15
The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Volume 6 Issue 4, p. 229-243, April 2013 ŞİRVANİ’NİN İLİMLERİN TANIMI VE MESELELERİ İLGİLİ ESERİ: EL-FEVAİDU’L- HAKANİYYE MOHAMMED AMIN SHIRWANI AND HIS BOOK AL-FAWAID AL HAQANIYYA CONCERNING THE DEFINITIONS OF SCIENCES AND THEIR ISSUES Prof. Dr. Ahmet Kamil CİHAN Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi ABD Abstract Mohammed Amin Shirwani was a thinker specialized in rational sciences and religious sciences in his time. He wrote a book called al-Fawaid al-Haqaniyya in Arabic concerning definitions of sciences and their issues in seventeenth century. A manuscript which strongly predicted to be author’s copy was registered in the library. Shirwani wrote al-Fawaid al-Haqaniyya for students to benefit and for his friends to be souvenirs, and presented it to Ottoman Sultan I Ahmed. Shirwani had planned a project concerning sciences in Shirwan but he was obligated to migrate due to the Safavids to conquer Shirwan. After settling in İstanbul he completed his project in there. Since the name of Ahmet correspondes to fifty-three in abjad calculation he mentioned fifty-three disciplines in his work, and composed his work in the order of Sultan's army. He mentioned definitions of sciences, analysis of knowledge and classification of sciences in introduction. In the first (heart) chapter, he studied ten of religious sciences. In the second (right) chapter, he studied twelve of Arabic literary/sciences. In the third (left) chapter, he studied thirty-one of rational or philosophical sciences. In the last (foot) chapter, he studied qualifications of kings need to acquire. Important issues and their justifications in every science were discussed in that book. al-Fawaidu'l- Haqaniyya was considered to be useful for researchers on the field of theology, Arabic literature, and history of Islamic thought and sciences. In addition, while

The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

The Journal of Academic Social Science Studies

International Journal of Social Science

Volume 6 Issue 4, p. 229-243, April 2013

ŞİRVANİ’NİN İLİMLERİN TANIMI VE MESELELERİ İLGİLİ

ESERİ: EL-FEVAİDU’L- HAKANİYYE

MOHAMMED AMIN SHIRWANI AND HIS BOOK AL-FAWAID AL

HAQANIYYA CONCERNING THE DEFINITIONS OF SCIENCES AND THEIR

ISSUES

Prof. Dr. Ahmet Kamil CİHAN

Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi ABD

Abstract

Mohammed Amin Shirwani was a thinker specialized in rational sciences

and religious sciences in his time. He wrote a book called al-Fawaid al-Haqaniyya

in Arabic concerning definitions of sciences and their issues in seventeenth

century. A manuscript which strongly predicted to be author’s copy was

registered in the library. Shirwani wrote al-Fawaid al-Haqaniyya for students to

benefit and for his friends to be souvenirs, and presented it to Ottoman Sultan I

Ahmed. Shirwani had planned a project concerning sciences in Shirwan but he

was obligated to migrate due to the Safavids to conquer Shirwan. After settling in

İstanbul he completed his project in there. Since the name of Ahmet correspondes

to fifty-three in abjad calculation he mentioned fifty-three disciplines in his work,

and composed his work in the order of Sultan's army. He mentioned definitions

of sciences, analysis of knowledge and classification of sciences in introduction.

In the first (heart) chapter, he studied ten of religious sciences. In the second

(right) chapter, he studied twelve of Arabic literary/sciences. In the third (left)

chapter, he studied thirty-one of rational or philosophical sciences. In the last

(foot) chapter, he studied qualifications of kings need to acquire. Important issues

and their justifications in every science were discussed in that book. al-Fawaidu'l-

Haqaniyya was considered to be useful for researchers on the field of theology,

Arabic literature, and history of Islamic thought and sciences. In addition, while

Page 2: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

230

Ahmet Kamil CİHAN

investigating different versions of al Fawaid al Haqaniyya we found a lost work

called by Shirwani Nabzatun Min al-Haqaiq Zubdatun Min al-Daqaiq which is

author’s copy.

Key Words: Mohammed Amin Shirwani, Ottoman thought, XVII.

Century, history of sciences

Öz

Muhammed Emin Şirvanî, yaşadığı dönemde akli ve dini ilimlerde

uzmanlaşmış bir düşünürdür. XVII. yüzyılda ilimlerin tanımı ve meselelerine

dair Arapça olarak el-Fevaidu’l-Hakaniyye adlı eserini yazmıştır. Müellif nüshası

olduğu çok kuvvetle tahmin edilen bir müsveddeye kütüphanede tesadüf

edilmiştir. Şirvanî bu eserini hem öğrencilere bilgi vermek maksadıyla hem de

dostlarına bir hatıra olarak kaleme almış ve dönemin sultanı Ahmed I’e takdim

etmiştir. Şirvani bu eserini daha Şirvan’da iken planlamış fakat oranın Safevilerin

hâkimiyetine geçmesiyle maruz kalınan dini baskı ve sıkıntılar sebebiyle göç

etmek mecburiyetinde kalmıştır. İstanbul’a yerleştikten sonra bu projesini

tamamlamıştır. Ebced hesabıyla Ahmet isminin sayısal değeri olan elli üçe denk

getirmek için eserinde elli üç ilimden söz etmştir. Eserin tertibini de sultanın

ordusuna göre yapmıştır. Mukaddime bölümünde ilmin tanımı ve tahlili ile

ilimler sınıflamasından söz etmiştir. Eserinin birinci (kalb) bölümünde on adet

dinî ilimleri; ikinci (meymene/sağ) bölümünde on iki adet Arap edebiyatına dair

ilimleri; üçüncü (meysere/sol) bölümde otuz adet aklî ilimleri ve son (sâka/ayak)

bölümde ise yöneticilerin edinmesi gereken karakteri (âdabu’l-müluk) ele alıp

incelemiştir. Eserde, her ilmin önem arzeden meseleleri tartışılmakta ve tahkiki

yapılmaktadır. el-Fevaidu’l-Hakaniyye ilahiyat, Arap edebiyatı, düşünce ve bilim

tarihi alanında çalışma yapanların istifade edebileceği önemli bir eser

görünümündedir. Ayrıca, El-Fevaidu’l-Hakaniyye’nin farklı nüshaları araştırılırken

Şirvani’nin, bir nüshası gösterilmeyen Nebzetun Mine’l-Hakaik ve Zübdetun Mine’d-

Dekaik adlı eserin müellif nüshası da bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Muhammed Emin Şirvani, Osmanlı düşüncesi, 17.

