19

THY Teknik A.Ş. ziyareti

  • Upload
    ngoliem

  • View
    245

  • Download
    12

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: THY Teknik A.Ş. ziyareti

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

SKYTECH_KAPAK_TEMMUZA_BASKI.pdf 1 7/2/13 8:48 PM

Page 2: THY Teknik A.Ş. ziyareti

01

GÜNDEM

Merhaba Arkadaşlar,Hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerlediğimiz önemli bir yı-lın ilk yarısını geride bıraktık. Bu yılın ilk altı aylık döneminde sektörümüzde şirketimizi etkileyecek önemli gelişmeler yaşan-dı. Kuşkusuz bunların en önemlisi, 3 Mayıs tarihinde yapılan, İstanbul’un üçüncü havalimanı ihalesinin gerçekleştirilmesiy-di. Yılda 150 milyon yolcu taşıma kapasitesi ile dünyanın en büyük havalimanlarından biri olması planlanan üçüncü havali-manının 2018 sonlarına doğru hizmete açılması hedefleniyor. Bu havalimanının devreye girmesi ile birlikte Atatürk Havalima-nı’nda yaşanan kapasite sorunun ortadan kalkması ve Türki-ye’de havacılığın daha hızlı gelişmesi bekleniyor.

Bir diğer önemli gelişme ise Türkiye’deki havayolu şirketleri-nin filolarının büyük bir hızla büyümesi. Türk Hava Yolları 20 adet Boeing 777 ve 20 adet A330 geniş gövde uçak sipari-şinin ardından mart ayında Airbus’a 117 adet, nisan ayında ise Boeing’e 95 adet dar gövdeli uçak siparişi verdi. Bu arada müşterimiz olan Pegasus’un Aralık 2012’de Airbus’a verdiği 100 adetlik uçak siparişini de uzun yıllara yayılmış olmasına rağmen unutmamak gerekir. Bu yatırımları Türkiye’deki uçak bakım-onarım pazarını olumlu yönde etkileyecek, büyümesini sağlayacak gelişmeler arasında görüyoruz. Ayrıca Türk Hava Yolları’nın MNG Teknik’i satın alma kararının mayıs ayında Re-kabet Kurumu tarafından onaylanması ile Türk Hava Yolları’nın bakım kapasitesi artarken, THY Teknik A.Ş.’de bakım planla-malarını bir kardeş ile beraber düşünmek durumunda olacak. 2013’ün ilk altı ayında son derece önemli uluslararası bir ser-tifika alarak bir başarıya daha imza attık. Daha önce sadece daha dar kapsamdaki ‘Tasarım Organizasyonu Onayı’ yetkisine sahip olan kurumumuz Ek Tip Sertifikası (Supplemental Type Certificate-STC) onaylama yetkisi aldı. Şu anda ilk yetkimiz ka-bin içi kapsamında olsa da, buna yapısal ve aviyonik yetkilerini de kısa zamanda eklemeyi umuyoruz. Bu sertifika, daha önce yurtdışından çok büyük meblağlar karşılığında aldığımız aviyo-nik, kabiniçi ve yapısal alanlardaki modifikasyon hizmetlerini kendi bünyemizde tasarlamamızı sağlayacak. Böylece hem dışa bağımlılığımız azalacak hem de tasarım kabiliyetlerimizi geliştirme, ortaya koyma şansı yakalayacağız. THY Teknik A.Ş. bu yetki sayesinde sadece ‘bakım organizasyonu’ hedefli bir şirket olmaktan çıkıp ‘tasarım organizasyonu’ hedefli bir şirket olma yolunda büyük bir adım attı. STC ile kendi özgün ekipmanlarımızı tasarlama olanağı yaka-layacağımızı da hatırlatmak isterim. Bu sertifikanın, büyük glo-bal hedefleri olan THY Teknik A.Ş. Ailesi için ne kadar önemli bir aşama olduğunu kısa süre sonra hep birlikte göreceğimize inanıyorum. Spora önem veren ve çalışanlarının spor ile iç içe bir yaşam sürmesi için teşvik eden bir kurum olarak voleybol takımımızın, TATSETPA’nın düzenlediği Apron Voleybol Turnuvası’nda üçün-cü defa şampiyonluk kupasını havaya kaldırması bizleri gurur-landırdı. Sadece uzmanlık alanımız olan havacılık sektöründe değil filede de iyi bir takım olduğumuzu göstermiş olmanın mutluluğunu yaşattıkları için tüm sporcularımıza THY Teknik A.Ş. Ailesi adına teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyo-rum. Umarım diğer branşlarda da başarılı sonuçlar alır ve THY Teknik A.Ş.’nin adının sportif başarılarla daha fazla anılmasını sağlarız. Hepinize esenlikler diliyorum,

Doç. Dr. İsmail DemirGenel Müdür

Page 3: THY Teknik A.Ş. ziyareti

02

SahibiTHY TEKNİK A.Ş.

Doç. Dr. İsmail DEMİR(Genel Müdür)

YAYINTHY TEKNİK A.Ş.Medya Reklam

Halkla İlişkiler ŞefliğiFerhat Yenibertiz

(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)Pınar Yılmaz

(Yayın Koordinatörü, Uzman)Cemal Gökgöz

(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

THY TEKNİK A.Ş.Katkıda BulunanlarAbdullah Enes Bolat

Emre Kara

YAPIM GODE İSTANBUL

Alev Aktaş(Yayın Grup Direktörü)

Songül Kurnaz (Yapım Koordinatörü)

Ulaş Atay(Editör)

Meltem İşleyen(Art Direktör, Kapak Tasarım)

Asım Hocagil(Grafik Uygulama)

Jülide Türkay(Redaksiyon Editörü)

Fotoğraflarİstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)

Baskı ve CiltApa Uniprint

GODE İSTANBULAl Karanfil Sokak

No: 5 Levent / İstanbul godeistanbul.com

444 02 90

İÇİNDEKİLER

22BIREBIR

18AR-GE MERKEZI

20HABER RÖPORTAJ

2624

28BIZDENBILGI

TEKNOLOJILERI

GEZI-YORUM

30SAĞLIK

REHBERI

22

28

18

22

30

04

08

1612 15

1009

TEKNIK’TEN HABERLER

HABOM’DA SON DURUM

RÖPORTAJHAVACILIK DÜNYASINDAN TEKNOLOJI

IŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLIĞIEĞITIM

04

16

12

Page 4: THY Teknik A.Ş. ziyareti

04

05

TEKNİK’TEN HABERLER

Esenboğa Uçak Bakım Müdürlüğü, THY Teknik AŞ.’nin her yıl düzenlediği Dünya Çevre Günü Doğa Şenliği kapsamında bir etkinlik organize etti.

Çalışanları ve ailelerini doğa ile buluşturmayı amaçlayan or-ganizasyon, 9 Haziran Pazar günü, Bolu Cankurtaran Mevkii Kaya Park Green Dinlenme Tesisleri’nde gerçekleştirildi. THY

Başkent ekibi Doğa Şenliği’nde bir araya geldi

Ticari kaygılardan bağımsız gerçekleşen, sektörel anlamda dünya çapında saygı duyulan ve performans temelini esas alıp havayolu şirketlerine her yıl düzenli olarak ödül veren Skytrax, Türk Hava Yolları’nı üçüncü defa üst üste “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” ilan etti.

Uzun uçuşlarda Business Class yolcularına ‘Flying Chef’ (Uçan Şef) hizmeti sunan Türk Hava Yolları, dünya sıralamasında “En İyi Business İkram Servisi” ödülüne de layık görüldü. Paris Air Show’da açıklanan ödüller, Skytrax CEO’su Edward Plaisted ta-rafından Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’e

takdim edildi. Alınan bu ödüller nedeniyle THY Teknik A.Ş. han-garında gerçekleştirilen kutlama törenine, Türk Hava Yolları Ge-nel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, yöneticiler ve çalışanlar katıldı. Üzerinde “Bu büyük onur hepimizin” yazan pastayı Kotil ve Demir birlikte kesti. “Bu ödülü birlikte aldık. İnşallah seneye dünya birinciliği ödüllerini de alacağız “ diyen Kotil, tüm çalışanlara teşekkür etti.

160 ülkede ve 200’den fazla havayolu şirketinin değerlendir-meye dahil olduğu Skytrax Ödülleri 18 milyon yolcunun oyları ile sahiplerini buluyor.

ABD’nin Valdosta State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zülal Söğüt-lü Denaux ve aynı üniversiteden dokuz lisans ve yüksek lisans öğrencisi THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Ziyaretçilere, THY Tek-nik A.Ş.’nin faaliyetleri, şirket yapısı, tesisleri, bakım hizmetleri, kabiliyetleri ve geleceğe yönelik projeleri hakkında ayrıntılı bil-ge veren bir sunum yapıldı.

Daha sonra atölyeleri ve hangarları gezen Valdosta State Üni-versitesi öğrencileri uçak bakım faliyetlerini yakından görme ve inceleme şansı buldu. Eğitim ve araştırma amaçlı bu gezinin öğrenciler için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Denaux, kendilerine bu imkânı veren şirket yetkililerine teşekkür etti.

Türk Hava Yolları yine “Avrupa’nın En İyi Havayolu” seçildi

Valdosta State Üniversitesi’nden THY Teknik A.Ş. ziyareti

THY Teknik A.Ş., her yıl 1-7 Mayıs tarihleri arasında çeşitli et-kinliklerle kutlanan ‘Trafik ve İlk Yardım Haftası’ kapsamında, trafikte güvenle seyretmek konusunda çalışanlarını bilinçlen-dirmek amacı bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. İki hafta süren et-kinliklerde, iki hangar arasında araç devrilme, araç çarpışma simülatörü ve alkol gözlüğü uygulaması yapıldı. Simülatörler, THY Teknik A.Ş. çalışanlarına, trafikte daha güvenli sürüşün nasıl olması gerektiğini ve emniyet kemerinin önemini daha yakından görme şansı sundu.

Trafik Haftası kutlandı

Teknik A.Ş. yöneticilerinin ve çalışanlarının yanı sıra, DHMİ yö-neticileri, Esenboğa Hat Bakım Müdürlüğü personeli ve aileleri de şenliğe katıldı. Kahvaltı ile başlayan şenlik futbol, basket-bol, satranç gibi sportif etkinliklerle devam etti. Şenlik, ailele-lerin birbirini yakından tanımasını ve kaynaşmasını da sağladı. Göl kıyısındaki parkurda yürüyüş yapan katılımcılar, çalışma ortamından uzaklaşmanın keyfini çıkardı.

Page 5: THY Teknik A.Ş. ziyareti

06

07

Mimar, mühendis, ve teknisyenlerden oluşan Teknik Eleman-lar Derneği (TEKDER) İstanbul İl Başkanlığı’na bağlı bir grup mühendis, THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Konuklara, THY Tek-nik A.Ş.’nin kuruluşundan bugüne yaptıkları, geleceğe yönelik projeleri, teknolojik altyapısı ve yetişmiş insangücü hakkında bilgi verildi. Motor Atölyesi’ni, APU Atölyesi’ni, İniş Takımları Atölyesi’ni ve hangarları gezen TEKDER üyeleri, uçak bakımı ile ilgili çalışmaları yerinde görme ve inceleme olanağı bulmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

TEKDER’den THY Teknik A.Ş. ziyareti

General Electric reklam çekimini THY Teknik A.Ş.’de gerçekleştirdi

Türk Hava Yolları uzmanlarına oryantasyon gezisi

Gazi Üniversitesi öğrencileri sektöre kazandırılıyor

Türk Hava Yolları tarafından organize edilen oryantasyon gezisi kapsamında Türk Hava Yolları Ailesi’ne yeni katılan bir grup uzman THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Uzmanlar, THY Teknik A.Ş’yi tanıtan sunumun ardından atölyeleri ve hangarları gezdi.

Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi öğrencilerinin sek-töre kazandırılması amacıyla 2012 yılında başlatılan bir pro-je kapsamında, bu fakültede okuyan son sınıf öğrencileri, okullarının son dönemi boyunca ek İngilizce kursuna devam ediyor. Daha sonra ise havacılık eğitimi alarak bu alanda çalışmaya başlıyorlar. İkincisi bu yıl düzenlenen programda eğitim gören 24 öğrenci, proje kapsamında okullarında al-dıkları İngilizce eğitimini 9 Haziran günü tamamladı.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından 2006 yı-lında başlatılan ve gelenekselleşen Havalimanı Şirketleri TAT-SETPA (Türkiye Hava Trafik Emniyeti Elektronik Teknik Eleman-lar Derneği) Apron Voleybol Turnuvası bu yıl 20 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirildi. Turnuvaya, apron bölgesinde hizmet veren şirketlerden THY Teknik, TAV, AIM, ARFFI, ARFF2, ATÜ, Elektrogüç, Havaş1, Havaş2 ve Radar takımları katıldı.

