14
14 “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular› evrenseldir ve hep insan merkezlidir.” Oyuncu, yazar ve yönetmen Ege Maltepe (Tiyatro 2006), sanat hayat›n› ABD’de sürdürüyor.

“Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

14

“Tiyatro her ne kadardile ba¤l› bir sanat olsa dakonular› evrenseldir vehep insan merkezlidir.”Oyuncu, yazar ve yönetmen Ege Maltepe (Tiyatro 2006),sanat hayat›n› ABD’de sürdürüyor.

Page 2: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

Yaz›p yönetti¤iniz “Tea for 3” adl› oyunOcak 2012’de ABD’de sahnelenmeyebafllad›. Bize bu oyunun öyküsünü anlat›rm›s›n›z?

Tea for 3, çokkültürlülük üzerine bir NewYork komedisi. Frans›z, Amerikal› ve Türküç kad›n arkadafl›n üzerine kurulu üç k›saoyundan oluflan bir üçleme. Her oyunda üçkad›ndan birini, di¤er ikisinin de deste¤iyle,New York’da bir kafe iflletmeye çal›fl›rkengörüyoruz. Hepsi kafeyi kendi kültürleri vebak›fl aç›lar›yla renklenen bir mekanadönüfltürüyor; örne¤in Jacqueline Paristad›nda bir restorana, Sandy ise masalardaherkesin kullanabilece¤i i-pad’ler bulunanbir kafeye. Türk çay› ikram eden Selma dahiç ifl yapmayan yerini bir fal kafesine çeviripNew York’un en ünlü falc›s› oluveriyor.Oyunlar›n sonunda üçü de aralar›ndakikültürel farkl›l›klar›ndan do¤an dertlerleu¤rafl›yor.

Oyundaki 3 kad›n oyuncu her k›sa oyundarol de¤ifltiriyor, yani her biri hem Türk hemFrans›z hem de Amerikal› karakterlericanland›r›yor. Oyun toplamda 8 kiflilik. Ana

karakterleri oynayan 3 kad›n d›fl›ndaki 5oyuncu farkl› karakterlerle oyuna girerekhikayeye hayat veriyor. Oyunu 27 Ocak’taNew York’daki LaGuardia Performing ArtsCenter’da sahneledik. Ben hem yazar hemyönetmen hem de oyuncu olarak çal›flt›m.Emir Gams›zo¤lu (eflim) piyanosununbafl›nda bize canl› müzikle efllik etti. Zatenbirçok sahneyi neredeyse bir müzikal gibitasarlam›flt›k. Müzikleri Mozart’dan seçtik.27 Ocak’›n Mozart’›n do¤um günü olmas›ise harika bir tesadüftü.

Siz hariç 7 oyuncu ABD’li. Baflka bir dilde,baflka ülkeden oyuncularla, seyircilerletiyatro yapman›n art›lar› ve eksileri neler?

New York’un çokuluslu karakteri dolay›s›ylaseyirciler oyuncular›n nereli oldu¤unuumursamadan sundu¤unuz fleyi merakediyorlar. Böylece siz de rahatçabesleniyorsunuz çevrenizdekilerden.Yönetmenli¤ini yapt›¤›m bir di¤er projedebirço¤u Amerikal› 27 kad›n var sahnede.Bana farkl›l›klar e¤lenceli geliyor,ö¤renilecek yeni fleyler do¤uruyor. Farkdemiflken, Tea for 3’de yazd›¤›m baz› esprileriyaln›zca Türk seyirciler anlad› mesela. Benyazarken fark›ndayd›m, buna Türkler çokgülecek demifltim. Hatta oyunu okuttu¤umbir Türk arkadafl›m hemen o espridenbahsetmiflti. De¤iflik kültürler içinde çal›flmakiflin sadece süsü; çünkü tiyatro her ne kadardile ba¤l› bir sanat olsa da konular›evrenseldir ve hep insan merkezlidir. Bunedenle bir Shakespeare oyunu dünyan›nher yerinde tüylerinizi ürpertebilir.

Prömiyerde neler hissettiniz? ‹zleyicilerintepkileri nas›ld›?

Heyecanl› ve keyifliydik. Prova süremiz çokuzun de¤ildi; o yüzden asl›nda oyun tampiflmeye bafllam›flken seyirciye sunmufl olduk.Ben do¤açlama gelene¤inden geldi¤im içiniflleri taze ve canl› halde sunmaktan çok

keyif al›yorum. Boyas› kurumak üzereykenresminizi sergiye koyar gibisiniz; seyirciresmin tamamlanmas›na o gün orada sizinleberaber tan›k oluyor, hatta kat›l›yor.‹zleyicilerin tepkileri çok olumluydu; dahailk sahneden itibaren oyunun içine girdiler.Sahnedeyken yapt›¤›n›z bir esprininanlafl›lmas› kadar keyifli bir fley yokturherhalde. Tabii bir oyunu yazarken veyönetirken kafan›zda bir sürü kabus kuruyor,yapt›¤›n›z fleyi bir türlü be¤enmiyorsunuzya da en az›ndan ben öyleyim. Yazar veyönetmen olarak yapt›¤›m iflin bu kadarbe¤enilmesine flafl›rd›m diyebilirim; çünküoyuncu olarak daha özgüvenli bir yerdeduruyorum, performans›m be¤enildi¤indeflaflk›nl›k uyand›rm›yor. Yine de yazarl›k veyönetmenlik henüz çok taze deneyimlerbenim için. Oyundan sonra izleyicilerinsosyal medyadan bana ulafl›p ne kadar keyifald›klar›n› yazmas› beni çok sevindirdi.

Projelerinizde müzi¤in yerine de¤inebilirmisiniz?

Tabii ki. Eflim klasik müzikçi, bir piyanist.Müzik, tan›flt›¤›m›z günden hayat›ma,yarat›c›l›¤›ma ve hatta zekama büyük katk›sa¤l›yor. Örne¤in çok sesli, çok katmanl›müzik dinleme al›flkanl›¤› yaflam›nkatmanlar›n›, ifllerin boyutlar›n› görmemikolaylaflt›r›yor. Bunun d›fl›nda ben klasikmüzi¤i çok güzel buluyorum; güzel bir fleyihayat›mda tutuyorum, haliyle yapt›¤›m iflleres›zd›¤›n› gözlüyorum. Emir piyano çal›fl›rken,ben yaz›yor oluyorum mesela.

2009’dan bu yana Emir’le beraber projelerüretiyoruz. ‹ki disiplini bir araya getiriyoruz,bazen buna baflka sanatç›lar da eklemleniyor.Örne¤in, Tea for 3’deki üçleme fikri klasikmüzikteki varyasyon formundan do¤du; ayn›tema farkl› kültürlerle çeflitlendi, ama özündeayn› temayd›. Oyunun çocuksu bir hikayeanlat›c›l›¤›yla flekillenmesi ile Mozart’›efllefltirmemiz gibi fikirler iflte bu iflbirli¤indendo¤uyor.

Klasik müzi¤in özel bir zevk olarakpaketlenip üst raflara kald›r›lmas› yüzündenbazen genifl kitlelere, özellikle de gençlereyeterince ulaflamad›¤›n› düflünüyorum.Emir’in oyuncu Memet Ali Alabora ile10 y›ld›r devam ettirdi¤i “NotadaYazmayanlar” projesi klasik müzi¤i herkesime yak›nlaflt›rmak amac›n› güdüyor.Bizim ifllerimizde de motivasyonlar›m›zdanbiri bu. Örne¤in, herkese yak›n günlük birdille yaz›p anlat›c›l›¤›n› yapt›¤›m “Drama& Beethoven” müzikli oyununu Türkiye’dede sunmak istiyoruz; projemizde Beethoven’›nmüzi¤ini hikayelerle birlefltiriyoruz veasl›nda müzi¤in içeri¤iyle oynamadan birbak›ma sunumunu renklendiriyoruz.

