119
POLİS DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ Kısaca “Polis Disiplin Yönetmeliği” diye adlandırabileceğimiz “Polisin Disiplinine, Merasim ve Topluluklardaki Rolüne ve Polis Karakolları Teşkilatı ile Vazifelerine Dair Talimatname’nin önceki haliyle ve günümüz Türkçesiyle yazılmış hali. (Mukayeseli bir çalışma…) Önceki metin POLİSİN DİSİPLİNİNE MERASİM VE TOPLULUKLARDAKİ ROLÜNE VE POLİS KARAKOLLARI TEŞKİLATI İLE VAZİFELERİNE DAİR TALİMATNAME KISIM-1 Fasıl:1 DİSİPLİN Madde 1-Polis mesleğinde disiplin temeldir. Disiplin kanunlara, nizamlara emirlere mutlak itaat ve madunun ve mafevkin hukuklarına riayet demektir. Madde 2-Poliste disiplinin yerleşmesi ve gelişmesi için bütün mensuplarına mutlak bir itaate ve vicdan istirahâti verdiren doğrulukla vazife görmeğe her hizmeti en küçük teferruatına kadar büyük bir dikkat ve istekle yapmağa alıştırmak, kalplerine meslek ve vazife mesuliyeti sokmak lazımdır. Günümüz Türkçesiyle yazılan metin POLİS DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ POLİSİN DİSİPLİNİNE MERASİM VE TOPLULUKLARDAKİ ROLÜNE VE POLİS KARAKOLLARI TEŞKİLATI İLE VAZİFELERİNE DAİR TALİMATNAME KISIM 1 BÖLÜM 1 DİSİPLİN Madde 1- Polis mesleğinde disiplin temeldir. Disiplin; kanunlara, kurallara, emirlere mutlak itaat etmek ve astın ve üstün hukukuna uymak demektir. Madde 2 - Poliste disiplinin yerleşmesi ve gelişmesi için bütün mensuplarını; mutlak bir itaate ve vicdan rahatlığı verdiren doğrulukla yerine getirmeye, her hizmeti en küçük ayrıntısına kadar büyük bir dikkat ve istekle yapmaya alıştırmak, kalplerine meslek ve Sayfa 1 / 119

polismevzuat.com · Web viewPoliste disiplinin yerleşmesi ve gelişmesi için bütün mensuplarına mutlak bir itaate ve vicdan istirahâti verdiren doğrulukla vazife görmeğe

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

POLİS DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

            Kısaca “Polis Disiplin Yönetmeliği” diye adlandırabileceğimiz “Polisin Disiplinine, Merasim ve Topluluklardaki Rolüne ve Polis Karakolları Teşkilatı ile Vazifelerine Dair Talimatname’nin önceki haliyle ve günümüz Türkçesiyle yazılmış hali. (Mukayeseli bir çalışma…)

Önceki metin

POLİSİN DİSİPLİNİNE MERASİM VE TOPLULUKLARDAKİ ROLÜNE VE POLİS KARAKOLLARI TEŞKİLATI İLE VAZİFELERİNE DAİR TALİMATNAME

KISIM-1

Fasıl:1

                                                          

DİSİPLİN

Madde 1-Polis mesleğinde disiplin temeldir. Disiplin kanunlara, nizamlara emirlere mutlak itaat ve madunun ve mafevkin hukuklarına riayet demektir.

Madde 2-Poliste disiplinin yerleşmesi ve gelişmesi için bütün mensuplarına mutlak bir itaate ve vicdan istirahâti verdiren doğrulukla vazife görmeğe her hizmeti en küçük teferruatına kadar büyük bir dikkat ve istekle yapmağa alıştırmak, kalplerine meslek ve vazife mesuliyeti sokmak lazımdır.

Madde 3-Tam ve sağlam bir disiplin için amirlere memurun karşılıklı sevgi ve saygı ile birbirine bağlanmaları ve itimat beslemeleri şarttır.(Aksi takdirde disiplin tehlikeye düşer, gevşer, muvaffakiyetsizliğe yol açar.

Madde 4-Disiplinin en çok bozulduğunu veya gevşediğini sezen her amir maddi ve manevi sebeplerini derhal araştırarak gidermeye ve bu yolda kanuni selâhiyetini tamami ile kullanarak bunu temin etmeğe mecburdur.

Fasıl:2

MADUNUN VAZİFELERİ

Madde 5-Madûn amir ve mafevkine mutlak suretle hürmet ve itaate borçludur. Muayyen olan vazifelerini ve aldığı emri vaktinde yapar, değiştiremez, hududunu aşamaz, icradan doğacak mesuliyet emri verene aittir. İtaat hissini ihlal eden her türlü tecavüzler, yazılar, fiil ve hareketler yasaktır.

Madde 6-Her madunun mesleğin istediği mutlak itaati gönül isteği ile yapması şarttır. İtaat, amir ve mafevkin kanuni selâhiyetinden korkmaktan ziyade onun rütbe ve makamına ve şahsa karşı duyulan ve beslenen saygı ve sevgiden ileri gelmeli ve madunun bütün hal ve hareketlerinde her yerde göze çarpmalıdır. Bu saygı ve sevgi hislerini takviye eylemek ve beslemekte amir veya mafevkin esas vazifelerindendir.

Madde 7-Her madun amirlerinin daha bilgili ve tecrübeli olduğuna, mesleğine daha fazla hizmeti bulunduğuna ve kendisi hakkında daima iyi düşündüğüne itimat etmeli ve korunduğuna emin olmalıdır.

Madde 8-Resmi veya hususi bir sebeple bir amir veya mafevki ile münasebette bulunacak madun mesleki terbiyeye tamamen uymağa ve onlara karşı yüksek bir saygı göstermeğe mecburdur.

Madde 9-Amir ve mafevklerin mesleki ve şahsi şeref haysiyetlerine dokunacak sözler söylemek, nerede olursa olsun çekiştirmek, şahıslarını hor ve hakir görmek gibi teşebbüs ve hareketlerin meslek disiplinine asla uymayan çok fena haller olduğunu ve bunların katiyen cezasız kalmayacağını her madun bilmelidir.

 Madde 10-Madun amirin (kanuni) her emrini bütün kudret v kuvvetini sarf ederek istekle ve tam zamanında yapmaya mecburdur. Gerek vazife sırasında ve gerek vazife dışında amirlerine yardım etmek de madunun borcudur.

Madde 11-Madunun aldığı emirden dolayı amirine mütalaada bulunması katiyen yasaktır. Alınan emir hiç kayıt ve şarta bağlanmaksızın ve hiçbir düşünceye kapılmaksızın yapılacaktır. Bir emri alırken veya aldıktan sonra mırıldanmak doğru bulunmadığını sezdirecek hal ve harekette bulunmak yasaktır. Ancak memura verilen iş kendisinden bazı malumat almayı veya icrası tarzı hakkında fikir müdavelesinde bulunmayı istilzam ediyorsa amir madunu ile önceden bu cihetleri tetkik etmeli ve ondan sonra emrini vermelidir.39’uncu madde hükmü mahfuzdur.

Madde 12-Madun icabında amirin yerini tutabilmek için onun vazifelerini iyice öğrenmeye çalışmalıdır. Esasen üst dereceye terfi ve rütbeye alt vasıf ve şartları haiz olmakla mümkün olabileceğinden madun buna ne kadar erken muvaffak olursa Amirinin emniyeti ve itimadını o kadar çabuk kazanır ve yukarı derece ve makamlara aksamaksızın yükselir.

Madde 13-Madunun mafevklerine isimleri ile hitap etmeleri caiz değildir. İcap ettikçe emniyet müdürlerine müdürüm, amirlere amirim, komiserlerine komiserim tabirlerini kullanmalıdır.

Fasıl:3

AMİRİN VAZİFELERİ

Madde 14-Amir emirlerini maiyetindeki her rütbe sahibine verebilir. Vazifelerin yapılıp yapılmadığını da daima takip ve yapılmasını temin eder.

 Madde 15-Amir madununa hizmetle münasebeti olmıyan emir veremez. Madununda  hususi bir menfaat temin edecek talepte bulunamaz. Hediyesini kabul edemez. Borç alamaz.

Madde 16-Amir Madununa hürmet ve itimat hislerini verir. Madunun ahlaki, ruhi ve bedeni hallerini daima nezaret ve himayesi altında bulundurur. Amirin, maduna karşı daima bitaraf ve adil bulunması esastır.

Madde 17-Amir madunundan mutlak bir itaat beklemeğe ve istemeğe haklıdır. Lakin bunun karşılığı olarak onların şeref ve haysiyetlerini ve sağlıklarını gözetmeye mecburdur.

Madde 18-Amir beraber çalışacağı madunlarına kanun ve nizamlara uygun tarzda ve müsavi muamele etmeli ve onlara karşı daima iyi niyet beslemelidir. Fakat iyilik ve koruma düşüncesi amirin hiçbir zaman kanun, nizam ve emirlerden ayrılmasına sebep değildir.

Madde 19-Amir ancak bilgisi, düzgün ahlakı ve kanuni selahiyeti haricinde çıkmayan ve adalete uyan hareketleriyle madununun itimadını kazanabilir. Gerek madunda bu itimadın uyanması ve gerek amirin bu maduna aşılaması hizmet vazifelerinin hakkıyla yapması için en mühim şarttır.

Madde 20-Amirin vazifeye sadakat ve gayret; kanuna itaat ve bağlılık ve kıyafete dikkat ve çalışkanlık vasıflarına bizzat malik olması, vakar ve haysiyetini koruması; amirlik tavır ve nüfuzunu göstermesi ve her işte madunlara iyi bir örnek olması  lazımdır.

Madde 21-Vazife esnasında amirlerin madûnûlariyla münasebetleri daima ciddi olmalı, vazife dışındaki münasebet ve görüşmeleri de samimi ve candan olmakla beraber hürmet hislerini bozacak derecede serli benli olmamalıdır.

Madde 22-Amir madununa vazife verirken onun hususi halini beceriklilik ve işe tahammül derecelerini de düşünmelidir.

Madde 23-Amirler icabında hüküm edeceği cezanın cins ve miktarını yapılan yolsuzluk veya kabahatin derecesiyle beraber, madunun itaat, nizam itiyadını göz önüne alarak veya istidat ve ruhi haletini de hesaba katarak tayin etmelidir. Ceza tayininde bizzat selahiyetli olmayan amirler madunlarının tecziyelerini mucip hallerinde bu hususi vaziyetlerinden ceza mercilerini haberdar etmelidirler.

Madde 24-Verilen emrin tam zamanında yapılmasına çok dikkat etmek ve gecikmesini katiyen affetmemek madunu vazifelerini sevmeye ve tam vaktinde yapmaya alıştırmak her amirin vazifesidir.

Madde 25-Amirler madunlarını rütbe ve ünvânlarıyla çağırabilecekleri gibi sevgi uyandırması itibariyle soyadları ile çağrılabilirler.

Madde 26-Amirler madunlarının yapmaya selahiyetli oldukları işlere mücbir sebepler olmadıkça karışmamalıdır. Lüzumsuz karışmak madunun amirine karşı duyduğu sevgi ve emniyeti sarsar. Teşebbüs kudretlerini azaltır, yetişme istidatlarını söndürür. Ancak madunun selahiyetini kullanmaması yüzünden iş çığırından çıkarsa veya çıkacağına hükmolunursa o zaman amirin işe karışıp düzeltmesi ve yoluna koyması bir hak ve vazife olur.

Madde 27-Amirler madunlarının ruhlarına hakim olmalıdır. Onların resmi veya hususi işlerinde muvaffak olmalarını temin için mümkün olan yardımı yapmalı, haklarını korumalı, onlara candan bir baba veya büyük kardeş duygusu ile her türlü yardımda bulunmalıdır.

Madde 28-Resmi işlerden dolayı sırası düştükten verilen öğüt ve yapılan tenbihler ve ihtarların hükümsüz ve tesirsiz kaldığını gören ve hususiyle vazifede ihmal ve kabiliyetsizlik sezen her amir derhal kanuni selahiyetlerini kullanarak madunu yola getirmeye mecburdur.

Madde 29-Amirin kararlarında müstakil kalması, vazifelerini iyi yapması ve selahiyetini kullanmakta madunlara karşı serbest bulunması için kendisini mafevk ve madununa karşı hususi ve şahsi minnet ve mecburiyetlere sokmayacak yolda hareket etmesi lazımdır.

Madde 30-Amirler madunlarının katlandığı her türlü zahmet ve mahrumiyetlere beraber katlanmalı, bir kolaylık çıkınca bundan istifade için nefsini sona bırakmalı  ve zorluk çıkınca da öne atılmayı şerefli bir  vazife bilmelidir.

Fasıl:4

EMİR

Madde 31-Emir her türlü vazife ve hizmetlerin nazımıdır. Emir ifası istenen hizmetin söz veya yazı ile ifadesidir.

Madde 32-Hizmet: kanunlar, nizamlar ve kararlarla yapılması veya yapılmaması derpiş edilmiş hususlardan amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya nehiy olunan işlerdir.