Takımların beşerli iki grup halinde mücadele ettiği maçlar so-nucunda THY Teknik ve Elektrogüç takımları finale yükseldi.Sekizincisi düzenlenen turnuvanın final maçı 6 Haziran Per-şembe günü DHMİ kule yanı voleybol sahasında oynandı. THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Fazıl Çiftçi, DHMİ Baş-müdürü Sıtkı Zeybel ve şirket çalışanlarının izlediği maçı THY

Teknik set vermeden 2-0 kazanarak şampiyon oldu. Şampiyon takımın kupasını ve madalyalarını Sıtkı Zeybel, finalist takımın kupasını ve madalyalarını ise Fazıl Çiftçi takdim etti.

Üçüncü kez şampiyonluk kupasını havaya kaldıran takım, farklı atölyelerde ve birimlerde çalışan THY Teknik A.Ş. çalışanların-dan oluşuyor. Her hafta düzenli olarak antrenman yapan şam-piyon takımın oyuncularının da yer alacağı bir takım THY Teknik A.Ş.’yi Kurumsal Oyunlar’da temsil edecek.

Şampiyon THY Teknik KadrosuMülayim Koçak (Koç), Gürol Elmas, Rahmi Bacak, Refik Gökalp, Umut Berkay, Telat Avcu, Nusret Üstünel (Takım Kaptanı), Ümit Güneş, Yaman Hacısalihoğlu, Ekrem Yayla, Yavuz Yorulmaz.

Şampiyonun adı ‘THY Teknik’

Ocak-Mart 2013 dönemine ait Mühendislik Başkanlığı Öne-ri Ödülleri, 7 Haziran Cuma günü, Uçak Bakım Başkanlığı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen bir törenle sahiplerini buldu.

Uçak Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’nden Mehmet Ali Özkaya’nın “İş Kazaları ve Bakım Hataları Konusunda Ça-lışan Bilincini Artırmak” önerisi ile birincilik ödülünü aldığı törende, ikincilik ödülünü, “Yeni Kabiliyet Matrisi” önerisi ile Murat Yükselen, üçüncülük ödülünü ise “TDS’te Müşterilere Ait Bakım Kartlarının Görüntülenmesi” önerisi ile Bakım Mü-hendislik Müdürlüğü’nden Yelda Caninsan aldı.

Mühendislik Başkanlığı Ödül ve Öneri Değerlendirme Kuru-lu’nun aldığı karar doğrultusunda birinciye tam, ikinciye ya-rım, üçüncüye ise çeyrek Cumhuriyet Altını verildi.

Törende bir konuşma yapan Mühendislik Başkanı Halim Şa-hin, dereceye girenleri tebrik etti. Öneri yarışmaları ile ça-lışanlara verilen değerin ortaya konduğunu belirten Şahin, önerilerin hayata geçirilmesi ile ciddi anlamda zaman ve maliyet tasarrufu sağlandığını vurguladı ve tüm katılımcılara teşekkür ettiğini ifade etti.

Mühendislik Başkanlığı Öneri Ödülleri sahibini bulduTürkiye’de ilk defa bir reklam çekimi gerçekleştiren General

Electric, çekim yeri olarak THY Teknik A.Ş. hangarlarını ter-cih etti. GE90 tip motorlu B777-300ER Beylerbeyi uçağında 20 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilen çekimler dört saatte tamamlandı. Reklam filminin eylül ayında ekranlarda olması bekleniyor.

TEKNİK’TEN HABERLER

Page 6: THY Teknik A.Ş. ziyareti

09

Dar Gövdeli Hangar, Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası, Kimyasal Depo ve Atık Merkezi’nin kullanıma hazır olduğu HABOM’da

mobilyaları yerleştirilen diğer binalarda da ince işlere devam ediliyor.

ABOM sahasına gelen teknik personeller tarafından ilgili atölyelerde ekip-man yerleşimi ve işletmeye yönelik çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Dar Gövdeli Hangar, Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası, Kimyasal

Depo ve Atık Merkezi kullanıma hazır hale getirildi. Mobilyaları yerleştirilen Geniş Gövdeli Hangar, Yönetim Binası, Otopark Binası ve Atölye Binası’ndaki ince işlere devam ediliyor. Birinci faz yapıların panoları sahaya getirildi ve bağlantıları yapılıyor. Temmuz ayı içinde ise kalıcı enerji bağlanacak ve mekanik-elektrik ekipman test ve devreye alma işlemlerine başlanacak.

Mühendislik Başkanlık Ofisi

Sosyal Bina

Sosyal Bina

Atölye Binası

ÜPK Ofisi

Eğitim Binası

Yemekhane

08 HABOM

İş güvenliği eğitimleri hız kesmiyorUçak Bakım Başkanlığı için satın alınan emniyet aparatının uygula-malı eğitimi Wing Tip firmasından Jonathan Attifield tarafından verildi. Sistemin kurulumu ve denemesi de gönüllü bir THY Teknik A.Ş. çalışanı tarafından eğitim sırasında gerçek-leştirildi. Talep eden bölümler için benzer eğitimler çok yakında düzen-lenecek.

İş güvenliği için saha çalışması yapıldı

THY Teknik A.Ş., iş kazalarımızın önüne geçmek amacıyla Kaya Training şirketi ile ortak bir saha çalışması gerçekleştirdi. Saha çalış-masında, tehlikeli olduğu düşünülen çalışma alanlarının iyileştirilmesi için hazırlanacak eğitime zemin hazırlandı ve geliştirilecek koruma tedbirlerinin mütalaası yapıldı.

THY Teknik A.Ş. teknisyenlerinin İngiliz-ce seviyelerini yükseltmek amacıyla 3 Mart-22 Mayıs 2013 tarihleri arasında, İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi eğit-menleri tarafından verilen eğitimler başarı ile tamamlandı. Eğitimlerin ta-mamlanması nedeniyle İngilizce öğret-menleri için bir teşekkür töreni düzen-lendi. Eğitmenlere katılım sertifikalarını Eğitim Müdürü İsmail Yıldırım, Uygula-malı Eğitim Şefi Halil Ergül, eğitmenler Aydın Süvari ve Murat Salman verdi.Tüm İngilizce eğitmenleri adına söz alan Ahmet Kaya, bunun iki taraflı bir eğitim süreci olduğunu ve kursiyerlere İngilizce öğretirken, onlardan havacılık sektö-rüne dair birçok bilgi edindiklerini dile getirdi. Kaya ayrıca bu bilgiler ışığında havacılık sektöründe uçuş emniyetinin ve güvenin ne denli önemli olduğunun farkına vardıklarını da belirtti. Tören, Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan hediyelerin takdim edilmesinden sonra toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

İngilizce eğitimi veda töreni

EĞİTİM

Page 7: THY Teknik A.Ş. ziyareti

11

10 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

0 Haziran 2012 tarih, 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan. 6331 sayı-lı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu’nun dördüncü maddesi gereğince, işverenler, işyerlerinde iş sağlığı güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak

zorundadır. Bu kanuna istinaden 29 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan Risk Değer-lendirme Yönetmeliği, bu değerlendirmeyi tarif etmektedir.

Buna göre;Tehlike: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etki-leyebilecek zarar veya hasar verme potansiyelini,Risk: Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalini,Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikeler-den kaynaklanan risklerin, analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol altına alınabilmesi amacıyla yapılması gereken çalışmaları ifade etmektedir.

Hangi durumlarda risk değerlendirmesi yapılır?• İşyerinin kurulumunda,• Taşınma veya binalarda değişiklik yapılmasında,• İşyerinde uygulanan teknoloji, üretim yöntemi, kullanılan madde ve ekipman değişikliğinde,• İş kazası, meslek hastalığı veya ramak kalma olaylarında,• İşyerinde yapılan ölçümler ve sağlık gözetiminde sorun ortaya çıktığında,• Mevzuat değişikliklerinde.

Çalışma ortamındaki tehlikeler • Elektrik tehlikeleri, • Yangın/patlama tehlikeleri,• Mekanik tehlikeler,• Radyasyonel tehlikeler,• Kimyasal/biyolojik tehlikeler,• Trafik tehlikeleri,• Doğal afet ve coğrafi şartlardan kaynaklanan tehlikeler. Risklerin belirlenmesi ve analizi

Tespit edilen tehlikelerin her biri ayrı ayrı ele alınarak bu tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin hangi sıklıkta oluşabileceği ile bu riskler-den kimlerin, nerelerin ne şekilde ve hangi şiddette zarar görebileceği belirlenir. Toplanan bu bilgiler, işletmenin faaliyetinin özelliklerine, tehlike ve risklerin niteliklerine, ulusal ve uluslararası standartlara göre seçilecek yöntemlerle analiz edilir. Analiz edilen riskler, kontrol tedbirlerine karar verilmek üzere, et-kilerinin büyüklük ve önemine göre en yüksek risk seviyesinden itibaren sıralanarak yazılı hale getirilir.

Risk kontrol adımlarıRisk kontrol adımlarında öncelik riskin tamamen yok edilmesidir. Bu mümkün değil ise riskin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için aşağıdaki adımlar izlenir:• Tehlikenin veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması,• Tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi,• Risklerle kaynağında mücadele edilmesi.Bu duruma göre tespit edilen riskler için alınacak tedbirler, yapılacak işlem-ler, yapacak kişi ve birim, sorumlu kişi ve birim, başlama ve bitiş tarihi gibi bilgiler ile aksiyon planları hazırlanır ve işveren tarafından uygulamaya konur. Planların uygulamaları saha denetle-meleri ile takip edilir ve gerekirse dü-zeltici, önleyici işlemler yapılır. Alınacak aksiyonlarda toplu korunma önlemleri, kişisel korunma önlemlerinden daha önceliklidir. Belirlenen risk kontrol uygulamalarından sonra yeniden risk seviyesi tespitleri yapılır, halen kabul edilebilir risk seviyesine ulaşamayan işlemler için bu adımlar tekrarlanır.

Tehlikelerin tanımlanmasıTehlike tanımlamasında, çalışma ortamı ve çalışanlardan aşağıdaki bilgiler istenir.• İşyeri bina ve eklentileri, işyerinde yürütülen faaliyetler, üretim süreç ve teknikleri,• İş ekipmanları, kullanılan madde-ler ve atık yönetimi,• Organizasyon yapısı, görev, yetki ve sorumluluklar,• Çalışma usulleri, vardiya düzeni, ekip çalışması,• Çalışanların tecrübe ve düşün-celeri, eğitim seviyeleri, yaşları ve benzer özellikleri,• İşyerinde meydana gelen, iş kazası, meslek hastalıkları ve ramak kalma kayıtları,• Çalışma ortamının hijyen şartları,• Ortam ve kişisel maruziyet ölçüm-leri,• Acil durumlar.

Ortaya çıkabilecek tehlikeler bu bilgiler ışığında, mevzuat hükümleri de dikkate alınarak, belirlenir.

Tehlike kaynaklarıKişiye bağlı faktörler• Yaptığı işi bilmeme, ciddiye almama,• Yorgunluk, uykusuzluk, dikkatsiz-lik, moral bozukluğu, dalgınlık,• Kendine fazla güvenme ya da güven eksikliği.• Ekipman kaynaklı faktörler• Bozuk el aletleri, otomatik durdur-ma tertibatı olmayan teçhizat,• Koruyucusuz makine/teçhizat,• Aşırı yüklenme, topraklanmamış tezgâh.

Malzeme kaynaklı faktörler• Tehlikeli kimyasallarla, yanıcı, parlayıcı maddeler ile çalışma,• Toz, duman, kimyasal buhar, statik elektrik.

Çalışma ortamı kaynaklı faktörler• Aşırı gürültü, titreşim,• Aşırı veya yetersiz aydınlatma,• Aşırı veya yetersiz sıcak, soğuk, nem ve hava hareketleri,• Ergonomik olmayan çalışma ortamı.

Page 8: THY Teknik A.Ş. ziyareti

13

12 HAVACILIK DÜNYASINDAN

Çok sayıda havacılık şirketini tek bir çatı altında toplayan 328 Grubu’nun önemli parçalarından biri olan 328 firması

ile THY Teknik A.Ş., Gulfstream IV (GIV) tipi TC-GAP’ın kabin içi yenileme çalışmasını birlikte gerçekleştirdi. Basit bir modifikas-yon, tasarım ve malzemelerin sertifikasyonu şeklinde planla-nan çalışma kısa bir sürede kompleks bir projeye dönüştü.

