanında sorumluluk ortaya çıkmaktadır136. Bu sorumlular bir işyerinde

başta asıl işveren ve/veya ortakları, işveren vekili olmak üzere alt işveren gibi kişiler

olabilmektedir.

135 KARATEKİN, Sündüs Neslihan, a. g. e, s: 81

136 Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Açısından İşçi-İşverenin Görev ve Sorumlulukları, Ankara, 2001, s: 29

Page 90: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

78

2.7.1. İşverenlerin Hukuksal Açıdan Yükümlülükleri ve Kapsamı

İş kazalarının hukuki boyuta taşınmasında rol oynayan unsurlar, başta sigortalı

olarak çalışmak, kaza geçirmiş olmak, bu kaza neticesinde zarar görmüş olmak ve uygun

illiyet bağının bulunmasıdır. Bu unsurlardan illiyet ve eş anlamlısı olan nedensellik bağının

bulunmasının önemi ise, hukuki sorumluluğun bir asli unsuru olmasıdır. Bu durum, olay

ile zarar arasındaki bağın nasıl olduğu, nedenleri, derecesi ve sorumlularının kim olduğu

şeklinde ifade edilmektedir. İşverenin iş kazalarında sorumluluğunu belirleyebilmek için

olay ve zarar arasında illiyet bağının rolü büyüktür137.

Yargıtay da birçok kararında bu hususa değinmiştir. Yargıtay 10. HD’ nin

24.06.1976 tarih 77/506 sayılı kararı ve Yargıtay 21. HD’ nin 20.11.2003 tarih 9435/9645

sayılı kararına göre iş kazasında illiyet bağındaki amaç, olayların normal akış düzenine ve

teamüllere göre meydana gelen kazanın sigortalının yapmakta olduğu işin bir neticesi

olmasıdır. Bu nedenle olayın iş kazası olarak kabul edilebilmesi için kaza ile yapılan iş

arasında bir illiyet ve otorite ilişkisi bulunmalıdır138.

Farklı zamanlarda dava konusu olan olaylara ilişkin Yargıtay kararlarındaki

örneklere dikkat edilecek olursa, bu kararlarda bazı istisnai ret kararlar da mevcuttur.

Yargıtay 9. HD’ nin 8.10.1971 tarih ve 7035/21158 sayılı kararına göre, sigortalının

işverene ait malı kurtarmak amacı ile denize girmesi sonucu ölümü bir iş kazasıdır. Buna

karşılık, Yargıtay 10. HD 25.5.1989 tarih ve 3064/4630 sayılı kararına göre de sigortalının,

iş kazası sonucu yaralanıp hastanede tedavi gördükten sonra memleketine giderken trafik

kazası geçirerek ölmesi iş kazası sayılmamıştır. Bununla beraber Yargıtay 10. HD

10.6.1997 tarih ve 35467/4421 sayılı karara göre tatil sitesi bekçisinin işverenin talimatı ile

bir bilgisi ve ehliyeti olmadığı halde elektrik arızasını gidermek için girdiği elektrik

137GÜNDÜZ, Selim, “İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sonucunda İşverenlerin Hukuki Sorumlulukları”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları Dergisi, C: 2, S: 3, 2005, s: 139 138TAN, Oktay, “Yargıtay Kararlarına Göre İşyerlerinde Meydana Gelen İş Kazaları”, http://oktaytan.net/YARGITAYkararlari.htm (26.04.2012)

Page 91: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

79

trafosunda kazaya uğramasını iş kazası saymış fakat kusuru bulunmadığı için işvereni

sorumlu tutmamıştır139.

İşyerinde gerek iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülüklerini gerekse

çalışanlarıyla ilgili SGK’ ya karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene yaptırım

uygulaması SGK ve işveren arasında gerçekleşmektedir. İşçiye yapılan yardımlar, kusurlu

bulunan işverene rücu edilmektedir. Ölümlü kazalarda ise cezai yaptırımlar devreye

girmektedir.

2.7.2. İş Kazasında Kusuru Bulunan İşverene Yaptırımlar

İş kazalarında gerekli tespitler yapılıp işverenin kusurlu bulunması halinde, işveren

hukuki, idari ve cezai yaptırımlara maruz kalacaktır. Hukuksal sorumluluk içinde işverenin

ödeyeceği tazminatlar maddi, manevi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı ve rücu

tazminatıdır. Bununla beraber işçilerin de çalışmaktan kaçınabilme hakkı ve iş sözleşmesini

haklı nedenle feshedebilme hakkı da mevcuttur. İdari sorumluluk içinde işin durdurulması,

işyerinin kapatılması, işçilerin çalışmaktan alıkonulması ve idari para cezaları gibi

yaptırımlar uygulanmaktadır140. Bu noktada belirtilmesi gerekir ki idari para cezaları, ceza

hukuk alanındaki bir yaptırım olmayıp bütünüyle İdare Hukuku alanındaki bir

yaptırımdır141.

Cezai sorumluluk kapsamında ise Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine göre

yaptırım uygulanacağı söylenebilir142. Ceza sorumluluğunun oluşabilmesi için ceza

sorumluluğunun şahsiliği yanında bunun, kast veya taksire dayanması gerektiği kabul

139 TAN, Oktay, a. g. e, s: 3 140 KIRBAŞ, Onur, “İş Kazalarında İşveren Sorumluluğu”, http://www.ym.com.tr:99/Eylul2007/IsKazalarindaIsvereninSorumlulugu.pdf (20.08.2012) 141 ARASLI, Utkan, “Ticaret Şirket Organlarının İş Kazasından Kaynaklanan Hukuksal ve Cezai Sorumluluğu”, Çimento İşveren Dergisi, C: 24, S: 4, 2010, s: 33 142 KIRBAŞ, Onur, a. g. e, s: 2

Page 92: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

80

edilmiştir. Bu sebeple iş kazası konusuyla doğrudan ilgili olan taksirle işlenen suçlar

yönünden söz edilen Türk Ceza Kanunu 22. maddesinin 4 ve 5. bentlerinde aynen şu

hükümlere yer verilmiştir: “Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza, failin

kusuruna göre belirlenir. Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda herkes kendi

kusurundan dolayı sorumlu olur”143.

2.7.2.1. Maddi Tazminat

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka

aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili

yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar

veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür”.

Meydana gelen iş kazası ya da meslek hastalığı neticesinde, meslekte kazanma

gücünü az veya çok kaybeden bir işçinin kaybı ile ilgili gerçek zararını, kendisinin olayda

tam kusurlu olması durumunda işverenden talep etme hakkı bulunmaktadır. Meslekte

kazanma gücü kayıp oranı ne olursa olsun, bu kaybın karşılığı olan zarar ve ziyanın

işverenden talep edilmesi mümkündür. Çünkü SGK yardımları ile kazaya uğrayan işçinin

tüm zararı ve kaybı karşılanamamaktadır. Bu bağlamda iş kazasına uğrayan işçinin

işverenden isteyebileceği maddi tazminat ise iki şekilde olabilir144. Bunlardan birisi iş

göremezlik tazminatı olup diğeri ise destekten yoksun olma tazminatıdır.

İş göremezlik tazminatı ile bir iş kazası sonucu yaralanan sigortalı,

çalışmamasından kaynaklanan ücret kayıplarını ve iş gücü kaybı nedeniyle ileride

sağlayacağı ücretleri, tedavi masraflarını ve bunlar için yapılan ek masraflarını da

işverenden isteme hakkına sahiptir. Ancak bu tür davalarda talep edilen tazminatın miktarı

143 ARASLI, Utkan, a. g. e, s: 34 144 YILMAZ, Gürbüz, “İş Kazalarından Doğan Sorumluluklar”, Mühendis ve Makina Dergisi, C: 46, S: 543, 2005, s: 10

Page 93: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

81

sınırlandırılmıştır. Öyle ki aynı gider konusunda ikili ödemeyi engellemek için tazminat

miktarı SGK tarafından sigortalıya ödenmeyen zararları kapsamaktadır. Eğer kazada

sigortalının bir kusuru tespit edilmişse tazminat miktarında hâkimin takdirine bağlı olarak

indirim yapılabilecektir145.

Destekten yoksun kalma tazminatı ise ölümlü iş kazalarında geride kalan hak

sahiplerine gördüğü zararların tazminini öngörmektedir. Bu yaptırım da 6098 sayılı

Kanun’un 53. maddesinde “Ölüm halinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: Cenaze

giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından

ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu

sebeple uğradıkları kayıplar” şeklinde yer almıştır.

Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen sigortalının iş görebilir olduğu dönemde

elde edebileceği kazancından, desteğine muhtaç olan yakınlarına ayırabileceği tutarın peşin

ve toplu ödenmesidir146.

Vurgulanması gereken husus ise, işverenin maddi tazminat yükümlülüğü için

temelde iki şartın gerçekleşmesi gerektiğidir. Birincisi, sosyal sigorta tarafından

karşılanmayan bir zararının bulunması, ikincisi de işçinin uğradığı zarara iş kazası veya

meslek hastalığının sebep olmasıdır. Diğer bir ifade ile ikinci şartın gerçekleşip

gerçekleşmediğini belirlemek açısından zarar ile iş kazası veya meslek hastalığı arasında

uygun illiyet bağının bulunması gerekecektir. İş kazası veya meslek hastalığı ile uygun

illiyet bağı bulunmayan veya kesilmiş olan zararlardan işveren sorumlu tutulamayacaktır147.

145 GÜNDÜZ, Selim, “İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sonucunda İşverenlerin Hukuki Sorumlulukları”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları Dergisi, C: 2, S: 3, 2005, s: 141, 142 146 GÜNDÜZ, Selim, a. g. e, s: 142 147 ALTINER, Fatma Zeynep, “İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Maddi Tazminat Yükümlülüğü”, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: 13, S: 3-4, s: 272

Page 94: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

82

2.7.2.2. Manevi Tazminat

Manevi tazminat, mal varlığı eksilmesini veya kazanç yoksunluğunu giderme aracı

olmamakla birlikte, örnek olarak, bedensel zararın derecesine göre değişen yüzdelere bağlı

olarak sigorta tazminatları gösterilebilir. Ölümlü olaylarda da destek payları üzerinden bir

değerlendirme yapılabilir. Manevi zararın maddi zarar kadar kolay paraya çevrilememesi,

matematik cetvellerle hesaplanıp kesinlikle saptanamaması, onun parasal maddi

denkleştirme işleminin bir parçası sayılmasına engel olmamalıdır. “Maddi zarar hesaplanır,

manevi zarar takdir edilir” özdeyişi günümüzde geçerliğini yitirmiştir. Diğer taraftan,

manevi tazminatın bir tanımı da yapılmamıştır. Kuşkusuz bu da, manevi tazminatın maddi

tazminat gibi “zarar” kavramı içerisinde yer alması gereken bir tazminat olması gerektiğini

göstermiştir. Maddi zarar genellikle “malvarlığında eksilme” olarak tanımlandığına göre,

manevi zarar da “kişi varlığında eksilme” (TBK. md.56) ve “kişi haklarına zarar verme”

(BK. md.49) olarak nitelenebilir148. Öyle ki manevi tazminat, zararın söz konusu olduğu

hemen her davada öne sürülebilir.