Madde 33-Vazife; hizmetin icap ettiği yapmak ve men ettiği şeyi yapmamaktır.

Madde 34-Emir vermekte makamlar silsilesinden ayrılarak hal ve vaziyet icabı ikinci veya daha alt dereceye emir vermek mecburiyetinde kalan amir atlanmış olan kademelere mümkünse derhal malumat vermelidir. Böyle bir emri alan memur aldığı emri yapmakla beraber mümkünse, derhal değilse imkan hasıl olunca keyfiyetten atlatılan amirlerini haberdar edeceklerdir.

Madde 35-Emirler, açık kısa ve kat’ i olmalı ve madunun verilen emri tamamen anlayacağına veya anladığına kanaat getirmelidir. 

Madde 36-Bir vazife veya hizmetin yapılması için yalnız emir vermek yetmez. Verilen emri takip etmek, istenilen hizmetin başarılmasını emniyete almak her amirin vazifesidir. İcabında verilen emrin ne zamana kadar yapılması lazım geldiği ve emrin yapılma tarzı da açıkça belirtilmelidir. Bu vakti tayin tahditte amir çok hesaplı davranmalı lüzum olmayacak veya vazifeyi eksik bırakacak vakit tahditlerine meydan vermemelidir.

Madde 37-Verilen emirler kat’i bir mecburiyet olmadıkça veren tarafından değiştirilmemelidir. Buna mecbur olmamak için emir verirken onun tatbik ve icra kabiliyetini iyi düşünüp hesap etmek lazımdır. Emirlerin değiştirilmesi kararsızlığı gösterir. Bu da itimadı bozar ve madunu gevşekliğe sürükler. Fakat emri değiştirecek mühim sebepler çıkınca da değiştirilmekte de ısrar edilemez.

Madde 38-Emirler hizmetin mahiyetine ve verildiği esnadaki şartlara ve hizmetin taallük ettiği kanun, nizam veya kararların icabına göre ağızdan veya yazılı olarak yazılır. Anlamada yanlışlıkları bertaraf etmek için uzun ve teferruatlı emirler mümkün hallerde yazılı olarak verilmeli veya madun tarafından not edilmelidir. Emrin ağızdan veya yazılı olarak verilmesi takdir amirine aittir. Madununun muhtemel mesuliyetini bertaraf etmek için bu bakımdan mühim emirler mümkün olduğu halde yazılı olarak verilmelidir. Kısa emirlerde emri alan madununun kendiliğinden emri tekrar etmesi kaidedir. Lüzum ve imkan oldukça emrin madun tarafından not edilmesi daha muvafıktır.

Madde 39-Emrin hizmete müteallik olması kanun ve nizamları ihlal etmemesi şarttır. Hizmete taallük eden emirlerde verilen emir bir suç teşkil ederse bu hususun işlenmesinden emri veren mesuldür. İnfazı vazifeden zaruri olmadığı açıkça anlaşılan emirler madun tarafından icra edilmez. Ve fakat vakit geçirmeksizin en kısa yoldan bir derece yukarı amire malumat verir; emir yapıldığı takdirde madunun mesuliyeti ancak;

A Kendisine verilen emrin hududunu aşmış olduğu;

B Amirin emrin suç kastını ihtiva eden bir fiile mütaallik olduğunun memurca malum bulunduğu takdirde mevzuu bahis olur.

Madde 40-Emirler madun tarafından değiştirilemez. Ancak hal ve şartlar emri yapılmayacak bir hale koymuş ise yapılması muhakkak büyük bir tehlikeyi veya ağır bir zararı da mucip olacaksa ve bütün bunlara rağmen amirden yeni bir emir almaya hal ve zaman müsait değilse, madun mesuliyeti üzerine alarak emri yeni vazifeye uygun bir tarzda değiştirerek yapabilir. İlk fırsatta amire yapılmayan veya kısmen yapılan emre dair malumat verilir.

Madde 41-Bir amirin verdiği emir yapılırken daha büyük bir amirden evvelki emre muhalif ikinci bir emir alınacak olursa, ikinci emri verene evvelki emir bildirilir. Eğer daha büyük amir kendi emrinin icrasında ısrar ederse icra ve birinci amire malumat verilir.Eğer hal ve zaman daha büyük amire birinci amirini emrini bildirmeye müsait değilse vaziyete uygun emir kendi mesuliyeti altında yapılır ve amirlere bildirilir.

Madde 42-Amirlerin hazır bulunmadıkları hallerde her mafevk madunun bizzat rastladığı disiplin kusurlarını tashihe mezun ve keyfiyetten amirlerini haberdar etmeğe mecburdur.

Fasıl: 5

MÜRACAATLAR

Madde 43-Her meslek mensubu resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaatlarını söz veya yazı ile en yakın amirinden başlayarak silsile yolu ile yapar. Müracaatlar takip ve bir karara bağlanarak neticesi müracaat sahibine bildirilir. Birden fazla memurların toplu olarak söz veya yazı ile müracaatları yasaktır. 

Madde 44-Müracaat yazı ile yapılacaksa, yazılacak istidalar makamları beyhude işgal etmemek için düşünülerek yazılmalı, istenilen şey akla yakın ve kanun ve nizamlara uygun olmalıdır. İstidalar açık kısa ve saygılı bir ifade ile yazılmalıdır. Ağızdan müracaatlarda da aynı kaide geçerlidir.

Madde 45-Amirler madunlarının ağızdan veya yazı ile olan her türlü müracaatlarını sükunet ve iyi kalplilikle dinler ve inceler. Bunlardan uygun olanlarını kendi selahiyetleri içinde ise kendileri neticelendirirler. Selahiyeti dışındakileri de icap ediyorsa kendi fikirlerini de yazarak daha büyük makama gönderirler.      

Fasıl: 6

ŞİKAYETLER

Madde 46-Her meslek mensubu gerek hizmete ve gerek zati işlerine ait kanun ve nizamların kendisine vermiş olduğu hak ve selahiyetlerin herhangi bir surette haksız olarak ihlalinde veya ihlal edildiği zannedildiğinde şikayet etmek hakkına haizdir.

Madde 47-Şikayet söz veya yazı ile en yakın amire yapılır. Ve bunu gibi her şikayet edilen amir geçilir. Söz ile yapılan şikayetler zabıtla tespit olunur.

Madde 48-Toplu olarak şikayet yasaktır. Bir veya müteaddit hadiseler birden fazla şahısların şikayetlerine sebep veya mevzu teşkil ediyorsa bunların her biri ayrı ayrı veya yalnız başına şikayet hakkını kullanabilirler.

Madde 49-Şikayet reddedildiği takdirde şikayetçiye bu yüzden ceza verilmez. Ancak şikayet ederken şikayetçi bir suç işlemiş yani bir şikayeti uydurmuş, bir isnatta bulunmuş, haksız bir şikayet yapmış veya disiplin tecavüzü icra ettirmişse ayrıca mesul olur.

Madde 50-Şikayetler, itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır. Bu karar şikayetçi ile şikayet edilene bildirilir.

Madde 51-Amirin yüzüne karşı kendisinden şikayet yasaktır. Ötede beride amirden şikayet edeceğini söylemek işi dedikoduya  çevirmek de cezayı muciptir.

                                                          

Fasıl:7

MESLEĞE KARŞI VAZİFELER VE VASIFLAR

                       

Madde 52-Meslekte; her polis kendisine düşeni öğrenmeye ve öğrendiğini yerinde ve zamanında son gayretini sarf ederek yapmaya mecburdur.

Madde 53-Polis kendinden beklenilen vazifelerini yapabilmek için mesleki bilgi, yüksek ahlak ve kuvvetli maneviyata sahip olmalıdır.

Madde 54-Polisin ahlaki ve manevi vasıfları şunlardır;

 A) Cumhuriyete, yurda ve millete karşı sevgi ve bağlılık; Cumhuriyet, yurt ve millet polisin mukaddesatındandır. Bunlara vaki olacak her türlü tecavüzü karşılamak, kırmak ve lüzumunda bu uğurda hayatını fedadan çekinmemek her polisin borcudur.

B) İtaat; polisin temelini teşkil eder. İtaat her madunun amirinden aldığı emri, hiçbir kayıt ve şarta ve düşünceye bağlı olmaksızın ve en ufak bir tereddüt göstermeksizin canla başla yapması, kanun ve nizamların emrinden dışarı çıkmaması ve yasak edilen şeyleri yapmaması demektir.

C) Sebat ve mukavemet; bir vazife yapılırken karşılaşılacak her türlü zorluk ve yolsuzluklara katlanarak ve asla usanç ve yılgınlık göstermeyerek sessiz ve düzgün olarak vazifeye devam ve hizmeti istenildiği gibi tamamlamaktır.

D) Cesaret ve şecaat; tehlikeden asla korkmayarak ve icabında ölmekten çekinmeyerek işi görmek ve pek yürekli olmaktır. Korkaklık; polis için en büyük ve affedilmez bir kusurdur. Nefsini zarardan ve tehlikeden korumak için vazifeyi bırakarak savuşmak veya ihmal etmek şiddetli cezayı muciptir.

E) Canını esirgememek; kendisinin, ailesinin rahatlık ve selametinin vazifesinin selametle görülüşüne bağlı olduğunu ve bunun için icabında ölmekten çekinmemek lazım geldiğini ve vazifenin büyük ve küçüğünün bir olup her ikisinin nefsinden üstün olduğunu düşünerek icap ve zamanında fedakarlık etmektir.

F) Vazife severlik; vazifesinin neler olduğunu ve görülmesi için hangi vasıtaların  ne suretle kullanılacağını vazifenin zor ve sıkı zamanlarında yalnız kalmadığı hallerde bile kati ve doğru bir karar vermeğe  ve işi görmeye yetecek kadar nazari ve ameli ve tecrübe sahibi olmak yorgunluk uykusuzluk ve diğer mahrumiyetler gibi vazifenin tabi olan zorluklarına dayanmak, hastalanmamak ve zorluklara katlanmak için vücudu alıştırmak; alışık tutmak ve bunların hepsinde kendine güvenmeyi temin edecek yüksek kabiliyet kazanmak  ve her an arttırmağa savaşmaktır.

G) İyi geçinmek; bütün meslek arkadaşlarının kardeş olduğunu ve icabında aynı gaye uğrunda kanlarını akıtacaklarını düşünerek birbirlerini yürekten sevmek ve onurlarına saygı göstermek edep ve terbiyeye uymayan işlerden ve şakalardan kaçınmak ve daima mertçe hareket etmektir. Her memur arkadaşının kader ve sevincine ortak olmalı ve icabında onu öğütleyerek ahlâksızlıktan ve her türlü tehlikeden korumalıdır. Arkadaşını fena yola sürüklemenin kabahatini örtbas etmeye çalışmanın mesleğe ve sonra insanlığa fenalık etmek olduğunu her polis bilmelidir. İyi geçinmek için lazım olan şartlardan biride daha ziyade çalışanları ve bu yüzden sevilenleri kıskanmamaktır.

H) İyi ahlak sahibi olmak; polisin ahlakı ve yaşayışı kusursuz olmalıdır. İçki içmekten, uyuşturucu madde iptilalarından, kumardan veya bunlara müptela olan kimselerin arkadaşlığından kaçınmalıdır. Bu itiyatlar vazifenin yapılışına mani olur. Yaşayışı, sıhhati, azmi ve cesareti bozarlar, namusu lekelerler. Manevi şahsiyeti öldürürler ve daima cezayı icap ettirirler. Bunlar gibi ikiyüzlülükten, göz boyamaktan, şahsi arzular ve istekler peşinden koşmaktan, dalkavukluk, aklını herkesin yükseğinde görerek kendini beğenmekten şöhret için iyi sayılmayacak derecede hırs göstermekten nefsini koruyup çekinmelidir.

            Her ne kadar yükselmek takdir ve maddi mükafat görmek onur ve şan kazanmak arzusu her polisin kalbinde yer tutmalı ise de bunları, doğruluktan şaşmayacağı bir çalışma ile elde etmek mertlik ve namus icabıdır.

I) Sır saklama; polis her yerde mücadele ettiği düşmanlarının kendisini gözleyip beklemekte olduklarını hesap edip vazife ve hizmete ait hususlarda hiçbir kimseye sır vermemeli ve mesleğe ait sözler sarf etmemelidir. Hiçbir husus için hiçbir yerde atıp tutmamalı herhangi bir şeyi büyüterek veya ekleyerek dağıtmaktan sakınmalı doğruluktan asla ayrılmamalıdır.

J) Emel ve fikir birliği; vazifesinin korunması ve görülmesi uğrunda bir vücut gibi çalışmak polisin en değerli hassasıdır. Bu hassa başlı başına bir kuvvettir. Bu birlik ve vücut gibi çalışmak lüzumunun umumun fikrinde ve yüreğinde yer bırakmamasının ve umumun menfaatinin kendi menfaatinden daha üstün ve azib olduğunu takdir etmekten doğar. Her münasip zamanda polisin onurlu hatıraları ve şerefli vak’aları sebebiyle nam almış fedakar polis mensuplarının adlarını yad etmeli ve bu suretle meslek içindeki birlik ve kardeşliği kökleştirmelidir.

