127

Tukas 2015 Bildiri Ozetleri Kitapcik iÇİNDEKİLERLİ · TÜKAS 2015 II. TÜRK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU 4 - 5 Eylül 2015 Saraybosna SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ NEVŞEHİR

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • TÜKAS 2015 II. TÜRK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMALARI

    SEMPOZYUMU 4 - 5 Eylül 2015 Saraybosna

    SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ

    NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ

    BİLDİRİ ÖZETLERİ

    Saraybosna, 2015

    Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

    www.nevsehir.edu.tr

    tukas.nevsehir.edu.tr

    2000 Evler Mah. Zübeyde Hanım Cad. 50300 Nevşehir

    Tel: +90 (384) 228 10 00 & Bel-geç: +90 (384) 215 30 58

  • Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

    Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tümü ya da bir bölümü/bölümleri Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinin yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz.

    Copyright 2015 by Nevşehir Hacı Bektaş Veli University. All rights reserved. No part of this book may be printed, Reproduced or distributed by any electronical, optical, machanical or order means without the written permission of Nevşehir Hacı Bektaş Veli University.

    Editör Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL, Arş. Gör. Murat GÜR

    Kapak Düzeni Taylan VIRACA

    Tasarım-Dizgi Arş. Gör. Murat GÜR

    II. Uluslararası Türk Kültürü Araştırmaları Sempozyumu Bildiri ÖzetleriNevşehir, 2015

    İletişim Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Prof. Dr. Filiz Kılıç Yerleşkesi 2000 Evler Mah. Zübeyde Hanım Cad. 50300 / Nevşehir Tel: 0384 228 10 00 e-posta: [email protected]: www.tukas.nevsehir.edu.tr

  • Onur Kurulu

    Prof. Dr. Mustafa İSEN

    Prof. Dr. Filiz KILIÇ

    Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ

    Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN

    Prof. Dr. Hayati DEVELİ

    Düzenleme Kurulu

    Prof. Dr. Filiz KILIÇ Prof. Dr. Kerima FİLAN Doç. Dr. Müberra GÜRGENDERELİ

    Prof. Dr. Alena ĆATOVİĆ Prof. Dr. Ljiljana MARKOVİC Doç. Dr. Rıfat GÜRGENDEREL

    Prof. Dr. Alexsandra VRANES Prof. Dr. Mehmet Dursun ERDEM Doç. Dr. Tuncay BÜLBÜL

    Prof. Dr. Ćazim HADZİMEJLİĆ Prof. Dr. Sabina BAKŠİĆ Yrd. Doç. Dr. Ünal ZAL

    Prof. Dr. Fehim NAMETAK Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL Yrd. Doç. Dr. Mesut GÜN

    Prof. Dr. İlyas GÖKHAN Doç. Dr. Mehmet ÇERİBAŞ Dr. Hakan YALAP

    Bilim Kurulu Prof. Dr. Filiz KILIÇ Prof. Dr. İsmail BEKCİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali YOLCU

    Prof. Dr. Fehim NAMETAK Prof. Dr. Davut KILIÇ Yrd. Doç. Dr. Mustafa KARATAŞ

    Prof. Dr. Kerima FİLAN Prof. Dr. Alim GÜR Yrd. Doç. Dr. Günil Özlem AYAYDIN CEBE

    Prof. Dr. İlyas GÖKHAN Prof. Dr. Birsel KARAKOÇ Yrd. Doç. Dr. Ahmet Turan TÜRK

    Prof. Dr. Alena ĆATOVİĆ Doç. Dr. Đenita HAVERİĆ Yrd. Doç. Dr. Ünal ZAL

    Prof. Dr. Sabina BAKŠİĆ Doç. Dr. Rıfat GÜRGENDERELİ Yrd. Doç. Dr. Filiz Meltem ERDEM UÇAR

    Prof. Dr. Mehmet Dursun ERDEM Doç. Dr. Müberra GÜRGENDERELİ Yrd. Doç. Dr. Baktygul KULAMSHAEVA

    Prof. Dr. Ćazim HADZİMEJLİĆ Doç. Dr. Tuncay BÜLBÜL Yrd. Doç. Dr. Neşe ERENOĞLU

    Prof. Dr. Alexsandra VRANEŠ Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL Yrd. Doç. Dr. Murat ŞENGÜL

    Prof. Dr. Ljiljana MARKOVİC Doç. Dr. Mehmet ÇERİBAŞ Yrd. Doç. Dr. Mesut GÜN

    Prof. Dr. Éva Ágnes CSATÓ JOHANSON Doç. Dr. Adem ÖGER Yrd. Doç. Dr. Mehmet HAZAR

    Prof. Dr. Nimetullah HAFIZ Doç. Dr. Oktay YİVLİ Yrd. Doç. Dr. Tuğrul BALABAN

    Prof. Dr. Ekrem ČAUŠEVİĆ Yrd. Doç. Dr. Şamil YEŞİLYURT Dr. Sevinç AĞAYEVA

    Prof. Dr. Eva Csato JOHANSON Yrd. Doç. Dr. İ. Ethem ÖZKAN Dr. Hakan YALAP

    Sekreterya

    Prof. Dr. Alena ĆATOVİĆ Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL Edina NURİKİĆ, MA

    Prof. Dr. Sabina BAKŠİĆ Mr. Mirsad TURANOVİĆ Arş. Gör. Murat GÜR

  • iv

    İÇİNDEKİLER

    Yrd. Doç. Dr. Ahmed NİYAZOV TÜRK İSLAM MEDENİYETİNİN KAFKASYA İZLERİ .................................................. 1

    Okt. Ahmet Zeki Aktürk KUZET HİNDİSTAN’DA TÜRK KASTI............................................................................ 2

    Prof. Dr. Alena ĆATOVİĆ, Prof. Dr. Sabina BAKŠİĆ ZNAČENJA I UPOTREBA SUFIKSA - CI U ROMANU KAFAMDA BIR TUHAFLIK

    ORHANA PAMUKA ............................................................................................................ 3

    Yrd. Doç. Dr. Ali APALI, Prof. Dr. İsmail BEKÇİ, Yrd. Doç. Dr. Özlem Nilüfer KARATAŞ

    HACI HÜSREV BEY MUSAKKAFATINDAN ÇİFTE HAMAMIN TAMİRAT

    MASRAFLARININ MÜFREDAT DEFTERİ ...................................................................... 4

    Okt. Ali Osman GÜNDÜZ ŞAMANİZM VE ESKİ TÜRK İNANÇ YAPISININ GÜNÜMÜZ ANADOLUSUNDAKİ

    YANSIMALARI ................................................................................................................... 6

    Araş. Gör. Aliye İlkay YEMENİCİ TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ “TÜRK KÜLTÜRÜNE” YÖNELİK

    ALGILARININ METAFORLAR YOLUYLA BELİRLENMESİ ....................................... 7

    Doç. Dr. Ayşe YILDIZ KLASİK TÜRK ŞİİRİNDEKİ “RAKÎB” TİPİNİN KÖKENİ ÜZERİNE BAZI

    TESPİTLER .......................................................................................................................... 8

    Ayten AKKESE, Prof. Dr. Ahmet MERMER SON ASIR OSMANLI EDEBİYATI’NIN RUMELİ BEYLERBEYİ ŞAİRİ MUHYİDDİN

    RÛMÎ ..................................................................................................................................... 9

    Okt. Berrin SARITUNÇ MAZICI SAFRANBOLU HALK KÜLTÜRÜ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ................................ 10

  • v

    Yrd. Doç. Dr. Bilal ÇAKICI MEDHİYE TÜRÜ DIŞINDA KALAN KASİDELER VE KASİDENİN BÖLÜMLERİNE

    BİR BAKIŞ ......................................................................................................................... 11

    Prof. Dr. Bülent ÖZDEMİR, Esin ÖZGÜL OSMANLI TOPLUMUNDA PASKALYA KUTLAMALARI VE KÜLTÜREL

    GEÇİŞLİLİK ....................................................................................................................... 12

    Yrd. Doç. Dr. Bünyamin TAŞ 19. ASIR KAPADOKYA’SININ KÜLTÜREL CANLILIĞININ BİRER NİŞANESİ

    OLAN İKİ ELYAZMASI ................................................................................................... 13

    Prof. Dr. Davut KILIÇ EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİNDE SARAYBOSNA VE ÇEVRESİ ................ 14

    Öğr. Gör. Derya DATLI ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİNDE YÖNELME HALİ EKİNİN DİĞER HAL EKLERİ

    YERİNE KULLANILMASI ............................................................................................... 15

    Yrd. Doç. Dr. Dursun ŞAHİN İVO ANDRİÇ’İN “DRİNA KÖPRÜSÜ”NDE TÜRK KÜLTÜRÜNDEN İZLER VE

    TÜRK İMGESİ ................................................................................................................... 16

    Yrd. Doç. Dr. Ebubekir S. ŞAHİN ŞİİRDE BİR ANLATIM ÖZELLİĞİ OLARAK İLTİFAT ................................................ 17

    Yrd. Doç. Dr. Erhan ALPASLAN, Tülay AYDIN BALKANLARDA BİR TÜRK ŞEHRİ: VARNA (SOSYO-KÜLTÜREL AÇIDAN BİR

    İNCELEME) ........................................................................................................................ 18

    Prof. Dr. Faruk SÖYLEMEZ, Araş. Gör. Ömür YANAR BOSNALI BİR TARİHÇİ MATRAKÇI NASUH’UN ESERLERİNDE OSMANLI

    DEVLET ANLAYIŞI .......................................................................................................... 19

  • vi

    Araş. Gör. Gonca DEMİR TÜRK HALK MÜZİĞİ FONETİK NOTASYON SİSTEMİ/THMFNS RELİGİOLEKT-

    MÜZİKOLEKT ÖZELLİKLERİ: URFA YÖRESİ ÖRNEKLEMİ ................................... 20

    Okt. Gökhan HAMZAÇEBİ GİRESUN’DA İMECE MUSİKİSİ .................................................................................... 22

    Yrd. Doç. Dr. Hakan Sarıçam, Merve BULUT, Ayşe DURAN ÇOK KÜLTÜRLÜ KİŞİLİK İLE FARKLILIKLARA SAYGI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

    İNCELENMESİ .................................................................................................................. 23

    Dr. Hakan YALAP İBN ARABÎ GÖRÜŞÜ İÇİNDE MEVLÂNÂ VE İSMÂÎL ANKARAVÎ’NİN

    ONTOLOJİK FİKİRLERİ ................................................................................................... 24

    Öğr. Gör. Harun AKÇAM MAADAY KARA DESTANINDAKİ HAYVANLARIN İŞLEVSEL AÇIDAN

    İNCELENMESİ .................................................................................................................. 25

    Doç. Dr. Hikmet YAZICI, Fatma ALTUN BEKTAŞİ FIKRALARINDA YER ALAN PSİKOLOJİK VAROLUŞ TEMALARI ....... 26

    Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL BOSNALI ATFÎ AHMED EFENDİ VE ŞÂHİDÎ ŞERHİ .................................................. 27

    Öğr. Gör. Hüseyin KARA, Yrd. Doç. Dr. Nazım KURUCA DOĞU KARADENİZDE KURUTULARAK HAZIRLANAN MEYVE VE SEBZE

    KÜLTÜRÜ: GİRESUN ÖRNEĞİ ...................................................................................... 28

    Prof. Dr. İlyas GÖKHAN RUMELİ VALİSİ MARAŞLI ALİ PAŞA VE BALKANLARDAKİ FAALİYETLERİ .. 29

    Öğretmen Hüsnü KAÇMAZ, Yrd. Doç. Dr. Mustafa DİĞLER D GRUBU SANATÇILARININ TÜRK RESİM SANATININ MODERNLEŞMESİNDE

    PLASTİK DEĞERLERDE LEKE KAVRAMINA GETİRDİĞİ YENİLİKLER .............. 30

  • vii

    Araş. Gör. Kadri H. YILMAZ TAVUS KUŞUNUN DİVAN ŞİİRİNDEKİ CEVELÂNI .................................................. 31

    Prof. Dr. Kâzım YETİŞ XIX. XX. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATINDA KULLANILAN NAZIM ŞEKİLLERİNİN

    TASNİFİ .............................................................................................................................. 32

    Araş. Gör. Kübra ŞENGÜL TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRENİMİNDE ORTAK KÜLTÜREL

    ÖĞELERİN YERİ ............................................................................................................... 33

    Doç. Dr. Mehmet ÇERİBAŞ ORTAK SÖZ VARLIĞIMIZ BAKIMINDAN KIRGIZ TÜRKÇESİNDEKİ ASKERİ ve

    İDARİ TERİMLER VE TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ KARŞILIKLARI ...................... 34

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet Korkut ÇEÇEN, Okt. Kudret Safa GÜMÜŞ XIX. YÜZYIL ŞAİRİ MEHMED NECATÎ EFENDİ VE ŞİİRLERİ ................................ 35

