VEFA-SENvefasen.org/FileUpload/bs696121/File/vefa-sen_2019_mbsts.pdfRivayet tefsir müfessirleri içerisinde yer alan önemli şahsiyetlerden birisi de İbn Kesir’dir. Müfessirin

VEFA-SEN

MESLEKİ BİLGİLER SEVİYE TESPİT SINAVI (DENEME)

2019 – MBSTS - SORULAR

AÇIKLAMA 1. Bu testte 80 soru bulunmaktadır. 2. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 120 dakikadır (2 saat). 3. Bu kitapçıktaki testlerde yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok cevap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır. 4. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unutmayınız. 5. Bu sınavın değerlendirilmesi doğru cevap sayısı üzerinden yapılacak, yanlış cevaplar dikkate alınmayacaktır. 6. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız. SORU DAĞILIMI 1-Kur’an Bilgisi-5 2-Tefsir-6 3-Akaid/Kelam-8 4-Fıkıh ve İlmihal-20 5-Hadis-7 6-Siyer ve İslam Tarihi-8 7-Dinler ve Mezhepler Tarihi-6

---SORULAR---

2 | D i ğ e r s a y f a y a g e ç i n i z

Mukaddes kitabımız Kur'an'ı Kerim, Hazreti Peygamber’e vahy yoluyla nazil olmuştur. Vahy kelimesi (v-h-y) fiilinin masdarı olup, lugatte, gizli konulmak, emretmek, ilham etmek, ima ve işaret etmek, acele etmek, seslenmek, fısıldamak, mektup yazmak, bilhassa revelasyon yapma gibi çeşitli anlamlara gelmektedir. Kur'an'ı Kerim’de çeşitli manalarda kullanılan bu kelimenin içinde bulundukları âyetleri "gayri ilahi" ve "ilahi" olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. 1-Hangisi ‘’ilahi vahy’’ sınıfında değildir? A) Meleklere hitaben vaki olan vahy B) İnsanlardan Hz. İsa’nın havarilerine ve Hz. Mûsa’nın anasına hitaben vaki olan vahiyler C) Canlılardan bal arısına vaki olan vahy D) Zekeriyya Peygamberin kavmine yaptığı vahy E) Cansız arza ve semaya hitâben vaki olan vahyler Hazreti Peygamber’e nâzil olan vahiyler acaba ne üzerine yazılıp tesbit ediliyordu. Vahy kâtibleri âyetleri sayfalara (suhuflara) geçirirlerdi. Bu sahifeler zamanımızdaki kağıt sahifeler demek değildir. O zaman için onlar indinde yazılması mutad olan malzeme demektir. 2-Hangisi Kur’an’ın nazil olduğu dönemde üzerine yazıldığı malzemelerden değildir? A) İnce beyaz taşlar B) Hurma dalları C) Kürek kemikleri D) Çanak çömlek parçaları E) İşlenmiş deri

Hz. Peygamberin vefatından biraz önce Kur'an-ı Kerim tamam olmuştu. Peygamber nazil olan ayetlerin nerelere konulacağını dahi söylemişti. Vefatından sonra, dağınık olan bu vahiy malzemesinin toplanması lazımdı (cem). Bu sebeple Kur’an nüshaları bir araya toplandı. 3-Hangisinin Kur’an’ın toplanması ile ilgili yoktur? A) Yemame savaşı B) Hz.Ömer C) Zeyd b. Sabit D) Hz.EbuBekr E) Huzeyfe İbnu’l -Yeman Ye'cüc ve Me'cücün Türkler olduğuna dâir haberler, hemen hemen bütün eski tefsirlerde geçmektedir. Bütün bu haberlerin menşei, Musa Carullah'ın da dediği gibi, tamamen Yahudiler’e dayanmaktadır. Zira, Kitabı Mukaddeste en solda Magog diyarında yaşayan Goglardan bahsedilirken, bu mıntıkalar Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından Türkler’in anayurdu olarak gösterilmek istenmiştir. Kitabı Mukaddeste ki ifadede, Türkler veya Türklerin anayurdunu gösterecek bir işaret mevcut değildir. Zira Kur'an-ı Kerimde de Ye'cüc ve Me'cücün cinsiyetleri, zaman ve mekanları tayin edilmemiştir. Bunlar, Kur'an’da yeryüzünü ifsad edenler olarak vasfedilir. 4-Yukarıda anlatılan husus tefsir ilminde hangi başlıkta incelenmiştir? A) Siyak-Sibak B) Sebeb-i nuzül C) Mevzu D) İsrailiyat E) Garibü’l Kur’an


Kur’ân-ı Kerim’de, eline aldığı çürümüş bir kemiği ufaladıktan sonra Resûlullah’a dönerek, “Allah’ın bu çürümüş kemikleri dirilteceğine mi inanıyorsun?” diyen kişiye şöyle cevap verilmektedir: “İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun apaçık bir düşman kesilmiş! Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve ‘Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diyor. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı hakkıyla bilendir.”( Yâsîn

36/77-79.) 5-Resülüllah’a (s.a.v) yukarıdaki soruyu soran müşrik kimdir? A) As b.Vail B) Abdullah b. Ubey C) Velid b. Muğire D) Ubey b. Halef E) Ebu Cehil I- Kendisine "Nu'manu's-Sani" "Hatibu'l-Mufessirin" "Rum diyarının Zemahşerisi" gibi ünvanlar verilen, II- Tefsirinin mukaddimesinde, kendisine kaynak olan eserlerin el-Keşşâf, Envaru't- Tenzil ve Mefatihu’l Gayb gibi tefsirler olduğunu ifade eden, 6- “İrşadü’l Akli’s-Selim ve Mazaye’l Kur’ani’l Kerim’’ adlı eserleri bulunan müfessir hangisidir? A) Fahrettin er-Razi B) Kadı Beydavi C) Ebu’s-Suud Efendi D) Elmalılı HamdiYazır E) Alusi

Rivayet tefsir müfessirleri içerisinde yer alan önemli şahsiyetlerden birisi de İbn Kesir’dir. Müfessirin tam adı İmâduddin Ebu'l-Fidâ İsmail b. Ömer b. Kesîr’dir. 701/1301’de Dimeşk civarındaki Busrâ köylerinden birinde dünyaya gelmiştir. İbn Kesîr, akîde yönünden Eş’arî, fıkıh yönünden Şâfiî olmasına rağmen, İbn Teymiyye’ye çok bağlanmış, bazı meselelerde onun kanaati doğrultusunda fetva vermiştir. İbn Kesîr, tefsîr alanındaki Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm adlı eseri ile şöhret kazanmıştır. 7-Hangisi İbn Kesir’in tefsirinde kullandığı yöntemlerden biri değildir? A) Tefsirinde israiliyattan gelen nakilleri kullanır. B) Sadece rey ile bazı ayetleri tefsir eder. C) Haberleri cerh ve tadile tâbi tutar, aralarında tercihte bulunur. Sağlam ve zayıf olan yönlerini beyan eder. D) Âyetin izahı Kur’ân, hadis ve sahabe sözlerinde yoksa, Mücâhid b. Cebr gibi tâbiîn âlimlerinin sözlerine müracaat eder. E) İlk önce Kur’ân’ı Kur’ân ile tefsir eder. Tevfikilik, bir hususun Allah tarafından belirlendiğini ifade etmek üzere kullanılan bir terimdir. 8-Aşağıdaki hususlarından hangisinin tevkifi olduğunda alimler arasında ittifak vardır? A) Ayetlerin tertibi B) Surelerin mushaftaki sırası C) Surelerin isimleri D) İlk ve son inen ayetler E) Surelerin isimleri


