89
Türkiye'de ve Dünya’da Vatandaşlık* 1 Prof. Dr. Ali Çarkoğlu Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu Koç Üniversitesi Sabancı Üniversitesi Bilim Akademisi Bilim Akademisi * 1 Araştırmacılar olarak bu araştırmayı destekleyen TÜBİTAK – SOBAGa (Proje no: 112K157) ayrıca teşekkürlerimizi sunarız.

Türkiye'de ve Dünya’da Vatandaşlık 1...Türkiye'de ve Dünya’da Vatandaşlık*1 Prof. Dr. Ali Çarkoğlu Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu Koç Üniversitesi Sabancı Üniversitesi

  • Upload
    others

  • View
    20

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Türkiye'de ve Dünya’da Vatandaşlık*1

Prof. Dr. Ali Çarkoğlu Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu

Koç Üniversitesi Sabancı Üniversitesi

Bilim Akademisi Bilim Akademisi

*

1 Araştırmacılar olarak bu araştırmayı destekleyen TÜBİTAK – SOBAG’a (Proje no: 112K157) ayrıca teşekkürlerimizi

sunarız.

2

Giriş

Vatandaşlık bir siyasal sisteme olan üyelik bağına verdiğimiz addır. Bu bağın kapsamı aynı

anda hem bireyin psikolojisi hem de yasal statüsü ile ilgili verileri içermektedir. Doğal olarak siyasal

sistemle olan bağlantı günümüzde bireyin bir ulus-devlet veya bir devlet ile olan bağlantısına işaret

eder. Ancak, unutulmamalıdır ki psikolojik aidiyet duygusu devleti oluşturan ulusu oluşturan bir

siyasal toplumun tümüne yönelik olabilmektedir. Bu siyasal toplum ise bir ulus-devlet ile sınırlı

olmayıp birden fazla ulus – devletin sınırları içinde yaşayan bireylerin tümünü içerebilir. Kendisini

Arap olarak tanımlayan ve Arap siyasal toplumuna bağlılık duyan bir birey nüfus kâğıdını veya

pasaportunu taşıdığı devletin üyeliği ile yetinmeyip başka Arap devletlerinde de yaşayan siyasal

topluluk veya bireylere yönelik empati, yakınlık veya bağlılık duygusu geliştirebilecektir. Genellikle,

“pan milliyetçilik,” örneğin pan – Arap milliyetçiliği gibi adlandırılan büyük Arabistan gibi siyasal

toplum tanımlarına oturan aidiyet duyguları bu tür bir siyasal psikolojinin ürünüdür. Ancak,

unutulmamalıdır ki bazı durumlarda da bunun tam tersi söz konusudur. Bireyin duyduğu siyasal

toplum bağlılığı bir ulus –devletin tümüne değil de sadece bir kısmına da tekabül edebilmektedir.

Örneğin, Britanya siyasal toplumunun tümüne değil de sadece İskoç veya Galler’e ait olma

duygusuna sahip olan bireylerin varlığı da bir gerçektir. Dolayısıyla, bir birey ile onun kendisinin

parçası olarak hissettiği siyasal toplumun ulus-devlet sınırlarıyla mükemmelen örtüşmesi her zaman

ve yerde mümkün olmayıp, daha çok bir görgül (ampirik) olgu olarak saptanabilir bir içeriktedir.

Nihayet, büyük çoğunluklar için yukarıda ifade etmiş olduğumuz türden farklılıklar pek mevcut

olmayıp, vatandaşlık tek bir ulus-devlete psikolojik ve yasal bağlarla bağlı bulunmak onun bir üyesi

veya parçası olmak anlamındadır.

Bu durumda bireylerin hem statü gereği hakları ve ayrıcalıkları hem de sorumlulukları

mevcuttur. Bu hak ve sorumluluklar oy kullanmak, toplumdaki çeşitli birimler içinde yer almak, bu

topluluklar aracılığıyla siyasal topluma askerlik yapmak, vergi vermek ve benzeri biçimlerde hizmet

etmek gibi ayrıcalıklar içerdiği gibi, daha sınırlı olarak, yasalara uymak gibi hak ve sorumluluklar da

içerir. Bunların tümü bireyin üyesi olduğu siyasal sistemin temel öğesi olan siyasal topluluğa (political

community) katılma anlamındadır. Vatandaşlık çağdaş demokratik toplumlarda öncelikle bir siyasal

katılma fırsatı ve yükümlülüğü olarak anlaşılmaktadır. Demokratik vatandaşlık olarak da

tanımlayabileceğimiz bu olgu kendi üyesi olduğu siyasal toplumun diğer üyelerine ve seçimine

katkıda bulunduğu siyasal yetkililere bir ölçüde güven duyma, çeşitli durum ve ortamlarda bireysel

olarak eylemde (action) bulunmak suretiyle hareket etmeyi sağlayacak bir muktedir olma duygusuyla

ilgilidir. Demokratik devletler, demokrasinin temel unsuru olan içselleştirmeyi (inclusivity)

gerçekleştirmek için bireylerin siyasal hayata katılmalarını teşvik eden ve ona olanak veren koşullar

üretirler. İşlevsel olarak çalışan bir demokratik devlet yaptığı işlemler ve çalışmalarla vatandaşlarının

siyasal hayattan tatmin olmalarına da vesile olmaktadır.

Vatandaşlık sadece siyasal sistemin temel unsuru olan siyasal topluluğa üye olmakla

kazanılan haklar ve onların getirdiği sorumluluklar ve bunların sonucu olarak, özellikle demokratik

siyasal sistemlerde daha yoğun olarak görülen siyasal katılmadan ibaret değildir. Bu iki temel unsura

bir de kimlik (identity) eklemek suretiyle vatandaşlık kavramını anlamlı kılmak mümkündür

(Barbalet (1988), (Petersson, Westholm ve Blomberg (1989), Andersen ve arkadaşları (1993), Lehning

ve Weale (1997), Lister (1997) and (1999), Heater (1990) and (1999), Delanty (2000), Goul Andersen et

3

al. (2000), Goul Andersen ve Hoff (2001). Burada dikkat edilecek husus kimliği belirleyen veya

sınırlarını saptayan unsurun siyasal sistemin temel unsuru olan bireyin üyesi olduğu ve kendisini

aynı zamanda ait hissettiği siyasal topluluğun niteliğidir. Çağdaş toplumlarda bu topluluğun temel

niteliği ulus (nation) olarak tanımlanmasıyla belirginleşir. Vatandaşlık bir ulusal topluma ait olmak

duygusuyla örtüşen veya örtüşmeyen, ancak hukuken ulusal olarak tanımlanan bir birey – devlet

bağını da içerir; en azından ima etmektedir.

Vatandaşlık olgusu ulus – devletlerin temel siyasal sistem türü olarak yaygınlaşmasıyla ve

Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan modern hayatın kentte yoğunlaşan ve eğitim düzeyi sürekli artan

kitlelerin önce sanayi sonra da hizmet kesiminde istihdamı ile birlikte ortaya çıkan siyasal süreçlerle

önem kazandığını görüyoruz. Bu sosyo-ekonomik dönüşüm kitlelerin hem ekonomide hem de

siyasetteki önemi arttırmıştır. Üretim, tüketim, yaşantı alanları kitleselleştikçe burada yaşayan

bireylerin hükümet ve çeşitli düzeydeki siyasal karar alıcılarla olan bağları da güçlenmiştir. Siyaset

de kitlesel hale gelerek siyasal katılma ve temsili içeren vatandaş – siyasetçi etkileşimleri çeşitlenmiş,

düzenli ve sürekli hale gelmiş ve giderek daha önemli bir hal almıştır. Bu etkileşimi düzenleyen

kurumlar olan seçimler on dokuzuncu yüzyılda ulusal törenler (rituals) halini alırken, ilk kez

Napolyon Bonaparte tarafından 1799’da doğrudan halkoyuna dayalı olarak seçim yapmak (plebisit)

uygulaması başlatılmıştır. Bu aşamadan itibaren her türlü hükümetin halka dayandığını göstermesi

için en temel uygulama genel seçim olmaya başlamıştır. Seçimlerin bu çekiciliği onların düzenli ve

sürekli yapılmasını sağlayan temel gereksinimlerden olmuştur. Bu durumda seçimler sırasında halkı

seferber edebilmek için yeni kurumsal araçlar icat edilmeye başlanmış ve böylece kurulan siyasal

partiler halka dayanarak iktidara gelmenin ve siyasal temsilin temel aracı olmuşlardır. Seçim

kampanyaları, adaylık, yasama organı üyelikleri çerçevesinde kurulan vatandaş – temsilci ilişkileri,

Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşundan itibaren yeni kurulan ulus-devletler ayrıca demokrasi

rejimlerini de hayata geçirdikçe, güç ve saygı kazanmıştır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda halka

dayandığını iddia etmeyen siyasal rejim sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek düzeye inmiştir.

Kitlesel ve popüler siyaset ulus-devletlerin üyesi olan vatandaşı böylece siyasal sistemin odağına

yerleştirmiştir. Bunun sonucunda da vatandaşın kültürel, toplumsal ve siyasal özellikleri, hak ve

görev anlayışı, temsilcilerini belirleyişindeki üslubu, halk oylamaları, seçimler, siyasal partiler ve

genel olarak içinde bulunduğu siyasal rejime ve özellikle demokrasinin işleyişine yaklaşımı

konularındaki algı, değer, tutum ve beklentilerinin anlaşılmasını önemli kılmıştır. Bu araştırmada

Türkiye’deki vatandaşlık olgusunu, daha önce ISSP üyesi ülkelerde 2004 yılında yürütülmüş olan

araştırmaların sonuçlarıyla da karşılaştırarak araştırmaya ve anlamayı hedefledik.

Bu çalışmada temsili ulusal örneğimize yönelttiğimiz soruların ilk kümesi siyasal toplulukla

dayanışma, siyasal kültür, ülkeye gelen sığınmacı göçmenlere karşı olan tutumlar gibi ulusal kimlikle

ilgili olan sorulardan oluşmuştur. Ayrıca, deneklerimize üyesi oldukları siyasal topluluğun

hükümetle olan ilişkisi, siyasal katılma, hükümete etki etme yeteneği, siyasal rejime ve özellikle

demokrasiye olan yönelimlerini araştıran ikinci bir küme soru da yöneltilerek vatandaşlığı haklar,

sorumluluklar ve siyasal katılma olarak tanımına giren konularda sistematik bilgi derlenmiştir. Bu

yolla devlet ile vatandaş arasındaki ilişkinin ülkemizde nasıl anlaşıldığı konusunda da bilgi derlemek

hedeflenmiş bulunmaktadır.

4

Türkiye’nin ilk kez dâhil olduğu bu ISSP vatandaşlık modülü daha önce başka ISSP üyesi

ülkelerde yapılmış olan 2004 yılındaki aynı konudaki araştırmanın verileriyle karşılaştırıldığında

daha kesin ve görece önem saptayan veriler sağlamıştır. Dolayısıyla, bu yaptığımız çalışmanın

bulgularını benzer birçok başka araştırmalar ile karşılaştırarak değerlendirme şansını yakalamış

bulunuyoruz. Ayrıca, ISSP’nin anket üzerinden yapılandırılan yöntemi, genellikle devlet organları

ve yahut anayasa gibi yasal belgeler üzerinden tanımlanmış olan vatandaşlık kavramının, ayrıca

bizzat vatandaşlarca nasıl tanımlandığını ve değerlendirildiğine de ışık tutmaktadır.

Vatandaşlık Olgusu

Vatandaşlık ulus-devletlerin kurumsallaşmasıyla birlikte siyasal olgu ve süreçler içinde

bireyin ağırlığı ve rolü artmıştır. Ulusal ekonomilerin gösterdiği gelişme ile bireyin tüketici, üretici ve

vergi mükellefi olarak önemi artmıştır. Vergi yükünün geniş bir kitle tarafından ödenmeye

başlanması, temsili siyasal kurumların kapsamının genişlemesine, yasama organlarının siyasal sistem

içinde güçlenip kök salmasına neden olmuştur. Temsilcileri aracılığıyla devlet bütçesinin veya

ödedikleri vergilerin hesabını soran kitleler oy hakkının genişlemesine ve seçimlerin kitleselleşerek

çağdaş temsili demokrasilerin doğması ve kurumsallaşmasına imkân vermişlerdir. Siyasal toplumun

üyeliği daha fazla sayıda özelliği bağdaştırmaya başladığından kimler siyasal sistemin ana

unsurlarından olan siyasal topluluğun üyeleri olabilirler sorusunun da yanıtı zaman içinde değişim

göstermiştir. Uluslararası hukuka dayanarak tanımlanan vatandaşlık hukuku ve hakları ulus

devletin vatandaşı olan bireylerin de vatandaşlık hakkındaki düşüncesini etkilemesi doğaldır. Ancak

hukuku tanımlamalardan bağımsız olarak siyasal sistemin unsuru olan siyasal toplumun üyelerinin

gözünde kimlerin bu topluluğun üyesi olabileceği tanımı yer almaktadır. Bu tanımın içeriğinin

saptanmasında o toplumun siyasal kültürü ve onu oluşturan değer, tutum, inanç ve yönelimleri

politik topluluğa üyelik telakkilerinin de rol oynadığını düşünmek gerekir.

Bu araştırmada öncelikle ulus devletin üyeleri olan bireylerin iyi bir vatandaş olmaktan ne

anladıklarını saptayarak vatandaşlık kavramına nasıl yaklaştıkları saptanmaya çalışılmıştır.

Kullandığımız saha araştırması yöntemi bize vatandaşlık konusunda insanların ne düşündüğünü

anlamamızı sağlayacak olan dışsal geçerliliği en belirgin olan yöntemdir. Ülke genelinde 18 yaş

üzerindeki nüfusu temsil eden bir örneklemde vatandaşlık kavramının içeriğinin nasıl

tanımlandığına dair ipuçlarına ulaşmamız söz konusu olmaktadır.

Bu bağlamda sorulmuş olan sorular bireylerin içinde bulundukları siyasal topluluk ve devlete

olan bağlılık seviyelerini, toplumsal ve politik kurumlara olan bağlılık düzeylerini, kişilerin diğer

etnik ve dini kimliklere karşı tutumlarını ve hoşgörü düzeylerini ve ülkedeki genelleştirilmiş güveni

(social trust) ölçerek; toplumun vatandaşlık konusunda eğilimlerinin bir haritasını çıkarmamıza

yardımcı olmaktadır. Burada derlenmiş olan verilerin çok sayıda ülkede sorulmuş olması, aynı

zamanda ülkemizde geçerli olan vatandaşlık, iyi vatandaş olma, toplumsal ve siyasal kurumlara

güven ve bağlılık, etnik ve dini kimliklere karşı tutum ve hoşgörü ile ülkedeki genelleştirilmiş güven

algısını karşılaştırmalı olarak ortaya çıkartmaktadır.

5

Örneklem ve Saha Araştırması

Bu çalışmanın örneklemi 26 NUTS - 2 bölgesindeki kent, belde ve kır (köy, mezra v.b.)

yerleşim yerlerinde yaşayan nüfusun büyüklüğüne orantılı olarak rastsal olarak hane adreslerine

dayalı verilerden Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çekilmiştir. Bu araştırmanın yazarları

olan araştırmacılar tarafından saptanan NUTS-2 bölgelerine isabet etmesi gereken kent, belde ve kır

nüfusları hesaplanarak TÜİK'e bildirilmiş, bu rakamlara karşılık gelecek kent, belde ve kır

nüfuslarının her bölgeye düşen sayılarının iki katına karşılık gelecek hane adreslerinin rastsal olarak

çekilmesi istenmiştir. Böylece çekilen 58 ilden 3460 adrese Şubat – Nisan 2015 ayları arasında giden

anketörler 1509 hanede anketleri başarı ile tamamlayabilmişlerdir. Yapılan görüşmelerin çoğunluğu

(%52) kadın deneklerle olduğundan 18 yaş üzerindeki kadın oranı olan %50,5 civarında bir sonuç

alınmıştır. Araştırmamızda %95 olasılıkla +/- %2,6 civarında bir örneklem standart hatası olduğunu

hesaplamaktayız.

Bu araştırmada kullanılan soru cetvelinin geliştirilmesi ve örneklemin çekilmesi 2014 yılı

sonuna kadar tamamlanmış ve saha araştırması öncesinde anketör eğitimleri Ocak 2015’te yapılmış

ve bilahare soruların sahaya uygulanmasından önce yüz denek civarında bir denekle geliştirilmiş

olan soru cetvelinin bir ön sınaması yapılmıştır. Bu aşamada yapılan 100 kadar anketten alınan veriler

incelenerek soru cetveline son şekil verilmiş ve Şubat 2015 ayında saha araştırması başlatılmıştır.

Saha araştırması Nisan sonunda tamamlanan taramanın denetlemeleri ve veri kodlamaları devam

etmiş; bu aşamaların tamamlanmasının akabinde kodlanmış veri seti 4 Haziran 2015 günü

araştırmacılara ulaştırılmıştır.

6

Bulgular

Bu araştırmada kullandığımız Türkiye örneklemi bulguları 2015 yılının Şubat ayının ortasıyla

Nisan ayının son haftası sahada yüz yüze yapılan 1509 görüşme ile derlenmiştir. Bu bulguları

International Social Survey Program (ISSP) ağına üye olan ülkelerin vatandaşlık konusunda bir önceki

araştırması olan 2004 yılı araştırmasından derlenmiş olan verilerle karşılaştırmalı olarak aşağıdaki

çizelgelerde sunmaktayız. Bu verileri teke tek ülkeler için göstereceğimiz gibi toplu sonuçları da

çizelgelerimizde “Dünya 2004” olarak sunacağız. “Dünya 2004” olarak sunulan oranlar 2004 yılındaki

çalışmalara katılmış olan tüm ISSP ülkelerinin toplamından ibaret olan verilerden hesaplanmışlardır.

Burada ilk olarak üzerinde duracağımız vatandaşlık tanımı ve onun kapsamını anlamlandıran

olguların bir haritasını sunmaktayız. Burada ilk olarak üzerine eğilmiş olduğumuz iyi vatandaşlığı

tanımlamakta kullanabileceğimiz davranış örüntüleridir. Bunları sırasıyla seçimlerde oy vermek,

vergi vermek, yasa ve yönetmeliklere uymak, hükümetin icraatını yakından izlemek ve derneklerde

aktif olarak çalışmak üzerinden ölçmek hedeflenmiştir.

İyi Vatandaşlık

Çizelge 1’de sunulan verilere göre Türkiye’deki seçmen yaşındaki denekler (çok önemli oranı

%76), Filipinlerden sonra (çok önemli oranı %81) seçimlerde oy kullanmanın iyi vatandaş olmanın

temel unsurlarından birisi olduğunu ISSP ülkeleri içinde en fazla vurgulamışlardır. Çizelge 2’den de

görüleceği üzere vergi kaçırmamanın iyi vatandaşlık tanımını belirlemekte çok önemli olduğunu

ifade eden Türkiye’deki denek oranı (%73), ABD (%73) ve Japonya (%72) ile birlikte tüm dünyada en

yüksek düzeydedir. Çizelge 3’ten de görüleceği üzere her zaman yasa ve yönetmeliklere uymak

konusunda Türkiye’deki deneklerin verdiği yanıtlar (%64) ile Güney Kıbrıs’la birlikte on dördüncü

sıraya gerilemekte olup, birinci sıraya otoriter bir rejimle yönetilen Venezuela (%78) yükselmektedir.

İsviçre, Belçika, Hollanda, Fransa gibi demokratik ülkelerde ise bu soruya verilen yanıtlarda çok

önemli kategorisi %20 – %40 bandında kalmaktadır. Çizelge 4’ten de görüleceği üzere hükümetin

icraatını yakından izlemek konusuna Türkiye’deki deneklerin atfettiği çok önemli nitelemesi %47

mertebesinde olup, Filipinler (%67), Kanada (%61) ve Venezuela’nın (%58) en başta yer aldığı

sıralamada on ikinci konumdadır. Çizelge 5’ten de görüleceği üzere Türkiye’deki deneklerin %36’sı

sosyal ve siyasal kuruluşlarda çalışmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak Filipinlerin (%45)

hemen arkasından ikinci sırayı işgal etmektedir. Çizelge 6'daki verilere göre farklı fikirlere sahip

olanların düşünme biçimlerini anlamaya çalışmak konusunun vatandaşlık için çok önemli olduğunu

kabul edenlerin oranı Türkiye'de %46 ile dünyada yedinci en yüksek sıradadır. Bu konuda da en

yüksek oranlara sahip olan ülkeler Uruguay (%68), Meksika (%60) ve Venezuela (%59) ile dünyadaki

en yüksek sıraları alan ülkeler konumunda bulunmaktadır. Çizelge 7'deki verilere göre de

Türkiye'deki denekler az bir miktar daha pahalı olsalar bile, aldığımız ürünleri siyasi, etik veya çevre

kirliliği yaratan etkilerini göz önünde bulundurarak seçmek hususunun iyi vatandaşlık konusunda

çok önemli olduğunu vurgulayan ülkeler arasında %40 ile Portekiz, İspanya, Brezilya gibi ülkelerin

önünde ilk sırada yer almaktadır. Çizelge 8'de Türkiye’de maddi durumu daha kötü olanlara yardım

etmek hususu sorulduğunda alınan yanıtlar sunulmuştur. Çizelge 9'daysa tüm dünyada daha kötü

maddi durumda olanlara yardım etmenin iyi vatandaşlık tanımındaki önemi sorulmuştur. İlkinde

Türkiye'deki deneklerin %62'si bunu çok önemli görürken, tüm dünyadaki maddi durumu kötü

7

olanlara yardımın iyi vatandaşlık tanımında çok önemli olduğunu vurgulayanların oranı %53'tür.

