Upload
others
View
21
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
İ.T.Ü.
FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ
BİTİRME ÖDEVİ
İnce Filmlerin Optik Özellikleri
Okan Ağırseven
Dönemi : 2005-2006 Bölümü : Fizik Mühendisliği
Numarası : 090000340
Bitirme Ödevini Yöneten Öğretim Üyesi
Yard. Doç. Dr. Esra Özkan Zayim
i
ÖZET
Bu çalışmadaki amaç sol-jel yöntemi kullanılarak ince filmler hazırlanması ve
bu filmlerin optik özellikleri ile ilgili çalışmaların bilgisayar ortamında
programlanmasıdır. Tek, çift ve çok katlı film kaplamalarının, kalınlıkları, kırma
indisleri ve üzerlerine düşen ışığın geliş açısına bağlı olarak yansıtma ve geçirme
katsayıları dalga boyuna bağlı ifadeleri kullanılarak bilgisayar ortamında C++
programlama dili ile hesaplanmıştır. Bilgisayar programının çıktıları, deneysel
verilerle karşılaştırılmıştır.
ii
TEŞEKKÜR
Çalışmam esnasında bana her konuda yardımcı olan ve desteğini hiç
esirgemeyen değerli hocam Yard. Doç. Dr. Esra Özkan Zayim’e sonsuz
teşekkürlerimi sunarım.
iii
İÇİNDEKİLER
ÖZET i
TEŞEKKÜR ii
KISALTMALAR VE SEMBOLLER iii
1. Giriş 1
2. İnce Filmler
3. Sol-Jel Yöntemi 1
3.1. Tarihçe 1
3.2. Sol-jel Yönteminin Tanımı 2
3.3 Sol-Jel Yönteminde Kullanılan Bileşenler ve Reaksiyonlar 2
3.3.1. Hidroliz Reaksiyonu 2
3.3.2. Yoğunlaştırma Reaksiyonu 3
3.4 Sol-Jel Yönteminin Avantajları ve Dezavantajları 3
4. Taşıyıcılar 4
5. Döndürme Yöntemi ile İnce Film Kaplama 5
6. İnce Filmlerin Optik Özellikleri 6
6.1 Saydam Bir Ortamda Işığın Yansıması ve Geçmesi 7
6.1.1. Snell Yasası 7
6.1.2. Maxwell Denklemleri ve Sınır Koşulları Kullanılarak Saydam Yüzey
..........Üzerinde Yansıma ve Geçişin Bulunması 8
6.2 Tek Film İçin Yansıma ve Geçirme Bağıntıları 10
6.2.1 Toplama Metodu 10
6.2.2 Matris Metodu 14
7. Deneysel Çalışma 16
7.1 Taşıyıcı Camların Kesilmesi 16
7.2 Taşıyıcı Camların Temizlenmesi 16
7.3 Solün Hazırlanması 17
7.4 NKD Cihazı ile Ölçüm 18
7.5 UV/VIS Spektroskopisi Ölçümü 18
8. Deneysel Sonuçlar 19
9. Sonuç 23
KAYNAKLAR 24
iv
Kısaltmalar ve Semboller
ρ : Filmin yoğunluğu
η : Sıvının vizikozitesi
h0 : İlk kalınlık
t : Zaman
ω : Açısal hız
θi : Geliş açısı
θr : Yansıma açısı
θt : Geçiş açısı
n : Kırma indisi
c : Işık hızı
E : Elektrik alan
v : Hız
B : Manyetik alan
r : Yansıtma indeksi
t : Geçirme indeksi
R : Yansıtma
T : Geçirgenlik
1
1. Giriş
İnce filmler, değişik dalga boylarında üzerlerine gelen ışığı saçma, geçirme,
yansıtma ve soğurma gibi önemli işlemlerin uygulanmasını sağlayan malzemelerdir.
Günümüzde ışığın ve lazerin bolca kullanıldığı teknolojiler arttıkça ve optik
malzemeler daha sık kullanıldıkça, ince filmler de modern teknolojide önem
kazanmaktadırlar.
İnce filmler kendi iç yapılarına, kalınlıklarına ve üzerlerine düşen ışının dalga
boyuyla değişen geçirme ve yansıtma oranlarıyla, ışığa istenildiği gibi yön verilip
kullanılmasını sağlarlar.
Elektron mikroskoplarının gelişmesiyle ince filmler daha iyi incelenip ele
alınmıştır. Bu sayede ince filmlerin yapılarındaki belirli miktardaki düzensizlik de
keşfedilmiştir. Her ne kadar kullanışlılığı tartışılamaz olsa da, bu düzensiz yapıları
ince filmlerin yalnızca teorik olarak incelenmesinin imkansız olduğunu göstermiştir.
Bu yüzden deneysel olarak incelemek her zaman daha faydalı olmuştur.
Bu çalışmada kullanılan ince film kaplama yöntemi, yaygın olarak kullanılan sol-
jel tekniğidir [1].