“Allah’ın gazabına uğrayanlardan değil” (Fatiha,1/7) ayetini Hz. Peygamber, “Onlar Yahudilerdir” şeklinde açıklamıştır. 9-Bu açıklama, Hz. Peygamberin tefsir yöntemlerinden hangisinin kapsamına girmektedir? A) Mutlakın takyidi B) Mücmelin beyanı C) Müphemin beyanı D) Umumun tahsisi E) Müşkilin tavzihi Kur’ân-ı Kerim’de elif-ba harfi sayısınca 29 sûrede hurufu mukatta vardır. Ama sayısı 27 tanedir. Bakara ve Âl-i İmrân Medenî diğerleri ise Mekkî’dir. Bunlardan tekrarlanan harfler 14 tanedir. Hurufu mukatta; sûre başlarında kesik kesik, ikisi üçü birleşik veya tek başına yazılı bulunan harflerdir. Bu harfler okunurken de teker teker okunur, bir kelime gibi okunmaz. 10-Huruf-u mukatta’a ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Selef, eski âlimler bu gibi müteşabih ayetleri te’vil etmez. B) Mukatta’a harfleri hakkında alimlerin ortak görüşü, bu harflerin bulundukları surenin ilk ayeti olduğudur. C) Müteşâbih ayetlerdendir. D) Bu harfler ilâhî bir şifredir. E) Bu harfler Kur’ân’ın îcâzını ve mucizeliğini gösterir.

Kur’an’ı Kerim’de şahıs isimlerine işaret etmek üzere ismi mevsullar zamir, künye, lakap ve sıfatla kapalı bir şekilde ifade edilen lafızlar kullanılır. Şahıs ya da grupların ismi zikredilmeksizin o konuya atıfta bulunulur. Kur’an’ın bir çok süresinde bu şekilde mübhemlere rastlamak mümkündür. Mesela, Kevser süresindeki (muhakkak ki sana buğzeden, zürriyetsizin ta kendisidir). Burada kastedilen şahıs el-As b. Vâil'dir. 11-Hangisi Kur’an’da mübhematın bulunma sebeplerinden değildir? A) Kişiyi rencide etmemek B) Bazı mesajların umumiyet ifade etmesi C) İsim yerine güzel bir sıfatla kişiyi yüceltmek istenmesi D) İsim yerine çirkin bir sıfatla işaret edilen kişiyi aşağılamak E) Araştırma olgusunu geliştirmek Kur’an’daki lafızların bazıları birden fazla anlamda kullanılmaktadır. Müşterek anlama sahip bu lafızların bir yerde aynı anlamların tümünü barındırması mümkün değildir. 12-Bu amaçla müşterek bir lafzın bir ayette hangi anlamıyla kullanıldığını tespit etmekle ilgilenen tefsir ilmi hangisidir? A) Emsalu’l Kur’an B) Aksamu’l Kur’an C) Vücuh ve Nezair D) Mütezad Lafızlar E) Müşkilu’l Kur’an


Nesh, şer'î bir hükmün, daha sonra gelen şer'î bir delille kaldırılmasıdır. Bu nesih tanımına göre önce gelen hükmü kaldırılan nassa “mensuh”, sonra gelip önceki hükmü ortadan kaldıran ve kıyamete kadar geçerli olan hükme de “nasih” denir. Bir Kur'ân âyetinin ancak diğer bir Kur'an ayeti neshedebileceğini, mütevâtir sünnetin bile Kur'ân’ı neshedemiyeceğini söyleyenler (Mesela İmam eş-Şafii) yanında, aksi görüşte olan alimlerde vardır. Dolayısıyla sünnetin Kur’an’ı neshetmesi meselesi ihtilaflıdır. 13-Nesh konusunda hangisi yanlıştır? A) Kur’an kendinden evvel gelen kitapları neshetmiştir. B) Kur’an kendinden evvel gelen kitaplardaki inanç esaslarını nesh etmiştir. C) Kıble yönü konusunda nesh olmuştur. D) İçki konusunda nesh meydana gelmiştir. E) Mekkî sûreler içinde yer alan ve müşriklerin eziyetlerine sabretmeyi, onlara aldırmamayı ve ilişmemeyi emreden âyetlerin müşriklerle savaşmayı emreden âyetle (et-Tevbe 9/5) mensuh sayılmıştır.

Allah nübüvvetle görevlendirdiği peygamberlerin doğruluklarını kanıtlamak amacıyla tabiat kanunlarını aşan bazı olaylarla onları desteklemiştir. İslâm itikadında bu tür harikulâde hal veya olaylara mûcize denir. Mucizeler hiç bir zaman insanların güç yetirebileceği olaylar değildir Akâid âlimleri mucizeleri idrak edilmeleri açısından genelde üçe ayırırlar. Manevî (aklî), hissî (maddî) ve haberi. 14-Aşağıdakilerden hangisi hissi mucizelere örneklik teşkil etmez? A) Hz. Sâlih’in devesi, B) Hz. Mûsâ’nın asâsının yılana dönüşmesi ve elinin parıltılı bir ışık vermesi, C) Hz. Îsâ’nın kuş şekline soktuğu çamuru canlandırması, ölüleri diriltmesi, anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirmesi D) Hz. Musa’nın Asa’sıyla denizi ikiye yarması E) Resûl-i Ekrem’in Bizanslılar’ın İranlılar’ı savaşta mağlûp edeceğini, kisrânın saltanatının yıkılacağını, İslâm dininin doğuda ve batıda yayılacağını bildirmesi “Yeryüzünü uzatıp düzenleyen, orada sağlam dağlar yükselten, ırmaklar akıtan O’dur. Meyvelerin hepsinden kendilerinin içinde ikişer çift yaratan, geceyi gündüze bürüyen yine O’dur. Bütün bunlarda iyi düşünenler için kesin belgeler vardır. Yeryüzünde yan yana bulunan arazi parçaları, üzüm bağları, ekinler, tek gövdeli, çatal gövdeli, dallı budaklı hurmalıklar vardır. Hepsi aynı sudan sulandığı halde onların yemişini birbirinden üstün kılıyoruz. Muhakkak ki bunlarda aklını kullanan insanlar için ibretler bulunmaktadır.”( er-Rad 13/3-4.) 15-Yukarıdaki ayet isbat-ı vacip delillerinden hangisine konu olabilir? A) Hudus B) İlham C) İhtira D) Gaye ve nizam E) İmkan


Mutezile ekolüne göre, insanda fiilden önce fiil işleme gücü vardır. İnsanda fiil işleme gücü olmasından ötürü, insan kendi fiilini kendi iradesi doğrultusunda gerçekleştirebilmektedir. İnsan fiillerinin yaratıcısı olarak insanı değil de Allah’ı kabul eden Mürcie ve Ehl-i Sünnet’e göre ise, insanda fiilden önce fiile ilişkin güç mevcut değildir. Allah, herhangi bir fiil ile birlikte bu fiile ilişkin gücü de insanda yaratmaktadır. 16-Kelam ekolleri arasında hakkında farklı görüşlere yer verilen konu hangisidir? A) Kesb B) Kader C) Kaza D) İstitaat E) Fail Kelam ilminde tartışılan konulardan biri de iman ve İslam’ın aynı manayı ihtiva edip etmediğidir. Buna göre her mü’min aynı zamanda müslim midir? Değil midir? Bazılarına göre her mü’min müslimdir fakat her müslim mü’min değildir. 17-İman ile İslâm’ın birbirinden ayrı kavramlar olduğu şeklindeki görüşlerini “Bedeviler “inandık” dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama boyun eğdik deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi...” (el-Hucurât, 49/14.) ayetine dayandıran, ‘’Her mü’min müslimdir fakat her müslim mü’min değildir’’ görüşünde olan alim hangisidir? A) Eş’arî B) Vası’l b. Ata C) Hasan-ı Basri D) Ebu Hanife E) Mâturîdî 18-Mezheplerden hangisi ‘’büyük – küçük farketmeksizin bütün günahları büyük günahlar ‘’arasında değerlendirmekte ve büyük günah işleyen kişinin kafir olduğunu savunmaktadır? A) Hariciler B) Cehmiyye C) Mutezile D) Neccariyye E) Kaderiyye