Her iki sıralamada da Türkiye Latin Amerika ve Güney Avrupalı ülkelerin hemen arkasında üst

sıralarda yer almaktadır.

Türkiye'de çizilen iyi vatandaş görüntüsü seçimlere katılmaya büyük özen gösteren, vergi

kaçırmamaya vurgu yapan, yasal mevzuata uygun yaşamayı ön planda tutan, etik değerlere ve

farklılıklara hoşgörü ile yaklaşan, maddi bakımdan kendisinden daha kötü olanlara yardım

edilmesini önemseyen bir manzara çizmektedir. Bu görüntünün davranışlara olan yansımasının her

bir hususta aynı olduğunu söylemek zor olsa bile, toplumda kabul edilen değerler ve normlar

itibarıyla oldukça idealist bir iyi vatandaş tanımının yaygın olarak algılandığını saptadığımızı ifade

edebiliriz. Bu tür eğilimlerin daha çok kültür ve dinden kaynaklanan bir içerikte olduğu ve

muhafazakâr Akdeniz ve Latin kültürlerinde yaygın olarak resmi görüş olarak benimsendiğini de

kabul edebiliriz. Araştırmamızın daha sonraki aşamalarında sorduğumuz sorulara verilmiş olan

yanıtlar bu genel kabul gören toplumsal değer ve normların toplumsal ve siyasal sonuçları hakkında

daha aydınlatıcı olacağını umuyoruz.

8

Çizelge 1: İyi vatandaşlık: Her Seçimde Oy Kullanmak

%96

%95

%94

%91

%90

%89

%89

%88

%88

%87

%87

%87

%86

%86

%86

%86

%84

%84

%84

%84

%82

%81

%79

%78

%77

%77

%77

%76

%76

%76

%73

%72

%72

%70

%69

%69

%69

%68

%66

%55

%55

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Türkiye

Danimarka

Filipinler

Kanada

İsveç

Uruguay

Fransa

ABD

Meksika

Irlanda

G Kore

Portekiz

Norveç

G Afrika

Avustralya

Y Zelanda

Tayvan

Venezuela

Israil

Hollanda

İspanya

Dünya 2004

Japonya

Brezilya

G Kıbrıs

Avusturya

Rusya

Şili

Polonya

İsviçre

Macaristan

Finlandiya

B Almanya

Letonya

Britanya

Slovakya

Belçika

Bulgaristan

Slovenya

Çek C

D Almanya

Çizelge 1: İyi vatandaşlık: Her Seçimde Oy Kullanmak

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

9

Çizelge 2: İyi Vatandaşlık: Vergi Ödemek

%96

%93

%92

%92

%91

%91

%91

%91

%91

%89

%89

%89

%89

%89

%88

%88

%88

%87

%87

%86

%86

%85

%85

%85

%85

%84

%84

%84

%84

%82

%81

%80

%80

%80

%79

%79

%78

%78

%76

%76

%69

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Türkiye

Portekiz

Japonya

ABD

Tayvan

Kanada

G Kıbrıs

Britanya

G Kore

Israil

İspanya

Bulgaristan

Avustralya

Slovakya

Uruguay

Venezuela

Şili

Polonya

Y Zelanda

Irlanda

Rusya

Filipinler

Meksika

Dünya 2004

Danimarka

Macaristan

B Almanya

G Afrika

Finlandiya

İsviçre

Slovenya

Fransa

Letonya

Brezilya

İsveç

Norveç

Avusturya

Çek Cum

D Almanya

Hollanda

Belçika

Çizelge 2: İyi Vatandaşlık: Vergi Ödemek

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

10

Çizelge 3: İyi Vatandaşlık Kavramı: Her Zaman Yasa ve Yönetmeliklere Uymak

%97

%96

%95

%95

%95

%95

%95

%94

%94

%94

%94

%94

%93

%93

%93

%93

%93

%93

%93

%93

%92

%91

%91

%91

%90

%90

%89

%89

%89

%88

%87

%87

%86

%86

%86

%85

%85

%84

%81

%80

%78

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

G Kıbrıs

Venezuela

Irlanda

Portekiz

Bulgaristan

Kanada

ABD

Britanya

Türkiye

Avustralya

Polonya

Israil

Tayvan

Şili

Uruguay

Y Zelanda

Filipinler

G Kore

Danimarka

Meksika

Macaristan

G Afrika

Japonya

Slovakya

Dünya 2004

Rusya

İspanya

B Almanya

Brezilya

Norveç

İsveç

Finlandiya

D Almanya

Hollanda

Avusturya

Slovenya

Letonya

Fransa

Çek Cum

İsviçre

Belçika

Iyi Vatandaşlık Kavramı: Her zaman Yasalara Uymak

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

11

Çizelge 4: İyi Vatandaşlık: Hükümetin İcraatını Yakından İzlemek

%94 %93

%89

%88

%88

%87

%87

%85

%84

%83

%83

%81

%80

%79

%79

%78

%78

%78

%78

%77

%76

%75

%74

%74

%73

%73

%73

%72

%70

%69

%67

%67

%64

%64

%58

%56

%54

%54

%53

%44

%42

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Türkiye

Kanada

ABD

Filipinler

Portekiz

Avustralya

Israil

İsveç

Hollanda

Meksika

Irlanda

Venezuela

G Afrika

Tayvan

Norveç

Brezilya

Japonya

Polonya

Uruguay

G Kore

Y Zelanda

Avusturya

Danimarka

Dünya 2004

Şili

Fransa

G Kıbrıs

B Almanya

İspanya

Britanya

Rusya

İsviçre

Belçika

D Almanya

Slovenya

Slovakya

Macaristan

Finlandiya

Letonya

Bulgaristan

Çek Cum

Çizelge 4: İyi Vatandaşlık: Hükümetin İcraatını Yakından İzlemek

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

12

Çizelge 5: Toplumsal ve Siyasal Kuruluşlarda Aktif Olarak Çalışmak

%71 %70

%65 %65 %63

%60 %59 %58 %58

%55 %53 %53 %53 %52 %51 %50 %48 %47 %46 %45 %45 %45 %43 %41 %41 %39

%35 %32 %32 %32 %31 %31 %29 %28 %28 %28 %27 %26 %25

%22 %18

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Filipinler

Türkiye

G Kıbrıs

Meksika

G Afrika

Portekiz

Uruguay

Brezilya

Venezuela

ABD

Israil

Kanada

Güney Kore

İspanya

Şili

Fransa

Avustralya

İsviçre

Avusturya

Rusya

Polonya

Dünya 2004

Irlanda

Tayvan

Norveç

Hollanda

Danimarka

Japonya

Slovenya

B Almanya

Letonya

Y Zelanda

Bulgaristan

Slovakya

D Almanya

Britanya

İsveç

Çek Cum

Belçika

Macaristan

Finlandiya

Çizelge 5: Toplumsal ve Siyasal Kuruluşlarda Aktif Olarak Çalışmak

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

13

Çizelge 6: Başka Fikirde Olanları Anlayan Birey

%94 %91 %90 %89 %89 %87 %86 %85 %85 %85 %85 %85 %84 %84 %83 %83 %83 %82 %82 %82 %81 %81 %81 %81 %81 %80 %80 %80 %79 %79 %78 %77 %75 %74 %73 %72

%69 %68 %68

%61

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Uruguay

Kanada

İsviçre

Portekiz

Hollanda

Meksika

Israil

Avustralya

Türkiye

Danimarka

ABD

İspanya

Norveç

Fransa

Venezuela

Irlanda

Y Zelanda

İsveç

Avusturya

Belçika

G Kıbrıs

Şili

G Kore

Dünya 2004

Brezilya

Britanya

Filipinler

B Almanya

Slovenya

Polonya

Finlandiya

D Almanya

Slovakya

Rusya

Bulgaristan

Japonya

Tayvan

Letonya

Macaristan

Çek Cum

Çizelge 6: Başka Fikirde Olanları Anlayan Birey

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

14

Çizelge 7: Alışverişte etik değerlere öncelik tanımak

%93 %77

%74 %70 %69 %69 %68 %68

%63 %62 %61 %60 %60 %58 %58 %57 %56 %54 %52 %51 %51 %50 %50 %49 %48 %48 %47 %47 %46 %46 %45 %44 %44 %42 %41 %41 %38 %36

%32 %15

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Türkiye Portekiz

İspanya Avustralya

G Kore

Avusturya İsviçre

Kanada ABD

Slovenya

Tayvan

Filipinler Irlanda

Fransa Danimarka

İsveç

Uruguay Dünya 2004

Brezilya Yeni Zelanda

B Almanya

G Kıbrıs Hollanda

Büyük Britanya Finlandiya

Japonya

Şili Meksika

Israil Belçika

Norveç

Slovakya Macaristan

D Almanya Polonya

Rusya

Letonya Venezuela

Çek Cum Bulgaristan

Çizelge 7: Alışverişte etik değerlere öncelik tanımak

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

15

Çizelge 8: Ülkemizde daha Kötü Maddi Durumda olanlara Yardım Etme

%97

%95

%94

%93

%93

%93

%93

%92

%90

%89

%89

%88

%88

%87

%87

%86

%86

%84

%84

%83

%82

%82

%81

%81

%78

%78

%76

%76

%75

%74

%74

%73

%72

%72

%71

%70

%70

%67

%64

%60

%54

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Venezuela

Şili

Meksika

Brezilya

Türkiye

Uruguay

Portekiz

Israil

Irlanda

ABD

Avusturya

İspanya

Polonya

G Kıbrıs

Kanada

Filipinler

G Afrika

Avustralya

İsviçre

Slovenya

Tayvan

B Almanya

Dünya 2004

Danimarka

Norveç

Hollanda

G Kore

Slovakya

Fransa

D Almanya

Letonya

Bulgaristan

Y Zelanda

Finlandiya

Rusya

Belçika

Britanya

İsveç

Japonya

Macaristan

Çek Cum

Çizelge 8: Ülkemizde daha Kötü Maddi Durumda olanlara Yardım Etme

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

16

Çizelge 9: Dünyada daha kötü maddi durumda olanlara Yardım Etme

%94

%89

%89

%86

%85

%84

%82

%81

%81

%78

%76

%73

%69

%69

%66

%66

%66

%66

%65

%64

%63

%63

%62

%60

%59

%59

%59

%59

%57

%57

%55

%54

%52

%51

%45

%44

%43

%43

%41

%40

%34

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Venezuela

Meksika

Brezilya

Şili

Türkiye

İspanya

Portekiz

Irlanda

Uruguay

Güney Kıbrıs

Polonya

İsviçre

Hollanda

G Afrika

Danimarka

Slovakya

Avusturya

Filipinler

Dünya 2004

Slovenya

Avustralya

Kanada

B Almanya

ABD

Bulgaristan

İsveç

Norveç

Tayvan

Israil

Britanya

Fransa

D Almanya

Belçika

Japonya

Finlandiya

Çek Cum

Letonya

Rusya

G Kore

Y Zelanda

Macaristan

Çizelge 9: Dünyada daha kötü maddi durumda olanlara Yardım Etme

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

17

Vatandaşlık: Hoşgörü - Farklı ve muhalif olanlara yönelik düşünceler

Demokrasinin vatandaşı olan bireylerin farklılıkları doğal, hatta arzu edilir olarak kabul

ederek hareket etmek suretiyle çoğulcu bir toplumu ve onun kültürünü mümkün kılacaklarını

düşünebiliriz (Sartori, 1976). Bu amaçla farklı ve hatta karşıt görüşte olanları en geniş kitle için en iyi

tanımlayabileceğimiz bir kaç soruyu deneklerimize yönelttik. Çeşitli gruplar tanımlayarak

deneklerimize bu grupların halka açık toplantılar, mitingler, gösteriler gibi katılma etkinlikleri

düzenlemesi konusunda ne düşündüklerini sorduk.

Çizelge 10'daki veriler Türkiye'de ve ISSP üyesi olan devletlerde aşırı dinci grupların halka

açık miting veya toplantılar yapmasına izin verilip verilmemesi gerektiği konusunda

deneklerimizden aldığımız yanıtlardan oluşmuştur. Bu kez Türkiye'deki deneklerin %68 oranındaki

bir çoğunluğu bu tür grupların toplantılarına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini, %18 kadarı ise

muhtemelen izin verilmemesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bu oranlarla Türkiye, Bulgaristan,

Avusturya, Belçika -Flanders, Doğu Almanya ve Şili'nin arkasından, hemen hemen Portekiz'le aynı

oranlara sahip olarak ISSP ülkeleri arasında altıncı sırada gelmektedir. Çizelge 11'deki verilere göre

de Türkiye'deki deneklerin %75'i hükümeti kuvvet kullanarak devirmek isteyen grupların halka açık

toplantı ve miting yapmasına kesinlikle izin verilmemeli derken, böylece izin verilmemesini öneren

ISSP ülkeleri arasında da yedinci sırayı almaktadır. Bu kez sıralamada Belçika - Flanders, Avusturya,

Hollanda, Şili, Bulgaristan ve Batı Almanya Türkiye'nin önünde sıralanan ülkelerdir. Çizelge 12'deyse

herhangi bir ırk veya etnik gruba karşı önyargı besleyenlerin halka açık miting ve toplantı

yapmalarına izin verilip verilmemesi sorulduğunda alınan yanıtlar sunulmuştur. Bu kez Türkiye'deki

deneklerin %75'i kesinlikle izin verilmemelidir derken, Şili, Bulgaristan, Macaristan ve Portekiz'in

arkasından izin verilmesine en fazla karşı duran ISSP üyesi ülkeler arasında beşinci sırada yer

almaktadır. Aşırı dincilere izin verilmemesi konusunda %9'la sıralamanın en altında ABD'nin

bulunmasının yanı sıra, Britanya ve İskandinav ülkelerinin de her üç soruda da izin verilmemeyi

öneren denek oranlarının gayet düşük olduğu görülmektedir. Doğu Avrupa, Latin Amerika ve

Güney Avrupa ülkelerinin ve Batı Avrupa'da yirminci yüzyılın ikinci yarısında demokrasiye geçmiş

olan ülke vatandaşlarının genellikle bu tür farklı ve tehditkâr gruplara izin vermekten yana

olmadıkları, demokrasileri iyice pekişmiş olan ülkelerin ise tersine bu tür gruplara olabildiğince

hoşgörülü oldukları dikkat çekicidir.

18

Çizelge 10: Aşırı Dinci Grupların Miting, Toplantı Yapmasına İzin Verilmeli midir?

%73 %66

%59 %57

%52 %52

%48 %45

%41 %40 %40

%38 %36 %35 %35 %34 %33

%30 %28

%26 %25 %24

%20 %20 %20 %20 %20 %19

%18 %18

%14 %13 %12

%9 %9 %8

%7 %6 %5

%2

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

ABD

Israil

Filipinler

Y Zelanda

G Kıbrıs

Venezuela

Tayvan

Uruguay

Irlanda

Brezilya

Kanada

Finlandiya

Britanya

İsveç

Slovenya

Norveç

Danimarka

Dünya 2004

Avustralya

Polonya

Meksika

İspanya

Fransa

Çek Cum

G Kore

Şili

İsviçre

Macaristan

Hollanda

Slovakya

Portekiz

Türkiye

Letonya

Avusturya

Rusya

B Almanya

Belçika

D Almanya

Japonya

Bulgaristan

Çizelge 10: Aşırı Dinci Grupların Miting, Toplantı Yapmasına İzin Verilmeli midir?

İzin verilmeli

İzin verilmemeli

19

Çizelge 11: Hükümeti kuvvet kullanarak devirmek isteyen grupların miting yapmasına izin

%64

%30

%29

%26

%24

%24

%24

%22

%22

%19

%18

%18

%18

%17

%17

%17

%16

%16

%16

%15

%15

%14

%14

%13

%13

%10

%9

%9

%9

%9

%9

%8

%8

%8

%7

%6

%5

%5

%4

%3

%3

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Brezilya

ABD

Slovakya

Israil

Çek Cum

Meksika

Venezuela

Norveç

Y Zelanda

Uruguay

Polonya

Irlanda

Danimarka

Britanya

Fransa

Filipinler

Slovenya

Kanada

Dünya 2004

G Afrika

Portekiz

Avustralya

İsveç

Letonya

İsviçre

Şili

Türkiye

G Kore

İspanya

Finlandiya

Bulgaristan

Macaristan

Hollanda

Rusya

D Almanya

Tayvan

B Almanya

Japonya

Avusturya

Belçika

G Kıbrıs

Çizelge 11: Hükümeti kuvvet kullanarak devirmek isteyen grupların miting yapmasına izin

İzin verilmeli

İzin verilmemeli

20

Çizelge 12: Herhangi bir ırk veya etnik gruba karşı önyargı besleyenlerin miting yapmasına izin

%39 %37

%32 %32

%29 %27 %27 %27

%25 %25

%23 %23

%19 %19 %18 %18 %18 %17 %17 %17 %16 %16 %16 %15 %15 %15

%14 %13 %13

%11 %10 %9 %9 %9 %9 %9 %8 %7 %7

%5 %4

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

ABD

Norveç

Y Zelanda

Brezilya

Danimarka

Finlandiya

G Kıbrıs

Israil

İsveç

Britanya

G Afrika

Slovenya

Fransa

Kanada

Dünya 2004

G Kore

Avustralya

Irlanda

Uruguay

Çek Cum

Meksika

Hollanda

Tayvan

Belçika

Venezuela

Filipinler

İsviçre

Letonya

Polonya

Slovakya

İspanya

Şili

B Almanya

Macaristan

Portekiz

Türkiye

Japonya

D Almanya

Rusya

Avusturya

Bulgaristan

Çizelge 12: Herhangi bir ırk veya etnik gruba karşı önyargı besleyenlerin miting yapmasına izin

İzin verilmeli

İzin verilmemeli

21

Toplumsal ve Siyasal Etkinlikler

Vatandaşlığın ayrılmaz bir parçası da bireyin içinde yaşadığı toplum ve siyasal topluluğun

diğer üyeleri ve devletle kurduğu ilişkilerdir. Deneklerin varsaydığı gibi birey seçimlere katılacak,

vergi verecek, toplumsal ve siyasal kuruluşlarda çalışacak ve başkalarına yardım edecektir. Ancak,

vatandaşalrın bu tür etkinliklerde bulunmak için yapacakları bu davranışların etkili sonuçları

olacağını varsaymaları gerekir. Bu tür bir tutuma etkinlik duygusu (efficacy) adını veriyoruz. O zaman

deneklerimizin bu etkileşimlerde bulunmak için yeterli etkinlik duyguları mevcut mudur?

Türkiye’de deneklerin toplumsal ve siyasal etkinliklerinin duygularının ne düzeyde olduğunu

saptamak için kendilerine bir dizi soru yöneltmekle bu önemli duygu ve onun ürettiği saiklerin

haritasını da çıkartmak mümkün olacaktır.

Çizelge 13'te toplu dilekçeye imza koyma etkinliğine deneklerin ne ölçüde katıldıklarını

gösteren bulgular sergilenmiştir. Türkiye'deki denekler toplu dilekçeye %65 oranında hiç

katılmadıklarını belirtirlerken, Filipinler ve Macaristan'ın arkasından bu yolla siyasal hayata en az

katılan ISSP üyesi görüntüsü çizmektedirler. Tersine, Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada, Fransa gibi

ülkelerdeki denekler ise bu tür bir etkinliğe katılmada çok yüksek oranlarla liste başında

bulunmaktadırlar. Protesto içeriği gösteren bir etkinlik olan toplu dilekçe Türkiye'de istisnai olarak

başvurulan bir etkinlik görüntüsü vermektedir. Çizelge 14'te bulguları sunulan verilere göre

Türkiye’de belli ürünleri kasıtlı olarak siyasal, etik ya da çevresel nedenlerle satın almak veya bu

sebeplerle onları boykot etmek etkinliğinde hiç bulunmadığını ve hiçbir şekilde yapmayacağını

söyleyen denek oranı tüm deneklerin üç denekten ikisi mertebesindedir (%68). Türkiye, Şili (%86),

Bulgaristan (%84), Filipinler (%83) ve onları izleyen Macaristan, Rusya, Polonya, Çek Cumhuriyeti

gibi Latin Amerika, Asya ve Doğu Avrupa ülkeleriyle birlikte yine en az protesto mahiyetindeki

siyasal katılma eğilimi gösteren ülkelerden birisidir (Çizelge 15). Çizelge 15'te sergilendiği üzere

Türkiye’de bir gösteri yürüyüşüne hiç katılmayan ve herhangi bir sebeple de hiç katılmayacağını

beyan eden denek oranı (%70) ile Macaristan (%81), Filipinler (%80), Şili (%76), Japonya (%75) ve

Polonya'nın (%74) hemen ardından altıncı sıradadır. Çizelge 16'da Türkiye'deki denekler %72

oranında bir siyasal mitinge veya gösteriye hiç katılmadıklarını ve hiçbir şekilde katılmayacaklarını

belirtirken, Türkiye’de böylece ISSP ülkeleri arasında Şili (%76) ve Polonya'nın (%75) arkasından

üçüncü en az protesto davranışı gösterme eğilimindeki ülke konumundadır.

