32
24 - 30 AĞUSTOS 2012 N° 227 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR Musulmans de Birmanie : le silence coupable de la prix Nobel INTERNATIONAL10 Issus de la diversité mais acteurs de l’universalité SOCIETE04 ‘Tatildeki’ Sarkozy’den geri dönüş sinyali ‘Soykırım yasası ilişkilerin kötüye gitmesine neden oldu’’ Aşırı sıcaklar Fransa’da rekor kırdı - Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sar- kozy yönetiminin girişimiyle çıkarılan ve daha sonra Ana- yasa Konseyi tarafından iptal edilen, Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasayla ilgili olarak “Bu soruna bir ta- kım çözüm bulmak gerekiyor. Bu konu, iki ülke arasında iliş- kilerin kötüye gitmesine neden oldu.” dedi R GÜNDEM 09 Fransa’da bayram coşkuyla kutlandı rGÜNDEM 09 herkesin cevabını aradığı soru: iPhone mu, Android mi? rTeKnOlOji 20 ‘Fransa’da da oruç tutuyordum, ama kimse konuşmuyordu’ rSPOr 28 100 François Hollande gününü tamamladı 6 Mayıs’ta yapılan seçimleri kazanarak Fransa’nın 7. Cum- hurbaşkanı olan François hollande, yönetimde 100 günü- nü tamamladı. CSA’nin anketine göre Fransızlar, hollande’ı mü- tevazı ve normal bir cumhurbaşkanı olarak niteliyor. CSA’nın yaptığı anket halkın François hollande’a desteği- nin devam ettiğini ortaya koydu. zaman France’a konuşan uzmanlar ise hollande’ın ilk 3 aylık performansının yeterli olma- dığına vurgu yaptılar. rFerhAn KöSeOĞlU, günDeM 05 eMre DeMir Paris - Fransa Eski Cumhurbaşka- nı Nicolas Sarkozy siyasete geri dönmeye hazırlanıyor. Cum- hurbaşkanlığı seçiminde François Hollande’a karşı kaybeden Tür- kiye karşıtı Sarkozy, siyaset ha- yatına son verdiğini açıklamıştı. Ancak, 3 ay süren sessizliğin ar- dından Hollande’ın Suriye politi- kasını eleştiren Sarkozy’nin eylül ayında siyasete geri dönebileceği iddia ediliyor. Sarkozy’nin tekrar partinin başına geçmesi için mil- letvekilleri arasında imza kam- panyası başlatıldı. R GÜNDEM 03 DIŞİŞLERİ BAKANI FABİUS: - Fransa'nın başkenti Paris'te son 10 yılın rekorunu kırarak 40 dereceyi aşan aşırı sıcaklar, Fransızları bunalttı. Fransa'nın iç kesim- lerinde yaşlıların ve kronik hastalığı olanların evden çıkmamaları yönünde uyarı yapıldı. R GÜNDEM 06 islamcılık tartışmaları NEVZAT CEYLAN r03 şirket birleşmeleri F İLİZ TINAS r14 HÜKÜMET, BENZİN FİYATLARINDA İNDİRİME GİDİYOR r03 Quelle place pour l’éducation sexuelle en islam ? SOCIETE05

Zaman France N° 227 - TR

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Zaman France N° 227 - TR

Citation preview

Page 1: Zaman France N° 227 - TR

24 - 30 AĞUSTOS 2012 N° 227 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

Musulmans de Birmanie : le silence coupable de la prix Nobel INTERNATIONAL10

Issus de la diversité mais acteurs de l’universalité SOCIETE04

‘Tatildeki’ Sarkozy’den geri dönüş sinyali

‘Soykırım yasası ilişkilerin kötüye gitmesine neden oldu’’

Aşırı sıcaklar Fransa’da rekor kırdı

-Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, eski

Cumhurbaşkanı Nicolas Sar-kozy yönetiminin girişimiyle çıkarılan ve daha sonra Ana-yasa Konseyi tarafından iptal edilen, Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasayla ilgili olarak “Bu soruna bir ta-kım çözüm bulmak gerekiyor. Bu konu, iki ülke arasında iliş-kilerin kötüye gitmesine neden oldu.” dedi RGÜNDEM 09

Fransa’da bayramcoşkuyla kutlandı rGÜNDEM 09

herkesin cevabınıaradığı soru:iPhone mu, Android mi? rTeKnOlOji 20

‘Fransa’da da oruçtutuyordum, amakimse konuşmuyordu’rSPOr 28

WWW.ZAMANFRANCE.FR

Musulmans de Birmanie : le silence Birmanie : le silence coupable de la prix

INTERNATIONAL10

100François Hollande

gününü tamamladı6 Mayıs’ta yapılan seçimleri kazanarak Fransa’nın 7. Cum-

hurbaşkanı olan François hollande, yönetimde 100 günü-

nü tamamladı. CSA’nin anketine göre Fransızlar, hollande’ı mü-

tevazı ve normal bir cumhurbaşkanı olarak niteliyor.

CSA’nın yaptığı anket halkın François hollande’a desteği-

nin devam ettiğini ortaya koydu. zaman France’a konuşan

uzmanlar ise hollande’ın ilk 3 aylık performansının yeterli olma-

dığına vurgu yaptılar. rFerhAn KöSeOĞlU, günDeM 05

eMre DeMir Paris

-Fransa Eski Cumhurbaşka-nı Nicolas Sarkozy siyasete

geri dönmeye hazırlanıyor. Cum-hurbaşkanlığı seçiminde François Hollande’a karşı kaybeden Tür-kiye karşıtı Sarkozy, siyaset ha-yatına son verdiğini açıklamıştı.

Ancak, 3 ay süren sessizliğin ar-dından Hollande’ın Suriye politi-kasını eleştiren Sarkozy’nin eylül ayında siyasete geri dönebileceği iddia ediliyor. Sarkozy’nin tekrar partinin başına geçmesi için mil-letvekilleri arasında imza kam-panyası başlatıldı. RGÜNDEM 03

DIŞİŞLERİ BAKANI FABİUS:

-Fransa'nın başkenti Paris'te son 10 yılın

rekorunu kırarak 40 dereceyi aşan aşırı sıcaklar, Fransızları bunalttı. Fransa'nın iç kesim-lerinde yaşlıların ve kronik hastalığı olanların evden çıkmamaları yönünde uyarı yapıldı. RGÜNDEM 06

islamcılık tartışmalarıNEVZAT CEYLAN r03

şirket birleşmeleriFİLİZ TINAS r14

HÜKÜMET, BENZİN FİYATLARINDA İNDİRİME GİDİYOR r03

Quelle place pour l’éducation sexuelle en islam ? SOCIETE05

Page 2: Zaman France N° 227 - TR
Page 3: Zaman France N° 227 - TR

24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCEGÜNDEM03NEVZAT CEYLAN

Değerli dostlar, bir kaç haftadan beri Türkiye’de Ali Bulaç’ın başlattığı entellektüel seviyesi yük-sek bir İslamcılık tartışması yapılıyor. Başını Ali Bulaç’ın çektiği İslamcılık görüşünü bazı akade-misyen ve düşünürler desteklerken, bazıları da şiddetle eleştiriyorlar. Ali Bulaç’ın “İslam’ın ana referans kaynaklarından hareketle İslam’ın ve Müslümanların yeniden ayağa kalkması, İslamî hükümlerin uygulanması, birlik kurması” olarak tarif ettiği İslamcılık, kabaca ‘dinin ideolojiye dö-nüştürülmesi’ ile neticelendiği için haklı olarak pek çok bilim adamı ve düşünür tarafından red-dedilmektedir.

iSlAMCIlIK: TOPlUMUn YUKArIDAn AşAĞIYA DOĞrU DeĞişTirilMeSiBir ülkede toplumun nasıl değiştirileceği hususu İslam ülkelerinin temel tartışma konularından biridir. Geleneksel düşünürler toplumdaki deği-şimin yumuşak bir şekilde, gönülleri kazanarak ikna ile olması gerektiğini savunurken (aşağıdan yukarıya); İslamcı olduklarını ve İslam’dan esin-lendikleri söylemekle beraber Batılı metodları benimseyerek toplumu devlet eliyle (yukarıdan aşağıya) değiştirmeyi savunan ikinci gruptakiler daha çok radikal bir metot önermektedirler. Bu yönüyle İslamcılığı tenkit etmemek mümkün de-ğildir. Hem İslamcı olduğunu iddia etmek hem de Batılı metotlarla İslam’ı hakim kılacağım de-mek büyük bir çelişkidir. Zira her din gibi İslam’ın da kendine has bir metodu vardır. Ayrıca “yuka-rıdan aşağıya” doğru toplumu değiştirmeye kalk-mak, Türkiye’de antidemokratik rejim ve çevrele-rin dindar çevreleri ezmek ve toplum hayatından uzaklaştırmak için sık sık uygulamak istedikleri bir “mühendislik” projesidir. Benzer bir projeyi uygulamayı istemek İslamcıların başka bir çeliş-kisi olacaktır. Ayrıca kanaatime göre günümüz dünyasında uygulama şansı da bulunmaktadır.

Bir AnKeTin DüşünDürDüKleriGeçen hafta gazeteniz Zaman France’ın Fransız-ca bölümünde 39 İslam ülkesinde 38 bin kişi ile yapılan bir anketin ilginç sonuçları vardı. Bu an-ket bir kere daha gösterdi ki Müslümanlar arasın-da iman ve İslam prensipleri dışında, sebepleri ne olursa olsun, büyük bir anlayış ve yorum farkları var. Böyle bir dünyada zorlamalarla, İslami oldu-ğu iddia edilen oysa gerçekte bazı ideoloğların İslam yorumları olan uygulamaları yaşanılır kıl-mak mümkün değildir. İslam’ın aydınlık yüzünü bulandıran İran, Afganistan ve Pakistan uygula-maları zaten bir fi kir vermektedir.

Aynı zamanda bu model çatışmacı ve reak-siyoner bir görüşden neşet etmektedir. Oysa çatışma hiç kimseye fayda getirmeyeceği gibi reaksiyoner hareketlerin uzun ömürlü olması mümkün olmamıştır. Günümüzde Müslüman-ların Batı ile çatışmaya değil, çağımızda insan-lığın büyük bir kazanımı olan demokrasi, insan hakları gibi değerleri daha ileriye götürmenin mümkün olduğunu göstermeye ihtiyaçları var. Bir Müslüman Türk olarak övünç kaynağımız M. F. Gülen Hocaefendi’nin, kendisini ziyarete gelen yabancı akademisyen ve entellektüellere ifade ettiği gibi: “Demokrasiyi insanlığın ulaşa-bileceği en mükemmel buluş olarak görmemeli, onu daha ileriye götürmenin mümkün olduğunu tasavvur etmeli. Hatta o kadar ileriye götürmeli ki isteyen insanların ahiretlerini kazanmasına da yardımcı olsun”. Kendimi, işte ufuk demekten alıkoyamıyorum. [email protected]

islamcılık tartışmaları

eMre DeMir Paris

-Fransa Eski Cumhurbaşkanı Nico-

las Sarkozy siyasete geri dönmeye

hazırlanıyor. Mayıs ayında yapılan cum-

hurbaşkanlığı seçiminde Sosyalist rakibi

François Hollande’a karşı kaybeden Tür-

kiye karşıtı Sarkozy, siyaset hayatına son

verdiğini açıklamıştı. Ancak, 3 ay süren

sessizliğin ardından Hollande’ın Suriye

politikasını eleştiren Sarkozy’nin eylül

ayında siyasete geri dönebileceği iddia

ediliyor. Muhalefetteki sağ parti Halk

Hareketi Birliği (UMP) içinde Sarkozy’nin

tekrar partinin başına geçmesi için mil-

letvekilleri arasında imza kampanyası

başlatıldı. Dün IFOP araştırma şirketi ta-

rafından yapılan bir anket, UMP seçmen-

lerinin yüzde 52’sinin Sarkozy’i 2017’de

sağın cumhurbaşkanı adayı olarak gör-

mek istediğini ortaya koydu. Ankete ka-

tılanların yüzde 42’si ise siyasi konularda

görüş bildirmesini, ancak aktif siyasete

katılmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca,

sağ seçmenin yüzde 48’i ekim ayında ya-

pılacak UMP genel başkanlığı seçiminde

Sarkozy’i destekleyeceğini belirtiyor. Sar-

kozy, siyasete geri döneceğini açıklama-

masına rağmen, parti liderliğine adaylığı-

nı açıklayan eski Başbakan François Fillon

ve UMP Genel Sekreteri Jean-François

Cope’den daha fazla destek buldu.

Geçen hafta Hollande’a Suriye’ye as-

keri operasyon düzenleme çağrısında bu-

lunan Sarkozy’nin siyaset orucunu boz-

ması UMP kulislerini harekete geçirdi.

UMP’li Nathalie Kosciusko-Morizet,

Journal du Dimanche gazetesine verdiği

ropörtajda Sarkozy’nin 2017’de cumhur-

başkanı adayı olması gerektiğini savu-

narak, “Sarkozy, Sosyalistlerin kabusu.

Bütün seçim kampanyalarını Sarkozy kar-

şıtlığı üzerine kurdular. Şimdi, karşı çıktık-

ları bir çok konuda Sarkozy’nin haklı ol-

duğunu görüyorlar.” dedi. Ancak, 2017’de

aday olmak istediğini şimdiden açıklayan

Jean-François Cope’nin Sarkozy’nin dö-

nüşüne sıcak bakmadığı iddia ediliyor.

Cevipof Düşünce Kuruluşu Üyesi

Thomas Guenole, Le Monde gazete-

sinde yayınlanan yazısında Sarkozy’nin

sağ seçmen nezdinde popülaritesini ko-

ruduğuna dikkat çekerek, eski cumhur-

başkanının tekrar siyasete dönmesinin

mümkün olduğunu belirtiyor. Guenole’a

göre, Hollande iktidarının Avrupa’daki

ağır ekonomik kriz nedeniyle desteğini

kaybetmesi halinde Sarkozy’nin tekrar

cumhurbaşkanı olma ihtimali bulunuyor.

Ancak, eski cumhurbaşkanı hakkında

devam eden Karachi ve Bettencourt gibi

yolsuzluk davalarından çıkacak sonuçlar

Sarkozy’nin geri dönüşüne mani olabilir.

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üye-

liğine karşı çıkan Sarkozy döneminde,

Fransa-Türkiye ikili ilişkileri tarihinin en

kötü dönemini yaşamıştı. Sarkozy’nin

kaybetmesi Ankara’da olumlu karşı-

lanmış, Hollande iktidarıyla birlikte ikili

ilişkilerde yeni dönem sözü verilmişti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mayıs

ayında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin

ardından, “Sayın Sarkozy, kendisinin de

verdiği söz siyasete devam etmemekti,

herhalde artık tatil yapacak, başka ya-

pacağı bir şey yoktur.” açıklamasını yap-

mıştı. Ancak, 3 aydır Fas ve Kanada’da

tatil yapan Sarkozy’nin şimdiden siyaseti

bırakma sözünden dönmesi bekleniyor.

‘Tatildeki’ Sarkozy’den GERİ DÖNÜŞ SİNYALİ

eski Fransa Cumhurbaşkanı nicolas Sarkozy, siyasete geri dönmeye hazırlanıyor. Mayıs

ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde sosyalist rakibi François Hollande'a

karşı kaybeden türkiye karşıtı sarkozy, siyaset hayatına son verdiğini açıklamıştı.

-Fransa Başbakanı Jean-Marc Ay-rault, benzin fi yatarında geçici bir

indirim yapılacağını açıkladı. Benzin fi yatlarının hükümet tarafından tek tarafl ı olarak sabitleneceğini belirten Ayrault, ne kadar indirim yapılacağı konusunda detaylı bilgi vermedi. Hü-kümetin tüketici dernekleri ve sendika-larla görüşerek, indirimin miktarını ve şeklini belirlemesi bekleniyor. Benzin fi yatları, özellikle Paris'te son dönem-

de yüksek artış göstermişti. Fransa'da kurşunsuz benzin ortalama 1,5 Euro'yu bulurken, mazotun fi yati 1,35 Euro'ya yükseldi. Paris'te kurşunsuz 95 benzin, 2 Euro'yu geçmiş durumda. Tüketici dernekleri, benzinde vergi oranlarının düşürülmesini talep ediyor. Avrupa'da benzinden en çok vergi alan ülkeler-den biri olan Fransa'da, kurşunsuz benzinden yüzde 57, mazottan yüzde 43 vergi alınıyor.

hükümet, benzin

fi yatlarındaindirime

gidiyor

Page 4: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM04 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

FerhAn KöSeOĞlU Paris

-François Hollande yönetimi ülkede yaşa-yan Romanya ve Bulgaristan vatandaşla-

rının çalışma engelini kaldırmak için harekete geçti. Başbakan Jean Marc Ayrault başkanlığın-da toplanacak Bakanlar Kurulu, Romanlar’ın çalışma belgesi için Göçmen ve Entegrasyon Dairesi'ne 750 Euro yatırıp valilikten izin alma şartını kaldırmaya hazırlanıyor.

İçişleri Bakanı Manuel Valls, toplantı son-rası ortaya çıkacak yol haritasının Romanlar’ın çalışma koşullarının değişmesi için önemli olacağını söyledi. Bakanlar Kurulu toplantısı-na bazı dernek yetkililerinin de davet edildiğini belirten Valls, konuyla ilgili onların da görüşle-rinin alınacağını ifade etti.

Fransa'da son dönemde gündeme gelen Roman sorununa değinen Valls, kalıcı çözü-mün Bükreş Hükümeti’nin atacağı adımlar-dan geçtiğini söyledi. Manuel Valls, “Avrupa Birliği'ne üye olmuş Schengen alanına girmek isteyen Romanya hükümetinin politikasını tama-men değiştirip kendi halkına yıllardır uyguladığı ayrımcılığa son vermesi gerekir.'' diye konuştu

Fransa, 2007 yılında AB'ye üye olan Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarına çalışma izni isteyen 9 AB ülkesinden biri. Brüksel ise bu uygulamanın 2013 sonunda kaldırılmasını karara bağlamıştı.

YIKIM DeVAM eDeCeKManuel Valls, Fransa'da izinsiz kurulan Ro-man kampların yıkımına ise devam edilece-ğini söyledi. Valls, çözüm arayışlarının devam ettiklerini vurgulayarak, “Amacımız Roman kamplarında yaşayanların barınma sorununu çözmeden yıkım işleminin yapılmaması.” diye konuştu. Fransız Bakan uygulama da zorluk çektiklerinin de altını çizdi.

Kamplarda yaşayan Romanların devlete ve Avrupa Birliği'ne kişi başı 4 bin 600 ile 6 bin 300 Euro arasında yük getirdiğini söyle-yen Bakan, “Sorunu yasalar dahilinde çöz-meye çalışıyoruz ama siz de bizim huzurlu çalışmamıza izin verin.” diye konuştu.

Sosyalist iktidarının bu uygulamasına ülke-deki sol kesim ise tepki gösterdi. Sol Parti Ulusal Sekreteri Eric Coquerel, Cumhurbaşkanı Fran-çois Hollande'ı Sarkozy'nin adımlarını takip et-mekle suçladı. Romanya'nın Avrupa'nın bir par-çası olduğuna vurgu yapan Coquerel,"Sınır dışı uygulamasını durdurun." diye konuştu.

Fransa, Romanlara çalışma izni veriyorFransa'da Sosyalist Parti hükümeti, ülkede yaşayan Bulgaristan ve ro-manya vatandaşlarının çalışmaları önündeki kısıtlamalarını kaldır-mak için yasal süreyi beklemeden harekete geçeceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı hollande yöneti-mi ülkede yaşa-

yan romanya ve Bulgaristan va-tandaşlarının

çalışma enge-lini kaldırmak için harekete

geçti.

Page 5: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM05 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

FerhAn KöSeOĞlU Paris

-Cumhurbaşkanı François Hollande yöne-timde yüzüncü gününü tamamladı. CSA

anket şirketinin yaptığı araştırma 15 Mayıs'ta cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan François Hollande'ın iktidarda geçirdiği süre boyunca halk desteğini koruduğunu ortaya koydu. An-cak, Hollande seçmen desteğini korumasına rağmen, ilk 100 günlük performansı Fransız-ların yüzde 54’ü tarafından ‘yetersiz’ bulundu.CSA’nın Temmuz ayı sonunda yaptığı ankete göre François Hollande’a güvenenlerin sayısının yüzde 54 olduğu belirtildi. Aynı oran Haziran ayı sonunda ise yüzde 51 olarak gerçekleşmişti.

2007 seçimlerinde iktidarı Jacques Chirac’dan devralan Nicolas Sarkozy’nin ilk döneminde ise bu oran yüzde 60 düzeyindeydi.

Anket verilerine göre 2007 yılında sol seçmenin yüzde 35’i Sarkozy’ye inandığını belirtirken, Temmuz ayında yapılan araştır-mada François Hollande’ı destekleyen sağ seçmenin oranı yüzde 25’de kaldı.

MüTeVAzi Ve nOrMAl CUMhUrBAşKAnI CSA’nın anketine göre Fransızların çoğunlu-ğu François Hollande’ı mütevazi ve normal cumhurbaşkanı olarak nitelerken, ilk icraat olarak bakanların maaşlarında indirime git-mesini de olumlu bulduklarını açıkladı.

Sosyalist Cumhurbaşkanı’nın iktidarı devral-masının hemen ardından yaptığı emeklilik yaşını yeniden 60’a indirme ve Afganistan’daki Fransız askerlerini 2013’de geri çekme vaatlerinin ise halk nezdinde olumlu karşılandığı beliritildi.

“MüSlüMAnlArI SiYASi MAlzeMe YAPMADI’’François Hollande’ın yönetimdeki 3 ayını Zaman France’a değerlendiren uzmanlar ise Hollande’ın

performansının henüz tam manasıyla umut vermediğinin altını çizdiler. Fransa Müslüman Konseyi Genel Sekreteri Ahmet Oğraş, Franço-is Hollande’ın ilk yüz gününün pozitif geçtiğini fakat henüz tam manasıyla yeterli olmadığını söyledi. Hollande’ın en azından Müslümanları siyasi malzeme yapmadığını belirten Oğraş ban-liyölerde devam eden sıkıntılar için ise henüz birşey yapılmadığının altını çizdi. Hollande’ın Türkiye tutumuna da değinen Ahmet Oğraş, Cumhurbaşkanı’nın Ermeni diasporasının etki-sinde kalmasının kendisi için sonun başlangı-cı olabileceğini dile getirdi. Fransa Müslüman Konseyi Genel Sekreteri, Hollande’ın yaban-cılar ve sözde soykırım konusunda Nicolas Sarkozy’nin yolunu takip etmesinin de düzen-lenecek ilk seçimde sosyalist lidere sıkıntı yaşa-tacağına vurgu yaptı.