Tiyatro sevginiz nas›l bafllam›flt›?

Babam ‹stanbul Belediye Konservatuar›mezunu bir tiyatrocu. Ben küçükken onusahnede izlerdim. Benim de tiyatro sevgim,san›r›m küçükken gidip izledi¤im oyunlarla

15

Page 3: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

16

bafllad›. Bir de ilkokuldayken birarkadafl›mla küçük skeçlerden oluflan birgösteri haz›rlay›p s›n›fta oynam›flt›k. Bütüns›n›f›n yüzü k›pk›rm›z› olana kadargüldü¤ünü hat›rlar›m. O gün eve dönerkensanki yürümüyorduk, mutluluktanuçuyorduk. Bu mutlulu¤un peflinden koflupçeflitli tiyatro kurslar›na kat›ld›m. 14yafl›ndayken Ferhan fiensoy’un NöbetçiTiyatro seçmelerine kat›ld›m ve grubun engenç eleman› olarak bir sezon Beyo¤lu’dasahneye ç›kt›m. Ard›ndan yafl›m›ngerektirdi¤i s›k›c› hayata devam etmek içinoradaki e¤itimimi b›rakmak zorunda kald›m;ama Ortaoyuncular’›n fuayesine hergiriflimde kalbim hâlâ p›r p›r eder.Sonras›nda nihayet liseyi bitirdim ve BilkentTiyatro’ya bafllad›m.

Bilkent ve sonras›ndaki e¤itimhayat›n›zdan, ABD’de tiyatro yapmayanas›l karar verdi¤inizden söz edebilirmisiniz?

Ben ‹stanbullu oldu¤um halde Ankara’yagitmeyi tercih etmifltim, üniversiteyeyo¤unlafl›p iyi bir e¤itim almak için. Butercihimde çok haks›z de¤ildim; çünkü s›k›bir e¤itimden geçtik. Tiyatro bir sanat dal›ve her sanat dal› gibi asl›nda ö¤retilendenziyade ö¤renilen bir fley. Bu yüzden acabaokula gitmek gerekli mi diye sorarlar hep.Okul, sanatç› aday›na deneme ve yan›lmaimkan› sunuyor. Böylece acemili¤iniziprofesyonel hayattan daha güvenli birortamda, sizi destekleyen bir grubun içindegeçiriyorsunuz. Bu anlamda ben Bilkent’teflansl›yd›m. 4 y›l gibi uzun denebilecek birsüreçte çok fley deneyerek ayr›ld›m.

Bilkent Üniversitesi’nden diploma al›rken,liseden hemen sonra ne kadar çok yurtd›fl›nagitmek istedi¤im akl›ma gelmiflti.Hayat›n›zda bir süreç bitti¤indedüflünürsünüz ya ben ne yap›yorum, neyapmak istiyorum diye; iflte yurtd›fl›ndayaflamak benim listemde ön s›ralardayd›.Avrupa’ya gitmeyi düflünüyordum, özellikleFransa’ya, ortaokul ve lisede Frans›zca e¤itimveren bir okulda okumufl ve hep Paris

hayalleri kurmufl oldu¤um için. Ard›ndanyüksek lisans için Fulbright bursu kazand›mve New York’a gitme ihtimalim do¤unca çokheyecanlan›p hemen oradaki e¤itimkurumlar›n› araflt›rmaya bafllad›m. NewActors Workshop’dan kabul ald›m ve 2009’damezun oldum.

New York’daki okulumda hem kiflisel hemde profesyonel hayat›ma yön veren birortamla, yönetmenlerle ve oyuncu grubuylakarfl›laflt›m. New Actors Workshop’›n ikiy›ll›k oyunculuk program› ünlü oyunculukhocas› George Morrison’un yönetimindeydi.Oscarl› yönetmen Mike Nichols’›n ustal›ks›n›f›nda anlatt›¤› hikayeler, aktard›¤› notlarve verdi¤i tavsiyeler, yapt›¤›m her ifltekula¤›mda ç›nl›yor diyebilirim. Nichols fluan Philip Seymour Hoffman’›n baflrolündeoynad›¤›, Arthur Miller’›n “Sat›c›n›n Ölümü”isimli oyununu yönetiyor.

Yazarl›k ve yönetmenli¤e ilginiz nas›lfilizlendi?

Benim bu iflte keyif ald›¤›m tek fley sahnedeolmak de¤il. San›r›m en mutlu anlar›m sadece›fl›klar›n benim üstümde oldu¤u anlar de¤ilde orada geçen anlar›n bütünü: bir provayahaz›rlanmak, baflkalar› prova yaparkenizlemek, kostüm tasar›mc›s› ile fikiral›flveriflinde bulunmak... Hepsi hoflumagidiyor. Bundan dolay› oyunculuk yan›ndatiyatro sanat›n› var eden di¤er fleylerleu¤raflmaya bafllamam kaç›n›lmazd›. Sankikendili¤inden oldu diyebilirim, özellikle

yönetmenlik için. Yazarl›k konusunda uzunsüren bir karars›zl›k yaflad›m, acabayapabilir miyim diye. Karars›zl›¤›m hâlâdevam ediyor. Her projeye bafllad›¤›mdayapamam diyorum; sonra bir flekilde oturupçal›fl›rken buluyorum kendimi. Bu konudaeflim çok destekliyor beni. Kimi zamanhayat›n›zda birinin sizi itmesi gerekir.

Birçok oyuncu okullardan mezun oluyor vebirilerinin onlar› be¤enip seçmesini bekliyorsadece. Ben bunu biraz pasif buluyorum.Çok az› s›f›rdan bir yarat›m sürecinibafllatabiliyor ya da buna cesaret edebiliyor.Bense sürecin bütününü seviyorum, bafl›ndansonuna kadar. O yüzden oyunculu¤unyan›ndaki di¤er ifllerle u¤raflmamkaç›n›lmazd›, bazen yönetmenleryönetmenlik ya da yazarl›k yapmama gerekolmad›¤›n›, çok iyi bir oyuncu oldu¤umusöyleseler de.

Tea for 3’nin bir gösterimi sonras›izleyicilere çay ikram etmiflsiniz. Bununnedeni neydi?

Bir sponsorla üç farkl› kad›n› ve kültürü temsilenüç farkl› ülkenin çay›n› ikram ettik, oyununbafl›nda, aras›nda ve sonunda. Çokkültürlülüktemas›na bir destekti bu. Seyirciler ellerindeçaylar›yla oyunu izleyebildiler. Her fleyden önceoyunun içeri¤i bununla ilgiliydi zaten. Akl›maüç farkl› ülke neler içer diye geldi; çünkümutfaklar, kültürler hakk›nda ipuçlar› tafl›r.Kan›mda Türk misafirperverli¤i oldu¤u için buuygulama çok keyifli geldi.

Page 4: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

Söyleflimizin bafl›nda do¤açlamatiyatrodan bahsetmifltiniz. Bu alandakiçal›flmalar›n›z neler?