İş kazası veya meslek hastalıkları sonucu bedensel veya ruhsal bir zarar gören

sigortalı veya ölümlü vakalarda geride kalan sigortalı yakınları da işveren aleyhine manevi

tazminat davası açabilir. Bu tazminat da, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesindeki

“Hâkim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye yahut adam

öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat

verilmesine karar verebilir” hükmü ile düzenlenmiştir. Ayrıca söz konusu maddede,

manevi tazminatın talep edilmesi için kusurdan bahsedilmemiş, buna karşılık özel hallerin

varlığı aranmıştır. Özel hallerin yasada açıkça belirtilmemiş olması da her olayın yargıç

tarafından kendi şartları içerisinde değerlendirmesini öngörmüştür. Maddede adı geçen özel

haller, olayın sadece tazminata konu olup olmadığını belirlemekle kalmayıp olası

tazminatın miktarındaki takdir yetkisini yargıca vermiş bulunmaktadır. Bu hususta yargıç,

148 ÇELİK, Ahmet, “Manevi Tazminatın Ölçüsü”, http://www.tazminathukuku.com/arastirma-yazilari/manevi-tazminatin-olcusu.htm (23.11.2012)

Page 95: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

83

işverenin hafif veya ağır kusurlu ya da kusursuz olmasını göz önünde bulundurmak

durumundadır149.

2.7.2.3. Rücu Tazminatı (Tazminatın Rücu Edilmesi)

İş kazası ve meslek hastalığı; işverenin, çalışanlarının sağlığını koruma ve iş

güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması ya da kastı nedeniyle meydana

gelmiş ise bu durumda işveren, kuruma karşı sorumlu hale gelir. Kasıt unsurunda, zarara

konu olan davranışın bilinçli yapılması kasıt için yeterli unsur olup, sonucunun istenip

istenilmediği kastı etkilememektedir. Bu tür durumlarda SGK; sigortalıya her türlü yardımı

yapmakta, sonrasında da yapılan tüm masrafları işverenden rücu etmektedir150.

5510 sayılı Kanun’un 21. maddesinde, iş kazasının tanımı yapılırken; “İşverenin

kastı ya da sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliğine aykırı hareketi sonucu meydana

gelmişse, SGK tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine, bu Kanun gereğince yapılan ya

da ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başlandığı tarihteki ilk peşin

sermaye değeri toplamı, sigortalı ya da hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri

miktarla sınırlı olmak üzere, SGK tarafından işverene ödettirilir” hükmüne yer

verilmiştir151.

İş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin yerine getirilmesi konusu, hem özel hukuk

hem de kamu hukukunun gereğidir. Bunun sonucu olarak da tazminat, para cezası, vb.

yaptırımlar söz konusu olacaktır. Alt işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerine

aykırı davranması sebebiyle; işçinin iş kazasına uğraması halinde, asıl işverenin, işçi

149 SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, Beta Yayınları, 5. Bası, İstanbul, 2009, s: 386, 391-393 150 TEZEL, Ali ve Resul KURT, Sosyal Güvenlik Reformu, Yaklaşım Yayıncılık, 6. Baskı, Ankara, 2009, s: 198 151 KUZGUN, Ersan, “İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu”, Erzincan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Erzincan, 2010, s: 111

Page 96: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

84

tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davası sebebiyle sorumlu iken, aynı zamanda

SGK’ ya karşı rücu tazminatından da alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı açıktır152.

2.7.2.4. İdari Para Cezaları

4857 sayılı Kanun’a göre üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen

işverenlere veya işveren vekillerine (alt işverenler müteselsil sorumluluk içerisindedir) İş

Kanunu’nun 98-107. maddeleri uyarınca idari para cezası uygulanır. Verilen idari para

cezalarına dair kararlar ilgililere 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu

hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı, tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün

içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. Ancak itiraz hakkı, idarece verilen

cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar, kesin hükmü

taşımaktadır. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa

sürede sonuçlandırılır. Kanuna göre verilen idari para cezaları, 21.07.1953 tarihli ve 6183

sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Gerekli koşulların yerine getirilmediği her ay için bu para cezası tekrarlanma yoluna

gidilmektedir153.

152 KUZGUN, Ersan, a. g. e, s: 111 153ORHAN, Murat, “İş Sağlığı ve Güvenliği Sisteminde İşveren Yükümlülükleri”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2007, s: 109

Page 97: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

85

Tablo 6. 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre Uygulanacak Para Cezaları

4857 SAYILI İŞ KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

(2012 YILI)

01.01.2012

25.01.2012 26.01.2012 31.12.2012

Kanun Maddesi

Ceza Maddesi

Cezayı Gerektiren Fiil Ceza Miktarı (TL)

Ceza Miktarı

(TL)

3 98 Maddenin ikinci fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya

vekillerine ayrı ayrı 13.591 13.591

5 99/a İşçilere eşit davranma ilkesine uyulmayan her işçi için 117 110

7 99/a Geçici iş ilişkisi hükümlerine aykırı davranılan her işçi için 117 110

8 99/b Çalışma koşullarına ilişkin belge verilmeyen her işçi için 117 110

28 99/c İşten ayrıldığı halde çalışma belgesi verilmeyen veya belgesine yanlış bilgi yazılan her işçi için 117 110

29 100 Toplu işten çıkarma hükümlerine aykırı davranarak işten çıkarılan her bir işçi için 487 450

30 101 Çalıştırılmayan her özürlü işçi ile eski hükümlü ve çalıştırılmayan her ay için 1.842 1.700

32 102/a

Ücret ile kanundan veya TİS’den ya da iş sözleşmesinden doğan ücretin kasten ödenmemesi

veya eksik ödenmesi halinde her işçi ve her ay için

134 125

37 102/b Ücret hesap pusulası düzenlememek 487 450

38 102/b Yasaya aykırı olarak ücret kesme cezası vermek 487 450

39 102/a

Asgari ücretin ödenmemesi veya noksan ödenmesi, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın zorunlu tutulduğu halde özel

olarak açılan banka hesabına ödenmemesi halinde her işçi ve her ay için

134 125

41 102/c Fazla çalışma ücreti ödenmeyen, hak ettiği serbest

zamanı altı ay içinde kullandırılmayan, onayı alınmadan fazla çalıştırılan her bir işçi için

241 220

57 103 Yıllık izin ücreti yasaya aykırı şekilde veya eksik ödenen her işçi için 241 220

63 104 Çalışma sürelerine ve buna ilişkin yönetmelik hükümlerine uymamak 1.227 1.200

68 104 Ara dinlenmelerini yasa hükmüne göre uygulamamak 1.227 1.200

71 104 Çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağı hükümlerine aykırı davranmak 1.227 1.200

76 104 Çalışma sürelerine ilişkin yönetmelik hükümlerine uymamak 1.227 1.200

Page 98: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

86

77 105/c Maddedeki iş sağlığı ve iş güvenliği hükümlerine aykırı hareket etmek 1.358 1.250

78 105/a

İş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yönetmeliklerdeki hükümlere uymayan işveren

veya işveren vekiline, alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği önlemi için, (alınmayan önlemler için

izleyen her ay aynı miktar)

270 250

80 105/c

İş sağlığı ve güvenliği kurullarının kurulması ve çalıştırılması ile ilgili hükümlere aykırı

davranmak, iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamamak

1.358 1.250

81 105/c

İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturma, işyeri hekimi ile diğer sağlık personeli görevlendirme, iş

güvenliği uzmanı olan mühendis veya teknik eleman görevlendirme yükümlülüğünü yerine

getirmemek

1.358 1.250

85 105/d

Maddeye aykırı olarak ağır ve tehlikeli işlerde onaltı yaşından küçükleri çalıştırmak veya aynı maddede belirtilen yönetmelikte gösterilen yaş

kayıtlarına aykırı işçi çalıştırmak, (bu durumdaki her işçi için)

1.358 1.250

86 105/b Ağır ve tehlikeli işlerde işçilere doktor raporu

almayan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için,

270 250

88 105/c Gebe veya çocuk emziren kadınlar hakkındaki yönetmeliğe uymamak 1.358 1.250

89 105/c İş Kanununa göre çıkarılan iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine aykırı davranmak 1.358 1.250

90 106 İş-kur’dan izin almaksızın iş ve işçi bulma faaliyetinde bulunmak. 13.591 13.591

92 107

İş müfettişlerinin davetine gelmemek, ifade ve bilgi vermemek, gerekli belge ve delilleri

göstermemek ve vermemek, kendilerine gerekli kolaylığı göstermemek

10.873 10.873

96/1 107

İş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan işçilere telkinde bulunmak, işçileri

gerçeği saklamaya ya da değiştirmeye sevk etmek veya zorlamak

10.873 10.873

96/2 107

İşçilerin gerçeğe aykırı haberler vererek işvereni gereksiz işlemlerle uğraştırmaları veya haksız

yere kötü duruma düşürmeye kalkışmaları, denetim ve teftişin yapılmasını güçleştirmeleri,

kötü niyetli davranışlarda bulunmaları

10.873 10.873

107/2 107/2 İş müfettişlerinin teftiş ve denetim görevlerini yapmalarını ve sonuçlandırmalarını engellemek 10.873 10.873

Kaynak: http://www.isvesosyalguvenlik.com/pratikbilgiler/pb007.htm (25.11.2012)

Uygulanacak idari para cezası miktarları her yıl yeniden değerleme oranında

artırılmakta ve 1 (bir) TL'nin altındaki tutarlar dikkate alınmamaktadır.

Page 99: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

87

Çalışma hayatında karşılaşılabilecek önemli durumlar için maddi cezalar Tablo 6’da

belirtilmiştir. Her cezai uygulamada olduğu gibi ülkemizdeki uygulamaların caydırıcılığı

da düşüktür. Çalışma olgusu insan faktörüne dayandığı için özellikle iş sağlığı ve

güvenliğine ilişkin yaptırımların ağırlaştırılması gerekmektedir. Bu sayede sorumlular söz

konusu konulara daha çok dikkat çekeceklerdir.

2.7.2.5. Cezai Yaptırımlar

İşyerinde gerekli olan iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine uyulmaması nedeniyle

yaralanma veya ölüm olayı meydana gelmiş ise işveren veya vekilleri, TCK’ ya göre

cezalandırılırlar. İş kazası sonucu yaralanan sigortalı, işveren aleyhine TCK’ nın 89.

maddesine göre, taksirle yaralamaya konu olduğundan, dava açabilme hakkına sahiptir.