Çizelge 17'de görüş ve fikirlerini ifade etmek için bir politikacıyla veya kamu görevlisiyle

temasa geçmek veya temasa geçmek için girişimde bulunup bulunmadıkları sorulduğunda

Türkiye'deki deneklerin dörtte üçü (%75) hiç bulunmadıklarını ve hiçbir şekilde de

bulunmayacaklarını belirterek ISSP ülkeleri arasında birinci sıraya yükselmişlerdir. Böylece,

Türkiye’de protesto içeriği olmayan olağan katılma etkinliklerinden de kaçınma eğiliminde olduğu

görülen geniş bir denek kitlesinin mevcudiyetini saptamış bulunuyoruz. Çizelge 18'de sosyal ya da

siyasal bir faaliyet için para bağışlamak veya bağış toplamak türünden bir etkinlikte hiç

22

bulunmadığını ve hiçbir şekilde bulunmayacağını belirten Türkiye'deki denek oranı da %75 ile

Macaristan'ın (%73) hemen önünde birinci sıradadır. Ancak ISSP ülkeleri arasında bu iki ülkeyi en

yakından takip eden üçüncü ülkenin ise deneklerinin üçte ikisi (%65) aynı yanıtı veren Rusya olduğu

görülmektedir. Bu üçlüyü izleyen diğer ülkelerde ise bu yanıtı veren denek oranı %50 ve daha

altındadır. Seçimlere katılma dışında en az olağan siyasal katılma eğilimi konusunda Türkiye'nin

diğer ISSP ülkelerinin çoğunun epeyce önünde olduğu bir kez daha dikkat çekmektedir.

Çizelge 19'da da görüş ve fikirlerini ifade etmek için medya ile temasa geçmek ya da medyada

yer almak türünden etkinlikler sorulduğunda alınan yanıtlar gösterilmiştir. Burada da Filipinlerin

(%82) ardından Türkiye'deki deneklerin Çek Cumhuriyeti ile birlikte %78 oranıyla ikinci sırada

geldikleri görülmektedir. Ancak bu kez Japonya (%74), Şili (%74), Polonya (%73) ve Tayvan (%72)

gibi ülkelerin de bir küme olarak Türkiye'ye oldukça yakın oldukları görülmektedir. Bazı kültürlerde

medya ve basında yer almak, diğer bakımlardan siyasal ve toplumsal etkinliklerde bulunulsa da, pek

arzu edilen bir uygulama değilmiş gibi görünmektedir.

Nihayet, Çizelge 20'de deneklere siyasi görüş ve fikirlerini internette dile getirmek

konusundaki uygulama ve eğilimlerine ilişkin yöneltilen soruya verilen yanıtlar görülmektedir.

Burada da Türkiye'de dört denekten üçü kadarının (%76) bu tür bir etkinliğe katılmadığı ve hiçbir

biçimde katılma eğiliminde olmadığı görülmektedir. Yine Filipinlerin (%90) başı çektiği listede

medya ve basın konusundaki bir önceki soruya soruya verilen yanıtlara paralel bir görüntü ortaya

çıkmaktadır.

23

Çizelge 13: Toplu dilekçeye imza atmak

%90 %84

%79 %77 %76

%74 %69 %69 %69 %69

%67 %67

%61 %59 %58

%55 %55

%53 %49 %49 %49

%46 %45

%42 %34 %33 %33

%31 %28

%23 %18 %17

%16 %15 %14 %14 %13 %12 %12

%10 %10

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Y Zelanda

Avustralya

Kanada

İsveç

Fransa

Britanya

Danimarka

Avusturya

Belçika

Hollanda

Norveç

ABD

D Almanya

İsviçre

Slovakya

Irlanda

Japonya

B Almanya

Uruguay

G Kore

Finlandiya

İspanya

Dünya 2004

Israil

Brezilya

Çek Cum

Slovenya

Portekiz

Meksika

Venezuela

Letonya

Tayvan

Macaristan

Şili

Rusya

Türkiye

Polonya

G Afrika

G Kıbrıs

Bulgaristan

Filipinler

Çizelge 13: Toplu dilekçeye imza atmak

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmam

24

Çizelge 14: Belli ürünleri kasıtlı olarak siyasal, etik ya da çevresel nedenlerle satın almak veya bu

sebeplerle onları boykot etmek

%57 %55 %55 %54 %54 %54

%51 %49

%46 %43 %42

%40 %39 %39 %38

%30 %29

%27 %23 %22

%21 %20 %20 %20 %20

%18 %14 %14 %14

%12 %11 %11 %11 %10 %9

%7 %7 %5 %5 %5

%3

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Avusturya

Avustralya

İsviçre

İsveç

Kanada

Danimarka

Y Zelanda

Fransa

Finlandiya

Hollanda

B Almanya

Britanya

ABD

Norveç

D Almanya

Irlanda

G Kore

Dünya 2004

Belçika

İspanya

Portekiz

Tayvan

Japonya

Israil

Venezuela

Uruguay

Çek Cum

Slovakya

Slovenya

Meksika

G Kıbrıs

G Afrika

Türkiye

Brezilya

Letonya

Rusya

Filipinler

Macaristan

Şili

Polonya

Bulgaristan

Çizelge 14: Belli ürünleri kasıtlı olarak siyasal, etik ya da çevresel nedenlerle satın almak veya bu sebeplerle onları boykot etmek

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmam

25

Çizelge 15: Bir siyasal gösteriye veya nümayişe gösteriye katılmak

%61 %55 %55

%45 %34

%33 %30 %29 %29

%27 %26 %26 %26 %26 %26 %25 %25 %25 %24 %24 %23 %22 %21 %21 %20

%19 %19 %19 %17 %17 %16

%14 %14 %14 %14

%10 %10 %8 %8

%5 %5

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

G Kıbrıs

Fransa

İspanya

D Almanya

Uruguay

Letonya

Danimarka

Hollanda

Belçika

İsveç

Portekiz

Kanada

Israil

B Almanya

Norveç

Y Zelanda

Rusya

Irlanda

Dünya 2004

Venezuela

Slovakya

Avusturya

Avustralya

Çek Cum

Meksika

Brezilya

ABD

G Kore

İsviçre

Slovenya

G Afrika

Britanya

Bulgaristan

Finlandiya

Şili

Filipinler

Türkiye

Japonya

Tayvan

Macaristan

Polonya

Çizelge 15: Bir siyasal gösteriye veya nümayişe gösteriye katılmak

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmam

26

Çizelge 16: Bir siyasal mitinge veya toplantıya katılmak

%50

%43

%41

%41

%40

%39

%38

%38

%38

%36

%33

%33

%32

%32

%31

%31

%30

%29

%28

%28

%28

%27

%27

%26

%25

%24

%24

%22

%22

%21

%20

%19

%17

%16

%16

%15

%15

%12

%11

%10

%6

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Uruguay

D Almanya

Norveç

G Kıbrıs

Danimarka

Kanada

Slovakya

Brezilya

Fransa

Avusturya

B Almanya

Y Zelanda

ABD

Meksika

İsviçre

Finlandiya

İspanya

G Afrika

İsveç

Letonya

Israil

Bulgaristan

Dünya 2004

Hollanda

Filipinler

Venezuela

Irlanda

Avustralya

Portekiz

Çek Cum

Slovenya

Rusya

Tayvan

Belçika

Britanya

Japonya

Şili

G Kore

Türkiye

Macaristan

Polonya

Çizelge 16: Bir siyasal mitinge veya toplantıya katılmak

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmadım

27

Çizelge 17: Görüş ve fikirlerini ifade etmek için bir politikacıyla veya kamu görevlisiyle Temas

%44

%43

%36

%35

%33

%31

%25

%25

%24

%24

%24

%23

%22

%20

%20

%19

%19

%18

%18

%18

%17

%17

%17

%15

%14

%13

%13

%13

%11

%11

%10

%10

%9

%8

%8

%8

%7

%6

%6

%6

%5

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Kanada

ABD

Irlanda

Avusturya

Avustralya

Y Zelanda

Finlandiya

Danimarka

Britanya

Hollanda

Norveç

Fransa

B Almanya

İsviçre

Meksika

Uruguay

İsveç

Dünya 2004

Venezuela

Belçika

D Almanya

Letonya

Slovakya

Israil

İspanya

Filipinler

Slovenya

Şili

Rusya

Brezilya

Güney Kore

Çek Cum

Portekiz

Tayvan

Bulgaristan

G Afrika

G Kıbrıs

Macaristan

Japonya

Polonya

Türkiye

Çizelge 17: Görüş ve fikirlerini ifade etmek için bir politikacıyla veya kamu görevlisiyle Temas

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmadım

28

Çizelge 18: Sosyal ya da siyasal bir faaliyet için para bağışlamak veya bağış toplamak

%76

%70

%69

%65

%64

%62

%60

%56

%54

%51

%50

%50

%48

%44

%43

%43

%43

%41

%40

%37

%37

%35

%33

%31

%31

%31

%29

%27

%27

%25

%23

%22

%22

%22

%22

%16

%13

%10

%9

%8

%6

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Avusturya

İsviçre

B Almanya

D Almanya

Hollanda

Danimarka

Portekiz

Norveç

G Kıbrıs

Y Zelanda

ABD

Kanada

Fransa

İsveç

Irlanda

Avustralya

Japonya

Finlandiya

Uruguay

Dünya 2004

Meksika

Letonya

Israil

Britanya

Şili

Belçika

Slovakya

G Kore

Tayvan

İspanya

Slovenya

Venezuela

Bulgaristan

Çek Cum

Polonya

Rusya

G Afrika

Brezilya

Macaristan

Filipinler

Türkiye

Çizelge 18: Sosyal ya da siyasal bir faaliyet için para bağışlamak veya bağış toplamak

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmadım

29

Çizelge 19: Görüş ve fikirlerini ifade etmek için medya ile temasa geçmek ya da medyada yer almak.

%26 %20

%19 %18 %18

%16 %15 %15 %14 %14 %13 %13 %13 %12

%10 %10 %10 %10 %10 %10 %10 %9 %9 %8 %8 %8 %6 %6 %5 %5 %5 %5 %5 %4 %4 %4 %4 %3 %3 %3 %3

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Hollanda

Finlandiya

Avusturya

Kanada

Norveç

Y Zelanda

Danimarka

Avustralya

ABD

Fransa

B Almanya

D Almanya

İsviçre

İsveç

Uruguay

Venezuela

Israil

Slovakya

Dünya 2004

Britanya

Meksika

Belçika

Slovenya

Letonya

İspanya

Irlanda

Portekiz

Rusya

G Kıbrıs

Şili

G Kore

Çek Cum

Filipinler

Tayvan

Bulgaristan

Brezilya

Macaristan

Türkiye

G Afrika

Polonya

Japonya

Çizelge 19: Görüş ve fikirlerini ifade etmek için medya ile temasa geçmek ya da medyada yer almak

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmadım

30

Çizelge 20: Siyasi görüş ve fikirlerini internette dile getirmek

%8

%8

%7

%7

%7

%7

%7

%6

%6

%6

%5

%5

%5

%5

%5

%5

%5

%5

%5

%5

%4

%4

%4

%4

%4

%4

%3

%3

%3

%3

%3

%3

%3

%3

%2

%2

%2

%2

%2

%1

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Hollanda

G Kore

ABD

Türkiye

Letonya

Portekiz

Israil

Fransa

Kanada

Brezilya

Slovenya

Avusturya

Belçika

İsveç

Norveç

Polonya

Danimarka

Tayvan

Finlandiya

İspanya

Dünya 2004

Slovakya

Venezuela

D Almanya

İsviçre

Çek Cum

Avustralya

Y Zelanda

Meksika

G Kıbrıs

B Almanya

Britanya

Irlanda

Filipinler

Uruguay

Macaristan

Şili

Rusya

Bulgaristan

Japonya

Çizelge 20: Siyasi görüş ve fikirlerini internette dile getirmek

Yaptım

Yapmadım ama yapabilirim

Yapmadım

31

Toplumsal ve Siyasal Etkinlik: Başkalarıyla Temas ve Dernekleşme

Toplumsal ve siyasal hayatta etkinlik, haftanın tipik bir iş gününde, deneklerin birlikte

yaşadıkları insanlar da dâhil olmak üzere çeşitli kişilerle temasta bulunmak ve toplumsal, ekonomik

ve siyasal ilişkiler içerisine girmelerini gerektirmektedir. Bu konuda deneklerimize 2015 yılı başında

şu soru yöneltilmiştir: "Haftanın tipik bir iş gününde, birlikte yaşadığınız insanlar da dâhil olmak

üzere, ortalama kaç kişiyle iletişim kuruyorsunuz?" Bu soruya alınan yanıtlar Tablo 1'de

sunulmuştur.2 Burada en sık verilen yanıt 0-4 kişi ile temas edildiğini, ortalama yanıtın ise biraz daha

fazla olup 5 -9 kişiden ibaret olduğunu göstermektedir. Geniş bir toplumsal ilişki ağına sahip olan

bireylerin çeşitli kuruluş, dernek veya gönüllü girişimlerin üyeleri olacağını, az sayıda kişiyle temas

edenlerin ise daha çok akraba, komşu, hemşeri gibi ilksel - geleneksel bağlarla yetinmekte olduklarını

düşünebiliriz. Nitekim başka araştırmalardan da Türkiye'de 18 yaşı üzerindeki toplumun %10'undan

az bir kesiminin herhangi bir dernek veya kuruluşa üye olduğunun saptandığını bilmekteyiz

(Kalaycıoğlu, 2002). Tablo 1'de de görünen tipik bir iş gününde deneklerin %9 kadarının 50 veya daha

fazla kişi ile iletişim kurduğudur. Bu iki bulgunun oldukça uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.

Çizelge 21 ilâ 26'yı incelediğimizde siyasal partiden sendikalara, dini kuruluşlardan spor

kuruluşlarına ve genel olarak gönüllü kuruluşlara olan üyelik olgusu daha ayrıntılı ve karşılaştırmalı

olarak gözlemlenebilmektedir. Türkiye'deki hiçbir siyasal partiye üye olmamış denek oranı (%84),

ISSP ülkelerinin tümündeki oran olan %81'e çok yakındır. Bu ortalama ABD ve Amerika kıtasındaki

ülkelere göre %20 - 30 daha yüksek olmakla birlikte Avrupa ülkelerine benzer bir düzeydedir

(Çizelge 21). Ancak Çizelge 22'de görünen hiç sendikaya üye olmamış denek oranı Türkiye'de %89

iken tüm ISSP üyesi ülkelerinin tümünde bu oran %55 olup Türkiye'ye göre %34 daha düşüktür.

Özellikle Finlandiya, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde bu oran %10'lu değerlerle ifade edilen

düzeydedir. Diğer Avrupa ülkelerinde bu derecede düşük olmamakla birlikte, %55 olan ISSP

2 Bu soru ilk kez ISSP Citizienship – 2014 saha taraması sırasında sorulduğundan ISSP Citizenship - 2004 verileriyle

karşılaştırma olanağımız bulunmamaktadır.

Tablo 1: Haftanın tipik bir iş gününde, birlikte yaşadığınız insanlar da dâhil olmak üzere, ortalama kaç

kişiyle iletişim kuruyorsunuz?

Yanıtlar Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Toplamlı yüzde

0-4 kişi

5-9 kişi

10-19 kişi

20-49 kişi

50 kişi veya daha fazla

Toplam

401 26,6 27,2 27,2

392 26,0 26,6 53,9

346 22,9 23,5 77,4

201 13,3 13,6 91,0

133 8,8 9,0 100,0

1472 97,6 100,0

Seçemiyor / Bilmiyor / Cevap Yok 37 2,4

Toplam 1509 100,0

32

ortalaması civarında olup Türkiye'nin ortalamasının yarısı düzeyinde veya Türkiye ortalamasından

bir hayli daha düşük düzeydedir. Türkiye'de sendika ve sendikacılığın etkisinin hemen hemen hiç

kalmamış olmasının ortaya çıkarttığı bu görüntü Türkiye'deki emek piyasasındaki örgütsüzlüğün bir

diğer timsali olarak da kabul edilebilir.

Çizelge 23'de sergilenen dini kuruluşlara üyelik konusunda verilen yanıtlarda aynı mahiyette

olup Türkiye'de deneklerin %93'ü hiçbir dini kuruluşa üye olmadıklarını belirtmişlerdir. Diğer ISSP

üyesi ülkelerin deneklerinin verdiği yanıtlardan bu konuda Türkiye'nin çok farklı bir konumda

olduğu anlaşılmaktadır, çünkü Türkiye hariç ISSP üyesi ülkelerde bu kategori yanıtların %51’i

düzeyinde olup, neredeyse Türkiye'nin yarısı kadardır. Danimarka, Kanada, Meksika, ABD,

Avusturya gibi ülkelerden deneklerin %10’u civarı hiçbir dini kuruluşa üye olmadıklarını ifade

ederken Bulgaristan, Rusya gibi Doğu Avrupa ülkelerinde bu oranlar Türkiye düzeyinde, Batı

Avrupa ülkelerinde ise Türkiye'nin yine yarısı kadardır.

Çizelge 24'te görülebileceği gibi Türkiye'de spor, boş zaman değerlendirme, ya da kültür

grubu veya derneğine hiç üye olmadığını belirten denek oranı %88'le tüm ISSP ülkeleri içinde yine

üst sıralarda yer almaktadır. Diğer ISSP ülkelerinde aynı konumdaki deneklerin oranı ise ortalama

%47 mertebesinde olup, neredeyse Türkiye'deki oranın yarısı kadardır. Yine Bulgaristan, Macaristan,

Rusya, Güney Kıbrıs gibi ülkelerde bu oran Türkiye'dekine çok yaklaşmakta, Danimarka, Finlandiya,

Norveç, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkelerde ise %10 - %25 arasında değişen oranlara kadar

inmektedir. Bu bulguların ışığında kültürel alanda Türkiye'de bireylerin dernekleşmesinde bir zafiyet

varmış gibi görünmektedir.

Nihayet, tüm diğer gönüllü kuruluşlar sorulduğunda Türkiye'deki deneklerin %2'si kadarı

faal üye olduklarını, %2'si kadarı eskiden faal olduklarını ama şimdi üye oldukları halde faal

olmadıklarını, %4 kadarı eskiden üye olup şimdi olmadıklarını, geri kalan %91 kadarıysa hiçbir

zaman hiçbir gönüllü kuruluşa üye olmadıklarını belirtmişlerdir (Çizelge 25). ISSP ülkesi diğer

ülkelerin yanıtlarına bakacak olursak bu oranlar sırasıyla %12, %7, %14 ve %68'tir. Bu oranlar Güney

Kıbrıs, Doğu Avrupa ülkeleri ve Latin Amerika'da Türkiye'ye yakın seyrederken, Kuzey Amerika,

Okyanusya ve Batı Avrupa'da ISSP ülkeleri ortalamalarının etrafında veya aşağısında bir düzeydedir

(Çizelge 25).

Bu durumda Türkiye'de toplumsal ve siyasal birliklere, gönüllü kuruluş ve derneklere üye

olup onlarda faal olan seçmen yaşındaki nüfus sadece tüm seçmen yaşındaki nüfusun % 4 - %8’i

arasında bir yerde dururken, hiç üye olmayan denek oranı ise % 90 civarındadır. Bu durumda

Türkiye'de vatandaşların toplumsal sermayesinin sosyal ağlar ve temasa dayalı ortaklıklar oluşturma

boyutunun oldukça düşük düzeyde olduğunu kabul etmek gerekecektir.