New Actors Workshop’› bitirdikten sonra,yerinde ö¤rendi¤im bir oyunculuk tekni¤iniTürkiye’de yaymaya karar verdim: Spolintekni¤i. Viola Spolin isimli bir dahi kad›n›nyaratt›¤› bir tiyatro yapma yöntemi bu.Do¤açlamay› kullan›yor, çocuk oyunlar›n›,sezgiyi, sezgisel ve fiziksel fark›ndal›¤›...Oyuncu oldukça karmafl›k bir yarat›msürecinden geçiyor, o arada akl›n›zdan geçentek fley çok e¤lendi¤iniz oluyor. ABD’de1950’lerin sonlar›na do¤ru bafllam›fl bir ak›mSpolin Do¤açlamas›. Viola Spolin’in o¤luPaul Sills y›llar sonra George Morrison veMike Nichols ile bir araya gelip yüksek lisansyapt›¤›m okulu kurmufl. Ben SPOLIN-ISTisimli oluflumu 2009’da ‹stanbul’da kurdum.Y›lda 3-4 defa Türkiye’ye gelerek atölyeçal›flmalar› düzenliyorum. Zaman zamanAmerikal› Spolin e¤itmenlerini davetediyorum. May›s ay›nda ‹stanbul Tiyatro

Festivali’nde küçük bir atölye gerçeklefltirdik.Yaz döneminde Viola Spolin’in torunu ArethaSills ve Spolin kitaplar›n›n editörü, yönetmenCarol Sills’i Türkiye’ye getirebilmek için fonyaratmaya u¤rafl›yorum bugünlerde.Çal›flmalar›m›za oyuncu olan veya olmayan,yarat›c›l›¤›n› gelifltirmek isteyen herkeskat›labiliyor. Zamanla sanatç›lar aras›ndaSpolin tekni¤iyle yo¤rulmufl bir nesil olacakdiye umut ediyorum.

Örnek ald›¤›n›z sanatç›lar, seyredip deunutamad›¤›n›z oyunlar hangileri?

Hocam Mike Nichols’›n kendini sürekliyenilemesi, baflar›s›z oldu¤u ifllerden sonrayanl›fllar›ndan bir liste ç›karmas› ve dahabirçok özelli¤i... Yeni nesilden Tina Fey’intelevizyonda yapt›¤› iflleri çok seviyorum.2008’de Broadway’de izledi¤im HaroldPinter’›n “Homecoming” oyununda RaoulEsparza’n›n performans›na hayranolmufltum. 2009 Shakespeare in ThePark’daki Hamlet’i oynayan Michael

Stuhlbarg’› sayabilirim. Mehmet Ulusoy’unDostlar Tiyatrosu’nda yönetti¤i “Simyac›”y›unutamam. Bir de 15-16 yafllar›mda TiyatroStüdyosu, Jean Genet’in “Balkon”ununuoynam›flt›. Ayr›ca ‹stanbul DevletTiyatrosu’nun “Leenane’in GüzellikKraliçesi”. Ve tabii ki birçok kad›n oyuncugibi ben de büyüyünce Meryl Streepolaca¤›m!

Oynamay› hedefledi¤iniz, keflke rol alsamdedi¤iniz bir oyun var m›?

Çok var. Theresa Rebeck’in “Mauritius”oyunu mesela. San›r›m Türkçe’ye çevrilmedihenüz.

Ya gelece¤e yönelik projeleriniz?

Önümüzdeki sezon New York Hudson GuildTheater’da sahneleyece¤imiz, Chopin üzerine6 sahneden oluflan, Chopin’in dehas›,geçmiflten bugüne dinleyenlerinin kalbindeyer etmesi, gelecek kuflaklara da ayn› etkiyiyaparak ölümsüz ve zamandan ba¤›ms›z biryerde duruflu üzerine bir oyun yaz›yorumflu s›ralar. Bu projede hem yazar hem deoyuncuyum. Ad› Genius (by Chopin). Ayr›caTürkiye’de Spolin atölyelerim devam edecek.

New York’ta ifl d›fl›ndaki vakitleriniz nas›lgeçiyor?

‹flim hayat›m›n çok içinde oldu¤u için tamolarak emin olam›yorum; flu an ifl d›fl›ndakibir an m›, de¤il mi? Yemek yapmay› çokseviyorum; ben yemek yapay›m,arkadafllar›m›z› davet edelim, ne güzel! Onund›fl›nda uzun yürüyüfllere ç›k›yoruz Emir’le,mesela baharda Central Park’daki a¤açlarçiçeklenirken.

17

Page 5: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

18

“Mesle¤imi soranlarailk önce Bilkentli bir gazetecioldu¤umu söylerim.”Murat Bereket (Uluslararas› ‹liflkiler 2000), spor habercili¤indeonuncu y›l›na ilerliyor.

Page 6: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

Bas›n dünyas›na nas›l ad›m att›n›z?

2001’de ATV’ye araflt›rma ve programplanlama görevlisi olarak girdim; yay›nyönetim k›sm›nda yönetici aday›yd›m. Hiçtecrübem yoktu; ama Bilkentli olmam büyükavantajd›. Bilkent, medya dünyas›ndaki herad›m›mda prestijiyle bana birçok kap› açt›.Uluslararas› iliflkiler okuyarak genifl birperspektifle, farkl› alanlara yay›labilecekbiçimde yetifltik. Zaten uluslararas› iliflkileriçok sevdi¤im için uza¤›mda tutamam;Bahçeflehir Üniversitesi’nde Avrupa Birli¤iiliflkileri yüksek lisans›ma devam ediyorum.Ben ATV’de genel yay›n yönetmenineba¤l›yd›m. ‹zlenme oranlar› ve reklam geliriraporlamalar›yla u¤rafl›yordum. Biraz perdearkas›yd›, masa bafl›ndayd›m. Bir yandanda internet forumlar›nda spor yaz›lar›yaz›yordum. Maç analizlerimi Sabah’›n spormüdürü be¤enince ayn› grubuntelevizyonundan gazetesine geçtim.

Spor servisine ad›m at›fl›m›n tarihi 2004’tür.Muhabirler bir gazetenin belkemi¤idir, d›fldünyadaki temsilcileridir, Bilkentli oluflunimaj›m›za katk› yapar diyerek benimuhabirli¤e verdiler. Fenerbahçe (FB)muhabiri olarak bafllad›m. Taraftarl›ktangazetecili¤e geçerken nesnelli¤i yakalamakiçindi bu; çünkü ben Galatasaray (GS)taraftar›y›m. Sonra Befliktafl (BJK) muhabirioldum. Önceleri ikinci muhabirdim, yedekmuhabirdim yani. Birinci muhabir izinlioldu¤u zamanlar yerine ben geçiyordum.Spor servisinde gündem haz›rlamazorunlulu¤u vard›r. Her gün sorumlu oldu¤untak›m›n sayfas›n› dolduracaks›n, idmandanhaberlerle, gündemdeki haberlerle ve elbetözel haberlerle. Bir gazeteci için herhalde

en önemli fley özel bir haber yakalamakt›r.Her günümün belirli k›sm› mutlaka idmanlar›takip ederek geçiyordu. ‹fli ö¤renmek içinher yere gönderiliyordum.

Birinci muhabirli¤e geçifliniz nas›l oldu?

Yetiflti¤ime inan›nca beni GS’ye verdiler vebirinci muhabir oldum. O zamanki müdürümbenim için özel bir pozisyon yaratm›flt›.Yönetim kanad›yla ilgili haberler yap›yordumsadece, o yüzden yönetim muhabiri diyorlard›benim için. Galatasaray yönetilme tarz›yladi¤er kulüplerden biraz farkl›d›r;Galatasaray Lisesi kulübün köklerinde veyönetiminde çok etkindir. Ben yönetimmuhabirli¤inin belki de ilk örne¤iydim.Gazeteci olunca taraftar gözüyle bakmamay›ö¤reniyorsun; fakat tamamen tarafs›zolman›z neredeyse olanaks›z, çünkü futbolve taraftarl›k bir tutku. Zaten dengeyi oflekilde sa¤l›yorsunuz, nesnellik ve tutkuaras›nda bir yerde, ki yapt›¤›m baz› haberleryüzünden GS idmanlar›na al›nmad›¤›mzamanlar olmufltur.