Aynı şekilde, ölümle sonuçlanan iş kazasında ölen sigortalının yakınları da işveren aleyhine

aynı Kanun’un 85. maddesine göre dava açabilirler. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hapis

cezası gerektiren bu suçlar taksirli suçlar kapsamında yer aldığı için, sadece TCK’ nın 50.

maddesinin 4. fıkrasında belirtilen koşullarda para cezasına çevrilebilir. Ancak bilinçli

taksir varsa bu hükmün uygulanamayacağı esastır154.

Asıl işverenin müteselsil sorumluluğu, mali ve hukuki açıdan söz konusu olup, cezai

sorumlulukta bu kural uygulanamaz. Zira kanun koyucu, hukuki ve mali sorumluluk

bakımından işçilerle hiçbir hukuki bağı bulunmayan asıl işvereni, sadece asıl-alt işveren

ilişkisinin kurulması halinde sorumlu tutmuş ve bu sorumluluk da kusursuz sorumluluğa

dayandırılmıştır155. Hâlbuki cezai sorumluluk kişisellik prensibine dayalıdır ve bu açıdan

ceza hukukunda kusur ilkesi esastır. Bu sebeple asıl işveren, alt işverenin kusurlu

eyleminden dolayı hem idari para cezası yönünden hem de kişisel cezai sorumluluk

154 SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, Beta Yayınları, 5. Bası, İstanbul, 2009, s: 837, 838 155 GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, a. g. e, s: 301-302

Page 100: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

88

yönünden sorumlu tutulamaz156. Bu nedenle her somut olayda yargıya büyük sorumluluk

düşmektedir.

Örnek Olay 7:

Konuya ilişkin bir davanın Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 2003/20270 E., 2005/6366

Karar Sayılı 18.4.2005 tarihli kararında, alt işveren işçilerinin iş sağlığı ve güvenliği

kapsamında yer alan eğitim verme yükümlülüğünün asıl işverene ait olduğu ve dolayısıyla,

bunu yerine getirmeyen asıl işverenin meydana gelen iş kazası neticesinde gerçekleşen

yaralanma ve ölüm nedeniyle cezai sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir157.

156 CENTEL, Tankut, İş Hukuku, Beta Yayımları, Cilt I, İstanbul, 1994, s: 67, 68 157 YILDIRIM, Zeynep, “İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüğünü Yerine Getirmeyen İşverenin Cismani Zararlar Bakımından Cezai Sorumluluğu”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2010, s: 101

Page 101: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

89

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDAKİ DÜZENLEMELER VE

DEĞERLENDİRMELERİ

3.1. ÜLKEMİZDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA

YAPILAN DÜZENLEMELER

20. yüzyılın son dönemleri ve 21. yüzyılın başlarında çalışma ilişkileri ile ilgili

süreçlerdeki teknoloji odaklı hızlı değişim, işçiyi koruma ilkesini ve bu ilkenin içeriğini

düzenleyen hukuk kurallarını da etkilemiştir. Bu değişime bağlı olarak iş sağlığı ve

güvenliği normları gittikçe daha ayrıntılı ve teknik bir yapıya dönüşmektedir. İş

Hukuku’nun iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin normları da bu değişim sürecini yaşamaktadır.

Türk iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının değişim sürecinde, belirtilen etmenlerin yanı sıra,

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum süreci de etkin bir rol oynamıştır. Uyum süreci

çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin Avrupa Birliği yönergeleri esas alınarak

hazırlanan iş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri, Türk iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının

ana gövdesini oluşturmaktadır158.

Türk İş Hukuku mevzuatının iş güvenliğine ilişkin kuralları, kamu hukuku

kurallarıdır. 4857 sayılı Kanun iş sağlığı ve güvenliğini, kamu düzenine ilişkin mutlak

emredici kurallarla düzenleme yoluna gitmiştir. Bu nedenle çalışma mevzuatının iş sağlığı

ve güvenliğine ilişkin kuralları, kamu hukuku alanı içerisindedir. İş Hukuku’muzda,

oldukça geniş bir iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yürürlüktedir. Başta İş Kanunu olmak

üzere, Borçlar Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Belediye

158 BALKIR, Gönül Z., “İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkının Korunması: İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Organizasyonu”, Sosyal Güvenlik Dergisi, S: 1, 2012, s: 69

Page 102: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

90

Kanunu gibi birçok yasada bu konuya ilişkin kurallar yer almıştır159. İş sağlığı ve güvenliği

alanında özellikle, işçi haklarının korunması anlamında geneli kapsayıcı kanunların

çıkarılma ihtiyacı hissedilmiştir. Bu nedenle yakın tarihte TBMM konuyla ilgilenmiş ve

kanun çıkarma yoluna ve güncelleme yoluna gitmiştir.

3.1.1. İş Kanunları

4857 sayılı İş Kanunu ile yaklaşık otuz yıldır çalışma hayatına yön vermiş olan

1475 sayılı İş Kanunu, 14. madde ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hariç, tamamen

yürürlükten kaldırılmıştır. Günümüzde yürürlükte olan İş Kanunu çalışma hayatına yeni bir

kimlik kazandırmıştır160. Öyle ki 4857 sayılı İş Kanunu genel olarak işçi lehine hüküm

veren bir kanun olarak tanımlanmıştır. ilk maddeden son maddeye gelinceye kadar işçi

haklarını korumaya yönelik tanımlamalar ve düzenlemeler getirmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu, çalışma hayatını yeniden düzenleyen bir kanun olup birçok

maddesi ile iş sağlığı ve güvenliği ile doğrudan ve dolaylı olarak ilgilidir. 1475 sayılı İş

Kanunu’na kıyasla iş sağlığı ve güvenliği alanında daha koruyucu ve daha ayrıntılı

hükümler taşıyan 4857 sayılı İş Kanunu’nda ayrıca “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” ifadesi

yerine “İş Sağlığı ve Güvenliği” ifadesi kullanılmaktadır. İş Sağlığı ve güvenliği kavramı,

işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından farklı olarak, tehlikelerin önlenmesinin yanında

risklerin öngörülmesi, değerlendirilmesi ve bu riskleri tamamen ortadan kaldırabilmesi ya

da zararlarını en aza indirebilmek için yapılacak çalışmaları ifade etmektedir. İSG yalnızca

işyerinde değil işyeri dışında da çalışanın sağlık ve güvenliğini olumsuz etkileyecek

risklere karşı önlem almayı ifade eder. Evrensel anlamda iş sağlığı ve güvenliği; henüz bir

tehlike oluşmadan, işletmede bir sorun meydana gelmeden, işletmede oluşabilecek

tehlikelerin ve risklerin öngörülerek bunların kabul edilebilir olup olmadığına karar verme

159 BALKIR, Gönül Z., a. g. e, s: 69 160 ORHAN, Murat, a. g. e, s: 54, 55

Page 103: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

91

çalışmalarını ifade etmektedir. Risk değerlendirme kavramı da bu anlamı ve önemi

taşımaktadır161.

4857 sayılı İş Kanunu’nun beşinci bölümü iş sağlığı ve güvenliğini oluşturmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesi, İSG ile ilgili en önemli maddeyi oluşturur. Bu

maddenin birinci fıkrasına göre “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin

sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak,

işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla

yükümlüdürler”162. Anılan madde, çalışanların sağlığının yaptıkları işle ilgili olarak

korunmasına yönelik temeli oluşturmaktadır. İşverenlerin çalıştırdıkları her sigortalı işçi,

bu kanun ve maddelere dayanarak haklarını arayabilmektedir.

Bununla birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu’nda ilk kez düzenlenen diğer bir madde de

İş Kanunu’nun 81. maddesidir. Bu maddeye göre “Devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran

işverenler; işçilerin sağlık durumlarıyla ilgili gerekli olan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini

almak, ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere

işyerindeki işçi sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri hekimi

çalıştırmak ve bir işyeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlü tutulmuşlardır”.163 İşyeri

hekimi konusu, çalışanların sağlığının korunması ve iyileştirilmesi anlamında önemli bir

kavram olmakla beraber, bu hususun denetim kurumlarınca denetlenmesi de üzerinde

ayrıca durulması gereken bir konudur.

İş sağlığı ve güvenliği alanında, 4857 sayılı İş Kanunu’nda en dikkati çeken husus

ise işçinin bu konudaki haklarıdır. Kanunun, diğer maddeleri ile bağlantılı olarak, 83.

maddesi, çalışanların işverene karşı haklarını düzenlemiştir. Madde de geçen; “Kurulun

işçinin talebi yönünde karar vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri

161 ÖZKILIÇ, Özlem, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ve Risk Değerlendirme Metodolojileri, TİSK Yayınları, 2005, s: 55 162 MOLLAMAHMUTOĞLU, Hamdi, İş Hukuku, Turhan Kitapevi, Ankara, 2004, s: 729, 730 163 EKMEKÇİ, Ömer, 4857 sayılı İş Kanunu’na Göre İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda İşyeri Örgütlenmesi, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2005, s: 82

Page 104: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

92

alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti

ve diğer hakları saklıdır. İş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine

rağmen gerekli tedbirin alınmadığı işyerlerinde işçiler altı iş günü içinde, bu Kanunun 24.

maddesinin (I) numaralı bendine uygun olarak belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini

derhal feshedebilir” hükmü çalışanların lehine bir durumdur164.

3.1.2. Borçlar Kanunu

1926 tarihinde yürürlüğe giren 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda, işverenlerin

işyerlerinde işçi sağlığını koruma ve iş güvenliğini sağlama borcunu düzenleyen pek çok

hüküm bulunmakta idi. Kanun yürürlükte iken, işverenin iş kazaları ve meslek

hastalıklarından doğan sorumluluğu genel bir düzenlemeye sahip olmuştur165. Bu anlamda

kanun, bu alanda özel bir alana sahip olmayıp genel sorumluluklar üzerinde durmuştur.

İş sağlığı ve güvenliği alanında, 11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6098 sayılı Türk

Borçlar Kanunu’nda özellikle diğer Kanun’lara oranla genel kapsamda ifadeler yer

almaktadır. Ancak zaman bakımından eski olan Borçlar Kanunlarının hemen her alana

hüküm vermesi oldukça önemli sayılmalıdır. 6098 sayılı kanunda işveren sorumlulukları

yanında işçinin de yapması gerekenler yer almaktadır. Anılan Kanun’un 400. maddesinde

yer alan “İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur. Bu sorumluluğun

belirlenmesinde; işin tehlikeli olup olmaması, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip

gerektirmemesi ile işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve

nitelikleri göz önünde tutulur” bu görüşü destekler niteliktedir.

