48
8 - 14 HAZİRAN 2012 N° 218 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR Coup d’envoi grandiose des 10 e Olympiades de la langue turque TURQUIE09 Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ? TURQUIE07 PS, UMP, EELV : rencontre avec trois candidats aux législatives FRANCE06 “Sıla yolu hüzün yolu olmasın.” diyorsanız bu uyarılara dikkat! “Kayınvalidem gelecekmiş, lütfen vize verilmesin.” r Gurbetçiler her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz tatilini Türkiye’de değer- lendirmek için hususi araçları ile yola çı- kacak. Senelik izinlerini memleketlerinde geçirmek isteyen Fransalı Türklerin, so- runsuz bir şekilde yolculuk yapmaları için araçlarının gerekli bakımlarını yaptırma- ları büyük önem taşıyor. Peki uzun yola çıkmadan önce araçlar yolculuğa nasıl hazırlanır, uzun yola gidilirken nelere dik- kat edilmelidir? Saint-Etienne’de otomo- bil tamircisi olan Yunus Irmak, uzun yola çıkacak vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulundu. Yaklaşık yirmi yıldır otomobil tamiri ile uğraşan Irmak, yola çıkmadan en az iki hafta önce araçların bakım ve kontrollerini muhakkak yapılması gerek- tiğini söyledi. R İSMAİL ÇITAK, GÜNDEM 07 r Dışişleri Bakanlığı Çağrı Merkezi, yurtdışındaki vatandaşlar için bir nevi ‘Hızır Acil Servisi’ gibi. Sınır ötesinde sorun yaşayanlar için 7/24 çalışan merkeze ilginç telefonlar geliyor. Kaynana- sının gelmesini istemeyen Fatma Hanım’dan, izin ve vize sorunları sebebiyle Türkiye’ye gidemeyen Türk vatandaşlarına hatta Rusya’da yolda kalan ve donmak üzere olan Tır şöforüne kadar her türlü telefonlar bunlar- dan sadece birkaçı. R YAŞAM 15 Etude Plus Marseille, ailele- ri eğlendirdi rEĞİTİM 16 Fransa Kickbox Şampiyo- nu Givors’dan rTOPLUM 10 Metz, Bahar Festivali’nde binleri ağırladı rTOPLUM 12 Sayıca çokuz Siyasette yokuz! Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler, siyasi arenada başarılı sonuçlar elde ediyor. Hollanda’da 13, Almanya’da 10, Belçika ve Yunanistan’da 3’er milletvekili çıkaran Türkler, toplamda 32 Türkiye kökenli adayı Parlamento’ya yolladı. Aynı durum Fransa’da geçer- li değil. Avrupa’da en fazla Türkün yaşadığı ikinci ülke olan Fransa’da Türkleri temsil edecek tek bir vekil bile yok. Fransa’da çifte vatandaşlığa sahip 200 bin civarında Türk seçmen olduğu tahmin ediliyor. TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporuna göre Türk toplumunun büyük çoğunluğu seçimlerde oy kullan- mıyor. 1BAYRAM ŞEN, POLİTİKA 03 28 Şubat’ta yurtdışı Türkleri de fişlenmiş 28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak’ın deşifre etti- ği Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol imzasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üni- versitelerden gazetelere kadar fişleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış. - 28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak’ın deşifre ettiği Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol im- zasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üniversitelerden gazetelere kadar fişleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış. BÇG’nin Refah Partisi’nin ka- patılması için Yargıtay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği dosyada, ‘Tarikat grupları- nın yurtdışı or- ganizasyonları’ başlıklı bölümde vatandaşlar ‘Sü- leymancılar’, ‘Fet- hullah Gülen Gru- bu Nurcular’ ve ‘Milli Görüş’ tanımlamalarıyla tek tek fişlenmiş. RP ve Erbakan’a yönelik çok ağır ifadeler yer aldığı raporda ‘Müşahede olun- makta, duyumu alınmıştır, kanaatine varılmıştır’ gibi somut olmayan suçlamalar yer alıyor. BÇG’nin belgesiz ve delilsiz suçlamaları so- nunda Refah Partisi kapatıldı. Fethullah Gülen ise illegal yapının kasetler üze- rinde yaptığı çalış- mayla önce medya infazına, ardından tek kişilik örgüt suç- lamasıyla yargı- landı. Yıllar süren itiraz davalarının ardından beraat etti. R GÜNDEM 05 Hollanda, Almanya, Belçika, Yunanistan, Avusturya, İsveç ve Danimarka’da toplam 32 Türkiye kökenli milletvekili bulunuyor. Hollanda, Almanya, Belçika, Yunanistan, Avusturya, İsveç ve Danimarka’da toplam 32 Türkiye kökenli milletvekili bulunuyor.

Zaman France N°218

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Zaman France N°218

Citation preview

Page 1: Zaman France N°218

8 - 14 HAZİRAN 2012 N° 218 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

Coup d’envoi grandiose des 10e Olympiades de la langue turque TURQUIE09

Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ? TURQUIE07

PS, UMP, EELV : rencontre avec trois candidats aux législatives FRANCE06

“Sıla yolu hüzün yolu olmasın.” diyorsanız bu uyarılara dikkat!

“Kayınvalidem gelecekmiş, lütfen vize verilmesin.”

rGurbetçiler her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz tatilini Türkiye’de değer-

lendirmek için hususi araçları ile yola çı-kacak. Senelik izinlerini memleketlerinde geçirmek isteyen Fransalı Türklerin, so-runsuz bir şekilde yolculuk yapmaları için araçlarının gerekli bakımlarını yaptırma-ları büyük önem taşıyor. Peki uzun yola çıkmadan önce araçlar yolculuğa nasıl hazırlanır, uzun yola gidilirken nelere dik-kat edilmelidir? Saint-Etienne’de otomo-bil tamircisi olan Yunus Irmak, uzun yola çıkacak vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulundu. Yaklaşık yirmi yıldır otomobil tamiri ile uğraşan Irmak, yola çıkmadan en az iki hafta önce araçların bakım ve kontrollerini muhakkak yapılması gerek-tiğini söyledi. RİSMAİL ÇITAK, GÜNDEM 07

rDışişleri Bakanlığı Çağrı Merkezi, yurtdışındaki vatandaşlar için bir nevi

‘Hızır Acil Servisi’ gibi. Sınır ötesinde sorun yaşayanlar için 7/24 çalışan merkeze ilginç telefonlar geliyor. Kaynana-sının gelmesini istemeyen Fatma Hanım’dan, izin ve vize sorunları sebebiyle Türkiye’ye gidemeyen Türk vatandaşlarına hatta Rusya’da yolda kalan ve donmak üzere olan Tır şöforüne kadar her türlü telefonlar bunlar-dan sadece birkaçı. RYAŞAM 15

Etude Plus Marseille, ailele-ri eğlendirdi rEĞİTİM 16

Fransa Kickbox Şampiyo-nu Givors’dan rTOPLUM 10

Metz, Bahar Festivali’nde binleri ağırladı rTOPLUM 12

Sayıca çokuzSiyasette yokuz!Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler, siyasi arenada başarılı sonuçlar elde ediyor. Hollanda’da 13, Almanya’da 10, Belçika ve Yunanistan’da 3’er milletvekili çıkaran Türkler, toplamda 32 Türkiye kökenli adayı Parlamento’ya yolladı. Aynı durum Fransa’da geçer-li değil. Avrupa’da en fazla Türkün yaşadığı ikinci ülke olan Fransa’da Türkleri temsil edecek tek bir vekil bile yok. Fransa’da çifte vatandaşlığa sahip 200 bin civarında Türk seçmen olduğu tahmin ediliyor. TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporuna göre Türk toplumunun büyük çoğunluğu seçimlerde oy kullan-mıyor. 1BAYRAM ŞEN, POLİTİKA 03

28 Şubat’ta yurtdışıTürkleri de fi şlenmiş

28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak’ın deşifre etti-ği Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG)

faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral

Aydan Erol imzasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üni-

versitelerden gazetelere kadar fi şleme yapan BÇG, yurtdışında

da yasa dışı çalışma yapmış.

-28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak’ın deşifre ettiği Batı Çalışma

Grubu’nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol im-zasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üniversitelerden gazetelere kadar fi şleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış.

BÇG’nin Refah Partisi’nin ka-patılması için Yargıtay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği dosyada, ‘Tarikat grupları-nın yurtdışı or-ganizasyonları’ başlıklı bölümde vatandaşlar ‘Sü-leymancılar’, ‘Fet-hullah Gülen Gru-

bu Nurcular’ ve ‘Milli Görüş’ tanımlamalarıyla tek tek fi şlenmiş. RP ve Erbakan’a yönelik çok ağır ifadeler yer aldığı raporda ‘Müşahede olun-makta, duyumu alınmıştır, kanaatine varılmıştır’ gibi somut olmayan suçlamalar yer alıyor.

BÇG’nin belgesiz ve delilsiz suçlamaları so-nunda Refah Partisi kapatıldı. Fethullah Gülen ise

illegal yapının kasetler üze-rinde yaptığı çalış-mayla önce medya infazına, ardından tek kişilik örgüt suç-lamasıyla yargı-landı. Yıllar süren itiraz davalarının ardından beraat etti. RGÜNDEM 05

Hollanda, Almanya, Belçika, Yunanistan, Avusturya, İsveç ve Danimarka’da toplam 32 Türkiye kökenli milletvekili bulunuyor.

Hollanda, Almanya, Belçika, Yunanistan, Avusturya, İsveç ve Danimarka’da toplam 32 Türkiye kökenli milletvekili bulunuyor.

Page 2: Zaman France N°218
Page 3: Zaman France N°218

BAYRAM ŞEN PARiS

-Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan Türkiye kö-kenliler, siyasi arenada da söz sahibi oluyor. 27

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkede sayıları 5 milyonu bu-lan Türkiye kökenliler, yerel seçimlerde birlikte hareket ederek, kendi milletvekili adaylarını Parlamento’ya gön-deriyor.

Hollanda Avrupa’da en fazla Türk milletvekiline sahip ülke olarak öne çıkarken, en fazla Türk nüfusun yaşadı-ğı ülke olan Almanya Türk kökenli milletvekili sayısında ikinci, Belçika ve Yunanistan üçüncü sırada yer alıyor. Danimarka, İsveç ve Avusturya’da bulunan Türkler sayı-ca az olmalarına rağmen Meclis’e birer vekil göndermeyi başardı.

Toplam 32 Türkiye kökenli milletvekilinin olduğu Avrupa ülkelerinde Fransa, nüfus yoğunluğunda ikinci olmasına rağmen Türk kökenli milletvekilinin olmadığı ülke olarak dikkat çekiyor. 1965 yılında imzalanan iş gücü antlaşmaları sonrası gurbetçi işçileri ağırlamaya başlayan Fransa’da henüz Türkleri temsil edecek bir milletvekili yok. Fransa’da yaklaşık 500 bin Türkiye kökenli yaşıyor ve Fransız vatandaşlığına geçen Türk vatandaşı sayısının 180 ile 200 bin arasında olduğu tah-min ediliyor.

AVRUPA’DA EN FAZLA TÜRK KÖKENLİ VEKİLİ OLAN ÜLKE HOL-LANDATürk nüfusun siyasi arenada en başarılı olduğu ülke Hollanda. Ülke genelinde 2 Mart 2011’de yapılan eya-let seçimlerinde 12 Türk kökenli aday milletvekili olarak Parlamento’ya adım attı. Devlet Planlama Teşkilatı veri-lerine göre 1946-2008 yılları arasında 372 bin 728 Türkün yaşadığı Hollanda’da 260 bin Türk Hollanda vatandaşlı-ğına geçti.

Almanya ise Avrupa ülkelerinde en fazla Türk si-yasetçinin bulunduğu ikinci ülke. Almanya’da yapılan son seçimlerde 10 Türk kökenli isim Meclis’te yer aldı. 1 milyon 629 bin 429 Türkün yaşadığı Almanya’da 1972-2009 yılları arasında 778 bin Türk Alman vatan-daşlığına geçti.

Belçika’da yaşayan ‘Türk asıllı’ göçmen sayısı 218 bin 832. Belçika’da ikamet eden Türklerin yüzde 82,1’i yaşadığı ülkenin vatandaşlığına geçerek diğer Belçika-lılar gibi her hakka sahip oldu. Sayıları 190 bini bulan Belçika Türkleri genel seçimlerde, farklı partilerden 3 Türk kökenli adayı federal milletvekili yapmayı başardı.

Yunanistan’da yapılan milletvekilliği erken genel se-çimlerinde Batı Trakya Türk azınlığı 3 milletvekili çıkardı. Yunanistan’da 2006 yılı resmi verilerine göre 48 bin 880 çifte uyruklu Türk vatandaşı yaşıyor. Yunanistan’da ya-şayan Türkler ile birlikte toplam sayı 130 ile 200 bin civa-rında değişiyor.

115 BİN TÜRK KÖKENLİ AVUSTURYA VATANDAŞLIĞINA GEÇTİAvusturya İstatistik Kurumu’nun 2010 verilerine göre Avusturya’da toplam 250 bin civarında Türk veya Türk kökenli vatandaş yaşarken, 115 bin Türk kökenli Avus-turya vatandaşlığına geçti. Avusturya’daki Türk kökenli milletvekili sayısı ise Danimarka ile aynı. Danimarka’da 2011’de gerçekleştirilen genel seçimlerde, bir Türk kökenli vekil Parlamento’ya girdi. AB İstatistik Kurumu Eurostat’ın verilerine göre Danimarka’da 57 bin 129 bin Türk yaşıyor.

İsveç’te 2010 yılında yapılan seçimlerde Çevre Partisi milletvekili olan Mehmet Kaplan Meclis’e girmeye hak kazandı. Resmî verilere göre 63 bin 580 Türk vatanda-

şının yaşadığı İsveç’te İsviçre vatandaşlığına geçen Türk sayısı ise 51 bin. İsveç’te 2010 yılında yapılan seçimlerde Çevre Partisi milletvekili olan Mehmet Kaplan Meclis’e girmeye hak kazandı.

2008’DE 98 TÜRK KÖKENLİ FRANSIZ VATANDAŞI BELEDİYE MEC-LİSLERİNE SEÇİLDİFransa dışında kalan Avrupalı Türkler nüfussal üstünlük-lerini siyasi güce dönüştürdü. Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya ve Danimarka’da yaşayan Türkiye kökenlilerin desteğini alan 32 Türk kökenli milletvekili bulundukları ülkelerin parlamentolarında görev yapı-yor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Ko-misyonu raporlarına göre, Mart 2008’de yapılan yerel seçimlerde 98 Türk kökenli Fransız vatandaşı Belediye Meclislerine seçildi. Bunların 22’si Lyon, 7’si Marsil-ya, 39’u Paris ve 30’u Strasbourg bölgelerinde görev yapıyor.

TÜRKLERİN SİYASETTE AKTİF ROL ALMASI ENGELLENİYORYine aynı raporda Türklerin siyasi arenadaki sorunları olarak üyesi oldukları partilerde aktif görev almaları-nın engellendiği, Türk toplumunun büyük bir çoğun-luğunun seçimlerde oy kullanmadığı ya da Fransız va-tandaşlığına geçmediği ve Fransa’daki siyasetten çok Türkiye’deki siyasetle ilgilendiği ifade ediliyor.

POLİTiKA03 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

Fransa’da yaşayan Türk sayısı: 500 binTürk kökenli milletvekili sayısı: ‘0’Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler, siyasi arenada başarılı sonuçlar elde ediyor. Hollanda’da 13, Almanya’da 10, Belçika ve yunanistan’da 3’er milletvekili çıkaran Türkler, toplamda 32 Türkiye kökenli adayı Parlamento’ya yolladı. Aynı durum Fransa’da geçerli değil. Avrupa’da en fazla Türkün yaşadığı ikinci ülke olan Fransa’da 1965 yılından bu yana bulunan Türkleri temsil edecek tek bir milletvekili bile yok.

AVRUPA’DAKİ TÜRK MİLLETVEKİLLERİHOLLANDA: Avrupa ülkelerindeki Türk nüfusu sıralamasında üçüncü sırada yer alan Hollanda’da 12 Türk kökenli mil-letvekili seçimlerden zaferle çıktı. Hol-landa genelinde 2 Mart 2011 tarihinde yapılan eyalet meclisi seçimlerine göre yeni dönemde Adnan Tekin, Mehmet Uygun, Zafer Yurdakul, Bahattin Erbaş, Yasemin Çegerek, Ünal Sözen, Nuret-tin Altundal, Bayram Erbişim, Ömer Kaya, Dursun Kılıç, Selçuk Öztürk ve Zafer Aydoğdu milletvekili seçildi.

ALMANYA: Almanya’da son seçimlerde 10 Türk kökenli isim milletvekili oldu. Ülker Radziwill, Dilek Kolat, İlkin Özı-şık ve Erol Özkaraca, Özcan Mutlu, Turgut Altuğ ve Canan Bayram, Hakan Taş ve Evrim Baba ve Emine Demirbü-ken Meclisi’e girmeyi başardı.

BELÇİKA:Belçika’da yapılan erken genel seçim-lerde, farklı partilerden 3 Türk kökenli aday federal milletvekili seçildi. Brük-sel-Halle-Vilvord seçim bölgesinde Va-lon Sosyalistlerin 4’üncü sıra adayı olan

Brüksel bölge hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır, Meryem Almacı ve Zuhal De-mir, parlamentoya adım attı.

YUNANİSTAN:Yunanistan’da yapılan milletvekilliği erken genel seçimlerinde Batı Trakya Türk Azınlığı 3 milletvekili çıkarma-yı başardı. Ahmet Hacıosman, Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek millet-vekili seçildi.

AVUSTURYA:Avusturya Yeşiller Partisi’nin Türk Kö-kenli Milletvekili Alev Korun, Meclis’te Türkleri temsil etmeye hak kazandı.

DANİMARKA:Danimarka’da 2011’de gerçekleştiri-len genel seçimlerde, Fatma Öktem Parlamento’ya girdi.

İSVEÇ: İsveç’te 2010 yılında yapılan seçim so-nuçlarına göre Çevre Partisi milletvekili Mehmet Kaplan Meclis’e girmeye hak kazandı.

Page 4: Zaman France N°218

POLİTİKA04 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

-Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden Nicolas Sarkozy, eşi

Carla Bruni ile yaptığı 17 günlük Fas tatilinin ardından, Paris’te yeni tuttu-ğu lüks büroda çalışmaya başladı.

Fransız Haber Ajansı, kent mer-kezinde oldukça lüks bir mahalle-de büro tutan Sarkozy’nin, yakın arkadaşı ekonomist Alain Minc ile bir araya geldiğini yazdı. Eski İçişleri

Bakanı Brice Hortefeux, basına geçen hafta yaptığı açıklamada, Sarkozy’nin bir müddet siyasetten uzak kalaca-ğını söylemişti. Fransız yasalarına göre, 57 yaşındaki Sarkozy, Anayasa Konseyi’nin doğal üyesi olarak çalış-ma hakkına sahip. Sarkozy, yakın ar-kadaşı Arnaud Claude ile 25 yıl önce kurduğu avukatlık bürosunun yarı hissesine sahip bulunuyor.

Sarkozy, yeni bürosunda

işbaşı yaptı

-Cumhurbaşkanı François Hollande'ın hayat arkadaşı

Valerie Trierweiler, Paris Match dergisinde gazeteciliğe devam edecek. Paris Match Genel Ya-yın Yönetmeni Olivier Royant, Europe 1 radyo kanalına yaptığı açıklamada, Trierweiler'in dergi-de kültür konularında yazmaya devam edeceğini söyledi.

Trierweiler, dergide kitap ve sergi eleştirileri ile röportajlar ya-pacak. Valerie Trierweiler, 1989 yı-lından bu yana aynı dergide siyasi muhabir olarak çalışıyordu.

Yeni ‘first lady’ gazeteciliğe devam edecek

Valerie Trierweiler

-Akademisyen ve film yönet-meni Batman Üniversitesi

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Cereci, 34. Cine-med Uluslararası Akdeniz Film Festivali'ne katılacak.

Cereci’nin 2011 yılında Kürtçe olarak çektiği ve Güneydoğu Ana-dolu Bölgesi'nin kültürel tarihini konu edinen "Demek ji Dema" adlı film, 26 Ekim 3 Kasım tarihle-ri arasında Fransa'nın Montpellier kentinde düzenlenecek olan 34. Ci-nemed Uluslararası Akdeniz Film Festivali'nde gösterilecek.

Bir akademisyen tarafından çe-kilen ilk Kürtçe belgesel film olan "Demek ji Dema" (Zamanın İçin-den) adlı filmin, Almanya, Avus-turya ve İspanya, Ermenistan, İsveç ve Yunanistan'ın ardından Ekim ayında Fransa'da film festivalinde gösterime girecek.

Prof. Cereci Fransa'da Cinemed Festivali'nde

Sedat Cereci

Page 5: Zaman France N°218

GÜNDEM05 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

15 000 OFFRES en ligne80 CABINETS D'AFFAIRES 300 SPÉCIALISTES à votre service

près de 1 500 OPÉRATIONS par an16 000 NOUVEAUX ACQUÉREURS inscrits chaque année

Réseau nat ional de consei l en cess ion & acquis i t ionCOMMERCES - ENTREPRISES - IMMOBILIER D'ENTREPRISE

Tous les services - toutes les offres sur www.msimond.fr

La sélection du cabinet MS Strasbourg

VOTRE SPÉCIALISTE EN ALSACE3 rue des cigognes - Aéroparc 2 - 67960 ENTZHEIM

Tél. 03.88.15.41.57 - [email protected]

68 BAR TABAC PMU LOTO AMIGO LOTERIEBonne situation géographique CA HT 388.000€ EBE 126.000€ PRIX 440.000€ Réf. BEL000438

67 PRESSE LOTO PMU LOTERIE PAPETERIEAxe principal, passage important véh., CA à dvper PRIX 57.000€ Réf. STR000458

67 TABAC PRESSE LOTO LOTERIECœur gde ville, vte cause retraite CA HT 157.000€ PRIX 168.000€ Réf. STR000509

67 TABAC PRESSE LOTO LOTERIE LIBRAIRIEProche gd lycée CA HT 176.000€ PRIX 352.000€ Réf. STR000528

67 TABAC LOTO PRESSE LOTERIE450 clients/jr, spécialisé cigares, CA HT 149.000€ PRIX 218.400€ Réf. STR000486

67 TABAC PRESSE LOTO LOTERIE PMUAxe très passant, parking CA HT 187.000€ EBE 88.000€ PRIX 201.600€ Réf. MET034308

68 TABAC PRESSE LOTOAgencement complet CA HT 195.000€ PRIX 244.000€ Réf. BEL001230

68 TABAC PRESSE LOTO LOTERIEVente cause retraite CA HT 187.000€ PRIX 184.800€ Réf. STR000582

ALİ AKKUŞ İSTANBUL

-Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) Refah Partisi'nin kapatılması için Yargıtay'a ve

Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği dosyada, 'Ta-rikat gruplarının yurtdışı organizasyonları' başlık-lı bölümde 'Süleymancılar' ve 'Fethullah Gülen Grubu Nurcular' ifadesiyle takip yapılmış.

Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in "Ordu içinde darbe hazırlığı var." açıklaması BÇG'de paniğe sebep oluyor. Dönemin bütün ko-mutanları sırayla Akşener'e yönelik hakarete varan açıklamalar yaparken, illegal yapının hazırladığı rapor 'Müthiş iddialar' başlığı ile gazetelere ser-vis ediliyor. Aynı rapor, Refah Partisi'ni kapatmak için dava açan dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'a iletilmekle kalmayıp Anayasa Mahkemesi üyelerine tek tek elden veriliyor. Bunlar, BÇG'nin deşifre olmasından bir gün sonra kamuoyuna du-yuruluyor. Vural Savaş, illegal yapının hazırladığı dosyayı aynen Yüksek Mahkeme'ye gönderirken gazeteciler rapor için övgü yarışına giriyor. Mese-la, 'Bu dosyayı iyi okuyun' diyen Fatih Çekirge'nin en hafif cümlesi şöyle oluyor: "Bunları okuyunca Erbakan'ın gözleri içerisindeki o bitmek tükenmek bilmeyen takiyyeyi bir kez daha anlıyorum."

SOMUT BELGE YOK16 Temmuz 1997 yılında Sabah Gazetesi'nin ya-yımladığı raporda, RP ve Erbakan'a yönelik çok ağır ifadeler yer alıyor. Somut hiçbir belgenin yer almadığı raporda sadece milyon dolarların alın-dığı iddia ediliyor. İşte o iddialardan biri: "Nisan

1990'da 2 Suudi Arabistanlı işadamı, Refah Par-tisi Külliyesi inşaatı için 2 milyon dolar gönder-di. Erbakan'ın 1991'de Bağdat'ta Irak politikasını destekleyen uluslararası toplantıya katılmaması ve Irak'ı eleştiren bir konuşma yapması karşılığında 10 milyon dolar talep ettiği ve aldığı yönünde bilgi intikal etmiştir. Erbakan'ın aldığı yardıma rağmen Suudi Arabistan'da itibar kaybettiği kanaatine va-rılmakta olup, Suudi kaynaklı finans kurumlarına yatırılan İslamcı kesim mevduatlarını koz olarak kullanma gayreti müşahede olunmaktadır...."

FİŞLEME MİLLİ GÖRÜŞLE SINIRLI DEĞİL'Müşahede olunmakta, duyumu alınmıştır, kana-atine varılmıştır' gibi ifadelerle dolu suçlamaların yer aldığı BÇG raporunda, Milli Görüş'le sınırlı kalınmamış. Yurtdışı organizasyonları olarak açı-lan bölümde 'Süleymancılar' diye tanımladıkları vatandaşlar için şunlar yazılmış: "Bağış ağırlıklı gelirlerini ancak yurtdışındaki faaliyetlerini sür-dürebilmek için kullandıkları gözlenmektedir. Zaman zaman cami yapımı gibi maksatlarla yurda gönderdikleri finansmanın ise hemşehrilik bağları çerçevesinde gerçekleştiği söylenebilecektir."

'Gülen' grubu diye tanımlanan camia için ya-zılanlar ise aynen şöyle: "Gülen grubunun yurtdışı

faaliyetleri, Asya ağırlıklı eğitim kuruluşları şeklin-de olup, yurtiçinde cemaat bağışlarından sağlan-dığı finansman ile organize ettiği, diğer taraftan eğitim kurumu açacağı ülkelerin zaman zaman bina, arsa gibi gayrimenkulleri tahsis ettiği gözlen-mektedir."

BÇG'nin belgesiz ve delilsiz suçlamaları so-nunda Refah Partisi kapatıldı. Fethullah Gülen ise illegal yapının kasetler üzerinde yaptığı çalışmayla önce medya infazına, ardından tek kişilik örgüt suçlamasıyla yargılandı. Yıllar süren itiraz davala-rının ardından beraat etti.

İ L A N

T.C. ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDENESAS NO : 2012 / 90 Esas

Davacý Hamza Yerlikaya vekili tarafýndan, davalý Gülay Yazýcý vd. aleyhinine açýlan Sözleþmenin iptali davasýnýn yapýlanyargýlamasýnda;

Davalý Günay Yazýcý (TC.Kimlik No:31333469226, Baba Adý: Tahir, Anne Adý:Mediha, Doðum Yeri: Karakoçan, DoðumTarihi: 07.04.1970)'nýn 55 BD Hormandre Nýemen 42100 ST EIENNE/FRANSA adresinde oturduðu, adresine çýkan tebli-gatýn yapýlamadýðý ve yapýlan araþtýrmalarda baþka adresine ulaþýlamadýðýndan, dava dilekçesinin ilanen tebliðine karar ver-ilmiþ olup;

HMK'nun 122. maddesi gereðince "2 hafta içinde davaya cevap verebileceðiniz", Bütün delillerinizi cevap dilekçeniz ilebirlikte bildirmeniz, elinizde bulunan delilleri dilekçenize eklemeniz, baþka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için bun-larýn bulunabilmesini saðlayan bilgileri bildirmeniz ve gerekli masraflarý gider avansý olarak yatýrmanýz, Dava Dilekçesi yerinegeçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 20.04.2012

ANNONCE

REPUBLIQUE DE TURQUIE LE 2ème TRIBUNAL DE PREMIERE

INSTANCE D'ÜMRANİYEDOSSIER NO : 2012 / 90 Dossier

À la suite du jugement du procès de l'annulation du contrat déposée par le procureur dedemandeur Hamza Yerlikaya contre le défendeur Gülay Yazici ;

A cause de le défendeur Gülay Yazýcý (numéro d'identification de république de Turquie:31333469226, Prénom de père: Tahir, Prénom de mère: Mediha, Lieu de naissance:Karakoçan, Date de naissance: 07.04.1970) réside à 55 BD Hormandre Niemen 42100 STEIENNE /FRANCE, et la notification ne peut pas être fait à son adresse et on ne peut pas êtreatteint à une autre adresse au résultat de la recherche, on a décidé la notification par pub-lication du plainte déposée ;

Conformément à l'article 122ème de code de procédure civile, II est notifiée par la publi-cation que ’‘vous pouvez répondre au cas dans les 2 semaines", que vous notifiez toutesvotre preuves avec votre pétition de réponse, que vous ajoutez les preuves dans votre mainà votre pétition, pour les documents et les dossiers que seront portées d'autres endroitsvous déclarez leurs information que fournissent les trouver et vous déposer les dépensesnécessaires comme frais d'avance. Il est notifié par la publication au lieu de la plaintedéposée. 20.04.2012

B: 33147

28 Şubat’ta gurbetçiler de fişlenmiş

Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) yurtdışındaki Türkleri yakın takibe alarak, kanunsuz bir şekilde izlediği ortaya çıktı.

28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak'ın deşifre ettiği Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol imzasıyla yurtiçinde validen belediye başka-nına; üniversitelerden gazetelere kadar fişleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış.

Page 6: Zaman France N°218

GÜNDEM06 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

-Sivil toplum kuruluşla-rının, kimlik kontrolleri

sırasında kişilere kötü mua-mele edildiği gerekçesiyle hükü-mete sert eleştiriler yöneltiyor.

Bu konu üzerindeki eleştiri-lere yanıt veren Başbakan Jean-Marc Ayrault, özellikle büyük kentlerde yoğun sorunların ya-

şandığı banliyölerde, polisin sadece fiziki görünüşü temel alarak yaptığı kontrollerin denetlenmesi için giri-şim başlattıklarını açıkladı.

RMC radyo kanalına konuşan Ayrault, “Bir kişinin üç kez kimlik kontrolünden geçmesi gerekiyor. Biz de diğer ülkeler nasıl yapılıyorsa aynı-sını yapacağız. Polis kimlik kontrolü

aramalarına son vermeyecek. Eskisi gibi işine devam edecek. Kimlik kont-rolünden geçen kişiye bir makbuz vereceğiz” dedi. Bütün vatandaşla-rın kimlik kontrolünden geçmesinin normal olduğunu savunan Ayrault, “Ama bu üst üste üç dört kez olmaz. Polise de hak ettiği saygı ve güveni kazandırmamaz gerekiyor” dedi.