YABAnCIlAr günAh KeçiSi OlUYOrTürk Dernekleri Koordinasyon Komitesi Söz-cüsü Dr. Demir Önger de François Hollande’ın seçimlerden önce söz verdiği vaatlerinin bir kısmını gerçekleştirdiğini, fakat genel manada parlak performans sergilemediği söyledi. Demir Önger, Hollande’ın ilk olarak okulların açılış

döneminde ailelere yapılan sosyal yardımı yüz-de 25 artırdığını, Fransa’nın bütçe açığını gider-mek için de yeni vergiler getirdiğini belirterek, fakat bunların gelecek için yeterli olamayacağı-nı açıkadı. Önger, yeni yönetimin Fransa’nın 33 milyarı bulan cari açığına önümüzdeki dönem nasıl çözüm bulacağını ise merak ettiğini dile getirdi. Fransa’da işsizliğin 3 milyona yaklaştı-ğını ve bu sayının her geçen gün yükseldiğini belirten Önger, yüzde 60’ı sosyal yardımlarla yaşayan Türk toplumunu da derinden sarstı-ğını belirtti. Demir Önger, tüm bunların yan yana gelmesi ile sonbaharda ciddi bir kriz ola-bileceğine atıfta bulundu.

Önger, Hollande yönetiminin en mühim sı-navlarından birisinin islamofobi ile mücadele olduğunu belirterek, “3 milyon göçmenin bulun-duğu ülkede yabancılar günah keçisi oluyor’’ diye konuştu. Demir Önger, yeni hükümetle Ermeni ve Kürt lobisi gibi Türkiye aleyhine faliyet yürü-ten kurumların da daha aktif bir şekle büründüğü açıklamasında bulundu. François Hollande’ın Ey-lül ayında sözde inkar yasasını da yeniden günde-me getirme arzusunda olduğuna değinen Önger, fakat bu kriz ortamında buna cesaret etmesinin zor olduğuna vurgu yaptı.

6 Mayıs’ta yapılan seçimleri kazanarak Fransa’nın 7. Cumhurbaşka-nı olan François Hollande, yönetimde 100 gününü tamam-ladı. Csa’nin anketine göre Fransızlar, Hollande’ı mütevazı ve normal bir cumhurbaşkanı olarak niteliyor. anket halkın François Hollande’a desteğinin devam ettiğini ortaya koydu. Fransalı türk sivil toplum örgütü temsilcileri ise Hollande’ın ilk 3 aylık performansının yeterli olmadığına vurgu yaptılar.

Kaybedilmiş 100 günSol bloğun cumhurbaşkanı adayı olan Jean Luc Melenchon, France İnter’e yaptığı açıklamada Hollande’ın 100 gü-nünün nerdeyse sıfır hizmetle geçtiğinin altını çizdi. Melenchon, geçen süreyi kaybedilmiş zaman olarak niteleyerek, François Hollande’ın işten çıkarmalara bir an önce tedbir alması gerektiğini söy-ledi. Sol bloğun lideri, iş stoğu üzerine bir kanunun hazır olduğuna da vurgu yapa-rak neden sol hükümetin bunu meclis-ten geçirmeye uğraşmadığını da anla-madığını belirtti. Son dönemde Roman kamplarının boşaltılması ve Amiens’de yaşanan olaylara da değinen Melenchon, “Kim toplumun yoluna ateş dökerse o kapitalizmin soytarısıdır’’açıklamasında bulundu. Jean Luc Melenchon son ola-rak sosyalist hükümetin 100 günlük sü-resini göz önüne getirdiklerin de ken-dilerinin daha başarılı olacağını birkez daha anlaşıldığına vurgu yaptı.

Ana Muhalefet Partisi Halk Hare-ket Birliği(UMP)’nin Genel Sekreteri Jean François Cope da Hollande’ı eleş-tirerek Cumhurbaşkanı’nın politikasını Sarkozy düşmanlığı üzerine kurduğunu söyledi. François Hollande’ın Nicolas Sarkozy’nin attığı reform adımlarını red-dettiğini belirten Cope, fakat yerine hiçbir yeni öneri sunmadığının da altını çizdi. Cope Amiens’de polisle gençler arasında çıkan çatışmalara atıfta bulunarak hükü-metin gevşek politikalarının Fransa’yı zor bir döneme sürüklediğine vurgu yaptı.

Hollande ilk 100 gününde ‘orta’ not aldı

hollande'ın önündeki en önemli ödev, devlet bütçesine

çeki düzen vermek. Fransa Avrupa’nın ‘en kötü öğrencile-ri’ kategorisine düşmeyip yeni-den büyüme yoluna girecekse bunun için zaman daralıyor.

Ancak 2013 bütçesindeki belli başlı maddelere bakıldığında harcamalarda kısıntı öngörül-düğüne dair hiçbir işaret yok. Planlanan yüksek vergi zam-

ları yatırım isteğini öldürür ve harcamalardaki büyük artışı

telafi edemez.

Page 6: Zaman France N° 227 - TR

SEVILOG 6 rue Hannong F-67380 LINGOLSHEIMTél : +33 (0)3 88 44 18 76

www.akead.com

Sousse: +216 2 4 27 81 29Den Haag: +31 6 29 93 71 80

Istanbul: +90 216 632 7066

Stuttgart: +49 15787014798

München: +49 89 54 3 8688Mannheim: +49 178 7625833Antwerpen: +324 86 70 76 19Montpellier: +336 05 12 41 24

Besançon: +333 81 53 19 25

Lyon: +336 11 22 74 35Paris: +336 79 40 78 78

Strasbourg: +336 22 94 51 55

Bornede contrôle

de prix etd’information

Solution devidéosurveillance

Terminalde ventemobile

Solutionstablettes

Caisseinformatique

Terminald’entrepôt

et de magasin

Des experts à votre service

Vous cherchez une solution ?

Page 7: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM07 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Fransa'nın başkenti Paris'te son 10 yılın rekorunu kırarak 40 dereceyi aşan aşırı sıcaklar, Fransızları

bunalttı. Fransa'nın iç kesimlerinde yaşlıların ve kronik hastalığı olanların evden çıkmamaları yönünde uyarı yapıldı. Kuzey Afrika üzerinden gelen "çöl sıcakları", Fransa'yı etkisi altına aldı. Paris'te hava sıcaklığı, son 10 yılın rekorunu kırarak, 42 dereceye ulaştı. 30 derecenin üzerindeki sıcaklıklara alışık olmayan Fransızlar, hafta sonu tatili nedeniyle Paris'i boşaltırken, otoyol gişelerin-de kuyrukların oluşmasına neden oldu. Atlas Okyanusu ve Akdeniz kıyısındaki şehirlere giden trenlerde doluluk nedeniyle rezervasyonlar kapatıldı.

SüS hAVUzlArInA YOĞUn ilgiParis'i etkisi altına alan sıcaklar nedeniyle süs havuzları, turistlerin ilgi odağı oldu. Eyfel Kulesi karşısında bulu-nan Chaillot Sarayı önündeki süs havuzları, serinlemek isteyenlerin akınına uğradı. Çimenlere uzanarak güneş-lenmeyi tercih edenler de renkli görüntüler oluşturdu.

2003'Te 14 Bin 800 Kişi ölDüEn son aşırı sıcaklığın yaşandığı 2003'te resmi kayıtlara göre, sadece Paris'te çoğunluğu yaşlı ve kalp hastası 14 bin 800 kişi hayatını kaybetti. İç bölgelerde sıcaklıklar 45 dere-ceyi bulurken, yetkililer, yaşlı ve hastaların evlerinden çık-mamaları ve bol sıvı tüketmeleri yönünde uyarıda bulundu.

Alarma geçen sağlık ekipleri de yürüyemeyecek ka-dar hasta ve yaşlı olanların evlerini tek tek ziyaret ederek su dağıttı. Sağlık kontrolünden geçirilenler arasında du-rumu kritik olanlar ise hastaneye kaldırıldı.

Aşırı sıcaklar Fransa’da rekor kırdı

Fransa’yı etkisi altına alan Afrika sıcakları, sıcaklıkların rekor seviyele-re ulaşmasına sebep oldu. iç bölgeler-desıcaklık 45 dereceyi aştı.

-Besançon’da faaliyet gösteren Türk girişim-ci Erdoğan Eser, Eco-Market isimli süper-

marketin ikinci şubesini Bourgogne bölgesindeki Chenove şehrinde açtı. Eser, Carrefour’a bağlı ED mağazasının terkettiği süpermarketi Cheno-ve Belediyesi’yle antlaşma sağlayarak devraldı. Chenôve Belediye Başkanı Jean Esmonin “Bu sü-permarketin verimliliğinden memnun değillerdi. Ancak, aramızda ahlaki bir anlaşma vardı. Bizi uyarmaya dahi gerek duymadan, 7000 kişinin yaşadığı bir semtin tek süpermarketini kapattı-lar.” sözleriyle Carrefour’u eleştirdi. Carrefour’un mağazayı boşaltmasının ardından, bir çok büyük süpermarket zinciriyle irtibata geçen Esmonin bir sonuç alamadı. Bu sırada, Erdoğan Eser’in Besançon’da faaliyet gösteren Eco-Market’in ikinci şubesini Chenove’da açma teklifi yerel yönetim tarafından sevinçle karşılandı. 1200 metrekarelik süpermarket alanını Chenove Belediyesi’nden devralan Eser, Eco-Market’in ikinci şubesinin açılışını yaptı. Saint-Exupery Alışveriş Merkezi’nde bulunan Eco-Market, he-lal ürünleriyle müslüman nufüsa da hitap edecek.

eco-Market’ten ikinci mağaza

Page 8: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM08 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Fransa Cumhurbaşkanı Fran-çois Hollande, İstanbul Rum

Ortodoks Patriği Bartholomeos'u ülkesine davet etti. Hollande, “Fransa ve Ekümenik Patrikhane arasındaki tarihi dostane ilişkileri ve anlayışı korumak ve daha da geliştirmek için kararlıyım.” dedi.

Fransa lideri Hollande, görevi devralmasından sonra kendisine kutlama mesajı gönderen Patrik Bartholomeos'a bir teşekkür mek-tubu gönderdi. Patrikhane tarafın-dan kamuoyuna duyurulan mesa-jında Hollande, Bartholomeos'a iyi dileklerini ileten mesajı için teşekkür etti. “Fransa ve Eküme-

nik Patrikhane arasındaki tarihi dostane ilişkileri ve anlayışı ko-rumak ve daha da geliştirmek için kararlıyım.” ifadelerini kullanan Hollande, Bartholomeos'u Paris'e davet etti ve uluslararası camia-yı ilgilendiren konuları görüşme umudunu aktardı.

Laik devlet kanunları ile il-kelerinin uygulanması konu-sunda çok dikkatli olacağını beyan eden Hollande, bu şe-kilde Fransa'da Ortodoks-luğun da olabilirliğini ve yerini anlamasına imkân vereceğini vurguladı.

Patrik BartholomeosFransa’ya davet edildiFransa’dan istanbul rum Ortadoks Patriği Bartholomeos’a resmi davet. Hollande, Patrikha-ne ile ilişkileri de geliştirme vaadinde bulundu. Fransa’da bayram

coşkuyla kutlandı

-Avrupa’da en fazla Müslüman nü-fusun yaşadığı Fransa’da Ramazan

Bayramı coşkuyla kutlandı. Sabah saat-lerinde camilere akın eden Müslümanlar, camileri hınca hınç doldururken, cemaat avlu ve bahçelere kadar taştı.

Dünyanın birçok yerinde açlık ve sefa-let çeken, bombalar altında bayramını kut-layan Müslümanlar için dualar edilirken, Ramazan’da oluşturulan birlik ortamının sürmesi temennisinde bulunuldu.

Cumhurbaşkanı François Hollande da yayınladığı bayram mesajında laikliğe vur-gu yaparak, birlikte ve karşılıklı değerlere saygı gösterilerek yaşamanın önemine atıfta bulundu. Hollande eşitliğe de vurgu yaptığı mesajında devletin ülke vatandaşları arasın-da ayrım yapamayacağının altını çizdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Fran-çois Hollande, İstanbul Rum

Ortodoks Patriği Bartholomeos'u ülkesine davet etti. Hollande, “Fransa ve Ekümenik Patrikhane arasındaki tarihi dostane ilişkileri ve anlayışı korumak ve daha da geliştirmek için kararlıyım.” dedi.

Fransa lideri Hollande, görevi devralmasından sonra kendisine kutlama mesajı gönderen Patrik Bartholomeos'a bir teşekkür mek-tubu gönderdi. Patrikhane tarafın-dan kamuoyuna duyurulan mesa-jında Hollande, Bartholomeos'a iyi dileklerini ileten mesajı için teşekkür etti. “Fransa ve Eküme-

nik Patrikhane arasındaki tarihi dostane ilişkileri ve anlayışı ko-rumak ve daha da geliştirmek için kararlıyım.” ifadelerini kullanan Hollande, Bartholomeos'u Paris'e davet etti ve uluslararası camia-yı ilgilendiren konuları görüşme umudunu aktardı.

Laik devlet kanunları ile il-kelerinin uygulanması konu-sunda çok dikkatli olacağını beyan eden Hollande, bu şe-kilde Fransa'da Ortodoks-luğun da olabilirliğini ve yerini anlamasına imkân vereceğini vurguladı.

Fransa’ya davet edildiFransa’dan istanbul rum Ortadoks Patriği Bartholomeos’a resmi davet. Hollande, Patrikha-ne ile ilişkileri de geliştirme vaadinde bulundu.

Pantin’deki Türk Camiisi’nde bayramlaşma, sokağa taştı.

istanbul rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Fransa’nın yeni Cumhurbaş-kanı François Hollande’a kutlama mesa-jı göndermişti.

hollande, Suriyeli muhalifl eri ‘geçiş hükümeti’ne ikna etti-Ortak bir görüntü veremedik-

leri için kendilerine destek ve-ren ülkeler tarafından da eleştirilen Suriyeli muhalifl er uzun ve zorlu bir müzakere sürecine hazırlanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'la görüşen Suriyeli mu-halifl er, önemli bir karara imza attı.

Fransa Cumhurbaşkanı Franço-is Hollande, Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasid Seyda ve bera-berindeki heyeti Elysee Sarayı’nda kabul etti. Suriye Ulusal Konseyi üyeleri, görüşmeden önce Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile bir araya geldi. Fransa’da muhalefet tarafın-dan Suriye’deki gelişmelerle ilgili ”kayıtsız kalmakla” suçlanan Hol-lande, BM ve Arap Birliği’nin yeni

Suriye Özel Temsilcisi El-Ahtar el-İbrahimi’yi Elysee Sarayı’nda kabul etmişti. Suriye Ulusal Konseyi Baş-kanı Abdülbasid Seyda, ülkesin-de “geçiş hükümeti kurulmasının hazırlıklarını'' yaptıklarını söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Elysee Sarayı'nda 45 dakika süren görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Seyda, ''Şu anda geçiş hükümeti kurulmasının hazırlıklarını yapıyo-ruz. Bu çok fazla istişareyi gerektiren bir süreç. Çok fazla hızlı da hareket edemeyiz. Ancak Ulusal Konsey en kısa zamanda bir sonuca ulaş-mak için çok çaba gösteriyor''dedi. ‘Geçiş Hükümeti’nin yurt dışında mı yoksa yurt içinde mi kurulacağı sorusu üzerine Seyda, geçiş hükü-metinin ülke içinde kurulmasının önemli olduğunu vurguladı.

Suriye muha-lifl eri, ‘geçiş hükümeti’

kurmaya ha-zırlanıyor .

Page 9: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM09 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, hem Dışiş-

leri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile baş başa hem de heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Davutoğlu, Fransız mevkidaşı ile iki ülke arasıdaki ilişkileri ve Suriye’deki son durumu ele aldıklarını söyledi. Davutoğlu, ‘İkili ilişkilerde son dönemlerde kazandırdığımız ivmenin artırılması konusunda kar-şılıklı mutabakata vardık. Özellikle Suriye konusuna yoğunlaştık’ derken, Fabius’un Kilis’teki kampları ziyaret ettiğini hatırlattı. Fabius’un kampları ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olduğunu ifade eden Bakan Ahmet Davutoğlu, ‘Orada bizzat Suriyeli mültecile-rin, Suriyeli kardeşlerimizin çektiği dramı doğrudan izleme olanağı buldu. Son dönemde Suriye’de orta-

ya çıkan tabloyu birlikte ele aldık’ diye konuştu. Suriye’de yaşanan katliamlara uluslararası

toplumun sessiz kalmaması gerektiğine vur-gu yapan Bakan Davutoğlu,’Uluslararası toplumun bu katliamlara karşı sessiz kal-ması, gerçekten sorgulanması gereken bir durumdur. Bu çerçevede Fransa’nın BM Güvenlik Konseyi Başkanı olması dolayısıyla da bu konuları ele aldık. BM Güvenlik Konseyi Dışişleri Ba-kanları düzeyinde Paris’te topla-nacak. Ben de gündemin birinci maddesi Suriye olarak bu toplan-tıya katılacağım. Suriye’de atılacak adımlar, muhtemel riskler konu-

sunda görüş alış verişinde bulunduk’ dedi. Davutoğ-lu, konuşmasına şöyle devam etti:

‘Suriye’deki gelişmeler çok hızlı bir şekilde geli-şiyor. Bu hızlı gelişmelere intibak etmek, en doğru zamanda en doğru tepkiyi verebilmek için de doğru yerde olmak gerekiyor. Suriye halkının haklı müca-delesini ve mültecilerin dramının bitmesini isteyen bütün halkların bir araya gelmesi gerekiyor. Aslında diplomasi de ciddi bir hareketlilik var ama bu hare-ketliliğin alandaki durumu yeterince bölgeye yan-sımıyor. Suriye’deki alandaki durum değişmedikçe mülteci akını da artıyor. Bugün mülteci girişleri son 15 ayın en yüksek rakamına ulaştı. Türkiye tek ba-şına sorumluluk üstlendi ve bu yüzden 300 milyon dolarlık bir kaynak ayırdı. Uluslararası katkılar bu-nunla karşılaştırıldığında devede kulak kalır.’

‘SUriYe’DeKi OlAYlArIn lüBnAn’A SirAYeT eTMe riSKi VAr’’Davutoğlu’ndan sonra söz alan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Türkiye ve Fransa arasın-daki dostane ilişkilerin sürekli gelişmekte olduğu-nu söyledi. Halen iyileşmesi gereken bazı konular olduğunu belirten Fabius, Davutoğlu ile gerçekle-şen görüşmenin ana gündem maddesinin Suriye olduğunu ifade etti. Laurent Fabius, mültecilerin durumunun giderek merkezi bir sorun haline gel-meye başladığını söyledi. Lübnan’ın durumuna da dikkat çeken Fabius, ‘Lübnan’ın yapısında çok büyük bir risk var. Yani Suriye’de olanın aynısının Lübnan’a sirayet etme riski var’ diye konuştu.

Fabius, Suriyeli mültecilerin kaldığı Türkiye’deki

kampların çok iyi olduğunu, bunun için de Türkiye hükümetine teşekkür etmek gerektiğini söyledi. ‘Ge-len insanlar olabilecek en iyi koşullarda ağırlanıyorlar’ diyen Fabius, ‘Türkiye’nin bu konuyu ele alış biçimi, Türk hükümetinin bu konuyu ele alış biçimi, doğal olarak Fransa hükümetinin de onayını almakta, o doğrultuda gitmekte’ değerlendirmesinde bulundu.

Esed sonrası durum için mesajlar veren Laurent Fabius, ‘Mutlaka bu rejimin yerine geçecek bir yapı için de çalışmamız lazım ve bütün işimiz de şu; bu dönüşümün de gerçekten kontrol altında yapılması lazım. Beşar Esed rejiminin ardından bir kaosun ya-şanmasını istemiyoruz’ diye konuştu.

FABiUS, ‘’SeçiM KAMPAnYASInDA BAzI şeYler SöYlenDi’’Fransız Dışişleri Bakanı Fabius, ‘Birlikte çalış-maya devam edeceğiz ve özellikle mülteciler konusunda Türk hükümetinin çabalarını takdir ettiğimi söylemek istiyorum’ dedi.

Her iki bakan konuşmaların ardından gazete-cilerin sorularını cevapladı. Fransa’da, daha önce 1915 olaylarının gündeme gelmeyeceğinin belir-tilmesine rağmen seçim sonrası Cumhurbaşkanı Hollande’ın bu konunun gündeme geleceğini söy-lediğinin hatırlatılması üzerine Fransız Bakan, ‘Se-çim kampanyasında bazı şeyler söylendi. Hem Sa-yın Sarkozy hem de Hollande tarafından söylendi. Bu soruna bir takım çözüm bulmak gerekiyor. Bu konu, iki ülke arasında ilişkilerin kötüye gitmesine neden oldu. Eminim ki, tarihi tutkulardan arınmış, bir takım çözümler bulacağımıza inanıyorum’ dedi.

‘Soykırım yasası ilişkilerinkötüye gitmesine neden oldu’’

Fransa Dışişleri Baka-nı laurent Fabius, eski

Cumhurbaşkanı Nicolas sarkozy yönetiminin

girişimiyle çıkarılan ve daha sonra anayasa

Konseyi tarafından iptal edilen, Ermeni soy-

kırımını inkar etmeyi suç sayan yasayla ilgili

olarak ‘Bu soruna bir takım çözüm bulmak

gerekiyor. Bu konu, iki ülke arasında ilişkile-rin kötüye gitmesine

neden oldu. Eminim ki, tarihi tutkulardan arın-

mış, bir takım çözümler bulacağız’ dedi.

FrAnSA DIşişleri BAKAnI FABiUS:

Page 10: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM10

ECO MARKET - 2Dijon Bölgesi’nde 1200 m2

Bourgogne Bölgesi’nin en büyük helal supermarketi

AçILDI

ECO MARKET-2 ADRESCentre Commersial Saint exupery

rue antoine Saint exupery21300 CHENOVE

Page 11: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM11 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

‘Almanya’da böyle bayramıhayal bile edemezdik’

MAHMUT ÇEBİ

Mekan Almanya’nın bir

şehri… Azra 6 yaşında.

Arife günü akşamı evde

tam bir bayram telaşı

vardı. Annesi hem evi hem tatlıları ertesi

güne yetiştirmek için saat gece 02.00’ye

kadar çalıştı. Azra da geçen bayram prog-

ramlarına katılmıştı. hem hediye oyuncak

aldığı hem arkadaşları

ile doyasıya eğlendiği

için bayramı biliyor ve seviyordu.

-O yüzden günler öncesinden maşukunu bek-

leyen aşık gibi heyecanlıydı. 6 yaşına rağmen

gece 01:00’e kadar bir türlü uyumadı. Evdeki telaşlı

gidiş gelişler arasında o da koşturdu durdu. Bayram

pazara denk gelmişti. Azra’yı Pazar günleri 11.00’den

önce uyandırmak mümkün olmazdı. Gurbette can

çekişen Bayram’a diriliş nefesi üfl emeye çalışan an-

neyi, o telaş arasında bir de “Bu kız bakalım yarın sa-

bah 07.00’de nasıl kalkacak!” endişesi sardı.

Fakat korkulan olmadı. Azra annesinin ilk “hadi kı-

zım kalk bayrama gidiyoruz.” seslenişi ile yataktan kalkıp

giyinmeye başladı. Anne sevinmişti. Sevilen ve özlenerek

beklenen cazibeli bayramların uyandırma gücünün ol-

duğuna da bizzat şahit olmuştu. Güzellikleri paylaşmak-

tan daha güzel ne vardı ki… Yüzündeki sevinç içindeki

hüznü bastırıyordu. Anne, baba, kardeşler Türkiye’ydi.

Onlarsız bayram mı olurdu… Azra’nın mutluluğu gurbet

ve hasretin daralttığı gönlünü genişletti. Mutlu oldu…

Bayram mekanını güleç yüzlü insanlar doldurmuş-

tu. İmam vaazını tam çocuklara göre ayarlamıştı. Azra,

Bayram’ın sadece erkek arkadaşının ismi olmadığını

iyice anlamıştı. Bayram’ın, imam amcanın anlattığına

göre, hem anne hem baba hem de tüm arkadaşlarını

kucaklayan kocaman ve sempatik bir dede idi. Yüzün-

den tebessümü eksik olmayan Hacı Bayram Dede…

Hediyelerle gelen Bayram Dede efsunlu ve müşfi k ha-

vası ile herkes gibi onu da kucakladı. Aileye dahil etti.

Azra kendisi gibi davete gelen onlarca çocuk, anne ve

babalarla birlikte, yüzlerce kişinin oluşturduğu koca bir

ailenin küçük üyesi olarak, namazını kıldı. Tekbirlere

iştirak etmeye çalıştı. Hep birlikte söylendiği zaman

tekbirin de tadı bir başka oluyordu.

Sonra bayramlaşma başladı. Herkes herkesle kucak-

laştı. Aylardır pas tutan omuzlar adeta yeniden açıldı.

Hem pası hem yası gitti. Bayramın bereketi, uhrevi ha-

vası ile ruhlara yeniden insan kokusu sindi. İnsandan ka-

çanlar insana koştular. Gönüller dost esintisi ile kendine

geldi. İnsan insansız edebilir miydi? Gönüller bir olma-

yınca samanlığın seyran olduğu nerede görülmüştü.

Bayram coşkusu devam ediyor, zaman neşe içinde

akıyordu. Bir süre sonra çocuklar için bayramın en he-

yecanlı aşaması başlamıştı. Babaların elleri ceplerine gitti.

Bayram olduğu için, tekbirler ürküttüğü için akreplerin

hepsi cepleri terketmişti. Çam sakızı, çoban armağanı

Eurolar bazen kağıt, bazen demir olarak açılan küçük

ellere akmaya başladı. Hediyeler kapışıldı. Bazıları

Fatih’in fedaisi Kara Murat gibi tek başına, bazıları

ise ekipler halinde odaları, babaları ve tabii ki

anneleri de ziyaret ettiler. Mahir çiftçi

gibi hasat kaldırdılar. Sevindiler, mutlu oldular.

Çocuklar mutlu olunca, anne ve babaların üzgün

olma ihtimali olabilir miydi?…

Sonra Nasreddin’den mülhem, Hacivat Karagöz’

den ilham, palyaço amca geldi. 3 yaşından 13 yaşına

tüm çocukları gülmekten kırdı geçirdi. “Sen bayramı

seviyor musun?” sorusuna muhatap olan her çocuk,

aynı yüz ifadesiyle sorana bakıp, başka ihtimal mi var

dercesine “Tabii seviyorum” cevabını veriyordu.

Ben çocukluğumu Türkiye’de yaşadım. Çocukluğu

Almanya’da geçen değerli yazarımız İsmail Kul küçük

Halime’si ile gelmişti. Palyaçoya gülen, balonda zıpla-

yan kızına ve diğer çocuklara mutlu bir gülümseme ile

bakıyordu. “Senin çocukluğunda Almanya’da böyle bir

bayram yaşadın mı?” diye sordum. İçini çekti…“Ne ya-

şaması, biz bunu hayal bile edemezdik.” cevabını verdi.

Ona göre eski bayramlar Opel bile değilken, giderek

güzelleşen her sene daha bir alımlı hale gelen yeni bay-

ramlar sanki Porsche gibi davetkar ve cazibeliydi.

Komşu Almanlara önceden haber verilmişti. Gü-

rültüden hiç şikayet eden olmadı. Hatta

bazıları gelip bayramın ismini bile

sordu. Seneye inşallah on-

ların da çocukları davet

edilecek. Bayram De-

demizin gönlü Mevla-

na gibi geniş “Ne olursan ol gel” diyor.

Her çocuk kendini bir yere ait olarak hissetmek

ister. Aile ne kadar büyük olursa çocuktaki güven de

o kadar çok olur. Bu aidiyet hissi verilmeyen çocuklar

okyanusta tek başına rotasız dolaşan kayıklar gibidir.

Bayramlar bu aidiyet hissini vermek için en güzel fırsat-

tır. Aman değerini bilelim, fırsatı sakın kaçırmayalım.

Çok da pahalı değil. 100 tane cemaati olan her

cami veya dernek yılda bir kere 30 (çok iyi olsun

isterseniz 50) Euro toplayarak çocuklarına bu bay-

ram neşesini yaşatabilir.

Ailece sabah kahvaltısı yapmak, çocuklara na-

kit ve oyuncak hediye vermek, üstelik yine aile-

ce süper eğlenceli bir gün geçirmek hepsi bu 50

Euro’nun içinde. Sizce de ucuz değil mi?

Yapanlar var. Tadı damaklarında kaldığı için her sene

tekrarlıyorlar. Yapmayanlara Kurban Bayramı’nın eli ku-

lağında tekrardan ‘aman sakın kaçırmayın’ diyorum.

Bayramları yaşatın ki, kültürünüz yaşasın…

[email protected]

Page 12: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM12 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Avrupa'dan tatil için Türkiye'ye gelen gurbetçilerin dönüş yolculuğu öncesi

yaptıkları alışveriş, esnafın yüzünü güldürü-yor. Akarbaşı Demirciler Çarşısı'nda alışveriş yapanlar arasında gurbetçilerin yanı sıra yerli ve yabancı turistler de bulunuyor.

Ağustos ayının gelmesiyle gurbetçi va-tandaşların çarşıya gelmeye başladığını söyleyen esnaf Mehmet Karakurt, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da gurbetçilerimiz er-zaklarını buradan temin ediyor. Şanlıurfalı gurbetçilerimizin yanı sıra Adıyaman, Gazi-antep, Malatya ve Kahramanmaraş illerine gelen gurbetçilerimiz kentimizi gezerken kış-lık malzemelerini de buradan temin ediyor. Gurbetçilerimiz genelde ev salçası, nar ekşisi, dolmalık kurutulmuş patlıcan, biber, kabak ve acur, isot çeşitlerini tercih ediyor" dedi.

Binlerce kilometre katederek Türkiye'ye gelen gurbetçilere en iyi ürünleri sergileme-

ye çalıştıklarını ifade eden Karakurt, "Burada satışa sunduğumuz bütün ürünler tamamen organiktir. Her yıl yenilediğimiz ürünlerimi-zin lezzeti de çok iyidir. Sürekli müşterimiz haline gelen birçok gurbetçinin buradan alışveriş yapması da bizim için ekonomik an-lamda çok iyi olur" diye konuştu.

Ramazan ve bayram için memleketleri-ne geldiklerini dile getiren Avrupalı Türkler ise, "Bayram tatilinin ardından geri dönüşler başlayacak. Avrupa'da yöresel ve beğendiği-miz yiyeceklerden olan ev salçası, nar ekşisi, dolmalık kurutulmuş patlıcan, biber, kabak ve acur, isot olmadığı için kendi memleketi-mizden alıp götürüyoruz. Avrupa'da bu tür yiyeceklere çok az rastlanıyor. Bulunan yi-yecekler ise kendi memleketimizde yapılan kurutmalıklardan kötü oluyor. Bunun için bütün kışlık yiyeceklerimizi buradan temin edip götürüyoruz" şeklinde konuştular.

ramazan Bayramı’nın sonra ermesiyle tatil için türkiye’de bulunan gurbetçiler de dönüş hazırlığına başladı. Şanlıurfa'lı gurbetçilerin ise en çok , kış için kurutmalık ve isot’a rağbet ettikleri belirtildi.

Dönüş hazırlığında olan Avrupalı Türkler kurutmalık ve isot alıyor

-Yurt dışında yaşadıkları ülkelerde-ki sağlık ücretlerinin pahalı olması

nedeniyle tedavi olmak için yaz aylarını bekleyen gurbetçiler Samsun'da hem tatillerini yapıyor hem de tedavi oluyor.

Konuyla ilgili açıklamada bulu-nan Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Op. Dr. Hikmet Çavuş, “Hastanemiz yaklaşık 3 yıldır Samsun ve bölge halkına tüm dahili ve cerrahi uzmanlık dallarında, tüp bebek, onkolo-ji, diş üniteleri, acil servis ve tüm yoğun bakım hizmetlerinde A grubu sağlık hizmeti sunmaktadır. Yurt dışından ge-len vatandaşlarımız yaşadıkları ülkeler-de uzman hekimlere ulaşmakta zorluk çekmekte, istedikleri şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktadır. Yurt dışından gelen vatandaşlarımız hastanemize başvurduklarında muaye-ne hizmetlerinden ameliyat hizmetle-rine, yataklı servis hizmetlerinden ileri görüntüleme, yoğun bakım hizmetleri-ne dek tüm hizmet süreçlerini aynı bina içinde ve gerek sosyal güvencelerini kullanarak, gerekse yurt dışı sigortala-rından yararlanarak anlaşma kapsamın-da sağlık hizmeti alabiliyorlar.” dedi.

Karadeniz Bölgesi'nde hastanenin bir katını tamamen erişkin, yeni doğan ve koroner yoğun bakım ünitelerine ayırmış özel hastane olma özelliğini taşıdıklarını belirten Op. Dr. Hikmet Çavuş, “İkisi kalp ve damar cerrahisi için ayrılmış özel donanımlı 8 ameliyat-hane ile 7 gün 24 saat ameliyat hizmeti vermekteyiz.” diye konuştu.

Avrupalı Türkler tedavilerini ‘anavatan’da yaptırıyor

ev salçası, nar ekşisi, kurutulmuş patlı-can, biber ve isot satışlarında büyük artış yaşanıyor.

Yurt dışında yaşayan Türkler, bulundukları ülkelerde uzman hekimlere ulaşmakta zorluk çekiyor.

-Ramazan Bayramı’nın tamam-

lanmasıyla dönüş yolculuğuna

geçen Avrupalı Türklerin yol çilesi

bitmiyor. Macaristan sınır kapısın-

daki yoğunluk nedeniyle 2 kilomet-

relik kuyruk oluştuğu beliritildi.

Yıllık izinlerini Türkiye'de ge-

çirmek için Macaristan üzerinden

Sırbistan'a geçen Türk gurbetçiler,

Macaristan-Sırbistan sınır kapısı

Röszke'deki yoğunluk nedeniyle sa-

atlerce kuyrukta bekliyor.

Csongrad İli Emniyet Mü-

dürlüğü sözcüsü Szabolcs Szenti,

Türk gurbetçilerin Macaristan-Sır-

bistan sınır kapısında beklememeleri

için daha önce Türkiye'nin Budapeş-

te Büyükelçiliği tarafından yapılan

açıklamaya uyulmadığını, sınır kapı-

sındaki kuyruğun 2 kilometreyi bul-

duğunu belirtti. Avrupa'da yaşayan

Türk Avrupalı Türklerin otomobille-

riyle Macaristan'dan hafta sonu çıkış

yapmamasının istendiğini kaydeden

Szenti, ancak Türkiye'ye gidenle-

rin neredeyse tümümün geçişlerini

cuma ya da cumartesi günü yaptığını

kaydetti Yığılmanın önlenmesi için

Röszke sınır kapısından geçmek is-

teyen Macar ve Sırp vatandaşlarının

başka sınır kapılarına yönlendirildiği

kaydedildi.

Macaristan-Sırbistansınırında dönüş yoğunluğu

Macaristan üzerinden Sırbistan'a geçen Türk yolcular, Macaristan-Sırbistan sınır kapısı röszke'deki yoğunluk

nedeniyle saatlerce kuyrukta bekliyor.

Page 13: Zaman France N° 227 - TR

GÜNDEM13 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Paris'in simgesi Eyfel Kulesi’ni görmeye gelen turistler, az

sayıdaki portatif tuvaletin önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Bekle-mekten şikayetçi olanların yanında, durumdan olumsuz etkilenen ka-feterya sahipleri de, bu duruma bir çözüm bulunmasını istedi.

Hergün Eyfel Kulesi’ne akın eden binlerce turist, muhteşem manzara keyfinin yanında bazı sıkıntılar da ya-şıyor. Eyfel'in çevresinde bulunan az sayıdaki "cabinet" adı verilen portatif tuvaletlerin durumu ve sayısı, turist-lerin ihtiyacını karşılamaktan olduk-ça uzak. Turistler, uzun kuyrukların kaçınılmaz olduğu tuvaletler önünde

özellikle sıcak günlerde yarım saate varan bekleme sürelerinden şikayetçi olduklarını dile getirdiler.

Kapısındaki düzeneğe 50 cent atılarak girilen tuvaletler tek kişilik olduğu ve sayıları da yeterli olma-dığı için turistlerin bekleme süresi oldukça uzuyor. Eyfel kulesinin al-tında bulunan az sayıdaki kafenin işletmecileri de sorunun çözüme ka-vuşturulamamasından şikayetçi.

Özellikle yoğunluğun arttığı tatil günlerinde, turistlerin tuvalet talep-lerinden iş yapamaz hale geldiklerini anlatan işletme sahipleri, çevre dü-zenlemesi ve yeni tuvaletler konula-rak talebin karşılanmasını istiyor.

Tuvalet sıkıntısı eyfel’in keyfini kaçırıyor

Dünyanın en çok turist çeken şehri olan Paris’in simgesi Eyfel Kulesi’nin tuvalet sorunu çözülemiyor. Eyfel Kulesi’ni görmeye ge-len turistler, az sayıdaki portatif tuvaletin önünde uzun kuyruklar

oluşturuyor. Kafeterya sahipleri ise bu durumdan şikayetçi.

YAKUP OMMA MEtz

-Ramazan Bayramı sabahı, namazdan önce, Metz Belediye Başkanı Domi-

nique Gros ve Belediye Başkan Yardımcı-larından Patrice Nzihou, Müslümanların bayramını tebrik etmek için, CİMG Metz Cemiyeti‘ne ziyarette bulundu.

İslam Toplumu Milli Görüş Doğu Fransa Bölgesi Metz Cemiyeti Dernek Başkanı Güngör İbili yaptığı konuşmada, "Bayram günü yaptığı ziyaretlerle, bayram

sevinçlerimize ortak oldular" diyerek Bele-diye Başkanı Gros‘a teşekkür etti.

Metz Belediye Başkanı Dominique Gros ise Müslümanların Ramazan Bay-ramlarını tebrik ederek, “Bu mutlu günü-nüzde, sizlerle bir arada olmaktan mutlu-luk duyuyorum.” dedi. Amaçlarının, Metz şehrindeki tüm insanların huzur ve mut-luluk içinde yaşamaları olduğunu söyle-yen Gros, Belediye Başkanı olarak elinden gelen gayreti gösterdiğini ifade etti.

Metz Belediye Başkanı’ndan bayram ziyareti

Metz Belediye Başkanı Do-

minique gros, islam Toplumu

Milli görüş Doğu Fransa Bölgesi Metz

Cemiyeti‘ni ziyaret etti.

elysee Sarayı’nın kat planları çalındı-Fransa'da aralarında Cumhurbaş-

kanlığı Sarayı binasının da bulun-duğu bazı önemli kamu binalarının kat planları çalındı. İçişleri Bakanlığı, kamu binalarının bakımıyla ilgili şirketin bir ça-lışanının aracından, önemli kamu binala-rının dijital ortama aktarılan kat planları-nın çalındığını açıkladı. Şirket görevlisinin Paris'teki bir tren istasyonu yakınına kısa süreli park ettiği araca giren hırsızların, dijital ortamdaki verileri çaldığını açıkla-yan Bakanlık, bu bilgilerin çalınmasının güvenlik açısından bir tehdit ve tehlike oluşturmadığını bildirdi.Fransız basını, çalınan kat palanları arasında İçişleri Ba-kanlığı ve Paris Emniyet Müdürlüğü bi-nasının da yer aldığını duyurdu.

çalınan kat planları arasında içişleri Bakanlığı ve Paris emniyet Müdürlüğü binalarının da planları bulunuyor.

Page 14: Zaman France N° 227 - TR
Page 15: Zaman France N° 227 - TR

MEMLEKET15 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Ramazan Bayramını memleketinde geçi-ren Avrupalı Türklerin dönüşte memle-

ketine has şeker, çikolata ve lokum götürmesi şekerci esnafına çifte bayram yaşatıyor. Çarşı-başı Şekercisi Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Çarşıbaşı, Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala, şeker ve çikolata satışlarının arttığını ifade ederek, ramazan bayramının Avrupa'dan ge-len vatandaşların izin dönemine bitimine denk gelmesiyle satışların geçen senelere göre daha da arttığını söyledi.

Avrupalı Türklerin dönüşlerinin başladı-ğını belirten Çarşıbaşı, ''Memleketine gelen Avrupalı Türklerimiz yurt dışına kilo kilo yö-relerimize has şeker, çikolata ve lokum götü-rüyorlar. Gurbette bayramı geçiren vatandaş-larımız buradan lokum ve şeker götürüp, yurt dışından izne gelemeyen Türk vatandaşlarına

ikram ediyor. Yabancı komşularına da ikram ediyorlar. Ayrıca nişanlılar da aile ziyaretle-rine giderken özel special çikolatalarımızdan alıyorlar. İşlerimiz çok şükür iyi'' dedi.

şeKerleMe ürünlerine YüzDe 5-10 zAM Ramazan şekerlerinin geçtiğimiz yıla göre yüz-de 5-10 arasında zamlandığını ifade eden Çar-şıbaşı, şunları kaydetti:

“Çeşit çeşit ürünlerimiz farklı fiyatlara alı-cı buluyor. Lokum fiyatları 5-15 lira, çikolata grupları 7-70 lira fiyat aralığında satılıyor.

Farklı kalitede farklı fiyatta, herkesin ke-sesine göre uygun ürünlerimiz var. Şu anda özel çikolatalarımız ve Napolitan gruplarımız bayrama hazır. Bunun yanında lokum çeşit-lerimize ve çocuk grupları ürünlerine Avrupalı Türklerden ve vatandaşlarımızdan çok fazla

talep var.''

Kayseri’de esnafın yüzünü Avrupalı hemşerileri güldürdü

-Türkiye'den yurtdışına göç etmiş Avrupalı Nogay Türkleri Kadir Gecesi’ni, memle-

ketleri Konya'nın Kulu ilçesine bağlı Kırkkuyu köyüne yaptırdıkları camide karşıladı.

Yıllık izinlerini Ramazan ayında kullanan Avrupalı Nogaylar her akşam iftarlarını da yeni yaptırdıkları caminin bahçesinde yapıyor. Ya-pılan iftarlar köyde yaşayanlarla Avrupalı Türk-lerin kaynaşmasına zemin hazırlıyor. Köyde çocukluğu beraber geçmiş eski dostlar ise bol bol birlikte vakit geçirerek hasret giderdiler.

Kırkkuyu Camii Derneği Başkanı Muzaffer Eryiğit, Kadir Gecesi’ni idrak ettikleri bu cami-nin birlik ve berberlik sayesinde 11 ay gibi kısa bir sürede tamamlandığını anlattı. Yurtdışında köylülerinin yaşadığı her ülkede dernek adına bir temsilci belirlediklerini kaydeden Eryiğit, temsilciler tarafından toplanan bağışların sü-ratle kendilerine aktarıldığını ve camiyi 11 ayda tamamen bitirdiklerini söyledi. Eryiğit, “Avru-palı Türklerin birçoğu bu yıl izinlerini Ramazan ayında kullandı. Ramazan ayımız çok güzel geç-ti ve hep birlikte Kadir gecesine ulaştık. Verdiği-miz göçler nedeniyle eş dost uzun süre birbiriyle görüşemiyordu. Bu etkinlikler sayesinde çok güzel bir ortam oldu.'' şeklinde konuştu.

Köyde yaşayan Osman Göçmenoğlu, Av-rupalı Türklerin bu yıl Ramazan ayında köyü şenlendirdiğini ifade etti.

Avrupalı nogay Türklerinden Kulu'ya cami

-Doğanoğlu köyünde bal üretebilmek için yoğun emek harcayan Dönmez,

sarp kayalıktaki doğal kovanlarda arıları-nın ürettiği balı alabilmek için her sene bal sağım dönemi halat, iskele ve merdiven yardımıyla yaklaşık 7-8 metre yükseklikte-ki kayalıklara çıkıyor. Kayanın iç kısmında bir kovukta bulunan kovandaki arıları du-manla uzaklaştıran Dönmez, balı almak için de titiz bir çalışma yapıyor.

Ayı ve sansar gibi hayvanların alma-ması için doğal kovan üzerindeki kapa-ğı çıkaran Dönmez, çelik kanca aracılı-ğıyla kovanı çekip balı alıyor. Dönmez, kovandan aldığı yaklaşık 20 kilo balın kilosunu ortalama 100 liradan satıyor. Baldan satın almak için Dönmez'e en

az bir yıl önceden sipariş vermek gere-kiyor. Süleyman Dönmez, sarp kayalık-ta bal arılarının kovan yaptığı dedesinin 80 yıl önce fark ettiğini söyledi.

Uzun süre dedesinin bölgedeki arı-ların yaptığı balı aldığını ancak sonraki yıllarda arıların kaybolduğunu anlatan Dönmez, 10 yıl önce de arıların yeniden döndüğünü kaydetti. Dönmez, şöyle devam etti: “Oğlum bu kayanın altında yağmur yağarken dinlenmeye gelmiş-ti. Kayadan arı sesi geldiğini duymuş. Bana söyledi. Ben de kalktım, geldim. Baktım hakikaten de arı var. Ama ko-vanın kapağı yok. Ona göre ölçtüm, bir kapak yaptım, getirdim monte ettim. 10 senedir biz sağıyoruz. Geçen sene

de 12 kilo bal çıkardım. Senede sadece bir defa kapısını açıyorum. Hiç öyle ilaç filan kullanmıyorum. Sadece senede bir defa gelip kapısını açıyorum, sağıyorum ve ballarımın müşterisi de hazır.” Dön-mez, çevrede başka kayalık bölgelerde de bu şekilde kovanlar olduğunu ancak kayaların çok sarp olması nedeniyle çı-kıp bal toplayamadığını belirtti.

Fransa'da yaşayan Karakoçanlı gur-betçi Hacı Akyol ise balın siparişini iki sene önceden verdiğini, balı bu sene almanın kendisine nasip olduğunu söy-ledi. Şeker hastası olduğunu ifade eden Akyol, “Bu bal tabii, şifalı baldır. Şeker hastası olduğum için organik bal iyidir, fazla şekeri yükseltmiyor” dedi.

Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden memleketlerine giden Kayserili vatandaşlar, bayram alışverişinde yerel esnafın yüzünü güldürdü.

Bu bal için iki yıl beklediKarakoçan'da arıcılık yapan 53 yaşındaki süleyman Dönmez, “bal kayası” adını verdiği sarp kayalıktaki doğal kovanlarda ürettiği balı, zorlu bir yolculuğun ardından müşterilerine sunuyor. Fransa'da yaşayan Karakoçanlı gurbetçi Hacı akyol ise balın siparişini iki sene önceden verdiğini, balı bu sene almanın kendisine nasip olduğunu söyledi.

Kilosu 100 Tl olan bu baldan satın almak için, en az bir yıl önceden sipariş vermek gerekiyor.

Yapılan yeni camii, nogay Türklerini buluşturdu.

Page 16: Zaman France N° 227 - TR

16 24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Berlin merkezli INFO GmbH ve Lil-jeberg Kamuoyu Araştırma Enstitüsü

tarafından yapılan bir araştırma, Almanya’da yaşayan 15-29 yaş grubuna ait Türkler’in işsiz kaldıkları takdirde Türkiye’ye geri dö-nebileceği sonucuna vardı. Kurumların Genel Müdürü Dr. Holger Liljeberg, bin 11 Almanyalı Türkün katılımıyla yapılan araş-tırmada Türklerin bu durumda yüzde 46’sı-nın Türkiye’ye geri döneceğini açıkladı. 2010 yılında yaptıkları araştırmanın sonuçları ile karşılaştırdıklarında, Türkiye'ye dönmek is-teyenlerin oranının yüzde 15 arttığını belir-ten Holger Liljeberg, yaşlara göre Türkiye'ye dönmek isteme nedenlerinin değişiklik gös-terdiğini kaydediyor. Liljeberg’e göre Türk

gençleri ekonomik nedenlerle Türkiye'ye gitmek istiyor.

SiVil TOPlUM örgüTleri De InFO’YA inAnMIYOrINFO GmbH ve Liljeberg Kamuoyu Araş-tırma Enstitüsü’nün ortaya koyduğu sonuç-lara Almanya’daki sivil toplum örgütleri ve esnaf kesimi de inanmıyor. Konuyla ilgili olarak konuşan BW. DİTİB teşkilatları Eyalet başkanı Erdinç Altuntaş,’Bu araştırmayı çok gerçekçi bulmuyorum. Almanya’da yüksek eğitim yapmış ve ayrımcılığa uğramış olup Türkiye’ye dönenler var. Burada gelecek gör-meyip gelişen Türkiye’de kariyer yapmak ve ülkesine faydalı olmak için dönenler de var. Fakat halktan öyle dönen veya dönmeyi dü-

şünen yok.’ şeklinde konuşuyor. Türkiye’ye dönmek isteyen birinci neslin bile artık çocuk ve torunları burada olduğu için bu ülkede def-nedilmeyi vasiyet ettiğini hatırlatan Altuntaş, ‘Müslüman mezarlıkları oluşmuş hala dönme konusu gündeme getiriliyor. Bu araştırmayı yersiz buluyorum’’ diyerek tepki gsöteriyor.

İşadamları Derneği Self e.V’nin Genel Sekreteri Faruk Ceran, özellikle iş dünyası-nın hissiyatı dikkate alındığında Türkiye’ye gidenlerin yatırım amaçlı hareket ettiğini söylüyor. Ceran, ‘Almanya’ya bu kadar ya-tırımı olan insanlar neden dönsün. İnsanlar giderek daha yoğun biçimde Almanya’da kalmayı düşünüyor. Araştırmayı çok gerçek-çi bulmadım’ifadesini kullanıyor.

Almanya’da Türklerle ilgili anket tartışma yarattınFO gmbh ve liljeberg Kamuoyu Araştırma enstitüsü tarafından bin 11 türk üzerinde yapılan araştırma, türkler’in almanya’da işsiz kaldıkları takdirde yüzde 46’sının türkiye’ye geri dönebileceklerini ortaya koydu. almanya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ise araştırmaya inanmadıklarını belirtti.

Avrupalı genç Türk hukukçularına Ankara'da eğitim imkanı-Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplu-

luklar Başkanlığı tarafından Av-rupa Birliği ülkelerinde yaşayan genç Türk hukukçularına yönelik “Ulusla-rarası Hukuk ve Mukayeseli Hukuk’da başlıklı eğitim programı” düzenlene-cek. Dili Türkçe olacak program, 10-19 Eylül 2012 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesi işbirliğiyle Ankara'da gerçek-leşecek.

Başkanlık'tan yapılan açıklamaya göre; program kapsamında organize edilmesi planlanan seminerler ve bilgi-lendirme toplantılarının yanı sıra dün-

yadaki çeşitli yargı sistemleri mukaye-seli olarak incelenecek ve Türkiye'nin hukuk sistemi ile Türk yargısındaki son gelişmeler hakkında dersler verilecek. Alanında yetkin akademisyenlerin ve bu alanda deneyime sahip kamu per-sonelleri tarafından verilecek olan eği-timde, katılımcılar Türkiye'nin birçok bakanlık ve kamu kuruluşunu ziyaret etme ve bu kuruluşların yapı ve işlev-leri hakkında detaylı bilgiye ulaşma imkânı elde edecek.

Eğitim programına, Avrupa Birliği ülkelerinde ikamet eden ve bu ülke-

lerin hukuk fakültelerinden mezun ya da bu ülkelerde hukuk alanında dok-tora eğitimine devam eden 1975 veya daha sonraki yıl doğumlu kişiler baş-vurabilecek. Programa katılanlardan herhangi bir ücret talep edilmeyecek. Ayrıca gidiş-dönüş uçak biletleri ve 11 gün sürecek program boyunca ko-naklama giderleri başkanlık tarafından karşılanacak.

Program hakkında daha detaylı bil-giler http://www.ytb.gov.tr/index.php/tr/hukukegitim veya www.ytb.gov.tr adresinden edinilebiliyor.

FİLİZ TINASAvukat

Fransa’da yıllardır bir çok sektörde gerek yerel fi rmalar, gerek yabancı fi rma ile yerli fi rmalar ara-sında şirket birleşmeleri veya devirleri (Fusions-ac-quisitions/ Mergers & Acquisitions) gerçekleşmek-tedir. Dünya genelinde şirket birleşmeleri ve satın alma işlemlerinin sayısı ve hacmi yüksek olmasına rağmen, işlemlerin büyük çoğunluğu amacına ula-şamamaktadır. Hakikaten, satın alma fi yatı uygun olsa bile, beklenen değerin birçok satın alma işle-minde elde edilemediği gözlemlenmiştir.

Bu kapsamda birleşilecek veya satın alınacak şirketin (hedef şirket, société cible, target com-pany) fi nansal, operasyonel, ticari ve piyasa ince-lemelerinin yanısıra hukuki incelemesinin de ön-ceden yapılması yatırımcı açısından oldukça önem arz etmektedir. Hukuki inceleme şirket birleşme veya satın alma projenin en başından itibaren işin içine dahil olması potansiyel sorunlar sürecin er-ken aşamalarında belirlenmesini saglamaktadir.

Uzman bir avukat tarafından birleşme veya satın alınmaya konu olan hedef şirketin hakkında hukuki ön incelemelerin yapılması ve ön inceleme raporu (rapport de revue juridique/due diligence report) hazırlanması alıcı müvekkilin satıcı müvekkil kadar hedef şirketin hakkında bilgi sahibi olabilmesini saglamaktadır.

Ön incelemeler sayesinde hedef şirketin yürürlükte-ki hukuki mevzuata ve yasal prosedüre uygunluğu tespit edilir. Bu çalışma neticesinde hedef şirketin, gerçekleş-tirilmesi planlanan işlem bakımından değerlendirmesi yapılır ve öngörülebilen hukuki riskleri belirlenir.

hUKUKi ön inCeleMenin KAPSAMI neDir ?Kurumsal belgeler ve paylarGayrimenkül ve menkullerTeminat ve kefaletlerDava ve icra takipleri (contentieux et pré-

contentieux)Fikri mülkiyet haklarıRekabete uygunlukDiğer ticari sözleşmeler

BirleşMe Ve SATIn AlMA PrOJeSini engelleYeBilen Söz-leşMe MADDeleri

Hedef şirket de yürürlükte olan bazı sözleşmelerin hükümleri projeyi alt üst edebilir. Dolayısıyla proje-nin onaylanmasından önce sözleşmeler incelenir ve “engel maddeler” tespit edilir. Örneğin:

Hisse alım satımını engelleyen veya limit koyan maddeler (droit de préférence/right of fi rst refusal);

Yönetim değişiklik halinde parasal cezalar veya sözleşmenin feshini getiren maddeler (clause de changement de contrôle/change of control)

Engel maddeler özellikle ticari, fi nansal ve banka sözleşmelerde yer alır.

OrTAKlIK SözleşMeSinin FAYDAlArIBirleşme ve satın almaya karar verdikten sonra

hazırlanması gereken en önemli sözleşmelerden biri “ortaklık sözleşmesi” (shareholders agreement). Hedef şirketin ortakları arasında imzalanan bu sözleşmenin amacı :

- Hakların karşılıklı tespiti için imtiyazlarin be-lirlenmesi

- Kitlenme hallerinde (deadlock situation) çözüm yolları sağlamak

- Şirketin yönetimi ve temsilini belirlemek- Bilgi ve inceleme haklarının kapsamını belirlemek- Ihtilaf hallerinde yetkili hukuk ve mahkeme seçi-

mini veya tahkime başvurulmasını sağ[email protected]

şirket birleşmeleri ve devralmalar

DIS HABERLER-

Page 17: Zaman France N° 227 - TR

Asya Food - Toptan Gıda 168 rue de Paris93000 Bobigny

Tel.: 0033 01 48 40 05 06Fax: 0033 95 96 42 16 4

, ,

market ve restorant müsterilerimize degerinde Bisiklet

hediye!

ve

Asya Food - Toptan Gıda Asya Food - Toptan Gıda

[email protected]

Page 18: Zaman France N° 227 - TR

İkindi SohbetleriKürsü

B U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

Bir dava adamı portresi-Dava adamı, gönül verdiği dava uğruna,

kendi öz nefsine kadar her şeyi feda et-meye hazırdır ve bu hususta o, çoktan aklını, nefsini ve ruhunu ikna etmiştir bile.

Dava adamı, kendisini, başkalarını yaşat-ma zevkine adamış, nefsî haz ve zevklerinden sıyrılmış bir insandır. O, günde elli defa seve seve davası uğrunda ölüme katlanmaya hazır-dır ama körü körüne, hemen ölüme koşmak ve kendini ölüme atmak gibi düşüncesizce şeyler-den de uzak bir basiret insanıdır. Zira dava ada-mı, sadece bir fedaî değildir. Hele bir gösteriş budalası asla... O her gün davası uğruna gördü-ğü, müşahede ettiği acı manzaralar ve gelecek adına milletini tehdit eden şeyler karşısında bin defa ölür, bin defa dirilir ve bir kere ölmekle kurtulmayı asla düşünmez. Bazen kendisini feda edip bir kere ölen insanlar arasında çok defa hayattan bıkmış kimseler de bulunabilir.

Dava adamı tepeden tırnağa hayat doludur. Yaşamanın önemli olduğunun da farkındadır; ama o, diriliş eridir ve hayatı gibi diğer değerli şey-lerini de, öldürmeye değil yaşatmaya bağlamıştır.

Her fedakâr insan dava adamı olamadığı gibi, her ideal insan da dava adamı olamaz. Belki o bir idealist olabilir; zira dava adamı ol-mak, ayrı bir kısım vasıflar ister.

Dava adamı, ne yaptığını ve yapacağını çok iyi bilen biridir. O, “Hele şöyle bir yapalım da ne oluyor görelim.” mülâhazasıyla hareket etmez. Düşünür, istişare eder, planlar, sonra yapar ve ömrünü yap-sök’le tüketmez.

EfEndimiz vE davasıBu vasıflarla kâmil manada muttasıf olan en büyük dava adamı şüphesiz ki, Hz. Muhammed’dir (sallallâhu aleyhi ve sellem). Şimdi O’nun örnek hayatından bir kısım ke-sitler sunarak yukarıda icmalen bahsettiğimiz dava adamı portresini çizmeye çalışalım:

Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayat-ı seniyyelerine baktığımız zaman, O’nun çok kritik dönemlerde dahi ani ve isabetli kararlar verdiğini görürüz. Meselâ, Allah Resûlü, ashab-ı kiramın bir kısmının işkence altında bulunduk-ları Mekke’den, Habeşistan’a hicret etmelerine müsaade etmişti. Başkaları belki bunu ilk bakışta anlayamayabilirdi. Hatta yanlış yorumlara bile girebilirdi; ama Efendimiz’in anlayışına göre on-lar Habeşistan’a gitmekle, hem Mekke’deki bas-kıdan kurtulacaklar hem de orada Müslümanlığı duyuracaklardı. Nitekim öyle de oldu ve Habeş kralı Necaşi bile Müslüman oldu.

Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ha-yatında, ilk anda anlaşılamayan, ama anlaşıldığın-da da O’nun ne kadar büyük bir dava adamı oldu-ğunu gösteren bir başka büyük olay da Hudeybiye sulhüdür. İzzet, şeref ve haysiyetiyle oynandığı Hudeybiye’de O (sallallâhu aleyhi ve sellem), tam

bir dava adamı olarak hareket etmiştir. Şayet O, orada ashab-ı kiramın önünü açsaydı, onlar İrem barajı gibi bütün müşrikleri sele vereceklerdi; bel-ki o selin önünde kendileri de sürükleneceklerdi. Ama Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) böyle bir şeye meydan vermedi. Hemen Allah’ın emriy-le ve O’nun muradı istikametinde bir karar verdi ve bir anlaşma yaptı. Belki bu anlaşmada Müslü-manların onur ve şerefi kırılacaktı ama kat’iyen kan dökülmeyecekti ve Uhud’da, Hendek’te müşriklerle açılan ara biraz daha açılmayacak, problem, olduğu yerde dondurulacaktı. Müşrik-ler gelecek sene Müslümanlara Mekke’ye girme imkânı verecekler ve böylece sahabe de Müslü-manlığı anlatma fırsatı bulmuş olacaktı. Da-hası bu insanlar akrabalarının yanına gi-decek ve aile yakınlığı içinde dinlerine ait meseleleri çok rahatlıkla anlatabilecek-lerdi. Hem Mekkelilerle böyle bir anlaş-ma yaptıklarından dolayı çok rahatlıkla Arap yarımadasında çeşitli kabilelere Müslümanlığı anlatma fırsatı da bulmuş olacaklardı. Çünkü Mekkelilerden artık herhangi bir tehlike gelmesi söz konusu değildi. Ayrıca, bu esnada Allah Resûlü çeşitli meliklere, hüküm-darlara mektuplar yaza-cak, adamlar gönderip onlarla meşgul olma imkânı bulacaktı.. ve bu arada kendi sis-temini kuracak ve her şeyi sağlama bağlayacaktı.

O GündEn BuGünEEfendimiz ile başlayan bir dö-nem, çeşitli kimsele-rin elinde hakkıyla korundu ve günü-müze kadar bütün canlılığıyla intikal etti. Eğer günümüzde de aynı ruh, aynı azim ve inançla; aynı şuur, aynı hasbîlik ve diğerkâmlıkla bu işe sahip çıkmazsak, günümüze kadar elden ele emanet olarak intikal eden bu davanın –Allah muhafaza buyursun!– enkaz hâline gelmesi mu-kadderdir. Tabiî buna sebebiyet veren de bizler olmuş olacağız. Bence asıl üzerinde ısrarla durul-ması gerekli olan husus da işte budur:

Maddî-mânevî her şeyin üstünde ona olağa-nüstü bir ehemmiyet atfetme ve dünyevî işlerin çok çok üstünde değer verme, hatta o olmadıktan sonra yaşamanın manasız olduğuna inanma, da-hası genç nesillere bu ufku gösterme, inandırma Rabb’imizin bize lütfettiği her fırsatı bu istikamet-te yani nesillerimizin irfan hayatı adına, imana ermeleri adına değerlendirme ve bunu en büyük vazife sayma... Evet, bunun dışındaki bütün paye, makam ve mansıplar bir hiç hükmünde olmalıdır.

Asrımızda dâvâ adamının bulunup bulun-

madığı meselesi izafî bir konudur. Belli bir ölçüde dava adamları vardır, ancak kâmil-i mükemmel manada dava adamının bulunacağını iddia etmek oldukça zordur. Hususiyle asrımız, bir kolek-tif şuur asrıdır. Fertler “ferd-i ferîd” dahi olsalar, “gavsiyet” ve “kutbiyet”i dahi temsil etseler, kü-für cereyanının çıkardığı şahs-ı manevi karşısında mukavemet edemeyeceklerinden dolayı bugün, dava adamı keyfiyet ve evsafını, dava adamına ait hususiyetleri, daha ziyade şahs-ı manevide aramak gerekir. Dava adamı hususiyetleri içinde kendini gösteren böyle bir heyet, bir şahs-ı manevi varsa, ideal bir dava adamına ait evsafı onlar gösteriyorlar demektir.

Page 19: Zaman France N° 227 - TR

Sen buyuruyorsun ki: “Bana dua edin, Ben de o dualarınıza cevap vereyim!” İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve Sana teveccüh ediyoruz.

Ne olur, bahtına düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi haybete dûçar kalan zavallılardan eyleme; Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi dualarımıza

icabet eyle. Sadakati, ihlâsı, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki büklüm olup mütevazı davranmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı haline getir! {

haftanın DuasıGelin Allah aşkına; şu İslâm ve Kur’ân davasında, hem de her seviyede elemana çok ciddî ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, aynı çizgiyi paylaştığımız insanların kusurlarını araştırmayalım.. Kimsenin aleyhinde konuşmayalım ve konuşturmayalım. Daha önceleri defaatle ifade edildiği gibi kendi nefsimize karşı bir savcı, başkalarına karşı da bir avukat gibi davranalım. Ve soralım kendimize, acaba o gıybetlere girdiğimiz meseleler, Kur’ân ve Sünnet ölçüleri içinde mahzurlu mu?{Sözün Özü

Dava adamı, gönül verdiği dava

uğruna, kendi öz nefsine kadar her şeyi feda etmeye hazırdır ve bu hususta o, çoktan aklını, nefsini ve ruhunu ikna etmiştir bile.

1

Dava adamı, ken-disini, başkalarını

yaşatma zevkine ada-mış, nefsî haz ve zevk-lerinden sıyrılmış bir insandır. O, her daim davası uğrunda ölüme katlanmaya hazırdır.

2

Bugün, dava adamı hususi-

yetleri içinde kendini gösteren bir heyet, bir şahs-ı manevi varsa, ideal bir dava adamına ait evsafı onlar gösteriyorlar demektir.

3

Taptâze altın tenlere benzer bu yiğitler;İnmekte çevrelerine ışıktan demetler.

Sonsuzdan gelen ilhamla doldukça dolmuşlar,Hızır’la arkadaş olup sırlara dalmışlar...

Bir büyülü kevserle meğer hepsi de mest imiş,Belli gözlerinden; her biri bir sırra ermiş.Tûfanlara denk heyecanları var dinmez;

Polat gibi yürek taşırlar korkmaz ve sinmez.Bilir cihân bunları, belli beldesi-köyü,Çehrelerinde fethedici gizli bir büyü...

Her biri dehâya denk bu parlak firâsetler,Horozu çoktan ötmüş bir kutlu şafak bekler...

M. Fethullah Gülen

his dünyasıAltın Tenler

Fasıldan FasılaDünya, O’nudeğiştiremedi

-Efendimiz, nasıl fakir olduğu zaman fakirdi, aynı şekilde dünya mâmelekine sahip olduğun-

da, yığın yığın hazineler karşısında da hep bir fakir gibi davranmasını bilmiş ve hiç tavrını değiştirmemişti.

Hz. Ömer (radıyallâhu anh), bir gün Allah Resûlü’nün huzuruna girdiğinde, Efendimiz yattığı hasırın üzerinde doğrulmuştu ve bir tarafında hasır izi görünüyordu. Hz. Ömer (radıyallâhu anh), bu manza-ra karşısında rikkate gelmiş ve ağlamıştı. Allah Resûlü niçin ağladığını sorunca da o, “Yâ Resûlallah! Şu anda kisralar, krallar saraylarında kuş tüyünden yataklarında yatarken Sen, sadece kuru bir hasır üstünde yatıyor-sun. İşte buna ağladım.” cevabını vermişti.

Bunun üzerine Allah Resûlü, Ömer’e şu karşılıkta bulunmuştu: “İstemez misin, yâ Ömer! Dünya on-ların, ahiret de bizim olsun.” Başka bir rivayette ise şöyle buyurduğu nakledilmektedir: “Dünya ile be-nim ne alâkam var! Ben bir yolcu gibiyim. Bir ağaç altında gölgelenen, sonra da orayı terk edip yolu-na devam eden bir yolcu.” Efendimiz (sallallâhu

aleyhi ve sellem) hayatının sonuna kadar da hep aynı şekilde yaşamıştı. Dahası vefat ederken

de üzerinde sadece yamalı bir hırka vardı.Efendimiz, ne işin başında ne de mu-

vaffak olduğu zaman tavrını hiç mi hiç değiştirmemişti. Bir Batılı, büyük in-

sanları sıraya koyarken mealen şöy-le der: “Dünyada birçok kimse

başlangıçtaki durumlarını, muzaffer ve muvaffak ol-

duktan sonra koru-

yamamışlardır. Bunun tek bir istisnası vardır; o da Hz. Muhammed’dir. O, işe nasıl başlamışsa ulaş-tığı en son noktada da aynı seviyeyi korumuştur.” O, nasıl ilk devirlerde yumruklanırken, Mekke’den işkenceyle kovulurken insanca davranmış, şefik, refik bir habib gibi hareket etmişti, aynen öyle de Mekke’ye muzaffer bir fatih olarak girdiğinde de hiç değişme-mişti.

Zira O, nefsi için yaşamıyordu; hep başkaları için ya-şıyordu. Başkalarına karşı vazifesi bittiği andan itibaren de artık dünyadan gitmeyi mukadder görüyordu. Yani O, vazifesi bittikten sonra dünyada bulunmasının ma-nasız olduğu kanaatindeydi. Öyle ki henüz Mekke dö-neminde, cinler de kendisine inandıktan sonra O, İbn Mesud’a şöyle demişti: “Galiba bundan sonra ömrüm vefa etmez, ey Abdullah; ben herhâlde öleceğim...” İbn Mesud, “Neden yâ Resûlallah?” diye sorunca da, şöyle cevap vermişti: “Allah, insanlar ve cinler sana inanacaklar diye vaad etmişti. Görüyorsun ki, şimdi-lerde Mekke’de çok insan var. Şimdi cinler de inan-dılar. Demek ki artık benim vazifem bitti.”

Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) halkasında da Allah Resûlü’yle aynı duygu ve düşünce içinde yaşayan nice insan yetişmişti ki, bunlar hep yaşatmışlar; yanmış ve ateş-leri söndürmüşlerdir. Maddî-manevî füyûzat hislerinden fedakârlıkta bulunarak hep başkaları için so-luklamış, başkaları için koş-muş, başkaları için var olmuşlardı...

Page 20: Zaman France N° 227 - TR

TEKNOLOJİ20 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

dEniz özGürEl

-Telefon deyince akla ilk gelen modeller olan İPhone ve

Android oldukça gelişmiş özel-liklere sahip. Aralarında bir seçim yapmak pek kolay değil. Her iki telefonun avantajları olduğu gibi bazı dezavantajları da var.

Burada önemli olan, kullanıcı tercihleri ve bütçe. Önceliğiniz kullanım kolaylığı ve güvenlik ise iPhone tercih edebilirsiniz. Özelleştirme yapmak ve en son teknoloji konfi gürasyonlara sahip olmak istiyorsanız tercihiniz And-roid telefon olacaktır.

TElEfOn mOdEllEri: iPhone ve Android arasındaki en önemli fark, telefon modellerin-deki çeşitlilik. Android telefonlar Samsung, LG, HTC, Motorola

gibi fi rmalar tarafından üretiliyor. Farklı teknik özelliklerde sayısız Android telefon var.

iPhone ise sadece Apple tara-fından üretiliyor. Piyasada farklı hafıza kapasitelerinde, beyaz ve siyah renkte olmak üzere 3GS, 4 ve 4S modelleri var. Bu yönüyle iPhone, daha sade bir telefon olma özelliğine sahip.

Hafıza:iPhone telefonlarda SD kart özel-liği yok. Telefonunuzun hafıza-sını istediğiniz zaman artırmanız mümkün değil. Telefonu alırken 8, 16, 32 veya 64 GB arasında seçim yapmak zorundasınız. Birçok Android telefonda ise Mini SD kart girişi mevcut. İstediğiniz zaman bir hafıza kartı alarak telefonunuzun kapasitesini artırabilirsiniz.

Herk

esin

ceva

bını

ara

dığı

soru

: iP

hone

mu,

And

roid

mi?

akıllı telefon almak istiyor-sunuz ve milyonlarca kişinin

sorduğu şu soruya bir tür-lü cevap bulamıyorsunuz:

iphone mu, android mi? Bir tarafta apple'ın efsanevi

telefonu iphone, diğer taraf-ta Google'ın işletim sistemi android ile çalışan onlarca

farklı telefon.

iKinCi El piyasası: Farklı markalar yıl boyunca de-ğişik Android telefonlar üretiyor. Bu durum Android telefonların 2. el piyasasını ucuzlatan önemli bir etken. iPhone ise daha uzun sürelerde yenilendiği için 2. el piyasası nispeten daha yüksek.

dOnanım:Android telefonlar farklı fi r-malarca üretildiği için piyasada mevcut olan en son teknolojiye sahiptirler. Eğer bir Android telefon teknik olarak hoşunu-za gitmezse onun alternatifi olan bir başka Android telefon bulabilirsiniz. iPhone'un mo-delleri ise kısıtlı. Ayrıca Apple, iPhone'u daha uzun sürelerde güncellediği için donanım açı-sından piyasadaki Android'ler-den biraz geride kalabiliyor.

işlETim sisTEmi:Android telefonların işletim sistemi bilgisayarların işletim sistemini andırıyor. Dosyalar üzerinde oynama yapmanız mümkün. Eğer Android üzerin-de bir şey hoşunuza gitmezse bunu değiştirecek bir uygulama-yı her zaman bulabilirsiniz.

iOS işletim sistemini kulla-nan iPhone'da bunu yapmak biraz daha zor. Apple, kullanı-cıların işletim sistemi üzerinde oynamalar yapmasına izin vermiyor. Bunun için öncelikle jailbreaking denilen bir işlem

yapmanız gerek. Bunu yaptı-ğınızda ise telefonunuz garanti kapsamı dışında kalıyor.

flasH:iPhone telefonlarda fl ash uygu-lama çalıştırmak mümkün değil. Apple, fl ash uygulamaların te-lefon pilini olumsuz etkilediğini ileri sürerek buna izin vermiyor. Android telefonlarda ise fl ash uygulamaları çalıştırabiliyorsu-nuz. Bu yönüyle Android tele-fonlar daha zengin bir internet kullanım imkânı veriyor.

EKran: Piyasada 2,8 inçten 5,3 inçe kadar farklı ekran boyutlarında Android telefonlar var. iPhone ekranı ise sadece 3,5 inç ge-nişliğinde. iPhone'un oldukça etkileyici bir ekran performansı vermesini sağlayan Retina ek-ran teknolojisini de ayrıca not etmek lazım.

Ayrıca bir Mac veya iPad sahibiyseniz de tercihinizi iPhone'dan yana yapmanız avantajınıza olacaktır. Eğer telefonunuzda kendinize göre özelleştirmeler yapmak ve en son çıkan teknoloji konfi güras-yonlara sahip olmak istiyor-sanız o zaman tercih etmeniz gereken bir Android telefon olacaktır. Kararınız her ne olursa olsun, her iki telefonun da oldukça üstün özellikler taşıdığından emin olabilirsiniz.

uyGulamalar:

iPhone için üretilen uy-

gulamalar App Store'dan

indiriliyor. Apple, buradaki

her bir uygulamayı sıkı

bir şekilde kontrol ediyor.

Eğer bir uygulama Apple'ın

kullanım koşullarına uy-

muyorsa App Store'da yer

alamıyor. Şiddet, cinsellik

ve virüs içeren uygulamala-

ra izin yok.Android kullanıcıla-

rı Android Market'ten

uygulama indirebiliyor-

lar. Burada da uygulama

geliştiricilerin uyması

gereken kurallar var ama

App Store kadar katı değil.

Ayrıca Android kullanıcıları

isterlerse başka yerlerden

de telefonlarına uygulama

indirebiliyorlar.

Bu yönüyle baktığımız-

da Android kullanıcıları tek

bir yere bağımlı değiller.

Ayrıca Android Market'te

ücretsiz uygulama sa-

yısı daha fazla. Ama bu

durum, güvenlik açıklarını

da beraberinde getiriyor.

Android uygulamaları

tek bir merkez tarafından

kontrol edilmediği için kötü

niyetli kişilerce suistimale

açık. Android'in bir diğer

dezavantajı da bazı ekran

boyutları için üretilen

uygulamaların farklı ekran

boyutlarında iyi performans

vermemesi. Cihazların bir

standarda sahip olmama-

sı, uygulama geliştiricileri

oldukça zorluyor.

Page 21: Zaman France N° 227 - TR

AİLEM21 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

-Guatr hastalığına neden olan organ ‘Tiroit' denilen boynun önünde yer

alan 20 gramlık küçük bir doku. Doku kü-çük ama fonksiyonu çok fazla. Hormonları üretme mekanizması karışık. Orada rol alan birçok madde, enzim ve elementler var. Bu nedenle mekanizmanın her basamağında hastalık çıkabilir. Hastalığın en temel nede-ni -bizim ülkemizde de en sık görüleni- iyot eksikliği. Buna bağlı olarak tiriotte büyüme-ler oluşur, çalışması değişir. 2000 yılından sonra tuzlar iyotlanmaya başlayınca iyot eksikliğine bağlı olan tiriot hastalığı azaldı. Bu kez de genetik tiriot hastalığı ve tiriot kanserleri ortaya çıktı. Doğal yollardan en çok suyla iyot eksikliğini tamamlayabilmek mümkündür. Dolayısıyla toprak ve toprak-ta yetişen ürünlerle... Bu yollarla iyotu alı-rız. Ama bizim toprağımız da suyumuz da Doğu Anadolu, Karadeniz özellikle de Batı Karadeniz Bölgesi iyottan son derece fakir-dir. Bu nedenle insanların ortak kullandığı ortak madde tuza iyot eklendi. Geleneksel tuz kullanımını bırakmış olan her yerde iyotlu tuz kullanıldığı sürece bir sorun yok.

Nörologlar, kardiyologlar 'böbreği ve kal-bi korumak adına aşırı tuzlu yemeyin' diyor. Biz toplum olarak yemeğin tadına bakmadan tuz koyarız. Günde ortalama bir tatlı kaşığı tuz kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği olmayan, normal sağlıklı birinin yiyebileceği miktardır.

Tiroit organı iki şekilde değerlendirilir. Bir nasıl çalışıyor, hormon üretimi iyi mi? Çünkü tiroit hormonları diğer organlarının sistem-lerin çalışmasını doğrudan etkiler. Dengesi bozulduğunda etkilenmeyen hiçbir sistem

yoktur. En sık görüleni yani yavaşladığındaki belirtileri; halsizlik ve yorgunluk şikâyetleridir. Saç dökülmeleri, cilt kuruluğu, kaşıntı, tırnak kırılması, kabızlık gibi bulgularla kendini his-settirir. Tansiyon dengesizlikleri görülebilir.

Hastalara ait bulgular kişisel farklılıklar gösterebilir. Her kişinin algı düzeyi farklıdır. Ciddi depresyona giren, halsizlik nedeniyle iş gücü kaybı yaşayan, aşırı sinir-kaygı ne-deniyle etraflarıyla kavga eden hasta tablo-larına rastlamak mümkündür. Tiroit hasta-lığının en iyi yönü ne kadar ilerlemiş olursa olsun tedavide yüz güldürücü sonuçlar al-manın mümkün olmasıdır.

KansErE dönüşür mü? Her tiroit hastalığı kansere dönüşmez. Tiroit modülü varsa bazı modüller 3-5 yıl içinde kansere dönüşebilir. Psikiyatri bölümün-den çok fazla tiroit hastası endokronolog-lara yönlendirilir. Bu tip hastalar depresif şikâyetlerle psikiyatriste başvurur. Onlara

uygulanan ilk test tiroit hormonudur. Özel-likle doktorların bu konuda bilinçlendirmeli gerekir. Karalahananın içindeki bir madde tiroit hormonunu yaparken bir enzimi blo-ke ettiği için tehlikelidir. Suşi içerisinde fazla iyot olduğu için tiroiti olumsuz etkiler. Uzak doğudan zayıflamak için gelen yosun tab-letleri tiroit hastalıklarını tetikleyebilir.

Ailesinde tiroit hastalığı olanlar, doğur-ganlık çağında olan kadınlar, ergenlik çağın-daki çocukların bir kez tiroit fonksiyonunu değerlendirmekte fayda vardır. Özellikle ai-lesinde olanlar için bu yaş dönemi çok önem-lidir. Çünkü gebelikte bebeğin sağlığını, er-genlik döneminde beyin-beden fonksiyonu, menopoz kadın sağlığını etkiler. Özellikle genetik tipteki tiroit hastalarında bir dönem aktiflenmediği için bazen testlerde çıkma-yabilir ama daha sonra herhangi bir neden gebelik- lohusalık-stres zemindeki hastalığı tetikleyebilir. İnsanların senede bir kere tiroit hormonuna baktırması yeterlidir.

‘Depresyondayım’ diyenlerin bir çoğu guatr hastasıGuatr her zaman bilinen bir hastalıktı. ancak günümüzde daha çok arttı. 10 kişiden 5'inde görülen hastalığın yanlış tedavisi kişinin yaşamını olumsuz etkiliyor. Depresif şikâyetlerle psikiyatriste başvuran birçok kişi aslında tiroit hastası olduğunu bilmiyor.

Tiroit hormanları vücudun tüm sis-temlerini etkiliyor.

Tiroit hastalığının en iyi yönü ne kadar iler-lemiş olursa olsun teda-vide yüz güldürücü sonuçlar almanın mümkün olmasıdır.

-Bacakta görülen mavi-yeşil damar ge-nişlemeleri, kırmızı kılcal damar geniş-

lemeleri, ayaklarda özellikle iç topuk bölge-sinde artan kırmızı örümcek ağı tarzındaki damarlar varise işaret ediyor ancak bu belir-tiler buzdağının sadece görünen yüzü.

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cer-rahisi Şefi Doç. Dr. Ahmet Akgül, esas gizli tehlikenin iç varis olduğunu söyledi.

Akgül, "Yüzeysel olan yani gözle görü-nen toplardamar bacaktaki kanın yalnızca yüzde 10'unu taşır. Ama esas olan görün-meyen iç toplardamardır ki kanın yüzde 90'ını taşır. Buzdağının görünmeyen kısmı budur ve dış varisi olup tedavi ettirenlerin birçoğunda zaten iç varis de vardır." dedi. İç varis genelde görünmediği ve kozmetik soruna "şimdilik" neden olmadığı için ilaç ve/veya varis çorabıyla hasta "idare ettiri-lir" diyen Akgül'e göre durum görüldü-ğünden daha ciddi. İç varis ileride bacakta şişlik, ağrı, kramplar, iç topuk çevresinde renk değişikliği, yaralar ve pıhtı oluşumu nedeniyle akciğer damar tıkanıklığı oluş-turarak ölüme yol açabiliyor.

iç varis, çok daha ciddi sonuçlara yol açıyor

-Fast food yiyecekler ile beslenme alışkanlığı, hızlı yaşam temposu se-

bebi ile doğdu ve sonra da bir endüstri ve yaşam tarzı haline geldi.

Fast food tipi beslenme, yüksek enerjili, kalorili ve besleyici değeri yeterli olmayan bir beslenme biçimi. Keymen İlaç Pazar-lama Müdürü ve eczacı Duygu Yılmaz yaptığı açıklamada vitamin ve mineral düzeyi düşük, karbonhidrat ve tuz oranı yüksek bu tür yiyecekler ile beslenenlerde hipertansiyon, şişmanlık, diyabet ve pek çok sindirim sistemi hastalığının yanı sıra vitamin-mineral eksikliği problemleri de görüldüğünü söyledi.

fast food, vitamineksikliğine de yol açıyor

akgül, esas gizli tehlikenin iç varis olduğunu söylüyor.

fast food tipi beslenme, yüksek enerjili, kalorili ve besle-yici değeri yeterli olmayan bir beslenme biçimi.

Page 22: Zaman France N° 227 - TR

AİLEM22 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

Söz dinletemediğiniz çocuklara seçenek sununÇocuklara söz geçirememe anne-babaların en sık şikâyet ettikleri konuların başında gelir. Söz geçir-me adına bağıran, emir veren, boş tehditlerde bulunan ebeveynler istediklerine de ulaşamaz. Pedagog Ali Çankırılı, 3-4 yaşa mola, 5-12 yaş çocuklara ise seçenek sunma sistemini öneriyor.

-Birçok evde çocuklar hükümdarlığı-nı ilan etmiş durumda. Anne-babayı

parmağında oynatıyor, her şey onların iste-diği gibi oluyor. Anne-baba ise çocuklarına söz geçiremediklerinden yakınıyor. Oysaki çocuklar üzerinde otorite kurmak o kadar da zor değil. Birkaç yöntemle sözünüzü

dinletebilirsiniz. 3-4 yaş arası çocuklara 'mola', 5-12 yaşındakilere ise 'seçenek

sunma' sistemini uygulayın. Pedagog Ali Çankırılı, ebeveyn-

lerin söz dinletebilmek adına yap-tığı en büyük yanlışın çocuğun her istediğini yerine getirme ve davra-

nışlarına sınır koymama oldu-ğunu söylüyor. "Biz fakirlik

ve baskı altında büyüdük, çocuklarımız maddî sı-

kıntı çekmesin, baskı altında büyümesin." diyen ebeveynlerin çocuklarının her iste-ğini yerine getirdiğini ifade ediyor. Bu şekilde

çocuğun mutlu olacağı-na ve bağımsız bir kişilik kazanacağına inanıldığını belirten Çankırılı, aksine çocuğun doyumsuz, şı-marık, saygısız, sabırsız,

şükürsüz, tembel, kural ve sınır tanımayan bir kişiye dönüşeceğini aktarıyor. Sınırların yol gösterici trafi k levhaları gibi olduğunu söyleyen Çankırılı, "Arabanızla kalabalık bir şehrin sokaklarında seyahat ettiğinizi, daha önce hiç gitmediğiniz bir adresi bul-maya çalıştığınızı, ancak kavşaklarda ve dönemeçlerde hiç levha bulunmadığını düşünün. Aradığınız adresi bulmak için kim bilir kaç kez yanlış yola girer, kaç kez kaza atlatırsınız. Doğru ve kabul edilebilir davranışları öğrenmeye çalışan çocuklar için de durum aynıdır. Koyduğunuz sı-nırlar yol gösteren levhalar gibidir." diyor. Çankırılı, sınırların sanıldığı gibi, çocukla-rın haklarını kısıtlamak, onlara baskı uygu-lamak olmadığını aktararak, "Sınırlar, ço-cuklara korundukları, güvende oldukları ve

değer verildikleri duygusu kazandırır. Aile içi kurallara uymalarını, işbirliği yapmala-rını, otoriteye saygı duymalarını sağlar, so-rumluluk kazandırır." şeklinde konuşuyor.

ÇOCuK Oyuna daldıĞında iş Buyurmayın Anne-baba, çocuğa sözünü geçirebilmek için oyun anına çok dikkat etmeli. Oyu-nun, çocuğun en ciddi işi olduğunu be-lirten Çankırılı, "Çocuk oyuna dalmışken ona iş buyurmak, söz dinletmenin çok zor olduğu bir andır." diye konuşuyor. Çan-kırılı bu durumu şöyle örneklendiriyor: Anne sokakta arkadaşlarıyla maç yapan 10 yaşındaki oğluna evin balkonundan bağı-rıyor: "Hasan, çabuk bakkaldan iki ekmek al da gel!" Hasan'ın çok önemli bir işi var, senin iki ekmeğin kaç para eder? Hasan annesini duymamış gibi yapar, oyununa devam eder. Anne kızar, sesini yükselterek tekrar bağırır: "Hasan, sana söylüyorum, bakkaldan iki ekmek al da gel!" Hasan yine sağır dinleme yapar. Sözünü dinlete-meyen anne tehdit yoluna başvurur: "Ha-san, çabuk bakkaldan iki ekmek al da gel! Yoksa aşağı inersem gebertirim!" Hasan, bunların boş tehditler olduğunu bilir.

3-4 yaşa mOla yönTEmi Mola yöntemini uygulamaya geçmeden önce çocuğa açıklama yapın: "Hatalı bir davranışta bulunduğunu fark ettiğimiz za-man sana durmanı söyleyeceğiz ve odana gitmeni ve bir süre odanda kalmanı isteye-ceğiz. Süre dolunca sana haber vereceğiz."

Onaylamadığınız davranışların bir listesini yapın. Listeyi çocuğa okuyun ve göreceği bir yere asın. Onaylanma-yan davranışlar listesi: Vurmak yok, ısırmak yok, tekme atmak yok, saç çekmek yok, tükürmek yok.

Çocuğa ceza alıyormuş kanaati ve-recek kızgın bir ses tonu ve yüz ifadesi kullanmayın. Moladan sonra hiçbir şey olmamış gibi çocukla aranızda temiz bir sayfa açın. Bekleme süresi dolduğunda, "Sanırım bir daha böyle davranmazsın" şeklinde uyarmayın, nasihat etmeyin.

5-12 yaşa alTErnaTif sunun 5- 12 yaş çocuklara seçenekler su-

narak söz dinletilebilir. Örneğin: Anne gazete okurken iki çocuğu oyuncak kav-gası yapmaya başladı. Anne onları uyar-dı. Çocuklar kavgaya devam etti. Anne sesini yükseltti: "Size kavgayı kesin de-dim!" Çocuklar anneyi duymamış gibi kavgaya devam ettiler. Çocuklar, anne-lerini duydukları halde kavgayı kesmi-yor, evin içinde koşuşturuyor, oyuncağı birbirinin elinden almaya çalışıyorlar-dı. Annenin uyarmaları, kızmaları, boş tehditleri bir işe yaramadı; çocuklara sözünü dinletemedi. Anne bu gibi du-rumlarda yerinden kalkıp kızmadan, ba-ğırmadan, oyuncağı çocukların elinden alarak, "Çocuklar, ya kavga etmeden oynarsınız, ya da oyuncağı kaldırırım, iki gün onunla oynayamazsınız. Seçiminizi yapın, hangisini istiyorsunuz?" demeli.

Kolay yöntemlerle çocuğunuza

lafınızı dinletebilir-

siniz.

Page 23: Zaman France N° 227 - TR

AİLEM23 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

paris imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 21 6 51 14 00 17 47 20 57 22 17 10 51 25.08.2012 5 23 6 53 14 00 17 46 20 55 22 15 10 49 26.08.2012 5 24 6 54 13 59 17 45 20 53 22 13 10 48 27.08.2012 5 25 6 55 13 59 17 44 20 51 22 11 10 47 28.08.2012 5 27 6 57 13 59 17 43 20 49 22 09 10 45 29.08.2012 5 28 6 58 13 59 17 42 20 47 22 07 10 44 30.08.2012 5 30 7 00 13 58 17 40 20 45 22 05 10 43

BOrdEauX imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 21 7 10 14 12 17 57 21 01 22 38 10 42 25.08.2012 5 23 7 11 14 12 17 56 20 59 22 36 10 41 26.08.2012 5 24 7 13 14 11 17 55 20 58 22 34 10 39 27.08.2012 5 26 7 14 14 11 17 54 20 56 22 32 10 37 28.08.2012 5 28 7 15 14 11 17 53 20 54 22 29 10 36 29.08.2012 5 29 7 16 14 10 17 52 20 52 22 27 10 34 30.08.2012 5 31 7 17 14 10 17 51 20 51 22 25 10 33

OrlEans imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 25 6 55 14 02 17 49 20 57 22 17 10 49 25.08.2012 5 26 6 56 14 02 17 48 20 55 22 15 10 48 26.08.2012 5 27 6 57 14 01 17 47 20 53 22 13 10 46 27.08.2012 5 29 6 59 14 01 17 45 20 51 22 11 10 45 28.08.2012 5 30 7 00 14 01 17 44 20 49 22 09 10 43 29.08.2012 5 32 7 02 14 00 17 43 20 47 22 07 10 42 30.08.2012 5 33 7 03 14 00 17 42 20 45 22 05 10 41

CaEn imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 31 7 01 14 11 17 58 21 08 22 28 10 50 25.08.2012 5 33 7 03 14 11 17 57 21 06 22 26 10 48 26.08.2012 5 34 7 04 14 10 17 56 21 04 22 24 10 47 27.08.2012 5 36 7 06 14 10 17 55 21 02 22 22 10 46 28.08.2012 5 37 7 07 14 10 17 54 21 00 22 20 10 44 29.08.2012 5 39 7 09 14 09 17 53 20 58 22 18 10 43 30.08.2012 5 40 7 10 14 09 17 51 20 56 22 16 10 42

sTrasBOurG imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 00 6 30 13 38 17 26 20 35 21 55 10 54 25.08.2012 5 01 6 31 13 38 17 25 20 33 21 53 10 52 26.08.2012 5 03 6 33 13 38 17 23 20 31 21 51 10 51 27.08.2012 5 04 6 34 13 38 17 22 20 29 21 49 10 50 28.08.2012 5 06 6 36 13 37 17 21 20 27 21 47 10 49 29.08.2012 5 07 6 37 13 37 17 20 20 25 21 45 10 47 30.08.2012 5 08 6 38 13 37 17 19 20 23 21 43 10 46

annECy imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 11 6 41 13 45 17 31 20 36 21 56 10 48 25.08.2012 5 13 6 43 13 45 17 30 20 34 21 54 10 47 26.08.2012 5 14 6 44 13 44 17 29 20 33 21 53 10 46 27.08.2012 5 15 6 45 13 44 17 28 20 31 21 51 10 44 28.08.2012 5 16 6 46 13 44 17 27 20 29 21 49 10 43 29.08.2012 5 18 6 48 13 44 17 26 20 27 21 47 10 41 30.08.2012 5 19 6 49 13 43 17 25 20 25 21 45 10 40

lımOGEs imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 31 7 01 14 04 17 50 20 55 22 15 10 45 25.08.2012 5 32 7 02 14 04 17 49 20 54 22 14 10 44 26.08.2012 5 34 7 04 14 04 17 48 20 52 22 12 10 42 27.08.2012 5 35 7 05 14 04 17 47 20 50 22 10 10 41 28.08.2012 5 36 7 06 14 03 17 46 20 48 22 08 10 39 29.08.2012 5 37 7 07 14 03 17 45 20 46 22 06 10 38 30.08.2012 5 39 7 09 14 03 17 44 20 45 22 05 10 36

marsEıllE imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 04 6 49 13 48 17 32 20 35 22 08 10 43 25.08.2012 5 05 6 50 13 48 17 31 20 33 22 06 10 41 26.08.2012 5 07 6 51 13 47 17 30 20 31 22 04 10 40 27.08.2012 5 08 6 52 13 47 17 29 20 30 22 02 10 38 28.08.2012 5 10 6 53 13 47 17 29 20 28 22 00 10 37 29.08.2012 5 11 6 54 13 47 17 28 20 26 21 58 10 35 30.08.2012 5 13 6 55 13 46 17 27 20 25 21 56 10 33

lyOn imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 17 6 47 13 50 17 36 20 41 22 01 10 47 25.08.2012 5 18 6 48 13 50 17 35 20 39 21 59 10 46 26.08.2012 5 19 6 49 13 50 17 34 20 37 21 57 10 44 27.08.2012 5 21 6 51 13 49 17 33 20 36 21 56 10 43 28.08.2012 5 22 6 52 13 49 17 32 20 34 21 54 10 41 29.08.2012 5 23 6 53 13 49 17 31 20 32 21 52 10 40 30.08.2012 5 24 6 54 13 48 17 30 20 30 21 50 10 39

mETz imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 05 6 35 13 45 17 32 20 42 22 02 10 53 25.08.2012 5 07 6 37 13 44 17 31 20 40 22 00 10 52 26.08.2012 5 08 6 38 13 44 17 30 20 38 21 58 10 51 27.08.2012 5 10 6 40 13 44 17 29 20 36 21 56 10 50 28.08.2012 5 11 6 41 13 44 17 28 20 34 21 54 10 48 29.08.2012 5 12 6 42 13 43 17 26 20 32 21 52 10 47 30.08.2012 5 14 6 44 13 43 17 25 20 30 21 50 10 46

rEnnEs imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 39 7 09 14 16 18 03 21 11 22 31 10 47 25.08.2012 5 40 7 10 14 16 18 02 21 09 22 29 10 46 26.08.2012 5 41 7 11 14 16 18 01 21 08 22 28 10 45 27.08.2012 5 43 7 13 14 15 18 00 21 06 22 26 10 43 28.08.2012 5 44 7 14 14 15 17 59 21 04 22 24 10 42 29.08.2012 5 46 7 16 14 15 17 58 21 02 22 22 10 40 30.08.2012 5 47 7 17 14 14 17 56 21 00 22 20 10 39

mulHOusE imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 03 6 33 13 40 17 27 20 35 21 55 10 52 25.08.2012 5 05 6 35 13 40 17 26 20 33 21 53 10 51 26.08.2012 5 06 6 36 13 40 17 25 20 31 21 51 10 50 27.08.2012 5 07 6 37 13 39 17 24 20 29 21 49 10 48 28.08.2012 5 09 6 39 13 39 17 23 20 27 21 47 10 47 29.08.2012 5 10 6 40 13 39 17 21 20 25 21 45 10 46 30.08.2012 5 11 6 41 13 38 17 20 20 23 21 43 10 44

lıllE imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 15 6 45 13 57 17 45 20 57 22 17 10 54 25.08.2012 5 16 6 46 13 57 17 44 20 55 22 15 10 52 26.08.2012 5 18 6 48 13 57 17 43 20 53 22 13 10 51 27.08.2012 5 19 6 49 13 56 17 42 20 51 22 11 10 50 28.08.2012 5 21 6 51 13 56 17 40 20 49 22 09 10 49 29.08.2012 5 22 6 52 13 56 17 39 20 47 22 07 10 48 30.08.2012 5 24 6 54 13 55 17 38 20 45 22 05 10 46

valEnCE imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 4 59 6 48 13 50 17 35 20 39 22 17 10 46 25.08.2012 5 01 6 49 13 50 17 34 20 38 22 14 10 44 26.08.2012 5 02 6 51 13 49 17 33 20 36 22 12 10 43 27.08.2012 5 04 6 52 13 49 17 32 20 34 22 10 10 41 28.08.2012 5 06 6 53 13 49 17 31 20 32 22 08 10 40 29.08.2012 5 07 6 54 13 48 17 30 20 31 22 06 10 38 30.08.2012 5 09 6 55 13 48 17 29 20 29 22 03 10 37

maCOn imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 16 6 46 13 50 17 36 20 42 22 02 10 48 25.08.2012 5 17 6 47 13 50 17 35 20 40 22 00 10 47 26.08.2012 5 19 6 49 13 50 17 34 20 38 21 58 10 45 27.08.2012 5 20 6 50 13 49 17 33 20 37 21 57 10 44 28.08.2012 5 21 6 51 13 49 17 32 20 35 21 55 10 43 29.08.2012 5 22 6 52 13 49 17 31 20 33 21 53 10 41 30.08.2012 5 24 6 54 13 48 17 30 20 31 21 51 10 40

BEzıErs imsaK GünEş öĞlEn iKindi aKşam yaTsı K. saaTi

24.08.2012 5 12 6 57 13 57 17 41 20 44 22 17 10 41 25.08.2012 5 14 6 59 13 56 17 40 20 42 22 15 10 40 26.08.2012 5 15 7 00 13 56 17 39 20 40 22 13 10 38 27.08.2012 5 17 7 01 13 56 17 38 20 39 22 11 10 37 28.08.2012 5 18 7 02 13 55 17 37 20 37 22 09 10 35 29.08.2012 5 20 7 03 13 55 17 36 20 35 22 07 10 33 30.08.2012 5 21 7 04 13 55 17 35 20 33 22 05 10 32

-Değişen ve gittikçe büyüyen şehirleri-mizdeki en önemli problemlerden biri

aile yapısının temelden sarsılması ile ortaya çıkan bireyleri ve sosyal hayatı da derinden etkileyen boşanmalardır.

Boşanmaların en önemli nedenlerinden biri eşlerden birinin veya her ikisinin sağlıklı bir şekilde evliliği yürüteceklerine inanmamaları ve birbirlerine yeteri kadar güven duymamala-rıdır. Boşanmaların büyük kısmında gerekçeyi "şiddetli geçimsizlik" iddiası oluşturmakla be-raber, bunun tanımı da çok sağlıklı yapılamıyor. Bazen çok küçük nedenler şiddetli geçimsizlik olarak gösterilebiliyor. Asıl sebep ise bu küçük nedenler değil, eşlerin birbirine duydukları gü-ven duygusunu kaybetmeleri oluyor.

Evliliği temelden sarsan nedenler arasında başta gelen öfke kontrol problemleri, aile içi şiddet, aldatma, içki, kumar vb. bağımlılıklar, maddi sorunlar, yanlış sosyal çevrelere sahip olma, aileye aşırı bağlılık ve aile müdahalesi gibi problemlerin boşanmaya götürmesi de aslında güven duygusunun kaybedilmesi ile olmaktadır. Zira birçok evlilikte bu problem-lere bir süre tolerans gösteriliyor. Eşler başta karşılıklı yapılan hataları göz önüne alarak ve herkesin hata yapabileceğini düşünerek bu problemlerle başa çıkmaya çalışıyor, çözülmesi için çaba sarf ediyor. Daha sonra güven duy-gusunun kaybedilmesiyle boşanmaya götüren süreçler başlıyor.

Güven duygusunu etkileyen sebepler arasında, aynı hatanın söz verilmesine rağ-men sürekli tekrarlanması, verilen sözlerin

Güveni yeniden kazanmak eşlere mutluluk getiriyor

şiddetli geçimsizlik olarak yansı-yan sorunların başında eşler arasındaki güven duygusunun zedelenmesi geliyor. Eşler güven duygusunu yeniden tesis edebilir. Bunun için samimiyetle hareket etmek ve bazı ortak ka-rarlara 'evet' demek gerekiyor.

tutulmaması, gerçeklerin sürekli inkâr edil-mesi yer alıyor ki bunlar güven eksikliğinin başlıca sebeplerini oluşturuyor.

Küçük yalanlarla bazı küçük kaçamaklar yapabileceğini düşünen eşler hatalar yumağı içine girdiklerinden bir süre sonra kısırdön-gülerinden çıkamaz hale geliyorlar. Örnek olarak eşinin hiç içki içmediğine inanan eş, bir süre sonra böyle olmadığını öğrendiğinde ciddi bir güvensizlik bunalımı yaşıyor.

Kimseden borç para almadığı, aşırı harca-ma yapmadığını söylerken birden ortaya yüklü miktarda bir borç çıkınca eşine inanıp güvenen

kişi yıkılıveriyor. Diğeri değişmeye karar verse de kısırdöngüler çözümü zorlaştırıyor.

Sözde durmamak, çözüm için gösterilecek çabayı ertelemek, sürekli ihmalkâr davran-mak güvensizliği artırmasına rağmen şartlara göre küçük de olsa çaba gösterilmesi karşılıklı güveni yeniden sağlayabiliyor.

yEni Bir sayfa aÇmaK HEr zaman mümKün İnsanlar istedikten sonra hayatlarında, alış-kanlıklarında büyük değişiklikler yapabilirler. Kişinin davranışlarını etkileyen en büyük etken alışkanlıklarıdır. Alışkanlıkların kişinin mizacı

üzerindeki etkisi de büyüktür. Yanlış alışkan-lıklar ne kadar fazlaysa bunları değiştirmek için gösterilen çaba da o kadar fazla olmalıdır. Eşler, yeni bir sayfa açmak için şunlara dikkat etmeli:

Eşlerin ihtiyaçları, hataları ve değişim için neler yapabilecekleri ile ilgili iç görü kazanmış olmaları. Eşlerin evlilikteki bireysel veya ai-levi ihtiyaçları karşılamak için neler yapa-bileceklerini birbirlerine iyi ifade etmesi ve söylenenlerin samimiyetle yerine getirilmesi.

Yeni bir sayfa açtıktan sonra gösterilen çabayla doğru orantılı olarak eşlerin birbirine toleranslı davranmaları.

Boşanmaların büyük kısmı şiddetli geçimsizlik yüzünden oluyor.

Page 24: Zaman France N° 227 - TR

BULMACA24 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

38 TEMMUZ 2012 PAZAR

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8

Kuşatma

Üst resimdekişair

Masa üstü su kabı

İki anlamındayabancı önek

İleri gelenler,üstler

İkiyüzlü

Ahilik bağlısı

Benzer, eş,denk

Cüsseli

Rize’de ilçe

Dokunaklı söz, ima

Yanlış

Bir notaNefes Kurutulmuş

uskumru

Şiirsel

Kurçatovyumsimgesi

Kalıtım

Evcil birhayvan

Lityumunsimgesi

Toplum

Yere basanorgan

Süpürge otu

Yardım

Çok şiddetliyağmur

Bir türsalatalık

Lokmanruhu

Gelecektenhaber verme

Yol

Bir bahçeçiçeği

Katman

Yankı

Araz

Bir meyve

Rivayet eden

Bitme,kaybolma

Olumsuzluköneki

Bir çeşitpeynir

Bobin Gece öncesi

Yiyeceği ortak-laşa toplantı

Sevgide üstüntutulan

Dağ keçisi

Baston

Allah’ın (cc)sıfatlarınıdüşünme

Kaba, kalınkumaş

Gaye

Ödünç

Kafiye

Yeti

Ortadaki şam-piyon bas-

ketbol takımı

Beyin

Yakınma

Hayvansal birbesin maddesi

Kanaviçe

Bir kümeshayvanı

Dünya

Ana musluk

Yaka

Akıl

Karakter

Keyif, şetaret

Eşek

Bilim

Sodyumunsimgesi

Dünyanınsonu, ölülerin

dirilmesi

Bizmut simgesi

Kül rengi

Peru’nunbaşkenti

Düzenek

Üst üsteyataklar

İyilik

Tarlada saban izi

İlave

İlişkin

Germanyumunsimgesi

Sıradan

Küçükbaş bir hayvan Gelir

Suyolu

Dişi sığır

Hakan

Kamış çalgıSöylenti

İkiye bölünme hali

Meşime, son

Mevcut

Değerli tespih taşı

Üstatsız,şeyhsiz

yetişmiş kişi

Osmanlı’dailmiyenin

giydiği üstlük

Bön

YurdumuzunAsya bölümü

Ateş

İnce, yarısaydam bir kâğıt

Despot

Konut

Ekin biçmearacı

Yılanındeğiştirdiği

deri

Dişi çocuk

Osmanlılardatuğgeneral

TokatAyrılmışmiktar

Fas plakası

İlave

Ana arı

Çayın tavı

Kurucu

Yarım kilolukbir ağırlık ölçü birimi

Dalgalı akım(kısa)

Japontiyatrosu

Ağaçlıklı yol

Başıboş, aylak

Üzgü, sıkıntı

Karışık renk

Stronsiyumunsimgesi

Ters

Sözleşme

Sarımsakkokulu bir gaz

Esas

İçi unlu bir meyve

Kalsiyumunsimgesi

Denge

Muğla’da bir ilçe

İnandırmaSicim

Avrupa Birliği(kısa)

Kısa namlulubir kop

Erişmiş

Güzel koku

Yanardağpüskürüğü

Alt resimdekisanatçı

Borun simgesi

Bir peygamber

Balık tutmaaracı

Söz dalaşı

Eski dildeasker

Bağışlama,aman

Adale

Yanıcı bir gaz

Satıcı

Onayİddia, tez

Bal gömeciKoca

Avrupa UzayAjansı (kısa)

Ellik

Kesin

Buruşukgiderici araç

Bir bağlaç

İşten isteyerekayrılma

Dizgide harftakozu

Tellürünsimgesi

Saatinaltmışta biri

Hücum

Hile, dolap

Alt kademedeolan

Evcil geyik

Bir nota

Bir çeşitpeksimet

Suyla çevrilikara parçası

Yasal ölçümodeli

Üye

Gelecek

Kalıtım

Köydayanışması

İkiliğe düşme

Açık, belli

Yaşlı, kart

Kısa çizme

Cömert

Genç sığırYafta

Doğuda nehirTibet keşişi

Gemide küçükhavalandırma

bacaları

Üçüncü ay

Tarlayı iki kez sürmek

İyi, pekiyi

Kamu İktisadiTeşekkülleri

(kısa)

Geri çevirme

Gizli söz,işaret

Laka ilecilalanmış

Renyumunsimgesi

Eski dilde baba

Atılgan

Güzellik

Lütesyumunsimgesi

Uzaklık anlatır

Belirti Giysinin altbölümü

Övme Turistik birgölümüz Tayin etme

ABDÜRRAHİM KARAKOÇ

BEŞİKTAŞ BASKETBOL TAKIMI

MUSA EROĞLU

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 25: Zaman France N° 227 - TR

BULMACA25 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca8 TEMMUZ 2012 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 PA

S A

2 3 4

R I

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Bir sebze türü. 2. Kelebek kravat. 3. Yırtıcı birhayvan. 4. Bir doku ya da organın yapısını ya dabiçimieni bozan ve dıştan mekanik bir tepkisonucu oluşan yerel yara. 5. Polis karakolu. 6.Rafine etme. 7. Ay ışığı. 8. Orta Amerika’da ülke.

9. Samuray kılıcı. 10. Fulya çiçeğinin diğer adı. 11. Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundanyapılmış düdük. 12. İnsanların bütünü. 13. Yıkık, harap yapı. 14. Birlikte yolculuk eden topluluk. 15. Değerlibir taş. 16. Bezekçi. 17. Düz ovada avlanan bir kuş. 18. Sarımsı yeşil renkli, cam parıltılı, magnezyum vedemirli silikat. 19. Gemi sandalı. 20. Bir Kafkasya halkı. 21. Çok mükemmel, harika. 22. Bir yeri sağlam-laştırma. 23. Avrupa’da küçük bir ülke. 24. Afrika’da toplu yapılan vahşi hayvan avı. 25. Huysuz, çekilmezkadın. 26. Sermaye. 27. Delgi. 28. İhtiyarlama. 29. Güzel sanatların bir dalı. 30. Kadın hısım kocası.

Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.

1. Buzdolabında et konulan yer. 2. Pilotlar ve havacılar

için yayımlanan bülten. 3. Subay. 4. Bir şeyin üzerinde

bastırarak el gezdirmek. 5. Gözleyici. 6. Üstü kapalı

anlatma, sezdirme, ima. 7. Gümüşhane’nin bir ilçesi.

8. Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması. 9. Bir

ay adı. 10. Masa, sini gibi şeylerin, yemek yemek

üzere hazırlanmış durumu. 11. Baharat, ev ilaçları,

gereçlere satan kimse. 12. Bitenin cümlenin sonuna

konan işaret. 13. Şifa bulmak. 14. Gerek. 15.

Muğla’nın bir ilçesi. 16. Orduda görevli herkes. 17.

Klakson. 18. Günahtan sakınma. 19. Eski bir Türk

yaylı çalgısı. 20. Su düzeyindeki sıra kayalar.

Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.

TEKİL

1

MANTO

2

BAZİT

3

KOVMA

4

SIRAT

5

HASİS

6

NAŞİR

7

ZARİF

8

İNSAN

9

FORSA

10

KATAR

11

KOTAN

12

KONMA

13

ZULÜM

14

SALİM

15

SERAK

16

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

NOKRA

17

VATKA

18

KILIK

19

SEFİR

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

4 1 3 9 6 4 9 1 3 7 4

9 6 6 4 8 2 6 3 8 3 2

7 8 2 2 5 7 9 1 3 7 9

3 2 1 3 8 9 6 7 3 7 3

4 8 4 9 8 7 4 5 4 6 5

6 3 2 4 8 5 2 3 1 2 2

8 6 6 1 2 1 8 9 9 5 3

2 3 9 8 1 8 2 4 9 5 4

5 9 9 3 9 1 6 3 8 2 5

4 8 2 8 6 1 7 8 3 6 4

3 7 1 7 2 7 9 6 5 3 4

2 6 4 4 5 4 5 3 7 8 1

9 5 1 8 6 8 1 7 5 5 6

3 7 9 2 1 2 8 1 7 2 8

3 4 3 4 3 8 4 4 2 4 6

1 1 6 8 5 8 2 7 5 7 4

4 7 3 2 5 8 4 3 2 9 7

9 5 3 7 8 1 6 1 2 9 3

1 6 5 2 1 6 9 8 2 3 5

8 9 5 1 2 4 7 2 7 6 7

12916

14454

14624

21698

23841

25432

35889

36214

38362

42583

45289

47567

51247

52227

53363

64379

64735

67577

3 HARFLİARZ BAMDİŞ GÖZKEP KOY

4 HARFLİDİZE EKİPEVİÇ ÖZEKŞUBE VADİ

5 HARFLİAKSAKALİNAALTINARİYAAYDOSAYEVİAYNAZÇİÇEKEGALEELGİNHERRÜHERZEİHRAZİHSASİMSAKONAMAREVİRRÖFLE

6 HARFLİAFERİNALENENSELİKASİNSİNÜRETEÇZORAKİ

7 HARFLİÇAÇARONİSTEMEKNEVESERRESESİFSAKAROZTALİMAR Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. HERRÜ’yü ipucu olarak yerine biz koyduk.

H E R R Ü

Page 26: Zaman France N° 227 - TR

BULMACA26 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 8 TEMMUZ 2012 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler Halit Fahri Ozansoy’un dizelerini oluşturacaktır.

ABADİ

ABAKA

ABARA

ABAŞO

ABDAL

ABECE

ABIRU

ABRAŞ

ABULİ

ACEMİ

ACIMA

ACİBE

ADETA

ADRES

AFARA

AFAZİ

AFONİ

AFYON

AGAMA

AGAMİ

AGORA

AGRAF

ABLATYA

SOL DAN SA⁄A1. İlk hikâye kitabı “Eğik ağaçlardan başka “Tren Buradan Geçmiyor”, “RozalyaAna”, “Bizim Diyar” gibi hikâye ve roman dalında birçok eser vermiş resimde-ki edebiyatçımız – Zayıf, çelimsiz – Kıta (kısa). 2. Süslü tavan lambası – Karışıkrenkli – Mercanada – İletişimde, tıpta kullanılan ışık kaynağı. 3. İkiyüzlülük –Halk arasında otomobile verilen ad – Türkü, şarkı – Olan, ortaya çıkan, görü-nen. 4. Tahlil – Teoriler, kuramlar – Oy. 5. Medüz de denilen tek hücreli canlı –Artvin yöresine uygun, kadın erkek birlikte oynanan bir horon türü. 6. Taşıtaraçlarının elektrik deposu – Kemiğin içindeki yağlı madde – Bulgur ve tazesoğanla yapılan bir yemek – Müslümanlığa göre yapılması gerekli olan. 7.Akarsu yatağı, mecra – Sahip – Dört köşeli yontulmuş direk. 8. Yüz metrekarelik arazi ölçüsü – Laka ile cilâlanmış – Küçük yaştaki gemi tayfası – Arabaoku. 9. Kahramanlıkla ilgili – Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan uza-klaşması. 10. Yankı, eko – İtalya’da bir ırmak ve ovanın ortak adı – Hazırlanançayın renk ve koku bakımından kıvamı – Bir nota. 11. Fotoğrafçılıkta resimdeyapılan düzeltme – Bazı bazı. 12. Osmanlı ordusunda tuğgenerale eş bir rütbe- Mecazen çok zayıflamak. 13. Şerit metre – Tahılın tarladaki adı – Nikelin sim-gesi. 14. Çok değerli bir orkide türü – Yabani bir hayvan. 15. Matematik –Sakarya ilimize eskiden verilen ad. 16. Emre hazır – Birbirleriyle anlaşamayangeçimsiz gemi tayfası – Arka. 17. Alaca kırmızı renkli, iri, eti lezzetli birAkdeniz balığı – İtina – Demir atmış bir gemi zincirinin su içindeki bölümü –Bal yapar. 18. Tümör – Bir tür yumuşak peynir – Engel – Gelenek – Sanat. 19.Kabul etmeme – İlâç, merhem – Mukavele – Geçinme parası. 20.Arnavutluk’un başkenti – Müslümanlığın beş şartından biri – Alternatif.

YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Alay, istihza – Hattatların kâğıt cilalamakta kullandıkları nişastalı madde –Osmanlılarda saray ahırlarının baş görevlisi. 2. Buğdayın olgunlaşmış içi –Ağrı ilimizin eski adı – Fakirlere yiyecek, yiyecek yardımı yapan hayır kurumu.3. Üzerinde karayolu, demiryolu geçen, uzun ayaklar üzerine yapılmış yüksekköprü – Milli İstihbarat Teşkilâtı (kısa) – Zarar – Boru sesi. 4. Giderme – Tampişmemiş sebze yemeği – Adaletli. 5. Bir soru sözü – Piyasada etki ya da tepki– Pehlivan kispetinin paçası – Yeniçeri kışlası. 6. Görevden alma – Örnek,kalıp – İki dağ arasında kalan çukur yer – Tarihi harabelik. 7. Eski Rus kral-larına verilen san – Tokat’ın bir ilçesi – Göçebelerin konak yeri – Açık havadaçıkan kuru soğuk. 8. İmkân – Bir yerde çalışan kimselerden her biri. 9. Birtür kısa, paltoya benzer üst giysisi – Temel, esas. 10. Karadeniz’in kuzeyindebir içdeniz – Evrensel alıcı kan grubu – Şan, şöhret. 11. Su – Yarar, fayda – Birzaman birimi. 12. Atın kısa adımlarla yürüyüş biçimi – Keçeden yapılmış kalınkumaş – Belirti. 13. Balıkçıla benzer bir kuş – Eskiden çelik anlamında kul-lanılan sözcük. 14. Bir renk – Yalnız bir yanından karaya bağlı, diğer taraflarısu ile çevrili kara parçası – Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasalölçü modeli. 15. Müslümanlığın beş şartından biri – Şanlıurfa’nınilçelerinden biri – Şimdiki zaman. 16. Yarı yaş yarı kuru nemli toprak – Denizordusunda tören için mürettebatın küpeşte boyunca düzenli biçimde dizilme-si – Kart, dişi kümes hayvanı. 17. Habeş soylusu – Boruları döndürmedeneklemeyi sağlayan bağlantı parçası – Büyük zoka – Batı Anadolu köy yiğidi.18. Lenf düğümlerinin şişmesiyle oluşan bir tüberküloz türü – Cazibe –Üzüm suyu – Lâhza. 19. Boğa, tosun – Kayınbirader – Boğa güreşi alanı –Solungaçlılarda soluk burusu. 20. Ülkemizin plâka işareti – İlkbaharda kır-pılan koyun tüyü – Doğan çocuk için kesilen kurban – Uzak.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

İ M A G A A B A A F A R A K F

Ş T I A B A B E C E N I İ Z A

A U Z D B İ Z A F A A D U N R

R U A Z A L U N B U A C S U G

B L L R A U A R A B İ B I A A

A K A T A R I T A N N I Z M A

S B E C S I U L Y A O R A B A

A E E B İ B R A A A F U A A A

H M R L İ A U B D N A Ş U F M

İ Z U D U C A N T E O A D Y A

I B N I A K A B I R T A K O G

A T I N A A G O R A I A Z N A

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Sevinç Çokum – Lagar – Kt. 2. Avize – Ala – Atol – Laser. 3. Riya – Araba –Ir – Hasıl. 4. Analiz – Nazariyat – Rey. 5. Denizanası – Acara. 6. Akü – İlik –Kısır – Vacip. 7. Akak – Is – Kana. 8. Ar – Lake – Miço – İğ. 9. Hamasi –Avara. 10. Akis – Po – Dem – La. 11. Rötuş – Ara sıra. 12. Liva – Erimek. 13.Mezura – Ekin – Ni. 14. Ada – Vaşak. 15. Riyaziye – Adapazarı. 16. Amade –Alababula – Art. 17. Hani – Özen – Kaloma – Arı. 18. Ur – Lor – Mani –Anane – Ar. 19. Ren – Deva – Akit – Nafaka. 20. Tiran – Namaz – Seçenek.YUKARIDAN ŞAĞIYA1. Saraka – Ahar – Mirahur. 2. Evin – Karaköse – İmaret. 3. Viyadük – MİT –Ti. 4. İzale – Alasulu – Adil. 5. Ne – İnikas – Şiraze – Oda. 6. Azil – Kip – Vadi– Ören. 7. Çar – Zile – Oba – Ayaz. 8. Olanak – Eleman. 9. Kaban – Ana. 10.Azak – AB – Nam. 11. Ma – Ası – Dakika. 12. Tırıs – Aba – İz. 13. Lori –Pulat. 14. Al – Yarımada – Etalon. 15. Hac – Siverek – Zamane. 16. Alatav –Çamariva – Anaç. 17. Ras – Rakor – Sinara – Efe. 18. Sıraca – Alım – Şıra –An. 19. Kele – İni – Arena – Trake. 20. TR – Yapağı – Akika – Irak.

ANAGRAM BULMACAEn zor iş insan olmaktır.

PETEK BULMACA1. Pırasa. 2. Papyon. 3. Panter. 4. Travma. 5. Merkez. 6. Arıtım. 7. Mehtap. 8.Panama. 9. Katana. 10. Zerrin. 11. Mıskal. 12. Herkes. 13. Virane. 14. Kafile.15. Firuze. 16. Nakkaş. 17. Keklik. 18. Olivin. 19. Filika. 20. Çerkez. 21.Şahane. 22. Tahkim. 23. Monaco. 24. Safari. 25. Şirret. 26. Anamal. 27.Matkap. 28. Kocama. 29. Sinema. 30. Enişte.

SÖZCÜK AVIBaktınız uzun uzun / Bu sulara baktınız / Sulara ruhunuzun / Tadını bıraktınız

SÖZCÜK MERDİVENİBURUN - BURUK - BURAK - BUDAK - SUDAK - SULAK - SALAK

SARMAL. BULMACAİÇE DOĞRUTema – Mina – Ret – Evrat – Yaban – Süheyl – İbrahim – Remil – Medrese –Venedik – Roketatar – Eksen – Eprimek – Alaçık – Çıban – Ergani – Lamelif – EdDIŞA DOĞRUDefile - Mali – Na – Grena – Bıçkı – Çalak – Emir – Penes – Kerata – Tek –Orkide – Neveser – Demli – Mermi – Har – Bilye – Hüsna – Baytar –Veteran - İmamet

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

SEVİNÇ ÇOKUM

7 3 6

9 4 1

8 5 2

5 9 4

8 2 6

3 1 7

8 2 1

5 7 3

4 9 6

6 8 3

1 9 4

2 7 5

9 5 1

6 7 2

4 8 3

2 4 7

3 5 8

1 6 9

4 1 9

5 2 8

3 6 7

7 3 5

1 6 9

2 4 8

6 8 2

7 3 4

9 1 5

8 1 3

6 9 7

2 5 4

9 4 5

1 2 8

6 7 3

7 6 2

4 3 5

1 9 8

7 2 1

3 4 5

9 8 6

3 9 6

2 8 1

7 5 4

8 5 4

9 7 6

2 1 3

1 6 2

4 7 9

5 3 8

8 3 7

5 6 2

4 1 9

5 4 9

3 8 1

6 2 7

Boksta biryumruk türü

Mesafe

Kara Kuv-vetleri Komu-tanlığı (kısa)

OtomatikGeçiş

Sistemi(kısa)

Baht açıklığı

İlişkin

BJKBasketbolkoçu (altta)

Güç, derman

Demirlibetonlayapılmış

Temiz

Arka

Oto yarışıtürü

Badem

Çanakkale-’nin bir ilçesi

Temiz,namuslu

Radyumunsimgesi

Karagözoynatanlaraverilen ad

Mastar eki

Bebekayakkabısı

Akdenizanemisi

Yük taşıyankimse

Kürkü birhayvan

Sodyumunsimgesi

Fiyat, değer

Kesin

Yaşam

Göze perdegelmesi

“…Mandıralı”(eski fut-

bolcu, üstte )

Lityumunsimgesi

Isparta’nınbir ilçesi

İzmir’in bir ilçesi

Motor güçbirimi

Yüzyıl

İzmir’de birspor kulübü

Laka ilecilâlanmış

Sıska, çok zayıf

Kur’an’da bir sure

Politik

Hasırdanjudo minderi

Japon güreşi

Parlakkırmızı

Yergi

Terazi

Pamuklukumaş türü

Düzelme,iyileşme

Haysiyet,onur

Hastalıktabilinç kaybı

Protesto

Büyük dibek

Bal yapar

Kaside

Müzikleuğraşan

Bilgin

Ömrün sonu

Denizli’ninbir ilçesi

İş bıraktırımı

Teselli etmek

Mutabakat

Bobin

Meyvekokusu

Hareketehazır, tetikte

Gözün renklibölümü

Misketlimonu

Yağış şekli

Ek

Göz rengi

Telefonseslenme

sözü

Zekâ

Yetersiz

Büyük kayık

Çevik

Doktor

Vilayet

Bir halkoyunu

Gevrek elma türü

Kalıtım

Güçlük

Olumsuzlukanlatan önek

G. Amerikadevesi

Müjde, iyi haber

Memelilerinbir sınıfı

Elden elegeçme

Tuhaf

“ Samime… “(şarkıcı)

Çanakkale-’nin bir ilçesi

Yutulacakilâç

İlhak

Eşkenardörtgen

Engel

Gökyüzü

Atın kıllarınıtemizleme

Gözdeki ağ tabaka

Musikimizdebir makam

Şart edatı

Yanmış odunkömürparçası

Neşeli

Amaç,maksat

Bulmayaçalışma

Canlılarınvücut yapısı

Güvenlik

Yiğitlik, yürekpekliği

Endüstri

Soy, babasoyu

Fayda

Bir soru sözü

Yüksek tepe, dağ

Yapı

Sağlıklı,sıhhatli

Çok küçük

Bir nota

Kutsal inanç, itikat

Ahlâk bilimi

Anlam

Eski dildeayak

Bir bağlaç

Havadaki su buharı

Boyun eğme

“… Safa”(yazar)

Mikroskopcamı

Su

Avans

Kur’an’da bir sure

Tırpanabalığı

En fazla

ERGİN ATAMAN

HAMİ MANDIRALI

P S İ A A B S C M P

K A T İ H A V A N E T E N E L İ L E R

H A Y A T U Z L A Ş I M S A N A Y İ

K A T A R A K T A L A M A N A İ M A N

A S I R M A K A R A E R E K M A

H A M İ N A A T V E R A S E T K İ

K A L İ M A R K İ Z E T R E T İ N A A

A P A R K A T S U M O K A R H A P K E P E Z

A R A T A L A S E M İ H E K İ M B M A N A

K K K H A Y A L İ A L İ M A C A Y İ P R A M

A K A B L A K E A L E S T A A N A T O M İ

O G S M E K H İ C İ V T A M Z A R A

O P A Y A M Ş E R E F N A S A

İ K B A L D İ K İ L İ E L A K A R E

A İ T V İ Z O N S A R A Y K Ö Y S

E R G İ N A T A M A N L İ M E Z İ N E

T A K A T N A S L O K A V T Ş E N

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8

Kuşatma

Üst resimdekişair

Masa üstü su kabı

İki anlamındayabancı önek

İleri gelenler,üstler

İkiyüzlü

Ahilik bağlısı

Benzer, eş,denk

Cüsseli

Rize’de ilçe

Dokunaklı söz, ima

Yanlış

Bir notaNefes Kurutulmuş

uskumru

Şiirsel

Kurçatovyumsimgesi

Kalıtım

Evcil birhayvan

Lityumunsimgesi

Toplum

Yere basanorgan

Süpürge otu

Yardım

Çok şiddetliyağmur

Bir türsalatalık

Lokmanruhu

Gelecektenhaber verme

Yol

Bir bahçeçiçeği

Katman

Yankı

Araz

Bir meyve

Rivayet eden

Bitme,kaybolma

Olumsuzluköneki

Bir çeşitpeynir

Bobin Gece öncesi

Yiyeceği ortak-laşa toplantı

Sevgide üstüntutulan

Dağ keçisi

Baston

Allah’ın (cc)sıfatlarınıdüşünme

Kaba, kalınkumaş

Gaye

Ödünç

Kafiye

Yeti

Ortadaki şam-piyon bas-

ketbol takımı

Beyin

Yakınma

Hayvansal birbesin maddesi

Kanaviçe

Bir kümeshayvanı

Dünya

Ana musluk

Yaka

Akıl

Karakter

Keyif, şetaret

Eşek

Bilim

Sodyumunsimgesi

Dünyanınsonu, ölülerin

dirilmesi

Bizmut simgesi

Kül rengi

Peru’nunbaşkenti

Düzenek

Üst üsteyataklar

İyilik

Tarlada saban izi

İlave

İlişkin

Germanyumunsimgesi

Sıradan

Küçükbaş bir hayvan Gelir

Suyolu

Dişi sığır

Hakan

Kamış çalgıSöylenti

İkiye bölünme hali

Meşime, son

Mevcut

Değerli tespih taşı

Üstatsız,şeyhsiz

yetişmiş kişi

Osmanlı’dailmiyenin

giydiği üstlük

Bön

YurdumuzunAsya bölümü

Ateş

İnce, yarısaydam bir kâğıt

Despot

Konut

Ekin biçmearacı

Yılanındeğiştirdiği

deri

Dişi çocuk

Osmanlılardatuğgeneral

TokatAyrılmışmiktar

Fas plakası

İlave

Ana arı

Çayın tavı

Kurucu

Yarım kilolukbir ağırlık ölçü birimi

Dalgalı akım(kısa)

Japontiyatrosu

Ağaçlıklı yol

Başıboş, aylak

Üzgü, sıkıntı

Karışık renk

Stronsiyumunsimgesi

Ters

Sözleşme

Sarımsakkokulu bir gaz

Esas

İçi unlu bir meyve

Kalsiyumunsimgesi

Denge

Muğla’da bir ilçe

İnandırmaSicim

Avrupa Birliği(kısa)

Kısa namlulubir kop

Erişmiş

Güzel koku

Yanardağpüskürüğü

Alt resimdekisanatçı

Borun simgesi

Bir peygamber

Balık tutmaaracı

Söz dalaşı

Eski dildeasker

Bağışlama,aman

Adale

Yanıcı bir gaz

Satıcı

Onayİddia, tez

Bal gömeciKoca

Avrupa UzayAjansı (kısa)

Ellik

Kesin

Buruşukgiderici araç

Bir bağlaç

İşten isteyerekayrılma

Dizgide harftakozu

Tellürünsimgesi

Saatinaltmışta biri

Hücum

Hile, dolap

Alt kademedeolan

Evcil geyik

Bir nota

Bir çeşitpeksimet

Suyla çevrilikara parçası

Yasal ölçümodeli

Üye

Gelecek

Kalıtım

Köydayanışması

İkiliğe düşme

Açık, belli

Yaşlı, kart

Kısa çizme

Cömert

Genç sığırYafta

Doğuda nehirTibet keşişi

Gemide küçükhavalandırma

bacaları

Üçüncü ay

Tarlayı iki kez sürmek

İyi, pekiyi

Kamu İktisadiTeşekkülleri

(kısa)

Geri çevirme

Gizli söz,işaret

Laka ilecilalanmış

Renyumunsimgesi

Eski dilde baba

Atılgan

Güzellik

Lütesyumunsimgesi

Uzaklık anlatır

Belirti Giysinin altbölümü

Övme Turistik birgölümüz Tayin etme

B E Ş İ K T A Ş

ABDÜRRAHİM KARAKOÇ

BEŞİKTAŞ BASKETBOL TAKIMI

MUSA EROĞLU

A S E A E Ç H S

A B D Ü R R A H İ M K A R A K O Ç

L İ R İ K İ R S İ Y E T L İ

K U A Y A K İ A N E A C U R

K E H A N E T L A L E E K O

T A R İ K D U T Y İ T İ M Z

İ A R İ F A N E E L İ K

M A K A R A A B A A R İ Y E T

M D E K A Z V A N A U S N E Ş E

B E Ş İ K T A Ş İ L İ M K I Y A M E T F

L İ M A R A N Z A A B A R A E K G E

M E K A N İ Z M A K E Ç İ A K A R A R K

K A Ğ A N İ K İ L İ K

N E Y V A R E T E N E Ü

E N A Y İ P E L Ü R

K A T A E V O D K A V

N K O T A E K D E M

Ş A M A R Y A R I B E Y İ

D A A L E E Z A S R

N O A K İ T A C U İ A B N A İ L

L A V B İ S M A İ L P O L E M İ K İ

M U S A E R O Ğ L U K A S B A Y İ S A V

E R E L D İ V E N Ü T Ü İ S T İ F A

P E T E K T E A T A K A S T

S İ A D A A Z A İ R S A

G A L E T A A L E N İ E D İ K

E T İ K E T N M A N İ K A

D A N A İ K İ L E M E K K İ T

R L E K E A A C A R L U

P A R O L A E M A R E E T E K

S E N A A B A N T A T A M A

1

2

3

4

5

6

7

8

Page 27: Zaman France N° 227 - TR

BULMACA27 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-4 Sanat eseri konusu 5-8 Mekke’de bir dağ 9-11Kabul etmeme 12-16 Müslümanlarca belirlizamanlarda okunması adet olan dini dualar veKuran ayetleri 17-21 Yakup Kadri Karaosman-oğlu’nun bir romanı 22-27 “… Eğriboz” (Türk sine-masının unutulmaz kötü adamlarından biri) 28-34“… Toraman” (futbolcu) 35-39 Kum falı 40-46 İslamülkelerinde, genellikle İslam dini kurallarına uygunbilgilerin okutulduğu yer 47-53 İtalya’da kent 54-62Bazuka 63-67 Mihver 68-74 Yıpranıp eskimek 75-80 Çardak 81-85 İrin birikimi 86-91 Diyarbakır ilçe-si 92-98 Çapraz, dolaşık yol 99-100 Edebiyat (kısa)

‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri -le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.

Merdivenin ilk basama€›ndaki BURUN sözcü€ününü son basamaktaki SALAK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-95 Moda gösterisi 94-91 Parasal 90-89Sodyumun simgesi 88-84 Nar çiçeği rengi süs taşı83-79 Tahta ya da ağaç biçmekte kullanılan,karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kul-lanılan büyük testere 78-74 Eline ayağına çabuk,çevik, atik 73-70 Buyruk 69-65 Süs olarak kul-lanılan, ziynet altını taklidi, sarı tenekeden pul 64-59 Ayakkabı çekeceği 58-56 Biricik 55-50 Değerlibir çiçek 49-43 Türk müziğinde bir makam adı 42-38 Demini almış olan 37-33 Kurşun 32-30 Kızgın,yakıcı 29-25 Misket 24-20 En güzel, pek güzel 19-14 Hayvan hekimi 13-7 Yaşlı sporcu 6-1 İmamlık

O R K İ D E

A P İ K O

D U Y U R U

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFLİAT ER EV FEİR Kİ Nİ NO

ON RA RO SATİ TU UN UR

3 HARFLİARA EMA FUL

İLE İKİ İTA KİP LAT LAZ

MOL NAN NAZ OTO ROT SAV

ULA ULU URA

4 HARFLİACİL ALAY

ANUT DEVEEKİM EKİPESER İPEKKARE KARO

KAVİ KOROKORU KOZALULU OMURÖDEV ÖDÜNROZA URAYUTAH VELİZİRA ZİYA

5 HARFLİAFONİ AKTİF ALİZE APİKOASİYE

AŞURE AVİZE

EMAYE ERİKA İLETİ İSALE

KANUN KUPON NESİH NESİR PEKİN TİPİK

6 HARFLİANOFEL DUYURUERİYİK FERİDE İLİŞİK

KORDON MARİNA ORKİDEOTOLİT PİRUHİ REFİKA SKAVUT

BURUN

SALAK

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹

R

Boksta biryumruk türü

Mesafe

Kara Kuv-vetleri Komu-tanlığı (kısa)

OtomatikGeçiş

Sistemi(kısa)

Baht açıklığı

İlişkin

BJKBasketbolkoçu (altta)

Güç, derman

Demirlibetonlayapılmış

Temiz

Arka

Oto yarışıtürü

Badem

Çanakkale-’nin bir ilçesi

Temiz,namuslu

Radyumunsimgesi

Karagözoynatanlaraverilen ad

Mastar eki

Bebekayakkabısı

Akdenizanemisi

Yük taşıyankimse

Kürkü birhayvan

Sodyumunsimgesi

Fiyat, değer

Kesin

Yaşam

Göze perdegelmesi

“…Mandıralı”(eski fut-

bolcu, üstte )

Lityumunsimgesi

Isparta’nınbir ilçesi

İzmir’in bir ilçesi

Motor güçbirimi

Yüzyıl

İzmir’de birspor kulübü

Laka ilecilâlanmış

Sıska, çok zayıf

Kur’an’da bir sure

Politik

Hasırdanjudo minderi

Japon güreşi

Parlakkırmızı

Yergi

Terazi

Pamuklukumaş türü

Düzelme,iyileşme

Haysiyet,onur

Hastalıktabilinç kaybı

Protesto

Büyük dibek

Bal yapar

Kaside

Müzikleuğraşan

Bilgin

Ömrün sonu

Denizli’ninbir ilçesi

İş bıraktırımı

Teselli etmek

Mutabakat

Bobin

Meyvekokusu

Hareketehazır, tetikte

Gözün renklibölümü

Misketlimonu

Yağış şekli

Ek

Göz rengi

Telefonseslenme

sözü

Zekâ

Yetersiz

Büyük kayık

Çevik

Doktor

Vilayet

Bir halkoyunu

Gevrek elma türü

Kalıtım

Güçlük

Olumsuzlukanlatan önek

G. Amerikadevesi

Müjde, iyi haber

Memelilerinbir sınıfı

Elden elegeçme

Tuhaf

“ Samime… “(şarkıcı)

Çanakkale-’nin bir ilçesi

Yutulacakilâç

İlhak

Eşkenardörtgen

Engel

Gökyüzü

Atın kıllarınıtemizleme

Gözdeki ağ tabaka

Musikimizdebir makam

Şart edatı

Yanmış odunkömürparçası

Neşeli

Amaç,maksat

Bulmayaçalışma

Canlılarınvücut yapısı

Güvenlik

Yiğitlik, yürekpekliği

Endüstri

Soy, babasoyu

Fayda

Bir soru sözü

Yüksek tepe, dağ

Yapı

Sağlıklı,sıhhatli

Çok küçük

Bir nota

Kutsal inanç, itikat

Ahlâk bilimi

Anlam

Eski dildeayak

Bir bağlaç

Havadaki su buharı

Boyun eğme

“… Safa”(yazar)

Mikroskopcamı

Su

Avans

Kur’an’da bir sure

Tırpanabalığı

En fazla

7 3 6

5

8 2

KOLA

YZO

R

1

4 6

6 3

9

2

5 1

6 7 2

4 8

7

5

1 9

4 9

3

6 9

8

9 1 5

6 9

2 4

5

2

6

7

1

4

3 9

5 4

7

2

7

6

4

5 9

8 1

8

ERGİN ATAMAN

HAMİ MANDIRALI

pazar bulmaca8 TEMMUZ 2012 PAZAR4

Page 28: Zaman France N° 227 - TR

f28spor

24 - 30 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Fenerbahçe’nin geçtiğimiz sezon 10

milyon Euro’ya Lille’den transfer et-

tiği Musa Sow Türkiye’de Ramazan ayında

oruç tutmasının bu kadar gündeme gelme-

sine anlam veremediğini söyledi. Senagalli

futbolcu,” Fransa'da da oruç tutuyordum.

Bu kadar konu yapılmasını anlamıyorum’’

diye konuştu. “Oruç bana pozitif etki yapı-

yor’’ diyen Senagalli yıldız, maç günleri de

oruç tutmadığını belirtti. Musa Sow, Aykut

Kocaman’ın kendisiyle bu konuyu konuşup

konuşmaması ile ilgili de “Aykut Kocaman

bana bu konuda tek bir uyarıda bile bu-

lunmadı, bir şey söylemedi” açıklama-

sında bulundu.

ramazan'ı Burada yaşamaK GüzEl

Musa Sow, Türkiye’de Ramazan at-

mosferinin ise çok farklı olduğunu

belirtti. Sow, “Yeni evlendim. El-

hamdülillah çok mutluyum. Eşimle

camileri, müzeleri, alışveriş merkez-

lerini geziyoruz. Sultanahmet'e, Ayasofya'ya

gittik. Çocukları ikimiz de çok seviyoruz.

Çocuk yapmak istiyoruz. Ancak biraz daha

zamanımız var diye düşünüyoruz. Kalaba-

lık Ramazan sofraları çok hoşuma gidiyor.

İstanbul'da Ramazan'ı geçirmek güzel” açık-

lamasında bulundu.

isTanBul ilE fransa Kıyaslanamaz BilE

“İstanbul’un çok güzel bir şehir olduğunu be-

lirten Sow, Fransa ile kıyaslanamayacağını söy-

ledi. Senagalli Futbolcu Türkiye'de tek sorunun

ise dil olduğuna değindi. Sow, “Onu da çö-

zünce çok daha iyi olacak. Yavaş yavaş Türkçe

öğreniyorum’’dedi. İstanbul'da kendini çok iyi

hissettiğini belirten Musa Sow, “insanlar sıcak

davranıyor. Eşim de ben de burada çok mutluyuz.

Fırsat buldukça şehri geziyoruz.” diye konuştu.

muTsuz mu GörünüyOrum?Fenarbahçeli futbolcu, Türk gazetelerinin sürekli

kendisiyle ilgili de yanlış bilgi aktardığının altını

çizdi. Musa Sow, “Gazetelerde sürekli yazıyor-

lar Moussa mutsuz gidecek… Nereden çıktı?

Oradan bakınca mutsuz mu görünüyorum.

Yüzümü kimse asık göremez. Fenerbahçe'den

ayrılmayı aklıma bile getirmedim. Geleli daha

6 ay oldu. Kritik goller attım neden gideyim

ki? Çok büyük bir takımdayım kabul görü-

yorum” hatırlatmasında bulundu. Annesi,

babası ve abisinin de Türkiye’de bulundu-

ğunu belirten Sow, “beni burada mutlu

görüyorlar”diye konuştu.İstanbul’da mutlu olduğunu vurgula-

yan Musa Sow, “bomba gibiyim. Allah

izin verirse iyi bir sezon geçireceğiz, ku-

paları kaldıracağız’’ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe’de yedek kalmasıyla ilgili

de konuşan Sow “Futbol hayatım boyun-

ca hep ilk 11 oyuncusu oldum şimdi yedek

kalmam sakatlığımla ilgili. Ben de oyna-

mak istiyorum. Rekabet iyidir. Rekabet ta-

kıma faydalı. Sakatlık takıma dönebilmek

kolay değildir. Hala eksiklerim var, biliyo-

rum. Ancak kendimi çok iyi hissediyorum.”

diye konuştu. Tek isteğinin gol atığ takıma

faydalı olmak olduğunu söyleyen Sena-

galli Yıldız , ‘’gol attıkça işimi iyi yaptığımı

düşünürüm’’ dedi. Gol krallığı ile ilgili de

Sow’’ Gol krallığı da gelirse başımın üs-

tünde yeri var. Takım başarılı olmazsa krallık

ne işe yarar" açıklamasında bulundu.

“ÇEKTi, vurdu”Sow, Fenerbahçe ile anlaşmaya varmadan

önce vatandaşı Niang ile konuştuğunu Tür-

kiye hakkında bilgi aldığını söyledi. Sene-

galli oyuncu şöyle konuştu: “Niang bana

Türkiye Ligi çok sert aman dikkat et dedi.

Gelir gelmez Beşiktaş maçına çıktım. Ege-

men de karşımda çekiyor, vuruyor. Aman

Allahım nereye geldim diye düşündüm. İyi

ki bize geldi. Egemen fi zik gücü çok yüksen

bir oyuncu böyle futbolcular forvetler için

çok zordur. Ligde en çekindiğim oyuncuy-

du. Hala Egemen'e o maçı anlatıyor espriler

yapıyorum. Şaka bir yana Egemen ile aynı

takımda olmaktan çok mutluyum” dedi.

TÜRKLERİN GURURU Musa Sow, “futbola çok küçük yaşta başladım 9-10 yaşında mahalle arasında oynama-

ya başladım. Hayalim hep futbolcu olmaktı. Doğduğum mahallede ( Mantes-la-Jolie-Fransa) çok Türk vardı. Küçükken Henry ve Zidane kendime örnek alıyordum. Yıllar

geçti iyi futbolcu oldum. Beni tanıyan Türkler beni 'mahallenin gururu' olarak gösteri-yor. Bu beni gerçekten gururlandırıyor” açıklamasında bulundu. Fakir bir ailenin çocu-ğu olduğunu belirten yıldız oyuncu, ‘’para beni değiştirmedi. Parayı Allah verir isterse

geri alır. Ramazan'ın ruhunda iyilik var. Elimden geleni yapıyorum."diye konuştu.

‘Fransa’da daoruç tutuyordum,ama kimsekonuşmuyordu’

fenerbahçe'nin geçen sezonun dev-

re arasında 10 milyon euro'ya

Lille'den transfer ettiği Senegalli

yıldızı Musa Sow, İstanbul’un çok

güzel bir şehir olduğunu ve Fran-

sa ile kıyaslanamayacağını söyle-

di. Oruç tutması ile ilgili de ko-

nuşan Senagelli Yıldız ‘Fransa'da

da oruç tutuyordum, ama kimse

konuşmuyordu’ diye konuştu.

Page 29: Zaman France N° 227 - TR

SPOR29 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCE

-Türkiye Londra Olimpiyatları’nı 2 altın 2 gümüş birde bronz madalya ile 32.sırada

tamamladı. Türkiye’nin 16 branşta 116 spor-cuyla katıldığı Londra Olimpiyatları’nda elde ettiği bu sonuç tartışmaları da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan uzmanlar ise başarısızlığın sebepleri olarak fe-derasyonların yetersizliği; antrenör, uzman ve tesis sorunu; sporcu psikolojisini yönetmek ve sporcu ithali gibi nedenlere dikkat çektiler.

imKanlar iyi KullanılmadıGençlik Spor Müdürlüğü'nün eski patronu Mehmet Atalay, Londra'daki başarısızlığımıza yönelik ilk saptaması, “Beklenen bir tablo de-ğildi. Kötü başlayınca, paniğe kapılıyorsunuz ve toparlayamıyorsunuz. Bu, diğer branşlara

da sirayet ediyor.” şeklinde. Atalay, yapılan hataları ise zihniyet değişimine yoruyor: “Biz basamakları birer ikişer değil, üçer beşer çıkı-yorduk. Hızlı yol aldık; ama hız biraz kesildi! Bu iş, fedakârlık işi, azim işi, sporu sevmek, sporcuyla ve federasyonlarla bütünleşmek işi’’ diye konuştu. Mehmet Atalay, kendi dönem-lerinde atılan hızlı adımların, yeni yönetimle yavaşladığını söylüyor. İmkânların iyi kulla-nılmadığını, yeterince özverili olunmadığını vurgulayan Atalay, federasyonlarla ters düş-menin ve özerkliklerini hedef almanın da bu hüsranda etkili olduğu kanısında. “Sporda popülizme ve siyasete yer yoktur.” diyen Ata-lay, “Lisanslı sporcu sayısı, bugün 10 milyonu geçmeliydi.” serzenişinde bulunuyor. Gençlik Spor Müdürlüğü’nün eski patronum daha çok

Olimpiyatlarda neden çöktük?Türkiye’nin 16 branşta 116

sporcuyla gittiği Londra Olimpiyatları’ndan sade-

ce 5 madalya ile dönmesi tartışmalara neden oldu.

Konuyla ilgili açıklama ya-pan uzmanlar Türkiye'nin

uzun vadeli bir spor po-litikası yerine, gündelik

adımlarla yetindiği üzerin-de birleşiyor.

ulusal ve uluslararası turnuva düzenlemenin önemine de atıf yapıyor.

BüTün ülKElEr dOpinG yapıyOr2008 Pekin Olimpiyatları'nda tekvandoda ikinci olarak, gümüş madalyaya uzanan Azize Tan-rıkulu Sertçelik ise başarısızlığın faturasını, fe-derasyonlara çıkarıyor! Kursa katılıp belge alan her insanın ‘antrenör' olduğunu söyleyen usta tekvandocu, “Herkes kendisinin iyi antrenör ol-duğunu söylüyor; ama dereceler çıkmıyor! Fede-rasyonlar bu olanları izlemekle yetiniyor!” diyor. Ona göre, sporcuların stresle başa çıkamamala-rının en büyük gerekçesi ise katıldıkları turnuva, maç sayısının azlığı. Ünlü sporcunun dopingle il-gili açıklamaları oldukça sarsıcı: “Bütün ülkelerin doping yaptığına inanıyorum. Atletizm, halter ve yüzmede mutlaka doping kullanılıyor. Bazı branşlarda vücudun sınırları zorlayabilmesi için dopingin gerekli olabileceğni düşünüyorum!”

Milli Olimpiyat Komitesi üyesi Prof. Dr. Ferit Acar ise Türkiye'de olimpiyat hazırlık-larını yürüten ekibin, spor yöneticilerine te-peden baktığını anlatıyor. Acar, “Türkiye'de 85 tane Spor Akademisi var. Bunlar içinde oyuncu yetiştiren antrenör yok!” diyerek, büyük bir soruna parmak basıyor. Sporcula-rın gittikleri ülkede yaşadıkları kültürel şokla aşağılık kompleksine girdiklerini vurgulayan deneyimli akademisyen, “Bununla başa çıka-bilmeleri için uzman bir psikolog lazım; ama yok. Londra'ya giden kadroyla en az 8-10 al-tın madalya gelmesi lazımdı. Ama bu baskıları ortadan kaldırabilecek mentör yok.” diyor.

HErKEs BaHanE uyduruyOrSpor yazarı Ahmet Çakır’da sporun okullara giremediğini somut bir örnekle açıklıyor: “Fa-tih Terim üç kez Milli Eğitim Bakanlığı'yla pro-tokol imzaladı. Ama uygulamada tek adım atıl-madı. Milli Eğitim Bakanlığı, ‘Ben kendi işimi yapamıyorum, nerede kaldı spor!' diyor.” Ça-kır, “Londra'ya hemen hiçbir açıdan gerektiği gibi hazırlanmadığımız çok açık biçimde ortaya çıktı. Yöneticisi, teknik adamı ve sporcusu hep mazeret üretiyor. Efendim heyecandan koş-mayı unutmuş, yüzmeyi şaşırmış, güreşmeyi bırakmış. Daha da neler! Keşke Londra'ya git-meyi unutsaydınız!’’ diye konuştu.

Spor sosyologu Ahmet Talimciler'in odak-landığı nokta ise kısa vadeli madalya politika-ları yerine, uzun vadeli ve kapsamlı bir spor politikasının oluşturulması. Talimciler'e göre devşirme sporcular kısa vadede başarı getirse de, spor politikasındaki başarısızlığı gösteriyor.

Page 30: Zaman France N° 227 - TR

SPOR30 24 - 30 aĞusTOs 2012 ZAMAN FRANCESPORSPOR

-Burak Yılmaz'ın Galatasaray'a gitmesi-

nin ardından tüm çalışmalara rağmen

hazırlık dönemine forvet transferi yetiştirme-

yen Trabzonspor'da, teknik direktör Şenol

Güneş sistem değişikliğine gitti.

Yeni sezon hazırlık çalışmaları sırasında

toplam 8 hazırlık maçı oynayan Bordo-Mavi-

lilerde forvet oyuncuları Vittek, Henrique ve

Halil'in sadece birer gol atması tecrübeli tek-

nik adamı endişelendirdi. Ligde de istediği

verimi alamayan Güneş’in bir nevi Barcelona

modelini uygulamaya karar vermesine yol açtı.

Kanatlarda oynayan Olcan, Volkan, Yasin ve

Emre'ye ceza sahası içine kadar girmelerini,

Alanzinho ve Colman'dan da bu oyuncuları

desteklemelerini isteyen Güneş, futbolcula-

rından kısa ve bol pas yapmalarını bekliyor.

Hiçbir futbolcusunun topu ayağında tutması-

nı istemeyen deneyimli hoca, idmanlarda da

takımı bu yönde çalıştırıyor. Güneş, özellikle

orta saha oyuncularının da en az forvetler ka-

dar golü düşünerek oynamalarını istiyor.

GÜNEŞ, BARCELONA

MODELİNE GEÇİYOR

Kaka, aslan'a pahalı geldi

Burak Yılmaz'ın Galatasaray'a gitmesi-

nin ardından tüm çalışmalara rağmen

hazırlık dönemine forvet transferi yetiştirme-

yen Trabzonspor'da, teknik direktör Şenol

Yeni sezon hazırlık çalışmaları sırasında

toplam 8 hazırlık maçı oynayan Bordo-Mavi-

lilerde forvet oyuncuları Vittek, Henrique ve

Halil'in sadece birer gol atması tecrübeli tek-

nik adamı endişelendirdi. Ligde de istediği

verimi alamayan Güneş’in bir nevi Barcelona

modelini uygulamaya karar vermesine yol açtı.

Kanatlarda oynayan Olcan, Volkan, Yasin ve

Emre'ye ceza sahası içine kadar girmelerini,

Alanzinho ve Colman'dan da bu oyuncuları

desteklemelerini isteyen Güneş, futbolcula-

rından kısa ve bol pas yapmalarını bekliyor.

Hiçbir futbolcusunun topu ayağında tutması-

nı istemeyen deneyimli hoca, idmanlarda da

takımı bu yönde çalıştırıyor. Güneş, özellikle

orta saha oyuncularının da en az forvetler ka-

dar golü düşünerek oynamalarını istiyor.

GÜNEŞ, BARCELONA

MODELİNE GEÇİYOR

Kaka, aslan'a pahalı geldi-Galatasaray, Real Madrid'in Brezilyalı yıl-

dızı Kaka için yaptığı görüşmelerden sonuç alamadı. Başkan Ünal Aysal'ın 'Pastanın üze-rindeki çilek' diye tarif ettiği yıldız transferinde gündeme gelen, Teknik Direktör Fatih Terim'in de alınması için onay verdiği başarılı krampon için İspanyol yöneticiler kiralama formülüne sı-caktı. Teknik Direktör Jose Mourinho'nun kad-rosunda düşünmediği Sambacı'nın menajeri Juan Figer'in yardımcısı Cristian, G.Saray'ın teklifi ni net şekilde ortaya koymuştu. Ancak bu gelişme-lere rağmen Kaka'nın Türkiye'ye gelmeye soğuk

bakması ve yüksek maliyeti bu transferin gerçekleşmesini engelledi. Öte yan-

dan Galatasaray’da sol bek ara-yışları sürüyor. Hakan Balta’nın

sahalardan uzak kalma ihtima-line karşılık Sarı-Kırmızılılar, Brezilyalı futbolcu Carlinhos’u transfer gündemine aldı.

Beşiktaş ve Kasımpaşa'nın da transfer gündeminde olan kariyerinde Inter, Ju-ventus, Chelsea gibi birçok önemli kulüp bulunan Mutu, Fransız ekibi Ajaccio ile anlaştı. 2011 yazında Fiorentina'nın ser-best bıraktığı 33 yaşındaki futbolcu Cesena ile iki yıllık sözleşme imzalamıştı. Mutu, kokain kullandığı gerekçesi ile futboldan yedi ay men edilmiş ilerleyen yıllarda da milli takım kampına alkollü katıldığından Romanya'da kadro dışı bırakılmıştı.

Mutu Ajaccio’da

KaKa

Page 31: Zaman France N° 227 - TR
Page 32: Zaman France N° 227 - TR

fuKuşima’daKi KElEBEKlEr BilE muTasyOn GEÇirmiş Japonya’da geçen yıl meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin ardından yaşanan nükleer afetin etkileri ortaya çıkmaya başladı. sızıntının olduğu nükle-er santralin bulunduğu fukuşima’daki kelebeklerin mutasyon geçirdiği açıklan-dı. nükleer afetten 6 ay sonra bölgede toplanan 240 kelebeğin yüzde 52’sinde anormallikler bulundu. ayrıca yavrularında da aynı problemler görüldü.

-Danimarka'da katıldığı bir televizyon programı sayesinde 10 ay içinde 100

kilo vermeyi başaran gazeteci, ülkenin en çok konuşulan ismi oldu.

'Ekstremt-Fed' isimli programın çekim-leri için geçtiğimiz yıl Ekim ayında tartılan ve 204,1 kilo olduğu tespit edilen 37 yaşın-

daki Hjort, o günden bu yana tamı tamına 100 kilo vermeyi başardı. Yeniden eski ha-line dönmemek için bundan sonraki ha-yatına çok dikkat edeceğini belirten Hjort, “Arabamı sattım, artık her yere yürüyerek gideceğim. En büyük hedefi m de önümüz-deki Mayıs ayında gerçekleştirilecek olan

Kopenhag Maratonu'na katılmak.” dedi.Kilo vermesinde en etkili olan şeyin, ka-

rarlılık ve azim olduğunu vurgulayan Hjort, “Kilo vermenin en az yüzde 80'i beyinde bitiyor. Kararlılık ve azim şart. Psikolojik olarak kendinizi ve çevrenizi hazırlamanız gerekiyor.” dedi.

Danimarka 10 ayda 100 kilo veren gazeteciyi konuşuyor

10 ayda 100 kilo veren Hjort, kilo vermenin kararlılık ve azimle olacağını söylüyor.

-ABD'nin Florida eyaletindeki Everglades Ulusal Parkı'nda 5 metre 18 santimetre

uzunluğunda 74,4 kilogram ağırlığında dev bir Birmanya pitonu yakalandı.

Florida Üniversitesi'nden yapılan açıkla-mada, Florida eyaletinde şimdiye kadar rastla-nan en büyük yılan olan pitonun 87 yumurta-sıyla birlikte bulunduğu belirtildi.

Avlarını boğarak öldüren Birmanya pito-nunun timsah ve geyik gibi büyük hayvan-ları yutarak beslendiği biliniyor. Güneydoğu Asya'ya özgü istilacı bir piton türü olan Bir-manya pitonlarının sahipleri tarafından do-ğaya bırakıldıkları ve 1992 yılında meydana gelen Andrew Kasırgası sırasında evcil hayvan dükkanlarından kaçtıkları için Florida eyaleti-ne yerleştikleri sanılıyor.

piton yılanları doğal hayatı tehdit ediyor

Everglades ulusal parkı’nda yaklanan piton 5 metre 18 cm.

-Bilim adamları, Samanyolu Galaksisi'nin bir yılda doğurduğu yıldızdan çok daha

fazlasını bir günde doğuran bir galaksi keş-fetti. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA)Chandra X-ışın teleskobunu kullanan astronomlar, yılda 740 yeni yıldız doğuran de-vasa bir galaksi bulduklarını açıkladı.

Astronomların şimdiye kadar gördüğü en parlak X-ışını parıltısını veren galaksiler kü-mesi içinde yer alan galaksi, Dünya'dan 5,7 milyar ışık yılı uzakta bulunuyor.

"Nature" dergisinde yayımlanan araştır-mada, keşfedilen galaksinin büyüklüğü, türü ve yaşı dikkate alındığında bu kadar hızlı bir yıldız doğum oranına sahip olmasının anlaşıl-maz olduğuna dikkat çekildi. Dünya'nın içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi, yılda sadece bir yıldız doğururken çarpışan galaksiler ise Anka Galaksisi'nden çok daha fazla yıldız doğuruyor.

astronomlar, yeni bir galaksi keşfetti