TBK, özellikle kusur sorumluluğunu dikkate almaktadır. Buna göre işveren kusurlu

olduğu kadarı ile sorumlu tutulmaktadır. Yargıtay ise kusursuz sorumluluğu dikkate

164 ÖZTÜRK, SARIBAY Gizem ve Faruk Barış MUTLAY, Açıklamalı-İçtihatlı 4857 Sayılı İş Kanunu, Beta Yayınları, 6. Baskı, İstanbul, 2012, s: 331, 332 165 TURAN, Kamil, İş Hukukunun Genel Esasları, Kamu-İş Yayınları, Ankara, 1990, s: 171

Page 105: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

93

almakta ancak işverenin kusursuzluğu ölçüsünde ödenmesi gereken tazminatlardan indirim

yapmaktadır. Kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde işveren sorumluluğu

düzenlenecek olursa işverenler, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alma yönünden teşvik

edilemeyecektir. İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alabilmeleri için herhangi bir

iş kazası meydana geldiği takdirde işverenler, olaydan sorumlulukları çerçevesinde maddi

manevi ya da destekten yoksun kalma tazminatlarına mahkûm edilmelidir166. Burada ortaya

çıkan husus ise işverenlerin, işçilerin haklarını olay öncesinde ve sonrasında koruması

gerektiğidir. Çıkarılmaya devam edilen Kanun ve Yönetmelikler hep bu yönde olmuştur.

3.1.3. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu

Eski döneme değinilecek olursa; işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirlerin

alınmaya ve korunmaya çalışıldığı göze çarpmaktadır. 06.05.1930 tarihinde yayımlanan

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu bu konunun destekleyicisidir. Anılan Kanun’un

173-180. maddelerinde iş sağlığı ve güvenliği konusu düzenlenmiştir. Özellikle çalışma

hayatındaki kadın ve çocukların korunması, işyerlerinde ilkyardım araçları ve revir

bulundurulması gibi önlemler halen daha geliştirilmeye çalışılmaktadır. 1593 sayılı Umumi

Hıfzıssıhha Kanunu’nun iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önemli maddelerini sıralamak

mümkündür167:

Madde 173-174-176 (Çocuk İşçi Çalıştırılması): On iki yaşından aşağı bütün

çocukların fabrika ve imalathane gibi her türlü sanat müesseseleriyle maden

işlerinde amele ve çırak olarak istihdamı memnudur. On iki yaş ile on altı

arasında bulunan kız ve erkek çocuklar günde azami sekiz saatten fazla

çalıştırılamaz. Mahalli belediyelerince bar, kabare, dans salonları, kahve, gazino

ve hamamlarda on sekiz yaşından aşağı çocukların istihdamı men olunur.

166 SÜZEK, Sarper, Hukuki Yönden İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, ÇSGB İş Güvenliği Eğitim Semineri Notları, Ankara, 1993, s: 69 167 ORHAN, Murat, a. g. e, s: 59, 60

Page 106: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

94

Madde 177 (Kadın İşçilerin Çalıştırılması): Gebe kadınlar, doğumlarından

evvel üç ay zarfında çocuğunun ve kendisinin sıhhatine zarar veren ağır

hizmetlerde çalıştırılamaz. Doğurduktan sonra Kanun’un 155. maddesinde tayin

edilen muayyen müddet istirahatını müteakip işe başlayan emzikli kadınlara ilk

altı ay zarfında çocuğunu emzirmek üzere mesai zamanlarında yarımşar saatlik

iki ara verilir.

Madde 179 (İSG Alanındaki Genel Tedbirler): Aşağıdaki mevaddı ihtiva

eylemek üzere işçilerin sıhhatini korumak için İktisat ve Sıhhat ve İçtimai

Muavenet Vekâletleri tarafından müsteken bir nizamname yapılır:

İş mahallerinin ve bunlara ait ikametgâh ve saire gibi

müstemilâtın haiz olması lazım gelen sıhhi vasıf ve şartlar,

İş mahallerinde kullanılan alet ve edevat, makineler ve iptidai

maddeler yüzünden zuhuru melhuz kaza, sari veya mesleki

hastalıkların zuhuruna mani tedabir ve vesait.

Madde 180 (İşyeri Hekimi ve Sağlık Tedbiri): Devamlı olarak en az elli işçi

çalıştıran bütün iş sahipleri, işçilerinin sıhhi ahvaline bakmak üzere, bir veya

mütaaddit tabibin sıhhi murakabesini temine ve hastalarını tedaviye mecburdur.

Büyük müessesatta veya kaza ihtimali çok olan işlerde tabip daimi olarak iş

mahallerinde yahut civarında bulunur. Hastanesi olmayan mahallerde veya

şehirler ve kasabalar haricinde bulunan yerlerdeki iş müesseseleri bir hasta odası

ve ilk yardım vasıtalarını ihzar ederler. Yüzden beş yüze kadar daimi amelesi

olan müesseseler bir revir mahalli ve beş yüzden yukarı amelesi olanlar yüz

kişiye bir yatak hesabiyle hastane açmaya mecburdurlar.

İş sağlığı ve güvenliği alanındaki en eski kanun olarak kabul edilen 1593 sayılı

Kanun, günümüzdeki mevzuata temel oluşturacak niteliktedir. O dönemin şartları

düşünülürse anılan kanunun günümüzdeki kanunlara ilham oluşturması beklenebilir.

Page 107: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

95

3.1.4. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

Çalışma hayatında Sosyal Sigortalar Kanunlarının temel işlevi, işçinin iş kazası

geçirmesi ya da meslek hastalıklarına yakalanması halinde, iyileşmesi için hekim

muayenesi ile teşhis, laboratuar işlemleri ve tedavisi için her türlü işlemin yapılması ve

tedavi süresince her türlü ilaç ve protez gibi yardımların yapılmasıdır. Yani bu alanda

tedbirden çok teşhis ve tedavi kısmı ile ilgilidir. Öte yandan işverenlerin sosyal güvenlik

kanuna göre birçok yükümlülükleri mevcuttur.

Sosyal güvenliğin, iş sağlığı ve güvenliği alanında belirleyici ve temel olduğu

durumlar söz konusudur. 5510 sayılı Kanun’un 83. maddesine göre; yapılan işin hangi

tehlike sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta kolları primi oranı sosyal

güvenlik kurumları tarafından belirlenerek işverene, vekiline ve alt işverenine bildirilir. Bu

kişiler konuyla ilgili tebliği aldıkları tarihten itibaren gerekli önlemleri almakla

yükümlüdürler. Eğer yapılan işin tehlike ve derecesini etkileyebilecek değişiklikler oluşursa

bu hususu bir ay içinde SGK’ ya bildirmekle yükümlü kılınırlar. Aykırı davranışlarda ise

aleyhe yaptırımlar devreye girecektir168.

İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından 4/I-b kapsamındaki sigortalılara

sağlanan haklar şu şekilde sıralanabilir169:

Sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği

verilmesi,

Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri (malullük aylığı) bağlanması,

İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir

bağlanması,

Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi,

İş kazası ve meslek hastalığı sonucunda hayatını kaybeden sigortalı için cenaze

ödeneğinin verilmesi. 168 AKYILDIZ, Hüseyin, Sosyal Güvenlik Hukuku, Alter Yayınları, 3. Baskı, 2010, s: 73-75 169 AKYILDIZ, Hüseyin, a. g. e, s: 130

Page 108: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

96

3.1.5. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü

İş sağlığı ve güvenliği alanında yükümlülükleri belirleyen mevzuat içerisinde

Tüzüklerin etkisi oldukça büyüktür. Tüzükler, ilgili Kanun’ların daha da genişletilmesi için

kullanılan bir araç olmuştur. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nde de; İş Kanunu

kapsamına giren işyerlerinde, işçilerin çalıştıkları ve kaldıkları yerlerde ve diğer

müştemilatlarda olması gereken sağlık şartlarının sağlanması ve tehlike yaratabilecek her

türlü araç gereç ve makinelerin düzenlenmesi ve bunlara ilişkin tedbirlerin alınması detaylı

olarak yer almıştır.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda, dönemin çalışma şartlarına göre, birçok Tüzük

yayımlanmış ve birçok Tüzük de yürürlükten kaldırılmıştır. Halen yürürlükte olan Tüzükler

şu şekilde sıralanabilir170:

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü (No: 7/5583, Tarih 04.12.1973)

Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü (No:7/8602, Tarih

02.07.1974)

İş Teftişi Tüzüğü (No: 7/17925, Tarih 06.08.1979)

Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve

İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük (No:7/7551, Tarih 27.11.1973)

Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi

Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerine İlişkin Tüzük (No: 84/8428, Tarih

13.08.1984)

Günümüzdeki çalışma hayatında, sanayiden hizmet sektörüne kadar çok sayıda

sektör, işyeri ve çalışan vardır. Dolayısıyla bu alanlarda alınacak tedbirlerin ve önlemlerin

türü ve sayısı da değişmektedir. Kanun’lardaki konu ile ilgili bölümlerde bütün tedbirler

verilemeyeceğinden Tüzükler devreye girmektedir. Bu bağlamda halen yürürlükte olan

170 ORHAN, Murat, a. g. e, s: 69

Page 109: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

97

11.01. 1974 tarihinde yayımlanan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nde bir işyerinde

alınması gereken çok detaylı önlemler sıralanmıştır.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 1. maddesindeki “1475 sayılı İş Kanunu

kapsamına giren işyerlerinde, işçilere ait yatıp kalkma yerlerinde ve diğer müştemilatında

bulunması gereken sağlık şartlarının ve işyerlerinde kullanılan alet, edevat, makineler ve

hammaddeler yüzünden, çıkabilecek hastalıklara engel olacak tedbir ve araçların,

işyerlerinde iş kazalarını önlemek üzere bulundurulması gerekli araçların ve alınacak

güvenlik tedbirlerinin neler olduğu bu Tüzükte belirtilmiştir” ifadesi genel çerçeveyi

çizmiştir171.

İlgili Tüzükte, çalışanların işyerindeki bölümü ve yaptıkları iş ne olursa olsun

yapılması gerekenler teknik olarak belirtilmiştir. Gerek faaliyet halinde iken kullandıkları

araç-gereçler ve bulundukları yer, gerekse çalışmaları sona erdiğinde kullandıkları yerler

detaylı olarak düşünülmüştür. Anılan Tüzüğün 26. maddesinde yer alan “İşyerlerindeki

atelyeler, geçit, depo ve ambarlar ile bakım odalarının duvar, taban, tavan, pencere, kapı

ve diğer yerleri, her zaman için temiz ve bakımlı bir şekilde bulundurulacaktır. Çalışılan

yerler, günde en az bir kere temizlenmiş olacaktır. Gündüz ve gece devamlı olarak çalışılan

işyerlerinde bu temizlik, ya işin başlamasından önce veya bitiminden sonra yahut yapılan

işin gereğine göre ara dinlenmelerinde yapılacak ve her halde çalışma sırasında

yapılmayacaktır. Temizlik, ister aspirasyon yoluyla, ister diğer yollarla yapılsın, toz

kaldırılmaması için, gerekli tedbirler alınacak, bunun için, önce çalışma artıkları atıldıktan

sonra, yıkama, fırçalama yapılacak veya ıslak bezler kullanılacaktır. Duvarlar ve tavanlar,

sık sık temizlenecektir. Gerektiğinde sıva, badana ve boyalar yenilenecektir” hükmü ile 53.

maddesindeki “İşveren veya işveren vekilleri veya yetki verecekleri kimseler, bu bölümde

sözü geçen konutların ve müştemilatının temiz ve iyi bir halde bulundurulup

bulundurulmadığını, uygun zamanlarda denetleyecekler ve gereken tedbirleri alacaklardır.