2. İnce filmler
İnce filmler kalınlıkları bir mikrondan daha ince olan filmlere verilen genel
isimdir. İnce filmler çok geniş kullanım alanına sahiptirler. Mikroelektronik, devre
elemanı yapımı, güneş pilleri, optik ve koruyucu kaplamalar yapımı bunlara örnek
olarak verilebilir. İnce filmlerin yapımında püskürtme, buharlaştırma, kimyasal buhar
birikimi ve sol-jel yöntemi teknikleri kullanılır [2,3].
3. Sol-Jel Yöntemi
3.1 Tarihçe
Sol-jel yöntemi ilk olarak 1846’da tesadüf eseri keşfedildi. Bu ilk çalışma silisik
asidin nem altında hidrolizini ve polimerizasyonunu kapsıyordu. Daha sonra 1939’da
SiO2 yüzeyler üzerinde yoğunlaşan bu metot, İkinci Dünya Savaşı sonrasında
otomobillerin dikiz aynalarını kaplamada kullanılmasıyla gelişmiştir. Yansımayıcı
(Antireflective) kaplama 1964’te, solar yansıtıcı kaplama ise 1969’da geliştirilmiştir.
Yıllar süren çalışmalar sonucu sol-jel yöntemi dünya çapında ilgi çekmeye başladı.
2
Daha sonraki aşamada fiberler geliştirildi. Nükleer yakıtların muhafaza edilmesi için
içi boş cam (hollow glass) yapılar geliştirildi. Doğada bulunmayan sentetik
mineraller üretildi. Ayrıca aerojellere olan ilginin tekrar artmasıyla sol-jel
teknolojisinin kullanım alanları daha da genişledi [2].
3.2 Sol-jel Yönteminin Tanımı
Sol-jel yöntemi adını sol ve jel kelimelerinin birleşiminden almıştır. Sol, katıların
sıvı içerisinde dibe çökmeden dağınık halde bulundukları sisteme verilen isimdir. Sol
içinde dağınık duran bu katı tanecikler dibe çökmezler. Bunun sebebi, sistem içinde
Van der Waals ve elektriksel çekim kuvvetlerinin yerçekimi kuvvetine oranla daha
baskın olmasıdır. Jel ise katı moleküllerin sol gibi koloid bir yapının içinde
genişleyip büyük boyutlara ulaşmış haline verilen isimdir. Buradan anlaşılacağı gibi
sol-jel yöntemi sıvı yapıdan katı yapıya geçiş süreciyle ilgilidir [4].
Bu yöntemde sıvı fazdaki kaplama malzemesinden elde edilecek film cam gibi
taşıyıcı bir yüzey üzerine kaplanır. Kaplanan film düşük sıcaklıkta ısıtılarak
kurutulur ve daha sonra sıcaklık arttırılarak filmin yoğunluğunun artması sağlanır
[6].
Sol-jel kaplama tekniği ile SiO2, TiO2, SnO2, WO3, VO2 gibi hemen her tür geçiş
metal oksit filmler elde edilebilir. Sol-jel yöntemi ile kaplanan filmlerin kalınlıkları
genelde 500-1000 Å civarında kolaylıkla kaplamak mümkündür. Filmlerin
kalınlıkları kullanım amacına bağlı olarak, kaplama sayısı, kurutma ve yoğunlaştırma
işlemleri ile kontrol edilebilir.
Bu çalışmada hazırlanan filmler sol-jel yöntemlerinden olan döndürme yöntemi
ile kaplanmıştır.
3.3 Sol-Jel Yönteminde Kullanılan Bileşenler ve Reaksiyonlar:
Sol-jel yönteminde alkollerin, metal alkoksitlerin ve katalizörlerin hidroliz ve
yoğunlaştırma reaksiyonları kullanılır [3].
3.3.1 Hidroliz reaksiyonu
ROHORMHOOHORM 324 )()(
ROH alkoldür. Bu reaksiyon, gerçekleştiği ortamdaki su ve katalizör oranlarına göre,
bütün OR grupları OH olana kadar devam edebilir [3].
3
3.3.2 Yoğunlaştırma Reaksiyonu
İki bileşen de hidrolize uğramışsa oksijen köprüsü ile bağlanırlar.
OHORMOMORORMHOOHMOR 23333 )()()()(
Bileşenlerden biri hidrolize uğramamışsa reaksiyon aşağıdaki halini alır.
ROHORMOMORORMHOOHMOR 3333 )()()()(
Bu reaksiyonun sonunda hidrolize uğrayan ürünler tekrar birleşerek yoğunlaştırma
reaksiyonu oluştururlar [3].
3.4 Sol-Jel Yönteminin Avantajları ve Dezavantajları
Sol-jel yönteminin tercih edilmesinin sebepleri şöyle sıralanabilir;
1. Yüksek derecede homojenlik ve kalınlık kontrolü sağlar. Işığın dalga boyu ile
ilgili çok küçük kalınlık ayarları kolaylıkla yapılabilir. Homojen ve düzenli yapıda
olması da her yerde aynı kalınlığın ve yoğunluğun sağlanabilmesiyle
gözlemlenebilir. Bu yapıya örnek olarak yüksek bina camlarının kaplanması
verilebilir.