K) Birbirlerine yardım; polisin bir mefkure ve aynı vazifede birleşmiş olan fertlerinin birbirlerine yardımları müşterek vazifenin en iyi surette yapılmasını temin edeceği gibi arkadaşlık bağlılığını da kuvvetlendirir. Polisin kendi arasında yardım; vazifenin içinde ve dışında olacağı gibi halkada vazifesi icabından olan yardımda bulunmalı ve daima iyiliği sevmeli ve yapmalıdır.

L) Tavır ve hareket; bir polisin değerini arttıracak, kendisini tanıttıracak ve sevdirecek en yüksek vasıfları terbiyeli vakarlı, ciddi olmasıdır. Polisin durumu mertçe hareketleri, akıllı dürüst, dili ve sözü özüne uygun ve serbest olmalıdır. Kıyafet tavır ve hareketi takviye eden unsurlardandır. Her polis mensubu tavır ve hareketini kıyafetine, üniformasının şerefine uygun bulundurmaya mecburdur.

M) İntizamseverlik; intizam vazifenin noksansız yapılmasını temin eden ilk vasıtadır. Polis vazifesini muntazam işler bir saat gibi dakikası dakikasına yapmayı adet etmiş bulunmalı ve hususi işlerinde  de daime tertipli ve muntazam bulunmalıdır.

N) Sıhhatli olmak; meslek mensuplarından tam bir sıhhat ve dinçlik ister. Sıhhat: temizliğe, spora, her hususta itidale riayetle korunur. Sıhhatini korumayan ve bu yüzden renksiz, kansız, cılız gevşek kalan memur vazifesini yapamaz. Cezasını hem kendisine hem mesleğine hem de ailesine çektirir, hiçbir memur bu hayata düşmemeli, kendisine iyi bakmalıdır.

O) Temizlik; sıhhatin korunmasında en mühim amildir. Sıhhat temizlikle beraber yürür. Her memur kalkar kalkmaz yatağını havalandırmalı ve gayet temiz tutmalıdır. Açık havada birkaç derin nefes almak, metodlu beden hareketi yapmak suretiyle vücudunun gevşekliğini gidermek, bol su ve sabunla kirlenen uzuvlarını yıkayıp temizlemek, bu hareketi vazife dönüşlerinde, yemeklerde tekrarlamak, günlük duş, haftalık banyo, kış günleri ıslak bez ovunmaları yapmak, mide bağırsakları doldurmamak, velhasıl sıhhatini bozacak hastalık getirecek hal ve hareketlerden sakınmalıdır.

Madde 55- Polis mensuplarının mesleki vazifeleri kendilerinin her zaman faal bulunmalarını ve en yüksek tahammül kuvvetine malik olmalarını istilzam eder. Şişmanlık bu faaliyet kudretini tahdit ve hatta imha eden zaruri bir durumdur. Bu hususta her polis mensubunun spor ve rejim hareketleriyle şişmanlığa mani tedbirler alması amirlerinin de bu ciheti devamlı bir surette kontrol etmesi lazımdır.

Madde 56-Her polis memurunun temizliği daimi murakabeleri altında bulunacaktır. Her memur her gün tıraş olmaya, saçlarını vaktinde kesmeye, her medeni insan için lüzum olan bütün temizlik usullerine riayete mecburdur. Her memurun havlusu, traş takımı, üst baş, diş fırçası sabun ve sabunluğu bulunmalıdır.

Madde 57-Üniformalı polis mensupları ellerinde tespih, değnek, kamçı, zincir ve emsali şeyler bulundurup oynayamazlar, göğüslerinde saat, düdük, kordon, , kalem ve emsali şeyler bulunduramazlar. Düşük kirli kıyafet ve tavrı hareket gösteremezler. Şapkalarını yan giyemez, saçlarını şapkalarının dışına çıkaramazlar. Ceplerini hissolunur şekilde dolduramazlar. Palaskalarını kaput altına bağlayamazlar. Palaskasız başı açık sokağa çıkamazlar. Eleri cebinde veya arkada olduğu halde sokakta gezemezler. Kahvelerde, gazinolarda ve içkili çalgılı yerde oturamazlar.

Madde 58-Üniformalı amir ve memurlar mendil, bohça, zembil torba ve emsali paket yapılmamış her nevi sebze, meyve vs. gibi şeyleri açık olarak ellerinde taşıyamazlar. Paketle getirebilecekleri taşınmayacak kadar ağır olamaz. Kucakta çocuk taşıyamazlar. Sokakta ve nakil taşıtları içerisinde sigara içemez, bir şey yiyemez, sakız çiğneyemez, gazete ve kitap okuyamazlar.

Madde 59-Sokakta kolkola girmek laübali tavırlar alarak, yüksek sesle konuşmak, şakalaşmak, halkla laübali şekilde konuşmak, ciddiyeti bozucu tavır ve hareket takınmak yasaktır.Üniformalı polis memurları tramway ve vapurlarda birinci mevkide oturamazlar, ikinci mevkide halkın kalabalık olduğu zamanda oturdukları yeri terk ederler.

Madde 60-Memurların yatak kıyafeti pijama ve terliktir.Hiçbir bahane ile ne yatakhanede nede karakol dahilinde iç çamaşırları ile dolaşamaz ve yatak kıyafeti ile muamelat kısımlarına giremezler.          

Madde 61-(1964 değişikliği) Polis amir ve memurları vazife dışındaki zamanlarını evlerinde geçirirler.Ancak, bu zaman içinde her an vazifeye celdilebelecekleri cihetle, ikametgahlarından ayrıldıkları takdirde en kısa zamanda vazifeye icabet edilmelerini teminen bulundukları yerleri vazife mahallerine bildirmeye veya ikametgahlarına haber bırakmaya mecburdurlar.

Yatacak yeri bulunmayan amir ve memurlar Emniyet Müdürlüğünce uygun görülecek merkezlerde yatabilirler.                   

  

             

                            

Fasıl:8

SELAM VE SAYGI

Madde 62-Selam ve saygı meslek bağlılığını ve sevgisini ifade eder.

Madde 63-Madun mafevkten önce vaziyet alır. Aynı rütbede olan veya birbirinin rütbelerini tefrik edemeyenler yekdiğerini beklemeden vaziyet alırlar.

Madde 64-Selam ve saygı; rütbe ve makam farkı olmaksızın her polis mensubu tarafından bütün bir ciddiyetle ve tam olarak yapılır.Selam ve saygı; ancak yapılması iktiza eden hal ve yerde ve her vaziyette ve hatta gecikmiş olsa bile icra edilir. Asla sarfınazar edilemez. Görmemek mazeret sayılamaz. 

Madde 65-Selam ve saygı hareketlerini usule aykırı yapmak, laubalilik göstermek, elleri cepte bulundurmak, selamlarken baş ve gözle başka tarafa bakmak, selam ve saygı mecburiyetlerinin  de bulunulduğu hallerde ihmal etmek  hürmetsizlik addolunur.Ve müsebbipleri disiplin cezasıyla cezalandırılır.

Selam ve Saygının Yapılış Tarzları

Madde 66-Selamlama el ve başla veya yalnız başla olur.

A) El ve başla selamlama; baş açık değilken, sağ el boş iken kıt ’a haricinde bulunur veya kıtaya komutanlık ederken yapılır. Mafevki selamlayacak madun, dururken hazır ol vaziyeti alarak ve yürürken uygun adıma geçerek ve sol kolunu sallamayarak başını selamlayacak zata çevirmekle beraber sağ elini (dört parmak bitişik baş parmak ucu şahadet parmağının ikinci boğumu üzerine ve el hafifçe bükük olduğu halde ) sağ kaşının hizasında şapka siperliği kenarına gelecek suretçe sertçe kaldırılır. Göz selamlanan zatın gözüne bakar, bakış canlı tatlı olur. Omuz ve dirsek tabi bir vaziyette bulunur. El selamlanacak zat geçince aynı sertlikte indirilir.

B) Yalnız başla; baş açık iken veya kıta halinde bulunurken yapılır. Baş açık iken yapılışta baş hafifçe ileri doğru eğilir. Vücut bükülmez. Baş kapalı olduğu takdirde baş selamlanacak zata çevrilmek ve geçinceye kadar döndürülerek takip edilmek suretiyle yapılır.

Madde 67-Saygı vaziyeti durur veya otururken esas vaziyeti almak, yürürken kollar sallanmadan düzgün bir yürüyüş hali takınmakla olur.

Selam ve Saygı Vaziyetlerinin Yapılacağı Haller

Madde 68-Açık yerlerde selam yalnız;

A)    İstiklal Marşına,

B)     Bayrak çekiliş ve indirilişine,

C)    Sancağa,

D)    Cenazeye,

E)     Kıta halinde bulunduğu takdirde selamlanacak zata,

F)     Temasa gelindiği takdirde mafevke,

G)    Vazife devri teslimi sırasında yekdiğerine yapılır.

A  İstiklal Marşına;

1-Marş her yerde daima durup cephe alarak selam vaziyetinde dinlenir.

2-Kıtaca veya baş açık bulunduğu hallerde İstiklal Marşı hazır ol vaziyetinde dinlenir.

3-Yabancı devletler milli marşları hakkında da aynı hüküm caridir.

B  Bayrak Çekiliş ve İndirilişte;

        Gemilere, resmi binalara, karakollara bayrak çekilir veya indirilirken bunu gören her polis olduğu yerde durarak ve cephe alarak elle selam verir.

C-Sancak Geçerken;

     Sancağın geldiği istikamete sert bir dönüş yapılır. Ve hazır ol vaziyeti alarak elle selamlanır.

D- Cenazeye;

Sancağa olduğu gibi selam verilir.

E- Kıtaca Selam;

1-     Evvela dikkat komutu verilerek kıta yürüyorsa talim yürüyüşüne, duruyorsa hazır ol vaziyetine geçilir. Selamlanacak zat altı adıma yaklaşınca sağa (sola) bak komutu verilir. Kıtaca mafevke bakılarak başla selam verilir. Kollar sallanmaz.

2-     Kıta komutanı kılıç çekmişse kılıçla, kılıçlı değil veya çekmemiş bulunuyorsa elle selam verilir.

3-     Kıtanın diğer madun komutanları elle selam verilir.

4-     Atlı polis kıtaları atlar yedekte selam verecek ise atın çenesi altında bulunan sağ elinin tırnakları omuz dikişine çevrik ve hizasına kaldırılmış bulunduğu halde hazır ol vaziyetine gelir ve o suretle başla selam verir.

5-     Geçit resminde selamın iadesi yalnız kendisine karşı merasim yapılan zata aittir. Ancak sancak geçerken geçit mevkiinde bulunan herkes selamlar.

F-     Temasa gelindiği takdirde, madun usulü dairesinde mafevki selamlar.Mafevkte madunun selamını ciddiyetle iade eder.

G-   Umumiyetle vazife devir ve teslimlerinde selam resmi ifa olunur.

 Madde 69-Açık yerlerde; selam verilmeyecek hallerde mafevkine rastlayan her madun oturup durduğuna veya yürüdüğüne göre saygı vaziyeti almaya mecburdur. 

Madde 70-Selam vermeyecek ve saygı vaziyeti almayacak olanlar:

A-Sırf seyrüseferin temini için nokta halinde veya gezgin bir vaziyette bulunanlar,

B-Daireleri haricinde bulunan sivil mafevk ve madunlar, (bu sınıfa memur olanlar ne yek değerleriyle nede üniformalı amir ve memurlarla selamlaşamazlar.Ne kendilerine nede kendileri tarafından saygı vaziyeti gösterilmez.)Açık vazife gören muamele ve teknik memurlarıyla üniformalı değillerse sivil giyinmiş ve fakat muafiyete dahil bulunmamış memurlar gibi tanıdıkları amirleri şapkalarını tamamen kaldırmak sureti ile selamlarlar.

C-Korumaya, merasimde intizama, içtimaa ve tecemmüat gibi topluluklara, tarassuda, eşhas sevk muhafazasına memur olanlar,(Bu memurların cepheleri halka veya vazifelerine dönük olacak ve bütün dikkatleri tehlikenin önlenmesine, intizamın ihlal edilmemesine, vazifenin görülmesine matuf bulunacaktır.)

D-Cenaze merasiminde bulunanlar,

E-Selam vermeyecek ve saygı vaziyeti göstermeyecek derecede hasta olanlar veya mecalsiz düşenler,

F-Bir komuta altında toplu bir vaziyette bulunup istirahat halinde olanlar, (yalnız kıtanın komutanı gelen mafevki selamlar, istirahatta bulunan herhangi birine mafevk sözde bulunursa maruz kalan derhal ayağa kalkarak selamlar ve cevap verir

Madde 71-Kapalı yerlerde;

A-Madun duruyor veya oturuyor, mafevk geçiyorsa ayakta olduğu takdirde doğrudan doğruya oturduğu surette de süratle ayağa kalkılarak hazırol vaziyeti alınır.

