45
ABKANTPRESSE (ALM)-PRESS BRAKE abkant pres, bükme presi ABNORMAL LEVEL tehlikeli seviye ABNORMAL anormal, normal olmayan ABRASION aşınma, aşındırma ABRASION RESISTING STEEL aşınmaya dayanıklı çelik ABSOLUTE FREQUENCY mutlak frekans, sıklık ABSOLUTE HUMIDITY mutlak nem ABSOLUTE HUMIDITY mutlak nem ABSOLUTE TEMPERATURE mutlak sıcaklık ABSORBENT emici ABSORBER, SHOCK amortisör ABSORPTION emme, mas etme ACCELERATE hızlandırma, ivme kazandırma ACCELERATED TEST hızlandırılmış deney ACCEPTABILITY CONSTANT (K) kabul edilebilirlik sabiti ACCEPTANCE INSPECTION kabul muayenesi ACCEPTANCE PROCEDURE kabul yöntemi ACCEPTANCE SAMPLING kabul örneklemesi ACCEPTANCE SPECIFICATION kabul şartnamesi ACCESS giriş, geçit ACCESSORY yardımcı parça, teferruat, aksesuar ACCIDENT kaza ACCOMMODATE yerleştirmek, birbirine uydurmak ACCUMULATE toplanmak, birikmek ACCUMULATOR akümülatör, batarya, biriktirici ACCURACY hassasiyet, doruluk ACCURACY OF THE MEAN ortalamanın doruluu

teknik ingilizce sözlük

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: teknik ingilizce sözlük

ABKANTPRESSE (ALM)-PRESS BRAKE abkant pres, bükme presi

ABNORMAL LEVEL tehlikeli seviye

ABNORMAL anormal, normal olmayan

ABRASION aşınma, aşındırma

ABRASION RESISTING STEEL aşınmaya dayanıklı çelik

ABSOLUTE FREQUENCY mutlak frekans, sıklık

ABSOLUTE HUMIDITY mutlak nem

ABSOLUTE HUMIDITY mutlak nem

ABSOLUTE TEMPERATURE mutlak sıcaklık

ABSORBENT emici

ABSORBER, SHOCK amortisör

ABSORPTION emme, mas etme

ACCELERATE hızlandırma, ivme kazandırma

ACCELERATED TEST hızlandırılmış deney

ACCEPTABILITY CONSTANT (K) kabul edilebilirlik sabiti

ACCEPTANCE INSPECTION kabul muayenesi

ACCEPTANCE PROCEDURE kabul yöntemi

ACCEPTANCE SAMPLING kabul örneklemesi

ACCEPTANCE SPECIFICATION kabul şartnamesi

ACCESS giriş, geçit

ACCESSORY yardımcı parça, teferruat, aksesuar

ACCIDENT kaza

ACCOMMODATEyerleştirmek, birbirine uydurmak

ACCUMULATE toplanmak, birikmek

ACCUMULATOR akümülatör, batarya, biriktirici

ACCURACY hassasiyet, doruluk

ACCURACY OF THE MEANortalamanın doruluu

ACETYLENE WELDING asetilen kaynaı

ACIDITY asidlik

Page 2: teknik ingilizce sözlük

ACID BESSEMER CONVERTER asit bessemer konvertörü

ACID BRITTLENESS asitle temizlenmiş çelik çubuk tam yıkanmadan souk çekme yapılırsa yüzeydeki serbest hidrojen kırılma yapar.

ACID CLEANING asitle temizlemek

ACID LINING asid tula ile astarlama

ACID SINTER asidik sinter

ACID SLAG asidik curuf

ACRYLONITRILE AND BUTADIEN RUBBER lastik

ACTION LIMITS çalışma sınırları

ACTIVATING başlatıcı

ACTIVE etkin, aktif, eylemli

ACTIVE REPAIR TIME gerçek onarım zamanı

ACTIVITY faaliyet, etkinlik

ACTIVITY COEFFICIENT aktivite kat sayısı

ACTUATE harekete geçirmek, işlemek

tahrik etmek

ACTUATOR harekete geçiren

ADAPTER uydurucu, uyarlayıcı, dönüştürücü, adaptör

ADDENDUM diş başı yükseklii

ADDITION katkı, ilave

ADDITION AGENTS, ADDITION katkı maddeleri

MATERIALS, ADDITIVES

ADDITIVE BINS katkı maddesi siloları, bunkerleri

ADHERE yapışmak, balanmak

ADHESION yapışma, yapışkanlık

ADJACENT bitişik

ADJUST ayarlamak

ADJUSTABLE ayarlanabilir

ADJUSTING NUT ayar somunu

ADJUSTING SCREW ayar vidası

Page 3: teknik ingilizce sözlük

ADJUSTMENT ayar

ADMINISTRATIVE TIME karar zamanı

ADSORBENT yüzey tutan

ADVANCE ilerleme, avans

AERATE havalandırma

AEROMETER gaz younluunu ölçer, gaz younluk ölçüleri

AFLOAT yüzen, yüzmekte, havada

AFTER sonra

AFTER BLOW oksijen üflemesi sonrası

AGENT ilave edilen madde, katkı maddesi

AGE HARDENING yaşlandırma sertleşmesi

AGGLOMERATING PLANT topraklama tesisi

AGGREGATE toptan, küme, topak

AGGREGATE MATERIAL kum, çakıl

AGITATE çalkalamak, karıştırmak

AGITATOR karıştırıcı, çalkalayıcı

AIR hava, havalandırma

AIR BLAST hava püskürtme

AIR BLAST CIRCUIT BREAKER havalı devre kesici

AIR BOTTLE basınçlı hava kabı

AIR BRAKE hava freni

AIR CHAMBER hava hücresi

AIR CHISEL hava ile çalışan keski

AIR CLEANER hava filitresi

AIR CLEANING hava temizleme

AIR COMPRESSOR hava kompresörü

AIR CONDITIONING havanın ıslahı, şartlarını düzenleme

AIR COOLED hava ile soutulmuş

AIR COOLING hava ile soutma

Page 4: teknik ingilizce sözlük

AIR DRIVEN hava ile çalışan

AIR FILTER hava filitresi

AIR FLOW hava akımı

AIR GAPhava aralıı

AIR HAMMER hava çekici

AIR HARDENING havada sertleştirme

AIR HEATER hava ısıtıcısı

AIR INTAKE hava girişi

AIR NEEDED FOR COMBUSTION yanma için gerekli hava

AIR OPERATED hava kumandalı, pnömatik

AIR POLLUTION hava kirlenmesi

AIR TIGHT hava geçirmez

AIR VENT havalandırma delii

ALARM uyarı

ALIGN ayar etmek, hizalamak

ALIGNMENT ayar, hizalandırma, sıralama, sıra dizi

ALKALINE alkali (Kim)