Göçmenlere yönelik keyfi kontrollere tedbir alınacak Hükümet, özellikle göçmenlere yönelik keyfi polis kont-rollerinin denetlenmesi için yeni önlemler alacak.

-Geçen yıl büyük tartışmaların ardından kabul edilen emekli-

lik yasası değiştiriliyor.Emeklilik reformu için çalışmala-

ra başlayan Başbakan Jean-Marc Ay-rault, gelecek haftaki bakanlar kurulu toplantısında emeklilik reformunun gözden geçirileceğini açıkladı.

Hükümet ilk etapta, erken işe başlayan ve 41 yıl süre ile sigorta primlerini ödeyen çalışanların 60 yaşında emekli olabilmeleri için ge-nelge çıkartmak için çalışıyor.

Cumhurbaşkanı François Hol-lande, seçim kampanyası boyunca Nicolas Sarkozy iktidarı sırasında çı-kartılan ve işçi sendikalarının sert tep-kisine yol açan yeni emeklilik yasasını değiştirme vaadinde bulunmuştu.

Yeni hükümet, sigorta primleri ar-tırılarak, yeni genelgeyle ortaya çıka-cak açığı kapatmayı planlıyor.

AB Komisyonu, Fransa’da emek-lilik yaşının düşürülmesi için başlatı-lan girişmelere karşı çıkıyor.

Emeklilikşartları değişiyor

-Sofres kamuoyu araştırma merkezinin anketine göre, 10

Haziran'da düzenlenecek genel se-çimlerin ilk turunu sol ittifak önde bitirecek. Sol ittifakın ilk turda ala-cağı oy oranı yüzde 45 olarak gös-teren ankette, merkez sağ ittifakın yüzde 35 oranında oy alması bekle-niyor. Aşırı sağın yüzde 16 civarında oy alacağı tahmin edilen seçimler-de, diğer oyların küçük siyasi parti-ler arasında dağılması öngörülüyor.

577 sandalyeli meclisin yeni üyeleri, 17 Haziran'da düzenlene-cek ikinci turun ardından belli ola-cak. Fransa'da yaklaşık 46 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor.

Yeni ankete göre sol ittifak önde

Sol ittifakın ilk turda alacağı oy oranı yüzde 45 olarak gösteren ankette, merkez sağ itti-fakın yüzde 35 oranında oy alması bekleniyor.

Page 7: Zaman France N°218

GÜNDEM 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

Türkiye’ye izne gitmeden önce araç bakımının iyi yapılması kadar, sürücünün kurallara uyması da büyük önem taşıyor.

Lyon Başkonsolosu Hilmi Ege Türemen de hususi araçları ile Türkiye’ye izine gidecek vatandaş-ları muhtemel kazalara karşı uyardı. “Tüm vatandaşlarımızın memleketlerine sağ salim, ulaşma-larını diliyorum.” diyen Türemen, “Bunun için vatandaşlarımızın trafik kurallarına riayet etmeleri son derece önemli. Tüm vatandaşlarımızın sıkıntısız bir şekilde yolculuk yapmaları için sürat yap-mamaları en önemli husus. Bilindiği üzere kazaların çoğu aşırı hız, dikkatsizlik ve uykusuzluk gibi nedenlerden kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.

Balkan ülkeleri üzerinden Türkiye’ye giriş yapacak vatandaşlarımızında rahatça seyahat ede-bilmelerinin mümkün hale geldiğini belirten Türemen “Ülkemizin başarılı bir şekilde yürüttüğü dış politika sayesinde balkan ülkeleri üzerinden Türkiye’ye giriş yapacak vatandaşlarımızın önceki yıllara göre sorunsuz bir şekilde seyahat etmeleri mümkün olmuştur” dedi.

07

İSMAİL ÇITAK SAINT-ETIENNE

-Birçok gurbetçinin uzun yol tecrübesi olması-na rağmen ilk kez uzun yola çıkacak olanların

sayısı da bir hayli fazla. Peki uzun yola çıkmadan önce araçlar yolculuğa nasıl hazırlanır, uzun yola gidilirken nelere dikkat edilmelidir?

Saint-Etienne’de otomobil tamircisi olan Yunus Irmak, uzun yola çıkacak vatandaşlara önemli tavsi-yelerde bulundu. Yaklaşık yir-mi yıldır otomobil tamiri ile uğ-raşan Irmak, yola çıkmadan en az iki hafta önce araçların ba-kım ve kontrollerini muhakkak yapılması gerektiğini söyledi.

Irmak, beklenmedik so-runların önüne geçmek için bakımı yapılan araçların test sürüşüne tabi tutulması ge-rektiğini de sözlerine ekledi.

UCUZ EL İŞÇİLİĞİ VE UCUZ PARÇA DÜŞÜNCESİ SİZİ YOLDA BIRAKA-BİLİRIrmak, bazı vatandaşların “Pahalı parçaları ve el emeğini Türkiye’de ucuza getiririm.” düşüncesi ile aracın temel bakımını yaptırmadan yola çıktığını belirtti. Bu dü-şüncede olan bazı müşterilerinin bulunduğunu söy-leyen Irmak, “Bazı müşterilerimiz araçları için hayati önemi olan bazı parçaları burada pahalı oldukları için Türkiye’de değiştirmeyi tercih ediyor. Ancak her yıl böyle düşünen en az yirmi vatandaşımız İtalya’da ya da Yunanistan’da yolda kalıyor. Tekrar tamir için kapımızı çalanların hem araçları hem de huzurları bozuluyor.” diye konuştu.

Araçlarda motor aksamının çok önemli olduğu-nu hatırlan Irmak, aracın beyin işlevini gören mo-torda en ufak bir sıkıntının dahi uzun yolda büyük

sıkıntılara neden olacağını söyledi. Motor bakımını Türkiye’de daha ucuza yaptırmayı düşünen vatan-daşların genelde “Acelemiz ne yavaş yavaş gideriz.” dediğini ve yola çıktıktan sonra hızını artırdığını söy-leyen Irmak, vatandaşları bu yanlışa düşmemeleri konusunda uyardı. Bakımı iyi yapılmamış bir aracın aşırı hız nedeniyle motor aksamının bozabileceğine dikkat çeken Irmak, bunun da halk arasındaki ta-

birle ‘motor kırdırabileceğini’ sözlerine ekledi.

İKİNCİ EL ARAÇLARDA KİLOMETRE 150 BİNİ AŞMASINAvrupa’da yaşayan birçok va-tandaşın izne çıkmadan önce araba satın aldığını söyleyen Irmak, “İzine çıkmadan ön-ceki üç aylık süre çok kritik. Arabanın avantajlarını ve de-zavantajlarını anlamak için en az 3 ay gerekiyor.” diye konuştu. İkinci el araç araç almak isteyen vatandaşların araba alırken kilometre unsu-runu gözönünde bulundur-maları gerektiğini kaydeden Irmak, ikinci el araçlarda uy-

gun olanın Alman arabaları için 250 bin, diğer ara-balar için 150 bin kilometre olduğunu söyledi.

Araba satın alırken ilgili sözleşme ve faturaların çok önemli olduğuna dikkat çeken Irmak, bu belge-lerin araçta sonradan çıkabilecek sorunların telafisi için büyük önem taşıdığını belirtti.

Irmak’a göre bir aracın en temel bakım alan-ları motor kayış aksamı (motor kırmamak için ), motorun yağ ve su tüketimi. Bunun yanı sıra yakıt tüketimini azaltmak için yağ ve hava filtreleri, fren aksamları, lastik durumu, elektrik ve aydınlatma sis-temi kontrolleri de hayati önem taşıyor.

BUNLARA BAKTIRMADAN UZUN YOLA ÇIKMAYIN! -Aracın motor aksamı,-Aracın tekerlek aksamı (rot-balans, rotil ve süspansiyon)-Aracın elektrik ve aydınlatma sistemi (araçta yedek ampul ve yedek sigorta bulundurulmalı) -Klima gazı-Lastikler (uzun yola çıkmadan önce yedek lastik (stepne) de dahil tüm lastiklere bakılmalı. Yaz aylarında lastik patlamaları daha sık geçekleşiyor. Bu nedenle lastik havalarının önerilen değerlerde şişirilmesine dikkat edilmeli.

TüREMEN: AşIRI HIz, KöTü SoNuÇLAR doğuRuyoR

Gurbetçiler her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz tatilini Türkiye’de değerlendirmek için hususi araçları ile yola çıkacak. Senelik izinlerini memleketlerinde ge-çirmek isteyen Fransalı Türklerin, sorunsuz bir şekilde yolculuk yapmaları için araçlarının gerekli bakımlarını yaptırmaları büyük önem taşıyor.

“Sıla yolu hüzün yolu olmasın.” diyorsanız bu uyarılara dikkat!

Page 8: Zaman France N°218

VEYSEL YAVUZ LyoN

-Rhone-Alpes Genç İşadamları Platformu (SinerJ), bölge işadamlarının ve Valen-

ce Belediyesi yetkililerinin katıldığı bir tanış-ma yemeği düzenledi. Novotel’de gerçekleşen yemeğe farklı sektör temsilcileri ilgi gösterdi. Valence, Montelimar, Grenoble ve Romans şe-hirlerinde faaliyet gösteren firmaların hazır bu-lunduğu yemeğe Valence Belediye Başkanı ve Sosyalist Parti Milletvekili Adayı Alain Mauri-ce, Valence Belediye Başkan Yardımcısı Zabida Nakib Colomb, belediye meclis üyeleri Meryem Esen Aksu ile Sonia Abrahamian katıldı.

MAURİCE, TÜRKLERDEN DESTEK İSTEDİSinerJ Başkan Yardımcısı ve Valence Sorumlusu Cebrail Bostan, açılış konuşmasında derneğin faaliyetleri ve projeleri hakkında bir sunum yap-tı. Bostan’ın ardından söz alan Valence Belediye Başkanı Alain Maurice milletvekili seçimlerinde Fransız vatandaşı olan Türklerden destek istedi. Türk toplumunun Valence’daki etkinliklerin-den övgüyle bahseden Maurice, farklı kültürle-rin barış içinde yaşayabileceğini vurguladı.

TÜRK İŞADAMLARI PROGRAMI BEĞENDİYemeğe katılan işadamlarından Selami Asla-naş, Mecnun Bereke ve İrfan Çakır, SinerJ’in faaliyetlerini takdir ettiklerini dile getir-

di. Selami Aslanaş, Belediye Başkanı Alain Maurice’nin programa katılmasını Türk toplu-munun bir başarısı olarak tanımlarken, Mec-nun Bereke programın Valence’de ilk defa düzenlendiğini söyledi. İrfan Çakır ise konuş-masında programa katılmaktan ve SinerJ’e üye olmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti.

Program sonunda Belediye Başkanı Maurice’e ve yardımcısı Colomb’a Ebru tablosu hediye edildi.

EKONOMİ08 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

SinerJ Valence’da ‘Tanışma Yemeği’ düzenledi

Rhone-Alpes Genç İşadamları Platformu, ta-nışma yeme-ğinde sektör temsilcilerini biraraya getirdi.

Rhone-Alpes Genç İşadamları Platformu, Valence’de düzen-lediği Tanışma yemeği’nde bölge yetkililerini ve farklı

sektörlerde faaliyet gösteren işadamlarını ağırladı.

İrfan Çakır Mecnun Bereke Selami Aslanaş

-François Hollande lider-liğindeki yeni Hükümet,

yabancı öğrencilerin çalışmala-rına sınırlama getiren genelgeyi iptal etti. Yeni İçişleri Bakanı Manuel Valls, Çalışma Bakanı Michel Sapin ve Eğitim Bakanı Genevieve Fioraso tarafından ortak yapılan açıklamada, geçen yıl Mayıs ayında yürür-lüğe sokulan genelgenin iptal edildiği bildirildi. Açıklamada, ''Fransa'nın dünyadaki imajının güçlendirilmesi ve güven tesisi'' adına bu genelgenin iptal edildi-ği kaydedildi.

Cumhurbaşkanı François Hollande, seçim kampanya-sında bu konuda değişiklik yapacağı konusunda vaatlerde bulunmuştu. Eski İçişleri Bakanı Claude Gueant tarafından geçen yıl yayınlanan genelge, eğitim dünyasında sert tartışmalara yol açmıştı.

Yabancı öğrencilerin çalışması kısıtlanmayacak

Page 9: Zaman France N°218

TOPLUM09 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

VEDAT BULUT PARiS

-Anadolu’nun kültürel ve tarihi zenginliklerini Fransa’ya taşıyan

Türk kültür festivalllerinden biri de Goussainville şehrinde düzenlendi. Hanımeli ve ESPACE derneklerinin ortaklaşa düzenlediği Türk Kültür Fes-tivali, büyük coşkuyla kutlandı. Şehrin sokaklarını Mehter eşliğinde gezen bölge halkı, şehir turundan sonra meh-terle birlikte festivalin yapıldığı spor sa-lonuna gitti. Yaklaşık iki bin kişinin ka-tıldığı festival, farklı şehirlerde yaşayan gurbetçileri bir araya getirdi.

Paris Başkonsolosu Uğur Arıner’in eşi Gülen Arıner ile ka-tıldığı festivale, Paris Turizm ve Tanıtma Müşaviri Kalbiye Noyan, Goussainville Belediye Başkan yar-dımcıları ve Milletvekili Yannick Paternotte’nin yanı sıra çok sayıda dernek başkanı katıldı. Ordu Ay-bastı Belediye Başkanı İzzet Gün-doğar festival için Türkiye’den geldi. Kazak Türklerinin stand açtığı festivalin sürpriz konuğu Kazakistan’ın ilk Meclis Başkanı Dr. Baigeldi Omirbek oldu.

“FRANSIZ POLİTİKACILAR SİZİN OYLARINIZA TALİP”Fransa ve Türkiye Milli Marşları ile başlayan festivalin sunuculuğunu Hilal Yılmaz ve Serkan Hekimoğ-lu yaptı. 2. Goussanville Türk Kültür Festivali’nin açılış konuşmasını Ha-nımeli Derneği Başkanı Pembe He-kimoğlu ile ESPACE Derneği Başkanı Engin Öztürk yaptı.

Paris Başkonsolosu Uğur Arı-ner, festivale gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etti. Kültür festivallerinin, Türkiye’nin tanıtımını ve bölge halkı-nın kaynaşmasını sağladığını belirten Arıner, “Aranızda çok sayıda Fransız siyasetçi ve milletvekili adayı bulunu-yor. Bugün burada olmalarının sebebi çok farklı. Fransız politikacılar sizlerin oylarınıza talip.” şeklinde konuştu. Halka Fransız vatandaşlığına geç-meleri tavsiyesinde bulunan Arıner, siyasette etkili olmanın öncelikle oy

kullanmaya bağlı olduğunu söyledi. Holanda’dan gelen Ayyıldız Folklör Ekibi’nin

halk oyunu ve semazen gösterileri büyük ilgi gö-rürken Kafkas dansları izleyenlerin büyüledi.

Goussainville Türk Kültür Festivali gönülleri fethettiBu yıl ikincisi düzenlenen Türk Kültür Festivali Goussainville’de ger-çekleştirildi. Mehter ile birlikte şehri gezen bölge halkı muhteşem bir kültür etkinliğine imza attı.

DR. BAİGELDİ OMİRBEK

UĞUR ARINER

Hilal Yılmaz ve Serkan

Hekimoğlu

Anadolu’nun kültürel ve tari-hi zenginlikle-rini Fransa’ya taşıyan Türk Kültür Festi-vali, Gousan-ville şehrinde binlerce kişi-nin katılımıyla kutlandı.

Page 10: Zaman France N°218

TOPLUM10 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

VEYSEL YAVUZ GiVoRS

-Mayıs ayında Paris’te düzenlenen turnuvada

74 kiloda Fransa şampiyonu olan İbrahim Kaya, Kick-box’taki şampiyonluk hika-yesini Zaman France’a anlattı.

17 yaşındaki İbrahim Kaya üç yıldır kickbox yapıyor. Sport de Contact Club Givors Kick Boxing Kulübü’nde ça-lışmalarını sürdüren Kaya, Paris’te düzenlenen turnu-vada Rhone-Alpes bölgesini temsil etti. Turnuvaya katılan diğer Türk sporcu yarı finalde elenirken, 74 kiloda birincilik kürsüsüne İbrahim Kaya çıktı. Turnuvada başka Türk spor-cunun bulunmadığını belirten Kaya, 2011’de Full Contact’da Fransa genelinde ikinci oldu.

2012’ye madalyalarla baş-layan Kaya, Paris’teki turnu-vayı rakibi ringe çıkmayınca hükmen galip gelerek ka-zandı. Şampiyonaya büyük bir disiplinle uzun süredir hazırlandığını hatırlatan Kaya: “Bu şekilde değil de, maç yaparak şampiyon olmak isterdim. Ama altın kemeri hak ettiğimi düşünü-yorum.” dedi. Aslen Yozgatlı olan Kaya, Venissieux şeh-rinde doğdu. 7 yaşında Givors’a taşınan Kaya, Kickbox sporu-nun hayatında dönüm nok-tası olduğunu kaydetti.

Kickbox Şampiyonu Givors’dan

Sport de Contact Club Givors Kick Boxing Kulübü’nde çalışmalarını sürdüren Kaya, Paris’ten altın kemerle döndü.

İbrahim Kaya genç yaşta Fransa şampiyonu oldu.

VEDAT BULUT PARiS

-Yetkin Özkul 19 Mayıs’ta Marseille’de düzenlenen Ulus-

lararası Üçüncü Dünya Tayland Bok-su Şampiyonası’nda 60 kiloda dünya şampiyonu oldu. Üçüncü kez dünya şampiyonu olan Özkul, “Rakibimi kendi evinde mağlup etmekten dola-yı son derece memnunum. Rakibim organizasyonun yıldızı olarak göste-riliyordu. Galibiyetim salonda büyük şaşkınlığa sebep oldu.” ifadelerini kullandı. . Son altı ayda yaptığı müsa-bakalarda bütün rakiplerini nakavtla yenen Özkul’a teklif yağıyor.

Fransa adına ringe çıkan Yunan asıllı Adamandopoulos’u üçüncü ra-

untta nakavt eden Yetkin Özkul, maç sonunda dünya şampiyonluğu keme-rini taktı.

MARSİLYA KONSOLOSLUĞU ÖZKUL’U YALNIZ BIRAKMADIYetkin Özkul’u maç boyunca yalnız bırakmayan Marseille Başkonso-losluğu çalışanları, maçın ardından şampiyon sporcuyu tebrik etti. Türk bayrağının göndere çekilmesini ve Türk Milli Marşı’nın okunmasını gu-rurla izlediklerini belirten konsolosluk yetkilileri, bundan sonraki maçlarda Özkul’u yalnız bırakmayacaklarını belirtti. Marseille Başkonsolosluğu, şehirde düzenlenecek turnuvalar için

Özkul’a seyirci desteği de sağlayacak-larını açıkladı.

15 BİN EURO’LUK TEKLİF ALDIMüsabakalardaki hırsı ve etkili mü-cadelesiyle dikkatleri toplayan Özkul, Tayland’da düzenlenecek şampiyona-ya davet edildi. Çok sayıda ünlü ismin katılacağı şampiyona için Özkul’a teklif yağıyor. Taylandlı organizatörlerin ken-disine ringe çıkması için 15 bin Euro’luk teklifte bulunduğunu açıklayan Özkul, görüşlerini “Teklifi kabul ettim ve ringe çıkacağım. Şu an formumun zirvesin-deyim ve kendimi hazır hissediyorum. Tayland’dan da başarı ile dönmek isti-yorum.” şeklinde açıkladı.

Özkul şampiyonluğa doymuyorMarseille’de düzenlenen Dünya Tayland Boksu şampiyonası’nda rakibini üçüncü rauntta nakavt eden yetkin özkul, dünya şampiyonu oldu. yu-nanlı rakibi karşısında baştan sona üstün bir mücadele sergileyen öz-kul, Taylan’da ringe çıkması için 15 bin Euro’luk teklif aldı.

Son altı ayda çıktığı bütün maçlarını na-kavtla kazanan özkul, Marsilya Kapalı Spor Salonu’nda şov yaptı.

Page 11: Zaman France N°218

TOPLUM11 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

-Vannes Türk Kültür Derneği, geliri eğitim faaliyetle-rinde kullanılmak üzere Yardım Kermesi düzenledi.

Morbihan Bölgesi Gençlik Spor ve Dernekler Başkanı François Goulard ve yardımcısı Latifa Baktouhs, festi-vale katılarak Vannes Türklerine destek mesajı verdi.

Vannes Türk Kültür Derneği Başkanı Selahattin Öztaş ve Dernek Başkanı Zekeriya Şenkal, davetlileri Yörük ça-dırında ağırladı. Vannes Bölgesi Türklerinin çalışmalarını takdir ettiğini ifade eden Goulard, çocuklara çeşitli he-diyeler dağıttı. Dernek Başkanı Öztaş, Türk kültürünün tanıtımı için güzel projelere imza attıklarını dile getirdi.

Vannes’da Yardım Kermesi düzenlendi

Vannes Türk Kültür Derneği, yerel yöneticileri Yörük çadırında ağırladı.

YAKUP OMMA METz

-Sarreguemines Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Derneği (DİTİB), ta-

rafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Büyük Sarreguemines Kermesi’ büyük ilgi gördü.

Kermes boyunca Anadolu kültü-rünü tanıtan Sarreguemines Türkleri, çeşitli aktiviteler düzenledi.

Çocuklara yönelik eğlencelerin de yer aldığı kermeste, çuval ve yumur-ta yarışmaları ve dans gösterileri çok beğenildi. Din Görevlisi Ali Oğdur'un düzenlediği ‘Yasin-i Şerif okuma yarış-ması’ kermese ayrı bir renk kattı.

Sarreguemines Türk-Fransız Kültür Derneği Başkanı Harun Akgün, derne-ğin faaliyetlerini tanıttığı konuşmasında "Sarreguemines Türk-Fransız Kültür Derneği olarak, bölgemize örnek olma yolundayız. Halkımızın sevgi ve kar-deşlik duygusuyla, kermeste bir araya gelmesi, sosyal ve kültürel aktiviteleri-mizin daha hızlı ilerlemesini sağlıyor.

Kuran okuma, tiyatro, bağlama ve halk oyunları kursları devam ediyor. Milli ve manevi değerlerimizin halkımıza su-nulması için, elimizden gelen tüm gay-retleri göstermeye çalışıyoruz." dedi.

Sarregemines’de Kardeşlik Kermesi

Sarreguemi-nes DİTİB’in

düzenlediği Kardeşlik

Kermesi’nde çocuklar da unutulmadı.

Page 12: Zaman France N°218

TOPLUM12 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Değerli dostlar, bildiğiniz gibi 10 ve 17 Hazi-ran’da Fransa’da milletvekili seçimleri var. Milli Meclis’e 577 vekil seçilecek. Oy kullanmanın de-mokrasi ve toplumumuz için önemi yaklaşık altı aydır durmadan konuşuldu ve adeta hafızalara kazıldı. Bu nedenle bütün Fransalı Türklerin oy kullanacaklarını düşünüyorum.

FRANSA’DA TÜRKİYE KÖKENLİ 180 BİN SEÇMEN VARYapılan tahmin ve eldeki bilgilere göre toplu-mumuza mensup seçmenlerin sayısı iki yüz bine yaklaşıyor. Bu Fransa gibi oy sandığına gitmeyen-lerin sayısının yüksek olduğu yerlerde çok önemli bir sayı. Bazı bölgelerde sadece 15-20 oy ile seçim kazananlar var. Bu durum 180 bin oyun önemini göstermeye yeter zannediyorum. Dolayısıyle her seçmen oyunu kullanmalı. Bu üzerimize manevi bir borçtur. Aynı zamanda bize söz söyleme hakkı verir, politikacılar üzerindeki ağırlığımızı arttırır.

Herkes oyunu elbette istediği aday ve partiye vermekte serbesttir. Aslında kontrol altına almak da mümkün değildir. Ancak faydalı, faydasız oy diye bir kavramdan sözedilir. Bu seçilme şansı olana oy vermek demektir. Ama ben biraz farklı düşünmekteyim: Mümkün olsa da Türk kökenli seçmenler, özellikle küçük yerleşim yerlerinde aynı adaylara oy verseler. Bu takdirde Türklerin oy verdiği adaylar kazanamasalar bile aldıkları oy sayısı ile dikkatleri muhakkak surette çeke-cektir. Bu ise oyların sahibi Türklerin önemini ortaya koyacak, politikacıların bize doğru gelme-lerini sağlayacaktır. Bunun bazı örnekleri mahalli seçimlerde görülmüştür. Essonne (91) bölge-sinde belediye başkanlığına aday bir politikacı, hiç kimsenin düşünmediği bir stratejiyle seçimleri kazanmıştı. Seçimlerden önce Türk seçmenle-rin ayağına kadar giderek kendisi için oy kul-lanmaya ikna etmiş ve çok az bir farkla seçimi kazanmıştı. İşin ilginç tarafı aslında o Türkler oy kullanmıyorlardı. Ama kendilerine kadar gelen adayı boş çevirmemişlerdi. Bu nedenle mümkünse aynı adaya oy verilmesini ben önemsiyorum.

UZUN VADELİ ÇALIŞMALARBir diğer husus bilhassa gençlerin bundan böyle politikaya ilgi duyma gereğidir. Şu anda bütün Avrupa gibi Fransa da büyük bir kriz yaşıyor. Kriz dönemleri aynı zamanda orijinal fi kir ve toplum liderlerinin, kanaat önderlerinin ortaya çıktığı za-man dilimleridir. Bu itibarla Fransalı Türkler ken-dilerine yakın gördükleri siyasi partilerde görev almalı ve politikanın uzun soluklu bir iş olduğunu bilerek sabırla çalışmalı. Tarih boyunca göçmen toplumlar hep dinamik, kabına sığmayan fert-lerden oluşmuştur. Bizim toplumumuzda da bu dinamizmin olduğu muhakkaktır. Şimdi kendi-mizi gösterme zamanı. Ama bunun için çok iyi bir eğitim ve sabırlı çalışma esastır.

Son olarak Fransa politik hayatında yaşanan büyük değişikliğe dikkat çekmek istiyorum. Sarkozy ile birlikte adeta bir tabu yıkılarak Müslüman kökenli Fransızlar, vali, milletve-kili hatta bakan yapıldı. Yeni hükümette de bildiğiniz gibi hükümetin sözcülüğüne geti-rilen bakan Fas asıllı. Bu uygulamanın devam edeceğini göstermektedir. Zaten Fransa’nın da buna ihtiyacı var. Yeter ki emin, güvenilir bir hizmet insanı olarak sizde bu ehliyet ve liyakat bulunsun. Birgün size buyurun diyeceklerdir. Bunun olmazsa olmaz şartı ise iyi bir eğitimdir. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?.”[email protected]

Oy vermeyi unutmayalım

YAKUP OMMA METZ

-Metz Etud Action Derneği’nin düzenlediği

Geleneksel Bahar Festivali ve Çocuk Şenliği, Seille Parkı’nda binlerce Türk ve Fransız vatanda-şı biraraya getirdi.

Bu yıl dördüncüsü düzen-lenen festivale bölge halkı ve yerel yöneticiler büyük ilgi gösterdi. Avrupa Parlemanto-su Milletvekili Nathalie Gri-esbeck, Modem Metz 2. Bölge Milletvekili Adayı Marjorie Goujon, Metz Senatörü Jean Louis Masson, Halk Hareket Birliği (UMP) Moselle mil-letvekilleri Denis Jacquat ve Maria-Jo Zimmermann, Metz Belediye Başkan Yardımcısı Richard Lioger, belediye en-

cümenlerinden Pierre Gandar ve Martine Nicolas, Metz Türklerinin sevincine ortak oldu.

Programda ilk kez görücüye çıkan ‘Geçmişten bugüne Metz’ adlı resim sergisi büyük beğeni topladı. Metz Etude Plus Şubesi, festivale ‘Bilim Standı ile katıldı. Öğrencilerin bilimsel projeleri-nin uygulamalı olarak tanıtıldığı stand, ilgiyle takip edildi.

Festivalde, çocuklara yönelik çeşitli yarışmalar, oyunlar ve aktiviteler yapıldı. Palyaço, Nas-rettin Hoca ve folklör gösterileri, çuval ve halat çekme yarışmaları, Türk müziği konserleri, davetlile-rin beğenisini kazandı.Türk mut-fağına özgü yemekler ise festival yorgunluğunu unutturdu.

Metz Bahar Festivali’nde binleri ağırladı

Avrupa Parlemantosu Milletvekili Nathalie Griesbeck sergiyi gezdi.

Festivale Fransızlar yoğun ilgi gösterdi. Metz Senatörü Jean Louis Masson belediye encümenlerinden Pierre Gandar ve Martine Nicolas festivale katılan isimlerdendi.

GÜNGÖR ÇAKAN PoNToISE

-DİTİB Cergy-Pontoise Sultan Ahmet Camii’nde

‘Kur’an-ı Kerim ve Dini Bilgiler’ derslerine devam eden 160 öğrenci için yıl sonu hatim programı ve mezuniyet töreni düzenlendi.

İstiklal marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başla-yan programda Din Görevlisi Güngör Çakan, aile ve Kur’an eğitiminin önemi ile ilgili kısa bir konuşma yaptı. Programda hatim duasını Les Mureaux Din Görevlisi Muhammet Tosun ya-

parken öğrenciler, ilahi ve şiirler okuyarak tiyatro gösterisi sundu.

Dernek Başkanı Hikmet Türk, öğrenciler üzerinden büyük emekleri olan din görevlilerine ve davetlilere kat-kılarından dolayı teşekkür etti. Din Hizmetleri Müşavirliği Ko-ordinatör Din Görevlisi Ahmet Demirel ise eğitim hakkında tavsiyelerde bulundu.

Program Kur’an-ı Kerim ve dini bilgiler derslerine katılan 160 öğrenciye katılım belgeleri verilmesi ve ‘Türkiyem’ şarkısı-nın söylenmesiyle sona erdi.

Pontoise Sultan Ahmet Camii’nde mezuniyet coşkusu

Anneler günü dolayısıyla tüm annelere gül takdim edilen program, vatandaşların yoğun ilgisine sahne oldu.

Page 13: Zaman France N°218

TOPLUM13 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

ERKAN HAN CoLMAR

-Reference Kültür Derneği’nin düzen-

lediği Geleneksel Bahar Festivali’nin yedincisi coş-kuyla kutlandı. 26-28 Mayıs tarihlerinde düzenlenen festival, bölge halkının yanı sıra çevre şehirlerin dernek yöneticilerini ağırladı.

Colmar Milletvekili Eric Straumann, Alsace Bölgesi Gençlik Spor ve Dernekler Başkan Yardımcısı Nejla Brandalise, Colmar Beledi-ye Başkanı Gilbert Meyer ve yardımcıları, Colmar Türklerini festival boyunca yalnız bırakmadı.