Yüzyıl, bilim tarihi

1. GİRİŞ

Osmanlı bilim ve düşünce hayatı artık araştırmacıların ilgi alanına girmiş ve

çeşitli yönleriyle ilgili bilgi birikimi oluşmaya başlamıştır. Fakat bunun henüz

başlangıç düzeyinde olduğunu ve incelenmeyi bekleyen birçok eserin bulunduğunu

belirtmek gerekir. Bu yazıya konu olan el-Fevaidu’l-Hakaniyye’nin1 müellifi Muhammed

1 Eserin tam adı, müellif nüshası diye tahmin ettiğimiz eserde el-Fevaidu’l-Hakaniyye el-Ahmediyye

Haniyye şeklinde (Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin Bölümü 321, vr. 3b; bir başka nüshada

el-Fevaidu’l-Hakaniye li Ahmed Mücniyye şeklinde (Süleymaniye Kütüphanesi, Mehmed Asım Bey

Bölümü, 469, vr. 3b) bir başka nüshada da el-Fevaidu’l-Hakaniyye el-Ahmed Haniyye şeklinde (Kayseri

Page 3: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 231

Emin Şirvanî (1036/1627) olgunluk dönemini ilmî ve kazaî faaliyetlerle Osmanlı

Devletine hizmetle geçirmiş, bu sırada çeşitli eserler kaleme almış, Üsküdar’da vefat

etmiştir. Onun, dinî ilimlerle ilgili kimi yönleri araştırmacıların ilgisini çekmekle

birlikte aklî ilimlerle ilgili yönü fazla incelenmemiş görünüyor.2 Oysa onun aklî ve dinî

ilim dallarıyla ilgisi, el-Fevaidu’l-Hakaniyye adlı eserinde kolaylıkla görülebilir. Bu eserle

ilgili kırıntı düzeyinde bilgiler mevcut olmakla birlikte bir bütün halinde onu ele alan

bir çalışma yoktur. Oysa bu eser XVII. yüzyıl Osmanlı coğrafyasındaki bilim ve

düşünce birikimini göstermesi bakımından oldukça önemlidir.

İlimlerin tanımı, konuları, yararları ve meseleleri ile ilgili olarak Osmanlı

coğrafyasında Şirvanî’den önce kimi eserlerin yazıldığı bilinmektedir. Sözgelişi Molla

Fenarî’nin (ö.834/1431) Arapça Enmuzecu’l-Ulum’u, Molla Lütfi’nin (ö.899/1494) dinî ve

edebî ilimlerle ilgili Arapça Mevzuatu’l-Ulum’u ve kendi şerhi; Taşköprüzade’nin

(ö.967/1560) üç yüzden fazla ilimden bahsettiği Arapça Miftahu’s-Se’ade’si ve oğlu

tarafından yapılan Türkçe çevirisi Mevzuatu’l-Ulum’u, Malkaralı Şair Nev’î’nin

(ö.1005/1597) Türkçe Netaicu’l-Funun’u bu vadide hatırlanabilir. Şirvanî’nin bu eserinin

içeriği daha çok ilmî meseleler ve onların tahkiki ile dolu olduğundan, ansiklopedik

tarzda değil daha çok ilmi meselelerin tartışıldığı bir eser olarak karşımıza

çıkmaktadır.

2. Şirvanî’nin Hayatı ve Eserleri

Muhammed Emin İbn Sadreddin Şirvanî, muhtemelen Şirvan’da dünyaya

geldi. Zamanında Mollazade3 diye meşhur olan Muhammed Emin, naklî ve aklî

ilimlerin bir kısmını alim olan babası Sadreddin efendiden aldı. Bunun yanı sıra kelam,

tefsir ve astronomi alanındaki bilgisiyle temayüz eden Molla Hüseyin Halhalî’den

(ö.1014/1605) başta kelam ve mantık olmak üzere birçok ders okudu. Yaşadığı Şirvan

bölgesinin Safevilerin ele geçmesiyle Sünni çevrede büyük huzursuzlar yaşandı.4

Raşid Efendi, 600, vr. 4b) kayıtlıdır. Kolaylık sağlaması bakımından el-Fevaidu’l-Hakaniyye adı tercih

edilmiştir. Bu esere yapılan atıflarda müellif nüshası esas alındı. 2Şirvanî hakkında yapılan çalışmalar için bk. Abdulkadir Karahan, Tercümanu’l-Ümem (İtikad Mezhepleri

Üzerine Bir Yazma), İstanbul İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Yayını 3, 1962; Ethem Ruhi Fığlalı, “İbn Sadreddin

Şirvanî ve İtikadi Mezhepler Hakkındaki Türkçe Risalesi”, A.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 14 (1981): 249-276;

Ömer Çelik, Muhammed Emin B. Sadreddin Şirazî’nin Hayatı ve Fetih suresi Tefsirinin Tahkiki, (1992)

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayımlanmamışYüksek Lisans Tezi, İstanbul; Ömer Çelik,

“Muhammed Emin B. Sadreddin eş-Şirvanî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve Eserleri”, Marmara Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi DergisiS. 13-14-15, (1995-1996-1997), 211-217; Eyüp Yaka, “Fethullah b. Sadreddin Şirvanî

(ö.1036/1626)’nin İbadet Risalesi”, Tasavvuf, (2002), 79-95; Ahmet Faruk Güney, İbn Sina’dan Elmalılı’ya İhlas

suresi Felsefi Tefsir Geleneği, (2008) Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayımlanmamışDoktora

Tezi; Hülya Alper, “XVII. yüzyıl Osmanlı düşünce dünyasında bir Gazzali Şarihi Olarak Sadreddinzade eş-Şirvanî ve

Şerhu’r-Risaleti’l-Kudsiyye Örneğinde Şerh Geleneği”, İ.Ü. İlahiyat Fakültesi DergisiS. 21(2012),59-80. 3 Mollazade diye bilindiğini bizzat kendisi belirtmektedir. Bk. Muhammed Emin Şirvanî, Nebzetun Mine’d-Dekaik

ve Zübdetun Mine’l-Hakaik, Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin Bölümü: No: 321, vr. 93b. 4 Ramazan Altındaş, “Şirvanî, Sadreddinzade”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi), İstanbul 2010, c. 39, s.

208.

Page 4: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

232

Ahmet Kamil CİHAN

Nitekim kendisi bu durumu fitne ve mihne dalgası olarak adlandırmaktadır.5

Memleketinden göç etme mecburiyetinde kalan Şirvanî, önce Haleb’e sonra da

Diyarbakır’a göç etti; oranın beylerbeyi olan Nasuh Paşa (ö.1023/1614) onu kendine

muallim tayin etti. Diyarbakır’da iken Şafiilikten Hanefi mezhebine geçtiği ifade edilen

Şirvanî, Hüsrev Paşa Medresinde müderrislik görevinde bulundu. Hac vazifesi için

Mekke’ye; Nasuh Paşa’nın sadrazam olmasıyla 1020/1611 yılında İstanbul’a gitti.