ALL bütün, tüm, tamamen

ALLOWANCE tolerans, müsaade, tahsisat

ALLOY alaşım

ALLOYING ELEMENT alaşım elemanı

ALLOY SCRAP alaşımlı çelik hurdası

ALL IRON tamamen demirden

ALL OVER her tarafì

ALPHA IRON demir-karbon diyagramìnda faz

ALTERNATE deişken, alternatif

ALTERNATE CURRENT alternatif akım

ALTERNATE ROLL dönüşümlü hadde

ALTERNATOR alternatör, generatör

Page 5: teknik ingilizce sözlük

AMBIENT ortam, çevre, dolaşan

AMBIENT AIR çevre havası

AMERICAN INSTITUTE OF STELL Amerikan Çelik Konstrüksiyon Enstitüsü

CONSTRUCTION

AMERICAN SOCIETY FOR TESTING Amerikan Makine Mühendisleri Kurumu

AND MATERIAL

AMERICAN SOCIETY OF MECHANICAL Amerikan Milli Standardlar Enstitüsü

ENGINEERS

AMERICAN WELDING SOCIETY Amerikan Test ve Malzeme Kurumu

AMMONIA amonyak (KIM)

AMPERE amper, elektrik akım kuvvet birimi

AMPERMETER akım ölçer, ampermetre

AMPLITUDE genlik, açıklık, sıa

ANALOGY kıyaslama

ANALYSIS analiz, tahlil

ANCHOR BOLT ankraj civatası, balama civatası

ANCILARY yardımcı

ANCILLARY EQUIPMENT yardımcı techizat

ANGLE köşebent

ANGLE EQUALLEG eşitkenar köşebent

ANGLE OF BITE kapma açısı

ANGLE UNEQALLEG çeşitkenar köşebent

ANGLE VALVE klapeli valf (açìlì)

ANION UNITS anyon üniteleri

ANNEALtavlamak, gerilim gidermek

ANNEALING FURNACE tav fırını

ANNUAL yıllık

ANODE anod (KIM)

ANVIL örs

Page 6: teknik ingilizce sözlük

APART aralıklı

APERTURE açıklık, delik, pencere

APPARATUS cihaz, aygıt, donanım

APPLIANCE alet, cihaz, tertibat, avadanlık

APPLICATION uygulama, müracaat, başvuru

APPLICATION FORM müracaat formu

APPLY tatbik etmek, müracaat etmek, başvurmak

APPRAISAL COSTdeerlendirme maliyeti

APPROACH yaklaşma, yanaştıìrma, yaklaşım

APPROACH TABLE yanaştırma masası, girişten önceki role yolu

APPROACH TABLE yanaştırma masası, giriş masası

APPROVE tastik etmek, tasvip etmek, onaylamak

APPROXIMATELY yaklaşık

APPROXIMATE METHOD yaklaşık yöntem

ARBOR Mil, malafa

ARCH kemer, kavis

ARCH STONE kemer, kilit taşı

ARC HEATING elektrikli ark ile ısıtma

ARC WELDING elektrik ark kaynaı

AREA saha, alan

ARITHMETICAL MEAN aritmetik ortalama

ARM kol, dal, mil-silah

ARMATURE armatür, bobin endüvisi

ARMOR PLATE zırh levhası

ARRANGE sisteme sokmak, tanzim etmek, düzenlemek

ARRANGEMENT düzenleme

ASCENSION PIPE kok fabrikalarìndan yükselen boru

ASH kül

ASH PIT kül çukuru

Page 7: teknik ingilizce sözlük

ASSEL MILL et kalınlıı fazla ve büyük çaplı dikişsiz boru imalinde kullanılan üçlü özel boru haddesi

ASSEMBLY takım, tertibat, montaj, donanım, komple

ASSEMBLY CABLE kablo takımı

ASSEMBLY DRAWING montaj resmi, komple parça resmi

ASSEMBLY DRIVE tahrik donanımı

ASSEMBLY LINE montaj hattı

ASSEMBLY OF PARTS parçaların montajı

ASSESSED MEAN LIFE deerlendirilen ortalama ömür

ASSESSED RELIABILITY deerlendirilmiş güvenirlik

ASSIGNABLE CAUSE deerlendirilen sebeb

ASYNCHRONOUS asenkron

ASYNCHRONOUS MOTOR asenkron motor

ATOMIZER püskürtücü zerrelere ayırıcı

ATTACH balamak, zapt etmek, tesbit etmek

ATTACHMENT ba, alaka, ek ilave

ATTACH COLLAR tesbit bilezii

ATTACH FLANGE tesbit flanşı

ATTACH RAIL tesbit sürgüsü

ATTENTION TIME gözleme süresi

AUGER burgu

AUSTEMPERING kurşun veya tuz banyosunda çelie aralıklı su vererek iç gerilimsi beynit yapının elde edilmesi.