2. Filmin mikro yapısı üzerinde kolayca değişiklik yapılmasını sağlar.
3. Yöntem taşıyıcı geometrisiyle sınırlı değildir.
4. Kaplamada kullanılan maddelerin bulunması kolaydır. Bu da maliyeti düşük
tutmaktadır.
5. Sol-jel yöntemi uygulanırken fazla yüksek sıcaklıklara gereksinim duyulmaz. Bu
sayede normal laboratuvar koşullarında kolaylıkla uygulanabilir.
6. Uygulamada kullanılan kimyasal maddeler zararsızsalar, insan sağlığı ve çevre
kirliliği açısından tehlike oluşturmaz.
Sol-jel yöntemi bu önemli avantajlarının yanında bazı dezavantajlara da sahiptir.
1. Uygulamada kullanılan kimyasal maddeler zor bulunanlardan seçilirse maliyet
önemli bir şekilde yükselebilir.
2. Sol-Jel yöntemi ile kaplama yapılırken malzemeden fazla kayıp verilir.
3. Kullanılan kimyasallar kurşun gibi zehirleyici ve zararlı maddelerden seçilirse
insan sağlığına ve çevreye zarar verebilir.
4. Filmlerde karbon çökeltisi kalır.
Görüldüğü gibi sol-jel yöntemi kontrol edilebilir, azaltılıp önlenebilir dezavantajlara
sahip olduğundan, genelde tercih edilen ve sıkça kullanılan etkili bir yöntemdir [2].
4
4. Taşıyıcılar
Sol-jel yöntemi sonucu ince film kapladığımız malzemelere taşıyıcı adı verilir.
Elde ettiğimiz ince filmlerin dayanıklılığına, kullanışlılığına ve kalitesine doğrudan
etki ederler. Bu yüzden taşıyıcıların özenle seçilmesi, iyi temizlenmesi ve kaplama
sırasında çevredeki diğer maddelerle etkileşmesinin engellenmesi gerekmektedir [5].
İnce film kaplanacak taşıyıcılarda dört ana ölçüt önemli rol oynar;
1) Kaplanacak taşıyıcı, mekanik, ısısal ve kimyasal yönden dayanıklı malzemeden
olmalıdır.
2) Taşıyıcının ısısal genleşme katsayısı film ile uyumlu olmalıdır.
3) Filme oranla daha küçük kristal sabitine sahip olmalıdır.
4) Yüzey kusuru bulunmamalıdır.
Taşıyıcıların yüzey kusuru ve yabancı maddelerin optik ve elektriksel etkisi
yüksek olduğundan, deneysel çalışmalarda taşıyıcıların temizliğinin önemi ön plana
çıkmaktadır. Taşıyıcılar, üzerlerinde bulunan, yağ, metal ve organik kalıntılar gibi
elektriksel ve optik özelliklerine etki edecek maddeler tarafından kirletilmiş
olabilirler. İstenmeyen sonuçlara yol açmamaları için taşıyıcı bu maddelerden derhal
arındırılmalıdırlar. Uygulanacak temizliğin aşamaları taşıyıcı üzerindeki kirliliğin
tipine göre değişir. Taşıyıcının üzerinde varsa, öncelikle yağ temizlenmelidir.
Organik yağlar, kloroform veya metilen klorid ile temizlenebilir. Eğer taşıyıcı diğer
organik kalıntılar ile kirletilmişse, bu kalıntılar organik çözücülerle eritilerek, mor
ötesi ışın kullanılarak veya asal gaz ışımalı deşarj kullanılarak temizlenebilir.
Taşıyıcı anorganik bir malzeme veya metalik iyonlar ile kirletilmişse, çözücü olarak
HCl - H2O2 karışımı kullanılabilir. Kirletici malzeme metal ise, H2SO4 - H2O2
karışımı kullanılır [6].
Her kaplama öncesinde camlar özel cam deterjanı ile deiyonize su kullanılarak,
ardından da sırayla aseton, metanol ve isopropanol kullanılarak temizlenmelidirler.
Daha sonra camlar kurutularak kaplamaya hazır hale getirilirler.
5
5. Döndürme Yöntemi ile İnce Film Kaplama
Döndürerek kaplama yönteminde sıvı haldeki kaplama malzemesi yatay
konumdaki taşıyıcı üzerine belirli miktarda damlatılır ve taşıyıcı döndürülür. Taşıyıcı
durgun halden mümkün olan en kısa sürede istenilen dönme hızına ulaşmalıdır.
Çünkü dönme hızının sabit olması, film kalınlığının düzgün olmasını etkileyecektir.
Sıvıya etkiyen merkezkaç kuvvetin etkisi ile kaplama malzemesi ince bir film
oluşturur. Film kalınlığı sıvının viskozitesi, taşıyıcı cinsi ve dönme hızına bağlıdır.
Dönme esnasında, hem filmin kalınlığında azalma olur, hem de dönme sayesinde
fazla malzeme savrularak taşıyıcı üzerinden savrularak atılır. Dönme işlemi
tamamlandığında filmin kalınlığı taşıyıcının her yerinde aynı olur. Daha sonra
buharlaşma aşaması gelir. Taşıyıcı bu işlemden sonra fırınlanır. Döndürme
yönteminin aşamaları Şekil 5.1’de gösterilmiştir [3,6].