Ben bu iflten ilk gün de keyif al›yordum, flimdide al›yorum. Sahada olmak süper. Herhaldeart›k bir masa bafl› ifli yapamam. Zaten sabah8’de ç›k›p akflam 5’te eve girmek veya çokdüzenli bir hayat yaflamak isteyen birinin iflide¤ildir bu. Hafta sonu herkes tatil yaparkenveya akflam iflten ç›karken sen ifle gidersin.Onlar maç seyretmeye gider, senin iflinsemaçt›r. Hafta sonu tak›m neredeyse senoradas›nd›r veya tak›mla genelde kampdönemlerinde yurtd›fl›na ç›kars›n. Uzun süreev hasreti çekti¤in olur. Mesela bu yaz kampiçin Avusturya’ya gittik. Ligler geç bafllay›ncakamp dönemi baya¤› uzam›flt›.

Kamplar nas›l geçer?

Kamplar, oyuncular sezona yo¤unlafls›n diyekent merkezine uzak bölgelerde ayarlan›r.Sezon öncesi Avusturya’n›n Tirol eyaletineba¤l› Wörgl kasabas›ndayd›k. Almanyas›n›r›na 20 km mesafede, do¤an›n ortas›nda,gölün kenar›ndayd›. ‹dmanlar› izleyipröportajlar› yapt›ktan sonra tabiatla iç içekal›yorduk. Ben o zamanlar› spor yaparakgeçiriyordum. Muhabirli¤in bir de bu yönüvar, farkl› yerler görürsünüz hep.

Özellikle kamplarda, herkesin bir foto¤rafçekmek için yar›flt›¤› ünlü futbolcularlaiç içesiniz.

Demifltim ya kamplar genelde merkezdenuzak olur, antrenman sonras› sosyal hayat›olmaz futbolcunun; genelde beraber vakitgeçirirsiniz onlarla, zamanla arkadaflolursunuz, kimi zaman s›rdafl. Baz› s›rlarvard›r, meslek eti¤inde onlar sizinle kal›r,bas›na yans›maz; ben buna çok dikkatederim. Mesle¤in ilk günlerinde ben de birtaraftar gibiydim, elim aya¤›n titrerdi onlarlakonuflurken.

Sabah’tan sonra yine televizyonadöndü¤ünüz bir dönem var.

Kulübün televizyonu GS TV kurulurkenyönetim taraf›ndan aranm›fl ve hiçdüflünmeden evet demifltim. Bu ifle bafllarkenhayallerimden biriydi kulüpte çal›flmak.Sabah’ta yönetim muhabirli¤i yaparkenrahmetli baflkan›m›z Özhan Canayd›n veyöneticilerle çok güzel iliflkiler kurmufltum.Özhan Canayd›n, kendisi aleyhinde yapt›¤›mbaz› haberlere ve onu çok k›zd›rd›¤›m birköfle yaz›s›na ra¤men benim GS TV’yegelmemi istemiflti. Benim iyi birGalatasarayl› oldu¤umu biliyorlard›. Kulübüy›llard›r yak›ndan izledi¤im için bu göreviverdiler. Üniversitemizde 1998’de kurulup1999’da Bilkentli Aslanlar ad›n› alan ö¤rencioluflumu Bilkentli Galatasarayl›larKulübü’nün kurucular›ndan biri ve ilkbaflkan› olmam›n ayr›ca pay› vard›r kulübünbeni seçmesinde.

Televizyonun kurulma aflamas›ndan yay›nageçifline kadar çok emek verdim. Do¤anGrubu’na ba¤l›yd›k. Onlar kendi ekipleriolufltururken, kulübün yetkilendirdi¤i tek kiflibendim. Amatör bir hevesle çal›flt›m. Meslekhayat›m›n en güzel dönemiydi. Yönetimlegüzel iliflkilerim oldu. Futbolcularla özelsamimiyetler kurdum. Asl›nda televizyondaikinci adam gibiyken ayr›ca hem muhabirdimhem editör. Bir yandan yönetime iliflkinhaberler yap›yordum, bir yandan kameraarkas›ndayd›m, öte yandan programhaz›rl›yordum. Çok yoruldu¤um anlar olsada bugün bak›yorum GS TV’ye, her fleyray›nda ilerliyor ve diyorum ki bunda benimde eme¤im var.

Yaklafl›k yedi ay çal›flt›ktan sonra buradanpek hakketmedi¤im bir flekilde ayr›ld›m veFox’a geçtim. A¤ustos 2007, yeni bir kanal,

19

Page 7: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

bütçesi çok yüksek, spor program› yap›s›farkl›, her programa özel haber yap›yoruz.Kulübü tan›d›¤›m için güzel haberlergetirebilirim diye beni tercih etmifller. ‹flteGS idmanlar›na al›nmad›¤›m o dönemFox’taykendi. Daha kimse yazmam›flken,Karl Heinz Feldkamp’›n teknik direktörlü¤egetirilece¤ini haber yapm›flt›m, hem de birsezon öncesinde. Sonra kulüp taraf›ndanidmana giriflim yasaklanm›flt› bir süre.

Fox dönemlerim çok hareketliydi. Maddikaynaklar genifl oldu¤u için neredeyse heryere röportaja gidebiliyorduk. GS, 2007’deYunan milli futbolcu Angelos Basinas ileciddi flekilde ilgileniyordu. Türkiye’yegelecek ilk Yunan futbolcu olmas› önemlibir haberdi. ‹spanya’n›n Mallorca tak›m›ndaoynuyordu. Menajeriyle ba¤lant› kurdum;bu konuda Basinas’›n röportajveremeyece¤ini, ama beraber oturup birkahve içebilece¤imizi iletti. Bense müdürümeröportaj› ayarlad›¤›m› ve Mallorca’yagidece¤imi söyledim; çünkü kendime çokgüveniyordum. Röportaj› yapamazsamyalan söyledi¤im için iflten at›lacakt›m,yüksek masraflar da cabas› olacakt›. Ozaman Mallorca’ya do¤rudan uçak yoktu;kameraman›mla Fransa aktarmal› gitmifltik,günlerce beklemifltik. Deyim yerindeyseBasinas’›n kap›s›nda yatt›m ve sonunda onuikna edip güzel bir röportaj yapt›m, hattaTürk bayra¤›yla foto¤raf›n› çektim.Ülkemize sempati duydu¤u ve gelmek içinbüyük fedakarl›klar yapt›¤› haldetransferinin gerçekleflmemesine çoküzülmüfltüm. Kendisiyle halen iletiflimimizsürüyor. Birbirimizi özel günlerde arar›z.

‹flinizin insani ve güzel bir taraf› da buolsa gerek.

Evet, böyle ba¤lar kurmak çok fleye de¤er.Röportaj› tamamlad›ktan sonra Mallorca’danas›l vakit geçirebilece¤imizi sordu¤umdaBasinas deniz k›y›s›nda lüks bir gece kulübüönermiflti. Akflam kameraman arkadafl›mlaoraya gidip kap›da Basinas’›n ad›n› verincebüyük bir ilgiyle karfl›lanm›fl, özel bir giriflten

locaya ç›kar›lm›fl ve mükemmel vakitgeçirmifltik. Ç›k›flta hesab› istedi¤imizdehesab›n Basinas taraf›ndan ödendi¤inisöylemifllerdi. ‹ncelik düflünüp bizi oradamisafir etmesine hayran kalm›fl ve birazflafl›rm›flt›m; çünkü böyle fleyler sadece bizdeolur san›yordum. O günden sonra yüz yüzegörüflemesek bile ba¤lant›m›z hiç kopmad›.Ligimize gelen ilk Yunan futbolcu unvan› isebu y›l Theofanis Gekas’a (Samsunspor)k›smet oldu.

Benzer an›lar›n›z varsa paylaflabilirmisiniz?