AUSTENITE demir-karbon denge diyagramında A1 ve Acm üzerindeki faz yapısı

AUTO-SWITCH otomatik şalter

AUTOMATIC otomatik

AUTOMATIC CONTROL özdenetim, otomatik kontrol

AUTOMATION otomasyon

AUTOMOBILE otomobil

AUTONOMY otonom idare, baımsız yönetim

AUTO STOP otomatik duruş

Page 8: teknik ingilizce sözlük

AUXILIARY yardımcı, tali

AUXILIARY EQUIPMENT yardımcı tesis, yardımcı techizat

AVERAGE ortalama

AVERAGE CURRENT ortalama akım

AVERAGE OUTGOING QUALITY (AOQ) ortalama çıkış kalitesi

AVERAGE QUALITY PROTECTION ortalama kalite koruması

AVERAGE SAMPLE NUMBER (A.S.N) ortalama numune sayısı

AVERAGE TOTAL INSPECTION (ATI) ortalama toplam muayene

AVERRAGE LOAD ortalama yük

AVOGADRO'S LAW avagadro kanunu

AWARUITE tabiatta bulunan bir alaşım FeNi2

AXIAL eksenel

AXIS eksen

AXLE aks, eksen

AXLE ARM dingil başı

AXLE DRIVING tahrik dingili

AXLE FORKED çatal dingili

AXLE FRONT ön dingili

AXLE LATCH dingil tesbit mandalı

AXLE NUT dingil başı somunu

AXLE OIL BOX poyra, dingil kovanı

AXLE REAR arka dingil

AXLE SHAFT aks mili

AXLE SLING amortisör askısı

AXLE STEERING ana dingil

B.O.F. PLANT bazìk oksìjen konvertorlu celìkhane

BABBIT METAL Kaymalì yatak yapmakta kullanìlan bakìr,antìmon kursun, cinko ve kalay karìsìmì

BACILLARY STRUCTURE elyaflì doku

BACK gerì, arka taraf, destek vermek

Page 9: teknik ingilizce sözlük

BACKING SAND dolgu kumu

BACKLASH bosluk, aralìk, dìs boşluu

BACK E.M.F karsì elektromotor kuvvetì

BACK NUT kontra somun

BACK PULL SPRING geri çekme yayı

BACK ROLL destek merdanesì

BACK TABLE çıkış masası

BACK UP destek, takvìye

BACK UP ROLL destek merdanesì

BACK UP ROLL destek merdanesi

BACK WALL arka duvar

BAFFLE TOWER yüksek fırın gaz temìzlemede ozel kule

BAG torba, çuval

BAG FILTER torba fìlìtre (toz tutucu)

BAINITE orta hızda soutulmus çelik yapısı (yada soumuş)

BAKE kurutma, fırında pişirme

BAKELITE bakalìt

BAKING pìsìrme

BALANCE balans, dengelemek

BALANCE PIPE basìnc dengeleme borusu

BALANCE SHEET bìlanco (muhasebe)

BALL top, mìsket, bìlya, rulman, kure

BALLAST kıìrma tas, balast

BALLING bìlya gìbì yapma, topraklastıìrma

BALLING MILL topraklama tamburu

BALL BEARING rulmanlì yatak

BALL BEARING bìlyalì yatak

BALL MILL bìlyalì degìrmen

BALL ROLLING MILL bìlya haddeleme tezgahı

Page 10: teknik ingilizce sözlük

BALL VALVE kuresel valf

BAND şerit, şerit çelìkler, ambalaj, şeriti

BANDAGE sargì, kuruyucu cember, bandaj

BANKING THE FURNACE fìrìnìn kìsa bir muddet durdurulmasì (YF)

BANKS koltuklar

BAR çubuk, bara

BARB dìken, kanca, oltu ucu

BARBED WIRE dìkenlì tel

BARFING bìr nevì menevìsleme metodu (saclarìn yuzeyì kìzgìn

buharda tavlanìyor:)

BARREL fıçı

BAR CHART DIAGRAM çubuk diagram

BASCULE baskul, terazì

BASE kaìde, temel, dìp, esas, taban, baz

BASIC esas, temel, bazìk

BASICITY bazìklìk

BASICITY RATE bazìklìk oranì

BASIC SIZE anma büyüklüü

BATCH part, kume, yıın, grup

BATH banyo

BATTER hafìf meyìl

BATTERY batarya, bir sıradaki fırınlar (KOK F), akumalator (EL),

BATTERY LIMIT çalışma sahası sınırı

BATTER PILE meyìllì kazık

BAUXITE boksìt

BAY hol, ìkì dìkme arasì

BEADING TEST hafìf yassì malzemelerìn galvanìz v.s ìle kaplì ìken

ìntìbak ve ìrtìbat deneyì.

Page 11: teknik ingilizce sözlük

BEAM profìl, kìrìs, putrel, huzme kol

BEAMERIAL radyofar antenì

BEAM AND POISE (LEVER) MACHINE cekme deneyìnde kullanìlan bìr cìhaz

BEAM BLANK profìl ìcìn yarmalì ozel blum

BEAM POWER TUBE elektron sualì lamba, tub

BEARING yatak, mesnet

BEARING CHOCKE yatak destei, yatak kasası

BEARING ROLL merdane yataı

BED yatak

BEDDING alìstìrma, yerlestìrme, destek, rodaj

BEDDING PLANT cevher stok ve karìstìrma yerì (MAD)

BED PLATE taban plakasì

BEGINNING OF STRESS gerìlme baslangìcì

BELL kulah, can (YF), zìl

BELLESS cansìz (YF)

BELLOWkoruk

BELL AND SPIGOT bìr tur boru baglantìsì

BELL FURNACE can tìpì fìrìn (sac, bobìn tavì ìcìn ozel fìrìn)

BELOW altıìnda

BELT kayış, konveyor bandı

BELT CHARGING SYSTEM bandlıì şarj sìstemì

BELT CONVEYOR bandlı konveyor

BELT WEIGHER bant kantarı

BENCH sıra, raf

BENCH LIFE döküm kumu kullanım emri

BEND emek, eilmek, bükmek

BENTONITE kose, dìrsek

BENZENE benzol

BENZINE benzìn

Page 12: teknik ingilizce sözlük

BETWEEN arasında

BETWEEN GUIDEara yolluk

BEVELED END pahlì (konìk) uc

BEVEL mahrutì , sìv, konìk

BEVEL GEAR konìk dìslì

BEVEL GEAR konik dişli

BIAS yan

BID teklìf verme, fìyat verme, pey surme

BIDDING FILE ihale dosyasi

BIG-END-DOWN MOLD tabanı genìs konìk ìngot kalıbı

BIG-END-UP MOLD tabanı dar konìk ìngot kalıbı

BILLET kutuk

BILL OF MATERIAL malzeme lìstesì

BIN bunker, kömür ambarı, depo, sìlo

BINDER balayıcı

BINDING takvìye cemberì, baglama, vìdayì salma

BINDING JOINT tel conta

BINDING JUMPER iki hat arasındaki kısa devre balantısı

BINDING POST kablo baglantì ucu

BINDING WIRE baglantı telì

BINOMINIAL DISTRIBUTION bìnom daılımı, bìnomìnal daılım

BITE kapma, kavrama

BITE ANGLE kapma acısı (haddelemede)

