Upload
others
View
2
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
AgAthA PArrot ve BAlon KAfA
Orijinal Adı: Agatha Parrot and The Floating HeadGenel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen
Çeviri: Başak KıranEditör: Elif Dinçer
Düzenleme: Nurhan SeyrekbasanKapak Uygulama: Nurhan Seyrekbasan
1. Baskı: Haziran 2014
ISBN: 978-9944-82-884-0
YAYINEVİ SERTİFİKA NO: 12280
© 2011 Kjartan Poskittİllüstrasyonlar © 2011 David Tazzyman
Türkçe Yayım Hakkı: Nurcihan Kesim Ajans aracılığı ile © Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti.
Baskı ve Cilt: Kitap Matbaacılık Davutpaşa Cad. No: 123 Kat: 1 Topkapı / İstanbul
Tel: (0212) 482 99 10 (pbx) Fax: (0212) 482 99 78Sertifika No: 16053
Yayımlayan:Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti.
Osmanlı Sk. Osmanlı İş Merkezi 18/4-5 Taksim / İstanbulTel: (0212) 252 38 21 (pbx) Faks: (0212) 252 63 98
İnternet adresi: www.epsilonyayinevi.come-mail: [email protected]
Bizim çete!
İri ve neşeli Martha cipsi, futbolu ve erkek
çocukların icabına bakmayı seviyor.
Sanatçı Bianca vahşi hayvanları boyamayı
ve pazar sabahları yüksek sesle trombon
çalmayı seviyor.
Agatha (işte ben) ünlü bir oyuncu olacağım.
Ve bu doğru.
Ellie bu kitapta olduğu için çok korkuyor, çünkü rüyasında kitabın sayfaları onu eziyormuş.
Çılgın Ivy aynı ayağı üzerinde hiç durmadan 103 defa sekebiliyor. Kendisi de
dahil, kimse bunu neden yaptığını bilmiyor.
İÇİNDEKİLERHer Zamanki Sıkıcı Bayat Uyarı 1
Başlangıç 11
Lavabo Deliğine Bakmak 26
Soğuk Sıcak Hava Dalgası 49
Mısır Gevreği ve Eskimolar 57
Martha’nın Bedevisi Bir Salon 68
Gizemli Gölcükler 80
Acil Paspas ve Kova İşi 93
Akıllı Kukla 105
Olaya Diğer Martha’nın Ayağı Karışıyor 121
Tudor Zamanı! 131
Kraliçe Martha’nın Garip Hikâyesi 140
Anne Boleyn’in Hayaleti 161
Mumyalar ve Dondurma 176
Çok Gizli Son 184
1
Her Zamanki Sıkıcı Bayat Uyarı
S elam ve bu
kitabı seçtiğin
için TEŞEKKÜRLER!
Fakat hikâyeye geç-
meden önce seni bazı
şeyler hakkında uyar-
mak istiyorum.
2
Her şey şöyle normal ve güzel bir
şekilde başlıyor…
Geçen salı ben ve Ivy çay içmek için
Martha’nın evine gittik.
… AMA bir süre sonra Martha’nın
kafası patlayacak. Her ne kadar
öğretmenlerden biri baltayla kafasını
kesmeye çalışsa da endişelenmeyin, o iyi.
Olay mutlu sona bağlanacak ve
herkes dondurma alacak,
bu konuda sorununuz
yok, değil mi? İyi.
3
Gerçekten üzgünüm ama bu kita-
bı benim için bilgisayara geçiren yaş-
lı adam, bana sizin için GÜVENLİK
UYARILARI hazırlamamı söyledi.
Dürüst olmak gere-
kirse bu kitabın sizi
burnunuzu kanata-
cak kadar korkutma-
sı umurumda değil,
aslında bence bu çok havalı (HA HA!).
Fakat yaşlı adam bana Martha’nın kafası
hakkında sizi uyarmak zorunda oldu-
ğumu söyledi, çünkü eğer yapmazsam
benden 1000000000 sterlin tazminat ta-
4
lep edebilirmişsiniz. Aslında şanslısınız
çünkü tam 73 penim var. Uyarıyı yap-
tım işte.