Şekil 5.1 Dödürme yönteminin aşamaları
6
Döndürerek kaplama yönteminde, kalınlık zamanla değişir. Kalınlığın zamana
bağlı ifadesi aşağıda verilmiştir.
21
22
0
2
0
3
41
th
hth
(5.1)
Yukarıdaki denklemde; 0h filmin başlangıç kalınlığıdır. , solün yoğunluğu; ,
açısal frekans; ise solün viskozitesidir. Döndürerek kaplama yönteminde
taşıyıcının döndürülme hızı ile film kalınlığı h ters orantılıdır. Taşıyıcı dönme
hızı ne kadar artarsa film de aynı oranda ince olur. Taşıyıcı çok hızlı döndürülürse
taşıyıcı üzerindeki sol damlacıkları bu kuvvetin etkisi ile savrulur ve az miktarda
kalan sol filmin ince olmasını sağlar. Dönme esnasında taşıyıcı üzerindeki sol
buharlaştığından taşıyıcı üzerinde bulunan sıvı miktarı azalır. Kütle transfer katsayısı
bu miktarın bir ölçüsüdür.
Dönme işlemi sonunda elde edilecek kalınlık şu formülle bulunur.
1/30
0 2
31
2
Atoplam
A A
eh
(5.2)
Bu formülde A , birim hacimdeki uçucu maddenin miktarı; 0
A ise A ’nın
başlangıç değeri; e ise kütle transfer katsayısına bağlı bir değerdir [3].
6. İnce Filmlerin Optik Özellikleri
İnce filmler tarafından geçirilen ve yansıtılan ışık ışınlarının genliğinin ve
şiddetinin ölçülmesi basit prensiplere bağlıdır. Maxwell denklemlerinin uygun sınır
koşullarıyla uygulanması yeterlidir. Teoride çok kolay görünmesine rağmen pratikte
oluşan denklemler ve çıkan sonuçlar çok karmaşıktır. Çok uzun ve karışık
hesaplamalar gerektirir. Bu hesaplamaları yaparken başvuracağımız başlıca
hesaplamalar Snell yasası, Maxwell denklemleri, Fresnel denklemleri ve diğer
manyetik dalga denklemlerini kapsamaktadır [1].
7
6.1 Saydam Bir Ortamda Işığın Yansıması ve Geçmesi
Işığın yansıma ve geçiş esaslarını anlamak ve gerekli hesaplamaları yapmak
için Snell yasası, Maxwell denklemleri ve diğer önemli elektromanyetik
özdeşlikler kullanılır.
6.1.1 Snell Yasası:
Şekil 6.1 Işığın Ortam Değiştirmesi
Snell yasasının yansıtma ve geçirmeyle ilgili 3 temel kuralı vardır.
1) Gelen, yansıyan ve geçen ışınlar normal ile aynı düzlemdedir.
2) Gelen ışınla yansıyan ışının normal ile yaptığı açılar birbirlerine eşittir.
ri (6.1)
3) Gelen ışının normalle yaptığı açının sinüsü ile geçen ışının normalle yaptığı
açının sinüslerinin oranı ışının bulunduğu ortamlardaki hızlarının oranına
eşittir.
t
i
t
i
v
v
)sin(
)sin(
(6.2)
ttii vnvn (6.3)
Bu denklemlerden genel snell kanunu çıkarılır:
Gelen
Işın
Geçen Işın
θi θr
θt
Normal
Yansıyan Işın
8
)sin()sin( ttii nn (6.4)
6.1.2 Maxwell Denklemleri ve Sınır Koşulları Kullanılarak Saydam Yüzey
Üzerinde Yansıma ve Geçişin Bulunması:
İzotropik bir saydam yüzey üzerinde elekromanyetizma formülleri aşağıdaki
gibidir.
4 divEdivD (6.5)
0 divHdivB (6.6)
t
H
ccurlE
(6.7)
t
E
cc
EcurlH
4
(6.8)
Yüksüz bir yüzey için bu denklemler klasik Maxwell denklemleri halini alırlar.
Et
E
ct
E
c
2
22
2
2
4
(6.9)
Ht
H
ct
H
c
2
22
2
2
4
(6.10)
İletken olmayan bir yüzey için denklemler sadeleşirler.
Et
E
c
2
2
2
2
(6.11)
Ht
H
c
2
2
2
2
(6.12)
Saydam yüzey üzerinde ışık için elektrik ve manyetik vektörlerin durumu şekil
6.2’deki gibidir. Bu durumlar için denklemler denklem 6.13’dan 6.20’ye kadar
gösterildiği gibidir.
9
Şekil 6.2 Elektrik ve manyetik vektörlerin durumu
Birinci yüzey için:
0000 cos)( ppx EEE (6.13)
ssx EEE 000 (6.14)
00000 cos)( ssx EEnH (6.15)
)( 0000
ppy EEnH (6.16)
İkinci yüzey için:
111 cos px EE (6.17)
sy EE 11 (6.18)
1111 cos sx EnH (6.19)
py EnH 111 (6.20)
Bu denklemlere sınır koşullar uygulandığı zaman geçen ve yansıyan ışınların
genliklerinin durum vektörleri cinsinden tanımlanmış halleri bulunur.
10
p
p
pr
nn
nn
E
E1
0110
0110
0
0
coscos
coscos
(6.21)
p
p
pt
nn
n
E
E1
0110
00
0
1
coscos
cos2
(6.22)
s
s
s rnn
nn
E
E1
1100
1100
0
0
coscos
coscos
(6.23)
s
s
s tnn
n
E
E1
1100
00
0
1
coscos
cos2
(6.24)
Bu denklemlere Fresnel yansıma bağıntıları adı verilir. Bu bağıntılar tek, çift ve
çok katmanlı ince filmlerin yansıma ve geçirme hesaplamaları için sıkça
kullanılmaktadırlar [1].
6.2 Tek Film İçin Yansıma ve Geçirme Bağıntıları:
6.2.1 Toplama Metodu
Şekil 6.3 Tek film üzerinde yansıma ve geçirmenin oluşumu
Şekil 6.3’de görüldüğü gibi tek film üzerinde yansıma ve geçirme fonksiyonları
1t , 2t , 1r ve 2r cinsinden elde edilebilmektedir. Eğer filmin içinden geçen ışının
11
genliğindeki faz değişimini 1 ile gösterirsek önümüze çıkacak olan formülleri
sade hale getirmek için kullanacağımız 6.25 formülü yazılabilir.
1111 cos2
dn (6.25)
Yansıyan ışının genliğini bu şekilde yazabiliriz,
1
1
11
2
21
2
2111
42
2111
2
2111
1
...
i
i
ii
err
erttr
errtterttrR
(6.26)
Soğurma olmayan bir yüzey için enerjinin korunumu kullanılarak şu kısaltma
kullanılabilir,
2
121 1 rtt (6.27)
Denklem 3.2 de aşağıdaki halini alır.
1
1
2
21
2
21
1
i
i
err
errR
(6.28)
Geçen ışının genliği de yansıyan ışına benzer bir şekilde yazılabilir,
1
1
11
2
21
221
3
212121
1
...
i
i
ii
err
ertt
errttettT
(6.29)
Eğer soğurma varsa fresnel katsayıları kompleks hale geleceklerdir. Bu yüzden R
ve T değerleri karmaşık hale geleceklerdir. Yine de bu denklemler sayesinde
hesaplanabilirler. Geçen ve yansıyan ışınların filme bağlı olarak enerjileri
aşağıdaki gibi yazılabilir.
)2cos21(
)2cos2(2
2
2
1121
2
2121
2
10*
0rrrr
rrrrnRRn
(6.30)
12
)2cos21( 2
2
2
1121
2
2
2
12*
2rrrr
ttnTTn
(6.31)
Böylece birinci bölge için birim genlikteki ışın ele alınmış olur. Buradan geçen ve
yansıyan ışınlar için denklemler daha basit bir hal alırlar.
2
2
2
1121
2
2121
2
1
2cos21
2cos2
rrrr
rrrrR
(6.32)
)2cos21( 2
2
2
1121
2
2
2
1
0
2
rrrr
tt
n
nT
(6.33)
Eğer Fresnel bağıntılarını kırma indisleri cinsinden yazarsak denklemimizde
rahatça kullanabileceğimiz şekilde sade hale gelirler.
10
101
nn
nnr
21
212
nn
nnr
(6.34)
10
01
2
nn
nt
21
12
2
nn
nt
(6.35)
Son olarak denklemde yerlerine konarak yapılan işlemler sonucunda yansıma ve
geçirme basitçe aşağıdaki gibi yazılır.
2
2121
2
1 2cos2 rrrrR (6.36)
221
0
2 1 rrn
nT (6.37)
Tek film için elde edilen bu formüllerin C++ programlama dilinde aşağıdaki
gibi yazılmıştır,
#include <stdio.h>
#include <conio.h>
#include <math.h>
13
int main() {
float n0,n1,n2,delta,cos2a,fi0,lambda,d1,fi1; //Burada değişkenler girilmektedir.
double r1,r2,t1,t2;
double T,R;
n0= 1; //Havanın ve camın kırılma indisi bellidir
n2= 1.51;
printf("n1: \b"); //Camın kırılma indisi ve kalınlığı girilir.
scanf("%f",&n1);
printf("d1: \b");
scanf("%f",&d1);
printf("lambda: \b"); //Gelen ışığın dalga boyu ve geliş açısı
yazılır.
scanf("%f",&lambda);
printf("fi0: \b");
scanf("%f",&fi0);
fi0*=M_PI/180.; //Radyal dönüşümle Snell yasası uygulanır.
fi1=asin(sin(fi0)/n1);
delta= (2*M_PI*n1*d1*cos(fi1))/lambda; //Delta bağıntısı ve cos2a’nın açılımı
//alınır.
cos2a= 1-(2*sin(delta)*sin(delta));
r1= (n0-n1)/(n0+n1); //Fresnel bağıntıları denkleme eklenir.
r2= (n1-n2)/(n1+n2);
R= pow(r1,2)+(2*r1*r2*cos2a)+pow(r2,2); //Yansıtma ve geçirme bulunur.