BLACK sìyah

BLACK BODY radyasyon enerjìsìnì yansìtmayìp tamamen absorbe eden sey, cìsìm, kara kìtle

BLADE bìcak agzì, kanat, kanatcìk

BLAST fırına verìlen tazyìklì hava,üflemek (YF)

BLASTERING matlaştırma

BLAST FURNACE yüksek fırın

Page 13: teknik ingilizce sözlük

BLAST FURNACE AIR yüksek fırın havası

BLAST FURNACE CEMENT yüksek fırın curuf çimentosu

BLAST FURNACE GAS yüksek fırın gazı

BLEDING harmanlama, karıştırma

BLEEDER (BLEEDER VALVE) Yüksek fırının üsütndeki gaz emnìyet valfì (gaz basıncının artışı ìle otomatìk olarak acìlìyor)

BLEEDING ingot kusuru, gaz basıncıyla sıvı çeliin dış kabuu çatlaması

BLEEDING YARD harmanlama sahası

BLEMISH özür

BLEMISHED UNIT özürlü bìrìm

BLEND harmanlamak, karıştırmak

BLENDER harmanlayıcı, karıştırıcı

BLIND RISER kor cıkıcı kor besleyìcì

BLINKERsìnyal

BLOAT genlesme şişme

BLOCK kapamak, engellemek

BLOCKER tutucu,sıkıcı

BLOCKER ROLL sıkma merdanesì

BLOCKER ROLL sıkma merdanesi

BLOOM blum, dìkdortgen kesìtlì kutuk

BLOOMERY hadde, demìrcì ocagì

BLOOMING MILLblum haddehanesì

BLOOM SHEAR blum makasì

BLOW uflemek, ufleme

BLOW-OUT fırının uzun bìr müddet ìcìn durdurulmasì (YF)

BLOWER koruk, vantìlator

BLOWHOLE gözenek, göz boşlugu, ìngot sogurken ìçinde veya yüzünde gazların genìslemesì sonunda hasıl olan delìkler

BLOW COCK bosaltma muslugu

BLOW LAMP kaynak lambası

Page 14: teknik ingilizce sözlük

BLOW PIPE tuyer basì ìle asìl tuyler arasìndakì ufkì, demìrden hava

borusu, ufleme borusu (YF)

BODY gövde

BOGIE bugì, uzerìnde ìngot dokulen veya tunel fìrìnlarìnda arabalar

BOIL kaynama

BOILER buhar kazanì

BOILER HOUSE kazan daìresì

BOILING POINT kaynama noktasì

BOLT cìvata

BOLT CFOUNDATION temel cìvatasì

BOLT CIRCLE civata delik dairesi

BOLT COUNTERSUNK BOLT havsa baslì cìvata

BOLT HEAD civata başı

BOND bag, baglantì, baglanmak

BONDED STORE kabul edìlen mamul deposu

BOOM bum, vìnc kaldìrma kolu, uzun putrel, dìrek

BOOM HOIST bumlu vìnc

BOOSTER buster, yardìmcì, guclendìrìcì, yardìmcì kompresor

BOOSTER BRAKE vakum frenì

BOOSTER COIL ilk hareket bobini

BOOSTER FAN basìnc artìrìcì fan

BOOT-LOCK bagaj kìlìdì

BOOT LID HANDLE bagaj kapagì kolu

BORING sondaj

BOSH fırının karın bölgesi, fırının en geniş kısmı (YF)

BOTH her ìkì

BOTT curuf akıtma delii tıkayıcı (YF)

BOTTLENECK darbogaz

BOTTOM dìp, alt, taban

Page 15: teknik ingilizce sözlük

BOTTOM BUBLING sıcak çelìgìn alttan uflenen gaz ìle karıştırılması (MET)

BOTTOM CAST alttan dokum

BOTTOM OF PIPE borunun altı

BOTTOM PLATE taban plakası

BOTTOM POURING pota dìbìnden dokum

BOX kutu, sandık

BOX-PASS kutu paso (H)

BOX RESIN sıcak kutu reçinesi

BRACE destek, bag, matkap kolu, payanda

BRACING desteklemek, takviye etmek, kusaklama, atkì

BRACKET kenet, destek, braket, mesnet, kaìde, kulak pens,

yatak

BRACKET maden kuyusu uzerìndekì platform (MAD)

BRAKE fren

BRAND marka, cìns

BRANNER teneke, kalaylama hattìnda son yuzey temìzleme unìtesì

BRASS pìrìnc metalì

BRAZE lehìm lehìmlemek

BREAK kìrmak, patlamak, zaman boslugu

BREAKDOWN kaba hadde

BREAKING STRENGTH kìrìlma mukavemetì

BREAK DOWN arìza, ezmek,

BREAK EVEN-POINT kara gecme noktasì, basabas noktasì

BREAST gogus

BREAST ROLLER yardìmcì merdane

BREATHER havalandìrìcì

BREECHING dìp, kìc

BREEZE kok tozu

BRICK tugla

Page 16: teknik ingilizce sözlük

BRICKLAYER tugla ören, duvarcı

BRIDGE köprü

BRIDGE CIRCUIT köprü devresì

BRIDGE CRANE köprü vìncì

BRIDGE WIRE kopru yapìmìnda kullanìlmak uzere ozel ìmal edìlen yuksek mukavetmetlì kaplamalì tel

BRIDLE tuyler basìnì ufleme borusuna bastìrmak suretìyle bìrlestìren yaylì celìk cubuk (YF) etek

BRIDLE ROLL gerdìrme merdanesì

BRIDLE ROLL gerdirme merdanesi

BRIGHT parlak

BRINELL HARDNESS brìnsel sertlìgì

BRIQUETTE bìrìket, top, topak hale getìrìlmìs

BRITTLE kolay kìrìlan, gevƒek

BRITTLENESS kìrìlganlìk

BROAD-FLANGED BEAM (WIDE FLANGE SECTION) genìs ayaklì profìl

BRUSH fìrca, kollektor (EL)

BRUSHING fìrca ìle boyama

BRUSHLESS ALTERNATORfìrcasìz alternatör

BRUSH WIRE fìrca telì

BUBBLE sìvì ìcìndekì gaz kabarcìgì

BUBBLING gaz kabarcìklarì ìle karìstìrma (MET), kaynamak

BUCKET kova, kepce

BUCKET ELEVATOR kovalì elevatör

BUCKET WHEEL RECLAIMER kovalì tìp harmanlama makìnasì

BUCKLE haddeleme hatalarìndan ondule

BUFFER tampon

BUGGY bogì arabası

BUILD inşa etmek

BUILDING FOUNDATIONSinşaat temelleri

BULB ANGLES üç taraflı şişkin köşebent

Page 17: teknik ingilizce sözlük

BULK büyük mìktar, dökme malzeme, hacìm, kütle

BULK DENSITY hacim younluu, yıgın younluu

BULK SAMPLING dökme malzeme örneklemesì

BULL BLOCK tambur

BUMP yumru

BUMPER tampon (vagon veya otomobìl)

BUNCH demet, deste, küme

BUNKERbunker, sìlo

BURDEN şarj (YF), yük

BURDEN MATERIAL şarj malzemesì

BURN yanmak, yakmak, oksìjen ìle kesmek, pìşmek (tugla)

BURNED DOLAMITE yanmış dolomìt

BURNERbek, salome, brulor

BURNT yanmış

BURNT IN SAND dökümde kum sarması

BURRS çapak

BURST patlamak, yarmak

BUSBAR bara (EL)

BUSHING burc, yatak, zìvana, kovan

BUSTLE PIPE hava tevzì borusu, sìmìt (YF) karın kısmını çevreleyen sıcak hava borusu

BUSTLE PIPE hava tevzi borusu, simit (YF)

BUTT uc uca

BUTTERFLY kelebek somunu

BUTTERFLY VALVE kelebek valf

BUTTON düme, buton

BUTTON TEST çelìk teller üzerìne yapìlan kaplamanın kalìtesìnì tesbìt gayesìyle ve telìn çap üzerìne sarılmasıyla yapılan fìzìkì test

BUTTRESS-THREAD özel dìkìşsìz boru bìrleştìrme metodu

BUTTUN HEAD BOLT yarım yuvarlak başlı cìvata

BUTT CRACKS bìr cìns ìngot catlagı, ìçerì batmıs çapakların hemen altında oluşan yatay çatlaklar

Page 18: teknik ingilizce sözlük

BUTT WELD alın kaynaı, kut kaynak

BUTT WELD uç uça kaynak, küt kaynak

BY-PASSbaypas kestìrme, yoldan yapmak

BY-PRODUCT yan ürün

CAB kiralık otomobil, taks, kabin

CABINET kabine

CABLE kablo, çelik halat

CABLE CAR havai hat arabası

CABLE DRUM kablo makarası, kablo tamburu

CAGE yuva, kafes

CAKE kalıplaşmak, katılaşmak

CALCAREUS kalker

CALCIFTY kireçsi hale getirmek

CALCINATION kalsinasyon, sıcaklık etkisi ile toz haline gelmek, kireçsi olmak

CALCULATE hesap etmek, hesaplamak

CALCULATION hesap, tahmin

CALCULATOR hesap makinası

CALIBRATION kalibrasyon

CALIPERS çap pergeli, kumpas

CAM kam, eksantrik mil

CAMFERegrilik, kavis

CAMPAIGN kampanya, çalışma süresi

CAM SHAFT eksantrik mil

CAM SWITCH kamlı salter

CANCEL iptal etmek

CANNING konserve yapmak, kutuya koymak

CAP kapak, başlık tapa

CAPABILITY APPROVAL yetenek onayı

CAPACITOR kondensatör, kapasitör

Page 19: teknik ingilizce sözlük

CAPITAL COST kuruluş maliyeti

CAPITAL INVESTMENT sermaye yatırımı

CAPPED STEEL bir çeşit kaynar çelik, kapaklı ingota döküm şekli

CAR araba, otomobil, vagon

CARBON karbon (KIM)

CARBON BRICK karbon tugla

CARBON EQUIVALENT karbon eşdeeri

CARBON STEEL karbonlu çelik

CARBON STELL karbonlu çelik

CARRIER taşıyıcı

CAR HAUL vagon çekici (demiryolu)

CASCADE ardışık

CASE kutu, sandık, muhafaza; vaka, hal

CASE-HARDENING sementasyon, çeliklerin yüzeyinde iç kısma göre daha sert bir tabaka yaratmak için yapılan karbon endirme, nitrürleme gibi sertleştirme işlemi

CASING muhafaza (kırıcı), çerçeve, sandık

CAST döküm

CASTABLE dökülebilir, döküm teknii ile şekillendirilebilir

CASTEL NUT mazgallı somun

CASTER dökücü, döküm makinası

CASTING döküm

CASTING PIT döküm çukuru

CAST IRON dökme demir

Page 20: teknik ingilizce sözlük

ÖĞRENME FAALİYETİ _1 ( TECHNICAL MEASUREMENTS )