171 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/5115.html (13.01.2013)

Page 110: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

98

Bu denetlemenin yapılması için, ilgili işçiye haber verilmesi, kendisinin veya ailesinden

birisinin bulunması şarttır” ifadesi yapılması gerekenleri bir anlamda özetlemiştir172.

3.1.6. İş Sağlığı ve Güvenliği Alanındaki Yönetmelikler

İş sağlığı ve güvenliği alanındaki mevzuat oldukça geniştir ve daha da

genişletilmeye çalışılmaktadır. Anılan mevzuat, sadece 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki

maddeler ile sınırlı gibi gözükse de kanuna istinaden çıkarılan Tüzükler ve Yönetmelikler

hemen hemen tüm sektörlere ilişkin tedbirleri ve yaptırımları belirlemeye yardımcı

kaynaklardır. Özellikle de Yönetmelikler, çalışma şartları ağır olan ve kurumca “tehlikeli”

olarak belirlenen işyerleri ve bu işyerlerinde çalışan işçilerin haklarına yöneliktir. 4857

sayılı İş Kanunu’na istinaden ve halen yürürlükte olan Yönetmelikler Tablo 7 deki gibidir.

172 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/5115.html (13.01.2013)

Page 111: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

99

Tablo 7. 4857 Sayılı İş Kanunu’na İstinaden Hazırlanan Yönetmelikler

Sıra No

Yönetmelik Adı Durumu Dayandığı kanun no /

Madde

Resmi gazete tarihi

Resmi gazete no.

1 AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLER YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 85 16/06/2004 25494

2 ALT İŞVERENLİK YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 3 27/09/2008 27010

3 BİNALARIN YANGINDAN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 7126 / Ek 9

19/12/2007 26735

4 ELLE TAŞIMA İŞLERİ YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 78 11/02/2004 25370

5 GEBE VEYA EMZİREN KADINLARIN ÇALIŞTIRILMA ŞARTLARIYLA EMZİRME ODALARI VE ÇOCUK BAKIM YURTLARINA DAİR YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 88 14/07/2004 25522

6 GEÇİCİ VEYA BELİRLİ SÜRELİ İŞLERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 78 15/05/2004 25463

7 GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 78 23/12/2003 25325

8 GÜVENLİK VE SAĞLIK İŞLERİ YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 78 23/12/2003 25325

9 HAFTALIK İŞ GÜNLERİNE BÖLÜNEMEYEN ÇALIŞMA SÜRELERİ YÖNETMELİĞİ

Yürürlükte 4857 / 76 06/04/2004 25425

10 HAZIRLAMA, TAMAMLAMA VE TEMİZLEME İŞLERİ YÖNETMELİĞİ

Yürürlükte 4857 / 70 28/04/2004 25446

11 İŞ EKİPMANLARININ KULLANIMINDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ŞARTLARI YÖNETMELİĞİ

Yürürlükte 4857 / 78 11/02/2004 25370

12 İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK Açıklama: En az 50 işçi çalıştıran işyerleri için

Yürürlükte 4857 / 2 ve 81

27/11/2004 27768

13 İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN CEZA OLARAK KESİLEN PARALARI KULLANMAYA YETKİLİ KURULUN TEŞEKKÜLÜ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 38 05/03/2004 25393

14 İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Yürürlükte 4857 / 41 06/04/2004 25425

15 İŞ KANUNUNA İLİŞKİN ÇALIŞMA SÜRELERİ YÖNETMELİĞİ

Yürürlükte 4857 / 63 06/04/2004 25425

Page 112: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

100

16 İŞLETME BELGESİ HAKKINDA YÖNETMELİK Açıklama: En az 50 işçi çalıştıran işyerleri için

Yürürlükte 4857 / 78 04/12/2009 27422

17 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ (Danıştay Onuncu Dairesinin 13.06.2011 tarihli ve 2011/1074 Esas Nolu kararıyla Geçici 1. maddesinin ikinci cümlesi ile Geçici 3. maddesinin iş güvenliği uzmanlığı yönünden yürütmesi durdurulmuştur.) Açıklama: En az 50 işçi çalıştıran işyerleri için

Yürürlükte 4857 / 2 ve 81

27/11/2010 27768

18 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK Açıklama: En az 50 işçi çalıştıran işyerleri için

Yürürlükte 4857 / 80 (3. fıkra)

07/04/2004 25426

19 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 78 09/12/2003 25311

20 İŞYERİ BİNA VE EKLENTİLERİNDE ALINACAK SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 78 10/02/2004 25369

21 İŞYERİ HEKİMLERİNİN GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK Açıklama: En az 50 işçi çalıştıran işyerleri için

Yürürlükte 4857 / 2 ve 81

27/11/2010 27768

22 İŞYERLERİNDE İŞİN DURDURULMASINA VEYA İŞYERLERİNİN KAPATILMASINA DAİR YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 79 05/03/2004 25393

23 KADIN İŞÇİLERİN GECE POSTALARINDA ÇALIŞTIRILMA KOŞULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 73 09/08/2004 25548

24 KANSEROJEN VE MUTAJEN MADDELERLE ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 78 26/12/2003 25328

25 KİMYASAL MADDELERLE ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 78 26/12/2003 25328

26 KISA ÇALIŞMA VE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4447 / Ek2 30/04/2011 27920

27 KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLARIN İŞYERLERİNDE KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 78 11/02/2004 25370

28 KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4703 / 4 29/11/2006 26361

29 PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN ÇALIŞANLARIN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 78 26/12/2003 25328

30 POSTALAR HALİNDE İŞÇİ ÇALIŞTIRILARAK YÜRÜTÜLEN İŞLERDE ÇALIŞMALARA İLİŞKİN ÖZEL USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 76 07/04/2004 25426

Page 113: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

101

31 SAĞLIK KURALLARI BAKIMINDAN GÜNDE ANCAK YEDİBUÇUK SAAT VEYA DAHA AZ ÇALIŞILMASI GEREKEN İŞLER HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 63 15/04/2004 25434

32 SANAYİ, TİCARET, TARIM VE ORMAN İŞLERİNDEN SAYILAN İŞLERE İLİŞKİN YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 111 03/09/2008 26986

33 TİTREŞİM YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 78 23/12/2003 25325

34 ÜCRET, PRİM, İKRAMİYE VE BU NİTELİKTEKİ HER TÜRLÜ İSTİHKAKIN BANKALAR ARACILIĞIYLA ÖDENMESİNE DAİR YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 32 (3. fıkra)

18/11/2008 27058

35 YAPI İŞLERİNDE SAĞLIK VE GÜVENLİK YÖNETMELİĞİ

Yürürlükte 4857 / 78 23/12/2003 25325

36 YILLIK ÜCRETLİ İZİN YÖNETMELİĞİ Yürürlükte 4857 / 60 03/03/2004 25391

37 YÜZDELERDEN TOPLANAN PARALARIN İŞÇİLERE DAĞITILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

Yürürlükte 4857 / 51 28/02/2004 25387

Kaynak: http://www.pratikbilgi.org/Pratik_Bilgiler/4857_sayili_is_kanunu_ve_ilgili_yonetmelikler.php

(14.01.2013)

Esasen çalışma hayatına yön veren mevzuatımız, uygulamada karşılaşılabilecek

durumları ortaya koymakta başarılıdır. Tablo 7’de; çalışanların maddi ve manevi haklarını

düzenleyen yönetmelikler göze çarpmaktadır. Bu bağlamda eksiklik ve sorunların kaynağı,

hakların bilinmemesi veya kullanılmamasıdır.

3.1.7. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

İş sağlığı ve güvenliği alanındaki mevzuatı daha detaylı ve işlevsel kılmak adına

uzun süreçlerden sonra 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve

Güvenliği Kanunu’nun, var olan mevzuata önemli ölçüde katkıda bulunacağı açıktır. Öyle

ki anılan Kanun, bazı kavram ve hükümlerde kesinlik sağlamaktadır. Ancak bazı

hükümlerde de eksikliklerin söz konusu olduğu görülmektedir.

Page 114: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

102

3.1.7.1. Kanun’un Genel Çerçevesi

Beş bölümden oluşan Kanun’un ilk bölümü; Amaç, Kapsam ve Tanımlar, ikinci

bölümü; İşverenler İle Çalışanların Görev, Yetki ve Yükümlülükleri, üçüncü bölümü;

Konsey, Kurul ve Koordinasyon, dördüncü bölümü; Teftiş, İnceleme, Araştırma, Müfettişin

Yetki, Yükümlülük ve Sorumluluğu, beşinci bölüm; Çeşitli ve Geçici Hükümler şeklinde

düzenlenmiştir ve mevzuatımızın ilk bağımsız İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olma

özelliğine sahiptir173.

Kanun'un 30. maddesi, ilgili bakanlıkların da görüşünün alınması ile Kanun'un

uygulamasına ilişkin gerekli yönetmeliklerin hazırlanması görevini Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanlığı'na vermiştir. Bakanlığın da uygulamada aksaklık ve sıkıntılar

yaşanmaması için bir an önce gerekli ikincil mevzuatı hazırlayarak uygulayıcılara yol

göstermesi oldukça yararlı olacaktır. Aksi halde; eski yönetmelik düzenlemeleri ile yeni

kanun hükümleri arasında çeşitli anlaşmazlıklar ortaya çıkabilecek ve gereksiz sorunlar

yaşanabilecektir. Ayrıca ilgili bakanlıklar iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sorunsuz

işlemesi için bir takım inisiyatifler alabilecektir174.

3.1.7.2. Kanun’un Temel Özellikleri

6331 sayılı Kanun genel olarak; İSG alanında yükümlülüğü bulunan kişiler ve

sektörlerinin kapsamını genişletmekte, işyerlerinde alınacak tedbirler konusunda önleyici

bir yaklaşım sergilemekte ve çalışanlara da bu hususta birtakım haklar tanımaktadır.

173 KORKMAZ, Adem ve Hüseyin AVSALLI, “Çalışma Hayatında Yeni Bir Dönem: 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası”, SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S: 26, 2012, s: 154, 155 174 KORKMAZ, Adem ve Hüseyin AVSALLI, a. g. e, s: 154, 155

Page 115: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

103

3.1.7.2.1. Kanun’un Kapsamındaki Genişleme

Öncelikle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu İSG alanında saha genişlemesi yapmış;

özel sektörü detaylı bir şekilde belirtip kamu sektörünü de kapsam içine dahil etmiştir. Bu

genişleme Kanun’un 2. maddesinde açıkça belirtilmiştir: “Bu Kanun; kamu ve özel sektöre

ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve

stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın

uygulanır”.