Dünyan›n yaflayan en iyi golcülerindenNicolas Anelka ile bir an›m var. Ben Sabah’taçal›fl›rken o FB’de oynuyordu. GS maç›öncesinde spor servisimize getirmiflti onu FBmuhabiri arkadafllar. Anelka’n›n giydi¤itiflörtün markas›n›n G ve S harflerindenolufltu¤unu fark edip ona söyledi¤imde çokhofluna gitmiflti; taraftarlara dostluk mesaj›verelim diyerek benimle foto¤raf çektirmiflti.Ben ‹spanya’dayken, o dönem Villareal’deoynayan, eski BJK’li milli futbolcumuz NihatKahveci ile röportaj yapm›flt›m. Bizi çoks›cak karfl›lam›flt›. Villareal, Valencia’yaba¤l› 60.000 kiflilik küçük bir yerleflim.Nihat’›n orada halktan biri gibi olmas›, çoksevilmesi, harika ‹spanyolca konuflmas› Türksporu için k›vanç vericiydi. Arda Turan(Atletico Madrid) ve U¤ur Uçar (KardemirKarabükspor) ile ilk röportajlar› onlar GSgenç tak›m›ndayken ben yapm›flt›m. Acemilikgünlerimde bir futbolcunun sigaras›n›söndürmüfllü¤üm de vard›r, sporcuya böylebir davran›fl›n yak›flmad›¤›n› söyleyip. Ooyuncu çok flafl›rm›flt›, hat›rlad›kça gülerim.U¤urlar› devam etsin diye isimleri bendekals›n, iki futbolcu arkadafl›m u¤urumainan›rlar ve ç›kacaklar› her maç öncesimutlaka beni ararlar.

20

Page 8: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

Halk›n futbola bak›fl›na katk› yapabilecekfarkl› hat›ralar›m da var. Taraftar›n favorisiolmasalar da Cihan Haspolatl› ve Orhan Akgençleri manevi olarak yetifltirmede büyükrol oynam›flt›r GS’de. Otobüste, uçakta, boflvakitlerde Cihan ve Orhan’›n ellerinden kitapdüflmezdi hiç. Genç oyunculara do¤umgünlerinde kitap hediye ederlerdi. Hakanfiükür de sürekli kitap okurdu. Bana süreklidestek vermifltir, özellikle televizyonzamanlar›mda, kulübün televizyonu keflke1990’lar›n sonu, 2000’lerin bafl›ndaki oparlak günlerde kurulsayd› diye hep geçirirdiiçinden.

Milli futbol tak›m›m›zla ilgili görevlerald›n›z m›?

Milli tak›m muhabiri kavram› bizde pekgeliflmemifltir. ‹ngiltere’deki sistem çok iyidir,bir kolej havas› vard›r tak›mda, muhabirleride özeldir. Bizde genelde her milli maçafarkl› isim gönderilir, genelde jest olsun diye,özellikle yurtd›fl›ndaki maçlara. En sonEkim 2007’deki Moldova maç› içingörevlendirilmifltim. Orada daha önce hiçkonuflma f›rsat›m olmad›¤› FB’li Semihfientürk ile güzel bir diyalog yaflam›flt›m.Ben olayl› bir maçtan dolay› ona birazönyarg›l› bak›yordum. Konu aç›ld›¤›nda çokiçten davranm›flt›; herkesin hatayapabilece¤ini, dahil oldu¤u kavgan›n hiçyaflanmam›fl olmas›n› diledi¤ini ve o maçtakidavran›fllar› ne kendine ne de kavgayakar›flanlara yak›flt›rd›¤›n› söylemiflti.Futbolcular›n normal birer insan, yanibizden biri oldu¤unu, ço¤u kez onlaragere¤inden çok yüklenildi¤ini esas ozaman anlam›flt›m.

Sosyal medyan›n sektörünüzdeki yerinedir? Birçok gazeteci günün önemli birk›sm›n› internette geçiriyor.

Sosyal medya, habercili¤i öldürmüfltürdenebilir; çünkü manfletlik bir haber bilegazete bask›ya girmeden paylafl›l›p an›ndayüz binlerce kifliye ulafl›yor ve bir andaeskiyebiliyor.

Sosyal medyada her tak›m›n taraftar›ylayan yanas›n›z. Sizi seven de vararalar›nda, sevmeyen de. Ak›llar›na gelenher fleyi size yazabilecek ve bunlar›ntoplumca okunabilecek olmas›n› nas›lde¤erlendiriyorsunuz?

Ben bu ortamlar› seviyorum. Gazetedeyerimin ve yay›n çerçevemin d›fl›naç›kamazken, sosyal medyada kendimeözgü fikirleri ve yorumlar› daha serbestçepaylaflabiliyorum. Hangi tak›m› tutarsatutsun ben herkesle iletiflim içinde olurum,her türlü düzeyli tart›flmaya ve görüflal›flverifline ›l›ml› bakar›m. Devreye internetgirmeden önce insanlar kanallardaki sporhaberlerini heyecanla beklerdi. Haberleruzun olurdu, içerik genifl olurdu; fakat art›kbirkaç dakika bile sürmüyor, spor kanallar›hariç. Spor programlar› yazar veyorumcular›n tekelinde.

Spor yazarl›¤› konusunda nelerdüflünüyorsunuz?

Ben kendimi bir spor yazar› olarak görmem.Köflesinde spor odakl› yaz›lar kaleme alan,düflüncelerini aktaran bir gazeteciyim sadece.Yazarlar genelde idmanlara gelmeyipuzaktan haber al›rlarken, ben süreklisahaday›m. fiu an çal›flt›¤›m Sözcü’de sporalan›m›z dar. Fotogol’de ise s›n›rlar›m dahageniflti. Fotogol kapand›. Art›k AMK’nin dekadrosunday›m. Gazetenin ismi; aç›k, mertve korkusuz kelimelerinin bafl harflerindenolufluyor. 9 Haziran'da ilk say›m›z›yay›mlad›k. Türk spor gazetecili¤ine biryenilik getirdik; tabloid ç›k›yoruz‹ngiltere’deki örnekleri gibi.

GS’nin bir önceki baflkanl›k seçimlerinde,ola¤anüstü kongre öncesi kulislerdeyönetimdeki bölünmeyi yakalam›fl vehaber yapm›flt›m. NTV Spor’da her sabahgazetelerdeki spor haberlerinin yorumland›¤›,spor bas›n›n›n önemli isimleri Fuat Akda¤ve Mehmet Demirkol’un bir program› var.Benim yönetimle ilgili haberim Sözcü’deç›k›p orada okunan ilk haberdir, iki günüst üste yer verilmesi beni gururland›rm›flt›r.O haber için eski baflkan Adnan Polatbeni yan›na ça¤›rm›fl, istihbarat›maönem verdi¤ini belirterek konuyu olgunluklakarfl›lam›flt›r; kayna¤›m› da sormufltur,ama gazeteci hiçbir zaman kayna¤›n›vermez.

Her fley televizyona ve naklen yay›nlaraba¤l› görünürken, radyoculu¤un sporhabercili¤indeki rolü günümüzde sizcene aflamada?

Radyoculuk halen çok önemli. fiöyle düflünün:24 saat sadece spor yay›n› yapan radyolarvar, t›pk› televizyondaki spor kanallar› gibi.Ben de haftada en az iki kere bu radyolardan

birine ba¤lan›p Galatasaray’› ve gündemdekigeliflmeleri yorumluyorum.

Bu mesle¤i seçecek genç Bilkentlilereneler önerirsiniz?