B-Madun veya mafevkten her biri aynı veya gayri istikametlere gidiyorlarsa baş eğmek sureti ile selamlaşılır.

C-Ceketsiz veya soyunmuş ve buna benzer vaziyetlerde mafevk gelir veya geçerse giyinmek veya noksanlarını ikmale çalışmakta vakit geçirilmeyerek hemen ayağa kalkılır ve o halle iyi bir hazır ol vaziyeti  alınarak mafevk başla selamlanır.

D-Umumi salonlar vesair istirahat yerlerinde kısa fasıllarla bir çok kereler tesadüflerde yalnız bir kere  selamlaşılır. (Müteakip tesadüflerde madunlar saygılı bir vaziyet takınmaya itina ederler.)

E-Konferans salonu, kütüphane, dershane, yemekhane gibi mahallere başı açık girilir.Mukabele edilmesi beklenmeksizin umumi heyet başla selamlanır. Dışarıya çıkılırken de aynı veçhile hareket edilir. Şapka dışarıda bırakılmadan girilecek olursa şapka sol elde içi vücuda dönük ve viziyeri aşağıya gelmek ve viziyerden tutulmak sureti ile bulundurulur. Ve selam bu vaziyette verilir.

F-Büyük üniforma ile iştirak edilecek kutlama ve resmi kabullerde komiserlerle emniyet amir ve müdürleri merasim yerinde şapka , kılıç ve sağ eldiven , eldivenli bulunan sol ellerinde bulundurulmak ve şapka E fıkrasındaki tarife uygun tutulmak suretiyle girerler. Büyük üniforma giyinmeyi icap ettiren ziyafet ve resmi balolarda bu memurlar şapka ve kılıçlarını mahalli mahsuslarına bırakırlar.Bu takdirde kılıcın sırmalı kolları da kemerden çıkarılarak kılıçla bırakılır.

G-Mafevk huzuruna giren her madun münasip bir mesafede (vasatı üç adım) muntazam bir duruş yaparak hazırol vaziyeti aldıktan sonra başını hafifçe ileri doğru eğmek suretiyle mafevkini selamlar , vücudunu eğmez. Şapka ile girildiği surette şapka E fıkrasındaki tarifat dairesinde tutulur.

H-Mavefk huzurundabir emir veya talimat talakki eden madun derhal hazırol vaziyetine gelir.Baş ve vücut olarak neticeye kadar bu vaziyeti muhafaza eder.

I-Mafevk huzurunda muşamba, lastik, eldiven ve müstacel haller müstesna kaputla girilmez. Bir evrak verilecek olursa sağ elle takdim olunur.Huzurunda etrafı tetkik tecessüs etmekten kaçınılarak daima mafevkin emirlerine muntazır bulunur.

J-Madun mafevkine her yerde yol ve umumi nakil vasıtaları içinde yer vermeye ve kolaylık göstermeye çalışır. Bunun için mümkün oldukça yer ve yolun müsait kısmı mafevke terkedilmelidir.

Madde 72-Askeri ve mülki makamlara giren memur makamı işgal eden zata mafevklerine yaptığı gibi selam verir.

Madde 73-Her polis mensubu kendilerine müracaat edenleri hürmetle karşılayarak selamlarına mukabele ederler.

                                              

KISIM-2

Fasıl :1

MERASİM VE TOPLULUK

Madde 74-Selam ve ihtiram vazifeleri:

A)    Polisin selam ve saygı için merasime iştiraki Dahiliye vekilinin veya mahallin en büyük mülkiye memurunun mahsus emriyle olur. Bu emirde merasime iştirak edeceklerin veya emniyet ve intizamı temin için vazifelendirileceklerin büyük üniformalımı , günlük kıyafetli mi olacağı da tasrih edilir.

B)    Güneş battıktan sonra hilafına emir olmadıkça kıtaca merasim yapılmaz.

C)    İstikbal, teşyi, geçit, küşat, ihtifal gibi merasime iştirak edeceklerin adedi bir komutan ile 14 memurdan (bir mangadan) aşağı olmaz.

Ç)Resmi kabullerden başka hallerde selam ve saygı için münferit olarak polis memuru istihdam edilemez

D)    Gerek merasime iştirak etsin ve gerek emniyet ve intizama memur bulunsun ve ister büyük ve ister günlük üniformalı olsun sevk edilecek kuvvetin tulgalı olarak vazife görmeleri lazımdır.

E)     Tulga yalnız merasime ve içtimaata memur olanlar tarafından giyilir. Bunlar haricinde kalan ve şapkalı olarak görülmesi lazım gelen diğer polis işlerinde kasketli olarak vazife görülür.

F)     Kıta halinde polisin merasimde yeri asker ve jandarmadan sonra ve diğer teşekküllerden öndedir. Bu kuvvetin bulunmadığı halde ise geçit veya selam resminin başındadır.

G)    Merasime yaya olarak iştirak esastır. Ancak atlı, topçu, motorlu vesaire gibi diğer vasıtalı askeri sınıflarında iştirak edeceği merasim varsa polisin atlı veya motorlu  veyahut da her iki sınıfları iştirak ettirilebilir.

H)    Selam ve saygı için ayrılmış olan polis kıtası İstiklal Marşı , sancak ve selamlanacak zattan başka kimseye selam verilmez. Selamın kıtaca icrası selam bahsindeki esaslara göre yapılır.

I)       Polis memur ve rütbelilerin cenazelerine kadronun müsaadesi nispetinde amir ve memur tefrik olunur.

J)      Kadroları merasim kıtası çıkarmaya müsait bulunan yerlerde bu miktar bir manga olarak tertip edilir.

K)    Polis rütbelilerinin ölülerine muadil rütbede bulunanlardan o anda vazifedar olmayanların iştiraki dahi mecburidir.

L)     Vazifesi uğrunda can veren polis mensuplarının cenaze törenleri daha yüksek derece ve hususi bir surette mahalli en büyük mülkiye memurunun talimatı dairesinde tertip olunur.Varsa merasime süvari kıtası da iştirak ettirilir. Ordu ve jandarma kuvvetleriyle bandonun ve diğer hususi zabıta teşekküllerinin iştirakleri temin edilmeli, tabut bayrakla örtülmelidir.

M)  Polis aileleri ile mütekait polis mensuplarının cenazelerinde de polis kuvveti bulundurulabilir.

N)    Cenaze alayına gönderilen polis kıtası cenazenin bulunduğu bina civarında merasim başlar başlamaz mevkiine alarak yürüyüşe devam edebilecek surette tertip edilmelidir.

O)    Mezarlık uzak olan yerlerde cenaze alayı münasip bir mahalle kadar tertip  ve orada merasime nihayet verilir. Mezarlıkta bir kısım kuvvet bulundurularak son saygı resmi yapılır.

P)     Tabut binadan dışarı çıkarılırken merasime tayin olunan amir kıtaya hazırol vaziyeti aldırmak suretiyle son ihtiram resmi yapılır.         

Q)    Herhangi bir cenazeye rastlıyan polis mensupları durarak ve cephe alarak resmi tazimi yaparlar.

Fasıl : 2

Madde 75- Emniyet ve intizam vazifeleri:

A)    Resmi merasim ve alaylara toplantılarda intizam ve emniyet temini polisin en nazik vazifelerini teşkil ve bu vaziyetler planlı çalışmayı istilzam eder. Karışıklığa mahal vermeyecek,  seyrüseferi bozmayacak, halkın rahatça toplanış, seyrediş ve dağılışlarını sağlayacak, insan vesait kazalarına balkon, trübün, parmaklık, ağaç, duvar,direk ve benzeri şeylerin göçüp yıkılmasına veya harap olmasına meydan bırakmayacak, devlet büyüklerinin korunmalarını, şahıs, mal ve herkesin emniyetini merasim veya topluluk dolayısıyla boşalacak yerlerin muhafazasını istikbal eyleyecek ve memnu toplantıları önleyecek ve her şeye rağmen vuku bulanları  içtimaa ve tecemmüat kanunları dairesinde dağıtacak bütün tedbirleri almak ve tatbik etmek şarttır.

B)    Üniformalı ve sivil bütün polisin çalışmasına, hususi zabıtanın ve ordu ve jandarma kuvvetlerinin,itfaiye , sıhhi imdat ekiplerinin yardımlarını ,istilzam edecek çok şümüllü ve geniş bir mevzu teşkil edenbu tedbirlerin aldırılıp tatbik edilebilmesi mahdut bir sahada mevzii bir halde olsa bile mahallin en büyük mülkiye memurunun malumat ve mürakabesi  ve emniyet müdür veya amirinin idare ve mesuliyeti altında cereyan etmesi lazımdır.

C)    Merasimin yapılacağı veya tezahürün cereyan edeceği mahallenin daha önceden krokileri tanzim edilir.Merasim veya tezahürün ne şekilde,nerelerde , kimler tarafından yapılacağı programlarla tespit olunur. Seyirci halkın duracağı , geçeceği, dağılacağı yerler tayin edilir. Ani tehacümlerin sebepli, sebepsiz paniklerin tevlid edeceği  vahim ihtimaller göz önünde tutulur ve önceden alınması lazım gelen tedbirler  aldırılır.

Ç)   Karışıklığa sebep olan amillerden hemen en mühimleri ,halkın gösteriş ve merasimde nelerin,   nerede, ne surette, ne zaman yapılacağı hakkında daha evvelden tenvir edilmemiş ve daima daha yakından, daha iyi görmek ve anlamak tecessüsü ve intizamı bozan tehacümlerde bulunmasından ve bilhassa topluluk psikolojisinin tesiri altında bocalayıp kalmasından ve bu ruhi haletin temkin ve tahriklere olan hususi istidadından kötü maksatlara göre istifade etmek isteyenlerin mevcudiyetinden ileri geldiğini daima göz önünde bulundurmak lazımdır.  

D)    Merasim veya tezahürlerin yapılmasından önce radyolar, gazeteler gibi bütün neşir vasıtalarıyla ilanlar yaptırmak, tafsilatlı programlar tab ve hemen her ev ve müesseseye dağıtılmak, mektep talebeleri ve toplu işyerlerinde bulunanlar vasıtasıyla ailelerine halkın geleceği, duracağı, döneceği yerler hakkında tafsilat verdirmek;

E)     Merasim ve topluluklarda polise düşen vazifelerin neler olduğu ve ne suretle yapılmak lazım geldiği hakkında memurlara her fırsatta bilgi vererek kabiliyetlerini artırmak;

F)     İntizam ve emniyet teminine, gerekirse dağıtmağa tefrik olunan polis kuvvetlerinin amirleriyle merasim veya topluluğun cereyan edeceği yerlerde sureti mahsusa da tetkikat ve icap ediyorsa bu kuvvetlerle tatbikat yaparak memurları vazifeye alıştırmak;

G)    Memurların vazifelerine bağlanmalarını ve iyi surette görebilmelerini temin için kendilerine vazife mıntıkaları ayırarak intizam ve korunmasından mesul tutmak;

H)     Memurları halka karşı çok ciddi ve nazik ve aynı zamanda müessir davranmaları, halkı rencide edecek veya bilhassa tahrik eyliyerek münferit veya toplu mukabeleye sevk edecek hareketlerden sakınmaları bakımından tevir etmek;

I)       İçtima yerine mevcut ise hoparlörler koydurarak merasim veya toplulukta cereyan eden hususlar ve bilhassa halkın telaş ve heyecanını mucip olacak herhangi bir hadise hakkında kendilerini ikaz ederek sükunete davet etmek ve gerekiyorsa hareket tarzlarını tayin edecek beyanat ve sayada bulunmak;

J)      Polis vazife ve selahiyet kanununun 18. maddesi hükmü göz önünde tutularak topluluğu kanun harici hareketler sevk edeceklerinden veya topluluğun arzeylediği hususi vaziyetten istifade ederek suç işlemeye kalkışacaklarından ciddi şüphe ve endişe edilen kimseleri topluluğun devamı müddetince nezaret altında bulundurmak;

K)    Nezaret altına alınmayı istilzam etmeyen hallere suç ika edeceklerinden zan ve şüphe edilenlerle nezaret altına alınmaları lazım gelirken elde edilemeyenlerden topluluğa sokularak veya topluluğun yapılmasından istifade ederek mazarrat yapmalarına mani tedbirler almak;

L)     Varsa atlı ve motörlü kuvvetleri oynayacağı role göre vazifelendirmek;

M)  Herhalde ihtiyatta bir kısım kuvvet bulundurmağa çalışarak icabında bunlarla vazifedarların değiştirilmesini, takviye edilmesini veya yeni hadiselerin önlenmesini temin etmek;

N)    Toplanma mahallinde halkı mümkün mertebe yaygın bir halde bulundurmak, kalabalığın tazyiki ziyadeleşen yerlerden bölünecek kısımları tazyiki daha az olduğu yerler geçirmek;

