Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI ve T. ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK MECLİSİ ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI ve T. ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK MECLİSİ

KOORDİNASYON TOPLANTISIKOORDİNASYON TOPLANTISI

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Bakanlığı

veveTürkiye Ulaştırma ve Lojistik Meclisi Türkiye Ulaştırma ve Lojistik Meclisi

Koordinasyon ToplantısıKoordinasyon Toplantısı

T. KARİD RAPORUT. KARİD RAPORU

21 Aralık 2011, İstanbul 21 Aralık 2011, İstanbul



Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği Çalışmaları

İÇERİK

• Geçmiş dönemlerden kalan ve 2011 yılında sürdürülen çalışmalar

• 2012 yılına devreden çalışmalar



Geçmiş yıllardan kalan ve 2011 yılında sürdürülen çalışmalar Geçmiş yıllardan kalan ve 2011 yılında sürdürülen çalışmalar

• Posta Kanunu Düzenleme çalışmaları

• 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğinde değişiklik talepleri



POSTA KANUNU DÜZENLEMELERİPOSTA KANUNU DÜZENLEMELERİ

• Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı tarafından 2005 yılında kurulan komisyonlarda görüşülen ve özel sektör-kamu arasında mutabakat sağlanarak tutanaklara bağlanan Posta Kanunu tasarısı yerine özel sektör firmalarının görüşleri dikkate alınmadan, piyasa gerçekleri doğrultusunda üzerinde anlaşmaya varılan birçok madde değiştirilerek yeni bir kanun taslağı hazırlanmıştır.

• Mevcut serbest rekabet ortamından geriye gitmek anlamına gelen bu yaklaşıma karşı, sektörün tek mesleki örgütü olarak,ilgili mercilere iletilen görüşlerimiz, piyasa gerçekleri ve sektörde yaşanan gelişmeler ışığında farklı kategoriler altında değerlendirilmektedir.

• Değiştirilmesi gündemde olan posta kanunu, özel sektörün talepleri dikkate alınmadan yürürlüğe konulacak olursa, sektörde beklenen serbest rekabet ortamı oluşmayacak ve sektörün gelişim dinamikleri zaafa uğrayacaktır.



• Taslağın; 7. maddesi, “Posta Tekeli”ni 200 gr olarak tanımlamaktadır.• Taslağın; 3. maddesi, Posta Sektörünü Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu

(BTK)’ya bağlamaktadır.• Taslağın; 3. maddesi, evrensel posta hizmetini imtiyaz olarak PTT’ye

vermektedir.• Taslağın; 12. maddesi, idari ücretler özel sektör firmalarından talep edilmektedir.• Taslağın; 12. maddesi, evrensel posta hizmeti giderlerinin özel sektör firmaları

tarafından karşılanması amaçlanmaktadır. • Söz konusu uygulamalar aynen yasalaşırsa, serbest rekabet ortamı

oluşmayacaktır.• Bugünkünden daha Tekelci bir süreç işlemeye başlayacaktır.

Posta Kanun Taslağının genelindeki değişiklik önerileri içerisinde ÇOK ACİL VE ÖNEM ARZ EDEN İLK 5 MADDE:Posta Kanun Taslağının genelindeki değişiklik önerileri içerisinde ÇOK ACİL VE ÖNEM ARZ EDEN İLK 5 MADDE:



• AB ülkelerinde posta tekelinin kaldırıldığı dikkate alınarak, Türkiye’de öncelikle posta tekeli kaldırılmalıdır. Kademeli geçişte gramaj sınırı 50 gr tespit edilerek, 2-3 yıl içerisinde tekel sıfırlanmalıdır. PTT’nin tekel için öngördüğü temel ücretin 3 katı kriteri, 2 kat olarak belirlenmelidir.

• Tasarıyla kurulması planlanan Posta Sektörü Düzenleme Kurulu, tüm sektörü kucaklayan ve yön veren bir yapıda oluşturulmalıdır. Kurul’da özel sektörün de 2 kişi ile temsil edilmesi serbest rekabet açısından büyük önem taşımaktadır.

• Evrensel hizmeti PTT’nin dışında verecek birden çok özel sektör firması bulunmaktadır. Buna rağmen bu yükümlülüğü doğrudan PTT’ye bırakmak, piyasa ekonomisine uygun olmayan sonuçlar doğurabilecektir.(2-20 kg. arası gönderiler,Evrensel posta sağlayıcısının

tekelinde olacaktır.Bu imtiyazın yanı sıra, evrensel posta hizmeti maliyeti de özel sektör firmalarından talep edilmektedir.)

• İdari ücretler özel sektörden talep edilmektedir.Bu durum rekabete aykırıdır ve haksızdır.