Uçağın HD televizyon sisteminin tedarikini ve uçak içi eğlence sisteminin değişimini destekleyen 328, sistemin bağlantılarını ve kontrollerini tasarladı ve üretti. Uçakta yer alan divan çıka-rıldı, onun yerine, arkaya ve öne bakan business sınıfı iki kol-tuk kondu. İşlem, mevcut uçak kabin içinin stiline uyan bir yan panel üretilmesini de gerektirdi. 328, bu paneli Almanya’nın Oberpfaffenhofen kasabasındaki tesislerinde tasarladı, üretti ve sertifikasını alarak THY Teknik A.Ş.’ye gönderdi. THY Teknik A.Ş. de parçayı başarılı bir şekilde uçağa yerleştirdi. THY Tek-nik A.Ş. ayrıca uçaktaki galley’in tamamen yenilenmesinin yanı

sıra iç döşemenin ve cilanın yenilenmesinden de sorumluydu. TC-GAP, periyodik detaylı bakım ve gövde dış boya işlemlerinin tamamlanmasından sonra mayıs ayında hizmete sunuldu.

THY Teknik A.Ş. ile 328 arasında Ocak 2012’de başlayan or-tak çalışma ‘bilgi paylaşım işbirliği’ olarak da adlandırılıyor. Bu ortak çalışma 328’in VIP dönüşümlerindeki geniş tecrübesini maksimize ederken, THY Teknik A.Ş.’nin de üretim, sertifikas-yon ve mühendisik kabiliyetlerini genişletmesini sağlıyor.

328’in halihazırda Hawker 125 tipi uçaktan, A320 ve daha büyük uçaklara varana kadar 200’den fazla Ek Tip Sertifikası (STC) ve küçük değişiklikler için onayı bulunuyor. İki şirket ara-sındaki anlaşmanın THY Teknik A.Ş. ekibi deneyimini artırana kadar devam etmesi bekleniyor.

Kaynak: MRO News Focus & THY Teknik A.Ş.

THY Teknik A.Ş. ile 328’den ortak çalışma

United Airlines’tan 35 Airbus siparişi

GA Telesis Finnair işbirliği

Vermiş olduğu 25 adet A350-900 siparişini A350-1000 tipine çeviren United Airlines, ayrıca ek siparişte de bulunarak top-lam uçak siparişi sayısını 35’e çıkardı. Şirketin, bu yeni uçak-ları, uzun menzilli yüksek, talepli pazarlara hizmet veren daha az verimli eski uçaklar ile değiştirmesi bekleniyor. İlk uçağın 2018’de teslim edilmesi planlanıyor.

Kaynak: AviTrader

TRUEngine tanımlı şirket sayısı artıyorGeneral Electric ile devam eden işbirliği kapsamında, CFM56 ve CF34 motorları için ‘TRUEngine onaylı’ bağımsız bir bakım onarım ve revizyon merkezi konumuna getirilen Standard Aero, bu anlaşmalar sayesinde dünyada CFM56 motorlarında TRUEngine onaylı ikinci, CF34 motorlarında ise ilk bağımsız bakım merkezi oldu. Ayrıca CIT Aerospace de filosundaki CF6-80E motoru ile çalışan 13 adet A330 uça-ğına bakım yaparken TRUEngine onayı verebilmek amacıyla CF6 motoru için TRUEngine onayı aldı.

Kaynak: AviTrader

GA Telesis ile Finnair GA Telesis, Helsinki Havaalanı’nda Fin-nair Motor Hizmetleri’nin bir parçasının operasyonunu birlikte yürütmek üzere, araç satışını ve 80 personel transferini kap-sayan bir anlaşmaya imza attı. Operasyona, General Electric CF6-80C2 CFM International CFM576-5B/5C ve Pratt & Whit-ney PW2000 jet motorları ile başlanacak. Operasyonun ilk iki yılda brüt 24 milyon pound, 10 yılda ise 400 milyon pound gelir getirmesi bekleniyor. Ayrıca ITP ISS katkısı ile işlenmiş motorların sayısının yılda 50-60’tan 90’a çıkması bekleniyor. Anlaşmanın, Ajalvir fabrikasında yaşanan hacim küçültme kri-zini ortadan kaldırması ve PW100 motorları için büyüyen te-mel bakım pazarında büyük bir iş hacmi yaratması bekleniyor. Bu anlaşma ile ayrıca Pratt & Whitney Canada için büyük bir adım da atılmış oldu.

Kaynak: MRO News Focus

Page 9: THY Teknik A.Ş. ziyareti

14

15

HAVACILIK DÜNYASINDAN TEKNOLOJİ

Bombardier’in Satış, Pazarlama ve Bakım Programların-dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gary Martin, C Serisi uçaklarına bakım hizmeti sağlayabilmek için Av-

rupa’da bir ticari uçak bakım-onarım merkezi hizmete açmayı planladıklarını açıkladı. “Bu süreçte nerede konumlanacağımı-za bakıyoruz” diyen Martin, öncelikle potansiyel lokasyonları incelediklerini, yıl sonunda nihai karara varmayı hedefledik-lerini, tesisin açılış tarihi daha kesinleşmese de, acele etmek istediklerini dile getirdi. Bombardier bu tesisi nasıl işleteceği konusunda birkaç seçenek üzerinde duruyor. Bunların arasın-da bir havayolu şirketi ile birlikte veya bir üçüncü parti MRO şirketi ile ortaklık kurmak da var.

Martin, düşündükleri potansiyel şehir hakkında bir açıklama yapmadı. Ancak yeni açılacak tesisin Rusya ve Afrika pazar-larına stratejik açıdan erişilebilir bir lokasyonda olabileceğini belirtti. Bunlar, Amerikan havayolu şirketlerinin filolarını yeni-leme sürecinde 50 koltuklu bölgesel yolcu uçaklarının hizmet vermeyi düşündüğü pazarlar. CS 1000’in ilk uçuşu çok yakın-da yapması planlanıyor. Bombardier C Serisi uçakların bakım programında, bakımlar arasındaki sürenin A bakımı için 850 FH, C Bakımı için ise 8500 FH artacağı düşünülüyor. Bakım çalışma grupları, bakım periyotları arasındaki sürenin hat ba-kımda 750 FH, ağır bakımda da 7500 FH olarak hedeflemiş. Bakım periyotları arasındaki süreçlerin uzaması, müşterilerin daha az bakım ücreti ödemesini ve uçağın daha az yerde kal-masını sağlayacak.

Kaynak: Flight Global

Bombardier C Serisi uçakları için Avrupa’da

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) tarihinde ge-liştirdiği en büyük roket olan Space Launch System’in (SLS) astronotları Güneş Sistemi’nin bugüne kadar ulaşılması tahmin edilmeyen noktalarına taşıyarak uzay keşfinde yeni bir sayfa açması bekleniyor. Yörünge altı uçuşları tamamen özel şirketlere devretmeyi düşünen NASA, Mars başta olmak üzere Güneş Sistemi’nin milyonlarca kilometre uzaklıktaki noktalarına gidecek teknolojiyi de kendisi geliştirmek istiyor.

SLS yörüngeye 143 ton taşıyabilecek kapasitede olacak. Roketin ana sıvı yakıtlı motorları, 2011’de sona eren Uzay Mekiği Programı’ndan geriye kalan motorlardan oluşacak.Üç buçuk milyon tondan fazla itiş gücü olacak dev roketin, uzay keşif araçlarının hedeflerine ulaşacağı süreyi yaklaşık üç yıl kısaltması bekleniyor.

Eurocopter firması tarafından geliştirilen ve önünde yer alan iki adet ekstra pervane ve kanat yapısıyla standart helikopterler-den ayrılan Eurocopter X3 bir hız rekoruna imza attı. X3, Güney Fransa’da 10 bin feet yükseklikte gerçekleştirilen ve 40 dakika süren testlerde, düz uçuş sırasında 255 knots (472 km), dalış sırasında ise 263 knots (487 km) hıza ulaştı. Hibrit bir model olan Eurocopter X3’ün üzerinde 2.270 HP Rolls-Royce Turbo-meca RTM322 turboşaft motor ve üç adet pervane sistemi bu-lunuyor. Daha önce de benzer yapısı ile dikkat çeken Sikorsky X2 isimli hibrit helikopter modeli 250 knot hıza ulaşmıştı.

Amerikan şirketi Honeywell, Fransız Safran şirketiyle birlikte, yolcu uçakları için havalimanlarındaki taksi süresince önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlayacak ve çevre performansını ar-tıracak Elektrikli Yeşil Taksi Sistemi’ni (Electrical Green Taxiing System-EGTS) geliştirdi. Test aşamasının ilk fazı tamamlanan sistem, tam olarak kullanılmaya başlandığında hem uçuş başı-na yüzde 4’e varan yakıt tasarrufu sağlayacak hem de emisyon salınımını ve havalimanındaki gürültü katsayısını düşürecek.

Uzay macerasında yeni bir sayfa

Eurocopter X3’ten yeni rekor

Yolcu uçakları için ‘EGTS’ sistemi geliştirildi

EGTS, uçağın Yedek Güç Ünitesi’nden (APU) beslenen iniş takımlarındaki elektrik motorları sayesinde kendi kendine push-back yapmasını, daha sonra ise kapı ile pist arasında taksi yapabilmesini sağlıyor.

Uçağın EGTS sistemi ile donatılmış her bir tekerleği elektro-mekanik bir aktüatör ile teçhizatlandırılırken, güç elektroniği ve sistem kumandaları, pilota uçağın hızını ve yönünü rahat-lıkla kontrol etme imkânı tanıyor. Sistem, düşük yakıt tüke-timine ek olarak, motor ve fren aşınmalarıyla, pist üzerinde motor tribünlerinin çalışırken yabancı maddelerden zarar gör-me riskini de azaltıyor.

Page 10: THY Teknik A.Ş. ziyareti

17

THY Teknik A.Ş., dünya uçak bakım endüstrisinin Şampiyon-lar Ligi’nde değil ama UEFA Avrupa Ligi’nde oynayacak klas-manda. THY Teknik A.Ş., Lufthansa, Singapur Airlines, British Airways’in başı çektiği beş şirketin hemen ardında yer alıyor. Son yıllarda ortaya koyduğu performansı devam ettirdiği takdir-de kısa sürede ilk beş şirket arasına gireceğine ve Şampiyonlar Ligi seviyesine yükseleceğine inanıyorum.

Onur Air’i sizden dinleyebilir miyiz? Şirketin vizyonu ve hedefleri neler?21 yıl önce kurulan Onur Air, Türkiye’nin en eski havayolu şir-ketlerinden biri. Şirketi 1995’te devralan Cankut Bagana, Tür-kiye’ye turist getiren ilk tur operatörlerinden biri olma özelli-ğine sahip. Ten Tur’un sahibiyken Türkiye’ye çok fazla sayıda turist getiren ve bunlar için de uçak kiralayan Bagana, o kadar fazla uçak kiralamış ki, sonunda havayolu şirketini satın almayı daha uygun bulmuş. Onur Air, 2000’li yıllara kadar, Türk Hava Yolları’nın bugünkü dış hatlar terminalinde yer alan eski han-garını kiralayarak orada C bakımı yapıyordu. O hangar yıkılınca Onur Air, C bakımlarını Türkiye’den ve yurtdışından firmalara vermek zorunda kaldı. Bu süreçte Onur Air yönetiminden viz-yon sahibi isimler myTECHNIC’i kurma fikri ortaya attı. Böylece bugün hizmet verdiğimiz hangarın yapılması konusunda 2007 yılında anlaşmaya varıldı ve hangar 2010 yılında faaliyete geç-ti. Türk Hava Yolları’ndan ayrıldıktan sonra Onur Air’de çalışma-yı tercih etmemdeki en önemli etkenlerden biri Onur Air’in ken-dine ait bir hangarı olmasıydı. Şu anda Türkiye’de hangarı olan

üzere toplam 2,6 milyon euro tasarruf sağladık. 23 adet dar gövdeli A320 ve dört adet geniş gövdeli A330 uçağımız var. Dar gövdeli uçaklarımızın tüm bakımlarını biz gerçekleştiriyo-ruz. Ancak kanat genişliğinden dolayı hangarımıza sığmayan geniş gövdeli A330’ların bakımlarını ise şirket dışında yaptı-rıyoruz.

HABOM hakkında ne düşünüyorsunuz?İyi bir vizyonerin öngörüsü ile hayata geçirilen HABOM, Türk havacılığı adına önemli bir yatırımdır. Bundan 11 yıl önce biri bana, “Şu anda Türkiye’de 100 uçak var, ancak 2013 sene-sinde bu sayı 400’ü geçecek” deseydi ilk söyleyeceğim, “O kadar uçak için büyük bir bakım merkezi kurmak gerekir” derdim.

İşte HABOM, bu öngörü sonucunda ortaya çıkan bir yapı. Bunu gören ve hayata geçmesi için çaba gösteren, emek harcayan herkesi tebrik etmek lazım.