En baflta dürüst olacaks›n›z, samimiolacaks›n›z. Sporcular genelde bizi sevmez,özel hayatlar›n› veya d›fla yans›mas›n›istemedikleri yönleri ortaya ç›karaca¤›m›z›düflünürler. Siz onlara mesle¤inizi hakk›ylayapt›¤›n›z› hissettirirseniz gerisi gelir; bira¤abey veya bir kardefl gibi çok s›cak iliflkilerkurar, hem yeni dostlar kazan›r hem deseve seve iflinizi yapars›n›z. Karfl› taraf›incitmemek için, s›rf söz verdi¤im içinyazmad›¤›m o kadar çok fley var ki... Herkesinyapabilece¤i bir ifl de¤ildir spor habercili¤i.Egondan ar›nm›fl olacaks›n. En alttanbafllayacaks›n. Hemen patron olma hevesinekap›lmayacaks›n. Yol uzun ve engebelidir.Sorumluluklar›n bir anda artar, fakat büyükunvanlar hemen gelmez. Elbet ben de bir günspor müdürü olmak istiyorum; ama dahavakit var, sab›rl›y›m. O gün gelince amatörruhumu, muhabirlik h›rs›m› kaybetmemifl biryönetici olaca¤›m. Bilkentliler de dahil birçokgenç arkadaflla konufluyoruz. Onlara hepbunlar› anlat›yorum. Heyecanl› ve hareketlibir dünya onlar› bekliyor. Cesur olmal›s›n›z,haberin peflini b›rakmamal›, s›radanolmamal›s›n›z diyorum. Ben GS TV’deykendönemin teknik direktörü Eric Gerets ile 15program yapm›flt›m taktik ve analiz içerikli.Kulüp personeli olmama ra¤men çanaksorular sormak yerine hep gerçekleri ortayakoymaya çal›flm›flt›m. Sert elefltirilerime vesorular›ma Gerets’in epey sinirlendi¤iolmufltu. Giriflimci olacaks›n›z, f›rsatlar›zorlayacaks›n›z. Ben kendi çabalar›mla veBilkent diplomamla s›yr›ld›m insanlar›naras›ndan. Mesle¤imi soranlara ilk önceBilkentli bir gazeteci oldu¤umu söylerim.

21

Page 9: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

22

“Galeriler, piyasayayeni isimler kazand›rmal›d›r.”Baflkentin köklü sanat galerilerinden Siyah Beyaz’›n koordinatörüSera Sade (Grafik Tasar›m 2007), 17. say›m›z›n konuklar›ndand›.

Page 10: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

Söylefliye k›saca sizi tan›yarak bafllayal›m.

Bilkent Grafik Tasar›m’dan mezun oluncaLondra'da Camberwell College of Arts’dakitap tasar›m› yüksek lisans› yapt›m. ‹kinciyüksek lisans›m ise Central Saint MartinsCollege of Art and Design’da küratörlük vesanat tarihi üzerineydi. Sonra 2010’daAnkara'ya dönüp Galeri Siyah Beyaz’daçal›flmaya bafllad›m. Sanat galericili¤i bizdebir aile gelene¤i. Siyah Beyaz benden 1 yaflbüyüktür, 1984 do¤umludur. Yani ben buradabüyüdüm, ortama hiç yabanc› de¤ilim,birlikte çal›flt›¤›m›z sanatç›larla y›llard›riç içeyim. Sanata olan ilgim hep tazeydi veaç›kças› baflka bir ifl yapmay› düflünmedim.Babam da emekli olunca iflleri anneme vebana devretti.

Bir sergiye nas›l haz›rlan›rs›n›z?

Fark ettim ki Grafik Tasar›m mezunuolmam gözlerimi e¤itmifl, bende bir sanatalg›s› oluflturmufl; sanata ve sanat eserinenas›l bakmam gerekti¤ini biliyorum.Sergiyi haz›rlamak iyi bir kompozisyonyaratmay› gerektirir. Sergiye karar verirvermez sanatç›ya galerimizin krokisinigöndeririz; sanatç› da krokiyi göz önündebulundurarak haz›rlar sergiyi ya da mekanaözel bir ifl yapar. Sonuçta bu seçim sergininiçeri¤ine ve sanatç›n›n karar›na ba¤l›d›r.Sergiden önce sanatç› ve eserleri galeriyegelir. Düzenlemeyi sanatç›yla beraberyapmaya özen gösteririm. Duyurular,kataloglar, davetiyeler... Galerinin bütüntasar›m ve bask› iflleriyle ben ilgileniyorum.E¤itimim bunlar›n tümüne yard›mc›asl›nda.

Galeri, sanatç› ve sergi eflleflmesi nas›ldo¤uyor?

28 y›ll›k bir galeri oldu¤umuz vekuruluflumuzdan bu yana çal›flt›¤›m›zsanatç›lar oldu¤u için belirli bir düzenimizvar. Tabii ki ilk defa çal›flaca¤›m›z sanatç›larda olur, ilk defa sergilerini açacak gençlerde. Bizimle ba¤lant› kuran veya benim tan›fl›pifllerini getirdi¤im sanatç›lar da vard›r. Budöngü içerisinde takvimimizi belirleriz. Yaz›nsergiler bitti¤i için önümüzdeki sezonun sonhaz›rl›klar›n› yapar›z.

Yaz döneminde sergilere ara vermenizinnedeni nedir?

Ankara okullar tatil olunca boflal›yor.‹stanbul’da etkinlikler devam etse de bizsezonumuzu 30 Haziran’da kapay›p15 Eylül'de aç›yoruz.

Ankara'n›n sanat galericili¤indeki rolünedir? ‹stanbul'da bu sektör nas›lyürüyor?

Ankara 80'li y›llar›n sonu ve 90'l› y›llar›nbafl›nda Türkiye'de sanat›n merkeziydi.Bunda Bilkent'in Güzel Sanatlar, Tasar›m veMimarl›k Fakültesi’ni kurmas›n›n da büyükkatk›s› vard›r. O dönemlerde bas›n›n Ankaramerkezli olmas› ayr›ca bir avantajd›. 90’l›y›llarda Ankara bu sektörde ‹stanbul’a çokgöç verdi. fiimdi neredeyse her fley ‹stanbulüzerinden iflliyor. Her sergide gazetelerinTürkiye bask›s›na bir haber veya duyuruç›karabilmek için büyük mücadele veriyorum.Ankara'da çok fazla fley oluyor; ama bas›ntaraf›ndan tam anlam›yla yans›t›lm›yor.

Galeriler genelde belirli sanatç›lar› m›tercih ediyor? Genç sanatç›lara ilgi nedüzeyde?

Siyah Beyaz, kuruldu¤unda da zaman›n gençkuflak sanatç›lar›yla çal›fl›yordu. O dönemingençleri günümüzde plastik sanatlar›norta kufla¤›n› temsil ediyor. O kufla¤›b›rakm›yoruz ve flimdiki genç kufla¤a dayer veriyoruz. Ad› bilinen ça¤dafl sanatç›larile gençlerin enerjisi çok güzel bir ikilioluflturuyor. Birlikte ç›k›lan bir yoldur bu.O yüzden sergiyi açarken bir seferlikdüflünmeyiz biz; sonra da birlikteçal›flabilece¤imiz, güvenebilece¤imiz, uzunvadeli ba¤lant›lar araflt›r›r›z. Sözleflmeyapm›yoruz; önemli olan iki taraf›n daberaber çal›flmay› istemesidir. ‹ki taraf dabirbirinden memnunsa ne güzel. Yoksa s›rfbir ka¤›t için birlikte çal›flman›n do¤ruolmad›¤›n› düflünüyorum.

Bilkent mezunlar› ile çal›fl›yor musunuz?

En son Ardan Özmeno¤lu (KentselTasar›m ve Peyzaj Mimarisi 2002 lisans,Grafik Tasar›m 2006 yüksek lisans) ileçal›flt›k. fians eseri tan›fl›p güzel bir iflbirli¤ive arkadafll›k gelifltirdik Ardan’la. Stüdyosu‹stanbul’dad›r. Ankara’daki ilk sergisini“2 Kilo 5” bafll›¤›yla bizde açt› (9 Mart -4 Nisan). Kendine özgü bask› teknikleri vemateryal seçimleriyle oluflturdu¤u eserlerindesemt pazarlar› ve pazar tezgahlar› temas›n›iflledi. Pazar esnafl›¤›n› hayat dolu birgerçeklik olarak gördü¤ünü ve bundanesinlenerek sanat›n yaflamdaki yerini, ticarikimli¤ini ve gelece¤e etkisini sorgulad›¤›n›söyler Ardan bu sergi için. Bence bu

23

Page 11: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

sorgulama sosyal yap›ya, ekonomiye vesanatç›-galerici-koleksiyoncu etkilefliminegöndermeler de bar›nd›r›yordu.