• Evrensel hizmet için kaynak gerekliyse, Belge ücretlerinin tahsilatlarından veya cezalardan elde edilen gelir,bu alanda değerlendirilmeli. sektörün gelişmesi ve işleyişine katkı sağlanmalıdır.

ÇOK ÖNEM ARZ EDEN 5 MADDENİN AÇIKLAMALARI :ÇOK ÖNEM ARZ EDEN 5 MADDENİN AÇIKLAMALARI :


KOORDİNASYON TOPLANTISIKOORDİNASYON TOPLANTISI 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğinde değişiklik talepleri4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğinde değişiklik talepleri

1) Kayıt dışı ve yetkisiz çalışan firmalara denetimlerin etkin bir şekilde yapılması,

2) K1 yetki belgesi sahipleri ile 31.12.2011 tarihi itibariyle ortak taşıma yapılamayacak olunması,

3) M3 yetki belgesine kaydedilebilecek sözleşmeli araçların, öz mal araç sayısını aşmaması,

4) Leasing ile alınan araçların öz mal değil, sözleşmeli araç kategorisinde değerlendirilmesi,

5) P1 ve P2 yetki belgesi sahipleri sadece öz mal araçlar ile hizmet verebilmesi, araç kiralayamaması,

6)Acentelerin yetki belgesiz çalışması halinde acenteye ceza kesildiği gibi firmaya da 5 ihtar ceza verilmesi,

7) Firma adına kayıtlı olan ancak taşıt kartı olmayan taşıtlardan dolayı, yetki belgesiz taşıma yapmaktan dolayı ceza kesilmesi,

8)Taşıt kartı taleplerinde EGM sistemi ile uyumsuzluk gerekçesi ile evrak iadelerinin yapılması.



4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğinde değişiklik taleplerinin açıklamaları4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğinde değişiklik taleplerinin açıklamaları

1- Kayıt dışı ve yetkisiz firmaların denetlenmesiÜlkemizin sadece karayolu taşımacılık sektörünün değil ekonomimizin temel sorunu olan “kayıt dışı ekonomi”nin kayıt altına alınmasını sağlamak hepimizin ortak amaç ve görevidir.

4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereği “denetim ve kontrol” yetkisi verilen kurumların öncelikle kayıt dışı ve lisanssız çalışanların illegal faaliyetlerinin engellenmesi ve son verilmesine yönelik olarak ivedilikle kontrol ve denetim faaliyetlerinin sıklaştırılması ve hızlandırılmasını gerekmektedir.




2- Ortak taşıma süresi 31.12.2011’ de dolmaktadır.

Ülkemizde Kargo İşletmeleri bugün yurt genelinde 81 ilin tamamı, birçok ilçe ve beldede yaklaşık 3.500 nokta ve 25.000 araçla hizmet vermektedir.

Kargo işletmeleri şehirlerarası kargo taşımalarını öz mal ve sözleşmeli taşıtları ile yapmaktadırlar. Bazı zamanlarda artan kargo potansiyelini karşılamak için

Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereği yetki belgesi almış (genellikle K1 yetki belgesi) araçları kullanmaktadırlar.

Bu güne kadar sorunsuz olarak süren bu uygulamada gereksiz kapasite yaratılarak yeni kamyon yatırımı yapılmasının önüne geçildiği gibi, K1 yetki belgeli Kamyonlara da artı potansiyel yaratılarak kazanç sağlanmaktadır.

Ülke ekonomisine olumlu katkıları mutlak olan Kargo İşletmelerinin verimli çalışmalarına ve iş yapılarına tamamen uygun olan bu yöntemin yapılacak düzenleme ile bir süre tahdidi olmaksızın değiştirilmesine imkan sağlanmalıdır.




3- M3 yetki belgesinde sözleşmeli araç sınırlaması.

Yönetmeliğin ilgili hükümlerinde M1 ve M2 yetki belgesi sahipleri için “ sahipoldukları öz mal ticari taşıt sayısının 10 katını geçmemek üzere sözleşmelitaşıtları taşıt belgelerine kaydettirerek kullanılabilir” ibaresi yer almaktadır. M3 yetki belgesi sahibi firmalar ise, yetki belgelerine öz mal araç sayısı kadar sözleşmeli araç kaydedebilmektedir. Yönetmelikte yapılacak bir değişiklik ile M3 yetki belgesine öz mal araç sayısının 10 katı sözleşmeli araç kaydetme yetkisi verilmelidir.




4- Leasing ile alınan araçların öz mal sayılmaması.

Yönetmeliğin ilgili maddesi finansal kiralama ile alınmış araçlar hakkında şöyle bir düzenleme yapmaktadır.