T= (n2*pow(1+r1+r2,2))/n0;
14
printf("Yansitma(R)= %f \n",R); //Sonuçlar kullanıcıya sunulur.
printf("Gecirme(T)= %f \n",T);
return 0;
}
6.2.2 Matris metodu
Tek katlı ince filmlerde, her ne kadar toplamalarla adım adım işlem yapıp bir
sonuca varılabiliyorsa da bu sonuçlar hem gerçeğe yeterince yakın değildir, hem
de çok katlı filmler için kullanılamamaktadır. Kullanılmaya çalışılsa bile çok uzun
işlemlere ve karmaşık durumlara neden olacaktır. Bu yüzden hem genel olarak
geçerli bir yöntem kullanılması, hem de daha doğru sonuçlar elde edilmesi için
kullanılan yöntem matris metodudur.
Matris metodu sonucunda elde edilen yansıma ve geçirme formülleri ve bu
formüller için kullanılan değişkenler aşağıdaki gibidir.
2
1
2
10
2
1
2
1
2
01
)( knn
knng
2
21
2
21
2
2
2
1
2
2
2
12
)()( kknn
kknng
(6.38)
11
1
2 dn (6.39)
121
2
2
2
1
121
2
2
2
11
2cos21
2cos2
gggg
ggggR
121
2
2
2
1
2
2
2
1
0
21
2cos21
)1()1(
gggg
gg
n
nT
(6.40)
Yukarıda elde edilen formüllerde, saydam yüzey üzerindeki saydam kaplama için,
11 rg ve 22 rg kısaltmaları yapılırsa denklemler aşağıdaki hallerini alırlar.
1
2
1
4
1
1
22
11
2cos21
2sin4
gg
gR
1
2
1
4
1
22
11
2cos21
)1(
gg
gT
(6.41)
Matris metoduyla elde edilen formüllerin C++ programlama dilinde yazılışları
aşağıdaki gibidir [1].
15
#include <stdio.h>
#include <conio.h>
#include <math.h>
int main() {
float n0,n1,n2,gamma,cos2gamma,d1,k1,k2;
double g1,g2,T,R,lambda;
FILE *fl;
fl=fopen("LRT.txt","w+");
printf("Havanin indisi = 1 \n");
printf("Camin indisi = 1.51 \n\n\n");
printf("Degerlerin aciklamalari: \n\n");
printf("n1 = Filmin indisi (ornek: 1.35)\n");
printf("d1 = Filmin kalinligi (nm) (ornek: 420)\n\n\n\n");
n0= 1;
n2= 1.51;
k1= 0;
k2= 0;
printf("n1: \b");
scanf("%f",&n1);
printf("d1: \b");
scanf("%f",&d1);
for(lambda=400;lambda<=1000;lambda=lambda+5){
gamma= (2*M_PI*n1*d1)/lambda;
cos2gamma= 1-(2*sin(gamma)*sin(gamma));
g1= (pow(n0,2)-pow(n1,2)-pow(k1,2))/(pow((n0+n1),2)+pow(k1,2));
g2= (pow(n1,2)-pow(n2,2)+pow(k1,2)-pow(k2,2))/(pow((n1+n2),2)+pow((k1+k2),2));
16
R= (4*pow(g1,2)*sin(gamma)*sin(gamma))/(1+pow(g1,4)-2*pow(g1,2)*cos2gamma);
T= ((1-pow(g1,2))*(1-pow(g1,2)))/(1+pow(g1,4)-2*pow(g1,2)*cos2gamma);
fprintf(fl,"%7.0lf\t %7.6lf\t %7.6lf\n",lambda,R,T);
}
fclose(fl);
return 0;
}
Yukarıdaki program, temel olarak denklem 6.38-6.40 formüllerini kullanarak
tek filmin yansıma ve geçirme oranlarını hesaplamaktadır. Kullanıcı, öncelikle
n=1.51 olan Corning cam üzerine kapladığı filmin kırma indisini girmelidir. Daha
sonra bu filmin tahmini kalınlığını nm cinsinden girmelidir. Bu aşamadan sonra
program, havanın kırma indisini 1 alarak, 400 nm ile 1000 nm arasında dalga
boylarında, ışığın bu film üzerindeki geçirgenlik (T) ve yansıma (R) değerlerini
hesaplar. Elde edilen sonuçları “LRT.txt” isimli dosyaya kaydedilir. Kullanıcı bu
dosyadan aldığı bilgilerle kolaylıkla grafik çizebilir. Yazılan program soğurma
katsayısını sıfır olarak aldığından ötürü saydam filmler için yaklaşık doğru
sonuçlar verebilmektedir. Soğurma katsayısı başka bir deyişle söndürme katsayısı
programdaki formüllere ilave edilerek daha hassas sonuçlar alınabilir.
7. Deneysel Çalışma
7.1 Taşıyıcı Camların Kesilmesi
Taşıyıcı olarak kullanacağımız 1.51 kırma indisine sahip Corning cam,
laboratuvarın kesim için hazırladığımız bölümünde, daha önceden aldığımız boyut
ölçülerinin yardımıyla, elmas uçlu kesici ve cetvel kullanılarak düzgün şekilde üç
parça halinde kesildi.