3.1.7.2.2. İşgücünün Amaca Uygun Yönlendirilmesi

Günümüzdeki çalışma hayatı oldukça zor ve meşakkatlidir. Buna piyasa şartları,

işsizlik oranları, işgücü kalitesi gibi birçok olgu sebep olmaktadır. Her geçen gün yeni

işgücü, iş piyasasına dahil olmaktadır. Çalışmaya istekli kişiler kendi beşeri sermayelerine

göre uygun işlere başvurmaktadır. Bu işler ve sektörlerin tehlike sınıfları değişiklik

göstermektedir. İşgücünün uygun sektörlerde kullanılmasındaki en önemli ölçüt ise işçinin,

yapılan işin vasıflarına uygun olup olmadığıdır. Bu bağlamda İş Sağlığı ve Güvenliği

Kanunu’nun 15. maddesindeki “Çalışanlar; işe girişlerinde, iş değişikliklerinde, iş kazası,

meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe

dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde ve işin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile

işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla sağlık

muayenelerinden geçmelidirler” hüküm bu amaç üzerinedir. İşgücünün yapılan işin

niteliğine uygun (tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işler için) olmaması durumunda

da yine sağlık raporu baz alınarak hareket edilmesi öngörülmüştür.

Page 116: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

104

3.1.7.2.3. İSG Alanındaki Tedbirlerin Alınması ve Denetlenmesi

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda; işverenlerin, işyerinde iş sağlığı ve

güvenliği önlemleri alma ve denetleme yükümlülüğü daha kapsamlı ele alınmıştır. Bu

bağlamda, işverenlerin bu alanda risk değerlendirmesi yapma ve yaptırma sorumluluğu,

çalışanların bu alandaki yükümlülüklerinin işvereni etkilemeyecek olması ve işverenin iş

sağlığı ve güvenliği konusunda almak zorunda olduğu tedbirlerin maliyetini çalışana

yansıtamayacak olması Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir175.

Kanun’un getirdiği yenilikler ile çalışma hayatındaki mevzuat daha kapsamlı ve

işlevsel hale gelmiştir. İSG alanında, ilgili bakanlıkların devreye girmesi sağlanmıştır. Bu

hüküm Kanun’un 7. Maddesinde yer almıştır: “Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan

az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri faydalanabilir.

Ancak, Bakanlar Kurulu, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan

işyerlerinin de faydalanmasına karar verebilir. Giderler, iş kazası ve meslek

hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak

aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilir”. Bu hüküm ile çok

tehlikeli ve/veya tehlikeli sınıfındaki işyerlerinde alınması gereken önlemlerde, mevzuatta

yer alan 50 ve daha fazla kişinin çalıştığı işyeri ifadesine bir inisiyatif getirilmiştir.

Kanun; işverenlere, vekillerine ve/veya alt işverenlere işyerini açmadan önce ve

açtıktan sonra sağlık ve güvenlik ile ilgili her türlü tedbiri almayı ve sonrasında

denetlemeyi öngörmüştür. Özellikle, Kanun’da geçen risk değerlendirmesi olgusu esasen

yapılması gerekenleri özetlemiştir. İşverenlerin, işyerinde her türlü riskten etkilenebilecek

olan çalışanların akıbetine, kullanılacak olan tüm ekipmanlara, işyerinin genel tertip ve

düzenine ve en önemlisi genç, yaşlı, engelli, hamile ve kadın çalışanların durumlarına

dikkat etmesi gerekmektedir (Madde 10).

175 6331 Sayılı Kanunun Getirdiği Yenilikler, http://fiosgb.com/index.php?option=com_content&view=article&id=97 (15.01.2013)

Page 117: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

105

Çalışanların hakları ve bu hakların korunması hususunda da Kanun detaylı bir

hüküm getirmiştir. Kanun’un 13. maddesi; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 83. maddesindeki

işçi hakları hükümlerine ek olarak “İş sağlığı ve güvenliği kurulu veya işverenin çalışanın

talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya

kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile

kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. Çalışanlar ciddi ve yakın

tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın

işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu

hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz iş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine

rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre

iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu

personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır” hükmünü

getirerek işçi lehine Kanun olma özelliğini de sürdürmüştür.

Kanun’un üzerinde durduğu konulardan biri de, diğer mevzuatta da geçen iş sağlığı

ve güvenliği kuruludur. Ancak Kanun, alt işverenin devrede olduğu işyerlerini de

hükümlere dahil ederek bu konuyu daha da genişletmiştir. Elli ve daha fazla işçinin

çalıştığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunun kurulmasının üzerinde duran İş

Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin

bulunduğu işyerleri için şu hükümlere yer vermiştir (Madde 22):

Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise,

faaliyetlerin yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda iş birliği ve

koordinasyon asıl işverence sağlanır,

Asıl işveren tarafından kurul oluşturulmuş ise, kurul oluşturması gerekmeyen alt

işveren, koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar,

İşyerinde kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren, alt işverenin oluşturduğu

kurula iş birliği ve koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci

atar,

Page 118: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

106

Kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren ve alt işverenin toplam çalışan

sayısı elliden fazla ise, koordinasyonu asıl işverence yapılmak kaydıyla, asıl

işveren ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulur.

Çalışma hayatındaki yaşanan iş kazalarını ve buna benzer olumsuzlukları en aza

indirebilmek için teftiş, denetim ve bunlara bağlı olarak da yaptırımların sık yapılması ve

uygulanması gerekmektedir. Bu uygulamaların belli aralıklarla tekrarlanmasının da,

işverenlerin bu konuda kendilerini ve tedbirlerini gözden geçirmelerine yardımcı olacağı

açıktır. 6331 sayılı Kanun bu noktada yaptırımları arttırarak vurgulamıştır. Kanun’un 24.

maddesinde teftiş, inceleme ve araştırmaların hangi maddelere dayanarak kimlerce

yapılacağı hükme bağlanmıştır. Ancak anılan maddenin ikinci fıkrasında geçen “Bu

konularda yetkilendirilenler mümkün olduğu kadar işi aksatmamak, işverenin ve işyerinin

meslek sırları ile gördükleri ve öğrendikleri hususları tamamen gizli tutmakla yükümlüdür”

ifadesinin uygulamasının ülkemizdeki “iş ahlakı ve tarafsızlık” düşünüldüğünde nasıl

olacağı tartışmaya açıktır bir konudur.

3.1.7.2.4. Çalışanlara Amaca Uygun Eğitim Verilmesi

İşyerinde çalışanların, yaptıkları işin niteliğine göre eğitim alması ve bu sayede

bilinçli olması da Kanun’un önem verdiği hususlardan biridir. Her geçen gün değişen ve

gelişen teknolojiye ayak uydurmak, işverenlerin ve çalışanlarının lehine bir durumdur.

Eğitimlerin belirli aralıklarla tekrarlanması ve sürekli hale gelmesi de çalışma hayatında

hem çalışanın beşeri sermayesine hem de iş sürecine olumlu etkide bulunacaktır. Herhangi

bir sebeple belli bir süre (en az altı ay) işinden ayrı kalan işçiler de bu eğitim

kapsamındadır. Bu hususlarda eğitimleri almayan veya tamamlamayan çalışanların iş

süreçlerinin aksaması da iş kazaları ve meslek hastalıklarının çıkış eğilimini etkileyebilecek

yöndedir (Madde 17).

Page 119: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

107

3.1.7.2.5. Çalışanların Yönetim Sürecine Katılımı

İşyerindeki çalışanların temsil edilmesi adına, sözcü niteliğindeki “çalışan

temsilcisi” iş sağlığı ve güvenliği hususunda işverenden gerekli tedbirleri almasını isteme

ve bu konuda işverene öneri sunma yetkisine sahiptir176. Kanunda bu kişilerin işyerindeki

çalışan sayısına göre sayıları belirlenmiştir (Madde 20)177:

2 ile 50 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir,

51 ile 100 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki,

101 ile 500 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç,

501 ile 1000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört,

1001 ile 2000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş,

2001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı.

Kanun’da görevi, sayısı ve işlevleri detaylı olarak belirtilen “çalışan temsilcisi”

objektif bakış açısı ile yenilikçi ve yerinde bir olgu olabilir ancak asıl konu söz konusu kişi

veya kişilerin işyerlerinde tarafsız olarak ve profesyonelce görevlerini yapabilmeleridir.

Öyle ki ülkemizde bazı işverenlerin özellikle bu hususlarda baskıcı oldukları

gözlenmektedir. Uygulamadaki asıl sorun; “pazarlık payı” oranının hep yüksek olarak

görüldüğü işverenlerin, çalışan sözcüsü konumundaki bu kişilerin çalışmalarını kendi

lehleri yönünde etkileyecek olmalarıdır. Kurumsallık unvanı kazanamamış çoğu işletmede

bu tür sorunların yaşanabileceği açıktır. Bu konudaki çözümlerinde; kanunsal olarak sürekli

denetim ve yaptırımlardan, ahlaki olarak da kişilerin iş ahlakına sahip olmalarından

geçeceği açıktır.

176 ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Art Ofset Yayıncılık, Ankara, 2012, s: 23 177 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/06/20120630-1.htm (15.01.2013)

Page 120: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

108

3.1.7.2.6. Yürürlük Tarihleri

Kanun’un bir önce yürürlüğe girmesi ülkemizdeki iş kazaları ve meslek

hastalıklarını önlemede zaman kazandıracak ve çalışma hayatını da düzenlemeye yardımcı

olacaktır. Bu açıdan Kanun’un yürürlülük tarihleri aşağıda belirtilmiştir:

Tablo 8. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Yürürlük Tarihleri

Kamu Özel

50 den Az 50 den Az 50 den Çok

1 Tehlikeli ve Çok Tehlikeli 30.06.2014 - 30.06.2013 01.01.2013

2 Az Tehlikeli 30.06.2014 - 30.06.2014 01.01.2013

Kaynak: KADAN, Cemal, “Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Getirdiği Yenilikler”, 2012,

http://www.alomaliye.com/2012/cemil-kadan-yeni-is-sagligi-guvenligi.htm (16.01.2013)

Çalışma hayatında yer alan sektörlerdeki işverenler, vekilleri ve alt işverenlerin

Kanun’un yürürlük tarihine kadar (Tablo 8 içerisinde yer alan) bu konudaki eksiklerini

tamamlamaları hem kendilerinin hem de çalışanlarının haklarına sahip çıkmalarında

yardımcı olacağı açıktır. Çalışanların da kendi hakları konusunda güncel bilgiye sahip

olmaları bilinçli bir çalışma yaşamına katkı sağlayacaktır.

Page 121: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

109

SONUÇ

Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları oldukça artış göstermiştir. Buna bağlı

olarak da çalışanlar ve yakınları olumsuz şartlar altında kalmaktadır. İstatistiklere

bakıldığında ülkemizin bu hususta oldukça sıkıntılar içerisinde olduğu görülmektedir. Bu

durumun nedenleri arasında birçok sebep göstermek mümkündür. Bu sebepleri görmezden

gelmek ise insan hayatını hiçe saymakla eşdeğerdir.

İş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda sorumluluk sahibi olan her grubun

sorumluluklarını yerine getirmesi, olumsuzlukları azaltmada etkin rol oynayabilir. En başta

çalışanları istihdam eden ve çalışma hayatına sokan işverenlere büyük rol düşmektedir.

Ancak ülkemizde, işverenlerin çoğu zaman bu hususu göz ardı ettiği görülmektedir. Bu

ihmalleri kişisel ve maddi gerekçeleri ve de yasalardaki boşlukları kullanarak

gerçekleştirdikleri göze çarpmaktadır. İşverenler özellikle emek faktöründeki insan

unsurunu hiçe saydıkları için bu tür olumsuzluklar gün geçtikçe artmaktadır.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının hukuki, sosyo-ekonomik ve toplumsal boyutları

vardır. Hukuki alanda yıllardan beri bu konuda çözüm aranmaktadır. Çalışmanın var

olduğu dönemden itibaren iş güvenliği konusunda normlar ortaya konmuş ve

uygulanmaktadır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasalar ve yaptırımlar her dönemin

şartlarına göre düzenlenmekte ve güncellenmektedir. Önemli olan husus ise bu alanda

sorumluluk sahibi kişilerin yasalara uygun şekilde davranmalarıdır.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının, çalışanlara ve yakınlarına etkisi çok büyüktür.

Emek sarf ederek maddi ve manevi olanaklara sahip olan çalışanlar, hayatlarını bu şekilde

idame ettirmektedir. Özellikle de çalışma şartlarının ağır olduğu işyerlerinde çalışanlar,

sağlık konusunda risklerle daha çok karşı karşıya kalmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği, alan olarak oldukça hassas ve gereklidir. Çalışanlar,

işverenler, vekilleri ve alt işverenler başta olmak üzere çalışma hayatında rol oynayan tüm

kişi ve gruplara bu konudaki bilincin aşılanması gerekmektedir.

Page 122: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

110

İş sağlığı ve güvenliği alanında en son yürürlüğe konan mevzuat, konuyu oldukça

derinleştirmiş ve neredeyse her iş türüne göre güncel hale getirilmiştir. Bu kapsamda

hazırlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çalışma hayatındaki her kesimi

korumakta önemli rol oynamaktadır. Öyle ki, bu konuda kamu sektöründe de düzenlemeler

ve yaptırımlar öngörülmüştür. Anılan kanun; yine önceki kanun, yönetmelik ve tüzüklerde

olduğu gibi işverenlere ciddi sorumluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukların

denetlenmesinde, zaman açısından bir boşluk olsa da, denetim mekanizması ön plana

çıkarılmıştır. Ayrıca kanun, işyerlerinde iş güvenliği konusundaki tedbirler üzerinde

oldukça fazla durmuştur. Eğitim ve bilgilendirme konusunda önemli hükümleri mevcuttur.

Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konusunda, bu alanda

mevcut mevzuat yol gösterse de, önemli olan ise insanların bilinçlenmesi ve bu konuda

dürüst olmalarıdır. İşverenler, çalışanlar hakkında empati kurarak gerekli yükümlülükleri

yerine getirseler, olayları en başından önlemek mümkün olabilecektir. Ülkemizde bu

bağlamda, iş ahlakının kurulması son derece önemlidir. İş sağlığı ve güvenliği alanında

yükümlülüğü bulunan her kurum, kişi ve kuruluşun sorumlulukları konusunda hassas

davranması büyük fayda sağlayacaktır.

Özellikle çalışanlar, iş hayatında sahip oldukları hakların bilincinde olmalıdır. Bu

sebeple çalışma ile ilgili mevcut her mevzuatta bu husus önemle belirtilmiştir. Ancak

çalışanların büyük çoğunluğu sahip olduğu haklar konusunda bilgi sahibi değillerdir.

Çalışanların, çalışma hayatından kaynaklanan haklarını, görev ve sorumluluklarını

bilmeleri ve uygulamaları hem kendileri için hem de ülke kalkınması için olumsuz

durumları en aza indirebilecek durumdur.

Page 123: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

111

KAYNAKÇA

Kitaplar:

ALPER, Yusuf, Türkiye’de Sosyal Güvenlik ve Sosyal Sigortalar, Ekin Yayınevi, Bursa, 2003

AKIN, Levent, İş Kazasından Doğan Tazminat, Yetkin Yayınları, Ankara, 2001

AKYILDIZ, Hüseyin, Sosyal Güvenlik Hukuku, Alter Yayınları, 3. Baskı, 2010

ARICI, Kadir, İş Sağlığı ve Güvenliği Dersleri, Tes-İş Sendikası Yayını, Ankara, 1999

BALCI, Mesut, İş Kazası veya Meslek Hastalığından Doğan Tazminat Davaları-Destekten Yoksun Kalma Nedeniyle Tazminat Davaları Uygulaması ve İçtihatlar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2008

BAYRAM, Fuat, Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenliği Denetimi, Beta Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2008

CAN, Mehmet, Açıklamalı-İçtihatlı Sosyal Sigorta Uygulaması, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 1995

CENTEL, Tankut, İş Hukuku, Beta Yayımları, Cilt I, İstanbul, 1994

ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Art Ofset Yayıncılık, Ankara, 2012

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Açısından İşçi-İşverenin Görev ve Sorumlulukları, Ankara, 2001

DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali GÜZEL, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası Yayın No: 2000-23, İstanbul, 2001

DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Ali GÜZEL, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası Yayın No: 2002-29, İkinci Baskı, İstanbul, 2002

DEMİRCİOĞLU, Ali Murat ve Tankut CENTEL, İş Hukuku, Beta Yayınları, 9. Baskı, İstanbul, 2003

DİZDAR, N. , Ercüment, Mustafa KURT, İş Güvenliği, Kale Matbaacılık, Ankara, 2001

EKMEKÇİ, Ömer, 4857 sayılı İş Kanunu’na Göre İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda İşyeri Örgütlenmesi, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2005

Page 124: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

112

EKİN, Nusret, Ekonomik ve Hukuksal Boyutlarıyla Alt İşveren, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 2002-34, İstanbul, 2002

EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, Bireysel İş Hukuku, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2004

EYRENCİ, Öner, Savaş TAŞKENT ve Devrim ULUCAN, Bireysel İş Hukuku, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2006

GEÇER, Bekir, İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 2004

GEREK, Nüvit, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, T. C. Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın No: 1676, 1. Baskı, 2006

GÜNEREN, Ali, İş Kazası veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları, Birinci Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010

GÜZEL, Ali ve Ali Rıza OKUR, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 10. Baskı, İstanbul, 2004

GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 11. Baskı, İstanbul, 2008

GÜZEL, Ali, Ali Rıza OKUR ve Nurşen CANİKOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 12. Baskı, İstanbul, 2009

GÜVEN, Ercan, Ufuk AYDIN, Bireysel İş Hukuku, Nisan Kitabevi, Eskişehir, 2004

Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası, Yargıtay’ın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi, Ankara, 2004

KARATEKİN, Sündüs Neslihan, “İşveren Sorumluluk Sigortasının Sosyal Güvenlik Sistemindeki Yeri ve Sigorta Sektöründe Uygulanması”, Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2006

KURT, Kudret, İş ve Sosyal Sigortalar Kanunu, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006

KUZGUN, Ersan, “İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu”, Erzincan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Erzincan, 2010

LALE, Süleyman, “Sosyal Güvenlik Sistemimizde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2007

MOLLAMAHMUTOĞLU, Hamdi, İş Hukuku, Turhan Kitapevi, Ankara, 2004

Page 125: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

113

ORHAN, Murat, “İş Sağlığı ve Güvenliği Sisteminde İşveren Yükümlülükleri”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2007

ÖZDEMİR, Cumhur Sinan, Soru ve Cevaplarla Sosyal Güvenlik Reformu-Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Uygulama Rehberi, Adalet Yayınevi, Ankara, 2008

ÖZKILIÇ, Özlem, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ve Risk Değerlendirme Metodolojileri, TİSK Yayınları, 2005

ÖZTÜRK, SARIBAY Gizem ve Faruk Barış MUTLAY, Açıklamalı-İçtihatlı 4857 Sayılı İş Kanunu, Beta Yayınları, 6. Baskı, İstanbul, 2012

SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, Beta Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 2009

SÜZEK, Sarper, Hukuki Yönden İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, ÇSGB İş Güvenliği Eğitim Semineri Notları, Ankara, 1993

ŞAMİLOĞLU, Erkan, “Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sigortası”, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya, 2008

ŞAKAR, Müjdat, Sosyal Sigortalar Uygulaması, DER Yayınları, 8. Baskı, İstanbul, 2006

ŞAKAR, Müjdat, Sosyal Sigortalar Uygulaması, DER Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 2004

ŞERDAN, H. Serdar, İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Oluşumlar: Risk Değerlendirilmesi ve OHSAS 18001, Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Yayını, Yayın No: 16, Ankara, 2005

TAŞKENT, Savaş, İş Kazası Kavramı: Prof. Dr. Nuri Çelik’e Armağan, Beta Yayınları, 2. Cilt, İstanbul, 2001

TEZEL, Ali ve Resul KURT, Sosyal Güvenlik Reformu ve Açıklaması, Yaklaşım Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 2008

TEZEL, Ali ve Resul KURT, Sosyal Güvenlik Reformu, Yaklaşım Yayıncılık, 6. Baskı, Ankara, 2009

TUNCAY, A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınları, 11. Baskı, İstanbul, 2005

TUNCAY A. Can ve Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku’nun Esasları, Legal Yayınları, İstanbul, 2008

TUNÇOMAĞ, Kenan, Sosyal Güvenlik Kavramı ve Sosyal Sigortalar, Beta Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 1992

Page 126: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

114

TURAN, Kamil, İş Hukukunun Genel Esasları, Kamu-İş Yayınları, Ankara, 1990

UĞUR, Adem, İşçi-İşveren İlişkileri, Sakarya Üniversitesi Yayın No: 28, Genişletilmiş Baskı, 2004

ULUSAN, İlhan, Özellikle Borçlar Hukuku ve İş Hukuku Açısından İşverenin İşçiyi Gözetme Borcu: Bundan Doğan Hukuki Sorumluluğu, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul, 1990

UZUN, Ahmet, Sanayi Devrimi Esnasında Çalışma Şartları, Prof. Dr. Nusret Ekin’e Armağan, Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Sendikası Yayını, Ankara, 2000

YILDIRIM, Zeynep, “İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüğünü Yerine Getirmeyen İşverenin Cismani Zararlar Bakımından Cezai Sorumluluğu”, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2010

Makaleler: AĞAR, Ahmet, “İş Kazası ve Meslek Hastalığının; Unsurları, Tanımı ve

Bildirim Süreleri”, İşveren Dergisi, Ocak, 2009, s: 1-5

AKIN, Levent, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısının İş Kazası Tanımı”, İşveren Dergisi, 2005, s: 60-64

AKIN, Levent, “İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşyerinin Örgütlenmesi”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: 54, S: 1, 2005, s: 1-60

ALTINER, Fatma Zeynep, “İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Maddi Tazminat Yükümlülüğü”, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: 13, S: 3-4, s: 265-289

ARASLI, Utkan, “Ticaret Şirket Organlarının İş Kazasından Kaynaklanan Hukuksal ve Cezai Sorumluluğu”, Çimento İşveren Dergisi, C: 24, S: 4, 2010, s: 26-36

BALKIR, Gönül Z., “İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkının Korunması: İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Organizasyonu”, Sosyal Güvenlik Dergisi, S: 1, 2012, s: 56-91

BOSTANCI, Yalçın, “Yargıtay Kararları Işığında İş Kazası Kavramı”, Kamu-İş Dergisi, S: 1, C: 8, 2005, s: 1-35

CANİKLİOĞLU, Nurşen, “Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform!”, Çalışma ve Toplum Dergisi, S: 8, 2006, s: 50-92

CERVATOĞLU, Ercüment, “İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Bir Değerlendirme”, TTB Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, S: 13, 2003, s: 23-30

Page 127: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

115

CEYLAN, Hüseyin, “Türkiye’deki İş Kazalarının Genel Görünümü ve Gelişmiş Ülkelerle Kıyaslanması”, Uluslararası Mühendislik Araştırma ve Geliştirme Dergisi, C: 3, S: 2, 2011, s: 18-24

ÇANKAYA, Osman Güven, “Türk İş Hukukunda Alt İşveren Kavramı, Uygulamada Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkilerinden Doğan Bazı Sorunlar”, Kamu-İş Dergisi, S: 4, C: 6, 2002, s: 1-18

ÇANKAYA, Osman Güven ve Şahin ÇİL, “ 4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisi”, Sicil Dergisi, C: 3, S: 1, 2006, s: 54-80

ÇETİNDAĞ, Şerif, “İş Sağlığı ve Güvenliği’nin Tarihsel Gelişimi ve Mevzuattaki Güncel Durum”, Toprak İşveren Sendikası Dergisi, S: 86, 2010, s: 1-6

EBİRİ, Arslan, “İş Kazalarında İnsan Psikolojisi Faktörü”, 2. Ulusal İşçi Sağlığı Kongresi, 4-7 Temmuz 1988, TTB, Ankara, 1988, s: 117-429

ERDOĞAN, M. Zafer, “Sosyal Güvenlik Hukukunda Alt İşveren Kavramı”, Kamu-İş Dergisi, S: 3, C:7, 2004, s: 1-10

GÜZEL, Ali, “İş Yasası’na Göre Alt İşveren Kavramı ve Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Sınırları”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C: 1, S: 1, 2004, s: 31-65

GÜNDÜZ, Selim, “Yeni Mevzuatın Işığında İşverenin İşçiyi Gözetme Borcunun Kapsamı”, TUHİS Dergisi, C: 19, S: 6, 2005, s: 43-60

GÜNDÜZ, Selim, “İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sonucunda İşverenlerin Hukuki Sorumlulukları”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları Dergisi, C: 2, S: 3, 2005, s: 138-145

OFLUOĞLU Gökhan ve Füsun UYSAL, “İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarından Kaynaklanan Psiko-Sosyal Sorunların Dışsal Maliyeti”, Kamu-İş Dergisi, C: 5, 2000, s: 1-8

KAPLAN, Emine Tuncay, “İşverenin Koruma ve Gözetme Borcunun Kapsamı”, Kamu-İş Dergisi, C: 7, S: 2, 2003, s: 1-16

KELEŞ, Rüstem, “İş Güvenliğini Sağlamada 5 S Yaklaşımı”, İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, S: 25, 2005, s: 1-32

KORKMAZ, Adem ve Hüseyin AVSALLI, “Çalışma Hayatında Yeni Bir Dönem: 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası”, SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S: 26, 2012, s: 153-167

SÜZEK, Sarper, “Alt İşveren İlişkisinin Kurulması”, Legal İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, S: 25, 2010, s: 12-29

ŞEN, Sabahattin, “Alt İşverenlik ve Asıl İşin Bir Bölümünün Alt İşverene Verilmesi”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C: 3, S: 10, 2006, s: 71-98

TOPÇU, Umut, “Asıl İşveren ile Alt İşveren İlişkisinde Muvazaa Olgusu ve İşçilik Haklarına Etkisi”, Mali Çözüm Dergisi, S: 102, 2010, s: 295-303

Page 128: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

116

TOZAN, Celal, “İşverenin İş Kazası İle İlgili Yükümlülükleri”, Çimento İşveren Dergisi, S: 6, C: 14, 2000, s: 11-17

TOZKOPARAN, Güler ve Jale TAŞOĞLU, “İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları İle İlgili İşgörenlerin Tutumlarını Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma”, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C: 30, S: 1, 2011, s: 181-209

YARDIM, Nazan vd, “Türkiye İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları: 2000-2005 Yılları Ölüm Hızları”, Dicle Tıp Dergisi, C: 34, S: 4, 2007, s: 264-271

YILDIZ, Gaye Burcu, “İşverenin İş Kazasından Doğan Hukuki Sorumluluğu”, Toprak İşveren Dergisi, S: 86, 2010, s: 1-12

YILMAZ, Gürbüz, “İş Kazalarından Doğan Sorumluluklar”, Mühendis ve Makina Dergisi, C: 46, S: 543, 2005, s: 1-11

Diğer: 4857 sayılı İş Kanunu

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

6331 Sayılı Kanunun Getirdiği Yenilikler, http://fiosgb.com/index.php?option=com_content&view=article&id=97(15.01.2013)

İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

AKIN, Levent, “Hukuki Yönden İş Sağlığı ve Güvenliği”, 2001, http://www.yenikalite.com/index.php?topic=2693.0 (04.04.2012)

BESLEME, Mehmet, DEMİR, Fuat, “Meslek Hastalıkları ve İş Kazaları”, 2011, s: 5, http://www.guvenlicalisma.org/index.php?view=article&catid=130%3Amakaleler&id=571%3Ameslek-hastaliklari-ve-is-kazalari-mehmet-besleme-fuat-demir&format=pdf&option=com_content (13.02.2011)

ÇASGEM Hakkında (Amaç ve Görevler), http://www.casgem.gov.tr/YaziDetay.aspx?YaziID=388 (02.04.2012)

ÇELİK, Ahmet, “Manevi Tazminatın Ölçüsü”, http://www.tazminathukuku.com/arastirma-yazilari/manevi-tazminatin-olcusu.htm (23.11.2012)

Çimento İşveren Dergisi, S: 6, C: 16, 2002, http://www.ceis.org.tr/dergiDocs/kararlar.pdf (11.01.2012)

Page 129: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

117

Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik, http://www.zirveosgb.com.tr/mevzuat/yonetmelikler/374-Gebe-veya-Emziren-Kad%C4%B1nlar%C4%B1n-%C3%87al%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1lma-%C5%9Eartlar%C4%B1yla-Emzirme-Odalar%C4%B1-ve-%C3%87ocuk-Bak%C4%B1m-Yurtlar%C4%B1na-Dair-Y%C3%B6netmelik.html (14.01.2012)

GELERİ, Mehmet Fatih, “İş Kazasının Tanımı ve Bildirim Süreleri”, s: 3, http://fatihgeleri.com/index.php?option=com_content&view=article&id=90:-kazasnn-tanm-ve-bildirim-suereleri (12.12.2011) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/5115.html (13.01.2013)

KADAN, Cemal, “Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Getirdiği

Yenilikler”, 2012, http://www.alomaliye.com/2012/cemil-kadan-yeni-is-sagligi-

guvenligi.htm (16.01.2013)

KIRBAŞ, Onur, “İş Kazalarında İşveren Sorumluluğu”, http://www.ym.com.tr:99/Eylul2007/IsKazalarindaIsvereninSorumlulugu.pdf (20.08.2012)

Sosyal Güvenlik Kurumu, 5510 Sayılı Kanunun Kısa Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Uygulamaları, 2008, s: 1 http://www.asmmmo.org.tr/asmmmo/UserFiles/File/SOSYALGUVENLIKMEVZUATI/genelgeler/2008-108.pdf (12.12.2011)

Sosyal Güvenlik Kurumu İstatistik Yıllıkları, http://www.sgk.gov.tr (16.04.2012)

SGK 2010 Yılı İstatistikleri, http://www.pozitifisguvenligi.com/index.php?option=content&task=view&id=249 (17.04.2012)

ŞAFAK, Can, “ 4857 Sayılı İş Kanunu Çerçevesinde Taşeron (Alt İşveren) Meselesi” s: 3, 4, http://www.kristalis.org.tr/aa_dokuman/taseron_alt_isveren.pdf (23.03.2012)

TAN, Oktay, “ Asıl İşveren İle Alt İşveren Arasındaki Hukuki İlişki”, s: 4, http://www.oktaytan.net/ALTISVERENiliskisi.pdf (23.03.2012)

TAN, Oktay, “Yargıtay Kararlarına Göre İşyerlerinde Meydana Gelen İş Kazaları”, http://oktaytan.net/YARGITAYkararlari.htm (26.04.2012)

TOZAN, Celal, “İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğünü Yerine Getirmemenin Sorumluluğu”, E-Yaklaşım Dergisi, S: 214, 2010, http://www.huseyinust.com/konu-is-

Page 130: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

118

kazasini-bildirme-yukumlulugunu-yerine-getirmemenin-sorumlulugu.html?pid=65128#pid65128 (18. 02. 2012)

T.C Sosyal Güvenlik Kurumu, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kısa Vadeli Sigortalar Daire Başkanlığı, 2008, s: 8, http://www.bilgin.net/CSGBmevzuatCDsi/2008_108.pdf (18.01.2012)

http://www.pratikbilgi.org/Pratik_Bilgiler/4857_sayili_is_kanunu_ve_ilgili_yon

etmelikler.php (14.01.2013)

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/06/20120630-1.htm (15.01.2013)

Page 131: T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ...İş kazası ya da meslek hastalıkları konusunda sorumlu kişi ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu sorumlular en başta çalışanın

119

ÖZGEÇMİŞ

Kişisel Bilgiler:

Adı ve Soyadı : Koray YALÇIN

Doğum Yeri : Burdur

Doğum Tarihi : 05.05.1987

Medeni Hali : Bekâr

Eğitim Durumu:

Yüksek Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Çalışma ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, 2010-2013

Lisans : Anadolu Üniversitesi, İ.İ.B.F, Çalışma Ekonomisi

Ve Endüstri İlişkileri Bölümü, 2006-2010

Önlisans : Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi, İnsan Kaynakları

Yönetimi, 2012-2014

Lise : Burdur Cumhuriyet Lisesi (Y.D.A.L), 2002-2005

Yabancı Dil : İngilizce