Abbreviation =Kısaltma

Acceleration =İvmelenme

Add =eklemek

Amount=miktar

amplitude =genlik

approach=yaklaşmak

approximately=yaklaşık olarak

arbitrarily=keyfi

area =alan

average=ortalama

boil =kaynamak

contain=içermek

direction =yön

displacement=yerdeğiştirmek

distance =masafe

divide =bölmek

equal =eşit

executing=icra etmek

exert=tatbik etmek

fluctuation =dalgalanma

force =kuvvet

freeze =donmak

frequency =frekans

gas =gaz

Page 21: teknik ingilizce sözlük

Heat =ısı

Hour =saat

İncrements =toplam

İntensity =yoğunluk

length (meter [m] ) =uzunluk

liquid =sıvı

mass (gram [g] )=kütle

Measurement=ölçü

Minute=dakika

Multiply=çarpma

Occur=meydana gelmek

Orbit=etki alanı

Physical Quantity=görünmeyen

Prefix=ön ek

Pressure=basınç

Property=özellik

Proportional=oransal

Range=menzil

rectangle=dikdörtgen

represented=göstermek

scale=ölçü

second=saniye

seperate=ayrı

solid=katı

Solution=çözüm

Speed=hız

Square=kare

Subtract=çıkartmak

Symbol=sembol

Page 22: teknik ingilizce sözlük

temperature (Degrees Celsius [oC] )=sıcaklık

to be consist of=….den meydena gelmek

triangle=üçgen

Unit=birim

Value=değer

Velocity=vektörel hız

Vibration=titreşim

volume (liter [l] )=hacim

wave=dalga

ÖĞRENME FAALİYETİ_2 ( TECHNICAL DRAWING )

Acute angle=dar açı

Alternate exterior angles=dış ters açı

alternate interior angles=iç ters açı

angle bisector=açı ortay

Broken=kırık

Circle=daire

complementary angle=tümler açı

corresponding angles=yöndeş açı

Curve=eğri

Cylinder=silindir

Diagonal=köşegen

Division=bölme

Dotted=noktalı

Drafting=çizim

Page 23: teknik ingilizce sözlük

Draftsperson=Teknik Ressam

Drawing=Çizim

Empenange=kuyruk takımı

Equal=eşit

Fuselage=gövde

Horizontal=yatay

Intersect=kesişmek

Line=çizgi

Minus=eksi

MLG (main landing gear)=ana iniş takımı

Multiplication=çarpma

NLG (nose landing gear)=ön iniş takımı

Obtuse angle=geniş açı

Plus=artı

Point=nokta

Ray=ışın

Right angle=dik açı

Shape=şekil

Share=paylaşmak

Sign=imzalamak

Skill=yetenek

Sphere=küre

Straight=düz

supplementary angle=bütünler açı

tail=kuyruk

thick=kalın

thin=ince

Vertex=zirve

Vertical=dikey

Page 24: teknik ingilizce sözlük

vertical angle=ters açı

wing=kanat

ÖĞRENME FAALİYETİ_3 ( BASIC HAND TOOLS )

Abrasion=aşınma

Bastard=ee

Bit=uç

Bladed=pervane

Bolt=cıvata

Carving=oyma

Chisel=keski

Coarse=iri tanesi

Crimp=kıvrıklaştırma

cross-section=kesin

dead smooth=ince

Device=aygıt

Die=pafta

Drill=matkap

Equipment=ekipman

Feature=özellik

File=ee

Fixed=değişmeyen(sabit)

Flat=düz

Grip=sap

Hacksaw=demirtesteresi

Hammer=çekiç

Handle=kulp,sap

Page 25: teknik ingilizce sözlük

Hinged=menteşeli

Hole=delik

Hose=hortum

Insert=sokmak

Jaw=çene,yanak

Joint=ek yeri

Loosen=gevşetmek

Mallet=tokmak

Manually=elle

Nail=çivi

Nut=somun

Pinpim,mil

Pipe=boru

Plier=kerpeten

Rechargeable=yeniden şarj edilebilir.