2006’da Art Basel’de 600 milyon dolarl›ksat›fl yap›lm›fl. Sat›fl kayg›s› sanat›nneresinde?

Bir sergiye karar verirken sat›fl kayg›s›olmamal›. Öyle bir kayg› olsa genç birsanatç›n›n ilk sergisini nas›l yapabilirsiniz?Olay sat›fltaysa hep bilinen isimlerle çal›flman›zgerekir, risk almazs›n›z. Oysa galeriler birmisyona sahip olmal›, piyasaya yeni isimlerkazand›rmal›d›r. Bizim flans›m›z 28 y›ld›r kendiyerimizde olmak, kira ödememek. Bu durumsergilere karar verirken bizi daha özgür k›l›yor.Bir galeri için en önemlisi serginin gezilmesidir.Özellikle ö¤rencilerin gelmesini çok istiyoruz;fakat ne yaz›k ki sadece bize de¤il, di¤ergalerilere de ilgileri düflük.

Sanatç› - koleksiyoncu etkileflimihakk›nda neler söylemek istersiniz?

Galeri, sanatç› ve koleksiyoncu aras›ndakiköprüdür. Koleksiyoncular ise sanatç›lar›nve galerilerin destekçileridir. E¤erkoleksiyoncu bir eser al›yorsa, o sanatç›n›nifllerini takip etmeye bafllar, iletifliminisürdürür.

Müzayede evleri ile galeriler ortak birnoktada buluflabilir mi?

Sanm›yorum. Tabii ki Türkiye’de ve dünyadabüyük müzayedeler oluyor; amamüzayedelerde fiyatlar› galerinin alt›nadüflebilir de, katlanabilir de. Bu bencepiyasada dengesizlik yarat›yor. Bu nedenleben galerilerin müzayede evlerine iflvermemesi taraftar›y›m; vermesinler kidengeler bozulmas›n.

Contemporary ‹stanbul'a tek sanatç›ylakat›lm›fls›n›z. Oysa bu fuara galerilerbirçok sanatç›yla ifltirak ediyor.

Biz Contemporary ‹stanbul’a y›llard›r sologidiyoruz. Öne ç›karmak istedi¤imiz isimlerlekat›l›yoruz ve sanatç›n›n son döneminisergiliyoruz.

Galeri d›fl›ndaki sanat çal›flmalar›n›zdanbahseder misiniz?

Her fleyi elde yap›lan, s›n›rl› say›da kitaplarhaz›rl›yorum; tempomdan dolay› y›lda enfazla bir proje yetifltirebiliyorum. Yurtd›fl›ndakibook art fuarlar›na kat›lmaya özengösteriyorum. Londra’daki V&A müzesininbook art koleksiyonunda bir kitab›m var.

Yak›n gelecekteki planlar›n›zla bitirebilirmiyiz?

Önümüzdeki sezon tamamen doluyuz.Bir sonraki sezon da 30. y›l›m›z. Hem enbafl›ndan beri yan›m›zda olan sanatç›lar hemde daha sonra bize kat›lan gençlerle çokgüzel sergiler olacak. Ayr›ca Hollanda veTürkiye iliflkilerinin 400. y›l› için 8Hollandal› ve 8 Türk sanatç› ile, JeromeSymons ve Umut fiumnu’nun küratörlü¤ündebir proje gerçeklefltiriyoruz. Yurtd›fl›sergilerine de a¤›rl›k verece¤iz. Mart 2013’teLondra’day›z. Yurtd›fl›nda Türk sanatç›larayer verilmesi çok önemli, çünkü yükselenbir imaj›m›z var.

24

A. Özmeno¤lu

Page 12: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

26

Matematik Bölümü’nden 1998’de mezun olan Cihad Baflköy,Vodafone’da görev yap›yor.

Cihad Baflköy, Vodafone’da ücretlendirme çözümleri gelifltirme müdürü. Gerçek zamanl›ücretlendirme, abonelik yönetimi çözümleri ve mobil televizyon baflta olmak üzere Vodafonebünyesinde üretilen birçok katma de¤erli servisin gelifltirmesinden sorumlu.

Üniversitemizin Bilgisayar Mühendisli¤i Bölümü’nden 2003’te yüksek lisans diplomas› daalan Baflköy, kariyerine MilSoft’ta yaz›l›m mühendisi olarak bafllam›fl. Oradaki 4 y›ldansonra Innova’ya çözüm mimar› pozisyonu için geçmifl. 2005-2007 döneminde ise Kaletron’dauzman yaz›l›m mühendisli¤inde bulunmufl. Küresel bir flirkette teknolojiye yön vermeamac›na Vodafone Türkiye ile ulaflt›¤›n› söyleyen Baflköy, yeni hedefine di¤er ülkelerdekiVodafone operatörlerinde yöneticilik yapmay› yerlefltirmifl.

“Bilkent Üniversitesi’nde ald›¤›m e¤itim ile analitik düflünebilme yetene¤i, zaman› do¤rukullanma becerileri ve özgüven kazand›m. Tüm bunlar, meslek hayat›mda karfl›laflt›¤›msorunlar› baflar›l› bir flekilde aflmama yard›mc› oluyor.” diyen Baflköy, Bilkent günlerindeFen Fakültesi Ö¤renci Konseyi temsilcili¤ine seçilmesinin yan› s›ra Briç Kulübü ile birçoketkinli¤e ve üniversiteleraras› turnuvalara kat›lm›fl, tak›m ruhu oluflturma ve yaflatmakonusunda deneyimler edinmifl.

Baflköy, kendine ay›rd›¤› zamanlarda ba¤›ms›z sinema ve tarih ile ilgileniyor.

Cihad BaflköyMatematik 1998

Page 13: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

27

Etap KaracaKentsel Tasar›m vePeyzaj Mimarisi 2002

Yaklafl›k 10 y›ld›r ‹zmir Büyükflehir Belediyesi’nde çal›flan EtapKaraca, Kentsel Tasar›m ve Peyzaj Mimarisi Bölümü 2002mezunlar›ndan.

Etap Karaca; ‹zmir Büyükflehir Belediyesi’nin Ulafl›m Planlama fiube Müdürlü¤ü’nde peyzajmimar›. ‹lk 6 senesinde belediyenin Etüt Proje fiube Müdürlü¤ü kadrosunda yer alm›fl.Metro üst düzenlemeleri, orta refüj düzenlemeleri, yol, kavflak ve park projeleriyle ilgileniyor.Sasal› Do¤al Yaflam Park› ve Dünya Üniversite Yaz Oyunlar›’n›n çevre düzenlemelerindede görevler üstlenmifl. Gelecekte daha büyük ölçekteki kentsel tasar›m projelerine katk›vermeyi ve ‹zmir’e daha iyi hizmetlerde bulunmay› istedi¤ini vurguluyor.

“Bilkent’te gördü¤üm e¤itim, büyük ölçekli projelerin çözümlerinde daha genifl bir bak›flaç›s›na sahip olmam› sa¤lad›. ‹ngilizcem sayesinde güncel mesleki yay›nlar› da rahatl›klatakip ediyorum.” diyen Karaca, kendisini yetifltiren hocalar›na teflekkür ediyor ve üniversitearkadafllar›yla kopmad›¤›n›, halen görüfltü¤ünü ayr›ca belirtiyor.

Sözlerine “Küçük k›z›mdan kalan zamanlarda film seyrediyorum.” diyerek devam edenKaraca, haftada üç gün ö¤le tatillerinde pilates yap›yor.