Onur Air ile THY Teknik A.Ş. arasında nasıl bir bağ var?Yedek parça, uçak bakımında en önemli noktaların başında geliyor. Yedek parçayı iki şekilde alabilirsiniz; ya milyonlarca dolar öder, ihtiyaç duyduğunuz tüm yedek parçaları alır ve ge-rektiğinde kullanırsınız ya da sadece olmazsa olmaz parçaları satın alır, diğer parçaları deposu olan bir firmadan hizmet be-deli karşılığında alırsınız. Onur Air ile THY Teknik A.Ş. arasın-da, havacılıkta ‘Power by the Hour’ adını verdiğimiz bu sistem

sadece iki havayolu şirketi var. Türk Hava Yolları’nda havayolu ile teknik bakım şirketi ayrı birer kurum. Bu nedenle Türkiye’de havayolu şirketi ile teknik işletmesi aynı çatı altında olan tek şirket Onur Air. Operasyonlarımızın önemli bir ayağını da Suudi Arabistan Havayolları’na verdiğimiz hizmet oluşturuyor. 2000 yılından bu yana tüm uçuş ekibi, teknisyenleri ve yedek parça-sı ile birlikte Suudi Arabistan Havayolları’na uçak kiralıyoruz. Uçakların üzerine bu firmanın adını yazıyor ve hac döneminde Türkiye’den Suudi Arabistan’a giden kişilere hizmet vermesini sağlıyoruz. Dünyada Onur Air modelinde hizmet veren bir baş-ka havayolu daha yok. Hem tarifeli iç ve dış hat uçuşları ger-çekleştiren hem tur operatörlerinin charter uçak seferleri için uçak kiralayan hem de yurtdışında bir firmaya (Suudi Arabistan Havayolları) uçak, ekip ve ekipman kiralayan bir şirketiz.

Hangar sahibi olmanın ne gibi artıları var acaba?Bir buçuk yıl önce kendi C bakımımızı yapmak için gerekli izni aldık. Geçtiğimiz yıl üç, bu yıl ise 10 adet uçağımızın C bakımını kendimiz yaptık. Her uçağın bakımından 200 bin euro olmak

uygulanıyor. Daha önce başka bir firma ile yapmış olduğumuz bu ‘Komponent Havuzu Destek Anlaşması’nı THY Teknik A.Ş. ile daha iyi şartlarda yaptık. 23 adet A320 uçağımızı kapsa-yan bu anlaşmanın her iki firma için de olumlu olduğunu dü-şünüyorum. Ayrıca Onur Air olarak çok sayıda havaalanında teknisyenimiz var. Ancak teknisyen bulundurmadığımız hava-alanlarında ihtiyaç olması halinde THY Teknik A.Ş.’den hat ba-kım hizmeti de satın alıyoruz. İki şirket zaman zaman karşılıklı olarak birbirlerinin araçlarını da kiralayabiliyor.

Türkiye havacılık sektörü, bakım-onarım alanında bundan sonra hangi noktalara odaklanmalı sizce?Bu sorunun sadece iki sözcükten oluşan bir yanıtı var; insan kaynağı... Eğitimli, kültürlü, iyi derecede yabancı dili olan in-san kaynağı. Şunu vurgulama ihtiyacı duyuyorum; eğitim, ama gerekli eğitim. Çünkü Türkiye’de, ülkenin ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla uçak mühendisi yetiştirecek bölüm var. Ayrıca bu alanda eğitim veren 22 meslek yüksekokulu da var. Liseler ise sayısını bilemeyeceğim kadar çok.

16 RÖPORTAJ

“Şampiyonlar Ligi seviyesine yükselebiliriz”THY Teknik A.Ş. Ailesi’nin yakından tanıdığı Onur Air

Teknik Genel Müdür Yardımcısı Şükrü Can ile Türk ha-vacılığının dünyadaki yerini, Onur Air ile THY Teknik A.Ş.

arasındaki bağı ve HABOM’u konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz? Bugüne kadar havacılık sektöründe hangi görevlerde bulundunuz?1961 yılında Rize’nin Çayeli ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Üsküdar’da tamamladım. 1983 yılında İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü’nden iyi derece ile mezun oldum. Lond-ra’da yabancı dil ve bilgisayar eğitimi aldım. 1987 yılında Türk Hava Yolları’nda Boeing 727 Proje Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Daha sonra Noble Air, Tur Avrupa Havayolları, Holi-day Havayolları, Air Alfa Havayolları, Gamit Limited Havacılık, Boğaziçi Avrupa Havayolları, Airbus, Jet Aviation gibi firmalarda Türkiye’de ve yurtdışında üst düzey yöneticilik, kurucu ortak-lık ve genel müdürlük pozisyonlarında bulundum. 2005-2007 yılları arasında Türk Hava Yolları Uçak Bakım Başkanı, daha sonraki üç yıl ise Nijerya’da bulunan Arik Air Teknik Genel Mü-

dürü olarak çalıştım. 2010 yılında Türkiye’ye dönerek Onur Air Bakım Başkanı olarak göreve başladım. Geçtiğimiz mart ayından bu yana da Teknik Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyorum. Türkiye’de uçak bakımının nasıl bir rotada ilerlediğini düşünüyorsunuz?Türk Hava Yolları, 1970’li yılların ortalarından itibaren atölyeler kurarak, uçaklarının büyük bakımlarını kendi yaptı ve böylece önemli bir gelişme kaydetti. Askeri havacılık da benzeri bir sü-reçten geçti. Türk Hava Yolları, hat bakımı adını verdiğimiz en temel, basit ve sık yapılan bakımdan, haftalık, aylık bakıma; A bakımından C bakımına her tür bakımı rahatlıkla yapabiliyor. Hatta Türkiye’de sivil havacılık o kadar gelişti ki bu bakımları pek çok özel havayolu şirketi de kendi bünyesinde gerçekleş-tirebiliyor. Uçak bakımında en önemli nokta sertifikasyondur. Türkiye olarak biz niyet ettikten sonra uçağın en iyisini de ya-parız, ancak en önemli nokta sertifikasyon sorununu çözmek.Futbol üzerinden bir benzetmeye gidecek olursak Türkiye ve

Türkiye’de ve uluslararası arenada sektörün deneyimli isimlerinden biri olan Onur Air Teknik Genel Müdür Yardımcısı Şükrü Can, bir futbol benzetmesi ile şu anda UEFA Avrupa Ligi’nde oynayacak klasmanda olduğunu söylediği Türkiye’nin ve THY Teknik A.Ş.’nin, son yıllarda ortaya koyduğu performansı devam ettirirse Şampiyonlar Ligi’ne yükseleceğine inandığını belirtiyor.

Page 11: THY Teknik A.Ş. ziyareti

19

50 oranında kullanılması sayesinde daha hafif olması ve yeni jet motor teknolojileri ile gerçekleştirildi (Şekil-1). 2009 yılın-da ilk uçuşunu gerçekleştiren B787, 2011 yılından bu yana sivil havacılıkta kullanılıyor. Airbus ise A350 XWB modelinde yüzde 50’den fazla kompozit malzeme kullandı ve bu uçağı-nın ilk test uçuşunu geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdi. A350 XWB’nin 2014 yılında kullanıma sunulması bekleniyor.

Bu açıdan bakıldığında yapısal yük taşıyan gövde ve kanatlar gibi ana bileşenlerde kompozit malzemelerin kullanılabilme-si, malzeme bilimindeki gelişmelerin uygun imalat koşulları ve konstrüksiyonu ile birleşmesi sayesinde gerçekleştirilebil-miştir.

Kompozit malzemelerin dezavantajlarıKompozit malzemelerin yukarıda bazı örnekleri verilen birçok avantajı olduğu gibi bazı dezavantajları da bulunuyor. Sürekli elyaf takviyeli kompozitler uçak yapılarında kullanılmak üzere çok katmanlı şekilde üretiliyor. Bu malzemeler elyafın yönün-de son derece mukavemetli iken kalınlık boyunca tabakalar arası bölgede ise daha zayıflar. Bu nedenle tabakalar arası bölgeyi güçlendirmek için pek çok çalışma yapılıyor. Nano-teknoloji ürünleri kullanmak, bunlar arasında son yıllarda en yaygın olanı.

Bu şekilde nano-güçlendiricilerin (örneğin karbon nanotüpler) tabakalar arasında belirli bir yönelimde kullanılması ile üreti-len kompozitlere ise yeni nesil melez kompozit malzemeler adı veriliyor.

Karbon nanotüplerin sahip oldukları eşsiz (mekanik, termal ve elektriksel) özellikler sayesinde yapısal kompozitlerde kullanımı sadece mekanik güçlendirme amaçlı değil, aynı za-manda elektriksel ve termal iletkenliği de artırmak hedefi ile

düşünülüyor. Bu sayede ileri kompozitlerin bir diğer dezavan-tajı olan elektriksel ve termal iletkenlik sorunlarının da aşıl-ması hedefleniyor.

Karbon elyaf takviyeli kompozitlerin elektrik iletimi bakıra göre oldukça (~ 103-106 katı kadar) düşüktür. Uçak yapıla-rının özellikle yıldırım çarpmalarını kritik bölgelerden uzak-laştırmak ve elektromanyetik girişim için yüksek güç yayan vericilerden korunma gerektiğinde, elektriksel iletkenliğin yüksek olması önemlidir. Şu anda uçak yapılarında kullanı-lan ileri kompozitlerde iletkenliğin artırılması için kompozit üzerine ya metal ince bir kaplama yapılıyor ya da metal folyo ile üst veya ara yüzeyler kaplanıyor. Hangi işlem uygulanırsa uygulansın her iki işlem de yapıya ilave edilmiş ek yük -bu işlemlerde kullanılan metaller kompozitlerden on kat daha ağırdır- anlamına geliyor. Elektriksel ve termal iletimin gerekli olduğu spesifik noktalarda karbon nanotüpler gibi iletkenlik-leri yüksek nano malzemelerin kullanımı bu anlamda önemli bir kazanım yaratabilir.

İleri kompozitlerin geçtiğimiz 10 yılda uçak yapılarında yoğun olarak kullanılmaya başlanması, bu malzemeler için de geliş-tirilmesi gereken yönleri ön plana çıkardı. Bu amaçla, var olan şekilde uçak parçalarında hafiflik, mukavemet gibi önemli özellikler katarken nanoteknoloji çalışmaları ile de çok fonksi-yonluluk katabilir. Bu sırada var olan üretim ve konstrüksiyon yöntemlerinde fazla değişiklik olmaması ve maliyet açısından ciddi bir yük yaratmaması da tercih edilme sebeplerini artıra-caktır. Bu konuda yapılmakta olan yeni araştırma ve geliştir-me projeleri her ne kadar henüz sivil havacılık uygulamaları için kullanılmasa da askeri uygulamalarda hayata geçirildi. Bu alandaki çalışmalar, havacılık sektörü için stratejik, teknoloji geliştirilebilecek ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimini sağlayacak öneme sahip konulardır.

18 AR-GE MERKEZİ

Malzeme bilimi alanındaki erişilen yüksek teknolojiler son 20 yılda havacılık sektöründeki değişim ve geli-şime önemli katkılar sağlıyor. Parça sayısının milyon-

ları bulduğu günümüz uçaklarında performansı artırmak için kullanılan malzeme özelliklerinin de geliştirilmesi gerekiyor. Kumaş, tahta ve bez ile başlayan uçak yapım serüveni geç-tiğimiz 20 yılda son derece ağır metal uçaklardan çok daha hafif kompozit esaslı uçaklara doğru değişti ve bu değişim daha yüksek kompozit oranlarını elde etme yönünde devam ediyor.

Kompozit malzemeler olarak adlandırılan bu malzeme grubu metallere oranla çok hafiftir. Fakat sahip oldukları yüksek mukavemet sayesinde bir uçaktan beklenen tüm uçuş du-rumları ve manevralarını emniyetle sunabilirler.

Hafif ve dayanıklıUçaklarda faydalı ağırlık olarak tanımlanan yük, yolcu ve ya-kıtın bileşiminin artması, bir uçağın sahip olabileceği perfor-mans konusunda kısıtlamalara sebep olur. Uçakları hafiflet-mek hem uçağın yakıt tüketimini azaltır hem de verimliliğini ve performansını artırır. Kompozit malzemelerin uçaklarda kullanımı bu kapsamda son derece kritiktir. Havacılık en-düstrisi için geliştirilmiş kompozitlere, ileri kompozitler ismi verilir ve bunlar temel olarak karbon elyafı ile epoksi reçine-den oluşur. Gelişmiş kompozitler yüksek dayanım, katılık ve tokluk gibi mekanik özelliklere sahiptir. Özgül ağırlıklarının da düşük olması sayesinde spesifik dayanımları metallerle kıyas-landığında daha yüksek sonuçlar verir. Ayrıca metal malze-melerde görülen yorulma ve korozyon gibi yıkıcı özelliklere de sahip olmamaları diğer bir avantajlarıdır.