Mâturidiyye âlimlerine göre, ilâhî zât ile sıfatlar arasında bir başkalık bulunmayıp sıfatlar zattân müstakil veya bağımsız varlıklar değildir. Mu'tezile alimleri ise, ilahi sıfatların mustakil birer mana olarak mevcut olduğunu söylemenin zatla beraber kadim varlıkların bulunmasını gerektireceğini düşünerek subuti sıfatların zâttan ayrı telakki edilmesini tevhidin temel ilkesi haline getirmişler, bu sebeple de kendilerine ehlü'l-adl ve't tevhîd, muvahhidîn veya ehl-i tevhîd adını lâyık görmüşlerdir. 19-Maturudi ve Mutezile mezhebinin farklı görüşlerine konu olan mesele hangisidir? A) Teceddüd-ü Emsal B) Taaddüd-ü Kudema C) Teceddüd-ü Zevcat D) Teşbih E) Halku’l Kur’an I-Eş’ari’ye göre, Allah’ı bilmek naklen vâciptir. II.Maturudi’ye göre, Allah’ı bilmek aklen vâciptir. 20-Buna göre Eş’ari’nin görüşünü yansıtan düşünce hangisinde vardır? A) Allah Teala Peygamber göndermese de akıl yoluyla Allah’ın varlığı bilinmelidir. B) Vahiy ile akıl arasında bağlantı yoktur. C) Kendilerine hiç tebliğci gelmemiş olan topluluklar Allah’a iman ile mükellef değildir. D) Şayet bir kişi de akıl yoksa Allah’ı bulamayabilir. E) Allah Teala Peygamber göndermek zorunda değildir.


Emeviler döneminde Cehm b. Safvan’ın öncülüğünde, insanda irade ve istitaat (güç) yoktur diyerek ‘’insan rüzgarın önündeki yaprak gibidir, rüzgar nereye eserse yaprakda oraya doğru savrulur’’ misali; insanın başına gelen herşeyin kaderinde yazılı olduğunu, kısaca insanın robot olduğunu iddia eden Cebriyye mezhebi ortaya çıkmıştır. 21-Aynı dönemde Cebriyye’ye tam zıt fikirle karşı çıkan mezhep hangisidir? A) Hariciler B) Cehmiyye C) Mutezile D) Eş’ariyye E) Kaderiyye I-Halifenin belirlenmesinde esas olan seçimdir, II-Halifenin Kureyş’ten olması zorunlu değildir, III-Halife Allah’ın emirlerine tam itaat etmek zorundadır, aksi halde azli vaciptir. 22-Hilafet konusunda yukarıda sayılan görüşleri benimseyen kelami ekol hangisidir? A) Mutezile B) Şia C) İmamiyye D) Selefiye E) Hariciyye 23-Hangisi Eş‛ari ve Maturidi ekolleri arasında ihtilaf edilen konulardan biri değildir? A) Dini tebliğ olmasa da kişinin, Allah’a iman ile sorumlu olup olmadığı B) Tekvin sıfatının müstakil bir sıfat olup olmadığı C) İyi ve kötü, güzel ve çirkinin akıl ile bilinip bilinemeyeceği D) Maktulün kendi eceli ile ölüp ölmediği E) Güç yetirilemeyenin teklif edilmesi

I-İshak Peygamber’in on birinci kuşak torunu olan, II-İbranice’de ismi ‘’en çok sevilen kişi’’ manasına gelen, III-İsmi Kur’an’da on altı kez geçen, IV-Kendisine hikmet, fasl-ı hitap ve ilim verilen, 24-Kur’ân-ı Kerîm’de Câlût’u (Golyat) öldürmesi münasebetiyle kendisinden bahsedilen Peygamber kimdir? A) İbrahim (a.s.) B) İsmail (a.s.) C) Ya’kub (a.s.) D) Davud (a.s.) E) Yusuf (a.s.) Sehiv "yanılma, unutma ve dalgınlık" gibi anlamlara gelir. Buna göre sehiv secdesi, yanılma, unutma veya dalgınlık gibi durumlar yüzünden namazın vâciplerinden birini terk veya tehir etme durumunda, namazın sonunda yapılan secdelere denilir. 25-Buna göre hangisinde sehiv secdesi yapmak gerekmez? A) Bir rek‘atta iki defa rükû veya üç defa secde yapmak durumunda B) Kıraatten önce rükû veya oturacağı yerde kıyam edilmesi durumunda C) Fâtiha'nın zammı sûreden sonra ikinci kez okunması durumunda D) Fâtiha sûresinin hiç okunmaması veya büyük bir kısmının okunmaması ya da Fâtiha'dan sonra sûre koşulmaması durumunda E) Fâtiha'dan sonra ne okuyacağını düşünürken, namazın bir rüknünü eda edecek miktarda sükût etme durumunda


Kazâ namazı kılınırken, kazânın yapılacağı yer ve zaman dikkate alınır. Seferî olan kimse kazâya kalmış dört rek‘atlı namazı iki rek‘at olarak kazâ eder. Bu namazın seferde veya ikamet halinde iken kazâya kalmış olması, hükmü değiştirmez. Seferde kazâya kalan namazda, ikamet halinde kazâ edilince dört rek‘at olarak kılınır. Çünkü kısaltmanın sebebi olan yolculuk kalkmıştır. 26-Kazaya kalan namazların edası konusunda görüşleri verilen mezhepler hangileridir? A) Hanefi-Maliki B) Maliki- Şafii C) Şafii-Hanbeli D) Maliki-Hanbeli E) Hanefi-Hanbeli Altın ve gümüş asırlardan bu yana gerek zinet eşyası gerek resmi para ve gerekse de yatırım aracı olarak kullanılmıştır. İslam dininde zekata tabi olarak altın için 20 miskal, gümüş için 200 dirhem ölçüsünde (nisab) altın ve gümüşe sahip olanların zekatla mükellef tutulmuştur. 200 dirhem gümüş ve 20 miskal altın için, Din İşleri Yüksek Kurulu, nisabın esas alınmasında 20 miskal altının 80.18 gr, 200 dirhem gümüşün ise 561.2 gram olmasını esas almıştır. Altın ve gümüş sadece zinet eşyası olarak değil süs eşyası olarak da kullanılmaktadır. Böyle olunca bir kişinin evinde kullandığı altın tasın veya sürahinin de, kadınların süs eşyası olarak kullandığı altın ve gümüşün de zekata tabi olması konusu tartışılmıştır. 27-İmamlardan hangisi ‘’kadının süs eşyası 200 miskali geçerse’’ zekata tabi olacağı görüşündedir? A) Hanefi B) Şafii C) Malik D) Hanbel E) İmam Muhammed