33

Çizelge 21: Siyasal parti Üyeliği

%42 %30

%21 %18 %18 %18 %17 %16

%13 %12 %12 %11 %11 %11 %10 %10 %10 %10 %9 %9 %9 %8 %7 %7 %7 %6 %6 %6 %5 %5 %5 %5 %5 %4 %4 %4 %3 %2 %1 %1

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

ABD

Uruguay

Venezuela

Kanada

Israil

Avusturya

Norveç

G Kıbrıs

Tayvan

Meksika

Türkiye

Hollanda

Y Zelanda

Britanya

Belçika

Irlanda

Dünya 2004

İsveç

Finlandiya

Filipinler

İsviçre

Çek Cum

Danimarka

Slovakya

Brezilya

Bulgaristan

İspanya

Portekiz

Slovenya

D Almanya

Japonya

Fransa

Avustralya

B Almanya

G Kore

Şili

Rusya

Letonya

Macaristan

Polonya

Çizelge 21: Siyasal parti Üyeliği

Üyeyim

Eskiden üyeydim artık değilim

Hiç üye olmadım

34

Çizelge 22: Sendika Üyeliği

%69

%64

%56

%53

%39

%37

%37

%31

%29

%28

%28

%27

%27

%26

%26

%23

%22

%21

%21

%20

%20

%18

%17

%14

%14

%14

%14

%13

%13

%13

%12

%12

%11

%11

%10

%8

%7

%7

%6

%5

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Danimarka

İsveç

Finlandiya

Norveç

Kanada

Belçika

Avusturya

Hollanda

Irlanda

Y Zelanda

G Kıbrıs

Avustralya

Tayvan

İsviçre

Slovenya

Dünya 2004

Israil

Rusya

ABD

Fransa

Britanya

B Almanya

D Almanya

Meksika

Japonya

İspanya

Letonya

Brezilya

Uruguay

Slovakya

Portekiz

Bulgaristan

Çek Cum

Venezuela

Macaristan

Polonya

G Kore

Şili

Türkiye

Filipinler

Çizelge 22: Sendika Üyeliği

Üyeyim

Eskiden üyeydim artık değilim

Hiç üye olmadım

35

Çizelge 23: Dini kuruluş, kilise v.b. bağlılık

%90

%85 %76

%72

%68

%64

%64

%62

%61

%61

%61 %58

%56

%42 %41

%39 %37

%37

%37 %35 %35

%35

%33

%33

%30

%30

%25

%24

%24 %23

%22

%22

%20

%19

%16

%10

%8

%4 %4

%2

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Meksika

Danimarka

Irlanda

Avusturya

Finlandiya

B Almanya

Polonya

ABD

Kanada

İsveç

İsviçre

Norveç

Venezuela

Brezilya

Hollanda

Dünya 2004

Filipinler

Şili

Uruguay

Slovenya

Britanya

Letonya

Avustralya

Y Zelanda

Macaristan

Portekiz

G Kore

Slovakya

D Almanya

Fransa

Belçika

Israil

Çek Cum

Tayvan

İspanya

Rusya

Japonya

Bulgaristan

Türkiye

G Kıbrıs

Çizelge 23: Dini kuruluş, kilise v.b. bağlılık

Üyeyim

Eskiden üyeydim artık değilim

Hiç üye olmadım

36

Çizelge 24: Spor kulübü, kültür, boş zaman değerlendirme kuruluşlarına üyelik

%56

%52

%50

%48

%47

%46

%45

%44

%44

%44

%43

%43

%42

%40

%35

%31

%29

%28

%28

%27

%25

%24

%23

%23

%22

%22

%21

%21

%21

%20

%19

%15

%15

%14

%12

%8

%8

%7

%6

%4

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Hollanda

Danimarka

İsveç

B Almanya

Belçika

Y Zelanda

Irlanda

Norveç

Fransa

Avustralya

İsviçre

Avusturya

Kanada

Finlandiya

Slovenya

ABD

Dünya 2004

Britanya

Israil

D Almanya

Meksika

İspanya

Japonya

Venezuela

Uruguay

G Kore

Tayvan

Şili

Çek Cum

Filipinler

Letonya

Slovakya

G Kıbrıs

Portekiz

Brezilya

Rusya

Polonya

Macaristan

Türkiye

Bulgaristan

Çizelge 24: Spor kulübü, kültür, boş zaman değerlendirme kuruluşlarına üyelik

Üyeyim

Eskiden üyeydim artık değilim

Hiç üye olmadım

37

Çizelge 25: Diğer (sair) gönüllü kuruluşlara Üyelik

%42

%38

%36

%35

%34

%30

%29

%28

%27

%26

%25

%25

%24

%24

%21

%21

%18

%18

%17

%16

%15

%14

%14

%14

%13

%12

%11

%10

%10

%9

%8

%8

%7

%7

%7

%5

%5

%4

%3

%2

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Danimarka

Norveç

Finlandiya

Kanada

Fransa

Y Zelanda

G Kore

Avustralya

Irlanda

ABD

Hollanda

Avusturya

İsveç

İsviçre

Slovenya

Israil

Dünya 2004

Tayvan

Britanya

Filipinler

Belçika

Slovakya

B Almanya

İspanya

Çek Cum

Venezuela

Şili

Letonya

Uruguay

Portekiz

D Almanya

Meksika

Brezilya

G Kıbrıs

Japonya

Türkiye

Polonya

Macaristan

Rusya

Bulgaristan

Çizelge 25: Diğer (sair) gönüllü kuruluşlara Üyelik

Üyeyim

Eskiden üyeydim artık değilim

Hiç üye olmadım

38

Vatandaşın Hakları

Vatandaşlığın bir siyasal topluluğun üyesi olunmak suretiyle edinilen hakları ve görevleri

içerdiği raporumuzun başında sunduğumuz tanımda vurgulanmıştı. Aşağıda bu hakların ISSP

ülkelerindeki dağılımını gösteren bulguları Çizelge 26 - 29 ve Tablo 2 - 6'da sunuyoruz.

Deneklerin vatandaşlara ne tür haklar temin edilmesi konusundaki değer, düşünce ve

beklentilerini ölçmek için 1'in çok önemsiz 7'nin ise çok önemli olduğuna işaret eden yedi puanlık bir

ölçek kullanılmıştır. Buna göre "tüm vatandaşların kendi gereksinimlerini karşılayacak düzeyde bir

hayat standardına sahip olması"nın Türkiye'deki deneklerin dörtte üçü kadarı (%76) çok önemli

olduğuna işaret etmiştir. Aynı oran geri kalan tüm ISSP üyesi ülkelerde ise %68 düzeyine

ulaşmaktadır (Çizelge 26). Bu oranın Britanya ve Anglo - Amerikan ülkelerinde dünyadaki

ortalamanın altında kaldığı, Latin Amerika, Asya ve Doğu Avrupa ülkeleriyle İskandinavya'daki

ülkelerdeyse Türkiye'deki düzey veya üstüne tırmandığını görmekteyiz (Çizelge 26).

Aynı ölçek azınlık hakları konusunda "seçilmiş olsun olmasın tüm hükümet yetkililerinin

azınlıkların haklarına saygı göstermesi ve koruması" hakkında ne düşündükleri sorulduğunda

Türkiye'deki deneklerin üçte ikisi kadarının (%65) çok önemli bulduğunu görüyoruz. Aynı oran geri

kalan tüm ISSP üyesi ülkelerinde ise %58 düzeyine ulaşmaktadır (Çizelge 27). Latin Amerika'da

Uruguay ve Meksika'da bu haklara çok büyük önem atfedilirken, Avrupa ülkelerinde atfedilen önem

Türkiye düzeyinde seyretmektedir. Güney Kıbrıs (%45), Belçika -Flanders (%42), İsviçre (%48) ve

Kanada (%48) gibi önemli azınlıkları ve çoğulcu bir kültürel ve siyasal yapısı olan ülkelerde bu oranın

hem Türkiye'den hem de ISSP ortalamasından daha düşük olması ilginçtir (Çizelge 27).

"Kamusal karar verme süreçlerine katılabilmesi için halka daha fazla olanak sağlanması"

konusunda aynı ölçek kullanıldığında da Türkiye'deki deneklerin %59'u bu hususu çok önemli

bulurken, bu oran diğer ISSP ülkelerinde ortalama olarak %54 düzeyindedir (Çizelge 28). Uruguay,

Venezuela, Brezilya, Şili gibi Latin Amerika ülkelerinde %70'in üzerinde denek tarafından çok önemli

bulunan bu husus Finlandiya, Norveç, Hollanda gibi ülkelerde ancak %40'larda kalan denek oranları

tarafından çok önemli görülmektedir (Çizelge 28). Burada kamusal kararlara katılma uygulamasında

sorun olmayan ülkelerde bu konuya fazla önem atfedilmezken, bu konuda sorun olan ülkelerde bu

hususa daha fazla vurgu yapıldığının görüldüğü düşünülebilir.

" Vatandaşların, hükümetin icraatına muhalif olduklarında, sivil itaatsizlik eylemlerine

katılabilmesi"ni çok önemli addeden denek oranı Türkiye'de %37'ye ulaşırken bu oran diğer ISSP

üyesi ülkeler için %29 mertebesinde kalmaktadır (Çizelge 29). Bu konuda Bulgaristan (%61) ve

Filipinler (%51) listenin en üst sırasında yer alırken, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da kolay

uygulanabilen ve siyasal otoriterler tarafından büyük tepki verilmeyen bu tür katılma etkinliklerine

atfedilen çok önemli nitelemesi yüzde 10 -25 bandında kalmaktadır (Çizelge 29).

Daha önce ISSP tarafından hiç uygulanmamış ama bu kez sorulmuş olan sorularla beş tane

daha konuda vatandaşların hakları hakkında deneklerin fikir ve görüşlerini saptamaya çalışmış

bulunuyoruz. Bunlardan ilkinde "koşullar ne olursa olsun, devletin demokratik haklara saygı

göstermesi"ne deneklerin verdiği önemi sorduk. Aşağıda Tablo 2'de sergilenen bulgulara göre

39

deneklerin onda altısı kadarı (%57) hakların korunmasının çok önemli olduğunu belirtmiştir. Bu aynı

zamanda ölçeğin en sık tekrarlanan (modal) değeri olup, aritmetik ortalama da 6 civarındadır.3

"Ağır suçlardan hüküm giymiş olanların vatandaşlık haklarını kaybetmesi" konusundaysa

Türkiye'deki deneklerin üçte birisi kadarı (%32) bu hususu çok önemli bulduğunu ifade etmiştir

(Tablo 3). Burada da en sık tekrarlanan (modal) değer en yüksek puan olan 7 olup, aritmetik ortalama

da 5 civarındadır. Bu yanıtta Türkiye'deki deneklerde daha az özgürlükçü veya daha az liberal bir

siyasal tutumun egemen olduğu görülmektedir.

"Ülkenin vatandaşı olmayan fakat uzun zamandır o ülkede yaşayanların, genel seçimlerde oy

kullanma haklarının olması"nı çok önemli bulan denek oranı ise yine üç denekten birisi oranında

olup (%33) ölçeğin en sık tekrarlanan (modal) değeri 7, aritmetik ortalaması da yine 5 civarındadır

(Tablo 4). Bu yanıtlar da Türkiye'de diğer ISSP ülkelerine oranla daha az özgürlükçü bir eğilimin

varlığına işaret etmektedir.

"Vatandaşların oy kullanmama hakkının olması"nı çok önemli bulan denek oranı da

deneklerin yarsı kadar olup (%53) ölçek değerlerinin dağılımının en sık tekrarlanan (modal) değeri 7

olup aritmetik ortalaması 6 civarındadır (Tablo 5). Ülkemizde oy kullanmamanın da bir hak olarak

saygı görmesi gerektiğini düşünen büyük bir çoğunluk olduğunu da böylece saptamış bulunuyoruz.

Ancak, bu tür bir eğilimin olduğunu ve seçmen yaşındaki nüfusun sandık başına gitmekten imtina

ettiğini gösterir bir kanıt da mevcut değildir.

"Sağlık hizmetlerinin herkese sunulması"nın önemini sorduğumuzda bunun çok önemli

olduğunu belirten Türkiye'deki denek oranı %78 gibi muazzam bir çoğunluğa çıkmaktadır (Tablo 6).

Bu ölçek değerlerinin dağılımının en sık tekrarlanan (modal) değeri 7 olduğu gibi aritmetik

ortalaması da 6,6 ile 7'ye oldukça yakındır. Bu konuda Türkiye'de egemen olan görüş sağlık

hizmetlerinin herkese sunulmasının en çok arzulanan popüler hak olduğu görüntüsünü çizmektedir.

3 Tablo 2 ila Tablo 6’daki verilerin toplanmasını sağlayan sorular ilk kez “ISSP Citizenship – 2014” saha taraması sırasında

sorulduğundan bunları ISSP Citizenship - 2004 verileriyle karşılaştırma olanağımız bulunmamaktadır.

40

Çizelge 26: Demokraside Haklar: Herkese yeterli geçinme standardı temini

%100 %99 %99 %99 %98 %99 %98 %97 %96 %95

%97 %95 %96 %95 %95

%97 %96 %96 %95 %95 %94 %94 %94 %93 %94

%96 %94

%91 %93 %92

%94 %92 %91

%93 %92 %90

%84 %91

%84 %91

%84

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Uruguay

G Kıbrıs

İspanya

Şili

Portekiz

Bulgaristan

Venezuela

Irlanda

D Almanya

İsviçre

Meksika

Türkiye

Norveç

Danimarka

Polonya

Slovakya

Brezilya

Fransa

Tayvan

Avustralya

İsveç

Finlandiya

Macaristan

Y Zelanda

Dünya 2004

Israil

Rusya

Britanya

Slovenya

ABD

Hollanda

Belçika

B Almanya

Letonya

Kanada

G Kore

Japonya

G Afrika

Çek Cum

Avusturya

Filipinler

Çizelge 26: Demokraside Haklar: Herkese yeterli geçinme standardı temini

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

41

Çizelge 27: Demokraside Haklar: Azınlık hakları

%99

%98

%97

%97

%96

%96

%96

%95

%94

%94

%94

%94

%93

%93

%93

%93

%93

%92

%91

%90

%90

%89

%88

%87

%87

%87

%87

%87

%87

%87

%86

%86

%85

%85

%84

%84

%83

%81

%80

%78

%50

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Uruguay

Şili

Venezuela

Meksika

İspanya

Portekiz

G Kıbrıs

Israil

Danimarka

Polonya

B Almanya

Türkiye

Tayvan

Fransa

Irlanda

Brezilya

İsviçre

D Almanya

İsveç

Slovenya

ABD

Dünya 2004

Finlandiya

Slovakya

Bulgaristan

Avusturya

Canada

Norveç

Filipinler

Belçika

Rusya

G Afrika

Avustralya

Hollanda

Y Zelanda

Letonya

Macaristan

G Kore

Britanya

Çek Cum

Japonya

Çizelge 27: Demokraside Haklar: Azınlık hakları

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

42

Çizelge 28: Demokraside haklar: Kamusal karar verme süreçlerine katılabilmesi için halka daha fazla olanak

sağlanması

%96 %96 %96 %95 %95 %95 %94 %94 %94 %94 %93 %93 %93 %93 %93 %91 %91 %91 %90 %90 %90 %90 %89 %89 %88 %88 %88 %88 %88 %87 %87 %87 %86 %86 %85 %85 %85 %84 %83 %81

%74

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

D Almanya

Meksika

Polonya

Venezuela

Uruguay

Slovakya

İspanya

Bulgaristan

G Kore

Şili

G Kıbrıs

B Almanya

Türkiye

Portekiz

Brezilya

Irlanda

Tayvan

ABD

Slovenya

Hollanda

Kanada

Dünya 2004

Letonya

Norveç

G Afrika

Japonya

Fransa

Avustralya

Y Zelanda

Rusya

İsveç

Avusturya

Britanya

Israil

Macaristan

Çek Cum

Belçika

Filipinler

Finlandiya

Danimarka

İsviçre

Çizelge 28: Demokraside haklar: Kamusal karar verme süreçlerine katılabilmesi için halka daha fazla olanak sağlanması

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

43

Çizelge 29: Demokraside haklar: sivil itaatsizlik eylemlerine katılabilmesi

%91 %87 %85

%82 %78 %77 %77 %75 %75 %74 %73 %72 %71 %70

%67 %64 %64 %63 %62 %62 %61 %60 %59 %58 %57 %57 %56 %55

%52 %49 %48 %48 %47 %46 %45 %44 %42 %40 %38

%35

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

Bulgaristan

Polonya

Slovakya

Letonya

Slovenya

G Kore

Filipinler

Macaristan

D Almanya

Rusya

Türkiye

B Almanya

Portekiz

G Kıbrıs

İspanya

Çek Cum

Belçika

Tayvan

G Afrika

Uruguay

Dünya 2004

Meksika

Fransa

Venezuela

İsveç

Finlandiya

Şili

Japonya

İsviçre

Norveç

Avusturya

Israil

Hollanda

Danimarka

Irlanda

ABD

Y Zelanda

Kanada

Avustralya

Britanya

Çizelge 29: Demokraside haklar: sivil itaatsizlik eylemlerine katılabilmesi

Önemli değil

Ne önemli ne önemli değil

Önemli

44

Tablo 2: Demokraside insanların sahip olduğu haklar konusunda fikirlerin önemi- Koşullar ne olursa olsun devletin demokratik haklara saygı göstermesi (Türkiye)

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Toplamlı Yüzde

Hiç önemli değil

2

3

4

5

6

Çok önemli

Bilmiyor/ Cevap Yok

12 ,8 ,8 ,8

11 ,8 ,8 1,6

15 1,0 1,0 2,6

69 4,5 4,7 7,4

166 11,0 11,4 18,8

326 21,6 22,4 41,1

857 56,8 58,9 100,0

53 3,5

Toplam 1509 100,0

Tablo 3: Demokraside insanların sahip olduğu haklar konusunda fikirlerin önemi- Ağır suçlardan hüküm giymiş olanların vatandaşlık haklarını kaybetmesi (Türkiye)

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Toplamlı Yüzde

Hiç önemli değil

2

3

4

5

6

Çok önemli

103 6,8 7,5 7,5

64 4,3 4,7 12,2

102 6,7 7,4 19,6

136 9,0 10,0 29,6

220 14,6 16,1 45,7

258 17,1 18,8 64,5

486 32,2 35,5 100,0

Bilmiyor/ Cevap Yok 140 9,2

Toplam 1509 100,0

45

Tablo 4: Demokraside insanların sahip olduğu haklar konusunda fikirlerin önemi- Ülkenin

vatandaşı olmayan fakat uzun zamandır o ülkede yaşayanların, genel seçimlerde oy kullanma haklarının olması (Türkiye)

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Toplamlı Yüzde

Hiç önemli değil

2

3

4

5

6

Çok önemli

Bilmiyor/ Cevap Yok

169 11,2 12,1 12,1

69 4,6 4,9 17,1

85 5,6 6,1 23,1

131 8,7 9,4 32,5

201 13,3 14,4 46,9

250 16,6 17,9 64,7

493 32,7 35,3 100,0

111 7,4

Toplam 1509 100,0

Tablo 5: Demokraside insanların sahip olduğu haklar konusunda fikirlerin önemi-

Vatandaşların oy kullanmama hakkının olması (Türkiye)

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Toplamlı Yüzde

Hiç önemli değil

2

3

4

5

6

Çok önemli

Bilmiyor/ Cevap Yok

49 3,2 3,4 3,4

18 1,2 1,3 4,7

41 2,7 2,9 7,5

128 8,5 8,9 16,5

142 9,4 9,9 26,4

248 16,4 17,3 43,7

806 53,4 56,3 100,0

78 5,1

Toplam 1509 100,0

46

Tablo 6: Demokraside insanların sahip olduğu haklar konusunda fikirlerin önemi- Sağlık hizmetlerinin herkese sunulması (Türkiye)

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Toplamlı Yüzde

Hiç önemli değil

2

3

4

5

6

Çok önemli

Total

Bilmiyor/ Cevap Yok

7 ,4 ,5 ,5

4 ,3 ,3 ,7

6 ,4 ,4 1,1

42 2,8 2,8 3,9

73 4,8 4,9 8,8

186 12,3 12,5 21,3

1175 77,9 78,7 100,0

1493 98,9 100,0

16 1,1

Toplam 1509 100,0

Vatandaşın Siyasal Etkinlik Duygusu

Bireyin siyasal hayata katılabilmesi için yapacağı girişimin veya siyasal davranışının arzu

ettiği siyasal etkiyi yapacağını hissetmesi gereklidir. Böyle bir tutum veya beklenti içinde değilse;

eğer özellikle bunun tersini düşünmesi için nedenler olduğunu hissediyorsa, nafile yere çaba, enerji

ve kaynaklarını seferber etmeyecek, siyasal katılma etkinliğinde bulunmayacaktır. Vatandaşlık

haklarının kullanılabilmesi ve siyasal yetkililerin (otoritelerin) aldıkları kararları kendi lehine

çevirmek için etkinlikte bulunabilmesi için siyasal etkinlik duygusu (political efficacy) olarak

tanımlayacağımız, bireyin vatandaş olarak kendisini ne kadar etkili veya muktedir olarak gördüğünü

saptamak için aşağıdaki altı çizelgede (Çizelge 30 - 35) sunulan verilere başvuracağız.

"Benim gibi kimselerin hükümetin yaptıkları konusunda söz hakkı yoktur" önermesine katılıp

katılmadığını sorduğumuz Türkiye'deki deneklerin %17'si tamamen %32'si de kısmen katıldığını

ifade etmişlerdir (Çizelge 30). Bu durumun deneklerin yarısının (%49) Türkiye'de siyasal etkinlik

duygusunun düşük düzeyde olduğuna işaret ettiği görülmektedir. Diğer ISSP ülkelerindeyse bu

oranların %12 ve %24 ve ikisi toplandığında %36 olduğu görülmektedir (Çizelge 30). Bu bakımdan

Güney Kore, Belçika - Flanders ve Macaristan'da bu oranlar ISSP üyeleri arasındakiler arasında en

düşük düzeyde olup, Türkiye'ye göre de siyasal etkinlik duygusunun bu ülkelerdeki deneklerde çok

daha yüksek olduğu görülmektedir.

"Benim gibi kimselerin ne düşündüğüne hükümetin aldırış ettiğini düşünmüyorum"

önermesine katılıp katılmadıklarını sorduğumuzda Türkiye'deki deneklerin %12'si tamamen %26'si

de kısmen katıldığını ifade etmişlerdir (Çizelge 31). Bu açıdan bakıldığında deneklerin %38'inin

Türkiye'de siyasal etkinlik duygusunun biraz daha az düşük düzeyde olduğu düşünülebilir. Yine de

Türkiye dışındaki ISSP ülkelerde gözlemlenen %25 ile karşılaştırıldığında Türkiye'deki %38

düzeyinin bir hayli yüksek olduğu göze çarpmaktadır.

47

"Türkiye’nin karşı karşıya olduğu önemli siyasal konularda oldukça iyi bir anlayışa sahip

olduğumu hissediyorum" önermesine katılıp katılmadıklarını sorduğumuzda Türkiye'deki

deneklerin %8'i tamamen %18'i de kısmen ve toplamda da dört denekten birisi kadarı (%27)

katıldığını ifade etmişlerdir (Çizelge 32). Bu oran Türkiye dışında kalan ISSP üyesi ülkelerindeki

%22'den yüksektir. Siyasal konularda bilgili olmak hususunda Türkiye'deki deneklerin diğer ISSP

ülkelerindeki deneklerden daha yüksek düzeyde anlayış ve dolayısıyla da daha yüksek siyasal

etkinlik hissettikleri bir düzeyde oldukları görülmektedir.