Şekil 1. Boeing 777 uçağında kullanılan yüzde 12 oranındaki kompozit malzemenin yeni nesil B787 Dreamliner uçağında

kullanılan yüzde 50 oranında kompozit malzeme ile karşı-laştırılması. Boeing 777’de gri ile renklendirilmiş kısımlar kompozit malzemeleri, beyaz kısımlar ise diğer malzemeleri gösteriyor.

Uçaklarda kullanılan kompozit oranı artıyorKompozit malzemelerin uçaklar için kullanımı yeni değildir. Fakat özellikle yapısal yük taşıyan parçalardaki kullanım ora-nı 1970’li yıllarda yüzde 5 iken bugün yüzde 50’lere kadar ulaştı. Sektörün amiral gemileri olarak tanımlanan Boeing ve Airbus firmaları bu konuda önderlik ederek, tasarım ve üre-timlerinde pek çok yenilik yaptı ve yeni uçaklarında bu malze-melerin kullanımını üzerine yoğunlaştı.

2009 yılında ilk uçuşunu yapan B787 Dreamliner, yerini al-mak üzere üretilen B777’den yüzde 20 oranında daha az ya-kıt harcıyor. Bu da gelişmiş kompozitlerin yapıda en az yüzde

Şekil 1

Yazan: Yrd. Doç. Dr. Hülya Cebeci

Page 12: THY Teknik A.Ş. ziyareti

Ek Tip Sertifikası ile

THY Teknik A.Ş., Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) tarafından verilen Ek Tip Sertifikası’nı (Supplemental Type Certificate-STC) aldı. Tasarım Geliştirme ve Projeler Departmanı’nın başarı ile yürüttüğü bir süreç sonunda gelen sertifika, THY Teknik A.Ş.’ye hem önemli bir güç, hem de yeni bir iş sahası sağlayacak.

Aldıkları bu yetkiyi bir yıl içeri-sinde daha da genişletmeyi hedeflediklerini ifade eden

Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdü-rü Davut Yılmaz, Ek Tip Sertifikası’nı “Uzmanlaşmış bilginin varlığına işaret eden, katma değeri yüksek bir sertifika” olarak tanımlıyor.

Ek Tip Sertifikası’nı almak THY Teknik A.Ş.’ye ne sağladı?Öncelikle kısaca mevcut sertifikamızın içeriğine değinmek istiyorum. Şirke-timizin sahip olduğu EASA Part 21J sertifikası yapısal, kabin içi ve aviyonik alanlarında küçük değişiklikler ya da tamirler yapmaya izin veriyor. Yapıla-cak değişiklikleri ‘majör’ ya da ‘minör’

olarak sınıflandırma ve dokümantas-yon anlamında realize edilen projeyi EASA adına onaylama, sertifikanın bize verdiği diğer yetkiler arasında. Ek Tip Sertifikası, uçak ya da komponent üreticisi bir firmanın ürettiği ürünlerde modifikasyon yapmaya izin veren çok önemli bir yetki.

Bununla birlikte her yetkide olduğu gibi Ek Tip Sertifikası’nda da bazı sınırla-malar var. Şirketimizin almış olduğu STC, maksimum kalkış ağırlığı 5.700 kilogramdan büyük tüm uçaklarda geçerli. Bir başka deyişle küçük bir iş jetinden Airbus A380’e kadar pek çok uçak tipinde bu sertifikayı kullanabiliriz. Bu uçaklar için yetki alanımız ise kabin

içi. Dolayısıyla tüm büyük uçakların kabin içinde, majör ya da minör ayrımı olmaksızın herhangi bir değişiklik, tasa-rım ya da tamir yapabiliriz.

EASA’nın, AB üyesi olmayan ülkeler için uygulamaya koyduğu subjektif kurallar, OEM’lerin ürün ve hizmet satımına ilave olarak bakım ve mühendislik sektörüne nüfuz etmeleri, sektördeki A/S fiyatla-rının her geçen daha da aşağı düşmesi gibi global rekabeti zorlaştıran paramet-relere karşı alınacak en iyi aksiyonlar-dan biri, katma değeri yüksek yeni ka-biliyetler kazanmaktır. Sektörde önemli bir gücün ve yetkinliğin göstergesi olan Ek Tip Sertifikası, bu rekabette bizim adımıza katalizör görevi görmekle

21

20 HABER RÖPORTAJ

kalmayacak, Türk havacılığının gelişme-sinde de önemli bir rol oynayacak diye düşünüyorum.

Bu sertifikanın uygulamaya yönelik yararlarını örnek vererek açıklayabilir misiniz?Şirketimiz EASA Part 21J sertifikasını almadan önce, özellikle Türk Hava Yolları’nın ihtiyaç duyduğu tasarımlar ve küçük çaplı değişiklikler yabancı şirketler tarafından yapılıyordu. Bu serti-fikanın alınmasından sonra bu tarzdaki işleri büyük oranda müdürlüğümüz devraldı. Ancak kabin içi konfigürasyon değişikliği, VIP kabin içi dönüşümler veya uçak içi bilgi/eğlence sistemlerinin eklenmesi gibi büyük çaplı değişiklikler öngören projeler STC gerektirdiğinden, yine yabancı şirketler devredeydi. Yeni aldığımız STC sertifikası bu süreçte önemli bir rol oynayarak, hem yüksek meblağların yurtdışına çıkmasını önle-yecek, hem de üçüncü parti firmalara yapacağımız çalışmalarla akışı tersine çevirecek. Diğer yandan mühendisliğin yoğun olarak kullanıldığı, uzmanlaşmış bilginin ön plana çıktığı uygulamalar olan STC projelerinin pek çok aşama-sında tasarım, analiz ve test faaliyetleri yürütülmektedir. Dolayısıyla bundan

“Daha büyük modifikasyonlara imza atabileceğiz”

Uğur Çelikyay / ACEDilek Şenay Yazıcı / CVE, Kabin içi2011 yılı ortasında aldığımız Part-21 Tasarım Organizasyonu Onay Sertifikası’na (DOA) yeni bir başarı daha ekledik. Tasarım alanında majör kapsamında değerlendi-rilen ve Ek Tip Sertifikası (Supplemental Type Certificate-STC) gerektiren kabin içi modifikasyonlar için yetkinlik kazanarak Türkiye’de bir ilke daha imza attık.

Kapsamını genişlettiğimiz DOA yetki belgesi ile Airbus, Boeing ve Gulfstream gibi tüm bü-yük uçaklarda kabin içi majör tamir ve deği-şiklikleri tasarlama ayrıcalığını elde ettik. Bu seviyeye bu kadar kısa zamanda ulaşılması konusunda verdiğimiz emeklerin meyvelerini almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Sahip olduğumuz bu yetkinlik, bakım-ona-rım ve modifikasyon faaliyetlerinde süre ve maliyeti azaltarak kârlılığın artmasının yanı sıra 2023’te kendi uçağını kendi üretmeyi hedefleyen bir Türkiye için önemli bir adım anlamına da geliyor. Böylece uçak imalatına giden yolda bundan sonra çok daha büyük modifikasyonlara imza atabilecek ve Türkiye sivil havacılık endüstrisine daha fazla destek olma şansı bulacağız.

“Milyonlarca dolarlık bir pazara girmiş bulunuyoruz”

Sedat Karakaş / CVE, AviyonikTHY Teknik A.Ş., bu yetki sayesinde artık sadece bakım organizasyonu hedefli bir şirket ölçeğinden çıkarak tasarım organizasyonu hedefli bir şirket olma yolunda büyük bir adım atmıştır. Geleceğin dünyasında global sivil havacılık sektöründe sadece bakım işleri yaparak ancak belirli düzeyde ciro ve pazar payına sahip olmak mümkünken, artık milyonlarca dolarlık bir pazara girmiş bulunuyoruz. Almış olduğumuz bu yetki ayrıca kalifi-kasyonu tamamlanmış olan ekipman-ların entegrasyonuna ve kendi özgün ekipmanlarımızı tasarlamamıza olanak tanıyor. Özellikle bizimle aynı ölçeğe sahip diğer şirketlere baktığımızda (örneğin Lufthansa, Air France) kendi tasarladıkları ve geliştirdikleri aviyonik sistemler ve ekipmanlar (özellikle eğlence ve kabin yönetim sistemleri) bulunduğunu görüyoruz. Bu şirketler kendi geliştirdikleri sistemleri uçaklara entegre ederek dışarıya bağımlı olmak-tan kurtuluyor. İlerleyen süreçte bu seviyelere geleceğimizi, hatta daha yukarılara çıkacağımızı umuyorum.

“Ileriye yönelik önemli bir atlama taşı”

Zeki Keskin / CVE, YapısalBu belge yapısal olarak bir kabiliyet değişimi belirtmese de, diğer kapsam genişlemelerinin ileriye yönelik önemli bir atlama taşı olmuştur. Bu aşama-dan sonra daha büyük modifikasyonla-ra girilebilecek ve her modifikasyonda sınırları ileriye doğru daha da zorlaya-cağız. Ayrıca tasarladığımız ürünleri üretmemize olanak tanıyan ‘Produ-ction Organisation Approval’ (POA) belgesini almaya yönelik çalışmalar da yürütüyoruz. Bu bağlamda kabin içi yapısal tasarım ve imalatta da yeni boyutlara ulaşılacağını düşünüyorum. Halihazırda kabin içi yenileme (refur-bishment) projelerinin yapılabilmesine imkân sağlayan STC belgesi, kabin içi sıfırdan tasarım ve imalat merkezi (completion center) olabilme yönünde ileriye yönelik önemli bir gösterge de olmuştur.

ve endüstri mühendisliği branşlarından mezun mühendis arkadaşlarımıza ilave olarak, teknik resim hazırlayan teknis-yen arkadaşlarımız da departmanımızda görev yapıyor. Yaptığımız işe paralel olarak CATIA, Nastran, Autocad, Zuken vs. gibi pek çok mühendislik programını kullanıyoruz.

Müdürlük olarak bundan sonraki süreç-te, bir yandan aldığımız yetkiyi efektif bir şekilde kullanırken, diğer yandan yapısal, kabin içi ve aviyonik alanlarına, dördüncü alanı ve uçak sistemlerini dahil etmeyi planlıyoruz. Diğer yandan önümüzdeki yıl içinde özellikle aviyonik ve yapısal sistemlere ağırlık vermek ve bu alanlardaki yetkinliğimizi daha da genişletmek istiyoruz. Ayrıca sivil hava-cılığımızın tasarım ve imalat süreçlerinin gelişmesine katkıda bulunacak; yetiş-miş işgücünden, sistemsel altyapının kurulmasına kadar ki ekosistemi inşa etmek, her zaman için öncelikli hedefle-rimiz arasında yer alıyor.

sonraki süreç hem tasarım alanında kalifiye personel açığının kapanmasına hem de 2023’teki yerli uçak hedefine önemli bir katkı sağlayacaktır.

Departman yapınızı ve bundan sonraki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?Müdürlüğümüzde dört şeflik bünyesinde 27’si mühendis olmak üzere toplam 35 kişi çalışıyor. Yapısal, kabin içi ve aviyonik alanlarında, aynı zamanda başmühendis olarak da çalışan CVE (Compliance Verification Engineer) arkadaşlarımız var. CVE, EASA Part 21J kapsamında yapılan tüm tasarım, değişiklik ve tamirlerin kurallara uygun-luğunu EASA adına denetleyen bir kişi. Ayrıca tüm projeleri uçuşa elverişlilik açısından onaylayan bir ACE (Airwort-hiness Chief Engineer) -kendisi hem CVE hem de ACE- arkadaşımız var. Bu, EASA’nın uzun bir teknik mülakattan sonra yeterli gördüğü kişilere verdiği bir unvan. Uçak, makine, elektrik-elektronik

yepyeni bir dönem

Page 13: THY Teknik A.Ş. ziyareti

22

Iş dışında kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?Yaklaşık üç yıl düzenli olarak fitness yaptım. Ancak sol baca-ğımda menisküs oluştu, sol kolumda da ufak bir rahatsızlık ortaya çıktı ve fitness yapmaya ara vermek zorunda kaldım. Önümüzdeki aylarda sağlık kontrolünden geçtikten sonra yeni-den başlamayı düşünüyorum. Pek çok insan gibi ben de dışa-rıda vakit geçirmeyi seviyorum. Ayrıca evde de keyifli bir hobim var; internet üzerinden online oyun oynuyorum. Oyundaki ka-rakterim oldukça üst seviyede, güçlü bir karakter. Orada farklı bir dünyayı yaşıyorum. Sanal alem sanılanın aksine o kadar da asosyal bir ortam değil. Dört yıldır düzenli olarak oynadığım bu oyun bana farklı bir sosyalleşme alanı yarattı.