Fakihlerin çoğunluğuna göre ramazanın her günü için ayrı ayrı niyet edilmesi şarttır. Çünkü her bir günün orucu kendi başına bir ibadet olup, öteki günlerde tutulan veya tutulacak olan oruçla ilişkisi yoktur; dolayısıyla bir günün orucu bozulduğu zaman sadece o günün orucu bozulmuş olur, öteki günlerin orucu bundan etkilenmez. 28-İmamlardan hangisi ‘’ara vermeksizin peş peşe tutulması gereken oruçlarda en başta yapılacak tek niyet yeterlidir’’ dolayısıyla Ramazan ayı içinde en başta toptan niyet edilebilir görüşündedir? A) Hanefi B) Şafii C) Malik D) Hanbel E) İmam Yusuf Haccın nostaljik boyutu, inanan bir kimsenin inanç kökleriyle bağlantısını tazelemesi bakımından önemlidir. Haccın lâhûtî boyutu, mahşeri andırmasıdır. Haccın dünyevî-insanî boyutu da vardır. Hac başta inananların bir güç gösterisi mahiyetindedir. Haccın edasının, yani hac yükümlüsü tarafından bizzat ifa edilmesinin farz olması için bulunması gereken şartlara 'haccın edasının şartları' denir. 29-Hangisi bu şartlardan biri değildir? A) Yol Güvenliği B) İstitaat C) Şâfiî mezhebine göre kadının yanında mahremi olması şart olmayıp, üç kişiden oluşacak bir kadın gurubuyla hac yolculuğuna çıkabilmesi D) Ârızî Bir Engelin Bulunmaması E) Sağlıklı Olmak


Dilimizde "şeytan taşlama" denilen remy-i cimâr, haccedenlerin bayram günleri Mina'da Küçük Cemre, Orta Cemre ve Akabe Cemresi adı verilen yerlere ufacık taşlar atması demektir. Halk dilinde küçük şeytan, orta şeytan ve büyük şeytan da denilen bu taş kümelerine taş atmak haccın vâciplerindendir. Şeytan taşlama işlemi harem sınırları içerisinde bulunan Mina’da yapılmaktadır. Fakihler, üçüncü günün taşlarını atan kişinin dördüncü günü güneş doğmadan Mina’dan ayrılması halinde herhangi bir cezaya maruz kalmadan o gün taş atmalarına gerek olmadığını söylemektedirler. 30-Şeytan taşlama ile ilgili hangisi yanlıştır? A) Dört günde atılan toplam taş sayısı 70’dir. B) Dördüncü gün taş atılmadığı takdirde üç günde atılan toplam taş sayısı 49 olur. C) Bayramın dört gününde taşlama yapamayan kişi Mekke’den ayrılmadan önce taşları atarsa bu ibadeti yerine getirmiş olur. D) Ebû Yûsuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhep imamına göre bayramın dördüncü günü de taş atma vakti, ikinci ve üçüncü günlerde olduğu gibi zevalden itibaren başlar. E) Hastalık, yaşlılık, sakatlık gibi mazeretlerle cemre mahalline gidip bizzat taş atmaları mümkün olmayanlar, uygun kişileri vekil ederek taşlarını attırırlar. Hz. Peygamber birçok hadiselerde re'y ve ictihadiyle hüküm ve karar vermiştir. O, ümmeti için faydalı gördüğü, maslahata uygun bulduğu şeylerde karar alırdı. 31-Hangisi Hz. Peygamber’e ait içtihatlardan biri değildir?

A) Bedir esirleri hakkında B) Bedir’de savaşın yapılacağı yer hususunda C) Hayber Harbinde çömlekte pişen etlerin dökülmesi fakat çömleğin kırılmaması konusunda D) Tebuk Harbine iştirak etmek istemeyen münafıklara savaşa katılmamalarına izin vermesi konusunda E) Hıristiyanlar’ın Ahsab-ı kehf soruları hakkında Maslahat, sözlükte "doğru, düzgün ve kusursuz olma; iyilik, uygunluk, yarayışlılık" gibi mânalar içeren salâh kelimesinden türetilmiş olup "bir şeyin maksada uygun özellikte olması, fesadın zıddı, iyi, uygun, elverişli, yararlı, iyi olana ulaştıran" anlamlarına gelir; isim olarak çoğulu mesâlihtir (Lisânü'l-'Arab, "şlh" md.;Tâcü'l-

'arûs, "şlh" md.; Tûfî, Şerhu'l-Erba'în,s. 18-19). Mesâlih-i mürsele, geçerli veya geçersizliği hakkında özel delil (nas ve icmâ) bulunmadığı gibi kıyas kapsamına da girmeyen, fakat hem aklî ölçülere hem diğer şer'î düzenlemelerin bütününe (makâsıdü'ş- şâri') uygunluk taşıyan menfaatleri ifade eder (Şâtıbî, el-İctişâm, II, 111,114-115,129). Bu yöntem daha çok İmam Malik ve Malikiler tarafından tercih edilmektedir. 32-Hangisi maslahat (ıstıslah) temelli içtihad ve icma’lara örnek gösterilemez? A) Hz.EbuBekr döneminde Kur’an’ın cem’i (toplanması), B) Zanaatkarın belirli bir süre zarfında teslim etmek, müşterininde yaptırmak üzre, henüz ortada olmayan bir mal için sipariş vermesinin/almasının serbest bırakılması (istisna), C) Hz. Ali'nin, zanaatkârların kendilerine emanet edilen eşyanın korunmasında titiz davranmamaları ve bunun hak kaybına yol açması karşısında onlara tazmin yükümlülüğünü getirmesi, D) Hz.Ömer’in hilafeti bir şuraya devretmesi, divanlar oluşturması, para basması, E) Ebu Bekr’in Ömer’i veliahd tayin etmesi,


Nişan bir akit değil, bir evlilik sözü vermekten (vaad) ibarettir. Bu yüzden evlilikle ilgili yükümlülük ve sorumluluklar nişanla ortaya çıkmaz. Nişanlı erkekle kadın birbirine yabancı sayılır ve yanlarında mahrem birisi bulunmadıkça nişanlı kızla kimsenin olmadığı bir yerde başbaşa kalmak caiz olmaz. Hz. Peygamber "Bir kimse kendisine helal olmayan bir kadınla başbaşa kalmasın. Aksi durumda üçüncüleri şeytan olur. Ancak yanlarında bir mahremlerinin bulunması durumu müstesnadır." buyurmuştur. Kimselerin olmadığı yerlerde baş başa kalmayı haya ve iffet bakımından riskli gören İslam, bu tedbiri almıştır. 33-İslam’ın konu hakkındaki tedbiri yöntemlerden hangisince icra edilmektedir? A) İstihsan B) Örf C) Istıslah D) Sedd-i zerayi E) Kıyas Bir kimsenin bir meslek dalında usta olan bir kişiyle anlaşıp çocuğunu onun yanına verdiğini düşünelim. Taraflar bu sözleşmede ücretle ilgili bir açıklamada bulunmamış olsun. Çocuk o meslek dalında yetiştikten sonra, ustanın meslek öğretme ücreti talep ettiğini, çocuk veya babasının da ustaya işlerinde yardım etmekten dolayı bir ücret talep ettiğini düşünelim. Taraflar ücret konusunu başta net olarak belirlemedikleri için böyle bir durumda problem ortaya çıkar. 34-Bu problem hangisi ile çözüme kavuşturulabilir? A) Kitap B) Sünnet C) İcma D) Kıyas E) Örf