Erhan De¤er

Elektrik ve ElektronikMühendisli¤i 2005

Kariyerini Japonya’da sürdüren Erhan De¤er, Elektrik veElektronik Mühendisli¤i Bölümü’nü 2005’te bitirdi.

Petrol ve do¤algaz arama devi Schlumberger’in Japonya’daki teknoloji merkezinde yaz›l›mmühendisi olarak çal›flan Erhan De¤er, mezuniyet sonras› hayat›n› flöyle özetliyor: “Mezunoldu¤um sene hayat›mdaki en önemli kararlardan birini ald›m. Bilkent’te okudu¤um y›llardayüksek lisans›m› ABD’de yapma niyetindeydim. ABD üniversitelerinin yan› s›ra Japonya’danilgimi çeken Tokyo Üniversitesi’ne de baflvurmufltum. Önce Boston Üniversitesi’nden bursluolarak, ard›ndan Tokyo Üniversitesi’nden Japonya hükümet bursuyla kabul ald›m. HemJaponca ö¤renmek hem de bu teknoloji ülkesinde tecrübe edinmek için tercihim Japonyaoldu. Ekim 2005’te Japonya’ya gelip 6 ay üniversite bünyesinde Japonca ve oryantasyonderslerine girdim. Tokyo Üniversitesi’nin Biliflim ve Haberleflme Mühendisli¤i Bölümü’nden,ses sinyalleri üzerine yapt›¤›m araflt›rmalar sonras›nda 2008’de yüksek lisans derecemiald›m ve Schlumberger’e girdim.”

De¤er, Schlumberger’deki görevini anlatt›ktan sonra sözü Bilkent’e ba¤l›yor: “Ses sinyallerinikullanarak yeralt›ndaki yap›n›n profilini ç›karan sonik ayg›tlardan birinin yaz›l›m›n›destekliyor ve ayn› zamanda bu konudaki uzman kimli¤imle yeni yaz›l›mlara katk›sa¤l›yorum. Birçok milletten insanlarla çal›fl›yor, birçok ülkede e¤itim al›yorum. BilkentElektrik-Elektronik’teki ö¤renim sürecim, flu an yapt›¤›m ifli tamaml›yor diyebilirim;çal›flt›¤›m ayg›tlar›n elektronik yap›s›n› anlayabilmek, bana büyük avantaj sa¤l›yor.”

De¤er, seyahat etmeyi ve foto¤raf çekmeyi seviyor. Di¤er hobileri sinema ve bisiklet. Futbolaözel bir ilgi duyan De¤er, Bilkent’teyken kampüsteki hal› sahalarda ç›kt›¤› maçlar› güzelbirer hat›ra olarak an›yor.

Page 14: “Tiyatro her ne kadar dile ba¤l› bir sanat olsa da konular ... · Viola Spolin’in o¤lu Paul Sills y›llar sonra George Morrison ve Mike Nichols ile bir araya gelip yüksek

28

Emre Aksoy, ‹flletme Fakültesi’nin 2010 mezunlar›ndan.Nokta.com’da proje yöneticisi.

Nokta.com’a döviz konulu bir internet sitesinin içerik yöneticisi olarak ad›m atan EmreAksoy, çok geçmeden proje yöneticili¤ine terfi etmifl. fiimdi sinema odakl› bir sitenin veekibin iflleyiflinden sorumlu. Mezun oldu¤u 2010 yaz›nda ‹stanbul’da Reckitt Benckiser'emarka yönetici asistan› olarak giren Aksoy, üç ay içinde çok sevdi¤i Ankara’ya geri dönmeyekarar vermifl ve yeni flirketinin kap›s›n› aralam›fl. Giriflimci bir ruh tafl›d›¤›n›, hep ticaribir de¤er yaratma hevesi oldu¤unu söylüyor ve ekliyor: “Ortaokuldan beri internete vebilgisayar oyunlar›na merakl›y›m. ‹nternet kaç›n›lmaz bir flekilde büyümeye devam edecek,medya ve iletiflim kanallar›n›n tamam› internetin bir parças› olacak; çünkü küreselleflmeninlokomotifi de internet. Bütün dünyan›n tek bir pazara dönüflüyor olmas› ve herkesin eflitf›rsatlara sahip olmas› beni çok heyecanland›r›yor. Gelecekte küresel bir internet giriflimibafllatmak istiyorum. Türkiye'den bir Amazon.com ya da Facebook ç›kmamas› için ortadahiçbir neden yok. Bu bana biraz da Bilkent'in kazand›rd›¤› bir vizyon. Bilkent gibi iyi e¤itimveren yerlerden gelenlerin hedefleri de büyük oluyor. Say›sal verileri analiz ederek do¤ruç›kar›mlarda bulunmak, tak›m çal›flmas›na yatk›n olmak ve tüm bunlar› etkin sunumlarlabaflkalar›na aktarabilmek bana Bilkent ‹flletme'nin katt›¤› en önemli de¤erler, h›zla terfietmeme yard›mc› olan nitelikler. ‹flimle alakal› konferanslarda veya toplant›larda anlat›lanlarbana hiç yabanc› gelmiyor. Bilkent'in e¤itiminin ne kadar güncel ve dinamik oldu¤ununbir göstergesidir bu. Akademik katk›lar› kadar, kazand›rd›¤› genifl çevreden dolay› daBilkent'i çok seviyorum.”

Aksoy, ilgi duydu¤u spor dallar› aras›nda tenisi bafla koyuyor, ard›na otomobil sporlar›ve bilardoyu ekliyor. Aksoy’un di¤er hobisi ise piyano çalmak.

Emre Aksoy‹flletme 2010

Lisans diplomas›n› 2007 y›l›nda Muhasebe Bilgi SistemleriBölümü’nden alan Murat Yücesan, Siemens’in ‹stanbul merkezkadrosunda yer al›yor.

Murat Yücesan, Siemens’te lojistik uzman›. Müflterilerden gelen ar›zal› cihazlar›n bak›mve de¤iflim süreçleri ile yedek parça sat›fl›n› yönetiyor. Daha önce Areva T&D EnerjiEndüstrisi A.fi.’de üç y›l yurtiçi ve yurtd›fl› kapsaml› sat›n alma uzmanl›¤› yapm›fl.

Yücesan, iflten kalan vakitlerinde amatör olarak müzik ve foto¤rafç›l›kla ilgileniyor,Bilkent’ten arkadafllar›yla görüflüyor. En uzun süreli dostluklar›n üniversite arkadafll›klar›ndando¤du¤unu düflünüyor ve Bilkent hakk›nda flunlar› dile getiriyor: ”Profesyonel dünyayaad›m att›¤›n›zda, Bilkent Üniversitesi’nde verilmifl olan e¤itimin sizi ifl hayat›na en iyiflekilde haz›rlamak için mükemmel bir flekilde tasarlanm›fl oldu¤unu fark ediyorsunuz.Yapt›¤›m ifl üst düzey bir yabanc› dil bilgisi gerektirdi¤inden Bilkentli olmam büyük avantaj.Kampüste Müzik Kulübü’ne ve birçok sosyal etkinli¤e kat›lm›flt›m. Bunlar›n kiflisel geliflimimeçok fley katt›¤›n› düflünüyorum. ‹çlerinde en önemlisi Ö¤renci Çal›flma Program›’nda yeralmamd›r. 4 y›l süre ile çok de¤erli ifl deneyimleri ve arkadafll›klar edindim. Bu tip çal›flmalariletiflim yeteneklerini ve insan iliflkilerini gelifltirdi¤i için üniversite sonras› hayatta çokfaydal› oluyor.”

Yücesan, gelecekteki çal›flma yaflant›s›nda yurtd›fl›ndaki ifl imkanlar›n› de¤erlendirerekilerlemek istiyor.

Murat YücesanMuhasebe Bilgi Sistemleri 2007