Upload
erdem102
View
34
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Türkiye'nin sosyolojik yapısındaki değişimleri ele almaktadır.
Citation preview
�
(http://www.facebook.com
/markaokulu)
�
(http://twitter.com
/markaokulu)
�
(http://http:
//markaokulu.bilgi.edu.tr
/?feed=rss2
/feed)(http://markaokulu.bilgi.edu.tr)
Blog
� 5 May 2015
� No comment (http://markaokulu.bilgi.edu.tr/turkiyede-yeni-muhafazakarlik
/#comments)
� Marka Okulu (http://markaokulu.bilgi.edu.tr/category/marka-okulu/)
Işıl Kuntsal \İstanbul Bilgi Üniversitesi Marka Okulu \Pazarlama İletişimi \Yüksek Lisans
Programı Öğrencisi
Türk tüketicisi, gelişen ve değişen değerler sonucunda daha farklı bir çizgiye bürünmüş
durumdadır ve bu yeni tüketici profiline uygun yeni markaların pazarlama stratejileri hedef
kitleye göre oluşmak zorundadır.
Tüketici kavramı, pek çok kültürde olduğu gibi, içinde bulunulan politik, ekonomik, sosyal ve
kültürel birtakım parametreler çerçevesinde değişime uğruyor. Bu değişimlerin ülke içinde
çeşitli alanlara yansıması ise zaman almakla beraber, çeşitli alanlarda daha detaylı
araştırmaların yapılması gerektiğine referans vermektedir. Tüketici kavramının en önemli
olduğu alanlardan bir tanesi ise pazarlama alanıdır. Son zamanlarda yapılan hedef kitle ve
Sosyoekonomik Statü (S.E.S) araştırmaları, Türk tüketicisi profilinin değişmekte olduğunu
ve buna bağlı olarak yeni bir tüketici kitlesinin ortaya çıktığını destekler niteliktedir. Bu
kitleye ise Yeni Muhafazakarlar deniliyor ve bu kitle, marka, satın alma tercihleri ve
kendilerini konumlandırdıkları alanlar açısından diğer tüketicilerden ayrılıyorlar. Konuyla ilgili
detaylı araştırma yapılırken, öncelikli olarak Muhafazakârlık kavramının geçmişi analiz
edilmiş, daha sonrasında ise Sosyoekonomik Statü (S.E.S), Türkiye’yi Anlama Kılavuzu
araştırmalarından yararlanılmıştır.
Türkiye’deki tüketici kitlesini yakından anlamak için öncelikli olarak Türkiye’deki S.E.S
gruplarını anlamak faydalı olacaktır. Bunun nedeni ise, Türkiye’de yapılan sosyoekonomik
statü araştırmalarının büyük oranda pazarlama dinamiklerini etkilemesinden
kaynaklanmaktadır. Ancak konuyla ilgili yapılan araştırmalar neticesinde, S.E.S analizlerinde
belirlenen hane halkı tanımlamalarının 2006 senesinde belirlenen kriterler dolayısıyla
yetersiz olduğu saptanmış ve bunun için 2010 senesinde revizyona gidilmiştir. Türkiye
Araştırmalar Derneği’nin düzenlediği durum raporuna göre, “2006 S.E.S tanımlaması
eğitimden kaynaklı olarak sosyal yöne daha ağırlık veren, statik bir yapıda olup, hane
halkının ekonomik durumun değişimine paralel S.E.S gelişimini yansıtamamaktadır. Buna ek
olarak ikinci kuşak bilgisi ve meslek gruplamalarında kullanılan tanımlamalar sahada kullanım
Türkiye’de yeni muhafazakârlık �
Apple’ın ArdındakiDeha Jony Ive
(http://markaokulu.bilgi.edu.tr/applein-ardindaki-deha-jony-ive/)On 5 May
Marka kişiliği:İnsana dairözellikleri
markalara yüklemek(http://markaokulu.bilgi.edu.tr/marka-kisiligi-insana-dair-ozellikleri-markalara-yuklemek/)On 5 May
Markanız dünyayıdeğiştirebilir mi?
(http://markaokulu.bilgi.edu.tr/markaniz-dunyayi-degistirebilir-mi/)On 5 May
Türkiye yerlimarka arabaüretmeli mi?
(http://markaokulu.bilgi.edu.tr/turkiye-yerli-marka-araba-uretmeli-mi/)On 5 May
Türkiye’de yeni muhafazakârlık | MarkaOkulu http://markaokulu.bilgi.edu.tr/turkiyede-yeni-muhafazakarlik/
1 / 4 28.08.2015 21:14
zorluğu yaratmaktadır. Bu iki faktörden ötürü, sektörde birbirinden farklı S.E.S ölçekleri
kullanılmakta olup paneller ve adhoc çalışmalarda ortak dil oluşamamaktadır.”
(www.tuad.org.tr)
Son zamanlardan popüler kültürde sıkça anılmaya başlayan Yeni Muhafazakârlık anlayışı
da, S.E.S araştırmaları kadar gündemi belirleyici role sahiptir.
Konuyu takiben öncelikli olarak muhafazakârlık kavramının ele alınması yerinde olur çünkü
yapılan pek çok analiz, muhafazakâr tüketici grubunun aslında pazarlama analizlerinden ön-
cede var olduğunu kanıtlar niteliktedir. Öncelikle, muhafazakârlığın sözcük tanımı, toplumun
alışılagelmiş geleneksel yaşam tarzlarının korunması ve buna ek olarak, toplumdaki
değişime belirli ölçülerde direnmeyi hedeflemek olarak yapılabilir. Bunlara ek olarak ortaya
konulan diğer ilginç bulgulardan biri ise, Virtua Araştırma Şirketi ve Alice BBDO’nun
muhafazakârlık kelimesinin tanımlamasıyla ilgili yaptığı analizle ilgilidir. Muhafazakârlık,
Arapça hfz kökünden gelmektedir. Hfz’nin çeşitli anlamları vardır ve bunlar şu şekilde
sıralanabilir; ezberleme, saklama veya akılda tutma. Hatta günümüz Türkçesinde bellek
anlamına gelen “hafıza” olarak Kur’an’ı ezberleyen kişi anlamında da kullanılabilir. Bununla
beraber muhafazakârlık sözcüğü bellekle yakından ilişkili olan bir sözcüktür ve muhafaza
etmek, yani korumak anlamında da kullanımı yaygındır. Ipsos KMG’nin yaptığı Tüketiciyi
Anlama Kılavuzu 2012 raporuna göre, Türkiye’de en güçlü beş tutum arasına giren ideolojiler
sıralamasında geçmişe duyulan özlem oranı %71 oranıyla üçüncü sırada seyretmektedir.
Bütün bu bilgilerin ışığında ise, muhafazakârlığın bir ideolojiyi koruma ve benimseme
anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Diğer bir taraftan muhafazakârlığın muhafaza etmek
anlamında kullanıldığını düşünürsek, Muhafazakârlık kelimesinin politik anlamlara
gelebileceğini de söyleyebiliriz. Muhafazakârlık, sözcük anlamı itibariyle direnişi içinde
barındırdığı için zamanla siyasal ve ideolojik olarak modernizme tepki olarak da algılanmış
ve geçmişin sürekliliği ve korunmasını amaç edinmiş bir kavramdır. Türkiye’de 1980’den
sonra yayılmaya başlayan bu ideoloji, öncelikli olarak siyasi adımlar atmaya başlamış ve
bunun devamında çeşitli alanlarda da belirmeye başlamıştır.
“Özellikle 1980 sonrası Türkiye’sinde bu ilişkinin daha da sıkılaştığını, ekonomik liberalizme
mesafeli olan dindar siyasilerin de bu ilişkiyi benimsemeye başladığını ve merkez sağın
muhafazakâr simgeselliklerle birlikte yürüttüğü liberal ilerlemeciliğin muhafazakâr siyasal
oluşumlarca devralındığı gözlemlenmektedir.” (Yücebaş, 2013, s.63) Dolayısıyla, Türk
toplumunun zaman içindeki yaşadığı siyasi değişimleri göz önünde bulundurursak, toplumdaki
politik yapının ideolojiyi büyük oranda belirlediğini söyleyebiliriz. Ancak bunlara ek olarak,
muhafazakârlık kavramının Türkiye’de temelde aile kavramı üstünden başlamış olduğunu
söylemek de yerinde olacaktır çünkü muhafazakârlık geleneklere bağlılık olarak lanse
edildiği için temelde aileye duyulan bağlılıkla ilişkilidir. Yapılan araştırmalar her ne kadar
Türk toplumunun kendi içinde güvensizlik oranının yüksek olduğunu söylese de, aileye
duyulan güvenin tam tersine oldukça yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
“Virtua Araştırma’nın Türkiye’nin 13 ilinde, toplumun farklı kesimlerinden 250 katılımcı ile
birebir görüşmelerle gerçekleştirdiği Türkiye’de Toplumsal Yapı ve Din araştırması bu
sorunun cevabının Türk aile yapısında olduğunu göstermektedir. Türk toplumu için aile,
korunması gereken ve güven duyulan yegâne kurum olarak öne çıkmakta. Nitekim sayısal
araştırmalar da bulguyu sürekli olarak yinelemekte; 2011 verilerine göre Türkiye, kişilerarası
güvenin en düşük olduğu ülke (Türkiye’de %15 olan bu oran İskandinav ülkelerinde %70’lere
varıyor) ama kimseye güvenmediğini söyleyen Türk toplumunun neredeyse her ferdi (%93)
ailesine tamamen güveniyor.” (MediaCat, Virtuo & Alice BBDO, 2012)
Yani, Türkiye’de güven kriterini değerlendirecek olursak, aile ile ilgili verilere bakarak,
toplumdaki bireylerin kesinlikle geleneksel ve kültürel değerlere son derece önem verdiğini
söyleyebiliriz. Politik ve kültürel ölçütlerin yanında toplumdaki bireylerin muhafazakârlık
algılayışını etkileyen bir diğer faktör ise ekonomik alanda kendini göstermektedir. 1980’lerde
ortaya çıkmış ve 1990’lı yıllara gelindiğinde kendini geliştirmeye başlamış olan muhafazakâr
kesim, zamanla politik ideolojilerini geliştirip geleneksel kurum olan ailedeki güven ölçütlerini
günümüze getirdikten sonra ekonomik alanda modernleşmeye ve bu alanda birtakım
çalışmalar yapmaya başladılar. Muhafazakârlığın tarihçesine ve Türk toplumu içinde edindiği
yere bakıldığında, kavramın aslında yeni değil tam tersine, bir süre önceden beri süregelen
bir ideoloji olduğu anlaşılabilir. Dolayısıyla, muhafazakârlık kavramının aslında eskiden beri
var olduğunu anlamak, bugünün tüketici grubunu daha iyi analiz etmemizi ve bu konudaki
pazar araştırmalarını daha detaylı ve bilinçli şekilde yapmamızı sağlar.
Pazarlamanın yolharitası: Bilişselpsikoloji
(http://markaokulu.bilgi.edu.tr/pazarlamanin-yol-haritasi-bilissel-psikoloji/)On 5 May
Türkiye’de yeni muhafazakârlık | MarkaOkulu http://markaokulu.bilgi.edu.tr/turkiyede-yeni-muhafazakarlik/
2 / 4 28.08.2015 21:14
Bu bilgiler ışığında, Ipsos’un KMG 2012’de yapmış olduğu ve her iki senede bir tekrarlanan
Türkiye’yi Anlama Kılavuzu’na bakarsak, Türk tüketicisinin pazarlamada ne şekilde
tanımlandığını ve hangi oranlarla, hangi grupların ön planda olduğunu istatistiksel verilere
bakarak değerlendirmiş oluruz. Yaklaşık 16,000 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye’yi
Anlama Kılavuzu 2012’ye göre Türkiye’deki davranış ekseni beş temel kümeye ayrılmış ve
bu kümeler nüfus yaygınlığı açısında büyükten küçüğe doğru şu şekilde sıralanmıştır: Yeni
Muhafazakârlar %35,5, Geleneksel Orta Sınıf %21,8, Geleneksel Milliyetçiler %15,9, Tepkili
Modernler %13,5 ve Tutunamayan Yoksullar %13,3. Verilere bakarsak, Türkiye’deki en
yaygın grubun Yeni Muhafazakârlar olduğunu söylemek mümkündür. Aynı şekilde Türkiye’yi
Anlama Kılavuzu’na bakıldığında bu yeni grubun karakter özelliklerini ve tüketim
alışkanlıklarını da öğrenmek olası. “Yeni Muhafazakârlar modern tüketim konusunda iştahlı
bir grup. Birçok markanın büyümesinde önemli bir itici güç ve talebe sahip olacaklardır.
Başlıca özellikleri ise şöyle; ekonomik ve siyasi gidişten güçlü bir şekilde memnunlar, siyaset
kurumuna ve devlete güvenleri daha fazla, demokratik açılım ve Kürtçe eğitimi destekliyorlar,
dini duyarlılıkları ortalamadan daha yüksek, HES ve nükleer santralleri güçlü bir şekilde
destekliyorlar, orduya ortalamadan fazla güveniyorlar, kadının iş hayatına katılımını da, eş
rızasını da daha fazla önemsiyorlar, alışveriş eğilimleri daha yüksek ve daha rasyonel
alışverişçiler; reklamlara daha duyarlılar, AKP tercihi en yüksek grup.” (Ipsos, Türkiye’yi
Anlama Kılavuzu, 2012) Dolayısıyla muhafazakâr diye adlandırılan bu grubun belli alanlarda
diğer gruplardan ayrıldığını ve aynı şekilde Türkiye’deki politik yapılanmanın temel bir
sonucu olarak ortaya çıktığını söylemek mümkündür.
Yeni muhafazakârlar, yapılan araştırmalara göre, ideoloji, eğitim ve gelir düzeylerinde
yükselen tüketici rolünü üstlenmiş durumdalar.
Ortaya çıkan bu araştırmalar sonucunda görülüyor ki, Türk tüketicisi, gelişen ve değişen
değerler sonucunda daha farklı bir çizgiye bürünmüş durumdadır ve bu yeni tüketici profiline
uygun yeni markaların pazarlama stratejileri hedef kitleye göre oluşmak zorundadır. Yapılan
araştırmalar, hedef kitlenin (Yeni Muhafazakârlar) ihtiyaç ve yönelimlerinin daha tedbirli
yaklaşımlar çerçevesinde şekillenmesi gerektiğini ve artık Türk tüketicisinin yüksek kalitenin
yanında uygun fiyatlı ürünleri de göz önünde bulundurduğunu göstermektedir. Bunun temel
nedenleri arasında analizi yapılmış olan Yeni Muhafazakâr kitlenin gelir seviyesi gruplarında
C2 ve DE grupları içinde olduğu söylenebilir.
Sonuç olarak, Yeni Muhafazakar tüketici grubu pazarlama dünyasında kendini yeni bulmuş
hedef kitle arasında olduğu için, hem özellikler, hem de tüketim alışkanlıkları bazında market
araştırmacıları tarafından oldukça yakın izlenen bir gruptur. Yeni tüketici grubu S.E.S
gruplarının izin verdiği ölçüde pazarlama dünyasında tanınmaya başlanmıştır bile, bu
yüzden, markaların yapması gereken şey tüketiciyi iyi analiz ederek, ne tipte bir hedef
kitleye hitap ettiğini anlamak ve bununla beraber yeni, çeşitli ürün kategorileri geliştirerek
genel çerçeveyi anlamaya yönelmektir. Bu bağlamda, profesyonel alanlarda yapılan
araştırma çalışmalarının yakından incelenmesi oldukça önem teşkil etmekte ve geliştirilen
yöntem ve yolları etkilemektedir. S.E.S gruplarında özellikle yapılan araştırma ve geliştirme
çalışmaları ise, sosyoekonomik statüleri bazı müşteri grupları için yeniden belirlediğinden
ötürü, son derece önemlidir. Dolayısıyla pazarda kullanılacak strateji, araştırma ve bununla
bağlantılı birtakım istatistiki veriler Yeni Muhafazakâr grubu daha iyi anlamlandırma
konusunda yardım edecektir.
Kaynakça
1) İri, R. ve İnal, E. M. (2011). Bir hazır giyim Markasının Pazardaki Değişim Hikayesi: LC
Waikiki Örneği. Süleyman Demirem Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi.
C16, S.1, s.445-469
2) http://www.perakendekariyer.com/lc-waikiki_12_477
3) Türkiye’yi Anlama Kılavuzu, e-kitap 2013
4) Yücebaş, S. (2012). Türkiye’deki Muhafazakarlığın Gündelik Yaşam Estetiği. Gaziantep
Üniversitesi İletişim Fakültesi, İnsanbilim Dergisi. 1(2):62-80
5) TÜAD, Lansman Toplantısı SES 2012
6) Virtua Araştırma ve Alice BBDO. (2012). Türkiye’de Muhafazakâr Olmak. MediaCat.
Türkiye’nin Aklını Okuyoruz. V5 Temmuz 2012 http://www.sondevir.com/raporarastirma
/81576/turkiyede-muhafazakar-olmak-ne-anlama-geliyor.html
Türkiye’de yeni muhafazakârlık | MarkaOkulu http://markaokulu.bilgi.edu.tr/turkiyede-yeni-muhafazakarlik/
3 / 4 28.08.2015 21:14
← (http://markaokulu.bilgi.edu.tr/seytanin-yeryuzundeki-cocuklarina/)
→ (http://markaokulu.bilgi.edu.tr/kutudan-cok-uzakta-iletisimcilere-ozel-sirlar/)
7) http://www.retailturkiye.com/firmalardan/lc-waikiki-turkiyenin-en-buyuk-33- sirketi-oldu
8) Perkaende Sektörünün Küresel Güçleri Raporu, 2014, Deloitte
9) http://www.whiteline.com.tr/bim-perakendeyi-file-market-zinciriyle-sarsacak/
İletişim
�
�
�
�
�
�
�
İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü
Eski Silahtarağa Elektrik Santralı Kazım Karabekir
Cad. No: 2/13 34060 Eyüp İstanbul
BİLGİKozyatağı Merkezi: Herti Plaza B Blok Güven Sk.
No: 1/2 Kozyatağı Kadıköy İstanbul
0212 311 7108
Bireysel Bilgi / Burcu Gümüş /
(http://[email protected]) /
Bireysel Bilgi / Caner Çeşmeci /
[email protected] (mailto:
Kurumsal Bilgi / İlkem Aslan Asılsoy
(mailto:[email protected]) /
Türkiye’de yeni muhafazakârlık | MarkaOkulu http://markaokulu.bilgi.edu.tr/turkiyede-yeni-muhafazakarlik/
4 / 4 28.08.2015 21:14