Hikâyenin başlamasına birkaç sayfa
kaldı bu yüzden kendimi tanıtacağım,
çünkü terbiye bunu gerektiriyor.
Ben Agatha Jane Parrot ve ben, ünlü
olmadan önce okulda zaman öldüren
bir süper model oyuncuyum. Yakında
filmlerde rol alacağım, resimlerim
gazetelerde çıkacak ve şık partilere
gideceğim ancak önce su döngüsü ve
çarpım tablosu gibi şeylerin tamamını
öğrenmem gerekiyor.
5
Dün Romalıların Britanya’yı işgalini
işledik fakat Romalıların neden bu
kadar sıkıntıya girdiğini bilmiyorum. O
günlerde hava soğuk ve yağmurluymuş,
dahası izleyecek hiçbir TV kanalı da
yokmuş, bu yüzden pizzalarını yiyerek
güneşli İtalya’da kalmış
olabilirler. Benim için sorun
yok.
Ben, Ivy ve Martha
hep birlikte Tek Sayı Sokağı Okulu’na
gidiyoruz. Okulumuz yaşadığımız yer
olan Tek Sayı Sokağı’nın sonunda yer
alıyor. Sokağımıza böyle denmesinin
6
sebebi buradaki evlerin kapı
numaralarının 1, 3, 5, 7, 9, 11, 13, 15…
gibi yalnızca tek sayılara sahip olması.
Eğer sokağın karşı tarafında evler
olsaydı, o zaman çift sayı kapı numaraları
da olurdu ama yok.
Ivy, birinin sokağın planlarını ikiye
katladığını ve inşa eden kişinin de
sokağın yarısını yapmayı unuttuğunu
söyledi, ben de ona inandım HA HA!
Bu muhtemelen doğru değil ama komik
7
olduğu sürece kimin umurunda ki?
Büyükannem kurum perilerinin onun
bacasında yaşadığına inanıyor ve o da
çok havalı biri işte.
Ben, 5 numarada ağabeyim James
(benden biraz büyük ve oldukça kokulu),
küçük kardeşim Tilly (pembe, parlak bale
elbisesi giyiyor, başka bir şey söylememe
gerek var mı?) ve emirlerime itaat eden
iki köleyle (yani annem ve babam)
yaşıyorum ama hiçbiri bu hikâyede
8
yer almıyor, bu yüzden hatırlamaya
çalışarak zahmete girmeyin.
3 numaralı olan yan taraftaki evde,
erkek çocuklarıyla kavga eden, kocaman
gülümsemesiyle Martha oturuyor. 7
numaralı diğer taraftaki evdeyse, her
zaman kapılarının üstünden atlayıp
çamaşır ipinde sallanan süper bir kaçık
olan Ivy oturuyor. Yaşa, BASTIR IVY!Öğrenecek bir sürü insan ve şey
var ama bunları hikâye ilerlerken
öğrenirsiniz.
9
Martha’nın
k a f a s ı n ı n
patlamasının
y a n ı n d a ,
okuma dersinde
en yüksek notları alan bir
balon ve dünyayı azıcık ıslak bir halıdan
kurtarmaya çalışan deli bir öğretmen de
olacak fakat hepsinden önce gerçekten
mide bulandırıcı bir pizza var. Peki
ne kadar mide bulandırıcı? Bir ipucu
vereyim:
Eğer bir silindiri okyanusun dibi
boyunca sürseydiniz ne elde ederdiniz?
Bulamadınız mı? Boş verin, cevabı
çok yakında. Hadi başlayalım o zaman…
11
Başlangıç
G eçen salı ben ve Ivy çaya
Martha’nın evine gittik.
Martha’nın annesi Az Harca adındaki
markette çalışıyor. Sloganları ‘Az
Harca’da gerçekten az harcarsınız’ ve bu
doğru. Pek çok insan oraya gider, içeride
dolaşır ve sonra da para harcamadan
çıkar. Bunun nedeni Az Harca’nın
duymuş olabileceğiniz bir şeyi asla
12
satmaması, fakat Martha’nın annesinin
eve bir sürü şey getirmesi ve bunları
denemek harika.