Remove=kaldırmak

Ridge=sırt

Rivet=perçin

Rough=pürüzlü

Round=yuvarlak

Saw=testere

Screw=vida

Screwdriver=tornavida

second-cut=ince

Sharp=keskin

Size=büyüklük ,boy

Slight=sıkıca

Slip=kaymak

Slot=yarık,delik

Page 26: teknik ingilizce sözlük

Smooth=düz,düzgün

Spanner=somun anahtarı

Spring=yay

Steel=çelik

Strip=şerit

Tap=klavuz

Tighten=sıkılaştırmak

Tip=tepe

Tool=araç

Vice=mengene

Washer=rondela,pul

Wire=tel,tel ile bağlamak

Wrench=ingiliz anahtar

ÜRETİMDE KULLANILAN İNGİLİZCE KELİMELER VE TEKNİK KARŞILIKLARI

A

abate : azaltmak

abrasion wear : abraziv asinma

accessibility : erisebilirlik

accordance : uyum

accuracy : hassasiyet

accurate : dogru

adhesion wear : adeziv asinma

adherence : yapisma

aerospace ring : uçaklarda kullanilan halka

affinity : afinite

age-hardening : yaslandirma sertlestirmesi

allowance : isleme payi

alloyed cast iron : alasimli dökme demir

Page 27: teknik ingilizce sözlük

alloyed steel : alasimli çelik

alloying elements : alasim elementleri

amplitude : genlik

annealing : tavlama

anvil clamp screw : altlik tespit vidasi

anvil : altlik

approach angle : yaklasma açisi

arbor : malafa

assesment : degerlendirme

austempering : ostemperleme

autoclave : otoklav

average chip thickness : ortalama talas kalinligi

B

bainite : beynit

bar : kater

batch : parti

bending force : egilme kuvveti

bending metal : baglayici metal

bending strength : egilme direnci

blackheart malleable cast iron : siyah temper döküm

blank : kütük malzeme

blunt : körlesmis

boring bar : delik isleme kateri

boring : delik isleme

brazed cemented carbide insert : lehimli sinterlenmis karbür uç

breakage : kirma, kirilma

brittle : kirilgan, gevrek

build-in-tools : modüler takimalar

built up edge (BUE) : yigma kenar

Page 28: teknik ingilizce sözlük

burnishing : ezme

burr formation : çapak olusumu

burr : çapak

C

carbon steel : karbon çeligi

carburising : karbürleme, sementasyon

case hardening : kabuk sertlestirme

cast alloys : döküm alasimlari

cast iron : dökme demir

castability : dökülebilirlik

casting steel : çelik döküm

cell : hücre

chamfer : pah

chemical stability : kimyasal kararlilik

chemical vapur decomposition (CVD) : kimyasal buhar biriktirme

chip formation : talas olusumu

chip pocket : talas cebi

chip tangling : talasin dolanmasi

chip thickness : talas kalinligi

chip : talas

chipbreaker : talas kirici

chipbreaking area : talas kirma alani

clamp : sikma sistemi

clamping length : baglama uzunlugu

clamping on the insert : uç üzerinde tutturma

clearance angle : bosluk açisi, serbest açi

clearance face : serbest yüzey

clearance : bosluk

Page 29: teknik ingilizce sözlük

close tolerance : siki tolerans

close-pitch : sik yerlestirmeli

coarsa : kaba

coarsa-grained : kaba taneli

coated-cemented carbide : sinterlenmis karbür

cold drawn : soguk çekilmis

cold worked : soguk sekillendirilmis

company : üretici

composition : bilesim

compressive stress : basma gerilmesi

confront : karsi karsiya getirmek

consistency : tutarlik

constituent : bilesen

coolant : sogutma sivisi

copying angle : kopyalam açisi

corner chipbreaker : köse talas kirici

corosion resistance : korozyon direnci

counterboring : havse basi açma

coupling : kavrama, baglama

crack formation : çatlak olusumu

crater wear : krater asinmasi

creep : sürünme

critical cooling rate : kritik soguma hizi

cross slide : çapraz kizak

cubic boron nitrides (CBN) : kübik boron nitrür

cutting depth : talas derinligi, paso

cutting edge : kesici kenar

cutting force : kesme kuvveti

Page 30: teknik ingilizce sözlük

cutting speed : kesme hizi

cutting tool : kesici takim

cutting width : talas genisligi

cutting zone : kesme bölgesi

D

damped : sönümlü

deflection : seyim

depth of hardness : sertlesme derinligi

designed : tasarlanmis

deterionation : bozulma

demanding : zor

deviation : sapma

dial indicator : komparatör

diffusion wear : difüzyon asinmasi

diminish : azaltmak

double-sided insert : çift tarafli kesici uç

down-milling : asagiya frezeleme, ayni yönlü frezeleme

drill : matkap

driving dog : tahrik çenesi

dublex stainless steel : dublex paslanmaz çelik

ductile : sünek

ductility : süneklik

E

edge chipping : kenardan küçük parçacik kopmasi

edge reinforcement : kenar güçlendirme

edge rounding : kenar yuvarlatma

elongation : uzama

emanete : çikmak, yayilmak

endmilling of grove : kanal frezeleme

Page 31: teknik ingilizce sözlük

entering angle : giris açisi

evucation : tahliye, bosaltma

evulation : degerlendirnme

exacerbating : kuvvetlendirmek

exposy : ekspozi

external force : dis kuvvet

external turning : dis tornalama

extra close-pitch : çok sik yerlestirmeli

extreme : ölçüsüz, ölçü disi

F

facemilling : alin frezeleme

facing : alin tornalama

feasible : uygulanabilir

feed rate : ilerleme hizi

feed : ilerleme

fibre reinforced composites : lif takviyeli kompozitler

fine boring : hassas delik isleme

fine-grained : ince taneli

finishing : ince isleme

fixed : sabit

flame hardening : alevle sertlestirme

flank wear : serbest yüzey asinmasi

flank : serbest yüzey

flexibility : esneklik

flexible manufacturing system (FMS) : esnek imalat sistemi

flood : sogutma sivisinin bolca kullanilmasi

fluactuatine temprature : degisen sicakliklar

fluctuate : dalgalanmak

Page 32: teknik ingilizce sözlük

forced oscillation : zorlanmis salinim

forged blanks : dövülmüs kütükler

forging : dövme

fracture : kirilma

free carbon : serbest karbon

free machaning additives : islemeyi kolaylastiran katki maddeleri

free machaning steels : otomat çelikleri

G

gamma coating (GC) layer : kaplama tabakasi

gauge line : ölçü çizgisi

generate : üretmek

grade : kalite

grain : tane

gray cast iron : gri dökme demir

groove : kanal

grooving : kanal açma

H

hamper : küme

handling : tasima

hardening depth : sertlesme derinligi

heat resistant alloys : isil dirençli alasimlar

hot hardness : kizil sertlik

hot rolled : sicak haddelenmis

I

idle time : bosta geçen zaman

imbalance : dengesizlik

immune : bagisik

impact strength : darbe dayanimi

Page 33: teknik ingilizce sözlük

impede : engel olmak

in copying : içe kopyalama

in feed : içe ilerleme

inclination angle : egim açisi

included plan angle : uç açisi

inclusion : kalinti

indexable insert : degistirilebilir kesici uç

insert clamping method : uç tespit metodu

insert : kesici uç

instability : rijitlik eksikligi

interchangeability : birinin yerini alabilme, es degiskenlik

interface : arayüzey

intermittent cut : darbeli (veya frezelemede aralikli) kesme isi

intermittent : darbeli

intricate : karisik

inventory cost : envanter maliyeti

iternal turning : iç tornalama, delik tornalama

J

Jamming : sikisma

L

lapped (-to) : biraraya getirmek