Türk kültürüne ait ye-meklerin tanıtıldığı stand-larda en fazla ilgiyi ‘kumpir’ ve ‘künefe’ gördü. Saman-yolu televizyonu Maceracı

programı yapımcısı Murat Yeni, geliri eğitim kurum-larında kullanılmak üzere pasta satışı yaptı. Festivalin ikinci gününde sahne alan Ses Sanatçısı Orhan Ha-kalmaz, birbirinden güzel türkülerini gurbetçiler için seslendirdi.

Reference Kültür Derneği Başkanı Ercan Arslan, festivale verdiği destekten dolayı Colmar Belediye Başkanı Gilbert Meyer’e, çalışmalarından dolayı da tüm gönüllülere teşekkür etti.

Bu tür organizasyon-ların birlik ve beraberlik için önemli olduğuna değinen Arslan, 8. Bahar Festivali’nin daha güzel etkinliklerle kutlanacağını söyledi.

Colmar’a bahar festivalle geldi

7. Colmar Ge-leneksel Bahar

Festivali, Alsace Türklerini

biraraya getirdi. orhan Hakal-

maz, Gele-neksel Bahar Festivali’nin

7’ncisinde sahne aldı.Murat yeni, albümünün

en yeni eserlerini Colmar’da

seslendirdi.

Colmar Belediye Başkanı Gilbert Meyer, standları ziyaret ederek etkinlikler hakkında vatandaşlardan bilgi aldı.

Orhan Hakalmaz

Orha

n Ha

kalm

az

Murat Yeni

Page 14: Zaman France N°218

TOPLUM14 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

M.FATİH KILIÇ

Niyet, kişinin yapacağı ibadete zihnen karar vermesi demektir ve esas niyet de budur. Umre için niyetin “Allahım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle.” şeklinde dil ile söylenmesi güzel karşınlanmıştır. Niyet yapıldıktan sonra Tel-biye söylenerek ihrama girilmiş olur.

2-TELBİYE NEDİR?“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk, Leb-beyke la şerike leke Lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, la şerikelek.” sözleridir.

Anlamı: Buyur Allah’ım buyur! Emrin-deyim buyur! Senin hiç bir ortağın yoktur. Emrindeyim buyur! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senin-dir. Senin hiçbir ortağın yoktur.

Niyet ve telbiye, ihramın rükunlarıdır. Bir kimse niyet etmeden ve telbiye getir-meden yalnız beyaz giysi giymekle ihrama girmiş olmaz.

3-İHRAM VE YASAKLARI NELERDİR?Giydikleri beyaz örtüler içindeki ziyaretçiler, âdeta barış bayraklarını açmış, barışın sem-bolü olan beyaz güvercinlere dönmüşlerdir. Harem bölgeye, dokunulmazlık alanına, savaşsız bölgeye, barış alanına girmişlerdir. Ziyaretçi, bu şekilde önce Rabbi’yle barışık olduğunu, sonra kendisiyle barıştığını ve nihayet bütün kardeşleriyle barışmaya geldiğini ilan etmektedir. Bir yandan barışın sembolü olan ihram, diğer yandan bu barışı sağlamaya yönelik olarak hacının şeytana, şehvetine ve nefsine karşı giriştiği görün-mez savaşta âdeta bir zırh niteliği taşır.

İhrama girildiği andan itibaren ihramdan çıkıncaya kadar “ihram yasakları” olarak ifade edilen bir dizi yasak başlar. Normal zamanlarda yasak olmayan bazı iş ve davranışlardan ihram süresince uzak durulması gerekmektedir. Harem denilen bölgenin (Mekke ve çevresinin) doğal bit-kilerini kesmek, koparmak, av hayvanlarını avlamak, korkutmak; erkeklerin ihram ör-tülerinin dışında elbise giymesi, başlarını ve yüzlerini örtmeleri, eldiven, çorap, ayakkabı giymeleri; tırnak kesmek, saç sakal tıraşı olmak, vücudun herhangi bir yerindeki kılları koparmak veya kesmek, saç sakal ve bıyıkları yağlamak, boyamak, oje ve ruj kul-lanmak, vücuda veya ihram örtüsüne koku sürmek ve parfüm kullanmak; eşiyle ilişkiye girmek veya buna yol açacak davranışlarda bulunmak, şehevî duyguları tahrik edici şeyleri konuşmak… Bütün bunlar ihramlı için yasaktır.

Bunlara ek olarak diğer zamanlarda da haram ve yasak olan başkalarına zarar vermek, kavga etmek, sövmek, kötü söz ve davranışlarda bulunmak gibi tutum ve davranışlar da ihram yasakları içinde olup bunların günahı ihramlı için daha ağırdır. Bu yasaklara uymayanlara yasağın du-rumuna göre birtakım cezalar gerekir. Bu cezalar, en hafi fi nden en ağırına doğru bir miktar sadaka vermekten, yapılacak umre-nin iptal olmasına kadar uzanı[email protected]

Umre niyeti veihram yasakları?

T.C. ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

( AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA )

İ L A N

ESAS NO : 2009 /482 Esas

DAVALI : TANIA SYLÝE WOLFF

Davacý Ahmet oðlu 1972 doðumlu Mustafa Çolaklar tarafýndan davalý Fransa uyruklu Roger Chretien ve Carine Moser

kýzý 1980 doðumlu Tania Sylvie Wolf aleyhine açýlan boþanma davasýnda;

Davacý dava dilekçesinde özetle; Davalý ile 2002 yýlýnda evlendiklerini, bu evliliði Fransa ülkesinde iþçi olmak için ve otur-

ma izni almak için formalite olarak yaptýðýný, ancak Fransa ülkesinde çalýþma ve oturma izni alamadýðýný ve Türkiye'ye

döndüðünü, evlendikleri tarihten sonra davalý ile biraraya gelmediklerini beyan ederek boþanma kararý verilmesini talep ve

dava etmiþtir.Mahkemenizce davalýnýn dava dilekçesinde belirtilen yurtdýþý adresine duruþma gününü bildirir davetiye

çýkarýlmýþ ancak tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma

gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir.

Duruþma Günü: 13/07/2012 günü saat: 09:00'da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil

ettirmeniz, Aksi taktirde H.M.K.’nun 147 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý ve yapýlan iþlem-

lere itiraz edemeyeceðiniz, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 09/03/2012

B: 30902

T.C. KIRIKKALE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİİ L A N

SAYI. : 2007 / 103

Davacý Mustafa HATAÞ vekili Av.Metin DUMAN tarafýndan davalýlar Fatma YÜCEL ve Ark. Aleyhine Mahkememizde açtýðýOrtaklýðýn Giderilmesi davasýnýn yapýlan açýk duruþmasý sonunda;

Davalýlardan Mustafa ve Münire kýzý 09.04.1974 doðumlu Handan KAYABAÞ'ýn 9 Rue Ste Ennemond St.Etýenne42100 Fransa adresine dava dilekçesi teblið edilemediði gibi baþka adreside tespit edielememiþtir. Kýrýkkale ili, Merkez,Kurtuluþ Mahallesi 5297 ada 1 nolu parsel sayýlý taþýnmazda Ortaklýðýn Giderilmesine karar verilmesi talep edilmiþtir.

Yukarýda adý geçen davalýya dava dilekçesi yerine geçmek üzere duruþma gününe kadar bu dava ile ilgili delil ve bel-gelerini Mahkemeye sunmasý veya duruþma günü olan 18.07.2012 günü saat 09:00'a kadar Mahkememiz duruþma salo-nunda hazýr bulunmasý,aksi taktirde yargýlamanýn gýyabýnda devam ederek karar verileceði hususu ilanen teblið olunur.

B: 33424

VEDAT BULUT BEAuVAiS

-Beauvais Anadolu Derneği’nin bu yıl üçüncüsünü dü-zenlediği Türk Kültür Festivali’ne Fransızlar yoğun ilgi

gösterdi. Standları büyük bir ilgi ve merakla gezen davetli-ler, Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı buldu.

Sunuculuğunu Dilek Barçın’ın yaptığı festivalin açı-lış konuşmasını Beauvais Anadolu Derneği Başkanı Aysun Otgünlü ve Ömer Yılmaz yaptı. Festivale çok sayıda Fransız siyasetçi ve dernek temsilcisi katıldı. Festivalde konuşma yapan Paris Büyükelçiliği Müşaviri Gürhan Emre Ersoy, Fransız vatandaşı Türkleri oy kul-lanmaya davet etti.

Anadolu’nun kültürel zenginliklerinin yer aldığı fes-tival alanında, adeta ‘Mini Türkiye’ sergilendi. Beauvais ve çevre şehirlerden gelenlerin büyük ilgi gösterdiği festivalde, farklı toplumlar Türk mutfağının seçkin lezzetlerini tattı. Mantı, döner, börek, gözleme, baklava gibi Türk yemekle-rine yoğun ilgi gösteren davetliler, bazı standların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Müzik dinletileri ve el sergisi de festivalde ilgi gören diğer standlardı.

Beauvais’de düzenlenen Türk Kültür Festivali, çoğunluğu Fransız farklı ülkelerden birçok davetliyi ağırladı. Türk kültürünün tanıtıldığı festivalde Guinness rekorlar kitabına giren 300 metrelik ebru çalışması görücüye çıktı.

300 METRELİK EBRU GUİNNES REKORLAR KİTABINA GİRDİEbru sanatçısı Ali Şentürk, Guinnes rekorlar kitabına giren 300 metrelik Ebru çalışmasını sergiledi. Davetlilerin hayranlıkla iz-lediği Ebru çalışmasını görenler bol bol fotoğraf çekti.

Beauvais Türk Kültür Festivali’ni Fransızlar da sevdi

Beauvais Anadolu Derneği’nin bu yıl üçüncüsünü dü-zenlediği Türk Kültür Festivali’ne Fransızlar yoğun ilgi

gösterdi. Standları büyük bir ilgi ve merakla gezen davetli-

Sunuculuğunu Dilek Barçın’ın yaptığı festivalin açı-lış konuşmasını Beauvais Anadolu Derneği Başkanı Aysun Otgünlü ve Ömer Yılmaz yaptı. Festivale çok sayıda Fransız siyasetçi ve dernek temsilcisi katıldı. Festivalde konuşma yapan Paris Büyükelçiliği Müşaviri Gürhan Emre Ersoy, Fransız vatandaşı Türkleri oy kul-

Anadolu’nun kültürel zenginliklerinin yer aldığı fes-tival alanında, adeta ‘Mini Türkiye’ sergilendi. Beauvais ve çevre şehirlerden gelenlerin büyük ilgi gösterdiği festivalde, farklı toplumlar Türk mutfağının seçkin lezzetlerini tattı.

Şehir meydanın-da gerçekleşen etkinliklere farklı toplumlarından çok sayıda kişi katıldı. Beauvais Belediyesi’nin desteklediği fes-tivalde çiğ köfte, gözleme, döner, börek ve baklava gibi Anadolu lezzetleri sergi-lendi.

-Ussel Türk-Fransız Kültür Derneği’nin bu yıl 4’üncüsü düzenlendiği Kutlu Doğum programına Abdurrahman

Büyükkörükçü katıldı. ‘Kur’an’da Efendimiz’ isimli bir sunum gerçekleştiren Büyükkörükçü, Hazreti Muhammed’in (sav) insanlığa örnek model olarak gönderildiğine dikkat çekti.

Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle Hazreti Muhammed’in (sav) alemlere rahmet olarak gönderilişini anlatan Böyükkörükçü, “Peygamber Efendimiz gibi yaşamak, düşünmek ve inanmak zorundayız. Çünkü Allah’ı seven, Hz. Muhammed’i (sav) se-ver, Efendimizi seven ise Allah’ı sever. Sevmek de ancak iba-detle ve Efendimiz gibi yaşamakla mümkün.” diye konuştu.

Ussel Din Görevlisi Bahri Gölükçü’nün Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam eden gecede, Çocuk İlahi Grubu, Kutlu Do-ğum ve Hazreti Muhammed’i (sav) anlatan eserler seslendirdi.

Ussel ve çevresinde yaşayan Türklerin, büyük ilgi gösterdi-ği program, yeni kültür merkezi projesi tanıtımı ile son buldu.

Ussel’de Kutlu Doğum coşkusu

Ussel Türk-Fransız Kültür Derneği’nin dördüncüsünü düzenlediği Kutlu Do-ğum programı büyük ilgi gördü. Çocuk İlahi Grubu, seslendirdiği ilahilerle Ussel Türklerine güzel bir program sundu.

Page 15: Zaman France N°218

MESUT ÇEVİKALP ANKARA -İyi günler, Konsolosluk Çağrı Merkezi’nden Fatma

ben, size nasıl yardımcı olabilirim? -Merhabalar, yeni evliyim. Duy-dum ki Türkiye’deki kayınvalidem bize gelecekmiş. Gelmesini iste-miyorum. Vize almasını nasıl en-gellerim?

Batı Avrupa’da yaşayan ha-nım gurbetçiye ait bu telefon, Dı-şişleri Bakanlığı Konsolosluk Çağrı Merkezi’nde cevaplanan yüzlerce çağrıdan sadece biri. Merkez, 7 gün 24 saat sınır ötesindeki vatandaşla-rın her türlü sorunuyla ilgileniyor. Her biri en az iki dil bilen 24 ‘vatan-daş temsilcisi’ gün boyunca tüm dün-yadan gelen çağrılara cevap veriyor. Arayanların ekseriyeti askerlik, nü-fus, vize, noterlik, evlilik, vatandaşlık, e-konsolosluk, gümrük, emeklilik gibi konulardaki sorunlarına çözüm arıyor.

Kurulduğu 2005’ten beri yaklaşık 780 bin soruna çözüm bulan ve dün-yada başka bir örneği bulunmayan ‘Konsolosluk Çağrı Merkezi’ kapıları-nı açtı. Merkezde diğer çağrı fi rmala-rından çok farklı bir hava hâkim. En başta vatandaş temsilcileri çok dona-nımlı. Özenle seçilmiş ve kapsamlı güvenlik soruşturmalarından geçi-rilmişler. Çağrı Merkezi’nde 7/24, 4 vardiyalı olarak 24 vatandaş temsilcisi ve fi rma tarafından görevlendirilen iki yönetici çalışıyor. Bunun dışında mer-kezde bir bakanlık personeli sürekli görev yapıyor. Merkezde işe alınanlar uzun bir eğitim sürecinden geçiriliyor. Her birine ‘Bilgi Güvenliği’, ‘Konuşma Kalitesi’ ve ‘Telefonda Etkili İletişim’ eğitimleri veriliyor. Göreve başlama-dan yurtdışındaki bir konsoloslukta da staj yapıyorlar. Ayrıca bakanlık, temsilcilere belirli periyotlarla güncel konularda eğitim vermeyi sürdürüyor.

SORULARI 5 FARKLI DİLDE CEVAPLIYORKonsolosluk Bilişim Hizmetleri Da-ire Başkanı Esin Çakıl, merkezin dünyanın dört bir noktasına hiz-met verdiğini, vatandaşlardan gelen hiçbir soruyu cevapsız bırakmadıklarını anlatıyor: “Yurtdışındaki temsil-ciliklerimizin büyük bir bölümünün sant-ralleri Konsolosluk Çağrı Merkezi’ne

Çağrıların ağırlığı konsolosluk işleriyle ilgili oluyor. En fazla çağrı e-pasaport ve askerlik konularında geliyor. Dolayısıyla merkez yurtdışından gelen her türlü soruya cevap arıyor.

YASAM15 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

Dışişleri Bakanlığı Çağrı Merkezi, yurtdışındaki vatandaşlar için bir nevi ‘Hızır Acil Servisi’ gibi. Sınır ötesinde sorun yaşayanlar için 7/24 çalışan merkeze ilginç telefonlar geliyor. Kaynanasının gelmesini iste-meyen Fatma Hanım’dan, izin ve vize sorunları sebebiyle Türkiye’ye

gidemeyen Türk vatandaşlarına hatta Rusya’da yolda kalan ve donmak üzere olan Tır şöforüne kadar her türlü telefonlar bunlardan sadece birkaçı...

“Kayınvalidem gelecekmiş, lütfen vize verilmesin.”

Konsolosluk Çağrı Merkezi’ne gelen bazı ilginç telefonlarTIR ŞOFÖRÜ DONMAKTAN KURTARILDI:Esin Çakıl anlatıyor: “Bir tır şoförümüz Rusya’dan ukrayna’ya giderken ukray-na sınırı yakınlarında aracı bozuluyor. Soğuk hava şartları yüzünden orada mahsur kalıyor. Gece yarısı donmak üzerindeyken bizi arıyor. Vatandaş temsilcimiz hayati çağrıyı hemen o böl-gedeki en yakın temsilciliğe aktarıyor. Temsilcilikteki görevlilerimiz, tır şoförü-nü donmak üzereyken kurtarıyor.”

ARKADAŞIMA VEKÂLET VERSEM NİŞANLIMLA EVLENEBİLİR Mİ?: ingiltere’de yaşayan bir vatandaşımız, izin ve vize sorunları sebebiyle yurda gelemiyor. Türkiye’de bulunan nişanlısı ise evlenemedikleri için ingiltere’ye gidemiyor. Vatandaşı-mız, merkezi arayarak ‘Bir arkadaşıma vekalet versem benim adıma nişanlımla evlenebilir mi?’ diyor.

ŞOFÖRE YOLU TARİF EDER MİSİN?: Konso-losluk Çağrı Merkezi takım lideri Hasan Emre Akpınar anlatıyor: “Bir yaşlı vatan-daşımız pasaportunu uzatmak için New york’taki konsolosluğumuza gitmek istiyor. Ancak ingilizce bilmediği için bin-diği taksiye konsolosluğu tarif edemiyor. önceden telefonuna kaydettiği numara üzerinden bana ulaştı. şoföre adresi tarif etmemi istedi. internetten ulaştı-ğım adresi şoföre anlattım. Gurbetçimiz konsolosluğa rahatça ulaştı.”

SİNGAPUR’DA KEBAPÇI VAR MI?: iş dolayı-sıyla Singapur’a giden bir iş adamı, yerel yemekleri yiyemeyince Çağrı Merkezi’ni arayıp Singapur’da tavsiye edebilecek-leri bir Türk kebapçı olup olmadığını sormuş. internetten bakıp gerekli yön-lendirme yapılmış.

SINIFTA AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYORUM, NE YAPAYIM?: Avrupa’da yaşayan okul ça-ğındaki bir vatandaş, sınıfta ayrımcılığa maruz kaldığını, bunun önüne geçe-bilmek için ne yapabileceğini sormuş. Vatandaş temsilcisi bu genç vatandaşın ilgili Türk başkonsolosluğuna gitmesini önermiş.

bağlı. Temsilcilerimiz 7 gün 24 saat boyunca kendilerine ulaşan soruları 5 farklı dilde (Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Flamanca) cevaplıyor. Eğer temsilcimiz kar-şılaştığı soruya cevap veremiyorsa önce takım liderlerine, ardından Konsolosluk Bilişim Hizmetleri Daire Başkanlığı’na danışıyor. Va-tandaş temsilcisinin çözemediği sorunlar bakanlığımızın veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili birimleri ile istişare edilerek çözülü-yor, vatandaşa aynı gün içinde dö-nülüyor.” Çağrı merkezine ABD ve

Kanada’dan 1 888 566 76 56, dünyanın geri kalan kısmından da +90 312 292 29 29 no.lu telefondan

ulaşılıyor. Numaralar, sınır dışına çıkanların

cep telefonlarına ücretsiz mesaj olarak gönderiliyor.

ire Başkanı Esin Çakıl, merkezin dünyanın dört bir noktasına hiz-met verdiğini, vatandaşlardan gelen hiçbir soruyu cevapsız bırakmadıklarını anlatıyor: “Yurtdışındaki temsil-ciliklerimizin büyük bir bölümünün sant-ralleri Konsolosluk Çağrı Merkezi’ne

nülüyor.” Çağrı merkezine ABD ve

sınır dışına çıkanların cep telefonlarına ücretsiz

mesaj olarak gönderiliyor.

-

Page 16: Zaman France N°218

EĞİTİM16 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

DEMİR SÜMEYYE/PARİS

-Türk müteşebbisler tarafından Fransa’da açılan ilk Türk eğitim kurumu olan Edu-

cactive Okulu’nun düzenlediği ‘Dayanışma Gecesi’ne yoğun katılım oldu. Pedagojik Ekibi, Okul Aile Birliği ve ailelerin katıldığı gecede öğ-rencilerin hazırladığı çeşitli gösteriler sergilendi.

Sud Est Tiyatro Salonu’nda düzenlenen destek gecesine, Educactive Genel Müdür Ha-kan Uysal, Okul Müdürü Necati Kertel ve idari personel katıldı. Educactive Okul Aile Birliği üyelerinin yanı sıra öğrenci velilerin de büyük ilgi gösterdiği gecede okula destek olunması gerektiği ve eğitimin önemi vurgulandı.

2008 yılında başladıkları özel eğitime ara vermeden devam ettiklerini ifade eden Okul Müdürü Kertel Necati, Educactive Projesi’ne destek veren tüm velilere ve programa gelen tüm konuklara teşekkür etti. Gecenin hem okula destek olmak hem de okul idarecilerinin ve ailelerin tanışmasını sağlamak için düzen-lendiğini belirten Kertel, konuşmasının deva-mında “Okulumuzda eğitim seviyesinin yük-seltilmesi için Özel Pedagojik ekibimizle büyük özveri göstererek çalışıyoruz.” dedi.

İlk ve ortaöğretim öğrencilerinden oluşan müzik, dans ve şarkı klüpleri, birbirinden güzel gösteriler gerçekleştirdi. Gece hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından son buldu.

Educactive projesine destek gecesi

Özel Educacti-ve Okulu’nun

düzenlediği yardım

gecesine öğ-renci velileri

büyük ilgi gösterdi.

MEHMET DİNÇ /STRASBOURG

-Educaplus Eğitim Merkezi, Aile Seminer-leri’nin dördüncüsünü Strasborug’da ger-

çekleştirdi. Educaplus Eğitim Merkezi, 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı Aile Seminerleri’nin sonun-cusunda Sosyo-Pedagog Ömer Çiftçi’yi ağırladı.

‘Çocukların başarısını artırmada ailenin rolü’ konulu seminerde konuşan Sosyo-Pedagog

Ömer Çiftçi, eğitimde ‘model alma’ ve ‘uygun metod’ konularına değindi. Ailelerin, eğitim ku-rumları ile birlikte çalışmasının daha verimli ol-duğunu belirten Çiftçi, velilere doğru ders çalışma metodlarını anlattı. Educaplus Eğitim Merkezi yö-neticileri, Lingolsheim’da ikinci şubenin açılacağı-nı ve ön kayıtların 1-30 Haziran tarihleri arasında yapılacağını söyledi.

Educaplus Aile Seminerleri sona erdi

Sosyo-Pe-dagog Ömer Çiftçi, Aile Semineri’nde ebeveyn-lere çocuk eğitiminin püf noktalarını açıkladı.

Ömer Çiftçi

Etude Plus Marseille, aileleri eğlendirdiCABİR ÖZER MARSEiLLE

-Etude Plus Marseille Şubesi, eğitim sezonunun yor-

gunluğunu lunaparkta attı. Ok Corral Marseille Eğlence

Parkı’ndaki geziye katılan öğrenci ve veliler gönüllerince eğ-

lendi. Etude Plus Marseille Şubesi öğretmenlerinden Şerife

Koç, öğrencilerin daha başarılı olabilmesi için farklı metodlar

uyguladıklarını belirterek “Bu tarz organizasyonlar eğitimde

okul, aile ve öğrenci ilişkisini kuvvetlendiriyor.” dedi.

Etkinliğe katılan velilerden Semra Küçükbıyık, “Uzun

zamandır böyle eğlenmemiştim. Çocuklarımla ve tanıdığım

insanlarla bir arada olmak çok güzel.” diye konuşurken Se-

vim Şimşek ise bu tür aktivitelerin tekrarlanması gerektiğini

belirtti. Geziye katılan velilerden Faruk Koç ise etkinliğe ço-

cukları ile katıldığını ve gönüllerince eğlendiklerini söyledi. Çocuklarıyla doyasıya eğlenen veliler, Etude Plus yetkililerine teşekkür etti.Çocuklarıyla doyasıya eğlenen veliler, Etude Plus yetkililerine teşekkür etti.

Page 17: Zaman France N°218
Page 18: Zaman France N°218

İkindi Sohbetleri

KürsüB U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

Kırın yeis zincirlerini!..Biz başkaları hakkında hüsn-ü zanna

memur olsak ve onların tamamiyeti yakalamış olabileceklerini düşünsek de, kendi nefsimize “Ey eksik, pür-

kusur, zavallı nefsim, bir türlü olgunlaşamı-yor, kemali yakalayamıyorsun” diyebiliriz.

Fakat bunu derken ye’se düşmemeye de dikkat etmeliyiz. “Yağmur” şairinin dediği gibi biz de,

“Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydımÇölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydımDokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydımSana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım”

diyerek O’na karşı aşk u alakamızı ses-lendirebiliriz. Ne var ki, zihnimizin bir köşesin-de de sürekli “Olduğuma da çok şükür. Ya seni tanımasaydım, ya Senin nurundan mahrum kalsaydım.” mülahazasını canlı tutmalıyız.

Hani Hazreti Ömer, Yemâme Savaşı’nda kardeşi Zeyd bin Hattâb’ın şehid olduğu habe-ri karşısında, çok hayıflanmış; “Sabâ yeli estik-çe Zeyd’in kokusunu alıyorum.” diyerek hü-zünlenip ağlarmış. Bir gün şair Mütemmim bin Nüveyre onu ziyarete gelmiş. Mütemmim’in kardeşi Mâlik de Yemâme Savaşı’nda yer al-mış ama mürtedlerin safındayken ölmüş. Haz-reti Ömer’in hüznünü gören Mütemmim, “Ey Ömer, Yemâme’de senin kardeşin şehid olup Cennet’e giderken benim kardeşim mürted olarak Cehennem’e girdi. Eğer benim kar-deşim de senin kardeşinin gittiği yere gitsey-di, ben ona hiç üzülmez ve hiç hiçbir zaman ağlamazdım” demiş. Malumdur ki, Hazreti Ömer’in hüznü bunları bilmediği için değildi, ama kader-i ilahîye razı olmakla beraber sev-diklerinden ayrılanın kalbinin hüzünlenmesi, gözünün yaşarması da insanın tabiatının ica-

bıydı.Evet, olduğumuza da hamd olsun; ya so-

kaklara korku salan serâzât, çakırkeyf insanlar gibi olsaydık; ya talihsizler safında yer alsay-dık.. bu hâlimize de hamd olsun, demeli. Mü-kemmeliyet ve tamamiyetin peşinde olurken diğer taraftan da meseleye böyle bir hamd u senâ mülahazasıyla yaklaşmalı ve katiyen ye’se düşmemeli. Tamamiyeti arama ve işin ciddiyetini görme insanı ümitsizliğe değil daha fazla gayret göstermeye sevk etmeli..

İş Çok CİddİBildiğiniz gibi, hayatını ibadetle geçiren Esved b. Yezîd en-Nehâî vefat ederken çok korkuyor ve çok ağlıyor. Gelip diyorlar ki; “Nedir bu hıç-kırıklar, günahlarından mı yoksa ölmekten mi

korkuyorsun?” Bunun üzerine o büyük Hak dostu, “İnne’l-emra ciddün - Hayır hayır, iş çok ciddi; ben günahlarımdan ya da ölümden değil, küfür üzere ölmekten korkuyorum.” diyor. Vefat ettikten sonra rüyada görüyorlar; “Orada ne muamele gördün, nasıl karşılan-dın?” diye soruyorlar; “Vallahi, peygamberler-le aramda dört parmak bir mesafe kalmış gibi muamele ettiler.” cevabını veriyor. Esved b. Yezid, Alkame, İbrahim Nehaî.. gibi insanlar rıza-yı ilahiye muhalif bir davranışta bulunma korkusuyla yaşamış, hayatlarını havf ufkunda sürdürmüş; hayır adına yapıp ettiklerine ve ibadet u taatlerine hiç bel bağlamamış, imanlı olarak ölememe endişesini hep taşımışlardır ama bütün bunlara rağmen ümitsizliğe de katiyen düşmemiş, rahmet-i ilahiyenin on-ların imdadına da yetişeceği recasını gönüllerinde hep canlı tutmuşlardır. Allah dostlarının hiçbirisi ye’se düşmemiştir; çünkü Haz-reti Üstad’ın ifadesiyle; Yeis, mâni-i herkemâldir..

Ümitsizlik hastalığına yakalananların kemale ve tamamiyete yürümeleri mümkün değildir. İnsanın kendisini yetersiz, eksik ve nâkıs gör-mesi onu ümitsizliğe değil, bilakis eksiklerini tamamlamak için daha ciddi bir cehd u gayrete sevk etmelidir. M. Akif’in meşhur şiiri bu hu-susta ne tatlı ve yürekten bir çağrıdır:

“Ey dipdiri meyyit, “İki el bir baş içindir.”Davransana... Eller de senin, baş da senindir!His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?...Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;Me’yûs olan, rûhunu, vicdânını bağlar....Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!‘İş bitti... Sebâtın sonu yoktur!’ deme, yılma.Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.”

Biliyor musunuz, korkudan yüreğimin ağzıma geldiği anlar çok olmuştur!.. “Acaba ölünce bir çukura mı yuvarlanırım, ne olur benim hâlim?” şeklindeki endişeler zihni-mi, hayalimi sarınca saatlerce kıvrandığım, uyuyamadığım geceler vardır. Ama eksik-lerime, daha iyi bir kul olma adına fevt et-tiğim fırsatlara rağmen, ben hiçbir zaman ye’se, ümitsizliğe düşmedim. Rüyalarda insanlar harikuladeden uçar ya bazen; ko-şuyorsunuzdur doludizgin, beklemediğiniz anda bir uçurum geliverir önünüze. Aslında o uçuruma yuvarlanmanız muhtemeldir; fakat rüyadaki o fevkalâde uçma kabiliyeti-nizle aşar geçersiniz bütün uçurumları. İşte, ümitsizliğe düşebileceğim anlar olmuştur, korkunç bir dağ gibi ufkumun önüne geçen ve onu karartan hadiseler yaşamışımdır ama Allah’ın rahmeti rüyadaki uçma kabiliye-ti gibi imdadıma yetişmiştir her defasında. Rahmet-i ilahiye iki kanat haline gelmiş, en çaresiz anlarımda bile rahmetin enginliğine bağlılık bir kurtuluş kaynağı olmuştur.

Hâsılı, kemale ve tamamiyete tâlib olma kadar ye’se düşmeme de çok önemlidir. “Tam olamadım” deyip sa’ye sarılma bir fazilet olsa da, “olamadım” duygusundan dolayı “olma” düşüncesinden bütün bütün vazgeçme de bir aldanmışlıktır.

Page 19: Zaman France N°218

Ya Rab! Senin kudretin her şeye yetecek kadar ulu, nimetlerin de bütün varlığı kuşata-cak kadar umumîdir. Bizi de rububiyetinin nurları ve ulûhiyetinin esrarıyla çepeçevre

sarmalamanı dileniyoruz. Rahman ve Rahîm isimlerinin hürmetine bu muhtaç kullarını da rahmaniyet ve rahîmiyetinle te’yîd buyur. Senin dostluğuna her şeyden daha fazla ihtiyacı olan bendelerini üns ikliminin re’fet ve nurundan mahrum eyleme; eyleme ki,

sübuhât-ı esmaiye ve sıfatiyende biz de eriyip tükenelim. {haftanın Duası

İster fert isterse külliyen, başkalarının bizim hakkımızda suizanda bulunmalarının doğru olmadığı muhakkak.Ancak bizim de, onların hakkımızda suizanda bulunmalarına sebebiyet verebilecek davranışlar veya bulanık tavırlar içinde bulunmamız birer saik sayılabilir. Ben öteden beri hep bu endişeyi taşımışımdır. Yani acaba bizler, kendimizi anlatma ve tanıtma adına bize düşeni yapabildik mi? Şayet yapamadı isek ve hâlen yapamıyorsak başkalarına günah işletiyoruz demektir.{Sözün Özü

İnsan, kendi nefsine “Ey eksik, pürkusur, zavallı

nefsim, bir türlü olgunla-şamıyor, kemali yakalaya-mıyorsun” diyebilir. Fakat bunu derken ümitsizliğe düşmemeye de dikkat

etmelidir.

1

Bir müminin, kendisini yetersiz, eksik ve nakıs

görmesinin onu ümitsiz-liğe sevk etmesi bir yana, tam tersine, eksiklerini tamamlamak için daha

ciddi bir gayret içine yön-lendirmesi gerekir.

2

“Tam olamadım” deyip gayret ve çalışmaya

sarılma bir fazilet olsa da, “olamadım” duygusundan

dolayı “olma” düşün-cesinden bütün bütün vazgeçme de apaçık bir

aldanmışlıktır.

3

Söyleyin nerde ruhumun dünyası o diyar,Ferhat gibi dağları yarıp yarıp gideyim..Eşiğine baş koyup da ağlayayım zâr zâr,

‘Ne olur gel, gel artık’ diye feryât edeyim!

Yıllar var onun hayaliyle avunuyorum,Kanayan şu gönlümde en onulmaz yaralar;Kimse bilmez nasıl bir hicranla yanıyorum,

Gözlerimden akan gönlümdeki hâtıralar...

Ey tatlı hülya, bir şifa sun kendi dilinden,Âteş-i hicranımı onunla söndüreyim.

Vur mızrabını, nağmeler duyur bam telinden,Duyur ki, onunla efgânımı dindireyim.

M. Fethullah Gülen

his dünyasıHülyalarımdaki

Dünya

Edep toplumu

ve davranışlarımız

Fasıldan Fasıla

Bugün çok yaygın olan bazı tavır ve hareketler vardır ki,

dinde bunlar mezmum sayılmış, sevimli bulunmamış ve

yerilmiştir.Hatta Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ)

bunlardan bazılarını zikrederek, ellerini kalçaya koyma ve

kolları arkaya atıp elleri sırtta birleştirme gibi hareketleri

kibir alameti saymıştır. Bir bacağı diğeri üzerine atmak, bir

ayağı öbürünün üstüne koymak da bir kibir işareti olarak

kabul edilmiştir. Ayak ayaküstüne atarak oturmak, bizim

geleneğimizde ve terbiye sistemimizde hiç yoktur. Başka-

larının yanında yatmak, uzun oturmak, ayaklarını uzat-

mak, bacak bacak üstüne atmak bizim kültürümüze uygun

olmadığı gibi birine karşı yüzdeki ekşime, bakıştaki sertlik,

lüzumsuz el kol hareketleri yapmak ve

dudak bükmek de bizim edep anlayı-

şımıza çok terstir. Bir mü’min bu tür

davranışlarla asla başkalarını hafife

almamalı ve o manaya gelebilecek

her hareketten sakınmalıdır. Ba-

zıları, biraz dinlenmek için ayak

ayaküstüne atıyor olabilirler ama

Hak dostları gece yatarken bile öyle

yapmamaya çalışırlar. Bazen

unutarak bir ayakları-

nı diğeri üzerine azıcık

koyacak olsalar, hemen

toparlanır, “Estağfirul-

lah Ya Rabbi, Sen görü-

yorken benim böyle yap-

mam ayıptır.” der ve kendilerine

çekidüzen verirler. Fakat o tür

hareketler, bazı insanlarda tabi-

at haline gelmişse, onlar da bir

büyük tarafından ikaz edilmeli;

doğrudan söylemek onları renci-

de edecekse, umumun içinde ve

umuma hitap edilerek dolay-

lı yoldan onların da nasip-

lenmesi sağlanmalı.

Ne var ki, bu hususun

da istisnaları olabilir. Me-

sela, bazen bizim devlet

büyüklerimizin başka

ülkelerin temsilci-

leriyle görüşürken

bacak bacak üze-

rine attıklarını ve

rahat oturduklarını görüyoruz. O şekilde oturmayı kaba bulsam

ve tek başımayken dahi öyle oturmasam bile, ne zaman o tabloyu

görsem çok hoşuma gider. Zira mütekebbire karşı gösterilmesi

gereken tavır kibir tavrıdır. Onların gurur ve kibir ifade eden ha-

reketleri karşısında bizimkiler de ezilmemeli, bilâkis onlardan da

rahat olmalıdırlar. Hem tabiatında tevazu bulunan bir insanın bir

mütekebbire karşı o şekilde davranması iradîdir ve genel karak-

terini yaralayıcı bir durum değildir. Zannediyorum, muhatapları

saygılı davransa bizimkiler de tabiatlarının gerçek rengini ortaya

koyacak ve yüksek bir edeple mukabele edeceklerdir.

Hâsılı, biz nasıl bir edebin çocuklarıysak, nasıl bir edep

ortamında ve nasıl bir edep kültürüyle neş’et etmişsek onu

canlandırmalı ve ona göre yaşamalıyız.

Page 20: Zaman France N°218

AİLEM20 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

dURAN SAVAş SAKARYA

r Besin değerlerinden tam olarak yararlanabilmek için karpuz, aç

karnına ve çekirdekleriyle birlikte tüke-tilmeli. Yemekten sonra yenilen karpu-zun şişkinliğe ve hazımsızlığa yol açtı-ğını söyleyen beslenme uzmanı Selma Uçar, karpuzun aç karnına ya da öğün aralarında çekirdekleriyle yenilmesini öneriyor. Uçar, karpuzun bu şekilde

tüketilmesiyle böbreklerden kalbe bir-çok fayda sağlayacağını aktarıyor.

Karpuzun en kıymetli kısmının çekirdekleri olduğunu vurgulayan Uçar, ancak birçok kişinin çekirdek-lerini çıkararak karpuzu tükettiğini, bu davranışın ise karpuzun faydasını azalttığını belirtiyor. Karpuz çekirde-ği içinde bulunan ‘cucurbocitrin’ adlı maddenin kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu dile getiren Uçar, “Bu nedenle karpuzu çekirdekleriyle birlikte ve çekirdekleri dişlerimizle kı-rarak tüketmeliyiz. Çekirdekleri kırıl-dığında yararı artıyor. Karpuz çekir-değinin mideyi ağrıttığına dair yanlış bir söylenti var. Çok çok aşırı tüketil-mediği takdirde karpuz çekirdeğinin mideye hiçbir zararı yoktur. Ayrıca karpuzun içindeki ‘likopen’ maddesi de kalbi enfarktüsten koruyor.” diyor.

AİLEM20

Çok aşırı tüketilmedi-ği takdirde karpuz çekirdeği-nin mideye hiçbir zararı yok.

ARZU kILIÇ, MERVE dEMİR İSTANBUL

rTeknolojiyle büyüyen çocuk-larda gözlemlenen davranış

bozuklukları arasında; uçlarda yaşa-ma, ya hep ya hiç mantığıyla hare-ket etme ve yeni verileri yorumlaya-mama gibi belirtiler bulunuyor.

Özellikle bilgisayarla fazla haşır neşir olan çocuklar, olaylar arasında bağlantı kuramadıkları gibi, her şeyi kendi kontrollerinde sanıyorlar ve ayrıntıları kaçırmamalarına rağmen bütünü algılayamıyorlar.

Pedagog İnci Vural, bilgisa-yar kullanımının artışı ile otizmin görülme sıklığı arasındaki paralel-liğe dikkat çekti. Vural, teknolojiye normalin üzerinde maruz kalan çocuklara, tam anlamıyla otistik teşhisi koyamasalar da, gözlem-ledikleri davranış bozukluklarının otizmle büyük benzerlikler göster-diğini söyledi.

Vural’a göre, dijital aletlerle büyüyen çocuklar, bir süre sonra çevrelerindeki her şeyi dokunmatik zannediyor. Konferansa katılan altı pedagog ve doktor dijital ortamların çocuk sağlığı üzerindeki etkilerini tartıştı.

‘Bilgisayar kullanımı otizmi artırıyor’

Bilgisayar kullanımının artmasıyla birlikte otizm görülme sıklığında da önemli bir çoğalma oldu.

karpuz çekirdeğinin

faydası büyük

Page 21: Zaman France N°218

AİLEM21 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

AHMEDŞAHİN

SoRU: Geçen sene Ramazan’da oruca sabah ezanıyla başlı-yorduk. Bu sene üç ayların başında tutmak istediğimiz oruca da yine ezan sesiyle başladık. Yani sabah ezanı okununcaya kadar yememizi sürdürdük.

Ezan başlayınca hemen yemeyi kesip oruca başladık. Ancak sonra bizi ikaz edenler oldu. Ezana kadar yemek ye-nilmez dediler. Halbuki biz Ramazanlarda hep ezanla başlı-yorduk oruca. Şimdi ne oldu ki, sabah ezanıyla başladığımız orucumuzun geçersiz olduğunu söylüyorlar bize. Cevap: Soru sahibi okuyucuma, geçen Ramazan’da ne olmuştu, şimdi Ramazan’dan önce ne olduğunu kısaca arz edeyim de iki ezan arasındaki oruca başlama farkının ne olduğunu fark etsin, böylece şaşırmaktan da kendini kurtarmış olsun.

Geçen Ramazan’da işitince hemen oruca başladığınız ezan, Ramazanlarda oruca başlama vaktinin girdiğini ilan etmek için erkenden okunan ezandır. Tam imsakta okunan o ezanlarla oruca başlanır, daha fazla beklenilemez. Ancak Ramazan dışında sizin dinlediğiniz ezan, orucun başladığını ilan eden ezan değildir. Tam aksine orucun başlama vaktinin çoktan geçtiğini haber veren ezandır. Dolayısıyla geç vakitte okunan bu ezanla oruca başlanılmaz. İşte sizin itiraz edilen orucunuz da böyle başlama vakti çoktan geçmiş olan oruçtur.

Bilmem okuyucuma, imsakla birlikte okunan Ramazan ezanı ile imsak geçtikten çok sonra okunan ezanın farkını arz edebildim mi? Bunun için Recep ayının başında dinlediği ezanla başladığı orucunun sıhhatine itizar edilmiş, niyet vakti geçmiş oruç geçerli değildir, denmiştir!

Bununla beraber ezanla oruca başlama konusunda akla gelen şu yanılma ihtimalini de düşünmeliyiz. Sabah ezanını okuyan müezzin bazen saatine yanlış bakıp erken de oku-yabilir, uykuya dalıp geç de kalabilir. Böylece Ramazan’da orucuna ezanla başlayanlar da aynı yanlışa uyabilir. Böy-le bir yanılmaya maruz kalmamak için takvimdeki imsak vaktinin girip girmediğine bakmayı ihmal etmemekte bü-yük fayda vardır.

Ayrıca imsak dakikası, gecenin bitip gündüzün başladı-ğını da ifade etmektedir. Bu sebeple imsakla hem oruca baş-lanır, sabah namazının vakti de girmiş sayıldığından, ihtiyaç duyanlar sabah namazını da hemen kılabilirler de. Ancak tedbir olarak 15-20 dakika beklemenin daha uygun olacağı-nı ifade edenler de vardır.

***

SoRU: Ölmüşlerimize sene boyunca Yasinler okuyup ruhları-na bağışlıyoruz. Ancak son zamanlarda ölmüşlerimize Yasin okunamayacağını ileri sürenler oluyor, ölünün ruhu için Ya-sin okunmaz demeye getiriyorlar. Geçmişlerimiz için Yasin okumayı bırakalım mı şimdi?

CEVAP:Ölmüşlerimizi niyet ederek okuduğumuz Yasinleri bı-rakmamalı, Kur’an okumaya devam etmeliyiz. Çünkü ölüle-re Yasin okunmasa bile okuduğumuz Yasinlerin sevaplarını ölmüşlerimize bağışlayabiliriz. Böylece geçmişlerimiz oku-duğumuz Yasinlerin de, yaptığımız tüm hayır hasenatların da sevaplarından istifade ederler. Çünkü yaşayan insanlar yaptıkları tüm hayır hasenatlarının sevaplarını geçmişlerine bağışlayabilirler. Varsa azapları azalır, yoksa makamları yük-selir. Har halükarda ölmüşlerimiz istifade ederler bu türlü hediyelerimizden. Bunda şüpheye düşmeye sebep yoktur.

Rahmetli pederim bana yedi yaşımda iken perşembe günleri geçmişlerimize Yasin okuma alışkanlığı kazandırdı. Halen 77 yaşında o alışkanlığımı sürdürmekte, her perşem-be mutlaka Yasin okuyarak geçmişlerimize sevabını bağış-lamaktayım. Bundan da çok mutluyum. Geçmişlerimizle irtibatı kesmemeli, manevi hediyelerimizle vefamızı göster-meliyiz diye düşünü[email protected]

oruca başlama vakti, ölmüşlerimize Yasinokuma anlayışı...

rElma veya elma suyu beyin hücrelerindeki toksik

maddelerin sebep olduğu stres ve yaşlanma etkile-

rini azaltıyor. Uzmanlara göre elma, Alzheimer ve demans

gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen hastalıklardan korunma-

da çok etkili. Antioksidan özelliği bulunan elma, kalp damar

hastalıkları, prostat kanseri, felç riskini azaltmanın yanı sıra

Alzheimer ve Demans gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen

hastalıkları da büyük oranda önlüyor. Elma ve elma su-

yunda bol miktarda demir ve fosfor bulunduğunu

kaydeden uzmanlar, fosforun zihinsel faaliyet-

lerin etkinliği için enzim yapısına katıldı-

ğını belirtiyor.

Elma suyu

bunamayı önlüyorElma suyu

bunamayı önlüyor

Elma ve elma suyu, güçlü bir hafıza için en önemli besinlerden biri.

Page 22: Zaman France N°218

AİLEM22 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

rSüt ürünlerinin saklanmasında dikkat edilmesi gereken ilk kural; ürünlerin

satın alındıktan sonra en kısa zamanda buz-dolabına yerleştirilmesi gerekliliği. Ürün-lerin buzdolabında +4 ile +6 0C arasındaki sıcaklıklarda saklanması gerekiyor.

Peynir, yoğurt, tereyağı gibi süt ürünle-rinin bozulmadan ve besin değerini koru-yarak muhafaza etmek için sağlanması için dikkat edilecek noktalar şunlar:

Beyaz peynir: Genellikle salamura içinde satı-şa sunulan beyaz peynirler buzdolabında su içinde kapalı olarak bekletilebilir veya hava almayacak bir kap içinde ya da streçe sarıla-rak buzdolabında saklanabilir.

kaşar peynir: Hava ile teması istenmeyen bir üründür. Paket açıldıktan sonra ka-lan kısım mutlaka streçle sarılmalı veya hava geçir-mez kaba yerleştirilmeli-

dir. Bazı tip kaşarlar özel olarak küflü şekilde satılmaktadır. Ancak etiketin-de belirtilmediği sürece küflü kaşar tü-ketmek uygun değildir.

krem peynir: Paket açılıp porsiyon olarak servis edilmeli ve kapağı devamlı kapalı olarak buzdolabında saklanmalıdır.

Örgü peyniri: Açıldıktan sonra streçle sarıl-malı veya hava almaz bir kap içine ko-nulmalıdır.

Yoğurt: Uzun süre bekletilmemeli ve buz-dolabında muhafaza edilmelidir. Yoğurt kimyasal olarak en az yüzde 80 su içeriğine sahiptir. Bu nedenle darbe sonucu su sız-

maları oluşabilir.

Tereyağı: Koku çekme özelliği çok yüksek olan bir ürün-dür. Dolayısıyla hava ge-çirmeyecek şekilde steçle sarılmalı ve hava geçirmez kapta saklanmalıdır.

Süt ürünleri nasıl SAKLANMALI?kalsiyum, protein ve vitamin bakımından zengin olan süt ürünleri büyümede ve kemik sağlığında önemli rol oynuyor. Ancak bu ürünlerden maksimum yarar sağ-lamak için doğru koşullarda saklamak gerekiyor.

Farklı ürünlerin aynı kap içinde saklanmaması ve ürünlerin etiket üzerin-de bildirilen son kullanım tarihlerinin takip edilme-si saklama koşullarında çok önemli bir ayrıntı.

-Aktif Yaşam Derneği Başka-nı Prof. Dr. Haydar Demirel,

inaktivitenin yılda 3,2 milyon insa-nın ölümüne yol açtığını bildirdi. Prof. Dr. Demirel, açıklamasında, Avustralya’da yapılan “hareket-sizlik’’ araştırmasının sonuçlarına dikkati çekti. Araştırmaya göre, günde 8-11 saatini oturarak geçi-ren kişilerin ölüm riskinin (obezite, kanser, kalp ve şeker gibi hastalık-larla) yüzde 15 artığını belirten De-mirel, günde zamanının 11 saatten fazlasını oturarak geçiren kişilerde ölüm riskinin 4 saatten az oturan-lara göre yüzde 40 daha fazla oldu-ğunu kaydetti.

Demirel, hareketsizliğin birçok ülkede hızlı bir şekilde yaygınlaştığını ve kanser, kalp-damar hastalıkları, şişmanlık, tip2 diyabet, kemik erimesi gibi birçok hastalığın artışına neden olduğunu vurguladı.

Göğüs ve kolon kanseri vakalarının yüzde 20-25’i, fi ziksel hareketsizlikten kaynaklanıyor.

Hareketsiz kalmayın

Page 23: Zaman France N°218

AİLEM23 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

PARİS İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 13 5 43 13 57 18 10 21 58 23 18 11 25 09.06.2012 4 13 5 43 13 57 18 10 21 59 23 19 11 25 10.06.2012 4 12 5 42 13 57 18 11 22 00 23 20 11 26 11.06.2012 4 14 5 42 13 57 18 11 22 00 23 19 11 26 12.06.2012 4 14 5 42 13 57 18 11 22 01 23 19 11 27 13.06.2012 4 14 5 42 13 58 18 12 22 02 23 19 11 27 14.06.2012 4 14 5 42 13 58 18 12 22 02 23 20 11 27

BoRdEAUX İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 43 6 12 14 08 18 14 21 53 23 50 11 26 09.06.2012 3 43 6 11 14 09 18 14 21 54 23 50 11 27 10.06.2012 3 42 6 11 14 09 18 14 21 54 23 50 11 27 11.06.2012 3 41 6 11 14 09 18 15 21 55 23 50 11 28 12.06.2012 3 41 6 11 14 09 18 15 21 55 23 50 11 28 13.06.2012 3 40 6 11 14 09 18 15 21 56 23 51 11 29 14.06.2012 3 40 6 11 14 10 18 16 21 56 23 51 11 29

oRLEANS İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 19 5 49 13 58 18 10 21 56 23 16 11 25 09.06.2012 4 19 5 49 13 59 18 10 21 56 23 16 11 25 10.06.2012 4 18 5 48 13 59 18 11 21 57 23 17 11 26 11.06.2012 4 18 5 48 13 59 18 11 21 58 23 18 11 26 12.06.2012 4 18 5 48 13 59 18 11 21 58 23 18 11 27 13.06.2012 4 18 5 48 13 59 18 12 21 59 23 19 11 27 14.06.2012 4 18 5 48 14 00 18 12 21 59 23 19 11 28

CAEN İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 23 5 52 14 08 18 22 22 11 23 30 11 25 09.06.2012 4 23 5 52 14 08 18 22 22 11 23 30 11 25 10.06.2012 4 23 5 52 14 08 18 22 22 12 23 30 11 26 11.06.2012 4 23 5 51 14 08 18 23 22 13 23 31 11 26 12.06.2012 4 23 5 51 14 08 18 23 22 13 23 31 11 27 13.06.2012 4 23 5 51 14 09 18 23 22 14 23 32 11 27 14.06.2012 4 23 5 51 14 09 18 24 22 14 23 32 11 27

STRASBoURG İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 53 5 23 13 35 17 48 21 35 22 55 11 24 09.06.2012 3 52 5 22 13 35 17 48 21 36 22 56 11 25 10.06.2012 3 52 5 22 13 35 17 49 21 37 22 57 11 25 11.06.2012 3 52 5 22 13 36 17 49 21 37 22 57 11 26 12.06.2012 3 51 5 21 13 36 17 49 21 38 22 58 11 26 13.06.2012 3 51 5 21 13 36 17 50 21 39 22 59 11 26 14.06.2012 3 51 5 21 13 36 17 50 21 39 22 59 11 27

ANNECY İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 11 5 41 13 42 17 49 21 30 22 50 11 25 09.06.2012 4 10 5 40 13 42 17 49 21 31 22 51 11 26 10.06.2012 4 10 5 40 13 42 17 50 21 32 22 52 11 26 11.06.2012 4 10 5 40 13 42 17 50 21 32 22 52 11 27 12.06.2012 4 10 5 40 13 42 17 50 21 33 22 53 11 27 13.06.2012 4 10 5 40 13 43 17 51 21 33 22 53 11 27 14.06.2012 4 10 5 40 13 43 17 51 21 34 22 54 11 28

LIMoGES İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 30 6 00 14 01 18 08 21 50 23 10 11 26 09.06.2012 4 30 6 00 14 01 18 09 21 50 23 10 11 26 10.06.2012 4 30 6 00 14 01 18 09 21 51 23 11 11 27 11.06.2012 4 30 6 00 14 02 18 09 21 51 23 11 11 27 12.06.2012 4 30 6 00 14 02 18 10 21 52 23 12 11 28 13.06.2012 4 29 5 59 14 02 18 10 21 53 23 13 11 28 14.06.2012 4 29 5 59 14 02 18 10 21 53 23 13 11 28

MARSEILLE İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 36 5 54 13 45 17 47 21 23 23 25 11 26 09.06.2012 3 35 5 53 13 45 17 47 21 24 23 26 11 26 10.06.2012 3 35 5 53 13 45 17 47 21 25 23 27 11 27 11.06.2012 3 34 5 53 13 45 17 48 21 25 23 28 11 28 12.06.2012 3 34 5 53 13 45 17 48 21 26 23 28 11 28 13.06.2012 3 33 5 53 13 46 17 48 21 26 23 29 11 28 14.06.2012 3 33 5 53 13 46 17 49 21 27 23 29 11 29

LYoN İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 16 5 46 13 47 17 54 21 35 22 55 11 25 09.06.2012 4 16 5 46 13 47 17 54 21 36 22 56 11 26 10.06.2012 4 16 5 46 13 47 17 55 21 36 22 56 11 26 11.06.2012 4 16 5 46 13 47 17 55 21 37 22 57 11 27 12.06.2012 4 16 5 46 13 48 17 55 21 37 22 57 11 27 13.06.2012 4 15 5 45 13 48 17 55 21 38 22 58 11 28 14.06.2012 4 15 5 45 13 48 17 56 21 38 22 58 11 28

METZ İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 59 5 26 13 41 17 55 21 44 23 02 11 24 09.06.2012 3 59 5 26 13 42 17 56 21 45 23 02 11 25 10.06.2012 3 59 5 26 13 42 17 56 21 46 23 03 11 25 11.06.2012 3 59 5 25 13 42 17 56 21 46 23 03 11 26 12.06.2012 3 59 5 25 13 42 17 57 21 47 23 03 11 26 13.06.2012 3 59 5 25 13 42 17 57 21 47 23 04 11 26 14.06.2012 3 59 5 25 13 43 17 57 21 48 23 04 11 27

RENNES İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 32 6 02 14 13 18 25 22 11 23 31 11 25 09.06.2012 4 32 6 02 14 13 18 25 22 12 23 32 11 26 10.06.2012 4 32 6 02 14 13 18 25 22 12 23 32 11 26 11.06.2012 4 32 6 02 14 13 18 26 22 13 23 33 11 27 12.06.2012 4 31 6 01 14 14 18 26 22 14 23 34 11 27 13.06.2012 4 31 6 01 14 14 18 26 22 14 23 34 11 28 14.06.2012 4 31 6 01 14 14 18 27 22 15 23 35 11 28

MULHoUSE İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 58 5 28 13 37 17 48 21 33 22 53 11 24 09.06.2012 3 58 5 28 13 37 17 48 21 34 22 54 11 25 10.06.2012 3 57 5 27 13 37 17 49 21 35 22 55 11 25 11.06.2012 3 57 5 27 13 37 17 49 21 35 22 55 11 26 12.06.2012 3 57 5 27 13 38 17 49 21 36 22 56 11 26 13.06.2012 3 57 5 27 13 38 17 50 21 37 22 57 11 27 14.06.2012 3 57 5 27 13 38 17 50 21 37 22 57 11 27

LILLE İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 06 5 31 13 54 18 11 22 04 23 19 11 24 09.06.2012 4 06 5 31 13 54 18 11 22 05 23 20 11 25 10.06.2012 4 06 5 31 13 54 18 12 22 06 23 20 11 25 11.06.2012 4 06 5 30 13 54 18 12 22 06 23 21 11 26 12.06.2012 4 06 5 30 13 55 18 12 22 07 23 21 11 26 13.06.2012 4 06 5 30 13 55 18 13 22 08 23 22 11 26 14.06.2012 4 06 5 30 13 55 18 13 22 08 23 22 11 27

VALENCE İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 21 5 49 13 47 17 52 21 32 23 28 11 25 09.06.2012 3 20 5 49 13 47 17 52 21 32 23 28 11 26 10.06.2012 3 19 5 49 13 47 17 53 21 33 23 28 11 27 11.06.2012 3 18 5 49 13 47 17 53 21 33 23 28 11 27 12.06.2012 3 18 5 49 13 47 17 53 21 34 23 29 11 27 13.06.2012 3 17 5 48 13 48 17 54 21 34 23 29 11 28 14.06.2012 3 17 5 48 13 48 17 54 21 35 23 29 11 28

MACoN İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 4 14 5 44 13 47 17 55 21 37 22 57 11 25 09.06.2012 4 14 5 44 13 47 17 55 21 38 22 58 11 26 10.06.2012 4 14 5 44 13 47 17 56 21 39 22 59 11 26 11.06.2012 4 13 5 43 13 47 17 56 21 39 22 59 11 27 12.06.2012 4 13 5 43 13 48 17 56 21 40 23 00 11 27 13.06.2012 4 13 5 43 13 48 17 57 21 40 23 00 11 27 14.06.2012 4 13 5 43 13 48 17 57 21 41 23 01 11 28

BEZIERS İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ

08.06.2012 3 44 6 02 13 53 17 56 21 32 23 34 11 26 09.06.2012 3 44 6 02 13 53 17 56 21 33 23 35 11 27 10.06.2012 3 43 6 02 13 54 17 56 21 33 23 36 11 27 11.06.2012 3 42 6 01 13 54 17 56 21 34 23 37 11 28 12.06.2012 3 42 6 01 13 54 17 57 21 35 23 37 11 28 13.06.2012 3 41 6 01 13 54 17 57 21 35 23 37 11 29 14.06.2012 3 41 6 01 13 54 17 57 21 36 23 37 11 29

-Kışın evde, işyerinde oturularak geçirilen va-kitlerin acısının çıkma vakti geldi çattı. Yanlış

anlaşılmasın, bu cümleden kastımız gezmeniz ya da seyahat etmeniz değil. Kışın alınan kiloların geri verilmesinin zamanıdır bahse konu. Tartıda ağır basanlar çoktan başladılar bile çalışmalara. Kimi, diyetisyene gidip bünyesine uygun perhizi uygu-luyor, kimi internetten bulduğu önerilerden medet umuyor, kimi güneşi görünce sokağa atılıyor, kimi de kolayı tercih edip zayıflama haplarına sarılıyor.

Ancak; bilhassa bugünlerde arama motorların-da, sağlıklı yaşam sitelerinde ve forumlarda kar-şımıza çıkan bu hapların insan vücuduna büyük zarar verdiğini hemen söyleyelim. Sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşınızın paylaşımı gibi görünen spamlara da sakın aldanmayın. Zira kolay yoldan zayıflama vaat eden bu ilaçların metabolizmada bozukluğa ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklara se-bep olduğunu biz değil, uzmanlar söylüyor.

İstanbul Medipol Hastanesi diyetisyenlerinden Esra Baş Toktay, baharın gelmesiyle piyasaya çıkan ve mucizevî olarak tanıtılan zayıflama haplarına iti-mat etmemek gerektiğini ifade ediyor. Ona göre bu tür ilaçlar insan sağlığını büyük ölçüde tehdit ediyor. Hatta Toktay, bu hapları kullandığı için hayatını kay-bedenler bile olduğunu belirtiyor: “Birçok insan bu hapları kullanarak hayatını riske atıyor. Üstelik yalnız bu haplarla değil, yanlış diyet uygulamalarıyla sağlık-larına zarar veriyorlar. Şu anda popüler olan, binlerce insanın uyguladığı protein ağırlıklı çeşitli diyetler bile

çok zararlı. Kalp ve böbrek hastalıklarına sebep ola-biliyor. Ayrıca bu diyetler sağlıklı beslenme alışkanlığı oluşturmadığı için verilen kilolar korunamıyor.” Tok-tay, önemli olanın sağlıklı beslenerek ve egzersizle kilo verip, bu dönemde edinilen alışkanlıkları sürdü-rerek vücut ağırlığını korumak olduğunu vurguluyor. Çünkü ona göre her yaz başında başlanan ve sonunda bırakılan diyetler nedeniyle zamanla metabolizma ya-vaşlıyor. Kilo verme hızı her sene biraz daha düşüyor.

diyetisyen Esra Baş Toktay, mucizevî olarak tanıtılan zayıfl ama haplarının insan vücuduna büyük zarar verdiğini belirterek, önemli olanın sağlıklı beslenme ve egzersizle kilo ver-mek olduğunu söylüyor. Ona göre ancak bu şekilde vücut ağırlığını korumak mümkün.

Hapla değil, diyet ve egzersizle kilo verin!

dengeli bir şekilde kilo vermek isteyenler herşeyden önce mutlaka düzenli egzersizlerini yapmalı, mümkün olduğunca günlük fi ziksel aktivitesini artırmalı.

Diyetisyen Esra Baş Toktay’a göre kilo ver-mek isteyenlerin yapması gerekenler ise şöy-

le: Kişi, öncelikle kendisine güvenmeli, kilo verebileceğine ve bunu sağlıklı bir şekilde yap-

ması gerektiğine inanmalı, motivasyonunu her zaman yüksek tutmalı. Diyetisyen tarafından ha-zırlanmış olan, kendisine özel beslenme programı-nı düzenli bir şekilde uygulamalı. Sürekli atıştırma yapmaktansa, öğün atlamamaya özen göstermeli. Kalorisi yüksek olan yiyeceklerden uzak durmalı, eğer tüketirse bunu diğer öğünlerde dengelemeye ça-lışmalı. Açken mutfak alışverişine çıkmamalı, TV kar-şısında, sohbet ederek vb. yemek yememeli, farkında olmadan fazla kaçırabilir. Hızlı yemek yememeye ve yavaş çiğnemeye özen göstermeli. Evde abur cubur çekmecesi vb. bulundurmamalı. Dışarı çık-tığında tercihlerini düşük kalorili olan besinler-den yana yapmalı. Yemek hazırlarken, mutfağı toplarken veya canı sıkıldığında atıştırma yapmaktan kaçınmalı. Mutlaka düzenli eg-zersizlerini yapmalı, mümkün olduğunca

günlük fiziksel aktivitesini artırmalı.

kARşISINdA ATIşTIRMAYIN!

TV

Page 24: Zaman France N°218

BULMACA24 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

310 EKİM 2010 PAZAR

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Lüferin irisi

Tafl dibek

At, eflekyavrusu

Bir gürefl türüKuflatma

Küçük körfez

Süprüntüküre¤i

Müsvedde Bir fleyingeçmifli

Padiflah ad›nayap›lan cami

fienlik kemeri

Görevi yerinegetirme

Baban›n erkek kardefli

Belirsiz gökcismi

Anlaml› iflaret

Tehlikeli ak›lhastas›

Hararet

Bir nota

Ünlü sanatç›

‹yiye yorulurolgu

Periflan

Bir tür reçine

‹thalat

Güçlü dostluk

Kabul etmeme

OrtadakiTelevizyon

dizisi

Ekmek

Elma, armutkurusu

Bir hastal›k

Bütünüyle

Erkek dad›

Defa, kere

Mühür

Ankara'n›n bir ilçesi

Yemek

Söz yitimi

‹car

Tasa, kayg›

Burçlardanbiri

Deriyi kestirip kan

ald›rma

Çare

Eti, ya¤› erimifl

Bütünlükle

Boya incelticimadde

Kabaca evet

Göktürklereyol gösteren

kurt

Dalgaafl›nd›rmas›yla

oluflan kayagirintisi

Büyük sevgi

Götürü, toptan

Alttaki aktör

Plastik bir kap

Ira

Ev

Beyaz çiçekliotsu bir bitki

Bir sanayibitkisi

Delta

Dolayl›anlat›m

Seciye

Türkü, flark›

Ö¤ütücüdifllerin ad›

Tutsak

Amonyak tuzu

Gazeteniz

Voltamper(k›sa)

Kraliçe

K›sa sürelifliddetliya¤mur

Sedir

Yararl› birsebze Sicim

Oksijeninsimgesi

Yüksek seslehayk›rma Sahip

Özgünlü¤üolmayan,

klifleAzerbaycan'›nplaka iflareti Sehpa

Kokulu bir bitki

BiricikEfl, zevce

En kal›n erkek sesi

Anma

Dahil

Bir renk

At›n aya¤›naçak›l›r

Simgesi Uolan element

Kal›n kumafl

Kokulu bir bitki

Yap›tÇinko

Güreflte bir oyun

A¤›rl›k, yük

Hak afl›¤›

File

‹pektenyap›lm›fl üst

giysisi

Suçuba¤›fllama

Devletçeverilen fiyat

Trabzon'un bir ilçesi

Param›z›nsimgesi

YetinmeKanaat

Yasaklanm›flbal›k a¤›

Sodyumunsimgesi

Bart›n'›n bir ilçesi

Anadolu Ajans›(k›sa)

“… Kut”(flark›c›)

Gemimürettebat›

Kumandan

ABD UzayÜssü

Küçük kanal

Mukavele

Rubidyumunsimgesi

Mukavele

Umumi

Tekirda¤ilçesi

Bebek, küçük çocuk Demokrasi Mesafe

Telefondaseslenme

sözü

Ceylân

Soy

Üzerindedemir

dövülen çelik

Gözlerigörmeyen

Yakaya tak›l›r

‹flçi

Kay›rma, arka ç›kma

Yumuflakpeynir

Süslü tavanlambas›

K›yafet

Akdeniz'de bir ada ülke

fiaflma ünlemi

Aylardan biri

Safranboluhalk oyunu

Birleflik ArapEmirlikleri

(k›sa)

Çok büyük

Tek hücrelicanl›

Be¤eni‹kiyüzlülük

O yer

Görkem,hetbet

Bir TV dizisi

Hayatarkadafl›

Binek hayvan›

Türkmüzi¤inde

bir usul

Güreflte bir oyun

Olumsuzlukanlatan önek

Bütünleme

F›r›ntemizleme

küre¤i

Anadolu'dakurulmufl

eski uygarl›k

Bir gaz ad›Bildik, tan›d›k

K›talardan biri

Satrançta bir tafl

Gümüfl

Cetvel türü

‹zmir'in bir ilçesi

Bir gezegen

Bir bölgedekihayvanlar›n

tümü

Selenyumunsimgesi

Takma ad

‹lgeç

Dökülentohumla

ç›kan tah›l

Kale duvar›Uluslar aras›Futbol Birli¤i

Tayyare

En küçüksosyal

topluluk

Haz›r

Birdenbire

Yabanc› birhaber ajans›

(k›sa)

Çevik

Baston

Bir ormana¤ac›

Su

Göz rengi

Arnavutluk'unplakas›

Üye

Kiloamper(k›sa)

Suudi Arabis-tan plakas›

Tembih sözü

Aziz Nesin'inbir kitab›

Üstteki aktör

Bir soru sözü

Kapsamagücü

Milimetre(k›sa)

Zulmeden,gaddar

Büyük b›çak Çan Bir say›

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

HAKAN YILMAZ

YAHfi‹ CAZ‹BE

PEKER AÇIKALIN

CMYK

Page 25: Zaman France N°218

BULMACA25 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca10 EKİM 2010 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 ‹L

‹ K

2 3 4

E Y

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Mülkiyet. 2. Büyük zoka. 3. Atlastaki yeryüzüflekilleri. 4. ‹stanbul ilçesi. 5. Ö¤e, unsur. 6. Tek,biricik. 7. Mitoloji. 8. Ölüyü bozulmamas› içinilaçlama. 9. At›n bir yürüyüfl biçimi. 10. Sakaryailçesi. 11. Bir tür peksimet. 12. Gemi omurgas›.

13. Bir kurulufltaki kiflilerin yiyecek ve içecek gereksinimlerini sa¤lad›klar› sat›fl yeri. 14. Gemiye yükle-tilen eflya için ödenen ücret. 15. Gemilerin rüzgar gücü ile gitmelerini sa¤lamak için direklere çekilen,sa¤lam ve kal›n bezden yap›lm›fl kanat. 16 Sürülmeden b›rak›lm›fl tarla. 17. Büyükler, üstler. 18. Asker-likten geriye kalanlar. 19. Ö¤renciye verilen not. 20. Bir yemek sosu. 21. ‹kili¤e düflme. 22. ‹talya'dakent. 23. Bir tür e¤lence fifle¤i. 24. Bir sirk gösterisi. 25. ‹stanbul ilçesi. 26. Bal›kesir'in eski ad›. 27. Fi-lipinler baflkenti. 28. Venüs gezegeninin di¤er ad›. 29. Fulya çiçe¤inin di¤er ad›. 30. Kin güden kimse.

Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l›dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do¤rul-tusunda ve her sözcü¤ün ilk harfli daireden ç›kanokun gösterdi¤i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.

1. Sa¤›r ve dilsiz. 2. Yüz güzelli¤i. 3. Sersem, aptal. 4.

Gerek. 5. Büyük. 6. ‹mparator. 7. Bir mekanizman›n ku-

manda kolu. 8. Büyük çivi. 9. Çelik. 10. Al›flt›rma. 11.

Tahtan›n yüzünü düzlefltirmek için kullan›lan marangoz

aleti. 12. En mükemmel, eksi¤i olmayan. 13. Tüccar. 14.

Medeni. 15. fians, baht. 16. Gafil. 17. Bir bal›k türü. 18.

Konser, sinema, tiyatro vb e¤lencelerde bir gündeki

gösterilerin her kezi. 19. ‹yilefltirme. 20. Ç›kma, do¤ma.

Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de¤ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu¤unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu¤unuzda bir söz oluflacakt›r.

HAZAR

1

MECAL

2

HELBE

3

ZULÜM

4

BERKE

5

N‹HAL

6

YELVE

7

SEREN

8

TOPAL

9

NAD‹M

10

ENDER

11

KELEM

12

R‹CAL

13

GAYUR

14

HAL‹T

15

YAZMA

16

Afla¤›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

N‹GAR

17

ESANS

18

HASIL

19

TEfiNE

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

2 5 5 7 1 9 6 4 8 8 3

9 4 7 7 5 6 5 6 4 1 9

7 9 3 2 3 1 2 8 6 4 2

4 6 1 2 7 9 7 3 5 9 1

1 8 1 6 3 1 6 2 8 7 7

8 4 7 5 9 1 2 4 9 6 3

4 4 4 3 1 6 3 5 8 2 2

3 8 6 8 6 6 2 6 8 4 4

5 5 5 2 2 2 9 2 7 3 5

3 7 9 7 3 2 3 4 5 7 8

4 4 7 9 5 1 6 8 5 9 5

8 3 2 4 5 2 9 9 7 1 4

3 5 3 9 7 8 1 7 4 3 3

5 6 1 1 6 7 8 4 7 2 2

3 4 9 8 6 6 5 6 3 6 5

2 1 3 2 6 9 1 6 8 5 3

9 3 5 6 4 7 4 5 9 3 8

5 7 1 1 2 3 1 7 2 1 4

7 8 6 2 5 1 4 5 4 9 8

1 4 8 3 5 3 1 2 6 9 7

13264

17275

18163

26725

26794

29273

32162

34585

35348

41378

45415

46832

53978

56365

59744

61529

63248

67195

3 HARFL‹CAZ KAfiOST PAYPL‹ fiIH

4 HARFL‹ACEP EPEYKUZU STEPfiAfiI Z‹YA

5 HARFL‹AHfiAPALOHAARANÇAfiKINAYRAÇAZER‹B‹BLOBOHÇAHÖYÜKHURMAHÜCREILICAKONUMLAZERPONZATAPONUSKURYÖRÜK

6 HARFL‹ANALIKASETATESK‹MOKOL‹VASOMAK‹TATULA

7 HARFL‹‹NT‹KALKARAMELMAZERETORTALIKS‹NAR‹TS‹POL‹N Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. HÜCRE’yi ipucu olarak yerine biz koyduk.

H Ü C R E

CMYK

Page 26: Zaman France N°218

BULMACA26 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 10 EKİM 2010 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Afla¤›daki sözcükleri bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini karalay›n. Geride kalan harfler Kant'›n bir sözünü oluflturacakt›r.

ALNAÇ

AYVAN

CEZM‹

ÇEKER

DAKT‹L

HEZEL

‹RHAS

KAPS‹T

KROK‹

LAMBR‹

MATRAH

NERVÜR

OTARS‹

PAR‹TE

PRELÜD

RED‹F

RÜKÜN

S‹BAK

TAVAF

TÜRKEL‹

V‹RYON

YUNUS

SOLDAN SA⁄A1. Özellikle BU NE SEVG‹ AH flark›s›yla dinleyicilerin be¤enisini kazanm›flfoto¤rafta görülen rahmetli ses sanatç›m›z - Güreflte bir oyun - Dingil. 2. Di-ni nasihat - Bat› Anadolu köy yi¤idi - Atlas Okyanusu ile Akdeniz'i ba¤layanbo¤az. 3. Avrupa'da bir ülke - Osmanl›larda donanmaya verilen ad Elektrikak›m› frekans› kilosaykl›n k›salatmas› - Bir nota. 4. Bir aleti belirli bir ifl ya-pabilecek duruma getirme - fiark› besteleyen kimse. 5. Güç, kudret - Sa¤-l›kl›, huzur içinde - Elde yün e¤irmeye yarayan tahtadan yap›lm›fl araç - Lez-zet. 6. Bir renk - Buz üstünde kaymaya yarayan çelik ayakkab› - ‹sim - Et ve-ya peynir lokmas›. 7. Avuç içi veya parmak uçlar›yla tutulabilecek miktar -Hava alanlar›nda bulunan ve uçaklar›n inifl ve kalk›fllar›n› denetleyen alet. 8.Yüce - Kekli¤in boynundaki siyah halka - Bir köfleden karfl› köfleye do¤rukesilmifl, katlanm›fl olan. 9. Bir nota - O yer - Müddet - Meslek. 10. Sakar-ya'n›n bir ilçesi - Müzisyenlerin toplad›¤› bahflifl. 11. Basketbolda hücumoyuncusu - Eksiksiz, bütün. 12. Say›s›z buluflu olan ünlü mucit - Japon çiçekdüzenlemesi. 13. Ço¤ul ikinci kifli ad›l› - Sergen - Hint müzi¤ine özgü bir çal-g›. 14. Ziyafet, flölen - Peru'nun plaka iflareti - Bir organ›m›z - ‹kiyüzlülük.15. Selenyumun simgesi - Bir düflünce anlatan bir veya birkaç cümlelik söz- Kumafl›n veya derinin cilâlanmas› - Bar›nd›rma. 16. Bir yaz› flekli, yaz› -Koflu yar›fllar›nda verilen ç›k›fl komutu - Tunceli'nin bir ilçesi - Tak›m (k›sa).17. Arka - fiifal› sularla tedavi yöntemi - Berkelyumun simgesi - Oyuk ve çu-kur bir yerin en alt bölümü - Koç burcuna eskiden verilen ad. 18. Kumafllaastar aras›na konulan kolal› bez - Canland›rma, diriltme - Özet - Birdenbi-re. 19. Üstten sa¤a do¤ru yat›k matbaa harfi - Yemin - ‹kna olmufl - ‹lâç. 20.Motorlu tafl›tlarda bütün gövdeyi örten metal bölüm - Hofllanma - Belge.

YUKARIDAN AfiA⁄IYA1. Süslü tavan lambas› - Do¤u Slav halk›ndan olan - Güreflte yenilgiyi kabul-lenme - Hareket etmeyen, duruk. 2. Hava bas›nc› birimi - Madagaskar'›n pla-ka iflareti - Kolayl›kla paraya çevrilebilme imkân› olan varl›klar - Kabul et-meme. 3. Duvar sedefi de denilen, yara iyilefltirilmesinde kullan›lan bitki -Keflif ifllerinde kullan›lan bir tür gemi - Hayvan otlat›lan yer, mera. 4. Feza -Rutenyumun simgesi - Bir tuzla ürününün sat›ld›¤› yer - Çizik gibi ince yol -Kar›fl›k renkli. 5. Kur'an'da bir sure - Ekmek içi, yo¤urt, sar›msak, zeytinya-¤› ile yap›lan bir tür sos - En kal›n erkek sesi - Kal›n bükülmüfl sicim. 6. KKTCile Güney K›br›s aras›nda s›n›r olan, diplomatik temaslar›n yap›ld›¤› otel -Çanta, eldiven yap›m›nda kullan›lan yumuflak deri türü - Makinede yap›lanbir tür antika. 7. fiaflk›nl›ktan sersemleflme - Ö¤ütülmüfl tah›l - Eskiden beflkilometrelik uzunluk ölçüsüne verilen ad. 8. Helyumun simgesi - ‹liflkin -Meyvelerde deri ile çekirdek aras›nda kalan bölüm - Özel gezinti gemisi. 9.Kamu - Kastamonu'nun bir ilçesi. 10. Çok uçta ve kenarda bulunan - Küçükkanal. 11. “… Y›lmaz” (komedyen) - Platinin simgesi. 12. Da¤k›rlang›c› - Rus-ya parlamentosuna verilen ad. 13. Fiyat, paha - Usta, uzman. 14. S›n›fland›r-ma - Bir zaman birimi - Mat boya. 15. Lityumun simgesi - Mal veya paran›nelden ele dolaflmas›, sürümde olmas› - Saz, kam›fl - ‹ddia, tez. 16. Müessir,faktör - Kal›t›m, irsiyet - Sudan sebep. 17. Kimi mantarlar›n büyüme ve üre-me organ› - Gemilerde, kalelerde topçular› korumak için yap›lm›fl z›rhl› kule- Bilim doktorlar›n›n giydikleri bir tür bafll›k - Duman karas›. 18. Bir arazi öl-çüsü - Recep ay›nda kesilen kurban - Bir gezegen - Fas'›n plaka iflareti. 19.Difli at - Harap, y›k›k - Kabiliyet. 20. Kayak - Sessiz, uslu - Güzel kokulu birkavun türü - Bir yerin s›cakl›¤›n›, so¤uklu¤unu düzenleyen ayg›t.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

A D D A R Ü V R E N Ç A N L A

‹ A D L T E R ‹ S R A T O T N

R K D Ü Ü Ü N Ü Y A D R Ç A A

B T N K L A R L K K A E E R V

M ‹ S A ‹ E ‹ K N Ü S D K ‹ Y

A L A R H N R H E V N ‹ E M A

L A H K E P Y P A L ‹ F R Z T

I A F A Z N A A S ‹ ‹ R D E E

S ⁄ A P E E R R V ‹ K E Y C R

E C V S L E K B ‹ ‹ B O R O fi

E Y A ‹ S U N U Y T K A R A N

L M T T H A R T A M E A K K Z

KARE BULMACASOLDAN SA⁄A1. Abdullah Yüce - Kle - Aks. 2. Vaaz - Efe - Cebelitar›k. 3. ‹rlanda - Armada - KS - Si. 4. Ayarlama - Bestekar. 5. Erk - Salim - Kirmen - Tat. 6. Mor -Paten - Ad - Tike. 7. Tutam - Navar. 8. Ulu - Ala - Verev. 9. Si - Ora - Süre -‹fl. 10. Karasu - Alatura. 11. Pivot - Tam. 12. Edison - ‹kebana. 13. Siz - Raf- Sitar. 14. Toy - PE - El - Riya. 15. Seb - ‹bare - Apre - ‹bate. 16. Ova - Start- Hozat - TK. 17. Art - SPA - Bk - Dip - Hamel. 18. Tela - ‹hya - Hulasa - Ani.19. ‹talik - Ant - Kani - Em. 20. Kaporta - Haz - Vesika. YUKARIDAN AfiA⁄IYA1. Avize - Rus - Pes - Statik. 2. Bar - RM - Likidite - Ret. 3. Dalakotu - Avizo- Otlak. 4. Uzay - Ru - Oros - Yiv - Ala. 5. Nas - Tarator - Bas - ‹p. 6. LedraPalas - Napa - Piko. 7. Afallama - Un - Fersah - 8. He - Ait - Et - Yat. 9.Amme - Abana . 10. Ücra - Ark. 11. Cem - Pt. 12. Ebabil - Duma. 13. Eder -Ehil. 14. Klasman - Salise - Opak. 15. Li - Tedavi - Kiliz - Sav. 16. Etken -Veraset - Bahane. 17. Ask -Taret - Barata - ‹s. 18. Ar - Atire - Utarit - MA.19. K›srak - Viran - Yetenek. 20. Ski - Tek - fiamama - Klima.

ANAGRAM BULMACAAcele ile pire tutars›n.

PETEK BULMACA1. ‹yelik. 2. Sinara. 3. Harita. 4. Adalar. 5. Eleman. 6. Yegane. 7. Esatir. 8.Tahnit. 9. Rahvan. 10. Hendek. 11. Galeta. 12. Karina. 13. Kantin. 14. Navlun.15. Yelken. 16. Keleme. 17. Ekabir. 18. Bakaya. 19. Numara. 20. Meyane. 21.‹kilem. 22. Rimini. 23. Maytap. 24. Trapez. 25. Pendik. 26. Karesi. 27. Manila.28. Çulpan. 29. Zerrin. 30. Kindar.

SÖZCÜK AVIAdalet dünyadan kalkarsa, insan hayat›na de¤er verecek bir fley kalmaz.

SÖZCÜK MERD‹VEN‹DOLAM - DOLAK - SOLAK - SALAK - SALIK - SADIK - SARIK

SARMAL BULMACA‹ÇE DO⁄RUKomar - Akabe - Zihaf - Aratmak - Amasra - Palas - Vahfli - Vernik - fiipflak- Kanton - Pide - Müfteri - fiakirt - Emekli - Rezil - Ebabil - Agami - NalanDIfiA DO⁄RUNal - Anima - Galiba - Belize - Rilke - Metrik - Afliret - Füme - Dipnot -Nakkafl - Piflkin - Revifl - Havsala - Parsa - Makam - Taraf - Ahize - Bakar- Amok

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

ABDULLAH YÜCE

2 1 9

8 4 7

5 6 3

5 3 7

2 6 1

8 4 9

8 4 6

5 3 9

7 1 2

9 8 1

3 2 5

6 7 4

7 5 2

6 9 4

3 1 8

4 6 3

1 8 7

2 9 5

1 5 8

7 9 2

4 3 6

9 7 6

4 8 3

1 2 5

3 2 4

6 5 1

9 7 8

9 5 3

7 1 6

2 4 8

2 8 4

5 9 3

7 1 6

7 6 1

2 8 4

3 9 5

8 3 4

1 2 9

6 7 5

9 5 7

6 4 8

3 2 1

6 1 2

5 3 7

9 4 8

3 6 1

4 9 7

5 8 2

8 7 2

1 3 5

4 6 9

4 5 9

8 2 6

1 7 3

Kör ba¤›rsak

‹spanyollar›nsevinç ünlemi

‹pekli kumafltürü

Tümör

Din inanc›

Yap›t

Bir süslemek⤛d›

Hay›r anla-m›nda ünlem

Eski dildeakci¤erler

Bir ›s›tmaarac›

Deve yavrusu

Y›k›m, belâ

Maç›nrakaml›sonucu

K›r›lgan,saydammadde

Atefl

Rutubet

Saman rengi

Termometre

Dayan›kl› ve sa¤lam

Eski dilde bal

Güzel koku

Panama'n›nplaka iflareti

Mukavele

Üsttekisanatç›

Patika

Utku

Bir tür bafll›k

Mektup

Çizgi ilegüldürüsanat›

Erzak dolab›

‹nand›rma

‹lâç

Meyvelerdenyay›lan güzel

koku

Geri verme

Ev, yurt

Su taflk›n›

Pamukkozas›

Çok i¤nelibal›k oltas›

Öncecilik

Afrika'da birbaflkent

Çocuk

Bir nota

Mikroskopcam›

Örgütünetkin üyesi

Tembih sözü

Asya'da bir ülke

Ya¤murgetirenf›rt›na

Havadar

Yer çatla¤›

Devlet ‹sta-tistik Ensti-tüsü (k›sa)

Aç›k deniz

Durum,vaziyet

Da¤ tavu¤u

Çobany›ld›z›

Bayramdanönceki gün

Mikroptanar›nm›fl

Anlam, mana

Büyük zoka

Mersin'in bir ilçesi

Televizyon(k›sa)

Donuk renk

Orta

fiart edat›

Yar›fl›n herevresi

Mezar

Bir renk

‹syan eden

Gelir

Kimlik

Padiflaha ve-rilen hediye

Galyumunsimgesi

Tav›r,davran›fl

Vilayet

Yar›memnunluk

anlatanünlem

Asya'daiçdeniz

Penceresüslemesi

Sentetikkumafl türü

GüneyAfrika'n›n

plaka iflareti

Uzun tüylükalpak

Bir nota

Bir tart› aleti

Suni fleker

Temel, esas

Kel, ç›plak

Serbestb›rakma

Boksta biryumruk türü

Örnek, kal›p

Dökmedemir

Uçma organ›

Ocak bafl›(yöresel)

Çevik

Arnavutlukpara birimi

Zamkl› cilâ

Bay›nd›r

Yüzy›l

Tak›mada

Yabanc› birhaber ajans›

(k›sa)

Eskidenilmiyenin

giydi¤i üstlük

Lahza

Satrançta bir tafl

Peygamberçiçe¤i

Sand›kl›karyola

Vücuda zerkedilen

ba¤›fl›kl›ks›v›s›

Tahmini

Ülkemizinplaka iflareti

Derviflselam›

Asya'da birbaflkent

En k›saerkek sesi

‹ki borununbirlefltirildi¤i

yer

Ayakkab›alt›na çak›lan

çivi

Para dolab›

Y›ld›z

Bir sinirhastal›¤›

Çobantürküsü

Orta kald›r›m

Mersin'in bir ilçesi

Samaryumsimgesi

‹yi görünen

Tafl›mac›l›ktakullan›lan

büyükkamyon

Oyundacezal› çocuk

Tütün sergisi

Görüntülümüzik

Ülkemizingüneyinde ova

Üst'ünemrinde olan

Güney Amerika'das›rada¤lar

Aktarmak ifli

Mahsul

fiaflk›nl›ktansersemleme

Olumsuzlukanlatan

önek

Ola¤andanbüyük,cüsseli

Numaran›nk›sa yaz›l›fl›

Alttakisanatç›

AJDA PEKKAN

SEZEN AKSU

S fi B M E A A E E Ü

K E Ç ‹ Y O L U H A Z A R K A B A R A

Z A F E R T V P A P A K R E F Ü J

K E P L A M ‹ R A T L A T A A N D

N A M E A H T E R A S A N A L A

K A R ‹ K A T Ü R K A N T A R K L ‹ P

K O K ‹ L E R V A S A T R S ‹ T A R E

A P A N D ‹ S ‹ N ‹ S ‹ Y A T ‹ F H U A M ‹ K

O L E K U N T F A Y K K ‹ P S A R A K

O T O M A N ‹ A D E E T A P L E K S M N A

U R S A M A N ‹ S T E R ‹ L K A N T A R O N

A K ‹ D E E M E M ‹ R ‹ K A B ‹ Y E

F E L A K E T E N G ‹ N K A N A T

E S E R R A Y ‹ H A A L B A Z B

K R E P O N B A L A E D A A B A T

Y O C A M S E L S ‹ N A R A A fi I

R ‹ E A K ‹ T Ç ‹ L Z A A S I R

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Lüferin irisi

Tafl dibek

At, eflekyavrusu

Bir gürefl türüKuflatma

Küçük körfez

Süprüntüküre¤i

Müsvedde Bir fleyingeçmifli

Padiflah ad›nayap›lan cami

fienlik kemeri

Görevi yerinegetirme

Baban›n erkek kardefli

Belirsiz gökcismi

Anlaml› iflaret

Tehlikeli ak›lhastas›

Hararet

Bir nota

Ünlü sanatç›

‹yiye yorulurolgu

Periflan

Bir tür reçine

‹thalat

Güçlü dostluk

Kabul etmeme

OrtadakiTelevizyon

dizisi

Ekmek

Elma, armutkurusu

Bir hastal›k

Bütünüyle

Erkek dad›

Defa, kere

Mühür

Ankara'n›n bir ilçesi

Yemek

Söz yitimi

‹car

Tasa, kayg›

Burçlardanbiri

Deriyi kestirip kan

ald›rma

Çare

Eti, ya¤› erimifl

Bütünlükle

Boya incelticimadde

Kabaca evet

Göktürklereyol gösteren

kurt

Dalgaafl›nd›rmas›yla

oluflan kayagirintisi

Büyük sevgi

Götürü, toptan

Alttaki aktör

Plastik bir kap

Ira

Ev

Beyaz çiçekliotsu bir bitki

Bir sanayibitkisi

Delta

Dolayl›anlat›m

Seciye

Türkü, flark›

Ö¤ütücüdifllerin ad›

Tutsak

Amonyak tuzu

Gazeteniz

Voltamper(k›sa)

Kraliçe

K›sa sürelifliddetliya¤mur

Sedir

Yararl› birsebze Sicim

Oksijeninsimgesi

Yüksek seslehayk›rma Sahip

Özgünlü¤üolmayan,

klifleAzerbaycan'›nplaka iflareti Sehpa

Kokulu bir bitki

BiricikEfl, zevce

En kal›n erkek sesi

Anma

Dahil

Bir renk

At›n aya¤›naçak›l›r

Simgesi Uolan element

Kal›n kumafl

Kokulu bir bitki

Yap›tÇinko

Güreflte bir oyun

A¤›rl›k, yük

Hak afl›¤›

File

‹pektenyap›lm›fl üst

giysisi

Suçuba¤›fllama

Devletçeverilen fiyat

Trabzon'un bir ilçesi

Param›z›nsimgesi

YetinmeKanaat

Yasaklanm›flbal›k a¤›

Sodyumunsimgesi

Bart›n'›n bir ilçesi

Anadolu Ajans›(k›sa)

“… Kut”(flark›c›)

Gemimürettebat›

Kumandan

ABD UzayÜssü

Küçük kanal

Mukavele

Rubidyumunsimgesi

Mukavele

Umumi

Tekirda¤ilçesi

Bebek, küçük çocuk Demokrasi Mesafe

Telefondaseslenme

sözü

Ceylân

Soy

Üzerindedemir

dövülen çelik

Gözlerigörmeyen

Yakaya tak›l›r

‹flçi

Kay›rma, arka ç›kma

Yumuflakpeynir

Süslü tavanlambas›

K›yafet

Akdeniz'de bir ada ülke

fiaflma ünlemi

Aylardan biri

Safranboluhalk oyunu

Birleflik ArapEmirlikleri

(k›sa)

Çok büyük

Tek hücrelicanl›

Be¤eni‹kiyüzlülük

O yer

Görkem,hetbet

Bir TV dizisi

Hayatarkadafl›

Binek hayvan›

Türkmüzi¤inde

bir usul

Güreflte bir oyun

Olumsuzlukanlatan önek

Bütünleme

F›r›ntemizleme

küre¤i

Anadolu'dakurulmufl

eski uygarl›k

Bir gaz ad›Bildik, tan›d›k

K›talardan biri

Satrançta bir tafl

Gümüfl

Cetvel türü

‹zmir'in bir ilçesi

Bir gezegen

Bir bölgedekihayvanlar›n

tümü

Selenyumunsimgesi

Takma ad

‹lgeç

Dökülentohumla

ç›kan tah›l

Kale duvar›Uluslar aras›Futbol Birli¤i

Tayyare

En küçüksosyal

topluluk

Haz›r

Birdenbire

Yabanc› birhaber ajans›

(k›sa)

Çevik

Baston

Bir ormana¤ac›

Su

Göz rengi

Arnavutluk'unplakas›

Üye

Kiloamper(k›sa)

Suudi Arabis-tan plakas›

Tembih sözü

Aziz Nesin'inbir kitab›

Üstteki aktör

Bir soru sözü

Kapsamagücü

Milimetre(k›sa)

Zulmeden,gaddar

Büyük b›çak Çan Bir say›

HAKAN YILMAZ

YAHfi‹ CAZ‹BE

PEKER AÇIKALIN

K K M K K S S ‹

S O K U U F O A J ‹ T E F A

F A L ‹ H A Y I R B A L S A M

T A R U M A R S A D A K A T C

N A N S A R I L I K T A Y A

K A K K A fi E A fi K ‹ R A

U M A R T A M A M E N H A

H A C A M A T F A L E Z A fi K

K L H R A M ‹ ‹ M A I R E S ‹ R

P E K E R A Ç I K A L I N Z A M A N E C E

S A ⁄ A N A K K E R E V ‹ Z K I N N A P

K E R E V E T O N A R A I S fi A Z

N A N E A B A S ‹ Ç

T E K N A L Y A D A B A

T U T Y A S I K L E T

E S E R A ⁄ E M R E K

A R A K L I A K A N I

T L N A Z ‹ K T ‹ F A

T A Y F A A R K R B

K O M U T A N G B E A A L O A H U

A M A A M E L E L O R K I L I K R

Ö R S N ‹ S A N B A E A M ‹ P R ‹ Y A

O R A L A L E D E V R ‹ A T A K S A K

A Z A M E T K L E ‹ K M A L

E A fi ‹ N A V E Z ‹ R T E

E T A N M A R S S E E D A T

F ‹ F A A ‹ L E A N ‹ ‹

S U R A S A M A A L K A

Ç ‹ Ç U N E K A P A S ‹ T E

H A K A N Y I L M A Z Z A L ‹ M

K A M A K A M P A N A ‹ K ‹

Z A P P ‹ N G Y A P

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

CMYK

Page 27: Zaman France N°218

BULMACA27 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca10 EKİM 2010 PAZAR4

2 1 9

5 6

2

4

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-5 K. Anadolu da¤lar›nda yetiflen, k›fl›n yapraklar›-n› dökmeyen bir a¤aç 6-10 Da¤ geçidi 11-15 Aruz öl-çüsüyle yaz›lm›fl fliirlerde, uzun olan hecenin ölçüyeuymas› için k›sa okunmas› 16-22 Yoklu¤unu hisset-tirmek 23-28 Bart›n ilçesi 29-33 Lüks otel 34-38 Ya-bani 39-44 Özellikle baz› fleyleri parlatmak için sü-rülen cila 45-50 An›nda, alaminüt 51-56 ‹sviçre'dekonfederasyonu oluflturan devletlerden her biri 57-60 Ramazan ekme¤i 61-67 ‹ftirac› 68-73 Ö¤renci 74-79 Tekaüt 80-84 Kepaze 85-90 Da¤ k›rlang›c› 91-95Mavi, yeflil metalik yans›mal› siyah tüyleri olan, ho-roz irili¤inde bir G. Amerika kuflu 96-100 ‹nleyen

‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerleflti-rilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

Merdivenin ilk basama¤›ndaki DOLAM sözcü¤ününü son basamaktaki SARIK sözcü¤üne ulaflmak için birer harf de¤ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-98 Hizmet hayvanlar›n›n ayaklar›na çak›landemir parças› 97-93 Ruh 92-87 San›r›m ki, görünü-fle göre 86-81 Orta Amerika'da bir ülke 80-76 “Ra-iner Maria …” (Duino A¤›tlar›'n› da yazan ünlü flair)75-70 Metre ile ilgili 69-64 Kabile, boy 63-60 Du-man rengi 59-54 Bir yaz›da, bir kitapta sayfa alt›nakonan aç›klama 53-48 Duvar ve tavanlara süs ya-pan sanatç› 47-42 ‹yi piflmifl 41-37 Tarz, üslup 36-30 Zihnin bir fleyi anlama, kavrama yetisi, ak›l, an-lay›fl 29-25 Çalg›c›lar›n toplad›¤› para 24-20 Mevki19-15 Yan 14-10 Almaç, reseptör 9-5 Öküz, s›¤›r 4-1 Malezya'ya özgü öldürücü bir ruh hastal›¤›

O T O M A T

D ‹ Z E L

I S I D A M

Afla¤›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFL‹AC AY EA EMET KT ME NANE OM PO RUTU ÜN ÜS VE

3 HARFL‹AN‹ AYI CAMDUT EDA ET‹

LAM LOK LÜPMOL OLE ONAPAY PES TEZ

ULU UMU YAD

4 HARFL‹ANNE ARALAfiIK ATEfiEN‹S ESASFARK FAVAIRIP KOMA

LA‹K MUD‹NUR‹ OKEYOPAL OTELPURO RENKR‹NA RÜYATAKI T‹RE Y‹NE ZAT‹

5 HARFL‹AKKAN AS‹DE AYLAK D‹ZEL

ELEME ETENE ‹LET‹

‹MECE KORKU KOTON KOP‹L

OMACA OMEGA PAYAM TULUM TUTUM YAPIT

6 HARFL‹ALAY‹fi ALATAV ALENEN ATILIM ISIDAM‹T‹MAT

OTOMAT OVALIK

SENSEN TABAKA

Y‹Y‹C‹ ZODYAK

KOLA

YZO

R

DOLAM

SARIK

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹

R

8

3

9 8

3

4

5

6 9 4

1

4

7

9 5

9

6

7

3

2 4

9 7 8

1

4

8

3

7

2 8

3

1

5

5

6 8

2

6

7

4

2

1

6

5

29 7

Kör ba¤›rsak

‹spanyollar›nsevinç ünlemi

‹pekli kumafltürü

Tümör

Din inanc›

Yap›t

Bir süslemek⤛d›

Hay›r anla-m›nda ünlem

Eski dildeakci¤erler

Bir ›s›tmaarac›

Deve yavrusu

Y›k›m, belâ

Maç›nrakaml›sonucu

K›r›lgan,saydammadde

Atefl

Rutubet

Saman rengi

Termometre

Dayan›kl› ve sa¤lam

Eski dilde bal

Güzel koku

Panama'n›nplaka iflareti

Mukavele

Üsttekisanatç›

Patika

Utku

Bir tür bafll›k

Mektup

Çizgi ilegüldürüsanat›

Erzak dolab›

‹nand›rma

‹lâç

Meyvelerdenyay›lan güzel

koku

Geri verme

Ev, yurt

Su taflk›n›

Pamukkozas›

Çok i¤nelibal›k oltas›

Öncecilik

Afrika'da birbaflkent

Çocuk

Bir nota

Mikroskopcam›

Örgütünetkin üyesi

Tembih sözü

Asya'da bir ülke

Ya¤murgetirenf›rt›na

Havadar

Yer çatla¤›

Devlet ‹sta-tistik Ensti-tüsü (k›sa)

Aç›k deniz

Durum,vaziyet

Da¤ tavu¤u

Çobany›ld›z›

Bayramdanönceki gün

Mikroptanar›nm›fl

Anlam, mana

Büyük zoka

Mersin'in bir ilçesi

Televizyon(k›sa)

Donuk renk

Orta

fiart edat›

Yar›fl›n herevresi

Mezar

Bir renk

‹syan eden

Gelir

Kimlik

Padiflaha ve-rilen hediye

Galyumunsimgesi

Tav›r,davran›fl

Vilayet

Yar›memnunluk

anlatanünlem

Asya'daiçdeniz

Penceresüslemesi

Sentetikkumafl türü

GüneyAfrika'n›n

plaka iflareti

Uzun tüylükalpak

Bir nota

Bir tart› aleti

Suni fleker

Temel, esas

Kel, ç›plak

Serbestb›rakma

Boksta biryumruk türü

Örnek, kal›p

Dökmedemir

Uçma organ›

Ocak bafl›(yöresel)

Çevik

Arnavutlukpara birimi

Zamkl› cilâ

Bay›nd›r

Yüzy›l

Tak›mada

Yabanc› birhaber ajans›

(k›sa)

Eskidenilmiyenin

giydi¤i üstlük

Lahza

Satrançta bir tafl

Peygamberçiçe¤i

Sand›kl›karyola

Vücuda zerkedilen

ba¤›fl›kl›ks›v›s›

Tahmini

Ülkemizinplaka iflareti

Derviflselam›

Asya'da birbaflkent

En k›saerkek sesi

‹ki borununbirlefltirildi¤i

yer

Ayakkab›alt›na çak›lan

çivi

Para dolab›

Y›ld›z

Bir sinirhastal›¤›

Çobantürküsü

Orta kald›r›m

Mersin'in bir ilçesi

Samaryumsimgesi

‹yi görünen

Tafl›mac›l›ktakullan›lan

büyükkamyon

Oyundacezal› çocuk

Tütün sergisi

Görüntülümüzik

Ülkemizingüneyinde ova

Üst'ünemrinde olan

Güney Amerika'das›rada¤lar

Aktarmak ifli

Mahsul

fiaflk›nl›ktansersemleme

Olumsuzlukanlatan

önek

Ola¤andanbüyük,cüsseli

Numaran›nk›sa yaz›l›fl›

Alttakisanatç›

AJDA PEKKAN

SEZEN AKSU

CMYK

Page 28: Zaman France N°218

rReal Madrid formasını henüz 17 yaşında giyen Raul Gonzalez, kulüp tarihinin en başarılı isimlerinden biri

oldu. Madrid kulübüyle tatmadığı başarı kalmamıştı ama 2010 yılında sürpriz bir şekilde kulübünden koparıldı. 33 yaşında ‘gurbetin’ yolunu tutan Raul’un durağı Almanların ünlü ta-kımı Schalke 04 olurken, efsaneleştiği 7 numaralı formayı Almanya’da sırtından çıkarmadı. İki yıl top koşturduktan sonra geçtiğimiz haftalarda Schalke 04 kulübünden sezon

sonunda ayrılacağını ifade eti. Raul’un hizmetlerine te-şekkür etmek için kulüp yönetimi 7 numaralı formayı

‘emekliye’ ayırdı. Raul’un iki yıl giydiği 7 numaralı formanın müzeye kaldırılmasıyla gelecekte hiçbir

oyuncu bir bu formayı giymeyecek. Schalke 04’ün yaptığı bu uygulama elbette ilk değildi. Daha

önce de birçok kulüp benzer uygulamayı yap-mıştı. Bu kulüplere ve oyunculara geçmeden

Schalke 04 yönetiminin bu kararına ‘efsa-ne’ oyuncularının tepkisini anlatalım.

Franco Baresi (6-Milan):

Dünyanın tartışmasız en iyi li-berolarından biri olan Franco

Baresi, kariyeri boyunca sadece Milan’da top

koşturdu. 1977-97 arasında

aralık-

sız 20 yıl Milan formasını giyen Baresi, 6 Serie A, 3 Avrupa Kupası şampiyonluğu sevinci yaşadı. 37 yaşında yeşil sahalardan kopan Baresi’nin 6 numaralı forması onunla birlikte emekliye ayrıldı.

Paolo Maldini (3-Milan):

Babası Cesara Maldini’nin 12 yıl top koşturduğu Milan kulübün-den adımını attığında henüz küçük bir çocuk olan Paolo Maldini, İtalyan devinin formasını 1984-2009 arasında aralıksız 25 yıl giydi. 41 yaşında yeşil sahalara veda ederken 7 Serie A ve 5 Avrupa Ku-pası şampiyonluğu yaşamanın mutluluğuyla gidiyordu. Evlatlarına sahip çıkmada örnek bir kulüp olan Milan ise 3 numaralı formayı müzeye kaldırarak Maldini’ye vefasını gösteriyordu.

Johan Cruyff (14 numara-Ajax):

Hollanda futbolunun ‘sarı fırtınası’ Johan Cruyff, henüz 10 yaşın-dayken Ajax formasını giymeye başladı. 14 yaşında ilk şampiyonlu-ğunu yaşadığı için futbol hayatı boyunca 14 numaralı forma giydi. Numaraların 1-11 arası değiştiği yıllarda UEFA’dan özel izin alarak 14 numarayı sırtında taşıyan Cruyff, Ajax’la 8 lig ve 3 Avrupa Kupa-sı şampiyonluğu yaşadı. Cruyff’un efsane 14 numaralı forması 60. yaş gününde 2007’de müzeye kaldırıldı.

Aldair (6-Roma):

13 yıl Roma formasını giyen Aldair, kulüp tarihinin en başarılı de-fans oyuncusu olarak gösterildi. 2003’te Roma’dan ayrılıp Genoa’ya gidince 6 numaralı forması müzeye kaldırıldı. Roma yönetiminin bu jestini 22 yıldır Roma forması giyen kaptanı Totti için yapıp yap-mayacağı şimdiden merak konusu olmaya devam ediyor.

Bobby Moore (6-West Ham):

Aralıksız 16 yıl West Ham formasını gi-

yen Bobby Moore, 1966 Dünya Kupası’nı kazanan İngiltere Milli Takımı’nın kaptanlığını yaptı. 1965 yılında Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan ilk İngiliz takımı West Ham olurken, kupayı kaldıran isim yine Bobby Moore’du. West Ham yönetimi 6 nu-maralı Moore’un formasını müzeye kaldırırken, İngiliz yıldız 51 yaşında 1993’te kanserden öldü.

Bu isimlerin tamamı başarılarından dolayı formaları müzeye kaldırılan isimlerdi. Bazı oyuncular ise yeşil saha-da top koştururken öldüğünden dolayı formaları müzeye kaldırıldı. Fransa’da 2003’te düzenlenen Konfederasyon Kupası sırasında kalbine yenilerek hayata veda eden Kamerunlu Marc Vivien Foe’nin 17 numaralı for-ması daha önce top koşturduğu Lyon ve Lens ku-lüpleri tarafından müzeye kaldırıldı. Macarların ‘genç yeteneği’ Miklos Feher, 24 Ocak 2004’te lig maçı sırasında yere yığılıp, kalp krizin-den hayatını kaybedince 3 yıl formasını giydiği Benfica takımı 29 numaralı for-mayı müzeye kaldırdı. Arjantin Fut-bol Federasyonu, Maradona milli takıma veda ettikten sonra 10 numaralı formayı müzeye kaldırdığını açıklamış, ancak bu karar sa-dece birkaç ay sürmüştü.

f28spor

8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

ROBERTO BAGGİO (10-BRESCİA) Milan, Juventus ve İnter gibi devlerin formasını giydikten sonra 33 yaşında Brescia kulübüne 2000’de transfer olan Baggio, İtalya’nın yetiştirdiği en önemli futbolculardan biriydi. Brescia formasıyla çıktığı ilk 9 maçında 8 gol atarak büyük bir başarıya imza atan Baggio, yaşadığı sakatlıktan sonra uzun süre takımdan ayrı kaldı. Ligin son haftalarında yeniden yeşil sahala-ra dönen Baggio, attığı kritik gollerle takımının son hafta ligde kalmasını sağlayınca taraf-tarın gönlünde silinmez bir iz bıraktı. 4 yıl Brescia formasını giydikten sonra yeşil sahala-ra veda ederken, kulüp yönetimi Baggio’nun 10 numaralı formasını müzeye kaldırdı.

GIANFRANCO ZOLA (25-CHELSEA)Maradona ile birlikte Napoli’yi Serie A şampiyonluğuna taşıdığında henüz 23 yaşında olan Zola, kısa boyuna rağmen hareketli futboluyla futbolseverlerin gönlünde taht kurdu. 1996-2003 arasında Chelsea formasını giyen Zola,

İngilizlerin ‘en sevdiği yabancı’ olmayı başardı. Chelsea ile şampiyonluk yaşa-madı ama taraftarın kalbinde silinmez bir yer edindi. Chelsea yönetimi resmen Zola’nın 25 numaralı formasını emekliye ayırmamasına karşılık, ‘küçük’ İtalyan’ın kulüpten ayrılmasından sonra hiçbir oyuncu 25 numaralı formayı giymedi.

Efsan

enin forması da futbolu bırakır

Shalke 04 takımı sadece iki yıl for-

ma giyen Raul’un formasını müze-

ye kaldırma kararı aldı. Toplam

13 yıl Schalke formasını giyen

Thon, Raul’un iki yıl boyunca

kulübe hizmet ettiğini, takıma

katkısının tartışılmaz olduğuna

işaret ederek, Alman kulübünü

sert dille eleştirmesine rağmen,

Shalke tarihinde ilk olan bu

uygulamanın başka takımlarda

da ilginç örnekleri var.

Page 29: Zaman France N°218

SPOR29 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

RDeloitte Spor Grubu’nun 21’ inci Yıllık Futbol Finansma-

nı Değerlendirmesi’ne göre, Avru-pa futbol pazarı 2010/11 sezonunda gelir açısından yüzde 4 büyümeyle (0,6 milyar Euro) 16,9 milyar Euro’ya ulaştı. Zorlu ekonomik iklime karşın, Avrupa’nın ‘beş büyük’ ligi (Bundes-liga, La Liga, Ligue 1, Premier Lea-gue ve Serie A) toplamda 181 milyar Euro (yüzde 2) büyüme kaydederek 8,6 milyar Euro’luk bir toplama ulaştı.

Deloitte Türkiye Spor Endüstri Lideri Burç Seven, “Önceki on yıl-da elde edilen ortalamadan (yüzde 7) daha yavaş bir büyüme olsa da ekonomi genelindeki zorluklar dü-şünüldüğünde yine de istikrarlı bir performans olduğu görülüyor. Özel-

likle 2010/11 sezonunda başlayan yeni Premier League ve Serie A ya-yın sözleşmeleri, üst seviye futbolun kitleleri çekme becerisinin devam ettiğini ortaya koydu.” dedi.

İNGİLİZLER İLk SIRAYI kAPTIRMAdIİngiliz Premier League, 2010/11 se-zonunda kulüplerinin ürettiği 2,5 milyar Euro gelir ile dünya futbolun-da lider lig olmayı sürdürdü.

Alman Bundesliga Avrupa fut-bolundaki en yüksek ortalama ka-tılıma (42.100) sahip olduğundan ve bu durum Avrupa’nın en büyük ekonomisinin reklam gelirlerinde-ki artış ile birleşince ligin gelir sıra-lamasında ikinci sırayı korumasına yardımcı oldu.

İSPANYA FUTBoLU kRİZdEN ETkİLENdMEdİİspanya’nın La Liga’sı ise 74 milyar Euro’luk büyüme ile (yüzde 5) ge-lirini 1.718 Euro’ya çıkardı. Bu da reklamlardan gelen gelirlerdeki 47 milyar Eruo’luk (yüzde10) ve yayın kaynaklarından gelen gelirlerdeki 39 milyar Euro’luk (yüzde 5) artışın maç günü gelirlerindeki 12 milyar Euro’luk (yüzde 3) düşüşü fazlasıyla karşılamasından kaynaklandı.

İtalya’nın Serie A ligindeki ge-lir 2010/11 sezonunda 21 milyar Euro artışla (yüzde 1), 1.553 milyar Euro’ya ulaştı. Serie A yayın hakları-nın toplu olarak satılmasına geri dö-nüş de, hem gelir artışı getirdi hem de kulüpler arasında gelirin daha dengeli dağılmasına yardımcı oldu.

Süper Lig Avrupa’nın en değerli 7. ligiTürkiye Süper Lig’i 515 milyon Euro’luk değeriyle Avrupa’nın en değerli 7. ligi oldu. Listenin ilk sırasında 2,5 milyar Euro gelirle İngiliz Premier Ligi bulunuyor.

Birçok ülkede yaşanan ekonomik krize rağmen Avrupa futbol pazarı yüzde 4 bü-yüyerek 16.9 milyar Euro’ya ulaştı. ‘Beş büyük’ ligin dışında ise Rusya (614 mil-yar Euro), Türkiye (515 milyon Euro) ve Hollanda (431 milyon Euro) en yüksek gelir üreten ligler oldu.

Paris Saint Ger-main , Manchester United’ın İngiliz forveti için 150 milyon Euro’yu gözden çıkardı.

RFutbola büyük yatırımlar ya-pan PSG’nin, İngiltere Pre-

mier Ligi’nde Manchester United forması giyen Wayne Rooney için 150 milyon Euro’yu gözden çıkar-dığı iddia ediliyor.

Daha önce Manchester City’den Carlos Tevez ve Milan’dan Pato’yu listesine alan ancak bu iki oyun-cuyu kadrosuna katamayan PSG,

Rooney’yi almak tüm imkanlarını seferber ediyor. Henüz iki sezon önce Kırmızı Şeytanlar’dan ayrılmayı kafasına koyan tecrübeli golcü, son-rasında yeni sözleşmeye imza atarak kulüpte kalacağını söyledi.

Katar Yatırım Ortaklığı’nın sahip olduğu PSG, Rooney’nin ardından dünyanın en iyi futbolcularını kadro-suna katma geleneğini sürdürecek.

PSG çıldırmış olmalı!

Page 30: Zaman France N°218

SPOR30 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE

R Avrupa futbol şampiyonaları tari-hinin en golcü futbolcusu unvanı, 9

golle Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Başkanı Fransız Michel Platini’nin elinde bulunuyor.1984’te Fransa’da dü-zenlenen kupada attığı 9 golle, ülkesinin şampiyon olmasında büyük katkı sağla-yan Michel Platini, Avrupa futbol şampi-yonaları tarihinin golcü futbolcusu. 9 gol atan Platini’yi 7 golle İngiliz Alan Shea-rer ve Danimarkalı Ole Madsen izliyor. Shearer, 1996’da 5, 2000’de 2 golü rakip filelere göndermişti. Madsen ise 1964’te 7 golle gol kralı olmuştu.

Şampiyonada 9 ülkeden gol kralı çık-tı. Şampiyona tarihinde Almanya, 4 gol kralı çıkarırken, Fransa, Hollanda ve Yu-goslavya-Sırbistan 3’er golcüyle bu ülkeyi izledi. Danimarka 2, İspanya, İsveç, İngil-tere ve Çek Cumhuriyeti de 1’er gol kralı çıkarmayı başardı. 2008’de İspanya’nın şampiyon olduğu turnuvada İspanyol David Villa, 4 golle gol kralı olmuştu.

Platini gol krallığında zirvedeşAMPİYoNA TARİHİNİN GoL kRALLARI

Michel Platini aynı zamanda

9 golle bir şampiyonada-

en çok gol atan futbolcu

unvanını da koruyor.

1960: 5 gol Jean Vincent 5 gol Just Fontaine (Fransa)1964: 7 gol Ole Madsen (Danimarka)1968: 3 gol Dragan Dzajiç 3 gol Vahidin Musemiç (Yugoslavya)1972: 5 gol Gerd Müller (Batı Almanya)1976: 5 gol Dieter Müller (Batı Almanya)1980: 3 gol Klaus Allofs (Batı Almanya)1984: 9 gol Michel Platini (Fransa)1988: 5 gol Marco Van Basten (Hollanda)1992: 3 gol Dennis Bergkamp (Hollanda) 3 gol Henrik Larsen (Danimarka) 3 gol Karlheinz Riedle (Almanya) 3 gol Tomas Brolin (İsveç)1996: 5 gol Alan Shearer (İngiltere)2000: 5 gol Patrick Kluivert (Hollanda) 5 gol Savo Miloseviç (Yugoslavya)2004: 5 gol - Milan Baros (Çek Cumhuriyeti)2008: 4 gol - David Villa (İspanya)

Kadrosunu güçlendirmek için Avrupa’da fut-bolcu avına çıkan Fenerbahçe, rotayı Saint Etienne’e çevirdi. Sartı Lacivertli Kulüp, Gabon Milli Takımı’nda da oynayan Pierre-Emerick Aubameyang’a transfer teklifinde bulundu. Fransız ekibinin hocası Christopher Galtier, Fenerbahçe’nin transfer teklifini doğruladı. bu girişimi Fransız basınına yaptığı açıklamay-la doğruladı. Oyuncusuna gösterilen ilgiden rahatsız olduğunu gizlemeyen Galtier, “Pier-re bizim takımda çok iyi bir gelişme gösterdi. Gelecek sezon çıkacağımız Avrupa yolunda da bizim en önemli silahımız olmasını istiyorum. Satılmasına karşıyım” açıklamasını yaptı.

“‘HAYIR’ dEMEk ZoR, BUNU BİLİYoRUM”Fenerbahçe ile birlikte Fiorentina’nın da 23 ya-şındaki forvetlerini istediğini duyuran Fransız teknik adam, “Yönetimimizin yapılan cazip tekliflere ‘hayır’ demesinin zor olduğunu an-lıyorum ancak Pierre’in satılmasına karşıyım” şeklinde konuştu. St. Etiennne kulübünün başkanı Roland Romeyer ise yaptığı açıklama-da, “Aubameyang’ı kadroda tutmaya çalışıyo-ruz. Zor görünüyor ama imkansız değil. Çok büyük paraları olan kulüpler Aubameyang’ı renklerine katmak için bastırıyor” dedi.

Sarı lacivertli takımın istediği 22 yaşındaki yetenekli golcü Pier-re-Emerick Aubameyang, Afrika kupası’nda 4 maçta 3 gol attı.

rForbes dergisinin her yıl açıkladı-ğı “dünyanın en güçlü 100 ünlüsü’’

listesine göre, Filipinli boksör Manny Pac-quiao, dünyanın en çok kazanan sporcusu oldu. Forbes’un Mayıs 2011 ile Mayıs 2012 arasında yaptığı değerlendirmeye göre, 67 milyon dolar gelir elde eden 33 yaşındaki Pacquiao’yu, geçen yılki listede 75 milyon dolarlık kazancıyla zirvede yer alan Ameri-

kalı golfçü Tiger Woods takip etti. Woods’un, 58 milyon dolarlık kazancıyla ikinci olduğu listede, NBA takımlarından Miami Heat’in yıldız oyuncusu LeBron James kazandığı 53 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.

Pacquiao, 8 farklı sıklette dünya şam-piyonu olmayı başaran tek boksör ve Amerikan Boks Yazarları Birliği (BWAA) tarafından ‘’On Yılın En İyi Dövüşçüsü’’

olarak adlandırılmıştı. Filipinli boksör ay-rıca Mayıs 2010’da ülkesinde yapılan se-çimlerde, Sarangani Eyaleti milletvekili seçilerek ‘’Temsilciler Meclisi’’ne girmişti.

Forbes’un derlediği listeye göre dünya-nın en güçlü sporcusu, listenin 12’nci sıra-sındaki Tiger Woods olurken 15’inci sırada-ki LeBron James ikinci, 27’nci Kobe Bryant ise üçüncü oldu.

Fener, St. Etienne’den resmen istedi

En çok kazanan sporcu: Manny Pacquiao

Page 31: Zaman France N°218
Page 32: Zaman France N°218

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Basel-zaman gazetesi.pdf 1 31.05.2012 14:52

Page 33: Zaman France N°218

0510Le Comité France-Turquie a organisé un colloque au Sénat le 30 mai sur Istanbul et les enjeux architecturaux auxquels est confrontée cette ville. La question de son identité culturelle, remise en question par des transformations urbaines liées au développement des transports, a été minutieusement abordée.

Le 25e anniversaire de Zaman, premier tirage quotidien en Turquie, a été célébré à la Chambre des Lords en Grande-Bretagne où 25 photographes ont exposé leur travail. Pour Ekrem Dumanli, directeur de Zaman, la combinaison entre islam et démocratie et le dialogue en-tre les civilisations, restent les valeurs phares du journal.

FRAN

CE

EURO

PELe Sénat débat de l’urbanisation d’Istanbul

Zaman fête ses 25 ans à la Chambre des Lords

8 - 14 JUIN 2012 N° 218WWW.ZAMANFRANCE.FR

Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ?

Les limites du modèle économique turc

rLa révision d’un article du code pénal souhaitée par

le gouvernement turc pourrait aboutir à la libération de 800 sus-pects détenus dans le cadre des affaires Ergenekon et Balyoz. Pour l’ancien procureur Gültekin Avci, Ankara s’apprête là à «commettre une erreur fatale». RTURQUIE 07

rL’ampleur du dernier mouvement social à Tur-

kish Airlines après le vote d’une loi interdisant les grèves dans le secteur aérien relance la question du modèle économique turc. Après un tournant libéral amorcé en 1980, et l’euphorie des années 2000, ce modèle cherche à renou-veler sa politique industrielle et à trouver un second souffl e apte à solutionner ses défi cits commer-ciaux. RECONOMIE 13

PS, UMP, EELV : rencontre avec trois candidats aux législativesA quelques jours du premier tour des élections législatives, où le Parti socialiste est globalement donné favori, rencontre avec Noël Mamère (EELV), Conchita Lacuey (PS) et Yanick Paternotte (UMP) qui ont évoqué les diff érents enjeux du prochain scrutin. R FRANCE 06

09La mosquée Çamlica sera

visible du tout Istanbul 12La diplomatie du «grand

écart» rend la Turquie

incontournable 16L’haltérophilie : un sport

ancien et populaire en

Turquie Scouts musulmans :

«servir Dieu et la

patrie»14

Coup d’envoi grandiose des 10e Olympiades de la langue turque La 10e édition des Olympiades de la langue turque a débuté mercredi 30 mai avec de splendides cérémonies orga-nisées dans plus de 40 villes de Turquie. Les Olympiades réunissent chaque année des centaines d’élèves étrangers issus d’établissements turcs du monde entier. qTURQUIE 09

05 anniversaire de Zaman, premier tirage quotidien

Grande-Bretagne où 25 photographes ont exposé leur

combinaison entre islam et démocratie et le dialogue en-tre les civilisations, restent les valeurs phares du journal.

FRAN

CE

Prisma parle d’orientation avec le candidat Mounir Satouri r15

Page 34: Zaman France N°218

EMREDEMIR

Le gouvernement turc doit se ressaisir

EDITO

Pour la première fois depuis la transition vers le multipartisme en 1950, le Parti de la justice et du développement (AKP) dirigé par le Premier ministre Erdogan a réussi à rassembler les conservateurs anatoliens, les Kurdes et les démocrates libéraux autour de son projet politique. Cette dynamique iné-dite a transformé profondément la Turquie en dix ans. Alors que l’arrivée au pouvoir de l’AKP dans un contexte de confronta-tion politique avec l’armée avait ouvert un processus de démocratisation en Turquie, Erdogan a adopté des réformes démo-cratiques qui ont conduit à l’ouverture des négociations d’adhésion avec l’Union européenne. Il a été l’homme politique le plus courageux dans la reconnaissance de l’identité kurde et il a négocié avec le PKK pour trouver une solution pacifi que au problème kurde. L’infl uence des militaires dans la vie politique diminua dès lors que l’AKP introduisit ces réformes démocra-tiques. Mais depuis la victoire écrasante de l’AKP en 2011, l’absence d’opposition réelle commence à produire les effets contraires. Aujourd’hui, une partie des électeurs craint que l’AKP ne soit devenu un nouveau parti d’Ankara, qui gaspille son énergie pour in-tégrer le statu quo, héritage du jacobinisme politique du kémalisme. Une proposition de loi de l’AKP pour relâcher les suspects des affaires Ergenekon et Balyoz au nom de la démocratisation renforce ces inquiétudes. Aujourd’hui, les réformes démocratiques sont au point mort. L’espoir de trouver une solution au confl it kurde s’est effondré après la tragédie d’Uludere qui a causé la mort de trente cinq villageois kurdes. Les négociations pour la nouvelle Constitution sont bloquées à cause des discussions pour une éventuelle transition au système prési-dentiel. Les critiques se multiplient autour des dérives autoritaires. Si l’AKP ne change pas sa ligne politique réformiste qui a per-mis trois victoires électorales consécutives, Erdogan peut perdre les atouts sociaux, politiques et économiques qui lui feraient remporter une quatrième victoire électo-rale. Les électeurs de l’AKP ont toujours voté pour une meilleure démocratie. Pour la première fois, ils sont [email protected]

Près de 7.000 emplois vont être créés dans le cadre de la construction d’un troisième pont entre les rives européenne et asiatique à Istanbul. Selon le ministre du Transport turc Binali Yildirim, le projet devrait voir le jour fi n 2015 tandis que le coût total des opérations s’élève à environ 4,5 milliards de dollars. L’objectif principal est de désengorger Istanbul. La métropole

de plus de 13 millions d’habitants est en eff et confrontée à de graves problèmes de trafi c routier. De même, ce pont va permettre de réduire considérablement le temps de passage d’une rive à l’autre du Bosphore. Long de 1875 mètres, le pont se présentera sur deux étages avec au niveau inférieur une voie de chemin de fer et au niveau supérieur une autoroute.

Dans le monde, près de 21 millions de personnes occupent des postes qui leur ont été imposés par la contrainte ou la tromperie d’après une étude de l’Organisation internationale du travail (OIT) publiée vendredi. «Cela signi-fie que 3 personnes sur 1000 dans le monde sont en situation de travail forcé aujourd’hui», soulignent les experts de

l’OIT. Près de 5,5 millions ont moins de 18 ans et 11,4 millions sont des femmes. Sur l’ensemble, 18,7 millions sont exploi-tées dans l’économie privée. D’autre part, près de 10 % sont concernés par des formes de travail forcé imposées par l’Etat (par exemple en prison). C’est en Europe centrale et du Sud-Est ainsi qu’en Afrique que le taux est le plus élevé.

Un troisième pont pour enjamber le détroit du Bosphore Trois personnes sur mille travaillent contre leur gré

...ET UNE MAUVAISEUNE BONNE...

NOUVELLE

Cent ans après la dernière remise de diplômes de la medrese de Tuzi, à côté de Podgorica, la capitale du Monténégro, 38 étudiants ont été diplômés pour la première fois au cours d’une cérémonie officielle qui a réuni le vice-Premier ministre turc Bekir Bozdag (à gauche) et le président de l’Union islamique du Monténégro Rifat Feyzic.

Prisma parle d’orientation avec le candidat Mounir SatouriL’association Prisma est allée à la rencontre de Mounir Satouri, candidat EELV aux législatives, pour évoquer les questions d’orientation scolaire et de discrimination.

MURAT AKDERE LES MUREAUXA quelques jours du premier tour des élections législa-

tives, des représentants et membres de l’association Prisma sont allés à la rencontre de Mounir Satouri, candidat aux législatives sous les couleurs d’Europe Ecolo-gie Les Verts dans la commune des Mureaux (Yvelines). La discus-sion avec le conseiller régional d’Ile-de-France, qui fi gure parmi les favoris de sa circonscription, était centrée sur la question de l’éducation des jeunes. En réponse aux questions posées par les inter-venants et aux énumérations des problèmes rencontrés dans le par-cours scolaire des élèves, Mounir Satouri a expressément défendu l’égalité des chances des jeunes. Pour lui, le principal problème

vient du fait que ces derniers sont mal informés. Il trouve, par exemple, inacceptable que l’on voit toujours des élèves qui font leur choix de filières en fonction de leurs domiciles et non de leurs capacités. Aujourd’hui l’orienta-tion est primordiale, une mauvaise orientation conduisant dans la plupart des cas à l’abandon des études. En 2008, le Haut conseil de l’éducation avait publié un rapport dédié à l’orientation scolaire en France et dans lequel le système éducatif était fortement critiqué. La Fédération des conseils de parents d’élèves (FCPE) a par ailleurs fer-mement contesté ledit système sous la présidence de Nicolas Sarkozy. Mounir Satouri a insisté sur le fait que l’encadrement est aussi important que les études. Le

candidat a indiqué qu’il ferait de l’éducation une priorité et que les socialistes et les écologistes donne-ront à l’éducation la place qu’elle mérite. La question de la discrimi-nation a également été brièvement

évoquée. M. Satouri a indiqué que la classe politique compte peu de personnes représentant la société et a indiqué qu’il ne fallait pas se laisser envahir par la conviction d’être des laissés-pour-compte.

Mounir Satouri est candidat aux législatives sous les couleurs d’Europe-Ecologie-Les Verts dans la commune des Mureaux (Yvelines).

FRANCE02 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Page 35: Zaman France N°218

Abrogée le 31 mai, la circulaire qui restreignait la possibilité pour les étudiants étrangers de travailler en France sera remplacée par un nouveau texte.

EMMANUELLE GRIMAUD PARISChose promise, chose due, Hollande marque la rupture avec l’ère sarkozyste.

C’est officiel, un an jour pour jour après son entrée en vigueur, la circulaire Guéant a été abrogée par le gouvernement. Le texte très controversé limitait la possibilité pour les étu-diants étrangers diplômés de travailler en France. L’abrogation s’est faite par le biais d’un nouveau texte qui ne sera pas la «circu-laire Valls». En effet, ce texte a été rédigé conjointement par le ministre de l’Intérieur Manuel Valls, le ministre du Travail Michel Sapin et la ministre de l’Enseignement supé-rieur Geneviève Fioraso. Comme pour renfor-cer l’image de la France à l’étranger, la nou-velle mesure entend «poser les bases d’une relation renouvelée entre la France et les étudiants étrangers qui viennent y poursuivre leurs études supérieures». Le nouveau texte va «en particulier, assurer l’égalité de traite-ment sur le territoire, faciliter les démarches des étudiants et apporter une réponse rapide à leur demande de changement de statut», assure le communiqué. Selon le gouverne-ment, il établit des règles précises et transpa-rentes tant dans le cadre de l’entrée et du séjour des étrangers, du droit d’asile que du code du travail.

Une mesure décriéeLa mesure de Claude Guéant suscitait depuis un an une vive polémique dans les milieux associatifs, politiques et universitaires. Elle demandait notamment aux préfets d’instruire «avec rigueur» les demandes d’autorisation de travail des étudiants et chercheurs étran-gers. L’objectif sous-jacent étant de limiter encore et toujours l’immigration légale et professionnelle. Accusée d’entraîner une fuite de matière grise, elle était largement critiquée, et ce même au sein de l’UMP. Pour calmer le jeu, la mesure avait donc été com-plétée en janvier dernier. La nouvelle for-mule prévoyait qu’aucun étudiant ayant vu sa demande refusée après le mois de juin 2011 ne pourrait être reconduit à la frontière, et qu’il pourrait redemander le réexamen de son dossier. Le collectif du 31 mai qui réclamait depuis un an l’abrogation de la circulaire, dénombre aujourd’hui 325 cas d’étudiants qui sont «dans une situation difficile». Les cas en souffrance seront examinés en premier dès la promulgation de la nouvelle circulaire.

La circulaire de Claude Guéant très restrictive pour les étudiants étrangers vient d’être abrogé par le gouverne-ment de Jean-Marc Ayrault.

SOCIETE03 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

MAUD DRUAIS PARIS«D’où apprenons-nous la vie ? Tu le sais déjà : des livres» : cette

maxime sort tout droit de la philoso-phie de Selim Çavus, le fondateur de l’association Düsün Tasin (Réfl échis et bouge). Tout a commencé il y a six ans, lorsqu’un sondage révèle que moins de 50 % des Turcs lisaient un livre par an. Selim Çavus se fi xe alors l’objectif d’augmenter de 1 % par an le nombre de lecteurs turcs. Il commence par fon-der un club pour promouvoir la lec-ture, qui se transforme en association, Düsün Tasin, en 2009. Le concept est le suivant : chaque participant lit un livre par semaine, et tous se retrouvent pour en parler de façon hebdoma-daire. Le but étant de lire et de parta-ger avec les autres ses lectures. Puis il décide d’organiser des sessions de lecture collective dans des endroits insolites de la ville : dans des vapurs (bateau), sur le pont du Bosphore pen-dant le marathon, à l’occasion de l’iftar

(rupture du jeûne), dans des salles de sport.

L’art de faire lire des milliers de personnes ensembleL’initiative rencontre un succès certain : de la pre-mière session, où se joint à eux une personne seu-lement, Selim Çavus et les autres bénévoles par-viennent à réunir 18.000 personnes au stade d’Ali Sami Yen à Mecidiyeköy (Istanbul) en juin 2010. Puis ils organisent des campagnes durables, comme le projet okubüs en partenariat avec l’IETT (la société de transports en commun stambou-liote). Il s’agit d’une ligne de bus consacrée à la lecture, où les voyageurs discutent de leurs ouvrages en faisant leur trajet. Düsün Tasin a essaimé dans

toute la Turquie, puisqu’elle compte déjà des antennes dans 41 universités réparties sur tout le territoire. Elle réa-lise petit à petit son objectif : «que tout un chacun lise».

Düsün Tasin : pour que lire devienne un plaisirZoom

EN BREF

TURQ

UIE

SCHE

NGEN

Renforcement des frontières extérieuresL’immigration clandestine est en passe de devenir, sous certaines conditions «exceptionnelles», la cause d’un réta-blissement des contrôles aux fron-tières nationales des pays de l’espace Schengen. Cette volonté de rétablir les contrôles aux frontières est largement défendue par la France et l’Allemagne. Un document de travail pourrait don-ner la possibilité aux Etats membres de Schengen de rétablir des contrôles à leurs frontières nationales «pour une durée de six mois pouvant être prolon-gée pour six mois supplémentaires», «lorsque le contrôle d’une frontière externe de l’Espace n’est plus assuré à cause de circonstances exception-nelles».

Forum anti-terroriste à Istanbul Un forum ministériel international de lutte contre le terrorisme sur le plan global a débuté jeudi à Istanbul. «Un large éventail de sujets seront au menu : bien évidemment le renforcement de la lutte anti-terroriste sur le plan pla-nétaire, qui est le sujet de la réunion, mais aussi des sujets d’actualité comme la situation en Syrie et le programme nucléaire de l’Iran», a indiqué à l’AFP un diplomate turc. La Turquie récla-mera une «coopération plus étroite» contre les ramifications financières et politiques en Europe du Parti des tra-vailleurs du Kurdistan. Ce forum est aussi l’occasion d’aborder la situation en Syrie et la question du nucléaire en Iran.

Selon le fi nancier milliardaire américain, Georges Soros, c’est le délai que les marchés sont prêts à accorder à l’union monétaire européenne. ‘‘«Les gouvernements de la zone euro ont trois mois pour sauver la monnaie unique»

La gauche met fi n à la circulaire Guéant

Page 36: Zaman France N°218
Page 37: Zaman France N°218

FRANCE05 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Le Comité France-Turquie a organisé un colloque au Sénat le 30 mai sur Istanbul et les enjeux architecturaux auxquels est confron-tée cette ville. La question de son identité culturelle, remise en question par des transformations urbaines liées au développe-ment des transports, a été minutieusement abordée.

Le Sénat débat de l’urbanisation d’Istanbul

MAUD DRUAIS PARISLe 30 mai 2012 se pressait à l’entrée du Sénat rue de Vaugirard une petite foule

de turcophiles : tous se rendaient à la confé-rence-débat sur le thème «Regards sur Is-tanbul», organisée par le Comité France-Tur-quie. Plusieurs intervenants de qualité et d’horizons divers se sont interrogés sur les en-jeux de l’urbanisation et la vie culturelle stam-bouliote. La conférence a débuté avec l’inter-vention de Nicolas Monceau, maître de conférences en sciences politiques, directeur de l’ouvrage Istanbul, qui a dressé le portrait de la culture à Istanbul, dont les particularités sont à l’image du modèle économique national. La politique culturelle est en effet très largement privatisée, fonctionnant sur les investissements de fondations telles que Sakip sabanci, Istanbul

modern ou SantralIstanbul.

Les archéologues en rêvaient, Marmaray l’a faitLa deuxième idée phare soulevée lors de cette conférence est celle d’une progressive «désin-carnation» de la ville, qui perd de ses particu-larismes pour devenir une métropole comme une autre. Natacha Pakker, architecte urbaniste et enseignante à l’Ecole d’Architecture de Ver-sailles a ainsi insisté sur les énormes chantiers qui font se confronter Istanbul à son passé. Le projet Marmaray par exemple : ce chantier vi-sant à relier par le métro les quartiers de Gebze et Halkali a pris deux ans de retard en raison de découvertes historiques. Les fouilles ont d’ail-leurs mis à jour l’existence du plus grand port de la ville au IVe siècle : le Port de Théodose, probablement détruit par un tsunami.

La priorité : un réseau de transport en communOnt enfi n été diffusées des images de la mairie d’Istanbul promouvant la ville, puis un court-métrage, Ekümenopolis, qui contrastait avec la vidéo de la ville d’Istanbul. Le court-métrage montrait comment la ville croît de façon déme-surée et déséquilibrée, renvoyant les personnes pauvres toujours plus loin à la périphérie des villes et privilégiant toujours le moyen de trans-port automobile. Cela a été l’occasion pour les deux derniers intervenants, Ali Topçu, archi-

tecte, et Christiane Blancot, architecte-urba-niste, d’apporter des réponses aux problèmes d’urbanisation que rencontre Istanbul. Pour Mme Blancot, Istanbul peut supporter la mon-dialisation : jusqu’à présent, elle a su conser-ver son identité entre tradition et modernité, réutiliser son patrimoine, et possède donc un savoir-faire qui se perpétue. Mais elle connaît un besoin urgent de développer son réseau de transports en communs. D’après Christiane Blanco, il s’agit de «la seule alternative valable».

Les intervenants de la conférence-débat «Regards sur Istanbul», organisée par le Comité France-Turquie ont mis en avant la néces-sité pour Istanbul de développer son réseau de transport.

Page 38: Zaman France N°218

PS, UMP, EELV : rencontre avectrois candidats aux législativesA quelques jours du premier tour des élections législatives, où le Parti socialiste est globalement donné favori, rencontre avec Noël Mamère (EELV), Conchita Lacuey (PS) et Yanick Paternotte (UMP) qui ont évoqué les diff érents enjeux du prochain scrutin.

Les versions complètes des interviews sont disponibles sur www.zamanfrance.fr

FRANCE06 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Noël Mamère : «L’islam de France est un islam tout à fait séculier»Député écologiste candidat dans la 3e circonscription de la Gironde

Les musulmans se sont sentis stigmatisés dans les dernières élections.

Comment voyez-vous l’islam en France ?L’islam de France est un islam tout à fait séculier, qui est sécularisé. C’est un islam qui est très respectueux de la Ré-publique dans son immense majorité. Faire croire, comme l’a fait M. Sarkozy que tous les immigrés sont des musul-mans est quand même assez incroyable.

On connait la réalité de ces pays et d’autre part ce n’est pas parce qu’on est musulman qu’on est forcément un apprenti terroriste. Nous sommes dans une démocratie. Tout ça est plus que malveillant, c’est du cynisme. C’est une façon de faire diversion par rapport aux vrais problèmes qui se posent, que sont le chômage et la précarité. C’est donc livrer en pâture à la colère des

Français, à leur mal-être, des gens qui vivent sur notre territoire depuis 30 ou 40 ans dont les enfants sont français qui payent leurs impôts, qui participent à la richesse de notre pays et c’est les rendre vulnérables et les transformer en cible. Il n’y a rien de plus indigne dans une démocratie comme la nôtre.

Connaissez-vous la communauté franco-turque et quelles rela-tions entrete-nez-vous avec elle ?Bien sûr que je la connais. J ’ a i u n b o n lien avec elle. L a c o m m u -n a u t é f r a n -co-turque se d é b r o u i l l e très bien, elle s’intègre très bien, elle par-ticipe à notre r i chesse . La T u r q u i e e s t

un grand pays qui doit rejoindre l’UE. C’est un pays qui est à cheval entre l’Europe et l’Asie, dont les élites sont très européanisées, qui a, à son époque, su accueillir les juifs chassés d’Espagne, et qui a contribué à notre histoire. Parce qu’il y en a qui ne connaissent pas l’histoire, ils font semblant de ne pas la connaitre pour mieux la travestir.

Conchita Lacuey : le principal problème «c’est le pouvoir d’achat»Députée PS et candidate dans la 4e circonscription de la Gironde

Que pensez-vous du résultat du FN en France ? Et pensez vous

que cet essor va se confi rmer avec les législatives ?Je ne pense pas qu’on soit en France dans une idéologie d’ex-trême droite. Je pense que beau-coup de Français et Françaises souffrent quelquefois. Quand on est dans la désespérance on croit quelques fois que ni la gauche, ni la droite ne peuvent rien ap-porter. Je crois que les médias y sont pour beaucoup. Quand on voit le projet et le programme du FN, on n’en veut pas. Mais honnêtement entre le premier et

deuxième tour, la publicité c’était qui ? C’était Marine Le Pen. Pour les élections législatives c’est un peu différent. Il y une obligation d’avoir une proportionnelle en France. […] Mais les gens ne connaissent pas les candidats locaux, ils votent pour l’étiquette du FN. Il y a un rejet des autres. Il faut rester très vigilant.

Quel est le principal problème au-quel les Français sont, selon vous, confrontés ?Pour moi , c ’est le pouvoir d’achat. Quand on parle de lutter contre le chômage, la première

des propositions de notre prési-dent, c’est quoi ? C’est qu’il faut de la croissance, et la croissance ne peut être faite qu’avec une réindustrialisation. Systémati-quement il faut aider l’industrie des petites et moyennes entre-prises à avoir de l’argent pour créer, pour innover et pour em-baucher, parce que l’emploi est dans les petites entreprises. Dans les grosses [entreprises], bien sûr qu’il y en a […]. S’il n’y a pas de croissance, il n’y a pas d’emploi, et s’il n’y a pas d’emploi, il y aura des défi cits de la sécurité sociale parce que tout est lié.

Quelles sont vos prévisions pour les élections législatives ?

Les élections législatives sont très ouvertes. Il peut y avoir le souhait d’avoir un équilibrage des pouvoirs étant donné qu’une grande majorité des départe-ments et des grandes villes sont à gauche. Si l’opposition est ma-joritaire cela évitera les dérives.

Que pourriez-vous nous dire à propos de votre bilan dans votre circonscription ?Un bilan n’est jamais suffisant mais c’est un gage, un gage de sécurité. Vous avez eu notam-ment des élus de gauche qui ont reconnu votre aide. Mon concurrent socialiste, ils l’ont eu dix ans, il suffi t de voir le bilan. J’ai fait preuve de présence, d’écoute, de dynamisme sur cette circonscription. En effet, j’ai tendu la main aux élus de gauche aussi et lorsque le gouvernement a fait des choses que je pensais contraires à l’intérêt général, je me suis opposé.

Et vos projets si vous êtes élus ?En termes de formation, j’ai ob-tenu un accord de construction d’un lycée professionnel sur Go-

nesse autour des métiers de l’hô-tellerie et de la restauration. Je voudrais également augmenter l’effi cacité de Pôle emploi dans la relation entre les entreprises et les demandeurs. Et je me bats pour faire débuter le projet de métro automatique à Roissy pour des raisons économiques.

Auriez-vous un message à adres-ser aux Franco-turcs ?Il y une communauté très impor-tante ici que je respecte. Une philosophie très travailleuse. Ils sont issus d’un pays laïc. Les codes de valeurs sont très proches de la France. Je respecte aussi l’islam, d’ailleurs j’ai favo-risé l’ouverture d’un lieu de culte à Sannois afi n qu’il puisse y avoir un lien de culte digne de soi.

Yanick Paternotte : «Si l’opposition est majoritaire cela évitera les dérives»Maire de Sannois, député UMP et candidat à la 9e circonscription du Val d’Oise.

NIHAT SARIER ET TEOMAN AYDOGAN

Page 39: Zaman France N°218

Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ?BETÜL AKKAYA DEMIRBAS ISTANBUL

Le projet du ministère de la Justice de réviser un article

du code pénal turc qui accorde aux tribunaux et aux procureurs des pouvoirs spéciaux dans les en-quêtes sur les coups d’Etat soulève des inquiétudes parmi les juristes du pays. Ses répercussions sur les procès en cours d’Ergenekon et de Balyoz sont notamment évoquées. Le Premier ministre Recep Tayyip Erdogan a déclaré mercredi que le ministère travaillait sur quatre pa-quets de réformes judiciaires, dont un amendement à l’article 250 du code de procédure pénale (CMK). Le responsable turc n’a toutefois pas donné de détails quant à leur contenu. «La plus petite révision de l’article 250 de la CMK reviendrait à inverser le processus de démo-cratisation en cours en Turquie. Nous sommes sur le point de com-mettre une erreur fatale», a déclaré l’ancien procureur Gültekin Avci, critiquant le plan du ministère. L’article 250 du code de procédure pénale (CMK) accorde aux procu-reurs des pouvoirs spéciaux qui leur

permettent d’enquêter sur les groupes terroristes et sur le crime organisé portant atteinte à l’ordre constitutionnel. Il confère égale-ment aux procureurs civils le pou-voir d’enquêter sur les militaires accusés de crimes menaçant la sé-curité de l’Etat, de violations de la

Constitution et de tentatives de renversement du gouvernement en temps de paix. Selon les juristes, un amendement à l’article 250 de la CMK pourrait conduire à la remise en liberté de près de 800 suspects détenus dans le cadre des enquêtes sur les tentatives de coup d’Etat

Ergenekon et Balyoz, sur l’Union des communautés du Kurdistan (KCK).

La Turquie risque de retourner à son passéLe ministre des Transports, des Affaires maritimes et de la Com-

munication Binali Yildirim a tenu à relativiser les critiques en déclarant mercredi soir que «la loi n’[était] pas statique mais [que c’était] un processus vivant». Se-lon Gültekin Avci, c’est pourtant grâce aux pouvoirs spéciaux dont sont investis les procureurs qu’il a été possible de déférer en justice les membres de la junte militaire. Il estime qu’une nouvelle consti-tution ne pourrait en faire autant si les procureurs se voyaient reti-rer cette compétence. «Même si vous élaborez la Constitution la plus démocratique du monde, la Turquie devra affronter le risque de retourner à son passé [de coups d’Etat] si vous n’êtes pas à chaque instant en mesure de contrôler la junte» a-t-il déclaré. En Turquie, les tribunaux spéciaux ont été créés conformément à l’article 250 du code de procédure pénale (CMK). Ils ont remplacé les Cours de sûreté de l’Etat (DGM), qui ont été abolies en 2004 dans le cadre du processus d’adhésion à l’Union européenne, parce que considé-rées comme abusives.

Le Premier ministre Erdogan envisage de modifi er un article du code pénal turc, ce qui pourrait aboutir à la libération de 800 suspects dans l’aff aire Ergenekon.

TURQUIE07 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

C’est le nombre d’enfants turcs qui, le long du lac de Küçükcekmece à Istanbul, ont réalisé un dessin de 1,5 kilomètre de long sur le thème de l’environnement. Ils ont battu le record mondial du dessin le plus long réalisé par des enfants. 3000

La révision d’un article du code pénal souhaitée par le gouvernement turc pourrait aboutir à la libération de 800 suspects détenus dans le cadre des aff aires Ergenekon et Balyoz. Pour l’ancien procureur Gültekin Avci, Ankara s’apprête là à «commettre une erreur fatale».

Page 40: Zaman France N°218
Page 41: Zaman France N°218

IPEK ÜZÜM ISTANBUL1.500 élèves originaires de 135 pays sont venus en Turquie participer aux 10e

Olympiades de la langue turque organisées par l’Association internationale pour l’éduca-tion turque (TÜRKÇEDER). Si la compétition, qui va se poursuivre jusqu’au 14 juin, aura lieu principalement à Istanbul et à Ankara, des activités sont prévues dans 41 autres villes du pays. Le thème des Olympiades de cette an-née est «Main dans la main pour l’humanité» (Insanlik için el ele). Les cérémonies d’inau-guration des Olympiades ont eu lieu mer-credi dans plusieurs villes du pays, à l’instar de Rize, Sivas, Tokat, Eskisehir et Diyarbakir. A Rize, ils étaient quelques 20.000 personnes à y assister, dont le ministre du Commerce et des Douanes Hayati Yazici. A Malatya 70

élèves venus de 18 pays sont montés sur scène au stade Inönü pour la cérémonie d’inaugu-ration. Le ministre des Sports Suat Kiliç a tenu à cette occasion à rendre hommage aux ensei-gnants pour les efforts fournis au sein des écoles turques à travers le monde. La cérémo-nie d’inauguration principale a eu lieu à l’hôtel Four Seasons dans le district de Besik-tas à Istanbul. Le président du comité d’orga-nisation des Olympiades, Mehmet Saglam, a déclaré dans son allocution d’ouverture que les élèves qui participent à ces Olympiades avaient tous fait l’objet d’une sélection au sein des écoles turques internationales dans 135 pays. Il a ainsi rappelé que chacun avait été sacré champion dans son pays, et que la com-pétition qui se tient en Turquie devra nommer à son tour le champion des champions.

Chaque année, environ 15.000 élèves de par le monde se préparent pour l’événement, af-frontant dans leurs pays d’origine une concur-rence féroce dans le but de se rendre en Tur-quie et participer aux Olympiades. Les responsables de chaque pays ont ainsi sélec-tionné les meilleurs élèves pour les représen-ter aux Olympiades. A l’issue de ce discours d’ouverture, les élèves ont fait la joie des invi-tés en interprétant des chansons nostalgiques et des poèmes turcs, et en exécutant des danses folkloriques. Le ministre de l’Educa-tion Ömer Dinçer, qui s’est exprimé à la fi n de la cérémonie, a dit combien il était fi er de voir des élèves du monde entier réunis sous le drapeau turc. Il a déclaré enfi n que les Olym-piades étaient l’un des plus beaux moyens de promouvoir la paix, l’amitié et la fraternité.

La 10e édition des Olympiades de la langue turque a débuté mercredi 30 mai avec de splendides cérémo-nies organisées dans plus de 40 villes de Turquie. Les Olympiades réunissent chaque année des centaines d’élèves étrangers issus d’établissements turcs du monde entier.

Coup d’envoi grandiose des 10e Olympiades de la langue turque

MAUD DRUAIS PARISLa semaine dernière, Recep Tayyip Erdogan a annoncé la

construction d’une immense mos-quée à Çamlica, sur les hauteurs du quartier d’Üsküdar sur la rive asia-tique. Çamlica est le nom de la colline verdoyante que l’on voit en face du pont du Bosphore, où aiment se rendre les familles turques pour dé-guster un gözleme (sorte de pâte cuite dans laquelle on met différents ingrédients) autour d’un thé, dans les jardins qui jouxtent les immenses antennes télévisions, puis fl âner en admirant la vue imprenable d’Is-tanbul. Çamlica est l’un des endroits les plus prisés d’Istanbul pour admi-rer la ville, les couchers de soleil, et où les touristes ne viennent que très rarement, car la colline est bien trop

éloignée du centre historique.

Un projet faramineuxLa future mosquée de Çamlica occu-pera une surface de 15.000 mètres carré et le chantier devrait commen-cer d’ici deux mois. L’édifice a été pensé comme un complexe vu de tout Istanbul où sont prévus, entre autres, la construction d’un éta-blissement accueillant des cours de calligraphie ottomane, de tezhip (art de l’enluminure) et d’ebru (papier marbré). Recep Tayyip Erdogan a insisté sur le parallèle entre les an-ciens complexes traditionnels et la construction de cette mosquée : au lieu des medreses (écoles coraniques) les Stambouliotes trouveront, dans le même esprit, des cours liés aux arts islamiques.

La prochaine mosquée de Çamlica, actuellement en construction, sera visible de tous les Stambouliotes.

Canan Özenici

Un des nombreux avantages de notre double culture est sans doute notre facul-té et même notre facilité à créer des liens entre autres commerciaux avec l’étranger et notamment avec les pays turcophones. L’aventure internationale, aussi enthou-siasmante qu’elle puisse être, peut coû-ter cher à certaines entreprises négli-gentes et/ou trop insouciantes. La mise en œuvre d’une exportation ou d’une importation exige le consentement des deux parties (acheteur et vendeur) et la règle d’or en la matière est que cet accord se matérialise par un contrat de vente écrit. Cet accord a notamment pour but de répartir les frais et risques entre le vendeur et l’acheteur. La rédaction du contrat est primordiale car elle facilite les échanges et surtout évite les contes-tations en cas de diffi culté. Afi n d’aider des parties à négocier dans un même langage, la Chambre du commerce inter-national assure la publication des Inco-terms. Ce sont des sigles commerciaux qui réglementent les problèmes liés à la logistique internationale et aux transferts de propriété des marchandises et consti-tuent véritablement la base des règles de commerce international. Par exemple, les parties d’un contrat de vente de mar-chandises prévoient que les prix sont stipulés CIF. Cela signifi e «carriage and insurance to…» ou en français PAP c’est-à-dire «port et assurance payés» : dans ce cas, le coût du transport, l’assurance et le fret sont à la charge du vendeur et il supporte les risques liés à sa marchan-dise jusqu’à ce qu’elle soit livrée à bord du navire au port d’embarquement. Après la livraison door to door (de porte à porte), il s’agit d’une des confi gurations qui fait supporter le plus d’obligations à la charge du vendeur ! En ces temps de fortes volatilités sur les marchés fi nan-ciers, il faudra bien évidemment surtout attirer l’attention des parties à un contrat de vente international sur la devise et le taux de change à prendre en considéra-tion dans le paiement du prix des mar-chandises. Plus généralement, nous ne pourrons que trop conseiller à nos entre-prises exportatrices de défi nir le cadre juridique de leurs rapports commerciaux préalablement dans des conditions gé-nérales de vente. Elles leurs permettront de défi nir leurs droits, défendre leurs in-térêts et surtout de bénéfi cier d’un avan-tage incontestable : n’être ni négociables ni négociées avant chaque transaction ! Pour vos questions : [email protected]

Le commerce international peut coûter cher à votre entreprise

MON AVOCAT

La mosquée Çamlica sera visible de tout Istanbul

TURQUIE09 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Cérémonie d’inauguration des Olympiades à Istanbul.

Page 42: Zaman France N°218

Zaman fête ses 25 ans à la Chambre des Lords

Zaman marque le coup pour son 25e anniversaire.

Le journal le plus vendu de Tur-quie, avec une diffusion quoti-dienne de plus d’un million d’exemplaires, a célébré l’occa-sion à la Chambre des Lords, en Angleterre, le 31 mai. Une récep-tion était organisée à la Chambre h a u t e d u P a r l e m e n t d u Royaume-Uni. Les participants ont eu l’opportunité de découvrir l’exposition Türkiye de Za-man / Time in Turkey (la Turquie de Zaman / le temps de la Tur-quie) organisée par le journal pour son anniversaire. 25 cé-lèbres photojournalistes du monde entier, comme l’Améri-cain Steve McCurry connu pour son portrait «Afghan Girl» (La fi lle afghane), ont participé à ce projet. Le but était de représen-ter le quotidien de la Turquie.

Chaque photographe a travaillé sur un sujet qui lui a été confi é. McCurry a essentiellement tra-vaillé à Bursa, photographiant le sema, le rituel des derviches tourneurs, et la photographe américaine Carolyn Drake s’est intéressée au football, prenant des photos de stades et de ter-rains d’entraînements. L’artiste italien Paolo Pellegrin a photo-graphié un combat de lutte tra-ditionnelle à Edirne tandis qu’Anders Petersen a pris des clichés des minorités turques.

Islam, démocratie et dialogue : les ingrédients du succèsLa seule membre d’origine turque de la Chambre des Lords, Mme Hussein-Ece, était présente à la réception. Mais les plus attendus étaient Tom Mc-Nally, le leader des Démocrates

libéraux à la chambre haute, le ministre turc de la Justice Sa-dullah Ergin, le président de la chambre des affaires Keith Vaz, le Consul général de Turquie à Londres Ahmet Demirok ainsi que d’autres membres du Par-lement, des académiciens, des artistes et des journalistes. Dans son discours, Sadullah Ergin a souligné l’importance du rôle joué par Zaman dans la consoli-dation de la démocratie turque. Pour le directeur du quotidien, Ekrem Dumanli, Zaman est le garant d’un mariage entre l’islam et la démocratie. Cette réception a été l’occasion de rappeler les trois grandes valeurs du journal, la compatibilité entre l’islam et la démocratie, le soutien de l’adhésion à l’Union européenne, et la priorité donnée au dialogue entre les civilisations.

Le 25e anniversaire de Zaman, premier tirage quotidien en Turquie, a été célébré à la Chambre des Lords en Grande-Bretagne où 25 photographes ont exposé leur travail. Pour Ekrem Dumanli, directeur de Zaman, la combinaison entre islam et démocratie et le dialogue entre les civilisations, restent les valeurs phares du journal.

La direction du journal Zaman a organisé des festivités à l’occasion du 25e anniversaire du quotidien à la Chambre des Lords, en Angleterre.

EUROPE10 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Réseau nat ional de consei l en cess ion & acquis i t ionCOMMERCES - ENTREPRISES - IMMOBILIER D'ENTREPRISE

LES CHIFFRES CLEFS DU RESEAU 2011

Tous les services - toutes les offres sur www.msimond.fr

1 405 opérations réalisées pour un montant de 280 M€Montants financés : 213 M€

13 000 nouveaux cédants nous ont mandatés14 000 nouveaux repreneurs ont sollicité notre aide

VOTRE SPÉCIALISTE EN ALSACE

3 rue des cigognes - Aéroparc 2 - 67960 ENTZHEIMTél. 03.88.15.41.57 - [email protected]

Achetez, Vendez avec

Page 43: Zaman France N°218
Page 44: Zaman France N°218

La diplomatie du «grand écart» rend la Turquie incontournable

Il se passe rarement une semaine sans que la Turquie, et sa plus belle vitrine

Istanbul, n’accueillent une grande confé-rence diplomatique, un agenda chargé qui témoigne de l’impatience des dirigeants turcs de peser sur la scène mondiale par un rôle de facilitateur. La semaine dernière, Istanbul accueillait la Conférence des parte-naires de l’Alliance des civilisations, un fo-rum créé par la Turquie et l’Espagne et la Conférence internationale sur la Somalie. Le Premier ministre Recep Tayyip Erdogan a également participé au Forum économique mondial, dans la même Istanbul qui ac-cueillait les 7 et 8 juin le «Forum global pour la lutte contre le terrorisme», dont la pre-mière édition avait eu lieu à New York l’an dernier. «La Turquie assure, dans un cadre magnifi que, un rôle de facilitateur qui est très utile, et le fait est reconnu par tout le

monde», estime l’analyste Marc Pierini, ancien chef de la délégation de l’Union eu-ropéenne à Ankara. Les raisons géopoli-tiques, alliées aux ambitions du régime de M. Erdogan, abondent pour expliquer le caractère incontournable de la Turquie et son rôle de carrefour diplomatique.

L’extinction du «zéro problème»Il y a moins de deux ans, le ministre turc des Affaires étrangères Ahmet Davutoglu vantait encore les mérites de sa diplomatie du «zéro problème» avec les voisins de la Turquie. Les relations politiques allaient bon train avec certains pays arabes comme la Libye et la Syrie. Mais cette coopération a cessé brutalement avec le printemps arabe. M. Davutoglu n’en a pas moins poursuivi une «diplomatie du multilatéral», explique l’analyste Sinan Ülgen. «Il joue sur le fait que

la Turquie est à la fois un pays musulman et membre de l’Otan, une plaque tournante avec des frontières en Europe et en Asie, il veut faire de la Turquie un acteur qui pèse lourd», ajoute-t-il. Jusqu’en Somalie. Anka-ra a fait de ce pays de la Corne de l’Afrique ravagé par la guerre civile l’emblème de sa diplomatie. «Notre intention était d’attirer l’attention de l’opinion publique mondiale sur cette tragédie», déclarait M. Davutoglu dans le journal Hürriyet Daily News. Après l’extinction du «zéro problème», «la Tur-quie a lancé une nouvelle politique : devenir indispensable sur tous les dossiers», com-mente Bertrand Badie, professeur en rela-tions internationales à Paris. «C’est le propre des diplomaties émergentes, elles ont un pied dans le sud, un pied au nord. C’est la diplomatie du grand écart, qui donne une forte capacité d’action», ajoute-t-il.

La Turquie est devenue un acteur diplomatique incontournable au sein de la scène politique internationale. A l’image du Forum global pour la lutte contre le terrorisme ou de la Conférence des amis de la Syrie, elle imprime de plus en plus sa marque sur les orientations diplomatiques mondiales.

Ahmet Davutoglu a su adapter sa politique diplomatique aux nouveaux enjeux internationaux.

INTERNATIONAL12 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Page 45: Zaman France N°218

ANNONCELA 8ieme COUR DES AFFAIRES FAMILIALES

DOSSIER NUMÉRO: 2009/794Au jugement du procès de divorce intenté par l'avocat Metehan Eryýlmaz du plaidant Üçler

Doðan contre la défenderesse Romana Abes pour fournir le divorce des époux à cause desdifférences cultural, de désaccord et des discussions entre les époux par suite des dif-férences morale; et pour faire les frais de jugement et les honoraires de procurationchargés sur la défenderesse,

Malgré toutes les recherches et investigations, on n'a pas pu retrouvé la défenderesseRomana Abes qui est la fille de Ahmed et de Jacouelina Nicole, née le 08/06/1959, citoyende France; et par conséquent, on n'a pas pu notifié la défenderesse sur le contenu de la péti-tion de procès et la date de l'audience.

On a recherché la défenderesse Romana Abes à toutes les adresses qu'elle peut se trou-ver mais on n'a pas pu la trouver, donc on n'a pas aussi pu la notifier la pétition de procèset la date de l'audience. Conformément l'article numéro 122 du Code des Procédures deJugement, << la défenderesse doit présenter sa pétition de réponse à la Cour pendant deuxsemaines suivant la date de cette annonce >> quelle contient une notification mentionnantque la défenderesse doit présenter sa pétition de réponse à la Cour pendant deux semaines.Si la défenderesse ne présente pas sa pétition de réponse à la Cour pendant le délai légalde deux

semaines, le jugement sera procédé à son absence et conformément l'article numéro 128du Code des Procédures de Jugement, << on considéra que la défenderesse qui n'a pasprésenté son réponse à la Cour, a refusé toutes les délits chargés sur elle par la pétition duplaidant >>. Par conséquent, ON ANNONCE. 24/04/2012

B: 34816

FOUAD BAHRI PARISDu jamais vu dans le milieu. Le 31 mai, une grève d’ampleur à

Turkish Airlines a été décrétée pour protester contre l’adoption d’une loi votée par le gouvernement interdisant la grève dans le secteur aérien. Deux jours plus tôt, une première grève avait déjà paralysé la première compagnie turque et les conséquences de ce mou-vement social n’ont cessé de s’alourdir depuis : 305 personnes licenciées, au moins 233 vols annulés et une perte de chiffre d’affaires estimée à 4,5 millions de dollars. Cette première grande grève, qui touche l’un des fl eurons les plus dynamiques et les plus représen-tatifs de l’économie turque, ainsi que le durcissement législatif sur les libertés syndicales apportent une petite touche d’ombre au tableau du modèle turc tant vanté ces dernières années. Elle soulève des interrogations quant à l’orientation prise par Ankara qui a fait le choix dès 1980 d’opérer un virage libéral pour reconstruire son économie.

La dette des ménages pour relancer la consommation Pour Rémi Bourgeot, économiste spé-cialiste des pays émergents, après «de forts épisodes de croissance et une infl ation» ponctués par «de l’instabi-lité économique et des crises moné-taires», dès 2002, il y a eu en Turquie une «stabilisation de l’économie». Cette période s’est notamment traduite par

le développement d’un marché de consommation intérieur fort construit sur la demande. «Les politiques ont for-tement favorisé la demande intérieure dans la croissance turque» confirme Rémi Bourgeot qui explique que le «boom de la consommation ces der-nières années a notamment reposé sur l’endettement». «Ce n’est pas une politique de consommation fondée sur les salaires mais sur l’endettement. Pour l’économiste français, cette ques-tion des déficits commerciaux est au coeur des problèmes structurels de l’économie turque. Un déséquilibre important de la balance commerciale ferait peser la menace de défi cits sur les comptes courants et repousserait les investissements étrangers par nature volatiles. «C’est un modèle avec de fortes croissances mais qui souffrirait d’un déséquilibre structurel lié au défi cit de la balance commerciale car la Tur-quie importe plus qu’elle n’exporte» poursuit l’économiste. L’automobile est révélateur de ce point de vue, du cantonnement à un rôle de sous-trai-tant de certains secteurs de l’industrie turque «même si dans l’électro-mé-nager il y a des marques nationales qui rencontrent beaucoup de succès». Dès lors, l’enjeu pour Ankara serait de tendre vers ce que les économistes appellent «la sophistication de l’éco-nomie», c’est à dire de la production à haute valeur ajoutée qui permettrait d’amoindrir ce défi cit commercial dû

également à la concurrence interna-tionale. Membre de l’Union douanière européenne depuis 1996, la Turquie est directement frappée par cette concur-rence sur la production à haute valeur ajoutée avec l’Allemagne, mais aussi confrontée à celle de pays asiatiques à bas coût comme la Chine et l’Inde.

Rejoindre les standards européensSelon Rémi Bourgeot, ces deux mo-dèles rendent la trajectoire turque assez délicate. «D’un point de vue économique, la question de l’environ-nement concurrentiel est extrêmement forte dans tous les secteurs ce qui lui laisse peu de marge de manoeuvre en terme d’évolution salariale ou d’acquis sociaux dans un contexte de crise inter-nationale, en particulier dans la zone euro» dit-il. Si la principale stratégie turque est d’augmenter ses sources de revenus dans le secteur énergétique en créant une zone de transit des matières premières vers l’Europe, une solution plus durable s’imposera. Des produits industriels générant plus de revenus et plus d’emploi permettraient par exemple d’assurer une meilleure re-distribution selon les experts. A terme, c’est pourtant une politique industrielle plus proche des standards européens qui pourrait permettre à la Turquie de progresser sur le terrain des acquis sociaux à l’image de la France avec la sécurité sociale ou de la forte tradition syndicale en Allemagne.

La compagnie aérienne Turkish Airlines, fl euron de l’industrie turque, vient de connaître l’un de ses plus importants mouvements sociaux.

Les limites du modèle économique turc L’ampleur du dernier mouvement social à Turkish Airlines après le vote d’une loi interdisant les grèves dans le secteur aérien relance la question du modèle économique turc. Après un tournant libéral amorcé en 1980, et l’euphorie des années 2000, ce modèle cherche à renouveler sa politique industrielle et à trouver un second souffl e apte à solutionner ses défi cits commerciaux.

Economiste spécialisé sur les pays émergents, Rémi Bourgeot considère qu’une politique industrielle à plus forte valeur ajoutée permettra à la Turquie de mieux redistribuer ses richesses.

Malgré la crise, la croissance turque se maintientDans un contexte mondial diffi cile, l’économie turque fait preuve de vigueur et de dynamisme. Il y a quelques semaines, le FMI pré-voyait une croissance quasi atone en 2012 (+0,4 %). Cependant, cette dernière pour le dernier trimestre 2011 (+5,2%) a été plus forte que prévue. Le FMI a donc remonté sa prévision pour l’année 2012 à 2,3 %. Le moteur de la croissance turque est la hausse des investissements (+25 %) et la consommation privée (+6,8 %) en 2011. La Turquie est néanmoins entrée dans une phase de moindre croissance. La produc-tion industrielle a baissé de 3 % en janvier et le taux d’utilisation des capacités de production n’atteint

pas les niveaux observés avant 2008. Si le défi cit public enregistre une légère augmentation en raison des intérêts de la dette, celle-ci ne représente que 39,5 % du PIB. Le principal problème de l’économie turque réside dans son manque de compétitivité. Le taux de chômage reste élevé à 10,2 % en janvier 2012 sans oublier que l’économie informelle demeure importante. La hausse des prix des produits pétro-liers et la forte dépréciation de la livre turque ont accentué l’infl ation (10,4%). Un niveau certes préoccu-pant mais qui doit être relativisé. Le pays a connu dans les années 1990 et 2000 des infl ations à deux chiff res, voire à trois chiff res.

ECONOMIE13 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Page 46: Zaman France N°218

CULTURE14 8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Pour Tzvetan Todorov, l’un des plus grands intellectuels français contemporains, ce qui menace aujourd’hui la démocratie, ce ne sont pas ses ennemis extérieurs, quasiment inexistants, quoi qu’on veuille nous faire croire, mais bien elle-même. Ces ennemis intimes secrétés par la démocratie sont au nombre de trois. Le premier est l’excès d’assurance, la démesure de la démocratie, qui se croit

«porteuse d’un bien supérieur» et considère «dès lors légitime de l’imposer par la force» : la prison d’Abou Ghraïb en Irak ou celle de Guantanamo le rappellent tristement. Le second est l’application malheureuse au domaine économique du principe de la liberté individuelle : la dérive libérale qui conduit à «la tyrannie du capitalisme au détriment de la protection, par

l’Etat, du peuple». Le troisième enfi n est le populisme, «l’envers pervers de la démocratie», paré des apparences de la légitimité démocratique. Faisant appel à l’émotion au mépris de la raison, le populisme cherche en effet «une adhésion immédiate et totale des masses populaires», n’hésitant pas à avoir recours à la «manipulation médiatique la plus outrancière».

Les trois ennemis de la démocratie selon Todorov

AGENDA CULTUREL

CONF

ÉREN

CEEX

POSI

TION

RENC

ONTR

ETA

BLE

ROND

E

L’homme entre science et reli-gionAvec Abd-al-Haqq Guiderdoni, astro-physicien et directeur de l’IHEI / CNRS, Université Lyon 1, Thierry Magnin, vi-caire général de Saint-Etienne, docteur en Théologie et ès Sciences physiques et Jean Staune, maître de conférence à HEC. Entrée libre.Le 14 juin à 19:30Institut des cultures d’Islam19-23, rue Léon75018 Paris

L’occidentalisation de la pein-ture ottomanePar Günsel Renda, professeur au dépar-tement d’Archéologie et d’Histoire de l’art de l’université Koç d’Istanbul. Une conférence prononcée dans le cadre du séminaire de Timour Muhidine et Fré-déric Hitzel «Art, patrimoine et culture dans le monde ottoman».Le 20 juin à 15:00IISMM96, boulevard Raspail75006 Paris

Le décoratif et l’OrientHérité de traditions ancestrales et sans cesse renouvelé, l’ornement entretient aujourd’hui encore un lien étroit avec les objets, le textile, l’architecture et les espaces quotidiens. Entrée libre.Jusqu’au 10 juin, de 10:00 à 18:00Institut du monde arabePlace Mohammed V75005 Paris

La Terre sainte a besoin de paixRencontre avec Abdelmasih Yunan, Palestinien de Jérusalem, pour qui le dialogue entre les cultures est un facteur de développement. Une projection aura lieu, suivie d’une conférence-débat. Une initiative de l’Union des familles musul-manes, en partenariat avec le Secours catholique.Le 8 juin à 18:30Centre diocésain Le Mistral11, impasse Flammarion13001 Marseille

Bibliothèques et littérature dans les révolutionsQuelle est, et quelle devrait être, l’impli-cation des écrivains avant, pendant et après les Printemps arabes ? En quoi les bibliothèques peuvent être des leviers pour la promotion de la démocratie et des droits humains ? Avec la participa-tion d’écrivains et artistes.Le 14 juin à 18:30Institut du monde arabePlace Mohammed V75005 Paris

A lire & à voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir... voir...àààààààààààààààààààààààà&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&A lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lireA lire &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Les ennemis intimes de la démo-cratie, de Tzvetan Todorov, Robert

La� ont, 260 p., 20 €.

SEYFEDDINE BEN MANSOUR TUNISLe 28 mai dernier, la Fête du jeu a été organisée à Nantes, dans le

cadre du Grand projet de ville. Elle était organisée entre autres par l’Action ca-tholique enfant, les Scouts et guides de France et les Scouts musulmans de France via leur unité marine nantaise. Cette organisation musulmane de France est récente ; elle a été fondée en 1990. Jusqu’alors, les scouts français de confession musulmane appartenaient le plus souvent à des mouvements ca-tholiques, à l’instar des Scouts et guides de France, au sein duquel beaucoup ont pu être accompagnés dans l’effort de développement de leur vie spiri-tuelle. La répartition en quatre tranches d’âge est d’ailleurs inspirée du mouve-ment catholique, avec les Voyageurs et les Voyageuses (8-11 ans), les Éclai-reurs et les Éclaireuses (11-14 ans) et les Pionniers et les Pionnières (14-17 ans), et enfi n les Compagnons et les Com-pagnonnes (17-21 ans). Le programme pour les trois premières tranches d’âge est articulé autour d’une symbolique à sept axes conçue sur le modèle des 7 prophètes-jalons de l’histoire de l’Hu-manité : Adam, Noé, Abraham, Moïse, Salomon, Jésus, Muhammad, la branche des Compagnons marquant l’accomplissement du parcours scout musulman de France. Si le scoutisme musulman de France est récent, le mouvement scout en islam, al-haraka al-kashafiyya, est ancien. Il naît en Syrie en 1912, soit à peine cinq ans après la création en 1907 par le général Lord Robert Baden-Powell, à Brown-sea, en Angleterre, de ce mouvement de jeunesse appelé «scoutisme» (de l’ancien français escoute, «éclaireur») et qui repose sur l’apprentissage de va-leurs fortes puisées dans l’éthique reli-gieuse : la solidarité, l’entraide et le respect, notamment. Les jeunes scouts

font ainsi le serment de «servir Dieu et la patrie».

Concrétiser l’idéal arabe d’unitéCette éthique sera déclinée différem-ment selon les pays et les époques. Elle est fonction de l’Histoire, qu’elle traduit, mais qu’elle contribue égale-ment, fût-ce modestement, à façon-ner : le scoutisme refusera ainsi, dans l’entre-deux-guerres, de reconnaître les mouvements de jeunesse fascistes italiens et soutiendra le scoutisme espagnol clandestin. Dans le monde musulman, le scoutisme naît dans le cadre du Réformisme (al-Islâh) qui naît à la fi n du XIXe siècle et se prolonge jusqu’au premier tiers du XXe siècle. Il s’agit de sortir le monde musulman de la torpeur qui a conduit à sa décadence. L’évolution était conçue comme néces-sitant des réformes tous azimuts, dont notamment celles du système judiciaire et de l’éducation, mais aussi la diffusion des méthodes modernes d’animation, au nombre desquelles les clubs artis-tiques et sportifs et le scoutisme. Pour

les mouvements scouts arabes qui se réunissent à Bloudan en Syrie en 1938, il s’agit en outre de concrétiser le nouvel idéal arabe d’unité, élargis-sant le concept scout de patrie par le biais de la transposition du concept islamique de Umma («Communauté [de croyants]») : al-Umma al-‘arabiyya, «la Nation arabe». Un demi-siècle plus tard, le scoutisme musulman de France naît d’autres besoins, et d’autres exi-gences : il procède d’un effort de socia-lisation dirigé vers la jeunesse (ici aussi, au même titre que certaines activités sportives ou éducatives). Il assume au sein de populations souvent margi-nalisées une fonction de stabilisation, de cohésion sociale, et, au niveau individuel, une fonction de préserva-tion. L’enracinement dans sa tradition spirituelle et les activités menées dans le cadre du groupe et dans le but de servir la France permettent de dépas-ser les clivages, et, pour beaucoup, d’éviter la déviance (échec scolaire et délinquance) et de se réconcilier avec soi-même.

Scouts musulmans :«servir Dieu et la patrie»

Une fédération nationale des scouts du Liban.

Islam des m

ondes

Page 47: Zaman France N°218

OPI

NIO

N15

8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE

Pour Mustafa Abdelhalim, journaliste primé travaillant notamment pour Al-Ahram et la BBC,la Turquie pourrait être une source d’inspiration pour une Egypte confrontée au triple défi du poids de l’armée, de l’essor économique et des relations internationales.

La Turquie, une source d’inspiration pour l’Egypte ?

La semaine dernière, les Egyptiens se sont rendus

aux urnes afi n de participer aux premières élections présiden-tielles depuis la chute du prési-dent Moubarak, en février 2011. Pour permettre au pays d’avan-cer, le président élu à l’issue du second tour de ces élections de-vrait s’inspirer d’autres pays qui ont réussi leur transition vers un système démocratique. Dans le cadre d’une enquête menée par l’Université de Maryland, 63 % des Egyptiens déclarent que le chef d’Etat qu’ils admirent le plus en dehors de leur pays est le Pre-mier ministre turc Recep Tayyip Erdogan, et ils affirment que l’Egypte a tout intérêt à prendre modèle sur la Turquie. La Tur-quie est en effet un exemple per-tinent, parce que le pays a relevé avec succès trois défis cruciaux auxquels l’Egypte doit également faire face, à savoir les relations entre l’armée et le gouvernement civil, la croissance économique, et le développement de relations internationales positives. En ce qui concerne les deux premiers points, l’Egypte s’emploie à défi -nir le rôle que doit jouer le Conseil suprême des forces ar-mées dans le nouveau gouverne-ment, et l’étendue de son pou-voir. S’il est vrai que l’Egypte et la Turquie vivent des situations différentes, la Turquie peut tou-tefois servir de modèle en ce qui concerne les limites du rôle de l’armée par le respect du droit et non par la violence.

La restriction du pouvoir de l’arméeLa capacité de la Turquie à res-treindre l’influence de l’armée a été, de manière générale, une réussite. L’armée turque s’est fi xée comme mission de garantir la laïcité. Ainsi, elle a renversé quatre gouvernements depuis 1960, qui, selon ses dirigeants, ne défendaient pas les valeurs laïques. Néanmoins, lorsqu’en 2008 un complot a été découvert, visant à faire tomber le Premier ministre Recep Tayyip Erdogan, tous (y compris des membres de l’armée) ont été convoqués par la justice. La police a mené une

enquête, a arrêté des suspects – qui comptaient des officiels de l’armée comme l’ancien chef d’état-major de l’armée Ilker Basbug – tandis que le Parle-ment s’assurait de l’équité du processus. Même en temps de transition, l’Egypte a montré l’importance du respect du droit. La décision récente du tribunal administratif de suspendre la nouvelle assemblée législative, en raison du manque de diver-sité parmi ses membres montre bien qu’il existe un équilibre des pouvoirs dans le système égyp-tien. Cette base peut servir de

tremplin au pays.

La réussite économique Le deuxième défi majeur pour l’Egypte est l’économie. Si le Parti de la justice et du dévelop-pement (AKP) a réussi à garder le pouvoir, c’est bien plus grâce à sa politique économique qu’à son idéologie religieuse. Bien que l’agence Reuters décrive le parti comme étant à tendance islamiste et que les médias se concentrent principalement sur cet aspect, les dirigeants de l’AKP soutiennent que le parti devrait être considéré en fonction de sa politique et non de son idéologie. Cette approche est une véritable recette pour le développement économique. Au lieu de se foca-liser sur la création d’un Etat islamique – comme le parti Al Nour en Egypte, qui demande une loi islamique dont les prin-cipes guideraient les questions politiques, sociales et écono-miques – les dirigeants de l’AKP visent principalement à amélio-rer la qualité de vie. Il ne s’agit pas là d’un intérêt altruiste, mais

d’intérêts sur la base d’objectifs politiques concrets. L’AKP est bien conscient que le peuple ne le réélira que s’il peut prouver sa valeur. Et cette décision ne se fait pas sur la base d’arguments reli-gieux, mais d’accomplissements économiques. Le PIB a augmenté de 9 % en 2010, ce qui montre bien la réussite de ce modèle. L’Egypte, dont le PIB a augmen-té de 1 % l’année dernière, peut imiter la Turquie. Certains des dirigeants, comme le candidat à la présidence des Frères musul-mans Khairat el-Shater, ont fait des pas dans cette direction en insistant sur le besoin d’augmen-ter l’investissement privé dans le domaine du développement. Ce dont le pays a besoin aujourd’hui, c’est de dépasser le stade de la rhétorique et mettre en œuvre ces propositions.

Le statut international d’«intermédiaire»Pour ce qui est du troisième défi – favoriser de bonnes rela-tions internationales – l’Egypte a tout à apprendre de la politique «intermédiaire» de la Turquie. En effet, la Turquie est membre du Conseil de l’Europe, mais elle est également un des membres principaux de l’Organisation de la conférence islamique, ce qui montre bien cette position «in-termédiaire» entre l’Europe et le Proche-Orient. L’Egypte est bien placée pour suivre cet exemple. Géographiquement, le canal de Suez est un emplacement idéal pour les exportations, reliant ainsi l’Afrique et l’Asie. De plus, la main-d’œuvre égyptienne est un atout pour l’industrie, le pays étant l’un des pays les plus jeunes, avec une population à deux tiers âgée de moins de 30 ans. De la même manière que la Turquie exporte des appareils vers l’Europe, l’Egypte a de fortes chances d’atteindre les marchés d’Afrique et du Proche-Orient. L’Egypte et la Turquie ont beau-coup de points communs, et l’Egypte doit s’inspirer de son voisin pour faire entrer la réussite dans son histoire.

En partenariat avec CGNews

Adresse : 2 Boulevard Saint-Martin Paris 75010Tel : 01 42 00 19 36 Faks : 01 42 00 19 58, [email protected] manfrance.fr - www.zamanfransa.com no CPPAP 112U90032

Imprimerie : ROTO CHAMPAGNEZI de la Dame Huguenotte 2 rue des frères Garnier52000 CHAUMONT

Directeur de la publication : HÜSEYİN KARAKUŞ

Rédacteur en chef : EMRE DEMİ[email protected]

Rédacteur en chef adjoint : SELAMİ [email protected]

Gestionnaire administratif : FAHRETTIN TEKİ[email protected]

Secrétaires de rédaction :BAYRAM Ş[email protected] [email protected]

Commercial :MEHMET SELVİ[email protected]

Directeur artistique :EVREN [email protected]

Responsable ressources humaines :AYŞE AKYÜ[email protected]

Edité par : Zukunft Medien GmbHSprendlinger Land Str. 107-10963069 Offenbach / Allemagne

SIDDIK İLHAN PARİ[email protected]

MEHMET DİNÇ Strasbourgm.dinç@zamanfrance.fr

VEYSEL YAVUZ [email protected]

OSMAN USTA [email protected]

Relations publiques :

‘‘La capacité de la Turquie à restreindre l’influence

de l’armée a été, de manière générale, une

réussite.

Page 48: Zaman France N°218

L’haltérophilie : un sport ancien et populaire en Turquie

NICOLAS THEODET PARISL’expression «fort comme un Turc» prend tout son sens à

l’approche des Jeux olympiques de Londres. Pour ce grand évènement qui débutera le 27 juillet 2012, An-kara nourrit de fortes ambitions dans la discipline de l’haltérophilie. Dans le Caucase, ce sport est géné-ralement très populaire, mais reste méconnu en France. La Turquie a su s’imposer dans cette discipline pour une raison simple. Alors que la po-

pulation turque atteint près de 75 millions d’habitants, les autres pays de la région réunis ne représentent en moyenne que 23 % des Turcs. Les premiers titres olympiques ob-tenus lors des compétitions l’avaient été par des Egyptiens, qui concou-raient sous le drapeau de l’Empire ottoman. Autant dire que l’haltéro-philie est un sport historique en Turquie, et que les nouveaux ath-lètes qui se forment dans les clubs sportifs risquent de rafl er de nom-

breuses médailles dans les futures compétitions continentales ou inter-nationales. C’est le cas par exemple de Bünyamin Sezer, le représentant turc dans la catégorie des moins de 62 kilos et récent champion d’Eu-rope qui fait déjà figure de favori pour les Jeux olympiques.

La Turquie et l’haltérophilie : une histoire plus que centenaireLa première participation aux Jeux olympiques date de 1908 à Londres.

Viennent ensuite les J.O. de 1924 à Paris, où les Turcs Jamal Erçman et Neyzen Sevki Sezgin ont représenté leur pays, chacun dans sa catégo-rie respective. Mais la première médaille olympique en or n’a été remportée que très tard, lors des Jeux olympiques de Los Angeles en 1988. Cette médaille symbolique est la première des trois médailles d’or obtenues par Naim Süleymanoglu, un jeune haltérophile d’origine bulgare, charismatique malgré son

1m45. Il remporta les championnats du monde en 1985 alors qu’il n’avait que 18 ans. Aujourd’hui, la Turquie possède la septième place mondiale pour ce qui est du classement d’hal-térophilie olympique. Mais le prin-cipal exploit olympique fut celui de l’athlète Nurcan Taylan, première femme turque médaillée d’or en haltérophilie (la compétition pour les femmes est rentrée en vigueur à Sydney en 2000), et qui plus est en battant le record du monde.

A la veille des Jeux olympiques, la Turquie conserve une grande partie de ses chances de médailles en haltérophilie. Une discipline populaire qui a marqué l’histoire du sport turc et dans laquelle ses sportifs se sont souvent illustrés.

Nurcan Taylan est la première

athlète turque à avoir été titrée au

plus haut niveau en haltérophilie.