1021/1612 yılında İstanbul’da sahn müderrisi oldu. Bir yıl sonra da Edirne Selimiye

medresesine tayin edildi. 1024/1625 yılında Halep kadılığına getirilen Şirvanî aynı yıl

Mekke payesi ile emekli oldu; iki yıl sonra da Sultan Ahmet I (1603-1617) adına

yaptırılan Daru’l-Hadîs’e hoca tayin edildi. İstanbul kadılığı emekliliği ile de

ödüllendirildi. Derslerini üç yüzden fazla talebenin rağbet ettiği ve kazaskerlerin dahi

derslerini dinlemeye özen gösterdiği Şirvanî, 1036/1626 tarihinde Üsküdar’da vefat

etti.6 Mehmet Süreyya (ö.1327/1909), neslinden birçok molla ve kazaskerin yetiştiğini

ve onların Mektubîzade ve Kassamzade şeklinde günümüze kadar geldiğini haber

vermektedir.7

Şirvanî birçok eser kaleme almıştır. Bunlar, şöyle sıralanabilir:

1.Haşiye Ala Tefsiri’l-Beyzavi: Birçok nüshası olmakla birlikte en eskisi

Süleymaniye Kütüphanesi, Çorlulu Ali Paşa 51.

2. Tefsiru Sureti Yasin: Süleymaniye Kütüphanesi, Şehit Ali Paşa, 314/3 müellif

nüshası.

3. Tefsiru Sureti’l-Fetih: Ömer Çelik hazırladığı Yüksek Lisans tezi içinde tahkik

etmiştir.8

4. Tefsiru Sureti’l-İhlas: Ahmet Faruk Güney hazırladığı doktora tezinde hem

neşretmiş hem de değerlendirmesini yapmıştır.9

5. İ’rabu Ayeti’l-Kürsi: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad efendi 3712/2.

6. Tefsiru Ayeti’l-Kürsi: Süleymaniye Kütüphanesi, Şehit Ali Paşa 314/2.

7. Haşiye Ala Cüz’i’n-Nebe’i Min Tefsiri’l-Beyzavi: Süleymaniye Kütüphanesi,

Amcazade Hüseyin Paşa 66/1.

8. Resail: Muhtelif ayetlerin tefsirini konu alan bu eser Süleymaniye

Kütüphanesi, Bağdatlı Vehbi Efendi 2041/81.

9. Şerhu Hadisi “İza katele ahadukum fe’lyectenibi’lveche”: Süleymaniye

Kütüphanesi, Esad Efendi 1143/24.

5 Şirvanî, Fevaid, vr. 1b. 6 Nev’i-zade Atayî, Hadaiku’l-Hakaik fi Tekmileti’ş-Şekaik, (nşr: Abdulkadir Özcan) İstanbul 1989, c. II, s. 712;

Çelik, agm, 212. 7 Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmani, İstanbul 1308, c. IV, s. 695. 8 Çelik, agt. 9 Güney, agt.

Page 5: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 233

10. Şerhu Kavaidi’l-Akaid li’l-Gazali: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi

1235.

11. Risale fi Ma’rifeti’l-Mebdei ve’l-Mead: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad

Efendi 3614/2.

12. Nebzetun Mine’l-Hakaik ve Zübdetun Mine’d-Dekaik: Mebde ve Meada

ilişkin bir risale olan bu eserin, bir önceki ile aynı olma ihtimali vardır. Müellif nüshası

için bk. Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade 321/2.

12. Risale Fi Mes’eleti’l-İman: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi 1366/2.

13. Haşiye Ala Dibaceti Şerhi’d-Devvanî li’l-Akaid: Süleymaniye Kütüphanesi,

Süleymaniye bölümü 752/2

14. Tercümanu’l-Ümem: Süleymaniye Kütüphanesi, Hüsrev paşa 123/2.

15. Risale fi İşkali Kevni “Vahdehu” Fi La İlahe İlllallahu Vahdehu La Şerike

Leh: Süleymaniye Kütüphanesi, Serez, 3312/2

15. Şerhu Ala Ciheti’l-Vahdeti li’l-Fenarî: Matbaa-i Amire 1262; Matbaa-i Amire

1271’de tabedilmiştir.

16.Haşiye Ala Haşiyeti’l-Halhali Ale’t-Tehzib: Mantığa dair bu eser,

Süleymaniye Kütüphanesi, Serez 2264/6’da kayıtlıdır.

17. Haşiye Ala Haşiyeti’l-Hüsamkati Ala İsaguci: Süleymaniye Kütüphanesi,

Şehit Ali Paşa 1770/1.

18. Haşiye Ala Haşiyeti’s-Suğra li’s-Seyyid: Mantığa dair bu eser Süleymaniye

Kütüphanesi, Kasidecizade 706/7’de kayıtlıdır.

19. Talika Ala Haşiyeti’s-Seyyid Ale’ş-Şemsiyye: Mantığa dair bu eser

Süleymaniye Kütüphanesi, Esad efendi 1940’da kayıtlıdır.

20. Haşiye Ale’l-Mutavvel: Süleymaniye Kütüphanesi, Servili 263.

21. Şerhu Risaleti li’l-Halli Mes’eleti’d-Daireti’l-Hindiyye: Süleymaniye

Kütüphanesi, Kılıç Ali paşa 1041/8.

22. Şerhu’l-Beyteyni’l-Meşhureteyn “Ayneyni ayneyni” Süleymaniye

Kütüphanesi, Esad Efendi 3449/15

23. Risale fi’l-İbade. Eyüp Yaka Türkçe olan bu risaleyi neşretmiştir.10

24. el-Fevaidu’l-Hakaniyye: Bu eser hakkında aşağıdaki bölümde bilgi

verilecektir.

10 Eyüp Yaka, agm.

Page 6: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

234

Ahmet Kamil CİHAN

3. el-Fevâidu’l-Hâkâniyye Adlı Eser

Şirvanî, eserlerinden anlaşıldığı kadarıyla nahiv, mantık, kelam ve felsefe

sahasında yoğunlaşmış görünüyor. Fakat el-Fevaidu’l-Hakaniyye adlı eseri incelenince

onun diğer ilimlerin meseleleri hakkında bilgi sahibi olduğu ve onlar hakkında

yazacak kadar vukufiyeti olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim onun İstanbul’a geldiği

tarihlerde yaptığı ilmî sohbetlerde hazır bulunan Kadızade Rumî Efendi11 (ö.

1021/1612) daha önceden değişik ilimlerden hazırladığı otuz kadar soruyu sormuş; o

da herhangi bir kitaba başvurmadan hemen cevaplamıştır. Kadızade ve orada

bulunanlar, Şirvanî’nin telaşa kapılmadan doyurucu cevaplar vermesini takdirle

karşılamışlardır.12 Esasen bu olay, Şirvanî’nin ilimler hakkındaki dirayetini ortaya

koymakta ve bu durum el-Fevaid adlı eserden de anlaşılmaktadır.

Müellif nüshası olma ihtimali kuvvetli olan bir eser doksan iki varak olarak

Süleymaniye Kütüphanesi Amcazade 321 numarada kayıtlıdır. Aynı ciltte el-Fevaid ile

birlikte Nebzetun minel-Hakaik bulunmaktadır. El-Fevaid’in tamamlandığı kayıt yerinde

müsveddenin Çarşamba günü 8 Safer 1023 hicride (20 Mart 1614) bittiği kaydı vardır.13

Bir yaprak sonra diğer eser başlamakta ve onun bitiminde de “müellifi Muhammed

Emin İbn Sadr Şirvanî’nin eliyle tamamlandı”14 ibaresi bulunmaktadır. İki nüshanın

aynı ciltte bir araya getirilmesi, yazı karakterlerinin (talik) ve satır sayılarının (27 satır)

aynı olması, el-Fevaid müellifinin hayatta olduğu 1023 tarihinde müsveddenin bitmesi,

Nebze’nin de müellifinin eliyle tamamlandığına dair kayıtlar, elimizdeki nüshanın

müellif nüshası olma ihtimalini oldukça güçlendirmektedir.

Şirvanî’nin Arapça yazdığı bu eseri çeşitli kütüphanelerde yazma halinde

bulunmaktadır. Bunların bir kısmı şöyledir: İlki yukarıda belirtilen ve müellif hattı

olduğu tahmin edilen bir nüsha 92 varak olup, İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi,

Amcazade Hüseyin Paşa, nr. 321/1’de kayıtlıdır. Bir diğer nüsha 110 varak olup,

İstanbul Köprülü Kütüphanesi, Mehmet Asım Bey, nr. 469; bir diğer nüsha da 179

varak halinde Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesi nr.600’de kayıtlıdır. Diğer nüshalar:

Konya Karatay Yusufağa Kütüphanesi, 374/6: Manisa İl Halk Kütüphanesi, 8340;

Kütahya Vahid Paşa Kütüphanesi, 2371; İstanbul Köprülü Kütüphanesi, 469/1

numarada kayıtlıdır.

Şirvanî’nin, bu eserini Şirvan’da iken yazmaya planladığı anlaşılıyor. Eserin

girişinde birçok ilimle yoğun bir şekilde meşgul olduğunu, Allah’ın kendisini

muvaffak kılıncaya dek bu işe devam ettiğini, eski metin ve şerhlerdeki nadir bilgileri

edindiğini belirterek bunun şükrünü temel ilimleri ve önemli fenleri içine alan bir kitap

tertip etmekle eda etmeye karar verdiğini söyler. Ne var ki Şirvan’daki fitne sebebiyle

oradan göç etmesi, evlat ve dostlardan ayrılması gibi engellerin buna mani olduğunu,

birçok diyar gezip İstanbul’a gelince güzelliğinden ve ulemadan dolayı oraya

11 Bunun Kadızade Mehmed b. Mustafa (ö.1044/1634) olma ihtimali de vardır. Yaka, 79, dipnot 1. 12 Çelik, “Muhammed Emin B. Sadreddin eş-Şirvanî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve Eserleri”, 218. Bu olay, Şirvanî’nin

Mısır başkadısı olan torunu el Fadıl es Sadık’tan nakledilir. 13 Şirvanî, Fevaid, vr. 92a. 14Age, vr. 99a.

Page 7: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 235

yerleşmeye ve niyetlendiği kitap işini orada tamamlamaya karar verdiğini ifade eder.

Çeşitli engeller olmakla birlikte her bir ilimdeki ince meseleleri ve değerli konuları

yazmaya başladığını söyler. Orada tedavüldeki eserlerde mevcut olmayan tahkik ve

tetkiklere işaret ettiğini ve birçok konuda kendi kanaatini de eklediğini belirtir. Birçok

övgünün ardından Sultan Ahmed I’e bu çalışmasını takdim eder.15 İlerleyen sayfalarda

bu eseri yazmaktaki amacını “maksadım öğrencilere bilgi vermek ve arkadaşlara

benden bir hatıra”16 diyerek ifade eder.

Şirvanî eserini, ilimlerin konuları ve meseleleri hakkında hazırladığından eserin

giriş kısmında okuyucuyu literatürden de kısmen haberdar etmektedir. Her ne kadar

tamamını yazmamışsa da bunlar, önemli gördüğü eserlerdir. Bunlar hakkında verdiği

bilgiler şöyledir:

1. Fahreddin Razî’nin (ö.606/1210) Hadaiku’l-Envar fi Hakaiki’l-Esrar adlı eseri

olup, Şirvanî bunun, altmış ilimden bahsettiğini kaydeder.17

2. Bir fazilet erbabı, Razî’nin eserine kırk ilim daha eklemiş ve toplam yüz ilim

içeren Enmuzecu’l-İlm adlı eseri yazmıştır.18

3. Devvanî’nin (ö.908/1502) on ilmi içeren Enmuzec adlı eseridir.19

Şirvanî, bunlardan başka, birçok kitap daha telif edildiğini, kiminin ilimlerin

sayısını artırdığını kiminin de eksilttiğini kaydeder. Eserinde elli üç20 ilimden

bahsettiği için, sayı hakkında bir açıklama yapma gereği duyar. Her ne kadar ilimler

hakkındaki bilgisi bundan daha fazla ise de eserini Sultan Ahmed I’e takdim ettiği için,

Sultanın ismindeki harflerin ebced hesabıyla ortaya çıkan elli üç sayısına uygun

gelmesi için böyle hazırladığını belirtir. Yine, eserinin bölümlerini de sultanın

ordusunun tertibine uygun gelecek şekilde ayarladığını ifade eder.21 Bununla birlikte

Şirvanî eserinin tertibinde ve ilimleri sıralanmasında uyduğu kural hakkında bilgi

vermez. Eserinin tertibi ve konu başlıkları kısaca şöyledir:

15Age, vr. 1b-2a. 16Age, vr. 3b. 17 Razî, ilimler hakkında önce Farsça Camiu’l-Ulum eserini yazmış, ardından yaptığı eklerle birlikte ortaya çıkan

Arapça eserine Hadaik adını vermiştir. Camiu’l-Ulum Bombay 1323, Tahran 1346’da tabedilmişken diğeri yazma

halindedir. Süleymaniye, Ayasofya kayıt no: 1759; Esad Efendi Kayıt no:, 2559. bk. Yusuf Şevki Yavuz, “Fahreddin

er- Razî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Ankara 1995, c. 12, s. 94. 18 Keşfu’z-Zunun’da bu adla kayıtlı şu eserler vardır. Enmuzecu’l-Ulum lizevi’l-Besairi ve’l-Fuhum (Şemseddin

Muhammed b. İbrahim Halebi ö: 971/1563), Enmuzecu’l-Ulum fi mieti Meseletin min Mieti Fennin (Şemseddin

Muhammed b. Hamza el-Fenarî ö:834/1431), Enmuzecu’l-Funun (Muhammed b. Ali Sipahizade ö: 997/1589),

Enmuzecu’l-Funun (Allame habibullah Mirzacan eş-Şirazî ö: 940/1533). bk.. Katip Çelebi, Keşfu’z-Zunun an

Esami’l-Kutubi ve’l-Funun, Dersaadet 1310, c. I, s. 161. Fenarî’nin eseri Şirvanî’nin kaynağına benzemekle birlikte

Keşfu’z-Zunun’daki bilgiye göre muhtevası imtihan maksadıyla hazırlanan farklı ilimlere dair çeşitli sorulardan ve

cevaplarından oluşmaktadır. 19 Devvanî’nin Enmuzecu’l-Ulum adlı eseri Toyserkani tarafından Selase Resail içinde Meşhed 1421’de tab

edilmiştir. 20 Eserin elli üç ilim içerdiği hem kendinden hem de Keşf’uz-Zunun’da belirtildiği halde bir zuhul olsa gerek ki, bazı

çalışmalarda sayı elli dört olarak verilmiştir. bk. Altındaş, agm,, c.XXXIX, s. 209: Alper,agm, s.63. 21 Şirvanî, Fevaid, vr. 3b.