Oyun sırasında yazıştığım arkadaşlardan bazıları ile düzenli iletişim halindeyiz. İstanbul dışında yaşayan çok sayıda arka-daş edindim; İzmir’de, Antalya’da, Şanlıurfa’da yaşayan oyun arkadaşlarımı görmeye gittim, onlar da İstanbul’a gelerek beni ziyaret etti. Hatta bu oyun aracılığıyla tanıştığım bir arkadaşı-mın düğününe katılmak için Hatay’a gittim. Bilgisayar başında sadece oyun oynamıyor, arkadaş da ediniyorum.

23

BİREBİR

Teknisyen Hakan Gözel, lise yıllarından beri büyük ilgi duyduğu ve eğitimini aldığı mesleği yaklaşık üç yıldır büyük bir keyifle yaptığını ifade ediyor. Gözel’in en farklı yönlerinden biri online oynadığı bir bilgisayar oyunu üzerinden Türkiye’nin pek çok şehrinden arkadaş edinmesi ve sanal alemi bir sosyalleşme aracı olarak kullanması.

İşine duyduğu tutku ve çalışma arkadaşlarına olan sevgisi her cümlesinden kolaylıkla anlaşılan Teknisyen Hakan Gö-zel, ortaokul yıllarından bu yana birbirinden farklı işlerde

çalışarak genç yaşta ciddi bir iş deneyimine sahip olmuş ve sonunda istediği alanda mutluluğu yakalamış şanslı bir isim.

Sizi tanıyabilir miyiz?1985 yılında Eskişehir’de doğdum. Bütün öğrenim hayatım Eskişehir’de geçti. Ailemi çok küçük yaşta kaybettim. Ancak hayatı kendime zindan etmedim; oldukça mutlu bir çocuktum. Orta öğrenim hayatım ile birlikte çalışma hayatım da başladı. Ortaokul yıllarında mahalledeki eczanede çalıştım. Daha son-ra -benim okuduğum dönemdeki adıyla- Eskişehir Anadolu Teknik Lisesi’ne devam ettim. Teknik bir lisede okuduğum için alanımla ilgili bir yerde çalışmak istedim ve iki yaz üç ay bo-yunca bir otomobil teknik servisinde çalıştım. Ayrıca öğrenci harçlığını denkleştirmek için çalıştığım ufak tefek işler de oldu. Liseyi bitirdikten sonra askere gittim, sonra da çalışma hayatına atıldım. Altı ay kadar bir kadın ve çocuk hastalıkları hastanesin-de bilgi işlem bölümünde, daha sonra da üç yıl Türkiye’nin önde gelen beyaz eşya markalarından birinin buzdolabı işletmesinde çalıştım. Son olarak ise iş hayatındaki son durağım olacağını umduğum THY Teknik A.Ş.’de çalışmaya başladım.

THY Teknik A.Ş.’ye gelene kadar ciddi bir iş deneyimine sahip olmuşsunuz...Evet öyle oldu... 2010 yılının mart ayında eğitim görmeye baş-ladık. Aynı yılın ağustos ayından bu yana da THY Teknik A.Ş. A Bakım Müdürlüğü’nde teknisyen olarak görev yapıyorum. İşi-miz gereği lisans almamız gerekiyor ve ben de şu anda lisans programına devam ediyorum. Bir aksilik olmazsa alacağımı

umuyorum. Ayrıca üç yıllık mesleki tecrübeye sahip olunca yet-kimi de alacağım.

Ilk günden bu yana aynı birimde mi görev yapıyorsunuz, yoksa herhangi bir değişiklik oldu mu?İlk iki yılımda Uçak Bakım Müdürlüğü’nde görev yaptım. Daha sonra geçen yıl kurulan A Bakım Müdürlüğü’ne geçtim. Çalışma saatlerimiz oldukça esnek. Bunun sosyal hayatıma olumsuz yansımaları da oluyor zaman zaman ama mesleğimi severek yaptığım için çok da önemsemiyorum bu durumu. Ayrıca çalı-şan herkesin sosyal hayatını çalışma saatlerine göre şekillen-direbileceğini düşünüyorum. Tabii şunu da kabul etmem lazım ki, ben bekâr olduğum için böyle düşünüyor olabilirim. Çünkü evli arkadaşlarımın bu durumla ilgili bazı serzenişleri olduğunu biliyorum. Bekârım ama aslında kalabalık bir ailem var. Toplam yedi kardeşiz; dört ağabeyim ve iki ablam var. Sadece bir ab-lam Türkiye’de, diğer tüm kardeşlerim Belçika’da yaşıyor. Bana oraya gitmem ve yaşamam için çok baskı yaptılar, hatta za-man zaman hâlâ söylüyorlar. Ama ben lise yıllarından beri ilgi duyduğum, sevdiğim bir işi yaptığım için gitmeyi düşünmedim. Kardeşlerimden kaynaklı, yurtdışında yaşamanın hem olumlu hem de olumsuz yönlerini çok iyi biliyorum. Ben tercihimi Tür-kiye’den ve sevdiğim işten yana kullandım.

“Ben bizim birbirine katlanmak zorunda olan insanlar olduğumuzu düşünmüyorum. Kendi ekibimde böyle olduğunu çok iyi biliyorum. Vardiya değişikliklerinde birlikte çalıştığım diğer ekiplerde de böyle olduğunu gözlemledim, aynı ortamı gördüm.”

Çalışma ortamı ve işyerindeki arkadaşlık hakkında ne düşünüyorsunuz?Severek yaptığım bir işim ve birlikte çalışmaktan çok mutlu olduğum iş arkadaşlarım var. Vardiya bitince bir an önce gitme isteği duyduğum bir ortam değil asla burası. Herkes birbirine karşı güler yüzle yaklaşıyor, sıcak bir aile ortamı içinde çalışıyoruz. Sonuçta insan kendisini nasıl hissedi-yorsa, karşısındaki de öyle yaklaşıyor. Bu nedenle iş arka-daşları olarak mesai saatleri dışında da görüşmek üzere konuşuyoruz. Hatta yakında bir piknik organize etmeyi dü-şünüyoruz. Ben bizim birbirine katlanmak zorunda olan in-sanlar olduğumuzu düşünmüyorum. Kendi ekibimde böyle olduğunu çok iyi biliyorum. Vardiya değişikliklerinde birlikte çalıştığım diğer ekiplerde de böyle olduğunu gözlemledim, aynı ortamı gördüm. İşini en iyi şekilde yapmaya çalışan, yaptığı işin öneminin bilincinde insanlarız. Yeri geliyor ye-mek molamızdan, çay molamızdan feragat ediyoruz. Bunu işimize duyduğumuz saygıdan yapıyoruz. Sonuçta her şey-den önce işimizi seviyor, bu işten para kazanıyoruz. Geriye sadece anlaşarak, uyumlu bir şekilde çalışmak kalıyor. Onu da en iyi şekilde yapıyoruz.

“Oynadığım bilgisayar oyunu bana farklı bir sosyalleşme alanı yarattı”

Page 14: THY Teknik A.Ş. ziyareti

25

24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ

ARAMAAnahtar sözcüklerin geçtiği konu başlıklarını ‘Arama’ seçeneği, ile bulmak mümkün. Bununla birlikte, say-fa ikonunun bulunduğu satıra tıklamak suretiyle de ilgili sayfaya hızlı bir şekilde erişilebilir.

NOT ALNot alma özelliği, alınan notların kaydedilmesini ve daha sonra da silinebilmesini sağlıyor. Ayrıca daire içine alınmış ok ikonuna tıklayarak, not alınan ilgili ekrana erişilebiliyor.

YER İMİDaha önemli bulunan sayfalara işaret konularak, söz konusu sayfaların önem düzeyinin kayıt altına alın-ması sağlanıyor. Ayrıca ‘Yer İmi’ penceresindeki ilgili satıra tıklamak sureti ile daha önemli bulunan ekra-na hızlı erişim sağlanıyor.

Insan Faktorleri ÇevrimiÇi (Online) Materyali’ndeki arayuz elemanlarinin turleri ve islevleri

DEVAM MENÜSÜ‘Devam Menüsü’ne erişim, şayet kullanıcı materyal-de daha önce ilerleme kaydetmişse “Eğitim İçeriğini Başlat” bağlantısı üzerinden gerçekleştirilebilir. Kul-lanıcılar devam menüsündeki • ‘Devam’ seçeneği ile en son kullanılan ekrana geri dönüş yapabilirler ya da• ‘Başa Dön’ seçeneği ile 1. ekrana yönelebilirler.

İLERLEME GÖSTERGESİEkranın sağ alt köşesinde yer alan ‘İlerleme Göster-gesi’nin işlevi, ilerleme oranını görsel ve yüzdesel ola-rak kullanıcılara sunmaktır.

EĞİTİM DURUMU‘Eğitim Durumu’nda, • izlenmiş,• yarım izlenmiş ve • izlenmemiş ekranlara ilişkin olarak, esas değer, yüzdesel değer ve görsel değer sunuluyor. Pasta dilimlerine ilişkin açıklama kutucukları ise isteğe bağlı olarak konum-landırılabiliyor.

Yazan: Kadir Bora / HABOM Eğitim Müdürlüğü

SEÇENEKLER / RENKSeçenekler menüsünün ‘Renk’ kısmında yedi ayrı renk seçeneği bulunuyor. Söz konusu renk seçe-nekleri sayesinde kullanıcılar, materyallerini farklı renklerle istedikleri gibi değiştirebiliyor. Örneğin kul-lanıcılar, mevsim değişikliklerine bağlı olarak içinde bulunulan mevsimin renk seçeneğini tercih edebili-yor.

SEÇENEKLER / KULLANIM‘Tema otomatik gizlensin’ seçeneğinin çentik ile işa-retlenmesi halinde ileri-geri okları, ilerleme gösterge-si ve yardım ikonu dışındaki ikonlar otomatik olarak gizleniyor. ‘Pencereler kayarak gelsin’ seçeneğinin işaretli olması halinde pencerelerin gel-gitleri kaya-rak gerçekleşiyor. Ayrıca her iki seçeneğin de eş za-manlı kullanımı veya iptali olanak dahilinde.

YAZDIR‘Sayfayı yazdır’ ve ‘Ekran görüntüsünü yazdır’ seçe-nekleri, isimlerinden de anlaşılabileceği gibi, sırasıy-la, sayfa ve ekran yazdırma işlevlerini yerine getiriyor. ‘İçerik Ağacı’nı yazdır’ seçeneği ile materyalin tama-mının İçerik Ağacı herhangi bir ekranda yazdırılabili-yor. Notları yazdır seçeneği ile ekranlara özel olarak alınan notların çıktısı alınıyor. Söz konusu yazdırma ön işlemleri sonucundaki çıktıların önizlemelerini de almak mümkün.

İÇİNDEKİLERİçindekiler penceresi sayesinde içerikteki başlıklar listelenebiliyor ve içerik listesinde bulunan bir başlı-ğa tıklayarak hızlı erişim sağlanabiliyor.

SAYFAYA GİTMateryalin kaç ekrandan oluştuğunu ve hangi ekran üzerinde bulunduğunu gösteren ‘Sayfaya Git’ arayüz elemanı, istenilen sayfaya hızlı erişim olanağı da sağ-lıyor.

YENİLE BUTONU‘Yenile Butonu’ ile ekranda bulunan içeriğin akışı tek-rar sağlanıyor.

İLERİ-GERİ BUTONLARI‘İleri-Geri Butonları’ ile istenilen ileri-geri hareketleri, ekran bazında kademeli olarak sağlanabiliyor.

SONUÇKullanıcıların, güncelleme(ler), teknik sorun(lar) vb. ortaya çıkmadığı sürece, İF Çevrimiçi (Online) Mater-yali’ndeki arayüz elemanlarını bağlamlı bir şekilde kullanmaları halinde daha verimli ve daha etkili bir öğrenme süreci geçirmeleri mümkündür.

Kaynak: http://akademi.thyteknik.com.tr/

1

24

6

8

9

1011121314

7

35

İnsan Faktörleri (İF) Çevrimiçi Materyali, Turkish Technic E-Eğitim Platformu için üretilen materyallerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Söz konusu materyalin üretimi ile birlikte, birden çok arayüz elemanı da kullanıma sunuluyor. Bu bağlamda kullanıcıların İF Materyali’ni daha verimli ve daha etkili bir biçimde kullanabilmeleri için, sözü edilen arayüz elemanlarının türlerini ve işlevlerini bilmeleri gerekiyor. Yapılan testlerden, İF materyali yardım menüsünden yararlanılarak hazırlanan çalışmanın, ortaya çıkan gerekliliği karşılayabileceği düşünülüyor.