7.2 Taşıyıcı Camların Temizlenmesi
Taşıyıcıyı kesiminden önce ve sonra üzerinde biriken artık maddelerden
arındırmak için temizleme işlemine geçildi. Kesilen camlar özel sıvı deterjan ile
iyice temizlenip durulandı. Bu işlem sonrasında camlar, üzerlerinde kalmış
olabilecek muhtemel artıklara karşı sırayla, aseton, metanol ve etanol ile
17
temizlendi. Bu temizleme işlemleri ultrasonik banyoda yapıldı. Temizleme işlemi
tamamlanınca kurumaya bırakıldılar.
7.3 Solün Hazırlanması
60ml etil alkole birkaç damla nitrik asit (katalizör) damlatıldı. 2ml vanadyum
oksitrisopropoksit eklendi. 1 saat boyunca manyetik karıştırıcı yardımıyla
karıştırıldı. Elde edilen sol ile filmler kaplandı. Böylece 2VO filmler elde edildi.
2VO filmlerinin hazırlanış şeması şekil 7.1’de gösterilmiştir.
Şekil 7.1 2VO ince filminin hazırlanışı
18
7.4 NKD Cihazı ile Ölçüm
Bu çalışmada öncelikle NKD analizörü kullanılmıştır. Bu cihaz içine konan
düz yüzeyli saydam örneğin üzerine normal ile o30 ’lik açı yapacak şekilde
değişik dalga boylarında s ve p polarize dalgalarını yollayarak, yansıtma ve
geçirme ölçerek kullanıcıya örneğin yapısı hakkında ayrıntılı ve yüksek doğruluk
oranında bilgi vermektedir.
İnce film örneğinin ölçülmesi için öncelikle NKD cihazının kendisi için
tasarlanmış, tüm değerleri bilinen kuvars referans örneği konur. Alet bu örnek
üzerinde ölçüm yaptıktan sonra kullanıcın elindeki örnek üzerinde ölçüm yapmak
için hazır hale gelir. Örnek konulup ölçüm yapıldıktan sonra cihaz edindiği
bilgileri analiz eder. Son olarak analiz sonuçları kullanıcıya iletilir ve işlem
tamamlanmış olur.
7.5 UV/VIS Spektroskopisi Ölçümü
UV/VIS Spektroskopisinde kullanılan cihaza UV/VIS spektrofotometresi
denir. Soğurma hakkında bilgi almak için örnek cihazın içindeki bölmeye
yerleştirilir. Kullanıcının girdiği değerlere göre, spektrofotometre örneğe UV
bölge ve görünür bölgede ışık yollar. Örneğin içinden geçen ışığın oranına göre
örneğin hangi dalga boyunda ne kadar ışığı soğurduğu ölçülür. Alet bu sayede
örneğin geçirme ve soğurma katsayılarını bulur. Gelişmiş spektrofotometre
aygıtları dalga boyuna karşılık gelen geçirme ve soğurma oranlarını hem sayısal
hem de grafik olarak kullanıcıya sunar [7].
Bu çalışmada UV/VIS spektrofotometresi, ince film örneğinin yüzey
normaline dik olarak yollanan ışık ile filmin geçirme oranının bulunması ve
hazırlanan programla tutarlılığının karşılaştırılması için kullanılmıştır.
19
8. Deneysel Sonuçlar
C++ ile yazılan program çıktısı ile deneysel sonuçları karşılaştırmak amacı ile
VO2 solü kullanılarak farklı kalınlıkta filmler hazırlandı. Hazırlanan filmlerin
dalga boyuna karşı geçirgenlik ve yansıma eğrileri NKD analizör ve UV/Vis.
Spektrofotometre cihazları yardımı ile alındı.
Vanadyum oksit filmler tek katlı, iki katlı ve üç katlı olmak üzere sol-jel
yöntemlerinden olan döndürme yöntemi ile kaplandı. Kaplama hızı 1000 rpm ve
kaplama süresi 30 sn olarak ayarlandı. Her bir kaplama sonrası 100°C de ısıl işlem
uygulandı. Üç farklı katmana kadar kaplama yapılarak farklı kalınlıklarda filmler
hazırlandı. NKD analizörü 30° açı ile s ve p polarize dalgaları ölçmektedir.
Program çıktılarını kıyaslamak amacı ile UV/Vis. Spektrofotometresi kullanılarak
dik geliş için (Ts=Tp) de ölçüm alındı.
Şekil 8.1 ve 8.2, gelen ışın ile yüzey normali arasındaki açı 0° olarak ölçen
UV/Vis. Spektrofotometresi ve 30° olarak ölçen NKD analizörü ile alınan
ölçümleri göstermektedir.