Page 8: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

236

Ahmet Kamil CİHAN

1. MUKADDİME: İlmin mahiyeti, bu mahiyete ilişkin konular ve ilmin türlere

taksimi.

2. KALB: Şer’î ilimler ve asıllarından on kadarının belirtilmesi. Bunlar Tefsir,

Kıraat, Hadis, Usul-u Hadis, Kelam, Usul-u Fıkıh, Fıkıh, Feraiz, Tasavvuf, Hilaf olarak

sıralanır.

3. MEYMENE: Edebî ilimler olup, Lügat, Sarf, İştikak, Nahiv, Meani, Beyan,

Bedii, Aruz, Kafiye, Hat, Karzu’ş-Şiir, İnşau’n-nesir şeklinde on iki adet olarak

sıralanır. Bunda Zemahşerî’ye (ö.539/1144) bağlı kaldığını belirtir.

4. MEYSERE: Aklî ilimler olup, temellerinden otuz kadarı belirtilmiştir. Bunlar

da Mantık, Adabu’l-bahis, Hikmetu’l-İşrak, El-Hikmetu’t-Tabiiyye, El-Hikmetu’l-

İlahiyye, Heyet, Havassu’l-Ekalim, Hendese, Hesap, Cebir ve Mukabele, Aritmatik,

Mesaha, El-Eb’ad Ve’l-Ecram, Musiki, Es-Sema Vel-Alem, Üker, Teşrih, Tıp, Manzar,

Nücum, Usturlab, Ta’bir, Firaset, Mizaciyyat, El-San’at’l-İksiriyye, el-Kevn ve’l-Fesad,

Asar-ı Ulviyye ve Süfliyye, Ahlak, Tedbir-i Menzil, Siyaset olarak sıralanır.

5. SAKA: Adabul-muluk olup, burası hazreti saltanata hediyedir.22

Şirvanî Mukaddime’de ilim teriminin epistemolojik analizi ile meşgul olur.

İncelediği ilk sorun, bilmenin ne olduğudur. Daha sonra bilginin nitelik (keyfiyet),

edilgi (infial) veya ilişki (izafet) kategorilerinden hangisine ait olduğunu inceler ve

kendi tercihini nitelik kategorisinden yana kullanır. Ardından zihnî varlık

konusundaki tartışmalara girer. Şirvanî’nin gündeme getirdiği bir diğer konu, bilginin

mahiyetini tasavvur etmenin zarurî olup olmadığı hakkında olup, ardından tahkik ehli

filozoflar ile bir mütekellim nazarındaki bilginin en sahih tanımını “bir şeyden hasıl

olan akıldaki suret” olarak, gerekçesiyle birlikte açıklar.23

Şirvanî, eserinin içeriği ile de ilgili olan yöne de dikkat çekerek ilim teriminin

nahiv, sarf ve fıkıh ilmi gibi, tedvin edilen ilimlerin adlarıyla eş anlamlı olarak; bazen

özel meseleler için; bazen bu meselelerin delillerden çıkarılan hükümleri/tasdikat için;

bazen de bu hükümlerin tekerrüründen meydana gelen meleke için kullanıldığını

belirtir. İlim teriminin idrak manasına gelmesi sebebiyle malum manasında; bazen

meseleler, tasavvurun ilkeleri ve hükmün/tasdik ilkeleri hakkında kullanıldığını ve

ilmin üç öğeden meydana geldiği anlayışının buradan kaynaklandığını kaydeder.24

İlimlerin taksimi konusunda iki meşhur taksim bulunduğunu belirtir. İlk

taksim şöyledir:

1- Nazari ilimler. Bunlar, bir amelin keyfiyetine ilişkin değildir.

2- Ameli ilimler. Bunlar, bir amelin keyfiyetine ilişkindir.

22Age, vr. 3b. 23Age, vr. 4a-b. 24Age, vr. 4b-5a.

Page 9: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 237

İkinci taksim ise şöyledir:

1- Başka bir şeyin tahsiline alet olmayıp, bizzat amaç olan ilimler.

2- Başka bir şeyin tahsiline alet olan ilimler. Bunlara alet ilimleri denir.

Şirvanî, her iki taksimin konularının/maddelerinin aynı olduğunu belirtir.

Şirvanî, nazarî ve amelî terimlerinin üç anlamda kullanılışına dikkat çekerek

muhtemel karışıklıkların önüne geçmek ister. Bu terimler, şu taksimlerde kullanılır:

1- Mutlak manada ilimlerin taksiminde kullanılır. Bu durumda mantık,

amelî hikmet, amelî tıp, amelî ilme girer.

2- Hikmetin taksiminde kullanılır. Zira hikmet, beşeri takat ölçüsünce

varlıkların ayınlarını oldukları üzere bilmekten ibarettir. “Ayınlar”25 terimi varlığı

bizim gücümüz ve ihtiyarımıza bağlı olan amel ve fiiller ile varlığı bize bağlı olmayan

şeylerdir. İlk manadaki ayınları bilmek amelî hikmet diye isimlendirilir. İkincisini

bilmek de nazarî hikmet diye isimlendirilir.

3- Sanatın taksiminde kullanılır. Şöyle ki, bu sanatın meydana gelmesi belli

bir amelin uygulaması yönüyle amelî olur veya uygulamaması yönüyle nazarî olur. Bu

son mana dikkate alındığında fıkıh, nahiv, mantık, amelî hikmet, amelî tıp “amelî”

teriminin dışında kalır. Çünkü bunların meydana gelişinde, terzilik ilminde olduğu

gibi bir amelin sürekli yapılmasına gerek yoktur.26

Şirvanî üçüncü bir ilimler taksimine daha işaret eder; belki de bunu, kitabının

muhtevasıyla ilgisi görmüş de olabilir. Bu taksim şöyledir:

1- Hikmete ilişkin ilimler. Bu gruptaki ilimler, zaman ve mekanın

değişmesiyle değişmez, heyet ilmi böyledir. Bunlara hakikî ilim de denir.