Page 15: THY Teknik A.Ş. ziyareti

27

26 BİZDEN

düşünüyorum. Türkiye bu anlamda ma-alesef insanların pek destek göremediği bir ülke. Ama tabii fırsat buldukça hâlâ futbol, basketbol, voleybol oynuyorum.

2008’de fitness yapmaya başladığı-nızda kaç kiloydunuz?O zaman 90 kiloydum, şu anda 80 kilo-yum. Bu kış 95 kiloya kadar çıktım ama fitness yapmaya başladığım zamanki gibi değildim; son iki ay içinde diyet ile kütle olarak 15 kilo verdim.

Fitness sizin hayatınızda özel bir yere sahip. Bu spora ne zaman ve nasıl başladınız?Fitness yapmaya 2008 yılında başladım. Çalışma hayatı insanı ister istemez spor-dan uzaklaştırıyor. Yıllarca spor yapınca vücut alıştığı ritmi arıyor ve spor yapmak istiyor. İşte ben bunu sağlayamadığım bir dönemin sonunda aşırı kilo aldım. Hem fazla kilolarımdan kurtulmak hem de daha sağlıklı olmak amacı ile başladım fitness yapmaya. Bir spor salonuna kay-doldum ve o günden bu yana da devam ediyorum. Ancak ilk dört yıl boyunca her yıl yaklaşık altı ay kadar ara verdiğim için bu spor dalında profesyonel bir boyuta henüz ulaşamadım. Ancak son bir buçuk yıldır ara vermeden fitness yapıyorum ve herhangi bir aksilik olmazsa Ekim 2014’te Türkiye çapında bir şampiyonaya katılmaya hazırlanıyorum.

Yarışmaya nasıl hazırlanıyorsunuz?Vücut geliştirme kategorisinde yarışma-yacağım için herhangi bir kilo kısıtlamam yok, ancak yaklaşık beş kilo fazlam var, onu da en kısa sürede vereceğim.

Temmuz ayı içinde gerçekleştirilecek fotoğraf çekimine kadar hedeflediğim kiloya ulaşmayı planlıyorum. Yarışma, kürek çekme, barfiks gibi daha çok kondisyon ağırlıklı alanları kapsayacak. Bu dallarda kondisyonumu artırmaya yönelik yükleme, antrenman yapacağım. İstediğim seviyeye ulaşacağımı umuyo-rum. Ara vermemiş olsaydım, hedefim geçen yıl bu şampiyonaya katılmaktı. Ama altı aylık aralar tüm çalışmaları sil baştan yapacak kadar geriye götürüyor. Tekrar eski formu yakalamak da haliyle zor oluyor. “Bu sporu bırakınca vücudun sarkar” derler hep. Aslında insan hangi sporu yaparsa yapsın, o sporu bırakın-ca ya da spora ara verince vücudunda değişiklik olur. Çünkü spor yaparken ona göre besleniyor, aldığınız gıdaları ona göre yakıyorsunuz. Bir de fitness, futbol ya da basketbol gibi “İki şut çeker, ısını-

rım” diyebileceğiniz bir spor dalı değil. Düzenli olarak fitness yapan biri üç-dört hafta ara verince yeniden eski formuna ulaşması beş-altı ayı alabiliyor.

Her tür spor dalında öz disipline sahip olmak çok önemli. Siz öz di-siplininizi nasıl sağlıyorsunuz?Hem iş hayatımda hem de özel hayatım-da disiplinli olmayı seven biriyim. Askeri okullara ve polis kolejine girebilmek için yıllarca hazırlandım. Bu okulların spora yönelik sınavlarında hep dereceye girdim. Ancak maalesef sadece sınavlarda başarı-lı olmak yetmiyor bazen. Fitness yapma-nın en zor yönlerinden biri diyet yapmaktır. Ama zoru başarmak da insanı en mutlu eden şeylerin başında gelir. Şu anda haf-tada altı gün hiç aksatmadan antrenman yapıyorum. Bu, disiplin isteyen, oldukça zor bir şey ama bir o kadar da keyifli.

Çocukluğundan beri spordan hiç kopmayan Uçak Bakım Teknisyeni Semih Temiz, kilo vermek amacı ile başladığı fitness’ı yaşam biçimi halini getirmiş. 2014 yılında Türkiye çapında bir şampiyonada yarışmak için hazırlanan Temiz, spor yaparken günlük hayatın stresinden uzaklaştığını, yeni bir insan olduğunu söylüyor.

Lise eğitimini Bağcılar Uçak Bakım Tek-nisyenliği ve Elektroniği Bölümü’nde, üniversite eğitimini ise Anadolu Üniver-

sitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamam-layan Uçak Bakım Teknisyeni Semih Temiz, 2004 yılından bu yana THY Teknik A.Ş.’de çalışıyor. Çocukluğundan bu yana sporla iç içe yaşayan Temiz, son beş yıldır fitness ile oldukça yakından ilgileniyor. Önümüzdeki yıl Türkiye çapında bir şampiyonaya katılmaya hazırlanan Temiz, düzenli spor yapmanın ülke genelinde yaygınlaşması gerektiğinin altını çiziyor.

Bugüne kadar hangi sporlarla ilgilendi-niz? Spor ile nasıl bir bağınız var?Çocukluğumdan bu yana spor ile özel bir bağım var. Kendimi bildim bileli sporla iç içeyim. Futbol, fitness, basketbol, voleybol, masa tenisi başta olmak üzere sporun nere-deyse bütün branşları ile az çok ilgilendim. Spor yapmak genelde yetenek ister, ben de bu yeteneğe sahip olduğumu düşünüyorum.

Herhangi bir okul takımında ya da kulüpte oynama şansınız oldu mu?Kısa süreli de olsa bir kulüp deneyimim oldu. THY Teknik A.Ş.’de staj yaptığım 1999-2000 yıllarında THY Spor Kulübü Futbol Takımı ile antrenmanlara çıktım. Sporla herhangi bir profesyonel bağım olmadı. Bu tür atılımlar için desteğin son derece önemli olduğunu

yeni bir insan oluyorsunuz”

“Spor yaparken stresten uzaklaşıyor,

Spor salonu dışında özel antrenman yapıyor musunuz?Hayır. Evime yakın bir spor salonuna kayıtlıyım ve orada spor yapıyorum. Fitness’ın sadece spor salonunda ve hoca nezaretinde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle evimde bir kilogram bile ağırlık yok benim. İşten sonra eve gidiyor, o günkü antrenmanıma uygun şekilde besleniyor, sonra da spor salonuna gidiyorum. Vardiyalı çalıştığımız için bazen önce spor salonu-na, daha sonra işe gidiyorum. Vardiya saatlerine göre bazen önce ev gidip uyuyor sonra spora gidiyorum. Bir ritme oturttuğunuz zaman sorun olmuyor, vücudunuz da alışıyor. İki kızım var. Onlarla birlikte vakit geçirmeyi çok sevdiğim için kendimi daha kolay disipline ediyorum.

Pek çok kişinin başladığı ama çok kısa bir sürede bıraktığı bir sporu yapıyorsunuz. Düzenli olarak fitness yapmayı düşünenlere ne gibi tavsiyeleriniz olur?Haklısınız. Mayıs ayında başlayıp haziranı bile görmeden bırakıyor insanlar genellikle. Ciddi şekilde fitness yapmayı düşü-nenlere önerim spor yapmayı bir hayat felsefesi haline getirmeleri. Vücudumuzun şekil kazanması ya da kilo vermemizden ziyade, Türk milleti olarak ‘düzenli spor yapma’ kavramını hayatımıza sokmamız gerektiğini düşünüyorum. Spor yapan insan-ların ahlaklı, disiplinli, koordinasyon kabiliyeti yüksek, sağlığına dikkat eden, bunların sonucunda da daha pozitif insanlar olduğunu düşünüyorum. Spor yaparken günlük hayatın tüm stresinden uzaklaşıyor, yeni bir insan oluyorsunuz.

Page 16: THY Teknik A.Ş. ziyareti

29

28 GEZİ-YORUM

Saklı krallıktan

iki şehir

Petrol denince akla ilk gelen ülke olan Suudi Arabistan’ın iki önemli şehri Riyad’ı ve Cidde’yi, bu ülkenin kendine has kültürünü Mühendislik Başkanlığı Yapısal Sistemler Mühendisi Çağdaş Yıldırım’ın gözünden tanıyacağız.

yor. Garson servisi yapıp gidince perde kapanıyor ve peçeler açılıyor. Garson, perde tekrar açılmadan bir daha o locaya giremiyor. Bir ihtiyaç durumunda peçeler takılıyor ve perde açılıyor; bunu gören garson locaya giriyor. Çözüm son derece basit ve akıllıca.

Öte yandan işçilerin ve göçmenlerin yemek yediği, şehrin her yerinde çok sayıda bulunan ve alt kesime hitap eden restoranlar da var. Fuar organizasyo-nu ve iş görüşmelerinden sonra öğle yemeği için gidilebilecek iyi restoran bulmakta zorluk yaşadığım için gittiğim bu restoranların çoğunda pilav, üzerine konan yarım tavuk ile servis ediliyor ve her şey ortak bir şekilde elle yeniyor. Tavuklu pilavdan önce getirilen soğan çorbaları bakır taslarla servis ediliyor. İşletme sahibi, tadına bakmaya gayret ettiğim çorbayı içmek için kaşık istedi-ğimde yan restorandan plastik bir kaşık bulup getirdi. Damak zevkimize pek de uygun olmayan ve ülkenin her yerindeki yerel fast-food restoranı mantığındaki bu mekânlarda tabak, çatal ve bıçak olmadığını, nadiren kaşık olduğunu da böylece öğreniyorum.

El ele gezen erkekler görürseniz şaşırmayınKadınlar ‘abaya’ adı verilen siyah kıya-fetler giyiyor. Suudi olmayan kadınlar da ‘abaya’ giymek zorunda, ama yüzlerini örtmek zorunlulukları yok. Suudi bir kadın bu kıyafet kuralına uymadan ve ailesinden bir erkek yanında olmadan dışarı çıkamıyor. ‘Mutavva’ adı verilen din polislerinin, araçları durdurma ve içindeki kişileri sorgulama hakkı var. Aynı aileden ya da ‘kefillikten’ olmayan ve aynı firmada çalışmayan kadın ve er-keklerin aynı araçta olması çoğu zaman suç kabul ediliyormuş. Ancak yabancılar için bazı esneklikler de var. İş için gelen göçmen yabancı kadınların çalışması mümkün. Ağır, pek tercih edilmeyen işleri ve taksi şoförlüğünü genellikle Afganistan, Pakistan, Hindistan gibi ül-kelerden gelen erkekler yapıyor. Devletin kendi vatandaşlarına sağladığı ekono-mik imkânlar, bu işleri daha çok yaban-cıların yapmasındaki temel nedenlerden biri. Erkeklerin el ele ya da birbirlerinin serçe parmaklarını tutarak gezmeleri bu ülkede beni şaşırtan manzaralardan biri

oldu. Onların son derece doğal olduğu-nu düşündüğü bu durum böyle dolaşan kişilerin ‘iyi arkadaş oldukları’ anlamına geliyormuş.

“Isınmak için dışarı çıkmamızı unutamayacağım”Riyad seyahati sonrasında dönüş yolu üzerinde uğradığım Kızıldeniz’in kıyısındaki Cidde, dört milyonluk nüfusu ile Suudi Arabistan’ın bir diğer önemli şehri. Meydanlarında 5-10 metre yük-sekliğinde heykeller bulunan Cidde’nin Kızıldeniz üzerinden eşsiz bir günbatımı manzarası var. Burası tam anlamıyla ‘petrolün sudan ucuz olduğu’ bir yer; arabaların motoru nadiren durduruluyor. Ayrıca her yerde büyük elektrikli aletler ve dev klima tesisleri var. Bu klimalar o kadar yüksek güçte çalışıyor ki, havaala-nı gibi son derece geniş bir alanda dahi ısınmak için dışarı çıkıp sıcak zemine oturmamız unutamayacağım bir andı. Lüks arabalar, toz ve kum rüzgârları ile sıkça örtülen kaygan yollara sahip bazı bölgelerde yol kenarına dizilerek, yoldan geçen diğer sürücülerin sergilediği zor hareketleri seyrediyor.