O)     Kalabalık fazlalaşarak intizamın bozulacağı umulan veya başka maksatlarla tahsis edilen yerleri önceden tel örgülerle örtmek;

P)     Eğer topluluk müsaade edilmemiş veya esasen yapılması memnu bulunmuş neviden ise bunu yapılmadan önlemek için istihbarata, tarassuda önem vermek; gerekiyorsa böyle bir tezahürün arzu edilmediğine ve yapıldığı takdirde avakibine alakalıların dikkatini çekmek, topluluğun hedefine göre korunması icap eden müessesat veya eşhasın emniyetini temen edecek tedbirler almak;

R)    Kalabalığı tazyik eden ayak satıcılarının ve daima tehlikeye maruz kalmaları varid görülen küçüklerin topluluğun bulunduğu veya geçeceği yerlere sokulmalarını men edecek tedbirler almak;

S)     Topluluk gezgin bir halde olacak ise veya ayrı ayrı yerlerde ziyaret veya gösterilerde bulunacaksa bu yerlerle istikametlerini de geçide hazır bulundurmak;

Ş) Topluluğun tarassut ve kontrolü bakımından da geçerli tedbirler almak;

T)     Dağılma sırasında dağılma istikametlerini serbest bulundurmak, dağılacak halk kitlelerinin dağıldıkları istikametlerde veya mukabil taraftan gelecek halk veya nakil vasıtalarıyla karşılaşmamalarına, vazifedar memurların sonuna kadar mevkilerinde kalarak halkın birden bire çözülüp bir karışıklığa meydan bırakılmamasına ve merasim veya topluluğu hangi sıra ile girişilmişse, tahliyenin de o suretle, yapılmasına önem vermek;

U)    Vazifedar memurların cephelerini vazifelerine dönük olarak bulundurmak;

V)    Bir topluluğu başlanmış ise henüz münferit kümeler halinde iken dağıtmak, malum olduğu takdirde vuku bulacağı sahayı kapatmak; bütün bunlara rağmen topluluk yapılmış bulunuyorsa, mahsus kanuna göre hareket etmek;

Y)    Dağıtılmanın mevzu bahis olduğu hallerde kütüklere mümkün mertebe ayrı ayrı kısımlara, ayrı ayrı yollardan tekrar edilmeyecek bir suretle sahadan uzaklaştırmak, eğer topluluk alay halinde ise bunları yanlarında parçalara ayırarak ve her parça arasında fasılalar vücuda getirerek ayrı istikametlerde sürmek suretiyle icra etmek; tevkifat icap ediyorsa, bunu mümkün mertebe dikkati çekmeyecek suretle icra etmek;

Z)     Velhasıl vaziyet, mevki ve işin mahiyetiyle hususiyeti daha ne gibi tedbirleri iktiza ettiriyorsa onları da alıp tatbik etmek lazımdır.  

KISIM-3

Fasıl : 1

POLİS KARAKOLLARI TEŞKİLATI

Madde 76- Polisin emniyeti temine memur olduğu yerde; mıntıkasının büyüklüğüne, idari iktisadi, içtimai durumuna, nüfusunun az veya çokluğuna, halkının ruhi hal ve temayüllerine göre bir veya müteaddit karakollar bulunur. Karakolların taaddüt ettiği yerlerde polis merkezleri kurulur ve bu karakollar merkezlere rapt olunur. 

Madde 77- Karakollar ve merkezler, bulunduğu mahallin kadrolarına göre emniyet müdürlük ve amirlik veya komiserliklerine bağlıdırlar.

Madde 78- Polisin hizmet mıntıkası şehir veya kasabanın iş hudutları yani meskun kısımlarıdır. Şehir veya kasabanın doğrudan doğruya ve devamlı suretle meskun ve meşgul bulunmadığı yerler belediye hudutları dahilinde olsalar bile bu hududun haricinde sayılırlar.

Madde 79- Karakolların taaddüt eylediği yerlerde karakol mıntıkaları bu umumi hudut dahilinde olmak üzere kadrosuna, nakil vasıtalarının ve yollarının azlığına ve çokluğuna ve bunların faaliyet tarzlarına ve mıntıkanın kuruluş durumuna göre tayin ve tespit olunur.

Karakol hudutlarının tayininde nahiye ve mahalle esası da göz önünde tutulmakla beraber herhalde, cadde, sokak, meydan, park, bahçe çıkmazı gibi geçilecek ve gezilecek yerlerin tamamı bir karakol mıntıkasına bırakılır. Sokak, cadde uzunlukları, meydan, park, bahçe genişlikleri taksime tabi tutulabilir.

Ancak taksim yerleri açıkça ve kolayca belli olacak surette ayrılmalıdır.

Madde 80-Şehir ve kasabaların karakol mıntıkalarına taksimi dolayısıyla mahallelerin birkaç karakol arasında taksime uğradığı surette keyfiyet mahalle teşkilatıyla, ilgili vergi, tapu, askerlik vesair makamlara tebliğ olunmalıdır.

Madde  81-Karakol ve merkezleri mıntıkalarının önemine göre komiser sınıfından bir amir idare eder. Ancak ehemmiyeti ne olursa olsun üst rütbede bir amirin idaresindeki karakol dün rütbeli komiserin merkezine bağlanamaz.

Madde 82-Bir karakol mevcudu günlük hesabıyla ikisi münavebe ile nöbette , dördü devriyede  biri mezun olmak üzere yedi memurla bir komiserden ibarettir. Bu miktar mevkiin önemine ve kadronun müsaadesine ve mıntıkasında mevcut nokta ve devriye adedine göre azaltılıp çoğaltılabilir. Bu takdirde her altı memura bir mezun memur ilavesi icap eder.

Madde 83-Polise mevdu iş ve hizmetlerin bütününü görmeye memur bir karakol mevcudu beşten aşağı olamaz ,ancak  hava, demiryolu istasyonları , deniz, göl ve nehir iskeleleri gibi muayyen yerlerde veya polise ait vazifelerden yalnız bir kısmını görmeye mahsus hallerde ihdas olunan karakollar bu kuyuttan hariçtir. Bu takdirde dahi bir karakol kadrosu üç memur ve bir amirden aşağı olamaz.

Madde 84-Karakol kadrolarında hastalık, izin veya diğer sebeplerle vaki olacak münhallerin doldurulması veya verilecek yeni vazifelerin görülmesi için karakol ve merkez mevcutları emniyet müdürlük veya amirliklerince takviye edilir.

                          

Fasıl:2

Madde 85-Karakol binaları ve yerleri:

Mıntıkasına hakim olacak ,görecek ve görünecek bir yerde tercihen en işlek mahallede kargir olarak inşa edilmesi esastır.

Karakollar diğer binalara vesair tesislere bitişik olmamalı, mümkün mertebe münferit bir mahallede bulunmalı ve sağlığı koruyucu bir şekilde yapılmalıdır.

Madde 86-İç teşkilatı :

A)    Bir  amirlik odası ;

B)     Bir yatak odası;

C)    Mürettebatın bütününün yatmalarına müsait yatakhane;

D)    Hol (içtima mahalli)

E)     Kalem odası;

F)     Yemek, mütalaa,istirahat salonları(ayrı ayrı tesisleri mümkün olamaz ise bir salon bu maksatla ra göre kullanılmalıdır.)

G)    Nezarethane;

H)    Hela ,musluk, banyo tertibatını haiz tuvalet mahalli;

I)       Mahzen.

Madde 87-Merkez binaları bu esaslara muvazi ve daha vasi teşkilatı ihtiva eder  ve bu binalara bir merkez amirliği iş ve yatak odası ilave olunur.

Madde 88-Telefon santralı bulunacak karakol veya merkez binalarında bir santral odası bulundurulacaktır.

Madde 89-Karakol atlı veya motorlu bir sınıfa ait ise at veya motorların muhafazasına mahsus teşkilatı da ihtiva edecektir.

Madde 90-Nokta kulübeleri muhite hakim yerlere konulur. Ve içinden her tarafı görebilecek suretle etrafına pencereler açtırılır.

Madde 91-28.06.1939 gün, (33409) sayılı tebligattaki tiplere göre inşaası kabil olmadığı takdirde karakol ve merkez binaları mümkün mertebe bir tipte , tek katlı ve  çok kullanışlı olmalıdır.İklim icabeti asayiş durumu gibi mülahaza ve sebeplerden gayri hususlarda karakollar daima bu esaslara göre inşa edilmeli, kira ile tutulanları dahi bu tarife uydurulmalı veya böyleleriyle değiştirilmelidir.

                                              

Fasıl:3

Madde 92-Polis karakollarında :

1-Varide, sadire (gelen giden evrakın kaydına )

2-Zimmet (evrakın teslim edildiği tevsike)

3-Ceraim( vukubulan suçların kaydına )

4-Vazife( amir ve memurların günlük vazifelerine)

5-Teftiş(teftiş ve murakabeye memur olanların müşahedelerine)

6-Demirbaş eşya(Demirbaş eşyanın kaydına, seleften halefe devrine ve eşya kontrollerinin teminine)

7-Hizmet(şifahen telakki olunan emir ve vukubulan müracaat ve şikayetlerin neden ibaret bulunduğu ile kimlerin emir veya müracaatları olduğunu ve bu emir veya müracaat üzerine neler yapıldığını göstermeye)

8-Rapor(devriye ,nokta, nöbet vesair vazifelerle tavzif edilmiş memurların vazifelerinin devamı müddetince gördükleri iş karşılaştıkları halleri imzaları altında yazmaya) mahsus defterler.

B) 1- Çarşı ve mahalle bekçilerinin;

2-Emniyet nezareti altında bulunanların;

3-İkamete memur olanların,

4-Mültecilerin;

5-Umumi kadınların,

6-Şüpheli ve sabıkalıların,

7-Kumar, içki ve uyuşturucu maddelerle me’luf olanlar veya bunları imal, tedarik ve yer verenlerin;

8-Han,otel, bekar odası,hamam, plaj,bar meyhane gazino ve emsali gibi mahsus izinle açılması şart koşulan yerlere sahip veya müstecirlerinin ;

9-Motorlu motorsuz ,kara, deniz , hava yolcu nakil vasıtaları sahip ve sürücülerinin ;

10-Kaçakçılık şüphelilerinin ;

11-Herhangi bir suçla maznun veya mahkum olup da müruru zaman haddine kadar takipleri icap edenlerin;

12-Mıntıkası dahilinde vukubulan faili meçhul kalmış suçların ; hüviyet ve adresleri ile suçların nevi, mahiyeti ve haklarında zabıtaca mevcut malümat ve tatbik edilen muameleleri gösterir fişler.

C)    1- Hizmet gördükleri şehir veya kasabanın semtlerini mahallelerin sokaklarını, meydan, park ,bahçe mesire vesair yerleri;

2-Hava taarruzlarından korunma sığınaklarını ve teşkilat ve tedavi merkezlerini;

3- Su yollarını , çeşmelerini, depolarını, yangın musluklarını;

4-Han, otel, pansiyon, bekar odası, hamam, plaj bar, gazino, meyhane, kahvehane, pastane,tatlıcı dükkanları ile umumi ev birleşme ve tek başına fuhuş evleri ve açılması mahsus izine bağlı sair içkili eğlence ve istirahat yerlerini;

5-Gizli kumar ve fuhuş yerlerini;

6-Mahkumların toplanma, sığınma veya suç ile elde edilen eşyanın saklanma mahallerini;

7-Çilingir, lekeci, demirci ,çamaşırcı, bohçacı, kuyumcu ve benzeri gibi suç delillerinin izalesine , suçtan elde edilen eşyanın değiştirilmesine veya diğer bir şekilde konmasına yarayan sanat ve meslek yerlerini;

8-Kaçak eşyanın imal, istimal, saklanma ve sürülmesine mahsus mahallerini;

9-Asker kaçaklarının toplanma ve sığınma yerlerini;

10-Mıntıkanın kuruluşuna , halkın ruhi ve içtimai durumuna ve seyrüsefer vasıtalarının faaliyet derecelerine göre suç veya kazaların tekerrür ve tevali eylediği yerleri;

11-Mıntıkası dahilinde oturan veya çalışan ecnebileri;

12-Devlet büyüklerinin mülki, askeri erkan ve rüesanın vesair  maruf zevatın oturdukları, çalıştıkları veya toplandıkları mahalleri;

13-Doktor, ebe, eczacı ,hastabakıcı, veteriner, yapı ve yollar, elektrik, havagazı, su mühendisi ve mimarlarını ve hüviyet ve meşgaleleriyle ikametgahlarını;

14-İnsan, hayvan, sağlık ve selametine yarayan veya bunlara tehlike iras etmesi ihtimali bulunan hastane ve hayvan bakım yuvaları ile elektrik, havagazı, muhabere ve diğer tenvir, teshin ve itfa vasıtalarının fabrika, santral vesair teşkilat ve tesisatın bulundukları mahalleri;

15-Mezarlıkları, ölü yıkayıcıları veya gömücüleri;

16-13’üncü fıkrada zikredilen sanatları sahte olarak kullanan veya gizli olarak yapan şahıslarla bunlara ait yerleri;

17-Bütün kültür müesseselerini, ibadet mahallerini , ayin icrası mutad yerlerle cemiyet, kulüp gibi toplantı yerlerini;

18-17’ inci fıkrada zikredilen hallerin gizli olarak yapıldığından şüphe edilen yerlere bunları yaptıkları zannolunan şahısları;

19-Bilcümle devlet müesseselerini, mali iktisadi, sınai, zirai teşekkülleri ;

20-Şehrin veya mıntıkanın nüfusu ve miktarını ve bunların semt ve mahallerle dağılış tarzlarını , mizaç ve karakterlerini , toplanma , toplu bulunma ve dağılma zaman ve mahallerini;

21-Kalem odası için birkaç kişinin aynı zamanda çalışabilmeleri ile istikamet ve ücret tarifelerini;

22-Bir şehir telefon rehberini içine almış grafikli krokili polis albümü.

D) 1-Muntazam ve dayanıklı bir amir masası;

2-Kalem odası için birkaç kişinin aynı zamanda çalışabilmesine müsait masa;

3-Yazı takım ve levazımı,

4-Günlük iş takip çizelgesi;

5-Kanunlar ve her nevi neşriyat;

6-Karakol kadrosunun fotoğraflı albümü,

7-Cumhurreisinin fotoğrafı;

8-Asma saat;

9-Aidiyet esnasında uygun dosya dolapları ve tertibatı;

10-Camlı yangın ihbar levhası;

11-Zil ve alarm tertibatı;

12-Soba;

13-Kafi miktar kelepçe;

14-Yazı makinesi;

15-Paspas;

16-Sigara için kum ve su kutuları;

17-Ziyanın harica çıkmasında mani olacak surette storlu perde;

18-Su içme levazımı;

19-Elbise askıları;

20-Gaz maskeleri ve muhafazalarına mahsus dolap;

21-Yangın söndürme vesait ve levazımı ve acil müdavat dolap ve levazımı;

22-Bayrak;

23-Karyola;

24-Komodin;

25-Şehir ve kasabada bulunduğu surette elektrik ve su tesisatı;

26-Kafi miktarda sandalye sıraları;

27-Her oda ve salonda oraya vazedilmiş olan demirbaş eşyayı gösterir listeler;

28-Her odanın kapısına amirlik , kalem,istirahat, mütalaa, tuvalet gibi kullanıldığı makamları gösteren kısa cümleli levhalar;

29-Memurların karyolalarında ve diğer ve zati eşyanın muhafazalarına mahsus yerlerde isimlerini gösterir etiketler bulunur.

Madde 93-92’ inci maddenin B ve C bentlerindeki malumat emniyet müdürlük veya amirliklerince alakalı şube veya kısımların dosyalarından alınarak veya doğrudan doğruya tespit edilmek sureti ile şehirlerde tab ve kasabalarda da sadece teksir edilerek karakollara verilir.

Madde 94-92’inci maddenin A bendinde sayılan defterler matbu ve her sahifesi numaralı ve mühürlü ,sonları tasdikli olarak bağlı bulundukları emniyet müdürlük veya amirliklerince numune olarak ve usulüne göre ihzar ve karakollara verilir.

Madde 95-92’ inci maddenin D fıkrasının 9’uncu  bendinde yazılı dosya şeması idari , adli ve siyasi  kısımlara ve her kısmın meşgul olduğu fasıl ve maddelere ayrılmak sureti ile tanzim edilerek karakollara verilir.

Madde 96-92’inci maddenin D bendinde sayılan eşyalar dayanıklı mevaddan olmak lazımdır. Suçlu ve akıl hastalarının girebilecekleri veya bulundurulacakları mahallerde muhtemel bir tecavüzde kullanacakları şekilde sürahi, bardak, yazı takımı, gibi yaralayıcı maddeler ve kolaylıklakırılan şeyleri bırakmamalı , nezarethaneler dışarıdan gözle irtibatı olmayacak ve içeriden nezaret altında bulunanlar hakkında yapılan tahkikat safahatini takip ve bunu işgal veya ihlale matuf tedbir alamayacak bir mahalde tesis olunmalı, suçlunun kaçmasına, kendisine veya başkasına veya başkalarının kendisine tehlike iras edebilmesine ve karakolun huzurunu ihlal etmesine mani olacak ve aynı zamanda bu hudut dahilinde istirahatlerini de sağlayacak bir halde yapılmış bulunmalı ve buraya konacak eşyanın sabit olmasına, elektrik hattının gizlenmiş lambası da muhkem bir muhafaza içinde olmalıdır. 

Madde 97-92’çinci maddenin B ve C bentleri mucibince karakollara verilecek fiş ve albümlerde mevcut malümatın hariçte vazife görecekler tarafından bilinmesi lazım olanları bir rehber halinde tabedilmek sureti ile bütün kadro memurlarına tevzi edilmelidir.

Madde 98-Fişe dahil şahısların fişlerinin sadece mıntıkası karakoluna verilmesi kafidir.Ancak yer değiştirmek veya iptali lazım gelmek gibi hallerde karakollar fişlerine lazım gelen meşruhatı vererek bu fişleri kısmi mahsuslarına iade ederler.

Madde 99-Gerek albümlerde ve gerek polise tevzi edilecek rehberlerde vukubulacak tebeddülat ve ilaveler derhal hizalarına işaret veya sonlarında ayrılan boş kısma dercolunmalı ve devamlı bir hassasiyetin temini içinde bunlar daima kontrol edilmelidir.

Madde 100-Memurların 97’inci madde zikri geçen rehberlerden başka yanlarında birer not defteri bulunacaktır.Bu defterlere aldıkları emirlerle aramaya memur oldukları şahıs veya şeyleri kaydedeceklerdir.      

Madde 101-Bu fasılla gözetilen gayenin emniyeti korumak ve korunmasına yardım edecek veya tehlikeye düşürecek şahıs ve şeyler hakkında polisin esaslı ve etraflı malumata sahip olmasını temine ve alacağı tedbirlerle göstereceği faaliyette bu malumattan istifade eylemesine matuf bulunduğuna göre her müşküle rağmen ve en kısa bir zamanda bu hususların tatbik ve temini esastır.

Madde 102-Karakollar gayet temiz bir halde bulundurulmak lazımdır. Her sabah muntazam süpürülerek tozları alınmak, ihtiyaç görüldükçe su ile yıkanmak, camları silmek, örümcekleri almak, ciddiyeti bozan resim ve benzeri tezyin vasıtaları ile süslenmesinden sakınmak lazımdır.

Madde 103-Karakol dahilinde kokusu etrafa dağılacak şekilde yemek ve mesai odalarında soba ve mangal üzerinde çay, kahve pişirmek, çamaşır yıkamak veya yıkanmış çamaşırları öteye beriye asmak sakıncalıdır.

Madde 104-Tuvalet mahalli gayet temiz tutulmalı, koku yapmaması için lüzumlu tedbirler alınmalıdır.

Madde 105-Yatakhanelerin yeknesak bir manzara almasına itina edilmelidir. Yatak, yorgan, yastık,  gibi yatılacak eşyanın bir cinsten ve renkten olması temin edilmediği  hallerde yastıkla yorganlar beyaz çarşaf ve kılıfla örtülmelidir. 

Fasıl    :4

ATLI POLİS KARAKOLLARI VE HİZMETLERİ

Madde 106-Atlı polis karakolları diğer karakollar gibi sağlık şartlarını haiz olmakla beraber tavlalarda bugünkü icaplara uygun yapılmalıdır.

Madde 107-Tavlalarda :

A)    Hayvan mevcuduna göre çabuk ve toplu çıkışları temin edecek müteaddit kapılar

bulunmalıdır.

B)     Yan pencereler yerden iki metre yüksekliğinde resistanslı olmalı

C)    Toz veya kokuyu gidermek için duvar ve tavanlarda pencereleri bulunmalı

D)    Tavlaların yemlik ve taban kısımlarının temizlenmesi ve hayvanların yıkanması ve

   sulanması için musluk ve hortum cihazları bulundurulmalıdır.

E)     Kullanılacak ilaçlara mahsus bir dolabı olmalıdır.

Madde 108-Eğerler  numara tahtında ve mesul memurların murakabesi altında bulundurulmalıdır.

Madde 109-Hayvanların altlarına konulan otlar daima temiz bulundurulmalıdır.

Madde 110-Ara bölümler beton değilse, konacak direkler icabında kolaylıkla çıkarılacak vaziyette olmalıdır.

Madde 111-Tavlaların ortası dört hayvanın yan yana geçebilmesine müsait genişlikte olmalı ve her atın baş tarafına da tırnak numarasını gösterir levha bulundurulmalı ve tımar takımlarına da tırnak numaraları yazılarak o atın demirbaş yapılmalı ve o takımla diğer hayvanın tımarına meydan vermemelidir.

Madde 112-Hayvanlara harınlaşmamaları için binilmediği zamanda voltaj yaptırmalıdır.

Madde 113-Tavlalar yatakhanelere en az elli metre açıklıkta ve fakat sokağa çıkmaksızın gidebilecek bir yerde olmalıdır.

Madde 114-Tavlada demirbaş mevcut eşyanın ve hayvanlara verilen yemlerin cins ve miktarları ile mevsime göre yem ve tımar ve su saatlerini ve hayvan mevcudunu gösterir levhalar asılmalı ve bu levhalarda hasta olan veya tedavide bulunan hayvanlarda vazifeye gönderilen ve tavlada kalanların miktarları ile tırnak numarası yazılmalıdır.

Madde 115-Hayvanların tırnak numaraları ve mayaları bilhassa yaz günleri tırnak yağı ile her hafta yağlanmalı, yele ve kuyrukları sabunla yıkanmalıdır.

Madde 116-Hayvanlar her hafta ve lüzumunda derhal veterinere muayene ettirilmeli ve muayene tecieleri mahsus defterine geçirilmelidir.

Madde 117-Her atlı polis karakolunda eşkâl, nallama ve muayene defterleri bulundurulmalıdır.

Madde 118-Karakol amirin müsaadesi olmadıkça hiç kimse tavlaya giremez.

Madde 119-Nokta ve devriye çıkacak atlılar atlarıyla ve tam vazife kıyafetleriyle muayyen vaktinden on dakika evvel tavla önünde bir sıralı saf halinde toplanmış olacaklardır. ( Kışın veya yağışlı mevsimlerde tavla içinde de toplanılabilir. )

Madde 120-Karakol nöbetçisi tarafından vazifedarların hazır bulundukları karakol amirine bildirecek ve memurların kılık ve kıyafetleriyle atların durum ve teçhizatı amir tarafından tetkik edildikten sonra vazifeye çıkacaklardır.

Madde 121-Devriyenin amiri rütbeli değilse ehliyetli memurdur. Sağda bulunur ve atlar zağme zağmeye gelmek sureti ile adeta yürüyüşle vazifelerini görürler. Kat’ i zaruret olmadıkça süratli,  dörtnal yapmak veya hayvanları yedekte çekmek sureti ile vazife görmek yasaktır.

Madde 122-Devriye çıkacak atların boyları ve donları birbirinin aynı olmasına dikkat olunmalıdır.

Madde 123-Vazifeden dönüşlerde atlar ve bilhassa ayakları muayene edilerek istirahate bırakıldıktan sonra  vazifedarlar hizmet müddetleri zarfındaki faaliyetlerini rapor defterine kaydederek istirahate çekilecektir.

Madde 124-Atlı olarak nokta ikamesi halinde nokta memurları vazifelerini at üzerinde yaparlar ve kılıç çekmezler.

Madde 125-Atlı devriyeleri bir suça rastladıkları takdirde devriye amiri derhal inerek atını arkadaşına vermeli ve hadiseye el koymalıdır.Gerekiyorsa en yakın telefonla vak’ anın cereyan ettiği mıntıkanın karakol amirine haber vermelidir.Bu suretle haber ulaştırmak kabil olmayan hallerde devriye amiri atını alarak vak’a mahallinde kalmalı ve arkadaşını en kısa yoldan ve en seri surette karakola göndermelidir.Suçluların karakola sevkleri icap ediyorsa getirip teslim etmeli ve sonra vazifelerine dönmelidirler.

Madde 126-Atlı polis devriyesinin rastladığı hadisede her ikisi de yere inmek mecburiyetinde bulunuyorsa, atların dizgin kollarının birer tarafı kısaca kolondan geçirilmek suretiyle başı yana kısılarak yürümesine mani olmalı ve atlar bu vaziyette durmaya alıştırılmış bulunmalıdır.

Madde 127-Atlar, toplulukta göğüs ve sağrılarını kalabalığa dayayarak onların gerilmek suretiyle dağıtmaya , ışığa, aleve ve gürültüye, her nevi insan ve vesait hareketlerine alışık bulunmalı, ürkek ve korkak olmamalıdır.

Madde 128-Atlar; buzda, dik yokuş ve inişlerde, ağaçlık ve bataklıklarda, asfatlarda hareket edecek kabiliyette yetiştirilmelidir.