2- Hikmete ilişkin olmayan ilimler. Bu da bir öncekinin dışında kalan

ilimlerdir. Bunlar,

2a. Dinî ilimler: Doğrudan vahye dayanır ve peygamberden alınır; şer’î ilimler

de denir.

2b. Dinî olmayan ilimler. Bu da dinî ilimlerin dışındakiler olup, dünyevî iyiliğe

yönelik ilimlerdir. Bu gruptaki ilimler,

i-miras taksimi gibi sonucu/akıbeti itibariyle övülen bir ilim olur.

ii-Sihir ve tılsım gibi kınanan bir ilim olur.

iii- Tarih ve şiir gibi serbest/mubah bir ilim olur.

25 “Ayınlar” terimi hikmet tanımında fazla rastlanan bir terim değildir. Onun yerine daha çok varlıkların hakikatleri

veya varlıkların halleri ifadesine rastlanır.bk. Seyyid Şerif Cürcanî, Tarifat, İstanbul 1318, s. 62. 26 Şirvani, Age, vr. 5b-6a.

Page 10: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

238

Ahmet Kamil CİHAN

Şirvanî yapılan bu değerlendirmenin gayeye nispetle olduğunu hatırlatır. Ona

göre hangisi olursa olsun, ilim olması itibariyle her bir ilim bir erdemdir. Bu, inkar

edilemez. Her bir şeyi bilmek, cehline nispetle daha önceliklidir. Şirvanî, bu önemli

hatırlatmayı yaptıktan sonra “Cahillerden olma sakın!” diyerek kanaatini de ortaya

koymuş olur.27 Ne var ki eserinin tertibinde yaptığı ilimler taksiminden biriyle uyumlu

olmadığı da anlaşılmaktadır.

El-Fevaid hakkında bir fikir edinmek için her bölümden ilk zikredilen ilmi örnek

olarak tasvir etmek uygun olacaktır. İlk/Kalb bölümünde ele aldığı ilk ilim tefsir ilmi

olup, hakkında belirttiği konular kısaca şöyledir: Tefsir ilmi, nicelik itibariyle şer’î

ilimlerin en büyüğü (a’zam); değer itibariyle en yükseğidir. Hatta şer’î ilimlerin başı ve

başkanı; şer’in kaidelerinin temeli (mebna) ve esasıdır. Zira bu ilim, beşerî takat

ölçüsünde Allah Tealanın muradını göstermesi itibariyle onun kelamını inceler.

Dolayısıyla konusu Allah’ın kelamı, gayesi de dünyevî ve uhrevî mutluluğa

yaklaştırması için Kuran’ın manasını anlamaya ve hükmünü çıkarmaya çalışmaktır. Bir

ilmin değeri, konusunun değerine ve gayesine nispetle olduğu için, tefsir ilmi ilimlerin

en değerlisi olmuştur. İlimleri başı ve başkanı olması ile şer’in kaidelerinin temeli

olması, hükmünün nüfuz etmesinden ve delillerin çoğunun ona raci olmasından ileri

gelir. Şirvanî, kelamcıların, “Dinî ilimlerin başkanı ve şer’in kaidelerinin temeli, ilmi

kelamdır” iddialarını da hatırlatarak şu açıklamayı yapar: Bu konu hakiki ve burhani

değil iknaya ve iddiaya ilişkin bir husustur. “Her grup, kendilerinde bulunan şeyden

hoşnuttur” (Müminun 22/52). Bununla birlikte, kanaati şu şekildedir: Yaratıcının,

sıfatlarının ve diğer kelamî meselelerin ispatı olmazsa ne tefsir ve hadis ilmi ne de

usul-u fıkıh ve fıkıh ilmi tasavvur olunabilir. Dolayısıyla Şirvanî kelamcıların safında

yerini tutar.

Şirvanî tefsir ilminin kavram ve sorunlarına değil tefsir kitaplarında gördüğü

ihtilaflı konulara değinir. İlk mesele olarak Keşşaf sahibinin hamd ile şükür arasında

gördüğü farkı gündeme getirir. Ardından kendi görüşünü belirtir. İkinci mesele

Bakara 2/25’deki beşaret/müjdelemek konusunun Keşşaf ve haşiyesindeki yorumu

hakkındadır. Beyzavi şarihlerinin, o konuda Beyzavi’nin sözünü yanlış yorumladığını

gerekçeleriyle birlikte belirtir. Üçüncü mesele, Bakara 2/14’de namazda Mescid-i

harama mı yoksa o cihete mi dönülmesiyle ilgili olup, Keşşaf sahibini yorumu ile kendi

görüşünü verir. Dördüncü meselede Enfal 8/2 ayetine göre, amelin imana dahil olup

olmadığını tartışır. Son meselede izaha bağlı olarak ortaya çıkan yeni sorunlara da

dikkat çeker. Orada “Ben de derim ki” (Ekûl) ifadesini sık kullanması kanaatimizce

onun tahkik ehli olduğunu gösterir.28

İkinci/Meymene bölümünde edebî yahut Arabî ilimleri ele alınır. İlk olarak

lugat/dil ilmi hakkında bilgi verir. Lugat ilmi, Arap kelamındaki müfret sözcükleri

cevheri ve maddesi itibariyle inceler. Fakat ilmin tarifinde belirtilen hususları

taşımadığı için, bunun bir ilim olmadığı şeklinde bir itiraz mümkün olmakla birlikte,

27Age, vr. 6a. 28Age, vr. 6a-9b.

Page 11: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 239

tasavvurî ve tasdikî yöne sahip olması itibariyle ilim olduğu belirtilir. Bu ilmin ilk

meselesi lugatın/dilin koyucusu hakkındadır. Bu konudaki görüşleri sahipleriyle

birlikte özet olarak verir. İkinci mesele lugatı/dili vazetmeye sevk eden hikmet

hakkındadır. Burada insanın tab’an medeni olmasından hareketle, insanın birlikte

yaşamaya olan ihtiyacı ve manalara bir takım ses ve işaretler vaz etmesi genişçe

açıklanır. Üçüncü mesele bileşik sözcüklerin cüzleri mi yoksa nevi itibariyle mi

vazolunduğu hakkındadır. Şirvanî’nin tahkikine göre bileşik sözcük, özel manalar için

konulmuştur. Dördüncü mesele lafızların zihnî suretlere mi yoksa haricî heyetlere mi

karşılık olmak üzere vaz olunduğu hakkındadır. Şirvanî birinci görüşe Fahreddin

Razî’nin; ikinciye de Ebu İshak Şirazî’nin (ö.476/1083) kail olduğunu söyler ve

Celaleddin Devvanî’nin meseleyle ilgili tahkikini belirterek konuyu tamamlar. Beşinci

mesele dilin kıyas yoluyla ispatının caiz olup olmadığı hakkında olup, geniş bir şekilde

tartışılır.29

Üçüncü/Meysere bölümünde aklî/felsefî ilimler içinde ilk olarak mantık ilmi

incelenir. Ona göre mantık, normatif bir alet olup, buna riayet etmek zihni fikirde/akıl

yürütmede hatadan korur. Bu ilim sayesinde fikirdeki hata ayırt edildiği için, ona

düşünmenin ölçütü (miyaru’n-Nazar), fikrin mizanı denmiştir. İbn Sina (ö.428/1037)

ilimlere vesile olduğu için ona ilimlerin hizmetçisi derken Farabi (ö. 339/950) de

ilimlerin reisi demiştir. Şirvanî iki görüşün de doğru olduğunu belirtir ve sonraki

kelamcıların şer’î ilimlerin reisi olan kelamın kendi dışında bir şeye muhtaç olmasına

razı olmadıkları için, kelam konularını geniş tutup mantıkî konuları da kelam ilminin

içine dâhil ettiklerini söyler. Bu itibarla mantık, felsefî değil İslamî ilimlerden biri olur.