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞANVER TÜRK KÜLTÜRÜNDEKİ EĞİTİM ANLAYIŞLARLA ALTERNATİF EĞİTİM

    ANLAYIŞLARININ KARŞILAŞTIRILMASI .................................................................. 36

    Doç. Dr. Mehmet Zahit YILDIRIM DARENDE'DE BİR BOSNALI: BOŞNAKOĞLU MEHMED VE AİLESİ ...................... 37

    Yrd. Doç. Dr. Mesut GÜN TÜRKÇE ÖĞRENEN SURİYELİ ÖĞRENCİLERİN TÜRK HALKINA İLİŞKİN

    METAFORİK ALGILARI .................................................................................................. 38

    Prof. Dr. Metin AKAR EVLİYÂ ÇELEBİ’NİN GÖZÜYLE BOSNA VE HERSEK YAYLALARI ..................... 40

    Araş. Gör. Murat GÜR ZEHRA ROMANININ PENCERESİNDEN OSMANLI BATILILAŞMASINA BAKIŞ 41

  • viii

    Yrd. Doç. Dr. Murat ŞENGÜL, Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin KILINÇ TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ KÜLTÜREL BİLEŞENLERİN DİL

    ÖĞRETİM MÜFREDATINDAKİ AĞIRLIĞINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ ...................... 42

    Doç. Dr. Mustafa CİHAN HİLMİ ZİYA ÜLKEN’İN EĞİTİM FELSEFESİ ............................................................... 43

    Prof. Dr. Mustafa CİN GİRESUN KARAGÖL YAYLASI’NIN KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİNİN

    İNCELENMESİ .................................................................................................................. 44

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa DİĞLER NAKKAŞ LEVNİ VE MİNYATÜRLERİNDE KOMPOZİSYON ANLAYIŞI ............... 45

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa HOPAÇ İBNİ SİNA TIP FELSEFESİ ............................................................................................... 46

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa KARATAŞ YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ DERS KİTAPLARINDA ÖRNEKLEME

    SORUNU ............................................................................................................................. 47

    Doç. Dr. Namiq MUSALI ŞEYH SAFİ TÜRBESİNİN ARŞİV BELGELERİNE GÖRE ORTA ÇAĞ’DA ERDEBİL

    BÖLGESİNDE TÜRKÇE ŞAHIS İSİMLERİ .................................................................... 48

    Yrd. Doç. Dr. Nazım KURUCA DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE KONARGÖÇER HAYAT: GİRESUN ÖRNEĞİ 49

    Dr. Nigar İSGENDEROVA BALKANLARDA TÜRK-İSLAM MİMARLIĞI .............................................................. 50

    Okt. Dr. Nursal KUMAŞ AHMET VEFİK PAŞA VE BURSA OSMANLI TİYATROSU (1879-1882) .................. 51

  • ix

    Doç. Dr. Oktay YİVLİ ANLATICI VE PERSPEKTİFTE YENİ BİR PARADİGMA ........................................... 52

    Serdar SAYGILI BİR TÜRK DÜŞÜNÜRÜ OLARAK, ZİYA GÖKALP’İN EĞİTİM FELSEFESİ ........... 53

    Uzman Dr. Serhat ÇOBAN TÜRKİYE BASINININ BOSNA SAVAŞINI NASIL ELE ALDIĞINA DAİR BİR

    İNCELEME ......................................................................................................................... 55

    Dr. Sevinc AĞAYEVA M. FÜZULİ΄NİN ANA DİLLİ YARATICILIĞINDA HAYVAN İSİMLERİ .................. 56

    Doç. Dr. Sevinç QASIMOVA TÜRK DÜNYASI DİL VE EDEBİYAT EĞİTİMİ ............................................................ 57

    Doç. Dr. Sevinç QASIMOVA AYDINLANMA HAREKETİNDE DİL, DİN VE ORTAK KÜLTÜR KONULARINA

    MAARİFÇİLERİN BAKIŞLARI: SOVYET TARİHÇİLİYİNDE BUNA FARKLI

    YAKLAŞIMLAR VE KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ ................................................... 58

    Doç. Dr. Sibel KILIÇ SOSYO-KÜLTÜREL KOD OLARAK TÜRKMEN KADIN GİYSİ GELENEĞİ VE

    RİTÜEL ÖZELLİKLERİ .................................................................................................... 61

    Yrd. Doç. Dr. Sibel ÜST ERDEM KERBELA MERSİYELERİNDE TEMSİLİ ACI VE GÜNÜMÜZE YANSIMASI ......... 62

    Yrd. Doç. Dr. Şerif Ali DEĞİRMENÇAY TARİHTEKİ TÜRK BİLGİNLERİNİN FEN BİLİMLERİ ÖĞRETİM PROGRAMI VE

    DERS KİTABI İLE BÜTÜNLEŞTİRİLMESİ ................................................................... 63

    Araş. Gör. Şerife ÖRDEK NÂBÎ’NİN BİLİNMEYEN FARSÇA ŞİİRLERİ ............................................................... 64

  • x

    Yrd. Doç. Dr. Tekin TUNCER BİR HALK KAHRAMANI OSMAN BATUR .................................................................. 65

    Tuğba ŞAHİN AZERBAYCAN TÜRKÇESİNDE KELİME DÜZEYİNDE İSTEM SORUNU .............. 66

    Yrd. Doç. Dr. Ülkü ÇETİNKAYA NABİ’NİN GAZELLERİNDE ÜSLÛB-I MUADELE ...................................................... 67

    Yrd. Doç. Dr. Ünal ZAL AVRUPA’DA BİR CEVELANIN STOCKHOLM VE UPPSALA DURAKLARI .......... 68

    Yrd. Doç. Dr. Ürün ŞEN SÖNMEZ HALİDE EDİP ADIVAR’IN İLK DÖNEM ROMANLARINDAKİ OTOBİYOGRAFİK

    İZLERİN PSİKANALİTİK AÇIDAN TAHLİLİ................................................................ 69

    Araş. Gör. Volkan KARAGÖZLÜ TÜRK EDEBİYATINDA SECİ VE KULLANIMI ............................................................ 70

    Zarife NEZİRLİ OSMANLININ ÇÖKÜŞ DÖNEMİNDE KÜLTÜREL EĞİLİMLER BUNUN ÇÖKÜŞDE

    ETKİSİ ................................................................................................................................ 71

    Yrd. Doç. Dr. Rüstem AŞİMOV KÜLTÜREL İLİŞKİLERDE TERCÜMENİN ÖNEMİ VEYA KAZAK FİLOLOJİSİNDE

    TERCÜMENİN GÜNCEL KONULARI ............................................................................ 72

    Dr. Sc. Azra ABADŽIĆ NAVAEY PREDODŽBE O DRUGİMA U “ZENÂN -NÂME” : İMAGOLOŠKA ANALİZA ......... 73

    Doç. Đenita HAVERİĆ, Prof. Dr. Amela ŠEHOVİĆ UTJECAJ TURSKOG JEZİKA NA FONOLOŠKU İ SEMANTİČKU ADAPTACİJU

    FARSİZAMA U BOSANSKOM JEZİKU ......................................................................... 74

  • xi

    Dr. Sc. Enisa GOLOŠ UPOTREBA RİJEČİ TURSKOG PORİJEKLA U PRİPOVİJETKAMA HAMZE HUME .......... 75

    Yrd. Doç. Dr. Fatma KALPAKLI USTAM VE BEN’DE 16.YY OSMANLI TOPLUMU’NDAN KADIN PORTRELERİ .. 76

    Prof. Dr. Kerima FİLAN, Sanela CRNOVRŠANİN, MA TÜRKİZMLERİN ÇAĞDAŞ BOŞNAK DİLİNDEKİ ANLAMSAL ÖZELLİKLERİ ..... 77

    Prof. Dr. Kerima FİLAN BOŞNAKLARIN OGLEDALO GAZETESİNDE (1907-1908) TÜRK KÜLTÜRÜNÜN

    UNSURLARI ...................................................................................................................... 79

    Doç. Dr. Hatice ORUÇ HİDAYET KULENOVİÇ’İN SIRAT-İ MUSTAKİM DERGİSİ’NDE BOSNA’YA DAİR

    YAZILARI .......................................................................................................................... 80

    Mr. sc. Lebiba DŽEKO OSMANSKİ UTİCAJİ NA MATERİJALNU KULTURU U BOSNİ İ HERCEGOVİNİ

    NA PRİMJERU VİŠNJİČKE KERAMİKE ........................................................................ 81

    Maida DAUTOVİĆ, MA, Merima GRABČANOVİĆ IMENİCE U BOSANSKOM İ TURSKOM JEZİKU İ NJİHOVE KARAKTERİSTİKE . 82

    Melinda BOTALİĆ/ Nadira ŽUNİĆ FÜRUZAN’IN ‘PARASIZ YATILI’ VE ERENDİZ ATASÜ’NÜN ‘KADINLAR DA

    VARDIR’ HİKÂYELERİNİN CİNSİYET AÇISINDAN İNCELENMESİ ...................... 83

    Merima GRABČANOVİĆ, MA, Maida DAUTOVİĆ, MA PRİDJEVİ U TURSKOM İ BOSANSKOM JEZİKU İ NJİHOVA ULOGA ..................... 84

    Mirza BAŠİĆ, Mirsad TURANOVİĆ SINTAKTIČKA ANALIZA TURSKIH IMENSKIH REČENICA SA PREDIKATIVIMA

    VAR I YOK ......................................................................................................................... 85

  • xii

    Mr. Nadira ŽUNİĆ, MA, Melinda BOTALİĆ, MA AHMET HAMDİ TANPINAR’IN ACIBADEM'DEKİ KÖŞK HİKÂYESİNDE

    BİREYSEL KİMLİK OLUŞUMU ...................................................................................... 86

    Nilgün AÇIK ÖNKAŞ, Zehra ERGÜL KLASİKLERLE DEĞERLER EĞİTİMİ ............................................................................ 87

    Prof. Dr. Nusret ÇAM SEYAHATNAMESİ’NİN BALKANLARDAKİ İSLÂM MİMARİSİ BAKIMINDAN

    ÖNEMİ ................................................................................................................................ 88

    Dr. sc. Barbara KEROVEC POLİSEMİJA GLAGOLA OSJETİLNE PERCEPCİJE U TURSKOM JEZİKU S

    OSVRTOM NA HRVATSKİ JEZİK .................................................................................. 89

    Okt. Özgür ÖNER TÜRKÇEDE AKRABALIK SÖZCÜKLERİNİN KULLANIMI ....................................... 90

    Viši Asistent Haris DERVİŠEVİĆ, MA PUTEVİ OSMANSKE KALİGRAFİJE: ISTANBUL - KAİRO – SARAJEVO ............... 91

    Dr. sc. Marta ANDRİĆ ONOMASTIČKA ISTRAŽIVANJA TURSKOG JEZIČNOG SLOJA NA PODRUČJU

    HRVATSKE ........................................................................................................................ 92

    Yrd. Doç. Dr. Behice VARIŞOĞLU TÜRKÇE ÖĞRENEN LİTVAN ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BECERİLERİNİN TÜRK

    KÜLTÜRÜ ALGILARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ............................................................... 93

    Doç. Dr. Elvira LATİFOVA BALKANLARDA VE KAFKASYADA TASAVVUF KÜLTÜRÜ: OSMANLI

    HAKİMİYYETİNİN VE İSLAM KÜLTÜRÜNÜN YAYILMASINDA

    NAKŞİBENDİLİK TARİKATININ ROLÜ ....................................................................... 94

  • xiii

    Okt. İnna OSSİPTŠUK TÜRKÇEDEN ESTONCAYA ÇEVİRİ SÜRECİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR . 95

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet Celal VARIŞOĞLU, Okt. Natela STATKİENE LİTVANYA TATARLARINDA KİŞİ ADLARI ............................................................... 96

    Mirsad TURANOVİĆ ANTIEMIGRANTSKI DISKURS U TURSKOJ ............................................................... 97

    ............................................................................................................................................. 97

  • xiv

    4 Eylül 2015, Cuma 15:00 -16:30 1. OTURUM

    A SALONU 1. Yeni Türk Edebiyatı Oturumu

    Oturum Başkanı: Prof. Dr. Alena ĆATOVIĆ

    15.00 – 15.15 Upotreba riječi turskog porijekla u pripovijetkama Hamze Hume

    Dr.sc. Enisa GOLOŠ

    15.15 – 15.30 Putovanja Ahmeta Mithata Evropom: Poimanje prostora i "Drugog"

    Madžida MAŠIĆ, MA

    15.30 – 15-45 Konstrukcija individualnog identiteta u pripovijetci "Vila na Adžibademu" Ahmeta

    Hamdija Tanpınara

    Mr.sc. Nadira ŽUNIĆ

    15.45 – 16.00 Rodna perspektiva u pripovjetkama „Besplatno školovanje “Füruzan i” Postoje i žene

    Melinda BOTALIĆ, MA

    16.00 – 16.15 Nomadološko čitanje slike Bejruta u romanu "Zvuk Banana"

    Edina NURIKIĆ, MA

    B SALONU

    1. Eski Türk Edebiyatı Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL

    15.00 – 15.15 Nabi’nin Gazellerinde Üslûb-ı Muadele

    Yrd. Doç. Dr. Ülkü ÇETİNKAYA

    15.15 – 15.30 Nâbî'nin Bilinmeyen Şiirleri

    Araş. Gör. Şerife ÖRDEK

    15.30 – 15-45 Nefi'nin ''Değil'' Redifli Gazelinin Şerhi ve Yapısalcılık Açısından İncelenmesi

    Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza ÖZUYGUN, Duygu GÖKÇEN

    15.45 – 16.00 Nedîm’in İstanbul ve Sadrazam İbrahim Paşa Kasidesi Hakkında Bir Değerlendirme

    Prof. Dr. Gencay ZAVOTÇU

    16.00 – 16.15 Predodžbe o Drugima u “Zenân-nâme”: imagološka analiza

    Dr.sc. Azra ABADŽIĆ NAVAEY

  • xv

    C SALONU

    1. Dil Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Đenita HAVERİĆ

    15.00 – 15.15 Jezik Osman-age Temišvarskog

    Prof. Dr. Ekrem ČAUŠEVİĆ

    15.15 – 15.30 Upotreba sufiksa CI i njegovi prijevodni ekvivalenti u romanu Kafamda Bir Tuhaflık

    Orhana Pamuka

    Prof. Dr. Sabina BAKŠİĆ, Prof. Dr. Alena ĆATOVİĆ

    15.30 – 15-45 Onomastička istraživanja turskog jezičnog sloja na području Hrvatske

    Dr.sc. Marta ANDRİĆ

    15.45 – 16.00 Polisemija glagola osjetilne percepcije u turskom jeziku s osvrtom na hrvatski jezik

    Dr.sc. Barbara KEROVEC

    16.00 – 16.15 Utjecaj turskog jezika na fonološku i semantičku adaptaciju farsizama u bosanskom

    jeziku

    Doç. Dr. Đenita HAVERİĆ

    D SALONU 1. Kültür Tarihi Oturumu

    Oturum Başkanı: Prof. Dr. Davut KILIÇ

    15.00 – 15.15 Boşnakların Ogledalo Gazetesinde (1907-1908) Türk Kültürünün Unsurları

    Prof. Dr. Kerima FİLAN

    15.15 – 15.30 Gazi Hüsrev Bey Vakfına Ait Olan Çifte Hamam’ın Müfredat Defterinin Çözümlemesi

    Prof.Dr. İsmail BEKÇİ, Yrd. Doç.Dr. Özlem Nilüfer KARATAŞ, Yrd. Doç. Dr. Ali APALI

    15.30 – 15-45 Balkanlarda Bir Türk Şehri: Varna

    Yrd. Doç. Dr. Erhan ALPASLAN, Tülay AYDIN

    15.45 – 16.005 Balkanlarda ve Kafkasyada Tasavvuf Kültürü: Osmanlı Hakimiyetinin ve İslam

    Kültürünün Yayılmasında Nakşibendilik Tarikatının Rolü

    Doç. Dr. Elvira LATİFOVA

    16.00 – 16.15 Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Saraybosna ve Çevresi

    Prof. Dr. Davut KILIÇ

    16.15 – 16.30 Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinin Balkanlardaki İslam Mimarisi Bakımından Önemi

    Prof. Dr. Nusret ÇAM

  • xvi

    4 Eylül 2015, Cuma

    2. OTURUM A SALONU

    2. Yeni Türk Edebiyatı Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Oktay YİVLİ

    17.00 – 17.15 Halide Edip Adıvar’ın İlk Dönem Romanlarındaki Otobiyografik İzlerin Psikanalitik

    Açıdan Tahlili

    Yrd. Doç. Dr. Ürün ŞEN SÖNMEZ

    17.15 – 17.30 Ustam ve Ben'de 16. yy Osmanlı Toplumundan Kadın Portreleri

    Yrd. Doç. Dr. Fatma KALPAKLI

    17.30 – 17-45 Zehra Romanının Penceresinden Osmanlı Modernleşmesine Bakış

    Araş. Gör. Murat GÜR

    17.45 – 18.00 Şiirde Bir Anlatım Özelliği Olarak İltifât

    Yrd. Doç. Dr. Ebubekir S. ŞAHİN

    18.00 – 18.15 Ahmet Vefik Paşa ve Bursa Osmanlı Tiyatrosu (1879-1882)

    Dr. Nursal KUMAŞ

    B SALONU

    2. Eski Türk Edebiyatı Oturum Başkanı: Prof. Dr. Filiz KILIÇ

    17.00 – 17.15 Evliyâ Çelebi’nin Gözüyle Bosna ve Hersek Yaylaları

    Prof. Dr. Metin AKAR

    17.15 – 17.30 XIX. Yüzyıl Şairi Mehmed Necatî Efendi ve Şiirleri

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet Korkut ÇEÇEN, Kudret Safa GÜMÜŞ

    17.30 – 17.45 Son Asır Osmanlı Edebiyatı’ nın Rumeli Beylerbeyi Şairi Muhyiddin Rûmî

    Ayten AKKESE

    17.45 – 18.00 Kerbela Mersiyelerinde Temsili Acı ve Günümüze Yansıması

    Yrd. Doç. Dr. Sibel ÜST ERDEM

    18.00 – 18.15 Bosnalı Atfî Ahmed Efendi ve Şâhidî Şerhi

    Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL

  • xvii

    C SALONU

    2. Dil Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr. Kerima FİLAN

    17.00 – 17.15 Türkçede Akrabalık Sözcüklerinin Kullanımı

    Okt. Özgür ÖNER

    17.15 – 17.30 Türkizmlerin Çağdaş Boşnak Dilindeki Anlamsal Özellikleri

    Prof. Dr. Kerima FİLAN, Sanela CRNOVRŠANİN, MA

    17.30 – 17-45 Pridjevi u turskom i bosanskom jeziku i njihova uloga

    Merima GRABČANOVİĆ, MA

    17.45 – 18.00 Sintaktička analiza turskih imenskih rečenica sa predikativima var iyok

    Mirza BAŠİĆ, MA, Mr.sc. Mirsad TURANOVİĆ

    18.00 – 18.15 Imenice u bosanskom i turskom jeziku i njihove karakteristike

    Maida DAUTOVİĆ, MA

    D SALONU 2. Kültür Tarihi Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Namiq MUSALI

    17.00 – 17.15 Avrupa’da Bir Cevelan’ın Stockholm ve Uppsala Durakları

    Yrd. Doç. Dr. Ünal ZAL

    17.15 – 17.30 Turkish Cultural Heritage in the light of Digitization

    Prof. Dr. Alexsandra VRANEŠ

    17.30 – 17-45 Türk-İslam Medeniyetinin Kafkasya İzleri

    Yrd. Doç. Dr. Ahmed NİYAZOV

    17.45 – 18.00 Osmanlının Çöküş Döneminde Kültürel Eğilimler ve Çöküşde Etkisi

    Zarife NEZİRLİ

    18.00 – 18.15 Şeyh Safi Türbesinin Arşiv Belgelerine Göre Orta Çağ’da Erdebil Bölgesinde Türkçe

    Şahıs İsimleri

    Doç. Dr. Namiq MUSALI

  • xviii

    5 Eylül 2015, Cumartesi

    09.30 – 11.00 3. OTURUM A SALONU

    3. Yeni Türk Edebiyatı Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr. Kâzım YETİŞ

    09.30 – 09.45 Anlatıcı ve Perspektifte Yeni Bir Paradigma

    Doç. Dr. Oktay YİVLİ

    09.45 – 10.00 İvo Andriç’in Drina Köprüsü’nde Türk Kültüründen İzler ve Türk İmgesi

    Dursun ŞAHİN

    10.00 – 10.15 XIX. XX. Yüzyıl Türk Edebiyatında Kullanılan Nazım Şekillerinin Tasnifi

    Prof. Dr. Kâzım YETİŞ

    10.15 – 10.30 Hasan Sezayi'nin Şiirlerinde Gönül İmgesi

    Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza ÖZUYGUN, Araş. Gör. Lokman GÖZCÜ

    B SALONU

    3. Eski Türk Edebiyatı Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr. Metin AKAR

    09.30 – 09.45 Klasik Türk Şiirindeki “Rakîb” Tipinin Kökeni Üzerine Bazı Tespitler

    Doç. Dr. Ayşe YILDIZ

    09.45 – 10.00 Tavus Kuşunun Divan Şiirindeki Cevelânı

    Araş. Gör. Kadri H. YILMAZ

    10.00 – 10.15 Medhiye Türü Dışında Kalan Kasideler ve Kasidenin Bölümlerine Bir Bakış

    Yrd. Doç. Dr. Bilal ÇAKICI

    10.15 – 10.30 Türk Edebiyatında Seci ve Kullanımı

    Araş. Gör. Volkan KARAGÖZLÜ

    10.30 – 10.45 19. Asır Kapadokya’sının Kültürel Canlılığının Birer Nişanesi Olan İki Elyazması

    Yrd. Doç. Dr. Bünyamin TAŞ

  • xix

    C SALONU

    3. Dil Oturumu Oturum Başkanı: Yrd. Doç. Dr. Rıfat GÜRGENDERELİ

    09.30 – 09.45 Türkçe'den Estonca'ya Çeviri Sürecinde Karşılaşılan Sorunlar

    Okt. Inna OSSİPTŠUK

    09.45 – 10.00 Litvanya Tatarlarında Kişi Adları

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet Celal VARIŞOĞLU, Okt. Natela STATKİENE

    10.00 – 10.15 Kültürel İlişkilerde Tercümenin Önemi veya Kazak Filolojisinde Tercümenin Güncel

    Konuları

    Yrd. Doç. Dr. Rüstem AŞİMOV

    10.15 – 10.30 Çok Kültürlü Kişilik ile Farklılıklara Saygı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

    Yrd. Doç. Dr. Hakan SARIÇAM, Merve BULUT, Ayşe DURAN

    10.30 – 10.45 Ekleşme Sırasında /g/ Ünsüzünün Erimesi

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet HAZAR

    D SALONU 3. Kültür Tarihi Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mustafa CİN

    09.30 – 09.45 Doğu Karadeniz Bölgesinde Konargöçer Hayat: Giresun Örneği

    Yrd. Doç. Dr. Nazım KURUCA

    09.45 – 10.00 Giresun Karagöl Yaylası’nın Kültürel Özelliklerinin İncelenmesi

    Prof. Dr. Mustafa CİN

    10.00 – 10.15 Doğu Karadenizde Kurutularak Hazırlanan Meyve ve Sebze Kültürü: Giresun Örneği

    Öğr. Gör. Hüseyin KARA, Yrd. Doç. Dr. Nazım KURUCA

    10.15 – 10.30 Osmanlı Toplumunda Paskalya Kutlamaları ve Kültürel Geçişlilik

    Esin ÖZGÜL, Prof. Dr. Bülent ÖZDEMİR

    10.30 – 10.45 Eski Türk İçkilerine Dair

    Dr. Piraga İSMAYİLZADE

  • xx

    5 Eylül 2015, Cumartesi

    11.30 – 13.00 4. OTURUM A SALONU

    4. Dil Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Müberra GÜRGENDERELİ

    11.30 – 11.45 Farsça'dan Türkçe'ye - Türkçe'den Arnavutça'ya Kelimelerin Semantik Değişimleri

    Dr.sc. Abdula REXHEPİ

    11.45 – 12.00 Azerbaycan Türkçesinde Kelime Düzeyinde İstem Sorunu

    Tuğba ŞAHİN

    12.00 – 12.15 Ortak Söz Varlığımız Bakımından Kırgız Türkçesindeki Askeri ve İdari Terimler ve

    Türkiye Türkçesindeki Karşılıkları

    Doç. Dr. Mehmet ÇERİBAŞ

    12.15 – 12.30 Eski Anadolu Türkçesinde Yönelme Hali Ekinin Diğer Hal Ekleri Yerine Kullanılması

    Yrd. Doç. Dr. Derya DATLI

    12.30 – 12.45 Fuzûlî΄nin Ana Dili Yaratıcılığında Hayvan İsimleri

    Dr. Sevinc AĞAYEVA

    B SALONU Sanat Tarihi Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr.Ćazim HADŽİMEJLİĆ

    11.30 – 11.45 D Grubu Sanatçılarının Türk Resim SanatınınModernleşmesinde Plastik Değerlerde Leke

    Kavramına Getirdiği Yenilikler

    Hüsnü KAÇMAZ, Yrd. Doç. Dr. Mustafa DİĞLER

    11.45 – 12.00 Nakkaş Levni ve Minyatürlerinde Kompozisyon Anlayışı

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa DİĞLER

    12.00 – 12.15 Osmanski uticaji na materijalnu kulturu u bosni i Hercegovini na primjeru višnjičke keramike

    Mr.sc.Lebiba DŽEKO

    12.15 – 12.30 Putevi osmanske kaligrafije: Istanbul – Kairo – Saraybosna

    Haris DERVİŠEVİĆ, MA

    12.30 – 12.45 Türk Halk Müziği Fonetik Notasyon Sistemi/THMFNS Religiolekt-Müzikolekt Özellikleri: Urfa

    Yöresi Örneklemi

    Araş. Gör. Gonca DEMİR

    12.45 – 13.00 Giresun’da İmece Musikisi

    Okt. Gökhan HAMZAÇEBİ

  • xxi

    C SALONU

    1. Tarih Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlyas GÖKHAN

    11.30 – 11.45 Hidayet Kulenoviç’in Sirati Müstakim Dergisi’nde Bosna’ya Dair Yazıları