O gece Martha’nın annesi sofraya üç
tane pişmemiş, peynirli ve domatesli
pizza koydu, sonra dolaplarını karıştırıp
bulabildiği tüm yiyecek kavanozlarını
ve kutularını çıkardı. “Kendi
malzemenizi seçin,”
dedi. “İstediğiniz
her şeyi koyun!”
Martha’nın annesi de tıpkı Martha gibi
iri ve neşeli biri.
Kalan yemeklerin üzerinde komik
şeyler yazan etiketler vardı, bu yüzden
içlerinde ne olduğunu anlamamızın
14
tek yolu kapaklarını açıp içlerine
bakmaktı. İlk denememde marmelâdı
bulduğum anlaşıldı ki bu bir pizza için
o kadar da kötü bir malzeme değildi.
Ben 10 üzerinden 6 verirdim. Ivy’nin
bulduklarıysa acı biberli salam (8/10),
ananas (10/10) ve siyah kiraz şurubuydu
(2/10 ama Ivy buna BAYILIYOR
çünkü o deli).
Pizzalara bir sürü şey koyduk.
Ben örümcek şekli verdim, Martha
15
bir gökkuşağı ve Ivy de spagettiden
saçları dağılmış bir yüz yaptı. (Yoksa
spegetti mi? Spageti? Sipagetti… ah,
neden bahsettiğimi biliyorsunuz, hani
şu bolonez sosla yenen ip gibi uzun
şeyler. Bolunez. Bolanez… AMAN, UNUTUN GİTSİN.) Ivy yaptığı
yüzün bana ait olduğunu söyledi, çünkü
saçlarım tıpkı anneminki gibi inatçı.
En azından babamın saçlarından iyidir,
çünkü o bir ampul kadar kel HA HA!
16
Pizzaların üzerini doldurmayı
bitirmiştik ki Martha, içinde sarı-pembe
bir şey olan ve James’in çorapları gibi
kokan (0/10) bir kavanozun kapağını
açtı.
“BUNU hayatta koymam!” dedi
Ivy.
“Korkak,” dedi Martha.
“Öyleyse sen KENDİ pizzana
koymaya cesaret edebilirsin,” dedi Ivy.
Bunun üzerine Martha düşündü.
“Ben zaten ananas, pancar, sarımsaklı
sosis, kurutulmuş muz, zeytin ve
ahududu reçeli koydum. Başka bir şey
eklersem tadı bozulur.
18
Kavanozun etiketine baktım.
Tek anlayabildiğim şey ‘son kullanma’
tarihiydi ve o da yıllar sonrasına aitti,
yani kavanozdaki her neyse yeterince
güvenliydi.
Ivy, Martha’yı kaburgalarından
dürttü. “Hadi Martha, hepsini bir
milyon sterline yersin sen.”
Ha! Martha 20 peniye kendi
kafasını bile yerdi. Böylece bir milyon
sterline kavanozdaki o sarı-pembe şeyi
pizzasına boca etti (ah, Tanrım çürüyüp
19
KOKUŞMUŞ mu bu?) ve sonra
annesi geldi ve bütün pizzaları fırına
verdi.
On dakika beklememiz gerekiyordu,
bu yüzden biz de yaklaşan sınıf
gezisinden bahsetmeye başladık. İlk
dönemin bitmesine sadece 3 gün kalmıştı
ve şimdiye kadar sınıftaki bir kişi bile
bir güncük olsun hasta olup gelmezlik
etmemişti. Bayan Pingle, eğer son güne
kadar böyle devam edersek ödül olarak
bütün sınıfı Mısır mumyası sergisine
20
götüreceğini söylemişti. Mumyalar çok
havalı, çünkü zombi, vampir
ve mumya topluluğu
arasında yalnızca onlar
gerçek. En azından bence öyle.
Tanrım, umarım öyledir. FENA
HALDE KORKUNÇLAR!
“Bahse girerim erkeklerden biri
hasta olacak ve her şeyi mahvedecek,”
dedi Martha aksice. “Geçen dönem
Matty’nin futbol oynarken kendini
yaraladığını hatırlıyor musunuz?”
Hımm… bu Ivy ve benim
hatırladığımdan farklıydı! Aslında