Mantık ilminin ilk meselesi ilimlerin taksimi hakkındadır. Zira tabiiyat ve ilahiyat gibi

bir kısım ilimler, mantık gibi vasıta olan ilimlere muhtaç iken hesap ve geometri gibi

ilimler veya ilahî alemden destek almış olanlar mantığa muhtaç değildir. İkinci mesele

mantık ilminin farzı ayın veya farzı kifaye oluşundaki ihtilaf hakkındadır. Üçüncü

mesele tasavvur ile tasdikin hakikatte farklı türden bilgi mi yoksa aynı türden bilgi mi

olduğu hakkındadır. Dördüncü mesele her tasavvur ve tasdikin bir başkasından elde

etmenin imkansız oluşu hakkındadır. Beşinci mesele bir şeyin künhünü tasavvur

etmenin manası hakkındadır. Altıncı mesele yüklemin yorumu hakkındadır. Yedinci

mesele Muhakemat sahibinin30 “Yüklem olan cüzlerin zihni terkibi, harici terkip

olmadığında tahakkuk eder” görüşünün açıkllaması hakkındadır.31

Dördüncü/Saka bölümü doğrudan saltanata hediye edilen Adabul muluk ilmi

üzerinedir. Bu ilim, devletlerin düzeni, saltanatın devamı için, kralların edinmesi

gereken meleke ve huyların bilgisinden oluşur. Şirvanî adalet ve ihlâs ile yapılan

saltanat ve halifeliğin ibadetlerin en değerlisi olduğunu hadislerden de örnekler

29Age, vr. 27b-28b. 30 Kutbeddin Şirazî’nin (ö. 710/1311) bu eseri Fahrettin Razî ile Nasıruddin Tusi’nin yazış oldukları İbn Sina’nın

İşarat şerhinin mukayesesi üzerinedir. 31 Şirvanî, Fevaid, vr. 46b-49b.

Page 12: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

240

Ahmet Kamil CİHAN

vererek açıklar. Daha sonra yöneticide bulunması gereken sıfatları filozoflardan

aktararak açıklar. Bu sıfatlar yüksek duygu ve düşünceli olmak (uluvvu himmet),

görüşünde isabetli olmak, azimli olmak, zorluklara sabretmek, kerim olup dünyalık

şeylere bakmamak, fikrin söze ve fiile galip olması, afta aceleci olmak, halka şefkatle

adalete bağlı olmak, ilim ehliyle oturup kalkmak, ne çok heybetli ne de çok halim

olmaktır. Şirvanî, bu ilim içinde tek meseleye değinir. O da saltanatın umdesi olan

adaletin hangi esas üzerine bina edilmesi gerektiği hakkındadır.32

El-Fevaid’in etkisi hakkında belki de ilk somut örnek Katip Çelebi’dir.

(ö.1067/1657) Meşhur eseri Keşfu’z-Zunun mukaddimesinde İbn Sadreddin nazarında

ilmin en sahih tanımını verirken33; ilimlerin taksiminde el-Fevaidu’l-Hakaniye’ye atıfta

bulunurken34, ahlak ilminden35 ve Adabu’l-Bahs ilminden söz ederken36; küreler

ilminin37; inşa ilminin38; bedi’ ilminin39; beyan ilminin40; teşrih ilminin41; cebir ilminin42;

hesap ilminin43 tanımlarında; tefsir ilminin değerini belirtirken44; hikmet maddesini

açıklarken45; hat ilmi46; hilaf ilmi47; aruz ilmi48 ve kafiye ilmini49 tanımlarken; ilimlerin

konularından bahsederken el-Fevaidu’l-Hakaniyye’ye50 açıkça atıfta bulunmuş ve oradan

nakiller yapmıştır.

El- Fevaid ile Keşfu’z-Zunun mukaddimesinde ele alınan konular mukayese

edilir ise Keşfu’z-Zunun’daki ilk dört konunun (1a,b,c,d) el-Fevaid’dekiler ile hemen

hemen aynı olduğu görülür. Gerçi, Katip Çelebi aynı sayılabilecek olan konularda

eserine ek açıklama ve nakiller de ilave etmiştir. Aşağıdaki tabloda bu durum

görülebilir:

EL-FEVAİDU’LHAKANİYYE

(Mukaddime: İlmin mahiyeti, buna ilişkin

konular ve ilmin türlerine taksimi.

KEŞFU’Z-ZUNUN

(Mukaddime: İlimlerin halleri)

1. Bir şeyi bilmek zihinde o şeyin varlığını

gerektirir mi? İlim, zihinde alim ile malum

arasındaki bir ilişki midir? İlim, süjenin

objeye ilişip onu açığa çıkartan fakat

1. İlmin Tarif ve Taksimi

a.İlmin mahiyeti: Mutlak ilmin

mahiyetini tasavvur etmek zaruri midir

yoksa nazari midir?

32Age, vr. 89b-90b. 33Katip Çelebi, I, 4. 34Age,, I, 10. 35Age, I, 66. 36Age,, I, 68. 37Age,, c. I,s. 133. 38Age,, c. I, s.158. 39Age, c.I, s.190. 40Age, c.I, s.205-6. 41Age, c. I, s. 286. 42Age, c. I, s. 388. Katip Çelebi, burada tasarrufta bulunarak az miktarda iktibasta bulunmuştur. 43Age,, c. I,435 44Age, c. I,297. 45Age, c. I, 444-5. Katip Çelebi, bu maddedeki bilgileri el-Fevaid’in Hikmetu’l-İşrak maddesinden almıştır. 46Age, c. I,464. 47Age, c. I,472. Katip Çelebi, burada kısmen iktibasta bulunur. 48Age, c. II, 112. 49Age, c. II, 212. 50Age, c. II, 571

Page 13: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 241

varlığını gerektirmeyen bir vasıf mıdır?

2. İlmin mahiyetini tasavvur etmek zaruri

midir yoksa nazari midir?

3. İlim teriminin tedvin edilen ilimlere ad

oluşu.

4. İlmin türlere taksimi

b.İlmin mahiyetine ilişkin İhtilaf ve

Görüşler: Bir şeyi bilmek zihinde o şeyin

varlığını gerektirir mi?

c.Tedvin edilen İlimler ve konuları,

ilkeleri, meseleleri ve gayeleri

d.İlimlerin taksimi

e.İlimlerin Mertebeleri ve şerefi (İlmin

şeref ve fazileti, ilmin eşyanın en çok haz

veren oluşu, zararlı ilim düşüncesini

uzaklaştırma, öğretimde ilimlerin tertibi)

2. İlimlerin ve kitapların menşei

3. Menşe’in sebepleri

4. Kitap inzalinin menşei

5. Ehli İslam ve ilimleri

6. Yazarlar ve Eserleri

7. İlim kapılarını açmanın faydaları

8. Ek konular

Tablo 1: el-Fevaid ile Keşfu’z-Zunun mukaddime başlıklarının karşılaştırılması

SONUÇ

El-Fevaidu’l-Hakaniyye XVII. yüzyılda İstanbul’da dönemin bilim ve düşünce

hayatını yansıtan telif bir eser olması itibariyle önemlidir. Şirvanî ilimleri tarif ettikten

sonra o ilimde önemli gördüğü konuları meseleler halinde inceler. Meseleleri sadece

ilgili literatürden nakillerle ele almaz, önemli ölçüde konunun kendi açısından

tahkikini de yapar. Eserinde ele aldığı ilimler ve meseleler dikkate alındığında tahkik

ehli bir alim olduğu kolaylıkla tahmin edilebilir. Bu eserden ilahiyat, Arap edebiyatı,

düşünce tarihi, bilim tarihi alanında çalışan araştırmacıların istifade edebileceği

söylenebilir. Zira hemen her bilim dalına ait önemli denilebilecek meseleler ortaya

konmuş ve tahkiki yapılmıştır. Bu itibarla tarih biliminin herhangi bir alanında

araştırma yapan biri, XVII. yüzyıldaki bilgi birikimini bu eserden hareketle ortaya

koyabilir.

Şirvanî mukaddimede ilimler taksiminden söz etmekle birlikte, eserinin

tertibinde bunlardan birine riayet etmediği gibi bu konuda bilgi de vermemektedir.

Ancak bunun, eserinden edinilecek verimi azaltmayacağı düşüncesindeyiz. Diğer

taraftan ilimlerin tespitinde hangi ölçütü kullandığı da belli değildir. Sözgelişi fıkıh ile

feraiz ayrı bir ilim olarak ele alınırken –ki, feraiz fıkhın bir bölümüdür- hangi ölçüte

bağlı kaldığı belli değildir. Yine, hat ilminin edebî ilimlerle; usturlab ilminin nucüm

Page 14: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

242

Ahmet Kamil CİHAN

ilmiyle ilişkisi aynı şekildedir. Bu yönüyle Şirvanî’yi tenkit etmek mümkün olmakla

birlikte, bir ilmin bölümünün zamanla önem veya değer kazanması veya o bölümle

ilgili kazanımların ayrı bir başlık altında verme düşüncesi onu buna sevk etmiş olabilir.

Şirvanî’nin, Taşköprüzade ve Nev’î gibi önceki Osmanlı müellifleri gibi, ilimleri

tarif ettikten sonra o ilimle ilgili eserleri, müellifleri nakletmeyip, bilakis tanımın

ardından doğrudan meselelere girdiği belirtilmelidir. Esasında, eserini yazarken

dikkatlerden kaçmış ve eski metinlerde kalmış bilgileri öğrencinin/okuyucunun önüne

koyması da onu bu yola sevk etmiş olabilir. Şirvanî’nin, kimi ilimlerin meselelerden

söz ederken mantıkî, kelamî ve felsefî yöndeki bilgileri daha çok kullandığı görülmekte

ve karşımızda bir mütefekkirin bulunduğu hemen dikkat çekmektedir.

El-Fevaid ile ilgili araştırmalarımız bizi müellif nüshasına götürdüğü gibi

Şirvani’nin bir diğer eseri olan ve henüz bir nüshası gösterilmeyen Nebzetün Mine’d-

Dekaik adlı eserin müellif nüshasına ulaşmamıza da vesile olmuştur.

Teşekkür: Yazar, bu makalenin hazırlanmasında gerekli malzemenin temini

konusunda maddi destek veren Erciyes Üniversitesi BAP birimine teşekkür eder.

KAYNAKÇA

ALPER, Hülya, “XVII. yüzyıl Osmanlı düşünce dünyasında bir Gazzali Şarihi Olarak

Sadreddinzade eş-Şirvanî ve Şerhu’r-Risaleti’l-Kudsiyye Örneğinde Şerh

Geleneği”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S:21(2012), s. 59-80.

ATAYÎ, Nev’i-zade, Hadaiku’l-Hakaik fi Tekmileti’ş-Şekaik, (nşr: Abdulkadir

Özcan, İstanbul Çağrı yayınları 1989),

ALTINDAŞ, Ramazan, “Şirvanî, Sadreddinzade”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm

Ansiklopedisi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2010, c. XXXIX, 208-209.

CÜRCANÎ, Seyyid Şerif, Tarifat, Dersaadet: Arif Efendi Matbaası 1318.

ÇELEBİ, Katip, Keşfu’z-Zunun an Esami’l-Kutubi ve’l-Funun, Dersaadet 1310.

ÇELİK, Ömer, “Muhammed Emin B. Sadreddin Şirazî’nin Hayatı ve Fetih suresi

Tefsirinin Tahkiki”, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, 1992

ÇELİK, Ömer, “Muhammed Emin B. Sadreddin eş-Şirvanî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve

Eserleri”, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 13-14-15, 211-217

(1995-1996-1997), 211-224.

FIĞLALI, Ethem Ruhi, “İbn Sadreddin Şirvanî ve İtikadi Mezhepler Hakkındaki

Türkçe Risalesi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi S: 14 (1981),

249-276

GÜNEY, Ahmet Faruk, “İbn Sina’dan Elmalılı’ya İhlas suresi Felsefi Tefsir Geleneği”,

Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.

Page 15: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different

Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 243

KARAHAN Abdulkadir, Tercümanu’l-Ümem (İtikad Mezhepleri Üzerine Bir Yazma)

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Yayını 3, İstanbul 1962.

SÜREYYA, Mehmet, Sicill-i Osmani, Matbaa-i Amira, İstanbul 1308.

ŞİRVANÎ, Muhammed Emin, el-Fevaidu’l-Hakaniyye, Süleymaniye Kütüphanesi

Amcazade 321/1.

ŞİRVANÎ, Muhammed Emin, Nebzetun Mine’d-Dekaik ve Zübdetun Mine’l-Hakaik,

Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin 321/2.

YAKA, Eyüp, “Fethullah b. Sadreddin Şirvanî (ö.1036/1626)’nin İbadet Risalesi”,

Tasavvuf, S:8 (2002) 79-95

YAVUZ, Yusuf Şevki, “Fahreddin er- Razî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi,

Ankara 1995, c. XII, 89-95.