Madde 129-Elektrik cereyanının kesilmesi halinde kullanılmak üzere tavlalarda yedek gaz lambaları bulundurulmalı, memurlar gece karanlığında tavlaya girerek atını kapatmaya ve arızsız dışarıya çıkarmaya talimli olmalıdır.

Madde 130-Atlı polis daha ziyade intizam zabıtası işlerinde, ufak, büyük lüzumsuz ve kanunsuz halk birikmelerinin dağıtılmasında , merasimde, kır yerleri suçları takipte, mesire ve sayfiye mahallerinin emniyetini teminde ve irtibat ve muhabere işlerinde kullanılır ve aynı zamanda kadrosunun ihtiyatını teşkil ederek muntazır bir kıta halinde bulundurulur.

Madde 131-Fevkalade haller müstesna olmak üzere, atlı polis, yaya polis vazifelerinde kullanılmamalıdır.

Madde 132-Ata hakim olmadıkça bir memur atlı vazifelerde kullanılmamalıdır.

Madde 133-Talimatnamenin bu fasıl ve takyit edilen haller haricinde kalan hususatı atlı polis hakkında da tatbik olunacaktır.

Fasıl:5

KARAKOL AMİRLERİNİN UMUMİ VAZİFELERİ

Madde 134-Karakol amirlerinin umumi vazifeleri:

A)    Disiplin:

B)    İdari;

C)    Adli;

D)    Büro olmak üzere dört kısma ayrılır.

A)    Disiplin vazifeleri:

1)      Karakol amiri; karakolun amiri, terbiyecisi ve öğretmenidir.Amirlik haklarını kullanmak için otoriter olması ve memurları yetiştirebilmesi için de mükemmel bilgisi bulunması şarttır.

2)      Karakol amirleri memurlarının disiplininden, sıhhatlerinin korunmasından ve vazifelerinin görülmesinden mesuldür.

3)      Karakol amirleri memurlarının bütün kudret ve ruhi temayül ve kabiliyetlerini bilmeli onlar arasında beraberlik ve fikir birliğini temine çalışmalıdır.Her karakol amiri memurlarının tavri hareketlerini ve meslek hususiyetlerine göre kabiliyetlerini gösterir notlar tutmalıdır.

4)      Karakol amiri memurlarının nizam dairesinde giyinmelerine ve resmi teçhizatları ile donanmış olmalarına daima dikkat edecektir.

5)      Karakol amiri memurlarının nazari ve ameli bilgilerini daima geliştirmeye çalışacaktır.Bunun temini için de her fırsatta ve hadiseden istifade ederek benzeri vakalarda hareket tarzları hakkında kendilerini devamlı surette tenvir etmelidir.

6)      Karakol  amirleri memurları hakkında vereceği ve edineceği kanaat ve kararlarda ve onlara yapacağı muamelelerinde hissine, ihtirasına ve suiniyete kapılmayarak hak ve adalet ve kanunseverlikle hareket etmelidir.Karakol amiri verdiği emrin tevil edilmesine tereddütle , ağır yapılmasına müsaade etmemeli, harekat ve muamelatında daima vakar, doğruluk ve kat’iyet göstermelidir.

7)      Karakolda mesleki fikrin yüksek bir halde bulunması, disiplininin mütemadiyen kuvvetlenmesi, vazife görüş kabiliyetinin artması ve korunması karakol amirin en esaslı vazifelerindendir.Karakol amiri disiplinin temadis ve vazifenin görülmesi bahsinde geçen ve gereken hak ve vazifeleri kullanmak ve yapmakla mükelleftir.

8)      Karakol amirleri karakola teftiş için gelecek mafevklerine kendini takdim edecek ve karakol mevcudu ile bunların o anda bulundukları hal ve vaziyeti ile varsa suç veya suçlu haklarında yapılmış veya yapılmakta olan muameleyi arzedecektir.  

B)İdari vazifeler:

1)  Karakol amiri mıntıkasının emniyetini teminden ve umumi hizmetlerinin ifasından mesuldür.

2)  Karakol amiri emrine verilen polis ve bekçi kuvvetlerini birinci madde de yazılı maksada uygun olarak sevk ve idare eder.Şahsi teşebbüs ve faaliyetini bu neticeye hasreyler, lüzumunda mahsus kanunların müsaadesi dairesinde ordunun, askeri inzibatın, jandarmanın v diğer hususi zabıta teşkilatının yardımından müstefit olur.

3)  İdari vazifelerin başında; mahiyetleri icabı emniyeti tehlikeye düşürücü hal ve hareketleri vukuundan evvel meydana çıkartmak tedbirleri geldiğine göre karakol amirleri  bu tedbirlerin tatbiki dolayısı ile rastlanacak hadiselerden bazı kanunların bazı hal ve hareketleri ihbara mecbur tutan hükümlerinden vatandaşların kendiliklerinden yaptıkları ihbar ve şikayetlerden ve nihayet bizzat vakaların kendinden neticeler çıkarır.

4)  Kanun ve nizamların kendilerine bahşeylediği hak ve selahiyetlerin yerinde ve zamanında kullanılması karakol amirinin vazifelerinde muvaffakiyetini teshil eder.

5)  Karakol amirleri, muhabere, nakil ve tenvir, itfa, sıhhi yardım vasıtalarından  azami derecede istifade etmelidir. Yalnız polise mahsus olanlarından değil aynı zamanda ammenin emniyet ve selametini tehlikeye düşürücü hal ve hadiselerden mahsus kanunların  müsaadesi nispetinde diğer bütün vasıtalardan istifade eder.

6)  Karakol amirinin  mıntıkasını emniyet durumuna nafiz olabilmesine , hassaten karakollarda bulundurulması mecburi defter fişler ve albümlerin  ihtiva ettikleri malümatın faydaları çoktur.Amir daima bunları tetkik edecek, değişiklikleri üzerinde duracak , sebep ve saiklerini tahlil ederek mukabil tedbirleri alacaktır.

7)  Sivil veya teknik polis gizli takibi icap eden veya ihtisasa muhtaç olan iş ve hizmetlerde karakol amirinin en tabii yardımcılarıdır.Bu itibarla amir, kuruluş dolayısıyla haber alıpta yine açık hüviyetleri sebebiyle kendi teşkilatıyla takip ve intaç edemeyeceği gizli cereyan ve faaliyetleri ve ihtisası haricinde kalan hususları akabinde bu mercilere bildirmekle mükelleftir.

8)  Karakol amiri nöbet, nokta ve devriye memurlarının vazifelerini bunlarla diğer memurlara verdikleri sair vazifelerin emredilmiş olanlar tarafından yapılıp yapılmadığını teftiş veya tetkik etmekle yapılabileceği gibi memurların hizmet mıntıkalarında hizmetleri zamanında vaki olup da haberdar olmadıkları hadiseler üzerinde de yapılır.

 9)Karakol amiri mıntıkasında emniyeti ihlal ve suç çıkarma istidadını gösteren amirlerle müessir surette mücadele edecektir. Bu mücadele de maksadın istihsali içinde aşağıda sıralanmış şahıs ve şeyler üzerinde gereken tedbirleri almak ve vazifeleri yapmak esastır.

A) Şahıslarda:

1)Şüpheli ve sabıkalılar;

2)Serseri ve mazannaisu eşhasla dilenciler;

3)Her vasıtaya alet olmak istidadında bulunan mezcuplar,yarı veya tehlikesiz deliler;

4)Emniyet nezareti altında bulunanlarla ikamete memur olanlar ve mülteceler;

5) (Mülga:20.06.2006-Bakan Onaylı)

6)İşsizler ve iş bulamasından değil, çalışmak istememesinden dolayı boşta gezenler;

7)Hayvan alım ve satımına delalet eden (cambazlar)

8)İçki ve uyuşturucu maddeler kullanmayı iptila derecesine vardıran  ve kumar ve fuhuşu itiyat eden ve bunlara vasıtalık eyliyen veya icrasını kolaylaştıran veya yer verenler;

9)Durumları şüpheli ayak satıcıları, eski alıcılar ve bu gibi eşyayı tebdil, tağyir, tadil, ıslaha meşgul olanlar veya satılığa çıkaranlar;

10)İş bulmak, evlendirmek, hizmet içi tedarik gibi adlar altında etmek dolandırıcılık eden veya ahlaksızlığa vasıta olanlar;

11)Kaçakçılık sayılan fiillerle meşgul olmalarından dolayı mahkum olanlar veya zan altında bulunanlar;

12)Bazı sıfatlar takınarak veya meslek yapar görünerek dolandırıcılık veya emniyeti suistimal etmeyi itiyat edenler;

13)Şoförler, sürücüler, deniz vasıtalarını sevk ve idare edenler;

14)Mahrumiyet, sefalet ve safahata düşmüş kimseler;

15)Yaş veya hastalık sebebiyle temyiz hassaları inkişaf etmemiş olanlardan şüpheli kimselerle arkadaşlık edenler;

16)Kendi hal ve meşgalesiyle mütenasip olmayacak surette sarfiyat ve israfatta bulunanlar;

17)Diğer maddelerde yazılı eşhasla düşüp kalkanlar.

  

B)    Şeylerde

1)Açılması mahsus izne bağlı bulunan han, otel, pansiyon, bekar odası, hamam, plaj,banyo ,kahvehane, meyhane ,gazino , bar v e umumi birleşme, tek başına fuhuş evleri ve emsali gibi  istirahat, eğlence, içki yerleri;

2)Birinci fıkrada yazılı olup da gizli veya izinsiz olarak açılan veya faaliyette bulunan yerler;

3)Suçluların veya suçla elde edilen eşyanın sığınma ve saklanma yerleri;

4)Kumar oynanan ve uyuşturucu maddeler kullanılan yerler;

5)Tiyatro, sinema, sirkler ve mümasili temaşa yerleriyle spor veya yarış mahalleri veya bunların gizli yapıldığından şüphe edilen yerler;

6)İş yeri fabrika, cemiyet, kulüp ve emsali gibi toplanma ve toplu çalışma yerleri ve bunların, toplanma, çalışma ve dağılma zamanları;(Bu yerlerde çalışan ve bulunanlar birbirleriyle kavga edebilirler.Kanunlara aykırı hareket yapabilirler.Gidiş ve dağılışlarında sarkıntılığa vesair ahlaksız iğfallere maruz kalabilirler ve böyle bir halde bulunabilirler.Kendilerini zarara sokabilecek ve başkalarına zarar verecek her nevi hile ve desiselere maruz kalır ve yapabilirler.)

7)Elektrik, hava gazı, su, odun, kömür, kereste, gaz, benzin, barut silah ve mümasili, tenvir, teshin vasıtaları ile patlayıcı ve yanıcı mevad vesaire gibi ammenin emniyet ve selameti bakımından mahsus tedbirler aldırmasını veya murakabe altında bulundurulmasını icap eden yer ve tesisler;

8)Yol, yapı inşaatı, sokak tenviratı;  ( kazaların önlenmesi, seyrüseferin temini bakımından  yapı ve yolların tehlike teşkil etmeyecek bir halde bulundurulması icap ettiği gibi sokak tenviratında da maksada yetecek adette kuvvette olması, inkitasız devam etmesi ,suçların önlenmesi noktasından lazımdır.)

9)Kapatılan veya faaliyette bulunan her nevi ibadet, ziyaret ve ayin yerleri;

10)Resmi mali, iktisadi, zirai, hayri ve sıhhi mebani;

11)Umumun istifadesine tahsis edilip umumi mahallerde vücuda getirilen tesisler, tezyinler, eski eserler;

12)Şüpheli toplanma yerleri ve buraya devam edenler;

13)Pasif korunma işleri;

C Adli vazifeleri:

1)  Siyasi zabıta da dahil olduğu halde ecnebi, pasaport, ahlak, sağlık, av, topluluk, matbuat, sanat ve ticaret ve sair zabıta mefhumu içinde yer alıyorsa da adli zabıta ve mefhum haricinde müstakil ve adliyenin yardımcısı mahiyetinde kalmaktadır. Bununla beraber adli zabıta vazifeleri ekseriya idari mahiyette muamelelerle birlikte yürür. Bir sarhoşluk hadisesinde sarhoş hakkında sadece adli takibatta bulunmakla iktifa olunmaz. Daha önce ve  daha önemle onun yeni bir suç ika etmesine mani olunmak, sıhhatini korumak için idari tedbirler almak , icap eder. Binaenaleyh karakol amirleri adli muamelelerini yaparken aynı zamanda suç dolayısıyla baş gösteren önleyici ve yardım edici vazifelerini de yapmaya mecburdurlar.

2) Adli vazifelerin diğer zabıta vazifelerinden tefrikinde ölçü, bu vazifenin ceza muhakemeleri usulü ve icra kanunu ile zabıtaya verilmiş bulunmasıdır. Yani suç işlenmesi halinde suçlunun yakalanması, suç delillerinin toplanması, adli müzekkerelerin infazı, mahkemeler v e müddeiumumilere sorgu hakimleri v e icra dairelerinin vazifedar oldukları hususlardan dolayı vazifelerinin icap ettirdiği neticelere varmak için polisten kanun dairesince yaptıkları taleplerin icrasına matuf faaliyette bulunmaktır.