İmam Şafii başlangıçta İmam Malik’ten dersler almıştır. Bu dönemde Irak (rey) fıkhını eleştirmiştir. İmam Malik’in vefatından sonra ise Mısır’da İmam Malik’in görüşlerini (Hicaz, ehl-i hadis) eleştirmeye başlamış ve Malikiler’in tepkisini çekmiştir. Mısır’dan ayrıldıktan sonra eski görüşlerini terkederek kendine has yeni görüşler ortaya koymuştur. Onun eski görüşlerine “el-mezhebü’l-kadîm” veya “el-kavlü’l-kadîm”, yeni görüşlerine ise “el-mezhebü’l-cedîd” veya “el-kavlü’l-cedîd” denir. 35-İmam Şafii’nin eski görüşlerini terketmesinde, kendine özgü yeni görüşlerini de tam olarak ne Irak ne de Hicaz ekolü diyemeyeceğimiz orta bir noktada buluşturmasındaki temel düşünce hangisi olabilir? A) Diğer imamlardan farklı deliller kullanması B) Haber-i vahidi temel ölçü olarak kullanması C) İmam Malik’in delillerini yetersiz bulmuş olması D) Taklitçiliğe karşı çıkması E) Herkesten farklı düşüncelere sahip olması Çocuğun ana rahmine düşmesiyle başlayan ve doğumuna kadar süren, genellikle 9 ay 10 günlük zaman dilimi "ceninlik devresi" diye adlandırılır. Cenin lehine yapılan bir tasarruf geçerli olmakla birlikte aleyhine yapılan tasarruflar geçersizdir. Şöyle ki; onun menfeeati üzerine doğunca vermek üzere bir tarla alınabilir fakat onu doğduğunda sorumluluk altına sokacak hiçbir borç gibi tasarrufta bulunulamaz. Lehine olan durumlar ceninin sağ doğması durumunda terettüp eder, ölü olarak doğarsa terettüp etmez. 36-Ceninin lehine olarak yapılan tasarrufların ancak canlı olarak doğduğunda kendisine terettüp etmesi durumu ehliyet türlerinden hangisi ile alakalıdır?


A) Tam vucup ehliyeti B) Nakıs vucup ehliyeti C) Eda ehliyeti D) Tam eda ehliyeti E) Eksik eda ehliyeti Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan” demektir. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. 37-Hangisi kurban kesme mükellefiyetinde aranan şartlardan değildir? A) Akıllı ve bulûğa ermiş olması B) Mukim olması, yani yolcu olmaması C) İmam Şafii ve İmam Muhammed’e göre mükellefin akıl ve buluğ olması D) Artıcı nitelikte (nisab-ı gına) mali güce sahip olması E) Müslüman olması Kefâret kelimesi sözlükte “örten, gizleyen” anlamına gelir. Dinî bir terim olarak ise, “işlenen bir kusur ve günahtan dolayı Allah Teâlâ’dan af ve mağfiret dilemek niyetiyle yapılan, ceza özelliği de bulunan bir tür malî ve bedenî ibadet”tir. Kefâretlerin sebebi, ya dinen yapılması gereken bir şeyin yapılmaması, ya da yapılmaması gereken bir şeyin yapılması şeklinde işlenen kusurlu davranışlar, hata ve günahlardır. Kefaret maddeleri incelendiğinde İslam’ın insanın özgürlüğüne verdiği önemi göstermesine pararel olarak çoğunlukla birinci sırada köle azat etmek bulunmaktadır. 38-Kefaretlerden hangisinde köle azat etme seçeneği yoktur? A) Zıhar B) Yemin C) Hayızlı kadınla cinsî münasebet D) Oruç bozma E) Hataen adam öldürme

Tam ehliyetli bir kadın evlenme akdini velisinden izinsiz yapıyorsa, bir kısım İslâm hukukçusuna göre kocasının kendi konumuna denk, mehrinin de misil mehir, yani kadının konumuna denk olması gerekir. Aksi halde velilerin bu evliliği feshettirme hakları vardır. Zorlayıcı velayet altında bulunup baba veya dedesi dışındaki bir veli tarafından evlendirilen çocuk büluğ çağına ulaştığında; akıl hastası, bunak (ma'tuh) şifa bulduğunda akdi bozma hakkına sahip olur. Bunlardan ilkine bulûğ muhayyerliği (hıyâru'l-bulûğ) ikincisine iyileşme muhayyerliği (hıyâru'l-ifâka) denir. 39-Bu durum nikahın hangi şartıyla alakalıdır? A) Inkıyad (kuruluş) B) Sıhhat C) Luzum D) Nefaz E) Mevkuf Sözlükte “serbest kalmak / serbest bırakmak, bağından kurtulmak / bağını çözmek” anlamındaki talâk kelimesi fıkıh terimi olarak belli lafızlarla nikâh akdinin bozulmasını ifade eder. Türkçe karşılığı boşama ve boşanmadır. I-Kocanın karısını, eşinin talebiyle belli bir bedel karşılığında anlaşarak boşaması, II-Hâkim kararıyla evliliğin sona erdirilmesi, III-Evlilik birliğinin akid anında var olan veya sonradan meydana gelen bir eksiklik yüzünden bozulması. 40-Yukarıda tanımı yapılanlar sırasıyla (I-II-III) hangileridir? A) Zıhar-Muhalea-Ric’i B) Muhalea-Tefrik-Fesih C) Lian-Muhalea-Bain D) Fasit-Batıl-Mevkuf E) Talak-Tefrik-Fesih


Piyasada satılan örneğin; bir televizyonun fiyatı, sermaye piyasası kurulu tarafından 1.000 TL olarak belirlenmiş olsun. Bir televizyon almak isteyen Ali bey, televizyon mağazasına girer ve satıcı değerinden fazla bir fiyata (1500 TL) televizyonu kendisine satar. Ali bey daha sonra öğrenir ki ürünü 500 TL fazlaya almıştır. Bu durumda alış veriş oranlarında alıcı yönünden fiyat dengesizliği/farklılığı meydana gelmiştir. 41-Bu türden alış-verişler hukukta hangisiyle ifade edilir? A) Gabin B) Tağrir C) Garar D) Selem E) İne Yahudilik’te çocuk düşürme yasaklandığı gibi buna sebebiyet veren kimse anne de olsa cezalandırılmıştır. Hıristiyanlık’ta da çocuk düşürme büyük günah kabul edilmiş ve bunu yapan kimse öteden beri kilise geleneğinde cinayet işlemekle itham edilmiş ve ciddi bir tepki görmüştür. İslâm’da da durum böyledir. 42-Cenine karşı suç işleyen -yani bilerek çocuğunu düşüren ya da düşmesine sebebiyet veren- kişinin ödemesi gereken tazminata hukukta ne ad verilir? A) Tazminat B) Gurre C) Erş D) Diyet E) Kısas Kılıç ve mushafta altın ve gümüş kullanılmasını câiz görmüşler, kılıç ve mushaf dışında ise altın veya gümüşle süslenmiş eşyanın kullanılmasını haram saymışlardır. 43-Bu görüş hangi mezhebe aittir? A) Zahiriler B) Hanbeliler C) Şafiler D) Hanefiler E) Malikiler

44-Kavramayı keskinleştirmesi, muhakemeyi güçlendirmesi, savaş taktiklerine ve hilelerine alıştırması itibariyle eğitici olduğunu ve bu yönüyle atıcılık ve biniciliğe benzediğini ileri sürerek satranç oynamaya ruhsat veren alim kimdir? A) Şafii B) Kasani C) Tahavi D) Ebu Hanife E) İmam Muhammed Hakkında had veya kısâs cezası bulunmayan suç ve günahları işleyenlere verilen, miktarı ve keyfiyeti naslarda kesin olarak belirlenmemiş, zamana ve şartlara göre esneklik arz eden cezalara ta’zir denir. 45-Hangisi ta’zir’e konu olacak suçlardan değildir? A) Namaz kılmamak B) Oruç tutmamak C) Hakaret etmek D) Birine sarhoş demek E) Birine yumruk atmak “Hüküm için illet olmaya elverişli vasfı, hükümle ilgili bulunan diğer vasıflar arasından seçerek belirlemektir/ortaya koymaktır.” Örneğin; Ramazan orucu tutmakta iken karısıyla cinsel ilişkide bulunan bedeviye Hz. Peygamber tarafından tayin edilen kefaretin illetinin, Ramazan ayında oruçlu iken kasten orucu bozmak olduğu bu yolla tespit edilmiştir. 46-İlleti tespit yollarından yukarıda dile getirilen yöntem hangisidir? A) Tahkîku‟l-Menât B) Îma yoluyla delâlet C) Tenkîhu‟l-Menât D) Sarîh delâlet E) Tahrîcu‟l-Menât