    Doç. Dr. Hatice ORUÇ

    11.45 – 12.00 Rumeli Valisi Maraşlı Ali Paşa ve Balkanlardaki Faaliyetleri

    Prof. Dr. İlyas GÖKHAN

    12.00 – 12.15 Darende'de Bir Bosnalı: Boşnakoğlu Mehmed ve Ailesi

    Doç. Dr. Mehmet Zahit YILDIRIM

    12.15 – 12.30 Türkiye Basınının Bosna Savaşını Nasıl Ele Aldığına Dair Bir İnceleme

    Serhat ÇOBAN

    D SALONU 1. Halk Bilimi Oturumu

    Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mehmet ÇERİBAŞ

    11.30 – 11.45 Şamanizm ve Eski Türk İnanç Yapısının Günümüz Anadolusundaki Yansımaları

    Okt. Ali Osman GÜNDÜZ

    11.45 – 12.00 Bir Halk Kahramanı Osman Batur

    Dr. Tekin TUNCER

    12.00 – 12.15 Maaday Kara Destanı’ndaki Hayvanların İşlevsel Açıdan İncelenmesi

    Öğr. Gör. Harun AKÇAM

    12.15 – 12.30 Safranbolu Halk Kültürü Üzerine Bir Araştırma

    Okt. Berrin SARITUNÇ MAZICI

    12.30 – 12.45 Sosyo-Kültürel Kod Olarak Türkmen Kadın Giysi Geleneği ve Ritüel Özellikleri

    Doç. Dr. Sibel KILIÇ

  • xxii

    5 Eylül 2015, Cumartesi

    15.00 – 16:30 5. OTURUM A SALONU

    2. Tarih Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Hatice ORUÇ

    15.00 – 15.15 Aydınlanma Hareketinde Dil, Din ve Ortak Kültür Konularına Maarifçilerin Bakışları:

    Sovyet Tarihçiliyinde Buna Farklı Yaklaşımlar ve Karşılaştırmalı Analizi

    Doç. Dr. Sevinc QASIMOVA

    15.15 – 15.30 Kuzey Hindistan'da Türk Kastı

    Okt. Ahmet Zeki AKTÜRK

    15.30 – 15.45 Modernisation in Turkey and Japan

    Prof. Dr. LJiljana MARKOVİĆ

    15.45 – 16.00 Balkanlarda Türk-İslam Mimarlığı

    Dr. Nigar İSGENDEROVA

    16.00 – 16.15 Bosnalı Bir Tarihçi Matrakçı Nasuh’un Eserlerinde Osmanlı Devlet Anlayış

    Prof. Dr. Faruk SÖYLEMEZ, Ömür YANAR

    B SALONU

    Eğitim Oturumu Oturum Başkanı: Doç. Dr. Ayşe YILDIZ

    15.00 – 15.15 Tarihteki Türk Bilginlerinin Fen Bilimleri Öğretim Programı ve Ders Kitabı ile

    Bütünleştirilmesi

    Yrd. Doç. Dr. Şerif Ali DEĞİRMENÇAY

    15.15 – 15.30 Klasik Eserler ve Değerler Eğitimi

    Zehra ERGÜL ÖZKUL, Doç. Dr. Nilgün AÇIK ÖNKAŞ, Prof. Dr. Mustafa Volkan COŞKUN

    15.30 – 15.45 Türk Tarihinde ve Gelecekte Değerler Eğitimi

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞANVER, Metanet MEMMEDOVA

    15.45 – 16.00 Türk Kültüründeki Eğitim Anlayışlarla Alternatif Eğitim Anlayışlarının

    Karşılaştırılması

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞANVER

    16.00 – 16.15 Türkçe Öğretmeni Adaylarının “Türk Kültürüne” Yönelik Algılarının Metaforlar

    Yoluyla Belirlenmesi

    Araş. Gör. Aliye İlkay YEMENİCİ, Özge KARAKAŞ YILDIRIM

    16.15 – 16.30 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Eğitimi

    Doç. Dr. Sevinc QASIMOVA

  • xxiii

    C SALONU

    Dil Öğrenimi Oturumu Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet Dursun ERDEM

    15.00 – 15.15 Türkçe Öğrenen Litvan Öğrencilerin Sosyal Becerilerinin Türk Kültürü Algıları

    Üzerindeki Etkisi

    Yrd. Doç. Dr.BehiceVARIŞOĞLU

    15.15 – 15.30 Türkçe Öğretmeni Adaylarının Kültürel Bileşenlerin Dil Öğretim Müfredatındaki

    Ağırlığına İlişkin Görüşleri

    Yrd. Doç. Dr. Murat ŞENGÜL, Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin KILINÇ

    15.30 – 15.45 Yabancılara Türkçe Öğretimi Ders Kitaplarında Örnekleme Sorunu

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa KARATAŞ

    15.45 – 16.00 Yabancılara Türkçe Öğretiminde Yöntem Seçimi ve Alternatif Yöntemler

    Prof. Dr. Mehmet Dursun ERDEM, Yrd. Doç. Dr. Mesut GÜN, Pelin SEVER

    16.00 – 16.15 Türkçe Öğrenen Suriyeli Öğrencilerin Türk Halkına İlişkin Metaforik Algılar

    Yrd. Doç. Dr. Mesut GÜN, Prof. Dr. Mehmet Dursun ERDEM, Fahri AKDOĞAN

    D SALONU Felsefe Oturumu

    Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa CİHAN

    15.00 – 15.15 İbn Arabî Görüşü İçinde Mevlânâ ve İsmâîl Ankaravî’nin Ontolojik Fikirleri

    Yrd. Doç. Dr. Hakan YALAP

    15.15 – 15.30 Hilmi Ziya Ülken’in Eğitim Felsefesi

    Doç. Dr. Mustafa CİHAN

    15.30 – 15.45 Bir Türk Düşünürü Olarak Ziya Gökalp’in Eğitim Felsefesi

    Serdar SAYGILI

    15.45 – 16.00 Bektaşi Fıkralarında Yer Alan Psikolojik Varoluş Temaları

    Doç. Dr. Hikmet YAZICI, Fatma ALTUN

    16.00 – 16.15 İbni Sina Tıp Felsefesi

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa HOPAÇ

    17.00 – 17.30 Kapanış Oturumu

  • xxiv

    BİLDİRİ ÖZETLERİ

  • 1

    TÜRK İSLAM MEDENİYETİNİN KAFKASYA İZLERİ

    Yrd. Doç. Dr. Ahmed NİYAZOV Karadeniz Teknik Üniversitesi

    [email protected]

    ÖZET

    Kafkasya coğrafyasının büyük bir bölümünde Türk-İslam düşüncesi başlangıçta

    “edinilen” bir kültür olarak gelmiş akabinde burada “üretilen” bir kültür olarak devam

    etmiştir. Türk-İslam medeniyeti için misilsiz ve eşi görülmemiş değerler üretmiş, bölgeye

    has bir takım örnekler sergilemiştir. Osmanlının birlikte yaşama arzusunu burada

    gerçekleştiren bir takım buraya has ilkeleri, "pasif direniş" felsefesinin Avrupa'dan bir asır

    öncesinde buralarda yaşanmış daha mükemmel örneği, "Nesh" hattının Kafkasyaya has

    "Tala" neshi, "Kehf cüzü" gibi bölgeye has Kuran ananase ve diğer hususlar Türk kültürünün

    kayıp şehir efsanesi gibi karşımıza dikilmektedir. Demir perde ile manevi coğrafyadan

    koparılmış bu kültürü tozlu raflardan indirerek yeni neslin idrakine sunma zamanı gelmiştir.

  • 2

    KUZET HİNDİSTAN’DA TÜRK KASTI

    Okt. Ahmet Zeki Aktürk Jamia Millia İslamia [email protected]

    ÖZET

    Hint alt kıtasında farklı Türk-Hint hanedanlıkları yaklaşık sekiz yüzyıl hüküm

    sürmüştür. XIX. asra dek süren bu hakimiyet; Hint medeniyetinin mimariden müziğe, yemek

    kültüründen konuşulan dile kadar bir çok yönünü derinden etkilemiştir. Hint alt kıtasında

    Türk-Hint hakimiyeti, 1857 Sipahi Ayaklanması’nın başarısızlıkla sonuçlanması sonucu

    Babürlü İmparatorluğunun İngilizler tarafından yıkılmasıyla idari alanda sona erse de Türk

    nüfusu az da olsa varlığını devam ettirebilmiştir.

    Günümüz Hindistan’ında başkent Delhi’nin doğusunda bulunan Uttar Pradeş

    eyaletinde “Türk” ismi bir kast olarak hala mevcuttur. Moradabad, Amroha, Rampur ve

    Muzaffarnagar şehirlerinde ve bağlı köylerde Türk kastına mensup bir çok insan

    yaşamaktadır. Bugün Türkçe’yi unutmuş olan bu gruplar, Urduca ve Hintçe konuşmaktadır.

    Büyük çoğunluğu çiftçilik ile geçinen Türk kastı, türk kimliğine halen sahip çıkmaktadır.

    Bu çalışmada Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı büyük kentlerdeki Türk

    kastına üye grupların sosyal antropolojik durumları ele alınacaktır. Bu amaçla, mezkur

    şehirlere gidilip ilgili gruplarla saha araştırması gerçekleştirilecektir.

    Anahtar Kelimeler: Türkler, Kast, Hindistan, Uttar Pradeş eyaleti, Moradabad

  • 3

    ZNAČENJA I UPOTREBA SUFIKSA - CI U ROMANU KAFAMDA BIR TUHAFLIK ORHANA PAMUKA

    Prof. Dr. Alena ĆATOVİĆ

    Saraybosna Üniversitesi [email protected]

    Prof. Dr. Sabina BAKŠİĆ Saraybosna Üniversitesi

    [email protected]

    ÖZET /SAŽETAK

    U ovom su radu prikazana značenja i upotreba sufiksa –ci u romanu Orhana Pamuka

    „Kafamda Bir Tuhaflık“. Radi se o frekventnom denominalnom sufiksu kojim se izvode

    imenice koje označavaju zanimanje, sklonost nečemu, ideološku ili bilo koju drugu

    pripadnost te vršioca neke radnje. Analizu upotrebe i značenja sufiksa -ci u romanu Orhana

    Pamuka „Kafamda bir Tuhaflık“ predstavit ćemo kroz primjere imenica koje, dobivši ovaj

    sufiks, označavaju: 1) drugorazredna zanimanja; 2) ideološku ili vjersku pripadnost; 3)

    sklonost lošim navikama. Raznolikost njegovih značenja istražena je kroz teorijski okvir

    kritičke diskursne analize: pokazano je koje su sve strategije predstavljanja osoba označenih

    imenicama sa ovim sufiksom korištene i kako su prikazana njihova djelovanja.

    Ključne riječi: sufiks –ci, kritička diskursna analiza, turski jezik, strategije

    predstavljanja, tranzitivnost

  • 4

    HACI HÜSREV BEY MUSAKKAFATINDAN ÇİFTE HAMAMIN TAMİRAT MASRAFLARININ MÜFREDAT DEFTERİ

    Yrd. Doç. Dr. Ali APALI

    Ardahan Üniversitesi [email protected]

    Prof. Dr. İsmail BEKÇİ

    Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi [email protected]

    Yrd. Doç. Dr. Özlem Nilüfer KARATAŞ

    Çankırı Karatekin Üniversitesi

    ÖZET

    Osmanlı Devleti yapmış olduğu seferler sonrasında topraklarına dâhil ettiği

    bölgelerde ilk olarak halkın ortak faydalandığı varlıkları tespit edip bunların tamir, bakım ve

    onarımının yapılmasına öncelik vermiştir. Tamir, bakım ve onarım süreci sonrasında ise

    devlet topraklarına dâhil olan bölgelerde, başta hanedan mensupları olmak üzere

    sadrazamlar, vezirler, sancak beyleri veya ileri gelen hayırseverler halkın menfaatine olan

    vakıf müesseselerini inşa ettirmişlerdir. Balkanların Osmanlı Devleti topraklarına katılması

    sonrası, sarayda iyi bir eğitim alan ve aynı zamanda II. Beyazıt’ın da torunu olan Gazi

    Hüsrev Bey, Sancak Beyi olarak Bosna’ya atanmasının ardından Osmanlı Devlet gelenekleri

    gereği Bosna Sancağı başta olmak üzere birçok yerde camiler, hanlar, hamamlar ve çeşmeler

    gibi vakıf binaları yaptırmış ve bunların ileri dönemlerdeki ihtiyaçları için de vakıf hizmetine

    bazı kaynakları tahsis etmiştir. Ancak diğer vakıf binaları gibi Gazi Hüsrev Bey’in de inşa

    ettirdiği vakıf binaları da zamanla yıpranmıştır. İnsanlığa uzun yıllar hizmet eden bu vakıf

    binaları başta rüzgâr, sel, yangın gibi doğal afetler olmak üzere birçok sebepten dolayı tamir,

    onarım ve bakımının yapılması da zorunlu hale gelmiştir.