" Siyaset ve hükümet konusunda Türkiye’de yaşayanların çoğunun benden daha etraflı bilgi

sahibi olduğunu düşünüyorum" önermesine katılıp katılmadıklarını sorduğumuzda Türkiye'deki

deneklerin %10'u tamamen %23'ü de kısmen ve toplamda da üç denekten birisi kadarı (%33)

katıldığını ifade etmişlerdir (Çizelge 33). Bu oran Türkiye dışında kalan ISSP üyesi ülkelerdeki

%38'den daha azdır. Siyasal konulara vukuf hususunda Türkiye'deki deneklerin diğer ISSP

ülkelerindeki deneklerden daha düşük düzeyde olduğu; dolayısıyla da bu kez daha düşük siyasal

etkinlik düzeyinde olduğu görülmektedir.

Adil olmadığını ya da zararlı olduğunu düşündüğü bir kanunun Türkiye Büyük Millet

Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmekte olduğu bir durum ortaya çıksaydı, tek başını veya

başkalarıyla birlikte hareket ederek bu durumu değiştirmek için bir şeyler yapmalarının denekler için

ne kadar muhtemel olduğu sorulmuştur. Buna verilen yanıtlarda çok muhtemel olduğunu

söyleyenler %15, biraz muhtemel olduğunu söyleyenler ise %22 ve her ikisinin toplamında da %37'lik

bir oran olduğu görülmektedir. Türkiye hariç diğer ISSP ülkeleriyle karşılaştırıldığında ISSP üyesi

ülkelerin toplamındaki oranların sırasıyla %10 ve %26 ve toplamda da %36, yani hemen hem Türkiye

ile aynı olduğu göze çarpmaktadır (Çizelge 34). Bu oranlar, ABD'lerinde olduğu gibi %61,

Filipinler'de görüldüğü gibi %68, Fransa, Venezuela ve Meksika'daki gibi %55 veya Kanada'daki gibi

%51 olmamakla birlikte Türkiye’deki oranlar ISSP ortalamasında olduğundan Türkiye için tatminkâr

bir düzeyde olduğu düşünülebilir.

Bu tür bir çalışma içinde olmak muhtemel olsa bile, böyle bir çaba sarf edilmesinin TBMM’nin

bu hususlara ciddi bir şekilde eğilmesini sağlamasının ne kadar muhtemel olduğu sorusunu akla

getirecektir. Bu sor sorulduğunda Türkiye'deki deneklerin verdiği yanıtlar Çizelge 35'de görüldüğü

gibidir. Bu kez deneklerin beşte biri kadarı (%22) TBMM'nin bu tür çabalarına ciddi şekilde

eğilebileceğini düşündüğünü belirtmektedir (Çizelge 35). Bir önceki soruya verilmiş olan yanıtlarla

beraber ele alındığında, Türkiye'de deneklerin %37'sinin adil olmadığını düşündükleri bir yasa

girişimini değiştirmeye çalışmalarının muhtemel olduğunu belirttikleri halde, bunların üçte ikisi

kadarının da (%22) bu çalışmanın TBMM tarafından dikkate alınacağına işaret ettiklerini

görmekteyiz. Her iki soru birden dikkate alındığında siyasal etkinlik duygusunun beş denekten birisi

düzeyine indiğini söyleyebiliriz. Türkiye dışında kalan ISSP ülkeleriyle de karşılaştırıldığında bu

oranın ISSP için %20 olması dolayısıyla Türkiye ile hemen hemen aynı olduğu görülmektedir. Yine

ABD, Filipinler ve Venezuela gibi ülkelerde bu oran ISSP ortalamasının neredeyse iki katına

yükselmekte, Almanya, Fransa, Hollanda gibi yerleşik demokrasilere sahip olan Avrupa ülkelerinde

Türkiye düzeyinde veya daha düşük oranda kalmaktadır (Çizelge 35). Karşılaştırmalı açıdan

baktığımızda siyasal etkinlik duygusu konusunda Türkiye'deki görüntünün ISSP ülkeleri ortalaması

civarında ve siyasal katılmayı sağlayacak yeterli boyutta olduğu izlenimini verdiği görülmektedir.

48

Çizelge 30: Benim gibi kimselerin hükümetin yaptıkları konusunda söz hakkı yoktur.

%77

%74

%71

%70

%70

%69

%67

%66

%65

%64

%63

%61

%61

%59

%58

%57

%56

%55

%55

%55

%54

%53

%50

%48

%48

%45

%42

%42

%40

%36

%35

%34

%34

%29

%27

%21

%21

%12

%12

%11

%8

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Polonya

Slovakya

Letonya

Çek Cum

D Almanya

Slovenya

Portekiz

Macaristan

Irlanda

Belçika

Avusturya

G Kore

Rusya

G Afrika

B Almanya

İspanya

Kanada

Avustralya

Bulgaristan

Finlandiya

Britanya

Israil

İsveç

Dünya 2004

Y Zelanda

Danimarka

Hollanda

Tayvan

Filipinler

Norveç

ABD

İsviçre

Brezilya

Türkiye

Venezuela

G Kıbrıs

Şili

Meksika

Uruguay

Japonya

Fransa

Çizelge 30: Benim gibi kimselerin hükümetin yaptıkları konusunda söz hakkı yoktur

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

49

Çizelge 31: Benim gibi kimselerin ne düşündüğüne hükümetin aldırış ettiğini düşünmüyorum

%87

%81

%81

%79

%77

%76

%75

%75

%73

%72

%70

%69

%68

%68

%68

%66

%65

%64

%61

%59

%59

%59

%59

%58

%55

%54

%54

%49

%48

%47

%47

%47

%44

%44

%42

%42

%41

%40

%40

%38

%34

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Polonya

Bulgaristan

D Almanya

Letonya

Rusya

Portekiz

Slovakya

Japonya

Slovenya

Belçika

Irlanda

Avusturya

Brezilya

Çek Cum

B Almanya

Uruguay

G Kore

Macaristan

Avustralya

Britanya

Dünya 2004

Fransa

Kanada

Israil

İspanya

G Afrika

Y Zelanda

İsveç

Finlandiya

Şili

Norveç

Hollanda

ABD

Tayvan

Meksika

İsviçre

Filipinler

Venezuela

Danimarka

Türkiye

G Kıbrıs

Çizelge 31: Benim gibi kimselerin ne düşündüğüne hükümetin aldırış ettiğini düşünmüyorum

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

50

Çizelge 32: Önemli siyasal konularda oldukça iyi bir anlayışa sahip olduğumu hissediyorum.

%79

%74

%73

%73

%72

%69

%69

%69

%64

%64

%63

%61

%60

%60

%60

%60

%58

%57

%55

%54

%53

%53

%53

%52

%51

%51

%49

%48

%47

%46

%46

%42

%41

%38

%38

%35

%35

%33

%33

%33

%28

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

G Kıbrıs

ABD

Irlanda

Belçika

Danimarka

Hollanda

Y Zelanda

Avustralya

D Almanya

Kanada

Israil

B Almanya

Avusturya

İsviçre

Norveç

Polonya

Venezuela

Brezilya

Finlandiya

Dünya 2004

Filipinler

İspanya

Britanya

Bulgaristan

Fransa

Uruguay

Tayvan

Güney Afrika

İsveç

Slovenya

Portekiz

Slovakya

Meksika

Türkiye

Rusya

G Kore

Şili

Letonya

Macaristan

Çek Cum

Japonya

Çizelge 32: Önemli siyasal konularda oldukça iyi bir anlayışa sahip olduğumu hissediyorum

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

51

Çizelge 33: Türkiye’de yaşayanların çoğunun benden daha etraflı bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum

%68

%62

%59

%58

%54

%54

%50

%48

%47

%46

%44

%41

%39

%39

%38

%38

%37

%35

%35

%35

%33

%32

%32

%31

%31

%31

%31

%27

%26

%24

%22

%21

%20

%20

%18

%17

%16

%15

%15

%13

%11

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Polonya

Venezuela

Brezilya

Rusya

Letonya

Filipinler

G Kore

G Afrika

Şili

Slovenya

Bulgaristan

Uruguay

Macaristan

Tayvan

G Kıbrıs

Portekiz

Meksika

İsviçre

Dünya 2004

Israil

Avusturya

Çek Cum

Finlandiya

D Almanya

B Almanya

Slovakya

İspanya

Türkiye

Belçika

ABD

Japonya

Irlanda

Kanada

Danimarka

İsveç

Britanya

Fransa

Hollanda

Avustralya

Y Zelanda

Norveç

Çizelge 33: Türkiye’de yaşayanların çoğunun benden daha etraflı bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

52

Çizelge 34: Adil Olmayan Yasayı Değiştirme Gücü

%68 %61

%55 %55 %55

%52 %50

%46 %44 %44 %44

%42 %41 %40

%38 %37 %37 %36 %36 %36 %36 %35

%33 %33

%31 %30

%29 %28 %28

%26 %26 %25 %25 %25

%22 %21

%20 %17

%13 %13

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Filipinler

ABD

Fransa

Meksika

Venezuela

Y Zelanda

Kanada

Uruguay

Brezilya

G Kore

İsviçre

Avustralya

Britanya

Irlanda

Şili

Belçika

Türkiye

İspanya

Avusturya

Dünya 2004

Portekiz

Israil

D Almanya

Norveç

Danimarka

Slovenya

Slovakya

Letonya

B Almanya

Çek Cum

Polonya

Hollanda

İsveç

Tayvan

Japonya

Bulgaristan

Finlandiya

G Kıbrıs

Macaristan

Rusya

Çizelge 34: Adil Olmayan Yasayı Değiştirme Gücü

Muhtemel

Muhtemel değil

53

Çizelge 35: Parlamentonun sizin taleplerinize ciddi şekilde eğilmesi ne kadar muhtemeldir

%65 %40

%37 %36

%35 %29

%28 %28 %27

%25 %23 %22 %21 %21 %20 %20 %20 %20 %18 %18 %18 %18 %17 %16

%15 %14 %14 %13 %13 %13 %12 %12 %12 %11 %11 %9 %8 %8 %8 %7

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

Filipinler

Venezuela

Meksika

ABD

G Kore

Danimarka

Israil

Tayvan

İsviçre

Polonya

Y Zelanda

Uruguay

Türkiye

Şili

Brezilya

Dünya 2004

Hollanda

Kanada

Britanya

İsveç

Irlanda

Letonya

G Kıbrıs

Fransa

Belçika

Portekiz

Avusturya

Avustralya

Çek Cum

Finlandiya

İspanya

Norveç

Slovakya

Slovenya

D Almanya

B Almanya

Bulgaristan

Macaristan

Rusya

Japonya

Çizelge 35: Parlamentonun sizin taleplerinize ciddi şekilde eğilmesi ne kadar muhtemeldir

Muhtemel

Muhtemel değil

54

Siyasete Duyulan İlgi

Türkiye'de siyasete duyulan ilginin 1970'lerden itibaren toplanan veriler göz önünde

bulundurulduğunda en önemli bağımsız değişkenlerden birisi olarak temel bir katılma saiki

(motivation) rolü oynadığını saptamış bulunuyoruz (Kalaycıoğlu, 1983, Kalaycıoğlu, 1997,

Kalaycıoğlu, 2005, Kalaycıoğlu 2007). Dolayısıyla vatandaşın siyasal sistemdeki gelişmeleri izlemesi,

hükümetin etkinliklerini ve onun sonuçlarını anlayabilmesi ve yukarıda sormuş olduğumuz

soruların içerdiği adalet ile ilgili değerlendirmeleri yapabilmesi için siyasete ilgi duyması ve onu

izlemesi gerekli ve hatta zorunludur. Bu amaçla deneklere siyasete ne ölçüde ilgi oldukları sorulmuş

ve alınan yanıtlar Çizelge 36'da gösterilmiştir.

Türkiye'deki deneklerin %7'si siyasete çok ilgi duyduğunu, %23 kadarı ise biraz ilgi

duyduğunu, toplamda ise üç denekten birisi kadarı (%30) ilgi duyduğunu ifade etmişlerdir. Türkiye

dışındaki tüm ISSP üyesi ülkelerin ortalama ilgi düzeyleri ise sırasıyla %10 ve %37 ve toplamda da

ortalama olarak deneklerin yarısı kadarı (%47) ilgi duyduğunu ifade eden bir düzeydedir (Çizelge

36). ABD, Britanya, Fransa, Batı Almanya gibi pekişmiş demokrasiye sahip olan ülkelerde bu oranlar

deneklerin üçte ikisiyle dörtte üçü mertebesindedir. Güney Kore ve Japonya gibi Asya

demokrasilerinde de aynı oranlar deneklerin üçte ikisi veya üstü düzeydedir. Latin Amerika'da da bu

oranlar Türkiye düzeyine daha yakındır. Ayrıca Polonya, Slovakya, Latviya gibi Doğu Avrupa

ülkelerinde de Türkiye'deki oranlara yakın seviyelerde seyretmektedir. Bu görüntü siyasete duyulan

ilginin çok üzerinde bir siyasal etkinlik duygusuna sahip olan seçmen yaşında nüfusun Türkiye'deki

mevcudiyetine işaret etmektedir.

55

Çizelge 36: Kişisel olarak siyasete ne kadar ilgi duyduğunuzu söyleyebilir misiniz?

%70

%70

%67

%66

%65

%63

%61

%60

%59

%59

%58

%58

%58

%56

%56

%56

%55

%53

%53

%51

%49

%48

%47

%47

%47

%46

%41

%40

%36

%36

%35

%34

%34

%34

%34

%32

%32

%30

%30

%23

%22

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

B Almanya

ABD

D Almanya

Japonya

Norveç

Danimarka

Y Zelanda

Filipinler

Fransa

Avustralya

İsviçre

Israil

Avusturya

Rusya

G Kore

Bulgaristan

Kanada

Irlanda

Hollanda

Britanya

Belçika

Slovakya

Dünya 2004

İsveç

Uruguay

Meksika

Venezuela

Portekiz

Slovenya

Çek Cum

Finlandiya

Macaristan

Polonya

G Afrika

Şili

İspanya

Letonya

G Kıbrıs

Türkiye

Tayvan

Brezilya

Çizelge 36: Kişisel olarak siyasete ne kadar ilgi duyduğunuzu söyleyebilir misiniz?

İlgi duyuyorum

İlgi duymuyorum

56

Siyasete ve Siyasetçiye Duyulan Güven

Siyasete, siyasetçiye ve hükümete duyulan güven meşru siyasal ilişkinin temel belirleyicisi,

siyasal etkinlik duygusunun oluşmasında ve bu saikle davranan vatandaşın etkili olmasında da temel

rol oynayan bir tutumdur. Siyasete duyulan güven özellikle demokratik siyasal rejimlerin

işlemesinde belirgin ve temel rol oynayan bir arka plan değişkenidir. Bu nedenle deneklerimize bu

güven duygusunun varlığı ve içeriğini saptayacak çeşitli temel sorular yönelttik.

"Çoğu zaman hükümettekilerin doğru olanı yaptıklarına güvenebiliriz" önermesine katılıp

katılmadıklarını sorduğumuzda deneklerimizin %17'si bu ifadeye tamamen ve %21'i de kısmen

katıldıklarını, yani toplamda %38 oranında deneğin Türkiye'de bu önermenin doğru olduğunu

düşündüğünü belirttiğini saptamış bulunuyoruz (Çizelge 37). Türkiye dışında kalan ISSP ülkelerinde

ise aynı oranlar %13 ve %30, toplamda ISSP ülkelerindeki tüm deneklerin %43'ü bu önermeye

katıldığını belirtmiştir. Burada Türkiye'deki bulguların ISSP'deki genel eğilimle oldukça benzer

olduğu görülmektedir (Çizelge 37).

"Çoğu siyasetçi sadece kişisel olarak siyasetten kazanç temin etmek için siyaset yapar"

önermesine ise Türkiye'de tamamen katılan denek oranı %7, kısmen katılan denek oranı da %8 ve

toplamda altı denkten birisi (%15) düzeyindedir (Çizelge 38). Türkiye dışında kalan ISSP ülkelerinde

ise aynı oranlar ortalama olarak %3 ve %16, toplamda ISSP ülkelerindeki tüm deneklerin beşte biri

kadarı olan %19'u bu önermeye katıldığını belirtmiştir. Burada Türkiye'deki bulguların ISSP'deki

genel eğilime benzer olduğu görülmektedir (Çizelge 38). Türkiye'de siyasetçilerin kamu çıkarını

kendi kişisel çıkarlarından önde gördüğünü ifade eden denek sayısının çoğu ISSP ülkesinden çok

olması, özellikle yolsuzluk konusunda yapılan tartışmaların yoğun yaşandığı bir dönemde bu

tartışmaların pek de dikkate alınmadığının bir işareti olarak da düşünülebilir. Bu oranların benzer

olarak Brezilya, Bulgaristan, Güney Afrika, Macaristan ve Rusya'da da çok düşük olması, bu sorunun

sadece siyasetçiye olan güveni ölçmediğini de düşündürtebilir. Üstelik siyasetin görece olarak daha

az yolsuzluk suçlamaları içerdiği İskandinav ülkeleri, ABD, Britanya, İsviçre, Batı Almanya, Kanada

ve Avustralya gibi ülkelerde ise bu siyasetçinin sadece kendi çıkarı için çalıştığı algısının %30 - 50

oranında seyretmesi ilginç bir tezat teşkil etmektedir.

57

Çizelge 37: Çoğu zaman hükümettekilerin doğru olanı yaptıklarına güvenebiliriz?

%55 %55

%47 %46 %46

%44 %41 %40 %40

%38 %37 %36

%33 %33 %33 %32 %31 %30 %29 %29

%27 %26 %26 %25 %24 %23 %23 %23 %22 %21

%19 %19 %19

%16 %15

%11 %11 %11 %10 %9

%7

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Danimarka

G Afrika

Filipinler

Finlandiya

İsviçre

Irlanda

G Kıbrıs

Avustralya

Y Zelanda

Şili

Kanada

İsveç

İspanya

Türkiye

Venezuela

Rusya

ABD

Dünya 2004

Britanya

Hollanda

Norveç

Slovenya

Portekiz

Brezilya

Belçika

Macaristan

Israil

G Kore

Fransa

Meksika

Çek Cum

Letonya

Avusturya

Uruguay

Tayvan

B Almanya

Polonya

Bulgaristan

Slovakya

Japonya

D Almanya

Çizelge 37: Çoğu zaman hükümettekilerin doğru olanı yaptıklarına güvenebiliriz?

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

58

Çizelge 38: Çoğu siyasetçi sadece kişisel olarak siyasetten kazanç temin etmek için siyaset yapar?

%88

%87

%85

%84

%79

%77

%74

%73

%73

%71

%70

%70

%67

%66

%63

%62

%61

%61

%60

%59

%59

%59

%58

%57

%56

%56

%54

%53

%53

%51

%49

%48

%48

%47

%46

%44

%39

%33

%27

%27

%23

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Bulgaristan

Brezilya

Polonya

Portekiz

Rusya

Meksika

Slovakya

Çek Cum

Letonya

Uruguay

G Kore

Venezuela

Slovenya

D Almanya

Fransa

G Afrika

Filipinler

Şili

Israil

Dünya 2004

Japonya

Tayvan

Macaristan

Avusturya

İspanya

Irlanda

Finlandiya

B Almanya

Belçika

Türkiye

Avustralya

İsviçre

ABD

G Kıbrıs

Kanada

Britanya

Y Zelanda

İsveç

Danimarka

Hollanda

Norveç

Çizelge 38: Çoğu siyasetçi sadece kişisel olarak siyasetten kazanç temin etmek için siyaset yapar?

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

59

Kişilerarası Genel Güven

Toplumda kişiler arasında duyulan genel güvenin toplumsal sermayenin ve dolayısıyla da

vatandaşlar arasında ortaklıkların ve temasların kolay ve sürdürülebilir bir içerikte kurulabilmesinde

temel rol oynadığı öncelikle Alexis de Tocqueville tarafından hemen Fransız Devrimi sonrasında ileri

sürülmüştür (de Tocqueville, 2004). Son otuz senedir yapılan araştırmalar ve yirmi yıldır yoğunlaşan

araştırmalar ise hem dünyada (Putnam, 1993, Fukuyama, 1995 ve Putnam 2001) hem ülkemizde

(Kalaycıoğlu, 2002a, Kalaycıoğlu, 2002b, Kalaycıoğlu, 2008) sivil toplum içinde vatandaşlar arasında

ortaklıklar kurulması, gelişmesi ve sürdürülebilmesinde toplumsal sermayenin ve onun bir temel

unsuru olarak da genel bireylerarası güvenin etkili olduğuna işaret etmiştir. Biz de bu hususta

deneklerimize bir dizi soru yönelterek Türkiye'deki genel bireylerarası güven düzeyi ve içeriğini

saptamaya çalıştık.

"Eğer ellerine fırsat geçse çoğu insan sizden yararlanmaya mı, yoksa size karşı adil

davranmaya mı çalışır?" sorusuna Türkiye'de her zaman yararlanmaya çalışır diye yanıtlayan denek

oranı %34, çoğu zaman yararlanmaya çalışır diye yanıtlayan denek oranı ise %41'dir. Kısaca

belirtmek gerekirse, deneklerin dörtte üçü kadarı (%75) Türkiye'de tanımadıkları kimselerin

kendilerinden yarar sağlamaya çalışacaklarını düşündüğü, ancak % 7 kadarının ise insanların

neredeyse her zaman adil olmaya çalışacaklarına inandıkları saptanmıştır (Çizelge 39). Türkiye'nin

dışında kalan ISSP ülkelerindeyse bu oranlar sırasıyla %10 ve %31 olup, %41'e toplanmaktadır.

Türkiye'deki oran %75 olduğuna göre burada Türkiye ile geri kalan ISSP ülkeleri arasında, yine

yüksek oranlara sahip olan Brezilya ve Venezuela hariç, büyük bir tezat mevcutmuş gibi

görünmektedir.

"Sizce, genelde insanlara güvenilebilir mi? Yoksa başkalarıyla ilişki kurarken veya iş yaparken

hiçbir zaman dikkati elden bırakmamak mı gerekir?" diye sorulduğunda da Türkiye'deki deneklerin

sıfıra yakını (%1,5) neredeyse her zaman güvenilebilir ve %13 kadarı da genellikle güvenilebilir

yanıtını vermektedir. Türkiye'de bireyler ararsı genel güven altı denekten birisi (%15) mertebesinde

mevcutmuş gibi görünmektedir (Çizelge 40). Türkiye'nin dışında kalan ISSP ülkelerindeyse bu

oranlar sırasıyla %4 ve %38 olup on denekten dördü (%42) mertebesindedir (Çizelge 40). Bu hususta

da Türkiye ile ISSP'nin diğer ülkeleri arasında büyük bir fark var olduğu görülmektedir. Türkiye'de

bireyler arası genel güvenin bir hayli düşük olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz. Bugüne kadar

yapılan Türkiye'deki araştırmaların (Ergüder, Esmer, Kalaycıoğlu, 1991, Esmer, 1999, Kalaycıoğlu

2002a ve 2002b ve Kalaycıoğlu 2008) bulgularıyla oldukça uyumlu olan bu bulgular, bu açıdan

Türkiye'deki toplumsal sermaye düzeyinin çok düşük olmaya devam ettiğini göstermektedir.

60

Çizelge 39: Çoğu insan sizden yararlanmaya mı, yoksa size karşı adil davranmaya mı çalışır?

%15

%18

%18

%21

%21

%22

%25

%25

%26

%27

%29

%29

%30

%33

%33

%34

%36

%36

%37

%38

%38

%38

%41

%43

%44

%45

%46

%47

%50

%51

%53

%54

%54

%54

%54

%55

%59

%60

%67

%69

%75

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Danimarka

Avusturya

İsviçre

Hollanda

B Almanya

Norveç

Güney Kıbrıs

Tayvan

Irlanda

D Almanya

Macaristan

Y Zelanda

Kanada

Fransa

ABD

Japonya

İsveç

Avustralya

Finlandiya

Filipinler

Güney Kore

Britanya

Dünya 2004

Rusya

Çek Cum

Belçika

Letonya

Israil

Güney Afrika

Uruguay

Slovenya

Slovakya

Bulgaristan

Portekiz

İspanya

Şili

Meksika

Polonya

Venezuela

Brezilya

Türkiye

Çizelge 39: Çoğu insan sizden yararlanmaya mı, yoksa size karşı adil davranmaya mı çalışır?

Yararlanmaya çalışır

Adil davranmaya çalışır

61

Çizelge 40: Genelde insanlara güvenilebilir mi? Yoksa dikkati elden bırakmamak mı gerekir?

%77

%73

%69

%66

%65

%60

%58

%57

%57

%56

%55

%50

%50

%50

%48

%48

%47

%47

%47

%44

%42

%38

%38

%37

%37

%37

%34

%33

%32

%32

%31

%25

%24

%24

%22

%22

%19

%16

%16

%14

%12

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Danimarka

Norveç

G Kıbrıs

İsveç

İsviçre

Avusturya

Hollanda

Y Zelanda

Kanada

Finlandiya

Avustralya

Çek Cum

Irlanda

B Almanya

ABD

Meksika

Macaristan

Britanya

İspanya

D Almanya

Dünya 2004

Uruguay

Belçika

Israil

G Kore

Fransa

Slovakya

Portekiz

Japonya

Slovenya

G Afrika

Brezilya

Venezuela

Tayvan

Rusya

Letonya

Bulgaristan

Filipinler

Polonya

Türkiye

Şili

Çizelge 40: Genelde insanlara güvenilebilir mi? Yoksa dikkati elden bırakmamak mı gerekir?

Güvenilir

Dikkatli olunması gerekir

62

Siyasal Katılma: Tartışma ve İkna Çabaları

Siyasal katılma olgusunun çeşitli türlerinden bahsetmek mümkündür. Türkiye'de siyasal

katılmanın oy verme, kamu bürokrasisi ve siyasetçilerle temas, seçim kampanyasında çalışmak ve bir

kamu sorunu veya konusunu çözmek için yapılan görüşme ve tartışmalardan oluştuğunu daha

önceki araştırmalar göstermiştir (Kalaycıoğlu ve Turan, 1981 ve Kalaycıoğlu, 1983). Bu boyutlardan

tartışma ve ikna çabaları sivil toplum içinde özellikle güven ortamında en kolay gelişen ve yerel

siyaseti de güçlendiren temel bir etkinlik türüdür.

"Dostlarınızla, akrabalarınızla ya da iş arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde ne kadar sık

siyaset hakkında görüşüp tartışırsınız?" diye sorduğumuzda Türkiye'deki deneklerin %9'u sık ve

%26'sı da bazen bu tür etkinlikler yaptıklarını ifade ederken, toplam üç denekten birisi kadar (%35)

denek bu tür bir siyasal etkinlik gösterdiklerini belirtmişlerdir (Çizelge 41). Türkiye dışında kalan

ISSP üyesi ülkelerin tamamı ele alındığında bu oranların sırasıyla %12 ve %36 olduğu ve toplamda da

her iki denekten birisinin (%48) bu tür bir etkinlikte yer aldığı görülmektedir (Çizelge 41). Batı ve

Doğu Almanya, Venezuela, Uruguay, Danimarka, ABD ve Fransa'daki deneklerin bu tür etkinlikte

diğer ISSP üyelerinin daha önünde yer aldıkları, Türkiye'nin ise Şili, Belçika - Flanders, İrlanda,

Britanya, Kanada, Brezilya'nın arkasında orta sırlarda yer aldığı görülmektedir (Çizelge 41).

"Siyaset hakkında güçlü bir fikre sahip olduğunuzda, dostlarınızı, akrabalarınızı ya da iş

arkadaşlarınızı sizin bakış açınızı paylaşmaları konusunda ne kadar sık ikna etmeye çalışırsınız?" diye

sorulduğunda etkinlik konusunda daha derinlemesine bir sorgulama yapılmıştır. Türkiye'de

deneklerin%6'sının sık, %22'sinin ise bazen diye yanıt verirken, toplam olarak dörtte biri kadarının

(%28'nin) bu tür bir çaba içine girdiği anlaşılmaktadır (Çizelge 42). Türkiye dışında kalan ISSP üyesi

ülkelerin tamamı ele alındığında bu oranların sırasıyla %8 ve %27 olduğu ve toplamda da her üç

denekten ikisinin (%35) bu tür bir etkinlikte yer aldığı görülmektedir (Çizelge 42). Brezilya, Fransa,

Israil, Meksika, Uruguay ve Venezuela'da bu tür bir çabanın en sık yapıldığı, buna karşılık Güney

Afrika, Finlandiya, Britanya ve Avustralya'da Türkiye'den de daha düşük oranlarda sık yapıldığı yanıtı

alınmaktadır. Ancak, sık ve bazen yanıtlarının toplamına bakıldığında Türkiye'nin yine ortada ve alt

sıralara yakın bir yerde yer almakta olduğu görülmektedir (Çizelge 42).

63

Çizelge 41: Dost, arkadaş ve akrabalarınızla ne kadar sık siyaset hakkında görüşüp tartışırsınız?

%72

%69

%68

%67

%65

%65

%63

%61

%60

%58

%56

%56

%54

%52

%52

%51

%51

%50

%49

%49

%48

%46

%46

%45

%44

%44

%41

%41

%41

%41

%40

%39

%39

%39

%36

%35

%35

%33

%33

%28

%25

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Hollanda

Norveç

Danimarka

D Almanya

G Kore

Fransa

B Almanya

Kanada

Y Zelanda

Avustralya

İsviçre

İsveç

Avusturya

ABD

Israil

Belçika

Venezuela

Letonya

Japonya

Filipinler

Dünya 2004

Britanya

Rusya

Slovakya

İspanya

Uruguay

Çek Cum

Slovenya

Finlandiya

Macaristan

Bulgaristan

G Kıbrıs

Irlanda

Meksika

Tayvan

Türkiye

Portekiz

Polonya

Brezilya

G Afrika

Şili

Çizelge 41: Dost, arkadaş ve akrabalarınızla ne kadar sık siyaset hakkında görüşüp tartışırsınız?

Sıklıkla + Bazen

Ender + Hiç

64

Çizelge 42: Dost, arkadaş ve akrabalarınızı ne sıklıkta ikna etmeye çalışırsınız?

%56

%53

%52

%48

%47

%46

%46

%44

%43

%43

%42

%41

%40

%39

%38

%38

%37

%36

%36

%35

%35

%34

%34

%34

%32

%29

%29

%29

%28

%28

%28

%28

%26

%26

%25

%25

%24

%23

%20

%18

%18

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Fransa

Hollanda

Danimarka

Israil

Norveç

Brezilya

İsviçre

Filipinler

İsveç

Kanada

Portekiz

ABD

G Kore

D Almanya

Letonya

Y Zelanda

B Almanya

Slovakya

Meksika

Belçika

Dünya 2004

Venezuela

Rusya

Avusturya

Avustralya

Uruguay

Slovenya

Britanya

Polonya

Bulgaristan

Türkiye

Çek Cum

Irlanda

G Afrika

İspanya

Macaristan

G Kıbrıs

Tayvan

Japonya

Finlandiya

Şili

Çizelge 42: Dost, arkadaş ve akrabalarınızı ne sıklıkta ikna etmeye çalışırsınız?

Sıklıkla + Bazen

Ender + Hiç

65

Siyaset, Kurumlar ve Kamu Hizmetleri

Siyasetin özellikle günümüzdeki temsili demokrasinin kurumları aracılığıyla gerçekleştirildiği

hususu dikkate alındığında bu kurum ve kuruluşların oynadığı rol ve vatandaşların gözündeki

algılamalarının da önemli bir yer tutacağını da beklemeliyiz. Dolayısıyla bu bağlamdan olarak

deneklerimize siyasal partilerin siyasal etkinliklerde oynadıkları roller ve kamu bürokrasinin

çalışması ve hizmetlerin görülmesinde ortaya çıkan kamu hizmetlileri ve kamu hizmetleri algısı

hakkında çeşitli sorular yönelttik.

" Siyasi partiler halkı siyasette faal olmaya teşvik ederler" önermesine katılıp katılmadıklarını

sorduğumuzda Türkiye'de deneklerimizin %8'i tamamen, %26'sı da kısmen katıldığını, toplamda da

üç denekten birisin (%34) katıldığını görmekteyiz (Çizelge 43). Türkiye dışındaki ISSP üyesi ülkeleri

ele aldığımızda aynı oranların sırasıyla %7 ve %32 olduğunu, toplamda da %39'a ulaştığını

görüyoruz (Çizelge 43). ABD, Güney Afrika, İsviçre, Meksika, Venezuela ve Uruguay gibi ülkelerde

bu toplam %60 civarında seyrederken, Güney Kıbrıs %80 civarında ortalamayla en üst sırada yer

almaktadır. Buna karşılık Belçika - Flanders, Avustralya, Fransa, Batı ve Doğu Almanya, Japonya,

Slovakya %15 - 25 arasında toplam ortalamalarla sıralamanın sonlarında yer almaktadır (Çizelge 43).

Öyle anlaşılmaktadır ki, Batı Avrupa ülkelerinde siyasal partilerin on dokuz ve yirminci yüzyılda

gördükleri işlevleri artık görmedikleri anlaşılmaktadır.

"Siyasi partiler seçmenlere anlamlı politika seçenekleri sunmamaktadırlar" önermesine katılıp

katılmadıklarını sorduğumuzda Türkiye'deki deneklerin %11'i bu önermeye hiç katılmadıklarını,

%18'i ise kısmen katılmadıklarını ve böylece üç denekten birisine yakını (%29) u önermeye

katılmadığını belirtmiştir (Çizelge 44). Oysa, Türkiye'deki deneklerin %40 kadarı kısmen veya

tamamen bu önermeye katıldığını belirtmiştir (Çizelge 44). ). Türkiye dışındaki ISSP üyesi ülkeleri ele

aldığımızda bu önermeye kısmen veya tamamen katılmayanların oranı %23, kısmen veya tamamen

katılanların oranı ise deneklerin yarısı kadardır (%51) (Çizelge 44). Türkiye bu soruya verilen

yanıtlara göre Güney Afrika, Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya'ya göre siyasal partilerin

daha ziyade anlamlı politikalar ürettiğini düşünen ülkeler arasında yer almaktadır. Yerleşik

demokrasilerin hemen hemen tamamında siyasal partilerin anlamlı politikalar ürettiğini düşünen

denek oranlarının düşüklüğü dikkat çekicidir. Çizelge 43 ve 44'teki bulgular bir arada ele alındığında

ortaya çıkan manzara siyasal partilerin pekişmiş demokrasilerde temsil işlevini iyi görmedikleri

algısının yaygın olduğu görüntüsünü vermektedir. Türkiye'de ise bunlara oranla daha yüksek bir

denek oranının halen siyasal partilerin anlamlı temsil kurumları olduğunu düşündükleri göze

çarpmaktadır.

" Referandumlar önemli siyasal sorular hususunda karar vermek için iyi bir yoldur" önermesine

katılıp katılmama eğilimleri sorulduğunda da Türkiye'deki deneklerden %16'sı tamamen ve %37'si de

kısmen katıldığını belirtirken böylece deneklerin yarısı kadarı (%53) referandumu iyi bir karar verme

yolu olarak gördüğüne işaret etmektedir (Çizelge 45). Türkiye dışındaki ISSP üyesi ülkeleri ele

aldığımızda bu önermeye kısmen veya tamamen katılmayanların oranı %13, kısmen veya tamamen

katılanların oranı ise deneklerin dörtte üçüne yakındır (%69) (Çizelge 45). Türkiye dışındaki ISSP

ülkelerinin büyük çoğunluğunda referandum siyasal partilere tercih edilen bir politika üretme veya

destekleme yoluymuş gibi görünmektedir. Temsili demokrasinin temel kurumu olan siyasal partilere

66

olan teveccüh azalırken doğrudan katılma kurumu olan referanduma bu derecede teveccüh

gösterilmesinin sonucunda özellikle pekişmiş Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya

demokrasilerinde siyasal katılmanın güçlenirken temsili demokrasinin zayıflamakta olduğu ve

böylece doğrudan demokrasiye doğru bir eğilimin güçlendiğini düşünebiliriz. Türkiye'de bu süreç

henüz bu ülkeler kadar güçlü olmamakla birlikte, daha alt düzeyde de olsa bu tür bir eğilimin ortaya

çıkmakta olduğu dikkat çekicidir.

Yine bir siyasal temsil ve katılma kurumu olan seçimlere dönecek olursak, bu noktaya kadar

yapmış olduğumuz gözlemlerimizi daha da güçlendirmek veya hafifletme gereksinimi ortaya

çıkabilecektir. "Türkiye’de 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan en son milletvekilliği genel seçimlerini

düşündüğünüzde, bu seçimler oyların sayılması ve açıklanması açısından ne kadar dürüsttü?"

sorusuyla adil seçim (fair election) algısını seçmen yaşındaki vatandaşlara yöneltmiş olduk.

Türkiye'deki deneklerden %27'sinin çok dürüst ve %20'sinin de kısmen dürüst bulduğu 2011 genel

seçimleri ile toplamda deneklerin yarısı kadarı (%47) seçimlerin dürüst olarak sayıldığı ve

açıklandığını düşündüğü saptanmıştır (Çizelge 46). Buna karşılık üç denekten birisi kadarı (%35) 2011

genel seçimlerinin dürüst olmadığını düşünmektedir (Çizelge 46). Türkiye dışındaki ISSP üyesi

ülkeleri ele aldığımızda kendi ülkelerinde yapılan son genel seçimlerin dürüst olarak sayılıp

açıklandığını düşünenlerin oranı dört seçmenden üçü (%73), olmadığını düşünenlerin oranı ise

deneklerin altıda birine yakındır (%14) (Çizelge 46). Rusya, Bulgaristan ve ABD'nde dürüst seçimlere

ilişkin oranların Türkiye'den daha düşük düzeyde olduğu görülürken, Türkiye de bu sıralamada ISSP

listenin bir hayli alt sıralarında yer almaktadır (Çizelge 46).

"Türkiye’de 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan en son milletvekilliği genel seçimlerini

düşündüğünüzde, bu seçimler adayların ve partilerin seçim kampanyalarını yürütme fırsatı

bulmaları açısından ne kadar adildi?" sorusuna tamamen adildi diyenlerin oranı %27, kısmen adildi

diyenlerin oranı ise %21 olup, toplamda da %48 olarak görünmektedir (Çizelge 47). Adil olmadığını

söyleyenlerin oranı ise %35 düzeyindedir (Çizelge 47). Türkiye dışındaki ISSP üyesi ülkeleri ele

aldığımızda kendi ülkelerinde yapılan son genel seçimlerin dürüst olarak sayılıp açıklandığını

düşünenlerin oranı üç seçmenden ikisi (%62), olmadığını düşünenlerin oranı ise deneklerin beşte

birine yakındır (%18) (Çizelge 46). Yine Rusya ve Bulgaristan'ın ve bir de Brezilya'nın Türkiye'den

daha az adil seçimleri olduğunu düşünen deneklere sahip olduğunu saptarken, ABD dâhil hemen

tüm yerleşik demokrasilerde seçimlerin adil olduğu algısının seçmenlerin üçte ikisinden fazlası için

geçerli olduğu da görülmektedir (Çizelge 47). Siyasal temsil kurumları olan siyasal partiler için olan

sorunlu durum, siyasal katılma ve temsili bağdaştıran seçim kurumu için mevcut değilmiş gibi

görünmektedir. Ancak, Türkiye yine bu siyasal katılma uygulamasında da görece olarak adil ve

dürüst seçim yapmakta zorlanan bir ülke görüntüsüne sahip olarak belirmektedir.

" Türkiye’deki kamu hizmetlerini göz önünde bulundurduğunuzda, bu hizmetlerin ne ölçüde

kendilerini vatandaşlara hizmet sunmaya adamış olanlarca yürütüldüğünü düşünüyorsunuz? "

sorusunu yönelterek kamu personelinin (memurların) vatandaşın gözündeki hizmet vermekteki

ciddiyetini ölçmeyi hedefledik. Türkiye'deki deneklerden %14'ü memurların görevlerine kendilerini

tamamen adamış olduklarını ve %37'si de kısmen adamış olduklarını belirtirken böylece deneklerin

yarısı kadarı (%51) kamu hizmetleri alımında görevlilerin iyi hizmet verdiklerine vurgu yapmışlardır

(Çizelge 48). Üstelik bum kez bu oranlar Türkiye dışındaki ISSP üyesi ülkelerin genelinde de sırasıyla

67

%12 ve %43 ve toplamda da %55 kadar olup, Türkiye'deki bulgulara fevkalade yakındır (Çizelge 48).

Bu değerlendirmede Çek Cumhuriyeti ve Japonya'daki oranlar fevkalade düşük düzeydedir. Oysa

çok uzun yıllardır mükemmel memurlara sahip olduğu düşünülen Japonya'nın 1990'lardaki Recruit

skandalı sonrasında çok sayıda memurunun yolsuzluktan suçlu bulunmasıyla halkının gözünde bu

görüntüsünü değiştirdiği anlaşılmaktadır. Benzer kültürlere sahip, aynı dili konuşan Portekiz ve

Brezilya'nın da Japonya kadar olmasa da memurların değerlendirmesinde Türkiye'ye ve ISSP

ortalamasına göre daha düşük oranlara sahip olması da ilginçtir.

Bu konuyu daha kapsamlı değerlendirmek için ikinci bir soru daha sormayı tercih ettik.

Deneklere "Türkiye’de sunulan kamu hizmetinde yolsuzluğun ne kadar yaygın olduğunu

düşünüyorsunuz?" diye sorduk. Deneklerin beşte biri kadarı (%18'i) neredeyse herkesin yolsuzluğa

bulaştığını, üçte biri (%33) birçok kişinin yolsuzluğa bulaşmış olduğunu ifade etmişlerdir. Deneklerin

beşte biri kadarının (%21) küçük bir grubun yolsuzluğa bulaştığına inandığını ve %3 kadarının da

hemen hemen hiç kimsenin yolsuzluğa bulaşmamış olduğunu, geri kalanlarının (deneklerin %25’nin)

ise ortada bir yerde durduklarını saptamış bulunuyoruz (Çizelge 49). Türkiye dışındaki ISSP üyesi

ülkelerin genelinde de sırasıyla hemen herkes diyenlerin %12, birçok %27, küçük bir grup diyenlerin

%27, hemen hemen hiç kimse diyenlerin ise %4 olup, Türkiye'deki bulgulara yakındır (Çizelge 49).

Latin Amerika ülkelerinin çoğunda, Güney Kore'de, Rusya ve Bulgaristan başta olmak üzere Doğu

Avrupa ülkelerinin hemen hepsinde yolsuzluk algısının Türkiye'den daha yüksek oranlarda olduğu

görülmektedir (Çizelge 49). 2013 Aralık ayından itibaren başlayan ve seçim kampanyalarında da

önemli yer tutan siyasal yolsuzluk tartışmalarına karşın Türkiye'de kamu hizmetlerinde yolsuzluk

algısının ISSP ülkelerinin çoğuna nazaran daha az olduğunu saptamış bulunuyoruz. Öyle

anlaşılmaktadır ki Türkiye'de seçmen yaşındaki nüfusun yarısına yakın kısmı kamuda yolsuzluk

konusunda yapılan tartışmalardan ya etkilenmemiş veya bunlara inanmamış gibi görünmektedir.

68

Çizelge 43: Siyasi partiler halkı siyasette faal olmaya teşvik ederler.

%75 %65

%63 %57

%55 %52 %52

%49 %47

%45 %45 %44 %43

%41 %40 %40 %40 %39 %38 %38

%36 %35 %35 %35

%33 %32 %31

%29 %28 %28 %26

%22 %21 %21 %21 %20 %20 %20 %19 %19

%15

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

G Kıbrıs

G Afrika

ABD

Uruguay

Venezuela

İsviçre

Meksika

Rusya

Tayvan

Brezilya

Irlanda

Şili

Filipinler

Israil

Bulgaristan

Kanada

Macaristan

Danimarka

İspanya

Dünya 2004

Portekiz

Norveç

Slovenya

Finlandiya

Türkiye

Polonya

Letonya

İsveç

Britanya

Y Zelanda

Avusturya

G Kore

Slovakya

Avustralya

Hollanda

B Almanya

D Almanya

Fransa

Belçika

Çek Cum

Japonya

Çizelge 43: Siyasi partiler halkı siyasette faal olmaya teşvik ederler

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

69

Çizelge 44: Siyasi partiler seçmenlere anlamlı politika seçenekleri sunmamaktadırlar.

%69

%68

%67

%66

%62

%61

%60

%60

%60

%59

%57

%57

%56

%55

%55

%54

%53

%53

%53

%52

%51

%50

%49

%48

%48

%47

%47

%46

%45

%45

%45

%44

%44

%43

%43

%39

%39

%39

%38

%34

%34

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Portekiz

Brezilya

D Almanya

Fransa

Avustralya

B Almanya

Avusturya

Irlanda

Kanada

Japonya

Belçika

Uruguay

G Kore

Finlandiya

Israil

İspanya

Britanya

Y Zelanda

Bulgaristan

Çek Cum

Dünya 2004

Polonya

Meksika

Rusya

Venezuela

Tayvan

Slovenya

Norveç

Şili

ABD

Macaristan

Filipinler

G Afrika

İsveç

Hollanda

Türkiye

Letonya

G Kıbrıs

Slovakya

Danimarka

İsviçre

Çizelge 44: Siyasi partiler seçmenlere anlamlı politika seçenekleri sunmamaktadırlar

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

70

Çizelge 45: Referandumlar önemli siyasal sorular hususunda karar vermek için iyi bir yoldur.

%86

%85

%84

%84

%83

%83

%80

%80

%80

%80

%79

%77

%76

%76

%75

%75

%71

%71

%71

%70

%69

%69

%67

%67

%67

%66

%65

%64

%64

%64

%63

%62

%60

%58

%56

%54

%54

%54

%53

%46

%40

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Bulgaristan

D Almanya

G Kıbrıs

Irlanda

İsviçre

G Kore

Avusturya

Danimarka

Venezuela

Polonya

B Almanya

İspanya

Uruguay

Brezilya

Fransa

Norveç

Rusya

İsveç

Y Zelanda

Şili

Dünya 2004

Japonya

G Afrika

Britanya

Portekiz

Kanada

Hollanda

Çek Cum

Filipinler

ABD

Avustralya

Letonya

Belçika

Israil

Slovakya

Finlandiya

Meksika

Tayvan

Türkiye

Slovenya

Macaristan

Çizelge 45: Referandumlar önemli siyasal sorular hususunda karar vermek için iyi bir yoldur

Katılıyorum

Ne katılıyorum ne katılmıyorum

Katılmıyorum

71

Çizelge 46: En son milletvekilliği genel seçimlerini düşündüğünüzde, bu seçimler oyların sayılması ve

açıklanması açısından ne kadar dürüsttü (Türkiye için 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan seçimler)?

%99

%96

%96

%94

%92

%90

%89

%88

%86

%83

%82

%81

%80

%80

%77

%77

%76

%76

%75

%75

%74

%74

%74

%73

%72

%72

%69

%69

%64

%63

%63

%62

%62

%61

%54

%49

%47

%47

%44

%39

%39

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

G Kıbrıs

Danimarka

Finlandiya

Hollanda

Norveç

Avusturya

İsveç

İsviçre

Belçika

B Almanya

Irlanda

Portekiz

Y Zelanda

Kanada

Fransa

D Almanya

Avustralya

Polonya

İspanya

Japonya

G Kore

Macaristan

G Afrika

Israil

Dünya 2004

Britanya

Brezilya

Slovenya

Şili

Uruguay

Çek Cum

Slovakya

Meksika

Venezuela

Letonya

Tayvan

Bulgaristan

Türkiye

Filipinler

ABD

Rusya

Çizelge 46: En son milletvekilliği genel seçimlerini düşündüğünüzde, bu seçimler oyların sayılması ve açıklanması açısından ne kadar dürüsttü (Türkiye için 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan seçimler)?

Dürüsttü

Ne dürüst ne değil

Hileliydi

72

Çizelge 47: En son milletvekilliği genel seçimlerini düşündüğünüzde, bu seçimler adayların ve partilerin

seçim kampanyalarını yürütme fırsatı bulmaları açısından ne kadar adildi (Türkiye için 12 Haziran 2011

tarihinde yapılan seçimler)?

%92 %80

%77 %77 %76 %76

%73 %73 %72

%70 %70 %69 %69

%67 %67 %66

%64 %64 %64

%62 %62

%60 %59 %59

%58 %57 %56 %56

%54 %53 %53

%51 %51 %51

%49 %48 %48 %47

%42 %41

%36

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

G Kıbrıs

Irlanda

Portekiz

Hollanda

Norveç

Y Zelanda

G Afrika

Kanada

Danimarka

Belçika

ABD

Britanya

Avusturya

Israil

Avustralya

Filipinler

Meksika

İsveç

İsviçre

Dünya 2004

Venezuela

B Almanya

Macaristan

G Kore

Polonya

İspanya

Şili

D Almanya

Finlandiya

Slovenya

Japonya

Letonya

Tayvan

Bulgaristan

Brezilya

Uruguay

Çek Cum

Türkiye

Slovakya

Fransa

Rusya

Çizelge 47: En son milletvekilliği genel seçimlerini düşündüğünüzde, bu seçimler adayların ve partilerin seçim kampanyalarını yürütme fırsatı bulmaları açısından ne kadar adildi (Türkiye için 12 Haziran 2011

tarihinde yapılan seçimler)?

Adildi

Ne adildi ne değildi

Adil değildi

73

Çizelge 48: Kamu hizmetlerinin hizmetlerin ne ölçüde kendilerini vatandaşlara hizmet sunmaya adamış

olanlarca yürütüldüğünü düşünüyorsunuz?

%86 %80

%77 %75

%73 %72

%70 %69 %68 %68 %67 %66

%64 %64 %64 %64

%62 %61 %60 %59

%57 %56 %56 %55 %55 %54 %54 %53

%51 %51 %50

%41 %39 %39

%37 %32 %32

%28 %21

%18 %15

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Israil

Avusturya

Irlanda

ABD

Y Zelanda

İsviçre

Kanada

Britanya

Norveç

Tayvan

Belçika

G Kıbrıs

Venezuela

Avustralya

G Afrika

B Almanya

Filipinler

Macaristan

Danimarka

D Almanya

Hollanda

Fransa

Finlandiya

İsveç

Dünya 2004

Meksika

Slovakya

Uruguay

Türkiye

Brezilya

İspanya

Şili

Portekiz

G Kore

Letonya

Bulgaristan

Slovenya

Polonya

Çek Cum

Japonya

Rusya

Çizelge 48: Kamu hizmetlerinin hizmetlerin ne ölçüde kendilerini vatandaşlara hizmet sunmaya adamış olanlarca yürütüldüğünü düşünüyorsunuz?

Adanmışlarca

Adanmamışlarca

74

Çizelge 49: Türkiye’de sunulan kamu hizmetinde yolsuzluğun ne kadar yaygın olduğunu düşünüyorsunuz?

%20 %18

%13

%13 %10 %9 %9

%8 %7 %5 %5

%5 %5 %4 %4 %4 %4 %4 %4

%3 %3 %3 %2

%2 %2 %2 %2

%2 %1 %1 %1

%1 %1 %1 %1

%1 %1 %0 %0

%0 %0

%0 %20 %40 %60 %80 %100

Danimarka

Finlandiya

Norveç

İsviçre

Y Zelanda

Avusturya

İsveç

Britanya

Avustralya

Fransa

Irlanda

G Afrika

Kanada

Hollanda

B Almanya

Dünya 2004

İspanya

D Almanya

G Kıbrıs

Belçika

Türkiye

Filipinler

Japonya

Letonya

Uruguay

Şili

G Kore

Tayvan

Israil

Venezuela

ABD

Meksika

Rusya

Brezilya

Çek Cum

Macaristan

Slovenya

Portekiz

Bulgaristan

Slovakya

Polonya

Çizelge 49: Türkiye’de sunulan kamu hizmetinde yolsuzluğun ne kadar yaygın olduğunu düşünüyorsunuz?

Neredeyse hiç kimse yolsuzluğa bulaşmamıştır.

Belirli bir oranda yolsuzluğa bulaşılmıştır

Neredeyse herkes yolsuzluğa bulaşmıştır

75

Vatandaş ve Siyasal Rejim

Nihayet, vatandaşların içinde yaşamakta oldukları siyasal rejim hakkındaki genel algı ve

değerlendirmelerine dönecek olursak, Türkiye’deki deneklere yöneltilen demokrasinin bugünkü, on

yıl önceki ve on yıl sonra gelebileceğini düşündükleri düzeyi hakkındaki verilen yanıtlar aşağıdaki

çizelgelerde (Çizelge 50 - 52) sunulmuştur.

“Bugün Türkiye’de demokrasi ne kadar iyi işlemektedir?” diye sorulduğunda Türkiye’deki

deneklerin %41’i çeşitli düzeylerde kötü işlediğine işaret eden yanıtlar vermişlerdir (Çizelge 50).

Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden sadece Bulgaristan’da (%69) daha yüksek oranda demokrasinin

işleyişinin kötü olduğuna işaret edilmektedir. Polonya (%50) ve Slovakya (%50) ise Bulgaristan’ın

arkasından demokrasinin en kötü işlediğini söyleyen ülkeler sıralamasında ikinci sırada yer almakta

olup, onları da açık arayla Rusya (%45), Türkiye (%41), Venezuela (%40), Latviya (%40) ve Doğu

Almanya (%36) izlemektedir. Kuzey Amerika, Batı Avrupa, Doğu Asya ve Okyanusya’nın

demokrasilerinde kötü işleyen demokrasi yanıtları %20’ler ve aşağısında olup, Güney Kıbrıs (%1) ve

Danimarka (%4) ile bu sıralamada en iyi işleyen demokrasiler izlenimini veren ülkelerdir (Çizelge 50).

“10 sene önce Türkiye’de demokrasi ne kadar iyi işliyordu?” diye sorulduğunda Türkiye’deki

deneklerin yarısı (%50) çeşitli düzeylerde kötü işlediğine işaret eden yanıtlar vermişlerdir (Çizelge

51). Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden yine Bulgaristan (%75) oranıyla demokrasinin işleyişinin on

yıl önce en kötü olduğu ülke konumundadır (Çizelge 51). Bu kez Meksika (%59); Rusya (%69), Güney

Kore (%62) ve Doğu Almanya hariç Doğu Avrupa ülkelerindeki yanıtlar da on sene önceki

demokrasinin işleyişinin kötü olduğuna işaret etmektedir (Çizelge 51). Kuzey Amerika, Batı Avrupa,

Doğu Asya ve Okyanusya’nın demokrasilerinde kötü işleyen demokrasi yanıtları %20’ler ve

aşağısında olup Danimarka (%5) ve Güney Kıbrıs (%9) ile bu sıralamada yine vatandaşlarının

gözünde en iyi işleyen demokrasiler görüntüsüne sahip olan ülkelerdir (Çizelge 51). On yıl önce

demokrasinin kötü işlediğini düşünen Doğu Avrupa ülkelerindeki denekler ki, bunların verdileri

yanıtlar 1990’ların ortasına ait yılları kapsamaktadır, 2004’te genellikle çok daha iyi işleyen bir

demokrasiye sahip olduklarını düşünmektedirler. Türkiye’de ise vatandaşların gözünde on yıl

önceye (2005’e) göre demokrasinin işleyişinde bir miktar iyileşme olduğunu görmekteyiz.

“Bundan 10 sene sonra Türkiye’de demokrasinin ne kadar iyi işleyeceğini düşünüyorsunuz?”

diye sorulduğunda Türkiye’deki deneklerin yarısı (%39) çeşitli düzeylerde kötü işleyeceğine işaret

eden yanıtlar vermişlerdir (Çizelge 52). Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden Fransa’da (%44) ve

Slovakya (%40) 2004 yılında daha yüksek oranda demokrasinin işleyişinin kötüleşeceği tahminine yer

verilmekteydi (Çizelge 52). Türkiye yine bu sıralamada Japonya’nın (%38) hemen önünde üçüncü

sırada yer almaktadır. Ancak, Doğu Avrupa, Asya ve Latin Amerika ülkeleri on yıl sonra

demokrasilerinin daha kötü işleyeceğini düşünen denek oranları 2004 yılındaki demokrasinin

işleyişine ait değerlendirmelere göre %20 ve üzeri düzeyde azalırken 2015’te Türkiye’de verilen

ileriye yönelik yanıtlarda sadece %2 düzeyinde bir düşüş söz konusudur. Demokrasinin işleyişinden

ve geleceğinden olan bekleyiş Türkiye’de, ISSP ülkeleriyle karşılaştırıldığında, pek bir değişiklik

olmayacakmış gibi bir görüntü vermektedir.

76

Çizelge 50: Bugün Türkiye’de demokrasi ne kadar iyi işlemektedir?

%69

%50

%50

%50

%45

%40

%37

%36

%35

%34

%33

%32

%31

%31

%29

%27

%26

%25

%24

%23

%23

%23

%21

%20

%20

%19

%18

%16

%14

%14

%13

%13

%12

%12

%12

%11

%10

%9

%8

%4

%1

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Bulgaristan

Türkiye

Slovakya

Polonya

Rusya

Letonya

Venezuela

D Almanya

Brezilya

Meksika

Macaristan

Filipinler

Slovenya

Çek Cum

Japonya

Belçika

Fransa

Portekiz

Şili

Dünya 2004

Israil

Tayvan

B Almanya

G Kore

Uruguay

Britanya

İsveç

G Afrika

İspanya

ABD

Avustralya

Y Zelanda

Kanada

Finlandiya

Norveç

Irlanda

Avusturya

Hollanda

İsviçre

Danimarka

G Kıbrıs

Çizelge 50: Bugün Türkiye’de demokrasi ne kadar iyi işlemektedir?

Yetersiz

Ne yetersiz ne yeterli

Yeterli

77

Çizelge 51: 10 sene önce Türkiye’de demokrasi ne kadar iyi işliyordu?

%75 %69

%65 %62

%59 %59

%53 %52

%50 %47

%45 %44

%43 %42

%36 %31

%28 %26

%25 %25

%23 %23

%22 %21 %20 %20 %19 %19 %18

%14 %13

%12 %11 %11

%10 %9 %9

%7 %6

%5 %4

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Bulgaristan

Rusya

Letonya

G Kore

Polonya

Meksika

Slovakya

Şili

Türkiye

Macaristan

Çek Cum

G Afrika

Tayvan

Brezilya

Slovenya

Dünya 2004

Venezuela

Belçika

Irlanda

İspanya

Uruguay

Japonya

Filipinler

D Almanya

Portekiz

Fransa

Britanya

Finlandiya

Israil

Y Zelanda

ABD

B Almanya

İsveç

Kanada

Avustralya

G Kıbrıs

Norveç

Avusturya

Hollanda

Danimarka

İsviçre

Çizelge 51: 10 sene önce Türkiye’de demokrasi ne kadar iyi işliyordu?

Yetersiz Ne yetersiz ne yeterli Yeterli

78

Çizelge 52: Bundan 10 sene sonra Türkiye’de demokrasinin ne kadar iyi işleyeceğini düşünüyorsunuz?

%52

%44

%40

%39

%38

%37

%36

%31

%31

%30

%30

%29

%29

%29

%29

%28

%28

%27

%26

%26

%25

%24

%24

%23

%21

%20

%20

%20

%19

%19

%18

%18

%18

%18

%15

%15

%12

%11

%6

%0

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

D Almanya

Fransa

Slovakya

Türkiye

Japonya

Belçika

B Almanya

Rusya

İsveç

Meksika

Filipinler

Slovenya

Bulgaristan

Britanya

Israil

Venezuela

Brezilya

Avustralya

Çek Cum

ABD

Norveç

Dünya 2004

Portekiz

Polonya

Avusturya

Finlandiya

Uruguay

Y Zelanda

Tayvan

Hollanda

Kanada

İsviçre

Macaristan

Letonya

İspanya

Irlanda

Şili

Danimarka

G Kore

G Kıbrıs

Çizelge 52: Bundan 10 sene sonra Türkiye’de demokrasinin ne kadar iyi işleyeceğini düşünüyorsunuz?

Yetersiz

Ne yetersiz ne yeterli

Yeterli

79

Vatandaş ve Siyasal İletişim

Vatandaş yukarıda vermiş olduğu görüntüyü elde ederken nerelerden yararlanmıştır.

Vatandaşın siyaseti izlerken kullandığı en önemli haber kaynakları nelerdir? Yazılı basın, sözlü ve

görüntülü medya kaynakları, bilgisayar ortamında siyasal haber yayını yapan kaynaklar olarak

günümüzde siyasal haber kaynakları bir hayli çeşitlenmiş ve çoğalmış bulunmaktadır. Bu

kaynakların hangilerini vatandaşlar düzenli olarak izlemekte ve dolayısıyla siyaset hakkındaki

haberleri almakta, algıları kadar değer, tutum ve beklentilerini de yapılandırmaktadırlar?

“Bir gazetenin siyasal haberlerini ne kadar sık okuyorsunuz?” diye sorduğumuzda

Türkiye’deki deneklerin beşte birisi kadar (%20) her gün gazete okuduğunu, altıda birisi kadarı (%16)

her gün düzenli olarak gazete okumasa da haftada 3-4 kere veya daha fazla gazete okuduğunu

belirtmiştir (Çizelge 53). Böylece gazete sık okuduğunu söyleyenlerin Türkiye’deki seçmen yaşındaki

nüfusun üçte biri (%36) olduğunu düşünebiliriz. Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden sadece yirmi iki

ülkede daha bu soru sorulmuştur. Bu ülkelerin hepsi göz önüne alındığında ISSP oranları da sırasıyla

%19 ve %14 olup hemen hemen Türkiye ile aynıdır (Çizelge 53).

“Televizyonda siyasi haberleri ne kadar sık izliyorsunuz?” diye sorduğumuzda Türkiye’deki

deneklerin neredeyse üçte ikisinden biraz daha azı (%61) her gün TV’den siyasal haberleri izlediğini,

altıda birisi kadarı da (%17) her gün düzenli olarak izlemese de haftada 3-4 kere veya daha fazla

TV’den siyasal haberleri izlediğini belirtmiştir (Çizelge 54). Böylece TV’den düzenli olarak siyasal

haber izleyenlerin Türkiye’deki seçmen yaşındaki nüfusun dörtte üçünde biraz fazla (%78) olduğunu

düşünebiliriz. 2004 yılında Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden sadece yirmi iki ülkede daha bu soru

sorulmuştur. Bu ülkelerin hepsi göz önüne alındığında ISSP oranları da sırasıyla %45 ve %19 olup,

tüm deneklerin üçte ikisi kadardır (%64) ve Türkiye’den de bir hayli daha azdır (Çizelge 54).