Suudi Arabistan’da kadınların zaman zaman araba kullanabildiği ‘Deyrul Aruz’ adında özel bir bölge de bulunuyor. Burası sadece yabancıların ve kraliyet ailesi fertlerinin girebildiği bir tür tatil merkezi. Aynı yapıda ama daha küçük ölçekteki özel alanları başka şehirlerde de bulmak mümkünmüş. Çoğunlukla ya-bancı yöneticilerin, üst düzey çalışanla-rın ve mühendislerin konakladığı bu özel alanlara sadece pasaportla girilebiliyor.

2011 yılında iş toplantılarına ve inşaat sektörünün büyük fuarlarına katılmak için Suudi

Arabistan’a doğru yola çıktım. İlk defa Suudi Arabistan’a gidiyordum. Uçağımız Cidde aktarmalı olarak Riyad’a ulaştı. Riyad, yaklaşık altı milyonluk nüfusu ile ülkenin en büyük yerleşim birimi ve başkenti. Tasarımı son derece değişik olan ‘Kingdom Tower’ adlı bina, tüm heybetiyle Riyad’ın simgesi ve gurur kaynağı. Binanın üst kısmında devasa boyutta yarım elips şeklinde bir boşluk var. Sivrilerek yükselen üst kısımlar düz bir platformla birleştirilmiş. Şehrin manzarası buradan harika görünüyor. Allah’ın adlarına ithafen 99 katlı inşa edilen binanın alt katları alışveriş mer-kezi, üst katları ise otel ve iş merkezi. Şehrin bir diğer simgesi ise Al Faisa-liah Tower. Zirvesinde parlak renkte kocaman bir küre olması bu binanın en karakteristik özelliği. Paris için Eyfel Kulesi, New York için Empire State ne anlam ifade ediyor ise yabancıları cezbeden bu iki gökdelen de Riyad için aynı anlama geliyor.

Restoranlarda aileler için özel localar varÜlkede hayat akşamüstü başlıyor desem yerinde olur. Gündüz hava sıcaklığından dolayı sokaklar adeta bomboş, dükkân-ların kepenkleri kapalı. Görebileceğiniz az sayıdaki kişi ise ülkeye çalışmak için gelen Hindistan ve Pakistan vatandaşla-rı, onlar da gölgede şekerleme yapıyor. Herhangi bir ihtiyacınızı öğlen vakti karşı-lamanız ya da birşey alabileceğiniz açık

bir dükkân bulmanız çölde su bulmak kadar zor. Geceleri bile hava sıcaklıkları tahammül düzeyini zorlayacak seviyede. Bu nedenle herkes her yere arabası ile gidiyor. Genelde en çok talep gören yerler kapalı alışveriş merkezleri ve havuz kenarı restoranlar. Restoranlarda, alışveriş merkezlerinde ve kafelerde, aileler ve bekar erkekler için ayrı giriş kapıları ve ayrı oturma salonları var. Genelde aile salonlarının daha güzel bir dekoru olduğunu ve daha iyi hizmet ve-rildiğini gözlemledim.Suudi Arabistan’a gitmeden önce hiç aklıma gelmeyen bir sorunun cevabını yaşayarak gördüm. Peçeli kadınlar, yabancı erkekler ve garsonlar görmeden restoranlarda nasıl yemek yiyordu? Aileler için ortalama se-kiz kişinin oturabileceği localar yapılmış. Üç tarafı duvar olan bu locaların diğer tarafı kalın kadife perdelerle kapatılı-

Yalnız kadına vize yokSuudi Arabistan’a turist olarak gidi-lemiyor. Ülkeye hac, umre ve çalışma vizeleriyle giriş yapılabiliyor. Ancak ça-lışabilmek için mutlaka bir şahsın veya bir firmanın kefil olması gerekiyor. Bu sisteme ‘kefaliyet’ deniyor. ‘İkâme’ adı verilen oturma ve çalışma iznini kefilsiz almak mümkün değil.

Tüm resmi işlemde kefilden yazı ge-tirmek, onayını almak gerekiyor. Kimi zaman kefiller bu hizmetin karşılığı olarak çalışanın maaşının bir kısmını talep ediyor. Ülke dışına çıkmak için onayı ve daha önce teslim aldığı pasa-portu çalışana geri vermesi gereken kefiller, hiç çalışmadan pek çok kişiye kefillik yaparak büyük bir gelire sahip olabiliyor.

Suudi Arabistan’a gidecek Türk vatandaşlarının vize alması gerekiyor. Kadınların tek başına vize almasına ve ülkeye girmesine izin verilmiyor. Ayrıca pasaportunda İsrail kaşesi bulunanlar da vize alamıyor.

Pek çok açıdan ilgi çekici bu topraklar, dünya üzerinde gezilip görülmeye değer farklı bir kültüre ve coğrafyaya sahip ender yerlerden biri. Dönüş için uçakta yerlerimizi aldığımızda, kalkıştan sonra yukarıdan gördüğümüz, alabildiğine düz bir alandaki ışıl ışıl sokaklar, cad-deler ve muhteşem manzarası ile Cidde insanın içinde “Bir gün tekrar görüşece-ğiz” hissi bırakıyor.

Page 17: THY Teknik A.Ş. ziyareti

31

30 SAĞLIK REHBERİ

Yeryüzündeki varlıklar için temel yaşam kaynağı olan güneşin insan sağlığına büyük faydaları

olduğu kadar zararları da var. Güneş ışınlarının güneş yanığı, deri yaşlanma-sı, proliferatif lezyonlar ve malign deri tümörlerinin oluşumunda etkili olduğu bilinmektedir. Şüphesiz güneş ışınla-rının bu etkileri ultraviyole radyasyo-nun deri ve immün sistem (bağışıklık sistemi) hücreleri üzerindeki olumsuz ve pek çoğu geri dönüşümsüz süreçler-

le ilişkilidir. Deri kanserine sebep olan etmenler arasında en kolay engellene-bilecek faktörlerden biri UV radyasyonu olmasına karşın, bazal hücreli karsinom ve skuamoz hücreli karsinom, dünya genelinde beyaz ırkta en sık rastlanan deri kanseri türleridir.

Bu kanserlerle karşılaşılma sıklığı son 20-30 yılda giderek artmıştır. Pek çok ülkede bu artışın nedeni son 50 yıl içe-risinde güneşli iklimlere tatil sıklığındaki artış ve özellikle genç popülasyonda bronz görünmek amacı ile solaryum gibi yapay UV cihazlarının kullanımında artış olması ile açıklanmaktadır. Yine ‘malign melanom’ adı verilen, nadir izlenen ama son derece tehlikeli bir deri kanseri türünün de ortaya çıkmasında güneş ışınlarına maruz kalmak son derece etkilidir.

Solar UV Indeksi’ni bilmekte fayda varUV ilişkili hasarlar ve deri kanserleri bazı kişisel risk faktörleri ile de ilişkilidir. Bunlar, açık ten rengine, mavi-yeşil göz rengine, açık renk saçlara sahip olmak; güneş yanığı olmaya meyilli olmak ve pek çok kez güneş yanığı geçirmiş olmak, çok sayıda çil ve nevüs sahibi olmak ya da ailede deri kanseri geçirme öyküsünün olması şeklinde sıralanabilir. Bu özellikte kişilerin güneşten korunma konusunda daha bilinçli olması gerekmektedir. Potansiyel solar hasarı öngörmek ve

insanların önlem almalarını sağlamak amacı ile geliştirilen ‘Solar UV İndeksi’, dünya yüzeyindeki solar radyasyonun seviyesini tanımlar. 0’dan başlayarak 11+’ya yükselen bu indekste değer yük-seldikçe, deri ve göz hasarı riski artar ve bu hasarların gelişmesi için gereken süre azalır. Pek çok ülkede gazete, televizyon ve radyolarda hava durumu raporlarında bu indeks değeri belirtilir. Gün içerisinde UV radyasyon miktarı değişkenlik göster-mekle birlikte maksimum değerler öğlen saatlerinde elde edilir ve hava durumu raporlarında bu maksimum değer göz önüne alınır. Ekvator’a yakın ülkelerde değeri 20’lere ulaşan bu indeks, kuzey ülkelerinde ise yaz dönemlerinde bile nadiren 8’e kadar yükselir.

Güneşe çıkarken...Peki indeks değerlerine göre nasıl davranmamız gerekiyor? Bu indek-se göre düşük değerlerde güneşten korunma gerekmezken, orta ve yüksek değerlerde güneşten korunma gerekir. Bu, öğle saatlerinde gölgede oturarak ya da tişört, şapka ve güneş koruyucu krem kullanarak rahatlıkla sağlanabilir. Çok yüksek ve aşırı UV indeksine sahip bölgelerde ise daha ciddi önlemler al-mak gerekir. Bu önlemler, mümkün ise öğle saatinde dışarı çıkmamak, çıkmak zorundaysak mutlaka gölgede bulun-mak; tişört, şapka ve güneş koruyucu krem kullanmak şeklinde olmalıdır. O halde sadece yaşadığımız bölgedeki UV

Güneş ışınlarının insan sağlığına etkilerini, güneşe çıkarken neler yapılması gerektiğini ve güneş koruyucu krem alırken dikkat edilmesi gerekenleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Pınar Incel anlatıyor.

indeksine değil, yolculuğa çıktığımız böl-genin UV indeksi değerlerine de dikkat etmemiz ve bu indekse uygun önlemleri almamız gerekir. UV radyasyon maruzi-yetini azaltmaya yönelik girişimler top-lumların güneşten korunma davranışla-rını artırırken, güneşlenme davranışını azaltmayı hedeflemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) güneşten korunma davranışları konusundaki önerileri, koru-yucu giysiler giymek, gölgede bulunmak, gün ortasında güneş maruziyetinden kaçınmak ve güneş koruyucu kremler kullanmak şeklindedir.

Güneş koruyucu krem nasıl seçilir?Güneş koruyucu kremlerin üzerlerinde ‘Güneş Koruma Faktörü’ (Sun Protection Factor- SPF) değerleri belirtilir. Labo-ratuvar ortamında ölçülen bu değer, o

kremin ne kadar UVB’yi bloke edeceğini gösteren bir birimdir. İki, minimum SPF değeridir. Değer yükseldikçe bloke edilen UVB miktarı da artar.

Ancak bu kremleri kullanan kişilerin tam anlamı ile korunduğunu düşünmesi ve diğer önlemleri almaması sıkça yapılan bir hatadır. Oysa ki SPF 45 değerinde bile deri yüzeyine ulaşan miktarın yüzde 97’si bloke olmaktadır.

Diğer bir önemli nokta da bloke edilen UVB kadar UVA ışınlarının daha derin deri katmanlara ulaşarak deri kanseri oluşumunda rol oynamasıdır. Dolayısıyla bu kremleri seçerken sadece en yüksek SPF değerine sahip olmasına değil, UVA koruması sağlayıp sağlamadığına da dikkat edilmelidir. Bugün için en yüksek

değerde koruma sağlayan kremler +50 SPF düzeyinde UVB ve aynı zamanda UVA’ya karşı koruyucu kremlerdir. Suya dayanıklı kremleri gün ışığına çıkma-dan yarım saat önce sürmek, dışarıda geçirilen her iki saatte bir yahut yüzme, terleme ve duş alma sonrasında yeni-lemek de bu kremlerin seçimi kadar önemlidir.

Deri kanserleri önleme programları, güneş maruziyetinin getirdiği olumsuz sonuçlara ve güneşten korunmanın faydalarına ilişkin bilgi düzeyini artırmayı hedefler. Ancak bunlardan pek azı kişile-rin davranışlarında değişiklik yaratabilir. Bu çalışmalar motivasyonel stratejiler içermeli ve söz konusu toplumun sağlıklı davranışlara yönelimleri konusundaki istekliliği de hesaba alınmalıdır.

Solar UV Indeksi

Güneşi ne kadar tanıyorsunuz?

ULTRAVİYOLE İNDEKSDEĞERİ

0 - 2

3 - 5

6 - 7

8 - 10

11 +

ULTRAVİYOLE İNDEKSDERECESİ

DÜŞÜK (LOW)

ORTA (MODERATE)

YÜKSEK (HIGH)

ÇOK YÜKSEK (VERY HIGH)

AŞIRI (EXTREME)

Page 18: THY Teknik A.Ş. ziyareti

32

xxxx xxxx xxxx xxxx xxxx

BULMACA

Geçen sayının talihlileri Hakan Delikaya, Serhat Ozan Gürbüz, Özgü Karaca, Gökhan Özenç ve Rıza Yıldırım 100 TL tutarında Boyner hediye çeki kazandı.

Anahtar kelimeyi 22 Temmuz 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında Boyner hediye çeki kazanacak.

1

2

4

5

8

6

7

3

1 4 82 53 76ANAHTAR KELIME:

GEÇ

EN S

AYIN

IN C

EVA

BI: F

LAPE

RON

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 19: THY Teknik A.Ş. ziyareti