    Vakıflar, kendi içlerinde yerel olmasına rağmen devletin izni ile kurulup denetimi ile

    faaliyetlerini sürdüren yapılardır. Bu haliyle, vakıfların mali nitelikteki işlemlerinin takibi

    için muhasebe kayıtlarının tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla vakıfların denetimleri de

    büyük oranda günümüzde olduğu gibi muhasebe kayıtlarına bağlıdır. Yıllar içinde çeşitli

    sebeplerle tamir ve bakımının yapılarak bunların masraflarının muhasebe kayıtlarının

  • 5

    tutulduğu vakıflardan biri olan Saray Bosna’daki Gazi Hüsrev Bey musakkafatına ait

    müfredat defterlerine, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Genel Müdürlüğü’nden ulaşılmıştır.

    Başbakanlık Osmanlı arşiv belgelerinin taranması sonucunda elde edilen 16663 gömlek nolu

    müfredat defterinin, Gazi Hüsrev Bey musakkafatında bulunan “Çifte Hamam”a ait tamir,

    bakım ve onarım kayıtlarına sahip olduğu tespit edilmiştir. Buradan hareketle Osmanlı

    Devleti’nde vakıfların tamir, bakım ve onarımlarının bürokratik sürecinin nasıl olduğu, bu

    süreç içerisinde muhasebe müfredat defterlerinin öneminin ne olduğu sorularının cevabının

    aranması bildirinin konusunu oluşturmaktadır. Bununla birlikte Gazi Hüsrev Bey Vakfına

    ait olan Çifte Hamam’ın müfredat defterinin çözümlemesinin yapılarak elde edilen

    sonuçların literatüre kazandırılması da bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Gazi Hüsrev Bey Vakfı, Çifte Hamam, Tamir Bakım ve Onarım Müfredat Defteri.

  • 6

    ŞAMANİZM VE ESKİ TÜRK İNANÇ YAPISININ GÜNÜMÜZ ANADOLUSUNDAKİ YANSIMALARI

    Okt. Ali Osman GÜNDÜZ

    Kırklareli Üniversitesi [email protected]

    ÖZET

    Şamanizm Eski Türklerin Göktanrı inancı dışındaki bir başka inanç mekanizmasıdır.

    Şamanizm hakkında iki farklı görüş vardır. Bazı bilim insanları bunu bir din olarak

    değerlendirirken bazıları da topluluklarının dini duygularını içeren ve öteki âlem varlıklarına

    hükmeden bir tür kült olarak görmektedirler. Bir görüşe göre Türklerin ilk dini, kadim Şark

    ilmi kaynaklarının "Şemeniyye" ve Avrupa müşteriklerinin "Şamanizm" adını verdikleri

    Türk dinidir. Şamanizm'in Türk kültürüne etkisi yadsınamaz. Günümüzde uygulanan pek

    çok adet, geçmişte Şamanizm inancının etkisi ile halen devam etmektedir. Geçmişteki

    inançlar, İslamiyetle yoğrularak kendine özgü bir şekil almıştır. Bugün halen Anadolu'nun

    bazı yerlerinde İslam ile içselleşmiş ritüellerini sürdüren muska adı verilen kâğıtları

    hazırlayan, insanlara bunların suyunu içiren, bu kâğıtları tütsü olarak yakıp dumanını

    tütsületen şaman benzeri kimseler bulunmaktadır. Bunların şu anki adları Hocadır. Bunun

    dışında Eski Türklerde ruhun bedeni 40 günde terk ettiği inancı vardır. Halen Anadolu'nun

    pek çok yerinde düzenlenen 40 mevlitleri bu inanca paralel olarak ortaya çıkmıştır. Daha

    bunun gibi pek çok örnek sıralamak mümkündür.

    Anahtar Kelimeler: Şamanizm, Türk, Kültür, Eski, Günümüz.

  • 7

    TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ “TÜRK KÜLTÜRÜNE” YÖNELİK ALGILARININ METAFORLAR YOLUYLA BELİRLENMESİ

    Araş. Gör. Aliye İlkay YEMENİCİ

    Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü

    [email protected]

    ÖZET

    Metafor, bir şeyi başka bir şeye benzeterek açıklama, anlatma yoludur. Mecaz,

    eğretileme, benzetme olarak da bilinen metafor, son yıllarda sosyal bilimlerde kullanımına

    sıkça başvurulan nitel veri toplama tekniklerinden biridir. Bu çalışmanın amacı, Türkçe

    öğretmeni adaylarının “Türk kültürüne” ilişkin oluşturdukları metaforları toplamak ve

    toplanan metaforları inceleyerek sınıflandırmak böylece Türkçe öğretmeni adaylarının

    algılama biçimlerini ortaya koymaktır. Bu amaç çerçevesinde şu sorulara cevap aranacaktır:

    1-Türkçe öğretmeni adaylarının “Türk kültürüne” yönelik üretmiş oldukları metaforlar

    nelerdir? 2- Bu metaforlar ortak özellikleri bakımından hangi kavramsal kategorilerde

    toplanabilir? Araştırma betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2014-2015

    eğitim öğretim yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi

    Bölümünde okuyan 47 Türkçe öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri “Türk

    kültürü …….. gibidir. Çünkü ……..” ifadesinin tamamlanmasıyla toplanmıştır. Metafor

    çalışmalarında “gibi” sözcüğü genellikle metafor konusu ile metafor kaynağı arasındaki

    benzerliği daha net bir şekilde çağrıştırmak için kullanılır. “Çünkü” sözcüğüne de yer

    verilerek, katılımcılardan kendi benzetmeleri için sebep veya mantıksal dayanak üretmeleri

    istenir. Toplanan verilerin analizinde nitel araştırma yöntemleri içerisinde yer alan içerik

    analizi tekniği kullanılacaktır. Üretilen metaforların analiz edilmesi ve yorumlanması

    sürecinde şu aşamalar takip edilecektir: 1- Adlandırma aşaması, 2- Tasnif etme (eleme ve

    arıtma aşaması), 3- Kategori geliştirme aşaması, 4-Geçerliği ve güvenirliği sağlama aşaması

    5-Nicel veri için verilerin bilgisayara aktarılması aşaması.

    Anahtar Kelimeler: Türk kültürü, metafor, algı, belirleme, Türkçe öğretmeni adayları

  • 8

    KLASİK TÜRK ŞİİRİNDEKİ “RAKÎB” TİPİNİN KÖKENİ ÜZERİNE BAZI TESPİTLER

    Doç. Dr. Ayşe YILDIZ

    Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi [email protected]

    ÖZET

    Klasik şiirde sevgili ve âşık gibi değişmez tiplerden biri olan rakîb, sözlüklerde

    çoğunlukla “rekabet hâlindeki kişilerden her biri”, “aynı sevgiliyi seven âşıklardan her biri”

    şeklinde anlamlandırılmıştır. Ancak Kâmûs Tercümesi ve Ahteri Kebîr gibi az sayıdaki

    sözlükte kelime, rekabete dayalı yukarıdaki anlamının yanında, Arapça “ra ka be” fiilinin

    “gözlemlemek, seyretmek, kollamak, kontrol etmek, korumak, önemsemek, dikkat etmek”

    anlamlarıyla paralel bir şekilde yer almış; “bekçi, görüp gözeten, koruyucu” gibi anlamlarla

    karşılanmıştır.

    Öncelikle Mehmed Çavuşoğlu’nun Divanlar Arasında adlı eserinde, daha sonra

    Ahmet Atilla Şentürk‘ün Klasik Osmanlı Edebiyatında Tipler-Rakîb’e Dair adlı kitabında

    kelimenin “görüp gözeten, kollayan” anlamlarına dikkat çekilerek klasik şiirdeki rakîb tipi

    ele alınmıştır. Her iki çalışmada, rakîb kelimesinin yüzyıllar içerisinde Türk şiirinde

    kazandığı anlamlar değerlendirilmiş ve 16.yy. sonuna kadar kelimenin şiir dilinde “sevgiliyi

    gözetip kollayan kişi/ler” anlamıyla var olduğu, bu yüzyıldan sonra “aynı sevgiliyi seven

    âşıklar” anlamıyla yer bulduğu tespit edilmiştir.

    Bu bildiride, klasik Türk şiirinde önemli bir tip olan “rakîb”in, İslam toplumları ve

    edebiyatları dışındaki kökeni üzerine kimi tespit ve düşüncelerin paylaşılması

    amaçlanmaktadır.

  • 9

    SON ASIR OSMANLI EDEBİYATI’NIN RUMELİ BEYLERBEYİ ŞAİRİ MUHYİDDİN RÛMÎ

    Ayten AKKESE Gazi Üniversitesi

    [email protected]

    Prof. Dr. Ahmet MERMER Gazi Üniversitesi

    ÖZET

    XIII. yüzyıldan XIX. yüzyılın başına kadar devam eden Osmanlı Edebiyatı, XIX.

    yüzyılın özellikle ikinci yarısında Batı şiiri karşısında etkinliğini yitirmeye ve tarih

    sahnesinden çekilmeye başlamıştır. Ancak bu çekiliş keskin hatlarla kendini göstermemiştir.

    Gerek “Encümen-i Şuârâ” adı verilen şair topluluğu gerekse Sadrazam Mahmûd Nedîm Paşa

    ve Rumeli Beylerbeyi Muhyiddin Rûmî Paşa gibi şairlerin şahsî gayretleri ile bu edebiyat

    devam ettirilmeye çalışılmıştır.

    Bu gayretlerin günümüze ulaşan şairlerinden biri de Rumeli Beylerbeyi Muhyiddin

    Rûmî Paşa’dır. Rûmî’nin tek eseri vardır, o da Divançesi’ dir. Tebliğimizde Muhyiddin

    Rûmî’nin hayatı, edebî kişiliği ve şiir sanatından söz edilecek ve XIX. yüzyılın edebî

    atmosferi içinde Osmanlı Edebiyatı’ nın genel çerçevesi hakkında bilgi verilecektir.

    Sözü edilen bu divançenin mevcut kütüphanelerde bilinen tek nüshası

    bulunmaktaydı. Araştırmalarımız sonucunda divançenin ikinci bir nüshası Konya

    Koyunoğlu Müzesi’nde mecmualar içinde 12320 numarası ile kayıtlı olup tarafımızca

    bulunmuştur. Bu çalışmamızla adı geçen iki nüshayı karşılaştırarak tenkitli metni edebiyat

    dünyasına sunduk.

    XIX. asrın tipik özelliği olan eski-yeni ikilemini Muhyiddin Rûmî’nin şiirlerinde de

    görmekteyiz. Şairin, Osmanlı Edebiyatı içinde yazdığı şiirleri bulunmakla birlikte kullandığı

    yeni redifler, sevgili tipine getirdiği farklı bakış açısı ve bunların yanı sıra Ziya Paşa ve

    Nâmık Kemâl’in şiirleriyle benzerlik gösteren “ vatan, hürriyet, medeniyet” gibi kavramları

    kullanmasıyla “gelenekten-geleceğe” uzanan çizgideki özellikleri üzerinde durulacaktır.

  • 10

    SAFRANBOLU HALK KÜLTÜRÜ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

    Okt. Berrin SARITUNÇ MAZICI Uludağ Üniversitesi

    [email protected]

    ÖZET

    Bu çalışmada Türkiye’de bulunan Safranbolu ilçesinin halk edebiyatı ve halk bilimi

    ürünleri sözlü ve yazılı kaynaklardan derlenerek yazıya geçirilmiş ve ana hatlarıyla

    incelenmiştir. Halk edebiyatı ürünlerinden masal, efsane, bilmece, ninni, tekerleme gibi

    ürünlere; Halk bilimi Ürünlerinden ise daha çok hayatın geçiş dönemleriyle (doğum, evlilik

    ve ölüm) ilgili ürünlere yer verilmiştir.

    Safranbolu ilçesi tarihi ve coğrafi özellikleri, nüfusu, ekonomik ve sosyo-kültürel

    yapısı hakkındaki bilgiler, sözlü ve yazılı kaynaklardan derlenen Safranbolu halk edebiyatı

    ve halk bilimi ürünleri ve bu ürünler üzerinde yapılan incelemeler sunulmuştur. Halk

    edebiyatı ve halk bilimi ürünlerinin tespiti ve aktarımında, hayatın geçiş dönemleri (doğum,

    evlilik ve ölüm) ön planda tutulmuştur. Bu geçiş dönemlerinin dışında kalan halk edebiyatı

    ve halk bilimi ürünleri diğer başlıklar altında yer bulmuştur. Çalışma sırasında ulaşılan

    sonuçlar ve öneriler sunulmuştur.

    Anahtar Kelimeler: Safranbolu, Halk edebiyatı, Halk bilimi, Geçiş Dönemleri,

    İnanışlar.