“Radyoda siyasi haberleri ne kadar sık dinliyorsunuz?“ diye sorduğumuzda Türkiye’deki

sekiz denekten birisi (%13) her gün radyodan siyasal haberleri izlediğini, onda birisi kadarı da (%10)

her gün düzenli olarak izlemese de haftada 3-4 kere veya daha fazla radyodan siyasal haberleri

izlediğini belirtmiştir (Çizelge 55). Böylece radyodan düzenli olarak siyasal haber izleyenlerin

Türkiye’deki seçmen yaşındaki nüfusun dörtte biri gibisi (%23) olduğunu düşünebiliriz. 2004 yılında

Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden sadece yirmi iki ülkede daha bu soru sorulmuştur. Bu ülkelerin

hepsi göz önüne alındığında ISSP oranları da sırasıyla %24 ve %13 olup, tüm deneklerin üçte

birinden biraz daha fazlası kadardır (%37) ve Türkiye’den de bir hayli daha fazladır (Çizelge 55)

“Siyasi haberlere ve bilgilere ulaşmak için Internet’i ne kadar sık kullanıyorsunuz?” diye

sorduğumuzda Türkiye’deki beş denekten birisi (%22) her gün internetten siyasal haberleri izlediğini,

sekizde biri kadarı da (%12) her gün düzenli olarak izlemese de haftada 3-4 kere veya daha fazla

radyodan siyasal haberleri izlediğini belirtmiştir (Çizelge 56). Böylece radyodan düzenli olarak

siyasal haber izleyenlerin Türkiye’deki seçmen yaşındaki nüfusun üçte biri (%34) olduğunu

80

düşünebiliriz. 2004 yılında Türkiye dışındaki ISSP ülkelerinden sadece yirmi iki ülkede daha bu soru

sorulmuştur. Bu ülkelerin hepsi göz önüne alındığında ISSP oranları da sırasıyla %3 ve %3 olup, tüm

deneklerin on altıda biri kadardır (%6) ve Türkiye’den de bir hayli daha azdır (Çizelge 56). Ancak bu

bulguların diğer ISSP ülkelerindeki 2004 yılındaki durumu yansıttığını ve şimdi Türkiye ile

aralarında böyle bir fark bulmanın da şaşırtıcı olduğunu belirtmemiz gerekir.

Türkiye’deki temel siyasal haber kaynağı televizyonlardır. Radyo artık yavaş yavaş geri plana

düşmekte olup yazılı basın da siyasal haber kaynağı olarak radyoya oranla önemini korumaktadır.

Özellikle haber – yorum öğrenmek isteyenler için gazetelerin hala önemini korumakta olduğunu

düşünebiliriz. Internet kaynaklı siyasal haberlerin izlenmesi de artmakla birlikte halen televizyon

kanallarının yerini alabilecek bir gelişim söz konusu olmamıştır. Türkiye’de vatandaşların basında,

medyada veya internette siyasal görüş belirtmek, fikirlerini ifade etmek veya bir fikir tartışmasına

girmek gibi bir eğilim içinde olmadıkları anlaşılmaktadır (bakınız Çizelge 19 ve 20). Türkiye’de

vatandaşların daha çok televizyon izlemek ve gazete okumakla yetinme eğilimde oldukları ve yüksek

siyasal etkinlik duygusuna sahip olduklarını belirtmelerine karşın, seçimlerde oy verme dışında her

türlü bireysel katılma etkinliğine uzak duran bir kimlik sergiledikleri görülmektedir. Bu eğilime

düşüncelerini ifade etmeleri keyfiyetinin de dahil olduğu böylece saptanmış bulunmaktadır.

81

Çizelge 53: Gazetede siyasal haber okuma sıklığı

%59

%37

%33

%27

%24

%24

%23

%22

%20

%20

%19

%19

%18

%18

%17

%15

%14

%13

%13

%11

%10

%9

%8

%5

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

İsviçre

Hollanda

Japonya

Finlandiya

Kanada

Slovakya

Tayvan

Danimarka

Türkiye

Fransa

Dünya 2004

İsveç

Letonya

Çek Cum

İspanya

Avustralya

Y Zelanda

Portekiz

Bulgaristan

Belçika

Brezilya

G Afrika

Rusya

Uruguay

Çizelge 53: Gazetede siyasal haber okuma sıklığı

Her gün

Haftada bazı günler

Hiç

82

Çizelge 54: Televizyonda siyasal haber okuma sıklığı

%75

%64

%61

%59

%56

%56

%55

%55

%52

%52

%50

%46

%45

%44

%43

%42

%40

%37

%35

%34

%34

%34

%27

%21

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Portekiz

Slovakya

Türkiye

Rusya

Bulgaristan

Japonya

İsviçre

Brezilya

İspanya

Uruguay

Letonya

Tayvan

Dünya 2004

Fransa

Danimarka

Çek Cum

Hollanda

Finlandiya

İsveç

Avustralya

Y Zelanda

Kanada

Belçika

G Afrika

Çizelge 54: Televizyonda siyasal haber okuma sıklığı

Her gün

Haftada bazı günler

Hiç

83

Çizelge 55: Radyoda siyasal haber okuma sıklığı

%58

%37

%35

%32

%30

%28

%27

%25

%25

%24

%24

%22

%22

%21

%21

%20

%20

%19

%19

%17

%15

%13

%12

%8

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

İsviçre

Fransa

Slovakya

Letonya

Uruguay

Brezilya

Danimarka

Rusya

Portekiz

Kanada

Dünya 2004

İspanya

G Afrika

Bulgaristan

Çek Cum

Avustralya

Hollanda

İsveç

Belçika

Y Zelanda

Finlandiya

Türkiye

Japonya

Tayvan

Çizelge 55: Radyoda siyasal haber okuma sıklığı

Her gün

Haftada bazı günler

Hiç

84

Çizelge 56: Internet'te siyasal haber okuma sıklığı

%22

%8

%6

%6

%5

%4

%4

%4

%4

%4

%4

%4

%3

%3

%3

%3

%3

%2

%2

%2

%1

%1

%1

%1

%0 %10 %20 %30 %40 %50 %60 %70 %80 %90 %100

Türkiye

İsviçre

Kanada

Danimarka

Tayvan

Hollanda

Japonya

Portekiz

İsveç

Letonya

Brezilya

Fransa

Dünya 2004

İspanya

Avustralya

Slovakya

Y Zelanda

Uruguay

Finlandiya

G Afrika

Çek Cum

Belçika

Bulgaristan

Rusya

Çizelge 56: Internet'te siyasal haber okuma sıklığı

Her gün

Haftada bazı günler

Hiç

85

Sonuç

Türkiye'de saptadığımız iyi vatandaşlık olgusu, vatandaşın kendi gözünde ve ifadesiyle

seçimlere katılmaya büyük özen gösteren, vergi kaçırmamaya vurgu yapan, yasal mevzuata uygun

yaşamayı ön planda tutan, etik değerlere ve farklılıklara hoşgörü ile yaklaşan, maddi bakımdan

kendisinden daha kötü olanlara yardım edilmesini önemseyen bir içeriktedir.

Vatandaşlık olgusunun siyasetteki temel yansıması olan siyasal katılma etkinlikleri açısından

daha yakından bakıldığında, ISSP ülkeleri içinde ABD, Britanya, İsviçre, İskandinav ülkeleri v.b.

yerleşik demokrasilerden çok farklı bir manzara ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de doğrudan ve

olağandışı katılma içeriğini belirleyen toplu dilekçe vermek, toplantı ve gösteriye katılmak gibi

protesto içerikli katılma eğilimi fevkalade düşüktür.

Kamu yetkilileri ile temas gibi olağan siyasal katılma türünden etkinlikler içinde de yer

almaktan çekinen çok geniş bir kitleye sahip olan Türkiye’de, yukarıda sayılan tutumlarla uyumlu

olarak gerçekleştiği düşünülebilecek olan tek davranışın seçimden seçime sandık başına gitme

olduğunu saptamış bulunuyoruz. Olağan siyasal katılma eylemleri içinde sadece oy kullanma

pratiğinin yaygın olduğu diğer siyasal katılma türlerinin ise Türkiye’de yerleşik demokrasilere göre

oldukça düşük bir düzeyde seyrettiği görülmektedir.

Sivil toplum etkinliklerini oluşturmakta kritik rol oynayan dernekleşme ve genelleştirilmiş

kişisel güven (generalized interpersonal trust) gibi olgular konusundaki bulgularımız da Türkiye’de bu

tutum ve davranışların yerleşik demokrasilere oranla son derecede düşük düzeyde olduğunu

göstermektedir. Örneğin, Türkiye'de toplumsal ve siyasal birliklere, gönüllü kuruluş ve derneklere

üye olup onlarda faal olan seçmen yaşı nüfus ortalaması % 4 - 8 arasında bir yerde dururken, hiçbir

gönüllü kuruluşa üye olmayan denek oranı ise % 90 civarındadır.

Ayrıca Türkiye’de toplumsal temas ve bağlar göz önünde bulundurulduğunda bireylerin

oldukça az sayıda birbirleriyle etkileşim içinde olunduğunu da saptamış bulunuyoruz. Güvene

dayalı ilişkilerin sığlığı ile uyumlu olan bu bulgular, Türkiye'de vatandaşlık olgusunun toplumsal

sermaye geliştirmek için sosyal ağlar ve temasa dayalı ortaklıklar oluşturma konusunda oldukça

sınırlı bir kapasiteye sahip olduğuna işaret etmektedir. Hal böyle olunca ortaklıklar kurma ve

dernekleşme zorlaşmakta, bu tür girişimler uzun ömürlü olamamaktadır. Bu durumda da siyasal

katılmanın etkili olmasını sağlayacak bir toplumsal sermaye altyapısı cılız kaldığından, sadece

seçimlere katılmada kitleselleşen bir siyasal hayat Türkiye’de vatandaş için standart siyasal etkinlik

halini almış bulunmaktadır.

Siyasal katılma büyük ölçüde sadece düzenli olarak seçimlere katılma düzeyinde kalmış olsa

bile Türkiye’deki seçmenin siyasal etkinlik duygusunun oldukça yüksek düzeyde, daha çok yerleşik

demokrasilerde görülen bir içerik ve seviyede olması da ilginçtir. Bu tür bir duygunun varlığını

açıklayan bir çeşitlilik ve etkililikte olan bir vatandaş – siyasetçi etkileşimi olmamasına karşın bu tür

bir siyasal etkinlik duygusunun mevcudiyeti, olsa olsa “milli irade” diye romantik popüler bir

içerikte sürekli olarak medyada vurgulanan seçim sonuçlarından kaynaklanıyor olabilir. Yoksa,

siyasal etkinlik duygusunun temelinde yer alan adil olmayan bir yasanın bir vatandaşın başlattığı

86

girişimlerle değiştirilebileceğini gösteren bir inanca tekabül edebilecek bir veri de, bunun

olabileceğini beyan eden pek fazla denek de bulunmamaktadır.

Siyasal partiler ve seçimlere siyasal temsil kurumları olarak yapılan vurgu ISSP üyesi yerleşik

demokrasilerde 2004 yılından itibaren azalıyormuş gibi görünmektedir. Buna karşılık temsili

demokrasinin temel kurumu olan siyasal partilere olan teveccüh azalırken doğrudan katılma kurumu

olan referanduma gösterilen ilgi ve destek, özellikle pekişmiş Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya

demokrasilerinde artmaktadır. Böylece siyasal katılma güçlenirken temsili demokrasinin

zayıflamakta olduğu ve doğrudan demokrasiye doğru bir eğilimin güçlendiği görülmektedir.

Türkiye'de de benzer bir sürecin, henüz 2014 yılında demokrasileri pekişmiş ülkelerde olduğu kadar

güçlü olmamakla birlikte, yine de mevcut olduğunu saptamış bulunuyoruz.

Bir diğer bulgumuz da Türkiye'de siyasetçilerin kamu çıkarını kendi kişisel çıkarlarından

önde gördüğünü ifade eden denek sayısının çoğu ISSP ülkesinden çok olmasıdır. Özellikle yolsuzluk

konusunda yapılan tartışmaların yoğun yaşandığı bir dönemde bu tür yanıtların aslında bu

tartışmaların pek de dikkate alınmadığının bir işareti olmalıdır. Bu oranların benzer olarak Brezilya,

Bulgaristan, Güney Afrika, Macaristan ve Rusya'da da çok düşük olması, bu sorunun sadece

siyasetçiye olan güveni ölçmediğini de düşündürtebilir. Üstelik siyasetin görece olarak daha az

yolsuzluk suçlamalarına konu olduğu İskandinav ülkeleri, ABD, Britanya, İsviçre, Batı Almanya,

Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde ise bu siyasetçinin sadece kendi çıkarı için çalıştığı algısının da

Türkiye ve benzeri ülkelerden daha yüksek düzeylerde olması ilginç bir tezat teşkil etmektedir. Bu

bulguların da temsili demokrasinin temel aktörü olan seçilmiş politikacılara olan güvenin pekişmiş

demokrasilerde de azaldığına bir başka kanıt oluşturduğu düşünülmelidir. Seçim olgusunu çok

önemseyen Türkiye’deki vatandaşın gözünde, onun sonucu olan temsilcileri aracılığıyla yönetim

henüz Britanya, İsviçre, Fransa, ABD’nde olduğu gibi düzey ve güven yitirmemiş gibi

görünmektedir.

Demokrasinin genel işleyişi konusundaki vatandaş değerlendirmelerine dönecek olursak,

ortaya farklı bir manzaranın çıktığı da görülmektedir. Türkiye’deki demokrasinin kötü işlediğini

düşünenlerin oranı ile iyi işlediğini düşünenlerin oranı hemen hemen aynıdır; (her ikisi de %40

civarındadır). On yıl öncesine göre bu algılarda belirgin (%9 kadar) bir iyileşme vardır. Ancak

gelecek on yılda demokrasinin daha iyi veya kötü olacağı konusundaki beklentilerle

karşılaştırıldığında bu konuda fazla bir değişiklik olması da beklenmemektedir. ISSP ülkeleriyle ve

özellikle pekişmiş demokrasilerle karşılaştırıldığında Türkiye’deki demokrasi işleyişi algısının daha

kötü bir düzeyde olduğu gayet bariz bir biçimde görülmektedir. Bu durumun da Türkiye’de

demokrasinin kalitesinin yükseltilmesi için önümüzde on yıl boyunca bazı taleplere yol açması

şaşırtıcı olmamalıdır.

87

KAYNAKÇA

Almond, G. & Sidney Verba, The Civic Culture. Political Attitudes and Democracy in five Nations. (Princeton: Princeton

University Press, 1963).

Banting, Keith; Johnston, Richard; Kymlicka, Will; and Soroka, Stuart. “Are Diversity and Solidarity Incompatible”, InRoads,

28 (2011), 36-48

Barbalet, J.M., Citizenship (Minneapolis: University of Minnesota Press, 1988).

Bellin, Eva. “Contingent Democrats: Industrialists, Labor, and Democratization in Late Developing Countries”. World Politics.

52 (2000), 175-205

Calhoon, Robert M., “On Political Moderation”. The Journal of Historical Society. 2 (2006), 275-295

Çarkoğlu, Ali and Toprak, Binnaz. Religion, Society and Politics in a Changing Turkey, (İstanbul: TESEV Publications, 2007)

Castles, Stephen and Alistair Davidson, Citizenship and Migration: Globalization and the politics of belonging (New York:

Routledge,. 2000).

Delanty, Gerard, Citizenship in the global age. Society, Culture, Politics, (Buckingham: Open University Press, 2000).

De Tocqueville, Alexis, Democracy in America, (New York: Penguin Books, 2004).

Ergüder, Üstün, Esmer, Yılmaz ve Kalaycıoğlu, Ersin, Türk Toplumunun Değerleri (Istanbul: TÜSİAD Yayınları,

Ekim 1991).

Esmer, Yılmaz, Devrim, Evrim, Statüko: Türkiye’de Sosyal, Siyasal ve Ekonomik Değerler, (Istanbul: TESEV Yayınları,

1999).

Fukuyama, Francis, Trust: The Social Virtues and the Creation of Prosperity, ( London, New York: Penguin Books, 1995).

Gellner, Ernest, Conditions of Liberty: Civil Society and its Rivals. (New York: Penguin Books, 1994).

Giddens, Anthony, Runaway world: How Globalization is reshaping our lives, (New York: Routledge, 2000).

Held, David, Anthony McGrew, David Goldblatt & Jonathan Perraton. Global Transformations, Politics, Economics and

Culture. (California: Stanford University Press, 1999).

Heater, Derek. Citizenship: The Civic Ideal in World History, Politics and Education. (London & New York: Longman, 1990).

Heater, Derek. What is Citizenship? (Polity Press, 1999).

Huber, Evelyne and Stephens, John D., “The Bourgeoisie and Democracy: Historical and Contemporary Perspectives”.

Social Research. 66 (1999), 759-786

Kabeer, Naila and Subrahmanian, Ramya. Inclusive Citizenship: Meanings and Expressions, (New York: Zed Books, 2005).

Kalaycıoğlu, Ersin and İlter Truan "Measuring Political Participation: A Cross-Cultural Application," Comparative Political

Studies, 14, no: 1, (April 1981): 123-135.

Kalaycıoğlu, Ersin, Karşılaştırmalı Siyasal Katılma: Siyasal Eylemin Kökenleri Üzerine Bir İnceleme, (Istanbul: Istanbul

Universitesi, Siyasal Bilimler Fakültesi Yayınları, 1983).

88

Kalaycıoğlu, Ersin, "Unconventional Political Participation in Turkey and Europe: Comparative Perspectives" in Facolta di

Scienza Politiche dell’Universita di Pavia (ed.), Italy and Turkey: Further Insights in Comparative Points of View, (Pavia:

Italy, 1997): 51-70.

Kalaycıoğlu, Ersin. “Civil Society in Turkey: Continuity or Change?” in Brian Beeley (ed.) Turkish Transformation: New

Century – New Challenges. (Walkington, England: The Eothen Press, 2002a): 59-78.

Kalaycıoğlu, Ersin. “State and Civil Society in Turkey: Democracy, Development and Protest” in Amyn B. Sajoo (ed.) Civil

Society in the Muslim World: Contemporary Perspectives, (London, New York: I. B. Tauris, 2002b): 247-272.

Kalaycıoğlu, Ersin. Turkish Dynamics: Bridge across Troubled Lands, (New York: Palgrave MacMillan, 2005).

Kalaycıoğlu, Ersin. “Religiosity and Protest Behavior: The Case of Turkey in Comparative Perspective” Journal of Southern

Europe and the Balkans, vol. 9, no. 3, (December 2007): 275 - 291.

Kalaycıoğlu, Ersin “Türkiye’de Demokrasi’nin Pekişmesi: Bir Siyasal Kültür Sorunu” (Democratic Consolidation in Turkey: A

Problem of Political Culture) in Prof. Dr. Ergun Özbudun’a Armağan (Essays in Honor of Ergun Özbudun) (cilt I), (Ankara:

Yetkin Publications, 2008): 247 – 277.

Kim,On-Jae and Verba, Sidney. Participation and Political Inequality: a Seven Nation Comparison, (Chicago: The University

of Chicago Press, 1987)

Kymlicka, Will. Liberalism, Community and Culture. (Oxford: Oxford University Press, 1989)

Kymlicka, Will. Multicultural Citizenship: a Liberal Theory of Minority Rights, (Oxford: Oxford University Press, 1995)

Lehning, Percy B. & Albert Weale. Citizenship, Democracy and Justice in the New Europe. (London: Routledge, 1997).

Lipset, Martin Seymour. “Democracy and Working Class Authoritarianism”. American Sociological Review. 24 (1959), 482-

501

Lister, Ruth. Citizenship. Feminist Perspectives. (Macmillan Press Ltd, 1997).

Lister, Ruth. Citizenship and changing welfare states. Paper presented to COST A13 conference in Brussels, (September

1999).

Marshall, T.H. Citizenship and Social Class, and other essays. (UK: Cambridge University Press, 1950).

Moreno, Alejandro, Political Cleavages: Issues, Parties, and the Consolidation of Democracy. (Colorado and Oxford:

Westview Press, 1999)

Norris, Pippa (ed), Critical Citizens. Global Support for Democratic Government. (Oxford University Press, 1999).

Parry, Geraint. Political Participation and Democracy in Britain, (Cambridge: Cambridge University Press, 1992)

Purcell Kaufman, Susan and Purcell, John F. H. “State and Society in Mexico: Must a Stable Polity be Institutionalized?”.

World Politics. 32 (1980), 194-227

Putnam, Robert. Making Democracy Work: Civic Traditions in Modern Italy. (Princeton, NJ: Princeton University Press,

1993)

Putnam, Robert. Bowling Alone: The Collapse and Revival of American Community. (New York: Touchstone, 2001)

Sartori, Giovanni, Parties and Party Systems, (Cambridge, U.K.: Cambridge University Press, 1976).

89

Schatten Coelho, Vera and von Lieres, Bettina. Mobilizing for Democracy: Citizenship and the Politics of Public Participation,

(New York: Zed Books, 2010)

Skocpol, Theda. “Unraveling from Above”. American Prospect Online (January 1996)

Skocpol, Theda.. “The Narrowing of Civic Life”. American Prospect Online,(July 2004)

Tarrow, Sidney. Power in Movement: Social Movements and Contentious Politics. (Cambridge: Cambridge University Press,

2006)

Tessler, Mark, “Islam and Democracy in the Middle East: The Impact of Religious Orientations on Attitudes toward

Democracy in Four Arab Countries”, Comparative Politics. 34 (2002), 337-354

Tobiasen, Mette, Global Political Citizenship – a conceptualisation. Paper presented at the NISA-symposium. Copenhagen,

Department of Political Science. (29-30. March 2001a).

Tobiasen, Mette: Global Civil Society – the Danish case. Unpublished paper (2001b).

Westby, David L. and Braungart, Richard G.. “Class and Politics in the Family Backgrounds of Student Political Activists”.

American Sociological Review. 31 (1966), 690-692

Yashin, Yael-Navaro, “Uses and Abuses of State and Civil Society in Contemporary Turkey”. New Perspectives on Turkey.

18 (1998), 1-22