layer : kat

lever : manivela

limiting overhang : sinirlayici efektif takim uzunlugu

longitudinal turning : boyuna tornalama

loose : gevsek

lot : parça, parti

M

machinability : islenebilirlik

Page 34: teknik ingilizce sözlük

machine down-time : tezgah durma zamani

machine shop : atölye

machine tool : takim tezgahi

machine utilization rate : tezgah kullanma orani

machining time : isleme zamani

machining : isleme, talasli imalat

magnitude : büyüklük

mahining center : isleme merkezi

malleable cast iron : temper dökme demir

malleable : dövülebilir

manganese : mangan

manual : elle çalisir

manufacturing : imalat

martempering : martemperleme

mass production : seri üretim

mating parts : geçme parçalar

mechanical notch wear : mekanik çentik asinmasi

mechanical strenght : mekanik mukavemet

mechanically held cemented carbide tips : mekanik sikmali sinterlenmis karbür

uçlar

metal cutting : talasli imalat

metal removel rate : talas debisi

mild steel : düsük karbonlu çelik

milling cutter : freze

milling machine : freze tezgahi

milling : freze

mixed ceramics : katkili saremikler

modularity : modülerlik

Page 35: teknik ingilizce sözlük

moduler tool : modüler takimlar

modular : modüler

mounting : monte etmek

multi-layer : çok katli

mixed type seramic : katkili tip seramik

N

negative insert : negative kesici uç

nitriding : nitrürleme

nodular cast iron : sfero dökme demir

non-ferrous : demir esasli olmayan

non-producive time : üretime katkisi olmayan zaman

normalising : normalizasyon

nose radius : köse radyusu

notch wear : çentik asinamasi

O

oblique cutting : egik kesme

oil quenching : yagda su verme

operator-less : operatörsüz

orthogonal cutting : dik kesme

oscillate : salinim

out copying : disa kopyalama

overhang : efektif takim uzunlugu

overlopping : üst üste bindirme

oxidation wear : oksidasyon asinmasi

P

particle reinforced composites : parçacik takviyeli kompozitler

pendulum : sarkaç

periphery : çevresel

physical vapour decomposition (PVD) : fiziksel buhar biriktirme

Page 36: teknik ingilizce sözlük

pim : pim

pivoted : pimli

plain : düz

point angle : uç açisi

point : uç

polycrystallin diamond (PCD) : çok kristalli elmas

porosity : gözeneklik

positive insert : pozitif kesici uç

post : tutucu

pre-chamfer : ön pah

precipitation hardening : çökelti sertlestirmesi

precision : hassasiyet

pre-setting : ön ayar

production cost : üretim maliyeti

production time : üretim zamani

productivity : verimlilik

Q

quenching : su verme

quick change : çabuk degistirme

R

rake angle : talas açisi

rake face : talas yüzeyi

ramping : rampa çikma(egimli)

recessing : fatura açma

recrystallisation : yeniden kristallesme, rekristalizasyon

refractory metals : refrakter, atese dayanikli metaller

reinforce : takviye etmek

Page 37: teknik ingilizce sözlük

released : gevsek

reliability : güvenilebilirlik

repeatability : tekrarlik

residued tension : artik gerilme

resource : kaynak

responce : cevap

retain : korumak

rijidity : saglamlik

robotic : robot teknolojisi

rolling : haddeleme

roughing : kaba isleme

router : zenker, maça matkabi

S

salt bath : tuz banyosu

sampling length : örnekleme uzunlugu

sand inclusion : kum kalinti

sanmac steels : sanmak çelikleri

screw clamp : vidali takim tespit sistemi

screw : vida

seat : yuva

secondary cutting angle : yardimci kesici kenar

securely : güvenle

security : saglamlik, güvenilirlik

semi rough : yari kaba

semi-finishing : yari-ince isleme

setting time : ayar zamani

set-up : ayar

shank : takim sapi

Page 38: teknik ingilizce sözlük

shaping : planyalama

shear plane : makaslama düzlemi

shift : vardiya

shim : altlik

shock resistance : darbe direnci

short-chipping materials : kisa talas olusturan malzemeler

shoulder : fatura

silicon : silisyum

single-sided insert : tek tarafli kesici uç

sitering : sinterleme

sleeve : kovan

slender : narin

slide of lathe : torne kizagi

slight : hafif

smear : sivanmak

smearing tendency : sivama egilimi

smearing : sivanma

soft annealing : yumusatma tavlamasi

solid tools : yekpare takimlar

solution treated : çözeltiye alma

specific cutting force : özgül kesme kuvveti

spheroidising : küresellestirme

spindle speed : ana mil hizi

spindle : anamil

springiness : yaylanabilirlik

stability : rijitlik

stable : riijit

stainless steel : paslanmaz çelik

state of equlibrium : denge hali

Page 39: teknik ingilizce sözlük

sticky : yapiskan

stiffness : katilik

straight carbon steels : adi karbon çelikleri

strenght to weight ratio : dayanim/agirlik orani

strenght : mukavemet

stress relieving : gerilme giderme

stress-relief annealing : gerilme giderme tavlamasi

strong : kuvvetli

styius : prob

substrate : kaplama ana malzemesi

surface hardening : yüzey sertlestirme

surface roughness : yüzey pürüzlülügü

susceptible : duyarli, hassas

swarf : talas

swing : döner

T

tapping : dis çekme

tempering : temperleme

template : sablon

tenon : çatal pim

tensile strength : çekme mukavemeti

tension : gerilme

term : terim

thermal conductivity : isil iletkenlik

threading : vida çekme

tilt : egim, egmek

time saving : zamandan tasarruf

tip : makap ucu

Page 40: teknik ingilizce sözlük

to equip : monte etmek, konmak

to loosen : gevsetilmek

tool breakdown : takim kirilamasi

tool fragmentation : takimdan parçaçik kopmasi

tool holder (freze) : takim tutucu

tool holder (torna) : kater

tool life : takim ömrü

tool management : takim yönetimi

tool room : takim ambari, takimhane

tool wear : takim asinmasi

toolholding : takim baglama sistemi

tool-post : takim sapi

top clamp : üstten tutturma

tough : tok

toughening : toklastirma

toughness : tokluk

traverse : enine

trepanning : bosaltma islemi, çevreden kesme, oyma matkabi ile isleme

tube : boru

tuned : ayarli

turned : tornalanmis

turning centre : tornalama merkezi

turret : revolver

twist drill : spiral matkap

U

undercutting : dip köse kanali açma

unfavourable conditions : elverissiz kosullar

uniform : üniform

up-milling : yukari frezeleme, zit yönlü frezeleme

Page 41: teknik ingilizce sözlük

V

varubitty : çesitlilik

vibration tendency : titresim egilimi

vital : çok önemli

W

water queching : suda su verme

waviness : dalgalilik

wear resistance : asinma direnci

wear surface : asinma yüzeyi

wedge angle : kama açisi

wedging : kamali tutturma

weldability : kaynak edilebilirlik

well fit : uyum

well-established : iyi tasarlanmis

whisker : lif

whiteheart malleaable cast iron : beyaz temper döküm

wiper insert : silici uç

work hardening : deformasyon sertlesmesi

working allowance : isleme payi

workpiece : is parçasi

wrought aluminium alloys : dövme alüminyum alasimlari

Yielding strenght : akma mukavemeti