Şekil 8.1 UV/Vis. Spektrofotometresi ile alınan dalga boyuna karşı geçirgenlik eğrileri
20
Şekil 8.2 NKD analizörü ile alınan dalga boyuna karşı geçirgenlik ve yansıtma eğrileri
C++ ile yazılan programda farklı kırma indisi ve kalınlık değerleri denenmiş ve kırma
indisi için 1.7, kalınlık değerleri için de sırasıyla 90 nm, 70 nm ve 48 nm değerleri en iyi
sonuç veren değerler olarak bulunmuştur. Bu değerler kullanılarak, program ile elde
edilen grafiklerin NKD analizörü ile elde edilen değerler ile karşılaştırılması Şekil 8.3’de
gösterilmiştir. Grafikten görüldüğü gibi 700 nm – 1000 nm aralığında deneysel sonuçlar
ile program çıktısı uyum içindedir. Yakın kızıl ötesi bölgesinde NKD analizörü ile
polarize olmuş dalganın geçirgenlik eğrileri oldukça uyumlu sonuç verirken, mor ötesi ve
görünür bölgede sonuçlar deneysel verilerden bir miktar sapmıştır. Bu durum mor ötesi
bölgede yüksek soğurmanın olması ve geliş açısının 0° olarak alınmasından
kaynaklanmaktadır.
21
Şekil 8.3 NKD analizörü ile ölçülen dalga boyuna karşı geçirgenlik eğrileri ile program
çıktılarının karşılaştırılması
Dalga boyuna karşı yansıtma grafiği tek katmanlı film için diğer filmlere kıyasla
daha uyumludur. Bu grafik şekil 8.4’de verilmiştir. Programda tek katmanlı film
için geçerli olan bağıntılar kullanıldığı için bu eğri diğerlerine kıyasla daha iyi
netice vermiştir.
22
Şekil 8.4 NKD analizörü ile ölçülen dalga boyuna karşı yansıtma eğrileri ile program
çıktılarının karşılaştırılması
Şekil 8.5 UV/Vis. Spektrofotometresi ile ölçülen dalga boyuna karşı geçirgenlik eğrileri
ile program çıktılarının karşılaştırılması
23
Programda ince filmin kırma indisi tekrar n1=1.7 olarak alınıp, filmin kalınlık değerleri ise
sırasıyla 120 nm, 78 nm ve 50 nm olarak alındığında, elde edilen sonuçlar, UV/Vis
Spektrofotometresi ile elde edilen sonuçlar ile görünür bölgede uyumlu çıkmış, diğer
bölgelerde yine bir miktar sapma göstermiştir. Program çıktılarıyla elde edilen grafiklerin
UV/Vis Spektrofotometresi ile elde edilen değerler ile karşılaştırılması Şekil 8.3’de
gösterilmiştir.Grafikteki bu sapmalar, soğurmanın ihmal edilmesi ve ışının film üzerine
dik gelmesiyle s ve p polarizasyonlarının birbirine eşit olmasından kaynaklanmaktadır.
9. Sonuç
C++ ile yazılan program çıktısı ile deneysel sonuçları karşılaştırmak amacı ile
VO2 solü kullanılarak farklı kalınlıkta filmler hazırlandı. Hazırlanan filmlerin
dalga boyuna karşı geçirgenlik ve yansıtma eğrileri NKD analizör ve UV/Vis.
Spektrofotometre cihazları yardımı ile alındı.
Programda soğurma ihmal edildiği için, yansıtma değerleri kritik soğurmanın bulunduğu
mor ötesi bölgede UV/Vis Spektrofotometresi ve NKD analizörü aldığımız ölçümlerin
üzerinde çıkmıştır. Soğurmanın daha az olduğu görünür bölge ve kızıl ötesinde ise
program sonuçlarının daha tutarlı olduğu görülmüştür. Bu çalışmada yazılan program
aracıyla filmlerin kırma indisi ve kalınlığı hakkında yaklaşık olarak fikir alınabilmektedir.
Laboratuarda amaca uygun hazırlanacak saydam filmlerin kalınlığı ve kırma indisi ilk
yaklaşıklıkla bu program vasıtası ile hızlı bir şekilde belirlenebilmektedir.
24
KAYNAKLAR
[1] Heavens, O.C., “Optical Properties of Thin Solid Films”, Dover Publications,
New York, 1991.
[2] Klein, L.C., “Sol-Gel Technology for Thin Films, Fibers, Performs, Electronics
and Speciality Shapes”, Noyes Publications, New Jersey, 1988.
[3] Brinkler, C.J., Scherer G.W, “The Physics and Chemistry of Sol-Gel
Processing”, Academic Press, New York, 1990.
[4] Ghodsi, F.E., “CeO2-TiO2 (CeO2-ZrO2) İnce Filmlerinin Oluşturulması, Optik,
Yapısal ve Bazı Elektrokimyasal Özelliklerinin İncelenmesi”, Doktora tezi, İTÜ,
İstanbul, 1999.
[5] Pehlivan, E., “Al2O3Katkılı ZrO2 İnce Filmlerinin Optik Özellikleri”, Yüksek
Lisans Tezi, İTÜ, İstanbul, 2000.
[6] Özkan Zayim, E.. “Tungsten Oksit ve Katkılı Tungsten Oksit İnce Filmlerin
Hazırlanması ve Karakterizasyonu”, Doktora Tezi, İTÜ, İstanbul, 2002.
[7] “Wikipedia The Free Encyclopedia”, http://en.wikipedia.org/wiki/, Mediawiki.