  • 11

    MEDHİYE TÜRÜ DIŞINDA KALAN KASİDELER VE KASİDENİN BÖLÜMLERİNE BİR BAKIŞ

    Yrd. Doç. Dr. Bilal ÇAKICI

    Ankara Üniversitesi [email protected]

    ÖZET Yedi Askı'daki (el-Muallakâtu’s-Seb’) ilk örneklerinden beri kasidenin gerek iç,

    gerek dış yapısında çok değişiklikler olmuştur. Bilindiği gibi "Türk şiiri, Arap edebiyatında

    sevilen kadın ve bu sevgilinin kabilesiyle terk edip gittiği tabiat köşesinde, ondan kalan

    hatıralar önünde içlenişler ve çöl hayatından bazı sahneler etrafında teşekkül etmiş olan bu

    nazım şeklini, daha sonra Fars edebiyatında değişik bir yapıya girmiş ve yeni muhitin

    getirdiği farklı bir muhteva ile zenginleşmiş hâliyle almıştır." XIV. ve XV. yüzyıllarda

    Anadolu'da Divan edebiyatı oluşurken kasidenin özellikleri ve kuralları artık

    belirginleşmiştir. Buna göre bir kasidede en çok beş bölüm bulunur. Bunlar nesib (veya

    teşbib), tegazzül, medhiye, fahriye ve duadır. Bu bölümlerden hepsinin birden içinde

    bulunduğu kasideler çok olmakla birlikte; şairlerin nesib bölümünü geçerek doğrudan

    övgüye başladığı, gazel yerine bir tecdid-i matla ile yetindiği, hatta ikisini de terk ettiği,

    övme veya acındırma biçiminde de olsa kendisinden hiç söz etmediği kasideler de vardır.

    Ancak medhiye (maksad veya maksud) ve dua bölümleri hemen bütün kasidelerde mutlaka

    olması gereken bölümlerdir.

    Kasidede değişik konuların işlendiği; ancak "kaside" denince akla ilk gelen şeyin

    övgü (medhiye) olduğu bir gerçektir. Bu nazım biçiminde, asıl konunun işlendiği bölümün

    medhiye olarak adlandırılması da bu anlayışın bir sonucu olmalıdır. Bununla birlikte medh

    amacı gütmeyen ancak beyit sayısı ve kâfiye düzeni bakımından kasideye benzeyen şiirler

    de divanlarda kasideler arasında yer almıştır. Bu tür kasideler alışılmışın dışında, daha çok

    bir mesneviyi andırır biçimde herhangi bir didaktik konuyu anlatmada araç olarak

    kullanılmıştır. Genel olarak maksud ve dua bölümlerinden oluşan bu kasidelerden bazıları;

    başlıkları, uzunlukları ve belli konuları işlemeleri, mesneviler gibi bölümlenmeleri, hatta

    bazılarına isimler verilmesi bakımından müstakil bir eser sayılabilecek niteliktedir.

    Bu bildiride, medhiye türü dışında kalan kasidelerin biçim ve içerik özelliklerinden

    yola çıkarak, kasidenin bölümleriyle ilgili teklifler değerlendirilecektir.

  • 12

    OSMANLI TOPLUMUNDA PASKALYA KUTLAMALARI VE KÜLTÜREL GEÇİŞLİLİK

    Prof. Dr. Bülent ÖZDEMİR

    Balıkesir Üniversitesi

    Esin ÖZGÜL Balıkesir Üniversitesi

    [email protected]

    ÖZET Osmanlı Devleti'nde devleti yönetenler Müslüman, uygulanan hukuk da İslâm hukukudur.

    İslam hukukuna göre de dünyadaki insanlar iki gruba ayrılır. Bunlar: Müslümanlar ve

    gayrimüslimlerdir. Osmanlı belgelerinde “tebaa-i gayr-i müslime”, “cemaat-i muhtelife”,

    “milel-i saire” ve “milel-i muhtelife” gibi terimlerle adlandırılmış olan gayrimüslimler,

    dinlerine göre Yahudiler, Hıristiyanlar, Sabiiler ve Mecusiler olarak dört ana gruba

    ayrılmışlardır. Osmanlı egemenliği altında bulunan Hıristiyan topluluklar, başlıca

    Ortodokslar, Ermeniler, Süryaniler, Katolikler ve Protestanlardan meydana gelmekte idi.

    Hristiyanların büyük bayramlarından biri Noel ise, diğeri de Hazreti İsa'nın önce çarmıha

    gerilerek öldürüldüğü daha sonra ise, aynen kehanetlerde yazılı olduğu biçimde, dirilmesinin

    kutlandığı Paskalya Bayramı'dır. Paskalya Bayramı diğer önemli bir olayın da simgesidir.

    Kışın bittiğini, Baharın geldiğini simgeler. Ortodokslar Paskalya'yı, Baharın ilk dolunayını

    izleyen Pazar günü kutlarlar.

    Müslüman tebaanın Nevruz şenlikleri ile aynı döneme rastlayan günlerde, Hıristiyan

    tebaa da ; ‘’Paskalya Bayramı’’, Musevi tebaa ise ‘’Hamursuz Bayramı’’ adı altında bahar

    şenlikleri düzenlerdi. Osmanlı Maliye Nezareti, farklı milliyetlere ait Ortodoks, Katolik,

    Protestan kiliselerine, Patrikhaneye; ’’Paskalya Masrafı’’adı altında; Musevi Hahambaşı ve

    Sinagoglara da ‘’Hamursuz Masrafı’’ adı altında ödenekler gönderir, düzenlenen şenliklerde

    kilise ve sinagogların yaptığı giderleri karşılardı.

    Bu bildirinin amacı, Hıristiyanların önemli bir bayramı olan Paskalya kutlamaları

    bağlamında Osmanlı toplumsal yapısı içinde şenlikler ve kutlamaların ne şekilde bir

    kültürleşmeye neden olduğu ve yüzyıllara dayalı birlikte yaşama pratiğinin toplumsal

    gruplar arasında bir kültürel geçişlilik meydana getirip getirmediğinin incelenmesidir.

  • 13

    19. ASIR KAPADOKYA’SININ KÜLTÜREL CANLILIĞININ BİRER NİŞANESİ OLAN İKİ ELYAZMASI

    Yrd. Doç. Dr. Bünyamin TAŞ

    Aksaray Üniversitesi [email protected]

    ÖZET

    Kapadokya bölgesi, Türklerin Anadolu’ya geldikleri ilk asırlarda en önemli yüksek

    kültür merkezlerinden birkaçı olarak tebarüz eden Konya, Kırşehir ve Kayseri şehirlerinin

    odağında yer almaktadır. Anadolu Türk kültür tarihinin kurucu isimleri olarak

    nitelenebilecek Mevlana Celalleddin-i Rumî, Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre

    ve Âşık Paşa’nın coğrafyası olan bu bölge, daha sonraki asırlarda da kültürel açıdan diri

    kalmıştır. Osmanlı Devleti’nin çözülme asrı olan 19. asırda dahi bu bölgede kültürel hayatta

    kayda değer bir irtifa olduğu gözlenmektedir. Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas’ın Bâğ-ı Behişt adlı

    eserinin 19. asrın ilk yarısında bu bölgede istinsah edilmiş olan iki nüshası, söz konusu

    kültürel seviyenin önemli birer numunesidir. Hicrî 1247 (M. 1831/1832) ve 1262 (M. 1846)

    yıllarında istinsah edilen nüshaların zengin ferağ kayıtları, istinsah edilmiş oldukları

    bölgenin kültürel seviyesine dair kıymetli bilgiler ihtiva etmektedir. Bu nüshalardan 1247

    tarihli olanı Matyan’da (Göreme), 1262 tarihli olanı ise Arapsun’da (Gülşehir) istinsah

    edilmiştir. Matyan nüshasının ferağ kaydında, yazmanın kâğıtlarını mühreleyen Sorsofi’den

    (bugünkü Aksaray’ın Sofular beldesi) bir kişinin adı da anılmaktadır. Arapsun nüshasına

    hicrî 1318 (M. 1900) yılında Ortahisarlı (Nevşehir’in Ortahisar beldesi) bir kişi tarafından

    bir fihrist eklenmiştir. İki nüshadaki bu veriler özelde Nevşehir, genelde Kapadokya

    bölgesinin 19. asırdaki kültürel canlılığının birer göstergesidir.

  • 14

    EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİNDE SARAYBOSNA VE ÇEVRESİ

    Prof. Dr. Davut KILIÇ Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

    [email protected]

    Evliya Çelebinin kayıtlarına göre Saraybosna Kanuni Sultan Süleyman zamanında

    tahriri yapılmış üç tuğlu vezir makamında büyük bir eyalettir. Paşa tahtı olan Saraybosna

    vilayeti, merkez sancağı dışında Kilis, Hersek, İzvornik, Pojega, Rahoviçse, Zaçne, Kırka

    ve Banaluka/Banyaluka sancağı olmak üzere sekiz sancaktan meydana gelmiştir.

    Evliya, Saraybosna ismini şöyle izah eder: Fatih Sultan Mehmet zamanında

    Hersekoğlu Ahmet Paşa mahiyetindeki askerleriyle Bosna Kalesini fethettiğinde, buraya

    yeteri kadar Müslüman asker ve mühimmat bırakarak aşağı şehre inmiş, Hünkar Cami olan

    yerde büyük bir saray inşa ettirmiştir. Yapılan saraydan dolayı şehrin ismine Saray

    denilmiştir. Bölgede akan nehre ve kaleye de Bosna denildiğinden, nehir ismi şehir ismine

    muzâf olup Bosnasaray yani Saraybosna olarak anılmaya başlanmıştır.

    Anahtar Kelimeler: Seyahatname, Evliya Çelebi, Saraybosna.

  • 15

    ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİNDE YÖNELME HALİ EKİNİN DİĞER HAL EKLERİ YERİNE KULLANILMASI

    Öğr. Gör. Derya DATLI

    İstanbul Arel Üniversitesi [email protected]

    ÖZET

    İsim işletme ekleri içinde yer alan ve temel vazifesi isim ya da isim soylu kelimeleri

    fiile bağlamak olan hal ekleri, eklemeli bir dil olan Türkçede önemli bir yer tutmaktadır.

    Türk dilinin tarihi devrelerine ait metinler incelendiğinde hal eklerinin fonksiyon değiştirip

    birbiri yerine kullanılmasıyla ilgili çok sayıda örnekle karşılaşmaktayız. Türkçenin

    işlekliğinin ve ifade çeşitliliğinin önemli bir göstergesi olan hal ekleri arasındaki bu

    fonksiyon nöbetleşmesi hadisesinin en karakteristik olduğu devrelerden biri Eski Anadolu

    Türkçesi devresidir. Çalışmamızda ismin sekiz halinden biri olan ve isim veya isim soylu

    kelimeleri yönelme, yaklaşma ilgisiyle fiile bağlayan yönelme (dative) hali ekinin Eski

    Anadolu Türkçesinde diğer hal ekleri yerine kullanışının örneklerle izah edilmesi

    amaçlanmaktadır. Bu izah Eski Anadolu Türkçesi devresinin dil hususiyetlerini karakteristik

    biçimde yansıtan Dede Korkut Hikâyeleri, Dîvân (Yunus Emre), Risâletü’n-Nushiyye

    (Yunus Emre), Yusûf ve Zelihâ (Şeyyad Hamza), Hamzanâme (Hamzavî), Işknâme

    (Muhammed), Miftahü'l-cenne (Ahmed-i Dâ'i), Mantıku’t-tayr (Gülşehri), Kısasü’l-Enbiyâ

    (Sa‘lebî), Kelile ve Dimne, Marzubannâme (Şeyhoğlu Sadreddin), İbtidanâme (Sultan

    Veled) gibi eserlerin incelenmesi yoluyla gerçekleştirilecektir. Yönelme hali ekinin diğer hal

    ekleri yerine kullanılmasını konu edinen bu çalışmayla hem bu ekin hem de diğer hal

    eklerinin kullanım özellikleri ve fonksiyonlarına dair genelleme ve kesin yargıların eksik

    olduğu ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin de ortaya konulması amaçlanmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Türk dili, isim, hal ekleri, yönelme hali eki, Eski Anadolu Türkçesi.

  • 16

    İVO ANDRİÇ’İN “DRİNA KÖPRÜSÜ”NDE TÜRK KÜLTÜRÜNDEN İZLER VE TÜRK İMGESİ

    Yrd. Doç. Dr. Dursun ŞAHİN

    Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi [email protected]

    ÖZET

    Osmanlı döneminde 1686-1851 yılları arasında Bosna eyaletinin merkezi olan

    Travnik kasabasının Dolaç köyünde doğan, "Osmanlı Yönetimindeki Bosna-Hersek'te

    Kültür Yaşamı" konulu doktora tezi bulunan İvo Andriç, Drina Köprüsü adlı eserini 1945

    yılında yayımlamıştır. 1961 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen; Almanca,

    İngilizce, İtalyanca ve Fransızca olmak üzere hemen hemen bütün dünya dillerine çevrilmiş

    olan eser, Türkçeye de çevrilmiş, ilk baskısı iki buçuk ayda tükenmiştir. Hümanist kimliğiyle

    ön plana çıkan Andriç’in Drina Köprüsü adlı eseri, sanatçının doğup, büyüdüğü ortamın da

    etkisiyle, Türk kültürüne ait birçok unsuru barındırmakta ve eserde Türklere dair birçok

    gönderme yer almaktadır. Bu çalışmada, Andriç’in Drina Köprüsü adlı eserinde yer alan

    Türk kültürüne ait izler ve yazarın Türk kimliğine yüklediği anlamlar, sosyolojik eleştiri

    kuramı çerçevesinde ele alınarak değerlendirilmeye çalışılacaktır.

    Anahtar Kelimeler: İvo Andriç, Drina Köprüsü, Türk, kültür, imge.

  • 17

    ŞİİRDE BİR ANLATIM ÖZELLİĞİ OLARAK İLTİFAT

    Yrd. Doç. Dr. Ebubekir S. ŞAHİN Ankara Üniversitesi

    [email protected]

    ÖZET

    Edebiyat teorisine ait kitaplarda bir anlatım özelliği olarak ele alınan iltifat terimi

    kısaca "ifâdeye etki ve hareketlilik kazandırmak için sözü başka bir kişiye veya şeye

    yöneltme" olarak tanımlanır. Anlamın beyit içerisinde tamamlandığı divan şiirinde, kimi

    şiirlerde, beyitler arasında sağlam bir kompozisyon ve ahenk göze çarpmaktadır. Bu

    bildiride, şiirin kompozisyonu iltifât sanatı açısından değerlendirilecek; özellikle kasîdelerin

    maksûd bölümünün vazgeçilmez bir ögesi olan iltifâtın farklı nazım biçimleri ile yazılan

    şiirlerdeki uygulamalarına dair örnekler üzerinde durulacaktır.

  • 18

    BALKANLARDA BİR TÜRK ŞEHRİ: VARNA (SOSYO-KÜLTÜREL AÇIDAN BİR İNCELEME)

    Yrd. Doç. Dr. Erhan ALPASLAN

    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi [email protected]

    Tülay AYDIN

    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi [email protected]

    ÖZET

    Balkanlar, Osmanlı Devletinin siyasi, idari ve sosyo-kültürel etkilerinin en uzun süre

    devam ettiği yerlerden biri olmuştur. Osmanlı Devleti’nin Hristiyan Batı’ya doğru genel

    fetih politikası dahilinde doğal bir genişleme alanı olan Balkanlar, sonraları uygulanan nüfus

    ve iskan politikası sayesinde hızla Türkleşen bir bölge olmuştur. Türk ve İslam etkisinin

    giderek yayıldığı alanlardan biri de Varna şehridir. Balkan coğrafyasında Karadeniz

    kıyısında işlek bir liman kenti olarak Varna, tarım, hayvancılık ve madenler açısından da

    önem ihtiva eden bir şehir olmuştur. I. Murat zamanında bir Türk toprağı niteliği kazanan

    şehir, etnik ve sosyo-kültürel açıdan kozmopolit bir görüntü arz etmiştir. Varna, Osmanlı

    Devleti tarafından fethinden 1878 Berlin Anlaşması ile Bulgaristan’a bağlandığı sürece

    kadar, zamanla Türk ve Müslüman toplum lehine bir gelişim göstermiştir.

    19. yy şer’iye sicilleri şehrin genel atmosferini yansıtan önemli bilgiler içermektedir.

    Henüz 1520’lerde dahi %73’ü Türk nüfusuna sahip olan Varna, incelemeye aldığımız 19.yy

    şer’iye sicillerinden de anlaşıldığı kadarıyla etnik ve kültürel açıdan bir Türk şehri

    statüsünde bulunmaktadır. Osmanlı Devlet politikası dahilinde kendi alanları içinde dini,

    hukuki ve kültürel geleneklerini koruma haklarını ellerinde bulunduran gayr-i Müslimler,

    kurucu ve üstün unsur konumunda olan Müslümanlar ile aynı haklara sahip olmuştur. Varna

    şer’iye sicil kayıtlarına göre şehir halkı, tarım ve hayvancılığın yanı sıra liman kenti olması

    sebebiyle ticaretle de uğraşmaktadır. Ticaret ağırlıklı olarak gayr-i Müslim tebaa elinde

    yükselse de Müslümanlarda önemli ölçüde bu işle uğraşmışlardır. Kayıtlara göre Varna,

    uzun yıllar Türk hakimiyetinde kalmış bugün dahi etnik, dini ve sosyo-kültürel açılardan

    etkilerini koruyan önemli bir Balkan şehri statüsünde olmuştur.

    Anahtar Kelimeler: Varna, şer’iye sicili, Müslim, gayr-i Müslim, ekonomi.

  • 19

    BOSNALI BİR TARİHÇİ MATRAKÇI NASUH’UN ESERLERİNDE OSMANLI DEVLET ANLAYIŞI

    Prof. Dr. Faruk SÖYLEMEZ

    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi [email protected]

    Araş. Gör. Ömür YANAR

    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    ÖZET

    Osmanlı tarihçileri XV. yüzyılın ortalarından itibaren devlet anlayışı konusunda

    fikirler ortaya koymaya çalışmışlardır. XVI. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı tarihi alanında

    yazılan eserlerde bu konuya daha fazla yer verildiği görülmektedir. Eserlerinde bu konuda

    görüş beyan eden tarihçilerden birisi de Matrakçı Nasuh’tur. Matrakçı Nasuh devlet

    anlayışına dair görüşlerini ayet ve hadislere dayandırmaktadır. Tarih-i Sultan Bayezid ve

    Sultan Selim Han adlı eserinde, Matrakçı Nasuh, Al-i İmran suresindeki “Sen mülkü

    dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın’’ ayetini referans göstererek mülkün

    Allah’ın elinde olduğunu ve onu dilediğine verebileceğini belirtir. Buna göre nasıl ki mutlak

    mülk Allah’ın ise ve Allah onu dilediğine vermekte ve dilediğinden geri almakta serbest ise

    Sultan da Allah’ın yeryüzündeki halifesi olduğuna göre Osmanlı tahtını dilediği şehzadeye

    bırakmakta serbesttir. Matrakçı Nasuh’un devlet konusundaki önemli görüşlerinden birisi de

    saltanatın Allah tarafından insana verilen yüce bir emanet oluğudur. Matrakçı Nasuh’un bu

    görüşü aynı zamanda padişahın gerekliliği ve padişahın ülkeyi, İslam dininin esaslarına

    uygun olarak yönetmesi gerektiği fikrini esas alan İslam siyasi düşüncesine dayanmaktadır.

    Matrakçı Nasuh’un Osmanlı devlet anlayışı konusunda ortaya koyduğu ideal devlet

    yönetimi, Türk-İslam devlet anlayışına uygun düşmektedir.

    Anahtar Kelimeler: Matrakçı Nasuh, Osmanlı, devlet, kut, İslam.

  • 20

    TÜRK HALK MÜZİĞİ FONETİK NOTASYON SİSTEMİ/THMFNS RELİGİOLEKT-MÜZİKOLEKT ÖZELLİKLERİ: URFA YÖRESİ

    ÖRNEKLEMİ

    Araş. Gör. Gonca DEMİR İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı

    [email protected]

    ÖZET

    Türk Halk Müziği Fonetik Notasyon Sistemi/THMFNS ulusal/uluslararası

    platformlardaki dilbilimsel/müzikbilimsel uygulamalara paralel bir uygulama başlatabilmek

    amacıyla İTÜ SBE Türk Müziği Programı yüksek lisans tezi kapsamında ilk temelleri atılan,

    İTÜ SBE Müzikoloji ve Müzik Teorisi Programı doktora tezi kapsamında geliştirilecek olan,

    ses bilgisi/şekil bilgisi/söz varlığı ölçütleri ekseninde yerel/evrensel ilintilerle birlikte

    Standart Türkiye Türkçesi/STT (bölgeler üstü anlaşma aracı olarak tanınıp benimsenen,

    konuşulan lehçeler/ağızlar içerisinde yaygınlaşarak hâkim duruma geçen, dil

    türleri/kullanıldığı saha içerisinde en geniş işleve sahip olan, yerel/sosyal tabakalara has izler

    taşımayan, ağızlar üstü/norm oluşturucu/varyasyon azaltıcı standart/prestij varyant/standart

    dil), Türk Dil Kurumu Çeviriyazı İşaretleri/TDKÇYİ (Anadolu diyalektolojisi derleme

    çalışmaları kapsamında derlenen yöresel ağız metinleri ses bilgisi/şekil bilgisi/söz varlığı

    ölçütleri ekseninde varlığını sürdüren yöresel ağız özelliklerini transkript edebilmek

    amacıyla kullanılan transkripsiyon işaretleri)-Uluslararası Fonetik Alfabe/IPA (ses

    değerlerini uluslararası standartta yazıya dökebilme, tüm dillerdeki konuşma seslerini örnek

    bir biçimde kodlayabilme, transkripsiyon sistemin karışıklıklarını önleyebilme, her ses için

    ayrı sembol geliştirebilme amacı ile işaret ve simgelerden oluşturulmuş standart alfabe türü)

    sesleri üzerinde yapılanan notasyon sistemi örneğidir.

    Religiolektolojide dilbilimsel yaklaşımlar ekseninde sosyal varyasyon yöntemi ile

    yapılanan araştırmalar sonucu religio (dinbilimsel eksende her türlü dinsel terim/kav-

    ram/öğe)-lekt (dindilbilimsel eksende her türlü dindilsel varyant/değişke/çeşitlenme)

    terimine dikkat çeken religiolektologlarca dindilbilimsel yasalara bağlı olarak varlığını

    sürdüren religiolinguistik özelliklerin (dindilsel kullanım tür ve biçimleri, dindilsel alışkılar

    bütünü ve performans fikirleri, dindilsel değişke saptayabilme yeti ve refleksleri),

    müzikolektolojide dilbilimsel yaklaşımlar ekseninde yerel varyasyon yöntemi ile yapılanan

    araştırmalar sonucu müziko (müzikbilimsel eksende her türlü müzikal terim/kavram/öğe)-

  • 21

    lekt (müzikodilbilimsel eksende her türlü müzikodilsel varyant/değişke/çeşitlenme) terimine

    dikkat çeken müzikolektologlarca müzikodilbilimsel yasalara bağlı olarak varlığını sürdüren

    müzikolinguistik özelliklerin (prerasyonel/prelinguistik/presanatsal sözlü kültür

    psikodinamiği ve performans fikirleri, geçici/akıcı/sızıcı seslerin ardışık boğumlanması ve

    diziliş organizasyonları, sesel/sözel/yazınsal performatif edim tür ve biçimleri) halkbilim

    analiz modellerinden biri olan performans teori (halkbilimsel eksende her türlü icra-

    gösterimsel varyant/değişke/çeşitlenme) ekseninde sözel/sanatsal bir performans türü olarak

    tanımlanan Türk halk müziği edebi/müzikal metinlerinin kuramsal/icrasal altyapısında yerel

    / evrensel ilintilerle birlikte sesbilgisi/şekilbilgisi/sözvarlığı ölçütleri düzeyinde varlığını

    sürdürdüğü vurgulanmıştır.

    II. Uluslararası Türk Kültürü Araştırmaları Sempozyumu/TÜKAS 2015 kapsamında

    sunulacak olan bildiri aracılığıyla; dindilbilimsel/müzikodilbilimsel yasalar ekseninde

    yapılanan religiolekt-müzikolekt özelliklerinin Türk Halk Müziği Fonetik Notasyon Sistemi

    Veritabanı/THMFNS V’nına aktarım/adaptasyon süreçleri Urfa yöresi örneklemi üzerinden

    gerçekleştirilecektir.

    Anahtar Kelimeler: Religio/Lekt/Varyant/Dinsel Değişke/Değişkedilbilimsel Performans, Müziko/Lekt/Varyant/Müzikolojik Değişke/Değişkedilbilimsel Performans,

    Religiolektoloji/Religiolinguistik/Religiolekt/Dindilbilimsel Performans, Müzikolekto-

    loji/Müzikolinguistik/Müzikolekt/Müzikodilbilimsel Performans, Türk Halk Müziği

    Fonetik Notasyon Sistemi Veritabanı/THMFNS V

  • 22

    GİRESUN’DA İMECE MUSİKİSİ

    Okt. Gökhan HAMZAÇEBİ Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi

    [email protected]

    ÖZET

    Giresun ve havalisi coğrafi bakımdan oldukça engebeli bir özelliğe sahiptir. Bu

    özeliği yöre insanının günlük hayatta yapmakta oldukları faaliyetlerine de doğrudan etki

    etmektedir. Özellikle yörede sürdürülen iktisadi faaliyetler imece usulü ile yürütülmektedir.

    İmece, fındık, mısır ve çay gibi yöresel ürünlerin ekiminde ve hasat edilmesinde

    vazgeçilmez bir unsurdur. İmecelerin vaz geçemediği unsurların başında ise faaliyetleri

    sürdürürken icra edilen müzik gelmektedir. Yörede sıkça kullanılan “ Kazma Havası” mısır

    ekimi sırasında yöre insanının vazgeçemediği eğlencelerin başında gelmektedir. Müzik aynı

    zamanda iş yapan imeceye bir ritm kazandıran ve ona iş disiplini sağlayan araç olarak

    görülmektedir. Yöre insanı imece sayesinde işbirliğin yapmakta aynı zamanda imece yöre

    insanının sosyalleşmesinde de karşımıza çıkmaktadır. İmece süresince icra edilen müzikte

    bu sosyalleşmenin merkezinde yer almaktadır. Türk edebiyatında özel bir yere sahip olan

    maniler de imece sırasında belirleyici unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Enstrümanını

    çalan sanatçı hiç ara vermeden birkaç saat bu manilerden oluşan sanatını icra eder. Yapılan

    bu çalışma, Giresun ve havalisinde unutulmaya yüz tutan kültür değerlerden biri olan imece

    faaliyetleri ile özdeşleşen musikiler araştırılacaktır. Çalışmada özellikle kaynak kişilerin

    görüşlerine yer verilmiş ve onların yöredeki kültürel geleceğimize dair beklentileri de dile

    getirilmiştir.

    Anahtar Kelimeler: Doğu Karadeniz, imece musikisi, mani, kültürel değer.

  • 23

    ÇOK KÜLTÜRLÜ KİŞİLİK İLE FARKLILIKLARA SAYGI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

    Yrd. Doç. Dr. Hakan Sarıçam

    Dumlupınar Üniversitesi [email protected]

    Merve BULUT

    Dumlupınar Üniversitesi [email protected]

    Ayşe DURAN

    Adıyaman Üniversitesi [email protected]

    ÖZET

    Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarında çok kültürlü kişilik ile farklılıklara saygı

    düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 3 farklı üniversiteden

    (Ağrı, Kilis, Kütahya) toplam 300 eğitim fakültesi öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplamak

    için Sarıçam (2013) tarafından Türk kültürüne uyarlanan Çok Kültürlü Kişilik Ölçeği ile

    Öksüz ve Güven (2012) tarafından Türkçeye adapte edinilen Farklılıklara Saygı Ölçeği

    kullanılmıştır. Verilerin analizinde bağımsız örneklemler t testi, tek yönlü varyans analizi

    (ANOVA), Pearson momentler çarpımı korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi

    kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre çok kültürlü kişilik düzeyleri ile farklılıklara saygı

    puanları cinsiyet, il, bölüme göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermektedir.

    Ayrıca çok kültürlü kişiliğin alt boyutları ile farklılıklara saygı arasında ilişkiler vardır.

    Çoklu regresyon analizi sonucuna göre ise kültürel empati; farklılıklara saygının en önemli

    açıklayıcısıdır. Bu bulgulara dayanarak farklı etnik kökenlerin bir arada yaşadığı yörelerde

    farklılıklara saygı daha yüksek yüksektir ve bunun sebebinin çok kültürlü kişilik olduğu

    söylenebilir. Bulgular ilgili alanyazın ışığında tartışılmıştır.

  • 24

    İBN ARABÎ GÖRÜŞÜ İÇİNDE MEVLÂNÂ VE İSMÂÎL ANKARAVÎ’NİN ONTOLOJİK FİKİRLERİ

    Dr. Hakan YALAP

    Belgrad Üniversitesi Filoloji Fakültesi [email protected]

    ÖZET

    Yazıldığı günden bu zamana sadece Türk edebiyatını değil; dünya edebiyatını da

    derinden etkileyen bir başyapıt olan Mesnevî’nin anlaşılması için onun oluşturucusu olan

    felsefî yapının da iyi bilinmesi gerekiyor. Mesnevî, sadece kendinden ilhamlanmalarla yeni

    eserler vücut bulmaya yardımcı olmakla kalmamış; bir Mesnevî şerhleri edebiyatı

    diyebileceğimiz sistemi de kendinden şekillendirmiştir. Mesnevî’nin daha iyi anlaşılmasını

    sağlayan bu şerhler vasıtasıyla Mevlânâ daha iyi anlaşılacak, Türk edebiyatı ve tefekkürünün

    geçmişi, şimdisi ve geleceği daha iyi görülecektir. Mesnevî şerhlerinin en önemlilerinden

    biri olan İsmâil Rüsûhî-yi Ankaravî tarafından yazılan ve Anadolu sahasında üçüncü tam

    şerh olan Mecmû’atu’l-Letâyif ve Matmûratu’l-Ma’ârif’tir (Şerh-i Mesnevî). Eser sadece bir

    şerh çalışması olarak edebî değer taşımaz; aynı zamanda dönemin Türk fikir hayatını ve

    tasavvuf felsefesini de çok iyi bir şekilde ortaya koyar.

    Mutasavvıf bir bilge olan İsmâîl Ankaravî, sadece ciddî bir Mevlevî olmakla

    kalmamış; Osmanlı Devleti’nin fikrî bir daralma yaşadığı dönemde bilim ve felsefeyle

    ilgilenmiştir. Kendisinin yaşadığı dönem Kadızâdeliler dönemi diye maruf, tarikatlara ve

    takipçilerine ciddî baskıların olduğu bir dönemdir. Hazret sadece onlarla değil; mevlevîlik

    sistemi içinden de eleştiriler görmüştür. Bu durumun sebebi, onun İbn Arabî çizgisinden

    sapmadan gitmesi olabilir. Çünkü İbn Arabî, Müslüman coğrafyasında her zaman kendisine

    şüpheyle yaklaşılan bir isim oldu. Fikirleri ve yorumları dinin zahirî yönüne göre hüküm

    veren mutaassıp insanlara göre bir küfürdü. Bu velûd ismi Ankaravî, eserlerinde sıkça

    zikreder ve onu savunur.

    Bu bildiride Ankaravî’nin tasavvuf felsefesine göre metafizik bağlamda varlık,

    yaratılış, bilgi ve en nihayetinde insan anlayışını Ankaravî’nin Mesnevî şerhinin ikinci

    cildinden hareketle irdelemeye çalışacağız.

    Anahtar Kelimeler: İbn Arabî, Mevlânâ, Şerh, Ontoloji, Ankaravî.

  • 25

    MAADAY KARA DESTANINDAKİ HAYVANLARIN İŞLEVSEL AÇIDAN İNCELENMESİ

    Öğr. Gör. Harun AKÇAM İstanbul Arel Üniversitesi [email protected]

    ÖZET

    Altay Türklerine ait olan Maaday Kara Destanı, Türk destancılık geleneği içinde

    önemli bir yere sahiptir. Maaday Kara Destanı, Şamanist dünya algısını yansıtan bunun yanı

    sıra Budizm ve Lamaizm’in etkilerinin de hissedildiği bir destandır. Destan olarak

    nitelendirilen Maaday Kara’da mitik unsurların çokluğu da dikkati çeken bir diğer özelliktir.

    Özellikle kozmogoni mitlerinde olduğu gibi bir gök cisminin ortaya çıkışıyla ilgili

    anlatmalar da bu destanın içine girmiştir. Kısacası Maaday Kara Destanı, mitik özellikler

    gösteren; Şamanist, Budist ve Lamaist dünya algısını içeren; üç katlı evren tasarımın

    işlendiği arkaik bir destandır.

    Maaday Kara Destanı’nda diğer Türk destanlarında olduğu gibi hayvanlar büyük bir

    önem taşıyan varlıklardır. Destanda kahraman Kögüdey Mergen’e yardım eden atı Boz

    Kısrak, destan içinde en önemli hayvan unsurlarından birisidir. Destanda geçen hayvanlar,

    Türklerin dünya algısının birer yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Biz bu çalışmamızda Maaday Kara Destanında adı geçen hayvanları Destan’ın

    içindeki kullanılışlarına göre değerlendireceğiz. Bu değerlendirmeler sonucunda işlevsel

    olarak bu hayvanların konumlarını ve Türklerin dünya algısının şekillenmesindeki rollerini

    değerlendireceğiz. Bu çalışmamız neticesinde Maaday Kara Destanındaki hayvanların

    kullanışlarının işlevsel olarak dünya algısına etkisini ve bu etki neticesinde destana

    yansımalarını göreceğiz.

  • 26

    BEKTAŞİ FIKRALARINDA YER ALAN PSİKOLOJİK VAROLUŞ TEMALARI

    Doç. Dr. Hikmet YAZICI Karadeniz Teknik Üniversitesi

    [email protected]

    Fatma ALTUN Karadeniz Teknik Üniversitesi

    ÖZET

    Anadolu ve Rumeli’de etkili olmuş tarikatların başında gelen Bektaşiliğin Türk

    kültürü ve sosyal yaşamı içinde özgün bir konumu vardır. Böyle bir konumun oluşmasında

    etkili olan unsurlardan biri Bektaşi fıkralarıdır. Bu fıkralar belli bir Bektaşi tipinin

    şekillenmesine yol açmıştır. Bu fıkralarda mizahın yanında; alaylı ikna, tenkit, uyarı, kıvrak

    bir zekâ ve iğneleme vardır. Fıkraların ana öğesi olan mizahın açık ve kapalı fonksiyonları

    vardır. Sonucu gülme olan mizah, sosyal, siyasal kültürel ve psikolojik bağlam içinde farklı

    anlamlar içermektedir. Bu araştırmada fıkraların daha çok psikolojik temaları incelenmeye

    çalışılmış ve kapsam varoluş boyutları ile sınırlandırılmıştır. Varoluş süreçleri felsefedeki

    ontolojik bağlamından farklı olarak ve spesifik şekilde; sevilmeye layık olma, kabul edilme,

    güçlü ve güvenilir olma, değer görme ve umursanma kavramları ile sınırlandırılmıştır. İçerik

    analizine tabi tutulduğunda; bireyin varoluşsal ihtiyaçlarının karşılığı olan bu tür temalara

    Bektaşi fıkralarında sıklıkla yer verildiği gözlendi. Varoluş boyutlarının fıkra içerikleri

    içerisinde yer bulması, bu unsurların kaynağı olan insancıl yaklaşım ile Bektaşi anlayışı

    arasındaki benzerliğin de bir göstergesi olarak değerlendirildi.

    Anahtar Kelimeler: bektaşilik, fıkra, mizah, psikoloji, varoluş, insancıl yaklaşım.

  • 27

    BOSNALI ATFÎ AHMED EFENDİ VE ŞÂHİDÎ ŞERHİ

    Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi

    [email protected]

    ÖZET

    Bosnalı Atfî Ahmed Efendi, XVIII. yüzyılda yaşamış bir şahsiyettir. Müderrislik

    yaptığı esnada İbrahim Şâhidî Dede’nin 1515 yılında Tuhfe-i Şâhidî adıyla telif ettiği Farşça-

    Türkçe manzum sözlüğe bir şerh yazmıştır. Şerh-i Tuhfe adındaki eser Atfî Ahmed

    Efendi’nin şimdilik bilinen ve her ikisi de Tuhfe-i Şâhidî hakkında olan iki eserinden biridir.

    Eser bir mukaddime, şerh bölümü ve 25 beyitlik bir hâtimeden meydana gelmektedir. Atfî

    Ahmed Efendi Şerh-i Tuhfe’yi 1123/1711-12 yılında yazmıştır. Bu bildiride Bosnalı Atfî

    Ahmed Efendi ve Şerh-i Tuhfe adlı eseri tanıtılacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Tuhfe-i Şâhidî, Şerh, Şerh-i Tuhfe, Atfî Ahmed Efendi

  • 28

    DOĞU KARADENİZDE KURUTULARAK HAZIRLANAN MEYVE VE SEBZE KÜLTÜRÜ: GİRESUN ÖRNEĞİ

    Öğr. Gör. Hüseyin KARA

    Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi [email protected]

    Yrd. Doç. Dr. Nazım KURUCA Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi

    Doğu Karadeniz, coğrafi özellik bakımından arazisi engebeli ve yerleşim yerleri ise

    oldukça dağını bir özellik taşımaktadır. Arazinin engebeli olması aynı zamanda şehir

    merkezi ile olan ulaşım ağı üzerinde de mevsimlere göre olumsuz etkiler yapmaktadır.

    Özellikle Giresun incelendiğinde şehrin kuzey-güney bölgeleri arasında kış aylarında nerede

    ise ulaşımın tamamen kesildiği görülmektedir.

    Yöre insanı arazinin de getirdiği şartları kendi lehine çevirmek için özellikle iktisadî

    hayata ait uygulamaları gerçekleştirmiştir. Türk dünyasının diğer yerlerinde de başka ürünler

    için yapılan sebze-meyve gibi ürünlerin kurutularak erzak depolarında saklanması bölgede

    yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Yöre insanı sebze ve meyvenin bol olduğu

    mevsimlerde bağından bahçesinden hasat ettiği ürününün bir kısmını fırınlarda ya da güneşte

    kurutmak suretiyle daha sonra tüketmek üzere saklamaktadır. Başta, mısır, fasulye gibi

    bahçe ürünleri yanında elma, armut, erik gibi meyveleri kurutup depolamaktadır. Bu

    kurutma işi diğer yöresel ürünler için de geçerlidir. Kekik, ısırgan, ıhlamur, nane gibi ürünler

    de doğal olarak kurutulup saklanmaktadır. Bunların yanında yöre ürünlerinin önemli bir

    kısmından marmelat yapılmaktadır. Başta kokulu üzüm, dut, gül, elma, armut, erik

    karayemiş gibi meyvelerden marmelat yapılmaktadır.