3) Karakol amirinin adli vazifeleri suçla başlar ve bulunduğu emniyet müdür ve amirliklerince  adli zabıta teşkilatı olup olmadığına göre cereyan eder.

4)Adli zabıta teşkilatı olan yerlerde amirin gerek bizzat ve gerek teşkilatı vasıtasıyla el koyduğu suçların muamelelerini akabinde adli zabıtaya devretmek ve tahkikatın selametle cereyanını teshil eylemektir.

5)Adli zabıta teşkilatı bulunmayan yerlerde karakol amiri mıntıkasının aynı zamanda adli amiridir. Bu itibarla ceza muhakemeleri usulü kanununun zabıtaya tahmil ettiği vazife ve selahiyetleri yapar ve kullanır.Tahkikatın neticelenmesine suç işlerinin yok edilmesine ve değiştirilmesine veya suç ile suçlunun başka bir vasıf almasına veya başka bir şahsa atfolunmasına mani bütün tedbirleri alır veya aldırır ve tutacakları tahkikt evrakını varsa delil ve mevcutlarıyla birlikte adli zabıta merciine sevkeder.

6)Karakol amiri, suçların vuku akabinde adli zabıta mercilerine bildirmeye ve onlardan alacağı direktifler dairesinde hareket etmeye ve keyfiyetten bağlı bulunduğu merciler vasıtasıyla emniyet müdür veya amirini de haberdar etmeye mecburdur.

D)Büro vazifeleri:

1)  Tam ve mevcutlu karakollarla büro işlerinin yapılması, düzeni ve yürütülmesi karakol amirine aittir. Mevcudu fazla olan karakollarla merkezlerde lüzumu kadar muamelat memuru ve kadroları yoksa mukayyit istihdam olunur. Kadroları müsait ve rütbeli memurları da kafi olan karakol ve merkezlerde bürolar komiserlerinin idaresi altında kısımlara ayrılır.

2)  Karakol amiri karakol ayniyatına dahil eşyayı muayyen usul ve miatları dahilinde kullanmaya ve bunlardan her ne zaman hesap vermeye mecburdur.

3)  Poliste bütün büro işleri gizli yapılır.Tebliğ ve tebellüğe mütedair onlarla mahsus kanunlar ve nizamlarla itasına cevaz verilen evrak ve malumattan başka hiçbir yazı veya hiçbir vesikanın mündericatından vazife ile ilgisi olanlardan gayri kimseye bilgi verilmez, asıl veya suretleri ita edilemez, elden takibi mutad evrakın kayıt numarası olmadığı surette elden verilmesi mümkündür.Bu takdirde de muamele evrakı takip eden kimsenin aleyhine bir kaydı ihtiva etmemesi lazımdır.

4)  Herkes karakollarda kendi muamelelerini bizzat veya vekaletnameyi haiz bir vekil tarafından takip edebilirler. Bu takip 3’cü fıkranın esasları dairesinde cereyan eder. Kendilerine takip ettikleri evrakın tarih ve numarası ile gönderdiği makam hakkında malümat verilir. İştirak edecekleri bir muamele varsa o muameleye  ancak iştirak edecekleri kadar ithal olunurlar. Gerekiyorsa muamele hakkında kendilerinden izahat alınır.

5)  Karakollara üzerinde bizzat muamelede bulunmaları veya herhangi bir icraatın yapılması için verilmesi lazım gelen veya sadece kendi mıntıkalarını ilgilendiren muamelattan başka evrak havale edilmez.

6)  Bütün polis mıntıkasında tahkikler ve tetkikler yapılmasını veya tedbirler aldırılmasını istilzam eden veya mündeceratı birkaç karakolu birden alakadar eden şahıs ve şeyler hakkında evrak merkezler ve karakollar adedince ve hatta icap ediyorsa mürettebatı miktarınca teksir olunarak tevzi edilir.

7)  Herhangi bir evrakın mündeceratının ayrı ayrı kısımları ayrı ayrı karakolları ilgilendiriyorsa bu takdirde de ilgili karakola ilgilendiği kadarının suretleri çıkarılmak sureti ile tevdi veya tevzi olunur.

8)  Karakol veya merkezlere tevzi edilen evrakın muamelesi derkenar sureti ile cereyan ediyorsa cevabı yine derkenar ile verilir. Derkenarın  müsveddesi müstenit olduğu yazı dosyasında saklanır.

9)  Aynen kayıt defterinin tutulmayacağına göre fezleke ve zabıt varakaları suret veya müsveddeleri ceraim ve diğer kayıt numaraları altında dosyalarında muhafaza edilmesi lazımdır.

10)  Bütün suçlar vuku akabinde ceraim defterine geçilir.Faili meçhul kalmış suçlar hakkında tutulan tahkikat evrakına ceraim numaralar  okunulmakla beraber ceraim defterindeki izahata uygun olarak tertip edilecek fişi ayrıca fiş dosyasında ayrılacak mahsus hanede bulundurulacaktır.

11)  Müstakil karakollarla merkezler alakalı kısımlar veya şubelerle res’en muhabere ve muamelede bulunabilirler. Emniyet Müdür ve amirlikleriyle temasları da bu yoldan cereyan eder .

Ancak disipline müteallik emir ve kararlar mutlaka emniyet müdürlük veya amirliğinin imzası altında tebliğ olunması lazımdır.

Fasıl:6

VAZİFE DEĞİŞTİRME USULLERİ

Madde 135-(1964 Değişikliği ) Polis Merkez ve Karakollarında 24 saatlik vazife cetveli her gün saat 12’de amirler tarafından hazırlanır. Vazifeler her memurun sekiz saat devamlı hizmet göreceği şekilde tertip olunur. Hizmet icabı ve kadro kifayetsizliği dolayısıyla bu sekiz saatlik hizmet İçişleri Bakanlığınca on iki saate kadar uzatılabilir.

Madde 136-Karakol nöbetçileri vazifeye çıkacak memurları vazife anında her halde beş dakika evvel karakolun içtima mahallinde, hazır bulundurmaya mecburdur. Karakol nöbetçisinin memurları vazifeye hazırlanmaları bakımından yapacağı davet ve ikazları her de vazife görecek bir vaziyette karakol amirinin muayenesine hazır vazifeli memur yerine getirmekle mükelleftir.

Madde 137-Karakol amirleri memurların mevsime göre kıyafetleri ile silah ve teçhizatın yekdiğerlerine uygun olmalarına dikkat eder ve kendilerine işlerine dair günlük emirleri verir.Dönüşlerde çıkışlarda olduğu gibi memurlar muayeneden geçirilir.

Madde 138-Karakol amirinin bulunmadığı hallerde karakol nöbetçileri diğer vazifedarlar için almış oldukları bir emir varsa bunları kendilerine tebliğ eder.Ve durumlarında görünür bir kusur varsa bunlar da avdetinde amirine bildirir.

Madde 139-Vazifeler devriyeler arasında hemen karakol önünde alınıp verilmelidir.Devriyenin taaddüt eylediği surette bu alıp vermeler devriyenin hizmet gördüğü mıntıkanın evvelce karakol amirliğince tayin edilen telaki yerinde yapılmalıdır.

Madde 140-( 1964 değişikliği ) Vazifeden dönen devriye muayeneden geçtikten sonra hizmet defterine vazife saatleri zarfında ayrıca evrak tutulmayan hallerde müşahedatı ile icraatına ait hususları imzaları altına kaydederler.

Madde 141-Vazifeler noktalar arasında şu şekilde devredilecektir.

A)    Nokta tek ise vazifeyi alacak memur doğrudan doğruya nokta mahalline gider.

B)    Nokta taaddüt eylediği surette toplu nizamda ve karakolda amirden başka komiser varsa bir komiser, bulunmadığı takdirde en ehliyetli memurun emri altında en yakın nokta mahallinden başlanarak icra edilir.Ve vazifesine devreden nokta memuru devri müteakip hiçbir lüzumsuz gecikmede bulunmayarak doğruca karakola döner ve hizmet defterine müşahade ve icraatına ilişkin hususları imzası altına yazarak istirahate çekilir.

Madde 142-Nokta ve devriye vazifelerine girecekler vazifeden çıkacaklara hizmet müddetleri zarfında müşahadelerini beyan ve devirden sonra yapılması icap eden bir husus varsa onu da ilave ederler.

Madde 143-( 1964 Değişikliği )Vazife alıp verme işleri tam bir ciddiyet altında icra olunurlar.İşe ait konuşmaların başkaları tarafından işitilmemesine ve devrin her kesin nazarını çekecek bir mahiyette yapılmamasına itina olunur.Vazife harici müsahabelerde bulunmak ve devir teslim işlerini uzutmak ve devre müteakip karakola dönüp bilgi vermeden ayrılmak yasaktır.

Madde 144-Nokta, devriye ve nöbet hizmetlerine yardımcı olarak asker, jandarma ve diğer hususi zabıta teşkilatından kuvvet verildiği surette işbirliğini vaziyete göre tayin mahallin zabıta amirine aittir.

  

Fasıl:7

KARAKOL NÖBETÇİSİNİN VAZİFELERİ

Madde 145-Karakol nöbetçisi karakol amirinin bulunmadığı zamanlarda onun tabii vekilidir.Amirin uzun gaybubetinde ayrıca bir vekil tayin edilmemiş bulunduğu surette karakol nöbetçisi karakol mevcudundan ehliyetlilerin en kıdemlileri arasından seçilir.

Madde 146-Karakol nöbetçisi karakolun inzibat ve intizamından nezaret ve muhafazaları altında bulunan kimselerle karakol eşyanın korunmasından ve karakolun temizliğinden mesuldür.

Madde 147-Karakol nöbetçisi, teftiş için karakola gelecek mafevklere yalnız kendisini takdim edecektir, tekmil haberi vermek vazifesi karakol amirine aittir.Amirin bulunmadığı hallerde nöbetçi kendisini takdim eder etmez karakol mevcudunun ve o anda bu mevcudun ve o anda bu mevcudun ne hal ve vaziyette olduklarını ve bir vaka varsa mahiyetini bildirmeye mecburdur.

Madde 148-Karakol nöbetçileri devri teslim muamelelerini bizzat eşya ve eşhası görerek ve sayarak icra ederler.

Madde 149Karakol nöbetçileri kalem muamelatının cereyanına yardım ederler.Karakola gelen evrakı amirlerine tevdi  ve müracaatçıları makamlarına sevk ederler.

Madde 150-Her karakolun yatak, istirahat,mesai ve diğer kısımlarında gerek mürettebat ve gerek iş sahipleri tarafından riayeti icap eden hususları gösterir levha bulundurulur. Bu levhalar yeknesaklığı temin etmesi için emniyet müdürlük veya amirliklerince ihzar ve karakollara tevzi olunur.

Madde 151-Karakol nöbetçisi karakolda sükun ve intizamın temini bakımından yukarıdaki madde de yazılı hususlarda alakalıların riayetlerini temin etmekle mükelleftir.

Madde 152-Karakol nöbetçisi; nezarethaneye konularak şahısların üzerlerini ayrıca aramaya ve nezarethanede kaldıkları müddetçe karakol amirlerinin izni olmadan ve bizzat muayene etmeden hariçten her hangi bir şeyi alıp vermelerine ve herhangi bir kimse ile görüşmelerine ve görüşmeye izinli olanlarında izinli oldukları hususları tecavüz etmelerine meydan verilmeyecektir.

Madde 153-Karakol nöbetçisi tahkikat sırasında mağdur,şahit veya maznunların yekdiğerleriyle görüşüp anlaşmalarına ve birbirlerin tesir veya tehdit altına alarak tahkikatı karatmaya çalışmalarına ve diğer üçüncü şahısların bu surette faaliyette bulunmalarına mahal bırakmayacaklardır.

Madde 154-Karakolda nöbetçiden maada bir kapı nokta memuru bulunduğu surette bu memurun vazifesi, mahsus bir işle tavzif edilmediği hallerde nokta memurları vazifelerinin aynıdır.Ve bu memurlar nokta talimatı esasları dahilinde faaliyette bulunacaktır.

Fasıl:8

DEVRİYE VE VAZİFELERİ

Madde 155-Devriye; umumi emniyeti korumak, suçları olmadan evvel önlemek veya yapıldıktan sonra takip etmek ve lüzumunda halka yardımda bulunmak üzere karakol mıntıkasına çıkarılan ve dolaşarak vazife gören memurlardır.

Madde 156-Devriye memurları iş yerleri,fabrikalar, sinemalar vesaire gibi bir anda halkla dolup boşalan yerlere geliş gidişin korunması maksadı ile çıkarılabileceği gibi çarşı, Pazar, panayır, park, mesire ve benzeri yerlerdeki faaliyetin emniyet altında cereyanını temin etmek üzerede çıkarılırlar. Ve mekteplerde talebenin çıkış zamanlarında bulundurulurlar.

Madde