47-“Çatışma ve zıtlaşmayı ortadan kaldırarak uyuşmak, anlaşmak, birbirinden emin olmak, dostça münasebetler kurmak” anlamına gelen terim hangisidir? A) Musabere B) Mulaane C) Musaleme D) Kavl-i leyyin E) Kavl-i yesir 48-Hanefiler’in ‘’rukua gitmeden önce ve rükûdan kalktıktan sonra ellerin kaldırılması’’na dair haber-i vahid ile amel etmemeleri, bu haber-i vahidin aşağıdaki şartlardan hangisine uymamasından kaynaklanmaktadır? A) Ravi’nin, rivayet ettiği haber-i vahide muhalif amel etmesi B) Haber-i vahidin kıyasa muhalif olmaması C) Haber-i vahidin umumi belva ile ilgili olmaması D) Haber-i vahidin Medineliler’in ameline muhalif olmaması E) Haber-i vahidin Kur’an ve meşhur sünnete muhalif olmaması Ricâl, Arapça’da adam, kişi anlamına gelen racül ( رجل) kelimesinin çoğuludur. Bu ilme ricâl ilmi denmesinin sebebi hadisi nakleden kişileri, yani râvîleri kendisine konu edinmesi sebebiyledir. Ricâl ilmi, hadis râvîleri hakkında, hadis rivayetine ehil olup olmadıklarını belirlemeye yönelik gerekli her türlü bilgiyi derlemek, korumak ve değerlendirmek amacıyla ortaya çıkmıştır. 49-Rical ilminin diğer adı hangisidir? A) Cerh ve Ta’dil B) Müttefik-Muhtelif C) Sika-Mutkin D) Müsned-Sünen E) Racül-Nisa

I. İsmâil b. Muhammed el-Aclûnî tarafından telif edilmiştir. II. ‘’Halk arasında hadis diye yaygın olan rivayetlerden hangisinin sahih hadis, hangisinin uydurma rivayet, vecize, atasözü, hikmetli söz olduğunu belirlemek’’ amacıyla kaleme alınmıştır. 50-Yukarıda muhtevasından bahsedilen hadis edebiyatı eserinin adı hangisidir? A) Müstedrek B) Keşfü’l-hafâ C) et-Terğîb ve’t-terhîb D) Kütüb-i Sitte E) Mustahreç Daha önce telif edilen herhangi bir hadis kitabında bulunan hadisleri, teker teker ele alarak kitap sahibinin senedinden başka bir senedle rivâyet etmek suretiyle meydana getirilen hadis kitabıdır. 51-Hangisi yukarıdaki tanıma uygun olan eserdir? A) el-Müstedrek B) el-Mevzûât C) el-Makâsıdu’l-hasene D) el-Müstahrec E) Tehzîbü’t-Tehzîb “Hz. Ebu Bekir, yatmak istediğinde vitir namazını kılardı, Hz. Ömer ise gecenin sonunda vitrini eda ederdi’’. Mesela, tabi`inden olan bir râvinin, "Omer ibnu'l-Hattab şöyle dedi" veya "şöyle yaptı" yahutta "önünde şöyle hareket edildi, onu reddetmedi" demesi gibi. 52-Hadis usülünde sahabilere nispet edilen söz, fiil ve onaylara (takrirlere) ne ad verilir? A) Merfu B) Kutsi C) Mevkuf D) Maktu E) Sahih


Sahabenin büyük bir ekseriyeti Hz. Peygamber’den rivayet edilen benzer haberlere istinaden, ondan bir hadis naklettikleri zaman hadisin sonuna ev kemâ kâl ("Yahut buna benzer bir şey söyledi) ibaresini eklemişlerdir. 53-Aşağıdakilerden hangisi hadislerin sonunda’’ ev keme gal’’ ibaresi eklenmesinin ana sebebidir? A) Hadislerde de hata olabileceği endişesi. B) Hadislerin mana ile rivayeti. C) Mevzu hadisleri engellemek. D) Semadan gelen arızalar. E) Rivayetin tam olarak elde olmaması. I-Hadis hocasının (şeyh) hadislerini okuması, talebenin veya talebelerin de bizzat ondan işiterek hadisleri almasıdır, II-Hocanın hadisi talebeye yazdırmasıdır, III-Talebenin hadisleri bizzat hadis hocasına okuması veya başkasının okuduğunu işitmesi suretiyle hadisi almasıdır. 54-Yukarıda tanımı yapılanlar sırasıyla hangileridir? I II III A) Vicade Sema Kıraat B) Sema İmla Kıraat C) İmla Sema Kıraat D) Munavele Arz Sema E) Sema Kıraat İmla Şaz hadis; sika ravinin zabt veya rivayetin çokluğu gibi nedenlerden dolayı kendisinden daha üstün ravilere muhalif olarak rivayet ettiği ve rivayetiyle tek kaldığı hadistir. Böyle bir hadisin ravisi sika da olsa, kendisinde daha üstün durumda olan ve daha fazla isnadla gelen diğer ravilerin rivayetleri tercih edilir. 55-Bu tercihte konu olan hadis türü aşağıdakilerden hangisiyle isimlendirilir? A) Mühtelif B) Mutabi C) Maruf D) Mahfuz E) Muhkem

56-Sadece sahabi ravilere göre değil, meşhur hadis şeyhlerine ve hadis merkezlerine göre alfabetik olarak tanzim edilen hadis kitabına ne ad verilir? A) Keşfü’l Hafa B) Mu’cem C) Etraf D) Müsned E) Sunen Cahiliyye döneminde Mekke’nin idaresi ile ilgili görevlerden; I-Hicabe, Ka’be’nin perdedarlığı, bakımı ve anahtarının muhafazasıdır. Abdüddâroğullarından Osman b. Talha’da idi. II-Kubbe ve E’inne: Kubbe, savaş zamanında bir çadırın kurulması ve Kureyşlilerin orduyu techiz için getirdikleri savaş malzemelerini ve paraları burada toplama görevidir. E’inne ise savaşta Kureyş ordusundaki süvari birliğine kumandanlık yapmaktır. Bu ikisi Mahzumoğullarından Halid b. Velid’in uhdesinde idi. III-Sifâret: Kureyş’in yabancılar nezdinde temsil edilmesi. Adiy kabilesinin elinde olan bu görevi Ömer b. Hattab yürütüyordu. IV-Eysâr: Bir işe başlamadan önce “Ezlâm” adı verilen oklarla bir çeşit kumar oynamak ve fala bakmak. Cumah’tan Safvân b. Ümeyye bu işe bakıyordu. V-Hukûme veya Emvâl-i Muhaccere: Bu görev Kabe’ye sunulmuş olan malların saklanmasıdır. Sehmoğullarından Hâris b. Kays buna bakıyordu. 57-Hangisinin tanımı yanlıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V


Hevazin Gazvesi de denir; Kur'an-ı Kerim'de adına yer verilen iki gazveden biridir. Başlangıçta Müslüman ordusu Hevazinliler’in okçuları sebebiyle bozguna uğramış ve İslam ordusu dağılmıştır. Resül-i Ekrem, "Ey insanlar, nereye gidiyorsunuz? Bana geliniz! Ben Allah'ın elçisiyim. Ben Abdullah'ın oğlu Muhammedim!" diye sesleniyor fakat sözlerini duyuramıyordu. Nihayet gür sesli Abbas'ın yardımıyla savaş meydanından kaçanların geri dönmesi sağlandı ve tekrar hücuma geçilerek büyük bir zafer kazanıldı. 58-Kur’an-ı Kerim’de adı açıkça yer verilen savaş hangisidir? A) Taif B) Evtas C) Huneyn D) Tebuk E) Mute Hz. Muhammed (s.a.v) Uhud savaşı için yapılan istişareler esnasında: “Bir peygamber zırhını giydikten sonra Allah onunla düşmanları arasında hüküm verinceye kadar çıkarmaz. Eğer sabreder ve görevinizi yaparsanız Allah zaferi size ihsan edecektir” (Vâkıdî, I, 214) buyurdu. Savaş çok çetin bir şekilde devam ederken Mus’ab b. Umeyr’i öldüren İbn Kamia, Hz. Peygamber’i öldürdüğünü sanmış ve Peygamber’in öldürüldüğünü etrafa yaymaya başlamıştı. Bu şâyianın etkisiyle Müslümanlar panik içerisinde dağılmaya başladılar. Bazıları parolayı unuttu, bu durum birbirlerini öldürüp yaralamalarına yol açtı. 59-Hz.Peygamber’i savaş meydanında görerek ‘’müjde ey mü’minler Resulüllah burada, ölmedi’’ diye haykıran ve Müslümanlar’ın Hz. Peygamber’in etrafında yeniden toplanmasına vesile olan sahabi kimdir? A) Hz.Ali B) Ka’b b. Malik C) Hz.EbuBekr D) Abdullah b. Abbas E) Sa’d b. Ebi Vakkas

Mubareze, savaş başlamadan önce iki taraftan seçilen bazı kişilerin ordunun önünde teke tek çarpışmasına denir. Bu çarpışma ordunun cesaretini artırır ve kaybeden taraf için bir moral bozukluğu yaratırdı. Hendek savaşında da mübareze yapılmıştır. Müşrik saflarında cesaretiyle ün yapmış olan bu şahıs Müslümanlar’a seslenerek; aranızda benimle çarpışacak bir kişi yok mu? Diye birkaç kez meydan okudu. Henüz genç yaşta bulunan Hz. Ali mübâreze için onun karşısına çıktı. Resûl-i Ekrem Ali'ye kılıcını verdi ve sarığını sardı. 60-Hz.Ali’nin Zulfikar adlı kılıcıyla bir darbede kellesini kopardığı müşrik kimdir? A) Ebu Cehil B) Amr b. Abdüved C) Nevfel b. Abdullah D) Velid b. Muğire E) Ubey b. Halef Mescid-i Nebevi önceleri yatsı ve sabah namazı vakitlerinde hurma dalları ve yaprakları yakılarak aydınlatılıyordu. 61-Hicretin dokuzuncu yılında kabilesiyle birlikte Medine’ye gelip yanlarında getirdiği kandilleri yaktırarak Mescid-i Nebevi’yi aydınlatan ve Peygamberimizin adını sirac olarak değiştirdiği sahabi kimdir? A) Mesleme b. Heysem B) Temim ed-Dari C) Sa’d b. bekir D) Abdulah b. Sa’d b. Ebu Serh E) Surad b. Abdullah Hz. Ebu Bekir'in içtihatlarından olarak; I-Zekat vermemekte direnen ve ayrıca irtidad edenlerle savaşması. II-Müellefe-i kulüba1 zekat gelirinden pay vermemesi. III-Atlardan zekat alınmasını başlatması. IV-Kur’an’ın toplanmasına karar vermesi.


62-Yukarıdakilerden hangileri gösterilebilir? A) I, II, III ve IV B) I, II ve IV C) I,II ve III D) III, IV ve V E) I ve II I.Şura üyelerinden birinin halife adaylığından çekilerek heyete başkanlık yapmasını teklif etmiştir. II.Hiç kimseden ses çıkmaması üzerine kendisi adaylıktan çekilmiştir. III.Hz.Ali haricindeki diğer şura üyeleri, kendisinin şura heyetinin başkanı olmasını istemişlerdir. 63-Hz.Ömer’den sonraki halifeyi seçmek üzere belirlenen şura heyetine kim başkanlık etmiştir? A) Talha b. Ubeydullah B) Osman b. Affan C) Sa’d b. Ebi Vakkas D) Abdurrahman b. Avf E) Hz.Ali 64-I.Yezid b. Muaviye döneminde Kerbela faciasından sonra Medineliler ile Emevî kuvvetleri arasında (63/683) tarihinde meydana gelen savaşın adı nedir? A) Harre B) Hicaz C) Keysan D) Revafız E) Hevazin I- Dîvân-ı Harb'e bağlı olarak Dîvân-ı Arz'ı kurmuş, böylece askerî uzmanların orduyu her zaman teftiş ederek her an savaşa hazır tutmalarını sağlamıştır. II. Bizans sınırının idaresi birleştirilerek buraya avasım ismi verildi. Bu dönemde yaz seferlerine yine devam edildi. Bizans’a karşı bariz bir üstünlük kuruldu. 65--Abbâsî hanedanının İslâm dünyası dışında en fazla tanınan siması olan ve Bermeki ailesi, Binbir Gece Masalları ile özdeşleştirilen Abbasi Halifesi kimdir? A) Harun Reşid B) el- Mu’tasım- Billâh C) el- Hadi-İlelhak D) el- Vâsik-Billâh E) el- Mehdi- Billâh

Abbasiler döneminde; I.447 (1055) yılında Bağdat'a gelerek Büveyhi hakimiyetine son veren ve Musul'da Fatımi halifesi adına hutbe okutan Arslan Besasiri’yi mağlup eden, II.Halife Kaim Bi-Emrillah tarafından "melikü' l –meşrik ve'l - mağrib" "rüknü'd-din" ve "kasimü emiri'l mü'min" (halifenin ortağı) unvanları verilen, 66-Selçuklu sultanı kimdir? A) Tuğrul Bey B) Melikşah C) Sultan Mesud D) Muhammed Tapar E) Alparslan Mezalim mahkemeleri, Abbasiler döneminde mevki ve nüfuz sahibi kişilerin zulüm ve haksızlıklarına mani olmak gayesiyle kurulmuş bir müessesedir. Kadıların bakmaktan aciz kaldıkları bu davalara sahibü'l-mezalim veya kadı 'I-mezalim denilen görevliler bakar halife veya vali adına hüküm verirlerdi. 67-Hangisi Mezâlim mahkemelerinin başlıca görevlerinden değildir? A) Valiler, vergi memurları ve divan kâtipleri hakkındaki şikâyetlerle ilgili davalara bakmak. B) Hazineden maaş alanların maaşlarının geciktirilmesi veya azaltılması durumunda açılan davalara bakmak. C) Kadıların ve muhtesiplerin infaz etmekte acizliğe düştükleri kararları yönetmek. D) Divan kâtipleri aleyhine açılan davalara bakmak. E) Boşanma davalarına bakmak. Ahmed b. Hanbel’in el Müsned’i, Ebû Dâvûd ve Tirmizî’nin Sünen’leri gibi kaynaklarda birçok mehdî rivayeti yer almaktadır. Söz konusu haberlerde mehdînin Hz. Hasan veya Hüseyin’in soyundan geleceği, adının Resûl-i Ekrem’in adıyla (Muhammed), baba adının da onun babasının adıyla (Abdullah) aynı olacağı bildirilmektedir.


68-Mehdî inancı ilk olarak Şia guruplarından hangisinde ortaya çıkmıştır? A) Keysaniyye B) İsmailiyye C) İmamiyye D) Zeydiyye E) Seb’ıyye “Günahın imana zarar vermediği tezini savunarak, büyük günah işleyene ümit veren ve onun hakkındaki nihai kararı Allah'a havale edip tehir edenler” anlamındadır. 69-Yukarıda hangi fırkanın tanımı verilmiştir? A) Mürcie B) Hariciler C) Kaderiyye D) Cebriyye E) Cehmiyye Zeydîlik, İmâmiyye Şîası’nın dördüncü imamı Ali b. Hüseyin Zeynelâbidîn’in (ö. 94/712) oğlu Zeyd’e (ö. 122/740), ondan sonra da oğlu Yahya’ya (125/743) uyarak onların imâmetini ileri sürenlerin mezhebidir. Şiî fırkalar arasında mutedil ve Ehl-i Sünnet’e en yakın olması ve diğer Şiî grupların aksine, ilk üç halifeyi kabullerinden dolayı Makdisî ve Mesûdî gibi bazı ilk devir müellifleri, haklı olarak Zeydîliği Şîa’nın dışında tutmuşlardır. Emevîler’in haksızlıkları ve Ehl-i Beyt’e düşmanlıkları, özellikle Ehl-i Beyt’in içinde lider durumunda bulunan kimselerin Emevîler’e başkaldırısına sebep olmuştur. Zeyd’in isyanı da böyle bir ortamda gerçekleşmiştir. İsyan başarısız olsa da bu olay sonunda Zeydiyye mezhebinin görüşleri yaygınlaşmıştır. Zeyd’in ilk iki halife hakkındaki olumlu görüşlerini kabul etmeyen müntesipleri ondan ayrılmış ve Rafıziler adı verilen Şii fırka teşekkül etmiştir. 70-Zeyd’in ilk iki halife hakkındaki olumlu görüşleri neticesinde Zeydiyye mezhebinde İmamet konusunda hangi nazariye ortaya çıkmıştır? A) Natık-Samit B) Beda-Rec’at C) Efdal-Mefdul D) İmam-Hulul E) Tenasüh-Rec’at

"Ben şehadet ederim ki Ali b. Ebî Talib'ten başka ilah, Muhammed Mahmûd'dan başka hicâb, Selmân-ı Fârisî'den başka bâb yoktur." 71-Yukarıda verilen kelime-i şahadet hangi fırkaya aittir? A) Dürzilik B) Nusayrilik C) Yezidilik D) İsmailiyye E) Zeydiyye Batıni fırkalar arasında; I-Kutsal kitabı Kitabü’l-Cilve ve Mushaf-ı Reş adlı kutsal kitapları, II- Lâ ilâhe illallah, Emin Cebrâil Habîbullah şeklinde kelime-i şehadeti olan, III-Dini hiyerarşi bakımından Müritler ve Ruhaniler olmak üzere ikiye ayrılan, 72-Fırka hangisidir? A) Dürzilik B) Musta’liyye C) Yezidilik D) Nizariyye E) Babilik Hint dinlerinde kıyamet, yaşanılan devrenin sonunu ifade etmekte ve söz konusu devrelere paralel olarak sürekli tekrarlanmaktadır. Bu görüşe göre insan ölse de ölümden sonra tekrar başka bir bedene giren ruh yoluyla hayat devam etmektedir. Böylelikle ölüm ve kıyamet olgusu kabul edilse de insanın ruhu başka bir bedende yeniden dünyaya gelerek hayatını sürekli devam ettirmiş olur. 73-Hint dinlerinin ortak özelliklerinden olan bu inanış aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilmektedir? A) Nirvana-Karma B) Mokşa-Nirvana C) Samsara (Tenasüh)-Karma D) Reenkernasyon-Nirvana E) Karma-Vişnu


74-‘’İsa’nın çarmıha gerilmeden önce havarileriyle yediği son akşam yemeği anısına tüm Hıristiyan mezhepleri tarafından yapılan sakrament’’ hangisidir? A) Konfirmasyon B) Tövbe itirafı C) Evharist/komünyon D) Evlilik E) Rahip takdisi I-Kurucusu, William Miller’dir. İsa Mesih’in dönüşü, göksel mabed, Cumartesi ayini, üç melek mesajı, II-Diğer Hristiyanların aksine Cumartesi gününü ibadet günü seçmeleri, III-Şaraba karşı olduğu için üzüm suyu içmeleri ve çocuk vaftizini kabul etmeme gibi özellikleri bulunan; 75- Hristiyan mezhebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Ana Baptist B) Süryanilik C) Habeş ortodoks D) Adventisler E) Keldaniler Kıblesi Kudüs değil, Nablus'taki Gerizim Dağı'dır. Onların ibadet biçimleri, Yahudilerinkine göre Müslümanların ibadet biçimlerine daha yakındır. İbadet öncesinde abdest alırlar. İbadet yerlerinde camilerde olduğu gibi halı ve kilim vardır. İbadetleri, namaza büyük oranda benzemektedir. Rüku ve secde gibi erkanları vardır. Yahudi ismini kullanmazlar. Onlar Hz. Musa'nın dininin gerçek uygulayıcısı olarak kendilerini görürler. Ellerinde, Yahudilerinkinden farklı bir Tevrat nüshası vardır.

76-Yahudiler’in İsrail ırkından olmadıkları iddiasıyla gerçek Yahudi kabul etmeyip dışladıkları mezhepleri hangisidir? A) Ferisilik B) Kabala C) Karailik D) Reformist E) Samiriler Ronesans Avrupasını karakterize eden entelektüel bir hareket; insanın sadece var olan tek dünya yani bu dünyadaki refahı ile ilgilenmesi gerektiğine ısrar eden bir felsefi görüştür. Dinden bağımsız bir kültür oluşturmak modern insanın yeni hayat anlayışıdır. İsimlerini daha çekici hale getirmek için insancılık adını kullanmışlardır. 77-XV.yy’da Batıda ortaya çıkan akım hangisidir? A) Sayentoloji kilisesi B) Satanist C) Humanizm D) Ateist E) Mecusi İnsanlığın babası olan Adem, tanrı ile yaptığı ahdi bozmuş ve itaatsizliğiyle tanrı ile insanlığın arasını açmış, İsa ise kanıyla Adem’in Tanrı’ya itaatsizliğinin bedelini ödemiş ve bu şekilde Tanrı ile insanlığın uzlaşmasını sağlamıştır. 78-Bu bilgiler Hıristiyanlıktaki hangi görüşün karşılığıdır? A) Sankrament B) İnkernasyon C) Mesih D) Mehdi E) Atonement


79-Hangisi Hristiyanlık’ta kabul edilen rivayet kitapları arasında yer almaz? A) Yuhanna B) Matta C) Markus D) Resüllerin işleri E) Mektuplar 80-Tanrının İsa mesih’te bedenleşerek yeryüzünde beşer hayatı yaşamasını ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir? A) Tenasüh B) İnkernasyon C) Mesih D) Mehdi E) Yalancı mitra Test Bitti. Cevaplarınızı Kontrol Ediniz.

VEFA-SEN'NİN HER ÜYESİ 20.000 (YİRMİBİN) TL TEMİNATLI FERDİ KAZA SİGORTASINA SAHİPTİR. GİRECEĞİNİZ TÜM SINAVLARDA BAŞARILAR DİLERİZ.

VEFA-SEN GENEL YÖNETİM KURULU

1-DURSUN BORAN

2-HAMZA KURT

3-YUSUF KAPLAN

4-MUSTAFA BAYRAK

5-AHMET TÜRKİLİŞ

6-SAMİ MAZLUM

7-İLYAS TOPAL

VEFA-SEN SİZİNLE DAHA GÜÇLÜ

İLTİŞİM: 0 530 435 6192


Documents

VEFA-SENvefasen.org/FileUpload/bs696121/File/vefa-sen_2019_mbsts.pdfRivayet tefsir müfessirleri içerisinde yer alan önemli şahsiyetlerden birisi de İbn Kesir’dir. Müfessirin