“ 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında sağlanan taşıtlar, bu Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde sözleşmeli ticari taşıt olarak değerlendirilir. Bu yolla temin edilen taşıtların, finansal kiralama sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren yetki belgesi sahibinin adına kayıt ve tescil edilmesi şarttır. Bunun sağlanamaması veya finansal kiralama sözleşmesinin bitim tarihinin uzatılmaması halinde bu taşıt veya taşıtlar yetki belgesi sahibinin taşıt belgesinden re’sen düşülür.”

Son yıllarda Kargo işletmeleri haricinde bir çok sektörde finansal kiralama çok yaygın bir şekilde kabul görerek kullanılmaktadır. mevcut piyasa şartlarında değerlendirildiğinde yönetmeliğin ilgili maddesi uygun içerik taşımamakta olup firmalarımızın yapılarını zor durumda bırakmaktadır.




5- P1 ve P2 yetki belgelerinin araç kiralayamaması .

Kurye ve dağıtım sektöründe faaliyet gösterecek olan işletmelerin alacağı P1 ve P2 yetki belgesi sahibi işletmeler, faaliyetlerinde yetki belgesi sahipleri gibi yoğun olarak motorlu veya motorsuz araç kullanmaktadır.

Bu nedenle P1 ve P2 yetki belgesi sahipleri de sadece öz mal araçlar ile değil, kiralama yolu ile de sözleşmeli araç kullanabilmelidir.




6- Acentelerin G türü yetki belgesi almaması ve yetki belgesiz çalışması halinde acenteye ceza kesildiği gibi firmaya da 5 ihtar ceza verilmektedir.

Yönetmelik hükmü yanlış yorumlanmaktadır. Yönetmelik 43. Maddesi 6. bendi şu şekildedir: “Yetki belgesi sahipleri, bu Yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerini, Bakanlığa bildirdikleri merkez ve şubeleri ile varsa acentelerinin adreslerinde yürütmekle yükümlüdürler.”

Bu hükümde kanımızca bildirme zorunluluğu merkez ve şube açısından geçerlidir. Acente bildirimini kendisi yapmalıdır. Kaldı ki acente G3, G4 yetki belgesi aldığında firmaya ayrıca bir bildirim yapmamaktan ceza kesilmemektedir. Eğer madde hükmü Bakanlık tarafından yorumlandığı gibi olsaydı, acente yetki belgesi alsa da almasa da firmanın bildirim zorunluluğu olmalıydı. Oysaki mevcut uygulama acente yetki belgesi almadığında firmaya bildirim zorunluluğuna uymadığı gerekçesi ile 5 ihtar, acente yetki belgesi almış ise firmaya bildirim yapmasa da ceza verilmemesi yolundadır ve bu durum hukuka uygun değildir.




7- Firma adına kayıtlı olan ancak taşıt kartı olmayan taşıtlardan dolayı, yetki belgesiz taşıma yapmaktan dolayı ceza kesilmektedir.

Yapılan denetim kontrollerde yetki belgesi olmadan taşıma yapan firmaların denetimleri yapılmadığından sürekli olarak yetki belgeli firmalar denetlenmektedir. Halbuki temel amaç kayıt dışı firmaların denetimler ile disiplin altına alınması olmalıdır.

Yapılan denetimlerde taşıt kartı kontrol esnasında bulunmayan araçlarımız yetki belgesiz olarak değerlendirilmekte, kesilen cezalar bu kapsama alınmaktadır. Kesilen cezalar birçok kez yapılan yazışmalar ve hukuksal alanda itirazlar ile iptal ettirilmektedir.

Dolayısıyla harcanan emek ve işgücü kaybı çok yüksek değerlere çıkmaktadır.




8- Taşıt kartı taleplerinde EGM sistemi ile uyumsuzluk.

Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereği üye firmalarımızın kendi taşıt listelerine dahil edecekleri taşıtlar için taşıt kartı talep ettiklerinde; Bakanlık kayıtları ile Emniyet kayıtları arasında uyumsuzluk olduğunda, taşıt kartı talepleri reddedilmektedir. Defalarca emniyet birimlerine başvuran taşıt sahipleri kayıtların ruhsata uygun olduğu yönünde belge almalarına rağmen, UNET kayıtlarında bir değişiklik ve düzelme olmamaktadır.

Taşıt kartı çıkartılana kadar araç kullanılamamakta ve firmalar ekonomik kayıplar yaşamaktadır. Üye firmalarımızın birçoğu bu sebeple taşıt kartı taleplerinin çok uzun bir süreçte karşılandığı ve sürekli sıkıntı yaşandığı konusunda sorun yaşamaktadırlar.

Documents

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve